You are on page 1of 180

1

TURAN DURSUN
TABU TABU CAN EKYOR

nc Bask: Mays 1991

11. BASIM

NDEKLER SUNU 9

ZNA
I-KURANDA ZNA SZC VE BU ANLAMDA GEEN SZCKLER II-ZNA NIN TANIMI A-slam hukukularna gre tanm 1-Hanefi hukukularnca benimsenen tanm 2-afii hukukularnca benimsenen tanm B- Laik hukukularna gre tanm III-ZNA SAYILAN VE SAYILMAYAN A - Zinann koullar ve bu koullara uymayan durumlar
1 2 3 4 5 6 7 8 9

13 15

19 19

- Erkein cinsel organnn giren kesiminin yetersizlii - Delinin ve bunan cinsel birleimi - ocuun cinsel birleimi - Deliyle ve ocukla cinsel birleim - lyle cinsel birleim - Hayvanla cinsel birleim - "Livata" denen ecinsellik ve ters iliki - Kuku ve sanya dayal cinsel iliki - Zorla yaptrlan cinsel iliki B Sonu IV- ZNA CEZASI ("HADD) VE UYGULAMALARI 37 39

A - Ceza trleri
1

39

- Kadna: knamayla birlikte evde mr boyu hapis; erkee: knama - Zina eden kadna da erkee de yz denek - Zina eden evlilere "recm" (Talama Cezas) B - Zina suunun belirlenmesi
1 2 3

2 3

- Zina iin art olan tank says: - Tanklara sorulacak sorular - "krar" (Suu Boyuna Alma) - Zinada "denek cezas"nn uygulanmas Denein nasl vurulaca Zina cezasm, din ve devlet adna yetkili kii (imam) verebilir

C - Cezann uygulanmas
1

- Zinada "recm (Talyarak ldrme) cezasnn uygulanmas

D - zgr insan ve kle cariye ayrm: V - ZNA EDENLE EVLENMEK

CHAD
CHAD KADIN DNLEMEZ
I. TANIMI A - Szlk anlam
1 2

- Tanr uruna silahl sava - Tanr ve din urunda manevi sava

II- SRES, KMLERE KARI OLACAI VE "HKM"

A - Sresi
1 2

67

- Genel olarak - zel durumlarda - Genel olarak tm kafirlere kar - Durumlarna gre putataparlara ve "kitap ehli - Dmann saldrs szkonusu deilfcen: "Kifayeten farz" - Kfirlerin slam lkelerinden herhangi bir kesime saldrmalar durumunda

B - "Cihad"n kimlere kar olaca


1 2

C - "Cihad"m hkm
1

III- CHAD SIRASINDA NELER OLUR? A ldrme


1 2

67

- Kimler ldrlr? - Nasl ldrlr? B- Yakma-ykma ve yama 73 - Evler, mahalleler, kyler, kasabalar yaklr, yklr, yamalanr - Dmann bunduu yerdeki aalar, rnler yaklr, ya da kesilir C-Yalan, hile, tuzak IV-CHADIN FAZLET slamn Temelindeki Yalanlar (I) slamn Temelindeki Yalanlar (II) slamn Temelindeki Yalanlar (III) slamn Temelindeki Yalanlar (IV) slamn Temelindeki Yalanlar (V) slamn Temelindeki Yalanlar (VI) slamn Temelindeki Yalanlar (VII) Kurana ve Muhammede gre Trkler isteseler de

1 2

Mslman olamazlar slamclarn Aksoyu yargladna eminim slami kavramlar szl Muhammedin cin karmas Kuranl bir skandal Diyanetin Yalanlar ve Kadnlar Aalamalar Muhammedin eytan Diree Balamaktan Vazgemesi eytann Eli, Muhammedin Elinde Muhammedin El Merhume mmetine Deprem ve tesiler Felaket slamda Efendi Tanrnn EVini Melekler mi, Kafirlerin Uaklar m Koruyacak? Deve Boyu Din Kurann Tanrs nsan radesi Tanmyor Snnet Kpet ve nsan Haklar Dinin Kadna Bak Kle ABD Uaklar Hangi Snf Meleklerden? Aile Bir Mektuba ve mza Dergisine Yant Mektuplar ve Yantlar Mektuplar

98 104 112 115 119 122 130 133 136 139 142 145 148 151 154 162 167 171 175 179 206 218

SUNU Yazarmz Turan Dursunun, Tabu Can ekiiyor-DN BU kitabnn

ncsn yaymlayarak bu diziyi tamamlam olduk. nmzdeki aylarda Allah ve Kur'an adl iki eserini daha yaymlayacaz. TYAP kitap fuarnn en ok satan kitab oldu. Sadece satyla deil, bilimselliiyle, okuyucu ile kurduu diyalogla yaynclkta nemli bir k yapt bu kitaplar. Bugne kadar binlerce satan ve okuyucular zerinde iz brakan bir kitap iin "laik yazarlarmzdan bir ses kmamas bizim iin dndrc olmutur. Turan Dursun Yzyl dergisinde yaymlanan son syleisinde yle diyordu: "Bana en ok engel olan aydnlardr. O ok geri, ezer, keser dedikleri, rktkleri halkla benim aramdan ekilseler. Bilimle iman kartryorlar, ikisinin de rzna geiyorlar." Belki de "laiklerimiz bu arya uydular. Laiklie kar gelien tavrlar durmadan Atatrk'e ikayet ediyorlar ya! Anlalan bu kadarn yeterli gryorlar. Felsefi ve teorik birikimleri olanlar toplumu dntrebilirler. Buna uygun pratikler, dnsel hazrlklar olan kuvvetler tarafndan ynlendirilir. Gen cumhuriyetin nderleri, laiklii slamc kltrle kesin bir hesaplama olarak anlad iin felsefi, tarihi ve sosyolojik almalara girimilerdi. Siyasi dzlemde halifelii ve sultanl tasfiye eden bir kuvvet, kanlmaz olarak ideolojik ve kltrel alanda hedef olarak slamiyetin tasfiyesini nlerine koydular. kinci kitapta yaynladmz "Mayatepek Raporu" bu almalara bir rnek tekil ediyor. Gelinen bu noktada laiklik incelemeleri felsefi boyutuna ulatrlmam ve gerekler halktan gizlenmitir. ilk kaynaklara inilmemi, tabulara boyun eilerek arivlerde bulunan bu bilgiler halktan gizlenmitir. Bunlar ortaya karanlar ise yarg nne kartlarak cezalandrlmak istenmitir. Laikliin demokrasi ile ok yakn bir ilikisi vardr. Btn dnyada laiklik, demokratik devrimlerin rndr. Dnceleri hurafelerden kurtulmu, aydnlanm ve dinsel dogmalardan arnm bir halk, zgr olabilir ve demokrasiyi yaayabilir. Bugn de demokrasiye en ok ihtiyac olan ii snf, Krtler ve halk kesimleridir. Byk burjuvazi, itaati, rzay ve kadere boyun emeyi glendirmek iin slamcla mecburdur. Devletin kendisi "din birletiricidir, lazmdr kararn alm, Dou blgesinde cihat bildirileri datmtr. Bugn laikliin Trkiye'de iki dinamii vardn ii hareketi ve Krt hareketi. Mcadele eden ii snfnn ve halk kesimlerinin herkesten ok laiklie ihtiyac olduu toplumsal bir gerektir.

ZNA
(slam'a gre) eriata geerli akd (evlilik) olmakszn kadnla cinsel birleme.

KURANDA "ZNA" SZC VE BU ANLAMDA GEEN SZCKLER


"Zina": Bu szcn trevleri yer alr: "Yeznne"= Zina ederler. Kur'an'da bir kez geer, Furkan suresi, ayet: 68. "Yezntne"= Zina ederler (kadnlar). Kuran'da bir kez geer: Mmtahine suresi, ayet: 12. "ZrtrZina eden (erkek). Kur'an'da kez geer: Nr suresi, ayet: 2,3 (bu ayette iki kez yer alr). "Zniye"- Zina eden (kadn). Kur'an'da kez geer: Nr suresi, ayn ayetler. Bi": Kendisi bir kez geer: Nr suresi, ayet: 33. "Zina" anlamndadr. "Bia"nn trevlerinden "baiyye"= Zina eden (kadn). Daha ok "orospu anlamnda. Kur'an'da iki kez geer: Meryem suresi, ayet: 20,28. "Sifh": Kendisi gemez, trevleri yer alr: "Msfhn"= Zina edenler (erkekler). ki yerde geer: Nis suresi, ayet: 24; Mide suresi, ayet: 5. "Msfht"= Zina edenler (kadnlar). Bir yerde geer: Nis, ayet: 25. "Sifh" aslnda "dkmek" anlamndadr. "Cinsel birleim"de "meni" dkld iin "zina"ya bu ad da verilmitir. (Bkz. Sbn, Safvetu'tTefsr, 1/270.) "Fhie": Trkeye "orospu" anlamnda gemitir, ama Kur'an'da bu anlamda yer almaz. Temel anlamyla "snn aan" demektir. Kur'an ayetlerindeyse, yorumcularn belirtmelerine gre (Bkz. Abdurrahman bn'l-Cevz, Nzhet'l-A'yn, s.466-467) 4 anlamda yer almtr: "Gnah", "zina", "ecinsellik" ve "kadnn kocasna bakaldrmas". Ancak, sonuncu anlamda yer ald ileri srlen yerlerde de, kimi yorumcu ve fkhlarca "zina" anlam verilir. Tm anlamlaryla, Kur'an'da 17 kez geer: yerde "zina" anlamndadr: lu mrn, ayet: 135, Nis, ayet: 15, 19, 25; A'raf, ayet: 33; Ahzb, ayet: 30, Talak, ayet: 1. Fkhta "li- vata" denen "ecinsellik" anlamnda da 2 yerde grlr: Nemi, ayet: 54; Ankebt, ayet: 28.
7
,r

ZNA"NIN TANIMI
Zinann, slam (eriat) hukukularnca ayr bir tanm vardr* ki, laik hukukularn yaptklar tanmdan ok deiiktir: A - slam hukukularna gre tanm Rabn benimsedii tanm: eriata geerli bir akd (nikh) olmakszn kadnla cinsel birleme. (Bkz. Rb, el Mfredt, "z-n-y".) Bu tanm, genellikle benimsenen bir tanmdr. Ama yine de tm mezheplerce benimsendii sylenemez. 1 - Hanef hukukularnca benimsenen tanm Zina: Erkein, nikahla ya da kukulu da olsa nikah saylacak bir yolla ya da efendi - cariye (dii kle) ilikisinden tr ya da byle bir iliki var sansyla sahip olmad bir kadnn cinsel organna cinsel organn, snnet yeri tmyle girmi olacak biimde sokmas. (Bkz. Muhammed Ali et-Tehnev, Keafu Istlahatil-Fnn. 1/ 623.) Bu tanm, ksa anlatmyla da olsa, Hanef fkh kitaplarnda benimsenmi olarak yer alr. Yalnz erkein... yerine 'mkellefin...", yani "erkek ykmlnn... denir. Tanmn kapsamnda yalnzca "akll (kil)" ve "bli (ergin) erkek bulunsun ve "deli, kstl ve ocuk gibi mkellef saylmayanlar tanmn kapsam dnda kalsm diye... nk byle "mkellef olmayanlarn cinsel birlemeleri "zina" saylmamaktadr. (Rkz. Hidye, Arapa, 2/493-494; Mecmau'l- Enhr (Damad), Arapa, 1/458; Drer, Arapa, 2/61.) nl dnr bn Rd (1126-1198) de tm 'slam ulemSs"nn u tanmda birletiini yazar: "Zina: Geerli (sahih) bir nikh ya da byle bir nikh sans ya da efendilik-cariyelik ilikisi olmakszn gerekleen her tr cinsel birleme." (Bkz. bn Rd, Bidyetl-Mctehid, 2/362.) Yine de aada grlecei gibi, afi fkhlarnn tanm biraz daha deiiktir, "ecinsellii" de iine alacak kapsamdadr: 2-afi hukukularnca benimsenen tanm afi mezhebince benimsenen tanmn, Fahruddin Rznin yer verdii u tanmla dile geldii sylenebilir: "Zina: Kesinlikle haram ve doal olarak da ehvet kayna olacak

nitelikte, 'ferc'in 'fere'e sokulmas." (F. Rz, eft-Tefsirul-Kebr, 23/131.) "Fere" burada "cinsel organ" anlamndadr. Rz, "dbr", yani "arkadaki (ktaki) delii (ans)" de "fere" sayyor. Bu nedenle, "livata"nn da (ecinselliin) "zina" saylacan belirtiyor. Bir de u tanma yer veriyor: "Zina: Tmyle haram nitelikte, doal olarak ehvet kayna olan bir yerden ehvetin doyurulup bitirilmesi." (Bkz. F. Rz, ayn yer.) Rz, bu tanmn kapsamnda da "livata"nn (ecinselliin) bulunduunu belirtip yle diyor: "n delik de, arka delik de ehveti ekeller..." (Bkz. Ayn yer.) Bununla birlikte unlar da yazyor: "Zina adnn kapsam iinde livatann da bulunduunu savunanlarn kantlan, savunmalar byle. Ancak, bizim arkadalarmzn (afi fakihlerin) ouna gre, livata, zina adnn kapsam iine girmemekte..." (Bkz. F. Rz, ayn tefsir, 23/132.) Fkh kitaplarndaysa, "afifnin, "livata"y, "zina" ile bir tuttuu belirtilir. (Bkz. Drer, 2/66.) Dahas, afi mezhebi gibi, Malik ve Hanbel mezheplerinin de, "livata" suunu "zina" suu sayp ayn cezann verilmesi gerektiini savunduklar aklanr. (Bkz. Abdurrahman el Cezr, Kitabul-Fkh Ale'l-Mezhibi-Erbaa, 5/139.) "Livata (ecinsellik)" zina mdr, deil midir; tartmalar aada ayrca yer alacak. B- Laik ceza hukukularna gre tanm Hukuk szlklerinde u tanm grlr: "Zina: Evli bir kiinin, einden bakasyla cinsel birleimde bulunmas." Yaygn, ama ok yetersiz bir tanmdr bu. Meden Kanun ynnden ele alnrsa byle bir tanma yer verilebilir. Senai Olga da, Medeni Kanun'un, zina ile ilgili olan 129. maddesinin aklamasnda, biraz deiik bir anlatmla bu tanma yer veriyor: "Evli bir erkein karsndan baka bir kadnla; evli bir kadnn kocasndan baka bir erkekle cinsel mnasebette bulunmasna 'zina' denir." diyor. (Bkz. Senai Olga, Kaza ve lm tihatlara Gre Trk Meden Kanunu erhi stanbul, 1969, s. 121) Ne var ki, Trk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri (Bkz. Madde: 440, 441) gz nnde tutulduunda, "kadnn zinas"nn ayr, "kocann zinas"nn ayr eler iermesi nedeniyle bu tanmn yeterli olamayaca grlr. Ceza Yasasndaki ilgili maddelere gre bir tanm yaplrsa, "kadnn

zinas" iin baka, "erkein zinas" iin baka tanm yaplmas uygun olur. Ama ikisi yle bir tanmda birletirilebilir de: Zina: Evli bir kiinin, eer kadnsa kocasndan baka bir erkekle; erkekse karsndan baka, karsyla birlikte oturduu ("evlilik ikametgh" saylan) bir evde ya da herkese bilinen bir yerde kar koca gibi yaad bir kadnla, hibir zor karsnda kalmadan ve bilerek cinsel ilikide (birleimde) bulunmas. Grlyor ki, burada, "karnn zinas" ile "kocann zinas" arasnda bakalklar var. "Karnn Zinasnn olumas iin, "kocasndan baka bir erkekle, isteyerek ve bilerek cinsel birleimde bulunmas" yetiyor. Oysa "kocann Zinasnn olumas iin baka eler de gerekli: Zina ettii kadnla, "evlilik ikametghnda, ya da "herkese bilinen bir yer"de, "kar koca gibi yaamalar". Bu koullar yoksa "koca" ynnden "zina" olumu saylmyor. (Bkz. TCK mad. 440, 441 ve Abdullah Pulat Gzbyk, Trk Ceza Kanunu Aklamas, Ankara, IV/264 ve t.) "Oluan zina, kocann zinas saylmyor." demek daha doru. Yani byle bir durumda, adamn "kar"s iin "zinadan ikyet hakk" domuyor. "Suun madd unsurlar" tam bulunmad iin... Ancak bir kez daha belirtilmeli ki, bu, "Trk ceza hukuku" ynnden byle...

"ZNA" SAYILAN VE SAYILMAYAN


slam hukukularnn MzinaMy nasl tanmladklar daha nceki blmde (bkz. II/A) grld. Tanmlardan da, neyin "zina" olduu, nelerin zina saylamayaca anlalabilir. Burada biraz daha ayrntlar ve kimine ilikin tartmalar sunulacak: Tanmlardan da anlalaca gibi, "zina"da temel olan, "evlilik d iliki"dir. Ancak bu suun olumas, birtakm koullarn gereklemesine baldr: A- HZinatfnm koullar ve bu koullara uymayan durumlar /- "Erkein cinsel organnn giren kesimi9*nin yetersizlii "Cinsel iliki"de bulunan erkein cinsel organnn, hi deilse, "snnet yerine dein" olan kesimi, ilikide bulunduu kimsenin cinsel organna girmi olmaldr. Daha az girmise, "hadd (ceza)" gerektiren trden bir zina olumu olmaz. Bu arada "meninin gelmesi (boalma)" art deildir. (Bkz. Drer, 2/61.)
-

2- Delinin ve bunan cinsel birleimi


-

Cinsel birleimde bulunan kimsenin akll olmas gerekir. Delinin,

bunan, geri zeklnn cinsel birleimi "zina" kapsamna girmemekte. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein: Hidye, 2/498; Mecmaul- Enhr, 1/458; Drer, 2/61.) Cinsel birleimde bulunan, ergin olmaldr. (Ergin olma ann, kz iin 9, erkek iin de 12 yala balayaca belirtilir.) Kn cinsel birleimi "zina kapsamna girmemekte. (Bkz. ayn kaynaklar.)
4-

Deliyle ya da ocukla cinsel birleim


-

Cinsel birleimde bulunan kimse kadnsa, bu birleimin, zina" suunu oluturmas iin birleilenin, "deli ya da "ocuk" olmamas gerekir. "Deli" ve "ocuk" iin nasl "zina" suu olmazsa, bunlarla cinsel ilikiye giren kadn iin de o su olumaz. Bu Ebu Hanifenin ve mezhebinin gr. afiyse bu gre kar kar. Kar kanlar arasnda, Hanef mezhebinin ileri gelenlerinden Zfer de var. Dahas: Ebu Yusufun da kar kanlara katld sylenir. Bu kar kanlara gre deli ve ocuk iin "zina" olumaz, ama onlarla cinsel ilikide bulunan kadn iin "zina" oluur ve ceza ("hadd") uygulanr. Deliyle ya da ocukla cinsel ilikide bulunan, eer erkekse, o zaman durum deiir: "Deli"yle olan bu cinsel iliki "zina" kapsamna girer. ocua gelince: Eer bir erkein cinsel ilikide bulunduu ocuk (kz), "cinsel ilikide bulunulabilir bir gelikinlikte ve ekicilikte" ise bu cinsel iliki de, adam iin "zina" niteliini alr ve bundan dolay o adama "zina" suunun cezas uygulanr. (Bkz. Hid- ye, 2/498.) Ne var ki, cinsel ilikide bulunulan ocuk, ehvet uyandrmaya elverili olmayacak kadar kkse, bu iliki, adam iin de "zina" niteliinde saylmamaktadr. (Bkz. Drer, 2/61-62 ve teki fkh kitaplar.)
5-

lyle cinsel birleim


-

Cinsel ilikinin "zina kapsamna girmesinin koullarndan biri de, iliki kurulann "ehvet ekecek nitelikte" bulunmas olduundan, "zina" suunun olumas iin cinsel birleimin diriyle olmas gerekir. nk "l, ehvete elverili" nitelikte deildir. (Bkz. Drer, ayn yer ve teki fkh kitaplar.)

12

Bir cinsel ilikinin zina olmas iin, "zina"nn "anlam"na da uygun bulunmas gerekir. "ocuk olabilecek" bir "Dlyatana ("ana rahmi"ne) dklen "dlsuyu" ("meni"), "soyun Srmesine elverili biimde dklmyorsa "boa harcanm" saylyor. Evlilik d ilikinin "zina" saylmasnn temel "anlam" bu. nk evlilik d cinsel ilikilerin, "soyun Srmesine zarar verdii yolundaki dnce egemen. slam hukukular da, "Zina, soyu ('nesl'i) korumak amacyla yasaklanmtr." derler. ok kk yataki ocukla, lyle ve hayvanla olan cinsel ilikilerde, "zinann anlam" bulunmuyor. nk "meni"nin dkld yer, zaten "retim (ocuk) yeri" deildir. Ksacas, kimi cinsel ilikiler gibi, "hayvanla cinsel iliki" de, bu gerekeyle (yani "zina anlam"nda grlmedii iin) "zina" saylmyor. (Bkz. Hidye, 2/497.)

Ne var ki, "hayvanla cinsel birleim"in "zina" kapsamna girmedii yolundaki gr, bir kesim slam hukukusunun grdr. zellikle Ebu Hanife ve mezhebinde olanlarn gr. Bu gr savunulurken yukardaki gereke ileri srlr. Ayrca yle denir: "Hayvanla cinsel ilikide, 'zinann anlam' bulunmad gibi, zinaya srkleyen neden ('d') de yoktur. nsann salam doal yaps ('e't-tabu'sselm') byle bir ilikiden tiksinip kanr. Ancak ar ldeki bir ehvet dknl buna srkler. Herkes byle bir eye srklenmedii iin, hayvann cinsel organn rtmek gerekmemitir." (Bkz. Hidye, ayn yer.) Fahruddin Rz de bu gerekeyi benimsediini belli eder. (Bkz. F. Rz, e't-Tefsiru'l-Kebr, 23/133.) Kimileri de unlar ileri srerek savunurlar: Kur'an'da, hayvanla cinsel birleime ve bu ilikinin "zina" olduuna, sulusuna "hadd (ceza)" uygulanacana ilikin bir ayet, bir hkm bulunmamakta.

Buna ilikin bir hadis de yoktur. nk hayvanla cinsel ilikide bulunmu olana, Peygamberin "zina haddi (zina cezas)" uyguladna ilikin bir hadis, aktarlagelmi deildir. (Bkz. Abdurrahman el Cezr, Kitabul-Fkh Alel-Mezhibi'l-Erbaa, 5/149.)

Fahruddin Rz, "hayvanla cinsel iliki"nin "zina" kapsamna girmedii, onun iin bu ilikiden dolay "hadd" uygulanamayaca, yalnzca "ta'zir (azarlama) cezasnn verilebilecei yolundaki gre, mam Malik, mam Sevr ve mam Ahmed bn Hanbel'in de katldm yazar. (Bkz. F. Rz, 23/133.) Ama kimi kaynaklar da, Malik mezhebinin, "hayvanla cinsel iliki"yi "zina" kapsamnda grdn; Hanbel

13

mezhebince benimsenen iki grten birinin de bu olduunu belirtir. (Bkz. Kitabu'l-Fkh Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/150.) Konuya ilikin afi grne gelince: Bu konuda birka aktarma (rivayet) var: Birincisine gre, afi'nin gr, "hayvanla cinsel iliki'yi, btnyle "zina hkmnde" grmek gerektiidir. nsanlar arasnda zina eden kiiler gibi, bekara ayr, evliye ayr ilem yaplr. kinci grse, "hayvanla ilikide bulunmu olan kimsenin -bekar olsun, evli olsunldrlmesi gerektii" yolunda Aktarlan nc gre greyse, "hayvanla ilikide bulunan kimseye, azarlamann tesinde bir ey yapmak gerekmez". (Bkz. F. Rz, ayn yer, Kitabu'l- Fkh Ale'l-Mezhibil-Erbaa, ayn yer.) Btn bu grleri ayr ayr destekler nitelikte hadisler var: Hayvanla cinsel birleimde bulunana ne yapmak gerektiine ilikin hadisler: Hadis: bn Abbas'tan, yle dedii aktarlr: "Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimseye zina cezas uygulanmaz." (Bkz. Ebu Dvd, Kitabul-Hudd/30, hadis no: 4465; Tirmiz, KitabulHudd/23, hadis no: 1455.)

Hadis: "Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimse, ldrlmeli" Ayn bn Abbas'tan, Peygamberin yle dedii de aktarlr: "Hayvanla cinsel ilikide bulunan kimseyi ldrn! Onunla birlikte, hayvan da ldrn!" (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l-Hudd/30, hadis no: 4464.)

Molla Husrev (lm. 1480) ksaca "Drer" diye adlandrlan "Drer'lHkkm Fi Gureri'l-Ahkm" adl kitabnda u bilgileri verir: " Cinsel ilikide bulunulan hayvan eer eti yenmeyen trdense, kesilir; sonra yaklr. Kesilmeden, yaklmaz. Bu yapldktan sonra da, hayvann deeri, sahibine denir. Eer hayvan, cinsel birleimde bulunan kimsenin deil de bakasnnsa... Deerinin sahibine denmesi, hayvann, cinsel birleim nedeniyle kesilmi olmasndandr. Sz- konusu hayvann yaklmas, vcib (farz) deildir. Bu, adam o hayvan nedeniyle knanmasn diyedir. Kald zaman knama konusu olabilir. Hayvan yok edilir ki, dedikodunun nne geilsin. Hayvan eer eti yenen trdense, Ebu Hanife

14

ye gre, kesildikten sonra eti yenir. Ebu Yusuf a greyse, eti yenmez ve yaklr. (Bkz. Drer, 2/66.) Bu bilgi ve grler, baka fkh kitaplarnda da bulunur. (rnein bkz. Hid- ye, 2/497; Mecmaul-Enhr, 1/465.) Abdurrahman el Cezrnin "Kitabu'l-Fkh Ale'l-Mezhibi'l- Erbaa" adl kitabndaysa u bilgiler aktarlr: "Hanefiler ve Hanbeller: 'Cinsel ilikide bulunulan hayvan eti yenen trden de olsa, kesilir ve yaklr. Etinin yenmesi caiz deildir' derler. Malikler de: 'Bu hayvan, kesildikten sonra yenebilir. Cinsel birleimde bulunan kimse de, bakalar da o hayvann etinden yiyebilir. Bunda hibir saknca yoktur. nk bu hayvann etinin haram olduuna ilikin bir eriat hkm gelmi deildir...' demekteler." (Bkz. 5/151.) Ayn kitapta, afi mezhebinin grne de yer veriliyor, sz konusu hayvann etinin yenebileceine ilikin grn de, yenmeyeceine ilikin grn de, bu mezhebin gr olarak aktarld belirtiliyor. (Bkz. Ayn kaynak, ayn yer.)
7-

"Livata" denen ecinsellik ve ters iliki

Daha nce de belirtildii gibi, bir cinsel ilikinin "zina" suunu oluturmasnn temel koullar arasnda, "zina anlam"nda olmas da bulunuyor. Yine belirtilmiti ki, "kk ocuk"la, "deli"yle, lyle, hayvanla cinsel ilikinin, zina niteliinde grlmemesi buna balanyor. Ayn nedenle, slam hukukularndan nemli bir kesimi (Hanef mezhebi bata), "livata" dedikleri ecinsellik ilikisini ve ters ilikiyi, zina kapsamnda grmyor. Zinann tanmlar sunulurken (bkz. II/A) buna da deinilmiti.
a)

Ecinsellik "zina"m, deil mi? Hanef fkh kitaplarnda verilen bilgiye gre:

Hanef mezhebinden mam Muhammed ve Ebu Yusuf, ecinsellii zina kapsamnda gryorlar. afi'den aktarlan grlerden biri de bu dorultuda. Ancak, Ebu Hanife bu grte deildir. Ebu Hanifenin kant yle: Ecinsellik iin ne yapmak gerektii konusunda Peygamberin arkadalar gr birliinde olmayp tartmlardr. Ayrca, ecinsellik zina anlamnda deildir. Kald ki srkleyici ortam bulunmad iin, bu iliki yaygn deildir, pek azdr. (Bkz. Hidye, 2/496-497 ve teki fkh kitaplar.) Kaynaklarda, Malik ve Hanbel mezheplerinin birinci grten yana olduklar, yani, ecinsellii zina saydklar belirtilir. (Bkz. Ki- tabul-

15

Fkh Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/139-140.) lgili yetler:

Anlam: (Diyanet'in) Lt'u da gnderdik. Milletine: "Dnyalarda hi kimsenin sizden nce yapmad bir hayszl m yapyorsunuz? Siz kadnlar brakp ehvetle erkeklere yaklayorsunuz. Dorusu ok ar giden bir milletsiniz." dedi. (Bkz. A'raf suresi, ayet: 80-81) Aklama: "Hayszlk" diye evrilen szck, ayette "el fhie"dir ve burada "ecinsellik" anlamndadr. (Maddenin bana bkz.) F. Rz, burada bir soru ve cevaba yer veriyor: "Dnyalarda sizden nce hi kimsenin yapmad bir kt eyi mi yapyorsunuz" deniyor; "ecinselliin daha nce hibir toplumda grlmedii" anlatlyor. Bu nasl olabilir? nsanlarda ona srkleyen ehvet varken byle bir ey nasl sylenebilir?
-

nsanlarn ou, bu tr bir ii pis, irkin bulurlar. Byle de olunca, yzyllar boyunca kimsenin byle bir irkin ii yapmad dnlebilir. Ayrca, byle bir ii, gemite, "kii"lerin deil de "hibir toplum'un yapmad anlatlmak isteniyor olabilir. Lt toplumu, "toplum" olarak bu ii yapmlardr. Aradaki fark bu. (Bkz. F. Rz, 14/168.)
-

Rz, u aktarmaya da yer veriyor: "Lt toplumunda, ecinseller evleniyorlard. Ancak, arkalarn verenleri (pasif durumda olanlar), ille de yabanclardan bulup nikhlyorlard." Bununla birlikte, o toplumda iin ok yaygnlat ve toplum iindeki insanlarn "birbirleriyle de ecinsel ilikilerde bulunduklar" da (bn Abbasdan) aktarlyor. (Bkz. F. Rz, ayn yer.)

16

Ecinsellikle ilgili hadisler: Hadis: bn Abbas'tan, Peygamberin yle dediini syledii aktarlyor: "Lt toplumunun yapt trden i (ecinsellik) yapan kimseleri bulduunuzda, yapan (aktif durumda olan), 'kendisini yaptran' (meful = pasif durumda olan) ldrn!" (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l- Hudd/29, hadis no: 4462; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/24, hadis no: 1456; bn Mace, Kitabul-Hudd/12, hadis no: 2561.)
-

Hadis: Ebu Hureyre, Peygamberden, Lt toplumunun yapt trden i yapanlar (ecinseller) hakknda soru sorulduunu ve Peygamberin de u karl verdiini anlatr: -"stte olan da, altta bulunan da (aktifi de, pasifi de) 'recmedin (ldrnceye dek talayn)!" (Bkz. Ibn Mace, Kitabu'l-Hudd/12, hadis no: 2562.) Abdullah olu Cbir'den, Peygamberin sylediini syledii aktarlr: "Benim mmetim iin en korktuum ey, Lt toplumunun yapt trden itir (yani ecinsellik)." (Bkz. Tirmiz, Kitabul-Hudd/24, hadis no: 1457; Ibn Mace, Kitabu'l-Hudd/12, hadis no:2563.)
-

Bununla birlikte, bn Abbas'tan, Peygamberin, "ecinsel"leri "lanetledii, ama bunlar ldrmekten sz etmedii"de aktarlr. (Bkz. Tirmiz, Kitabu l-Hudd/24, hadis no: 1456.) Ecinsele verilecek ceza slam hukukularnca, ecinsele u cezalarn verilmesi gerektii savunulur: "lm cezas": Ecinsellik suunu ilemi (bir kez bile olsa, bu ii aktif ya da pasif olarak yapm) olan kimseye, lm cezasnn verilmesi gerektiini savunanlar, nasl bir lm cezas olmas gerektii konusunda birlememektedirler: . Fkh kitaplarnda belirtildiine gre u grler ileri srlyor:
-

"Bu suu ileyen kimse, yaklmaldr!", "Bu suu ileyen kimse, zerine duvar yklarak ldrlmelidir!", "Bu suu ileyen kimse, yksek bir yerden tepesi stne dikilip ve

17

tala da balandktan sonra atlarak ldrlmelidir." (Bkz. Hidye, 2/496; Drer, 2/66.) Kimilerine gre de, bu ii ilemi olan, "talanarak" ldrlmelidir. (Bkz. Kitabu 1-Fkh, Alel-Mezhibil-Erbaa, 5/ 141 ve t.; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/24, 1456' no.lu hadis nedeniyle yer verilen grler.) "Tazir (azarlama) cezas": Ebu Hanifeye ve onun grn benimseyenlere gre, "livata" suunu ilemi olana verilmesi gereken ceza budur. "Sulu, tevbe edene ya da lene dek hapse atlmaldr" diyenler de var. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein, Hidye, 2/496.) b) Ters iliki Kadnla "arkadan (dbrden) birlemeler, bir baka deyile "ters iliki"ler de, "Lt toplumunun ii" ("livata"), yani "erkein erkekle cinsel ilikisi" hkmnde grlr. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein, Hidye, 2/496.) "Kadnla ters iliki" konu olunca, u ayet zerinde durulur ve nasl yorumlanmas gerektii tartlr.

Anlam: Kadnlarnz sizin tarlanzdr. Tarlanza, istediiniz gibi gelin. stikbal iin hazrlkl olun, Allahtan saknn. Ona hi phesiz kavuacanz bilin. Bunu, insanlara mjdele! (Bakara suresi, ayet: 223.) Aklama: "Tarlanza istediiniz gibi gelin"deki "gibi", ayetteki "enn"nn karl olarak yer almtr. Oysa, "enn", gerek anlamyla, "yer" anlatan bir szcktr. F. Rz de burada bu szce kendi anlamn (yer anlamn) vermenin daha doru olduunu yazar. (Bkz. F. Rz, 6/69) yleyse, tarlanza istediiniz gibi gelin yerine, tarlanza (daha dorusu ekinliinize = kadnlarnza) istediiniz yerden gelin (yani cinsel ilikide bulunun) diye anlam vermek, ayetteki karlna daha uygun

18

olur. Peki "Kadnlarnzla dilediiniz yerden cinsel ilikide bulunun! ne demek? Ayette byle denirken ne demek isteniyor? ite asl tartma konusu buras. F. Rz, dinbilirlerinin ounun ("ulem"), ayetle anlatlmak istenenin u olduunu savunduklarn belirtir: "Bir adam karsyla, isterse nden yanaarak nden cinsel ilikide bulunabilir, isterse arkadan yanaarak nden cinsel ilikide bulunabilir, bu iki yoldan birini semekte zgrdr. Ayetle anlatlmak istenen budur." (Bkz. Rz, 6/71) Ne var ki, ayetteki anlatlanlardan, "kadnlarnzla, nerelerinden isterseniz oralarndan cinsel birleimde bulunabilirsiniz" anlamn, kiinin kendi karsyla "ters ilikide bulunmasna izin verildii hkmn karanlar da var. Fahruddin Rz, her iki kesimin yorum ve kant arma da uzun uzun yer veriyor. zeti u: insann kendi karsyla ters iliki"sine (arkadan, arka delikten cinsel ilikide bulunmasna) izin verildii yolunda hkm karanlara gre, ayetteki "ekin ya da "ekinlik (tarla)" demek olan "hars" ve "yer (nereden)" anlam ieren "enn" szckleri, "karyla ters iliki"nin serbest olduunu anlatyor. Buna gre ayetin anlam udur: "Karlarnz sizin ekinliinizdir, bu ekinlie nereden yanarsanz, nereden cinsel birleimde bulunursanz zgrsnz, dilediinizi yapn! Ayete bu anlam verenler, kiinin "cinsel Organn, "kendi karsndan ve cariyesinden korumak" zorunda bulunmadn, kendi karsyla ve cariyesiyle cinsel birleimde bulunurken "Knanamayacan anlatan, Mmin suresi, ayet: 5.-6. ile de bu serbestliin dile getirildiini savunurlar. nk bu ayetlerde, herhangi bir snrlama yoktur. derler. Sz konusu "ters ilikiye izin verildii anlamnn yukardaki ayetten de, Mmin suresindeki ayetlerden de karlamayacan savunanlarsa, yukardaki ayetten bir nceki ayette, ... (Karlarnz aybal durumdan) temizlendiklerinde, onlara, Tanrnn size buyurduu yoldan yaklan! dendiini anmsatyorlar: Tanrnn buyurduu yol, ters yol olamaz, ocuk retimine elverili olan yoldur, kadnlk organdr.. diyorlar. Yukardaki ayette, iki "hars" (ekin ya da ekinlik) geiyor. Bu iki harstan birincisiyle "kar"nn, kincisiyle ise "karnn kendisi deil, "ekinlii" olan "cinsel organ"nn ("ferc"inin) anlatlmak istendiini savunuyorlar. Buna gre, neresinden yanalrsa yanalsn, "karnn ekinlii (ocuk

19

tohumunun ekildii yer)" demek olan "cinsel organyla birleilebilecei anlatlyor. (Bkz. F. Rz, 6/ 71-74. Konuya ilikin eitli gr ve aktarmalar iin de bkz. Taber, tefsir, 2/232 - 236.) Ayetin, karyla ters ilikiye izin vermedii yolundaki gr benimseyenler ounlukta. Snn kesimin btnyle bu gr benimsedii sylenebilir. Bununla birlikte bn merden de, ayetin, karyla ters iliki" konusunda olduu aktarlr. (Bkz. Taber, 2/233-234; F. Rz, 6/71.) Bir kesim ilerce de, ayet, "karyla ters iliki" hakkndadr. (Bkz. Rz, 6/71) Kuran yorumlarnda, ayette, "karyla ters ilikinin deil, baka eyin anlatlmak istendii belirtilirken ini nedeninin u olduu da aktarlr: Yahudiler, bir insan karsyla, arkadan yanaarak (ndeki cinsel organyla) cinsel ilikide bulunursa, doan ocuk a olur! derlerdi. Onlarn bu grlerinin doru olmadn dile getirmek iin bu ayet indi." (Bkz. Taber, Tefsir, 2/233; F. Rz, 6/73-74; Sabn, Saf- vetut-Tefsr, 1/142.) Yani: "nsan nereden yanarsa yanasn, karsyla cinsel ilikide bulunabilir, elverir ki iliki, normal yerden (nden) olsun." demek istendii belirtilir. Erkein erkekle ecinsel ilikisi de, erkein kadnla ters ilikisi de hadislerde knanyor ve belirli bir kesim bir yana, slam fkhlarnca "byk gnahlardan saylyor. Ancak, birincisinin zina olup olmad, zinaya uygulanan cezann, ona da uygulanmasnn gerekip gerekmedii tartlrken; kincisinde byle bir tartma bulunmuyor. zellikle "insann kendi karsyla ters ilikisi" sz konusu olunca: nk, kiinin "kendi karsyla ters ilikide bulunmas"nn, "byk gnah" saylsa da, "zina" saylmad, byle bir ilikiden dolay "zina cezas"nn uygulanamayaca konusunda birleildii belirtilir kaynaklarda. (Bkz. Kitabul-Fkh Ale'lMezhibil-Erbaa, 5/146; Mec- maul-Enhr, 1/466.) Yine de, "yabanc bir kadnla ters ilikinin "zina" saylp saylmamas tartmal. (Bkz. Mecmaul-Enhr, ayn yer.) Abdurrahman el Cezr, insann "kendi kars"yla da olsa "ters iliki"de bulunmasnn nasl knandna ilikin birok hadisler aktaryor. (Bkz. Kitabul-Fkh Alel-MezhibH-Erbaa, 5/146 - 149.)
8-

Kuku ve sanya dayal cinsel iliki

20

"Zina" suunun olumasnn koullarndan biri de, ie, "kuku"nun, "san"nn karmamasdr. Peygamberden, "-Kuku bulunduu durumlarda, su iin belirli cezalar (hudd) uygulamayp kaldrn!" dedii aktarlr. Bu hadis, fkh kitaplarnda da yer alr. (rnein bkz. Hidye, 2/493.)
a)

Kukunun trleri

Fkh kitaplarnda, konuya ilikin kuku, ikiye ayrlr: Biri, suu ileyen kimsenin, ilediinin su olmadn sanmasndan kaynaklanr. Bu trden olanda, suu ileyen kimse, ilediinin su olmadna ilikin bir kant var olduunu sanm ve kantlar birbirine kartrmtr ("itibh"). Yani gerekte, su olmadna ilikin bir kant yoktur. Bu kimse "ben onu yle sanyordum, yle biliyordum." dedii iin su iin belirlenmi cezadan kurtulur. "Ben onu bilerek yaptm" dese, ceza uygulanr. kinci tryse, gerekteki "cidd kant"tan kaynaklanr. Bu durumda, ilenenin su (haram) saylp saylamayaca kesin deildir, kukuludur. Byle durumda suu ileyen, "Ben su olduunu bilerek yaptm" dese bile, o su iin belirlenmi ceza uygulanmaz. (Bkz. Hidye, 2/493-494.) "Kuku"yu ve "kukulu durum"u ikiye deil de, e ayran kaynaklar da var. Ama hepsinde de ayn eyler anlatlr. ki blm iinde anlatlanlardan bir kesimi, kimi kaynaklarda ayr bir blm olarak ele alnmtr, o kadar. (Bkz. Drer, 2/64-65; Mecmaul-Enhr, 1/463.) Adam, " talk"la boad karsyla "iddet (kadnn bekledii sre)" iinde, ("nasl olsa daha karmdr" diyerek) cinsel birleimde bulunmutur. Ya da "babasnn cariyesi"yle ya da "anasnn cariyesi"yle ya da "karsnn cariyesi"yle olmutur cinsel ilikisi. te bu ve benzeri durumlarda, olayn "hell" olduuna ilikin hibir kkl "kant" yoktur. Ama adam "kantlar birbirine kartrarak" ("itibh"la), "haram" olan "hell" sanmtr. te adamn bu "san"s, "kukulu bir durum" meydana getirdiinden, "zina cezasyla cezalandrlmasna hkmedilmiyor. Ama adam, "Ben de haram olduunu biliyordum, bile bile yaptm!" dese, "zina cezas" uygulanr. (Bkz. Ayn kaynaklar.) Ama bu, "Hanef fkh"na gre byle. Tersine grler de yok deil. Tersine hadisler de var. (rnek olarak bkz. Ebu Dvd, Hudd/ 28, hadis no: 4458.) kinciye rnekler: Adam karsn, temelli, ama kapal, "kinye"li szlerle boamtr. "Sen artk kendi banasn, benden bamszsn, zgrsn (el emru bi

21

yedik)..." gibi boamay amalad szlerle... Byle boad karsyla, "iddet (bekleme sresi) iinde cinsel birleimde bulunursa ya da "olunun cariyesi"yle ya da "bakasyla ortak olduu cariyeyle ya da "satt, ama alcya daha teslim etmedii cariyeyle... cinsel ilikisi olsa, bu kimseye "zina cezas (hadd)" uygulanmaz. Adam, "Ben bu ii, haram olduunu bile bile yaptm!" dese bile... nk, olayn "hell" olduunu dndrecek "cidd kant" var ortada. rnein, "kapal, kinyeli szlerle boanm kadnn boanmas, Peygamberin kimi arkadalarna gre, temelli deildir, "dnlmesi mmkn (ric')" olan trdendir. Adamn "olunun cariyesi" de Peygamberin: "Sen ve maln, babanndr!" szne gre adamn "kendi mal" saylabilir. teki rneklerde de, cinsel ilikinin "hell" olduunu dndren benzer kantlar var. Byle kantlar olunca da, olay "zina" kapsam iine sokulamyor ve "zina cezas" uygulanamyor. (Bkz. Ayn kaynaklar, ayn yerler.) Geersiz de olsa "akd"e, "szleme"ye dayal cinsel birleimler
b)

Kimi fkh kaynaklarnda, bu tr cinsel birlemelerin, "zina" olmak ynnden kukulu durumun ayr bir tr, ayr bir blm olarak ele alnd grlr. (Bkz. Drer, 2/65; Mecmaul-Enhr, 1/ 463.) Kiralk kadnla cinsel iliki Kitabul-Fkh Ale'l-Mezahibil-Erbaa (Drt Mezhep stne Fkh Kitab) adl kitabn yazar (Abdurrahman el Cezri), bu konuya ayrd blmde, Hanef mezhebinin grn: Bir adam zina iin bir kadn cret karlnda tutmaya ynelse, kadn da kabul etse ve o kadnla cinsel birleimde bulunsa, adama da, kadna da zina cezas uygulanmaz, yalnzca devlet bakannn uygun grecei biimde ikisi de azarlanr, bununla birlikte, ikisine de, Kyamet gn karl grlmek zere zina gnah yklenir., dediler diye anlattktan sonra u ykye yer verir: "Bir kadn, krda koyunlarn otlatan obandan imek iin st ister. oban da, cinsel iliki iin kendisini vermedike ona st vermeyeceini syler. Kadn, ok a olduu, besine ok gereksinim duyduu iin ister istemez, adamn isteini kabul eder. oban kadnla cinsel ilikide bulunur. Olay, Hattab olu mere iletilir. mer, bu iki kiiden de zina cezasn kaldrr. Ve Verilen st, adamn kadna verdii mehir saylr! der ve st, cinsel birleimin karlnda bir cret sayar. (Bkz. Kitabul-Fkh AlelMezhibil-Erbaa, 5/66.) Yazar, mehrin de, aslnda kadnla olan cinsel birleimin karlnda bir cret olduunu belirtir ve ayetlerde geen:

22

"Onlara cretlerini verin..! buyruunu (bkz. Nis: 24, 25.) anmsatr. Yazar, ykdeki trden cret karlnda (kadn kiralayarak) cinsel birleimde bulunmalarda, "zina cezas"nn uygulanmamas gerektii yolundaki gre, Malik, afi ve Hanbel mezheplerinin, bu arada, Hanef mezhebinden de mam Ebu Yusuf un ve mam Muhammedin kar ktklarn da belirtir. (Bkz. Ayn kitap, 5/66-67.) Bir sre iin yaplan "nikha, "mut'a nikah" deniyor. Kmil Miras, bu nikaha, Peygamberin (bir zamanlar) izin verdiini anlatan bir hadis (Bkz. Tecrd-i Sarih, hadis no: 1697.) nedeniyle aklama yaparken bu nikah ("muta nikahn) yle tanmlyor: "Muvakkat (belirli) bir zaman iin iki tarafn rz olduu bir cret mukabilinde, kadn kiralamaktr..." (Bkz. Sahih-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1947, c.ll, s.108.) Bu tanm, fkh kitaplarnda anlatlana da uygundur. (rnein bkz. Hidye, 2/292.) u nokta zerinde birleiliyor: "Muta nikahnn Peygamber dneminde yaand bir zaman yaanmtr." (Aadaki hadislerle birlikte bkz. Kitabu'1-Fkh Ale'lMezhibi'l-Erbaa, 5/138.) Tartlagelen noktalarsa yle:
-

Mut'a nikah geerlilii sonradan kaldrlm mdr? Geerlilik kaldrlmsa ne zaman ve kim tarafndan kaldrlmtr?

imdi byle bir nikahla cinsel ilikide bulunulursa, bu, "zina" saylr m ve "zina cezas (hadd)" uygulanr m? lgili hadisler aydnlatc olur: Hadis: Abdullah Olu Cbir ile Ek'va Olu Seleme'den yle dedikleri aktarlyor: Bir sava birlii iindeydik. Peygamber geldi bize: "Mut'a yapmanz iin size izin verildi. Haydi mut'a yapn!" dedi. Seleme, "mut'a"nn nasl yaplabileceini de anlattn ve yle dediini aklar: "Herhangi bir erkekle kadn (birlikte yaamak iin) anlatklarnda, gece aralarnda iret (birlikte yaamalar) srer. Bu sre bitince, isterlerse sreyi artrabilirler, isterlerse birbirlerini brakabilirler."

23

Seleme'nin unu aklad da aktarlr: "Artk bilmiyorum: Bu durum bize mi zgyd (yalnzca Peygamberin arkadalarna zg olmak zere verilmi bir izin miydi?); yoksa btn insanlara da ayn izin verilmi miydi?" (Bkz. Buhr, Ki- tabu'n-nikah/31; Mslim, Kitabun-nikah/13-14, hadis no: 1405.) Bu hadiste, olayn ne zaman getiine ilikin tarih yok. Hadis: Abdullah bn Mesudun unlar anlatt aktarlr: "Peygamberle birlikte gazaya (savaa) giderdik, yanmzda kadnlarda bulunmazd, (cinsel birleim iin ok gereksinim duyardk). Bir ara yle dedik: di (erkeklik bezleri karlarak ya da burularak erkeklik grevini yapamaz duruma gelme) olmayalm m bu durumda?
-

Peygamber idi olmamz yasaklad ve ondan sonra elbise gibi cret karlnda (belirli bir sre iin) kadn alp evlenmemize izin verdi..." (Bkz. Buhr, Kitabun-nikah/8; Tecrd-i Sarih, hadis no: 1697; Mslim, Kitabun-nikah/1 1, hadis no: 1404.) Bu hadiste de "gaza"nn hangi gaza ve konumalara getii, "mut'a nikahna izin verildii tarihin hangi tarih olduu belirtilmiyor. Hadis: Ali bn Eb Tlib'in yle dedii aktarlr: "Peygamber, kadnlarla mut'a yapmay, Hayber gn yasaklad..." (Bkz. Buhr, Kitabul-Mez/38; Tecrd-i Sarih, hadis no: 1613; Mslim, Kitabu'n-nikah/29-32, hadis no: 1407.) Bu hadiste, "muta"nn geerli klnd tarih deilse bile, yasakland tarih belirtiliyor: Hayber gn, yani Hayber sava. Bunun da tarihi belli: 628. Hadis: Sebretl-Chenfnin, Peygamberin Mekkenin fethi srasnda "kadnlarla mut'a yapma"ya ("muta nikah"na) izin verdiini anlatt aktarlr. Ayn hadiste, Sebretl-Chennin bandan geen bir olay nasl anlattna da yer verilir. Anlatlanlara gre: Peygamber "muta"ya izin verince; Sebre, .kabilesinden bir kiiyle birlikte kadn iin yola koyulur. Mekke yaknnda bir yere vardklarnda "gen bir kadn" -bulurlar. Kadn ylesine gzel, ylesine arpc ki, -Sebrenin deyiiyle-: "uzun boylu,

24

uzun boyunlu, gen bir dii deve"ye benzemekte. Sebre de gen ve yakkl. Ne var ki, kadna karlk olarak verebilecei giysisi pek eski ve kt. Arkada yakkl deil, ama onun giysisi gzel. Neyse kadna yanap konuurlar: Birimiz senden yararlanmak (seninle bir sre iin cinsel birleimde bulunmak, yaamak) ister, kabul eder misin?
-

Peki karlnda bana ne verebilirsiniz? Benimki eski, ama arkadamnki yeni ve gzel.

kisi de verecekleri giysiyi karp sunar. Sebre konuur:


-

Kadn bir, giysinin gzeline bakar, bir de Sebrenin yakkllna.. Yani bir yanda gzel bir giysi, br yanda yakkl bir adam. Hangisini semeli? Kadn yakkl adam seer ve seimini bildirir Sebreye:
-

Seninki yeterli.

Ve Sebre, bu kadnla bir sre, gn birlikte olur. Yani "mut'a nikah yaparak cinsel birleimde bulunur. Ardndan, Peygamberin "mut'a nikahn yasaklayan buyruu gelir: Kimin mut'a nikahyla yannda bulundurduu kadn varsa, hemen yol versin!" Ve bylece "mut'a nikah" (bir kez daha) yasak olmu olur. (Bkz. Mslim, Kitabu'n-Nikah/19-20, hadis no: 1406.)
-

Bu hadiste de, "mut'a nikah"nn Mekke fethi gnlerinde, yani 630 ylnda "muta nikah"nn bir sre geerli klnd, sonra yasakland aka anlatlr. Yukardaki hadislerden kan sonu: "Muta nikah, Hayber savandan nce "meru klmyor, bu savata, yani 628 ylnda yasaklanyor, 630da "meru" klnyor ve ayn yl (yasallatktan ksa bir sre sonra) yasaklanyor. Dahas var: Hadis: Abdullah Olu Cbir anlatyor: "Biz Peygamberin, Ebubekir'in ve mer dneminde mut'a nikahm kullandk. Peygamberin ve Ebubekirin dneminde, gnlerce, biraz hurma, biraz un karlnda mut'a biiminde (kadnlardan) yararlandk. Sonunda mer yasaklad mutay..."(Bkz. Mslim, Kita- bun-nikah/15-17) Mslim'in "es-Sahih"inde ok ak anlatmlarla yer alan bu hadise

25

gre de muta nikahn en son yasaklayan Halife mer oluyor. Yani buna gre, Peygamber dneminden sonra da, Halife mer dnemine dein (bu dnemin de bir kesimini iine alacak biimde) geerli oluyor. Kmil Miras diyor ki: "ifler arasnda hl cr ve muteberdir..." (Bkz. Sahih-i Buhr Muhtasari Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1947,11/335.) "Snn kesim (ehl-i snnet)", bu nikah "meru" saymaz. bn Rd, konuya ilikin unlar yazmakta: "Muta nikahnn yasaklandna ilikin haberler ok ve birbirini izler. Ama tartma konusu olan da var: Bu nikahn ne zaman yasakland tartlr. Kimi aktarmalara gre, Peygamber bu nikah, Hayber gn, kimine gre, Fetih gn (Mekke'nin fethi srasnda), kimine gre Tebk gazasnda, kimine gre, Veda' haccn, kimine gre, umre kazasnda, kimine gre Evtas ylnda (630) yasaklamtr. Peygamberin arkadalarnn ou ve lkelerin fakihlerinin tm, bu nikahn haram (yasak) olduu grnde. bn Abbasnsa, bu nikah hell sayd nllemitir. Bir sylentiye gre, onun Mekke halkndan ve Yemen halkndan arkadalar da onun grne katlmlardr. Anlattklarna gre bn Abbas, grnn doru olduuna u ayeti kant olarak gstermitir: ... Onlardan yararlanmanza karlk olarak (is- timta ettiiniz = muta yoluna gittiiniz srece) denmesi gerekli cretlerini verin... bn Abbastan, burada ayettendir diye) belirli bir sreye dek (il ecelin msemm) kraati de aktarlr. Ve anlatldna gre bn Abbas yle demitir: 'Muta nikah, Tanr'nn Muhammed mmeti iin bir rahmetidir. Eer bu nikah Muhammed yasaklamam olsayd, ondan ok daha kt olan zinaya ister istemez srklenme durumu olmazd (ya da en kt kimse bile zina etmek zorunda kalmazd). Bunu bn Abbas'tan, bn Creye ile Amr bn Dinr rivayet etmitir. At'dan da Abdullah Olu Cbir'in yle dedii aktarlmtr: 'Biz Peygamber dneminde, Ebubekir dneminde ve mer'in halifeliinin de yansna dein, muta nikah yapardk. Sonra onu, mer halka yasaklad.' (Bkz. bn Rd, Bidyet'l-Mctehid Ve Nihye- tilMuktasd, 2/48.) "Snn kesim", imdi bu nikahn geerli olmadm benimser; ama bu tr bir nikahla kadn edinip cinsel ilikide bulunmu olan kimseye de "zina cezas (hadd) uygulamaz. (Bkz. Kmil Miras, Tec- rid, 11/335; Mecmau'l-Enhr, 1/270.) Dahas, Hidye gibi nemli kimi fkh kitaplarnda, bu nikahn, "snnet ehli"nden mam Malik'e gre de geerli

26

("ciz") olduu yazlr. (Bkz. Hidye, 2/292.) Sonu: Hadislere ve yorumlara gre, "mut'a nikah", birka kez geerli saylm ve birka kez de yasaklanmtr. Genellikle "Snni kesim Me gre, konu yasakla kapanmtr. Kimileriyse, zellikle iler, bu nikahn bugn de geerli olduu grndedirler. Bu nikah "haram" sayanlar da, "zina cezas"nn uygulanmasna engel sayarlar.
9-

Zorla yaptrlan cinsel iliki


-

Zina suunun olumasnn koullarndan biri de, sz konusu yasak cinsel ilikide bulunan kimsenin onu, kendi isteiyle, zor karsnda kalmadan yapm olmasdr. O nedenle "zorla yaptrlan cinsel iliki", zina kapsamna sokulmamakta. (Bkz. Drer, 2/67 ve teki fkh kitaplar.) Anlatlan tm koullarn bulunmas durumunda "zina" suu oluur ve kantlanmasyla da ceza (hadd) uygulanr. B- Sonu Bir cinsel ilikinin "zina" saylmas birok koula baldr. Bu koullarn da zerinde birleilenler vardr, tartma konusu olanlar vardr. Cinsel birleimde bulunanlarn "akl" durumu, "ya" nedir, yeterli midir?
-

Cinsel ilikide bulunanlar, bu ilikide durumdaydlar, kendi istekleriyle mi yaptlar?


-

bulunurlarken

ne

Cinsel birleimde bulunanlar, bu ilikide bulunurlarken yasak olduunu mu, olmadn m dnerek srklenmilerdir? Yasak olmadn dnmlerse, "san"larnn dayana nedir, cidd saylabilecek bir kanta dayanmlar mdr? Cinsel ilikide bulunanlarn, aralarnda bir akit, bir szleme var mdr, geerlilik derecesi nedir?
-

Cinsel ilikide, insanla insan m vardr? Kadn erkek ilikisi biiminde mi, iliki dz iliki mi, ters iliki mi, ecinsellik biiminde mi? likiye geilen insan sa m, l m?
-

Cinsel iliki, insan-hayvan arasnda m?

ncelendiinde, cinsel ilikinin, "zina" suunu oluturur nitelikte bulunmas durumunda, "zina edenlerin bekarlk" ve evlilikleri gznnde tutulur ve tanklar aranr. Tanklar da yeterli bulunduunda, "evliye ayr, "bekar"a ayr ceza uygulanr.

27

ZNA CEZASI ("HADD") VE UYGULAMALAR: A- Ceza trleri


/- Kadna: knamayla birlikte evde mr boyu haps; erkee: knama

'Mitiifiji' je-Ct&%}k
Anlam: (Diyanetin) Kadnlarnzdan zina edenlere, bunu ispat edecek aranzdan dt ahid gsterin, ehdet ederlerse, lnceye vey Allah onlara bir yol aana kadar evlerde tutun. (Nis, ayet: 15.) iinizden zina eden iki kimseye eziyet edin. Tevbe edip dzelirlerse, onlar brakn. Dorusu Allah |evbeleri dim kabul ve merhamet eder. (Nis, ayet: 16.) Aklama. Yukardaki ayetlerden ilkinin kadnlara zg olduu ak. "Drt tann tankl" olursa, "zina eden kadn"a nasl bir ceza verilmesi gerektii de ok ak biimde belirtiliyor: "lnceye ya da Tanr bir baka yol gsterene dek evde tutulma (haps)". kinci ayetse "erkekler" i dile getiren szcklerle hkm bildiriyor. "inizden zina eden iki erkee..." diye evrilmesi gereken szlerin, yukardaki eviride "erkein erkekle zinas" anlatlyor sanlmasn diye, "inizden zina eden iki kimseye..." diye evrildii grlyor. "Ellezni yezniyni"nin tam karl: "Zina eden iki erkek"tir. Ama burada amalanan, genellikle benimsenen yoruma gre "iki erkein zinas" deildir, "bir erkekle bir kadnn zinas "dr. (Bkz. Tefsirun-Nesef,\ 1/214; Taber, 4/200; Sabn, Safvetul- Tefsr, 1/266.) Ne var ki btn

28

yorumlar byle deil. kinci ayetin bandaki "ellezni yezniyni" ve bunu izleyen szlerle, "erkein erkekle cinsel birleimi"nin, "livata" denen ecinselliin cezasnn anlatldn ileri srenler de var. f'riin grnn de bu olduu belirtiliyor. Celaleyn tefsirinde afi'nin bu yorumuna yer veriliyor ve bu yorumun doru olduu savunuluyor. (Bkz. Tefsirul Celleyn, 1/ 73.) Ebu Mslim sfehn'yse ikinci ayetteki bu szlerle "zina eden erkek ile zina eden kadn"m amalandna "ihtimal" bile vermez. Konuyu birok ynden ele alarak byle bir ihtimalin bulunmadn kantlamaya alr. (Bkz. F. Rz, Tefsir, 9/231 - 232.) Ebu Mslim'e gre birinci ayette "seviciler (erkek yerine birbiriyle cinsel ilikiye giren, sapka sevien kadnlar)" ve cezalar, ikinci ayetteyse "ecinsel erkekler" ve cezalan anlatlyor. Bu yorumu savunan bakalar da var. (Bkz. Nesef, Tefsir, 1/214.) Fahruddin Rz, Ebu Mslim'in bu yorumuna geni yer verir. (Bkz. F. Rz, 9/231 - 232.) Bu yoruma gre kan hkmler yle:
-

Sevici kadna verilecek ceza: mr boyu evde hapsedilme. Ecinsel erkee verilmesi gereken ceza: "Eziyet".

"Eziyet" de, bir yoruma gre - ki genellikle bu yorum benimsenir "szl knama (tevbih)", bir .baka yoruma gre de szl knamayla birlikte, "dayak". (Bkz. Taber, 4/201; F. Rz, 9/235-236; Tef- siru'nNesef, 1/214 ve teki tefsirler.) bn Abbasm yorumu: "Nalnla (yani ayakkabyla) vurmak gerekir." (Bkz. Taber ve Rz, ayn yer.) Kimi tefsirlerde, rnein Celleyn'de bu yorumun benimsendii grlr. (Bkz. Tefsiru'l-Celleyn, 1/73.) Genellikle benimsenen gre gre, daha nce de deinildii gibi, ayetlerdeki cezalar, kar cinsle zina eden kadn ve erkeklere ilikindir. Ne var ki burada da iki gr bulunuyor: Bir yoruma gre, mr boyu evde hapsedilme cezas kadnlara; "eziyet" yani dayakl ya da dayaksz szl knama da erkekleredir. br yoruma gre de, mr boyu evde hapsedilme cezas yalnzca kadnlara; ama dayakl ya da dayaksz knama, hem kadnlara, hem de erkekleredir. nk "eziyet"ten sz eden ikinci ayette, erkekle birlikte kadn da var. F. Rz de bu yorumu benimsiyor. "Yorumlarn en gzeli budur" diyor. (Bkz. F. Rz, 9/235.) Yani:
-

Zina eden kadna: mr boyu evde hapsedilmeyle birlikte dayakl ya

29

da dayaksz knama.
-

Zina eden erkee: Yalnzca dayakl ya da dayaksz knama.

Ayetlerde zina edenlerden sz edilirken, evli mi, bekr m olduklar aklanmyor. Ama bir yoruma gre, birinci ayette anlatlan, "evliler", ikinci ayette anlatlansa "bekar"lard*. (Bkz. F. Rz, ayn yer.) Ne var ki imdi slam hukukunda geerli olan, yukardaki ayetlerde yer alan hkmler deildir. Bu hukukta geerli olan, bekara "yz denek", evliye "recm"dir. (Aaya bkz.) yleyse ne demeli? Genellikle denen u: "Bu ayetler mensuhtur." Yani bu ayetlerin hkm kaldrlmtr. Kimilerine gre, nce hadisle kaldrlmtr. Hadisin hkm de, Nr suresindeki (aaya bkz.) ayetle geersiz klnmtr. Genellikle kabul edilen gre greyse, yukardaki ayetlerin hkmn kaldran, dorudan doruya, Nr suresindeki ayettir. (Bkz. F. Rz, 9/232; Taber, 4/201 ve teki tefsirler.) Ama, birinci ayette "sevicilerin, "ikinci ayette de "ecinseller" in anlatldn savunan Ebu Mslime ve onun gibi dnenlere gre, "ayetlerin mensuh olduklar" ileri srlemez. nk bu yoruma gre yukardaki ayetlerin hkmleri, Nr suresindeki ayetin hkmyle atmyor. (Bkz. F. Rz, 9/231.) Neden ki, konular baka.
2-

Zina eden kadna da, erkee de "yz denek"

A\/' ^
O44>SM>^
Anlam: (Diyanetin) Zm<2 eden kadn ve erkein her birine yzer denek vurun. Allahn dini konusunda o ikisine acmayn. Onlarn ceza grmesine, inananlardan bir topluluk da ahid olsun. (Nr suresi, ayet: 2.) Aklama: Grlyor ki, bu ayette, zina eden kadna da, erkee de eit olarak "yz denek cezas var. Daha nce yer yerilen ayetlerde, kadn ve erkek

L3 J

30

arasnda ceza ynnden bir ayrm vard. Kadn iin zina cezas baka (mr boyu evde hapsedilme ya da bununla birlikte dayakl, dayaksz knama), erkek iin zina cezas bakayd (dayakl ya da dayaksz knama). Demek ki bu ayetteki hkmle, o ayetlerdeki hkmler birbirine uymuyor. yle grnyor. Daha dorusu, bu ayetteki hkmle, o ayetlerdeki hkmlerin baka olduklar ok ak. O ayetlerin hkmleri iin "mensuhtur denmesi de, bundan kaynaklanmtr. Yukarda da belirtildii gibi, genellikle benimsenen yoruma gre, o ayetlerdeki hkmler (haps, knama), bu ayetteki hkmle, yani "yz denek" cezasyla yrrlkten kaldrlmtr. Ne var ki bu ayette de bir baka ynden mensuh"luk bulunduu ileri srlr Kuran yorumlarnda: nk bu ayette, "zina eden kadn ve erkee yz denek" cezas bildirilirken, zina edenlerin bekarlk ve evlilikleri arasnda bir ayrm yaplmamtr. Oysa bugnk slam fkhnda geerli olan u: Zina eden "bekar olursa cezas yz denek, "evli" olursa cezas "recm", yani lene dek taa tutulmasdr. ite bu nedenle, bu ayetteki hkmn de bir baka hkmle daraltld (tahsi edildii)" ve kapsam iinden, "evlinin zinasna ilikin ceza"nn karlm bulunduu belirtilir. (Bkz. F. Rz, 23/134 ve t.; Sabn, Tefsiru ytil-Ahkm, 2/21 ve t.) Szn z: slam fkhnda var olan "recm", yani "evliyken zina etmi olan kiiyi talama (talayarak ldrme) cezas", bu ayette bulunmamakta. Kurann baka ayetlerinde de bu hkm yoktur. yleyse, "recm cezas"m getiren kaynak nedir? Bu sorunun karl ve tartmalar iin aaya bkz.
3-

Zina eden evlilere: "recm" Kur'anda bulunmayan "recm" cezas iin u kaynaklar gsterilir: Hadis: Bu konuda en nl hadis udur: Smit Olu Ubde'nin, Peygamberin yle dediini anlatt aktarlr:

a)

"Benden aln, benden aln (u bilgiyi) :Tanr (zina eden) kadnlara (ceza ynnden bavurulacak) yolu bildirdi: Bekar bekarla zina ettiinde, yz denek ve bir yl srgn (nefy*); evli evliyle zina ettiinde yz denek ve recm (cezas verilir)." (Bkz. Mslim, Kitabu'l- Hudd/12, hadis
-

31

no: 1690; Ebu Dvud, Kitabul-Hudd/23, hadis no: 4414; Tirmiz, Kitabul-Hudd/8, hadis no: 1434; Ibn Mace, Kitabul- Hudd/7, hadis no: 2550.) Bu hadisle, Nis suresinin yukarda geen 15. ayeti arasnda balant kurulur. Bu balanty kuranlardan kimileri, bu hadisin o ayeti akladn, kimileri de "nesh" ettiini, yani hkmn ortadan kaldrdn ileri srerler. O ayette, "...lnceye veya Allah onlara bir yol aana kadar evlerde tutun." deniyor ya, balant buradan kaynaklanyor. "Bu hadisle, Allah, o kadnlara nasl bir yol belirlediini bildiriyor/' deniyor. Yoruma gre, Tanrnn belirledii "yol" u: lnceye dek haps" cezas kaldrlp, yerine bu hadiste belirtilen ceza, yani bekarlara yz denek, evlilereyse recm ve bir yl srgn cezas konuluyor. (Bkz. F. Rz, 23/134 ve teki tefsirler. Ayrca bkz. tbn Melek, Mebrikul-Ezhr Fi erhi Meriki'l-Envr, 1309, 2/278; Snen Ebu Dvud, KitabulHudd/23, hadis no: 4414, not: 4, c.4, s.570.) Ama zerinde durulan kimi noktalar var: Nis suresinin 15. ayetinde, zina edenlerden yalnzca kadnlar sz konusudur. Bu, ak. Dahas, bir yoruma gre, zina eden kadnlardan da, yalnzca "evli olanlardr konu olan. Hadisin, bu ayetin "aklamas niteliinde olmas iin, ayn konuda olmas gerekirdi. Oysa hadis, zina edenlerden yalnzca "kadnlar konu olarak almamakta, hem kadnlar, hem de erkekler iin hkm iermekte.
-

Ayetteki kadnlarn lehine (yararna) anlamna gelen "lehnneden, "lnceye kadar evde hapsedilme cezasnn yerine, sonradan nesh ya da aklama yoluyla getirilen cezann, "kadnlar iin daha hafif trden olmas gerekirdi. Oysa hadiste yer alan bir recm, yani talanarak ldrlme cezas var. Yeni ceza eski cezadan ok daha ar olduuna gre "kadnlarn lehine bulunmamakta.
-

Bu hadisle getirilen hkm, ayetteki hkm nesh etme niteliinde midir? Eer evet denirse, bu gr yalnzca Hanef mezhebine gre geerli olabilir. nk hadisle ayetin neshedilebilecei yolundaki gr, Hanefi mezhebinin grdr. afi mezhebine gre, byle bir "nesh olamaz. (Bkz. Usull-fkh kitaplar, rnein tbn Melek, Mebrikul-Ezhr Fi erhi Merikil-Envr, Arapa, stanbul, 1308, s.245.) Hanef Mezhebine gre sz konusu "nesh" caizdir, ama bunun iin hadisin "mtevtr" ad verilen (aktaranlarnn yalan zerinde birlemeleri mmkn grlmeyen hadis, hi deilse "mehur denen trnden
-

32

bulunmas gerekir. nk "ayet mtevtrdr, m- tevtrsa yalnzca kendisi gibi "mtevtr" ya da "mehur" olanla "neshedilebilir. (Bkz. Usulul-fkh kitaplar.) Bu hadis mtevtr ya da "mehur trden midir ki, ayeti nesh edebilecek gte olsun? Kimine gre "evet". Ama bu kukulu. Sadru-era, konuyu bir baka noktadan ele alarak, Nis suresinin 15. ayetinin bu hadisle neshedildii yolundaki grn ileri srle geldiini ve bunun, "hadisle ayetin neshedildii"ne rnek olarak gsterildiini, ama bu grn doru olmadn, nk o ayetin, "recm ayeti" yle (Kuran'da bulunmayan bu ayet iin aaya bkz.) neshedildiini savunur. (Bkz. Sadru'-era, Tevdh, 2/487.) Hadiste yer alan "recmH, ayette bulunmayan bir "hkm" olduuna gre, son derece gl bir kanta dayal olmaldr. nk sz konusu olan, bir "hadd"dir, yani "ceza"dr, hem de ok ar bir cezadr. Daha nce de belirtildii gibi, "hadd"lerin "kukulu durumlarda uygulanamayaca bir kural olarak kabul edilmitir. Kukudan uzak bir kantnsa, eer "hadis"se, "mtevtr" olmas ve bylece "kaynak ynnden son derece salam (sbten kat')" bulunmas gerekir. Bu da yetmez; "delleten kat'", yani szlerinin ak, neshedilmi olma ihtimalinden uzak bulunmas da gerekir. (Bunun iin de Uslul-Fkh kitaplarna bkz.) Sz konusu hadisinse bu nitelikte olduu kukulu. nce, "mtevtr" olduu kolayca kantlanamamakta. Sonra, szleri yeterince ak bulunmamakta:
-

Sz konusu hadisin szleri yeterince ak deildir, nk: Hadisin szlerine gre, sz konusu olan, "bekarla bekar"n ve "evliyle evli"nin "zinalardr. Birincilere, "yz denek ve bir yl srgn" cezas, ikincilereyse "yz denek ve recm" cezas hkm var. Oysa slam hukukularnn, zellikle "Hanef fakihleri"nin hadisten kardklar hkmler byle deildir. nce szkonusu olan; ister "bekrla, ister "evli"yle zina etsin, "zina eden "bekr"a ve "zina eden evli"ye ne cezann verileceidir. (Bkz. bn Melek, Mebrikul-Ezhr Fi erhi MerikilEnvr, Arapa, stanbul, 1309, 2/278.) Ayrca Hanef mezhebine gre, "zina eden bekar"a verilmesi gereken ceza, temel olarak yalnzca "yz denek"tir; yani "yz denekle birlikte srgn" deildir. "Zina eden evli"ye gelince: Yine Hanef mezhebine gre, ona verilmesi gereken ceza da, yalnzca "recm"dir. Yoksa, hadiste belirtildii gibi "nce yz denek, sonra da "recm" cezas deildir. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein: Hidye, 2/492; Drer, 2/64; Mecmaul-Enhr, 2/ 462463)
-

Miz Olay: Mlik Olu Mizin "recm" edilmesine (talanarak ldrlmesine)

33

ilikin hadis. Bu hadis (Mlikin yks), Peygamberin birok arkadandan, deiik biimlerde aktarlr. Ebu Hureyre, bn Abbas, Abdullah Olu Cbir, Semure Olu Cbir de var aralarnda. 1 Mlik Olu Miz, bir aktarmaya gre birinin yannda bulunan bir kszdr, kimine gre bir uaktr. Yannda kald kii ona, Peygambere gitmesini syler:Git, belki Peygamber senin balanman iin Tanr'ya dua eder. der. Miz de gidip Peygambere anlatr. Kimi aktarmaya gre Peygamber, Miz'in kabilesine: "Bu adam deli midir? diye sorar. Deli filan olmadn sylerler. Kimi aktarmaya gre, Peygamber onun "sarho" olup olmadn da sormutur ve "hayr!" karln almtr. Kimi aktarmaya gre, Miz Peygambere gidip durumunu anlattnda Peygamber Mescid'dedir. Peygambere: "Ey Tanr elisi ben zina ettim! diye seslenir. Peygamber iitir ama yz evirip karlk vermez. Miz sylediklerini bir daha, bir daha, bir daha yineler. O drdnc kez sylediinde Peygamber karlk verir ancak. Kimine gre, Miz gelip Peygambere durumunu anlatt ve kendisinden (gnahtan) arndrmasn istediinde Peygamber, ona gidip, "Tanr'ya yalvarmasn, tevbesini sunmasn ve balanmasn dilemesini" sylemitir. Miz'se bir sre sonra gelip yeniden Peygambere bavurmutur. Ve bu bavuru drt kez olmutur. Konumalarsa yle:
-

Ey Tanr Elisi! Beni arndr!

'

Yazk (olmu) sana! Git de Tanrdan gnahnn balanmasn dile, tevbe et! Miz'in gidi gelii ve szleri drt kez yinelenmitir.
-

Peki hangi gnah'tan arndrlman istersin? Zina gnhndan.

Peygamber sorup deli olmadn renir. Sarho olmadn da iyice renmek iin azn koklatr adamn. Sarho olmadm renir.
-

Demek sen zina m ettin?

-Evet! Kimi aktarmaya gre, Miz ayr ayr gnlerde (kimine gre gn arayla) gidip Peygambere bavurduunda unlar da sylemitir:
-

Beni talarla ldr!

34

Kimi aktarmaya gre Peygamberle Miz'in konumalar yle olmutur:


-

Ey Tanr Elisi! Ben zina ettim.

-Deli misin sen? -Hayr! -Evli misin? -Evet! Kimi aktarmaya greyse yle konumulardr: -Ey Tanr Elisi! Ben zina ettim, Tanrnn kitabndaki hkm neyse benim zerimde (gereini) uygula! Bu szler drt kez yinelenmitir. -Bu szleri sen drt kez sylediine gre, imdi syle bakalm, kimle zina ettin? -Falan kadnla (cariyeyle). -Yani onunla yattm m? -Evet!
{

-Onunla birbirinize yaklap dokundun mu ona?

-Evet! -Onunla cinsel ilikide bulundun mu? -Evet! Kimi aktarmaya gre de, arada geen konuma yle: -Zina ettim. -Belki de kadn yalnzca pmsndr, ya da ona gz krpm- smdr ya da bakmsndr, ha ne dersin? -Hayr (zina ettim)! -Peki onu "ey mi ettin" yani (onunla cinsel birletin mi)? -Evet! Kimi aktarmaya gre de konumalar yle: -Ey Tanr Elisi! Hell olmayan, haram oln bir kadnla cinsel birletim.
-

Onu ey mi ettin yani?

35

Evet!

Seninki onunkinin iine; "srme aygtnn srmeliin iine ve kovann kuyunun iine girip kaybolmas biiminde" girip kayboldu mu? (Erkeklik organ, kadnlk organna iyice girdi mi):
-

Evet! Peki zina nedir; bilir misin? Evet. Bir insann hell olan kalyla cinsel birleimde bulunmas gibi ben de haram olan bir kadnla cinsel birleimde bulundum. Peki ne istiyorsun bunlar anlatmakla? Beni temizlemeni, arndrman istiyorum.

Tm aktarmalara gre, Peygamber, sonunda, Mizin hakkmdaki karan bildirir:


-

Gtrn ve buna, "recm" (taa tutma cezas) uygulayn.

Kimi aktarmaya gre, Miz, taa tutma srasnda barp kamak ister, yakalarlar ve ayn yolla ldrrler sonunda. Mizin kama abalar ve sonunda yakalanp ldrl Peygambere anlatlr, Peygamberin tepkisi yle olur: Onu katnda braksaydnz keke. Belki de tevbe ederdi ve Tanr onun tevbesini kabul ederdi.
-

Olaya ilikin daha baka aktarmalar da yer alr hadis kitaplarnda. (Tm aktarmalar iin bkz. Buhr, Kitabu'l-Hudd/28-30; Mslim, Kitabu'lHudd/16-23, hadis no: 1691-1695; Ebu Dvd, Kitabul- Hudd/24, hadis no: 4419-4439; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/5, hadis no: 1428-1429; bn Mace, Kitabu'l-Hudd/9, hadis no: 2554-2555.) Bu hadisin, birinci hadisten bile nl olduu sylenebilir. Ve slam fakhlerince, "recm" cezasnn slamda var olduuna kant olarak gsterilir. Ne var ki kimi aktarmada, Peygamberin "Onu (Miz'i) katnda keke braksaydnz. Belki de o tevbe ederdi de Tanr da onun tevbesini kabul ederdi?' demi olmas ilgi ekici bulunur. Ayrca, Kur'an'da bulunmayan bir hkm, "recm"i getirerek, Kurann "zina"nm cezasna ilikin hkmn ya da hkmlerini ortadan kaldrmas (nesh) konusunda, daha nceki hadisin aklamasnda belirtilen trden tartmalar grlr. Tartmalarda belki de en nemli soru u: Hadisin "mtevtr" olduu kolay kolay sylenemeyeceine gre, Kur'an'daki hkm "neshetmi

36

olabilecei nasl sylenebilir? Bununla birlikte bu hadisin, zellikle Hanef fkh kitaplarnda, "evlilerin zinalan iin recm uygulanmas gerektii"ne kant olarak gsterildiine tank olmaktayz. (rnein bkz. Hidye, 2/487.) "Recm" konusunda, Peygamber dneminde "recm" cezasnn uygulandna ilikin baka hadisler de var. (rnein bkz. Mslim, Kitabu'l-Hudd/24-33, hadis no: 1696- 1704,)
b)

Ayet:

Daha nce de belirtildii gibi "recm" konusunda, Kur'an'da herhangi bir hkm bulunmamakta. Ancak, gvenilir kabul edilen hadislerde ve "slam ulems"nm szlerinde, bir "recm ayeti"nden szedil- mekte: Hattab Olu mer (Halife) hutbede sesleniyordu: "Tanr Muhammedi gerek Peygamber olarak gnderdi. Ve ona Kitab' (Kur'an) indirdi. Ona indirilenler arasnda, 'recm ayeti'e vard. Bu ayeti biz okumu ve iyice bellemitik. Peygamber 'recm'i (recm cezasn) uygulad. Biz de ondan sonra recini uyguladk. Korktum ki, aradan uzun zaman geer de, biri kp 'biz Tanrnn Kita- b'nda recm ayetini bulamyoruz' der de, insanlar Tanr'nn indirdii bir farz brakarak sapm olurlar. (Bundan dolay aklama yapma gereini duyuyorum.) Demek ki, recm gerekten vardr. Erkek ve kadnlardan kim evli olarak zina ederse, kantland zaman, ya da gebelik, ya da suu boyuna alma (itiraf) olduunda recm uygulanr o kimseye. Tanr'ya antierek sylerim ki, insanlar, 'mer Tanr'nn Kitab'ma (Kuran'a) ekleme yapt* derler korkusu olmasayd, bu ayeti de Kuran'a yazardm." Bu hadisi, Buhri ve Mslim'in de iinde bulunduu hadis kitaplar yazar. (Bkz. Buhr, Kitabu'l-Hudd/30; Mslim, Kitabu'l-Hudd/ 15, hadis no: 1691; Ebu Dvd, Kitabu'l-Hudd/23, hadis no: 4418; Tirmiz, Kitabu'l-Hudd/7, hadis no: 1431.) Bu ayetin ("recm ayeti"nin) metni de hadis kitaplarnda yer alyor; "Erkek ve kadn, evli olarak zina ettiklerinde, ikisine de kesinlikle recm uygulayn..." (Bkz. bn Mace, Kitabul-Hudd/10, hadis no: 2553; Muvatta, Kitabul-Hudd/10.) "Recm ayeti", uslu'l-fkh (slam hukuku) kitaplarnda da (tam olarak) yer alyor. Bu ayet, bu kitaplarda, "Kuran' dan sz neshedilip (kaldrlp) hkm (geerlilii) braklanlar"a rnek olarak gsterilir. (Bkz. Sadru'era-Saduddin Tef tzn, Tenkh - Tavdh-Telvh, 2/ 486-487.) Tam

37

olarak, uslu'l-tefsr kitaplarnda da ayn trn rnei olarak yer alr. (Bkz. Celluddin Syt, el tkn Fi Ulmi'l-Kur'an, 2/ 32, 34-35.) "Ahkm ayetleri"ni konu alan kitaplarda da... (Bkz. Sabn, Tefsiru Ayti'ilAhkm, 2/25.) "Tefsir" kitaplarnda da... (Bkz. Fahruddin Rz, 3/230,23/135; bn Kesr, 3/261; ls, 18/79...) Yani "recm ayeti", szleri Kuran'da yer almayan, ama "hkm" (geerlilii) Kur'an'da bulunan bir ayettir. Kimileri diyor ki: "mer'in szlerinden anlaldna gre, recm ayeti, Kur'an'daki yerine yazlabilir, bu, cizdir. mer'in yazmam olmas, insanlarn dedikodusundan ekinmesinden kaynaklanmtr..." (Bkz. Syt, el ttkn, 2/34.) Peki bu ayetin, szleri kaldrlmadan nce, Kur'andaki yeri neresiydi? Genellikle yazlan u: "Recm ayeti", Nr suresindeydi." Bununla birlikte Ahzb Suresinde bulunduunu ileri srenler de var .(Bkz. tbn Kesir, gsterilen yer; Dr. Subhi e's-Slih, Mebhis F Ulmil- Kur'an, s. 265, not: 2; Syt, el ttkn, 2/32; Acln, Kefu'l-Haf, 2/ 23, hadis no: 1579.) Bu arada bir tartma var: "Recm ayeti", Peygambere indirildikten sonra "nesh" edilenlerden mi, yoksa "unutturulan"lardan mdr?
-

"Recm" cezas, zina eden evlilerden "zgr" ("hrr" ve "hrre") iindir. Kle ve cariye iin sz konusu deildir. (Aaya, kle ve cariyenin zinasyla ilgili kesime bkz.) B - Zina suunun belirlenmesi
1

- Zina iin art olan tank says: 4 Daha nce yer alan, Nis suresinin 15. ayetinde, bu aka grlmektedir. Aadaki ayette de, drt tann gerekli olduu aklanr:

38

Anlam: (Diyanetin) ffetli kadnlara zina isnat edip de, sonra drt ahid getiremeyenlere, seksen denek vurun. Ebediyen onlarn ahidliini kabul etmeyin. te onlar, yoldan km kimselerdir. (Nr suresi, ayet: 4.) Aklama: Bu ayette, zina suuyla sulayanlarn, drt tank gsterememele- ri durumunda "seksen denek cezasn hak etmi olacaklar, bu tr kimselerin tamklklar"nm da hibir zaman kabul edilmeyecei aka bildiriliyor. Bu kimselerin "yoldan km (fsk) saylacaklar da anlatlyor. Ancak, bu ayeti izleyen 5. ayette, tevbe edenler"in bu hkmn dnda tutulduklar belirtiliyor. Fahruddin Rz, burada bu sonucu, yani seksen denek cezsm, "tanklnn kabul edilme- mesini ve fsk saylmasnn anlatrken, 5. ayetteki ama bundan sonra tevbe edenler bunun dndadr..." anlamandaki aklamann, nc sonuca ynelik olduunu belirtiyor. (Bkz. F. Rz, 23/157.) Bundan sonraki drt ayetin anlamlan da (Diyanetin resm evirisiyle) yle: "Karlarna zina isnd edip de, kendilerinden baka ahitleri olmayanlarn ahidlii, kendisinin doru szllerden olduuna Allah drt defa ahid tutmasyla olur. Beincisinde, eer yalanclardan ise, Allahn lanetinin olmasm diler. Kocasnn yalanclardan olduuna Allah drt defa ahid tutmas, cezay kendinden savar. Beincisinde, kocas dorulardan ise, kendisinin Allahn gazabna uramasn diler." (Nr, ayet: 6-9.) * Burada, karsn zina ile sulayan "koca" ile suu olmadn syleyen "kar"nn karlkl "lanetlemesi" var. slam fkhnda buna "lanetleme" anlamnda "lian" ad verilir ve bal bana bir blmde anlatlr. Tank getirmeye itiraz ve bir olay "Karsnn zerinde bir erkei gren, koup tank m arayacak Hadiste belirtildiine gre: meyye Olu Hill, karsnn, Sehm Olu erikle zina ettiini ileri srer, konuyu Peygambere gtrr. Ve Peygamberle aralarnda u konuma geen
-

Karun, Sehm Olu erikle zina etti. Tank gstererek kantla, yoksa srtna (iftiradan dolay) denek cezas

39

vurulur. yi ama ey Tanr Elisi, birimiz karnnn stnde bir erkei grdnde, gidip tank m arayacak?
-

Ya tank gsterip kantlarsn, ya da srtna denek cezas vurulur.

Seni hak Peygamber olarak gnderen Tanrya antierek sylerim ki, ben doru sylyorum. Ve kesin olarak biliyorum ki, Tanr, beni byle bir cezadan kurtaracak bir aklama indirecektir. O srada hemen Cebril iner ve yukardaki ayetleri (Nr, ayet: 6- 9.) indirir. "Lian (lanetleme) uygulamas yaplr: Hill, kendisine den szleri syleyerek, doru sylediini anlatr, antier. Kadn da ayetlerde belirtildii biimde kendisinin sylemesi gerekenleri syler, o da doru sylediini, kocasnn yalanc olduunu, yle bir su ilemedi ini-Tanr* y tank gstererek - (Yani antierek) dile getirir. Peygamber bu durum karsnda: "kinizden biriniz yalan sylyor kukusuz. der ve tevbeye anr. Ama ikisi de direnir. Kadn bir ara, lanetlemeden vazgeip suu zerine alacakm gibi yapar, yani herkes yle olacan dnr. Ama sonra unlar syler:
-

Ben, toplumu, ailemi, kabilemi rezil etmem...!

Daha sonra Peygamber yle demektedir: Bu kadna bakn: Eer gzleri srmeli, kalalan iri, baldn kaln bir tipte ocuk dourursa, bu ocuk Sehm Olu erik'indir."
-

zlerler, kadnn, Peygamberin dedii gibi bir ocuk dourduunu grrler. O zaman Peygamber yle der: Eer Tanrnn kitabnda, konuya ilikin belirli bir hkm bulunmam olsayd, ben bu kadna gsterirdim (zina cezas uygulardm)." (Bkz. Buhr, Tefsirul-Kuran 3; Tecrd, hadis no: 1717; Ebu Dvd, Kitabut-Talk/27, hadis no: 2256; Tirmiz, Tefsirul-Kuran/ 25, hadis no: 3179; bn Mace, Kitabu't-Talk/27, hadis no: 2067.)
-

Burada nemli bir nokta: u ortaya kyor ki, sonuta zina kesin olarak anlalsa bile, zina suu (hadd") uygulanmyor.
2

- Tanklara sorulacak sorular


a)

"Zina nedir?

Tank, zina"nm ne demek olduunu biliyor mu? "Zina" deyince ne

40

anlyor? Bu belirmeli nce. "Sence zina ne demektir?" diye sorulup gr renilmeli.


b)

"Zina" nasl gerekleti? Olay nasl oldu?

Tank, olaya nasl tank olduunu, "zinann anlamna uygun bir cinsel ilikiye ne lde tanklk edebileceini belirtmeli. "Erkein cinsel organ, kadnn cinsel organna, bir srme aygtnn srmeliin iine girmesi gibi girdi mi? Cinsel organ cinsel organa ne kadar girdi?" Bu sorulup renilmeli. (Bkz. Fkh kitaplar, rnein Hidye, 2/ 487.) e) "Zina" olay nerede oldu? Tank, tanklk ettii zina olaynn yerini sylemeli. d) "Zina" olay ne zaman oldu? Tank, tanklk ettii zina olaynn gerekletii zaman da sylemeli.
5-

"tkrar" (suu boyna alma)

Zina etmi olan kii, suunu boynuna alm olabilir. Drt mezhebe gre de, zina suu bu yolla da belirlenebilir. Ancak baka ynden tartmalar var: bn Rd, bu tartmalar yle zetliyor: krar denen suu boyna almann says ne olmal? Suun belirlenmi olmas iin zina sulusu ka kez sylemelidir bu suu ilediini?
-

krarn yerinin says ne olmal? Ceza uygulanana dek ikrardan dnmemek art mdr, deil midir?

bn Rd bu tartmalardaki grleri de zetliyor: "ikrar"n BlR KEZ olmasnn yeterli olduu gr: Bu grte olanlar: mam Mlik, imam afi, Davd (Zahir), Ebu Sevr, Taber ve daha baka bir topluluk. "krar"n drt ayn "meclis"te DRT KEZ olmas gerektii gr. Bu grte olanlar: Ebu Hanife ve arkadalar (Hanef mezhebi). "krar" m "drt ayn meclis"te olmasa bile drt kez olmas gerektii gr. Bu grte olanlar: Ahmed bn Hanbel, shak, bn Eb Leyl. bn Rd, herkesin kendi grn bir hadise dayandrarak

41

savunduunu belirttikten sonra "ikrardan dnme" konusuna geiyor. Ve "cumhur"un, yani genel olarak slam hukukularnn, "ikrardan dnme"yi "meru" saydklarn ve "kabul edilebilir" grdklerini anlatyor. (Bkz. bn Rd, Bidayet'l-Mectehid ve Nihayet'l-Muktasd, 2/366 -367.) Hanef fkh kitaplarnda bu konuda yle denir: "Bu konudaki ikrar, ergin ve akll bir kimsenin, zina ettiini, drt kez ve drt ayr mecliste boynuna almasdr. yle ki say drde ulaana dek her ikrarn, yarg (kad) RED eder. (Yani drde kadar her ikrar yetersiz bulur). Ergin ve akll olmak art. nk, ocuun ve delinin sz (ikran) geerli deildir. krann drt kez olmas, bizim mezhebimize gre arttr. afi mezhebine greyse ikrann bir kezi de geerlidir. (...) Bizim kantmz, Maz olayna ilikin hadistir. (...) krar eden kii, ceza uygulanmadan ya da ceza srasnda ikrardan vazgeerse, vazgeii kabul edilir. Ve kendisi serbest braklr. afi'ye ve bn Ebi Leyl'ya greyse, ikrardan dnse bile ceza uygulanr..." (Bkz. Hidye, 2/488. Ayrca bkz. Drer, 2/62; Mecmaul-Enhr, 1/ 459-460.) C - Cezann uygulanmas
1

- Zinada "denek cezas"nn uygulanmas

Deneklerin nasl vurulaca: Deneklerin nasl vurulacaklan, ayetin szlerinde aklanma- makta. Bunu, yorumcular birtakm szcklerden, hadislerden ipular elde ederek belirlemekteler. (Bkz. Rz, c. 23, s. 145.) Fkh kitaplarnda unlar belirtilir: Sopalar orta iddette olmaldr. Ne ok hzl, ne de ok yava vurulmal.
-

Kullanlan denek, budaksz olmaldr.

Sopa vurulacak olann giysisi karlmal, plak gvdesine vurulmaldr. (Cezalandrlan kadnn giysisi karlmaz. Ama giysinin ok ince olmas gerekir.) Gvdenin yalnzca bir yerine deil, deiik yerlerine vurulmaldr. (nk yalnzca bir yere vurulursa, kii ldrlebilir.)
-

Baa, yze ve cinsel organa vurulmamaldr. Erkek ayaktayken, kadnsa otururken cezalandrlmaldr. Sopalara ara verilmemelidir.

42

Zinadan dolay denekle cezalandrlacak olan kimse hastaysa, hastal iyileecek trdense iyilemesi beklenir, sonra denek vurulur. Ama hastal iyilemeyecek trdense, beklenmemelidir, sopalar vurulmaldr.
-

Denekle vurma cezasnn uyguland gn, ne ok souk, ne de ok scak olmaldr.


-

Ceza verildii srada sulu lrse ykanr, kefenlenir, namaz kldrlr ve mslmanlarn mezarna gmlr.
-

(Bkz. F. Rz, 23/145-146; Hidye, 2/489-490; Drer, 2/63-64; Dmd, 1/461.) Zina cezasn, din ve devlet adna yetkili kii (imam) verebilir Cezay yetkili (mam) verebilir, nk: Nr suresinin 2. ayetinde: "Yz denek vurun!" buyruuyla, "manTa, yani "din ve devlet bakam"na, "din ve devlet adna yetkili olan"a seslenilmektedir. (Bkz. Rz, 23/143. Bununla birlikte, Mlik, afi ve Hanbel mezheplerine gre, bir EFEND de, KLEsine cezay uygulayabilir. Hanef mezhebine greyse, efendinin, klesine ceza uygulayabilmesi iin iMAM'm ZNi ARTtr. Bkz. Sabn- Revayiul-Beyn Tefsiru Ayti'l-Ahkm Minel-Kuran, 2/32; Dmd, 1/462; Hidye, 2/491; Drer, 2/63.) Ayette ayrca, denek vurulacak olan kimselere ceza uygulanrken bir topluluun hazr bulunmas ve cezalandrlanlara hi anmamas gerektii de aklanyor.
2

- Zinada "recm (talayarak ldrme)" cezasnn uygulanmas

Fkh kitaplarnda, "recmMe nasl balanaca, "recnTin nasl yaplaca da ayrntlaryla aklanmtr: Talanacak olan sulu ne durumda olmal? Sulu kadnsa, BR UKUR kazlmal, gsne dek ukura sokulmal. Bununla birlikte ukura sokulmasa da olabilir.
-

Erkek iin ukur gerekli deildir. Talamay kim balatacak ve nasl bir sra (protokol) izlenecek? Talamay TANIKLAR balatacak. Yani nce tanklar tal- yacak zina sulusunu.
-

Sonra MAM, Sonra HALK talayacak.

43

Sonu lnceye dek talanacak... nk "recm"de esas olan, suluyu MldrmekMtir. Sulu ldkten sonra, ykanacak, kefenlenecek ve
-

namaz klnacak. (Bkz. Ayn kaynaklar.)

Anlam: (Diyanet'in) Sizden, hr mmin kadnlarla evlenmeye g yetiremeyen kimse, ellerinizdeki mmin cariyelerinizden alsn. Allah sizin imannz ok iyi bilir. Birbirinizdensiniz, ayn soydansnz. Onlarla, zinadan kanmalar, iffetli olmalar ve gizli dost tutmam olmalar halinde, velilerinin izniyle evlenin ve rfe uygun bir ekilde mehillerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hr kadnlara edilen azabn yars edilir. Cariyeyle evlenmedeki bu izin, iinizden, gnaha girme korkusu olanlaradr. Sabrederseniz, sizin iin daha hayrldr. Allah balar ve merhamet eder. (Nis suresi ayet: 25.) Aklama: Yukardaki evirideki kimi yerler, ayetteki szlerin aslna daha uygun duruma getirilebilir: "... sa ellerinizin satn ald, inanr cariyelerinizden alsn..." "... velilerinin izniyle evlenin ve uygun olan biimde onlara karlklarn (kimi yorumcuya gre 'nafaka', kimi yorumcuya greyse 'mehir') verin. eviride, ayette karl olmayan szler de var: "... ayn soydansnz." Daha nce: "Birbirinizdensiniz" dendikten sonra bunun, ayette karl yok. Parantez iinde bir aklama olarak yer alabilir. "Cariyeyle evlenmedeki bu izin"in de ayette karl bulunmamakta. Ayettekine uygun karlk, "bu"dur. nk ayette "zlike", geiyor yalnzca. Anlam da "bu"dur. "Bu"yla "iaret" edilen parantez iinde (cariyeyle evlenmedeki izin) biiminde gsterilebilirdi. "Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa onlara, hr kadnlara edilen azabm yans edilir"in anlam da udur: "(Cariyeler) evlendikten sonra zina

44

ederlerse, zgr (kle olmayan) kadnlara verilen zina cezasnn yars kadarn onlara zina cezas olarak uygulayn!" Demek ki, "zina eden cariyeler iin verilmesi gereken ceza, zina eden zgr kadnlara verilen cezann yansdr. zgr kadn bekarsa, zina ettii zaman, Nr suresinin yukarda sunulan (2.) ayetinde aka belirtildiine gre, "yz denek" vurularak cezalandrlr. yleyse "zina eden cariye"ye verilmesi gereken ceza da, "elli denek" vurmaktr. Erkeklerinki de kadnlarnki gibidir. Ancak, Fahruddin Rz, burada nemli bir anlalamazlk zerinde duruyor: "zgr kadnlara verilen zina cezasnn yans kadar..." anlamna gelen szlerdeki "zgr kadnlarla "evli" olanlar m, "bekar" olanlar m anlatlmak isteniyor? Burada anlatlmak istenen, "evli zgr kadnlar"a, bu kadnlara verilmesi gereken "zina cezas", slam hukukunda kabul edildiine gre, "recm" cezasdr. Bu cezaysa "lm" cezasdr. "lm cezas"nmsa, "yans" olamaz. Demek ki, anlatlmak istenen, "evliyken zina eden zgr kadnlar" deildir. Eer anlatlmak istenen "bekarken zina eden zgr kadnlar"sa, verilmesi gereken ceza "yz denek" olduu iin, "cariyeler"inki de, yukarda belirtildii gibi "elli denek" olur. Ama cariyelerden "evliyken" zina edenlere de, "bekarken" zina edenlere de bu ceza verilir. O zaman, ayette "evlendikten sonra zina ederlerse" diye bir ayrm yaplmasnn anlam ne olabilir? Fahruddin Rz, buradaki "mkil"i "kavi (gl)" diye niteler. Yine de bir "cevab"la, sorunu zmlemeye alr: Rzfnin zmlemesine gre, ayette anlatlmak istenen "bekarken zina eden zgr kadnlar"a verilen zina cezasnn yansnn "zina eden cariye"lere verilmesidir. Bu da "elli denek"tir. Zina eden cariye "bekar"ken "yz denek" cezasn hak edince evliyken bu cezay daha ok (evleviyet- le) hak eder. Bununla birlikte "hriciler", bu tr karklklar doyurucu bulmazlar ve yukardaki ayeti de kant gstererek, "recm" cezasnn bulunmadm savunurlar. (Bkz. F. Rz, 10/64, 23/134.) Ksacas: Zina eden dii ve erkek kleye, slam hukukuna gre verilmesi gereken ceza, "elli denek" vurmaktr. Zina eden dii ve erkek kleye, "recm" cezas uygulanmaz. (Bkz. Hidye. 2/491-492 ve teki fkh kitaplar.)

ZNA EDENLE EVL.ENMF.K

45

Anlam: (Diyanet'in) Zina eden erkek; ancak zina eden veya putperest bir kadnla evlenebilir. Zina eden kadnla da, ancak zina eden veya putperest olan bir erkek evlenebilir. Bu, mminlere yasak edilmitir. (Nr suresi, ayet: 3.) ' Aklama: Zina eden erkek; ancak zina eden veya putperest bir kadnla evlenebilir ile "zina eden kadnla da ancak, zina eden veya putperest olan bir erkek evlenebilir." cmleleri ayn eyi anlatyor. Yani: Zina eden bir erkek, ya zina eden bir kadnla ya da putatapar bir kadnla evlenebilir. Zina eden kadnm varaca erkek de ya zina eden ya da putatapar bir erkektir.
n

Ksacas: Zina eden kii, biriyle evlenmek mi istiyor? Ya kendi gibi zina eden ya da putatapan birini bulacak, yoksa, baka biriyle ev- lenemez. Ayetteki szlerden bu anlalyor. Kur'an yorumcularna gre bu ayette anlatlanlar ya "haber," niteliindedir ya da bu ayetle "hkm" bildirilmektedir. Eer "haber" niteliindeyse, demek istenen udur: Kadn ya da erkek zina eden kii, ya kendi gibi zina eden ya da putatapar biriyle evleniyor. Yani, olan, grlen durum bu. Hani: "Tencere yuvarlanr, kapam bulur derler ya, yle.
-

Ne var ki gerek bu mu? Fahruddin Rzfde de yer alan itiraz yle: "Gerek durum byle deil. nk biz grp tank oluyoruz ki, kimi zaman zina etmi bir kii de, namuslu biriyle evleniyor, bu oluyor."
-

Buna KaffaTm u karl verdii aktarlr: "Burada anlatlan, genel durumdur. Yani genellikle kii, dengini bulur. Ve zina eden de, kendi gibi biriyle ya da putataparla evlenir." F. Rz, en doru cevabm bu olduunu yazar.
-

Ayette, slam'n ilk dnemlerindeki zel bir kesimin durumlarnn anlatldm ileri srenler de var: Buna gre, "Medinede, kiralk kadnlar vard. Bu kadnlarn yerleri, evleri de belliydi. Bunlarla iliki kurmak, Medine'de bulunanlara daha "ucuz"a geliyordu. Zina eden ve putatapar kesimden kimseler bu kiralk

46

kadnlarla iliki kurarlard. Mslmanlarn yoksullan - ki, o srada Mekkeden Medine'ye g etmi mslmanlar ok yoksul- dular-bu kadnlara ilgi gsterdiler. "Biz de zengin olana ve artk bu kadnlara gereksinimimiz kalmayana dek bu kadnlara biz de gidelim, iliki kuralm, evlenelim diyerek Peygamberden izin istediler. Bunun zerine yukardaki ayet geldi. Kimilerine greyse, ayette bir "hkm", bir yasaklama bildiriliyor. Yani "zina eden bir kadn" la, zina etmeyen namuslu bir msl- manm evlenmesi yasaklanyor. Bu yasak, slam'n ilk dneminde vard. Kimilerine gre, bu yasak imdi de var. Ebubekir, mer, Ali, bn Mes'ud ve ie de bu yasaktan yana. Yani zina eden zina edenle, namuslu da namusluyla evlenmeli, tersi olmamal. Kimilerine greyse, bu hkm sonradan, ortadan kaldrlmtr (neshedilmitir). Bu konuda baka tr yorumlar da var. (Bkz. F. Rz, 23/150-151.)

CHAD KADIN DNLEMEZ


I.

TANIMI

A- Szlk anlam: Bir amaca ynelik olarak olanca gc kullanmak. "Olanca aba" anlamndaki "cehd"den gelir. B- slam'da yklendii anlam: /- "Tanr urunda silahl sava": GENEL TANIMI: Tanr yolunda ve din urunda kutsal sava. Amac: "ly- kelimet'llah" (Tanr'nn szn yceltmek), yani "Kur'an" ve hkmlerini "tm dnce, inan ve din"lerin "st"ne "karmak" ve kar konulmaz biimde egemen klmak". Ayet ve hadislerdeki zel anlatmyla "Tanr yolunda, kfirlere kar slam' stn ve yenilmez duruma getirmek iin canla ve malla birlikte savamak". "Tanr yolunda savaa, ldrmeye girien inanrlarn canlarn ve mallarn, karlnda CENNETi vererek Tanr SATINALMITIR." (Tevbe suresi, ayet: 111.) Ayet ve hadislerde, ou yerde "cihad" bu anlamnda, yani 'Tanr yolunda ve din urunda silahl kutsal sava" anlamnda kullanlmtr. Bu anlamda kullanld da aka belirtilmitir.
a) b)

SLAM HUKUKUNDAK TANIMI:

"Kfirlerle savamak, onlar ldrmek, onlarn elinden mallarn, mlklerini almak, yamalamak, tapnaklarn ykmak, putlarn krmak."

47

(Bkz. Dmd, c. 1, s. 494.) 2- Tanr ve din urunda manev sava: "Silahl savala birlikte bu da istenir.
a)

"NSAN VE ClN EYTANLARI"YLA SAVAMAK:

Her tr eytann oyununa kar uyank olmak, dn vermemek, "eytan savata yenmeye almak."
b)

"NEFlS"LE SAVA:

Dnyann ekicilikleriyle, "nefis arzularyla savamak. Kimi ayetlerdeki "cihad" bu anlamlarda yorumlanr. (Bkz. Rgb, el Mfredt, "c-h-d".) "Cihad"m bu anlamn benimseyen daha ok, slam gizemcileridir (tasavvufular). II- SRES, KMLERE KARI OLACAI VE "HKM": ASresi: 7- Genel olarak: Peygamber, "mmetinin "cihadlnm, "kesintisiz" olacan ve Kyametin "almet"lerinden olan "Deccl ldrlnceye kadar" sreceini bildirir. (Bkz. Ebu Dvd, Kitabul-cihad, 4-Babuun f Deva- ml-Cihad, hadis no: 2484, c.3, s.l 1.) 2- zel durumlarda: Devlet "cihad"a arr. arlan, "cihad", sava durumuna gre srer ya da sonulanr. Yani "sre", sava durumuna ve savaanlarn durumlarna, kararlarna baldr. B- " Cihad"m kimlere kar olaca?
1-

Genel olarak tm kfirlere kar:

Cihad'm kimlere kar olaca, genel niteliiyle kesin olarak belirlenmitir: Hadis: "Tek Tanrdan baka Tanr bulunmadna, Muhammed'in de Onun kulu ve Peygamberi (elisi) olduuna inanncaya, bizim kblemize dnnceye, kestiklerimizi yiyinceye ve namazmz klncaya kadar (btn) insanlarla savap ldrmem buyuruldu. nsanlar ne zaman ki bunlar yerine getirirler, o zaman kanlarn (canlarn) ve mallarn -kimi hakl nedenlerin dnda- kurtarm olurlar. (Bkz. Buhr, Selt/28; Ebu

48

Dvd, cihad/104, hadis no: 2641.) Kimi hadiste, yerine getirilmesi istenen koullara, zekatn da eklendii grlr. (Bkz. Buhr, Zekt/l, Buhr Muhtasar- Tecrd, hadis no: 24; Mslim, lmn/32,36, hadis no: 20,22.) 2- Durumlarna gre putataparlara ve "kitap ehli"ne kar:
a)

MSLMANLARLA ARALARINDA

SALDIRMAZLIK ANTLAMASI BULUNMAYANLARIN DURUMU: Bu durumda olanlar, iki eyden birini semek zorundadrlar: Ya slam ya da lm. Ya slam' seer, Mslman olarak atnn altna girerler ya da ldrlrler. "Bunlar yakalayn, nerede bulursanz ldrn." (Bakara, ayet: 191, Nis: 89, 91; Tevbe: 5.) Bu hkm, dinden dnenler iin de geerlidir. Arap olmayan putataparlarn bu hkmn dnda tutulmas ve onlardan, slam' kabul etmemeleri durumunda "cizye" (bir eit vergi) alnmas yoluna gidilebilecei gr de vardr. Hanef fkhnda bu grn benimsendii de grlr. (Bkz. Dmd, c. 1, s.496.)
b)

MSLMANLARLA ARALARINDA

SALDIRMAZLIK ANTLAMASI BULUNANLARIN DURUMU: "Antlama"nm gereine uyulur. Ancak bu durum, Peygamber dneminde, slamn glenmesine dein srmtr. Sonras iin sz konusu deildir. (Bkz. Tevbe suresi, ayet: 1-9.) Arada antlama'olan putataparlara, "yeryznde dolaabilmeleri iin drt ay sre" verilmitir. (Bkz. Tevbe, ayet: 1.) Bu sre getikten sonra, onlara kar. Mslmanlarn ne yapmalar gerektii bildirilmitir:MNerede bulursanz ldrn, yakalayn, hapsedin, tm gzetleme yerlerinde bekleyin yakalamak iin. Eer tevbe ederler, namaz klarlar ve zekt verirlerse serbest brakn: Tanr balayan ve acy andr."(Tevbe: 5) MSLMANLARLA ARALARINDA ANTLAMASI BULUNMAYAN KTAP EHL:
c)

SALDIRMAZLIK

Bunlarn nlerinde seenek var: Ya slam, ya "cizye (vergi) ya da lm.

49

MSLMANLARLA BULUNANLARIN DURUMU:


d)

ARALARINDA

ANTLAMA

"Antlama hkmlerine uyulur. Ne var ki, Peygamber dneminde, arada "saldrmazlk antlamas" bulunan kimi kitap ehline "antlama hkmlerini bozuyorsunuz, kimileriniz gidip urada burada aleyhimizde bulunuyor..." denereksaldrlm ve ounluuyla ldrlmlerdir. "Benu Kurayza (Kurayza Oullar - Yahudiler)" bunlardandr. Bunlar kltan geirilirken, Peygamber de balarnda bulunmu ve tyler rpertici durumlar sergilenmitir. (Bkz. Buhr, Kitabul-Mez/30, Tecrd, hadis no: 15901591; Mslim, cihad/64Jadis no: 1768. ayrca bkz. Siyer kitaplar.) C- "CihacTm hkm: Yani cihad", farz mdr, ne zaman farzdr, nasl farzdr? /- Dmann saldrs sz konusu deilken: ffkifayeten farz": Balangta, bar nerisi sunmak, kfirlere der. Sunulduunda grlebilir, grlmez, kabul edilebilir ya da edilmez. Bu, Mslmanlarn bilecei itir. Bar nerisi gelmemise ya da kabul edilmemise, arada bir saldrmazlk antlamas yoksa, cihad gereklidir. "Farz"dr. Ama bu farzlk, kifayetendir, yani toplumdan bir kesimin bunu yerine getirmesi yeterlidir. Toplumun bandakiler, gerekli cihad aarlar, gerektiinde de g toplarlar. lgililer, cihad balatmak ve gereini yerine getirmek zorundadrlar. Kfirlere seenekleri gstermelidirler: Kfirler, durumlarna gre seeneklerden birini kabul etmek zorundadrlar. Kabul etmiyorlarsa, Mslman ilgililere den, cihaddr. Eer cihad hi yaplmyorsa, baka bir deyile toplum cihadsz kalmsa, o toplum, btnyle "sorumlu ve suludur. nk kiilere deilse bile, toplumun tmne yklenmi olan "farz" yerine getirilmemitir. (Bkz. Drer, Arapa, Cihad, c.l, s. 282; Dmd, c, 1, s. 494-495.) 2- Kfirlerin, slam lkelerinden herhangi bir kesime saldrmalar durumunda: Bu durumda, "cihad", herkese ayr ayr farz (aynen farz) olur. Kadnlara ve klelere bile bu farz ynelir. Kadn kocasnn izni olmadan, kle de efendisinin izni olmadan bu cihada kabilir. Hi kimse, slam'ca geerli bir gerekesi olmadan bu cihadm dnda kalamaz. (Drer, c. 1, s. 282, Dmd, c. 1, s. 495-496.)

50

m. CHD SIRASINDA NELER OLUR?


A- ldrme: /- Kimler ldrlr? EL SLAH TUTAN TM ERKEKLER: "Savar durum- da olan herkes. Savar durumda olan ve daha "aklm-belleini yitirmemi'' olan "yal kiinler bile. "Deliler" bu hkmn dnda tutulur. Ama "deli", savar durumdaysa ya da "zengin"se ya da hkmdarlk makamnda bulunuyorsa ldrlr.
a)
M

Kar tarafta olan "yaknlar - akrabalar, aileden kiiler de ldrlr. Ayetlerde, iman brakp kfirlik yolunu seen baba"larn, "karde"lerin "dost edinilemeyecei, "cihad sz konusu olduunda da, babalarm, oullarn, kardelerin, elerin (kar-kocann) ve "airet (kabile) yelerinin artk Tanr ve Peygamber karsnda nemlerini yitirecekleri, bunlara kar savalmas gerektii bildirilir. (Bkz. Tevbe, ayet: 23-24.) Ve hep byle olmutur: Baba oulu, karde kardei ldrmtr. Yalnz slam hukukunda bir istisna gze arpyor: Cihadda kar karya gelen babaouldan oul, babay ldrmeye girimemelidir. Ama baba olunu ldrmeye ynelmise, Mslman olan oul artk babasn ldrme hakkn elde etmitir. Baba Msliimansa kfir olan olunu ldrebilir. Oul Mslmansa kfir olan babay ldrmeye atlamaz, ama cihad srasmda, bakasnn, onu ldrmesine engel olamaz, olmamak zorundadr. (Bkz. Drer, c. 1, s. 283-284; Dmd, c. 1, s. 497.)
b)

KMl DURUMLARDA, OCUKLAR, KADINLAR,

KRLER, KTRMLER, YATALAKLAR:

Bunlar genellikle ldrlmezlerse de bunlardan savar durumda olan, "gr sahibi" olan, mal sahibi olan, yetki - hkmdarlk makamnda olan ldrlr. (Bkz. Drer, ayn yer, Dmd, ayn yer.) Peygamberin yle bir buyruu var: "Putataparlarn yallarn ldrn de, ocuklarn brakn!" (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/121, hadis no: 2670; Tirmiz, Siyer/29, hadis no: 1583.) Kurayza Yahudilerinin ldrlmesi srasnda bu buyruk verilmiti. "ocuklar't "braklmas" isteniyordu, nk elde bulunan ocuklar, kleler arasnda yerlerini alacak ve ie yarayacaklard. Hepsi ele geirilmi "deerli mal" trndendi. Kald ki o srada "yzlerce kii" ldrlrken Mslman ldrcler adamakll yorulmutu. ldrlecekler elleri bal uzunca bir ukurun nnde ldrlmeye hazr

51

bulundurulduklar halde... Herkes bitkin bir duruma gelmiti adam kesmekten. (ldrclerin arasnda Peygamberin damad Ali de vard . Peygamber de balarndayd.) Bu srada Peygambere dil uzatt diye bir de kadn ldrlmt. Kadnlarn sa braklmasna hkmedildii halde... (Karar iin bkz. Bhar, Kitabu'l- Mez/30, Tecrd hadis no: 1591, Mslim, Cihad/64, hadis no: 1768, Tirmiz, Siyer/29, hadis no: 1582. Sven kadnn ldrlmesi olay iin bkz. Ebu Dvd,Cihad/l 21, hadis no: 2671.) Gece basknlarnda, kfirler toptan kltan geirildiinde, evler yaklp ykldnda ldrlenler arasnda "kadnlar ve ocuklar" da bulunuyordu. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/102, hadis no: 2638,. Cihad/ 121, hadis no: 2672; bn Mace, Cihad, hadis no: 2840; Ahmet bn Hanbel, 4/46; Tirmiz, Siyer/l 9, hadis no: 1570.) Arkadalarndan biriyle Peygamber arasnda yle bir konuma geiyor: Ey Tanr Elisi! Evlere yaplan gece basknlarnda putata- parlarn kadnlar, ocuklar da ldrlyor. Ne dersin?

Onlar da brlerindendir (kadn ve ocuklarn, brlerinden fark yok, ldrlebilirler)! (Hadis iin bkz. Ebu Dvd, Cihad/121, hadis no: 2672; Tirmizi, Siyer/l9,hadis no: 1570.)

Peygamber bylece, bir yandan "kadn ve ocuklarn ldrlme- meleri iin buyruk verirken, br yandan da "toplu krm"larda bunlarn ldrlmesinde bir saknca olmadn bildiriyor.

2-Nasl ldrlr?
'Tanr ve Peygamberiyle savaanlarn ve yeryznde fesatlk karanlarn cezas; boazlanarak ldrlmek ya da aslmak ya da el ve ayaklarnn apraz olarak kesilmesi ya da bulunduklar yerden srlmeleridir. Bu onlar iin dnyadaki rezilliktir. Ahiretteyse daha byk azab.hazrlanmtr. (Mide suresi, ayet: 33.) Demek ki boazlama var, asma var. Dahas, ikence bile var. (Ellerin ve ayaklarn apraz olarak kesilmesi, kukusuz bir ikencedir.) Hadislerde daha baka ldrme biimleri de yer alyor: Tm zetle yle sralanabilir: KILILA LDRME: Birden boazlayarak. ..Yada herhangi bir yere klc sokarak...Keserek, paralayarak...
a) b)

ASARAK LDRME.

52

c)

KENCEYLE LDRME.

Peygamberin ikence (msle) yaplmamasn istedii aktarlr. (Bk. Ebu Dvd, Cihad/120, hadis no: 2667.) Burada sz edilen ikencecin insann orasn burasn rnein burnunu, kulan, kolunu bacan kesmek, gzlerini karmak trnden olduu aklanyor. (Bkz. Ayn hadis, not: 3.) slam hukukunda da ikencenin yaplmamas yolunda hkm var. (Bkz. Drer, c. 1, s. 283; Dmd, c. 1, s. 497.) Ne var ki, Peygamberin kendisi ikence uygulatmtr. Peygamberin yaptrd ikence: Olayn zeti: Ukl, Ureyne kabilelerinden birka kii (kimilerinin yazdna gre: 78 kii) Peygambere gelirler. Mslman olduklarn bildirirler. Renkleri sararmtr, hasta olduklar anlalmaktadr. Peygamber deve st ve "deve sidii" iirerek bunlar tedavi etme yoluna gider. Bir sre sonra iyilemilerdir. Medine'nin havasnn kendilerine iyi gelmediini ve havas uygun bir kesime kmak istediklerini Peygambere sylerler. Peygamber de gereksinimlerini karlasn diye bir deve srsn, balarndaki obanyla birlikte bunlarn buyruuna verir. Ve develerin bulunduklar yere giderler. Bir sre, develerin style beslendikten sonra oban ldrrler; develeri de alp gtrrler. Olay renilir, Medine'ye, Peygamber'e iletilir. Peygamber fkelenmitir. Adamlarn yakalanmalar iin buyruunu verir, tmn yakalattrr. Sulular Peygamberin huzuruna getirilirler. Ve Peygamberin karan:

"Elleri ayaklar apraz olarak kesilsin. Gzleri oyulup karlsn!..." Sulularn elleri ayaklar apraz olarak kesilir. Gzleri oyulur.

Peygamberin buyruu uygulanr. Peygamberin buyruuyla:


Medine dnda, gnein altnda ate gibi yand iin "harre" ad verilen yere gtrlp konurlar.

Sulular su isterler; su verilmez. "talar kemirirler", "azlaryla, dileriyle topra

Zavalllar kazarlar".

lnceye dek ylece braklrlar.

53

Buhr bu hadisi yedi yerde ve dokuz yolla, Mslim bir yerde ve yedi yolla, Ebu Dvd bir yerde be yolla, Nese bir yerde drt yolla aktarp yazmtr. Bunu gz nnde tutan Ahmed Naim, hadisin salaml konusunda yle diyor: "Alt kitaptan salamlk derecelerine gre en salamlan saylan drdnde byle yirmi be yolla belirlenen, ayrca Ebu vne, bn Sa'd, Taher, Tabern, Abdurrazzak, bnu t-Talla', bn shak ve Vki- d gibi biroklan tarafndan baka birok yollardan aktanlagelen bu hadis hakknda (gerek midir, deil midir diyerek) kukuya kaplmak hibir Mslman iin dnlemez. (Bkz. Sahih-i Bhr Muhtasan Tecrd-i Sarih Teremesi, c. 1, hadis no: 172, not: 2.) Hadisi kaynaklarn bir kesiminde grmek iin bkz. Buhr, Zekt/68, Cihad/152, Tecrd/Vud' hadis no: 172; Mslim, Kesme/9- 14, hadis n: 1671; Ebu Dvd, Hudd/3, hadis no: 4364-4371; Tirmi- zy EbvbutTahre (Taharet)/55, hadis no: 72-73; Nese, Tahrim'd- Dem/7; bn Mace, Hudd/20, hadis no: 2578-2579. Grlyor ki, olay Ahmed Naimin yazd gibi "alt kitabn (ktb sitte) drd" deil, "alts" da yazmtr. Kimi aktarmalarda, sulularn, "oban, ikence yaparak ldrdkleri"nin de eklendii grlyor. Onlara da bu nedenle ikence uyguland aklanyor. Oysa ayn hadiste, u nedenler de belirtiliyor:

Sululara ayetin hkm uygulanmtr.

(Sz edilen ayet, anlam yukarda geen, Mide, suresinin 33. ayetidir.) Peygamberin damzlk develerini alp gtrmeye yeltendikleri iin bu ceza uygulanmtr.

alas durumdur ki, kimi Mslman yazar, bu olaydaki sululara uygulanan, "ikence" trnden saymamaktadr. Bu yazarlar arasnda, Tecridin "mtercim"i, Profesr Kmil Miras da vardr. (Bkz. Sahihi Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi, stanbul, 1938, c. 5, s. 473.) * Oysa hadisi aktaranlar da, hadise kitaplarnda yer verenler de, bunun "ikence" olduunu aka belirtiyorlar.Yalnz, "Peygamber ikence yaplmamasn istedii halde kendisi nasl ikence yapm olabilir?" sorusuna uygun karlk bulmaya abalyorlar. Kimileri, Peygamberin bu ikenceyi, "ikence edilmesini yasaklamadan nce" uygulattrdn ileri sryorlar. Kimi bunun, bir "ksas" olduunu savunuyor. Bu grte

54

olanlara gre, sulular da, obana ikence etmilerdir. Kimileriyse (genellikle bu gr benimseniyor), sz konusu olayda ikence uygulatrken, Peygamberin, Mide suresinin 33. ayetinin hkmn yerine getirdiini savunmaktadrlar. Ne olursa olsun gerek saklanamyor: Peygamber, en acmaszlarn bile kolay kolay yapamayacaklar trden bir ikence uygulatmtr.
d)

YAKARAK LDRME:,

Hamza Olu Muhammed aktaryor: Peygamber bir gn Hamza'y arr, bir sava birliinin bana komutan olarak atar ve u buyruu verir: -r-"Falan kiiyi bulursanz, atee atp yakn!" Hamza birliiyle birlikte yola kmak zeredir; O srada Peygamber Hamza'y yine arr. Bu kez yle konuur: "Falancay bulursanz, atete yakn, dedim. Ama nce ldrn, sonra yakn. nk atete yakma cezasn, yalnzca atei yaratan verebilir." (Bkz. Ebu Dvd,Cihad/122, hadis no: 2673.) Ebu Hureyre anlatyor: Bir gn Peygamber bizi, bir sava birlii olarak dmana gnderiyordu. O srada, Kureyten iki kiinin adlarn vererek: "Bunlar yakaladnzda atete yakn, ikisini de!... dedi. Bir sre sonra da dnp yle dedi: "Size, onlar bulursanz ikisini de yakn, dedim ama, yakmayn. nk atete yakma cezasm yalnzca Tanr verir. Siz bu iki kiiyi yakalayn ldrn yalnzca." (Bkz. Buhr, Cihad/107, 149; Ebu Dvd, Cihad/122, hadis no: 3674; Tirmiz, Siyer/20, hadis no: 1571.) Grlyor ki, Peygamber'in "atele yakma" konusundaki tutumu duraksamal. Ne var ki hadislerde anlatlanlardan anlaldna gre, Peygamber'in kimi en yakn arkadalar bile, atete yakarak ldrme" cezasn uygulamlar ve "fetva"y Peygamberden aldklarn belirtmilerdir: Ebubekir, Peygamber'in lmnden sonra bagsteren "dinden dnme" ("ridde") olaylar srasnda komutanlarna "talimat" vermitir: "Daha da direnirlerse demirle dalayn, atete yakn!" (Bkz. Taber,Tarih, 1/1881-1885; Leoni Caetani, slam Tarihi, ev. Hseyin Cahid, stanbul, 1926, 8/276.)

Ve bu talimat tyler rpertici biimde uygulanmt: Hlid tbnii'l-Veld (lm. 642. Mekke'nin fethinden bir sre nce Mslman olmutur.) sava

55

srasnda, "ate ukurlan" atrm, yaktrd atein iine, birok kimseyi diri diri attrp yaktrmtr. Kadn da vardr bunlarn iinde. Bir tutsak kadna, Mslman olmas nerildi. Kadn kabul etmedi. nnde yanan atee atlaca sylendi. Kadn, "- hogeldin lm! Yazk ki baka kurtulu yolum yok. O yzden kendimi atyorum* atee." anlamndaki iiri okuyarak kendini kaldrp atee att. Ve tabi cayr cayr yand. (Bkz. Habi, yaprak 28-34; Caetani, ayn kitap, 8/306.) Ebubekir'in "atete diri diri yakma cezas"n nasl verebildii sorulduunda Peygamber'in bu tr cezaya izin verdii sylenerek karlk verilir. nsanlar, inanlarn brakmyorlar diye, "ate ukuru"na attrp yaktranlardan birinin de Ali olduu aktarlr: Buhrfnin de yer verdii bir hadiste, Alinin "bir topluluu atee attrp yaktrd", bn Abbasa sylendiinde bn Abbasn yle dedii belirtilir: "Ben olsaydm bunu yapmazdm. nk Peygamber: Tanr'nn verdii ceza biiminde ceza vermeyinV demiti. Ben olsaydm ldrrdm yalnzca." (Bkz. Buhr, cihad/149; Tecrd, hadis no: 1264; Nese, Tahrmu'd-Dem/14.)

Peygamberin damad olan Ali nereden fetva alm olabilirdi? Fetvann kayna Peygamberden bakas olabilir miydi? Peygamber, kimi yerleme blgelerinin "yaklmas"m buyurmutu. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no: 2616; bn Mace, Cihad, hadis no: 2843.) Kukusuz Peygamberin "yaklmas"m buyurduu yerleim yerinde "insanlar" da vard. Zaten slam hukukunda da byle durumlarda, "insanlar yakma"nn "mekruh" olmad aklanr. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/122, 2673 nolu hadis, not: 2, c. 3, s. 124-125.) B.- Yakma-ykma ve yama: /- Evler, mahalleler, kyler, kasabalar yaklr, yklr , yamalanr Birok rnei vardr bunun. Peygamber dneminde de, daha sonraki dnemlerde de... Peygamberin dneminde "gece basknlar" dzenlenirdi Peygamberin buyruuyla. "ldr, ldr!" parolal (iar) olarak. Sonra da yamaya giriilirdi. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/102, hadis no: 2638; bn Mace,Cihad/30, hadis no: 2840.)

56

te bir baka hadis: Filistinde "bn (sonralar Ybn)" denen bir yerleim yeri. Peygamber buraya bir baskn dzenliyor. Baskn yapacaklara da buyruu <yle veriyor: "Sabahleyin bnya (anszn) baskm yap ve oray yak!" Buyruk yerine getiriliyor. Yani "bn" ky yaklyor. indekilerle birlikte. (Bkz. Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no:2616, c. 3., s. 88, ayrca s. 124'deki 2 no'lu not; ibn Mace, Cihad/31, hadis no: 2843, c.
2,

s. 948.)

slam hukukunda da dman evlerinin yaklmas caiz grlmtr. (Bkz. Dmd.) Dmann bulunduu yerdeki aalar, rnler yaklr ya da kesilir
2-

rnek: Peygamber Ben Nadr kabilesinin hurmalklarn yaktrmt, ayrca kestirmiti. Har suresinin 5. ayetinde bu olaya ksaca deinilir. Bu ayetin, Diyanet evirisindeki anlam yledir: "nkrc kitap ehlinin yurtlarnda hurma aalarn kesmeniz veya onlar kesmeyip gvdeleri zerinde ayakta brakmanz Allahn izniyledir. Allah, yoldan kanlar bylece rezillie uratr." Bu ayette gemeyen yakma olay", hadislerde yer alr. (Bkz. Buhr, cihad/154, Hars/6, Meazi/14, Tesir/59/2, Tecrid, hadis no: 1576; Mslim, cihad/29-31, hadis no: 1746; Ebu Dvd, Cihad/91, hadis no: 2615, Tirmiz, Siyer/4, hadis no: 1552; bn Mace, Cihad/31, hadis no: 2845;Drim, Siyer/22; Ahmed bn Hanbel, 2/8,52,80.) slam hukukunda da, cihad srasnda, dman kesimindeki ya aalarn kesilebilecei, kesilmeden yaklabilecei hkme balanmtr. (Bkz. Dmd, c. 1, s. 496.) C- Yalan, hile, tuzak: Hadis: "Sava hiledir!" (Bkz. Buhr, Cihad/107, Tecrd, hadis no: 1268; Mslim, hadis no: 1739; Ebu Dvd, cihad/101, hadis no: 2636-2637; bn Mace, Cihad/28, hadis no: 2833, Ahmed bn Hanbel, 1/81,90.)

Yani cihad srasnda "her tr yalan, aldatma, hile, tuzak, m- bahtr. Buhr, buna bir rnek olarak, Eref Olu Kabm hileyle ld-

57

rln gsteriyor. Eref Olu Ka'b (lm. 625), gen bir airdi. Peygamberi ve inanrlarn eletiriyordu. Peygamber bir gn arkadalarna bu adam ldrebilecek kimse var m? diye sordu. Mesleme Olu Muhammed ortaya atld: Ben varm! dedi. Eref Olu Kabm nasl ldrlebilecei planland. "Yalan"lar uyduruldu, "tuzak hazrland ve sonunda, bir gece, kalesinde bulunan airin kafas kesilerek plan sonulandrld. Ve ba, Peygamber'e alnp gtrld. (Bkz. Buhr, Cihad/158/1, Rehn/3, Tecrd, hadis no: 1578; Mslim, Cihad/119, hadis no: 1801; Ebu Dvd, cihad/169, hadis no: 2768.) IV-CHDIN "FAZLET" (STNL-SEVABI-DL): Ayetlerde, hadislerde ve yorumcularn szlerinde, "cihad"m inanrlara neler salayaca uzun uzun anlatlr. Bu konuda bir ayetle bir hadisi anmsatmak yeterlidir: Ayet: Yukarda deinilmiti. Diyanet'in evirisindeki anlam yledir: "Allah phesiz, Allah yolunda savap ldren ve ldrlen mzminlerin canlarn ve mallarn- Tevrat, ncil ve Kur'an'da sz verilmi bir hak olarak - cennete karlk satn almtr. Verdii sz, Allah'tan daha ok tutan kim vardr? yleyse yaptnz alverie sevinin! Bu, byk baardr." (Tevbe suresi, ayet: 111.)

Hadis: "Kfirle ldreni, Cehennemde birlikte bulunamaz." (Bkz. Mslim, lmaret/130-131, hadis no: 1891; Ebu Dvd, Cihad/11, hadis no: 2495; Nese, Cihad/9;Ahmed bn Hanbel, 2/263,340, 342...)

Yani "kfir" kesinlikle cehenneme gideceine gre, onu ldren Mslman da kesinlikle cehenneme deil, cennete gidecektir. yleyse, Mslman, "kfir ldrme"ye bakmaldr srekli. Yzyl 14 Ekim 1990, Yl 1, Say 11

58

Bilindii gibi slam'n 4 temeli var:


"Kitab". Yani "Kuran". "Snnet". Yani "hadisler".

"cma". Yani "Muhammed inanrlarndan bir adaki yetkili hkm reticilerinin, ayet ya da hadisi gz nnde tutarak, bir konuda birlemeleri, gr birlii etmeleri." "Kyas". Ksacas "Karlatrma". Buradaki anlamyla da "ayette ve hadiste bulunmayan, ayette ya da hadiste bulunanla karlatrp hkm karma". Biraz daha uzun olarak: "Ayette ve hadiste bulunmayan bir konuyu, ayette ya da hadiste bulunan benzeriyle karlatrp berikinin hkmn brnde de grme ve ona gre uygulama diye tanmlanabilir. Ayet ya da hadiste bulunduu iin rnek alnan konunun hkm hangi nedene dayanyorsa, ayet ve hadiste bulunmayan benzerinde de ayn nedenin bulunmas, "kyas" iin "art" grlr.

Demek ki, gerekte slamn "ana temel"i 2dir. "Ayet (Kur'an)" ile "hadis". Bu iki temelde "yalan" var m yok mu, varsa ne kadar var? imdi onu grelim: nce kincisinden ("hadis"ten) balayalm: "Uydurma", Trke Szlkte: "Yalan olarak dzme." (Bkz. TDK yaynlarndan Trke Szlk.) "Hadis uydurmacl"ndaki "uydurmann anlam da budur. (Yalana bavurarak hadis olmayan hadis diye gsterme.) Hadis uzmanlarnn kitaplarnda bu konu iin bal bana blm aynlmtr.Kimileri de bu konuda ayr kitaplar yazmlar, uydurma hadisleri sergilemilerdir. Diyanet leri Bakanl yaynlan arasm- da da bu konuda kitaplar var: Yaar Kandemirin "Mevz (uydurma) Hadisler adl kitab rnek olarak gsterilebilir. Demek ki hadislere yalan" karm. Kart kesin, ama ne kadar? Bu sorunun karln Diyanet yaynlarndan bir kitapta grmek, lkemizdeki okurlar iin ilgin olabilir: Yaar Kandemirin kitabnda da yer alan bilgilerden:

59

...Zhit hadisilerin hadise olan sevgilerinden phe edilemez. Maksatlarndaki samimiyet, kbil-i inkr deildir. Lkin binlerce hadis uydurmak, onlar Hz. Muhammede (s.a.v.) isnd etmek suretiyle -phesiz' bilmeyerek- hadis ilmini ldrmeye almlardr. (M. Yaar Kandemir, Mevz Hadisler, Ankara, 1975, Diyanet Yay., s. 60. Dayand kaynak: Sddk, Hadis Edebiyat Tarihi, s. 67.)

Bilhassa tergb- terhib (zendirme, korkutma) maksadyla binlerce hadis uyduran bid ve zhid klkl mslmanlar, bu hareketi slama hizmet niyetiyle yaptklarn ve bundan dolay Allahtan mkfat beklediklerini istedikleri kadar sylesinler, uras muhakkaktr ki slama en byk darbeyi onlar indirmilerdir. (Kandemir, ayn kitap, s. 193.)

"...Bugn hadis takdim edilen uydurmalarn ounu vazzalar (hadis uydurucular) icd etmilerdir. Hadis uyduranlarn itiraflarnda da grld zere, ON BNLERCE SZ, onlar tarafndan belli bir maksad ifade etmesi iin bilfiil ortaya konmutur." (Kandemir, ayn kitap, s. 176.)

"Mslmanlar hayra ve iyi ameller yapmaya tevik etmek ve dinin irkin grd kt hareketlerden sakndrmak maksadyla hadis diye uydurulmu szler, mevz (uydurma) hadisler arasnda hayli kabark bir yekn tutmaktadr." (Kandemir, ayn kitap, s. 56.)

"Tergb (sevaba zendirme) iin uydurulan haberlerin (hadiselerin) ou namaz ve oru hakknda olmakla beraber, bunlar dnda kalan dier ibadet nevilerini de uml iine alan uydurmaclk hareketinde, fezilulKurana (ayet ve surelerin okunularndaki sevaplara) ayr bir ehemmiyet verildii ikrdr. (...) Her sure hakknda ayr ayr hadis uydurmaya kalkmlardr. Bu konuda hadis uyduranlardan biri de Meysere bn Abdirabbihdir. O'na: 'Kim u sreyi okursa bu kadar sevap kazanr eklindeki hadisi nereden ald sorulmu,

o da u karl vermitir: Halk, Kuran okumaya tevik etmek iin ben uydurdum (Kandemir, ayn kitap, s. 58. Dayand kaynaklar: Irk, Fethul-Mus, 1/131, Ali el Kr erhu Nuhbetil-Fiker, stanbul, 1327, s. 128, evkn, el Fevaidul-Mecmua, s. 315-317. bnl- Cevz, KitabulMevzuat, varak 4 a; Zeheb, Mizn, 3/222.)

"Zhidler bu mevz (hadis uydurma) dnda yalan syleyebilecek

60

insanlar deillerdir. Onlarn hali, Yahya tbn Said el Kattanm (lm. 198/813): Slih kiileri, hadiste olduu kadar hibir yerde yalanc grmedik sznde en gzel ifadesini bulmutur. (Bkz. Kandemir, ayn kitap, s. 59.)
t

"Fakih Ebu Bir Ahmed bn Muhammed el Mervez (lm. 323/ 934), zamannda snneti (hadisi) muhaliflerine kar en ok mdafaa eden bir zt olarak bilinmektedir. Bununla beraber hadis uydurmaktan ekinmemitir. (Kandemir, ayn kitap, s. 59.)

Geceleri herkesten ok namaz kld, gndzleri herkesten ok oru tuttuu sylenen Ebu Dvd Sleyman bn Amr en-Neha (lm. III. / IX. asr.) de bu haline ramen hadis uydurucusu olmaktan kurtulamamtr. (Kandemir, ayn kitap, 59-60.)

Yirmi sene hi kimseyle konumadan inzivada kald (kesinde ibadet ettii) rivayet edilen Veheb bn Hafs (lm. 250/864 civar) fazilet ve takvasna ramen hadis uydurmaktayd. (Kandemir, ayn kitap, s. 60.)

Konuyu kavramak iin bu kadar yeterli. Su kesin olarak ortaya kyor: slamn iki ana temelinden biri o ar hadisler, YALANLARLA dolu. Konu srecek. 2000fe Doru 20 Mays 1990, Yl 4, Say 19 Geen hafta Diyanet yaynlarndan M. Yaar Kandemirin "Mevz Hadisler adl kitabndan alntlar sunulmutu. Ve grlmt ki, "uydurma hadisler az deil. Binlercesi", slam dinine "hizmet" amacyla uydurulmu. Hem de "Tanr korkusu" tayan, gnahlardan titizlikle saknmalaryla tannan, gece gndz ibadet ettikleri dillerde destan "zahitlerce, yani koyu, ok koyu dindar msl- manlarca uydurulmu. nsanlar slam dinine kazandrmak ve bylece Tanr'dan "sevap" elde etmek dncesiyle... nsanlar "slama kazandrma amacyla", dince yasaklanm grneni de yapmann kaps en bata "Mellefetl-Kulb"la almtr. Mellefet'l-Kulb", "gnlleri slama kazandrlmak istenenle!

61

anlamnda. "Gnllerine slam girmemi, ya da iyice girmemi" olanlar. slama destek vermeleri istenenler. Bunlara "ganimetlerden fazla pay verilmesi Muhammedin buyruuyla gerekleiyor. (Bkz. Buhr, esSahih, Kitabu Farzil-Humus/15, 19; Diyanet yaynlarndan Tecrd, hadis no: 1296, 1299-1303; Mslm, es-Sahih, Kitabu'z- Zekt/131-142, hadis no: 1059-1063...) Ayrca zengin olsalar da bunlara ZEKAT verilmesi, Tevbe suresinin 60. ayetinde hkme balanyor. Bunun, tam anlamyla bir "RVET" olduunu, nl Kuran yorumcularndan Taber bile yazyor. (Bkz. Taber, Camiul-Beyn, 10/ 113.) Muhammed, "rvet verene de, alana da Tanr lanet etsin!" demiken (Bkz. Ebu Dvd, Kitabu'l-Akdiyye, hadis no: 3580.) oluyor bu. (Bu konuya ilikin daha ok bilgi iin bkz. 2000e Doru, 22-28 Kasm 1987, s. 46-47.) Demek ki "slama hizmet" iin "haram" olanlar bile "mubah" saylyor. Bu durumda, yine "slam'a hizmet" iin "yalan"a bavurulup "hadis uydurulmas doal kabul edilebilir. Ne var ki uydurma hadislerin kimi, birok konuda olduu gibi, zndklarn, "dinsizlerin stne yklyor. nl hadisi bnu Haceril-Askaln (lm. 1448) Nuhbetl- Fiker" adl kitabnda ve onu "erh" eden (aklamalar, notlar yazan) Ali el Kr (lm. 1605.) erhinde, biroklar gibi, en bata "dinsizleri (adimu'ddin), "zmdk"lan (zendika) suluyorlar bu konuda. (Bkz. erhu Nuhbetil-Fiker Fi Mustalaht Ehlil-Eser, stanbul 1327, s. 126-127.) leri srlp aktarlanlardan bir kesimi yle: "Dinsizler-zmdklar, 14 bin hadis uydurmutur." (Bkz. erhu Nuhbetil-Fiker, s. 127.) Muhammed bn Sleyman'n boynunu vurmasn buyurduu (ldrtt) Abdul-Kerim tbnul-Evc, yakaland srada yle demitir: "Tanrya ant ierek sylerim ki, iinizde drt bin hadis uydurdum. Bunlarla kimi eyi haram, kimi eyi de hell yapyordum. (Bkz. erhu Nuhbeti'l-Fiker, ayn yer.) Yaar Kandemir de "slam dmanlarnn kastl olarak hadis uydurmalar" bal altnda ayn konuda ileri srlen savlara yer veriyor. Suu, "dinsizler"e yklemek ok kolay bir ey. stelik, "mminler",

62

buna kolay inanrlar da. Kfir ve dinsizlerin yannda, savalan kar inantaki mezheplilere, frkalara da su ykleniyor. zellikle de ilere. Yaar Kandemir unlar yazyor: "Muhtelif frkalar ierisinde en ok hadis uyduranlarn iiler olduu bilinmektedir. Zira Iranl, Bizansl, Yahudi ve dier milletlere mensup birok slam aleyhtarnn koyu bir i ve ehl-i beyt muhibbi (severi) olarak faaliyet gstermeyi durumlarna daha elverili bulmalar sebebiyle bu rakkamlarn artmasnda, byk miktarda hisseleri mevcuttur... (Kandemir, Mevz Hadisler, Diyanet yay., s. 52.) Kandemir'in kaynaklar gstererek aktardklarna gre, "Haneflik, afilik gibi fkh mezheplerinin ballarnca da, birbirlerine kar hadisler uydurulmutur. (Bkz. Kandemir, ayn kitap s. 47-48.) Dnn, fkha "uydurma hadisler karm. Yani ibadetiyle, teki hkmleriyle slam hukuku da "uydurma hadislerle hastalkl. Bu durumda iin iinden nasl klr? Fkh konularnda mezheplerin birbirlerine ska kar klarn herkes bilir. Bu kar klarn kimi, "hadislerden kaynaklanr. Kimi, "hadisin yorumu"ndan; kimiyse "hadisin kendisi"nden... Birinin ne srd hadisi brnn kabul etmedii grlr. rnein: "Abdestli insann vcudunun herhangi bir yerinden "kan kar ve evresine yaylrsa" abdesti bozulur mu, bozulmaz m? Ya da insan az dolusu kussa bu kusma abdestini bozar m bozmaz m? Bu durumlarda, Hanef mezhebi "evet!" derken, afi mezhebi "hayr" diyor. ki mezhep de karlkl "hadis" ileri sryor kendi grne kant olarak. Ve birinin ileri srd "hadis"i br kabul etmiyor. (Bkz. El Mermn, el Hidye erhul-Bidaye 1/8 ve teki fkh kitaplar.) Burada gsterilen "hadisler "uydurma" olamaz m? Ya da biri uydurma olup teki uydurma deilse "mslmanlarln "abdest" ve "ibadetleri ne olur? En azndan bir kesimininki bir "yalan", bir "uydurma" stne kurulu olmaz m? Dahas da var: slam hukukunda kimi "kural" ok geni kapsaml ve "genel"

63

niteliktedir. Bu trden kurallara "el kavidu'l-klliyye (genel kurallar)" denir. Bu kurallarn kimi ayete, kimi de hadise dayandrlr. te bu tr hadislerden kiminin "uydurma" olduunu dnn. Yani bir "hadis" dnn ki ondan bir "genel kural" karlm ve "hukuk" onun stne kurulmu olsun. Var mdr byle hadis?

"Evet!"

te rnei: "Ez-zarrt, tubhul mahzrt". Anlam: "Zor durumlar, sakncalar (haramlan) mubah (sakncasz) yapar". Bu, bir "hadis" olarak aktarlm ve slam hukukunun "genel ve temel kurallar" mdan biri yaplmtr. (Genel kural yapldn grmek iin bkz. Zeynu'l-bidin bn brahim, el Ebh ven-Nezir, Msr, 1322, s.34.) Uydurma hadisleri olabildiince toplamaya alm hadisilerin kitaplarnda bu hadis de yer alyor ve "uydurma" olduu belirtiliyor. (Bkz. Ali el Kr, el Mesnf Hadis'il-Mevd, Kahire, 1984, s. 121, no: 182.) "Yalanlara dayal "temeller... 2000'e Doru
27

Mays 1990, Yl 4, Say 20

SLAMIN TEMELNDEK YALANLAR (IH)


"Yalan'a bavurularak "uydurulmu" hadislerin ne denli yaygm olduu, "mslman hadis uzmanlarnn aklamalarnda da ak seik grlyor. "Binlerce, on binlerce..." stelik her kesime yaylm: "nan" kesimine, "ahlk" kesimine, "ibadet" kesimine, trl "hukuk" kesimine... Ksacas: slam'n her dalma yaylm "yalan"lar, "uydurma"lar. ou da, "slam'a hizmet" denerek... Kime, nasl gvenirsiniz? ki rnek zerinde duralm: Kitab, Diyanet yaynlar arasnda bulunan Yaar Kandemir'den alntlar yaplmtr. Kandemir unlar yazar: "Akl almaz masallaryla kssaclar, esas gayesi halk memnun etmek,

64

onlarn keselerinden altn veya gm para szdrmak olan efsane ticaretisi durumuna dtler. Bu hedeflerine varmak iin de onlar, alelde halka taalluk edecek hikayelerin binlercesini uydurup Hz. Peygamber'e (s.a.v.) atfettiler ve onlar dinleyicilerine anlattlar." Kandemir eitli kaynaklar gstererek bunlar yazdktan sonra yle der: "Ahmed bn Hanbel (lm. 241/855) ile Yahya bn Man'in (lm. 233/847) karlatklar kssacmn davran, onlarn menfaat ynleriyle birlikte ne derece utanmaz olduklarn gstermesi bakmndan ehemmiyetlidir." Daha sonra da birok kaynakta grdmz bir ykye yer verir. yknn zeti yle: nl bir hadisi, Ahmed bn Hanbel'le Yahya bn Ma'n, Badat'ta bir mescitte namaz klmaktadrlar. O srada yklerini halka hadis diye yutturan biri, yine hadis diye bir sz aktanr. Buna da, Bize Ahmed bn Hanbel ve Yahya Ibn Man haber verdiler. Dediler ki... diyerek balar. ykc uzun uzun anlatr yksn, iki hadisi de aknlk iinde dinlerler. Sonra ykcy yanlarna arp konuurlar:

Yahya - Bu anlattklarn sana hadis" diye kim syledi? ykc - Ahmed bn Hanbel ile Yahya bn Man. Bunlar sylediler. Yahya - Yahya bn Man benim. Bu yanmdaki de Ahmed bn Hanbel. lle de yalan sylemek istiyorsan, buna bizim admz kartrma! ykc - Yahvn bn Manin ahmak olduunu oktandr duyardm; imdi inandm ki bu doru. Bre ahmak! Dnyada sizden baka Yahya bn Mnn ve Ahmed Ib Hanbel yok mu ki bana byle diyorsun? Bu adlar; fetvan 17 kiiden hadis yazmmdr ben! Ahmed bn Habci de kendi yzn koluyla kapatarak arkadana: Brak unu gitsin ' der. ykc de onlarla alay ederek oradan uzaklar." fBkz. Kandemir, Mevz Hadisler, s. 86) Bu aktarma, konuyla ilgili olan hemen tm kitaplarda var.

65

Ama ne lde doru? te oras belli deil. Anlatl biimine baklrsa byle bir olayn gerekten yaand kukulu. Yani nl iki hadisinin byle bir durumla karlatklarn "kesin" olarak sylemek g. nk bu iki hadisi o zaman da tannm kimselerdi. Bu nedenle u sorular akla geliyor: O denli tannm ve nl olduklar halde, olayn getii ileri srlen yerde onlar tanyan hi kimse kmam m? Buna nasl inanlr?

ki nl hadisi, "hadis" gibi ok nem verdikleri konuda, hadis uydurmaclarn her rastladklar yerde rezil etme abasnda bulunduklar ileri srlp dururken kendilerini neden savunmamlardr? ykcnn karsnda neden ylgnlk gstermilerdir? Onu herkesin nnde rezil edecek biimde kimliklerini neden kantlamamlardr?

"Uydurma" biiminde de olsa ii, meslei "hadisle ilgili olan ykc nasl olmu da bu nl iki hadisiyi grr grmez tanmam? Eer tanmsa, nasl olmu da onlarn adn kullanarak uydurma hadisi halka anlatabilmi? Onlarn gzne baka baka bunu nasl yapabilmi, buna nasl cesaret edebilmi?

Yine Kandemir, ayn kitapta, Yahya tbn Ma'nden aktarlan bir sze yer verir. Aktarmaya gre bu nl hadisi yle diyor: "Biz 30 ayn tarikten (yoldan) yazmadmz bir hadisi rivayet etmeyiz". (Bkz. Kandemir, ayn kitap, s. 131.)

Hadis uzmanlar bilirler ki byle bir ey olamaz. Kandemir de "bu ifade mbalaal dahi bulunacak olsa..." diyor (bkz. ayn yer.) ve "mbalaal"* olduunu dnebiliyor. "Mbalaal olan, tam "gerek deildir, iinde "yalan" vardr. Demek ki, bu nl hadisi, en azndan bu szn doru sylemiyor, dahas yalan" sylyor. Bir yerde, hem de nemli bir yerde "yalan syleyebilen bir kimsenin, bir baka yerde doru syleyebileceine nasl inanlr? Bir baka rnek zerinde dnelim: "Uydurma hadisler"i toplamak ve uydurmaclarla savamak alannda nl hadisilerin kitaplarnda yer alageldiine gre:

Abdulmelik bn Mervan, yani nl Emevi Halifesi (halifelii: 685-

66

705) bir gn, am halkndan binleriyle oturmaktadr. Yanndakilere sorar: "Irak halknn en bilgini (din bilgini) kimdir? Onlar da birinin adn verirler. Abdulmelik o bilgine iletilmek zere bir mektup yazar ve u'b adnda bir hadisiyle gnderir. ub, Tedmr'e vardnda, orada: Tanr (kyamet iin) iki sur yaratmtr... diye balayp halka hadis anlatan biriyle karlar. u'b kendini tutamaz, kar kar ve anlattnn uydurma olduunu, Tanrnn "iki deil, yalnzca "bir sur" yarattm syler. O srada t ve evresindekiler adama saldnrlar. ub diyor ki: "Vallahi yemin ederek: Evet Tanr bir deil 30 sur yaratt! dedim de ancak o zaman yakam braktlar." (Bkz. Celaluddin Syt, TahzrulHavass, Beyrut, 1984, s. 203-204. Ve teki ilgili kitaplar.)

Burada aka grlyor ki "yalanc-uydurmacyla savat bildirilen hadisinin kendisi de, korkuyla da olsa "yalan sylyor". Hem de "antierek" ve "Tanr, iki falan da deil, 30 sur yaratt." diyerek. .. yleyse kime, nasl gvenilebilir? Hangi "hadisi ye?

2000'e Doru
3

Haziran 1990, Yl 4, Say 21

67

Kimi hadisiler, hadis uydurmaclaryla savayor grnmlerdir. Ama bu konuda ne lde itendirler? Bunun karln vermek g. Hadis uydurmaclaryla savayor grnenler, "uydurma" diye nitelediklerini toplamlardr da. Bugn elimizde "uydurma hadislerin topland kitaplar vardr. Ne var ki bunlara ne lde gvenilebilir? Bu konuda da kesin bir ey sylemek kolay deil. Yalancy kovalayann yalancl Yalanla savamak iin yalandan kanmak gerekir. Yani savaann kendisinde de yalan bulunmamal. Gvenilirlik iin bu, bata gelir. Oysa biz neler gryoruz? En bata bakyoruz ki "mevzat" yani "uydurma hadisler" ile ilgili ve bunlar toplam olan kitaplar kimi hadislere ilikin yarglarda birbirini tutmuyor. En azndan bu var.
1-

Yer yer alntlar yaptmz, Diyanet yaynlarndan Kandemir'in kitabnda da u tr satrlar yer alabiliyor: "Hkim'in Mstedrekinin zarar, sahih (salam) olmayan hadisleri sahih olarak takdim etmesi olduu gibi, bnu Cevzinin Mevzat'nn zaran da, bunun aksine, mevz (uydurma) olmayan hadisi, mevz saymasdr." (Bkz. Yaar Kandemir, Mevz Hadisler, s. 142.) Bunu diyenin, nl hadisi bnu Haceri'l-Askaln (lm. 1448.) olduu da belirtiliyor. (Kandemir'in dayana: Syt, Tedrbu'r-Rv, 1/279.) Yani bir hadis uzmanna (Askaln) gre, yine nemli hadis uzman olan birinin (Hkim) kitabnda (el Mstedrek) SALAM OLMAYAN HADSLER, SALAM DYE GSTERLM; bir baka uzman da (tbn'l-Cevz), uydurma hadisleri toplad kitabnda (Kita- bu'l-Mevzat), UYDURMA OLMAYAN HADSLER UYDURMA DYE GSTERMTR. Her ikisi de son derece dndrc. Bu belirlemeye gre: "Salam olmayaTa "salam" denirken, "uydurma olmayan"a da "uydurma" deniyor. Yine Kandemirin kitabna aktardklarndan: "Syt (lm. 1505), mevz (uydurma) saylmamas icab eden yz kadar hadisin Kitabul Mevzuat'ta bulunduunu sylemektedir." (Kandemir, ayn yer. Dayana: Sytnin ayn kitab, ayn yer.) Demek ki "uydurma" olan "salam hadis", ayrca "salam" olan da

68

"uydurma hadis" diye gsterilegelmi. Hem de ilgili uzmanlarn kitaplarnda. "Hadis av"na km olanlar vardr. Kimi, avlayabildii "hadis"i avlam. Kimi de "uydurmu". Bu yoldakilerin kimi de, "hadis uydurmacs av"nda. Kandemirin kitabnda yer alan deyimiyle "snnet koruyucusu" (bkz. s. 138), "hadislerin muhafz" (bkz. s. 129.), ayn kitaptaki anlatmla "avnn peini brakmayan azimli avclar gibi..." (bkz. s. 134) uydurma hadis reticilerinin ardnda grnm... Ama hangi "avc"nn asl avlamak istedii ey nedir? Oras pek belli deil. nk ne denli "Allah", "Peygamber", "sevap- gnah"... dense de tank olunagelmitir ki iin iinde "kar" var, "itibar" var. Bu dizide, nceki haftalarda, Kandemir'in kitabndan da alntlarla rnekler sunulmutu. rnekler, "hadis uydurmaclanna ilikindi. Ama "avclar durumunda grnenlerin de ayn geerli lyle, yani kar, itibar kazanma amacyla yola koyulmadklarn kesin syletebilecek bir kant yok. Ksacas: Bu alanda herkesin her eyi yapabilecei ve yapt dnlebilir.
2-

Hadis avclar kesiminde de, hadis uydurmaclarnn avclar grnenler kesiminde de trl karlarm yannda trl eilimler de, ileri srlenlerde etkin rol oynayagelmitir. Bir kar kesiminden olan, br kar kesimine; bir eilimden olan, br eilime, bir mezhepten olan, br mezhepten olana iyi gzle bakmaz, bakmamtr da. O onu, br berikini karalamtr. rnein "Snn (Ehl-i Snnet'ten)" hadis toplayclar ve uzmanlan, baka "frkalardan, rnein "iflerden olanlar genellikle salam bulmamlardr. Dahas "karalamlar"dr.
3-

"Hadislerin bekileri" diye nitelenen ve "uydurma hadis" retenlerin "av"na km grnen kimselerin kendileri de "yalan sz" sylemekten kurtulamamlardr. Gerek "uydurma olmayan"a "uydurmadr" ya da "uydurma olan"a "uydurma deildir" diyerek; gerekse hadis belirlemelerinde gerek olamayacak savlar ileri srerek... Daha nce rnek sunulmutu. Bir rnek daha:
4-

Uydurma hadis retenleri avlama yolunda grnen "hadislerin koruyucular", kimi zaman "yalanc, uydurmac" diye yakaladklar kimseler iin yle demilerdir: "insanlarn en yalancs (ekzebun-ns).." "Hadis uydurmaclnda o, en son basamak (ileyhi'l-munteh fi'lvaz)".

69

"O, yalann direi (huve ruknu'l-kizb)", (Bu szler iin bkz. Kan- demir, ayn kitap, s. 118.) Herhangi bir kimse iin bu trden szler sylendiinde, sylenen szn "abartmal" olduu bilinir. Yani bilinir ki o sz "yalanla karktr. nk hi kimse "yalann direi" olacak noktada deildir. Yine hi kimse "hadis uydurmaclnda en son basamaktadr" diye nitelenemez. Ve hele "insanlarn en yalancs" sz hibir insan iin sylenemez. "nsanlarn en yalancs"nn kim olduu, nereden ve nasl bilinebilir? Demek ki "hadis uydurmacs" olarak yakalanm olan kimse iin "yalanc" diyenin kendisi de yalan syleyebiliyor. yleyse, hangisi "salam (sahh)", hangisi "rk" ya da "uydurma"; kesin olarak nasl bilinebilir? slam dnyasnda bu konuda ller var kukusuz. Ama bunlar ne denli salam? Sorun burada. 2000*e Doru 10 Haziran 1990, Yl 4, Sayi 22

"slam'a hizmet" deniliyor, "Tanr honutluunu kazanmak" amac gdlp "hadis uyduruluyor". Krl - kazanl bir yol diye grlyor, "hadis uyduruluyor". Yalan syleme bir alkanlk durumuna gelmitir, "hadis uyduruluyor." u neden, bu neden... Ve sonuta "binlerce, onbinlerce uydurulmu hadis". Mslman hadis uzmanlarnn da belirledikleri byle. Diyanet yaynlarndan bir kitaptan sunduumuz alntlarla da bu, ak seik grlmtr. Bir nokta daha var: Hadis uzmanlarndan kimine gre "uydurma (mevz)" olan hadis, kimine gre hi de yle deil. Karmakark bir durum. Kime, kimlere, ne lde, nasl gvenilecei kestirilemiyor. Yalan stne yalan. Yalanlar dizi dizi, iie. Onca "yalan" iinde, "gerek" nasl bulunabilir, kesin olarak nasl bilinebilir? Mslman hadisiler, yani bu iin uzmanlar, "hadis"in "sa- lam"m "rk" ya da "uydurma" olanndan ayrmak iin kendilerine gre yntem belirleyip benimseyegelmilerdir. "Salam" diye niteledikleri hadis iin, yani bir hadisin byle nitelenebilmesi iin koullar koymulardr. Bu koullara bakalm: Hadis uzmanlan, bir hadise "salam (sahh)" diyebilmek iin koul gsterirler:

70

1-

Adalet

Buradaki "adalet"le anlatlmak istenen, "gvenilirliktir" denebilir. Ne var ki bu gvenilirlik de "zel bir gvenilirlik"tir. nk bunda, "takv" ve "mrvvet" (el mure) sahibi olmak koulu aranr. "Takv"nn szlk anlam "korunma"dr. Din dilindeki anlamysa, "hirete zararl olan eylerden korunma"dr. Az da olabilir, ok da olabilir. En az derecesi, "Tanrya ortak komaktan saknp korunma"dr. En yksek basamaysa, kiinin, "gnln, i dnyasn megul edebilecek her eyden kesip uzak tutmas"dr. Takv sahibi olan kimse, Tanr'ya ortak komaktan uzaklaaca gibi, haram ilemek, bir farz, vacibi yerine getirmemek trnden kt tutum ve davranlarda da bulunmayacak; ayrca da, sapk saylan mezheplerden birine bal olmayacak. "Adalet" denen zel gvenilirliin ikinci koulu durumundaki "mrvvet"e gelince: "Mrvvet sahibi" olabilmenin gerekleri de vardr: "Dk (hasis)" saylabilecek tutum ve davranlardan, aalk mesleklerden de uzak kalma koullan aranr. arda-pazarda yiyen, ien herkesin gelip getii yolda ieyen kimse "mrvvet sahibi" saylmaz. Ayak takm durumundaki kimselerle arkadalk etmek, sylemek, ocuklarla oyun oynamak, gvercinle, kula urap elenmek, ok glmek de "mrvvet sahibi olma"ya aykrdr. Eer babadan kalma deilse kimi "meslek"ler, "zanaatlar da badamaz "mrvvetle. Dericilik, hacamatlk, dokumaclk eden kimse "mrvvet sahibi" olarak grlmez. Eer kt karlanyorsa, erkek bile olsa ak ba gezen kimse de "mrvvet sahibi" deildir. (Btn bunlar iin bkz. Davudu 1-Kars, erhun Ala Metni Usli'l-Hadis Lil-Birgiv, stanbul, 1312, s. 24-27; Ali el Kr, erhu Nuhbetil-Fiker, stanbul, 1327, s. 51 ve t.)
2-

Zabt

Szlk anlamyla "yakalama, ele geirme, tutma, ezberleme" demek. Din dilinde "hadis ezberleme ya da not alma" anlamnda kullanlr. "Rv" de yani "hadis alp aktaran kimse"de bu gcn bulunmas da "art" grlr. "Hadis iyi ezberlenmeli, iyi not alnmal". (Bkz. Ayn kaynaklar.) Ne var ki, geen haftalarda sunulan alntlardaki rneklerde de grld gibi "adaletin ierdii "takv" ve "mrvvet" sahibi olmak, "hadis uydurma"ya engel olamam; tersine, kimi insanlan da bu duruma srklemitir. Kimi "takva ve mrvvet sahibi" kiiler, yani en koyu anlamyla "dindar" insanlar, "Tanr"ya daha ok yaklamak" amacyla, "slam'a hizmet, adam kazandrmak" dncesiyle "hadis uydurma"

71

yoluna gitmilerdir.
3-

Kesintisizlik

Hadisi kimin kimden ald belirtilirken, "falanca filancadan, o da u kiiden, o ondan o ondan... ald" denirken, "Peygamber"e ya da "sahabi"ye (Peygamberin arkadana) dein hi kesinti olmadan gidilmesi de hadisin salaml iin art. Sonuncu arttr bu. (Bkz. Ayn kaynaklar.) Bu "artlardan her birinin yerine gelmi saylmas iin gerekli grlenler iinde yleleri var ki, "salam hadis" elde etmeye varaca yerde, tersine sonu veriyor. rnein "takv" ve "mrvvet. Kimi yerde tersine sonu verdii belirtildi. Bunlardan mrvveti dnn. "Aalk meslek"tendir denip "mrvvete aykr saylarak; diyelim bir "dokumac"dan, bir "kmrc"den, bir ' ucrici"den...hadis almamak, yani bunu gerekli grmek byk bir sakatlk deil mi? "Ehli Snnet d olmak", yani "snn r"m dnda kalan mezheplerden birinden olmamak da "adaletin, yani "zel gvenilirliin koulu saylyor. (Bkz. Ayn kaynaklar.) Bu da bir baka sakatlk. Ksacas: Gerekler ortaya koyuyor ki, hadisilerin, "salam hadise ulaabilme yntemi olarak sanlagelmi grndkleri yntem salam deil, sakat.

2000*e Doru 17 Haziran 1990, Yl 4, Say 23


Hadisilerin, bir hadisin "uydurma olduunun nasl bilinebileceine ilikin ileri srdkleri, pek net ve "kesin l" niteliinde deildir. Hadisin " salamlna ilikin koyduklar kurallar da geen hafta grdk; onlar da kesin sonuca gtrecek nitelikte olmaktan uzak. "Hadis Usl" uzmanlarna gre, bir hadisin "uydurma" olduu, u durumlarda bilinebilir: Hadisi uyduran, "itiraf etmitir. Yani "ikrar (suu boynuna alma)" vardr.
1-

Ne var ki byle bir durumda bile hadisin "uydurma olduu yargsna kesin olarak varlamayaca da kabul ediliyor uzmanlarnca. (Bkz. Ali el Kr, erhu Nuhbetu'l-Fiker, s. 123.) Birtakm "karineler (belirtiler, ipular)" hadisin "uydurma" olduu sonucuna gtrmtr.
2-

72

Hadisi aktarann durumundan, tutumundan anlalmtr. Hadisi aktaran, kendi durumuna uygun bir ey ortaya atma abasndadr. Adam u ura, bu ura iindeyken hadis aktarmtr. Adam sapk saylan bir mezhebe baldr.

Ama bu, kesin bir lt olabilir mi? Hadis, Kur'ann kendisine ters dyordur. rnein, "Tanrnn bir "cisim" olduunu anlatr gibidir. Anlalr ki bunu aktaran, "el Mcessime (Tanrnn cisim olduunu savunan)" mezhebe baldr. (Bkz. Ali el Kr, ayn kitap, s. 125).

Oysa Kurann da bir dedii bir dediini tutmuyor ou kez. Ayet vardr ki "TanrTnm "bnzer"inin bulunmadm anlatr (bkz. r: 11.); ayet de vardr ki, "Tanr"nn "iki erinden (bkz. Mide: 64; Sd: 75) v "yznden (pek ok ayet iinde rnein bkz. Bakara: 115.) sz eder. Yani "Tanr'nn "cisim olmadm" anlatan ayet bulunduu gibi "cisim olduunu anlatan ayetler de var. Hangisi "l alnacak? Sz konusu hadis, "mutevtr (salamln en st basamandan olan bir hadise aykrdr. teki trden hadislere aykn olmas yetmez. (Bkz. Ali el K, ayn yer.)

Ne var ki, tevtur basamana ulam (mutevtr) hadis says pek azdr. Dolaysyla bu l de pek bir eye yaramaz. Sz konusu hadis, eldeki gvenilir hadis kitaplarnda bulunmamaktadr. (Bkz. Kandemir, Mevz Hadisler, s. 179.) Gvenilir hadis kitaplar"nda bulunmayan her hadise uydurma denemeyecei ak. .

Sz konusu hadis, kesin hkm veren szl lcmaya aykrdr.

Bu trden lcma bulmak da kolay olmayacana gre, bu l de ie yarar durumda deil. Sz konusu hadis, aka AKLA AYKIRIdr. Ve bu aykrlk, yorumlarla da giderilememektedir.

Akl ve bilim lleri bakadr; din lleri bakadr. Dindeki konular akl ve bilim llerine vurulduunda iin iinden klamaz. slamn mentsnde yer alan iman esaslarTm ele alalm. Hibiri, akl ve bilim llerine smaz. Tanrya inan da, "meleklere inan da, "Tanrdan inme kitaplara inan" da, "Tanr'yla insanlar arasna girmi grnen Peygamberlere inan da, "hiret gnne inan da, kadere inanda...

73

yleyse akla ve bilime aykrlk da, hadisin uydurma olup olmadn belirleyemez. Bu konuda Muhammed'den aktarlan bir l var: MUHAMMEDDEN AKTARILAN BR LYE GRE, KM ARKADALARI YALANCIDIR, HADS UYDURMACISIDIR. Muhammedin yle dedii aktarlr: -Her iittiini aktaryor oluu, bir adamn yalancl iin ye- terlidir. (Bkz. Mslim, es-Sahih, el Mukaddime/5, hadis no: 5.) Muhammedin arkadalar iinde, kendisinden iittiini syleyerek bin"den ok, binlerce hadis rivayet edenler vardr. Bunlara ok rivayet edenler anlamnda mksirn denir. Bir Ebu Hureyre: 5374 hadis rivayet etmitir. (Bkz. Dr. Subh es-Salih, Hadis limleri ve Hadis stlahlar, ev. M. Yaar Kandemir, Ankara, 1981, Diyanet yaynlarndan, s. 304.) imdi bu Ebu Hureyre (Peygamberin ileri gelen arkadalarndan), 'Peygamberden her iittiini mi rivayet etmitir? Muhammed'den aktarlan yukardaki hadise gre, bu adamn, bu durumuyla "yalanc saylmas gerekiyor. Kald ki bir insann bu kadar hadisi "ezberlemi" olmas kolay kolay dnlemez. Byleyken, Muhammedin tm arkadalar, aralarnda hi ayrm yaplmakszn "adaletli", yani "gvenilir" saylyor mslman hadisi- lerce. Yani gvenilmemesi gerekenler bile "gvenilir" gsteriliyor. Ve bu durumda, hadislerden hangilerinin "uydurma" olduunu belirlemi grnen "mslman hadisiler"in szlerine, belirlemelerine gvenilebilir mi? Demek ki "hadisler alannda Kur'an'dakiler? zleyin ltfen. "yalan"dan kurtulu yok. Ya

2000'e Doru
24 Haziran 1990, Yl 4, Say 24 slamn temel iki kaynandan biri olan snnetin, yani hadislerin nasl uydurmalarla, yalanlarla dolu olduunu, slamn kendi kaynaklarndaki belgelerle grdk. imdi br temel kaynanda, Kuranda -ki slamn birinci temelidir- yalan var m, yok mu onu greceiz:

74

Kurann anlattna gre; Kurana inanmayanlar, Muhammedin "Tanrdan indirilmedir, Tanrdan gelmedir. diye sunduklar iin genellikle yle demilerdir:

"Bunlar, eskilerin masallar, eskilerin uydurmalardr.

inanmayanlarn byle diyerek, Kurann Tanrdan gelme olduuna inanmadklar Kuranda 9 yerde anlatlr. (Bkz. Enam: 25; Enfal: 31; Nahl: 24; Mminn: 83; Furkan: 5; Nemi: 68; Ahkf, 17; Kalem: 15; Mutafffn: 13.) Kuranda "kssa" denen pek ok yk vardr. Bunlarn pek ounu da, ok eski toplumlarm sylencelerinden "kutsal kitaplar"a gemi olan "sylenceler oluturur. Kuran inanmazlarnn, yukardaki sz sylerken bu nedenle sylediklerine kuku yok. Kurann aktardna gre, "inanmazlar, Muhammed iin; "yalan uyduruyor!" (bkz. Sebe': 8; r: 24.) demilerdir. Kuran, benzer sulamalarn baka "peygamberler iin de yapldn belirtir. Kamer suresinin 26. ve 27. ayetlerinin Diyanet evirisindeki anlamlan yle: Kitap, aramzda ona m verilmi? Hayr. O pek yalanc ve manm biridir. dediler. Yarn kimin pek yalanc ve mark olduunu bileceklerdir." "emd" toplumundan sz edilirken anlatlyor bu.

"Inanrlar"a greyse "peygamber" yalan sylemez ve Kuranda da "yalan" yoktur. Gerekten de, Kur'an eer "Tanr sz"yse, iinde, "gerek" diye sunduu hibir eyin "yalan" olmamas gerekir. Bu trden bir ey yok mudur Kur'anda? Eer; "yoktur" denirse nasl bir durumun meydana geleceine bakalm: Kur'an'n her anlatt iin "gerektir" denirse, ayetlerinde, "mucize" olarak "gerekletii" anlatlanlar da "gerek" saymak gerekir. rnein: "Bir adam, eeiyle birlikte lm, yz yl l olarak kaldktan sonra dirilmitir." Bakara suresinin 259. ayetinde aka anlatlyor bu. Ayetin anlam daha nceki yazlarda (bu kede) yer almt.

Peki bu mmkn m? Byle bir ey olabilir mi? Bir insan, bir hayvan lecek, "yz yl" l olarak kalacak, sonra "dirilecek". Bunun olabilecei dnlebilir mi? "Kesinlikle" biliyoruz ki, "bilim"in hibir dal, buna "evet!" demez.

"Parampara edilen drt ku, paralan alnp dalara konulduktan

75

sonra, brahim'in armasyla dirilmiler, uarak onun yanma gelmilerdir". Bu da ayn surenin 260. ayetinde anlatlyor. Yorumu morumu yok, aka... "Ayet"in anlattn gerek sayarsak, bunu da gerek saymamz gerekir. Ne var ki, "bilim" hibir dalyla buna "evet! w demez. Tm bilim verileri, bu tr eyler iin "hayr!" der, "olamaz!" der.

"Is, mucize olarak ly diriltmitir."

Ayetlerde bu da anlatldna gre (bkz. lu Imrn: 49; Mide: 110), "Kurann her anlatt gerektir." dendiinde, bunun da, "gerekten olduunu, yaandn" kabul etmek gerekir. Gelin grn ki, hangi dal olursa olsun, "bilim"in kabul edebilecei trden olmad ortada.

"Nh, toplumu iinde tam 950 yl kalmtr."

Kurann Tanrs "antierek" bunun gerekletiini bildiriyor. (Bkz. Ankebt: 14.) Kurann anlatmasna gre, Nh, en az bu kadar yl yaamtr. Yani "fazlas" bile var. Olabilir mi bu? Hi kuku duyulamaz ki tm bilim dallan, buna da "hayr!" der. "slam ncesi gmyorlard."

dnemde,

Araplar,

kz

ocuklarn

diri

diri

Yorumculara gre, Tekvir suresinin "hangi gnahtan dolay ldrld gmlene (dii) sorulduu zaman" anlamndaki 8. ve 9. ayetlerinde anlatlan budur. (Bkz. Tefsirler, rnein, F. Rz, e't- Tefsiru'lKebr, 31/69.) Bunun da "gerek" olamayaca kesin. Bu gerek olmu olsayd Araplarda "kadn" bulunmazd. O zaman o yrede insanlar reyemez- lerdi bile. Tersi dnlebilir mi? Geree baktmz zaman grrz ki, Araplarda "kadn" yokluu yle dursun, kadn okluu, nfus younluu vard. Yani "kz ocuklarnn diri diri gmld", inamrla- ra srlegelmi ve yutturulagelmi olan bir "yalan"dan baka bir ey deil. rnekler daha da sralanabilir. Ama gerek var m? Sonu: slam'n "ana temelleri"ne baktmz zaman bir dolu "yalan" grrz. Ancak bir eyi grebilmek iin "k" gereklidir. "Karanlk" ta bir ey grlemez ve kolay kolay bulunamaz. Ele aldmz konularn "" da, kaynaklar ve belgelerdir. Bu k tutulduu zaman her ey aa kar. Elverir ki k kaynann nne engel konulmasn.

76

Yzyl
4

Austos 1990, Yl 1, Say 1

KURANA VE MUHAMMED'E GRE TRKLER STESELER DE MSLMAN OLAMAZLAR


"Tevrat'n Tanrsinn son derece "rk" olduunu hemen herkes bilir. Kimi aratrmaclar, bu "Tanr"daki zelliin, Yahudilik iin "yararl" olduunu da savunurlar. Ne var ki, u da bir gerek: Bugn, M yahudiler"in sergiledikleri tyler rpertici ve insanlk d acmaszlklarda, Tevrat'taki "Tanr"nm Yohova) ilkel, kat bir rk olusunun pay a/-deildir.

n pu Cy\j& t V j .c^>

. } pi Ji j$s. j S 55. S *0 () - t Jrtf i (i v $ 3 < s 3 i Jp' S ?*

:i <

O* fct*

,
-S.4# W* ()->

77

gga^iiija^^

"KITALUT-TRK HADSLERNDEN... "Msliimanlar, Trklerle kesin ldrp ekler.

Kurann "Tanr"snn rkl Tevrat'mkinin MrklMm herkes bilir de, "Kurann Tanr's"nn "rkl"n ou kimse bilmez. Ve kimi "iyi niyetli aydnlar bile, Kur'an ve "Tanr"sm "evrensel" sanr. Oysa, Kur'an'nki, Tevrat'nkinin bir eit "kopyacdr. Bunu, bu "TanrTnn "Israiloulla- r"n nasl tanttndan bile anlamak mmkn: "En stn toplum, srail toplumu" Buna, kimileri aacaklar. Ne ki, bir gerek. te ayetler: Kurann "Tanr"s, tpk, Tevrat'n MTanr"s "Yehova" gibi^iki yerde, aynen yle seslenir: "Ey tsrailoullan! Size verdiim nimeti ve sizi dnyalara stn kldm htrlaym. (Bakara, ayet: 47, 122. Diyanet evirisi.) Bir yanc'a slam dnyasndaki "yahudi dmanl", br yanda da, Kur'an'daki "Tanr"nn "tsrailoullar"na byle seslenii... Bir elikidir bu. Bunu da geelim. Arap toplumundan bakas "muhatap" deil Kuranda birok ey anlatlr. Kaynaklar" biliniyor bugn. Ama "Tanrdan" diye sunulur. Bu "Tanr"yla "insanlar" arasnda, daha dorusu, "zaman"na gre "bir kesim insanlar", "bir toplum" ya da "bir toplumun bir kesimi" arasnda da bir "eli". "Tanr Elisi" diye sunulur. "Peygamber deniyor. Kur'an'da anlatlan o ki, "Tanr" u aklamay yapmakta: -"Biz her peygamberi, kendi toplumunun diliyle gnderdik. lle de byle yaptk ki, o toplumdan olanlara anlatabilsin." (brahim suresi, ayet: 4.) Demek ki, Kur'an'a gre, "Tanrnn Elisi"nin bir "toplum"u var. "Eli, "rk"ndan geldii bu "toplum"la "Tanr" arasnda yapar aracln. Ne iletecekse bu "toplum"a ve "kendi diliyle" iletmekle ykml. Kur'an'da anlatlan bu. Yine buna gre; Muhammed de bu y-

78

"KITALUT-TURK" ( TRKLERLE OLDURUME") HADSLERNDEN. no:4305.)

kmll tamakta. Onun da bir "toplumu var ve o da "TanrTsyla bu "toplum" arasnda bir "arac". Kurann btn iinde, Muhammed'in "kavm"ndan, yani "topIum"undan "Tanr vahiylerini, bu "toplum"a iletmek zorunda olduundan, bunu yaptndan sz edilir. Muhammedin toplumu, "Arap toplumu'dur. yleyse "muhatap" da bu toplumdur. Kuran, kendi deyimiyle "Arapa", seslendii kesim de, "Araplar". Ama "Araplar"n da "tm" deil; yalnzca "bir kesimi". Korkutma yalnz "Mekke ve evresi"ne Ayetler ok ak. "Kuranla yaplan "uyanlarn, "korkutmalarn, "Mekke" (mml-Kur) ve "evresi"ne ynelik olduu, En'am suresinin 92., r suresinin 7. ayetinde, kukuya yer brakmayacak bir aklkla anlatlyor. Evet, Kurann "muhatabl, "Mekke ve evresi"dir yalnzca. Bugn kendilerini "mslman" sayan teki toplumlardan hibirinin, bu kapsamda yeri yok. Konu, bu denli ak. Muhammedin "tm insanlarn peygamberi", Kurann da "tm insanlara ynelik olduunun anlatld ayetler de var. Kurandaki nice elikilerden biridir bu. Ama, kendisine aklama yaplan top- lumun Arap toplumu", bu toplum iinde de yalnzca "Mekke ve evresi"nin (hem de o zamanki) "halk olduu da bir gerek. Baka toplumlardan, bu arada "Trklerden mslman" olanlar olmu; daha dorusu kendilerini "mslman" saymlar; ama Kurann hangi toplumu "mslman" sayd nemli. zellikle "Trkler" iin "hadis"ler vardr. Trkler iin hi de iyi eyler sylemeyen bu hadisler, rnek ve yrekli bilim adam Prof. Dr. lhan Arselin "Arap Milliyetilii ve Trkler" adl kitabnda ok arpc biimde yer almakta. (Bkz. stanbul, 1987, nklap Kitabevi, s. 18 ve t.)

79

Muhammedin Trk dmanl Kendilerini "mslman" sayan "Trkler" i Muhammed, "msl- man saymak yle dursun; dman diye "ilan" etmitir. slam dnyasnda en salam kabul edilen hadis kitaplarnda da bu var. Bal bana bir blm olarak. Blmn ad da ok ilgin: "Ktalut- Trk Anlam da: Trklerle ldrmek (sava). Buhrde, Eb Dvdda ve Tirmizde blmn ad bu. bn Macede "Bbut-Trk", yani "Trkler Blm". Mslim'deyse, "Kymet almetleri arasnda yer alyor. Muhammed, Peygamberliinin bir kant olarak, gelecekten "haber verirken, Kymetin bir almeti olarak Trklerle nasl arplaca"n, mslmanlarm, 'Trkleri nasl ldreceklerini de anlatyor. Hem "Trk" diye ad vererek, hem de "tarif ederek, yzlerinin, gzlerinin, burunlarnn, derilerinin, renklerinin nasl olduunu anlatarak. Anlalan o ki, Trkler konusunda kendisine birtakm bilgiler verilmi. Muhammedin anlatmasna gre, Trklerle ldr- me, taa Kymete dek sz konusu. "Kymetin bir almeti" olarak da "mslmanlar", yeryzndeki "Trkleri ldrp temizleyecekler. Yoksa "Kymet kopmayacak. te hadislerden bir kesim: "Mslmanlar, Trklerle ldrmedike, kymet kopmayacak- tr. Yzleri kalkan gibi, st ste binmi (kaln) derili olan bu toplumla... kl giyerler." (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fiten/62-65, hadis no: 2912; Eb Dvd, Snen, Kitabul-Melhim/9 Babun f Ktlit- Trk, hadis no: 4303; Nese, Snen, Kitabul-Cihd/Babu Gazvetit- Trk...)
-

-MSiz (mslmanlar), kk gzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan toplumla ldrmedike kymet kopmayacaktr." (Buhr, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihd/96; Mslim, esSahih, Kitabul-Fiten/62 hadi no: 2912; Eb Dvd, Snen, hadis no: 4304; Tirmiz, h.no: 2251; Ibn Mace, h.no: 4096-4o99)

> A-* ijh

80

KITALUT-TRK" HADSLERNDEN. "Trklerekar ktl, kesinlikle olacak.'... (Buhr, e'sSahih, Kitabul-Cihd/96)

"u da kymet almetlerinden: Kldan (kee) ayakkab giyen bir toplumla vuruup ldreeceksiniz. Geni yzl, yzleri kalkan gibi, st ste binmi derili toplumla vurumanz-ldrmeniz kymet almetlerindendir. Siz (mslmanlar), kk gzl, kzl yzl, bask burunlu, yzleri kalkan gibi, derisi st ste binmi olan Trklerle ldrmedike kymet kopmaz." (Bkz. Buhr, es-Sahih, KitabulCihd/95; Mslim, e's-Sahih, Kitabul-Fiten/66, hadis no: 2912; bn Mace, h.no: 4097-4098).
-

-"Sizinle (siz mslmanlarla), kk (ekik) gzl toplum, Trk- ler savaacaktr. Siz onlar, kez nnze katp gtreceksiniz, sreceksiniz. Sonunda Arap Yarmadas'nda karlaacaksnz. Birincide, olanlardan kaan kurtulur. kincide kimi kurtulur, kimi yok edilir. ncdeyse onlarn tm krlacaktr. (Ebu Dvd, Snen, hadis ne: 4305.) Muhammed'in, bugn kendisine Peygamberimiz, efendimiz diyen Trklere bak, tutumu budur ite. nsanlara "insan olarak bakmak gerekir. Hangi rktan, hangi renkten ve hangi "din"den olurlarsa olsunlar ya da hibir dinden olmasnlar. Ama "dinler, dinliler", "rklar byle bakamamakta. Yahudisi, Hristiyan, slam inanr hep birbirine dman. Irklar da kendi rklarndan olmayanlara kar byle. Bugn dnyamzn yaad nice ac olaylarda, bu ilkelliin pay az deildir. Bunlardan arnmal artk insanlk. Yoksa, acmaszlklar, aclar, gzyalar srp gidecektir. 2000'e Doru
28

Ocak 1990, Yl 4 , Say 5

SLAMCILARIN AKSOYU YARGILADIINI EMNM


Sayn Turan Dursun son olayla ilgili olarak sizin de grlerinizi alabilir miyiz?
-

Turan Dursun- Muammer Aksoy, "Atatrk Dnce Demeini kumutu. Bu demek Trk-slam sentezcilerine, ilim Yayma Cemiyeti, Aydnlar Oca gibi slamc kesime kar, laiklii savunmak amacndayd. Bundan dolay Muammer Aksoyun slamc kesimler tarafndan yarg

81

konusu yapldna kesinlikle eminim. Ve biroklan "163. madde kaldmlsm" derken Muammer Aksoy , "Hayr. 163. madde kaldrlamaz. Bu Trkiyenin laikliine en byk tuzaktr" diyerek sesini olabildiince ykseltmitir. Hatta bana anlatt bir keresinde. lhan Seluku ikna etmeye alm, baaramaynca zntyle "Bu kuak eriatn ne demek olduunu bilmiyor, tslam dnce ve inan zgrl sanma yanlgs iindeler" demiti. zetlersek, Muammer Aksoy slamc kesimin hedef alabilecei bir kiiydi.

Zamanlama
Zamanlama da ok iyi yaplm. Azerbaycan olaylarnn dorua kt bir zamanda ilendi bu cinayet. slamc kesim, gelecek tepkiyi hesaba katarak bu zamanlamay yapmtr. slamc duygularn kabard an seilmitir. slamn kendisi batan sona terr mekanizmasdr. slamn bu mekanizmas iinde bamszlk da yaamaz. Muammer Aksoy bamszlk olduu iiri slamn genel stratejisi ynnden onun seilmesi isabetlidir. Mmaattan CihacPa slam aamalar belirlemitir. nce mmaat aamas vardr. Yani slam inananlarna "biz gleninceye kadar ban iinde birlikte yryeceksiniz der. Muhammed'in ilk zamanlarnda bu yaplmtr. Kprler atldktan sonra kran krana bir sava olmutur. slam bundan soma cihad dnemine, yani dorudan vurma, saldrma, krma, ldrme aamasna geer. Fakat bu aamalar lkelere ve artlara gre deiir. Dnyada mmaat aamasn brakan lkeler vardr. Trkiye'de mmaat imdiye dek braklmamtr. Trkiye'nin kendine zg bir yaps vardr. Laiklik, slam iin ok nemli bir engeldir. Laik ortam iinde slamclar ancak mmaat yolunu seebilirlerdi. Sizinle konuurken demokrat olur, ada olur ama yine de frsat kollar, sras gelince ortaya kar yapacan yapar. slamclar ekonomik tabana oturdu Yalnzca Trkiye deil dnya insanlar bir slam sorunuyla kar karyadr. 19. yzyla kadar slamclar bir cemaat niteliinde deillerdi. Sonra bu cemaat ekonomik tabana kavumutur. Hem de ok gl. Suudi Arabistan, ran, Libya

82

Bu ekonomik taban nedir?

Turan Dursun- Bunlar vakflr. slam ekonomik kurululara dayanr. Bu ekonomik yapya kimi devletler de g vermitir. Mesela bir Suudi Arabistan, Kaddafi. slam'a ar Cemiyeti'nin merkezi Libyada. Bu cemiyetin yapt harcamalara baktnz zaman aar kalrsnz. Burada, senin lkende, Yldz Saraynda birok kongreleri slama ar Cemiyeti finanse etmitir. Dnyann drt bir yanndan gelen uzmanlarn masraflarn karlyor, bildiriler, brorler basyor. Dnlemeyecek kadar ok geni bir harcamay stleniyor. O brakyor, Rabtat-l Alem-l slami alyor. Onun da finansr ran. Bir aya da Pakistanda. Ekonomik durumu kt olan Pakistan bu rgte g veriyor. Rabtat-l Alem-l slam ise Suudi Arabistan'dan destekleniyor. ok ilgintir bunlarn bir ksm i, bir ksm Snnidir. Ama burada fark ortadan kalkyor. Geenlerde Kemal Kaar iler iin Onlar Mslman deillerdir derken, Tayyar Alt- kula slamclarn temsilcisi olarak Hayr, i ve Snn hepsi birdir dedi. Bu bilinli olarak yaplyor. Aksoy'u ldrme kararn Dnya slam Cemaati ald lim Yayma Cemiyetine gittiiniz zaman orada eitli slm kesimlerin bir karmn grrsnz. Liderleri orada hep var. Alt kesimde Sleymancs, Nurcusuna kardr. st kesimde liderleri kol- koladr. Birlikte kararlar alrlar, stratejileri saptarlar. Trkiyede laiklik nedeniyle kendilerine zg bir yaplanma iine girmilerdir. Mmaat kullanmlardr. Vurmadan krmadan yana olmamlar. Laiklik dinsizlik deildir. slam'da dnce zgrl vardr. slam akl dinidir. Kimsenin hakkna dokunmaz biiminde sergilemeye almlardr. slamn en ok korktuu ey, Marksizm, komnizm deil, laikliktir. Muammer Aksoyun da temsilciliini, savunusunu yapt laikliktir. Trkiye'de mmaat kullanyorlar dediniz. Bir cihad durumu ortaya kacak m?
-

Turan Dursun- Muammer Aksoyun ldrlmesi slam cemaatinin dnya apnda ald kararn bir parasdr. Burada mmaat kullananlar bunu rtbas etmeye alacaklardr. "Trkiye dar-l harb mi? Dnya slam Cemaati Trkiye'de cihad dnemini balatmak istiyor. Bunlarn kendi aralarnda yaynlar, kullandklar bir iletiim dili vardr.

83

Bu dili sol aydnlar anlamaz. Mesela size deseler ki, Trkiyede Mslmanlar harbi midir, deil midir? veya Trkiye Dar-l Harb midir? diye sorsalar anlamazsnz. Sleymanclar, Trkiyenin Dar'l Harb olduunu, slam hakimiyeti olmadn, bu nedenle dzenle uyuulabileceini savunur. nsanlar harbidir, tutuklanm durumdadr. Ama dierleri cihad savunur. u anda Diyanet Yaynlarm okuyan ka tane aydnmz vardr? Bir rnek vereyim, aln Anglikan Kilisesine Cevap adl kitab, orada "dnyada tek adaletli dzen eriat dzenidir" deniyor. eriat dzenini ak ak savunan bir resm kurulu. Devlet btesinden para alan bu kurulu kendisini bunu syleyecek gte gryor. Niye? Bir Diyanet Vakf var, hkmetler kuracak, hkmetler devirecek madd gce sahip. Onun yannda Al Barakas var, Faisal Finans var. Byle bir duruma gelince cihad yapabilirim diyorlar. Hatta hutbelerde, vaazlarda bunlar syleniyor. Camilere gitsin aydnlar her cuma gn. Hac Bayram Camisinden yaylan konumalara bakn. Burada cihad naralar atlyor. slamclar kullanan duruma geti Muammer Aksoyun ldrlmesinde genel terrn dnda bir zellik vardr. Uluslararas ekonomik gce erimi olan slam cemaati artk kullanlr durumda deil, kullanan durumdadr. Bence Muammer Aksoyun ldrlmesini uluslararas slam cemaati yapmtr, yaptrmtr. ran Radyosufnun lm listesinde Aksoy vard
-

Bugne kadar insanlar hedef alan byle tutumlar olmu mudur?

Turan Dursun- Kukusuz. ran Radyosu, Salman Rdi olaynda Aziz Nesin, Yaar Kemal, Muammer Aksoy ve benim adm vererek "Bunlar ldrlmelidir" dedi.
-

lhan Ar sel var myd?

Turan Dursun- lhan Arsel iin Cemalettin Kaplan fetva verdi. Bu Muhammed'in izledii ynteme de uygun bir yntem.
-

slam cemaatinin uluslararas balantlar var mdr?

Turan Dursun- Bunlar dnya iindeki etkin glerden soyutlamak mmkn deildir. Bunlarn kendilerine zg bir yaplar vardr. 1931 ylnda New York'ta Dinler Kongresi'nde alman kararda, dnyann neresinde, hangi din glyse orada, o dini destekleme karan alnd. Fakat

84

baz gelimeler sonunda slamm ayn bir g olarak ortaya kt grld. nk slamn btn dinleri bir kenara iten zellii var. Kuranyla slam Tanr katnda slamdan baka din ve ynetim yoktur diyor. Kimi slam gruplar da birtakm zamanlar koymulard. Mesela Nurcular 199092 yllann slamn dnyada egemenlii iin eylem yapma yllan olarak ilan etmilerdir. Fakat imdi ok rgtl bir slam cemaati olduu iin alnan st dzey kararlar birbirlerinden haberli olarak alnr. -Babozuk bir davran olmaz m? Turan Dursun- Hayr, kesinlikle olamaz. Yapamazlar. Yaptklan zaman ok zor duruma derler. Hedef seilmemi bir kimseyi kimse ldremez. Ya bu provokasyon "irticaya" kar bir harekata yol aar ve ordu kuvvetlerini kendi stlerine eker ve bunun altnda kalrlarsa, bu da bir hesap deil mi?
-

Turan Dursun- Terr resm devletin iine gelmez. Bugn devletteki slamclar hkmetten daha gldr. Hatmehacegan'da valiler, jandarma komutanlar
-

Ordu da var.

Turan Dursun- Zaten slamclar ondan ekiniyor. Fakat ordunun ne kadann slamclar ele geirmitir. Bu bilinmiyor. Trk Silahl Kuvvetleri de bizdedir diyorlar. lgin bir ey syleyeyim. slam aydnlar toplanp, kongreler yapar, bir tane ada gazeteci yok. stanbulda birtakm toplantlar yaplr, hi kimsenin haberi bile olmaz. Gidin Hatmehaceganlara perembe gnleri bir tarikat toplantsdr, zaman zaman vali yardmcs, jandarma komutan bulunmutur. Zeyrekli Mehmet Efendi, imdi yaamyor, halifeleri var. Yaad zaman bir yannda Erbakan, br yannda Trke oturuyordu. Orada asker var, emniyetten kimseler var. Byle bir yap iinde ak ak "geliyoruz" diyorlar. Evrenin ilahiyat yaveri Ak-Dou dergisini aln bakn tyler rpetici mesajlar var. eyh Sait'in Atatrke kar fetvasn yaymlamlardr. Atatrk sevimsiz duruma getirmeyi de baarmlardr. Bunu en bata Kenan Evren yapmtr. Evren'e gelen bir mektuba tank oldum. Kendi snf arkada albay Arapa yazlm bir mektubu bana evirtti. stanbul'dan yazlan mektupta Evren'e slam cemaatinin dna karsa baarl olamayaca anlatlyordu. Helikopter kazasnda len bir yaveri

85

vard. lahiyatyd ve birok eyi o yaptryordu. Din derslerini zorunlu klan Anayasann 24. maddesini onlar koydurdular. Yani slam cemaati Trkiye'yi ele geirmek iin ne gerekiyorsa onu yapagelmiler, kurumlarn ona gre oluturmulard. Sra korkutmalara gelmitir. Muammer Aksoy'un lm laik glere gzda verme amacn tad gibi uluslararas cihad hareketinin bir parasdr. Kaab'm planl ldrl slam bal bana bir terr rgtdr dediniz. Bunun slam'n kklerinde kayna var m?
-

Turan Dursun- slam'a evet demek, inan zgrlne deil, terre evet demektir. slam dnyasmda toplu atele yakmalara tank olunur. Ebubekir dneminde ate havuzlar almtr. Muhammed yaklmas buyruunu vermitir. Dikkat eken kimseleri ldrerek dierlerine gzda verme yntemi batan beri vardr. Muhammed'i iirleriyle eletiren gen air Erefolu Kaab ortadan kaldrld. Bylece hem Kaab'm etkisi nlendi, hem de Muhammedi eletirmenin cezas gsterilmi oldu. Birisi kendi bana gidip Kaab' ldrseydi Muhammed onu cezalandrrd. Her ey kararla olur, bu gelenek sregelmitir. Kaab' ldrme grevini ona kolay yaklaabilecek st kardei Meslemeolu Muhammed alyor. Muhammed tek tek kiilerin ldrlmesini emir verdii gibi, toplu kymlara da karar aldrabiliyordu. Kureyzeoullan ylesine krlmtr ki, sabahtan akama kadar kafalar kesilmitir. Muammer Aksoyun ldrlmesiyle slam eriatnn ayak seslerini duyar gibiyim. Aydnlarmz ayn aymazlkta kalmamal. 163. madde kaldrlrsa, laik devlet laiklie aykrl serbest brakm olur. Buna Meclisin gc yetmez. "Seilmi hedeflerin ilki"
-

ok ilgin seilmi hedef deyimini kullandnz.

Turan Dursun- Bence bu olay baka seilmi hedeflerin ilkidir. Seilmi hedef olduktan sonra bir. slamc iin yaplamayacak ey olmaktan kar. Tevbe suresine bakacak olursanz, annenizi, babanz, kardeinizi bir tarafa, Allah ve peygamberi bir tarafa koyar. Ailenizden biri seildikten sonra sizin greviniz gidip onu ldrmektir. Hatta benim babama sylediler, o da laf olsun diye, eriat bunu emreder dedi. Bu cinayetlerin arkas gelecektir. Bunlara kar olan resm glere

86

destek olmak gerekir. stanbul'un ikinci fethi!


-

Ama bunlarn devleti ele geirdiini sylyorsunuz.

Turan Dursun- Devletin laik kesimiyle ittifak yaplabilir. Bugn iktidarda olanlar, babakan dahil eriat gelsin istemezler, nk ilerine gelmez. Fakat kullanlmaktan da geri kalmazlar. Bunu dindar gzkerek yaparlar. te yandan Islamdan kendilerini tasfiye edecei iin tedirginlik duyarlar.. Eer bir darbe olursa 12 Mart ve 12 Eyllden farkl olaca konusunda Talat Beye katlyorum. Belki 27 Mays izgisine daha yakn bir darbe olacaktr. slamclar ne kadar orduda alma yapm olurlarsa olsunlar ordudaki dinamizmi tam olarak ellerine geirmi olamazlar. leride bu durum deiebilir. Her kesime yatrmlar yapyorlar. Benim nerim bunlara kar kim savayorsa onlarla gbirlii yapmak ynnde. Aydn kesim, slamclara kar olanlar, slamc kesimin kk byk tm toplantlarn izlemeli. O toplantlar izlendii ziunan yaplacak analizler, zm yollan ok daha gereki olacak. Trkiye Cumhuriyeti'nin bir bakannn Kuran Tercmeleri Kongresinde, "Bu toplant yeri olarak fetih ehri olduu iin stanbul seildi. Burada inallah ikinci bir fetih olacak, o zaman slam hayatn btn alanlarn kaplayacaktr dediine pererek tank oldum. Orada bir tek laik gazeteci yoktu.
-

Turgut zal suikast ile bir paralellik kurulabilir mi?

Turan Dursun- Ben Muammer Aksoy olayn yepyeni bir btnn paras olarak gryorum. lk ama gz korkutmadr. kincisi de/ bu bir provadr. 2000*e Doru
4

ubat 1990, Yl 4, Say 6

SLAM KAVRAMLAR SZL


Drui-Harb: Szlk anlam: Sava yurdu. zel anlam: "Kfir" bir "bakan"m buyruunun geerli, "kfir

87

ynetiniin egemen olduu, Mslmanlarn gvenlikte bulunmad, Mslman olmayanlardan ekindikleri, saklanma gerei duyduklar lkedir, ynetimdir. slam "fkh"na gre, bir lkenin drul-harb" saylabilmesi iin: "Kfr ahkminn, yani slama aykr hkmlerinin ak biimde yrtlyor olmas,
1-

Sz konusu lkenin, Mslmanlara yardm ulamayaca bir yer ve konumda bulunmas,


2-

Mslmann Mslmanl, mslman olmayann da slam ynetimine gereken ykmll ve vergiyi deyip yerine getirmesi karlnda gvenlikte bulunduu ortamn yokluu gerekir. (Konuya ilikin fkh kaynaklarn bir arada grmek iin Bkz. Muhammed Ali Tehanev, Kefu Istlahtil-Fnn, 1/366.)
3-

Drul-Harb" saylan lkede, CHAD yerine, hile yoluna gitmek, Mslman olmayanlara kar "bar iinde birlikte yaamay kabul etmi" grnmek gerekir. "Dru'l-Harb"de yaamann Mslmanlar iin kimi kolaylklar vardr. Drurl-slam: Szlk anlam: slam yurdu. zel anlam: "slam immnn, yani "Mslmanlarn hkmda- r"nm slama gre verdii buyruklarnn yrtlyor olduu lkedir, ynetimdir. Kdan Fetevs ve teki fkh kaynaklarnn belirttiine gre, 'slam lkesi" olarak bilinen yerleri, buralarda "mel'unlar" ve "eytanlarn egemenlii bulunsa da, "ihtiyat yolu" seilerek buralarn "dru'l- slam" kabul edilmeleri gerekir. slam'n "tek bir hkm" kalsa bile "Drul-lslam" saylmaldr. (Bkz. Tehane- v, ayn yer.) Drul-slam saylan yerde CtHAD sz konusudur. nk Mslmanlarn gc vardr. Mslmanlar kfirlerden ekinme gereini duymazlar, "Dru'l-Harb"deyken Mslmanlara tannm olan birok kolaylk artk geerli deildir. Bununla birlikte her "Dru'l-lslm" saylan lkenin Mslman iin durumu ayn olmad iin, Mslmanlar "duruma gre" tutum gsterirler. Mmat: Szlk anlam: "Yrmek" demek olan "mey"den gelir. "Birlikte yrmek" demektir.

88

zel anlam: "Bar iinde birlikte yrme"dir. Gerekli g elde edilinceye dek bu yol seilir. slam'n ilk dnemlerinde, "Mekke dneminde bu yol seilmitir. Bundan sonra "saldn" ve "cihad" aamas gelir. Bu kavram, slam "kelm"nda da ska kullanlr. Takiyye: Szlk anlam: "Korunma". zel anlam: Mslman olmayanlara kar "korunmak" iin, "olduundan baka tr grnme"dir. Bir baka deyile, "olduu gibi grnmemek, grnd gibi olmamak" tr. Mslman gerekli gc elde edinceye dek bu yola bavurur. Snn kesim iin "farz" deilse de, i- iler bu yola bavurmay "farz" sayarlar. Huda: Kur'an'da da trevlerinin getii grlen bu szck, "hile" demektir. Kur'an'a gre, "mnfk'lar, yani "dtan Mslman grnen kfirler "hud'a ("hile") yaparlar, Tam da onlara kar "hud'a (hile)" yapar. (Bkz. Nis: 142.) Tanr'y "hile yapar" gstermemek iin, Di- yanet'in resm evirisinde szce kendi anlam verilmez. Muhammed, kfirlerle savalrken uygulanacak yntemi belirtirken: "Harb hud'adr", yani "sava hiledir, savata hile yolu geerli- dir" der. Gvenilir hadis kaynaklarnda, Buht ve Mslim'de de bu hadis yer alr. (Bkz. Buhr, Kitabu'l-Cihd/157; Mslim, Kitabu'l- Cihd/17-18, hadis no: 1739,1740.) ster "Dru'l-Harb", ister "Dru'l-slam" saylsm, slam, tm dnyay bir "sava alan" sayar ve inanrlarna "hile"yi tler. Yani "hud'a" her zaman, yeri geldike geerlidir. 2000'e Doru
11

Mart 1990, Yl 4, Say 11

MUHAMMED'N CN IKARMASI
Mart 1990'da televizyonda yaymlanan "Hodri Meydan"a hodri meydan!
7

Bilindii gibi Muhammed'i "cin" ok ilgilendirmitir. Kur'an'daki 72. sure, "Cin suresi"dir. Kendisiyle karlat anlatlan cinlerden uzun uzun sz edilir. Baka surelerde de "melek-cin savalar", "Peygamber

89

Sleyman" zamannda "pinlerin "ordu"ya "asker" olarak alnm olduklar, ayrca ar ilerde ve kimi ustalk gerektiren alanlarda altrldklar, kimilerinin de "demir halkalara", yani zincirlere vurulduklar... anlatlr. "nanmazlar", Muhammede "mecnn" da demilerdir. (Bkz. Saff: 36; Duhn: 14; Nn: 51.) Kur'an da onun "mecnn" olmadn duyurur. (Bkz. Nn: 2; Tekvr: 22.) teki "peygamberlere de inanmazlarnn "mecnn" dedikleri bildirilir. (Bkz. Hicr: 6; uar: 27; Z- riyt: 39,52; Kamer: 9.) "Mecnn", Trkemize "deli" diye evrilir. Asl anlamndaysa "cinlenmi" demektir. Duhn suresinde, inanmazlarn Muhammede "mallemun mecnn" dedikleri aklanr. Bunun anlam "Cinlerin rettii, cinlerden bilgi alm kii"dir. Arapa'da "cin", "be duyuya kapal olan ruhsal varlklar" anlamndadr. Bu kapsam iine, "melekler ve eytanlar" da girdii iin: "Her melek bir cindir, ama her cin, bir melek deildir" denir. Kimiyse, "meleklerin tm, birer cindir." demitir. Ama genellikle (Kur'an ve hadislerdeki anlatmlardan da kaynaklanm olarak) yle inanlr: "Ruhsal varlklar trldr: yi olanlar. Bunlar meleklerdir. Ktler, zararllar. Bunlar da eytanlardr. lerinde iyi de kt de bulunanlar. Bunlarsa cinlerdir." (Bu paragraftaki bilgiler iin zellikle bkz. Rab, el Mfredt, "C-N-N" maddesi.) Demek ki, Muhammed'e, "cinlerle ok urat ve "cinlerden bilgi alma yoluna giden biri olarak grld iin, inanmazlarnca "mecnn", yani "cinlenmi" denmitir. "Ey cin! Gel bu gvdeden k!tf Bunun karlnda Arapa'da "k!" demek olan "uhruc" szc kullanlr. Kimi kitap sat yerlerinde, camilerde, orada burada satlan bir "uhruc duas" vardr. "Uhruc" szcnn ok sk getii bu dua, delide ya da saral hastada bulunduuna inanlan "cinlerin "hastadan karlmas" (!) iinde kullanlr. Yani okunur. Cinci"lerce, bugn bile Anadolu'da ok yaygn olarak uygulanr bu. Byk kentlerde bile var. Bu nedenle "uhruc duas" ok nldr. amzdaki gelimeler ne olursa olsun, cinciliin yok olduu sylenemez. Kimi hastalarn, gnmzde bile, "doktor" yerine, hoca"ya, "byc"ye, "cinci"ye "tedavi" (!) iin gtrldne birok yerde tank olunabiliyor. Dayakla "cin karma" "Cin karma" eylemi iin deli ya da saral hasta dvlr. Kimi zaman balanr, yle dayak atlr. "Vur, ha vur..."

90

Hastann dvlmesinin gerekesi: "Cinin kmamak iin direnmesi". slam dnyasnn ileri gelen nemli "ulema"smdat bn Kayyimi'lCevziyye (lm. 1350), "cinin kimi zaman "inat" (mrid) olacan, cini karlacak hastann bunun iin dvlmesi gerektiini yazar. (Bkz. bn Kayyimi'l-Cevziyye, et- Tbbu'n-Nebev, tahkik: Dr. Ab- dulmu't, Kahire, 1982, s. 138.) Kuran'da da "eytann, cinin inatl- indan sz edilir. (Bkz. Safft, ayet: 7.) Yine slam ulemasndan ve nemlilerinden Takyyuddin Ahmed bn Teymiyye (lm. 1328.), "saral bir hastadan cini karmak iin, kimi zaman hastay ok dvmek gerekeceini", kimi zaman, rnein "ayaklara vurulan sopa saysnn, 300-400' bulduunu" aklar. (Bkz. Takyyuddin bn Teymiyye, zahu'd-Delle f UmmirRisle, Msr, 1369, s. 48.)

"Hastann cini karlrken cam karlmaz m bu denli dayaks

la? diye bir soru sorulabilir. slam ulemas" bunun karln da veriyor: Hayr, hastann can kmaz. nk dayaklar, hastann gvdesine vurulursa gerekte o gvdeye deil, cinin gvdesine olur ve cini etkiler. Bu, birok kimsenin nnde, deneyimlerle belirlenmitir. (Bkz. Takyyuddin Ibn Teymiyye, ayn yer; Ibn Kayyimi'l-Cevziyye, ayni kitap, s. 138 ve t.) Ibn Kayyimil-Cevziyye, bir saralnn olaynda, cinle nasl konuulduunu, saraldan karlmas iin nasl uraldn ve sonuta nasl baarldn bir rnek olarak anlatr. (Bkz. bn KayyimilCevziyye, ayn kitap, s. 137-139.) slam dnyasnda "allme (ok bilgili, ileri lde bilgin) diye nitelenen bu yazara gre, saral bir hastada KT RUH, yani CN bulunmadn savunarak tbb aklamalar yapan dnr ve doktorlar birer dinsiz ve childir. (Bkz: Ayn kitap, s. 136.) Ve Takyyuddin Ibn Teymiyyeye gre de cin karma, ii yaplan ilerin an stn, en sevaplsdr. nk peygamberler de bu alanda ura vermilerdir. (Bkz. Takyyuddin Ibn Teymiyye, ayn kitap, s. 45.) Muhammedln cin karmas Deliden, saral hastadan cin karma iinin, hastann bu yolla tedavisinitt, Muhammedden, Muhammedin doktorluundan (et-Tbbu'n-Nebevden) kaynakland, ok ak biimde belirtilir ve rnekler verilir. (Bkz. Ibn Kayyimil-Cevziyye, ayn kitap, s. 136-137; Takyyuddin Ibn Teymiyye, ayn kitap, s. 45-47.)

91

Muhammed de: Uhruc! yani gel k bu hastadan ey cin! diyordu ve kendisinin de Peygamber olduunu anmsatyordu cine. (Bkz. Yukardaki kaynaklar, ayn yerler. Aynca aadaki rnek iin gsterilen hadis kaynaklarna bkz.) Bir rnek: Bir kadn, elinden tuttuu ocuuyla Muhammede gelir. ocuu cin tuttuuna inanlmakta. Muhammed hasta ocua yanar. "Cinini-ey tann karmaya koyulur: '''Uhruc aduvvellah! Ene Reslullah! Yani: Gel k ey Tanrnn dman (cin) Ben Tanrnn Peygamberiyim!" Muhammed, ocuu iyiletirir. Kadn da cretini verir: ki ko ve biraz kurutulmu yourtla, biraz ya. Muhammed, kolardan birini alr, brlerini geri verir. (Bkz. Ahmed bn Hanbel, Msned, 4/ 171,17; Drim, Snen, Mukaddime/4.) ocuk iyilemi miydi? Bir sav olmaktan ileri gitmiyor kukusuz. "slam'da hurafe yoktur, slam akl, mantk dinidir." diyenlerin biraz dnmeleri gerekmez mi? 2000*e Doru
18

Mart 1990, Yl 4, Say 12

"KURAN'U BR SKANDAL
Basnmzn "laik grubunun nemli bir kesimi "irtica"ya kardrlar. Ama kendi dnce dnyalarnda zel anlam olan "irtica"ya kardrlar. Bu "kar olularyla "slam vmedeki yarlar sarma dola badayor. Hele "Ramazan" olunca... "Ramazan Ay" gelince, basnmzn tm deilse de, tmne yakn bir kesimi "slamc" olmada birleirler. "eriat boyasiyla - ki Kuranda bu boyaya "Tanr'nn boyas" denir (bkz. Bakara, ayet: 138.) boyanp "eriat" olup karlar. Ve alabildiine bir yar. Ne iin? Tiraj iin. Yani "kr olas birka kuruluk dnyalk" iin... Ve bu srada ne "laik" olann laiklii kalr, ne de drstlk. Hrriyet gazetesi, "Kuran- Kerim Ansiklopedisi" (!) verecekmi. "Byk Gazete" olmasna yakr biimde, byk bir kampanyayla duyurdu, duyuruyor. Adnn bamda "Do. Dr." bulunan bir niversite mollasyla birlikte... Bundan birka yl nce bitirmitim. Dnyada ilk olan bir "Kur'an Ansiklopedisi" hazrlamtm. nce 12 ciltti, sonra tam 14 cilde ulat. Bu ansiklopedinin olumasnda ok byk bir zveriyle paraca desteini esirgemeyen Ada Ajans'nn sahibi Ersin Salmanla birlikte ansiklopedinin yaynnn gerekletirilmesi iin "finansr" aradk. Bir iki yerle de tam anlamak zereyken olmad. Grsel Yaynlarla, Gne Yaynclkla... Bu arada, "Kur'an Ansiklopedisinin "ad"m, ilgili yerlere "tescil" ettirdik. Yine bunlar yaparken, ansiklopedinin ilgili maddelerini, ilgili "din" ve "bilim" evrelerine okutturup bir kesiminden yazl grler aldk. Herkesin zerinde birletii uydu: "Bu ansiklopedi, hem tarihte ilktir, hem de bilimsel bir titizlikle hazrlanmtr, kltr yaamnda da byk bir boluk dolduracaktr". "ABC srasyla hazrlanm, kltr yaamnda da byk bir boluk dolduracaktr. Bu ansiklopedide diyelim 92 ki bir "Kuran" maddesini ap bakyorsunuz. Kur'an" szc hangi dildendir, Arapa'da nasl ve hangi anlamlan yklenerek yer almtr? lgili ayet ve hadisler, bunlarn gemiteki ve bugnk slam otoritelerince yorumlar nelerdir? (Trke aklamalar yannda.) Bulabiliyorsunuz(Hazret"siz "aleyhisselanisz). Maddede, bir uzuncas, bir de zeti var. Maddenin tm (yani yalnzca bir Kuran maddesi) 15 sayfay akn. "Kur'an Ansiklopedisi iin "finansr" ararken, ad ve byle bir ansiklopedi

93

olabilecei oraya buraya duyuruldu kukusuz. Sonra una tank olduk: Tercman gazetesi de bir "Kuran- Kerim Ansiklopedisi (!) sundu. Birka mollaya hazrlatm. ki minik cilt. Bir sr .yanllarla birlikte sunuldu, grdk. lgi grmedi, ciddiye alnmad. Ve imdi Hrriyet gazetesininki... "Ticaret" iin de olsa yalandan kanlamaz m?
"eytan yere yatrdm, Ansiklopedinin tm, 320 sayfaym. Bunu okuyanlar, Kur'an- Kerim'i anlayarak okuyacak ve dinieyecekmi.

Bunun byle olabilmesi iin Kur'an'daki tm ayetlerin evirilerinin bu ansiklopedide bulunmas gerekir. Buna da olanak yok. nk Kurann Arapas bile, o da Arap harfleriyle tam 604 sayfadr. Siz bu kadar sayfalk bir Arapa metnin evirisini 320 sayfaya nasl s- drabilirsiniz? "Peygamberin hayatndan pasajlar, savalar, ksmen hanmlaryla ilgili olanlar da yer alacakm stelik. Daha bitmedi. 6666 ayetin ini ykleri de bulunacakm. Byle bir eyin olabilecei dnlemez. lsz bir yalandr bu. Bir kez u bilinmeli ki, Kuran'daki ayet says, 6666" deil. "Kuran'da 6666 ayet var." sz, sradan halkn dilindekidir, Ibn Abbastan yaplan bir aktarmaya dayanr, ama gerek deildir. Bu bir. (Bilgi iin bkz. Celaluddin Syt, el tkn fi Ulmi'l-Kuran, Msr,
11978, 2-

ty89 ve t.)

Sonra Kur'an'daki "ayetlerin tmnn ini ykleri yoktur. Arapas "esbabfn-nzr'dr. Her ayetin sebeb-i nzl, yani "ini nedeni (ini yks) bulunmaz. Yoktur da ondan... Bu da iki. (Bilgi iin bkz. Dr. Subh es-Salih, Mebhis f Ulmil- Kuran, Beyrut,
1979, 3-

s. 139-140.)

93 leri srlen kapsamda olabilmesi iin sz edilen ansiklopedinin en az byke 5-6 cilt olmas gerekirdi. nk yukarda da belirtildii gibi ayetlerin evirisi bile sz edilen ansiklopedinin iki katndan daha byk bir kitap olacak kadar yer tutar. Bu da .

"Kuran'n gerisinde kalnd" savnn korkunluu Hrriyet soruyor:

94

Toplum olarak Kur'an- Kerimin ok mu gerisindeyiz? Doent mollann verdii yantn zeti, ksaca evettir. (Bkz. 18 Mart gnl Hrriyet ) Molla bunu ileri srebilir. Yukarda 3 maddede zetlenen yalanda olduu gibi... Ama zaman zaman irticayla savar grdmz Hrriyet gazetesi nasl bu savda bulunabilir? Hele slamclarn ilemi olabilecei bir cinayet olarak da dnlebilen etin Emein ldrlmesinden sonra... ? Madem Kurann gerisinde kalmz; Kuran anayasa olarak temel alan eriat getirelim, olsun bitsin; bunu mu istiyorsunuz?" diye sorulmaz m? Ve tyler rpertici bir smr Yine Hrriyet soruyor: Bu ansiklopediyi okumak sevap mdr? Mollann yantnn zeti yine ksaca: Ev,ettir. Byle bir gazetede byle bir smrnn bulunmas ne acdr! 2000'e Doru
25

Mart 1990, Yl 4, Say 13

DYANETN YALANLARI VE KADINLARI AAILAMALARI


Adana Milletvekili Cneyt Canver, Prof. Dr. lhan Arsel'in "eriat ve Kadn" adl kitabnn en ba kaynan oluturan "Sahih-i Buh- r... Tercemesi" zerinde duruyor ve "kadnlarla ilgili hkmler" nedeniyle bir "soru nergesi" hazrlyor. 5 Ekim 1989 gnl nergeyi Bakanln cevaplandrmas isteiyle TBMM Bakanl'na veriyor. Konu, dne dolaa, Diyanet ileri Bakanlndan sorulmasna varyor. Diyanet, soru nergesinin eriat ve Kadn" adl kitaba dayanlarak 94 hazrlandm belirtiyor ve "eriat"taki "kadn aalayc hkmler" iin de "yalan", "iftira" diyor. Canver'in soru nergesinde, "eriat"n "kadn aalayan hkmleri "nden bir blm yle sralanm bulunuyor:
12-

"iki kadnn tankl, bir erkein tanklna bedeldir." "Kadnlar aklen ve dinen eksik yaratklardr."

95

345-

"Uursuzluk eyde vardr: Karda, evde ve atta." "Namaz kat' eden eyler, kpek, eek, domuz ve kadndr."

"Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane karga arasnda alaca bir karga gibidir."
6789-

"Benden sonra erkekler iin kadndan zararl bir fitne brakmadm." "Bana cehennem halk gsterildi; ounluu kadnlard." "Kadnlar, insann karsna eytan gibi karlar." . "Kadn ee kemii gibidir, onu dorultmak istersen krarsn."
"eytan yere yatrdm,

"Erkekler, kadnlar zerinde hakimdirler. O sebeple ki, Allah erkekleri kadnlara stn klmtr.
101112-

"Kadnlar, erkeklerin elinde, hrriyetlerini terk etmilerdir."

"Eer erkek tepeden trnaa cerahat olsa, kadn da diliyle yala- sa, yine de erkein hakkn deyemez." 13 "Elin zinas, el temasdr. Her kim yabanc kadnn elini tutar ve onunla tokalarsa, kyamet gnnde, onun iki avucuna ate konur. Birinizin bana demirden bir iin vurulmas, onun kendisine hell olmayan bir kadnla tokalamasndan daha hayrldr." Canver'in sorular Btn bunlar doru ve geerli deilse, Diyanet leri Bakanl niin kadnlan aalayan, klten ve erkein yannda zavall klan hkmlerin yaylmasna araclk eder? Aklar msnz?
1-

Diyanet leri Bakanl'nn bu yaynlar karsnda vatandalar kadnlarn bugnk ada konumlarna m, yoksa bu yaymlardaki konumlama m itibar edeceklerdir? Diyanet leri Bakanl hangisine itibar etmektedir?
2-

Aklar msnz? Diyanet "cevap" yerine yalana bavuruyor


95 Kadnlar aalayan "eriat hkmleriyle ilgili olarak Diya- netin yapmas gereken neydi?

En bata drste davranmakt kukusuz. Diyanet bunu yapmyor. 6 Kasm 1989 gn ve 10/027/1302 sayl Din leri Yksek Kurulu Bakanl'nn yazsnda, "eriat ve Kadn"m yazar. Prof. Dr. lhan Arsel'e saldmyor, cevaplanmas istenen "kadn aalayc hkmler'! de bir ksmm atlayarak ele alyor ele aldklarn da ters yz ediyor,

96

saptryor, "var" olan "yok" gstermeye, abalyor. "ki kadnn tankl, bir erkein tanklna bedeldir" Diyanet yazsnda, "Bakanln sz edilen eserinde byle bir cmle yoktur." diyor. Sonra da "bu hkmn", Kuran'da, Bakara sure- si'nin 282. ayetinde yer aldn belirtiyor. Zaten sorulan, gndeme getirilen "cmle deil; "hknidr. Diyanet bu hkmn. Kuran'da var olduunu kabul etmek zorunda kalyor. Sorun bitmitir. Ama Diyanet bu hkme bir gereke uyduruyor, daha dorusu ok ncekilerin uydurduu gerekeyi koyuyor: Kadnlarn, erkeklere oranla "hfzaiar "zayftr. nk fertler arasnda yaplmakta olan eitli szlemelere, genellikle seyrek ahit olurlar. Bu durumda olanlarn "hafzalarnn zayf, "olaylar hatrlamalarnn zor olacan psikoloji de ortaya koymutur. eriatlar bunu hep yapmtr. eriatm kadn aalayan hkmlerine klf bulmak iin kimi bilim dallarn da kendilerine gre yorumlayp "yalanc tank" gibi kant gstermeye almlardr. eyhlislam Musa Kzm (1858-1920), eriatm kadn aa derecece iten hkmleri konusunda, eriatn her buyruunda insanlar iin yararlar olduunu savunmu, kadn erkek arasndaki farkm bir "doa yasasnm gerei olduunu, kadnn tm grevinin "ev ileri ve ocuk bakm" erevesinde toplanmas gerektiini savunmutur. (Bkz. Musa Kzm, Hrriyet- Msvt, Srat- Mtekim, 1326, say: 1., 2., 3.; smail Kara, Trkiyede slamclk Dncesi, 1/54 ve t.) Diyanet yaynlarndan "Anglikan Kilisesine Cevap" adl kitapta da eriatn kadna "aa derece"de yer vermesini savunmak iin,., kadn-erkek arasndaki "biyolojik farklar" uzun uzun sralanmtr. (Bkz. s. 151-161.) "Kadnlar, aklen ve dinen eksik yaratklardr" Canverin soru nergesinde bu da olduu halde, Diyanet cevap yazsnda bunu atlam. Yani "Islam"da ve kendi yaynlarnda byle bir 96 hkm bulunmadn syleyemiyor. "Uursuzluk eyde vardr: kar'da, 'ev'de ve 'at'ta." Diyanet, "nce belirtelim ki, slam Dininde uursuzluk, yani bir eyi uursuz sayma yasaklanmtr. Nitekim Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.) "Ne Safer aynda, ne kuun umasnda, ne baykuun geceleri tmesinde, ne de baka bir eyde uursuzluk vardr. diyor. (Bkz. s. 3.)

97

'slam Dini'nde uursuzluun bulunmad ve yasak olduu gerek deildir, yalandr. Bir baka yalan da, ne Safer aynda... diye evirisi yaplan hadiste, ne de baka bir eyde uursuzluk vardr dendii. Sz edilen hadis aynen yle: Hastalk bulamas yoktur, (l adv.) Kulu uursuzluk yoktur. (L tiyarete.) Bayku da yoktur. (La hmete.) Safer (aynn iyilik ve ktlk getirmesi) de yoktur. (La safere.) Bu hadisin sonu var, ama "uur ya da "uursuzlukla ilgili deil, Yani hadiste, ne de baka bir eyde uursuzluk"eytan vardr. denmiyor. Bu, tmyle Diyanet'in uydurmas. yere yatrdm,

Diyanet, gerei saklama abasn yle srdryor: "Hadis-i erifin, Buhr Muhtasar'nda c. 8, sh. 312-313teki asl ise u ekildedir: 'Eer bir eyde uursuzluk olsayd, kadnda, atta ve meskende olurdu. Varsayalm ki "hadisin asl" byledir. Burada da kadn aalanm olmuyor mu? Kald ki hadisin, "Buhr Muhtasarndaki asl bu deildir. Kendi yaynlarndan olan bu kitapta, 1211 no'lu hadistir. Ve burada da Trke'ye yle evrilmitir: "Abdullah bni mer Radyallahu anhumdan, Nebi (Peygamber) sallallahu aleyhi ve sellemin: 'Uursuzluk, ancak eyde: atta, kadnda, evde hasl olur.' buyurduunu iittim dedii rivayet edilmitir." Ve bu hadis, Diyanet'in sz konusu yaynndan baka, slam dn- . yasnda en salam kabul edilen hadis kitaplarnda da yer alyor.( Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu'l-Cihd/47; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'sSelam/115-116, hadis no: 2225; Ebu Dvd, Snen, Kitabu't-Tbb/24, hadis no: 3922; Tirmiz, Snen, Kitabu'l-Edeb/58, hadis no: 2824; Nese, Snen, Kitabu'l-Hayl/5, hadis no: 3598; bn Mace, Snen, Kitabu'n-Nikh/55, hadis no: 1995; Ahmed bn Hanbel, 2/8; Muvatta' lstizan/22.) Demek ki bu hadisin "yok" saylmas mmkn deil. "Namaz kat'eden eyler: kpek, eek, domuz ve kadn" Diyanet, cevap yazsnda, "Buhrf de bu anlamda bir hadis yoktur. Aksine, namaz klann nnden bunlarn gemesiyle bozulmayacan ifade eden hadisler vardr." diyor. Bu, bir saptrmacadr. nk "Buhrf de bulunmayan hadisler de "hadis"tir. Bu hadislere gre de slam'da "hkm" belirlenmitir. Bu
97

98

konuda da yle. Diyanet'in kendi yaynlarndan olan "Sahih-i Buhri Muhtasar Tecrd-i Sarilide bu ynde aklama vardr. Ve bu aklamaya gre: Mekhl, Ebu'l-Ahvas, Haan Basr ve tkrime, namaz klann nnden kpek, eek, kadn geerse, bunlarn namaz bozaca grn paylamlardr.

bn Abbas da, kara kpek ve adet gren kadnn nden gemesi durumunda namazn bozulacan savunmutur. At bn Ebi Rebh da bn Abbas'n grndedir.

Ahmed bn Hanbel'den de, "dz kara kpek", eek ve kadnn, nnden getii namaz bozaca grnde olduu aktarlmtr. Ehl-i Irak (Irak halk, Irak ulems) da, fkh kitaplarnda yazl bulunduuna gre, "kpek, kadn, eek ve domuz" namaz klann nnden getii zaman namaz bozar. Sz konusu Diyanet yaynnda bu bilgiler verildikten sonra, dayanak olarak alnan hadis, en salam hadis kitaplarndan olan Mslim'in e'sSahih'inden u eviriyle aktarlyor: "nnde, deve semerinin ard ka boyunda bir stresi (engel) olmayan kimsenin namazn KADIN, EEK bir de KARA KPEK kat'eder (keser, bozar)." Yine ayn yerdeki aklamaya gre, soru soran biriyle Ebu Zer arasnda u konuma geer: Kara kpek namaz bozuyor da krmz kpek neden bozmuyor? A kardeimin olu! Ben de senin sorduunu peygambere sordum. Peygamber, "Kara kpek eytandr" buyurdu. Buhrfnin yer verdii hadisler arasnda da ie'nin bir tepkisini grrz. Diyanet'in yaynlad Tecrd'in 309. hadisi olarak yer verdii aklamaya gre ie: "Siz, biz kadnlar, kpek ve eekle bir mi tutuyorsunuz?" demitir. 98 "Kadnlar arasnda saliha kadn, yz tane karga arasnda alaca bir karga gibidir" Diyanet, bu anlamda bir szn, kendi yaynlarnda bulunmadn belirtiyor. (Bkz. s. 8.). Ama, "byle bir hadis yoktur." diyemiyor. Arsel, bu hadis iin slam dnyasmda nl mam Gazalinin yaptlarn gsteriyor. Gazalinin nl kitab hyau Ulmid- Din adl kitabnda bu hadis yer

99

alyor. (Trkesi iin bkz. Serdaroiu evirisi, 2/11-18; Arapas iin bkz. 2/42.) "Benden sonra, erkekler iin, kadndan zararl bir fitne brakmadm" Bu da Muhammed'in szlerinden. Diyanet yaynlarndan "Sahih-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi"nde. 1795. Canver'in nergesinde bulunduu iin Diyanet buna da cevabnda yer veriyor. "Byle bir hadis yok" diyemiyor. "tiraf etmek gerekir ki, kadnlar "eytan yere yatrdm, iinde erkekler iin gerekten fitne mili olanlar vardr. Baz erkeklerin bu tip kadnlara ram olmalar yznden meydana gelen aile dramlar her g(in gazete sahifelerini doldurmaktadr. Ancak bu hadis-i erif, btn kadnlar fesat milidir anlamna gelmez." diye balyor ve hadisi, yorumlarla anlamnn dna tararak saptryor, (s.8-9.) Oysa Muhammed, "kadnlar iinde fitne olanlar vardr." dememitir; szn kadnlar iin genel olarak sylemitir. Yani genelleme aktr. Diyanet, genelleme yaplmadna, Teabun suresinin 14. ayetini gsteriyor. Ayete de amal olarak yanl anlam veriyor. Ayette, "Ey inananlar! Eleriniz ve ocuklarnz iinde size dman olan vardr; saknn onlardan..." denir. Hemen sonraki ayetteyse "fitne ynnden genelleme yaplr, "mallarnz ve ocuklarnz (sizin iin) fitnedir..." denir. (15. ayet.) Demek ki ayetlere gre, "kadn ve ocuklar iinde dman olanlar vardr.", ama "fitne ynne gelince, genelleme sz konusudur. 15. ayette "ocuklarla birlikte "karlar yoktur, ama Muhammed, sz konusu hadiste, zellikle kadnlar zerinde durmu ve kendisinden sonra gelecek zaman iinde, "en zararl yaratklarn kadnlar olduunu ok kesin ve ak biimde spylemitir. "Bana cehennem halk gsterildi; ounluu kadnlard" Diyanet, Muhammedin bu szleri sylediini ve kendi yaynlarnda da yer aldn kabul ediyor, ama bunun, "kadnlan aalayc olmadn" savunuyor, (s.8.) "Kadnlar, insann karsna eytan gibi karlar"
99

Diyanet, cevap yazsnda bunu da atlam, dolaysyla bu hadisin de varln ve kendi yaynlarnda bulunduunu kabul etmek zorunda kalmtr. " Kadn ee kemii gibidir, onu dorultmak istersen krarsn. Onu kendi haline brak ve eriliiyle ondan faydalanmaya bak"

100

Hadis tam byle deil; ama bunu anlatr nitelikte. Diyanet, cevap yazsnda hadisin tam byle olmamasn lhan Arselin aleyhine kullanyor. (s.8.) Oysa nemli olan bunun anlatlyor olmas deil midir? Diyanet yaynlarndan Tecrdde 1816 numarayla yer alan hadise bakld zaman, bunun anlatlyor olduu grlr. "Erkekler, kadnlar zerinde hakimdirler" Diyanet, bunun, Nis suresinin 34. ayetinin, lhan Arsel tarafndan "tahrif edilmi bir meali olduunu sylyor (s.6.) ve bir kez daha yalana bavuruyor. nk bu sz, Nis suresinin 34. ayetinin ilk tmcesinin tam karldr. Diyanetin resm evirisinde de bu anlam verilmitir. Arsel, bu szn, ayetin tm olduunu zaten ileri srmyor. "Zina eitleri" "Elin zinas, el temasdr. Her kim yabanc bir kadnn elini tutar onunla tokalarsa, kyamet gnnde onun iki avucuna ate konur. Birinizin bana demirden bir iin vurulmas, onun kendisine hell olmayan bir kadnla tokalamasndan daha hayrldr. Bu, yalnzca bir hadis deildir, birka hadisten olumutur. Ilhan Arsel de kitabnda bunu belirtiyor. (Bkz. eriat ve Kadn, stanbul, 1989, s. 100.) Ne var ki, Diyanet, bunu grmezlikten gelerek, demagojiye sapyor ve bunun, Tecrd'de 2132 numarayla yazl olan hadisin tam karl olmadn syleyip Arsel'in aleyhine kullanmaya abalyor, (s.7.) ' Canverin sorularna karlk verilmiyor Canver sormutu: Diyanet, kadn aalayan hkmlerin yaylmasna niin araclk ediyor? Diyanet, yurttalarn, kadnlarn hangi konumlarn benimsemelerini istiyor? Bu yaynlardaki ilkel konumlarm m, yoksa ada konumlarn m? Ve Diyanetn kendisi kadnn hangi konumundan yana?
10 yazsnda bu sorulara aka karlk vermiyor. Ama Diyanet cevap kadnn hangi konumundan yana olduunu ok ak biimde belli ediyor. Diyanet, kadnn, slam eriatnn uygun grd konumda bulunmasndan yana.

20009e Doru
1

Nisan 1990, Yl 4, Say 14

101

MUHAMMEDN "EYTANI DREE BALAMAKTAN VAZGEMES


Araf suresinin 27. ayetinde, "EYTANdan sz edilirken: ... Sizin onlar grmeyeceiniz yerlerden, o ve topluluundan olanlar, sizi grrler. deniyor. Bundan u kyor aka:

eytan ve topluluundan olanlar, insanlan grrler.


"eytan yere yatrdm,

nsanlarsa ne eytan, ne de onun topluluundan olanlar grebilirler. "eytan ve topluluu (huve ve kabiluh)" anlatmnn kapsam iinde, Kuran yorumcular, "cinleri de var grrler. (Bkz. Taber, Camiu 1-Beyn f Tef s iri'1-Kur'an, 8/113, F. Rzi, e't- Tefsrul-Kebr, 13/54.) Byleyken, Elmal Hamdi Yazr, "mfessirn (Kuran yorumcular) demilerdir ki bundan, insann eytan hi gremeyecei zannedilmemelidir..." diyor. (Bkz. Hak Dini Kur'an Dili, 3/2147.) Oysa, ayetteki ak anlatm nedeniyle, "Kuran yorumcular"nm tm bu gr paylamaz. (Bkz. Taber, ayn yer; F. Rz, ayn yer; Celaleyn 1/132; Tefsirun-Nesef, 2/50.) Fahmddin Rz, u nedenlerle "cinlerin, "eytanlarn insanlara grnmemesi gerektiini yazar: (Bkz. F. Rz, ayn yer.) Baka klklara brnerek bile olsa "cin-eytan" insana gzkr olsa: nsan rnein karsnn, ocuunun, gerekte "CN" olduunu dnebilir.

nsan her grd kimse iin de bu sanya (cin olduu sansna) kaplabilir.

Ve bylece kimseye gven kalmaz.

Gelin grn ki, Muhammed, "EYTAN, "CN, hem de somut bir biimde grdn syler. Nesefnin ie'den aktard bir hadise gre Muhammed 10 yle der: Namaz klarken eytan geldi. Hemen yakaladm, yere yatrdm, bouyordum onu. O denli ki, onun dilinin soukluunu elimin zerinde duydum. tbn Teymiyye, bu hadisin salamlkta, Buhrnin koullarn tadn belirtir. (Bkz. Takyyundin Ibn Teymiyye, zhu'd- Delle f Ummir-Risale, Msr, 1369, s. 41. Bu hadis iin ayrca bkz. Kmil Miras, Tecrd-i Sarih Ter., 288 no.u hadisin lzahmdaki

102

no.lu not.) eytann yatrlmas, boulmas ve dilindeki soukluk, bu soukluun elde duyulmas, be duyu iine giren, somut durumlardr. Muhammedin, eytan boarken onun salyasnn eline bulatm, elinde bunu duyduunu (hissettiini) anlatt da aktarlr. (Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Msned, 3/82.)
2

Cinin -eytann diree balanmas Ayn hadiste, Muhammedin eytan yakaladnda, bir diree balamak istediini, buna g yetirebildiim, ama bu tr eylerin Sleyman Peygambere zg kalmas gerektiini dnp diree balamaktan vazgetiini anlatt belirtilir. Yine bu hadiste Muhammedin ... Diree balardm ve Medine ocuklar onunla oynarlard yoksa. dedii de aktarlr. (Bkz. Ayn kaynaklar.) Bu hadis, Buhrnin ve Mslimin es-Sahihlerinde de -biraz deiikliklerle- yer alyor. Mslimdeki bir aktarmaya gre Muhammed yle anlatmakta: Tanr dman blis, yzm yakmak amacyla, bir ate aleviyle geldi. Bu nedenle ben kez: Senden Tanrya snrm! dedim. Sonra 'Tanr'nn tam lanetiyle seni lanetlerim! diye ekledim. Yine kez. Geriye gitmedi. Yakalamak istedim sonra. Tanrya anti- erek sylerim ki, kardeimiz Sleymann (bu tr eyleri yapmann kendisine zg klnmasna ilikin) istei olmasayd balanacakt o. Ve Medine halknn ocuklar onunla oynayacaklard. (Bkz. Mslim, es-Sahih, KitabulMescid/40, hadis no: 542.) Bir baka aktarmaya da, Buhr ve Mslim, birlikte yle yer verirler: "Dn gece, CNLERDEN FRT, namazm bozdurmak iin bana anszn saldrd. Tanr, bana, onu yakalama olanam verdi. Ve onu, Mescidin direklerinden bir diree balamak istedim. Sabah olunca, tmnz ota bakp seyredesiniz diye... Ne var ki, kardeim Sleymann: Tanrm beni bala, Bana, benden sonra kimsenin ulaamayaca bir egemenlik ver!' (Sd, ayet: 35.) biimindeki szn anmsadm (ve onu 10 diree balamaktan vazgetim)." (Bkz. Buhr, e's- Sahih, Kitabu'sSelt/75; Tecrd, hadis no: 288; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Mescid/39, hadis no: 541.) "Cin-eytan" iin, hadislerde baka somut eyler de anlatlr. rnein "eytan"m "zart" diye "sesli olarak yellenmesi". "eytan zart diye ses kararak yellenir"

103

Muhammedn yle dedii aktarlr: "Namaza arldnda (ezan), EYTAN geri geri gidip uzaklar. Ve ZART (zurat) diye sesli yellenerek gider. Ezan sesini iitemeyecei yere dein uzaklar... (Bkz. Buhr, e's-Sahih, Ezan/4; Tecrd, hadis no: 360; Mslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selt/16-19 hadis no: 389.) Kimileri bunun bir "temsil olduu grnde. (Bkz. Kmil Miras, bu hadisin "zahTndaki 2 nolu not.) Ne var ki, "temsil" iin "eytan"n "yellenirken ZART diye ses kardn sylemeye gerek olmad "eytan yere yatrdm, dnlebilir. u da var: Muhammed, cinin-eytann, ye- mesindenimesinden sz eder. (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul- Eribe/102 106; hadis no: 2017 -2020.) tbn Melek de Nevevfye dayandrarak bu "yeme-imenin gerek anlamdaki bir yeme-ime olduunu savunur. (Bkz. Mebkiru'l-Ezhr f erhi Menk'l-Envar, 1/ 100.) "Yemesi -imesi" olann, "sesli olarak yellenmesi" de doal deil mi? Yani Muhammed'in szlerini "tevil" etmeye gerek bulunmamakta. 2000'e Doru
8

Nisan 1990, Yl 4, Say 15

EYTANIN ELI, MUHAMMED'N ELNDE


Muhammed'e gre, "CN" ve "EYTAN" da yer ve ier. Bunu anlatan birok hadis vardr. Bu hadisler zerinde dururken, Mslman hadis yorumcular yle derler: MCin -eytan, gerek anlamda yer-iebilir. Nass (burada demek istenen, 'hadis'tir) bunu dile getirir. Aklsa bunun iin 'olamaz' demez. Demez nk, cin-eytan da reyen, gelien, istemiyle hareket eden cisimli bir varlktr..." (Bkz. bn Melek, Mebariku'l-Ezhr fi erhi Mearik'l-Envr, stanbul, 1309, 1/100.)
10 Muhammed, eytann elini, yemekte yakaladna antiiyor

Huzeyfe anlatyor: "Yemekte, Peygamberle birlikte bulunduumuz zaman, Peygamber (yemee) elini uzatmaya balamadan biz elimizi uzatmazdk. Bir kez de onunla birlikte yemekte hazr bulunmutuk. Bir kz geldi; yemee itilir gibiydi. Elini yemee uzatmaya koyuldu. Hemen Peygamber onun elini

104

tuttu. Sonra bir kyl Arap geldi. O da yemee doru itiliyor gibiydi. O da elini uzatt; Peygamber onun elini de tuttu hemen. Ve yle konutu: 'Kuku yok ki, eytan, Tanr ad anlmadan (besmele ekilmeden) yemei kendisine hell yapar. Bu kz geldi, Tanr ad anlmadan yemeyi ona hellm gibi yedirmek istedi. O nedenle kzn elini tuttum. Sonra bu kyl Arap geldi, eytan ona da, Tanr ad anlmadan yemeyi hellm gibi sunmak istedi. Onun iin onun da elini tuttum. Canm elinde olan Tanrya antierek sylerim ki, kzn eliyle birlikte EYTANIN ELI ELMDEDR." (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabu'l-Eribe/102, hadis no: 2017; Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Etme / 16, hadis no: 3766.) Bu hadiste, "eytanin "besmelesiz" yemek yemee balad, yemee gelen kz ve kyl Arab da arkadan itip kendisi gibi besmelesiz yemeye ynelttii, ama Muhammedin buna engel olduu ve bu arada, onlarn eliyle birlikte EYTANIN ELN DE YAKALAYIP elinde tuttuu anlatlyor. Ancak burada bir terslik gze arpar: Bu hadisten anlaldna gre, "eytan, insanlarn yiyeceklerinden" yiyor. (Bkz. bn Melek, ayn kitap, ayn yer.) Oysa, Muhammed baka yerde cinlerin besinlerini aklyor Dk (hayvan tersi), kemik ve kmr. Bunlar da kemiin dmda) Muhammedin sofrasnda bulunamayacana gre, Kuranda "cin soyundan olduu" anlatlan (bkz. Kehf, ayet: 50.) eytann Muhammedin sofrasnda ii ne? Buna ilikin bir aklama bulunmamakta. Muhammed, eytann "sor* elle yediini aklyor Muhammedin anlattklarna gre, "eytanlar "solak"Urlar. yle diyor: "Herhangi biriniz, bir ey yedii zaman, sa eliyle yesin. Bir ey itii zaman da yine sa eliyle isin. nk eytan, sol eliyle yer ve sol eliyle ier." (Bkz. Mslim, es-Sahih, Kitabul-Eribe/ 105, hadis no: 2020; Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Etme/20, hadis no: 3776.) nk "sol" hangi tr olursa olsun, slamda "uursuzluk" esidir. 10 Cinlerin ve hayvanlarnn yiyecekleri Muhammed bir gn "ayakyolu"na gitmeye ynelir. Byk abdesti- ni yapacaktr. Ebu Hureyre de onun arkasna der. Muhammed arkasna dnp bakmadan seslenir ve Ebu Hureyreyle konuur:

Kim o?

105

Ben Ebu Hureyre.

Temizlenmem iin bana birka ta bul, getir. Ama sakn kemik, tezek getirme. Ebu Hureyre toplad talan eteine koyup gtrr ve onun yanna koyduktan sonra ekilir. Muhammed iini bitirir, talarla da temizlenir. Sonra Ebu Hurey- re'nin sorduu bir soruya karlk verir:

Ey Tanr Elisi! Kemik ve tezek istemedin, neden? "eytan yere yatrdm,

nk bunlar cinlerin yiyecekleridir. Bana Nasibin cinlerinden bir KURUL geldi. Ne GZEL CNLERD bunlar! Benden yiyecek (besin maddeleri) istediler. Ben de onlar iin Tanr'ya, uradklar her kemikte ve tezekte yiyecekleri ey bulsunlar diye dua ettim. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Menkbil-Ensr/32; Tecrd, hadis no: 123, 1546. Benzer eylerin anlatld bir hadis iin bkz. Mslim, es- Sahih, Kitabu s-Selt/150, hadis no: 450; Tirmiz, Snen, Kitabu Tef- siril-Kuran/47, hadis no: 3258.) Muhammed burada, cinlerin "hayvanlar" olduunu da, gerek kendileri, gerek hayvanlar iin "besin" olarak "kemik" ve "tezek" belirlendiini, yani tmnn bu iki eyle beslendiklerini anlatyor aka. Yine Muhammed, Sbit Olu Ruveyfi admda birine, kendisinden sonra yaarsa tm insanlara, sakalla ilgili bir dyle birlikte unu da duyurmasn ister: "Ve kim hayvan tersiyle ya da kemikle kn temizlerse, bilsin ki Muhammed ondan uzaktr." (Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabut- Ta- hre/ 20, hadis no: 36.)

Bir baka hadiste, cinlerin beslendikleri iki besin maddesine, kemie ve tezee, bir de "kmr"n eklendiini gryoruz. Abdullah tbn Mesud anlatyor: "Cinlerden bir KURUL Peygambere geldi. Ey Muhammed! mmetin, kemikle, tezekle ve kmrle klan temizlemesinler. nk 10 Tanr bunlar bize Rzk (yiyecek) yapt! Bunun zerine Peygamber, bu eylerle temizlenmeyi yasaklad." (Bkz. Ebu Dvd, Snen, KitabutTahre/ 20,hadis no: 39.)

20001e Doru
29

Nisan 1990, Yl 4, Say 16

106

MUHAMMED'N "ELMERHME MMET"NE DEPREM VE TEKLER


Bu yaz Iran depremi srasnda yazlm; ama bilinen nedenler yznden gnnde yaymlanamamtr. ran'daki son deprem, her deprem, gibi zc. Ama "dndrc" de. inanlan Tanr" asndan... Bununla birlikte "eriat mollalar", ac olaylar, "Tanrnn hikmetine, "deneme"sine balamakta glk ekmeyeceklerdir. ok, ok eski bir aklama biimidir bu. slam ncesi inanlardan slama gemi bir inanca dayal, her "felkette hemen bavurulan bir gereke. "Tam daha iyisini bilir. yle uygun grmtr. Yapt her ite bir hikmet vardr. lhi takdire kimse karamaz. Bu takdiri kimse deitiremez. Bunlar, gnahlarmz yzndendir. Ayrca Tanr insanlar dener. Ne lde sabrl olduklarna bakarak karlklar verir. Sevab ya da azab..." ran mollalar da bu trden eyler sylemilerdir. stelik ellerinde, bunu sylemelerine yarayacak nitelikte "ayet"ler ve "hadisler de vardr: Kur'andaki "felket", "kbet" ve "deneme (imti- han)"la ilgili ayetler. Muhammed de yle der: "Benim mmetim, el merhme bir mmettir. Ona hirette azab yoktur. Onun azab yalnzca dnyadadr; Fitneler (kargaalar), depremler ve ldrme - ldrlme (kati)." (Bkz. Ebu Dvd, Snen Kitab'l-Fiten/7, hadis no: 4278; Ahmed bn Hanbel, Msned, 4/410, 418; Acln, KefulHaf, 1/229, hadis no 600.)

"Merhm" szc, Trk toplumuna da yabanc deildir. "len" bir insandan "merhm" diye sz edilir. Cenazelerde de: "Bu merhmu nasl bilirsiniz?" diye sorulur "dab- lslamiyye"ye uygun olarak, "doru gerek" ve "yalan" olmasna baklmakszn "Mslmanlara tanklk ettirilir." "Merhme" de "merhniun diilidir. Yani dii iin, kadn iin sylenir. "mmet de "diil sayld iin "el merhme denmitir. Ne var ki, 10 buradaki el merhme, "Tanrnn rahmetine ermi" anlamndadr. "Rahmet"in Trke'deki karl "acma"dr. Bu durumda Muhammed "mmetinin "el merhme" olmas, "Tanr'nn acd bir mmet" anlamn ierir. Muhammedin yukardaki aklamasna gre, "mmetine "Tam*

107

acmtr." Peki acmtr da ne yapmtr? Yine ayn aklamaya gre, Tanr "acd iin, bu mmeti, hi- ret azabndan korumutur. Bununla birlikte "Muhammed mmetinden de "cehenneme girecekler" olacan anlatan hadisler de var. Ve yukardaki hadisle bu hadisler arasnda bir eliki olduu kukusuz. Bunun zerinde de durulabilir. Ama burada konu, bu deil. Muhammed'in yukardaki aklamasna gre, Tanr, "mmetine acd "eytan yere yatrdm, iin "cehennem azabindan korurken "dnyadaki azabdan korumamtr. Dnyadaki "azab da: "Fitneler, depremler, belalar, ldrlmeler..." Hadiste bunlar, "azab" diye nitelendiine gre, hepsi "gnah karladr. Bu u demektir: Tam, "Muhammed mmetinden "gnah" ilemi olanlara "gazab" edince, yani "fkelenince":

"Fitneler" salyor. "Bellar" gnderiyor. "ldrme-ldrlme" olaylar oluturuyor. Ve bu arada "DEPREMLER" meydana getiriyor.

Ama yine de unun bilinmesi isteniyor ki btn bunlar, O'nun "merhameti, "acmas" nedeniyledir. "Acmasayd, ii hirete brakrd..." demek isteniyor. "Cezas hirete braklan gnahlar"dan dolay insanlarn "daha byk azab ve ikence ekecekleri bildirilmi oluyor. Buna gre bir yorum yaplacak olursa son "ran depreminden de u sonu karlabilir: Tanr ranllara acmtr. Acd iin, gnahlarnn azabn br dnyaya brakmamtr. Hikmeti ve takdiriyle, gnahlarnn karln bu dnyadayken vermitir. imdilik bir DEPREM olarak... Daha nce de 10 Iran-Irak savalarnda Ttne'ler, bellar, katletme' ve 'katledilmeler biimindeydi../

Yine de akla bir soru geliyor: Kimileri iin imtihan, kimileri iin de bir "azab saylan bu depremde lenlerin tm gnahkr myd? Hi gnahsz yok muydu? Can veren ya da ksz kalan ocuklar

108

da gnahkr saylabilir mi? yice baklrsa Kuranda bu tr durumlar iin de karlk var: Enfal suresinin 25. ayetinin, Diyanet evirisindeki anlam yle: Aranzda yalnzca zlimlere erimekle kalmayacak fitneden saknn! Allahn azabnn iddetli olduunu bilin!

Bu ayete ilikin yorumlar ve hadisler ne demek istendiini aklar: Kurann Tanrs, kimi zaman zlim olanlarn yannda yle olmayanlar da azab iine salar. (Bkz. Muhammed Ali Sabn, Safvetut-Tefsr, 1/500.) Bu, kurunun yannda ya da yakyor" demektir. lmana ve eriata bal kafalarn depremler, felketler konusundaki deerlendirmeleri hep bu dorultudadr ve byle gidecektir. "Tanrca acma... Belki de Iranllar Tanrca bir acmay deil de, insanca bir acmay ye tutarlar kendileri iin! Yzyl
12

Austos 1990, Yl 1, Say 2

FELKET SLAMDA
3 Temmuz 1990'daki gazetelerde, eytan talama yznden girilen "lm tnelinde "yzlerce hac adayinn ld duyuruluyordu. slam'n temel inanc anmsatld: "Bu bir lhi takdirdir." "Ah"lar, "acilar "ilhi takdir" anmsatmalaryla bastrld bastnla- bildii lde. "Tazminat"m? lkemize gelip Turgut zalla gren Suud Arabistan Hac ve Evkaf Bakan Abdu'l-Vahhab Abdul- Vsinin bu konudaki aklamasn da 20 Temmuz 1990'da basnmzda okuyorduk: "Bu, trafik kazas gibi bir kaza. Takdir. lkenizde kaza geirip lsem, ailem sizden para m isteyecek yani?" (20 Temmuz gnl gazeteler, rnein bkz. Sabah, Hrriyet.) Ayn gnk gazeteler, birinci haber olarak, SHP ve DYP'nin 426 Trk hacnn lmyle sonulanan "hac olay" konusunda genel grme almas nergesinin TBMMde yaplan olaanst toplantsnda "reddedildiini 10 bildiriyordu. (Yanks iin bkz. 20 Temmuz gnl Cumhuriyet.) "lhi takdir"e boyun eilmiti. nce "olay" nedeniyle "istifa" kahramanlnda bulunan, ama sonra bunu geri alan Diyanet ileri Bakan Mustafa Said Yazcolu, 22 Temmuz gnl Hrriyet'te yeni bir kahramanlk gsterisinde bulunuyordu: "Facia, takdir-i ilhi ile gei- tirilemez." diyordu. Bundan da kukusuz, kafalarda u soru beliriyordu:

109

"Geitirilemez de ne olur, ne yaplr ve ne yaplabiliyor?" Aslnda, Yazcolu, Laik Trkiye Cumhuriyetinin bir "kambur"u saylabilecek nitelikte bir kurum olduu halde birka bakanln btesi kadar devletten para koparmay bilen Diyanet leri Bakanlnda "Ehl-i Snnet velCemaat"in ba temsilcisi durumundadr. Bu "Frka-i Naciyye"ye (cehennemden tek kurtulacak olan frkaya) greyse, tartmasz olarak "her ey takdir-i lhiye baldr". Hac olay, yani "facia"da bunun dnda kalamaz. Austos 1990 gnl basnda da herkes Saddam Irak'nn "Kuveyt! "eytan yere yatrdm, igaFin "ilhak"a dntrld haberi verildi. slam inancna gre, bu da "lhi takdir". Yarm br gn, insanlk yeni bir "sava"la karlasa, ayn inancn inanrlar yine "ilahi takdir byleymi" demek durumunda kalacaklar ya da braklacaklardr. slamn "Yahu- dilik'ten" aktarlma "imann 6 artTndan biri, herkes biliyor ki "kadere imn "dr. "Kadere inanmayan, yani "her eyin Allah'tan geldiine ve Tanr takdirine bal bulunduuna" inanmayan kimse, "mslman" saylmaz. Mezhepler iinde filanca mezhep (Mutezile) baka trl dnm; bunun, pek nemi yok.
3

yleyse "facia"nm, "felket"in temeli, slamdadr. "Aslnda dinimiz yle demiyor, dinimiz akl dinidir, mantk dinidir" diyerek ortaya atlanlar vardr. Bunlar, her zaman da olacaktr. Karanlk ortadan kaldrlncaya, yani "din"in, "lslam"n aslnda ne olduu ve ne olmad kitlelerce iyice anlalncaya dek srecektir bu "yorumlar. Ama slam' bu tr "sevimli" gsterme abalarnn bir eye yaramad ortada. Evet "imann 6 art, Yahudilikten gemedir. (Birinci elden temel kaynaklara ulaamayanlar bu konuyu ciddi bir Trke kaynakta grmek iin u kaynaa bakabilirler: Hayrullah rs. Musa ve Yahudilik, stanbul, 1966, Remzi Kitabevi, s. 355-362.) slam kelamnda nl "Bed''l-Emirnin 4. beytini aynen dilimize eviriyorum: "(Tanr) hayr (hayrl olan) da, irkin olan erri de diler. Ama yalnzca hi olmamas gereken (kfirlii) hogrmez." 10

Yani insan iin yararl olsun, zararl olsun, gzel olsun, irkin olsun her eyi diler Tanr. Ve her ey O'nun dilemesiyle olur. Ama o, yine de kulunun kfir olmasn ho karlamaz. (Bkz. Ali el Kr, erhul-Eml, s. 17-19). Hanefilik mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) de nl "e! Fkhu'l-Ekber"inde ok ak seik olarak, "her eyin Tanrsal KAZA ve

110

KADER erevesinde planlanp gerekletiini anlatr. (Bkz. El FkhulEkber ve erhuhu, Msr, 1323, s. 181, 36-44.) Ayrca "kaderin, "kaza"nn deimeyeceini de savunur. (Bkz. Ayn yer.) Mturdlik mezhebinin kurucusu mam Ebu Mansur el Mturd (lm. 944) de, "kader"e kar kan Mutezile mezhebinden olanlar, bu grlerinden dolay son derece knar. (Bkz. Mturd, Kitabu't- Tevhd, s. 314 ve t.) Diyanet leri eski bakanlarndan -ki slamc hareketin de kurucular arasndadr- Ahmet Hamdi Akseki (1887-1951) "kader ne demektir? sorusuna u karl verir: "mann esas temelinden biri de 'kadere iman'dr. Yce Tanr'nn, balangszlktan sonsuza dein olacak eylerin, zamanm, yerini, niteliini, zelliklerini, ksacas: ne biimde ve ne zaman olacaklarsa onlarn hepsini ezelde, yani daha onlar meydanda yokken bilip o biimde snrlarn koymas ve takdir buyurmu olmasna KADER denir... (Bkz. Akseki, slam Dini, Ankara, 1980, s. 96. Szler Trkeletirilmitir.) "Zaman gelince, her eyi, Tanr'nm kaderde belirlediine uygun olarak yapp ortaya koymasna da KAZA denir. (Bkz. Akseki, ayn yer.) Akseki, "kader"i ve "kaza"y anlatrken slam da kurtarma abas gsterir, ama yorumlarnn tmyle zorlamal olduu gzden kamaz. Ve "kader deimez, deitirilemez" (el mukadder l yuayyer) slamda, zerinde birleilen bir inantr. te asl "felket" de bu deil mi? Yzyl
19

Austos 1990, Yl 1, Say 3

EFEND "TANRFNIN "EVN MELEKLER M, "KFR"LERN UAKLARI MI KORUYACAK?


tlhan Seluk gzel yazm: "... Peygamber efendimizin doduu kutsal topraklarda Hristi- yan deniz piyadeleri, bilgisayarl aygtlarda istavroz karyor. Agel kefyeli 11 slam eyhleri, plak ayaklarnn parmaklarn kartrrken, varlklarnn savunmasn, gslerinde ha tayan silahrlere havale etmiler. Basra Krfezi'nde elikten adalar olumu; sava gemileri yan yana nbete durmular. Yalnz Mekke ve Medine'yi mi koruyorlar Hristiyan askerler? (...) Peki dman kim? Saddam. lgn, deli, katil, Hitler bozuntusu' dedikleri zlim, bir 'mslman' deil mi?" (19 Austos gnl Cumhuriyet gazetesi.)

111

Yllar nceydi. Bugn Ankara Radyosu Mdr Yardmcs olan Dr. Faruk Ermemi, "din yaymlar"da "prodktr"d. Bana, "Suudi Arabistan'a giremeyeceimi, Mekke ve evresine ayak basamayacam, nk dinsizliimi saklamadm, dinsiz birini de ynetimin, o topraklara ayak bastrmayacaklarm, buna kesinlikle izin vermeyeceklerini" sylemiti. Ermemi'in szlerini imdi anmsyor ve dnyorum. Kur'an'n "Efendi Tanrsnn, Kur'an'da verdii "gvence"yi de... Bakara suresinin 125. ayeti, (Diyanet'in evirisiyle) yle balyor:
"eytan yere yatrdm, "Ka'be'yi, insanlarn toplanma ve gven yeri klmtk."

126. ayette de yle denir: "brahim: Rabbim! Burasn emin bir ehir kl... Efendi "Tanr" (Rabb) "dua"y kabul etmi. lu mrn suresinin 97. ayetinde de u bilgi verilir: "Orada (Mekke'de) apak deliller vardr, brahim'in makam vardr. Kim oraya girerse gvenlik iinde olur. Mslmanlara sylenegelenlerden biri de u: "Kular, Ka'be zerinden geemiyorlar. Uup tam Ka'be zerine gelince, stnden umay brakp yandan geiyorlar." (Bkz. F. Rz, et-Tefsiru'l-Kebr, 8/145.) Buna gre, "Rabb" yani Efendi Tanr, ABD'nin sava uaklarn dala zararsz buluyor! Ka'be'nin zerinden "kularn umasna izin vermezken, sz konusu uaklara izin veriyor oluu, baka trl aklanabilir mi? Efendi "Tanr", Ka'be'deki gvenlii kaldryor Kur'ann "Efendi Tanrs, birka ayette, "Mekkeyi insanlara gvenlikli bir kent, Ka'beyi de gvenlikli bir ev" olarak aka duyurduu halde; sonradan bundan dnm, mslmanlara, burada da savamalarn buyurmutur. Tmyle "terr" estiren ayetlerle dolu olan Tevbe suresinin, "Kl Ayeti" diye nl ayetinde yle denir: "Saygnl olan aylar knca, puta taparlar bulduunuz yerde 11 ldrn..." (Bkz. Tevbe, ayet: 5.)

"Ka'be"nin, Sabitlik dini inanrlar, bir baka anlatmla "yldzlara tapanlar" eliyle bir "gne tapna" olarak, yapldn artk bilebiliyoruz. "DN BU" adl kitapta, Tahsin Mayatepek Raporu nedeniyle bu konu zerinde de geni apta durmaya altm. nanrlar Ka'beyi bir "gvenlik alan" grmek isteyegelmilerdir. Ticaret ilikileri iin de nemli ve

112

gerekliydi bu. "Kabedeki saygnl slam da kabul etmi ya da kabul etmek zorunda kalmtr. Ama iine geldii srece... lgintir ki "kutsal blgede sava yasaim, hep mslmanlar bozmu ve kimi zaman, Ka'beyi ykntlar iinde brakmlardr savarken. (Tecrdin 6. cildinin balarna bkz.) "Deccl, Mekke'ye ve Medine'ye giremez!" biiminde Muhammed'in verdii gvence Muhammed yle diyor: Medineye Mesih Decclin deil kendisi; kokusu bile giremeyecektir. O fitne gnlerinde Medinenin 7 kaps olacak, her kapsnda beki - koruyucu iki melek bulunacaktr. (Bkz. Buhr, esSahih, Kitabu Fedilil-Medine/9; Tecrd, hadis no: 890.)

ran mollalar, ABDyi deccl saymyorlar myd? "Tanr'nn beki, koruyucu melekleri nerede? Byle bir soru sorulabilir. Muhammed bir hadisinde de yle der: Medinenin kaplarnda ve giri-k yerlerinde melekler vardr; Medineye ne tn (veba salgn), ne de deccl girebilir. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Fedilil-Medine/9; Tecrd, hadis no: 891.)

Ve yine Muhammed u aklamay da yapyor: Hibir belde (lke) yoktur ki, DECCL oray ineyecek olmasn. Mekke ve Medine, bunun dnda yalnzca. Medine'nin her kapsnda, her giri ve knda sra sra olmu melekler vardr. Bu melekler, oray korurlar... (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Fedilil- Medine/9; Tecrd, hadis no: 892; Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fiten/ 123, hadis no: 2943.)

Muhammedin bu tr aklamalar ve inanrlarna gvence vermeleri srp gider. Ve imdi, mslmanlarca birer deccl saylan kfrlerin askerlerini gryoruz sz edilen kutsal beldelerde. Deccl uaklarTm da semlarnda... Hadislerde bildirilen u koruyucu melekler nerede? diye sormaz msnz?
11 26

Yzyl Austos 1990, Yl 1, Say 4

113

"DEVE BOYU" DN
slam, balangta "airet"i hedef almtr. "Airet" iinde de "en yaknlar"... (Bkz. uar, ayet: 214.) "Aile boyu deyimindeki anlamyla airet boyu"dur o srada. Sonra Mekke ve evresi ni "mml-Kur ve men havleh) hedeflemitir. (Bkz. En'am, ayet: 92; ra, ayet: 7.) "Boy"u da o kadardr. Ve gerek Kuran ayetlerinde, gerek hadisle*de bu boy", "Araplar" amamtr. Atatrk'n Arap Dini demesi de bundan (bkz. Afet nan, Meden Bilgiler, s. 364-365.) Kendilerini Mslman sayan toplumlar varsa da, slam, temel kaynaklaryla, Araplardan bakasn muhatab saymaz. Mu- hammedin kimi toplumlara zel bir dmanl da vardr. "Trker de bunlar iindedir. (lgili kaynaklarda genie grmek iin bkz. Turan Dursun, Din Bu, Trkler steseler de Mslman Olamazlar balkl blm.) Yani slam, gsterildiinin tersine, hibir zaman insanlk boyuna ulamamtr. Ayrca da, hemen tm kapsamyla "deve boyu kadardr. Deve, l insan iin son derece nemlidir. Bir zamanlar "totem" olarak da yani "insanlarla arasnda dinsel, byse! bir yaknlk bulunduuna inanlan bir hayvan diye sayg grmtr. En ilkel dinlerden Totemizmde bu tr hayvanlar oktur. Devenin bu nitelikte sayg grm bir hayvan olduunun kkl izleri slamda da grlr. Deve, Yahudilik'te, bir "tabu" konusuydu. Tpk "domuz" gibi "eti yenmeyen" hayvanlardand. (Bkz. Tevrat, Levililer, 11:4-7.) "Deve"yi "srail'in kendisine haram saydina, Al mrn suresi'nin 93. ayetinde de deinme olduu, Kur'an yorumcularnca ileri srlr. (Bkz. Tefsirler, rnein Muhammed Ali Sabn, Safvetut-Tefsir, 1/ 218.) slam'da, devenin dokunulmazl kaldrlmsa da ona olan sayg srmtr. Deve, birok konuda "Arapm lsdr. Doal olarak slm'n da... Hemen her kesimi "develi"dir. "Develi" akl "Akl, Arapada ikl szcnden gelir. Bu szckse deveyi balamaya yarayan ip, kstek. (Bkz. Rgb, el Mfredt, "A-K-L- .) Deve iin "akll (kil) dendiinde, bal deve, kstekli deve" demek olur. Bu kaynaktan treme olan "slamdaki akl" da, "ipin, kstein deveyi balamas gibi", inam "balayan, kstekleyen" bir akldr. (Bkz. Rgb, ayn yer.)

114

"Develi" ses Bir "ses"ten, bir "inilti"den mi sz ediliyor? Eer benzetme sz konusuysa en bata "deve sesine benzetilir. leri srldne gre, deve, "alar" gibi, "inler gibi ses karrm. Bir gn, Muhammedin yannda gerekten de alayp inlemi ve gz yalan dkerek yaknm. Deve dile gelip alam Muhammed, Medineli birinin evinin evresine gitmi. Birden karya bir deve km. Alamaya, inlemeye balam deve. Gz yalar dkyormu. Muhammed, devenin kulaklarnn arkasna dokunmu, okam; deve susmu. Sonra da: Kim bu devenin sahibi? diye sormu. Medineli bir gen: Benim demi. Sonra Muhammed yle konumu: "Tanr'nn sana verdii bir hayvan konusunda Tanrdan korkmuyor musun sen? Bana yaknd, senin onu a braktn ve ok srp yorduunu syledi. (Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Cihd/ 47, hadis no: 2549.)

Zerdt, kpeklere ok deer verirdi ve kpee kt davrananlar cezalandrrd. (Bkz. Turan Dursun, Din Bu, Kpek ve nsan Haklan balkl yaz.) Muhammed iin de deve deerli. Muhammed'e gre "gkler, meleklerin arl" ndan deve gibi inliyor Deve, tad ykn arlndan ses karr inlerse, gkler de inler Muhammede gre. Muhammed, "gklerin de, tad "meleklerin arlindan dolay ses karp inlediini aklyor. Muhammed yle diyor: "Ben, sizin grmediinizi gryor, iitmediinizi iitiyorum. Gk, deve gibi inledi (ses kard). Byle inleyip ses karmakta da hakldr. nk gkte, her drt parmak yerde bile, alnn koyup secde etmekte olan bir melek bulunur. (Bkz. Tirmiz, Snen, Kitabuz- Zhd/9, hadis no: 2312, bn Mace, Snen, Kitabu'z-Zhd/19, hadis no: 4190.)

Meleklerin madd arlklar da m var ki byle deniyor? Bu tr sorunun, "develi aklda ve develi imanda yeri olamaz. Cevabnn da...

115

Ktk, deve gibi ses karp alam Muhammed, nceleri bir ktn zerine kp hutbe okuyormu. Sonra hutbe iin minber yaplnca, Muhammedin kendisinden ayrlacan anlayan ktk, balam develer gibi" inlemeye. Hem de "gebe develer gibi"... (Buhr'de de yer alan bu hadisi grmek iin bkz. Tecrd, hadis no: 499.) Efendi "Tanr" (rab), hac iin ara olarak "deve"yi tanyor "Ve insanlar hacca ar. Yryerek ya da her tr ark deveyle uzak yollardan sana gelirler." (Hacc, ayet: 27.) Niin "ark (zayf) deve?" Hac yolu uzun olunca, develerin bu yolda zayflayacaklar dnlm. (Bkz. Tefsirler, rnein F. Rz, 23/28.) Otobs, otomobil, uak:.. Bunlar dnlemezdi elbette. Tanrnn tm gelecekleri "bildii" ileri srlyor olsa da...

Muhammed'e gre "insanlar kt develer gibi"dir "insanlar, yz deve gibidir ki bu develer iinde, iyi - kullanl olan kolay kolay bulamazsn. (Buhrde de yer alan bu hadis iin bkz. Tecrd, hadis no: 2040.)

Yzyl
2

Eyll 1990, Yl 1, Say 5

KURANIN TANRFSI "NSAN RADES TANIMIYOR


Irade"nin kendisi deil; trevleri yer alr Kur'an'da. Ve Diyanetin resm evirisindeki anlam da "dileme "dir. Buradaki "dileme"yse "isteme' dir. Trke Szlk'te, "irade"nin birinci anlam "isteme"dir. Ayn szlkte "ruhbilim"deki anlam iin de Mbir eyi yapmay veya yapmamay belirten i g, istemek yetkisi." deniyor. Bu anlam da, slam kelmndaki anlamna olduka uygundur. "Cz irade" de, "kll irade"nin yani "olumlu"yu ve "olumsuz"u birlikte iine alan "irade"nin bu iki yandan yalnzca birine yneltilmesi, yani bir eyi "yapma" ya d "yapmama" ynlerinden birini semedir. (Bkz. Gelen- bevi Ale'l-Cell, 1316,1/194 ve t.) Demek ki "irade", bir "seme"dir. Olumlu ve olumsuz, yapma ve yapmama yanlan birlikte bulunurken "kll"; bu yanlardan biri seildii, istek bu yanlardan birine yneldii zaman da "blnd" iin "cz'" adm alr. Byleyken genellikle "kll irade" Tanr'nn iradesi, "cz' irade"

116

de insann iradesi olarak bilinir ki, bu yanltr. Yani slam kelmndaki aklamas byle deildir. Ksacas: "rade", karya kan seeneklerden birini semedir ya da seebilme gcdr. "rade"si olan bir "seim" yapar; onu ya da bunu, u yn ya da bu yn, u biimde ya da bu biimde, olumlu ya da olumsuz dorultuda seer. Ne var ki Kuran ayetlerinin, hibir yoruma yer kalmayacak biimdeki ak anlatmlarna gre, insann byle bir "seim" yapabilmesi, "Tanrnm iradesi"ne, "Tanr'nn dilemesi"ne baldr. imdi buna ilikin ayetlerden hi deilse bir kesimine bir gz atalm: "Allah dilemedike siz dileyemezsiniz..." Diyanet evirisidir bu. Ve bunu diyen sz, iki ayette aynen yer alyor. (Bkz. nsan suresi, ayet: 30; Tekvr: 29.) Bu ayetlerin aklamasyla, insana, bir eyi yapma ya da yapmama zgrl yle dursun, bir eye ynelme, bir eyi "dileme, isteme zgrl"nn bile verilmedii son derece net bir biimde anlatlyor. nk bu ayetlere gre, herhangi bir konuda "Tanr dilemeli" ki "insan da dileyebilsin. nsann "dileme"sini, istemesini Tanr "dilemiyor", istemiyorsa, insan dileyemez, isteyemez. Yine Diyanet evirisinden: "Allah kimi dilerse onu saptrr ve kimi dilerse onu doru yola koyar." (En'am suresi, ayet: 39.) "Ey Muhammed! Rabbin dileseydi, yeryznde insanlarn hepsi inanrd." (Yunus suresi, ayet: 99.) Kurann "Tanr"snn u sz de ne denli aktr: "Biz dilesek herkese hidayet verirdik. Fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracama dir, benden sz kmtr. (Secde suresi, ayet: 13.) u ayetler de az ak deildir: "Allah kimi doru yola koymak isterse, onun kalbini slamiyet'e aar. Kimi de saptrmak isterse, ge ykseliyormu gibi, kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar, kfr karanlnda brakr." (En'am suresi, ayet: 125.)

117

" 'stn delil, Allah'n delilidir. O dileseydi hepinizi doru yola eritirirdi' de!" (En'am, ayet: 149.) "nsan iradesi"ne zgrlk tanmayan bu ayetleri yorumlamada nasl zorluk ekildiini ve bu zorlamal yorumlarn nasl bir komedi durumunu aldm grmek iin "akid (kelm)" kitaplarna yle bir gz atmak yeter. (rnein bkz. Ebu Mansuri'l-Maturdi, Kitabu't- Tevhd., Arapa, stanbul, 1979, s. 286-287.) Birka ayet daha: "De ki: 'Allah size bir ktlk dilese veya bir rahmet istese, sizi O'na kar kim savunabilir?" (Ahzb suresi, ayet: 17.) "Allah size bir zarar gelmesini dilerse, O'na kar kimin gc bir eye yeter?" (Feth suresi, ayet: 11.) Bu dorultuda Kur'an'da pek ok ayet ve ayet hkm vardr. slam kelmcs, "Tam dilediini yapar." (Hd, ayet: 107.) ilkesini benimsemitir. Tanr dilerse insan iradesini iyiye, dilerse ktye yneltir. Anlatlan bu. Bu benimsenince de insan iradesi, havada kalr. Cebriyye mezhebi ayet ve hadisleri gznnde tutarak, insann iradesizliini kabul etmek zorunda kalmtr. Bu mezhebe gre, insan, cansz varlklar gibidir. Kesmeye yarayan bir ban, yelden sallanan bir aacn ya da savrulan bir nesnenin, alp kapanan bir kapnn nasl zgrl yoksa, insann da bir eyi yapma ya da yapmama zgrl yoktur, ne yapyor ya da yapmyorsa zorunlu olarak yapyor ya da yapmyor. Ear mezhebinin gr de buna yakn olduu iin orta dereceli bir zorunluluk (el cebrul-mutavasst)" gr savunduklar kabul edilir. Maturdi mezhebi zorlamal yorumlarla insan iradesini biraz kurtarma abasn gsterir. Mutezile mezhebi biraz daha ok gsterir bu abay, (bu mezhepleri bir arada grmek iin bkz. Hayal, erhu Kasidetin-Nuniyye, stanbul, 1318, s. 56-57; Osman el Uryan, HayrulKalid erhu Cevhiril-Akid, stanbul, 80-81.) Ne var ki Kurann Tanrsnn ayetlerdeki aklamalar karsnda, insan iradesini kurtarmaya ynelik hibir aba bir eye yaramaz. Yzyl
9

Eyll 1990, Yl 1, Say 6

SNNET

118

Geenlerde bir gazete birinci haber olarak, yaplan snnetlerin ounda ocuklarn zarar grdn, uzmanlarn azndan duyuruyordu. "Snnet", slam'a, birok ey gibi Yahudilik'ten gemedir. Yahudilie de eski Msr'dan. Tevrat'ta snnet Tevratn Tekvin blmnde unlar okuyoruz: "Ve Allah brahim'e yle dedi: Sen ve senden sonra soyundan gelenler, ahdimi tutacaksnz. Seninle ve senden sonra soyundan gelecek olanlarla benim aramdaki, uymanz gereken szleme (ahd) udur: Aranzda her erkek snnet edilecektir. Gulfe etinizde (yani erkeklik organnn ucundaki deriyi keserek) snnet olunacaksnz.

Bu, sizinle benim aramdaki szlemenin belirtisi olacaktr." (Tevrat, Tekvin, 17:9-11.) Yine burada aklandna gre. Efendi Tanr'nn (Rabb) buyruu odur ki, ocuk 8 gnlkken snnet edilmelidir. (Bkz. Tekvin, 17:12.) Tevrat'n bu aklamasna gre, "Tanr" ile brahim ve "zrri- yet"i arasnda bir "AHD", yani bir SZLEME olmutur. "Snnet" de bu szlemenin vazgeilemeyecek bir gereidir. Incil'deyse "snnet", gerekli grlmez. Ve brahim'in, "snnet- siz"ken "iman"mm geerli olduu anmsatlr. (Bkz. Pavlus'un Romallara Mektubu, 4: 9-11.) slam'da snnet "Snnefin hadislerde ve slam fkhndaki karl: "hata, "htne ve htnettir. "Htn", kadn ve erkek cinsel organlarnda snnet edilen yer anlamnda da kullanlr. Muhammedin u sz, fkh kitaplarnda yer alr: tki htn kavutuunda, boy abdesti gerekli olur. (Bkz. Mergmni, Hidye, 1/14 ve teki fkh kitaplar.)

tki hitan kavutuunda denirken, erkein cinsel organnn snnet edilen kesimiyle, kadnn cinsel organnn snnet yeri birbirine dokunduunda... demek isteniyor. Muhammedin bu konudaki aklamas u biimde de aktarlr:

"Erkek kadnn drt kesimi (iki kolu ve iki baca) arasna oturup da

119

ey ettii ve snnet yeri snnet yerine dedii zaman, boy abdesti gerekli olur.. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-usl/28; Tecrd, hadis no: 201: Mslim, es-Sahih, Kitabul-Hayz/88, hadis no: 349.) Bu hadise gre, "iki snnet yeri kavutuunda", erkein menisi gelsin gelmesin; boy abdesti gerekli olur. Hanef kesimi de bunu dayanak almtr. Oysa Muhammed, cinsel birleim srasnda "meni" gelmediinde, "yalnzca namaz abdesti" almak gerektiini de syler. (Bkz. Tecrd, hadis no: 138-139.) Yukardaki hadislerden aka anlaldna gre, "erkein cinsel organnn snnet yeri" olduu gibi "kadnn cinsel organnn da snnet yeri vardr slamda. Muhammed'e gre kadnn snnet olmas da onurlu bir eydir Muhammedin yle dedii hadislerde yer alr: Snnet, erkekler iin snnettir, kadnlar iinse (mekrume)". (Bkz. Ahmet Ibn Hanbel, Msned, 5/75.)

onurdur

Bununla birlikte Muhammed, cinsel istei azaltt gerekesiyle, kadn snnet edilirken "ileri gidilmesinden yana olmadm belirtmitir. (Bkz. Ebu Dvd, Snen, Kitabul-Edeb/179, hadis no: 5271.) Muhammed, "ilk snnet olan insanin, "brahim" olduunu ileri srer. (Bkz. el Muvatta, Kitabu Sfati'n-Nebiyy/4.) Yine Muham- med'in aklamasna gre, brahim, 80 yandayken ve KESER'le snnet olmutur." (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-Enbiya/8; Tecrd, hadis no: 1379; Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fedil/151, hadis no: 2370.) Snnet geleneinin kayna: eski Msr Heedot (M. . 490-425), "yalnz Msrllar ve bu deti Msrllardan alm olanlar snnet olularr diyor. (Bkz. Heredot Tarihi, ev. Mntekim kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, S. 116) Sigmund Freud (18561939) da snneti, Musann Msrllardan ald grndedir. Musa'nn kendisinin de bir Msrl olduunu dnmekte. (Bkz. Sigmund Freud, Musa ve TekTanrclk, evr. Erol Sevil, stanbul, 1976, s. 32 ve t.) Snnette kesilen, "Tanrya armaan "Tanrya, Tanraya armaan sunmak iin yaplrd snnet. rnein Kybele'nin rahipleri, erkeklik organlarn, kkten kesip ana Tanra'ya armaan ediyorlard. Bir "bereket verici diye inanlan "Tanr Dumuzi"

120

iin de kadnlar snnet oluyor ve organlarndan sunuyorlard. Prof. Dr. Philip Hitti Sami toplumlarmdaki snnet geleneinin asl kkeninin de bu olduu grndedir. (Bkz. Hitti, Tarihu Suriye, 1958, s. 126.) Ne var ki, Sami toplumlarmdaki "tanr, hem efendi, hem de "erkek (Seyyid, Rabb) olarak dnlm olduuna gre, erkeklerden kesilen cinsel organ parasnn O'na armaan edilmesinin uygunluu tartlabilir! Prof. Dr. Sedat Veyis rnek, snnet geleneinin, Sami toplumla- rnda ve "lker'lerde bulunduunu yazar. (Bkz. rnek, Etnoloji Szl, "Snnet".) Yzyl 16 Eyll 1990, Yl 1, Say 7

KPEK VE NSAN HAKLARI


"... KPEK beslenirken ETle birlikte ST ve yal besin verilir. KPEN HAKKI olan besindir bu..." -AVESTA, VENDDAD, 13. BOLUM-

a: Milattan yzyllarca nce. Konu: "Kpek haklar ve gvencesi". Konu nemle ele alnyor. erevesi iziliyor. Gerekleri belirleniyor. Hrmz (Tanr) adna, kutsal kitap AVESTA'da aklanyor. "Emeki kpeklerin haklarnn gereine uymayanlara verilecek cezalar duyuruluyor, "insan emekiler"inin haklarnn gereklerine uymayanlar iin bugn dnlemeyecek arlktaki cezalar.. a: Milattan hemen hemen iki bin yl sonra. Konu: "insan emekileri ve haklar." Bu haklar tartlyor. Kimi yerde kimi lde tannyor, kimi yerdeyse braklp geiliyor, "insan haklan" kabul edilip dnyann her bir yanma duyurulmu olsa bile. ilgin olur diye bir kk karlatrma yapmak istedim. Amacm ne "kpekleri "insanlatrmak, ne de insanlar kpekletirmek. Avestann ilgili blmlerinden kimi paralar olduu gibi dilimize evirerek, kimi kesimleriniyse zetleyerek sunmaya alacam. Yer yer baka yaptlardan alntlarla birlikte.. Gereke "Emeki kpeklerin "haklan", kutsal kitapta, gerekesiyle birlikte "hkme balanyor". Gereke aklanrken yle deniyor: "Ey Zerdt Ben Hrmz (Tanr), kpei yarattm. Giyimi- kuamyla,

121

ayanda ayakkabsyla ve keskin dilerinden oluan silahyla birlikte, her an tetikte ve uyank biimde yarattm. nsan onu do- yurmal ki, o da onun maln, mlkn salamca bekleyebilsin. Ben Hrmz, kpei, hu*sza kar koyacak zellikte yarattm bu dnyada. Kafas yerinde olduu zaman kpek bu zellii gsterir, insanlarn mallarn koruyabilir. En kk sesle kim uyanabilir ey Zerdt? Ne hrsz, ne de kurt, kpei uyandrmamay baarabilir ve evden bir ey gtrebilir. Kpek kurdu ldrr, ezer, kovar, kar eritir gibi eritir." (Avesta, Vendidad, Blm: 13.) Demek ki kpein nemli bir ii, grevi var: Bekilik. Kolay deil bu i. Salkl bir bekilik iin "kafann yerinde olmas" gerekir. Bunun iinse emeki kpee iyi baklmaldr. Hakk yenmemelidir. inin arlna ve nemine uygun olarak savsaklanamaz haklan vardr onun. Emeki kpein haklar Emeki kpein, Ahura Mazda, bir baka adyla Hrmz katnda ne denli nemli olduu ayrntlanyla anlatlr. Zerdt sorar, aklama ister, Hrmz de karlk verir, anlatr Avesta'da. nemiyle birlikte haklan da dile getirilir. Aynca, bu haklara titizlik gstermenin, "insanlarn yararna" olduu da belirtilir. Kpeine bakmayan mal-mlk sahibi, retici zararl kmakta. Bu zarann kamuyu ilgilendiren yan da var. Kpeine iyi bakmayan, haklarna zen gstermeyen kpek sahibinin ok ar cezalarla cezalandmlmas bundan. "Kpeini iyi besleyip koruyacaksn ki kpein de seni, maln, mlkn korusun". Beslenme hakk Her kpein "beslenme hakk" vardr, "iyi beslenme hakk". Emeki kpek iinin arl nedeniyle ok ve abuk ypranr, abuk kocar. Zerdt'n sorusu zerine Hrmz u bilgiyi vermekte bu konuda: "Ey Zerdt! Bu dnyada kocamlk, kpein bana ok erken gelir. nsanlarn yambanda kp bekilik yaparkan a braklrsa kpek, iyi ruhun yaratt teki yaratklardan ok daha hzl biimde kocar. Onun iin kpek beslenirken, etle birlikte st ve yal besin verilir. Kpein hakk olan besindir bu." (Avesta, Vendidad, Blm: 13.)' Kukusuz amzda ve uygar dnyada "insanlarn "emekilerinin de byle "iyi beslenme" haklar var. "nsan Haklan Evrensel Bildirisinin anlattklarna, zellikle 23., 24. ve 25. maddelerine bakarsanz, "her insann" bu hakk vardr. Ne var ki u balkl haberleri de okumaktayz:

122

lkemizden: "Yeni Katsay = Keiboynuzu". (6 Mays 1985 gnl Milliyet, birinci sayfa, birinci haber, manet.) "cretliye Artk IMF Bile Acyor." (6 Mays 1985 gnl Cumhuriyet, birinci sayfa, birinci haber, manet.) Dnyadan: "Tayland'da Bedava Pirine Kapmas: 21 l." - Bangkok(AP) Taylandda bir hayr kurumu bedava pirin datrken meydana gelen izdihamda 21 kii ld, bazlan ar olmak zere 40 kii de yaraland. Hayr kurumu 5 kiloluk pirin ve 190 TL. tutarnda para datt. (31.7.1984 gnl Cumhuriyet) Dnyann birok yerinde, uygar insanln gz nnde kitle kitle insan acndan lmekte.
s

Emeki kpein iyi beslenme hakkn inemenin cezas Emeki kpee "kt besin" vermenin cezas, Avesta'da, dnlemeyecek lde ardr. "Babo ite kt besin vermenin cezas bile ok ar. "Kt besin verme"nin, kpeine gre oluturduu su, nce belirlenip derecelendiriliyor, sonra da "suun derecesine gre verilecek "ceza" aklanyor. Vendidadm 13. Blmnden, dilimize, olduu gibi eviriyorum: "ZERDT Ey gvdeler dnyasm yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir oban kpeine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur? HRMZ Birinci dereceden bir aile, bir kabile bakanmn nne kt besin karan kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur. ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir ev kpeine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur? HRMZ Orta dereceli bir aile, bir kabile bakanmn nne kt besin karan kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur. ZERDT Ey gvdeler dnyasnn yaratcs! Ey kutsal Varlk! Bir adam, babo bir kpee kt bir'besin verse, ne tr bir su ilemi olur? HRMZ Kapsna belirli bir din adam klnda gelen bir din adamna kt besin veren kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur.

123

ZERDT - Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir kpek eniine kt bir besin verse, ne tr bir su ilemi olur? HRMZ Erdemli anne babadan olma, ergin bir delikanlya kt besin veren kimsenin iledii su trnden bir su ilemi olur. Ve cezalar: T ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir oban kpeine kt bir besin verse, bu adama verilmesi gereken ceza nedir? HRMZ Byle bir su iin verilmesi gereken ceza: 200 kam ve 200 denek sopa. tekiler de srasyla aklanyor: Ev kpeine kt besin verme"nin cezas: 90 kam, 90 denek. Babo kpee kt besin vermenin cezas: 70 kam, 70 denek. Kpek eniine kt besin vermenin cezas: 50 kam, 50 denek. Grld gibi, en az derecedeki cezaya bile sulu insan dayanamaz. Ksacas: Hangi snftan kpee olursa olsun kt besin veren kimse ar su ilemi saylmakta. Kim byle bir su ilese yand. Yiyecei sopalar bitirmeden lr. Bununla birlikte, cezadan kurtulmak iin "kurtulmalk" (keffaret) denen yol da var. Ama o da ok ar. demek, byk apta malvarlna bal. Kurtulmaln derecesi, cezadaki "kam ve denek" saysna gre dzenlenmitir. Emeki kpein dvlmeme hakk Hibir kpee dayak atlamaz. Hibir kpek, kpekliinin onuruna uymayan bir duruma uratlamaz. Bu hakk ineyen kimse, ar biimde cezalandrlr. Kpei dvmenin cezas "ZERDT Bir adam, bir oban kpeine ldrc biimde vursa da ruhunu gvdesinden ayrsa (yani ldrse), bu adama verilmesi gereken ceza nedir? HRMZ 800 kam, 800 denek. ZERDT Ey gvdeler dnyasnn yaratcs! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir ev kpeine ldrc biimde vursa, bu yzden kpein ruhu gvdesinden ayrlsa, ona verilmesi gereken ceza nedir?

124

HRMZ 700 kam, 700 denek. ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, babo kpee ldrc biimde vursa da, bu vuru, onun ruhunu gvdesinden ayrsa, bu adama verilmesi gereken ceza nedir? HRMZ 600 kam, 600 denek. ZERDT Ey gvdeler dnyasn yaratan! Ey Kutsal Varlk! Bir adam, bir kpek eniine ldrc biimde vursa da bu vuru onun ruhunu gvdesinden ayrsa, bu adama verilmesi gereken ceza nedir? HRMZ 500 kam, 500 denek." Kpein "dvlmeme hakk" var da, kutsal kitaplarda "tm yaratklarn en onurlusu" diye tantlan "insan"n byle bir hakk yok mu? Var, ama "insan"na gre. nce "erkek" mi, "dii" mi ona bakmak gerekmekte. Eer diiyse, yani kadnsa ve "kocalysa, Kur'ana gre dvlebilir. nk kocann "dvme hakk" vardr. Nis suresinin 34. ayetinin, Diyanet leri Bakanlnca yaymlanan "Kur'an- Kerim Ve Trke Anlamindaki evirisi yledir: "Allahn kimini kimine stn klmasndan tr ve erkeklerin, mallarndan sarfetmelerinden dolay erkekler, kadnlar zerine hkimdirler. yi kadnlar, gnlden boyun eenler ve Allah'n korunmasn emrettiini, kocasnn bulunmad zaman da koruyanlardr. Serkelik etmelerinden (kar gelmelerinden) endielendiiniz (korktuunuz) kadnlara iit verin, yataklarnda onlar yalnz brakn, nihayet dvn! Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayn. Dorusu Allah Yce'dir, Byk'tr." Hele kleyse, grnte "insan" sa da, kutsal kitaplara gre, "alnp satlan maT'dr. (rnek olarak bkz. Kuran, 4/3; 4/24; 4/25; 24/33; 24/ 58; 30/28; 33/50; 33/52.) Tevrat'a gre, bir "efendi", "kle"sini "ldresiye" bile dvebilir. Dverek ldrd kle, "elinin altnda" hemen lmezse "cezalandrlmaz. ldrlesiye dvlen bir klenin "bir gn" yaamas, dverek ldren "efendi"nin cezadan kurtulmas iin yeterlidir. Efendinin "dvme hakk" vardr. nk kle, "onun maldr". ilgili iki ayetin, Kitab- Mukaddes irketince yaymlanan "Eski Ve Yeni Ahit" adl yapttaki evirisi yledir: .

125

"Eer bir adam, klesine yahut cariyesine denekle vurur ve onun eli altnda lrse, mutlaka cezalandrlacaktr. Ancak, bir yahut iki gn yaarsa cezalandrlmayacaktr. nk kendi maldr (Tevrat, k, 21:2021.) iyi ki "insan Haklar Evrensel Bildirisi" gerekleti yzylmzda, iyi bu bildirinin 4. maddesiyle "klelik ve kle ticareti", 5. maddesiyle "ikence" ve benzeri "insanca olmayan durumlar" yasakland, iyi "kabul" edip benimsedi uygar lkeler. Ve iyi ki, lkemiz, devletimiz bunlar arasnda var. ki, de ki de

iyi de, byledir diye "ikence" hi yok mu? "nsan'lar, "insanca olmayan" durumlara hi uratlmyorlar m? Keke "evet!" diyebilsey- dik. Anlalan; "kabul" etmekle, "uygulamak" ayr ayr eyler. Kpekler de snf snf, eit eit Zerdt'n kutsal kitabnda bir kpek var ki, son derece deerli. teki kpeklerin birka kat deerde. "Su kpei" diye niteleniyor. Vendidadn 14. Blm'nde anlatlr. Bunun dnda " snf kpek" daha var: oban kpei, ev kpei ve babo kpek. Bir drdnc snf olarak "enikler snf" da var. Emeki kpekle "8 huy"un bir arada bulunabilecei aklanyor Avesta'da:

Din adam huyu.

Bu yle belirtiliyor: " Din adam gibi artklan yer, din adam gibi kolay sevindirilir, din adam gibi ok sabrldr, din adam gibi bir lokma ekmekle de yetinebilir.

Sava huyu. Sivrisinek huyu. Yol kesici huyu. Hrsz huyu. Orospu huyu. ocuk huyu.

- ifti huyu.

126

Vendidadm 13. Blmnde ayrntlaryla anlatlr bunlar. "Kitab Gayr-i Mukaddesteki kpekler Deyim, yaz ve sz ustas Aziz Nesinin. Yeni yaymlanan kitaplarndan birine koymu. Bir yksnn banda: Kitab- Gayr-i Mu- kaddes'ten: 1 Blm, 3. Bab diyor ve nl usta yazar, gerekten byle bir kitap var gibi u alnty yapyor: lnsanlarn kendilerini hi balamayaca ey, bir zamanlar baka bir insana kpeklik etmek zorunda ya da durumunda kalm ol- malandr. Ellerine ilk frsat getiinde, astlarna kar kurtlaarak, stlerine kar aslan kesilip onlan paralayarak, bir zamanlar kpeklik etmi olmalarnn hncm karmaya alrlar. Bir insan ne denli ok aslanlk taslarsa, o denli de ok kpeklik etmi olduu anlalr. (Kalpazanlk Bile Yaplamyor, st., 1984, S. 70.) Nesin'in Mukaddes Olmayan Kitabmda, unlar da var: nsan, her hayvann ilevini, o hayvandan daha yetkin olarak yapt gibi, kpeklii de kpekten daha iyi yapyordu. Kpekler ne de olsa insan olmadklarndan, insanlar gibi kpeklik yapamyorlard. (...) Hem isizlere i bulmak hem de kpeklere yaptnlan koruma grevini kpeklerden ok daha iyi yapabilecek olan insanlara yaptrmak daha doru ve daha insancl olacakt. te bylece tarihte yle bir dnem geldi ki, kimi insanlar kpeklerin yerini ald ve o insanlar koruma grevini kpeklerden daha iyi yapmaya baladlar. Kendilerinin korunacak eyleri olmayanlar, korunacak eyleri olanlarn korunmas gereken eylerini kpeklerden daha iyi koruyorlard. Ne var ki bu koruyucu insanlar, kpeklii her ne denli kpeklerden ok daha iyi yapyorlardysa da, gerekten kpek olmadklar iin onlara kpek denilmiyor, yine de insan deniyordu... (S. 74.) Byk ustann her konuda yazdklar gibi bu konuda yazdklar da gerekten ok gzel. Ne var ki tmn buraya almann olana yok. Zerdtn kutsal kitabndaki kpeklerle, Aziz Nesinin kutsal olmayan kitabndaki kpekler (yani kpek ilevini stlenmi olan insanlar) karlatrlacak olsa, hak ve gvence ynnden stnln hangi kesimde olduu grlr, ne dersiniz? Yzyl
30

Eyll 1990, Yl 1, Say 9

127

128

DNN KADINA BAKII

Bugnk semavi (gksel) diye bilinen dinler, inanlarn, efen- di-kle dnemlerinde ald biimlerin rndr. Sbilik dininden biimlenip kurumlam olan Yahudilik de, Hristiyanlk da, slam da byle. Kle , cariye, nasl alnp satlan bir mal durumundaysa, "kadn da yledir. Temel bu. Sonradan biraz anlay gelimeleri olmusa da, dinlerdeki anlaylar, bu temel stne kurulmutur.

1 1 r

Kuranda kocaya 6 kez BAL denir. (Bkz. Bakara: 228; Nis: 128; Nr: 31.) Bir baka yerde de bir puta, Tanrya Bal dendii grlr. (Bkz. Safft: 125.) Bal, sz konusu dinlerin kaynann biimlendii dnemlerin Fenikelilerinde "en byk Tanrdr. Ve efendi anlamndadr. Tpk "Rabb" gibi, tpk Yunanllarn "Adonis"i gibi. nk ikisi de "Bal" den kopya. (Bilgi iin bkz. Prof. Dr. Philip Hitti, Tarihu Suriye ve Lbnan ve Filistin, s. 125-126.) "Efendi" anlaml bir "put", bir "tanr" olan "Bal" ad, Kuran ayetlerinde neden "kocaya da verilmitir? Bu, kocaya ve "karisma nasl bakldn da ortaya koymakta. "Koca", Kuranda "karisinin "efendisidir. Ayn zamanda da bir tr "tanr durumundadr "karisi iin. "Bal denmesi bundan. Koca "efendi" olunca, "karisi da, ne denli "zgr (hurre)" saylrsa saylsn; "dii kle (cariye)" saylr. "Dii kle" gibi "alnp satlmas" yoktur. Ama kocaya verilen yetki, kar iin uygun grlen konum, kadnn "alnp satlmaya" yakn bir durum sergiler. Sonuta "kadn", bir tr "mal saylr. Byle olduu iindir ki, Kur anda, Sd suresinin 23. ve 24. ayetlerinde kadna dii koyun anlamna gelen Nace denmitir. (Bkz. Tefsirler, rnein Taber, Camiul-Beyn, 23/92-97.) Hadislerdeki aklamaya da uygundur bu. Muhammedin anlatmasna gre, koca r, yani oban, onun karsysa raiyyeden, yani srdendir. (Buhr, es-Sahih, Kitabu'l-Cum'a/11; Mslim, e'-s-Sahit, Kitabul-Imare/20, hadis no: 1829.) Kocann "oban, kar- nnsa "srden biri" olarak grlmesi, slam'n bandan bu yana sregelmi, kadnn bu konumu, tm mslmanlarca benimsenmitir. "Sr"dekiler, "mallardan oluur. Bu durumda, slam dncesi, kadn srden saymakla da, ona mal, "erkein mal" gzyle baktn bir kez daha ortaya koyar.

129

Kadna, slamn "mal" diye baktn gsteren ok ey vardr. Pek ok "hkm", pek ok eriat kural. Bir "boanma" kurumunu ele alalm. "Boanma, slam'da bilindii gibi erkein hakkidir. Erkek, kadn boayabilir de, kadn erkei boayamaz. Neden? Ayn temelden dolaydr bu da. Yani slam, kadn mal-mlk grd iin. Bir maln, mlkn "sahib"i, diledii zaman bu maldan, mlkten "vazgeebilir". Kaldrp atabilir, satabilir. Kimse karamaz. Ama bir maim, mlkn, kendi sahibini atabilecei, satabilecei dnlemez. Koca da, karsnn "mlk sahibi" trnden sahibidir. Karsn boamas da bir tr "vazgeme"dir "mal ve mlk"ten. Sonra bu mal, mlk gidip yeni "sahip bulamaz. Kadn da koca bulamaz. slam, "mal" grd kadna byle bir irade vermez. O kadna koca olacak biri varsa, o gelip kadn bulur. Mal, mlk, yeni sahibinin gelip bulmas gibi. Meden Yasayla, byle bir durumdan, yani mal-mlk olma niteliinden kurtarlmak istenmitir. Ne lde kurtanlabilmitir? Bu, tartlabilir. "Uursuz bir mal" Kadn, slam eriatnn gznde yalnzca bir mal deil; "uursuzdurda. Muhammed, ok ak biimde, "kadnda da uursuzluk bulunduunu syler. (Bkz. Buhr, es Sahih, Kjtabul-Cidd/7; Mslim, es-Sahih, Kitabu's-Selm/115-116, hadis no: 2225; Ebu Dvd, Snen, Kitabu't-Tbb/24, hadis no: 3922; Tirmiz, Snen, Kitabul- Edeb/58, hadis no: 2824; bn Mace, Snen, Kitabun-Nikh/55, hadis no: 1995; Nese, Snen, Kitabu'l-Hayl/5, hadis no: 3598; Mlik bn Enes, Muvatta, Kitabu'l-stizan/8, hadis no: 22, s. 972; Ahmed bn Hanbel, 2/8...) Bununla birlikte slam kurtarmaya alanlar, slamda uursuzluk inanc yoktur" diyorlar. Bata da Diyanet leri Bakanl. Bilindii gibi, lkemizin onur duyaca nitelikteki bir bilim adam Prof. Dr. lhan Arselin, her biri yzak olan kitaplar arasnda bir de (son kitab) "eriat ve Kadn" adl kitab vardr. Arsel bu kitab daha ok, Diyanet yaynlarna, en bata da "Sahih-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarih Tercemesi" adl kitab ve slam dnyasnda "muteber" olan kitaplara dayanarak yazm; slamn, slam eriatnn "kadna nasl baktm, tm plaklyla gzler nne sermitir. Adana Milletvekili Cneyt Canver de, 5.10. 1989da Trkiye Byk Millet Meclisi Bakanlna verdii bir soru nergesinde Diyanetin kadn aalayc hkmler ieren yayn konusunda sorular sormutu.

130

Canyer, ksaca: Diyanetin neden "kadn aalayc hkmler ieren yaynlara yer verdiini, btn hkmlerin yaylmasna araclk ettiini,
1-

Diyanetin kadnn "ada konurmindan yana m, "eriattaki konumu"ndan yana m olduunu sormutu.
2-

Diyanetin hangi konumdan yana olduu belli. lgili bakanlk, konuyu Diyanete "havale" edince, Diyanet de "cevab"a girimiti. Cevapta da daha ok lhan Arsele saldrlar yer alyordu. Bu arada, kadnn, slam eriatndaki konumundan yana olduunu iyice sergiliyordu. Yine bu arada, kendi yaynlarnda ve hadislerde yer alanlardan birounu "inkr" yoluna sapyor, slam sevimli gstermeye abalyordu. Diyanetin inkr ettikleri arasnda, Muhammedin "kadn"n "uursuz" olduunu anlatan yukardaki "hadisl de vardr. Kadnn "eriat"ta ne denli aalandn grmek iin bu kitabn okunmasn neririm. "Kadnlarnz, ekin tarlanz" Bakara suresinin 223. ayetinde (Diyanetin resm evirisiyle) yle deniyor: -'Kadnlarnz, sizin tarlanzdr. Tarlanza, istediiniz gibi gelin...... nsann tarlas da mlkdr. Bu ayet de aka, kadnn bir mlk grldn ortaya koyuyor. Dahas da var: Bu ayetin nedeni ("ini nedeni) tartmaldr. bn mer'den aktarlan ve Buhrnin de yer verdii bir hadise gre, bu ayette, erkein, kendisi iin bir ekinlik (tarla) durumunda olan karsiyla ters cinsel ilikide bulunabileceinin anlatldn kabul etmek gerekir. Yani ayet, bu ters ilikiye "olur diyor. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Tef- siri'l-Kuran/39; Celaluddin Syut, el tkn, Msr, 1978, 1/42; Fah- ruddin Rz, e'tTefsiru'l-Kebr, 6/72/73.) Kimi de. ayette, kadnla, normal ilikide bulunmak kouluyla istenen biimde yatlabileceinin anlatld grnde. F. Rz, her iki kesimin de grlerine ve kantlarna yer veriyor. (Bkz. Ayn yer.) Hangi gr kabul edilirse edilsin, burada, konumuz nedeniyle bizi ilgilendiren, kadnn, "erkek iin bir ekin tarlas" diye sunuluyor olmasdr. "Kadn: bir meta" Kuran, kadn, erkek iin "bir meta" diye sunar. Bu, Nis suresinin 24.

131

ayetinde aka gze arpar. Bu ayette, "...Onlardan (kan olarak aldklarnzdan) metalandnzda (yani meta olarak kullandnz zaman) cretlerini (mehirlerini) verin..." Diyanet'in evirisindeki anlam da yle: "...onlardan faydalanmanza mukabil, kararlatmlm olan mehirlerini verin..." Ama kadnlar iin kullanlan szck, "meta" szcnn bir trevidir. Kimilerine gre bu ayet, "mut'a nikah'yla kadn alnabileceini" anlatyor. (Bkz. F. Rz, 10/49) Szlk anlamyla "muta" ve "meta" ayn. (Bkz. Rgb, el Mfredt, M-T-A) Kadndan "meta olarak yararlanmann bir yolu da "mut'a nik- hidr. "Mut'a nikah" Belirli bir cret karlnda ve belirli bir sre iin kadndan- cinsel ynden yararlanmak amacyla erkekle kadn anlarlar. Ve bir sre birlikte yaarlar. Bu tr anlamaya "muta nikah denir. Kimi hadisler, bu nikah biiminin Muhammed dneminde, bir sre bulunduktan sona geerli olmaktan karlp yasaklandn belirtirken, kimi hadisler her zaman (bugn bile) eriat'ta geerli olduunu anlatr. (Bkz. F. Rz, 10/49; Mslim, e's-Sahih, Kitabun-Nikh/11-32, hadis no: 1404-1407.) Bu nikah biiminin, mer dnemine dein geerli olduunu, sonra mer'in bunu kaldrdm anlatan hadis de vardr. (Bkz. Mslim, Kitabun-Nikh/14-18, hadis no: 1405) Bu nikah biimi, bugn slam dnyasnn kimi kesiminde geerlidir. Kadn, erkee hep "sunulur! Cennette de "hurilerin erkeklere sunulaca bildirilir Kuranda. Bu da, slam'n, kadna bakn anlatan nice kanttan biri. Emein Bayra
31

Mart 1990, Yl 3, Say 25

132

KLE
Homo Sapiens. 1778 ylnda Linnenin insana, dnen insana verdii addr bu. Bugn yeryz insanlarnn tm bu trden. Eski Yunan dnce dnyasnda alglayan, konuan hayvan (el hayvann ntk) gibi nitelemeler yaplr. nsann" hayvanlar arasndan syrlp sivrilerek bu aamaya ulamas birden olmamtr. Kolay da olmamtr. Hem zaman, hem emek gerektirmitir. Milyonlarca yil gemitir bunun iin. nsan olma aamasnda da bir noktada kalmamtr Homo Sapiens. Doadaki en temel yasalardan olan deime- deitirme" izgisi iinde deimi ve deitirmitir srekli. Kendini, doay... amzn insan, ulat aama nedeniyle bugn kleyi, "klelik kurumunu kabul etmez. Bu kurumu, insanlardan kimini "kle" grmeyi, byle nitelemeyi "insanlk d" sayar. Ne var ki herkesin bildii gibi insanln gemiinde bu kurum vardr. Tarihte "kleci toplum" yaam, uzun sre yaanmtr. Bu toplum yaamnda "insan" olduklarna baklmakszn kimi insanlar birer "mal saylm, alnp satlmlardr. Bu artk gerilerde, ok gerilerde kalmtr. Ama dinlerde, inanlarda yok olmamtr. zellikle "Sami dinlerin, en bata da Yahudilik ve slam dinlerinin "kutsal kitaplarnda ve "eriatlarnda hep yaayagelmitir. Bu dinlerde klelik kurumu, bugn de vardr, bunlar silininceye dek yarn da olacaktr. Neden ki "kutsal kitap" dogmalar ve "ERlATlar deimez. Deimezlik, donmuluk bunlarn temel zelliidir. "Zamann deimesiyle hkmler de deiir" trnden kural kabul edilir gibi bir tutum gsterildiine de tank olunmutur, ama bu bir yutturmacadr. "Kleci toplum yapsnda kutsal kitaplara birok kural ve ilke olduu gibi gemitir. Bunlarn iinde de kle, sahibinin maldr ilkesi vardr. "Kle sahibinin mal" nce Tevrat'ta grelim bu ilkeyi: Tevrat'ta insanlar ikiye ayrlmakta, tsrailoullar ve onun dnda kalanlar, tsrailoullarmdan olanlar, yahudiler, kle durumuna dseler bile Tevrat'ta kle saylmyorlar. Ksacas: Tevrat'a gre "yahudi kle olmaz" hibir zaman. Baka insanlara gelince, koullara gre "kle" olabilirler.

133

Tevrat'n bak byle: "Ve eer kardein senin yannda yoksul derse ve kendisini sana satarsa, onu kle gibi altrmayacaksn. Senin yannda cretli adam gibi ve konuun gibi olacaktr. (...) nk onlar, Msr lkesinden kardm kullarmdr. Kle olarak satlmayacaklardr..." (Tevrat, Levililer, 25: 39, 42). Bu "kutsal kitap"ta, kimi insann "kleliiyse doal grlr ve "mal olarak alnp satlabilecei" bildirilir:

"Ve senin maln olacak kleye ve cariyeye gelince: evrenizde olan toplumlardan kle ve cariye satn alacaksnz. Ve aranzda oturan yabanclarn da ocuklarndan, onlardan ve lkenizde doup da yannzda bulunan oymaklardan satn alacaksnz. Ve sizin malnz olacaktr. Ve onlar, kendinizden sonra mlk olarak ocuklarnza miras olarak brakacaksnz. Her zaman kleleri, onlardan satn alacaksnz. Fakat kardelerinize, srailoullarma, birbirinize sertlikle efendilik etmeyeceksiniz." (Tevrat, Levililer, 25: 44-46.) Tevrat'n "ulusal Tanrs - ki Kuran'a da gemitir-, bu ayrm yapmakla kalmaz; "klenin dvlebileceini" de bildirir. "Kle, ldrlesiye dvlebilir" Tevrat'taki u tyler rpertici satrlar birlikte okuyalm: "Eer bir adam, klesine ve cariyesine denekle vurur ve o kle, cariye onun elinin altndayken lrse o adam cezalandrlacaktr. Ancak dvlen kle ve cariye, bir ya da iki gn yaarsa, adam cezalandrlmayacaktr. nk o kle veya cariye, adamn kendi maldr." (Tevrat, k, 21: 20-21.)

Grlyor ki dvlen kle hemen lrse sahibinin "cezalandrlaca" bildiriliyor (cezann ne olaca da bildirilmiyor. Bu ceza bir azarlama trnden de olabilir) ama aradan bir gn getikten sonra o kle ya da cariye lrse, dven ve lme yol am olan adamn cezalandrlmayaca hkme balanyor. Gerekesi de aklanyor: "nk o kle ya da cariye dven adamn kendi maldr." Bu mantk bugnn insanna elbette ki korkun gelebilir. Ne ki "kutsal kitap"ta hi eskimeden yayor. Gezegenimizin insanlar bu kitabn hkmlerine tmyle inanm olsalar, bu mant paylamak zorunda kalacaklar. nk "Tanr'nn deimez hkm" saylr bu inan

134

dnyasnda. Kuran'da da "klelik" kurumu vardr. Kimi insanlar erkek kle"dir; kimileriyse 'dii kle. kincisine "cariye denir. Kurann "Tanrs da, kimi insanlar "insan" olularna bakmakszn "kle, cariye" olarak kabul eder. Ve her birini "mal-mlk" sayar. Muham- mcdn "dii klelerinden, yani "cariye"lerindcn sz ederken: "m neieket yemnke", yani "sa elinle satn aldn (mlk edindiin mali der iki yerde. (Bkz. Ahzb, ayet: 50, 55). 13 yerde de teki Mia.>imanlarn kle ve cariyeierinden sz edilirken "sahiplerinin sa ellcyle satn aldklar (mlk edindikleri mallar)" diye bildirilir. ^Bkz. Nis: 3, 24, 25, 26; Nahl: 71; Mminun: 6; Nur. 21, 2\ 58; Rm. 26, Ahzb: 50, 55; Meric: 30.) Role, cariye", Kuran'da "abd", "rakabe", "eme" eibi szcklerle dc anlatlr. Kle ve cariyeden bolca sz edilir ayetlerde Ve hepsi dc sahiplerinin yasal mal olarak tantlr. slam eriat'n sevimli gsterenler, "slam'da klelik yoktur" derler, demeye alrlar, ama ite gerek ortada. Kimi zaman da "slam, Kuran, kle zd etmeyi tevik etmitir" diyerek durumu kurtarmaya abalarlar. Ancak, Islm, slam'n "kutsal kitabi olan Kur'an, "klelik kurumu"nu tanm m, tanmam m, bir baka deyile insanlardan kimini "alnp satlabilen mal niteliinde kle, cariye" diye kabul etmi mi etmemi mi? nemli olan budur. slam'n en bata "kutsal kitabiyla bu kurumu kabul ettti- i, hibir biimde yadsnamaz. Saysz hadislerin yannda bu konudaki ayetler de -yoruma gerek kalmayacak biimde- ak. "zd etme"yse bir baka konu. Kle sahibi, "mal" olan "kle"yi "zd" eder ya da etmez; bu onun bilecei itir. Tpk baka maln u ya da bu yolda harcamas gibi. Diyelim ki kendisine "u yolda harcaman se- vapur" deniyor. Yine de kii zgrdr, zendirilen "sevab" isteyebilir de, istemeyebilir de... Evet nemli olan "klelik kuruminun "insanlk diilii ortadayken, kabul ediliyor oluudur. slam eriat'n sergileyen "fkh kitaplarin ap baktmz zaman, bu kitaplarn ok nemli blmlerini "kle" ve "cariye"lere ilikin "hkmlerin oluturduunu grrz. Bu blmlerde inceden inceye ayrntlar da yer alr. slam hukuku, bunlarla doludur. Demek ki gezegenimizin insanlar, Yahudilik gibi slam' da benimsemi olsalar, bugn de yarn da, kimi insanlar birer "mal" saylacaklar, "kle, cariye" diye alnp satlabileceklerdir. Ve tabi "insan

135

haklarina ilikin "uluslararas boyutta" bugn hi deilse dnyann bir kesiminde geerli olan ilkeler artk o zaman geerli olmayacaktr. insanlk, "kutsal kitaplar"n tayageldikleri kurallar yara yara gemisini yzdrp bugnlere, bugnk dzeye gelmitir. "Klelik" konusunda da yle. Sonu Kt ve insanlk d bir kurum olan "klelik" de, tm deimezliiyle dinlerde vardr. "Yorumlarla "iyiletirme" yoluna gitmek bir ey salamaz. imdiye dek salamamur da... Bir kurum byleyse kknden kaldrmak gerekir. Dzeltmek yetmez. Dinlerde, "klelik" gibi nice kknden kaznp kaldrlmas gereken ilke ve insanlk d kurumlar vardr. Emein Bayra 15 Haziran 1990, Yl 3, Say 27

ABD UAKLARI HANG SINIF MELEKLERDEN?


"Melek" yle tanmlanabilir: Her zaman trl ilere baksnlar diye "Tanrnn zel olarak grevlendirdiine, grevlerini hi aksatmadan yerine getirdiklerine ve gk halkn oluturduklarna inanlanlardan her biri. Fahruddin Rz, "mslmanlarn ou"nun u tanm benimsediini yazar: "eitli biimlere girebilen, asl yurtlan gkler olan hava trnden ince cisimli varlklardan her biri." (Bkz. F. Rz, et-Tefsirul- Kebr, 2/160.) Demek ki "meleklerin de yerleri-yurtlan var: Gkler. Kuranyla, hadisleriyle slam'n anlatt bu. Saylarnn da pek ok olduu bildirilir. Muhammedin bir aklamas var: "Gk (meleklerin arlndan) deve gibi ses karr. Eh, byle ses karmakta da hakldr. nk drt parmak geniliinde bir yer bulunmaz ki orada, alnm koyup secde etmekte olan bir melek bulunmam olsun. (Yani her drt parmak yerde mutlaka secde eden bir melek bulunur.)" (Bkz. Tirmiz, Snen, Kitabu'z-Zhd/9, hadis no: 2312; bn Mace, Snen, Kitabu'z-Zhd/19, hadis no: 4190.)

136

Burada anlatlan u: Melekler, gklerde bu denli ok. Bu denli ok olduklan iin meleklerin arlm gkler zor tayor. O nedenle de ar yke dayanamayp ses karan deve gibi ses - karr (inler) Evet, en gvenilir hadis kitaplarnn yer verdii hadise gre Muhammed byle diyor. Buna baklarak, Muhammedin, "meleklerin tmnn cce olduklarn "drt parmak geniliinde bir yer"e sacak kklkte bulunduklarn anlatmak istiyor olduu sanlmasn. nk ayn Muhammed, birok melein de ok iri olduklarndan sz eder. "nsan azmanlan gibi "melek azmanlan trnden, dnlemeyecek kadar byk gvdeli meleklerin bulunduu da hadislerde anlatlr. Bunlarn iinde en bykleri "da keileri" demek olan a'vl" diye adlandmlan ve Tanrnn tahtyla saraym tadklan" bildirilen meleklerdir. Bu "melekler de, yine verilen bilgilere gre snf snf! Ayet ve hadislerin anlattklar o ki, kimi "Tanr tahtyla saraynn tayclar (Hameletul-Ar); kimi o tahtla sarayn evresinde (Havle'l-Ar); kimi birer bakan ya da st dzey komutan durumundaki, en yksek rtbeli (Ekbirul-Melike); kimi "cennet bekileri"; kimi "cehennem bekileri", kimi insanlarla ilgili; kimi evrenle ilgili... (Bkz. F. Rz, etTefsirul-Kebr, 2/162.ye t.) Yine Muhammed aklar ki "meleklerin bir blm de, "Mekke ve Medineyi korusunlar diye zel olarak grevlendirilmi. Hem de namazdaki gibi sra sra olup yle beklerler, Mekke ve Medineyi yle korurlarm "koruyucu melekler. te bir hadis: Hibir lke (kent, kasaba) yok ki deccl oray ineyecek olmasn. Yalnzca Mekke ve Medine bunun dnda. Buralarn her giri ve knda melekler sra sra bulunur ve buralar korurlar... (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabu Fedilil-Medine/8; Tecrd, hadis no: 892; Mslim, es-Sahih, Kitabul-Fiten/ 123, hadis no: 2943.)

Decclin girememesi demek, Mekke ve Medineye zarar verebilecek hibir kimsenin girememesi demektir. Daha dorusu byle dnlebilir. Efendi Tanr (Rabb) Kuranda da gvence veriyor. Bakara suresinin

137

125., 126.; lu mrn suresinin 97. ayetlerinde, bu gvence aka grlebilir. Ne var ki bu ayetlerde verilen gvence, yalnzca Onun evi olduu bildirilen Kabeye ve burann iinde bulunduu Mekke"ye zg. Bakara /125de "Kabeyi insanlar iin toplanma ve gven yeri klmtk..."; Bakara/126'da da; "brahim: Tanrm! Burasm gvenli bir kent (lke) yap! demiti..." denir. lu mrn /97deyse, "brahimln bu dua"snn kabul edilmi olduu duyurulur: "Burada apak belgeler vardr, burada brahimin makam vardr. Ve kim buraya girerse gvenlik iinde olur..." deniyor. Demek ki bu gvenceye gre, "Mekkede bulunan herkesin gvenlii tam olarak salanmtr. Burada sava, adam ldrme yasa da var. Bununla birlikte verilen gvencenin herkes iin olduu dnlmemeli. nk Tevbe suresinde, zellikle de "Kl Ayeti" diye nl 5. ayette "kfirler iin hibir gvence olmad, aka grlr. slam ncesinden srp gelen "kutsal aylar" kar kmaz, "putataparlarn "nerede yakalanrlarsa orada ldrlmeleri" buyrulur. Verilen gvence, zellikle mslmanlar iindir. Bir de kimsenin "Mekke"ye zarar veremeyecei konusundadr. Bir "gne tapma" olarak yapld artk iyice bilindii halde mslmanlarca "Tanrnm evi (Beytullah)" diye nitelenen "Kabe konusunda daha byk bir titizlikle durulur. Bu "ev"in zerinden "KULARIN BtLE UMADII" bildirilir. Fahnd- din Rzden dilimize evireyim: "Kukusuz, havada umaktayken kular, Kabenin zerinden gemeye gelince brakp dnerler. Kabenin zerinden tam geecekleri srada yollarn deitirirler." (Bkz. Fahruddin Rz, e't-Tefsirul- Kebr, 8/145.)

Buna gre, "Rabb", yani "Efendi Tanr", kendi evinin zerinden kularn umasna bile izin vermiyor. Burada biraz duralm: "Tanr evi"nin zerinden "kularn bile uup gemelerine izin verilmediini" renegelmi olan mslmanlar imdi ne dnyorlar acaba? Yani u bilinen kriz nedeniyle "Deccl", "byk eytan" diye nitelenen ABDnin uaklarn uuyor grrlerken. "Ulu Tanr, Kabenin zerinden kularn umasna bile izin vermezken bu uaklarn, bu sava uaklarnn umalarna nasl ve niin izin veriyor?" diye dnyorlar m? Belki de sorulmas gereken sorular u:

138

Ayet ve hadislerle, "Mekke"nin, dahas "Medinenin, "sra sra olmu melekler" le korunduklar ak seik bildiriliyor. yleyken "korumak" iin gelen "uaklarn, hem de "kfirlerin uaklarinn ii ne? Mslman eyhler, bakanlan, krallar bu duruma nasl "raz" olabiliyorlar? Dahas byle bir durum iin nasl "ar" karabiliyorlar? "Tanrya, "Peygamber"e ve bunlarn verdii "ak gvenceye gvenmiyorlar m? Niin?

ABDnin ve teki "kfirlerin uaklarn birer "koruyucu melek" sayabilir miyiz? Eer yleyse bu melekleri "hangi snf melek"ten saymak gerekir?

slam her zaman kurtarma abasnda olan slamclar ve yorumcular bu sorular ele almal ve zm iin ciddi ciddi oturup dnmelidirler. Nasl olsa her konuya, "Allah'n izniyle" bir yorum bulabiliyorlar! Emein Bayra Austos 1990, Yl 3, Say 28

LE
"ile", Arapa'da "yoksulluk, arlk" demek olan "ayl"den gelir. zerinde geindirmesi gereken kar, oluk-ocuk arl olan kimse de, yine Arapada bu kkten treme bir szckle nitelenir. Kur'anda da Muhammed'in balangta "yoksul" anlamnda "il" olduu anlatlr. Duha suresinin 8. ayetinde Kurann "Tanrs Muhammed'e yle sesleniyor:

"Ve (Efendi Tanr'n) seni yoksul (il) buldu da zengin etti."

Muhammed'in zenginlii ilk kars "Hatice"nin mal, Ebubekir'in salad mal, Medinelilerin saladklan mallar ve dnlemeyecek kadar ok olan "ganimetler" (rnein Hayber hurmalklar, Fedek hurmalklar, Medine yaknndaki hurmalklar. Bkz. Tecrd, 1288 nolu hadisin "zali.) ile olmutu. (Bkz. F. Rz, 31/218). Bununla birlikte Muhammedin son derece yoksul olduu, evinde iki ay "ate yanmad", bu evde "su ve hurmadan baka bir yiyecek iecek bulunmad" yolunda (bkz. Tecrd, 1424 nolu hadis) yalan ve daha "alatc" yalanlar uydurulmu, mslmanlar arasna yaylmtr. Bu uydurmalar, hem yukardaki ayette anlatlana, hem de geree aykrdr. Muhammede den "ganimetler, yani sava srasnda elde edilenler, "apul mallar" gzden karlmak istenmi ve baarlmtr da. Savalarda, "ganimet"ten Muhammed'e "humus" ad verilen "bete bir pay" derdi. Kimileri iinse, "ayetnip"

139

ganimetin tm, Muhammede braklmtr. rnein Fedek halkndan (Nadiroullanndan) elde edilen ganimet byle olmutur. (Bkz. F. Rz, 29/284, Kurtub, 18/9 ve Har/ ayet: 6 ile ilgili teki tefsirler.) Bunu, Kuranda da buluyoruz. Har suresinin 6. ayetinde, "Efendi Tanr (Rabb)", ganimet konusunda Muhammed'i koruyarak (Diyanetin evirisiyle) yle diyor: "Ey inananlar! Onlarn mallarndan, Allah'n Peygambere verdii eyler (ganimetler) iin siz ne at ve ne de deve srdnz. Fakat Allah, peygamberlerine, diledii kimselere kar stnlk verir. Allah her eye kdirdir." Bu ayetle, sz konusu ganimetten pay almak isteyen mslman- larn sesi kesilmitir. Yani sz konusu ganimetler, "at, deve koturmadan, bir baka deyile savamadan elde edildii iin tm Muhammed'e kalmtr. "Muhammed ilesi"nin, ileri srlenin tersine, "ganimetlerle ve daha birok yollarla zenginlemi olduu bir gerek. Muhammed o denli zenginlemiti ki, 60' akn klesi, 20 cariyesi vard. (Bkz. Diyanet yaynlarndan Tecrd, 1167 no.'lu hadisin "zah".) Muhammed'in karlarndan ie, bir "andn bozduu" iin kendisine ait olanlardan "40 kle" birden "zd" edebilmitir. (Bkz. Tecrd, 699 nolu hadisin "zah".) "Yoksulluk" iinde ld ileri srlen Muhammed'in "son haccmda", kendi develerinden "100 DEVE" kesmi ve kestirmitir. (Bkz. Buhr, e'sSahih, Kitabu'l-Hacc/122; Tecrd, 829 no.'lu hadis ve "lzah", 1654 no.lu hadisin "lzah"; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Hacc/147, hadis no: 1218; Ahmed bn Hanbel, Msned, 1/214.) "100 deve" yi yalnzca "bir hac "da feda edebilen "yoksuf'() olur mu? "ile", bilindii gibi, "kar, koca ve ocuklar"dan meydana gelen toplulua denir. "Ayn soydan gelenler" dendii de olur. Dar ve geni kapsamls vardr. Ayrcalkl aileler Muhammed, "Kurey"ten kimi "ile"lere ok nemli ayncalklar tanmtr. Bunlara "el mellefet'l-kulb", yani "gnlleri kazanlarak birletirilenler" denir. Bunlara, Tabernin deyimiyle "rvet" niteliinde (bkz. Tevbe/60la ilgili yorumu) "ganimet"ten ok fazla pay verilmitir, zengin olmalarna baklmakszn "zekat verilebilecei" bildirilmitir. Zekattaki ayrcalklan Kuran'a da (bkz. Tevbe, ayet: 60) geirilmitir. (Geni bilgi iin bkz. Turan Dursun, Din Bu, I. Kitap, "Rvetle

140

Mslman Olanlar" balkl yaz.) Kur'an'da, "ile sekinliinden aka sz edilir. Kurann "Tanr"s, eski toplumlarda da kimi "ile"leri "sekin kldm" aklar. Kimi "kiileri sekin yaptnida... Kur'an'da "mrn ilesi" anlamna gelen bir sure vardr: "lu mrn". Bu surenin 33. ayetinde yle denir: "Kuku yok ki Tanr, dem'i, Nuh'u, brahim ilesini, Imrn ilesini dnyalara stn, sekin yapmtr."

brahim ve Muhammed ilesinin sekinlii Tarihte "brahim Peygamber" diye birinin yaayp yaamad belli deildir. Yalnzca Tevrat'a, oradan da Kur'ana gemi olan eski "sylencelerde yer alr. Yani bir "maval insanidir. (Bkz. Turan Dursun, Din Bu, II. Kitap, "brahim Peygamber Maval", s.221.) Byle olmakla birlikte Yahudilik'te ve slam'da nemlidir. Nisa suresinin 54. ayetinin Diyanet evirisindeki anlam yle dir: "Yoksa Allah'n bol nimetinden verdii kimseleri mi ekemiyorlar? Oysa brahim ilesine Kitab ve hikmet verdik, onlara byk hkmranlk bahettik."

Kur'an yorumlarnda, "yahudilerin Muhammed'i ekememeleri" zerine byle dendii anlatlr. (rnein bkz. Muhammed Ali Sabn, Safvet'tTefsr, 1/282.) brahim ilesi'ne nasl bir stnlk verilmise, Muhammed'e ve ilesine de yle bir stnlk verildiini, onun iin bunun "kskanlmamas" gerektii aklanm oluyor. Namazlarda ve baka zamanlarda okunan "salavilarda u anlamdaki Arapa szler okunur: "Ey Tanr! brahim'e ve ilesine rahmet ettiin gibi, Muhammed'e ve ailesine de rahmet et! Ve brahim'i, ilesini mbarek kldn gibi, Muhammed'i ve ilesini de mbarek kl..."

"Salavt", "salt" szcnn ouludur. "Salt" da eer "Tanrdan" olursa "rahmet (acma)" anlamn ierir. "Muhammed ve ilesine salavt" demek, "Muhammed ve ilesine Tanrdan rahmet" demektir, inanrlarn "salt etmeleri" de, "dua

141

etmeleridir. Diyanetin resm evirisinde "vme" anlam verilmitir "salt"a. Azb suresinin 56. ayetine u anlam veriliyor: "phesiz Allah ve melekleri. Peygamber Muhammed'i verler, Ey inananlar! Siz de onu vn ve ona esenlik dileyin."

Gerekte "vme", biraz zorlamal bir anlam. "Dua etmek" anlam daha uygun. Bu ayette de grld gibi, Kurann "Tanrs, inanrlarna seslenerek, onlardan, "Peygamber"ine, Muhammede "dua etmelerini" istiyor! Burada yle bir soru sorulabilir: Tanr niye bunu istiyor? Muhammede rahmet mi edecek, iyilik mi yapacak; dilediini yapar, eder. Bunun iin neden dua ettiriyor? Kukusuz, "iman gzl"yle grlemeyecek bir eliki var burada. Ama Muhammed'in de bir amac bulunduu, gzden karlmamal. Asl nemli olan bu amatr: Muhammed, zerinde daha youn bir ilgi toplansn istemitir. "Salt"ta hedeflenen bu. Hadislerde, "salavt" iine "Muhammed'in ailesi" de sokulunca her zaman "Muhammedle birlikte "ilesi de anlr olmutur. "ilesi" derken, Muhammedin "ana baba"snn da bunun iine, girmesi gerekirdi. Ama, slamda "mmin" olmayanlar, yani inanmayanlar, "ileden saylmazlar. (Bkz. Tevbe, ayet: 23-24.) nanmam olarak ldkleri iin Muhammedin "ana ve babas "ile"sinden saylmyorlar. Kurann "Tanrs bu konuda ok titizdir. Nhun, inanmam olan olunu ilesinden saydramad bildirilir. Hd suresinin 45 ve 46. ayetlerinde yle dendii grlr: (eviri Diyanetin.)

"Nh Rabbine seslendi: Rabbim! Olum, benim ilemdendi. Dorusu Senin ve vadin haktr. Sen, hkmedenlerin en iyi hkmedenisin. Allah: Ey Nh! O senin ilenden saylmaz. nk kt bir i ilemitir. yleyse bilmediin eyi benden isteme. te sana t. Bilgisizlerden olma! dedi."

Emein Bayra 29 Eyll 1990, Yl 3, Say 29

BR MEKTUBA VE MZA DERGSNE YANIT


Bilindii gibi bu dizide, "Kutsal Kitaplarn Kaynaklarndan "Kur'an'n Kaynaklan" yer alyor. Mektuplar da geliyor bu arada. Bunlar zaman

142

zaman karlklaryla birlikte yaymlayacaz. lk mektubun yazan Keiborlu mam-Hatip Lisesi retmeni. Binlerce benzerinin slam, insan, evren konusundaki bak asn sergiledii iin nemli. kinci olarak mza dergisi yazarna bir yantmz olacak. Keiborlu mam-Hatip Lisesi retmeni lknur Tzner'in mektubu: Bu mektup da "ilahiyat" kesim iin bir rnek. Bir "mam - Hatip retmeni" nasl dnyor, neleri, nasl renmi, neleri retiyor?" onu birlikte greceiz. LAH DNLERN KAYNAI TEKTR
Kur'ann ve dier lhi kitaplarn kayna tektir. Hepsi de Allah tarafndan gnderilmi olup, esas gayeleri tevhid inancna davettir . ilahi dinlerin kaynaklar tek olduuna gre, temelde birbirine zt esaslar ihtiva etmeleri imknszdr. Ancak, Kuram Kerim dndaki kutsal kitaplar, insanlar tarafndan deitirilmi, bozulmutur. Bu durum, Kur'an- Kerim'de yle ifade ediliyor: "Yahudilerden, szleri yerlerinden deitirip 'iittik ve kar geldik, kulak vermeyerek dinle' ve dillerini eip bkerek, dini yererek 'bizi de dinle' diyenler vardr. ayet 'iittik ve itaat ettik, dinle ve bizi gzet' demi olsalardt onlar iin daha hayrl olurdu, ite Allah, inkrlar yznden onlara lanet etmitir. Onlarn ancak pek az inanr." (Nisa, 46) Tahrif kelimesi, bir eyi deitirme, bozma, kalem oynatma manalarn ifade eder. Tahrif yani deitirme veya bozma u ekilde olabilir.
1- Bir lafz bir baka lafzla deitirmek. Tevratda Hz. Muhammed (SAV)'in sfatlaryla ilgili olarak kullanlan "Reb'a" kelimesinin yerine "uzun adam kelimesinin, "recm" kelimesinin yerine "had" kelimesinin kullanlmas gibi. Bunlar yazmda yaplan tahriftir. 2- phe meydana getirerek, yanl yorumlama yaparak bir lafz teye beriye ekerek, manasn haktan batla evirmektir. Hz. Dvd, Hz. Sleyman hakknda iddia edilen, yanl yorumlamaya dayanan fikirler gibi. Bu, bir eit manevi tahriftir. 3- Yalnz kitab deil, bir sz syledikleri zaman, duyduklar ve kalplerinde bildikleri gibi dosdoru sylemeyip tahrif ederek sylemeleridir. Nitekim Yahudiler, Hz. Muhammed (SAV)'n huzuruna gelirler baz eyler sorarlar, yanndan ktklar zaman Peygamber (SAV)'in kelamn deitirerek anlatr- lard.(1)

lhi kitap, sz ve mana itibariyle Allah tarafndan gnderilmi olan kitaptr. Kaynak Allah olduuna gre lhi kitapta insana ait sz olamaz. ddia edildii gibi Tevrat'da Yahudilerin gelenekleri, yaam biimleri, edebiyatlar yer alyorsa, Hz. Musa (AS)'ya indirilmi bir kitap olduu kabul edilmiyorsa nasl olur da kutsal kitap olarak kabul edilebilir! Nasl olur da Allah'n, Hz. Musa (AS) ya indirdii lhi bir kitap olduu kabul edilmezken, Tevrat'n asln koruduundan bahsedilebilir! Tevrat'n tahrif edilmediini, asln koruduunu iddia edenler, Tevratn gkten indirilmi bir kitap olmadn syleyerek byk bir elikiye dyorlar.

nce balk zerinde duralm: 'lahi dinlerin kayna tektir" deniyor. Nedir lhi dinler"? "Dinleri byle ayrmak belki bir kesim "slamclarn mantna gredir.

143

slama bile uygun deildir. nk "lhi" szcndeki "lhla amalanan Kurann "Tanrsysa, bu "Tanr", slamdan baka bir "din" tanmaz. Kfrn suresinde "Senin dinin sana, benim dinim banadr" deniyor olmasna bakmayn. nk bunu diyen ayetin hkm, "mmat" dnemine, yani mslmanlarm gsz olduklar, bakalaryla "bar iinde bir arada yrmek" istiyor grndkleri dneme zgdr. Sonradan, "Kl Ayeti"yie, yani Tevbe suresinin 5. ayetiyle "neshedilmitir". Yani yrrlkten kaldrlmtr. (Bkz. Bu ayetlerle ilgili tefsirler, ayrca bn'lBriz, Nsihu'l-Kuranil-Azz Beyrut, 1988, s. 58.) "Kl Ayeti"yle Kuran'h 114 yerindeki hkm yrrlkten kaldrlm kabul edilir. (Bkz. bn Hazm, en-Nsihu vel- mensh, Tefsiru bn Abbasla birlikte, Msr, 390, s. 122; Zerke, Burhan, Msr, 1957, 2/40; bnl-Briz, ayn kitap, s. 22.) Kurann "Tanr"s, mslmanlarm kendilerini gl grmeye balamalarndan sonra yalnzca bir "din"i tandn bildirmitir. O da slamdr. (Bunu, hibir yoruma gerek kalmayacak biimde grmek iin bkz. lu mrn, ayet: 19, 83, 85) Demek ki bu "Tanrya gre "lhi dinler"den deil; yalnzca bir "lhi din"den sz edilebilir. Yani "lh din" olarak yalnzca "slam" vardr. Bilimsel ve evrensel yaklama gre "din"ler, "lh olanlar, olmayanlar" diye ayrlamaz. Falanca dinin inanrlarna gre o din "ilh"dir, filanca dinin inanrlarna gre de o dindir "lh" olan. Yani kabul ettii "Tanr" katnda geerli saylan. ANPllarn arlyla, Trk Ceza Yasasnn 175. maddesi deitirilerek "semv dinler, semv olmayanlar" ayrm yaplmt (1986). Sonradan bu deiiklik, Anayasa Mahkemesi'nce "iptal" edilmitir. lknur Tzner, "Kurann ve dier lhi kitaplarn kayna tektir." diyor. Bu da kendine zg "dinsel" bir mantk. Yalnzca "iman"a dayand iin de bilimsel ynden tartlabilir bir yan yoktur. O, inancna dayanarak yle diyecektir, br kendi inancna dayanarak baka ey syleyecektir. Nasl tartlr? Tzner, "hepsi de Allah tarafndan gnderilmi olup, esas gayeleri tevhid inancna davettir..." diyerek srdryor. Bu, bir "iman". Bu "iman" paylarsn, paylamazsn ayr bir konu. Tzner, "lhi dinler"in ya da bir baka deyiiyle "Kuran ve dier lhi kitaplar"m "kaynaim "tek" gsterirken "tevhid" gibi havada kalan kavramn dnda, o "kaynan ne olduu"- nu somut bir biimde, bilimsel inceleme ve aratrma llerine girecek nitelikte belirtmi olsayd tartlabilirdi. Evet, nedir o "tek kaynak"? Eer amalanan, "Tamiysa,

144

"Tanr anlay" o denli ok ki ... Islamnki baka, Hristiyanlnki baka... Kurann "Tanrs, Yahudilerden, Tevrattan "kopya" olarak alnd halde, birok kez, Kuranda bakadr, Tevrat'ta bakadr. "Esas birdir" demeninse bilimsel bir deeri yoktur. Somut kantlarla, somut aklamalarla yaplmadka. Tmnn "temerinin "bir" olduu bilimsel bir aklamayla ileri srlecekse, yle denebilir: "Tmnn tanr' s, ilkellerdeki 'mana' inancna dayanr". ("Mana"ya ilikin bilgi iin bkz. Prof. Dr. Sedat Veyis rnek, Etnoloji Szl.) Yani savunmas yaplan inan, ilkellerdeki inancn tesine gitmez.

"Tahrir
Tzner, "Kurann dndaki kitaplarn insanlar tarafndan deitirildiini, bozulduunu" ileri sryor ve bunu kantlamak iin de Nis suresinin 46. ayetini gsteriyor. Oysa bu ayette, insanlarn "herhangi bir kitab deitirmelerinden deil, kimi szlerin yerini deitirdiklerinden sz ediliyor. Dahas, yalnzca "dillerini eip bkerek konuuyor olmalarndan, "iittik boyun edik" diyecekleri yerde de "iittik ve kar ktk" dediklerinden, bir de rin diye bir szck kullandklarndan yaknlyor. Mu- hammed'i dinlerlerken "iittik ve boyun edik" deselerdi ya da "rin" yerine, "bize bak, bizi gzet" anlamna gelen "mzurn" demi olsalard sorun kalmayacakt; bu bildiriliyor. Herkesin bildii anlamdaki tahrif bunun neresinde anlatlyor? Yani "Kurandan nceki kitaplarn deitirildii" yolunda bir sav, burada anlatlanlarn neresinde? Birok Kuran yorumcusu gibi Fahruddin Rz de bu ayeti ele alarak, yahudilerin "Tevratn szlerini deitirdikleri" anlamnda bir "tahrifin sz konusu olmadm, burada anlatlan, "yahudilerin kendi eilimlerine gre Tevrat yorumladklar" anlamnda anlamak gerektiini belirtiyor. (Bkz. F. Rz, et-Tefsirul-Kebr, 10/118.) Tzner, "tahrifin " anlam"m yazyor. Kaynak olarak da - belki Arapa bilmedii iin - asl kayna deil; Elmal Hamdi Yazrm "Hak Dini Kuran Dili"ni gsteriyor. Bu aklamann asl kaynaysa "Fahruddin Rzfnin "e't-Tefsiru'1-Kebri. (Bkz. F.R. et- Tefsiru'l Kebr, 10/117-118.) mam-Hatip Okulu retmeni Tzner, kaynandaki bilginin tersini gsterip savunuyor

145

lknur Tzner, "Kuran- Kerim dndaki kutsal kitaplar" m, "insanlar tarafndan deitirilmi, bozulmu" olduunu ileri srmtr. Kukusuz, nice "ilhiyat" gibi... Oysa "tahrifin " anlamn aktarrken gsterdii kaynakta "salam olarak" benimsenene terstir bu. Elmal Hamdi Yazr, "tahrifin ikinci anlamn, F. Rzden alp anlatrken yle diyor (szler bugnk dile evrilmitir): "Kuku sokarak ve yanl yorumlar yaparak, bir sz teye beriye ekerek anlamn bile bile yanla dntrmektir ki, bu da yorum ve aklamalarda yaplan trden manevi tahriftir. Fahruddin Rz, nitekim zamanndaki ehli bid'at da (sapk yolun yolcular), grlerine ters den ayetlerde byle yapyorlar demi ve TAHRFin yorumunda bu ikinci anlamn temel olduunu yazmtr." (Bkz. Elmal Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, 2/1362.) Tzner, kaynak olarak gsterdii yerden bunu, drste byle aktaraca yerde, ileri srd gre ters olur diye, burada anlatlan trden bir tahrif yapp geiyor; kaynanda yer almayan rnekler veriyor; "Hz. Dvud, Hz. Sleyman hakknda iddia edilen, yanl yorumlamaya dayanan fikirler gibi." diyor. Kukusuz bu ok kt bir "ayp"tr. Ama bu trden "ayplar, slamc ve ilhiyatilar iinde yalnz Tzner yapmyor ki... Ksacas, gerek Tznerin gsterdii kaynaa, gerek asl kaynaa gre; kant olarak dayanlan ayette, Tznerin ileri srd trden bir "tahrif sav bulunmamakta. "Kitab ehlinden kimileri, Muhammedi "peygamber" tanmazlarken onun szlerine kar "iittik ve kar ktk" anlamnda szler sylemiler ve "bize bak, bizi gzet" anlamnda bir sz sylemeleri beklenirken "rin" demiler. Hepsi bu. Bu anlatlyor ayette. "Rin" da, "aalama", "alay etme" niteliinde bir anlam ieren szck diye ileri srlr. (Bkz. F. Rz, 10/118-119.) Kaynaktaki anlamyla "Kuran" da da tahrif yaplagelmitir Fahruddin Rz, Nis suresinin 46. ayetinde yahudiler iin sylenen "tahrifin benzerinin, "kendi zamannda" da ve "Kuran ayetleri" ele alnrken yapldn ok ak biimde yazyor. (Bkz. F. Rz, e't- Tefsiru'lKeb\ 10/118.) Rznin bu gr savunduunu Tznerin kayna da belirtiyor. (Bkz. Yazr, 2/1362.). O zaman u aka ortaya kyor. Eer yahudilerin yaptklar "yorumlar "tahrif' saylacaksa, slam kesiminde, Kuran ayetleri ele alnrken yaplan "yorumlar" -ki bugnk slamclarda

146

bolca var- "tahriftir. Buna gre Kur'an da "tahrif edilip duruyor. Baka aklama olabilir mi? Mektuba devam edelim: KUR'AN-I KERM DE TAHRF YOKTUR
ddia edildii gibi, Kur'an- Kerimde en kk bir tahrifin dahi olmas mmkn deildir. Kur'an Kerim'e Allah kelamndan baka hibir sz dahil edilmemitir. Kur'an- Kerim ayetlerine karmasn nlemek iin Hz. Muhammed (SAV), kendi szlerinin yazlmasna kesinlikle izin vermemitir. Sahih-i mslimde Ebu Said el-Hudri'den rivayet edildiine gre Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) yle buyurmutur: "Benim azmdan Kurandan baka hibir ey yazmaynz. Kurandan baka bir ey yazm kimse varsa silsin. Ancak, yazmakszn benden dilediiniz gibi rivayet ediniz..." Nazil olan Kur'an ayetleri, annda vahiy katiplerince yazlm ve ezberlenmiti. Ne Hz. Peygamber (SAV) devrinde ne de daha sonraki dnemlerde bir tek harfin deimesi bile miimkiin deildir. nk inen ayetler, yazlmasyla birlikte annda ezberleniyordu da. Yazda ve ezberde bir noksanlk olmamas iin de Hz. Muhammed (SAV), her sene ramazan aynda Vahiy Melei Cebrail ile karlkl Kur'an- Kerim'i okurlard. (2) Hz. Muhammed (SAV) zamannda byle bir deiikliin olmas mmkn olmad gibi O'ndan sonraki devirlerde de imknszdr. Hz. mer devrinde Kur'an- Kerim kitap halinde iki kapak arasnda topland. Vahiy katiplerince eitli malzemelere yazlan Kur'an ayetlerinin iki kapak arasnda toplanmas grevi Zeyd b. Sabit'e verildi. Zeyd, hem vahy katibiydi hem de Kur'an- batan sona hfz-etmiti (ezberlemiti). Zeyd, bu grevde her ayetin Hz. Peygamber tarafndan yazdrld ekilde tespit olunmasn ve bunun iki ahidin e- hadetiyle vesikalandrlmasn art kotu. Bylece Kur'an- Kerim, Allahtan indirildii gibi hibir tahrife uramadan kitap haline gelmitir. (3) Bu durumda, Kuran- Kerim de herhangi bir deiikliin, noksanln olmas mmkn deildir. Zira en kk yanllk onu ezberleyen yzlerce kii tarafndan annda fark edilirdi. Hz. Muhammed (SAV)'den sonraki dnemde Kran- Kerim'in aklanmasna ihtiya duyuldu. Hz. Muhammed (SAV) devrinde anlalamayan ayetler O'na sorularak renilebiliyordu. Hz. Muhammed (SAV)'n ashab (arkadalar), O'nun vefatndan sonra Kur'an- Kerim'deki anlalmayan kapal ksmlar aklama grevini stlendiler. Kurann anlalamayan ksmlarn, Kuran- Kerim'deki dier ayetlere dayanarak , Hz. Muhammedin aklamalarna, hal, hareket ve yaantsna dayanarak aklamaya alyorlard. Kuran- Kerim'de ayrntl olarak anlatlmayan kssalarn ayrntlarn Yahudi ve Hristiyanlara soruyorlar, slam inanc ile karlatrarak ince bir szgeten geirdikten sonra kabul ediliyorlard. (4) Ancak daha sonraki dnemlerde kimi mfessirler (Kuran- Kerim i aklama iini yapanlar) ehli kitabn anlattklarna gvenerek, aratrmadan tefsirlerine almlar, byk hataya dmlerdir. (5) TAHRF TEVRAT'TADIR Tevratn pek ok yerinde gzle grlr elikiler vardr. rnein, Tekvin'ir altnc blmnn on dokuz ve yirminci, yedinci blmnn sekiz ve dokuzuncu ayetlerinde "ve seninle beraber sa kalmak iin her yaayan btn beden sahibi olanlardan, her trden ikier oarak gemiye getireceksin, erkek ve dii olacaklar" diye yazldr. Yedinci blmn ikinci ve nc ayetinde ise "Btn yeryz zerinde ziirriyetlerin sa kalmas iin kendine tertemiz hayvandan erkek ve onun diisi olarak yedier olacak" diye yazldr.
12-

k kitabnn dokuzuncu blmnde "Ve Rab, bu eyi ertesi gn yapt. Msrllarn btn

147 hayvanlar ld. Israiloullarnn ise bir tek hayvan bile lmedi" ifadesiyle btn hayranlarn ld aka belirtilirken hemen arkasndan "Firavun kavminden olup da Allah'n szlerinden korkanlar hayvanlaryla birlikte evlerine sndlar. Allah'n szlerinde kalplerine korku gelmeyenler de hayvanlar sahrada braktlar" denilmektedir. II. Krallarn yirmi drdnc blmnn sekizinci ayeti "Yehoyakin kral olduu zaman on sekiz yanda idi" derken II. Tarihler in otuz altnc blmnn dokuzuncu ayeti "Yehoyakin kral olduu zaman sekiz yandayd" denilmektedir.
3-

Tm bu elikili ifadeler, Tevrajt'n gkten indirildii gibi kalmayp bozul - duutu, deiik yerlerde deiik kiilerce kaleme alnp Tevrat diye ortaya karldn gsterir.

"Kur'anda tahrif yoktur sav, bir mslmann imanna uygundur kukusuz. Ama bu sav iin salam bir dayanak gerek. Kur'anda bir anlamda "tahrifin olageldiini F.Rz gibi Kur'an yorumcularnn da kabul ettiklerini yukarda grdk. Kukusuz, herkesin anlad anlamdaki tahrif bu deildir. Ama herkesin anlad anlamda bir tahrifin Kuranda yaplmam olduunun da kant yok. ileride belirteceim gibi ters kantlar yar. Tzner, Kuran- Kerime, Allah kelamndan baka hibir sz dahil edilmemitir. diyor. Bu da "imana uygun. Ama kant nedir? Tzner, buna kat olarak, ayetlerin hadislerle kartrlmam olduuna ilikin sav gsteriyor. Oysa hem bu sav kant olarak yetmez, hem de bu savn da ayrca kantlanmas gerekir. Muhammedin Benim azmdan, Kuran dan baka hibir ey yazmaynz... dediini anlatan hadis de yeterli deildir. nce bu hadisin mensuh yani hkmnn yrrlkten kaldrlm olduunu ileri srenler vardr. Ayrca birok rnek gsterilerek, bu hadiste yasaklanann yapld belirtilir ve caiz olduu grn paylaanlarn ounlukta bulunduu anlatlr. (Bkz. Mslim, esSahih, Kitabuz-Zhd/72, hadis no: 3004, s, 2298, not: 2; Ibn Melek, Mebarikul-Ezhar, stanbul 1309, 1/231.) Demek ki Muhammedin benim azmdan, Kur'andan bakasm yazmayn... dediini bildiren hadis, bu konuda ileri srlen yasak iin bile yeterli bulunmamakta. Muhammedin, bir konu nedeniyle: Benim sylediklerimi falan kii iin yazn... dedii de aktarlr. (Bkz. Buhr, es-Sahih, Kitabul-Ilm/49, Tecrd, hadis no: 93). Muhammedin bir yerde bir zaman benim azmdan, Kur andan baka bir ey yazmayn! dedii, bir baka yerde, bir baka zaman da bunun tersi dorultuda: Benden (benim azmdan) falanca iin (u u konulan) yazn! diyerek buyruk verdii doru mudur? Eer doruysa, yani GEREKse, Muhammedin nice elikilerinden biridir bu. slam

148

ulemas, bu tr elikileri, birinci hkm neshe- dilmitir diyerek zme (!) balarlar. Buradaki tutumlar da yle olmutur. Ama eer gerek deilse, bir yalan" vardr ortada. Ya birinci hadis uydurulmutur ya da kincisi. Bu "uydurma"y yapan da "mslmanlardan bakas olamaz. Yani yalan, mslmanlarn. Byk olaslkla da Muhammed'in ashabnm (arkadalarnn). Muhammedin, "Kuran'dan baka bir ey yazdrtmad" gerek olsayd, bu, "Kurann tahrif edilmediini kantlamaya yeter miydi? Elbetteki hayr. nk, Muhammedin yazdrdklar yalnzca Kuran ayetleri olurdu da yine de "tahrif yaplabilirdi. Bu, onun dneminde de olabilirdi, ondan sonraki dnemde de. Grlyor ki, mam-Hatip Okulu retmeni lknur Tznerin, "Kurann tahrif edilmediini ileri srerken gsterdii kantn salam bir yan yok. "Kurann bir harfinin bile deimedii** yalan Muhammed dneminden bu yana, "Kurann BR HARFNN bile deimedii ileri srlr. Bu koca bir yalandr. Bu yalan, Tznerin uydurduu yalan deildir. Ne ki, Tzner de bu yalan gerek gsteriyor. Yalan m, deil mi bakalm: lknur Tznerin mektubunda gsterdii kaynaklardan biri de, Cerraholunun Tefsir Usul adl kitabdr. Bu kitab aalm: Bu kitabn sayfa 90-110 arasnda, slam kaynaklarndan aktarlan bilgilerden bir kesimi yle: (Bkz. smail Cerraholu, Tefsir Usul, Ankara, 1971.) Tevbe suresinin 114. ayetindeki iyyahu szcn, Hammad bn Zeberkn, ebahu diye okurdu. Sad suresinin 2. ayetindeki izzetin szcn de "rratin okumaktayd. (Bkz. s. 90) Buradaki deiiklikler harf deiiklii. Birincisinde ya baya, brnde de ayn harfi, "ayn harfine dnm. Haydi bu tr harf deiikliklerini nemsemeyelim. Eldeki Kuranda grlen kimi szcklerin yerine, Abdullah bn Abbas, "mrdiflerini, yani e anlaml olanlarn kullanrd. Enes bn Mlik de Mzzemmil suresinin 6. ayetindeki akvamu szcnn yerine, asvabu szcn kullanmtr, (bkz. s. 94) bn mer, Cuma suresinin

149

10. ayetindeki fesav" szcnn yerine, "femz szcn; bn Abbas Kria suresinin 5. ayetindeki "kel* hni yerine kessavfy uygun grp kullanrd. Yine bn Abbas sayhaten vahi- deterilerdeki "sayhaten" yerine, "zeyfeten"i yelerdi. Enes Ibn Mlik, nirah suresinin 2. ayetindeki "vada'n" yerine, MhalelnM diye okurdu. (Bkz. s.95) Buralarda grlen de yalnzca "harf deil, "kelime" deiikliidir. Ayn kitapta, gsterilen kesimde baka rnekler de grlebilir. Demek ki "Peygamberden bu yana bir HARF bile deimemitir" sav, mam-Hatip Okulu retmeni lknur Tzner'in kendisinin gsterdii kaynaktaki bilgilere gre bile gerek deildir. eitli "mus- haf larda, "harf deil, "kelime" farklar bile grlegelmitir. smail Cerraholu'nun da kitabmda yer verdii (bkz. ayn kitap, s. 9394.) bir olay ok ilgintir bu konuda. Aktarldna gre: Bir gn, Hizam Olu Hakm Olu Him, Furkan suresini okumaktadr. mer dinler, bakar ki Him bu sureyi, Muhammed'in kendisine retip okuttuundan baka trl okuyor. mer fkelenmitir.

Bu sureyi sana byle kim belletip okuttu? Peygamber!

Yalan sylyorsun. nk Peygamber bu sureyi bana, senin okuduundan baka trl okuttu. mer bu tartmay yaparken, Himm yakasna sarlmtr. Sonra adam alp peygambere gtrr. Bu adam, senin bana okuttuundan baka trl okuyor Furkan suresini. Yakasn brak da adamn okuduklarn ben de dinleyeyim. mer yakasn braknca, Muhammed adama dner: Him haydi oku bir de ben dinleyeyim, Furkan suresini nasl okuyorsun?

Him, Furkan suresini, kendisine retildii gibi okur. Sonra Muhammed, "Bu sure bana byle indi" der. Muhammed, ayn sureyi bir de mere okutturur. mer' inki iin de ayn eyi syler. Yani ikisininkini de doru bulmutur. Sonra da yle der:

Kur'an, yedi harf (yedi trl) indirildi. Bunlardan hangisi kolaynza

150

gelirse, Kur'an' ona gre okuyun. (Bkz. Buhr, e's-Sahih, Ki- tabulHusmt 4; Tecrd, hadis no: 1766; Mslim, e's-Sahih, Kitabu Salti'lMsfrn/270, hadis no: 818.) Bu hadis, Him'n okuduu Furkan suresiyle, mer'in okuduu Furkan suresinin, ok ok baka olduunu aka ortaya koyuyor. Bu hadise gre, Muhammed kavgay tatlya balyor, Kurann yedi eit indirildiini ve herkesin bir trl okuyabileceini sylyor. Yani, Kur'an trl biimlerde renip okumay serbest brakyor. Bakalksa, hadisten de kolaylkla anlalaca gibi, okunuta deil; okunanlardadr. Yoksa merin o denli fkesinden sz edilebilir miydi? Kaynaklar, ayn ayr "mushaflar zerinde durur. Aktanlan rneklere gre, kimi mushaftakiler, bugn elimizdeki resm Kurandakileri tutmamakta. (Bilgi iin rnein bkz. Syt, el tkn, 2/32-33). Ayrca bn merin u sz son derece ilgi ekicidir: inizden kimse, Kurann tmn elinde tuttuunu sylemesin. Bunu diyen bilir mi Kur'ann tm ne kadard, nasld? Kesin olan o ki, Kurann ou yok olup gitmitir. (Bkz. Syt, el tkn, 2/ 32)

Btn bunlar karsnda, yine Kuran, Peygamberden bu yana olduu gibi ve bir harfi bile deimeden gelmitir. denebilir mi? u gerek de unutulmamal: Ka kez yazdk ve kantladk ki, Kurann birinci orijinali de, ikinci orijinali de yine mslmanlar eliyle yaklmtr. Kukusuz, gerekleri rtmek iin. Osman dneminde oluturulup oaltldktan sonra belirli merkezlere gnderildii "nshalarn orijinallerine de, dnyann hibir yerinde rastlanmamakta. Bunu da birok kez yazp kantladk. eitli yerlerdeki yazlarmdan oluan ve yaknda "DN BU" adyla kacak olan kitabmda da buna ilikin aklama ve kantlar bol bol grlecektir. ... Yazda ve esasta bir noksanlk olmamas iin de Hz Muhammed (S.A.V.) her sene ramazan aynda Vahiy Melei Cebrail ile karlkl Kuran- Kerimi okurlard. diyor Tzner. Bu, her zaman, Kurann tastamam olduuna ve deimediine" bir kant olarak gsterilir din evrelerince. Tzner de Cerraholunu kaynak gstererek ayn gelenee uyuyor. Oysa byle bir ey kant olabilir mi? "Her yl ramazan aynda Cebrail gelirmi de, Muhammedle karlkl Kuran okurlarm" (!) Bu hadis, "iman" iin bir deer tayabilir. Ama Kurann deiikliklere

151

uramadna, olduu gibi geldiine, "eksiksiz olduuna kant nitelii tayamaz. Bir de konunun u yn var: Kuran, olduu gibi zamanmza gelmi olsayd, yani hibir deiiklik ve eksiklik -fazlalk bulunmasayd bile, onun "Tanrdan geldiine inanmak m gerekecekti? Buna yine, ancak "iman" ls iinde "evet" denebilir. Gereklere ve gerek akim, gerek bilimin geerli llerine greyse, byle bir inann hibir salam temeli olamaz. Akl ve bilim, birtakm "cambazlklarla DNTe kurban edilmedike de tersi ileri srlemez bunun. Tzner, "Hz. mer devrinde Kuran- Kerim, kitap halinde, iki kapak arasnda topland..." diyor ve birtakm "bilgiler" aktarmaya alyor. Ne var ki "Kuran ayetlerinin derlenmesi" konusunda, daha iin banda yanl"a dyor. nk, bilindii gibi tm kaynaklara gre, ilk derleme "ve iki kapak arasna getirme" olay, "mer dneminde deil; Ebubekir dneminde gereklemitir. Burada yanla den, baka yerlerde doru bilgiler aktarabilir mi? Tevrat'taki samalar lknur Tzner, Tevrattaki kimi "akldlklar, elikiler zerinde duruyor. Gerekte bu, Tznerin incelemesi deildir. slamclarn her zaman, "Tevrat'n lhi olmadna" kant gstermek iin bavurduklar noktalardr bunlar. Tevratta belirli "samalar, "elikiler bulunup gsterilegelmitir. Gsterilenler, gerekten de "sama"dr, "elikidir". Ve bunlarn iinde bulunduu metinler de gerekten "Tanrsal" olamaz. Ama "asl" yledir "Tevrat"m. Asl yle deilse, aslnn yle olmadn iler srenlere, "peki Tevratn asl nerede? Aslnn yle olmadn nasl kantlayacaksnz?" sorusuna cevap bulmak der. Ne ki bunun cevabm imdiye dek bulmu deillerdir. Gerekte ne Tevrat, ne Incil, ne de Kuran "Tanrdan indirilme"dir. Hepsi, oradan buradan yaplan derlemelerin rndr. Tevrat'm bir sr kayna vardr. Kurannsa en temel kayna "Tevrat"tr. Kaynaklan arasnda, eitli yahudi kaynaklar yannda, Incil, eski Arap gelenekleri ve kendi zel yaam da kmsenemeyecek bir yer tutuyor. Bu dizide hepsini, kantlaryla bulacaksnz. Mektup yle son buluyor:

Kur*an-1 Kerim'de geen "Israiloullar" ifadesinin sk gemesini ne srerek, Kr'an- Kerim'in batan sora israiliyyatla dolu olduunu sylemek ok yanltr. Israiliyyat kelimesinin lgat manas, Israil bir kaynaktan aktarlan kssa ve hadisedir. srailiyyat'n stlah (terim) manas ise slama ve zellikle tefsire girmi olan Yahudi, Hristiyan ve dier, dinlere ait kltr kalntlar ve yine bunlara ait uydurulmu dinin lehinde veya aleyhindeki her trl haberdir. Israiliyyat, uydurma haber manas ifade ettiine gre Kr'at- Kerim'de Israiloullar ile ilgili haberlerde "Israiloullar" kelimesi getii iin "Kur'an- Kerim batan sona israiliyyattr" iddiasnda bulunmak ne derece dorudur? "Israiloullar" ile balayan bu ayetlerde Allah'n Hz. Musa (S)'a ve kavmine verdii nimetlerden (Bakara, 40) Firavunun zulmnden onlar kurtardndan, Kzldenizde Firavun ve adamlarnn boulduundan (Bakara, 49-50), Yahudilerin Hz. Musa'ya ve Allah'n bu nimetlerine nankrlk edip bir buzaya tapmalarndan (Bakara, 51) inkarlarndan dolay inanan pek az dnda dierlerinin lanetlendiklerinden (Nisa, 46) bahsedilir. "lsrailoullarndan Allah'tan bakasna kulluk edinme etmeyin, anne ve babaya, yaknlara, yetimlere, dknlere iyilik edin, insanlarla gzel gzel konuun' diye sz almtk. Sonra siz pek aznz mstesna geri dndnz. Szler, zaten dneksiniz." (Bakara, 83) "Musa, Rabbim ben ancak kendime ve kardeime sz geirebiliyorum. Artk bizimle bu zalim kavmin arasn ayr dedi." (Maide, 25) "Ey Musa! Bir eit yemee dayanamayacaz, bizim iin Rabbine yalvar, bize yerin bitirdii sebze, hyar, sarmsak, mercimek ve soan yetitirsin demisiniz de hayrl olan daha kk eyle mi deitirmek istiyorsunuz. Bir ehre inin, phesiz orada istediiniz vardr" demiti (Hz. Musa). Onlara yoksulluk ve dknlk damgas vuruldu. Bu, Allah'n ayetlerini inkar etmelerin- dendir. (Bakara 61) ddia edildii gibi Yahudiler (Israiloullar) Kurana gre en sekin en stn toplum deillerdir. Aksine, Allah'n kendilerine verdii nimetlerin kymetini deerini bilmemiler, marmlar, nankrlk etmilerdir. Yukardaki ayetlerde bu aka grlmektedir. Israiloullarnn kendi dnemlerinde stn klndklarnn hatrlanmas istei de bu stnln belli bir zamanda olup bittiini gsterir. Zira, hl srp devam eden ey hatrlanmaz! Hz. Dvd hakknda iledii iddia edilen gnah: Hz. Davud'un, komutanlarndan Uriya'nn karsna ak olup onu harbe gndermesi , ldrliinceye kadar n safta savamasn emretmesi ve sonra karsyla evlenmesi iddialar aslsz ve yalandr. (6) Hz. Ali, bir peygambere iftira edilmesini nlemek iin bu yalanlar anlatana 160 denek dayak atacan sylemitir. Zira, peygamberlere yalan isnad etmenin cezas 160 denektir. Konunun asl yledir: Hz. Dvd, vaktinin bir ksmn devlet ilerine tahsis eder, halkn meselelerinde hkm verirdi. Vaktinin kalan dier ksmnda da halvete ekilir, ibadet eder, Mihrab'da Allah' tespih edip Zebur'u 15 dzenlerdi. badet ve halvet iin mihraba girdiinde insanlarn yanna kana kadar hi kimse O'nun yanna girmezdi. Bir gn bir de bakt ki iinde ibadet ettii mihraba girmeye alan iki kii. Olay Kur'an- Kerim'de yle anlatlr: "Sana o davaclarn haberi geldi mi? Hani onlar duvardan mescide trmanmlard. O vakit Dvd'un karsna girivermilerdi de O, bunlardan telaa dmt. Korkma! dediler; biz iki davacyz. Birimiz tekinin hakkna tecavz etti. imdi sen aramzda adaletle hkmet. Ar gitme. Bizi doru yolun ortasna kar. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek dii koyunum var. Byle iken onu bana ver dedi. Mcadelede beni yendi. Dvui dedi: 'Andolsun ki o, senin dii koymunu kendi dii koyununa katmak istemesiyle sana
tSRALYYAT

153

zulmetmitir.' Mallarn birbirine katp kartran ortaklarn ou mutlaka birbirine hakszlk eder. man edip de iyi i ileyenler bunun dndadr. Fakat bunlar ne kadar azdr. Dvd sand ki biz kendisine azab hazrladk. Bunun zerine O, rabbinden mafiret dileyip rk ile yere kapanp Allah'a yneldi." (Sad, 21 -24) Hz. Dvd, dier hasm dinlemeden, aklamasna frsat vermeden, herhangi bir delil istemeden, aka zulm gren tarafn anlatt dorultuda hkmetti. "Senin koymunu kendi koyununa katmak istemekle sana hakszlkta bulunmutur." diyerek hkm verdi. Bunun zerine Allah , dier hasm da dinlemesi, hkm vermede daha tedbirli davranmas hususunda O'nu uyard. Ayrca, Hz. Dvd (AS) gayet salam yaplm almaz, geilmez zannedilen, muhafzlarca korunan saraynn alp ieriye girildiini grnce, kendisinin fitneye drldn, Allah'n sevk ve idaresiyle mlknde bir ihtilalin balatldn veya kendisine bir bask dzenlendiini sand. Kendisinin imtihan edildiini dnd. Sonradan iin dnd gibi olmadn grnce kt zannndan dolay Allah'tan af dileyip secdeye kapand. Hz. Davudun tevbe edip secde etmesinin sebebi ite udur. (7) Hz. Davud'a gelen bu iki davacnn melek olduu iddialar da yanltr. nk melekler evlenmezler, onlar iin aile hayat sz konusu deildir. Birbirlerine zulmetmezler, hastm olmazlar. (8) Kur'an- Kerim'de geen doksan dokuz koyundan maksadn kadn olduu sylenerek Hz. Dvd'a iftira edilmitir. "Na'cetiin" kelimesi Kur an-1 Kerim'de hakiki manasnda (koyun) kullanlmtr. Tevil etmeye hibir ekilde ihtiya yoktur. (9) Hz. Dvud (AS)'n, komutannn karsn elde etmesi, onunla evlenmesi aslsz ve yalan olduuna gre Hz. Sleyman'n byle bir ilikiden domu ne- sebsiz biri olduu iddias aslsz alaka bir iftiradan baka bir ey deildir. Hz. Muhammed (SAV) 'in Zeyneb (RA) ile evlenmesi: Hz. Dvd gibi, Hz. Muhammed (SAV) e de saldrlm asl olmayan, saptrlm iddialarda bulunulmutur. Hz. Peygamber (SAV)in, evladl Zeyd'in boam olduu karsyla evlenmesi slam dmanlarnca saptrlarak arpk bir ekilde ele alnmtr. Hz. Muhammed'e ve slama ynelik kastl bir hcum arac olmutur t ddia edildii gibi Hz. Muhammed (SAV) evladl Zeyd'in karsna ne ak olmutur ne de bu durum Allah tarafndan Hz. Peygamber iin hakl bulunurken Hz. Dvud hakknda hatal bulunmutur. Meselenin z udur: Zeyd b. Harise, Rasulullah'n azadi klesidir. Rasulullah, Zeyd'i halasnn kz Zeyneb ile evlendirdi. Bir mddet sonra aralarnda geimsizlik kt. Zeyd, Zeyneb'i Rasulullah'a ikyet etti. Hz. Muhammed (SAV) de Zeyneb'i boamamasn syledi. Allah, bu noktada Rasulullah (SAV)'i "Allah'n aa vuraca eyi iinde saklyordun" diyerek uyarmt. Zeyd, Zeyneb'i boaynca da O'nu Zeyneb'le bizzat Allah-u Teala nikhlad. Nikhn Allah tarafndan kyldn "Zevvecn" (Biz nikhladk) ifadesinden anlyoruz. Hz. Zeyneb, nikhnn gkte Allah tarafndan kylmasyla vnrd. (10) Rasulullah (SAV) bylece, Allah'n vahiydeki emrini yerine getiriyordu. Yoksa, Zeyneb'e duyduu aktan dolay deil. Rasulullah, vahiy emriyle Zeyneb'le evlenmekle * evladlklarn z oul gibi olmadn gstermeyi amalyordu. Nitekim, ayette bu durum yle ifade ediliyor; "Sonunda Zeyd, eiyle ilgisini kestiinde onu seninle evlendirdik ki evladlklar eleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenme konusunda bir sorumluluk olmad bilinsin" (Ahzap, 37) Allah, kullarna sknt verecek eyi emretmez. Allah, "Allah'n peygamberlere farz kld eylerde Ona bir glk yoktur. Bu, Allah'n teden beri gelmi gemilere uygulad yasasdr. " diyerek Zeyneb'le Hz. Muhammed'in (SAV) evlenmesini noksanlk olarak kabul eden mnafklarn

154

iddialarna cevap vermektedir. SONU Kur'an- Kerim, Allahu Teala tarafndan Hz. Muhammed (SAV)'e indirilmi kutsal bir kitaptr. Kur'an- Kerim'de inan ve ibadet esaslarnn yan sra gemi milletlerden, peygamberlerden, inanmayanlarn balarna gelenlerden bahsedilir. Bundan maksat da insanlarn dnmelerini salayp yanl hareket etmelerini nlemektir. Kur'an- Kerimde ahlaki zelliklerden de bahsedilir. nk slam, insann ahlaki zelliklerle donatlmasn amalar. Bu amala da soy temizliine byk nem verir. Boanm veya kocas lm kadnn hemen evlenmeyip belirli bir mddet iddet beklemesi neslin birbirine karmasn nlemek, temiz olmasn salamak iindir. Allah'n dinini insanlara ulatrmakla grevli tm peygamberler gibi Rasulullah da Kur'an- Kerim' deki ahlaki unsurlar kendi yaantsnda tatbik etmitir. Onlar hakknda iddia edilenler kastl yaplm, irkin, alaka iftiradan baka bir ey deildir. lknur Tzner Keiborlu lmam-Hatip Lisesi retmeni 32700 KeiborluflSPARTA KAYNAK
(1) (2) (3) (4) (5) (6)

Elmal, Hamdi Yazr, Elmal Tefsiri, 2/1361 smail Cerraholu, Tefsir Usul, Ankara 1979, sf.54 smail Cerraholu, a.g.e. sf: 70 smail Cerraholu, a.g.e., sf: 71 Sabuni. Safvett-Tefasir 3/54

Diyanet dergisi, say: l'den naklen bn Arabi, Ahkanr-l Kuran, IV/1626-1627


(7) (8) (9)

Elmal, a.g.e. 6/4092 Diyanet dergisi say: lden naklen Ali, Tefsir'ul Alsi 23/179 Fahruddin Razi, Mefatihl-Gayb, 26/197 Sabuni, Safvett-Tefasir

(10)

Tzner, "Kur'an'da Israiloullar sk geiyor diye, Kur ann, batan sona srailiyyatla dolu olduunu sylemenin ok yanl olduunu yazyor. Kuran, gerekten de "Israiliyyatla doludur batan sona. Ama, bu, yalnzca "Israiloullarinn ok sk gemesinden deil kukusuz. Byle bir ey ileri srlmemitir. Kurann lsraiiiyyatla batan sona dolu olduu; hem "Israiloullarnn sk geiyor oluundan, hem de "lsrailoullar"nm yaamlarndan, inanlarndan, gelenek ve greneklerinden bolca sz ediinden, bunlara, trl bo inanlara dayal sylencelerden, oradan buradan derleme yklerine, mavallarna pek ok yer veriyor oluundan dolay bir gerektir. Yazlarmda anlatlm olan budur. Ve bu gerek yok saylamaz, rtlemez. Tzner, lsraiiiyyat"m ne olduunu aklamak iin nce bir szlk anlamm alyor. Bu anlam dorudur. Ama sonra bir de stlah anlamm, yani szce sonradan zel olarak yklenen anlam alp sonuca varmaya

155

alyor. nce unu sormak gerekiyor: lsrailiyyata stlah" anlamn ykleyen kim, kimler, hangi "ulema"? Bir szcn elbetteki bir "szck" anlam yannda, bir de "stlah" denen zel kullanmdaki anlam olabilir. Ama bu "stlah" anlam, rastgele ve "keyf" olarak oluturulmaz ve szlk anlamndan da bsbtn ilgisi kesilemez. Tzner, "stlah anlam" deyip bir anlama yer verirken, bunu nereden aldn belirten hibir kaynak gstermiyor. Ama ben, nereden kopya ettiini belirteyim: Tzner'in "stlah anlam" diye yer verdii; slamc evreden Dr. Abdullah Aydemirin, Tefsirde Israiliyyat adl kitabnda aynen var. Ayn szcklerle...(Bkz. Aydemir, Tefsirde srailiyyat, Ankara, 1979, Diyanet yaynlarndan, s. 6-7) Tzner, aynen alp kendine maletmi. Neyse haydi bunu balayalm. Bu anlam yanl anlam ya da bilerek, ilgisiz bir sonuca gtrm, bir baka anlam oluturmu bundan. "Israiliyyat, uydurma haber ifade ettiine gre..." diyerek sonu karyor. Oysa "uydurma haber", "Israiliyyat" szcnn ne szlk anlamdr; ne de herhangi bir "stlahla byle bir anlamn yeri vardr. Tzner nce aynen kopya iin kulland grlen Aydemirin sz konusu kitabndaki aklamalar da grmezlikten geliyor, yok sayyor. Sz konusu kitapta, "Israiliyyat" e aynlr: "Senet, metin bakmndan salam olan Israiliyyat, zayf olan Israiliyyat ve uydurma olan Israiliyyat" diye. (Bkz. Ayn kitap, s. 7-9.) Bir baka ayrmda yle yaplr: "slam'a uygun olan Israiliyyat, zt olan Israiliyyat, susulup geilen Israiliyyat." (Bkz. Ayn kitap, s. 9-16.) Szcn "stlah anlamnn zeti, Tznerin gsterdii gibi, "uydurma haber" olsayd, Diyanet ileri Bakanl yaynlarnda yer alan, bir slam savunucusunun kitabnda bu ayrmlar yaplabilir miydi? "Israiliyyat", bence de "uydurma haberler"den oluuyor. Ama her "uydurma haber" iin "Israiliyyat" denemez. Kur' andaki "uydurma haberler" iinde de "Israiliyyat"tan olan vardr, olmayan vardr. Tzner'in, Aydemirin kitabndan kopya ald "stlah anlam" doru kabul edildiinde, "srailiyyattan olmak iin ille de tefsirlerde bulunmaldr" demek gerekmez. Bu anlama gre de "Israiliyyat" her yerde bulunabilir. "Tefsirlerde de, "hadislerde de, "ayetlerde de... Var olduu da bir gerek. "Istahi anlam" doru sayldnda, "Kur'an' m batan sona Israiliyyatla dolu olduu" sonucuna daha kolay varlr. nk, szlk anlamnda "Israiliyyat", yalnzca "Israiloullarna ilikin" olanlardr. Yani

156

"yahudi kltr ve edebiyatinda olanlar, yahudi inan, gelenek ve greneklerinde yer alanlar, ykler, sylenceler... Bunlarn Kur'anda bolca bulunmadm, gerei gz nnde bulundurabilen hi kimse yok sayamaz. "Istlah anlamim doru sayarsak, "yahudilerinkine bir de bakalarn, "Hristiyanlk dnyasindakileri ve tekileri EKLEMEK gerekir. Bunlarn Kuranda bulunduu da bir gerek. O zaman, "Kuran batan sona Israiliyyatla doludur" sz daha rahat sylenir. Tzner, Kur'andaki "Israiloullanndan sz eden kimi ayetlere yer veriyor. Hibir ey olmasa bunlar bile, "Kur* anda Israiliyyat yoktur!" yargsna elvermez. Tzner daha sonra "iddia edildii gibi yahudiler (Israiloullan), Kurana gre en sekin, en stn toplum deildir." diyor. Oysa yazlarmda da belirtmi olduum gibi, Kurann "Tanrs, fibir yoruma gerek brakmayacak biimde, "Israiloullarn, lemlere stn kldn" duyuruyor. Bu duyuru, Bakara suresinin 47. ve 122. ayetlerinde ayn szcklerle ve A'raf suresinin 140. ayetinde yer alyor. Bu, nasl yok saylabilir? Kukusuz, Kur'an'da "yahudilerl eletiren, knayan anlatmlar

da var. Ama bu, ayetlerde yle bir duyurunun yer ald gereini rtemez. Kuran'n Tanrs Tevrat'tan aktarlma olduu iin, ayetlerde srailoullarn "tm lemlere (toplumlara) stn kldnm duyuruluyor oluunu yadrgamamak gerekir. Yahudileri eletirme, knama ve yahudi dmanl; yahudilerle atmann olduu dnemlerin rndr. Yahudi dmanl nedeniyle, "Israiloullarnn lemlere stn klndn duyuran ayetlere de
birtakm zorlamal yorumlar bulma abas gsterilmitir Kuran yorumcularnca. Ama gerek ortada. Tzner, Israiloullarn kendi dnemlerinde stn klndklarnn hatrlanmas istei de, bu stnln belli bir. zamanda olup bittiini gsterir. Zira hl srp devam eden ey hatrlanmaz! diyor. Bu mantk doru saylacak olsa iinden klmaz bir sr durum ve sonular karsnda kalnr: Diyelim ki, sizinle arasndaki dostluu anmsamanz istiyor. Bundan, o dostluun bittii, srmedii mi anlalacak? lu mrn suresinin 103. ayetinde (Diyanetin evirisiyle) yle deniyor: Toptan Allahn ipine sarln, ayrlmayn. Allahn size olan nimetini anm: Dmandnz, kalblerinizin arasn uzlatrd da onun nimeti

157

sayesinde karde oldunuz... Grld gibi burada, seslenilen mslmanlarn bir zamanlar dman olduklar anmsatlyor, bunun anmsanmas isteniyor. Bu dmanlk bitmitir. Bu, Tznerin mantna uygun. Ama yine bu ayette, bir baka eyin anmsanmas daha isteniyor. "Mslmanlarn, Tanrnm nimeti sayesinde dost-karde olduklar. Bu da "bitmi midir? Ayn mant kullanacak olursak, buna da "bitmitir, mslmanlarn karde yapldklan anmsatld, bunun anmsanmas istendii iin mslmanlar artk karde deildirler, onlarn dostluklar bitip sona ermitir." dememiz gerekir. Byle diyebiliyor mu slam'n savunucular? Kurann birok ayetinde, "Tanrnn birok nimeti" anmsatlyor, buniann "anmsanmas isteniyor. "Bu nimetler bitmitir denebiliyor mu? rnein Ftr suresinin 3. ayetinde: "Ey insanlar, Allahn size olan nimetini anm... deniyor. imdi mslman insanlar, Tznerin mantm kullanarak, "Allah, bize olan nimetini hatrlamamz istediine gre, bu nimetler artk srmyor, sona ermitir." diyorlar m, diyebiliyorlar m? lknur Tzner! Gryorsunuz ya, bir kmaz karsmdasmz! "Hz. Dvdun, komutanlarndan Uriya'nn karma k olup onu harbe gndermesi, ldrlnceye kadar n safta savamasn emretmesi ve sonra karsyla evlenmesi iddialar aslszdr ve yalandr" diyor. Ve kaynak olarak da, Diyanet Dergisi 'ni gsteriyor! Hemen belirtelim. Bunlar "yalan" olabilir elbette. Dahas, birok "peygamberle birlikte, tarihte "Dvd Peygamber, Sleyman Peygamber" diye birilerinin yaad da belki "yalan"dr, uydurmadr. nk bunlar, bunlarn yaadklar, yaamlar, ykleri, birer "sylence"den teye gitmiyor. Ne var ki Kur'an da bunlarn "mavallaryla dolu. Kaynak "Tevrat" ve yahudi kaynaklar olduu iin, Kur'an yorumcular da sktka bu kaynaklara bavurmular, Kur'n'da kimi yerde ksa ve kapal deyimlerle geen "kssalarn boluklarn bu "mavallarla doldurmaya almlardr. Olan, bu. Tzner "konunun asl yledir" diyor ve anlatyor. yi ama "konunun aslinin o sylediiniz olduuna kantnz nedir? Yorumlarnz, imdiye dek bilinegelen yorumlar. Daha dorusu, bir kesim yorumcunun, "Kuran" i, slam', ada bilim ve ahlak karsnda savunma, kurtarma abasyla girimi olduu zorlamal yorumlardr. Ben kaynaklardakini, temel

158

kaynaklar gstererek sergiledim. Sizse "kaynak" (!) olarak Diyanet Dergisi' ni gsteriyorsunuz yorumlarnz iin. Bu, "ciddliklen uzak olmuyor mu? mam-Hatip okulundaki rencilerinize de, Diyanet Dergisini mi "kaynak alarak ders veriyorsunuz? Sormakta haksz myz? lknur Tznerin "Zeyde ve "Zeyd'in kars Zeynebin Muhammedle olan yksne ilikin "yorumlar da ayn trden olduu iin zerinde durmaya gerek grmyorum. Sonu Yazdklarm ortada ve "en salam" kabul edilen temel kaynaklara dayal. rtebilecekler varsa, buyursunlar bunlar rtsnler... mza Dergisine yant mza Dergisi Sorumlu Yazileri Mdrlne

Ahmet Keke Beyle mi gryorum? Evet, benim.

Ben Turan Dursun. Derginizde, benimle ilgili yaz yazmsnz. Onu grmek istiyorum.

Evet efendim.

Nedir bu aalamalar, yalanlar? diye sormayacam. nk bunlar szlerden beklemediim eyler deildir. Gerekli cevab da vereceim. Ama yazlardan zellikle birinde, imdiden merakm gidermek istiyorum. Bir esans, ayakkablk ve hal talimatnamesi varm; bunun altnda benim imzam bulunuyormu!!! Nedir bu, syler misiniz? tenlikle sylyorum, renmek istiyorum. Nedir bu talimatname"?

sterseniz sizinle grelim.

Grelim de imdi "merakm gideremez misiniz? Nedir bu? Efendim, ben "mizah yazarym. Biliyorsunuz, mizahta biraz abartma olur.

yi ama bir ey olursa abartlr, olmayan ey nasl abartlr? Gerekten var m byle bir ey? Ben de u Turan Dursun'u tanyaym?

Grtmz zaman meraknz gideririm.

Ahmet Kekele telefon grmemiz uzunca oldu. Girise aa yukar byleydi. Pazartesi 2000'e Doru'da. bulunacam syledim ve grmeyi kararlatrdk.* Ahmet Keke, "kekeleme"den bakalm neler syleyecek bana?

159

"mana zincirli olmayan akl ve bilimin byle eylerin (mucizenin) olabileceini kabul edebilecei dnlebilir mi?" Mizahc"(!) Keke benim bu tmcemi alm. Turan Dursun denen herifi hem "dil" ve "yazm, hem de dnce alannda vurmak iin, ayrca ve ilgi ekecek biimde baa dizdirmi. Sormak ve renmek istiyorum: Ey "dilbilgisi" ustalar! Ey sz ve iml uzmanlar! Ltfen syler misiniz nce? Benim bu tmcemde dilbilgisi kurallarna aykr bir ey bulabiliyor musunuz?

Eer siz bulamyorsanz bilesiniz ki, "mizah" ustamz (!) "dilbilgisi" alannda da nasl "usta (!) olduunu, "lkde'lerine gstermek iin, tmcemdeki aykrl buluyor ve gsteriyor. Bana "Turan diyor ki"yi koyduktan ve alntya yer verdikten sonra ayra iinde yle diyor: "Turan, noktalama, dilbilgisi trnden gereksiz ayrntlarla uramad iin, sevabna ben dzelttim. Turan Dursun saolsun, varolsun ve de tuttuu altn olsun da, u Trkesine bir eki - dzen versin inallah." Keke, benim tmcemin neresini mi dzeltmi? Belirtiyor: Tmcemdeki "edebilecei" szcn "yanl" bulup "etmesi" diye dzeltmi. Grdnz m "usta"y?.? Telefonla olan grmemizde sormutum kendisine: Bu dzelttiiniz szck hangi ynden yanl? Hangi ynden "dilbilgisi" kuralna ters?

Yani cmle dk.

Keke, "cmle"de hem "dklk", hem de bu dkl "iml"ya aykr bulmutu. Olur mu kardeim? Tmcemde "edebilecei" yerine elbette ki "etmesi" de kullanlabilirdi. Ama bu, anlatlmak isteneni anlatmazd ki! Burada ne "cmle dkl", ne de "iml"ya aykr bir durum var. Ayrca bir ey daha syleyeyim: Ben, "Trke"ye, "dilbilgisine de son derece nem veririm.

Bu alanda bir "yanl"m bulup gsteren olursa teekkr edeceimi, "minnettar" olacam da syledim. Buna, "Trke"yi ve "dilbilgisini de bir "uzmanlk" alan olarak setiimi ekledim. Ve kafamda bir "merak" daha olutu: Seslendii kitlenin anlayamayaca kimi szckleri de araya sokuturarak bilgilik

160

gsterisinde bulunan ve sarho ettii szlerinin kafasn o taa bu kayaya vurarak krp dken bu efendi, sz konusu "yanl" bulurken l ald "dilbilgisi" kurallarn kimlerden ve nerede renmitir? Telefon grmemizde bunu renemedim. Uzun telefon grmemizde, Kekein yazsndaki yalanlar zerinde de durdum. Bakn kardeim, nasl derlemisiniz, size kim bilgi vermise, yaznzda bir sr yalan var.

Yazn, konualm, seve seve dzeltiriz. Madd bir hata varsa dzeltiriz.

Keke, insan haklarina bal olduklarn ve kendi cevap haklarn da sakl tutarak yapacam aklamaya yer vereceklerini sylyor, sz veriyordu.

rnein dokuz ocuum olduunu sylyorsunuz. Yok kardeim. Yani dokuz ocuunuz yok mu? Yok! Ka ocuunuz var?

. Yalnzca ocuum var. Keke aknlk gstermiti ya da bana yle gelmiti. Yaar Kemalin romanmdan aldn akladm da yazyorsunuz, bu da yalan.

Roman yazmadnz m? Gtrp Yaar Kemale vermediniz mi, okutmadnz m?

- Yazdm.

Evet, Yaar Kemale verip okuttum; doru. Yaar Kemalle ben gidip tanmadm, o gelip benimle tant. Dr. Yldrm Aktuna evime getirmiti onu. Ve evimde tanmtk. Aktunaya sorabilirsiniz. Konutuk, sonra romanm verdim, okudu. Aktunaya, telefonla beendiini de sylemiti. Yaar Kemalin roman deil dediini sylyorsunuz. Olabilir. Benim iin roman olup olmamas nemli deil. Ben roman ustas deilim. Roman benim alanm da deil. yle olunca Yaar Kemalin benim romanmdan alp roman yazmas da sz konusu olamaz. Yazda, Kur'an Ansiklopedisi projesinden de sz ediliyor. Sonra ...Mehmet Barlas'la grerek eserinin Gne gazetesinin ramazan eki

161

olarak yaynlanmasn (yaymlanmas olacak - T .D.) salad. deniyor. Bu da yalan olduu iin bunu da anmsattm. Kuran Ansiklopedisi iin Mehmet Barlasla gerekten grmtk, ama ramazan eki iin filan deil. Gne Yaynclkta ansiklopedi olarak yaymlamak iin. Kuran Ansiklopedisinin tm ciltlerinin (14 cilt) yayma hazrlanmas ii bitmiti. Gne Yaynclk, holding ats altna girince balant da kesilmiti. Bunu anlattm zet olarak. Keke, bir eit kekeme olarak Politzer deyip duruyor yazda. Beni yoldan kard iin ktil Politzermi! Onu bana okutturup kanma giren de Abdullah Ylmaz m. Nerden karlyor bunlar? Ben sol yaynlarla taa 1965 ylnda tantm. Politzer'in kitab da bunlarn arasndayd. Bunu ben yazdm. Bana bu yaynlar tantan, okutan kiinin adn da yazdm aka.

Gerekten Politzer'in, "Felsefenin Balang lkelerini ta o zaman okumutum ve o srada yine "iman"lydm. Benim "iman"mn sarslmasnda sol yaynlarn en kk etkisi olmamt. Bunu hep belirtirim. Beni "dinsiz" yapan, "din" in kendisidir. Bu konudaki aratrmalarmdr. Yalanlar, sahtelikleri yakalamamdr. Ve bata slam ve Yahudilik olmak zere, tm dinlerin, insanln zararna olduu konusunda kesin bilgi edinmi olmamdr. Bunu da hep belirtegelmiimdir. Kekele olan uzun telefon konumamzda, benim yazlarm da ele aldk. Kekein, benim yazlarmda, "tartmaya deer bir yan" bulunmadn, benim yazlarm anlamadn sylemesine de "Bu, sizin sorununuz. Benim yazlarm anlayanlar da var." anlamnda karlk verdim. Yeri geldi; yazmdaki kaynaklan, "ayefleri, "hadis"ieri herkesle tartabileceimi syledim. Keke, bunun, kendisine dmediini, ilgili "stadlar"a dtn syledi. "Demokrasi" stne, "insan haklar" stne konutuk.

Bana, inancma sayg duyuyor musunuz?

Size "insan" olarak sayg duyabilirim. Ama inancnza, dininize sayg duymam. Din, karanlktr, ktlktr, ikencedir. Bunlaraysa sayg duyulmaz bence. Adam ldreni ve adam ldrmeyi anlarm. Dini ve dine inanan da anlarm. Bunlara kin duymam. Ama sayg duymak baka ey. Ktle, ilkellie ve sahiplerine sayg duyamam. Byle anlatmaya almtm. Ne ki, anlatabilmi miydim "mizah" ustasna?

162

Keke, "hangi zeminde benimle konuulup tartlabileceini sordu. uydu karlm: - Drstlkle. "Zemin", drstlk olmal. Ne var ki siz yalanlarla karma kyorsunuz. Aleviliim ileri srlmt olmad. Admn altnda "Mehmet" olduu, "Mehmetie ve Muhammede dmanl- nidan dolay bu ad kullanmadm ileri srlmt. Oysa ne ktmde byle bir adm olmutu, ne de byle bir adla arlmtm. Siz de baka yalanlar uyduruyorsunuz. mza dergisinin sorumlular, ilgilileri ve de "bil cmle slamclar yice bilin! Bilin ve unutmayn ki ben, yzyllarn dourduu bir "lm"m! slam'n, tm dinlerin, "tabularn, sonulan bugn ve yann grlecek olan lmym. karlan "din karanl" stne kurulu olanlar, bu karanlktan trl biimde yararlananlar, tm karanlk bcekleri benden korksunlar. Ne "imzal, ne de "imza"sz yalanlan beni yldrabilecektir. Korksunlar elimdeki "k"tan. Bir "mum inm bile koca bir oda karanln nasl paraladn anmsasnlar. Binlerce yllk ilkelliklerin, yalanlarla rlp piyasalara srld "imanln kafalardaki, duygulardaki "zincirlerinin elbette ki bir gn sonu gelecektir. Keke'in yazsnda "2000'e Doru dergisinde ykl teliflerle aylk" aldm da yazl. 2000'e Doru'm atm ve bu derginin ilgililerinin de tank olduklar telefonla da belirttim. Benim bu dergiden aldm para, "asgari cret" dzeyinde ok komik bir paradr. Meraknz gidermek iin aklyorum bunu. Teori dergisinde de yazyorum. Her saysnda kimi zaman 20 sayfadan fazla yazlanm kyor. Biliyor musunuz buradan ne kadar para alyorum? Yine meraknz gidermek iin belirteyim: Yalnzca 50 bin TL alyorum her saysndaki yaz karlnda. te "ykl telifler" byle! Dargelirli olageldim ve yine dar- gelirliyim. Ama komik cretler karlnda yazlar yazyorum. Siz bana stunlarnzda yer verin, size de yazaym. Hem de "cretsiz" olarak. Kartlarn da yaymlayn. Olur mu? Yine Keke'in yazsnda "takiyye" yaptm yazlyor. Ve yle tantlyorum: "nce solcu, sonra sac, sonra tekrar solcu olan hoca..." Size frsat veriyorum. Eer bunu kantlarsanz, kamuoyuna "onursuz" (erefsiz) biri olduumu duyuracam. Buyurun kantlayn. En azndan iki eye hi mi hi gcnz yetmeyecektir: Bir, karc olduumu, bir de "soldan saa, sadan sola" dndm. "Sada"yken, dnce dnyamdaki gelimeler nedeniyle "solda" yer aldm doru.

163

Ama hibir zaman yeniden "sada yer almadm. Gl slamc kesimden nemli "madd teklifler" aldm halde. Rb- tatul-lemi'l-slami'nin gl adam Dr. Slih zcan'm adam olduunu syleyenlerden ve bakalarndan... "Takiyye", kullanlan anlamyla "olduu gibi grnmeme, grnd gibi olmama"dr. Bir baka szcyle de "hud'a". Bu, yalnzca slamclar ve de "eriat Marksistlerln kllandklan yntemdir.

"Peygamberiniz MhammecTin yntemidir. "Harb hudadr (hiledir)" diyen, bu yntemi kullanan ve "tavsiye eden odur. (Bkz. Buhr, e's- Sahih, Kitabul-cihad/157; Mslim, e's-Sahih, Kitabu'lcihad/19, hadis no: 1740; Ebu Dvd, Snen Kitabul-cihad/101, hadis no: 2636, 2637 Ben kaynaklan byle gsteririm ite Keke efendi! Senin ya da stadiannm gc rtmeye yeter mi?). Bense son derece aalk bulduum bu yntemi hi kullanmadm. "Dinsiz, imansz" olduum gnden balayarak bunu akladm. TRTde "dinsel yaynlan" yapp ynettiim zamanlarda da, bunu sylediim ve bu programlarda laik kiileri de kom sturduum iin
bu programlardan alndm. "Din ve ahlak" programnda, "ahlak"m, "genel ahlakm ne olduunu anlatmalar iin anayasa profesrlerini, hukukular da amyor ve konumalarna yer veriyordum. 1961 Anayasasnn 11. maddesine, zgrl snrlayanlar arasna "genel ahlaka aykr olmama"y da koymulard. Bu anayasay yapanlardan Prof. Dr. lhan Arseli, Prof. Dr. Muammer Aksoyu, teki hukukulardan Prof. Dr. Faruk Eremi, Avukat Halit elenki arm, bu "genel ahlakn ne olduunu, hangi amala Anayasaya konulduunu anlatmalarn istemitim. Ve anlatmlard. Zamann "solcu" geinenleri bu programn yaymna engel olma abas gsterdikleri halde, yaymlamay baarmtm. Karata dneminde "din yaynlar" da prodktr niteliini tadm halde, iten atlabileceimi bile dnmeden ve son derece zor geinen bir memur olduum halde bir ajansa deme verdim; benim dmda hazrlattrlan din programlarda "eriat propagandas" yaptrldm kamuoyuna duyurdum. Cumhuriyet gazetesi de birinci sayfasnda yer vermiti aklamama. (Bkz. Cumhuriyet, 19 Eyll 1976.) TRTde, bugn 2000'e Dorumdaki yazlarmn benzeri trnden, Islamclan ldrtan yaynlar yapyordum bir programmda: "Balangcndan Bu Yana nsanlk program. Diyanet lerinin "Din leri Yksek Kurulunca karar alnm ve bu programn "durdurulmas",

164

benim de "atlmam" istenmiti ilgililerden. TRTnin "solcu" geinen kimi ilgilileri de bu istei yerine getirmiti. Ama diziden biroklan yaymlandktan sonra baanlabilmiti bu. O programn altna "yaymlanmaz" imzasn koyma yrekliliini gsteremeyen kimi TRT ilgilisi de programdan birka metni, MHPlilerin kard Devlet dergisine vermiler ve bu dergide "hedef gsterilmemi salamlard. zet: Ben "karc olmadm; ben "ikiyzl" olmadm, bilinlendikten sonra setiim ileri dnya grnden dnmedim. ben

Keke'in yazsnda: "1989 devrimi olarak nitelenen Dou Bloku'ndaki deiimlerle Tranln Kemalist ve sosyal demokrat olarak ortaya ktn gryoruz." deniyor. yi ama nerede "gryorsunuz"? Ltfen bunun belgesini bir aklar msnz? Ben size, bunun da yalan olduunu belirteyim. Ben "Kemalist deilim. Hi de olmadm. Dahas 1989da "Kemalist'lere ok ar bir mektup yazdm. Belgesi elimdedir. Biliyor musunuz ki ben "Atatrk" de deilim. Olamam da... Anayasay anayasa olmaktan karan bir hkm, "zorunlu din derslerini, 1982 Anayasasna koyan, koydur- tanlar da "Atatrk" olunca ben nasl Atatrk olabilirim? Haa, unu da belirtmeliyim: Atatrk, benim iin gelmi gemi stn nitelikli kiilerin, devlet adamlarnn banda gelir. Onun dneminde* yaayp onunla tanm olmay ok isterdim. O, bu toplumu kendi deyimiyle "Arap Dininin (bkz. Afet nan, Meden Bilgiler, s. 364-365) basksnda "reaya"dan, yani "srler"den biri yaplmken kurtarp ada bir toplum durumuna getirmek istemiti. Ama yazk ki, sonradan olanlar oldu ve ite sizin gibi rnler verdi bu lke. imdi siz, derginizde "eyh Said"i "rahmet"le, "gpta"yla (s. 17.) anyorsunuz. Ann bakalm. Kk byk "stadlarmz, "muhteremlerinizle birlikte. "Fatih'lerinizi de "Fatihciklerinizle ann. Siz anm, siz de bir trl anlacaksnz. Karanlklar stne nasl kurulduklarnzla ve gelecek kuaklarca anlacaksnz. imdi size den, benden zr dilemektir. Ve bu yazy derginizin ilk kacak saysnda yaymlamak. Yoo hayr, bunu sizden bekleye- mem * Ahmet Keke'le iki uygar iman olarak grp, konutuk. Teori Austos 1990,Yl 1, Say 8

165

MEKTUPLAR VE YANITLARI
Turan Dursun'un aadaki yazs, ldrlnden nce eline geen son mektuplara verdii yantlardan oluuyor. Bilindii gibi bu dizide, Kutsal Kitaplarn Kaynaklarindan Kurann Kaynaklan yer alyor. Mektuplar da geliyor bu arada. Bunlardan , karlklaryla birlikte yaymlanacak, ficisi iki retmenden. retmenlerden biri emekli, br Keiborlu mam-Hatip Lisesi retmem. Bu iki retmenin mektubu, iki rnek olarak ele alnmtr. Binlerce benzerinin slam, insan, evren konusundaki bak asn sergiledii iin nemlidir. rencilerine neleri, nasl rettikleri, arpc biimde yansyor. Emekli retmen Ahmet Hamdi Gler'in mektubu Mektubundan anlaldna gre. A. H. Gler, Amasyada Yei- lrmak adl gazetede Kur'an- Kerimi eletiren Teori Dergisine Reddiye balkl yazlar da yazyor. slam dnyasnda Reddiyye gelenei nldr. Zaman zaman slam "kahramanlan kar ve kimi "kfirlere "reddyyeler yazar ve hadlerini bildirir. Anlalan bizim bu emekli retmenimiz de bu yolun ekiciliine kaplp heveslenmi. imdi burada, mektubuna olduu gibi yer verilecektir. Tm yanllar da kendisinindir. Yani hibir eyine dokunulmamtr. Ancak cevap iin araya girilecek. A. H. Gler slam Dinini ve Kur'an- Kerimi eletiren Turan Dursun'un derginizin 4 - 5 - 6 saylarnzda yaynlanan yazlarna topluca reddiye mahiyetinde cevap vereceim ve vermeye de devam edeceim. T. Dursun Bu bir tmce. Bu tmcede bir sr yanl gze arpyor. Tmcenin kendi kuruluu yanl. Ayrca Miml (yazm)" yanllan. Daha balarken ve ilk tmcede grlen bu tr yanllar, "emekli retmen" mizin mektubu boyunca srp gidecek. Bunun altn izmek gerekmez mi? A. H. Gler 1. Sivas Mftlnden ayrlan Turan Dursun Tireye kzpta yorgan yakar insanf misali gibi dengesizce yazlar yazyor. Dnya nfusu 5.3 milyardr. Bunun 1.2 milyar mslmandr. Turan Dursun sen, 1.2 milyarda birsin. Yani kabaca Sonsuzda birsin. Daha dorusu SIFIRSIN. Kalkmsn 1.2 milyar mslman kitlesinin Kabe'ye doru akn terse evirmek cretini Selman Rt ve Reat Halife gibi gsteriyorsun. Menfi uralarn nafile hele materyalizm felsefesinin kmekte olduu u gnlerde.

166

T. Dursun u birka satrdaki yanllar sayabilir misiniz? "Emekli retmenimiz bunca yanl bir arada yapmay nasl baarm?" diye dnmekten kendini alamyor insan. Emekli retmenimiz yanllarn bir kez bile okuyup grme olanan bulamam m? rencisi bu yanllardan bir ikisini yapm olsayd ona ka numara verirdi? Yoksa bu yanllan kavrayamadn m dnelim? Ve bunlar sryor. Bunca yanl yapann "dnya nfusu"nu, u ya da bu ideolojiyi deerlendirebilecei kolay kolay sylenebilir mi? Benim sfr"lma gelince: "Sfr" olarak nitelenmem umurumda deil. Ama emekli retmenimiz beni byle grdne gre bana "reddiye yazma gereini niye duyuyor? Ben bir "sfr deil; belki de lmm. ilkel dncenin, "tabularn, zellikle de "din tabusu"nun lmym. Ya da karanla tutulan elinde bulunduran kii. A. H. Gler 2. Teori Dergisinin 6. saysnda "Dinsizim" diyerek vnyorsun. Akl olmayann Dini olmayacana gre Turan Dursun aklndan zorun var galiba? T. Dursun Yalan ve yalanclkta tarih boyunca yarlagelmi olan slam dnyasnda, uydurulan nice hadislerden biri de "akl olmayann dini de yoktur" anlamndaki szdr. (Uydurma olduunu grmek iin bkz. Ali el Kr, el Mas'nu, Beyrut, 1984, s. 207, hadis no: 398; Acln Kefu'lHaf, Beyrut, 1985, s. 486, hadis no 3065.) "Akl olmayann dini" var m, yok mu, bunu bir yana brakalm. "Akl olann dini" olur mu ya da "dini olann akl" var m; onun zerinde dnelim. Bence, "imanla bozulmadk bir akim sahibinde, eer bu akl gerek anlamda kullanarak ve aratrma yaparak her eyi deerlendirme abasn gstermise kolay kolay "din" bulunmaz. "Dini olann aklina gelince, bence "imanla prangalanm bir aklidr bu. Gelelim benim "aklmdan zorumun olup olmad" konusuna. A. H. Gler'in, "dinsizliim" nedeniyle beni "akimdan zoru olan bir kii" olarak grmesini anlyorum. Ama imdi konu bu mu? A. H. Gler 3. Teorinin 4-5-6 saylarnda Peygamberimize Hz. Kelimesini ok grerek Muhammed diyorsun. Halbuki Ar'da (Tutak) Din grevlisiyken ve Mftlnz zamannda hutbelerinizde kimbilir ka defa Hz. Muhammed kelimesini ok kullandnz hemde yllarca. Babanz sizi sapklkla hitap ettiini ve bedduasn aldnz belli. Senin sonun karanlk Turan Dursun.

167

T. Dursun "Tanr" ile "insanlar" arasnda araclk yaptm ileri srerek ortaya kanlar, ilkel dnemlerin rnlerini sergileyegel- milerdir. Yalanlarla rl karanlklar nedeniyle de milyonlarca insan evrelerinde toplamay baarmlardr. karlan ayn karanla dayal olan gller de bu gelenein srmesinde etkili olmulardr. Muhammed de bu gelenek iinde nicelerden biridir. Ona "hazret" demek zorunda deilim. Dahas, byle demeyi kendim iin balanmaz bir ey sayarm. Kald ki, "hazret", ok sonraki dnemlerin bir uydurmasdr. Muhammed'in kendi dnemindekiler, o dnemdeki mslmanlar bile ona "hazret" dememilerdir. Esasen onun dneminde, ona gerekten inanm kiilerin bulunduu bile tartlabilir. Ama yeri buras deildir. A. H. Gler, "sonumu karanlk gryor". Byle grmesinde, bence bir saknca yok. A. H. Gler Bir gn Atatrk btn ilim adamlarn topluyor ve: "Dnyann en byiik insan kimdir?" diye soruyor. Birka: HSzsiniz." diyorlar verdii cevap hayr. Mete, Atila, Fatih, Whashington, Churchil... vs. Hep cevaplara Atatrk Hayr cevabn veriyor VE kendisi aklyor. "Dnyann en byk insan Hz. Muhammed" dir diyor. Sebebini imdiki nfusa gre aklayalm. 1.2 milyar Mslmann yarsnn namaz kldn kabul edelim. 0.6 milyar bunu gnde Be Vakit Namazla arparsak 3 milyar eder. Yani gnde Hz. Muhammedin ismi 3 milyar defa anlyor. Bundan daha byk kimse olabilirmi? 1985 ylnda Amerikal lim Adam Michael Hart Dnayn en byk insann bilgisayarda semeye karar veriyor. Yz insan Bilgisayarn hafzasna programlayarak kaydetti. Bu programlama 2 ay srd. lim adamlarnn huzurunda merakla netice beklendi Tua basld zaman yine Hz. Muhammed en byk insan kt. Baz itirazlar yapld. Programlamay bu itiraz edenler yapt? Yine tua baslnca deimeyen ayn byk isim kt. Bunu iyi ren Turan Dursun. T. Dursun "Atatrk btn bilim adamlarn toplam"! Ne zaman toplam"? "Bir gn (!) Atatrk "dnyann en byk insan kimdir?" diye sormu(!) ve herkes bir karlk verirken Atatrkn kendisinin verdii karlk da uymu: "Dnyann en byk insan Hazreti Muhammed". Byle demi (!) Atatrk! slamc emekli retmen. A. H. Gler, bir paragrafta, bir satrda bile grlen trl yanllar iinde, dilbilgisi kurallarnn "bam gzn krarak bu ykye yer veriyor, bunu bir gerek diye sunuyor. Ama kaynak gsteremiyor. Gsteremez de.. nk bu, bir kocaman yalan. te

168

slamclar byle yalan sylerler ve byle yalan syleyerek kitleleri kandrageimilerdir. Burada, Muhammed iin "en byk insan dedii ileri srlen Atatrk, Muhammedi Arap Peygamberi diye tanr. slam iin de Arap Dini der. Ve bu dinin, toplumlara zararl olduunu, zellikle de Trklerin ulusal kimlikleri iin hi iyi olmadm, "mill his ve heyecanlarn uyuturduunu kendi el yazsyla yazar. (Bkz. Prof. Dr. A. Afet inan. Meden Bilgiler ve M. Kemal Atatrkn El Yazmalar, Ankara, 1988, s. 364 ve t.) Ayn Atatrkn Muhammedi "dnyann en byk insani diye tantm olaca dnlebilir mi? Dnyada u kadar "milyar mslman bulunduu da bir baka tr yalan. Trkiyenin nfusunun -nfus czdanlarna baklarak- "u kadarnn, %99unun mslman olduu" yolunda ileri srlegelen sav gibi. Kald ki, dnya nfusunun %99u mslman" olsayd bile akl banda olan bir insan, kendisini mslman olmak zorunda grmezdi. yle grnyor olsa bile... nk dnyadaki insanlar, "iki kere iki ondur" deseler, akl banda bir insann da bunun byle olduuna inanmas gerekmez. te bir kez daha aka belirtiyorum: Ben dinsizim ve dinsizliimle vnyorum. Ve biliyorum ki daha gzel dnyada insanlar ya tmyle ya da bugnknden daha byk bir oranda dinsiz olacaklardr. nsanlarn zgrlkleri, insanca yaamalar, ok byk bir lde dinden arnm olmalarna baldr. A. H. Gler 4. Aralk 1987 ylnda Regan ile zirvede bulumaya giden Michael Gorbaov SSCB Hava alannda yksek predzid- yum yelerine: Allah yardmcnz olsun diyor. (Milliyet Gazetesi Pazar lavesi Haftaya Bak Dergisi 12^18 Aralk 1987 Say 60 Sayfa 18; Yzyln anlamas) Demekki bir insan fikren Allah inkar etse dahi kalben edemiyor. nk, kalbin sol kulaknda Arapa olarak "ALLAH" yazs olduunu Oparatr Doktorlar bilirler. Arapa ALLAH = O demektir. Batan bir hafini "Elifini" alrsak LLLAH = O Lillahn tekrar batan bir harfini "LAMINI" alrsak "LEH = O" tekrar Lehnn batan bir harfini "Lamn" alrsak "HU = O" manasna gelir. T. Dursun Bunlar abuk sabuk eylerdir. zerinde durmaya gerek grmyorum. A. H. Gler Kainat kresel, gezegenler, gne, atom ve canl hcreler hep kresel. Elektron, proton, ntron, pozitron, metzotron, ntrino vs. kk paracklar hep kreseldir. Yukardaki saydklarmz

169

Alemlerin izdikleri yrngeleri Elips yani o dur. Bir kreyi (Karpuzu) nereden kesersek keselim. Hep O kar Yce Allah Gzel smini her zerreye ilemitir. Gorbaow ve onun Rusyas Allah ararken sana ne oluyor Turan Dursun. Tersine mi gidiyorsun? T. Dursun Bir sr bilgilik talanrken yine szckler, deyimler yanl kullanlyor. Yine dilbilgisi kurallar hie saylyor. Daha dorusu bu kur allan bilmediini ortaya koyuyor emekli retmenimiz. Ve yine abuk sabuklar... Ve soruyor: Gorbaow ve onun Rusyas allah (Allahtan sonra kesme imi konmalyd. - T.D.) ararken sana he oluyor Turan Dursun. (Nokta deil, soru iareti konmalyd. - T. D.) Tersine mi gidiyorsun? Belirtmem gerekeni daha nce belirttim. Bu soruda yer alan, yalan deil gerek olsayd bile, kendimi ayn izgiye koymazdm. Ben, gittiim yolun ve insanln tmne nerdiim dnyann ne olduunu biliyorum. A. H. Gler 5. "2000 Ylna Doru" Dergisinin 13. Mays 1990 tarihli 46-47 sayfasnda "Din Bilgisi ve Mektuplar" blmnde resminle seni tandm. Turan Dursun. Orada yandalarna felsefeci emil Sena Ongun'un "Hz. Muhammedin Felsefesi" kitabn kaynak olarak gsteriyorsun ve ok yava okunmasn tavsiye ediyorsun. Bir dahaki yazmda ona ait "Bir Felsefeciye Reddiye" balkl yazmla cevap vereceim. Yeterki bu yazdklarm ve bundan sonraki yazacaklarm ksaltma. Sansr koyma. Bu hususta' bana sz ver. Btn yanda profesrlerini, doentlerini ar imdadna sana formll, grafkli jdenklemli emay sana anlatsnlar, aklasnlar olur mu? T. Dursun Emekli retmen Gler'in bu yazdklarna "glp gememek mmkn m? Byle dediim iin beni ltfen hogrrier mi? A. H. Gler 6..Trklerin Islamiyeti kabul etmekle geri kaldn iddia ederek iftira ediyorsun. Trk slam Tarihini iyi bilmiyorsun. Yeniden oku. Kendini Trk kabul ediyorsun. Seni Trk olarak kabul etmiyorum. nk, dinsizsin. Dinsiz Trk olmaz. Trklk Bedenimiz, slamiyet ise Ruhumuzdur. T. Dursun Bir kimse iin unu bilmiyorsun denirken kantn da gstermek gerekmez mi? slam'n, "Trklere zarar verdiini", yukarda da belirttiim gibi Atatrk de sylyor. Atatrk' de "Trk kabul etmiyor musunuz? Belki de etmiyorsunuzdur. Ama benim umurumda deil. Trk saylp saylmam da. Ne Trk olmak umurumda, ne de baka bir rktan olmak. Ben kendimi

170

"insan grmeye ve bunun gereini yapmaya alrm; o kadar. Ve konunun uzman olarak da sylerim ki Mslmanln kendisi, Kur'an'yla (bkz. En'am, ayet: 92; r, ayet: 7; Meryem, ayet: 97 ve daha nice ayetler), hadisleriyle (hadis kitaplarndaki "Ktalu't-Trk blmnde yer alan hadislere bkz.) Arap'tan bakasn ve bu arada Trkleri "mslman saymyor. Siz istediiniz kadar, "Trklk bedenimiz slamiyet ruhumuz slogann kullanarak avunun. A. H. Gler 8. Teorinin 6. saysnda:... dinlerin insanla ettii ktl dnerek dinsizliimle vnyorum ve onur duyuyorum. Diyorsun. 35. sayfada da: Dinsizlik, sapklk deil insanln gelimesi ve derinlemi biimidir diyorsun. 38. sayfadada:... akln mantn bilimin din iin rzna geiliyor diyorsun, ve... gemiten bize bu gnlerden daha gzel bir Dnya braklabilirdi. Bunun olmamasnda dinlerden kaynakl karanln ok ama ok pay byktr." diyerek ok byk laflar ediyorsun Turan Dursun. Din ile lim arasndaki farklar bilmiyorsun. imdi iyice ren ve ret.
a) b)

ilim Yce Allahn (CC) yaratt eserleri inceler.

Din ise Yce Allah (CC), peygamberlerini ve getirdikleri kitaplar inceler. O lim Cemiyetleri ileriye gtrr. d) Din ise Cemiyetleri doruya gtrr. (Sen dinsiz olduuna gre doru deilsin.) Bir dahaki yazmda lmin geirdii safhalar anlatacam. T. Dursun Emekli retmenimiz, siz Modem Trkiyede bunlar byle reterek retmenlik ediyordunuz deil mi? Trk Mill Eitimi, iine drld bilinen durum nedeniyle byle rnler de vermitir. Zorunlu din derslerinin yrrlkte olduu "Mill Eitiniimiz kimbilir ne rnler verecektir?! Hepsi bir yana da u sorudan kendimi alamyorum: A. H. Gler, mesleiniz retmenlik olduuna gre - ne retmen! olduunuzu da yazmamsnz - bunca "dinsel allmelik" yapmak yerine, mesleinizin en bata gelen gerei olan "dilbilgisi" kurallarn niye renmemisiniz ve renmiyorsunuz? Biliyorsanz neden hemen her szckte ya da her tmcede, her satrda iniyorsunuz? Dnce yanllarn balayanlar, bu alandaki yanllarnz balayabilirler mi dersiniz? Bakn, "din"in, "inan dnyas"nn alan bakadr; "biliniin alan

171

bakadr. "Din" hep karanlk kesimdedir; "bilinise aydnlk kesimde. "Bilim" gzleme, deneye dayanr. Kurallarn, nesnel gereklerden alp oluturur. "Doa yasalarin alr, ona gre "zmlemeler" yapar. Daha bir nice ey saylabilir. "Dindeyse bunlar yoktur. Bunlara kar, aya yerde olmayan temelsiz savlar vardr. "Tanr yaratt" diyorsunuz. Bunu, bilimin kulland nesnel gzlemle, deneyle kantlayabilir misiniz? Bilimde "yarat" deil, "sreler iinde deimeler, gelimeler, evrimler, devrimler vardr. "ada retmen" de insanlarn iyi eitim almalar, gelimeleri iin bunlar retir. yle deil mi? A. H. Gler 9. Hz. Muhammed (SAV) Albert Einsteinin zel zafiyet Kanunlarna ait formlleri bilmiyorlard ama onlarn daha ileri ileticilerini biliyorlard, nk, Ahiret Alemine ait syledikleri saysal hadisler, doruluunu tasdik etmektedir. Bir dahaki yazmzda bunu ispatlayacam. Yeterki yazdklarm ksaltma aynen yaz. ve prof.larn imdadna ar. T. Dursun TRT'nin "nan Dnyasnda ve baka programlarnda, zellikle u bilinen "dokto*"un "dinsel allmeliinde de "bilimi byle "dine kurban" etme abalarna tank olup duruyoruz. Sac, dahas kimi "ada" (!) basnmzda da... Siz imdi bunlar gein ltfen de, renmeniz gerekenleri renin; sonra yazm. Kzmanz iin deil; itenlikle belirtiyorum bunu. Ksacas Trkiye Cumhuriyetinin okullarnda okumu, okutmu bir retmene uygun savlar ileri srn ve ona uygun yaz yazn. Bu, yalnzca bir neri. A. H. Gler 10. Amasya 'nn Yeil rmak gazetesinde , zel Kemde 20-25 tefrikalk "Kur'an- Kerim 7 eletiren Teori dergisine Reddiye" balkl yazlarma baladm. Bitince topluca sana gndereceim. 11. Cemil Sena ya ait yazdm, Bir Felsefeciye Reddiye yaz dizimiz, Amasyann Amasya Gazetesinde 20 Tefrika halinde kmt. 1988 ylnda. Sonra, Yozgatta kan, M.EB. ca orta dereceli okul retmenlerine tavsiye edilen "Birlie ar" dergisinin 18 Kasm 1988 ve 19 Mays 1989 da bir ksm yaynlanarak ok ilgi ve alaka grd. Ayn yazlarm Amasya noterliinde kayda girmiti. Yazlarm ksaltma, sansr koyma, zgrce, ve uygarca eninle Hodri Meydanda bulumaya nedersin? Matematik ve fizik prof, ve do. de yanna alarak gel. Adres: Gml Mah.

172

Saraydzii Cad. No: 5 05200-AMASYA T. Dursun Gryorsunuz, mektubunuzu hibir "sans*"e uratmadan yaymladk. Okurlarmza birer ikence olabilecek tm yanllklaryla birlikte... "Mill Eitim Camias"nda ne retmenler bulunduuna bir mek oluturuyorsunuz. Ama bundan sonraki mektuplarnza yer vermemiz iin, biraz, yazdnz alanda bilgi, tartlabilecek dzey, cidd kaynak, hi deilse biraz "dilbilgisi" ve kurallarna uyma abas beklemek hakkmzdr. Eer bu koullar yerine gelmezse ve biz de okurlarmza daha ok ikence ektirmemek, hakszlk etmemek iin yer vermezsek ho- grebilir misiniz? Sizden bakalar da var nk. Benim yazlarmda, svg ve saldrdan baka sermayeleri olmayan dinsel evrelere kar "gelin uygarca tartalm. stiyorsanz bu konularda muhterem hocalarnz, limlerinizi de alarak gelin. Var msnz?" diye yazmalarma karlk olarak. "... zgrce, ve uygarca seninle Hodri Meydanda da (burdaki iml da yanl) bulumaya ne dersin? Matematik ve fizik prof, ve do. de yanma alarak gel. diyorsunuz. Ama siz de biliyor olmalsnz ki bu "kahramanlnz" (!) uygun dmyor, konumuz ve uzmanlnz alannda olmad iin ok "komik" oluyor. Siz ltfen nerime uygun, emeklilikte bile olsa, "retmenlik" niteliinizi kullandnz iin, en bata "dilbilgisi" renin ve uygulayn. Benim karma kmak, "muhterem din stadlarina der. Zaten onlar da gereken "reddiyye"lerini gnderiyorlar zaman zaman. Gereken karlklar da alyorlar. Diyanet leri eski bakanlarmdan Prof. Dr. Sleyman Ateinkini anmsayn. Okudunuzsa anmsarsnz. Havva Kaplan'm mektubu: Havva Kaplan, Cerrahpaa - stanbuldan yazp gndermi mektubunu. Mektup olduka ilgin. Sayn Turan Dursun, 3 yandaym. Ev kadnym. Eyliyim. Bana ancak siz yardmc olabilirsiniz. Eim namaz klan birisidir. Eimin akli dengesi yerinde midir? Anlayamadm iin durumu size anlatyorum: Eim ara sra mastrbasyon yapar. Ne var bunda demeyiniz. Hem mastrbasyon yapyor, hem de "Allah. Allah" diye zikir yapyor. Sebebini sorduumda: tmam- Rabbani Mektubat kitabnn 1. Cilt 1. mektubunda
1)

173

(Allah bana kadn eklinde ve organlar suretinde grnd. Bundan aldm zevki baka hibir eyden almadm) dediini sylyor. Ben Trkeden baka dil bilmiyorum. Eim, doru mu sylyor yoksa yalan m sylyor? tmam- Rabbani yle bir ey sylemi mi Mektubat'n 1. Cilt 1. Mektubunda? Ve eim "Hanm beni rahatsz etme. Allah senden kat kat gzel bir kadnm. imdi onunla ilikide bulunuyorum." diyor. Turan Bey bu konuda siz ne diyorsunuz? Eim yaz aylarnda benimle ilikide bulunuyor. K aylarnda ise olanlarla. Sebebini sorduumda "kadn teni souk, olan teni scaktr. Yazn iki scak bir arada teni azdrr. Kn iki souk bir arada teni kurutur" diyor. Kaynak olarak Keykavus'un Kabusname kitabnda byle yazyor diyor. Turan Bey siz ne diyorsunuz?
2)

Turan Bey eim sizi de eletiriyor. yle: "Turan Bey 'dinsizim' diyor. Fakat yalan sylyor. slam kumar, ikiyi, zinay yasaklamtr. Zaman gazetesinin yaymlamayp Teori'de yaymlanan rportajn sonunda Turan Dursun (Hi kumar bilmem. ki imedim. Zina yapmadm) diyor. Ksacas Turan Dursun Murathan Mungan'n deyimiyle 'Tanrtanmaz bir Mslman'dr." "Yukardaki eletiriye cevap verse bile bu Turan Dursm'un Ahmet Altan'a kyasla gerici olmadn gstermez." Ksacas eim sizin a) Tanrtanmaz bir Mslman olduunuzu b) Ahmet Altan'a nazaran gerici olduunuzu (zina etmediiniz iin) sylyor. Mektubum bu kadar Turan Bey. Ltfen cevap veriniz. Eim doru mu sylyor, yalan m sylyor?
3)

Havva Kaplan I Cerrahpaa-lstanbul mam- Rabbani'nin kitabnda, Havva Kaplanln szn ettii eyi bulamadm. Sz konusu kitap, eitli yerlere gnderilmi olan mektuplardan oluuyor. 506 mektup olduu ileri srlr. ciltte toplanm. tik Trke evirisi hicri 1277 ylnda baslmtr. Daha sonraki evirileri birinci ciltten yaplm. rnein 1962de Hilal yaynlarnca yaymlanan eviri, birinci ciltten yalnzca 98 mektubu iine alyor. Snmez'in 1968de yaymlad Hseyin Hilmi Ik evirisinde 313 mektup var. Bu, birinci cildin tamam. Bu "mektup'larda, "Tanrnn bir "sevgili" olarak ilendii yerler var. rnein 10. ve 140. mektupta byle ilendii grlr. Ama Havva Kaplan'n einden aktardna tam uygun bir ey yok. nk Kaplanln yazdna gre ei "mastrbasyon" yaparken: "Hanm! Beni rahatsz etme! Allah senden kat kat gzel bir kadnm. imdi onunla ilikide

174

bulunuyorum." diyormu, tmam- Rabbani'nin "Mektu- batlnm ne birinci mektubunda, ne de br mektuplarnda bunu grebildim. Havva Kaplan: "Eim yaz aylarnda benimle ilikide bulunuyor. K aylarnda ise olanlarla. Sebebini sorduumda 'Kadn teni souk, olan teni scaktr. Yazn iki scak bir arada teni azdrr, kn iki souk bir arada teni kurutur. diyor." diye yazyor. Kaynak olarak "Kbsnmeyi gsterdiini belirtiyor. Kbsnmedeki tam byle deil. lgili blmde unlar yazl: "Bilmi ol ki ey oul! Cima (cinsel iliki), dnyann lezzetlerinden bir ulu lezzettir. Ama onun lezzetine aldanp kendini ok verme, t ki vcudun gten dmesin. Eer kendini yenemezsen bri sevdiinle cima etme, t ki, sevgi yaps atlamasn. nk SEVG SICAK BR NESNEDR VE ClMA SOUK BR HAREKETTR. Kukusuz bu soukluk, o sca bozar. (...) ok cima etmenin zarar var dedik. Az etmenin de zarar var. (...) Ama ister an istein olsun, ister olmasn, elbette scak hamamda, scak gnde ve ok soukta cima etme..." (Keykvus-Mercimek Ahmet, Kbsnme, Tercman 1001 Temel Eser, 1/187-188.) Sevgili okurum! Einizin benimle ilgili olarak birtakm eyler sylediini yazyorsunuz. Bunlar arasnda ciddiye alabileceim hibir ey yok. Ben hibir ynm saklamyorum. Yazdklanmdan, ne olduumu ve ne olmadm anlayabilirsiniz. Yaknda kacak olan iki kitabm: "DlN BU". 2000'e Doru'% Teori de ve baka yerlerde kan ve kimi de ilk kez yaymlanacak olan yazlanndan oluuyor. Kaynak Yaynlarndan.
1-

KULLETEYN. 12 yama dein olan yaammn roman (belgesel). Akyz Yaynlarndan.


2-

Bu iki kitap da, dinsel karanla, "tabulara kla yaklama a- balarnm rndr. Koray Kohan'n mektubu: Ve beni ok duygulandran bir mektup. Okurlarmn beni anlayacaklarn ve hogreceklerini umarak, bu mektuba, olduu gibi yer vermek istiyorum:

175

Deerli Dostum Turan Dursun, Size deerli dostum diye hitabediyorum; nk siz beni, binlerce yldan beri sregelen karanlklar iinden ekip kardnz. Yazlarnz uzun sredir takip ediyorum. Byk bir cesaret ve umut yla bizi aydnla doru gtren size kar borcumuzu asla deyemeyiz. Yazlarnz defalarca okuyup neredeyse ezberliyorum. Tm dost ve tandklara din kandrmacastun bilimsel kantn aklamaya alyorum yazlarnzla. 18 yandaym, karanla kar savamak iin daha ok zamanm var. Sayn Turan Dursun sizden dilediim, ylmadan almalarnza devam etmeniz ve kendinize ok iyi bakmanzdr. Siz ve sizin gibilere zlemini ektiimiz insann kulluktan kp gerek insan olduu dnyay kurmak iin ok gereksinmemiz var. Koray Kohan Mektubunu Kadky'den gnderen bu sevgili okuruma yle seslenmek istiyorum: nce ok teekkr ederim. Doru sylyorsunuz, benim dostum- sunuz ve sizin dostunuzum. Mektubunuzla tanm olsak bile... Tam belirttiiniz gibi, "binlerce yldan beri sregelen karanlk" vardr. Bu "karanlk" da, yine binlerce yldan bu yana "yalanlarla, aldatmacalarla, sahte glinm ve yorumlarla iilegelmitir. Kaln duvarlar ve kaim rtler oluturmutur. Bu duvarlar birlikte ykacaz ve rtleri birlikte yrtp atacaz. Ve bunu baardmz zaman, gelecek insanlara, daha kl bir dnya armaan edeceiz. Kendime iyi bakyorum. Kukunuz olmasn ve alakgnlll bir yana brakarak belirteyim; nemimi biliyorum. Savamda ylmam da sz konusu deil. Buna da kukunuz olmasn benim gen dostum! Teori Ekim 1990, Yl 1, Say 10

MEKTUPLAR
Bu keye gelen mektup olduka ok. Bir sraya konuyor ve karlk vermeye allyor. imdi kimi eletiri ieren, kimi de destekleyici nitelikte birka mektup ve cevab sunulacak: "slama zarar verilemez" smail Nacarm mektubu. Nacar daha nce de bir mektup yazmt. 37. saymzda olabildiince

176

yer ve karlk verilmiti. Ne var ki, sevgili okur, bunu yeterli bulmam. Saldrlar da ieren anlatmlarla zntsn belirtiyor. Her mektuba, tmyle yer vermeyi isterdik. Yazk ki, buna olanak yok. Bir mslman olarak, ipe sapa gelmez bu tip sz ve yazlardan, slam adna en ufak bir znt ve rahatszlk duymadm bilmenizi isterdim. nk brakn Turan Dursun gibileri, tarihte, burnundan kl aldrmayan nice kudret sahibi Firavun ve krallar, dengeyi salayamam nice ideolog ve dnrler, slama olmadk amur attlar da, o yine de tm asaletiyle kucan btn insanla ak tutarak hep tebessmle yoluna devam etti. diyr Nacar. Cevap: Gerek ortada Gerei, yalnzca gerei gzler nne sermeye alyorum. Gerei ortaya serenler hi olmad m imdiye dek? Kukusuz oldu. Ama ayetleriyle nerede bulursanz orada ldrn! diyen (bkz. Bakara: 191; Nis: 89, 91; Tevbe:5.) slamn tyler rperten acmaszlyla yok edildiler. rnein: bnl-Mukaffa (8. yy). Kulumuz Muhammed'e indirdiimizden kukulanyorsanz, siz de onun benzeri bir sure meydana getirin. diyen (Bakara: 23.) Kurann "Tanrsma karlk verip "nazre (benzer)" yazd iin bu nl dnr ve edebiyat da ayn acmaszlkla yaklarak yok edilenlerden. Bu kede ne yazlyorsa, en salamlarndan KAYNAKLARa dayandrlyor. Son derece ilgi grmesi de bundan. "slama olmadk amur atlyor" sulamasnn gerekle bir ilintisi yok. Kuran'm tasdik ettii Tevrat ve ncil tahrip edilmeden ncekileridir Ankara lahiyat Fakltesinden yazan Alpaslan Aslan bunu ileri sryor mektubunda. "Kuran, hibir zaman, baka dinleri taklit etmek iin deil, onlar kaldrmak iin gelmitir. nk artk bozulmulard." diyor. Dinlerin en ok "ortak olduu noktalardan birinin "Peygamberler" olduunu belirtiyor. Ve unlar yazyor: "Kuran, ncil ve Tevrat' tahrif edilmemi ekliyle mi tasdik ediyor, yoksa tahrif edilmi haliyle mi tasdik ediyor?" Cevap: "Tahrif1, yalnzca slaman savdr

177

Bir metne "tahrif edilmitir" demek iin, o metnin, "aslim gstermek gerekir. "Tevrat" ve "ncil"in "tahrif edilmemi biimleri", hibir yerde gsterilemez. nk hibir zaman olmamtr. Dnyann neresindeki TEVRAT ve NCL'e baklrsa baklsn; slam'n ileri srdnden, savunduu kimi iman ilkelerinden baka bir ierikle karlalr. Muhammed'in zamanndan da nce okunan, elden ele dolaan ve saklanan "metinleri, "elyazmalari vardr. "Tahrif mmkn m? Deil. Kald ki, mslman yorumcu ve aratrclarn ileri gelenlerinden birou da, "metni deitirme ve bozma" anlamnda bir "tahrifin "Tevrat" ve "ncil" de olamayacan anlam, "itiraf" etmilerdir. Fahruddin Rzyi de bunlardan sayabiliriz. (Bkz. F. Rz, e't- Tefsirul-Kebr, 8/107, 3/134-135, 10/118; 11/187.) Rz, ayetlerde sz konusu olan "tahrifin "yanl yorum" niteliinde olduunu, yani Tevrat ve Incilin "szlerinin deitirilmi olamayacan", olsa olsa "szlerinin yanl yorumlanm olabileceini" ve "tahrif" deyince bunun amalandm ok ak biimde yazp savunuyor. (Bkz. Gsterilen yerler.) Yani: Tevrat ve Incil'de bir "deitirme" olmamtr. Tevrat ve ncil birtakm sylence ve tler derlenerek nasl kaleme alnmlarsa yle srp gelmilerdir. Bir kesimi de Kuran*a yer yer deitirilerek geirilmitir. Yani: "Tahrif" Kurandakilerdedir. Bu ortaya kyor. "Yorumlarnzda biraz daha ll olamaz msnz?11 Salim T a da mektubunda byle diyor. unlar yazyor: "Manev deerlere saldrma hakkn siz nereden buluyorsunuz? (...) Yeryzndeki insanlarn ALLAH kavramn beyinlerindeki ekillendirmeleri mutlaka deiiktir. Milyarlarca insana sorarsanz, benzer bulamazsnz. Allah, her eyden mnezzehtir..." Cevap: "Saldr" deil, "sergileme" Yazlarm okuyanlar, "saldrinn deil; kantlarna ve kaynaklarna dayal bir SERGLEMENN olduunu grrler. "l"syse gereklerdir. Sevgili okurum, "hace farizasn yerine getirmi bir Kemalist olduunu" da yazyor. "Kemalist'in "Kemal"i, eer Mustafa Kemal Atatrkse, Atatrk'n getirdii LAKLK ve devrimlerin "hedefi anmsanmal. Atatrk ilke ve devrimleri getirilip yerletirmeye giriildiinde de "manev

178

deerler" adna grltler koparlmt, yle deil mi? "Evrendeki bu dzen rasiant sonucu olamaz" dem Yalnz da, sayfalardan oluan ok uzun mektubunda bunu dile getirmeye alyor. Mektubundakilerin byk ounluu, Diyanet yaynlarndan bir kitapta da aa yukar aynen var. TVdeki "nan Dnyas" konumaclar, rnein bir Dr. Haluk Nurbaki de zaman zaman bu kitaptakileri, hi kaynak gstermeden, yani kendi konumasym gibi sunmakta. Bakn u grdn yuvarlak AY deil, DNYA. u da GNE. Kim dzenlemi onlar? Aralarndaki yaklam mesafesi nasl da uyumlu. Ya Dnya, Gnee 100 Km. yakn mir mesafede olsayd, her halde s 150200 derece olmaz myd? (...) Sevgili okur, evrendeki, dnyadaki, canllardaki, zellikle insandaki alas yapya, dzene rnekler veriyor. Ve bunlarn bir raslan- tiyla deil, bir G eliyle, Tanrnn yaratmasyla olmas gerektiini yazyor. Ayrca yle diyor: Kuran, hereyin zn oluturmakta ve fikirler sunmaktadr. Btn buna ramen 6666 Ayet, 6666 ekirdek. Her ekirdek, binlerce iek, binlerce meyve, binlerce tohumdur. Hesab varn, siz yapn. Cevap: Evrende herey, deierek gelmitir ve de deimekte Gk cisimlerinin evrendeki konumlar hep bu grld gibi olmamtr. Milyarlarca yl iinde deierek gelmitir. Srekli de deimekte. Milyarlarca yl nce yle zamanlar olmutur ki, yldzlarn, gezegenlerin kimi hi yoktu, kimi de yeni oluumlar iinde bulunuyordu. Ne Dnya, ne Ay, ne teki gezegenler, ne Gne, ne de gezegenleriyle teki gneler", yldzlar byleydi bir zamanlar. Zaman iinde, biimden biime, konumdan konuma girerek bugnk durumlarn aldlar. rnein 6 milyar yl ynce DNYA var myd ve byle miydi? Gezegenimizin doumundan sonraki, hibir canlnn yaamad, yaayamad ortamn bir dnn. Batan baa ATE. "Tek hcreli canlinn bile meydana gelmesi iin bir buuk milyar yl beklemek gerekmitir. Sz edilen "DZENLEYC neredeydi o zamanlar? Bugnk hayranlkla baklp grlen ve Yaratanma kant" saylan canllarn, zellikle NSANm, olsa olsa ancak birka milyon yln rn olduu bilimsel aratrmalarla ortaya konuyor. "Dnyaysa yaklak 5 milyar yllk.

179

Kald ki, evrene baklrken kafalarda oluan "Tanrnm "Kurandaki Tanrya benzeyebilecei tartmal. leri srlen "6666 ayetlnse ele alnp tartlmas bir baka konu. Yalnz hemen belirtmek gerekiyor ki, eldeki Kuranda bulunan ayet says "6666" deildir. Kur'ana ilikin yazy bekleyiniz.) "slam nedir ve kimler eliyle oluturulmutur? "Din Bilgisi" kesinde yaynlanan ve daha nceleri kapak konusu yaplan yaynlarn ok nemli, yararl ve gerekli olduunu dnyorum." diyerek mektubuna giren H. Atakanm sorularndan ikisi byle zetlenebilir. "Bu yaynlar aydnla, medenilie, bilime, demokrasiye alan nc hareketlerden biri. Bu konuda bir balang saylabilir. oktan zaman gelmitir, 200Q'e Doru1 ya nasip oldu." diyerek bize g vermeyi de esirgemeyen sevgili okurumun teki somlarysa; "ayetler"e, "Muhammed"e (okuma yazma bilip bilmediine), "Kurann slubunun mucize niteliinde olup olmadina, "slamn anlatt saya ve "Danikenin Kuran ve Muhammed konusunda bir almas olup olmadna ilikin. Cevap: Kedeki yazlar izlerseniz sorularnza karlklar bulabilirsiniz Sorular burada hemen karlk verilebilecek trden deil. Ayr ayr ele alp yantlamak gerekir. Ancak u bilinmeli ki, bu kede tmnn, olabildiince ve ayr ayr balklar altnda karlklar yer alacaktr. Son soruya gelince: Daniken'in yle bir almas olup olmadm bilmiyorum. Kurann Tanrs akll m? Halil Konutun mektubunda, bu soru tam byle yer almyor. Ama bu anlamda. Sevgili okur, olduka apl bir inceleme ve aratrmada bulunmu. Kimi gazete ve dergilerdeki yazlan taram, "akaid kitaplarina bakm, ilgili Kur'an ayetlerini incelemi. 22 Eyll 1989 gnl Trkiye Gazetesi nde "Bir Bilene Soralm"da, bir okuyucuya verilen cevapta: "Bir kimse ALLAH UURLUDUR derse UUR yaratk olduu, insanda olan bir sfat Allaha verdii iin KFRE DER (kfir olur), MANI GDER" dendiini aktyor. "Akaid kitaplarinda "Allahda AKIL ve UUR bulunduu yazlmyon diyor. Ve birtakm incelemelerden sonra, ayrca u soruyu soruyor:

180

"Allahta AKIL ve UUR olmadna (akaid kitaplarnn byle dediine) gre, Allah KANUN KOYUCU kabul edenlerde, yani ERATILARda akl ve uur var mdr? Aklsz ve uursuz olan bu kiilerden size bir zarar gelmeyeceine nasl emin olabiliyorsunuz? Ve sizin iin kayglanan okurunuza nasl oluyor da KAYGILANM A- YIN!' diyebiliyorsunuz?" Cevap: Korkup ekinmek bir zm deildir "Kurandaki Tanr'nn akl" konusunda, buna ilikin yazy (yaymlanacak olan "SLAMIN TANRISI AKILLI MI? balkl yazy) ltfen okuyun, gerekli karl, bulacaksnz. "eriat kesimin ZARARI"na gelince. Daha gzel bir dnya iin karanln zerine ylmadan gidilmesi gerekir. Kitleleri AYDINLATMAKTAN baka bir yol yok. Bunun iin de birok eyin yannda, iki ey, "olmazsa olmaz" niteliinde gerekli: "BLG (aratrmaya dayal) ve "YREKLLK". Hani ne derler, korkunun kendisi, korkulan eyden ktdr." 2000fe Doru 5 Kasm 1989, Yl 3, Say 45

You might also like