Professional Documents
Culture Documents
ANKARA
TAR‹H‹ VE KÜLTÜRÜ
TAR‹H ‹Ç‹NDE
ANKARA
TAR‹H ‹Ç‹NDE
ANKARA
Yay›n Dan›flmanlar›
Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam
(Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Hakk› Acun
(Gazi Üniversitesi)
Prof. Dr. Halit Çal
(Gazi Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Süleyman Solmaz
(Pamukkale Üniversitesi)
Dr. Nazif Öztürk
Ahmet Yüksel
Yazarlar
Abdülkerim Erdo¤an
Gökçe Günel
Ali K›lc›
Foto¤raflar
Abdülkerim Erdo¤an (A.E.), Gökçe Günel (G.G.), Ali K›lc› (A.K.), BELKO Arflivi,
Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Arflivi (V.G.M.), Ahmet Yüksel Arflivi (A.Y.),
Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Katalo¤u (A.A.M.M.K.)
Tasar›m&Bask›
ISBN: 9944-473-07-3
Ankara 2007
tarih içinde ankara
SUNUfi
“Ankara hükümet merkezidir ve ebediyyen hükümet merkezi kalacakt›r” sö-
züyle M. Kemal Atatürk, bizlere, Ankara’y› kurdu¤u ve emanet etti¤i Türkiye
Cumhuriyeti’ne baflkent yapm›fl, flehrin geçmifl tarihinin araflt›r›lmas›na da ön-
cülük etmifltir. ‹lk olarak bafllatt›¤› arkeolojik kaz›lara bizzat kat›lm›fl ve “kadim
medeniyetlere” ait antik de¤erlerin tespitini ve korunmas›n› emretmifltir.
“Büyük devletler kuran ecdad›m›z, büyük ve flümullü medeniyetlere de sa-
hip olmufltur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklü¤e ve cihana bildirmek, bizler
için bir borçtur” mesaj› ile de millî tarih ve kültür fluurunun gençli¤e kazand›-
r›lmas›n› da flart koflan M. Kemal Atatürk, “Türk çocu¤u ecdad›n› tan›d›kça da-
ha büyük ifller yapmak için kendinde kuvvet bulacakt›r” sözü ile de hedefi gös-
termifltir.
Ankara Büyükflehir Belediyesi olarak, baflkent Ankara’n›n tarih ve kültür zen-
ginli¤ini tan›tmak, korumak amac› ile Ankara’y› çeflitli yönleri ile tan›tan genifl
kapsaml› bir baflucu eseri olaca¤›na inand›¤›m›z “Ankara Tarihi ve Kültürü Dizi-
si”ni, Ankaral›lara ve tüm Türkiye’ye arma¤an ediyoruz.
Bu dizi; “Tarih ‹çinde Ankara”, “Osmanl›’da Ankara”, “‹stiklal Savafl›’nda An-
kara”, “Cumhuriyet ve Baflkent Ankara”, “Manevi Mimarlar›yla Ankara”, “Edebi ve
Tarihi fiahsiyetleriyle Ankara”, “Ad›m Ad›m Ankara” ve “Örnek Baflkent Ankara”
ad› alt›nda sekiz kitaptan meydana gelmektedir.
Ankara vilayeti, bilinen tarihi seyir içerisinde bir çok medeniyetlere ev sahip-
li¤i yapm›flt›r. Günümüzde de bu medeniyetlerin zengin antik kültür miras›n›
co¤rafi hudutlar› dahilinde sergileyen antik bir flehir olma özelli¤inin yan›nda,
do¤al kültür miras› ile de özel bir co¤rafyaya sahiptir.
Milat öncesi ve sonras› bu co¤rafya içerisinde hayat bulan medeniyetler
hakk›nda bugüne kadar bir çok eser yay›mlanm›fl ve halen de yay›mlanmakta-
d›r. Bu eserlerde anlat›lmaya çal›fl›lan ortak görüfl, Ankara vilayetinin zengin
bir tarih ve kültür miras›na sahip oldu¤u, bu de¤erlerinin ise yeteri kadar bi-
linmedi¤i hususudur. Türkiye’de, sahas›nda ilk çal›flma örne¤i olan bu kültür
dizimiz tetkik edildi¤inde, Ankara’n›n “sakl› ve gizemli” bir flehir oldu¤u görü-
lecektir.
3
tarih içinde ankara
‹. Melih GÖKÇEK
Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan›
4
tarih içinde ankara
‹Ç‹NDEK‹LER
Girifl 7
TAR‹H ÖNCES‹ ANKARA 9
Paleolitik Dönem 9
Mezolitik Dönem 10
Neolitik Dönem 12
Kalkolitik Dönem 13
Tunç Ça¤› 17
H‹T‹TLER 23
Hitit Dönemi Kale ve Höyükler 25
FR‹GLER 30
Ankyra fiehri 33
Gordion (Yass›höyük) 34
Gordion Dü¤ümü 36
Midas Efsanesi (Kral Midas) 37
Kybele 39
Gemi Çapas› 40
Men Tap›na¤› 40
Tümülüsler 41
Kaya Mezarlar› 43
L‹DYALILAR 45
PERSLER 46
Kral Yolu 47
HELEN‹ST‹K DÖNEM VE BÜYÜK ‹SKENDER 48
GALATLAR 50
ROMALILAR 53
Roma Metropolisi Ancyra 53
Augustus Tap›na¤› (Yaz›tlar Kraliçesi) 60
Roma Hamam› 63
Roma Anfi-Tiyatro 66
Roma Su (Hatip Çay›) Bendi 69
Julien Sütunu 71
Roma Dönemi Ankara Kalesi 72
Roma Yolu 74
Roma Mezarlar› 75
Roma Dönemi Yerleflmeleri 76
Roma Döneminde Ankara’dan Geçen Yollar ve Mil Tafllar› 78
B‹ZANSLILAR 80
Bizans Döneminde Ogüst Mabedi (Kilise) 85
Aziz Clemens Kilisesi 88
Bizans Mezar› 88
Bizans Dönemi Ankara Kalesi 89
H›d›rl›k (Timurlenk) Tepe 92
Ankara ve Çevresinde Bulunan Önemli Bizans Yerleflimleri 94
SASAN‹ AKINLARI 96
‹SLAM ORDULARININ ANKARA’YA AKINLARI 97
Emeviler 97
Abbasiler 100
MALAZG‹RT SAVAfiI 103
Kutalm›flo¤lu Süleyman Bey 104
O¤uz Boylar› ve Türkmen Afliretleri 107
Daniflmendliler 114
5
tarih içinde ankara
6
tarih içinde ankara
G‹R‹fi
‹nsano¤lu, tarih boyunca yer flekilleri, iklim, su, toprak, kaya, bitki örtüsü, ula-
fl›m gibi etmenler etkisiyle yerlefltikleri do¤al co¤rafyada, ilk yerleflmelerin kuru-
luflunda do¤al çevresinin etkili oldu¤u gözlenmifltir. Co¤rafya, do¤al ortam ile in-
sanlar aras›ndaki etkileflimini incelerken, tarihi co¤rafya, insanlar›n yerlefltikleri
co¤rafyadaki yerleflmeleri sonucu ortaya ç›kan uygarl›klar›n co¤rafya ile iliflkisini
ortaya ç›karmaktad›r. Anadolu co¤rafyas›nda bu iliflkiyi destekleyecek binlerce
harabe, höyük, kale, düz ve yamaç yerleflimleri bulunmaktad›r.
Ankara çevresinde eski ça¤lara ait çok say›da höyük ve düz yerleflim yeri bu-
lunmaktad›r. Eski ça¤lardan beri üst üste gelen kent kal›nt›lar›n›n oluflturdu¤u,
genellikle düzlük alanda kurulan höyükler yass› tepelerdir. Höyükleri oluflturan
kerpiç, Anadolu’nun en önemli yap› gerecidir. Y›k›lan her yap› katman› zeminde
yükselmekte, üzerine gelen yeni yerleflimle tepe yükselmektedir. Binlerce y›lda
yükselerek sivrilen tepe, bazen kullan›lmaya devam edilmekte, bazen de yan›na
yeni yerleflim yerleri kurulmaktad›r. Bu yüzden Ankara’daki köylerin pek ço¤u ya
bir höyük üzerinde veya dibinde yer almaktad›r.
Bunlar›n d›fl›nda, Ankara ve çevresinde tümülüs denilen bir kral veya hanedan
üyelerinden birine ait mezarlar bulunmaktad›r. Antik türbe olarak niteleyebilece-
¤imiz tümülüsler (mezarlar), tafl veya a¤açtan yap›l›p, içine kendi adetlerine göre
ölünün yerlefltirilmesinden sonra üzerinin toprak y›¤›larak kapat›lmas›yla oluflur.
Tümülüslerin höyüklerden fark›, bir yap› gibi bir defada yap›lmas›d›r.
Ankara kentinin kimler taraf›ndan, ne zaman kuruldu¤u kesin olarak bilinmemek-
le birlikte, kentin birçok ilkça¤ kenti gibi iskan edilmesinin birkaç nedeni bulunmak-
tad›r. Ankara, Orta Anadolu’nun kuzeybat›s›nda, Sakarya nehrini besleyen Ankara
(Engürü) Çay›’n›n geçti¤i ovan›n do¤u kenar›nda kurulmufltur. Çubuk Ovas›, kenti
çevreleyen verimli bir tar›m alan›d›r. Ankara Kalesi ve eteklerinin sarp yamaçl› olma-
s›, tarihte bölgeyi düflman sald›r›lar›na karfl› korunakl› k›lmaktayd›. Bentderesi’nin dar
vadisi, Ankara Kalesi’nin bulundu¤u eski lav tepesini, yaylan›n ovaya hakim dik kena-
r›ndan ay›rd›¤›ndan, askeri önemi olan bir mevki oluflturmufltur.
Hitit döneminde Ankara Kalesi’nin bir askeri garnizon oldu¤u san›lmaktad›r.
Ankara Kalesi, Galatlar›n müstahkem mevkilerinden birisi olmufltur. Roma dö-
neminde kent, ovaya do¤ru geliflirken, tepe akropol olarak yerini korumufltur. Bi-
zans, Selçuklu ve Osmanl› dönemlerinde kalenin hisar› burada yükselmifltir. Öte
yandan Ankara kenti, eski ça¤lardan beri ana ulafl›m yollar› üzerinde bulunmak-
tayd›. Ayr›ca yak›n çevresinde zengin su kaynaklar› bulunmaktad›r. Tüm bu co¤-
rafi etmenler, Ankara’n›n tarihsel konumu üzerinde etkili olmufltur.
Anadolu, insanl›k tarihi boyunca sürekli yaflanan bir toprak olmas› sebebiyle her
yerinde pek çok flehir ve yerleflim yeri kurulmufltur. Türkler Anadolu’ya gelince kendi-
lerine yeni flehirler kurmak yerine, genellikle tarihi flehirleri fethederek yerleflmifller-
dir. Ele geçirdikleri flehirleri talan ve tahrip etmek yerine, önce mevcut yap›lar› kulla-
n›p, daha sonra kendi geleneklerine göre binalar yaparak, buradaki yerli halkla anla-
flarak onlarla birlikte yaflamay› seçmifllerdir. Böylece bu ak›lc› ve hoflgörülü anlay›fl ve
hayat tarz› ile atalar›m›z, Anadolu’yu kesintisiz bir medeniyet ülkesi olarak insanl›¤a
arma¤an etmifllerdir. Ankara, ilk ça¤lardan günümüze kadar kesintisiz yaflanm›fl bir
tarihi kent olarak dünya baflkentleri aras›nda farkl› bir yere sahiptir.
7
tarih içinde ankara
Tarihte Ankara ad›: Ankara kenti, tarih boyunca “Ancora”, “Ancyra”, “Angora”,
“Angur”, “Ankira”, “Ankura”, “Ankuria”, “Ankyra”, “Ankagra”, “Engüriye”, “Antoni-
nania”, “Engürü”, “Angare”, “Sebaste Tektosagon”, “Metropolis”, “Neokoros”,
“Lamprotate”, “Beldet-i Selasil” adlar›yla an›lm›flt›r. Bu adlar›n kökenleri ve an-
lamlar› hakk›nda farkl› bulgu ve yorumlar vard›r. E. Cavaignac ve Emil Forrer gi-
bi baz› bat›l› araflt›rmac›lar, Ankara’n›n Hitit kenti Ankuva veya Ankuruva kenti
oldu¤u üzerinde durmufl, ancak daha sonra, eski metinlerde geçen bu adlar›n
Ankara ile ilgisi bulunmad›¤› anlafl›lm›flt›r.
Baz› efsanelere göre Ankara, Frig Kral› Gordios’un o¤lu Midas’›n bir gemi çapa-
s› (anker) buldu¤u yerdir. Kentin Helen dilinde “Ankyra” olan ad›, “gemi çapas›” an-
lam›na gelmektedir.1 Latincede “Ankira”(Ancyra) kullan›lmaktad›r. Yunanl› yazar Pa-
usanias, M.S. 2. yüzy›lda gemi çapas›n›n Jüpiter Tap›na¤›’nda bulundu¤unu yazmak-
tad›r. Arrianos, Büyük ‹skender’in do¤u seferini anlatt›¤› Anabasis adl› eserinde,
Hellen dilinde Çapa anlam›na gelen Ankyra’ya geldiklerini anlatmaktad›r.2
Stephanos Bizantinos ise “Ankara, Galatya’n›n flehridir” demektedir.3 Bizans-
l› yazar Etienne, Karyal› tarihçi Apollonius’tan ald›¤› bilgiye dayanarak, M›s›r Kra-
l› Ptolemaios’u yenen Pontus Kral› Mithridates’in yard›mc›lar› Galatlar›n bir bo-
yu olan Tektosaglar, Anadolu’ya geldikten sonra M›s›rl›larla yapt›klar› savafllarda,
M›s›r donanmas›ndan ele geçirdikleri gemi çapas›n› buraya getirdiklerini, kentin
ad›n›n buradan geldi¤ini söylemektedir.4 Kenti daha sonra ele geçiren Romal›lar
buraya “Tektosaglar›n kenti” anlam›nda “Sebaste Tektosagon”, ayr›ca “Lamprota-
te” “Metropolis”, “Neokoros” adlar›n› vermifllerdir. ‹mparator Caracalla kente “An-
toninania”, Bizansl›lar “Ankyra” veya “Ankagra” adlar›n› vermifltir.
Roma ‹mparatorlu¤u döneminde de kentin simgesinin gemi çapas› oldu¤u
bilinmekte, Ankara’da darbedilen Roma sikkelerinin bir yüzünde çapan›n bulun-
du¤u görülmektedir. 13. yüzy›lda Yakut ve ‹bnelasir’de kentin ad› “Ankira”, “En-
güriye”, “Anguriya” olarak geçmektedir.
‹lhanl›lar döneminde “Engüriye” ad›n› alan kentin ad›n›n Farsça “engür”ün
(üzüm)5, Frig dilinde kullan›lan “Ankas”›n “k›vr›nt›”, Yunancada “Ankos”un “kayal›k
vadi, dar bo¤az”, Latincede “Ancus”un “çengel”6, “Anguri”nin “h›yar”, “Ankur”un
“ar›zal›” anlamlar›na geldi¤i bilinmektedir. Araplar ise kenti “Beldet-i Selasil” (zin-
cirli flehir), “Amudiye”, “Kalâ-i Salasil” 7, “Zat-al Salasil” gibi adlarla anm›fllard›r.
Öte yandan Evliya Çelebi, “Seyahatname”sinde “Engürü” ve “Angora”, Katip Çele-
bi’nin “Cihannüma” adl› yap›t›nda “Ankara” ve “Engürü” adlar› geçmektedir.
Evliya Çelebi’ye göre Ankara’n›n ‹simleri: Üzümü çok bol oldu¤undan Acem diyar›nda
bu kaleye Engüriyye derler. Rum kayseri zaman›nda yedi sene her gün k›rkar bin ›r-
gat ameleler iflleyip beher gün k›rkar bin adama k›rkar ceviz ve birer ekmek parças›
ile iflletip Ankariyye yani zorlama, yani ucuz iflçilik ile tamamland›¤› için Ankariyye
Kalesi derler. K›rkar ceviz ve birer ekmek parças› verip o hesap ile inflâ olundu¤u için
Kayseriyye ve Engürü hesab›yla yap›lm›flt›r, diye insanlar aras›nda meflhurdur.
Arap tarihlerinde kat kat birbirine giriflmifl oldu¤undan “Mutabbak Kalesi”
derler. Kayser Harkil, Hazret-i Risâlet-penâh dünyaya geldi¤i sene bu kaleyi
f›rdolay› yedi kat demir zincirler ile kuflatt›¤›ndan, Târîh-i Tuhfe’de Selâsil (zincir-
ler) Kalesi diye yazm›flt›r. Mo¤ol dilinde ‘Ena¤ra Kalesi’ derler. Ama Nemçe di-
linde Osmano¤lu bu kaleye mâlik oldu¤undan ‘Engüriyeopol’ ve ‘Kostantinopol’
derler. Tatar dilinde ‘Kirmen Angar’ derler. Türkler de Engürti, Ank›r›, ‹nk›r›, Ay-
d›nk›r›, Unkuru, Enguru derler. Daha nice çeflit isimle söylenir bir kaledir. Ama
Padiflah Defterhanesinde ismi Ankara’d›r.8
8
tarih içinde ankara
TAR‹H ÖNCES‹
ANKARA
PALEOL‹T‹K DÖNEM
Paleolitik Ça¤ (Eski Tafl Ça¤›/M.Ö. 60000-10000), insanl›¤›n
ilk ortaya ç›k›fl›ndan, günümüzden 12 bin y›l öncesine kadar sü-
ren arkaik ça¤d›r. Eski Tafl Ça¤› insanlar›, yerleflik hayat sürmü-
yor, a¤açl›k ve sulak yerlerde boylar halinde yafl›yorlard›.9 Anka-
ra yöresindeki çeflitli kaz›larda ortaya ç›kan ve bugün Anadolu
Medeniyetleri Müzesi ve Maden Tetkik Arama Enstitüsü Müze-
si’nde bulunan bu döneme ait kültürel kal›nt›lar, Paleolitik dö-
nemlerde, Ankara ve çevresinde zengin bir kültürel yaflam oldu-
¤unu kan›tlar.10
Paleolitik Ça¤ insanlar›, çakmaktafl› ve andezitten yapt›klar›
aletlerin yan› s›ra, kalkerden de yararlanm›fllard›r. Bu devirde in-
sanlar; çaytafl›, çakmaktafl›, hayvan kemikleri ve a¤aç gibi do¤al
Kazan, Sinaptepe’de bulunan
maddelerden yap›lan ilk aletleri kullanmaya bafllanm›fl, ma¤ara, “Ankara Maymunu” fosili
kaya s›¤›na¤› gibi yerlerde büyük gruplar halinde yaflam›fllard›. (A.A.M.M.K.)
Dikmen Çalda¤›’nda tafllardan yap›lan çeflitli aletler bulunmufl-
tur. Bölgedeki paleolitik istasyonlar, akar su kenarlar›ndad›r. Bu
devre ait buluntular, insanlar›n bunlar› daha çok hayvan öldür-
mek, derilerini yüzmek, di¤er alet ve nesneleri yap›lmak için kul-
land›klar›n› ortaya koymaktad›r.
Atefli bulan insano¤lu, avlad›klar› besinleri piflirmeye, ›s›n-
maya, y›rt›c› hayvanlardan daha iyi korunmaya bafllam›fl; ma¤a-
ra ve kaya s›¤›naklar›n›n duvarlar›na resimler çizmifllerdir. Alt,
Orta ve Üst Paleolitik olarak üç dönemde incelenmektedir.11 An-
kara ve çevresinde görüldü¤ü gibi oldukça yo¤un Paleolitik ya-
flam›n var oldu¤u görülmektedir.
9
tarih içinde ankara
MEZOL‹T‹K DÖNEM
10
tarih içinde ankara
iklimin yerini alan kurak iklim nedeniyle yer yer çöller oluflmaya
bafllam›fl, hayvan türleri de de¤iflen bu iklime ayak uydurmufltur.
Mezolitik ça¤la bafllayan köy yaflant›s›, Yeni Tafl ça¤› anlam›na ge-
len Neolitik ça¤la beraber daha da geliflmifltir.
Ankara’da Paleolitik döneme ait çeflitli y›llarda yap›lan arafl-
t›rmalarda, çakmaktafl› ve andezitten yap›lm›fl balta, b›çak gibi
el aletleri bulunmufltur. Buluntulardan, Ankara ve çevresinde
Paleolitik ça¤da yaflam oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.
1910 y›l›nda R. Campell-Thomson, Ankara dolaylar›nda ‹mra-
hor ve Kusunlar köyleri aras›nda Uza¤›l (Uzal) mevki-
i yak›nlar›nda Alt Paleolitik Ça¤a ait andezitten keskin el baltas›
ve bݍak gibi aletler bulmufltur.
1931 y›l›nda Kurt Bittel, Maltepe Telgaz (Gazhane) yak›n›nda
Orta Paleolitik Ça¤a ait çakmaktafl› balta bulmufltur.
1934 y›l›nda bir Alman profesör, Ziraat Enstitüsü yak›n›nda Or-
ta Paleolitik Ça¤a ait bir alet bulmufltur. Ayn› y›l Nurettin Can Gü-
lekli ve Dr. Schröder, Orta Paleolitik ça¤a ait birçok alet bulmufltur.
1936 y›l›nda Yüksek Ziraat Enstitüsü Jeoloji profesörü K. Le-
uchs, Atatürk Orman Çiftli¤i yak›n›nda (Çubuk Suyu kenar›nda)
fielleen dönemine ait aletler bulmufltur. Ayn› y›l Muine Atasa-
yan, Gâvurkale’de, kaya s›¤›na¤›nda Orta Paleolitik Ça¤a ait çak-
maktafl› aletler bulmufltur.
1937 y›l›nda Profesör fievket Aziz Kansu ve Nurettin Can Gü-
lekli, Solfasol Köyü civar›nda Etiyokuflu Höyü¤ü’nün alt›nda,
Çubuksuyu kenar›nda, Alt Paleolitik, Mikokiyen Ça¤a ait baltalar
bulmufltur. Ayn› y›l Afet ‹nan ve E. Pittard, Ergazi Köyü’nde, An-
kara Çay› kenar›nda, Orta Paleolitik Ça¤ Levalois dönemine ait
aletler bulmufltur.
1938 y›l›nda K. Leuchs, Beytepe Köyü’nde Orta Paleolitik
fielleen Döneme ait el baltas› bulmufltur. Ayn› y›l D.A.F. Garrod,
Haymana’n›n 35 km. do¤usunda, Yenice Beldesi’nde, Orta Pale-
olitik Ça¤a ait üç tafl b›çak bulmufltur. 1938 y›l›nda Max Pfan-
nenstiel, Hüseyingazi Da¤› ete¤inde b›çak bulmufltur. Ayn› y›l R.
Peters, Beynam Köyü yak›n›ndaki Beynam Orman› civar›nda,
1517 rak›ml› Kuyrukçu Da¤›’n›n kuzeyinde, Beynam çaml›klar›n-
da, Mustariyen Ça¤’a ait çakmaktafl› alet bulmufltur. Ayn› y›l Max
Pfannenstiel, Etlik, Keçiören, Ba¤lum, Hac›kad›nderesi’nde pa-
leolitik aletler, Hüseyingazi Tepesi’nin yamaçlar›nda üç yerde
yontma tafl alet bulmufltur.
1947 y›l›nda fievket Aziz Kansu ve Fikret Ozansoy, Macunçay
dere yata¤›nda yontma tafl aletler bulmufltur.
1948 y›l›nda K›l›ç Kökten, K›z›lcahamam’›n 17 km. güney-gü-
neydo¤usunda olan Çeçtepe’de baz› kaba yontma tafl aletler
bulmufltur. 1948 y›l›nda Fikret Ozansoy, Hüseyin Gazi Tepesinin
eteklerinde ve Üre¤il Köyü civar›nda yüzeyde Paleolitik Ça¤a ait
aletler bulmufltur.
11
tarih içinde ankara
NEOL‹T‹K DÖNEM
Son buzul ça¤›n›n bitifliyle iklimde meydana gelen de¤iflim,
daha ›l›man ortamda yaflayan bitki ve hayvan türlerinin ço¤al-
mas›na olanak vermifl, günümüzdekine yak›n do¤al bir ortam
oluflmufltur. ‹nsano¤lunun yaflam biçiminde ilk köklü de¤iflim,
Neolitik ça¤da (Yeni Tafl Ça¤›/Cilal› Tafl Ça¤›/M.Ö. 8000-5500) ol-
mufltur. ‹nsan, art›k, çevresindeki bitki ve hayvan cinslerinden
baz›lar›n› evcillefltirmifl, bu yolla bir üretim aflamas›na varm›flt›r.
Buna ba¤l› olarak avc› ve göçerler, yerleflik bir yaflam düzenine
ulaflm›fllar, ilk köyler kurulmaya bafllanm›flt›r. Arpa, bu¤day gibi
bitkilerle koyun, keçi ve domuz gibi hayvanlar›n yabani atalar›,
bu ›l›man ortam›n flora ve faunas› aras›na girmifltir. Bu de¤ifli-
min sonucunda insanl›k tarihinin ilk büyük devrimi kabul edilen
Neolitik devrim yaflanm›flt›r. Neolitik devrim, insan topluluklar›-
12
tarih içinde ankara
KALKOL‹T‹K DÖNEM
Kalkolitik Dönem (Bak›r Ça¤/M.Ö. 5500-3000), tafl›n yan› s›ra
bak›r›n da kullan›m›ndan dolay›, uygarl›k tarihinde ilk ön kent
kültürlerinin bafllad›¤› dönemdir. Maddenin ilk ifllenmesinin
Neolitik Ça¤›n çanak çömleksiz evresinde bafllad›¤› ortaya kon-
muflsa da, kullan›m›n›n çeflitlenmesi ve yayg›nlaflmas› bu dö-
nemde gerçekleflmifltir.
Kalkolitik Ça¤; ‹lk, Orta ve Son olmak üzere üç evrede ince-
lenmektedir.22 Geliflen tar›m ve hayvanc›l›k, insan›n toplumsal
yap›s›ndaki de¤iflimlere de h›z vermifltir. Bu ça¤da, yönetici, din
adam›, zanaatç› gibi farkl› meslek gruplar›n›n ortaya ç›kmas›n›n
yan› s›ra, an›tsal mimari, savunma ve sulama sistemleri ile tica-
ret geliflmifltir.
13
14
tarih içinde ankara
Gölbafl›, Karao¤lan Köyü höyü¤ünde bulunan ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen vazo (A.A.M.M.K.)
tarih içinde ankara
15
16
tarih içinde ankara
Gölbafl›, Karao¤lan Köyü höyü¤ünde bulunan ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen “idol” (A.A.M.M.K.)
tarih içinde ankara
TUNÇ ÇA⁄I
Kalay ve bak›r›n kar›fl›m›ndan oluflan tunç, Kalkolitik döne-
min sonunda görülür. Anadolu’da Tunç Ça¤› M.Ö. 3000’lerde
bafllar. Bu tarihlerde Anadolu’da yaz› kullan›lm›yordu.30
Tunç Ça¤› (M.Ö. 3000- 1200), Anadolu ve Trakya’da üç dönem
halinde görülmektedir: Tar›ma dayal› köy yaflam›, dört tekerli
araban›n kullan›lmaya baflland›¤› Eski (Erken Tunç / Bronz)
Ça¤, (M.Ö: 3000-2500)31, bronz alet kullan›m›n›n yayg›nlaflt›¤›,
bölgeler aras›nda ticaret ve ekonominin geliflti¤i, çömlekçi çark›
kullan›lmas›n›n yayg›nlaflt›¤› ve küçük kent devletlerinin kurul-
du¤u Orta Tunç Ça¤› (M.Ö. 2500-2000)32, etraf› surlarla çevrili Külhöyük’te bulunan Eski
yerleflmelerin görüldü¤ü, yaz›n›n kullan›lmaya baflland›¤›, demi- Tunç Ça¤›na ait mühür
(A.A.M.M.K.)
ri iflleme tekni¤inin geliflti¤i ve Hitit ‹mparatorlu¤unun kuruldu-
¤u Geç Tunç (Yeni Bronz) Ça¤›d›r (M.Ö. 2000-1200).33
Bu ça¤da Ankara çevresinde hemen her vadide, su kenarla-
r›nda höyükler ve düz yerleflimler görülmektedir. Daha önceki
dönemlerde görülen tafl aletlerin yan› s›ra çanak çömlekler, tafl
ve kemik aletler, tak›lar bulunmaktad›r. Höyükleri oluflturan te-
mel yerleflme birimleri, kerpiç ve tafl yap›lardan meydana gel-
mektedir. Anadolu’da Tunç Ça¤› yerleflmelerinde, kasabalardan
kentlere geçildi¤i ve baz› büyük kentlerin ortaya ç›kt›¤› görül-
fiereflikoçhisar,
mektedir.34 De¤irmenyolu Köyü içinde
bulunan Kale (Parnassus)
Höyük (2005, A.E.)
17
tarih içinde ankara
18
Ankara Solfasol Köyü yak›n›nda Eti Yokuflu’nda bulunan “idol” (A.A.M.M.K.)
tarih içinde ankara
19
tarih içinde ankara
20
tarih içinde ankara
21
tarih içinde ankara
22
tarih içinde ankara
H‹T‹TLER
23
tarih içinde ankara
24
tarih içinde ankara
25
tarih içinde ankara
26
tarih içinde ankara
Haymana, Dereköy’de
bulunan ve Hititlere ait
Gâvur Kale: Ankara’n›n 60 km. güneybat›s›nda, Dereköy’ün 4 “Gavurkale”
km. do¤usundaki kayal›k bir tepenin üzerinde bulunan Hitit Dö- (2005, A.K.)
nemine ait önemli bir kült merkezidir. Höyük ilk olarak Kapadok-
ya gezisi için 1861 y›l›nda Anadolu’ya gelen Georges Perrot ve E.
Guillaume taraf›ndan bulunmufltur. 1930 y›l›nda Hans von der
Osten63 taraf›ndan yap›lan kaz›larda, paleolitik istasyon, Hitit ‹m-
paratorluk Ça¤›’na ait mezar veya ibadet yeri ortaya ç›km›flt›r. Gü-
neye do¤ru uzanan bir tepe üzerindeki sarp kayal›¤›n, yine güne-
ye bakan dik yüzünde biri oturan, di¤er ikisi de ona do¤ru yürü-
yen üç tanr› kabartmas› ile betimlenmifltir. Düzeltilmifl kaya yü-
zeyine insan boyundan büyük, sola do¤ru ilerleyen iki erkek figü-
rü, taht üzerinde oturan tanr›çaya do¤ru ilerlemektedir. Külah› ve
sakal› belli olan arkada bulunan kabartman›n bafl›, birkaç s›ra
boynuzla bezenmifltir. Öndekinin külah› ayn›, sakals›zd›r. Belle-
rinde hilal kabzal› tipik Hitit k›l›çlar› vard›r. Sa¤ elleri dua eder gi-
bi yukar› kalk›kt›r. K. Bittel bu an›t› M.Ö. 1400’e tarihlemektedir.
Kabartmalar yan›nda çok büyük blok tafllarla yap›lm›fl olan du-
varlar›n ve kabartmalar›n kuzeyinde iri blok tafllardan yap›lm›fl
oda bulunmaktad›r. Gâvurkalesi’nde yap›lan çal›flmalar sonunda
Hitit döneminden sonra Frig kültür katlar› ve az say›da seramik
parçalar›na rastlanm›flt›r.64
27
tarih içinde ankara
Külhöyük’te bulunan
piflmifl toprak tablet
(A.A.M.M.K.)
Külhöyük’te yap›lan
kaz› çal›flmas›
(A.A.M.M.K.)
28
tarih içinde ankara
29
tarih içinde ankara
FR‹GLER
30
tarih içinde ankara
31
tarih içinde ankara
32
tarih içinde ankara
ANKYRA fiEHR‹
Strabon, ünlü eseri Geographika’da, “Ankyra kalesi Tektosag-
lara aittir ve buras› Blaudos dolay›ndaki Lydia’ya do¤ru uzanan
Phryg kenti ile ayn› ismi tafl›r.” demektedir.72 Pausanias’a göre
Ankyra, Kral Midas’›n kurdu¤u kentti. Ona göre Kral Midas, kente
ad›n› veren çapay› Zeus Tap›na¤›nda saklad›¤›n› söylemektedir.
Ankara ve çevresinde yap›lan kaz›larda ortaya ç›kan buluntu-
lardan, bölgede Frigler döneminde yerleflmelerin oldu¤unu orta-
ya ç›kmaktad›r. Ankara kentinin Frig Kral› Midas taraf›ndan kurul-
du¤u efsanelerde geçmektedir. Kral Midas, M.Ö. 717-709 y›llar›n-
da Gordion’da hüküm sürmüfltür. Friglerin Ankara’da Hac›bay-
ram Tepesi, Roma Tap›na¤›, Çank›r›kap› aras›nda ve Fidanl›k ci-
var›nda yerlefltikleri anlafl›lmaktad›r. Hac› Bayram Cami-
i bitifli¤indeki Augustus Tap›na¤›’n›n temellerinde, Frig duvarlar›
ortaya ç›km›flt›r. An›ttepe’de, An›tkabir ile Atatürk Orman Çiftli¤i
aras›nda kalan bölgede, Frig dönemine ait yirmi kadar tümülüs
bulunmaktad›r. Çank›r›kap› Hamam› kaz›s›nda M.Ö. 1. binin ilk
yar›s›na tarihlenen Frig serami¤ine rastlanm›flt›r. Hac›bayram
Hac› Bayram Camii
Tepesi’nin, Frig Döneminde Tanr›ça Kybele’nin oturdu¤una ina- bitifli¤inde bulunan
n›lan da¤ oldu¤u bilinmektedir. Men Kybele Tap›na¤›’n›n, Hac›- ilk Frig yerleflmelerinden
bayram Tepesi’nde oldu¤u san›lmaktad›r. Augustus Mabedi
(2006, A.E.)
33
tarih içinde ankara
GORD‹ON (YASSIHÖYÜK)
34
tarih içinde ankara
M.Ö.
8.yy.
piflmifl
toprak kap
(A.A.M.M.K.)
35
tarih içinde ankara
GORD‹ON DÜ⁄ÜMÜ
Efsaneye göre ünlü “Gordion dü¤ümü”, bir öküz arabas›n› bir
sütuna ba¤layan karmakar›fl›k bir sarmafl›klar y›¤›n›d›r. Araba,
Midas’›n ya babas› ya da atas› olan Gordios’a aittir. Yeni bir lider
aray›fl›nda olan Frigler’e bir kahin taraf›ndan, flehre öküz arabas›
ile giren ilk adam› kral ilan etmeleri söylenir. ‹flte bu kifli Gordi-
os’tur. Gordios kral olur ve öküz arabas› tap›nakta gösterime ko-
nulur. As›rlar sonra Büyük ‹skender zaman›nda, Gordios’un öküz
arabas›, dü¤ümü çözecek kiflinin Asya’n›n hakimi olaca¤› söylen-
tisiyle ünlenir. Büyük ‹skender, Gordion’a geldi¤inde (M.Ö. 334)
dü¤ümü çözmeye çal›fl›r ama baflar›s›z olur. Sab›rs›z bir öfkeyle,
k›l›c›n› çeker ve dü¤ümü ortadan ikiye ay›r›r. ‹skender gerçekten
de Pers ‹mparatorlu¤u’nün fatihi ve Asya’n›n hakimi olma yolun-
dad›r. Ancak 33 yafl›nda ateflli bir hastal›ktan zamans›zca ölümü,
bilgelerce ‹skender’in, Gordion dü¤ümünü çözmek yerine, sab›r-
s›zca davranmas›n›n ak›beti olarak görülür.74
Gordion Müzesi,
Kral Midas mezar›n›n maketi
(2005. A.E.)
36
tarih içinde ankara
37
tarih içinde ankara
38
tarih içinde ankara
KYBELE
Friglerin ilk kral› Gordios’un, Kybele’den olan o¤lu Midas’la
beraber Kybele, Ankyra kentinin kurucusu olarak tanr›laflt›r›l-
m›flt›r. Frigler, Midas ve Anas› Kybele’ye sayg›lar›n› belirtmek
için Kybele’nin daha önce oturdu¤u tepeye bir tap›nak yapt›lar.
Bu tepede büyük ihtimalle yine Kybele için yap›lm›fl M.Ö. 8. yüz-
y›l sonu M.Ö. 7. yüzy›l bafl›na tarihlenen bir sunak vard›. Helle-
nistik veya sonras›nda yap›lan tap›nak üzerinde bugünkü Augus-
tus tap›na¤› yer almaktad›r. Burada Tanr›ça, Roma ve ‹mparator
Augustus’a ayn› tap›nakta tap›n›lmas› gelene¤inin, Ana Tanr›ça
Kybele ve o¤lu Midas kültü gelene¤in devam› olarak görülmek-
tedir.79 Frigyada Kybele kutsal alanlar› da¤lara, kayal›klara yap›l-
m›flt›.80
39
tarih içinde ankara
GEM‹ ÇAPASI
‹kinci yüzy›l›n ortalar›nda yaflam›fl olan Lidya’l› gezgin Pa-
usanias, Galat’lar›n Anadolu’ya yerleflmeleri hakk›nda bilgi ve-
rirken, Ankara’dan da söz eder. Ankyra kentini Gordios’un o¤lu
Midas’›n kurdu¤unu ve Frig’lerin bir kenti oldu¤unu anlat›r. Yu-
nanca ve Latince gemi çapas› demek olan kentin ismi için aç›k-
lama yapma gere¤ini duyan Pausanias, Midas’›n buldu¤u gemi
çapas›n›n, kendi dönemine kadar Jüpiter (Zeus) tap›na¤›nda
‹mparator Gall›envs sakland›¤›n› söyleyerek kentin isminin arkas›ndaki anlam› ver-
(A.A.M.M.K.) meye çal›fl›r. Çapa, ne zamandan beri kentin sembolüdür kesin
bilinmez ama 2. yüzy›ldan beri paralar›n üzerini süslemektedir.
Gene Pausanias, ad› geçen metinde, Midas kayna¤› ad› ile
bilinen ve üzerine öyküler yaz›lan su kayna¤›n›n, Ankyra kentin-
de oldu¤unu bildirir ve “‹flte Galat’lar bu Ankyra kentini ald›lar”
der.
Efsanevi bir kral olarak Yunan ve Latin edebiyat›n›n en renk-
li isimlerinden biri olan Midas -8. yüzy›l sonlar› ve -7. yüzy›l bafl-
lar›nda yaflam›fl olan bir tarihi kifliliktir ve Sakarya boylar› ile Or-
Ankara flehrinin sembolü olan ta Anadolu’da -8. yüzy›lda uygarl›¤›n›n doru¤una eriflmifl bir
gemi çapas› (A.A.M.M.K.) devletin kral›d›r.
MEN TAPINA⁄I
Friglerde Ana Tanr›ça kültü yan›s›ra günefl tanr›s› Sabazios ile
daha sonra ad› Men olan Ay Tanr›s› Manes’e tap›n›l›yordu. Ço¤u
Çank›r›kap› hamam› kaz›s›nda ele geçmifl olan Ankara paralar›
üzerindeki tap›nak resimleri içinde Frig tanr›s› Men görülmekte-
dir. Bu paralarda görülen tap›na¤›n Augustus Tap›na¤›’ndan da-
ha önce Frig’lerin Men tap›na¤› olabilece¤ini düflündürmektedir.
Anadolu’da 3. bin y›ldan beri kutsanan Ay Tanr›s› ile ayn› kökene
dayanan Men kültünün, Frigler taraf›ndan benimsenerek kendi
pantheonlar›na katt›klar›n› düflünülmektedir.81
Augustus Tap›na¤›’nda yap›lan kaz›da, tap›na¤›n önünde 8
sütunun bulundu¤u ortaya ç›km›flt›r. Baz› Ankara paralar›nda 8
sütunlu bir tap›nak görülmektedir. Ankara’da, Frig tanr›s› Men
için yap›lan tap›nak ile Roma ‹mparatorlu¤u dönemine ait Au-
gustus tap›na¤› olarak iki ayr› yap›n›n bulundu¤udur. Friglerce
çok sevilen Men veya Attis tanr›s› için birçok tap›nak yap›ld›¤›,
ancak bunlar›n bulunamad›¤›, Ankara’da bir temel kaz›s›nda ç›-
kan toprak at›ld›¤›nda, bir Men (Attis) heykelinin bafl› bulunmufl-
tur. Men heykeli, büyük olas›l›kla Men tap›na¤›na ait olmal›d›r.
Kentte var oldu¤unu ö¤rendi¤imiz tap›naklardan biri de, Pausa-
nias, Ankara’da Ankyra ad›n›n geldi¤i gemi çapas›n›n korundu¤u
Zeus-Jupiter tap›na¤›ndan söz etmektedir. 82
40
tarih içinde ankara
TÜMÜLÜSLER
Friglerde Mezar Mimarisi:
Frigler’den günümüze kalan en önemli buluntular, Frig Tü-
mülüsleridir. Tümülüs, bir kral›n veya hanedan üyelerinden biri-
nin mezar›d›r. Mezar, tafl veya a¤açtan yap›l›p, ölü o uygarl›¤›n
adetlerine göre mezara yerlefltirildikten sonra üzeri toprak y›¤›-
larak kapat›l›r. Ankara ve çevresinde Gordion yak›nlar›nda yap›-
lan kaz›larda oldukça fazla Tümülüs belirlenmifltir. Bunlar›n bir
k›sm› kaz›lm›fl, kaz› sonucu elde edilen buluntular Anadolu Me-
deniyetleri ve Gordion Müzelerinde sergilenmektedir.
41
tarih içinde ankara
Gordion Tümülüsleri:
Polatl› ‹lçesi, Yass›höyük Köyü’nün do¤usundaki vadi ile fia-
banözü Köyü’nde, M.Ö. 8. yüzy›l›n son çeyre¤i ile M.Ö. 6. yüzy›l›n
ortalar›na kadar Gordion’da hüküm süren Frig kraliyet hanedan›-
na ait soylular ve di¤er ileri gelen Frig soylular› için da¤›n›k ola-
rak yap›lan 111 adet tümülüs tespit edilmifltir. Bunlar›n üstleri
y›¤ma toprakla örtülmüfl, a¤açtan yap›lm›fl oda fleklindeki mezar-
lard›r. Gömüler, tarih olarak M.Ö. 8. yüzy›l ortalar›ndan Helenis-
tik döneme (M.Ö. 3.-2. yüzy›l) kadar uzan›r. M.Ö. 7. yüzy›l›n son-
lar›na kadar tümülüslerde genellikle ahflap mezar odas›na bir ki-
fli konulmufltur. Bu tarihten sonra ölüleri mezar odas›na koymak
yerine, yakmak (kremasyon) tercih edilmifltir. Bu tarz gömme bi-
Gordion tümülüsleri çiminin Tunç Ça¤›’nda Orta Anadolu’da bilinmedi¤inden, Tümü-
(A.A.M.M.) lüs tarz›n›n Frigler’le birlikte Avrupa’dan geldi¤i varsay›lmaktad›r.
Tümülüslerden sadece birkaç›n›n içinin zenginli¤inden, bunlar›n
soylular için ayr›ld›¤›n› ortaya koymufltur.
42
tarih içinde ankara
KAYA MEZARLARI
43
tarih içinde ankara
44
tarih içinde ankara
L‹DYALILAR
45
tarih içinde ankara
PERSLER
46
tarih içinde ankara
KRAL YOLU
Anadolu, binlerce y›l do¤u ile bat› aras›nda köprü görevi gör-
müfl, uygarl›klar›n birbirleriyle temaslar› ile geliflmesine yard›mc›
olmufltur. Anadolu’daki uygarl›klar göçler, ticaret kervanlar›, ordu-
lar›n›n geçiflleri için yollar yapm›fllard›r. M.Ö. 5. yüzy›lda ünlü ta-
rihçi Herodot, Pers ‹mparatorlu¤u’nun, I. Darius (M.Ö. 522-486) za-
man›nda Anadolu’yu egemenli¤e ald›¤› dönemde ordu, ticaret ve
posta yolu olarak kullan›lan Kral Yolu’nun, Ankara’dan geçti¤ini
yazmaktad›r.96 Kral yolu, Efes’te bafll›yor, Sardes flehrinden Lid-
ya’y›, sonra Gordion, Ankyra ve K›z›l›rmak’tan geçerek Kapadokya
üzerinden Kilikya’ya, oradan F›rat ve Dicle’yi geçip Assyria’dan Su-
sa kentine ulafl›yordu.97 Böylece Ankyra’n›n, Kral Yolu’nun kuzey
yolu98 üzerinde yer ald›¤› anlafl›lmaktad›r.99 Bu yol üzerinde birçok
konaklama ve bar›nma yeri bulunmaktad›r. Kral Yolu üzerinde bu-
lunan Ankara’n›n bu ça¤da önemli bir konaklama ve ticaret kenti
oldu¤u bilinmektedir.100 Kral Yolu, Susa kentinden bafllay›p Ana-
dolu’yu boydan boya geçerek Bat› Anadolu’da Lidya’n›n baflkenti
Sardes kentinde son bulmaktad›r.101 Yass›höyük Köyü, Midas Tü-
mülüsü’nün yak›n›ndan geçen Kral Yolu’nun 6 m. geniflli¤inde ka-
lan k›sm›, tümülüslerin bulundu¤u mezarl›k alan›ndan geçerek
ovaya do¤ru uzanmaktad›r.
47
tarih içinde ankara
HELEN‹ST‹K DÖNEM VE
BÜYÜK ‹SKENDER
Friglerden sonra Makedonya Kral› Büyük ‹skender’in zaman›na
kadar Ankara hakk›nda fazla bilgi yoktur. Büyük ‹skender, M.Ö.
333-334 k›fl›n›, efsanevi dü¤ümü kesti¤i Gordion’da geçirmifl, ilk-
baharda Ankara’ya gelerek Persleri Ankara’da beklemifltir. Ank-
yra’n›n Anadolu’daki yollar›n kavfla¤›nda bulunmas› nedeniyle
burada gönderilen Makedon birlikleri, çevredeki kentleri ‹sken-
der’e ba¤lad›lar. Bu arada Helys’i (K›z›l›rmak) geçen birlikler, Ka-
padokya’n›n bir bölümünü Makedonya’ya dahil ettiler.102
M.Ö. 323’te Büyük ‹skender’in ölümünden sonra kent, önce
Antigonos’un eline, Antigonos’un ölümünden sonra da Lysi-
makhos’un eline geçmifltir. M.Ö. 281’de Lysimakhos’un Lidya’da
Kurupedion Savafl›’nda yenilmesinden sonra ise Seleukoslar›n
Helenistik dönem
eline geçmifltir. O tarihlerde Ankara’n›n bir kent olarak önemi
mermer bafl (A.A.M.M.K.) artm›fl ve Gordion seviyesine ç›km›flt›. Eski kaynaklar, bu dö-
48
tarih içinde ankara
49
tarih içinde ankara
GALATLAR
50
tarih içinde ankara
51
tarih içinde ankara
52
tarih içinde ankara
ROMALILAR
ROMA METROPOL‹S‹
“ANCYRA”
Konsül Manilus Vulso, M.Ö. 189’da Ankara yak›nlar›nda Ga-
latlar› yenerek, Galatya’y› Roma topraklar›na katm›fl ve Bergama
Krall›¤›na ba¤lam›flt›r. Galatya, M.Ö. 183 y›l›nda Bergama Krall›-
¤›n›n kesin kontrolü alt›na girmifltir. M.Ö. 168 y›l›nda Galatlar ile
Bergamal›lar›n savafllar› sonucunda kent, Tektosaglar›n kontro-
lüne girmifltir.
Ankara, M.Ö. 25 y›l›nda Augustus taraf›ndan Roma eyaleti
haline getirilen Galatya’n›n baflkenti olmufltur. Ankara, Romal›-
lar eline geçtikten sonra, Romal›lar, kentin co¤rafi ve askeri öne-
mini anlayarak buray› Galatya’n›n baflkenti yapm›fllard›r.
Ankara, Galatya’n›n baflkenti olduktan sonra, Roma ile olan
iyi iliflkiler sonucunda geliflmifl ve kale d›fl›na taflm›flt›r. Augus-
tus zaman›nda yap›lan tap›naktaki “Momentum Ancyranum”
(Yaz›tlar Kraliçesi) olarak adland›r›lan Augustus vasiyetnamesi,
Ankara’n›n Roma döneminde ne kadar önemli bir kent oldu¤u-
nu ortaya koymaktad›r. Kent, M.S. 2. yüzy›lda en geliflmifl döne-
mini yaflam›flt›r. Romal› tarihçi Livy, Ankara’n›n 100.000 kiflilik
nüfusu, askeri, dini ve sivil mimarl›k yap›lar›yla görkemli bir im-
paratorluk kenti oldu¤unu yazmaktad›r.
Ankara, Roma ‹mparatgoru Hadrianus döneminin sonunda,
M.S. 138’de, Phylai (füle) ad› verilen ve flehir halk›n› s›n›flara
ay›ran 12 k›s›mdan oluflmufltu. Bu füleler, Ankara Kalesi ve etek-
lerinde yerleflmifl olup, Ankara’n›n en eski mahallelerini olufltur-
53
tarih içinde ankara
54
tarih içinde ankara
55
tarih içinde ankara
56
tarih içinde ankara
57
tarih içinde ankara
Roma hamam›
(2005, A.E.)
58
tarih içinde ankara
59
tarih içinde ankara
AUGUSTUS TAPINA⁄I
(YAZITLAR KRAL‹ÇES‹)
61
tarih içinde ankara
Augustus Tap›na¤›
(1998, A.E.)
62
tarih içinde ankara
ROMA HAMAMI
Roma Hamam›, Ulus Meydan›’ndan kuzeye giden yol üzerin-
de, Çank›r› Caddesi’nin solundad›r. Yap›lan kaz›lar sonunda, ha-
mam›n ‹mparator Caracalla (M.S. 211-217) zaman›nda yap›ld›¤›
ve Bizans döneminde onar›ld›¤› anlafl›lm›flt›r. Kaz›larla palestra
ve kapal› k›s›mlar› ortaya ç›km›flt›r. Kapal› k›s›mlarda frigidarium
(so¤ukluk), tepidarium (›l›kl›k), caldarium (s›cakl›k) gibi bölüm-
ler vard›r. Frigidarium’da pscina (yüzme havuzu), apoditorium
(soyunma yeri) bulunmaktad›r. Caldariumda y›kanma yeri ve su-
datorium (terleme yeri) ve ayr›ca avlular, külhan (ocaklar), servis
k›s›mlar› ve su depolar› ortaya ç›km›flt›r.136 Kente 60 km. uzak-
l›ktaki Elmada¤’dan tafl borularla getirilen su, bu hamamla bir-
likte bütün mahallelere da¤›t›l›yordu.137 Bugün k›smen restore
edilen hamam alan›n, Ankara çevresinden toplanan yaz›t ve me-
zar tafllar›n›n sergilendi¤i aç›k hava müzesi halindedir. Roma
Hamam›, 1937-1943 y›llar›nda Türk Tarih Kurumu ad›na yap›lan
kaz›lar sonunda ortaya ç›kar›lm›flt›r.138 Çank›r› caddesinde yer
alan Roma Hamam›n›n, Dünyadaki en büyük Roma hamamla-
r›ndan birisi oldu¤u kabul edilir. Eskiden antik bir harabe olarak
bilinirken, yap›lan kaz›larla hamam›n kal›nt›lar› ortaya ç›kar›l-
m›flt›r. Kal›nt›lar›, asl›nda caddenin ortas›na kadar uzanmakta-
d›r. Oldukça büyük bir Roma hamam› olup, 250x132 m. ölçüle-
rinde bir alan› kaplamaktad›r. Spor ve oyun yeri (paleastra) ile Roma Hamam› kal›nt›lar›
(2005, A.E)
63
tarih içinde ankara
Roma Hamam›
(2005, A.E.) esas hamam k›s›mlar›ndan meydana gelen Roma Hamam›n›n
hamam k›sm›; so¤uk bölümü (frigidarium), yüzme havuzu, so-
yunma yeri ve depo diye üçe; s›cak bölümü ise ›l›k ve çok s›cak
diye ikiye ayr›l›yordu. Bu hamam›n kaz›s› s›ras›nda biraz güney-
de küçük bir Roma hamam› daha bulunmufltur. Ankara’daki bi-
linen en eski su tesisleri, Roma devrine aittir. Ankara Kalesi, ka-
lenin etekleri ile Hac› Bayram civar› ve Ulusta Roma devrine ait
Roma Hamam› kal›nt›lar mevcuttur. Çank›r›kap›’daki hamam›n suyu dahil ol-
(2005, A.E.)
64
tarih içinde ankara
Roma Hamam›
mak üzere flehre o devirde Elmada¤’dan tafl künklerle getirilen (2005, A.E)
sular, kaleye kadar ç›kar›lm›flt›r.139 Kaz› s›ras›nda ele geçen ‹m-
parator Caracalla’ya ait paradan, M.S. 212–217 y›llar›nda yap›l-
d›¤› tahmin edilen hamamda ele geçen bir ele göre de, buras›-
n›n Asklepios’a ithaf edildi¤i kabul edilmektedir.140 Bizans Dev-
rine kadar kullan›lan hamam harap olunca, kale yap›l›rken pek
çok parças› malzeme olarak kullan›lm›flt›r. Roma Hamam›
(2005, A.E.)
65
tarih içinde ankara
ROMA ANF‹-T‹YATRO
Roma dönemi
Anfi-tiyatro Ankara’da varl›¤› bilinen iki Roma tiyatrosundan birisi Anka-
(2005, A.E.) ra Kalesi’ne ç›kan Hisarpark› Caddesi alt›nda bulunmufltur. Ka-
lenin Bentderesine bakan kuzeybat› yamac›nda 1983 y›l›nda bir
temel kaz›s› s›ras›nda141 bulunan Ankara Tiyatrosu, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi ile Ankara Üniveristesi D.T.C.F. Klasik Ar-
keoloji Anabilim Dal› ö¤retim görevlileri Prof. Dr. Coflkun Özgü-
nel ve Prof. Dr. Orhan Bingöl ile ortak olarak yap›lan kaz›lar so-
nucunda ortaya ç›km›flt›r 142. M.S. 1. yüzy›l›n sonu ve 2. yüzy›l›n
Roma dönemi
Anfi-tiyatro
(2005, A.E.)
66
tarih içinde ankara
Roma dönemi
bafl› aras›nda yap›ld›¤› san›lan ve tipik bir Roma tiyatrosu pla- Anfi-tiyatro
n›ndaki eserin yap›m›nda ana malzeme Ankara tafl› olmakla bir- (2005, A.E.)
likte, yer yer mermer de kullan›lm›flt›r. Ankara Tiyatrosu’nun ya-
r›m daire fleklindeki orkestras›, bir yamaca yaslanan oturma s›-
ralar›, skene (sahne) ve proskene k›s›mlar› ortaya ç›km›flt›r. Ti-
yatronun sahne k›sm› bat›da bulunmaktad›r. Kaz› çal›flmalar› s›-
ras›nda mermer boyal› kad›n bafl›, mermer tanr›ça bafl›, renkli
mermerden erkek heykeli parças›, ayakta kad›n heykeli gibi hey-
keltrafll›k eserleri bulunmufltur143. Kaz›da toprak alt›ndan olduk-
ça harap durumda ç›kar›lan tiyatro, bilemedi¤imiz bir tarihte ha-
rap olunca, muhtemelen tafllar› kale veya baflka yap›lar›n yap›-
m›nda kullan›lm›flt›r. Kaz›dan sonra etraf› demir parmakl›kla
çevrilen tiyatronun restorasyonu ve çevre düzenlemesi yap›la- Roma dönemi
Anfi-tiyatro
mad›¤›ndan ziyaret edilememektedir.144 (2005, A.E.)
67
tarih içinde ankara
68
tarih içinde ankara
69
tarih içinde ankara
70
tarih içinde ankara
JUL‹EN SÜTUNU
(BELKIS SÜTUNU)
71
tarih içinde ankara
72
tarih içinde ankara
Ankara Kalesi'nin
Abidinpafla Köflkü'nden
görünüflü (2005, A.E)
73
tarih içinde ankara
ROMA YOLU
Alt›nda¤ ‹lçesi, Ulus’ta Sümerbank binas›n›n arkas›nda bulu-
nan fiehir Çarfl›s›’n›n yerine yap›lacak binan›n temel kaz›s› s›ra-
s›nda, Zincirli Camii’ne yak›n yerde, Ankara Valili¤i’ni dik kesen
Geç Roma dönemine ait yolun bir k›sm› bulunmufltur. Bu yolun
çevresinde Prof. Dr. Cevdet Bayburtluo¤lu denetiminde Anado-
lu Medeniyetleri Müzesi’nce yap›lan kaz›larda, bir tak›m kal›nt›-
lar aras›nda ayakta kad›n heykeli, çeflitli dönemlere ait çok mik-
tarda seramik, Galatlara ait piflmifl toprak ve at figürleri bulun-
mufltur.150
Zincirli Camii
yan›nda bulunan
Antik Roma yolu
(2005, A.E.)
74
tarih içinde ankara
ROMA MEZARLARI
Roma mezar›n›n
tafl›nmadan önceki
durumu
(G.G.)
75
tarih içinde ankara
Polatl›,
Il›ca Köyü
Roma dönemi
antik kapl›ca
(2005, A.E.)
76
tarih içinde ankara
fiereflikoçhisar,
De¤irmenyolu Köyü
Roma dönemi lahit parças›
(2005, A.E.)
77
tarih içinde ankara
Roma Hamam›’nda
sergilenen mil tafllar› Romal›lar; askeri, idari ve ticari nedenlerle çok say›da yol ya-
(2005, A.E.) parak genifl bir ulafl›m a¤› kurmufllard›r. Bergama Kral› ‹mparator
3. Attalos’un ölümünden sonra Anadolu’nun Roma ‹mparatorlu-
¤u’na geçmesiyle eyalet valisi Manius Aquillius’un Galatya, Bith-
niya, Kilikya ve Kapadokya’ya giden yollar yapt›rd›¤›n›, var olan
yollar› genifllettirdi¤ini çeflitli kaynaklardan ö¤renmekteyiz.
Roma yollar›n›n tarihi, mil tafllar›ndan ö¤renilebilmektedir.
‹mparatorluktaki bütün yollarda kullan›lan mil tafllar›, 1485
m.de bir tane olmak üzere yap›lm›flt›r. Üzerinde mesafeleri bil-
diren yaz›lar bulunan mil tafllar›, volkanik tafllardan, ço¤unlukla
kireç tafl›ndan yap›l›rd›. Alacaatl›, Eryaman ve Yuva’n›n yan› s›ra
Ankara içinde Akköprü ve Bat›kent’te mil tafllar› bulunmufltur.161
Ankara, Anadolu’nun sekiz taraf›ndan gelen yollar›n kesiflti¤i
yerde bulunmaktad›r. Bu kesiflme, kentin ticari yönden geliflmesi-
ni sa¤larken, askeri yönden önemini art›rmakta, stratejik konuma
sahip duruma getirmekteydi. Roma döneminde ünlü Pers yolu
olan Kral Yolu’nun Ankyra’dan geçti¤ini antik kaynaklar bildirmek-
78
tarih içinde ankara
79
tarih içinde ankara
B‹ZANSLILAR
Roma ‹mparatorlu¤u M.S. 395’te ikiye ayr›l›nca Ankara, Do¤u
Roma (Bizans) s›n›rlar› içinde kald›. Kent 4. yüzy›l›n sonlar›na
kadar imparatorlu¤un “Galatia Prima” denilen eyaletinin merke-
ziydi. Kentte, kalenin güneybat›s›nda oldu¤u san›lan “meclis bi-
nas›” (bouleterian), Çank›r›kap› civar›nda “agora”, “amfitiyatro”,
“Asklepion”, “gymnasium”, “hipodrom”, ve “Zeus tap›naklar›” gi-
bi Romal›lardan kalan ve Pers sald›r›lar›nda y›k›lan binalar›n
onar›larak kullan›ld›¤› bilinen bu yap›lar›n, bugün hiçbiri ayakta
de¤ildir.
80
tarih içinde ankara
81
tarih içinde ankara
82
tarih içinde ankara
83
tarih içinde ankara
84
tarih içinde ankara
B‹ZANS DÖNEM‹NDE
OGÜST MABED‹ (K‹L‹SE)
Bizansl›lar, kendilerinden önce Ankara’da yap›lan binalar›
kullanm›fllard›r. Augustus Tap›na¤› da bunlardan biridir. Bizans
döneminde Augustus Tap›na¤› kilise olarak kullan›lm›flt›r. Tap›-
na¤› kiliseye dönüfltürürken cellan›n do¤u duvar›nda üç pence-
re açm›fllar, cella ile opusthodomos aras›ndaki duvar› y›karak
naosun gerisinde bir kripta yapm›fllard›r. Daha sonra Hac› Bay-
ram Veli taraf›ndan bugünkü Hac› Bayram-› Veli Camii yap›l-
m›flt›r.173
85
tarih içinde ankara
86
tarih içinde ankara
87
tarih içinde ankara
B‹ZANS MEZARI
Devlet Demiryollar› ‹flletme Genel Müdürlü¤ü inflaat› s›ras›n-
da, Mahmut Akok ve Necdet Peçe taraf›ndan 1939 y›l›nda yap›lan
‹stasyon Kaz›s›’nda ortaya ç›kan iki Erken Bizans (M.S. 3. veya 4.
yüzy›l) Ça¤› mezar›ndan biri Roma Hamam›na tafl›narak, restoras-
1939 y›l›nda yap›lan yonu yap›l›p yeni yerine yerlefltirilmifltir. ‹stasyonun birkaç yüz m.
‹stasyon Kaz›s›’nda ortaya
ç›kan iki Erken Bizans
do¤usunda bulunan çak›ltafllar› kaz›ld›¤›nda, yine birkaç Hristiyan
(M.S. 3. veya 4. yüzy›l) mezar›na rastlanm›fl, burada bulunan küçük eserler müzeye tafl›n-
Ça¤› mezar› (G.G.) m›flt›r. Yine burada 4. yüzy›la ait bodrum kat› sa¤lam olarak ortaya
ç›kar›lan küçük bir kilise bulunmufltur.175
88
tarih içinde ankara
B‹ZANS DÖNEM‹
ANKARA KALES‹
89
tarih içinde ankara
90
tarih içinde ankara
91
tarih içinde ankara
Bendderesi ve H›d›rl›ktepe
(2005, A.E.) Günümüzde Alt›nda¤ ‹lçesindeki “H›d›rl›k Tepesi” diye an›-
lan yere “Timurlenk Tepesi” de denmektedir. Tepenin üstünde
bulunan kubbeli türbe yap›s› kal›nt›s›yla ilgili de¤iflik söylence-
ler bulunmaktad›r. Cumhuriyet Ankaras›’na rengini veren pem-
bemsi granit tafl›, bu tepedeki tafl ocaklar›ndan ç›kar›lm›flt›r.
1950’li y›llarda Timurlenk Tepesi’nin ad› “Alt›nda¤” olarak de¤ifl-
tirilmifltir. Bu y›llardan sonra bu tepenin eteklerinde gecekondu-
laflma bafllam›flt›r.
1900’lü y›llarda
H›d›rl›ktepe ve burada
bulunan Türbe
(BELKO)
92
tarih içinde ankara
93
tarih içinde ankara
94
tarih içinde ankara
Yenikent Zirderesi’nde
Ankara Çay›’n›n kenar›ndaki Osmaniye Köyü’nde, Üç odalar bulunan kaya yerleflmeler
Mevkiinde bulunan Osmaniye Kaya Mezarlar› (Üç Odalar). (2005, A.E.)
95
tarih içinde ankara
SASAN‹ AKINLARI
Bizans’›n do¤uda bulunan tek rakibi ‹ranl› “Kisralar devleti”
olan Sasanilerdi. ‹ki güç aras›nda en önemli ihtilaf bölgesi Irak ve
Suriye idi. F›rat ve Dicle’nin sulad›¤› verimli topraklar, Bizans ve
Sasaniler aras›nda devaml› el de¤ifltiriyordu. Bizans imparatoru
I. Lustinianos, bat›daki fetihleri yapabilmek için Sasanilere haraç
ödeyerek bar›fl› temin etti. Sasanilere verilen bu haraç, kendisinden
sonra tahta ç›kan ye¤eni II. Lustinos (565-578) son vermeye çal›fl›n-
ca ‹ran’la savafl yeniden bafllad›. Bu cephede durumu düzeltmek
‹mparator Maurikios (582-602) taraf›ndan baflar›ld›. 602 y›l›nda or-
duda ç›kan bir isyanla Maurikios öldürüldü, isyan›n elebafl›s› Pho-
kas (Fokas) askerler taraf›ndan imparatorlu¤a yükseltildi. Fokas
devri tedhifl ve anarfli içinde geçerken devletin bu durumundan fay-
dalanan Sasani ordular› Suriye, Filistin ve Anadolu’yu iflgal ettiler.
Birçok esir ald›lar ve “kutsal haç”lar›n› al›p götürdüler. Balkan yar›-
madas› Avarlar’›n istilâs›na u¤rad›. Afrika eyaletleri valisi olan He-
rakleios, Kral Fakos’a karfl› askeri güç kullanarak yönetimi 610 da
ele geçirdi. Sivil ve askerî idare bozulmufl, ekonomi çökmüfltü. Sa-
saniler do¤u eyaletlerini iflgal etmifl; 611’de Antakya, 613’te D›-
maflk, 614’te Kudüs, 619’da M›s›r’› zaptetmifllerdi. Ankara flehri Sa-
sanilerin a¤›r tahribat›na u¤ram›fl, kale surlar› y›k›lm›fl, Roma ha-
mam› yak›lm›fl ve flehir talan edilmiflti. Düzlükte olan flehir, Sasani
tehlikesi karfl›s›nda Kale içine çekilmiflti. Bu arada ‹stanbul Bo¤azi-
çi k›y›lar›na kadar ilerleyen ‹ran ordular›, ‹stanbul’u zaptetmek üze-
re Avarlar’la iflbirli¤i yapm›flt›.
Sasani ve Bizans aras›ndaki bu savafllar devam ederken ‹s-
lam ordular›da hakimiyet sahas›n› geniflletiyordu. ‹slam dinini
tebli¤ eden Hz. Muhammed (s.a.v), bu iki devletin krallar›na bi-
rer mektup yazarak elçi ile ‹slam’a davet etmifl, her ikisi de kabul
etmemiflti. Kur’an-› Kerim’de Bizans ile Sasaniler aras›ndaki bu
savafllar›n sonunda Bizans’›n galibiyeti ile sonuçlanaca¤› flu
ayetle bildiriliyordu: “Rumlar, size en yak›n bir yerde ma¤lup ol-
dular. Onlar, bu ma¤lubiyetten sonra birkaç sene içinde galip
geleceklerdir. Eninde sonunda emir Allah’›nd›r. O gün mü’min-
ler, Allah’›n yard›m›yla sevineceklerdir. Allah diledi¤ine yard›m
eder. O, azizdir, Rahim’dir.” (Rum Suresi,ayet; 2-5)
Bizans tarihinin en güç devresinde görev bafl›na gelen Heraklei-
os, Anadolu’da “thema”lar (askerî eyalet) sistemini kurarak askerî
birliklerini Anadolu’ya yerlefltirdi. Buralarda askerî mükellefiyet kar-
fl›l›¤›nda babadan o¤ula geçen ve mülk fleklinde taksim edilen as-
kerî dirlikler oluflturuldu. Böylece askerlere tahsis edilen arazi, kuv-
vetli bir yerli ordunun kurulmas›na temel oldu ve devlet pek de gü-
ven duyulmayan ücretli asker kullanma mecburiyetinden kurtuldu.
Ordu ve idare düzeninde yap›lan reformlarla içten yenilenen devlet,
Sasani hücumlar›na karfl› koyabildi. 622’de bafllayan ve y›llarca de-
vam eden savafllar sonunda Herakleios, ‹ranl›lar’› Anadolu’dan sü-
rüp ç›kard› ve Ankara yeniden tamir ve ihya edildi.181
96
tarih içinde ankara
‹SLAM ORDULARININ
ANKARA’YA AKINLARI
Bizans ‹mparatoru Herakleios, ‹ran’l› Sasaniler karfl›s›nda
büyük baflar›lar kazanmas›na ra¤men ‹slâm ordular›n›n Bizans
topraklar›nda ilerleyiflini önleyemedi. ‹slam ordular› 624’de Be-
dir savafl›n› kazanm›fllar ve Bizans›n savaflç› ordular›n› Ecnâ-
deyn (634) ve Yermük (636) savafllar›nda a¤›r yenilgiye u¤rat-
m›fllard›. Suriye ve Filistin Bizans’›n elinden ç›km›fl, birkaç y›l
sonra da bütün el-Cezîre bölgesi ve M›s›r’›n önemli bir k›sm›
müslümanlar taraf›ndan zaptedilmifltir (640).
Herakleios’un ölümünü k›sa bir aile çat›flmas› takip etti. So-
nunda duruma torunu II. Konstans hâkim oldu. Bu devrede Bi-
zans, h›zla ilerleyen ‹slâm fetihleri karfl›s›nda Tunus içlerine ka-
dar Kuzey Afrika’y› kaybetti, Anadolu’da ise Kayseri, Nevflehir ve
Ni¤de bölgesi Müslümanlar›n hücumuna u¤rad›. K›br›s ve Ro-
dos adalar›n›n Müslümanlarca zapt›ndan sonra 655’te yap›lan
ilk büyük deniz savafl›n› da (Zâtü’s-savar›) kaybeden Bizans’›n
Do¤u Akdeniz’deki üstünlü¤ü tamamen sars›ld›. Halife Hz. Os-
man’›n 656’da flehit edilmesinden sonra 661’de de Hz. Ali’nin
flehit edilmesi Müslümanlar›n hamle gücünü azaltm›fl, bu du-
rum da Bizans›n ifline yaram›flt›r.
fiam Emeviye Camii
(2004, A.E.)
EMEV‹LER
Emeviler zaman›nda Bizans üzerine yap›lan ak›nlar h›z ka-
zand›. Muâviye’nin valili¤i zaman›nda bafllat›lan gazalar, hilâfe-
te geçmesi ile daha da h›zland›. Muaviye, Bizans’a karfl› düzenli,
y›ld›rma ve fetih amaçl› askeri seferler planlad›. 663’ten itibaren
her y›l Anadolu içlerine ak›nlar yap›ld›. 664 y›l›nda Abdurrah-
man b. Halid b. Velid komutas›nda bir ordu, k›sa bir süre Anka-
ra’y› iflgal etti. Ayr›ca Büsr b. Ebi Ertat, Malik b. Ubeydullah ve
Malik Hubeyre gibi komutanlar Ankara flehrini muhasara edip,
flehri ele geçirdiler.
668 de II. Konstans’›n o¤lu IV. Konstantinos Bizans taht›na
geçer geçmez, halife Muaviye’de bir ordu haz›rlayarak, Sufyan b.
Avf el-Ezdi baflkomutanl›¤›nda, Anadolu üzerinden ‹stanbul üze-
rine gönderdi. ‹slam ordusu Kad›köy’e kadar ilerlemifl ve ertesi
y›l Muaviye’nin o¤lu Yezid komutas›nda gelen takviye kuvvetler-
le ‹stanbul Bo¤az› geçilerek ‹stanbul’u kuflatm›flt›r. Bütün yaz de-
97
tarih içinde ankara
Emeviler döneminde
Ankara flehit olan vam eden kuflatma sonbaharda kald›r›lm›flt›r. Hz. Muhammed’in
Seyyid Hüseyin Gazi’nin
Türbesi (2006, A.E.) hicret s›ras›nda evinde misafir olarak kald›¤› Hz. Ebû Eyyûb el-En-
sârî, ilerlemifl yafl›na ra¤men bu sefere kat›lm›fl ve kuflatma s›ra-
s›nda vefat ederek surlar önüne defnedilmifltir. 680 de halife Mu-
aviye vefat etti ve yerine o¤luYezid b. Muaviye geçti.
685 y›l›nda IV. Konstantinos’un erken ölümü üzerine genç
yaflta tahta o¤lu II. Justinianos ç›kt›. Ayn› y›l Emevi hilafetinede
Abdülmelik b. Mervan geçti. Emevilerin iç kar›fl›kl›klar›ndan isti-
fade eden II. Justinianos, Emevilere karfl› savafl açt›. Halife Ab-
dülmelik b. Mervan ise para vererek Bizans sald›r›lar›n› dur-
durdu ve II. Justinianos ile sulh yapt›. II. Justinianos, ‹slam ordu-
lar›na karfl› kullanmak üzere Selanik civar›nda bulunan büyük bir
Slav nüfusu Anadolu’ya (Bithinia eyaletine) yerlefltirdi. 693 de
halifenin kardefli Muhammed b. Mervan, Sivas yak›nlar›nda bü-
yük bir Bizans ordusunu ma¤lup etti. II. Justinianos’un ‹slam or-
dular›na karfl› savaflmak üzere yerlefltirdi¤i Slavlar, Müslümanlar
taraf›na geçti. II. Justinianos ise tafl›d›¤› ad›n büyüklü¤ü kendi-
sinde kompleksler do¤urmufl, dengesizli¤i, zorbal›¤a varan sert
idaresi onu taht›ndan etmifl ve 695’te burnu kesilerek K›r›m’a
sürülmüfltür.
II. Justînianos, 705 y›l›nda geri dönerek Bulgarlar’›n yard›m›y-
la taht›n› yeniden ele geçirmiflse de düflmanlar›ndan intikam al-
98
tarih içinde ankara
99
tarih içinde ankara
ABBAS‹LER
Emevî Devleti’nin y›k›l›fl› ile ‹slam ordular›n›n Bizans üzerine
yap›lan ak›nlar durmufl, babas›n›n yerine tahta V. Konstantinos
(741-775) ç›km›fl, Bizans’›n do¤u s›n›r›nda sükunet bafllam›flt›r.
749 y›l›nda Ebu’l-Abbas Abdullah, y›k›lan Emevi saltanat›n›n
yerine “Abbasi” devletini kurarak, halifeli¤ini ilan eder ve 750 de
Endülüs hariç bütün ‹slam ülkelerinin tan›mas› ile “hilafet”i ke-
sinleflir. Bizans’›n yan›s›ra ‹slam ordular›, Bat› Türkistan’da yeni
bir askeri güçle karfl›lafl›rlar. Bu askeri güç, Çinlilerdir. Çinliler de
Türklerle mücadele halinde idi. ‹slam ordular›n›n bu bölgede üs-
tünlük sa¤layan ak›nlar› karfl›s›nda Türkler ve Çinliler, ‹slam or-
dular›na karfl› bazen ittifak yapm›fllarsa da baflar›l› olamam›fllar-
d›r. 751’de ‹slam ordular› ile Çinliler aras›nda Talas flehri yak›n-
lar›nda befl gün süren çetin bir savafl›n son gününde Karluk Türk-
leri ‹slam ordular›n›n yard›m›na gelmifl ve Çinlilere arkadan sal-
d›rm›fllar, iki atefl aras›nda kalan Çin ordusunun büyük bir k›sm›
savafl meydan›nda kalm›fl, yirmibin esir b›rakarak Kao Sien-
100
tarih içinde ankara
101
tarih içinde ankara
(797-802). Halife Mehdi ise o¤lu Harun Reflid komutas›nda bir ordu-
yu 782 y›l›nda ‹stanbul üzerine gönderir. Üsküdar’a varan ‹slam or-
dusu, ‹rene’den büyük miktarda “cizye” almak flart›yla bar›fl yapar.
Harun bu seferdeki baflar›s› dolay›s›yla “Reflid” ünvan›n› alm›flt›r.
‹mparatoriçe ‹rene için müslümanlarla yap›lan bu bar›fl ant-
laflmas› oldukça onur k›r›c›yd› ama mecbur kalm›flt›. ‹rene, bu
anlaflma geregi üç y›l süreyle iki taraf aras›nda savafl duracak ve
her y›l 90.000 dinar Müslümanlara haraç ödeyecekti.
786’da Harun Reflid, Abbasi hilafetine geçer ve Müslümanlar
için “Alt›n ça¤” bafllam›fl olur. Abbasî ordular› yeniden Anadolu
ak›nlar›na bafllar ve Harun Reflid 797’de Abdülmelik b. Salih ko-
mutas›nda bir orduyu Ankara üzerine gönderir. ‹mparatorluk
tekrar büyük haraç ödemek suretiyle Abbâsîler’le bar›fl imzalar.
Abbasi hilafetine Mu’tas›m geçmifl, ordunun önemli komu-
tanl›klar›na da Türk as›ll› komutanlar getirilmiflti. Bu komutan-
lar›n önemlileri Afflin, Aflnas ve Boga el-Kebir idi. 838 de halife
Mu’tas›m’›nda kat›ld›¤› büyük bir ordu, Ankara üzerine yürüdü.
Afflin ayr› bir koldan, halife Mu’tas›m ayr› bir koldan ve Aflnas’da
öncü birlik olarak Ankara’da buluflmak üzere hareket ettiler.
Bizans kral› II. Mikhail’in ölümünden sonra yerine o¤lu The-
ophilos (829-842) geçti. Mu’tas›m’›n geliflini ö¤renen Theophi-
los, bir ordu ile Eskiflehir’e geldi ve burada karargah kurdu. Ab-
basî ordusunun bir k›sm›na komutanl›k eden Türk komutan Af-
flin ile ‹mparator Theophos, bugünkü Kazova’da karfl›laflt›lar. Af-
flin, Bizans ‹mparatorunu burada ma¤lup etti ve Ankara kalesini
teslim ald›. Di¤er ‹slam ordular› da gelerek Ankara’da birlefltiler
ve ordu yeniden tanzim edildi. Ordu bir hafta kadar Ankara’da
kald› (22 Temmuz 1938). Halife Mu’tas›m’›n bulundu¤u ‹slam or-
dusu, Bizans ‹mparatorluk ailesinin do¤um yeri olan Amorion
(Ammûriye) üzerine yürüyerek on iki günlük bir kuflatmadan
sonra flehri 12 A¤ustos’ta zaptetti. Bu olay Bizans’ta büyük kor-
ku yaratt›. ‹mparator Theophilos, kap›ld›¤› endifle duygular› için-
de müslümanlara karfl› yard›m rica etmek üzere Fransa ve Vene-
dik’e elçilerini gönderdi ise de fayda etmedi. ‹slam ordular› bol
miktarda ganimet ve esir alarak geri döndü.
‹mparator Theophilos’un ölümünden sonra “tasvir k›r›c›l›k”
hareketi kesin olarak biter, bu ak›m›n do¤urmufl oldu¤u dinî kar-
gafla sona erer, Bizans Devleti’nde kültür bak›m›ndan büyük bir
ilerleme devri bafllar, ‹stanbul saray›nda yeniden aç›lan yüksek
okul, fikir ve sanat merkezi olur, bunu siyasî ve askerî yükselme
ve kudretlenme devri takip eder. Theophüos’un o¤lu III. Mikhail
(842-867) tahta ç›kt›¤›nda henüz küçük bir çocuk oldu¤undan
idareyi önce annesi Theodora, daha sonra day›s› Bardas yürütür.
Abbasi halifesi Mütevekkil, Bizans üzerine yap›lacak ak›nlar
için Türk as›ll› Vas›f et-Türki’yi görevlendirir ve 862’de ‹slam or-
dular› yine Ankara yak›nlar›na kadar gelir.183
102
tarih içinde ankara
MALAZG‹RT SAVAfiI
Bizans imparatoru X. Konstantinos Dukas’›n zaman›nda Sel-
çuklu Sultan› Alparslan, 1065’de Ani’yi ve 1067 de Kayseri’yi zap-
tetti. Bizans, Selçuklu Türkleri’nin ilerleyiflini durdurmaya çal›fl-
t› ama baflaramad›. X. Konstantinos Dukas’›n ölümünden sonra
imparatorlu¤un idaresini üzerine alan ‹mparatoriçe Eudokia,
d›fltan gelen tehlikeleri ancak askerî bir hâkimiyetin durdurabi-
lece¤ine inanarak, tan›nm›fl kumandan Romanos Diogenes ile
evlenip, onu 1068’de tahta ç›kard›. Yeni kumandan-imparator IV.
Romanos, derhal Selçuklu taarruzlar›n› önlemek ve zaptedilen
topraklar› geri almak üzere ço¤unlu¤unu Norman, Frank, O¤uz
ve Peçenek ücretli askerlerinin teflkil etti¤i bir ordu toplayarak
harekete geçti. 1068 ve 1069’da yapt›¤› ilk seferlerde baflar›l› ol-
du. Bu arada Selçuk komutan› Afflin’de Bizans üzerine sald›r›la-
ra devam ediyordu.
Sultan Alparslan, 1070’de bir ordu haz›rlayarak Fat›mîlerin
üzerine gitmek için sefer haz›rlad›. Amcas› Tu¤rul Bey’in vasiye-
ti gere¤i Malazgird’i zabtetti. Ordusu ile F›rat nehrini geçerek
Halep’e vard›. ‹mparator IV. Romanos bunu f›rsat bilip Alpars-
lan’a, ald›¤› yerlerin geri verilmesi için bir elçi gönderdi. Sultan
Alparslan bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine fiamani O¤uz-
lar›n da bulundu¤u ikiyüzbin kifliden oluflan bir ordu ile 13 Mart
1071’de ‹stanbul’dan hareket etti. Bu orduda Tahran isminde
Türk as›ll› bir komutan da bulunuyordu. Durumu ö¤renen Sultan
Alparslan, Suriye’den geri döndü.
27 A¤ustos Cuma günü iki ordu Malazgirt ovas›nda savafl dü-
zeni ald›. Sultan Alparslan’›n asker say›s› altm›flbin kadard›. Bi-
zans ordusunun savafl silahlar› oldukça üstün ve çeflitli idi. Al-
parslan’›n yan›nda Sav-tekin, Gevher-ayin, Afflin, Saltuk (San-
duk), Taran¤ o¤lu, Ahmed-flah, Dilmaç o¤lu, Artuk ve Tuti gibi
meflhur Türk komutanlar bulunuyordu. Ayr›ca Bizans gazalar›n-
da tecrübe kazanm›fl Türkmen beyleri de haz›rd›. Çetin bir savafl-
tan sonra Bizans ordusu ma¤lup oldu.
‹mparator IV. Romanos, Sultan Alparslan’a esir düfltü. Sultan
Alparslan ‹mparatora flan›na yak›flan bir flekilde muamelede bu-
lundu ve onunla bir muahedename imzalad› ve onu serbest b›-
rakt›. ‹mparatorun esaret haberi üzerine ‹stanbul’da tahta VII.
Mikhail (1071-1078) ç›kar›ld›. IV. Romanos, taht›n› yeniden ka-
zanmak için mücadeleye at›ld› fakat baflar›l› olamad›. Yakalana-
rak gözlerine mil çekildi ve k›sa bir süre sonra da öldü. Malazgirt
Zaferi’nden sonra Anadolu’nun ve Avrupa’n›n kap›lar› Müslü-
man Türklere kapanmamak üzere aç›lm›fl oldu.
103
tarih içinde ankara
104
tarih içinde ankara
105
tarih içinde ankara
106
tarih içinde ankara
Çubuk
Malazgirt Savafl›ndan sonra bafllayan çeflitli Türk boylar›n›n Yukar›çavundur Beldesi
Anadolu’ya göçleri, birkaç as›r devam etmifltir. Mo¤ollar›n (2006, A.E.)
Önasyay› istila edip, burada yerleflik düzene geçen Türk ve di¤er
›rklara mensup topluluklar›n bu bölgeden göç etmelerine sebe-
biyet, dünyay› hallaç pamu¤u gibi darmada¤›n eden Mo¤ol ka-
s›rgas›, bu göçleri daha da h›zland›rm›fl, bilhassa O¤uzlar›n Ana-
dolu’da toplanmas›na yol açm›flt›r. Anadolu, XI. Yüzy›ldan bafl-
layarak XIV. Yüzy›la kadar süren yo¤un göçlerle bir O¤uz ülkesi
Çaml›dere Bay›nd›r Köyü
haline gelmifltir.186 (2005, A.E.)
107
tarih içinde ankara
108
tarih içinde ankara
109
tarih içinde ankara
110
tarih içinde ankara
111
tarih içinde ankara
112
tarih içinde ankara
113
tarih içinde ankara
DAN‹fiMENDL‹LER
Dâniflmendli hanedan›n›n kurucusu ve ilk Melik-i Muazzam
Daniflmend Ahmed Gâzî (Taylû) b. Ali et-Türkmânî, Azerbay-
can’da Arrân ve civar›nda yaflayan bir Türkmen ailesine mensup
olup, hem Türkmenler’e muallimlik yap›yor hem de Türkmen
emîrleriyle beraber kâfirlere karfl› savafl ediyordu.
Sultan Alparslan’›n 1064 y›l›nda ç›kt›¤› Kafkasya seferi s›ras›n-
da, di¤er Türkmen beyleriyle ordugâha giderek Selçuklu ordusu-
na yol gösterdi ve Sultan Alparslan’›n hizmetine girdi. Bilgeli¤i,
cesareti, yi¤itli¤iyle onun dikkatini çekti ve en güvenilir emîrleri
aras›nda yer ald›. Malazgirt Savafl›’na da kat›larak zaferin kazan›l-
mas›nda tavsiyeleriyle manevî bak›mdan önemli rol oynad›.
Sultan Alparslan’›n savafla kat›lan emîrlerinden Anadolu’da
fetihlerde bulunmalar›n› istemesi ve fethedecekleri yerlerin ken-
dilerine iktâ edilece¤ini bildirmesi üzerine zaferden sonra fetih-
lere giriflen beyler aras›nda Dâniflmend Gazi de vard›.
XII. yüzy›l müelliflerinden Zahîrüd-din Nîsâbûrî, Malazgirt
Zaferi’nin ard›ndan Sultan Alparslan’›n Erzurum ve civar›n› Sal-
tuk Bey’e; Mardin ve Harput yörelerini Artuk Bey’e; Erzincan, Ke-
mah ve fiebinkarahisar’› Mengücük Gazi’ye; Marafl ve civar›n›
Emîr Çavuldur’a; Sivas, Tokat, Amasya ve Kayseri’yi de Dânifl-
mend Gazi’ye iktâ etti¤ini söyler.
Daniflmend Gazi, Malazgirt zaferinden sonra kendisine iktâ
edilen ve Bizans ‹mparatoru Romanos Diogenes taraf›ndan tah-
rip edilen Sivas’› fazla bir mukavemetle karfl›laflmadan ele geçi-
rerek 1071’de Dâniflmendli hanedan›n› kurdu. Daha sonra Si-
vas’› bir üs olarak kullan›p Çaka, Turasan, Kara Do¤an, Osman-
c›k, ‹l-tegin ve Kara Tegin adl› emirleriyle Amasya, Tokat, Niksar,
Kayseri, Zamant›, Elbistan, Develi ve Çorum’u zaptetti. Danifl-
mend Gazi 1085’de vefat etti.
Daniflmend Gazi’nin ölümünden sonra yerine geçen o¤lu Gü-
müfltegin döneminde hanedan giderek daha da güçlendi. Ana-
dolu ve Suriye Selçuklular› aras›ndaki mücadelelerden faydala-
narak hâkimiyet sahas›n› geniflletti.
Gümüfltegin, Bizans ve özellikle Haçl›lar ile yap›lan savafllar-
da Anadolu Selçuklu sultan›n›n müttefiki olarak önemli rol oy-
nad›.
I. Haçl› Seferi’nin baflar›ya ulaflmas›, Urfa Haçl› Kontlu¤u,
Antakya Prinkepsli¤i ve nihayet Kudüs Krall›¤›’n›n kurulmas› Av-
rupa’da heyecan uyand›rm›fl ve Lombardlar, Frans›zlar ve Al-
manlar’›n kat›ld›¤› yeni bir Haçl› seferi düzenlenmiflti. Lombard-
lar ‹stanbul’a geldiklerinde ‹talya Normanlar›’n›n reisi ve Antak-
ya Prinkepsli¤i’nin kurucusu Bohemund’un Gümüfltegin taraf›n-
dan esir al›nd›¤›n› ö¤renince onu esaretten kurtarmak üzere ha-
114
tarih içinde ankara
Tokat Niksar,
rekete geçtiler. 3 Haziran 1101’de ‹zmit yak›nlar›ndaki Kive- Melik Gazi Türbesi
tot’tan hareket ederek Anadolu Selçuklular›n›n hakimiyetindeki (VGM)
Ankara’y› ele geçirdiler. Ankara Kalesi’ndeki 200 kiflilik askeri
garnizondaki askerleri flehit ettiler. Buradan Amasya ve Niksar’a
gitmek üzere Çank›r› istikametine yöneldilerse de Gümüfltegin,
I. K›l›çarslan, Halep Selçuklu Meliki R›dvan ve Harran Emîri Ka-
raca’n›n kumandas›ndaki 20.000 kiflilik Türk kuvveti karfl›s›nda
A¤ustos 1101’de Merzifon yak›nlar›nda bozguna u¤rad›lar.
Gümüfltegin Gazi, I. K›l›çarslan ve Harran Emîri Karaca, ikin-
ci ve üçüncü haçl› seferlerinde Haçl› ordusunu bozguna u¤rat-
m›fllar ve birlikte savafl etmifllerdir.
Antakya Prinkepsi Bohemund ile kuzeni Richard de Saler-
no’nun esir al›nmas›ndan sonra meydana gelen geliflmeler,
Haçl›lar’a karfl› birlikte savaflan Gümüfltegin ile I. K›l›çarslan’›
birbirine düflürdü. Gümüfltegin’in fidye karfl›l›¤›nda Bohe-
mund’u serbest b›rakmas›, müttefik s›fat›yla fidyeden pay iste-
yen, ayr›ca bölgede yeni güçlü bir Haçl› ittifak›n›n oluflmas›ndan
endifle eden I. K›l›çarslan taraf›ndan hofl karfl›lanmad› ve birlik-
telik bozuldu. I. K›l›çarslan Antakya seferinden vazgeçerek Gü-
müfltegin’in üzerine yürüdü ve Marafl yak›nlar›nda onu hezime-
te u¤ratt›. Bu bozgundan bir süre sonra da Gümüfltegin Sivas’ta
vefat etti. Gümüfltegin’in büyük o¤lu Emîr Gazi, hanedan›n bafl›-
na geçti. Emîr Gazi bafllang›çta Selçuklular’a tabi oldu. K›z›n› K›-
l›çarslan’›n o¤lu Mesud’la evlendirdi. I. K›l›çarslan’›n 1107 y›l›n-
da ölümü üzerine meydana gelen iktidar bofllu¤undan ve o¤ul-
115
tarih içinde ankara
Tokat Niksar,
Melik Gazi Türbesi
(VGM)
116
tarih içinde ankara
117
tarih içinde ankara
118
tarih içinde ankara
119
tarih içinde ankara
ANADOLU
SELÇUKLULARI
Kutalm›flo¤lu Süleyman fiah’›n ‹znik baflkentli kurmufl oldu-
¤u Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk y›llar›nda, Ankara ve civar›n-
da hangi Türkmen beyinin hakimiyet sa¤lad›¤› kesin olarak bilin-
memektedir. Anadolu Selçuklu hakimiyetinde olan Ankara, 1101
y›l›n›n Haziran ay›nda yap›lan I. Haçl› seferinde, Raimond de To-
ulouse taraf›ndan iflgal edilir. Kalede bulunan ikiyüz kiflilik aske-
ri birli¤in savunmas›n›n karfl›s›nda flehri teslim al›r. Bu durum,
flehirde yerleflik Müslüman Türk nüfusun olmad›¤›n› gösterir. Bi-
zans, çok k›sa bir süre Ankara’da hakimiyet kurar. fiehrin çevre-
sine yerleflmeye bafllayan O¤uz Türkmen beyleri sayesinde I. K›-
l›ç Arslan’›n o¤lu Melik Arap, Kastamonu ve Ankara civar›na ye-
niden hakim olur. I. K›l›ç Arslan’›n Selçuk hanedan› ile mücade-
Konya Alaaddin Camii
mihrab› (2005, A.E.)
leye giriflmesi ve 14 Haziran 1107’de Hapur suyunu geçerken ne-
hirde bo¤ulmas› üzerine, o¤ullar› Mesud (II. ‹zzeddin Mesud),
fiahin fiah, Melik Arap ve Tu¤rul Arslan ayr› ayr› taht mücadele-
sine bafllarlar. Bu durum Daniflmendli Emir Gazi’nin ve Bi-
zans’›n ifline yarar. 1110 y›l›nda Konya taht›na fiahin fiah geçer.
Alt› y›l kadar bir hakimiyetten sonra kardefli Mesud’un adamlar›
taraf›ndan pusuya düflürülerek genç yaflta flamani usulüne göre
bo¤ularak öldürülür.
Sultan Mesud, 1116 da tahta ç›kar. Melik Arap ise Kastamonu
ve Ankara civar›n›n hakimiyetini elinde tutmaktad›r. Kardefli Me-
sud’un Malatya hakimi Tu¤rul Arslan’›n elinde bulunan baba ili
Malatya’y›, Daniflmendli olan kay›npederi Emir Gazi’ye vermesi
üzerine Melik Arap, otuzbin kiflilik bir ordu ile Mesud’un üzerine
yürür ve onu yener. Bunun üzerine Mesud yard›m almak için Bi-
Konya Sultanlar Türbesi
zans ‹mparatoru Yuannis Komneos’a gider. ‹mparator, bir ordu ile
(2005, A.E.) Kastamonu üzerine yürür, flehri ya¤malayarak ‹stanbul’a geri dö-
ner. Sultan Mesud, ‹mparatorun yan›ndan dönünce Ankara haki-
mi kardefli Melik Arap’›n üzerine, kay›npederi Emir Gazi ile birle-
flerek yürür. Durumu ö¤renen Melik Arap, flehirde savunma yap-
may›p, Ermeni prensi Thoros’a s›¤›n›r. Daha sonra Melik Arap,
Türk ve Ermenilerden oluflturdu¤u bir ordu ile Emir Gazi’nin o¤lu
Muhammed’i pusuya düflürür ve esir al›r. Bu dönemde Ankara
kardefller aras›ndaki mücadelelerde devaml› el de¤ifltirir.
Anadolu Selçuk Sultan› Mesud, kay›npederi Daniflmendli Emir
Gazi ile birlikte Ankara flehrini kardefli Melik Arap’tan 1127’de geri
al›r ve Ankara’da Emir Gazi, hakimiyet kurar. Emir Gazi Anadolu’da
Türkmen beyleri aras›nda lider konumuna geçer, Bizans ve Haçl›-
120
tarih içinde ankara
121
tarih içinde ankara
122
tarih içinde ankara
123
tarih içinde ankara
124
tarih içinde ankara
125
tarih içinde ankara
HORASAN ERLER‹
126
tarih içinde ankara
127
tarih içinde ankara
128
tarih içinde ankara
129
tarih içinde ankara
130
tarih içinde ankara
‹çkale’de bulunan
Selçuklu Sultan› II. K›l›çarslan, Anadolu’da tesis etti¤i “me- Selçuklu eseri
Alaaddin Camii
liklik” (yar› ba¤›ms›z eyalet sistemi) sistemi ile onbir bölgeye ay- (2005, A.E.)
r›lm›fl, idari yönden “sultan”a ba¤l›, yönetim olarak ba¤›ms›z bir
yap›ya sahip olan hükümdarlar taraf›ndan idare edilmeye bafl-
land›. Ankara merkezli eyaletin meliki olan Muhiddin Mesud,
Ankara’da hükümdarl›¤›n› kurmufl, ad›na hutbe okutmufl, para
bast›rm›fl ve flehri imar etmeye bafllam›flt›r. Bu flehzadeler e¤i-
tim görmüfl ve kültürlü flahsiyetlerdir.
Muhyiddin Mesud, Bizans’a karfl› gaza ve fetihlerini yapar-
ken, bir taraftanda sanat ve edebiyat ehlini Ankara’ya davet ede-
rek, flehrin kültür ve sosyal hayat›n› canland›r›yordu. Ankara’da
yetiflen sanatç›lar “Enguriyei” lakab›yla tan›n›yorlard›. Bedi-i En-
guriyei, Muhyevi-i Enguriye-i ve Mahmud-i Enguriye-i gibi flair-
ler yetiflmifltir. Yap›lan gazalarda da elde edilen esirler, flehre
getirilmifl ve Müslüman olmufllar, böylelikle nüfus artmaya bafl-
lam›flt›r.
131
tarih içinde ankara
132
tarih içinde ankara
Alaaddin Camii
ahflap minberi kitabesi
(2005, A.E.)
133
tarih içinde ankara
SELÇUKLU ESERLER‹
Günümüze ulaflan veya çeflitli nedenlerle ulaflamayan, ancak
Selçuklu dönemine ait oldu¤u bilinen eserler, günümüze ulafl›p
ulaflmad›¤›na bak›lmaks›z›n afla¤›da verilmifltir:
Ankara Etnografya
Müzesi’nde bulunan Baklac›
Baba Camii
ahflap kap› kanatlar›
(2005, A.E.)
134
tarih içinde ankara
ALÂADD‹N
(SULTAN, KALE) CAM‹‹
‹çkalenin Zindan kap› yan›nda, kale duva-
r›na bitiflik olarak, kale duvar› mihrap duvar›
olarak kullan›larak yap›lan caminin asl›, Sel-
çuklu devrine aittir. Mevcut cami oldukça de-
¤iflikli¤e u¤ram›flt›r.
Caminin di¤er duvarlar› subasman sevi-
yesine kadar moloz tafl, üstü kerpiç olarak Alaaddin Camii kuzey cephe
yap›lm›flt›r. Camide ve çevresinde bolca dev- (1998, A.E.)
flirme malzeme görülmektedir. Duvarlar be-
yaz s›val›d›r. Genifl saçakl› çat›s› alaturka ki-
remit kapl›d›r.
Genifl bir alan› kaplayan, boyuna dikdört-
gen planl› caminin kuzeyindeki son cemaat
yeri, do¤u tarafta ana binadan iki sütunla ya-
na do¤ru geniflletilmesine karfl›l›k bat› taraf›
da bir duvarla kapat›larak oda haline getiril-
mifltir. Sekiz sütunla d›fla aç›lan son cemaat
yerinin üstüne kad›nlar mahfeli uzanmakta-
d›r.
Üç taraftan pencerelerle ayd›nlanan ca-
minin güney taraf›n›n alt› sur duvar› oldu-
¤undan, sadece üste küçük pencereler aç›l-
m›flt›r. Caminin minaresi kuzeybat› köflede
camiden ayr›, kare planl›, kesme tafl bir kai-
de üzerinde yükselmektedir. Tu¤la gövdenin
alt›nda ve üstünde birer tafl bilezik dolafl-
maktad›r. Tafl korkuluklu flerefeye kirpi sa-
çaklarla geçilir. Pete¤in üstü kurflun külâhl›-
d›r.
135
tarih içinde ankara
136
tarih içinde ankara
137
tarih içinde ankara
138
tarih içinde ankara
Alaaddin Camii ve
len bu onar›mlar›n birinde veya daha sonra cami flimdiki yeri- kale surlar› (2005,A.E.)
ne yap›lm›flt›r. Tarihi yönü ve ahflap minberi ile önem kazanan
bir yap›d›r.
Vak›flar Genel Müdürlü¤ü’nce 1956-1960 aras›nda ve 1984 y›-
l›nda yap›lan onar›mda, cami, çevresini saran eklentilerden te-
mizlenerek, mezbelelikten kurtar›lm›fl, ilk yap›l›fl›na ait ortaya ç›- Alaaddin Camii infla kitabesi
(2005, A.E.)
139
tarih içinde ankara
Alaaddin Camii içi (2005, A.E.) Alaaddin Camii minber ve mihrab› (2005, A.E.)
Alaaddin Camii pencere kalem iflleri (2005, A.E.) Alaaddin Camii minberden detay (2005, A.E.)
140
tarih içinde ankara
141
tarih içinde ankara
142
tarih içinde ankara
KIZILBEY CAM‹‹,
MEDRESE VE TÜRBES‹
Ulus’ta Ziraat Bankas› Genel Müdürlük Binas›’n›n yerinde
iken y›k›lm›fl, Selçuklu devrine ait küçük bir külliye idi. Caminin
bir bölümü medrese olup, yan›nda türbesi vard›. Buras›n›n va-
k›flardan sat›fl ifllemi 1931 y›l›nda yap›lm›fl, yap›lar ise daha ön-
ceden y›k›lm›flt›r.
Y›k›lmadan önce çekilen resimlerine göre cami –medrese mi-
naresiz, sade görünüfllü, boyuna dikdörtgen planl›, moloz tafl ör-
gülü duvarl›, sivri bir çat› ile örtülü bir yap› idi. Yap›n›n kuzeyin-
de yap›ya göre biraz dar, yanlar› kapal›, iri sütunlar›n tafl›d›¤› üç
adet kemerle kuzeye aç›lan bir son cemaat yeri vard›. Cami-med-
143
tarih içinde ankara
144
tarih içinde ankara
145
tarih içinde ankara
AH‹ fiERAFEDD‹N
(ASLANHANE) CAM‹‹
146
tarih içinde ankara
147
148
Aslanhane Camii ahflap sütünlar (2005, A.E.)
tarih içinde ankara
tarih içinde ankara
149
150
tarih içinde ankara
Aslanhane Camii
mihrabdan detay
Do¤u cephedeki taç kap›, tamamen tu¤la ile flekillendirilmifl- (2005, A.E.)
tir. Bas›k kemerli kap›n›n d›fl›n› sade bir tu¤la silme dolafl›r. Ke-
mer köfleliklerinde iri tabak fleklinde birer boflluk ve üstte flekli
bozulmufl, tu¤la ile yap›lan kap› elemanlar›nda çini parçalar› gö-
rülmektedir. Kap›dan cami içine basmaklarla inilir. Güney cephe Aslanhane Camii
iki alt, dört üst pencere ile d›fla aç›lmaktad›r. minberden detaylar
(2005, A.E.)
Caminin içinde ortadan yanlara do¤ru alçalan, mihraba dikey,
befl sah›n uzan›r. Ahflap tavan› tafl›yan dört s›ra halinde dizilmifl
24 adet ahflap direk üstüne Roma devri devflirme sütun bafll›kla-
r› konulmufltur. Bafll›klar›n üstündeki profilli yast›klara, mihraba
dikey iri hat›llar oturmaktad›r. Hat›llara, mihraba paralel olarak
at›lm›fl yuvarlak kirifller üzerine tavan tahtalar› çak›lm›flt›r. Orta
k›s›mda üç s›ra, yanlarda iki s›ra, duvar yan›ndakilerde birer s›ra
halinde dizilmifl konsollara oturan kirifllerle tavanda hareketlilik
meydana gelmifl, orta sah›n yüksek, yandakiler alçakt›r.
Kuzey duvar› boyunca uzanan ahflap mahfelin merdiveni, ku-
zeydo¤u köflededir. Mahfele aç›lan kuzey kap›s›n›n içinde, sivri
kemerli minare kap›s› vard›r.
Güney duvar›n ortas›nda, biraz sa¤a kaym›fl, tavana kadar
yükselen çini mozaik mihrap yer al›r. Üstü mukarnas kavsaral›
dikdörtgen mihrap niflinin çevresini dolaflan alç› ve çini mozaik
151
tarih içinde ankara
152
tarih içinde ankara
153
tarih içinde ankara
154
tarih içinde ankara
155
tarih içinde ankara
156
tarih içinde ankara
157
tarih içinde ankara
BEYPAZARI
SULTAN ALÂADD‹N CAM‹‹ (CAM‹‹ KEB‹R)
158
tarih içinde ankara
159
tarih içinde ankara
160
tarih içinde ankara
fiEREFL‹KOÇH‹SAR
ALÂADD‹N CAM‹‹
Sar›kaya Mahallesi’nde bir teras üzerinde yer alan cami, kare
planl› ve tek kubbeli bir yap›d›r. Caminin beden duvarlar› tama-
men kesme yonu tafltan yap›lm›flt›r. Kuzey taraf›ndaki son cema-
at yeri, üç kubbelidir. Kuzeybat› köflede beden duvarlar›ndan ç›-
k›nt› yapan minare kaidesi yonu tafltand›r. Caminin mihrap me-
kân›, k›ble yönünde, kare planl› ana mekandan ileri do¤ru ç›k›n-
t› yapmaktad›r.
Son cemaat yerinin pandantif geçiflli üç kubbesi, iki köflede tafl
ayak, ortada iki sütun ile tafl›nmakta, sivri kemerlerle ba¤lanmak-
tad›r. Sütunlar›n bafll›klar› gayet sade ve basit olup, gergi demir-
leri ile birbirine ba¤lanmaktad›r. Yan cephelerde üçer, güneydeki
mihrap ç›k›nt›s›n›n iki yan›nda ve güney duvar›nda bunlara karfl›
birer dikdörtgen pencere vard›r. Son cemaat yeri ile ayn› hizada
bulunan ana mekan›n beden duvarlar›, tafl bir silme ile bitmekte
ve daha üstte biraz daha içerden, her cephesi sivri kemerli sekiz-
gen bir kubbe kasna¤› yükselmekte, onun da üstüne, içe do¤ru
daralan payandal› kubbe kasna¤› oturmaktad›r. Bu konik, kasnak
kubbe ile birlikte tamamen kurflunla kaplanm›flt›r. D›fltan kemerli
payandalarla takviye edilmifl olan kasnak, sekiz pencerelidir.
Minare, kuzeybat› köflede son cemaat yeri ile birlikte beden
duvarlar›ndan hafif ç›k›nt› teflkil eden bir kaideye sahiptir. Silin-
dirik gövdeli minarenin flerefe alt›, silmelerle genifllemektedir.
fierefe ve petek k›sm› da tafl olup, üstü kurflun kapl› konik bir kü-
lahla örtülüdür. Minare kap›s›, son cemaat yerine aç›lmaktad›r.
Tamamen beyaz s›val› son cemaat yerinde sa¤ üstteki kemerli
bir pencere fleklindeki mükebbire, cami içinden imam›n sesi-
ni d›flar›daki cemaate duyurmak için yap›lm›flt›r, Son cemaat
Alaaddin Camii
kuzey cephesi
(2005, A.E.)
161
tarih içinde ankara
Alaaddin Camii
güneybat› cephesi yerinin iki yan›nda birer dikdörtgen pencere, ortas›nda taç ka-
(2005, A.E.) p› vard›r. Bas›k kemerli girifl kap›s›n›n çevresinde sivri kemer-
li genifl bir silme dolaflmaktad›r. Taç kap›n›n üst k›sm›nda ki-
tabe, kenarlar›nda geç dönem özelli¤i tafl›yan baz› motifler
vard›r.
162
tarih içinde ankara
163
tarih içinde ankara
fiereflikoçhisar, Sultan
Alaaddin Camii girifl kap›s›
(2005, A.E.)
164
tarih içinde ankara
165
166
tarih içinde ankara
Kuyulu Camii’nin Ankara Etnografya Müzesi’nde sergilenen ahflap kap› kanatlar› (2005, A.E.)
tarih içinde ankara
Kuyulu Camii
(1940, BELKO)
Kuyulu Camii
güneybat› cephe
(1940, VGM)
167
tarih içinde ankara
AKKÖPRÜ
168
tarih içinde ankara
169
tarih içinde ankara
170
tarih içinde ankara
AYAfi BELED‹YE
(PAfiA) HAMAMI
171
tarih içinde ankara
172
tarih içinde ankara
173
tarih içinde ankara
174
tarih içinde ankara
175
176
tarih içinde ankara
Selçuklular döneminde Ankara Kalesi surlar›na yap›lan gizli delhiz kap›s› ve kitabesi (2006, A.E.)
tarih içinde ankara
177
tarih içinde ankara
AH‹LER
178
tarih içinde ankara
dermifltir. Mecdüddin ‹shak dönüflünde, Sultan I. G›yâseddin’in 1920’li y›llarda Hatip çay›
üzerinde bulunan köprü
iste¤i üzerine Halife Nas›r taraf›ndan gönderilen Muhyiddin ‹b- (BELKO)
nü’l-Arabî, Evhadüddîn-i Kirmânî ve fieyh Nasîrüddin Mahmnûd
el-Hûyî gibi büyük mürflid ve mutasavv›flar› Anadolu’ya getir-
Vak›flar Genel Müdürlü¤ü
mifltir. Anadolu’nun her taraf›nda irflad faaliyetlerine bafllayan Vak›f Kay›tlar Arflivi’nde
Evhadüddîn-i Kirmânî ve halifeleri için Selçuk sultan› taraf›ndan bulunan Ahi fierafeddin’in
çok say›da tekke ve zaviye yap›lm›flt›r. Seçuk sultanlar› I. ‹zzed- fleceresinden bir bölüm
din Keykâvus ve I. Alâeddin Keykubad’›n da fütüvvet teflkilât›na
girmeleriyle Anadolu’da Ahîli¤in kuruluflu tamamlanm›flt›r.
I. Âlâeddin Keykubad zaman›nda Halife Nâs›r’›n, meflhur mu-
tasavv›f fiehâbeddin Sühreverdî’yi Anadolu’ya göndermesinin,
Anadolu’da Ahî teflkilât›n›n kurulmas›nda önemli bir yeri vard›r.
Anadolu’da Ahîli¤in kurucusu olarak bilinen ve ‹ran’›n Hoy
flehrinde do¤an fieyh Nasîrüddin Mahmûd, sonralar› “Ahî Evran”
ismiyle an›lm›flt›r. Özellikle I. Alâeddin Keykubad’›n büyük destek
ve yard›m›yla, bir taraftan ‹slâmî-tasavvufî düflünceye ve fütüvvet
ilkelerine ba¤l› kalarak, tekke ve zaviyelerde fleyh-mürid iliflkileri-
ni, di¤er taraftan ifl yerlerinde usta, kalfa ve ç›rak münasebetleri-
ni ve buna ba¤l› olarak iktisadî hayat› düzenleyen Ahîli¤in, Ana-
dolu’da kurulup geliflmesinde Ahî Evran’›n büyük rolü olmufltur.
Anadolu’da h›zla yay›lan bu teflkilât›n mensuplar›, flehirlerde ol-
du¤u gibi köylerde ve uç bölgelerde de büyük nüfuza sahip olmufl-
lar, Anadolu’da bilhassa XIII. yüzy›lda devlet otoritesinin iyice zay›f-
lad›¤› bir dönemde, flehir hayat›nda yaln›zca iktisadî de¤il, siyasî
yönden de önemli faaliyetlerde bulunmufllard›r. Ahîler, ba¤›ms›z
siyasî bir güç olmamakla birlikte, zaman zaman merkezî otoritenin
zay›flad›¤›, anarfli ve kargaflan›n ortaya ç›kt›¤› dönemlerde siyasî ve
askerî güçlerini göstermifller ve önemli fonksiyonlar üstlenmifller-
dir. Özellikle Mo¤ol istilâs› s›ras›nda Ahi birlikleri, flehirlerin yöne-
timine mahallî otorite olarak hâkim olmufllard›r.
179
tarih içinde ankara
180
tarih içinde ankara
181
tarih içinde ankara
182
tarih içinde ankara
183
tarih içinde ankara
Ahi fierafeddin
Türbesi kitabesi
184
tarih içinde ankara
AH‹ ZAV‹YELER‹
185
tarih içinde ankara
186
tarih içinde ankara
187
tarih içinde ankara
AH‹ VAKIFLARI
‹nsanlara hizmet ve Allah r›zas›n› kazanmak için, zengin kim-
seler taraf›ndan kurulan vak›flar, en güzel fleklini Müslüman Türk-
lerde bulmufltur. Türk-‹slam Medeniyetinin köklü kurumlar›ndan
olan vak›flar›n esas›, zengin insanlar›n kendi arzular›yla mallar›n-
dan bir k›sm›n› ay›rarak, belli kurallara göre hükmi flahsiyet ka-
zand›r›p, amaçlanan kamu menfaatine tahsis edilerek, halka hiz-
mete dönüfltürülmesidir. Burada varl›kl› insanlar›n ihtiyaç sahip-
lerine, onlarla yüz yüze gelmeden bir ibadet anlay›fl› içinde yar-
d›m vard›r. Vakf› kuran kifli mesut, ondan faydalanan insanlar
memnun oldu¤undan toplum huzuru da sa¤lanm›flt›r. Vak›f sis-
temini uygulayan toplumlarda herkes memnun edildi¤inden,
mutluluk oraya kendili¤inden gelmektedir.
Bir devlet gelene¤i olarak O¤uz Kaan’dan beri Türk hakan ve
sultanlar›, milletin babas› kabul edilir. Vazifeleri aras›nda halk›n›
doyurmak, beslemek olan devlet adamlar›n›n âlicenapl›¤› sonucu
dilimize, “Devlet Baba” tabiri yerleflmifltir. Buna paralel olarak
Türklerde yayg›n olan misafirlik ve hay›r duygular›, ‹slâmiyet’e giri-
fli ile canlan›p vak›f fleklinde sistemleflmifltir. Bunun sonucunda
Türkistan ve Türkiye, devlet adamlar› ve zenginler taraf›ndan yap-
t›r›larak vakfedilmifl imaret, zaviye, ribat, kervansaray ve hastane-
lerle donat›lm›flt›r.257 Bu dönemlerde vak›f yolu ile sosyal, dini ve
kültürel hizmetlerin sürekli yürütüldü¤ü flehir ve kasabalardaki
imaretlerde veya bir k›sm› yerleflim yerleri d›fl›nda kalan mevkiler-
deki tekke ve zaviyelerde; misafirlere, vakf›n elemanlar›na, talebe-
lere, fakirler ve düflkünlere bedava yemek verilmekteydi.
Günümüzde devletin görevleri aras›nda say›lan pek çok ka-
mu hizmeti, Selçuklu ve Osmanl› devirlerinde vak›f yoluyla yürü-
Aslanhane Camii mihrab›nda
bulunan rozet (2005, G.G.) tülmekteydi.
188
tarih içinde ankara
Saraç Sinan
Türbesinde bulunan
mezarlar (2005, A.E)
189
tarih içinde ankara
190
tarih içinde ankara
191
tarih içinde ankara
192
tarih içinde ankara
193
tarih içinde ankara
defli Ahi Adil o¤lu Batura Bey’e ve o¤luna sonra evlad›n›n salih olan›na,
sonra erkek ve k›z evlad›ndan devam eden neslinin salih olan›na, flayet bun-
lar›n soyu kesilirse evkaf› mezkurede tevliyeti Ahi Mamak o¤lu Ahi Mah-
mud’un o¤luna sonra evlad›n›n salih olan›na, sonra erkek ve k›z evlad›ndan
devam eden neslinin salih olan›na, flayet bunlar›n soyu kesilirse Ankara
flehrinin Hakim’ine flart k›ld›.
Kezalik mumaileyh vak›f, zikrolunan vak›flar›n sunufu isti¤lal ile ist¤lal
olunmas›n› ve bunlardan has›l olan gallenin mecmuunun sülüsü hakk› tev-
liyet olarak mütevelliye sarf olunmas›n› ve (di¤er ) sülüsünün mütevelli ye-
dinde sarf olunmak flart ile mezkur medresenin rekabesine sarf olunmas›n›
ve bu sülüsden rekabeden artan› vak›f›n dedesi Ahi Hac› Husam’›n zaviye-
sinin masraflar›na ve bu zaviyeye gelenlere sarf olunmas›n› ve (di¤er) sülü-
sününde mütevelli elile müderise sarf olunmas›n› flart eyledi.
Ve kezalik mumaileyh vak›f da mezkûr mengene mahsulunun n›sf›n›n
mezkûr medresede yat›l› kalan ve okuyan talebeye, kandil ya¤› için sarf
olunmas›n› ve di¤er n›s›fdan her sene medrese kandil ya¤› için dört batman
sarf olunmas›n› ve kalan›n›n mütevelliye sarf olunmas›n› flart k›ld›.
Evkaf› mezkûreyi tefasili meskûresi ile beraber meflayihin halefi Seyyidi
Ahmed ‹bni Seyyidi Mehmed’e evkaf›n bütün umurunu zabt›n› ve bütün
kuyud ve mesalihin tanzimini tefviz ederek teslim eyledi. Sonra vakf›n ade-
mi luzumu ile ihticac ederek vakf›ndan rücu ve evkaf› mezkurenin milkine
iade olunmas›n› murad eyledi. binaen aleyh mezkur Seyyidi Ahmed, müc-
tehidinden lüzumunu rey edenlerin kavline binaen vakf› mezkurun luzumu-
nu iddia eyledi. Bu hususda atabe-i aliyyede kad› ve bu vakfiyye-
i fler’iyyenin balas›n› tevki ve tescil eden zata ç›kt›lar ve bu hakim ise bu vak-
f›n sihhat ve lüzumuna hüküm edüp fleraitini cami ve vakf ve hüküm ve tes-
cile bir tak›m uduli mesuli iflhad ederek tescil eyledi. Binaenaleyh ad› geçen
vak›f gökler ve yerler durdukça nehci meflruh üzre daim ve müttefekunaleyh
bir vakf› laz›m oldu üzerine gelen ezman ve avan ve ahyan bu vakf› ancak
muhkem ve mübrem ve laz›m k›la bu vakf›n kavaidi ta¤yir ve mevaridi teb-
dil olunamaz kim ki tebdil eder ve bu vakf› veflurut ve kuyudundan birini
ibtale say ederse vizrü vebal ve cenab› hakk›n ve meleklerinin ve cümle na-
s›n lanetleri an›n üzerine olsun vak›f ve hüküm ve tecsil ve iflhad ve tahrir
842 senesi Zilkidesinin evas›t›nda vaki oldu.”
194
tarih içinde ankara
‹LHANLILAR
Türkiye Selçuklular› devleti y›k›l›nca 1304-1341 tarihleri ara-
s›nda Anadolu, ‹lhanl› vali ve kumandanlar ile idare edilmek-
te idi. Anadolu’da bulunan ‹lhanl› askerlerinden bir k›sm› da
Devlet-fiah Kumandas›nda Ankara civar›nda oturuyordu. ‹lhanl›
hükümdar› Ebu Sait Bahad›r Han (716-736) Tebriz’de vefat edin-
ce ortaya ç›kan kargafladan faydalanan Devlet-fiah, Ankara’da
hükümranl›¤›n› ilan etmifltir. Vefat edince yerine o¤lu Bahti-
yar Melik Nas›r yerine geçmiflti.
‹lhanl› hükümdar› Ebu Said Bahad›r Han, Emir Eretna’y› ken-
dine naip olarak Anadolu’ya tayin etmifl, halk›n üzerindeki hay-
van say›m vergisini kald›rmak üzere 1330 y›l›nda Ankara’ya gön-
dermifltir.258 Ankara’da ‹lhanl› hâkimiyetini belgeleyen bir kitabe
vard›r. D›fl Kale’nin At Pazar›na aç›lan kap›s›n›n üstünde yer alan
Farsça kitabe, 1330 tarihlidir.
Vergi toplama talimatnamesi olan kitabenin Türkçe’si:
“Allah iflleri kolaylaflt›rand›r. Ahali, toplanan kupçurun ve bu¤day›n çok-
lu¤undan flikayet etmifllerdir. Cihan› fethedenin ferman›n›n hükmü Engüri-
ye’ye vard›¤› zaman Müslümanlar padiflah›n›n (mülkü daim olsun) devleti-
nin devam› için yediyüz otuz senesi mart ay›n›n bafl›ndan itibaren vilâyete ya-
sa budur ki; para ve cinsleri belli olsun ve deftere kaydedilerek flehir damgas›
bulunsun. Yasan›n hükmü bu ola. Her kim fazla kupçur ve kanunsuz öflür
isterse Alklah›n ve meleklerin ve peygamberlerin lâneti ona olsun. Bu emri iflit-
tikten sonra kim de¤ifltirirse günah› de¤ifltirenedir. Halil yapt›.”259
Ebu Said Bahad›r’›n vefat›ndan sonra da Emir Eretna, Anka-
ra dahil olmak üzere Anadolu’nun bir k›sm›na hakim olmufltur.
Ankara, onun ve o¤lu G›yaseddin Mehmed zaman›nda tayin et-
tikleri valiler taraf›ndan yönetilmifltir. G›yaseddin Mehmed ad›-
na Ankara’da para bas›lm›flt›r.260
195
tarih içinde ankara
Ankara Kalesi girifl kap›s› üzerinde bulunan ‹lhanl› vergi kitabesi (2005, A.E.)
196
tarih içinde ankara
ANADOLU BEYL‹KLER‹
Selçuklular›n Mo¤ollar taraf›ndan yenilip bir müddet devlet-
lerinin onlara ba¤l› olarak yaflamas› s›ras›nda Anadolu’nun çe-
flitli yerlerinde, Selçuklu veya Türkmen Beylerinin ileri gelenleri
taraf›ndan bir tak›m beylikler kurulmufltur. Bu beylikler aras›n-
dan zamanla Osmanl›lar s›yr›l›p ç›kacak, “Devleti Âliyye-i Osma-
niye” fleklinde isimlendirdikleri devlet 600 y›l yaflayacakt›r.261
Ankara yöresinde ara ara hakim durumda olan beylikler; Can-
daro¤ullar›, Germiyano¤ullar› ve Karamano¤ullar›’d›r.
GERM‹YANO⁄ULLARI
Kütahya ve civar›nda kurulan ve bir Türkmen beyli¤i olan
Germiyano¤ullar›, bir müddet Ankara civar›na hakim olmufllar-
d›r. Bu hakimiyeti, Ulus semtinde iken 1940’l› y›llarda y›k›lan K›-
z›l Bey Camii’nin, 1299 tarihli minberinin tamir kitabesinden ö¤-
reniyoruz.
Ankara Etno¤rafya Müzesi’de bulunan ahflap kitabede flu ifa-
de yaz›l›d›r: “Bu mübarek minberin onar›lmas›, yenilenmesi, büyük sul-
tan din ve dünyan›n yükse¤i, fetih babas›, memleketler zapteden, Feramürz
o¤lu Keykubat -Allah Sultanl›¤›n› sürekli k›ls›n- zaman›nda büyük ve ulu
1920’li y›llarda Zincirli
bey Aliflir o¤lu Yakup -Allah onun parlakl›¤›n› ve kudretini tecdit eylesin- Camii ve civar› (BELKO)
197
tarih içinde ankara
198
tarih içinde ankara
CANDARO⁄ULLARI
Selçuklu Sultan› Alaaddin Keykubad’›n uç beylerinden ve bü-
yük emirlerinden olan Hüsameddin Çoban, Kastamonu civar› ha- Bir dönem Candaro¤ullar›
kimlerinden olup, deniz afl›r› gazalar yaparak flöhret kazanm›flt›. hakimiyetinde bulunan
Kalecik ve Kalecik Kalesi
Sultan taraf›ndan kendisine Kastamonu beyli¤i verildi ve “Çoban- (2004, A.E.)
199
tarih içinde ankara
K›z›lcahamam- Saray
Köyü Kervansaray›
kal›nt›lar› (2005, A.E)
200
tarih içinde ankara
KARAMANO⁄ULLARI
‹lhanl›lar’›n Anadolu’yu boflaltmalar›ndan sonra, birkaç y›l
Eretna Beyli¤i’ne ba¤l› kald›¤› anlafl›lan Ankara’da, 1344’te ba-
¤›ms›z bir Ahi yönetimi kuruldu. 1354’te Orhan Gazi’nin o¤lu Sü-
leyman Pafla’ca Osmanl› topraklar›na kat›lana dek, kentin on y›l
bu yönetimin alt›nda kald›¤› san›l›yor.
Asl›nda Ankara, Osmanl›lar’ca iki kez al›nm›flt›r. Kenti önce
Süleyman Pafla 1354’te, sonra da I. Murad 1362’de ele geçirmifl-
tir. Netayic ül-Vukuat’da bu konuda flunlar yaz›l›d›r: “Hüdaven-
di-gâr Gazi lakab› ile ün salan I. Sultan Murad, 1362’de babas›
Orhan Gazi’nin yerine tahta geçti. ‹lk ifli, ordusu ile yürüyüp An-
kara Kalesi’ni, Selçuklu beyleri kal›nt›lar›ndan olan Ahiler ad›n-
daki zorbalar elinden almak oldu”. Ayn› konuda, Hammer’de flu
sat›rlar yaz›l›d›r:
“Bilindi¤i gibi Selçuklu ailesinin sönüflünden sonra Selçuklu
Devleti’nin mirasç›lar› durumunda bulunan onbefl bey aras›nda
kendisini en kuvvetli hisseden, Karaman hükümdar› olmufltur.
Osmanl›lar›n her an artmakta olan güçlerinin kendisi için haz›r-
lamakta oldu¤u tehlikeyi sezince ve Osmanl›lar›n son teflebbüs-
lerinden endiflelenince, onlarla savafla karar verdi. Padiflah›n, as-
Karaman, Karamano¤ullar›
keri tam Avrupa’ya hareket edece¤i bir s›rada, f›rsattan istifade Türbesi (2005, A.E.)
ederek, Asya’da savunmas›z kalan Osmanl› ülkesine hücum etti.
Sald›r›fl›n›n sonucunu sa¤layabilmek için Karaman Beyi, Ga-
lata’daki büyük emlak sahiplerini, Ahileri, isyana flevklendirdi;
bunlar Ankara hükümetini elde etmifllerdi. Murad, Elespon k›y›-
lar›ndan Anadolu s›n›r›na y›ld›r›m süratiyle yetiflerek Ahileri
bozdu. Ve Ankara’n›n anahtarlar›n› elinden ald›. ‹skender’in Kü-
çük Asya’daki fetihlerinin kuzey noktas› olan, Hilafetin ve Bizans
‹mparatorlu¤unun yükselifl ça¤lar›nda, Konstantiniya (‹stanbul)
ve ‹slam hükümdarlar› aras›nda sürekli bir çekiflme konusu tefl-
kil eden Ankara, hemen her ça¤da tifti¤i, meyveleri, örtüleri,
kapl›ca sular›, pehlivan yetifltirmesi ve ibadethaneleri ile flöhret
kazanm›flt›r...”264
201
tarih içinde ankara
ANADOLU BEYL‹KLER
DEVR‹ ESERLER‹
YEfi‹L AH‹ (YEfi‹L A⁄A)
CAM‹‹ VE MEDRESES‹
202
tarih içinde ankara
Kuzeydeki son cemaat yerinin iki yan› kapal›d›r. ‹ki aya¤›n ta-
fl›d›¤› üç sivri kemerle avluya aç›lan son cemaat yerinin üstüne
mahfelin devam› uzanmaktad›r. Altl› üstlü iki s›ra halindeki pen-
cereler, do¤u ve bat›da sekizer adet, güneyde dört adettir. Pen-
cereler dikdörtgen flekilli olup, alttakiler, üsttekilere göre büyük-
tür. Son cemaat yerinin bat›s›na bitiflik kesme tafl kaideli, tu¤la
gövdeli bodur minarenin kaidesi, cami boyunca yükselmektedir.
Gövdesi s›val› minarenin flerefe korkuluklar›, tafltan yap›lm›flt›r.
Petek konik bir külahla örtülüdür. Boyuna dikdörtgen planl› ha-
rimin tavan›, beden duvarlar›na oturmaktad›r. Kuzeydeki mah-
fel, dört ahflap direkle tafl›nmaktad›r. Ahflap tavan›n ortas›ndaki
alt›gen göbek, geometrik motiflerle süslüdür. Caminin alç› mih-
rab› tavana kadar yükselmektedir. Befl kenarl› mihrap niflinin üs-
tü mukarnas kavsaral›d›r. Nifli, yaz› ve bitkisel süsleme silmele-
ri çevrelemektedir. Köfleleri sütunceli niflin içi ve üstündeki bofl-
luk, geometrik süslemelidir. Mihrab›n üstünde, palmet s›ras› di-
zilmifltir. Minberi yenidir. Caminin yan›nda Osmanl› devrinde
yap›lan bir medrese ve zaviye vard›. Osmanl› devri sonuna kadar
e¤itim yap›lan; Caminin bat›s›ndaki Yeflil Ahi Medresesinden bir
iz kalmam›flt›r.265 Yeflil Ahi Cami, ilk olarak Ahi Murat taraf›ndan
XIV. yüzy›lda yapt›r›lm›fl olmal›d›r.
Caminin mevcut hali, XVII veya XVIII. yüzy›lda yenilenen ya-
p›d›r. ‹lk yap›l›fl›n›n özelliklerini tafl›mamaktad›r.266 Cami, 1953-
1959, 1975 ve 2003 y›llar›nda onar›lm›flt›r.267
Yeflil Ahi Camii
kuzey cephesi (2005, A.E)
203
tarih içinde ankara
204
tarih içinde ankara
205
tarih içinde ankara
206
tarih içinde ankara
207
tarih içinde ankara
208
tarih içinde ankara
209
tarih içinde ankara
210
tarih içinde ankara
211
tarih içinde ankara
212
tarih içinde ankara
213
tarih içinde ankara
EYÜP MESC‹D‹
Hamamönü Semtinde, Sar›ca Sokakta bulunan Eyüp Mesci-
di, kerpiç duvarl›, çat›l› sade bir yap›d›r. Minaresi olmayan mes-
cidin kuzeyinde genifl bir son cemaat yeri ve bahçesi vard›r.
Duvarlar›, tafl temel üstüne kerpiç dolgulu ahflap karkas ola-
rak yap›lm›flt›r. Kuzeydeki genifl son cemaat yerinin iki yan› ka-
pal› olup, önü bahçeye aç›l›r. Tavan›, profilli yast›klara sahip ba-
sit ahflap direklerle tafl›nmaktad›r. Sade dikdörtgen kap›n›n iki
yan›ndaki birer pencere, sivri kemerli al›nl›¤a sahiptir. Do¤u
cephenin kuzeyine bir ev bitifliktir. Harime aç›lan sivri iki üst ve
dikdörtgen iki alt pencere vard›r. Güneyde ve bat›da iki üst pen-
cere yer al›r. Duvarlar çamur s›val›d›r. Çat›s› alaturka kiremitli-
dir.
Mescidin harimi enine dikdörtgen planl›d›r. Ortadaki ahflap
bir dire¤in iki yan duvarla beraber tafl›d›¤› mihraba paralel bir
hat›lla, tavan ikiye bölünmüfltür. Ahflap direk profilli bir yast›¤a
sahiptir. K›ble duvar›na dikey olarak uzat›lan kirifllerle hat›l ve
duvarlar aras›nda ucu profilli yar›m yast›klar yer al›r. Yar›m yas-
t›klar›n üstünde kiriflleri tafl›yan tahtalar ve orta hat›l›n yan yüz-
leri afl› boyal›, klasik kalem ifli nak›fllarla süslenmifltir. Kuzeyde-
ki ahflap mahfele, kuzeybat› köfleden merdivenle ç›k›l›r.
Alç› mihrap, di¤er Ankara mihraplar›ndan biraz farkl›d›r. Dört
kenarl› niflin içi geometrik geçmelerle süslüdür. Üstündeki bir
yaz› kufla¤›ndan sonra mukarnasl› kavsara ile nifl biter. Niflin iki
kenar›ndaki zar bafll›kl› sütuncelerin üstünde dar bir silme gibi
yükselen geometrik geçmeli çerçeve, kavsaran›n üstünde üçgen
bir al›nl›k gibi bitmektedir. Daha üstte bir yaz› panosu müstakil
olarak durmaktad›r. Ahflap minberi yenidir.
Eyüp Mescidi
kuzey cephe (2006, A.E)
214
tarih içinde ankara
GENEG‹ MESC‹D‹
Ulucanlar Caddesi’nde yol üstünde bir yamaca yap›lm›fl olan
mescid; dikdörtgen planl›, çat›l› bir yap›d›r. D›fltan sade olmas›-
na karfl›l›k iç özellikleri bak›m›ndan mühim bir yap›d›r. Duvarla-
r›, tafl temel üstüne kerpiç örgülüdür. Minaresi yoktur.
Bat› cephe boyunca uzanan iki yan› aç›k son cemaat yerinin
kuzeyinde beden duvar›n›n devam› vard›r. Duvarlar› koyu gri bo-
yanm›flt›r. Kuzeye do¤ru yükselen bir yamaçta yap›ld›¤›ndan,
güney cephenin alt›nda bodrum kat› vard›r. Bodrum kap›s› bat›-
dad›r. Çat›s› alaturka kiremitlidir.
Harime, son cemaat yerinin kuzeydo¤usundan dikdörtgen
bir kap› ile girilir. Boyuna dikdörtgen planl› harimin gerisinde
bulunan ahflap bir direk, enine uzanan ahflap hat›l› tafl›makta-
d›r. Bunun üzerinde mihraba dik uzat›lm›fl ahflap kirifller, güney
ve kuzeyde beden duvarlar›na oturmaktad›r. Mescidi altl› üstlü
iki s›ra halinde; güneyde ikifler, do¤uda ve son cemaatte birer
dikdörtgen pencere ayd›nlat›r. Do¤u, bat› ve kuzey duvarlar›nda
birer nifl mevcuttur.
Güneydeki genifl alç› mihrap, tavana kadar yükselir. Befl ke-
narl› niflin üstü mukarnasl›d›r. Kenarlardaki sütunceler, zar bafl-
l›kl›d›r. Niflin köfleliklerinde geometrik süslemeler vard›r. Nifli
kuflatan silmelerden içtekinde genifl bir geometrik süsleme; or-
215
tarih içinde ankara
216
tarih içinde ankara
217
tarih içinde ankara
Hasbey Camii
alç› mihrab› (2005, A.E.)
218
tarih içinde ankara
219
tarih içinde ankara
220
tarih içinde ankara
221
tarih içinde ankara
222
tarih içinde ankara
223
tarih içinde ankara
224
tarih içinde ankara
225
tarih içinde ankara
oluflan süslemeler ifllenmifltir. Kübik gövde, genifl bir silme ile s›-
n›rland›ktan sonra köflelerden pahlanarak yüksek, sekizgen kasna-
¤a geçilmifltir. Kasna¤›n ana cephelerine dikdörtgen birer pence-
re aç›lm›flt›r. Bu pencerelerin üstü kemer sisteminde, sahte kemer
fleklinde ifllenmifl, parçal› lentoya sahiptir. Kasnak üzerine, ucu
sivri olmayan piramidal bir külah oturtulmufltur.
Taç kap›s› tamamen mermerden olup, Bursa kemerli kap›
aç›kl›¤›n›n üstünde kitabesi yer al›r. Eskiden kap›n›n önünde bir
revak oldu¤u, iki kenardaki konsol ve üstlerindeki kal›nt›lardan
anlafl›lmaktad›r.
Kareye yak›n iç mekan›n üst k›sm›, Türk üçgenleriyle sekizge-
ne dönüflerek kasnak olarak yükselip kubbeyle sona ermektedir.
Türbede birinci s›n›f bir tafl iflçili¤i görülmektedir. Eser yak›n-
dan incelenince hayran kalmamak mümkün de¤ildir.296
‹ki sat›rl›k sülüs kitabe:
1-Tesaddî bi i’mâretiha flemrâh-› flecerat’il-fakir fieyh Pafla bin Ahmed
Pafla bin Mahmûd Seydi bin Hacî
2-Tu¤rul Bâbâ nûrullah kabreh .Fî evâs›t-› receb’il-mücerreb lisene se-
lase ve tis’în ve seb’a mietin ve’l-hamdü lillâhi vahdeh (20 Recep 783 / 9
Ekim 1381 )’
Türbe, asl›nda günümüze ulaflmayan Hac› Tu¤rul Zaviyesi’nin
bir parças›d›r.297 Yap›, girifl kap›s› üzerindeki kitabeye göre 9
Ekim 1381 y›l›nda Hac› Tu¤rul Baba için torunlar›ndan fieyh Pa-
fla taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r.
Çok önemli bir sanat eseri olan türbe, definecilerin hücumu-
na u¤ram›flt›r. Türbenin içi defineciler taraf›ndan kaz›larak boflal-
t›lm›fl, topraklar› d›flar› atmak için mermer pencereler tahrip edil-
mifltir. Yap›lan tahribatlara ra¤men Hac› Tu¤rul Türbesi, ecdad›-
n› bilmeyen soysuzlara karfl› inatla direnmektedir.
226
tarih içinde ankara
227
tarih içinde ankara
228
tarih içinde ankara
229
tarih içinde ankara
230
tarih içinde ankara
D‹PNOTLAR
1 Vedat ‹dil, Ankara: Tarihi Yerler ve Müzeler, Net Turistik Yay›nlar›, Ankara, 1993, s.11.
2 Bilge Umar, Türkiye’deki Tarihsel Adlar, ‹stanbul, 1993, s.74-76.
3 Afif Erzen, ‹lkça¤da Ankara, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1946, s. 15.
4 Afif Erzen, a.g.e., (1946), s. 16.
5 “Ankara”, Yurt Ansiklopedisi, C. 1, s. 523.
6 Afif Erzen, a.g.e., (1946), s. 25.
7 N. Can Gülekli, Ankara: Tarih-Arkeoloji, Do¤ufl Matbaas›, Ankara, 1948, s. 29-30.
8 Evliya Çelebi, Seyahatname, C. II, ‹stanbul, 1999, s. 518.
9 Bilge Umar, ‹lkça¤da Türkiye Halk›, ‹stanbul, 1999, s. 1-3.
10 Savafl Harmankaya-O¤uz Tan›nd›, TAY-Türkiye Arkeolojik Yerleflmeleri-1: Paleolitik / Epipale-
olitik, Ege Yay., ‹stanbul, 1996.
11 ‹lhan Temizsoy ve di¤er haz., Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Dönmez Ofset, Ankara, tarih-
siz, s. 13-15.
12 Mehmet Özdo¤an. “Ad›m Ad›m Yerleflik Yaflam Mezolitik Ça¤”, Arkeo Atlas, S. 1, ‹stan-
bul, 2002, s. 60.
13 Afif Erzen, a.g.e., (1946), s. 26-27.
14 fievket Aziz Kansu, Türk Tarih Kurumu Taraf›ndan Yap›lan Etiyokuflu Hafriyat› Raporu (1937),
Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1940.
15 Afif Erzen, a.g.e., (1946), s. 27.
16 Bilge Umar, a.g.e., (1999), s. 3-5.
17 Sachihiro Omura, “1993 Y›l› Orta Anadolu’da Yürütülen Yüzey Araflt›rmalar›”, 12. Arafl-
t›rma Sonuçlar› Toplant›s›, Kültür Bakanl›¤› An›tlar ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara,
1995, s. 256.
18 Hamit Zübeyr Koflay, Ankara Budun Bilgisi, Ankara Halkevi Dil-Tarih-Edebiyat fiubesi
Neflriyat›, Ankara, 1935, s. 7.
19 David French ve di¤er, Ankara: Ankara Turizmi, Eski Eserleri ve Müzeleri Sevenler Derne-
¤i Yay., Ankara, tarihsiz, s.24.
20 Sachihiro Omura, “1991 Y›l› ‹ç Anadolu’da Yürütülen Yüzey Araflt›rmalar›”, 10. Araflt›r-
ma Sonuçlar› Toplant›s›, Kültür Bakanl›¤› An›tlar ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara,
1993, s. 371.
21 David French ve di¤erleri, a.g.e., s.24.
22 ‹lhan Temizsoy ve di¤er haz., a.g.e., s. 35-37.
23 Sachihiro Omura, a.g.m., (1995), s. 229.
24 Sachihiro Omura, a.g.m., (1995), s. 218.
25 Sachihiro Omura, a.g.m., (1995), s. 229.
26 David French ve di¤er, a.g.e., s. 24; Sachihiro Omura, “1992 Y›l› ‹ç Anadolu’da Yürütü-
len Yüzey Araflt›rmalar›”, 11. Araflt›rma Sonuçlar› Toplant›s›, Kültür Bakanl›¤› An›tlar ve
Müzeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara, 1994, s. 319.
27 Sachihiro Omura, “1994 Y›l› Orta Anadolu’da Yürütülen Yüzey Araflt›rmalar›”, 13. Arafl-
t›rma Sonuçlar› Toplant›s›, Kültür Bakanl›¤› An›tlar ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara,
1996, s. 249.
28 Remzi O¤uz Ar›k, “Anadolu’nun En Garp Eti ‹stasyonu Karao¤lan Höyü¤ü”, Belleten, C.
3, S. 9. Ankara, 1939, s. 27-42.
29 Sachihiro Omura, “1995 Y›l› ‹ç Anadolu’da Yürütülen Yüzey Araflt›rmalar›”, 14. Araflt›r-
ma Sonuçlar› Toplant›s› II, Kültür Bakanl›¤› An›tlar ve Müzeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara,
1997, s. 249.
30 Ekrem Akurgal, Anadolu Kültür Tarihi, Ankara, 1998. s. 11.
31 Sevgi Aktüre, Anadolu’da Bronz Ça¤› Kentleri, ‹stanbul, 1994, s. 98.
32 Sevgi Aktüre, a.g.e., (1994), s. 98.
33 Sevgi Aktüre, a.g.e., (1994), s. 100.
34 Suavi Ayd›n ve di¤er, Küçük Asyan›n Bin Yüzü, Dost Kitabevi, Ankara, 2005. s. 40.
35 ‹lhan Temizsoy ve di¤er haz., a.g.e., s. 43.
36 Hamit Zübeyr Koflay, “Türkiye Cumhuriyeti Vekaletince Yapt›r›lan Ahlatl›bel Hafriyat›”,
Türk Tarih Arkeologya ve Etnografya Dergisi, S. 2, Ankara, 1934, s. 3-11.
37 Sachihiro Omura, a.g.m., (1996), s. 251.
38 Sachihiro Omura, a.g.m., (1995), s. 229.
39 David French ve di¤er, a.g.e., s.24.
40 Sachihiro Omura, a.g.m., (1997), s. 249.
41 Remzi O¤uz Ar›k, “1942’de Türk Tarih Kurumu Ad›na Yap›lan Bitik Kaz›s› ve Hatay Tet-
kikleri Hakk›nda K›sa Rapor”, Belleten, C. 8, S. 30, Ankara, 1944, s. 350-54.
42 Sachihiro Omura, a.g.m., (1993), s. 373.
231
tarih içinde ankara
232
tarih içinde ankara
233
tarih içinde ankara
234
tarih içinde ankara
183 Do¤ufltan Günümüze Büyük ‹slam Tarihi, Ça¤ Yay., C. 3, s. 283-432; fierare Yetkin, “Abba-
siler”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 1, ‹stanbul, 1988, s. 31-56.
184 Osman Turan, Selçuklular Zaman›nda Türkiye, Bo¤aziçi Yay., ‹stanbul, 2002, s. 21-44; Sar-
gon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, “Ankara”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, ‹stanbul, 1991,
s. 201-204
185 Osman Turan, a.g.e., s. 53-82.
186 Faruk Sümer, O¤uzlar (Türkmenler ), Ankara, 1972, s. XIII.
187 Faruk Sümer, a.g.e., (1972), s. 423-460.
188 Osman Turan, a.g.e., s. 112-196; Sargon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, a.g.e., s. 201-204
189 Osman Turan, a.g.e.; Sargon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, a.g.e., s. 201-204
190 Osman Turan, a.g.e.; Sargon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, a.g.e., s. 201-204;
191 Osman Turan, a.g.e., s. 21-44; Sargon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, a.g.e., s. 201-204.
192 Osman Turan, a.g.e., s. 21-44; Sargon Erdem-Abdülkerim Özayd›n, a.g.e., s. 201-204.
193 Mübarek Galip, Ankara II, ‹stanbul, 1341, s. 7.
194 Bahattin Ögel ,”Selçuklu Devri Anadolu A¤aç ‹flçili¤i Notlar›”, Y›ll›k Araflt›rmalar Dergisi,
I, Ankara 1957,s. s. 204.
195 ‹.Hakk› Konyal›, Ankara Camileri, Vak›flar Genel Müdürlü¤ü Yay., Ankara 1978, s. 25.
196 Abdülkerim Erdo¤an, Unutulan fiehir Ankara, Akça¤ Yay., Ankara, 2004, s. 136.
197 ‹.H. Konyal›, a.g.e., s. 25.
198 B. Ögel, a.g.e., s. 206.
199 Abdülhamit Tüfekçio¤lu, Erken Dönem Osmanl› Mimarisinde Yaz›, Ankara, 2001, s. 32.
200 Zeki Oral, “Anadolu’da Sanat De¤eri Olan Ahflap Minberler, Kitabeleri ve Tarihçeleri”,
Vak›flar Dergisi, S. V, Ankara 1962, s. 34
201 E. Hakk› Ayverdi, Osmanl› Mimarisinde Çelebi ve II. Murad Devri, C. II, ‹stanbul, l972, s. 231.
202 VGMA, 06.01.01/7 nolu dosya.
203 VGMA, 592 numaral› defter, s. 49, s›ra 45.
204 Ozan Sa¤d›ç, Bir Zamanlar Ankara, Ankara 1991, s. 49; ‹.Hakk› Konyal›, a.g.e., s. 65.
205 Özer Ergenç,”XVII.yüzy›l›n Bafllar›nda Ankara’n›n Yerleflim Durumu Üzerine Baz› Bilgi-
ler”, Osmanl› Araflt›rmalar› I, ‹stanbul, 1980, s. 101.
206 Ö. Ergenç, a.g.m., s. 100.
207 B. Ögel, a.g.m., s. 208, 211.
208 Zeki Oral, a.g.m., (1962), s. 63: Germiyan beyi Yakub bin Aliflir 1300 y›l›nda Ankara’ya
da hakim olmufltur. Bkz. M. Çetin Varl›k, Germiyano¤ullar› Tarihi, (1300-1429), Ankara,
1974, s. 31.
209 B. Ögel, a.g.m., s. 208.
210 Z. Oral, a.g.m., s. 53; M. Galip, Ankara II, s. 9.
211 Engül U¤urlu, Ankara K›z›lbey Camii Minberi, Türk Etno¤afya Dergisi, X-1967, Ankara,
1968, s. 77.
212 G. Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatlar›, Ankara, 1988, s. 117.
213 Ankara Etno¤rafya Müzesi 11972 say›l› envanter kayd›.
214 O. Sa¤d›ç, a.g.e., s 49; Konyal›, a.g.e., s. 65.
215 ‹.Hakk› Konyal›, Ankara Camileri, Ankara, 1978, s. 18 .
216 Ömür Bak›rer, Onüç ve Ondördüncü Yüzy›llarda Anadolu Mihraplar›, Ankara, 1976, s. 198.
217 Gönül Öney, Ankara Aslanhane Camii, Ankara, 1980, s. 6.
218 Gönül Öney, Ankara’da Türk Devri Yap›lar›, Ankara, 1971, s. 23.
219 G. Öney, a.g.e., (1971), s. 24.
220 VGMA, 224 nolu defter, 1680 s›ra; Muallim Cevdet, Zeyl-i alâ Fasl’›l “el –ahiyyet’il Feteyân’it
Türkiye” Fî R›hlet-i ‹bni Batuta, ‹stanbul, 1932, s. 232.
221 Hüseyin Ç›nar-Osman Gümüflcü, Osmanl›dan Cumhuriyete Çubuk Kazas›, Ankara, 2002, s. 233.
222 Ahmet Özk›l›nç ve di¤erleri, 438 say›l› Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri, (T›pk› bas›m)
Ankara 1994. s. 388.
223 Zeki Oral, “Ahi fierafeddin Türbesi”, Milletleraras› Birinci Türk Sanatlar› Kongresi, Ankara
1962, s. 308. Yaz›da Türbeye ait lâhid ve ahflap sandukan›n yaz›lar› yer al›r.
224 Z. Oral, a.g.m., s. 309.
225 Z. Oral, a.g.m., s. 310.
226 Z. Oral, a.g.m., s. 307.
227 Z. Oral, a.g.m., s. 308.
228 O.Cezmi Tuncer, Anadolu Kümbetleri 2. Beylikler ve Osmanl› Dönemi, Ankara, 1991; VGMA,
06.01./l nolu dosya.
229 ‹. H. Konyal›, a.g.e., s. 54.
230 B. Ögel, a.g.m., s. 203, flekil: II.
231 M. Cevdet, a.g.e., s. 236.
232 Y. Akyurt, a.g.e., s. 57.
233 Zeki Sönmez, Anadolu Türk-‹slam Mimarisinde Sanatç›lar, Ankara, 1989, s. 235.
235
tarih içinde ankara
236
tarih içinde ankara
237
tarih içinde ankara
KAYNAKLAR
Acun, Hakk›, 11 nci Uluslararas› Türk Sanatlar› Kongresine sunulan bildiri, Utrecht, 1999.
Akok, Mahmut – Pençe, Necdet, “Ankara ‹stasyonunda Bulunan Bizans Devri Mezar›n›n
Nakli”. Belleten, Cilt: 5. Say›: 20.
Akok, Mahmut, “Ankara fiehrinde Roma Hamam›”, Türk Arkeoloji Dergisi, S. 17/1, Ankara,
1969.
Aktüre, Sevgi, Anadolu’da Bronz Ça¤› Kentleri, ‹stanbul, 1994.
Akurgal, Ekrem, “Augustus Tap›na¤› ve Yaz›tlar Kraliçesi”, Ankara Dergisi, C. 1, S. 1, An-
kara, 1990; Anadolu Kültür Tarihi, Ankara, 1998.
Ankara Etno¤rafya Müzesi 11972 say›l› envanter kayd›.
Ar›k, Remzi O¤uz, “1942’de Türk Tarih Kurumu Ad›na Yap›lan Bitik Kaz›s› ve Hatay Tet-
kikleri Hakk›nda K›sa Rapor”, Belleten, C. 8, S. 30, Ankara, 1944; “Anadolu’nun En Garp Eti
‹stasyonu Karao¤lan Höyü¤ü”, Belleten, C. 3, S. 9. Ankara, 1939.
Arslan, Melih, “Anadolu Medeniyetleri Müzesi Sikke Seksiyonundaki Roma Devri Ank-
yra fiehir Sikkeleri”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1988 Y›ll›¤›, Ankara, 1989; “Anadolu Medeni-
yetleri Müzesi’nde Bulunan Phrygia ve Galatia fiehir Sikkeleri”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi
1989 Y›ll›¤›, Ankara, 1990.
Aslangil, H.Cevri Kalecik’in Tarihi, Bas›m yeri ve y›l› yok.
Ayd›n, Suavi-Emiro¤lu, Kudret-Türko¤lu, Ömer-Özsoy, D. Ergi, Küçük Asya’n›n Bin Yüzü:
Ankara, Dost Kitapevi Yay., Ankara, 2005.
Ayverdi, Ekrem Hakk›, Osmanl› Mimarisinin ‹lk Devri, C.I, ‹stanbul, 1966; Osmanl› Mimarisin-
de Çelebi ve II. Murad Devri, C. II, ‹stanbul, l972.
Bak›rer, Ömür, Onüç ve Ondördüncü Yüzy›llarda Anadolu Mihraplar›, Ankara, 1976.
Bayburtluo¤lu, ‹nci, “Tiyatro Kaz›s›”, Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1986 Y›ll›¤›, Ankara, 1987.
Buluç, Sevim, “‹lkça¤da Ankara”. Ankara, Cilt:1. Say›:2, Ankara, 1991.
Ç›nar, Hüseyin - Gümüflcü, Osman, Osmanl›dan Cumhuriyete Çubuk Kazas›, Ankara, 2002.
Ç›nar, Hüseyin, “Osmanl›lar Zaman›nda Yabanabad Kazas›nda Kurulmufl Vak›flar”, Ta-
rihte ve Günümüzde K›z›lcahamam ve Çaml›dere Yöresi, Ankara, 1997.
David French ve di¤er, Ankara: Ankara Turizmi, Eski Eserleri ve Müzeleri Sevenler Derne-
¤i Yay., Ankara, tarihsiz, s.24.
David French, Roman, Late Roman and Byzantine ‹nscriptions of Ankara, Turkish Rebublic Mi-
nistry of Culture and Tourism, Ankara, 2003.
Demiriz, Y›ld›z, Erken Devir Osmanl› Mimarisinde Süsleme, C.I, ‹stanbul, 1979.
Demirkent, Ifl›n, “Bizans”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 6, ‹stanbul, 1992.
Dereli, Hamit, Ankara An›t›, (Remzi O¤uz Ar›k’›n incelemesiyle) MEB Yay.; Mükerrem
Anabolu, ”Küçük Asya’da Bulunan ‹mparator Tap›naklar›”, Anadolu Sanat› Araflt›rmalar› 2, ‹s-
tanbul, 1970.
Do¤ufltan Günümüze Büyük ‹slam Tarihi, Ça¤ Yay›n›.
Erdem, Sargon – Özayd›n, Abdülkerim, “Ankara”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C. 3, ‹stanbul, 1991.
Erdo¤an, Abdülkerim, Unutulan fiehir Ankara, Akça¤ Yay., Ankara, 2004, s. 136.
Ernest Mamboury, Ankara: Guide Touristique, ‹stanbul, 1933; The Guide Touristique Ankara,
Ankara, 1933.
Ertem, Hayri, 1990 Y›l› Yaz Aylar›nda Ankara Gölbafl› ve Haymana ‹lçe S›n›rlar› ‹çinde Ger-
çeklefltirilen Sat›h Araflt›rmalar› , 9. Araflt›rma Sonuçlar› Toplant›s›, Kültür Bakanl›¤› An›tlar Mü-
zeler Genel Müdürlü¤ü, Ankara, 1992.
Erzen, Afif, ‹lkça¤da Ankara, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1946.
Evliya Çelebi, Seyahatname, C. II, ‹stanbul, 1999.
Eyice, Semavi, “Bizans Dönemi Ankara’s›”, Ankara Konuflmalar›, Mimarlar Odas› Ankara fiube-
si Yay., Ankara, 1992. “Ankara’n›n Kaybolan Bir Eski Eseri”, Ankara Dergisi, C. 1, S. 2, Ankara; 1991;
“Bizans Dönemi Ankara’s›”, Ankara Konuflmalar›, Mimarlar Odas› Ankara fiubesi Yay., Ankara, 1992;
“P. Gaillaume de Jerphanion ve Ankara Kalesi”, Ankara Dergisi, cilt: 2. say›: 5, Ankara, 1993.
F›ratl›, Nezih, “Ankara’n›n ‹lk Ça¤daki Su Tesisat›”, Belleten, S. 15, Ankara, 1951..
Göde, Kemal, Eretnal›lar, Ankara, 1994.
Gülekli, N. Can, Ankara: Tarih-Arkeoloji, Do¤ufl Matbaas›, Ankara, 1948.
Güven, Suna, “Bir Roma Eyaletinin Evrim Sürecinde Galatia ve Ancyra”. Tarih ‹çinde An-
kara II (Aral›k 1998 Seminer Bildirileri), ODTÜ Mimarl›k Fakültesi, Ankara: 2001.
Hans Dernschwam, ‹stanbul ve Anadolu’ya Seyahat Günlü¤ü, Çev. Yaflar Önen, Kültür Ba-
kanl›¤› Yay., Ankara, 1987.
Hans Henning von der Osten, Discoveries in Anatolia 1930-31, The Oriental Institute of The
University of Chicago Oriental Institute Comunications No.14.
Harmankaya, Savafl – Tan›nd›, O¤uz, TAY-Türkiye Arkeolojik Yerleflmeleri-1: Paleolitik / Epipa-
leolitik, Ege Yay., ‹stanbul, 1996.
238
tarih içinde ankara
239
tarih içinde ankara
240