You are on page 1of 100

MTRDYYE AKAD

Nreddin Es-Sbn
Diyanet leri Bakanl Yaynlar: Tercme eden: Bekir Topalolu MATURDYYE AKAD2 NSZ.. 2 Yaplan almann zellikleri2 EL-BDYE F USUL'D-DN TERCMES3 (MATURIDIYYE AKAD)3 RAHMAN VE RAHM OLAN ALLAH'IN ADIYLA.. 3 GR. 3 Bilgi Edinme Yollar3 LHYYT BAHSLER2 lemin Huds ve Allah'n Varl2 Allah'n Birlii3 Yaratlmlk Belirtilerinden Allah'n Tenzh. 4 Allah'n Sfatlar5 sim Ve Msemm. 7 Allah'n Dengi ve Benzeri Olmad7 Kelm Sfatnn Ezeli Oluu. 8 (Keim- Nefs:)9 (Kelm-I Nefs itilebilir mi?):10 Tekvn ve Mkevven. 11 Allah Talnn Grlebilmesi13 Allah'n Ryada Grlmesi16 rde Bahsi16 NBVVET BAHSLER2 Peygamberlerin Varln sbat2 Muhammed Aleyhisselmn Nbvvetinin sbt3 (1. Akl Mu'cize):3 (2. Hiss Mu'cizeler):4 (3. Mu'cizt- Haberiyye):5

Peygamberliin zellikleri6 Velilerin Kerametleri7 Devlet Reislii ve Ona Bal Meseleler8 Hulef-i Ridinin Devlet Reislii9 RADE, KAZAVE KADER BAHSLER2 (GR)2 Ta'dl ve Tecvr Meseleler2 stitat2 Kullara Ait Fiillerin Yaratlmas4 (Halk ve Kesb):5 Tevldin Reddi6 G Yetirilmiyecek eylerle Mkellef Tutulmak. 6 rde-i llhiyyenln Her eye mil Olmas8 Kul in En Uygun Olan Yaratmanr Allah'a Vacib Olmad9 Rzklar10 Eceller11 Kaza ve Kader11 Hidayete Erdirmek ve Saptrmak. 12 MANIN MAHYET BAZI SEM'YYT BAHSLER2 Gnah leyenlerin Durumu. 2 man ve slm.. 4 mann Mhiyeti5 Mukallidin man6 Baz Sem'iyyt Bahisleri7

MATURDYYE AKAD NSZ


Kinat yaratan, gelitiren ve idare eden, esirgeyen ve balayan, hesap gnnn yegne hkimi bulunan Allah'a hamd olsun. Hak yolun teblicisi, insanln kurtarcs, yaratklarn en hayrls, peygamberlerin sonuncusu Muhammed aleyhisselma, onun necb soyuna, erefli arkadalarna ve hayrl mmetine selm olsun. Allah talnn bize ltfettii saysz nimetler iinde en mstesna yeri igal eden, phesiz

ki slmiyettir. slm limler iinde Akaid veya Kelm, btn din hkmlerin temelini tekil etmesi bakmndan en erefli ilim kabul edilmitir. Dinimizin iman esaslarndan bahseden bu imde, bilindii zere, slm tarihi boyunca birbirinden farkl metodlar benimseyen baz cereyanlar ortaya kmtr. Bunlardan bata Raslllah ile Ashb cematinin Akaid sahasnda ta'kbettii yolu (snneti) izleyen zmreye Ehl-i snnet vel'cemat ad verilmitir. Selefiyye, E'ariyye ve Mtrdiyye frkalarna ayrlan bu Ehl-i snnet Akaid mezheblerinden E'ariyye ile Mtrdiyye gittike inkiaf etmi, yaylm ve dnya mslmanlarnn ounu kendisine ceibet-meye muvaffak olmutur. Osmanl mparatorluunun hkim olduu beldelerde mevcd olan mslman Trkler, umumiyetle Fkhda Hanefiyye, Akaidde de Mtrdiyye mezhebini benimsemitir. Imm- A'zam Eb Hanfe'nin (lm. 150/767) kurduu esas zerine Eb Mansr elMtrdi (lm.333/944) tarafndan Trkistan'da inkiaf ettirilen Mtrdiyye mezhebi, izahlannda Kitb ve Snnete en ok ballk gsteren, telkkilerinde Ashb ve Tabin yolu olan Selef metoduna en ok yaklaan, kuru mnakaa ve cede! zihniyetinden uzak kalabilen sade bir Kelm mezhebidir. Mtrdiyye kelmclarnm asrlar boyu meydana getirdii eserler kemmiyet ve keyfiyet bakmndan zengin olmakla beraber, denebilir ki limlerimiz bu deerli hazineye gerekli alka ve ihtimam gstermemitir. std Eb Mansr el-MtrioTnin o muhteem eseri Kitbu't-Tevhid bile ancak 1970 ylnda baslarak ilim lemine sunulabilmitir. Kelm ilmine, baka bir deyile Mtrdiyye Akaidine Trk limlerinin katklar da byk olmutur. Bununla beraber yllarca Osmanl medreselerinde okutulan, bugn de memleketimizin resm ve gayr- resm tedrist ve aratrmalarnda elden eie dolaan mehur kitap erh u'I-Aka id, E'ariyye mektebine bal bir eserdir. Geri bu erhin iki sahifeyi gemiyen ok muhtasar metni Mtrd bir mellifin kaleminden kmtr. Fakat bu metin zerinde meydana getirilen elliyi akn erh ve haiye iinde E'ar mtekellimi Teftzni'nin (lm.793/1390) mezkr erhi, yeri geldike dorudan veya dolayl bir ekilde Mtrdiyye grn rtmeye ve E'ar telkkisini hkim klmaya gayret gsteren bir eser grnmndedir, Aslnda Ehl-i snnet ilm-i kelmnn bu iki mektebi arasnda temelde bir ayrlk yoktur. Ancak byk bir ksm Trk asll olan Mtrdiyye ulemsnn meydana getirdii bunca kymetli esere, yine Mtrdlerin bgne kalmas ve E'ariyye mektebine bai kitaplara dknlk gstermesi iin hakl bir sebep ve ma'kul bir izah bulmak koyal deildir, Mtrdiyye Akaidi ad altnda istifadeye sunduumuz eser, Ha-nefiyye ve Mtrdiyye limlerinden Buhrl Nreddin es-Sbnnin (lm. 580/1184) el-Bidye f usli'd-din isimli kitabdr. Mellif nce el-Kifye adyla hacimli bir eser yazm, sonra bunu hulsa ederek el-Bdye'yi meydana getirmitir. Bu sebeple kitap takdire yn bir itin ve dikkat mahsl olmutur. Tedkikinden de kolayca anlalaca zere klsik Kelm kitaplarnn hemen btn bahislerini ihtiva eden eserin dili salam, tertibi gzel, ifadesi aktr. Mellif, kitabnda Ehl-i snnet ve Mtrdiyye grlerini isbat ve izah ettikten baka taraflarn fikirlerini ksa ve z olarak nakletmeye de muvaffakolutur. Gerek elBidye, gerek onun erhi mesabesinde bulunan et* Kifye, dier baz melliflerimizden baka. Sa'dddn Teftznnln de erhul-Akaid in bavurduu temel eserler olarak gze arpmaktadr.[1]

Yaplan almann zellikleri


Elinizdeki kitap iki ayn almadan meydana gelmitir: 1. Eserin sa ba tarafnda Sbnye ait ei-Bidye'nln metni yer almtr. Metin, mevcd imkanlarla, elden geldii kadar asina uygun ve doru olarak tesbft edilmi, dipnotlarnda yetlerin yerleri gsterilmi, hadisler tahc edilmi, ibareye mteallik gerekli izah ve erhler ilve edilmitir. Nsha farklar metnin bitiminden sonra sayfa ve satr numaralan gsterilerek belirtilmitir, Daha sonra, metnin tes-brr ve tevsikinde bavurulan kaynaklar, kitap ismine gre alfabetik olarak sralanm, mteakiben gerekli fihristler konulmutur. 2. Kitabn sol ba tarafndan nce, bu ksmn hazrlanmasnda ve stlahlarn aklanmasnda bavurulan kaynaklar yer almtr. Sonra, Sbnnin hayat ve eserleri ile el-Bidye metninin takdiminde t'kbedilen metod hakknda bilgi verilmitir. Bunu elBidye'nin tercmesi izlemitir. Mteakiben, gerek metinde, gerek tercmede geen zel manl kelimeler ile mezhep, frka ve zmre adlan Istlahlar bal altnda ta'rf ve izah edilmitir. el-Bidye f usli'd-dn Trkeye evrilirken, bir taraftan asla uygunluk gzetilmi, dier ynden Trke ifadenin bozulmamasna gayret gsterilmitir. Kelm stlahlarnn okluu da nazar- tibara alnd takdirde tercme iinin ne kadar g olduu takdir edilir, sanrm. a -Metnin ihtiva ettii bahisler, tertip bozulmadan, klsik kelm kitaplarnn sahip bulunduu pln gznnde bulundurularak blmlere ve ksmlara ayrlm, yer yer parantez iinde yeni balklar konulmu, mteselsil izahlar rakam veya harflerle birbirinden tefrik edilmitir. b -Metinde yer alan btn bahislerin balklar hakknda sz ibaresiyle balar. Bu ksm tercmede hazfedilmi, Dynca balklarn Trkeye aktanlmasinda baz tasarruflar yaplmtr. c -Metinde sk sk tekerrr eden Eeryle denilirse byle cevap veririz tarzndaki ifadeler, Soru : ... Cevap :...eklinde tercme edilmitir. d- Tercme ve metinde grlen btn dipnotlar tarafmzdan ilve edilmitir. Dipnotlarnda kaynak olarak gsterilen el-Kifye, mellif SbnTnin eseri oiup, varak numaralan, baka bir kayd bulunmad takdirde Lleli ktp. 2271 nshasna aittir. Tercmenin dipnotlarnda kaynak meyannda zikri geen kitaplarn bibliyografyas arapa metnin sonunda yer almtr. Bu bibliyografyann tanziminde modern uygulamaya aykn olarak merhum hocam Prof. Muhammed Tancnin uslne uyulmu ve kitap adndan hareket edilmitir. Gerek e-Bdye'nin kendi muhtevas, gerek dipnotlarnda yer alan ve Teftznnin erhu'l-Akaidi dhil olmak zere eitli muteber kaynaklardan derlenen izahlar okuyucunun ihtiyacn byk apta karlayacan umuyorum. Eserin, muhtelif kademelerdeki retmen, renci ve aratrclara, ayrca mevzu* ile alkalanan mslman kardelerime faideli olmasn Cenab Hak'dan niyaz ederim. Ben sadece gcmn yettii kadar hayr ve salha vesile olmak istiyorum. Muvaffakiyetim ancak Aliah'ns yardmyledir. Yalnz O'na dayanr, gvenir, yalnz O'na ynelirim. [2]

Erenky. Rebu't-evvel 1398 Mart 1978 Bekir TOPALOLU

EL-BDYE F USUL'D-DN TERCMES (MATURIDIYYE AKAD) RAHMAN VE RAHM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
Sn yce, balar sonsuz olan Allah'a hamd; elisi ve yarattklarnn en hayrls Muhammed'e, onun aziz soyuna, taraftarlarna ve arkadalarna selm olsun! (Byk stad, hakkn mdafii, faziletlerin kayna, Buhr'l Nreddn Ahmed b. Mahmd b. Eb Bekr es-Sbn -Aflah onu mafiretiyle brsn ve engin cennetlerinin ortasnda banndrsn -yle dedi:) mdi, Allah'n ltfu keremiyle el-Kifye ffl-hidye adl kitabmn te'lfi sona erince, baz dostlarm, bundan, ibaresinin vecz ve bellenmesinin kolay olmas gayesiyle, sahasnda esas yerine geecek bir metni hulsa etmemi rica ettiler. Ben de bu konuda Allah'tan hayr olan diledim, yardmna sndm, beni hatal szden ve yaramaz iten korumasn niyaz ettim... O, bize yetendir, en gzel dayanaktr. Ne byk dost, ne gzel yardmcdr! [3]

GR
Bilgi Edinme Yollar
lim[4] kadm ve hadis olmak zere iki ksma ayrlr. Kadm Allah'n zt ile beraber bulunan ilimdir ki yaratlm olann bilgisine benzemez, Hadis ilim ise zarur ve iktisb ksmlarna ayrlr. Zarur ilim, Allah talnn, bilenin nefsinde -kendisinin irde ve gayreti olmakszn -meydana getirdii bflgfdir. Mesel kiinin kendi varln ve alk, susuzluk, haz, elem gibi deiik hallerini hissedip kesin bir ekilde bilmesi gibi. Bilginin bu nev'i btn canl yaratklarda mevcuddur. ktisb ilim de Allah'n sebeplerine tevessl eden kulun kendi gayret ve irdesi yoluyla onda meydana getirdii bilgidir. nsanlar iin bilgi edinme yollar (esbab- ilim) tr: Salam duyular, doru haber ve akln tefekkr. a) Duyular, iitme, grme, koklama, tatma ve dokunma olmak zere be eittir. Her bir duyu ile ancak kendi sahasna has olan eyler idrak olunabilir; bu da o duyunun artna uygun bir ekilde sahas iinde kullanlmasyla gerekleir. b) Doru haber iki ksmdr. Birincisi mtevtir olandr, Mtevir haber, yalan sylemek konusunda ittifak edebilecekleri tasavvur olunamyan muhtelif kimselerden eitli mevzu'iarda iitilen haberdir. Mtevtir haber zarur ilim ifade eder; mesel gemi hkmdarlarn ve bizden uzak memleketlerin mevcudiyetini biliimiz gibi. Doru haberin

ikincisi peygamberlerin gsterdii mu'cize iie doruluu te'yd olunmu haberdir. Bu da -istidlal yoluyla da olsa kat ilim ifade eder. c) Akf tefekkre gelince, bu ela bilgi edinme yollarndan biridir. Akl yoluyla elde edilen bilgi ki nevi'dir. Birincisi zarur ilimdir -ki buna bedhde denir-dnmeden, ilk bakta meydana gelen bilgidir; her klln kendi parasndan byk olduunu biliimiz gibi. kincisi de istidl ilimdir. Bu, dnme nevilerinden birine ihtiya gsteren bilgidir; duman grdmz zaman (buna sebep olan bir) atein mevcudiyetine intikal ediimiz gibi. Sz konusu ettiimiz bu yollar vastasyla bilginin elde edilii geree kar direnmeyen insaf ehli iin apak bir hakikattir. Sfestiyye diye anlan bir gurup (Sofistler) var ki bilgi vstalarnn hepsini reddetmitir. Bunlarn bir ksm varlklarn bir gereklii (eyann hakikatleri) olamyacan, bir ksm ise byle bir eyin bulunup bulunmadnn bilinemiyeceini kabul etmitir. Aslnda bu phecilerle ilm bir mnakaa yrtmeye imkn yoktur; ancak canlarn actacak kadar dvlmeli veya atele yaklmaldriar ki realiteyi (bizzat yayarak) kabule mecbur kalsnlar. Smeniyye ile Berhime haberin bilgi yollarndan kabul edilmesini reddetmitir. Bu gr Sfesfiyyenin yukarda belirtilen grlerine yakndr. Bu grn taraftarlar mtevtir haber yoluyla sabit oian zarur ilmi reddetmi oluyorlar, Mtevtir haber bilgi yollarndan saylmasayd insan bizzat kendi babasn, kardeini amcasn ve dier yaknlarn nasl tanyabilirdi. Btn bunlar ancak haber yoluyla bilinebilmektedir. Btnler[5] Rfizler ve tebihe denler (Mebbihe) ise akln bilgi vstalardan saylmasn kabul etmemiler ve yle demilerdir: nk akllarn verdii hkmler birbirini nakzedicidir, bunun delili de akl sahibi kimselerin gr ayrlna dmesidir. Cevap olarak deriz ki akln verdii hkmlerin mtenkz olduunu ne ile anladnz? ayet yine akl ile derseniz kendiniz tenakuza dm olursunuz; nk bu durumda siz yle demi olursunuz : Aklmzla anladk ki akl yoluyla bir ey anlalamaz. Eer haber ile diyecek olursanz yine sorarz: Haberin doru veya yalan olduunu ne ile tesbit ettiniz? ayet (son are olarak) his ile derseniz bile bile gerei inkr etmi olursunuz. Hemen belirtmeliyiz ki aslnda akllarn verdii hkmler birbirini nakzetmez. Akl sahiplerinin gr ayrlna dmesi ya akllarnn ilm tefekkr seviyesine ulaamamas veya kendilerinin ilm tefekkr artlarn tamamiyle yerine getirmemesi sebebiyledir. Bylece bazlar aklla hkmettiklerini ileri srdkleri halde gerekte kendi his ve tahminlerine gre fikir beyan ederler. Mesel bir toplulua kere ka eder? diye sorulursa dokuz! cevabn vermekte ihtilf etmezler. Fakat ayn guruba on kere on ka eder? diye sorulsa cevabnda ihtilfa debilirler. Bunun sebebi biraz nce akladmz] hususlardr, yoksa bu say konusunda akln verecei hkmn deiik olabileceinden deildir. Bu hususu gzn grebilecei bir hdise ile mukayese edebilirsin: Olgun devresindeki aya (dolunaya) bakanlar hi bir ihtilfa dmedikleri halde aybandaki hillin mevcudiyeti konusunda gr ayrl meydana gelebilir.Bunun sebebi ya mahedenin yetersizlii veya bakan kimsenin hatasdr. Sz konusu ettiimiz mesele de aynen bunun gibidir. unu da syliyelim ki Ehl- snnete gre akllar yaratltan farkldr; Mu'tezile buna muhalefet etmitir. Bu gerei kabul etmemeye imkn yoktur. yle ocuklar vardr ki ne

gemi bir tecrbesi, ne de tahsili olmadan byklerin bile ciz kald baz eyleri akllaryla bulurlar. Dinin teblicisi Peygamber aleyhisselm : Onlar akllar eksik ve dinleri (din mkellefiyetleri) az olanlardn[6] buyurmak suretiyle kadnlarn akl farklln ifade etmitir. Dinin vz Allah tal da iki ka-dinin hidliini bir erkein hidlii yerine ikame etmitir. [7] Bunun sebebi zabt letinin eksikliidir ki bu da akldr. Bununla beraber akl ismiyle yd edilebilecek kadar bir anlama gcnn bulunuu ulu Yaratc'nn bilinmesi iin kfidir; bylesi Yaratc'sn bilmemekte ma'zr deildir. [8] [1] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 9-11. [2] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 11-12. [3] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 53. [4] Burada bahis konusu edilen ilim fizik, kimya veya fkh, kelm gibi tedvin edilmi bir ilmin karl olmayp mutlak mnda bilgi demektir. Bu sebeple yer yer bilgi ile karlanmtr. [5] Metinde geen el-Mlhide kelimesini Batniier diye tercme ettik. nk haktan yz evirenler mnsna geen Mlhde Btniyyenin isimlerinden biridir (bk. ehristn, el Milel ve'n-nihal,1/91). [6] bk. Buhr, 1/78, el-Hayz/6 (Ktabu'l-hayz/bb Nu. 6); Mslim. 1/86-87, el-mm/34; bni Mce, 2/1362, el-Flten/19. BuhrYin metni u maaldedir: ... Temkinli ve souk kanl erkein akln sizin kadar eksik akll ve eksik dinli hi bir kimsenin elebildigini grmedim... [7] Mellif u maaldeki yet- kermeye iaret etmektedir: (hidlik in) eer iki erkek bulunmazsa, o halde mnasip greceiniz hidlerden bir erkek ile iki kadn olmaldr; kadnlardan biri unutursa dieri ona kolayca hatrlatabilsin diye, . (el-Bakara, 2/282). [8] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 55-57. LHYYT BAHSLER2 lemin Huds ve Allah'n Varl2 Allah'n Birlii3 Yaratlmlk Belirtilerinden Allah'n Tenzh. 4 Allah'n Sfatlar5 sim Ve Msemm. 7 Allah'n Dengi ve Benzeri Olmad7 Kelm Sfatnn Ezeli Oluu. 8 (Keim- Nefs:)9 (Kelm-I Nefs itilebilir mi?):10 Tekvn ve Mkevven. 11 Allah Talnn Grlebilmesi13

Allah'n Ryada Grlmesi16 rde Bahsi16

LHYYT BAHSLER
lemin Huds ve Allah'n Varl[1]
lem Allah'tan baka var olanlarn addr; nk (almet kknden gelen) lem Yaratc'snn varln gsteren bir belirtidir. lem a'yn ve a'rz olmak zere ikiye ayrlr. Ayrlar kendi bana yer tutan ve kendilerini tayacak bir mevzu' (mahal) olmakszn var olabilen eylerdir. Arazlar ise ancak bakasna bal olarak yer tutan ve kendi varln hissettirecek mevzu'dan (mahalden) ayrlmas dnlemiyen eylerdir. Aynlar iki ksmdr, a) Bast. Buna cevher de denir, blnemiyen en kk paradan ibarettir (cz'-i l yetecezz). b) Mrekkeb. Buna da cisim denir. En kk mrekkeb iki cevherden meydana gelir. slm filozoflar ile Mu'tezileden bazlar en kk parann mevcudiyetini kabul etmemitir. Bu gr yanltr; nk hardal tohumunu tekil eden paralarla (cz'ler) da tekil eden paralarn eit olmas (gibi bir muhali) gerektirir; zira bunlarn herbirinin paralar (onlara gre) nihayetsizdir. [2] Cisimdeki paralarn biraraya gelii Allah'n icadyla olduuna gre, sorarz : Allah tal paralarn biraraya geliine mukabil birbirinden ayrlmalar hdisesini yaratmaya muktedir midir, deil midir? ayet deildin dersen onu acz ile vasf-iandrm olursun; eer muktedirdir dersen, bu defa da sz edilen blnemiyen parann varl ortaya km olur. Cisim, baz riyaziyecilere gre uzunluk, genilik ve derinlik olmak zere boyutu (salyacak aded cevheri) bulunan eydir. Bize gre ise iki cevherin birlemesi onlara cisim diyebilmek iin kfidir. nk (ayn hacmdaki) iki cisimden birinin sahib olduu boyutun (cevherin) herhangi birine bir cevher daha ilve edilse bu cisim iin tekinden daha hacimlidir. denebilir. ayet iki cevhere cisim diyebilmek iin mutlak ve asgar br biriime kfi gelmeseydi sadece bir cevherin ilve edilmesiyle sz edilen iimin tekinden hacimli olduunu kabul etmek doru olmazd. O halde cisim iin yaplacak doru tarif yle olmaldr: Cisim iki vaaya daha fazla cevherden teekkl eden veya biraraya gelen eydir. Araz lgatte, devaml olmayan ey, demektir. Ta'rifi: bakasna bal olarak yer tutabilen ve devaml olmayan eydir. eitleri otuz ksur kadardr; renkler, (hareket ve skn gibi) olular tadlar, kokular, sesier,kudret ve irdeler bunlardandr. Dehriyye, Seneviyye ve bir ksm Mu'tezile arazlarn, zattan ayn dnlebilecek mnlar olduunu kabul etmemitir. Bu gr yanltr. nk henz zerine ak dmemi salar iin, bir gn beyazla-nca, bu salar o salarn ayndr demek mmkndr. Halbuki beyaz ile siyahn baka baka eyler olduunda ittifak vardr. unu da belirtelim ki siyah salar ayet kendi ztndan tr siyahlam olsayd ayn siyahl gerektiren ztn varl devam ettii mddete rengi deimemeliydi. Fakat madem ki salar beyazlamtr, o halde onlann (zattan ayr) bir mn (bir araz) sebebiyle siyah bulunduu ve nihayet bu mnnn deimesiyle onlann da deitii anlalmtr. Kadm varlnn balangc olmayan, hadis de yokken sonradan var olan eydir.

Bu hususlar bildikten sonra deriz ki aynlarn arazlardan ayr kalmas dnlemez, arazlarsa hadistir. nk cevherler ya birleik veya ayrlm olarak bulunabilir. (Birlemek de ayrlmak da birer arazdr). Yine mmkin vasfn tayan bir ey, var olduu mddet iinde ya skn veya hareket hlinde olacaktr; zira skn ayn meknda iki olu, hareket de iki ayn meknda iki ayr olutan ibarettir. Hareketin hadis oluu duyularla sabittir. Sknun hadis oluuna gelince, o da hareketin meydana gelii sebebiyle kendisinin yok olmasndan anlalr, nk kadim hi bir zaman zail oimaz. Aynlann arazlardan ayr kalmasnn dnlemiyeceine ve arazlarn da hadis olduu anlaldna gre, aynlarn hadislerden nce bulunmasna (yani kadm olmasna) ihtimal verilemez; nk aynlann hadislerden nce bulunmas demek onlardan ayr kalmas demektir. (Arazlann devaml - bky - olamyacann isbat ileride, stitat bahsinde inallah gelecektir). Hadislerden nce bulunam-yan her ey ise yaratlmla beraber olaca iin kendisi de hadistir. Hadis olunca yoklukla (ademle) sebkat edilmi olur. Kendisine yok-, luun sebkat ettii bir eyin varl ise bizzat kendinden olamaz. By-i leinin varlyla yokluu aklen msvdir. O halde (varlkla yokluktan ibaret olan) bu iki caizden birini dierine tercih edecek bir tahss ediciye ihtiya vardr. Bu tahss edicinin varl mmkn deil, zarur ve kendinden olmaldr (Vcibu'l-vcd). nk mmkin olsayd bir tahss ediciye, o da bir dierine.., muhta olacakt. Bu ihtiya zinciri ya sonsuz olarak srp gider (k bu muhaldir) veya varl kendinden olan bir zatta nihayet bulur, ite o, ni yce Yaratc'dr. Onun varl kendinden ve zarur olunca kadm olduu ortaya kar. nk onun varl bakasna bal deildir, o kendinden tr vardr. Ezel ve ebed olarak mevcudiyetini gerektirecek zt sabit olduundan onun yokluu da muhaldir. Btn bu anlattklarmzla ortaya kmtr ki Allah talya cevher, cisim veya araz denilmesi mmkn deildir, nk bu isimlerin mnlarn Allah tal hakknda vrid grmek muhaldir. Bu isimleri yu-kanda belirtilen (hakk) mnlarna almamak artyla Allah'a isnd eden kimsenin gr de yanltr.nk bir ismi asl konulduu mnnn dnda istimal etmek ancak mecaz yoluyla mmkn olur. Bunun da art hakk mn ile mecaz mnnn mevzu'lar (mahalleri) arasnda bir benzerliin bulunmasdr. Halbuki Allah ile mahlku arasnda hibir benzerlik yoktur. O halde sz edilen isimlerin ne haki kat, ne de mecaz yoluyla Allah'a isnad edilmesi caiz deildir. S Muvaffakiyet ancak Allah'n yardmyla mmkndr. [3]

Allah'n Birlii
Ehl-i hak yle dedi: Allah taala birdir, orta yoktur. Bu hususta Seneviyy^- Mecsler, Hristiyanlar, Tabiatlar ve Eflkiyye Ehl-i hakka muhali etmitir. Senevi/70 ile Mecsler Halikn iki olduunu ileri srmlerdir. Biri iyiliin yaratcs, br de ktln halik. Bu iki tanry bazlar Yezdan (Hrmz) ile Ehrimen, bazlar da Nur ile Zulmet diye ifade etmitir. Hristiyanlar Allah n ncsdr dediler ve bunu asl ( uknum - akaanm-i selse) ile ifade ettiler: (Allah'a ait) zt, ilim ve hayat. Bazlar da asln Baba : Allah, Oul: fsa ve Zevce : Meryem'den Q-S-) ibaret olduunu kabul ettiler. Tabiatlara 9re yaratc kuvvet drttr: Scaklk, soukluk, yalk, kuruluk. EflkiyVe de yaratcnn yedi olduunu iddia etmitir: Zhal (sa-trn), m$ter (Jpiter),

merih (mars), zhre (vens), utarid (merkr), gne, ay. Bu frkd'ann hepsi hakikatte, an yce olan Allah' inkr etmektedir. nk Allah mutlaka kendinden tr ve zarreten var olmaldr; bu ise ancak tek olarak dnlebilir. Bunun isbt yledir: Haydi Tanrnn ki olduunu farzedelim, bunlardan biri bir cisimde hayat yaratmak isterken br ayn cisimde lm yaratmay murad ederse... ya her ikisinin de irdesi gerekleir veya birinin irdesi kalr da dierininki gerekleir. Her ikisinin de irdesinin tahakkuk etmesi, phe yok ki, muhaldir. Eer birinin irdesi gerekleir de dierininki kalrsa, irdesi muattal kalan tann malp olmu olur, malp se asla tanr olamaz. [4] Soru : Tanrlardan biri, dierinin bir cisimde hayat yaratmay istediini anlaynca bu hususta ona muvafakat edebilir, ayn cisimde lm murad etmek suretiyle muhalefette bulunmaz; stelik sizin benimsediiniz prensibe gre de irde ilmi gerektirir. [5] Cevap : ki tann arasndaki bu uygunluk ya mecbur veya ihtiyar olarak meydana gelecektir. Eer mecbur dersen o takdirde tanrlarn her biri dierine muvafakat etmeye mecbur kalr ki bu kisinin de ciz olduu neticesini dourur. ayet htiyar dersen, bu defa da aralarnda (dier hususlarda) bir ihtilfn kabileceini farzet-mek mmkndr; bylece biraz nce sz konusu edilen ihtimaller yeniden ortaya kar. tirazcnn rde ilmi gerektirir tarzndaki szne gelince, bunu yle cevaplandrrz: Bize gre irde ilmi deil, fi'll gerektirir. nk bir eyin bilinmi olmasndan onun murad edilmi olmas neticesini karmak zarur deildir. Mesel Allah talnn zt ve sfatlan kendi malmu olduu halde onun irde sahasna dhil deildir. Yine ma'dm (yok, gayrmevcd) da byledir; ayet var olacak olsa nasl var olaca Allah katnda malmdur, malmdur ama hi bir zaman murad olunmu deildir. Nur ve Zulmet grne saplananlara yle deriz: Zulmetin hadis f olduu konusunda bizimle ittifak halinde olduunuza gre soruyo-j' ruz : Zulmetin varlk sahasna k kendiliinden midir, yoksa nurun j onu yaratmasyla m olmutur? Eer kendiliindendir derseniz, bir eyin yaratc olmakszn da meydana gelebileceini apak sylemi olursunuz ki bununla iki tanrnn varl isbat edilmi olmaz, sadece Allah'n yokluu ileriye srlm olur. ayet nurun onu yaratmasyla olmutur derseniz, bu defa da nurun, btn ktlk ve? irkinliklerin esasn yaratm olduunu itiraf etmi olursunuz. tanr inancna saplananlarn gr de tamamen yanltr. nk Allah mefhmunu ayn asla taksim ederken ne akl ve ne de nakil ynnden herhangi bir delile dayanm deillerdir. Bir dd onlar Allah'n ztn ilim ve hayat sfatlaryla birlikte e karmlar, d halde neden onu kudret ve irade sfatlaryla bee, sem' ve basar s| tatlaryla yediye, hatta dier keml sfatlaryla daha byk saylard karmamlar? Hz. Meryem'i Allah'n ei, Is aleyhisselm da onun olu kabul eden Hristiyanlarn gr ise daha irkindir. nk bunda Allah'n ihtiya sahibi olduu ve paralara aynlabildii iddias vardr, bunlar ise huds almetlerindendir. Tabiatlan red iin yle diyeceiz: Scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk, btn bunlar kendi bana yer tutamyan ve znde devamllk bulunmyan arazlardr, her an varlkla yokluk arasnda yer deitirirler, kendilerini tayan (ayn) lar da hadislere mahal tekil ederler. O halde bunlar da hadistir ve bir yaratcya mutlak surette muhtatr.

Mneccimeye (Eflkiyye) gelince, onlara da yle cevap veririz: Btn bu yldzlar, sizin kanaatinize gre, dnmekte, bir burtan baka bir burca gemekte, bir halden baka bir hale intikal ederek uur, uursuzluk, ay tutulmas, gne tutulmas, yanmak, ykselmek, kmak... gibi deiikliklere ma'ruz kalmaktadr. Btn bunlar emir ve hkimiyet altnda bulunduklarnn almetleridir; o halde Yaratc o tek, yegne hkim ve gaalip olan Allah taldr. [6]

Yaratlmlk Belirtilerinden Allah'n Tenzh


Kinatn yaratcsnn cisim, cevher veya araz olmas, suret ve ekil tamas, bir ynde veya bir yerde bulunmas muhaldir. Yahudiler, mfrit Rfizler, Mebbihe ve Kerrmiyye Allah'n cisim olduunu id' dia etmitir. Him b. el-Hakem[7] onu suretle vasflandryordu. Mebbihe ile Kerrmiyye onun Ar zerinde mekn tuttuunu ileri sr mtr, Bazlar o, mekn tutma mnasnda olmakszn An zerindedir diyerek onun iin st yn kabul etmitir. Neccryye O! zt ile her meknda, Mu'tezile de zat ile deil, ilmi le her mekn dadr demitir. Bu grlerin hepsi de yanltr, zira bunlarda yaratlmlk belirtileri mevcddur. Halbuki Allah bu nevi, belirtilerden mnezzehtir. yle ki cisim (cevherlerden) teekkl etmitir, her birleik eyin paralarna ayrlmas mmkndr. Yine cisim belirli bir hacma shibdir. Onun, tad bu hacmdan daha kk veya daha byk olmas da mmkndr. O halde shibolduu hacmda karar klmas ancak bir tahsis edicinin ona bu hacmi vermesiyle mmkn olmutur. Varlklarn tayabilecei ekiller (suretler) de muhteliftir. Allah talnm bf tn bu ekillere brnmesi muhaldir; bir ksmnn ona tahsis edilmesi ise ancak bir tahsis edici ile mmkndr. Allah talnm Ar zerinde mekn tutmu olmas ddiasnda da durum ayndr. Bu iddia vrid olsa Allah tal Arn mkdrna (yzeyine, hacmna) ya tam denk gelecek, ya ondan kk veya byk olacaktr. Eer onun mkdrna msv veya ondan kk farzedilir-se Allah'n snrl ve nihayetli olmas lzm gelir. Nihayetli olu isehuds belirtilerindendir. ayet Allah Artan byk olursa, onun Ara denk gelecek mkdn Arn mkdnna eit olacaiar. O halde Allah'n paralara ve ksmlara ayrlmas gerekecektir; bu da huds almetlerindendir. u da var ki Allah Ar zerinde mekn tutmu olsayd, onun, zerinde karar klabilmesi iin alt taraftan nihayetli olmas gerekirdi. Halbuki bir ynden nihayetli olabilen ey dier ynlerden de nihayetli olur. Madem ki Allah'n mekndan ve cihetten mnezzeh olmas ezelde sabittir - nk ondan baka her eyin sonradan yaratlm olduu konusunda muarzmzla aramzda ittifak vardr. o halde ezelde yokken bil'hare Allah'n mekn ve cihet tutmas demek yine ezelde bulunmayan bir mnnn onun ztnda hsl olmas demektir. Bylece o, hadislere mahal tekil etmi olur, bu ise muhaldir. Cenab Hakkn Rahman olan Allah Ar zerinde istiva etmitir[8] mealindeki yet-i kermesi eitli ihtimaller tar. nk bazan istiva kelimesi zikrolunur ve ondan istil etmek, hkimeyeti altna almak mns kasdolunur; bazan kasdetmek, ynelmek, bazan tam ve kmil olmak, bazan da karar ve mekn tutmak mnlar anlalr. Binenaleyh bu ihtimaller karsnda, Allah'n Ar zerinde mekn tuttuunu ileri sren Mebbihe ile Kerrrniyye lehine bu yet-i kermede herhangi bir mesned mevcud deildir, Kald ki sz konusu edilen sebepler dolaysyla yette tercih edilecek mn da bizim verdiimiz mn olacaktr. phe yok ki Allah tal Ara istiva ettiini zikretmekle kendini vm oluyor.

Eer istiva', yaratlmlar hakknda medih iin zikredilmi olsayd her halde ondan mekn ve karar tutma mns anlalmazd. Nitekim irin u beytinde durum ayndr: Bir Irak lkesine hkim olmutur. Kl kullanlmadan, kan aktlmadan. [9] Meselenin izah yledir ki bir insann vlmesi benzeri ve dengi olmayan kimselerden baz vasflarla sivrilmi olmas demektir. Eer (beyitteki) istiva' mekn tutma mnsna alnacak olursa bunda herbaya ve basit insan bile msv olur, bylece kayda deer Ibr medih de tamam bulunur. Neccriyyenin, Allah tal ztyla her mekndadr tarzndaki gr ise tamamen yanltr. nk mekn tutma vasfna hiz cismin bile ayn anda iki yer igal etmesi imknsz iken mekn tutmas aslnda muhal olan Allah'n btn meknlar igal etmesi nasl tasavvur olunabilir. Allah'n zt ile deil de ilmiyle her meknda bulunduunu ileri sren Mu'tezilenin gr de ayn ekilde yanltr. nk bir mekn bilen kimse hakknda ilmiyle o meknn iindedir denilmesi hi bir zaman doru olmaz. Nihayet Allah'a cihet izafe eden gr te temelinden rktr. nk onun (iddia edildii gibi st cihetinden) baka cihetlerde bulunabilmesi muhaldir. ddia edilen cihetin kendisine tahsis edilmesi iin bir muhasssa ihtiya vardr. u da var ki bir eyin belirli bir tarafnda kalan kimse ile o ey arasnda muayyen bir mesafe bulunacaktr. Aslnda bu mesafeyi olduundan daha fazla veya daha az dnmek de mmkndr. O halde eitli uzunluktaki mesafeler ayn ekilde mmkn olduuna gre mevcut ve muayyen mesafeyi tesbit edecek bir muhasssa da ihtiya var demektir. unu da belirtelim ki yn bakmndan yukarda bulunmakta vnmeye deer bir ey yoktur. nk muhafz grnte sultann st tarafnda bulunur ama kudret ve hkimiyet bakmndan sultan muhafzn kat kat stndedir. u yet-i kerimeden kasdolunan mn bu olsa gerektir: O, kullarnn stnde yegne kudret sahibi olandr.[10] Dua edilirken ellerin ge doru kaldrlmasna gelince, bu sadece samimi bir kulluk ve itaat ninesidir, tpk secdede aln yere! koymak ve namazda K'be'ye ynelmek gibi. [11] Mcessime ile Mebbihenin, zhirleriyle istidlal ettikleri baz m-tebih yetler ve haberler mevcuddur. Ehl-i snnet ve cematin bu konuda takibettii iki yol vardr: Birincisi, bu nevi' nasslar kabul ve tasdik etmek ve i mnlarn Allah'a havale eylemek, bir de yce Allah' ztna lyk olmyacak eylerden tenzih etmek. Bu, Selef-i slihnin yoludur (Allah onlardan rz olsun). kincisi, bu nasslan kabul etmekle beraber Allah'n ztna lyk olacak ve Arap dilini konuanlarn istimaline uygun decek ekilde nasslarn te'vilini aratrmak. Bununla beraber yaplan te'vilin ille de Allah'n murad olduuna kesinlikle hkmetmemek (Bu da Halefin benimsedii yoldur). Selef metodu daha selmetli, halef metodu ise daha salam vekullanldr. Baarya ulatran yalnz yce Allah'tr. [12]

Allah'n Sfatlar
Ehl-i snnet yle dedi: Allah tal keml ifade eden sfatlarla vasflanmtr. Eksiklik,

acz ve devamszlk belirten eylerden de mnezzehtir. Onun sfatlar, sonradan vcut bulup bil'hare yok olan arazlar cinsinden deildir, bilkis onlar ezeldir, ebeddir, kadmdir,! zti ile mevcuddur. Bu sfatlar hi bir vehile yaratlmlannkine ben-! zemez. O, hayy (daima diri olan), lim (bilen), kaadir (gc yeten),; sem (iiten), basr (gren), mrd (dileyen) ve mtekellim (syliyen, konuan) gibi sonsuz kemai sfatlarna sahibdir. Yine hayat, ilim, kudret, semi', basar, irde ve kelm gibi (masdar eklindeki) sfatlar da ona nisbet edilmitir. Btmiyye ile slm filozoflar Allah talnn gerek mnda hayyj lim, kaadir... olabileceini kabul etmemiler ve yaratlmlarn tad bu sfatlarla Allah'n vasflandrlamyacam ileri srmlerdir. Mu'tezile, Allah talnn hayy, lim, kaadir, sem, basr, mrd,; mtekellim gibi (syga bakmndan da sfat olan mtak) kelimelerle, vasflandn kabul ettikleri halde (hayat, ilim gibi masdar ekline! evrilmi) bu sfatlarn ayrca mevcd oluunu ve Allah'n zt ile bu-; lunuunu reddetmilerdir. Ancak kelm, irde ve fiil sfatlar mstes n; onlara gre bu ilh sfatlar ayrca vardr, fakat hadistir ve bine-J naley Allah'n zt ile kaim deildir.[13] E'ariyyeye gelince, onlar da Allah'n sfatlarn zat ve fi'l olmak zere ikiye ayrdlar; Zat sfatlarn kadm ve Allah talnn ztnda mevcd olduunu, fi'l sfatlarn ise hadis olduunu ve Allah'n zt le kaim bulunmadn kabul ettiler. Bu sonuncu meselenin izah ileride, Tekvn ve mkevven bahsinde inallah gelecektir. Allah talnn sfatlan hakknda yukarda takrr ettiimiz bize ait grn doruluuna gelince, bunun isbat yce Allah'n en gzel isimleridir (esm-i husn); o isimler ki Cenab Hak Kur'n- Kerminde onlarla kendini vm ve yine onlar vstasyle kendisini kullarna tantmtr. an yce olan Allah yle buyurmutur: O, ebedi bir hayat ile diridir (hayydir), kendisinden baka Tann yoktur[14] O, her eyi bilendir alimdir, hikmet sahibidir[15]O, hereye kaadirdir[16] O, hakkyle iiten, hakkyle grendir[17]Yaratan (hlk), var eden (bari1), suret veren (musavvir) o Allah'tr[18]ve benzeri dier yetler. [19] Grmzn doruluunu isbata devam ediyoruz: Madem ki Allah tal, phe kaldrmaz bir ekilde kendisini hayy, lim, kaadir... olmakla vasflandrmtr ve bu kelimeler de Arap dilini kulla-nanlarca malm olan belirli mnlardan tremi isimlerdir, o halde bu isimler bir zta (yani zt- ilhiyyeye) nisbet olunduu zaman sadece o ztn tantlmas deil, ayn zamanda bunlarn kklerinin de (yani hayat, ilim... tarzndaki masdarlarnn) o zatta mevcd olduu da kasdediimi olur. ayet hayat ve ilim Allah talnn zt ile kaim (mnlar) olmasayd yukardaki yetlerde zikredilen hayy, lim gibi isimlerin ona nismbeti, hakikat mnsnda olmayp sadece bir eref ad (lkab) ve alemden ibaret kalrd[20] bu ise caiz deildir. [21] Soru: Eer bu sift- manyi Allah'n zt zerine zid olarak isbbt edersek birden fazla kadmin mevcudiyetini kabul etmi oluruz, & ise tevhd prensibine aykr dmez mi? [22] Cevap : Hayy, lim gibi tremi isimlerin hakikat yoluyla bir zc&a nisbet edilii, bu isimlerin kklerini tekil eden hayat, ilim gibi mnalarn da ayn zatta bulunmasn gerektirdiini isbat ettiimize gre bu nevi' man sfatlarnn mtaklaryla mevsf olan -Allah talnn ztnda mevcd olduunu sylememiz gerekir. Birden fazla kadm

iddiasna gelince, byle bir netice, ancak mn sfatlarnn zt- iihiyyeden ayr olmas hlinde hsl olur, halbuki bizzat ve sfat ayrln kabul etmiyoruz. Binenaleyh kim kabul ediyorsa izahn da o yapsn. Bununla beraber, zerimize vazife olmad haide, yine de sz konusu noktay beyan sadedinde deriz ki: Yce Allah'n sfatlan ne Mu'tezilenin zannettii gibi ztinin ayn, ne de Kerrmiyyenin kabul ettii gibi ztnn gayrdr. Bil'akls diyeceiz ki onun sfatlarndan her biri ztnn ne kendisidir, ne de ondan ayrdr. Yine herbir sfatn dier bir sfatla durumu bunun gibidir, yani sfatlar ne birbirinin ayndr ne de birbirinden ayrlrlar. nk iki eyin birbirinden ayr ve baka (gayr) olmas demek birinin yokluu hlinde dierinin varl dn-lebilen iki mevcd olmalar demektir. Bu ise ne Allah talnn sfatlar ile zt hakknda, ne de bir sfat ile dier bir sfat hususunda dnlemez. O halde bunlar birbirinden ayr (mteyir) eyler olamaz; tpk 1/10 ortasnda 1 ile 10 says gibi Halbuki hadis sfatlarn durumu byle deildir. Bu sebeple bu nevi' sfatlar olmakszn da ztn varl dnlebilir ve bylece hadis sfatlar zattan ayr (ztn gayr) olabilir. Ehl-i snnete gre Allah talnn, ayrntlarn bilemiyeceimiz baz sfatlar olabilir; Mu'tezile buna muhaliftir. Onun isimleri[23] hakknda da ayn eyi syliyebiliriz. nk Rasl-i ekrem efendimiz yle buyurmutur: inizden Allah' en iyi bilen ve ondan en ok korkan benim.[24]Yine Peygamber (s.a,) efendimiz yle buyurmulardr: (Allahm!) Sana ait olan her isimle senden dilerim; o isim ki onunla kendini adlandrdn veya Kitabnda indirdin, yahut yaratklarndan birine rettin, yahut da yalnz senin katnda bulunan gayb ilminde onu ztna tahsis ettin. [25]Bununla beraber icmlen de olsa Cenab Hakkn, kemal sfatlaryla vasflanm olduunu bildiimize gre onu gerei vehile tanm saylrz. Allah'n sfatlan ztna hulul etti (zt ile birleti), veya zt sfatlarna mahal (hulul edecek yer) tekil eder demek doru deildir. nk hululde intikal vardr, halbuki Allah'n sfatlarnda intikal olamaz. Gei hulul ifadesinin mecaz yoluyla yaratlmlarn sfatlar hakknda kullanlmasna cevaz verilmitir, fakat Allah tal hakknda istimali caiz deildir. Ancak yle sylenir: Sfatlar kadmdir ve zt ile kaimdir. E'arler de sfatlan zt ile mevcddur, tarznda bir ifde kullanrlar. Onun sfatlar kendisiyle beraberdir, ona yakndr, bitiiktir veya ondadr tarznda bir ifade de kullanlamaz. Baz limlerimiz (Allah onlardan rz olsun) ilim ile bilicidir eklindeki bir ifadeden bile kanmlardr. Bunun sebebi ilmin Allah tal in bir let (bilgi edinme vstas) telkk edilemiyceidir. Onlar buna mukabil yle de mislerdir: O, limdir, onun ilmi vardr ve bunlarla ezelde vasflanmtr. Doru yoldan ayrlmamak ancak Allah'n ltf sayesinde (nm kndr. [26]

sim Ve Msemm[27]
Ehl-i snnet (Allah zaferlerini dim klsn) yle dedi: sim ve msemm ayn eydir. Cehmiyye, Mu'tezile ve Kerrmiyye isim ile msemm ayr ayr eylerdir dediler. E'ariyyeden bazlar ise isim, tesmiyeden (bir eyin adn sylemekten) de, msemmadan (ismi tayan varlktan) da ayr bir eydir demitir. Bazlar da, isim e ayrlr, demitir: Birincisi msemmnn ayn, ikincisi msemmnn gayr, ncs de onun ne ayn ne de gayrdr. Kelmclar, tesmiyenin msemmadan ayn bir ey olduu noktasnda se ittifak etmilerdir, nk tesmiye ancak ismi syliyen kimse ile kaaim

olan bir eydir. [28] Bu bahiste isabetli olan, Ehl-i snnet olarak bizim ileriye srd muz grtr. nk Allah! diyen bir kimse hakknda Allah' and demek mmkn olabilecei gibi Allah'n adn and demek d mmkndr. ayet isim (Allah lfz) ile msemm (Allah'n zt) ayn olmasayd her iki hkm de vermek doru olmazd. Bu geree Cenab Hakkn u sz de iaret etmektedir: Rabbinin o yce adh tesbh et.[29] Halbuki biz rk'da Yce Rabbimi tesbh ederim demekteyiz. Nitekim Arap dilini kullananlar bu istimalde anlam, hcr-ta irleri yle demitir: Nihayet bir yla kadar... Sonra selmet ismi sizin hakknz. Tam bir yl matem tutan, knanmaktan kurtulur. [30] Burada asl mn: sonra selmet sizin hakknz... tarzndadr. Bir delil daha getirelim: Zevcesinin ad Zeyneb olan bir erkdk Zeyneb botur dedii zaman, boama kadnn ismine deil kendn sine vki' olur. [31]u kadar var ki bazan isim zikredilir de onunla tesmi ye kasdolunur. phe yok ki isim, tesmiye mnsna kullanlnca m semmnn gayr olur. Mesel hangi isimle arldn sormcrt kasdyla sana: smin nedir? diye sorulur, sen de : Muhammedi dersin. Grld zere burada, akll olmayanlara mahss olar M (ne?) kelimesi kullanlmtr. Halbuki (akll varlklara mahs; olan) Men (kim?) kelimesi kullanlarak: Muhammed kimdir? diye sorulsa, ahsna nisbet ederek ben! diye cevap verirsin d Muhammed benim ismimdir demezsin. Bu da bizim grmz doruluunu gstermektedir. [32]

Allah'n Dengi ve Benzeri Olmad


Buraya kadar -Muattlay red iin -Allah talnn kemal sfatlarn isbat ettik. imdi de Mebbiheyi red maksadyla Allah'n dengi ve benzeri olamycan izah etmeliyiz. Ta ki isabetli gr ve dosdoru yol ortaya ksn. Zira hereyin ifrat ve tefrt yerilmitir, lerin en hayrls mutedil olanlardr.[33] Allah talnn dengi ve benzeri olmaktan mnezzeh olduu ve keml sfatlaryla mttasf bulunduunun isbt u mealdeki yet-i kerme iledir: Ona benziyecek hi bir ey yoktur; o, semt ve basrdir.[34] Bu yette Cenab Hak, Ona benziyecek hi bir ey yoktur cmlesiyle tebhi nefyetmi, O, semT ve basrdir cmlesiyle de sfatlarnn varln isbat etmitir. Bu konuda gr beyan edenler (Halik ile mahlk arasnda) benzerliin ne iie vuku' bulabilecei hususunda ihtilf etmilerdir. slm filozoflar, Btniyye ve Cehm b. Safvn, [35]herhangi bir vasfla mtereken vasflanmak veya ayn isimle tesmiye edilmi olmak benzerliin sabit olmas iin kfidir dediler. yle ki bunlar Allah ile yaratklar arasnda benzerlie meydan vermemek iin -Allah taly mevcd, ey, hayy, lim, kaadir kelimeleriyle isimlendirmeyi bile caiz grmemilerdir. Bu gr yanltr. Zira byle umm bir vasfla benzerlik hsl olsayd lisan mtehassslarnn eyay taksme tbi' tutarak bazlarna zd, bir ksmna hilaf, dierine cins, bir bakasna da mis! demezlerdi. Aksine varlklarn hepsi birbirinin benzeri olur; acz kudretin.skn hareketin... ve bal zehrin dengi saylrd. Bu ise akll kimselerij muhal grecei bir eydir. Mutezile de yle dedi: Bir eyin tad en husus vasfn hem halika, hem de mahlka nisbet edilmesiyle benzerlik meydana gelir. yle ki biz insanlara mahsus olan ilim

vasf tar: Mevcd, araz ve ilim. Bunlardan var olu bu ilmin en umm vasf, araz olu vasat vasf, ilim oluu ise en huss vasfdr. O halde bir ilmin dier bir ilme benzeyii) (mesel Allah'a nisbet edilecek ilmin yaratklarn ilmine benzeyii) onun mevcd veya araz oluundan deil (en huss vasf olan) ilim oluundandr. Bu sebeple Mutezile Halik ile mahlk arasnda benzerlie meydan vermemek gayesiyle Alah taly ilim ile vasflandrmaktan kanmtr. Bu gr te yanltr. nk bir insann on batman arlndaki yk kendisiyle tad kudret, dier bir insann yz batman arlndaki yk tayabildii kudretle en husus vasflarnda bile mterek olduu halde ona benzemez. Bize gre, benzerlik ancak btn vasflarda itirak vki' olmakla teekkl eder. yle ki iki ey (dier vasflarda mterek olmakla beraber) tek vasfta bile itiraki salyamazsa benzerlik hsl olmaz. Bunun misli udur: Biz insanlara mahsus ilim : vardr, arazdr, sfattr, ilimdir, sonradan yaratlmtr, varl caiz olan (varl da yokluu da msv olan)dr, zamann her n iinde yenilenendir. ayet ilmi Allah talya sfat olarak nisbet edersek, bu defa o, ilimdir, mevcud-dur, sfattr, kadmdir, varl zarurdir, ezelden ebede devam edicidir; ite bu ilim hi bir suretle yaratklarn ilmine benzemez. Biz (Mtrdlere) gre iki eyin benzer olmasnn ls biri iin caiz olan vasflarn dieri iin de caiz olmasdr. (E'arlerce) denildi ki: benzerlerin ls, birbirlerinin yerini tutabilmeleridir. phe yok ki bu hal Allah talnn sfatlar ile mahlkatn sfatlar arasnda mevcd deildir, o halde bu iki gurup sfat birbirinin benzeri olamaz.sabetli gre ulatran yce Alah'tr. [36]

Kelm Sfatnn Ezeli Oluu


Ehl-i hak yle dedi: phe yok ki Allah tal ezel ve ebeddir, tek bir kelm ile konuucudur. Bu kelm onun zt ile kaaim olup ondan ne ayn bulunur, ne de zail olur. Allah'n kelm sfat harflerden ve seslerden mteekkil olmad gibi Gnun paralara ve ksmlara ayrlmas da mmkn deildir. Mu'tezile limlerinin ounluu, yce Allah'n ezelde konuucu (mtekellirrO olmadn, nihayet kendisi iin bir kelm yaratp onunla konutuunu, binenaleyh onun kelmnn hadis olduunu ve zt ile kaaim bulunmadn iddia etmitir. Ancak bu limler de kendi aralarnda ihtilf etmi, bir ksm Allah'n kelm harfler ve sesler cinsindedir. Cenab Hak bu harf ve sesleri, okunacak mahalde (mesel Cebrl'in aznda) yaratmak suretiyle mtekellim olur derken dier bir ksm, O'nun kelm harfler ve ekillerden mteekkildir, binenaleyh bu harfleri Levh-i mahfuzda yaratmak suretiyle mtekellim olur grn benimsemitir. Baz limler de Yce Allah' kelam sfatna (kalbimizle) inanr, (dilimizle) ikrar ederiz; fakat onun hadis mi kadm mi, (baka bir deyile) mahlk mu gayr- mahlk mu olduu hususunda gr beyan etmeyiz...demitir. Bu meselede Ehl-i snnet olarak delilimiz udur ki hayy sfat ile mevsf olan Allah, eer kelm sfat ile mevsf olmasayd bunun zddn tekil eden dilsizlik, skt veya ocukluk.,, vasflarndan biriyle tavsif edilmi olacakt. Halbuki btn bunlar eksiklik ve acz ifade eden eylerdir. Cenab Hak bunlardan pek yce ve mnezzehtir. u da var ki Allah tal ezelde kelmdan mstan olup da sonra kelmla vasflanm olsayd durumunda bir deiiklik meydana gelirdi; deiiklikse yaratlmlk

belirtilerindendir. Son olarak unu da belirtelim ki Allah'n sfatlarndan olan kelm eer sonradan meydana gelmi (hadis) olsayd, bu kelm: a) Ya Kerrrniyyenin ileriye srd gibi onun ztnda meyano gelmi olacakt ki bu suretle onun zt hadislere mahal tekil dpedi (bu ise btldr); I b) Ya hi bir mahalde olmyarak meydana gelmi olacakt ki bu hem muhaldir, hem de byle bir eyi ileriye sren yoktur; zten byle bir kelm herhangi bir mahalde bulunmaynca bir ztn onunla vasflanm olmasn dier bir ztn vasflanm olmasna tercih edecek bir sebep de mevcd olmaz; ' c) Yahut da Allah'n ztndan baka bir mahalde meydana gelmi olacakt, bu takdirde de byle bir kelmn mevsufunu onu yaratan Allah deil de bulunduu mahal tekil ederdi; nitekim cisimlerde bulunan siyahlk, hareket gibi sfatlarda da durum ayndr (yani bunlarn da yaratcs Allah taldr, fakat bu sfatlar onun ztnda deil de cisimlerde bulunduundan cisimlerin sfatlar olmutur, bn-lar yaratan Allah'n sfatlar deil). [37]

(Keim- Nefs:)
mdi, kelmn mhiyeti zt ile kaaim olan ve harfler ile sesler tarafndan ifade edilen bir mndan ibarettir. Nitekim ir yle demitir: Asl sz kalbde olandr, bil, Kalbe bir klavuz klnm dil. [38] Bu sebeplerdir ki dil mtehassslar, baka eye deil, sadece mn ifade eden (yani kalbdeki mnya dellet eden) ibarelere kelm demitir. Kur'n- Kerm de kelm- nefsyi aka zikretmitir. Nitekim yce kudret sahibi Allah yle buyurur: ... kendi nefislerinde derler... [39] Bazan da insan karsndakine Bende seninle konuulacak bir sz vardr, onu sana nakletmek istiyorum der (ki bu da kelm- nefsi in bir rnektir). unu hemen belirtelim ki bu nevi' lfzlara kelm denilmesi bunlarn (kalbdeki) kelma klavuzluk etmeleri sebebiyledir. Yine ayn sebebe bal olarak btn mslmanlar mushafn iindeki lfzlara Allah kelm adn vermekte ittifak ettikleri gibi Kur'n okuyann okuduu eye de Kelmuilah demilerdir. Kelm sfat mevzuunda ihtilf halinde bulunduumuz kar gurupla ittifak ettiimiz bir nokta varsa, o da Allan kelmnn tek bir mn olduu ve onun tek bir hakikatinin mevcd bulunduudur. Kt zerine yazlm ekiller (harfler), mhiyetleri itibariyle hanere-deki sesler(in)den ayr eylerdir. Eer yaz le gsterilmi harfler hakkaten kelm olsayd onlarn hanerede teekkl eden sesleri gerek kelm olamazd, bunun aksi de ayndr. Bununla beraber gerek kt zerindeki harflere, gerek hanereye yerleen seslere kelm denilmitir. Bu iki ey arasndaki mnsebet ise sadece her birinin mnya dellet etmi olmasndan ibarettir, zira (bir barenin) yazlm olan ile (ayn ibarenin) okunmu olan ayn mny gsterir. O halde anlalm oluyor ki harfler ile seslerin her birine, kelma (kalbdeki mnya) dellet etmesi sebebiyle kelm denilmitir. Se-lef-i slihnden (Allah onlardan rz olsun) naklolunan u szn mns da bundan baka bir ey deildir: Muhakkak ki Allah talnn kelm mushaflarmzda yazlm, dillerimizle okunmu ve zihinlerimizde (kalblerimizde) ezberlenmitir, fakat bunlarn hi birine bizzat girmi (hulul etmi) deildir; nitekim ate de dil ile anlr, kt zerine yazlr, fakat bunlara hulul edip yakmaz.

Kur'n lfzna gelince, bu kelime bazan okunan eye, bazan okumaya, bazan da yazlana isim olur. Binenaleyh Kur'n lfz, okunana dellet edecek bir karne (yaklak ifde) ile kullanld zaman kadm ve gayr-t mahlk olur; Kur'n Allah talnn kelm olup gayr- mahlktur szmzde olduu gibi, Eer bu lfz; Kurnn yarsn, te birini veya drtte birini okudum cmlesinde olduu ekilde okumaya dellet eden bir karne le zikredilir veya Abdestsiz ve cnb olan kimseye Kur'n'a dokunmak haramdr cmlesinde grld zere yazlan andran bir ifade ile kullanlrsa, kendisinden maksad Allah talnn kelmna dellet etmi olmaktr, bu takdirde hadis ve mahlk olur. Hanbellerin Kur'n harfleri gayr- mahlktur tarzndaki iddias yukarda sylediklerimize aykrdr. Ne var ki bu iddia yanltr. nk paralara ve ksmlara ayrlabilen bir eyin hadis ve mahlk olmas zarurdir. Allah kelmnn hadis mi, kadm mi, mahlk mu, gayr- mahlkmu olduu hususunda hkm veremeyip durakiayanlann gr de isabetli deildir. nk duraklama, ihtimallerin hi birine arlkvere-miyen bir tereddd (ek) gerektirir. Oysa ki itikad faiz olan hususlarda tereddt gstermek inkra msvdir. Bylesi Allah talnn var olduuna inanyorum, fakat insanlarn ihtilf etmesi sebebiyle, onun bir mi, iki mi, yoksa m olduu hususunda hkm veremiyorum diyen bir kimseye benzer. [40] Soru : iinde bir ok emir ve nehiy bulunan Allah kelm kadm olsayd emir ve yasaa muhtab olacak kimse henz yokken ezeldeki bu emir ve nehiy nasl ma'kul olabilirdi? [41] Cevap : u anda amzn insanlarna, kendilerinin henz mevcd olmad Peygamber efendimiz (s.a.) devrinde zuhur eden bir szle (Kur'n ve hads ile) hitbetmek size gre nasl doru olabi-liyorsa... Bu noktada sizin vereceiniz cevap her ne ise bizim de sorunuza kar vereceimiz cevap odur. u kadarn belirtelim ki henz mevcd olmam (domam) bir kimseye u anda fs gerekli olmak zere emir vermek doru olmaz ama var olaca zamana bal olarak emir vermek caizdir. [42] Soru : Cenab Hakkn Biz Nuh'u kavmine gnderdik[43] buyurduunu biliyoruz. Peki gerek Nh aleyhisselm, gerek onun kavmi henz mevcd deilken, Allah talnn, mzsygasyle Nh peygamberin, kavmine gnderildiini ezelde haber vermesi nasl doru olur? [44] Cevap : Yce Allah'n haber verii aslnda mz ve mstakbel nevilerine ayrlmaz. O halde sz konusu edilen meselede yle diyeceiz: Hz. Nuh'un gnderiliini zamandan mstan olarak haber verme ezelde Allah talnn zt ile kaaimdi; bu haber verme ezelden ebede devam edicidir. Buna gre, Nh (a.s.) gnderilmeden nce bu haber vermeye dellet eden syga biz Nuh'u gndereceiz tarznda, gnderildikten sonra da biz Nuh'u gnderdik eklinde olur. Bu durumda deiiklik haber vermede deil, haber verilendedir. Bu izah Allah talnn ilmi hakknda da syliyebilecei-miz eylere benzer: Nuh'un mrsel (kavmine peygamber olarak gnderilmi) olduuna dair bir ilim ezelde onun zt ile kaaimdi; onun ilmi ise ezelden ebede devam edicidir; Nh var olmadan nce yce Allah onun var olacan ve peygamber olarak gnderileceini biliyordu, (zaman gelip) var olduktan sonra da var olduunu ve peygamber klndn bildi; dikkat edilirse burada deiiklik bilinen

eydedir (malmda), yoksa ilimde deil; yukarda zikri geen mesele de bunun gibidir. [45]

(Kelm-I Nefs itilebilir mi?):


Son olarak unu belirtelim ki Ehl-i snnet, Allah kelmnn iitilip ii-tilemiyecei hususunda ihtilf etmilerdir. E'arnin[46] tercihine gre var olan her eyin nasl ki grlmesi mmknse iitilmesi de mmkndr. bn Frek[47] Kur'n okuyan bir kimsenin okuyuu srasnda iitilen iki ey vardr: Okuyann sesi ve Allah talnn kelm demitir. Bklln[48] de yle demi: Sn yce olan Allah'n kelm tabi olarak ii-tilemez, fakat tabiatst bir hdise olarak Cenab Hak kullarndan istedii kimselere kelmn iittirebilir. Zikri geen bu limlere gre Ms aleyhisselm Allah talnn kelmn ses ve harf vstas olmakszn (dorudan) iitmitir. [49] Eb shk el-Esferyn[50] ile onun grnde olanlar sn yce Allah talnn kelmnn asla iitilemiyeceini sylemilerdir. Hidyet rehberi ve Ehl-i snnetin reisi Eb Mansr'un[51] tercihi de budur (Allah yzakln artrsn). Buna gre Cenab Hak ...t ki Allah'n kelmn iitsin[52] mealindeki yet-i kermesiyle ...t ki Allah'n kelmna dellet eden eyi iitsin mnsn kasdetmitir. Nasl ki Filnn ilmine dellet eden eyi iittim mnsna Onun ilmini iittim denilir ve yine Allah'n kudretine dellet eden eye bak! mnsna Allah'n kudretine bak! ifadesi kullanlrsa. Bu limlere gre Ms aleyhisselm Allah talnn kelmna dellet eden bir ses iitmitir, u kadar var ki arada kitb ve melek vstas olmadndan Hz.Mus Kelmuliah Allah'n kendisiyle konutuu kimse diye anlmtr. Bu meselenin tafsilt el-Kifye de mevcuddur.[53] Hidyet Allah'tandr. [54]

Tekvn ve Mkevven[55]
Mtrdyye limleri (Allah cmlesinden rz olsun), Allah'n btn sfatlan kadm olup onun zt ile kaaimdir dediler. E'ariyye ile Mu'tezile ise yle dediler: lim ve kudret gibi zt? sfatlardan olanlarn hepsi kadm olup yce Allah'n zt ile kaaimdir; tekvn (bilfiil yaratmak), terzk (rzk vermek), ihya (yaatmak), imte (ldrmek) ve dierleri gibi fi'l sfatlardan olanlar ise hadistir, Allah'n zt ile kaaim deildir.[56] Bundan baka, E'arlerle Mu'tezile Allah'n zt ile kaaim olmayan tekvinin, mkevvenin ayn m, gayr m (yani yaratma fi'l yaratlanla beraber mi, yoksa ondan ayn m) olduu noktasnda aralarnda gr ayrlna dtler. E'ar tekvnin mkevvenin ayni olduunu, Mutezile ounluu ise mkevvenden ayn bulunduunu kabul ettiler. Ayrca Mu'tezile (mkevvenden ayn olan ve Allah'n zt ile de kaaim bulunmayan) tekvnin bulunabilecei yer (mahal) hususunda kendi aralarnda ihtilfa dtler. lerinden Eb'lHzeyl el-Allf[57] Tekvn mkevven ile beraber bulunur derken bnu'r Rven-d[58] ile Bir b. el-Mu'temir[59] Tekvn hi bir mahalde bulunmaz demitir. Kerrmiyye de Tekvn hadistir ve Allah'n zt ile kaaimdir iddiasn ileri srmtr. Bu sonunculara gre Allah tal, ezelde, (hadis) [60] bir yaratclk mnsna halik olmakla vasflandrlabilir; bu onlara gre yaratmaya muktedir olmak demektir. Doru olan bizim sylediimizdir. nk Cenab Hak O, Allah'tr, yaratandr[61] malindeki yetinde kendi ztn yaratc olmakla vasflandrmtr. phe yok ki onun

zt da ezeldir, kelm da ezeldir. ayet tekvn hadis olsayd yce Allah ezelde onunla vasflanm olamazd, o takdirde de yukardaki yet ya yalan olacak veya mecaz bir ifade kabul edilecektir ki Cenab Hak bunlardan mnezzeh ve ycedir. Meseleyi biraz daha derinletirecek olursak diyeceiz ki halik, halk kknden tremi bir isimdir, tpk lm kknden treyen lim gibi. phe edilmez ki bir mndan treyen bir isim ancak o mnnn kendisinde mevcd olduu kimseye nisbet edilebilir, tpk kendisinde hareket bulunan bir kimse iin mteharrik di-yebilecemizgibi. Kerrmiyyenin, yukardaki yeti Yaratmaya muktedir olmak mnsna bir yaratclkla ezelde hliktir tarznda te'vl etmesi ise isabetsizdir. nk kudret kknden treyen isim halik deil, kaadir kelimesidir (binenaleyh hlik'a kaadir mns vermek demek hlk sfatn kabul etmemek demektir). Hem de (bir eye kaadir olmak baka, onun faili olmak bakadr, mesel) zinaya muktedir olan kimse zn olmakla vasflandrlamaz; dier sfatlar da byledir (adam ldrmeye gc yetene kaatil, almaya muktedir olana snk denilemiyecei gibi). u da var ki, hlk vg ifde eden bir simdir. Allah tel bununla ezelde deil de bil'hare vasflanm olsayd, bu halk mefhmunun mevcudiyeti yoluyla kendi ztna ezelde shibolmad bir medih ziydesi temin etmi olacakt ki bu, muhaldir. Mtrdiyye olarak ileriye srdmz grn akl deliline gelince: 1. Tekvn ayet (bizim sylediimiz gibi kadm deil de) hadis olsayd; a) Ya Allah talnn onu yaratmasyla (tekvniyle) var olacakt; b) Yahut da byle bir ey olmakszn meydana gelmi olacakt. Eer muarzmz birinci kk benimsiyecek olursa ona deriz ki Allah'n bunu (tekvn) yaratmas kadm midir, yoksa hadis mi? ayet kadm dersen, ite bizim de iddia ettiimiz buydu. Eer hadis dersen nceki sulimiz avdet eder ve bu durum zincirleme olarak nihayetsiz devam eder[62] Muarzmz, hadis olduunu iddia ettii tekvinin Allah'n yaratmas olmakszn meydana geldii sylenecek olursa karlk olarak deriz ki Allah'n yaratmas olmakszn bir mahlkun (burada tekvnin) meydana gelmesi caiz olunca btn hadislerin (yaratlmlarn) da yaratlmadan var olmas caiz olur; bu ise Allah'n yokluuna gtrr. 2. Tekvn eer hadis olsayd: a) Ya Kerrmiyyenin ileriye srd gibi Allah telnn ztnda hadis olacakt ki bu yanltr, nk kadm olan Allah'n ztn hadislere sahne klmakdr; b) Yahut ibnu'r-Rvend ile Bir b. el Mu'temir'in iddia ettii zere hi bir mahalde olmakszn meydana gelmi olacakt. Bu da muhaldir. Zira bir sfatn hi bir mahalde (mevsfta) olmakszn vcd bulmas mmkn deildir. ayet tekvn hi bir mahalde olmakszn vcd bulmu olsayd her hangi bir ztn (yani Allah'n) onunla vasflanmas dierinin (Allah'tan bakasnn) vasflanmasna tercih edilemezdi; c) Veya tekvn (Allah'tan)- baka bir zatta vcd bulacakt; nitekim Eb'l-Hzeyi Her cismin tekvni (yani yaratl, meydana getirilii) ayn cismin kendisiyle kaaimdir demitir. Bu takdirde de her cisim kendi kendisinin yaratcs ve oluturucusu olurdu. Bu fikirde de Allah' inkr unsuru vardr. Aslnda bu sz arazlar iin hi sylenemez, nk bir eyin araz sayesinde mevcd olmas mkn deildir. 3. Tekvn ayet (E'rnin ileri srd gibi) mkevvenin ayn oldayd veya (Eb'lHzeyl el-Allf'n iddia ettii vehile) mkevvenle kaaim bulunsayd mkevvenin var oluu kendi kendine gerekleecek ve mevdiyeti in bakasna muhta olmyacakt; bu takdirde mkevven kadm olurdu. Halbuki muarzlarmz yaratklarn kadm oluu hatasndan korunmak iin tevkne kadm demekten kanyorlard, imdi ise muhal olan

irtikbetmekle beraber kandklar hataya dm oluyorlar. 4. u da var ki (mesel) siyahlk mkevven (mahlk) olduuna ve size gre mkevven ile tekvn ayn ey bulunduuna gre siyahln mevcd olduu her mevsfta (ztta) mutlaka tekvn (yaratmak) da mevcd demektir, nk tekrar hatrlatalm ki sizce tekvnin bulunduu yerde mkevvenin de bulunmas zarurdir. O halde kendisinde siyahlk bulunan mevsfu siyahtr diye vasflandrdn zaman onun yaratc (mkevvin) olduunu da sylemen gerekir, nk onda yaratmak (tekvn) vasf mevcuddur. mdi Allah taly siyahtr diye vasflandramyacana gre - nk onda (bir tekvn olan) siyahlk mevcd deildir onun yaratc olduunu da syliyemiyeceksin, nk tekvn onda mevcd deildir (sizce tekvnin bulunmad yerde mkevvin de bulunmaz). Bunu haber mefhmuna benzetebiliriz. Doru haber in kendisinde mevcd olduu zt muhbir ve sdk olur; bu haberin kendisinde mevcd olmad zt ise ne muhbir, ne de sdk olur, nk bu iki ey : haber ve sdk (murzianmzn anlayna gre) birbirinden ayrlmas mmkn olmayan iki eymi.[63] Soru : Tekvn Allah tel'nn zt ile kaaim olduu halde ezel olsayd kinatn varl ezelde ona taallk edecek ve bylece lem hadis deil kadm olacakt? [64] Cevap : Siz kinatn varln tekvine bal kabul etmekle onun hadis olduunu da benimsemi oluyorsunuz; nk kadm, varl bakasna bal olmayan eydir, mevcudiyeti bakasna bal olan ey se hadistir. unu da belirtelim ki ezel olan tekvnin mevcudiyeti kinatn ezelde kendisiyle var olmas gayesine ma'tf deildir; aksine tekvn safatnn hikmeti, varlk sahasna kacak her eyin, zaman gelince, Allah'n ilmi ve irdesine uygun olarak onun sayesinde var olmasdr. O'nun tekvn sfat ezelden ebede devam ettiinden var olacak her eyin mevcudiyeti, zaman gelince onun ezel tekvnine taallk eder. Buna yle bir misal verelim : Bir erkek, a'ban ay iinde iken, zevcesinin kendisinden bo dmesini Ramazan aynn girmesine balasa, bu balay (arrt koma, ta'lk) Ramazana kadar hkmen devam eder ve Ramazan aynn girmesiyle nceki arta bal olarak boanma hsl olur. Yine bir insan dnelim ki bir dierini Cumartesi gn yaralam; yarann tesiri ilerliyerek hayatiyet artlarnam ve nihayet Cuma gn yaral lm, bu durumda yaralayan ahs, her ne kadar tesiri Cuma gn grlm ise de nceki Cumartesinden itibaren kaatil addedilir. te bizim meselemiz de bunun gibidir, Tekvn mevzuunda btn itirazlar bertaraf edecek nih sz olarak deriz ki: Size gre kinatn varl kadm olan Allah'n ztna veya sfatlarndan herhangi birine bal olmu mudur, yoksa olmamt mdr? Eer hayp derlerse yce Yaratc'nn yokluunu ifade etmi olurlar. ayet evet derlerse yine sorarz : Bu durum kinatn kadm oluunu gerektirmi mi, yoksa gerektirmemi mi? Bu hususta vereceiniz her trl cevap tekvn konusunda bizim size vereceimiz cevab tekil edecektir. u da var ki E'rye gre kinatn varl yce Allah'n emrine baldr ki bu da pekl bir tekvndir ve bu emir kadm olup Allah talnn zt ile kaaimdir. Bu kanaatiyle, E'ar, tekvn konusundaki grn nakzetmi grnmektedir. Doruya ileten yce Allah'tr. [65]

Allah Talnn Grlebilmesi


Ehl-i snnet, ahiret yurdunda m'minlerin Allah taly grmelerinin aklen caiz, naklen

de vcib olduunu kabul etmi. Mu'tezile, Neccriyye, Havric ve Rfda'nn Zeydiyy kolu bu gre muhalif kalmtr. Mu'tezile ayrca Allah taalnn kendi ztn grp grmedii konusunda aralarnda gr ayrlna dmler, ounluu onun kendi ztn grdn kabul ederken ilerinden bir gurup Allah'n kendi ztn grmesini de, bakalar tarafndan grlmesini de inkr etmitir. a) Ehl-i hakkn bu konudaki katT delili Ms aleyhisselmn, Allah taldan, onu grmesini talebetmesidir. Nitekim yce Allah yeti kermesinde bu talebi yle haber vermektedir: Rabbim, bana grn ki seni greyim![66] Halbuki Musa Peygamber yce Allah' hak-kyle biliyor, onu mahlka benzetmekten, bir ynde veya bir eyin hizasnda bulunmu olmaktan tenzh ediyordu, Bununla beraber o, Allah'n grlebileceine inanm ve kendisine grnmesini talebet-miti, imdi Allah taalnn grlmesini muhal addedenler. Hz. Musa'nn bilemedii ilh sfatlan bildiklerini iddia etmi oluyorlar ki bu yanltr. Ayrca Allah tal, Eer da yerinde durabilirse sen de beni grrsn buyurmak suretiyle kendisinin grlebilmesini dan yerinde durmasna balamtr. Dan yerinde durmas ise aklen mmkn olan bir eydir. O halde bir hdisenin mmkn olan bir arta balanmas onun da imkn dhilinde olduunu gsterir. u da var ki yce Allah bahis konusu edilen yet-i kermede, kendisinin daa tecell ettiini haber vermitir. Buradaki tecell yce Allah'n dada hayat, ilim ve r'yet (kendisinin grlmesini) yaratmasndan ibarettir ki tecellnin bu mnsn byk std mm Eb Mansr (hh rahmet zerinden eksik olmasn) tfade etmiti[67] bu da grlmesinin mkn olduunu gsterir. [68] Soru : Eer bu anlattklarnz r'yetin mmkn olduuna delletediyorsa, ayn yetteki Beni asla gremezsin ifadesi de onun imknsz olduunu gsterir, nk buradaki Len zaman bakmndan nihayetsiz bir neyf gerektirir? [69] Cevap : Biz bahis konusu edilen yet-i kerimeden Allah'n grlebilecei'hkmn kardk. Sn yce Allah'n Beni asla gremezsin tarzndaki beyanna gelince, bu grme fi'linin dnyada olam-yacan ifade eder, yoksa imknn bsbtn kaldrmaz ki bir tenakuz hsl olsun. Muarzn Len nihayetsiz neyf gerektirir szne gelince, yle cevap veririz: Len kelimesinin ebediyet ifade ettiini kabul etmiyoruz, bil'akis o, sadece te'kid (pekitirme) mns tar. Bunun delili de yce Allah'n Meryem valideden haber veren u beyandr: Bugn hi bir kimse ile konumyacam.[70] Cenab Hak bu yette geen Len kelimesini el-yevm kelimesiyle beraber rd buyurmutur (el-yevm = bugn snrl bir zaman ifade ettiine gre) [71] ebediyet ile snrl olu birbirleriyle tenakuz hlinde olan iki eydir. Len edat ebediyet iin bile olsa yine de ondan maksad r'yeti hirette deil dnyada nefy etmekten ibaret olur. Bunun da delili Cenab Hakkn u yet-i kermesidir: Onlar nceden yaptklar ktlkler sebebiyle lm asla arzu etmezler[72] (Bu yette kfirlerin, lm temenni et-miyecekleri len edat kullanlarak ifade edildikten) sonra Allah tal onlarn hirette lm temenni edeceklerini u beyan ile haber vermitir: Ey (cehennem bekis Mlik! Rabbin bizi ldrsn! diye arrlar[73] b) an yce Allah'n Yzler vardr ki o gn ter- tzedir, Rableri-ne bakcdr[74] mealindeki yet-i kerimesi, m'minlerin, kyamet gnnde cennette iken Rablerini greceklerini gstermektedir. Zira Arap dili mtehassslar nazar kknn, il edat ile mef'l ald takdirde, gzle grme mnsna geldii noktasnda ittifak etmilerdir.

c) Rabbine mlk olmay md eden kimse[75]mealindeki yet-i kerme ile dier baz yetler [76]de birer delil tekil eder. Bu yetlerde yer alan lika = mlk olu r'yet mnsna gelir. d) Cenab Hakkn yi i ve gzel amel ileyenlere daha gzel karlk ve bir de ziyde vardr[77] mealindeki yet-i kermesi'de mevzuu-muz iin bir delil tekil eder. Mfessirlerin byk ounluu, Raslllah (s.a.)e kadar ulatrdklar bir rivayetle yetteki ziyde den maksadn Allah' grmek olduunu zikretmilerdir. [78] e) Bu konudaki hedsler ise oktur. [79] Bunlarn en mehuru Peygamber efendimizin u szleridir: Muhakkak ki siz ondrdndeki ay' grdnz gibi Rabbinizi greceksiniz, onu grmekte hakszla uramyacak, izdihama dmiyeceksiniz. [80]Bu hads-i erifte Allah talnn grlmesi kesinlik ve berraklkta ayn grlmesine benzetilmitir, yoksa grlecek olan Allah, grlen aya benzetilmi deildir. R'yet hadsini nakledenler ashb- kiramn byklerindenve limlerinden (Allah hepsinden rz olsun) yirmi bir kadar zattr.[81] Bylece hads inkr mmkn olmyacak derecede mehur olur. unu da belirtelim ki ashb- kiram (r.a.) Peygamber efendimizin, Mi'rc gecesinde Rabbini grp grmedii hususunda ihtilf etmilerdir. [82] Onlarn ihtilf Allah talnn grlebileceine dellet eder. nk akl sahibi olan insanlar ancak mmkn olan bir eyin varl hakknda ihtilf ederler, yoksa muhalin varl hakknda deil. Akl delil olarak diyeceiz ki duyular leminde grme hdisesinin mmkn oluu baka bir eyden deil sadece var olmaktan domutur; yce Allah da var olduuna gre grlmesi mmkndr. Bu iddiamzn isbatna gelince, biz, duyular leminde cevherler ve cisimler gibi farkl mhiyetlere sahip varlklar, siyah ve beyaz gibi zt renkleri ve hareket ile skn gibi birbirinden ayn olular grmekteyiz. Bu saydklarmzdan hareket, mhiyeti itibariyle skna zt dt gibi bunlarn her ikisi de beyaz ile siyahtan apayr eylerdir; arazlar da kl olarak cevherlere ve cisimlere muhaliftir (binenaleyh bunlarn her birinin grlebilmesinin mterek illetini tekil edemez.) O halde hepsinde bulunabilecek umm bir illet (vasf) tesbit etmek gerekir ki grlebilme hdisesi o illete balansn ve bylece (o illete sahibolan her ey grlr, her grlen ey o illete sahibolur tarznda) tard ve akis yoluyla kazyyenin her iki eklinde[83] de illet kullanlabilsin. te bu illet varolmaktan baka bir ey deildir. [84] Soru : Cisimlerin bizzat kendilerinden baka bir eyin grlebileceini kabul etmeyiz. B2im kanaatimize gre grlen ey hareket eden veya duran cisimdir, yoksa hareket veya sknun kendisi deildir; dier arazlar da bunlar gibidir? [85] Cevap : Bu nevi' arazlarn grlebileceini inkr etmek duyuyu ve gzn idrakini inkr etmek demektir. nk hareket ile skn grlebilir olmasayd grme duyusu vstasiyle hareket eden ile duran cismi birbirinden ayrdetmek mmkn olmazd, nasl ki grlemiyen arazlar olan scak ile souk, tatl ile eskiyi gzle tefrik etmek mmkn olmad gibi. Meseleyi biraz daha derinletirelim : Biz, ayn cisimde beliren hareket ve skn gibi iki ayr durumu birbirinden tefrik eden bilgimizden hi bir zaman phe etmeyiz. nsanlar iin bilgi edinme yollar akl, haber ve duyu olmak zere eyden ibarettir. Burada bahis konusu ettiimiz bilgi (yani cisimdeki hareket ve sknu birbirinden ayrdetme bilgisi) akl yoluyla olmad gibi haber ile de deildir, o halde nc k olarak duyunun mevcudiyeti sabit olur. Cisme ait hareket ve skn halinin bilgisini elde etmek be duyudan koklama, tatma, dokunma ve iitme ile mmkn

olamya-cana gre grme duyusu sbt bulmu oLur. [86] Soru : (Grlebilmenin illeti var olmaktr tarzndaki) bu iddianz nasl doru olabilir ki var olan bir ok ey grlememektedir? [87] Cevap : Biz, bu illeti ileriye srmekle var olan her eyin grlmesinin (aklen) mmkn olduunu isbat etmeye altk, yoksa (vki'de) bizzat grldn iddia etmedik. Hi bir mevcd yoktur ki grlmesi mmkn olmasn. Ne var ki Allah tal, kanununu, baz mevcdlarn grlememesi tarznda yrtmtr; bu, bir hikmete siyahlk olsayd beyazn grlmemesi gerekirdi, nk, siyah mhiyeti itibariyle beyaza zt der. Beyaz grebildiimize gre grleblime illetinin siyahlk olmadn anlarz, Bundan sonra hem siyaha, hem de biyaza mil olacak bir hususiyet ararz ve renkli oluu buluruz. O halde grlebilmenin illeti bu renklilik olabilir, deriz. Fakat hareket ve skn gibi olularsn a mhiyetleri tibariyle "renklilik e aykfr olduklar halde grlebildiklerini hatrlaynca artk renkli oluun r'yetin illetini tekil edemiyecegini anlarz. Nihayet renkleri de, olular da ihtiva edecek bir vasf aratrr ve araz oluu (arazlyet) mnsip grrz. Ne var ki aklmz bunun da bir r'yet illeti olamyacana hkmeder, zira cevherler ve cisimler gibi mhiyetleri itibariyle arazyete aykr olan eyleri de grebilmekteyiz. O halde btn bu saydmz varlklara mil olacak ve grlebilmenin hakk illetini tekil edecek bir vasf gerekmektedir ki o da var olmak (vcud) dan baka bir ey olamazbal olarak byledir, yoksa grlmesi muhal olduu iin deil. [88] Soru : Eer Allah tal grlr olsayd mutlaka grene nisdefle bir ynde bulunacakt, zira duyular leminde grdmz hi bir ey yoktur ki bize nisbetle bir ynde bulunmasn? [89] Cevap : Grmek, bir eyi grme duyusuyla, olduu gibi tesbit etmek demektir. Grlecek ey eer bir ynde bulunuyorsa o ynde grlr, eer cihetten mnezzeh ise mnezzeh olarak grlr. Duyular leminde bildiimiz her eyi cihetlerin birinde bildiimiz halde Allah taly btn ynlerden mnezzeh olarak bilmi deil miyiz? te grmek de byledir. Sylediimizin doruluunu isbat eden bir delil de Allah taalnn, kendisine nisbetle hi bir cihet igal etmediimiz halde bizi grmesidir. Soru : Eer Allah (cennette) grlebilecek olsayd onu imdi de grrdk, nk ne bizim gzlerimizde bir bozukluk, ne de onun zerinde bir perde var? [90] Cevap : Grlmesi mmkn olan her eyi, ancak Allah taalnn, onu grme filini gzlerimizde yaratmasyla grebiliriz; ayet o yaratmazsa biz de gremeyiz, her ne kadar o, haddizatnda grlebilir bir ey de olsa. Bu una benzer: sar'al bir insan cinni grd halde etrafndakiler gremez. Peygamber efendimiz de Cibril'i grm, fakat ashab grememitir. Bundan daha basiti, kedi geceleyin fareyi grd halde biz grememekteyiz, yukarda belirttiimiz sebeb-den tr. Soru: Yce Allah grlecek olsayd onun ya tamam veya bir ksm grlecekti, bunlarn her ikisi de muhaldir. Cevap: Biz de ilim ile karnza karz: Allah'n tamam m, veya bir ksm m biliniyor, yoksa hi mi bilinmiyor? lim konusunda vereceiniz her cevap r'yet konusunda bizim cevabmz tekil eder.Sonra da deriz ki: kll ve ba'z (bir eyin tamam veya bir ksm) ayrm ancak kll ve ba'z bulunan varlklar iin dnebilir. Allah

taalnn ise bunlarla vasflanmas muhaldir, o halde byle bir aynm doru deildir. [91]

Allah'n Ryada Grlmesi


Yce Allah'n hirette grleceini kabul eden limler, onun, (dnya hayatnda) ryada grlp grlemiyecei konusunda ihtilf etmilerdir. lerinden bir gurup bunun muhal olduunu kabul etmitir; nk uykuda grlen ey bir hayal veya bir mislden (benzer ve takldden) ibarettir, bunlann her ikisi de kadm olan Allah hakknda muhaldir. Baz limler de keyfiyet, yn, kar karya geli, hayal ve misl olmakszn bunun mmkn olduunu sylediler. Nitekim gemi bir ok zevatn bu artlarla Allah' grdkleri rivayet olunmutur.[92] Bu hdisenin mmkn kabul edilmesinin izah udur ki haddizatnda grlmesi mmkn olan bir vatln uykuda veya uyanklkta grlmesi arasnda bir fark bulunmaz. sbtna gelince, hakikat u ki uykuda iken grme filini ileyen insann ruhu ve kalbidir. Buna gre rya kul iin hsl olan bir nevi" mahededir. Nitekim Hz. mer (r.a.) [93] Kalbim Rabbimi grd buyurmutur. Hidyete erdiren yce Allah'tr. [94]

rde Bahsi
Ehl-i hak, Allah talnn, kadm ve zt ile kaaim bir irde ile md (dileyen, isteyen) olduunu kabul etmitir. rde, yaratlacak eylerin o ekle deil bu ekle, o zamana deil bu zamana tahsis edilmesini gerektiren bir sfattr. [95]Filozoflar ile Btniyy irde sfatnn mevcudiyetini inkr etmitir. Neccriyye ise onun (aynca irde diye bir sfat bulunmayp) zt ile mrd olduunu iddia etmitir. Mu'tezile de onun, hi bir mahalde bulunmayan hadis bir rde ile mrd olduunu ileriye srmtr. [96] Bu konudaki delilimiz yce Allah'n u mealdeki yetleridir: Ailah dilediini yapar [97] phe yok ki Allah dilediine hkmeder. [98]Yine ... Allah bana herhangi bir zarar dilerse sizin putlarnz onun bu zararn giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse onlar bu rahmetini tutabilir mi[99] mealindeki yet-i kermesiyle meet ve irdesini aka beyan ettii dier yetleri[100] bunun delillerini tekil eder. Ehl-i snnet ve'l-cemate gre meet ile irde ayn eydir. Fakat Kerrmiyye meetin ezef, irdenin se hadis olduunu iddia etmitir. Seleften naklolunan szlere muhalif olan ve icma'dan ayrlmaya gtren bu gr kknden yanltr. Mrd kendisinde irde bulunan zttr. Binenaleyh kadm olan ve Allah talnn zt ile kaaim bulunan bir rdenin mecdiyetine hkmetmek gerekmektedir, ta ki O'nun zt hadislere mahal tekil etmesin. Akl delile gelince, ekilleri, mkdarlar ve var olu zamanlaryla birlikte mevcd olan yaratklar (dnelim). Bunlarn baka ekil ve mkdarlar dhilinde bulunmu olmalar veya var olduklar zamandan daha nce veya daha sonra mevcd bulunmalar Allah talnn kudret ve haik sfatlarna nisbetle hi de muhai deildir. mdi mevcudat, sahibolduklan ekil ve mkdariarna ve ayrca var olu zamanlarna tahsis eden irde sfat olmasayd bunlar mevcd durumlar le var edilmi olmyacaklard. Bir de u var ki irde, ayet Allah talnn ztndan ayrlm olsayd kinat yaratmada cebir altnda bulunmu olurdu. nk cebir ile irde, ztrar ile ihtiyar arasnda baka bir mefhm yoktur. Cebir altnda bulunan zt ise acze dr olur. Mu'tezileye atfedilen Allah tal hadis olan ve hi bir mahalde bulunmayan bir irde le

mrddir tarzndaki gr de kknden yanltr. nk bu irde, ya Allah talnn onu yaratmasyla vcd bulmu olacak, yahut da kendi kendine var olmu olacak. Eer munzmz kendi kendine var olmutur derse, bu, yce Yaratc'y inkr etmektir. ayet Allah'n onu yaratmasyla vcd bulmutur derse, kendisine soranz: Onu irde ite mi yaratmtr, yoksa iradesiz mi? Eer iradesiz derse yce Allah bu yaratma fi'linde cebir altnda kalm olur. Yok da, muarzmz, irde ile yaratmtr diyecek olursa yine sorare : Bu irde kadm midir, yoksa hadis mi? ayet kadm cevabn verirse, ite bizim de isbat etmek istediimiz budur; eer hadis derse sulimiz tekrar avdet eder ve nihayetsize doru pepee devam (teselsl) eder. Hidyete erdiren yalnz Allah'tr. [101] [1] Metinde san'at ve maharetle yaratan mnsna es-Sni1 olarak geen kelimetercmede Allah lafzyla gsterilmitir. [2] Filozoflara gre cisim nihayetsiz olarak paralanabilir. Kelmclar se bu grn cisimleri bilfiil tekil eden paralarn sonsuz olmas gibi sakat bir neticeye varabileceini ddia etmilerdir. Byle olunca da mahedemize gre birbirinden ok farkl olan btn cisimlerin - mesel hardal tohumu ile dan - paralar birbirine eit olur. nk her cismin paralar nihayetsizdir. Nihayetsizlerin birbirinden kk veya byk olamyacag ise riyz bir gerektir. Bununla beraber kelmclann bu iddias o kadar isabetli grlmemitir (bk. Teftzn, erh'ul-Akaid s. 50 vdd.). [3] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 61-63. [4] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 64. [5] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 65. [6] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 65-66. [7] Him b. el-Hakem. Eb Muhammed, Kfelidir. Kelmcl ve mnzaraclg ilfe tannmtr. Devrinde Immiyyenin r6isi saylrd. 190h./805m. yllarnda vefat etmi tir (el-A'lm, 9/82). [8] Th.20/5. [9] Bu beyf bni Abbd'a gre ir. Bas'e, el-Cevheye gre de Ahtal'a aittir. Bir b. Mervn hakknda sylenmitir (erhu'l hya, 2/106). [10] el-En'm,6/18 [11] Dua ve niyaz srasnda ellerin ge doru kaldrlmas namazda K'be'ye ynelmeye benzer. Bunun mns udur: Kullarn rzk hazineleri gklere evdi' ediimidir. Nitekim Cenab Hak yle buyuruyor: Rzknz ve size va'dolunagelen eyler gktedir (ez-Zriyt, 51/22). Yine insanlarn rzkiaryla megul olan melekler gkten inerler. nsan, arzusunun gerekleeceini bekledii tarafa ynelmeye yaratltan meyyaldir. Tpk o sultann iine benzer ki askerlerine gzel elbise ve yiyecekler v-deder de askerleri onun hazinelerine doru ynelir, bakarlar. Halbuki onlar sultann o hazinelerin yannda olmadn kesinlikle bilmektedir. (el-Kifye, varak 13a) [12] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 67-70. [13] Ehl- snnetin Allah'a izafe ettii sbt sfatlar Mu'tezile iki guruba ayrmtr.

Birinci gurup syga bakmndan da sfat olan hayy. lim, kaadir gibi mtak kelimeler-j dir. Mu'tezile bu sfatlar Allah'a izafe eder. Bunlara sft- ma'neviyye denilmitir. kinci gurup ise sft- ma'neviyyenin kklerini tekil eden, hayat, ilim, kudret gibi masdar sygasndaki kelimelerdir. Bunlara da sft- man denilmitir. Mu'tezile bu sfatlar Allah'a izafe etmez. Buna gre Mu'tezile Allah alimdir. hkmn kabul ettii halde Allah ilim sahibidir hkmn benimsemez ve sebebini yle izah eder: Allah iin aFimdir derken onun zt ve sfatn aynt anda tasavvur ederiz, yani bu ifadede sfat zattan ayr dmez. Halbuki ilim sahibidir dediimiz takdirde, onun ztndan baka bir de ilim diye mstakil bir mn tasavvur etmi oluruz. Allah'n sfat olarak kabui edeceimiz bu mn da zt gibi kadm olacaktr. Bu durumda Allah'n ztndan baka, daha deiik bir ifade ile Allah'n zt zerine zid, kadim mnlarn (sfatlarn) mevcudiyetini isbat etmi oluruz ki bu, kadimlerin oalmas (taaddd-i kudem') demektir. Taaddd-i kudem' ise slm dininin tevhid prensibine aykrdr. Ancak Eh!-i snnet tarafndan subf sfatlardan saylan keim ve irde ile Allah'n fi'fi sfatlar Mu'ezileye gre hadis olduklar ve bu sebeple de Allah'n zti ile kaim bulunmadklar iin byle bir mahzur tamaz. Binenaleyh bu sfatlarn masdar ekillen kullanlabilir. Mellifimizin, yine kelma ait daha mufassal bir eserini tekil eden ei-Kifye'sinde konu ile ilgili izahat da dercedelim: Mu'teziie, ilh sfatlarn zt zerine zid mnlar olabileceini reddetmi ve O'nun ilim olmakszn lim. kudret olmakszn kaadir, sem' olmakszn sem. basar olmakszn basr... olduunu ddia etmitir. Ancak kelm ve irade mstesna. Mu'tezile bu iki sfatn zt zerine id mnlar olduunu kabul etmi, fakat hadis olduklarn ve Allah telnn zt ile kaim bulunmadklarn ileri srmtm (varak 14a), Yine el-Kifye'den : Mu'tezile yle dedi; Hem msbet, hem de menf olarak kullanlabilen sfatlar fi'sfatlardr. Mesel : Allah filn iin evld yaratmtr da filn iin yaratmamtr veya Zeyd'i servet ile rzklandrm da Amr' rzklandrmam denilebildii gibi. Buna mukabil nefyln kullaniamyaca sfatlar da zat sfatlardr; mesel ilim ve kudret gibi. Zira Allah unu bilmedi, una muktedir olmad deniiemez. irde ve kelm sfatlarna gelince, bunlarda hem msbet, hem de menf istimal cardir. Nitekim Cenab Hak yle buyurmutur: Allah size kolaylk murad eder, yoksa glk murad etmez (el-Bakara, 2/185); Allah Musa'ya apak syledi (en-Nis1,4/164); Allah kyamet gnnde onlarla konumaz (el-Bakara, 2/174). Bylece irde ile kelm sfatnn fi'l ve hadis sfatlardan olduu anlalm oldu (varak 26b.) [14] el-Mu'min, 40/65 [15] et-Tahrm,66/2. [16] el-Mide, 5/120. [17] e-r, 42/11. [18] ei-Har. 59/24 [19] Bu nevi' yetler iin bk. J.La Beaume.Tafsll yti'i-Kur'ni'l-hakim (Arapaya eviren: M. F.Abdlbky). Allah: Sftu ztih ve sftu ef'lih blm. [20] Bilindii zere aiemler (zel isimler, mesel ahslarn z adn tekil ederken, tadklar lgat mny o ahsta isbat etmi saylmazlar. ahslara ikinci isim olarak verilen lkabiarda kelimenin lgat mns gznnde bulundurulur ise de vg maksadyla

kullanlan lkabiarda kelimenin ifade ettii lgat mns ahsa ta-mamiyle nisbet edilmi olmaz. Buna gre Kur'n yetlerinde Allah tal iin zikredilen hayy, lim gibi isimlerin kok mnlar olan hayat... ve ilm ona nisbet etmezsek hayy ve benzeri isimler Allah'a -mnlar maksd olmadan -sadece birer alem veya eref lkab olarak nisbet edilmi olacaktr ki bu, caiz deildir. [21] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 71-73. [22] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 73 [23] Allah tal hakknda sfat sygasyla vrid olan hayy, lim gibi kelimelere esm-i husna, bunlarn dnda masdar eklinde veya fiil tarznda vrid olan veya dnlen kelimelere de sft- iihiyye denilmitir, (bk. Beyhak, el-Esm' ve's-sft, s. 110-11)), [24] Bk. Buhr, 1/10. ei-mn/13. [25] Ahmedb. Hanbel, el-Msned, 1/391 (Abdullah b, Mes'ud'dan); bni Kesr Tefsiri, el'A'rf 180. yet; Gazzl. el-Maksadu'l-Esn, s. 122, Nevev ei-Ezkr, s. 113. [26] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 73-75. [27] Bu bahis, bir nceki bahiste ncelenen Allah'n sfatlar konusunun devamdr. Orada da ifade edildii gibi Allah talnn sfatlan veya isimleri (sfat ve isim terimleri iin 16. dipnotuna baknz) iin bazlar kadm, bazlar da hadis demitir. Halbuki Allah'n ztnn kadm olduunda ihtilf yoktur. O halde Allah'n zt (msemm) ile isimleri arasndaki mnasebeti incelemek icbetmitir. isim : Bir mnnn karlna konuian ve btn kelime eitlerini iine alan mfred lfz; Ahmed, iek, dag kelimeleri gibi.Msemm : ismin, karlna konulduu mn : Ahmed'in ahs, iein kendisi,dan kendisi. Tesmiye : Bir mnnn karlna onu anlatacak bir isim koymak, ad koymak, Bireyin adn sylemek. [28] Bazlar, isimler nevi'dir, dediler: Birincisi msemmnn ayn olandr, ey zt, mevcd isimleri gibi. ikincisi msemmnn ne ayn, ne de gayridir. Allah'a ait lim ve kaadir isimleri gibi. ncs msemmnn gayri olandr, halik, r-zk gibi... Bu konudaki gr ayrlnn neticesi Allah talnn isimlerinin kadm mi, yoksa hadis mi olduu noktasna rci'dir. ismin msemmadan ayr olduunu kabul eden, esm-i ilhiyyenin hadis olduunu iddia eder. ismi nev'a ayranlar ise 'lh isimlerin bir ksm hadis, bir ksm da kadmdir, der. isim ile msemm ayndr diyenler ise yce isimlerin mutlak olarak kadm olduuna hkmederler. Bu bahis sfat meselesinin bir daldr. unu da belirtelim ki buradaki ihtilfn iyzn anlyabilmek iin bir n-izaha ihtiya vardr. Deriz ki. bu meselede bahis konusu edilen drt lfz vardr: Tesmiye, msemm, isim ve msemm. mdi, bir kimse Allah! deyince, bu ancak msemm (Allah ismini syiiyen) ile kaaim olan bir tesmiye oiur; ite bu tesmiye ittifakla isim ve msemmadan ayr bir eydir; tesmiye isim zikretmek demektir. Buradaki ihtilf undan ileri gelmektedir ki acaba Allah ismini anmak bizzat Allah' anmak mdr, yoksa onun gayrn anmak mdr? smi msemmnn gayr kabul edenler iddia ederler ki Allah! diyen bir kimse bizzat Allah' deil onun gayrn anmr, nk o, Allah'n ismini anmtr, onun ismi ise ztndan ayr bir eydir (el-Kifye, varak 18a). [29] el-Vka, 59/96. Sahih olarak rivayet edildiine gre bu yet-i kerme nazil olufv ca

Peygamber (s.a.) efendimiz Bunu rukunuzda syleyin buyurmutur (Ebu Dvd, 1/1200-201, es-Salt/146-147). yet-i kermeden Rabbin adn tesbh i|e emredildigi halde ruk'da sadece Rabb tesbh edilmektedir. Aslnda esbh sadece Allah'n ztna mahsustur. O halde onun zt ile ismi birbirinden ayr degjl ayndr. [30] Bu beyt ir Lebd b. Reba'ya aittir. ki kzna hitbederek diyor ki: Benim lmme bir yl kadar matem tutmalsnz, ondan sonra matemden emin olmak artk hakknzdr... (bk. erhu Dvn Lebd b. Reba ei-mir, s. 212). Bu beyitte selme ismi zikredilmekte ve selmetin kendisi kasdedilmektedir. [31] Eer denilirse; Peygamber efendimizden Allah talnn doksan dokuz ismi va dr, kim onlarn hakkn eda ederse cennete girer mealinde bir hadis rivayet edilmitir; ayet isim ile msemm ayn olsayd Allah'n zt da doksan dokuz ol du? Deriz ki, bazan isim zikredilir, fakat onunla tesmiye kasdolunur, tesmiye ise i mi syliyene bal bir hdise olup bil'icrn' msemmnn gayrdr. Binenaleyh buradaki say, okluk ve sonradan olu gerekte isme deil tesmiyeye aittir (e Kifye, varak 18b). [32] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 76-77. [33] Bu hads in bk, el-Makaasdu'l-hasene, hads nu. 455, [34] e-r, 24/11. [35] Cehm b. Safvn, Eb Muhriz, Cehmiyye frkasnn reisi olup 128 h./745 m. tarihinde vefat etmitir. (el-A'lm, 2/138). [36] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 78-79. [37] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 80-81. [38] Bu beyt E'ariyye ve Mtrdiyye kitaplarnn ounda ir Ahtal'a nisbet edilmitir. Fakat bazlar bunu reddetmi ve Beytin Ahal'a nisbet edilii yersizdir, dvnnda byle bir ey yoktur demitir. Bazlar da metindeki el-kelm keljmei yerine, irin, elbeyn kelimesini kutlandn ileri srmtr (erhu'l-ihy1 2/146). [39] el-Mcdele, 58/8. [40] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 81-83. [41] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 83. [42] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 83. [43] Nh, 71/1. [44] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 83. [45] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 83-84. [46] Alb. smail b. shk, Ebu'l-Hasen el-E'ar; E'ariyye mezhebinin kurucusu; eserlerinin (300)e ulat rivayet edilir. 324 h./936 m. tarihlerinde vefat etmitir (el-A'im, 5/69) [47] Muhammed b, el-Hasen b, Frek el-Ensr; Eb Bekr el-Esbahn; usl ve kelm limi, afi fukahsndan ve E'ar mezhebinin ileri gelenlerinden; eserleri vardr, 406 h. (1015 m. tarihinde vefat etmitir. (ef-A'lm, 6/313). [48] Muhammed b, et-Tayyib b. Muhammed b. Ca'fer, Eb Bekr el-BkNn; kadlk yapmtr, kelm bilginlerinin eri gelenlerinden ve E'r mezhebini en ok inkif ettirenlerden; bir ok eseri vardr; 403 h.(1013 m.) tarihinde vefat etmitir (el-A'lm,

7/46). [49] Cenab Hakkn Allah Musa'ya apak syledi (en-Nis1,4/164) mealindeki yet-i kermesine iaret ediyor. [50] ibrahim b. Muhammed b. brahim b. Mihrn, Eb ishak el-Esferyin; fkh ve usl limi, E'ar; Mu'tezile ile mnazaralar vardr; 418 h/1027 m. tarihinde vefat etmitir (elA'lm 1/59). [51] Muhammed b. Muhammed b. Mahmd, Eb Mansr el-Mtrid, kelm limleri imamlarndan, Mtrdiyye mezhebinin kurucusu; kelm, tefsr ve dier sahalarda eserleri vardr; 333 h./944 m. tarihinde vefat etmitir. (el-A'lm, 7/242). [52] et-Tevbe, 9/6. [53] Szn hulsas udur ki Kur'n'da Ms aleyhisselmn Allah'n kelmn (dorudan) iittiine dair bir sarahat yoktur. Ancak Allah'n ona syledii, onunla konutuu vardr. Cenb- Hak yle buyurur: Allah Musa'ya konuarak syledi (enNis1,4/164); yine Rabbi ona syledi (e1 A'rf. 7/143) buyurmutur. Sonra Allah al dier bir yette kullanyla olan konumasn mertebeye tahsis etmitir: Allah'n insanolu e konumas ancak vahy ile, yahut perde arkasndan veya bir eli gnderip de kendi izniyle dilediini bildirmesiyle mmkn olur. (e-r, 42/51). Yce Allah bu yet-i kermede vahy yolu, perde arkasndan veya peygamber gndermek suretiyle olanlar mstesna beerle konumasn reddetmitir. phe yok ki vahy yoluyla olan konumada iitmek bahis konusu olamaz. nk vahy kalbe gizlice bir mn brakmaktan ibarettir; nitekim u iki yette yledir: Musa'nn anasna vahyettik (elKasas, 28/7); Rabbin bal arsna vahyeti (en-Nahi, 16/68). Eli gndermek suretiyle vuku' bulan konumada da bizzat gnderenin (Allah'in) sz iitilemez; burada ancak gnderilen elinin sesi iitilir, bu ise gnderenin sesine bir delletten ibarettir; o haide kullarn iittii ilh kelmn bizzat kendisi deil, ona dellet eden lfzdr. Perde arkasndan meydana gelen konumaya gelince, burada sesin ve harflerin aracl zarurdir. Nitekim u yet-i kerme buna misldir: (Ms) o (atee) gelince feyizli yerdeki vdnin s kysndan, aatan: Y Ms lemlerin Rabbi olan Alah benim ben! diye nida olundu (el-Kasas, 28/30). Bu meselede perdeden maksad, aacn, Allah kelmna dellet eden ses ve harfin varlna mahal tekil etmesidir. Zira Allah benim ben! tarzndaki bir ifade aacn kendi sz olamaz, olsa olsa Allah kelm olur. Ne var ki bu sz aatan iitilmektedir, o halde gerek aa. gerek bu harfler ve sesler yce Allah'tn kelmn anlamak iin birer vstadr; iitilen ilh kelmn bizzat kendisi egil, ona dellet eden eydir. Buna gre Hz. Musa'nn tahssan Kelmullah diye anlmas, onun, bu nevi1 lh bir mklemeye nit olmas bakmndandr. ayet biri kalkar da buna vastasz konuma diyecek olursa fazla yadrganmaz. O takdirde bunun mns kiab ve peygamberin aracl bulunmayan bir konuma demektir, yoksa ses ve harflerin araclndan mstan mnsna gelmez. Nasl ki duyular leminde (dnya umurunda) Hkmdar filnla vsta olmakszn konutu denilirse. Bununla harf ve ses araclnn ortadan kalkt kasdedilmez, ancak Hkmdar o adama mektup veya eli gndermemi, ifahen onunla konumu demek istenir. te sz konusu ettiimiz mesele de bunun gibidir (e!-Kifye, Lleli nshas, varak 25b -26a, ir Efendi nshas, varak 60a). [54] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 84-85.

[55] Bilmelisin ki evkin, halk, tahlik. icd, ihdas ve ihtira' e manl isimler olup hepsinden Yok olan yokluktan varlk sahasna karmak tarznda bir mn kasdolunur. Bunlarn iinden tekvin lfz, gemi limlerin st'mline ittib etmek iin tercih olunur (Nesef, el-'timd li'l-i'ikad, varak 25b). Mkevven, mahlk (yaratlan, yaratlm) demektir. Allah alnn fi'l afatlarnn kendisine rci' olduu tekvn, bilindii zere, Mtrdlere gre mstakil bir sfat kabul edilmi, Allah'n zt ile kaaim ve ezel olduunu gstermek iin de sbt sfatlarn yanna konularak bu sfatlar sekize karlmtr. Sfat bahsinde bize en yakn olan E'arlere gre tekvn ilim ve kudret gibi hakk bir sfat olmayp izaf ve itibardir, dier fi'l sfatlar gibi hadistir, Allah'n zt ile kaaim deildir. Tekvn sfatna verilmek istenen rol yaratmaktr; halbuki kudret sfatna irdenin inzimam ile ayn netice hsl olmakta ve baka bir sfata lzum gsterm em ekte di r. E'arilerin bu konudaki mkillerl undan domaktadr: Tekvn mstakil ve ezel bir sfat kabul edilirse mkevven (mahlk) da ezel olur: nk mahlk olmadan halk dnmek mmkn deildir. Yani tekvin mkevvenin ayndr. te Mtrdiier bu blmde tekvnin mkevvenin ayn deil gayr olduunu, birincisinin kadm, tekinin ise hadis bulunduunu isbat edecekler. [56] Allah talntn zat sfatlar iie fi'l sfatlarn birbirinden tefrk etmek in kullanlacak kesin lnn tesbiti hususunda Mu'tezile ile E'ariyye arasnda ihtilf vardr. Mutezile dedi ki: Menf olarak da msbet olarak da kullanlabilen sfatlar fi'l sfatlardr; mesel : Filn iin evid yaratt da filn iin yaratmad, Zeyd'i nzklandrd da Amr' rzklandrmad, denilebilecei gibi. Sadece msbet oiarak kullanlp nefyin car olamad sfatlar da zat sfatlardr, ilim ve kudret gibi. Zira Allah filn eyi bilmedi, filna muktedir olamad, denilemez, rde ile kelm sfatlarna gelince, bunlarda hem nefiy, hem de isbat car olur. Cenab Hak Allah size kolaylk diller de glk dilemez (el-Bakara, 2/185); Allah Musa'ya apak syledi (en-Nis, 4/164); Allah kyamet gnnde onlarla konumaz (el-Bakara. 2/174) buyurmutur. O halde bu ikisi fi'l sfatlardan olup hadistir. E'arler ise yle demitir: Zt sfatlar ile fi'l sfatlar arasndaki fark undan ibarettir: Nefy edildii takdirde zdd lzmgelen sfat zat sfatlardandr; nk sen yce Allah'tan hayatm nefyedecek olursan lm, kudret! nefyedersen acz lzm gelir; ilim ile cehil de byledir. Nefyinden zddnn lzm gelmedii sfatlar da fi'ir sfatlan tekil eder; zira sen ihya, imte, halk veya rzk' nefy edecek olsan bundan bir zddiyet ve mahzur domaz. Buna gre Allah taldan irde sfatn nefyedecek olsan cebir ve zdrr, keim nefyedecek olsan dilsizlik ve skt lzm gelir (ki Allah hakknda bunlar muhaldir.) O halde bu ikisi zat ve kadm sfatlardr. Biz Mtrdiere gelince, zat ve fi'fi sfatlarn her ikisi de kadim ve Allah'n zt le kaaim olduundan byle bir ayrma lzum yoktur (el Kifye, varak 27 ab). [57] Muhammed b. el-Hzeyl b, Abdullah b. Mekhl, Eb'l-Hzeyl el-AI!f, Mutezile imamlarndan; kitaplar vardr; 235 h. /850 m. ylnda vefat etmiir(el-A'lm, 7/355). [58] Muhammed b. Yahya b. shk. Eb'l-Huseyn er-Rvend veya bnu'r-Rvendl; balangta Mu'tezile imamlarndan iken sonra irtidd etmi ve kfr ile itihar etmitir; 298 h./910 m. ylnda lmtr (ei-A'lm, 1/252). [59] Bir b. el-Mu'temir, Eb Sehl el-Badd; fakhtir, Mu'tezitf bir mnzaracdr;

Mu'tezile mezhebi sahasnda eserleri vardr; 210 h./825 m. yllarnda vefat etmitir (elA"im, 2/28). [60] Bu kayd Dr. F. Huleyf nerinden alnmtr. [61] el-Har. 59/24. [62] Yani tekvnin meydana getirilii,-ki bu meydana getirme iine de yine tekvn diyoruz - hadis ise baka bir yaratcya, o da hadis ise dier bir yaratcya... muhta olacaktr. Bylece ya hadisler bir sonraki bir ncesine muhta olmak zere nihayetsiz devam edecek ki bu, muhal olan bir teselsldr, veya kadm olan bir tekvnde karar klacak ki bizim aradmz da budur. [63] Mellif Sbn getirdii bu son akl delillerle (3. ve 4. delii) tekvn ile mkevvenin ayn olduunu kabul eden E'arleri tenkid etmektedir. E'ariyye limlerinden olan Sa'dddin et-Teftzn (vf. 793/1390) ise Nesefnin Mrd akaidine dair mehur risalesi zerine kaleme ald erhinde bu nevT tenkidleri hakszlk telkki eder, nszde belirttiimiz zere tercmesini sunduumuz ei-Bidye den yer yer nakiller yapt erhu'l-Akaid inde, Teftzn, tekvn bahsinin sonlarnda yle der : Fakat akll olan kimseye yakan odur ki bu nevi' bahislerde iyi dnsn ve azck temyiz kabiliyeti bulunan bir nsann nazarnda biie muhal olduu apak belli olan baz grleri usl limlerinin mtehassslarna (yani E'ariyye ulemsna) nisbet etmesin. Bunu yapacana, bu mtehassslarn szlerine, lim ve akl batnda insanlarn tartmaya deer grebilecekleri doru bir yorum aramaldr, Zira Tekvn mkevvenin ayndr diyen E'ariyye unu kasdetmitir ki fail bir fi'li iledii zaman ortada iki unsur buunur; Fail ve mef'l. Tekvn, cd ve benzeri kelimelerle fade edilen mn se fin mefle nisbet edilmesinden zihinde hsl olan itibar bir eydir; yoksa zihnin dnda (yani vk'de, realitede) ve meflden ayr olarak mevcd olabilen hakk bir nesne deildir. E'ariyye hi bir zaman Tekvn mefhmu aynyla mkevven mefhumundan ibarettir tarznda bir ey kasdetmemitir ki ileriye srlen muhaller domu olsun. (erhu'l-Akaid, s. 101). Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 86-90. [64] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 90. [65] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 90-91. [66] el-A'rf, 7/143 92 [67] Mellifimize ait el-Kifye'nin ibaresi ise melen yledir : Tecell zuhurdan ibarettir, Bu sebeple byk std mm Eb Mansr (rahmetullahl aleyh) yle dedi ; Allah'n zuhurundan bakasnn zuhuru mns anlalmamaldr. Onun daa tecell etmesinin mhiyeti. Hz. Musa'nn Rabbini grebilmesi iin, o dada hayat ve r'yet yaratmasdr. Yoksa zt- Br perde arkasnda ve gizlenmi bulunuyordu da sonra ortaya kt, demek deildir. yet-i kermeyi baka trl mnlandrmak asla doru deildir (varak 30a.) [68] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 92-93. [69] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 93. [70] Meryem, 19/26. [71] Parantez iindeki ifade el-Kfye'den alnmtr (varak 30b) '

[72] el-Bakara,2/95. [73] ez-Zuhruf, [74] el-Kyme. 75/22-23. [75] el-Kehf, 18/110. [76] bk. el-Mu'cemu'l-mufehres li elfz'l-Kur'ni'l-kem, likaa maddesi ve mtaklar. [77] Ynus, 10/26. [78] Suheyb'den rivayet edildiine gre Peygamber (s.a.) efendimiz yle buyurmutur : Cennet ehli cennete girdii zaman l ve mnezzeh olan Allah Size daha da vermemi stediiniz bir ey var m buyurur. Onlar : Sen yzmz aartmadn, bizi cennete koyup ateten kurtarmadn m? daha ne steyelim! derler. Raslllah. devamla buyurdu ki: Cenb- Hak perdeyi kaldrr; cennetlilere aziz ve cell olan Rablertne bakmaktan daha ho gelecek hi bir ey verilmi olmaz. Bir rivayette Hz. Peygamber, szlerine devam ederek iyi i v g2el, amel ileyenlere daha gzel karlk ve bir de ziyde vardr mealindeki yeti okumutur (Sahh-i Mslim, hads nu. 181). Ayrca bk. aber, Cmiu'l-beyan, ayn yetin tefsrinde. Ibn-i Kesr de Tefsr'inde yle demitir: Ayetteki (ziyde) nin Allah'n mbarek yzne bakmakla tefsr edildii unlardan rivayet edilmitir: Eb Bekr es-Sddyk, Huzeyfe b. el-Yemn, Abdullah b. Abbs, Said b. elMseyyeb, Abdurrahmn b. Ebi Leyl, Abdrrahmn b. Sabit, Mchld, krime. mir b. Sa'd, At', Dahhk, Hasan, Katde. Sdd, Muhammed b. ishk ve Selef ile Halef ulemsndan daha bakalar. R'yet hakknda Reslllah (s.a.) efendimizden bir ok hadis rivayet edilmitir. [79] bk. el-Kifye, varak 31 a-b. [80] Hadis iin bk. Buhri, 8/179; e-Tevhid /24, Mslm, hads nu. 182-183. [81] eyh Eb Abdillah Muhammed b. Ati el-Hakm et-Tirmiz bir eserinde yle der: Ashb- kiramdan - hepsi de lim olan - epeyce kalabtlk bir gurup r'yet hadsi zerinde ittifak etmitir; bni Mes'd,... bunlardandr (el-Kifye. varak 31b). [82] bk. Buhr6/50. et-efsr, Srat'n-Necm/1; Mslim, hads nu. 175 vd; Taber ve bni Kesr Tefsirleri, en~Necm. 53/8-18'yetleri. [83] Bilindii zere Mantkta kazyyelerin (nermelerin) ald ekillerden biri de Akis'tir. Bir kazyyenin mahmuln (yklemini) mevzuu' (konu), mevzuunu da mahmul yapmaya akis denir. Tercmede bahis konusu ettiimiz kazyyenin her iki eklinden maksad : o illete sahibolan her ey grlr cmlesi (tard, kaidev srasnda) ile her grlen ey o illete sahibolur (akis) cmlesidir. Akis ekline evrilmemi bir kazyys tard hlinde bulunur. [84] Mellife ait el-Kifye'nin bu konudaki izahat meseleyi daha ak bir ekilde anlatmaktadr (varak 32a-b) : Biz insanlar mhiyetleri deiik olan eyleri grmekteyiz, mesel cevherler ve cisimler; renklerden siyahlk, beyazlk, krmzlk ve yeillik ; olulardan hareket, skn, birleme ve zlme gibi. Btn bunlar mhiyetleri deiik olmasna ramen grlebilmektedir. yle anlalyor ki grlebilmenin mutlak illetini bu varlklarn tadktan hususiyetler tekil etmez, olsa olsa hepsine mil klnabilecek baka bir mndr ki o da yar olmaktan ibarettir. Meseleyi biraz daha derinletirecek olursak yle diyeceiz: Biz mesel siyahl grdmz zaman dnrz : bu

grlmeyi temin eden illet, eer Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 93-95. [85] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 96. [86] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 96. [87] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 96. [88] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 96-97. [89] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 97. [90] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 97. [91] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 97. [92] Eb Yezd (el-Bistm) den rivayet olunduuna gre yle demitir : Rabbimi ryada grdm ve Sana nasl varlr? diye sordum. Buyurdu ki Nefsini brak ve gel! Ahmd b. Hadraviyye de Rabblni ryasnda grm, Ailah ona yle buyurmu : Ey Ahmed, insanlarn hepsi benden stiyor, Eb Yezd ise beni istiyor! Yine mmetin byklerinden Hamza ez-Zeyyt, Eb'l-Fevris, h b. uc' el-Kirmn, Muhammed b. Al et-Tirmz, eyh Alime ems'l-eimme el-Kerderfnin (Aliah cmlesine rahmet eylesin) Allah' grdkleri rivayet olunmutur. Buhr'da ken ycntma gelip giden zhid bir talebem Allah' grdn ahsen bana anlatmtr. Yine Buhr'da ibadetine bal, insanlarn arasna girmeyip sadece geceleri grlen bir gen grdm, halini soruturdum, Rabbini grm dediler (Ebl-Berekt en-Nesel, ei-i'timd, varak 34b). [93] mer b. el-Hattab b. Nfeyl el-Kura, Eb Hafs. Hulef-i Ridnin ikincisi, byk sahb; adaleti darbmesel hane gelmitir; 23 h. /644 m. ylnda ehd edilmitir (elsbe, nu, 5738) [94] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 98. [95] rde ve Meet: Dileme, isteme. Bir eyin yaplmasna da yaplmamasna da muktedir olan hayat sahibinin bu iki ktan birine kendi isteiyle hkmetmesi. [96] Btniyye, slm filozoflar ve Mu'teziienin ilhi sfatlar hakkndaki grleri in Allah'n sfatlar bahsinin ikinci ve nc paragraf ile 8 numaral dipnotuna baknz. Ayrca irde sfat iin Tekvin ve mukevven bahsinin ba taraf iie buradaki 38. ve 39. dipnotlarna baknz. Allah talnn irde sfatn inkr edenlerin problemi udur: rdenin mahiyeti ehvet (arzu) ve temenniden ibarettir, byle bir eyi onun hakknda dnmek se muhaldir. Bir de insan, ou defa, bir $eyi yapmakla yapmamak arasnda tereddt eder, sonra da kasd ve irde sayesinde tereddd zail olup o ie karar verir; bu da Allah tal iin vrid deildir, O halde onun irde sfatna sahib olmas da muhaldir. rde-i iihiyyenin hadis olduunu ileriye sren Mu'tezilenin phesine gelince, bunlar derler ki ayet irde kadm olsayd ezelde (zt ile beraber), iki kadmin mevcudiyeti gerekirdi, bu ise birlik prensibine aykrdr. u da var ki Allah'n irde sfat kadm olsayd murd olan (ilh irdenin kendilerine taallk ettii) eylerin kadm olmasn gerektirirdi; nk murd olmakszn irdenin mevcudiyeti acz belirtisidir, bu ise yce Allah hakknda muhaldir. Kerrmiyyeye gelince, bunlar hadis olan bir eyin Atlah talnn zt ile kaaim olabileceini kabul ettiklerinden hadis bir irdenin de onun zt ile kaaim

bulunabileceini iddia etmilerdir (el Kifye, varak 34a-b). [97] Al-lfmrn.3/40. [98] el-Mlde.5/1. [99] ez-Zmer, 39/38 [100] bk. el-Cmi' li mevdi ayti'l-Kur'ni'l-kerm, et-!lhiyyt : Mesetullahl tal, elrde,,. [101] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 99100. NBVVET BAHSLER2 Peygamberlerin Varln sbat2 Muhammed Aleyhisselmn Nbvvetinin sbt3 (1. Akl Mu'cize):3 (2. Hiss Mu'cizeler):4 (3. Mu'cizt- Haberiyye):5 Peygamberliin zellikleri6 Velilerin Kerametleri7 Devlet Reislii ve Ona Bal Meseleler8 Hulef-i Ridinin Devlet Reislii9

NBVVET BAHSLER
Peygamberlerin Varln sbat
Ehl-i hakkn byk ounluu Allah talnn peygamber gndermesi mmkndr, akl bunu kabul eder demitir. Onlarn bir ksm da Hikmetin gerei olarak vcibdir demitir. Smeniyye ile Be-rhime bunun muhal olduunu ileriye srmtr.[1] Ehl-i hakkn delili udur: Yce Allah'tan kullarna ait emir ve ya-sakdaOn kmas, akllarnn idrak edemiyecei dnya ve hiret saadetine dair hususlar onlara bildirmesi muhal deildir; hatta bu, hikmettir, uygun bir eydir. O halde kullarndan bir ksmn ya sahh bir ilham veya apak bir vahy vstasiyle sz konusu edilen ilimle mmtaz klmas akldan uzak deildir. te bu mmtaz kiiler Allah'n emrini bakalarna haber verirler. Yce Allah da byle bir zt iin, ilh! lemden haber veriinin doruluunu gsteren bir delil (almet) halk eder ki o da mu'cizedir. Konunun biraz daha aklanmasna gelince, Allah tal cennet ile cehennemi yaratm, bunlarn birinde dostlar iin mkfat, tekinde de dmanlar iin azap hazrlamtr. nsan akl ise bu hdisenin inceliklerine nfuz etmeye muktedir deildir, Yine Allah dnyada hem zararl, hem de fideli eyleri yaratm, fakat gerek idrakkuvvetine, gerek akia zararl ile fadeliyi, gda, zehir ve devay birbirinden ayrdetme imknn vermemitir. lm ihtimli mevcd olduundan tek tek tecrbe ile akln bunlar tesbit

etmesi de bahis konusu deildir. O halde hikmet onu gerektirmitir ki yce Allah peygamber gndersin. Bu peygamber, onun kullarna, hirette kendileri iin neler hazrladn ve dnyaya neler yaratp tevdi' ettiini haber versin; dirliklerini temin eden eyleri emretsin, mahvolmalarna sebep olacak eyleri yasaklasn. Ta ki mahvolmak isteyen kimse bilerek mahvolsun, dirlik bulmak isteyen kimse de bilerek dirlik bulsun. [2] Soru : Peygamber akln gerektirdii eyleri getirirse akl bundan mstandir; eer onun kabul etmiyecei eyleri getirirse bunian muhal grp reddeder, binenaleyh peygamber gndermenin bir fidesi yoktur?[3] Cevap: Paygamber, akln bilmekten ve idrak etmekten ciz kald eyleri getirebilir. nk akllarn verecei hkmler ksma ayrlmtr: Vcib, mmteni', caiz. Akl vcib ile mmteni1 hakknda kolayca hkm verebilirce de caiz hakknda duraklar, ne menf, ne de msbet bir hkme varamaz; caiz sahasna giren eylerden hi birini ne farz, ne de haram klabilir. u kadar var ki bir eye yi netice terettb ederse ona ilgi gsterir, kt bir netice balanmsa ondan yzevirir. mdi peygamber, Allah taldan (ald vahyile) fiillerin neticelerini aklaynca insan akln saadetine vesile olan eye vkf olup ynelir, felketine vesile olan eyden de haberdar olarak ondan kanr. Aslnda akl tarafndan idraki mmkn olan bir eyi bile dinin aklamas caizdir, Bunun gayesi kiiye kolaylk salamaktr. nk bu nevi' eyleri idrak edebilmek iin devaml tefekkre, aralksz mahedeye ve eksiksiz aratrmaya ihtiya vardr. yle ki insan bununla uraacak olursa nemli ilerinin ou yzst kalr. Bi-nenalyh Allah talnn peygamber vastasyla bu nevi' ileri beyan etmesi onun ltuf ve rahmetinin eseridir. Nitekim yce Allah Biz seni, -ey Habbim, lemlere rahmet olasn diye gnderdik[4] buyurmutur. mdi nbvvette art olan peygamberin erkek olmasdr. nk kadn olu, bizim mezhebe gre, peygamber olarak gnderilmeyemni'dir. E'ariyy ise buna muhalif kalmtr. Grmzn izahna gelince, rislet hak dine da'vetle ortaya atlmay gerektirir, kadn olu ise rtnmeyi gerektirir, binenaleyh aralarnda tezad vardr. Peygamber, akln muhal grmiyecei eyler ileriye srer, dvasnn doruluuna delil (mu'cize) getirir. Zira mu'cize olmakszn onun! szn kabul etmek vcib deildir. Havricin bdyye kolu bund muhalefet ederek : Mu'cize gstermeden nce de peygamberin, szn kabul etmek vcibdir demitir. Bu, yanl bir grtr. hak peygamberle yalanc peygamber ancak mu'cize ile ayrdedijj lebilir, binenaleyh mu'cize olmakszn onun szn benimsemeli gerekli deildir. Mu'cize, benzerini getirmekten insanlarn ciz kaldn isbar eden eydir. Sonundaki h te'ns iin deil mbala iindir. Kelm limlerine gre mu'cizenin ta'rfi yledir: Mnkirlere meydan okuduu bir srada nbvvet iddia eden ztn elinde, tabiat kanunlarna aykr olan bir hdisenin - benzerini getirmekten mnkirleri ciz brakacak ekilde vuku' bulmasdr. Byle bir mu'cizenin, peygamber aleyhisselmn doruluunu gstermesinin izahna gelince, biz mu'cizenin yce Allah'n fi'li olduunu, kulun bunda hi bir tesiri bulunmadn bilmekteyiz, mesel asay ylana evirmek ve ly diriltmek gibi, mdi peygamber olan zt Eer ben senin gerek rasln isem yle yle yap! der de Allah tal mu'cize izhr ederse, bu, o peygamberi bilfiil tasdik etme mnsna gelir ve: Doru syledin, sen hak peygambersin! sz yerine geer. Nasl ki bir kimse hkmdarn huzurunda onun elisi olduunu iddia eder ve hkmdarn maiyetine

Doruluumun nianesi, hkmdara : Eer ben doru sylyorsam yerinden defa kalk otur, sylemem olacaktr derse, hkmdar da gerekten bunu yapar ve maiyetindekiler bu hdisenin hkmdarn deti olmadn bilirse... Nasl ki bu fiil o eliyi, iddiasnda Doru sylyorsun! dercesine tasdik ederse mu'cize de aynen bunun gibidir. - Tevfk yalnz Allah'tandr. [5]

Muhammed Aleyhisselmn Nbvvetinin sbt


Nbvvet messesesinin varln rendikten sonra, imdi peygamberimiz Muhammed aleyhlsselt vesselamn hak peygamber olduunu isbta alalm. nk tarihte gelip geen peygamberlerin nbvvetini isbat konusunda temel kaide Hz. Muhammed'in nbvvetini isbat etmektir; bizim mezhebimize gre dier peygamberlerin nbvveti ancak onun haber vermesiyle sbt bulur.[6] Bunun isbatlanmas iki ekilde mmkndr. [7]

(1. Akl Mu'cize):


Birincisi Kur'n- kermdir. Hz.Peygamber, onunla, arap olan ve mayan btn edblere -bir benzerini yapmalarn isteyerek mey dan okumu, onlarsa bunu yapmaktan ciz kalmtr. te Allah tal yle buyurur Eer kulumuz Muhammed'e indirdiimiz Kur'rf hususunda phe ediyorsanz haydi siz de ona benzer bir sre getlrin. [8]Yine sn yce olan Allah yle buyurmutur: De ki : Andol| sun, btn insanlarla cinler u Kur'nn bir benzerini meydana getire mek iin bir araya toplanp yardmlasalar bile yine onun benzerin yapamazlar. [9]Ve bu hususta Kur'n- kermin ihtiva ettii diel yetler. [10] Bu yetler karsnda btn edbler Kur'nn benzerini getirt mekren ciz kalmtr. Bunun isbatna gelince, onlar ayet Kur'nrjj benzerini getirmeye muktedir olsalard bunu mutlaka yaparlard! nk onlar Peygamber efendimizin dvasn ibtl etmeye vd onun kesin isbat vastas olarak kulland Kur'n hccetini rtme? ye son derece dknd. Edbler ayet byle bir ey yapm olsa fd (yani Kur'na nazre getirmi olsalard) mutlaka mehur olacak ve bize kadar nakledilip getirilecekti; tpk mseylimet'l-kezzb[11] (gya vahiy mahsl olan) btl ve sama szleri nakledildii gibi. [12] Soru : Belki harp ve geim megaleleri gibi iler onlar byle b ey yapmaktan alakoymutur?[13] Cevap : Bir defa Raslllahn Kur'n- Kerm ile meydan okuyu savalara girimeden nce vuku' bulmutu. Sonra araplar nazarini da, hak bildikleri dinlerini mdafaa etmek, muhterem ve mukaddes olan eyleri korumak geim megalelerinden ok daha nerr|i bir eydir. Binenaleyh ileriye srlen ihtimalin bahis konusu oimad|. aikrdr. [14] Soru : Belki de o zamanlarn edibleri Kur'an'a bir nazire getirmii-lerdir de slm dinine inananlar buna iltifat etmeyip (unutturmulc ve) Kur'n mehur klmlardr? [15] Cevap : O devirlerdeki mnkirler sayca m'minlerden daha oktu. ayet Kur'na nazire olacak bir eye muvaffak olsalard, onlarn inkrlar, yalanlamalar ve Peygamber aleyhisselma oian dmanlklar, kendilerini, bu nazireyi nakledip mehur klmaya mutlaka sevkedecekti; tpk m'minlerin tasdikleri ve Peygamber efendimize mahabbetleri, onlar, Kur"n nakletmeye ve mehur klmaya sev-kettii gibi. Buna ramen Kur'na nazre olacak hi bir ey bize nakl edilmemitir. O halde edbler bundan ciz kalmlardr. Araplarn edebiyat ve belagat mtehassslar byle bir eyden ciz

kalnca sonraki gayr- arap unsurlar haydi haydi ciz kalr. [16]

(2. Hiss Mu'cizeler):


Muhammed aleyhisselmn nbvvetini isbat eden mu'cizelerin ikincisi ondan naklolunan hiss ve haber mu'cizelerdir. Hisse istinad eden mu'cizeierin bir ksm onun ztnda, bir ksm da ztnn dnda mevcuddur. a) Onun mbarek ztyla ilgili mu'cizeler: Baba ve annesi tarafndan, (nurunun) sulbne ve rahmine intikal ettii kimselerin alnnda bir nurun parlamas[17] gemi ilh kitaplarda madd ve ma'nev vasftan ile zuhur edecei zamann haber verilmesi ve ona tbi' olacaklarla taraftarlarnn vasflarnn anlatlmas[18] yine Al b. EbTlib (kv.) [19] Hind b. Eb Hle[20] ve mm-i Ma'bed[21] (Allah hepsinden rz olsun) gibi zevatn rivyetiyie bize kadar naklolunan onun yksek yaratl, mtensip endam ve uzuvlar, yce ahlk ve rnek davranlan.[22] Btn bunlar, basret sahibi kimseler nazarnda, bu nevi" yksek sfatlarn ne ondan nce, ne de ondan sonra hi bir kimsede toplanmad konusunda kesin delillerdir. Bu da onun ztnn erefini ve snnn yceliini gsterir, hem de kimsenin ona denk ola-mtyaca eklide. Nitekim rivayet olunduu zere Eb Bekr es-Siddk (r.a) [23] Peygamber (s.a.) efendimize kkl srasnda ne zaman bakm ve onun vasflarna dikkat etmise Bu zt byk bir i iin yaratlm olmaldr diyordu. Nihayet Hz. Peygamber onu slama da'vet edince : ite benim senden beklediim bundan baka bir ey deildi cevabn vermitir. [24] Abdullah b. Selm (r.a.) [25] da onunla ilk karlatnda Bu, asla yalanc bir sma olamaz demitir. [26]Ashb- kiramn irlerinden Abdullah b, Revana[27] ise onun hakknda yle demitir: Bulunmasayd bile mu'ciztn hi biri Verirdi sana onun ma'sm yz haberi! [28] Muhammed aleyhisselm, mr boyunca bu yce ahlk muhafaza etmi, gizli aikr, fkeli veya ne'eli, hayatnn hi bir safhasda bundan ayrlmamtr, yle ki ona iman etmiyenler, iddetli dmanlklar ve ykc tenkid ibtiilarna ramen kendisinde bir tenkid noktas bulamamlardr. te bu meziyet onun davasnn doruluuna en kuvvetli bir delil tekil eder. nk sn yce olan hikmet sahibi Allah'n, (kendi elisi olduunu ileriye srmek suretiyle) mfter olduunu bildii bir kimsenin ahsnda bunca faziletleri toplamas, ona yirmi yl msade etmesi, sonra da tebli ettii dini dier dinlere faik klp dmanlanna galip getirmesi ve lmnden sonra da eserlerini kyamete kadar yaatmas... aklen muhal olan bir eydir, b) Hiss mu'cizeierden, Raslllahn ztnn dnda olanlara unlar rnek gsterilebilir: Ayn ikiye ayrlmas,[29] aacn yryp gelmesi, [30] tan konumas, [31] aa ktnn inlemesi, [32] devenin halinden yaknmas, [33] kzartlm koyun etinin zehirli olduunu haber vermesi[34]ve bulutun Raslllah devaml glgelendirmesi.[35]

(3. Mu'cizt- Haberiyye):


Peygamber (a.s.) efendimizin gemie ve gelecee ait hdJse leri haber vermesi de onun mu'cizelerindendir. a) Maziye ait hadislere misai, gemi peygamberlerin kssalar ve eski mmetlerin halleridir. Rasillah bu kssa ve hdiseleri Ehl-i kitb limlerinin huzurunda, (Kur'n ve hadsin) eitli yerlerinde muhtelif lafzlarla zikretmi, bu limlerden hi biri onu

yalanlamaya veya tenkide muktedir olamamtr. Halbuki o, ne eskilerin kitaplarn okumu, ne de Ehl-i kitb ile beraber bulunmutur. te bu, onun, ilh vahy ve nbvvete msteniden haber verdiini gsterir. b) Mstakbele ait haberlere gelince, mesel Bedir sava gnnde dman ordusundan muhtelif kimselerin ldrleceini yerleriyle birlikte nceden haber vermesi gibi; nitekim aynen haber verdii ekilde vuku' bulmutur. [36] Yine Ben Hanfe kabiesiyle ranllarn savaacan, ran ahnn saltanatnn yklacan, getirdii slm dininin dier dinlere faik gelip ark le garbn en uzak noktalarna kadar yaylacan ve haberlerde zikredildii gibi daha baka hususlarn vuku' bulacan nceden haber vermesi bu nevi' mucizelerdendir. Hakkatte btn bunlar haber verdii gibi vuku' bulmutur. [37] Rasl-i ekrem (s.a.) efendimizin bu haber verilerindeki hali hi bir vehile khin, sihirbaz ve mneccimlerin haline benzememitir. yle ki onlann (tumturakl szlerinde) kafiyeli nesir ve vezinli iirler kullandklar, murdar eyler isti'mal ettikleri, eytanlardan yardm diledikleri, usturlaba baktktan ve eitli hesaplar yrttkleri rivayet olunur. Bil'akis onun (s.a.) tavru hareketleri istikamet zere olmak, skn ve vekar iinde bulunmak, dnya zevklerine iltifat etmemek ve devaml bir surette zikrullah ile megul olmaktan ibaretti. Yukardan beri bahis konusu edilen bu mu'cizelerin ou, geri hd yoluyla sabit olmutur. Fakat bunlarn hepsi bir mnda ittifak etmektedir ki o da Hz. Muhammed'in elinde, tabiat kanunlarn bozan hdisenin (yani mutlak mnda mu'cizenin) zuhur ettiidir, te bu mnda mu'cize mtevtir hkmnde ofur ve kat ilim ifade eder. Tpk Htim'in[38] cmertlii, Nirevn'n[39] adaleti, Hz. Ali'nin kahramanl ve Eb Hanfe'nin[40] (Allah rahmet eylesin) ilmi hakknda hd yoiuyla nakledilen menkbeler gibi. (Her biri hd yoluyla rivayet edilen) bu menkbelerin her bir gurubu kl olarak tek bir mnya dellet ettiine gre - ki bu mnlar da cmertlik, adalet, kahramanlk ve ilimdir bu mnlarn mevcudiyetine dair kesin ilim hsl olmaktadr. te mu'cizeler de byledir.[41] Soru : Baz hristiyanlar Hz. Muhammed'in (s.a.) sadece Araplarn peygamberi olduunu iddia etmitir. Binenaleyh risletinin btn insanlara mil oluunun delili nedir? [42] Cevap : Onun hak peygamber olduunu isbat ettik. Peygamber ise yalan sylemez. u bir gerektir ki o, btn insanlara gnderildiini haber vermitir. Nitekim Allah tai yle buyurur: Habibim biz seni phe yok ki btn insanlara peygamber olarak gnderdik.[43] Yine o azameti yce Allah buyurdu : De ki ey insanlar, ben Allah'n size, hepinize gnderdii bir peygamberim.[44] u da muhakkak ki. O, ran ahna, Bizans imparatoruna ve civardaki dier hkmdarlara eliler gndererek onlar slama arm, [45]bunlardan Nec[46] ve dier bazlar ona iman etmitir. Bu da onun, her kese gnderilmi bir peygamber olduunu gsterir. Baanya ulatran yce Allah'tr. [47]

Peygamberliin zellikleri
Peygamberin kendisine has baz sfatlarnn bulunmas gereklidir. O, bu sfatlar sayesinde yce Allah ile kullan arasnda elilik yapma liyakatini kazanm olur, Aliah tal yle buyurur: Allah, eliliini nereye tevdi' edeceini ok iyi bilendir.[48]

Bu sfatlardan biri, onun, asrnda yaayan insanlarn en aklls olmas, bir de en gzel ahlka sahip bulunmasdr. Peygamber olacak ztn, rislet vazifesini ifaya engel tekil edecek sfatlar tamamas da lzmdr. Eer nbvvetten nce byle bir sfat tayorsa Cenab Hak onu peygamberlik srasnda izle eder, nasl ki Ms aleyhsselmn dilindeki tutukluu onun dua ve niyaz zerine izle ettii gibi. [49] Peygamber, gerek szlerinde, gerek fiillerinde kendisini lekeliye-cek ve kadr kymetini drecek hatalarda korunmu (m'sm) oiur. Eer kasd ve irdesi olmakszn kendisinde bir hata vuku1 bulacak olursa Cenab Hak onu uyarr, knar; bu hususta peygamberini kendi haline brakmak yle dursun onu uyarmay geciktirmez bile. Byk std mm Eb Mansr el-Mtrd (Allah yzakln artrsn) yle dedi: smet klfeti kaldrmaz. Bunun mns udur ki peygamberin gnahtan korunmu olmas ismet) onu tte zorlamad gibi gnah ilemekten de ciz brakmaz. Ne var ki smet Allah'n bir ltf olup peygamberi hayr yapmaya sevkeder, ktlkten de al-kor. Fakat ilh mtihann gereklemesi iin onda yine de irde mevcuddur. Mslmanlarn byk ounluuna gre peygamberin kfrden ma'sum oluu vahiyden nce de, sonra da sabittir. Havricin Fu-dayliyye kolu buna muhalif kalmtr.[50] Peygamberin gnahlardan ma'sum oluu ehl-i snnete gre vahiyden sonra sabittir. Fakat Haviyyeye gre byle deildir. Zira onlar Hz. Dvd, Hz. Sleyman ve Hz. Ysuf (aleyhimu's-selm) ile dier baz peygamberlerin kssalarn anlatrken onlarn gnah ilediklerini hissettiren baz eyler naklederler. Halbuki bu rivayetlerin bazlar mu'teber deildir, bazlar da peygamberlerin snna yakacak bir ekilde sahh birte'vl ile te'vl olunmutur. [51] Bunun isbatna gelince, peygamberler Aliah talnn kullar zerindeki hccetleri (sarslmaz delilleri ve rehberleri) dir. Zira Cenab Hak yle buyurmaktadr: Peygamberleri mjdeleyici ve uyarc olarak gnderdik, ta ki insanlarn Allah'a kar bahaneleri olmasn[52] bilkis Allah'n insanlar karsnda hcceti (ve hesap sorma hakk) vardr. Eer peygamberlerin gnah ilemesi mmkn olsayd onlarn szne gvenilmez ve binenaleyh ilh hccet gereklememi olurdu. Peygamberlerin vahiyden nceki durumlarna gelince. Mutezilenin btn guruplaryla (Fudayliyye kolu hri) Havricin tamamna gre onlar vahiyden nce de ma'smdur. Bize gre ise peygamberlerin vahiyden nce gnah ilemesi, ndir olmak arty-le, mmkndr, bylelerinin hali nbvvet nnda hemen iyilie ve istikamete dnr. [53]

Velilerin Kerametleri
Velilerin kerametleri bize gre caizdir, Mu'tezile buna muhaliftir. Yine sihir ile gz demesi bize gre olaan olup onlarca mmkn deildir. Bu konudaki delilimiz hem akl, hem de nakl yndendir. a) Nakl delil, Sleyman aleyhisselmn vezirine dair gelen ilh haberdir. yle ki o, (Saba Melikesi) Beiks'in tahtn uzak mesafeden ksa bir zaman iinde getirmitir. Nitekim Allah tal yle buyurmutur : Ben gzn yumup amadan nce onu sana getiririm, dedi. Bir de (Sleyman) onu yannda hazr grnce : bu, Rabbimin ltfundan doan bir eydir... dedi. [54]Yine Nihvend'de bulunan Sriye[55] Medne'dek halife mer'in (r.a.) : Ey Sriye, daa dikkat et, daa! tarzndaki szn iitmitir, halbuki ikisi arasnda beyz fersahtan fazla bir mesafe bulunuyordu. [56]Hz. mer'in mektubu (atlmak sureti) ile Nil nehrinin tamas, [57] Hz. Hiid'in[58] zehir imesi (ve bundan

zarar grmemesD de mehurdur. [59]Tabine ve mmet-i Mu-hammed'in slih ferdlerine ait naklolunagelen kerametler[60]o dereceye ulamtr ki hd yoluyla gelen bu rivayetler biraraya getirildii takdirde kerametin mmkn olduu noktasnda tevatr mertebesine vanr. b) Akl defile gelince, keramet, tabiatta car kanuna aykr olarak vuku1 bulan ilh bir fiildir. T ki kul itatkrln meyvesini tansn ve dininin hak olduuna dair basiret ve inanc artsn. Soru : Keramet bu tarzda vuku' bulacak olsayd mu'ciz-eye benzer, neb ile ve birbirinden ayrdedilemezdi? Cevap : yle deildir, nk mu'cize nbvvet iddiasyla beraber bulunur, halbuki vel bunu iddia edecek olsa nnda kfir olur ve keramete lyk olma vasfndan syrlr. Bilakis vel, peygamber aleyhisselma bal olduunu ikrar eder. phe yok ki velye ait her bir keramet tbi' olduunu ikrar ettii peygamber hakknda bir mu'cize saylr. Byle olunca da vel ile neb arasnda benzerlik domaz[61]Doruya ileten yalnz Allah'tr. [62]

Devlet Reislii ve Ona Bal Meseleler[63]


nsanlarn, ilerini yrtecek bir devlet reisi edinmeleri gereklidir. Nitekim Raslllah (s.a.) in vefatn mteakip devlet reisinin tesbiti hususunda nce ihtilf edip sonra Eb Bekir (r.a.)n riyaseti zerinde birleen ashb- kiramn ittifak da bunu gstermektedir. [64] Ayn zaman iinde iki devlet reisinin baa getirilmesi caiz deildir. Ancak Her asrda susan ve konuan olmak zere iki imm mevcuddur diyen baz Rfizier ile Hz. ATnin devlet reislii srasnda Hz. Muviye'nin[65] de riyasetini meru' sayan Kerrmiyye buna muhalefet etmitir. Fakat bu gr yanltr. nk bu gr ayn zaman iinde, birbirini nakzedecek konularda iki ayn ahsa itaat etmenin lzumunu dourur, bu ise muhaldir. Eb Bekir (r.a) da : Bir kna iki kiline smaz derken[66] buna iaret etmitir. Ayn mnda olmak zere Hz. Al de Muviye taraftarlar iin : Kardelerimiz bize isyan etmiler demitir.[67] Eer (ayn zaman iinde) iki kiiye devlet reislii tevdi" edilmise nce ta'yln olunmu bulunan, meru' reis olur. Eer her ikisi de ayn zamanda ta'yln olunmu ise ikisinin de riyaseti der. Bu takdirde ya onlardan biri veya bir bakas iin yeniden seim yaplr. Devlet riyasetinin art reisin erkek, hr, kl-bli olmas ve Kurey kabilesine mensb bulunmasdr. Bu kabilenin Him oullan kolundan olmas ise baz Rfizflerin muhalefetine ramen bize gre art deildir. nk Peygamber efendimizin mamlar Kureytendir[68] tarzndaki szleri ummdir (bu kabilenin btn kollarna mildir). Yine devlet reisinin gnahtan korunmu (ma'sm) olmas da art deildir; Btnlyye buna muhaliftir. Adalet ve takvaya gelince, bize gre kemlinin artdr, afi'ye[69] (r.a) gre ise riyasetin cevaznn ve hu-kukan meru' olabilmesinin artdr. Binenaleyh Hanefiyyece gnahkr olduu bilinen bir kimseye devlet reisliinin tevdi' edilmesi mekruh ise de hukukan meru'dur. Devlet reisi byk gnah (kebre)irtikb ederse bize gre azledilmeye lyk olur, fakat kendiliinden dmez. fiye gre ise riyasetten der, Mu'tezile ile Havric de ona muvafakat etmitir. Daha faziletlisi varken dn olann devlet reislii hukukan muteber olur, Rfizlerin ou buna muhalif kalmtr. Zira halfe mer (r.a), kendisinden sonraki hilfet ta'yinini, bir

ksmnn dierinden stn olduunu bildii halde alt sahb[70] arasndaki istiare neticesine havale etmitir. [71]

Hulef-i Ridinin Devlet Reislii


Hulef-i ridnin ilki Eb Bekir (r.a.) dr. Eb Bekir hilafetin artlarn ahsndatoplam, btn ashb- kirama stnl kabul edilmi bir zatt. Ashab onun hilfetinde ittifak etmitir. Bu ittifak kesin bir delil tekil eder. Peygamber aleyhisselmn Hz. AiTnin hilfetini aka haber verdiini ileriye sren kimselerin iddias da bu icma' karsnda sukut eder. nk Rasl-i ekrem (s,a.) efendimiz Benim mmetim dallet zere ittifak etmez[72] buyurmutur. Ayrca herkese bilinmektedir ki Hz. Al (r.a), halfe Eb Bekr'e bey'at etmeyi uygun grdkten sonra hzr bulunan bir ok zevatn yannda ona bey'at etmitir. [73] Eb Bekir (r.a) m uurlu hilfeti srasnda ashb- kiramn akllarn hayrette brakan nice hdiseler zuhur etmi; onun isabetli karan sayesinde mslmanlar arasndaki ihtilf ortadan kalkmtr. Nitekim bu konuyu el-Kifye de tafsltyle akladk.[74] Hz. Eb Bekir (r.a.) vefatndan nce mer b. el-Hattb' velahd setirdi. Rivayet olunur ki halfe Eb Bekir hayatndan mid kesince Osman'[75] arm ve mer b. el-Hattb' velahd edindiine dair mektubu ona yazdrmt. Mektubun yazl bitince onu mhrliyerek Medne'lilerin huzuruna karm ve onlara mektup sahfesinde yazl bulunan zta bey'at etmelerini emretmi, onlar da bey'at etmitir. Hatta mektup Al b. Eb Tlib'in (r.a.) yanndan geerken Hz. Al, Orada yazl bulunan zta bey'at ettik, mer b. el-Hattb da olsa! demi. Sonra ashb- kiram Hz. mer'in hilfetinde ittifak etmitir. [76] Halfe mer, Eb Bekir(r.a.)n yolunu ta'kbetmi, ordular sevketmive ikmal ktalar dzenlemi... Nihayet Allah tal onun klc sayesinde kfr ile fesad kknden kurutmutur. Sonra halfe mer (r.a.) ehd edildi. Hilfet iini alt kii arasndaki istiare neticesine havale etti: Osman, Al, Abdurrahmn b. Avf, [77]Talha, [78] Zbeyr[79] ve Sa'd b. Eb Vakkaas[80] (Allah'n nzs hepsinin zerine olsun). ra ehlinin bei halife seimini altnc ye Abdurrah-mn'a havale edip onun verecei karara rz oldular. O da Hz.Osmn' (r.a.) seti ve ashabn huzurunda ona bey'at etti. As-hb- kiram da kendisine bey'at edip hilfeti boyunca emirlerine boyun ediler, arkasnda Cum'a ve Bayram namazlarn kldlar. Bu onlarn Hz. Osman'n hilfeti zerinde ittifak ettiini gsterir. Halfe Osman hakknda d grnyle tenkid ifade eden rivayetlere gelince, bunlarn bir ksm iftiradr, bir ksm da onun snna uygun, yerinde bir te'vi ile yorumlanmtr[81] bihenaleyh bu nevi' rivayetler (onun sarslmaz ahsiyeti gibi) kesin bir delili nakzetmez. Nihayet halife Osman (r.a.) da hilfet konusunda bir ey syleme imkn bulamadan ehid edildi. Bunun zerine Muhcirn ile Ensr-danJleri gelen bir ashab gurubu toplanp Hz. AlTden hilfeti kabul etmesini istediler, bu konuda srar edip onu Allah'a saldlar. O da kabul etti ve orada bulunan sekin ashab topluluundan kendisi iin bey'at ald. [82] Halife Al'ye muhalefet eden veya onun karsnda savaan ashab kendi zan ve ictihadlanna dayanyorlard. Ehl-i snnete gre bu konuda hakl olan Hz. Aldir. nk o, adalarnn en faziletlisi ve hilfete en lyk olandr. Rivayet olunduuna gre Hz.Alnin muhalifleri bil'ahare fikirlerinden dnmler ve yaptklarnapiman olmulardr.[83]

Nbvveti ta'kbeden bu hilfet devri Hz. Al (r.a.) ileisona erdi. nk o, Raslllah (s.a.) efendimizin vefatndan otuz yl sonra ehid edildi. Peygamber aleyhisselm da Hilfet benden sonra otuz yldr[84] buyurmulardr. Hulef-i ridnin fazilet sras Ehl-i snnete gre hilfet srasnn ayndr. Evldlannn fazilet srasna gelince baz limler Ashabn dnda ilim ve takva lsnden baka kimseyi tekinden stn kabul etmeyiz demi, bazlar da Evldlan babalarnn fazilet srasna gre derecelendiririz, demiler, ancak Hz. Ftma'nn[85] (r.a.) ocuklar mstesna, zira onlar Raslllah (s.a,) e olan yaknlklar sebebiyle btn ashabn ocuklarndan stn kabul edilir. Ashabn hi bir ferdine dil uzatmamak, onlar sadece hayrile yd etmek, onlarn hal ve hareketlerini iyilik ve dorulua yormak her mslmann tbi' olmas gereken bir vecbedir. nk Peygamber efendimiz bu konuda yle buyurmutur : Ashabm hakknda Allah'tan korkun, Allah'tan. Benden sonra onlar tenkidlerinize hedef edinmeyin. Onlar seven bana mahabbeti sebebiyle sevmi, onlardan nefret eden bana nefretinden tr nefret etmi olur. [86]Ve nk onlar Allah'n dinine yardm etmi, Raslllah (s.a.) ile merref olma bahtiyarlna eritirilmitir. Allah hepsinden rz olsun! Hidyete erdiren yalnz O'dur. [87] [1] Smeniyye, Berhime ve bhyye, peygamber gnderilmesi muhaldir, dediler. Zira peygamber, akln gerektirecei eyleri getirip syliyecekse akil, bundan mstanidir. O takdirde peygamberin gnderilmesi fideden hf, abes bir ey ofur ki hakim olan Allah'a yaramaz. ayet peygamber akln benimsemiyecegi eyleri getirecekse, bu da reddolunmaya mahkmdur. ' nk herkes kabul etmitir ki akl da Allah talnn sarslmaz bir delilidir. Onun hccetleri ise birbirini nakzetmez. O halde akln kabui etmiyecei ey btldr... Hulsa bunlar diyorlar ki kullar baz emir ve yasaklarla mkelleftir. Onlarn fiilleri gzel (meru1) ve irkin Cgayr- meru') ksmlarna ayrlr. Gzel fiiller emredilmi,: irkin fiiller de yasaklanmtr. Fa kat iyilikleri sevme ve ktlklerden nefret etme fraiyla yaratlan insann akl bunlar bilmek iin kfidir, peygamberlerin gnderilmesine lzum yoktur(e[-'timd fTM'ikad, varak 39a). [2] e!-Enfl,8/42 [3] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 103-104. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 104. [4] el-Enbiy1.21/107 [5] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 104-105. [6] Bilmi ol ki insanlardan herhangi birinin nebiy veya rasul olduuna ehdet etmek ancak hi bir phe tamyan kafi bir delil ile mmkn olabilir. Bu delil, ya onun gsterdii mu'cizeyi mahede etmek veyahut kesin ilim fade eden mtevtir bir haberle o mu'cizeye muttali1 olmaktr. Asrmzda bu delillerin hi biri peygamberimiz Muhammed (a.s.) dan bakas iin mevcd deildir. Ne var ki Muhammed aleyhisselmn peygamberlii biraz sonra aklayacamz zere bizce kesin delil ile sabit olduundan Allah tainn. Peygamberi vastasyla nbvvetini haber verdii herkesin kati olarak

nebiy olduunu anlam ve bilmi ouruz. Mesel Cenab Hakkn, u yetlerinde belirttii gibi : Kitabda brahim'i de an. nk o, sdkt btn bir peygamberdi (el-Kehf, 19/42). Kitabda Musa'y da an. nk o, hlsa erdirilmi biriydi, hem rasl, hem de nebiydi (el-Kehf. 19/52). Buna bai olarak Kur'nm, nbvvet ve risletinden bahsettii herkesin nebiy ve rasl olduuna inanr, Kur'nda zikri gemeyip de kssa ve tarih kitaplarnda sz konusu edilen zevat hakknda skt eder, ne msbet, ne de menf bir hkme varmayz. Peygamberleri, vrid olmu baz hadisler sebebiyle belli bir sayya mnhasr klmayz. nk bu konudaki hadsier hd yoluyla gelmi olup kat'I ilim ifade etmez. Biz peygamberlerin hepsine iman der, mkdarlarnn bilgisini Allah'a havale ederiz. Zira peygamberler hakknda belli bir say syltyecek olursak, onlarn, hakikatte bu mkdardan daha ok veya daha az olmas muhtemeldir. Eer sylediimiz saydan fazla iseier bazlarn peygamber olmaktan karm oluruz. ayet saylar dah az se. bu durumda da peygamber olmyana peygamberlik nisbet edilmi olur. Bunlarn hi biri ise ciz^ deildir. Binenaleyh nebiy ve mrsellerin hepsine iman eder, Onlarn ilki dem, sonuncusu da Muhammed (a.s.) dr deriz. Nitekim Cenab Hak yle peygamberler gnderdik ki kssalarn nceden sana bildirdik. yle peygamberler de gnderdik ki sana onlarn kssalarn haber vermedik. Allah Musa'ya da hitbederek konutu (en-Nis1, 4/164) buyurmutur Cel-Kifye, varak 40b). Peygamberlerin says hakknda ayrca bk. Teftzn, erhu'l-Akaid, s. 169-170, [7] Peygamber efendimizin nbvvetini isbat eden mu'cizeler kelm limleri tarafndan ksmda mtala edilir: 1) Her asrdaki ak! sahibi insanlara hitabeden Akli (ve ma'nevi) mu'cize : Kur'n 2) Peygamberin devrindeki nsanlarn, duyu organlaryla mahede ettii tabiatst hadisler : HisST mu'cizeler. 3) Peygamber tarafndan haber verilen, gemie ve gelecee dair hadisler: Mu'cizt- haberiyye. Mellif Sbn, taksim srasnda ikinci ve nc kk birletirerek iki nevi' haiinde mtala etmise de izah sadedinde her ksma da temas etmitir. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 106. [8] el-Bakara, 2/23 [9] ei-sr', 17/88 [10] Bu yetler iin bk. Tafsl yti'-Kur'ni'l-hakm, el-Kur'n: 1- el-Kur'n. [11] Yalanc Mseylime : Mseylime b. Smme b. Kebr el-Hanef el-Vail. EfcR Smme; peygamberlik iddia etmitir. Mseylime'den daha yalanc siu darb- mesel haline gelmitir. 12 h/633 m. ylnda katledilmitir. (el-A'lm, 8/125)ij [12] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 107. [13] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 107. [14] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 107. [15] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 107. [16] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 108. [17] bk. A'lmu'n-nubuvve, s. 132; Delil'n-nubuvve, s. 89; Uynu'l-eser, s. 26; Trhu't-Taberl, 2/6; ei-Mevhibu'l-lednniyye, 1/19. [18] Cenab Hak yle buyurmutur; Onlar ki nezdlerindeki Tevrat ve ndide yazl

bulacaklar mm neby olan o Rasle tbi' olurlar (el-A'rf, 7/157). bk. Sahfivi Buhr, 3/21, el-Buy1 /50; Snen-i Tirenizi, 12/104; Srat bni Him, 1/152-153, 2/361, 386/387, 560; A'lmu'n-nubuvve. s. 90-100; Delil'n-Nubuvve, s. 32 vd., 249; e!-Bidaye ve'n-nihye, nu. 893, varak 41 b vd. [19] Al b, Eb Tlib b. Abdlmttalib, Eb'l-Hasen; Kurey'ln Him kolundan, Emru'lm'minnin ve Hulef-1 Ridnin drdncs, Peygamber (s.a.)in amcazadesi ve damad; 40 h. /661 m. ylnda ehid edilmitir (el-sbe, nu. 5690; el-A'lm. 5/107), [20] Hind b. Eb! Hle, Temm kabilesinden ; Rasutilahn vey ogiu olup annesi zevct- thirttan Hz, Hatcedir. 36 h./656 m. ylnda Cemel vak'asnda vefat etmitir (el-sbe, nu. 9009). [21] tike bint Hlid, mm-I Ma'bed; Huza kabilesine mensb olup Hz. Peygamberin hicreti srasnda urayp koyununu sad hanmdr (el-sbe nu. 1507). [22] bk. Sahh-i Buhr 4^164 vd., el-Menkb/23; Sahh-i mslim, hads nu,2309-2347, el-Fedil/13-32; Snen-i Tirmlzi, 12/117; Srat bni Him, 2/271; A'lmu'n-nubuvve, s, 142 vd., Deiil'n-nubuvve, s. 139, 283, 551; el-Bdye ve'n-nihye. nu. 892, varak 276a, nu. 893, varak 25b vd.; Cem'u'l-vesil, s. 8-63. [23] Abdullah b. Eb Kuhfe Osman b. mir b. K'b. Eb Bekr es-Sddik; Kurey'n Teym koiuna mensb, Raslllahn iik halfesi, erkeklerden ona ilk iman eden; 13 h./634 m. ylnda vefat etmitir (el-sbe, nu. 4817; el-A'lm,4/237). [24] Bu rivayeti ayn lfzlarla kaynaklarda bulamadm. bni Him'n Srat'inde yle zikredilmektedir (1/65): Bana ulaan habere gre Raslllah (s,a.) yle dermi : Kimi slama da'vet ettimse mutlaka onda bir rkme, duraklama ve bir tereddd grdm, ancak Eb Bekr b. Eb Kuhfe mstesna, ona slmiyet! teklif ettiim zaman ne rkt, ne de tereddt gsterdi. bni Kesir de el-Bidye ye'n-nihaye'sinde (nu. 892, varak 226b) bu hadsi zikrettikten sonra yle der : bni shk ve dierlerinin naklettiine gre Eb Bekir, nbvvetten nce de Raslllahm arkadayd. Onun doruluunun, emanete riyetkrlgnn, gzel huyunun ve yce ahlknn insanlara yalan sylemesine mni' tekil ettiini pekl biliyordu. O halde bylesi Allah'a kar nasl yalan uydurabilirdi? Bu sebepledir ki Raslllah, ona Allah elisi olduunu syler sylemez hi duraklamadan ve gecikmeden iman ediverdi". [25] Abdullah b. Selm b. ei-Hris, Eb Ysuf, Yahd asll bir sahbdir, Raslilahn Medine'yi terilerinde mslman olmutur; 43 h. /664 m. ylnda vefat etmitir. (el-sbe, nu. 4725; el-A'lam 4/224) [26] bk. Msned-i Ahmed b. Hanbel, 5/450; el-sbe, nu. 4725; el-Bidye ve'nnihye, nu. 892, varak 181a. [27] Abdullah b. Revha b. Salebe, Eb Muhammed; Ensrn Hazrec kabilesine mensup bir sahb ve mehur bir ir; Mte sava kumandanlarndan olup 8 h./629 m. ylnda orada ehid edilmitir (el-A'lm. 4/217). [28] bk. el-sbe. Abdullah b. Revha. nu. 4676. [29] bk. Sahh-i Buhrl. 4/186. el-Menkb/27; Sahh-i Mslim hads nu, 2800-2803. Sft'l-Mnfkyn/8; Snen-i Tirmiz, hads nu. 2182; Deil'n-nubuvve, s. 233; elBidye ve'n-nihye, nu. 892, varak 254a, nu. 893, varak 46a; Tefsr-i ibni Kesr, el-

Kamer Sresi, 1. yet. [30] bk. Snen-i Tirmiz, 12/111; Snen-i bni Mce, hads nu. 4028; Sra- bni Him, 1/262; Deli!'n-nbwe,s. 331; el-Bidye ve'n-nihye, nu. 893, varak la. [31] bk. Sahh-i Mslim, hads nu. 2277, el-FedII/2: Snen-I Tirmiz, 12/110; Delil'nnubuvve, s. 191; el-Bidye ve'n-nihye nu. 893, varak 63b. [32] bni merden (r.a.) rivayet olunduuna gre Peygamber (s,a.) ilk zamanlar bir hurma gvdesinin yannda durarak hutbe ird ederdi. Sonralar minber edinip de ona knca hurma ktnn inledii duyulmu, Raslliah yanna varm, okar gibi yaparak elini zerinde gezdirmitir (Buhr, 4/173, ei-Menkb/25 Ayrca bk. Snen-i Tirmiz, 12/111; Delil'n-nubuvve, s. 341). Muhaddis ve mfessir ibni Kesir de Tefsirinde (el.Har, 59/21) bu hdisenin mtevir haborle sabit olduunu kaydetmitir. el-Bdye ve'n-nihye adl eserinde ise (nu. 893, varak 61b) bu konuda yle demitir: Bu hdise bir ashb topluluunun hadsinde eitli yollarla vrid olmutur ki bu rivayet yollar bu konunun imamlar ve bu sahann mtehassslartnca kesinlik ifade eder... Mellif bu rivayet yoarndan dokuz tanesini kaydetmitir. [33] bk. Delil'n-nubuvve. s. 326 vd. ei-Bidye ve'n-nihye, nu. 893. varak 64 b; e!Mevhibu'Hednniyye, 1/366. [34] bni ihb'dan rivayet edildiine gre ashbdan Cbir b. Abdullah yle anlatrd : Hayber halkndan bir Yahudi kadn kzartlm bir koyunu zehirleyerek Rasillah (s.a.) in huzuruna sunmu. Peygamber efendimiz de koyunun bir kolunu alarak yemee balamt, ashbdan bir gurup da onunla beraber yiyordu. ok gemeden Hz. Peygamber: Ellerinizi etten ekiniz! buyurmu ve hemen Yahd kadnna adam gndererek celbetmi; yle sormu: - Bu koyunu zehirlemisin? - Kim haber verdi sana? - u elimdeki et paras, - Evet, zehirledim - Niin? - Dndm ki eer gerek peygamberse ona zarar vermiyecektir. ayet deilse lr, biz de kurtuluruz. Peygamber efendimiz bu kadn cezalandrmayarak affetmi (Snen- Eb Dvd, 2/482-483, ed-Dtyt/6). bk. Sahh-i Buhr. 7/32, et-Tbb/55; Sahh-i Mslim, hadis nu. 2190, es-Selm 18; Srat-i bni Him, 2/800; Delil'n nbvve, s. 153; ei-Km, 2/150. [35] bk, Snen-i Tirmiz, 12/106-107; Delil'n-nubuvve, s. 126. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 108-111. [36] bk, Sahih-i Mslim, hads nu, 2873, e!-Cenne/17; el-Bidye ve'n-nlhye, nu. 892. varak 296a, [37] Mellif es-Sbn el-Kifye'sinde konu ile ilgili u izahat vermektedir (varak 42b): Hz. Peygamberin, mstakbele al verdii haberlerin bir ksm Kur'anda zikredilmitir. Mesel, Yaknda o (mrik) topluluu bozulacak ve onlararkalarn dnp kaacaklardr (ei-Kamer, 54/45.Kurey mrikleri iin inen bu Mekk yetin haber

verdii husus Bedir savanda gereklemitir). Yine (Bedir / sava hakknda nazil olan) u yet :Hani Aiiah size, iki taifeden birinin size M : boyun eeceini va'detmiti (elEnfl, 8/7), Yine Siz etin savalar olan birkavme yaknda da'vet olunacaksnz (elFeth. 48/16) yet-i kermesi M bundan . maksad ya (halfe Eb Bekir devrindeki) Ben Hanife sava veya ranllarla yaplan savatr, bunlarn her ikisine de yetin muhtab tuttuu bedevi araplar arlmtr. Bir baka yetin meali de yledir : Her halde sana Kur'n farz klan Allah eninde sonunda seni o dn arzu edilen yere (Mekke'ye) dndrecektir (el-Kasas, 28/85). Yine : O hak dini dier btn dinlere gaapgetirmesi iin ... (etTevbe, 9/33) mealindeki yet-i kerme. Hakikatte de Allah yle yapmtr. Bir de Yahudilerden bahseden u yet-i kermeler; De ki eer Allah yannda hiret yurdu(nun nimetleri) dier insanlara deil de yalnz sizeaitse, haydi o halde im temenni edin, ayet samimi iseni2! Fakat onlar nceden iledikleri gnahlar yznden onu hi bir zaman arzu etmezler (ei-Bakara, 2/94-95). Gerekte de Yahudiler devaml olarak lm yalan sayan ler yapmaya dknlk gsterirler. Yine Yahudiler hakknda : Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar zerlerine zillet damgas vurulmutur. Meer ki Allah'n ltfuna ve insanlarn ahdine snm olsunlar (l-i imrn 3/112) buyurmu ve hakikaten yeryznn gerek arknda, gerek garbndaki Yahudilerin hallerinde bu, aynen vki' olmutur. Gelecee ait haberlerin bir ksm se hret bulmu hadslerde yer almtr. Mesel : Yeryz nmde durulmu ve onun ark ile gabr bana gsterilmitir. mmetimin hkmranl, bana drlp gsterildii yerlere kadar ulaacaktr (Snen- Eb Dvd, 2/413, el-Fien/1 : Snen-i bnl Mce, hads nu. 3952) hadsi gibi ki onun mmetinin hkmranl yer kresinin arkna da garbna da ulam bulunmaktadr, Yine Hz. Peygamberin Ammr'a hitaben Seni s bir topluluk ldrecektir (A'lmu'n-Nubuvve, s. 69) sz; Hz. mer, Osman ve Ali'yi (r.a) ehidlikle mjdelemesi ye Benden sonra hilfet otuz yl srecektir (Snen-i Eb Dvd, 2/515, es-Sunne/8; Snen- Tirmizi, hads nu. 2226) gibi beyanlar hep bu nevi'dendir.Ayrca kyamet almetleri hakknda, yle yle olacaktr, tarznda vrid olan haberler - ki ou zamanmza kadar vuku bulmutur - ile sayiamyacak kadar dier bir ok haberler vardr. Bu konu iin bk. Sahih-i Buhr. 4/175. 179-180, 182, elMenkb/25; Delil'n-Nbvve, s. 43,469,547; ei-Bidye ve'n-nihye, nu. 893, varak 78a. [38] Hatim b. Abdullah et-Taa, Eb Adiy; Chiliyye devrine ait bir ir olup kahramanl, cmertlii ve asletiyle hret bulmutur. Cmertlii darb- mesel haline gelmitir. Hicretten nce 46/Mi!d 578 ylnda vefat etmitir (el-A'lm 2/151.) [39] Birinci Husrev diye tannan Nirevn Ssn hkmdarlarnn en by olup darb mesel haline gelen adaletiyle hret bulmutur. 579 m. ylnda lmtr (el-Mncid fi'ledebi ve'l-ulm, Kisra mad). [40] Nu'mn b. Sabit, Eb Hanfe, Kfe'li; Hanefiyy mezhebinin imm mutlak Mctehid derecesinde fakh; 150h/767 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 9/4 ; Zeyl'lCevhlri'l-mudiyye. 2/450-519. [41] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 111-

113. [42] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 113. [43] Sebe1, 34/28. [44] ei-A'rf. 7/158 [45] Sahh-i Buhr 1/4, Bed'u'i-vahy/6, 5/136, el-Megz/82; Srat Ibni HirY, 4/1025; Deiil'n-nubuvve. s. 287; Uynu'l-eser. 2/259-270; el-Bidye ve'n-nihye, nu. 892. varak 396a. [46] Srat bni Him, 4/1025; Uynu'l-eser 2/259-270;el- Kmil, 2/145; el-Bidye ve'nnihye, nu. 892, varak 238b vd. Necfden maksad Habe kral Ashama b. Ebhar'dr. adnn arapa karl Atyye'dir. Peygamber efendimizin devrinde mlman olmu, fakat otunla grmemitir, 9 h. /630 m. ylnda vefat etmitir (el-fsbe, nu. 473). [47] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 113. [48] el-ErVm. 6/124 [49] Mellif Sbn Cenab Hakkn u yetlerine iaret etmektedir: Ms dedi: Rab-bim, benim gsme genilik ver, iimi kolayiatr, dilimin u dmn z ki szm yi anlasnlar,,. Cenab Hak buyurdu : Ey Ms, istediin sana verilmitir. (Tah, 20/2528,36) [50] ef-Kifye'nin ibaresi u mealdedir (varak 45a) : Havrlcden bir gurup - ki Fuday-le (dorusu Fudayliyye olacak) diye isimlendirilir- Peygamberlerden kfr sdr olabilir demilerdir. Onlar bu hkme, gnah denilebilecek her fi'lin kfr saylabilecei gibi yanl bir prensibe bal kalarak varmlardr. [51] Bunun izah el-Muntaka min smet'-enbiy' (adl kitabmz) dadr (el - Kfye, 45b), Bu kitap iin Sbnfnin eserleri hakknda bilgi veren ksma baknz. [52] en-Nis14/165. [53] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 114115. [54] en-Neml, 27/40 [55] Sriye b. Zneym b. Abdullah b. Cbir; irlerden bir sahbdir, fetihler yapm kumandanlardandr. Hz. mer hicretin 23. ylnda onu ordu kumandan ta'yin ederek ran beldelerine gndermitir. 30h./650m. ylnda vefat etmitir (ei-sbe, nu.3034;elA'lm,3/U2). [56] bk. Delil'n-nubuvve, s. 507 ek; es-Savku'l-muhnka, s. 101; el-Kml, 3/21-22; el-sbe, nu. 3034; el-Makqasdu'l hasene, hadis nu. 1331. [57] bk. bnu'l-Cevzl, Trihu mer b. el-Hattb, s. 172-173; Mu'cemu'l-buldn. en-Nfl maddesi; es-Savku'l-muhnka. s. 102; el-Bidye ve'n-nihye, nu. 893. varak 149a. [58] Hlid b. el-Velld b. el-Muire; sahbi, byk ftih; Mekke'nin fethinden nce hicretin yedinci ylnda mslman olmutur. 21 h./642 m. ylnda vefat etmitir, (el-sbe, nu. 2201; el-Alm. 2/341). [59] bk. el-sbe, nu. 2201; e!-Kmil 2/266-267 ; Delil'n-nubuvve, s 382. [60] bk. el-sbe, nu. 2201; e!-Kmil 2/266-267 ; Delil'n-nubuvve, s 382.

[61] Mellif Nreddn es-Sbn (r.h.) el-Kifye adl kitabnda keramet bahsini yle bitirmitir: Tabiat kanununu bozan hdise drt nevi'dir. Mucize : Meydan okuma (tehadd) ve nbvvet iddiasyla beraber peygamberin elinde zuhur eden eydir. Keramet: erae ballk ve tekv hlinde velnin elinde zuhur eden eydir. Manet t Herhangi bir iddia olmakszn sradan m'minlerden birinin elinde vuku' bulan eydir. Mekr ve istidrc: Tanrlk taslayann kfir ve bid'atmm elinde vuku' bulan eydir. unu da syyelim ki sihir bu anlattklarmzn dnda kalr. nk sihir hakikatte anlattmz ekilde tabiatta car kanunu bozucu deildir. yle ki insan eitim ve egzersiz yoluyla onu irdesi dhilinde elde etmeye muktedir olur. Zira tabiatte car olan kanun hkmn srdrmektedir. Binenaleyh eitim grp de rendiklerini artlarna uygun olarak tatbik eden kimse car olan kanun gereince gerekli neticeyi de ortaya koymu olur. u kadar var ki neticeyi douran sebepler gizli (ve girift) olduundan avam onlar bilmedii gibi renmek in de gayret sarf etmez. te bu sebeplerdir ki sihir haddizatnda tabiatsu bir hdise deildir. [62] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 116117 [63] Devlet reislii aslnda slm akaidini deil slm hukukunu alkadar eden bir konudur. Fakat akaid frkalarndan biri olan a eitli kollaryla birlikte devlet reislii hakknda muhtelif grler ileriye srmekte ve bu arada konuyu bir akaid meselesi haline getirmektedir. Mesel devlet reisinin peygamberler gibi ma'sm olmasnn art koulmas gibi. te EhH snnet limleri sapk frkalarn iddialarn cevaplandrmak ve Ehl-i snnet mensuplarn yanl grlerden korumak iin devlet reislii konusunu akaid meseleleri arasna almlardr. [64] Bu tarih hdise iin bk, Shh-i Buhr, 4/194, Ashbu'n-nebiy/5; 8/25-28,126, elHudd/31,el-Ahkm/51;Sahh- Mslim, hads nu, 1818 vd. el-mra/l;TaberTarihi, 2/448 vd. e!-mme ve's-siyse, s. 4 vd. el-Bidye ve'n-nihye, nu, 892, varak 502b. nu. 893, varak 102a. [65] Muvviye b. Eb Sfyn Sahr b, Harb; Kurey'in Emev koluna mensb bir sahb olup am'daki Emev devletinin kurucusudur. Arap dhil erindendir. 60 h. / 680 m. ylnda vefat etmitir (el-sbo, nu. 8070; el-A'lm, 8/172) [66] Bu sz Hz. Eb Bekr'e nlsbet edilmi olarak bulamadm. Ancak Taber Tarihinde (2/457): mer, mmkn deil, bir devirde iki halife bulunamaz, dedi ifadesi mevcuddur. ef-lmme ve's-siyse'de de u mealdeki bare yer almtr (s.7). mer (r.a) kalkt ve: Olamaz, bir kna iki kiline sam az, dedi [67] Kaynaklarda bu fadeyi aynen bulamadm. Benzer fadeler in bk. Taber Tarihi, 3/415,496,561; el-lmme ve's-slyse, s. 51 [68] Devlet reisleri adaletle hkmettikleri takdirde Kurey'tendlr; onlar anlama yaptklarnda gereini yerine getirirler, yardmlar stendii zaman esirgemezler. Bu hadisi, BeyhakI es-Snenu'hkbr'snda (8/144), Eb Dvd et-TaylisI de el- Ms-ned'Inde (s. 248) Enes b, Mlikten rivayet etmilerdir.Muhammed ez-ZNd el-Kevser lhkaaku'1hakk adl eserlerinde yle demektedir (s. 20.21) : mdi hads sahih olsayd Hz. Eb Bekir (r.a) (haHfe ta'ylninin mnakaa ealidlgD Sekyfe gnnde mutlaka onunla davdan* isbat ederdi .nk o gn mnakaa konusu edilen meselede bu hads apak bir delil tekil eder. Hadis tenkidi le megul olan bir ok alim, ashabdan hi bir kimsenin

mnakaa konusu ettikleri hilafet mevzuunda bu hacffsl oeHI olarak leriye srmeyisin!, bu hadsin sahih oiamyacagt-nn alametlerinden biri kabul ederler, Salhaddih el-Al (vf. 761/1359) de Teflay-hu'l-fuhm bl t enkyhi syagn-utm adl eserinde, baz kelm alimlerinin ddiasna ramen, Hz. Eb Bekir'in bu haaTs ile ihticc ettiinin sblt olmadn zikretmitir. KevserT ac geen eserinde yine yle demitir: Ibni Hacer'ln, hadsilafzyla Ahmed b. Hanbel'ln Msnecflne atfen Eb Bekir ve Eb Hreyre (r.a) ya nlsbet ediine gelince, apak bir hatdr. nk hacfis bu lafzlarla Eb Bekir ve Eb Hreyre'den rlvyet edilen hadsler arasnda yer almad gjbi Sahhayn'ae de (msned olarak) mevcd deildir. Ibni Hacer'e altadl risaleye ve oradaki tevatrddiasna geBnce, bu, mutlak Kurey'ln fazHett konusunda varid oian hadisler hakkndadr, huss olarak bahis konusu edilen hdls hakknda degll. [69] Muhammed b. Idrls b. el-Abbas b. Osman b. fl. Eb Abdlllah; Kurey kabilesinin Hsjm kolundan, AbdCrtmuttaiib neslinden; EhH snnetin drt imamndan biri; btn Safiler ona nisbet edilir; stn bir zekya NbdL fkh ve hads sahasnda bir ok eseri mevcuddur; 204 h. /820 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 6/249) [70] Hz. mer'in ta>in ettii ra ehli unlard: Osman b. Affn. Atb. EbTiib. Talha b. Ubeydullah, Zbeyr b. el-Avvm, Sa'd b. Eb Vakkas ve Abdurrahmn b. Avf (Allah hepsinden rz otsun), bk. el-mme ve's-siyse, s. 23 vd. el-Bidye ve'n-nihye, nu. 893, varak 160a; es-Savku'l-muhrka, s. 104 vd; TaberTarihi, 3/264. [71] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 118120. [72] el-Makaasdu'i-hasene, hads nu. 1288; Kefu'l-haf' hads nu, 2999. Ayrca bk. Snen-! Ebi Dvd, 2/414, ei-Hten/1; Sunen-i Tirmiz, hadis nu. 2167;!bni Mce, hads nu. 3950. [73] el-mame ve's-siyse. s. 12; el-Bidye ve'n-nihye, nu. 892, varak 502b. nu. 893, varak 102a. bni Hacer el-Heysemes-Savku'l-muhrka adl eserinde bu konudaki rivayetleri muteber kaynaklardan derliyerek hulsa etmitir (s. 13 vd.), [74] O hdiselerden biri bizzat Raslullah (s .a.) in vefatdr. Ashb-i kiram bu hususta aknlk gstermi hatta ilerinden Hz. mer Muhammed ld! Diyen kimsenin boynunu vururum... diyecek hale gelmiti. Bunun zerine Eb bekir bir konuma yaparak yle demiti : Muhammed'e tapan varsa bilsin ki o, lmtr; Allah'a tapanlar da onun daima hayy olup lmediini hatrlasnlar! aknlk iinde kalan ashab Eb Bekr'in bu szleriyle Raslllahn gerekten vefat ettiini anlam oldular. Yine bu hdiselerden biri Peygamber efendimizin nereye defnedilecei konusunda ortaya kan anlamazlkt. Muhacirler onun Mekke'ye nakledilmesini teklif ederken Ensr Medne'de gmlmesini istiyorlard. Bir ksm da MescicH Ak-saa'ya gtrlmesi fikrindeydi. Nihayet Eb Bekir, onlara. Peygamberler ldkleri yerde defnoiunurlar mealindeki hadsi nakledince grbirliine vardlar. Yine ashb- kiramn, Sekiyfe gn hilfet hakkndaki gr ayrl da bu hadislerden birini tekil eder. O gn Medne'li mslmanlar, Mekke'lere Bizden de bir halfe sizden de bir halfe bulunsun demiti. Bazlar Hz, Abbas' bir ksm da Hz. AITyi tercih ediyordu. Aralarnda byk bir kargaann kma ihtimali belirdii bir srada bu tehlike Eb Bekr'in mdahalesiyle zail oldu. Resillahn, evkini tavsiye ettii sme ordusunun dmana kar gnderilmesi

konusundaki tereddt de zuhur eden ihtilflardan biri oluyordu. Ashabn ou bundan vazgeilmesinin uygun olaca grn izhr ediyordu. Halfe Eb Bekir ise Medne ehri canavarlarn barna haline gelse bile Raslllahn karar verdii bir ii bozamam ve onun emrine muhalefet edemem! Diyerek orduyu evketti. Onun bu hareketinin isabetli olduu sonradan anlald. Yine ashb- kiramn, vergilerini vermekten imtina' eden mrtedlerle savamak konusundaki tutumlar o zamanlar beliren nemli hdiseler cmlesindendi. Ashabn tamamnn gr, halifenin, mrtedlere bu yl iin vergiler konusunda msamaha gstermesi ve isteklerine uygun oiarak onlarla bar akdetmesi noktasnda birleiyordu. Buna mukabil halife, Daha nce Raslllaha dedikleri bir yllk hayvan vergisinden bile imtina ederlerse onlarla kln muharebesine giriirim! diyerek mrtedlere sava amaya karar verdi. Kendisine Ashabn byk ounluu senin gibi dnmezken sen kimin yardmyla savaacaksn? diye sorulunca kz Aie ile Es-m'ya iaret ederek u iki kzmla! tarzndaki mehur cevabn verdi (el-Kfye, Lale nshas varak 49a-b, Air Efendi nshas, varak 82a.) [75] Osman b. Affn b. EbTI-s b. Umeyye; Kurey'ten, emru'l-mu'minn, z'nnreyn; huief-i ridnin ncsudr. 35 h. /656 m. ylnda. Medne'de, Kurban bayram sabah evinde Kur'n okurken ehd edilmitir (el-sbe, nu. 5450; el-A'lm 4/371). [76] Sahh-i Buhr, 8/126, el-Ahkm/51; Sahh-i Mslim, hads nu. 1823, el mre/2;TaberTarthi, 2/167 vd. el-mme. ve's-siyse. s. 18-20; es-Savku'i-muhrka, s. 88 [77] Abdurrahmn b. Avf b. Abdi Ayf b. Abdlhris, Eb Muhammed; Kurey'in Zh-re oullar kolundan; ashabn byklerinden ve cennetle mjdelenen on kiiden birli; lk mslmanlardandr. 32 h. /652 m. ylnda vefat etmitir (el-sbe, nu. 5181 :eIAlm,4/95). [78] Talha b. Ubeydullah b. Osman et-Teym, Eb Muhammed; Kurey' bir sahbdir. Cesurdu, cmertlerden ve cennetle mjdelenenlerden biriydi. 36 h/656 m. ylnda Cemel vak'astnda ldrlmtr (el-A'lm, 3/331). [79] Zbeyr b. el-Avvm b. Hveylid el-Esed, Eb Abdillah; Kurey' sahb, aere- mbeereden; 36h./656 m. ylnda, Cemel vak'asnda hile ile ldrlmtr (el-sbe. nu. 2789; el-A'lm, 3/74). [80] Sa'd b. Eb Vakkaas Mlik b. heyb b. Abdi Menf, Eb shk; Kurey'in Zhre oullar koluna mensb sahb, Aere-i mbeereden; 55 h./ 675 m. ylnda vefat etmitir (el-sbe, nu. 3194). [81] bk. el-mme ve's-syse, s. 27 vd; Taberi Tarihi, 3/399 vd. es-Savku'l-muhnka, s. 112-115. [82] el-mme ve's-siyse, s. 46 vd.Taber Tarihi, 3/450 vd. el-KmlI 3/98 vd. [83] Sahh olarak rivayet edildiQine gre Hz. ie, Cemel harbine kna sonradan piman olmu, hatta bartsn slatacak kadar onun iin alamtr. Yine rivayet olundu ki Hz. Talha Cemel vak'asnda son nefeslerini yaarken Hz. Al'nin ordusundan bir gence elini uzatm ve Elini uzat da Emru'l-mu'minin (Hz. AID adna sana bey'at edeyim! demi. Talha, bu ii. dil bir ztn hilfetine bey'at etmi olarak lmek iin yapmtr. Baz limlerimiz Hz. ATnn hilfetine ashabn ittifak ettiini bile iddia etmitir. nk oniar, hilfetin Al ve Osman'dan ibaret iki zattan birine ait olaca

noktasnda ittifak etmilerdi. Bunlardan Hz. Osman ehdet erbetini ierek aradan knca Hz. ATnin hilfetine icma' hsl omutur (el-Kifye, varak 52b.) bk. TaberTarihi,3/548; el-Kmil, 3/132. [84] Snen-i Eb Dvd, 2/515, es-Snen/8; Snen-i Tirmiz, hads nu. 2226. [85] Allah elisi Muhammed (s.a.) n kz Falma, dedesi Abdullah, onun da babas Abdlmuttalib, Kurey'in Him kolundan. Annesi Hveylid kz Hadce'dir. Alb. EbTlib ile evlenmi, ondan Hasan, Hseyin, mm-i Klsm ve Zeyneb adnda drt ocuu olmutur. 11 h, /632 m. ylnda rahmet-i Rahmana kavumutur (el-sbe, nu. 830; el-A'im, 5/329). [86] Snen-i Tirmiz. 12/244 [87] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 120123. RADE, KAZAVE KADER BAHSLER2 (GR)2 Ta'dl ve Tecvr Meseleler2 stitat2 Kullara Ait Fiillerin Yaratlmas4 (Halk ve Kesb):5 Tevldin Reddi6 G Yetirilmiyecek eylerle Mkellef Tutulmak. 6 rde-i llhiyyenln Her eye mil Olmas8 Kul in En Uygun Olan Yaratmanr Allah'a Vacib Olmad9 Rzklar10 Eceller11 Kaza ve Kader11 Hidayete Erdirmek ve Saptrmak. 12

RADE, KAZAVE KADER BAHSLER (GR)


Ta'dl ve Tecvr Meseleler[1]
Ta'dfl adalete, Tecvr de zulme nisbet etmek demektir. Ehl-i kble, [2] Allah talnn adalet ve hikmetle mevsf olduu, bunlarn zdd-n tekil eden zulm ve sefehten de mnezzeh bulunduu noktasnda ittifak etmekle beraber, ta'dl ve tecvr meeleri iinde hangi eyin adalet veya zulm, hikmet veya sefeh olduu ve binenaleyh yce Allah'a nisbet edilip edilemiyecei hususunda ihtilf etmilerdir.

Ehl-i kble hikmetle sefehin ta'rifi konusunda da birbirinden farkl grler ileri srmlerdir. Mu'tezile, Hikmet, failine veya bakasna fide temin eden eydir, sefeh ise bunun zdddr derken E'arler, Hikmet, failinin kasd ve irdesine uygun olarak meydana gelen dir, sefeh ise bunun zdddr tarzndaki bir ta'rfi benimsemitir. std Eb Mansr el-Mtrd ve ona tbi' olanlar ise yle demilerdir; Hikmet, (fide tasn tamasn) neticesi iyi ve gzel olan itir, sefeh de bunun zdddr. Bu meselelerin tafsiltn nallah ileride vereceiz.[3]

stitat
stitat, kudret, kuvvet, takat ve bir de vs1 lisanclara gre yalan manl, kelmclara gre de e manl isimlerdir.[4] Ehl-i snnete gre istitat (gc yetmek, takat getirmek) ihtiyar fiiller[5] iin kullarda mevcuddur. Cebriyye buna muhalefet ederek nsan, tpk cansz varlklar gibi, Allah'n yaratt fiillere sadece bir sahne tekil eder demitir. Cebriyyenin bu iddiasnda ilh emir, yasak, va'd ve vadinin (tehdidinin) hie saylmas, dn hkmlerin ib-tli, duyulara ve zarurete bal (zarur - bedh) gereklerin inkr vardr. Sofistlerle (Sfestiyye) fikirbirlii mevcuddur. Kaderiyye, Dr-riyye ve Kerrmiyyeden bir oklar ise Kulun istitat vardr, hem de mkellef tutulurken kudret sahibi olabilmesi iin bu istitat fiilden ncedir demitir. Ehl-i snnet de yle dedi: Filin vukuu iin gerekli kudret (istitat) fiilden nce deil fiil ile beraber bulunur. nk kula ait olan hadis kudret bir arazdr, arazn devaml oluu ise muhaldir. Eer kulun kudreti (yapaca) fiilden nce bulunsayd (kudret bir araz olduu ve araz devam vasf tamad iin) fi'lin vukuu srasnda mevcd olamyacak ve bylece fiil kudretsiz meydana gelmi olacakt. Bir fi'lin kudret olmakszn meydana gelmesi mmkn olsayd onun ciz (kudretin mahrum) kimseden de sudur etmesi doru olurdu, bu ise btldr. Arazlarn devamllk arzetmesinin imknszlna gelince, devamllk (bakaa) onu tayan ztn (bkynin) tesinde (onun hakkatn-dan ayr) bir mndr. Bu da u delil ile sabittir ki cevher, varoluunun ilk safhalarnda varolu ile vasfland halde devaml olu (bakaa) ile vasflanmayabilir. Bu gerei izah eden bir husus da udur; Bir cevher vcd bulduktan sonra yok olsa onun iin Var oldu fakat devam edemedi demek mmkn olur. Eer devam var olmak demek olsayd szmzn neticesi u olacakt; Var oldu, fakat var olamad. Bu se btldr.[6] mdi, devaml oluun (bakann) varolutan (vcddan) ayr bir ey olduu ortaya ktna gre, deriz ki: Arazlarn kendiliklerinden bulunmas mmkn deildir. nk hareket ettiren olmakszn hareketin mevcudiyetini dnmek muhaldir. Eer arazlar devamllk arzetseydi bakaa denen sfat onunla beraber bulunurdu. Fakat arazn kendiliinden bulunmas imknsz olunca bakaa gibi (baka) bir sfatn da onun sayesinde mevcd olmas imknsz hale gelmitir. u da var ki (kudret araznn bakaa arazn tad iddia olunduu gibi) bir arazn dier bir arazla mevcud olmas imkn dhilinde bulunsayd hayat"n kudret, hareket in de renk sayesinde mevcd olmas mmkn olurdu. Halbuki hayatn kudretle ve hareketin renk ile vasflanmas muhaldir, ite bakaa (ile kudretin durunrju)da ayndr. unu da belirtelim ki eer araz devamllk arzetseydi onun devamll mutlaka cevherinkinden ayn olurdu, nk cevher ile araz mhiyet bakmndan birbirinden ayn

eylerdir; farkl mhiyet arz eden iki eyin ayn devamllk vasfn tamas ise mmkn deildir. Bahis konusu edilen husus imkn dhilinde olsayd kudreti tayan ztn ortadan kalkmas halinde bile kudretin tek bana devam ettiini dnmek yerinde olurdu. Bu da doru olsayd balangta kudreti tayacak bir zt mevcd deilken bile kudretin tek bana vcd bulmas mmkn olurdu. Oysa ki bunlarn hepsi muhaldir. Muhale gtren ey de elbette muhal olur. [7] Soru : Filin vukuu iin gerekli insan kudretinin hakkaten devam arzetmesinin imknszln kabul etsek bile, bundan bir kudret-i sabkadan yoksun olduu neticesi kmaz. Siz -eyadaki hilliyyet ve mlkiyetin, insann ahsndaki kfr veya imann devamllndan olduu gibi- teceddd-i emsal yoluyla sfatlarn hkmen devam ettiini kabul etmi deil miydiniz? jte bunun gibi kudret de fi'lin vukuu srasnda teceddd-i ems! yoluyla bky kalabilir.[8] Cevap : Kudretin hakikaten devam edemiyeceini kabul ettiinize gre teceddd-i emsal formlne tutunmanz size bir ey temin etmez. nk fiil ile beraber (fi'le mukaarin) hs! olan kudret ya beraberinde bulunduu bu fi'lin veyahut onu ta'kbeden dier bir fi'lin kudretidir. Eer Beraberinde bulunduu filin kudretidir derseniz, bu sznzden, fi'lin mukaarin kudretle meydana geldii neticesi kar. Bu takdirde de bu fi'lin vcd bulmasnda sabk kudretin hibirtesiri bahis konusu olamaz. Byle br kudretin varl yokluuna m-sv olur. Eer Fiil ile beraber ortaya kan kudret onu ta'kbeden dier bir filin kudretidir diyecek olursanz, o halde u anda vuku' bulmakta olan fiil kendisine ait kudretten yoksun olmu demektir. Bunun faili mteakip bir fi'le muktedir saylrsa da (u anda vuku' bulan file muktedir olmadndan) fiil kudretten yoksun bir kiiden ne'et etmi olur. Eer bu caiz ise filin acz ile birlemesi (ve aczin mahsl olmas) da caizdir. Halbuki muarzmz insan kudretinin fiilden nce bulunmasn kulun mkellef tutulabilmesi iin art komutu. Yukanki izaha gre fiil kudret olmakszn da vuku' bulabilecekse onun, teklifin gereklemesi srasnda art koulmasna ne lzum vardr? u da var ki vukuu srasnda kudretten yoksun olan bir filin vukuundan ok nce mevcd olabilecek bir kudretle meydana gelmesinin muhal olduu noktasnda murztmzla ittifak halindeyiz. O halde filin, vukuundan bir zaman (n) nce mevcd bir kudretle meydana gelmesi de ayn ekilde muhal olacaktr, nk u andaki yokluk (gemi zamanlarn muhtelif anlarnda varlk kaydetse de bizim iin) bir deiiklik arzetmez. Ayn kudret birbirine zd olan iki eye elverili olabir mi? E'ariyyenin byk ounluu ile muhaddis kelmclar elverili olamaz dediler. Eb Hanfe (rh.) ise Bir kudret zd ofan iki eye elverili olabilir, fakat bir anda deil, mnvebe suretiyle demitir. Eb Ha-nfe'ye bu grnde el-Kalnisi,[9] bni Sreye[10] bni Rvend muvafakat etmitir. nk kudretin mahalli (vstas) zd olan iki eye de elverili oian lettir, o halde kudret de onun gibidir. Meselenin derinletirilmesine gence, tat ile ma'syet shibolduklan fiil zellii bakmndan deil, sadece ilh emir ve yasaa nisbetleri itibariyle ayrcalk arzederler. yle ki secde fili Allah talya olursa tat, aksine puta vki" olursa ma'syettir. Aslnda burada secdenin kendisinde bir deiiklik hsl olmaz, buna bal olarak secdeye ait kudret de bir deiiklik arzetmez. u kadar varki kudret tatie beraber olursa tevfk, ma'syetin yannda bulunursa hzlan adn alr, haddiztnda o birdir, ayndr. Nasl ki secde Allah'a vki olunca tat, puta vki" olunca ma'syet adn alr, fakat haddizatnda o, aln yere koymaktan barettir, adnn deimesi sadece ilh emir veya yasaa nisbeti

itibariyledir. te kudret de onun gibidir. Tevfk sadece Allah'n yardmyla mmkndr. [11]

Kullara Ait Fiillerin Yaratlmas


Ehl-i snnetCAIlah zaferlerini dim klsn) yle dedi: Kullardan ve btn canllardan zuhur eden fiiller yce Allah'n yaratt eyler olup Aliah taldan baka onlarn hi bir mucidi yoktur, meydana getirilen fiil ister madde (ayn) olsun, ister onun tad vasf (araz) olsun. Ashb- kiram ile Tabin bu akde zere bulunuyordu. Nihayet kaderiyye zuhur etmi ve Btn canllarn ihtiyar fiilleri kendi cadla-ryla meydana gelir, bu fiillerin, Allah talnn yaratmas ve kudretiyle bir alkas yoktur tarzndaki ddiay ileriye srmtr. Kaderiyyenin bu iddias kknden yanltr. nk Allah tal, te Rabbiniz olan Allah! Ondan baka hi bir Tanr yoktur. O, her eyi yaratandr[12] buyurmutur. Yine o, yle buyurur: Yoksa onlar Allah'a onun yaratt gibi yaratan ortaklar m buldular da bu yaratma ii kendilerince birbirine benzer grnd? De ki : Allah her eyi yaratandr. [13]Cenb- Hak bu yet-i kermelerde bakalarndan temayz ettii hlkyyet ile kendini medhetti. Bu da her hangi bir eyin yaratlmasnda ona hi bir kimsenin ortak olamamasn iktiz eder. Yine n-yce Allah yle buyurur: Bizzat kendinizi de i ilemenizi de Allah yaratmtr. [14]unu hemen ifade edelim ki edat fiil ile bareber bulununca btn Nahiv fimlerine gre masdar mnsna alnr. Nitekim i yapn houma gitti mnsna diyebilirsin. Buna gre yet-i kerimenin mns Allah sizi de i ilemenizi de yaratm tarznda olur. Bu mny Raslllah (s.a.) efendimiz de aka ifade buyurarak yle demitir: Muhakkak ki Allah her i yapan ve onun yapn yaratmtr.[15] Ef'l-i ibd hakknda Ehl-i snnetin akl deliline gelince: a) Kulun bizzat kendisi yaratlmtr, varl da yokluu da mmkndr, var olmak ile olmamak ihtimali ona nisbetle mshavidir. Binenaleyh onun var olmak ihtimalinin gereklemesi (terecch etmesi) iin varl kendinden olan (vcibu'l-vcd) bir tercih edicinin tercihine ihtiya vardr, bu da Allah taldan baka bir ey deildir. Biz, Ehl-i snnet, bu akl delil ile Dehriyyeyi, aynlann (a'ynn) varoluunu Allah'a nisbet etmeyi inkr edileri hususunda malp edip susturduumuz gibi Mu'tezileyi de kullara ait fiillerin vukuunu Allah'a nisbet etmeyi reddedileri konusunda sustururuz, nk gerek ayn-lar, gerek fiiller varolu bakmndan birbirine msvdir. b) Mademki kul (ddia edildii zere) kendi nefsinde mesel hareket fi'lini cd etmeye muktedirdir, o halde sorarz: Bu hareket hali kulda mevcudken Allah tal onun nefsinde sknu cd etmeye muktedir midir, deil midir? Eer muktedirdir derseniz, iki ztddn ic-tim lzm gelir; ayet deildir derseniz, yce Allah'a acz nisbet etmi olursunuz; halbuki bu neticelerin ikisi de muhaldir. c) unu da belirtelim ki yaratma gcne sahip olabilmenin art, yaratcnn, henz var olmadan nce yaratlacak eyin btn inceliklerini bilmesidir. Zira Cenb- Hak yle buyurur: Hi yaratan bilmez mi? O her eye nfuz eden her eyden haberdar olandr. [16]phe yok ki bir fi'le dair hi bir bilgisi olmayan kimse elbette ona gc

yetmiyecektir.Kfir iie bid'atnn, fiillerinin ktlne dair bilgileri olmad gibi insan da ileyecei fiil hakknda iyilik, ktlk, zarar veya fide temin etmesi bakmndan umumiyetle bir bilgiye sahip deildir, o halde onun hlk olmas dnlemez. [17] Soru : Kulun cd sfatna shiboiuunun imknszlna hkmettiinize gre onun hi bir fili yok demektir, zira fi'lin caddan baka mns yoktur? [18] Cevap: Kulda fi'lin mevcd olduu noktasnada muarzmzla ittifak halinde olmakla beraber onun, cd zelliine shiboiuunun imknszln da isbat etmi bulunuyoruz. O halde kula ait bir fi'lin mevcd olduu, fakat bunun cd mnsna gelmedii ortaya km oldu. [19]

(Halk ve Kesb):
mdi unu belirtelim ki mevcd olan fi'i sfatlar iki nevi'dir. Birinci nevi', Allah talnn kulda kendi kudret ve irdesi olmadan- yaratt fiildir, titreme hastalna kaplm kimsenin hareketleri gibi. ikincisi, Allah talnn kulda -kendi kudret, irde ve ihtiyaryla- yaratt fiildir, ihtiyar hareketlerimiz gibi. Bu iki nevi1 fiil arasndaki fark zarreten bilinmektedir. Bunlardan ikincisine kesb, birincisine de halk denilmitir. Kulun bu ihtiyar fiilleri -baka bir ifade bulunamad iin- kesb kelimesiyle dile getirilmitir, tpk haz ile elem arasndaki fark kesinlikle hissedilmekle beraber ancak bu iki lfzla ifade edildii gibi. Hulsa, kulun filine halk deil kesb, Allah talnn filine de kesb deil halk denilmitir. Fiil kelimesi ise bu her iki terime de mildir.[20] BurMtrdiyyenin grdr. E'ariyyeye gre, fiil hakkat mnsna da cd etmekten ibarettir, u kadar var ki kesb'e de mecaz olarak fiil denilmitir. Bu iki grten isabetli olan biz Mtrdiyyenin ortaya koyduu grtr. nk fiil kelimesinin herhangi bir kayda bal olmakszn kul iin isti'ml edilmesi onun hakkat mnsna alndn gsterir. u da var W bir kelimenin mecaz mnda kullanlabilmesinin artlarndan biri de o kelimenin hakkat mefhmu le mecaz mefhmu arasnda belirH bir noktada benzerimin mevcd olmasdr, bylece lfz o mny fade edebilmesi in hakkat mefhmundan alnarak mecaz mehmunda kullanlm olur. Kulun kesbl ile Allah talnn cd arasnda herhangi bir benzerlik mevcd olmadkndan (e'ariyynln ddia ettiD mecaz bahis konusu deildir.[21] imdiye kadar anlattklarmzn altnda ki kudret sahibinin tesiriyle bir kudret eserinin (makdrun) vcd bulmasnn mmkn olduu ortaya km oldu, ancak bu kudret eseri, ki kudret sahibinin her birine ayn bir ynyte Hgili olabilir. Buna gre fiil cd ynyle Allah'a, kesb ynyle de kula ait bir kudret eseri olur. Halk ile kesb arasndaki farka gelince, aletsiz meydana gelen ey halk, letle meydana gelen de kesb'dir. yle de denildi: Kudret sahibinin (kaadirln) tek bana meydana getirmesi mmkn olan ey halk, mmkn olmayan ey de kesb'dir. Bylece kesb kula, halk da Allah'a ait olmu olur. Bu sylediimiz, halkn cd mnsna alnmasna gredir. Fakat halk ekil ve suret vermek mnsna alnd zaman kulada nisbet edilebilir. Nitekim Cenb- Hak Is aleyhisse-lmdan haber vererek yle buyurdu: Hani sen amurdan ku biiminde bir ey halk edersin, yani ekil verirsin. [22] u yet-i kermedeki halk kknden maksd olan mn da ayndr. Suret yapanlarn (hlikynin) en gzeli olan Allah'n sn ne ycedir!. [23] Buradaki suret yapanlar demektir. [24]

Soru : Eer sylediiniz gibi kulun fili kula nisbetle kesb, Allah'a nlsbetle halk olsayd bu fiil Allah ile kul arasnda mterek olurdu? [25] Cevap: ki kii arasndaki ortakln ana vasf ortaklardan her birinin kendi payna mstakllen shibolmasdr. Mesel iki kii arasnda, mterek bir kle gibi; onlardan her biri klenin yarsna shib olur, birine ait olan ey brnn payna dhil olmaz. Buna mukabil klenin tamam birynyle ortaklardan birine, digerir ynyle de dierine ait olursa, kle, aralarnda mterek saylmaz. Mesel bir kimse klesini dierine kiralasa, klenin tamam asl mlkiyet bakmndan kiraya verene, faydalanma mlkiyeti bakmndan da kiraya alana ait olur. Bu durumda kle ikisi arasnda mterektir denilemez. Btn bunlardan daha ak bir misal udur ki her kle satnalnm olmas bakmndan efendisinin, yaratlm olmas bakmndan ise Yara-ttc'snn mlkdr. imdi bir kimse kalkp da Kle Allah ile kullan arasnda mterektir diyebilir mi, hi? Bilakis ortaklk, muarzmzn da kabul ettii zere, baz arazlan Allah talnm .bazlarn da kullarn yaratmasyla olur. Bu kanaat karsnda artk ortaklk dvas, kstahlk ve inad yznden muhalefet gsteren kimseye havale edilmelidir. [26]

Tevldin Reddi[27]
imdiye kadar anlattklarmzla isbat etmi olduk ki kullara ait fiillerin neticeleri (eserleri) Allah talnm yaratmas ve cd ile hsl olur. Bu neticeler Kaderiyyenin (Mutezilenin) zannettii gibi kullarn fiillerinden (Allah'n dahli olmadan) ne'et etmi deildir, Nezzm, [28] Neticeler, tabiatleri cb Allah talnm filidir derken Kalnis de Yaratllar cb Allah talnm filidir demitir. [29]Smme b. elEres[30] se bunlarn, failleri bulunmayan birer netice olduunu iddia etmitir. Doru olan bizim ileriye srdmz grtr. nk bu neticeler kulun fili ile meydana gelmi olsayd; a) Ya tamamen kudretsiz hsl olacak; b) Veya fi'lin kendisiyle vuku" bulduu kudretle; c) Yahut da baka bir kudretle vcd bulacakt. Birinci kkn kabul edilmesine imkn yoktur, nk kudretten yoksun bir netice muhaldir. kinci k da kabule yn deildir, nk fi'lin, kendisiyle vuku' bulduu kudret (yukarda da isbat edildii zere) fiil le hemen beraber (mukaa-rin) bulunduundan neticenin husul zamannda ortadan kalkm olur, nc kka gelince, o da ma'kul deildir. Zira fiil ile eserinin (neticesinin) kudreti ayr ayn olduu takdirde, insann, fiil olmakszn eseri veya eser olmakszn fi'li elde edebilmesi gerekirdi; mesel dvmek olmakszn elemin, veya elem olmakszn dvme fi'linin elde edilii gibi. u sebeple ki (iddia edildii zere iki ayr kudretle) iki eye muktedir olan kimse tek bana onlarn her birine de muktedir olur. Mnakaa konusu edilen meselelerde grmzn isabetli olduunun dier bir delili de udur ki, mesel, dvme fi'lini ileyen bir kimsenin o filiden sonra hemen lmesi mmkndr, elem ise ondan sonra meydana gelmi olur. Halbuki lden fi'lin (neticenin) sdr olmas muhaldir. Ne var ki Allah tala, kanununu, sebebe tevessln hemen peinde eserini yaratmak tarznda yrtmtr. Kul eserin hsl olmas kasdyla sebebine bavurunca, bu eser, her ne kadar onun filiyle meydana gelmi deilse de, ona nisbet edilmi, mes'liyet deten ona ynelmi, er"an dnyada tazminata, hiret-te de azaba duar olmutur, Mesel bir insan bir dierinin tutumunu ya akacak ekilde delse, bunun iin deten knanr, er'an da mes'ultutulur. Geri tulumun iindeki ya hakikate onun fi'li ile akm deildfr, fakat o, neticenin meydana gelmesi kasdyla sebebine bavurunca netice (fiil) ona nisbet edilmitir. Bahis konusu mesele de aynen bunun gibidir. [31]

G Yetirilmiyecek eylerle Mkellef Tutulmak


limlerimiz (Allah hepsine rahmet eylesin!) yle dedi: Allah ta-lnn, kullarn, onlar tarafndan meydana getirilmesi mmkn olmayan eylerle mkellef tutmas caiz deildir; E'ariyye buna muhalefet etmitir. nk kr bakmakla, ktrm yrmekle mkellef tutmakta olduu gibi cizi teklif altnda bulundurmak hikmetten uzaktr; bineanleyh sn yce, hikmet sahibi Allah'a byle bir ey nisbet edilemez. Meselenin derinletirilmesine gelince, tekif (yani mkellef tutmak) demek, failine zahmet (klfet) verecek bir ii imtihan iin[32] emretmek, demektir; yle ki yaparsa ondan dolay mkfatlandrlacak, yapmazsa cezalandrlacak. te byle bir ey ancak kul tarafndan meydana getirilmesi dnlebilen hususlarda olabilir, yoksa muhal olan eylerde deil. [33] Soru: Allah tal, Ey Rabbimiz, taakat getiremiyeceimiz eyleri bize ykleme! [34] buyurmutur. Eer bu, caiz olmasayd ondan Allah'a snmak da doru olmazd. Yine Cenb- Hakkn, meleklere, unlarn (eyann) isimlerini bana haber verin[35]buyurmas bu ne-vi'dendir, halbuki o, meleklerin bundan habersiz ve ciz olduunu biliyordu. Yine rivayet olunan u hads de bizim iin bir delil tekil eder: Allah tal kyamet gnnde, suret yapanlara: "Haydi biimlendirdiiniz eylere can verin bakalm! buyuracaktr.[36] Cevap: Birinci yette taakat getirilemiyecek eylerin ykletilme-sinden snlmaktadr. Bize gre Allah talnm, bir kiiye, gcnntayamyaca bir da veyahut duvan yklemesi, onun da bu se-bebie lmesi caizdir, fakat kiiyi, bir da veya duvar tamakla-yapt takdirde mkfatlandrlacak, yapmad zaman da cezalandracak ekilde-mkellef tutmas caiz deildir; nk bu, biraz nce anlattmz zere hikmetten uzaktr. Cenb- Hakkn, meleklere, Eyann isimlerini bana haber verin! tarzndaki emrine gelince, bu, hakikat mnda bir teklif deildir. Sadece meleklerin aczini apak ortaya koymak maksadyla emir sygasnn ifadelendirdii, muhatabn aczini ve kifayetsizliini belirtici bir hitap tarzdr. Bu ise caizdir. Yine resim ve heykellere can verilmesini emretmek de gerek mnda bir teklif olmayp kiiyi iledii haramdan dolay bir nevi' muazzeb klmaktr. Bu hdisenin, bir imtihan yeri deil de bir ceza ve mkfat yurdu olan kyamette vuku' bulmas da grmz destekliyen bir husutur. [37] Soru: Allah tal; iman etmiyeceklerini bildii halde Eb Cehil[38] ile Fir'avn'[39] imanla mkellef tutmu deil midir? Elbetteki yce Allah'n bildiine aykr olan bir eyin vukuu muhaldir. [40] Cevap: Bu nevi' bir sule iik terettb eden ey icma muhalefet, sonra da yce Allah'n haber verdii bir hakkat hie saymaktr. cma muhalefet undan domaktadr ki btn mslmanlar, insan kudreti dhilinde olmayan bir eyin tekf edilmesinin asla vki' olmad hususunda ittifat etmiledir, ihtilf sadece bunun aklen caiz olup olmad noktasndadr. Bahis konusu sulin tekzb eder durumuna dt ilh haber de u yet-i kermedir: Allah hi bir kimseyi gcnn yeteceinden bakasyla mkellef tutmaz. [41] Muhal olan bir ey ise kimsenin gc dhilinde deildir. Muarzn Yce Allah'n bildiine aykr olan bir eyin vukuu muhaldir tarzndaki szne gelince, deriz ki, muhal, varln farzetmekaklen mmkn olmyan, caiz de mmkn olan eydir. Bir eyin vari-nn veya yokluunun aklen dnlmesi, Allah talnn ilmine ve irdesine nisbet edilmeksizin, kendi ztna gre olur. Bunun isbati da

yledir: Biz, kinatn, varl da yokluu da eit olan bir mmkn olduunda ittifak etmiizdir. Halbuki yce Allah onun var olacan bilmitir. Kinatn u anda bilfiil var oluu da onun vcib (varl zaruri) olmasn gerektirmez; zira Allah talnn var olacan bildii ey Vcib", var olmyacan bildii ey de muhal olsayd cizin gereklemesine imkn kalmaz ve bu takdirde irde-i ilhiyye mmkn olan iki eyden birini dierine tercih etmek iin deil de vcib olan muhal olandan ayrdetmek iin tecell etmi olurdu; bu ise akl banda kimselerin benimsiyemiyecei bir eydir. [42] Soru: Allah tal tarafndan bilinen bir eyin hilafnn gereklemesi mmkn olsayd yce Allah'a cehalet nisbet edilmi olurdu? [43] Cevap: Cehalete nisbet edi bir eyin bizzat varolmas konusunda bahis mevzuu edilebilir, yoksa onun varln tasavvur etme hususunda deil. mdi Allah talnn o ey hakkndaki ilm, varlnn tasavvuru mmkn olmakla beraber filen var olmyaca tarzndadr, bu ise Allah'a cehalet nisbet etmek deil, aksine onun ilmini isbat ve kabul etmektir. Tevfk Allah'tandr. [44]

rde-i llhiyyenln Her eye mil Olmas


Ehl-i hak (Allah zaferlerini artrsn) yle dedi: Meydana getirilen her ey Allah talnn irdesi, kaza ve kaderiyle olur; ayn olsun, araz olsun, hayr olsun, er olsun. Mu'tezile de Yce Allah'n rzsna uygun olmayan ey onun irdesinde de dhil deildir" demitir. Bu mezhebin limleri mubah olan eyler hususunda ise kendi aralarnda ihtilf etmitir. Biz deriz ki Allah tal, var olacan bildii bir eyin bilfiil vcd bulmasn da murd etmitir, onu ister emretmi olsun, ister olmasn. Nitekim Eb Hanfe (r.a.) Kaderiyye fkrasna mensb bir zat ile tartrken ayn noktaya temas ederek yle sormu: Allah tal vuku" bulacak ktlk ve menhiyyt ezelde biliyor muydu, bilmiyor muydu? Karsndaki zat, "Biliyordu" demeye mecbur kalm. Bunun zerine Eb Hanfe: Allah, ezelde bildiini bildii gibi mi izhr etmek (yaratmak) istemitir, yoksa bildiinin hilfna m izhr etmeyi murd etmitir ki o taktirde onun ilmi cehl olur? diye sormu. Karsndaki zat kendi mezhebinden vazgeerek tevbe etmi. Bu sebepledir ki limlerimiz (Allah hepsine rahmet eylesin): Allah'n irdesi ilmi ile beraber yrr demitir. Doru olan, rade fiil ile beraber yrr denilmesidir. Bunun mns da udur: Allah'n fi'li (eseri) olan her ey ayn zamanda onun muraddr. Bu yzden olacaktr ki std mam Eb Mansr (rh.), Bu mes'ele Efl-i bdn Yaratlmas meselesinin bir parasdr demitir. Biz, kullara ait btn fiillerin Allah'n yarat olduunu isbat ettiimiz takdirde bunlar onunirdesi dhiline girmi olur. nk yce Allah bu fiilleri murd etmeseydi bunlar yaratmakta mecbur olurdu; bu ise muhaldir. Kur'n- kermin baz yetleri ilh meetin (irdenin) umm olduunu (hayra da erre de mil bulunduunu) ifade eder. Mesel: Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz.[45] Allah dileseydi ona ortak koamaziard.[46] Eer Rabbin dileseydi yeryzndekilerin hepsi iman ederdi.[47] Baz yetler de ilh irdenin dallete de taallk ettiini haber verir: Dilediini saptrr[48] ve Kimi saptrmak isterse onun kalbini son derece

daraltr, skar[49] mealindeki yetler gibi. Ehl-i snnete gre meet ile irde arasnda fark yoktur. [50] Bu grmzn doruluunu gsteren delil ise btn mslmanlarn kabule yn grd u hads-i erfin lfzdr: Allah'n diledii olur, dilemedii de olmaz.[51]Muarzlarmzn gr ise bu hadis-i erifin hkmne aykr dmektedir. nk Allah, btn kfirlerin imann diledii halde bu, gereklememi, dilemedii kfrleri ise tahakkuk etmitir. O halde muarzn iddias mmetin ittifakyla btldr. [52] Soru: Allah kfirin kfrn dileseydi, kfir, Allah'n bu dilemesinin hricine kamyarak cebir altnda kalrd. Bu durumda onun ya kfrde ma'zr grlmesi icbederdi - ki bundan Allah'n emri, nehyi, mkfat ve cezasnn hie saylmas doar-yahut kfr yznden cezalandrlmas gerekirdi; bunda da kudret dhilinde bulunmayan bir eyle mkellef tutulmak ve ayrca yce Allah'a zulm nisbet etmek vardr? [53] Cevap: Bu sul karsnda size Allah'n ilim s'fat ile mukabele ederiz. yle ki yce Allah kfirin kfrn bildiine gre. acaba kfir Allah'n ilim dairesinin dna kabilir mi, kamaz m? te sizin ilim konusunda vereceiniz cevap bizim de irde hususunda vereceimiz cevab tekil eder. mdi biz deriz ki: Allah tai kfirin kfrn, imana kudreti olmakla beraber onun kendi irde ve ihtiyar ile dilemitir, tpk bu tarzda onun kfrn bildii gibi. Bu sebeple de Allah'n emri, nehyi, mkfat ve mczt yerinde olmutur. Allah talnn irde ve ilminin taallk ettii ey kulun ihtiyar fi'li olunca bunun faili olan kulun cebir altnda bulunduu nasl iddia olunabilir? stelik Cenb- Hak kulun irdeye shib olduunu Dileyen iman etsin, dileyen de kfretsin[54] mealindeki yet-i kermesiyie aka ifade buyurmutur. Yine o, Dilediinizi yapn[55]buyurmutur, kul da bu hakikati, kendi iinde, inkrna mecal bulamyacak ekilde zarur olarak hissetmektedir. Cenb- Hakkn kulun fiillerine ait irdesi ise hem nassan, hem de aklen sabittir. Binenaleyh bu iki irdenin hi birini inkra imkn yoktur. Soru: Allah tal, Cinleri de insanlar da ancak bana kulluk etsinler diye yarattm[56] mealindeki yet-i kermesinde cinleri ve insanlar kulluk (ibdet) iin yarattn haber verdii halde onlardan kfr ve ma'syeti nasl murd etmi olur? Yine Cenb- Hak bu mhiyette oimak zere yle buyurmutur: Allah size kolaylk diler, yoksa glk istemez[57] Allah kullar iin zulm asla dilemez.[58] Cevap: Birinci yeti umm muhtevas zere yrtmek mmkn deildir. nk ocuklar ve deliler ona kulluk etmemitir. O halde te'vi edilmeye muhtatr. Bu te'vl de iki trl dnlebilir: Birincisine gre yetin mns, bana kullar (kleler) olsunlar diye... tarznda olabilir, ikinci te'vile gre ayetten maksad umm (insanlar ve cinler) olmayp sadece Allah talnn, cinlerden ve insanlardan kendisine ibdet edeceklerini bildii kimseler kasdedilmi olabilir; dorusunu Allah bilir ya! ikinci yete gelince, burada da asl maksad (umm olmayp sadece) Cenb- hakkn, (ma'zeretl olanlar in) Ramazan inde orularn yeylp Ramazan hricinde kaza etmelerini meru' klmakla kullarna glk deil, bil'akls kolaylk diledii... tarzndadr. [59] nc yetin mns da yledir. Allah kullarna zulmetmeyi dilemez, yani onlara

zulmetmez. Fakat yetin mns, Allah kullarnn birbirine zulmetmesini dilemez tarznda deildir. Nitekim yette; buyurmas da bunu gsterir. Buradaki lm. l manasnadr, tpk u yette olduu gibi: Eer, ktlk ederseniz kendi aleyhinize.[60] Buradaki ifi fadesi demektir. Doru yola erdiren sadece Allah'tr. [61] Ma'dm, [62]limlerimizin ouna gre Allah talnn irdesine konu tekil etmez, Matrdiyye le E'ariyyeden bazlar ise buna muhalif kalmtr. Zira ilh irade fiil ile beraber bulunur. Ma'dm fi'le konu tekil edemediinden irde-i ilhiyyenin dhiline girmez. u da var ki irdeye taallk eden bir ey hadis olur, halbuki ma'dm ezelidir. Bunu btn mslmaniarn kulland u sz isbat eder: Allah'n (ezelde) diledii olur, dilemedii olmaz. [63]Mslmanlar bunun yerine, Allah'n olmyacan diledii ey olmaz dememilerdir. Ma'dm, Salimiyye ile Mukannaiyye rnstecn, btn mslman-ianr, kanaatna gre ilh r'yete de konu tekil edemez. Bu iki frkaise Kinat var olmadan nce, ezelde Allah tarafndan grlyordu demitir. Bu sz, kknden yanltr, nk bu, ma'dmun ey[64] olmasn gerektirir. Bunun da neticesi kinatn kadim oluunu benimsemeye varr. u da var ki vcud bulmayan ve vcd bulmas muhal olan ma'dm ile vcd bulmas mmkn olmakla beraber asla var olmyacatna dair ilm-i ilhnin sebkat ettii ma'dm "un ilhi r'yete konu tekil edemeyicei noktasnda msimanlar ittifak etmilerdir. Binenaleyh varlk sahasna ntika! etmeyen m'dm da aynen byledir, zira (bunlarn her birinin tad) yokluk vasfnda bir ayrcalk mevcd deildir. unu da belirtelim ki, r'yetullah bahsinde de anlattmz zere, duyular lemide grlebilmenin messir art var olmaktr. Bu art ortadan kalknca grlebilme hdisesi gereklemez ve muhal olu ortaya kar. O halde grlmesi muhal olan ey Allah'n r'yetine nisbet edilemez. Bu.zdlan biraraya getirme hdisesine benzer ki duyular leminde muhal olunca ilh kudrete de nisbet edilemez. Hidyete erdiren Allah taldr. [65]

Kul in En Uygun Olan Yaratmanr Allah'a Vacib Olmad


Kullan iin en uygun (en hayrl, aslah) olan yerine getirmek Allah Talya vcib olmad gibi onlar iin kt olmayan eyi (salh) seip yaratmak da zerine bor deildir. M'tezile bu grn aksini benimsemi; ilerinden Bir b. el-Mu'temir ile onun fikrinde olanlar Kul iin hayrl olana (zarar getirmeyene) riyet etmek Allah'a vacibdir" demitir.[66] Muhaliflerimizin gr yanltr. a) nk ulhiyyet vcbu kabul etmez. Bil'akis yce Allah kullan hakknda dilediini yapar. u kadar ki o, m'rninleri bir lutufla mmtaz klmtr ki onu btn kfirlere ihsan buyursayd iman ederlerdi; bu onun ltf-u keremindendir. Baz kullann bundan mahrum klarsa bu da onun adli bir kahr neticesi olur. O, ltf-u kereminde olduu gibi adl- kahnnda da vgye lyktr. b) u kadar da var ki Kul iin en uygun olan yaratmak Allah zerine vcibdir demek, Allah talnn, kullarna hidyet vermek suretiyle onlara olan ltufkrln inkr etmek

demektir. nk zerine vcib olan bir hakk ed eden, hak sahibine ltufta bulunmu saylmaz. c) Kul iin en hayrl olan yaratmann ccibolduu grnn.ayn zamanda Allah tal'nn kudret sahasn snrlandrma fikri tadn da sylemeliyiz. nk buna gre yce Allah, kuluna en uygun olan vermi, tketmitir. ayet onun kudreti dhilinde kul iin daha elverili bir ey bulunur da kendisine vermemi olursa bu, ondan gelen bir hakszlk ve zulm yerine geer. Bu dnce tarzndan, Allah talnn, Muhammed (s.a.) hakkda -Eb Cehil iin bahis konusu edilemiyecek- fazla bir ltufkrlnn mevcd olmad neticesi kar; nk bu dnce tarz, yce Allah'n, kendi kudreti dhilinde bulunan en elverili eyi son noktasna kadar Raslllah (s.a.) efendimizle Eb Cehlin her birine verdiini benimsemektedir. d) Bir de u noktaya temas edelim: Btn mslmanlar, Cenb- Haktan bizi gnahtan korumasn, bize yardmc olmasn ve fiillerimizi rzsna uygun klmasn taleb etmenin meriyyeti zerinde ittifak etmitir.[67] Yce Allah eer taleb ettikleri eyleri zaten kendilerine vermi idiyse onlarn taleb edileri abes (ve nankrlk) olur, ayat vermemise onlar hakknda ktle vesile olacak bir ey yapm olur. Yine bunun gibi Cenb- Haktan hastaln giderilmesini ve musibetin kaldrlmasn istemek de caiz, hatta mstahabdr. Eer hastalk ile bel kul hakknda hayra vesile ise bunlarn kaldrlmasn istemek ktl istemektir, ayet bu iki eyin bulunmamas hayra vesile idiyse demek ki Allah tal kullar iin erre vesile olacak bir ey yapm. e) Muarzlarmzn benimsedii grn arpkln ortaya koyan bir husus da udur ki onlara gre yce Allah kendi kudreti dhilinde olan isti'dad ve imkn son noktasna kadar kfire verdii halde kfir iman etmemitir, o halde kul iin en hayrl olan eyin Allah talnn kudreti dahilinde bulunmad ortaya km oluyor; nk kul iin en hayrl olan kendi isteiyle iman edip ebed sedete erimektir, yoksa imana muktedir olup da inanmamak ve ebed felkete ma'ruz kalmak deildir. Binenaleyh onlarn iddiasna baklacak olursa Allah tal kulu hakknda onun iin en hayrl olan deil, en zararl olan yapm oldu. Tevfik ve hidyet yalnz Allah'tandr. [68]

Rzklar
Ehi-i snnet yle dedi: nsann yedii ey, ister hell ister haram olsun, onun rzkdr. Mu'tezile ise Haram nzk deildir demitir. Bu ihtilaf undan ne'et etmitir ki rzk kelimesi bize gre canlnn kendisiyle beslendii eyin ad olmutur; onlara gre se sadece meru" olarak canlnn mlkiyetine giren eydir.[69] Onlarn gr yanltr. nk bu, Cenb- Hakkn, u yet-i kerime ile btn canllarn rzkn vereceine dair olan va'dinden caymas neticesini dourur: Yeryznde yryen hi bir canl yoktur ki rzk Allah'a ait olmasn.[70] Halbuki hayvanlar iin mlkiyet dnlemez. Bazen insan, mr boyunca haram yer, her halde bylesi iin Allah talnn rekn yememitir denilemez. [71] Soru: Haram Allah'n rzk ise niin onun yenilmesinden tr vap veriyor? [72] Cevap: Kulun, onun aresine bavurmas, ona ynelmesi ve onu tercih etmesinden tr. Zira Allah tal mutlak olarak rzk vereceini va'detmi ve u yet-i kerimesinde de belirtildii zere onun helal yoldan aranmasn kuluna emretmitir: Yeryzndeki

eylerden hell ve temiz olmak artyla yeyin.[73]Kul hrs ve nefsn arzusu sebebiyle rzk hell olmayan yoldan araynca yce Allah da onu kendisine o yoldan verir, fakat, yanl tercihi ve emr-i iihlye muhalefeti yznden onu cezalandrr. Tpk mteveliidtta sylediimiz gibi ('bk. s. 144), lm, ldrlen kimsede Allah talnn yaratmasyla hsl olur, fakat Cenb- Hak lmn sebebine bavurmas vetonu kasdetmesi yznden kaatiti cezalandrr. [74] Tevfika erdiren yce Allah'tr. [75]

Eceller
Ehl-i snnet (Allah zaferlerini dim klsn) yle dedi: Maktul kem eceliyle lmtr, onun baka bir eceli yoktur. Kati, kaatilin bir fi'|| olup onunla kaaimdir, lm ise kaatilin fi'li sonunda Allah talnr^ cdetmesi suretiyle lm kimse ile bulunan bir eydir. Mu'tezile ise yle dedi: Maktul, eceli kesilmi (mrn bitiremt mi kiidir, ayet ldrlmemi olsayd mrnn sonuna kadar yaa? yacakt. K'bi[76]de, Onun kati ve lm olmak zere iki eceli vardr! elemitir. Ona gre maktul (fi'l-i ilh olan lmle) lm deildir. sabetli olan bizim sylediimizdir. nk yce Allah kullan hakkndaki lmine ve irdesine uygun olarak onlarn ecellerine hkmetmitir. phe yok ki Allah talnn, ilminde ve irdesinde takdim ve te'hr yoktur, onun kaza ve hkmn geri evirmek mmkn deildir. [77] Soru: Raslllah (s.a.) efendimiz, Hsm ve akrabay ziyaret mr uzatr[78] buyurmutur. Eer insann tek eceli olsayd onun uzamas dnlemezdi? [79] Cevap: Bu hads-i erifte yer alan ziydenin izah yledir: Hsm ve akrabay ziyaret etmeseydi o kimsenin mrnn -mesel- elli yl olaca Allah talnn ilminde mevcuddu. Bunun yannda Cenb-Hak onun hsm ve akrabay ziyaret edeceini ve bu sebeble mrnn yetmi yl olacan da biliyordu. Binenaleyh burada yce Allah'n hkm ve irde ettii, onun, hsm ve akrabasn ziyaret ederek yetmi yl yaayaca kkdr. te oradaki yirmi yl bu meziyeti sebebiyle -sla-i rahim yapmam olsayd mrnn elli yl olacana dair ilm-i ilhye nazaran- bir ziyada (mrn uzamas) saylmtr. Bu zah tarz u temele istind ediyor ki Allah tal, icd edilecek ma'dumun nasl cd edileceini bildii gibi cd edilmeyecek ma'dumun, ayet icat edilecek olsayd nasl cd edilebileceini de bilir. Tpk cehennemliklerin, dnyaya dndrlmiyeceklerini bildii halde ayet dnyaya iade edilecek olsalard eski kfrlerine avdet edeceklerini u yet-i kermesiyle haber verdii gibi: Eer onlar geri gnderilseler bile yine men'olunduklan ktlkiere dnerlerdi. phe yok ki onlar yalanc kimselerdir.[80]

Kaza ve Kader
Ehl-i hak (Allah zaferlerini dim klsn) yle dedi: Yaratklarn fiilleri, halleri ve szlerinin hepsi yce Allah'n kaza ve kaderi ile vcd bulur. Mu'teziller ise Ma'syetler onun kaza ve kaderiyle deildir demitir. Bunlar irde (irde- ilhiyyenin her eye mil olmas) bahsinde de ayn eyi iddia etmilerdi. Bu meselenin asl kullara ait fiillerin yaratlmas mevzuuna dayanr.

irndi biz deriz ki: Allah tahalnn yaratmas ve iradesiyle vcd bulan her ey onun kaza ve kaderine baldr. nk kaza, lgatte, salam ve mhirne bir ekilde yapmak, ilemek demektir. Nitekim Huzeyl oullan kabilesine mensup ir Eb Zeyb yle demitir: kincinin de zerinde, Dvd peygamberin veya zrh san'atkn mehur Tbbe'in maharetle rd (yapt) iki zrh vardr. [81]Beyitte yer alan yapt, maharetle rp yapt demektir. Kader ise her bir mahlku kendisine ait vasfyla ta'yin ve tesbit etmektir bu; vasfa iyilik, ktlk, fayda ve zarar gibi eyler dhil olabilecei gibi o mahlka ait zaman ve mekn unsuru ile ona terettb edecek mkfat veya azab da dhildir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: Muhakkak ki biz her eyi bir kader ile yarattk.[82] Peygamber (s.a.) efendimiz de (iman ta'rf ederken) Kadere de, hayryla, erriyle Allah teldan olduuna... (iman edersin)[83] buyurmutur. Soru: Peygamber (s.a.) efendimiz Allah taidan haber vererek: Kazama raz olmayan, belma sabretmiyen ve nimetime kretmi-yen kimse kendisine benden baka bir Rab arasn[84] buyurmutur. Eer kfr de onun kazasyla vcd bulsayd ona da rz olmamz gerekirdi, halbuki kfre raz olmak caiz deildir? Cevap: Kfr, Allah tlnn kazas deil, kazasnn bir eseridir. nk onun kazas ayn zamanda onun sfatdr, kfr ise kulun sfatdr. Onun buradaki kazas, kfr kfirin nefsinde kt. irkin ve btl bir nesne olarak yaratmasdr; fakat bu, kulun, ebecf azaba mstahak olacak ekilde kfr irde ve ihtiyar etmesi halinde olur. ite biz kullar byle bir kaz-i ilhiyyeye raz oluyoruz. unu da belirtelim ki hadts-i kudsdeki kazadan maksad, insana, kendi irdesi olmadan isabet eden hastalk ve musibetlerdir. nsann kedi iradesiyle giritii (kfr gibi) fiillere ise nasihate muhta olmadan rzi olaca phesizdir. O halde bu nevi' eyler yukardaki hadsin mul sahasna girmez. Tevfik ve hidyete erdiren yalnz Allah'tr, [85]

Hidayete Erdirmek ve Saptrmak


Ehl-i snnet (Allah zaferlerini dim klsn) yle dedi; Allah tlnn hidyete erdirmesi demek kulun nefsinde hidyetlenmeyi (ihtiday, doru yola girmeyi) yaratmas demektir. Saptrmak (dll) da onda sapkl (dalleti) meydana getirmesi mnsna gelir. Mu'tezile de yle dedi: Yce Allah'n hidyeti doru yolu gstermesi demektir, saptrmas ise kula sapk demesi (sapk tesmiye etmesi) veya kul kendi nefsinde sapkl yaratt zaman onun sapklna hkmetmesi demektir. Bu mevzu'da da isabetli olan Ehli snnetin grdr. nk Ce-nb- Hak Peygamber aleyhisselma hitaben yle buyurmutur: Muhakkak ki sen her sevdiin (istediin) kimseyi hidyete erdiremezsin.[86] Eer hidyet doru yolu gstermek mnsna olsayd onun Peygamber efendimizden nefyedilmesi doru olmazd, zira o, sevdiine de sevmediine de doru yolu gstermi, hidyeti aklamtr. Yine Cenb- Hak, Dilediini saptnr, dilediine de hidyet verir[87] buyurmaktadr. Eer hidyetin mns doru yolu aklamaktan ibaret olsayd yette zikredilen klar (dilediine sapklk, dilediine hidyet) tahakkuk edemezdi, nk yce Allah'n doru yolu aklamas herkes iin vriddir. Saptrmak terimine gelince, o da (Mutezilenin iddia ettii gibi) kula sapk demekten ibaret olsayd (yette zikredildii zere) ilh irde ile deil, kulun iradesiyle kaytlanm olurdu, nk bu anlaya gre sapklk kulun kasd ve irdesine balt olmaktadr.

unu da belirtelim ki hidyet bazan Peygamber aleyhisselma nisbet olunur, bu, onun hidyete vesile olmas ve ona da'vet etmesimnasebetiyledir. Nitekim sn yce Allah'n u yetinde yledir: Muhakkak ki sen doru bir yola rehberlik ediyorsun. [88]Buradaki hidyetten (rehberlik) maksad aklamak ve da'vet etmektir. Hidyet bazan, hidyet bulmaya sebeb tekil ettii iin Kukana da nisbet edilir, u yet-i kermede olduu gibi: Muhakkak ki bu Kar'n en doruya iletir (hidyet eder). [89] Saptrmak (dll) da, kul sapkl ihtiyar ettii takdirde Allah tal'nn onu kulda meydana getirmesi bakmndan Cenb- Hakka nisbet edildii gibi sapkla sebeb oima ve ona da'vet etme mnasebetiyle eytana da nisbet edilmitir. Nitekim yce Allah (eytann szlerini nakil meyannda) yle buyurmutur: Onlar (Allah'n kullarn) mutlaka saptracam, onlar behemehal olmyacak kuruntulara boacaem.[90]Saptrmak, dallete sebebiyet verdikleri iin putlara da nisbet edilmitir. Yce Allah ibrhm aleyhisselmdan haber vererek yle buyurmutur: Rabbim! Onlar (putlar) insanlardan bir oklarn yoldan saptrdlar.[91] u muhakkaktr ki bir fiil ayn mnda hem Allah talya, hem de bakasna nisbet edilemez. [92] [1] rde Kaza ve Kader adn verdiimiz bu nc blmde kelm ilminin mhim meselelerinden biri saylan kader problemi ile ondan ne'et eden baz konular zerinde durulacaktr. htilf konusu meselelerde daima mu'tedil bir yol ta'kibeden Ehl-i snnetin karsna, kader mevzuunda, insan rdesini nkr eden CebriyyG ile Allah'n ezeli irdesini inkr eden Kaderiyye ve bilhassa Mu'tezile kmaktadr. Ehl-i snnet d olmakla beraber ilm saylabilecek bir ekol kurmu bulunan Mutezile kendisini Ehl-i adi kabul eder. Onlara gre kullarn ihtiyar fiillerini Allah talnn yaratmas, sonra da bu fiillerden kt olanlara mukabil onlar cezalandrmas zulmdr, hi km etsizi iktir. Aksine, bu fiillere karmyarak tamamen kulun mstakil rdesine terketmesi de adalettir, ite meilif Sbn, kadere mteallik meselelerin tamamna Ta'dl ve Tecvr Meseleleri demi ve adalet ile zulm (veya hikmet ile sefehi) ta'rif ederek hangi fiilin yce Allah'a nisbet edilebileceini, hangisinin de ona nisbet edilemiyecegini anlatmak istemitir. [2] Ehl-i kble, K'beye mteveccihen namaz klmann farzyyetini kabul eden kimseler, demektir. Binenaleyh Ehl-i snnette birlikte diQer slm frkalar da Ehl-i kbledendir. Nitekim bu husus mellifimizin ifadesinden de anlalmaktadr, (bk. Ab-dikaahir elBgdd, el-Fark beyne'l-frak, s. 12-14). [3] Hikmet medih ve keml sfatlarndan, sefeh de zem ve eksiklik belirtilerindendir. Btn mslmanlar, yce Allah'n hikmetle mevsf olduu ve sefehten mnezzeh bulunduu noktasnda ittifak etmiler, fakat bunun tesinde belirli baz fiillerin hikmet mi, yoksa sefeh mi olduu konusunda aralarnda gr ayrlna dmlerdir. Bu fiilleri hikmet telkk eden, onlarn Allah taldan sudur etmesini de benimser, sefeh kabul eden ise derin hikmet sahibi Yaratc'dan bu gibi fiillerin zuhurunu elbette muhal grr. te bu nevi1 meselelere Ta'dil ve Tecvr meseleleri denir. Bu blmn ana konularndan birini tekil ettii iin sze Kullara ait fiillerin yaratlmas (Halku efli'l-ibd) ile balyacaz. stitat bahsini de bir mukaddime olarak ilk nce ele alacaz. nk istitat szkonusu ettiimiz ' meselelerin istinad ettii prensiplerdendir (el-Kifye, varak 54a). Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 127-128.

[4] stitat iki nevi'dir. Birincisi fi'lin vukuu iin gerekli vsta ve letlerin yerinde ve shhatli olmasdr. Bu ney'i istitat bilittifak fiilden ne bulunur. Ta'rfi: Hrriyet ve ihtiyar sahibi bir kimsenin kendi iradesiyle fi'li icra etmeye hazr olmasdr." Yol bakmndan hacca muktedir olan., CAl-i imrn, 3/97) mealindeki yet-i kerimede geen istitattan maksad bu nevi1 istitatttr. stitatn ikincisi bizzat kudretin kendisidir. Bu nevi' istitat bazlarna gre. Fi'lin meydana geliine bizzat tesir eden kesin bir irdeden doan bir kudrettim diye ta'rf edilir. Cenb- hakkn Onlar iitmeye muktedir olamazlard (Hd.l 1/20) mealindeki yet-i kerimesinde geen istitattan maksad da budur (eM'timd, varak 50a). [5] Bilindii zere insan vcudunda hareketi salayan kaslardr. Kaslarn bir ksm kol ve bacaklarda olduu gibi kendi isteimizle hareket eder. Bir ksm da kendi isteimize bal olmyarak mide ve kalb gibi i uzuvlarmzn hareketini salar. htiyar fiillerden maksad kendi isteimize bal olarak alan kaslarmzla yaptmz ilerdir. [6] Mellifin, zerinde nemle durduu nokta ihtiyar bir fi'li ilerken kulda mevcd olduunu kabul ettiimiz kudretin zelliidir. Byle bir kudreti Cebriyye kabul etmezken Ehl-i snnet ile Mu'tezile bunun mevcudiyetini benimser. Ancak Mutezile, ihtiyar bir fi'lln meydana gelebilmesi iin gerekli kudrete, kul, o fi'li yapmaya balamadan nce sahib olduunu iddia eder. Bylece Kul o fi'li kendi bana, mstakillen yapm olur, Allah'n bunda hi bir dahli olmaz. Bunun neticesi-dirki Mu'tezile Kul kendi fi'linin halikdr der, Ehl-i snnete gre ise, ihtiyari bir fi'li leyebilmek iin kulda mevcd olmas gereken kudret o fi'le tam balamadan nce onda mevcd deildir. Ancak kul, ii yapmaya karar verip tam if edecei anda Allah tal gerekli kudreti yaratp ona verir. Bylece o fi'fi hakikatte ileyen Allah tahl olur. Bunun iindir ki Ehl-i snnet Btn fiillerin hliki Allah'tr der. Mellif Sbn, metinde, kulda bulunduunu kabul ettiimiz kuclretin bir araz olduunu, araz denen eyin de iki n ve iki zaman iinde devam edemiye-ceini, binenaleyh fiilden nce varsa fiil nnda bulunamayacan, bunun ise muhal olduunu... isbata alr. Grld gibi btn bunlar akl isbatlardr. Nakli isbatlar ise mteakip bahislerde grlecektir. [7] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 129-131. [8] Teceddd-i emsal, benzerlerin, ayn mhiyette oian sfat veya arazlarn yenilenil me5i, yani ardarda devam etmesi, demektir. Mesel dnen kullaniimasi mubah olan eyann tad bu ibha (hilliyet) veya birinin mlkiyetinde bulunan bir nesnenin tad mlkiyet vasf birer arazdr. Arazlar devamllk arzetmediine gre sz konusu edilen ibha ve mlkiyet vasflar u anda varsa bundan sonraki zaman blmleri iinde yok demektir. O halde filn eyin kullanlmas mubah olmaktan km veya filn nesne filnn mlkiyeti altnda bulunma vasfn kaybetmitir. te burada teceddd-i emsal imdadmza yetiir. Arazlarn her biri geici olmakla beraber eceddd-i emsal yoluyla her bir arazn yok oluunun peinden onun bir misli, bir benzeri yerine geer ve bylelikle eyadaki araziyet srer gider, tpk kesik kesik noktalardan dorunun teekkl etmesi gibi. nsann ahsndaki kfr ve iman arazlar (vasflar) da aynen bunun gibidir. Metinde sz konusu edilen s kudret araz da bunlar tebih edilmekte, onun her zaman, yani fiilden nce de, fi'lin vukuu srasnda da mevcd olabilecei iddia edilmektedir. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 131. [9] Ahmed b. brhm b. Abdullah, Eb'l-ADbs; E'ar bir mtekellimdir, eserleri vardr,

bk. erhu'l-lhy 2/5: TebyTnu kezibi'l-mfteri 1/393; rt'l-merm, s. 24. [10] Ahmed b. mer b, Sreye. Ebi-Abbs; kaad, afi fakh ve mekeilim, bir ok eseri vardr. 306 h./918. m. ylnda vefat etmitir (Tabakaat's-Sbk 2/87; el-A'm. 1/178). [11] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 131133. [12] el-Enm. 6/102. [13] Er-R'd. 13/16. [14] es-Safft, 37/96. [15] Bu hahsi Buhf Halku efli'Hbd adl eserinde Yetmitir Suyut de Bugyetu'ivut nda <s.271.2y' b. Said el-Af'fPnn terceme- hhnde) Hz^Hu zeyfe'ye varan bir sonedle Raslllah (s.a.) efendimizden ayn hadMnaMetmj ve u notu ilve etmitir: Bu sahih bir hadstir, bunu el-Hakm^yhaynn artna uygun kaydyla tahr etmi, gerek ezZeheb Telhsnda, gerek el-irak Mstahrec inde bu hadsi tenkde tbi' tutmamtr. [16] el-Mlk,67/14. [17] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 134136. [18] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 136. [19] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 136. [20] nk fi'lin ta'rifi, mmkini imkn halinden alp gerek varolua (vcda) irca' etmekten ibarettir. Burada sz konusu edilen vcuddan maksat gereklemek, realitede var olmaktr. Yalnz zikri geen irca Allah'a nisbe edince var olmas ' aklen mmkn o! an eyi cd etmek mnasna, kula nisbet edilince de mmkin bir fiili yapmak iin vastasna (letine) bavurmak mnsna gelir. Buna gre nfiii kelimesi (Allah'a da kula da mil bir) m olur, halk Allah talya, kesb de kula hs olur (el-Kifye, varak 62b.) [21] el-Kifye'den (varak 59a): E'ariyye limlerinin tamam, kullara alt flillerh Allah talantn mahlku olduu ve bu flitlerin kulun rade kudretinin daMttnde bulunau-Qu noktasnda biz MfrdSere muvafakat etmitir. Yalnz onlar kulunlrade^kudretinin dahilinde otan bir ie hakikat manasnda fiil adm vermekte bize muhalefet ederek demilerdir ki: KuHar tarafndan meydana getirilen e JaMrat mnsnda kesb. mecaz manasnda fiil denilir. nk onlarca hakM fHI ancak cad olabilir. Kulun kesblne hakikat manada fll ad verilebilir mi .verilemez: mi tarznda gze arpan bu htilaf gerekte ze ait olmayp lfza racl bir ntilamr [22] et-Mlde,5/110. [23] eHVIu'mlnn, 23/14. [24] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 136137. [25] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 137.

[26] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 138. [27] Tevffd lgatte; Dourma, meydana getirme,... neticesini verme demektir. Istlahta, Bir fi'lin dier bir fiil vastasyla dolayl olarak failinden ne'et etmesidir, elin hareketi sebebiyle anahtarn hareketi gibi diye ta'rf ve izah edilir. Mu'tezenin benimsedii bu tevld prensibi iinde, ayrca, fiillerin sonunda hsl olan neticenin dorudan doruya o fi'ln eseri olduu gr de mevcuddur. yle ki Mu'tezile, bilindii zere, kullara ait ihtiyar fiillerin meydana geliini tamamen kullara nisbet ederler. Kul - mesel - cam krmak iin ilh kudret ve cdn mdhalesi olmadan tamamen kendi kasd ve iradesiyle yumruunu kaldrarak cama vurur. Bu birinci safhaya fi'lin vukuu diyoruz. kinci safha camn kinim asdr, buna fi'lin netice ve eseri denir. Mutezileye gre ikinci safha da (mislimizdeki camn krl) l- , h kudret ve cdn mdhalesi olmadan, tamamen fi'lin mahsldr, ondan doma (mtevvellid) dir. te Kelam stlahnda bu hdiseye, yani fi'lin kendi neticesinl yine kendisinin dourmasna tevld doan bu neticelere de mtevellidt denilmitir. Ehl-i snnete gre gerek fi'lin vukuu (kulun yumruunu cama vurmas), gerek vuku' bulmu bir fi'lin neticesinin husul (camn krlmas) hakkat mnda Allah'n icadyla olur. Mutezilenin benimsedii tevld bir nevi' determinizmdir. Tabi ilimler iin kabu! edilen tecrb determinizm tabiat kanunlarnn umm ve zarur oluuna istinad eder. Bu telkk, Allah'tan baka her ey iin. kabul ettiimiz imkn prensibini, tesadf, keramet ve mu'clzeyi... inkr eder. Ancak son aratrmalar bu telkkinin yersiz olduunu ortaya koymutur. Emil But-ro'nun (Emile Boutroux, 18451921) kaleme ald ve H. Z, lken'in trkeye evirdii Tabiat Kanunlarnn Zorunsuzlugu Hakknda adl eser (Mill Eitim Bakanl yaynlarndan, stanbul. 1947) bu sahada yaplan almalardan biridir. [28] Ibrhm b. Seyyar b. Hni', Eb shk; Basral, Mu'tezile imamlarndandr. Felsefi ilimlerde derinlemi ve kendisine has baz grlere shibolmutur. Mu'teziie fr- ..; kalanndan onun grn benimseyenlere Nezzamiyye ad verilmitir. 231 h./845 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 1/36), [29] Mu'tezenin byk ounluu, fiillere ait eser ve neticelerin o fi'ii ileyen kulun icadyla meydana geldiini, Allah talnm bunda bir tesiri bulunmadn kabul eder ye bunlara ef'i-i mtevveilide (veya mtavellidt) adn verirler. Nezzm ise mtevvellidttn, yaratl cb, Aiah talnm eseri olduunu ileri srm-tr.Yani Allah tal, canly, dvlme filinden mutlaka elem duyacak bir tabat-te yaratmtr binaenaleyh bu neticenin (elemin) douunda ne Allah'n, ne de kulun bir tesiri yoktur. Kalns de, Neticeler, tabiatcbt, Allah'n eseridir, yani onun tab' Allah tarafndan yle tesbit edilmitir demitir. Bu izah Nezzm'n grne yakndr, hatta onun ayndr. Bu iki grn z, tabiatlann telkkisinde olduu gibi, sebeb bulunduu takdirde neticesinin de mutlaka bulunaca fikrinden ibarettir (el-Kfye, varak 64a). [30] Smme b. el-Eres en-Numeyri, Eb Ma'n; Mu'tezile ileri gelenlerindendir, ona bal olanlara Smmlyye denilmitir. 213 h./828 m. yhnda vefat etmitir (el-A'im, 2/86). [31] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 139140. [32] Teklifin gayesi, Mutezileye gre ed (yerine getirilmesi), bize gre ise imtihandr (el-l'timd, varak 73b)

[33] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 141. [34] el-Bakara.2 286 [35] el-Bakara.2/31 [36] Sahlh-i Buhri. 3/17, el-Buy 140,8/218, et-Tevhid/56, Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 141. [37] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 141142. [38] Amr b. Him b. el-Mugra; Kurey'in Mahzmiyye kolundan; Raslllah (s.a.) efendimizin en byk dman; Chiliyye devrinde Kureyin dah, kahraman ve erfndand. nad yznden kfrnde srar etti ve Byk Bedir gnnde, 2 h./ 624 m. ylnda ldrld. [39] Rr'avn Eski Msr hkmdarlarna verilen bir lkabdr. Milddan nce 3200 tarihinde balayp m.. 342 ylna kadar devam eden 30 kadar sllesi vardr. Kur'n- kerimde zikri geen Rr'avn, Uz, Musa'nn nbvveti arasnda hkmdar olandr. Adnn el-Veld b. Mus'ab olduu sanlmaktadr (bk. sim Ansiklopedisi ve el-Mncid fi'l-edebi ve'l-ulm, Rr'avn maddesi; M. Hamal Yazr, Hak Dini Kur'n Dili, el-Bakara, 2/49 yetinin tefsiri). [40] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 142. [41] el-Bakara, 2/286. [42] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 142143. [43] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 143. [44] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 143. [45] ed-Dehr, 76/30. [46] el-En'm. 6/107. [47] Ynus, 10/99. [48] f-R'd, 13/27, [49] el-Enm,6/125. [50] rde ile meet bir ka mnda kullanlr: Temenni, dua, emir, rz, tahakkm ve cebri izl gibi. Bunlardan temenn mnsndaki irdenin Allah'a nisbeti caiz deildir, nk o, acz ve cehl almetidir. Allah tal ise bundan yce ve mnezzehtir. Emir ile rz mnsna gelen irdenin ise Allah'a nisbeti caizdir, ancak bu irde ma'syet ve ktlklere mil deildir. Tahakkm ve cebrin izlesi m-nstndaki irdeye gelince, bu, Allah'n bir sfat olup kendi cdnn mahsl olan her eye - mslmanlarn ittifakyla - mildir. u kadar var ki Mu'tezile, kullara ait fiillerin Allah'n yaratmasyla vcd bulduunu inkr ettiinden ktlk ve mas-yetlerin onun ifdesi altnda bulduunu kabul edememitir. 8ize gre se her ey Allah'n icadyla vcd bulduundan ayn zamanda onun irdesi altna girmi bulunur" (el-KIfye. varak 67b vd.) [51] Peygamber (s.a.) efendimiz kzlarndan bazlarna din konular retirken yle derdi: Her sabah u tesbhi tekrarla: Allah'a tebih eder, ona hamdederim. Kuvvet ve

kudret ancak Allah iledir. Allah'n diledii olur, dilemedii olmaz..." (S-nen-i Eb Dvud, 2/614, el-Edeb/101; bk. el-Esm' ve's-sft, s. 160-164). [52] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 144145. [53] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 145. [54] el-Kehf, 18/29. [55] Fusslet.41/40. [56] et-Tr, 52/66. [57] el-Bakara, 2/185. [58] Gflr,40/31. [59] Bahis konusu yetln ba taraf yledir, Melen: Ramazan ay ki Kufn o ayda ndirilmitir, insanlara hidayet rehberi, doru yolun ve hak le batt ayrdeden hkmlerin apak delillerini htiva1 eden Kur"n. O halde iinizden o aya erlebilen kimse onu orula geirsin. Kim de hasta olur veya seferde bulunursa, tutamad gnler saysnca dtfler gnlerde oru tutsun." [60] el-sr; 17/7. [61] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 146147. [62] Ma'dm, yok, gayr- mevcd demektir, stlahta, zihnin dnda (harite) ne bizzat, ne do bakasna bal olarak bukjnmyan ma'tm-i ilh, diye ta'rtf olunur. nceki bahiste lh irdenin her eye mn olduunu sbat etmemiz karsnda acaba_ ma'dma da mil midir? alye akla gelebilecek bir soruya cevap tekil etmek zere bu faal almtr. [63] Bu hadisin kayna 36 numaral dipnotunda zikredilmitir. [64] ey: var olan, var olmas mmkn olan (mevcd ve mmkin). [65] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 147148. [66] M'teze limlerinin ounluu Kui iin en elverili olan yapmak ve onu kula vermek Allah zerine vcibdir" dediler. Bir b. el-Mu'temir ile ona tbi' olanlar ise Kul hakknda en uygun olan yerine getirmek Allah'a vcib deildir, fakat kulu iin hayra vesile olan yapmak ona vcibdir, kullar iin ktle vesile olacak eyi yapmas ise caiz deildir demitir. (el-Kifye. varak 72 b.) [67] Zira mslmanlar ve semav dinlere inananlarn hepsi taalere yardm etmesini, gnahlardan korumasn ve bellartnt izle etmesini (Cenb- Haktan) niyaz ederler; nassbu hakikati naber vermitir (ei-'imd, varak 70a-b). [68] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 149150. [69] Sa'dettin Teftznfnin erhu'l-Akaid inde mevzu' ile alkal olarak verdii izaht-faideli olur umuduyla - dercediyorum: (stanbul, 1315 h. basks, s. 127-128): Rzk, Allah talnn, canlya sevkettii ve canlnn yedii eyin addr. Bu, hell olabilecei gibi haram da olur. Bu ta'rif, nzkn, Canlnn kendisiyle beslendii ey tarznda izah

edilmesinden daha dorudur. nk sonuncu ta'rif, rzk mefhmunda dhil olduu halde Allah alya nisbet unsurundan yoksundur. Mutezileye gre haram nzk deildir. nk onlar rzk, bazan Meru, mlikin mlkiyeti altnda bulundurup yedii eydir. bazan da Kendisiyle faidelenmenin memnu' olmad eydir diye a'rif ve izah etmilerdir. Bu ise ancak hell olabilir. ...Bu ihtilfn temeli unlara dayanr: Rzk mefhmunda Allah talya nisbet edili mutlaka bahis konusudur, Allah'tan baka rzk verici yoktur, kul haram yemekten tr zem ve cezaya mstahaktr; halbuki yce Allah'a istind eden bir ey kr olamaz, onu ileyen kii de zem ve cezaya mstahak olmamaldr. Ehl-i snnetin cevab yledir; Kulun cezaya arptrlmas kendi isteiyle haramn sebeblerine bavurmu olmasndandr". [70] Hd, 11/6. [71] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 151. [72] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 151. [73] el-Bakara. 2/168. [74] eyh Eb'i-Hsan er-Rstgfen ve Eb shk el-sferin bu meselede kkte bir ayrln mevcd olduunu kabul etmeyip htilf sadece lfz bakmndandr demilerdir. Doru olan gr de budur (el-'timd, varak 75a). [75] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 151152. [76] Abdullah b. Ahmed b. Mahmd el-K'b, Eb'l-Kaasim; Mu'tezile imamlarndan biri ve K'biyye diye simlendirilen zmrenin reisi. 319 h./ 931 ylnda vefat etmitir (elA1am,4/189. [77] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 153. [78] Bu hads iin SyITnln el-Cmiu's-sagir'ne ve el-MnvTye ait erhine (Slat'rrahm maddesi) ve bir de Sehvi'nin el-Makaasdu'l-hasene'sine (Sadakutu's-srn maddesi) baknz. Buhr (7/72, et-Tbb/12). Mslim (hadis nu. 2557, el-Birr/6) ve Eb Dvud (1/393, ez-Zekh 45) u mealde bir hadis rivayet ederler: Kim rzknn geniletilmesi ve ecelinin geriye braklmasn arzu ederse hsm-akrabasm ziyaret etsin. [79] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 153. [80] el-En'm, 6/28 154 Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 153-154. [81] Su beyt iin bk. Divnu'i-Hzeliyyn, birinci ksm. s. 19. Tbbe'; Mehur Tbbaiyye zrhlarnn, adna izafe ediligi Hmyer hkmdarlarndandr. Eb Zeyb: Huveylid b. Hlid b. Muharri; Huzeyl oullarndan hem Chiliyyet hem de slmiyet devrinde yaam byk bir ir. slmiyet devrinde Medine'ye yerlemi, savalara ve fetihlere katlmtr. 27 h./648 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm. 2/373). [82] el-Kamer, 54/49. [83] Sahrvl Mslimde rivayet edilen Cibril hadiside (hads nu. 8, el-mn/ 1 syle buyurulur: Cibril ona: imm haber ver diye sordu. Raslllah ise yle buyurdu: Allah'a, meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine ve hiret gnne iman etmendir, ayrca hayr ve erriyle birlikte kadere Inanmandr. Difler bir rivayette (haas nu. 10) ise "kaderin

tamamna man etmendir buyurulur. [84] Bu kuds hads in bk. Sayt, el-Camlu's-sagr, : -M , . A maddesi; Aliyyul-Kaar, ei- Ahdis't-kudsiyye, 11. hadis. [85] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 155156. [86] el-Kasas. 28/56. [87] Ftr,35/8. [88] e-r, 42/52. [89] el-sr. 17/9. [90] ervNis,4/119. [91] brahim. 14/36. [92] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 157158. MANIN MAHYET BAZI SEM'YYT BAHSLER2 Gnah leyenlerin Durumu. 2 man ve slm.. 4 mann Mhiyeti5 Mukallidin man6 Baz Sem'iyyt Bahisleri7

MANIN MAHYET BAZI SEM'YYT BAHSLER


Gnah leyenlerin Durumu
Ehl-i snnet (Allah zaferlerini dim klsn) yle dedi: Kfrden baka byk gnah ileyen kimse (mrtekib-i kebre) ne kfir, ne de mnafk olur bylesi imandan kmaz. ayet tevbe etmeden lrse, Allah tal, ya bir efaatinin efaati sayesinde veya kendi ltf-u keremiyie onu affeder, yahut da iledii su mikdarnca cezalandrldktan sonra mutlaka cennete koyar. Byk gnah ileyen kimse Havarice gre kfirdir, Mu'teziieye gre ise imandan kar, fakat kfre girmez; tevbe etmeden ld takdirde ebed olarak cehennemde kalr. Hasen- Basr[1] (Allah rahmet eylesin), bylesi iin nceleri mnafk diyordu, fakat sonra bu sznden ruc' etmitir. [2] Mrci-eye gelince, onlar, Kfr haiinde sevabn bir fidesi dokunmad gibi imann mevcudiyeti halinde de ilenen gnahn zarar olmaz dediler. sbet oian Ehl-i snnetin grdr. nk Cenb- Hak, Ey iman edenler, samimi bir tevbe ile Allah'a dnn[3] buyurarak gnah iledikleri halde kiilere iman kelimesiyle hitbetmitir. Bu hususta baka yetler de mevcuddur. [4]Br de u var ki btn

mslman-lar, Asr-s sedetten bugne kadar, ehl-i kbleden len kimselerin byk gnah ilediklerini bildikleri halde cenaze namazlarn klmak, onlar iin dua ve istifar etmek adetini srdregelmilerdir. Yine mslmanlarn be vakit namazda, anne-babalarna, akraba ve ta-ndklanna-hi bir tefrk yapmadan-aff- ilh diledikleri mehurdur, halbuki onlar kfir iin stifar edilemiyeceini pek l bilmektedirler. Meselenin derinletirilmesine gelince, imann mhiyeti kalbin tas-dkndan ibarettir, ikrar da bu tasdikin bir almetini tekil eder. Kimde kalbdeki tasdikin almeti olan ikrar mevcd olursa m'min vasfna hiz olur. Binenaleyh ondaki tasdik tekzb ile, ikrar da inkr ile yer deitirmedike o kii kfir diye vasflandnlamaz. Kfir olmaynca da m'min saylr, nk tasdk ile tekzb arasnda sadece tered-dd ve duraklama vardr ki bunun kfr olduunda ihtilf yoktur. lh emre muhalefet ve nehyolunan irtikbetmeye gelince -ona muhalefeti hell telkki etmemek ve yasan hafife almamak artyle - bu, ne tekzb saylr, ne de ilh emir ve yasa red mns tar; bu hal olsa olsa aa arzularn ar basksndan, taassubdan, kibirden ve tenbellikten doan bir eydir. Kald ki byle bir hlet-i ru-hiyye ile gnah ilemeye azab korkusu, af midi ve tevbe azmi de umumiyetle elik eder. Btn bunlar imann meyvesi ve kalbde mevcd ilh mkfat ve mczt tasdk almetidir. Bu durumu una benzetebiliz ki bir doktor, hastasna il imesini emreder, zarar veren eylerden de onu sakndrr. Hasta da doktorun sylediklerini doru kabul edip benimser. Buna ramen bazan kendisine zarar verecek eyleri yer, veya faidesi dokunacak illar imekten imtina1 eder. Bununla beraber zarar grmekten korkar, yaptna pimanlk duyar, doktorundan utanr, knamasndan endie eder ve anln almay umar. te nasl ki bu, doktorun emrini reddetmek, onun mevcudiyetini hie saymak mnsna gelmiyorsa bizim meselemizde de durum ayndr. imdiye kadar anlattklarmz sayesinde byk gnah ileyen m'minin iman zerine bky kald sabit olduuna gre, ayn hal zere ld takdirde cennet ehlinden olaca da ortaya km olur. nk Cenb- Hak, Allah m'min erkeklerle m'min kadnlara cennetler va'detmitir[5] buyuruyor. Cennet ehlinden olunca da cehennemde ebed kalmas dnlemez, zira hem cennete girmek, hem de cehennemde ebed kalmak akln tasavvur edebilecei bir ey deildir. u da var ki cehennemde ebed kal kfir iin kesilen bir ceza olduuna ve bu, cezalarn en ar, kfr de sularn en by bulunduuna gre cehennemde ebed kal kfr suuna denk bir ceza tekil etmi olur. Eer kfrn dnundaki bir sua mukabil, cehennemde ebed kal gibi bir ceza verilerek azab edilecek olursa ilenen suun tesinde bir ceza verilmi olur, bu ise adalete smaz. Soru : Byk gnah ileyenlerin azab edileceine dair ilh teh-did haberi (vad) mutlak olarak (istisnasz) vrid olmutur. Eer bazlarnn affedilmesi caiz olsayd ilh habere yalan karm (huluf etmi, caym) olur, bu ise caiz deildir? Cevap : Baz limlerimiz, Allah talnn azab haberinin btn slere mil olduunu kabul etmiler ve fakat nce haber verilen azabdan vazgemek bir ituftur, binenaleyh yce Allah hakknda caizdir demilerdir. Muhakkik limlerimiz ise Allah talnn ne mkfat, ne de ceza haberinde hulfetmesini tecviz etmemilerdir. nk bu, verilen hkmn (szn) deimesi demektir. Halbuki Cenb- Hak, Benim nezdimde sz deitirilemez... [6] buyurmutur. Hem de Allah tal Kur'n-t kerminde, vadi (tehdidi) va'd ile ifade buyurmu ve onda hulf olamyacan beyan etmitir: Senden azabn abuk gelmesini isterler. Allah va'dinden (tehdidinden) asla.caymaz. [7]u kadar var ki

muhakkik limlerimiz affn mmkn olduuna hkmetmilerdir. O halde affolunan azabn ilh tehdidin mulne dhil klnmad anlalmtr. Binenaleyh Allah talnn aff filn gnahkrn umum tehdidden tahsis (ve tefrik) edildiinin beyan mnsna gelir. Tahsis ise istisna yerine geer. slerden bazlarnn tehdidin mulnden istisna edilmesi nasl bir hulf saylmazsa tahss (ve tefrk) ediimesi de saylmaz. [8] Soru : Allah tal, Kim bir m'mini kasden ldrrse cezas, iinde ebed kalaca cehennemdir[9] buyurmutur. Yine o an yce Allah Kim Allah'a ve Peygamberine isyan eder, O'nun snrlarn ineyip geerse, onu, iinde ebed kalaca atee koyar[10] buyurmaktadr. Bu yetlerde Cenb- Hak kati ve isyan fiilleri in cehennemde ebed kal azabn haber vermitir? [11] Cevap : Bu yetlerin birincisi, tefsirde zikrolunan sebeb-i nzulden anlalaca zere, [12] m'mini ldrmeyi hell telkki eden kimse hakknda nazil olmutur, bylesinin kfir olduu ise phesizdir. kinci yet de kfir hakknda nazil olmutur. nk btn snrlan ineyip amak ancak kfirin yapaca bir eydir. u da var ki Huld maddesi bazan zikrolunur, fakat ondan ebediyet deil uzun mddet kasdolunur. [13] Bahis mevzuu edilen mrtekifcH kebre meselesi zerine dier ba) konular istinad ettirilir: [14] A) Birincisi: efaat meselesidir. efaat bize gre vardr, Mu'tezile ise muhalif kalmtr. Bunun izahna gelince, biz Ehl-i snnet, Allah talnn, vsta olmakszn affetmesini mmkn grdmze gre peygamberlerin ve hayrl kullarn efaati ile affetmesi ise evieviyetle mmkndr. Mu'tezileye gre af mmkn olmadndan efaatin da birfaidesi yoktur. Bu mevzu'daki delilimiz u yet-i kermelerden mteekkildir: Artk onlar bala, gnahlarnn yarlganmasn iste[15] Hem kendinin, hem erkek m'minlerle kadn m'minlerin gnahnn yarlganmasn dile.[16] Bu ilhi ifadeler efaati emretmektedir. Yine yce Allah'n u yet-i kermesi: Artk efaat edicilerin hi bir efaati onlara fide temin etmiyecek. [17]Eer efaat m'minlere de faide vermiye-cek olsayd kfirleri tahss (ve tefrk) etmenin bir mns olmazd. u mehur hads de bizim iin bir delil tekil eder. Peygamber efendimizin Benim efaatim mmetimden kebir ileyenler iindir[18] mealindeki szleri. efaat mevzuundaki hadsler tevatre yakndr, en azndan hret derecesindedir, haber-i mehuru nkr etmek se bidattir. [19] B) kincisi: Kfr ile irkin affedilmesi meselesi, aklen caiz midir deil midir? limlerimiz (Allah kendilerinden rz olsun) bunun (aklen bile olsa) caiz olmadn sylemiler. E'ariyye ise caizdir hkmn vermitir. Yine onlara gre m'minlerin cehenneme, kfirlerin de cennete konulup ebed braklmalar (aklen) mmkndr.Hatta bu, abes de saylmaz; u kadar var ki nas bunun vuku1 bulmyacan haber vermitir. Bize gre ise caiz deildir. Bu telkkilerin iinde isabetli olan bizim ileriye srdmz grtr. nk hikmet, iyilik yapan ile ktlk ileyen kimseyi birbirinden farkl muamelelere tbi, tutmay gerektirir. Nitekim Cenb- Hak, yiliin mkfat iyilikten baka bir ey midir?[20] ve yine Ktln karl ona denk bir ktlktr[21] buyurmutur. Allah talnn, iyilik yapan ile ktlk yapann eitliine hkmeden kimseleri tenkide tbi' tutmas da

meseleyi ayrca vuzuha kavuturmaktadr. O sn yce syleyici yle buyurmutur: Yoksa o ktlkleri kazananlar, kendilerini, iman edip de iyi amellerde bulunanlara eit, dirim ve lmlerini msvmi klacaz sanmlar! Dorusu, ne kt bir hkme varmlar.[22] Yine u yet-i kerme ayn hususu ifade etmektedir : yle ya, hi mslmanlan o gnahkrlarla eit tutar myz biz! Size ne oluyor? Ne tuhaf bir hkme varyorsunuz?. [23] Mtrd limlerine gre kfr ile dier gnahlar arasndaki fark udur: Kfr son noktasnda bir sutur, onun su saylmamasna ve yasaklsnn kalkmasna hi bir ihtimal yoktur. u da var ki kfir kendi kfrnn hak ve gerek olduuna inanr, bu sebeple de onun iin bir balama ve yarlanma talebinde bulunmaz. O halde bylesini affetmek hikmete uygun deildir. Hem kfr, dier gnahlarn aksine, devaml bir inantr, binenaleyh devaml bir cezay gerektiricidir. [24] C) ncs : Zulm, hikmetsizlik ve yalan yce Allah'n kudret sahasna dhil midir, deil midir? Bize gre bunlar muhal eylerdir. Allah taly bunlara muktedir olmakla vasflandrmak mmkn deildir, Mu'tezile bu gre muhalefet ederek muktedirdir, fakat yapmaz demitir. Gerekte onlarn iddias yanltr, nk Allah'n kudreti dahilinde olan bir eyle daima vasflanmas caizdir, halbuki yukarda zikredilen mefhumiarla vasflanmas mmkn deildir. Bir de u var ki bahis konusu edilen husus Allah tal iin caiz olsayd adi sfatnn ya varl veya yokluu halinde caiz olacakt. Birinci kk kabul etmeye imkn yoktur, nk iki zddn (odl ile zulmn} itimi hsl olur. kinci k da mmkn deildir. Zira, adi yce Allah hakknda vcib bir sfat olup yokluu muhaldir. [25] D) Drdncs : Byk ve kk gnahlarn ta'rifi (kebir ve sa-ir): Bazlar, Kiiyi Allah'a s klan her gnah byktr demitir. Bu sz Allah talnn Kur'n- kerminde beyan byurduu hakikate muhalif dmektedir. Cenb- Hak yle buyurur: u kitaba ne oluyor ki kk byk hi bir gnah brakmayp hepsini saym. [26]Bazlar da, Kiinin, zerinde srar ettii gnah byk, istifar ettii gnah da kktr demitir. Bu hususta isabetli olan gr udur: Kk ve byk (gnah) kendi balarna ta'rf edilemiyen iki zff isimdir, tpk sevaplarda olduu gibi. Her ma'syet, fevkndeki gnaha nisbet edildii takdirde k-jk, dnunda bulunan gnaha nisbet edilirse byktr. Mutlak kebre ise kfrdr; nk ondan byk gnah yoktur, dier gnahlar ona nisbetle kktr. Nitekim u yet-i kermeden maksd olan da budur : Eer men' olunduunuz byk gnahlardan saknrsanz br gnahlarnz rteriz,[27] Demek ister ki - en dorusunu Allah biiir ya - kfrden kanrsanz onun dnundaki gnahlarnz affederiz, tpk u yet-i kermede ifade edildii gibi: O, irkin dnundaki gnahlar diledii kimse iin yarlar.[28] Bir nce zikrettiimiz yette (kfr yerine kullanlan) Kebirn cemi' sygasyla zikredilmesi, vah-yolunan kiilerin cemi1 sygasyla anlmasna denk gelmesi iindir. Bylece kebir ferdlerinin her biri nehyolunan ferdlerden birine ait olmu olur. Bu, Arab dilini isti'mal edenlerin, Topluluk hayvanlarna bindiler, urubalarn giydiler mealindeki szlerine benzer. [29]unu da belirtelim ki bahis mevzuu yet-i kerime tarznda mf-red olarak da okunmutur. [30] Bu kraate gre mkil kendiliinden ortadan kalkm olur. Tevfk ve hidyete erdiren yalnz Allah taldr. [31]

man ve slm
Ehl-i kble (Allah saylarn artrsn), Cenb- Hakka man etmenin farziyetinde, ona kfretmenin de haram olduuna ittifak etmitir. Ancak imann insan zerine farz oluunun akl yoluyia m tahakkuk ettii, yoksa nakil ile mi sabit olduu noktasnda ihtilf vki' olmutur. Buna bal olarak kendisine peygamber davetinin ulamad kimse kfr zere ld takdirde azaba ma'ruz braklp braklmya-ca hususu da mnakaaya konu tekil etmitir. Hkim e-ehid, el-Muntekaa[32] adl eserinde Eb Hanfe'nin (r.a) yle dediini nakleder: Gklerin, yerin, kendi vcdunun ve dier yaratklarn fevkal'de yaratln mahede edebilen bir insan iin Yaradan'n bilmemesinde hi bir mazeret mevcd deildir. Yine Eb Hanfe (r,a.) yle demi: ayet Allah tal hi bir peygamber gndermemi olsayd bile, yine de insanlarn, akllarn kullanmak suretiyle Yaradan' bilmeleri gerekli olurdu. E'ariyye, Hi bir ey akl yoluyla insan zerine gerekli olmaz. Akl vastasyla olsa olsa baz eylerin iyilii, dier bazlarnn da ktl anlalabilir, bunun yannda kinatn hadis, yce Yaratcnn kadm olduu da bilinebilir demiti. Melhide (Dehriyye), Revfz, mebbihe ile Havricin Muhakkime kolu, Aklla hi bir ey bilinemez, onun yoluyla hi bir ey insana vcib olmaz demilerdir. Mu'tezile de, akln, mstakllen, Allah talya iman ve onun ni'metlerine kr gerektirici (farz klc) olduuna, din hkmleri kendi bana isbata kfi geldiine hkrnetmistir. Ehl-i snnete gre ise akl bir vstadr: sayesinde eyann gzellii ile irkinlii, imann gereklilii ve ni'metlerini ltfeden Yara-dan'a kretmenin lzumu anlalabildii bir vsta; hakkatte bu hususlar anlatan ve gerekli klan da Allah taldr, fakat akl vsrtasyla. Akl melekesi teekkl etmi ocua gelince, istidlale muktedir bir durumda bulunan byle bir ocua acaba yce Allah' tanmak vcib midir, deil midir? stad Eb Mansr el-Mtrd (Allah rahmet eylesin) ile Irak ulemsndan bir ok zat vcibdir demilerdir. Bazlar da Buldan nce ocua hi bir ey vcib olmaz demitir. Akln gerektirici ve mes'uliyet getirici bir delil olduunun isbat az"cz ve cell olan Allah'n u yet-i kermesidir: Kulak, gz ve kalb. Bunlarn her biri ondan mes'uldr.[33] Bunlardan kulak iitilecek eylere, gz grlecek nesnelere, kalb (zihin) de akl yoluyla idrak olunacak hususlara hstr. Bununla beraber ne kulak, ne de gz akldan ms-tan kalamaz. nk kulak hakk da, btl da iitir, gz doru olan da, yanl olan da grr, bu iki kk (hak ile btl) ancak akl yoluyla birbirinden ayrdetmek mmkn olur. Bu hakkat ayrca u husus da isbat etmektedir: Peygamberin syledii sz aslnda bir haber-i v-hiddir. Haber-i vhid ise haddizatnda, doruya da yalana da ihtimali bulunan bir eydir. Burada yalan ile doruyu birbirinden ayrdetmek ancak mu'cize ile mmkndr. Mu'cize ile dier hrikul'de hadisleri birbirinden tefrk eden de akldr. O halde bilgilerin ve vecbelerin hakkatte istinad ettii zemin akldr. unu da belirtelim ki peygamberler, mmetlerine, bilhassa akl deliller ileriye srerek teblide bulunmular, onlarla mcadele etmilerdir. Hz. brahim de gerek devrinin hkmdaryla, gerek babas ve kavmi ile ayn ekilde mnazara ve mcadele etmitir. Nitekim Cenb- Hak Kur'n- kerminde yle buyurur: Bir zamanlar brhm atas Azer'e : Sen putlar tanrlar m kabul ediyorsun? demiti. [34]Onlara brhm'in haberini de oku. Hani o, babasna ve kavmine: Siz neye tapyorsunuz? demiti. [35]Nedir tapp durduunuz bu heykeller?.[36] Bu nevi' akl delillerle insanlarda

bilginin hsl olmas aslnda peygamberin szne bal deildir; aksine, insanlar, akllarn kullanmak suretiyle byle bir bilgiyi pekl elde edebilirler. Bu sebepledir ki Allah tal Ku/n- kermin bir ok yetlerinde onlar tefekkr ve muhakemeye tevik etmitir. Nitekim O sn yce syieyici Onlar dnmezler mi? [37] Onlar tefekkr etmezler mi? [38] buyurmutur. imdiye kadar verilen izahattan anlalm oldu ki akl kendi sahasna giren hususlan mstakllen idrak edebilir. Fakat (mesel) iitme kuvveti akl olmakszn byle bir idrakten cizdir. mann akl yoluyla vcib olmasnn mns, kiinin, yapmakla mkfata, veyahut terketmekle cezaya mstahak olmas demek deildir. nk mkfat ile ceza ancak nas ile bilinebilir. Bize gre bunun mns, yce Yaratcnn varln benimsemek onu inkr etmekten daha ma'kul, Allah taly birlemek ona bakasn ortak komaktan daha doru olduu noktasnda akln bir nevi' tercih yapmasdr; yle ki akl bu iki eyin ayn deerde olmadna hkmeder. Akln kr gerektirmesi de nimetlerini esirgemeyen yce Allah'n ltufkrln rtiraf etmekten ibarettir; yle ki insan, bu ltufkrlkta Allah talya kimsenin erk olamyacan kestiriverir. [39]

mann Mhiyeti
Hads limleri (Allah cmlesine rahmet eylesin), man, dil ile ikrar, kalb ile tasdik ve uzuvlarla amel etmekten ibarettir dedi. Mtrdiy-ye limlerinin ou, man, ikrardan ibarettir Cehm b. Safvn ile Kaderiyyeden Hseyn es-Slih[40] de, man bilmekten ibarettir demilerdir. limlerimizin muhakkik olanlar ise yle elemitir: man kalb ile tasdiktir. Dil ile ikrar sadece dnyada (mslman) ahkmnn yrtlmesi iin arttr. Bu hkm Eb Hanfe el-lim ve'l-mteallim[41]adl kitabnda zikretmitir. std Eb Mansr el-Mtrd ile Hseyn b. el-Fadl el-BecelTnin[42]de tercihi bu olmakla beraber E'ari'den gelen iki rivayetten sahh olanda bunu desteklemektedir. nk iman lgatte tasdik demektir. Nitekim Cenb- Hak, Ysuf aleyhisselmn kardelerinin szn naklen yle buyurur: Ey babamz! .. Sen bize iman edici deilsin[43] ya'ni tasefik edici. u kadar var ki tasdik dern bir hdise olup zerine hkm kurmak mmkn olmadndan slmiyet, dil ile ikrar, tasdikin bir belirtisi ve dnyaya ait hkmlerin yrtlebilmesinin art olarak gerekli klmtr. Nitekim Peygamber (a.s,) efendimiz yle buyurmulardr: nsanlarla, L ilahe iliellah deyinceye kadar savamakla emrolundum; bunu syledikleri anhayattan ve mallan hususunda benden emin olurlar, ancak hukukT mes'liyetlert mstesna. yzlerinin muhasebesi ise Altah'a aittir[44]Bunun indir ki dil le krarn mr boyunca bir defa vuku' bulmas kfirdir. Ameller imandan deildir. Zira Cenb- Hak man edenler ve slih ameller ileyenler[45] yet- kermesinde amelleri iman zerine atfetmitir. Oysaki ma'tf ma'tfunaleyhin gayn olur. Yine M'min olmak artyla iyi amel ili-yenler... [46] mealindeki yet-i kermesinde grld zere iman, amellerin makbul olmasnn art klmt, art ise merutun gayn olur. unu do belirtelim ki dil le ikrar etmek demek kolbdekl tasdiki haber vermek demektir. Binenaleyh bir kii inandm der de kalbinde tasdik mevcd olmazsa bu

haber verii vaka uygun dmez. Bunun indir ki Allah tal, u yet-i kermesiyle, dil ile ikrar ettikleri halde mnafklardan iman nefyetmltir: Bedeviler iman ettik derler. De ki: hayr, siz iman etmediniz.[47] O halde dil ile ikrar ettii halde kalb ile tasdik etmiyen kimse biz nsanlar nazarnda m'min, Allah tal nezdinde ise kfir olur. Aksine, kalbinde tasdk bulundurduu halde dil ile ikrar etmiyen kii de Allah nezdinde m'min, dnya ahkm muvacehesinde ise kfir saylr. [48]

Mukallidin man
Ehl-i kble mukallidin[49] imann shhati hususunda ihtilf etmitir. Eb Hanfe. Sfyn- Sevrf, [50] Mlik, [51] Evz, [52] btn fukah ile hads limleri (Allah cmlesine rahmet eylesin), man sahhtir, fakat istidlali terketmesi sebebiyle gnahkrdr demiIerdir.Rstfeni[53] ile Halnr (r.h.) mann makbul olmasnn art, mu'cizenin yardmyla Peygamber aleyhisselmn sznn doruluunu bilmesidir demilerdir. E'arTye gre ise bunu akln yardmyla bilmesi gerekli olup dili ile ifade etmesi ve munz iie mnakaa ve mnazara yrtmesi art deildir. Btn kelm limlerinin gr de ayndr. Mu'tezile de, Her bir meseleyi, aklnn yardmyla, mukabil pheyi bertaraf edebilecek ekilde bilmedike m'min saylmaz demitir. Sahh olan btn ehl-i ilmin (kelm limlerinin) benimsedii grtr. Zira iman mutlak tasdikden ibarettir. Nasl ki bir kimseye bir haber verilir de onu tasdik eder, onun iin Habere inand denilmesi doru olursa; mukallide de inanlmas gerekli hususlar haber verilirde onlan tasdik ederse m'min olur ve yce Allah'n m'minlere va'dettii mkfata hak kazanr. Bilmeye (ma'rifet) gelince, o, imandan baka bir eydir, zira ma'rifet bulunduu halde iman bu-lunmayabilir.Nitekim Ehi-i Kitb (oian Yahudi ve Hristiyanlar) Mu-hammed aleyhisselmn nbvvetini kendi oullarn tandklar gibi biliyor, fakat onu tasdik etmiyorlard, Kur'n- kerm de bunu haber vermektedir.[54] Bahis mevzuu edilen bu gr ayrl, bir da banda doup yaayan ve kinatn yaratl ile onun Yaratcs hakknda asla dnmedii halde bundan haberdar edilmesi zerine tasdik eden kimse hakkndadr. Mslman beldelerde yaayan ve yce Allah'n eserlerini mahede edip de ululayan kimse ise taklid snrnn tesindedir. Tevfk Allah'tandr. [55] imdiye kadar verilen izahattan, imann tasdikten ibaret olduu, dil ile krarn ise sadece dnya ahkmnn yrtlebilmesi iin art bulunduu anlalm oldu. O halde tasdikin mevcudiyetiyle iman teekkl eder; bu imanda ziyde ve noksan (artma ve eksilme, azlk ve okluk) dnlemez. mam afi (r.h.) bu gre muhalefet ederek amelleri imandan saym ve amellerin artmasyla imann artmasna, onlarn eksilmesiyle de imann eksilmesine hkmetmitir. Biz bu gr bir nceki blmde reddetmitik. Cenb- Hakkn... imanlarn artrr, [56] mealindeki yet-i kermesine gelince, bu nev yetlerin bir ka mnya gelmesi muhtemeldir. Bir defa, Peygamber aleyhisselmn asrnda, iman mevzularnn ayrntlar bakmndan ziyde ihtimali bahis konusu olabilir. yle ki Asr- sedette her an bir yet nzi! oluyor, her an yeni bir hkm vcd buluyordu. Bylece ashb- kirama, aslnda icml imanlarna dhil bulunan bu nevi" yet ve hkmlere ayr ayn iman etmek gerekiyor (ve iman maddelerinde bir nevi1 ziyde hsl oluyor) du. Saniyen, bahis mevzuu edilen yetin, dier arazlarda olduu gibi teceddd- emsal[57] bakmndan ziyadeleme mnsna alnmas mmkn olmakla

beraber imann bereket ve tesirinin artmas ve nurunun parlamas mnsna da gelmesi ihtimal dahilindedir.Tevfka erdiren yalnz Allah'tr. Kendisinde tasdik ile ikrarn mevcud olduu kimse hakkyle m'mindir; bylesinin Ben inallah m'minim demesi doru deildir, fiye gre ise caizdir. Zira iman mevzuunda inallah demek pheyi gerektirir, en azndan phe ihtimali tar. Tpk hayatta olan bir kimsenin Ben inallah canlym demesi mmkn olamyaca gibi. Tasdik ile ikrara sahibolan kimse (son nefesiyle dnyadan nasl ayrlacan ve buna bal olarak Allah nezdindeki nih durumunu bilmemesi sebebiyle de Ben inallah m'minim diyemez, nk) u anda kendisinde iman mevcud olduundan Allah tal nezdin-de de m'mindir. Yce Allah, onun, bir mddet sonra kfir olacan bilse bile (u andaki durumu deimez), tpk Allah talnn, hayatta olan bir kimseyi, u anda hayat tamas sebebiyle canl bilmesi gibi, halbuki bir mddet sonra lecei de m'lm-i ilhdir. Bu dnce iledir ki eytan, Cenb- Hakka ibadet ettii mddet iinde m'min ve makbul bir kuldu, her ne kadar yce Allah onun bil'hare kfir olacan biliyor idiyse de diyebilmektedeyiz. eytanhakknda nazil olan[58]yet-i kerimesine gelince;buradaki mnsdr[59] tpk Hz. Nuh'unolu hakknda boulanlardan oldu mnsna [60] buyurulduu gibi. iman le islm terimleri biz Ehi-i snnete gre ayndr. Zevahir ulemsna gre ise ayn ayn eylerdir. EhH snnet grnn Isbat yledir ki iman, aziz ve cell olan Allah', haber verdii emir ve yasaklarnda tasdik etmekten barettir, islm ise onun ulhiyetine boyun eip taat eylemektir, bu da ancak onun emir ve nehyini benimsemekle gerekleebilir. O halde tadktan hkm bakmndan iman, slmdan aynlmaz ve aralarnda mugayeret bulunmaz, iman ile Isi-mn birbirinden ayri eyler oldukiann ddia eden kimseye sorulur: M'min olup da msllm olmiyan, yahut da mslim olup da M'min olmyan kimsenin hkm nedir? Eer biri iin mevcud olup da teki in bulunmayan bir hkm isbat edebilirse na a'i, aksi takdirde sznn yanll ortaya km olur. Tevfk ve hidyete erdiren yce Allah'tr. [61]

Baz Sem'iyyt Bahisleri


Deriz ki: Vuku' bulmas aklen mmkn olan bir ey hakknda ncis vrid olunca onu kabul etmek ve ona inanmak gereklidir. A) Bunlardan biri lmden sonraki (Mnker ve Nekr meleklerinin kabirde soracaklar) sul ve kabir azb'dr. Bunlar Eh!-i snnete gre haktr, vuku'bulucudur, Mu'teze ise muhalefet etmitir. Kabirdeki sul ve azab ruhun cesede iade edilmesi suretiyle mmkndr. Peygamber (s.a.) efendimiz, ly defnettikten sonra, Kardeiniz iin Allah'tan mafiret dileyiniz, nk o, u anda sorguya ekilmektedir[62] buyurmulardr. Yine o, yle buyurmutur: drardan saknnz, zira kabir azabnn ou ondandr.[63] B) Yine kyamet gnnde cesedlerin tekrar diriltilip hayata iade edilmesi haktr, vuku' bulacaktr. Bunu Dehriyye (Materyalistler) kknden inkr etmi, slm filozoflar da hasrn cesedler iin deil ruhlar lemi iin vuku' bulacan iddia etmitir. Hakikatte ise (lm hadisesiyle) deiiklie ma'ruz kalmasndan sonra bile bedene, eski ekli verilerek ve ruhu iade edilerek vuku' bulacak olan ba's, aklen mmkndr. Cenb- Hak da, phe yok ki Allah kabirlerde olan kimseleri tekrar diriltecek[64] buyurmutur. Yine o

azameti yce Allah, rm kemiklere kim can verecektir? diyene cevaben, De ki onlar ilk defa yaratan tekrar rtecektir, [65]buyurmutur: C) Kyamet gnnde amel defterlerinin okunmas da haktr. Zira yce Allah, Kyamet gn herkes iin bir kitab karacaz ki alm olarak nne konulacak[66] buyurmutur. M'minlerin amel defterleri - Kur'n- kermin haber verdii zere[67] sa taraflarndan, kfirlerinki ise so! ve arka taraflarndan verilecektir. D) Mizan da haktr . nk Cenb- Hak, O gn tartmak da haktr[68] buyurmutur. Mizan, amellerin mkdarlarn tesbite yanyan bir ey olup akl, onun keyfiyetini bilmekten cizdir, dnya terazilerine benzetilmesi mmkn deildir. Bu hususta nakle, olduu gibi teslim olmak en selmeti! yoldur. E) Srat da haktr. Srat, cehennemin srt zerinde uzatlm bir kprdr, Btn mkellef canllar zerinde yryecek, cennet ehli onu geecek, cehennemlikler ise ayaklan srp atee deceklerdir. F) Cennet ile cehennem, biz Ehl- snnete gre, yaratlm olup el'an mevcuddur, Mu'tezile ise buna muhalif kalmtr. Grmzn isbat udur ki yce Allah, cennet hakknda (mz sygasyla) ... takva sahipleri iin hazrland[69]cehennem hakknda da, ... kfirler iin hazrland[70] buyurmutur. Mezhebimize gre cennet ile cehennem, iindekilerle birlikte ebediyen yok olmyacaktr, Cehmiyye ise buna muhalefet etmitir. Zira Allah tal her ikisinin sakinleri hakknda ... orada ebediyen kalcdrlar[71] buyurmutur. G) Yine Allah talnn haber verdii, cennet ehline ait huriler, kkler, trl meyveler, nehirler, aalar, eitli yiyecek ve iecek gibi nimetler ile cehennem ehline dair zakkum yemei, kaynar su, zincirler, bukalar, ateten halatlar nevinden azap da haktr, vuku' bulacaktr. [72]Btniyye ile filozoflar bu geree kar kmakta ve cennet ile cehennem ahvli hakknda vrid olmu naslar zahir mnlarna aykr olarak te'vil etmektedir. Hakikatte bu, ortada bir zaruret ve eide bir delil olmakszn naslar zahir mnlarndan karmaktr; o da apak bir inkrdr. [73] [1] Hasan b. Yesr el-Basr, Eb said; tabidir. Basralarn imam ve asrndaki mslmanlarn allmssi idi. Menkb zengindir. Dillerde dolaan gzei szleri vardr. 110 h, / 728 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 2/242). [2] Hasan- Basr, mnafklk almetlerine dair mehur hads-i erife istinad ederek byk gnah ileyen kimse iin mnafktr demitir. O, bu hadste zikredilen kt haslet dndaki gnahlar da ma'siyet olma bakmndan bu hasletlerle m-sv kabul etmitir (bk. el-Kifye, varak 79a). Rivayet olunduuna gre At, Ha-san-i Basr'nin bu grnden haberdar olduu zaman kendisine yle bir haber gndermi : Ysuf aleyhisselmn kardeleri onu kuyuya atmak suretiyle emanete hiyanet ettiler, Ysuf'u kurt yedi demekle yalan sylemi oldular, Biz onu mutlaka koruyacaz va'dinden de caydlar; oniar btn bunlarla mnafk m oldular? Hasan-i Basr bu haberi alnca, A' doru sylyor demi ve daha nce benimsedii grten ruc' etmitir (el-'timd, varak 87b). [3] et-Tahrim, 66/8. [4] el-'timf da yle denilmektedir (varak 86a): Sahih olan biz Ehil snnetin syle-

diidir. nk Cenb- Hak, Ey iman edenler, ldrlenler hakknda size ksas farzedildi (el-Bakara, 2/178) buyurarak kasden adam ldren kimseye m'min adn yermitir, halbuki kati byk bir gnahtr. u yette de durum ayndr; Eer m'minlerden iki zmre birbirlerini ldrrlerse aralarn bartrn (el-Hucurt. 49/ 9). ... Bir de u yet-i kermeye bakalm : Ey iman edenler, lm herhangi birinizin karsna gelip att zaman vasiyet ettiiniz takdirde iinizden adalet sahibi ki ahid tutun... (el-Mide, 5/106). Eer adaletin yokluguyla iman ortadan kalkacak olsayd yette sadece iinizden iki hid denilirdi, nk yet-i kerimenin ba zaten mminlere hitb ile balamaktadr. Bylece m'min kimsenin adi de, gayr- adi d, olabilecei sabit oldu. std (mtrdD, et-Tevhid inde byle demtir.l (bk. Kllbu"t-Tevhid, Dr, f, Huleyf neri, Beyrut, 1970, s. 354). [5] et-Tevbe, 9/72. [6] Kaaf. 50/29. [7] el-Hacc, 22/47. [8] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 161-164. [9] en-Nisa, 4/93. [10] ervNls.4/14 [11] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 164. [12] bni Cerr et-Taber. bni Cureyc tankyla krime'den rivayet ettiine gre Ensr-dan bir zt Mkyes b. Subbe'nin kardeini ldrm, Raslllah (s.a.) ona kardeinin diyetini yermi, oda kabul etmi. Bir mddet sonra kardeinin kaatiline saldrarak onu ldrm. Bunun zerine Rasl-i ekrem efendimiz de yle buyurmutur; Onu ne Harom'in iinde, ne de dnda emin klimam (hayat hrriyetini garanti etmem). Sz konusu kii Mekke'nin fethi gnnde ldrlmtr. bni Cureyc, bu yetin bahis konusu ahs hakknda nazil olduunu sylemitir (bk. Lbbu'n nukuul ve TaberTefsiri, yetin tefsirinde). [13] Huld maddesinin bu uzan mddet kalma mnsna kullanlmas zikrine ihtiya hissettirmeyecek derecede ok yaygndr (erhu'l-Umde, Carullah Ktphanesi, nu. 1164, varak 36b.) Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 164. [14] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 165. [15] l-ilmrn, 3/159. [16] Muhammed, 47/19. [17] el-Mddessir, 74/48. [18] Snen-i Eb Dvd. 2/537, es-Snen/20; Sunen- Tirmz, hads nu. 2435-ned-i Eb Dvd et-Taylis, s. 270, Hz. Enes'den; el-makaasdu l-hasene. nu.597. [19] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 165. [20] er-Rahmn, 55/60. [21] e-r, 42/40, [22] el-Csiye, 45/21.

[23] el-Kalem, 68/35-36 [24] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 165166. [25] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 166. [26] e!-Kehf, 18/49. [27] en-Nis'4/31. [28] en-Nis1 4/48,116. [29] Ehl-i snnet limleri metinde yer alan en-Nis' sresinin 31, yetindeki kebir kelimesini kfr ile tefsir etmilerdir. Bu tefsir karsnda kendilerine yle bir soru yneltilebilir: Kebir den maksad kfr olsayd -kfr tek olduundan kelime cemi' deil, mfred olurdu. Mellif cevaben diyor ki : Kfr mnsna alnan kebifin cem'i olarak kullanlmas yette kendilerine hitbedilen kiilerin cemi' sygasyla anlmasna denk gelmesi iindir. Sanki muhtab saysnca kfr varm gibi, her birinin rtikp edebilecei kfr kasdolunmutur. Bylece her bir ferd bir kfr tekabl edecek ekilde kfrler mnsna gelen (kebir sygas kullanlmtr. Nitekim Araplar, Topluluun her bir ferdi kendi hayvanna bindi mnsna Topluluk hayvanlarna bindiler,.. derler. [30] bk, el-Bahru'l-muhit, 3/233; Tefsiru'I-Keaf, 1/503, [31] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 167. [32] Muhammecl b. Muhammed b. Amed , Ebl-Fadl; Merv'li, Hkim e-ehd diye tannm, kad ve vezir. Devrinde Merv ehrinin bilgini ve Haneflerin imam idi. 334 h. / 945 m. ylnda Rey'de ehid edilmitir (el-A'lm, 7/242; el-Cevhiru'l-mudyye, 2/112). el-Muntekaa, bu ztn Hanef fkhna dair bir eseri olmakla beraber nshas mevcd deildir (bk. Kefij^-Zunn, 2/1851; Tabakatu'l-kefev, varak 68a). [33] eHsr' 17/36. [34] el-En'm.6/74. [35] e-uar, 26/69-70. [36] el-Enbiy1 21/52. [37] el-A'rf, 7/185; Kaaf, 50/6. [38] el-A'raf, 7/184; er-Rm. 30/8. [39] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 168170. [40] Bu ztn ad gerek elimizdeki el-Bidye nshalarnda, gerek Makaaltlislmiyyn'de (1/151) el-Hseyn es-Sfih olarak gemektedir. Tabakaat kitabla-rnda ise yle kaydedilmitir: el-Hasan b. Salih (b. Salih) b. Hayy el-Hemedani es-Sevrl elKfi, Eb Abdillah;Zeydiyyenin Betriyye koluna mensb limlerinden, fakh metehid, kelm limi ve hads ehlinden. 168/ h. /785 m. tarihinde vefat etmitir (bk. Fraku'-a, s. 57; Tehzbu't-Tehzb, 2/285; Mznu'l-'tidl, 1/230; TsTnin Fihristi, 50/1; el-Ensb, varak 347 a-b; el-A'lm, 2/208). [41] MuhammedZhidel-Kevser'nintahkkyia, Kahire, 1367 h. basksndan s. 12-13.

[42] el-Hseyn b, el-Fadl b. Umeyr ei-Becel, Eb Al; Kfede ve Nisburda bulunmu, mfessir; 284 h. /897 m. ylnda vefat etmitir CTabakaat'l-mfessirn, nu.33). [43] Ysuf, 12/7. [44] Sahh-I Buhar, 1/11, l-man/17,102. es-SalrY /28; Muum, hadfc nu. 20-22 eflman/8; Snen-I bnf Mce, hadfe nu. 3927-3929, el-Rten/1. [45] el-Bakara, 2/227. [46] Th.20/112. [47] et-Hucurt. 49/14. [48] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 171172. [49] Mukallid : Akl veya nakfi bir delit aramakszn bakasna ait sz veya fl'lin doruluuna inanan, ona balanan kimse, demektir. [50] Sfyn b. Sad b. Mesrk es-Sevr, Eb Abdillah; Hadis ilminde btn m'minlerin emri, hadis hfznda hccet. Bu ilme dair el-Cmiu'l-kebr ve el-Cmiu's-sar adl eserleri ve Feriz mevzuunda kitab vardr. 161 h. /778 m. ylnda vefat etmitir (elCevhir, 1/250; el-A'lm, 3/158). [51] Mlik b. Enes b. Mlik el-Asbah el-Hmyer, Eb Abdiilah; Ehl-i snnetin drt mez-heb imanlarndan biri, Eserleri vardr, 179 h./795 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 6/128). [52] Abdurrahman b. Amr b. Yuhmid el-Evz CEvz' kabilesinden) Eb Amr; Fkh ve takvada am lkesinin imam. Fkh mevzuunda es-Sneni le ei-Mesil adl eserleri vardr. 157 h./774 m. ylnda vefat etmitir (el-A'lm, 4/94). [53] Al b Sad er-Rstgfen, Eb'l-Hasen; Hanefi bir fakn, Semerkandl (Rsrgfen Semerkand kylerin dendir), Mtrdnin grencilerindendi. 354 h. /956 m. ylnda vefat etmitir (el-Cevhir. 1/362; et-A'lm. 5/102). [54] Mellif u yet-i kerimeye iaret etmektedir. me!en;Kendilerlne Kitb verdiimiz kimseler o Peygamberi z oullar gibi tanrlar, yle ken ilerinden bir zmre - bilip durduklar halde-habire hakk gizlerler (el-Bakara, 2/146). [55] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 173174. [56] el-Entl.8/2 [57] Teceddd-i emsal iin s. 137 deki 7 numaral dipnotuna baknz, el Kifye'de yle denilmektedir, (varak 89b): Benzerlerinin devaml yenilenmesi yoluyla imann ziyadelemesi mns da ihtimal dahilindedir. nk imann (insan nefesinde) devam ancak bu yolla dnlebilir. 2ra iman bir arazdr, araz iki zaman iinde devam edemez, onun devamll ancak benzerlerinin ardarda yenilenmesiyle mmkn olur. [58] el-Bakara, 2/34 [59] lafa daha ziyde maziye doru devamllk arzeden bir mn fade eder W trkede di diye karlanr. se baka ekle girme (ahavvi) manas tar ve oldu diye karlanr. Metindeki ayet-i kerimede se mns ifade eder ve yet kfirlerden oldu

diye tercme edilir. Bylece kfir vasfi eytana sonra verilmi olur. [60] Hd. H/43. [61] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 174176. [62] Eb Davud'un, Snen'inde (2/192. el-Ceniz/67) Osman b. Affn'dan rivayet ettiine gre Peygamber efendimiz (s.a.) ly defnetme iini bitirince kabrin zerinde durur ve Kardeiniz iin Allah'tan marifet isteyiniz, onun iin sknet dileyiniz, zira o, u anda so.rguya ekilmektedir buyururdu. [63] Bu hads iin bk. el-Cmiu's-sagr, Tenezzeh maddesi. Kabir a2ab hakknda vrid olmu hadisler iin bk. Sahih-i Buhr, 1/60, el-Vud'/55; Sahih-i Msiim, hads nu. 292, el-mn/34; Snen-i Eb Dvd, 1/5, et-Tahre/11; Tirmizi, hads nu., 70, bni Kesir Tefsiri. brhm, 14/27 yetinde. [64] el-Hacc, 22/7. [65] Ysn. 36/78-79, [66] el-sr, 17/13. [67] bk.el-sr1 17/71; el-Haakka, 69/19-26; el-nikaak, 84/*7, 10. [68] el-A'rf. 7/8. [69] H mrn. 3/133. [70] el-Bakara, 2/24; l- mrn. 3/)31. [71] en-Nis,4/57, 122, 169; el-Ahzb, 33/65. [72] Cennet ehlinin kavuaca nimet ve cehennem ehlinin dr olaca azap hakknda bk. Tafsl yi'l-Kurn, el-Akaaid-Cehennem-el Cenneh. [73] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 177178. BBLYOGRAFYA.. 2

BBLYOGRAFYA
1- Akkad, Abbs Mahmd, Allah, Kahire, 1964. 2- midT, Seyfuddn Ebu'l-Hasan Al b. Muhammed, el-Mbn f erhi elfz'I-hukem" ve'l-mtekkellimn, Ayasofya ktp. nu. 2384. 3- Badad, Abdikaahir b. Thir b. Muhammed, el-Fark beynel-frak, nr, M. Muhyiddn Abdlhamd, Kahire, tarihsiz. 4- Badad, smail Paa b. Muhammed b. Emn, Hediyyet'l-rifnesmu'l-mellifn, MI, stanbul. 1951,1955. 5- Badad,... Zeyl: Idhu'l-meknn fz-zeyl al Kefi'z-zunn, III,stanbul, 1945-1947. 6- Bklln, Eb Bekr Muhammed b. et-Tayyib, Kitbu't-Temhd,Richard J. Mo

CARTHY, Beyrut, 1957. 7- Beyd, Kemlddn Ahmed b. Hasan b. Sinan, Irt'l-mermibrti'1-imm, nr. Ysuf Abdrrezzk, Msr, 1949. 8- Brockelmann, C, Geschichte der Arabischen Litteratur, MI, Leiden,1943-1949, Supplementband, Mil, Leiden, 1937-1942. Buhr, Eb Abdillah Muhammed b. smail, el-Cmiu's-Sahh, I-VIII,stanbul, 1315. Curcn, Al b. Muhammed e-erif, et-Ta'rft, Msr, 1283. Dru'l-ktbi'l-Msriyye' Fihrist'l-ktDbi'l-Arabbiyye, 1, VIII, Kahire,1342-1361. Deylem, Muhammed b. elHasan, Beynu mezhebi'l-Btniyye ve butlnuh (Kavidu Akaidi li Muhammed), nr, R. Strotmann,stanbul, 1938. Ebu'l-Bakaa, Eyyb b. Ms el-Kefev, el-Klliyyt, Bulak, 1281. E'ar, Ebu'l Hasan Ali b. smail, Makaalt'HsImiyyn, st. 1928. Gazzi, Eb Hmid Muhammed b. Muhammed, el-Maksau'l-esna erhu Esmillhi'l- husn, Kahire, 1322. Gazzi,... Mi'yrul-ilm, Msr, 1329. Hayyat, Ebu'l-Hseyn Abdurrahm b. Muhammed el-Mu'tezil, el-iniisr, nr. Albert N. Nader, Beyrut, 1957.isfahn, Ebu'l-Kasim el-Huseyn b. Muhammed, ei-Mfredt f garbi'l-Kur'n, Kahire, 1381. bn Kutluboa, Kasm b. Kutluboa b. Zeynuddn, Tct-tercim, Alr Efendi ktp. nu. 244. rfan Abdlhamd, Dr., Dirst fl-frak ve'I-akaidi'l-Islmiyye,Badat, 1967. isferyn, Ebu'l Muzaffer ehfr b. Thir b. Muhammed, et-Tebsr fd-dn, nr. zzet elAttr, Kahire, 1940. slm Ansiklopedisi, stanbul, 1950.izmir'li smail Hakk, Muhassal'l-kelm, ve'l-hikme, istanbul, 1336. zmirli,... Yeni ilm-i kelm, MI, stanbul, 1339/1341. Kadri Hseyin Kzm, Trk Lgati, I-IV, stanbul, 1927, 1928, 1943, 1945. Ktib eleb, Mustafa b.Abdullah, Kefu'z-zunn an esmi'l-ktbi ve'l-funn, Mljstanbul, 1914. Ktib eleb,... Sllemu'l-vusl, il tabakaatil-fuh!, ehid Ali Paa ktp. nu. 1887 (Fotokopi nu. 357). Kefev, Mahmud b. Sleyman el-Hanef, Tabakaat: Ketibu a'lmi'l-ahyr min fukahi mezhebi'n-Nu'mani'i-muhtar, es'ad Efendi ktp. nu. 548. Kura, Eb Muhammed Abdlkaadir b. Muhammed, el-Cevhiru'l-mudyye fT tabakati'l-Hanefiyye, MI, Haydarbd, 1332. Luknev, Muhammed Abdlhayy b. Muhammed, el-Fevid'l-Behiyye ftercimi'iHanefiyye maa't-ta'lkaati's-seniyye, Msr,1324. Mnv, Muhammed Abdurraf, et-Tevk al muhimmti't-ta'rf, Nesef, Ebu'l-Berekt Abdullah b. Ahmed, el-'timd ffl-i'tikad, Fatih ktp. nu. 3085. Nesef, Ebu'l-man Meymn b. Muhammed, Tebsrat'l-edille, Fatih ktp. nu. 2907. Rib Paa, Muhammed, Sefnet'r-Rib ve defnet'l-metlib

Bulak, 1282. Rz, Fahreddn Muhammed b. mer, Mnzart'r-Rz Haydarbd, 1355. Sbn, Nreddn Ahmed b. Mahmd, el-Bidye f usli'd-dTn, Lalektp. nu. 2271. Sbni,... el-KifyefTI-hidye, Laleli ktp, nu. 2271, Sabn,... el-Muntekaa min Ismeti'lenbiy', Laleli ktp. nu. 2426. Sens, Muhammed b. Yusuf el-Hasen, Cumlet'lhakaaik's-sura (Hakaaik Sens), stanbul niversitesi ktp. 6270. A.Y. Srr-Gird, ru'l-milel, stanbul, 1303. ehristn, Ebu'l-Feth Muhammed b. Abdlkerm, el-Milel ve'n-niha MI, nr. M. Seyyid Kln. Kahire, 1961. TeftznT, Sa'deddn Mesd b. mer, erhu'Akaid, (Kestel Haiyesiyle) stanbul, 1315. Tehnev, Muhammed A'l b. Al, Kefu stlhti'l-funn, I-IL Kalkta, 1862. Temm, Takiyyuddn, b. Abdlkaadir, et-Tabakaat's-seniyye tercimi'i-Hanefiyye, Hamidiye ktp. nu. 970. Zirikl, Hayreddn, el-A'lm; I-X, Kahire, 1954-1959. [1] [1] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 13-15. NREDDN ES-SBN2 HAYATI ve ESERLER2 Sbnnin Hayat ve ahsiyeti2 lm Hayat:2 Mnazaralar :3 Sabnnin Eserleri4 1.El-Muntaka:5 a. Kitabn Asl, Sbnye Nisbeti:5 b. El-Muntaka'nn Nshalar:5 c. El-Muntaka'nn Muhtevas:6 2. El-Kifaye. 6 a. Mellife Nisbeti, Nshalar:6 b. El-Kifye'nln Muhtevas:7 3. El-Bidaye. 7 a. Kitabn mellife nisbefi ve ad:7 b. el-Bidye'nin Nshalar:8 El-Bidye'nin Nere Hazrlanmasnda Tkib Edilen Metod. 8 1. Metin Tesbiti:8

2. Notlar, Kaynaklar, Fihristler:9 3. Istlahlar:9

NREDDN ES-SBN HAYATI ve ESERLER


Sbnnin Hayat ve ahsiyeti
Ahmed b. Mahmd b. Eb Bekr Buhr'nn Hanef ulemasndan-dr. Tabakt kitaplarnda ei-lmm ve Nreddn lkablaryle anld kaydedilmekte ise de[1] kelam kitaplarnda daha ok Nreddn es-Sbn diye zikrediidii grlmektedir. Fahreddn er-rz (lm. 606/1210) Buhr'da kendisine en-Nr es-Sbn denildiini kaydeder. [2] Sabun imal etmek veya satmak mnsna gelen es-Sbn[3] nisbetinin menei bilinmemektedir. Buhr'da yetiip vefat ettii iin el-Buhr diye de anlr, Knyesi Eb Muhammeddir. Ktip elebden (lm. 1067/1657) ne'et ettii anlalan[4] ve Badatl sm Paa (lm. 1339/1920) ile Brockelmann tarafndan tekrar edilen bir yanllkla ona Eb Bekr knyesi verilmitir. [5] Bu hatann isim zincirinde bulunan dedesi Eb Bekr'den domu olmas muhtemeldir. Baz kaynaklarda kendisi iin kullanlan Ebu'l-Mahmid, knyesi olmayp medih ifade eden bir lkabdr. Mellifin kendi adnn Ahmed, olunun ki Muhammed ve babasnn da Mahmd olmas sebebiyle Ebu'l-Mahmid diye anlmas da muhtemeldir, Nreddn es-Sbnnin nerede ve hangi tarihte doduuna dair sarih bir bilgiye sahip deiliz. Ancak kaynaklarda devaml olarak kendisinin Buhr'ya nisbet ediliine ve hayatnda her hangi bir irti-hal kaydna rastianmayna baklrsa onun Buhr'da doup ne'et ettiini sylemek mmkndr. Fahreddn er-Rz ile, tahminen H. 580 ylnda vuku' bulan mnazaras sonunda kendisinin artk ihtiyarlk devresinde bulunduunu sylemesi6, onun gen yata lmediini ve binenalyh. [6] hicr asrn balarnda doduunu gsterir. Yine RzTnin Mnzart'ndan, mellifimizin hacca gittiini, gidi geli esnasnda Horasan ve rak'ta limler meclisinde va'zlar verdiini, ilm konumalar yaptn anlyoruz. Kendisinin Suhra'da hrmet toplam bir lim olduunu, zengin ve itibarl bir aileye mensup bulunduunu da ayn kaynaktan karmak mmkndr. mam Nreddn es-SbnTnn vefat tarihi mevzuunda kaynaklar ittifak halindedir[7] 16 Safer 580, aramba gn, akam namaz vakti. Bu tarih mild 30 Mays 1184'e tekabl eder. Buhra'da el-Kudtu's-seb'a kabristanna defnedilmitir. [8]

lm Hayat:
Sbnnin ilm hayat mevzuunda en nemli kaynamz onun eserleri ve bize kadar intikal eden ki mnzarasdr. Tahsil hayat hakknda fazla bir bilgiye sahip deiliz. Geri Tcu't-tercim. Taba-ktu't-Temm ve Sllernu'l-vusl'de Sbnnin ems'leimme el-KerderTden fkh ahzettii kaydedilmekte ve Ktib eleb de ayn eserde Sedduddin Muhammed e!-Esedden rivayette bulunduunu ilve etmektedir, Fakat bunu ilk kaynaklar teyid etmemitir. Buna mukabif en eski kaynamz tekil eden el-

Cevhiru'i-mudyye, ems'l-eimme Muhammed e!-Kerder(lm. 642/1244)'nin Sabnden fkh rendiini zikretmekte ve bu Kerdernin terceme-i halinde, ayrca mellifimizi hocalar arasnda saymaktadr. [9]e!-Cevhir sahibini KefevClm. 990/1582) ve LknevCtm. 1304/1887) de teyid eder. lk mellifin zikrettiine gre SbnTnn hocas olsa olsa Abdul-afr b. Lukmn b. Muhammed ems'l-eimme el-Kerder (lm. 562/1167) olabilir. Fakat bu zat Hrezm mlhakatndan Kerder asll olup Haleb kadln deruhte etmi ve orada lmtr. [10] Mellifimizin bu zatla temas ma'lm deildir. Mellifin terceme-i halini yazankaynaklar arasndaki bu ikilik yerine gibiyazda kk grnen, kolay yaplabilir bir hata sebebiyet vermi olabilir. Aada eserlerinin tahlili yaplrken asl ilm hviyeti meydana kacak olan Sbni iin imdiden unu syliyelim ki her eserinde de kulland dil onun arapaya vukufunu gsterir. Mellifimiz kelmn bir ok mnakaal, girift meselelerini salam fakat kolay ania-lr, dolambal olmayan ve terimlere boulmayan bir ifade ile anlatmasn baarmtr, Kelm iliminden baka sahalarda eser verdii bilinmemesine, iddiasz ve mtevazi bir hayat yaad iin isminin fazla hret kazanmamasna ramen eserlerinden bilhassa muhtasar olan el Bid-ye'nin olduka fazla istinsah edilmesi onun hsn kabul grdne dellet eder. Sa'dddn et-Teftzn(lm. 793/1390) erhuVAkid'nde[11] hem el-Bidye hem de elKifye'den, Kemluddn el-Beyd (lm. 1098/ 1687) rtu'l-merm'nda[12] Rb Paa (lm. 1176/1763) da SelT-ne'sinde[13] el-Kifye'den ve Sefne'den de (Abbs Mahmd el-"Akkd Allah adl kitabnda[14] nakiller yapmlardr. Brockelmann, elKifye'ye mehul bir mellif tarafndan yaplan bir haiyenin el-Mektebet'l-Hinade mevcud olduunu (nr. 1714) zikreder. [15] Mellifimizin, Ma'dmun mer olup oimayca mevzuunda eyh Reduddn ile frts olarak yapt mnazaradan onun frisyi de bildiini anlamaktayz. [16]

Mnazaralar :
Sbnnin ilm ahsiyetinden sz ederken onun mnazaralarna temas etmek mecburiyetindeyiz. Mtrdiyyenin samimi mdafii olan mellifin gerek Ehl-i snnetin dier mekteplerine bal limleriyle, gerek Ehl-i bid'at mntesibieriyie mnazaralar yapm olmas gayet tabidir. Bunlardan sadece iki tanesi bize kadar intikal etmitir. Bu mnazaralardan biri nl mtekeim, htb ve lim Fahreddi-n er-Rz (lm. 606/1210) ile cereyan etmitir. Bu etin ve olduka naho kavgay, sadece taraflardan birini tekil eden Rzden dinlemek mecburiyetindeyiz. Mellifimizin vefat senesi olan H. 580 yllarnda Fahreddn er-Rznin Mverunnehr ulmsyla yapt eitli mnazaralarn nn Sbn ile cereyan ettii, bu mnazaralar toplam bulunan Mnzart adl kitabnda grlmektedir. Buna gre mellifimizle R-z arasnda geen mnazaralarn hikyesi yie: Sbn hacca gider, dnnde memleketi olan Buhr'da minbere karak Mekke'ye gidi geii esnasnda va'z ve ilim meclislerinde konutuunu, fakat usl ilimine vkf, anlayl bir insana tesadf edemediini syler. Meclisinde bulunan Horasan ve Irakl dinleyiciler bundan mteessir olur, durumu Rz?ye haber verirler. Rz Buhra'ya

geldiinde Sbnyi evinde ziyaret eder ve daha nce syledii szleri tekrar ettirir. Mteakiben Sbnnin, hac yolculuu esnasnda bahis konusu ettiini syledii Ru'yetuiih ve doiaysiyle Vucd delili mevzuunda mnazaraya giriirler. Rz bir ka szle hasmnn lim ve mtehasss olmak yle dursun, ukal zmresinin dnda bulunduunu isbat eder.[17] Bu naho karlamadan bir ka gn sonra F. er-Rzye hain. ' davranlar hatrlatlarak Sbnye tarziye vermesinin gerektii sylenir, o da evine kadar gider. Bunu gren halk yine toplanr. Bu sefer de Tekvn ve mukevven mevzuunda kinci bir mnazara balar. Sbn tekvinin mkevvenin gayr olduunu savunur. Mnakaa yine sertleir, hatta Rzfnin naklettiine gre syliyecek bir sz bula-myan Sbn, bir ara, halka dnerek; Ey insanlar, ben: Allah tal halk edicidir, kendisini halk ile vasflandrmtr, diyorum, bu adam ise: hayr, hakkat Allah'n dedii gibi deildir, diyor tarznda konuur ve dinleyicilerin kafasn bulandrmak ster. Rz ise kendisine mnazara ve ilm mnakaa kaidelerini atn, halk tahrik etmeyebaladn hatrlatr ve mnakaay aynen cereyan ettii gibi kaleme alarak zeki ve akll kimselere gndermeyi, onlarn verecei hkme raz olmay teklif eder. Mnazarann cereyan tarznn yazya alnmaya balandn gren Sbn yalvarr, szn geri alr ve celse bylece kapanr.[18] Mnazarann nc celsesi de yle : Sbnnin kardei, R-zi'den, evini terif etmesini istirham eder. Mkemmel bir ziyafette her iki mhsm yine birleir. Yalnz havassn bulunduu bir odada yine mnazara balar, konu: Baka' baknin zt zerine zid bir sfat mdr, deil midir? Sbnye gre baka' zat zerine zid bir sfattr, Netice belli, Sbn elbette malp olacaktr. [19] Mnazara sonunda mellifimiz u itirafta bulunur: Ben Ebu'lman en-Nesefnin Tebsrat'l-edle'sini okumu ve onun fevkinde bir eser bulunmadn sanmtm. Fakat imdi seni grp dinledikten sonra bu ilme vkf olabilmek iin bir mbted gibi ta batan baiamam lzm geldiini anladm. Halbuki ben ihtiyarlk gnlerimi yayorum, bunu yapmaya kudretim yoktur. Sizden ricam, beni f etmemeniz ve bu ilimdeki aczimi yayma man izdir. Rz bu itiraf zerine Sbnye hrmet ve ta'zim ettiini ve ricasna sdk kalacan syler. [20] Nreddin es-Sbnnin ilmi ve ahsiyeti mevzuunda nazardan uzak tutulamyacak nemli unsurlar tayan bu mnazaralarn SbnTnin hal tercemesinden bahseden kaynaklarda zikredilmeyii mevzuun naho oluuna ve Haneflik-Mtrdlik gayretine hamledilebilir. Zaten bahis konusu esere baklrsa F. er-Rznin Mverunnehr seyahati burann limleri iin bir afet olmu, bu nl E'ar lim, fakh ve mtekeim kimle karlamsa yldrm gibi arpm ve Ha-nef-Mtrd bilginleri az aamaz hale getirmitir, Ancak kendisiyle mnakaaya girimiyen ve bir de mnazaradan sonra arz- hrmet ve teslimiyet edenler aczleri sebebiyle onun sempati ve merhametini kazanabilmilerdir. Sbnnin bir baka mnazaras eyh Reddn ile cerayan eder. M'dmun grlebilme niteliine sahip olmadn savunanmellifimize mukabil eyh ma'dmun grlebileceini ileri srer. Fris olarak cereyan eden ve Ebu'l-berekt en-Nesef (lm. 710/1310) tarafndan arapaya evrilerek el-l'timad'a alnan[21] bu mnazara gayet nezih geer, neticede eyh Reduddn ma'dmun grlebilir bir nitelik tamadn kabul eder. SabnTnin gerek muzaffer kt bu mnazarada, gerek kendi eserlerinde kulland mnakaa dilinin nezih ve terbiyeli olduunu belirtmek mecburiyetindeyiz. [22]

Sabnnin Eserleri
Nreddn es-Sbnye ait bulabildiimiz eser mevcuddur: 1. el-Muntaka 2. el-Kifye 3. el-Bidye Kaynaklar bunlardan baka ona baz kitaplar izafe etmektedir. Bunlardan biri el-Mun dir. Ayn kaynaklar bunun uslu'd-dine ait bir eser olduunu kaydeder. Bu ismi ilkin zikr eden bni Kutluboa'dr. [23]bni Kutluboa kitabnda bundan baka sadece el-Bidye'y' kaydeder. Temm (lm. 1010/1601) de bni Kutluboa (lm. 879/1474) ya istinaden bu iki eseri zikreder. [24]Daha sonra ayn eyi Sllemu'l-vusl'de, [25] Kefu'z-zunn'da[26] ve Hediyyet'l-rifn'de[27] grmekteyiz. Bunun bir hata mahsul olduu kanaatindeyiz, Zira bni Kutluboa mellifin elKifye'sini zikretmemektedir. el-Bidye adl muhtasar ile tannan Sbnnin ayn konuda daha doyurucu, kifayet edici ve dier eserlerden mstan klc olan eserinin adna elKifye diyeceine el-Mun demi olabilir. Bu mevzuda yanlmaya gtren daha nemli bir sebep vardr: Mellifin hayat hakknda ma'lmat veren kaynaklarmzn en eskisi el-Cevhiru'1-mudyye, Sbnnin asl terceme-i hali srasnda sadece el-Bidye f usli'd-dni zikretmekle iktifa eder. Fakat kitabn el-Ensb blmnn es-Sbn maddesinde nisbet hakkndama'lmcrt verdikten sonra ehimm Sircuddn'ln el-Mun f usl'l-fkh adnda bir eseri bulunduunu, onu Kvmuddn el-Kermn hatt ile grdn zikr eder.[28] elCevhiru'l-mudiyye'nin mteakip el-Elkb blmndeki Sircuddn maddesinde ise el mm Sir-cuddn es-Sbnye art el-Munf usii'd-dn ismiyle bu eseri anar ve elEnsb'da bunun getiini syler[29]/373) Burada bahis konusu edilen ei-Munf usli'l-fkh veya el-Mun f usli'd-dn, Mernn (lm. 593/1197)nin mehur el-Hidye'sinin sarihlerinden Ceilddn 'mer b. Muhammed ei-Habbz(lm. 691/ 1292) ye aittir. [30]Siracuddn ise yine el-Hidye sarihlerinden olan mer b. Ishk el-Gaznev (lm. 773/1372)dir. Bu zat ayn zamanda Habbznin ei-Munsini erh etmitir. [31]el-Cevhiru'l mudyye sahibinin, el-Muntyi yanllkla sarihine nisbet ettikten sonra onu Kvmuddn ei-Kermni hatt ile grdm diye bahsettii zat da el-Mun zerine haiye yazan Kvmuddn Mes'd b. Muhammed (veya Ibrhm) el-Kermn (lm. 748/1348)dir. [32] te Nreddn es-Sbnye el-Mun fi usii'd-dn adyla eser izafe edenler, elCevhiru'l-mudyye'nin bu" deiik ve ksmen yanl ifadeleri evkiyle hataya dm olabilirler. Nitekim Ktib eleb (im. 1067/1657) Kefu'z-zunn'un el-Muni maddesindediye kaydettiihalde, bilhare kitap baskya hazrlanrken Paa (lm. 1339/ 1920) tarafndan yaplan u ilve ile kanaatmzca hataya dlm oldu: Gerek Brockelmann, gerek dier ktphane fihristleri Sbni'ye ait byle bir eser kaydetmemitir. Btn almalarmza ramen mellifimize ait byle bir kitaba tesadf edemedik. Nreddn es-Sbnye atfedilen bir baka eser de el-Hidyedir. Byle bir kitab ona izafe eden Ktlb eleb ve ondan naklen Luk-nev (lm. 1304/1885) ile IsmH Paa'dr.

[33] Ktip eleb ei-HIdye maddesinde kelma dair olduunu kaydettii eseri mellife nisbet eder ve mellifin bunu ihstisar ederek el-Bidye'yl meydana getirdiini syler. Kitap hakknda kaanaatrnzca yanl olan daha baz bilgiler verir. Sbnye ait bulabildiimiz aded eserden birini tekil eden el-Kifye'nin tam ismi elKifye ffi-hidye'dir. [34] Ktib eleb Kefu'z-zunn'unda bu eseri el-Kifye fTI-kelm ve el-Kifye fTI-htdye isimleriyle iki defa kaydetmitir. Kefu'z-zunn'un stanbul ve Msr basklarnda, parantez iinde, bu ki ismin ayn kitap olduu zikredilmitir, [35] ite K. eleb den balayan bu hata kitabn tam ismine dikkat edilmemekten ileri gelmi olmaldr. Sbnye ait el-Kifye'den ayr, el-Hidye diye mstakil bir eser bulunamamtr.[36]

1.El-Muntaka: a. Kitabn Asl, Sbnye Nisbeti:


Mellif Sbnnin, el-Kfye'sinin nbvvet bahsindediye isimlendirdii[37] bu eser, mukaddimede beyan edildiine gre, e-eyh Eb'l - Hseyn Muhammed b. Yahya elBearye ait Kefu'l-avmd f ahvli'l-enbiy adl kitabn bir muhtasardr. Kefu'lvamd Ismetu'l-enbiy adyla hret bulmu, Yine mukaddimede zikredildiine gre (Lleli ktp. nu. 2426, var. 4a) Kefu'l-avmd'n tasnif sebebi udur: Ebu Mansur elMtrdi (lm. 333/944) zamannda Ma'si'l-enbiy ismiyle bir kitap yazlr. Mtrdi bu kitabn yazar hakknda u mtalay yrtr: Bu musannif byle bir kitap yazmakla kfre dmtr. Zira bir kitap tasnif etmek dileyen kimse o mevzuda ok ey bulmay arzu eder. Bu sebeple aratrr, kitabn dolgun hale getirmeye alr, M'minde ma'siyet bulunmasn arzu eden kimsenin kfrnden korkulduuna gre peygamberde bulunmasn steyen ve bunun iin gayret sarfe-dip kitap yazann hali nice olur. Eb'l-Hasan er-Rustfen (lm. 345/956) den Mtrdnin bu mtalasn dinleyen el-Beaar eserini iml eder. El-Muntaka'nn asln tekil eden Kefu'l-avmd mellifi Muham-med b. Yahya elBearnin kimliini tesbit etmek mmkn olmamtr. Brockelmann'n, onun vefatn (838/1434) olarak gstermesi phe yok ki bir zh! eseridir.[38] Zira onun kitabn ihtisar eden Sbnnin vefat tarihi (580/1184)'dr. Kitabn mukaddimesinde (Ebu'l-Hasan er-RustfenTden duydum... dediine ve Mtrdi'nin talebesinden olan Al b. Sad Eb'l-Hasan er Rustfen de hicri 345 ylnda vefat ettiine gre[39] el-Bearnn yaad yllan tahmin etmek mmkndr. Sbn, el-Muntaka'nn mukaddimesinde yle der: Peygamberler Allann, kendisiyle kullan arasndaki sefirleri ve vahyinin teblicile-ridir. Bu sebeble onlara iman farz olmu, ittibalar kurtulu vesilesini tekil etmi, hallerini tam ve doru olarak bilmek ehl-i iman iin bilgilerin en ehemmiyetlisi olmutur. Gemi limlerden imam Eb'i-Huseyn Muhammed b. Yahya el-BerTden baka bu mevzu'da mstakil eser yazan olmamtr. O, peygamberlerin halleri, dereceleri ve onlara itb sadedinde vrid olan yetlerin te'vli mevzuunda, halk arasnda smetu'l-enbiy1 diye hret buian Kefu'lavmd f ahv'l-enbiy1 isimli eserini iml etmitir... Sbn bundan sonra bu nemli eserin, lfzlarnn ycelii, mnalarnn incelii ve insanlarn himmetlerinin azl, vukuflarnn eksiklii sebebiyle anlalamadn kayderek anlalmasn kolaylatrmak ve hacmini kltmek iin onu yeniden kaleme aldn syler.

Sbn mukaddimede asl eserin balangcn da yerin Sbnnin kendi muhtasarnn balangc da yle: [40]

b. El-Muntaka'nn Nshalar:
el-Muntaka'nn bulabildiimiz iki nshas mevcuddur. Birincisi L leli ktphanesi. 2425 numarada kaytl (190 x 150, 150 x 110 mm 19 str. 112 var, nesih). stinsah tarihi H. 653 olan bu nshann usta ve bilgili bir kalemden kt anlalmaktadr. Mstensihin ismi sonradan silinmitir. 6b varaknn sa alt kesinde deiik bir kalemle yazlmbulunanibaresinin ne derece olduu bilinemiyor. Lleli, 2425 nshas fihrist ve kaynaklarda Sbnnin el-Muntaks diye kaytl bulunuyorsa da hakikat yle deildir. Kitapta 17. varakn sonuna kadar el-Muntak metni yer almsa da la'dan tibaren ayn kt ve ayn kalemle yine Sbnye ait bulunan elKifye balar. el-Kifye'nin Lleli, 2271 nshasna gre 13b'den itibaren balayp devam eden bu ksm sona kadar srer. Bylece bu nsha el-Muntaka'nn bandan ancak 17 varak kadar bir ksm ihtiva etmektedir ki bu, eserin altda birini tekil eder (Lleli. 2426 nshasna gre), kinci nsha Lleli ktphanesi, nu. 2426. Kaytlarda Kefu'l-avmd olarak geer. (190x146, 130x100 mm. 16 126 var. arab yazs). Mahmd b. Sleyman b. EbBekr tarafndan 652 h. ylnda istinsah edilen bu nsha da salam ve deerlidir. Yer yer grleniaretleri, kk ilveier ve baz fazla keiime veya harflerinizilmesi nshann kontrol edildiini gsterir. Lleli, 2425 ve 2426 numarai nshalarn ayr ayr nshalar olduklar anlalmaktadr. [41]

c. El-Muntaka'nn Muhtevas:
Mukaddimede, peygamber gndermenin ilh hikmetin icaplarndan olduu, peygamberin beer olmasnn zarur bulunduu kaydedildikten sonra u fasllara geilir: Peygamberlerin bir ksm bir ksmndan efdaldr -3a [42] Peygamberlerin says -4b. Peygamberlerin 'ismeti -5a. dema.s. -7b Nha.s. -15a brahim a.s. -16a Ya'kb a.s. -23a Ysuf a.s. -26a Ms a.s. -36a Dvd a.s. -62a Sleyman a.s. -68a Eyyb a.s. -78b Ynus a.s. -8la Zekeriyya a.s. -85a Meryem ve s a.s. -89 b Son Peygamber Muhammed a.s. -90a.

Bu son bahse Hz. Peygamberin kadru kymetini anlatmakla balar. Onun medhine dair olan yetlere (el-Ahzb, 33/45/48. 56, Enbiy', 21/107, Nn,68/4) vehadisine O temas eder. Sonra Ve'd-duha'nm, 'Abese'nin (106b), et-Tahrm ilk yetlerinin (108a), Garnk meselesinin (110a), el-Feth, 2. yetinin (113a.), ez-Zuhruf, 52. yetinin (115a), Zeyd Zeyneb meselesinin (116a) ve el-lsr', 73. yetinin (122a) zahna geer. Daha sonra Peygamber Efendimizin seyyid'l-murselin ve htem'n-nebiyyn olduunu kaydederek (123a) ona salt getirmenin lzum ve keyfiyetini aklayarak son verir. Yukarda zikredilen peygamberlere ayrlm bablarn her biri o peygamberin hususiyeti ve kadru kymetinin zikriyle balar. zahlar yetlere istinad eder. el-Muntaka, mukaddimesinde de zikredildii gibi (7b), Kur"an- Kerimde baz peygamberler hakknda vrid olan ve el-Muntaka'nn ifadesiyle Haviyye tarafndan cehalet, dinde adem'i mblt neticesinde peygamberlie yakmyacak tarzda tefsir edilen yetlerin izah ve tefsirini yapan bir eserdir, izahlarda yetlerin birbiriyle mukayesesi ve birbirinin altnda tefsiri gibi isabetli bir metod kullanlr. Mtrcfflie ballk mevcuddur. Kitapta yer yer kelmn dier bahislerine de temas edilir. Mesel, Musa a.s. bahsinde ru'yetullha. vahy ekillerine, Hdr meselesine temas gibi. Sbn asl mellife sadakat gsterir. Sk sk diyerekonu hatrlatr. Bununla beraber Eb'i-ma'in en Nesefi (lm. 508/1115) nin Tebsra'smdan da nakiller yapar (bk. var 6a). el-Muntaka min smeti'l-enbiy' Nreddn es-Sbn tarafndan ibtiden meydana getirilmi bir eser olmamakla beraber konusunda tatmin edici eski bir kaynan zayi olmasn nlemi bulunmas, nbvvetin bir ok nemli meselelerine dair deeri! bilgiler tamas bakmndan, onun, kymeti azmsanmyacak bir kitap olduunu sylemek lzmdr. Sbnnin muasr Fahreddn er-Rz (lm. 606/1210) tarafndan kaleme alnan ayn konudaki eser: 'Ismetu'l-enbiy' metod ve muhteva bakmndan el-Muntaka'nn ayn olmakla beraber ondan daha muhtasardr. Rz de mukaddimede Haviyyenin isnad ve iftiralarn reddetmek istediini kaydeder. 'Ismetu'l-enbiy'el-Muntaka'nn yannda gayri kfi, doyurucu olmaktan uzak grnmektedir, Rznin, el-Muntaka'dan veya onun aslndan istifade etmi olmas muhtemeldir. 1355 h. ylnda Kahire'de tab'edilen 'Ismetu'i-enbiy'nn yazma nshas stanbul niversitesi Ktphanesinde mevcuddur. (AY. nu. 3623, 210 x 150, 150 x 80 mm. 56 var. 19 str. nesih). [43]

2. El-Kifaye a. Mellife Nisbeti, Nshalar:


Sbnnin (lm. 580 / 1184)el-Bidye mukaddimesindediye isimlendirdii bu esertabakat kitaplarnda da gemektedir.[44] Teftzn (lm. 793/1390) nin, Kemled-dn el-Beyd (lm. 1098/1687) nin ve Rgb Paa (lm. 1176/1763) nin el-Kifye'den nakiller yaptklarn yukarda sylemitik. el-Kifye, muhtasar olan el-Bidye kadar deilse de, olduka taammm etmitir, Bulabildiimiz en salam nsha Lleli, nu. 2271 nshasdr (246 x 165, 188 x 120 mm. 1-93 var. 21 str. nesih). Sonundaki kayddan H. 677 ylnda 'Abdullah b. Mahmd b. Yehza tarafndan istinsah edildii anlalmaktadr. el-Bidye ile birlikte ayn mecmuada bulunan ve ayn mstensihin kaleminden kan el-Kifye'nin bu nshas tashih ve mukabelesi yaplm salam ve gvenilir bir nshadr.

kinci bir nsha ir Efendi ktp. 181 numarada kaytl (216 x 125, 157 x 80 mm. 30b -122b var. 19 str. arab yazs). Mstensihi ve istinsah tarihi bilinmemektedir. Tashih ve mukabele grd anlalan bu nsha da salam saylr. Bunlardan baka: Topkap Saray li. Ahmet ktp. nu. 1880 (300 x 915,235 x 135 mm. 1668 var. 27 str. nesih. Ahmed b. Eb Bekr, 653 h. ), Karaeiebi Zade ktp. nu. 347 (sondan 1 var. noksan), Esad Ef. ktp. nu. 432, Beyazid Veliyyuddin ktp. nu. 2148 nshalar vardr. [45]

b. El-Kifye'nln Muhtevas:
el-Bidye'nin asln tekil eden el-Kifye hacm itibariyle onun drt misline yakndr. htiva ettikleri bahisler hemen hemen ayndr. Laleli. 2271 nshasndan karlkl olarak her iki kitaba ait hazrlanan fihristin de tedkikinden anlalaca zere ei-Kifye'nin fazla olarak ihtiva ettii 7 bahis vardr. Fakat bunlarn bir ksm, mstakil bir balk tamamakla beraber, et-Bldye'de ksmen mevcuddur. Bahis olarak el-Bidye'de bulunmyan el-KIfye'nin bandaki varaklk ksmda, Sbn, kelm ilminin dier Islam ilimler arasndaki stn mevkiini belirtmekle kelm ilmine yaplan itirazlar cevaplandrmaktadr. Mteakiben ilm in eitli tariflerini verir. Daha sonra eiBidye'nin deilk bahsini tekil eden el-Kifye'nin balangc syledinile maksada girer. htiva ettikleri bahisler say bakmndan hemen hemen ayn olmakla beraber el-Kifye elBidye'ye nlsbetle ele alnan konularda daha geni ma'lmat ihtiva eder. Kar taraftan vrld olabilecek tirazlar serdederek gerekli cevaplar verir. Sbn, dier eserlerinde olduu gibi burada da sdk bir Mtrddir. Fahreddn er-Rz (lm. 606/1210) Munzarfnda zikrettiine gre[46] Sbn, kendisiyle yapt mnazaralarn sonunda aczini itiraf etmi ve en ok okuduu eserin NesefT (lm. 508/1115)'nin Tebs-ratu'i-edille'si olduunu sylemitir. Eer bu rivayet doru se Eb'l-man ervNesefnin SbnTye tesirini daha dikkatli elemek lzm gelecektir. Mellifimizin vefat tarihi oian (580 / 1184) yllan, ehsnnet kelmnn teekkl ve klsik kelm kitaplarnn ortaya k devrelerine nisbetle mtaahhlr bir tarihtir. Bu sebeple Sbn gerek Ne-seffden, gerek dier klsik kelm kitaplarndan istifade etmi olabilir. Zaten Fkh, Kelm gibi muayyen ilimlere mnhasr kolan kitaplarda hem bahis simleri, hem verilen bir ok misaller, hem de yaplan izahlar birbirine benzer. NesefTnin Tebsra'snda bahis balklarise balklar tarznda sralanmtr.[47] Sbnnin her iki eserinde eklini almtr. Sbn el-Kifye'de NesefTden nakiller yapar, hatta ondan ok nce yaam bulunan el-Beanin (takriben 4. H. asnn ikinci yansnda) Kefu'l-gavmd'n ihtisar ederken bile Eb'l-ma'n enNesefTden nakiller yapar. [48] Fakat ne olursa olsun, ef-Kifye, gerek tertip, gerek dilinin salaml ve gerek slp ve ifadesinin akl ve sadelii bakmndan, Mtrdiyyenin, boluk dolduran nemii eserlerinden biri olma vasfn tar. Nreddn es-Sbn mcadelesinde, mu'tedil ve samimidir. zahlarnda dolambal yollara sapmadan ve mantk stlahlara bomadan, daha ok ftrat-i selimeye, akla ve kelimelerin dildeki istimal tarzna istinad eder. Bununla beraber el-Kifye'de klsik kel-m deliller ve stlahlar da eksik deildir. [49]

3. El-Bidaye a. Kitabn mellife nisbefi ve ad:


Sbnden bahseden btn tabakat kitaplar ittifakla el-Bidye'yi zikreder, mellifin isminden sonra hemen Veilve ederler. Sbnnin en ok yu" bulan eseri budur. Bunun sebebi her halde muhtasar oluudur. Kendisi mukaddimesinde: el-Kifye ffl-hidye kitabn bitirdikten sonra, oaz dostlarn, hacminin klmesi ve hfznn kolay olmas iin el-Kifye'yi ana hatlanyle ihtisar etmesini talebettiini ve bunun zerine bu ii yapmaa giritiinisyler. Kitabn tam ismi diye de anlr. Veyadir[50]

b. el-Bidye'nin Nshalar:
Biraz nce de sylediimiz gibi el-Bidye rabet grm ve hayli istinsah edilmi bir kitaptr. Bulabildiimiz en eski nsha mellifin vefatndan 70 ksur yl sonra istinsah edilmi bulunan (h. 653), Topkap Saray, III. Ahmet ktp. 1880 numarada kaytl nshadr (300 X 195, 235 X 135 mm. 1-14 var. 27 str. nesih). Ahmed b. Eb Bekr'in usta kaleminden kan bu nshann mukabele ve tashih grmedii onlal-maktadr. Orta derecede salam bir nsha saylabilir. Yine III. Ahmet, 1804 numarada kaytl ikinci bir nsha 838 H. ylnda istinsah edilmitir (200 X140, 130 X 90 mm. 1-40 var 19 str. Salih b. SaTd, nesih). Bu nshann satr aralarnda ve sahife kenarlarnda haiyeler mevcuddur. Haiyeler ekseriyetle elKifye'den, bazan er-hu'l-'Umde'den, bazan de tesbit edemediimiz yerlerden alnmtr. Kitabn sonunda iki sahife kadar bir ilve vardr. Peygamberlerin smeti, insanlarn meleklere tafdli ve peygamberlerin birbirlerine taf-di meselelerine bir ka satrla temas eden bu ilve e!-Krfye veya el-Muntaka'dan ainmamtr.Mstensihin cahil olduu ve olduka hatalara sebebiyet verdii anlalmaktadr. el-Bidye'ye ait bulabildiimiz en kymetli nsha Lleli, 2271 numarada kaytl, elKifye'yi ele ihtiva eden bu mecmuadan bilhare bahsedeceiz. Beyazid Veliyyuddin ktp. 2129 numarada kaytl ve 1153 H. ylnda istinsah edilen nsha, haiye, imla ve harekelerde grlen tpatp uygunlua baklnca. Lleli, 2271 nshasndan kop-ye edildii anlalr. Ayn ktphanede 2128 numaral nshann biraz nce zikredilen 2129 numaral nshadan istinsah edildii sylenebilir. Yine Veliyyuddn'de 2148 numarada kaytl bir el-Bidye nshas mevcuddur. el-Bidye'nin salam nshalarndan biri de ir Efendi Ktphanesinde, nu. 181. Eserin nere hazrlanmasnda istifade ettiimiz bu nshadan aynca bahsedeceiz. Bunlardan baka el-Bidye'nin u nshalarna tesadf edilmitir: ehid Ali Paa ktp. nu. 1704, smihan Sultan ktp, nu. 242, Esad Ef. ktp. nu. 432, Kasideci Zade ktp. nu. 735, Hac Selim Aa ktp, nu. 657[51]. el-Bidye'nin bu kalabalk nshalar onun makbul telkk edilen bir eser olduunun delilidir. Mellifin resm bir nfuzu, yaygn bir hreti veya hususi bir iddias olmad malmdur. Eserin muhtasar oluunun da tesiri unutulmamaldr. Klsik kelm kitaplarnn hemen btn bahislerini ihtiva etmi, dili salam, ifadesi ak, taraflarn fikirlerini ksa ve z olarak nakletmeyi baarm bu sdk Mtrd eser kelm tarihinde kendine has, mstakil bir yer igal etmeye lyktr. [52]

El-Bidye'nin Nere Hazrlanmasnda Tkib Edilen Metod 1. Metin Tesbiti:


Metnin tesbitinde, nshalardan birini olduu gibi yazp dier nsha farklarn kaydetmek yerine, mukabele iin esas kabul ettiimiz nshalardan tercihler yaparak, imkn nisbetinde, en doru metni tesbrt etme yolunu setik. Nere hazrladmz eserin salam nshalar mevcud olduu ve bir de ihtisar edildii asl, yani el-Kifye elimizde bulunduundan metin tesbitinde fazla bir glkle karlamadmz syliyebiliriz. Yukarda da iaret edildii zere el-Bidye'ye ait en salam nsha Lleli ktp. 2271 numaral nshadr (245 X 165, 185 X 120 mm, 108b - 132b var. 21 str. nesih). Nere hazrladmz eserin sahife kenarlarnda ve eitli atflarda bu nshann varak numaralan kullanlmtr. Varakn birinci yz ikinci yz (srt) de harfi ile iaretlenmitir. Bu nshann ksaltlm iaretidir. Lleli, 2271 nshasnda istinsah kayd yoktur. Fakat ayn mecmuada el-Bidye'den nce yer alan Ta'lmu'l-mute'allim risalesinin sonunda (107b) ve bundan da nce bulunan elKifye'nin bitiminde (93a) istinsah tarihi H. 677 olarak gsterilmitir. Mstensih 'Abdullah b. Yehza b. Ysuf'tur. Yaz karakteri, kt ve mrekkep btn mecmuann ayn kalemden ktn gsterir, el-Kifye'nin sonunda, kitabn, bandan sonuna kadar, e-eyh es-Slih Sinu'lmilie ve'd-dn huzurunda okunmu, sahih bir aslla, H. 678 ylnda mukabele edildii kayd mevcuddur (93a). Tantmaya altmz Lleli, 2271 numaral mecmua bugnk haliyle unlardan mteekkildir: a) 1 - 93a : el-Kifye. b) 93b -94a : Mezkrt ve mevcudatn vcib, ciz... ksmlarna taksimi ve ksaca izah (fris olarak). c) 94b -107b: Ta'mu't-mute'allim (Burhnuddn ez-Zerncye ait). d) 108b- 132b:ei-Bidye. Fakat yle tahmin ediyorum ki mecmuann ilk sralan: bata el-Bidye, sonra eiKifye, daha sonra da mezkr risaleler tarznda olmutur. Bu takdirde mukabele kaydna ei-Bidye de girer. Zira ayn mellife ait iki kitabn arasna baka risaleler idhal edilmese gerektir. Ayrca bugnk ekliyle hem bata bulunan el-Kifye'nin hem de Ta'mu'lmute'allim'in sonunda istinsah kayd bulunduu halde en son yer alan ef-Bidye'de bulunmay ma'kul deildir. Halbuki mecmua inde en ok tashih ve itina gren risalenin de el-Bidyeolduu grlmektedir. Hatta yer yer larna bile rastlanr.kaytLleli, 2271 nshas son derece titiz ve usta bir kalemden kmtr, ilk istinsah srasnda yaplan hatalar sonradan dzeltilmitir. Her halde, yukarda bahis konusu edilen sahih ve makru" aslla yaplan mukabele neticesinde olacak ki baz yerlerde deiiklikler yaplarakyanlarna iareti konulmutur. Bu nshann ok mhimbir zellii de baz nshalar ile karlatrlarak gze arpan farklarn iaretiyle kaydedilmesidir. Bu iaretlerin saysndan mukabele edilen nshalarn drde bali olduu anlalmaktadr. Bylece bu nshamz kendisiyle birlikte be nsha yerine gemi oluyor. Sahife kenarlarnda yer yerur kaydna da rastlanmaktadr(var. 117a, 120b, 123a). Nshalarn bu haiyeleri iin iareti kullanlmtr.

Metin tesbitinde mukabeie iin ele alnan ikinci bir nsha ir Ef. ktp. nu. 181'dir. (215X125,155X80 mm. 1-29 stinsah kayd yoktur. Bunda da veya iaretleriylebaz farklara tesadf edilir. Eser tashih grmtr. Ayrca Kifye'den, erhuVUmde'den, lgat kitaplarndan, bazan da anonim haiyeler ihtiva eder. Bu nshann asl iin haiyeleri iin de iareti kullanlmtr. Bu iki nshadan baka metin tesbitinde bazan el-Kifye'den ile istifade edilmitir. Nshalar arasnda shhat bakmndan eitlik grld hallerde Lleli, 2271 nshas tercih edilmitir.[53] Metin tesbitinde istifade edilen nshalar, iaretleriyle birlikte tcjp lucu aada gsterilmitir. = Lleli, nu. 2271. = Lleli, nu. 2271 nsha farklarn gsteren haiyele =irEf. nu. 181. = ir Ef. nu. 181. nsha farklarn gsteren haiyele = Lleli, 2271 numaral el-Kifye nshas. Aratrmamzda el-Bidye metni sona erdikten sonra el-Furk blmnde sahife ve satr numaralarna gre nsha farklar gsterilmitir. Ayn satrda mevcut olan birden fazla nsha farklar taksim izgisi ile birbirinden ayrlmtr. Farklarn belirtilmesinde nce tercih edilen metin kaydedilmi, sonra fark veya farklar gsterilmitir. Mukabele edilen her iki nshada haiyeler halinde mevcud olan farklar da zikredilmitir. Nshalar arasnda gibi ta'zim ve dua cmleleri tarznda bulunan farklarn belirtilmesine lzum grlmemitir. [54]

2. Notlar, Kaynaklar, Fihristler:


Metnin yer aid sahifelerde, dipnotlar halinde, metinde geen yetlerin sre ismi ve numaralaryla, Raslullah (s.a.) ve ashabdan nakledilen kavIT ve fi'I hadislerin ve bir de iirlerin kaynaklar gsterilmitir. Bunlardan baka ahslarn ksa terceme-i halleri verilmitir. Ayrca az da olsa izah lzumlu grlen kelime ve cmleler aklanmtr. SbnTnin el-Kifyesinden ve Ebu'l-berekt en-Nesefnin (lm. 710/1310) el'timd'ndan metni erhedici ksmlar alnmtr.[55] Metnin takdiminde bavurulan kaynaklar dip notlarda ksaca zikredilmi, kitap isimlerine ve bu isimlerin notlarda zikrediliine gre, alfabetik sra ile, kitabn sonunda sralanmtr." Kitabn sol batarafnda yer alan aratrmann ve stlahlarn hazrlannda stifade edilen kaynaklar ise bu ksmn bandadr. Fihristler ksmnda metinde geen yet, hadis, sr, iir, alem ile frka, mezhep, kabile, cemaat ve mekn fihristleri alfabetik olarak yer almtr. [56]

3. Istlahlar:
Metinde geen kelm stlahlar, frka ve zmre adlar metnin yi anlalmas maksadyla, alfabetik sraya konarak ksaca tarif ve izah edilmitir. Bir stlahn tarifi ayet el-Bidye veya el-Kifye'de mev-cudsa tercihan alnm ve bu tarifin bitiminde alnd yerin varak numaras konulmutur. el-Kifye'den alnan tariflerde el-Kifye ismi de kaydedilmitir.

Bunlardan baka balca Tehnevnin (lm. 1158/1745) Keru stlhti'l-funn'undan ve dier eserlerden istifadeedilmitir.[57] stlahlarn aklanmasnda, imkn nisbetinde, kelimenin, nce, terim olarak olmasa bile, ksaca trke karl verilmi, ondan sonra trke tarif ve izah yaplmtr. Tarifler, ilm unsurlardan fedkrlk etmemek artiyle, elden geldii kadar ak ve sade bir dille yaplm ve en ok bunda glk ekilmitir. stlahlarn aklanmasndan maksad metnin anlalmas olduu ve el-Bidye de Mtrd bir eser bulunduuna gre tariflerde M-trdiyye gr tercih edilmi, lzumu halinde E'ariyye ve Mu'tezile grleri de, mezheb ismi tasrih edilerek, kaydedilmitir. [58] [1] Abdlkadir el-Kura, el-Cevhiru'l-mudiyye, 1/124, Temimi, e-Tabakt's-seniyye, var. 112b. Ktib. elebi, Sllemu'l-vusl, var. 38a. [2] Mnzart, s. 7, 13. [3] Abdlkadir el-Kura, ayn. esr. el Ensb ksm. [4] Kefu'z-zunn, 2/1496 [5] Hediyyet'l-rifin, 1/87, Brock, Suppl. 1/643 [6] F. er-Rz, Mnzart, s, 14. [7] smTI Paa'nn Kefu'z-zunn Zeyl'inde (1/69, 2/371) vefat tarihini 508 gstermesi bir zhul eseri veya istinsah ve bask hatas olmaktan ileriye geemez. Nitekim Hediyyetu'l-rifin'de (1/87) bu tarih 580 olarak geer. Kefev ile LuknevTnin tabaktlarnda vefat gnnn 6 safer diye kaydedilmesi de bu nevi bir hata olmaldr. [8] Abdlkdir el-Kura, el-Cevhiru'l-mudyye-1/124, bn Kutluboga, Tcu't-tercim, var. 4a, Ta baktu'l-Kefev, var. 138b. Tabaktu'-Temm, var. 112b, Kefu'z-zunn. 2/1496-1500, Sllemu'f-vusl, var,38a,Zey! Kefi'z-zunn, 1/69, 2/371, Hediyyet'lrifn, 1/87, Lknev, el-Fevid'l-behiyye,s. 42, Brockelmann, Suppl, 2/643. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 19-20. [9] el-Cevhiru'i-mudiyye, 2/82. [10] A.g.e, 1/322, Zrikl, el-A'lm, 4/158 [11] S. 45, 74; 141,160. [12] s. 156, 157,329. [13] 5.24-25. [14] s. 243, [15] Suppl. 3/1221 [16] Bk. Ebu'l-Berekt en-Nesef, el-1'flmd, var. 35a-37a Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 20-21. [17] Rz, Mnzart, s. 7-9. 22 [18] A.g.e.s. 9-12. [19] A.g.e.s. 13-14.

[20] A.g.e.s, 14. [21] Var.35a.-37a. 24 [22] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 21-24. [23] Tcu't-ercim, var. 4a. [24] et-Tabaktu's-seniyye, var, 112b. [25] Var. 38a. [26] 1/1751. [27] 1/87 [28] 2/322-323. [29] alacak bir tesadftr ki Mergnnrnin fkha dair Bidyetu'l-mubtedf ad bir eseri ve erhi el-Hidaye'si olduflu gibi mellifimiz es-Sbnnln de el-Bidye'si ve bundan htisar ettii el-Kifaye fl-hldaye'si vardr. Biraz sonra grlecei gibi bu sonuncuya ksaca el-Hlaaye de denilmektedir. Ayrca Mergnnrnin el-Hidaye'sI zerine yazlan erh, haiye ve ta'iikatin bir ksmnn ad el-Kifye'dir (bk. Kefu'z-zunn, 2/2031 v,dd.) Aklamaya altmz hatann sebeplerinden biri de bu sim benzerlii olabilir. [30] Abdulkdlr el-Kura, el-Cevahlr, 1/398, K. elebi, Kefu'z-zunn. 2/1749, Brock. GAL 1/382. [31] Kefu'z-zunn 2/1749,2034 - 2035, Zeyl Kefi'z-zunn, 2/595, Hedlyyet'1-rlfln, 1/790. Brock, Suppl. 1/657. [32] Bk. Kefu'z-zunn, 2/1749,2rikr. el-A'lm, 8/115 [33] Kefu'z-Zunn 2/2040, el-Fevaidu'l-Behiyye, s. 42, Zeylu Kefl'z-Zunn, 1/169,2/371, Hedivyet'i-rifin, 1/87, [34] Mellif el-Bidye'slnin mukaddimesinde kitabn bu isimle anar. [35] 2/1500 [36] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 25-27. [37] el-Kifye. var. 45b. [38] Suppl. 2/262. Brockelmann' yanltan ey Dru'l-ktbi'l-Msryye Fihristinin (Kairo2) bahis mevzuu ettii ve 838 hicri ylnda istinsah tamamlanan, SbnTye ait bir elMunak nshasnn bu istinsah tarihi olsa gerektir (bk. 5/265). [39] el-Cevhiru'l-mudiyye, 1/362, Taba kutu'I-Kef evi, var. 72a. Zirikl, el-Alm 5/102. [40] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 27-29. [41] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 29-30. [42] Varak numaralan Lleli. 2426 nshasna aittir. 30 (*)Bk. Sahhu'l-Buhrl. 4/112,K. el-Enbly/48. [43] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 30-32. [44] Ktlb eleb, Kefu'z-zunn, 2/1499-1500,2040, SllemuVvusl, var. 38a. Luknev, el-Fevdu'l-Behiyye, s. 42, sm'il Paa", Z. Kefl'z-zunn, 1/169, II. 371. Hediyye-t'l-

rifn 1/87, Brock.Suppl. 1/643,3/1221 [45] Aynca bk. Brockeimann, Suppl. 1/643. Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 32-33. [46] RZ, Munazart, s, 14. [47] Nesef. Tebsrcrtu'l-edllle, Fatih ktp. nu, 2907. [48] Sbn, el-Muntaka, Lleli ktp, nu. 2426, var. 6a, [49] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 33-34. [50] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 34-35. [51] Brockelmann'n Veyyuddn, 260 numarada kaytl olarak gsterdii nsha (Suppl, 1/643) Sbnrnin el-Bidye'si olmayp Musannifek'e (lm. 875/1470) ait Fatiha Tefsiridir. el-Sidye'nin dier nshalar iin bk. Brock. ayn. esr, Brockel-mann'n Esad Ef. ktp, nu. 1263 te kaytl gsterdii Akdetu's-Sbn uslb, tertip ve ruh bakmndan bizim mellife ait olmad anlalmaktadr. [52] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 35-36. [53] Eserin metnini nere hazrladktan sonra tab' mkn bulamadan ayn kitabn Dr. Fethuah Huleyf tarafndan neredildigine muttali1 oldum (skenderiyy. 1969). Eb Mansr el-Mtridnin Kitbu't-evhd'inl de nereden Dr. Huieyf. yle anlalyor ki eiBidyenln tahkk iin fazla emek sarf etmemi, gerekli titizlii gstermemitir. Biri Almanya'da CTbingen,Wiihelmstr.32 Ms. or.Wetzstein II. 1721). dieri de spanya'da (Real Biblioteca de El Escorial, Ms. No 1603) oulunan iki yazma nshaya istinad ederek meydana getirdii metinde az saylmtyacak derecede hatalar mevcuddur. Nairin Trkiye'de mevcut el-Bidye nshalarndan habersiz olduu anlalmaktadr. Ayn ekilde nair, Sbnrnin el-Munteka'stna da muttali' olamamtr. Ben matni tercme ederken nairin istinad ettii bu iki nsha ile de mukabelede buluncum- Tercih ettiim bir ka farkl kelime Nsha farklar bimnde gsterilmitir. [54] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 37-40. [55] Sbn, Nesefi ailesinin kendisinden nceki zevatndan mtessir olduu gibi kendisinden sonrakilere de tesir etmitir. eyh Reduddn ile yapt mnazaray el-i'timd sahibi kitabnda dercetmitir (bk. s. 15). Bu mnasebetle el-Bidye metninde geen mulk ksmlarn erhi sadedinde el-'timd'dan nakiller yapmay uygun bulduk. [56] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 40. [57] Bu eserler bu ksmn bandaki bibliyografyada zikredilmitir. Balcalar unlardr: Rb ei-sfahn, el-Mufredat; Gazzal, el-Maksadu'l-esn;_e-rf el-Curcn, etTo'rft; Muhammed b. Ysuf es-Sens, Cumleu'l-hakik; mid, el-Mubn; slm Ansiklopedisi, Frka ve zmre adlar iin de u kitablara bavurulmutur: E'ar Makaalt; Bklln, el-Temhd; sferyn, et-Tebsr; Badad, el Fark; Hayyat, el-ntisr; ehristni, el-Millel; Deylemi, Beynu mezhebi'l-Batiniyye: Srr-i GirdE, Aru'l-milel; zmirli, Muhassal'l-kelam ve Yeni ilm-i kelm; rfan Abdlhamd. Dirst. [58] Nreddin Es-Sbn, Mtriyye Akaidi, Diyanet leri Bakanl Yaynlar: 40-41.

You might also like