Professional Documents
Culture Documents
DERS
*1856 Paris ant. ile birlikte Türkiye’nin Avrupa birliğine girmesi kararlaştırılmıştı. 1949 ‘da
da bunun tekrar edildiğini görüyoruz.1949’da Türkiye Avrupa Konseyi’ne üye olmak için
başvurdu.
*1948 ‘de savaş sonrası dönemde Türkiye önündeki alternatif olarak batı dünyası ile
yüzleşmek istiyordu ve böylece de 1948 de kurulan Benelüx Ülkeleri yani Fransa-
İngiltere arasında yapılan Brüksel Antlaşması çerçevesinde ve de Marshall Planının
desteği ile kurulmuş olan bu savunma antlaşmasına girmek istediğinde karşısına hayır
giremezsin, senin Avrupa ile ne ilgin var itirazı ile karşılaşmıştır. Ama buna rağmen
Marshall planı çerçevesinde Türkiye 1940’ların sonlarına doğru OECD’ ye (Avrupa iş
birliği ve güvenlik teşkilatı) üye olup bir hayli yardım almayı da başarmıştı
*Onun dışında Türkiye’ye bir Akdeniz Paktı önerilmişti Akdeniz Paktına İngiltere, Fransa
girecek Türkiye ve Yunanistanı da alacaklardı. 1949 ‘da NATO’ya girmek isteyen
Türkiye’ye sizin Kuzey Atlantik ile pek ilginiz yok dedikten sonra altenatif plan olarak
sunulan Akdeniz paktı fikrine girebilecekken Türkiye, NATO’ya İtalya’nın alınma girişimi
ile Türkiye Akdeniz’in ikiye bölündüğünü söyleyerek İtalya’yı Nato’ya alıyorsunuz bize
layık gördüğünüz Akdeniz paktı mı? diyerek ikilik çıkarmaya başlıyor.
*Bunlardan sonra 1948-49 yıllarında İngiltere ile ABD arasında bir tartışma görülüyor. bu
tartışmanın odağında da İngiltere’nin Türkiye’yi bir Ortadoğu savunma Paktı içerisinde
MEDO Paktı’nda görmek istemesi ABD’nin de Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi görerek Kuzey
Atlantik Paktına pek dahil etmek istememesini görüyoruz. Bunun nedeni de 1948-49
yıllarında ABD’nin savunma bütçesinin 15 milyon Dolar ile sınırlı oluşu ve Türkiye’yi de o
pakta alıp paktı genişletmeye bütçesinin el veriyor olmayışı . Ama Türkiye ne diyor o
arada “ Medeni Dünya’nın bir parçası olmalıyım ve bu parçada batı dünyası ile ittifak
yapmadığım sürece kendimi batılı olarak hissetmiyorum.” diyor.
*4 Nisan 1949’da NATO imzalandıktan hemen sonra Türkiye’nin bu pakta dahil
edilmesinin hala söz konusu olmadığı ama Rusya’nın saldırması durumunda da
Türkiye’yi savunacaklarını sözel olarak belirttiklerini görüyoruz. Fakat Türkiye bunu
itilmişlik olarak niteliyor ve sözel olarak bahsedilmiş bu lafları umursamıyor. Bir süre
sonra İngiltere tekrar devreye girerek Türkiye’nin Ortadoğu’da yapılan bir pakta yer
almasını isteyecektir.
*Peki neden İngiltere böyle bir şey istemektedir? Çünkü artık 1950’li yılların ortasına
gelmekteyizdir 52 ‘de Ortadoğu’da “Albaylar Cuntası“ dediğimiz “Albay Abdulnasır”
başkanlığında subaylar darbesi gerçekleşecek ve bu darbe sonrasında da Mısır
bağımsız olacak. Hatta batı ülkelerine karsı onların sömürgeciliğinden kurtuluşmuş ve
de Sovyetler’e yakın bir politika izlenecektir.İşte böyle bir ortamda Süveyş Kanalı’nı terk
etmek zorunda kalan İngiltere Türkiye’nin Ortadoğu’da kendisine destek vermesini
istediği için Ortadoğu savunma örgütünü kurmak ister. Ortadoğu uzmanı olan o dönemin
ABD Dış İşleri Bakanı Foster O da Ortadoğu paktının önemli olduğunu ve Türkiye’nin de
Ortadoğulu bir ülke olarak burada yer almasını söylediği bir ortamda 50’li yıllara gelinir
ve 50’de Kore savaşı başlar. Bu Kore Savaşı’na Türkiye kesinlikle Batı ile entegre olmak
istediği için Menderes Hükümeti (ilk kez Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yurtdışına asker
gönderilecektir.) CHP’nin de desteğini de alarak 4500 Türk askerini Birleşmiş Milletler’in
kontrolüne vererek Kore’ye göndermiştir.
*Kore’ye gönderdiği askerlerin ardından bir hafta geçtğinde NATO’ya girmek için tekrar
talep gönderir. Demokrat partinin en büyük girişimi olarak nitelenmektedir.CHP’de bunu
desteklemiştir en azından karşı çıkmamıştır. Askerlerin gönderilmesine rağmen ABD
Türkiye’nin bir Ortadoğu Ülkesi olduğu konusundaki ısrarını sürdürdüğü bir anda o
dönemin Avrupa Yüksek Müttefik Komutanı (daha sonra başkan da olacaktır)
Einsenhower bir savunma sistemi oluşturur ve der ki “ Avrupa bir şişedir bu şişenin geniş
kısmını Sovyetler Birliği, boyun kısmını Orta Avrupa Avusturya ile Almanya ve Balkanlar,
dip kısmını ise İspanya oluşturur. Buranın bir saldırıya uğraması durumunda ise şişenin
dış çeperlerinden yardım gelmez ise Batı ittifak sistemi (NATO) tek başına koruyamaz”
der. Bu yüzden de Türkiye’nin ve Yunanistan’nın NATO’ya alınmasını batılı ülkelerin
savunması açısından önemli olduğunu söyler. Buna rağmen o dönemde ABD
hükümetlerinden buna 1951’de Truman’dan da itiraz gelecekse de bu dönemde ABD’nin
de savunma için harcadığı bütçedeki paranın da artması ile birlikte ve ardından da Kore
Savaşı’nda Çin askerlerinin Sovyetlere yardım etmesi ve Sovyetlerin komünist dünyanın
kendi içinde bir araya gelmesi üst üste gelişi ile Türkiye ve Yunanistan’ı NATO’ya almaya
karar verirler.
*Buna itiraz eden iki devlet vardır ki onlarda gerçekten Kuzey’de olan Atlantik’e yakın
olan Norveç ve Danimarka olur. Bu iki Ortadoğu ülkesini neden alıyorsunuz bizimle ne
ilgileri var derler.(o zmanlar Yunanistan da Ortadoğu olarak algılanır yani yakın doğunun
o da içindedir, o zamanlar olduğu gibi günümüzde de Yunanistan batılı sayılmaz.Tek
sorun Müslümanlık değil,Kuzey Avrupa kendisini Avrupalı görür akdenizi görmez.)
*Türkiye ve Yunanistan NATO’ya alınıyor.Ve alındıktan sonra gerekirse Türkiye NATO
içerisinde Ortadoğu savunmasında da bulunur gibi bir gerekçe ile katılsa da ABD bir
süre sonra bunu çıkartıyor. Neden? Çünkü ABD Ortadoğu’ya bulaşmak istemiyor
*50’lerin ortasına gelmemize rağmen ABD’nin daha bizde gözü yok. Ortadoğu
petrollerinin önemi diyoruz ya bunların önemi İsrail falan kurulacak 60’larda özellikle
70‘lerde farkedilecek o yüzden hala ABD Ortadoğu’ya bu dönemde öyle sıcak bakan bir
ülke değil. İngiltere’de orda çok fazla etkin olamıyor ABD’nin bu ortadoğu politikasına
engel olamıyor ABD süper güç olduğu için ses çıkaramıyor.
*Bir süre sonra Truman’ın bu konuda ikna olusu ve ingilterenin isteklerini göz ardı
ederek biçimlendirmesinin ardından Türkiye’de ve Türk kamuoyunda kabul edilme
soylentileri cıkısı 51 ‘de Ottova‘da yapılan toplantılarda Türkiye’nin alınacağının ciddi
şekilde belirginleşmesinden sonra Türkiye 1952 Şubat ayında Lizbon ‘da yapılan
toplantıda muhalif bir kararla NATO’ya alınıyor. Bu çok önemli bir karardır.
*Türkiye’nin 1920’lerde o siyasal modelinin ne olacağı düşüncesinden sonra NATO’ya
girişi cok onemli bir karardır Neden? Çünkü biliyoruz ki osmanlının son yıllarından
itibaren batılı gücler parcalamak istemiş ve işgal etmişlerdi ardından yasanan kurtulus
savasının dönüm noktası olması neydi batıya rağmen batıcı bir politika izlenmişti.Bunu
yaparken batı uygarlığı demokrasisi teknolojisi alınırken batının emperyalizmine karsı
cıkılıyordu.batıya rağmen batıcı politika derken bu anlatılmak istenmiştir.
*52’de batıyla birleşirken daha once mücadele etmiştik şimdi yanlarına giriyoruz
endişesini dindiren nedir? Batı dediğinin başında İngiltere yok ABD var. Bizi işgal eden
İngiltere Fransa idi. ABD ile önceki ilişkilerimize bakınca kötü niyet görmemişiz. Ben
ABD’den ne zarar gördüm mü ki başında olduğu bir ittifaka girmeyeyim ben buna
girerim. Ben Rusya’ya karşı tavır alırım çünkü Osmanlıyı işgal etmek istemiş Montrö’ye
müdahale etmek istemiş, onunda ötesinde 2,Dünya Savaşı sırasında Kars ve
Ardahan’dan taleplerde bulunmuş.
*Şimdi bunlara bakınca Türkiye’nin Nato’ya girmesi Mantıklı görünüyor. Rusya’nın tehdit
olarak algılanması bir de bu girilen batı ittifakının karşısında İngiltere ve Fransa değil
ABD’nin oluşu . Böylece buraya girecektir ve bir süre sonra NATO’ya girişinin ardından
sadece Türkiye açısından Sovyet tehdidini kaldıran bir girişim değil Avrupa ve ABD
açısından da mükemmel olacaktır. ABD o zamanlar Türkiye için asla batmayacak bir
savaş gemisi benzetmesi yapacaktır.Yunanistan ve Türkiye NATO’ya Güneydoğu kanadı
ülkesi olarak girdiler.İttifakı güçlendirecek ve komünizmin önüne set çekecek önemli bir
Kuzey Kuşağı olmuştur.
*O donem o Einsehower’ın şişesi fiili duruma dönüştürünce ;Bulgaristan zaten
Sovyetler’in uydusu durumunda ,Yunanistan komünist örgütlenmeler oluşuyor Marshall
yardımının büyük kısmı ülke olarak bizden kücük olmasına rağmen Yunanistan’da
Komünist örgütlenmeler olduğu için oraya verilmişti. Şimdi Türkiye’yi NATO’ya alırken
diyorlar ki çevrede bu kadar komünist örgütlenmeye meğilli ülke var Türkiye eğer
bunların önünü kesmez ise Bulgaristan tekrar Yunanistan’ı işgal edebilir ve Akdeniz’e
komünizm yayılır diyorlar. O bakımdan Türkiye Batmayacak bir savaş gemisidir söylemi
ile sovyetleri güneyden bulgaristan ve yunanistanı da doğudan komünizmin önünü
kesmesi için ideal müttefik olarak görülüyor.