You are on page 1of 40

a m a n iz m

Mircea Eliade
Mircea Eliade 1907'de Bkre'te dodu. Bkre niversitesi'ndeki felsefe reniminin ard ndan, Kalkta niversitesi'nde Hint felsefesi ve Sankrit eitimi grd. Himalayalarda geirdii alt ayl k bir inziva dneminden sonra, Romanya'ya dnerek felsefe doktoras n tamamlad (1933). 19451956 y llar aras nda Paris'te Sorbonne'a bal nsan Bilimleri Yksek Arat rmalar Okulu'nda ders verdi. 1956'da Chicago niversitesinde dinler tarihi profesrlne getirildi. 1961'de History of Religions dergisini karmaya balad . Rumence, ngilizce ve Frans zca elliyi ak n kitap yay mlayan Eliade, 1986 y l nda Chicago'da ld. ARKA KAPAK Eliade' n ana sav , kutsal n her beliriinin tm kutsal dile getirdiidir. Ona gre en ilkel ve en yal n kutsal grngde bile kutsall k stne her ey sylenmitir: Kutsal kendini bir tata ya da aata da vurmas , bir tanr da da vurmas ndan ne daha az gizemli ne de daha az ilgiye deerdir. Gerekliin kutsallama sreci hep ayn d r; yaln zca bu kutsallam n insan bilincinde ald biim deiir. NDEKLER
nsz ................................................................................................................................................. 7 Genel Kavramlar. Devrilme Yntemleri. amanl k ve Mistik arlma ..................................... 21 Srra Erdirici Hastalk ve Ryalar ...................................................................................................... 55 amanl k Glerinin Elde Edilmesi .................................................................................................. 93 amanla Giri (S rra Erme) ............................................................................................................139 aman Giysi ve Davulunun Simgesel Anlamlar ........................................................................... 175 Orta ve Kuzey Asyada amanl k: I. Ge klar, Yeraltna ni ler ........................................... 213 Orta ve Kuzey Asyada amanl k: II. Sihirli Saaltmlar-Ruhgder aman ................................. 247 amanizm ve Kozmoloji ................................................................................................................... 291 Kuzey ve Gney Amerikada amanizm ....................................................................................... 321 Gneydou Asya ve Okyanusyada amanizm .......................................................................... 373 Hint-Avrupal Kavimlerde amancl deoloji ve Teknikler ............................................................ 411 Tibet, in ve Uzakdouda amanc l Simge ve Teknikler ........................................................... 467 Paralel Mit, Rit ve Simgeler .............................................................................................................. 507 Kuzey Asya amanizminin Oluumu ............................................................................................... 539 SONSZ .............................................................................................................................................. 553 D Z N .................................................................................................................................................... 557

NSZ Kiiyi amanl a eken ar da, herhangi bir dinsel i ar s gibi, bir bunal mla, aman aday n n tinsel dengesinin geici olarak bozulmas yla kendini gsterir. Bir dinsel olguyu belirleyen tarihsel koullar, son derece nemli olmakla birlikte (her insan olgusu son tahlilde tarihsel bir olgudur), sz konusu olguyu btnyle a klayamaz. Bir rnek vermekle yetinelim: Altayl lar n aman , ritel olarak, gvdesine belli say da basamaklar oyulmu bir kay n aac na t rman r; kay n, Evren Aac n simgeler, basamaklar da aman n ge yolculu unda gemek zorunda olduu eitli Gk katmanlar n temsil eder; bu trende ierilen kozmolojik eman n kkeni byk olas l kla Dou kltrlerindedir. 1

Dinsel olgular n ifresinin zlerek derin anlamlar n n ortaya kar l mas ii dorudan doruya dinler tarihisine aittir. Kutsal n diyalektii bir dizi ilk rnei s n rs zca tekrarlama biiminde iler; yle ki, belli bir "tarihsel anda" gerekleen bir hierophanie, yap s bak m ndan bin y l daha yal veya daha gen baka bir hierophanie ile rtebilir; kutsal n kendini grngletirmesi srecinde gzlenen bu eilim hep ayn paradoksal gereklik kutsallam olay n n ad infinitum yeni batan ele al nma eilimibir bak ma din olgusundan bir eyler anlamam z ve onun "tarihini" yazmam z olanakl k lar. Baka deyile, kutsal n grngl eimi (hierophanie) olaylar byle tekrarland iindir ki dinsel olaylar tekilerden ay rt edilebilir ve anla labilir. nsan pekala oktanr c olup dinsel bak mdan totemci gibi davranabilirken bir yandan da kendini tektanr c sanabilir ya da bunu iddia edebilir. Kutsal n diyalektii btn dn mlere a kt r; hibir "biim" bozulma veya rmeden bak, hibir "tarih" kesin ve donmu deildir. Bir topluluk -bilinlice ya da bilmeden- birok dinleri yaayabildii gibi, bir birey de, en "ycelerinden en kabalar na ve en sapk nlar na dek pek ok say da dinsel yaant tan yabilir. amanizm de tam byle arkaik esrime tekniklerinden biridir; hem gizemcilik, hem by hem de terimin geni anlam yla dindir. Genel Kavramlar Devirilme Yntemleri amanlk ve Mistik arlma Yzy l n bandan beri, budunbilimciler, btn "ilkel" toplumlarda varl na tan kl k edilen sihirsel/ dinsel sayg nl k sahibi baz s ra d bireyleri adland rmak iin, aman, medicine-man, byc ya da sihirbaz gibi terimleri -aralar nda pek fark da gzetmeden- kullanma al kanl n edindiler. Elbette aman da asl nda bir sihirbaz ve bir otac d r; btn hekimler gibi onun da hastal klar saaltt na; ilkel ve ada tm sihirbazlar gibi "fakirsel" mucizeler gsterdiine inan l r. Ama O, bunlardan baka, ruhgder ( psychopompe )dir de; ayr ca rahip, mistik ve ozan da olabilir. Stricto sensu (dar anlamda) amanizm tipik olarak Sibirya ve Asya'ya zg bir dinsel olgudur. Terimi bile, Rusa arac l yla, Tunguz ca "aman" szcnden gel ir. ... Asya'n n ortalar n ve kuzeyini kaplayan btn bu geni alan iinde toplumun sihirsel / dinsel yaam hep aman n evresinde dner. Bu elbet te onun, kutsal olanla elleen tek kii olduu ve dinsel etkinliin btnyle onun tekelinde bulundu u anlam na gelmez. Birok kabilelerde aman n yan s ra kurban sunucu bir rahip de vard r; ayr ca her aile reisi evdeki dinsel yaam n da bad r. Gene de aman en nemli kii zelliini korur, nk esrime (vecd, extase) deneyiminin en yetkin dinsel deneyim say ld btn bu blgelerde, esrimenin ba ustas yaln zca amand r. Bu karmak olay n ilk tan m -belki de en az yan lma pay tayan tan m - yle olmal d r: amanl k = esrime teknii. Herhangi bir blgede bir "amanc l kompleksin" varl , u ya da bu halk n tm sihirsel/ dinsel yaam n n zorunlu olarak amanl k evresinde billurlat anlam na gelmez. ... Genel olarak amanl k, birtak m baka sihir ve din biimleriyle bir arada bulunur.

Sihire ve sihirbazlara dnyan n hemen her yerinde rastlan r; oysa amanl k, zerinde srarla duraca m z zel bir sihirsel "uzmanl k" durumu gsterir : "atee egemen olma", "sihirli uu " gibi... Bu nedenle, aman n teki nitelikleri aras nda bir de sihirbazl k olsa bile, her sihirbaz uluorta aman diye nitelenemez. ... Her otac saalt c d r, ama aman bu i te kendine zg bir yntem kullan r. ... Herhangi bir esrik kiiyi hemen aman sayamay z; aman, ruhunun bedeninden ayr larak ge t rmanmaya ya da yeralt na inmeye giritiini varsayan zel bir esrimenin uzman d r. O, kendi "ruhlar na" egemendir; u anlamda ki, insan olmakla birlikte, llerin, "cinlerin" ve Doan n ruhlar n n aleti olmaks z n onlarla iletiim kurmay baar r. Orta ve Kuzey Asya amanizminin, en az ndan bugnk grnmyle, her trl d etkiden ba k, "yerinde bitmi " (originaire) bir olgu olmad n elbette biliyoruz ve gstermeye de al aca z; tersine, uzun bir "tarihe" sahip bir olgudur bu. amanizm Orta ve Kuzey Asya'n n dinsel yaam na egemen ol sa da bu geni blgenin dini deildir. Baz kimseleri kuzey insanlar n n ve Trk-Tatar halklar n dinlerini amanizm saymaa gtren ey, gev eklik ve kafa karkl olmu tur. amanlar mensup olduklar toplumlar n iinde baz zellikleriyle sivrilen s ra d kiilerdir. ... amanlar kendi dinsel deneyimlerinin younluuyla topluluun geri kalan k sm ndan ayr l rlar. Baka deyile, onlar normal olarak "din" denen eyden yana deil de daha ok mistiklerin aras na koymak, daha akla yak n grnyor. ok say da cinin iinde amanl k eleri bulunduunu grmek f rsat n bulaca z, nk belli bir sekinler grubunun kullanabilecei ve bir anlamda ad geen dinin misliini oluturan bir esrime teknii her zaman el alt nda bulunur. ... aman byk bir insan ruhu uzman d r; ruhu yaln z o "grr", zira ruhun "formunu" ve yazg s n o bilir. Ruhun yazg s n n dolays zca gndeme gelmedii; hastal k (= can n/ ruhun kaybolmas ), lm, uursuzluk, ya da esrime deneyimi (Ge veya Yeralt na mistik yolculuk) gerektiren herhangi bir byk zveri sz konusu olmad durumlarda, aman n varl zorunlu deildir. Dinsel yaam n nemli bir kesimi onsuz yaan r. Gk-Tanr n n dinsel gncelliinin, Kuzeydeki ve Kuzeydoudaki kom u halklara gre daha iyi korunmu olduu Trk Tatarlarda da bu tanr ayn ekilde "Bakan", "Han", "Bey" ve s k s k da Ata ad yla an l r. Gn en st kat nda oturan bu tanr n n, buyru u alt nda ve daha alt katlarda yer alan birka "olu" ya da "ula " vard r. bunlar n say lar kabileden kabileye deiir; genellikle Yedi veya Dokuz "Ouldan" -ya da "K zdan"- sz edilir ve aman bunl ar n birka yla s k ve zel ilikiler srdrr. Gk-Tanr n n bu O ullar , Ulaklar ya da Uaklar n n grevi, insanlara gz kulak olmak ve yard m etmektir. Altayl larda, Gk ya da hava tanr s ndan sonra gelen tek nemli tanr , Yeralt n n egemeni Erlik (Yerlik) Han'd r ve aman taraf ndan olduka iyi tan n r. ... Morfolojik bak mdan, bu "din" ana izgileriyle Hint-Avrupal halklar nkine yak nd r: Byk Gk ya da F rt na Tanr s na verilen nem,

Tanr a yokluu (ikisi de Hint-Akdeniz alan n n tipik zellikleridir), "oullara" ya da "ulaklara" (Avinler, Dioskurlar) yklenen ilev, atein yceltilmesi, ikisinde de ayn d r. Toplumbilimsel ve ekonomik a lardan ise, Hint Avrupal larla Trk-Tatarlar n n-tarihi aras ndaki yak nl k daha da net olarak belirir: Her iki toplum da ataerkil bir yap gsterir, aile reisi byk bir g ve sayg nl k tar ve ekonomileri de kabaca avc l k ve obanl k ekonomisidir. ... Eski Hint-Avrupal larla eski TrkTatarlar (daha doru bir deyile, n-Trkler) aras ndaki ekonomik, toplumsal ve dinsel simetri bir gerek olduuna gre, tarihin tan d eitli Hint-Avrupa halklar aras nda Trk-Tatar amanizmine benzer " amanc l" kal nt lar n hala ne lde yaad klar n arat rmak gerekiyor. Dnyan n hangi buca n da ve tarihin hangi a nda olursa olsun, tamamen "ar " ve "topra n n rn" bir dinsel olgu bulma ans m z yoktur. ... insanl n ta a ncesine ait sihirsel/ dinsel inanlar ndan hi deilse bir k sm n n daha sonraki dinsel tasar mlarda ve mitolojilerde korunmu olduu ise kesin gibidir. Ama gene ok olas d r ki, ta ncesi alardan gelen bu manevi miras, tarih ncesi ve n tarih devirlerinde insan topluluklar aras ndaki kltrel temaslar sonucu srekli olarak deiimlere uramt r. Bylece, dinler tarihinin hibir blmnde, "yerinde bitmi " katk s z olaylarla karlamay z, zira "tarih" her yerden gemi; geerken de dinsel tasar mlar , mitolojik yarat lar , trenleri ve esrime tekniklerini deitirmi, kaynat rm, zenginletirmi, yoksullat rmt r. ... Ama hibir din btnyle "yeni" deildir, hibir dinsel mesaj gemi i tamam yla geersiz k lamaz. amanizmin en ileri btnleme derecesine vard Arktik, Sibirya ve Orta Asya blgelerindeki dinlere gelince, bunlar n tipik zelliinin (zelliklerinin) bir yandan varl yle byle hissedilen bir Gk-Tanr , te yandan da av trenleri ve atalara tapma gibi tamamen ayr bir dinsel dorultu gsteren eler olduunu grdk. Sibirya'da ve kuzeydou Asya'da amanlar n bal ca dev irilme yollar , 1) amanl k "mesleinin" kal tsal aktar m (babadan oula gemesi) ve, 2) kendiliinden gelen bir "i ar s " ya da seilme dir. Seilme yntemi ne olursa olsun, bir aman ancak iki ynl bir "eitim" ald ktan sonra aman olarak tan n r : 1) Esrime dzeyinde (ryalar, kendinden geme, vb.) ve 2) Gelenekler dzeyinde (amanl k teknikleri, ruhlar n adlar ve ilevleri, klan n mitolojisi ve soyaac , gizli dil, vb.). Ruhlar ve eski usta amanlar taraf ndan stlenilen bu ifte eitim, bir "yola giri" veya "s rra-er(dir)me" (initiation) sreci niteliindedir. Bazen bu s rra-erme halka a k olarak gerekleir ve o zaman kendi bana bir tren (ritel) oluturur. ... Hibir durumda, anarik sanr veya yan lsamalar ya da tamamen kiisel uydurma masallar sz konusu deildir. Ruh hastas (psikopat) olsun olmas n, gelecein aman baz s rra-erme s navlar ndan gemek ve bazen ok karmak olabilen bir "eitim" almak zorundad r. ... As l nemli rol oynayan, bu gleri elde etmekteki k noktas (kal t m, ruhlarca balanma, istemli arama) deil, s rra-erme yoluyla aktar lan teknik ile bu tekniin alt nda yatan kuramd r. aman olacak kiinin seiminde y ld r m n rol neml idir, nk amanl k glerinin kayna n n gkte olduunu bize gsterir. Miras kalan asl nda amanl k deil, aman n lmnden sonra olunun ya da aileden birinin amanl k gcn ayn kaynaktan elde etme yetenei veya eilimidir. ... Kuzey Amerika

kabilelerinde hemen her yerde daha yayg n olarak kullan lan, "ruhlar " kendiliinden gelen bir deneyim (rya, vb.) yoluyla veya istemle peinden koarak elde etme ynteminden farkl olarak, bu "ruhlar n" babadan oula aktar lmas her zaman amanl k miras n n temeli olarak kal r. Eskimolarda ise amanl k olduka nadir olarak kal tsald r. Otac l k, burada an lmas nda yarar olmayan birok topluluklarda kal tsal deildir. Bu demektir ki, dnyan n hemen her yerinde, sihirsel / dinsel glerin hem kendiliinden (hastal k, rya, bir "g" kayna yla tesadfen karlama, vb. arac l yla) hem de istemle (aray yoluyla) elde edilebilecei kabul edilmektedir. Bir amanla bir saral aras ndaki tek fark, saraI n n kendinden-gemeyi kendi isteiyle gerekletiremeyi iydi. amanl kla hastal n ayn l sav , Arktik amanl ndan baka amanl k biimleri hakk nda da ileri srlm tr. Samoa'da saral lar bilici olur. Sumatra'da yaayan Bataklar ve Endonezyal baka yerliler sihirbazl k grevi iin hastal kl ve zay f tipleri yeleyip seerler. ... Ugandal Lotukolarda sakatlar ve ak l hastalar normal olarak sihirbazl a adayd rlar (fakat bu grevlerinde resmiyet kazanabilmek iin uzun bir "yetime" (s rra erme) sreci geirmeleri gerekir). ili'de yaayan Arauca'larda aman adaylar "hep kalpleri zay f, mideleri bozuk, s k s k balar dnp gzleri kararan marazl veya a n duyarl tiplerdir. Byle hastal klar n hemen her zaman otac l k "mesleiyle" ilikili olarak meydana kmas nda da alacak bir ey yoktur. Hasta gibi dindar adam da, insan varoluunun temel verilerini, yani yaln zl n , hayat n n pamuk ipliine bal olu unu, d evrenin dmanl n kendisine a nlayan farkl bir yaam dzeyine f rlat lmt r. Fakat ilkel sihirbaz, otac ya da aman sadece bir hasta deildir: O her eyden nce iyilemeyi baarm, kendi kendini iyiletirmi bir hastad r. Yakutlara gre, kusursuz aman ciddi olmal , sz ve davranlar yerine oturmal , evresindekileri inand rmay baarabilmelidir; zellikle kendini beenmi , gururlu ve fkeli bir kiilik gstermemelidir. inde insanlar rktmeyen, ama gcnn de bilincinde bulunduu hissedilmelidir. Byle bir portrede, baka betimlemelere gre kafalarda tasarlanan saral tipini bulmak, dorusu pek kolay deildir. Sonu olarak denebilir ki, amanl k dou halinde ya da gizli bir norm-dl k ile ilikilendirilemez. Gerek sara veya histeri nbetlerine kap l yor olsalar da olmasalar da, amanlar, bycler ve genel olarak otac lar s radan ruh hastalan say lamazlar : Onlar n psikopatolojik deneyimlerinin kuramsal bir ierii vard r; zira kendi kendilerini iyiletirmilerse ve bakalar n da iyiletirebiliyorlarsa, bu, hastal n mekanizmas n -daha iyi bir deyile, kuram n - bilmeleri sayesindedir. ster tanr lar veya ruhlar taraf ndan onlar n szcs olmak zere seilmi olsun; ister byle bir greve baz fiziksel bozukluklar yznden nceden yatk n veya eimli olsun, aman dinsel bir "i ar s deerindeki baz kal t m "zelliklerinin ta y c s olsun, aman dz insanlar n dnyas ndan

ayr l p tekilleir; bunun nedeni de kutsall kla daha dolays z ilikide olmas , kutsall n davurumlar n daha etkili biimde denetleyebilmesidir. Bu norm-d ve beklenmedik bir deneyim yoluyla tekilleme kavram n a kl a kavuturmak nem tar, nk, yak ndan bak l nca, bu tekillemenin -sivrilip ayr lma anlam nda kutsal n diyalektii iinde yer ald grlr. Gerekten de en i lkel hierophanie (kutsal n grng haline gelmesi) olaylar bile, herhangi bir nesneyle onu evreleyen kozmik blge aras nda, kkten ve "varl ksal" deer tayan bir ayr lmadan baka bir ey deildir: Filan ta, filan aa ya da filan yer, kutsal birer nesne ol arak ortaya kmalar dolay s yla; bir anlamda kutsal n herhangi bir davurumuna yatakl k etmek zere seilmi olmalar yznden, teki talardan, teki aalardan ve teki yerlerden "varl ksal" olarak ayr l p, baka ve doast bir dzeyde yer al rlar. ... Burada gzlememiz gereken nokta, nesnelerin, varl klar n ve imlerin tekillemeleri aras ndaki simetri ve koutluk; bir de "yelenme", yani topluluun geri kalan k sm na gre ok daha derin ve youn olarak kutsal yaayan bireylerin seilmesi yoluyla meydana gelen tekillemedir. Bu bireyler bir bak ma o kutsal n ete kemi e brnm biimidir, nk onu younlukla yaarlar; ya da daha doru bir deyile, kendilerini semi olan dinsel "formun" (tanr , ruh, ata, vb. ) "yaant s n olutururlar." Srra-Erdirici Hastalk ve Ryalar aman olacak kiinin bu grev e "ar lmas n " belirleyen btn esrime olay ve yaant lar , bir s rta-erme (initiation) treninin geleneksel elerini -emas n - gsterir: ac ekme, lme ve dirilme. Sibirya amanlar ile Avustralya otac lar n n s rra-ermeleri aras nda yak n bir benzerlik vard r. Her iki durumda da aday yar -tanr sal varl klar ya da atalar taraf ndan, vcudunun paralanmas n ve i organlar yla kemiklerinin yenilenmesini kapsayan bir ameliyata konu olur. Gene her iki durumda bu ameliyat bir yeralt dnyas nda yap l r ya da oraya inmeyi ierir. Paleolitik dinlerde de maaran n olduka nemli bir rol oynam olduu san l yor. te yandan, maara ve labirent, (rnein Malekula'lar gibi) baka arkaik kltrlerdeki s rra-erme trenlerinde birinci derecede nemli bir ilev gryor; ikisi de teki dnyaya geiin, yeralt na iniin, somut simgeleri durumundal ar. ili'deki Arauca amanlar na ilikin ilk bilgilere gre, bunlar da s rraerilerini ou kez hayvan kafataslar yla ssl maaralarda gerekletiriyorlar. Btn bu ritelin ve s namalar n amac adaya gemi yaam unutturmakt r. Bu nedenle birok yerde, "s rra-erdikten" sonra kyne dnen aman aday belleini yitirmi gibi davran r; yrmek, yemek v e giyinmek gibi ilemlerin ona yeniden retilmesi gerekir. Btn erkeklerin klan yesi olabilmek iin bir s rra-erme treninden gemek zorunda o lduklar kabul edilmekle birlikte, otac lara zg ayr bir s rra-erme treni daha vard r. Paralanma ve piirilme yoluyla genleme mitinin, amanizmin manevi ufku d nda da insanl n zihninde bir saplant gibi yaad n unutmayal m. ... Sibirya, Orta Asya ve Avrupa folkloruna da gemi tir; burada demircinin roln sa-Mesih veya baz ermi ler oynar. amanl k Glerinin Elde Edilmesi

aman n greve ar lmas olay nda atalar n ruhlar na d en rol, gerekte, san labileceinden daha az nem tar. Sz konusu atalar, Kartal biimi alt nda gnei simgeleyen Yce Varl k taraf ndan dorudan doruya yarat lm olan mitsel "ilk aman n" torunlar ndan baka bir ey deildir. aman n amanl n kesinletirip resmiletiren sadece ite bu s rra-erdirici lp dirilmedir. Btn Gney Amerika'da aman deneyimliamanlar n ruhlar yla karla p onlardan eitim almak iin, lmek zorundad r, nk ller her eyi bilir (burada her tr falc l llerle al veri yoluyla a klayan evrensel bir inan sz konusudur). amanlar n ayr ca bakalar n n ve halk n bilmedii, sadece kendilerinin kurban sunduklar , kendilerine zel tanr lar da vard r. Samimi ve yard mc ruhlar n ounun hayvan biimleri tad n belirtmekle yetinelim. rnein Sibiryal ve Altayl halklarda ay , kurt, geyik, tav an, her eit ku (zellikle kaz; kartal, karga, bayku) ve iri solucanlar eklinde grnebildikleri gibi; hayalet, hortlak, orman ruhlar , toprak ve ocak ruhlar , vb. olarak da ortaya kabilirler. ... Vasyugan aman n n yard mc ruhlar , say lar deiken olmakla birlikte, genel olarak yedi tanedir. ... Baka blgelerde ise, Vasyugan aman n n evresindeki bu ruhlar alay n n yerini tek bir ruh tutar: Kuzey Ostyaklar nda bir ay . Her aman n, gizli tuttuu bir ye-kla's (hayvan ana, bir tr mitsel hayvan figr) vard r. Zay f amanlar n ye-klas bir kpektir; daha gl olanlar nki boa, tay, kartal, s n veya boz ay olabilir. Ye-k lalar ay , kurt, kpek olanlar en yoksul amanlar say l r. Amagat (emeget) ise tamamen baka bir varl kt r. Genel olarak, lm bir aman n ruhu veya nemsiz gk ruhlar ndan biridir. Hayvanlar n dili, asl nda "ruhlar n dilinin" bir deiik biiminden ibarettir, ki bu da ... amanlar n gizli dilidir. Btn dnya mit ve sylencelerinin birounda kahraman br dnyaya bir hayvan taraf ndan gtrlr. ... Nihayet, en eski avc topluluklar n dinlerinin temel esini olu turan, insanla hayvan aras ndaki mistik dayanma kavram n da hesaba katmak gerekir. Koruyucu hayvan yaln z aman n biim deitirmesini salamakla kalmaz, ayn zamanda onun kopyas veya alter egosudur da. Bu sonuncu kavram, aman n ruhlar ndan biridir: "hayvan biimli ruhu ... ya da daha doru bir deyile "can-ruhu" veya "yaam ruhu". amanlar birbirleriyle hayvan biimi alt nda kaprlar ve bir aman n alter ego 'su dvte lrse kendisinin lm de fazla gecikmez. Bu gizli dil aslnda ou kez "hayvanlarn dilidir ya da hayvan seslerinin taklitlerinden kaynaklan r. Gney Amerikada rak aman, s rra-erme dneminde hayvan seslerini taklit etmeyi renmek zorundad r. Kuzey Amerikada da durum ayn d r. Pomolar ile Menominilerde ve baka kabilelerde amanlar kular n tlerini taklit ederler.

Guyana yerlilerinde "sessizlik birdenbire garip ama gerekten rktc l klar n kopmas yla bozulur; brtler, ulumalar kulbeyi doldurur, duvarlar n titretir. Bu grlt ritimli bir brme gibi ykselir, yava yava uzaktan gelen bouk bir homurtuya dner, sonra yeniden iddetlenir". Bu ba r-a rlarla haber verilen, hayvan davranlar yla da ilan edildii zere ruhl ar n trendeki varl d r. Hayvanlar n, en bata da kular n, dilini renmek dnyan n her yerinde Doan n gizlerini bilmek ve dolay s yla gele ten haber verme yeteneine sahip olmak demektir. Seansta bir hayvan n vcuduna brnmek de, ller konusunda grd mz gibi, arp lmak yani o hayvan taraf ndan ele geirilmekten ok, aman n sihir yoluyla o hayvana dnmesidir. Birok gelenekte, hayvanlarla dostluk ve onlar n diline ainal k cennet kavram na bal gstergelerdir. Balang ta, yani mitsel alarda, insan hayvanlarla bar iinde yayor ve dillerini anl yordu. Ancak Kitab Mukaddes geleneindeki d (ilk gnah) olay yla karlat r labilecek byk bir ilk felaket sonucu bulunduu duruma d mtr : lml, iki cinsiyetli, beslenmek iin al maya zorunlu ve hayvanlarla anlamazl k iinde bir yarat k... Hayvanlarla dostluk, onlar n dilini bilmek, hayvana dnmek, aman n alar n balang c nda yitip gitmi olan "cennetlik" duruma yeniden kavutu unun belirtileridir. Bir adam bir koruyucu ruh edindi mi art k ona kurun ve ok ilemez; kur un veya ok isabet ederse yaras kanamaz, kan karn na akar; sonra onu tkrr ve eskisi gibi sal kl olur. amanlar n eitimi s k s k ryada gerekle ir. Tam yetkin kutsal yaama kavumak, tanr lar, ruhlar ve ata ruhlar ile dolays z ilikiler kurmak ancak ryada olur. ... amanl k kal tsal olmakla birlikte, gerekli nitelikleri kazan p onaylanmak ancak ryada ruhlar grdkten sonra olur. Bu ruhlar da zaten kuaktan kuaa kal tsal olarak geerler. Grld gibi, herhangi bir manevi, fiziksel veya hayvansal varl k, gerek aman iin, gerek s radan bir birey iin sihirli g kayna ya da koruyucu ruh olabiliyor. Bu nokta, amanc l glerin kkeni bak m ndan bize olduka nemli grnyor : Hibir durumda amanc l glerin zel nitelii ne onlar n kaynaklar na (ki bunlar ou kez tm sihirsel / dinsel gler iin ayn d r) ne de bu glerin belli baz hayvanlarda somutlam olmas na bal d r ... Her k z l derili, belli bir istem ve younlama abas gstermeye haz rsa kendi koruyucu ruhunu edinebiliyor. Baka yerlerde kabile yeleri s ras na gei (topluma kat lma) anlam nda s rra-erme de bir koruyucu ruh edinilmesiyle kesinleiyor. Bu a dan bak l nca, amanc l glerin peinden koma, ok daha genel bir olgu olan sihirsel / dinsel g aray n n iinde yer al yor. aman klan n herhangi bir yesinden ay ran ey bir gce ya da koruyucu ruha sahip olmas deil, esrime deneyimidir. Her yerde olduu gibi, Kuzey Amerika'da da bu koruyucu ve yard mc ruhlar n edinilmesi ya kendiliinden ya da isteme bal olur. Kuzey Amerikal amanlarla Sibiryal amanlar aras nda bu a dan bir ayr m yap lmak istenmitir; buna gre, Kuzey Amerikal larda her zaman istemli bir aray sz konusu iken, Asya'da amanl a ar bir bak ma ruhlar taraf ndan adaya ister istemez yklenmektedir. ... Kendiliinden esrime deneyiminde vcudun paralan p organlar n

yenilenmesi inann n snd veya seyrekletii yerlerde, aman n kendi vcudunu (Assinoboinlerde olduu gibi) hayvan ruhlara ya da (Tibette olduu gibi) eytanc l ruhlara yem olarak sunmas , bunun yerini al r. Kii genel olarak istemeye istemeye aman oluyor; ancak bunu yapmazsa sonunun lm olaca teki amanlar taraf ndan vurguland ktan sonra, amanl k glerini kabul etmeye ve ruhlar n buyruklar na uymaya raz oluyor. Sibirya, Orta Asya ve baka yerler, amanlar n n durumu da aynen budur. Tanr sal seime kar bu diren, belirttiimiz gibi, insan n kutsall a kar olan ifte anlaml tutumuyla a klanabilir. Aday n kendine yapt ikenceler de, as l amanizmden ok, aday n bir gizli dernee girmek iin katlanmak 'zorunda olduu korkun s navlar cmlesindendir. Fakat Kuzey Amerika'da bu iki dinsel olay n s n rlar n net olarak izmek her zaman ok zordur. amanla Giri (Srra-Erme) Manular bir baka s rra erme s nav daha uyguluyorlar: Kn buzda dokuz delik a l yor; aday birinciden dal p buzun alt ndan yzerek ikinciden kmak ve bu ekilde, bir delikten dal p sonrakinden karak, dokuzuncuya dek devam etmek zorunda... Usta ra n ruhunu yan na al p uzun bir esrimeli yolculu a kar. ... Usta raa vcudun e itli yerlerine musallat olan hastal klar tan lama ve saaltma yollar n a klar. Her vcut k sm n n adn syledike aday n az na tkrr; "Yeralt belalar n n yollar n renmek iin" aday bu tkr yutmak zorundad r. Son olarak aman mezini yukar dnyaya, gksel ruhlar n yan na gtrr. mez art k amand r, "kutsanm bir vcudu" vard r ve amanl k yapabilir. Gouldlarda da s rra-erme treni, Tunguz ve Bur yatlarda olduu gibi, halka a k olur; aday n ailesiyle birok davetli trende haz r bulunur. Y rlar sylenir, dans edilir (en az dokuz oyuncu gerekir) ve dokuz domuz kurban edilir. amanlar bunlar n kan n iip kendilerinden geer ve uzun uzun amanl k ederler. enlik birka gn srer ve bir tr toplu elence ve bayram niteliine brnr. S rra-erme treni amanizmin sosyolojisinde nemli bir rol oynar. Suyla ar nma btn amanlar iin en az y lda bir kez, hatta ayda bir kez (yeni ay s ras nda), zorunludur. Bundan baka aman herhangi bir "kirlenmeye" u rad nda da ayn ekilde ar n r; kirlenme zel likle a rsa ar nma kanla da yap labilir. Tren arifesinde, amanla dokuz olu taraf ndan yeter say da dz ve salam gen kay n gvdesi kesilir. Bu i kyllerin llerini gmdkl eri ormanda yap l r ve orman n ruhunu yatt rmak iin koyun eti ve tarasun sunulur. enlik, sabah kay n aalar belli bir s raya gre dikilir. nce salam bir aa, kkleri ocakta tepesi de yurdun st deliinde (duman bacas ) olmak zere, yuftun iine dikilir; buna udei-burkhan, yani "kap korucusu" (veya "kap c tanr ")denir, nk amana G n giri kap s n aacakt r. Bu aa srekli olarak ad rda kalacak, aman n evinin ay r c zelliini oluturacakt r. Bir aac n yan nda, belli bir noktada, alay durur ve bir teke kurban edilir; teki amanlar davul alarken, belden yukar s plak olan aday n bana, gzlerine ve kulaklar na kurban n kan

srlr. Dokuz oul da ellerindeki sprgeleri suya bat r p aday n plak s rt na vururlar ve amanl k ederler. "Baba-aman" bir kay n aac na t rman r ve doruuna dokuz entik atar. ... Ayn riteli dokuz aac n her birinde tekrarlar; dokuz aa, at lan dokuz entik gibi, dokuz gk katman n simgeler. Bu s rada yemekler haz rlanmt r ve (atee ve havaya et paralar at larak) tanr lara sunu k l nd ktan sonra len balar. Kay n veya huun Kozmik Aac , baka deyile Dnyan n Eksenini simgeledii, dolay s yla Dnyan n Merkezini tuttuunun kabul edildii a kt r; aman ona t rman rken asl nda "Merkeze" doru bir yolculu a koyulmaktad r. Araucalar n kad n aman mai'nin kutsanma treniyle... Bu meslee giri treninin merkezinde bir aaca, daha dorusu rewe ad veri1en kabuu soyulmu bir aa gvdesine t rmanma riti bulunur; bu aa gvdesi de zaten amanl k mesleinin simgesi gibidir ve her mai onu srekli olarak kulbesinin nnde bulundurur. Aday soyunur ve sadece i gmleiyle, koyun postlar ndan ve rtlerden oluan bir dee uzan r. Yal aman kad nlar, elleriyle byc jestleri yaparak, onun vcudunu canelo ile ovmaya balarlar. ... Bykleri onun zerine eilip gsn, karn n ve ban kan fk racak kadar kuvvetle emerler. amanl a giri/s rra-erme riti olarak bir aaca t rmanmaya Kuzey Amerikada da rastlan r. ... Aa, sarma k ya da ip yard m yla ge kma son derece yayg n bir mitsel motiftir. Eitim, sresince, s k bir oru ya da perhiz uygulan r, raklar srekli olarak sigara tttrr, ttn yapraklar iner ve ttn suyu ierler. Gecenin yorucu danslar n n ard ndan, a durman n ve zehirlenmenin de yard m yla, esrimeli yolculua haz r hale gelirler. kinci blmn ilk gecesi kendilerine jaguara ve yarasaya dntrme yolu retilir. Bat Hint adalar ndaki Karayip kabilelerinin amanl a giri trenleri hakk nda anlatt klar n an msat yor. Laborde ustalar n ra n vcudunu aa tutkal yla ovduklar n ve uabilmesi, zeemen (ruhlar) av na kabilmesi iin ku tyleriyle kaplad klar n belirtiyor. Bu ayr nt bizi, hi artm yor, zira ku biimli aman giysisi ve sihirli uu un teki simgeleri Sibirya, Kuzey Amerika ve Endonezya amanizmlerinin ayr lmaz paras d r. Ttnle aulanmak Gney Amerika amanl n n tipik bir zellii; ritel olarak bir kulbeye kapanma ve raklara uygulanan sert fiziksel s namalar Tierra del Fuego yerlilerinin (Selknam v e Yamana) s rra-erme ritlerinin ana elerinden birini oluturuyor; bir usta taraf ndan eitilme ve ruhlar n grnr k l nmas da Gney Amerika amanl n n yap talar aras nda yer al yor. Avustralyan n Forest River blgesindeki otac lar n s rra-ermeleri hem aday n simgesel olarak lp dirilmesini hem de g e yolculu u kapsar. Gkkua na gelince, bilindii gibi ok say da halk ve topluluk bunu, G yere balayan bir tr kpr, zellikle de tanr lar n kprs olarak grr. Bu nedenle, f rt nadan sonra ortaya kmas ,

10

tanr n n fkesinin yatt n n belirtisi olarak yorumlan r (rnein Pigmelerde). Mitsel kahramanlar, ge hep gkkua yoluyla karlar. Tanr lar n yolu ve Gkle Yer aras nda kpr olarak gkkua Japon geleneklerinde de kar m za kar; hi kukusuz, Mezopotamya dinsel gr ve tasar mlar nda da yer almaktayd . Gkkua n n yedi rengi gn yedi kat yla zdeleniyordu; bu simgesellie hem Hint ve Mezopotamya hem de Yahudi inanlar nda rastl yoruz. Bamyan duvar resimlerinde Budha da yedi nl bir gkkua zerinde oturur durumdad r; yani Kozmosu amaktad r, t pk kendi doum mitinde kuzey ynnde yedi ad m atarak yedi g amas ve Dnyan n Merkezine, Evrenin en yksek doruuna ulamas gibi... Tanr n n taht bir gkkua yla evrilidir (Kitab- Mukaddes, Vahiy 4-3) ve ayn simgesellik Rnesans dnemi H ristiyan sanat nda bile etkisini srdrr. aman davullar n n stnde Ge doru bir kpr olarak gsterilen gkkua desenleri bulunur. Trk dillerinde gkku a ayn zamanda kpr anlam na da gelir. Yurak-Samoyedlerde aman davulunun ad kemer dir (=kpr); onun sihirli gcyle aman bir ok gibi ge f rlat l r. Bundan baka, Trklerle Uygurlar n aman davulunu, aman n ge knda kulland "gksel kpr" (gkkua ) olarak grdklerine inanmak iin de nedenler vard r. Bu fikir, her biri ayn esrimeli ge k deneyiminin ayr birer yolunu temsil eden davul ve kprnn i ie gemi karma k simgeselliinin bir paras d r. Btn bunlar u anlama geliyor: nsan ancak kat lam kla, yani kuvartz kristalleriyle dolduu zaman aman olabiliyor; bu ilem otac l a zenen aday Gksel alemle mistik bir dayanma iine sokup onun varl k tarz n deitirebiliyor. nsan, bu kristallerden birini yutarsa ge uabiliyor. Kaya kristalleri Avustralya din ve bycl nde temel rol oynar ve nemleri btn Okyanusya ve iki Amerika corafyas nda da daha az deildir. S rra-erme s ras nda yer alan ge k, sihirbaz olacak kiiye uma yetenei de kazand r r, Gerekten de dnyan n her yerinde aman ve sihirbazlara umak, bir anda ok byk mesafeler kat etmek ve grnmez ol mak gibi yetiler atfedilir. Gney Amerikada, ge a da ok yksek dalara yap lan s rra-erme yolculu u byk bir rol oynar. "Ghost Dance Religion" un (Hayalet Dans Dini) kurucusu da bu mistik ak m n btn byk peygamberleri de, mutlaka birer esrime deneyimi yaamlar ve kariyerlerini de bu deneyim belirlemi tir. Ge k, amanc l s rra-erme olaylar nda temeli nemde bir rol oynamaktad r. Bir aaca veya bir diree t rmanma riti; ge ykselme veya sihirli uu, dal n/esrime durumunda yer deitirme, havada uma, ge mistik yolculuk vb mitleri, btn bu eler, amanl a ar ya da amanl a giri ve kutsanma olaylar nda belirleyici bir ilev grrler.

11

aman Giysi ve Davulunun Simgesel Anlamlar aman n zel giysisi, kendi ba na bir hierophanie (kutsall n grnrlemesi) ve dinsel bir kozmorafya olu turur; sadece ortada bir kutsall k bulunduunu de il, ayn zamanda baz kozmik simgeleri ve izlenecek meta-psiik yollar da aa vurur. aman aday , gelecekte giyecei giysinin bulunduu yeri ryas nda grmek zorundad r; onu almaya da kendisi gider. Sonra giysi, fiyat olarak bir at denmek suretiyle, lm aman n akrabalar ndan sat n al n r. Fakat giysi klandan dar ya kar lamaz , zira bir bak ma o btn klan ilgilendiren bir eyad r. Bir yandan, ilk aman bir kartalla bir kad n n birlemesinden domu tur; te yandan, amam ) . kendisi de kua dn p umaa almaktad r ve gerekten de ku gibi yukar blgelere ulama yeteneinde olduu lde, o da bir Kutur. skeletin -veya maskenin- aman baka bir hayvana (geyik,vb.) dntrmesi durumunda da buna benzer bir durum sz konusudur, zira hayvan-ata trn hayat n n (canl l n n) tkenmez dl yata , ata say lan hayvanda grlp tan nan ilk kayna olarak tasarlan r. Burada totemcilikten sz etmeye pek dili varm yor. Daha ok, insanla avlad hayvan aras ndaki birtak m mistik ilikiler... sz konusu gibi grnyor. Avlanan ya da evcilletirilen hayvan n lnce kemiklerinden tekrar doabilmesi, Sibirya d nda baka yerlerde de rastlanan bir inant r. Bu olay avc -gebe halklar n bu arkaik inann n eski Germenl erde de yaamakta olduunun tan d r. Bu mutlaka ve sadece " amanc l" maneviyata zg bir e deildir. Tibetlilerle ranl lar n cesetleri a kta sergileme gelenekleri aras nda arp c bir benzerlik vard r. Her iki halk da kpek veya akbabalar n cesetleri yemesine izin verirler. Cesedin olabildiince abuk iskelete dnmesi Tibetliler iin byk nem ta r. ranllar kemikleri astodan'a (kemik yeri, kemiklik) b rak rlar; kemikler burada yeniden dirilmeyi beklerler. Bu grenek, obanl k dnemi manevi hayat n n bir kal nt s say labilir. Bunlar n hemen hepsi benzer ya da elenebilir kltr dzeylerine aittir ve biz de onlar saymakla, avc ve oban halklar n geni kltr alan nda baz nirengi noktalar n gstermi olduk. Ancak uras n belirtelim ki, bu kal nt lar n hepsi de ayn ekilde "amanc l" bir yap n n gstergesi deildir. Yzn kurumla karartma adetinin btn "ilkellerde" yayg n olduunu ve anlam n n da ilk bakta san ld kadar basit olmad n hat rlatmak gerekir. Maske, her zaman ruhl ara kar bir kamuflaj ya da savunma arac deil, sihirle ruhlar alemine kat lma srecini yrten ilkel bir tekniktir. Gerekten de dnyan n pek ok yerinde maskeler atalar temsil eder ve maske tayanlar n bu atalar ete-kemie brndrdkleri kabul edilir. Yzn kurumla boyamak maske takman n, yani l ruhlar bedenine alman n, en basit yollar ndan biridir. te yandan, maskeler erkek gizli dernekleri ve atalara tapma adetleriyle de ilikilidir. Tarihsel-kltrel ekol maske, ata tap nc ve gizli s rra-erme derneklerinin oluturduu kltrel yuma , anaerkillik dzeninin kltrel evrimine ait sayar; bu ekole gre gizli erkek dernekleri kad nlar n egemenliine kar bir tepkidir. aman giysisinin kendisi de zaten bir maske olup, kkende bir maskeden tremi say labilir.

12

Maske a k bir ekilde mitsel bir kiiliin ete-kemi e brnmesini yans t r. te yandan giysi de (n plana kar l p vurgulanmak istenen bask n zellik ne olursa olsun), aman herkesin gz nnde insanst bir varl a dntrerek, onu bir zden baka bir ze aktarm olur. amanc l trenlerde davul birinci planda rol oynar. Simgesellii karmak, sihirli ilevleri oktur. aman "dnyan n merkezine" tamak veya havada umas n salamak iin olsun, ruhlar a rmak ve hapsetmek iin olsun, nihayet grltsyle aman n iine younlamas n ve iinde dolamaa haz rland manevi alemle temasa gelmesini salamak iin olsun, amanl k seans n n yrtlmesi iin vazgeilmez bir edir. aman adaylar n n s rra-erme ryalar ndan birounun, "Dnyan n Merkezine", Evren Aac n n ve Evrensel Hakimin bulunduu yere yap lan mistik bir yolculuk ierdii hat rlardad r. aman, davulunun kasna n bu aatan Yce Varl n bu i iin zel olarak drd bir daldan yapar. ... Dnya Aac n n, yani "Dnyan n Merkezinde yer alan "Eksenin arac l yla, Gk ile Yer aras nda kurulan iletiim. Davulunun kasna Evren Aac ndan yap lm olduu iin, aman davulunu almakla, sihirli bir ekilde bu aac n yan na, yani"Dnyan n Merkezine" f rlat lm olur ve bu sayede G e kabilir. Bu a dan bak l nca davul aman n simgesel olarak Ge kmakta kulland ok basamakl "aman aac na" benzetilebilir. Gerek kay na t rmanarak, gerek davulunu alarak, aman Evren Aac na yaklar ve sonunda gerekten stne kar. ... Baz lar devrik veya "tersine" -yani kkleri havada- aalar da kullan rlar ki bilindii gibi, bunlar Evren Aac n n en arkaik simgelerindendir. Daha baka yerlerde, zerine kan veya votka srmek suretiyle aaca "kurban sunulur"."Davulun canland r lmas da ayn ekilde, kasna na alkol dklerek yap l r. Yakutlarda, stne y ld r m dm bir aa seilmesi tavsiye edilir. Btn bu grenekler ve al nan ritel nlemler, gerek ve somut aac n insanst bir bildirime (vahiy) konu olmakla znn de itiini, s radan bir aa olmaktan k p kutsallat n ve Evren Aac n n kendisini temsil ettiini a ka gsterir. "Davulun canland r lmas " treni de son derece ilgintir. aman zerine bira dknce kasnak "canlan r" ve aman n az ndan, kesilip al nd aac n ormanda nas l yetiip bydn, ondan nas l kopar l p kye getirildiini, vb. ahlat r. Sonra, aman davulun derisini de sular; bu kez de o "canlan r" ve gemi ini anlat r. Derinin sahibi hayvan, yine aman n az ndan, doumundan, ana-babas ndan, ocukluundan, avc taraf ndan vurulduu ana kadar geen btn yaam ndan bahseder. ... Bir baka Altay kabilesi Tuba'larda ise aman bu ekilde canlanan hayvan n sesini ve yryn taklit eder. Asl nda o yknd yetkin rnei, kabilesinin kkenindeki ilk ve temel canl y ululamaktad r. Mitsel alarda kabilenin her yesi hayvana dnebiliyor, yani byk atan n durumunu paylaabiliyordu. Gnmzde ise bu tr yak n ve s k ilikiler sadece amanlara zg kalmt r. aman amanl n yaparken, balang ta herkese ait olan bir durumu bu kez yaln z kendisi iin yeniden oluturmaktad r. ... Burada ayr ayr , ama biri birini tamamlayan ve destekleyen fikirler sz konusudur. Bir yandan, aman davul alarak Kozmik Aaca doru havalan r; davulun ge ykselile ilgili birok simgeyi kapsad n birazdan greceiz. te yandan, davulun yeniden "canlanm" olan derisiyle srdrd mistik ilikiler sayesinde, aman, hayvan-biimli atan n mahiyetini paylamay baar r; baka deyile, zaman yrrlkten kald r p mitlerin sz ettii

13

kken ve balang durumuna yeniden kavuabilir. ... Hayvan-ataya dnmek ya da esrimeyle ge kmak, ayni deneyimin ayr ayr olmakla birlikte edeerli say labilir ifadeleridir: kutsal olmayan s radan varoluun almas ve mitsel alar n sonunda ortadan kalkm olan "cennet gibi" bir varolu un yeniden kazan lmas deneyimi. Davul genel olarak oval biimlidir; derisi ren, s n ya da at derisidir. aman yukar dzeylere gkkua na t rmanarak da ykselir. Ayr ca, bir kpr imgesine de rastlan r; aman bunun zerinden, bir kozmik blgeden tekine geer. Seans n ba nda, ruhlar a r p aman n davuluna hapsetmek amac na ynelik davul alma da esrimeli yolculuun n haz rl klar ndand r. Davula "aman n at " denmesi de bundand r. Esrimeli yolculuk fikri, Tundral Yurak amanlar n n davullar na verdikleri adda da kendini gsterir; bunlar davula yay veya rlayan yay derler. ... aman davulu balang ta kt ruhlar kovmaya yar yordu ki, bu sonu bir yay ile de elde edilebiliyordu. ... Fakat biz davulun kkendeki ilevinin ruhlar kovmak olduunu sanm yoruz. aman davulu btn teki grlt bys aralar ndan, bir esrime yaant s n mmkn k lmas yla ayr l r. ... Ancak bir nokta kesindir : aman davulunun ilevini belirleyen, mzikal bydr, cinlere kar kullan lan grlt bys deil. Bunun kan t , -Lebed Tatarlar nda ve baz Altayl larda olduu gibi- davul yerine yay kullan ld nda bile, bunun cinlere kar bir silah deil sihirli bir mzik aleti olarak alg lanmas d r: Yay, yan nda ok olmaks z n, tek telli bir mzik aleti gibi kullan l r. K rg z baks lar (baqa) ya da kendinden gemeye haz rl k olarak davul deil, telli bir alg olan kopuzu (kobuz) kullan rlar. Kendinden geme de, Sibiryal amanlarda olduu gibi, kopuzun sihirli ezgisiyle dans ederken gerekleir. Dans, ileride daha iyi grlecei gibi, aman n ge yapt esrimeli yolculu un modelidir. Denilebilir ki, sihirli mzik, davulun ve giysinin simgesellikleri, hatta aman n dans , hep esrimeli yolculua kmak ya da onun baar sn salamak iin kullanlan yol ve yntemlerdir. Buryatlar n dpedz at ad n verdii at bal denek veya s r klar da ayn simgeselliin tan klar d r. Lapon amanlar davullar n falc l kta da kullan rlar. Bu grenee Trk halklar nda rastlanmaz. Sibirya aman n n giysisinde fark ettiimiz simgeselliin baka yerlerde de ortaya kt n hat rlatal m. Oralarda da en basitinden en gelimiine kadar- maskelere, hayvan post ve krklerine, zellikle de uula ilgili simgesel liklerini belirtmenin bile gereksiz olduu ku tylerine rastlan r. Sihirli denekler, ng raklar ve eitli davul biimleriyle karla l r. Tropikal Gney Amerika'da tren giysisi olduka seyrek bulunmakla birlikte, kimi aman "aksesuarlar " onun yerini tutar; rnein, iine kendi ekirdekleri veya ak l talar konmu ve sap tak lm bir su kaba ndan yap lan maraca yani yo-yo veya "kaynana-z r lt s " gibi. Kuzey Amerika amanlar n n daha ok simgesel nitelikte bir tren giysileri vard r : kartal veya dier ku tyleri, bir tr ng rak ya da tef, iine kaya kristalleri konmu bir kese, ak l talar ya da baka sihirli nesneler gibi... Tyleri al nan kartal kutsal say l r ve bu nedenle serbest b rak l r. ... Apache'larda kartal tylerinden baka, aman n bir topac veya "alparas " (rhombe = bir ipin ucunda h zla dndrlerek v nlat lan ilkel bir mzik aleti), onu yaralanmaz k lan, gelecek olaylar

14

nceden grmesini salayan, vb. bir sihirli urgan ve bir tren apkas da vard r. ... Kartal tylerine btn Kuzey Amerika yerli kabilelerinde rastlan r. Bu tyler, sopalara balanm olarak, s rra-erme trenlerinde de kullan l r ve lnn ruhunun gittii yn gsteren bir iaret olarak aman mezarlar n n zerine konur. Ayn kutsal giysi simgesellii en gelimi dinlerde de yaar: in'de kurt veya ay postlar , rlandal peygamberin ku tyleri, vb. Eski Dou rahip ve hkmdarlar n n giysilerinde de ayn makrokozmik simgesellie rastlan r. Bu olgular btn, dinler tarihinde iyi bilinen bir yasa ile uyum iindedir: nsan ne grnm veri rse o olur. Maske takanlar gerekten maskenin simgeledii mitsel atalar n kendileridir. ... Bir kartal tyn, hatta bu tyn iyice stilize bir izimini tamakla sihirli uuu gerekletirme yetenei kazan l r, vb. ... Birok aman s rf kendi zevki iin davul alar ve ark syler, ama o durumda bile bu eylemlerin ierdii anlam deimez; yani gene Ge kmak ya da lleri ziyaret etmek zere Yer alt na inmek sz konusudur. Giderek aman n kendisinden sihirsel/dinsel mzik aletlerine de geen bu "zerklik", zel bir mziin olumas na yol amt r. Bu mzik henz tamamen "din d" olmamakla birlikte, dinsel mzie gre daha serbest ve imgece zengindir. ... Bir zaman sonra bu tr servenler ilgili halklar n folkloruna geer ve szl halk edebiyat n yeni tema ve yeni kiilerle zenginletirir. Orta ve Kuzey Asyada amanlk: I. Ge klar, Yeraltna niler Orta ve Kuzey Asya'n n dinsel yaam nda aman n rol ne kadar nemli olursa olsun, yine de s n rl kal r. rnein, aman kurban sunucu de ildir. ... Altayl larda aman n doum, evlenme ve cenaze trenleriyle hibir ilgisi yoktur... me er ki beklenmedik bir durum meydana gelsin. rnein, amana ancak k s rl k veya zor doum duruml ar nda bavurulur. Buna kar l k, insan ruhunun "ruh" olarak -yani hep tehdit alt nda bulunan, bedeni b rak p gitmeye eilimli, cinlere ve byclere kolayca av olabilecek bir psiik birim olarak- yaant lar n ilgilendiren tm rit ve trenlerde, aman n yerini kimsenin tutamad grlr. Bu nedenledir ki, btn Asya ve Kuzey Amerika'da, hatta baka yerlerde (Endonezya, vb.) aman, hekim ve iyiletirici ilevi grr; hastal a tan koyar, hastan n kaak can n /ruhunu arar, bulur, yakalar ve terk ettii bedene yeniden girmesini salar. lnn ruhunu Yeralt na hep o gtrr, zira o tipik ruh gderdir. aman n saalt c ve ruh-tay c olmas , esrime tekniklerini bilmesi sayesindedir; yani onun ruhu hi zarar grmeden bedenini terk edip ok uzak yerlere yolculuk yapabilir, Yer alt dnyas na girebilir, Ge kabilir. Altayl larda belli tarihlerde yap lan kurban trenlerinde Tanr ya sunulan at n... at da bizzat aman kurban eder; ama bunu, grev i kurban sunucu rahiplik olduu iin deil, hayvan n ruhuna gkte k lavuzluk ederek onu Bay lgen'in taht na kadar gtrecek olan n da kendisi olduu iin yapar. ... Proto-Trk (Hiung-nu, Tu-ke), Katsina ve Beltirlerin yce gk tanr s na sunulan at kurbanlar nda amanlar hibir rol oynamazken, btn teki kurban trenlerine eylemli olarak kat l rlar. Bilicilik, falc l k, ngr aman n gizemsel teknikleri aras ndad r. Bu nedenle, tundrada ya da kar f rt nas nda yolunu a ran insan veya hayvanlar , kaybedilen nesneleri, vb. bulmak iin amana bavurulur. Fakat bu tr kk grevler daha ok kad n amanlara ve teki s n flardan erkek ve

15

kad n sihirbazlar n iidir. Ayn ekilde, m terilerinin dmanlar na zarar vermek -kimisi bazen bunu yapsa da- aman n "uzmanl k" alan na girmez. En a k ve net "uzmanlama" rnei, en az ndan kimi topluluklarda -ve aradaki kartl tan mlamak her zaman kolay olmasa da- "ak" ve "kara" amanlar eklindeki ayrmad r. Buryatlarda ayr m a k ve belirgindir; tanr larla ilikili ak aman (sagani b) ve ruhlarla ilikili "kara aman"lardan (karain b) sz edilir. Bunlar n giysileri de farkl d r; birinciler beyaz, ikinciler mavi giyinir. Buryatlar n mitolojileri de ok belirgin bir ikili (dualiste) karakter gsterir; pek kalabal k olan yar -tanr lar s n f , aralar nda amans z bir d manl k bulunan Ak Hanlar ve Kara Hanlar diye ikiye ayr l r. Kara Hanlar n hizmetinde kara amanlar bulunur; bunlar pek sevilmemekle birlikte insanlara yararl olmaktan da geri kalmazlar, zira Kara Hanlar nezdinde arac l k roln ancak onlar oynayabilir... dnyada rastlayaca ilk insan aman yetileriyle donatmak zere Kartal gnderenin Gk tanr s olduu da hat rlardad r. amanlar n byle ikiye ayr lmas hayli ge dnemlere ait ikincil bir olgu olabilir. Yere ve Yeralt na ilikin tanr sal veya baka gl varl klar n byk bir blm mutlaka "kt" veya "eytani'' deildir. Bunlar genel olarak, pantheon (tanr lar sistemi) iinde zamanla meydana gelen deiiklikler sonucu, bulunduklar konumdan "dm " yerli, hatta yerel tanr lard r. Kimi durumlarda, tanr lar n gk tanr lar ve yer / yer alt tanr lar diye ikiye ayr lmas n n, ikinci gurup hakk nda hibir aa lama veya ktleme iermeyen, insanlar n kolay na geldii iin bavurulan, basit bir s n flama ileminden baka bir ey olmad grlr. ... Daha ok, dinsel g ve varl klara ilikin bir s n flama, bir tr uzmanlamad r sz konusu olan... "Yukar daki" tanr lar ve ruhlar ne kadar iyiliksever olurlarsa olsunlar, ne yaz k ki tembel ve eylemsizdirler, dolay s yla insan varoluunun dram ve dertlerine hemen hi deva olamazlar. Bunlar gn st katlar nda eleirler, insanlar n ilerine hemen hi karmazlar; yaam n ak zerinde, aa daki bis'in topraa daha yak n, insanlara kan balar yla bal ve ok daha s k bir klan sistemi halinde rgtlenmi , al c ruhlar na k yasla, ok daha az etkileri vard r. Gkteki tanr lar n ve ruhlar n bakan , Dnyan n Ba Ata Bey Art-Toyon-Aga'd r; "gn dokuz kat nda oturur. Gldr, ama hibir i yapmaz; amblemi olan gne gibi parlar durur, gk grlemesiyle konuur, ama insanlar n ilerine pek karmaz; gnlk ihtiyalar iin ona dua etmek bounad r. Rahat ancak ok s ra d durumlarda bozulabilir, ama o zaman bile ancak ok s ra d durumlarda bozulabilir, ama o zaman bile insanlar n ilerine karmak iin pek isteksiz davran r. Art-Toyon-Aga'dan baka, "yukar da" yedi byk tanr ile bir sr kk rtbeli tanr daha vard r. Ulu-Toyon ac yla, arzularla, kavgalarla dolu eylemli varoluu temsil eder ... Gkte oturan gler aras ndan bir tek o, gzyalar yla dolu bu insanl k vadisine inmek alakgnllln gsterir ... nsanlara atei o vermi tir; aman da o yaratm ve ona ktlkle, mutsuzlukla savamay o retmitir... Kular n ormandaki hayvanlar n, hatta orman n yarat c s da odur. (Sieroszewski). Ulu-Toyon, Art-Toyon-Aga'n n by deildir; ona eitiymi gibi davran r. Ona, gzlerinin aras yla burnu beyaz, postu elik renginde ve ak benekli bir av kpei kurban edilir.

16

Kad n amanlar, her zaman karad r nk Gk yolculu una kamazlar. zetle, Altayl lar tip aman tan r grnmektedirler: sadece gksel tanr ve glerle ilikide olanlar, Yer alt tanr lar na esrimeli- tapmakla grevinde uzmanlaanlar ve son olarak, her iki, s n ftan tanr larla, mistik iliki kurabilenler. Bu sonuncular, say ca olduka ok gibi grnmektedirler. Her seans n, yap s hep ayn kalmakla birlikte, "fenomenolojisinin" (jest, hareket ve davranlar n) kabileden kabileye deitiini de eklemeliyiz. Sonunda ruh yakalan r, aman ard dallar yakarak onu ttsler ve kaz gnderir. Ard ndan at kutsar ve birka kiinin de yard m yla, gayet zalimce bir yntemle, omurgas n k rarak hayvan ldrr; nk bir damla kan n bile yere akmamas ya da kurbanc lara s ramamas gereklidir. Sonra at etinden paralar keserek (ruhlar temsil eden) yard mc lara da t r, onlar da verileni a zlar n ap rdata ap rdata yerler. Bu olay, esrime nin doruk noktas n oluturur. aman, bitkin derek yerlere serilir. Ba-tutan-kii yaklap elinden davulu ve tokma al r. aman sessiz ve hareketsiz kal r. Bir sre sonra derin bir uykudan uyan yormu gibi gzlerini ovuturarak kalkar, uzun bir yolculuktan dnm gibi orada bulunanlar selamlar. Seans, bazen bu aamada sona erer. Daha s k olarak, zellikle zenginlerin evlerinde, bir gn daha srer; bu son gn tanr lara k l nan sa larla ve su gibi alkoll ikinin tketildii lenlerle geer. Farkl ve hi de birbirinden ayr lamaz gzkmeyen iki blmden ibaret oldu u a ka grlyor : a) Gk Tanr ya kurban; b) aman n simgesel olarak ge ykselii ve kesilen kurban n ruhuyla birlikte Bay lgenin huzuruna k. ... birok Trk as ll halk ayn Gk tanr s na kurban sunuyor, ama bunun iin amana bavurmuyordu. At kurban , her zaman bir gk veya f rt na tanr s na ynelik olarak, Hint-Avrupa kavimlerinin ou taraf ndan da uygulan yordu. Dolay s yla hakl olarak, Altay trenlerinde aman n rolnn yak n dneme ait bir e olduunu ve hayvan n, Yce Varl a sunulmas ndan baka amalar gzettiini dnebiliriz. kinci gzlem Bay lgen'in kendisiyle ilgilidir. Verilen zellikleri ge ilikin olmakla birlikte, bu tanr n n net olarak ve teden beri bir yce gk tanr s olmad na inanmak iin nedenler vard r. Bay lgen daha ok bir "atmosfer" (hava durumu) ve verimlilik / dourganl k tanr s gibi grnyor, nk ei ve ok say da ocuu vard r; srlerin oalmas ve rnlerin bol olmas konular onun elindedir. Altayl lar n as l yce gk tanr lar , -Samoyedlerin Num una ve TrkMoollar n Tengri'sine (Gk) daha yak n olan niteliklerine bak l rsa- Tengere Kaira Han (Kay r c Gk Han) gibi grnyor. Evrenin yarat l ve dnyan n sonu gibi konulardaki mitlerde barol hep Tengere Kaira Han Oynar; Bay lgen ise burada hi yer almaz. Bay lgen'e ve Erlik Han'a pek ok kurban sunulduu halde, Tengere Kaira Han iin hibir kurban ngrlmemi olmas da ilgintir. Btn dinsel yaant eitleri aras ndan esrimeli deneyimlere zellikle yatk n ve eilimli olan aman n, neden Altayl lar n at kurban nda ba rol kapt n anlamak zor deildir : Kullanabildii esrime tekni, ruhunun bedenini terk edip gk yolculuuna kmas n sal yordu. Demek ki o yolculu u kurban edilen hayvan n ruhunu Bay lgen'e dorudan doruya ve somut olarak

17

sunmak zere yan nda gtrerek de tekrarlamak onun iin kolayd . ... aman asl nda (geleneksel kurallara gre, ku uuu, atl kou, vb. eklinde) bir ykselii olabildiince iyi taklit etmeye al maktad r; trenin ilginlii, esrimelik deil dramatik olu undad r. Altay aman n n ge kn n br yz, Yeralt dnyas na iniidir. Bu tren ncekinden ok daha zor olup, ayn zamanda hem "ak" hem de "kara" olabilen amanlarca gerekletirilebilmesine karn, doal olarak as l kara amanlar n uzmanl k alan ndad r. stnde sa teli kal nl nda bir kpr bulunan bir denize rastlar. ... Denizin dibinde daha nce kprden d m olan pek ok aman n kemiklerini grr, zira gnahkarlar bu kprden geemez. aman gnahkarlara azap ektirilen yerin nnden geerken, baz lar na verilen cezalar grmek f rsat n bulur: Hayat boyunca kap lar dinlemi olan bir adam kula ndan bir diree ivilenmitir; iftira etmi olan bir bakas dilinden as lmt r; oburun biri de en gzel yemekl erle evrilidir, ama hibirine eriemez vb. Bu arada Erlik krktk sarho olmu tur; aman onun sarholuunu btn ayr nt lar yla mimle canland r r. Tanr yatr, iyiliksever olur, aman kutsar, hayvanlar oaltaca n , vaad eder, vb. aman; ata de il de bir kaza binmi olarak, sevinle yeryzne dner; yurtun iinde Naingak! naingak! Diye kuun sesini taklit ederek ve uacakm gibi ayak ular na basarak yrr. ... Bu yer alt dnyas na iniler, zellikle hastan n can n / ruhunu aramak ve geri getirmek amac yla yap l r. ... Yolculuk, lnn ruhuna Erlik Han n lkesine kadar lye elik etmek iin de yap labilir. Baz ayr nt lar zgl olarak yeralt na ini mitlerine ait motiflerdir; rnein, ller lkesinin kap lar n koruyan kap c yla kpekler gibi... yi bilinen bu motifle birka yerde daha rastlanacakt r. Sa teli kadar dar kpr motifi ise ayn derecede yeralt na zg de il. eitli Orta Asya mitoloji ve folklorlar nda gneyden, zellikle de Hintten gelme etkilerin bulunduu su gtrmez. Kuzey Asya halklar br dnyay bu dnyan n tersine dnm bir ei olarak tasarl yor ve kavr yorlar. Orada da her ey burada olduu gibi, fakat ters ynde oluyor; yeryznde gndzken br dnyada gece oluyor. (llere ilikin anma ve trenler bu yzden gne batt ktan sonra yap l yor: ller ancak o andan itibaren uyan p gnlerine bal yorlar); canl lar dnyasn n yazna ller diyarn n k denk geliyor; av hayvanlar ve balklar yeryznde azald m , bu br dnyada bollat klar na iaret say l yor, vb. ... Yer alt dnyas nda rmaklar da ters ynde akar. Dnyada devrilmi, ba aa duran her ey ller diyar nda normal durumundad r; bu nedenle kullan lmas iin lye sunulan nesneler mezar n n stne ters evrilerek, hatta bazen k r larak konur, zira bu dnyada k r k olan ey br dnyada salam demektir. Cesetleri yak lan baz ayr cal kl kiilerin dumanla birlikte Ge ykselip orada her bak mdan bizimkine benzer bir mr srdkleri eklinde bir gr de kar m za kar. ... Atein lmden sonra ge k p orada yaamay salad fikri, y ld r m n arpt insanlar n ge ykseldiklerine dair inanla da dorulan yor. z veya tr ne olursa olsun, ate insan ruha dntryor. Bu nedenledir ki amanlar atein efendisi olarak biliniyor ve korlara deseler bile ac duymuyorlar. Bu atee egemenl ik ya da cesetlerin yak lmas , bir bak ma, bir eit s rra-ermeye karl k geliyor. Kahramanlar n ve genellikle ldrlerek bu dnyadan genlerin Ge kt klar na dair inan n alt nda da buna benzer bir fikir yat yor, bunlar n lmleri bir tr s rra-erme say l yor. Buna karl k

18

herhangi bir hastal ktan lmek insan ancak Yeralt na gtrebilir, nk hastal klar n nedeni ya kt ruhlar ya da llerdir. Altayl lar ve Telengitler, birisi hasta olduu zaman, bu adam krmsler (ller) yiyor; len birinin ard ndan da onu krmsler yedi derler. llere kar hissedilen duygular iki ynl ve elikilidir. Bir yandan byk sayg grr, cenaze yemekl erine ar l r, hatta zamanla ailenin koruyucu ruhu haline gelirler; te yandan da diriler onlardan korkar ve aralar na geri dnmemeleri iin ellerinden gelen btn nlemleri al rlar. ... nsanlar yeni lenlerden korkar, eskiden lm olanlara ise sayg gsterir ve koruyuculuklar n beklerler. llerden korkma, balang ta hibir lnn yeni varolu biimini kabul etmemesi olgusuna dayan r. len ki i, yaamaktan vazgemek istemez, yak nlar n n yan na dnmeye al r. Toplumun manev i dengesini bozan da bu eilimdir: Yeni l, yeralt ndaki yeni dnyas yla henz btnleemedi inden, ailesini, arkadalar n , hatta srlerini yan na almaa alr; aniden kesilen eski yaant s n srdrmek, yani yak nlar n n aras nda yaamak ister. lnn kyne geri dnmemesi iin al nan btn nlemler bundan kaynaklan r. lnn ruhunun dirileri izleyememesi iin, mezarl ktan dn te giditekinden baka bir yol kullan l r; mezardan abucak, kaar gibi ayr l n r ve eve girerken ar n l r; mezarl kta k zak, araba, vb. gibi btn ta ma aralar tahrip edilir (bunlar ayn zamanda yeni lkelerinde llerin iine de yarayacakt r); ve nihayet, art arda bir ka gece kye kan btn yollar gzetlenir ve ateler yak l r Fakat btn bu nlemler llerin ya da yedi gn boyunca evinin etraf nda dolamas n engelleyemez. ... ller, ancak lmden , yedi veya k rk gn sonra verilen cenaze leninden sonra, yeni yurtlar na doru yola karlar. ... Ayr ca bu vesileyle, lnn evinde bir aman taraf ndan, ar nd r lma treni yap l r. l dirilerin dnyas n terk etmekte gecikirse, aman n ie karmas art oluyor. Byle bir durumda ruh gdc g yaln z amanda vard r. Bu lkede ller aynen dnyadaki yaamlar n srdrmektedirler; zenginler orada da zengin, yoksullar orada da yoksuldur. Fakat genlemi lerdir ve yeryznde yeniden domaya haz rlan rlar. Orta ve Kuzey Asyada amanlk: II. Sihirli Saaltmlar-Ruhgder aman Orta ve Kuzey Asyadaki aman n bal ca ilevi, sihirle hastal klar iyiletirmektir. Bu blgenin btnnde, hastal klar n nedeni hakk nda birka gr varsa da, can n (ruhun) ka r lmas gr en a r basan d r. Bu tasar ma gre, hastal k can n al nmas veya kaybolmas olay na balan r ve saalt m da bir bak ma, ruhu aray p bulmak, yakalamak ve hastan n bedenine tekrar girmesini salamak i lemlerinden oluur. Birok baka ilkel halklar zellikle Endonezyal lar- gibi, Kuzey Asya halklar da insan n birden fazla, , hatta yedi can olabileceine inan rlar. Hibir yerde bulamazsa, bu can n Erlikin tutsa olduuna iarettir; art k pahal kurbanlara bavurmaktan baka are yoktur. Bazen Erlik tutsak ald can b rakmak iin yerine baka bir can ister; o zaman byle birini bulmak gerektir. aman, hastan n da r zas n alarak, bu kurban n kim olaca na karar verir. Kurbanl k kii uyurken, aman kartala dnm olarak ona yakla r, can n bedeninden ay r p yan na alarak ller Diyar na iner ve getirdii can Erlik'e sunar; Erlik o

19

zaman hastan n "can n " al p gtrmesine izin verir. Kurban k sa bir sre sonra lr, hasta da iyileir. Ama bu sadece bir ertelemedir, zira o da , yedi veya dokuz y l sonra lecektir. amanc l saalt m n cin karma trenine dnt bir baka karma (melez) yntem de KazakK rg z bakss n n yntemidir. Seans Allaha ve Mslman ermi lere dua ile balar, cinlere sesleni ve kt ruhlara tehditlerle devam eder. Baks , y rlamas n hi kesmez. Bir an gelir, ruhlar kendisini ele geirir; bu dal n hali esnas nda baks atete k zd r lm bir demir zerinde yal nayak yrmeye balar ve yanan bir fitili kez az na sokar, k zg n demire diliyle dokunur, ustura gibi keskin b a n yzne saplar, ama bu b aklamadan hibir grnr iz kalmaz. Yce Tanr ya sesleni ve duman amanc l saalt mla badamaz deildir; nitekim buna Sibiryan n kuzeydou ucundaki baz halklarda da rastlar z. Fakat Kazak-K rg z saalt m seanslar nda neml i yeri, hastay ele geiren (arpan) kt ruhlar n kovulmas tutar. Bunu baarmak iin, baks aman durumuna girer, yani atee ve b aklanmaya kar duyars zl k (ba kl k) kazan r. Baka deyile, "ruhluk durumunu iktisap eder; bylelikle, -bir "ruh" olarakhastal k ifritlerini rktp kovma gcne sahip olur. Mantar zehirlenmesi yoluyla esrime btn Sibirya'da bilinir. Baka blgelerde bunun yan s ra uyuturucu ve ttn kullan larak gerekletirilen esrime de vard r. Mantar yemek, kendinden k (exstasis, esrime) mekanik ve y k c biimde gerekletirir; kendinden nce mevcut ve baka bir referans dzeyine ait bir modeli taklide al r. Roheim, bir psikanalizci olarak amanc l uu ve ge k olay n Freudcu bir yaklamla a klamaktan kendini alamam t r: ...uu ryas bir ereksi yon ryas d r, [yani] bu tr ryalarda vcut penisi temsil eder. Bizim kard m z varsay msal sonu, uu ryas n n amanizmin temel esi olduudur. Macarlar Asyadan bugnk yurtlar na gelirken amanizmi de birlikte getirmilerdir. Bazen aman, umas n diye balan r; Samoyed ve Eskimolarda ise tersine, aman sihirli glerini gstermek iin kendini isteyerek balat r, zira seans s ras nda nas l olsa ruhlar n n yard m yla balar ndan kurtulacakt r. Hayvan bir kuzu- ritel olarak ldrlr, yani yrei sklr ve kan , bir damlas n n bile yere dklmemesine dikkate dilerek, bir kapta toplan r; sonra derisi de sergilenir. Atein evresinde dokuz tur dans ettikten sonra bir rlamayla ruhuna seslenir. Koryaklar bir gksel En Yce Varl k (Yukar daki) tan rlar ve ona kpek kurban ederler. Sonra, folklorlar eski amanlar n hastal n canlar n aramak zere girdikleri dal nlar, yapt klar esrimeli yolculuklar stne yklerle doluyken, bugnk uki aman bir tr szde-esrimeyle yetinmektedir. amanl k seanslar n n ounlukla ruh a rmaya ve fakir marifetlerine indirgendi ine; esrime tekniinin bozulma srecinde olduuna dair izlenim yayg nd r.

20

Davula "kay k" ad verilir,dal nca gemi bir aman iin de dal yor denir. Btn bunlar seans n rnein Eskimolarda olduu gibi- deniz alt ndaki bir dnyaya yolculuk say ld n kan tlar. Ancak tabii, aman isterse en yksek Ge de, pekala kabiliyordu. Fakat, folklorda da tan kl k edildii zere, hastan n can n n arat r lmas ister istemez Yeralt na inmeyi gerektiriyordu. Gnmzde saalt m seans yle oluyor: aman gmleini kar p belden yukar s plak olarak ubuunu tttryor ve davul al p rlamaa bal yor; rlay szsz, basit bir ezgi; her aman n kendine zg byle ezgileri var, ou kez de doalama yap yorlar. Birdenbire her keden ruhlar n sesleri duyulmaa bal yor; sesler yeralt ndan ya da ok uzaklardan gelir gibi ... K'elet aman n vcuduna giriyor; bunun zerine aman ba n h zla sallayarak ba rmaa ve ba sesiyle (ruhun sesiyle) konumaa bal yor. Bu s rada karanl kta ad r n iinde eit eit garip olaylar meydana geliyor: Nesneler havalan p yer deitiriyor, ad r sars l yor, ta veya odun paralar ya yor, vb. llerin ruhlar aman n sesiyle trende haz r bulunanlarla konuuyorlar. uki amanizmi bir baka zelliiyle de dikkat ekicidir; zel bir s n f aman vard r: "kad na dn m amanlar". Bunlar "yumu ak" ya da, 'kad ns erkeklerdir; k'elet'in buyruuyla erkek giysi ve davranlar n b rakarak kad nlar nkileri alm lar hatta kimi zaman baka erkeklerle evlenmi lerdir. K'eletin buyruu genellikle ancak yar yar ya yerine getirilir. aman kad n k l na girer ama kar s yla oturmaa, hatta ocuk yapmaa devam eder. ukilerde ecinsellik bilinmekle birlikte, baz lar bu emri yerine getirmektense intihar yelemi lerdir. amanizm ve Kozmoloji Trk-Tatarlar birok baka halklar gibi gk kubbeyi bir ad r (yurt) gibi tasarlarlar. Samanyolu ad r n diki yeri, y ld zlar da k gelsin diye a lm deliklerdir. Yakutlara gre y ld zlar "dnyan n pencereleri"dir. ... Zaman zaman tanr lar ad r n bir yerini a p iine bakarlar; gktalar , akany ld zlar (meteorlar) bunun belirtisidir. Gn ortas nda bu byk ad r bir orta direk gibi tutan Kutup Y ld z parlar. Samoyedler ona "Gn ivisi", uki ve Trk Altayllar Kutup Yldz n bir Direk -veya Kazk- olarak tasarlarlar : Krgz, Bakurt ve Sibirya Tatarlar na gre "Demir Direk" (Demirkaz k) ... Buryatlar y ld zlar bir at srs, Kutup Y ld z n (Dnyan n Direi) da bu baland kaz k olarak tasarlarlar. Dnyan n ekseni ya ad r tutan direklerde ya da "Dnyan n Direi" ad verilen tek tek kaz klarda somutlat r l r. ... Eskimolara gre Gn Direi evlerinin ortas ndaki kaz n t pat p ayn s d r. Altayl aman n ge k treni iin kurulan ad r da gk kubbeyle zdelenir ve tepesinde gkteki gibi bir duman delii b rak l r. Dnyan n Direi simgesellii, M s r, Hint, in, Yunan, Mezopotamya gibi daha gelimi kltrlere de yabanc deildir. rnein Babillilerde Gkle Yer aras ndaki ba -Kozmik Da ya da onun benzerleri, ziggurat, tap nak, kral kenti, saray, vb. ile simgelenen ba- bazen bir gksel Stun eklinde tasarlan rd . Bu Kozmos gr zgl, olarak ne Orta Asya ve Sibirya amanizminin, ne de baka herhangi bir amanizmin ideolojisine ait olmay p, Gkle dorudan iletiimin olabilirlii inanc na bal evrensel yayg nl kta bir fikirdir. Makrokozmos dzeyinde bu iletiim bir Eksenle (Aa, Da, Direk, vb.), mikrokozmosta ise konutun orta direi ya da ad r n st deliiyle temsil edilir. Bu demektir ki, her

21

insan konutu Dnyan n Ortasna yans t lmt r ya da her sunak, ad r veya ev katlar-aras engelin k r lmas n , dolay s yla Ge k, mmkn k labilir. Topluluun s radan, yeleri iin bir kozmolojik ideogram olarak kalan ey, amanlar (ve kahramanlar, vb.) iin bir mistik gzergah olur. "Dnyan n Ortas " birincilere dua ve sunular n gkteki tanr lara ulat rma imkan n verir; ikinciler iinse szcn tam anlam yla bir havalanma (uua geme) yeridir. amanlar kendi kabilelerinin kozmoloji, mitoloji ve teolojilerini tek balar na yaratm deillerdir; sadece zaten var olan bu eleri iselletirmi, "deneyimletirmi" ve esrimeli yolculuklar nda kullanmlard r, o kadar ... Gkle Yer aras ndaki balant y mmkn k lan bu "Dnyan n Merkezi"nin bir baka mitsel ifadesi de Kozmik Da'd r. Altay Tatarlar Bay lgen'in, Gn ortas nda alt ndan bir Da n stnde oturduunu d nrler. Ziggurat da as l anlam yla bir Kozmik da, Kozmosun simgesel bir grntsyd; yedi kat yedi gezegenin gklerini (feleklerini) temsil ediyordu. Endonezya'daki Barabudur tap na -ki tam bir imago mundi (dnyan n imgesi) dir- da biiminde ina edilmi ti. Evren Aac (Kozmik Aa) simgesellii de Orta-Da simgeselliinin tamamlay c s d r. ki simge bazen rt r, daha genel olarak biri birini btnlerler. Ama her ikisi de Evrenin Ekseni (ya da Direi, vb. ) kavram n n daha gelitirilmi birer mitsel ifadesidir. Birok arkaik gelenekte dnyan n kutsall n dourganl n ve srekliliini ifade eden Evren Aac , yarad l verimlilik, s rra-erme fikir ve kavramlar yla ve son aamada da mutlak gereklik ve lmszlk fikriyle iliki iinde bulunur. Bylece Evren Aac , Hayat ve lmszlk Aac olur. Osmanl Trklerinin inan na gre, Hayat Aac n n bir milyon yapra olup her birinin zerine bir insan n yazg s yaz lmt r; her insan ldnde aatan bir yaprak der. ... Ayn inanca Bataklarda da rast1an r; ancak gerek Trkler gerek Bataklar yaz y olduka ge dnemlerde rendiklerinden, bu mitin Dou kkenli olduu a kt r. Yedi dall Kozmik Aac n yedi gezegen gk kresi (felei) ile zdelenmesi kesinlikle Mezopotamya etkisinin sonucudur. ... Dnyan n Eksenine t rmanarak G e kmak fikri evrensel ve arkaik bir fikir olup yedi kat gn (= yedi gezegen kresinin) almas kavram ndan nceye aittir. ... Kozmik kua simgeleyen 3 say s n n dinsel anlam ve deerinin 7 say s n nkinden nce geldii bilinen bir gerektir. Ayr ca dokuz kat gkten (dokuz tanr dan, Aac n dokuz dal ndan, vb.) da sz edilir; bu mistik say olas l kla 3 x 3" olarak a klanabilir ve dolay s yla Mezopotamya kkenli 7 say s n nkinden daha eski bir simgeselliin, 3 simgeselliinin, iinde say lmal d r. Gksel bir Yce Tanr inanc Orta Asya'da ve Arktik blgelerde kkensel ve ok eskidir. Sumatral Minangkabau lar n animizme dayal fakat Hinduizm ve slam taraf ndan derin biimde etkilenmi karma bir dinleri vard r. Buna gre Evren yedi katl d r. lmden sonra ruh k zg n bir Cehennemin zerine gerilmi bir usturan n az ndan gemek zorundad r; ktler atee der, iyiler byk bir aac n bulunduu G e karlar.

22

Kuzey ve Gney Amerika'da amanizm Kuzey Asya ile Kuzey Amerika aras nda tarihsel ilikiler ne olursa olsun, Eskimolarla bugnk Asyan n, hatta Avrupan n arktik blgelerinde yaayan halklar (ukiler, Yakutlar, Samoyedler, ve Laponlar) aras nda bir kltrel yak nl k ve srekliliin varl kuku gtrmez. Bu kltrel ba nt ve devaml l n bal ca elerinden biri de amanizmdir. amanlar Eskimolar n dinsel ve toplumsal yaamlar nda, t pk Asyal komular nda olduu gibi, barol oynarlar. ... Eskimolarda kuzeydou Asya amanl na gre baz nemsiz farklar gze arpar: Angakok 'un zel bir tren giysisinin ve davulunun olmay gibi... Hastal k tabular n inenmesinden -baka deyile kutsall k alan ndaki bir bozulmadan- veya kiinin ruhunun bir l taraf ndan ka r lmas ndan gelir. Birinci durumda aman toplu itiraf (gnah karma) yoluyla kutsala vurulan lekenin temizlenmesine al r. llerin yurdu olarak genellikle blge tasarlan r : Gk, yerkabuunun hemen al t nda bir Yer alt ve ok daha derinlerdeki ikinci bir Yer alt dnyas . Gerek Gklerde gerek as l derin Yeralt nda ller mutlu bir hayat srer, sevin ve gnen iinde yaarlar. ... Al k ve umutsuzluk sadece, eitli tabular inemekten sulu bulunanlarla beceriksiz avc lara ayr lm olan, Yerkabuunun hemen alt ndaki s Yer alt dnyas nda hkm srer. Sadece "ruh olarak" (yani bedensizce) yolculua kmay gvenceye almak iin nlem olarak kendilerini balat rlar; yoksa vcutlar yla birlikte havaya uarak gerekten kaybolup gidebilirler. Bu tr gsteriler bir lde ad m ba tehlikelerle dolu olan ve zellikle sadece bir an iin a lan dar kapdan geii de ieren s rra-erme yolculuunun tekrar niteliindedir. Eskimo aman bu esrimeli yolculuklara ihtiya duyar, nk ancak dal n halindeyken gerekten "kendisi" olabilir. amanlar dnda her Eskimo, qilaneq denen yntemle, ruhlara bizzat danabilir. Bunun iin hastay yere oturtup kemeriyle ban havaya kalk k tutmak yeter. Sonra ruhlar ar l r; ba a rlanca ruhlar n gelmi olduu anla l r. Btn bunlar ok yayg n olan ruhlara inanma ve zellikle de llerle iletiimin yap labildiini hissetme sayesinde mmkn olmaktad r. Bir tr ilkel ispritizma u ya da bu ekilde Eskimolar n mistik deneyimlerinin ayr lmaz paras d r. Bir ok Kuzey Amerika kabilesinde amanizm dinsel yaama egemendir, ya da onun en nemli ynn oluturur. Fakat hibir yerde aman dinsel yaam n btnn tekeline alamaz. ... Yine de aman, sihirsel / dinsel deneyimlerinin younluuyla, bunlar n hepsinden byclerden ve dz insanlardan- ayr l r. aman teki kutsall k uzmanlar ndan (rahipler ve kara bycler) ay ran farklara gelince, bunlar o kadar da a k ve net deildir. Swanton'un nerdi i ikili emaya gre, rahipler tm kabile ya da ulus, yani btn topluluk ad na ve yarar na al rlarken, amanlar n yetkesi sadece kiisel becerilerine bal d r. ... Birok kltrde ... amanlar din adamlar n n baz ilevlerini de stlenebilirler. ... Ritellerin bilinip, uygulanmas din adamlar n n belirleyici zellii olup doa st kuvvetlerin dorudan doruya yaanmas da amanl k ilevinin ana karakteridir.

23

Kuzey Amerika amanizmini, aman n dorudan ve ki isel bir deneyim (yaant ) sonucu edindii doast g ve yetke olarak tan ml yor. Zararl nesneler genellikle bycler tarafndan vcuda f rlatlr (sokulur). Bunlar ta paracklar , kk hayvanc klar, bcekler, vb gibi eylerdir. Ancak, byc taraf ndan somut olarak dar dan vcuda sokulmaz, onun d nce gcyle vcudun iinde yarat l rlar. ... Hastal n nedeni bir kez kefedilince, aman sihirli nesneyi emerek kar r. amanlar ayr ca bir dansz de kullan rlar. aman emme iine balay nca dansz onunla birlikte ya da yaln z bana dans eder. Hastan n vcudunun, dal n halindeyken hastal n yeri olarak grdkleri k sm n emerler. ... aman kan emdikten sonra yerdeki kk bir ukura tkrr ve trenin bana dner; yani tekrar piposundan birka nefes eker, atein evresinde dans eder ve emmeye yeniden balar. Paviotso aman ayn yntemle vcuttaki kurunlar ve ok temrenl erini de kar r. Kabaca alt tr hastal k ay rt edilmitir: 1) gzle grlr kazalar; 2) bir tabunun inenmesi; 3) canavarlar gzknce duyulan byk korku; 4) bozuk kan; 5) baka bir aman taraf ndan zehirlenme; 6) ruhun yitirilmesi. Gzleri yar kapal , ezgiler m r ldanarak saa sola sallan r. M r lt s nce, sanki iinden gelen bir ac ya kar n zorlan yormu gibi, yak nma havas nda bir uultudur, Bu uultu kuvvetlenir; gerek bir ezgi halini al r, ama ses hala bouka ve alakt r. Haz r bulunanlar susar, dinlemeye, dikkat etmeye balarlar. aman n damagomi si hala gelmemitir. Bir yerlerde, belki ok uzakta dalarda, belki de ok yak nda, gece havas n n iindedir. Irlaman n amac onu etkilemek, a rmak, hatta gelmeye zorlamakt r. Bu y rlar, Aumavilerin btn ezgileri gibi, drt mzik cmlesinden oluan bir veya iki sat rl k ark lard r. Bunlar hi ara verilmeksizin son nota dorudan ilk notaya ulanarak, on, yirmi, otuz kez tekrarlan r. Herkes ayn tondan syler, elle tempo tutulur, ama bu temponun ezginin ritmiyle ilgisi yoktur. Rasgele, ama farkl , tekdze ve vurgusuz bir ritimdir. Genel olarak ezginin balang c nda herkes biraz ayr bir ritimle el rpar; fakat birka tekrar sonunda ritimler birleir. aman n kendisi ancak birka l rlar. nce yaln zd r, derken birka ses kendisine kat l r, sonunda herkes koro oluturur. O zaman aman susup damagomi yi eve ekme iini haz r bulunanlara b rak r. Doal olarak ne kadar kuvvetli ve ne kadar uyumlu (hep bir a zdan) rlan rsa o kadar iyidir. amanizmle kuzey Amerikadaki eitli gizli dernekler ve mistik hareketler aras ndaki ilikiler sorunu olduka karma k ve henz zlm olmaktan ok uzakt r. deolojilerinin ve tekniklerinin byk amanl k gelenei iinde yer almas anlam nda, gizemli trenler temeli zerine kurulu btn bu dernek veya kardelikler (ahilik, confreries) in amanc l yap da olduklar sylenebilir. ... Geleneksel amanizmle gizli dernekler aras ndaki bal ca fark, bu derneklerin esrimeye bel li bir yatk nl k gsteren, istenen, dentiyi demeye haz r ve zellikle bir ustan n yan nda rakl a ve s rra-erme s navlar na raz olan herkese a k olmas d r. ... Gizli dernekler de, sihirbazl k ve kara by ile zdelendii lde, amanizme kar karlar. Bir baka kartl k nedeni de kimi amanl k evrelerinin "biz merkezli", ,bakalar n dlayan zihniyet ve tutumlar d r. Buna kar l k gizli dernekler ve mistik hareketler belirgin da a kl k ve ye kazanma zihniyetiyle davran rlar ki bu da, giderek amanlar n ayr cal klar n ortadan kald rma tehlikesi yarat r. Btn

24

bu kardelikler ve mistik tarikatlar, btn topluluun, hatta btn kuzey Amerika kabilelerinin manevi yeniden dou unu ilan ettiklerinden dolay , dinsel bir devrim amac gderler. Kuzey Amerikada dz insanlarla kutsal adamlar aras ndaki farklar n nitelden ok nicel olduu da bir gerektir; yani fark, ikincilerin zmsemi olduklar kutsall k miktar ndad r. Ghost-Dance Religion un halk aras nda grd art c rabet, mistik tekniinin yal nl ndan ileri geliyordu. Soyun Kurtar c s n n geliini haz rlamak iin cemaatin btn yeleri, hi ara vermeden drt be gn dans ediyor, bylece dal nca girip lleri gryor ve onlarla konuuyorlard . Atelerin yan nda halka olup dans ediliyor, y rlar syleniyor ama davul al nm yordu. Peygamber yeni adaylar n rahipliini dans esnas nda onlara birer kartal ty vererek onayl yordu. Dans edenlerden birine bu tyle dokunmas , o kiinin cans z yere y k lmas na yetiyordu. "Ghost-Dance Religion"un, dar anlamda amanizmin erevesinden tat da bir gerektir. rnein s rra-erme ve bir ustadan gelenekleri renme elerinin yokluu bu dini amanizmden ay rmaya yeter. Fakat burada, dnyan n sonunun yak nl fikri erevesinde billurlam kolektif bir dinsel yaant kar s nday z. Gney Amerikan n yerli kabilelerinde de aman olduka nemli bir rol oynar grnyor. Sadece en tipik ve yetkin saalt c ve baz blgelerde de yeni yurduna giderken lnn k lavuzu olmakla kalm yor, tanr lar veya ruhlarla insanlar aras nda arac l k da yap yor; hatta bazen rahiplerin yerini al yor. Machi sanki zavall hastan n vcudunu a yor, elini ieri sokup arat r yor ve bir ey kar yor. Sonra bu nesneyi bir ak l, kurtuk ya da bcek, vb. hastal n nedeni olarak gsteriyor. Yaran n ise kendi kendine kapand syleniyor. Gney Amerika amanlar n n kimi teknik ve inanlar n n ne denli eski olduunu gstermek zere, sadece Avustralya yerlilerinin otac lar yla benzerliklerini (aday n vcuduna sihirli maddeler sokulmas , s rra-erme amac yla ge yolculuk, emme yoluyla saalt m) hat rlatal m. Bu benzerliklerin, gney Amerika toplumlar n n en eski katmanlar n n, Avustralyal lar gibi, oikumen 'in (insanlar n yaad evren) en u blgelerine t k lm eski bir insanl n kal nt lar olmas ndan m yoksa bir zamanlar gney Amerika ile Avustralya aras nda, Antarktik blgeler yoluyla, dorudan iliki bulunmu olmas ndan m ileri geldii konusunda karar verme durumunda de iliz. ... Ayr ca, daha sonraki alarda Malaya-Polinezya alan ndan gney Amerikaya yap lm olabilecek gler varsay m da gndemdedir. Her iki Amerikadaki amanizmin kkeni sorunu henz zlm olmaktan uzakt r. Amerikalar n ilk halklar n n kendilerine zg inan ve uygulamalar na, alar boyunca baka birtak m sihirsel / dinsel eylem ve uygulamalar n gelip kat lm olmas akla yak nd r. "Ana vatanlar " neresi olursa olsun, ilk gmen dalgalar yla bir tr amanizmin her iki Amerika k tas nda yay ld dnlebilir. Kuzey Asya'yla kuzey Amerika aras ndaki srekli temas ve ilikilerin, ilk insanlar n Amerikaya giriinden ok sonra da birtak m Asya etkilerinin buraya ulamas n mmkn k ld bir gerektir.

25

Btn bu kltrel elere (yiten ruhun aranmas , aman kulbesinin sars lmas , kar ndan konu ma, buhar banyosu, ateten etkilenmeme) gney Amerikada rastlanmakla kalm yor; ilerinden en zgl olanlar (atele oynama, buhar banyosu, tren kulbesinin sars lmas , ruhun aranmas ) baka birok yerde de (Afrika, Avustralya, Okyanusya, Asya), ve tam da genel olarak sihirbazl k ve zel olarak da amanizmin en arkaik biimleriyle ilikili bir balamda, karm za k yor. Gney Amerika amanizminde "ate" ve "s cakl n" rolleri bize zellikle nemli grnyor. Bu mistik "ate" ve "s cakl k" her zaman belli bir esrime durumuna eri meyle ilikilidir ve ayn ilikiyi evrensel sihirbazl k ve dinin en derin ve arkaik katmanlar nda da buluruz. Atee egemenl ik, s cakl a kar duyars zl k ve, buna bal olarak, hem dondurucu so uu hem de yak c s cakl dayan labilir klan "mistik s caklk", daha az saygn olmayan baka niteliklerle (ge k, sihirli uu, vb.) birlikte, aman n insanl k durumunu at n ve "ruhluk" durumundan pay almaa balad n alg lanabilir terimlerle dile getiren sihirsel / gizemsel bir gtr. Gneydou Asya ve Okyanusyada amanizm Halan n kendisi de, t pk Kelantanl bomorlarla Meksikal erkek ve kad n amanlar gibi, kaplana dn ebilir. Byle bir tasar m Malaya etkilerinin gstergesidir. Ancak mitsel Kaplan-Ataya btn gneydou Asya kua nda s rra-erdirici gzyle bak ld n da unutmamak gerekir. aman aday ve raklar n s rra erdirmek (asl nda ldrp yeniden diriltmek) zere ormana gtren odur. Baka deyile Kaplan-Ata son derece arkaik bir dinsel btnln paras d r. Sakai amanlar n n cesetleri ldkleri evde mezars z b rak l r. Kenta Semang amanlar , balar dar da kalacak ekilde gml r; bunlar n ruhlar n n, teki lmllerin gittii bat n n aksine, douya yneldiklerine inan l r. ... Jakunlar n poyanglar ldkten sonra ykseke sahanl klara yerletirilir, zira onlar n ruhlar ge kar, oysa cesetleri gmlen s radan insanlar n ruhlar yer alt diyarlar na iner. Malaya amanizmi denen olgunun ay rt edici eleri Kaplan n ruhuna sesleni ve lupa durumuna eri medir. Lupa, aman n dt bilinsizlik (kendinden geme) halidir; bu durumda ruhlar aman ele geirir (arpar) ve trene kat lanlar n sorular na onun az ndan yan t verirler. ... Malezya amanl k seans normal olarak Kaplan n a r lmas n ierir. Bunun nedeni, btn bu corafyada, Kaplanla mitsel Ata ve s rra-erdirme ustas rollerinin verilmi olmas d r. ... Tipik bir s rraerme senaryosu seilebiliyor : ormanda yaln z kalma, cesedin banda uyan k bekleme, korku s nav , s rra-erme stad n n (Mitsel Atan n) deh et verici grn , gzel bir ruh-kad n n koruyuculuu... Dans n sonunda lupa ("unutma" ya da "dal n"; Sanskrite lopa = kaybolma, yok olma) haline ulal r; bu durumda dans kendi kiiliinin bilincini yitirip herhangi bir ruhu bedenlendirir. Sumatra Bataklar n n Hint kaynakl fikirlerle derinden etkilenmi olan dinlerinde egemen kavram ruh ve cand r (ame, tondi ), Ruh / can vcuda b ng ldaktan girer ve kar. lm gerekte can n bir "ruh" (esprit, begu ) taraf ndan al nmas d r; len gen bir erkekse bir kad n begu onu kendine e almt r (kad nsa bunun tersi). llerle ruhlar medyumlar arac l yla insanlarla konuurlar. Bataklarda rahip (datu) her zaman erkektir ve eften sonra en yksek toplumsal statye sahiptir. Ama asl nda o da bir saalt c d r ve o da gizli bir dilde ruhlar a r r.

26

Sibaso'lardan farkl olarak, datu bir stad taraf ndan s rra-erdirilir; kendisine zellikle aa kabuklar ndan yap lm kitaplarda yaz l sihirbazl k s rlar retilir, stad, Hinte bir terim olan guru ad n tar; ata figrleriyle bezeli ve bir ucunda iine sihirli maddeler sokulmu bir kovuk bulunan sihirli deneine byk nem v erir. Eskiden btn mananglar s rra-erdikten sonra kad n giysileri giyer ve yaamlar boyunca karmazlarm. Bugn bu adet ender grlr olmu tur. Yine de, baz k y kabilelerine zg v e tepelerdeki Dayaklarca bilinmeyen zel bir manang s n f olan manang bali 'ler kad n giysileri giyer ve kad nlarla ayn ileri yaparlar. Bazen kyllere gln olmak pahas na bir koca bile al rlar. Dnmelik, gerektirdii btn deiimlerle birlikte, ryada kez st ste al nan gksel bir buyruk zerine kabullenilir, reddetmek lm davet etmektir. ... Hemen hemen btn ruhlar manang taraf ndan ni (byk Ana) ad yla ar l r. Ancak, manang bali lerin adan n i kesimlerinde bilinmemesi, btn bu dinsel kompleksin (dnmelik, cinsel iktidars zl k, anaerkillik) ok eski zamanlarda da olsa dardan gelme olduunun kan tlar d r. Kii tanr taraf ndan ar ld n hissetmedike esrimesi mmkn deildir. Basir'lerin ift cinsiyetlilik ve iktidars zl na gelince, bunlar n nemi iki kozmolojik dzey (Yer ve Gk) aras nda arac say lmalar ve ayr ca diil e (Yer) ile eril eyi (Gk) kiiliklerinde birletirmelerinden ileri gelir. Basirlerin iki cinslilii gibi, balianlar n fahi elii de ayn ekilde arac l n kutsal anlam ve deeri ile kutuplamaya kald rman n gere i zerine kuruludur. "ller kay " Malezya ve Endonezya'da, gerek as l amanc l uygulamalarda gerek lm ve cenazeye ilikin adet, grenek ve a tlarda byk rol oynar. Tabii btn bu inanlar bir yandan lleri kay klara koyarak ya da dorudan doruya denize gnderme adetiyle, br yandan lme ilikin mitolojilerle ilikilidir. lleri kay klara koyup suya b rakma grene i, atalar n eski glerinden kalma bulan k an larla a klanabilir: Kay k lnn ruhunu atalar n geldii kkensel eski vatana geri gtrecektir. Buna benzer lm / cenaze inan ve uygulamalar na (ller kay , vb.) Germenlerde ve Japonlarda da rastlan r. lleri kay klara koyup suya salma adetinden baka, Endonezya da ve k smen Melanezya'da, ritlerde de bir kay n (simgesel veya gerek olarak) kullan lmas n ieren nemli bir sihirsel/dinsel olgular s n f vard r: 1) fritleri ve hastal klar kovmak iin kullan lan kay k; 2) Endonezyal aman n, lnn can n n peinde "havada gezmesine" yarayan kay k; 3) llerin ruhlar n br dnyaya tayan "ruhlar kay ." K y Dayaklar n n cenaze trenlerinin, amanlarca gerekletirilmemekle birlikte, amanizmle belli ilikileri vard r. Bir profesyonel alay c -ki onu bu greve a rm olan da asl nda ryas na giren bir tanr d r- lnn br dnya yolculuunda olup bitenleri uzun uzad ya anlat r (anlat bazen on iki saat srebilir). Tren lmden hemen sonra yap l r. Alay c cesedin baucuna oturup, hibir mzik aletinin yard m olmaks z n, anlat s n srdrr. Bunun amac , lnn ruhunun Yer alt dnyas na giderken yolunu armas n nlemektir. ... Ezbere okuduu ritel metin geilecek yolu olduka a k ve belirgin olarak gsterir. Alay c her eyden nce, yeni birisinin gelmekte

27

olduunu Yeralt na bildirmek zere bir haberci arar. Ku lara, vahi hayvanlara, bal klara seslenir, ama sonu alamaz : Hayvanlar n llerle dirileri ay ran s n r gemeye cesaretleri yoktur. Tarihsel olaylar, mitleri "yaratmak" yle dursun, sonunda kendileri mitsel kategorilere al n p mitleirler. Melanezya'n n baka blgelerinde, rnein Yeni Gine'de, her durumda, istemli bir ekilde lm bir akraba taraf ndan ele geirilme yntemi kullan l r. Birisi hastalan rsa ya da bilinmeyen bir ey bulunmak, istenirse, ailenin bir yesi dan lacak olan lnn resmini kuca na veya omzuna al r ve kendini onun ruhuna "arpt r r". "Dirilerin kokusu"na gelince, bu, gerek Orpheus tipi mitlerle gerek amanc ini ykleriyle btnlemi olarak, ok yayg n bir folklor motifidir. Markiz adalar nda u kategoriler aras nda net bir ayr m yap l r: : 1 ritelci rahipler, 2 esinlenmi rahipler, 3 ruhlara arp lanlar ve 4 bycler. Son olarak, baz amanc l glerin baz aileler iinde kal tsal olarak aktar ld n da hat rlatal m. Bunun en bilinen rne i k zg n korlar n ya da k zd r lm ak llar n zerinde yrme yeteneidir ki, Fiji adalar nda baz ailelerin tekelindedir. ... Sibiryal amanlar n da k zg n korlar yutabildiklerine inan ld ; "s cakl n" ve "atein" ilkel toplumlar n en arkaik katmanlar nda var olan sihirli e ve gler olduu; benzer olgulara yksek ve gelimi sihir sistemlerinde ve Asyan n seyre dal tekniklerinde (yoga, tantrizm) de rastland hat rlanacak olursa, baz Fiji ailelerinin gsterdii atee egemenl ik gcnn tartmas z gerek amanizme ait olduu sonucuna var labilir. Hint-Avrupal Kavimlerde amancl deoloji ve Teknikler Bu szckle hangisi olursa olsun btn esrime olgular ve by teknikleri anlat l yorsa, elbette HintAvrupal larda da -tekrarlayal m : baka yerlerde ve btn etnik gruplarda olduu gibi, birok "amanc l" zellie rastlanacakt r. ... "amanizmin bal ca verilerinden birka n dorulayan" demek istiyoruz: ge k, hastan n ruhunu geri getirmek ya da llere k lavuzluk etmek iin yeralt na ini, esrimeli yolculu a kabilmek iin "ruhlar" a r p onlar bedenine alabilmek, atee egemen olmak gibi... Byle izler hemen btn Hint-Avrupal kavimlerde hala yayor ve herhangi bir Hint-Avrupa dininde birka amanc enin bulunmas bu dini amanc l ya da amanizm egemenl iinde bir yap ya sahip saymak iin yeterli ipucu salamaz. kinci olarak, yine unutmamal y z ki, "amanizmi dier "ilkel" byclklerden ve esrime tekniklerinden zenle ay rt edecek olursak, "gelimi" bir dinin uras nda buras nda gze arpan ya da ortaya kar labilen amanl k kal nt lar ne kendileri ne de iinde yer ald klar dinin btn hakk nda herhangi bir olumsuz de er yarg s na gereke olamazlar. Bu noktay vurgulamak gerekl idir, zira modern etnografya literatr amanizmi -gerek "arp lma, ecinnilenme ile kart rarak, gerek,yozlaan ynlerini n plana kartmak iin adeta haz duyarak- daha ok anormal, "sapk n" bir olgu gibi grme e ilimindedir. ... Gerekten amanizm birok durumda kendini bozulma, zlme halinde gsteriyor. Fakat son dnemlere ait olan bu durumu amanl k olgusunun btnn temsil eder saymak iin yeterli neden yoktur.

28

u nokta her zaman gz n nde tutulmal d r ki, arkaik bir ema manev i ieriini srekli olarak yenileme yeteneine sahiptir. Buraya kadar olduka ok say da amanc l ge k grdk. ... Ayr ca bunlar n, kendi balar na, hi de "sapk n, yozlam" say lamayacak birer esrime deneyimi olduunu; btn ilkellerde tan klanan bu ok eski bysel / dinsel eman n tam tersine pekala tutarl , "soylu" / "temiz" ve son tahlilde "gzel" bir tasar m olduunu da grdk. Dolay s yla, amanc l ge k ele ald m z dzeyde ve ona verdiimiz anlamda, rnein Muhammed'in ge k nda amanc l bir ierik bulunduunu sylemek hi de aa lay c veya ktleyici bir deerlendirme deildir. Hint-Avrupal kavimlerin tarihncesi ve n-tarih dnemlerindeki -yani bu etnik grubun manevi ufkunun, buraya kadar sz ettiklerimizinkine az-ok benzer olduu alardaki- dinleri hakk nda ok az kesin bilgimiz olduu bir gerektir. Elimizdeki belgeler bize oktan gelimi sistemlemi, hatta fosillemi dinler gsteriyor. ki grubun dinlerini, ilerinde amanizmin tuttuu yerin baatl ya da nemsizlii a s ndan birbirinden ay ran fark , sonua zengin iki olguyla zet olarak a klamak mmkndr. Birincisi, Hint-Avrupal lar n getirdii ve G. Dumezil'in arat rmalar yla parlak biimde ortaya konan byk yenilik, yani Tanr sall n e blnmesidir. Bu l yap hem belli bir toplumsal rgtleni biimine hem de sistematik bir sihirsel/dinsel yaam tasar m na tekabl eder. Her tanr sal varl k tipi, kendine zg bir ileve ve ona bal ve uygun bir mitolojiye sahiptir. ... Sz konusu yeniden dzenlenmede amanc l gelenekler byk ounlukla Korkun (Hametli) Hkmdar n evresinde toplanm oluyordu. Bize gre Hint - Avrupal lar -amanizme verilen nem bak m ndan- Trk-Tatarlardan ayr tutmaa katk da bulunan ikinci neden, tar m ve kent uygarl tipindeki eski Dou ve Akdeniz uygarl klar ndan gelen etkiler olabilir. -Korkun Hkmdar ve Byk Sihirbaz- Odin figr a lacak kadar "amanc l" baz zellikler gsterir. Temeldeki fikir hep ayn d r : ller gelecei bilir, gizli eyleri a klayabilir, vb. Bazen rya da benzer bir rol oynar. skitlerin mitoloji ve dininde de belli bir rol oynayan ok ,"sihirli uuun" simgesidir. Maaraya ekilme (= Yeralt na inme) klasik bir s rra-erme s nav d r, ama mutlaka "amanc l" olmas gerekmez. Epimenides'i amana yaklat ran bu marifeti deil; yapt sihirli saalt mlar, falc l k ve bilicilik yetenekleridir. Aristophanes'in aerobates'lerine (Bulutlar) benzetilerek "bulutlarda yryen" diye evrilmise de0, "dumanda yryenler" diye evrilmesi daha uygundur. Bununla hem skitlerce hem de Thrak'larca iyi bilinen ilkel esrime arac kenevirin duman n n kastedilmi olmas akla yak nd r. Kapnobatai olas l kla esrime amac yla dal nca gemek iin kenevir duman ndan yararlanan Get dans ve bycleriydi. Thrak kabileleri Kebrenoi ve Sykaiboai'lerin rahip k ral Kosingas uyruklar n , bir tahta merdivenle ge k p davranlar ndan dolay Heraya ikayette bulunmakla tehdit ediyormu . Oysa, daha

29

nce grd mz gibi, bir merdivenle ge kma tipik bir amanl k motifidir. lerde gstereceimiz gibi, merdiven simgesellii antik Yak ndou ve Akdeniz havzas n n baka dinlerinde de tan klanmaktad r. Orpheus'ta bir Byk amana zg baka nitelikler de vard r: saalt c l k sanat , mzik ve hayvan sevgisi, "byleri", bilicilik gc gibi.. "Uygarlat r c kahraman" karakteri bile en tipik amanl k geleneiyle elimez: " lk aman" zaten insanlar hastal klardan kurtarmak ve uygarlat rmak iin Tanr n n gnderdi i eli deil miydi? As l Orpheusulua (Orphisme) gelince, mezarlarda bulunan ve uzun sre "orfik" say lan alt n lamellerden baka onu amanizme yaklat ran hibir nokta yoktur. Bu nesneler de daha ok Orpheus-Pythagoras inanc na ait grnyor. Ne olursa olsun, bunlarda lye br dnyada tutaca yolu gsteren metinler yaz l d r; bir bak ma zetlenmi bir "ller kitab n " temsil ederler ve bu nitelikleriyle Tibette ve Mo-So'larda kullan lan benzer metinlerle karlat r labilirler. Sz konusu topluluklarda, lnn baucunda br dnya yollar na ait metinlerin okunmas , aman n mistik olarak ruha elik etmesi (ruh-gderlik yapmas ) anlam na geliyordu. Ruh-gder Hermes'e deinip geeceiz; bu tanr figr basit bir yeralt k lavuzu / amana indirgenemeyecek kadar karmakt r. Arkaik bir mit ya da sim gen in ne kadar ok yeni yorumlara konu olabildii burada grlyor. Er'in grsnde, bildiimiz "Dnyan n Ekseni", "Zorunluluun i" olmu , "Gkteki Kitap" n yerini de astrolojik (y ld zlara bal ) Yazg almt r. Yine de "insan n durumunun" deimeden kald na dikkat edelim. Bir aman n esrimesiyle Platon'un "seyre dal " (contemplation) aras ndaki byk fark; tarihin ve kltrn kazd bu derin uurum, son hakikatin bilincine varma olgusunun yap s n hi deitirmiyor: nsan dnyadaki durumunu v e son yazg s n ancak esrime yoluyla tam olarak gerekletirebilir. llere tap na, kenevir kullan m , duman (tts) soluma ve "uluma" gibi edimler belli ve zgl bir dinsel btnlk oluturur ki bunun amac ancak esrime olabilir. Esrime amac yla kenev ir kullan m na ranl larda da rastlanmaktad r. Orta ve Kuzey Asyada mistik esriklik kenevir bitkisinin ran dilindeki ad yla adland r l yordu. Baz Kafkas halklar n n mezar-tesi tasar mlar da -zellikle lnn k ldan ince k l tan keskin bir kprden gemek zorunda kalmas , tepesi Ge deen ve kknden de mucizeli bir p nar fk ran Kozmik Aa miti, vb. gibi motiflerle- ranl lar nkiyle benzerlik gsterir. ranl lar n lme ilikin mitolojilerinde invat Kprs ok nemli bir rol oynar. Oradan gemek bir bak ma ruhun yazg s n belirler. Bu gei, yap s bak m ndan s rra-erme s navlar yla edeerde zor bir s navd r. ... Doru ruhlar iin dokuz m zrak boyu geniliktedir; gnahkarlar ve dinsizler iinse "usturan n az kadar" dard r. ... invat' n alt nda Cehennem ukuru a lmt r. Yine merkezdeki bir eksenle (Direk, Aa, Kpr, vb.) biri birine bal kozmik kuaktan oluan "klasik" kozmolojik eman n kars nday z. amanlar blgenin aras nda serbeste

30

dolaabiliyorlar; ller br dnya yolunda bir kprden gemek zorundalar. ... ran geleneinde -hi deilse Zerdt'n reformlar ndan sonra koruyabildii biim alt nda- nemli olan, kpr geilirken ruhu Cehenneme drmek isteyen ifritlerle lnn akrabalar taraf ndan ar lan- koruyucu ruhlar aras nda bir tr ekimenin yer almas d r. Gathalarda, invat kprsnden gei olay na kez deinilir. lk iki geite Zerdt kendinden ruhgder olarak sz eder: Esrime yoluyla onunla birleenler kprden kolayl kla geecekler, onun kar tlar , dinsizler ise "ebediyen Ktlk evinin konuklar " olacaklard r. Kenevir ttssyle elde edilen sarholuun nemi, bu bitkinin ran dilindeki ad n n btn Orta Asyadaki geni yay l ile de dorulanmaktad r. Bangha terimi birok Ugor dillerinde hem seanstan nce ve seans esnas nda "kafa bulmak" iin kullan lan- tipik amanl k mantar agaricus muscarius'u, hem de bunun dourduu sarholuu adland rmak iin kullan l r olmu tur. ... Tanr lara yak lan ilahilerde de mantar etkisiyle meydana getirilen esrimelere deinilir. Bu saptamalar esrime amal uyuturucu kullan m n n grd dinsel / sihirsel rabetin ran kkenli olduunu kan tlamaktad r. ... Uyuturucular as l "ar " dal nc n yerini tutmaya alan basit ve kaba taklitlerden ibarettir. Daha nce, birok Sibirya halklar nda, eitli maddelerle (alkol, ttn, vb.) sinir sistemini etkileme olaylar n n yak n dnemde kltre girmi yenilikler olduunu ve bir bak ma amanl k tekni indeki yozlamay gsterdiini gzlemek f rsat n bulmu tuk. Baka deyile, insanlar baka yoldan eriemedikleri manevi bir durumu uyuturucu sarholuuyla taklit etmeye al maktad rlar. Ad na ister yozlama diyelim, ister mistik bir tekniin y nlara indirilmesi (vulgarisation) diyelim, eski ve yeni Hintte ve batan baa btn Douda, mistik esrimeyi ya da herhangi bir manevi deneyimi gerekletirmek iin "zor yollarla" "kolay yollar n" byle bir karm na her zaman rastlanmaktad r. slam gizemciliinde -ermi lerin en "pak" say lanlar bu tr yan yollara bavurmam olsalar bilehahan ve teki uyuturucular n oynad rol de unutmamak gerekir. slam n Orta Asya Trkleri aras nda yay lmas yla birlikte baz amanc l eler Mslman mistiklerince zmsenmi tir. ... Profesr Kprlzade, Ahmed Yesevi ile baz dervilerinin kua dn p uma yetenekleri olduunu hat rlat yor. Bektai ermi leri stne de benzer sylenceler dola yormu. XIII. Yzy lda -ay r c ritel iareti "iki boynuzlu bal k" olan bir tarikat n kurucusuBarak Baba bir devekuuna binerek kendini halka gsteriyormu ve sylenceye gre, "ku binicisinin etkisi alt nda biraz uabiliyormu " ... Kua dnme yetisi btn amanizmlerin ortak motifidir, ister Trk-Mool olsun, ister Arktikal , Amerikan, Hintli ya da Okyanusyal ... Kay n veya hu aac , ya da yedi veya dokuz entikli direk Evren Aac n temsil eder ve dolay s yla "Dnyan n Merkezinde" say l r. aman ona t rmanarak en yksek gk kat na ular ve Bay lgen'in huzuruna var r. Brahmanc l ritelde de ayn simgesellie rastl yoruz. Kurban direi bir Axis Mundi'dir; arkaik kavimlerin sunular n Ge gndermekte kulland klar ad rlar n n duman del ii ya da orta direi gibi, Veda'lar n yupa's da bir "kurban ta ma arac " d r.

31

Altay aman n n, son gk kat na varmak iin yedi veya dokuz entikli trensel kay na t rmanmas gibi, Budha da simgesel olarak, yedi gezegen fel einin tekabl ettii yedi gk blgesini aar. Ge ka ilikin eski amanc l (ve Veda'c l) kozmolojik eman n burada bin y ll k Hint metafizik speklasyonunun katk lar yla, zenginlemi olarak kar m za kt n belirtmeye gerek yoktur. Budhan n yedi adm "tanr lar aleminin" ya da Vedalarda geen "lmszln" peinde deildir; insanl k durumunu a may amalamaktad r. ... Kozmik dorua ulamakla Budha dnyan n merkezine de ulam olur ve yarad l da bir Merkezden (=Doruktan) balam olduuna gre, Budha dnyan n balang c yla ada olmu olur. Yedi kat gk tasar m Brahmanizme kadar kar; burada olas l kla, Altay ve Sibirya kozmolojilerini de -dolayl yoldan da olsa- etkilemi olduunu grdmz Babil kozmolojisinin bir etkisi sz konusudur. Fakat Budizmde dokuz gkl bir kozmolojiye de rastlan r; bu derin biimde "isellemi " bir tasar md r, zira ilk drt gk drt jhana'ya, sonraki drt gk drt sattavasa'ya, dokuzuncu ve sonuncu gk de Nirvana'ya tekabl eder. Bu gk katlar n n her birine Budizm panteonundan bir tanr yerletirilmi tir; bu tanr lar ayn zamanda Yoga meditasyonunun belli birer derecesini temsil ederler. Altayl larda da yedi veya dokuz gn eitli tanr sal ve yar tanr sal varl klara konutluk ettiini; aman n gksel yolculuunda bunlarla karlap konu tuunu ve dokuzuncu katta da Bay lgen'in huzuruna kt n biliyoruz. Doal olarak, Budizmde simgesel ge k deil meditasyon dereceleri ve dolay s yla da son kurtulua doru at lan "ad mlar" sz konusudur. Brahmanizmin kurban sunucusu ritel olarak bir merdivene t rmanmak suretiyle ge k yor; Budha yedi g simgesel olarak gemek suretiyle Kozmosu "ayor; Budist yogi meditasyon yoluyla tamamen manevi bir k (ykseli) gerekletiriyor. Btn bu edimler tipolojik olarak ayn yap ya indirgenebilir; her biri kendine zg bir dzeyde, s radan dnyay ap tanr lar alemine, Varl a, ya da Mutlak olana ulaman n zel bir yolunu gsterir. ... Aradaki tek byk fark, dal n halini ve esrimeyi ierdiini bildiimiz amanc l deneyimin younluundad r. ... Altay aman n n davuluna da "at" dendiini ve rne in Buryatlarda at bal s r n -ki ad da zaten att r- nemli bir rol oynad n hat rlayal m. Davulun tekdze grltsyle ya da at bal bir s ra (bir tr hobbyhorse) "binip" dans etmekle gelen esrime, Gklerde yap lan fantastik kouya benzetiliyordu. ... Hindistandaki kimi Ari topluluklar nda bugn bile sihirbaz esrime amal dans n yapmak iin tahtadan bir ata ya da at bal bir s ra biner. Ge k ve sihirli uu eski Hint'in halk inan lar nda ve mistik tekniklerinde birinci derecede yer tutar. Tapas kavram . Bu terimin balang taki anlam ar s cakl k olduu halde, sonradan, genel olarak ile doldurma abas n gsterir olmutur. Tapas sadece "esriklere" ayr lm bir ile doldurma yolu deildir. S radan insanlar n dinsel yaant s n n da bir paras d r, zira soma'n n (bedenin) feda edilmesi, kurban sunucuyla kar s n n mutlaka diksa denen ve tapas' da iine alan kutsanma ritini yerine getirmelerini gerektirir. Diksa riti ile olarak uyan k durma, sessizlik iinde meditasyon, a durma(oru) ve "s cakl k" yani tapas gibi eleri ierir ve bu kutsan dnemi bir-iki gnden bir y la kadar srebilir. Soma'n n feda edilmesi ise Vedac l ve Brahmanc l Hint aleminde en nemli sunulardan (kurbanlardan) biridir; baka deyile, esrime amal ile doldurma yaln z rahiplerin deil, btn Hindistan halk n n dinsel hayat n n ayr lmaz paras d r. ... As l bilinmesi gereken husus udur : ierdii btn simgeselliklerle

32

birlikte ve btnl iinde Hint dinsel hayat birka ayr cal kl kiinin s radan insanlar n da eriebilmesi iin bir bak ma yal nlap yozlam- esrime deneyimlerinden treme bir olgu mudur, yoksa tam tersine, ad geen zel kiilerin esrime deneyimleri nceden var olan baz kozmoteolojik emalar n "iselletirilmesi" yolunda gsterdikleri abalar n bir sonucu mudur? amanlar n, hastan n kaan ruhunu aramak veya geri a rmak yoluyla hastal iyiletirmelerine Rig Vedada da birka rnek vard r. Eski Hint dnyas , amanizmin hakim olduu eitli kltrlerde pek belirgin olan, ruhun oynakl /deikenlii retisini de bilir. Ruh ryada bedenden ok uzakl aabilir; atapatha Brahmana uyuyan sarsarak uyand rmamay tavsiye eder, nk byle yap l rsa ruh geri dnerken yolunu a rabilir. Sonra insan esnerken ruhunu elden ka rma tehlikesine maruzdur. T pk barok Yogada (halk yogas nda) olduu gibi amanizmde de kimi sapk n varyantlar gzlenebilir. Fakat klasik Yogay amanizmden ay ran fark n bir kez daha alt n izelim : amanizmde de (rnein Eskimo aman n n s rra ermesindeki gibi) zihinsel younlama teknikleri bulunmas na karn, as l ama her zaman esrimedir, ruhun esriyerek Kozmosun eitli blgelerine yolculu a kmas d r; oysa Yoga "i-ynl esrime" (enstase) peindedir, yani zihnin son noktaya dek younlamas n gerekletirmeye v e Kozmosun d na "ka" salamaa alr. "pler" ve "dmler", yaln zca Hint ve ran'da deil baka yerlerde (in, Okyanusya, vb.) de lm tanr lar n n en tipik ve zgl amblemleri aras ndad r; ama amanlar n da ayn amala, yani bedenlerini terk eden serseri ruhlar yakalamak iin, kulland klar ipleri veya kementleri vard r. Saora amanlar n n "ruhla evlenme" adetleri Hint yerli topluluklar nda baka benzeri olmayan bir olay gibi grnyor. aman n kulland ara-gereler aras nda en neml i rol kalbur oynar. "Kalbur Munda halklar n n kltrnde eski bir edir". Sibirya aman n n dal nca geii davul alarak gerekletirmesi gibi, kuzey ve orta Hindistandaki sihirbazlar da "ayn sonuca kalburda pirin eleyerek ulamaa alrlar". Tibet, in ve Uzakdouda amancl Simge ve Teknikler Hint fakirlerinin de ayn mucizeleri gstermesi dikkat ekicidir. Bir bak ma bunlar rope-trick'lerinde, Sibiryal meslektalar n n ryada grdkleri "s rra-erdirici" paralanmay seyircilerine yaatm olurlar. Zaten bu ip numaras , bugn Hint fakirliinin bir uzmanl k alan haline gelmi olmas na karn, in, Java, eski Meksika ve Ortaa Avrupas gibi birbirinden ok uzak blgelerde de karm za kar. Fakirlerin ip numaras aman n ge ykseliinin gz al c bir varyant ndan baka bir ey deildir. Baz Hint-Tibet s rra-erme s navlar bir mezin haz rl k derecesini, bir k gecesi karda, plak vcuduna sar lan ok say da slak araf kurutabilme yeteneiyle kontrol etmekten ibarettir.

33

Thai'ler ve inliler gibi Lolo'lar da ilk insanlar n yerle gk aras nda serbeste gidip gelebildiklerini ve bir "gnah" sonucu bu yolun kesildiini bilirler. Fakat insan lnce G n yolunu yeniden bulur. Hi deilse baz cenaze ritellerinden anlalan budur. Hastal k ruhun kamas olarak dnldnden, iyiletirme de kaak ruhun geri ar lmas n ierir. Bu rite salg n hastal k zaman nda bavurulur. Yar s k yar s ini olmak zere, 36 b aktan bir ifte merdiven kurulur; aman yal nayak, bir taraftan kar, br taraftan iner. Bu vesileyle birka pulluk demiri atete k zd r l r; aman n bunlar n stnden de yal n ayak gemesi gerekir. Na-khi amanizminin kurucusu Dto-mba Shi-lo mitlere ve ritele ifritleri yenen kii olarak gemitir. "Tarihsel" kiilii ne olursa olsun, yaam yks tmyle mitseldir. Btn kahraman ve ermi ler gibi annesinin sol brnden doar; (Budha gibi) hemen Ge ykselir ve ifritlere korku salar. ... Hem ruhgder hem de "Kurtar c " d r. Baka Orta Asya geleneklerindeki gibi, tanr lar bu lk aman yeryzne insanlar ifritlerden korumas iin gndermi lerdir. Gelenee gre umay ilk baaran kiinin imparator Chouen (in kronolojisine gre M.. 22582208) olmas nem tayor. ... Sihirli gcn kayna belli bir tarihe kadar kad nlardaym ; bu ayr nt da, baka birka hususla birlikte, inde eskiden anaerkillik olduuna dair bir belirti say labilir. Ayr ca, yetkin bir Hkmdar n bir "sihirbaz" kadar sayg nl a sahip olmas gerektiini de kaydedelim. Devlet Kurucu iin esrime siyasal bilgi ve becerilerden daha az gerekli deildi, zira bu sihirli sayg nl k kayna , Doa zerinde de yetkili ve yetkeli olmakla edeerliydi. ... Esrimeli dans doaya ve insanlara buyurma gcnn kazan lmas n salayan usul ve yntemler aras ndad r. Bilindii gibi bu dzenleyici g gerek Taoist denilen metinlerde gerek Konfys denilen metinlerde, Tao diye adland r l r". Fakat bu olay art k in geleneklerinde birok rnei bulunan 'sihirli uu' un erevesini ap bir tanr lama (apotheose ) nitelii kazanm say labilir. nsan "ruhlara" egemen ol amazsa "arp lm" (possede) olur; bu takdirde sihirli esrime teknii de basit ve otomatik bir medyumluk olup kar. Btn bu mitolojik ve folklorik geleneklerin k noktas , "zihinde -veya zihnen- yolculuk" kavramn ieren bir esrime mitolojisi ve tekniindedir. En eski zamanlardan beri esrimeye ulaman n en klasik yolu dans olmu tur. Her yerde de olduu gibi, esrime hem aman n "sihirli uuuna" hem de bir "ruhun" yeralt na iniine olanak sal yordu. in amanizmi -ya da, De Groot'un deyimiyle "wu izm"- Konfysl n ve devlet dininin birinci plana gemesinden nce dinsel hayata egemenm i gibi grnyor. M.. ilk yzy llarda inin gerek din adamlar wu rahipleriydi. Elbette wu her bak mdan bir amanla zde deildi, ama ruhlar bedenine alabiliyor ve bylelikle insanla tanr sal varl k aras nda arac l k yapabiliyor; ayr ca yine ruhlar n yard m yla, hastal klar iyiletirebiliyordu. Wu 'lar n bedenlerine ald klar shen ve kouei 'lerin ounluu da l ruhlar yd . arp lma denen olay da llerin ruhlar yla btnlemekle balar.

34

Gnmzde buna sai-kong ad veriliyor ve meslek babadan oula geiyor; kad nlar n stnl ise kaybolmu grnyor. ocuk babas ndan ilk eitimini ald ktan sonra bir kolejin derslerini izliyor ve, a ka amanc l nitelikte bir s rra-erme sreci sonunda, ba rahip unvan n elde ediyor. Tren halka a k oluyor ve to t'ui 'ye, yani k l lardan merdivene t rmanmay ieriyor. Fiji adalar n n aman gibi sai-kong da ate stnde yrmeye nderlik eder; trenin ad da "ateten yolda yrmek"tir ve tap na n nnde yap l r. nce sai-kong korlar n stnde yal nayak ilerler, ard ndan daha gen meslektalar ve hatta halk gelir. Buna benzer bir rit de "k l lardan bir kpr" zerinde yrmek eklindedir. Zarar grmeksizin k l lar n ya da atein zerinde yrmek iin trenden nce bir manevi haz rl n yeterli olduuna inan l r. inde amanizmi oluturan elerin hemen hepsi ne rastlan yor : ge k, ruhun ar lmas ve aranmas , "ruhlar n" bedene al nmas , atee egemenl ik ve dier "fakirsel" marifetler, vb. Buna karl k, folklorda tan klanmakla birlikte, Yeralt na -zellikle bir hastan n veya lnn ruhunu geri getirmek iin- ini motifi daha nadir gibi grnyor. aman n (ve genel olarak "ilkel" insan n) hayvanlarla ilikisi manevi dzeyde olup, kutsall ktan kopmu modern bir zihniyetin kolayca kavrayamayaca kadar youn bir gizemli deer ve anlam tar. Avlanan hayvan n postuna brnmek, ilkel insan iin, bu hayvan olmak, hayvana dn t n hissetmek demekti. Bir hayvan n yry taklit edilerek ya da derisi giyilerek, bir tr "insan-st varolu tarz na" eriiliyordu. ... Asl nda o bir mitsel Hayvan, Ata, veya Yarat c yd . Bu mitsel hayvan olmakla, insan gerek kendisinden ok daha yce ve gl bir varl k olmu oluyordu. ... Hayvanlar n davranlar n yrylerini, soluk al lar n , ba rlar n , vb. gerektii gibi taklit edebilmek art yla, insan n s n rlar ve yanl lleri unutularak, yaam n yeni bir boyutu yeniden ele geirilmi oluyordu : Doall k ve itenlie, zgrle, tm kozmik ritimlerle "duygudal a", dolay s yla mutluluk ve lmszle tekrar kavuuluyordu. Moollarda Lamaizm XVII. yzy ldan beri amanizmi yok etmeye al t . Fakat eski Mool dini sonunda, kendine zg karakterini kesin olarak yitirmeksizin, Lamaist katk lar zmsemeyi baard . Kad n ve erkek amanlar son zamanlara kadar kabilelerin dinsel yaam nda nemli rol oynuyordu. amanizmin Han dneminden itibaren tan kland Kore'de, erkek amanlar kad n giysileri giyerler ve say ca kad n amanlardan azd rlar. Han dneminde kullan lan aman bal ndaki geyik boynuzlar eski Trklere zg geyik tap nc yla ilikisi bulundu unu gsterir. stelik geyik tap nc kad n amanlar n neml i rol oynar grnmedi i avc kltrlerine zg bir edir. Japon amanizmi kuzey Asya veya Sibirya tipi stricto sensu amanizme olduka uzak grnyor. Bu amanizm her eyden nce bir "(llerin ruhtan taraf ndan) arp lma" tekniidir ve hemen hemen sadece kad nlar taraf ndan uygulanmaktad r. ok say da Japon kad n aman doutan krdr. Gnmzde bunlar n "esrimesi" kaba biimde yapmac k ve taklittir. ... Kutsal yerlerde kendi tanr lar na resmen hizmet eden bu ruh kad nlardan baka, eleri birer gezici tanr (marebito) olup ara s ra kendilerini ziyarete gelen, amanl klar n

35

zel kiiler olarak icra eden "bir gecelik eler" (ichiya-tsuma) de vard r. ... Yak n bir dneme kadar ruh-kad nla suna n rahiplerinden biri aras nda cinsel birleme de s rra-erme program na dahildi; tanr kendini byle temsil ettiriyordu. Btn bunlar bize amanizmin ge ve melez bir aamas kar s nda olduumuzu dndryor. Ayr ca "ruh-kad n tanr lar" (mikogami ) ve onlara ilikin baz riteller anaerkilliin tipik zellikleriyle karlat r labilir: kad n devlet bakanlar , kad n aile reisleri, ana-yerli (matrilocal) evlilik, "konukla evlenme" (Besuchehe ), anaerkil klan ve klan dndan evlenme, vb. te yandan Japon bycsnn kulland aletler de k tadaki meslektalar n nkilerle ayn yd : davul, ... ng raklar, ... ayna, ... ve kata na (Altay kkenli bir baka szck) adl k l ... Bunlar n ifritlere kar etkililikleri Japon folklorunun birok motif ve elerinde ortaya konur. Paralel Mit, Rit ve Simgeler Ritleri aras nda insan eti yemek de bulunan baz gizli dernekler ve genel olarak "lycanthropie" (kurt-adaml k), yenin sihir yoluyla kpee veya kurda dn mesini ierirler. amanlar da kurda dn ebilir, fakat bu kurt-adaml ktakinden baka bir anlamdad r. amanc l mitoloji ve ritlerde at n tuttuu yer ise ok ba kad r. Tam ve tipik anlam yla bir "lm hayvan " ve ruh grc ol an at, aman taraf ndan eitli balamlarda esrimeye, yani mistik yolculu u mmkn k lan "kendinden- ka", ulamak iin kullan l r. ... "at" aman n havada umas n , Ge kmas n da salar. ... At leni br dnyaya ta r; "dzey atlamay ", yani bu dnyadan baka dnyalara geii gerekletirir ve bu yzden, ayn zamanda erkeklie giri anlam tayan baz kat lma/s rra-erme trenlerinde de birinci planda rol oynar. At k l yakmak aman br dnyaya gtrecek olan sihirli hayvan a rmak demektir. Demircilik u ra nem bak m ndan amanl k meslek ve grevinden hemen sonra gel ir. ... aman n kar s n n sayg ya, demircininkinin ise tap nmaya lay k olduunu" sylerler. Demircilerde hastal klar iyile tirme, hatta gelecei bilme gc vard r. Dolgan'lara gre amanlar demircilerin ruhlar n "yutamaz", nk demirciler onlar atete saklar. Buna karl k demircinin bir aman n ruhunu yakalay p atete yakmas mmkndr. Demirciler de kt ruhlar n srekli tehdidi alt nda ve bu dman ruhlar uzaklat rmak iin srekli al mak, atele oynamak, grlt yapmak zorundad rlar. Buryat demircilerinin kendilerine zg ritleri vard r. Bunlar n at kurban hayvan n karn n yar p yreini skerek yap l r (bu rit a ka amanc ld r). ... amanlar da demirciler gibi "atein hakimi"dirler, ama sihirli gleri olduka stndr. "Atee sz geirebilmesi" ve zellikle madenler, zerindeki sihirli gleri yznden, demirciler her yerde korkulan ve ekinilen bycler olarak tan nmlard r; bu nedenle onlara kar tutum ve davranlar elikili ve ift anlaml d r: Hem kmsenir hem de sayg grrler. Bu elikili tutuma zellikle Afrikada rastlan r; birok kabilede demirci lanetli bir kiidir, parya say l r, hatta ldrlmesi bile ceza gerektirmez; buna karl k baka kabilelerde ise sayg grr, otac larla ayn dzeyde tutulur, hatta politik ef bile olabilir.

36

Kimi durumlarda demircilerle amanlar veya otac lar aras nda bir "ortak yaam"" (symbiose) ilikisine bile rastlan r. "Madenciliin s rlar " bize amanl kta s rra-erme yoluyla aktar lan meslek s rlar n an msat yor. Her iki durumda da yabanc lara kapal (esoterique) bir sihirli teknik sz konusudur. Bu nedenledir ki, demircilik meslei de genel olarak amanl k gibi kal tsald r. Avrupal halklar n inanlar ndaki eytan gibi, amanlar da yaln z "atein hakimi" olmakla kalmaz, ayn zamanda atein ruhunu da zmseyebilir ve amanl k ederken a z ve burunlar ndan ve btn vcutlar ndan ate pskrebilirler. Hint Mslmanlar Tanr yla iletiime giren kiinin "yak c lat na" inan rlar. Burada kuzey Amerikan n mistik kardelik (ahilik) derneklerinin kat lma / s rra-erme amal "s caklk banyolar n " (etv, sauna)ve genel olarak birok kuzey Amerika kabilesinde aman adaylar n n haz rl k dnemlerinde s cakl k banyosunun oynad sihirli rol hat rlatmak yerinde olacakt r. Byle "banyolar n" esritici ilevine, kenev ir duman yla uyuturulma ile birlemi olarak, skitlerde bile rastlanmt r. ... "i s cakl k" ve terleme "yarat c "d r. Kaydetmek gerekir ki btn bu mit ve inanlar gerek bir "atee egemenlik" kavram n da ieren kat lma/ s rra-erme ritelleriyle birlikte gider. Eskimo veya Manu aman aday , Himalayal veya Tantrist yogi gibi, sihirli g ve yeteneklerini en dondurucu souklara dayanmak ya da vcuduna sar lan slak araflar "i ateiyle" kurutmak suretiyle kan tlamak zorundad r. aman kendini b aklar akkor halindeki demire dokunur, karlar yutar, vb., nk bu kan tlama iini baka trl yapamaz; ulat yeni ve insan-st hali s namak, gerekliini grmek ve gstermek zorundad r. Uyuturucu kullan m n n da sihirli s cakl k arayyla kam lan p yay ld n d nmek iin nedenler vard r. Kimi otlar n duman nda, kimi bitkilerin "yannda" bu gc artt r c zellikler bulunuyordu. Uyuturucu alan " s n r"; narkotik sarholuk "yak c d r". ... Bu sarholuk ("duman alt " durumu) bir tr "lm"le edeerliydi; kii bedeninden k yor, llerin ve ruhlar n durumunu kazan yordu. Mistik esrime geici bir "lm" veya bedende ayr lmayla e tutulduundan, ayn sonucu douran btn "dumanlanma" ara ve olaylar da amanc l esrime tekniklerine dahil edildi. Bizim iin nemli nokta, byc ve amanlar n "bedenden k", yani lm olay n bu dnyada ve istedikleri zaman gerekletirebilmeleridir; oysa insanlar n geri kalan k sm n ancak gerek lm "kua" dntrebilir. ... Ku veya kendi normal biimleri alt nda havada umakla, amanlar bir bak ma insan trnn d n, alal n resmen tescil ve ilan etmi olurlar; zira, yukarda grdmz gibi, birok mit btn insanlar n bir daa, aaca veya merdivene t rmanarak, Kendi olanaklar yla havalanarak, ya da kendini kulara tatarak Ge kabildikleri eski ve "ilkel" bir adan sz eder. nsanl n "d", yozlamas , art k btn insanlar n G e kmas na izin vermemektedir. Orta Asya, Sibirya ve Endonezya mitolojilerinde Evren Aac n n dallar na tnemi kular n, insanlar n ruhlar n temsil ettikleri hat rlardad r. amanlar kua dn e bildikleri iin -yani "ruh" durumunu edinebilmeleri dolay s yla Evren Aac na kadar uup oradan "ku-ruhlar " getirebilirler.

37

Ermilerin ve sihirbazlar n sadece irade gcyle yer deitirmelerine (levitatian) H ristiyan ve slam geleneklerinde de rastland n hat rlatal m. lm gibi, esrime de bir "mutasyon" (kkl deime) gerektirir ve mit bunu, maddesel olarak tehlikeli bir geit eklinde dile getirir. Kpr simgeselliinin dirilik ve zindelii Bat Ortaa n n s rra-erme geleneklerinde olduu kadar H ristiyanl k ve slam n k yamet inanlar nda da kan tlanmaktad r. slam geleneinde Muhammed Kuds'teki tap naktan (en tipik ve yetkin "dnya merkezi"!) Ge uzanan, sa nda ve solunda meleklerin bulunduu bir merdiven grr; gnahs z ruhlar buradan Tanr ya doru kmaktad rlar. Baka geleneklerde, Muhammed g e ku s rt nda ular: rn. Merdiven Kitab'nda yolculuun "eekten byk kat rdan kk bir tr rdein s rt nda" ve Cebrail'in k lavuzlu unda yap ld anlat l r. ... Mslman ermilerin buna benzer anlat lan. "Sihirli uu", t rmanma, ykselme gibi terimler zaten zde bir simgesellii ve mistik deneyimi ifade etmek iin kullan lan edeerli anlat mlard r. Son olarak, ge k temas yla ilgili bir baka mit ve sylence grubunu da hat rlatal m: "ok zinciri simgesellii. ... Bu motife Melanezya ile kuzey ve gney Amerikada rastlan r. En arkaik toplumlardan say lan baz kabilelerde ller sadece ge karken, "ilkel" topluluklar n ou en az iki lm-sonras gzergah tan r : ayr cal kl kiiler (amanlar, efler, "s rra-ermiler") iin "dikey" yani Ge doru, insanlar n geri kalan iinse "yatay" (herhangi bir yne doru) ya da Yeralt na doru. lrlamak ("ilahi" sylemek) suretiyle sihir gcyle ruha g e kadar elik eder; ayn zamanda zel bir ritelle ruhu bedenden ay r p yukar doru f rlatmaa al r. Hepsinde ortak bir hakim fikir dikkatimize arpar: Yerle Gk aras nda ulam ve iletiim herhangi bir fiziksel yol (gkkua , kpr, merdiven, sarma k, ip, "ok zinciri", aa, da, vb.) kullan larak gerekletirilebilir, ya da en az ndan in illo tempore gerekletiriliyordu. Sz konusu yer-gk balant s n n btn bu simgesel temsilcileri asl nda Evren Aac n n ya da Axis Mundi'nin varyantlar ndan baka bir ey deildir. ... Baka deyile, kimi seilmi veya ayr cal kl insanlar iin zaman n balang c na kadar geriye giderek dten, yani Gkle Yer aras ndaki iletiimin kesilmesinden nceki mitsel ve cennetlik an tekrar yaaman n mmkn olduu fikrini de ierir. amanlar ite bu sekin veya ayr cal kl kiiler s n f na girer. Kuzey Asya amanizminin Oluumu amanizm, bugnk biimiyle, Budizmin kuzey-dou Asya etnik gruplar aras ndaki yay l n n sonular ndan biridir. ... irokogorov, Budizmle uyar lan/canl tutulan amanizm eklinde bir forml zerinde durur.

38

irokogorov'un "Budizmle k zt r lm amanizm" eklindeki forml bize de tamam yla doru grnyor. Gerekten de gneyden gelen etkiler Tunguz amanl n deitirmi ve zenginletirmitir, ama bu inan sistemi Budizmin yaratt bir rn deildir. irokogorov'un da belirttii gibi, Budizmin lkelerine girmesinden nce Tunguzlar n dininde Gk Tanr s Buga tap m egemendi; belli bir rol oynayan bir baka e de llere ilikin riteldi. Terimin bugnk anlam yla "aman" yok idiyse de, Buga'ya kurban sunma ve llere tapma gibi grevlerde uzmanlam "rahipler" ya da sihirbazlar elbette vard . amanizmin tipik ve zgl esi "ruhlar n" aman taraf ndan bedenselletirilmesi (incorporation) deil, Ge kn veya Yeralt na iniin dourduu kendinden geme (esrime, extase) dir. amanl k giysisi ve davulu da ayn ekilde gneyin etkisinde kalm t r. Fakat amanizm, yap s ve btnl iinde, bu gneyden gelme katk lar n bir yarat s say lamaz. Bir kere, orta Asya amanl Sibiryal avc lar n tarih-ncesi kltrlerinin ayr lmaz paras d r; sonra, amanizm ideolojisine ve tekniklerine Avustralya, Malezya, kuzey ve gney Amerika, ve baka yerlerdeki ilkel topluluklarda da rastlanmaktad r. Son zamanlarda yap lan arat rmalar, paleolitik a avc lar n n dinlerinde amanc l eler bulunduunu a ka gstermektedir. Bu yorum kabul edilecek olursa bu, tarih-ncesi byclerin de bugnk Sibirya aman davuluna benzer davullar kulland klar anlam na gelecektir. Bu konuda, Barents denizindeki Oleny adas nda yaklak M.. 500lerden kalma bir sitte, kemikten davul tokmaklar bulunmu olmas da herhalde ilgin bir noktad r. ki ana esini gzden kaybetmemek ger ekir: bir yandan, kendi zgll iinde, kkensel bir olgu olarak esrime (extase); te yandan, bu esrime deneyiminin iin de yer almak durumunda kald tarihsel-dinsel ortam ve sonunda deneyimi geerli k lacak olan ideoloji. ... Bu lkelerin hepsinde ve en eski zamanlardan beri, gksel nitelikli bir Yce Varl n "varl " tan klanmaktad r ve bu Varl k morfolojik olarak arkaik dinlerin btn teki gksel Varl klar n n da dengidir. Ge kma simgesellii, kendine bal btn rit ve mitlerle birlikte, bu gksel yce varl klarla iliki iinde d nlmelidir. "Yksekliin " kendi ba na kutsal say ld n ; arkaik topluluklar n birok yce tanr s n n "Yukar daki", "Gkteki" ya da sadece Gk gibi adlar ta d n biliyoruz. Bu k veya "ykseli" simgesellii gkteki yce varl n "uzaklamas ndan" sonra da dinsel deerini ve gncelliini korur (biliyoruz ki, yce varl klar tap m iinde yava yava gncelliklerini yitirip yerlerini daha "dinamik" ve daha senli-benli dinsel figr veya biimlere b rak rlar : f rt na ya da dourganl k tanr lar , demiurgosular, lm lerin ruhlar , Byk Tanr alar, vb.). SONSZ amanlar yesi olduklar topluluun psiik btnlnn korunmas nda da temel bir rol oynamlard r. Toplumdaki bal ca cin ve eytan kovucular onlard r; eytanlarla ve hastal klarla savat klar kadar kara byclerle de dvrler. aman n vurukanl bazen sald rgan bir manyakl a dnebilir; baz Sibirya geleneklerinde amanlar n hayvan k l iinde srekli olarak birbirleriyle kapt klar sylenir. Fakat bu sald rganl k

39

kural deil istisnad r. ... Temel ve evrensel olan, aman n "Ktlk gleri" denebilecek olan eyle mcadelesidir. Byle bir seilmi sava n n, yani "ampiyonun", arkaik bir toplum iin gerekte neyi temsil ettiini kafada canland rmak bizim iin zordur. Birinci s rada herhalde, insanlar n aman sayesinde- eytanlarla ve "Ktlk gleriyle" ku at lm yabanc bir dnyada art k yaln z olmad klar na dair kesin-inan gelir. Kendilerine yakar lan ve kurbanlar sunulan tanr lar ve doast varl klar n yan s ra, toplumda bir de "kutsall n uzmanlar " vard r: ruhlar "grebilen", Ge k p tanr larla konu abilen, yeralt na inebilen, eytanlar , hastal klar ve lm yenebilen kiiler. aman n, toplumun psiik btnln savunma iindeki temel rol ite bu noktada belirir : nsanlar, grnmez dnyan n varl klar taraf ndan yarat lan kritik koullarda, ilerinden birinin kendilerine yard m etme yeteneinde olduundan emindirler. Toplumun yelerinden birinin, tekilerden sakl ve grnmez eyler grebildiini ve doa-st dnyalardan dolays z ve kesin bilgiler getirdiini bilmek herkes iin rahatlat c ve avutucudur. br dnyaya yapt yolculuklarda grd manzaralar ve rastlad kimseler aman n kendisi taraf ndan, kendinden-geme s ras nda veya sonras nda, ayr nt l biimde anlat l r. ... llerin dnyas yava yava bilinebilir hale gelir ve lmn kendisi de yeniden deerlendirilip, zellikle manevi bir varl k alemine doru bir gei riti olarak yorumlan r. aman kendinden-geme olay n haz rlarken davulunu alar, yard mc ruhlar n a r r, gizli bir dil ya da "hayvan dili" konuur, hayvan ba rlar n , zellikle de kular n tlerini taklit eder. Sonunda, dilsel yarat c l ve lirik iirin ritimlerini harekete geiren, bir tr ikincil ruhsal durum elde eder.

40

You might also like