You are on page 1of 7

İstanbul'un

fethi ve ayrıca
Fatih Sultan
Mehmed'in
kişiliği ve
yaşamı
hakkında,
bugün de tam
anlamıyla
açıklığa
kavuşmamış
noktalar, farklı
iddialar vardır.
Biz de bu ay
sayfalarımızda
söz konusu
yaklaşımları,
on soru içinde
toplayarak
tartıştık.

ERHAN AFYONCU

10 soruda
1. Fatih, Hıristiyanlığa meyletti mi? 6. İstanbul'un fethi, surların arasında açık
2. Fatih Kanunnamesi orijinal midir, unutulan bir kapıdan mı yapıldı?
o dönemde mi kaleme alınmıştır? 7, İstanbul 'a ilk giren Ulubatlı Hasan mıdır?
3 Fatih'in son seferi hangi ülke üzerine idi? İstanbul, fetihten sonra yağmalandı mı?
4. Fatih eceliyle mi, zehirlenerek mi öldü? 9, Veziri Azam Çandarlı Halil Paşa, Bizans
5.İstanbul'un fethinde Fatih, kadırgaları İmparatoru'ndan rüşvet mi aldı?
karadan mı yürütmüştü? 10.İstanbul'un fethi ile yeni bir çağ mı açıldı?

Popüler TARİH I Haziran 2000 • 71


TARTIŞMA
Fatih,
Hıristiyanlığa
meyletti mi?
ethinden sonra Fatih, Hı-

F ristiyanların burada yaşa-


masına müsaade ettiği gi-
bi, kentten kaçanların geri dön-
mesi için de çaba sarfeder. Bi-
zanslı birçok Rum da, Müslü-
manlığı kabul etsin ya da etme-
sin, Osmanlı İmparatorluğu hiz-
metine alınır. Gennadius lakabı
ile patrik seçilen Georgios Skola- onu Hıristiyanlığa davet etmiş-
rios'la Pammaharistos Manastı- tir. Bu mektup ve yanıtı daha
Fatih
rı'nda (Fethiye Camii) Hıristi- Fatih'in sağlığında, 1475'te, Kanunnamesi
yanlık inancı üzerine tartışmaya Treviso'da basılmıştır. Ancak
girişen Fatih, bu münakaşanın işin ilginç yanı, bu mektup Fa-
orijinal mi?
yazılmasını ister. tih'e gönderilmemiştir. Tabii ki, smanlı İmparatorlu-
Fatih'in I I .
Gennadios
Sholarios'a
Bütün bunlar, batıda birta-
kım söylentilere neden olmuş ve
Fatih'in Hıristiyanlığa meylettiği
bu "gönderilmeyen mektuba"
Fatih'in de herhangi bir yanıtı
söz konusu değildir! Mektubu
yazan Papa, Fatih'in ağzından
O ğu'na ait ilk kanun der-
lemesi Fatih zamanın-
dan kalmadır. Ancak bu kanun-
patriklik beratını yönünde bazı görüşler ileri sü- namenin onun döneminde kale-
verişini rülmüştür. buna bir de yanıt uydurmuştur. me alınmadığı, önemli bir kısmı-
simgeleyen nın daha sonraki tarihlerde ya-
Bizzat Papa II. Pius, Fatih'e Fatih'in İstanbul'un fethin-
mozaik pano,
İstanbul'daki hitaben bir mektup yazarak den sonra buradaki Ortodoks- zıldığı, tamamının ona ait olma-
Patrikhane'de (1461-1464 arası) birkaç damla lar'a karşı "iyi davranması", dığı iddiaları ortaya atılmıştır.
yer almaktadır. su ile vaftiz edilmek suretiyle onun hoşgörüsünden ve Hıristi- Kanunname'de yer alan devlet
yan dünyasındaki ikiye bölün- teşkilatına ait birtakım hususla-
müşlüğü devam ettirmek düşün- rın daha sonraki tarihlerde orta-
cesinden kaynaklanır. ya çıktığı, bu yüzden de Fatih
Geniş bir düşünce ufkuna sa- döneminde yazılmamış olduğu
hip olması, onu Hıristiyanlığı ileri sürülmektedir.
yakından tanımaya itmiştir. Kardeş katli meselesini ona
Fatih'in annesinin Hıristiyan yakıştıramayanlar ise bu kanun-
olması yüzünden, onun da bu namenin batılılar tarafından ya-
dine karşı ilgi duyduğu söylenir. zıldığını ileri sürerler.
II. Murad'ın eşlerinden birisi, Kanunnamenin tek nüsha
Sırbistan Kralı Jorj Brankoviç'in halinde ve Viyana Arşivleri'nde
kızı Mara Despina'dır. 1435'te bulunmasını da iddialarına delil
II. Murad'la evlenen Mara Des- olarak gösterirler. Oysa yapılan
pina dinini değiştirmemiş ve araştırmalar sonucunda, kanun-
ölünceye kadar Hıristiyan kal- namenin Osmanlı tarihleri içeri-
mıştır. sinde başka nüshaları da bulun-
Fatih'in Selanik'teki Küçük muştur.
Ayasofya Manastırı'nı ve çevre- Halil İnalcık, Abdülkadir
sindeki araziyi tahsis ederken on- Özcan gibi Osmanlı tarihçileri-
dan, "Hıristiyan kadınlarının en nin yaptığı araştırmalar, bu iddi-
yücelerinden anam Despina Ha- anın da doğru olmadığını ve ka-
tun," diye bahsetmesi nedeniyle nunnamenin az bir kısmı hari-
öz annesi olduğu yorumları ya- cinde, Fatih'e ait olduğunu orta-
pılmıştır. Ancak bu yanlıştır. ya çıkarmıştır. Ancak bugün eli-
Çünkü Fatih'in öz annesi Hüma mizde bulunan kanunname met-
Hatun'dur ve oğlunun hüküm- ni, Fatih'in oğlu ve halefi II. Ba-
darlığından önce 1449'da Bur- yezid döneminde yapılan bir kı-
sa'da ölmüştür. sım ilaveleri de içermektedir.

72 • Popüler TARİH/ Haziran 2000


Fatih'in son Müslüman hacıların rahatı için Ressam
Zonaro'nun
hac su yollarını tamir ettirmek
seferi hangi istemesinden dolayı Memlûk
bugün
Dolmabahçe
ülkeye idi? Devleti ile Osmanlılar arasında Sarayı'nda yer
bir gerginlik oluşmuştu. Mem- alan İstanbul'un
atih son yıllarında İtalya lûklar onun bu hareketini hü- fethine ilişkin

F ve Rodos üzerine iki ordu


göndermiş, bunlardan Ro-
dos'a giden başarısız olmuş, di-
kümranlık haklarına aykırı bu-
larak kabul etmemişlerdi. Çekiş-
menin asıl nedeniyse, Maraş ve
tablolarından biri
(üstte):
Resim, 23 Nisan
gününün
sabahını temsil
ğeri ise Otranto'yu alarak İtal- Elbistan civarlarında bulunan
ediyor...
ya'nın ele geçirilmesi için bir Dulkadir Beyliği'nin hangi dev-
Kadırgalar
köprü oluşturmuştu. lete tâbi olacağı meselesi idi. Fa- karadan
Fatih bu şartlar altında, tih bu yüzden ölümünden önce geçirilerek
1481 yılı Mayıs'ında yeni bir se- Memlûk Devleti üzerine sefere Haliç'e
fere çıktığı sırada, Gebze'de çıkmış, ancak meseleyi çözmek indirilmekte...
Yanda, Levni'ye
Hünkâr Çayırı'nda (Tekfur Ça- torunu Yavuz Sultan Selim'e
göre Fatin Sultan
yırı) öldü. kalmıştır. Mehmet; Kebir
Ordunun gideceği yön tam olmuştur. Musavver
olarak ortaya çıkmadığı için, Fatih Fatih'in ölümü hakkında ön- Silsilename'den.
son seferinin nereye yöneldiği celeri genel kanaat, nikris (dam-
polemik konusu yapılmış, bu se- zehirlenerek la = goutte) hastalığı idi. Bu,
ferin İtalya veya Rodos üzerine mi öldü? ayak parmakları, topuklar ve
olduğu ileri sürülmüştür. Ancak mafsallardaki ağrılarla kendini
ordu Anadolu tarafında bulun- atih'in 1481 yılı Mayıs'ın- gösteren bir hastalıktı. Ancak
duğu için, bu seferin İtalya'ya
olamayacağı açıkça bellidir.
Fatih'in ölümünden önce or-
F da yeni bir sefere çıktığı sı-
rada Gebze'de Hünkâr Ça-
yırı (Tekfur Çayırı) isimli yerde-
Alman tarihçi Franz Babinger
yazdığı bir makalede, Aşıkpaşa-
zâde Tarihi'ndeki bir manzum
taya çıkan yeni bir sorun, Os- ki ölümü, gerek akademik ge- parça ve Venedik arşivinde bul-
manlı İmparatorluğu'nun önce- rekse popüler düzeydeki tarihçi- duğu bir belgeye dayanarak Fa-
liklerini değiştirmişti. Fatih'in ler arasında bir tartışma konusu tih'in zehirlendiği kanaatine var-

Popüler TARİH I Haziran 2000 • 73


TARTIŞMA
kana / Ciğerin doğradı şerbet o
Hanın / Hemin-dem zari etdi ya-
na yana / Dedi niçün bana kıydı
tabibler / Boyadılar ciğeri canı
kana / İsabet etmedi tabib şarabı
/ Timarları kamu vardı ziyane /
Tabibler Hana çok taksirlik etti
/ Budur doğru kavl düşme gü-
mâna / Dua et Aşıkî bu han hak-
kında / Ki nûr-u rahmete canı
boyane".
Bu şiirde Fatih'e şüpheli bir
ilaç verilmiş olabileceğine dair
bir ima sezmek mümkünse de,
tedavinin iyi yapılamaması yü-
zünden padişahın çektiği çileye
ait şikayet olması, daha akla ya-
kın görünmektedir.
Hemen hemen bütün Os-
manlı padişahlarında görülen
nikris hastalığından rahatsız
olan Fatih yatağa düşünce, baş-
ramanî Mehmed Paşa'nın karde- hekimi Larî müdahale etmiş, an-
şi Cem Sultan lehindeki teşeb- cak başarılı olamayınca, eski
büsleri yüzünden başhekim başhekim Yakup Paşa tedaviyle
Acem Larî'yi kullanarak babası- görevlendirilmiştir. Ama Yakup
nı zehirlettiği şeklindedir. Paşa, Larî'nin ilacını onaylama-
İkincisi ise, otuz yıl Fatih'in yıp müdahale etmek istememişse
yanında çalışıp onun itimadını de, diğer tabiplerin hastalarını
kazanan ve vezir rütbesiyle tedavide çaresiz kaldıklarında
önemli görevlerde bulunmuş Ya- kullandıkları bir şurubu (şarab-ı
hudi mühtedisi eski hekimbaşı fariğ) Fatih'e vererek yalnızca
Yakup Paşa'nın (Maestro Laco- sancısını azaltmak yoluna git-
po), Fatih'e karşı ondan fazla miştir. Fakat şurup tesirini gös-
başarısız suikastta bulunan Ve- terememiş ve Fatih kısa bir ko-
nedikliler tarafından satın alına- madan sonra 31 Mayıs 1481
rak zehirleme hadisesini gerçek- Perşembe günü, ikindi vakti öl-
leştirdiği şeklindedir. müştür.
Dönemin Türk kaynakları
incelendiğinde, Aşıkpaşazâde
Tarihi'ndeki bir manzum parça Gemiler
dışında, hasta olması nedeniyle karadan mı
Hünkâr Çayırı'na kadar araba
ile gidebilen Fatih'in zehirlenme- yürütüldü?
sinden, ima suretiyle dahi olsa
bahseden hiçbir bilgi yoktur. Yi- stanbul'un fethinin en renkli
ne o dönemde yazılmış Arap ve sahneleri, gemilerin karadan
En üstte, mıştır. Daha sonra Fatih'in ze- İtalyan kaynaklarında da Fa- yürütülerek Haliç'e indiril-
Zonaro'nun hirlenerek öldürüldüğü fikrini tih'in zehirlendiğini gösteren bir mesidir. 20 Nisan'da meydana
temsili tablosu:
Fatih, toplarıyla
ileri süren yazarlar da F. Babin- kayıt bulunmamaktadır. gelen deniz savaşında mağlubi-
surlara doğru ger'in bu makalesinden hareket Bazı tarihçilerin Fatih'in ze- yete uğrayan Osmanlılar'ın 22
ilerliyor... etmişlerdir. hirlendiği manasını çıkardıkları Nisan gecesi, 70 civarında gemi-
Üstte ise, Topkapı Fatih'i kimin zehirlettiği ko- Aşıkpaşazâde Tarihi'ndeki şiir yi Tophane veya Beşiktaş'tan
Sarayı'ndaki alarak, karadan yürütüp Kasım-
nusunda iki görüş vardır. şöyledir:
Fatih albümünden
Birincisi, Amasya Valisi Şeh- "Tabibler şerbeti kim verdi paşa'ya indirdikleri söylenir.
bir portre.
zade Bayezid'in, Sadrazam Ka- Hana / O Han içdi şarabı kana Ancak efsanevî bir hava katılan

74 • Popüler TARİH I Haziran 2000


bu olay her ne kadar parıltılı gö- Fetih, açık len yayalara ayrılmış küçük ka- Fatih ve Ali
Kuşçu: Topkapı
rünüyorsa da gerçek bu mudur? pılardan birisinin aklın alamaya-
Gemiler gerçekten karadan yü- unutulan bir cağı bir unutkanlık yüzünden
Sarayı'ndaki
Şekayik-i
rütülerek mi Haliç'e indirilmiş- kapıdan mı açık kaldığını görürler. Hemen Numaniye
tir? diğer askerlere de haber verilme- Tercemesi'nden
İstanbul'un fethini anlatan yapıldı? si sonucunda, Türkler bu açık bir minyatür...
kapıdan girerek İstanbul'u fethe- Fatih, ünlü
kaynaklar bu hadiseyi ayrıntıla-
astronomi bilgini
rıyla aktarmazlar. Özellikle ammer'den Stefan Zwe- derler. Tarihin bu yorumuna
Ali Kuşçu'yu
Türk tarihçilerinde gemilerin ka- ig'a kadar birçok batılı göre, bu küçük kapı, enteresan saraya davet
radan yürütülmesiyle ilgili fazla tarihçi ve edebiyatçı, İs- bir rastlantı sonucu dünya tari- eder ve onunla
bir bilgi yoktur. Bu konuyu de- tanbul'un fethinin son safhasını hinin gidişatını değiştirmiştir. görüşür.
ğişik dönemlerde zaman zaman şu şekilde anlatır: Surların ara- Söz konusu bu bilgi, yalnızca
sorgulayan farklı araştırmacılar, sında dolaşan birkaç Türk aske- Bizans tarihçisi Dukas tarafın-
hadisenin, anlatıldığı gibi ola- ri Edirnekapı ile Eğrikapı arasın- dan dile getirilir ve dönemin di-
mayacağını belirtmişlerdir. da bulunan "Kerkoporta" deni- ğer kaynaklarınca doğrulanmaz.
Gemilerin bir gecede kara-
dan yürütülerek Haliç'e indiril-
mesi mümkün gözükmemekte-
dir. Bu işin gerçekleştirilmesi
için önceden günlerce hazırlık
yapılması gerekir. Gemilerin ge-
çirileceği güzergahın tespiti,
arazinin düzeltilmesi, yoldaki
engelleyici unsurların ortadan
kaldırılması, gemileri çekme işle-
minde kullanılacak vasıtaların
hazırlanması birkaç günden çok
daha fazla zamanda gerçekleşe-
cek işlerdir.
Ayrıca gemilerin karaya çı-
karıldığı noktalar olarak bahse-
dilen Tophane veya Beşiktaş da
bu iş için uygun yerler değildir.
Çünkü buraları Bizanslılar tara-
fından rahatlıkla görülecek yer-
lerdir. Rumeli Hisarı'nın bulun-
duğu yerden karaya çıktığını ile-
ri sürenlere de rastlanılmaktadır.
Ancak bu durumda da, gemile-
rin karadan çekilerek götürüle-
ceği mesafenin uzunluğuna dik-
kat edilirse, bu işin o günün şart-
larında gerçekleştirilmesinin ola-
naksızlığı açıkça görülür.
İstanbul'un fethinden bir-iki
yüzyıl sonra eserlerini kaleme al-
mış Mehmed bin Mehmed, Evli-
ya Çelebi, Müneccimbaşı gibi ki-
mi yazarlar, bu konuya farklı bir
görüş getirmektedirler.
Bu da gemilerin Okmeyda-
nı'nda inşa edilerek buradan de-
nize indirildiğidir. Bu görüş ka-
radan gemilerin çekilerek götü-
rülmesi hadisesine göre daha tu-
tarlı gözükmektedir.

Popüler TARİH/ Haziran 2000 • 75


TARTIŞMA
Osmanlı kaynaklarının yanı- İstanbul'a ilk zanslı tarihçi Francis'tir.
sıra sözgelimi Barbaro ve Fran-
cis incelenirse, fethin son aşama-
giren Ulubatlı Francis bu sahneyi şu şekilde
anlatır:
sının hiç de anlatılan şekilde ol- Hasan mı? " ... İşte o sıralarda Hasan
madığı anlaşılır. Bu kaynaklarda izans surlarına ilk bayrağı adlı bir yeniçeri (memleketi Ulu-
Fethin 511'inci
Yıldönümü
Konferansları, İstanbul
1964.
Selahattin Tansel,
açık unutulmuş bir kapının
bahsi geçmez. Kenti kuşatan Os-
manlı askerleri, İstanbul'a bu-
günkü Topkapı'ya yakın bir yer-
B dikenin Ulubatlı Hasan ol-
duğu kabul edilir ve onun
surlara tırmanışı, bayrağı dikişi
tarih kitaplarında bir destan ha-
bat olup koca bir vücuda sahip-
ti), sol eli ile başının üstüne kal-
kanı tutup sağ eli ile kılıcını çek-
Osmanlı Kaynaklarına ti ve bizimkilerin şaşkınlık içinde
Göre Fatih Sultan den girmişlerdir. Bu bölge, fetih- vasında anlatılır. Bu hadisenin geri çekildikleri o bölgede surun
Mehmed'in Siyasi ve
Askeri Faaliyetleri, ten sonra da Top Yıkığu Mahal- kaynağı, İstanbul'un fethi sıra- tepesine doğru atıldı. Onunla
Ankara 1971. lesi olarak anılmıştır. sında, bizzat orada bulunan Bi- aynı cesareti göstermek isteyen
Nicolo Barbaro,
Konstantiniye otuz kadar diğeri de kendisini
Muhasarası takip etti.
Ruznâmesi, çev.
Şemsettin S. Diler, Bizimkilerden hâlâ surlarda
İstanbul 1976.
kalanlar ise, üzerlerine kayaları
Şehir Düştü! Bizanslı
Tarihçi Françis'den yuvarlıyorlardı ve onlardan on
İstanbul'un Fethi, çev. sekizini aşağı yuvarladılar. Ne
Kriton Dinçmen,
İstanbul 1992. var ki, Hasan kendisine özgü
İsmail Hakkı şiddeti ile surun üstüne çıkmayı
Uzunçarşılı, Çandarlı
Vezir Ailesi, Ankara ve bizimkileri kaçırmayı başardı.
1986. Bu başarı ile birlikte diğerleri de
Şehabettin Tekindağ.
'Fatih'in Ölümü
onu takip ederek surlara tırman-
Meselesi', Tarih ma fırsatını buldular. Bizimkiler,
Dergisi, sayı
21(İstanbul 1966), s. sayılarının azlığı nedeniyle surla-
95-108. ra tırmananlara mani olamadı-
Şehabettin Tekindağ,
Fatih'den I I I . Murad'a
lar; düşmanın sayısı fazla idi.
Katlar Osmanlı Tarihi Buna rağmen yukarıya çıkanlara
(1451-1574) Ders
Notları, İstanbul 1977. saldırdılar ve onlardan birçoğu-
M. Çağatay Uluçay, nu öldürdüler.
Padişahların Kadınları
ve Kızları, Ankara
Bu savaş sırasında bir taş
1985. Hasan'a isabet etti ve onu yere
Abdulkadir Özcan, yıktı. Kendisini yere yıkılmış gö-
'Fatih'in Teşkilat
Kanunnamesi ve rünce, bizimkiler de üstüne her
Nizam-ı Alem İçin
kardeş Katli Meselesi',
taraftan taş fırlatmaya başladı-
Tarih Dergisi, sayı 33 lar. O ise dizleri üstüne kalkın-
(İstanbul 1981)
mış kendini savunmaya çalışı-
yordu; ancak almış olduğu pek
çok yaradan sağ kolu işlemez ol-
du ve oklarla kaplandı. Pek çok
kişi daha öldü..." (Şehir Düştü,
çev. Kriton Dinçmen, İstanbul,
1992, sayfa 95-96)
Ulubatlı Hasan'la ilgili bu
bilgi başka hiçbir yerde yoktur.
Gerek Türk kaynaklarında ge-
rekse İstanbul'un fethinde bu-
lunmuş yabancı tarihçilerin eser-
lerinde, Ulubatlı Hasan'dan
bahsedilmez.
Türk kaynaklarında İstan-
bul'a ilk giren kişiyle ilgili farklı
Sinan Bey'e
rivayetler vardır. Bunlardan Bi-
atfedilen Fatih
portresi (Topkapı hiştî, kente ilk giren kişinin, ba-
Sarayı Müzesi bası Karışdıran Süleyman Bey
Kitaplığı). olduğunu belirtir.

76 • Popüler TARİH I Haziran 2000


Fetih sonrası rakmak zorunda kalmıştı. Ayrıca bul'un fethini Yeniçağ'ın başlan- İtalyan ressamı
Fatih'in etrafındaki kapıkulu kö- gıcı olarak kabul edenlerin sayı- Gentile
yağma kenli vezirler de onu Halil Paşa sı çok azdır.
Bellini'nin ünlü
'Fatih'
oldu mu? aleyhine kışkırtmaktaydılar. Fa- Genel olarak Yeniçağ, Ame- tablosundan
tih kendi otoritesine engel gördü- rika'nın keşif tarihi olan 1492 detay.
slam hukukuna göre, zorla ğü Çandarlı'yı, fetihden hemen yılı ile başlatılmaktadır. Matba-
alınan bir şehirde bulunan sonra rüşvet dedikodularını kul- anın 1440 yılındaki icadını da
mallar askerlerin hakkı sayı- lanarak ortadan kaldırttı. yeni bir çağın başlangıcı olarak
lır ve yağmalanmasına müsaade kabul edenler vardır.
edilirdi. İstanbul'un fethinden Fetih ile yeni
sonra da bu kural uygulanmıştır.
Kentte üç gün yağma yapıl- bir çağ mı
mış, halkı da esir edilmiştir. Fa-
tih, fidyesini sağlayan ve kaçtığı
açıldı?
yerden geri gelen Rumların şe- stanbul'un fethi ile Or-
hirde yerleşmesine izin verdiği taçağ'ın kapandığı ve
gibi, bir kısım esir Rumları da Yeniçağ'm açıldığı,
kendi parası ile satın alıp serbest hemen hemen herke-
bırakmıştır. sin bildiği bir klişe
laftır. Gerçekte bir
Çandarlı Halil çağ açılıp kapanmış
mıdır? Yoksa bu bi-
Paşa, rüşvet zim kabul ettiğimiz
aldı mı? bir tasnif midir?
İstanbul'un fethi,
etihten sonra, Fatih veziri- Hıristiyan dünyasında

F azamı Çandarlı Halil Pa-


şa'yı idam ettirmiştir. İs-
tanbul kuşatmasının başından
büyük bir şok yaratma-
sı ve fethin ardından, Av-
rupa'ya giden Bizanslı bilim
adamlarının Rönesans'ı başlat-
beri bu işe karşı olan Halil Paşa,
Bizanslılarla iyi geçinme tarafta- tıkları inancı yüzünden, yeniça-
rı idi. Onun bu siyaseti, ona kar- ğın başlangıcı kabul edilmekte-
şı olan diğer vezirler tarafından dir.
Bizans imparatoru'ndan rüşvet İstanbul'un fethi gerek Hıris-
aldığı şeklinde yorumlanmıştı. tiyan dünyası gerekse İslam dün-
Ancak Çandarlı'nın İstanbul yası açısından önemlidir. Fakat
kuşatmasına karşı olmasının asıl Rönesans'ın başlaması ile Bi-
nedeni, Osmanlı'ya karşı haçlı zanslı bilim adamlarının bir ilgi-
kuvvetlerinin harekete geçme ih- si yoktur. 19. yüzyılda ve 20.
timaliydi. O, II. Murad'ın barış yüzyılın başlarında yazılan tarih
siyasetini devam ettirmek isti- kitaplarında, Rönesans'ı, İstan-
yordu. bul'un fethi nedeniyle kaçan Bi-
Ayrıca Fatih'le arasındaki zanslıların hazırlamış oldukları
husumet nedeniyle, İstanbul'un yazılmıştır. Ancak daha sonraki
fethinin ona sağlayacağı sonsuz yıllarda yapılan araştırmalarda,
kudretin kendi sonunu getirece- bunun böyle olmadığı anlaşıl-
ğini de biliyordu. İstanbul kuşat- mıştır.
masına karşı çıkmasının asıl se- Ortaçağ'ın bitip Yeni-
bebi bunlardı. Bizanslılardan çağ'm başladığı tarih ko-
rüşvet aldığı yolundaki iddialar nusunda, kesin bir uz-
ise asılsızdır. laşma yoktur. Bu-
Fatih'in ilk hükümdarlığı gün için, Türk
(1444-1446) sırasında Çandarlı olan tarihçi-
Halil Paşa ile aralarında bir hu- lerin dı-
sumet oluşmuş ve Fatih, Halil şında, İs-
Paşa vüzünden tahtı babasına bı- ta n -

You might also like