You are on page 1of 546

BiZANS iMPARATORLUdU

TARiHi
VA ZAN:
A. A. V ASILIEV
<;EVIREN:
ARlF MOFlD MANSEL
istanbul Oniversitesi Edebiyat Faldilteai
CILT
ANKARA
1 9 4 3
MAARiF MATBAASI
Istanbul Oniversitesi
Ana llim Kitaplar1
Tercume
Gene I
Edfbiyat
Serisi
No 33
No. 10
Maarif Ne$riyat Miidiirlftgftniin 25-X- 1939 tar!hll ve 8219099
emri yle 2000 sayl olarjlk basllml$tl r.
Eskikitaplarim.com

fASIL
Garpte Bizana tarihine ait araiJbrmalann k1sa bir iemali
Ba!;langu;lan. Fransanm rolO. Du Cange devri.
XVlll inci as1r. ihtiUU ve fmparatorluk.
Montesquieu
Gibbon.
Lebeau.
Royou .
Finlay .
Paparrigopulo
Hopf ... : .
Hertzberg ..
Gregorovius. Bury.
Lambros. Gelzer .
Hesseling . . ..
Bussel. Kembri<; Ortazamanlar Tarihi.
Bizans tarihine dair A.miyane icma!ler. ..
Rusyada Bizans tarihi a'rapumalannm k11a blr iemali
Alman Akademisyenleri. cGarplilen ve cSlav muhipleri V. 0.
Vasllievski . . .
Iertov . . . . .
]. A. Kulakovski.
F. I. Uspenski .
S. P. $estakov .
C. N. Uspenski. A. A. Vasiliev
...
Hususi mevkuteler. Hukuk, sanat ve kronolojiye dair
umumi eserler. Papiroloji . . . . . .. . . . . . .
FASILII
IV iineu as1rdan VI mel asrm ba!J).ang1ema kadar
lmparatorlutu
Konstantin ve H1ristfyanhk. , . . .
Konstantin'i n mezhep . . ..
Mi.lan e m lrnamesi. . . . . . . . . . .
Konstantin' in kiliseye kar;a oldug;u vaziyet
5
fj
8
12
13
14
19
23
23
24
28
29
30
31
36
38
39
40
4,4,
45
51
$3
61
;63
Eskikitaplarim.com
Arius mezhebi ve iznik konsili. . . . . . . . . . . . . . . 65
istanbulun tesisi . . . . . . . . . . . . . 69
Diokletian ve Konstantin zamaniannda imparatorlugun uzvi
reformlar1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73
BUyilk Konstantin'den VI mc1 asrm kadar
alan imparatorlar . . . . . . . . 79
Konstantin'in halefleri. Konstans . . . . . . . . . . 82
Julian Apostat . . . . . . . . . . . . . . . . . 84
IV Uncil asrm sonunda Kilise ve Devlet. BUyilk Teodos. Hiris
tiyanhgm zaferi. . . . . . . . . . . 96
IV Uncil as1rda Germen (Got) meselesi . . 104
V inci 'as1rda milli ve dini meseleler . . . 109
Arkadius. Nedimler. Got meselesinin halli. 113
Jan Krisostom . . . . . . . . . . . 118
Gene; Teodos II . . . . . . . . . . . 119
Din ka vgalan ve Uc;Uncil umumi konsil. . . . . . . . 122
istanbul yilksek mektebi. Teodos kodeksi. istanbul surlan . 124
Marc;ian ve Leon. Aspar. DordUncU umumi konsil . . . . . 129
Zenon. izavriyahlar. Odoakr .;e Ostrogot Teodorik. Henotikon. 132
Anastas I. iza vriya meselesinin halli. iran harbi. Bulgar ve Slav
akmlan. Uzun sur. Garp ile milnasebetler. . . . . . . 135
Anastas' m dint siyaseti. Vitalian isyam. Dahili reformlar. . . . 138
Umumi hetice . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 141
Bilyilk Konstanti n 'den Justinian'a kadar edebiyat, fen, terbiye
ve sanat . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 143
FASILIII
s'uyiik Justinian ve ilk halefleri
518- 610 devresi imparatorlan . . . 164
Jusfin I. Bilyilk Justihian. Teodora . 167
Justiniail'm siyaseti ve ideolojisi 168
Justinian'm harbleri. . . . . . . . 171
Justinian'm hukuki eseri. Tribonian 181
Justini'an'm dini siyaseti.Atina mektebinin kapahlmas1. Be!?inci
umumi konsil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 188
Justinian' m dahili siyaseti. Nika isyam . . . . . . . . . . . 197
Justinian devrinde ticare t. Kosmas lndikoplevstes. Tahkimat. 206
Justinian' m ilk halefleri . . . . . . . . . . 212
Yunanistandaki Slav meselesi . . . . . . . 221
Justi nian devrinde edebiyat, maarif ve sanat. 225
F ASIL IV
Heraklius siila.J.esi devri
Heraklius siilalesi ve men!?ei . . . . . . 246
iran harpleri. istanbul surlan onilnde Avarlar ve He-
raklius'un iranlllara kar r;.n yaphg1 ehemmiyeti . . US
Eskikitaplarim.com
vn
Araplar. Muhammet ve lsl!miyet . . . . . , . , . ,. . 254
VI I inci as1r Arap fiituhatmm sebepleri . . . . . . . 264
VIII inci asrm kadar Arap fiituhah . . . 268
Balkan yar1madasmda ve Anadoluda Slavlarm terakkileri. Bul-
gar . . . . . . . .. . . . . . . . 276
Heraklius.siil!lesinin dini siyaseti. Monoteizm. 1tikat
Konstan II nin <dtikat Timsali. Altmc1 umumi konsil . . 280
Heraklius siilalesi devrinde Temler ve
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 285
711-717 . . . . . . . . . . . . . . . . . . 289
Heraklius sUIAlesi zamamnda edebiyat, maarif ve sanat. 290
FASIL V
ikonoklazm devri
I. - lzavriya yahut Suriye siililesi devri (717- 802)
lza vriya yahut Suriye sQI!lesi . . . . . . . . . . . . 297
Araplar, Bulgarlar ve Slavlara hareket
tarz1 . . . . . . . . . . . .. , . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 299
lzavriya yahut Suriye siil!lesi imparatorlarmm dahili siyaseti.
Kanunlar. Temler. . . . , . . . . . . . . . . . . . . . . 305
tkonoklazm. Bu hareketin ve Yedinci
umumi konsil . . . . . . . . . . 316
$arlmayn'm giymesi. . . . . . . . . . . 332
lza vriya siil!lesinin eserinden <;1kanlan netic e. 337
II. - izavriyah imparatorlarm ilk halefleri (802- 820).
Amorion yahut Frigya swilesi zama01 (820- 867).
802- 868 seneleri imparatorlan ve bunlarm . . 339
Amorion siilalesi zamanmda Bizans ve Araplar.
Slav Tomas'm is yam. Ruslarm Istanbul a karl yapbklara ilk
sefer. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 341
Amorion sUI!lesi zamanmda Bizans lmparatorlugu ve Bulgarlar. 352
i:konoklazmm ikinci devri ve yeniden kuruluu.'
IX uncu as1rda kiliselerin ayrilmasJ. . . . . . . . . . 354
Ill. - ikonoklast devrinde edebiyat, maarif ve sanat. 364
F ASIL VI
Makedonya siililesi devri _(867 -1056) ve bunu takip eden
karitikhklar devri (1056- 1081)
Methal. .............. .
Makedonya siililesinin meselesi. . . .
37M
380
Eskikitaplarim.com
vnt
I - Makedonyah imparatorlaran du} siyaseti
Makedonya silhllesi devrinde Bizansm Araplar ve Ermenistanla
milnasebetleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Makedonya sUialesi zamanmda Bizans imparatorlugunun Bul-
garlar ve Macarlarla munasebetleri . . . . . . . . . . . .
Makedonya sillalesi zamanmda Bizans i mparatorlugu ile Rusya.
Pe<;eneg meselesi . . . . . . . . . . : . . . . . . .
Makedonya sil!alesi zamanmda Bizans lmparatorlugunun
!talya ve Garb! Avrupa ile milnasebetleri . . . . . . . . . .
II. - Makedonya siilalesinin siyaseti
Makedonya sillalesi devrinin din . . . . . . . . . . .
Makedonyalllann hukuki eseri. imparatorlugun h;timai ve ikti
sadi meseleleri. Kudretlilen ve Fakirler. . , . .
Vilayetlerin idaresi . . . . . . . . . . . . . . .
Basil II nin oiUmilnden Komnen'lerin tahta kadar vu
kubulan Bu devir imparatorlan
Sel<;uki TUrkleri
. . . .
Normanlar ....
Makedonya silhllesi devrinde maarit', fen. edebiyat ve sanat.
383
399
405
409
412
417
431
441
443
448
453
455
457
Eskikitaplarim.com
FASIL I.
GARPTE BiZANS TARiHiNE AiT CALISMALARIN
KISA BiR iCMALi

italya Ronesans devri bilhassa klasik grek ve romen
edebi eserlerine alaka gosterdi. Bizans edebiyati italyada
hemen hemen mec;;hul ve hic;;bir kimse bu edebiyatl
tammak i<;in tehaliik gostermiyordu. Bununla beraber grek
el yazmalanm aray1p bulmak ve grek lisamm tetkik
etmek ilzere yaptlan miltemadi seyahatler ortazaman-
lar grek edebiyatma olan bu istihfafkar vazi-
yete bir nihayet vermenin elzem oldugunu tedrici surette
gosterdiler. Klasik oldugu kadar bizanten muharrirlere dair
yapllan ilk tetkikler, grekc;e metinlerin latin lisamna tercil-
mesinden ibaret Bununla beraber XIV ilncil ve XVinci
astrlarda Bizans edebiyatma olan alaka
anzi ve klasik aleme gosterilen alakanm husu-
funa
XVI nc1 astr ve XVII nci asrm Bizans
tarih ve edebiyatma olan vaziyet ve
dogrusunu soylemek laztmgelirse, oldukc;;a tesadilfi bir su-
rette intihap ve ehemmiyetc;;e biribirine gayrimilsavi
:Jirtaktm Bizans muharrirlerinin asan Almanyada [mesela
Hieronymus Wolf tarafmdan], Hollandada [Meursius tarafm-
dan] ve italyada [Alemannus ve Allatius (Leo) nammda iki
Grek tarafmdan]
FRANSANIN ROLU. DU CANGE DEVRi
ilmi bizantinizmin hakiki yaratlctsl XVII nci asir Fran-
sast Frans1z edebiyatmm, Louis XIV iin parlak
devrinde, tekmil Avrupaya ornek oldugu, ktral, naztrlar,
piskoposlar ve hususi yekdigeriyle rekabet eder-
Bizans imparatorl ugu Tarihi
Eskikitaplarim.com
2 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
cesine kutuphaneler tesis ettikleri, el yazmalan topladrklan,
namdar alimlerin $eref ve hurmete garkeoildikleri bu devir-
de, Fransada. Bizans tarihi tetkikah misli gorulmemi$ bir
mevkie sahip oldu.
Btiyuk klralm ilk selefi alan Louis XI II grekc;eyi ogrendi
ve diakos Agapet'in imparator }ustinian'a olan vasayaszm franslz-
caya terctime etti (Preceptes du diacre Agapet a l'empereur }ustinien).
Buyuk bir kitap muhibbi ve yorulmak bilmiyen bir el yazma
toplayrcrsr alan kardinal Mazarin birc;ok grek el yazmas1
ihtiva eden mtikemmel bir ktittiphane yarattl. Bu ktittiphane,
kardinalm oltimtinden sonra, hakiki mtiessisi XVI net asrrda
Franc;ois I alan Paris kiral! kiHUphanesine (bugUnkti Milli
kutuphane) gec;ti. Krrali kUtophaneyi dahi idare eden Louis
XIV tin me$hur nazrn Colbert, ki.ittiphanenin ilmi hazinelerini
zenginle;;tirmek ve hari<;ten el yazmalan tedarik etmek i<;in,
butUn gayretini sarfetti. Olduk<;a btiytik miktarda grek el yaz-
mast ihtiva eden Colbert'in zengin hususi ktitupanesi ise
XVIII inci asrrda lnral tarahndan ktralt ktittiphane ic;in satm
.almd1. - Kardinal Richelieu Pariste bir krrali matbaa (Louvre
matbaasr) tesis etti; bu matbaa me$hur muharrirlerin eserle-
rini, bunlarm lnymetleriyle mtitenasip bir ;;ekilde, basacakt1.
Krrali matbaamn kullanml$ old ugu grek harfleri glizellikleriyle
temaytiz etmi;;lerdi.- Nihayet 1648 de Louis XIV Un himayesi
alhnda, klrali matbaada Bizans mi.iverrihleri ktilliyatmm
(Recueil des historiens byzantins) birinci cildi basrldt. Bundan
boyle ve 1711 e kadar bu ktilliyatm btiyUk fornnda (in-
folio) otuz iki cildi tabolundu. 0 devir ic;in calibi dikkat
alan bu ne$riyatm bugtin dahi tamamiyle yerini tutacak bir
eser yoktur. Paris ktilliyatrnm ilk cildinin ne:;;redildigi sene
a lim Frans1z na$iri Labbe (Labbaeus) Bizans tarihi amatorleri-
ne bir beyanname(Protrepticon) ne$reylemi$ ve hadiselerin
c;oklugundan dolayr o kadar $ayam hayret. tenevvulinden
dolay1 o kadar cazip, monar;;isinin saglaml!gmdan dolay1 o
kadar calibi dikkat alan bu $arki Orek imparatorlugu tarihi-
nin hususi faidelerine i$aret etmi$ti. Labbe Avrupa alimlerini,
kU.ttiphanelerin tozlan i<;inde gomtilti yatan vesikalan arayrp
bulmak ve bunlan ne$reylemek i<;in ikn a a c;ah!;)lyor ve bu
muazzam eser ugrunda mU.;;tereken <;all!;)Rcak olanlaramer-
mer ve tunc;tan daha metin ebedi ;;eref mU.jdeliyordu (1 ).
Eskikitaplarim.com
PRANSANIN ROUJ. DU CANOE DEVRi 3
XVII nci as1r Fransasmm en gi.izide ilim adamlarmm
ba$mda c;ok ve mi.itenevvi asan zamanimiza kadar ku vvet
ve ehemmiyetini muhafaza etmi;; olan me;;hur a.lim Du
Cange (161 0 -1688) bulunmaktad1r. Amiens'de, 1610 da, di.in-
yaya gelen Dn Cange babas1 tarafmdan Jezliitler kollejine gon-
derildi; bilahare h ukuk tahsil ettigi Orleans ve Paris'te birkac;
sene kald1ktan sonra dogdugu $ehire avdet ederek burada ev-
lendi; bu izdivac;tan on c;ocugu diinyaya geldi. Bir veba salgi-
mndan dolay1 Amiens'i 1668 de terketmek mecburiyetinde
kalan Du Cange Paris'e yerle$ti ve oli.imi.lne kadar (23 oirinci-
te$rin 1688) bu $ehirde kald1. Miiverrih ve filolog, arkeolog ve
nlimizmat olan Du Cange ilmin blitun bu sahalarmda fevkala-
de bir bilgi sahibi, yorulmak bilmiyen bir i;;<;i, mlikemmel bir
na$ir ve nafiz bir miidekkik oldugunu ispat etti. Fakat
45 ya:?mda bir ;;ey ne$retmemiti ve ad1 Amiens'nin haricinde
hemen hi<; bilinmiyordu (2). Devasa eserini hayatmm son
33 senesi zarfmda meydana getirdi. Kendi el yaz1sm1 ih-
ti va eden vesikalar zamammL<;:a kadar gelmemi$ olsalard1,
bu zatm bu kadar <;ok yazl yazml:,? olduguna inanmak mum-
kiln olmazd1. Biyografisinin miiellifi $6yle yazmaktad1r:
On sekizinci asrm bir alimi, garip bir heyecan krizinde, $6yle
bag1rmi!;ibr: Elli senelik evli ve kalaballk bir ailenin reisi
-olan bir adam nasll olmu;; ta bu kadar c;ok okumu$, bu
kadar c;ok dii;;linmli$, bu kadar c;ok yazmi$hr ? (3).
Du Cange'm Bizans tarihini alakadar eden asan meya-
nmda Franszz imparatorlarz idaresinde Istanbul imparatorlugu
tarihi ni (Histoire de /'empire de Constantinople sous les empereurs
franr;ais) (milellifi tarafmdan hayatmm sonunda tadil edil-
mi$ olan bu eser ancak XIX uncu as1rda ikinci defa ola-
rak basllnu$hr), son derece zengin jenealojik malzeme ihtiva
eden Bizans aileleri ni (De Familiis Byzantinis) ve 1453 sene-
-sine kadar istanbul topografyasma ait elde mevcut tekmil
muhtasar ve mufassal malumatm bir bilanc;osunu ihtiva
eden Hzristiyan Konstantiniye yi ( Constantinopolis Christiana)
bilhassa kaydetmek laz1mdlr. Bu son iki eser Historia Byzan-
iina duplici commentario illustrata, mil;;terek ismini ta!;iimakta-
dirlar. - Oliimilnden lie; ay evvel Du Cange Ortazamanlar
grek lisanz kamusu n u (Glossarium ad scriptores mediae et
infimae graecitatis) iki cilt halinde ve in-folio olarak ne$retti.
Rus bizantinisti V. o: Vasilievski'ye gore <<bir e;;i olm1yan
Eskikitaplarim.com
4 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
bu eser iizerinde, nazaran, kalaballk biitiin bir
alimler cemiyetinin <;ah;;mas1 ikhza ederdi (4). Bu, Du Cange'
m hayatmda bashrmi;> oldugu eserlerin sonuncusu
ayni zamanda Du Cange'm Paris'te degil, fakat Lyon'da
tabedilmi;; olan yegane eseridir (5). Du Cange'_n kamusu.
bugiin dahi, yalmz Bizans tarihiyle degil, fakat umumi olarak
ortazamanlar tarihiyle edenlere son derece liizumlu
bir <;ah;;ma vas1tas1 etmektedir. Her cihetten
dikkat olan ve gayet alimane yazilmi;> ihtiva eden,
miihim Bizans miiverrihleri asarmm tekmil bir serisinin
dahi Du Cange'e ait bulunmaktadir. En nihayet Du
Cange'm biiyiik formada (in-folio) ii<; ciltlik Ortazamanlar
Latin Lisam Kamusu (Glossarium ad scriplores mediae et infimae
latinitatis) adl1 muazzam eserinin Bizans devri i<;in arzettigi
biiyi.ik ehemmiyeti kaydetmek laz1mdir (6).
Daima miikemmel s1hhatte olarak ya;;ami$ olan Du Cange
1688 senesi haziranmda birdenbire hastalandi, ayni senenin
23 ilkte$rininde, 68 ya;;mda oldugu halde, kans1, <;ocuklan
ve dostlannm arasmda oldii. Saint- Gervais kilisesine defne-
dildi (7). Mezarmdan hi<;bir iz kalmami;>hr. Pariste ii-cra
ve dar bir sokak hala Du Cange sokagi>> ismini
tadir (8).
1
Fakat <;ah;;an yalmz Du Cange olmad1. Ayni devirde Ma-
billon vesikalar ve evraka dair yepyeni bir ilim tesis eden
olmez Diplomatih ini (De re diplomatica) ne;;retti. XVI II
inci asnn ba;;langicmda Montfaucon Grek paleograjyas1
(La paleographie grecque) nammda - zamamm1za kadar kly-
metini olan miihim bir eser telif etti. XVIII
inci asrm ilk msfma, Pariste ve telifatta bulunan be-
nedikten Banduri'nin "Sark imparaforlugu, adh biiyiik eseri
(imperium Orientale) ve dominiken Le Quien'in hiristiyan ;;ark
tarihine ve bilhassa kilise tarihine dair pek zengin malO.mat
ihtiva eden "H1ristiyan $ark, (Oriens Christianus) adh miihim
kitb1, merbuttur.
i$te bu suretle XVIII inci asrm ortasma kadar Fransa,
bilaitiraz, bizantinizmin bulunuyordu ve o devir
iHimlerinin bir<;ok asan zamanmuza kadar k1ymetlerini mu-
hafaza
Eskikitaplarim.com
XVIII iNCi ASIR, iHTiLAL VE iMPARATORLUI<: 5
XVIII iNCi ASIR, iHTiLAL VE iMPARA TORLUK
Bununla beraber, ayni as1r zarfmda, vaziyet Ma-
zisinin inkan, dini septlsizmi, monan;;ik kudretin ve dini
otoritenin buhraniyle temaytiz eden Akllselim devri
ne gelmi$ olan Fransa arhk Bizansa kar$1 alaka gostere-
mezdi. Tekmil ortazamanlar tarihi o devirde gotik ve bar-
bar bir devir ve bir zulmet ve cehalet kaynag1 telakki edili-
yordu. Ve Bizans, hakkmda evvelce takarrur etmi$ sathi bir
noktai nazar mevcut olmasma mebni, XVII I inci as1r Fran-
sasmm baz1 mtinevver zekalannm Bizans Devletine kar$1 ga-
razlanm izhar eylemelerine daha btiytik bir vesile te$kil edi-
yordu. Bizanstaki mutlak monar$ik bir kudret fikri, ruhbani-
yetin derin tesiri ... i$te bunlar XVIII inci as1r frans1z filozofla-
nnm kabul edemiyecekleri unsurlard1. Bizans tarihiyle hi<;bir
zaman derin bir surette me$gul olm1yan, bu tarihin bazan
efsanevi bir $ekil alan harici: cephesini gozontinde bulundu-
ran XVIII inci asnn en iyi zekalan ortazamanlar tarihi hak-
kmda pek sert htiktimler veriyorlardi. Voltaire, imparatorluk
devri Roma tarihini mahkum ettikten sonra Ta<;it'ten sonraki
Roma tarihinden daha giiliiw; bir tarih mevcut oldugunu
ilave etmektedir: bu. Bizans tarihidir. Bu k1ymetsiz mecmua
yalmz mutantan sozlti nutuklar ve mucizeler ihtiva etmek-
tedir; Grek imparotorlugu cihan i<;in bir ztil te$kil ettigi
gibi Bizans tarihi de insanm ruhu i<;in bir ztil te$kil etmek-
tedir. Ttirkler hi<; olmazsa daha makuldtirler: Bunlar yen-
sa fa silrm il$ler ve gayet az yazmi$lardir (9). Kiy-
metli bir mil verrih alan Montesquieu VII nci as1r ba$lang1-
cmdan itibaren Grek imparatorlugu tarihinin ihtilaller,
isyanlar ve h1yanetlikler orgtistinden bir$eY olmad1g1m
(10) yazmaktad1r.
XVI I I inci as1r fikirlerinin tesiri altmda, a$ag1da gore-
-cegimiz ve<;hile, me$hur ingiliz milverrihi Gibbon dahi
eserini telif etmi$tir.
XVIII inci asrm ikinci msfmda Bizans tarihine kar$1
.almmaga ba$lanmi$ alan bu istihfafkar ve mtinkir vaziyet
ihtilal devrinde baki kalacakh. XIX uncu as1rda bu noktai
nazar hemen hemen umumi bir kanaat $ekline giriyor.
Nitekim me$hur Alman filozofu Hegel (1770-1831) Fel-
.sefe tarihi derslerinde $6yle yazmaktad1r: "Bizans impara-
Eskikitaplarim.com
6
BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
torlugu dahilde her tlirlll ihtiraslar tarafmdan pan;alamyor, ha
ise imparatorlann, kendilerine ancak zaylf bir mu-
kavemet gosterebildikleri barbarlann tehdidi alhnda bulunu--
yordu. Devlet daimi surette tehlikeli vaziyette bulunuyordu ve
bize stifli ve hatta giillln<; ihtiraslann ne fikirlerde, ne ef'alde
ve ne de btiytik vermedigini gosteren igren<;
bir tablo arzetmektedir. ;:ieflerin isyam, bunlann veyahut
nedimlerin entrikalan neticesinde imparatorlann sukutu,
htiktimdarlann kendi kanlan yahut ogullan tarafmdan kat-
ledilmeleri ve zehirlenmeleri, kadmlarm her tlirlll zevklerini
tatmin etmeleri ve namussuz hareketlere tenezzill etmeleri.. ..
i$te bu tarihin, Sarki Roma imparatorlugunun <;tirtimti$ bina-
smm XV inci asnn ortasmda Ttirklerin din<; kuvveti tarafm-
dan yikllmc1ya kadar, gozlerimizin ontinden ge<;irdigi sah-
neler, (11).
Devlet adamlan, Bizanst taklit edilmemesi laz1mgelen bir
misal olarak zikrediyorlard1. Napolyon I, 100 gtinltik devir-
de, hazir:an 1815 te, parlamentoya $U sozlerle cevap veri-
yordu: <<Vatam kurtarmak i<;in bana yard1m ediniz. Her
taraftan barbarlarm tazyik1 altmda bulunan ve mancm1klarm
$ehir kap!lanm k1rd1gi esnada afaki mtinaka$alarla me!?gul
oldugundan' dolay1 ahlafm istihzasm1 kazanmi$ alan Muahhar
imparatorlugun misalini taklit etmiyelim (12).
XIX uncu asnn ortasmda, ilmi muhitlerin ortazamanlar
devri hakkmdaki noktai nazan degi$iyor. ihtilal devri ve
Napolyon harpleri borasmdan sonra Avrupa ortazamanlan
ba$ka bir 1arzda tema$a ediyor. Bu gotik ve bar bar
tarihin tetkikma kan;n derin bir a! aka ba$gCisteriyor; ortazaman-
lar Bizans tarihine kar$1 dahi yeniden muayyen bir k1ymet
verilmege ba;;lamyor.
i$bU icmalde yalmz Bizans tarihine dair yaziliDI$ umumt
eserler bahis mevzuudur. Monografik tetkiklerin en mtihim-
leri ise, hadisatm tasvirinden sonra, ait olduklan faslllarm
sonuna, ilave edileceklerdir.
MONTESQUIEU
XVII I inci asrm ilk msfmda, Akl1selim devri nin en me$-
hur mtimessillerinden biri, Montesquieu, (1689- 1755) Ro-
Eskikitaplarim.com
MONTESQUIEU 7
maldarm itild ve inhitat sebeplerine dair miildhazalar
sur les causes de Ia grandeur des Romains ei de leur decadence)
adh eserini yazd1 (1734 te ne:?redilmi;;tir.) Bu eserin ilk
k1smr dahiyane bir surette tertip olunmu;; ve ilstadane bir
tarzda yaztlmt;;- tabii XVIII inci as1r fikirlerinin tesiri alhnda -,
Roma'nm men;;e'inden itibaren Roma tarihinin gec;irdigi
tekamilliln k1sa bir icmalini ihtiva etmektedir; son dart fas1l
Bizans devrine tahsis edilmi;;tir ve milellif eserini istan-
bulun Tilrkler tarafmdan fethedildigi 1453 senesiyle nihayete
erdirmektedir. Bu tek hadise Montesquieu'niln, hakh olarak.
Bizans tarihi denilen tarihin Roma tarihinin dogrudan dog-
ruya bir devammdan ba;;ka bir ;;ey olmadtgm1 kabul etmi;;,
oldugunu gostermektedir. Kendi ifadesine gore ancak VI nc1
asnn ikinci msfmdan sonra Roma imparatorluguna Orek
ImparatorlugU>>ismi verilmesi milnasiptir. Montesquieu bu im-
paratorlugun tarihini gayet sert bir tarzda muhakeme etmek-
tedir. Hilkilmlerinden birini zikrettik. Milellife gore Bizans,
ic;timai bilnyesinde, dini hayatmda ve askeri te;;kilatmda
o kadar bilyilk bir y1gm uzvi fenahklar ihtiva etmektedir ki
bu kadar bozuk bir mekanizmanm XV inci asnn ortasma ka-
dar nasi! ya;;ayabilmi;; oldugunu tahayyill etmek gilc;le!;imek-
tedir. Bu son suali kendi kendine sormu;; alan Montesquieu
(XXIII ilncil ve son fasllda) imparatorlugun uzun milddet
bekas1 sebepleri meyamnda muzaffer Araplar arasmdaki
nifak1, grejuva ate;;inin icadm1, parlak bir vaziyette bulunan
istanbul ticaretini, barbarlarm kat'i olarak Tuna k1y1larma
yerle;;melerini ve yerle$tikten sonra diger barbarlara kar;>I
bir set c;ekmi;; olmalanm zikrediyor. i$te bu suretle fena
bir hilkfimetin altmda inhidam eden imparatorlugu birtaktm
husus1 sebepler tutuyordu. Tilrkler tarafmdan tehdit altmda
bulundurulan, istanbul varo!;ilarma munhas1r kalan son pa-
leologlann imparatorlugu Montesquieu'ye Bahrimuhite do-
killdilgil yerde kilc;ilk bir dereden ba$ka bir ;;ey olmtyan
Ren nehrini hahrlatmaktad1r.
Bizans tarihiyle bilhassa i$tigal etmemesine ve XVIII inci
astr fikir hareketlerinin tesiri altmda kalmt;; olmasma rag-
men Montesquieu, bu tarihe ac;1kc;a muanz olmakla beraber,
ortazamanlar $ark imparatorluguna dair okuyuculan dil;;iln-
mege sevkeden ve bugiln dahi bilyilk bir alaka ve istifade
ile okunan, son derece dolgun, sahifeler yazmt$hr.
Eskikitaplarim.com
8 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Montesquieu'ni.in en mi.inakkitlerinden biri (Sorel)
"Miilahazalar, a dair yazryor: Bizansa ait fasrllar
bir icmal ve bir hulasadan degildir. Faka.t bu,
bir dehanm icmali ve bir $aheserin hulasasrdrn (13).
GiBBON
Ayni XVIII inci asrr, ilim alemine Romanzn inkzraz ve
sukutu tarihi (The history of the dec/in and fall of the Roman Empire}
adl1 eserin mi.iellifi ingiliz mi.iverrihi Edward Gibbon'u
(1737 -1794) -Gibbon elyevm mevcut otobi-
yografilerin en iyilerinden birisini bu eserin
yeni ingiliz na$iri [Birkbeck Hill] diyor: Bu biyog-
rafi o kadar k1sad1r ki, bir <;ift mumun ziyasmda okunabilir;
muhteviyah itibariyle o kadar enteresan, ihtiva ettigi orijinal
fikirler ve tarzr ifadesinden o kadar caziptir ki ikinci
ve i.i<;i.inci.i defa okun hem en hem en birinci defa oku-
n u;;und(l.ki zevk kadar bilyi.ik bir zevk verir (14).
27 nisan 1737 senesinde dogmu;; alan Gibbon ilk tahsi-
Jini Westminster'de yaph, bilahare 1752 de Oksford'daki
Magdalen Kolleje gonderildi. Burada az bir miiddet kaldrk-
tan sonra Lozana gitti ve bir Kalvinistin yanma yerle$ti.
Gibbon burada be$ sene kaldr ve bu ikamet dimagmda si-
1inmesi gayrikabil bir ctamga brraktr. Vaktinin bi.iyi.ik bir
krsmm1 klasikleri ve en ciddi tarihi ve felsefi eserleri oku-
malda ge<;irdi ve fransrzcayr milkemmelen ogrendi. isvi<;re
kendisi i<;in ikinci bir vatan -oldu. Gibbon ;;oyle yazmak-
tadrr: On alhdan yirmi ya;;ma kadar, genc;:ligimin o latif
devrinde, ingiliz olmaktan <;tkmi$hm. Bilti.in fikirlerim, itiyat-
]anm ve hissiyahm yabancr bir kalrba girmi$ti. ingilte_renin
zay1f ve uzak hatrrasr hahzamdan hemen hemen tamamiyle
silinmi$ti. Ana dilirn bile bana yabanc1 gelmege ba$lami$tl
ve mi.itevazr bir istiklal teklifini mi.iebbet si.irgiln pahasma
kabul etmege bi.itiln kalbimle hazrrdrm, (15).
Lozanda Gibbon <<o devrin en fevkalade adamr, ;;air, mii-
verrih ve filosof Voltaire'i tamdr (16).
Gibbon, Londraya dondiikten sonra, 1761 ce, "Edebiyat
tetkikine dair tecriibe, (Essai sur l'etude de la litterature) adh
Eskikitaplarim.com
GiBBON
9
frans1zca bir eser ne;;retti. Bu eser Fransa ve Hoilandada gayet
mi.lsait, fakat ingilterede gayet soguk bir surette kan;nland1.
Gibbon o zamanda Fransa ile ingiltere arasmda patlak
veren muhasamatta (yani Vedi sene harbinde) iki bw;uk sene
Hampshire milisinde vazife gordilkten sonra, 1763 te Paristen
gec;mek suretiyle, sevgili Lozamna dondi.l ve ayni sene zar-
fmda italyaya bir seyahat yaparak Floransa, Roma, Napoli,
Venedik ve diger italya $ehirlerini ziyaret eyledi.
Romadaki ikameti, miiteakip ilmi faaliyeti ic;in gayet
milhim oldu: Gibbon'a "ebedi, $ehrin bir tarihini yaz ~ ak
fikrini telkin etti.
Gibbon $Oyle yazmaktad1r: 15 birincite$rin 1764 te, pa-
paslann, ayaklan <;Iplak olarak, Jupiter mabedinde ikindi
duasm1 terennilm ettikleri bir esnada, Kapitol harabeleri ara-
smda, tefekkilrata dalmt$ bir halde, oturuyordum. 0 anda,
ilk defa olarak, akhmdan Romanm inktraz ve sukutunun bir
tarihini yazmak fikri fi$kirdt (1 7).
Gibbon'un ilk plam Roma imparatorlugunun degil, fakat
Roma $ehrinin sukutunun bir tarihini yazmakh. Fakat bir
mi.lddet sonra bu husustaki telakkisi geni$ledi ve en niha-
yet tarihini 1453 te vukubulan istanbulun sukutuna kadar
goturerek "Garbf Roma /mparatorlugu ve $arki Roma lmpara-
torlugu, tarihini yazdl.
Gibbon, ikinci defa olarak Londraya dondiikte, tekmil
faaliyetini teemmill ettigi esere malzeme toplamaga hasretti.
1776.da, eserinin imparator Avgustus ile ba$hyan, birinci
cildi <;Ikh. Fevkalade bir ragbet kazandt; birinci tab1 birka<;
gun zarfmda tamamiyle sahld1. Gibbon'un soyledigi vec;hile
kitab1 her masamn, hatta her tuvalet masasmm tizerinde bu-
lunuyordu(18). Gibbon'un tarihinin, htristiyanhga ait bahisler
ihtiva eden ve ic;erlerinde milellifin XVII I inci asnn haleti
ruhiyesiyle alakadar ;;ahsi dini fikirleri tebariiz ettirilmi;; olan
miiteak1p ciltleri. bilhassa italya katolikleri arasinda, bir ten kit
f1rtmas1 kopardllar.
Gibbon genc;liginin mektebi olan Lozamn ihtiyarhgmda
kendisi ic;in bir mahalli inziva olacag1 fikrini daima beslemi;;-
ti. Serbest bir hayat gec;irebilecek kadar bir servet edinmi$
olan Gibbon, Lozandan ikinci defa aynh$mdan yirmi sene
Eskikitaplarim.com
10
BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
sonra tercih ettigi avdet etti ve burada tarihini bitirdi.
Miiellif, iizerinde bin;:ok seneler oldugu eserini bitir-
digi am $Oyle tasvir etmektedir:
27 haziran 1787 giinii, daha dogrusu gecesi, 11 ile 12
arasmda, yazhk evimin bahc:;esinde, son sahifenin son sahr-
lanm yaz1yordum. Kalemi b1rakhktan sonra, go! ve daglara
kadar uzanan hakim bir nezareti olan bir akasya c:;ardagmm
altmda miiteaddit turlar yaptJm. Hava mutedil, gokyiizii ber-
rakh; mehtabm glimiisten kiirresi sulara Vy blitiln ta-
biat slikun ic:;ine Hiirriyetimin yeniden iade ve
belki tesis edildigi bu anda duydugum ilk sevinc;:
heyecamm gizliyecek degilim. Fakat derhal gu.rurum kinl-
ve eski ve hos bir arkada$tan ebedi olarak aynlmi$
olmakhgim, tarihimin mlistakbel bekas1 ne olursa olsun,
bundan sonra mliverrihin fani hayatmm daha pek uzun
olamiyacagi fikri, ruhumu derin bir kasvete garkeyle-
mi$ti (19).
Bu 'esnada pathyan Franstz ihtila.li Gibbon'u ingiltereye-
avdete mecbur klld1. Gibbon Londrada ikincikanun 1794 te
oldu.
Gibbon hem edebiyat, hem de tarihte bir mevki i;;gal
olan mahdut birkac:; mliellifin strasma dahildir. Gibbon'un
mtikemmel bir uslubu vardtr. Zamammtzm bir bizantinisti
bu alimi Tukidides ve Tac:;itus ile mukayese etmektedir (20).
Zamanmm temayiillerini aksettirmekle beraber Gibbon.
tarihinde tamamiyle kendinin mah olan ve kendisi tarafmdan
ben barbarl!k ve dinin zaferini tasvir eyledim
tarif edilen bir fikri tebarliz ettirmektedir; yani, cemiyatt
beseriyenin Milattan sonra II nci astrdan gostermi$
-olduklan tarihi Gibbon'a gore, bir gerilemedir.
Gibbon'un htristiyanhga dair yazmi$ oldugu fas1llarm haliha-
ztrda yalmz tarihi bir ktymeti olacag1 Fakat
Gibbon'un zamamndanberi tarihi vesika adedinin harikulade
artmts; tarih meselelerinin mehaz kritiginin bas-
gostermis; bunlann mtitekabil merbutiyeti tanmml$ ve mes-
kukat ilmi, epigrafya, sigillografya (mlihiirler ilmi) ve papi-
ro!oji gibi tarihin yardtmcJ disiplinlerinin mevcudiyet
kazanm1s olduklanm unutmamak laznndtr. Tekmil bu hu-
Eskikitaplarim.com
GiBBON 11
suslan, Gibbon'un tarihini okurken, hallrda bulundurmak
ikhza eder.
Grek lisamna kafi derecede vak1f an Gibbon, 518
den, yani imparator 'Anastas I in dum senesinden evelki
devir I<;m, c;ok istifade ettigi m(ikemmel bir selef ve
bir rehber bulmu$tu: bu zat 518 senesine kadar getiril-
mi$ alan ve zamam ic;in mukemmel bir eser te$kil eden lm-
paratorlar Tarihi nin (Histoire des Empereurs, 6 cilt, BrukseL
1692) mliellifi, FransiZ muverrihi Tillemont idi. Tarihinin bu
k1sm1m Gibbon daha teferruath ve daha itinah bir surette
yazmi$hr.
Fakat, vaktu hal ic3.b1 bizi en fazla alakadar eden muah-
har tarih, yani $arki Roma imparatorlugu yahut Bizans tarihi
i<;:in, yenilmesi c;ok daha mli$klil birtak1m engellerle kar;a-
ve XVIII inci as1r fikirlerinin c;ok kuvvetli bir tesiri
altmda kalmi$ alan Gibbon, uzerine alm1$ oldugu vazifeyi
tam bir muvaffakryetle ba$aramamr$hr.
ingiliz muverrihi Freeman $Qyle yazryor: Eserinin
hic;bir krsmmda bizanten fasrllarda oldugu kadar enerjik
bir surette tebaruz eylemiyen fevkalade terkip ve teksif has-
salarma, canh tasvirlere ve bunlardan daha nafiz olan telkin
hunerine malik bulunan Gibbon, bahsettigi e$has ve devirler
ic;in herhalde hurmet telkin etmekten ve birc;ok kimselerf
bunlan daha etrafh tetkik etmege sevkeykmekten uzak bir
usluba maliktir. istihza ve krymet dG$Grmeden terekkup eden
emsalsiz zekasr muverdhe butun eserinde rehberlik etmi$tir.
Muayyen bir devrin, yahut muayyen bir $ahsm zayrf ve
hatta gu!Unc; taraflanm gosteren bazr efsanelere kar$1 had-
dinden fazla inhimak g-ostermektedir; bir $ahsa, yahut bir
;;eye heyecanll bir tarzda hayran kalmaga muktedir degildir.
Bu tarzda anlahlmi$ alan hemen butun kitabmm, okuyucunun
dimagmda, her $eyden evvel, tarihin alc;ak tarafrm brrak-
masr lazrmdrr.... hic;bir tarih bu kabil bir imtihandan,
zarar gormeksizin, Bizans tarihi ise, boyle
bir muameleye tahammiil edebilecek tarihlerin en az ehli
idi (21).
i$te tekmil bu sebeplerden dolayr, Gibbon'un kendine
has birtakrm vasrflar ile tasvir edilmi$ alan Bizans tarihi,
muellifi tarafmdan, sahte bir ziya altmda takdim edilmi$tir,
Eskikitaplarim.com
12 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Heraklius'un agullanndan itibaren izak Angelos'a kadar gel-
mil? alan btitiin imparatorlann hususi tarihleri ve ailevi me-
seleleri birtek faslm teksif edilmi$tir. Bury $6yle yazi-
yor (22): Meseleyi tetkik etme tarz1 mtiellifin <<Bizans im
paratarluguna yahut Muahhar imparatarluk a kar$1 almi$
oldugu istihfafkar vaziyete tamamiyle uymaktadrr. Oibbon'un
Heraklius'tan sonraki imparatorlugun dahili tarihi hakkmdaki
naktai nazan yalmz sathi karekterinden dalay1 gilnah i$le-
mekle kalmamakta, fakat vak'alarm arz ve izahrm dahi tahrif
etmektedir. Fakat Oibban'un zamanmda, bazr devirlerin ba$tan
a$ag1ya i$lenmemi$ ve l< aranllkta kalml$ olduklanm gozden
lazimdir: Tasvirler milcadelesi devri, X uncu
ve XI inci asrrlarm tarihi ilah ... gibi. Ag1r hata ve
noksanlanna ragmen - bunlan daima akllda bulundurmak
$artiyle Oibban'un kitabr zamammrzda dahi istifade ve alaka
ile akunabilir.
Oibban'un Roma /mparatorlugunun inkzrazz ve sukutu ia-
rihi nin ilk tab1 LanJrada 1776- 1788 de alh cilt alarak
inti$ar etti ve bu tarihten sanra defalar yeniden basildL
XIX uncu asrm sonunda, ingiliz bizantinisti Bury Oibban'un
tarihini k1ymetli $erhler ve muhtelif meselelere ait bin;ak
en teresan ve yeni iia veler ve m ilkemmel bir fihrist ile yeni-
den ne!;?reyledi (Landra 1896 -1900, 7 cilt). Bury'nin maksad1,
bu ilaveler sayesinde, Oibban'un zamanmdanberi, tarih ilminin
terakkilerini gostermekti. Oibban'un eseri hemen biltiin A v
rupa dillerine <;:evrilmi$tir. Bury'nin edisyanuna kadar fran-
Sizca tercilmesi, me$hur Fransrz milverrihi ve devlet adam1
Ouizot'nun tarihi ve kritik $erhleri sayesinde, en fazla alakayr
celbediyardu; bu tercilme 13 cilt halinde Pariste 1828 de
tabolunmu$tU. Rus lisamnda Roma /mparatorlugunun inkzraz ve
sukutu iarihi Nieviedamski tarafmdan terctime edilmi$ alarak,
yedi cilt halinde, Maskavada 1883-1886 senelerinde, inti$ar
etmi$tir.
LEBEAU
XVIII inci as1r frans1z fikrinin en me$hur milmes-
silleri tarafmdan Bizansa kar$1 alan menfi vaziyet
Frans1z Lebeau'yu, ayni asrm ikinci msfmda, Bizansm tarihi
vak.ayiini, teferruah ihtiva etmek suretiyle, yirmi bir
Eskikitaplarim.com
ROYOU 13
ciltlik bir eserde tasvir eylemekten menetmedi. Grek lisamna
pek iyi vaktf olmtyan Lebeau alelekser li'ltince terctimeler
kullamyor ve mehazlan, tenkit endi9esi gostermeksi-
zin, meydana koyuyordu; Toplama eserine Muahhar
imparatorluk Tarihi (Histoire du Bas - Empire) ( 1757 - 1786)
adm1 verdi; bu isim uzun mtiddet Bizans imparatorluguna
kar91 ahnan istihfafkar vaziyetin bir timsali olmu9tur.
[Bas = a$ag1 kelimesinin mekan ve zamana gore iki degi$ik
manas1 vardtr. Lebeau bu ismi birinci yani mekan manasmda
kullanmt$hr]. Diger bir $ahts tarafmdan devam ettirilmi9 ve-
27 cilde olan Lebeau'nun Tarihinin bugtin <;ok bti-
ytik bir k iymeti yoktur.
XIX uncu astrda bu eser Brasset ve Saint-Martin namm-
da biri Ermeni, digeri Gtircti tarihi mtitehasstst iki mtiste$-
rik tarafmdan yeniden gozden ve metne $ark:
mehazlan ilave olunduktan sonra, . mevkii inti9ara vazolun-
mu9tur (21 cilt, Paris 1 824 - 1 836). $ark ve bilhassa Erme-
ni mehazlanna m listen it ilaveler ihtiva eden bu yeni.
tab't zamammtz dahi az<;ok faideli olabilir.
ROYOU
Napolyon devrinde J. -C. Royou'nun, Lebeau tarihinin.
ayni adtm dokuz ciltlik toplama eseri frans1zca olarak
inti9ar etti: Konstantin'den lstanbulun 1453 teki fethine kadar
Muahhar imparatorluk tarihi (His to ire du Bas- Empire depuis
Constantin jusqu'a la prise de Constantinople en 7453). (Paris, sene
XII- 1803). - Royou Direktuar devrinde gazetecilik ve avu-
kathk, Restorasyon devrinde ise tiyatro mtinakkitligi yapml$"
hr. - Mtiellif eserinin mukaddemesinde 9imdiye kadar fran
s1z lisanmda yazilmi$ olan tarihlerin ve bilhassa Muahhar
imparatorluk tarihlerinin ekserisinin yeniden yazllmas1 ve
tadil edilmesi laztmgeldiginden bahsettikten sonra misal ola-
rak bazt meziyetlerine ragmen hemen hemen okunamtyan
Lebeau'yu almaktadtr. Royou'ya gore Lebeau tarihin, btittin
dtinyada cereyan etmh;; olan hadisah degil, fakat bunlar-
dan yalmi faideli olanlarm1 hikaye etmesi Iaztmgeldigini
unutmu$tur. Bir$ey ogretmiyen ve bir haz temin etmiyen
$eyler bila tereddtit feda olunmahdtr.
Eskikitaplarim.com
14 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Mtiellife gore, devletlerin sukut sebeplerini tetki-k et-
mekle, bunlan bedaraf etmek, yahut hi<; olmazsa geciktirmek
imkam bulunabilir. En nihayet, istanbulda Roma impara-
torlugunun golgesini, tabir caiz ise, muayyen bir zevkle, ta-
kip etmek kabildir V'S bu manzara insam son dakikaya ka-
dar tesiri alhnda bulundurur (23).
Az orijinal ve ekseriya hikaye mahiyetinde alan Royou'
nun bu eserinde hi<;bir mehaz gosterilmemi;;tir. Yukarda
:serdedilen mtitalealardan sonra Royou'nun eserinin btiytik
bir ktymeti olmad1g1 anla;>1llr.
FiNLAY
Bizans tarihinden b a his ve olduk<;a ehemmiyetli umumi
eserler ancak XIX uncu asrm ortasma dogru inti9ar etmege

Bizans tarihi Romalzlarzn fethinden zamammzza kadar, M. e.
146 dan M. s. 1864 e kadar Yunanistan Tr;zrihi nin (A History of
Greece ]rom its conquest by the Romans to the present time. B. C. 146
to A. D. 1864) mtiellifi ingiliz mtiverrihi George finlay'm eser-
leriyle ileri dogru btiylik bir ad1m atm1;;hr. dahi, Gib-
bon eserinin yarad1lmas1 tizerinde muhakkak mtiessir
a lan ate;;!n hayatmm ba9hca hadisahm muhtevi bir otobiyo-
grafi Finlay ingilterede 1799 senesi ilkkanununda
dog_du; ilk tahsilini or ada yaph. Bir mli.ddet sonra, avukat ol-
mak hevesinde oldugundan, Roma hukukunda ihtlsas yapmak
tizere, Gottingen Alman 9ehrine gitti. Day1s1 gen<; Finlay'a, ha-
reketinde, 90yle demi9ti: Haydi bakahm, George! Roma huku-
kuna iyi tim it ediyorum. Fakat seni tekrar gormez-
den once, zannederim ki, Vunanistam ziyaret edersin! (24).
Day1smm bu sozleri Finlay'a bir mucize gibi tesir etti. 0
zamanlar alan Orek ihtilali btittin Avrupamn alaka-
smi Yunanistan tizerine celbetmi;;ti. Roma hukukuna iyi <;ah-
$acagi yerde gen<; Finl8.y Orek tarihine dair yaz1lm1;> eserleri
okudu, grek lisamm tahsil etti ve 1823 te, kendini teshir et-
alan bu milletin hayahm yakmdan tetkik etmek ve Grek
isyamnm muvaffak1yet ihtimalleri hakkmda bir fikir edin-
mek tizere, Yunanistam ziyarete karar verdi.
Yunanistandaki ikameti mtiddetince (1823-1824) Finlay bir
<;ok defalar, herkesin bildigi ve<;hile, bu milletin davas1m mti
Eskikitaplarim.com
FiNLAY 15
dafaa etmek ic;in Yunanistana gelmi$ ve burada vaktinden
evvel olan, Byron'a tesadi.lf etti. Finlay, 1827 de, krsa
bir mtiddet, ingilterede bulunduktan sonra tekrarVunanistana
avdet etti ve General Gordon'un Atinayr muhasaradan kurtar-
mak ic;in oldugu sefere etti. Nihayet Kont
Kapo d'istriya'nm Yunan ctimhur reisi srfatiyle gili$i ve tic;
bUytik devletin himayesi Greklere - Finlay'm dedigi vec;hile-
sakin bir terakki devri" bah$etti. Mutekit bir Hellen
m uhibbi olan ve yeni devlt:;tin istikbaline derin bir iman ile
glivenen Finlay, bir heyecan amnda, antik Hellas topragma
daimi olarak karar verdi. Yunanistanda bir
malikane satm aldr ve bu ugurda bi.ltlin servetini sarfetti. i$te
o devirde "Yunan ihtilali Tarihi, ni yazmak fikrini kur-
du. Finlay Atinada ikincikanun 1876 da oldi.l. - Vunan ihtilal
tarihini yazmak arzusu Finlay'r Vunanistamn gec;mi$ zaman-
lariyle etmege Finlay'm kiJ.leminden ted
rici surette Yunanistan tarihine ait tekmil bir seri monogra-
fik eserlerin c;rkhgrm gorliyoruz 1 844 te, M. e. 146 senesiyle
M. s. 717 senesi arasmdaki vakayii ihtiva eden Romalzlann
idaresinde Yunanistan (Greece under the Romans) adh eserini
ne$retti. 1854 te Bizans ve Grek /mparatorluklan tarihi, 776 dan
i453 e kadar (History of the Bzantine and Greek Empires form 776 to
7453) adlr iki ciltten ibaret diger bir eseri c;rkh. Bunlan Yu-
nanistanm yeni ve son zamanlar tarihine ait iki kitabr takip
ettiler. Bilahare mliellif tekmil asanm yeniden gozden gec;irdi
ve bunlarm. yeni bir edisyonunu hazrrlamaga ba$ladJ.
Fakat bu hulyasmi tamamiyle yerine getiremeden vefat
etti. Finlay'm ollimlinden sonra "Yunanistanm umumf tarihi.
Romahlarzn {ethinden zamanzm1za kadar. M. e, 746- M. s. 7864, ad II
eseri 1877 de, yedi cilt halinde ve birinci cildin ba$mda
Finlay'in otobiyografisini ihtiva ettigi halde, Tozer tarafmdan
ne$redildi. i$te bugO.n bu son tab'm kullamlmasr ikhza eder.
Finlay'a gore yabancr tahakki.lmli alhndaki Yunanistamn
tarihi bize, ilk c;aglarda medeniyetin en yliksek mertebesini
ihraz etmi$ olan bu kavmin inhitat ve felaketlerinden bahset-
mektedir. Fakat iki bin senelik rstrrap bu kavmin millt ka-
rakterini silememi$ ve milli izzeti nefsini bogamami$hr. Asrr-
larca lisamm, milliyetini ve mi.lstakil bir devlet kurabilecek
bir kuvvetle yeniden canlanan bir enerjiyi muhafaza etmi$
olan bir kavmin tarihine nazan hakaretle bakllmamaildrr.
Eskikitaplarim.com
16 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Esaret altmda kald1g1 uzun seneler zarfmda Yunanistanm
hayatl, yeknasak bir surette dejenere bir kavmin hayah
degildir. Romahlann ve bilahare Turklerin tahakkumii alhnda
Grekler muazzam bir imparatorluk ic;inde yalmz pek kii<;iik
bir unsuru temsil etmektedirler. Bunlar, sulhperver karak-
terlerinden dolay1, biiyiik siyasi bir rol ve
Roma imparatorlannm ve sultanlann zamam idaresinde
vukubulan bin;;ok miihim ihtila.ller ve Yuna-
nistana dogrudan dogruya hic;b!r tesir icra
bu sebepten dolay1 ne Roma imparatorlugunun umumi
tarihi ve ne de Osmanh imparatorlugunun umumi tarihi Grek
tarihinin miitemmim bir cuz'ii degildir. Fakat Bizans impa-
ratorlan zamamnda vaziyet biitiin bi1tiin idi; o devirde
Grekler, imparatorlugun idaresine, tabir caizse, miitabakat
Grek milletinin siyasi vaziyetinde, muhtelif devir-
lerde vukubulan bu tahavvuller miiverrihten, bu devirlerin
karakteristik hatlanm ten vir edebilmesi ic;in, me-
totlar istemektedirler (25).
Finlay yabanc1 tahakkiimii altmdaki Yunanistan tarihini
alh devire ay1rmaktad1r.
1 - Birinci devir Romahlarm tahakkiimii altmdaki Yu-
nanistan tarihini ihtiva etmektedir; Romanm nafiz tesiratta.
bulundugu bu devir ancak VIII inci asrm ortasmda, istanbu-
Iun idaresine yeni bir karakter olan iza vriyah Leon
III tin tahta culusu ile nihayete ermektedir.
2 - ikinci devir <<Bizans imparatorlugu itibari ismini
Sarki Roma imparatorlugu tarihini, yeni muh-
tevidir. ikonoklast imparatorlar zamanmda
ve olan bu mutedil istibdat tarihi monar;;ik
tarihi ic;in en calibi dikkat ve mucibi istifade dersler-
den birini etmektedir. Butun bu devrin devam1 mud-
detince Greklerin tarihi samimi bir surette imparatorluk hu-
kumeti annallerine bu hadiseden Bizans
imparatorlugu tarihinin, Grek kavmi tarihinin bir k1smm1
kil ettigi istidlal olunur. Bizans tarihi izavriyall Leon'un
tahta culusundan (716) istanbulun Hac;hlar tarafmdan zap-
tma kadar devam etmektedir (1204).
3 - Sarki Roma imparatorlugunun sukutundan sonra
Yunanistan tarihi biribirinden aynlan muteaddit yollar takip
Eskikitaplarim.com
FiNLAY 17
etmektedir. Stirgtin istanbul Grekleri (Finlay'da Roman-
Greeks ler) Asyaya hicret iznigi payitaht ittihaz
imparatorluk hti.kumetini bir eyalette eski
tarz ve eski unvanlan muhafaza eylemek suretiyle idame
ve takriben sene sonra istanbulu tekrar
almr;;lardtr. Fakat bunlar devletlerinin magrur bir
"Roma imparatorlugu, unvanmr olmasrna ragmen,
bu devletin, hatta Bizans devletine nazaran, dejenere
mtimessillerinden bir ;;ey degillerdi. Bu
devire istanbul Grek imparatorlugu ismi verilebilir: bu
devletin dermansrz mevcudiyeti Osmanh Ttirklerinin 1453 te
istanbulu zaptetmeleriyle ortadan kalkmr;;trr.
4 - Bizans imparatorlugunun en bti.ytik
krsmmr fethettikten sonra, fti.tuhatlanm Venediklilerle payla;;-
ve "Romania, Latin imparatorlugunu, Yunanistandaki
feodal prenslikleriyle birlikte, kurmu;;lardrr. Latinlerin tahak-
ktimti., ;;arkta Grek tesirlerinin inhitatrm iyi bir surette gas
teren ve aym zamanda Grek milletinin stiratle
ve azalmasr sebebinden. alan mtihim bir
hadiseciir. Bu devir istanbulun Hac;hlar tarafmdan 1204 te
zaptmdan Naksos adasmm 1566 da Tti.rkler tarafmdan
fethine kadar devam etmektedir.
5 - istanbulun 1204 te zaptr Bizans imparatorlugunun
$ark eyaletlerinde yeni bir Grek devletinin "Trabzon
[Trapezont] imparatorlugu, ismi altmda tesis edilmesini inta<;
etmi$tir. Bu devletin mevcudiyeti, htikumet sisteminin, Avru-
padan ziyade Asya orf ve adetlerinin tesirini gosteren husu-
siyetler ihtiva etmesine ragmen, Grek tarihinin acaip bir
safhasrm temsil etmektedir. Bu devlet hakikatte Gti.rcti ve
Ermeni krralhklariyle bir c;ok benzerlikler gostermektedir.
Trabzon imparatorlugu, iki buc;uk asrr, malik oldugu siyasi
kuvvet ve Grek ktiltiirti.nden ziyade, mevkii ve ticari mena-
bii tizerine mti.esses, btiytik bir tesir icra etmh;;tir.
Bu devletin mevcudiyeti Yunanistanm mukadderatr tizerinde
az mtiessir olmu$ ve 1461 deki sukutu az teesstir uyandrr-
mi$hr.
6 - Ecnebi tahakktimti alhndaki Yunanistan tarihinin
alhncr ve sonuncu devri 1453 ten 1821 e kadar devam et-
Bizans imparatorlugu Tarihi 2
Eskikitaplarim.com
18 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
mekte ve Turk idaresi devrini ve Peloponnes' in, muvakkat
bir zaman 1685 ten 1715 e kadar, Venedik ctimhuriyeti
tarafmdan i$galini ihtiva etmektedir (26).
Finlay'm eseri, yukarda i$aret etmi$ oldugumuz
Bizans tarihi tetkikmda btiytik bir terakki kaydetmektedir.
Grek tarihi kabul etmi$ oldugu devir taksimatmm, btittin
bu kabil $ematik taksimat gibi, tenkitten vareste olmamasma
ragmen, mtiellif, bila itiraz, ilk defa olarak nazan dikkati Bizans
devletinin dahili tarihi, adli, ikhsadi ilah ... mtiesseseleri
tizerine <;ekmi$ olmak $6hretini haizdir.Vak1a bunlar, bugtin da-
hi mevcut olm1yan derinle$tirilmi$ ve orijinal bir tetkik serisi
degillerdi; ve Finlay'm dahili tarihe tahsis etmi$ oldugu sahi-
felerin ekserisi en son zamanlar tarihi vak'alarmdan almmi$
umumi mtilahazalar ve mukayeselere istinat etmektedirler.
Fakat Finlay ilk olarak dahili tarihin son derece faideli bir
<;ok meselelerine temas etmek ve bunlan ortaya koymak
meziyetini gostermi$tir. Finlay'in eseri, mtiellifin, Bizans tarihi
tetkikmi, modern Grek tarihini onsuz nakledemediginden do-
layi, deruhde etmi$ olmasma ragmen, bugtin dahi alaka ve
istifade ile okunmaktad1r.
ingiliz mtiverrihi Freeman diyor: Tetebbuatmm
derinligi ve orijina1itesinden, !bir mevzuu kavramak husu-
sundaki calibi dikkat istidadmdan ve bilhassa ara$hrmalannm
ctir'etkar ve htir ruhundan dolay1 Finlay, zamamm1zm birinci
smlf mtiverrihleri arasmda!bir mevki .;: i$gal etmektedir. Eseri
asnm1zm en saf (sterling) $aheserleri
0 zamanm tekmil ahvali, telakkinin geni$ligi ve kuvveden fiile
<;Ikarmak hususundaki mti$ktilat nazan itibare ahmrsa, Fin-.
lay'in kitabmm, ingiliz edebiyatmm, Gibbon'un zamanmdan
beri (bu sahrlar 1855 te yazilmi$hr), meydana getirmi$ oldugu
tarihi eserlerin en btiytiklerinden lbirisi oldugu anla$Ihr ....
Finlay, hayahm tasvir ettigi kavmin arasmda ge<;irmi$tir.
Asn haz1r belki hi<; bir kitab1 tabiatin pratik
hadisatma (to the pratical phenomena) bu derece dog-
rudan dogruya bor<;lu olmamu;;hr. Yunanistanda ya$Iyan,
profesyonel bir alimden ziyade bir hukuk<;u ve ikhsat<;l alan
bu mtidekkik ve cesur fikir adami, i<;inde ya$adigi!memleketin
vaziyeti hakkmda tefekktirata dalmak ve burada gordtigti
$eylerin sebeplerini binlerce senelik mehazlarm i<;inden ke$-
Eskikitaplarim.com
PAPARRIGOPULO 19
fetmek mecburiyetinde Finlay'in eserlerini okurken,
bu eserlerin, meydana getirildikleri esnada mevcu t olan h u-
susi yi1zi1nden ktymetlerinden nekadar
ve olduklan kolayca gori1li1r. AleU3.de bir a.lim
yahut bir politikaci tarafmdan hi<; bir eser dilnyadan
uzaga c;ekilmi!? olarak tetebbilatta bulunan, tefekkilrata
dalan ve kendi kap1smm oni.lnde tahaddi.ls eden meseleleri
halletmek ic;in iki bin senelik vakayie milracaat eden bu
miltefekkirin meydana getirmi!? oldugu esere, hie; bir za-
man, deruni ku vvet ve orijinalite bak1mmdan, yakla$ama-
(27).
Bu son sozleriyle Freeman, hali haz1rdaki eski bakaya-
dan, mazideki milmasil hadiseleri izah ic;in istifade etmi!?
olan Finlay'in en karakteristik hususiyetlerinden birini kav-
rami$ oluyor.
PAPARRiGOPULO
XIX uncu asrm ortasmda, miltehassislarm nazan dikkatini
degerli bir grek aliminin, Atina Oniversitesi profesorlerinden
Paparrigopulo'nun asan celbetti. Paparrigopulo bi.ltiin haya-
tmi memleketinin mazisinin tarihine hasredecekti.
Daha ayni asrm ikinci rub'unda bu a.lim Bazz Slav kabile-
lerinin Peloponnes'e yerle?melerine dair (Ihpl 'tfj;
'ttV<!.lV cpuf.wv Ile),ort6vvY)cmv, Atina 1843) gibi bir tak1m kii-
<;i.lk ve faideli tarihi eserler Fakat bunlar asil
bi.lyiik eserini ihzar eden bir tak1m c;ah$malardan ibarettiler.
Hayatimn esas gayesi memleketinin tarihini yazmak olmw;;
ve otuz senelik bir c;ah!?mamn neticesi, be;; cilt halinde En
eski zamanlardan hali hazzra kadar grek kavmi tarihi nin (Icnopo: 'tofi
e&vou\; &rto 'tWV O:pxa:ta't6:'tWV xp6vwv tuXPl 'tWV vew'tlpwv, Atina
1860- 1877) ne$ri olmu$tur (miiteakip senelerde bir c;ok
defalar tabedilmi$tir. En son tab1 Karolides (Atina, 1925)
tab'Idir). Bu eser Orek ka vminin tarihini 1832 ye kadar an-
latmaktadir. Modern Orek lisanmda oldukc;a hac1mh bir $e-
kilde yazilmi$ alan bu eserden okuyucularm bi.iyiik bir
kismi istifade edemiyordu. Bu sebepten dolayi Paparrigopulo
elde etmi$ oldugu neticelerin ba!?hcalanm Grek medeniyeti
.tarihi (Histoire de Ia civilisation heltenique, Paris 1878) adli bir
Eskikitaplarim.com
20 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
ciltlik frans1zca bir eserde hulasa etti. Olilmunden az bir mud-
det once muellif Grek lisanmda buna mumasil bir eser yaz-
maga ba$ladi, fakat bu eseri bitiremeden vefat etti. Olumun-
den sonra bu kitap Atinada Grek kavmi tarihinin en istifadeli
neticeleri>> (Atina, 1899) ismi altmda tab'olundu. Bu, muellifin
be$ ciltte, daha mufassal bir $ekilde anlathg1 vak'alarm,.
baz1 k1s1mlan yeniden gozden gec;irilmi$ bir nevi hulasas1d1r.
MUellifin, ba$llCa eserinin Bizans devrine ait k1s1mlan
ikinci, i.ic;i.inci.i, dordi.inci.i ve be$inci ciltlerdir.
Sarih tarafgirane karakterine ragmen Pagarrigopulo'un
eseri tam manasiyle calibi dikkattir. Koyu bir vatanperver
olan muellif, tarihi yalmz milli, yani Grek noktai nazanna
gore, tetkik etmektedir; muhim hadisatm kaffesinde bir Grek
prensipi bulmakta ve Roma tesirahm anzi ve sathi olarak telak-
ki etmektedir. ikonoklast imparatorlar devri Paparrigo-
pulo' nun bilhassa nazan dikkatini celbetmekte ve tam bir
teveccuhune mazhar olmaktad1r. Bu meselenin s1rf dini cep-
hesi uzerinde durm1yan Grek alimi, bu hadiselerde Hellen
ruh umin derinliklerinden sudur eylemi$ ic;timai bir reform
te$ebbi.isi.i bulmakta ve bir heyecan anmdaVIIIinci as1r Hellen
ink1labmm, dinin esas akidelerinden sarfi_nazar olundugu tak-
dirde, ic;timai degi$iklikler bak1mmdan, c;ok daha sonralan gar-
bi A vrupada husule gelmi$ ve VIII inci as1rda hayretle buldu-
gumuz prensipler ve doktrinleri vaz etmi$ olan Reform' dan
c;ok daha geni$ ve sistematik oldugunutemin etmektedir (28).
Fakat bu reform Bizans sosyetesi ic;in c;ok curetkar ve esash
olrnu$tur: bu yuzden ikonoklast devrinden sonra bir aksi.il-
amel husule gelmi$tir. i!?te bu sebepten Makedonya sulalesinin,.
Bizans tarihinde, tam manasiyle muhafazakar bir k1ymeti var-
dir. Hellenizm tekmil ortazamanlann devam1 mtiddetince, kuv-
vetini muhafaza etmi$tir. Mesela 1204 te istanbulun sukutu i<;in
dahili hie; bir sebep yoktu; devlet merkezi sadece Hac;hlarm
vah$i ve maddi kuvvetlerine boyun egmi$tir. 1204 me$Um
hadisesinin Bizarrten Hellenizm e muhim bir darbe in-
dirmi$ olmasma ragmen, az bir muddet sonra Asn-
hazir Hellenizm i birinci mevkii i$gal etmi$tir, <;i.inki.i:
XIX ncu as1r Grekleri bu medeniyetin ahfadmdand1rlar.-
Paparrigopulo'ya gore Hellenizm tekmil Bizans tarihinin
devam1 muddetince, feyizli bir surette $U veya bu $ekilde
ya$aiDI$hr. Grek vatanperverinin hadden ziyade tarafgirligi>
Eskikitaplarim.com
HOPF 21
meydana oldugu esere, hie; biiyiik tesir-
lerde bulunmaktan bali Bununla beraber Grek
kavmi Tarihi ve franstzca ((Grek medeniyeti Tarihi ihtiva
ettikleri yukanda mezkO.r tarafgirane temayiillere ragmen,
ktymetli kitaplardan madutturlar. Paparrigopulo'nun
degeri ikonoklast hareketinin biitiin ehemmiyet ve
hgmi ortaya olmasmdadtr. Fakat bir cihetten bu
Tarihin kullamlmas1 kolay degildir: eser ne indeks, ne de
ihtiva etmekte ve bu yiizden fikirlerinin ve hiik iim-
!erinin sthhatini kontrol etmek bilhassa giic; ve nazik bir me-
sele halini almaktadir.
HOPF
XIX uncu asrm ortasmda bizantinizm sahasmda temayiiz
etmis, vicdan sahibi ve c;ahskan alimler Slrasma profesor Karl
Hopru (1832-1873) ithal etmek laztmdtr.
Westfalya'da dogmus olan Karl Hopf. bilhassa Homer tet-
kikatmda ihtJsas kesbeylemis bir lise hocasmm oglu idi.
Gene yasmdan itibaren bir haftza ve yabanc1 dilleri
ogrenmek hususunda fevkalade bir kabiliyet ile temayiiz
etti. Hopf, Bonn Oniversitesinde tahsilini bitirdi kten sonra,
ayni Oniversitede docent olarak kald1 ve ilim hayatmm
kendine tahmil etmis oldugu vazifeyi sevkle basarmaga ko-
yuldu: Bu vazife Franklarm tahakkiimii altmda, yani 1204 ten
sonraki vunanistanm tarihini tetebbii etmekti. 1853/4te
Hopf ilk seyahatine c;tktt ve Viyana tarikiyle simali italyaya
gitti; buras1 o zamanlar Avusturya hegemonyas1 altmda
bulunuyordu; burada, bilhassa hususi arsivlerde, devamh bir
surette c;ahsh. Mesaisinin neticesi Yunanistan ve Ege denizi
adalarmdaki Frank prensliklerine dair mukayeseli bir
monografiler serisi ve bu meselelere miiteallik
l"etmek oldu.
Greisswald Oniversitesinde profesor, bilahare Konigsberg
Oniversitesinde profesor ve haftzi kiitiip olan Hopf ortaza-
manlar tarihiyle istigal etmege devam etti. 1 861 den
1863 e kadar siirmiis olan ikinci ilmi seyahatinde Ce-
nova, Napoli. Palermo, Malta, Korfu, Zanta, $ira, .Naksos
ve Yunanistam ziyaret etti ve buralarda bir c;ok el yazmas1
toplad1. Memleketine avdetinde Hopf bunlan tetkika koyuldu;
Eskikitaplarim.com
22 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
fakat sthhati fenala!;)h ve agustos 1873 te, Wiesbaden'de, tam
olgun bir ya;;ta ve tam yarahc1 bir kudrette oldugu bir
esnada, oldii. Bin;ok monografi, makale ve Frank devrine
ait bir hayli vesika ne;;reylemi;;ti.
Hopf'un en milhim eseri Ortazamanlarzn son
zamanlara kadar Yunanistan Tarihi dir (Gesehichte Griechenlands
vom Beginne des Mittelalters bis auf die neuere Zeit, 1867-1868).
Hopf'un Yunanistan Tarihi ilk evvela geni;; ve vesikalara
miistenit malO.mah ile temayiiz etmektedir; bu hali bilhassa
kitabmm, kendinin toplamt!;) oldugu el yazmalanndan istifade
ettigi yerlerinde, gormek kabildir. Hopf eserinin b.iiyiik bir
k1smm1 ;;arktaki Frank hakimiyetine tahsis etmi!;ltir. Eseri
biiyiik bir miktar el yazmas1 ve vesikaya istinat etmektedir
ve Hopf hie;; $iiphesiz bu tahakkiim devrinin harici tarihi-
nin biitiin teferruahm yalmz en miihim merkezler ic;;in degil ,
fakat , Ege denizindeki kiic;;iik adalar ic;;in dahi tesbit etmi$
olan ilk alimdir. Hopf tarafmdan toplanmt$ olan vesikalann
kaffesi ne$redilmedigine gore, kitabmm gayri miinte;;ir vesi-
kalara istinaden yaztlmt!;) olan baz1 ktstmlan bizzat orjinal
mehazlar gibi telakki olunabilirler.
Ayni tarihte Yunanistandaki Sla vlar meselesi biitiin tefer-
ruatiyle tahlil edilmektedir; kitabmm bu ktsmmda Hopf, bu-
giinkii Oreklerin kanmda bir damla eski Hellen kam bu-
lunmadtgmt ve asn haztr Oreklerinin ortazamanlarda Yuna-
nistam istila etmi$ olan Slavlar ve Arnavutlann ahfadmdan
olduklanm iddia eden Fallmerayer'in me!;)hur nazariyesine
. kar!;)l vak'alar zikretmekte ve deliller gostermektedir (29).
Fakat maalesef Hopf'un bu en miihim eseri Ersch-
Oruber'in /!imler ve san'atler Umumf Ansiklopedisi (Ersch
Gruber, Allgemeine Encyklopaedie der Wissenschaften und Kiinste.
t. LXXXV ve LXXXVI) adm1 ta!;)tyan eski ve az tanmml$
bir kollekslyonda <;;tkrnt$hr. Hopf tarihinin bu itinastz
edisyonu, tetkik1 ic;;in elzem olan bir indeks ihtiva etmedikten
maada, sonunda bir mundericat fihristine bile malik degildir;
i!;)te bu sebebten bu edisyonun kullamlmas1 bir tak1m
maddi inii$kiilat arzetmektedir. Bundan maada Hopf'un
Eskikitaplarim.com
HERTZBERG 23
tarihi, elimizdeki mi.iellifi tarafmdan ihtimal tama-
miyle ikmal bir haldedir: malzemesi gayn vaz1h
bir lisam ag1r ve kurudur; kitap gi.i<;-
li.ikle okunmaktad1r. Ortazamanlar ve Frank tahakki.imi.i
devri Grek tarihi ic:;in, tabir caizse, yeni sahifeler
ve Hopf tarafmdan eserine ithal alan bi.iyi.ik miktarda
el yazmas1 ve vesika, Alman aliminin kitabm1 son derece
mi.ihim bir eser mertebesine <;lk:Hmaktadlr. Mi.iverrihin rctik-
kati bilhassa harici vak'alar i.izerinde temerki.iz etmektedir.
Hopf, oldugu el yazmalan malzemesinden tama-
miyle istifade edemeden ve bunlan oldi.i.
Hopf'un el yazma miras1 bugi.in Berlin Milli Ki.iti.iphanesinde
bulunmakta ve mi.iverrihler i<;in zengin bir doki.imantasyon
malzemesi te$kil etmektedir.
Hopf'un tarihi avam ic:;in yazilmami$hr: bunun ic:;in <;ok
kuru ve <;ok alimanedir:veaz tanmml$ bir ansiklopedide inti$ar
Hopf'un asarmdan istifade etmek suretiyle ortazaman-
lar Grek tarihinin, yani Bizans tarihinin bir i<;malini daha mi.i-
sait bir yazan Alman alimleri vard1r. Bu mi.iverrihler
arasmda bilhassa iki ismi zikretmek laz1md1r: Hertzberg ve
Gregorovius.
HERTZBERG
Hertzberg eski Yunanistan ve Roma tarihleriyle
olduktan sonra ortazamanlara ge<;ti ve umumi mahiyette iki
eser telif etti: 1. Antik hayatzn inkzrazzndan hali hazzra kadar Yu-
nanistan Tarihi (Geschichte Griechenlands seit dem Absterben des an liken
Lebens bis zur 4 cilt. Gotha 1876 - 1879); 2. On
altzncz asrzn sonlarzna kadar Bizanslzlar ve Osmanlz Devleti Tarihi
(Geschichte der Byzantiner und des Osmanischen Reiches bis gegen Ende
des sechszehnten }ah.rhunderts. Berlin, 1883). Bu iki eser, tam
manasiyle orijinal bir eti.id te;;kil etmemekle beraber, Hopf'un
asarmm mi.iteaddit neticelerini, daha iyi ve daha sade bir
i.islCiba malik olmalan sayesinde, daha bir okuyucu
muhitine ikinci eser P. V. Besobrasov tarafm-
dan, baz1 not ve ilavelerle, rusc:;aya ve G. F.
Hertzberg'in Bizans Tarihi (Moskova 1896) ismi altmda basil-
mi;>hr. P. V. Besobrasov, bu terci.imeye ilave oldugu
mevzua ait en yeni bibliyografyadan maada, Rus
alimlerinin Bizansm dahili tarihi sahasmdaki mesailerinin neti-
Eskikitaplarim.com
24 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
celerini nazan itibare almi$ olmas1 bu terclimeye, aslma na-
zaran, daha bi.iyi.ik bir k1ymet vermektedir; Hertzberg ise
bu hususlan bir tarafa b1rakm1$h: mesela bi.iylik saray, saray
te$rifat usulli, esnaf ve ti.iccar korporasyonlan, koylliler, koy
te$ekki.illeri, koy kodeksi, koyli.i mi.ilki.inlin mi.idafaa vasita-
lan, topraga bagh koyllilerin esaret altma ahnmalan, toprak
kolelerinin vaziyeti, kolonlarm timarlan, kadastro, vergiler sis-
temi '!e maliye memurlarmm salahiyetlerini suiistimalleri gibi.
Hertzberg'in bu ikinci eseri ve bilhassa bu eserin rus<;a
terci.imesi, Bizans tarihine yeni ba$hyanlar i<;in <;ok faidelidir.
GREGOROViUS
Hopf'un tetkikahm asarma esas ittihaz etmi$ olan ikinci
a.lim, daha onceleri ortazamanlar Roma tarihine dair yazml$
oldugu bliyi.ik eseriyle bihakkm $6hret kazanmi$ olan
F. Gregorovius olmu$tur. Ortazamanlar Roma tarihine dair
yapml$ oldugu ara$hrmalar bu alimi ikinci bir antik mede-
niyet 'merkezi olan A tina $ehrinin tarihini tetkik eylemege
sevketti. Bu son tetkikatm neticesi Ortazamanlarda Alina $eh-
rinin Tarihi (Geschichte der Stadt Athen im Mittelalter. Stuttgart 1889.
2 cilt) oldu. Gregorovius'un kitab1 bu sahada zamamm1za
kadar biribirini takip etmi$ olan asann kaffesine saglam bir
esas te$kil etmi$ ve ileride yazllacaklara dahi ayni esas1 te$kil
edecek olan (30) Hopf'un asanna istinat etmektedir. Fakat
Gregorovius, malum oldugu ve<;hile, Hopf'un me$gul olma-
digi bu memleketin medeniyetinin tetkikm1 eserine ithal etmek-
tedir. Gregorovius, i.izerine alml$ oldugu vazifeyi, parlak bir
surette ba$armi$hr. Mi.iverrih, Hopf'dan sonra meydana
<;Ikanlml$ olan malzemeden istifade ederek, Bizans tarihi
~ e n ; e v e s i i<;inde, ortazamanlar Atina tarihini, iyi tertiplendiril-
mi$ bir $ekilde tasvir etmekte ve hadisati XIX uncu as1rda
Yunan k1ralhgmm ilanma kadar goti.irmektedir.
Gregorovius'un eserini Bizans tarihiyle alakadar olanlarm
kaffesi istifade ile okuyabilir.
BURY
1861 de dogmu$ olan J. B. Bury 1895 te, Trinity College'e
modern tarih profesori.i intihap edildi ve 1902 de Cam-
bridge Oniversitesine modern tarih i<;in k1rali profesor nasb-
Eskikitaplarim.com
BURY 25
edildi. Bizantinizm sahasmm haricinde kalan diger a.sarmdan
maada Bury 395 ile 867 arasmdaki hadisah ihtiva eden tic; cilt
lik birUmumf Bizans Tarihi yazd1. ilk iki cilt Arkadius'tan lren'e
kadar muahhar Roma lmparatorlugu Tarihi (A. History of h ~ later Roman
Empire from Arcadius to Irene. London 1889) ismi altmda 1889 da
c;lkmu;;hr. Bunlarda hadisat, imparator $arlmayn'm Papa
Leon III tarafmdan Romada tetvic; edildigi 800 tarihine kadar
anlahlmaktad1r. Hie; bir kimse, Muahhar imparatorluk Tarihinin
ilk iki cildi, 1889 da, <;lkmazdan evvel, Bury'nin Bizans saha-
smda yapmu;; oldugu etudlerin genir;;lik ve derinliginin
ifr;;asma haz1rlanmam1$tl. Bu $a$llacak bir eserdi; bir pi$
darm eseriydi, ve bununla Bury muverrih olarak r;;ohret bul-
du" (31). Oc;i1nci1 cilt 23 sene sonra "lren'in sukutundan Basil I in
ciiltlsuna kadar $arki Roma lmparatorlugu Tarihi,(A.History of the Eastern
Roman Empire, from the fall of Irene to the accession of Basil /.
London. 1912) ismi alhnda ne$redildi. Bu cilt 802 ile 867
arasmdaki devri ihtiva etmektedir. 1923 senesinde ilk iki
cildin, hadisah yalmz Justinian saltanahmn sonuna kadar goti1
ren (M. s. 565), ikinci tabllan <;Ikml$hr. Bu, sadece gozden
gec;irilmir;; ve ilaveler gormii$ yeni bir edisyon degil, fakat
hemen hemen Bizans tarihinin ba$langicma dair yeniden
yaz1lmi!;.) bir eserdir. Muellife gore bu iki cildden birincisi
<tGarbi Avrupanm Germenler tarafmdan zaptz, ikincisi ise justinian
devri tesmiye olunabilirdi (32). 565- 880 devri tarihi r;;im-
diye kadar yeniden tabolunmami!;.)hr. Miiellifin mufassal bir
Bizans tarihi yazmak emelinde oldugu anla$lhyor. Fakat Bury
maalesef Romada, 1 haziran 1927 de, olmii$tiir.
Bury, eserinde, pek dogru olarak, Roma imparatorlugu-
nun I inci as1rdan XV inci asra kadar devam etmi!;.) oldugu
fikrinin mumessili olarak ortaya <;1kmaktad1r. Birinci cildinin
methalinde tarihin hie; bir devrinin Roma muahhar impara-
torluk devri kadar yanh!;> ve gayn vaz1h isimlerle kararhlmi$
olmadigmi beyan etmektedir. Bu tarihin ehemmiyeti hak-
kmda anudane bir surette yanh$ hiikum verilmir;; ve karak-
terinin yanh$ bir $ekilde gosterilmi$ olmasmda bu tarihe
verilmi$ olan yanh!;> isimlerin - zannedildiginden c;ok fazla-
dahli olmu!;.)tur. Ciham ilkzamanlardan yenizamanlara
isal etmi$ olan as1rlarm tarihini kavramak hususunda ilk
ad1m, ancak antik Roma imparatorlugunun 1453 ten once
ink1raz bulmami$ olmasmm anla$Ilmasiyle, ahlm1r;;hr. Okta-
Eskikitaplarim.com
26 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
vian-Avgustus'tan son Bizans imparatoru Konstantin Pa-
leolog'a kadar bir tak1m Roma imparatorlan, biribirini bila fa-
Slla, Roma tahtmda istihlaf etmi;;lerdir. Zamamm1zda bu mil-
him hadise Muahhar imparatorluga verilmi;; alan Bizanten
ve Orek isimleri tarafmdan kararhlmi;>hr. Bizans imparatar-
lugu isminde 1srar eden muverrihler Roma imparatorlugu-
nun ne zaman bitmi!? ve Bizans imparatorlugunun ne zaman
ba;;lam1;; olduguna dair miittefik degillerdir. Bu iki tarih
arasmda se<;ilen hudut bazan Buyuk Konstantin tarafmdan
istanbulun tesisi, bazan Buyiik Teodos'un ollimii, bazan
]ustinian'm zamam saltanah ve bazan da, Finlay'in istedigi
gibi, iza vriyah Leon'un ciilusudur. Ve bir taksimi kabul
etmi;; alan mtiverrih diger bir taksime icabet. etmi;; olanm
haks1z oldugunu beyan edemez, <;iinkti tekmil bu taksimat
tamamiyle itibaridir. Roma . imparatorlugu, 1453 ten eHvel,
nihayet bulmam1;;hr. Bizans, Orek, Roma veyahut Oreko-
Romen imparatorlugu tabirleri muhim bir hadiseyi karart-
mak . .ve vahim sui tefehhiimler tevlit etmekten ba;;ka bir
i;;e yaramamaktad1rlar.
Bu miilahazalar, Bury'yi, evvelce gormi1$ oldugumuz
vec;hile, okuyucuyu 800 senesine kadar goturen ilk iki cil-
dine llfuahhar Roma imparatorlugu Tarihi unvanm1 vermege
sevketmi;;tir. 800 de $arlmayn Ramada imparator ilan
ediliyor. i;;te bu sebepten dolay1 biribirine rakip alan iki
devlete hakll olarak Oarp ve $ark imparatorluklan ismi
verilebilir. Fakat maalesef ~ a r k i Roma imparatorlugu tabiri
kendisine hie; uym1yan ;;u yahut bu devire te$mil olunmak-
tadlr. Mesela V. inci as1rda ~ a r k i yahut Oarbi Roma impara-
torluklanndan ve yahut Oarp imparatorlugunun 4 76 sene-
sin de sukutundan bahsolunmaktad1r. Bu kabil tesmiyeler,.
me;;hur alimler tarafmdan kabul edilmi$ almakla beraber,
yalm$tirlar ve sui tefehhiimlere yo! ac;maktad1rlar. Bu naktay1
burada izah edelim: V. inci as1rda Roma imparatarlugu
tek ve gayri kabili taksimdi; imparatorlann adedi birden
fazla olabilirdi; fakat hi<; bir zaman iki imparatorluk mevcut
olmaml$hr. V. inci as1rda iki imparatorluktan bahsetmek
imparatorluk kudreti hakkmdaki nazariyeyi tamamiyle yal-
m;; bir ;;ekilde gostermek demektir. Hi<; bir kimse Kons-
tans ve Konstan (Buyiik Konstantin'in halefleri) zamamnda iki
imparatorluktan bahsetmez ve Arkadius ile Honorius, Gene;
Eskikitaplarim.com
BURY 27
Teodos ile Valentinian I II, Leon I ile Antemius arasmdaki si-
yasi milnasebat Konstantin'in ogullan .arasmdaki milnase-
bahn ayni idi. imparatorlar biribirine nazaran milstakil
hatta biribirine dil$man olabilirlerdi; idare ettikleri impara-
torlugun vahdeti, nazari olarak, hi<;: bir zaman haleldar olma-
mi$hr. lmparatorluk 4 76 da sona ermemi$tir: bu tarih tekmil
bir as1r devam edecek'olan izmihlal hadisesinin pek te milhim
olm1yan bir derecesini ifade etmektedir. Romulus- A vgL;s-
tulus'un tahttan feragati, Roma imparatorlugunun sukutuna
hadtm olmak $6yle dursun, bu imparatorlugu sarsmaga
dahi muvaffak olamami$hr. Garp imparatorlugunun suku-
tundan bahseden Gibbon'u takliden bir tak1m modern mil-
verrihlerin dahi bu ibareyi kabul etmi$ olmalan $ayam tees-
stifttir. Roma imparatorlugu. M. e. I inci as1rdan XV. inci
asnn ortasma kadar devam etmi$tir. Ancak 800 senesinden
sonra, garpte diger bir Roma lmparatorlugu kurulmu$ oldu-
g undan Roma imparatorlugundan bahsolunabilir (33).
i$te bu sebepten dolay1 : Bury, 802 den sonraki vakayii ihtiva
eden U<;ilncil cildine, bu cildi digerlerinden tefrik etmek ilzere,
Sarkf Roma lmparatorlugu Tarihi ismini vermi$fir.
Bury/ XVIII inci as1rdan itibaren, milverrih ve filosoflann
Bizans tarihine kar$1 gosterdikleri istihfafa i$aret .. ettikten
sonra bunlarm bu hareketleriyle Oarbi Avrupa medeniyeti
tekamillilniln en mUhim amillerinden birini, yani Muahhar
Roma imparatorlugu ve modern Romamn tesirlerini, lay1kiyle
takdir edememi$ olduklanm beyan etmektedir (34).
Bury'nin noktai nazan, $ilphesiz, tamamiyle yeni degildir.
Roma inci asra kadar devam etmi$
,oldugunun . farkma ev;velce vanlml$tl: mesela Montesquieu'
n lin << Romalzlarzn; itila ve inkzrazz sebeplerine dair miilahazalar adll
kitabmda oldugu gibi. fakat Bury bu tezi mi1stesna bir
kuvvetle ortaya atmu;; [ve btitiln asannda tekemmill ettir-
mi$tir.
Bury'nin eseri hususi bir dikkate Iay1khr. imparatorlugun
$ark msfmm mukadderatlm anlahrken, garp msfmm hadisa-
tJm dahi 800 e kadar nazan itibare almaktad1r ki bu husus,
pek tabii olarak, milellifin Roma imparatorlugunun vahdetini
telakki edi$ tarzma tamamiyle uymaktad1r. Bury, kitabmda
Eskikitaplarim.com
28 BiZANS iMPARATORLULlU TARiHi
yalmz siyasi tarih ile iktifa etmeyip te!;;kilah, edebiyat,
ic;timai hayat, cografya ve san'at ilah ..... meselelerine ba!?II
ba!?ma faslllar tahsis etmektedir. ikinci tab1daki imparatorlu-
gun biinyesine ve idari te!?kilata tahsis edilmi!? olan ilk iki fastl
ic;in Roma imparatorluk tarihinin en miitehasstsla-
rmdan biri !?Oyle yazmaktadtr: "Bu ktslm Muahhar Rom a
imparatorlugu umumi hayat !?artlarmm en iyi ve en ktsa
tasviridir, (35).
Bury, Macar, Rus ve diger Slav Iisanlanna miikemme
len vaktfti. i!?te bu sayede eserinin iic;iincii cildinde Bizans
tarihiyle alakah biitiin Rus ve Bulgar eserlerinden istifade
etmi!? ve bunlan ktymetlendirmi!?tir.
LAMBROS
1851 de Korfuda dogmu$ ve 1919 da, olmii!? olan Atina
Dniversitesi profesorii, el yazmas1 vesikalarmm ve tarihi me-
tinle.,rin yorulmak bilmez na$iri, Aynaroz Orek el yazmalan
katalogunun miiellifi olan asnm1zm Grek alimlerinden
Spiridon Lambros (AIX!-Lrtpo\;), 1886 ile 1908 seneleri arasmda,
"En eski zamanlardan lstanbulun fethine kadar resimli Yunanistan Ta-
rihi nin ('lcno.OCtX t* &no tffiv xp6vwv
KwvcrttXv-rwoun6A.ew\;, Atina 1886-1908. 6 Cilt) alb
cildini yazmt$tlr. Lambros'un bilhassa geni!? bir halk kiitlesi
ic;in yazllmi$ olan bu kitabi Bizans tarihi vakayiini, Bizans
imparatorlugunun mevcudiyetinin sonuna kadar, ac;tk ve
metodik bir tarzda, tasvir etmektedir. Miiellif mehaz gosier-
memektedir. Metinde bir c;ok resim vardtr. Bizantinizm sa-
hasmda Lambros'un sarfetmi!? oldugu faaliyet ve meydana
getirmi$ oldugu miihim asar daha heniiz ktymetleriyle mii
tenasip bir $ekilde takdir edilmemi$tir (36).
GELZER
iena Oniversitesi profesorlerinden Heinrich Gelzer,
Krumbacher'in Bizans edebiyatz Tarihi ic;in "Bizans /mparatorlarz
tarihinin hu/Jisaszm telif etmi!?tir (Abriss der Byzantinischen Kaiser-
geschichte. Miinih 1897). Gelzer, bu hulasada, bilhassa harici
tarihi nazan itibare almaktadtr; miiellif bir c;ok defalar
Hertzberg'in kitabmm tesiri altmda kalmaktadtr. Atak
Eskikitaplarim.com
HESSELiNG 29
bir politikac1 olan Gelzer, bazan Bizans devri tarihi hadisa-
tma dair verdigi hilkumlerin arasma, hie; lilzumu olmaksizm, .
kendi siyasi temayilllerini iptidai bir
malumat edinmek istiyenlere Gelzer'in huH\sas1 faideli olabilir.
Bir Alman Jiminin agzmdan, eserinin $U
sozleri calibi dikkattir: Rus <;arlarmdan. biri, evlen-
mek suretiyle, Paleologlar hanedamna mensup bir prensesle
birle$mi$tir; Konstantin Monomak'm tac1, Kremlinde, biitiin
Rusyahlarm mutlak hakimi olan bir <;;arm
tur. Rus imparatorlugu Bizans imparatorlugunun hakiki de-
vammi temsil etmektedir. Bir gun Ayasofyamn hakiki imana
avdeti ve Ku<;uk Asyamn Turklerin alc;ak h.kimiyetinden
kurtulmas1 mukadder ise, bu ancak Rus c;an sayesinde ola-
cakhr. ingilterenin muhalefeti tabiate ve tarihe mugayirdir;
binaenaleyh bir gun behemmehal kinlacakhr. istanbul impara-
toru, bu i$e bagh muazzam vazifeleri idrak ettigi takdir-
de, ancak ortodokslugun mudafii Rus c;an olabilir (37).
HESSELiNG
Holandada Leyd Oniversitesinde profesor olan D. C.
Hesseling 1902 de, Holanda Iisamnda, Bizcms: medeniyet
tetkikleri, fstanbulun tesisinden itibaren (Byzantium. Studien
over beschaving na de stichting van Konstantinopel. Haarlem
1 902) unvamm ta$Iyan bir kitap Holanda lisam
pek fazla taammum oldugundan Hesseling'in bu
eseri, ancak 1907, "Bizans medeniyetine dair bir tecriibe, (Essat
sur la civilisation byzantine. Paris 7907) ismi altmda frans1zc;aya
c;evrildikten ve frans1z bizan tinisti G. Schl urn berge'rin bir m u
kaddimesiyle birlikte ne$redildikten sonra, umumun istifa-
desine arzedilmi$ oldu. Frans1zca edisyonun methalinde
miiellif, oldukc;a muamma!I bir tarzda, "tercumenin Frans1z
halkmm zevku1a uygun olarak oldugunu, beyan
etmektedir.
Bir c;ok malumat ihtiva eden ve pek fazla hac1mh olm1yan
Hesseling'in kitab1, bilhassa $ark imparatorlugunun gec;irmi$
oldugu miiteaddit safahat iizerinde durmak suretiyle, Bizans
medeniyetinin umumi hatlarm1 tesbit etmektedir. Siyasi
hadiseleri ise, muellif, bunlar Bizans medeniyetini aydmlata-
bilecek mahiyette olduklari zaman, nazan itibara almakta,
Eskikitaplarim.com
30 BiZANS iMPARATORLUllU TARiHi
isimleri ve teferruata ait bir tak1m hususah, ancak umumi
fikirlerle alakadar olduklan takdirde. zikretmektedir. Hesse-
ling'in kitab1 edebiyat ve san'ate geni$ bir yer ay1rmaktad1r.
Belki mlitehass1slar i<;in fazla basit bir $ekilde yazllm1;;
olan Hesseling'in Bizans medeniyetine dair tecriibe si a<;Ik bir
Oslupta yaz1lml$ ve aym zamanda saglam esaslara istinat
-eden bir eser vas1tasiyle Bizansm oynaml$ oldugu umumi
rol hakkmda bir fikir edinmek istiyenler i<;in c;ok faide-
Hdir.
BUSSELL
Burada F. W. Bussell'in ingilizce yaz1lm1$ iki ciltlik bir
eserinden bahsetmek gerekir. 1910 da Londrada inti$ar etmi;;
olan bu eser Roma imparatorlu'bu: Domitiandan (M. s. 87) Nikefor
111 iin kadar tarihine dair tecriibeler [The Roman Empire:
essays on the Constitutional History from the accession of
Domitian ( 87 A. D.) to the Retirement of Nicephorus III (1087
A.D.)] ismini ta$1maktad1r. Bu eser bir tak1m enteresan
fikirier ve mukayeselerden mahrum olmamakla beraber,
hikaye tarzmm toplu olmamas1, bir tak1m tekerrlirler ihtiva
etmesi ve vaz1h bir plana malik bulunmamasmdan dolay1,
bozulmakta ve bir <;ok defalar mlihim fikirlerini kaybetmek-
tedir. Eserin kronolojik c;er<;evesi, mliellifin bu hususta
verdigi izahata ragmen (Cilt I, sah. 1-2, 13-17) $Uradan ve
buradan intihap edilmi$tir. ikinci ciWe, hi<; limit edilmedik
bir yerde, Ermenistan ile Bizans imparatorlugunun 520 ile
1120 arasmdaki mlinasebatmdan bahis bir icmale tesadlif
edilmektedir (Cilt. II sah. 333-483). Bussell'in kitabm1 okumak
kolay degildir. kinde hie; bir not yoktur. Mliellifin esas fikri,
imparatorlugun ilk as1rlannda tamamiyle vaz1h olan Rcima im-
paratorlugu te$kilatmm, Roma Climhuriyet te$kilfitmdan aim-
ill!$ olan $ekillerinin, muhtelif bir taklm safahat arzederek,
Komnenler devrine kadar baki kalmi$ ve bu devirde,
nihai olarak, tiranhk ismini ta$Iyan Bizans mutlak idaresi
tarafmdan ortadan kald1nlmi$ olmasidir.
KEMBRi<; ORT AZAMANLAR T ARiHi
(Cambridge Medieval History)
Mlikemmel bir bibliyografya ihtiva eden Cambridge
Medieval History Bizans imparatorluguna dair yaz1lm1$ en
yeni umumi tarihtir; birinci cilt (1911) Bliylik Konstantin ile
Eskikitaplarim.com
KEMBRi<; ORTAZAMANLAR TARiHi 31
Anastas'm olilmil (518) arasmdaki devirden bahsetmektedir;
ikinci cilt (1913) ikonoklastlar devrine kadar gelmektedir; .dor-
duncil cilt (1923) ba!?tan a!?ag1ya kadar 717 den 1453 e kadar
uzanan Bizans tarihi ve bu tarihin eski Slavlar, Ermenistan,
Mongoller, ve Balkan devletleriyle olan milnasebetlerine tahsis
edilmi$tir. Ortazamanlann bu umumi tarihi, olilmii mucibi
teessilf olan J. B. Bury'nin idaresi altmda, inti$ar etmi!?tir;
bu tarih Avrupamn en me$hUr alimleri tarafmdan meydana
getirilmi$ bir eserdir.
BiZANS T ARiHINE DAiR AMiY ANE BiR SURETTE Y AZILMI$
OLAN UMUMi iCMALLER
Tarihi asar kulliyatr, Bizans tarihine dair, geni$ bir oku-
yucu kutlesi ic;in yazllmi$ olan ve alelekser pek biiyilk ilmi
k1ymetleri olm1yan baz1 icmal lere maliktir. Fakat bu kabil
icmaller, orjinaliteden mahrum olmakla beraber, fai-
deli olabilirler ve okuyucunun dimagmda Bizans imparator-
lugunun mukadderatma kar$1 devamh bir alaka uyandirabi-
lirler. Bu kabll eserlerin ekserisi ingiliz lisamnda yazilmi!?hr.
C. W. C . Oman'm Bizans lmparatorlugu (The Byzantine Empire,
3 iincii. tab'1. Londra 1892) adh eseri cazip bir ilslup ve pek gilzel
resimleri muhtevidir. Finlay ve Bury'nin asarma istinat eden
F. Harrisson Ortazamanlann ilk devirlerinde Bizans Tarihi (Byzan-
tine History'in the early middle-ages. Londra 1900) (38) ismini ta-
$Iyan kuc;O.k bir risalesinde Bizansm oynaml$ oldugu rolil
Garbi Avrupa medeniyeti noktai nazanna gore, tenvire c;ah$-
maktadlr. Bizans imparatorlugunun ic;timai ve siyasi teka-
millli hakkmda bir fikir vermek hususunda, Pierre Grenier
Bizans lmparatorlugu, ve siyasi tekumiilii (L'Empire Byzantin:
Son evolution sociale el politique. Paris 1904) adh iki ciltlik ese-
rinde, enteresan bir te!?ebbilste bulunmu!?tur .. Mevzuun umumi
inki$afmm kusurlu olmas1 ve oldukc;a vahim bazt hata ve
noksanlan ihtiva etmesine ragmen- miltehassis olm1yan bir
zat ic;in bunlar tabiidir- Orenier'nin bu eseri Bizans tarihi
sahasmda mlitenevvi ve muhtelif malO.mat verdiginden dolay1,
istifade ile okunabilir.
imparatorlugun umumi tarihiyle alakadar k1sa, fakat dol-
gun bir istanbul tarihini W. N. Hutton'un "Istanbul. imparator-
lugun eski merkezinin tarihi (Constantinople. The story of the old capital
of the Empire. Londra 1904) adh eserinde bulmak kabildir.
Eskikitaplarim.com
32 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
K1sa, fakat gayet kuru bir Bizans tarihi icmali Roth tara-
fmdan Bizans Devlefi Tarihi (Geschichie des byzantinischen Reiches.
Leipzig 1904. 125 sah.) ismi altmda yazilmihr. Mi.iellif,
1917 de, muhtasar bir $ekilde "Bizans lmparaforlugunun if;timafve
kiiltiirel tarihi, ni ( SoziaZ.und K ulturgeschichte des Byzantinischen
Reiches. Lepizig 1917) dahi ne$retmi$tir.
Profesor Skala, Helmoldt'un c<Cihan Tarihi)) nde, inti$ar eden
Biiyiik lskender' den itibaren Hellenizm (Das Griechentum seit Alexander
dem Crossen. Helmodt'un Cihan Tarihi, cilt V. Leipzig ve
Viyana, 1904, 116 sah.) adh eserinde dolgun ve derin bir
kaynak ve asar bilgisine istinaf eden bir Bizans tarihi icmali
yazmi$hr. Bu son icmalde mi.iellif Bizans medeniyetini etrafh
bir surette tahlil etmekte ve bu medeniyetin oynad1g1 roli.i
tenvire c;ah$maktad1r.-ingiliz lisamnda, Rumen mi.iverrihi Yor-
ga'nm k1sa, ciddi ve c;ok gosteri$li bir plana gore tertip edilmi$
Bizans /mparatorlugu (The Byzantine Empire. Londra 1907) adh
bir icmali vard1r. Vine ingiliz lisanmda E. Foord tarafmdan
gayet canll bir surette yazllmi$ olan ve mi.ikemmel resimler
ihtiva eden Bizans /mparatorlugu. Avrupa medeniyetinin arka bekr;isi
{The Byzantine Empire, the rearguard of the European civilisation.
Londra 1911) isimli bir eser 1911 de <;Ikmi$tir. Bu kitapta,
Bizans tarihinin, 1204 ten sonraki inhitat devri k1smmda, pek
muhtasar ve sathi: yazllml$ olmas1 $ayam teessi.ifti.ir.
Bizans tarihinin k1sa bir icmalini E. Lavisse ve A. Ram-
baud'nun Dordiincii aszrdan zamanzmzza kadar gelen devrin umumf
Tarihi nde bulmak kabildir (Histoire generale du IVeme siecle d
nos jours). Bizans medeniyetine dair yaz1lm1$ diger kiymet-
li bir icmale W. Turchi'nin Bizans medeniyeti (La civilita
bizanfina. Torino, 1915) adh italyanca eserinde raslan-
maktadir.
1919 da, Ch. Diehl Bizans /mparaforlugu Ta.rihi>) ni (Histoin
de l'Empire byzantin) ne$retmi$tir. Bu kitabm ihtiva ettigi 220
sahifede mi.iellif bir Bizans imparatorlugu siyasi tarihi hula-
sasmm c;erc;evesini a$maktad1r: en mi.ihim dahili hadisattan
bahsetmekte ve Bizans medeniyetinin roli.ini.i izah eyle-
mektedir. K1sa bir bibliyografya ve mi.iteaddit haritalar
ve resimler ihtiva eden bu eser Fransada birc;ok defalar
tab'olunmu$tur. ingilizce bir terci.imesi 1925 te Amerikada
basllmi$tlr (History of the Byzantine Empire. Mi.itercimi: G. Ives.
Princeton, 1925).
Eskikitaplarim.com
BiZANS TARiHiNE DAiR AMiYANE BiR TARZDA YAZILAN UMUMi iCMALLER 33
Bizans: itilu ve inhitat (Byzance: grandeur et decadence, Paris
1919) adh eserinde Ch. Diehl Bizansm dahili hayahm parlak
bir surette tasvir etmektedir. Diehl, bu kitabmda imparator-
lugun itila ve inkrrazr sebeplerini. Bizans . medeniyetinin
memleketler tizerinde yapmi$ oldugu tesirleri ve
Ttirkiye, Rusya ve Balkan devletlerinde Bizansm mirasrm izah
etmektedir (39).
Bizans hayah ve medeniyeti hakkmda ciddi ve calibi dik-
kat bir tarzda yazrlmi$ ettitler meyamnda August Heisen-
berg'in Bizans devletinin hiikumet ve sosyetesi (Staat und Gesellschaft
des byzantinischen Reiches. Leipzig ve Berlin 1923". P. Himel berg
tarafmdan ne$rolunan Die Kultur der Gegenwart sensrmn
II. cildi. IV. krsmr) ve Norman H. J:;3aynes'in Bizans lmparator-
lugu (Byzantine Empire. Home University Library of Modern
Knowledge, Nr. 114, 1926) adh eserleri vardrr. Bu son kitap
bilfiil IV tincti asrr ile istanbulun 1204 teki Ha<,;hlar tarafmdan
zaph arasmdaki devri ihtiva etmektedir. - Bizans irnpara-
torlugu tarihi, XI inci asrm sonuna kadar, mticmel bir $ekilde
L Halphen'in Barbarlar: Biiyiik istilulardan XI inci aszrdaki Tiir'k
fiituhatzna kadar (Les Barbares: des grandes invasions aux conquetes
turques du XI. Paris, 1926) adh eserinde tasvir olunmu$-
tur. Bu kitapta bir de bibliyografya bulmak kabildir.
Robert Byronun Bizanszn muvaffakzyeti. Tarihf bir bakz$. M. s.
330 - 7453, (The. Byzantine Achievement. An historical perspective. A.
D. 330- 7453. Londra, 1929, 346 sah.) adh yeni kitabr istifade
ile okunabilir.
Bizans tarihine dair gayet saglam ve krsa umumi makale-
ler E. Gerland tarafmdan Katolik Ansiklopedisi (Catholic En-
cyclopedia) ve ]. B. Bury tarafmdan Britanya Ansiklopedisi i<,;in
(Encyclopaedia Britannica 1 1. tab'r) yazrlm1 $lard! r.
0. Seeck'in Antik Diinyanzn lnkzrazz Tarihi (Geschichte des
Untergangs der antiken Welt. 6 cilt. 1895-1920) dahi istifade ile
okunabilir. Birinci cildin ti<,;tincti tab'r 1910 da, ikinci ve
ti<,;tincti ciltlerin ikinci tabrlan ise 1921 de inti$ar etmi$lerdir.
Bizans tarihine methal mahiyetinde iki krymetli eser son
zamanlarda ne$redilmi$lerdir: Bunlardan birincisi E. Stein'in
"Muahhar Roma lmparatorlugu. I. Roma devletinden Bizans devletine
(284-4 76) (Geschichte des spli.tromischen Reiches. I. Vom romischen
Bizans imparatorlugu Tarihi 3
Eskikitaplarim.com
34 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
zum byzantinischen Staat 282 -4 76. Viyana 1928) adh tarihi,
digeri ise F. Lot'nun Antik diinyanm sonu ve ortazamanlarm ba$-
langzcz>> (La fin du monde antique et le debut du moyen-age. Paris 1927)
adh kitab1d1r; bu son eser Btiytik Justinian devrini dahi
ihtiva etmektedir.
BiZANS EDEBiY A TI
Bizans edebiyahm tammak i<;in Mtinih Oniversitesi pro-
fesorlerinden mtiteveffa Karl Krumbacher'in "justinian' dan $arki
Roma lmparatorlugunun sonuna kadar Bizans edebiyatz tarihi, (Geschichfe
der byzantinischen Literatur von justinian bis zum Ende des ostromis-
chen Reiches. Mtinih 1897. 1193 sah.) adh eserinin ikinci
tab'ma mtiracaat etmek elzemdir. Krumbacher'in kitabmm
ikinci tab'mdaki dini edebiyat tarihi bahsi profesor A. Ehr-
hardt tarafmdan yazilmi!?hr. Ayni yukarda i!?aret olun-
dugu ve<;hile, Gelzer'in "Bizanszn siyasi tarihi hulc2sasz, bulun-
maktadir.
Krumbacher'in eseri, herhangi bir Bizans edebiyah tet-
kiki i<;in, ve zaruri yard1mC1 vas1tad1r. Bu eser, ilk
nazarda, ihtiva ettigi malzemenin c;oklugundan dolay1, nazan
dikkati celbetmekte ve mtiellifinin derin ihtlsas ve fevkalade
kabiliyetini tebartiz ettirmektedir. Krumbacher Rus
ve diger Slav lisanlarma vaklfh: bu sebepten
Rus ve daha umumi olarak Slav eserlerinden istifade etmek-
tedir. Hi<; $tiphesiz, Krumbacher'in bu eseri, mtitehass1slar
ic;in kaleme almmi$hr; alelade bir okuyucunun i$ine gel-
mez. Fakat Krumbacher geni$ halk ktitlesi ic;in, daha a<;1k
bir tarzda, elli sahifelik bir Bizans edebiyah tarihi yazmi$ ve
bu eserine "Ortazamanlar Grek edebiyatz tarihi, (Die griechische Lite-
ratur des Mittelalters, Leipzig ve Berlin. 1912, "Die Kultur der
Gegenwart, serisi. Na$iri: Hinneberg) ismini Krum-
bacher'in bu son eseri, ancak mtiellifinin oltimtinden sonra
ne$redilmi$tir.- Grek halk edebiyah ic;in F. Dietrich'in "Bizans
ve modern grek edebiyatz tarihi, (Geschichte der byzantinischen und neu-
griechischen Literatur. Leipzig 1902)adh eserini kaydetmek mu-
vaflkhr. G. Montelatic;i' nin italyanca muhtasar "Bizans edebiyatz
iarihi, nde [Storia della letteratura bizantina] (324 1453) "Manuali
Hoepli , ilmi serisinde Milano, 1916. iki cilt
95- 96. sah. VIII-292] iyi malumat bulmak kabildir. Bu kitap
Eskikitaplarim.com
BiZANS EDEBiYATI 35
Krumbacher'in bir tekerrilrli degildir; Krumbacher'den 19
sene sonra ne!;)redilmi;; olan bu eser <;ok yeni malumat ihtiva
etmektedir. Mesela birc;ok hatalan tashih eden Mercati'nin
Roma et /'Oriente VIII, 1918, sah. 171- 183 te inti;;ar etmi$
olan bir tenkidi okunabilir. N. Yorga'mn "Bizans edebiyatl:
mahiyeti, taksimatz, viis'ati, isimli makalesine dahi mliracaat
olunabilir (Revue historique du Sud- Est europeen II, 1925, sah.
370- 397). Bizans edebiyatmm iptidai devri i<;in W. Christ'in
"'Grek edebiyatz tarihi, (Geschichte der griechischen Literatur.
6 net tab'I. Mlinih 1924, Cilt II) c;ok faidelidir.- 0. Barden-
hewer, Patrologia (3 lincli tab't. Freiburg im 1910). -
0. Bardenhewer, Eski hzristiyan edebiyall tarihi (Geschichte der
altchristlichen Literatur. 4 cilt. 2 nci tab'I. Freiburg im Breisgau,
1913- 1924); bilhassa 3 lincli ve 4 linci1 ciltler (IV lincli ve
V inci asir).- Ayni devir i<;in ;;u eserler dahi mlifit olabilirler:
L. H. Jordan, Eski hzristiyan edebiyatz ( Geschichte der altchrist-
lichen Literatur. Leipzig 1911). - A. Harnack'm Eusebius'a kadar eski
luristiyan edebiyatz tarihi. I. Kaynaklar ve durum. II. Kronoloji.,
[Geschichte der altchristlichen Literatur bis Eusebius. I. Die Uberlieferung
und der Bestand (Leipzig 1893). II. Die Chronologie. 2 cilt.. (Leip-
zig, 1887- 1904)] adh ana eseri IV Oneil ve V inci as1r ede-
biyahna bir methal olarak kullamlabilir.
Eskikitaplarim.com
RUSYADA BiZANS TARiHi ARASTIRMALARININ
KISA BiR iCMALi
ALMAN AKADEMiSiYENLERi - GARPLiLER VE SLAV
MUHiPLERi - V. G. V ASiLiEVSKi
Rus alimleri ancak XIX uncu asnn ikinci msfmdan itiba-
ren Bizans tarihini ciddi bir surette tetkik etmege ba$lami$
lardtr. Bu asnn birinci msfmda Bizans tarihiyle i$tigal eden-
ler Rusyaya gelen, Fen Akademisi azast edilen ve
hayatlannm sonuna kadar Petrograd'da kalan Alman alimleri
Bunlarm esas gayesi Rus tarihinde Bizansm ve
Bizans kaynaklannm oynami$ oldugu roli.i tesbit etmekti.
B_u akademisiyenler meyanmda Ph. Krug'u (1764 -1844) ve
A. Kunik'i (1814-1899) zikredebiliriz.
Rus fikrinin en namdar mi.imessilleri i<;in, XIX uncu asrm
birinci msfmda, Bizans tarihi, bir<;ok defalar $U veya bu i<;ti-
mai hareket i<;in, bir cambaz tahtast olmu$tu. Nitekim
baz1 Slav muhipleri Bizans tarihinin kendi nazariyelerini
desteklemek ve tarih baktmmdan muhik gostermek i<;in
faideli olan ktsrmlanm al!yorlardt (40). Oarpliler ise Bizans
tarihinin oynami$ oldugu menfi roli.i ispat etmek ve Rusya-
nm, ink1raz bulmu$ bir devletin izleri i.izerinde yi.iri.imek is-
tedigi tadkirde, maruz kalacagi tehlikenin btiyilkli.igi.ini.i teba-
ruz ettirmek i<;in ayni membaa mUracaat ediyorlardi.
Eserlerinin birinde Hertzen $Oyle yazmaktadtr: Nas1l ki
lav ve kUller Herkillanum ve Pompeyi'yi tahlis
eski Yunanistam dahi, mevcudiyetini itmam ettigi bir
Roma hakimiyeti kurtarmi$tlr. Bizans devri lahtin kapagmt
kaldirmi$, fakat i<;indeki olil dirilmemi$tir. Papaslar, ve ke-
$i$ler, bi.iti.in oli.ilerde yapt!klan gibi, bu olilyil dahi zaptet-
mi$ler ve ktsirhgm milmessili olduklanndan dolayi, bu dev-
reye pek yaki$an had1mlar, bu tesahup etmi$lerdir.
Eskikitaplarim.com
ALMAN AKADEMiSiYENLERi, OARPLiLER VE SLAV MUHiBLERi, V. ,O. VASiLiEVSKi 37
Bizans devam edebilirdi, fakat yapacak hi<;bir
... Tarih umumiyetle milletlerle, sahnede kaldik-
lan, yani bir i$ gordtikleri milddet<;e, alakadar olur (41 ).
Diger bir garpli, P. J. (andayev, diyor Biz tefessilh
bir Bizans ile milnasebet tesis ettik (42). Fakat bu
kabil hilkilmlerin, bilaitiraz kabiliyetli ve son derece ma-
lilmath insanlardan sudur etmelerine ragmen, hi<;bir tarihi
k1ymeti olmad1gm1 unutmamahd1r; <;ilnkil bunlardan hi<;-
birisi Bizans tarihinde hi<;bir zaman ihtisas
Fakat, XIX uncu asnn ortasmdan itibaren, Bizans tarihi
tetkikatmm ehemmiyeti Rusyada vaz1h bir ,Surette kendini
gostermege En nafiz Slav muhiplerinden A. S. Kho-
miakov 1850 ye dogru yaz1yor: Fikrimize gore, Bi-
zanstan istihfafkarane bahsetmek bu tarih hakkmdaki ce-
haleti ikrar etmektir (43). 1850 de, Moskova Oniversitesi
profesorlerinden T. N. Granovski yaz1yor: Biz,
Ruslar i<;in, Bizans tarihinin nekadar milhim oldugunu soy-
lemege hacet var m1d1r? Biz (argrad (44) tan milli mede-
niyetimizin en iyi hususahm, yani dini itikatlanmizl ve
killtilrilmilziln tohumlanm ald1k. Sark imparatorlugu gen<;
Rusyay1 h1ristiyan milletler arasma ithal eyledi... Fakat bu
milnasebetlerden sarfmazar, Slav olmakhgimiz Bizansa mer-
butiyemizi gostermege kafidir. bu son nokta, arzettigi
ehemmiyet nisbetinde, ecnebi alimler tarafmdan tebarilz et-
(45). Bizans tarihinin en milhim meseleleri
i<;in tamamiyle bir <;arei hal bulmak, ayni
Granovski'ye gore, o zamanda, yaln1z Rus yahut, daha umu-
mt olarak, Slav alimlerine nasip olabilirdi. Kendine bu de-
rece medyunu oldugumuz hadisenin k1ymetini bil-
mek bizim i<;in bir nevi mecburiyettir (46).
ilmi Rus bizantinizminin hakikt milessisi Petrograd Oni-
versitesi profesorlerinden ve Fen Akademisi, azasmdan
V. G. Vasilievski (1838- 1899) oldu. Vasilievski Rus ilim
alemini, Bizans tarihinip dahili oldugu kadar harict hususi
meselelerine ait son derece milhim eserlerle te<;hiz Rus-
Bizans milnasebatmm tesbiti i<;in uzun milddet ve
bu tetkikatmda, mevzuu tahlil ve derinliklere nilfuz etmekte.
bilyilk bir iktidar Vasilievski'nin baz1 asan,
umumi tarih bak1mmdan dahi, son derece milhimdirler. Me-
sela birinci Ha<;h seferini tetkik etmek i<;in bu alimin Bizans
Eskikitaplarim.com
38 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
ve Pec;enekler adh eserinden mi.istagni kahnamaz: bu ha-
kikati garbi Avrupa alimleri dahi teslim etmektedirler. 1925 te
olmi.i;; alan profesor N. P. Kondakov ve Akademi azasm-
dan F. I. Uspenski dahi bu sahada i;;tihar eylemi;; mi.idek-
kiklerdendirler: bunlardan birincisi bilhassa Bizans san'ati
meselelerinde, ikincisi ise dahili tarih problemlerinde temayi.iz
etmi!?tir.
Rus ilminin en me;;hur mi.imessillerinden alan bu lie;
alimin asanm biz burada tahlil ve tefi< ik etmiyecegiz. Bu
icmalin gayesi Bizans tarihine dair umumi asar1
zikretmektir: Halbuki Vasilievski yalmz hususi meselelere
dair telifat birakmi;>, N. P. Kondakov ise yi.iksek k1ymette
ve bazan umumi mahiyette, fakat san'at eserler
Yalmz F. I. Uspenski bir istisna te;;kil etmektedir.
Bu alirn, birinci cildi 1914, ikinci cildi ise 1927 de inti;;ar etmi$-
olan Bizansm urnumi tarihi adh bir eser ne;;retmi;;tir; bu
eserden a;;ag1da bahsedecegiz.
i;;te bu suretle, XX nci as1r ba;;lang1cma kadar en me!?-
hur Rus bizantinistlerinin Bizans tarihine ifa ettikleri
ba;;hca hizmet, bazan son. derece mi.ihim birtak1m hususi
meseleleri etrafh bir surette tetkik ve bunlann her tarafm1
tenvir etmeleri olmu;;tur.
iERTOV
Rus alimleri umumi biT Bizans tarihi yazmak te;;ebbi.i-
si.inde ancak son senelerde bulunmu;;lard1r. Fakat daha ev-
vel, 1837 den iertov'un, "Umumi tarihten hulasa edilmi$
$arki Roma /mparatorlugu gahut Istanbul tarihi, adh bir eseri, iki cilt
halinde, <;Ikti. Serlevhanm ilk kelimeleri ayni mi.iellifin, 1830
senesine dogru (18301835), 15 kiSimdan mi.ite;;ekkil, Umumi
tarih ve $arki Grek lmparatorlugunun tesisindenberi vukubulan kavimler
muhacereti ve Avrupa, Asga ve Afrikada teessiis eden yeni devletlerin umu-
mi tarihlerinin devamz1> adh bir eser ne;;retmir;; olduguna i;;aret
ediyorlard1. Yukarda ismi ge<;en eser i;;te bu umumi tarihten
hulasa edilmi;;ti.- Bir ti.iccar oglu ve kendi kendine yeti!;imi$ bir
muharrir alan I. iertov Rus okuyucularmm her!;ieyden evvel
hikaye tarzmda yazilmi;> bir tarihe ihtiyac;lan \ ardm> di.isturuna
tevfikan Bizans tarihine dair bir kitap kaleme almi$hr. iertov,
bizzat yazmi;> oldugu vec;hile. mehaz olarak muhtelif kitap ve
Eskikitaplarim.com
J. A. KULAKOVSKi 39
mevkutelerden (franstzca) ahnmt;; bin;ok yaztlardan maada
Royou'nun "Tarihin ni, Lebeau'nun "$ark lmparatorlugu Tarihi, niri
ihtisar edilmi$ edisyonunu, Adam tarafmdan ihtisaren franstz-
caya <;evrilmi$ olan Gibbon'un "Tarihi, ni (4 7) kullanmt$hr.
Bizans tarihi vakayiini istanbulun sukutuna kadar nazan
itibare alan iertov'un bu top!ama eserinin tabii hit:;bir ilmi
ktymeti yoktur. Fakat ne$ri o devir ic;in calibi dikkat bir
te$ebbus te$kil eden bu kitap hakkmda birka<; soz soylemegi
mi.inasip gordum.
J. A. KULAKOVSKi
Bizansm umumi tarihine dair ciddi bir eser telif eylemek
hususunda ilk gayret Kiyef Oniversitesi profesorlerinden
mi.iteveffa ]. A. Kulakovshi tarafmdan sarfedilmi$tir. Roma
edebiyah mutehassJsi olan Kulakovski, Roma antikitesini ve
Roma te;;kiHH tarihini tetkik etmh;;ti. Bu a.lim bilhassa impara-
torluk devri ile m e $ ~ ~ u l olmu$ ve Oniversitede Roma tarihi
tedris eylemi$ti. 1890 dan itibaren vaktinin bir ktsmmi htris-
tiyan arekolojisi ve Bizans tarihine tahsis etmege ba$ladt.
Bizans Tarihi adh eserine bir methal te;;kil etmek i.izere
IV ilnci.i asnn me$hur Romen ve putperest tariht:;ilerinden
Ammianus Mar<;ellinus'un tarihini ne$retti ve XX nci asnn
ba;;langtcmda bu eseri tercume eyledi (1906-1908). 1910 da
mi.iellif, Bizans Tarihi)) adh kitabmm, 395-51 8 vakayiini ihtiva
eden birinci cildini ne;;retti. 1912 de ikinci ve 1915 te Uc;Unci.i
ciltler <;tkhlar; bu son iki ciltte milellif 518 ile Tasvirler Mi.i-
cadelesi devri olan 717 arasmdaki imparatorlugun mukad-
deratmdan bahsetmektedir. 1913 te, birinci cildin yeniden
gozden ge<;irilmi;; ikinci tab't c;tkmt$hr.
MUverrih, ;;ayam dikkat devamh <;ah;;ma kabiliyeti ve
yorulmak bilmez bir enerji sayesinde, bi.itun Bizans, Grek,
Latin ve $ark (bunlann terclimelerini) mehazlanm tetkik
etmi;;, bu meseleye dair yazllmt;; asann hem en kaffesinde
derin vukuf peyda eylemi$ ve bu suretle meydana getirmi$
oldugu temelin i.izerine 717 ye kadar gelen mufassal bir Bi-
zans tarihi kurmaga ba;;Iamu;;hr. Prof. Kulakovski'nin ayni
zamada nazan itibare almt$ oldugu dahili tarih hadisah, ha-
rici tarihe hasredilmi$ olan teferri.iatm c;oklugu i<;inde kaytp
olmaktadtr.
Eskikitaplarim.com
40 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Muellif, bu eserinde (birinci cildin methaline mtiracaat
olunmas1) okuyucunun nazan dikkatini canh realiteye <;ek-
mekle beraber ge<;mi;; zamanlann ruh ve karakterini
kavramak imkamm vermek istemi;;tir. Kulakovski ;;oyle
devam ediyor: Rus mazimiz bizi <;oztilmez baglarla Bi-
zansa baglam1;>ilr ve milli akidemiz i!?te bu temelin tizerine
bina edilmi;;tir_. Orta tedrisat programlanndan grek<;enin
<;1kanlmasm1 1shrap ile kaydeden Kulakovski ;;oyle yazmak-
tadn: Biz Ruslar, Avrupa ilim ve medeniyetinin feyizli men-
$e'inin muas1rlanm1zm son ctimlelerinde degil, fakat Hellen-
lerin ilk kekelemelerinde aramlmas1 laz1mgeldigini. Garbi
A vrupada a n l a ~ n l d 1 g 1 gibi, ihtimal bir gun anlayacag1z.
O<;tincti cildinin methalinde, mtiverrih "Bizans Tarihi, nin pla-
mm bir kere daha ;;oyle izah etmektedir: Gayem hadisele-
rin teselstiltine dair, kronoloji baklmmdan, dogru ve kabil
oldugu kadar noksans1z, bir tabla viicude getirmek olmu$tur;
bu devre ait monografiler ve bizantinizme mahsus muhtelif
mevkut ne;;riyatta <;Ikan, hususi meselelere muteallik, tet-
kiklet tarafmdan temsil olunan bugtinkti doktimantasyon
seviyesinde bulunan $ehadetler ve kaynaklarm dogrudan
dogruya tetkikma istinat ettim. Prof. Kulakovski'nin eseri,
Bizansta ge<;en vak'alann mufassal tarihi hakkmda malO.mat
edinmek veyahut kaynaklann en mtihimlerine dair rus<;a
bir eser okumak ishyenler i<;in son derece faideli olabilir.
Ayni zamanda okuyucu, harici oldugu kadar dahili noktai
nazardan Bizans tarihinin ihtiva ettigi en mtihim meseleler
hususunda bugunkti ilmin vermi$ oldugu neticelerden bazi-
lanm ogrenecektir. Mehazlann pek geni$ SUrette tetkik edilmi$
olmasmm bir neticesi, ne$redilrrii$ alan ti<; cildin (1400 sahi-
feden fazla) ancak VIII inci as1r ba$lang1cma kadar gelen
vakayii ihtiva etmesi olmu$tur.
F. I USPENSKi
Akademi azas1 ve istanbul Rus Arkeoloji F.nstittisu di-
rektorti alan Uspenski'nin yazmi$ oldugu "Bizans imparatorlu-
gu Tarihi, nin birinci cildi 1914 te <;Ikmi$tlr. Bir<;ok resimle
tezyin edilmi$ alan, muteaddit harita ve cetveller ihtiva
eden bu tarn cidden nefisti. Birinci cildi te$kil eden 872
sahifede Uspenski, vakayii. IV uncti as1rdan ba$lamak sure
tiyle, ikonoklast Miicadeleleri devri alan VIII inci asra kadar
Eskikitaplarim.com
F. I. USPENSI(i 41
getiriyordu. Dogrusunu soylemek lazrmgelirse bu eser, bir
mtitehassrs tarafmdan umumi bir Bizans tarihi yazmak i<;in
yaprlmr;; ilk tecrtibe idi. Mtiellif asn ha:z:rr bizantinizminin en
miimtaz mtimessillerindendi ve uzun ve c;ah;;kan meslek
hayahm hemen hemen tamamiyle bu <;ok kan;;rk tarihin mti-
tenevvi cepheleri ve muhtelif devirlerinin tetkikma hasrey-
lemi;;ti.
1845 te dogmu;; alan Uspenski 1879 dan 1894 e kadar
Odesa Oniversitesinde (Novorossiia) ders verdi. 1894 te, ayni
sene zarfmda tesis edilmi;; alan istanbul Rus Arkeoloji Ensti-
ttisti direktorliigtine tayin edildi. Bu yeni ba;;mda
bulundugu mtiddet<;e gostermi;; oldugu, mtiteaddit ekspedis
yonlar, ;;ahsi ara;;trrmalar ve Enstittistintin birc;ok ve mtihim
nefis ne;;riyati ile temaytiz eden faaliyeti, Btiytik Harp ytiztin-
den, inkrtaa ugradL 1914 te istanbulu terkederek Petrograda
gitti ve buradaki Fen Akademisi tarafmdan Vizantiyskiy Vremen-
nik i ne;;re memur edildi. Harp esnasmda, iki defa. o zaman-
lar Ruslann i;;galinde bulunan Trabzona memuren gonde-
rildi. 10 ey!O.l 1928 de Petrograd (Leningrad) da, 83 ya;;mda
oldugu halde, oldti (48).
Umumun anhyabilecegi tarzda bir eser vticude getirmek
istiyen F. I. Uspenski kitabmr gerek ha$iyelerde, gerek fasrl-
larm sonunda, pek fazla ilmi cihazla doldurmamakta, ana me-
hazlanm ve ikinci elden yazrlmr;; asarr zikretmekle iktifa
etmektedir.
ikinci cildin birinci krsmr son zamanlarda mevkii inti;;ara
vaz'olunmu;;tur (1927). Bu cilt ikonoklast Mticadelelerinden ve
Slav havartlerinden Kiril (Konstantin) ve Metod meselesin-
den bahsetmektedir.
Uspenski'nin eserinin birinci cildi, btiytik bir krsmmda,
Bizans tarihinin bir nevi geni$ bir methalini ve bizantinizmin
ba;;IIca unsurlannm yaratrldrgr ve mahlO.t Bizans medeniyeti-
nin vticut buldugu devrin bir tablosunu te;;kil etmektedir.
Mtiellif Bizansm maziye hayat safhalarmm zamam-
mrz ic;in bir ders te$kil ettigini beyan etmekten kendini alamr-
yor. Bizans ic;in ;;ark vilayetlerinin arzettikleri asli ehemmi-
yete ve Kti<;ilk Asyada, iznik imparatorlugunda, Bizans
Devletinin XIII tincti asrrda yeniden kurulmasr fikrinin
baki ve tekemmtil etmi;; oldugunu beyan eden
Uspenski soztine ;;oyle nihayet vermektedir: Tarihin
Eskikitaplarim.com
42 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
bize verdigi dersin ihtimamla nazan itiba.re ahnmas1 lazlm-
dlr.. .. , bilhassa, $U dakikalarda, Bogazi<;indeki hasta adam
m mirasm1 bekliyenler tarafmdan (49). Ba$ka bir yerde,
mliellif, $6yle diyor: Bizansm btrakml$ oldugu miras.
hususunda, bu mirasm tasfiyesinde faa! bir rol oynamaktan
i<;:tinap etmenin kendi elimizde olduguna zahip olmak, kendi
kendimizi aldatmak demektir. Vak1a miras1 kabul yahut:
reddetmek varise ait bir i$ ise de Sark meselesinde Rusyanm
oynadtgl rol kendine tarih tarafmdan tevdi edilmi$tir ve hi<;-
bir insani istek bu hususta hi<;bir $ey degi$tiremez; ta ki gayri
memul bir herctimer<; bize bunu unuttursun, hayatlmtzln
i<;ine nlifuz eylemi$, emellerimizin hedefini te$kil etmi$ ve
elemlerimize bagh kalmi$ olan bu hatlray1 silsin ! {50).
Slav- Bizans mtinasebatmt aydmlatmak istiyen mtiellif,.
1912 senesi birincite$rininde yazmt$ oldugu mukaddemenin
sonunda $6yle diyor: Okuyucu, cenup Slavlarmdan bahis
faslllarm muhteviyatl tizerinde dU$tinstin ve bunlardan za-
mammizda, Balkan yanmadasmda, <;1kan hadisatm canh bir
Ievhasm1 <;1karsm. Muharrir bununla ikinci Balkan Harbi
hadiselerine i$aret etmek istemi$tir (51) .
Uspenski, Rus okuyucularma, arzettigi sert ve ciddi ka-
rakter sayesinde, bir taraftan iyi tanzim e d i l ~ i $ ve itinah
bir surette kurulmu$ bir sistem hakkmda bir fikir verebilecek,
diger taraftan mtiellifi hakkmda iyi bir ini.iba b1rakabilecek
bir eser meydana getirmegi kendine gaye edinmi$tir:
Mtiellif, Bizansa ait malumatm geni$letilmesinin ve Rus - Bi-
zans mtinasabattmn tetkikmm Rus ilmi i<;in son derece elzem
olduguna ve bunlann, tabir caizse, siyasi ve milli bir Rus
efkan umumiyesi yarahlmak ve ortaya atJlmak istendikte,
pek faydah olacagma kanidir.
Uspenski, bizantinizmin bir mtidafii olarak ortaya <;lk-
makta ve eserinde, bir<;ok defalar, bu mefhumun tarifine
rticu' etmektedir. Uspenski'ye gore bizantinizme mebde'
te$kil eden esas vasfl barbarlann imparatorluga muhaceret-
lerinde ve I II tincti ve IV tincli astrlardaki ahlak ve din
buhranmda aramak laztmdlr" (52). Diger bir yerde $U sahrlan
okuyoruz: Bizantinizm, tesiri Avrupamn cenubunda ve
$arkmda oturan kavimlerde kendini gosteren, tarihi bir
prensiptir. Bu prensip, zamamm1za kadar, bir<;ok millet-
Eskikitaplarim.com
f. I. USPENSI(i 43
lerin hakimdir ve itikadat ve siyasi milessesa-
tm bir tarzmda ve ayni zamanda, eger tabir caizse.
siyasi: ve iktlsadi mi.inasebetlerin hususi: bir
ifadesini bulur (53). Bizantinizm kelimesiyle, yahut RJma-
nizmin eski ibrani, iran ve Grek ki.ilti.irleriyle
ifade eden bu mefhumla her !;ieyden evvel. Roma impara-
torlugunun, V inci as1rdan VII I inci asra kadar, Bizans im-
paratorluguna mi.inkalip olmadan evvel, tedrici olarak
mesinde ami! olan prensiplerin heyeti umumiyesi anla-
(54).
Oermen ve Slav muhaceretleri bin;ok tahavviillere se-
bep bunlar devletin i<;timai: ve ikttsadi: duru-
munda ve askeri sisteminde reformlar icap i!;ite
yeni prensiplerin tesiri altmda ;;arkta Roma imparatorlugu
ve bir Bizans karakteri iktisap (55).
Bizantinizm a!;iag1daki hadiselerle tezahiir etmektedir:
1 o Her tarafta kullamlan Latin lisanmm yerine tedrici:
surette Grek, yahut daha dogrusu Bizans lisamnm kairn
olmas1; 2 milletlerin siyasi iisti.inli.igil elde etmek i<;in yek-
digeriyle miicadelede bulunmalan; 3 san'atin orjinal bir ka-
rakter iktisap etmesi ve ileride yeni abideler tevlit edecek
olan yeni birtaklm motifler husule gelmesi; edebi asann,
$ark medeniyetlerinin an'ane ve orneklerinin tesiri altmda,
tedrici olarak, yeni bir metodun te!;iekki.il eyledigini ima eden
orjinal bir karakter iktisap etmesi (56).
Uspenski'nin Sarki Roma imparatorlugunun, VIII inci
asra dogru, bizanten bir karakter takmmi$ oldugunu
beyan eden bu sozleri bu alimin fikirlerinin, tesadi.ifen, ingiliz
bizo.ntinisti Finlay'mkilere tamamiyle tevafuk ettigini goster-
mektedir.
U spenski'nin umumi tezleri birinci ciltte ispat
lardir; binaenaleyh ancak elimizde yahut
hi<; olmazsa Latin filtuhat1na kadar bir Bizans
tarihi bulundugu zaman, bu tezleri, lay1k oldugu ve<;hile,
milnaka$a etmek ve k1ymetlendirmek kabil olacakhr.
Birinci cildin ihtiva ettigi en mi.ihim meseleler
1 Slavlann Balkan yanmadasma muhacere1i ve bu muha-
ceretin Bizansm hayatmdaki neticeleri; 2 Bizansta malikane
rejimi; 3 Bizansta tern lerin sureti te$ekki.ili.i. Uspenski'
nin kitabmda bu meseleler kat'i olarak hal edilmemi$
Eskikitaplarim.com
44 BiZANS iMP-\RATORLUOU TARiHi
olmakla beraber, mtielllif tarafmdan teklif alan hal
tarz1 bu c;ok meseleleri daha derin bir tetkikten
gec;irmek arzu ve ltizumunu tebartiz ettirmektedir.
Bu eser, mtiellifi tarafmdan, bir rubu astrdan fazla bir
zaman evvel, tasmim Kitap bir hayh miiddet
evvel yaz1lmaga ve baz1 inkttalardan miiteessir
binaenaleyh muhtelif k1stmlannm k1ymeti biribi-
rine miisavi degildir. Birtaktm canll, yeni ve son derece
enteresan fasi!larm yamnda eskimi$ birtaktm esaslara istinat
eden ve baz1 noktalarda modern ilim seviyesinin dununda
bulunan kts1mlar vard1r. Bu husus bilhassa Araplar ve
lslamiyetten bahis fastllarda hissedilmektedir. fakat bu ki-
tabm as!l k1ymeti, miiellifin, imparatorlugun dahili hayatma
temas eden hadisata geni$ bir yer aytrmi$ olmasmdad1r.
ilmi meslek hayatmm ktrk senesini munhastran Bizansm
tetkikma tahsis etmi$ bir miitehass1sm kaleminden
ve a<;1k bir iislupta alan Uspenski tarihinin birinci
cildi bize, bugiin, Bizans tarihinin ilk devrini tammak imkamm
verm'ektedir. 1927 de alan ikinci cildin birinci
k1sm1 ise, yukarda soylemi$ oldugumuz vec;hile, ikonoklast
devrini ve Makedonya siilalesi tarihinin ve bil-
hassa Slavlan incile tabi k1lmi$ olan Kiril ve Metod mesele-
sini ihtiva etmektedir. fakat bugiin, Rusyada, kitap tabila-
nnda raslanan mii$kiilatm bir neticesi olarak, ikinci cilt bir
kelimenin ortasmda hitama ermektedir.
S. P. SESTAKOV
1913 te, Kazan Oniversitesi profesorlerinden S . P. Sesta-
kov'un "Bizans Tarihine dair Dersler, i Kazanda
1915 te, ayni derslerin yeniden gozden ve ilaveler
gormii$ ikinci tab'1 <;Ikmi$tir.
Sestakov'un "Dersler, i, III tincti, IV iincii ve V inci aslr-
larda barbarlann Roma lmparatorlugunun garp ve $ark mstf-
lanna hulullerinden 800 de Sarlmayn'm tetvicine kadar uza-
nan devri ihtiva etmektedir. Kitap imparatorlugun dahili
ve harici hayatma ve bu mevzua dair yazilml$ vak'aniivis
tarihleri ve diger asar hakkwda bir hayh malumat ihtiva
etmektedir. fakat kitabm doktimantasyonu bazan fena, ya-
tarz1 ise aceledir.
Eskikitaplarim.com
C. N. USPENSKi - A. A. VASiLiEV 45
C. N. USPENSKi
Rus alimi C. N. Uspenski tarafmdan 1917 de, Moskovada,
olan Bizans tarihi Eskisleri}) okuyucu tizerinde hayat
intiba1 b1rakmakta ve okuyucuya ferahhk vermektedirler
(57). Kitap 268 sahifeden ibaret olup Roma imparatorlugu-
nun i.;timai ve ikhsad1 inki;;afma dair gayet enteresan bir
umumi :t:nethal ih1iva etmektedir. MOellif okuyuculanm par-
maklariyle Bizans devrinin mtihim dahili meselelerine dokun-
durtmaktadir. Eser ikonoklast Mticadelesinin son safhas1,
yani tasvirler ktilttintin 843 te, Teodora'mn zamam saltana-
tmda, yeniden iadesiyle nihayet buluyor. Bu "Eskisler,in ka-
rakteristik vasf1, imparatorlugun dahili meselelerine
ve dini ve it;timai tekamule geni;; bir yer tahsis eylemesidir;
mtiellif siyasi hadiseleri, ancak bunlann i<;timai hayat hadise-
Ierini mahiyette olduklanna kanaat getirdigi
hallerde, nazan itibare almaktad1r. Uspenski'nin, heyeti umu-
miyesi itibariyle, dogru olan esas fikri Roma ve Bizans impara-
torluklannm hellenistik karakteri haiz olduklan fikridir. Us-
penski gerek laik ve gerek ruhbaniyete aid malikanelerdeki
arazinin feodal bir ;;ekle girmesi hadisesini, son derece entere-
san bir surette, tetkik etmi!;)tir. Mtiverrih bilhassa ikonoklast
devriyle alakadar ve Eskislerin bu devreye hasredil-
olan son kisimlan hususi bir dikkate $ayand1rlar. - Us-
penski taraflndan tahlil edilmi$ meseleler meyanmda: impa-
ratorluk arazisinde ilk barbar kiralhklarmm te;;ekktilti, Jus-
tinian zamanmdaki te;;kilat reformlan ve umuru maliyenin
idaresi, temlerin te;;kilah, VI nc1, VI I nci ve VII I inci as1rlarda
koyltiler ve koy kodeksi, millkiyet ve "excusseia (muafiyet)
meselelerini zikredebiliriz. Ufa.k hacimde olan ve canll ve
rengin bir tislO.pta yazllml$ olan bu kitabm Bizan.s tarihi
merakhlan it;in btiyiik bir ehemmiyeti vard1r.
A. A. V ASiLiEV
Vasiliev'in kitab1, Rus ilminin umumi Bizans tarihine bah-
;;etmi;; oldugu en yeni tetkiktir. Eser iki ciltten ibaret olup
Bizans imparatorlugunun tekmil tarihini muhtevi bulunmak-
tadlr. Birinci cilt 1917 de Bizans tarihi dersleri>> I. Hm;lz sefer-
Eskikitaplarim.com
46 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
lerinin kadar (1081) (Petrograd 1917, 355 sah.)
ismi altmda ne$redilmi$ti. Hac;h seferleri ile istanbulun zaph
arasmdaki devri ihtiva eden ikinci cilt ise iic; ayn k1s1mda
ne$redilmi$tir: Birinci kisim Bizans ve Har;lzlar (Petrograd
1923, 120 sah.), ikinci kiSim $arkta Latin hukimiyeti (Petrograd
1923,76 sah.) iic;Uncii k1s1m ise Bizans lmparatorlugunun sukutu
(Leningrad, 1925, 143 sah.) ismini Bu Rus
edisyonu bilahare yeniden gozden gec;irilmi$, tashih edilmi$
-ve ilaveler gorm li$ bir $ekilde Bizans lmparatorlugu Tarihi ismi
alhnda ingiliz lisanmda ne$redilen esere esas te$kil etmi$tir.
(History of the Byzantine Empire. I: Madison, 1928; II: Madison
1929).
HUSUSi MEVKUTELER
RUKUK, SAN'AT VE KRONOLOJiYE DAiR UMUMi
' ESERLER. PAPiROLOJi .
Bizans tetkikatma hasredilmi$ ilk mevl_{ut ne$riyat, 1892
denberi almanca olarak inti$ar eden Bizans Mecmuasz ol-
mu'$tur Zeitschrift). Birc;ok makaleler ve yeni
c;Ikml$ kitaplara dair verilen malumattan maada bu mecmu
ada bizantinizm sahasmda c;1kan biitiin asann mufassal bir
bibliyografyas1 bulunmaktad1r: Rus ve Slav ne$riyab bilhassa
nazan itibare almmi$tlr. Mecmuanm miiessiSI ve uzun
miiddet ba$hca muharriri Krumbacher idi. 1914 e kadar yirmi
iki cilt c;Ikmi$hr. ilk 12 cilt ic;;in mi.i.kemmel bir analitik in-
deks ne$redilmi!;>tir. Bliyiik Harp esnasmda inti$an sekteye
ugrami$ alan Byzantinische Zeitschrift 1918 denberi tekrar
muntazaman <;1kmaktad1r. 29 uncu cilt 1929/30 da mevkii
inti$ara vaz'olunmu$tur. Bu mecmua elyevm A. Heisenberg
ve Paul Marc tarafmdan c;Ikanlmaktadir.
1894 te Rus Fen Akademisi, V. G. Vasilievski ve V. E.
Regel'in idaresinde Senelik Blzans mecmuas1 (Vizantiyskiy
Vremennik) nammda ve Alman mecmuasmm takip ettigi
ayni gayelerle, bir mecmua ne$retmege ba$lami!;)hr. Bibliyo-
,grafya k1smmda muharrirler bilhassa Slav memleketleri ve
Eskikitaplarim.com
HUSUSI MEVKUTELER 47
h1ristiyan $ark memleketlerini nazan itibare almi$lardir. Bu
mecmua rusc;ad1r, fakat bazan frans1zca ve modern grek-
makaleler dahi ihtiva etmektedir. Bu mecmuanm dahi
ne$ri harpte ink1taa ugrami$hr.
1917 de 22 cilt inti$ar etmi$ti. 23 tincti cilt ancak 1923 te,
"24 tincti cilt 1926 da ve 25 inci cilt 1928 de <;Ikmi$hr. 16 nc1
-cilt P. V. Bezobrazov tarafmdan tertip edilmi$ ilk on be$
cildin bir indeksini ihtiva etmektedir.
Vasilievski ve Regel'den sonra Vizantiyskiy V1emennik'in
.direktorltigiin ii F. I. U spenski deruhde etmi$ti.
1909 dan itibaren A tina Bizans Cemiyeti. ayni $ehirde, yine
-<<bizantinizm sahasma munhas1r, Bizans adh modern
,grekc;e bir ne$retmege ba$lami$h. Fakat bu mec-
:muadan yalmz iki cilt <;Ikmi!;)tir.
1915 ten itibaren Yuriev (Dorpat) Oniversitesi Edebiyat
Faktiltesi Bizans mecmuasz (Vizantiyskoe obozrenie) adh ve V. E.
Regel'in idaresinde, rusc;a yeni bir mecmua ne$retmege ba$-
lamu;;h. Elyevm' (1917) miinte$ir tic; cilt mevcuttur. Yuriev
,(Dorpat) bugtin Estonya arazisi dahilindedir.
1920 de N. A. Bees Berlin de Bizans Yeni Grek senelik mec-
;mua.z>> (Byzantinischneugriechische jahrbiicher} nam1nda ve Byzan-
tinische Zeitschrift gibi ayni gayeleri takip eden bir mec-
liTIUa ne$retmege ba$lami$h. Bu mecmuamn dordtincti cil-
.d.i 1923 te, be$incisi 1926 da ve altmc1s1 1929 da <;Ikmi$-
hr. Be$inci ve altmc1 ciltler Yunanistanda, N. A. Bees'in
lhalen Oniversitesinde profesor oldugu Atinada ne$redil-
;ffii$lerdir.
1923 te Brtikselde toplanmi$ alan be$inci beynelmilel
iarih loongresinde Bizans tetkikah seksiyonu beynelmilel
yeni bir Bizans mecmuas1 yarahldigmi gormek temennisini
izh.ar eylemi!;)ti. 1924 te Btikre$te toplanmi$ alan birinci Bi-
:zans alimleri beynelmilel kongresinde bu mevkutenin ne$ir
-plam kat"t olarak tesbit edilmi$ ve 1925 te "Byzantion. Revue
;internationale des Etudes byzantines, (Paris- Liege) in birinci cildi,
Paul Graindor ve Henri tarafmdan, ne$redilmi$tir.
Bu cilt, me$hur Rus alimi N. P. Kondakov'a, dogumunun 80
1inci senei devriyesini tes'it mtinasebetiyle, ithaf edilmi$ti,
Eskikitaplarim.com
BiZANS TARiHi
fakat mecmuamn <;1khg1 gun Kondakov'un cilum haberi
almmJ!;)tJr (16 $Ubat 1925). Be$inci cilt 1930 da <;Ikmi$hr.
1924 ten 1929 a kadar. Atinada <<Bizans Tetkikleri Cemiyetinin
Annalleri 1:7tououw) adh bir mecmua-
nm alh ' cildi basilmi$tlr. Bu annallerin birc;ok makaleleri
enteresan ve muhimdirler.
Bu hususi mevkutelerin verdikleri malumattan maada
spesialize olmaml$ alan diger birtak1m mecmualarda Bizans
devrine ait enteresan malumata tesaduf eylemek miim-
kundur. Bunlann en muhimleri meyamnda bilhassa
'EH yt vop.v'fi f-Lwv [Lambros tarafmdan, 1904 ten bu alimin cHum
tarihi olan 1919 a kadar ne!;)redilmi$, bilahare muteaddit
Grek alimleri tarafmdan devam ettirilmi!;)tir], Echos d'Orient
ve Revue de /'Orient i zikredebiliriz.
Bizans hukukuna dair ba$11Ca eser me$hur Alman hukuk-
c;usu Zachariae von Lin genthal'in Greko- Romen hukuk iarihi
(Geschichte des griechisch- romischen Rechts. 3 iincu tab'1. Berlin
1892) adh kitab1d1r. Daha eski eserler meyamnda Mortreuil'iin
Bizans hukuku tarihi (Histore du droit byzantin. 3 cilt. Paris
1843- 184 7) adh frans1zca kitabmi, E. Heimbach'm Ersch-
Gruber Ansiklopedisi ic;in yazmi$ oldugu almanca icmalf
(seksiyon I, K1s1m 86, sah. 191- 471), ve Azarevic;'in Bizans
htikuku tarihi ni (2 kiSim, iaroslavl, 18761877) zikredecegiz.
Zengin bir bibliyografyay1 muhtevi gayet enteresan bir icmal
1906 da italyan profesorii L Siciliano tarafmdan italyan hu-
kuk Ansiklopedisi> nde (Enciclopedia Giuridica ltaliana. Cilt IV, k1s ..
5, ciiz 431 ve 460) ne$redilmi$tir. Eser 1906 da, Milanoda, ayn-
ca basllmi!;)hr.- En nihayet Aldo Albertoni'nin "ltalyayz nazarz iii-
bare alan bir Bizans hukuku beyanz adh eserini zikredecegiz
(Per una esposizione del diritto bizantino con riguardo all'/talia. I mol a
1927). (Kar$Ila$hnmz: Byzantinische Zeitschrift XXVIII, 1928,_ .
sah. 474-476).
Bizans san'atine dair yazilmi$ alan ba$hCa umumi treteler
$Unlardir:
N. P. Kondakov Grek el yazmalan minyatiirlerine gore Bi-
zans san' ati ve Bizans ikonografyasz iarihi >> (rusc; a). Odesa 1876;
Atlas 18 77. Frans1zca tab'1 ise eserin iki c ilt haline getirilmi!;).
$eklidir (Pari s 1886/ 91).
Eskikitaplarim.com
HUSUSi MEV!(UTELER 4Q
Bayet, Bizans san'ati ( L'art byzantin ), (Paris 1883; ikinci
tab'1 1904 ).
Millet, Bizans san'ati ( L'art byzantin). A. Michel tarafmdan
ne;;redilen Histoire de l'Art serisinde. (Paris. Cilt 1: 1905.
II: 1908).
Ch. Diehl, Bizans san'ati maniieli (Manuel d'art byzantin ).
Paris, 1910. Yeniden gozden ge<;irilmi;; ve ilaveler gormii$
ikinci tab'I 1925/6 da Pariste <;Ikmr;;trr.
0. M. Dalton, Bizans san'ati ve arkeolojisi (Byzantine art
and archaeology, Oxford, 1911). Bu eser mimariden bahset-
memektedir. Fakat Dalton'un 1925 te ne$retmis oldugu $arki
hzristiyrm san'ati: abidatzn bakayasz (East christian art: a survey
of the Monuments. Oxford, 1925) adh eseri mimariye ait bir
fasrl ihtiva etmektedir.
L Brehier, Bizans san'ati (L'art byzantin, Paris 1924).
Bizans kronolojisine dair yazllmi$ umumi eserler $Unlardrr:
H. L. Clinton, Roma Fast/an (Fasti Romani) (ingilizce tab'I,
2 cilt, Oxford 1845- 1850. Vakayii yalmz Heraklius'un oltim
tarihi olan 641 senesine kadar nazan itibare almaktadir).
Muralt, Bizans kronolojisine dair bir t ~ c r i i b e (2 cilt. I : Peters-
burg, 1855. II: Bal, 1873). Bu kitap 1453 e kadar gelen biittin
Bizans tarihini muhtevidir. En biiytik ihtiyatla kullamlmas1
icap eder.
Muasrr bizantinolojinin en mtihim meselelerinden birini
te$kil eden Bizans kronolojisi meselesine dair ilmi bir ettit
yapllmasr laz1mdir. Bu meseleye dair en mtihim ne$riyat
;;unlardrr:
Otto . Seeck, M. s. 311-476 devri i{:in imparator ve papa listeleri.
Bir hzristiyan imparatorluk devri prosopografyasz i{:in on etiit ( Regesten
der Kaiser und Papste fiir die Jahre 311 bis 476 n. Chr. Vorarbeit zu
einer Prosopographie der christlichen Kaiserzeit. Stuttgart, 1919).
Franz Dolger, $arki Roma devletinin imparatorluk vesikalan
listeleri (Regesten der Kaiserurkunden des ostromischen Reiches). Bi-
rinci k1s1m: 565 - 1025 devri listeleri (Mtinih ve Berlin, 1924).
ikinci krs1m: 1025- 1204 .devri listeleri (Mtinih ve Berlin,
1925). (Mtinih ve Viyana fen Akademileri tarafmdan ne;;ro-
lunan Corpus der griechischen Urkunden des Mittelalters und der
neueren Zeit de inti$ar etmi$tir).
Bizans imparatorlugu Tarihi
Eskikitaplarim.com
50 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Bizantinizmin diger sahalanna, mesela niimizatik (mesku-
kat ilmi), sijillografi (miihiirler ilmi) ve papirolojiye (papirils
ilzerine yaz1h vesikalar ilmi) ait umumi mahiyette bibliyog-
rafik malumah Krumbacher'in Bizans edebiyatt tarihinde ve
bizantinizme hasredilmi!? olan muhtelif mecmualarm bib-
liyografik kiSimlarmda bulmak kabildir.
Bizans davrinin papiroloji sahasmda haiz oldugu bilyiik
ehemmiyet ve fayda ancak a!?ag1 yukan yirmi senedenberi
takdir edilebilmi!?tir. Bu ilmin en iyi miitehassislarmdan
H. I. Bell !?Oyle diyor: Papirolojistlerin evvelki nesilleri
Bizans devrine nazan istihfafla bakarlar ve btitiln dikkatlerini
Ptolemeler ve Romahlar devrine tevcih ederlerdi (58).
Eskikitaplarim.com
FASIL II
IV UNCU ASIRDAN VINCI ASRIN
KADAR iMPARATORLUGU
KONST ANTiN VE HIRiSTiY ANLIK
Roma imparatorlugunun IV uncu astrda gec;irmi$ oldugu
'kiiltllr ve din krizi cihan ta,rihinin en miihim hadiselerinden
biridir. Antik putperest medeniyet, Konstantin tarafmdan
IV uncu asrm ba$langtcmda tanmmt$, Buyuk Teodos tara-
fmdan ayni asrm sonunda esas din ve devlet dini ilfm
edilmi$ olan htristiyanltkla c;arpt$tl. Biribirinin tamamiyle aksi
jki telakkiyi temsil eden bu iki ztt unsurun, yekdigeriyle bir
kere c;arpi$tiktan sonra, hi<;bir zaman bir anla$ma i<;;in ilti-
sak noktas1 bulamtyacagt ve birinin digerini tardedecegi
farz olunabilirdi. Fakat hadisat bunun tamamiyle aksini gos-
terdi. Htristiyan ve putperest hellenizm yava$ yava$, bir
vahdet te$kil etmek lizere, kayna$tllar ve Bizans medeniyeti
ismini alml$ olan bir hiristiyan- grek- $ark medeniyeti tevlit
ettiler. Bu medeniyetin merkezi Roma imparatorlugunun
yeni payitahti Konstantiniye oldu.
Yeni bir vaziyetin yaratilt$tnda ba$hca rolii Konstantin
oynadt. Bu imparatorun zamam saltanatmda htristiyanhk; kat'i
bir $ekilde resmi din olarak tanmd1. Tahta culusundan sonra
eski putperest imparatorluk htristiyan imparatorluga inktlap
etmege ba$ladr.
Umumiyetle bu kabil bir mezhep tebdili bir kavmin, ya-
hut bir devletin tarihinin ba$langtcmda, bunlarm mazisinin
ruhlarda saglam temeller atmad1g1 veyahut kaba ve iptidai
tasvirlerden ba$ka bir $ey yaratmad1g1 zamanlarda, vukubulur.
Bu takdirde kaba putperestlikten htristiyanhga ge<;i$ kavimde
yahut, devlette derin bir buhran tevlit edemez. Fakat IV uncli
astr Roma tarihi i<;in vaziyet butun biitiin ba$ka idi. impara,.,
Eskikitaplarim.com
52 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
torluk devlet ;;ekillerinde zamam i<;in kemale ermi;; asrrdide
bir medeniyete malikti; arkasmda, fikirleri ve gorti$
tarzlan halk arasmda kok salmr;; bir mazisi vardr. Bu dev-
let, IV tincil asrrda, bir hrristiyan devleti $eklini almakla,
yani mazisiyle hali ihtilafa dti;;mekle, hatta bazan bu maziyi
inkar etmekle, bizzarure had bir kriz ve derin bir herctimer<;
ge<;irecekti. Arhk putperest dilnyamn, halkm ihtiyac:;lanm.
hi<; olmazsa dini sahada, kar$Ilamadrgr a$ikardr. Yeni ihtiya<;-
lar, yeni arzular dogmu$tu; bunlan, bir<;ok ve muhtelif sebep-
lerden dolayr. ancak hrristiyanhk tatmin edebilirdi.
Ehemmiyeti bakrmmdan btiyilk bir fevkaladelik gosteren
bir kriz anma, tisttin bir rol oymyan tarihi bir sima kan$Irsa,
tarih ilminde bu simaya dair, bu devirde oynami$ oldugu
rolti tam olarak tesbit etmek ve dini hayatmm derinliklerine
n ilfuz eylemek ic:;in ugra$an bir<;ok yazrlarm yaz1ldrgr gorilltir.
i$te boyle bir sima, IVilncil as1r ic:;in, Konstantin'in simasrdrr. Bu
zata dair hayli milddettenberi bin;ok eser yazrlml$ ve bu
yazrlann adedi, son senelerde, 1913 te Milano emirnamesinin
ilanmnl. 1600 tincti senei devriyesinin tes'idi milnasebetiyle ..
mtitemadiyen artmr$tir.
Konstantin, babasr Konstans Klor'dan dolay1, Mesyanm.
asil bir ailesine mensuptu. Naissus' (Ni$) ta dogdu. Annesi.
Helen hrristiyandr. Bilahare azizeler srrasma gec:;irilmi$tir.
Helen Filistine hacce gitmi$ ve an'aneye gore, isanm tizerine
gerilmi$ oldugu hakiki ha<;l ke$fetmi$ti (1). 305 te Diokletian
ve Maksimian, kendi sistemleriyle mutabrk kalmak tizere,
tahttan feragat edip hususi hayata avdet ettiklerinde, bunlarm
yerine Galer ve Konstantin'in babasr Konstans Klor, birL
$arkta ve digeri garpte olmak tizere, Avgust olmw?lardr ..
Fakat bir sene sonra Konstans Klor Britanyada oldti ve lej-
ycmlan oglu Konstantin'i Avgust ilan ettiler. Ayni zamanda
Romada Galer aleyhine bir isyan b a $ l a d ~ ; ayaklanmi$ alan
halk ve ordu, burada, Galer'in yerine, Maksimian'm oglu Mak
sentius'u imparator ilan ettiler; yeni imparatora ihtiyar Mak--
simian terfik olundu ve yeniden imparator unvamm aldr. Bir
dahili harp devri ba$lad1 ve bu devir esnasmda Mak-
simian ve Galer oldiller. En nihayet Konstantin, yeni Avgust
lardan Lic:;inius ile birle!;lti ve 312 de, Roma kaoIlarmm
ontinde vukubulan kat'i neticeli bir muharebede, Maksentius'u
maglup etti; maglup imparator firar etmek isterken Tiber
Eskikitaplarim.com
KONSTANTiN'iN MEZHEP DEOi$TiRMESi 53
nehrinde boguldu (Milvius kopriisti civannda K1z1l Kayalar
mevkiinde). iki muzaffer imparator, Konstantin ve Li<;inius,
Mil.anoya girdiler ve a!;'ag1da bahsedecegiiniz me!;>hL!r Milano
emirnamesi ni ilan ettiler. Fakat bu iki imparator arasmdaki
itilaf pek uzun mtiddet devam etmedi. Aralarmda husumet
peyda oldu. Bu ihtilaf Konstantin'in tam bir zaferiyle nihayet
buldu. 324 te Li<;inius oldtirtildii ve Konstantin Roma
imparatorlugunun yegane haki:t:ni oldu.
Konstantin zamam idaresinin, mtiteakip tarih i<;in son dere-
ce btiytik bir ehemmiyet arzedecek alan iki mtihim hadisesi
hiristiyanhgm resmen tanmmasi ve payitahtm Tiber kiyilann-
dan Bogazi<;i sahillerine, yani antik Ramadan Yeni Roma ya,
yahut istanbula nakli olmu!;>tur.
Konstantin devrinde h1ristiyanhgm mevkiini tetkik eden
alimler dikkatlerini bilhassa atideki iki nokta tizerinde teksif
etmi!;>lerdir: Konstantin'in mezhep tebdili ve Milano emir-
namesi.
KONSTANTiN'iN MEZHEP
Konstantin'in mezhep degi!;>tirmesinde mtiverrihler ve teo-
loglar, bilhassa bu hadisenin alakadar olmu!;>lardir.
Konstantin ne i<;in hiristiyanhk lehine. temaytil gostermi!;>tir?
Bu hadiseyi Konstantinin siyasi htiner eseri olarak m1 telakki
etmelidir? Konstantin acaba h1ristiyanhkla hi<;bir alakas1
olmiyan siyasi el'nellerine vasil olabilmek i<;in mi hiristiyan-
hgi bir vas1ta olarak kullanmak istemi!;>tir? Yahut deruni
bir i!;>tiyak neticesi mi h1ristiyanl1ga sanlmi!;>hr? Yahut ayni
zamanda siyasi sebepleri ve ruhunun hiristiyanhga alan .
temaytiltinti mil nazan itibare almahd1r?
Bu meselenin hallinde raslanan ba!;>hca zorluk bize
kadar alan mehazlarm mtitenakrz malumatmdan
ne!;'et etmektedir. Nitekim h1ristiyan muharrir, piskopos
Evseb'in tasvir ettigi Konstantin putperest muharrir Zosim'
in Konstantinin'e hi<; benzememektedir. Bu sebepten mti-
verrihler, Konstantine dair yaphklan etti.tlerde, bu pek
kan!;>Ik meseleye, onceden tasarlanmi!;' !;>ahsi: noktai na-
zarlanm ithal edebilmek i<;in, olduk<;a zengin bir mal-
zeme bulmu!;>lardir. Frans1z miiverrihi G. Boissier Put-
perestligin sonu, (La fin du paganisme) .adh kitabmda !;>Oyle
Eskikitaplarim.com
54 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
yazmaktad1r: Maalesef, tarihte ba$ rolleri oymyan bti-
ytik $ahsiyetler kar$ISmda bulundugumuz, bunlarm ha-
yahm tetkik ve ef'al ve hareketlerine dair bir fikir edinmek
te$ebbtistinde bulundugumuz zaman, en tabii izahlarla iktifa
etmekte zorluk c:;ekiyoruz. Bu adamlann, fevkalade $ahsiyet-
ler $6hretine malik olmalan ytiztinden, herkes gibi hareket
etmi$ olduklanna hic:;bir zaman inanmak istemiyoruz. En
basit hareketlerinin gerisinde gizli sebepler anyoruz; bunlara
kendilerinin dahi farkmda olmadigi birtak1m ter-
tiplemeler, derin dti$tinceler ve desiseler izafe ediyoruz. hte
ayni hal Kostantin'in ba$ma gelmi$tir; bu mahir diplomatm
bizi aldatmak istemi$ olduguna 6nceden o derece kanaat
getirilmi$tir ki dini $eylerle kemali tehaltikle ugra$mi$ ve
samimi bir mutekit oldugunu itiraf etmi$ oldugu nisbette.
kendinin kulte . ebemmiyet vermiyen ve ken dine en
fazla menfaat tern in edecek ktiltti tet:cih eden. bir kayitsiz ve
bir septik olduguna zahip olunmu$tur (2).
Uzun mtiddet Konstantin hakkmdaki umumi fikir me$-
hur Alman mtiverrihi Jakob Burckhardt'm Biiyiik Konstantin
zamanz (Die Zeit Konstantins des Crossen. Birinci tabi: 1853)adh,
parlak eserinde verilmi$ olan septik htikmtin tesiri altmda
kalmi$tir. Burckhardt'a gore dahi bir devlet adam1 olan, iktidar
tarnal ve hirsimn zebunu bulunan Konstantin, cihan$timul
planlannm tatbiki ugurunda; her$eyi fed a etmi$tir. Burckhardt
$6yle yazmaktadir: K6nstantin'in dini vicdanmm ic:;ine ntifuz
etmek ve sahte dini fikir degi$ikliklerinin bir levhasmi terkip
etmek ic:;in s1k s1k ugra$Ilmaktadir : bu bO$ yere emek sarfet
mektir. iktidar mevkiine <;Ikmak tama' ve hirsi kendini bir
dakika rahat birakmiyan bir dahi ic;in hiristiyanhk ve put-
perestlik, dindarhk ve dinsizlik (unreligos) mevzuubahs ola-
maz; bu kabil bir $ahsiyet, esasmda, herhangi bir dinden
aridir. Yalmz bir dakika durup hakiki dini vicdanma kulak
vermi$ oldugunu farzedelim: burada bir fatalizm
olacakhr,. Bu "korkunc:; hodbin,, hiristiyanhglll cihan$timul
bir kuvvete malik oldugunu anlad1ktan sonra, bu kuvvetten is-
tif{lde etmi$tir ve Konstantin'in as1l meziyeti de bundad1r. Fakat
imparator ayni zamanda putperestlige dahi kat'i teminat
etmi$tir. Muayyen bir meslege sahip olm1yan bu adamda
bir sistem aramak abestir: burada her$ey tesadilfe baglidir.
"ferferi elbiseli bu hodbin, gerek kendinin icra ettigi ve gerek
Eskikitaplarim.com
I(ONSTANTINiN MEZHEP 55
digerlerine icra ettirdigi ef'al ve harekatl, !?ahsi kudretini arttlr-
mak tizere, bir noktaya tevcih eylemektedir,_ Burckhardt ba$h-
ca mehaz olarak Evseb'in Konstantinin Hagatz ndan istifade et
mi$, fakat bu eserin otantik olmadigi keyfiyetini nazan itibara
almami$hr (3). h;te birka<; kelime ile Burckhardt'm Konstan-
tin hakkmdaki fikri: bunda, gortildtigti ve<;hile, imparatorun
mezhep degi$tirmesinde, dini sebeplerin hi<;bir yeri yoktur.
Mebde' olarak mehazlar kullanmi$ olan Alman din
tarih<;isi Adolf Harnack "Ilk ii<; aszrda Hzristiganlzgzn misgonu ve
(Die Mission und Ausbreitung des Christentums in den
ersten drei Jahrhunderten. 1 inci tab'I, 1892) (4) adh ettidtinde mti-
masil neticelere varmaktadi_r.' Harnack, imparatorlugun vila-
yetlerinde h1ristiyan1Igm vaziyetini, vilayetleri birer birer
nazan itibara almak suretiyle, tetkik ve h1ristiyanlarm tam
adedini tesbit etmenin imkans1z oldugunu kaydettikten sonra,
IV tincti as1rda h1ristiyanlann olduk<;a kaiabahk olmalarma
ve devlet mtihim bir unsur te$kil etmelerine ragmen,
ntifusun ekseriyetini te$kil etmedikleri neticesine varmak-
tadir. c<Fakat, Harnack'm i$aret ettigi gibi, rakam kuvveti
ve hakiki tesir heryerde biribirini tutmamaktad1r: Bir
ekalliyet re'sikarda bulunan sm1flara istinat ettigi takdirde,
bi.iyi.ik bir ntifuza sahip olabilir; ekseriyet ise, cemiyetin alt
tabakalan ve bahusus koyli.i ntifusundan te$ekki.il ettigi tak-
dirde, bi.iyi.ik bir ehemmiyete malik olamaz. H1ristiyanhk
bir $ehir dini idi: !?ehir bi.iyi.ik oldugu nisbette, h1ristiyanlarm
adedi dahi fazla olmu$tur. Bu bi.iyi.ik bir kard1. Bun-
dan maada h1ristiyanhk (IV tinci.i as1rda) bir<;ok vilayetlerde
koylere kadar derin bir surette ni.ifuz etmi$ti. Bu hadiseyi
Ki.i<;i.ik Asya, Ermenistan, Suriye, M1s1r vilayetlerinin ekserisi.
Filistin ve $imali Afrika vilayetlerinin ise birk1sm1 i<;in kat'i
olarak biliyoruz. H1ristiyanhgm yayih$ sahasmm bi.iytiklU-
gllne yahut ki.i<;i.iklligilne gore imparatorluk vilayetlerini
dart grupa ay1rd1ktan ve her grup i<;in bu meseleyi tetkik
ettikten sonra, Harnack, h1ristiyan kilisesinin ba$hCa merke-
zmm, IV i.inci.i as1r ba$lang1cmda, KU<;i.ik Asyada oldugu
neticesine vanyor. Konstantin, Galya'ya gitmeden once bir
ka<; sene izmit ( Nikomedia) de, Diokletian'm saraymda,
kalmi$h Kti<;i.ik Asyada edinmi$ oldugu intibalar Galyada
dahi kendine refakat etmi$ler ve esash neticeler tevlit eden
siyasi akideler $ekline ink1lap etmi$lerdir: Konstantin kilise
Eskikitaplarim.com
56 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
ve piskoposluga istinat edebilirdi; c;ilnkil bunlarm her ikisi
de kuvvetli ve muktedir idi. Kilisenin Konstantin'siz nihai
zafere eri!;Jip eri!;Jemiyecegi sualini sormak abestir. Bu de-
virde herhalde bir Konstantin meydana <;Ikacaktl. Valmz her
on sene gec;tikc;e, boyle bir Konstantin olmak daha k o l a y l a ~ I
yordu. Herhalde tekmil Kuc;ilk Asyada h1ristiyanhgm zaferi,
Konstantin devrinden once. vaz1han kendini gostermi!;l ve
diger vilayetlerde dahi iyi haz1rlanmakta bulunmu!;Jtu. inki-
!?af edememi$ olan bu hadiseyi filiyat sahasma dokmek ic;in
hususi bir ilham yahut ilah1 bir davete hie; te ihtiyac; yoktu.
Yalmz nafiz ve kuvvetli ve ayni zamanda dini mesail ile ug-
ra!;Jabilecek bir yaradili!;Jta bir. politikac1 laz1md1. Bu adam
Konstantin olmu!;Jtur. Dehasmm en milmeyyiz vasf1 tahad-
dils edecek vaziyetleri vuzuh ile yekdigerinden tefrik ve
iyce anlamas1 olmu!;Jtur (5).
Bu suretle Harnack'a gore, Konstantin'in dahi bir politi-
kacidan ba!;lka bir !;Jey olmad1g1 gorillilyor.
Yalmz, bu devir ic;in, istatistik metodu. tahminlerle iktifa
edenler ic;in dahi, gayr1. kabili tatbiktir : bununla beraber en
ciddi alimler bugiln Konstantin zamanmda putperestligin
cemiyette ve hilkumette milhim bir unsuru temsil ettigini,
h1ristiyanlarm ise bir ekalliyetten ibaret olduklanm teslim
etrriektedirler. Prof. Bolotov ve diger baz1 alimlerin hesapla-
nna gore Konstantin zamamna dogru, h1ristiyan ahalinin,
tekmil nilfusun onda birini te!;Jkil etmi$ olmas1 muhtemeldir;
hatta belki bu rakam1 kilc;illtmek dahi ikhza eder. Fakat
hiristiyanlarm, nilfus kiltlesinin % 10 undan fazla olduklanm
jddia etmek, tehlikeli bir i$ ol ur (6). Bugiln ise hem en biltiln
dilnya Konstantin devrinde h1ristiyanlarm imparatorluk da-
hilinde bir ekalliyet te!;lkil ettiklerinde muttefiktir. Hakikat
bu merkezde oldukta, h1ristiyanhk ile Konstantin arasmdaki
mlinasebata miltedair siyasi faraziyeyi, hie; olmazsa mutlak
!;leklinde, reddetmek lazimdir. Bilyilk bir devlet adam1 dahi
bu derece geni$ planlan, tekmil nilfusun onda birine istinat
ederek, ni.eydana getiremezdi; bah usus ki bu azhk, malum
oldugu vec;hile, daha o zamanlar siyasete kan!;Jmiyor9-u.
"Romalzlarzn Tarihi, nin (Histoire des Romains) milellifi Victor
Duruy, azc;ok Burckhardt'm tesiri altmda, dini unsurdan
kendi dinin: hazirhyan afif ve sakin bir deizm olarak bahs-
Eskikitaplarim.com
I<ONSTANTiNiN MEZHEP 57

etmektedir. Duruy'e gore Konstantin pek erken hrristiyan-
ltgm, esas akidesinden dolayr, kendinin tek bir ilaha olan
itikadma tevafuk eyledigini anlamrstrr (7). Fakat buna rag-
men siyasi millahazat Konstantin'de en milhim rolil oyna-
Kilise ve ihtila.li yekdigeriyle ic;in
Bonapart gibi Konstantin eski ve yeni rejimi.
sulh ve silkCm ic;inde, yan yana - yenisini himaye etmek
suretiyle- istiyordu. imparator dilnyanm hangi
istikamete dagru gittigini ve bu cereyam tesri'
etmeksizin, himaye ediyordu. Takr zaferinin altma yazdrrmr;;
oldugu Quietis custos (sulh ve silkunun bekc;isi) unvamm
bihakkm olmasr bu prensin en bilyilk l
etmektedir ... Konstantin'in ruhunun derinliklerine nilfuz
etmege ve burada bir dinden ziyade bir siyaset bul-
duk (8). Diger bir yerde, Evseb'in, Konstantin'in milverrihi
olarak, krymetini tahlil eden Duruy yazryor. Ev-
seb'in Konstantin'i, yer ile gok arasmda, simdiye kadar hie;
bir kimsenin hic;bir yerde farkmda olmadrgr srk srk
gorilyord u (9).
1913 te, Milan emirnamesinin 1600 ilncil senei devri-
yesinin tes'idi milnasebetiyle, olan birc;ok asar meya-
mnda burada bilhassa iki eseri, E. Schwartz'm kitabrm ve
F. J. Dolger tarafmdan olan "Gesammelte Studien, i
zikredebiliriz. Schwartz Konstantin'in bir cihan hakimine has
zekavetiyle meydana getirmegi tasarladrgr cihan mo-
ic;in, kilise ile biriesmenin arzettigi ehemmiyeti takdir
ve biltiln c;esarizm an'anelerine b-u
vilcude getirmek ic;in lilzumu olan kuvvet ve enerjiyi ken-
-dinde oldugunu beyan etmektedir (1 0). Diger tarat-
tan E. Krebs, Dolger tarafmdan Studiende, Kons-
tantin'in hrristiyanhk lehine oldugu biltiln
lerin kilisenin zaferini tesri etmek hususunda ancak ikinci
derecede amil oldugunu ve hakiki sebebin hrristiyanhgm
haiz oldugu tabiatin fevkmda bir kuvvette bulundugunu
yazmaktadrr (11).
P. Battifol Konstantin'in mezhep samimi-
yetini mildafaa etmektedir (12); son zamanlarda Konstantin
devri numizmatiginin miltehassrsr J. Maurice bu
mezhep mucizevi unsuru hakiki bir hadise
olarak kabul etm,ek istemektedir (13).
Eskikitaplarim.com
58 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
G. Boissier Bu devirde bir ekalliyet eden ve siyasi
bir rol oynam1yan h1ristiyanlarm kucagma ahlmanm, Kons-
tantin i<;in, siyasi bak1mdan, bir me<;hulti denemek oldugu
ve imparatorun, menfaat beklemeksizin, dinini degi;;tirmi;; ol-
masmm, bu i;;i itminan ile yapml$ oldugunu gosterdigi mti-
taleasmdadir (14).
En nihayet M.F. Lot, Konstantin'in. mezhep
samimi oldugunu kabule mtitemayildir (15) ve E. Stein Kons-
tantin'i, dinini sevketmi;; alan, siyasi sebepleri
beyan etmektedir; bu muverrihe gore Konstantin'in dini siya-
setinin en mtihim hadisesi h1ristiyan kilisesinin devlef kadro-
lanna uydurulmas1 Stein, Konstantin'in, bir dereceye
kadar, iranm resmi dini alan dininin tesiri altmda
kalmi$ oldugunu kabul etmektedir (16).
Fakat, umumiyetle Maksentius'a 312 de ol-
dugu zaferle mtinasebettar gosterilen (17) bu mezhep degi;;tiril-
mesini Konstantin'in h1ristiyanhg1 hakkiyle kabulti
telakki etmemelidir: Konstantin, malum oldugu ve<;hile, ancak
oltim yatagmda tanassur Bi.Hun saltanah mtidde-
tince imparator pontifex maximus olarak
tJr. Pazar gtinilnti "Giine$ giinii, nden (Dies Solis) bir
isimle zikretmemi;;tir. Fakat maglup edilemiyen gtine;;)) (Sol
invitus) ismi altmda, bu devirde, dini, harikuH\de bir !?ekilde.
tekmil imparatorluga. ;;ark a ve garbe. yayllmi$ ve bazan hJris-
tiyanhgm ciddi bir rakibi kesilmi;; alan Pers ilah1 Mitra anla-
$Ihyordu. bu hadise Konstantin'in, ailesinde irsi alan gu
ne$ ktiltune salik oldugunu a<;Ik bir surette gosterrrtektedir
(18). Btiyuk bir ihtimale gore, Konstantin'in bu Sol invictusu
Apollon idi (19). ]. Maurice, gayet dogru olarak, bu gune$ di-
ninin (Konstantin'e) imparatorluk dahilinde umumi muhabbet
ve tevecctih temin oldugunu kaydetmektedir (20).
Konstantin'in, h1ristiyanhga alan samimi temaytilti kabul
olunmakla beraber, siyasi gorti$leri ihmal olunamaz. Bunlar
imparatorun, kendine bin;ok bak1mdan faide temin etmek
iktidarmda alan h1ristiyanhga kar$1 takmm1;; oldugu tav1rda,
esash bir rol oynam1;; olsalar gerektir. Konstantin bu dinin,
atide, imparatorluk dahilindeki 1rklar i<;in bir birle$tirme un-
suru olacagm1 anhyordu. Prens Trubetzkoi'un yazd1g1 gibi.
Konstantin tek bir kilise kabul etmekle devletinin vahdetini
tarsin etmek (21).
Eskikitaplarim.com
KONSTANTiNiN MEZHFP
-----------------------
59
Iliiyii k Konstanti n Mulvi us k6priisiinde
Pariste Milli Kiitiipanede bulnnan X. ast r Bizanten bir el yazmas t minyatlirii
Bii yiik Konstantinin riiyast
Pariste Milli Kii t ii panede bulunan X. ast r Biza nten bir el yazmast mi nyatiirii
Eskikitaplarim.com
60 BIZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Konstantin'in mezhep degi;;tirmesi alelekser Maksentius ile
hali harpte iken gokte bir h a ~ gorilnmii;; oldugu efsanesiyle
milnasebettar gosterilmektedir. I;;te bu suretle bu din degi;;-
tirilmesinin amilleri meyanma mucizevi bir unsur ithal edil-
mi;; oluyor. Fakat bu noktada mehazlar arasmda tam bir miiba-
yenet mevcuttur. Bu mucizevi: gorilnile dair en eski ;;ehadet
<dtisalr;zlarzn oliimiine dair (De mortibus persecutorum) adh kita-
bmda, Konstantin'in uyudugu bir esnada, yalmz isanm
gok iaretini (coelesie signum Dei) kalkanlan i.izerine hakk.ettir-
mesmi amir mucizevi bir ilham almt;; oldugundan oahs-
eden, Konstantin'in muas1n, h1ristiyan Laktantius'un ;;eha-
detidir (22). Fakat Konstantin'in gokte hakiki bir i$aret gar-
mil;; olduguna dair Laktantius'ta tek bir kelime dahi yoktur.
Konstantin'in diger bir muas1n, Cesare'li Evseb, impara-
torun Maksentius'a karl kazanml$ oldugu zaferden iki yerde
bahsetmektedir. Kilise Tarihi ismini ta;;1yan birinci eserinde
Evseb, yalmz Konstantin'i'n, Romamn yard1mma gittigi esnada,
gogi.in Allahma ve ekanimi selaseden cihamn halaskan
isaya dua eylemi$ ve kendisiyle birle;;meleri i ~ i n niyazda
bulunmu oldugunu (23) zikretmektedir. Burada ne rilya ve
ne de kalkanlann Uzerindeki i;;aretten hic;bir bahis olmad1g1
gorillilyor. Ayni milellif. Konstantin'in Maksentius'a karl ka-
zanml$ oldugu zaferden takriben yirmi be sene sonra. yazml$
oldugu diger bir eserinde (Konsiantin'in Hayatz) Konstantin'in
bizzat kendisine anlatm1;; ve dogrulugunu, yemin etmek
suretiyle, teyit etmi$ oldugu mehur vak'ay1 nakletmektedir:
buna gore Konstantin, Roma i.izerine yi.irildi.igil esnada,
gurup eden gi.ine;;in Ozerinde To{n:<Jl vtxiX ( bununla yen!)
kelimeleriyle birlikte parlak bir h a ~ gormi.i$ imi;;. imparatoru
ve ordusunu ani bir korku istila etmi;; imi;;. Ertesi gece isa
imparatora ayni h a ~ ile gori.inmi.i ve bu tasvir eklinde bir
sancak yaptlrmasm1 ve bununla dil;;mana kar;;1 yi.iri.imesini
emretmi$ imi;;. Ertesi sabah imparator mucizevi ri.iyay1 nak-
letmi;;, san'atkarlar c;agirtmi, gormil;; oldugu i;;arehn eklini
tarif etmi$ ve bu i;;arete benziyen bir sancak yapllmasm1 em-
retmitir; bu sancak <<}abarum adm1 ta;;1maktad1r (24). Bu
kelimenin men:;;e'ine dair ihtilaf vard1r (25). Elyevm bu ke-
limenin Basklarm lisanmdan almm1;; oldugu ve sancak
manasma geldigi zannediliyor. Labarum uzunca bir hac;1
tasvir ediyordu; sancak diregine amut gelen bir c;ubugun
Eskikitaplarim.com
MiLAN EMiRNAMESi 61
ilzerine bir parc;as1 bu, agac;lara tuttu-
rulmw? k1ymetli. miltenevvi ve fevkalade gilzel ortil:l-
mil!;.) olan ve ilzerinde Konstantin ve ogullarmm portreleri
p1nld1yan ferferi bir dokuma idi. Zirvesine, ayni zamanda,.
ic;inde isanm monogramm1 ihtiva eden bir altm tac; raptedil-
mi!;>ti (26). Konstantin devrinden itibaren labarum Bizans.
imparatorlugunun sancag1 olmu!;>tur. Bu mucizevi rilyete ve
Konstantin'e gokte gorilnmil!;.) ve Allah tarafmdan yar-
d1m ic;in gonderilmi!;.) olan ordulara dair imalan diger milellif-
lerde dahi bulmak kabildir. Fakat bu nokta hakkmda ma-
lumahmtz o kadar kan!;>lk ve o kadar miltebayindir ki bunu
tarih bak1mmdan lay1kiyle k1ymetlendirmege imkan yoktur.
Hatta bazllarr, yukarda bahsi gec;en hadisenin Konstantin'in
Maksentius'un ilzerine yilrildilgil esnada degil, fakat bundan
daha once, imparatorun Galyay1 terkinden evvel, vukubul
mu!;) oldugu millahazasmdadtrlar.
MiLAN EMiRNAMESi
H1ristiyanhk ancak Konstantin'in zamam saltanatmda
mevcut olmak ve kanuni bir !;.)ekilde inki!;.)af etmek hakktm
ihraz etmi!;>tir. Fakat h1ristiyanhk lehinde ne!;)redilmi!;.) ilk
emirname itisafc;1larm en zalimlerinden olan Galer zamanmfl.
tesadilf etmektedir. Galer emirnamesini 311 de ne!;.)retti. Galer,
evvelce, muhalifleri putperestlige rilcu' ettirmek gayesini
istihdaf eden hilkumetin emirnamelerine kar$1 muannidane
mticadele etmi$ alan h1ristiyanlar ic;in tam bir umumi
ilan ediyor ve kanunen bunlann ya!;.)amak hakkm1 tamyordu.
Oaler'in emirnamesi $U sozleri ihtiva ediyordu: HJristiyanlar
yeniden olsunlar. Nizam1 bozmamak !;>artiyle, toplan
ttlanm aktetsinler. Bu lutfa mukabil bizim, devletimizin ve
bizzat kendilerinin refah ve saadeti ic;in Allahlarma dua
etmelidirler (27).
Maksentius'a kar$1 kazanm1$ oldugu zaferden iki sene son-
ra, Konstantin, kendisiyle evvelce bir ittifak aktetmi!;.) oldugu
Li<;inius ile kar$1la$ti. iki imparator, imparatorluk i$lerine
dair isti$arede bulunduktan sonra, ihtimal tamamiyle dogru
olmtyan Milan emirnamesi ismi altmda amlan son derece
milhim bir vesika ne$rettiler. Vesikanm bizzat metni bize
kadar gelmemi$tir. Fakat bu metin Lic;inius'un Bitinya vali
sine (praeses) yollarni$ oldugu latince yaztlmi$ bir irade $ek-
Eskikitaplarim.com
62 BiZANS i.MPARATORLUOU TARiHi
Iinde h1ristiyan muharriri Laktantius'un eserinde mahfuz
kalmi$hr. UHince orijinalin grekc:;e bir terclimesini Evseb
Kilise Tarihi ne ithal etmi;;tir.
Milan emirnamesinin bizzat zamamm1za kadar gelmemi$
olan orijinal metni ile Laktantius ve Evseb'in metinleri arasm-
daki mlinasebet meselesi uzun boylu mlinaka$a edilmi;;tir ve
bu hususta bugline kadar kat'i bir neticeye vanlm1;; degildir.
Bu emirname mucibince hiristiyanlar ve diger blitlin dinlerin
salikleri intihap etmi;; olduklan herhangi bir mezhebe sliluk
etmek ic:;in tam ve mutlak bir serbesti kazamyorlard1; bunla:
ra kar;;1 almm1;; olan blitlin tedbirler kald1nhyordu. Emirname
$U sozleri ihtiva ediyordu: Buglinden itibaren her kim hlristi-
yan dinine sliluk etmek isterse, hic:;bir surette rahats1z ve
bizar edilmeksizin, bu dine serbesic:;e ve samiini olarak sliluk
eylesin. Bu hususu zah devletlerine (yani Nikomedia valisine)
en sarih bir tarzda bildirmek istedik, taki h1ristiyanlara, kill te-
lerini icra eylemek hususunda, en tam ve en mutlak bir hlir-
riyet bah$etmi;; oldugumuzdan bihaber olm1yasm1z. Ve ma-
demki bu hlirriyeti h1ristiyanlara bah;;ettik, zamamm1zm sulh
ve asayi;;i i<;in, diger dinlerin saliklerine dahi. kendi adet ve
itikatlarma gore, hareket etmek ve istedikleri i!ahlara tap-
mak hususunda bu hlirriyetten istifade etmek tam ve mutlak
hakkm1 bah$etmi$ oldugumuzu zatl devletleri takdir buyu-
rurlar. Hic:;bir kimsenin hays:yet ve itikad1m rencide etmek
istemedigimizden dolay1 bu suretle karctr verdik (28).
Ayni emirname h1ristiyanlara, evvelce musadere edilmi;;
olan hususi ev ve kiliselerininin, hi<;bir tazminat talep olun-
maksizm ve hic:;bir mi1$klilat gosterilmeksizin, iade olunma-
sim emrediyordu.
Milan emirnamesinin bu metninden, Konstantin'in, putpe-
restlik te dahil olmak lizere, diger bliti.ln dinlere bah;;etmi$
oldugu hukukun aynini h1ristiyanhga dahi vermi;; oldugunu
istidlal etmek Iaz1md1r. Konstantin zamanmda, h1ristiyanhgm
tam bir zafer kazanmi:;? oldugu henliz mevzuubahs ola-
maz. Yalmz bu zaferi evvelden hissetmek kabildir. Kons-
tantin h1ristiyanhgm putperestlik ile imtiza<; edebilecegine
hlikmetmi;;ti ve beyannamesinin en bUylik ehemmiyeti yalmz
h1ristiyanhga ya;;amak mlisaadesini vermi;; olmasmda degil,
fakat bu dini resmi bir himaye altma almi$ olmasmdad1r. i;;te
bu an ilk h1ristiyanhk tarihi ic:;in son derece mlihim olmu;;tur.
Eskikitaplarim.com
I(ONSTANTiNiN l(iLiSEYE KARSI ALMIS OLDUGU VAZiYET 63
Binaenaleyh Milan emirnamesi baz1 mtiverrihlerin yap-
tiklart gibi, Konstantin zamanmda, hiristiyanllg,n diger bu-
tun dinlerin fevkma <;1kanlm1$ ve bu dinlere yalmz milsa-
maha gosterilmi$ (mesela A. Lebediev) (29), yahut bu emir-
namenin, din serbestisini teminden pek uzak kalarak, yalmz
h1ristiyanhgm bu dinlere kar$1 tefevvukunu ilan etmi$ oldu
gunu (mesela N. Grossou) (30) bey an etmege hak verme-
mektedir.
1891 de, Alman alimi Seeck Milan emirnamesinin
zaman mevcut olmadfgm1 iddiaya kadar varmi$hr: yalmz
Galer'in 311 emirnamesi mevcuttur. Fakat bugilnkil tarih
ilmi Seeck'in fikrini kabul eylememektedir (31).
Binaenaleyh Milan emirnamesine istinat ederek, Konstan-
tin zamamnda, h1ristiyanhgm diger dinlere musavi veyahut
bunlardan daha ustun hukuka malik olup olmad1g1 meselesi
tetkik edilecek olursa bu meselenin mi.lsavat lehinde halle-
dilmesi mecburiyeti hasrl olur.
Prof. Brilliantov lmparator Biiyiik Konstantin ve 313 Milan
emirnamesi adll $ayam dikkat esP-rinde, pek dogru olarak, $6yle
yaz1yor: "Hakikatte, hi<; mubaJagaslZ, $Unu soyliyebiliriz:
Milan emirnamesinin buyuk ehemmiyeti halen bakidir, gayri
kabili bu. h1ristiyanlann imparatorluk dahilindeki
gayri kanuni vaziyetlerine kat'i olarak bir nihayet vermi$ ve
tam ve mutlak bir din serbestisi ilan etmek suretiyle, putpe-
restligi. evvelce i$gal ettigi yegane resmi din mevkiinden,
kanuna uygun olarak (de jure), diger dinlerin seviyesine
indirmi$ alan bir vesikaiun ehemmiyetidir, (32). H1ristiyanllk
ve putperestligin ayni zamanda mevcut olduk-
Janna dair sikkeler gbze c;arpan vesikalar te;;kil etmek1e-
dirler (33).
KONST ANTiN'iN KiLiSEYE OLDUGU VAZiYET
Fakat Konstantin h1ristiyanllga, herhangi bir dini dok-
trinde yapml$ olacag1 gibi, yafmz tam milsavi hukuk bah$et-
mekle iktifa etmedi.
H1ristlyan ruhbaniyeti (clerici) putperest rahiplerin haiz
olduklan butun imtiyazata nail oldu. Dini vazifelerinin ifa
sma mani olabilecek btitiln vergilerden, Devlet mukellefab ve
hizmetlerinden muaf tutuldu (muafiyet hakk1). Herkes kilise
Eskikitaplarim.com
64 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
lehine vasiyette bulunmak hakkm1 hai z oldu: bu suretle ki-
lise, kendiliginden (ipso facto) mirasa konma hakkm1 ihraz
etmi;; oluyordu. Din serbestisinin ilan edildigi ayni zamanda
h1ristiyan cemaatlerinin hukmiyeti $ahsiyeleri tamnmi$ o l u ~
yordu. Bu son hadise, h1ristiyanhk it;in, hukuki baktmdan.
yepyeni bir vaziyet ihdas ediyordu.
Piskoposluk mahkemelerine pek muhim imtiyazlar ve-
rildi. Herkes, has1m tarafm muvafakatiyle, herhangi sivil bir
davay1, evvelce sivil mahkemeye verilmi$ olsa dahi, bir pis-
kopos mahkemesine intikal ettirmek hakkma malik oldu.
Konstantin saltanatmm sonuna dogru, piskopos mahkeme-
lerinin salahiyeti daha geni$letildi: 1. E$has hakkmda, her-
hangi ya$ta olursa olsun, piskoposlann vermi$ olduklan ka-
rarlan, gayri kabili temyiz olarak, aynen kabul etmek mecbu-
riyeti has1l oluyordu; 2 . Herhangi bir sivil mesele, davanm
herhangi bir amnda, has1m tarafm muhalefeti olsa dahi, pis-
kopos mahkemesine devredilebiliyordu; 3. Sivil hakimler.
piskopos mahkemelerinin vermi$ olduklan kararlan tasdik
etmek mecburiyetinde idiler.
Bu adl1 imtiyazlar, piskoposlarm cemiyet dahilindeki mev-
kilerini yiikseltmekle: berabar, bunlar i<;in ag1r bir yukti.i ve
bunlann mes'uliyetini arthnyordu. Davay1 kaybeden taraf,
piskoposlar tarafmdan verilmi$ olan ve kabili temyiz olma-
makla beraber hatadan da vareste olmxyan hukme kar$1 ga-
raz, yahut ademi memnuniyet duymaktan kendini alami-
yordu. Diger taraftan piskoposlarm kiliseye taallO.k etmiyen
birtak1m i$lerle me$gul olmalan, ruhani mehafile bir<;ok cis-
mani menfaatlerin girmesine sebep oluyordu.
Kilise a yni zamanda devletten, emlak ve maddi ihsan ve
en'am (glimii$ ve bugday) $eklinde, son derece zengin tah-
sisat ald1. H1ristiyanlar putperest $enliklere i$tirakten muaf
tutuldular. En nihayet, hiristiyanhgm tesiriyle, miicrimlerin
tecziyeleri daha miilayim bir $ekil ald1.
Bundan maada Konstantin'in ad1, muazzam imparatorlugu-
nun hemen biitiin vilayetlerinde, bir<;ok kilise in$asiyle alaka-
dardir. Romadaki Sen Piyer ve Latran baziliklerinin ilk in-
$aSI Konstantin'e izafe olunmaktad1r. Fakat imparatorun dikkat
nazarlan, bu bak1mdan , bilhassa annesi Helen'in, rivayete
gore. hakiki ha<;I ke$fetmi$ oldugu Filistine muteveccih oldu:
Kuduste, isamn gomiilmii$ oldugu mahallin uzerinde Mu-
Eskikitaplarim.com
ARiUS MEZHEBi VE iZNiK KONSiLi 65
kaddes Mezar, kilisesi yi1kseldi ve Zeytin aga<;lan dagmm
O.zerinde imparatar "Mi'ra<;, kilisesini bina ettirdi; en nihayet
Beytullahim'de "Veladet, kilisesi yap1ld1. Yeni payitaht (istan
bul) ve vara$lan dahi, en gtizelleri, "Aziz Havartler, ve
"Sent iren" kiliseleri alan, bir <;ak kiliselerle tezyin edildi.
Halefi Kanstans tarafmdan tamamlanmi$ alan Ayasafya kili-
sesmm temellerinin Kanstantin tarafmdan atllml$ almas1
muhtemeldir. Kanstantinin zamam saltanatmda diger yerler-
de, mesela Antakyada (Antiahia), izmitte (Nikamedia), simalt
Afrikada (34) ilah.. . bir <;ak kiliseler bina edildiler.
Kanstantinin zamam saltanatmdan sanra, h1ristiyanllgm
merkezi alarak, i1<; mi1him sehir inkisaf etti: ltalyada, bir
mtiddet i<;in, putperestlik temayi11 ve an'anelerini muhafaza
etmis alan hrristiyan Rama; $ark h1ristiyanlarmm naza-
rmda, az bir mtiddet zarfmda, ikinci bir Rama alan h1ris
tiyan Kanstantiniye (istanbul); en nihayet Kanstantin zama-
mnda yeni bir hayat devrine girmi$ alan Kudtis. 70 te Titus
tarafmdan tahrip edildikten ve II inci as1rda, Hadrian zama-
mnda, ayni mahalde Aelia kalanisi kurulduk-
tan sonra eski Kudtis, hrristiyanllgm be$igi ve ilk Havari
va'zmm verilmi$ oldugu mahal almasma ragmen, ehemmi-
yetini kaybetmh;;ti. Siyasi bak1mdan vilayetin merkezi Aelia
degil, fakat <;esarea idi.
Bu devirde. yukarda isimleri ge<;en ti<; merkezde, insa olu-
nan kiliseler, ktirei arz tizerinde h1ristiyan dininin kazanml$
oldugu zaferin bir sembalti alarak yi1kseliyorlard1. Hrristiyan
kilisesi bir devlet kilisesi alacaktr. Fakat yeni dtinyevi krral-
hktelakkisi, k1ralhg1 bu dunyada almryan h1ristiyanhgm
ve yaklasan dtinya sanunun esas telakkisiyle tam bir tezat
teskil ediyordu (35).
ARiUS MEZHEBi VE iZNiK KONSiLi
IV tincti asrm ilk msfmda tehaddtis eden yeni vaziyet-
lerden dolay1 h1ristiyanhk. bilhassa dagmatik sahada kendini
g6steren, htlmmah bir faaliyet devri ge<;irdi. Bu dagmatik
meselelerle IV tincti as1rda yalmz fertler degil- mesela III tincti
asrrda Tertullian ve Origen gibi- fakat $ayam dikkat tes-
kilata malik bir<;ok partiler ugrashlar.
Bizans Tarihi
Eskikitaplarim.com
BIZANS IMPARATORLU<"iU TARIH!
Konsiller, IV i.inci.i as1rda, ahvali adiyeden oldular: bun-
Jar hali mi.inaka$ada clan dini meselelerin halli i<;in yegane
<;are addolunuyordu.
Fakat bu IV i.inci.i as1r konsillerinin tekami.iliinde ruhani
ve cismani kudret, din ve devlet arasmdaki munasebetler
i<;in, mi.iteak1p devirlerde son derece bi.iyi.ik bir ehernmiyet
kesbedecek olan, yeni bir karakter belirrnege ba$hyor. Kons-
tantinden itibaren devlet dogmatik mi.inaka$alara kan;;rnaga
ve bunlan istedigi gibi idare etmege ba;;hyor. Pekc;ok hailer-
de devletin rnenfaatleri kiliseninkilere daima tevafuk etrniyor.
Uzun mi.iddettenberi rnedeniyetinin ba;;hca merkezi
lskenderiye idi; fikir hayatl burada bi.iyiik bir faaliyet gos-
teriyordu. Prof A. Spasski'ye gore ;;arkta, II inci astrdan
itibaren, teolojik inki$afm merkezini te$kil etmi$ ve itikat ve
ilrnin yuksek meselelerine kd.r;>t gostermi$ oldugu alaka hi<;
bir zaman zaytflamam1;; alan, htristiyan alerninde ise hususi
bir $Ohrete, yani felsefi kilise $Ohretine malik (36)
bu lskenderiye $ehrinde yeni akide meselelerinin hara-
retli mi.inaka$alan rnucip olmast pek tabiidir. Konstantin
devrinin en mi.ihim rafizi doktrini Arius rnezhebi (yahut
arianizrn) oldu. Bu rnezhep hakikatte, III unci.i as1rda, Su-
riyede Antakya $ehrinde vi.icut bulmu$tu; o devrin en rnii-
nevver insanlanndan Lukian burada bir tefsir ve teoloji
mektebi tesis eylemi$ti. Bu rnektep, Harnack'a gore, arianist
doktrinin be$igi ve bu mezhebin $efi Lukian tam rnanasiyle
bir Arius olmu$tUP (37).
lskenderiyeli bir papas olan Arius, Allahm oglunun ya-
rahlrnl$ oldugu fikrini ortaya ath. Bu fikir arianizmin esasm1
te$kil etti. Arius'un doktrini pek <;;abuk yaylld1. <;esarea pis-
koposu Evseb ve izmit (Nikornedia) piskoposu Evseb Arius'un
yanmda yer aldllar. fakat Arius taraftarlannm bi.itun gay-
retlerine ragmen iskenderiye piskoposu iskender Arius' u
aforoz etti. Oaleyana gelrni$ olan kiliseyi yatt::;;tlrmak i;in
mahalli otoriteler tarafmdan sarfedilen gayretler, limit edilen
neticeyi katiyyen vermediler.
Konstantin Li<;inius'a kar$1 bi.iyi.ik bir zafer kazanml$
ve tek ba$ma imparator olmu$tU. 324 te izmite geldi.
burada gerek Arius taraftarlan ve gerek aleyhtarlan taraftndan
yapilan bir tak1m dinledi. imparator, devleti i;inde
asude bir kilise bulunmasm1 arzu ediyor ve bu dogmatik mii-
Eskikitaplarim.com
ARlUS MEZHEBI VE IZNIK KONSILI 67
cadelenin ehemmiyetinin farkma varm1yordu. iskenderiyeli
lskender'e ve Arius'a hirer mektupla muracaat etti. Bu
mektuplarmda bunlan, ve munaka$a etmekle
beraber pek iyi gec;inen filosoflan numunei imtisal olarak
almalan ic;in ikna ediyordu. Bunlar i<;in ban$mak kolayd1;
her ikisi de hikmeti rabbaniyeyi ve isay1 tamyorlard1.
Konstantin mesajmda c:ge<;irdigim giinlerin sukO.netini, gece-
lerin istirahatini bana bah!?edin. Sakin bir hayatm zevk-
lerini tatmama musaade edin (38) diye yaz1yordu.
Bu mektubu gotiirmek i<;in Konstantin. itimat ettigi adam-
lanndan Kordova piskoposu Hosius (Osius) u iskenderiyeye
gonderdi. Bu zat mektubu teslim etti, meseleyi mahallinde
tetkik etti ve avdetinde imparatora arianizm hareketinin butlin
ehemmiyetini bildirdi. Bunun uzerine Konstantin bir konsil
toplamaga karar verdi.
imparator mektuplariyle i<;timaa davet edilmi$ olan ilk
cumumi konsil (concile oecumenique) 325 te, Bitinyada kain
lznik (Nikaia) !?ehrinde toplandi. Bu konsile i$tirak olan-
lann tam adedini bilmiyoruz; bununla beraber umumiyetle lz-
nikte toplanmi$ olan papaslann adedinin 318i buldugu tahmin
ediliyor (39). Ekseriyeti imparatorlugun $ark kiSimlann-
dan gelen metropolitler teskil ediyordu. ilerlemi$ yasmdan
dolay1 seyyahat edemiyecek bir halde bulunan Roma pisko-
posu kendi yerine iki papas gonderdi. Burada tetkik olunan
meselelerin en miihimmini arianizm mucadelesi te$kil eyledi.
1mparator konsile riyaset etti ve munaka$alan bizzat idare ey-
ledi.
iznik konsilinin vesikalan zamamm1za kadar gelmemi$-
tir. Baz1Ian konsilde zab1t tutulmu$ olmasmdan bile siiphe
etmektedirler. Bu konsile dair bildigimiz $eyler konsil azala-
nnm ve bir kac; milverrihin yazllarma istinat etmektedir(40).
Pek $iddetli milnaka$alardan sonra konsil Arius'un rahzi
mezhebini mahkum etti ve birtaktm tashihler ve ilaveler ka-
bul ettikten sonra Arius doktrininin nilafma olarak, isanm
Allahm oglu oldugunu. fakat babas1 tarafmdan halkedilme-
digini, babas1 ile aym cevherden oldugunu:. beyan eden
bir din timsali (Credo) kabul etti.
lskenderiye ba$diakosu Atanas Arius'u mustesna bir gay-
ret ve buyuk bir meharetle maglO.p etmi$ti.
iznik timsali birc;ok arianist piskoposlarm mazhan
kabulu oldu. Arius'un en muannit muritleri ve bizzat Arius
Eskikitaplarim.com
68 BIZANS IMPARATORLUllU TAR!Hl
konsilden tardolundular ve hapse ahldllar. Konsil muallakta
bulunan diger biitiin meseleleri halletti; ondan sonra da-
glldt. Konsil tarafmdan biitiin cemaatlere yaz1lmi;> olan
mutantan iisluplu bir mektup kiliseye sulh ve itilaf bah!?e-
dilmi;; oldugunu ilan etti. Konstantin ;;oyle yaz1yordu: ibli-
sin aleyhimizde tasarlami$ oldugu bliton projeler bu anda ko-
kiinden mah vedilmi$tir. Aynhk, ihtilaflar, kan$Ikhklar. nifa-
km oldliriicii zehiri, tekmil bunlar Cenab1 Hakkm itegiyle
hakikatin nuru tarafmdan maglup edilmi;;lerdir (41). Aria-
nizmin en iyi miitehass1slanndan biri ;;oyle yaz1yor: Aria-
nizm, kendine parlak bir ati miijdeliyen bir kuvvetle i$e
ba;;lad1, bir ka<; sene zarfmda $arkta tefevvuk iddiasmda
bulundu. Fakat kuvveti konsilin huzurunda tezelziile ugrad1
ve h1ristiyan aleminin bu mezhebi, umumi bir surette, red-
deylemesi iizerine, ink1raz buldu ..... Arianizm, yeniden
canlanma iimidi olmaksizm, tamamile ezilmi;; gibi goriinil-
yordu (42).
Hakikat Konstantinin giizel iimitlerini teyit etmedi. lznik
konsHi, Arius mezhebini mahkum etmekle, arianizm mlica-
delelerine bir nihayet vermedigi gibi yeni hareketler ve yeni
mii$kiilatm husule gelmesine de sebep oldu. Bizzat Kons-
tantinde, arianistler lehinde gayet vaz1h bir degi$iklik gorii-
liiyor. Konsilden bir ka<; sene sonra Arius ve en hararetli taraf-
tarlan siirglinden geri getirtildiler (43). Ariu.s'un hukukunun
yeniden iadesine ani oliimii mani oldu. Bunlarm yerine
iznik timsali:t nin en namdar miidafileri menfaya gonderil-
diler. cfznik timsali:., inkar ve mahkum edilmemekle bera-
ber, kasten unutuldu ve k1smen diger nazariyeler tarafmdan
istihlaf olundu.
lznik konsili aleyhinde husule gelen bu muannit muha-
lefetin ne suretle yaratlldigmi ve Konstantinin haleti ruhiye-
sindeki bu degi$ikligin hangi sebepten ne$'et ettigini tesbit
eylemek c;ok giic;tor. Bu hususta ileri slirlllmii$ olan muh-
telif izahlar, mesela saraym tesirleri veyahut samimi ve ailevi
rab1talar ve diger bir tak1m hadiseler meyanmda, Konstanti-
nin arianizm meselesi hakkmda hiikiim verildigi esnada.
$arkm dini hislerine vaklf olmadigi, arianizmin ise "$arkm
biiyilk bir k1smmda revac; bulmu$ oldugu kabul olunabilir.
Dinini garpten alml$ ve garp yiiksek riihbaniyetinin- me-
sela Kordova piskoposu Hosius'un- tesiri altmda kalmi$ olan
Eskikitaplarim.com
!STANBULUN TESiS! 69
imparator iznik timsalini o yolda tadil ettirdi. Fakat bu,
$arka hie; uymuyordu. Konstantin iznik kararlarmm kili-
senin ekseriyetinin haleti ruhiyesine ve ki1tlelerin arzulanna
muhalif oldugunu anlad1: bu andan itibaren arianizme
meyil etmege ba$ladi. Saltanatmm son senelerinde arianizm
saraya nilfuz etti. imparatorlugun $ark msfmda dahi mev-
kiini gun den gilne ku vvetlendirdi. iznik timsali taraftarla-
rmm bir c;ogu kilrsillerini kaybettiler ve menfaya gonderil-
diler. Arianizmin bu devirde oynami$ oldugu hakim rol
alimler tarafmdan laylkiyle tebarilz ettirilmemi$tir: kaynak-
larm azllgl buna sebep olsa gerektir (44).
Herkesin bildigi vec;hile, Konstantin, hayatmm son sene-
sine kadar, putperest kald1. Ancak olilm yatagmda, Niko-
medyall Evseb, yani bir arianist tarafmdan, vaftiz edildi.
Fal,{at olilrken izhar etmi$ oldugu son arzunun, Arius'un
me$hur rakibi Atanas' m menfadan geri getirilmesi
Prof. Spasski i$aret ediyor (45).
Konstantin ogullanm h1ristiyan yapml$h.
1ST ANBULUN TESISI
Konstantin saltanatmm ehemmiyeti pek bilyilk olan ikinci
hadisesi- h1ristiyanllgm resmen tanmmasmdan sonra- bu hil-
kilmdar tarafmdan yeni bir paytaht tesisi olmu$tur. Bu payi-
taht Bogazic;inin Rumeli sahilinde, Marmaradan uzak olml
yan bir mevkide, Megaranm eski bir miistemlekesi alan
Bizansm (Bv,O:vnov, Byzantium) iizerinde yilkseldi. Eskiler,
Konstantinden c;ok evvel Bizansm i!;igal ettigi mevkii tebariiz
ettirmi$lerdi. Avrupa ile Asyamn hududunda bulunan bu
mevki, stratejik ve ikhsadi ehemmiyetinden dolay1, calibi
dikkatti; buradan iki denize, Akdeniz ve hakim
olmak kabildi; bu mahal imparatorlugu Eskic;aglarm en par-
lak medeniyet kaynaklanna yakla$hnyordu.
Bize kadar gelmi$ alan vesikalardan istidlal olunabildi-
gine gore, M. e. VII inci asnn ilk msfmda Bogazic;inin cenup
burnunda, milstakbel Kostantiniyenin kar$ISmda, Kalhepon
miistemlekesini tesis edenler Megarah muhacirler olmu$tur.
Bir kac; sene sonra bu havaliye gelmi$ alan ikinci bir Me-
gara kafilesi, Bogazm cenup burnunun Rumeli sahilinde,
Bizans miistemlekesini tesis eyledi: umumiyetle bu ismin
Eskikitaplarim.com
70 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Megarah muhacir kafilesi reisi Bizas'm isminden
mO.$tak oldugu kabul alunmaktadir . . Bizansm, Kalhedona
nazaran, haiz aldugu faideler dahi gozlinden ka<;-
Orek mliverrihi Herodat (M. e. Vinci as1r) iran
generah Megabaz'm Bizansa geldikte, Kalhedon ahalisini,
onlerinde daha iyi bir yer durdugu halde - yani bir ka<;
sene sonra Bizansm tesis edildigi yer - gayn musait bir
mevki intihap ettiklerinden dalay1 korllikle itham eyle-
aldugunu nakletmektedir (46). Strahan (VII, 6, fas1l 320)
ve Tac;itus (Annates Xfi, 63) tarafmdan zikralunan daha mu-
ahhar bir an'ane, Megabaz' m bu ifadesini, pek az tadil edil
mi$ bir $ekilde, Apallon Pityas a atfetmekte ve bu kahinin,
nerede bina etmeleri lazimgeldigini saran Mega-
rahlara, korler memleketinin kan;asmda bil-
dirrni$ aldugunu beyan etmektedir. - Bizans, Med harpleri
ve Makedanyah Filip devrinde, mlihim bir ral aynad1. Grek
mliverrihi Palibyas (M. e. II inci as1r) Bizansm siyasi ve bil-
hassa, iktisadi durumunu parlak bir surette tahlil etmektedir;
bu mliverrih, Yunanistan ile Karadeniz $ehirleri arasmdaki
ticaretin blitlin ehemmiyetini takdir etmekte ve hi<; bir ge-
minin, Bizans ahalisinin muvafakati olmaksizm, Karadenize
girip <;Ikamadigini ve Bizanshlann insaniyete elzem alan
bUtlin Pontas mahsullerini ellerinde bulundurduklanm yaz-
maktadir (4 7).
Roma devletinin bir cumhuriyet olmaktan bilfiil <;Ikmas1
lizerine imparatorlar, bir c;ak defalar, payitahtlanm cumhu-
riyetin merkezi olan Ramadan $arka nakletmek fikrinde
bulunmu$lardi. Ramah mli verrih Suetan (1,79) un $ehadetine
gore, fulius <;ezar iskenderiye, yahut ilion'a (eski Truva)
tasmim etmi$ti. Milattan sanraki ilk as1rlar
imparatorlan, askert seferlerin yahut imparatorluk dahi-
linde yaptiklan tefti;; seyahatlerinin c;oklugundan dolay1,
Siksik, oldukc;a uzun zamanlar i<;in, Romay1 terkediyorlard1.
ikinci asrm sonunda Bizans zalim bir felakete ugrad1: Sep-
tim Sever, rakibi Pescennius Niger'i maglup ettikten sanra,
Niger tarafm1 iltizam etmi$ alan Bizans1 mlithi;; bir tal"zda
yagma ve hemen kamilen tahrib ettirdi.- Fakat $ark, impara-
torl-an kuvvetli cazibesi altmda bulundurmakta devam
ediyardu. lmparator Diokletian (284-305), bir c;ok binalarla
Eskikitaplarim.com
iSTANBULUN TESIS! 71
oldugu Kiic;i.ik Asya- Bitinya !;iehirlerinden Niko-
media'dan (lzmit) bilhassa
Yeni bir payitaht tesis etmege karar veren Konstantin
hemen Bizans1 intihab etmedi. ihtimal bir mi.iddet ic;in,
oldugu N aissus (Ni$), Serdik (Sofya) ve Tessalonik
(Selanik) aklmdan gec;irdi. Fakat Konstantinin
dikkat nazarlan bilhassa eski Truvanm mevkiine
buradan, efsaneye gore, Roma devletinin mi.iessisi Eneas
ltalya ve Latium yolunu tutmustu. imparator bu meshur
mahalli bizzat ziyaret etti. Mi.istakbel sehrin hudutlanm biz-
zat c;izdi. Bir V inci astr htristiyan mi.iverrihinin (Sozomen)
$ehadetine gore, $ehir kap1lan bitirilmi$ti ki bir gece, Cenab1
Hak Konstantine ri.iyasmda goriinmi.i$ ve yeni payitaht ic;in
bask a bir mahal bulmasm1 ta vsiye Bun un i.izerine
Konstantin kat'i olarak Bizans1 intihap Yi.iz sene
sonra, gemi ile Truva sahillerinden gec;en seyyah, denizden,
Konstantinin natamam insaatlm hala gorebiliyordu (48).
Bizanz Septim Sever zamamnda d uc;ar oldugu tahripten
heni.iz tamamiyle kalkmmamt$h. 0 devirde Bizans ehemmi-
yetsiz bir koy hi3sini veriyor ve Marmaraya dogru uzanan
burnun yalmz bir k1smmt i$gal ediyordu. 324 te ve belki
biraz daha sonra (325}, Konstantin yeni payitahtm tesisine
karar verdi ve binaya ba$lath (49). Htristiyan efsanesi
imparatorun, elinde bir asa bulundugu halde, sehrin hudut
tesbit ettigini ve yamndakilerin, miistakbel $ehrin bu
sahas1 kar$1Smda Hasmetmeab, ne zaman duracak-
smtz? diye sormalan i.izerine <oni.imde yi.iri.iyen durdugu
zaman cevabm1 verdigini nakletmektedir (50). Bununla
Kontantin ilahi bir kuvvetin ad1mlanm sevkettigini soyle-
mek istemisti. l$c;i ve insa malzemesi her taraftan getirtildi.
Putperest Roma, Atina, iskenderiye Efes ve Antakyanm en
gilzel abideleri yeni devlet merkezini si.islemek ic;in kulla-
mldllar. Ktrk bin Got askeri (foederati) in;;aata istirak etti.
Yeni kalabahk ni.ifus celbetmek ic;in, bir tak1m muh-
telif muafiyetler - ticarete, devlet hazinesine ilah ... miiteallik -
bah$olundu. En nihayet, 330 senesi ilkbaharma dogru, insa-
at o kadar ilerledi ki, Konstantin yeni payitahtmm mera-
simini yapmaga karar verebildi. Kii$at resmi 11 may1s 330 da
yap1id1 ve bu merasimi kirk giin devam eden $enlik ve
Eskikitaplarim.com
72 BIZANS iMPARATORLUGU TARIHI
eglenceler takip etti. i$te bu suretle 330 senesi ch1ristiyan Kons-
tantiniyenin putperest Bizans1 i s t i ! ~ l a t ettigine $ahit oldu(51).
Sehrin, Konstantin devrinde, i$gal etmi$ oldt!gu sahay1
kat'iyetle tesbit etmek gil<; bir i$tir. Bir !;iey kafi gori.ini.iyor:
o da yeni !;iehrin bi.iyi.ikli.ikte eski Bizans tarafmdan i$-
gal olunan sahay1 gec;mi$ olmas1d1r. Elimizde, istanbulun
IV i.inci.i as1rdaki ni.ifusunu sarih olarak tesbite medar olabi-
bilecek malO.mat yoktur: ihtimal ni.ifus daha o zamanlar
200000 i gec;iyordu (fakat bu bir faraziyeden ba!;)ka bir $ey
degildir) (52). Sehri, kara cihetinden, harici di.i!;imanlara kar$1
mi.idafaa etmek ic;in Konstantin, Marmaradan Ha!ice kadar
uzanan bir sur in$a ettirdi.
Bir cihan imparatorlugunun merkezi alan eski Bizans
bilahare Konstantin $ehri , yahut <I[ Konstantinopolis ve-
yahut sadece Polis yani $ehir (53) tesmiye olunmaya ba$
lad1. Payitaht Romanm beledi te$kilatma nail oldu ve Ramada
oldugu gibi, ikisi sur haricinde olmak i.izere, ondort mmta-
kaya (regiones) aynld1.
Konstantin zamanma ait hi<; bir abide bize kadar gelme-
mi$tir. Bununla beraber iki defa, Justinian (en mi.ihimmi)
ve Leon III tarafmdan, yeniden bina edilmi$ alan Sent- iren
kilisesinin ilk yap1s1 Konstantin devrine <;1kmaktad1r. Bina
bugi.in dahi mevcut olup Askeri Mi.ize' olarak kullaml
maktad1r. Diger taraftan Platee muharebesinin hahrasma
ithaf edilmi$ ve Konstantin tarafmdan yeni payitahta getir-
tilip Atmeydamnda rekzedilmi$ alan Delfi'nin m.e$hur y1lanh
si.itunu(M. e. Vinci as1r), bir az bozulmu$ olmakla beraber,
bugi.in hala eski yerinde durmaktad1r.
Konstantinin her $eyi ke$fetmege muktedir dehas1, eski
Bizansm i$gal ettigi mevkiin siyasl, ikhsadi ve ki.ilti.irel
bak1mlardan arzettigi faideleri takdir etmi$ti. Siyasi bak1mdan
Istanbul, yah ut s1k s1k tesmiye edildigi vec;hile c Yeni Rom a
harici di.i$manlara kar$1 yap1lacak bir mi.icadele i<;in mos-
tesna bir mevkie malik bulunuyordu: Denizden bu $ehre
taarruz edilemezdi. Kara tarahnda ise $ehri surlar muhafaza
ediyordu. iktisadi bak1mdan istanbul Karadeniz ile Ege
ve Akdeniz arasmda yap1lan bi.iti.in ticareti elinde bulundu-
ruyordu. En nihayet, ki.ilti.ir bak1mmdan bu $ehir Hellenistik
medeniyetinin ba$11Ca merkezlerinin yakmmda bulunuyordu:
Bu medeniyet, h1ristiyanhkla kayna$mas1 yi.izi.inden, ve<;hesini
Eskikitaplarim.com
DiOKLETiAN VE KONSTANTiN ZAMANINDA iMPARATORLUGUN UZVI REFORMLARI 73
degi;;tirmie ve Bizans medeniyeti adm1 alml$ clan bir hlris
tiyan- grek -!;iark medeniyetine miinkalib olmu!;Jtu.
F. I. Uspenski bu hususta $6yle yaz1yor: cYeni payitahtm
mevkiinin intihab1, istanbulun binas1 ve cihan!;iiimul bir
hiikumet merkezinin yaratllmas1 .... i$te tekmil bunlar
Konstantinin siyasi ve idari dehasmm inkar edilmez kly-
metini gosteren hadiselerdir. N e;;retmi$ oldugu miisamaha
fermam, Konstantinin alem;;Umul mahiyetteki degerinin
i::il9UsU olamaz: C::Unkii Konstantin bu $ekilde hareket
etmemi;; elsa idi, haleflerinden birisi nas1l elsa hlristiyan-
hg-a tefevvuk blih$etmek mecburiyetinde kalacakh. H1risti-
yanl1k ise bu teahhurden hi9 miiteessir olmiyacaktl. Fakat.
cihanm merkezini istanbula nakletmekle Konstantin, antik
medeniyeti kurtarml$ ve aym zamanda h1ristiyanhgm inki-
!;iafma milsait bir muhit yaratml!;itlr(54).
Konstantinden itibaren istanbul, imparatorlugun siyasi,
dini, iktlsadi ve ahlaki merkezi oluyor.
DiOKLETiAN VE KONST ANTiN- ZAMANINDA
iMPARA TORLUGUN UZVi REFORMLARI
Diokletian ve Konstantinin yapml$ olduklar1 reformlar
ietkik edilecek olursa bunlarm en milhimlerinin: s1k1 bir
rnerkeziyet usulilniln tesisi, kalabahk bir hiikO.met heyetinin
yaratllmas1, miilki -ve askeri kudretin biribirinden aynlmas1
oldugu gorilliir. Fakat bunlan yeni milesseseler yahut ani
degi!;iiklikler olarak telakki etmemelidir. Roma hilkumeti
Avgustus zamamndanberi merkezile!;imege ba!;ilaml$tl-
Romanm kendisinden ilstiin medeniyetler ihtiva eden ve
daha eski hilkumet !;iekillerine malik bulunan hellenistik
fi!ark mmtakalarm1 ve bilhassa Ptolemelerin idaresinde
bulunmu$ olan M1s1r vilayetlerini ilhak etmesine muvazi
olarak payitahtm yeni fethedilen bu memleketlerin ya!;iayan
adetlerini ve hellenistik ideallerini tedrici Surette istiare etmesi
gitmi!;itir. Bilyiik iskender devletinin h a r a b e ~ e r i iizerinde 'ku-
rulmu!;i olan Attalid'lerin Bergama. Selevkilerin Suriye ve Pto-
lemelerin M1s1r devletlerinin banz vash, bilhassa M1s1rda kuv
vetli ve kokle!;imi$ bir !;iekilde goruldi.lgil vec;hile, hiikilmdar-
larm namiitenahi ve ilahi bir kudrete malik olmalan idi. Mt
s1r ahalisi ic;in bu memleketin fatihi Avgustus ve halefleri,
bunlardan evvel gelmi$ olan Ptolemeler gibi, ilaht cevhere
Eskikitaplarim.com
74 BIZANS TARiHi
malik mutlak hiikiimdarlardt. Bu, Ramahlarm, Rama cum-
huriyet miiesseseleri ile k1sa bir zamandan beri inki$af et
mi$ alan yeni hiikO.met $ekilleri arasmda bir nevi uzla;;ma
te$kil eden birinci Princeps m kudret ve salahiyeti hakkm-
daki telakkilerine tamamiyle z1t bir telakki idi. Bununla be-
raber hellenistik $arkm siyasi tesirleri altmda imparatarlarm
ilk kudret telakkisi degi$ti. Princeps ler daha ilk zamanlarda
$ark! ve $arkm imparatarluk telakkisini tercih etmege ba$
ladtlar. I inci astrdan itibaren Kaligula, Suetan'a gore, im
paratar tacm1 (diadem) kabule amade idi (55); diger taraftan,
mehazlara gore, I II lincii asnn ilk msfmda Elagabal saraym-
da tac; giymi$ti (56); ve III iincii asrm ikinci msfmda Avre-
lian'm alent olarak tac; giymi$ ve ayni zamanda sikke yazi-
lanmn bu imparatara cilah ve Ha$metmeap (Deus Aurelianus
lmperator yahut Deus et Dominus Aurelia.rzus Augustus) admi ver-
mi$ aldugu malO.mdur (57). Roma imparatorlugunda mutlak
bir idare tesis eden Avrelian almu$tur.
lmparator kudret ve salahiyetinin gec;irmi$ oldugu teka-
miiliin ilk evvela Ptolemeler zamamndaki M1s1n 6rnek ittihaz
ederek, bilahare Pers ve Sasanllerin tesiri altmda, IV linci.l
asra dogru tamamlanml$ aldugu soylenebilir. Diokletian
ve Kanstantin manar$i te$kilatma son $eklini vermek iste-
diler ve bunun ic;in sadece Roma miiesseselerinin yerine,
Ramada Avrelian devrindenberi bilinen hellenistik $arkm
orf ve adetlerini ikame ettiler.
III iincii asrm herciimerc; ve askeri anar$i devirleri
imparatorlugun dahili te$kilatmi ihlal etmi$ ve parc;;alami$h.
Avrelian muvakkat bir miiddet ic;in vahdeti tesis etti ve
bu sebepten o devrin ve kitabeleri imparatora
lmparatarlugun yeniden miiessisi (Restitutor Orbis) adm1
vermektedirler. Fakat Avrelian'm oliimiinU yeni bir kan-
$Ikllklar devri takip etti. l$te bu $artlar altmda Diakletian
mekanizmasm1 yeniden kurmagi ve salim bir mec-
raya ula$tirmagi kendine gaye edindi. Hakikatte biiyiik bir
idart reformdan ba$ka bir $ey yapmad1. Bununla beraber
gerek Diokletian, gerek Kanstantin devletin dahili te$kila
tmda o kadar biiyiik bir ehemmiyeti haiz hu-
sule getirmi$lerdir ki her ikisini, yukarda i;;aret etmi$ oldu-
gumuz vec;;hile, $arkm kuvvetli tesiri alhnda dagmu$ alan
yeni bir manar$i tipinin miiessisleri olarak telakki edebiliriz.
Eskikitaplarim.com
DiOKLETiAN VE KONSTANT!N ZAMANINDA iMPARATORLUC'iUN UZVI REFORMLARI 75
S1k s1k Nikamedia (izmit) da ikamet etmi$ ve umumiyetle
kendini $arkm cazibesine kaphrml$ alan Diakletian $ark
manar$ilerinin hatlanm kabul eyledi. Tam manasiyle
milstebit bir hiikiimdar ve imparatarluk tacm1 bir
imparator - ilah aldu. $arkm debdebesi ve te$rifat
usulleri saraya girdiler. - H'uzura kabullerde tab'alar. ha$-
metmeaba bakmaga cesaret etmeden once, imparatarun
oniinde diz mecburiyetinde kaldllar. imparatara
miiteallik ne varsa mukaddes adm1 ald1: imparatarun
mukaddes, sozleri mukaddes, saray1 mukaddes, hazi-
nesi ilah... mukaddesti. imparatar, Kanstantinden itibaren
yeni payitahta bilahare Bizans im parator-
lugu hayahm pek kan$lk bir hale getirecek miithi$ masraf-
lan mucip almu$ ve bir hile ve entrikalarm merkezi
haline gelmi$ alan kalabahk bir saray heyeti tarafmdan ihata
olundu. i$te bu suretle mutlak idare, Diakletian tarafmdan,
$ark despotizmine pek yakla$an bir $ekilde, imparatarluga
ithal edildi ve Bizans imparatarlugu te$kilatmm en karakte-
risti hususiyetlerinden biri aldu. Pek dagm1k alan muazzam
manar$inin idaresini kalayla$hrmak i<;in Diokletian feirarhi
yani dortler saltanah sistemini tesis eyledi. imparatarlugun
idaresi miisavi kudrete malik iki Avgust arasmda taksim
edildi; bunlardan biri imparatarlugun $ark, digeri ise garp-
klsmmda aturacakh. Fakat bu iki Avgust, itibari alarak, bir tek
Rama imparatarlugunu idare edeceklerdi. imparatarluk bir-
kalmakta devam ediyardu: iki Avgust tayini hiikO.metin grek
$ark ve latin garp arasmdaki fark1 takdir ettigini ve bu
k1s1mlann idaresinin bir tek $ahsm kudretinin fevkinde bir
i$ aldugunu anladJgml gosteriyardu. Her Avgust maiyetine
bir Cezar almakla miikellefti. Bu zat, Avgust' un istifas1 veya-
hut oliimiinden sanra. bizzat Avgust alacak ve yeni bir Ce-
zar intihap edecekti. i$te bu suretle imparatarlugu kan$lkhk-
lardan ve muhtelif haris $ahsiyetlerin taarruz ve hilelerinden
kurtaracak ve lejyanlarm yeni imparatarun intihabmda haks1z
alarak aynad1klan kat'i ralii izale edecek yeni ve sun'i bir nevi
siilale sistemi aluyardu. ilk iki Avgust Diakletian
ve Maksimian, ilk iki Cezar ise Galer ve Kanstantinin babast
Kanstans Klar aldular. Diakletian kendisi merkezi Nika-
media (izmit) almak iizere, Asya vilayetlerini ve M1s1n ay1rd1;
Maksimian merkezi Medialanum (Milan) almak Uzere
Eskikitaplarim.com
76 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Afrika ve lspanyay1 ald1; Galer'in uhdesine Balkan yanm-
adasi vilayetleri ve bunlarm civanndaki Tuna vilayetleri,
merkez Sava nehri kenannda Sirmium (bugtinkil Met-
rovi<; ;;ehri ci vann da) olmak ilzere, verildi. En nihayet
Konstans Klor'un payma merkezleri Augusta Treverorum
(bugunkil Trier yahut Treves ;;ehr.i) ve Eboracum (bugunkil
York) olmak uzere Galya ve Britanya du;;tii. Bu dart ;;ah1s
tek ve gayn kabili taksim bir devletin valileri wesabe-
sinde idiler ve kan unlar bu dart ;;ah1s namma ne$rolunuyordu.
Bununla beraber bu nazari mtisavata ragmen iki Avgust'tan
Diokletian, imparator olmak hasebiyle, digerlerine gayn ka-
bili inkar bir surette tefevvuk ediyordu. C:ezarlar ise A vgust-
lann htikmti altmda bulunuyorlard1. - Muayyen bir mtiddet
ge<;tikten sonra Avgustlar istifa edecekler ve vazifelerini
Cezarlara devredeceklerdi. Hakikaten 305 te Diokletian ve
Maksimian istifa ettiler ve hususi hayata avdet eylediler.
Galer ve Konstans Klor Avgust oldular. Fakat bunu takib
eden k-arga;;aliklar, "tetrarhi, sun'i sistemine pek <;abuk
nihayet verdiler. Tetrarhi IV Oneil as1r ba;;langicmda ortadan
kalkti.
Diokletian vilayetlerin idaresinde btiytik degi;;iklikler vti-
cude getirdi. Bu devirde senatoya tabi vilayetlerle imparatora
tabi vilayetler arasmdaki fark ortadan kalkh: Vilayetlerin kaf-
fesi bundan sonra imparatorun emrine verildi. Adedleri nis-
beten az olan eski vilayetler mesahai sathiyelerinin geni;;ligi
ile temaytiz ediyorlar ve bunlar1 idare edenlere pek bilyiik
bir kudret bah;;ediyorlard1. Merkezi hOkumet i<;in son derece
-vahim tehlikeler ekseriya bundan ileri geliyordu. Buralarda
.s1k s1k ihtilaller <;Ik1yor, ve valiler b i r ~ ; o k defalar kendileriyle
birle$mi;; alan ta;;ra lejyonlannm ba;;mda imparatorluk tahh
iddiasmda bulunuyorlard1. Fazla geni;; vilayetlerin arzettikleri
siyast tehlikeyi bertaraf etmek isteyen Diokletian bunlan
par<;alamaga karar verdi. Tahta ctilusunda mevcud olan 57
-vilayetin yerine 96 ve belki daha fazla vilayet ikame eyledi.
Mehazlarm verdikleri gayri kfifi malum at ytizOnden Diok-
letian tarafmdan vticude getiriien ve eskilerine nazaran ~ ; o k
daha kil<;tik alan vilayetlerin tam adedini bilmiyoruz. Bu de vir
lmparatorluk vilayet te;;kilatma ait elimizde mevcut ba;;hca me-
:haz "Notitia dignitatum, ismini ta;>Iyan ve saray hizmetlerinin,
mtilki ve askert memuriyetlerin resmi bir listesini, vilayetleri
Eskikitaplarim.com
DiOKLETiAN VE KONSTANTiN ZAMANINDA iMPAl?ATORLUGUN UZVl REFORMLARI 77
tasrih etmek suretiyle, ihtiva eden bir vesikad1r. Fakat tarihi
tesbit edilmemi$ clan bu vesika, alimlerin fikrine gore, v inci
asnn ba$langicma aittir(58); binaenaleyh Diokletian'm halefi
tarafmdan vilayetlerin idaresinde yapilmi$ olan bilttin degi$ik
likleri muhtevidir. "Notitia dignitatum, vilayet adedini 120
olarak gostermektedir. Tarihleri yine me$kO.k, fakat daha eski
diger bir tak1m Ifsteler daha kilc;iik bir vilayet adedi gos-
termektedirler. Her ne hal ise, mehazlarm fena vaziyetinden
dolay1, Diokletian reformlannm bir c;ok teferruatmm kafi
derecede aydmlahlmami$ oldugunu hatirda bulundurmak
lazimdir.
Diokletian zamanmda imparatorluk dart bilyilk prefelikten
ibaretti: Her prefeligin ba$mda bir prefuar prefesi (praefecti
pretoria) bulunuyordu. Bu prefelikler dio9eslere aynlmi$lardi:
en eski listelerden biri olan Verona listesi bunlann adedini
12 olarak gostermektedir. Her dioc;es muayyen bir miktar
vilayete taksim edilmi$ti.
Tehaddiis edecek herhangi bir mii$killata kar$1 kudretini
daha iyi garanti edebilmek ic;in Diokletian millki ve asker1
kudref biribirinden tamamiyle ay1rd1. Bundan sonra valiler
yalmz idari ve adli i$lerle me$gul olacaklard1 . .Diokletian'm
vilayet reformlan, neticelerini bilhassa ltalyada gosterdiler.
ltalya, evvelce i$gal etmi$ oldugu hakim mevkiden basit bir
vilayet derekesine dil$til.
Bu kabil bir reform kalabahk bir hiikO.met heyetine ihtiyac
gosteriyordu. Son derece k a n ~ H k btirokratik bir sistem vil-
cude getirildi. Bu sistem bir c;ok memuriyetler, gayet milte-
nevvi ilnvanlar ve s1k1 bir mertebe silsilesi ihtiva ediyordu.
Konstantin, Diokletian tarahndan ba$lanmi$ olan reform
i$ini, tabir caizse, inki$af ettirdi ve tamamlad1.
lste bu suretle Diokletian ve Konstantin reformlannm en
karakteristik vas1flan imparatorun mutlak kudretinin teessii-
sil, miilki ve askert idarenin biribirinden tamamiyle aynl
mas1 ve bunun neticesinde kalabahk bir hiikO.met heyetinin
yarahlmas1 oldu. Bizans devrinde birinci nokta, yani hilkilm-
darm mutlak kudreti baki kald1; ikinci nokta ise derin bir
degi$iklige ugrad1 ve millki ve askeri kudret tedrici surette
aym ellerde temerkilz etti. Fakat kalabahk hiikumet heyeti
Bizansa gec;ti ve burada bizzat hizmetlerde, mans1blarda ve
bunlann iinvanlarmda baz1 miihim tadilata ugramakla bera-
Eskikitaplarim.com
78 BIZANS IMPARATORLUGU TARIHI
ber, imparatorlugun son zamanlanna kadar bak_i kald1. Me-
muriyetler ve iinvanlarm biiyiik bir k1smt Hltinceden
grekce oldular; bir c;oklan sadece fahri olarak kullaml-
dtlar, ve miiteakt 'J devirlerde bir c;ok yenileri yaratild1.
IV O.ncli astr imparatorluk tarihinin son derece miihim
hadisesi barbarlann ve bilhassa Oermenlerin (Got) tedrid
surette imparatorluga hululi.idiir; fa kat bu meseledeh a!;)agtda,
IV uncu asn tamamile kavradtktan sonra, bahsedecegiz.
Konstantin 337 de oldii. Faaliyeti, ender tesadiif edilir
medh ve senalarla takdis edilmistir. Muverrih Evtrop'a
(IV iincii astr) gore Roma senatosu imparatoru ilah mertebe-
sine c;tkardt (59). Tarih kendisine cBiiyiik"' iinvamm v e r m h ~ .
kilise kendisini havarilere miisavi bir aziz yapmtshr.
lstanbul sarayma vazolunan lab'arum htristiyan impara-
torlugu miiessisinin dinine sehadet etmek iizere burada
kaldt. Milan program! ise imparatorun siyasi dehasmm bir
vasiyetnamesi oldu (60).
XIX uncu astr lngiliz alimlerinden biri $U miitalaada
bulunuyor: "Konstantini Yenizamanlarm biiyiik adam-
larmdan bid ile mukayese etmek icabettikte bu hiikiimdarm
Napolyondan ziyade Biiyiik Petroya benzedigi kabul olu-
nabilir, (61).
Cezare'li Evseb Konsfantinin medhiyesi nde, muzaffer htris-
1iyanhgm,1blisin yarathgt $eylere, yani sahte ilahlara bir niha-
yet vermesi iizerine putperest devletlerin mahvolduklarmt
ya..::.maktadtr. Tekmil beseriyet ic;in bir tek Allah kabul olun-
-du. Aym zamanda cihanslimul bir kuvvet, Roma impara-
torlugu, kalkmdt ve inki$af eyledi. Tam aym zamanda. aym
Allahm katt bir isar eti iizerine iki iyilik kaynag"l, Roma
devleti ve htristiyan 'dindarhgl doktrini, insaniyetin iyiligi
ic;in birden fl$ktrdt ... Aym noktadan c;tkml$ olan iki biiyiik
kudret, bir tek hiikiimdarm asast altmda bulunan Roma
imparatorlugu ve htristiyan dini, biribirine ztd bOtun unsur
Ian tahakkiim altma aldllar ve bunlan yekdigerile banstlr
<filar (62).
Eskikitaplarim.com
B0Y0K KONSTANTiNDEN VI INCI ASRIN BA$LANGICINA KADAR iMPARATORLAR . 79
BUYUK KONST ANTiNDEN VI INCI ASRIN
KADAR OLAN IMPARATORLAR
Konstantinin ollimtinden sonra il<; oglu Konstantin,
Konstans ve Konstan cAvgust unvamm ald1lar ve impara-
torlugun idaresini aralannda paylastilar. fakat az bir mO.ddet
sonra O.c;: imparator arasmda bir ihtilaf ba$g6sterdi: Bun-
lardan ikisi mticadele esnasmda oldtiler: Konstantin 340 da
ve Konstan 350 de. Bu suretle Konstans imparatorlugun
yegane hakimi oldu ve 361 e kadar saltanat si.irdO..
Konstans'm c;:ocugu olmad1; bun dan dolayi, kardeslerinin
ollimiinden sonra, veraset meselesi derin endi$esini mucib
oldu Kendi emrile idam edilmis olan aile erkanmdan yalmz
iki yegeni hayatta kalmi$lardi: Gallus ve Julian; bunlar
pay1tahttan uzak bulunduruluyorlardi. Bununla beraber,
slilalesine tahh temin etme <: kaygusunda olan Konstans,
Gallus'u Cezar ilan eyledi. fakat Gallus imparatorun sO.phe
lerini tahrik etti ve 354 de katledildi.
h;te vaziyet bu merkezde iken Gallus'un karde!;i Julian
Konstans'm sarayma davet edildi ve Cezar nasbolundu (355)
ve Konstans'm kizkarde$i Helen ile evlendi. Julian'm gayet
k1sa saltanatmdan sonra (361-363) BO.yiik Konstantin stilalesi
sona erdi. Julian'!, ordu tarafmdan Avgust ilan edilmis olan
muhaf z alay1 kumandam Jovian'm yine k1sa saltanatl takib
etti ( 363- 364 ). Jovian'm ollimO.nden sonra Valentinian I
(364 375) imparator sec;:ildi ve hemen akebinde,
askerleri tarafmdan kardesi Valens'i _ Avgust ve salta-
nat $eriki olarak kabul etmege icbar edildi (364-378). Valen
tinian garbt idare etti ve $ark1 Valens' e tevdi eyledi. Garbte
Valentinian'a oglu Oratian halef oldu (375-383). fakat ordu
aym zamanda, o esnada dort ya!;mda bulunan Oratian'm
kardesi Valentinian II yi Avgust ilan etti (375-392). Va-
lens'in olo.mO.nden sonra (378) Gratian Teodos'u Avgust
mertebes ne yO.kseltti ve kendisine imparatorlugun sark kiS
mmm (pars orienta/is) ve lllirikum' un biiyO.k bir ktsmmm
idaresini tevdi etti. c Uzak garb ten ne$et olan Teodos
(kendisi 1spanyol idi) 450 senesine kadar, yani gene;: Teo-
dos'un olO.mO.ne kadar, tahh etmi$ olan sulalenin ilk
imparatoru oldu.
Eskikitaplarim.com
80 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Blr Blzans imparatori<;esl (Zenon'un, bll!hare Anastasm:-kanst Ariadne?)
Floransada Museo Nazionale (Bilrgello) de bulunan bir f i l d i ~ i letJha
Eskikitaplarim.com
Teodos'un olUmiinden sonra, iki oglu Arkadius ve Ho-
norius devletin idaresini aralarmda taksim ettiler: Arkadius
Honorius ise garbte saltanat siirdii. Arkadius ve
Hon.orius zamanmda devletin vahdeti muhafaza olundu;
nitekim daha onceleri Valens ve Valentinian I in veyahut
Teodos, Gratian ve Valentinian I I nin mii$terek saltanatlan
zamamnda dahi kudretin taksimi imparatorlugun vahdetini
bozmamu;;h: Bu devirde iki imparator, fakat bir impara
torluk mevcuttu. Muas1rlar vaziyeti tamamiyle bu noktadan
gormU$ler;-dir. V inci as.1r miiverrihlerinden Oros "Putperest-
lere tarih, adh eserinde yaz1yor: Arkadius
ve Honorius imparatorlugu mii$terek olaral<:. idare etmege
ba$ladllar; yalmz oturduklan yerleri ay1rd1lar (63).
395 den 518 e kadar impatatorlugun k1smmda
hiikilm silrmii$ olan imparatorlar $Unlardtr: tlk evvela
tahh Buyiik Teodos neslinden gelen kol i$gal etti: Bir Ger-
men $efinin k1z1 Evdokia ile evlenmi$ alan oglu Arkadius
(395-408); bundan sonra Atinah bir filozofun k1z1 olan ve
Evdokia ismi altmda vaftiz edilen Atenais ile evlenen
Arkadius'un oglu gene; Teodos (408-450). Teodos II nin
oliimiinden sonra Pulkeria Trak neslinden Mar-
<;ian ile evlendi ve Mar<;ian imparator oldu (450-4 75). Bu
suretle 450 de, Teodos'un ispanyol siilalesinin erkek. kolu
nihayete erdi. Mar<;ian'm oliimilnden sonra bir "asker! tribun,
olan ve Trakya, yahud Dacia in Illyricum dan, yani tllirya
prefeliginden ne$'et eden Leon I ( 4 57- 4 7 4) imparator
intihap edildi. lzavriyah Zenon ile evlenmi$ alan Leon I in
k1z1 Ariadne'nin Leon isminde bir <;ocugu oldu; bu <;ocuk
biiyiik babas1 oldiikte, alt1 ya$mda imparator oldu (4 7 4),
fakat Kii<;iik Asyada Taros daglarmda oturan vah$i tzav
riya kabtlelerine mensup alan babas1 Zenon'u kendisine salta-
nat $eriki intihap etmege muvaffak olduktan bir kac; ay sonra
oldii. Bu Leon tarihde Gen<; Leon II olarak tamnmaktad1r.
Babas1 Zenon 474 ten 491 e kadar saltanat siirdu.;Olilmiin
den sonra kans1 Ariadne silentiarius (64) lardan 1lliryada
(bugtinkii Arnavudluk) kain Dirrakium'da (bugilnkii Duraz-
zo) dogmu$ olan ihtiyar Anastas ile evlendi. Anastas Zenon'un
oliimii Uzerine, 491 de imparator ilan edildi (Anastas I,
491-518).
Blzans imparatorluiu Tarihi 6
Eskikitaplarim.com
82 BiLANS IMPAI<ATUt<LUUU l"Al{lt11
imparatorlann bu listesi, Konstantinin oliimiinden mi-
lattan sonra 518 senesine kadar; istanbul tahtmm: ilk evvela
Konstantinin yahut daha dogrusu Balkan yanm adasmda
romahla;;mt;; bir barbar kab!lesine mensup olmas1 muhtemel
olan babas1 Konstans Klor'un dardaniyen sii lfllesi; ondan
sonra birtaktm Romahlar; Jovian ve Valentinian I ailesi;
ondan sonra Biiyiik Teodos'un ispanyol slilalesinin ii<;
miimessili; en nihayet tesadiifi bir surette imparatorluk ma-
kamma <;tkmt;; olan muhtelif kabilelere mensup Traklar.
izavriyalilar ve bir illiryah (ihtimal Arnavud) tarahndan
i;;gal edilmi;; oldugunu gostermektedir. Tekmil bu devir
zarfmda taht hi<;bir Grek tarafmdan i;;gal olunmamt;;tlr.
KONST ANTiNiN HALEFLERi
KONSTANS (337-361)
Biiyiik Konstantinin ogullan Konstantin II, Konstans ve
Konstan babalarmm oliimiinden sonra, Avgust iinvaniyle
imparatorlugu mii;;tereken idare etmege ba;;ladllar; Fakat
Konstantinin ii<; halefi arasmda mevcut miinaferet, iranhlara
ve Germenlere kar;;1 yapllan felaketamiz bir harbin tesiri
altmda, had bir ;;ekil aldt. Ve ii<; karde;; arasmdaki aynhk
yalmz siyasi meselelerde degil, fakat dini sahada dahi patlak
verdi. Konstantin ve Konstan'm izniklilerin taraftan ol-
malarma mukabil, babasmm son senelerindeki dini haleti
ruhiyeyi temadi ve tekemmiil ettiren Konstans, Arius ta-
raftan oldugunu alenen ilan eyledi. Miiteaktp senelerdeki
dahili harblerde, ilk evvela Konstantin I I ve bir ka<; sene
sonra Konstan maktulen oldiiler. En nihayet Konstans tek
ba;;ma imparator oldu.
Arianizmin mutekit bir taraftan olan Konstans, zamam
saltanatmda birc;ok tahdidata ugramt;; olan putperestligin
aleyhine olarak, devamh surette bir arianist siyaset takip
etti. Konstans'm emirnamelerinden birisi ;;u beyanatta bulu-
nuyor: Batll i_tikatlara bir nihayet verilsin ve kurban kesme
cinneti ortadan kaldtnlsm ! (65). Fakat putperest mabetler
;;ehir surlannm dt;;mda, olduklan gibi duruyorlard1. Birkac;
sene sonra putperest mabetlerin kapahlmastm bildiren bir
emirname ne;;redildi: Bu mabetlere girmek ve tekmil im-
paratorlugun herhangi bir mahal yahut $ehrinde kurban
Eskikitaplarim.com
KONSTANTiNiN HALEFLERi, KONSTANS 83
kesmek menediliyordu; aksi harekette bulunacaklar idam
edilecek, mal ve miilkleri milsadere olunacaktl. Diger bir
emirnamede putlar i<;in kurban kesen veyahut bunlara
tapan herhangi bir $ahsm olilm cezasma <;arpllacagml
okuyoruz (66). Konstans, cillusunun yirminci senei devri-
yesini tesit etmek i<;in ilk defa olarak Romaya gittikte, refa-
katinde putperest kalmi$ bir <;ok senatOr bulundugu halde,
eski zamanlara ait bir <;ok abidat1 ziyaret ettikten sonra putpe-
restlik i<;in, Romamn mazi ye kart$It1I$ biltiln bilyilklilgilnil
temsil eden zafer ill\hesi mezbahmm senatodan kaldinlmasmi
emretti. Bu hadise biltiln putperestler ilzerinde derin bir
tesir yaptl. Bunlar dinlerinin son gilnleri gehni$ oldugunu
hissettiler. Konstans zamamnda ruhbaniyetin muafiyet ve
imtiyazlan daha fazla arthnldi. Piskoposlar sivil mahkemeler
kar$ISmda tamamiyJe milstakil bir mevkie sahip oldular.
Fakat, putperestlige kar$1 bu $iddetli tedbir-
lere ragmen bu din, kendi kuvveti ile degil, fakat hilkumet
nezdinde gordilgli muayyen bir himaye sayesinde, ya$amakta
devam ediyordu: Konstans Romadaki Vestal lere ve resmi
papaslara dokunmami$h- fermanlanndan birinde Afrika i<;in
bir papas (sacerdos) intihabm1 emretmektedir. Kendisi, salta-
nat;mn sonuna kadar Pontifex Maximus ilnvamm
Fakat umumi olarak, Konstans zamamnda, h1ristiyanhgm
- vak1a arianist bir inki$af etmesi ve ku vvetlenme-
sine mukabil putperestlik birtak1m tahdit edici muamelelere
maruz kald1.
Konstans'm muannidane takip ettigi arianizm siyaseti bu
imparator ile iznik taraftarlar1 arasmda bir tak1m ihtilaflar
<;1kmasma sebep oldu. Konstans ile iznik mukarrerahnm
me$hUr mildafii iskenderiyeli Atanas arasmdaki uzun mil-
cadele bilyilk $iddetiyle temayilz etti. Konstans 361 de 61-
dilkte, ne iznik taraftarlan ve ne de putperestler imparatorun
arkasmdan samimi goz ya$1an dokebildiler. Putperestler,
putperestligin halis taraftan olan Julian'm tahta cillusuna
sevindiler. Ortodoks partisinde Konstans'm olilmilniln tevlit
ettigi hissiyata gelince bunlar hakkmda Magfur Hiyeroni-
mus'un -atideki sozleri sayesinde bir hilkum verilebilir:
Cenab1hak uyamyor, f1rtmaya tahakkilm ediyor. Hayvan
oldilkten sonra silkfinet yeniden doguyor (67).
Eskikitaplarim.com
84 BlZANS lMPARATORLUCU TARIHI
iran1lere kar$1 yapt1g1 bir sefer esnasmda, Kilikyada,
olen Konstans'm mutantan cenaze merasimi, yeni imparator
julian'm huzuru ile, BUylik Konstantin tarafmdan bina edil-
mi$ alan Havariler kilisesinde icra k1llndL Senato mliteveffa
imparatoru ilahlar mertebesine <;IkardL
JULiAN APOSTAT (361-363)
Julian'm ismine. imparatorluk dahilinde putperestligin ye-
niden te$kili ic;in yap1lm1$ son bir te$ebbUs c;ozUlmez surei.te
baghd1r.
Julian'm $ahsiyeti son derece enteresand1r: uzun mud-
detten beri alim ve ediblerin nazan dikkatini celbetrni$ ve
bugUn dahi bunlan teshir etmekte bulunmu$tur. Julian hak-
kmda pek c;ok $ey yazllmt$hr. Julian'm bizzat telif etrni$
oldugu eserler zamamm1za kadar gelmi$ olup hakkmda
bir hUklim vermek hususunda emsalsiz vesikalar te$kil
et mektedirler. Julian'a dair telifatta bulunmu$ olanlann
ba$hca- gayesi, esennm hakkaniyetine ve muvaffaktyeti-
ne iman etmi$ ve IV UncU asnn ikinci mshnda, putperestligi
yeniden ihya etinek ve ya$atmak ve bu dini imparatorlu-
gun ruhani hayahna esas ittihaz etmek hUlyasmda bulunmw;;
olan bu ate$in Hellen> i anlamak ve izah etmek olmu$tur.
Julian gayet iyi bir tahsil gordU. Gene; ya$mda ebevey-
nini kaybetti ve annesini tammad1: Bu kadm Julian'm do-
gumundan birkac; ay sonra vefat etmi$ti. Julian'm annesine
Homer ve Hesiod'up $iirlerini tedris e tmi$ alan grek
edebiyatl ve felsefesine vaklf iskit neslinden hadimagasl
Mardonius prensin mUrebbiligine tayin edildi. Mardonius
bir taraftan gene; Julian'a antik edebiyata dair ders veriyor,
diger taraftan ise evvela Nikomedia, bilahare istanbul pis-
koposu alan mutekit arianistlerden Evsep ve refakatinde
bulunan kilise mensubini. Julian'm Mukaddes Kitap ile
Unsiyet peyda etmesi ic;in c;all$1YOrlardi. I$te bu suretle
julian, bir mUverrihin yazml$ oldugu gibi, dimagmda biri-
biriyle temas etmeksizin yan yana yer alan iki muhtelif ter-
biye gormU!;)tu (68). Julian vaftiz olundu. Sonralan bu dev-
reyi, kendisi ic;in unutulmas1 lazxm bir kabus gibi hahrla-
mu;;tir. Julian'm genc;ligi uzun bir korku ic;inde gec;ti :
Konstans bu prensi kendisi ic;in muhtemel bir rakip adde-
Eskikitaplarim.com
JULiAN APOSTAT 85
diyor ve Julian'm haris emellerinden !;>lipheleniyordu; bazan
bu prensi bir nevi slirglin olarak ya$ahyor, bazan
ise payitahta celbedlip gozlerinin onlinde bulunduruyordu.
Julian, akrabalarmdan bin;ogunun Konstans'm emriyle katle-
dilmi$ oldugunu bilmiyor degildi; herglin kendi hayati i<;in
Kapadokyada bir <;ok seneler mecburi
ikamet eden ve bu ikameti esnasmda ve kendisine refakat et-
mi!;) alan Mardonius'un nezareti altmda, eski muharrirleri
tetkike devam eyleyen ve ihtimal bu zamanlar Tevrat ve
incil hakkmda derin malO.mat edinen Julian, Konstans tara-
fmdan, tahsilini ikmal etmek i<;in evvela istaribula, bilahare
Nikomedia'ya (izmit) gonderildi. Burada bulundugu esnada,
ilk defa olarak, kendisinde putperestlige kar!;)l bir temaylil
hissetti.
0 devirde Nikomedia'da, zamanmm en iyi hatibi ve
hellenizmin otantik bir mumesili olan Litanius ders veri-
yordu. Libanius istihkar ettigi latin lisamm ve
bilmek te istemiyordu. H1ristiyanhg1 istihfaf ediyor ve her
$eyin hikmetini yalmz "hellenizm" de aramak istiyordu.
Libanius'un putperestlige kar!;)I duydugu a$k ve muhabbet
hududsuzdu. Verdigi konferanslar Nikomedia'da bliylik bir
ragbete mazhar oluyordu. Konstans, Julian'I buraya gon-
derdigi esnada, Libanius'un ate$in nutuklanmn gene; $akirt
uzerinde silinmez intibalar b1rakabilecegini ihtimal dli-
$linmli$tiir; Julian'1 me$hur hatibin derslerine devamdan
mennetti. Julian imparatorun yasagm1 alenen 1hlal etmedi.
fakat Libanius'un eserlerini tetkik etti, talebeleri vas1tasiyle bu
alimin derslerine vukuf peyda eyledi ve Libanius'un ifade
tarz1 ve lislO.bunu o derece benimsedi ki mUteak1p devirlerde
Libanius'un bir talebesi olarak telakki olunabildi. Julian
Nikomedia'da neo-platonizm gizli doktrinine meftun olmaga
ba$ladi. Bu devirde bu doktrin, muayyen bliyli formlilleri
kullanmak suretiyle, mlistakbel hayati ke$fetmek ve ollileri
diriltmek - yalmz insanlan degil, fakat ilahlan dahi
(theurgia=&eovpyCo:)- kudretini haiz bir doktrin olarak ortaya
c;rkmi$ti Efesli filozof ve alim Maksim bu sahada Julian'a
buylik tesirlerde bulundu.
Julian, Konstans'm emriyle idam edildigi teh-
likeli devri atlathktan sonra, hesap vermek lizere Milan
mahkemesine davet edildi ve bundan sonra Yunanistana,
Eskikitaplarim.com
86 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Atinaya, si.iri.ildU. mazisiyle me$hur alan bu
Konstans zamamnda, oldukc;a sonUk bir koy manzarasr
arzediyordu. Buna ragmen bir putperest mektep
burada, gec:;mi$ asrrlarm hahrasrm temadi ettiriyordu. Julian
Atinadaki ikametinden bUyUk faideler temin etti. Mektup-
larmdan birinde Attik nutuklanm ... bahc;elerini, Atina civa-
rmr, mersin agac:;lariyle tahdit caddeleri ve Sokratm
mUtevazr evini sevinc;le hahrladrgmr (69) beyan etmek-
tedir. Atinadaki ikameti esnasmda, Julian mtiverrihlerin
ekserisine gore, hiyerofant (69a) tarafmdan Elesvis mister-
lerine ithal edilmi$tir. Boissier'ye gore bu hadise yeni mtih-
tedi ic:;in bir nevi vaftiz (70). Bununla beraber
bugUn bazr alimlerin Julian'm Elesvis mezhebine si.ilO.k
ettiginde tereddUt ettiklerini kaydetmek lazrmdrr (71).
355 te Konstans Julian'r <::ezar ilan etti, krz
Helen ile evlendirdi ve Jejyonlara kumanda etmek Uzere
Galyaya gonderdi. Burada memleketi yrkup yakan,
tahrip eden ve ahaliyi krlu;tan gec:;iren Germen mUstevlilerine
pek mU$kUl $artlar altmda, kanh bir mUcadele icra
olunuyordu. julian kendisine tevdi olunan Galyay1 kurtarmak
nankor vazifesini $erefli bir surette ba$ardr ve Germenleri
Argentoratum (Strasburg) civarmda kanh bir hezimete
ugrattr. Julian'm Galyada oturmu$ oldugu ba$hca $ehir
LUtetia olmu$tur (Lutetia Parisiorum: sonraki Paris). LUtetia
o zamanlar Sen nehrinin ortasmda olup zamammrza kadar
(Civitas) adrm muhafaza etmi$ ve tahta koprUlerle nehrin
iki sahiline birle!;)tirilmi$ alan bir ada Uzerinde kain kU<;Uk
bir $ehirdi. 0 devirde dahi bir c;ok ev ve bahc;elerin bulun-
dugu Sen nehrinin sol sahilinde, ihtimal Konstans Klor
tarafmdan bina bir saray mevcuttu. Bu saraym
bakiyelerini bugUn Cluny mUzesinin yanmda gormek
kab1ldir. Julian ikametgah olarak bu sarayr intihap etti.
Kendisi LUtetia'yr seviyordu ve daha sonralan yazml$
oldugu eserlerinden birinde Sevgili LUtetia gec;ir-
mi$ oldugu kl$1 hatrrladrgmr beyan etmektedir.
Germenler Ren'in ote tarafma atrldrlar. Julian bu hususta
yazryor: Daha hen liz Cezar oldugum zamanlar lie;
defa Ren'i gec;tim. Ren'in ote tarafmda oturan barbarlardan
20,000 ki$i rehin ald1m... ilahlann yard1miyle, miktan
Eskikitaplarim.com
JULiAN A POST AT 87
k1rk1 bulan tekmil $ehirlerini zaptettim ... .(73). Ordusunda
Julian, bliylik bir muhabbet ve tevecclihe malik bulunuyordu.
Konstans, J ulian'm mu vaffak1yetlerini ademi itimat ve
hasetle takip edi)iordu. iranilere kar!?l sefere gidecegi esnada
Julian'dan, Galyadan yardunc1 lejyonlar gondermesini iste-
di. Galya lejyonlan ayaklandllar ve Julian'1, bir kalkan
lizerinde yukan kald1rd1ktan sonra, -A ilan ettiler.
Yeni Avgust Konstans'tan bu emri vakii tammasm1 talep
etti. Konstans bunu reddetti. Dahili bir harp patlamak lizere
idi. Fakat bu esnada Konstans oldli. 361 de Julian, tekmil
imparatorlukta, imparator ilan edildi. Konstans taraftarlan
ve maiyeti yeni imparator tarafmdan zalimane itisaflara
maruz birakd1lar ve ag1r cezalara c;arp1ldllar.
Putperestligin mutekit taraftan olan Julian, Konstans'm
olii.mline kadar, dini fikirlerini gizlemek mecburiyetinde
kalml$tl. Mutlak hakim olduktan sonra, en bliylik arzusunu
tatbik mevkiine koymak .istedi: Putperestligi yeniden te$-
kil etmek. Tahta clilusunun ilk haftalarmda, Julian bu hususa
dair bir emirname ne$reyledi. Mliverrih Ammianus Mar<;el-
lin us bu vahim andan $6yle .bahsetmektedir:
Julian kli<;lik ya$mdan beri, kendisinde ilahlara
en canh bir temaylil hissetmi$ti; bliylidligli nisbette eski
dini yeniden tesis etmek arzusu ile daha fazla yanup kav-
rulmu$tu. Bununla beraber korku ylizlinden . putperestlik
ayinlerini en bliylik bir mahremiyet ic;inde icra ediyordu . .
Fakat Julian, korkusunun amilinin ortadan kalkmasiyle
istedigi gibi hareket etmek imkamm elde ettigini gordlikte,
gizli fikirlerini ortaya koydu ve a<;lk ve kat'i bir emirname
ile mabetlerin ac;llmasm1 ve ilahlara kurbanlar kesilmesini
emretti (74).
Bu emirname hie; bir kimsenin hayretini mucip olmad1.
Julian'm putpere;tlige olan meylini herkes biliyordu. Put-
perestlerin sevinci pek bi.lylik oldu; bunlar ic;in dinlerinin
yeniden ihdas1, yalmz hlirriyete degil, fakat zafere delalet
ediyordu.
Julian'm emirnamesi, imparatorlugun her tarafmda, ayni
tarzda, tatbik olunmad1: garp k1smmda $ark k1smmdan
daha fazla putperest vardr.
Julian zamamnda istanbulda bir tek putperest mabet
kalmamt$tl. Ktsa bir mliddet zarfmda yeni mabetler in$a
Eskikitaplarim.com
88 BiZANS iMPARATC>RLUGU TARiHi
etmek ise imkans1zdt. Julian ihtimal, men;;'einde gezinti
ve konferanslara tahsis edilm'i$ ve Konstantin zamanmdan
beri bir "fortuna, (yani kismet ilahesi) heykeliyle tezyin
edilmi$ alan $ehrin ba;;hca bazilikinde, mutantan surette
kurban kestirdi. Kilise muharrirlerinden Sozomen'in $eha-
detine gore, bu merasim esnasmda $Oyle bir vak'a tehaddi.is
etti: Bir c;ocuk tarafmdan gezdirilen kor bir ihtiyar impara-
tora yakla$ml$ ve hi.ikilmdann yi.izi.ine dinsiz, donme ve
rmanSlZ bir adam oldugunu hayklrilll$tlr. Bunun ilzerine
Julian $U mukabelede bulunmu$tur: Sen bir korsiln;
Galile'deki allahm her halde sana rtiyeti bah$edecek degildiP.
ihtiyar ise $Oyle bir cevap vermi$ti: Beni gozlerimden
mahrum ettigi ic;in Allaha hamd ederim, bu sayede dinsiz-
ligini gormeme mani oldu. Julian bu hakaretamiz sozlere
mukabelede bulunmami$ ve kurban merasimine devam
etmi$ti (75).
Putperestligi yeniden ihdas efmek arzusunda bulunan
Julian' bu dinin eski dl$ $ekilleriyle yeniden diriltilmesi-
nin imkans1z oldugunu anlad1. H1ristiyanhk kilisesi ile
mticadele etmege muktedir bir kuvvet yaratmak ic;in put-
perestligi yeniden te$kilatlandumak, 1slah etmek laz1md1.
Bunun ic;in. impar a tor, iyi bildigi h1ristiyanhk te$kilatmdan
baz1 hususlan almaga karar verdi. Putperest rilhbani-
yeti h1ristiyan kilisesindeki mertebele.r silsilesine gore te$-
kilatlandirdl. Putperest mabetlerin ic;leri, h1ristiyan ma-
betlerine imtisalen, siislendi. Bu devirde mabetlerde mil
sah abeler yapild1g1 ve hellenizm hikmetinden bah is ki-
taplar okundugu anla$lhyor (hlristiyan kitisesindeki va'1zlan
; putperest ayinlerine ilahiler ithal olundu;
rahiplerden kusursuz bir hayat istenildi; iyilik te$vik gor-
dti. Dini vazifelerini lay1kiyle ifa etmiyenler aforoz edilmek,
tovbe ve istigfara ilah... tabi t.utulmakla tahdit edildiler.
Hulasa olarak, yeniden ihdas edilmi$ alan htristiyanl1g1 can-
landirmak, muhite inhbak ettirmek ve ya$atmak ic;in Julian,
btittin ruhu ile istikrah ettigi bir kaynaga rticu etti.
[lah mezbahlanna gotilrtilen kurbanhk hayvanlarm adedi
o kadar fazlala$h ki, bunlarla bizzat putperestler dahi alay
etmege ba$ladllar. - imparator bizzat kurban kesme mera-
simlerinde faal bir rol oynad1. Ehemmiy etsiz i$leri gor-
mekten c;ekinmiyordu. Libanius'a gore, mezlahm etrafmda
Eskikitaplarim.com
JULiAN APOSTAT 89
ko$ar, ate$i yakar, b1<;ak kullanmasm1 bilir, ku$lan bogaz-
lardl ve bunlarm barsaklan kendisi i<;in bir s1r te$kil et-
mezdi (76). Merasimlerde kesilen hayvan hekatomblan (76a)
vaktiyle diger bir imparator, filosof Mark Avrel hakkmda
soylenmi$ clan bir .hicviyenin yeniden meydana <;1kmasma
sebep aldu: Beyaz okuzler Markus C:ezar'I selamlarlar. Yeni-
den muzaffer alarak avdet ederse biz mah valacag1z." (77).
Putperestligin bu zahiri zaferi imparatorluk dahilinde
ya$Iyan hiristiyanlann vaziyeti uzerinde muessir aldu. ilk
evvela h1ristiyanhk vahim tehlikelere mart.lZ kalmiyacak
gibi gorundi.i . Julian hiristiyanlikta vucut bulmu$ alan
muhtelif tarikatlerin mumessillerini, muritleriyle birlikte, sa-
rayma davet etti ve bunlara dahili harplere arhk bir nihayet
verilmi$ aldugunu ve herkesin kendi itikadma gore, hi<;bir
tazyik ve tehlikeye maruz kalmaksizm, hareket edebilecegini
beyan etti. i$te bu suretle Julian saltanatmm ilk icraatmdan
biri, musamaha beyannamesi aldu. - Bazan, h1ristiyanlar
imparatarun huzurunda kavgalarma yeniden ba$hyarlardi.
0 zaman Julian, Mark Avrel'in sozlerini tekrarhyarak $6yle
diyardu: Almanlar ve Franklarm beni dinlemi$ alduklan
gibi siz de beni dinleyin! (78). Bir muddet sanra ne$ralunan
bir emirname ile Kanstans tarafmdan suri.ilmi1$ olan pisko
paslar, hangi dint fikirde olurlarsa alsunlar, menfadan geri
c;aguildilar ve musadere edilmi$ alan mulklerine tekrar
sahip oldular.
Fakat Julian tarafmdan geri c;aginlmi$ alan ruhbaniyet
a- alan biribiriyle ban$am1yacak gibi gorunen muhtelif dint
cereyanlara mensuptular. Bunlar yanyana sulh ve sukun
ic;inde ya$Iyamadilar ve tekrar $iddetli kavgalanna ba$ladilar.
Julian'm ihtimal bekledigi de bu idi. Zahiri bir serbesti ver-
mekle hiristiyanlarm haleti ruhiyesine tamamiyle vakif aldu-
gunu gostermi$ti. Bunlarm kilisesinde kavgalann hemen
yeniden ba$hyacagma ve bu suretle par<;alanacak alan
kilisenin kendisi i<;in ciddi hic;bir tehlike arzetmiyecegine
emindi. Aym zamanda Julian, hiristiyanhgi inkara muvafakat
edecek alan huistiyanlara buyi.ik menfaatler vadetti. Mezhep
degi$tirenlerin miktan aldukc;a bi.iyuk aldu. Sen
Julian'm bu hath hareketini "hiristiyanlan kurban merasimine
i$tjrake zarlamaktan ziyade surukliyen tath bir (79)
tesmiye etmi$tir.
Eskikitaplarim.com
90 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Bununla beraber hrristiyanlar, tedrici surette devlet idare-
sinden ve ordudan uzakla$hnl!yordu. Bunlarm yerine putpe-
restler tayin olunuyordu. Ordularda sancak olarak kullamlan
Konstantin'in me$hur labarum u imha edildi ve ordu bayrak-
larmm ilzerinde parllyan putperest i$aretleri tarafm-
dan istihlaf olundu.
fakat h1ristiyanllga en mi.iessir darbeyi vuran tedrisatta
yapllan reform oldu. Birinci emirname, imparatorlugun ba$11-
ca $ehirlerindeki hocalarm tayinine aitti. Namzetler $e-
hirler tarafmdan intihap olunacakh; fakat bu intihaplann tas-
dikl imparatora aitti. Bu suretle imparator istemedigi hocalan
kabul etmiyebilirdi. Dalia evvelleri ise hocalarm tayini miln-
hasiran $ehirlere aitti. Julian'm mektuplannda bize kadar
gelmi$ olan ikinci emirname daha milhimdi. Bunda $Oyle
yaz1h idi: cHocahk meslegine girmek istiyenlerin hi.isnilhal
sahibi olmalan ve kalplerinde devletin fikirlerine mugayir
fikirler beslememeleri laz1mdrr (80). Devletin fikirlerine
uygun fikirler tabiriyle tabii olarak bizzat imparatorun put-
perest fikri kastedilmi$tir. Emirname Homer, Hesiod, Demos-
ten, Herodot ve diger antik muharrirleri izah edenlerin, b u
muharrirlerin tapml$ olduklan ilahlan inkar eylemelerinin
oldugunu beyan etmektedir. Julian, emirnamesinde
$Oyle diyor: Hocalann intihabma iki yol b1rak1yorum:
Ya tehlikeli bulduklan bir $eyi okutmasmlar veyahut
derslerine devam etmek istedikleri takdirde, tefsir ve ayni
zamanda il?.hlar muvacehesinde dinsizlik, cinnet ve hatada
bulunmakla itham ettikleri Homer, Hesiod veyahut diger
herhangi bir muharririn te boyle olmadrgmr tale-
belerine telkin etsinler. Aksi takdirde bu muelliflerin yazllan
sayesinde ve bu yilzden ilcret alanlann en manasrz
bir hisset gosterdiklerini ve drahmi her $eyi yap-
mak hynetinde olduklanm ikrar etmek lazrmgelir. Bugilne
kadar ilahlarm mabetlerini ziyaret etmemek bir<;ok
sebepler mevcuttu ve her tarafta cari olan korku ilahlar
hakkmda edinilmi$ olan hakiki fikirlerin gizlenmesini hakll
gosteriyordu; fakat ilahlarm bize hi.irriyetimizi yeniden bah-
$ettikleri bu anda, dog-ru olarak telakki olunmryan bir $eyi
insanlara ogretmek, zanmma gore, manasrzhktlr. fakat pro-
fesorler, izah ve tefsir ettikleri muharrirleri hakim insanlar
olarak kabul ettikleri takdirde, bu muharrirlerin ilahlar
Eskikitaplarim.com
JULiAN APOSTAT 91
hakkmda beslemi;; olduklai-r dini hisleri dahi kabul etmeli-
dirler; tebcil edilen ilahlann sahte olduklanna kail olan-
lar ise Oalile'!ilerin kiliselerine gitsinler ve orada Matvo
ve LUk'U tefsir etsinler ... $efler ve profesorler ic;in umumi
kanun i$te boyledir... Onatclian). kendi arzulan hilatma
tedavi etmenin daha dogru olmasma ragmen biz. bu hasta-
hga tutulmu$ olanlan affediyoruz, fikrime gore, de-
lileri cezaland1rmaktan ziyade talim ve terbiye etmek daha
iyidir (81 ).
Julian'm dostu ve silah arkada$1 Ammianu,s Man;ellinus
bu emirnameden $6yle bahsediyor: (Julian), htristiyanlarm,
ilahlara hUrmet etmedikleri takdirde, (yani, diger kelimelerle,
putperest olmadiklan takdirde), hitabet ve gramer tedris
etmesini mennetti (82). H1ristiyan mUelliflerin vermi$
olduklan malumata istinat eden baztlan yeni bir
emirname ne$redip h1ristiyanlan yalmz ders vermekten
degil, fakat umumi mekteplerde, tetebbuatta bulunmaktan
dahi niennetmi$ oldugunu farzetmektedirler. Sent Avgustin
$6yle yazmaktad1r: H1ristiyanlan tedristen ve serbest san at-
Ian ( liberales aries) tahsil etmekten mennetmi$ olan Julian,
kiliseye kar$1 itisafta bulunmami$ m1d1r?> (83). Fakat bu
ikinci emirnamenin metnine malik degiliz. Binaenaleyh ihti-
mal zaman mevcut olmamu;;tir. Esasen htristiyanlan
ders vermekten menneden birinci emirname bunlarm tahsil
etmelerine bilvas1ta mani oluyordu. Bu emirnamenin ne$rin-
den sonra h1ristiyanlar <;ocuklanm putperest gramer ve hita-
bet mekteplerine gondermege mecbur kald1lar; htristiyan-
larm ekserisi bundan imtina eyledi, <;UnkU bu putperest tedri-
Sahn tesiri altmda, bir iki nesil sonra, h1ristiyan
gen<;lerin tekrar putperestlige a vdet edebileceklerini farz
ediyorlardi. Fakat. diger taraftan, h1ristiyanlarm, bir dereceye
kadar umumi tahsil gormedikleri takdirde, ahlakan putperest-
let:"den a$agl bir seviyeye di.i$ecekleri a$ikard1. Binaenaleyh
julian'm emirnamesinin - bir tane dahi olsa - h1ristiyanlar
asli bir ehemmiyeti vard1. Hatta emirname, hiristiyan-
larm istikbali vahim bir tehlike arzediyordu. Gibbon
hakh olarak h1ristiyanlann ders vermekten dogrudan dogruya,
tahsil gormekten, . putperest mekteplere gidemedikleri
(ahlak bak1mindan), dolaytsile mennedilmi$ olduklan mUtalea-
smda bulunmaktadtr (84).
Eskikitaplarim.com
92 BiZANS iMPARATOim.Jou TARiHi
Birc;ok h1ristiyan hatipleri :ve gramercileri, imparatora
ho;; goriinmek ic;in, putperestligi kabul etmektense, kiirsii-
lerini terketmegi tercih ettiler. Putperestler arasmda dahi
Julian'm emirnamesi muhtelif ;;ekilde tefsir edildi. Putperest
muharrir Ammianus Mar<;ellinus bu noktaya dair ;;oy le
yaz1yor: Julian'u1 h1ristiyan profesorleri hitabet ve gramer
tedrisinden menneden zalimane emirnamesinden hie; bahset-
memek Hiz1mdtr>> (85).
H1ristiyanlarm bu emirnameye ne suretle kar;;1 koymw?
olduklanm gormek enteresand1r. Baz1lan sadedilane bir
surette sevindiler. c;linkli bunlarm fikrine gore, imparator,.
h1ristiyanlara putperest muharrirlerin tahsilini glic;le;;tirmi$ti.
Mennedilen putperest edebiyat1 yerine kaim olmak iizere
ihtiyar Apollinar ve gene; Apollinar (baba ile ogul), mektep
tedrisatl ic;in, yeni bir h1ristiyan edebiyatl yaratmag1 tasavvur
ettiler. Bunun ic;in psom lan Pindarm kasideleri tarzmda
yazmaga ba$lad1lar; Pentatokii (Musanm be$ kitabm1) hexa-
metrum (85a) vezninde, incili ise Platon'un (Eflatun} m ~ h a v e
releri $eklinde ilah ... tertip ettiler. Bu beklenilmiyen eserlerin
hie; birisi bize kadar gelmemi$tir. Bu kabil edebiyatm de-
vamh bir k1ymette olam1yacag1 a$ikardl: Julian'm oliimii ile
emirnamesi terkedildikte, bu ed.ebiyat dahi ortadan kalkti.
362 senesi yazmda, Julian imparatorlugun $ark vilayet-
lerinde bir seyahat yaptl ve ahalisi,imparatorun bizzat soyle
digi vec;hile, dinsizligi tercih eden (86), yani h1ristiyan olan
Antakyaya (Antiohya} geldi. Burada, resmi merasimler esnasm-
da bir tak1m soguk muamelelerden maada bazan glic; zaptedile-
bilen bir husume hissedildi ve bazan burilar ac;1ga vuruldu. Ju-
lian'm Antakya'daki ikameti c;ok muhimdir, c;linkli imparator
burada meydana getirmek istedigi eserin nekadar mli$klil ol-
dugunu ve tasarlad1g1 putperestligin yeniden ihdas1 proje-
sinin tatbik kudreti olmad1gtm anlami$tlr. Suriyenin merkezi
ha$metlu misafirinin telakkilerini soguk bir tarzda kar$1lad1.
Bu hususta julian'1n Misopogon yani Sakaldan nefret eden
adll hicviyesinde (87) bizzat naklettigi vaka calibi dikkattir.
Antakya civannda, Dafnede kain Apollon mabedinde yapl-
lacak olan biiyiik putperest ayininde imparator kalabahk bir
halk kutlesi. birc;ok kurbanhk hayvan, dokiilecek mayi,
buhur ve bliyiik putperest bayramlannda kullamlan.
diger bir tak1m esya bulaca1?;lm timid ediyordu. Fakat rna- .
Eskikitaplarim.com
JULIAN APOST AT 93
bede geldikte, burada hayretle elinde kur:ban edilmek uzere
bir tek kaz tutan bir papastan hi<; bir kimseyi bula-
madi.
1$te Julian'm hikayesi:
Loos ismini verdiginiz onuncu ayda (siz boyle hesap
edersiniz) zanmma gore, atalanm1za kadar dayanan
ve bu ilahm (Apollon, Sol Deus, Helios) tesid olunan
bir bayram vard1r ve vazife, Dafney'i ziyaret etmek suretiyle,
hamiyet gostermegi emrediyord u. Binaenaleyh Zevs Kasios
mabedinden bu mahale, hi<; olmazsa miireffeh halinizi
gormek ve halkm fikirlerini ogrenmekle sevinebilirim dii$iin-
cesiyle Ve ruyada hayaller goren bir insan gibi
tertib olunacak dini alay1 dimag1mda tahayyiil ediyordum.
Kurbanhk hayvanlan, dokiilecek me!?rubati, ilahlar
fine $arkl soyliyecek koro heyetlerini, buhuru, ' ruhlan ta-
mamiyle kudsiyetle siislii gen<; <;ocuklarmi nefis
beyaz elbiseler olduklan halde mezbahm etra-
fmda mevki olarak bulacagimi tahayyul ediyordum.
Fakat mukaddes mahale girdigimde burada ne buhur. hatta
ne bir c;orek ve ne de bir tek kurbanhk hayvan buldum.
0 anda beraber daha heniiz mabedin ol-
dugumu, sizlerin taraf1mdan verilecek i$areti beklediginizi,
oldugumdan dolay1 bu $erefi bana
fakat ilahm senevt bayram1 $erefine
takdim etmek niyetinde oldugu kurbanlan sorup ara$tir-
maga rahip bana $U cevab1 verdi: Kendi evimden
ilahe takdim etmek i.izere, bir kaz getirdim; fakat bugi.in
haz1rllk yapmad1 (88).
Antakya, putperestligin davetine icabet - Bu
kabil hadiseler Julian'm camm stkryor ve h1ristiyanlara kar$1
kinini tahrik ediyordu. H1ristiyanlara izafe olunan Dafne
yangmmdan sonra imparator ile bunlar arasmdaki miinase
bat biiti.in biitiin gerginle$ti. <;ileden olan imparator,
ceza olmak i.izere, Antakya'nm ba$hCa kilisesinin kapatllma-
smi emretti; buras1 aym zamanda tecavi.ize ugrad1 ve yagma
edildi. Bu kabil vakalar diger $ehirlerde de tahaddiis etti.
Gerginlik son raddesine geldi; hiristiyanlar dahi ilahlar.n
tasvirlerini k1rdilar. Kilisenin baz1 miimessilleri, din ugrunda
martir olarak old tiler. Tam bir anar$i impara torlugu tehdid
ediyordu.
Eskikitaplarim.com
94 BiZANS iMPARATORLU0U TARIHl
363 ilkbahannda Julian Antakyay1 terketti ve iranhlara
kar!?l sefere gitti. Malum oldugu vec;hile, imparator bu sefer
esnasmda bir mtzrak darbesile Oliim derecesinde yaralanml!;l
ve c;adtrma getirildikten sonra olm'U!;!tiir. imparatorun kimin
tarafmdan vuruldugu kati olarak bilinemedi. Bundan dolay1
biHihare bu mevzua dair bir tak1m efsaneler ortaya <;tkhlar.
Bunlar meyanmda pek tabii olarak Julian'm h1ristiyanlar
tarafmdan vurulmu!? oldugunu iddia eden bir versiyon var-
dir. H1ristiyan muverrihleri, imparatorun elini yarasma gotUr
diigiinli, avcunun ic;ini kan ile doldurduktan sonra bu kam
havaya savurdugunu ve beni maglup ettin, Galile'li )) sozle
rini soylemi!;l oldugu efsanesini nakletmektedirler (89).
lmparatorun c;ad1rmda, yatagmm etrafmda. dostlar1 ve
ordu !;iefleri topland1lar; Julian bunlara son defa olarak veda
etti. Son sozleri Ammianus (XXI. 3, 15 20) vasttasile bize
kadar gelmi!;!lerdir. Bu sozlere gore Julian hayatmm ve faaliye-
tinin bir medhiy.esini yapmaktadtr. Bir filosofun siikuneti ile,
on linden kac;tlmasi imkanstz olan olumU beklemektedir.Sonun-
da, kuvveti azald1kta, muayyen bir varis gostermeksizin, en
iyi bir imparator tarahndan istihlaf edilmesi arzusunu izhar
ediyor. Fakat etrafmdakiler agla!;!Iyorlar: o zaman, alUm
halinde bulunan bunlan hafifce tekdir ediyor ve gok ve
yildizlarla sulh olan bir imparator ic;in aglamanm
miinasip olmad1gm1 soyliyor.
Julian, 26 haziran 363 te. gece yarlSl, 32 ya!;!mda oldugu
halde, oldii. Me!;!hur hatip Libanius bu oli.imii Sokratm alii
mi.ine benzetti (90).
Ordu, tac1, muhaftz alayma kumanda eden Jovian's verdi.
Bu zat lznik mukarrerati taraftar1 bir h1ristiyan idi. Iran
k1rah tarafmdan sulh aktetmege icbar edilen Jovian fena bir
muahede yapmak ve dli!;!manlara, Dicle nehrin n !;lark sahi-
linde bulunan birkac; vilayeti terketmek izhrarmda kald1.
Julian'm olUmii hlristiyanlar sevinc;le kar!;!Ilandl.
H1ristiyan muharrirler miiteveffa imparatora ejder, Nabu-
kodonosor, Herod ve e:canavan lakaplarmi takdllar.
Julian, pek enteresan olan !?ahsiyetini daha derin bir
surette tetkike medar olabilecek bir tak1m eserler terketmi!;!tir.
Dini sisteminin merkezini gline!;l kUltu te!;!kil etmektedir
ve dini telakkileri dogrudan dogruya iranilerin aydmhk ilah1
Mitra k'UltO.ni.in ve bu devirde tahrif edilmi!;l olan eflatuni
Eskikitaplarim.com
jULiAN APOSTAT 95
fikirlerin tesiri altmda bulunmaktad1tlar. Kuc;uk ya;nndan
beri Julian tabiat ve bilhassa semay1 sevmi!?ti Dini felsefesine
dair elimizde bulunan mehazda, K1ral adli
tezinde, imparator en kuc;uk beri ilahi ylld1zm
$Ualanna kar$1 $iddetli bir a$k oldugunu yazmak-
tadir. Baki$lanm gi.lne$e dikmekle kalm1yor, geceleyin, dahi
semanm guzelliklerini tema$a edebilmek ic;in, bi.lti.ln me$ga-
lelerini terkediyordu. daldigi anlarda kendisine
hitap edenleri arhk i$itmiyordu; hatta bazan tamamile ken-
dinden dahi gec;tigi vaki oluyordu. Oldukc;a vuzuhsuz bir
surette izah edilmi$ olan dini nazariyesi i.lc; gi.lne$ nevinde
i.lc; dunyanm mevcudiyetine istinat etmekte'dir. Birinci gi.l-
ne$ en yuksek Oune$ olup her$ey fikrini ifade etmek-
tedir; yani idrak edilebilen ahlaki bir vahdettir. Bu
dunya saf hakikatler, ilk prensipler ve ilk sebepler dunyasi-
dir. Bize gori.lnen di.lnya ve zahiri yahut hissedilen
di.lnya birinci dunyanm bir aksinden, fakat bilvas1ta husule
gelmi$ bir aksinden ba$ka bir$ey degildir. Bu. iki di.inya,
yani idrak edilebilen ve hissedilen di.lnya arasmda, Oi.ine$i ile
birlikte, idrakeden di.lnya bulunmaktad1r. i$te bu suretle
idrak edilebilen yahut manevi, idrak eden ve hissedilen yahut
maddi di.lnyalardan mi.lrekkep bir teslis husule geliyor.
idrak eden di.inya, idrak edilebilen yahut manevi di.lnyanm
aksidir, fakat ayni zamanda bizzat hissedilen di.lnyaya ornek
te$kil etmektedir; bu suretle bu sonuncu dunya bir aksin
aksi, yani esas ornegin ikinci dereceden bir kopyas1d1r. En
yuksek Oi.ine$ insan ic;in gayn kabili ni.lfuzdur; i$te bu
sebepten Julian, diger iki gi.lne$ araswda mutevass1t bir
mevki alan idrak eden Oune$ e butun nazarlanm tevcih
etmekte, bu gi.lne$e, K1ral Oi.ine$ ismini vererek tapmak-
tadlr.
Julian, meclubiyetine ragmen, putperesligin yeniden ih-
. yasmm pek bi.lyi.lk mi.l$ki.llat arzettigini anlami$h. Mektupla-
nndan birinde yaz1yor: Bu kadar a$ag1 bir seviyeye
dO;;mu;; olan bir ;;eyi yi.lkseltmek ic;in birc;ok mi.lttefike ihti-
yacim vard1r (92). fakat Julian, di.l$mi.l;; olan putperestligin
bir daha kalkmamiyacagmi takdir edememi$ti, c;i.lnki.l bu
din tamamile olmi.l$ti.l Binaenalyh (imparatorun) te;;ebbusi.l,
daha, ba$langicmda, a muvaffakiyetle neticelenmege
Eskikitaplarim.com
96 BIZANS lMPARATORLUl'iU TARtHt
mahkumdu. Boissier' nin yazd1g1 gibi "(Julian'In) eseri suya
cihan ise bundan hi<; birr;;ey kaybetmezdi (93).
Bu ater;;in Hellen in yan r;;arkh bir ilk Bizansh (frlih-
byzantiner) oldugunu Oeffcken yaz1yor (94).Julian'm biyog-
rafisini yazmi$ olan diger bir alim $U mi.italeada bulu-
nuyor: imparator Julian, kendisi i<;in medeniyetin mukad-
des ber;;igi, di.inyada bi.itlin iyi ve gUzel r;;eylerin anas1 ve
bir tapmma heyecamnda soylemir;; oldugu ve<;hile, yegfme
hakiki vatam olan Yunanistan ylld1zmm batm1r;; oldugu
ufukta ge<;ici ve parlak bir hayalet olmur;;tur>) (95).
IV UNCU ASRIN SO NUNDA KiLiSE VE DEVLET.
BUYUK TEODOS. HIRiSTiY ANLIGIN ZAFERi
Julian'm halefi, mutekid h1ristiyan ve iznik taraftar1
Jovian (363-364) zamamnda h1ristiyanhk yeniden teesstis
etti. Fakat bu son tedbir putperestlerin itisafma bir sebep ter;;kil
etmedi; putperestlerin, imparatoru!"} tahta cillusunda, duymur;;
o)duklan korkunun esaSSIZ o]dugu Jovian sadece
Julian'dan evvelki vaziyeti yeniden iade etmekle iktifa etti.
Din serbestisi ilan olundu. Putperest mabedlerin a<;llmasma
ve kurban kesilmesine mlisaade edildi. Jovian, iznik mukar-
reratl hakkmdaki kanaatlerine ragmen, diger mezheplerin
saliklerine karr;;1 hi<;bir zecri tedbir almad1. t-hristiyanligm
muhtelif cereyanlan na mensup olan slirgi.inler menfalann-
dan geri getirtildiler. Labarum>) ordugahlarda yeniden gori.il-
mege bar;;landi. Jovian ancak birka<; ay saltanat
fakat din sahasmdaki faaliyeti bi.iyi.ik bir intiba b1rakti.
V inci astrda telifatta bulunmur;; olan arianist temaylillil
hiristiyan mliverrihi filostorgius r;;oyle kaydetmektedir:
Jovian kiliselere eski ho.li yeniden iade eyledi ve bu
kiliseleri Apostatus'un maruz b1rakbg1 biltlin teca vi.izlerden
masun kald1 (96).
Jovian ani olarak $ubat 364 te oldi.i. Bu imparatora Va-
lentinian I (364-375) ve karder;;i Valens (364378) halef oldu-
lar ve imparatorlugun idaresini aralarmda paylar;;blar. Valen-
tinian imparatorlugun garp k1smmm idaresini deruhte etti
ve ktsmmt Valens'e tevdi etti.
Eskikitaplarim.com
IV 0NC0 ASRIN SONUNDA KiLiSE VE DEVLET 97
iki k a r d e ~ . itikat meselelerinde biribirinden farkh
prensiplete istinat ediyorlardt. Valentinian'm iznik konsili
taraftan olmasma ragmen. Valens arianist idi. fakat iznik
taraftan olmas1 Valentinian'I, din sahasmda, mlisamahakar
davranmaktan menetmedi ve zamam saltanahnda en tam ve
en emin bir fikir hlirriyeti cari oldu. Tahta c;tkhgi esnada
her ferde, kendi vicdanma gore istedigi dini kabul etmesi
hususunda tam ve mutlak bir serbestl>> verilmi$ oldugunu
bildiren bir kanun ne!;iretti (97). Putperestlik muayyen bir
mlisamaha gordli. Buna ragmen Valentinian bir taktm ted-
birlerle, bir htristiyan imparatoru oldugunu gosterdi. Bu
meyanda Bliyilk Konstantin tarafmdan kiliseye verilmi$
plan imtiyazlan yeniden ihya etti.
Valens 'Ja$ka bir yol takip etti. Arianist temayilliin taraftan
olan bu imparato.r, diger htristiyanlara kar$1 milsamahakar
davranmadt ve itisaflannm ne $iddetli ve ne de sistematik
olmasma ragmen, imparatorlugun $ark ktsmt, zamam sal-
tanatmda son derece kan$Ik bir devire girdi.
Haric;te, iki karde$ Germenlere kar$1 $iddetli b r m ilea-
dele ac;mak mecburiyetinde kaldtlar. Malum oldugu vec;hile
'valens, gene; ya$mda, Gotlara kar$1 yaptlan milcadelede mak-
tul dli$mil$tilr. Fakat Bizans tarihinin ba$lang,c;lanndaki
Germen meselesi milteaktp fastlda tetkik olunacakttr.
Garpte, Valentinian'm oglu Gratian (375- 383), babas1m
istihlar etti ve ayni zamanda ordu Gratian'm dort ya$mdaki
gayri me$rU karde$i Valentinian II yi (375 - 392) alkt$ladt.
Valens'in oli.imtinden sonra (378) Gratian Teodos'u Avgust
tayin etti ve bu zata imp:uatorlugun ~ a r k msfmm ve "illiri-
kum, un en buy ilk ktsmmm idaresin i tevdi etti.
Gene; ve iradesiz olan, hic;bir rol oynam1yan, fakat "aria-
nizme temaylil gosteren Valentinian II istisna edilecek olursa,
imparatorlugun, Gratian ve Teodos ile, kat'i olarak din ser-
beslisini terketmi$ ve "[znik timsali, tarafma gec;mi$ oldugu
gorillur. Hakikatte, tarih tarafmdan kendine "Buyilk, lakab1
verilmi$ olan $ark imparatoru Teodos {379 395) ba$1tca
rolli oynad1. Bu imparatorun ismine htristiyanhgm zaferi
c;ozillmez baglarla baghd1r. intihap eylemi$ oldugu dinin
kat'i bir taraftan olan bu imparatorun zamam s::tltanatmda,
putperestlige kar$1 mlisamaha gosterilmesi mevzuubahs
oiamazdt.
Bizans imparatorlul!u Tarihi 7
Eskikitaplarim.com
98 BIZANS iMPARATORLUC'iU TAR!Hl
Teodos ailesi. IV uncll asrm ikinci msfmdan itibaren,
Valentinian I zamamnda, imparatorlugun garp k1smmm en
parlak generallerinden yukarda ismi gec;en imparator Teo-
dos'un babas1 Teodos sayesinde !iJOhret kazanmi$tlr. 379da
Gratian tarafmdan Avgust intihap edilmis ve basma
gec;irilmis olan Teodos hiristiyan temaytillti olmakla beraber
vaftiz edilmemi$ti. Avgust olduktan bir sene sonra, Selanikte
pek ag1r hasta bulundugu esnada, bu !;>ehrin piskoposu lznik
taraftan Askolius tarafmdan vaftiz edildi.
Teodos, ifas1 mll$ktil iki vazife kar$ISmda bulunuyordu:
evvela birc;ok cereyanlann ve muhtelif temayllllerin mah-
sulti dini kargasahklar tarafmdan parc;alanmi!;l clan impara-
torlugun dahili vahdetini tesis etmek; saniyen imparatorlugu
Germen barbarlanmn daimi tazyikmdan ve bilhassa impara-
torlugun mevcudiyetini bile tehlikeye koyan Gotlardan ko-
rumak icap ediyordu.
Gorilldtigu vec;hile, Teodos'un selefi zamanmda, arianizm
ustun pir rol oynami$h- Valens'in olUmunden sonra, bilhassa
Teodos'un tahta cu!O.suna tekaddllm epen k1sa ve muvakkat
saltanat ferdasmpa. dini mucadeleler yeniden alevlenmi$ ve
bazan pek $iddetli $ekiller iktisap etmi$lerdi. Bu miinazaa
ve karga$ahklar bilhassa !;Jark kilisesinde vc istanbulda his-
solunmu!;>lardi. Ahkam1 diniye ihtilaflan mah-
dut c;erc;evesi di$Ina <;Ikmi$, o devrin tekmil sosyetesine
anz olmu$, halk kutleleri ve sokaklara kadar nufuz etmi!;;ti.
Allahm Oglunun hangi cevherden oldugu meselesi, IV uncu
asnn ikinci msfmda, her yerde, konsillerde, kiliselerde,
imparatorun saraymda, milnzevilerin kulilbelerinde, mey-
danlarda, pazar mahallerinde fevkalade heyecanh mUna-
ka;;alara yol ac;1yordu. Nissa piskoposu Gregor, IV ilncU
asnn ikinci msfma dogru, bu ahval neticesinde husule
'gelmi!;l olan vaziyetten, infialini gizlemege muvaffak olamak-
Sizm, $Oyle bahsetmektedir: "Her yer milmki.in
olm1yan meselelere dair milnaka!;>a eden !;lahislarla dolu:
sokaklar, pazar mahalleri, dod yo! ag1zlan, meydanJar, her
taraf... .. Kac; <<obol verilmesi laz1m geldigini sorarsmxz .... Size
halk edilen ve yahut edilmiyene dair, felsefi dilsilnceler.
ylirilterek, cevap verirler. Ekmegin fiatini anlamak _istersiniz:
Babamn Oguldan daha bilyilk oldugu cevabm1 ahrsm1z .
. Banyomza . muteallik bir sua! sorarsm1z: size Oglun bir hic;-
ten halk edilmi$ oldugu mukabelesinde bulunurlar, (98).
Eskikitaplarim.com
IV tJNCO ASRIN SONUNDA KiLiSE VE DEVLET 99
Teodos'un tahta culusu ile vaziyet tamamiyle lm
parator, istanbula gelirgelmez, arianist piskoposa- bu mez-
hebi terkedip iznik taraftan olmasmr teklif etti. fakat pis
kopos itaat etmekten imtina eyledi ve payitahttan uzakla$ma-
gr ve kaprlan arianist toplantllan al<tetmegi
tercih etti. lstanbulun tekmil kiliseleri iznik taraftarlarma
verildiler.
Teodos rafrzilerle putperestler arasmdaki munasebetleri
tanzim etmek meselesiyle Daha Konstantin za-
manmda katolik kilise_si ( Ecclesia Catholica, yani cihan kHises.i.)
rafrzilere (haeretici) muanz bir cephe Teodos'tan
ittbaren "katolik, lerle "rafrzi:ler, arasmdaki fark kanunen kat'i
tesbit edildi. - "Katolik, ismiyle bundan sonra iznik-
mukarreratl taraftarlan kasdolunuyordu; diger bi.itun dini te-
mayi.illerin taraftarlan addediliyor, putperestler
(pagani) ise ayn bir grupa ithal ediliyordu. -
Halis bir iznik taraftan oldugunu ilan eden Teodos rafr-
zilere ve putperestlere bir mucadele a<;b. Bun-
lara tatbik olunan cezalar tedrici surette
rildi. 380 de bir emirnameye gore, apostolik
tedrisat ve incil doktrinleriyle hemfikir olarak Baba, Ogul
ve Mukaddes Ruhdan O<;li.ige inananlar "h1ristiyan
katolik, adrm mutebaki insanlar, yani "ra
fizt doktrininin rezaletine, tebaiyet eden "acayip mecnunlar,
ise toplanti!anna kilise ad1 vermek hakkma malik degillerdi,
ve bi.iyuk cezalara c;arprhyorlard1 ( 99). Alim bir muverrihe
gore Teodos, bu emirname ile "tebaasr ic;in mecburi alan
htristiyan hakikatleri kodeksini, kilise namma degil, fakat
kendi namma tanzim eden ilk imparator ( 100).
Teodos'un diger emirnameleri raflzllere buti.in hususi ve
umumi dini toplanhlan menettiler. Yalmz "lznik timsali,
taraftarlanmn toplantrlarma musaade ettiler; bunlar gerek
payituhtta, gerek buti.in imparatorlukta, kiliselerine, tekrar
sahip olacaklardr. Rafrziler, medeni hukuklannda, mesela
vasiyetname, veraset meselelerinde ilah .... muhim tahdidata
ugradrlar.
Hrristiyan kiliselerinde sulh ve temin etmek
arzusunda bulunan Teodos 381 de, istanbu:cta bir konsil
topladr. Yalnrz $ark kilisesi mumessilleri bu konsile
ettiler. Bu konsil "ikinci Umumi Konsil, ismi altmda taml
Eskikitaplarim.com
100 BiZANS iMPARATORLUOU TARIHI
maktad1r. Bize bu kadar az vesika 1erketmi$ o1an hi<;bir
umumi konsil yoktur. Bu konsilin zab1tlan malum degildir.
Hatta bidayette bu konsile " Umumi ( okumenik) Konsil,
ismi bile verilmedi; ancak 451 umumi konsilinde, bu ikinci
konsil, resmen tasdik olundu. ikinci konsilde din saha
smda muzakere ve munaka$a edilmi$ olan ba$hca mesele,
Makedonius'un, arianizmin tabii inki$afma uygun olarak,
Mukaddes Ruhun halkedilmi$ oldugunu iddia eden raf1ziligi
oldu. Konsil, Mukaddes Ruhun Baba ve Ogul gibi, ayni
cevherden oldugunu kabul ettikten ve Makedonius'un raflzi
ligini ( makedonizm) ve arianizm ile alakall diger bir tak1m
rafizilikleri mahkum ettikten sonra, "iznik timsali, ni, Baba
ve Ogula muteB.llik kiSimlannda, teyit ve bu timsale,
"Mukaddes Ruh, a milteallik, bir madde iliive etti. Bu ilave
Mukaddes Ruh, Baba ve Oglun yekdigerine milsavi ve
ayni cevherden olduklanm kabul eden dini hukmu sag
lam bir surette ortaya koyuyordu. Fakat bu konsile ait
malumi'l.tm azllg1 ve vuzuhsuzlugundan dolay1 baz1 garbi
Avrupa alimleri. en fazla taammilm etmi$ bir timsal olmakla
kalmaylp butun htristiyan dini ayinlerinde, bunlann dogma-
tik tenevvilune ragmen, resmi bir mahiyet iktisap etmi$
olan "istanbul timsali, hakk1nda tereddutler izhar etmi$
lerdir. Bu timsalin ikinci konsil tarafmdan tertip edilmedigi
ve daha dogrusu edilemedigi, binaenaleyh "gayri mevsuk,
oldugu beyan edilmi$tir. Digerleri. bu tirr.salin ikinci konsil-
den evvel yahut sonra meydana getirilmi$ oldugunu iddia
et:nektedirler. fakat muverrihlerin ekserisi - bilhassa Rus
Mektebi istanbul timsalinin bilfiil ikinci konsil papazlan
tarafmdan tertip edilmis oldugunu ispat etmektedirler.
Yalmz bu timsal Kalhedon'da ( Kad1koy) ortodokslugun
elde ettigi zaferrlen once tamlmami$tlr. Bu ikinci kon-
sil istanbul patriginin Roma piskoposuna nazaran mer-
tebesini dahi tesbit etmi$tir. Konsidn w;uncil kararmda
$Oyle yazthdlr: "istanbul piskoposu Roma piskoposundan
sonra birinci olsun; <;i1nkil istanbul Yeni Roma'd1r,. i$te bu
suretle istanbul patrigi, diger patrikler arasmda, Romadakin-
den sonra, ikinci mevkii ig$al etti. Bu kabil bir imtiyaz1 d a h ~
eski olan $ark patrikleri kabul edemezlerdi. istanbul patri-
ginin ruhani derecesini, imparatorlugun yeni merkezi olan
Istanbul $ehrinin siyasl vaziyetine gore, izah eden konsilin
Eskikitaplarim.com
IV 0NC0 ASRIN SONUNDA KiLiSE VE DEVLET 101
uc;unci.l kararmm esbab1 mucibesini kaydetmek enteresan
bir !;ieydir.
Teodos saltanahmn ba;;lang1cmda istanbul patrigi intihap
edildikten sonra payitahtta mi.ihim bir rol oynam1;; olan teolog
Nazianz'll Gregor, konsil esnasmda kendisiyle mi.icadelede
bulunmu;; olan muteaddit partilerle ba;;a <;Jkamadt, ki.irsii
si.inden vazgec;mek. konsili, hatta bir mi.iddet sonra istan
bulu dahi terketmek mecburiyetinde kald1. Verine derin teo
lojik malumata sahip olmtyan, fakat imparator ile anla!;)ma-
stm bilen bir sivil, Nektar, intihap olundu. Nektar kcnsilin
reisi oldu. htanbul konsili, 381 senesi yazmda, mesaisini bitirdi.
umumiyetle. rilhbaniyete, yani "katolik, (iznik
taraftan) ri.ihbaniyetine kH$1 alml$ oldugu vaziyet ;;u idi:
Evvelki imparatorlar tarafmdan piskopos ve papazlara, bil-
hassa ;;ahsi mi.ikellc;;fat, mahkemeler ilah ... sahalan- da bah
;;edilmi1? olan imtiyazlan muhafaza etti ve hatta genisletti.
Fakat ayni zamanda bu kabil imtiyazlarm devlet menafiine
zarar getirmemelerini temine c;ahsh. Teodos bir emirname ile
hilkum'etin vazetmi;; olugu fevkalade mi.ikellefata ( extraordi-
naria munera) (101) kilisenin tabi olmasm1 mecburi ktldt. Ayni
zamanda mi.icrimlerin, devlet otoritesinin takibinden kurtul-
mak ic;in, kiliselere i!tica etme!eri adetinin geni;;Jemesini, Slk
s1k vukubulan suiistimallere mebni, tahdit etti: devlete borc;lu
olanlann, bon;larmdan kurtulmak i<;in, mabetlere iltica etme-
leri ve rahiplerin bu kabil e!;)hast saklamalan yasak edildi (102).
Kilisenin bi.iti.in i;;lerini yalmz ba!;ima tanzim etmek kat'i
azminde bulunan Teodos bu i;;te umumiyetle muvaffak oldu;
fakat bu esnaJa garp kilisesinin en bi.lyilk mi.imessillerin-
den olan Milan piskoposu Ambrosius ile c;arpi;;ti. Teodos ile
Ambrosius, kilise ile deviet arasmdaki mi.inasebetler mesele-
sinde yekdigerinden farkl1 iki noktai nazann mumessili idiler.
Bunlardan birincisi hi.ikumetin kilisenin fevkinde olmasma
taraftardt; ikincisi ise ruhani i;;lerin sivil kudretin salahiye-
ti hancinde oldugunu kabul ediyordu. ihtilaf Thessalonike
(Selanik) katliam1 dolaytsiyle ba;;gosterdi. Nufusu c;ok ve
zengin olan bu ;;ehirde konaklamakta olan Oermen kttaah
kumandanm usulsi.iz bir hareketi, askerin mezaliminden
gazaba gelmi;; olan halk tarafmdan bir isyan <;tkanlmasma
sebep oldu. Oermen kumandam ve tevabiinden bir c;ogu
Katledildi. Oermenler hal):kmda buyuk bir niret
Eskikitaplarim.com
102 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHI
sahibi olan Teodos (Oermenler ordusunda yi.iksek mevkiler
i$gal ediyorlard1) bu hadiseye hiddetlendi ve Selanikten, cin-
siyet ve ya$ gozetmiyen kanl1 bir katliam ile intikamm1 ald1.
imparatorun emri Oermenler tarafmdan olundu. Fakat
imparatorun bu zalimane hareketi cezas1z kalmad1. Ambrosius
imparatoru afaroz etti. Teodos, kudret ve kuvvetine ragmen,
i$lemi$ oldugu clirmli alenen itiraf etmek ve Ambrosius tara-
fmdan verilmi$ olan <;ileye muti bir surette katlanmak mec-
buriyetinde kald1: bu <;;ilenin devam1 mliddetince ktral elbise-
lerini giymedi.
Raftzllere kar$1 merhametsiz bir mOcadele a<;;makla be-
raber Teodos. ayni zaman da, putperestlere kar$1 baz1 esash
tedbirler almaktan geri kalmad1. imparator, bir tak1m emir-
namelerle, kurban kesmegi, hayvanlann barsaklarmdan
istikbali ke$fetmegi ve putperest mabetleri ziyaret eylemegi
yasak etti. Bu tedbirler neticesinde mabetler kapatild1. Bi-
nalar bazan devlet tarafmdan kullamld1. fakat b::tzan put-
perest mabetler, ihtiva ettikleri biHUn zenginlik ve san'at
hazirieleriyle birlikte, mi.iteass1p bir halk ki.itlesi tarafmdan
tahrip olundular. Bilhassa iskenderiyede putperestligin mer-
kezi olarak kalmt$ olan me$hur Serapis mabP.di yahut Sera:-
peion'un tahribi malO.mdur. Teodos'un 392 de, putperestler
aleyhinde ne$retmi$ oldugu son bir emirname kurbanlan,
me$rubati, 1triyat hediye edilmesini, <;;elenkler as1lmasm1
ve kehanetleri kat'i surette menediyor ve eski dint bir
"putperest hurafesi, (gentilicia supersiifio} olarak kabul
ediyordu (103). Bu emirnameye muhalif hareket eden-
leri imparatorun $ahsma tecavOz etmi$ Ve mevadd1 mukad-
deseyi tahkir etmi$ addediliyorlard1. Bunlar i<;in ag1r cezalar
vazolunmu$tU. Bir mliverrih 392 emirnamesine "putperest
ligin cenaze mar!;il , ismini vermi$tir ( 104 ). Bu emirnarrie
ile, $arkta Teodos'un putperestlige kar$1 icra ettigi mi.ica-
dele, hitam bulmu$tur.
Oarpte imparator Oratian, Valantinian II ve Teodos tara-
fmdan putperes1lige kar$1 olan mO.cadelenin en
me$hur vak'as1 Roma senatosundan Zafer ilahesi mezbahmm
kaldmlmasJ oldu. (Yukarda gormU$ oldugumuz ve<;;hile bu
mezbah ilk defa Konstans tarafmdan kald1nlm1$, Julian Apos-
tat tarafmdan tekrar yerine iade edilmi$ti). Daha hala yatl
putperest olan senatorler Zafer bu- cebri
Eskikitaplarim.com
IV ONCO "ASRIN SONUNDA KiLiSE VE DEVLET . 103
kald1nh!?lnt Romanm eski btiytikltigtintin sonu olarak telak-
ki ettiler. Bir putperest, me!?hur hatip Simmak, mezbahm
senatoya iadesini talep etmek tizere, imparatora gonderildi.
Uspenki'ye gore bu hadise "can <;eki!?mekte alan putpe-
restligin gene; imparatordan (yani Valentinian II den) urkek
ve !?ikayetamiz bir tav1rla, atalanmn $an ve ;;ereflerini ve
Romamn btiyilkltigilnti kendisine medyun oldugu dini orta-
dan kald1rmamasm1 niyaz eden son nagmeleri olmu;;tur,
(105). Simmak bir $ey elde edemedi. Bu i;;e mildahale et-
mi!? alan Milan piskoposu Ambrosius galebe <;aldt.
393 te, son defa olarak, Olimpiyad oyunlan tes'id edildi.
Eski eserler Olimpiyadan istanbula nakledildiler; bunlarm a-
rasmda fidias tara,fmdan yap1lm1$ alan me;;hur Zevs heykeli
bulunuyordu.
Teodos'un dini politikas1, seleflerininkinden vaz1h bir
surette aynlmaktad1r. Bunlar hlristiyanll!?;m veyahut put
perestligin (mesela Julian gibi) $U veyahut bu !?ekline bag-
lamp kalm1;;lar ve diger fikir ve itikatlan bir nevi milsa-
maha ile kar$11aml!?lardl. Dinlerin mtisavatl kanunen (de jure)
baki kalmi$tl. Teodos ise ba!?ka bir noktai nazara gore hare
ket etti. iznik formtiltinti yegane dogru formtil olarak kabul
etti. H1ristiyanhgm diger btitiln dini temaytillerini ve pi.lt
perestligi menetmekle imparator bu formtile kanuni" temel-
ler bah!?etmis oldu.
. ..
Teodos ile Roma tahtma, kilisenin ve tebaalarmm dini
fikirlerini tanzim etmegi kendi salahiyeti dahilinde bulan
bir imparator calis oldu. Bununla beraber Teodos, dini mese-
leyi is.tedigi $ekilde halletmege, yani iznik taraftan tek bir
kilise yaratmaga muvaffak olamad1. Din kavgalan yalmz
devam etmekle kalmadtlar, fakat fazlala!?hlar, dal ve budak
saldllar ve Vinci as1rda, kabmdan di$an ta$an ve galeyan
halinde bulunan dini bir faaliyet tevlit ettiler. fakat Te-
odos putperestlige k a r ~ n tam bir zafer kazand1. Zamam sal-
tanatl h1ristiyanhgm zaferine $ahit oldu. Aleni tezahuratta
bulunmak imkamm kaybeden putperestlik te;;kilatlandlnl-
ml$ bir vahdet olmaktan t;Iktl. Hie; $ilphesiz bu devirde
dahi putper::.stler mevcuttu; fakat bunlar olil bir dinin
mirasmdan kalml$ sevgili e$yay1 gizli olarak muhafaza eden
bir kac; aile yahut bir ka<; $ahsa inhisar ediyordu.
Eskikitaplarim.com
104 BiZANS iMPARATORLULlU TARIHI .
Teodos Atina putperest mektebine dokunmad1. Bu mek-
tep devam etti ve mildavimlerine ilkzamanlar
edebiyah eserlerini tedris eyledi.
IV 0NC0 ASIRDA GERMEN (GOT) MESELESi
IV ilncil as1r sonunda imparatorlugu i!?gal eden hararetli
mesele Germenler ve bilhassa Gotlar meselesidir.
Miladi senenin ba;;Iang1cmda Balhk denizinin cenup sahil-
Jerinde ya;;am1;; olan Gotlar. tesbiti bugOn ic;in gil<; bir tak1m
sebeplerden dolay1, ihtimal II nci asnn sonunda. bugOnkil
cenubi Rusya havalisine hicret etmi;;lerdi; bunlar Karadeniz
sahillerine kadar gelmi;;ler ve Don ile a;;ag1 Tuna arasmdaki
sahayJ i;;gal etmi;;lerdi. Dinyester, Gotlan iki kabileye ayir
mi;;h: Gotlan yahut Ostrogotlar ve garp Gotlan yahut
Vizigotlar. Gotlar, bu devrin diger Germen kabileleri gibi. tam
. manasiyle barbardJlar; cenubi Rusyada bunlar medenile$me-
ge pek mOsait ;;artlarla kar$da;;mi;;lardi. Hakikaten Kara
denizin ;;imal sahilleri milattan c;ok evvel zengin medeni-
yet merkezleri olan Grek kolonileri ile ortolmO;; ve bu kolo
nilerin tesiri, arkeolojik ke$fiyatm gosterdigi gibi, memleke-
tin ic;erlerine, ;;imale, nilfuz etmi;; ve burada uzun bir mild
det kendini hissettirmi;;ti. K1nmda zengin ve medeni Bosfor
kiralligl bulunuyordu. Eski Grek kolonileri ve Bosfor _knalll-
gt ile vukubulan bu temas neticesinde Gotlar eski medeniye-
tin bir dereceye kadar tesi:-i aHmda kalmi$1ardi; diger taraf-
tan, Balkan yanmadas1 vas1tasiyle, Roma imparatorlugu ile
temasa gelmi;;lerdi. Bilahare Gotlar, garbi Avrupada goriln-
dilkleri esnada, bu devrin diger tekmil Germen kabilelerini
medeniyet sahasmda geride b1rakm1$ bir kavim olmu$lard1.
Cenubi Rusya steplerine olan Gotlarm faaliyeti,
III ilncil astrda, iki istikamet ald1: bunlar bir taraftan deni-
zin ve Karadeniz sahillerine bahri akmlar icra etmek imka-
mmn cazibesine kapild1lar; diger taraftan, cenubu garbide,
Romalllann Tuna hududuna yakla;;tllar ve imparatorlukla
temasa geldiler.
Gotlar ilk evvela Karadenizin $imal sahillerine yerle;;tiler
ve II I ilncil ortasmda K1nm1 ve bilahare, bu havalide
bulunan Bosfor kiral11gm1 zaptettiler. Bunlar I II ilncil asrm
ikinci msfmda birc;ok Bosfor gemisine binerek tahripkar
birtak1m akmlar yaptJlar. Milteaddit defalar zengin Kafkas
Eskikitaplarim.com
IV UNCO ASIRDA GERMEN (OOT) MESELESi 105
sahillerini ve zenginlik baktmmdan bunlardan kalmt
yan Anadolu sahillerini yaktp ytkhlar; Karadenizin garp
sahillerinde Tunaya kadar c;tktllar ve denizi gec;erek istanbul
Bogaz1, Propontis (Marmara) ve Hellespontos (<;anakkale
Bogaz1) tarikiyle Adalar Denizine kadar geldiler. Vol aldtklan
esnada Bizans, Hrisopolis ( Bizansm kan;;1smda, Anadolu sahi-
linde: bugilnkil Oskildar ), Kizikos, ( Erdek civannda) Niko
media (lzmit) :ve Ege Denizi adalanm tahrip ettiler. Got kor-
sanlan bununla kalmadllar. Efes ve Selanige taarruz ettiler;
bunlarm gemileri Yunanistan sahillerine yakla!?hlar: burada
Argos, Korint ve bliyUk bir ihtimalle Atinay1 dahi yaktp
ylktllar; bu son !?ehrin ihtiva ettigi eski sanat !?aheserleri
c;ok !?Ukilr tahripten masun kaldtlar. Rados adas1, Oirit ve
hatta bunlarm hie; te yolu ilzerinde bulunmtyan K1bns .dahi
bu korsanlann taarruzuna ugradt. Fakat tekmil bu deniz
seferleri yagma ve tahripten ibaret kallyordu ve Gotlar
i!?lerini gordilkten sonra, Karadenizin !?imal sahillerine avdet
ediyorlardt. Karaya <;tkmak cesaretini gostermi!? alan bir c;ok
korsan c;eteleri Roma ordulan tarafmdan esir veyahut imha
.
Ootlarm imparatorluk ile karada alan temaslan c;ok daha
miihim neticeler verdi. imparatorlugun III UncU astrdaki
kan!?tkhklanndan istifade eden Gotlar, ayni asnn b:rinci
msfmda, Tunay1 gec;mege ve Roma arazisine akmlar yap-
maga ba$ladtlar. Hatta imparator Gordian bunlara senevi bir
vergi vermek mecburiyetinde kald1. Fakat Gotlar bununla
iktifa etmediler. Az bir miiddet sonra Roma arazisine yeni
bir akm yapttlar, Makedonya ve Trakyay1 istila ettiler.
imparator Dec;ius, bunlara kar!?l icra ettigi bir sefer esnasm-
da oldUrUldU ( 251). 269 da, imparator Kla vdius Ootlar1
Naissus ( Ni!?) civarmda bUyUk bir maglubiyete ugratmaga
muvaffak oldu. imparator birc;ok esir topladt: bunlann bir kls-
mml ordusuna ald1; diger bir k1smm1 imparatorlugun nufus-
suz kalmi!? alan mmtakalarma kolon olarak yerle$tirdi. Gotlara
kar!?l oldugu zaferden dolay1 Klavdius "Goticus, iin-
vamm aldt. Fakat imparatorlugun vahdetini muvakkat bir
mUddet ic;in yeniden tesis etmi!? olan Avrelian (270275) Got-
lara Dac;yay1 terketmek ve bu havalinin Ramen ahalisini
Mesyaya yerle$tirmek mecburiyetinde kald1. IV ilncii astr-
da Gotlara stk s1k Roma ordularmda raslandx. Tarih<;i Yor-
Eskikitaplarim.com
106 BIZANS IMPARATORLU<"tU TARIHl
nades'e gore bir Got mtifrezesi Galer'in ordusunda sad1kane
hizmet etmi$tir ( 106). Konstantin'in ordulannda <;ah$an
Gotlar bu imparatora, Lic;inius'a kar$1 harbettigi esnada, yard1m
ettiler. En nihayet Vizigotlar ayni Konstantin ile bir muahede
aktettiler ve kendisine, muhtelif ka vimlere kar$1 a<;m1$ oldugu
seferlerin ihtiyac;Ian i<;in, 40000 asker vermegi taahhtit ettiler.
Julian ordusunda bir Got miifrezesi bulundurdu.
fakat III tincii as1rda, K1nm Gotlan arasmda ihtimal bu
havaliye, Gotlann bahri akmlannda Anadoludan e ~ i r olarak
getirmi$ olduklan htristiyanlar vas1tasiyle ithal edilmi$ alan
h1ristiyanl!gm inki$af ettigi goriiliiyor. iznik konsilinden
itibaren (325) bir Got piskoposu (Teofil) umumi miinaka$a
lara i$tirak ediyor. "iznik timsali,ni imzahyor. - IV Oneil
astrda Wulfila diger Gotlara incili tamth. ihtimal Grek neslin-
den, fa kat Got memleketinde dogmu$ olan Wulfila bir miid-
det istanbulda ya$affi1$h. Burada arianist bir metropolit ken-
disine "piskoposluk, riitbesini tevcih etmi$ti. Wulfila, Gotlar
nezdine a vdet ettikten sonra bun lara bir kac; sene htris
tiyanilg1, arianist usule gore, ogretti. Gotlarm, mukaddes
yaz1lan muhtevi kitaplan tammalan ic;in Grek harflerinin yar-
dtm1 ile bir Got alfabesi viicude getirdi ve Tevratl Got lisa-
nma c;evirdi. Gotlann ogrenmi$ olduklan h1ristiyanl1gm aria- .
nist $ekli bunlann muteak1p tarihi i<;in, biiytik bir ehemmyeti
haiz oldu: bu hadise bilahare Gotlann, imparatorluk arazi-
sine yerle$tikleri zaman, iznik taraftan olan mahalli ahali ile
kayna$malarma mani oldu. K1nm Gotlan ortodoks kald1lar.
Ootlar ile imparatorluk arasmdaki dostane miinasebat,
Turk neslinden vah$1 Hunlarm ( 107) Asyadan Avrupaya
gec;erek Ostrogotlan zalim bir hezimete ugratmalan ile
sana erdi. Hunlar garbe dogru tazyiklanna devam ederek,
kendilerine tabi Ostrogotlarla birle$ik olarak. Vizigotlan sars-
maga ba$lad1lar. imparatorluk huC.utlan civarmda y a ~ a y a n
ve bir c;ok erkek, kadm ve c;ocuklanm imha etmi$ olan
Hunlara kar$1 koyacak bir iktidarda oim1yan bu kavim hudu-
du gec;mek ve Roma arazisine ginnek mecburiyetinde kaldt.
Mehazlar, Tunamn $ark sahillerinde bulunan Gotlann,
gozlcri ya$la dolu oldugu halde, Roma otoritelerinden bu
nehri gec;mek musaadesini istirham ettiklerini bildirmekte-
dir. Barbarlar Roma!Jlara. imparator mlisaade ettigi takdirde,
Trakyaya ve Mesyaya yerle$iP top.rag1 i$lemegi teklif edi
Eskikitaplarim.com
IV ONCO AS!RDA GERMEN (GOT) MESELESi .107
yorlardr; ayni zamanda imparatora askeri kuvvetler verecek-
lerini ve tebaalan gibi imparatorun btitun emirlerine itaat e-
deceklerini taahhtit ediyorlard1. Bu mealde talimah haiz bir
heyet imparatorun nezdine gonderildi. Roma htikumetinde
ve generaller arasmda Gotlarm bu kabil bir yerlesmesine
son derece taraftar bir ekseriyet husule geldi. Bu ekseriyet bu
suretle memleket ic;in pek faideli alan koylti niifusunun arta-
cagrm ve askeri ku vvetlerin c;ogalacagmi limit ediyordu ....
Yeni tebaalar imparatorlugu miidafaa edecekler, o ana kadar
senevi celbe tabi tutulan vilayet ahalisi ise, bu hizmete mu-
kabil, muayyen bir para vergisine tabi t u t u l ~ c a k ve bu yiiz-
den devletin geliri artacakh.
Bu noktai nazar galebe c;ald1 ve Gotlara, Tunayr gec;mek
ic;in miisaade verildi. Fustel de Coulanges "bu suretle dort
ila besyiiz bin barbarm Roma arazisine gec;tigini ve bunla-
nn yansmm silah tasryabilecek kudrette oldugunu, ( 108)
yazryor. Bu rakam yon tulsa dahi Mesyaya yerlesmis alan
Got adedinin yine pek bliyiik oldugunu kabul etmek lazrm-
dir. ilk zamanlar barbarlar sakin yasadrlar. Fakat yavas ya-
vas bunlann saflan arasmda Ramah generaller ve memurla
ra kars1. zaman ile tedrici surette krzgmlJga tahavviil eden bir
hosnutsuzluk basgosterdi. Hlikumet erkam, kolonlara tahsis
edilmis olan paranm bir k1smrm ahk,ayuyorlard1. Bunlan
fena besliyorlardi. Bunlara fena muamele ediyorlardr. Kadm
ve c;ocuklan tahkir ediyorlardr. Birc;ok Got'u Anadoluya gon-
deriyorlardi. - Gotlann sikayetleri cevapsri kahyordu. Bu-
nun iizerine c;ileden c;rkan Gotlar isyan ettiler. Alanlan ve
Hunlan yardrma c;agrrdrlar, Trakyaya girdiler ve istanbul
Uzerine yiirlidiiler. 0 esnada iranhlara kars1 harbeden im-
parator Valens, Gotlarm isyamm haber ald1kta, Antakyadan
istanbula geldi. Muharebe 19 Agustos 378 de Edirne civa-
nnda vukubuldu. Gotlar Roma ordusunu miithis bir
hezimete ugrattrlar. Valens harp meydamnda maktul diistii.
Payitaht yolu Gotlara ac;Ilmrs gibi goriinuyordu; bunlar
istanbul surlarma kadar tekmil Balkan yanmadasmr J_{apla-
drlar. Fakat hie; sliphesiz Gotlar, imparatorluga taarruz etmek
ic;in, umumi bir plan diisiinmemislerdi ( 109). Valens'in
halefi Teodos, bizzat Got miifrezelerinin yard1m1 ile, bar-
barian maglQp etmege ve yagmaJanna nihayet vermege
muvaffak oldu. Yalmz bu hadise, Gotlann bir k1smmm im-
Eskikitaplarim.com
"lOS BiZANS IMPARATORLUGU TARtHI
paratorluga kar;;1 harbett :gi esnada, diger bir k1smmm Roma
ordulannda <;ah$magi ve diger Germenlere kar$1 harbet-
megi kabul etmi;; oldugunu gosterir. V inci as1r putperest
mliverrihlerinden Zosimos'un yazd1g1 ve<;hile, Teodos'un
zaferinden sonra "Trakya sUkO.nete yeniden kavu;;tu; <;UnkU
buradaki barbarlar imha edilmi;;lerdi, ( 110 ). i;;te bu suretle
Gotlarm Edirne muzafferiyeti, bunlann Trakyaya yerle;;me-
lerini temin etmedi.
Fakat, buna mukabil, bu devirden itibaren Germenler
muslihane bir surette imparatorlugun hayahna huiO.l etmege
basl1yorlar. Roma topraklanna yerle;;mi;; olan barbarian
silah kuvvetiyle yenemiyecegini an!tyan Teodos, Gotlan
Roma medeniyetine all;;hrmak ve daha mtihimmi, orduya
celbetmek suretiyle muslihane bir uzla;;ma yolu tuttu. Ya vas
yava;;, imparatorlugun mtidafaasma mernur k1talann ekserisi
Germen bolUkleri tarafmdan istihHlf olundu. Bir<;ok defalar
Germenler imparatorlugu diger Germenlere kar;;1 mUdafaa
etmek mecburiyetinde kaldllar.
'
Gotlann tesiri kendini ordunun yliksek kumandasmda
ve en mlihim ve en yUksek yerlerin Germenlere tahsis edil-
mi;; oldugu hilkumet heyetinde gosterdi. Germen muhibbi
bir siyasette imparatorlugun selamet ve silkO.netini bulan
Teodos ilerde barbar germanizminin inki;;afmm bizzat impa-
ratorlugun mevcudiyeti i<;in te;;kl edebilecegi tehlikeyi anh-
yamadl. Bilhassa memleketin askeri mUdafaas1 i<;in bu kabil
bir siyasetin zafm1 hi<; $ilphesiz gormedi. Romahlardan as-
kerlik sanahm, tabiyeyi, muharebe usullerini ve silahlan
ogrenmi;; olan Gotlar her an imparatorluk aleyhine donebi-
len korkun<; bir kuvvet olmu;;lardl. ikinci plana attlml$ olan
Grek- Romen mahallt ahali Germenlerin bu tefevvukundan
bilyil.k bir ho;;nutsuzluk duydu. kar;;1 bir cere-
yan ba;;gosterdi: bu cereyan vahim dahili ihtilatlar tev
lit edebilirdi.
395 te Teodos Milan'da oldil. Tahnit edilen cesedi istan-
bula getirildi ve Aziz Ha variler kilisesine defnedildi. Teodos,
halefleri olarak tamlan c:;ok ki.i<;Uk ya$ta iki ogul b1rakh:
Arkad!us ve Honorius. Arkadius ;;ark!. Honorius garbi ald1.
Fakat Teodos, i.izerine aim!$ oldugu iki vazifede arzu
edilen neticeleri elde edememi;;ti. H1ristiyanhkta iznik karar-
larmm tefevvukunu ilan e tmi.$ olan ikinci umuml
Eskikitaplarim.com
IV 0NC0 ASIRDA OERMEN (GOT) MESELES I 109
kilisede ittihadi yeniden tesise muvaffak Aria-
nizm, muhtelif tezahurati ile, yai;:)amakta devam ediyor ve inki-
!;;af ettik<;e yeni dini cereyanlar doguruyordu. Bu cereyan-
lar Vinci as1r dini ve ictimai hayahm ( bunlarm her ikisi de
biribirine pek yakmdan baghdtrlar), bilhassa i;:)ark viHiyet-
lerinde, Suriye ve Mistrda, besliyeceklerdi ve bu nokta mil-
teaktp devirde imparatorluk i<;:in son derece mi.ihim neticel-::r
tevlit edecekti. Teodos, bizzat Oermen unsurunu orduya
ithal etmek ve bu arianist unsurun tefevvuku elde etme-
sine milsaade eylemekle arianizme imtiyazh hukuk bah$-
etmek ve bu suretle iznik kararlannm mutlak !;;eklini terket-
mek mecburiyetinde kalmti;:>h. Diger taraftan memleketin
mi.idafaasmt ve hi.ikumet heyetinde en milhim makamlan bar-
barlara tevdi eden Oermen muhibbi politikast, Oermenlerin
tefevvuku ile Orek ve Romen mahalli ahali arasmda bi.iyilk bir
ve derin bir infial tevlit Oermen tefev-
vukunun ba!;;hca merkezleri payitaht, Balkan yanmadas1 ve
Anadolunun bir ktsmt idi; $ark vilayetleri, Suriye, Filistin
ve Mtstr bu boyundurugu hissetmediler. IV ilncil asrm
sonundan itibaren barbarlann bu ilstilnli.igil payitahti ve
bununla beraber imparatorlugun tekmil i;:)ark ktsmtm ciddi
surette tehdit etmege ba!;;lad1. l!;;te bu suretle tek ve yekne-
sak bir kilise vilcude getirmegi ve imparatorluk ile barbar-
lar arasmda sulhu tesis etmegi gaye ittihaz edinmi!;; olan
Teodos bu iki sahada da muvaffak olamad1 ve halefleri bu
son derece kan!;;tk iki meselenin hallini tevarils etmi$ ol-
dular.
V INCI ASIRDA MiLLi VE DiNi MESELELER
Bu devrin ehemmiyeti milli ve dini olmak ilzere iki mesele
ile ugra:;;ma tarzmdadtr. Milli mesele ( 111) ile imparatorluk
dahilinde ya!;;tyan muhtelif milliyetlerin yekdigeriyle milca-
delesini ve ayni zarnanda imparatorluga hari<;ten .taarruz
eden kavimlerin Romaltlarla olan ihttlaflanm kasdediyoruz.
Hellenizmin, gorilnil$e nazaran, imparatorlugun i;:)ark kts-
mmda (pars orienta/is) bu kadar ahenksiz ahali arasmda
birle$tirici bir ku vvet rol iln i.i oynamast laztmgelirdi; fa kat
hakikatte hi<;te boyle olmad1. Hellenizmin tesiri, Makedon-
yah iskender ve haleflerinin devrinden beri, $arkta Firat
sahillerine ve M1s1ra kadar kendini gostermi!;;ti. iskender
Eskikitaplarim.com
110 BIZANS i.M.PARATORLUtiU TARIHI
bizzat, ko:oni t.:3isinde hellenizmi koklendirmek en
iyi vas1talardan birini bulmu!?tU: Bu k1rala !?arkta 70 ten
fazla !?ehirin tesisi izafe olunmaktad1r. Halefleri, muazzam
bir dahilinde bu siyaseti temadi ettirmi!?lerdi. Helleniz-
min en son hudutlan Ermenistanda, cenupta K1z1lde
niz civarmda, $arkta iran ve Mezopotamayada idi. Hellenizm
bu vilayetlerden daha ileri gidememiti. Hellenistik medeni-
yetinin ba!?hca merkezi M1s1r $ehirlerinden lskenderiye iqi.
BtltUn Akdeniz sahilleri imtidadmca ve bilhassa Anadolu,
Suriye ve M1s1rda Hellen medeniyeti diger medeniyetlere
galebe c;almi!?h. Bu memleketten ihtimal Anadolu en
fazla hellenle!?mi!? olam idi. as1r once sahilleri Orek
kolonileri ile ve buradan Hellen tesirleri birtakim
mii$kiilata maruz kald1ktan sonra tedrici surette memleke-
tin niifuz etmi$ti.
Suriyenin hellenle!?mesi daha az derindi. Orek lisaniyle
Unsiyet peyda edememi!? olan ahalinin biiyUk bir kismi ma-
halli lisanlanm, Suriye dilini ve arapcayi kon devam
ediyordu. bir alim Antakya gibi kozmopolit
bir $ehirde halkm Arami ( yani Suriye) lisamm konu!?tu-
guna g5re, vilayetin ic;;erlerinde miinevver ta-
bakalann lisam olmayip ancak hususi tahsil gormii
olanlarm lisam oldugunun bihakkm farz olunabilecegini
( 112) yaz1yor. Mahalli Suriye lisammn memlekette ne
kadar derin k5kleemi$ olduguna dair V inci as1r Suriye-
Romen kanunlan kiilliyah ( 113) mukni bir delil te$kil
etmektedir. Bu kUlliyatm zamamm1za kadar gelmi$ olan en
eski el yazmas1, VI nc1 as1r ba$lang1cmda. binaenaleyh Jus-
tinian'dan evvel, yaz!lmi$hr. Suriyenin $imali ;;arkisinde
yazilmi$ olmas1 muhtemel alan bu metin grekc;;e metnin bir
tercumesidir. Bu kiilliyatm grek orijinali bize kadar gelme-
mi!;itir; fakat baz1 emarelerden bunun 570 senesine dogru
yazilmi$ oldugunu istidHil etmek miimkiindiir. Her ne hal
ise, grekc;e metnin ne$rini ayni metnin hemen Suriye lisa-
nma yap1lan terciimesi takip etmi!;Jtir. Men;;ei kiliseye ait
oldugu anla;;1lan (c;Unkii evlilik ve veraset hukukuna ait
maddeleri pek mufassal olup bunlardan, gayet mahirane
bir tarzda, rahiplerin hukuku istidlal olunmaktad1r) bu ka-
nun kiilliyahmn bundan maada arabc;a ve ermenice versi-
yonlan dJ.hi mevcuttur. Fakat bizi burada bu kUlliyatm,
Eskikitaplarim.com
V iNCi ASIRDA MiLLY VE MESELELER Ill
esasmdan ziyade muhtelif versiyonlannm ve XI II iincU
ve XIV iincii as1r Suriyeli ve Arap muharrirlerin yapml$ ol-
duklan iktibaslann ispat ettigi gibi, $arkta Ermenistan ile
M1s1r arasmdaki havalide, geni$ yay1li;a ve .bilfiil tatbik .edi-
li$i alakadar etmektedir. Bilahare Justinian kanunlan resmen
tekmil imparatorluk ic;in mecburi oldukta bu "imparator
Kodeks,inin hacmi $ark vilayetlerine c;ok bUyUk ve anla$11
mas1 gUc; geldi; filiyatta Kodeks'in yerine "Suriye kUlliyat1"
kullamlmakta devam etti. VII inci as1rda mUsllimanlar $ark
vilayetlerini i$gal ettikte bu kUlliyat, islam hakimiyeti altmda,
ayni derecede yaylld1. V inci asrm ikinci msfmdan it1baren
bu killliyatm Suriye lisamna tercUme edilmi$ olmas1 ahal'nin
bUylik bir k1smmm grekc;e ve latinceye vaklf olmad1gm1
ve mahalli Suriye lisanma pek kuvvetli surette bagh oldu-
gunu gosterir.
M1s1rda, iskende:iye gibi cihan$i1mul $Ualar sac;an bir
medeniyet merkezi mevcut olmasma ragmen. bellenizm yal-
mz sivil ve ruhani yliksek ve hakim tabakaya nilfuz edebil-
mi$ti. Ahalinin bUy ilk bir k1sm1 mahalli lisan alan "Kopt,
lisamm devam ediyordu.
Fakat V inci as1rda yalmz bu amiller bir ral aynamad1-
lar. HUkO.met vilayetlerinde bir taktm mil$ki1latla kar-
$1la$h. Bu mi1$killat yalmz muhtelif 1rk ve milliyetlerden
degil, fakat Suriye- M1s1r ahalisinin bliyilk bir k1smmm ve
$arki Anadolu ahalisinin bir k1smmm arianizme ve bu
mezhebin muahhar $ekillerine bagil kalml$ almasmdan ne$'et
etti. Bu suretle haddi zatmda kan;nk alan bu milliyetler me-
selesi, Vinci astrda dini meselenin inzimam1 ile, biisbiltun
kan$lk bir $ekil ald1.
Garp vilayetlerinde, yani Balkan yanmadas1, payitaht ve
Anadolunun garp k1smmda bu devrin milhim meselesi, yu-
karda gordliglimilz vec;hile, imparatarlugun mevcudiyetini
tehdit etmi$ olan Germen meselesi oldu. V inci asrm arta-
smda, Got meselesinin devletin lehine alarak hall[nden sonra
vah$i izavriyahlarm payitahtta Gatlarm mevkilerini i$gal
etmelerinden korkmak ic;in sebepler belirdi. $ark hududun-
da, iranhlara kar$1 yap1lan harp, baz1 fasilalarla, devam edi-
yordu; Balkan yanmadasmm $imal hudutlarmda ise Hun
(TUrk) neslinden bir kavmin, yani Bulgarlann, tahripkar
istilalan ba$hyardu ( 114).
Eskikitaplarim.com
112 BiZANS iMPARATORLUliU TARiHi
imparator Arkadius, Teodos l kalkanrmn bir krsmr.
I(abartrlmt$ ve glimil$, IV. asrr
( Madrit Tarih Akademisi )
Eskikitaplarim.com
ARKADiUS 113
ARKADiUS ( 395 - 408 ) .
NED iMLER
Arkadius tahta <;1khkta heni.iz 17 ya;anda idi. Yliksek
mevkiinin iktiza ettigi ne tecri.ibe ve ne de azim kuvve-
tine malikti. Az bir mliddet sonra tekmil kudreti ellerine
ge<;iren ve kendilerinin ve' taraftarlannm menfaatlerini on
safa vazeden nedimlerinin nlifuzu alhnda kald1. imparatorun
lizerinde tesirde bulunan ilk nedim, Teodos zamanmda, Ar-
kadius'un mlirebbisi olan Rufinus oldu. Az bir mi.iddet sonra
Rufinus katledildi. iki sene sonra had1m Evtrop nedim oldu:
Bu zat imparator lizerinde kat'i tesirde bulundu ve Arkadi
us'u Roma ordusunun Frank generallerinden birinin k1z1
olan Evdoksia ile evlendirdikten sonra en yliksek ikbal mer-
tebesine iri$ti. Oarb1 almi$ olan Arkadius'un kli<;lik karde$i
Hoqorius, yanmda mli!?avir olarak, degerli general Stilikon'u
bulunduruyordu ( bu zah evvelce babas1 tayin etmi$ti). Ro-
mallla$mi$ bir Oermen barban tipinin tam bir mlim.essili
olan Stilikon, kendi vatanda$lanna kar$1 harbetmekle, impa-
ratorluga 'pek bi.iylik hizmetlerde bulunmu!?tur.
GOT MESELESiNiN HALLi
Arkadius'un zamam saltanatmda imparatorlugu i$gal edep.
ba$1ICa mesele Oermen meselesi oldu.
Balkan yanmadasmm $imaline olan Vizigotlar,
o zamanlar Alarik Balta nammda haris bir $efin emri alhnda
bulunuyorlard1. Arkadius saltanatmm ba$lannda bunlar Mes-
ya, Trakya Makedonyay1 istila ettiler ve hatti'i payitahh
tehdit albnda bulundurdular. Rufinus'un diplomatik mlida-
halesi sayesinde Alarik istanbul lizerine yi.iri.imek fikrini
terketti. Ootlann nazarlan Yunanistana <;evrildi. Alarik Tesal-
yadan ge<;ti ve Termopiller yolu ile orta Yunanistam istila etti.
Bu devirde Yunanistan ahalisi, heyeti umumiyesile, daha
henliz bozulmami$h; yukan Pavsanias ve Plutark'tn
bildigi ahali idi. Oregorovius $Oyle diyor: "Atalann lisam,.
dini, adet ve kanunlan, hemen hi<; degi$memi$ bir $ekilde,
!?ehirlerde ve koylerde baki kalmt$h; htristiyanhgm, hakim
din olarak, resmen kabul edilmesiJ;1e- ve hlikO.metce menedll-
Bizans imparatorlugu Tarihi s.
Eskikitaplarim.com
114 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHI
mi$ olan ilahlar kulti.inlin ortadan kalkmaga mahkum olma-
sma ragmen antlk Yunanistan (ihtiva ettigi ilkc;aglar abide-
leri sayesinde) putperestligin ahlakt ve artistik damgasm1
daha hala ta$Iyordu, (115) .
Gotlar. Yunanistandan gec;tikleri esnada, Bootya ve
Attik'i yagma ve tahrip ettiler. Atinamn !imam Pire bunlar
tarafmdan i$gal edildi; fakat bereket versin barbarl ar Atinay1
styanet ettiler. Vinci as1r putperest mli verrihlerinden Sozimos
Alarik'in, ordusu ile Atina surlanna yakla$hkta, ba$tan a$ag1ya
kadar silahh olan Atena Promahos ilahahesini ve surlann
onlinde ayakta duran Truva kahramam Ahil'i gormli$ oldu
gu efsanesini tekrarlamaktad1r; bu rli'yetten mlitehayyir
kalan Alarik Atinaya taarruz etmek fikrinden vazgec;mi$
imi$ (116). - Buna mukabil Peloponnes mlithi$ bir tahribe
ugrad1. Vizigotlar Korint, Argos, Sparta ve diger birc;ok $e-
hirleri yagma ettiler. Bunun lizerine Stilikon, Yunanistam
kurtarmak lizere, harekete gec;ti. Ordulanm Korint korfezin-
de, istmos'ta karaya c;tkard1 ve bu suretle Alarik'in ricat
yolunu. kesti. Fakat Alarik buna ragmen. c;ok bliylik mi.i$kli-
latla, kendisine $imalde bir yol ac;h ve Epir'e ula$h. impara-
tor Arkadius, kendi vilayetlerini tahrip etmi$ olan bu zata
lllirikum ordusunun yi.iksek linvam olan "magister, linvamm
vermekte tereddlit etmedi (magister miliium per lllyricum). Bun-
dan sonra Alarik $ark1 tehdidden vazgec;ti ve tekmil faaliyetini
ltalyaya hasretti.
Got tehlikesi kendini yalmz Balkan yanmadasmda ve
Yunanistanda hissettirmedi. Got hakimiyeti, bilhassa bliylik
Teodos'tan sonra, payitahtta dahi kendini gosterdi; burada
ordunun en yliksek dereceleri ve birc;ok yuksek sivil ma-
kamlar Germenlerin eline gec;mi;;ti.
Arkadius tahta c;1khkta Germen partisi lstanbulu en kuv-
vetli bir nlifuz altmda bulunduruyordu. Bu partinin ba$mda
imparatorluk ordusunun en k1ymetli generallerinden olan
Oainas nammda bir Got bulunuyordu. Gainas'm etrafmda
anasll Got olan birc;ok asker ve payitahttaki Germen partisi-
nin mlimessilleri toplandtlar. Partinin zay1f noktasm1 din
meselesi te$kil ediyordu: Gotlann ekserisi, gorlildligi.i vec;hile,
Arius taraftan idiler. Arkadius saltanatmm ilk senelerinde
mlihim bir rol oynayan ikinci parti kudr_etli nedim Evtrap'
un partisi idi: Bu zatm etrafim, her $eyden once $ahsi i$tiha-
Eskikitaplarim.com
GOT MESELESiNiN HALLi 115
lanm tatmin etmek istiyen ve bu gayeye ic;;in Ev-
trop'u kullanan serseriler ve muhterisler almu;;h. Gainas
ile Evtrop'un birbiriyle ge<;inemiyecekleri tabii idi. <;unkti her
ikisi de iktidar mevkiine <;tkmak istiyordu.- En nihayet mti-
verrihler Germenlere ve Evtrop'a muhalif ti<;Oncti bir - arti dahi
zikretmektedirler. Senatorler, memurlar ve rtihbaniyetin btiytik
bir k1smm1 ihtiva eden bu parti, milliyet ve htristiyanhk fikri
namma, barbarlar ve raf1zi!erin gtinden gOne bliyi.iyen nti-
fuzlarma cephe alan bir muhalefet partisi olarak telak-
ki olunabilir. Tabii Evtrop'un kaba ve tamakar bu
ti<;tincti parti mlimessilleri arasmda sempati uyand1ramazd1.
Bu partinin en prefesi Avrelian idi (117).
Muas1rlar arasmda bir c;;ok kimseler Germen tisttinltigtintin
imparatorluk ic;;in ne btiytik bir tehlike ettigini takdir
ediyorlard1. HtikO.met dahi f1rtmamn hissetme-
ge
Baz1 muhitlerin Germen meselesi haleti
ruhiyesini canh bir surette gosteren son derece muhim bir
vesikaya malik bulunuyoruz. Bu vesika Sinesius tarafmdan
imparatora takdim ve hatta huzurunda
olan "imparatorun kudretine dair, yahut bazan
da terclime edildigi ve<;hile "imparatoruh vazifelerine dair,
{llepl. adh tretedir. Afrika !;iehirlerinden Kirene'de
dogmu!;i olan Sinesius (370-413) htristiyan olmu!;i mtinevver
bir neo- platonisyen idi; 399 da, imparatordan, dogdugu
!;iehir ic;;in, baz1 vergileri hafifletmesini istirham etmek i<;in,
istanbula geldi. Bilahare memlelcetine avdet ettikte, !;iimali
Afrikada Ptolemais piskoposu intihap edildi. istanbulda
kald1g1 tic; sene zarfmda Sinesius Germenlerin imparatorluk
ic;;in te!;ikil ettikleri tehlikeyi mtikemmelen takdir etti ve bir
mtiverrihin ifadesine gore "Avrelian milli partisinin
Germenler aleyhinde beyannamesi, olarak tavsif edilmesi
caiz olan yukar1da ad1 gec;;en treteyi telif etti ( 118 ).
Sinesius $6yle yazmaktad1r: "Ordularm [yani barbarlarm]
kudreti ellerine gec;;irmeleri ve btittin htir vatanda$lar
tizerinde hakimiyetlerini tesis etmeleri ic;;in en kti<;tik bir
kafi gelecektir. 0 zaman siviller harp sanatmda
gayet btiylik bir tecrlibe sahibi olan insanlara kar!;il harb-
etmek mecburiyetinde kalacaklardtr .... Binaenaleyh ilk evvela
Eskikitaplarim.com
116 B!ZANS iMPARATORLUllU TARiHi
[yabancllan] ytiksek memuriyetlerden ve bun-
lann senator tin vamm kaldtrmak la.ztmdtr; ctinkti
eski zamanlarda Romalllarca en ytiksek bir $eref addedilen bu
tinvan bugtin, yabancllar ytiztinden, hakaretamiz bir $ey
olmw;;tur. Bir<;:ok hallerde, ve bilhassa bu noktada, anlamak
kabiliyetsizligirr:ize hayret ediyorum. Hemen her evde, pek
mtitevaz1 olsa dahi, bir "iskit" (yani Got) kolesi bulmak
kabildir. Bunlar ya veyahut sofractdtrlar; omuzlarmda
ktic;lik iskemleleri ac;tk ha vada oturup istirahat
etmek isteyenlere teklif edenler dahi iskit'tirler. Fakat hususi
hayatta hizmetkar vazifesini goren ''Evboya, aym
barbarlarm resmi hayatta bizlere emirler vermeleri son
derece yam hayret bir hadise degil midir? imparator ordu-
yu temizlemelidir; hpk1 bizler_in bir a vue; bugday tanesi arasm-
da samam ve iyi taneleri bozabilecek diger muz1r unsurlan
bir tarafa koydugumuz. gibi... [Ha$metmeap] baban llizu-
mundan fazla bir yumu$akllk gostererek [bu barbarlara] mti-
layemet_ ve mtisamaha ile muamele etti; kendilerine mtittefik
tinvanmt verdi; siyasi hukuk ve rlitbeler bah$etti; kerimane
bir surette arazi hediye etti. Fakat onlar haklannda yaptlan
muamelenin asaletini la y1kiyle anllyamadtlar ve takdir ede-
mediler. Barbarlar bunu bizim tarafm zafma atfettiler ve bu
hal kendilerine hayastz bir gurur ve i$itilmemi$ bir tefahtir
telkin etti .... Bizlerden olanlan daha c;ok askere al, fikirle-
rimizi ylikselt, kendi ordulanmtzl kuvvetlendir ve
ihtiyac1 ne ise onu yap ! insanlara kar$1 sebat ile hareket
etmek laztmdtr. Eski zamanlarda Mesenyal!lann, silahla-
nm terkettikten sonra, "Helot, olarak Spartahlara hizmet
ettikleri gibi, barbarlar dahi araz1y1 slirstinler yahut
geldikleri aym yoldan defolup - gitsinler, ve nehrin diger
sahillerinde oturan kabilelere Romahlann eski semahatinin
kalmad1g1m ve bunlann ba$mda as11 bir kalbe malik gene;
bir imparator htikum stirdtiglinti bildirsinler, (119).
Mevzuubahis hadiseler ile muas1r bu $ayam dikkat
vesik.anm derin manast Sinesius'un bu en son tavsiyesinde
mlindemic;tir; bu zat imparatorluk ic;in Gotlann te$kil ettik-
leri tehlikeyi ka vnyor; Gotlarm ordudan
milli bir ordu vlicude getirilmesini ve bundan sonra barbar-
lann c;iftc;i haline ifrag1m teklif ediyor; bunu kabul etmedikleri
taktirde, barbarian Tunanm diger sahiline, yani gelmi;;
Eskikitaplarim.com
GOT MESELESiNiN HALLi 117
olduklan yerlere atmak suretiyle. Roma arazisi temizlen-
melidir.
imparatorluk ordusunun en fazla sevilen kumandam
Gainas, nedim Evtrop'un, mutlak bir surette, icrayi niifuz
etmesini siikunetle kan;alayamazd1. Bir miiddet sonra hare-
kete ge<;mek ic;in eline bir firsat dii$tii 0 devirde Buyiik
Teodos 'taraflndan Anadoluda Frigyada iskan edilmi$ olan
Gotlar. $efleri Tribigild'in idaresi altmda, ayaklandtlar ve
memleketi yak1p y1khlar. Asiye kar$1 sevkedilen Gainas bu
asinin gizli miittefiki oldu. Bunlar yekdigerine yardtm ettiler
ve Tribigild'e kar$1 gonderilmi$ olan imparatorluk ordu-
lanm hezimete ugrattllar. Bir miiddet sonra bunlar vazi-
yete hakim oldular ve imparatordan Evtrop'un azlini ve
kendilerine teslimini istediler. Diger taraftan imparatoric;e
Evdoksia ve Avrelian partisi Evtrop'un aleyhinde idiler. Bu
mecburiyet kar$ISmda Arkadius raz1 oldu ve Evtrop'u siirgii-
ne gonderdi (399). Fakat bu tedbir galip Gotlan tatmin etmi-
yordu: imparatoru Evtrop'u payitahta celbetmege, mu-
hakemeye vermege ve idam etttirmege icbar ettiler. Bundan
sonra Gainas imparatordan, payitahttaki mabedlerden birini,
arianist Gotlarm ayinlerine tahsis edilmek uzere, istedi.
Fakat bu istege kar$1 istanbul piskoposu jan Krisostom
(Altm Ag1z) isyan etti. jan'm, yalmz payitaht halkm1 degil,
fakat imparatorluk ahalisinin en biiyiik bir ktsmtm elde
etmi$ oldugunu bilen Gainas fazla israr etmedi.
Payitahta yerle$mi$ olan Gotlar imparatorluk mukadde-
ratmm bir nevi naz1m1 oldular. Arkadius ve. istanbul
ahalisi vaziyetin butiin vahametini anladtlar. Gainas'a gelince,
biitiin muvaffak1yetlerine ragmen, istanbulda elde etmi$
oldugu yilksek mevkii muhafaza edemedi. Payitahtta bulun-
mad1gi bir esnada ani bir isyan ba!;)gosterdi. Bin;ok Got
oldilriildi.i. Gainas istanbula a vdet edemedi. Bun dan cesaret
bulan Arkadius Gainas'a kar$1 sad1k bir Gotu, putperest
Fra vitta'y1 gonderdi. Fra vitta Gainas'1, Anadoluya deniz tari-
kiyle, ge<;mek te$ebbiisunde bulundugu esnada, maglup etti.
Gainas Trakyaya kac;b, fakat burada Hun ktrali tarafmdan
esir edildi; ktral Gainas'm b a ~ m 1 kestirtti ve kellesini hediye
olarak Arkadius'a gonderdi.- i$te bu suretle buyiik Germen
tehlikesi bertaraf edildi. Fakat bu muvaffaktyet diger bir
Germen, yani putperest Fravitta sayesinde, elde edilmi$ti.
Fravitta bu bi.lyuk hizmetine mukabil "konsiil, iinvam ile
Eskikitaplarim.com
118 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
taltif edildi. bu suretle Got meselesi, Vinci as1rm ba$lan-
gicmda, hiikumet lehinde oluyordu. Miiteakip
devirlerde Ootlarm eski mevkilerini tekrar elde etmek ic;;in
yapml$ olduklan ise arhk hi<; bir ehemmiyeti
haiz
JAN KRiSOSTOM
Germen gerisinde istanbul patriki Jan
Krisostom'un muktedir ;;ahsiyeti tebarilz etmektedir (120).
Antakyall olan Jan me;;hur hatip Libanius'un talebesi idi.
Sivil bir meslek intibap etmege haztrlamyordu; fakat htristi-
yan olduktan sonra fikrini degi;;tirdi. Dogdugu ;;ehirde
oldu ve biltiin ruhu ile kendini va1z vermege hasretti. Nedim
Evtrop, patrik Nektar'm oliimilnden sonra, Antakyada daha
o zaman va1zlan ile ;;ohret bulmu;; alan J an'1 istanbul patrikligi-
ne intihap etti. Krisostom gizlice istanbula celbedildi (<;ilnki.i va-
Izlanm <;ok seven Antakya ahalisinin Jan'm aynlmasma muha-
lefet eftnesinden korkuluyordu). iskenderiye piskoposu Teofil'-
in entrikal3:nna ragmen Jan piskopos tayin edildi ve istanbul
patrikligi kiirsi.isiine <;tkh (398). Payitaht bu zat ile calibi dik-
kat ve cesur bir hatip, ;;ahsmda nazariyah filiyat ile imtizac
ettiren mi.istesna bir insan kazanmt$ oldu. Ahlak bahsinde
$edit bir VaiZ, mi.ifrit debdebe aleyhdan ve tam bir iznik
taraftan olan Jan dinleyicileri arasmda bir<;ok dii$man peyda
etti. Bunlar meyanmda debdebe ve zevki seven ve Jan'm
verdigi aleni vatzlarda pek <;ok tekdire maruz kalan impa-
ratori<;e Evdoksia bulunuyordu: Dini nutuklarmda Jan impa-
ratoric;;eyi Jezabel ve Herodiad ile mukayese etmege kadar
vard1 (121). Jan, arianist ayinlerini icra edebilmek ic;;in,
kendilerine payitahtta bir mabed terkedilmesini isteyen Got-
lara kar$1 azimkar bir tav1r takmd1. Jan bu istegi kat'i olarak
redetti, ye Ootlar kendilerine sur haricinde verilmi$ olan
bir mabedle iktifa etmek mecburiyetinde kaldllar. Fakat
Jan ortodoks olan Got ekalliyeti ile pek yakmdan alakadar
oldu. Bunlara $ehir ic;;inde bir kilise verdi, kendilerini stk s1k
ziyaret etti ve terci.imanlar vas1tasiyle, kendilerile gorii$tii.
Saglam dindarhg1, mi.isamahastzllgt, sert ve ikna edici be-
lagah, tedrici surette, Jan'm di.i$manlarmm adedini arthrd1.
Arkadius bu sonuncularm tesiri altmda kaldt: aleni olarak
Eskikitaplarim.com
GEN<;: TEODOS II. 119
patrik aleyhinde rey beyan etti ve jan Anadoluya c;ekildi. Bu
c;ok sevilen papazm aynlmas1 yllzllnden <;Ikan kan-
imparatoru Krisostom'u tekrar geri c;ag1rmaga icbar
etti. Fakat patrik ile hukO.met arasmdaki sulh nzun mud
det devam etmedi. imparatoric;enin bir heykelinin res-
mi jan'a, imparatoric;enin kabahatlerin! meydana koyan doku-
nakh bir nutuk soylemek f1rsat1m verdi. Bunun llzerine jan
Unvamm kaybetti; "johannit,ler yani taraftarlan itisaflara
maruz kaldilar. En nihayet jan, 404 de, Kapadokya
den "Kukusa,ya sllrllldll, uzun ve zahmetli bir seyahatten
sonra buraya geldi. Jan "bu bllton imparatorlugun
en llcra bir yeri oldugunu, yaz1yor (122). Oc; sene sonra
jan ic;in yeni bir sllrglln emri geldi: bu sefer Karadenizin
uzak sahillerine gonderilecekti; oraya giderken
yolda vefat etti (407). Ortazamanlarm ilk devrine ait en
kilise mllmessillerinden birinin sonu bu oldu.
jan, zamamnm fikri, ic;timai ve dini hayatma dair canh tas-
virler ittiva eden edebi bir miras terkediyordu. "Apostolik
kilise, ideallerinin muannit ve mutekit bir mlldafii alan
jan kudretli Oainas'm arianist taleplerine koymaktan
jan Krisostom hie; insaniyetin gor-
dllgll en dikkat ahlak nlimunelerinden birini
edecektir. jan, birisinin soyledigi gibi, "glinah ic;in merha-
metsiz, fakat gllnahkar ic;in merhametle dolu idi, (123).
Papa ve garp imparatoru Honorius'un itisafa maruz
kalan jan ve johannitler lehinde olduklan
hie; bir fayda temin etmedi (124).
Arkadius 408 de oldu. Oglu ve halefi Teodos henllz yedi
idi. Arkadius'un kans1 ve gene; Teodos'un anas1
Evdoksia dahi bu devirde
GEN<; TEODOS II.
(408450)
Baz1 mehazlann gore Arkadius vasiyetname
sinde, iran k1rah Yezdigirt I i gene; halefi Teodos'a vasi tayin
ve bunu istanbul nedimlerinin tahtJ Teodos'un elinden
almamalan ic;in iran k1rah bu vazifeyi harfiyen
ifa ve ajanlanndan biri vas11asiyle Teodos'u, etrafmda-
kilerinin entrikalanna korumw;; Birc;ok alimler
Eskikitaplarim.com
120 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
bu hikayenin mevsukiyetini reddetmektedirler; bazllan
ise bunda inamlmtyacak bir !?ey olmadtgi fikrindedirler.
Mi.imasil misallere tarihin diger devirlerinde de tesadi.if etmek
miimki.indi.ir; binaenalelyh bu haberi reddetmek ic;in hie; bir
mi.icbir sebep yoktur (125).
iki imparatorluk arilsmdaki dostane mi.inasebetler, Yezdi-
girt I zamanmda, htristiyanllgm iranda ii;lgal ettigi fevkelade
mi.isait mevkii izah etmektedir. Rahipler ve aristokratlarm
haleti ruhiyesinin akislerini ihtiva eden iran an'anesi Yezdi-
girt'i ''apostat, "fena" Romanm ve htristiyanlarm dostu ve
rahiplerin itisafctsi olarak gostermektedir. Huistiyan mehaz-
lan Yezdigirt'in iyiligini, halavetini ve comertligini ayuka
c;tkarmakta ve hatta bazan htristiyan olmasma ramak
oldugunu beyan Hakikatte Yezdigirt I in,
Bi.iyi.ik Konstantin gibi, siyasi hedefleri vard1 ve imparator-
lugu dahilindeki h1ristiyan unsurunun, planlan ic;in haiz
oldugu ehemmiyeti takdir ediyordu. 409 da, htristiyanlara
Allahla,nna alenen ibadet ve mabedlerini restore etmeleri
ic;in resmen mi.isaade edildi. Baz1 mi.iverrihler bu emri
htristiyan Asurt kilisesinin ''Milan emirnamesi, tesmiye et-
mektedirler (126).
410 da Selevkia'da bir konsil toplandt: burada iran
h1ristiyan kilisesi te$kilatlandtnldt. Selevkia (Ktesifon) pis-
koposu kilise intihap edildi. "Katolikos., tlnvamm aldt
ve lranm payitahtmda vazifesini gorebildi.
Konsil azalan i;lOyle bir beyanname ne!?rettiler: "Hepimiz,
ittifakt ara ile, rahim ve $efik Tannmtzdan muzaffer ve
namdar, ktrallarm k1rah Yezdigirt'in giinlerinin arttinlmasmi
ve senelerinin nesilden nesile ve devirden devire temadi
ettirilmesini niyaz ediyoruz,, (127).
Htristiyanlar pu hi.irriyetten uzun miiddet istifade etme-
diler. Yezdigirt'in son senelerinden itibaren itisaflar yeniden
ba!?ladt.
Devlet adam1 kabiliyetinden mahrum olan Teodos hi.iku-
metle pek az alakadar oldu ve saltanah mi.iddetince, i$lerden
umumiyetle uzak ya!?adt. Mi.inzevi hayata kar!?I bi.iyiik bir
temayuli.i vardt; saraymda bir manashrda imi!? gibi ya!?Iyor
ve gi.izel yaztsi ile eski el yazmalanm kopye etmek suretiyle
gi.izel yaztya pek c;ok vakit hasrediyordu. Fakat etrafma ka-
biliyetli ve azimkar insanlar topladt; bunlar imparatorlugun
Eskikitaplarim.com
GEN<;: TEODOS 1!. 12l
dahili hayahnda muhim hadiseler ile temayuz eden Teodos
II saltanatmm !';)Ohretini geni!';) mikyasta temin ettiler. I!;ite bu
sebepten modern ilim Teodos II yi azim ve kabiliyetten . ta-
mamiyle mahrum bir insan olarak telakki etmekten vazge-
<;iyor.
Teodos'un butUn hayatl mtiddetince, bir devlet adamt
zihniyetine malik bulunan ktz karde$i dindar Pulkeria ta-
rafmdan, husus1 bir tesir icra edilmi$tir. Bu kadm sayesinde
Teodos Atinalt bir filosofun ktZI olan ve vaftizde Evdokia
ismini alan Atenais ile evlendi. Yeni imparatoric;e Atinada
mukemmel bir tahsil gormil;;til; hakiki edebi 'bir k,abiliyete
malikti; bilhassa dini mevzulardan bahseden, fakat aym
zamanda muastr siyasi hadiselerin akislerini dahi muhtevi
bulunan bir taktm eserler btrakmt$tir.
Teodos zamamnda imparatorlugun $ark ktsmt (pars orien-
ta/is), ayni zamanda Germen istilalarmdan dolayt had bir
buhran gec;iren garp ktsmt (pars occidentalis) kadar kor-
kun<; sadmelere maruz kalmadt. Vizigot ;;eflerinden Alarik
putperest Roma devletinin merkezi Romayt aldt ve bu ha-
dise muastrlar uzerinde c;ok bilyilk bir tesir yaptt. Garbi
Avrupada ve $imali Afrikada, Roma topraklannda ilk barbar
devletleri te$ekki11 etti. $ark ktsmmda Teodos Bizans arazi-
sini istila etmi$ ve tahripkar akmlarmda istanbul surlanna
kadar gelmi$ olan vah$i Hunlarla milcadele etti. imparator
bunlara milhim bir meblag vermek ve Tunanm cenu-
bundaki araziyi terketmek mecburiyetinde kald1. Bundan
sonra Hunlarla teessils eden dostane mUnasebat Maksimin'in
riyasetinde bir heyetin Hun ordugahma, Panonyaya gonde-
rilmesine sebep oldu. Maksimin'e Panonyada refakat eden
dostu Priskus c;ok milkemmel bir sefaretname ve yalmz
Attilamn saraymm degil, fakat Hunlann orf ve adetlerinin
son derece ehemmiyetli bir tasvirini terketmi$tir (128).
Bu tasvir, yalmz Hunlann hayatmm degil, fakat orta Tuna-
da oturan ve Hunlar tarafmdan tahakkilm altma altnmt$
olan Slavlarm adetlerinin dahi mufassal bir hikayesi olarak
telakki olunabileceginden hususi bir ktymete malik bulun-
maktadtr (129).
Eskikitaplarim.com
122 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
DiN KAVGALARI VE 0<;0NC0 UMUMi KONSiL
ilk iki umumi konsil kat'i olarak $U noktayi tesbit etmi$-
lerdi ki isa hem Allah, hem de insandtr. Fakat bu hal <;aresi
dini hakikate haris dimaglan tatmin etmemi:;;ti; b ~ n l a r isada
insan $ahsiyeti ile ilahi cevherin birle$mesinin ve bu iki unsu-
run biribirileriyle olan milnasebetlerinin ne $ekilde izah edile-
cegi hususunda milnaka$alara ba$ladilar. IV ilncil as1r son unda
Antakyada bu iki tabiatm isada tamamiyle birle$memi$ oldu-
gunu iddia eden yeni bir doktrin vilcut buldu. Bu doktrin
bilahare lsada insani tabiatm, ilahi tabiat ile birle$mesinden
, evvel ve sonra tam manasile milstakil kalmt$ oldugunu
isbat ediyordu. Bu doktrin ufak bir muhitin hudutlanm
a$mad1g1 miiddet<;e kilisede bilyilk karga$allklar tevlit
etmedi. Fakat istanbul patrikligi kiirsilsil, bu doktrinin
mutekit taraftan Antakyah papaz Nastorius tarafmdan i$gal
edildikte, i$in $ekli degi$ti. Yeni patrik Nastorius Antakya
doktiri:qini biltiln kiliseye te$mil etmek istedi. Belagetiyle
me$hur olan Nastorius, dini merasim bitir bitmez impa-
ratora $U sozlerle hitap etti: "Ha$metmeap, bana raf1zilerden
ari bir diinya ver, ben de sana buna mukabil cenneti vere-
cegim; raf1zileri imha etmek i<;in bana yardtm et, ben de sana
iranhlan imha etmek hususunda yardtm edecegim, (130).
Nastorius "raftziler., kelimesiyle isada insani tabiatin istikla-
line miltedair fikirlerini kabul etmiyenleri kasdediyordu.
Nastorius Meryemi "Allahm Anast, degil, fakat "isanm Anast,
yani "bir insamn Anas1, tesmiye ediyordu.
Nastorius muhasnnlarma kar$1 $iddetli itisaflarda bulundu
ve bu yilzden kilisede karga;;ahklar <;1kard1. Bu doktrine
kar;;t bilhassa iskenderiye patriki Kiril ve Roma konsilinde
bu yeni doktrini raftzi olarak mahkum etmi$ olan papa
Celestin cephe aldtlar. Kilise ka vgalanna bir son vermek
istiyen Teodos Efes'te bir "il<;ilncii umumi Konsil, topladt ve
bu Konsil nasturiligi mahkum etti (431). Nastorius bizzat
M1s1ra <;ekilmek mecburiyetinde kald1 ve orada oldil.
Fakat nasturiligin mahkum edilmesine ragmen nasturiler
Suriye ve Mezopotamyada olduk<;a kalabahk olarak kaldtlar;
imparator, bu vilayetlerin otoritelerine, bunlara kar$ 1 hareke-
te ge<;meleri i<;in emir verdi. Nasturiligin ba;;hca merkezi, An-
takya doktrinini yayan me$hur bir mektebe sahip olan Edessa
Eskikitaplarim.com
DiN KAVGALARI VE Dc;DNCU UMUMi KONSiL 123
$ehri idi. 489 da. imparator Zenon zamamnda, mektep lag-
vedildi, hoca ve talebeleri dagihldL Bunlar irana iltica etti-
ler ve burada, Nusaybinde yeni bir mektep tesis ettiler.
iran krah nasturtleri kabul etmege memnuniyetle raz1 oldu
ve bun lara himayesini teklif etti: K1ral bunlan Bizans impa-
ratorlugunun dli!?mam telakki ediyor ve icabmda kendile-
rinden istifade edebilecegini dii$iiniiyordu. Nasturilerin yahut
Suriyeli- Geldanilerin iran kilisesinin ba$mda "katolikos,
ismini ta!?Iyan bir piskopos vard1. H1ristiyanhk irandan, nas-
turi $eklinde, diger memleketlere gec;ti, Orta Asyada taam-
mlim etti ve Hindistanda bir c;ok miirit buldu.
Fakat bizzat h1ristiyan kilisesinde ( bilhas>a iskenderiye-
de ), Efes konsilinden sonra, nasturilige kan;n ba$g6steren
reaksiyon neticesinde dogan, fakat tamamiyle zit bir istika-
mette inki$af eden yeni bir cereyan ortaya <;Ikmi$ti. isanm
ilaht tabiatma faikiyet atfeden iskenderiyeli Kiril'in taraftar-
lan isada insani tabiahn ilahi tabiatm ic;inde kayboldugu,
binaenaleyh isada yalmz bir ilahi tabiat mevcut oldugu neti-
cesine vard1lar. Bu doktrin "monofisizm, ve salikleri "mono-
fisit, ismini aldilar (grekc;e = tek ve q 6:n\; = tabiattan
gelmektedir). Monofisizm, her ikisi de mutekit monofisit olan
iskenderiye patriki Dios.kor ve istanbul manashr reisi Evtihes
zamamnda, biiylik terakkiler kaydetti. imparator Dioskor'un
doktrinini kabul etti, <;iinkli bu doktrini, iskenderiyeli Kiril'in
fikirlerinin varisi olarak telakki ediyordu. Fakat istanbul
patriki ve papa Buyiik Leon I bu yeni mezhebe muanz bir
cephe ald1lar. Dioskor'un isran iizerine imparator, 449 da,
Efes'te bir konsil toplad1; tarihte bu konsile "Efes $ekaveti,
ismi verilmi$tir. Konsil reisi Dioskor bulunan isken-
deriye monofisit partisi, konsilde bulunan muhaliflere
cebri tedbirler tatbik etmek suretiyle. bunlan Evtihes dok-
trinini, yani monofisizmi tammaga icbar etti. Monofisizm
ortodoks doktrini oldu ve muhalifler mahkum edildiler.
imparator konsilin kararlanm tasdik etti ve bu toplantmm
"umumi, (oecumenique) mahiyette oldugunu tamd1. Bu hal
tarz1 tabii kiliseye sulhu iade edemezdi. Teodos II oldtikte
(450), son derece vahim bir dini buhran imparatorlugu par
<;ahyordu. Teodos halefine, Bizansm mlitea!-op tarihi i<;in
biiylik bir ehemmiyet arzedecek olan monofisizm mesele-
sinin hallini terkediyord.u.
Eskikitaplarim.com
124 BiZANS IMPARATORLU(iU TARIHI
Teodos devri, yalmz neticelerle dolu din tarihinin kan;;1k
hadiselerinden dolay1 enteresan degildir; imparatorlugun
dahili hayah ile alakall diger hususlar bak1mmdan dahi ca-
libi dikkattir.
iSTANBUL YUKSEK MEKTEBi. TEODOS KODEKSi
(CODEX THEODOSiANUS) . iSTANBUL SURLARI
istanbul yiiksek Mektebinin tesisi ve Teodos kodeksinin
(Codex) Bizans imparatorlugu medeniyeti tarihinde iki
esas hadise etmektedir.
V inci asra kadar Atina, Roma imparatorlugu ic;inde, put-
perest ilimlerin tedris edildigi merkezdi ve bir
felsefe mektebine sahipti. Sofistler, yani belagat ve felsefenin
grek profesorleri, her taraftan bu $ehire, bazllan malumatla-
nm yahut belagat sanatlanm gostermek. baz1lan ise profesor
olmak suretiyle kendilerine iyi bir mevki temin etmek ic;in,
Bu profesorler ktsmen devlet hazinesinden,
k1smen ise muhtelif $ehir kasalanndan ayhk ahyorlard1. Hu-
susi dersler ve konferanslar, her yerden ziyade, Atinada
revac;ta idiler. IV iincli astr sonunda h1ristiyanhgm zaferi
Atina _ Mektebine oldukc;a mlihim bir darbe vurdu. Diger
taraftan aym asnn sonuna dogru Yunanistanm Vizigotlar
yUzilnden ugrad1g1 istilalar Atinamn fikri hayahm altust etti.
Vizigotlar Yunanistandan c;ekildikten sonra Atina Mektebi
bO$ kald1. Filosoflar gUnden gline azahyordu. En nihayet
Atina putperest Mektebi istanbulda Teodos II zamanmda
kurulan yliksek h1ristiyan Mektebi yahut istanbul Oniversi-
tesi tarafmdan daha miiessir bir darbe yedi.
0 0
istanbul, imparatorlugun merkezi oldugundanberi. bir.
c;ok hatip ve filosoflar yeni beldeye gelmi$lerdi: Binaena-
leyh Teodos II saltanatmdan once burada bir nevi iini-
versite mevcuttu. Profesor ve talebeler istanbula da vet
ediliyordu ve Afrikadan, Suriyeden ve diger yerlerden
bin;ok kimseler geliyordu. Hiyeronimus "Kronik, inde
(360-362) climleyi kaydetmektedir: Oramercilerin en
alimi Evantius istanbulda oldli; yerine Afrikadan Hari-
sius getirildi (131) 0 Bu meseleyi en son tetkik etmi;; olan
bir miiverrih istanbul Oniversitesinin Teodos zamanm-
Eskikitaplarim.com
iSTANBUL VOKSEK MEKTEBi. TEODOS I(ODEKSI 125
dfl tesis fakat yeniden te;;kilatlandtnlmt;; oldugu
fikrini izhar ediyor (132).
425 de, Teodos II, yeni bir "Yliksek Mekteb" tesisini
emreden bir ferman ne$retti (133). Profesorlerin adedi 31 ola-
rak tesbit Bunlar gramer. hitabet, hukuk, felsefe
okutacaklardt. Tedrisat k1smen latince. k1smen ise grek<;e
olarak yapllacakh.
Ferman latince ders vereceklerin li<; hatip ( oratores) ve on
gramerci, grek<;e tedrisatta bulunacakbnn ise be;; hatip ya-
hut sofist {sophistae} ve on gramerciden ibaret olacagmt bil-
diriyordu. Bundan maada felsefeye bir ve hukuka iki ktirsli
tahsis edilmi;;ti. Latin lisanmm resmi lisan olarak kalmasma
ragmen grek lisam klirstilerinin ihdast imparatorun bu lisamn
payitahtta haiz oldugu mtinaka;;a gottirmez haklan idrak
etmege ba;;lam1;> oldugunu a<;tkca gostermektedir. Hakika-
ten imparatorlugun ;;ark k1smmda en fazla konu;;ulan ve en
iyi anla!;)llan dil grek<;e idi. Binaenaleyh grek lisanmda tedri-
satta bulunan hatip adedinin latin lisanmda ders verenlerden
iki ki$i fazla olmast kayde deger enteresan bir hadisedir.
Yeni Oniversite, konferans salonlan ihtiva eden hususi bir
binaya yerle$tirildi. Profesorlerin hususi ders vermege hak-
lan yoktu; bunlar btittin ihtimam ve vakitlerini Oniversite-
deki derslerine hasretmege mecburdular. Hocalar devlet
tarafmdan verilen muayyen bir maa$ ahyor ve <;ok yliksek
mevkilere <;tkabiliyorlard1. istanbulun bu yeni h1ristiyan ted-
ris merkezi, glinden gline in hi tat etmekte olan putperest
Atina mektebinin tehlikeli bir rakibi olacaktl. Teodos'un ytik-
sek Mektebi k1sa bir zaman zarfmda, etrafmda imparator-
lugun en btiylik fikri kuvvetleri toplanan, bir merkez oldu.
Vine Teodos I I devrinde, bize kadar gelmi;; alan en eski
imparator kanunlan mecmuast (r.odex} ne$redilmi;;tir. Uzun
mtiddettenberi bu kabil bir mecmuaya derin bir ihtiya<; hissolu-
nuyordu, Mecmua halinde toplanm1yan bir <;ok kanunlar kay-
bolmu$ ve yahut unutulmu$tu; bu ytizden muameliitta bti-
ylik bir intizams1zhk ve hukuk!;)inz slar arasmda btiylik bir
stkmh ba;;gostermi;;ti. Teodos'tan evvelki devirler i<;in iki
kanun mecmuasmm mevcudiyetinden haberdar oluyoruz:
haklannda hie; bir;;ey bilmedigimiz Gregor ve Hermogen
admdaki mlielliflerine gore tesmiye edilmi;; olmalan muhte-
mel olan Codex Gregorianus ve Codex Hermogenianus. Birinci
Eskikitaplarim.com
126 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHt
mecmua Diokletian devrine aid olup ihtimal Hadrian'dan
Diokletian'a kadar ne$redilmi$ olan kanunlan muhtevi bulu-
nuyordu. IV ilncli as1rda, Diokletian'm halefleri zamamnda
meydana getirilmi$ olan ikinci mecmua ise III ilncil asrm
sonundan takriben 360 senesine kadar ne!;)redilmi$ olan
kanunlan toplami$h. Bu iki mecmua bize kadar gelmemi$tir;
bunlann mevcudiyetini zamamm1za kadar mahfuz kalmi$
olan baz1 kilc;ilk parc;alardan istidlal ediyoruz.
Teodos II, evvelki iki mecmuay1 ornek ittihaz ederek,
Konstantin'den kendisine (dahil) kadar ge en ve h1ristiyan _
imparatorlan tarahndan ne$redilmi$ olan kanunlan bir mec-
mua halinde ne$retmegi tasarlad1. imparator tarafmdan te-$kil
edilen komisyon, sekiz senelik bir <;ah$madan sonra, latin
lisamnda yaztlml$ Codex Theodosianus'u meydana getirdi. Codex
Theodosianus $arkta 438 senesinde ne$redildi. Fakat bir mild-
det sonra garbe dahi ithal edildi. Teodos kodeksi onalh kita-
ba, her kitab ise bir tak1m faslllara (tituli) taksim edilmi$tir.
Her kitab devlet umurunun bir $llbesinden bahistir: idare,
askeri i$Ier, dini i$Ier ilah .... gibi. Her fasll dahilinde kanun-
lar kronolojik bir $ekilde tertiplendirilmi$tir. Kodeksin ne$-
rinden sonra <;tkan kanunlar Novel (leges novellae) adm1
aldilar.
Teodos kodeksi, tarih baktmmdan. <;ok bilyilk bir ehem-
miyeti haizdir. ilk evvela, IV ilncil ve V inci astrlarm dahili
tarihinin tetkiki ic;in, elimizde mevcud en ktymetli mehazdtr.
Fakat aym zamanda, htristiyanhgm devlet dini oldugu bir
devreyi ihtiva etmesi dolayisiyle bu kanun mecmuas1 yeni
dinin hukuk sahasmda ortaya koymw;; oldugu eserin ve
kanunlann tatbikinde husule getirmi$ oldugu degi$ikliklerin
bir hillasas1 olarak telakki olunabilir. Bundan maada bu
kodeks, evvelki mecmualar ile birlikte, Justinian kanunlarma
esas te$kil etmi$tir. En nihayat. Germen istilalan devrinde,
garbe ithal edilmi$ olan Teodos kanunlan, evvelce mevcut
iki kodeks ve sonradan ne$redilen novel'ler ve imparatorluk
Romasmm diger baz1 hukuki eserleri ile birlikte (mesela
Gaius'un kanunlan gibi) barbar kanunlanna do/.'trudan dog-
ruya ve yahut bilvas1ta bilyilk tesiraita bulunmw;;tur. Vizigot
ktralhgmm Romen tebaalan ic;in tertip edilmi$ olan me$hur
"Vizigotlarm Romen kanunu, (Lex Romana Visigothorum) Teodos
kodeksi ve yukarda adlan ge<;en diger mehazlann bir
hfilasasmdan ibarettir. Bu sebepten " Vizigotlann Romen
Eskikitaplarim.com
iSTANBUL Y0KSEK MEKTEBi. TEODOS KODEKSi 127
kan un u , na, VI nc1 asnn ba$mda Vizigot krrallarmdan
Alarik I I tarafmdan ne$redilmi$ alan bir hilHisaya izafeten,
"Alarik hillasas1, ( Breviarium Alaricianum) ad1 verilmektedir.
i$te Teodos kodeksi'nin barbar kanunlan ilzerinde icra
ettigi tesire dair bir misal! Fakat bu kodeksin yukarda
ismi gec;en Vizigot kanunlan vasrtasiyle icra etmi$ olduklan
tesir daha bilyilk olmu$tur. Ortazamanlarm ilk devirlerinde,
Ramen kanunundan bahsedildigi zaman, hakiki Teodos
kodeksi kasdolunmaytp daima "Vizigotlarm Ro.men kanu-
nu, kasdolunmaktadrr. Biltiln bu devrin devamr milddetince
devrinin son una kadar) garbi A vrupa kanunlan
garpte Roma ttukukunun ba!;;hca mehaz1 alan Alarik hillasa-
smm tesiri altmda kalm1$lard1r. i!;;te bu suretle Roma kanunu,
garpte c;ok daha sonralan (XII nci asra dogru) teammilm etmi$
alan Justinian kodeksi vas1tasiyle degil, fakat dogrudan dogru-
ya garbi Avrupa ilzerinde milessir olmu$tur. Bu hadise
bazan alimler tarafmdan ihmal olunmu!;;tur ve hatta Fustel
de Coulanges gibi me!;;hur bir tarihci $Unu beyan etmi$tir:
"Justinian kanun mecmualarmm Ortazamanlann ilk devirle-
rinde Galyada cari oldugunu ilim isbat etmi!;;tir, (134). Fa-
kat kodeksin tesiri daha bilyii.k olmu!;;tur; c;ii.nkil Alarik'in
"Brevia':ium, unun Bulgaristan tarihinde muazzam bir rol oy-
namt$ oldugu anla!;;thyor. Me!;;hur H1rvat alimi Bogi$i<;'in
fikri i!;;te budur; bu alimin ileri sii.rdilgii. deliller Bulgar alimi
Bob<;:ev tarafmdan tekemmill ve teyid edilmi!;;tir: Bu iki
mii.verrihe gore "Breviarium Alaricianum, ken disine, 866 sene-
sin de, cihan kanunlanm (leges mundanae) Bulgaristana gonder-
mesini istemek ic;in bir heyet yollanmi$ alan papa Nikola I
tarafmdan Bulgar k1rah Borise gonderilmi!;;tir. Papa bu istege
cevap olarak, Responsa ad consulta Bulgarorum ile birlikte, kendi
tabiri vec;hile, "Romahlarm !;;ayam hilrmet kanunlart,m
{venerandae Romanorum leges) gondermi!;;tir; i!;;te bu iki alim bu
kanunlan Alarik'in hillasasi .olarak kabul etmektedirler (135).
Bununla beraber, hakikatte boyle olsa dahi, bu kodeksin
eski Bulgarlann hayatmda haiz oldugu ehemmiyeti milbalaga
etmemek laz1md1r. C::ilnkil bu vakadan yalmz birka<; sene
sonra, Boris Romadaki papahk makamiyle milnasebetini
kesti ve istanbul ile yakmhk tesis etti. Fakat bu tek hadise,
yani papanm "Breviarium,u gondermi$ olmas1, bunun IX
uncu as1r A vrupa ic;timai hayatmda oynami$ oldugu rolil
Eskikitaplarim.com
128 BiZANS fMPARATORLUGU TARiHi
gostermege kafidir. Tekmil bu misaller reodos kodeksinin
icra ettigi btiyUk tesiri ve yay1lm1$ aldugu geni$ sahay1 kafi
derecede tebarUz ettirmektedir.
Teodos devrinin btiytik hadiseleri arasmda istanbul surla-
nnm in$aSim zikretmemiz laz1md1r. Daha onceleri Btiytik Kons-
tantin yeni payitahti bir sur ile <;evirtmi:;;ti. Teodos II zama-
nmda $ehir pek fazla btiyUmU:;; ve bu surun hudutlanm bir
hayli a:;>mi:;;h. $ehri tarruzlanna kan;a karumak
i<;in yeni bir tak1m tedbirler dU:;;tinmek elzem olmu;;tu. 410
da Alarik tarafmdan zaptedilmi;; alan Ramanm akibeti, Vinci
asnn ilk msfmda vah:;;J: Hunlarm tehdidi altmda bulunan
istanbul it;in dahi ciddi bir ihtar te$kil ediyordu.
Teados'.un maiyeti arasmda bu son derece mti;;kul mese
leyi halledebilecek azimkar ve kabiliyetli insanlar bulunu-
yordu. Surlar iki defada bina olundular. Teodos'un <;acuklugu
zamanmda, 413 senesinde, saltanat naibi bulunan Pretu-
var prefesi Antemius, Konstantin surunun biraz garbinde,
Marmaradan Halice kadar uzanan ve bin;ok burclar ihtiva
eden blr sur yaphrd1. Payitahh Attila'mn istilasmdan kurtar-
mi$ olan bu yeni sur bugtin dahi mevcut olup Marmaradan
$imal istikametinde, Tekfur saray1 ismini ta$Iyan Bizanten
saray harabesine kadar uzanmaktad1r. Bu sur, $iddetli bir
zelzelede harap aldukta, Pretuvar prefesi Konstantin
dan tamir edildi ve on tarafma, i<;i su ile dalu derin bir hen-
dek ile takviye edilmi$, bir<;ok burcu ha vi ikinci bir sur ilave
edildi. Bu suretle, istanbul kara tarafmda, U<; mtidafaa hat-
tma malik oluyordu: biribirinden bir tarasa ile aynlmi$ alan
iki sur ve di$ surun eteginde bulunan derin bir hendek.
$ehir prefesi Kiros'un zamam idaresinde deniz kenannda
yeni surlar bina edildi. Sur tizerinde bugUn dahi gortilebilen
ve bu devire ait olan iki kitabe (birisi Iatince, digeri grf!k<;e)
Teodos'un in$a faaliyetini zikretme}:ctedirler. Kiros'un ismi
payitaht sokaklarmm gece tenviri ic;in yapiimi$ olan te$kilatla
dahi alakahd1r (136).
Teados II 450 de oldli. Zafma ve devlet adam1 hassala-
nndan mahrumiyetine ragmen uzun saltanah, imparatarlugun
mtiteakip tarihi i<;in, bilhassa medeniyet tarihi bak1mmdan,
bUytik bir ehemmiyeti haizdir. Ytiksek memurlanm iyi in-
tihap etmesi sayesinde Teodos btiytik neticeler elde et-
miye muvaffak aldu. istanbul ytiksek Mektebi ve Teo-
Eskikitaplarim.com
MAR(:iAN VE LEON 129
dos kodeksi, V inci asnn ilk rubunun medeniyet tarihinde
kaybolmaz abideleri olarak kalmaktad1r. Bu devirde bina
alan surlar istanbulu birc;ok as1rlar fethedilmez bir
hale N. H. Baynes $6yle yaz1yor: "istanbul
surlan, ic;in, bir dereceye kadar, top ve barutun yerine
kaim oldular. Bunlara malik olmtyan garpte ise imparatorluk
bu yilzden inklraz buldu, (137).
MAR<;iAN (450-457) VE LEON (457-474). ASPAR.
DORD0NC0 UMUMi KONSiL.
Teodos evlatSIZ oldil. ihtiyar kizkarde$i Pulkeria, Trak
neslinden Marc;ian ile evlenmege raz1 oldu ve Marc;ian im-
parator ilan edildi. Marc;ian c:;ok muktedir bir askerdi; fakat
oldukc;a mutevaz1 idi; acas1l Alan alan ve bilyilk bir nil-
fuza malik bulunan crdu kumandanlarmdan Aspar'm isran
tizerine tahtl kabul etmi$ti.
IV ilncil as1rda ve Vinci asnn imparator-
luk ic;in hakikaten bilyOk bir tehlike clan Got
meselesi, yukanda gordilgilmilz vec;hile, Arkadius zamanmda,
hilkumetin lehinde halledilmi$ti. Buna ragmen Bizans ordu-
sundaki Got unsuru imparatorlukta, daha kilc;ilk mikyas-
ta, icray1 nilfuz etrnekte devam ediyordu ve Vinci asrm orta-
smda barbar Aspar, Gotlarm yardtmiyle, Got ustilnlOgOnil
yeriiden ihya etmek ic;in son bir gayret sarfetti. Bir milddet
i<;in buna muvaffak oldu. Yalmz arianist temayillleri yilziln-
den bizzat tahh edemiyen Aspar, sarfettigi gayret saye
sinde, iki imparatoru, yani Marc;ian ve Leon I i, en yilksek
makama <;Ikarmi$h. Payitaht. bir kere daha. Aspar ailesi ve
umumiyetle ordudaki Got nilfuzuna ho$nutsuzlugunu
gostermege iki hadise payitaht ahalisi ile Gotlar ara-
smdaki gerginligi arthrdt. $imali ..Afrikada oturan-Sen Daniyel
Styl1t'e gore iskenderiyen.in zaptm1 tasarl1yan - Vandal-
lara kar$I, Leon I in idaresinde, bilytik masraflar ihtiyar etmek
suretiyle ve bircok mil$ktilat tahtmda icra olunan . sefer tam
bir muvaffak1yetsizlikle neticelendi. Ahali Aspar'I hiyaneti va-
taniye ile itham etti; c;unk il bu zat, Gotlarla ayni cinsten, bina-
enaleyh Germen alan Vandallara kar$1 boyle bir se-
ferin ac;Jlmasma mani olm:ok istemi$ti (138). Bundan maada
Aspar, ogullanndan birine c;esar ilnvamm, yani imparatorlu-
Bizans imparatorlugu Tarih i 9
Eskikitaplarim.com
130
BiZANS IMPARATORLUCU TARIHI
gun en yliksek riltbesini vermege imparator Leon'u icbar et-
lmparator kendini Germen nlifuzundan kurtarmaga ka-
rar verdi. Bu i;;i o zaman lar payitah tta bliyuk rniktarda konak-
lamakta olan cengaver lzavriya!Ilar sayesinde ba$ardi. Aspar,
ailesinin bir k1sm1 ile b:rlikte, katledildi. Bu suretle istanbul
saraytndaki Germen nlifuzuna son darbe indirilmi$ oldu. Bu
kitalden dolay1 Leon I "Makellos ,, yani "kasap, ilnvamm ald1.
F. I. Uspenski bu hadiseyi ordunun millile!;itirilmesi ve ordu-
daki barbar nlifuzunun azalttlmas1nda manidar bir merhale
olarak telakki etmekte ve yalmz bu vak'anm tek ba$ma,
Leon I in, kendisine bazan verilen "bliyUk, ilnvamm ta$Ima-
smi hakh gosterecegi neticesine varrnaktad1r (139).
Hunlar, imparatorluk pek mlithi$. bir tehlike
kil ettikten sonra, saltan<Ihnm ba$langicmda, orta
Tunadari imparatorlugun garp eyaletlerine gittiler ve Galya-
da "Kalalonik tarlalan, (Champs Catalauniques) me$hur mu-
harebesi vukubuldu. Az bir milddet sonra Attila oldli ve
muazzam imparatorlugu Bu suretle sal-
tanatmm son senelerinde, imparatorluk Hun tehlikesi
ortadan kalkh.
selefinden gayet mil$kill bir dint durum tevarils
etmi$ti. Monofisitler galip gelmi$lerdi. Halbuki ilk iki umumi
konsilin taraftan olan imparator bu galibiyeti kabul edemezdi.
451 de Kalhedon'da (Kadikoyli) dordilncli bir umumi konsil
toplad1. Bu konsilin, butUn milteakip tarih ic;in, aslt bir ehem-
miyeti o1acakh. Bu meclise i$tirak eden murahhaslann adedi
pek bilyilktil. Papa kardinaller tarafmdan temsil ediliyordu.
Konsil "Efes $ekaveti, nin kararlarm1 mahkum ve Dios-
kor'u mevkiinden iskat etti. Bundan sonra monofisit mez-
hebini kat'i surette reddeden ve Romadaki papanm noktai
nazarlarma tamamiyle tevafuk eden yeni bir dini formill
buldu. Konsil "kan$Ik1Ik veya degi3iklik, taksim veyahut
iftirak mevzuubahs olmaksiZIJ;l, iki tabiath bir lsa, kabul
ediyordu. Kad1koy konsilinin tasvibinden gec;en akideleri ve ilk
umumt konsilin ba$1Ica tariflerini parlak bir surette teyit
ediyordu: bu akideler ortodokos kilisesi dini tedrisatmm esa-
sml te$kil ettiler.
Kad1koy konsili mukarreratl ayni zamanda Bizans tarihi
bUyUk bir siyasi ehemmiyeti haizdir. Bizans hilku-
meti, Vinci as1rda, monofisizme kar$1 rnuanz bir cephe
Eskikitaplarim.com
MAR<;:iAN VE LEON 131
:almakla, ahalisir:.in bilyilk bir kisml monofisit olan $ark
vilayetlerini, bilhassa Suriye ve Misln, kendinden uzakla$-
tlrdt. Monofisitler, 451 senesi mahkumiyetinden son:a dahi,
dini doktrinlerine sad1k kalddar ve herhangi miltevass1t bir
hal yaresini reddettiler. M!Slr kilisesi ayinlerde grekyeyi orta-
dan kald1rdl ve yerine mahalli lisam (kopt lisamn) ikame etti.
Konsil kararlarmm cebri surette tatbik1 yilzilnden Kudils,
iskenderiye ve Antakyada baz1 kan$lkhklar ylk11; bunlar,
milli bir renk iktlsap eden birtak1m isyanlar $eklini
aldllar ve ancak sivil ve askeri otoritelerin yard1m1 ile olduk-
<;:a kanh bir surette bashnlabildiler. Fakat bu tenkil meseleyi
halletmedi. Gilnden gilne had bir $ekle giren din kavgalan-
mn gerisinde, bilhassa M1s1rda ve Suriyede, milli fikir ihtilaf-
lan vaz1han gorillmege ba$lamyor. Tedrici surette M1s1r ve
Suriyenin yerli ahalisi Bizanstan aynlmak fikrine zahip
oldular ve hatta bunu arzu ettiler. $ark vilayetlerindeki
karga$allklar ve bu memleketler ahalisinin sureti te$ekkillil
bu zengin ve medeni memleketlerin, VII nci astrda, ilk
evvela iranhlann, bilahare Araplarm eline geymesini kolay-
la$tlran $artlar yarath.
Kad1koy konsili mukarreratmm, imparator ile papa ara-
smda faal bir muhabere aydmasma sebep olan 28 inci mad-
desinin ehemmiyetine i$aret etmek laztmdtr; bu madde papa
tarafmdan tamlmad1, fakat umumiyetle $arkta kabul edildi.
Burada Istanbul patrikinin Romadaki papaya naza.-an haiz
oldugu derece, yani evvelce ikinci umumi konsilin ilyilncil
maddesinde halledilmi$ olan bir mesele mevzuubahsti.
Kadtkoy konsilinin 28 inci maddesi evvelki konsilin kara-
nm teyit etti. Bu madde Yeni Romanm yak mukaddes
tahtma, imparatorluk hilkumetinin ve senatonun huzuru ile
$erefyap olan ve eski Romamn haiz oldugu ayni imtiyazlar-
dan istifade eden bir $ehrin. kilise hususlarmda dahi yilksel-
tilmesi ve hemen Ramadan sonra gelen bir mevki i$gal
etmesi laz1m geldigi millahazas1 ile, milsavi hukuk bah$etti
(140). Bundan maada ayni madde, Istanbul piskoposuna,
muhtelif kavim ve kabilelerle meskun olan Pontos, Asya ve
Trakya papazlanm nasbetmek hakkm1 veriyordu. F. I. Us-
penski $6yle yaz1yor: Bu il<; ismin $ark, cenubi Rusya ve
Balkan yanmadasmm, biltiln htristiyan misyonlartm ve $ark
rilhbaniyetinin biltUn milstakbel filtuhahm ihtiva ettigini
Eskikitaplarim.com
BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
hahrlamak kafidir. istanbul patrikinin hukukunu mlidafaa
etmi$ olan muahhar dini ahkam vaz1'Ianmn fikri bu merkezde
idi. i$te cihan$limul bir mahiyet arzeden bu 28 inci madde-
nin tarihi k1ymeti bir ka<; kelime ile, bun dan ibarettir>> .(141).
Bu k1sa izahattan sonra gerek Marc;ian, gerek Leon I in
tam manasiyle ortodoks zihniyetinde iki imparator olduklan
anla$Iitr.
ZENON (474- 491). iZAVRiY ALILAR.
ODOAKR VE OSTROGOT TEODORiK. HENOTiKON.
Leon I oldUkte (474), tahta alt1 ya$mda bir c;ocuk
olan torunu Leon <;1kh. Leon, kendisine babas1 Zenon'u
saltanat $eriki tayin ettikten sonra, bliylik babasmm oldligii
ayni senede, vefat etti. Bu suretle-, oglunun oltimli Uzerine.
Zenon (474- 491) tek ba$ma imparator cldu. Zenon'un tahta.
<;Ikmasiyle, sarayda, Oermen niifuzu yerine vah$i bir Irk
olan lzavriyahlarm barbar nlifuzu kaim oldu; c;iinkli impara-
tor ayni Irktan idL Tzavriyahlar payihatta en glizeJ makamlan
ve en yliksek rlitbeleri ellerine gec;ird1ler. Fakat Zenon az
bir mliddet sonra arasmda bile kendisine kar$r
suikast tertip edenler mevcut oldugunun farkma vard1; bliylik
bLr azim sahibi oldugunu isbat ederck isyan hareketini bizzat
iza vriyamn dagltk arazisinde bashrd1 ve buradaki kalelerin
bliyiik bir kismim yikhrttt. Fakat buna ragmen imparator- .
luk dahilinde izavriyahlarm nlifuzu, oliimline kadar,
baki kald1.
Zenon zamanmda italyada vahim hadiseler cereyan etti.
V inci asrm ikinci mshnda, burada, Oermen bcliikleri $efle-
rinin niifuzu son derece artml$h- Oyle bir zaman gelmi$ti ki
bu $efler istedikleri g ibi garp imparatorlanm tahta <;Ikanyor
lar ve tahttan indiriyorlard1. 476 q_a, barbar $efleripden biri,_
Odoakr (yahut Odovakar) son garp imparatoru gene; Romu-
lus-A vgustul us'u devirdi ve italyada tahtl, kendi hesa.bma, gas-.
betti. Fakat hlikumet ine me$"rU bir $ekil vermek ic;in Zenon'a,
Rom a senatosu namma, bir he yet gon derdi ve italyanm ayn bir
hiiklimdara ihtiyaci olmadtgmi ve Zenon'un _italya imparator4 ..
olmas1 lazimgeld igini _temin e_iti. Fa.kat ayni zamanda Odoakr
Zenon'dan kendisine Roma patri.ki Unvam v,erilmesini ve-
Eskikitaplarim.com
ZENON. iZAVRiY ALILAR 133
italyamn idaresinin tevdiini istiyordu. Bu istegi kabul
edildi. Odoakr italyanm sahibi oldu. Evvelce 4 76
senesi garbi Roma imparatorlugunun inkrraz senesi olarak
kabul ediliyordu; fakat bu noktai nazar c;Unkii
V inci astrda, ba!?h bir garbi Roma imparatorlugu
daha henUz mevcut degildi. Biri digeri ise garp ms-
fmda saltanat siiren iki imparator tarafmdan idare olunan
bir tek Roma imparatorlugu mevcuttu. 476 da ise yalmz bir
imparator, yani msfmm hiikumdan Zenon, vard1.
Odoakr, italya hukiimdan olduktan sonra, gunden giine
mUstakil bir 1arzda hareket etmege Zenon bunun
farkmda idi. Fakat daha henUz ordulannm gec;iip Odo-
akr'a yUrUyebilecek vaziyette Ostrogotlar vasrta-
siyle Odoakr'1 cezalandrrmaga karar verdi. AttiHi devletinin in-
krrazmdan beri Ostrogotlar Panonyada oturuyorlar ve buradan
krrallan Teodorik'in kumandasr altmda, Balkan yanmadasma
tahripkar akrnlar icra ediyorlar ve hatta imparatorlugun
merkezini tehdit ediyorlard1. Zenon Teodorik'in nazar-
lanm italyanm zengin eyaletlerine c;evirmege muvaffak oldu;
bu suretle bir ta$ ile iki ku$ vurmU$ oluyordu: hem $imal-
deki tehlikeli hem de yabancr
bill' kuvvet sayesinde, istenilmeyen italya valisiriin c;rkarmi$
oldugu mii$kiilah bertaraf etmi!;; oluyordu. Her ne olursa
olsun, Teodorik italyada, Ba]kanlarda oldugundan, daha
az tehlikeli idi.
Teodorik italya iizerine yiiriidii, Odoakr'1 maglub etti;
bu krralm yegane milstahkem mevkii clan Ravenna'y1 zapt
etti ve Zenon'un OliimUnden sonra, italya yar1madasmda,
merkezi Roma olmak iizere, bir Ostrogot kiralllgi kurdu.
Balkan yanmadasr Ostrogotlarm elinden kati' olarak kurtul-
mu$ oluyordu.
Zenon'un zamam saltanatrnda ba$hca dahili mesele kili-
sede husule getirmi$ oldugu muhtelif cereyanlardan dolayt
imparatorlukta bir tak1m karga$ahklar tevlit clan din
meselesi oldu. Mrsrr, Suriye. Filistin ve Anadolunun bir k1smr
monofisizm mezhebine s1k1 bir surette bagh idiler. Zenon'un
iki selefinin takib etmi$ oldugu kat'r ortodoks siyaseti $ark
vilayetlerinde iyi bir tarzda kar$Ilanmamt$h. Kilise $efleri
vaziyetin vahametini tem::.miyle takdir ediyorlard1 ve ilk za-
rnanlar Kadtkoy konsili mukarrerahm kabul etmi$ clan
Eskikitaplarim.com
134 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
istanbul patriki Akac;;ius ve iskenderiye patriki Piyer Men-
gus bu mli!?kill vaziyete muslihane bir hal c;;aresi bulunmas1
arzusunda idiler. Bunlar Zenon'a, mi.ltekabil mi.lsamahalar
ile unsurlan ban!?hrmak ic;;in gayret sarfetmesini teklif ettiler.
Zenon bu tavsiyeyi kabul etti ve 482 de, Henotikon ( b(Jlnx6v)
ismini ta$Iyan ve lskenderiye patrikinin ni.lfuzu altmda bu-
lunan kiliselere hitap eden bir ittlhat fermam ne;;retti. Bu
fermamn ba$hca gayesi gerek ortodokslar, gerek monofisitleri
lsa'da ilahi ve insani iki tabiatin birle$ip birle$medigi mesele-
siyle rencide etmemekti. Henotikon ilk iki konsil tarafmdan
tekemini.ll ettirilmi;; ve i.ic;;Oncti konsil tarafmdan teyit e d i l m i ~
olan dini prensiplerin k1ymetine hi<; bir halel g e l m e m i ~
oldugunu kabul ediyordu. Nastorius ve Evtihes ve taraftan-
m aforoz ediyor ve isanm "ilahi tabiatmdan dolay1 babasiyle
ve insani tabiatmdan dolay1 insanlarla hemcins, oldugunu
beyan ediyor, fakat "bir tabiat, yahut "iki tabiat, tabirlerini
kullanm1yor ve 1sanm: ;;ahsmda bu iki tabiatin birle;;tigini
kabul eden Kad1koy konsili karanm meskut gec;;iyordu. Ka-
dikoy' konsili, yalmz bir defa ve ;;u kelimelerle zikrediliyor-
du: "Ve bizler burada Kadtkoyde ve yahud diger her hangi
bir konsilde ba$ka bir fikirde bulunmu$ olanlarm, elyevm
bulunanlann veyahut ileride bulunacaklarm kaffesini aforoz
ediyoruz, ( 142).
Henotikon ilk zamanlarda, iskenderiyede pek gergin
olan vaziyeti biraz gev$etir gibi oldu ( 143 ), fakat sonunda
ne ortodoks ve ne de monofisitleri tatmin etmedi. Birinciler
monofisitlere yapilmi$ olan mtisamahalan kabul edemezler-
di; ikinciler ise Henotikon' da kullamlml$ olan tabirlerin vu-
zuhsuzlugundan dolay1 bu mtisamahalan kafi gormtiyorlardl.
Henotikon ayni zamanda partilerin adedini c;;ogaltmakla Bi
zansm dini hayatmda yeni bir tak1m mi1$klilat tevlit etti.
Ri.lhbaniyetin bir ktsmt, uzla$ma fikrini kendine mal ederek
ittihat fermamm tutuyor, gerek ortodokslar ve gerek mono-
fisitler arasmda bulunan mi.lfritler ise her hangi bir uzla;;-
mayi reddediyorlardt. Kararlanndan donmeyen ortodokslar
"akoimetoi, yani "mUteyakktzlar, tesmiye edilmi$lerdi:
bunlar, manastlrlannda bila fasJla dini ayin icra ediyorlardl,
ve bu yi.lzden 0<; "grupa, aynlmt;;lardt; mi.lfrit monofisitlere
akefaloi> yani kafastzlar ismi verilmi$ti; <;linki.l bunlar He-
notikon'u kabul etmi;; olan iskenderiye patrikinin tefevvuku-
Eskikitaplarim.com
ANASTA.S I. 135
nu reddediyorlard1. Romadaki papa dahi Henotikon'u pro-
testa etti. Papa bu fermandan memnun olm1yan rahipleri-
nin itinali bir surette te;kik etti; bun dan sonra itti-
had fermamm bizzat gozden ge<;irerek Romada
oldugu bir konsilde istanbul patriki Aka<;ius'u aforoz etmege
ve admi _lanetlemege karar verdi. Aka<;ius, dualannda
nm ismini zikretmemek suretiyle, mukabelede bulundu. Bu
suretle ile garp kiliseleri arasmda ilk hakiki aynhk
(schism e) vukubuldu: Bu aynhk Justin I 1n tahta culus senesi
olan 518 e kadar devam etti. Bu suretle V inci as1rda, bar-
bar Germen kiralhklarmm teesslisO ile
ve garp kisimlannda kendini olan siyasi nifak,
Zenon zamanmda, din! aynhk yOzOnden, bir kat daha
l'endi (144).
ANAST AS I ( 491 - 518)
iZA VRiY A MESELESININ HALLI. IRAN HARBi.
BULGAR VE SLAV AKINLARI. UZUN SUR.
GARP iLE MUNASEBETLER.
Zenon'un ollimlinden sonra, dul kans1 Ariadne kendine
koca olarak Anastas nammda Dirrhakium'da olan
ve sarayda miltevaz1 bir "silentiarius, (145) vazifesini ifa
eden bir zatl intihap etti (bu zat o zamanlar 61
da idi). Yeni imparator, ancak kilisede hi<; bir yenilik viicu-
de getirmiyecegine dair bir beyanname imzalad1ktan sonra,
tetvi<; olundu. Kad1k6y konsilinin mutekit bir taraftan olan
istanbul patriki bu taahhiidii almak hususunda israr
Anastas'm halletmek mecburiyetinde kald1gi tek mesele
Zenon devrinde biiyDk bir kudrete sahip olan izavriyahlar
meselesi oldu. izavriyahlann imtiyazh vaziyeti payitaht aha-
lisinin infialini mucip oluyordu. Bunlann, Zenon'un oliimOn-
den sonra, yeni imparatora kar!;n bir suikast tertip ettikleri
meydana <;Ikan!dJkta, Anastas harekete ge<;mege karar ver-
di ve bu i$i sOratle yaptJ. imparator, izavriyahlan,
ettikleri yiiksek memuriyetlerden azletti, mal ve miilk-
lerini musadere etti ve payitahttan kovdu. Bu hareketi son
derece uzun ve bir miicadele takib etti ve izav-
riyalllar ancak alti sene siiren bir harpten sonra mem-
leketlerinde tamamiyle inkiyat alhna ahnabildiler. Bunlarm
Eskikitaplarim.com
136 BIZANS IMPARATORLUliU TARIHI
bilyi.i.k bir krsm1 Trakyaya naklolundu. izavriyahlar mese-
lesini kat'i olarak halletmekle Anastas imparatorluga bi.iyi.i.k
bir hizmet ifa etmi!i) oluyordu.
Harici hadiseler arasmda bir taraftan iranltlara kar!?l ya-
pllml!? alan uzun ve semeresiz seferi, diger taraftan mi.i.tea-
ktp senelerde imparatarluk son derece vahim neticeler
tevlit edecek alan Tuna hududu hadiselerini zikretmek la-
Zlmdlr. Ostrogotlarm italyaya gidi!?'erinden sonra, Anastas
zamanmda, !?imal hududu Bulgarlarm, Getlerin ve Skitlerin
tahripkar akmlarma ugrad1.
V inci as1rda Bizans arazisini istila etmi$ alan Bul-
garlar, yukarrda gordilgilmilz vec;hile, Hun (Turk) 1rkma
mensup bir kavimdiler (146). Bunlarm isimlerine ilk defa
Zenon zamamnda, Ostragatlarm Bizans imparatorlugunun
hicretleri mi.inasebetiyle. tesadi.i.f edilmektedir.
Get ve iskitlerin pek te vazrh almryan isimlerine gelince
o zamanki tarihcilerin !?imal kavimlerinin etnagrafik te!?ek-
killil hakkmda iyi malumata sahip olmadrklarrm hatrrlamak
faideden hali degildir; binaenaleyh bu isimlerin gayri
canis bir takrm insan kiitlelerine verilmi$ olmas1 ihtimal
degildir ve mi.i.verrihler muhtelif Slav kabilelerinin
bu isim alhnda zikredilmi!? aldugunu .zannetmektedirler.
VI I nci asir ba!?langtct Bizans muharrirlerinden Teofi-
laktus Getleri Sla vlarla hemcins alarak gostermektedir
(14 7). Binaenaleyh Anastas devrinde Slavlar, Bulgarlar ile
ayni zamanda, Balkanlara akmlar yapmaga ba$lryarlar. - Bir
tarihc;iye gore "Get si.i.varileri" Makedanya, Tesalya ve Epir'i
yakrp ytkml$1ar ve Termapillere kadar gelmislerdir (148).
Baz1 alimler ise Slavlarm Balkan yanmadasma daha eski bir
devirde niifuz etmi$ olduklan fikrindedirler_ Balkan yanmada-
smda cografi isimler ve sah1s isimlerine dair yapml$ oldugu
tetk,kata istinat eden Rus alimi Drinov Balkan yanmadasm-
daki Slav kolonizasyonunun ba$lang1cm1 M. s. II nci asnn
sanuna vazetmektedir (149). Fakat bugiin bu faraziye
terkedilmi$tir_
Bulgar ve Slav istilalarr, Anastas zamanmda, pek bi.i.yi.i.k bir
ehemmiyet arzetmemektedirler: bu bar bar Bizans halki-
m sayduktan sonra, geldikleri yerlere tekrar avdet ediyarlardi.
Maamafih bu "silvari ak1nlan, Justinian devrinde Balkanlar-
da vukubulacak alan bilyiik istilalarm mi.ibe$$iri alrnu$lardrr_
Eskikitaplarim.com
ANASTAS I. 137
Payitahh barbarlanna kar$1 koruyabilmek i<;in
Anastas Trakyada, istanbuldan 40 km. mesafede (garpte),
Marmaradan Karadenize kadar uzanan bir "uzun sur, bina
ettirdi ve bir mehazm yazd1g1 gibi "$ehri bir yanmadadan bir
adaya tah vii etti, (150). fa kat bu sur, kendisi ne baglanan
ilmitleri bo$a <;1kard1. Acele in$aSI ve zelzelelerin husule getir-
digi yanklar yilzilnden bu sur ciddi bir engel te$kil etmedi
ve di1$manlan istanbul surlanna menetmedi.
A$agi yukan ayni mahalde in$a edilmi$ olan modern (:atalca
Ti.irk istihkamlan, bugiln dahi bakiyeleri mevcut olan Anas-
tas surunun bir nevi tekerrlirilnden ibarettir.
Garbi Avrupada milhim degi$iklikler husule gelmek
uzere idi. Teodorik italya k1rah Uzak $imali gar-
bide, Anastas'm tahta cillusundan once, Klovis kuvvetli
bir Frank ktralhgi kurmu$tu. Bu iki k1ralhk Roma impara-
toruna (bizanten $eklinde) zahiren tabi arazide teessils etmi$ti-
Uzak Frank ktralhgmm hakikatte istanbula tabi olmtya-
cagi a$ikard1. Fakat itaat altma almmi$ olan yerli ahali indinde
fatihlerin kudretinin, tamamiyle me$rU bir $ekil alabilmesi
i<;in, istanbul tarafmdan resmen tasdik edilmi$ olmastlaztmdi.
Binaenaleyn Gotlar, muastr bir kronikcinin yazd1g1 gibi "ye-
ni prensin (yani Anastas'm) talimahm beklemeksizin, (151)
Teodoriki italya k1ral! ilan ettikte bu zat imparatordan, evvel-
ce Odoakr tarafmdan iade edilmi$ olan imparatorluk riltbe
alametlerinin gonderilmesini istedi. Uzun milzakerelerden ve
lstanbula milteaddit heyetler gelip gittikten sonra Anastas Te-
odorik'i italya k1rah olarak tamd1 ve bu zat mahalli ahali in-
dinde me$rU b(r hilkumdar oldu (152). Fakat Gotlarm aria-
nist hisleri bunlann italyamn mahalli ahalisi ile samimi bir ya-
kmla$ma temin etmelerine mani oldu.
Anastas Frank ktrah Klovis'e "konsill, ilnvamm tevcih
eden bir ferman gonderdi; Klovis bu feqnam $i1kranla kabul
etti (153). Tabii bu konsilllilk fahri bir ilnvandan ba$ka bir$ey
degildi ve bu ilnvana bagh vazifelerin yapllmasm1 tazammun
etmi-yordu. Fakat buna ragmen Klovis i<;in gayet bilyilk bir
ehemmiyeti haizdi. Galyamn Romah ahalisi $ark imparatorunu
en yilksek kudretin milmessili addediyordu. Anastas'm fermam
ise Klovis'in Galya ahalisi ilzerindeki hakimiyetinin me$ru
oldugunu ispat ediyordu. Klovis'i, zahiren Roma imparator-
Eskikitaplarim.com
138 BiZANS iMPARATORLU<JU TARiHi
lugunun bir kismmi te$kil eden Galyanm bir . nevi hidivi
yaptyordu.
Bizans imparatoru ile Germen kiralhklan arasmdaki bu
miinasebat VI nc1 asnn ba!;;langicmda tek imparatorluk fikri-
nin daha pek kuvvetli oldugunu. gostermektedir.
ANAST AS' IN DiNI SiY ASETi
ViT ALiAN'IN iSY ANI. DAHiLl RFFORMLAR
Anastas, kiliseye hic;bir yenilik ithal etmiyecP.gine dair
istanbul patrigine vermi$ oldugu soze ragmen, takip ettigi
dini siyasette monofisizmi himaye etmege ba!;;ladt ve bir
miiddet sonra alenen monofisitler tarafmda yer ald1. Bu hare-
ket M1s1r ve Suriyede sevinc;le kar!?Ilandi; c;ilnku bu mem-
leketlerde arianizm geni$ bir sahaya yayilmi!;;h. Fakat bizzat
payitahtta imparatorun bu monofisit temayiilleri bilyilk bir
heyecan tevlit e1ti ve imparator, Antakya misaline tevfikant
Trisagion'a (aziz, aziz, aziz olan ordular ilahi) "sen ki bizler
gerildin, cilmlesinin ilave edilmesini ve ilahinin yal-
mz bu !?ekilde okunmas1m emrettikte, yani bu ilahi "aziz
Allah, aziz ve biricik kudret, aziz -ve biricik layemut illuhi-
yet, sen ki bizler i{:in har;a gerildin, bizlere merhamet et, !;;eklinf
ald1kta istanbulda vahi.m kari!;;Ikliklar oldu. "Monofisit
olmakla itham olunan ve tahttan indirilmek tehlikesine dil!;;en
Anastas Atmeydanmda alenen oziir dilemek mecburiyetinde
kald1, (154) (lkincite!;;rin 512).
Anastas'm dini siyasetinin neticelerinden biri Trakyada
Vitalian'm ayaklanmas1 oldu, Hunlar, Bulgarlar ve ihtimal
Slavlardan milte!;;ekkil muazzam bir ordunun ba!;;mda bulu
nan ve bi.iyi.ik bir donanmaya istinat eden Vitalian payitaht
ilzerine yilri.idi.i. Vitalian s1rf siyasi bir gaye takip ediyordu:
imparatoru tahttan indirmek istiyordu. Fakat zahiren herkese.
haksizliga dC<;ar oHm ortodokos kilisesini mildafaa etmek
hareket ettigini soylilyordu. En nihayet, uzun ve kanh bir
milcadeleden sonra, isyan b:::.shnld1. Bu isyan Bizans tarihi
ic;in az olmad1. F. I. Uspenski'ye gore "gayri mii-
tecanis ordulanm ilc; defa istanbul sulan online kadar sev-
ketmek ve hi.ikumetten birc;ok para c;ekmekle Vitalian bar-
barlara imparatorlugun za'flm ve istanbulun biiyiik serve-
Eskikitaplarim.com
ANASTAS'IN DiNI SiYASETi l3Q
tini gostermi;; ve bunlan karadan ve denizden ha-
rekete ah;;ttrml$ oluyordu, (155).
Tarih kitaplan tarafmdan henilz layikiyle tetkik ve ten-
vir edilmemi;; olan Anastas'm dahili siyaseti bi.lyi.lk bir faa-
liyet!e temayi.lz etmi;; ve imparatorlugun ikttsadi ve mali
hayatma ait en mi.lhim meseleleri nazan itibare almi;;tir.
Mall reformlann en mi.lhimlerinden biri nefr eti mucip
olan "hrisargiros, un lagv1 oldu. Altm ve gi.lmi.l;; $eklinde
cibayet olunan bu verginin lat.ince ad1 lustra/is collatio veya-
hut bazan kullamlan daha mufassal bir isme gore lustra/is aurt
argentive collatio idi. IV tinci.l asrm ba;;langicmda.n beri bu vergi
imparatorluk dahilinde bi.lti.ln mes1ek ve sanatlara, hizmet-
karlar, dilenciler, fahi;;eler ilah ... dahil olmak i.lzere, ;;amildi.
Hatta ihtimal kadmlann ev e;;yasmdan ve at, katir, e;;ek, kopek
ilah... gibi ehli hayvanlardan dahi tarholunuyordu. Hri-
sargiros'tan bilhassa mutazarnr olan fakir tabakalar idi.
Resmen bu verginin her i.l<; senede bir tahsili icap ediyordu;
fakat hakikatte hi.lkO.met bu vergiye keyfi ve gayri I!lunta-
zam bir ;;ekil veriyordu. Bu verginin s1k s1k toplanmas1
bazan ahaliyi <;ileden <;Ikanyordu (156). Anastas, devlet
hazinesinin bu vergiden temin ettigi btiytik variqah nazan.
itibare alm8ks1zm "hrisargiros, u kat'i olarak lagvetti ve bu
vergiye mi.lteallik evrakm kaffesini alenen yakhrth.
Ahali hrisargiros'un ilgasm1 sevinc;le kar;;1ladi. Bir VI nc1
as1r mi.lverrihinin yazd1g1 gibi, imparatorun bu bi.lyilk IO.t-
funu ifade edebilmek ic;in "Tukidides'in belagatine ve hatHl.
bundan daha vakur ve daha gi.lzel bir Us!O.ba ihtiyac; vard1,
(157). VI nc1 asra ait bir Suriye mehaz1, Edessa ;;ehrinde
bu fermanm ilamm takip etmi;; olan sevinci ;;oyle tarif etmek-
tedir:
"Bi.lti.ln ;;ehir sevin<; ic;indedir; herkes ki.l<;i.lk ve bilyi.lk,
beyaz elbiseler giymi$ti; tutu;;turulmc $ me;;aleler ve dumam.
tUten buhurdanhklar ; dini ;;ark1lar ve iHihiler
okunarak ve Allaha hamd ve imparator tebcil edilerek Sen
Serj ve Sen Simon kilisesine gidildi ve orada komi.lnyon [kur-
ban tenavi.llii ayini] icra edildi. Bundan sonra ;;ehre avdet edil-
di ve bir hafta devammca ;;ehirde bayr am ya pildi ve bu bay-
ramm her sene tekrarlanmasma karar verildi. Bi.ltiln esnaf
rahat bir nefes ahyor ve sevinc;lerini izhar ediyor, hamama
Eskikitaplarim.com
140 BiZANS iMPARATORLU6U TARiHi
g1nyor, bliylik kilisenin avlusunda ve direkli gale-
rilerinde tertip ediyorlardt,,.
Hrisargiros vergisinin hasllah Edessa'da, her dart senede
bir, 140 altm tutuyordu (158).
Bu verginin ilgas1 bilhassa kiliseyi memnun etti; <;linkU
fahh;;elerin kazan<;lan lizerinden tarholunan bu vergi ahlak-
slzhga resmen cevaz veriyordu (159).
Tabii olarak hrisargiros'un ilgasi devlet hazinesini bliylik
bir gelirden mahrum etti, fakat bu a<;Ik az bir mliddet sonra
"hrisotelia, yani "altm vergisi, adtm ve
tabii mahsuller yerine altm $eklinde cibayet olunan yeni bir
verginin ihdas1 ile telafi edildi. Bir emlak vergisi oldugu
anla$!lan bu verginin varidatm1 Anastas orduya tahsis edi-
yordu. fakat bu vergi dahi fakir tabakalan eziyordu. Binaen-
mali reform vergilerin tenzilini istihdaf etmeyiib vergi
y\ kun lin daha muntazam bir surette taksimini derpi;; etmi$-
tir ''-1.60).
h . .'"<:atAnastas'm en mlihim mali reformu, mukarreblerinden
Pretuv p'refesi Suriye:i Marinus'un tavsiyesi lizerine, $ehir
v:onlanm (curiae) vergilerin tarhmdan mes'ul tutan
ve beledi_eleri bu ylik altmda ezen usulOn ilgas1 oldu.
Anastas bu \\ tzifeyi "vindices, ad1m ta$1yan ve ihtimal Pretuvar
prefesi tarafu. ian nasbolunan memurlara tevdi etti Bu yeni
vergi toplama l: sulU imparabrlugun varidahm bir hayh art-
ttrdt. fakat Anastas'm halefleri tarafL dan tadil edildi.
SurUlmemi$ arazi meselesinin Anastas zam.anmda, her
oldugundan, daha korkun<; bir hal ald1g1 anla;altyor.
Anastas zamanmda munzam vergi mlikellefatmm kaffesi,
vergi veremiyen mukelleflerin ve yahut mahsul vermeyen
arazi sahiblerinin tediyeye mecbur olduklan vergiler emlak
sahiplerinin omuzlarma yUkletiliyordu; bunlar bu suretle
devlet hazinesine giren biitlin varidah temin etmekle mukel-
lef addediliyorlar d1. Grekce "zam, yahud "fazla resim, mana-
sma gelen "epibole, ad1m ta$1yan bu munzam vergi-
ler <;ok eski muessesattan olup Ptolemeler devrine kadar
<;1k1yordu. Bunlar Justinian devrinde pek $edit bir tarzda
tarholunacaklardt (161).
Kolonluk meselesi hususunda Anastas'm bir fermam
hususi bir ehemmiyt:;t arzetmektedir: bu ferman, bir timar
-dahilinde on yedi sene ya;;aml$ alan bir <;iftcinin bir "kolon,
Eskikitaplarim.com
UMUMI NETiCE 141
-olacagrm, yani $ahsi hilrrivetini ve millkiyet hukukunu kay-
betmeksizin, topraga baglanacagmr bildiriyordu.
Anastas devrinde bilyilk bir sikke reformu dahi meydana
getirildi. 498 de tunc;tan mamO.l bilyilk "follis,, eczasr ile
birlikte, mevkii tedaville c;rkanldr. Bu para bilhassa fakir
muhitlerde, memnuniyetle kan;;Ilandi. C:ilnkil m ~ v k i i tedavill-
de bulunan ve seyrekle$mi$ alan bakrr paranm ayan bo- .
zuktu ve ilzerinde krymeti yaz1h degildi. Yeni sikkeler Anas-
tas zamamnda i$leyen istanbul, izmit ve Antakya darphane-
lerinde bas1ldr. Anastas tarafman t:;Ikan!ml$ alan bu yeni
tunc; para VI I nci asnn 01 tal anna kadar (Konstantin IV dev-
rine kadar) Bizans imparatorlugunun nilmune parasmr te$kil
etti (162).
Anastas'm medeni reformlan arasmda atmeydanlarmda
vah$1 hayvanlar ile in san !ar arasmda yaprlan milcadeleleri
meneden emirnamesini zikredebiliriz.
Anastas'm iran harbi yuzilnden tahribata ugrami$ alan
bir c;ok vilayet ve $ehirleri, biihassa $arkta, vergiden m uaf
tutmas1 ve buyilk in$aat programrm muvaffakiyetle tatbik
ederek uzun sur, su kemerleri, iskenderiye feneri ilah ... gibf
bUyuk abideler meydana getirmesine ragmen, saltanatrmn
sonuna dogru, devlet hazinesi, yekO.nu milhim bir miktara
balig alan iht!yat ak<;esine malik bulufluyordu. Milverrih
Prokop, bu ihtiyat akc;esinin mecmuunu, ihtimal biraz
mObalagali bir tarzda, 320.000 altm lira (8 ila 10 milyar-
kagit frank) olarak gostermektedir (1c3). Anastas'm tasar-
rufu, ikinci halefi bilyilk Justinian'm c;e$itli faaliyetinde
mi.ihim bir rol oynam l$hr. Anastas devri Justinian devrinin.
parlak bir ba!?lang1cmr te$kil etmek!edir.
UMUMI NETiCE
Arkadius ile ba$1Iyan ve Anas.tas ile sana eren devrin:
(395-518) ba$hCa ehemmiyetini bu devirde ortaya <;Ikmi$ olan
milli ve dini meselelerde de dini hadise'er ile pek yakmdan
alakah olarak cereyan etmi$ alan siyasi vakalarda aramak
lazl):ndJr. Payitahtta kok s-almi$ olan Germen, yahut daha.
dogrusu Got tiran II ~ J , IV i.incil asrr sonunda, bilton im partor-
lugu tehlikeye koydu ve Gotlarm arianist temayullerinden
dolayr kan$Ik bir $ekil aHii. Bu tehlike, V inci as1r ba$lan-
Eskikitaplarim.com
142 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
g1cmda, Arkad;us zamanmda, mevcudiyetini kaybetti; Vinci
asrm ortasmda vukubulan ve evvelkilere nazaran c;ok daha
az vahim olan bir feverandan sonra, Leon 1 tarafmdan tama-
miyle imha olundu. Bundan sonra, V inci asnn sonlanna
dogru, impara1orlugun $imalinde Ostrogot tehlikesi ba;;goster-
di; fakat bu tehlike, Zenon sayesinde, italya Uzerine sevkedildi.
f;;te bu sureti'e Germen meselesi, imparatorlugun garb kls-
mmda, hllkumet lehinde halledilmi$ oldu.
$ark kiSffil (pars orienta/is) dahi, V inci asnn ikinci msfm-
da daha az korkunc; diger bir milli meseleyi, yani izavri-
yahlarm tefevvuku meselesini, halle muvaffak oldu. $imal ka-
vimlerinin, Bulgar ve Slavlann akmlanna gelince bu kavim-
lerin, tetkik ettigimiz devirde, imparatorluk hudutlanm an-
.cak istila etmege ba;;lad1klanm hahrda tutmak lazimdlr:
Slavlar ve daha sonra Bulgarlarm Bizans imparatorlugu
tarihinde oymyacaklan vahim roli1 daha o zaman kestirmek
kabil olamazd1. Anastas devri yalmz Sla vi ann Balkan ya-
nmadasma hulullerinin bir ba;;langiCl olarak kabul olunabilir.
Dini rrresele bu devirde biribirini takip eden iki manzara
.arz etmektedir: Zenon'dan evvel ortodoks, Zenon ve Anastas
zamamnda ise monofisit manzara. Zenon'un monofisit
-doktrinine kan;a milsait bir ta v1r takm mas1 ve Anastas'm mo-
nofisizme temayill etmesi hem dini ve hem siyasi bak1mdan
tetkik olunmalld1r. V inci asrm sonunda, zahiren tamlml$
bir vahdet te$kil eden imparatorlugun garp k1sm1 hakikatte
istanbuldan aynlml$tlr. Galyada, ispanyada, $imali Afrikada
yeni barbar kralhklar1 te$ekki11 etmi$tir. italyada Germen
$efleri saltanat V inci asrm sonunda burada
bir Ostrog9t devleti teessils etmi$tir. Bu vaziyet $ark vilayet-
lerinin - M1S1r, fitistin, Suriye - imparatorlugun $ark k1smt
ic;in mllstesna bir ehemmiyet kesbettiklerini izah eder. Ze-
non ve Anastas'm biiyilk meziyetleri imparatorlugun merke-
zi s1kletinin hangi tarafa qogru gittigini anlamalan ve impara-
torluk ic;in $ark mmtakalarmm arzetttgi hayati ehemmiyeti
kavnyarak payitahtl daha samimi baglarla bu vilayetiere
baglamak hususunda biiyiik emekler sarfetmeleri olmu$tur.
Fakat mademki bu vilayetlerin, bilhassa M1s1r ve Suriye-
nin bi.iyilk bir k1sm1 monofisizmi kabul etmi$ti, binaenaleyh
imparatorluk hiikumeti ic;in takip edilecek bir tek yol kah-
-yordu: Monofisitlerle, her ne pahasma olursa olsun, sulh
Eskikitaplarim.com
EDEBiYAT, FEN 143
yapmak. i$te bu sebep, monofisitlerle ilk defa uzla;;mak yo-
lunu tutmu$ alan Zenon'un, ne$retmi$ oldugu "Henotikon,.
da gaze <;arpan kasdi vuzuhsuzluk ve izah etmek-
tir. Bu te$ebbilsiln beklenilen neticeyi vermemesi ilzerine
Anastas, aleni olarak, monofisit bir siyaset takibine karar ver-
di. Bu iki imparator milteakip, "basilevs, lerden <;ok daha
uzun goril;;lil politikac1 olduklanm ispat etmi$1erdir. Fakat
bu monofisit temayill payitaht, Balkan yanmadasi, Ana-
dolunun bilyilk bir k1Sm1, Adalar ve Filistinin baz1 mw-
takalarmdaki ortodokslugun muhalefetine ugrad1. Orto-
doksluk, "Henotikon,dan sonra istanbul ile her tilrlil milna-
sebah kesmi$ alan papa tarafmdan himaye gor'dil. Siyaset ile
dinin aras1 ac;IIacakti ve bu hadise Anastas devri dahili
karga$ahklanm izah eder. Bu imparator hayatmda impara-
torlukta son derece arzu edilen sulhu ve iyi bir anla$mayl
temin edemedi. Halefleri imparatorlugu biltiln bilttin ba$ka
yollara sevkedeceklerdi. bu devirde $ark vilayetlerinde,
aynlma fikri kendini gostermege ba$hyor.
iste bu suretle bu devirde son derece c;e;;it!i sebep-
Ierin tesiri alhnda bulunan muhtelif milletler tarafmdan ihdas
gayet $iddetli ihtilaflar husule geldi. Germenler ve
izavriyahlar siyasi ilstilnlilgil, M1s1r Kopt'lan ve Suriye aha-
lisi dini telakkilerinin zaferini temin etmek i<;:in ugra$tllar.
BUYUK KONST ANTiN'DEN JUSTiNiAN' A KADAR
EDEBiYAT, FEN, TERBiYE ve SANAT
IV ilncil as1r ile VI nc1 as1r ba$lang1Cl arasmdaki devirde
edebiyat, fen, ve san'ahn tekamillil, h1ristiyan alemi ile eski
putperest alemi ve medeniyeti arasmdaki milnasebetlere S!kl
bir surette baghd1r. II nci ve II I ilncil as1r h1ristiyan apolojist-
lerinin bir h1ristiyanm, bir putperestin mirasmdan istifade
edip edemiyecegi meselesine dair yaphklan milnaka$alar va-
Zlh hie; bir hal c;aresin ; iktiran Bunlardan baz1lan.
grek killtilrilniln bir k1ymeti oldugu ve h1ristiyan1Ik ile imti-
zac edebilecegi kanaatinde olmalarma ragmen, digerleri,
bunun tamamiyle aksine olarak, eski putperest medeniyetinin
h1ristiyanhk ic;;in hie; bir manas1 olmad1gm1 beyan ediyorlar
ve bu medeniyeti reddediyorlardi. Pek hararetli felsefi ve
dint mllnazaalara sahne te$kil etmi$, ic;;inde eski putperest-
Eskikitaplarim.com
144 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
h1ristiyanhkla kabili telif olup olmad1gma dair yap1lan
bu jki unsur arasmdaki tezadm !;>iddetini azalt-
IDI$ olan iskenderiyede ba!;>ka bir vaziyet cari i.'i. II nci asrm
sonunda ya$aiDI$ olan me!;>hur muharrir iskenderiyeli Kle-
mens'in eserinde !;>U ci.imleyi buluyoruz: "Felsefe, bir rehber
olmak s1fatiyle, isa tarafmdan tekami.ile davet edilmi!;l olanlan
haz1rlar, (164). fakat putperest ki.iltliri.i ile h1ristiyanhk
arasmdaki mi.inasebat meselesi, h1ristiyanl!gm ilk lie; asnnda
yapllmi!;l olan birc;ok mi.inaka!;>alara ragmen, hie; bir surette
halledilememi$ ti.
Maamafih zaman ile putperest cemaah, IV i.inci.i as1rda
bir taraftan htikO.metin himayesi. diger taraftan, ihtilaflar
husule getirip hararetli mi.inaka$alara yo! ac;mJ!;l ve bir
yeni ve mi.ihim meselelerin vucut bulmasma yard!m etmi$
olan "raflzi mezhepler,ile takviye edildikte, c;ok azimkar yeni
bir hamlede bulunmu$ olan hJristiyanl!gJ kabul etti. fakat
h1ristiyanhk, tedrici surette, putperest medeniyetinin bir tak1m
unsurlanm kabul ediyordu, o kadar ki Krumbacher'in yaz-
digl gibi, "h1ristiyan ahali farkmda olmaks1zm, putperest
elbiseler giymi$ oluyordu, (165).
H1ristiyan edebiyah, IV tincli ve Vinci as1rlarda, gerek
nesir ve gerek $iir sahasmda, pek btiytik muharrirletin eser-
leri sayesinde zenginle$ti. Ayni zamanda putperest an'aneler
putperest fikirlerin mlimessilleri tarafmdan temadi ve tekem--
mlil ettirildi.
VII nci as1r iran ve Arap istilalanna kadar, Roma impa-
ratorlugu hudutlan dahiline tesadtif eden h1ristiyan $ark,
IV lincil ve Vinci asirlarda, birc;ok me$hur edebiyat mer-
kezleri ihtiva ediyordu; buralarda yeti$mi$ olan muharrir-
lerin en me$hurlan, dogduklan yerlerden pek uzak mahal-
lere kadar hu!O.I eden tesirlerde bulundular. Ana doluda
kain Kapadokya, IV tincil as1rda, tic; me$hur "Kapadokyah"
yeti$tirdi: Bliylik Basil. teolog Gregor ve Nissa'h Gregor.
Suriyenin medeniyet ta,rihi ic;in, en mtihim fikir merkez-
leri sahil havalisinde Antiohya (Antakya) ve Berytos (Beyrutf
$ehirleri idi. Beyrut, M.s. 200 ile 551 seneleri aras1nda bilhassa
hukuk ara$hrmalariyle i$tihar etti (166). filistinde Hierosolyma
(KudOs), Titus zamamndaki tahribatm tesirlerinden kendini
kurtar:amaml$ oldugundan, IV lincil ve Vinci- as1rlar killtiir
Eskikitaplarim.com
B0Y0K KONSTANTiN'DEN JUSTiNiAN'A KADAR EDEBiYAT, fEN iLAH.... 145
hayatmda pek miihim bir rol oynamad1. Fakat Cezarea
ve bilahare, IV i1nci1 asnn sonlarma dogru, me$hur hatip ve
$airier yeti$tirmi$ bir mektebe sahip olan cenubi Filistin
$ehirlerinden Gaza bu devrin ilim ve ebebiyat hazinelerini
zenginle$tirmege <;ok yard1m ettiler. Fakat biiton bu $e-
hirlernde bulunan iskenderiye grek $ehri Asyai !;)ark
iizerinde en $i1mi1lli1 ve en derin tesirler icra eden bir
merkez olarak kald1.
Parlak bir istikbale namzed olan ve asll inki$af devrine
Justinian zamamnda girecek olan gen<; istanbul $ehri, bu
devirde, yalmz miistakbel edebi faaliyeteine dair.emareler gos-
termege ba$lad1. Gunliik hayattan biraz uzakla$ITII$ olan latin
lisamnm burada gordi1gi1 resmi himaye bilhassa barizdi.
imparatorlugun $ark k1smmm diger iki fikir merkezi bu
devir medeniyet ve edebiyatmm umumi tekami11i1nde olduk-
<;a bi1yi1k bir rol oynad1: Selanik ve putperest Aka demisi
muzaffer rakibinin, yani istanbul Oniversitesinin, husufuna
ugrami$ olan Atina.
Bizans imparatorlugunun $ark ve garp vilayetlerindeki
medeniyetlerin inki$aflan biribiriy!e m ukayese edilecek olur-
sa $U oldukc;a enterasan miilahaza ileri si1ri1lebilir: ahalisi
eskimi$ olan Avrupa Yunanistamnda fikri faaliyet ve yarallc1
kudret Asya ve Afrika vilayet:erine nazaran c;ok daha mah
duttur. Halbuki Krumbacher'in yazd1g1 gibi bu vilayetlerin
bUyiik bir kismi yalmz Bi1yi1k iskender devrinden itibaren
"ke;;folunmU$ ve koloni haline getirilmi$ti,. Ayni alim "bu-
giin en sevdigimiz lisana, yani rakamlar lisanma, miiraca-
at ederek Bizans vilayetleri Avrupa grupunun bu devrin
umumi kiiltor faaliyetinin ancak onda birini te$kil etmi$
oldugunu beyan ediyor ( 167).
Hakikaten bu devir muharrirlerinin biiyiik kismi Asya-
dan yahut Afrikadan geliyor; halbuki istanbul'un tesisi es-
nasmda muharrirlerin hemen kaffesi grek idi.
Patrolojik edebiyat, IV i1nci1 as1rda ve V inci as1r ba$lan-
gicmda, en yiiksek mertebesine iri$iyor.
Anadolu, yukanda i$aret etmi$ oldugumuz ve<;hile. IV i1nci1
as1rda, i1<; me$hur Kapadokyah yeti$tirdi: Buyiik Basil, bu
zatm arkada$1 Nazianz'h teolog Gregor ve Basil'in kiic;iik kar
de$i Nissal'I Gregor. Nazianz'll Basil ve Gregor Atina ve
iskenderiyenin en me$hur belagat mekteblerinde son derece
Bizans imparatorlugu Tarihi H
Eskikitaplarim.com
146 BIZANS iMPARATORLULi U TARiHi
calibi dikkat bir tahsil gordi.iler. Fakat bu i.i<; miltefekkirin
en derini olan Nissa'It Gregor'un ilk tahsili hakkmda maale-
sef hi<; bir esash malumata sahip degiliz. Klasik edebiyatta
biiytik bir vukufa sahip olan bu tic; zat yeni ikenderiye
cereyam" adtm almi$ ol an cereyanm milmessilidirler. Felsefi
dti$tincenin mtiktesebatmdan istifade eden bu cereyan dini
akidelerin tetkikinde akhselimin oynad1g1 rol tizerinde dur-
makta ve iskenderiye mektebi admt ta$1yan mektebin mistik
ve mecazi ccreyanlanmn neticelerini kabul den imtina etmek-
tedir. Bu cereyan kilise an'anesinden uzakla$mamaktadtr. Bu
ti<; mtiellif, ortodokslugu arianizme kar$1 harardli bir surette
mtidafaa eden strf teolojik mevzulara dair y azrlmu;; kry-
metli edebi eserlerdan maada, heyeti umumiyesi son derece
mtihim bir mehaz te$kil eden ve daha hentiz layikile kry-
metlendirilmemi$ alan bir c;ok dini konferanslar ve mektuplar
btrakmi$lardtr. Nazianz'h Gregor dahi teolojik, dogmatik,
didaktik ve aym zamanda tarihi bir ta Kim $iirler birak-
mt$hr. B!-1 $iirler arasmda mtiellifin hal terclimesine dair
zengin malzeme ihtiva eden ve $ekil ve muhteviyatmdan
dolay1 umumi edebiyahn en glizel asan arasmda yer almaga
lay1k alan "kendi hayahna dair, adh uzun bir $iiri zikretrne-
miz lazirndir. "Bu tic; giizel deha sondiikten sonra Kapadokya,
ic;inden <;tkan.I mi$ oldugu karanhga tekrar gomtildi.i, (168).
Suriyenin fikir merkezi Antakyada, iskenderiye mekte-
bine muanz, Mukaddes Kitabm, mecazi tefsirlere mti-
racaat olunmaksrzm, oldug u gibi kabulilnil miidafaa eden
orijinal bir cereyan vticut buldu. Bu cereya n, faaliyeti yukan-
da tahlil edilen Libanius'un talebesi ve Antakya $ehrinin
sevgilisi Jan Krisostom gibi i$ adamlan tarafmda n idare edil-
mi$tir. Son derece kabiliyetli bir muharrir ve bir hatip olan
Jan tam klasik bir terbiye almt$h. En saf $aheserlerden rna
dud alan bir c;ok telifatta bulunmu$tur. Jan, dehasmm ve
ytiksek ahlaki vastflanmn cazibesine kapllan mtiteak1p nesil-
lerin hayretini celbetmi$tir ve mtiteakrp devirlerde yeti$-
mi$ alan edebiyatcllar bitmez tukenmez bir menba alan bu
eserlerden fikirler, tasvirler ve is!llahlar iktibA. s etmi:;;lerdir.
Jan'm va1zlan, dini nutuklan, bunlara inzimam eden diger
hususi eserleri ve biiylik bir ktsmt menfada yazllml$ olan
200 den fazla mektubu Bizans imparatorlugunun dahili ha-
yahnm tetkiki ic;in son derece kiymetli bir kaynak te$kil
Eskikitaplarim.com
B0Y0K KONSTANTiN'DEN jUSTiNiAN'A KADAR EDEBiYAT, fEN iLAH.. .. 147
etmektedirler (169). Bilahare, muellifleri bir
Jan Krisostom'a izafe -XIV Dncii asnn.
ait bir Bizans,; muharriri ( Kallistus)
yaztyor: Bu zatm binden fazla va1z1m okudum ve
bunlar tarif olunmaz bir halavete maliktiler. Cocuklugum-
dan beri bu zat1 sevdim ve sesine, Allahm sesi imi$ gibi,
kulak verdim. BugO.nkD bilgi ve mevcudiyetimi bu zata
bor<;luyum , ( 170).
Filistinde Cesarea ;;ehrinde "Kilise Tarihinin babas1, Evseb
dunyaya geldi; bu tarihci III iincii asnn ikinci ve IV Dncu
asnn birinci msfmda ya$ami$1Ir (340 senesine .dogru olmii;;-
tDr). Evseb'i, ba;;ka bir yerde, bliyiik Konstantin devrinin
elimizde mevcut en mi.ihim mehazt olarak, zikretmi;;tik. Bu
zat son derece ehemmiyetli iki tarihi devrin $ahidi oldu:
bir taraftan Diokletian ve haleflerinin itisaflanna ;;ahit
oldu ve hnistiyanllga olan imanmdan do1ayi $ahsen azap.
c;ekti; diger taraftan, Milan emirnamesinden sonra, Konstantin
zamanmda, htristiyanhgm tedrici zaferini gord i.i ve arianizm
mi.inaka$alanna kan$11 ve bazan arianistlerin tarafmt iltizam
etti. Bilahare imparatorun en sam'imi dostlanndan ve nedim-
lerinden birisi oldu. Evseb teolojik ve tarihi eser ler telif
etmi;;tir. Htristiyanlan putperestlerin hiicumla ma kar;;t mi.i-
dafaa eden "incile haz1riama, npon:xp:xc,;:.cu1i), P1aeparatio
evangelica) adh bi.iyi.ik eseri, Musa kanununun tamamtyle mu-
vakkat bir manast oldugunu ve Tevrattaki kehanetlerin fsa
tarafmdan tahakkuk ettirilmi;; o!dugunu mi.inaka$a eden
"incilin ispah, Demonstratio evangelica),
kaddes Kitaba dair yazmt;; oldugu $erhler ve tefsirler ve
diger eserler Evseb'e dini edebiyatta yi.iksek bir .
mevki vermektedirler. Bunlann daha eski ve bugiln kay-;
bolmu$ eserlerden yapilmi$ ktymetli istinsahlar dahi ihtiva
ettiklerini zikretmek faideden hali degildir.
Bu tetkikimiz Evseb'in tarihi eserleri son derece bii-
yi.ik bir ktymeti haizdir. Diokletian'm itisafmdan once yazll-
mt;; oldugu anla;;tlan "Kronik, adh eseri Kaldeliler, Asuriler,
ibraniler, Mtstrh1ar, Grekler ve Romali!ann muhtasar birer
tarihc;elerini ve bilhassa en mi.ihim tarihi hadiselerin krono-
lojik cetvellerini ihtiva etmektedir. Bu eser maalesef ancak
ermen ice bir terci.ime ve Hi yet onim us'un latince ktsmi bir
iktibasi sayesinde bize kadar gelmi$tir. Binaenaleyh orijinal
Eskikitaplarim.com
148 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
eserin !;>ekil ve muhteviyatma dair sarih bir fikrimiz yok-
tur; hakikatte ise zamammtza kadar gelmi$ olan terclimeler
grek<;;e orijinalden degil, fakat Evseb'in o!Omi.inden az bir
mi.iddet sonra ne;;redilmi;; olan bir adaptasyon'dan yapll-
mJ;>lardir.
Evseb'in tarihi eserlerinin en mlihimmi on kitaptan terek-
klip eden ve isa ile Konstantin'in Li<;;inius'a galebe c;ald1g1
muharebe arasmdaki devri ihtiva eden "Kilise Tarihi, acll
eserdir. MUverrih, bizzat soyledigi gibi, harpleri ve general-
lerin kazanm1;> olduklan zaferleri tasvir etmek niyetinde
degildir; yalmz "ruhun selameti i<;;in en samimi ve muslihane
maksatlarla yapllmt$ harpleri layemut sozlerle hat1rlatmak.
kendi memleketlerinden ziyade hakikat ve kendi dost ve
akrabalarmdan ziyade dindarhk ugrunda cesurane hareket-
lerde bulunmu$ alan $ah1slardan bahsetmek,
(171). i;;te bu suretle Evs"b'in kalemi altmda Kilise Tarihi din
ugrunda olen!erin ve itisaflann ve bunlara refakat eden
$enaat zullimlerin bir tarihi oluyor. Evseb'in kulland1g1
kaynaklarm <;;oklugu bizleri bu tarihi, isamn dogumunu ta-
kip eden ilk i.i<; as1r i<;in, en mlihim mehazlardan biri olarak
kabule icbar etmektedir. Son zarnanlarda Evseb'in, ya$ad1g1
devrin tarihcisi olarak haiz oldugu ktymet, yani "Kilise Tarihi,
nin son li<; kitabmm (VIII-X) arzettigi ehemmiyet, gayet
derin bir surette mlinaka$a edilmi$tir (172).
Her ne hal ise, Evseb'in htristiyanl!k tatihini, bu mev-
zuun mlimki.in olan her cephesini nazan itibara almak sure-
tiyle, yazmt$ iik tarih<;i oldugunu unutmamallyiz, Evseb'e
bO.ylik bir $6hret temin etmi$ alan "Kilise Tarihi, muahhar
bir<;ok kilise tarihcilerinin <;ah$malanna esas te$kil etti ve
<;ok defalar bunlar tarafmdan tak lit edildi. Ve hatti'i IV lin eli
astrda Rufinus'un latince tercUmesi sayesinde garpte geni$
bir sahaya yay!ldt.
Evseb tarafmdan daha sonra kaleme almml$ olan "Kons-
tanfinin hayatz, alimler tarafmdan pek muhtelif $ekiJlerde tef-
sir edilmi;; ve k1ymetlendirilmi$tir. Bu eser ne tam manasiyle
bir tarih, ne de tam manasiyle bir medhiyedir. Konstantin
burada Allah tarafmdan intihap edilmi$ olarak gosterilmek-
tedir; gaibi bilmc: hassasma maliktir; Allahm kavmini hO.rri-
yete kavu$turacak yeni bir Musad1r. Evseb'e gore Konsbn-
tin'in li<; oglu ekanimi selasenin timsalidirler; Konstantin,
Eskikitaplarim.com
BUYUK KONSTANTiN'DEN JUSTINIAN'A KADA"R EDEBIVAT, FEN il.AH.... 149
daha evvelleri yalmz tahayyUl edebildikleri yiiksek iilkiiye
alan h1ristiyanlann hakiki velinimetidir.
Evseb'in bu kitabmm umumi fikri bun dan ibarettir.
Eserinin ahengini bozmamak ic;in Evseb o devrin daha ka-
ranllk k1S1mlanm nazan itibara zamanm felaket-
amiz hadisatlm tebarilz ettirmemi$tir; bilakis kaleminin bii-
tiln maharetini kahramamm takdir ve tebcil etmek kul-
Bununla beraber, bu esere ihtiyatla mUracaat edil-
digi ve kitabm ilk versiyonuna bilahara ilave edilmi$ oldu-
gu anla$llan pek <;ok resmi vesikalar nazan itibare almdtgl
takdirde, Konstantin devri hakkmda pek enteresan bir fikir
edinmi$ olunur.
Hulasa olarak, <;esarea'h Evseb'in yazml$ eserle-
rin heyeti umumiyesi goz onUnde bulundurulacak olursa
mil ver rihin, bUyUk edebi bir kabiliyete malik olmamasma
ragmen, Ortazamanlann ilk devirlerinin en biiyiik alimle-
rinden biri ve Ortazaman htrist:yan edebiyatma k1ymetli
te.sirler icra eden bir muharrir anla$1hr.
Ba$11 ba$Ina bir tarihciler grupu Evseb tarafmdan ba$la-
ol.ln eseri temadi ettirdi. istanbullu Sokrat Kilise
Tarihird 439 senesine kadar getirdi; Gaza civarmda dogmU$
olan Sozomenos ise yine 439 senesine kadar getirilmi$ clan
diger bir Kili:;e Tarihi yazd1; anas1l Antakyah olan Kir pisko-
posu Teodoret iznik konsili ile 428 arasmdaki devreyi ihtiva
eden yine bu kabil bir tarih telif etti; en nihayet bize ka-
dar gelmi$ olan baz1 par<;alar $ayesinde eserleri hakkmda
malfimat edindigimiz arianist Filostorgius vakayii, arianizm
noktai nazarlanna gore, 425 senesine kadar anlath.
En kesif ve en zengin fikri hayata, yukanda i$aret ettigi-
miz ve<;h.le, Mistrda ve bilhassa fskenderiyede rastlan-
maktadtr.
IV iincii asrm sonu ve V inci asrm ba$1angicmdaki edebi
hayat a bir $lhiS enteresan ve fevkelade bir varhk te$kil
etmektejir: Bu zat frlosof ve piskopos Kireneli Sinesius'tur.
Oayet eski putperest bir aileye mensup olup iskenderiyede
buyilmii$ ve neo-platonizm felsefesinin misterleriyle ulfet
peyda etmi$ olan bu zat bilahare platonizmi terk ile hlristi-
yanligl kabul etti ve- bir h1ristiyan kadm ile evlendi ve son
senelerinde Ptolemais piskoposu oldu. Biiti.in bu hadiselere
ragmen Sinesius ihtimal bir h1ristiyandan ziyade bir putpe-
Eskikitaplarim.com
150 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
rest olarak kald1. Bu zatm istanbula vazife ile geldigini. ve
"kraliyete dair, adh bir trete ne$retmi$ oldugunu yukarda zik
retmi;;tik. Sinesius, felsefe ve hitabetteld p ;:ulak kabiliyetini
harice akset:iren 156 mektubunda son derece mlihim bir
tarihi malzeme kamusu vlicude g e ~ i r m i ; ; olmasma rag-
men tam bir tarihci degildir. Bu mektuplar Bizans Orta-
zamanlannda lisiO.p ornegi oldu:Rr. K!asik bir lislOp ve
vezinde yazilml$ alan ilahileri Sinesius'un fe!sefi te!ai<kiieri
He hiristiyanhk itika1lan halitasmm orijinaliigini gostermek-
tedirler. Bu filosof piskopos, son derece sevd:gi klasik kliltil-
rlin tedrici bir surette sonuna yakla$tlgmt hissetmi$ti (173).
Htristiyanlar ile arianistler arasmda vukubulan uzun ve
<;:etin mOcadele esnasmda, IV lincli as1r tealaji mlinazaalanna
dair bir <;:ok eserler terketmi$ alan iskenqeriye piskoposu
ve iznik taraftan Atanas'm parlak ve atesin $ahsiyeti tebarliz
etmektedir. Atanas ayni zamanda $ark ke;;isliginin miiessisi
Sent Antuvan'm hayatma dair bir eser yazdt ve bu zah riya-
zet hayatmm ideal bir nlimunesi alarak tasvir etti. - V inci
astr dahi M1s1r ke$isliginin en bliyilk tarihcisi otan Helena
palis'li Palladius'u yeti;;tirdi. Anadoluda dogmus alan bu zat
takriben on sene M1s1r manashrlarmda ya$am1s aldugundan
M1s1r manashr hayahna tamamiyle vaktftt. Palladius, dahi
iskenderiyeli Anastas'm tesiri allmda, tarihine bir efsane unsu
ru i1ave etmek suretiyle, manashr hay::tttmn ideallerini tarif
etmistir. Nastorius'un can dlis:nam alan lskenderiye pisko-
posu Kiril dahi bu devirde ya$adJ. Oaleyan 11 ve f1rtmail bir
hayat slirmlis o' an Kiril muahhar bir devrin piskoposlan
tarafmdan ezbe rlenmis o'an bir tak1m mektup ve v.a1zlar
terketmi$tir. Aym muharrir Vinci as1r Kilise Tarihi i<;:in bas
ilea membalardan biri alan dagmatik treteler ve mUnaka$a
ve tefsire ait bir tal-nm eserler terketm' $tir. Bizzat ikt ar et-
mis oldugu ve<;:hile Kiril gayri kali bir belagat terbiyesi gor-
milstil. OstO.bilnlin Attik safiyetiyle ifthar edemezdi.
Bu devrin son derece enteresan dige: bir $ahsiyetini
lskenderiyede, V inci as1r ba$langicmda, mi.it easslp bir halk
ktitlesi tarafmdan oldtirillmCs alan kadm filosof Hipa-
tia temsil etmektedir. - Fevkelade zihni k abiliyetlere malik
alan bu kadm mlistesna bir gOze!I.kte idi. iskenderiyenin
tamlml$ riyaziyectlerinden biri alan babas1 sayesinde riya-
ziye ve k;asik felsefe ilimlerine vukuf peyda etti. Haca ola-
Eskikitaplarim.com
B0Y0K KONSTANTiN'DEN JUSTiNiAN' A KADAR EDEBiYAT, FEN iLAH.. 151
rak gostermi$ oldugu $ayam dikkat faaliyetle bUyUk bir
$6hret kazand1. Mektuplanmn bir c;ogunda Hipatia'nm adl-
m zikreden .Kireneli Sinesius gibi insanlar onun talebeleri
arasmda bulunuyordu. Bir mehaz bu kadmm "bir mantoya
bUrUnmii$ olarak ;:;ehirde dola$mak ve hiisn ii niyet sahibi
dinieyicilere Pla1on, Aristo veyahut diger bir filozofun
usullerini izah etmek itiyadmda, oldugunu yazmaktad1r (174).
Grek edebiyah Misirda, monofisizm doktrininin Kad1koy
konsili tarafmdan mahkum edildigi 451 senesine kadar, inki-
;:;af etti; bu doktrin M1s1nn resmi dini oldugundan, konsilin
karanm miiteakip, kiliselerde grekc;e mened.ildi ve yerine
Kopt lisam kaim oldu. Muteak1p devirlerde inki$af eden Kopt
edebiyah Grek edebiyah ic;in dahi oldukc;a biiyUk bir
ehemmiyete maliktir; c;Unkii bugUn kaybolmw;; olan birc;ok
grekc;e eserler hakkmda bunlarm koptc;a terciimeleri saye-
sinde bir fikir edinmek kabil oluyor.
Tetkik ettigimiz devir ba$ka bir edebiyat nevinin inki$a-
fma $ahit oldu: dini ilahilerin inki$ah. Bu ilahilerin miiellif-
leri yava$ yava$ klasik vezinleri taklit etmekten vazgec;tiler,
eski vezinlerle hic;bir alakas1 olmtyan ve uzun miiddet nesir
olarak ta vsif olunan yeni vezinler kullanmaga ba$ladllar.
Ancak nisbeten yakm bir zamanda bu vezin $ekli k1smen
izah edilmi$tir. Bu devrin ilahileri "akrosti$, lerin (17 4 a)
ve kafiyelerin muhtelif nevilerini ihtiva etmektedirler. Fakat
IV iincU ve Vinci astr dini: ilahileri hakkmda maalesef pek
az malumahmtz vardtr; bunlarm bu ilk devredeki inki$af
merhaleleri dahi bizim ic;in c;ok karanhktrr. Fakat buna rag-
men bu inki$afm pek kudretli oldugu tamamiyle muhakkak-
hr. Teolog Gregor'un, edebi kasidelerinde eski $iir tarzmt
kullanmasma mulcabil, VI net astr ba$langtcwda, Anastas I
zamamnda, ne;:;redilmi$ olan Romanus Melodus'un (yani ilahi
miiellifi) eserleri - ispat ediJdigi vec;hile- kamilen yeni mtsra-
lardan ibaret olup "akrosti;:;, ler ve kafiyeler kullanmakta-
dtrlar.
Alimler Romanus'un VI net astrda m1, yoksa VIII inci as1rda
mt ya$amt$ oldugu meselesini uzun mUddet miinaka$a etmi$-
lerdir. Bu mUnaka$alar bu zahn ktsa haltercumesinde bulunan
bir noktaya istinat etmektedirler; burada Romanus'un impa-
rator Anastas zamamnda istanbula gelmi$ oldugu bildirilmek-
Eskikitaplarim.com
152 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
tedir. Uzun milddet bu Anastas'm Anastas I mi (491- 518)
yoksa Anastas . II mi ( 714 715 ) oldugun u tesbite imkan
hasll olmami$tl. Bugiln ise ilim alemi, Romanus'un eserlerini
uzun uzad1ya tetkik ettikten sonra, en nihayet burada Anas-
tas I devrinin kasdedilmi$ oldugunu tammi$tlr (175).
Romanus Bizansm en bilyilk $airidir. "Ritmik $iirin Pin-
dar'!" (176) alan bu zat, aralannrla "bugiln Meryem isay1
dilnyaya getiriyor, (177) m1sra1 ile ba$hyan me$hur Noel
ilahisi bulunan birtak1m milkemmel ilahilerin milellifidir.
Romanus Suriyede dogdu ve edebi kemal devrinin Justi-
nian zamanma tesadOf etmesi pek muhtemeldir; <;ilnkil hal
tercOmesine gore, daha henilz gen<; bir diyakos iken, Anas-
tas'm zamam saltqnatmda, Suriyeden istanbula gelmi$ ve
burada gokten bir mucize kabilinden, ilahiler yazmak maz-
hariyetine nail olmu$tur. Romanus tarafmdan VI net as1rda
yazilmi$ alan harikulade eser Vinci as1rda dini $iirin son
derece miitekamil olmas1 lazimgeldigini zannettirecek mahi-
yettedir. Fakat maalesef bu noktaya dair elimizde pek r.oksan
malumat vard1r. VI nc1 as1rda boyle fevkelade bir $airin mev-
cudiyetini, daha evvelki devirlerde kilise $iirinin miltekamil
bir seviyede oldugunu tahayyill etmeden, izah etmege imkan
yoktur (178).
Fakat Romanus'un eserleri hakkmda noksan bir fikre
malik oldugumuzu unutmamaqnz lazimdir; <;ilnkil ilahile-
rinin bilyilk bir kismi daha henilz ne$redilmemi$tir (179).
~ i m a l i Afrikanm me$hur hiristiyan muharriri Laktantius
IV iincU as1r ba$langicmda latince telifatta bulundu ve 325
senesine dogru oldU. Bu zat "De mortibus persecutorum, adh ese-
rin milellifi oldugundan dolay1 bizim i<;in mtihimdir; maa-
mafih baz1 alimler bu eserin Laktantius'a ait olmadigini iddia
etmektedirler. Fakat son zamanlarda bu kitabm Laktan-
tius'un otantik eserlerinden biri oldugu sabit olmu$tur. Bu
kitap bize Diokletian ve Konstantin devirlerine dair pek
enteresan malumat vermekte ve Milan emirnamesiyle sona
ermektedi.r (180).
Putperest edebiyah dahi, boyle namdar muharrirler tara-
fmdan temsil olunan h1ristiyan edebiyatmdan a$ag1 kalma-
maktadir. Bu sahada dahi en teresan ve kabiliyetli birtak1m
$ahsiyetler buluyoruz.
Eskikitaplarim.com
BUYUK KONSTANTiN'DEN JUSTiNiAN' A KADAR EDEBiYAT, FEN iLAH.... !53
Bunlar arasmda Paflagonyah Temistius (IV ilncil asnn
ikinci msfi) tema yilz etmektedir; felsefede ilstad olan bu zat
istanbul Mektebini idare etti ve aym zamanda, devrinin ge-
rek hiristiyanlan, gerek putperestleri nezdinde bilyilk bir
itibare sahip bir saray hatibi ve bir senator oldu. Temistius
"Ari stonun p::irafrazlan, adlt bir etlid telif etti ve grek
filozofunun en kan;;tk fikirlerini aydmlatmak ic;;in c;;alt!?h.
Temistius zamamnm milhim h a disatl ve kendi hayatlna dair
birc;;ok malumat ihtiva eden ve halka hitap eden ktrk kadar
nutkun mliellifidir. fak::tt IV ilncil as1r putperest profesor-
lerinin en bilyligil, muas1rlan ilzerinde diger. herhangi bir
fazla tesir icra etmi!? alan Antakyah Libanius'tur.
Talebeleri arastnda Jan Krisostom. Bilylik Basil, Nazianz'h
Gregor gibi $ahsiyetler bulunmaktadtr ve Julian'm dahi, tahta
once, bu hatibin derslerini bilyilk bir tehalilk ile
takip ettgi malumdur. Libanius'un bir <;ok asan meyanmda
umuma mahsus 65 nutku bilhassa bliyilk bir ehemmiyete
maliktir. o devrin hayatm1 tetkike medar olabile-
cek bir <;ok malzeme ihtiva Mektup kolleksi-
yonu dahi daha az ehemmiyetli degildir; muhteviyatlannm
zenginligi ve fikirlerinin yliksekliginden dolay1 bu mektuplar
Kireneli Sinesius'un mektuplariyle mukayese olunabilir.
imparator Julian dahi IV Oneil asrm en parlak muharrir-
lerindendir. Muharrirlik mesleginin k1sa!Jgma ragmen ede-
biyatm muhtelif sahalanndaki kabiliyetine dair parlak vesi-
kalar vilcude getirmi$tir. ic,;inde karanhk fel:efi ve dini
speklilasyonunun ak sleri bulunan nutuklan (" GUne!?
K1rala, dair nutku ), meklllplan, yalmz bazt par<;alan bize
kadar geJm=$ alan "Htristiyanlara kar$1, adl1 eseri ve kendi
hal tercLimesi ic;;in muhim alan Misopogon (sakaldan nefret
eden) (181) adlt Antakya
1
1lar ic;;in yazmi$ oldugu hicviye
julian'm muktedir bir muharrir, ayni zamanda tarihci, mlite-
fekkir, hicviyeci ve moralist oldugunu ispata medar o1mak-
taciirlar. Yazllarmm ne m1kyasta o devrin glinllik realitelerine
kart$mi$ oldugunu yukanda gormi1$tilk. Bu gen<; impara-
1orun, fevkelade dehasmm, vakitsiz ve ani ollimilnden dolay1,
tam kemaline i:-i$mege flisat bulamami!? oldugunu unutma-
mamiz laztmdtr.
Historia Augusta ad1 alhnda tamlan ve 11Hince yaziimi$
olan Roma imparato.lanmn hal terclimelerinin me!?hur kol-
Eskikitaplarim.com
154 BiZANS IMPARATORLUGU TARiHi
leksiyonu IV O.ncii asra aittir. MUelliflerin $ahsiyeti, toplama
eserin devir ve tarihi ktymeti biiyiik miinakasalan mucib
olmaktadtr ve bir haylt eser yazt!masma sebep olmu$tur
(182). Bi.itiin bu emeklere ragmen bir ingiliz mliverrihi
1928 de $U sahrlan yazmt$tlr: Avgust tarihi i<;in sarfedilen
vakit ve emek!er pek bUyiiktUr; elde edilen pratik netice ve
tarihi faide ise stftra mUsav1dir (183). Son zamanlarda
N. Baynes gayet enteresan bir tarzda bu kolleksiyonun
Julian Apostat zamamnda muayyen bir gaye ile yaz!lml$-
oldugunu ispata <;all$mt$tlr: bunda Julian Apostat hliku-
meti ve dint siyasetinin heyeti umumiyesi lehinde propagan-
da yaptlmak istenilmi$tir (184). Bu noktai nazar alimler
tarahndan $ayam kabul goriilmemi!?tir ve miiellif dahi bizzat
ileri slirmli$ oldugu faraziyenin .. fena tenkitlerle
mt$ oldugunu ikrar ettnektedir (185).
IV iincii ve V inci astr putpeest edebiya1t dahi strf tarih
sahasmda <;ah$ml$ olan bir <;ok muharrirler tarafmdan temsil
edilmek.tedir: biz bunlardan yalmz en mi.ihimlerini kayd-
edecegiz.
Vukanda Hunlara gonderilen sefaret heyetine et-
olan V inci as1r miiverrihlerinden Priskus'u zikretmi$tik.
Yalmz par<;alar halinde bize kadar gelmi$ olan "Bizans tarihiw
ve Hunlann hayat1 ve adetlerine dair verdigi malumat son
derece miihim ve enteresandtr. Haldkaten Priskus, VI nc1
as1r latin miiverrihlerinden Kassiodor ve Jordanes'in Attila
ve Hunlarm tarihfni yazmak i<;in kullandtklan ba$hca mehaz
olmu$tur.
V inci astrda ve VI net asnn ba$langtcmda ya$amt$ olan
Zosimos "Yeni Tarih, adh bir telif etmi$tir; mliverrih
vakayii Romamn Alank tarafmdan muhas?ra edildigi 410
senesine kadar get:rmektedir. Eski ilahlann hararetli bir
taraftan olan Zosimos imparatorlugun inktrazmt Romahlar
tarafmdan ihma I edilmi$ olan ilahlann h ddetine atfetmekte,
her kesten ziyade BiiyOk Konstantin'e <;atmaktadtr. JuHan
hakkmda <;ok yliksck bir fikire Eahiptir.
Antakyada dogmw;; bir Suriyeli Orek olan Ammianus
Mar<;ellinus, IV Uncli astr .sonun(,a "Res Gestae, adll Roma
imparatorlugu tarihini latince olarak yazdt. Ammianus, Ta<;i-
tus'un tarihini yukan devam ett:rrrege c;alt$tl ve hadi-
seleri Nerva'dan Valens'in o!Umiine kadar (M.s. 96- 378)
Eskikitaplarim.com
BU\'0K KONSTANTiN'DEN JUSTiNiAN'A KADAR EDEBiYAT, FEN iLAH... 155
getirdi. Yalmz 353 ile 378 arasmdaki vakalan ihtiva eden
son 18 kitap bize kadar gdmi;;tir. MUverrih c;etin askeri: tec-
rtibelerinqen ve bizzat i:?tirak etmi$ oldugu Julian'm iran
seferlerinden istifade etmi$ ve haklannda birinci elden maJfr.
mattar oldugu muas1r hadiseleri tarihinde tasvir etmi$tir.
Mtiverrih hayatmm sonuna kadar putperest kald1, fakat hrris-
tiyanhgi bUytik bir mtisamaha ile kar;;llad1. Eseri Julian ve
Valens devirleri, Ootlann tarihi ve Hun tarihinin ba;;langu;-
lan i<;in mlihim bir kaynak te;;kil etmektedir. Son zamanlar
da Ammianus'un edebi kabiliyeti hakkmda son derece mtisa-
id bir fikir serdedilmi$tir. E. Stein Ammianus'u Tac;itus ile-
Dante arasmda yeti;;mi$ en btiytik edebi deha olarak goster-
mektedir (186). N. Baynes ise bu mtiverrihi "Romanm son
btiyUk tarihcisi, tesmiye etmektedir (187).
inhitat etmekte alan klasik fikrin merkezi Atina V inci
as1rda, bu $ehirde uzun seneler tedrisatta bulunan ve yaz1.
yazan neo- ptatonizmin son mtimessili istanbullu Prok
lus'un ikamet mahalli olmu$tur. Ayni $ehirde Teodos I I
in kans1 Atenais Evdokia dUnyaya gelmi;;tir; bu kadmm inu-
ayyen bir edebi kabiliyeti vard1 ve bir c;ok eser yazmi!;itlr.
Biz burada bu devir garbi Avrupa: edebiyatmdan bahset-
miyecegiz: bu edebiyat, malum oldugu ve<;:hile, Avgustin ve
diger kabiliyetli $air ve muharrirlerin eserleri tarafmdan
temsil olunmaktad1r.
Payitahtm istanbula naklinden santa latince imparator-
lugun resmi lisam olmakta devam etti ve bu hali IV tincu-
ve V inci as1rlarda da muhafaza etti. Latince gerek Teodos
Kodeksinde toplanml$, gerek bilahare V inci as1r ve vi mer
asrm ba;;lang1cmda nefijredilmi$ alan muahhar .kanunname
lerde kullamlan lisan oldu. Fakat yukanda i;;aret ettigimiz
vec;hile, istanbul ytiksek Mektebi inki!,?af ettik<;:c latincenin
tistUnlUgti zeval buldu ve her nede olsa, imparatorlugun
fiiark kiSmmda en fazla taammlim etmi$ alan grekl;e tercih
olunmaga ba;;land1. Orek an'anesi ise Atina putperest mekte-
bi tarafmdan temadi ettirilmifijti; fakat h1ristiyanhgm zaferi
bu mektebin ink1razm1 tadl etmi$tir.
San at sahasmda IV Uncti, V inci ve VI nc1 as1rlar bi r
sentez (terkib) devresini temsil etmektedirler: yeni bir sana-
tm husule gelmesini haz1rllyan muhtelif unsurlar mtiteca-
nis bir biltun te;;kil etmek tizere birlefijtiler. Bu yeni sanat
Eskikitaplarim.com
156 BilANS iMPARATORLUOU TARiHi
"Bizans sanah,, yahut htristiyan sanafl, (East chris-
tian Art) adrm ta;;rmaktadrr. Tarih ilmi bu sanatm koklerine
daha derin olarak nilfuz ettik<;e bu sanatrn tekamilliinde
!;-arkm ve $ark an'anelerinin milhim bir rol oynami$ oldugu
meydana <;tkmaktadtr. Son asnn tam sonunda Alman
8.1imleri imparatorlugun ilk iki asnnda garpte inki$af etmi$ ve
jnktraz halinde bulunan $arki hellenistik kiiltUrUnii i tihlaf
eylemi$ alan "Roma de viet sanatt, nm (Romische Reichskunst)
bilahare IV ilncii ve V inci astrlarda, htristiyan sanatmm
temel ta$Ini te$kil oldugu nazariyesini mildafaa etmi$-
lerdir. Bu gUn bu faraziye terkedilmi$tir. 1900 de P. V.
Ainalov'un "Bizans sanatmm hellenistik (rusca) adh
me;;hur eserinin ve 1901 de Avusturyalt alim ]. Strzygows-
ki'nin "$ark ve Roma, (Orient und Rom) adii ;;ayam dikkat
kitabmm ne!;irinden sonra Bizans sanatmm men$e meselesi
yepyeni bir safhaya girmi;;tir: bugiin ;;ark- hiristiyan sana-
tmm inki$aft ; da da ;;arkm ba$hca rolii oynamt;; oldugu
kabul olun makta, yalmz "$ark ve ;;ark tesirleri kelime
leriyle ne kastedildigi meselesi ortaya konmaktadtr. Telif
-etmi;; oldugu <;ok ve enteresan eserlerinde Strzygowski eski
$ark tarafrndan icra edilmi$ alan bu tesiri milnaka$a etrnek-
-t;;dir. Bu alim ilk evvela bu tesirin merkezini istanbulda
aradrktan sonra, M1srr, Anadolu ve Suriyeye teveccilh
ve ;;ark ve ;;i r al istika metlerinde daha ileri giderek Mezo
potamya hududlanm a;;mr;;hr ve halen bu tesirin esas kok-
lerini iran ve Ermenistan yaylalarmda ve daglarmda ara-
maktadJr. Bu alime gore "Hellas grekroma sanat1 ic;in ne ise
iran da yeni htristiyan dilnyasr sanah i<;in o dur, ( 188 ).
Strzygowski Hind ve (:in Tiirki:::tam sanatlannm bu mese-
leyi halle madar olabilecek malzeme vereceklerini Omit
etmektedir. Bizans sanatmm men;;e'ine dair yapllan ara$hr-
malar sahasmda Ha ettigi bilyiik hizmetleri tammakla bera
ber, muastr tarih ilmi bu alimin en son faraziyeleri hakkmda
kat'! bir fikir dermeyan etmemektedir (189).
IV iincii asrr, Bizans sanatl tarihi i<;in, son derece milhim
bir devir oldu. Hrristiyaniigm Roma imparatorlugu dahilinde
malik oldugu yeni bu dinin siiratli bir tarzda yayrl-
masmr intac; etti. Oc; unsur - hrristiyanhk, hellenizm ve $ark-
IV iincii astrda kar$Ila$hlar ve bunlann birle;;mesinden "hr-
ristiyan- $ark, sanah husule geldi.
Eskikitaplarim.com
Sen Simeon Stylit, Basil II nin Azizler Takvimi
Basil II nin Azizler Takvimine ait bir minyatiir
( Ebersolt, Orient et Occident'dan
Eskikitaplarim.com
!58 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
imparatorlugun siyasi merkezi . alan istanbul tedrici su-
rette bir kliltiir ve bir sanat merkezi oldu. Fakat bu hadise
ani olarak vukubulmad1. istanbul yabanc1 kuvvetlerin istLa-
sma kan;a koyabilecek ve yahut bunlan kontrol edebilecek
eskidenberi mevcut bir medeniyete malik degildi; ilk evvela
yeni tesirlerl tartmak ve bunlan benimsemek mecburiyetinde
kald1; bu i;; ise ancak bir as1rda ba$anlabilirdi (190).
Sanat hayatlannda daha eski an'anelerin _ icra ettikleri
tes"irlerin akislerini ihtiva eden Suriye ve Antakya, M1s1r ve
iskenderiye "Bizans, sanatmm inki;;afl iizerinde <;ok kuvvetli
ve istifadeli bir tesir icra etmi;;1erdir. Suriye mimarisi bii-
tun IV iincii ve Vinci as1rlar miiddetince inki;;af etti. Kudiis
ve Beytiillahim'deki nefis kiliselerin, Nazaret'teki baz1 kilise-
ler ile birlikte, Buyiik Konstantin'in saltanahndan itibaren
bina edilmi;; yukanda Suriye ve
Antakya kiliseleri gori.ilmemi;; bir ihti;;amla temayiiz ediyor-
lardL "Antakya parlak bir medeniyetin merkezi oldugun-
-dan dolay1 Suriye h1ristiyan sanahnm rehberlik vazifesini de-
ruhte etti, (191). Maalesef Antakya sanatt hakkmda pek az ma-
lumahmJz vard1r. 1860-1861 senelerinde de Vogue tarafmdah
ke;;fedilmi;; alan orta Suriyenin "oli.l siteleri, IV iincu:
V inci ve VI nc1 as1rlarda h1ristiyan mimarisi
bir fikir vermektedirler. V inci as1r sonu abidelerinin
-en calibi dikkat olanlanndan biri Antakya ile lialep
arasmda bulunan Simeon Stylit'in me;;hur manastlnd1r ( Ka-
laat Seman); bu manastlnn muazzam harabeleri bugi.ln
dahi goze <;arpmaktad1rlar (192). Elyevm Berlinde imparator
Frederik Mlizesinde bulunan me;;hur M$atta (Jordan'w ;;ar-
kmda) frizinin IV iincii, Vinci veyahut VI nc1 asra ait bir eser
-olmas1 muhtemeldir ( 193). MJsirda imparator Arkadius
tiuafmdan en me;;hur M1s1r azizlerinden Menas'm kabri iize-
rinde bina edilmi;; alan <;ok giizel bir bazilik dahi Vinci .
. asnn ba;;langicma aittir. Bu bazilik'in harabeleri son zaman-
larda C. M. Kaufmann tarafmdan kazllmi$ ve tetkik edilmi;;-
. t; r ( 1 94) . -
Mozayik, portre ( hallcJhk h1ristiyanhgm ilk zamanlarm-
-da kuma;;lar iizerine nak;;edilmi$ tasvirler) ilah. . . . saha-
lannda bu devir Bizans sanatmm muhtelif $Ubeleririe ait
.bir <;ok enteresan niimunelere malikiz.
Eskikitaplarim.com
B0Y0K I(ONKTANTiN'DEN JUSTiNiAN'A KADAR EDEBiYAT, fEN iLAH... !59
V as1rda, Teodos II zamanmda, istanbulun, bugUn
dahi mevcut o !an surlar ile oldugunu biliyoruz.
Yaldrzh kap1 (Porta Aurea) IV UncU asnn sonunda veyahut
V inci asrm ba$langicmda bina ed lmi;;tir. imparatorlar rr.e-
rasimle bu kaprdan $ehre girerlerdi. Mimarisinin gUzel!Igiyle
temayUz eden bu kap1 bugUn dahi mevcuddur.
istanbulda "Sent iren, ve "Aziz Havariler, kiliselerinin
binasr Konstantin'in adma baglidrr. bu devirde
olan Ayasofya Konstantin'in oglu Konstans zama-
nmda ikmal olunabilmi;;tir. Bu kiliseler VI nc1 as1rda Justinian
tarafmdan yeniden bina olunmu;;lardrr; V inci. asrrda payi-
taht diger bir kilise, yani Studios baziliki ile ($imdiki imra-
hor camii) tezyin ed.lmif?tir.
"ilk Bizans sanah, na ait bir takrm abtdeler imparator-
lugun garb krsmmda mahfuz kalmr;;lardrr. Bun Jar arasmda
Selanikte bulunan bir ka<; kilise; Dalma<;:yada Spalato'da
kain Diokletian saray1 (IV iincU as1r ba!;)langrcJ); V inci asnn
sonlanna ait oldugu Romadaki "Santa Maria Anti-
qua, kilisesinin baz1 nakl$lan ( 195); Ra vennadak i Galla
Pla.;idia tilrbesi ve ortodoks vaftiz binasr (V inci as1r) ve en
nihayet $imali Afrikada bulunan baz1 abideler zikrolunabilir.
Sanat tarihinde IV UncU ve Vinci as1rlar BUyUk Justinian
devrini haz1rlayan bir devre olarak telakki olunabilir.
.. Justinian zamamnda payitaht kendi mevcudiyetini tamamiyle
idrak edecek ve hakm b:r rol oynamaga ba$hyacaktir ve
bu devre bihakkm Bizans sanahmn ilk altm devresi olarak
tavsif edilmi$tir (196).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFY A
UMUMi MAHiYETTE ESERLER:
S chi II e r (H.), Geschich te der romisch-en Kaiserzeit; I I:
Von Diokletian bis zum Tode Theodosius des Grossen
1887). - Siyaset hususunda <;ok iyi. din hususunda sath1.
- Yeni bir tabr haz1rlanmaktadrr.
Du ru y (V.), Hi?toire des Remains (Paris, 1883-1885).
Cilt VI-VII.
Boissier (G.), La fin du paganisme (Paris). 2 cilt, mute-
addit defalar ne$redilmi;;tir.
Harnack (A), Die Mission und Ausbreitung des Chris-
tentums-in den ersten drei Jahrhunderten (Leipzig, 1924).
2 cilt, 4 uncli yeniden gozden ge<;irilmi"'- tq br.
See c k (0.), Geschichte des Untergan
15
., der anti ken Welt
(Berlin -Stuttgart, 1893-1920). 6 ci,t. (Cilt 1 in 3 uncU tab1
1910, cilt II ve II I lin 2 nci tabllan 1921 de etmi;;tir).
The Cambidge Medieval History; cilt 1 (1911)
Bury (j. B.), A History of the Later Roman Empire (Lon-
don, 1923). Cilt 1.
Kulakovski (J), Bizans tarihi (Kiyef, 1913). 2 nci tabr.
Cilt 1, (rusca).
Uspenski (F. I.), Bizans imparatorlugu tarihi (Sen Peters-
burg, 1913). Cilt 1 (rusca).
!? est a k o v (S. P.) Bizans tarihi dersleri (Kazan, 1915).
2 nci tabr, cilt 1 (rusca).
Us pens k i (C. N.), Bizans tarihi eskisleri (Moskova, 1917).
Cilt 1, (rusca).
Bolotov (V.), Eski kilise tarihine dair dersler. III. Umu-
mi konsiller devrinde Kilise tarihi (Sen Petersburg, 1913).
- Gayet muhim (rusca).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAfYA 161
(Lot F.), La Fin d u mon de antique et le dl!bu t d u moyen-
age (Paris, 1927).- Muhim.
Stein (E.). Geschichte des spatromischen Reiches; I
(Wien, 1928). Mi..1him.
SALTANAT VE MUTEFERRiK MESELELERE DAiR MONOGRAFiLER:
(Konstantin zamanma ait zengin bir bibliyografya vardu)
Burckhardt (].), Die Zeit Konstantins de; Grossen
(3 linci.i tab1. Leipzig, 1898, 1 inci tab1, 1853).- Parlak, fakat
son derece septik.
Maurice (J.), Numismatique constantinienne (Paris, 1908-
1912). Cilt I-III.- Son derece mi.ihim.
Milan emirnamesinin 600 lincli seneyi devriyesi mlina-
sebetiyle 1913 te bir<;ok eserler inti$ar etmi$tir. Bunlar meya-
mnda a$ag1dakileri kaydediyoruz:
Konstantin der Grosse und seine Zeit. Gesammelte Stu-
dien herausgegeben von F. J. Do I g e r (Freiburg i. -.Br., 1913).
Schwartz (E.), Kaiser Konstantin und die christliche
Kirche (Leipzig - Berlin, 1913).
B ri IIi ant o v (A.) imparator Konstantin ve Milan emirna-
mesi, 313. (Petrograd, 1916), rusca.- Mlikemmel bir eser;
hadisatm tahlili orijinal mehazlann, ve 1913 zengin bibli-
yografyasi dahil olmak lizere, modern eserlerin tetkikine
istinat etmektedir.
B a tiff o I (P.). La paix constant:nienne et le catholicisme
(3 i.inci.i tab1. Paris, 1914).
Leclercq (H) "Constantin, makalesi. F. Cabrol'lin "Dic-
tionnaire d'archl!ologie chretienne et de liturgie, (Paris, 1914)
adh ansiklopedisinde inti$ar etmi$1ir. Cilt III, 2 sah. 2622-
95. :._ Mi.ikemmel bir bibliyografya ihtiva eden gayet mlihim
bir makale.
Coleman (Chr. B.), Constaniine the Great < : ~ n d christianity
(New-York, 1914). Studies in H story, Economics and Public
Law. Ed. by the Faculty of Polit cal Science of Columbia
University, vol. LX, No. 1. (Sah. 243-254 te gayet iyi bibli-
yografya).
Bizans imparatorlugu Tarihi 11
Eskikitaplarim.com
162 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Hut t mann (M.A.), The establishement of christianity and
the proscription of paganism (New-York, 1914). Yukanda
zikredilen ne$riyat serisi, cilt LX, No. 2.- (Sah. 250-257 de
iyi bibliyografya).
Maurice (J.), Constantin le Orand. L'origine de Ia civili-
sation (Paris, 1925).
Julian Apostat devrine ait geni$ bir bibliyografya mev-
cuttur; her sene yeni eserler <;1kmaktad1r.
Allard (P.), Julien l'Apostat (3 cilt. Paris, 1900-1903).
U<;iincii tabt: 1906-1910 senelerinde <;Ikmi$ti-
N egri (G.), L'Imperatore Giuliano l'Apostata (2 nci tab1,
Milano, 1902).- Dii$eS Litta- Visconte- Arese tarafmdan
yap1lml$ olan ingilizce terci.imesi, 2 cilt halinde, New-York'ta,
1905 te, inti$ar etmi$tir.
Geffcken (].), Kaiser Julianus (Leipzig, 1914).
Le c I e rc q (H), Julien l'Apostat. Dictionnaire d'archeologie
chrHienne et de liturgie, cilt VI II (1928), s. 305-399 (iyi
bibliyografya).
G iiI den penning (A) - If Ian d (J.) Der Kaiser Theodosius
der. Grosse, (Halle, 1878).
Rausch en (G .. ), J ah.rbi.icher der christlichen Kirche un-
ter dem Kaiser Theodosius dem Orossen (Freiburg i. - Br.
1897).
<;erniavski (N.), imparator Biiyiik Teodos ve dini siya-
seti (Sergiev- Posad, 1913). Rusca.
G iiI den penning (A.), Oeschichte des Rei-
ches unter den Kaisern Arcadius und Thedosius II (Halle,
1885).
Ensslin (W.), Leo I. Kaiser, 457474. (Pauly-Wissowa,
1925, cilt XII, 2, s. 1947-61).
Barth (W.), Kaiser Zeno (Basel, 1894).
Rose (A.), Kaiser Anastasius I. cilt I: Die ttussere Politik
des Kaisers (Halle a. d. Saale, 1882).
Rose (A.), Die byzantinische Kirchenpolitik unter Kaiser
Anastasius I (Wohlau, , 1888).
HoI me s (W. G.), The Age of Justinian and . Theodora
(?. tab!, Londra, 1912) cilt I (Anastas devri).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFYA 163
GERMEN iSTiLALARI Ti\RiHiNE DAiR:
Fustel de Coulanges, Histoire des institutions politi-
ques et l'ancienne France. Cilt II: L'in vasi<;>n germanique.
(Paris}.
Hod gk in (T.), Italy and Her Invaders (2. Tab1. Oxford,
1892). Cllt I.
Rappaport (B.}, Die Einfalle der Ooten in das Romische
Reich bis auf Constantin (Leipzig, 1899).
Schmidt (L.}, Geschichte der deutschen Stamme bis
zum Ausgange der Volkerwanderung (Berlin, 1904). Cilt I.
Do p s c h (A.), Wirtschaftliche und soziale Grundlagen
der europaischen Kulturentwicklung (Wien, 1918). Tadil ve
tevsi edilmi$ ikinci tab1: Viyana, 1923. Cilt I. - Bilhassa garp
i<;in gayet enteresan ve milhim.
Halphen (L.}, Les Barbares: des grandes invasions aux
turques du XI. (Paris, 1926).
ARiANiZM'E DAiR:
G w at kin (H. M.), Studies on Arianism (2. tabi, Camb-
ridge, 1900). Milkemmel bir eser.
Gwatkin (H. M.), Arianism, in the Cambridge Medieval
History, I (Cambridge, 1911 ). sah. 118 - 142.
BU DEVRiN BiZANS EDEBiY A TINA DAiR :
Christ (W.), Geschichte der griechischen Literatur (6.
tabr. Munchen, 1924). Cilt II, 2.
Barden hewer (0.), Patrologie (3. tab I. Freiburg i. - Br.
1910}. - T. ]. Shahan tarahndan yaprlmi$ ingilizce tercilmesi
(freiburg i. Br. and Saint Louis, Minnesota, 1908).
Barden hewer (0.), Geschichte der altkirchlichen Lite-
ratur (Freiburg i. Br.}. Cilt III, 1912 (IV ilncli asrr); IV, 1924
(V inci asrr}.
Harnack (A.), Lehrbuch der Dogmengeschichte (4. tab1,
Tubingen, 1909). Cilt II (IV ilncli ve V inci asrrlar).-E. Speirs
ve ]. Miller tarafmdan yapilmi$ ingilizce terclimesi (Lon-
don, 1898); cilt IV (3. tabma gore tercilme edilmi$tir).
Eskikitaplarim.com
FASIL Ill
BUY0K JUSTiNiAN VE iLK HALEFLERi
(518 - 610)
Zenon ve Anastas'm halefleri, gerek di$ ve gerek i<;
siyasetlerinde, bu iki imparatorun takip etmis oldugu yolun
tamamiyle aksini tuttular: bunlar terk ile garbe ehem-
miyet verdiler.
518- 610 DEVRESi iMPARATORLARI
518 ile 578 seneleri arasmdaki devrede taht, im-
paratorlar tarahndan i$gal edildi: ilk evvela Anastas'm olil-
munden sonra tesadufi olarak tahta <;Ikanlan . imparatorun
muhafiz k1taah kumandam ("excubitor, lar kontu) (1) Eski
Justin (518- 527); sonra Justin'in meshur yegeni BOyUk
Justinian (527-5.65); en nihayet, bu son imparatorun yegeni
Gen<; Justin ismiyle tamlan Justin II (565- 578). Justin ve
Justinian adlarma bunlarm men$e' meselesi pek yakmdan
baglld1r. Birc;ok alimler uzun muddet Justin ve Justinian'm
slav neslinden olduklanm tarihi bir hakikat olarak kabul
etmi$lerdir. Bu faraziyenin esasm1 Justinian'm hocas1 papas
Teofil ta_rafmdan yazilmiS ve Vatikan kiitliphanesi muha
1
IZI
Nikola Alemannus tarafmdan XVII nci asnn baslangicmda
nesredi1mis olan imparator Justinian'm bir hal tercumesi
teskil etmektedir. Burada Justinian ve akrabalan, guya mem-
leketlerinde olduklan isimler altmda zikro:unmakta-
dir; slav lisaniyah sahasmdaki en yuksek otoritdere gore bu
isimler slav isimleridir: Mesela Justinian'm ad1 "Upravda,
"hakikat, adalet, manasma gelmektedir. Alemannus'un el
yazmasm1 XIX uncu asrm sonunda (1883) kesf ve tetkik eden
ingiliz alimi Bryce, XVII nci asrm yazllml$
olan bu el yazmasmm efsanevi mahiyette oldugunu ve hic;bir
tarihi k1ymete malik bulunmadtgmt ispat etmi$1ir: Binaenaleyh
Eskikitaplarim.com
BUYUK JUSTiNiAN
Eskikitaplarim.com
166 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
justian'm slav men$e'i faraziyesini buglin hie; nazan itibare
almamak laztmdtr (2). Bazt mehazlara istinaden belki
justin ve justinian'm illiryah veyahut Arnavut olduklan
kabul olunabilir. Her ne hal ise, justinian bugtinkil Osktip
civarmda, Arnavutluk hududunda bir Makedonya koytinde
dtinyaya gelmi$tir. Birkac; alim justinian'm sillalesini Dar-
danya, yani Yukan Makedonyada oturan ?-omah kolonlara
kadar <;tkartmaktldtrlar (3). Binaenaleyli devrin ilk il<;
im paratoru illiryah yahut Arnavuttular; fakat bunlar Roma-
hla$IDI$ illiryah yahut Arnavuttular: bunlarm ana lisant
Iatince idi.
Sthati bozuk olan justin II evlads1z oldil. Kanst Sofia'nm
tahrikah neticesinde, im paratorluk ordusu kumandanlanndan
Trakyah Tiber'i evlat edindi ve Cesar nasbetti. Bu miinase-
betle justin, katipler tarafmdan "stenografiye, edilmesi saye-
sinde, orijinal $eklinde zamammtza kadar gelmi$ olan gayet
entt.resan bir nutuk irat etti. Nedamet ve samimiyet hislleri.
ihtiva eden bu nutuk muastrlar i.i.zerinde pek derin bir tesir
yaph (4). Bu nutuktan i$te birkac; parc;a:
Sunu biliniz ki sizi takdis eden, size bu riltbeyi ve ni$an-
lan vercn ben degil, fakat Allahhr ... Simdiye kadar kralic;:eniz
olan kadma bir ana gibi htirmet ediniz; evvelce bu kadmm
kolesi, $imdi ise evladt oldugunuzu unutmaymtz. Ka.n dok-
mekten haz duymaymtz; katillerle sue; ortakhgt yapmaymtz;
fenaltga kar$1 fenahkta bulunmaymtz; c;UnkU siz de sonra.-
benim gibi, sevilmezsiniz!.. imparatorluk mekanizmast beni
gururlandJrdJgt gibi sizi de gururlandtrmasm!.. Orduya dikkat
ediniz; m Unaftklan te!;>vik etmeyiniz ve halkm "selefi $6yle-
idi veyahut boyle idi, demesine mahal vermeyiniz; c;ilnkii
-size bunlan $ahsi tecri.ibeme istinaden soyltiyorum, (5).
Justin II nin sonra Tiber "Tiber II, ismi altm-
da hi.iki.im stirdi.i (578- 582). Bu zatla justinian si.ilalesi sona
erdi. Tibere, damadt Ma vrikius, halef oldu (582-602). Mehaz-
larda bu son imparatorun men$e'i' hususunda mtibayenet
vard1r. Baz!lan bu zatm ailesinin Kapadokyanm uzak !;>ehir-
lerinden Arabissus'tan (6) ne!?et etmi$ oldugunu, digerleri
ise, Mavrtkius'a Kapadokyah ilnvamm vermekle beraber,.
bu zatm Bizans tahhna <;tkml$ olan ilk Grek oldugunu iddia
etmektedirler (7). Fak<:Jt bu ibareler arasmda hakiki bir
tezat yoktur: Mavrikius'un, Kapadokyada dogmu$ olmakla.
beraber, hakikaten Grek neslinden ilk Bizans imparatoru.
Eskikitaplarim.com
BUYUK JUSTiNiAN VE TEODORA 1611
olmas1 pekala mtimktindtir ( 8 ). fakat diger bir an'aneye
gore Mavrikius Romahd1r (9). En nihayet J. A. Kulakovski,
Kapadokya ahalisinin Ermeni oldugunu nazan itibare
alarak, Mavrikius'un dahi Ermeni olmasm1 muhtemel adde-
diyor (10). justinian devrinin son imparatoru, Mavrikius'u
tahttan indirmi$ olan Trakyall tiran Fokas olmu!?tur (602-610).
JUSTiN I
Tahta culusundan itibaren Justin I, iki selefi tarahndc n
takip edilen dini siyaseti terketti: Kat'i olarak Kad1koy
doktrinin taraftarlanm iltizam etti ve monofisitlere
detli bir itisaf devri ac;h. Hukumet Roma ile ve Zenon
ve Henotikon zamamna kadar dayanan ve garp kilise-
leri arasmdaki anla$mamazhk sana erdi. Bu devir impara-
torlarmm dini siyaseti ortodoksluga istinat etti ve
bir kere daha, vilayetlerini kendinden
B0Y0K JUSTiNiAN. TEODORA
justin I e devrinin en mtihim simas1 alan yegeni justi-
nian halef oldu (527 - 565).
justinian adma Bizans devrinin en enteresan ve en zeki
kadmlanndan biri olan kans1 Teodora'nm ad1 pek s1k1 su-
rette baghd1r. Justinian'm muas1n Prokop'un "Gizli Tarih, i
Teodora'nm gene; senelerinde oldugu fuhnah hayah
oldukc;a canh renklerle tasvir etmektedir: Eger muellife
inanmak Hipodrom (Atmeydam) ay1lan bekc;isinin
k1z1 olan Teodora o devir tiyatrosunun ahlaks1z muhitinde
ve bir c;ok a$k maceralan gec;irmi$tir. Teodora'ya
tabiat buyuk. bir guzellik, zerafet ve zeka bah$etmi$ti. Diehl'e
gore bu kadm "istanbulu eglendirmi!;J, mest ve rezil etmi$-
tir.. ( 11 ). Prokop namuslu adamlann sokakta Teodora'ya
rastgeldikte, elbiselerinin bu kadma stirtintip kirlenmemesi
l<;In, yollanm degi$tirdiklerini naklediyor ( 12). fa kat
mustakbel kralic;enin genc;ligine ait btitlin bu utandlriCl
teferruah en btiyuk kayd1 ihtiyatla telakki etmek lazimd1r
<;unku tekmil bunlar justinian ve Teodora'y1 kirletmek ga-
yesiyle "Gizli Tarih, i kaleme almi$ olan Prokop'tan <;Ikmak-
tadlr. Hayatmm ilk k1smmm f1rhnall senelerinden sonra
Teodora bir mtiddet ic;in payitahttan aynhyor, Afnkaya gidi-
Eskikitaplarim.com
168 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
yor ve orada bir ka<; sene kal!yor. istanbula avdetinde ar-
hk evvelki hafif me!?rep tiyatro sanatkar1 degilJir. Sahneyi
terkelmi$tir ve mtinzevi bir hayat siirmektedir; vaktinin
buyuk bir ktsmmt yun bukmekle gec;irmekb ve dini mesele-
lere kan;a buyilk bir alaka gostermektedir. i;;te bu devirde
justinian Teodora'y1, ilk defa olarak gordil. Kadmm guzell gi
imparator iizerinde btiyuk bir tesir yaptJ; justinian Teodo a'y1
sarayma getirtti, patri<;i mertebesine <; kard1 ve bir miiddet
sonra bu kadmla evlendi. justinian tahta <;Ikhkta Teodora
Bizans imparatoric;esi oldu. Yeni ro!Unde Teodora, i$gal
ettigi yiiksek mevkie tam manasiyle lay1k oldugunu ispat
etti: Kocasma sadtk kaldt, hi.ikO.met i$1Cri ile alakadar oldu ve
bu sahada bilyuk bir dirayet gosterdi ve justinian'a, idari
hususlarda, bir<;ok tesirlerde bulundu. A$agtda t=krar bah-
sedecegimiz 532 isyamnda, Tebdora son derece muh im bir
rol oynad1. Harikula.de sogukkanhhgt ve azmi sayesinde im-
paratorlugu belki yeni igti$a$lardan kurtard1. Din sahasmda
monofisizmi tercih ettigini alenen goserdi: Bu sabada hath
hareketini laytkiyle tayin edemiyen ve monofisizme taviz-
lerde bulunmakla b e r a b ~ r . hayah muddetince, ortodoks!ugu
iltizam etmi$ olan kocasmm tam manasiyle mL1anz1 oldu.
Bu no.ktada Teodora, hakikatte imparatorlugun en hayati
kts1r:nlanm te$kil eden monofisit $ark vilayerlerinin ehemmi-
yetini kocasmdan daha iyi anlami$ oldugunu gosterdi. Teo-
dora justinian'dan c;ok evvel, 548 de, kanserden oldil (13).
Ravenna'da, San Vitale kilisesinde, VI net asra izafe olunan
me$hur rnozayikte, Teodxa, imparatoric;e elbiselerini giymi$
oldugu halde ve maiyetiyle birlikte
1
tasvir edilmi$tir.
Oerek Teodora'nm muas1n kilise tarih<;ileri, gerek daha
muahhar tarihc;iler, imparatorice hakkmda son derece sert
hukumler vermi$lerdir. Bununla beraber ortodoks takvi-
minde, 14 ikinci te$rin hizasmda $U ibareyi okumak kabildir:
"ortodokos hilkiimdarlardan justinian'm urucu ve krali<;e
Teodora'mn dogum y1h, ( 14).
jUSTiNiAN'IN DI;; SiYASETi VE iDEOLOjiSi
justinian'm yapml$ oldugu mliteaddit harplerin bir kiSml
tecavuzi, bir ktsm1 ise tedaflii mahiyette olmu$tur. Bunlardan
baztlan garbi Avrupadaki barbar Oermen devletler1 ve diger-
leri ise $arkta iran ve $imalqe Slavlara kar$1 yapilmi$hr.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiA!'I'IN DIS SiYASETi
Justinian, kuvvetlerinin bilyuk kasmmt garbe sevketti;
burada Bizansm askeri faaliyeti parlak bir muvaffaktyetle
neticelendi. Vandallar, Ostragatlar ve bir dereceye kadar
Vizigatlar Bizans imparatarunun hakimiyeti altma girmek
mecburiyetinde kaldilar. Akdeniz bir nevi Biza.ns golli aldu.
Kanunnamelerinde justinian "Caesar Flavius Justinianus,
Almannicus, Gathicus, Franciscus, Oermanicus, Anticus, Ala-
nicus, Vandalicus. Africanus, gibi ilnvanlar ta;;tmaga muvaf-
iak aldu. Fakat dt;; siyasetinin bu parlak manzarasmm bir de
ters taraft vardt. Bu muvaffakiyet imparatarluga pahahya,
hem de pek pahahya mal aldu; <;unku neticede Bizans hii-
kumeti ikttsadl sanada bitkin bir hale geldi. Ve ardulann
garbe sevkedilmesi yuzilnden, ;;ark ve ;;imal iranhlarm, Slav-
lann ve Hunlann istilalanna ac;tk btraktlmt;; aldu.
justinian'm fikrine gore imparatarlugun ba;;ltca du;;man-
Jan Germenlerdi. Bu suretle Germen meselesi VI net astrda.
Bizans imparatarlugu i ~ i n , yeniden artaya <;tkh; yalmz ;;u
farkla ki Vinci astrda Germenler imparatarluga tecaviiz edi-
yarlc.rdi; VI nc1 as1rda ise imparatarluk Oermenlere taarruz
etmi;;tir.
justinian, tahta <;Ikhkta, iki bilyuk fikrin mumessili aldu:
imparatarluk fikri ve hiristiyanltk fikri. Kendini Ramah <;esar-
1arm halefi adjeden Justinian, imparatarlugun I inci ve II nci
as1rlardaki hudutlanm yeniden tesis etmegi mukaddes b1r
vazife telakki etti.- justinian, bir h1ristiyan imparatoru almak
hasebiyle, arianist Oermenlerin artadaks ahaliyi tazyik etme-
lerine milsaade edemezdi. istanbul imparatarlannm, <;esarla-
nn me;;ru' varisleri almalan hasebiyle, a devirde barbarlann
isgalinde bulunan garbi Avrupa iizerinde tarihi haklan vardt.
Oermen ktra Ian, kendilerine garpte kudret bah;;etmi;; alan
Bi,zans imparatorunun vasalleri mesabesinde idiler. Frank
karalt Klavis imparatar Anastas tarafmdan kansi.il makamma
<;lkanlmista; ayni Anastas Ostragat ktrall Teadarik'in kudre-
tini resmen tamm1;>ti. - Gatlarla harbe ba;;lamaga karar ver-
<iigi e:mada justinian ;;oyle yaztyar: "italyam1z1 cebren
zaptetmis alan Gatlar bu memleketi bize geri vermekten
imtina etmi;;lerdir, (15). justinian, imparatarluk hudutlan
dahilinde bulunan bi.HOn valilerin tabii hilki.imdan almakta
devam ed yardu. Bir hu istiyan imparataru aldugundan
dalayt biitun dinsizler, raflziler veyahut putperestlere
Eskikitaplarim.com
170 BiZANS. iMPARATORLUGU TARiHi
hakiki dini telkin etmekle mi.ikellef bulunuyardu. IV iincli
as1rda (:esarea'h Evse':J tarafmdan artaya alan bu
nazariye VI nc1 asnda daha henliz kuvvetini muhafaza edi-
yardu. Bir Navel'in (16) ifadesine gore, bir zamanlar iki
Okyanas sahillerine kadar uzanmi$ alan ve Ramahlann
ihmali yUzUnden elden bulunan birle$ik Rama
imparatorlugunu yeniden ihya etmenin kendisi ic;in bir va
zife alduguna inanmi$ alan Justinian bu nazariyeyi
kanaatine esas ittihaz etmi$tir. Bu eski nazariyenin bir
neticesi, Jmtinian'a, bu suretle meydana getirmi$ aldugu
imparatarlukta, gerek putperestler ve gerek raf1ziler ic;in, bir
tek h1ristiyan dini tesis edilmesi icap ettigi kanaatini
almasidJr. i$te bu geni$ palitikaciyl ve bu hac;hyt.
a zaman malum alan di.inyay1 kendine tabi k1lmak hulya-
SlJla alan idealaji bundan ibarettir.
fakat imparataru!J, Rama imparatarlugunun elinden <;Ik-
alan yerler hakkmda ileri sUrdi.igU muazzam hak iddi-
asmm munhasnan kendinin $ahsi kanaati almadigmi unut-
mamak laz1md1r. Bu kabil hak iddialan barbarlann i$gali
altmda bu!unan vilayet ahalisi i<;in gayet tabii idi. Arianistle-
rin hakimiyeti altma girmi$ alan bu vilayetlerin yerlileri
Just inian'! kendilerinin yegane mildafii telakki ediyarlard1.
Bilhassa Vandallarm elinde bulunan Afrikadaki vazi-
yete tahammlil etmek glic;tli: Vandallar hakikaten mahalli
artadaks ahaliye $iddetli itisaflarda bulunmu$lar, bir c;ak:
vatanda$ ve rlihhaniyet mi.imessillerini hapse atmuiilar ve
bunlann mal ve mlilklerinin bliylik bir ktsmim mlisadere
etmi$lerdi. istanbula gelmi$ alan ve aralannda bir c;ak arta-
daks p iskapas bulunan Afrikah muhac1r ve si.irglinler impa-
ratara, Vandallara kar$1 yi.irlimesi i<;in, yalvanyarlar ve bu
te$ebbi.isli yerlilerin umumi bir ayaklanmas1 takip edece-
gini temin ediyarlard1. '
Buna benzer vaziyetlere italyada dahi rastlamyardu;
burada, Teadarik'in devamh dini mlisamahasma ve Rama
medeniyetinden duydugu bliyilk hazza ragmen, mahalli ahali
derin bir ha$nutsuzluk duyuyar ve bir glin italyayi mUs-
tevLierin bayundurugundan kurtanr ve artadakslugu yeni-
den ihya eder iimidiyle nazarlanm istanbula c;eviriyardu.
Barbar k1rallan dahi bizzat imparatarun haris emellerini
destekliyarlard1. Bunlar imparatarluga kar$1 buyuk bi]j hilr-
Eskikitaplarim.com

JUSTiNiAN'IN HARPLERi 171
met gostermekte, her tUrlU vasttalarla imparatora alan mer-
butiyetlerini izhar etmekte, fahri Roma Unvanlan ic;in bilyilk
bir tehalllk gostermekte, sikkelerinin imparatorun
resmm1 koymakta ilah . . . . devam ediyorlardt. Bunlar,
Diehl'in yazd1g1 gibi ( 17), Vizigot prenslerinden birinin
soylemi$ oldugu $U cilmleyi memnuniyetle tekrarlamaga
haz1rd1lar: "Evet, imparator yer yilzilnde bir Allahd1r. Her
kim imparatora el kald1nrsa bu cilrmil kendi kam ile
oder" ( 18).
Afrika ve italyadaki vaziyetin imparatorun lehinde olma-
sma ragmen Justinian'm Vandalia r ve Ostr()gotlara kar$1
ac;mi$ oldugu harpler son derece mil!;ikill ve uzun olacaklardt.
VANDALLARA, OSTROGOTLARA VE ViZiGOTLARA
Y APILAN HARPLER. BU HARPLERiN NETiCELERi. iRAN.
SLAVLAR. JUSTiNiAN'IN SiY ASETiNiN EHEMMiYETi.
Vandallara kar$1 yap1lacak seferin pek kolay olm1yacag1
Deniz vas1tasiyle $imali Afrikaya, kuvvetli
bir do.nanmaya malik alan ve V inci asnn ortasmda Roma-
ya kar$1 bir baskm te$ebbi1si.inde bulunmw;; alan bir kavme
kar$1 harbedecek bir ordu gondermek icap ediyordu. Diger
taraftan imparatorluk ordusunun bilyi.ik bir k1smmm garbe
nakli $arkta vahim neticeler tevlit edebilecek mahiyette idi;
c;Unkil burada imparatorlugun en tehlikeli dil!;imam alan
iran, Bizans devletiyle mi.itemadi hudut muharebelerinde
bulunuyordu.
Prokop, Afrika seferi meselesinin ilk defa mi.inaka$a edil-
digi isti$are meclisi celsesine dair enteresan malumat ver-
mektedir ( 19). imparatorun en sad1k mi.il]a virleri bu
i$in muvaffakiyetle neticelenmek imkanlan hususunda te-
reddi.itlerini izhar ettiler ve boyle bir seferin mevsimsiz
oldugunu ileri sUrd iller. Justinian dahi tereddil t etmege
ba$lam1$h; fakat k1sa bir milddet sonra za'fma galebe c;ald1
ve ilk projesi Uzerinde 1srar etti. Sefere karar verildi. Aym
zamanda lranda bir hanedan degi$ikligi vukubuldu ve Justini-
an, yeni hilki.imdar ile, 532 de, "ebedi sulh,. aktine muvaffak
o!du; Bizans i<;in bir zill eden sulh $artlanna gore,
Bizans devleti iran k1rahna senevi bir vergi vermegi taahhilt
ediyordu. Bu muahede Justinian'a garpte hareket serbestisi.
Eskikitaplarim.com
172 BiZANS iMPARATORLUOU TARIHi
veriyordu. Justinian ordu ve don an man m az bir
mi.iddet evvel bahsedecegimiz) "N1ka isyam, iEmiyle
maruf bi.iyi.ik dahili isyam ohn Belisar'I
ge<;irdi. Bu kumandan, bi.iti.in asker i sderlerinde, imparato-
run en k1ymetli yardtmCI51 olarak temayi.iz edecekfi.
Bu devirde gerek Vandallar ve gerek Ostrogotlann arhk
eski devirdeki tehlikeli olmadtklanm hattrlatmak
laztmdtr. Cenup memleketlerinin y1pratJCI iklimi ile imtiza<;
ve Roma medeniyetinin tesiri alhnda alan
bu kavimler ktsa bir m i.iddet zarfmda esld ener ji ve ktymet-
lerini kaybetmi!;;lerdi. Oermenlerin arianist itikatlan bunla-
nn, bu memleket.erin Ramen ahalisiyle, dostr ne mi.inasebat-
ta bulunmalanna mani oluyordu. Berber kabilelerinin mi.ite-
madi isyanlan dahi Vandallann zaytflamastnda mi.ihim bir
ami! oluyordu. Justinian vaziyeti tamamiyle ' kavradt: Mahir
bir siyaset takip ederek Vandallar arasmdaki dJhil1 nifak1
:l?iddetlendirmege muvaffak oldu. Esasen Germen ktralllkla-
nnm keudi aleyhinde hi<;bir zaman
hakikate:1 Ostrogotlarm Vandallar ile aras1
ortodoks Franklar Ostrogotlar ile daimi: mi.icadelede bulunu-
yorlardJ; harp sahasmdan <;ok uzakta Lulunan is pan ya Vi-
zigotlanmn, Justinian'a kan;a yap:lacak bir seferde, faa! bir rol
oynamalan gi.ic;ti.i. Tekmil bu hususlar Jusfnian'a
nm ayn ayn maglup etmek i.imidini veriyordu.
Vandallara yapllan harp, baz1 fastlalarla, 533 ten
.548 e -kadar devam etti (20). ilk evve'a Belisar k1sa bir
mi.iddet zarhnda kazanmi$ oldugu parlak zaferler sa' e:;inde,
.bi.itun Vandal ktralllgmi tahakkum altma ald1. Muzaffer Justi-
nian beyanatta bulunuyor: "Allahm lutfu bize yaln1z Afri-
kayt, bi.iti.in vilaye1leriyle, fakat Vandallann
Romanm zaptlnda igtinam etmi$ olduklan imparator.uk ala-
metlerini dahi bizlere iade etti, (21). Harbi bitmi$ addeden
imparator Belisar'I, ordunun bi.iyi.ik k1sm1 ile birlikte,
istanbula c;ag1rth. h;te o zaman Afrikada mi.ithi!;i bir isyan
mahalli Berber kabilelerinden Magribiler a\ak-
land!lar ve Afrikada olan kuvvetler i bun lara
kar$1 <;etin bir mi.icadde a<;mak mecburiyetinde kald1.
Afrikada Belisar'1 istihlaf olan Salomon tam am iyle mag-
lCip edildi ve oldi.iri.ildi.i (544). Mi.icadele y1pratic1 bir suret e
548 e kadar devam etti ve ancak bu ta1 ihte imparatorluk
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN HARPLERi
otoritesi bu havalide, eger tabir caiz ise, nihai olarak tees-
sus etti. su kat'i zafer muktedir bir diplomat ve general olan
Jan Troglita sayesinde elde edilmiti. Jan'm muvaffakiyetleri
Afrikaya takriben kirk senelik tam bir silkfm bah$etti.
Jan Troglita, Belisar ve Salomon ile birlikte, Afrikay1
imparatorluk namma yeniden fethetmh;; o1an lie; kahraman-
dan biridir (22). Troglita'nm gormu;; oldugu bilyilk i;;ler
Afrikah ;;air Korippus'un "Johannis, adll tarihinde tasvir
edilmi;;tir (23).
Justinian'm flituhat planlan ;;imali Afrikada tamamiyle
tatbik olunamami;>ti: Bu k1t'anm, Atlantik denizi civanndaki
ga:-p kismi, Her kill sutunlannda n pek uzak olm1yan ku v-
vetli Septum (bugilnkil Ceuta ispanyol kalesi) kalesi milstesna
olmak ilzere, tekrar fetheddmemi;;ti. Faka1 ;;imali Afrikamn en
bilyi.ik kismi, Korsika, Sardunya, ve Balear adalan, impara-
torlugun gayri milfarik kistmlan olmw;;lard1. Justinian geri
almmi;> olan memlek:=tlerde nizam1 yeniden tesis etmek ic;in
bilyiik bir azim ile ugra;;ti. Bugiln dahi, Justinian tarafmdan
;;imali Afrikada bina edilmi$ olan birc;ok bizanten kale ve
tahkimat bakiyeleri bu imparatorun, memleketin mildafaas1
ic;;in, sarfetmi;; oldugu bilyilk faaliyete $ehadet etmektedirler.
Ostrogotlara kar$1 yapllan sefer daha yipratiCl oldu. Bu
sefer, yine baz1 fasilalarla 535 ten 554 e kadar devam etti
(24). Bu tarihler bu seferin, ilk 13 sene zarfmda, Vanda-l-
lara kar;;1 yapilan harp ile aym zamanda icra edilmi$
oldugunu gostermektedir. Justinian ilk evvela Ostrogot-
lann dahili i$lerine mildahale etmege ba;;lad1; bundan son-
ra askeri harekata giri;;ti. Bir ordu, o zamanlar Ostro-
got kirall!gma tabi alan Dalmac;;yanm fethine ba;>L:Jdl. Di--
ger bir ordu ise. Belisar'm kumandasmda, deniz brikiyle
Sicilyaya <;Ikh; bu aday1 fazla mil;;killata ugramaks1zm, zapt-
etti, bundan sonra italyaya gec;erek Napoli ve Romay1 fe!h-
etti. Az bir milddet sonra, 540 da, Ostrogotiarm merkezi
Ravenna Belisar'a kapllanm ac;;h. Bu kumandan, esir etmi;;.
oldugu Ostrogot k1rah ile birlikte. istanbula a vdet etti. Justi-
nian evvelce ta;>1m1;> oldugu Africanus ve Vandalicus
unvanlanna bir de "Gothicus, unvamm ilave etti. italya kat'i
olarak Bizans tarafmdan fethedilmi;; gibi gorilnilyordu.
i$te bu esnada Gotlar arasmda azimkar ve degerli bir
;;ef, Ostrogot istlklalinin son mildafii k1ral Totila belirdi. Bu
Eskikitaplarim.com
174 niZANS iMPARATORLUGU TARiHI
k1ral Ostrogot istiklalinin son mi.idafii Totila Got-
lann vaziyetini k1sa hir zamanda di.lzeltti. Kuahn elde ettigi
askeri m u vaffakiyetler i.izerine Belisar iran dan geri c;ag1nldi
ve ha$kumandanhgi deruhte etmek i.lzere italyaya gonderildi.-
Fakat Belisar'm, hi.lyi.lk takviye ku vvetleri almadan, italyada
Bizans hakimiyetini tekrar tesis etmesine imkan yoktu.
Bizanslllann italya ve Adalarda fethetmi$ olduklan yerler
hirer hirer Ostrogotlann eline gec;ti. Mi.lteaddit defalar
Romalllar ve Ostrogotlarm eline gec;mi$ clan hedhaht Roma
$ehri bir harabe y1gmma dondi.l. Bu kadar muvaffak1yetsizlik
tizerine Belisar geri c;aginldi. Vaziyet Narses nammda diger
degerli hir kumandan tarafmdan di.lzeltildi. Narses, strateji
sahasmda hakiki kahiliyetini gosteren hir tak1m mahirane
. askeri hareketlerle Gotlan tahakki.lm albna ald1. - Totila'nm
ordusu 552 de Umbriyada Busta - Gallorum muharehesinde
mi.lnhezim oldu. Totila bizzat firar etmek mechuriyetinde
kaldi ve oldi.lri.lldi.i (25). Kanh elhiseleri ve ta$1-
. d1g1 kiymetli ta$larla si.lsienmi$ serpU$U Narses'in eline
gec;ti ve fstanbula gonderildi; bunlar burada bu kadar uzun
mtiddet imparatorluk otoritesine meydan okumU$ clan hir
di.l$manm yok edilmi$ oldugunu imparatorun nazarlanna arz-
etmek i.izere (Justinian'm) ayaklarma vazedildi (26).
Yirmi senelik tahripkar hir harpten sonr a, 554 te italya,
Dalmac;ya ve Sicilya imparatorluk idaresi alhnda yeniden
hirle$tirildi. Justinian tarafmdan aym sene zarfmda ne$-
redilmi$ clan hir ferman ( Pragmatique Sanction ) arazi sa-
hibi arisiokratlar ve kiliseye Ostrogotlar tarafmdan mi.lsa-
dere edilmi$ clan araziyi ve hilton eski imtiyazlan iade
ediyordu; bu ferman aym zamanda hi.iti.ln servetini kayhetmi$
clan mahalli ahalinin mi.ikellefiyetlerini hafifletecek birtak1m
tedbirler dahi ihtiva ediyordu. Fakat Ostrogot harplerinden
sonra sanayi ve ticaretin inki$afi uzun mi.lcdet i<;in durdu
ve i$c;i huhranmdan dolay1 italya arazisinin hi.lytik hir k1smi
mMruk kald1. Roma hir mi.iddet ic;in, harap olmu$, siyasi
ehemmiyetini kaybetmi$ ikinci derece bir $ehir halini ald1
ve papa tarafmdan bir ilticagah olarak intihap edildi.
Justinian'm son askeri seferi iberya yanmadasmda oturan
Vizigotlara kan;n icra edildi. Justinian Vizigot tahtma namzet
olarak ortaya <;lkrni$ clan bir tak1m $ahtslar arasmda tehad-
. di.is eden dahili mi.icadelelerden istifade etti ve 550 senesin-
Eskikitaplarim.com
"JUSTiNiAN' IN HARPLERi 175
den itibaren bu memlekete kar$1 bahri b ir sefer icra etti (27).
Bizans kuvvetlerinin zaftna ragmen bu .harp c;ok bO.ylik bir
muvaffaktyetle sana erdi. Birc;ok $ehir ve sahil mlistahkem
mevkileri zaptedildi. En nihayet Justinian Kartagen, Malaga
ve Kordova ihtiva eden yanmadamn cenubu
ko;;esini Vizigotlann elinden istirdat etmege ve bundan sonra
fo.tuhabm garpte SenVensan burnu ve Kartagen'in ote-
sindeki mmtakalara kadar gotlirmege muvaffak oldu (28).
Bu devirde alan ispanya vilayeti, baz1
lerle, takriben 70 sene istanbulun hakimiyeti altmda kala-
cakh. Bu vilayetin mlistakilf mi, yoksa Afrika valisinin em-
rinde mi bulundugu kat'iyetle bilinmiyor (29).
Son senelerde ispanyada ve Balear adalannda Bizans
sanah camiasma dahil birkac; kilise ve diger mimari abideler
ke$if ve tetkik fa kat eger buglinkli maluma-
tlmiz ile bir hliklim vermek caizse, bu abideler pek mO.him
degildirler. "Bunlar $im-ali Afrikaya alan sanatm fakir
ve kaba bir devam1 gibidirler. Binaenaleyh ispanyadaki Bizans
. memleketleri Afrikamn siyasi ve aym zamanda artistik vi!ayeti
olmw;;lardtr (30).
J ustinian'm oldgu blitlin bu tecavlizi harplerin
neticesi imparatorluk arazisini iki misli geni$letmek oldu.
Dalmac;ya, italya, $imali Afrikanm ktsmt (buglinkli Cezair
ve Tunusun $ark ktsml) ispanyamn cenubu $arklsi, Sicilya.
Sardunya, Korsika ve Balear adalan Justinian imparatorlu-
guna ilhak edildi. Akdeniz yeniden bir Roma golli oldu.
imparatorlugun hudutlan Herklil slitunlanndan (Oades bo-
gazt) Ftrata kadar uzandt. Fakat olan bu bliylik
muvaffakiyetlere ragmen elde edilmi$ alan neticeler ] ustini-
an'm ilk planlanm tahakkuk ettirmekten uzak kald1; c;lin-
kU justinian biito.n Oarbi Roma imparatorlugunu yeniden
fethetmege muvaffak olamadt. $imali Afrikanm garp msf1,
lberya yanmadasmm bliylik bir ktsmi, Alplerin $imalindeki
Ostrogot ktralllgmm $imal ktsmt (eski Retya ve Norika Roma
vilayetleri) Justinian ordulan tarahndan zaptedilen memleket-
lerin kaldt. Oalya ise Bizans imparatorluguna naza-
ran yalmz mlistakil olarak kalmadt, fakat bir dereceye
kadar muzaffer dahi c;tkh, c;linkii Franklann vaziyetinden
korkan justinian btinlarm ktralma "Provence, i terketmek
mecburiyetinde kald1. Bundan maada yeniden
Eskikitaplarim.com
176 BiZANS iMPARATORLUGU TARIHi
olan bu bi1yi1k Ulkenin he,r tarafmda imparatorun otoritesi
aym derecede saglam olmad1. Hukumet bu havalilere esash
bir tarzda yerlesmek ne kafi miktar askeri kuvvete, ne
de vas1taya malikti. Bu memleketler ise yalmz ku vvet saye-
sinde muhafaza olunabilirdi. Binaenaleyh zahiren parlak olan
Justinian'm bu tecavuzi harplerinde elde ettigi muvaf'aktyet
ler, ileride gerek siyasi, gerek iktisadi baktmdan, vahim mi1s-
kulat tevlit edecek tohumlar ihtiva ediyordu.
Justinian'm tedafui harpleri daha az muvaffaktyetli oldu
ve hatta bazan, neticeleri itibariyle, Bizans devleti I<;m
yuz ktzartacak bir mahiyet ald1. Bu harpler sarkta iranh-
lara ve simalde Slavlar ve Hunlara karst yaptld1.
0 devirde bilinen dUnyanm "iki buyuk devleti, olan
Bizans ile iran, astrlardanberi, Bizans imparatorlugunun sark
hudutlarmda, biribiriyle ytprahct harpler yaptyorlardt. iran ile
aktedilen ve yukanda zikrolunan "ebedi sulh, tan sonra, mahir
ve degerli bir hUkUmdar olan ve garp imparatorunun bUyUk
emeller pesinde kostuguna vaktf bulunan iran k1rah HUsrev
Anusirvan (yani adil) (31) harekete gec,;mege haztrland1. Bi-
zansm hudut vilayetlerinin iran arzett1kleri muhim fay-
dalan mudrik bulunan ve diger taraftan, kendisinden yardtm
isteyen Ostrogotlann bir heyetini kabul eden k1ral "ebedi
sulh,u feshetti ve Bizans imparatorluguna kar!iil muhasamata
basladl (32). Bu suretle iranlllarm lehinde inkisaf eden kanh
bir harp basladt. italyadan getirilmis olan Belisar iranhlara kar-
$1 hie,; bir $ey yapamadt. Husrev Suriyeyi istila etti. "hem eski
ve hem c,;ok ehemmiyetli olan ve zenginlik ve bi1.yi1kliigi1. ni1-
fusu ve glizelligi ve her sahada oldugu inki$aftan
dolayt Romahlarm iarkta sahip oldukla_n blitlin ;;ehirlerin
birincisini teskil eden, (33) Antakyayt yak1p ytktl. Mu-
zafferane ilerleyisinde Husrev Akdeniz sahillerine vardt.
$imalde iranhlar kendilerine Karadenize kadar bir yol ac,;-
maga ugrasttlar ve o zamanlar Bizans imparatorluguna tabi
bulunan Kafkas vilayet:erinden Lazik'teki (bugi1nki1 Lazistan)
Lazlara karit harbetmek mecburiyetinde kaldilar. Justinian
emek sarfettikten sonra, iranhlara buyi..i k bir para
vermek suretiyle, bunlardan bes senelik bir mi..itareke satm
almaga muvaffak oldu. Fakat bu sonsuz mOcadele HUsrevi
ve 562 de, Bizans imparatorlugu ile iran, elli se-
nelik bir sulh garanti eden bir anlasma aktettiler. Muverrih
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN HARPLERi
177
Menandros sayesinde mi.izakerelere ve bu muahede
dair vaz1h ve mufassal maiumata malik bulunuyoruz (34).
lmparator irana senevi: biiyi.ik bir meblag vermegi taahhi.it
ediyor, iran k1rall ise, dini i<;tihatlanndan sarflnazar etmeleri
mutlak $artiyle. irandaki hnistiyanlara din serbestisi bah$e-
decegine dair soz veriyordu. - Romclt ve iranll tacirler, tica-
retleri her ne olursa olsun, yalmz evvelce tesbit
olan ve giimriik te!;>kilatma malik bulunan mahallerden gec,;e-
bileceklerdi Muahedenin Bizans ic,;in muhim olan maddesi Ka-
radenizin cenubu !;>ar1d sahdlerinde bulunan Lazik vilayetinin
iranhlar tarahndan tahliyesini ve Bizansltlara i adesini tazam--
mun eden madde idi. Yani. diger kelimelerle, iranhlar Kara-
deniz sahillerinde tutunmaga muvaffak olamiyor ve bu deniz
yine Bizans!Jlann elinde kahyordu. Bu hadise gerek siyasi ve
gerek iktisadi bak1mdan son derece muhimdi (35).
iran tehlikesinin tehdidi altmda bulunan Justinian pek
uzBk memleketlerde oturan Habe$ler ve Arabistandaki Him-
yari:er ile mi.izakerelere giri!;irni!;itir.
Arabistan yanmadasmm en ilerlemi;; eyaleti, cenubi gar-
bi de bulunan Yemen'di. isadan onceki eski devirlerde bura-
da Saba kiralhgi (Saba- Shoba) bliyi.ik bir inki$afa mazhar
olmu!;>tu; bir efsaneye gore Saba k1ralic,;esi k1ral Siileymam
ziyaret etmi;;ti. M. e. l I nci asnn sonunda bu kiralhk Him-
yari Sabaldar kirall1g1 oldu. Ahalisinin ba$hCa me$galesini
ticaret ve gemicilik te;;kil ediyordu. Bugi.in dahi mevcut alan
birc,;ok harabe ve _kib.beler bu kiralligm kudret ve refahma
$ehadet etmektedirler. Hiristiyanhk bu havalide, M. s. IV i.in-
ci.i asrm ortasmda. yayllmaga ba$lad1; fakat memlekette bin;;ok
mlicahit yef;;tirmi;; olan ibrani dininin ciddi bir muhalifeti
ile kar;;Ila$tl. IVi.incli asnn ilk msfmda ibrani dininin salikle-
rini himaye eden Himyariler (Homerit) k1ral_r cenubi Arabis-
tan hrristiyanlanna kars1 ;;iddeli itisaflarda bulurmaga ba$-
ladi. Buradaki h1ristiyanlann yard1m1na Habe;;istanm hJris-
tiyan ktrall ko$1U ve bunu takip eden mucadelede Yahudi
k1ralma galebe c;ald1. Buti.in Yemeni zaptetti ve hiristiyanlJga
eski yliksek mevkiini iade etmek ic;in bin;ok emekler sarf
etti. iskenderiye patrigine ve Bizans imparatoru Justin I e
ibrani dinine kar;;r kazantm;; oldugu zaferi tep;;ir etti. Jus-
tin'in halefi Buyuk Justinian H"be$ J.Gralllgmm payitahh
Aksum'a ve $imdi Habe$ k1ralmm tahakki.imti altmda bulu-
Bizans imparatorlugu Tarihi 12
Eskikitaplarim.com
178 BiZANS tMPARATORLUGU TARiHi
nan Himyarilere, bu uzak devletlerden, askeri ve ticari plan-
Ian i<;in, istifade etmek ve bilhassa iranlllara k a r ~ n bunlarm
yardimmi temin etmek maksadiyle, bir he yet gonderdi. "Ha-
be$1erin ifa edebilecekleri yegane hizmet, ipegi Serendip
adasmdan alarak K1z1ldeniz limanlanna kadar getirmek su-
retiyle, iranhlarm inhisannda bulunan ipek ticaretine bir
nihayet vermekti; bu hizmet kendilerine dahi biiyiik faideler
temin edebilirdi, (36). Habe$ k1rah Justinian ile birle$-
mege muvafakat etti ve kendisinden istenilen !;)eyi yapaca-
gma dair soz verdi. fqkat ne kendisi, ne de Yemendeki
vasah vaitlerini yerine getiremediler. Birinci heyetten son-
ra Justinian'm Habe$istana ve Vemene Nonnosus nammda
birisini gondermi$ oldugunu biliyoruz (37); fakat bu zata
dair, seyahati esnasmda ge.rek insanlar ve gerek hay-
vanlar yiiziinden bin:;:ok tehlikelere ugrami$ oldugundan
m3ada, hie; bir malO.matlmiz yoktur.
$imalde, yani Balkan yanmadasmda yap1lan tedaff'!i harp-
ler <;ok ,ba$ka oldular. Yukanda soylemi$ oldugumuz ve<;hi-
le, Anastas zamamndan itibaren, $imal barbarian, Bulgarlar
ve ihtimal Slavlar, yanmada vilayetlerini yak1p yikmi$-
lardl. Justinian devrinde Slavlar, ilk defa olarak, bu isim
altmda ortaya <;Ikiyorlar. Prokop, eserlerinde bunlan "Skla-
venes, olarak gostermektedir. Prokop'un "Hun, tesmiye et-
tigi biiyiik Slav ve Bulgar kafileleri bu devirde hem en her
sene Tunay1 ge<;tiler ve olduk<;a derin bir surette Bizans ara-
zisinin ic;erlerine nufus ettiler ve rastladJklan her $eyi yak1p
yikhlar. Bunlar bir taraftan payitahtm varo$lanna kadar so-
kuldular ve Marmara havzasma niifuz ettiler; diger taraf-
tan Yunanistana girerek Korint berzahma ve garbte, Adri-
yatik sahillerine kadar, yayiidilar. Vine Justinian devrinde
Slavlar Ege sahillerine inmek arzusunu izhar etmege ba$-
lad!ld.r. Bunlar denize inmek i<;in biiyiik emekler sarfettiler
ve bu yiizden imparatorlugun en miihim $ehirlerinden olan
Selanigi tehdit ettiler; bu $ehir ve civan az bir miiddet
sonra bir Slav merkezi oldu. imparatorluk ordulan Slav
istilalarma kar$1 $iddetli bir miicadele a<;hlar ve bir<;ok
defalar miistevllleri Tunanm ate sahiline atmaga muvaffak
oldular. fakat Bizans topraklanna girmi$ olan biiton
Slavlann tekrar memleketlerine avdet etmemi$ oldugu en
biiyiik kat'iyetle soylenebilir. Diger miihim sahalarda me$-
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN HARPLERi 179
--------------------------
gul olan Justinian ordulan Slavlarm her sene yaphklan
akmlara kat'i surette nihayet veremediler ve Sla vlann bir
k1sm1 memlekete yerle;;ti. Justinian devri, Balkan yanm-
adasmdaki Slav meselesinin temellerini atm1:;> oldugundan
dolay1, calibi dikkatdr: bu mesele VI nc1 asnn sonunda ve VII
nci asnn ba;;langtc1:1da Bizans son derece biiyilk bir
ehemmiyet kesbedecekti.
Slavlardan maada Gepid'ler ve Kotrigur'lar (Hun Irki-
nm bir kolu) Balkan yartmadasm.m $imalini istila ettiler. 558-
559 senesi kl$Inda Kotrigurlar, Zabergan'm idaresinde,
Trakyaya girdiler. Buradan Yunanistam yagma etmek kin
bir ordu aynld1; ikinci bir ordu Trakya Hersonnes'ini ( Ge-
libolu istila etti; siivarilerden murekkep
bir ordu ise, bizzat idaresinde, istanbul ilzerine
yilriimege ba$lad1 Memleket yak11Ib ytk1ld1. Payitahtt.l panik
ba$g6sterdi. istilaya ugram1;; olan vi!ayet kiliselerinin biltiln
k1ymetli e;;yas1 ya payitahta nakledildi, yahut deniz tarik1
ile Bogazm Anadolu sahiline Bu tehlikeli anda Jus-
tinian, istanbulu kurtarmak i<;in, Belisar'a mOracaat et i. Kot-
rigurlar, tic; cepheli taarruzlarmda maglub edildiler. fakat bu
isttla yilziinden Trakya, Makedonya ve Tesalya, iktisadi ba-
kimdan, miithi$ 1zhraplar c;ekti ( 38).
Hun tehlikesi yalmz Balkan yanmadasmda degil, fakat
Karadenizde miinferit bir yanmada te$kil eden ve k1smen
Bizans imparatorluguna tabi olan K1nnida dahi kehdini gos-
terdi. Bu barbar mmtakalarda grek medeniyetini as1rlarca mu-
hafaza etmi;; olmakla ;;ohret iki $ehir vard1: Herson
ve Bosfor $ehirleri; bundan maada bu iki $ehir imparatorluk
ile bugiinkil Rusya arazisi arasmda yapllan ticarette milhim
bir rol oymyorlard1. V inci asnn sonlanna dogru Hunlar
yanmadanm bilyiik bir ktsmmi i;;gal etmi$ler ve bu suretle
buradaki Bizans arazisini tehdide ba$lami;>Iardi. Diger taraf-
tan K1nmm daglarmda kilc;iik bir Got kolonisi vard1: Bura-
mn merkezi Doru $ehri idi; Bizansm himayesinde bulunan
bu $ehir dahi Hunlarm tehdidine maruz bulunuyordu. Hun
tehlikesi kar$1Sind'l Justinian bugiln dahi bakiyeleri gorillen
biq;ok kale ve uzun surlar yapt1rd1 ve evvelce mevcut
olanlan tamir ettirdi (39). Bu suretle bir nevi "Tavrik mildafaa
hatt1, (Limes Tauricus) meydana geldi. Justinian'm viicude getir-
mi;; oldugu miistahkem hat sayesinde Hun tehlikesini, K1nm
Eskikitaplarim.com
ISO BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
yanmadasmdak i Bizans topraklan ve Got kolonisi i<;in, ber-
taraf etmege muvafiakiyet has1l oldu (40).
En nihayet, Justinian ve Teodora'mn hlr.s1iyanhgl yay-
male hususunda sarfe1tikleri gayretler Nilin yukan kJSimla-
nnda, yani M1s1r ile arasmdaki mwtakada oturan
Afrika kavimlerine kadar uzand1. Bu mwtakada iki kavim
oturuyordu: birinci $elalenin alt klsJmlannda Blemmyiler;
bunlann cenubunda Nobad'lar. Teodora'nm azim ve mehareti
sayesinde Nobadlar ve k1rallan Sllko hiristiyanhgi, monofisit
doktrinine gore, kabul ettiler (41). Bilahare, bir Bizans
generalinin Silko ile mi.1$terek faaliyeti, Bilemmyilerin dahi
aym dini kabul etmelerine mlincer oldu. Silko, elde etmi$
oldugu zaferi tebcil etmek lizere, Blemmyi mabetlerin-
den birinde bir kitabe hakkettirdi: Bury'nin i$aret ettigi gibi
"bu kli<;Uclik k1ralm tefahiirli ancak bir Attila yahut bir
Timurun agzma yak1sabilirdi, ( 42 ). Bu kitabede Silko
kend:ne linvanlan vermektedir: "Ben, Silko, Nobadlarm
ve blitun, Habe$lerin hliklimdan (43).
]ustinian'm harici siyasetinin bir plan<;osu yapliacak olur-
sa imparatorun bi.iti.in limit ve planlanm h i<;te tahakkuk ettir-
ememi$ olan bu sonsuz ve y1prat1ct harblerin imparatorlu-
gun umumi durumu lizerinde me$'um neticeler husule
getirmi$ oldugu gorU!Ur. Evvela bu devasa seferler muaz-
zam masraflan mucip oldular. Prokop. m'uhteviyati en biiylik
kaydi ihtiyatla telakki edilmesi lazimgelen "Gizli Tarih, inde
Anastas'm ihtimal birazmUbalagali olarak- o devir i<;in pek bi.i-
yi.ik bir rakam olan 320000 alt111 liraya balig olan (1500-
1600 milyon alhn frank) bir ihtiyat ak<;esi b1rakm1$ ve
]ustinian'm bunlan az bir mi.iddet zarfmda harcaml$ oldu-
gunu bevan etmektedir (44). Diger bir VI InC! as1r mliver
rihinin. Efesli Jan'm $ehadetine gore (45), Anastas'm ibtiyat
ak<;esi Justin II zamanmda, yani Justinian'm olilmUnden
sonra, tamamiyle harcanmi$tlr. Herhalde Anast%'m b1rakm1$
o:dugu mirasm, Prokop'un zikretmi$ oldugu rakamlar tahdit
edilse bile, Justinian'm asked seferlerine bliyO.k faidesi do
kunmu$tur. Fakat bu paralar imparatora kafi gelemezdi.
Yeni vergilere gelince bunlar bit k bir hale gelmi$ olan
ahalinin tediye kudretinin fevkinde idiler. imparatorun ordu
masraflannda tasarruf yapmak suretiyle devlet masarifatim
azaltmak i<;in sarfettigi gayretler ordudaki asker miktanm
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN IIUKUKi ESERi. TRiBONiAN. 181
--------------------------
tahdit etti ve ordularm tensiki fethedilmi$ olan garp vila-
yetlerinin mukadderahm me$kCtk bir vaziyete soktu.
Justinian'm garp seferleri, Roma noktai nazanna gore,
kabili izah ve tabiidirler; fakat devletin hakiki menfaatleri
baktmmdan bu seferlerin lOzumsuz ve hatta muztr oldukla-
nm ikrar etmek laztmdtr. VI net astrda $ark ile garp ara-
smda kntlmt$ olan hendek o kadar bOyUktu ki bunlan
biribiriyle birle$tirmek fikri bile bir manas1zhkh. Hakiki bir
birle$me hic:;bir zaman husule gelemezdi Fethedilen vilayet-
ler yalmz kuvvet sayesinde muhafaza olunab!lirdi; Bizans
devletinin ise bunun ic:;in ne kafi ku vveti, ne de vasttalan var-
dt. Tatbiki gayri kabil hUiyalar pe$inde ko$an"Justinian Bizans
imparatorlugu ic:;in hayati menfaatler ihtiva eden $ark hudu
dunun ve $ark vilayetlerinin ehemmiyetini takdir edemedi.
Strf imparatorun $ahsi arzusunun mahsulti olan garp sefer-
lerinin devamh neticeleri olam azd1 ve yeknesak bir Rom a
imparatorlugunun yeniden ihyast plam Justinian ile beraber
ortadan kalkh fakat ebediyyen degil.- imparatorun umumi
dt$ siyaseti yUzOnden imparatorluk son derece vahim had
bir iktisadi buhran gec:;irdi.
JUSTiNiAN'IN HUKUKi ESERi. TRiBONiAN.
Justinian, c"ihan$Umul $Ohretini, geni$ligi ile temaytiz
eden hukuki eserine medyundur. Justinian'm bizzat soylemi$
oldugu gibi, imparator sulh ve harp zamanlarmda icrayi
hf.:ikumet edebilecek bir vaziyette olabilmek ic:;in yalmz silahla-
riyle i$t.har etmemeli, fakat kanunlarla dahi mticehhez bulun-
mahdtr; maglup dii$manlara tahakktim eden bir kumandan
gibi kanunun kudretli bir hamisi olmahdtn> (46). Kanunlar
yapmak ve bunlan tefsir etmek hakkm1 imparatorlara Allah
vermi$tir. i$te bu Justinian imparatorun bir kanun
vazu olmas1 laztmgeid1gi fikrindedir ve bu hakk1 tiluhiyet
tarafmdan takdis edilmi$ bir hak olarak telakki etmektedir.
Fakat Justinian, aym zamanda, birtaktm pratik miilahaza-
lar tarafmdan dahi bu i$e sevkedilmi$tir: imparator, zamamnda
cari Roma kanunlanmn tam bir anar$i ic:;inde bnlunduguncln
tam manasiyle farkma vanyordu.
Ku vvei te;riiyenin tamamiyle imparatorlarm elinde bulun-
dugu putperst Roma imparatorlugu yegane kanun
Eskikitaplarim.com
182 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHt
vazetme $ekli kanun yahut nizamname adtm ta$1yan (leges)
bir takrm imparator emirlerinin (constilutiones) ne$rinden
ibaretti. Buna mukabil daha eski bir devirde meydana getiril-
mi$ alan kanunlann heyeti umumiyesi ius vetus>>, yahut ius
antiquum admr almi$hr. M.s. III iincii asnn ortasmdan itibaren
hukuk ilmi pek c;abuk inhitata ba$ladr. Hukukifaaliyet, hu-
kuk ne$riyatlm tam olarak takip edemiyen hakimlere bir yar-
drm olmak iizere, bir tak1m toplama eserler vilcude getirme-
ge miinhas1r k d1yordu; bunlar imparator emirlerinden ve ci-
han$0mul $Ohrcte malik eski hukuk$inaslann eserlerinden
aiinmi$ parc;alann bir nevi kolleksiyonu mesabesinde idiler.
Fakat bu kolleksiyonlar hususi mahiyette mecmualar olup
resmi hic;bir ktymeti haiz degillerdi; binaenaleyh fi'liyatta,
hakim biltun imparator emirlerinin ve klasik eserlerin ic;inden
<;Ikmak mecburiyetinde idi ki bu vazife bir insanm kabt-
liyetini a$Iyordu. imparator emirlerini ne$redecek merkezi:
bir te$kilat mevcut olmadrgmr unutmamak lazrmd1r. Aded-
leri seneden seneye artan ve muhtelif ar$ivlere dagrlan bu
emirlerden istifade etmek son derece mil$kiil idi. Bahusus ki
yeni emirler eskilerini srk s1k fesh yahut tadil ediyordu.
Biltnn bu hususlar mevcut imparator emirlerini, bun-
lardan istifade etmek istiyenlere mahsus bir mecmua
(Corpus) $eklinde toplamak ic;in hissolunan miibrem il1tiyac1
izah etmektedir. Justinian 'dan once bu sahada bin;ok $eyler
yaprlml$ oldugunu biliyoruz. Justinian, vilcude getirmi$
oldugu kanuni eserinde, evvelce mevcut . mecmualardan,
Codex Gregorianus, Codex Herrnogenianus ve Codex Theodosianus'tan
geni$ mikyasta yard1m gorm il$tilr. Diger t a r a ~ t a n klasik eser-
lerden, yani "ius vetus,dan istifade etmegi kolayla$!Irmak iizere
Teodos II ve garpteki muas1n Valentin ian I II bir emirname
ne$rederek en me$hur be$ hukuk$inasm eserlerinin hukuki
otorite vasflm haiz olduklanm bildirmi$1erdi. Diger mii-
ellifler nazan iti bare almmtyabilirdi. Fakat bu, meseleyi
yalmz zahiren halletmek demekti; esasen sec;ilmi$ olan bu
be$ hukukcunun eserlerinde muayyen bir vak'a ic;in kat'i hii-
kiimler bulmaga imkan yoktu; <;ilnkii bu hukuk$inaslar s1k
s1k biribirini nakzediyorlard1 ve hayat $artlan dahi degi$-
mi$ oldugundan, bunlarm teklif ettikleri hal c;arelerinin
bazan ku vvei tatbikiyesi kalmryordu. Hillasa olarak biitiln
hu.k.uk sisteminin resmi makamlar tarafmdan tamamiyle
Eskikitaplarim.com
jUSTiNiAN'IN HUKUKI ESERi. TRiBONiAN. 193
gozden gec;ec;irilmesi ve as1rlarm vticude getirmi!;> oldugu
inki!;>afm bir planc;osunun yapllmas1 ihtiyact hissolunuyordu.
Evvelki kodekslerde yalmz muayyen bir devreye ait im-
parator emirleri Hukuki eserler bu mecmualar
da zikrolunmami!;>tl. Justinian zamamna kadar ne!?redilmi$
alan bUtUn imparator emirlerini bir kodekste toplamak
ve eski hukuki eserlerin kaffesini gozden gec;irmekten ibaret
alan muazzam bir hukuki i$e giri$ti. Bu i!?te imparatorun
ba$hca yardtmctst ve bu te$ebbtisUn ruhu Trlbonian oldu.
i$1er $ayam hayret bir stiratle ilc rledi. $ubat 528 de
imparator on mUtehass1stan mtite$ekkil tir komisyon toplad1;
arasmda "bu hukuki te$ebbUste imparatorun sag eli.
ve ihtimal bir dereceye kadar ilhamctsl alan, (4 7) Tribonian
ve istanbul hukuk profesorlerinden Teofil bulunuyordu.
Komisyonun vazifesi evvelki. tic; kodeksi yeniden gozden
gec;irmek, bunlarm eskimi$ alan ktstmlanm <;Ikarmak ve
Codex Theodosianus'tan beri ne!;>redilmi$ alan imparator
emirlerini intizama sokmakh. BiitUn bu c;ah$malann neti-
cesi bir mecmuada tertiplendirilecekti. Nisan 529 da "Jus-
tinian Kodeksi, (Codex justinianus) ne$redilmi$ti. Kodeks
on kitaba taksim edilmi$ olup imparator Hadrian'dan Justi-
nian devrine kadar ne$redilmi$ alan emirleri ihtiva ediyor-
du. Bu kodeks evvelce mevcut tic; kodeksi ortadan kaldtr-
makla, btihln imparatorluk ic;in mecburi yegane kanun
mecrimast oldu.
Justinian kodeksinin vticude getirili$i evvelki kodeksler-
tarafmdan son derece kolayla$hnlmt$ olmakla beraber "ius
vetus, un yeniden gozden gec;irilmesi i$i imparatorun $ahs1
eseridir. 530 da Tribonian, btittin klasik hukuk$inaslann
eserlerini tetkik edecek, bunlardan istinsahlar yapacak, eski-
mi$ alan kts1mlan c;1karacak, btitlin tezatlan ortadan
racak ve en nihayet toplanml$ clan malzemenin heyeti umu-
miyesini muayyen bir s1raya gore tasnif edecek bir komis-
yon toplamakla tavzif edildi. Komisyon bu i$i ba$arabilmek
ic;in tic; milyondan fazla satlr ihtiva eden takriben iki bin kita-
bl okumak ve tetkik etmek mecburiyetinde kald1. Justinian'm
bizzat yazd1g1 gibi "bu hususta emir once,
dUnyada hie; bir kimse tarafmdan ba$anlamtyacagma kanaat
getirilmi$ alan (48) ve $<bUttin ius vetus'u ltizumsuz birtak1m
. .
kelime oyunlarmdan .kurtaran, (49) bu muazzam i$ ti<;
Eskikitaplarim.com
184 BiZANS iMPARATaRLUOU TARiHi
senede bitirildi. 533 te alan yeni kadeks elli
kitaba taksim edildi ve "Digest, yahut "Pandek t,ler (Digesta,
Pandectae) tesmiye edildi. Hemen meriyete girdi.
Bu Digest'in Sun derece bUyUk ehemmiyetine ragmen,
.acele meydana getirilmi$ almasr yi.izlinden, bazt
tabii alarak, hatalar ihtiva ettigini soylemek mecburiyetinde-
yiz. Bu eserde birc;ak tekerrilrler, tezatlar ve bazr eskimi$
hUklimler buluyaruz. Diger taraftan, metinleri ihtisar, $erh
ve teksif etmek hususlarmda kamisyana verilmi$ alan tam
.serbesti ylizlinden, neticelerde bazan keyfi hareket ve hatHl.
-eski metinlerin tahrif edildigi gorlililyar. Bu eserde hi<;bir
vahdet mevcut degildir. Bu sebepten, klasik Roma kanunla-
nna bilylik bir ehemmiyet atfetmi$ alan XIX ncu as1r hukuk-
:$inaslan }ustinian'm Degest'i hakkmda gayet sert bir hUkUm
vermi$lerdir. Fakat biltun bu noksanlanna ragmen Digest'in
fi'dyatta pek bilylik hizmetlerde bulunmu$ aldugunu kabul
etmek mecburiyetindeyiz. Diger taraftan bu dilstur, bize .ka-
dar ba$ka $ekilde gelmemi$ alan Rama hukuk$inaslarmm
eserlerinden almml$ zengin malzemeyi, mliteakip nesiller
i<;in, muhafaza etmi$tir.
Digest'in meydana getirildigi devirde Tribanian ve mua-
vini iki me$hur hukukc;u, yukanda zikrettigimiz istanbul
prafesorlerinden Teafil ve Bey rut (Suriyede) prafesorlerinden
Darateus, ba$ka bir meselenin halli ile tavzif edilmi$lerdi (533
senesinde). Justinian'a gore herkes"bu kadar bUyUk bir bilgin!n
(yani Kadeks ve Digest'in) agtrhgim ta$Imaga muktedir degil-
di,. Mese!a cchukukun dehlizinde bulunup bu ilmin mah
rem _kisimlanna nilfuz etmek isteyen, (50) genc;ler bu iki
kahn eserin blitun muhteviyahm hazmetmegi dli$Unemez-
lerdi; binaenaleyh pratik bir el kitabwa ihtiyac;lan vard1.
Aym sene zarfmda (533), ilk evvela talebelere tahsis edil-
mi$ alan bir medeni hukuk el kitab1 ne$redildi. Dart kitaptan
ibaret alan bu esere institut (institutiones) ad1 verildi. Jus-
tinian'a gore bu el kitabt "eski hukukun bliti.in bulamk
membalanm $effaf bir gale, irsal etmekle milkellefti (51).
institut'Jann ne$rine milsaade eden imparator emirnamesi
hukukta malumat edinmege susaml$ genc;lige (52) (cupidae
legum juventuti) hitap ediyardu.
"Digest, ve "ins+itut, lara milncer alan. toplama faaliyetinde
bulunuldugu aym devirde mutad kanun ne$retme i$i sekteye
Eskikitaplarim.com
jUSTiNiAN'IN HUKUKI ESERi : TRiBONiAN. 185
----------------
Ugramami$ti- Bu devirde birc;ok emirnameler ne$redilmi$ti.
Bu yi.izden bir tak1m .meseleleri yeniden gozden gec;irmege
mecburiyet r asil olmU$tU. Bir kelime ile, Kodeks'in, 529 daki
edisyonunda, birc;ok noktalarda, eskimi$ oldugu gori.ildi.i.
Bunun lizerine bu mecmuanm bir kere daha gozden gec;iril-
mesine ba$landi; bu i$ 534 te bitirildi. Aym y11In ikincite$rin
aymda Kodeks'in ikinci edisyonu, yeniden gozden gec;irilmi$,
ila veler gormli$ ve 12 kitaba aynlmi$ olarak Codex repetitae
praelectionis linvam altmda inti$3f etti. Bu edisyon 529 edis-
yonunu ortadan kald1nyor ve Hadrian ile 534 senesi arasm-
aa ne$redilmi$ alan kanunlan ihtiva ediyordu. Bununla
Corpus'un tertibi sana erdi. Kodeks'in birinci versiyonu bize
kadar gelmemi$tir.
534 senesinden sonra ne$redilen kanunlar (No-
vellae leges) ismini aldiiar. Kodeks, Digest ve institut'lann
Iatince yaztlmt$ olmalanna ragmen Novel'lerin bi.iylik bir
ktsmt grekc;e olarak ne$redildi. Bu, Rom a an'anesini benim-
semi$ alan bir imparatorun, realitenin ve glinlOk hayabn
icabatma uymak ic;in, yapml$. oldugu muhim bir fedakarhkh.
Novel'lerinden birinde Justinian $Oyle yaztyor: "Biz bu kanunu
milli dilde degil, fakat umumun dili alan grek dilinde yaz-
-dtrthk, taki herkes, bu dili kolayca anhyabildiginden, bu
[N ovel'den] haberdar olabilsin, (53). Justinian buto.n No-
v el'leri bir mecmuada toplamak idi: fakat bu i$i ba$ar-
maga muvaffak olamad1; maamafih zamam saltanahnda
hususi mahiyette birka<; toplama eser vucude getirildi.
Novel'ler Justinian'm hukuki eserinin son safhast olarak
telakki olunmaktad1r ve bunlar bu devrin dahili tarihi
ic;in en muhim mehazlardan birini te$kil etmektedirler.
imparatorun fikrine gore, bu dart mecmua, yani Kodeks,
Digest, institut ve Novel'ler bir kanun Corpusu te$kil
edeceklerdi; fakat boyle bir mecmua Justinian'm hayatmda
meydana gelemedi. Ancak sonralan, Ortazamanlarda, XII inci
:astrdan itibaren, Avrupada Roma hukuku tetkikleri yeniden
-ortaya <;tkttkta, Justinian'm hukuki eserlerinin heyeti mec-
muasi "Corpus juris civilis, yani Medeni hukuk Corpus'.u:o
ismi altmda tamlmaga ba$landt: bu eser buglin dahi aym ad1
1a$Imaktadir.
Justinian'm hukuki eserinin buyuklugli ve bu eserin
ahalinin ekseriyeti tarafmdan pek az anla$tlan latin dilinde
Eskikitaplarim.com
186 BIZANS iMPARATORLUOU TARiHi
yazllmi$ almas1, Kodeks'in baz1 ktstmlan lt;m, hemen baz1
grekc;e $erhler ve hi.ilasalar yaptlmasma sebep aldu; institut
ve Digest'lerin dahi metne a$agt yukan sad1k kalan ve bir-
taktm l;)erhler ihtiva eden terci.imeleri (paraphrase) ne$redildi.
Bu to{Jlama eserler yukarda isimleri gec;en Justinian'm mua-
vinlerinden Teofil, Doroteus ve diger birkac; zat tarafmdan
vi.icude getirildi (54). Devrin ihtiyac;lan ve pratik mula-
hazalar yi.izi.inden elzem almu$ ve grek dilinde yaztlmi$ olan
bu ki.ic;i.ik kanun mecmualan arijinal latince metinlere naza-
ran bir taktm hatalar ve noksa_nlar ihtiva ediyorlardt; buna
ragmen bunlar, aslllanm geride b1rakttla_r ve hatta bunlann
yerine hemen hemen tamamiyle kaim aldular.
Bu mesai sayesinde kanunlarm yenilendigi aym devirde
medeni hukukun tedrisi yeniden te$kilatlandtnlmt$tJ. Yeni
ders programlan tanzim . edildi. Dersler be$ senelik bir
devreye aynld1. Birinci sene zarfmda ba$hCa ders mev-
zu un u institut'lar, ikinci, i.ic;i.inci.i ve dordi.inci.i senelerde
Digest'ler teskil ediyordu; be$inci senede ise Kodeks oku-
tuluyoi'du. Yeni progratna dair Justinian $6yle y a z 1 y o r ~
, Hukukun bi.iti.in mahremiyeti ortadan kalkhktan sonra
talebeler ic;in gizli hic;bir $ey kalmtyacakhr ve bunlar, bizler
ic;in Tribonian ve digerleri tarafmdan toplanmi$ olan bi.itlin
eserleri okuduktan sonra, mi.imtaz avukatlar alacaklar, adalete
hizmet edecekler ve her yerde ve her devirde insanlarm en
kabiliyetlisi ve en bahtiyan alacaklardir (55). Prafesor-
lere hitab eden Justinian, $6yle yaztyar: Allahm yard1m1 ile,
talebel;:re hukuku akutmaga ba$laym ve kendilerinc tarafl-
mtzdan c;izilmi$ alan yalu gosterin; taki bunlar, bu yalu takip
ederek adaletin ve devletin mi.ikemmel bendeleri alsunlar
ve taki sizler ahlaftan mi.imki.in alan en bi.iyi.ik $an ve $e-
refe istihkak kesbedesiniz (56). Gene; talebelere hitap
eden imparatar $6vle yaZiyar: "Sizlere verdigimiz bu ka-
nunlan dikkat ve istekle ogreniniz ve bu ilimde a kadar ma-
lumath aldugunuzu gosteriniz ki, tahsilinizi bitirdikten san-
ra, devleti, herhangi bir $Ubesinde idare edebilecek kabili-
yette almak ilmidini besliyebilesiniz, (57). Esasen tedri-
sat programda gosterilen maddelerin ve bunlara dair yaztl-
ml$ $erhlerin talebelere tel_kinine inhisar ediyardu. Orijinaline.
yani kH1sik hukuk$inaslann eserlerine milracaat ile metnin
dagrulugunu kantrol etmege veyahut ba$ka bir tefsir tarz1
Eskikitaplarim.com
jUSTiNIAN'IN HUKUKi ESERi. TRiBONiAN. 187
teklif etmege cevaz yoktu. Talebeler yalmz ashna tamamiyle
tevafuk eden tercumeler yapmaga, k1sa parafraz'lar ve hula-
salar tertip etmege me'zundular.
Vucude tarzmdaki biitlin hata ve noksanlanna
ve sureti terkibinde edilmh;; olan metodun biitiin
fenahklanna ragmen VI nc1 asnn bu hayret hukuki
ibda1 ve devamh bir ehemmiyeti haiz olmu$tur.
Justinian Kodeksi bize Roma hukukunu muhafaza
Roma hukuku ise bize, bugunkii sosyetelerimize hakim
olan esas hukuk prensiplerini vermi$tir. - Diehl "Justi-
nian'm azminin insaniyetin terakkisi ic;in en verimli eser-
lerden birini meydana oldugunu, ' yaziyor (58).
XII nci as1rda, garbi Avrupada . Roma hukuku yeniden
tetkik edilmege Justinian'm medeni hukuk
Kodeksi bir c;ok yerlerde hakiki kanun oldu. Prof. I. A.
Pokrovski diyor: "Roma hukuku ciham ikinci defa
olarak diriltml$ ve birle$tirmi$tir. Oarp hukukunun biitiin
zamamm1z da dahil olmak iizere, Roma hukukunun
tesiri altmda bulunmaktad1r. Roma kanunlarmm en k1ymetli
muhteviyah bugunkii Kodekslerin maddelerine kadar niifuz
etmi$tir ve bunlarm ismi altmda faaliyette bulunmaktad1r.,
(59). Bu hukuki eserin ba$anlmasJ, Justinian'a tarih tarafm-
dan lakab_mm tamamiyle dogru oldu-
gunu ispata kafidir.
Halihaz1rda, Justinian kanunlanmn tetkikinde, son derece
enteresan bir hadise etmek kabildir. Bugiine ka-
dar bu tetkikat Roma hukukuna daha esash niifuz edebil-
mek ic;in yap1hrd1 ve ikinci derecede bir ehemmiyeti haizdi.
Bu durum Novel'ler ic;in varit degildi. Fakat Kodeks ba$h
ba$ma bir etiid mevzuu addolunm1yor ve "mustakil, ara$-
tlrmalarm hedefini te$kil etmiyordu. Bu $erait altmda Justi-
nian'm eserinde bulunabilecek bashca kusur, bu eserin ge-
rek orijinal metinleri k1saltmak, gerek bunlara ilaveler yap-
mak suretiyle, klasik hukuku tahrif etmesi olabilirdi. Tabii
Tribonian bu vaziyetten mes'ul tutuluyord u. Bugiin ise klasik
metinlerde yapilml$ olan bu degi$ikliklerin, miielliflerin keyfi
hareketlerinin bir neticesi olmay1p Roma hukukunu VI nc1
as1r Roma imparatorlugunun hayat $artlanna uydur-
mak kaygusundan ne$'et etmi$ oldugunu ispat etmek i<;in
<;ah$Ilmaktadir. Binaenaleyh bu miihim mesele $6yle bir $ekil
Eskikitaplarim.com
188 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
ahyor: Justinian'm eseri zamamnm ihtiya<;lanna tekabul
ediyormu idi, etmiyarmu idi ve hangi nisbet:e? Bu meseleyi,
Kadeksin inti bak oldugu farzalunan VI mc1 as1r
hayatlnm umumi nazan itibare almak suretiyle, tet-
kik etmek laz1mdtr. Oerek hellenizm ve gerek h1ristiyanhgm
her ikisi de bu tap lama eserin m Oellifleri tizerinde muayyen
bir tesir icra almalldirlar. $ark adetleri, eski Roma
hukukunu yeniden gozden gec;irmek suretiyle vucude geti-
alan bu esere BugtinkO hukuk-tarih
ilminin vazifesi Justinian'm Kadeks, Digest ve insttut'larm-
daki Dizans tesirlerini tesbit etmek ve ktymetlendirmektir (60)
Just ;nian'm Navel'leri, gunltik kanunlardan alduklanndan,
muastr hayatm ve ihtiya<;lanm aksettirmektedir.
Justinian'm bu hukuki eseriyle birlikte bu imparatorun
zamam saltanabnda istanbul ve Beyrut hukuk mektepleri-
nin olduklanm hahrlatmak laz1mdtr (61). Diger
butun hukuk mektepleri, putperestlik merkezleri alduklann-
dan dolay1,
JUSTiNiAN' IN DiNi SiY ASETi. A TiNA MEKTEBiNiN KAPA TIL-
MAS!. BE1?iNCi UMUMi KONSiL.
Roma (::esarlarmm varisi alan Justinian Rama impa-
ratarlugunu yeniden ihya etmegi kend si i<;in bir vazife
telakki etti; fakat ayni zamanda imparatorlugu ic;inde tek
kanun ve tek mezhep tesis etmek istiyardu. Tek devlet, tek
kanun, tek ki1ise, Justinian siyasetinin istinat ettigi
k1sa farmtil bu idi. Prensip itibariyle mustebit alan justini-
an, iyi bir devlette her imparatorun
otaritesine tabi almas1 lazimgeldigine kani idi. Kilisenin,
htikO.metin elinde, btiytik bir silah edebilecegini
tamamiyle takdir eden imparator, kilislyi her torlti vasi-
talarla tahakktimti altma almak i<;in ugra!;jtl. justinian'm dini
palitikasmm umumi prensiplerini i<;in ugra$an
muverrihler bazan siyasi sebeplerin teveffuku lehinde bir
temayUl gostermekte ve dinin, imparatorun indinde, devletin
bir hizmetkarmdan beyan etmekte
(62), bazan ise "bu ikinci Konstantin'in, din mevzuubahs
oldugu zamanlar, devlete kar$1 vazifelerini unutmaga hazrr
oldugu" (63) fikrinde bulunmaktadirlar. Kilisenin hakimi
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN DiNi SiYASETi 189
olmak arzusunda bulunan Justinian yalmz tin idare-
sini eline almak ve mukadJeratim tayin etmek (en me!;'hur
kilise mi.imessillerini istisna eylemeksizin) gayesini gi.itmedi;
fakat tebaalanmn dini akidelerini tesbit etmegi kendinin bir
hakkr olarak telakki etti. imparatorun d'ni f1kri her neolursa
olsun, bu fikir tebaalan tarafmdan mecbOri o:arak kabul
olunmah idi. Bundan dolayr Bizans imparatorunun ri.ihbani-
yetin hayatlm tanzime, en yiiksek ruhani makamlara istedi-
gini gec;irmege, dini miicade:elere ara bulucu ve hakem ola-
rak miidahale etmege hakkr vard1. Diger taraftan Justinian,
riihbaniyeti himaye etmek, yeni kilise ve yeni manastirlar
in;;a ettir mek ve bun lara hususi imtiyazlar bah!;'etmek sure-
tiyle, kiliseye kar!;'I Jutufkar bir tavrr takmdL Bundan maada
dogmatik miinaka!;'alara srk s1k etmek ve kabili mi.i-
naka!;'a alan doktrin meseleleri ic,;in hal c;areleri vazetmekle
imparatorluk dahilinde it kat vahdetini temin hususunda
btitun gayretini sarfetti. Cismani ku vvetin din ve kilise
i!;'lerinde Osti.inlUgiinii tesis etmegi ve e!;'hasm en samimi
dini itikatlanmn en derin noktalanna kadar girmegi istihdaf
eden bu siyaset brihte "c;esaropapizm, ismi altmda taml-
maktadrr ve Justinian temayuliin en karakteristik
mumessillerinden biri olarak telakki olunabilir. Justinian'm
fikrine gore devlet reisi aym zamanda hem c;esar ve hem
Papa olmah, yani $ahsmda cismani ve ruhani kudreti tam
olarak birle$tirmeli idi. Jusiinian'm faaliyetinde srrf siyasi
cepheyi goren tarihcilere gore imparalorun "c,;esaropapizm,
inin ba$lrca sebebi siyasi kudretini emniyet altlna almak, hi.i-
kumetini tarsin etmek ve tesc.diifOn kendme bah;;etmi;; oldugu
en yiiksek otoriteyi dini esaslara istinat ettirmek arzusu
olmu$tur.
Justinian miikemmel bir dint terbiye gormii$tii. Mukaddes
Kitaba miikemmelen vakrftL ve dini munaka;;alara i;;tirak
etmekten haz duyard1; bizzat birtak1m dini ilahller yazmi$11.
Fakat din ihtllaflanm, siyasi bakrmdan dahi. tehlikeli addedi-
yordu; c;unki.i fikrince bunlar imparatorlugun vahdetini
teh.ikeye sokuyorlardr.
Justin ve Justinian'm iki selefinin, Zenon ve Anastas'm
monofis1t ;;ark kilisesi ile bir uzla$ma yoluna girmi$ ve bu
yiizden Roma kilisesi ile munasebati kesmi$ olduklanm gor-
mii;;tuk. Justin ve Justinian ac;tkca bu son kll1senin tara.m1
Eskikitaplarim.com
190 BiZANS TARiHi
--------------------------
iltizam ve bununla yeniden mi.inasebet tesis ettiler. Bundan
dolay1 $ark vilayetleri, eger tabir caizse, justinian'dan uzak-
Bu vaziyet g-eni$ i.ilkesi dahilinde bir tek mezhep
tesis etmegi son derece arzu eden imparatorun gozi.ine tabii
olarak, batm1yor degildi. Fakat $arkta ve garpta, iskenderiye,
Antakya ve Ramada kilise vali.detini tekrar iade etmek
imkans1zd1. Bir tarihc;inin dedigi gibi justinian hi.ikO.meti,
takip ettigi dirii siyasette, iki yi.izli.i bir janus'a benzemekte-
dir; ] an us'un bir yi.izi.i garba mi.iteveccih olup Romaya hi tap
etmekte, $arka bakan diger yi.izi.i ise Suriye ve M1s1r papaz-
lan nezdinde hakikah aramaktad1r, (64).
justinian, saltanatmm ba$langicmdan itibaren, Roma ile uz-
la$magi dini siyasetine esas ittihaz etti; bundan dolay1 vermi$
oldugu kararlara $ark vilayetlerinin $iddetle muanz olduklan
Kad1koy konsilinin mi.iciafii olarak ortaya <;Ikmak mecburi-
yetinde kald1. Justinian zamamnda papahk, kilise sahasmda,
en yi.iksek otoriteye malik oldu. Roina piskoposuna yazd1g1
mektuplannda justinian bu zata "Papa,, ''Roma Papa's1,,
"Apostolik Papa, "Papa ve Patrik,. ilah... gibi isimler ver-
mekte ve Papa i.invamm mi.inhas1ran Roma piskoposu ic;in
kullanmaktadir. Mektuplarmdan birinde imparator Papaya
. "bi.ito.n mukaddes ba$1, (Caput omnium sanctarum
ecclesiarium) (65) diye hitap etmekte ve Novel'lerinden
birinde "Yeni Roma, yani istanbul piskoposunun makam1
saadetinin eski Romadaki apostolik Papahk makammdan
sonra ikinci derecede geldigini, (66) gayet ac;1k bir tarzda
beyan etmektedir.
Justinian, Yahudiler, putperestler ve raflztlerle mi.icadele-
ye giri$ti. Bu sonunculann s1rasma Mani mezhebi mi.iridleri,
nasturiler, monQfisitler, arianistler ve diger daha az ehemmi-
yetli dini mezheplerin salikleri dahildi. Arianizm garpta,
Germen kabileleri arasmda, pek fazla taammi.im etmi$ti-
imparatorlugun muhtelif k1simlannda putperestlik bakayas1
h,ala mevcuttu ve putperestler daha hala nazarlanm, putpe-
restligin ba$hCa merkezi olmas1 hasebiyle, Atina Mekte-
bine c;eviriyorlard1. Vahudiler ve daha az ehemmiyetli raf1zi
temayi.illerin salikleri, ilk zamanlarda bilhassa $ark vilayet-
lerinde bulunuyorlard1. Bu mezhepler arasmda, tabii olarak.
en fazla mi.iridi olan monofisizm idi.
Eskikitaplarim.com
jUSTiNiAN'IN DiNt SiYASETi 191
Garpta arianistlere kan;n yapilan mi.icadele, yukar1da
gormi.i$ oldugumuz vec;hile, Germen kiralhklarmm k1smen
veyahut t3:mamen zaptiyle sana eren birtak1m askeri
harekat $eklini ald1.
Justinian'da kokle!;imi$ alan imparatorluga bir tek mezhebin
elzem oldugu kanaati raf1zilik doktrin v.e tedrisatmm ba$llca
mUmessillerine kan;n en ki.ic;i.ik bir mUsamahaya dahi yer
btrakmiyordu; bu sebepten bunlar Justinian zamanmda,
mUlki ve askeri otoriteler tarafmdan tatbik edilen $iddetli
itisaflara maruz kald1iar.
Putperestligin son bakiyelerini kokUnden kald1rmak
uzere Justinian, 529 da. erimekte alan pu1perestligin son
kalesi alan ve inktrazi, Vinci astrda, Teodos II zamamnda,
istanbul Oniversitesinin yaratllmast ile tacil edilnii$ bulu-
nan me$hur Atina Pelsefe Mektebinin kapahlmasmi em-
retti. Bin;ok profesorler sUrgUne gonderildiler, ve mekte-
bin mal ve mUlkU musadere edildi. Bir tarih<;i $5yle y ~ z t y o r :
''italyamn son putperest ibadetgahmm, Monte Kassino mu-
kaddes ormanmdaki Apollon mabedinin Sen Benuva tarafm-
dan tahrip edildigi ayni sene, Yunanistanda klasik putpe-
restligin son istinatgahmm tahribini dahi gordU" (67).
Bu tarihten itibaren Atina kat'i olarak IJ1edeniyet merkezi
olmaktan <;Iktl ve kiic;Uk, gayet sakin. ikinci derece bir
$ehir haline geldi. A tina Mektebinin baz1 profesorleri ira-
na hicret etmege karar verdiler; burada, soylendi_gine gore,
k1ral Hiisrev, felsefe ile alakadar oluyordu. Bunlar iranda
miikemmel bir tarzda kar$Iland1lar, fakat bu grekler gurbette
ya$amaga hihammiil edemediler ve Hiisrev, Justinian ile, bu
filosoflann itisaflara maruz kalmamalan ve h1ristiyanhk dok-
trinini kabule icbar edilmemeleri hususunda, bir anla$ma
aktettikten sonra bunlan memleketlerine iade etmege karar
verdi. Justinian vadini tu!tu ve putperest filosoflar, hayatla-
nnm mutebaki kisimlanm Bizans imparatorlugunda, tam
bir emniyet ic;inde, gec;irdiler. Justinian, diger taraftan put-
perestligi tamamiyle ortadan kald1rmaga muraffak olamad1;
putperestlik, gizli olarak, baz1 hiicra mmtakalarda ya$amakta
devam etti.
Pilist:inde, ibrani dinine yakm bir dine malik olan Sama-
riten'ler hUkumetin itisaflarma tahammiil edemediler ve isyan
ettiler; bunlar kanh bir surette tenkil edildiler. Birc;ok sina-
Eskikitaplarim.com
192 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
gog:ar tahribe ugrad1; tahripten masun kalanlarda ise Ahd1
At1ki ibrani metninden okumak yasak edildi; bu metnin
yerine "Septant, adm1 ta;;1yan grekc;e terci.lmesini ikame
etmek mecburiyeti has1l oldu. Ahali medeni hukukunu kay-
betti. Nasturiler dahi itisaflara maruz kald!lar.
fakat Justinian'm monofisitlere takip ettigi siyaset
tekmil bu hadiselerden daha mi.ihim oldu. ilk evvela impa-
ratorun monofisitlerle alan mi.lnasebetleri bi.iyi.ik bir siyasi
ehemmiyeti haizdiler; <;;ilnkil bunlar v'ilayetlerinin, Misir,
Suriye ve filistinin hayati meselesine pek yakmdan bagh
idiler. Saniyen monofisitler imparator ilzerinde bilyi.ik bir
nilfuzu alan Justinian'm kariSI Teodora'nm himayesi altmda
bulunuyorlard1. Muas1r bir monofisit muharrir, Efesli
Teodora'y1 "isayi seven, gayretle kadm,, yahut "Allah
tarafmdan, en zamanlarda, itisaf gorenleri himaye
etmek ic;in gonderilm alan en h1ristiyan imparatoric;e, ola-
rak gostermektedir (68).
tavsiyesi ilzerine Justinian, saltanahmn
langJcmda, monofisi_tlerle bi.lsi.inde bulundu.
Justin zamamnda ve Justinian saltanatmm ilk senelerinde
olan monof sit piskop<?slara, avdet etmeleri ic;in.
milsaade verildi. Birc;ok monofisJtler, dini bir kon-
feransma etmek Ozere, istanbula davet edildiler; im-
parator, bir goz gore, bunlan has1mlariyle "orto-
doksluga ve dine mi.ilayemet ve sab1r ile, (69}
biltiln meselelere dair buluumaga sev-
ketti. Payib.ht saraylanndan birine yer alan yi.iz
monofisit rahip bu saray1 "bi.iyilk ve fevkelade bir milnze-
viler c;oli.ine, (70) tahvil ettiler. "Monofisizm'in hakiki ka-
nun vazu" ve ba::;;r Antakya piskoposu Sever, 535 te istanbu.Ja
geldi ve burada bir sene kald1 (71). <dmparatorlugun mer-
ke:d, 535 senesi bz:.::;;lang1cmda, Anastas zamamndaki manza-
rasmi, bir dereceye kadar, tekrar iktisap ediyordu
Monofisitlerle tarafbrhgmdan dolay1 tamlml$ alan
Trabzon piskoposu Antim Istanbul patrigi nasbedildi. Mono-.
fisitler galip gelecek gibi gorilnilyordu.
fakat vaziyet pek c;abuk degi$ti. Papa Agapet, istanbula
geli;;inde. ve akoimet'lerin partisi ( mufrit ortodok.oslar)
tim'in dini mi.is:1mahalan kar;;1smda o derece feryat etmege
ki Justmian, hie; ;;ilphesiz arzusu hilafma, siyase-
Eskikitaplarim.com
jUSTiNiAN'IN DiN! 193
tini degistirrnek rnecburiyetinde kald1. An'tirn azledildi ve
Menas narnmda bir ortodokos papas tarafmdan istihlaf olundv..
Tarihi bir sahadete gore irnparator ile papa arasmda asagtdaki
rnuhavere cereyan etrnistir: Seni ya bizirnle hem-
fikir olrnaga icbar edecegim, yahut sOrgOne gonderecegirn
dernis, Agapet ise imparatorlarm en h1ristiyam olan Justini-
an'! ziyaret etrnek istiyordum; halbuki kars1rnda bir Diokle-
tian buluyorurn; maamafih tehditlerin beni korkutmaz (73)
cevabtm vermh;;tir. irnparatorun papaya kars1 gosterrnis oldu-
gu rniisamahanm k1srnen o devir de italyada Ostrogotlara
karst baslanrnl$ olan harpten ve Justinian'm garbte bir istinat-
gaha olan ihtiy!lctndan nes'et etrnis olrnast <;ok muhtemeldir.
Bu mOsamahaya ragmen Justinian, htikurneti monofisit-
lerle banshrmak iirnidini tamamiyle terketmedi. Bu husus
"0<; Ruhani, meshur vakasmda kendini a<;kca gosterdi.
Burada V inci asrm 0<; teologu. Mopsuesta'h Teodor, <;yr'li
Teodoret ve Edessa'h ibas bahis mevzuu idiler. Monofisitler.
nasturilik fikirlerine ragmen, bu ii<; miiellifi mahkum .etme-
diginden dolay1, Kad1koy konsilini tenkit ediyorlardt. Papa
ve akoirnet'ler ise bunlara bu noktada siddetli bir mukave-
met gosteriyorlarci1. Bu muhalefete fena halde k1zan Justinian
bu hadisede monofisitlerin hakh olduklanm ve ortodokslarm
bunlara iltihak etmeleri lazimgeldigini beyan etti. Bundan
rnaada 543 te, bu ii<; eserlerini aforoz eden ve
bunlan mUdafaa. yahut tasdik edecek olanlann aym cezaya
<;arp1lacagm1 Win eden (74) bir emirname
Justinian bu emirnameyi bUtUn imparatorluk i<;in mec-
buri kllmak istedi ve biitun patrik ve piskoposlar tarafmdan
imzalanmasm1 istedi. Fakat bu istegi yerine getirmek
kolay degildi. Garp, bu emirnameyi imzaya muvafakat
etmenin Kad1koy konsilil otoritesine bir nevi tecavilz mana-
sma gelebilecegini di.i$Unerek heyecana geldi. Kartacah alim
bir diyakos yaz1yor : "Kadkoy konsili karar Ian
miinaka!;;aya vazedildigi takdirde iznik konsili dahi bu kabil
bir tehlikeye du<;ar olmaz m1?" (75). Bun dan maada su
sua! dahi soruluyordu: Oliiler mahkum edilebilirmi ? C:Onkii
bu U<; teolog bir as1r evvel olrniislerdi. En nihayet garp
kilisesinin baz1 mOmessilleri imparatorun, bu emirnamesi
ile, kilise rnensubininin f;kir htirriyetine tecavtiz ettigi mii-
lahazasmda idiler. Bu son fikir, oteden beri dogmatik mese-
Bizans imparatorlugu Tarihl 13
Eskikitaplarim.com
iMPARATORi<;E TEODORA, jUSTiNiAN I. iN KARIS!
Eskikitaplarim.com
JUSTINIAN'IN DINt SiYASETi 195
lelerin hallinde imparator kudretinin mlidahalesine ah$rnHj
alan eark kilisesinde hemen hemen yok gibi idi. Diger ta-
raftan, olli mlielliflerin rnahkO.miyeti meselesi Mukaddes
Kitap'ta K1ral josias. Ahd1 Atikte, yalmz put-
perest rahiplc:ri diri diri .kurban etmekle fakat
zamam saltanahndan c;ok daha evvel olmli$ olanlann mezar-
lanm ac;tJrmJ$ ve kemiklerini rnezbah lizerinde yaktirmi$b
( Kzrallar IV, 23, 16). i$te bu suretle kilisesinin bu
nameyi tammaga ve lie; teo!ogu mahkO.m etmege raz1 oldugu
bir zamanda garp kilisesi buna muanz bir cephe alml$ olu-
yordu. Hlilasa, Justinian'm bu emirnamesi bli.tlin kilise tara-
fmdan hie; bir zaman tamlmadt.
Justinian'm, garp kilisesini kendi tarafma celbedebilmesi
ic;in, Romadaki papay1 bu emirnameyi tasdika ikna etmesi
laztmgeliyordu. Binaenaleyh papa Vigil lstanbula davet edil-
di. Papa burada yedi seneden fazla bir mliddet kalacakb.
Muvasalahm mliteaklp papa alenen emirname a
1
eyhinde
o dugunu beyan etti ve istanbul patriki Menas'1 aforoz etti.
fakat zaman i :e, bir tak1m tesirler alhnda, Vigil justinian
ve Teodora'nm arzulanna tebaiyet etti ve 548 de, dort $ark
patrikinin reyine. kendi reyini de ilave ederek bu lie; ruhani
ic;in umumiyetle "judicatum, tesmiye olunan bir mahkumiyet
karan ne$retti ve bu, Teodora'nm son zaferi oldu. fmpara-
toric;e, monofisizmin kat'l ve zaruri zaferinden emin olarak,
ayni sene zarfmda, oldU. V1gil bi.itlin garbi Avrupa rahip
lerini "prenslerin en halimi Justinian ve Tt:odora'ya, duala-
nm sunmaga devam etti (76).
fakat garp kilisesi, Vigil tarafmdan yaptlml$ olan mlisa-
mahayt tasvip etmedi. Hatta Afrika piskoposlan, bir kcnsil
top!Iyarak, papay1 aforoz etmege karar verdiler. Bu garp
hadiselerinin tesiri a!1mda papa tereddlit e1rrege ba$1adt ve
ilk karanna ri.icu ederek u geri ald1. Bu vaziyet
kar$tsmda Justinian bir umumi konsil top,amaga karar
di; Iwnsil 553 te isanbu'da topland1.
Bu be$inci umumi konsilin vazifesi, evvelki konsillerin-
kine nazaran, c;ok daha mahduttu. I-lerhangi yeni bir
zi.ik bahis mevzuu degildi; yalmz lic;U.ncli ve dordi.incU
konsillerin k1smen nasturilik, faka"t bilhassa monofizit dok-
trim hakkmda ittihaz etmi$ olduklan kararlarla a!akadar. baz1
noktalann tavzihi icap ediyordu. imparator, o zamanlar
Eskikitaplarim.com
196 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHl
lstanbulda buli.man papanm konsile i$tirakini son derece
arzu ediyordu; fakat Vigil bir tak1m mazeretier ileri siirdU
ve daveti kabul etmedi; konsilin hi<; bir toplanhsmda bulun-
madi. Konsil ii<; eserlerini tetkik ve im paratorun
fikrine iltihak etti. Konsil "Mopsuesta piskoposu dinsiz Teo-
dor'u ve biitiin dinsiz eserle1 ini, Teodoret'in yazmi$ oldugu
dine mugay1r eserlerin kaffesini ve ibas'a izafe olunan dinsiz
mektubu ve bunlan miidafaa yolunda (ad de{ensionem eorum)
eser yazmi$ ve yahut yazacak olanlarm kaffesini, (77)
aforoz etti ve l!netledi.
Konsilin kararlanmn mecburi oldugu ilan edildi ve Justi-
nian, bu ii<; ruhaninin mahkO.miyetini tesvip etmiyen pis-
koposlara kar$1 bir itisaf ve siirgiin politikasi tatbik etmege
ba$ladi. Papa Vigil Marmara adalanndan birine siirilldii. En
nihayet, mahkO.miyet karanm imzalamaga raz1 oldu ve Ro-
maya avdet i<;in miisaade ald1. Fakat yolda, SirakOz'de oldii.
Garp, 553 konsili kararlanm, VI nc1 asrm sonuna kadar,
kabul etmedi ve ancak Bilyiik Gregor I (590604) tarafmdan
"0<; rtlhani ile me$gul olmu$ olan konsilde din hususunda
hi<;bir hak yenmemi$ ve hi<;bir degi$iklik yapilmaml$ oldu-
gunun (78) ilan edilmesi iizerine. 553 konsili biitiin
garpta Umumi mahiyette ve digel" ilk dart konsil mertebe-
sinde bir konsil olarak kabul olundu.
Justinian tarahndan monofisitlerle ortodokslan
i<;in a<;1lm1$ olan hararetli miicadele limit edilen neticeleri
vermedi. Monofisitler kendilerine bahsedilmi$ olan miisama-
halardan memnun kalmad1lar. J. 537 He 570 ara-
smdaki devreyi "katolik tethi$ devresi., tesmiye ediyor (79).
Justinian saltanahmn sonuna dogru imparatorun dini siya-
setinde muayyen bir istikamet kaydetmek milmkiindiir; fakat
bu nokta daha heniiz kafi derece ten vir edilmemi$tir. 565 te
ihtiyar imparator oldli ve hiikO.metin dini siyaseti degi$ti.
Justinian'm dini siyasetinin bir pian<;osu yap1lacak olursa,
imparatorun imparatorluk dahilinde birle$ik bir kilise viicu-
de getirmege muvaffak olarnadlg"l goriililr. Ortodoksluk ve
monofisizm biribiriyle uzla$amad1lar; nasturilik, Mani mez-
hebi, ibrani dini ve bir dereceye kadar putperestlik mevcu-
diyet'erini temadi ettirdiler. Dmi birlik husule gelemedi ve
justinian'm te$ebbiis0 akametle neticelenmi$ telakki olunabilir.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN DiNt SiYASETi 197
Fakat Justinian'm dint siyasetinden bahsedildigi zaman
bu devir icin karakteristik olan dini yayma faaliyetini unut-
mamak Iaztmd1r. Justinian, bir h1ristiyan imparatoru olmas1
dolaylsiyle, htristiyanhgl imparatorluk hudutlarmm otesine
kadar yaymag1 kendisi icin bir vazife telakki etti. Tuna
c1vannda oturan Herul'ler, baz1 Kafkas kabileleri ve
Afrika ve orta Nil havalisinde ya!?ayan mahalli kabtleler htristi-
yanhgt bu imparatorun zamam saltanatmda kabul ettiler(SO).
jUSTiNIAN'IN DAHiLi SiY ASETi. NiKA iSY ANI.
justinian'm ci.ilusu esnasmda biHUn imparatorlukta kan-
ve anarei hUki.imferma idi. Sefalet bUtUn memleketi,
bilhassa vilayetleri, kemiriyordu. Vergiler laytkiyle toplanamt-
yordu. Atmeydam oyunlan giiruhu, bUyUk arazi sahipleri,
tahttan mahrum btraklimt!? olan Anastas'm akrabalan ve en
nihayet din kavgalan dahJi kargaealtklan artt1nyor ve mu
cibi endi$e bir vaziyet ihdas ediyordu.
justinian, tahta c;tkttkta, devle1in derin dahili reformlara
ihtiyaci oldugunu ac;tkca anlad1. Kemali cUretle i$e ba$ladt.
Justinian'm bu sahadaki faaliyetine dair elimizde bulunan
ba$hca mehazlar bir taraftan Noveller, diger taraftan o devirde
yaztlml!? Lidyah Jan'm "Roma devletinin usulii. idaresine dair, adh
muas1r tretesi ve yine o devrin mahsulii ve a$agtda bahis
mevzuu edilecek olan Prokop'un "Gizli Tarih,t dir. Yeni bir
zamanda bu mevzu ile alakadar ktymetli malzemeye papi-
riisler iizerinde rastlamak kabil olmu$tUi.
Justinian. salanatmm baelangtcmda, payitahtta, kendisini
az kalsm devirecek olan miithi$ bir isyanm patladtgma
eahit oldu.
istanbulun ba$llca mahallesi, araba koeularma son derece
meclub olan istanbul halk1 ic;in mergub bir toplanh yeri
te$kil eden "C::i; kus, yahut Hipodrom (Atmeydam) mahallesi
idi. Umumiyetle yeni imparator, tac giyer g:ymez, bu Hipod-
roma gelir ve Katisma adtm taetyan imparator locasmda hal-
km ilk alkt!?lanm toplard1. Arabactlar dort muhtelif renkte
elbise giyerlerdi: ye$il, mavi, beyaz ve ktrmtzJ. H1ristiyan
kilises.inin gladyator doviiemelerini menf"ttigindenberi, araba
yan$1an payitahhn en fazla lezzetle seyrettigi bir tema$a
halini almH;;lardt. Her rengin arabac1lan . etrafmda gayet iyi
Eskikitaplarim.com
198 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
partiler Bu partilerin k endi
kasalan vardt; bunlar arabactlann, a1larm ve araba-
lanmn masraflanm gari.irler, diger renklerin taraftarlan ile
rekabet ve kavga ederlerdi. Bu partiler az bir mi.iddet sonra
Ye!;)iller, Maviler ilah ... ismi altmda tamlct'ar. <;i1 kus ve
lar ve partileri Roma imparatorlugundan Bizansa
ve muahhar bir an'ane bun
1
ann tesisini Romulus
ve Remus'un efsanevi devirlerine kadar <;lkanyordu. Bu
dart partinin tas1d1g1 isimlerin esas manas1 dahi pek vaz1h
degildir. VI net as1r, yani Justinian devri mehazlan bu isim-
Ierin dart unsura tekabi.il ettigini bildirmektedirler: toprak
(Ye$iller), su (Maviler), hava (Beyazlar) ve (KtrmJziiar).
Cirkus oyunlan fevkalade debdebe ve ihti!;)amlariyle tema-
yuz ederlerdi; seyircilerin adedi bazan 50000 i bulurdu.
Yava!;) yava$. Bizans devrinde "dem" ismini alan
partileri veya bu siyasi, ve dini temayuli.i ifade
eden siyasi partilere inkilap ettiler. <;irkus'taki halkm sesi bir
nevi eJkan umumiyenin ve milletin sesi oldu. f. I. Uspenski
"matbuat mevcut olmad1gmdan, Hipodrom, bazt hallerde, hu-
kumete emirler vermi$ olan efkan umumiyenin serbest<;e
tezahi.ir ettigi yegane mahal oldu" (81) diyor. Bazan im-
parator icraah hakkmda halka izahat vermek i<;in
isbatl vi.icut ederdi.
VI nc1 astrda en ni.ifuzlu partiler ortodoksluk taraftan
olan ve bu yuzden "KadJkayltiler" (yani Kadtkay konsili
tarafta.1) tesmiye olunan Maviler (Venetoi) ve monofisizmi
iltizam eden (Prasinoi) idi. Anastas zamanmda payi-
tahtta bir isyan ba!;)gastermi$ ve ortodoks partisi, muthi!?
yagmalardan sonra, yeni bir imparator isteyerek Hipodroma
kosmu!;)tu; Anastas burada korku i<;inde ve tacs1z olarak ispah
vucut etmi$ ve mi.inadiye makammdan <;;ekilmege haz1r ol-
dugunu bildirmesini emretmisti. Halk imparatoru bu acma-
cak vaziyette gardukte sukun ve bu suret!e isyan
nihayete ermi!;)ti. Bu vak'a Hipodrom ve payitaht halktrm
hi.ikumet ve bizzat imparator uzerince malik oldugu nufuz
bak1mmqan karakteristiktir. Anastas monof;sit oldugundan
dolayt, tabii olarak, Ye!;)illeri himaye etti.
Justin ve Justinian'm tahta ortodoksluk ve
bununla birlikte Maviler galebe Fakat Teocora
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN DAHiLl SiYA<;ETi. N' KA iSYANI 199
--------
mutemayildi. i!;ite bu suretle, imparatorluk tahtmda
bile, bu muhtelif partiler mildafiler buluyorlardt.
Payitahtta 532 milthi$ ihtilalini tevlit olan sebep-
ler c;ok ve mtitenevvidirler. justinian aleyhinde te$ekktit
eden muhalefet ailevi, siyasi ve dini mahiyette idi. Anastas'm
hayata olan yegenleri, justin ve bundan sonra Justinian'm
tahta c;tkmalariyle kendiledni bu haktan mahrum edilmi$
addediyorlard1. Bunlar monofizme miltemayil olan Ye$il-
ler partisine dayamyorlardJ. Bunlann esas gayesi justini-
an'! devirmekti. Siyasi muhalefet yuksek memurlara ve bil-
hassa suiistimalleri, gayri kanuni hareket
1
eri_, nizami hadden
fazla vergi toplamalan ve zulilmleri ytizilnden halkta btiytik
bir igbirar tevlit etmi$ olan. yukanda isimlerini zikretmi$
oldugumuz me$hur hukuk!;)inas Tribonian'a ve Pretuvar
prefesi Kapadokyali Jan'a kar!;H duyulan umumi infialden
ileri geliyordu. Nihayet dini muhalefet Justin ve just;nian
zamanmda bUyUk iztlraplar c;ekmi$ olan monofisitler tara-
fmdan geldi. Btitiln bu sebeplerin heyeti mecmuas1 payi-
tahtta halk m isyamm dogurdu. Bu defa ic;in aralarmdaki
din ihtilaflanm unutan Maviler ve Ye$illerin nefret ettik-
leri hukumete kar$1 birle$mi$ olduklarmt kaydetmek en-
teresandtr. imparator ile Hipodromda toplanmi$ olan halk
arasmda bir milnadi vas1tasiyle cereyan eden mtizakere-
lerden hie; bir netice <;tkmad1 (82). isyan $ehirde $ilratle
yaylld1. Asilerin "nika,, yani "zafer, yahut "yen, diye
bagn$malannd:m dolay1 bu isyana tarih "Nika isyam, adt-
m ver mi$tir En glizel binalar, en nefis san at abideleri
yaktlup y1ktld1. Ayasofya baz1liki dahi yaktldi: Bu bazi-
likin yerinde bir mliddet sonra me$hur Ayasofya katedrah
ylikselecekti imparatorun Tribonian ve Kapadokyah jan't
kovac-agma dair verdigi soz, Hipodromda halka hitaben soy
ledigi nutuk hie; b r tesir yapmad1. Anastas'm bir yegeni impa-
rator ilan edildi. Saraya c;ekilmi$ olan Justinian ve mi1-
$avirle i daha o vakit payitahttan firar etmegi di1$i1nuyor-
lard1; fakat bu nazik anda Teodora bunlarm imdadma yeti$ti.
Prokop imparatoric;enin soylemi$ oldugu nutku bile. kaydet
mi$tir ki bunda, ba$ka fikirler arasmda, !;)unlan sayler: "Bir
kere dunyaya geldikten sonra insan i<;in 61Umden kurtul-
maga imkan yoktur; fakat bir insanLn imparator iken, firar
etmesine mtisamaha ed11emez; eger firar etmek niyetinde
Eskikitaplarim.com
200 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHl
isen, Cesar, pek aHi: paran var, gemilerin haz1r, deniz ac;Ik-
tir ... Fa kat dii!?iin ve firar ettikten sonra oliimO. kur tulmaga
tercih edeceginden kork. Ben ferferinin giizel bir kefen
oldugunu soyliyen eski bir darb1 meseli severim, ( 83 ).
0 zaman isyam bashrmak vazifesi tevdi olundu:
isyan alt1 gilnden beri devam ediyordu. Belisar ayaklanml!?
olan halk1 Hipodroma tlkmaga ve burada muhasara etmege
rnuvaffak oldu. 30-40000 kadar asi oldilrdil. lsyan bastu Il-
ml$h. imparator yeniden saglam bir tahta oturuyordu. Anas-
tas'm yegenleri idam edildiler.
Justinian'm dahili siyasetinin en karakteristik vasiflarm-
dan birini bil vO.k arazi sahiplerine a<;ml$ oldugu daha
henO.z tamamiyle izah edilmemi!? olan muannit mO.cadele
te!;ikil etmektedir. Bu milcadeleyi! Noveller, papirilsler ve
Prokop'un "Gizli Tarihi, sayesinde ogreniyoruz; bu hicviye-
sinde aristokratlann bir mildafti olarak 01 taya c;1kmak Ia ve
justinian'a, imparatorluk tahhndaki bu tt.lrediye kar$1 birtak1m
gillilnc; ithamlarda bu!unmakla beraber Prokop, VI nc1 asnn
ictimai i'nilcadeleleri hakkmda gayet enteresan malumat ver-
mektedir. Hilkumet, merkezi idareyi hie; kale almaks1zm ge-
ni!? arazilerini idare eden biiyiik malikane sah;plerinin ken.-
disi ic;in en tehlikeli rakip ve dti!?mam olduklanm hissedi-
yordu. Novellerinden birinde Justinian, vilayetlerde, devletin
veyahut e$hasm uhdesinde bulunan malikanelerin, mahalli
e$rafm keyfi idaresi yuzilnden, oldugu feci vaziyetten
!?ikayet etmekte ve Kapadokya umumi valisine $U manidar
sahrlan yazmaktad1r: "Vilayetlerde yapllan o kadar fevkela-
de vahim suiistimallerden haberdar edildik ki bunlarm bilyiik
otorite sahibi tek bir $ahis tarafmdan ortadan kaldinlmasma
gil<;lilkle te$ebbils olunabilir. Ve hatta biz zadegan kahyala-
.nnm. usu.le mugay1r bir tarzda, muhafizlarla ihata edilmi!?
olarak bunlara refakat edenlerin c;oklugunu ve
bu hayas1zca her $eyi c;aldiklanm zikretmekten hi-
cap duyuyoruz,. Bundan sonra hususi arazinin -vaziyetine
dair bir kac; soz soyliyen imparator Noveline $Unlan ilave et-
mektedir: "Miri arazinin hemen kaffesi uhdesine gec;ti;
c;ilnkii bu arazi, bilti..in at siirilleri de dahil oldugu hal de, yag-
maya ugrad1 ve hie; bir kimse agzm1 ac;1p !;iikayet etmedi; c;ilnkii
biitiin ag1zlar altmla dikilmi!?ti, (84). Bu beyanattan Ka-
padokya asilzadelerinin vilayetlerinde geni!? salahiyete malik
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN DAHiLi SiYASETi. NiKA iSYANI 201
olduklan, hatta bunlann kendi $ahtslanna aid ktt'alar,silahh
adamlar ve muhaftzlar bulundurduklan ve bunlarin gerek
devkt ve gerek e;;hasa ait araziyi ellerine ge<;irdikleri anla-
$Ihyor. Bu Novelin Ntka ihtJatinden dart sene sonra ne$re-
di m i$ olmasmt ka vdetmek enteresan bir ;;eydir. Papirlislerde
Justinian devrindeki Mtstra ait mlimasil malumata rastlan-
mak1adtr. Me;;hur Apion'lar aristokratik ailesi efradmdan bir
zat VI net astrda, Mtstnn her tarafmda geni$ malikanelere sa-
hipti. blitiin koyler bile bu zata tabidiler. Ya;;ayi$
tarzt ise hemen hemen ktrali idi. Bu zatm katipleri ve kah-
yalan, i;;<;i ordulan, mli;;a virleri ve vergi tahsildarlan, bir mali-
ye naztn, po is te$kilatt ve hatta posta servisi vardt. Bu bliylik
hapishaneler ve hususi ordulara malik bulunu-
yorlardt ( 85). Kilise ve manasttrlar dahi geni;; araziye
sahiptiler.
Bu bliylik arazi sahiplerine kar;;t justinian amanstz bir
mlicadele ac;h. Veraset meselelerine mlidahale etmek, - cebri
surette, hatta bazan sahte vesikalarla imparator lehinde ferag
ettirmek,- yalan yere ;;ehadet ylizlinden mlisaderede bulun-
mak, kiliseyi mal ve mlilklinden mahrum eylemek gayesine
matuf dmi da valar a<;mak- gibi vasttalara ba$vurmak suretiyle
Justinian, kasdi ve devamh bir surette bliylik arazi rejimini
ortadan kaldtrmaga <;ah;;h. Bir <;ok mlisadereler, bilhassa 532
senesi isyan te;;ebbUslinden sonra, yaptldt. Bununla beraber
Justinian bliylik arazi sahibi zadegan smtfmt tamamiyle ez-
mege muvaffak olamadt: bu stmf, mliteaktp devirlerde, impa-
ratorlugun mevcudiyeti i<;in en tehlikeli unsurlardan biri
olarak kald1.
Justinian devlet idaresinin yani memleketin
fakirle;;mesine ve harabiye yliz tutmasma sebep olan ve bu
ylizden bilmecburiye imparatorluk dahilinde kart$Ikhklar
ievlit eden rli;;vet, htrs zhk ve vergi suiistimallerini gordO
ve anladt. Bu kabil bir vaziyetin i<;timai asayi$, maliye ve
ziraat lizerinde icra ettigi tahripkar tesirleri ka vradt. Mali
intizamstzllgm, imparatorlugun dahili hayatmda, umumi bi.r
karga$ahk tevlit ettigini dahi idrak etti ve bu vaziyete
bir deva bulmagt ;;iddetle arzu etti. Justinian yeni ve esash
inktlaplar yapmanm bir imparatorun vezaifinden oldug:u
fikrinde idi ve imparatorun inktlap<;t olarak oymyacagt rolU
imparatorluk makamma bagh bir mecburiyet ve kendini
Eskikitaplarim.com
202 BiZANS iMPARATOROUGU TARiHi
nimetlere garketmi!? olan Allaha karst bir silkran borcu telak-
ki ediyordu. Fakat imparatorluk mutiak idaresinin mutekit
bir milmessili olan justinian, idare sisteminin merkezilestiril-
mesinde ve tekemmul ettirilmi$ son derece muti bir blirok-
rasi kullamlmasmda imparatorlugun vaziyetini dilzeltecek
yegane <;areyi buluyordu.
imparator dikkat nazarlanm, ilk evvela, bihakkin en ciddi
endh;;eler tevlit eden memleketin mali vaziyetine tevcih e:ti.
Askeri seferler muazzam masraflan mucip oluyordu, ve ver-
giler gilnden gilne daha gil<; toplamyordu. Bu vazivet impa-
ratoru son derece korkutuyordu ve Justinian, Novellerinden
birinde, pek ag1r olan askeri masraflardan dolay1 tebaalanmn
vergileri hilsnil niyetle ve tam olarak tediye etmek mecbu-
riyetnde (86) olduklanm yazmak1adtr. i!?te bu
imparator bir taraftan hazine hukuku masuniyetinin $ampi-
yonu olarak ortaya <;Iktyor, diger taraftan memurlarm yap-
hklan tazyik ve $iddet kar$Ismda kendinin vergi milkel-
leflerinin mildafii oldugunu ilan ediyordu.
te 'ne$redilmi$ olan iki Novel Justinian'm inkllap
sahasmda gostermis oldugu faaliyet i<;in karakteristiktirler.
Bunlar idari inktlabm esas prensiplerini ortaya koymalda ve
memurlann vaziyetlerini dakik bir sur.ette tayin etmektedir-
ler. Bunlardan biri valitqe biltiln namuslu vab.nda$lara
bir peder muamelesi yapmalanm, tcbaalan zulme hima-
ye etmelerini, ril$vet kabul etmemelerini, verdikleri hilkilm-
lerde ve idari kararlarda adil olmalanm. cilrmil takip
etmelerini, masumu korumalanm mucrimi kanunlara
uygun olarak cezalandtrmalanm, hulasa tebaalara bir babanln
evladma yaptlgi muamelenin aymm yapmalanm (87) emret-
mektedir. Fakat aym zamanda memurlar her tilrlil hususlarda
ellerini temiz bulundurmakla beraber (yani r0$vet kabul et-
memekle beraber) devlet hazinesini <;ogalt-
mak ve hazine menfaatlerini gozonilnde bulundurmak sure-
tiyle (88) dikkatli bir surette i$tigal edeceklerdir. Afrika-
mn fethedilmi$, Vandallann tahakkilm alttna ahnmi!? ve geni!;>
tesebbilsler kararla$tmlmi!? oldugunu nazan itibare alan No-
vel $U beyanatta bulunmaktad1r: Vergilerin tesbit edilmi!;>
zamanlarda tamamen ve hilsnO niyetle tediye olunmas1 behe-
mehal lazimdtr. 1$te bu suretle valilere hilsni.i kabul goster-
diginiz ve bunlann vergi toplamalanna yard1m ettiginiz tak-
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN DAHiLi SiYASETi. NiKA iSYANI 203
dirde memurlan gayretlerinden, sizleri ise hUsni.i hareketi-
nizden dolay1 mehusena ederiz ve idare edenlerle id'lre
olunanlar arasmda gilzel ve sakin bir ahenk teessi.is eqebilir
(89). Memurlar vazifelerini namuskarane ifa edeceklerine
dair mutantan bir tarzda yemin etmege mecburdular; fakat
ayni zamanda kendilerine tevdi edilen vilayetlelerde vergi-
lerin tamamiyle toplanmasmdanda mes'uldiller. Piskoposlar
memurlann hareket tarzm1 kontrol edeceklerdi. Herhangi
bir hata i$lemekten su<;lu olanlar $iddetli cezalara <;arptltyor,
fakat vazifelerini namuskarane ifa edenler terfi edebiliyor-
lardL Bu suretle Justinian'm dimagmda mem1,1rlar ve mi.ikel-
leflerin vazifeleri gayet vazthhr: Birinciler namuslu insanlar
olmaltchrlar; ikinciler ve gilermi seve seve, tamamen ve
muntazaman vermege mecburdurlar. Muteak1p emirnamele
rin de imparator dah1li reformunun esas prensiplerini bir<;ok
defalar zikretmek ted1r.
imparatorlugun bilti.in vilavetleri aym $ekilde idare olun-
mtyordu. Baztlan, bilhassa' pek rahat durm1yan yerli ahali
ile meskun olan hudut vilayetleri, digerlerinden daha s1k1 bir
idareye ihtiya<; hissettiriyorlard1. Diokletian ve Konstantin re-
formlannm vi1ayet taksimahm sonsuz <;ogaltmi$, muazzam bir
memur kadrosu yaratmi$ ve s1k1 bir surette mi.ilki kudreti
askeri kudretten aytrmts oldugunu yukanda gormil!;>ttik.
Justinian zamamnda bu sistemden aynlan ve eski, yani
Diokletian'dan onceki sisteme ri.icu eden bazt misaller bu-lu-
yoruz. Justinian, bilhassa !?arkta, bir<;ok kil<;Ok vilayetleri
bi1le$tirdi ve bu suretle daha bilyi.ik birlikler te$kil etti;
ciger taraftan askeri ve mUlki otoriteler arasmda stk s1k
mi.inazaalar vukubuldugu Anadolunun baz1 vilayetlerinde
askeri ve mi.ilki idareyi "Praetor, ad1m alan bir valinin elinde
temerki.iz ettirdi. imparator Mtstra ve bilhassa istanbulun
bugday ihtiyactm temin eden iskenderiyeye hususi bir
ehemmiyet atfetti. Bir Novele gore bugdaym Mtsir dahilinde
ve Misudan Romaya naklini temin eden te$kilat son derece
bozuktu (90). imparatorlugun hayah i<;in son derece
ehemmiyetli olan bu i$i islah etmek i.izere Justinian
"augusta/is, (vir speciabilis augusta/is) adm1 ta!;)lyan bir sivil
memu ra M1s1nn iki vilayeti (91) ile n i.ifusu fazla olan ve
rahat durmtyan iskenderiye $ehri i<;in askeri kudret bah$etti.
Fakat vilayetlerde araz1yi ve kudretleri yeniden gruplan
Eskikitaplarim.com
204 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
d1rmak Justinian'm zamam saltanatmda sistematik
bir karakter
Kudretlerin tevhidi fikrini $ark vilayetlerinde tatbik
mevkiine vazetmekle beraber, Justinian, garpte ve bahusus
az bir mtiddet once fethedilmi$ olan $imali Afnka ve iblya
vilayetlerinde, mtilki ve askeri k udretin eski ayniigmi ipk a etti.
imparator, alelacele ne$redilen bin;ok emirnameleriyle
idari noksanlanm tashih edecegini ve bi7zat yaz-
oldugu gibi "imparatorluga, bu parlak saye-
sinde, yeni bir c;i<;ek verecegini, (92) Omit edivordu.
Fakat hakikat bu Omitlerini bo$a <;1kard1; <;iinkti tekmil bu
emirnameler insanlan kudrette degillerdi.
Sonraki Noveller k1yamlarm. vergi suiistima llerinin ve yag-
malarm devam ettigini a<;Ik<;a ispat etmektedirler. lmpa-
ratorluk kanunlanm daimi surette yenilemek ve bunlarm
mevcudiyetinden ahaliyi haberdar etmek icap etti. Bazan. bir-
. tak1m vilayetlerde, orfi idare ilan etmek mecburiyeti has1l
oldu.
Paras1z kalan ve mtibrem ihtiyac;lar kan;nsmda bulunan
Justinian bazan, emirnamelerinde oldugu tedbirlere
mecburiyetinde kald1. Memuriyetleri ytiksek para
mukabiJ;nde satti ve, oldugu soze ragmen, yeni ver-
giler ihdas etti; halbuki Noveller, imparatorun, halkm vergi
mukellefiyetini ifadan aciz oldugunu pekala bildigini gos-
termektedirler. Justinian, mali tazyik altmda, sikkele'ri tagyir
etmege ba$ladi ve ayan sikkelcr darbe:ti. Fakat
ahalinin ta vn o kadar tehlikeli bir aid I ki imp:uator bu
emirnameyi hemen geri almak mecburiyetinde kald1 (93).
VI nc1 as1r Korippus'un yazd1g1 gibi viicudtin
bi.itun kiSimlanm besleyen mideye tekabul eden (94)
devlet kasalanm doldurmak ic;in kabil ve milmki.in olan
her c;areye ba$vuruldu. Vergilerin toplanmasmda tatbik
edilen son raddesine vard1 ve bitkin bir hale gelmi$
olan halk Ozerinde tahripkar bir tesir icra etti. Bir muas1r
"mi.ikelleflere, yabanc1 bir istilanm ve.rgi tahsildarlanmn
geli$inden daha az korkunc; goriindOgi.inii (95) soyli.iyor.
Kii<;tik $ehirler fakirle$tiler ve niifuslarim kaybettiler; <;iinkii
bunlann sekenesi, hi.ikiimetin takibatmdan kurtulmak ic;in,
dagllmi$tl. Memleketin istihsali s1flra dil$10. $urada ve burada
isyanlar ba$g6sterdi.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE TICARET 205
--------------------------
imparabrlugun i f l ~ s etmi$ ve tasarrufun devleti kurtar-
mamn yegane caresi oldugunu anl!yan Justinian bu tasarrufu
imparatorluk i<;in en tehlikeli ol:.bilecek sahalarda tatbik etti.
Ordunun mevcudunu azalth ve asker ayhklanm c;ok defalar
teahhilrle verdirtti. Fakat bliyilk bir ktsmt ucretli askerlerden
te$ekkill eden ordu bu usule kar$1 stk s1k isyan etti ve ocil-
nil kendini mildafaadan aciz ahaliden ald1. Ordunun tensiki
diger bir taktm vahim neticeler dahi tevlit etti: hudutlan
ac;tk bnakh ve Barbarlar, hic;bir engele tesadilf etmeksizin,
Bizans arazisine girmege ve burasmi yagma etmege muvaf-
fak oldular. Justinian'm in!;la ettirmi$ oldugu \<alelere bakli-
madJ. Barbarlara kuvvet sayesinde kar$1 koyam1yan impa-
rator bunlan satm almak mecbudyetinde kald1 ve bu ylizden
yeni masraflara girdi. Diehl'in soyledigi gibi bir "fasit daire,.
meydana geldi. Paras1z1Jk ordunun kli<;illtlilmesine sebep
olmw;;tu; askerin kifayetsizligi ise Bizansi tehdit eden dil$-
manlara d:a.ha fazla para verilmesini elzem kildi (96).
Ahaliyi mahveden, devletin masraf biltc;esini kabartan ve
s1k stk vukubulan k1thk, hastahk salgmlan ve zelzeleler de
ilave edilec..ek olursa, imparatorlugun, Justinian devrinin so-
nunda, arzettigi feci manzara tahayyill olunabilir. Bu vaziyetin
bir aksi sedast Justinian. II nin ilk Novelinde mevcuttur. Bu
Novel "birc;ok borca girmi$ ve son derece fakirle$mi$ olan dev-
let hazinesinden, ve "imparatorluga her sahada sen derece
llizumu olan bir ordunun ademi mevcudiyetinden ve bu
yilzden imparatorlugun stk stk ve kolayca Barbarlar tarafm-
dan taarruz ve yagmaya ugrad1gmdan, (97) bahsetmektedir.
Justinian'm idari rebrmlar sahasmda sarfettigi emekler
tam bir muvaffaktyetsizlikle neticelendi. Mali bak1mdan
imparatorlugun iflasma ramak kaldt ve purada imparatorun
ic; ve di$ siyasetinin biribirine stki bir bag ile bagh oldugu-
nu gozden kac;trmamak laztmdtr. imparatorun yapmi$ oldu-
gu geni$ askeri i$ler, mucip olduklan muazzam masraflar-
dan dolayi, $arkt mahvettiler ve Justinian'm haleflerine ag1r ve
mli$kill bir miras terkettiler. ilk Noveller, justinian'm impa-
ratorluk hayatma bir intizam vermegi ve hi.ikumet azalan-
nm ahlaki seviyesini ylikseltmegi sam imi bir surette arzu
etmi$ oldugunu ac;tk<;a gostermektedir; fakat bu asil fi-
kirler canh realitelere inkilap edemediler; c;i.inkil bu fikir-
ler lmparatorun, Ramah Cesarlar'm varisi olmak dolaytsiy1e.
Eskikitaplarim.com
206 BIZANS IMPARATORLUdU TARIHI
tatbikmr kendisi 1<;m bir vazife teUtkki ettigi askeri projele-
riyle c;arpt$mi$lardJr.
jUSTiNiAN DEVRiNDE TiCARET. KOSMAS iNDiKOPLEVSTES.
TAHKiMAT
justinian devri Biz1.ns ticareti tarihini gayet vaz1h bir
damga ile - Hrristiyanltk devrinde de. putpe-
rest Roma imparatorlugu zamanmda oldugu gibi, ticaret bil-
hassa $arkla yaptllrdt. En nadir ve en k1ymetli ticaret e$ya-
sr uzak memleketlerden, Cinden ve Hindistandan, gel rdi.
Yeni Oermen devletlerinin - bunlarm bazrlan justinian'm
generalleri tar11fmdan fethedilmi$tir - tesek kUlU devrinde
bulunan garbi Avrupa ise ba$h ba$ma bir iktisadi hayatm
inki$afr i<;in son derece gayri musa1t $artL1r i<;inde ya$Iyor-
du. $arki -Roma imparatorlugu, mustesna bir mevkie malik
payitahh ile, ahvalin icabr, garp ile $ark arasmda muta-
vassJt' bir rol oynamaga basladr ve bu ro!U zama-
nma kadar muhafaza etti.
Fakat Bi2;ans imparatorlugu bizzat uzak $ark memleketle-
riyle dogrudan dogruya ticari milnasebatta bulunmryordu;
bu sahada mutavassttlik yapan Sasanilerin iran imparatorlu-
gu idi ve bu devlet Bizans tacirleriyle yaptlg1 ticari mua-
melattan pek bi.lyilk istifadeler temin ediyordu. 0 zamanlar
bu memleketlere dogru uzanan, biri kar 1dan, digeri ise
denizden olmak Uzere, iki buyuk tcaret yolu mevcuttu.
Birinci yolu kervanlar C::inin garp hududuncan itibaren Sag-
dian (bugilnkil Buhara) ve iran hududuna kadar takip
ederdi; mallar burada Cin tacirlerinin elinden iranhlann
eline gec;er ve bunlar bu mallan daha uzaklara, Bizans
hududu gilmruklerine kadar, gotilrilrlerdi. Deniz yolu $U
merhaleleri ihtiva ediyordu: Cin tacirleri mallanm gemiler-
le Dekkan yanmadasmm cenubunda kain Taproban (Seren-
dip) adasma kadar getirirlerdi. Cin rrallan burada bilhassa
iran gemilerine yuklenir ve Hint Denizi ve Basra korfezin-
den Dicle ve F1ratm mansabma kadar gelir, Firat
va::;Itasiyle yukan dogru sevkedilerek bu nehrin kenarmdaki
Bizans gumri.lgune vas1l olurdu. Bu suretle Bizansm !;iark
ile ticar etin imparatoJ luk ile iran arasmdaki mi.lna-
sebetlerle pek yakmdan alakadar oldugu gorillUyor ve iran
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE TiCARET 207
seferlerinin Bizans i<;in miizminle$mesinden beri $ark ile
yaptlan ti:ari muamdiH stk stk ink1taa ugruyor ve ag1r dar
beler yiyordu. :9ad,ca t=caret e$yasm1 Cinlilerin imalini bir
str olarak ktskan<; bir surette sakladtklan Cin ipegi te$kil
ediyordu. ipegin ithalindeki mii$kii!fit Bizans piyasaswda
ipek ve mli$tekasmtn fiat:erini son derece yiikseltiyordu.
Cin ve Hindistan ipekten maada Bizansta bUyUk bir rag-
bete mazhar olan kokular, baharat, pamuk, ktymetli ta$rar
ve diger birtaktm e$ya ihra<; ediyordu.
Bizans imparatorlugunun Iran ktralhgma olan ikhsadi bag-
llltgmJ sarsmak arzusunda bulunan Just nian Hindistan ve Cine
kad ,r uzanan, fakat iran niifuzuna tabi sahanm d1$:nda ka-
lan baska bir ticaret yolu bulmag1 kendine gaye ittihaz etti.
Justinian devrinde bize K1zlldeniz_ ve Hint Denizi havza-
lanmn cagrafyast ve Hindistan ve Cin ile olan ticari: mllna-
sebetler hakkmda ktymetli malumat veren bir risale ne$re-
dilmi$tir_. VI net asnn ortasmda Kosmas indikoplevstes (98)
tarafmdan yazllml$ olan "Hnistiyan TopografyasL" yahut "Koz-
mografyasT, mdan bahsetmek istiyoruz.
Mtstrda (ihtimal iskenderiyede) dogmu$ olan Kosmas,
<;ocuklugundan beri t" caretle i$tigal etti: fakat memleketinin
ticaret !;jartlanndan memnun kalmtyarak birtaktm uzun
seyahatler yaptt Je Ktztldeniz sahilleri, Sina yanmadast ve
Habe!;iistam ziyaret etti; ihtimal Serendibe kadar gitmi$-
tir. Htristiyan ve nasturi olan Kosmas hayabm ke$i$ olarak
bitirdi. Eserinin en eski versiyoniannda dahi ''indikoplevs-
tes, grek lakabmt bulmak kabildir.
"Hm"stiyan TopografyasL, nm esas gayesi bizi pek fazla
alakadar etmez: Kosmas bura.da htristiyanlara, Ptolema-
ios sisteminin hil.fma olarak, arzm bir kiire $eklinde
olmaytp Musa'mn sayebamndaki mezbaha benziyen ince
uzun miistatll bir kutu $eklinde oldugunu ve tekmil
semamn bu sayebana benziyen bir $ekil arzttigini ispat
etmek istemek:edir. Fakat bu eserin as1l bUyiik tarihi
ehemmiyeti, bize. yukanda soyledigimiz gibi, Kosmas'm za-
mamna a it cografi: ve ticari maiO. mat vermesindedir. Muellif
mura:aat etmi;? o ! J u ~ u membalar hakktnda okuyucuyu ten-
vir emekte ve b't membalann ktymetleri hakkmda isabetli
hOkUmler vermektedir. "Bir goz sahidi taraflndan yap1lmt$
oldugunu, bildirdigi kendi mii:;?ahedelerini diger goz $ahit-
Eskikitaplarim.com
208 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHI
lerinin verdikleri malumattan veyahut $Unun ve bunun i$it-
mi$ ve anlatml$ oldugu hususlardan tefrik etmektedir. Ak-
sum $ehrindeki (Aksum kiralilgl dahilinde) Habe$ k1rahnm
saraym1. bir goz $ahidi s1fatiyle, tasvir etmekte, Nubya ve
Klzlldeniz sahillerinde bulunan bin;ok enterasan kitabeler
hakkmda mufassal malumat vermektedir. Kosmas Hindistan
ve Afrika hayvanahndan dahi bahsetmekte ve bilhassa (as1l
miihim alan nokta) Serendib (Taproban) adasma dair bize
en k1ymetli ma!O.mah vermekte ve Ortazamanlarm ilk devir-
lerinde bu adanm haiz oldugu ticari ehemmiyeti izah etmek-
tedir. Bu tafsilattan Serendibin, VI nc1 as1rda, bir taraftan
Cin, diger taraftan $arki Afrika, iran ve bu devldin daha
ilerisinde bulunan Bizans arasmda beynelmilel bir ticaret
merkezi te!;!kil etmi$ oldugu meydana <;lkiyor. Kosmas'a gore
"merkezi bir vaziyete malik alan bu ada Hind"istan, iran ve
Habe$istanm her tarafmdan gelen bir<;ok geminin ugrad1g1
bir mahaldir, (99).
Bjzans ile Hindistan arasmda dogrudan dogruya ticari:
miinasebat mevcutolmamasma ragmen, Btiytik Konstantin'den
itibaren, Bizans sikkelerine Hint pazarlannda tesadtif edildi-
gini kaydetmek enteresan bir seydir. Bu s ikkelerin oralara
Bizans tacirleri tarafmdan degil, fakat iranlilar ve Habe$ler
(Aksumlular) tarafmdan gottirtilmti$ olmalan muhtemeldir.
IV Uncti, Vinci ve VI nc1 as1r imparatorlan. yani Arkadius
Teodos, Marc;ian, Leon I, Zenon, Anastas ve justin adlarma
darbedilmis sikkelere cenubi ve $imali Hindistanda rastlan-
ml$hr (100). Ctinkti VI nc1 asrm beynelmilel iktlsadi haya-
tmda Bizans imparatorlugu o kadar mtihim bir rol oynaml$
t1r ki, Kosmas'a gore "btitUn milletler, dtinyamn bir ucundan
diger ucuna kadar, ticari muamelelerini Roma sikkesi ile
(nomisma yahut solidus adm1 tas1yan Bizans altm1) yapmakta-
dJrlar. Bu sikke. hangi devlete mensup olursa olsun, her
$ahsm hayretini mucip olmaktadtr; <;Unkti benzeri ba$ka hi<;
bir devlette yoktur, (101).
Kosmas Bizans altm sikkesinin (nomisma) Hindistanda
haiz oldugu _itiban gosteren gayet enteresan bir hikaye
nakletmektedir. Bu hi kaye yukan
Serendip klrali. Sopatrus nammda bir Bizans tac:rini ve
birka<; iranhy1 huzuruna kabul etmi$ti; bunlann resmi tazim-
lerini kabul ettikten sonra oturmalanm rica etti. Sonra sual
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRJNDE TiCARET 209
sormaga ba$ladt: "Memleketleriniz ne vaziyettedir ve i$leri-
niz nas1l gidiyor?, Bunlar "iyidir, cevab1m verdller. Bilahare
muhavere esnasmda k1ral "hanginizin knall daha bi.iyiik ve
daha kudretlidir?, diye sordu. iranlllann en ya$hSI hemen soze
ahlarak $U cevab1 verdi: "K1rallarm en kuvvetlisi, en biiyi.igii
ve en zengini bizim k1raldir; hakikat:e o k1rallarm k1ralidir ve
arzu ettigi her $eyi yapmaga kadirdir,. Sopatrus ise siikut
ediyordu. Ktral kendisine sordu: "Sizin Ramah, bir diyece-
giniz yok mu ?,. Sopatrus "bu zat bu kabil $eyler soyledik-
ten sonra benne diyebilirim? Fakat eger hakikati ogrenmek
istiyorsamz. her iki k1ral da elinizdedir: bunlan tetkik buyuru-
nuz; hangisinin daha ha$metli ve daha kudretli oldugunu
gori.irsi.iniiz, cevabm1 verdi. Bu sozlere hayret eden k1ral "bu
iki k1ra1In elimde oldugunu nasll soyliyebilirsiniz ?, dedi.
Sopatrus ise $U mukabelede bultindu: "Her ikisinin sikkeleri
elinizdedir, birinin "nomisma,si, digerinin ise drahmisi yani
"miliarision,u. Bunlann her ikisinin resimlerini tetkik buyu-
runuz; ve hakikati ke$federsiniz ... , K1ral, sikkeleri muayene
ettikten sonra Romahlann muhakkak parlak, kuvvetli ve
dirayetli bir millet olduklanm beyan etti. Bunun i.izerine
Sopatrus'a biiyiik ihtiramat yap!lmasm1 emretti, bir filin iize
rine bindirterek ve trampetalar $ehrin etrafm-
da dola$tirth ( 1 02). Bu vak'a bizzat Sopatrus ve kendisine
Adul'den itibaren Serendibe kadar refakat etmi$ alan arka-
da$lan tarafmdan hi aye edilmi$ ve bundan iranhlar son
derece mi.ikedder olmu$lard1.
Tarihi ve cografi ehemmiyetinden maada Kosmas'm eseri,
metni tezyin eden minyaturlerden dolay1, bi.iyi.ik
bir san at ktymetine dahi maliktir. Bu minyatilrlerden bazila-
nmn bizzat mi.ielllf tarafmdan yapilmi$ olmalan muhtemel-
dir. Bu eserin VI net asra ait orijinal el yazmas1 zamammtza
kadar gelmemi$tir; maamafih"Haistiyan Topografyasz,mn muah-
har el yazmalan orijinal minyatiirlerin kopyalanm ihtiva
etmekte ve bu suretle Bizans sanat tarihinin ve bilhassa ilk
iskenderiye sanahmn tetkiki i<;;in k1ymetli bir kaynak te$kil
etmekteirler. N .. P. Kondakov $6yle diyor: "Kosmas'm
eserinin minyati.irleri justinian devri veyahut daha dogrusu
bu devrin en parlak k1smma ait Bizans sanatmm diger her
hangi bir abidesinden, Ravenna mozayiklerinin baztlan mils-
tesna olmak iizere, daha fazla calibi dikkattirler, (1 03).
Bizaos imparatorlugu Tarihi 14
Eskikitaplarim.com
210 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Bilahare Slav lisamna tercume edilmi$ alan Kosmas'm
eseri Shvlar arasmda bi.iytik bir $6hret kazand1. "Htristiyan
Topografyasz, mn, eski Rusya sanat tarihi i<;in btiyi.ik bir
ehemmiyet arzeden Kosmas indikoplevstes portresi ve bir-
c;ok gra vtir ve min yattirler ihtiva eden birtak1m rusc;a
terctimeleri mevcuttur (104).
Justinian, yukanda soyledigimiz vec;hile, Bizans ticare-
tini irana bagh kalmaktan kurtarmak istiyordu. Bunun
ic;in Hindistanla, Ktz!ldeniz vasttasiyle, dogrudan dogruya
mtinasebat tesis etmek icap ediyordu. Ktzlldenizin $imali
$ark! kosesinde (Akaba korfezinde) Aila adh bir Bizans !imam
vardt; Hind mallan, buradan kara yolu ile, filistin ve Suriye
Uzerind .:n, Akdenize kadar naklolunabilirdi. Klisma adtm
ta;nyan diger bir liman (Stivey$ civarmda) Ktztldenizin $imali
garbi k6$esinde idi; buradan dogru bir yo! Akdenize
ula$lyordu. Akaba korfezinin methalindeki adalardan birinde
Tur Sina yanmadasmm cenup muntehas1 yakmmda, Jotaba-
da (bugi.inkii Tiran), }ust:nian zamanmda, bir giimriik tesis
ediidC ( 105). fakat Klztldenize gec;en Bizans gemilerinin
adedi muntazam bir ticaret tesis ine kafi degildi. I$1e bu
sebepten Justinian, yukarda soyledigimiz gibi, htristiyan
Habe$ler ve Aksum ile s1k1 milnasebetler
etmege mecbur kald1 ve bunlan ipegi Hindistandan
satm altp bilahare Bizans imparatorluguna tekrar satmalan
ic;in iknaa c;ah$h. Justinian ihtimal bunlann, Hindistan ile
Bizans arasmda, o zamana kadar iranhlar tarafmdan ifa olu-
nan bir nevi simsarllk yapmalanm arzu ediyordu. fakat
imparatorun bu hususta sarfettigi emekler bir semere ver-
medi i c;i.inkti Habe$ tilccarlan Hindistanda iranhlann
niifuzunu ktramadtlar. Bunun neticesinde ipek mubayaas1
inhisan yine eskisi gibi iran tacirlerinin elinde kaldt. Hulasa
olarak Justinian, imparatorlugu $ark ile dogrudan dogruya
birle$tirecek yeni ticaret yollan ac;maga mu vaffak ola
mad1. Sulh faslialannda lranhlar, ticari bilyilk
bir k1sm1 ic;in, mutavass1t bir rol oynamakta devam ettiler
ve bu yi.izden bOytik kazanc;lar temin ettiler.
fakat Justinian, $ansm yardtmiyle, ipek ticaretinin impa-
ratorluk ic;in arzettigi mtihim meseleyi halletmege muvaffak
oldu. Rahipler veyahut diger bir mehaza gore bir iranh
(106) Cin gtimrtik<;iilerini aldatmaga muvaffak olarak birkac;
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE TiCARET 211
tane ipek bocegi kozast kac;trmaga ve bunlan Serinda'dan
Bizans imparatorlu una ithal etmege muvaffak old'u ve burada
Greklere ipek boceginin Sirrllll Yeni
sanayi pek c;abuk terakki etti ve az zamanda btiylik dutluk-
lar husule geldi. ipek fabrikalan tesis edildi ve bunlar pek
c;abuk inki$af ettiler. Bu fabrikalann en me!?huru istanbul
fabrikast idi; digerleri Suriye Beyrut. Tir ve
Antakyada ve daha sonra Yunanistanda, bilhassa Teb'de,
kuruldular. Bir ipek fabrikas1 iskenderiyede vlicut buldu ve
"Mtstr, elbiseleri istanbulda satlld1 ( 1 07). ipek sanayii
devlet inhisan oldu ve hOkO.met ic;in mtihii? bir varidat
membat te!?kil etti. Bizans ipeklileri butUn Avrupaya ihrac;
edildi ve garp ktrallarmm saraylanm ve zengin tacirle-
rin hususi evlerini si.'tsledi. - Justinian'm halefi Justin, sara-
ymda bulunan bir TUrk el<;isine, tam faaliyet devresinde
bulunqn ipek imalatm1 gosterebilmi!?ti (108). Fakat ipek
sanayiinin temin ettigi bliyilk varidat yalmz ba$ma impara-
torluk maliyesinin o kadar nazik bir safhada bulunan umu-
mi durumunu dilzeltebilecek mahiyette degildi.
lmparatorlugun mevcudiyetiyle alakadar bilti.'tn mesele-
lerle me!?gul alan Justinian, devleti, birc;ok kale ve tahkimat
vi.'tcude getirmek suretiyle, etraftaki dU$manlarm taarruzla-
rmdan korumak gibi devasa bir i!?e giri;;ti. Az sene zarfmda,
impara!orlugun btiti.'tn hudutlan boyunca, ;;imali Afrika, Tuna,
Ftrat, Ermenistan daglan ve uzak Ktnm yanmadasmda, he
men hemen fastlastz hatlar (castella) in$a ettirdi.
justinian bu suretle daha onceleri Roma tarafmdan meydana
getirilmi;; alan mtidafaa sistemini restore ve tevsi etmi$
oluyordu. faaliyeti sayesin de Jusfnian, Prokop'un dedigi
gibi, ''imparatorlugu kurtarmt$hr, (1 09). "in$aata dair, adh
kitabmda Prokop !?Oyle yaztyor: "Eger imparatorluk dahi-
linde imparator tarafmdan in!?a edilmi$ alan btitlin kaleleri
yabanct ve uzak memleketlerde oturan ve sozlerimizi bizzat
tahkika imkan bulamtyan insanlara olsaydtk, eminim
ki bu in;;aatm adedi bunlara efsanevi ve hie; inamlmtyacak
bir rakam gibi gelirdi, (110). Bugi.'tn dahi, eski Bizans
imparatorlugu hudutlarmda bina edilmi;; alan birc;ok kaleler
modern seyyahm hayretini mucip olmaktadtrlar.
Justinian, in$aat faaliyetini yalmz tahkimat i;;lerine hasret-
tirmedi. Bir htristiyan imparatoru olmak dolaytsiyle, birc;ok
Eskikitaplarim.com
212 BIZANS iMPARATORLUGU TARiHi
kil'se dahi bina ettirdi; bun.lar meyamnda bir el;)i olmtyan
lstanbuldaki Ayasofyamn binas1 Bizans tarihinde mi.ihim bir
mevki il;)gal eden bir hadise olarak temayilz etmektedir;
bundan al;)agtda bahsedecegtz.
Bi.iyilk bir ihtimale gore Justinian K1nmm i.icra daglarmda,
yukarda Got kolonisinin merkezi olarak zikrettigimiz Doru'da
(sonraki Mankup) dahi bi.iyi.ik bir kilise (basilica) inl;)a ettir-
mil;)tir; burada yapilmt$ alan hafriyat esnasmda justinian
ismini ta$Iyan bir kitabe pan;as1 bulunmu$tUr (111) .
JUSTiNiAN'IN iLK HALEFLERi. BUNLARIN DiNi SiY ASETi.
MA VRiKiUS. iRAN. SLA VLAR VE AV ARLAR. "EKSARKLIK,-
LARIN Y ARA FOKAS'IN TiRANLIGI. 610 iHTiLALi
J ustinian'm ku vvetli $ahsiyeti ortadan kalkhktan sonra impa-
ratorlugu muvakkat bir mi.ivazenede bulunduran biittin sun't
sistern.. yikiidi. Buray1 $6yle yaztyor: "(Justinian) oldiikte riiz-
garlar tulumlarmdan <;;tkh; inhiHU unsurlan faaliyete gec;ti;
sun'i sistem ylktldt ve hie;; l;)Ophesiz <;oktan fakat
gi.iri.iltOli.i gec;;en Justinian devrinin $ayant hayret hadiseleri
tarafmdan ortillmO$ alan imparatorlugun istihalesi siiratle ve
gozle goriilebilecek bir l;)ekilde tebaruz etti, (112).
565 ile 610 seneleri arasmdaki devir Bizans tarihinin en
peril;)an devirlerinden biridir: Anar$i, sefalet ve afetler tekmil
imparatorlugu istila ettiler. 0 zamanlar vukubulan kan$tkhklar
yuzunden Justin II devri tarih<;isi Efes'li jan di.inyamn sonu
yakla$mi$ oldugunu beyan etti (113). ingiliz tarih<;isi Finlay
bu devir i<;in l;)oyle yaz1yor: "Tarihte sosyetenin ahlakan bu
derece umumt bir $ekilde sukut etmi$ oldugu ba$ka bir devir
mevcut degildir" (114) .
justinian'm ilk halefleri, zikrettigimiz gibi, Gene;; Justin II
(565 578), Tiber (578 582), Mavrikius (582602) ve Fokas'
(902610) hr. Bu dort imparatorun en me$huru azimkar
bir asker ve tecri.ibe sahibi bir $ef alan
Diger taraftan azimkar bir kadm alan Justin II nin kanst Sof-
ya, devlet i$lerinde bi.iyi.ik bir niifuza malik oldu ve hath
hareketiyle Teodora'yt hahrlatb.
Bu imparatorlann di$ siyasetlerinin en bariz hadiseleri
lranhlara kar$1 yapilan harp, Balkan yar1madasmda Slavlar
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN ILK HALEFLERi 213
ve Avarlara icra olunan mucadele ve italyamn Lom-
bardlar tarafmdan fethi oldu. i<;: hadiseler arasmda bu im-
paratorlarm takip olduklan gayet stkt ortodoks siyaseti
ve eksarkhk:.t lar ihdastm kaydetmek laztmdtr.
iran ile 562 de 50 sene i<;in olan sulh, karar-
olan senevi vergiyi vermekten imtina eden Justin II
tarafmdan bozuldu. Turklerin Bizans ile iranh-
lara kar!;)I yaphklan harp bu iki memleket arasmda entere-
san munasebetler husule gelmesine sebep oldu. Turkler, az bir
muddet once. garbi Asyada, Hazar denizi civannda gorun-
Bunlar C:in ile iran arasmdaki memleketi edi-
yorlar ve iram kendilerinin ba!;)llca di.i!;)mam telakki ediyor-
lardt. Bir Turk heyeti Kafkas daglanm <-<!;)arak uzun bir seya:
hatten sonra istanbula geldi ve burada buyi.ik bir husnu
. kabul gordi.i. irana tecavuzi ve tedafili bir Turk- Bizans
ittifakt du$unulmege ba$1andt. Bu hususta Turk heyetinin
ipek ticaretinde <;in ile Bizans arasmda etmek
ve bu ticareti irandan ge<;irmemek i<;:in Bizans devletine
yapmt;; o!dugu teklifi kaydetmek laztmdtr. Yani Ti.irkler im-
paratora, Justinian'm arzu etmi$ oldugu $eyi teklif ediyor-
lardt: Aradaki yegane fark Justinian'm bu gayeye deniz ve
cenup yolu ile, Ti.irklerin ise, Justin II zamanmda, $imaldeki
kara yolu ile varmak arzusunda bulurimalan idi. Bununla
beraber Ti.irk-Bizans mi.izakereleri fiJi bir ittifak aktine ve
bu ittifakt takip edecek olan iranltlara mutekasif bir
sefer icrasma muncer olmatlar; <;:unku Bizans, 570 sEmesine
dogru garp ve bilhassa Lombardlar tarafmdan istila edilmi!;)
olan italya i!:?leriyle daha fazla alakadar oldu. Bundan
maada Turklerin askeri kuvvetleri Justin'e pek fazla gorun-
muyordu. Her ne hal ise, bu Turk- Bizans anla!;;>masmm
neticesi iran-Bizans munasebatmm daha fazla gerginle$me
sine sebep oldu (115).
Justin. Tiber ve Mavrikius zamanlannda iranhlara kar$1
harp edildi. Justin II devrinde iran ile Bizans arasmda
ba$lami$ olan harp (572- 57 4) Bizans i<;:in c;ok felaketli oldu:
Nisibis (Nusaybin) muhasarast terkedildi ve hududun pek
yakmlannda mi.ihim mustahkem hir mevki olan Daras iran-
lll3.nn eline ge<;ti. $ark cephesinde ugramt$ oldugu bu mag-
lubiyetten 'maada Bizans Tunamn otesindeki memleketler-
den gelmi$ alan Avarlann Balkan yanmadast vilayetlerini
Eskikitaplarim.com
214 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
istila etmeleriyle kar$Ila!;)ll. Daras'm elden <;lki!;ll zaylf Justin
i.izerinde fena bir tesir yaptl; imparator delirdi. Eski
bir mehazt zikreden bir XII nci as1r Suriye krvnikc;isi $U
hususu kaydediyor: "lmparator, Daras'm ahnmt!;) oldugunu
duydukta me'yus oldu. Dii.kkanlan kapath ve ticareti dur-
duttu, (116). lmparatoric;e Sofya, 574 te, 45000 altm pa-
hasma satm ahnml$ olan bir senelik bir mi.itareke aktedebil-
di ( 117).
Tiber (118) ve Mavrikius zamanlannda devam eden harp
iranda tah t ka vgalan yi.iziinden dog an kan$thkklann
yardtmiyle, Bizans imparatorlugu i<;in daha miisait bir $e-
kil ald1. Ma vrikius'un aktetmi$ oldugu sulh muahedesi im-
paratorluk ic;in gayet ehemmiyetli idi: iran Ermenistam
ve !;)arki Mezopotamya, Daras $ehriyle birlikte, Bizansa terk
olunuyordu; iranhlara verilmesi icap eden senevi vergiye
miiteallik utandinct madde c;tkanhyordu; en nihayet, iran
tehlikesinden kurtulmu$ olan imparatorluga, dikkat nazar
lanm,,garp meseleleri ve bilhassa Avarlar ve Slavlarm Bal-
kan yanmadasma yaptlklan miitemadi istilalar uzerinde tek-
sif etmek imkam veri!iyordu (119).
iranhlara kar$1 yeni bir harp Fokas zamanmda ba$1adt.
Bu harp Bizans imparatorlugu ic;in gayet ehemmiyetli oldu.
Heraklius zamamnda sona ermi$ olan bu harpten ileride
bahsedecegiz.
Justinian'm olumunden sonra Balkan yanmadasmda va-
him hadiseler cereyan etti. mehazlar bu mevzua
dair yalmz parc;a halinde bir kac; malumat vermektedirler.
Justinian zamamnda Slavlarm Balkan yanmadasma s1k
s1k akmlar icra edip cenuba dogru oldukc;a fazla
rini ve hatta bazan Sel!nik $ehrini dahi tehdit ettiklerini
yukard.a zikretmi$tik. Justinian'm olumunden sonra bu akm-
lar devam ettiler. Fakat bu akmlar esnasmda birc;ok Slavlar Bi
zans vilayetlerinde kalddar ve tedrici surette Balkan yanma-
dasmi i$gal ettiler. Bu istilalannda Slavlar Turk neslinden olan
ve o devirde Panonyada oturan Avarlar tarafmdan
gordiiler. Slavlar ve Avarlar payitahtt, Marmara ve Ege de-
nizi sahillerini tehdit alhnda bulundurdular, Yunanistana
girdiler ve Peloponnes'e (Mora yanmadas1) kadar uzandilar.
Bu barbar istilalanmn giirultiisii Mtstra kadar yaylld1; bu-
rada Nikiu piskoposu Jan, VII nci as1rda, imparator PokaS
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN iLK 215
zamanmda, $U sahrlan yazdr: "Roma imparatorlugu hakkm-
da o zamanki krrallann, barbarlar. yabancr kavimler ve illir-
yahlarla birljkte, hrristiyan $ehirlerini tahrip ve ahaliyi esir
ettikleri rivayet olunmaktadrr. Yalnrz Selanik $ehri bu tah-
ripten masun kalmr$1rr; <;iinkii surlan muhkemdi ve Allahrn
himayesi sayesinde yabanct ka vimlar bu $ehri zaptetmege
muvaffak olamadrlar; fakat biiti.in vilayet niifussuz kaldr,
(120). 1830 da bir Alman alimi, VI ncr asrr sonunda,
Greklerin Slavlar tarafmdan tamamiyle mahvedilmi$ oldugu-
nu iddia etmi$tir. Biz a!;)agrda bu faraziyeyi miinaka$a ede-
cegiz (121). Yalmz hemen $Unu ki Slavlarm
Balkan yanmadasma yerle$meleri meselesinin tetkikr ic;;in, bu
havalinin ba!;)hca Slav merkezlerinden biri olan Selanik $eh-
rinin hamisi Demetrius'un din ugrundaki oliimii ile alaka-
dar vesikalan nazan itibare almamrz lazimd1r. Aya Demet-
rius'un "Mucizeleri, adlr kitabm miielliflerinden biri VII nci
asnn ilk nrsfmda ya$amr$ olan Selanik piskoposu Jan'drr;
bu muasrr mehaz bizim ic;;in Avar ve Slavlann Balk;an ya-
nmadasmr isti13.lan hususunda bir malO.mat kuyusu te$kil
etmektedir. Bu kaynaga gore Selanik, VI ncr asrm sonunda,
neticesiz olarak iki defa. Avarlar ve Sla vlar tarafmdan mu
hasara edilmi$tir (122).
VI ncr asrm sonunda ve VII nci asnn ba$langicrnda,
Bizans ordulannm durdurmaga muvaffak olamadtklan Avar
lar ve Slavlarm cenup istikametinde yaptrklan devamh tazyik
Balkan yanmadasmda birtakrm 1rk degi$iklikleri husule gel-
mesine sebep oldu; c;;iinkii Balkanlann bi.1yi.1k bir krsmr yeni
gelen Slavlar tarafmdan bilfiil i!;)gal edilmi!;)ti. Bu devir ic;;in
bazr kaynaklar Avarlardan, bunlar Slav imi$ler gibi, bah-
setmektedirler. Bu hal !;)imal kabileleri hakkmda umumi-
yetle pek mahdut malO.mata sahip bulunan o devir miiver-
rihlerinin Slav ve Avarlan, mii$terek akmlar yaptrklan ic;;in,
biribiriyle kan$hrmr$ olmalariyle izah olunabilir.
Justinian'm oliimiinden sonra italya, dii$manlannrn isti-
lalanna kar$r kafi derecede himaye edilmedi. Bu sebepten
yeni bir barbar Germen kavmi olan ve bu havalide, Ostro-
got krrallrgrmn Justinian tarafmdan imhasmdan yalmz birkac;;
sene once kendilerini gostere-n Lombard'lar tarafmdan ko-
layca ve siiratle fethedildi.
Eskikitaplarim.com
216 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
---------------------------
VI nc1 asrm A varlarla anla$mi$ olan Lombard-
Jar orta Tunada Gepid'ler (Gepidae) barbar kabilesi tarafmdan
tesis edilmi$ olan k1ra!hgl y1ktdar. Bilahare, ihtimal kendi
milttefiklerinden korktuklanndan, krrallan (komi?Jg) Albon'un
idaresinde, Panonyadan italyaya gec;tiler. Lombardlar kadm
ve <;ocuklariyle birlikte ilerliyorlard1 ve bunlann askeri
k1talarr. saflannda bilhassa pek <;ok Saksonyah ihtiva eden
pek muhtelif kabilelerden terekkilp ediyordu.
Halk arasmda cari bir an'ane Justinian ordulann eski
generallerinden italyanm ihtiyar valisi Narses'i, Lombardlan
italyaya davet etmi$ olmakla, itham etmektedir. Fakat Nar
ses'e yaplian bu ithamr tamamiyle esastan ari olarak
telakki etmelidir. Justin II nin ciilusundan sonra
ilerlemi$ ya$mdan dolayr, tekaiit oldu ve az bir miiddet sonra
Romada oldu.
568 de Lombardlar $imali italyaya girdiler: Bunlar vah$1
bir barbar kiltlesi gibi ilerliyorlar, ge<;tikleri biltiln yerleri
yakup ytkryorlardr. Lombardlar din baktmmdan arianist
idiler. $imali italya az bir muddet sonra Lombardlann tahak-
kilmil altma girdi ve Lombardiya adtm ald1. Lombardlara
mukavemet edebilecek kafi kuvvete malik bulunm1yan Bi-
zans valisi Ravenna surlan i<;ine c;ekildi. Barbarhir ise
$imali italyay1 zaptettikten sonra, Ravenna'yi bir tarafa btra-
karak, cenuba dogru ilei-lediler. Bunlarm milteaddit kollar1
hemen hemen bilton yanmadaya yaylldt ve miidafaastz
btrakJlmi$ olan $ehirleri en biiyilk kolayl1kla zaptetti.
Bunlar cenubi italyaya ve bir miiddet sonra Benevent
( Beneventum) !?ehrini i$gal ettiler. Roma barbarlann eline
gec;medi, fakat civan, 0<; taraftan, !?imalden, $arktan ve ce-
nuptan, bunlar tarafmdan ku$ahldl. Lombardlar, Romp. ile
Ravenna arasmdaki biitiln irtibah kesmi$ olduklanndan,
Roma Ravenna'da bulunan Bizans valisinden gelecek yardl-
mi hesaba katamazd1. Daha uzakta olan istanbul. imparator-
larmdan gelecek yardlma dahi gilvenmekten vazge<;mek
mecburiyetinde kald1. Esasen Bizans o devirde !;iark tarihinin
en nazik ve en kan$tk devirlerinden birini ge<;iriyordu.
Az bir milddet sonra italyada bilyiik bir Germen--- Lombard
k1ralhgmm kuruldugu goriildil. imparator Tiber ve bilhassa
Mavrikius Austrasia ktrah Hilde bert II ( 570- 595) ile, bu
k1rah Lombardlara kar$1 harbe te!?vik etmek ve bu suretle
Eskikitaplarim.com
jUSTiNiAN'IN iLl( HALEFLERi 217
bunlan italyadan maksadiyle, bir ittifak aktine
c;all$tilar. imparator ve k1ral- biribirine birtak1m heyetler
gonderdiler. Bu gayeye iri$mek .ic;in Mavrikius Hildebert
ve yahut annesi Brunhilde'ye 50000 alhn (solidi) gonderdi
ve Hildebert'i. justinian'm Teodebert'i evlatllga kabul ettigi
gibi, evlat edindi. Fakat biitun bu avanslara ragmen Mavri-
kius'un, Austrasia'hlann yardimlm temin etmek ic;in sarf-
ettigi gayretler, bin;ok defalar, bo$a gitti. Hildebert ordu-
lanm italyaya gonderdi; fakat k1ral eski Frank arazisini fet-
hetmek fikrinde idi; yoksa italyay1 Ma vrikius hesa bma zap-
tetmek niyetinde degildi. Frank k1rallannm bu defa impara-
tor tarafmdan degil, fakat papa tarafmdan c;agu1hp italyaya
girmeleri ve buradaki Lombard hakimiyetini y1kmalan ic;in
bir buc;uk as1rdan fazla bir mOddet gec;ecekti (123). Kendi
mukadderatma terkedilmi$ ve birc;ok muhasaralar gec;irmi$
alan Roma papanm sahsmda bir mOdafi buldu; papa. vazi-
yetin icab1 olarak, yalmz Romadaki siiriinOn ruhanj i-$1eriyle
mesgul olmak degil, fakat Lombardlara $ehrin miida-
faasml te$kilatland1rmak mecburiyetinde kald1. Bu devirde,
yani VI nc1 asnn sonunda. Roma kilisesinin ba$mda en
muktedir $eflerden biri, papa BuyOk Gregor I buiunuyordu.
Bu zat evvelce papamn elc;isi olarak (apocrisiarius) istan bula
gonderilmis ve burada altl sene kalmasma ragmen grekc;enin
evveliyatlm bile ogrenememisti q 24). Fakat bu sahadaki
cehaletine ragmen yeni papa imparatorlugun hayat ve siya-
setine miiKemmelen vak!fh.
ltalyamn Lombardlar tarafmdan fethi justinian'm dl$
siyasetinin garpte iflas ettigini gayet ac;1k bir surette goste-
riyordu. imparatorluk bu havalide fethedilmis alan Ostrogot
kJralligmi elinde tutabilmek ic;in kafi kuvvete malik degildi.
Diger taraftan Lombard istilalan italyamn tedrici surette
Bizans imparatorlugundan aynh$lnin ve italyada
siyasi nOfuzunun zayJflayi$lnin temellerini ath.
Dini siyasetlerinde justinian'm halefleri ortodokslugu
himaye ettiler; monofisitler ise bazan, mesela justin II zama-
mnda o ldugu gibi, gayet siddet li itisaflara duc;ar oldular.
Mavrikius ve Fokas'm zamam saltanatlarmda Bizans impa-
ratorlugu ile Roma kilisesi arasmda ne gibi mOnasebetler
_mevcut oldugunu gormek enteresan bir $eydir. BOyiik Gregor
tarafmdan temsil olunan Roma kilisesi istanbul piskoposunun
Eskikitaplarim.com
218 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
"okumenik, ( yani "umumi,) iinvanm1 almasma muhalif
oldugunu beyan etti. Mavrikius'a yazmi$ oldugu mektuplarm-
dan birinde Gregor patrik "Orw:; tutan Jan,I h:::ddinden fazla
gururlu ol makla itham etmektedir:
"$iddetle bag1rmak ve 0 tempora I 0 mores I demek
mecburiyetindeyim. Biitun Avrupamn barbarlann eline dii$-
tiigii, $ehirlerin tahrip edildigi, kalelerin yikiidigi, vilayetlerin
koylOniin tarlasm1 siiremedigi, putlara tapanlarm
serbest<;e dola!;>tigi ve ehli imam mahvetmek i<;in ugra$hgi
bir zamanda rahipler, kendilerini agla;;arak yere atacaklan
ve kiil i<;inde yuvarlanacaklan yerde, dine mugay1r birtak1m
Iadini iin vanlar pe;;inden ko$makta ve bu bO$ $Ohretle ogiln-
mektedirler. Bu meselede, ey son derece dindar hiikiimdar,
yalmz kendi hakkimi m1 miidafaa ediyorum? $ahsi bir teca-
viizden mi intikam almak istiyorum? Hay1r; ben yalmz niifuz
sahibi Allah! ve cihan kilisesinin hakkm1 miidafaa ediyorum.
Mukaddes cihan kilisesini tahkir eden, kalbinde gurur bes-
liyen, hususi bir iinvan ile imparatorluk vakannm iistune
<;Ikmak isteyen bir adamm burnu kinlmahd1r, (125).
Bu meselede papa hak kazanamad1 ve bir miiddet i<;in
istanbul a mlimessil gondermedi. 602 de fstanbulda Ma vri-
kius aleyhinde bir ihtilal <;Ikhkta ve Fokas imparator ilan
olundukta papa Gregor yeni hiikiimdara, $ekli ve muhtevi-
yah Bizans tahtma <;Ikmi$ clan bu gilliln<; tirana pek az
yaki$an bir mektup yazd1. Gregor'un mektubundan i$te bir
par<;a :
"Goklerin en ylikseginde Allaha hamd edelim ...... Gok
sevinsin ve kiire sevincinden titresin (Psom 95, 11). Bugii-
ne kadar derin bir matem ic:;inde bulunan biitun imparator-
luk ahalisi miikemmel icraahmzdan dolay1 sevinsin ! .....
Herkes dindar imparatorun asasmm en nihayet iade ettigi
hiirriyetten dolayi sevinsin. Ciinkii diger milletlerin k1tallar1
ile imparatorlar arasmdaki fark $Udur: K1rallar kolelere,
imparatorlar ise hilr adamlara hiikmederler , ( 126).
Papanm bu hath hareketi hi<; $liphesiz Fokas ilzerinde tesir
yapmi$ olacak ki Gregor'un papahk tahtmda ikinci halefi,
Fokas'a istanbul patrikinin "okumenik" iinvamm ta$ImaSllll
menettirdi ve hiikiimdardan magfur havari Petrus'un apos-
tolik 1ahhnm blitun kiliselerin ba$mda oldugu (127) mea-
Iinde bir beyanname ald1.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN'IN iLK HALEFLERi 219
bu suretle Fokas btittin dahili ve harici
rinin muvaffaktyetsizlikle neticelendigi ve halkm hiddet ve
igbiranm tahrik ettigi bir devirde, imparatorun, kendisi tara-
fmdan verilen imtiyazlara istinat eden Roma ile olan
mtinasebetleri, saltanatmm devam1 mtiddetince, dostane
ve muslihane oldu. Roma ile Bizans arasmdaki bu dostane
mtinasebetlerin bir hahras1 olmak tizere Ravenna eksark'I,
Ramada "Forum, meydanmda, bugtin dahi duran ve
namma bir kitabe ihtiva eden bir stitun rekzetti.
Lombardlarm italyadaki ftituhah bu memleketin idare-
sinde mtihim bir husule getirdi: Mu_as1r ve mtima-
sil simali Afrika idari inkilab1 ile birlikte bu
imparatorlukta sonralan tekemmtil edecek olan "tern" ler
rejiminin temelini etmektedir.
italyadaki Bizans otoriteleri, yanmadanm ti<;te ikisini
olan Lombardlara kar;n kafi bir mukavemet goste-
rebilecek bir durumda degillerdi. Bu kabil bir vaziyette,
ltalyayt tehdit eden bu vahim tehlike Bizans hil
kumeti burada, valilerin ellerinde sivil ve askeri yazifeleri
teksif etmek suretiyle kudretini ku vvetlendirmege karar
verdi. italyacfaki Bizans idaresinin ba$Ina <<eksark adm1
yan bir askeri vali ge<;irildi. Btittin mtilki memurlart tama-
miyle emri altmda bulunduran bu valinin makarn Ravenna
idi. Ravenna eksarkhgzmn yarattll$1 VI net astrda, imparator
Mavrikius zamamnda, idari ve adli vazife-
lerin askeri otoritenin elince teksifi millki memurlarm he-
men ortadan kaldtnlmasmi ifade etmiyordu. Memurlar, askeri
otoritelerin yamnda, mevcut olmakta devam ettiler: yalmz
birinciler ikincilerin emrinde idiler. Btiyiik bir ihtimale
gore, ancak sonralan, sivil otoriteler ortadan kalktt ve aske-
ri otoriteler tarafmdan istihlaf olundu. imparatorluk kudre-
tinin bir miimessili olmas1 dolaytsiyle eksark, idaresine, esas-
lan imparatorluga dayanan birtaktm "<;esaropapism, hususlan
ila ve etti: eksarkl1k dahilindeki dini meselelerde hakem ola-
rak ortaya <;tkh. Hudutsuz bir kudrete malik bulunari eksark
imparatorlara gosterilen ayni itibare nail oldu: Ravenna'da
ki saray1 "mukaddes, vasfmt ald1 (Sacrum Palatium; bu isim
kadar yalmz imparatorun sarayma verilirdi); eksark
Romaya geldikte bir imparator gibi kar$tlamyordu: senato
rahipler ve ahali tantanah bir alay te$kil ederek kendisini
Eskikitaplarim.com
220 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
istikbal Ptmek i.izere !;iehir surlarmm di$Ina c;Iklyorlardi.
Bi.iti.in askeri i$1er, mulki, adli ve mali idare, eksarkm
salahiyeti dahiline giriyordu (128).
Ravenna eksarkhgmm Lombardlarm ltalyay1 istilasmdan
dolay1 yarahlmi$ olmasma mukabil eski Vandal kiralllgmm ye-
rine kaim olmak i.izere vi.icude getirilmi$ olan $imali Afrika ek-
sarkllgi mi.imasil bir di$ tehlike, yani Afrikamn yerli ahalisinden
olan ve memleketi i$gal altmda bulunduran ve Bizans ordulan-
na kar;n s1k s1k isyan eden Magnbiler, yahut baz1 mehazla-
nn gosterdikleri gibi. Mavrusi'ler (Berberiler) tehlikesi yil-
zunden husule gelmi$tir. "Afrika eksarklzgznzn,, yahut bazan ek-
sarkin makarrma gore tesmiye olunan "Kartaca
ba$langiCI dahi VI nc1 asrm sonuna, yani imparator Mavri-
kus'un zamam saltanatma tesadi.if etmektedir. Afrika eksark-
hgi, Ravenna eksarkhg1 gibi, ayni tarzda te$kilatlandinldl
ve Afrika eksark1, italyadaki meslekda$1 gibi. ayni hudutsuz
hukuk ve imtiyazlara sahip oldu (129).
Hiy. $i.iphesiz imparatoru eksarkl!klar gibi gayri mahdut
kudret ve salahiyeti haiz idari memuriyetler ihdasma yalmz
ihtiyac; sevketmi$tir; eksarklar, kendileri arzu ettikte, ve baz1
musait hallerde, bizzat im para tor ic;in son derece tehlikeli bir
rakip olabilirlerdi. Netekim, a;;ag1da gorecegimiz vec;hile;
Afrika eksark1, az bir mi.iddet sonra, Fokas'a kar$1 isyan
bayragm1 ac;m1;> ve bu eksarkm oglu, 610 da, imparatot
olmu;;tur.
Mavrikus'un mahirane intihap etmesini bildigi Afrika ek-
sarklan memleketi dirayetli bir tarzda idare ettiler ve buras1m
mahalli halkm isyanlarma kar;;1 azimkar ve muvaffak1yetli bir
surette rr Od3.faa ettiler. Fakat Ravenna eksarklan Lombard
tehlikesid b;!rtaraf etmege muvaffak olamadtlar.
Frans1z bizantinisti Diehl (130), dogru olarak, bu iki
eksarkhg1 temler (yani vilayet yahut kaza) te;;kilahmn. yani
VII nci as1rdan itibaren bi.itlin imparatorlukta yava;; yava;;
tatbik edilmege ba;;lanmi$ olan ve en banz hususiyetini askeri
kudretin mulki kudrete tedrici surette tefevvuku te;;kil
eden arazi reformunun men;;e'i olarak telakki etmektedir.
Lombard'lann ve Magnbilerin istilalarlllm garpte, VI nc1 asnn
sonunda, bu kabil mi.ihim degi$ikliklere sebep olmalanna
mukabil ;;arkta, bir mliddet sonra iran-hlar ve Araplann, Bal-
Eskikitaplarim.com
YUNANiSTAN'DAKi SLAVLAR MESELESi 221
kan yanmadasmda ise Slav ve Bulgarlann istilala!"I buna
milmasil diger reformlar tevlit edeceklerdi.
Fokas'm Avarlar ve iranhlara kar!;)t takip ettigi muvaffa-
kiyetsiz dt:;; siyaset, yalmz vaziyeti kurtarabilecegini Omit et-
tigi kanh tethi!;> usulil, Afrika eksark1 Heraklius'un isyan et-
mesine sebep oldu. M1s1r dahi Heraklius'un planlanm ilti-
zam ettikte bir Afrika donanmas1, ayni ismi ta!;)tyan eksarkm
oglu Heraklius'un (sonra imparator alan) kumandasmda
istanbula dogru yo! aldt: payitaht Fokas't terketti, Herak-
Iius tarafma ge<;ti. Fo;kas tevkif ve idam edildi ve Heraklius,
610 da, tahta <;Ikh ve bu suretle yeni bir splalenin a<;Ih$
torenini yapti.
YUNANiST AN'DAKi SLA VLAR MESELESi
VI net asrm ikinci msfmda Balkan yanmadasmm ugra-
mt!;) oldugu istilalarla alakadar mehazlann tetkik1 Yunanis-
tanm tamamiyle "slavla$ml$, oldugunu iddia eden bir naza-
riye tevlit etmi!;)tir: XIX ncu asnn ikinci rubunun ba$langi-
cma dogru ortaya ahlmt$ alan bu nazariye ilim aleminde
bir<;ok miibahaselere yol a<;ml$hr.
1820-1830 senelerinde herkes Turk boyunduruguna kar!;)l
isyan bayragi a<;mt!;) alan Yunanl!lar meselesini derin bir
sempati ile takip ediyordu. Hiirriyet i<;in mucadele eden bu
adamlar, cesurane bir mukavemetten sonra, istiklallerini
muhafaza etmege muvaffak oldular ve Avrupa devlet-
lerinin yard1m1 ile mustakil bir Yunan kiral!Igt yarat-
hlar. Bu hadiseden !;)evke gelen Avrupa sosyetesi bu
kahramanlan eski Hellas'm evlatlan olarak telakki etti
ve bunlarda Leonidas, Epaminondas ve Filopoimen'in hatla-
nm buldu. Fakat bu esnada kil<;ilk bir Alman !;)ehrinden bir
ses yilkseldi ve hayretler i<;inde kalmi$ alan Avrupaya yeni
Yunan devleti ahalisinin damarlanndan bir tek eski Hellen
kam damlas1 akmad1g1m; Avrupanm mukaddes He! las <;o-
cuklanmn haklanm korumak i<;in yapml!;) oldugu alicena-
bane savletin, men$e baktmmdan, bir sui tefehhiime miiste-
nit oldugunu. eski Grek unsurunun <;oktan beri kaybolmu$
ve bilhassa Slav ve Arnavut neslinden birtak1m yeni ve
tamamiyle yabanc1 etnografik unsurlar tarafmdan istihlaf edil-
mi!;> oldugunu beyan etti. 0 zamanki Avrupanm itikatla-
Eskikitaplarim.com
222 BiZANS iMPARATORLUOU TAR!Hi
nm koki.inden sarsan bu yeni nazariyeyi alenen ilan etme-
ge cesaret eden adam, o devirde, bir Alman lisesinde umu-
mi tarih hocas1 olan fallmerayer idi.
1830 da inti$ar eden Mora yanmadasmm Ortazamanlar-
daki tarihi (Oeschichte der Halbinsel Morea wahrend des
Mittelalters) adh eserinin birinci cildinde $U sahrlan okuyo-
ruz: Avrupadaki Hellen 1rk1 tamamjyle mahvolmu!;itur. VU-
cut gi.izelligi, fikir yi.iksekligi, adet sadeligi, sanat, pa-
lestra, $ehirler, k1rlar ve si.itunlann ihti$ami, hatta bu kavmin
ismi bile Orek kantinamnda kaybolmu!;>tur. Yeni ve biri-
birinden ba$ka iki Irk tarafmdan terkedilmi$ alan enkaz
ve <;amur tabakas1 eski Oreklerin mezarlanm ortmektedir.
Hellen zihniyetinin olmez eserleri ve ana tapraklar i.izerinde
bir ka<; eski harabe bugUn mazideki Hellen kavminin mev-
cudiyetinin yegane ni$anesini te!;>kil etmektedirler. Eger Yu-
nanistanm bu harabeleri, mezar ti.imUlUsleri ve tUrbeleri,
tapragi ve zamamm1z Avrupahlarmm, insani bir rikkat sav-
letiyle, ugrunda !;lefkat, hayranhk ve belaget sarfettikleri ve
goz ya$lan dokti.ikleri ahalisinin betbaht talii artada
masa idi, yalmz ba$ bir serabm, ruhsuz bir tasvirin, tabiat
harici hir mahlO.kun bunlann (yani Avrupalilann) kalple-
rinin en deruni liyflerini tahrik ettigine hi.ikmalunabilirdi.
Ci.inkU bugi.inki.i Yunanistanm hiristiyan ahalisinin damar
lannda, halitadan ari hakiki bir tek damla Hellen kam yak-
tur. Mi.ithi$ bir hrtma ister ile Pelapannesin en uzak ko!;>ele-
ri arasmdaki havaliye bUyi.ik Slav kavmi ile akraba bir
1rk1 dagitmi$hr. memleketleri evlatlan olan ve kan
bak1mmdan S1rplar. Bulgarlar, Dalmatlar ve Maskovitlerle
akraba alan Slav -!skit ve Arnavut-illiryaiilar ... i!;>te bugi.in
Yunanh tesmiye ettigimiz ve men!?e'lerini, kendilerinin bile
taacci.ibi.inO. mucip alacak bir $ekilde, Perikles ve filapaimen'e
kadar <;Ikardigimiz kavimler .... Arnavut dag <;obanlan gi-
bi Slav <;ehrelerine, hila! $eklinde ka$lara ve bariz yi.iz hatla-
rma malik olan bu insanlar hi<; !;iilphesiz Narkissas, Alkibia
des ve yahut Antmai.is'un kanmdan degildirler. Ancak zama-
mmizm romantik c;erc;evesinin kabma sigmiyan bir hayal
eski Hellenlerin, Sofokles ve Platonlan ile birlikte, yeniden
dogmu$ alduklarma kani olabiliP> (131 ).
Fallmerayer VI nc1 as1r Slav istilalannm Bizans impara-
tarlugunda, bu devletin, bir tek vilayet kaybetmemesine rag-
Eskikitaplarim.com
YUNANiST Ai-mAKi SLAVLAR MESELESi 223
men, yalmz sahil vilayetlerinde ve milstahkem
oturan ahaliyi kendi tebaas1 telakki edebilecek bir vaziyet ih-
das etmi$ olduklan kanaatinde idi. Avarlarm Avrupaya gel-
meleri Yunanistan i<;in son derece milhim bir hadise olmu$-
tur; <;ilnkil bunlarla birlikte Slavlar dahi gelmi$ler ve
Avarlann te$vikt ile Hellas ve Peloponnesin mukaddes top-
raklanm fethetmi$lerdir.
Falimeraye'r nazariyesini VI net asrm sonuna ait bir kilise
milverrihinin, yani Evagrius'un eserlerinde bulunan baz1
ftkralara istinat ettiriyordu. Evagrius tarihinde $Unlan yaz-
maktadtr: "Avarlar uzun surlar tesmiye olunan istihkamlara
iki defa yakla$tlktan sonra (Belg-rat), Anhialos
ve b il til n Y una n is tan 1, diger birtaktm ve kaleler-
le birlikte, zaptettiler ve her brah yak1p ytkhlar; bu devirde
imparatorluk kuvvetlerinin bliylik bir ktsm1 $arkta me$gul
bulunuyordu, (132).
i$te Evagrius'ta bulunan "butlin Yunanistan), tabiri Fall-
merayer'i Peloponneste Greklerin imha edilmi$ oldugundan
bahsetmege sevkediyor. Evagrius'un "Avarlar,1 ilzerinde
Fallmerayer fazla durmamaktadtr, <;linkli o devirde bunlarm
istilalan Slavlannki ile hemahenk olarak cereyan etmi$tir.
Fallmerayer bu hususi istil.ayl 589 senesine atfetmektedir.
Fakat bu istila Grekleri tamamiyle mahvetmedi. Bu alime
gore son dar be italyadan 7 46 da gelmi$ olan veba tarahn-
dan vurulmu$tur. Bu hadisenin zikrine Konstantin Porfiro-
genet ad1m ta$1yan X uncu as1r ta<;h muharririnin me$hur
bir ftkrasmda raslanmaktadtr. Muharrir eserlerinden birin-
de, Peloponnesten bahsettigi esnada, bu milthi$ vebadan
sonra "tektnil bu l:Iavalinin slavla$arak barbar oldugunu,
(133) kaydetmektedir. imparator Konstantin Kopronim'
in oltim senesi (775), Fallmerayer'e gore, nufussuz kalml$ olan
memleketin, bu defa tam ve kat't olarak, Slavlar tarafm-
dan iskan edilmi$ ve tedr ici surette $ehir, site ve koylerle
kaplanmi$ oldugu tarih olarak kabul olunabilir (134).
Muahhar bir eserinde fallmerayer bu rteticeleri, esash
delillere istinat ettirmeksizin, Attik'e dahi te$mil etmektedir.
"Ortazamanlarda Mora yanmadasmm tarihi, (Geschichte
der Halbinsel Morea des Mittelalters) adh eserinin
ikinci cildinde milellif yeni bir "A rna vut, nazariyesi ortaya
atmaktadtr: bu nazariyeye gore Yunanistanda oturan Grek-
Eskikitaplarim.com
224 BiZANS iMPARATORLU(iU TARiHi
Slavlar XIV Oneil asnn ikinci n.ibunda Arnavut kolonileri
tarafmdan istihlaf ve tahakkilm alhna
lardrr; binaenaleyh XIX uncu as1r Yunan ihtilali hakikatte
Arna vutlann eseridir.
Fallmerayer'in ilk ciddi muanz1 Alman tarihc;isi Karl Hopf
Hopf Slavlann Yunanistana meselesi
ni derin bir surette tetkik ve 1867 de "Ortazamanla-
nn zamammrza kadar Yunanistan tarihi,
(Geschichte Griechenlands vom Beginn des Mittelalters bis
auf unsere Zeit) adh bir eser ne$retmb;;ti. Fakat Hopf ba$ka
bir ifrata vard1 ve Yunanistandaki Slav unsurunun oynaml$
oldugu roli.l, her ne pahasma olursa olsun, azaltmak istedi.
Hopf'e gore Yunanistandaki Slav kolonileri ancak 750 ile
807 arasmda mevcuttular. 750 den evvel ise Yunanis-
tan bu kabil kolonilere malik degildi. Attikin "Slavla!;ima-
Sl, meselesine gelince Hopf Fallmerayer'in bu faraziyesinin
dogrulugu $ilpheli bir vesikaya ist:nat ettigini ispat ediyordu
(135).'
Bu mevzua dair yazllmi$ olan birc;ok ve ekseriya biri-
birinden farkli ve miltenak1z eserler neticelere
varmamrza kafi gelmektedirler: Yunanistanda, VI nc1 asnn
sonundan itibaren, pek milhim Slav kolonileri mevcuttu;
fakat bunlann teessOsU memleketin ne tamamiyle Slavla$
masm1 ve ne de Greklerin mahvolmasm1 intac; etmi$tir.
Diger taraftan muhtelif mehazlar Yunanistanda ve bilhassa
Peloponneste, Ortazamanlann devamr milddetince, XV inci
asra kadar, S!avlann mevcudiyetini zikretmektedirler (136).
Balkan yanmadasmm Slavla$masmm ait en
milhim mehaz olan ve yukanda ismi gec;en Sen Demetrius'un
Vesikalar ma gelince bunlar layikl vec;hile ne Fallmerayer,
ne Hopf ve ne de diger alimler tarafmdan nazan itibare alm
mami$lardrr (137).
Alimler bin;ok defalar Fallmerayer nazariyesinin orijinal-
ligi meselesini etmi!;ilerdir. Hakikatte Fallmerayer'in
fikri yeni degildi. Kendisinden once dahi Yunanistan-
daki Slav nufuzundan Fallmerayer sadece
fikrini kat'i ve dogrudan dogruya Son zaman
larda, saglam esaslara istinat eden bir Rus alimi, Fallmera-
yer nazariyesmm hakiki mucidinin XIX uncu as1rda
mi$ olan Viyanah alim Kopitar oldugu fikrini ortaya atml$tlr;
Eskikitaplarim.com
JUSTINIAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAA"RiF VE SArjAT "225
bu alim eserlerinde Slav unsurunun yeni Yunan milletinin
te$ekki.iliinde milhim bir rol oldugu fikrini tekem-
miil ettirmi$ti Hakikatte Kopitar bu faraziyeyi, teferrilata
giri$rnek suretiyle, derinle!;itirmiyordu ve gayri ilmt bir dava
ortaya ahp bununla muas1rlarmm dikkat nazarlanm <;ekmek
istemiyordu (138).
Ayni alime gore "Fallmerayer'in faraziyesinin milfrit iddi-
lan, bu meseleye dair yap1lmu;; olan derin tetkiklerden sonra,
gayri kabili mi.idafaad1r. Fakat miiellif tarafmdan bu kadar
ahenkli ve canh bir surette ortaya atllml!;i olan bu faraziye bunu
tamamen veyahut k1smen reddeden milverrihlerin bile nazan
divkatini celbetmege bihakkm lay1khr (139). Ve hakikaten
bu nazariye, bariz birtak1m miibalagalar ihtiva etmesine
ragmen, alimlerin dikkat nazarlanm fevkelade enteresan ve
ayni zamanda gayet karanhk meselelerden biri olan Orta-
zamanlarda Yunanistanda bulunan Slavlar meselesine <;ek-
mek suretiyle tarih ilminde gayet biiyilk bir rol
En nihayet Fallmerayer'in yaz1lan. bu miiellifin Ortazaman-
larda yalmz Yunanistamn degil, fakat biitiin Balkan yanm-
adasmm gec;irmi!;i oldugu etnografik istihaleleri nazan itibare
alan ilk alim oldugu gozoniinde tutulacak olursa, daha bii-
yUk umumi ve tariht bir ehemmiyet kesbeder.
jUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT.
UMUMi
518 ile 610 seneleri arasma tesadiif eden devir, Justinl-
an'm, mutenevvi faaliyetinin damgasm1 bu faa-.
liyet imparatorun muas1rlarmm dahi hayretini mucip
tur. Bu devir edebiyat ve maarif sahalannda miiteak1p
nesillere gayet zengin bir miras terketmi!;itir. lmparator Jus-
tinian bizzat dini akideler ve ilahiler sahasmda edebi eserler
telif etti. Haleflerinden Mavrikus dahi ilme kar!;il biiyilk
bir alaka gosterdi: edebiyab faa! bir surette himaye
etti; gecelerinin biiyiik bir k1smm1 edebt ve tariht mahiyette
meselelerin miinaka!;iaSl ve tefekkiiril ile gec;irmek itiyadmda
idi (140).
Bu devir birc;ok tarih<;i bunlarm yaz1lart ic;in
justinian'm icraah zengin bir malzeme etti.
Blzans imparatorlugu Tarihi 15
Eskikitaplarim.com
226 BiZANS iMPARATORLU(iU TARitfi
Justinian devrinin mtiverrihi Cesarea'l1 Prokop'tur;
bu mtiverrih yazi
1
annd3, ve hadiseler bak1mmdan zen-
gin bir saltanat devrinin tam bir tablosunu Prokop,
hukuk tahsilini bitirdikten sonra, me!?hur general Bel_isar'm
ve kiHibi oldu ve bu generalle birlikte, Vandallar,
Ootlar ve iranhlara kar!?l yaplian seferlere i!;;tirak etti. Pro
kop hem mUverrih ve hem de muharrir olmak dolay1siyle
$ayam dikkattir. MUverrih Prokop, birinci elden mehazlar
ve malumat hususunda, en mUsait bir durumda bulunuyordu.
Belisar'la dost olmas1 kendisine dairelerde ve aq;ivlerde
h1fzolunan bUtUn resmi vesikalan tetkik etmek imkamm
diger taraftan askeri seferlere faa! bir surette i!?tiraki
ve memleket hakkmda haiz oldugu mUkemmel malumat
Prokop'a, gerek tetkikatta bulunmak, gerek muas1r
larmm agzmdan toplamak suretiyle, canh ve son
derece k1ymetli malzeme elde etmek f1rsabm verdi.
03lup ve kompozisyon bak1mmdan Prokop pek c;ok
defalar klasik miiverrihleri ve bu meyanda Herodot ve Tu-
kidides'i taklit etmektedir. Lisanmm eski mUverrihlerin
grek<;esinin tesiri altmda kalmasma ve telif tarzmm oldukc;a
sun'i olmasma ragmen Prokop bol, ac;1k ve kuv:-
vetli bir iislup ntimunesi vermektedir. Prokop tic; eser kaleme
almi$hr. Bunlann en bUyUgii Sekiz kitapllk Tarih adm1
ve Justinian'm iranhlar, Vandallar ve Ootlara kar!jln
oldugu harplerden bahseden eserdir. Mtiellif bu ese-
rinde, fazla olarak, Justinian hUkumetinin diger birc;ok cep-
helerini gostermektedir. Bu eser. umumi ruhu bak1mmdan, az
c;ok imparatorun bir methiyesini te$kil etmekle beraber
birc;ok yerlerinde ac1 hakikatin ifadesini ihtiva etmektedir.
c:Sekiz kitapllk Tarih Justinhn devrinin umuml bir tarihi
olarak telakki olunabilir.
Prokop'un c Binalara dair(De aedificiis) adl1 ikinci eseri ba$-
tan sona kadar imparatorun bir methiyesi olup ihtimal impa-
ratorun emriyle kaleme almmi$tlr. Kitabm esas gayesi Justi-
nian tarafmdan geni$ imparatorlugunun hemen her taraftnda
in$a edilmi$ olan bir siirii mtitenevvi binalarm bir listesini
ve tasvirini vticude getirmektedir. Belagatin icabettirdigi mii-
balagalar ve !Uzumundan fazla methiyelerden sarf1 nazar, bu
eser <;:ok zengin cografi, topografik ve mali malumat ihtiva
etmektedir: imparatorlugun ikhsadi ve i<;:timai tarihinin tet-
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF YE SANAT 227
kiki ic;in k1ymetli bir mehazd1r. "Anecdota,, yahut "Historia
arcana, (Oizli Tarih) ad1m ta;;1yan Prokop"un uc;i.incu eseri
ise ilk iki yaz1dan tamamiyle ba;;kad1r. Bu eser Justinian ve
kans1 Teodora'mn mustebit idareleri aleyhinde yaz1lm1;; kaba
bir hicviyedir; bu eserinde muellif imparator, Teodora, Beli-
sar ve kansm1 lekelemek istemekte ve Justinian'! bu devirde
imparatorlugun ba;;ma gelmi;; olan buti.in felaketlerin museb
bibi olarak gostermektedir. Bu eser diger iki eserle o kadar
bariz bir tezat te;;kil etmektedir ki munakkitler bu Oizli
Tarih in dogrulugundan ;;i.iphe etmege ba;;lami;;lardir: bu tic;
eserin ayni ;;ah1s tarahndan telif edilmi;; olmas1 jmkans1z ad-
ediliyordu. Ancak Oizli Tarih in ve Justinian devrine mu-
teallik diger mehazlann esash ve mukayeseli tetkikinden son-
ra bu tarihin hakikaten Prokop'un otantik bir eseri oldugu kati
olarak kabul edilmi;;tir. iyi kullamlmak ;;artiyle bu eser VI
nc1 as1rda Bizans devletinin dahili tarihi ic;in son derece kiy-
metli bir mehaz te;;kil etmektedir. Esasen Prokop'un -buttin
eserleri, J ustinian'm fazilet ve fenahklan hususundaki mi.ibala-
galara ragmen, devrin hayahm daha yakmdan ve daha sa-
mimi bir surette tammamizi mumkun k1lan son derece
ehemmiyetli muas1r vesikalard1r. Fakat bunlann k1ymeti
bununla kalmamaktad1r. Slav tarih ve atikiyatt Prokop'ta
Slavlarm hayat ve itikatlarma dair paha bic;ilmez k1ymette
malO.mat bulmaktad1r; keza Oermen kavimleri dahi bu
eserlerde ilk tarihleri ile alakadar bir c;ok vak'a bulabilirler.
Justinian'm ve Prokop'un muas1n, parlak bir hukukc;u.
diplomat ve tarihc;i olan patric;i Petrus muteaddit defalar el-
c;i olarak iran krall!gma ve Ostrogot sarayma gonderildi ve
burada esir olarak bir kac; sene ya;;amak mecburiyetinde
kaldt. Bu zatm eserleri arasmda, bize kadar gelmi;; olan
uzun parc;alardan istidlal olu_nabildigine gore, ikinci Trium-
virat ile Julian Apo tat arasmdaki devirden bahis Historiae
yahut Roma imparatorlugu Tarihi ve bir ktsmi, X uncu
as1rda, yazilmi$ olan ve Saraym te;;rifat usulleri kitabt admt
ta;>Iyan Konstantin Porfirogenet devrinin me$hur eserine ithal
edilmi;; olan Devlet te;;kilah (Katastasis yahut Te$rifat Kita-
bt) adh tretesini zikredebiliriz.
Prokop'tan VII nci asrm ba;;langtcma kadar devamh bir
seri te;;kil eden bir tak1m tarihi yaztlar goze c;arp1yor; bu
seride her muellif seleflerinin eserini temadi ettirmi;;tir.
Eskikitaplarim.com
228 BiZANS IMPARATORLU<1ll TARIHI
Prokop, dogrudan dogruya, Anadolulu alim bir hukuk<;u
alan Agatias tarafmdan temadi ettirildi; bu zat baz1 k1sa $iir
ve hicviyelerden maada justinian devrine dair adl1 552 ile
558 arasmdaki devri muhtevi, olduk<;a sun! b1r tarzda ya-
Zllmi$ bir tarih terketmi;;tir. Agatias'1 devam ettirmi$ ve tak-
lit eylemi$ alan Menandros, Tarihini Mavrikius zamamn-
da yazd1: bu eser 558-582 devresi hadiselerini anlatmakta
ve Ma vrikius'un tahta ciilusu ile son a ermektedir Bu eser-
den yalmz bir ka<; par<;a bize kadar gelmi$tir; fakat bunlar bu
mehazm, bilhassa cografya ve etnografya bak1mmdan haiz
oldugu ehemmiyeti takdir etmemize kafi gelmektedirler. Bu
pan;alar Menandros'un Agatias'tan daha iyi bir tarih<;i oldu-
gunu kafi derecede isbat etmektedirler. Menandros'un eseri
Heraklius devrinde yasami$ ve mabeyin katipligi yapmi$
alan Misirh Teofilaktus Simokatta tarafmdan devam ettirildi.
Bu zat tarihi tabiiye dair kU<;iik bir eser, bir tak1m mektuplar
veMa vrikius devrine (582 602) ait bir tarih yazd1. Teof1lakt'm
U!==lubJJ, ilk seleflerinin iislubundan daha fazla mecazi sozler
ve suni ibarelerle agzma kadar doludur. Krumbacher bu
zatm ~ P r o k o p ve Agatias'a nazaran sUratle yUkselen bir
mlinhaninin en yiiksek noktasmda bulundugunu soylii-
yor. Belisar'm tar h<;isi tomturakh Uslubuna ragmen, daha
henUz sade ve tabiidir; $air Agatias ise edebi lisamn tara-
vetli istilahlan bak1mmdan daha zengindir; fakat bu iki
muharrir nUktelerinde hi<; beklenilmedik bir takim yeni
hususlar, sun'i te$bihler, mecazi sozler, darb1 meseller mi-
tolojik incelikler ve diger bir tak1m usuller kullanmak su-
retiyle okuyucunun hayretini mucip alan Teofilaktus'a naza-
ran, sunilikten tamamiyle ari gibi goriinmektedirler (141).
BUtiin bu hatalanna ragmen Teofilaktus'un eseri Ma vri-
kius zamam ic;in birinci. derecede ve tam manasiyle mii-
kemmel bir mehaz te$kil etmektedir; bu eser ayni zamanda
lrana ve VI nc1 r..snn sonunda Balkan yanmadasmda oturan
Slavlara dair gayet k1ymetli malumat ihtiva etmektedir.
justinian tarafmdan Magnbilere ve Habe$lere el<;i olarak
gonderilmi$ olan Nonnosus, uzun seyahatine dair bir risale
yazd1. Bu eserin yalmz bir pan;as1 patrik Fotius'un ese-
rinde, bize kadar geimi$tir; fakat bu tek par<;a bile, bize Non
nosus'un ziyaret etrni$ oldugu memleket :erin ta bii ahvali
ve etnografyasma dair miikemmel malumat vermektedir.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARif' VE SANAT .229
VII nci asrm scnunda ve esednde ihtimal, Justini-
an saltanah ile Ma vrikius saltanatmm ilk seneleri arasmda-
ki devri anlatrni$ clan Bizansh Tecfanes'in tarihinin bir
par<;asmi muhafaza etmi$ cldugundan dc!ay1 da Fctius'a
i:nedyunu $Likramz. Bu par<;a Bizans imparatcrluguna kcza-
Ciligm ithaline dair bir $ehadet ve ayni zamanda Turkler
hakkmda yapt!mi$ ilk birini ihtiva etmesinden
dclay1 da muhimdir. V inci ve VI nc1 as1rlar kilise tarihi iGin
bilhassa ehemmiyetli clan diger bir mehaz, VI nc1 asnn
scnunda olm clan Suriyeli Evagriu . ./un eseridir. Alh kitap-
tan ibaret clan bu "Kilise Tarihi, Sckrat, Sozomenos ve
Tecdcret tarafmdan yazilmi$ olan tarihlerin bir devam1d1r.
431 deki E.fes kcnsili ile 593 senesi arasmdaki vakayii ihtiva
etmektedir. Kiliseye milteallik malumattan fazla clarak bu
eser bu devrin umumi tarihine ait birtakim enteresan
i$'arlar dahi ihtiva etmektedir.
Parlak tetkikleri ile temayliz etmi$ olan Lidyah Jan, Jus-
tinian'm bir methiye yazmak teklifi ile
Jan diger eserleri ile birlikte "Roma hukumetinin idare usu-
lU, (Memurlara dair) adh bir trete terketti. Bu eser bugUne
kadar, ehemmiyetiyle mlitenasip bir !;)ekilde, ne tetkik edil-
mi$, ne de kiymetlendirilmi!;)tir (142). imparatcrlugun
te$kilat tarihine dair bir takim k1ymetli malumat ihtiva eden
bu trete Prokop'un "Gizli Tarihi" nin k1ymetli bir zeyli ola-
rak kabul clunabilir.
Kosmas indikoplevstes'in "Hiristiyan topcgrafyasi, mn bir-
<;ck cihetten arzettigi ehemmiyete yukanda i!;)aret etmi$tik;
bu eserdeki ccgrafi malumahn geni!;)ligi Justinian'm buylik
prcjelerine gayet iyi uyuycrdu. Gramerci Hierokles'in kale
minden clan ve Vade- Mecum Synecdemu:)
adm1 ta$1yan Justinian devrindeki $arki Rcma imparatorlu-
guna ait bir statistik etudilnil dahi ccgrafi eserler arasma
ithal edebiliriz. Muellif etiidunde esas mevzu clarak impara-
torlugun dini ccgrafyas1m degil, fakat 64 vilayet ve 912
$ehri .ile siyasi ccgrafyasmi almaktad1r. Bu eserin Hlerok-
les'in $ahsi te$ebbilsU ile mi, ycksa hlikumet tarafmdan
te$kil t>dilmi$ bir kcmisycn taraflndan m1 tertip edildigini
kat'i clarak .soylemege imkan ycktur. Her ne hal ise, Hie-
'rckLs'in bu kuru eseri Justinian saltanatmm ba$langtcmda
imparatcrlugun siyasi vaziyetini tesbit etmemize medar clan
Eskikitaplarim.com
230 BiZANS iMPARATORLU(iU TARiHi
mO.kemmel bir mehazd1r (143). A!;iagida gorecegimiz
vec;hile Hierakles, cagrafya ic;in. Kanstantin Parfiragenet'in
ba$hca mehaz1d1r.
Bu tarihc;i ve cagrafyaciiardan maada VI nc1 as1r kro-
nikc;iler dahi yeti$tirdi. Bununla beraber justinian devri
klasik edebiyata s1k1 bir surette bagh bulunmaktad1r ve
muteak1p Bizans devrinde geni;; mikyasta inkh;;af edecek
alan kuru cihan kranikleri, elyevm tetkik ettigimiz devirde,
henO.z ender bir istisna te$kil etmektedirler:
Bir muharrir, tarihc;ilerle kronikc;iler arasmda miHavassit
bir mevki i$gal etmektedir. Bu zat, justinian devrinde ya:;;a-
mu;; olmas1 pek muhtemel alan Miletli Hesihius'tur.
Hesihius'un eserini yalmz Fatius'un ve X uncu as1r ka-
mus mOelliflerinden Suidas'm yazllannda muhafaza e d i l m i ~
olan baz1 parc;alar sayesinde tamyaruz. Bu parc;alardan
Hesihius'un eski Assur O.lkesi ile Anastas'm olo.mO. (518)
arasmdaki devri ihtiva eden kranik tarzmda bir cihan
tarihi yazml$ aldugunu istidlal edebiliyaruz. Bu esere ait,
BO.yiik Konstantin devrinden onceki Bizans !;iehri tarihinden
bahis buyiicek bir parc;a mevcuttur. Hesihius justin I devri
ve Justinian saltanatmm ilk senelerine dair bir tarih dahi
yazd1. Bu eser Os!O.bu ve telakkisi bak1mmdan ilkinden c;ak
farkl1 olup muharririn zamamna tesadiif eden hadiselerin
mufassal hikayesini ihtiva ediyardu. Hesihius'un U<;O.ncO. ese-
ri bir kamus olup fennin biitiln $Ubelerinde i:;;tihar etmi!]
olan grek muharrirlerini, hristiyan muharrirler milstesna ol-
mak O.zere, topluyordu. Bu son naktaya istinaden baz1 alim-
ler Hesihius'un ihtimal putperest oldugunu beyan etmekte-
dirler. Maamafih bu nazariye umumiyetle kabul olunmamak-
tadir (144).
VInci asnn hakiki kronikc;isi Antakyada dogmu;; cahil bir
Suriyeli alan Malalas'dir. Malalas, elimizde bulunan bir tek
el yazmasmdan istidlal olunabildigine gore, M1s1r tarihinin
efsanevi devirleri ile justinian saltanatmm sonu arasmdaki
vakayii ihtiva eden bir cihan tarihi kronikinin miiellifidir.
Fakat eser, ihtimal. daha muahhar bir devrin hadiselerini dahi
ihtiva ediyordu (145). Eserin esas1 c;ok kan$Ikbr: Masallar
hakikatle kan:;;tmlmakta ve miihim hadiseler tali derecede vak-
alar arasmda birdenbire tebariiz etmektedirler. Hiristiyanligi
mO.dafaa maksadiyle kaleme ahnml!;i olan bu kronik mO.el-
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 231
lifinin monar$ist temayiillerini ac;1kc;a gostermektedir. Bu eser
sec;me bir okuyucu muhiti ic;in degil. fakat kilise mensuplan
ve lay1klardan miite$ekkil halk kiitleleri ic;in telif edilmi$tir;
bu sebepten miiellif birc;ok miitenevvi ve hayret uyandJnci
vakalar1 eserine ithal etmi$tir. Krumbacher'e gore bu "kitap
tam manasiyle amiyane bir tarih risalesidir " (146).
Miiellifin uslubu bilhassa calibi dikkattir; bu eser konu$ulan
grekc;e, yani grek unsurlanmn $ark -latin ishiahlariyle
kan$masmdan husule gelen ve $arkta ragbette olan adt
grek lehc;esinde yazilml$ ilk miihim ese1 dir. Kutlelerin zevk
ve zihniyetine tamamiyle uygun karakterinden dolay1 Mala-
las'm kroniki Bizans, $ark ve Slav kronikc;iligi iizerinde
muazzam bir tesir icra etmi$tir. Malalas'm eserinden
muntehap parc;alar, slavcaya yapllmi$ olan tercumeler bu
kronikin orijinal metninin yeniden terkibi ic;in biiyiik bir
ehemmiyete maliktirler.
0 zamanlar inti$ar etmi$ olan grekc;e yaz1lm1$ bir c;ok
eserlerden maada Justinian devri ( 518- 610) VI nc1 asrm
sonunda (ihtimal 586 da) olmD$ olan Efesli Jan'm ( 14 7)
suryani lisanmdaki yaz1lanndan dolay1 calibi dikkattir.
kan Mezopotam:yada dogmu$ mutekit bir monofsit alan
Jan, istanbulda ve Anadoluda bir c;ok seneler ya$ad1, Efes'te
piskoposluk kursusiinii i$gal etti ve $ahsan Justinian ve
Teodora ile Jan slir"yani lisanmda "$ark azizlerinin
hayatl, yahut "$ark RahmetliliTine dair tefsirler, ( Commen-
tarii de Beaiis Orientalibus) adh bir eser ve orijina!J Julius Cesar
ile 585 arasmdaki: devreyi ihtiva eden bir "Kilise Tarihi"
yazd1. Bu son eserin yalmz en mlihim ve en orijinal k1sm1
zamammtza kadar gelmi!;;tir. Bu k1s1m 521-585 devri hadise,
lerini ihtiva etmekte ve bu devir ic;;n paha bi<;ilmez bir mehaz
te$kil etmektedir. Monofisizm noktai nazarma gore yaz1lm1$
olan Efesli Jan'm bu tanhi monofisit miinaka$alanmn dog-
matik esaslarmdan ziyade bu mezhebin bilhassa milli ve
ruhani temelini tebariiz ettirmektedir. Jan'm eserlerinin
kma vlicudunu hasretmi$ alan alim bir tarihc;inin yazdlgl
gibi bu "Kilise Tarihi hiristiyanhk ile putperestlik arasmdaki
mucadelenin son safhasm1, bu miicadelenin kliltlirel te-
mellerini tebaruz ettirmek suretiyle, tenvir etmektedir.,. Bu
tarih "ayni zamanda VI nc1 as1r Bizans imparatorlugunun
siyasi ve fikri tarihi ve bilhassa $ark tesirlerinin yayiii$
Eskikitaplarim.com
232 BiZANS iMPARATORLUllU TARiHi
sahasmm tespiti i<;in bUyi.ik bir ehemmiyeti haizdir. Muhar-
cir, vakalan anlattrken, hayatm bUti.in teferruatma ve
noktalanna ntifuz etmekte ve o de\rin orf ve adetleri ve
arkeolojisi ile yakmdan tilfet peyda edilmesine medar olacak
.mebzi.il vesikalan muhtevi bulunmaktad1r, (148).
Bilton VI nc1 asnn devami mi.iddetince cereyan
olan monofisit mi.icadeleleri, dini doktrinler ve kalem mi.ica-
delesi sahasmda bi.iyilk bir edebi faaliyet tevlit ettiler. Justi-
.nian dahi bizzat bu kalem mi.inaka;;alanna bazan mi.idahale
etmekten kendini alamad1. Monofisitlerin yaz1lan orijinal
grek<;e ;;ckillerinde zamamm1za kadar gelmemi!?tir. Bunlar
hakkmda ancak muhalif partiye mensup muharrirlerin
lerinde zikrettikleri pan;alar ve bize kadar gelmi;; olan silr-
yani ve arap di1lerine yapilmi;; terctimeler sayesinde bir hil-
ki.im verebiliyoruz. Or,odoksluk taraftan muharrirler arasm-
da nasturiler, monofisitler ve dige1leri aleyhinde bir
eser terketmi;; olan Justin ve Justinian'm muas1n Bizansh
Leontius'un adm1 tebari.iz ettirmemiz laztmd1r. Bu dini aki-
deler ve kalem mi.inaka;;alan mi.itehasstsmm hayahna dair
elimizde pek az malO.mat vard1r (149). Leontius Justinian
devrinin enteresan bir hadisesine, yani kilise muharrirleri
ilzerinde Platon'un ( Eflatun) tesirleri yerine Aristoteles'in
( Aristo) tesirleri kaim olmaga ba;;lad1gma etmektedir
(150).
VI nc1 as1rda ;;arkta manashr ve inziva hayatmm inki;;af1
ke;;i;;lige milteallik, mistik ve hagiografik edebi eserlerde
izlerini b1rakmt;;tlr. Jan Klimakus (6 rij; Tur Sin ada
uzun seneler bir inziva hayah ge<;irdi ve "Climax, - "Ruhani
Merdiven., (Scala Paradisi)- ad1 altrnda tamlan bir eser telif
etti ( 151); otuz fas1l yahut kademeden murekkep olan
bu eserde Jan ruhun ahlaki kemale eri!?mek i<;in katettigi
dereceleri tarif etmektedir. Bu eser Bizans rahiplerinin en
fazla severek okuduklan bir kitap oldu ve bunlara, ruhani
ve ziihdi kemale ic;in yaptlklan ara;;tu malarda, reh-
berlik etti. Fakat Climax'm ;;ayam dikkat ;;ohreti yalmz ;;arka
mtin has1r kalmad1, sUryanice, modern grek<;e, latince, is pan-
yo lea, frans1zca ve slav:a tercUmeleri inti;;ar etti. C/imax'm
baz1 elyazmalan dini hayat ve manashr h3yahm musavver
birc;ok ve enteresan resimler (minyatlirler) ihtiva etmekte.
dirler (152).
Eskikitaplarim.com
JUSTiNIAN DEVRINDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 233
VI nc1 as1r hagi.ografya muharrirlerinin hayatmm
son senelerini Filistinde me!;>hur Sen Saba manashrmda ge-
olan Skitopolis'li Kiril'i gec;irmemiz laz1md1r. Kiril
"hal terci.imeleri, nden bir kol
leksiyon haz1rlamak niyetinde idi. Fakat tasarlamJ!;> oldugu
eseri, ihtimal vakitsiz <:HUmii yilzi.inden, bitirmege muvaffak
olamad1. Kiril'in milteaddit eserleri zamamm1za kadar
tir. Bunlar arasmda Evtimius ve Sen Saba'nm ve daha az
ehemrniyetli diger bir c;ok azizin hal tercilmelerini buluyo-
ruz. Hikaye tarzmm itinali karakteri, miiellifin riyazet ha-
yatl hakkmda sahip oldugu sarih fikir ve .iislup sadeligi
Kiril'in bize kadar gelmi!? olan bi.itiln eserlerini Bizans im-
paratorlugunun ilk devri medeniyet tarihi i<;in pek klymetli
mehazla.r haline getirmektedir,
Vine Filistinli olan Jan Moskus VI nc1 asnn sonunda ve
VII nci asrm baemda, Jan F1listin, M1s1r, Tur Sina,
Suriye, Anadolu, Ege denizi ve Akdeniz adalan manashrla-
rml ziyareti esnasmda oldugu neti-
cesml "Pratum spirituale, (AeL[H!>v), yani "Ruhani Cimenzar,.
adh me$hur grekc;e bir eserde Moskus'un eserinde,
mi.iellifin seyahat intibalar1 ile birlikte manastJrlar ve kil!se
lere dair pek maiOmat bulmak kabildir. Baz1 hususlard1
Pratum spirituale'nin muhteviyatl medeniyet tarihi ic;in bUyOk
bir ehemmiyeti haizdir. Netekim bu eser yalmz Bizans im
paratorlugunda degil, fakat diger memleketlerde ve bilhassa
Rusyada en fazla sevilen kitaplardan biri
Bu devrin eiir edebiyatl dahi birc;ok miimessillere sahip
oldu. Kilise Romanus Melodus'un (yani
ilahiler bestekar1'mn), Justinian zamanmda, gerek mevki ve
gerek verim bak1mmdan en yiiksek mertebeyi ihraz etmil?
olrnasmm tamamiyle kat'i oldugunu yuk::..r1da soylemistik.
Ayni devirde Pavlus Silentiarius. manzum olarak, Ayasofya'mn
ve ki.irsilsi.iniin (ambo) iki $airane tasvirini (grekc;e
m1sralar ile) telif etti. Bu -eserler sanat tarihi ic;in son derece
miihimdirler (153). Ayasofyanm tasvirine dair yukanda
ismi ge<;en, Pavlus'un muas1n tarihc;i Agatias'm (154) ese
rinde, methiye kabtlinden, tefsirler bulunmaktad1r. En niha-
yet, eimali Afrikah Korippus istanbula gelerek buraya yerle!?ti
ve edebi biiyiik bir iktidara malik olmamakla beraber, latince
manzum iki eser yazd1. Simali Afrika yerlilerinin imparator-
Eskikitaplarim.com
234 BiZANS iMPARATORLUdU TARiHt
Juga kan;n <;tkarmt$ olduklan isyam bashrmt$ olan Bizans
generali Jan (Johannes) Troglita'mn $erefine ve bu kuman
damn adm1 tebcil ic;in yaztlmt$ olan bu eserlerden birincisi
(Johannis) $imali Afrikanm cografyas1 ve etnografyasma, ayni
zamanda Berberilere kar$1 yaptlmt$ olan sefere dair paha
bic;ilmez k1ymette malO.mat ihtiva etmektedir. Bu harp ic;in
Korippus'un zikrettigi vak'alar, bazan Prokop tarafmdan
verilen malO.mattan c;ok daha mevsuktur. Koripp.us'un "Jus-
tin'in methiyesi, (in laudem }uslini) adi1 ikinci eseri gene; Justin
II nin tahta cO.lO.sunu ve bunu takip eden ilk hadiseleri tom
turakh bir tislO.pla anlatmaktadtr; birinciye nazaran c;ok
da zay1f olan bu $iir V1 net as1r Bizans saray1 te$rifah
hakkmda birc;ok enteresan malO.mat ihtiva etmektedir.
Papirtisler bize, VI nc1 astrda, yuk1n Mtstrln kti<;tik bir
koytinde, Afrodito'da, va$aml$ olan Dioskor nammda bir zah
tamtm1$1ardtr. Anast! Kopt olan Dioskor'un iyi bir umumt
ktilttire sahip ve ciddi hukuk tahsili yapm1;; oldugu an-la$1-
hyor; ..bu zatm edebi ihhraslan ctahi vard1. MO.ellifin
dit eserleri, diger papirtislerle birlikte, bu . devrin i<;tima1
.ve millki tarihi ktymetli malO.mat vermektedirler.
Fakat, diger taraftan Dloskor tarafmdan terkedilmi$ olan $iir:
ler hellenistik $iirinin $6hretini hie; te arthrmamaktadtr; bun
lar bir amatortin . eseridir ve "pek fa hi$ gramer ve vezin
hatalariyle doludur,. H. Bell'e gore Dioskor hie; olmazsa
c;ok grekc;e edebi eser okumu$ ve pek fena $iirler yazm1$tlr,.
(155). J. Maspero Dioskor'u "M1s1nn son grek $airi, ve Nil
vadisinde hellenizmin son mtimessillerinden biri olarak gos-
termektedir (156).
Justinian'm zamam saltanatmda Atina putperest Akademi-
sinin kapahlmas1 edebiyat ve maarif ilzerinde fazla muztr bir
tesir icra etmedi ;- <;tinkti Akademi zamamm doldurmu!;>tu ve
bir h1ristiyan devletinde c;ok mtihim bir rol oymyamazd1.
sik edebiyatm hazineleri, <;ok defalar sathi olmakla beraber,
, tedrici surette h1ristiyan edebiyatma nilfuz ediyorlard1. En ni-
hayet, Teodos II tarafmdan kurulmu:;, olan istanbul Oniversi-
tesi, Justinian devrinde, faal olmakta devam etti. Hukuk ara$
hrmalan, hukuki sahada meydana getirilmi$ olan yeni eser-;
lerle birlikte, temadi ettiler. Fa kat bu ara$hrmalar muayycn ve
mahdut baz1 hukuki metinlerin aynen terctimelerine ve
lara dair ktsa $erhler ve htilasalar yapllmasma munhas1r ka.ldn
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 235
Hukuk tedrisatmm, Justinian'm olOmunden sonraki inki-
dair elimizde sarih malfimat yoktur. imparator Mavri-
kius, bu kabil kar;n buyuk bir alaka gosterdi;
fakat halefi Fokas, nazaran, Oniversite faaliyetini
sektedar etti (157).
Sanat sahasmda justinian devri "birinci altm devri, ismini
almi$tlr.
Bu devir mimarisi, kendi nev'inde munferit kalan bir
abideyi, yani Ayasofya kilisesini
Ayasofya, yahut butiln amldigi gibi
Kilise, Justinian'm emriyle, yukanda gormil$ oldugu-
muz vec;hile, Nika ihtilalinde ( 532) yanmi$ olan ki.ic;uk
Ayasofya (Sofya = ilahi hikmet) baziliki'nin bulundugu yerde
in$a edildi. Bu kiliseyi fevkelade $a'$aalt bir abide haline
getirmek ic;in Justmian, muahhar bir an'aneye gore, valilere,
eski abidelerin en gOzel parc;alanm istanbula
ic;in, emir vermi$ti. Muhtelif renk ve muazzam mer-
mer ki.itleleri, en zengin ocaklardan, payitahta nakledil-
diler. GumO$, altm, fildi$i, k1ymetli yeni mabedin
yukseltmek ic;in istanbula celbolundu.
imparator muazzam projesinin kuvveden fiile <;Ikanlma-
st ic;in Antemius ve izidor nammda iki muktedir mirriar in-
tihap etti. Her iki mimar Anadolu'lu idiler; Antemius Tralles'li
(Aydm), izi--!or ise Milet'li (Balat) idi. Bunlar buyuk bir ;;evkle
bu muazzam ba!;iarmaga koyuldular ve mahirahe bir
tarzda 10000 amele c;ali!;itlrthlar. imparator ilerleme-
s'ni derin bir alaka ile takip etmek, tavsiyelerde bulunmak
ve i;;c;ilerin arthrmak suretiyle, bizzat c;alt!;imalara
nezaret etti. Bina sene zarf1nda ikmal, edildi. 537 senesi
Noel gi.ini1 Ayasofyanm resmi, imparatorun huzuru
ile. mutantan bir surette yaptldi. Muahhar mehazlar, eserini
fevkelade begenmi$ olan imparatorun, mabede girerken, bu
eseri tamamlamaga beni Jay1k gormi1$ olan Allaha harnd
olsun. Seni maglup ettirn, ey Suleyman!)) (158) sozlerini
soylemi$ oldugunu kaydetmektedirler. Bu debdebeli
resmi munasebetiyle ahali bir c;ok atiyelere nail oldu ve
payitahtta bir c;ok !;ienlikler yapildi.
Ayasofyamn manzaras1 gayet s:1dedir; c;unkti <;Iplak
tugla duvarlar hie; bir tezyinat ihtiva etmemektedirler. Me$
Eskikitaplarim.com
236 . BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
hur kubbe ise di$tan olduk<;a sakil ve bastk gortinmektedir.
Ayasofya bugtin, her taraftan Turk evleriyle <;evrilmi;; oldu-
dugundan dt;; manzarasmdan <;ok kaybetmektedir (158 a).
Kilisenin btittin azamet ve ihti!?amt hakkmda tam bir htiktim
vcrebilmek ic;in binay1 i<;ten gormek laztmdtr.
0 zamanlar mabet, etrafmda revakh galeriler ve ortasm-
da mtikemel mermer bir <;e$me ihtiva eden bir atrium a,
yani geni;; bir avluya malikti. Oalerinin kiliseye biti!?ik olan
dordtincti cephesi narteks tabir olunan bir dl$ sofa yahut
bo!? bir $eklinde olup be!? kap1 vas1tasiyle ikinci i<; sofa-
ya merbut bulunuyordu. Dokuz tunc; kap1 bu ic; narteksten
mabedin i<;ine sevkedyordu; digerlerinden daha geni$ ve
daha yUksek olan ve k1rali kapt adm1 orta kap1
imparatora mahsustu. Mimarlsi bak1mmdan kubbeli bazillk
tipine yakla$an kilise ise gayet btiytik bir mils atil te!?kil et-
mektedir; orta s1hanm (nef) Uzerinde, zeminden 50 metre
ytikseklikte ve 31 metre kutrunda, fevkelade mU!?ktil !?art-
lar altmda in;;a edilmi!? bir kubbe vardtr. Kubbe kasna-
gmda ac;Ilmi!? olan 40 btiytik pencere, mabedin ic;ine bol
ziya sevketmektedtrler. Orta s1hamn her iki tarafmda zengin
tezyinah havi iki kath, direkli ve kemerli galeriler bulunmak-
tadtr. Zemin ve stitunlar renkli mermerdendir. Duvarlann
bUytik bir k1sm1 dahi mermerle kaphd1r. TUrk devrinde
stva ile ortillrtlti!? olan harikulade mozayikler ziyaretc;inin na-
zarlanm mest ediyorlard1 (158 b). Kubbenin ortasmda bu-
lunan ve mozayikten yapilmi!? yildizh bir semamn ortasmda
parhyan muazzam hac;m ise halk ve hac1lar tizerinde yaph-
gl tesir pek bUytiktU. BugUn dahi, kubbenin alt ktsimlann-
da. TUrk stvasmm altmda, kanath meleklerin umumi hatlar-
rml sec;mek kabildir.
Ayasofya mimarlanmn kar$Ila;;mt!? olduklan ba!?hca zor-
luk bugUnkU mimarinin dahi henUz halletmegP- muvaffak
olamadtgl, gayet btiytik ve son derece hafif bir kubbe in!?a
etmek meselesi idi. Mimarlar bu i$i ba!?ard1lar. fakat in;;a et-
mi$ olduklan ;;ayam hayret kubbe uzun mUddet dayan-
madi: daha Justinian zamanmda ytktldi ve ayn.i imparatorun
son senelerine dogru, daha az cUretli bir tarzda, yeniden
yapildt. Justinian'm muas1rlan kadar bUtiln mUteakip nesil-
ler de Ayasofyadan hareretle bahsetmi$1erdir. XIV neil as1r
Rus se}'yahlanndan Novgorod'lu Stefan <;argrad'a (istanbul)
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBiVAT, MAARiF VE SANAT 237
seyahatler adll kitabmda yaz1yor: Ayasofya, yani
ilahi Hikmete gelince bu bina hakkmda insanm zekas1 ne
bir soylemege, ne de bu eseri tasvire kadirdir ( 159).
S1k ve $iddetlli zelzelelere ragmen Ayasofya zamamm1zda
dahi ayakta durmaktad1r. Kilise 1453 de carnie tahvil olun
(159 a).
Son eserlerinden birinde Strzygwski "kilisenin, (yani
Ayasofyamn) mahi veti itibari vie, tam bir Ermeni abidesi, ol-
dugunu beyan etmektedir (160).
Ayasofya in$aatmm tarih<;esi edebiyatta bir tak1m mu-
cizevi teferruat ihtiva eden bir nevi efsane $eklini al-
ffil$hr. Bu efsaneler Bizans imparatorlugi.mdan cenubi
Slav edebiyabna ve Rus eserlerine nlifuz etmek yolunu
bulmu$1ardir. Bu efsanenin Slavon versiyonlan, beynelmilel
edebi tesirler tarihi ic;in, son derece enteresan vesikalar
etmektedirler (161).
justinian tarafmdan payitahtta bina edilmi$ olan ikinci
me$hur kilise Aziz Havariler kilisesi oldu. Bu kilise, ilk
defa olarak, Bliyuk Konstantin tarahndan in$a edilmi$ti ; fa
kat VI nc1 as1rda pek harap bir vaziyette bulunuyordu. jus-
tinian bu kiliseyi yiktird1 ve yerine daha btiylik mikyasta
ve daha gtizel bir kilise bina eyledi. Dort mtisavi kollu bir hac;
$eklinde olan bu mabet, dort cenah1 orten dort kubbenin orta-
smda, merkezi bliytik bir kubbe ihtiva ediyordu. I;1imarlar1
yine Tralles'li Antemius ve gene; izidor idiler. istanbul 1453
de Ttirkler tarafmdan almd1kta bu kilise ytkiidi ve yerini Fa-
tih Mehmet II nin camiine terketti."Aziz Havariler, kilisesinin
ne $ekilde oldugu hakkmda daha vaz1h bir fikir edinmek
istenildikte ayni model tizere in$a edilrni$ olan Venedikteki
"San Marko" kilisesine mtiracaat olunabilir. Ayni kilise Efesteki
"Sen jan, ve Perigueux' deki "Saint Front, kiliselerinin mi-
marlan tarafmdan kopya edilmi$tir. Aziz Havariler kilisesi
nin buglin olan !;)ayam hayret mozayikleri XIII
tincti asrm ba$langicmda Efes piskoposu Nikola Mesarites
tarafmdan tasvir ve A. Heisenberg tarafmdan itinall bir tarz-
da tetkik olunmu$1ardir (162}. Aziz Havariler kilisesi Kons-
tantin'den XI nci asra kadar Bizans imparatorlarmm defn-
edildikleri yer oldugundan dahi
istanbuldaki in!;)aahn tesiri kendini $arkta, mesela Suri
yede ve garpte Parenzo, istirya ve bilhassa Ravenna'da gos-
terdi.
Eskikitaplarim.com
238 BIZANS IMPARATORLU0U TARIHl
Ayasofya, kubbesi, siitunlannm plastik tezyinah, zemini-
nin ve duvarlarmm <;Ok renkli merrner kaplarnalan ve belki
bunlardan daha ziyade mimari rnaharetten dolay1
bizler iizerinde tesir icra ve bizleri teshir edebilir. Fakat bu
rnabedin harikUlade mozayikleri, TUrk devrinde badana
edilmi$ olduklar1ndan, halen goriilmemektedir (bu halin
muvakkat olacag1 iirnit olunabilir) (162 a). Fakat bu z1ya diger
cihetten bir dereceye kadar telafi olunmaktadir: Justinian
devrine ait Bizans mozayikieri hakkmda eimali italyada
Ravenna mozayikler sayesinde bir fikir edin-
mek kabildir.
Onbe$ as1r once Ravenna Adriyatik sahillerinin en
fazla inki$af etmi$ !?ehirleri arasmda zikrolunabilirdi. V nci
as1rda bu !?ehir son garbi Roma imparatorlarma bir melee'
etti; VI nc1 as1rda Ostrogot k1ralhgmm merkezi oldu;
ve en nihayet VI nc1 asrm ortasmdan VIII nci asrm ortasma
kadar Justinian tarafmdan Ostrogotlardan tekrar geri alm-
olan Bizans italyasmm idar i merkezini te;;kil etli. Bu
Bizans hidivi yahut eksarkmm makarn oldu. Bu son
devre Ravenna'mn en parlak devresidir: Siyasi, iktisadi,
kOltlirel artistik hayat o zamanlar biiylik bir inki$afa
mazhar oldu.
Ravenna'mn sanat abideleri U<; $ahsm hahrasma bagh-
dlrlar: BiiyUk Teodos'un k1z1 ve garp imparatoru Valentinian
III lin annesi Galla Pla<;idia. BiiyUk Teodorik ve Justinian.
Biz Galla Pla<;idia ve Teodorik devrilerine ait daha eski abi-
deleri bir tarafa birakarak yalmz Justinian devrindeki abide-
lerden k1saca bahsedecegiz.
Justinian, uzun saltanahmn blitlin devarn1 miiddetince,
sivil ve dint sanat abidelerinin ile yakmdan alakadar
oldu ve bu geni$ imparatorlugunun her tarafmda
te$vik etti. Ravenna'mn zaptmdan sonra Ostrogotlarm haki-
miyeti devrinde olan kiliseleri bitirtti. Bunlarm
arasmda sanat bak1mmdan bilhasa ehemmiyetli olan iki
tanesini zikretmemiz Hizimdir. Bunlar .San Vitale ve Sant'
Apollinare in Classe ( Classis, Ravenna limanmda)
dir. Bu kiliselerin sanat kiymeti bunlarm miihim
mozayikler ihtiva etmeJerindedir.
Eskikitaplarim.com
JUSTiNiAN DEVRiNDE EDEBIYAT, MAARiF VE SANAT 239
Ravenna'dan takriben be!;! kilometre mesafede, Ortaza-
manlarda $ehrin zengin ticaret limam tarafmdan i$gal olu-
nari i.icra ve gayn sthhi bir yerde goriinii$ii basit ve $ekli
hibariyle iptidai bir hiristiyan basiliki, yani Sant' Apollinare in
Classe kilisesi yiikselmektedir. Kilisenin yanmda, daha mu-
ahhar bir in$a devrine ait yu varlak bir c;an kulesi gaze
c;arpmaktadtr. Kilisenin ic;i i.ic; sofaya (nef) aynlmi$hr. Du var-
lann kenarlarma vazedilmi$ alan plastik tasvirlerle siislii
eski lahidler Ravenna'mn en me$hur piskoposlarmm ceset-
lerini ihtiva etmektedirler.
Mihrabm alt k1smmda VI nc1 asra ait bil"' mozayik gor-
mek kabildir. Bu mozayik, sakin bir peyzajda, Ravenna'nm
hamisi aziz Apollinarius'u ayakta, ellerini yukan kaldirmi$
ve etrafmda koyunlar bulundugu halde, tasvir etmektedir;
azizin i.izerindeki biiyi.ik medalyonun yildizli mavi semasm-
da, k1ymetli ta$1arla kapll bir hac; tebariiz etmektedir. Kilise-
nin diger mozayikleri daha muahhar bir devre aittirler.
(163).
justinian devri sanat eserlerinin tetkik1 ic;in Ravenna'daki
San Vitale kilisesi en k1ymetli malzeme ihtiva eden bir
ab:dedir. VI nci as1r mozayikleri bu binada hemen hie; bo-
zulmami$ bir halde zamanmnza kadar mahfuz kalmu;;lardir.
San Vitale kubbeli kilisesinin ic;i tamamiyle, yukandan
~ $ a g 1 y a kadar, $ayam hayret heykeltra$i tezyinat ve mozayik-
lerle ortiilmii$tiir. Kilisenin mihrab1, yan duvarlannda bulu-
nan iki me$hur mozayikten do!ay1, bilhassa $ayam dikkattir.
Bunlardan biri justinian'1 piskopos, rahipler ve saray erka-
niyle birlikte, tasvir etmektedir; digeri ise imparatoric;e Teodo-
ra'yl, saray kadmlariyle birlikte. gostermektedir. Bu iki 1ablo-
daki $ah1slann elbiseleri harikulade bir $a'$aa ve ihti$amla
parlamaktad1r.
Bazan "italya- Bizans Pompeyi'si, yahut "Garbi Bizans ..
(164) tesmiye olunan Ravenna, tetkikatimiz ic;in, en kly-
metli malzemeyi vermekte ve birinci devre. yani V nci ve
VI nc1 as1rlar Bizans sanahm k1ymetlendirmemizi temin
etmektedir.
justinian'mn in$a faaliyeti yalmz kilise ve tahkimata
miinhas1r kalmad1. imparator birc;ok manashr, saray, kop-
rii, sarmc;, su _kemeri, hamam ve hastane dahi bina ettirdi.
Eskikitaplarim.com
2-40 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
imparatorlugun uzak vilayetlerinde Justinian'm ismi Tur
Sinada bina edilmi$ alan Sent Katerin manashriyle mlinase
bettard1r. Manashr kilisesinin mihrabmda "isamn suret
tebdili, adtm ta!;ayan ve VI net asra izafe olunan me$hur
bir mozayik bulunmaktad1r (165).
Bu devire ait tarihi vak'alan musavvir bir<;ok minyatlirler
ve mensucat bize kadar gelmi$tir (166). Heykeltra!;iinin,
kilisenin tesiri altmda, inhitat devrine girmi$ olmasma rag-
men, bu devre ait bir tak1m son derece zarif ve gtlzel
heykeltra$1 eserler (ayni zamanda maden oymacthk eserleri)
bilhassa konslillere ait olup V inci as1rda ba$lamJ$ ve 541
de konsiillliglin ilgasiyle ortadan kalkml$ alan "diptik, Jerde
rasthyoruz.
En nihayet bu devirde yeti$mi$ olan muharrirle.rin he
men he men kaffesinin ve Ayasofya ve Aziz Ha variler kili
seleri mimarlanmn Asyah ve yahut Simali Afrikah oldukla
rtm kaydetmek gerektir. Hellenistik $ark medeniyeti Bi
tans fmparatorlugunun ktiltlir ve sanat hayahna feyizli te-
sirlerde bulunmakta devam ediyor.
Justinian'm c;;ok mlitenevvi ve k a n ~ n k manzaralar gosteren
uzun saltanat devrine umumi bir nazar atfedecek olursak,
pek tabii olarak, imparatorun te$ebblislerinin bir c;;ogunda,
limit ettigi neticeleri elde edememi$ oldugunu gorlirliz. Ro
rna imparatorunun imparatorlugun elinden c;;tkml$ olan yer
Jeri tekrar fethetmek mecburiyetinde oldugunu bildiren ide-
olojinin dogrudan dogruya bir neticesi olan garpteki parlak
askeri seferlerin her hal de bliylik mu vaffakiyetlerle tetvic;
edilmemi$ olduklan a$ikardtr. Bu harpler, merkezi s1kleti
$Jrkta bulunan imparatorlugun hakiki menfaatlerine hie; te
tekablil etmiyorlard1; i$te bu sebepten bunlar memleketin
inhitah ve harabisinde ba$1Ica ami! olmU$lardlr. ParaSIZilk
ve bunu takip eden ordu kuvvetlerinin tensiki Justinian'a,
yeni fethedilen vilayetleri kuvvetli bir i$gal altmda bulun-
durmaga mlisaade etmedi ve bu hadisenin neticeleri Jus
tinian'm halelleri zamanmda kendilerini gayet a<;1k bir
surette hissettirdiler. Justinian'm dini siyaseti dahi ademi
muvaffakiyetle neticelendi; c;linkli bir birlik temin ede
medi ve monofisit $ark vilayetlerinde yeni karga$ahklar
<;1karmaktan ba$ka bir i$e yaramad1. idari reformlardaki
Eskikitaplarim.com
JUSTiNIAN DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 241
muvaffakiyetsizlik daha bOyOk oldu. <;unkO temiz ve sami-
mi dii!?iincelerle yapllmi$ olan bu reformlar haddinden fazla
ag1r vergiler ve mahalli memurlarm suiistimallerinden dola-
y1 koylerin fakirle$iP bo$almas1m mucip oldu.
Bununla beraber Justinian'm iki eseri be$eri medeniyet
tarihinde derin bir iz b1rakm1$ olup tarihin bu_ imparatora
vermi$ oldugu "BOyiik, lakabmm tamamiyle hakh oldugunu
gostermektedir. Bu iki eser medeni hukuk kodeksi ve Aya-
sofya kilisesidir.
16
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFY A
Umumi eserler i<;in birinci fasla mliracaat olunmast.
MUNFERiT SALTANATLARA DAiR MONOGRAFiLER:
lsam bert (F.- A.) Histoire de justinien. 2 cild (Paris,
1856). - Eskimi$tir.
Diehl (Ch.) justinien et Ia civilisation byzantine au VIe
(Paris. 1901). - En iyi eser.
Holmes (W. G.) The age of justinian and Theodora.
2 cild (2. tab1; Londra, 1912).
L e c l e r q (H.), J ustinien. Dictionnaire
tienne' et de liturgie, VIII (1928), s. 507 604 (gayet iyi
bibliyografya).
jUSTiNiAN VE TEODORA'Y A DAIR Y DAHA AMiY ANE
ESERLER VE MAKALELER:
Gforer (A.), Kaiser justinian I.- "Byzantinische Oeschi-
chten (Oraz, 1873) II, s. 315- 401, de .inti$ar etmi$tir.
Krumbacher (K.), Kaiser justinian (1901). -Popul!re
Aufs!tze, Leipzig 1909, s. 153 168" de inti$ar etmistir ( Di-
ehl'in eserine gore).
Grupe (Ed.), Kaiser justinian aus seinem Leben und
aus seiner Zeit. (Leipzig, 1923). (Wissenschaft und Bildung,
Nr. i84).- Diehl ve Holmes'in eserine istinat eden amiyane
bir taslak.
D i.e hI ( Ch. ), Theodora, de Byzance (Paris,
1904).
Diehl (Ch.), "Figures byzantines, I (4. tab1.
Paris, 1909) s. 51-75, de intisar etmistir. lngilizce terclimesi:
H. Bell tarafmdan yapllmlshr: Byzantine Portraits (New-
York. 1926) s. 49- 72.
Stadelman n (H.), Theodora von Byzanz, 2 cild ( Dres-
den, 1 926).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAfYA 243
Grimbert (Ewald), Theodora. Die Tanzerin auf dem
Kaiserthron (Miinchen, 1928).
G r o h ( K.), Oeschichte des ostromischen Kaisers Jus tin
II. nebst den Quellen (Leipzig, 1889).
Stein (E.), Studien zur Oeschichte byzantinischen
Reiches, vornehmlich unter den Kaisern justinus II und
Tiberius Constantin us (Stuttgart, 1919). Oayet miihim.
Adamek (0.), Beitrage zur Oeschichte des byzantini-
schen _Kaisers Maurikios ( Oraz, 1890- 1901)
Spin tIer ( R.), De Phoca, imperatore Romanorum (Je-
nae, 1905).
Kulakovski (1.), imparator Fokas. "Bizans tarihi, Kiev,
1914" adlt eserinin birind fash. Rusca. - Bilahare ayni fasii
"Bizans tarihi, nin 3 Oneil cildinde (s. 1-27) tekrar ne!?redil-
mi!?tir.
HUKUK TARiHi :
Rob y (H. J.), Introduction to justinian's Digest ( Camb-
ridge, 1884). - Faideli.
Co IIi net ( P.), Etudes historiques sur le droit de justi-
nien; 1: Le oriental de l'oeuvre ll!gislative de Justi-.
nien et les destinl!es des institutions classiques . en Occident
(Paris, 1912). - Enteresan ve miihim.
Declareuil (T.), Rome et l'organisatiQn du droit.-Bibi -
de historique. L'l!volution de l'Humanitl!,
dirigee par H. Berr (Paris, 1924). Bilhassa kitap II yi kar-
$11a!?tlnmz: le Droit du Bas- Empire et les rHormes justini-
ennes, s. 349- 427.
YUNANiST ANDA SLAVLAR:
Vasiliev (A.), Yunanistanda Slavlar. Vizantiisky Vre-
mennik V, 1898, s. 404- 438, 626- 670 ( rusca).
EDEBiYAT:
ve Montelatici'nin birinci fas1lda gosterilen
eserleri.
Eskikitaplarim.com
244 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
<;EZAREA'LI PROKOP' A DAiR:
D a h n (F.), Procopius von Caesarea (Berlin, 1865).
Pant; en k o (B.), Procop'un "Gizli tarihi, ne dair. Vizan-
tiisky Vremennik, cild I I - IV (1895 - 1897) ( rusca).
Dewing (H. B.), Introduction de son de Prokop, I
(London -New-York, 1914), s. VII-XIII.
Bury (J. B.), History of the Later Roman Empire, II
(Londra, 1923), s. 418-430.
AGATiAS' A DAiR:
It e s (M.), Zur Bewertung des Agathias. Byzantinische
Zeitschrift XXVI, (1926), s. 273-285.
KOSMAS iNDiKOPLEVSTES'E DAiR:
G e I z e r (H.), Kosmas, der Indienfahrer. jahrbiicher fiir
protestantische Theologie IX (1883), s. 105-141.
Me. Crindle "M1sir papas1 Kosmas'm h1ristiyan topog-
rafyasi, mn ingilizce terciimesine methal (London, 1897):
Hakluyt Society Publications, Nr. 98, s. I-XXVII.
Red in (E. -K.), Kosmas indikoplevstes'in topografyas1,
Grek ve Rus versiyonlarma gore (Moskova, 1916). Cilt I.

BiZANS'LI LEONTiUS' A DAiR:
L o of s (F.), Leontius von Byzanz (Leipzig, 1887).
Biigamer ( P. W.) Leontius von Byzanz (Wiirzburg,
1894).
Bury (J. B.), ismi eser II, s. 373-375.
PA VLUS SiLENTiARiUS' A DAiR:
Friedlander (P.), johannes von Gaza und Paulus
Silentiarius (Leipzig-Berlin, 1912).
Venier o (A.), Paolo Silenziario. Studia sulla letteratura
bizantina del VI secolo (Catania, 1916).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFYA 245
Gildersleeve (B.), Paulus Silentiarius. American Jour-
nal of Philology, XXXVIII, 1917, s. 42-72.
EFESLi JAN' A DAiR:
Diakonov (A.) Efes'li Jan'm tarih ve kilise tarihine ait
eserleri (Sen Petersburg, 1908). (Rus<;a). - Gayet miihim. -
E. W. Brooks bu esere dair $6yle yazmaktadtr: "Efesli Jan'a
dair yaztlml$ biitiin eserler, A. Diakonov'un biiyiik eserinin
ne$rinden sonra, golgede kalmt$lardtr, (Patrologia Orientalis,
XVII, 1923, p. III).
Eskikitaplarim.com
FASIL IV
HERAKLiUS SULALESi DEVRi
(610. 717)
HERAKLiUS SOLALESi VE MENSEi
Heraklius ve ilk haleflerinin Bizans tahtma <;tkmak sure-
tiyle te!;>kil etmi!? olduklan si.ilale ihtimal Ermeni neslinden idi.
Heraklius devri i<;in ktymetli bir mehai te$kil eden VII nci
as1r Ermeni tarihcilerinden Sebeos'un bir metninden istidlal
edebitdigimiz netice budur: Sebeos Heraklius ailesinin
me!?hur Ermeni hanedamndan Arsakidlerle akraba oldu'j:{unu
yazmaktadtr (1). Bu iddia bir dereceye kadar Heraklius'un
sart!;>m, altm sa<;h olduguna dair bir<;ok mehazlarda bulunan
!?ahadetler tarafmdan cerhedilmektedir ( 2 ). Heraklius
610 dan 641 senesine kadar saltanat si.irdii. ilk kans1 Evdo-
kia'dan Konstantin isminde bir oglu oldu; Konstantin baba-
smm oli.imi.inden sonra yalmz birka<; ay saltanat si.irdi.i ve
o dahi 641 de oldi.i. Bu. imparator tarihte (Konstantin II adt
Biiyiik Konstantin'in ogullarmdan birine tahsis edildiginden)"
Konstantin III adiyle tamlmaktad1r. Konstantin I II lin olii
mUnden sonra taht, Heraklius'un ikinci kans1 Martin'den olan
oglu Heraklonas (Herakleon) tarafmdan birka<; ay i!;>gal edildi.
Bu imparator 641 senesi sonbaharmda hal'edildi ve Kons-
tantin II I lin oglu Konstan II imparator ilan olundu ve 641den
668 e kadar saltanat siirdi.i. Bu imparatorun admm grek<;e
!?ekli olan Konstas (latince Constans) ihtimal resmi ad1 "Kons-
tantin, in bir ismi tasgiridir (bu devir Bizans sikkele-
rinde, garpte resmi vesikalarda ve hatta baz1 Bizans
mehazlannda kendisine "Konstantin , ad1 verllmektedir).
Konstantin ad1 bu imparatora halk tarafmdan verilmi$
bir ad gibi goriiniiyor. Konstan'a umumiyetle "Pogonat, yani
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS SULALESi VE MENSEi 247
"Sakalh, tesmiye olunan oglu Konstantin VI (668-
685)halefoldu; maamafih buglin bu "Pogonat, lakabmm bu im-
paratora degil. fakat babas1 Konstan I I ye a it oldugu hem en
hem en kat'i surette tesbit edilmi!?tir (3). Konstantin IV lin
ollimli (685) ile Heraklius slilalesinin en parlak devri sana
ermektedir. Bu slilalenin son imparatoru alan ve "Rinotmet,
yani "Kesikburun, Iakabm1 ta$Iyan Justinian II Konstantin
IV lin oglu idi ve 685 ten 695 ve 705 ten 711 e kadar olmak
lizere, iki defa saltanat slirdli. imparatorun zalimane icraatiyle
i!?tihar eden Justinian II devri henliz layiki vet;hile tetkik
olunmami$tir. imparatorun aristokrasi mlimessillerine kar$1
yapml$ oldugu itisaflann keyfi sebeplere mlistenit olmay1p
Justinian'm otoriter ve gayet mustebit politikasm1 kabulden
imtina eden ve imparatoru devirmek it;in ugra$an aristok-
rasi azalanmn gizli hO$nUtsuz[ugundan dogmU$ oldugunu
farzetmek makul gibi gorunliyor. Bu imparator 695 te taht-
tan- indirildi. Burnu ve dili kesildikten sonra (4) K1nmdaki
Herson $ehrine slirUldu; buradan Hazarlar hanma kat;maga
muvaffak oldu ve hamn k1zkarde;;iyle evlendi. Sonralan,
Bulgarlarm yard1miyle. tekrar Bizans tahhm eline get;irmege
muvaffak oldu ve payitahta avdeti hal'inde rol oynamJ!? olan-
kaffesinin zalimane cezalara t;arphnlmasi ile temayuz
etti. Bu tiranhk 711 de bir ihtilal tevlit etti: Bu ihtilal esnasmda
Justinian ve ailesi katledildi. 711 senesi Heraklius sulale-
sinin sonunu te$kil etmektedir. Justinian'm iki saltanatl ara-
sma tesaduf eden devirde Bizans tahh iki tesadlifi hlikumdar
tarafmdan i$gal olundu: izavriyadan ne$'et eden askeri $ef
Leans ( 695-698 ), ve tahta t;Ikhktan sonra Tiber adm1
alan Apsimar {Tiber Ill, 698-705). Baz1 alimler . Apsimar
Tiber'i gotgrek neslinden olarak kabul etmege mlite-
mayildirler (5). -justinian II nin 711 de kanh bir surette
devrilmesinden sonra Bizans tahh alh senelik bir devre
it;in tesadlin lit; imparator tarafmdan i$gal edildi: Ermeni
Vardan yahut Pilippikus (711-714); tat; giyme merasiminde
Anastas adiyle tekrar vaftiz edilmi$ alan Artemius (Anastas II.
714-715) (6) ve Teodos III (7t"5-717). Bizans imparator-
lugul1da 695 tenberi devam eden anar$i 717 de me$hur
imparator Leon I II lin tahta cUI usu ile son a erdi; bu impa-
ratorun saltanah Bizans tarihinde yeni bir devir at;ml$hr.
Eskikitaplarim.com
248 . BiZANS fMPARATORLUc1U TARiHi
iRAN HARPLERi. ISTANBUL SURLARI ONUNDE AVARLAR VE
SLA VLAR. HERAKLiUS'UN iRANLILARA Y APTIGI
SEFERLERiN EHEMMiYETi
Heraklius son derece muktedir ve faal bir imparatordu;
Fokas'm tiranhgmdan sonra niimune ittihaz olunmaga
layik bir hukumdar gibi gorundi.i. Yeni imparatorun iran-
hlara ve Avar istilas.na yapml$ oldugu seferleri
mukemmel misralarla tasvir ol!ln o devir
Pisidyah Jorj'a gore Heraklius kuvvetin, ziyade
muhabbet sayesinde parlamas1 lazmgeldigini)) beyan etmi$-
tir ( 7).
Heraklius tahta <;:1ktlg1 esnada, imparatorlugun vazi-
yeti son derece vahimdi. Sarkta iranhlar, Avarlar
ve Sla vlar tehlikeli olmu!;Jlardt ve dahilde, Fokas'm bed baht
idaresinden sonra, tam bir anar!]i htikiim siiriiyordu. Yeni
imparator ne kafi miktar para ve ne de askert kuvvete ma-
likti. Bu- sebeplerin heyeti mecmuas1 Heraklius saltanatmm
ilk k1smmda imparatorlugu sarsrnl$ olan derin herciimerci
izah eder.
611 de iranhlar Suriyeyi fethetmege koyuldular ve
$arki Bizans vilayetlerinin en mi.ihim olan Antakyay1
ettiler. Sam (Damaskus) dahi az bir miiddet sonra bun-
larm eline gec;:ti. iranhlar, Suriyenin fethini tamamladtktan
sonra, Filistin iizerine yuriidiiler ve 614 te, Kudusti (Hie-
rosolima) muhasaraya ba$ladtlar. Kudiis yirmi gun mukave-
rnet etti. Bu miiddetin sonunda kuleleri ve man.-
Cmlklan !;Jehrin surlanm tahrip etti ve bir mehaza gore
mel'un dti$manlar mutehevvir hayvanlarm yahut tahrik
ejderlerin savJetine bir savletle istila
ettiler (8). Sehir yagmaya ugrad1 ve hiristiyan mabed-
leri tahrip olundu. Biiyiik Konstantin ve Helen tarafmdan
bina olan "Mukaddes Mezar kilisesi, yaktldi
ve hazineleri gasbedildi. H1ristiyanlar tahammi.ilfersa
celere katlanmak mecburiyetinde kaldtlar, yahut katlolun-
dular. Kudus Yahudileri iranhlar tarafma gec;:tiler ve katlia-
me faa! bir surette i$tirak ettiler; baz1 mehazlara gore bu
katliam esrtasmda 60000 hiristiyan mahvolmu$tur. Birc;:.ok .
hazineler mukaddes $ehirden irana gotiirtildu. Hiristiyan-
hgm en muteber mukaddes biri olan Mukaddes
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS'UN SEfERLERi 249
Hac;: dahi Ktesifon'a nakledildi. irana gonderilen birc;ok
esirler arasmda Kudiis patriki Zaharya dahi bulunu-
yordu ( 9).
filistinin franhlar taraf.mdan bu tahripkar fethi ve Ku-
dus'Qn yagmas1 bu vilayetin tarihinde nazik bir an _te$kil
etmektedir. N. P. Kondakov bu husus1a $5yle yaz1yor:
Bu hadise, KudUsun Titus tarafmdan zaphndanberi,
memi$ buyUk bir felaket oldu; fakat bu yaray1 tedavi
etmege imkan yoktu. Bundan sonra $ehir hie; bir zaman
Konstantin'in parlak devrine mti$abih bir devir idrak etmedi
ve uzun mUddet Orner camii gibi bir donUm noktas1 te$kil
eden fevkelade abidelerin yukseldigine $ahit olmad1. Bu an-
dan itibaren !;iehir ve abideleri devamh bir surette ad1m ad1m
harabiye dogru gittiler ve Avrupaya pek c;ok <;e$itli neticeler
ve faideler temin etmj$ olan Hac;h seferleri bile Kudus haya-
hnda igti$a$, intizams1zhk ve inhitat tevlit etmekten ba!;ika
bir !;jey yapmadllar. iranhlarm istilas1 greko- romen mede- .
niyetinin filistine sunt bir surette ithali neticesinde yarahl-
ml$ olan vaziyetin hemen degi$mesini mucip oldu. Bu .istila
ziraati harap etti, $ehirleri ntifussuz b1rakh, birc;ok manas-
tl r ve zaviyeleri muvakkaten ve yahut ebediyen mahvetti
ve ticaretin inki$ahm durdurdu. Bu istila yagmac1 Arap ka-
bllelerini. kendilerini bagh bulunduran taahhtitlerden ve
kendilerini tutan korkudan azat etti ve bunlar mUteak1p de-
virdeki btiytik istilalan mUmkun k1lml$ olan bir qirlik tesi-
sine ba$lad1lar. Bu tarihten sonra memleketin ktiltur teka-
mUltine olanlar olmU$tUr. filistin. eger zamamm1za kadar
uzanmami$ olsayd1, Ortazamanlar devri ,, olarak gosteri-
lebilecek olan kari$lk bir devre giriyor ( 10).
iranlllarm Suriye ve Filistini kolayca ellerine gec;irmeleri
bu vilayetrerin hayatlanna hakim olan dini $artlarla k1smen
kabili izahtlr. Ahalinin ekserisi, bilhassa Suriyede, merkezi
hukumet tarafmdan tutulan ortodoks doktrinini kabul etmi-
yordu. Bu vilayetlerde ya$ayan nasturiler ve monofisitler,
yukanda gormti$ oldugumuz vec;hile, Bizans hUkumetinin
ag1r bir ta.zyikl altmda bulunuyorlard1; i$te bu sebepten
bunlar, pek tabii olarak, ate!?e tapan ve nasturilere nazaran
daha bUyUk bir din serbestisi bah$eden lranhlarm hakimi-
yetini tercih ettiler.
Eskikitaplarim.com
250 BiZANS IMPARATORLUCU TARIHI
iranlllarm istilas1 Suriye ve Filistine mUnhasir kalmadt.
iran ordusunun bir kiSffil bUtii.n Anadoluyu katettikten ve
0
Marmara sahillerindeki Kalhedon'u (Kadtkoy) zaptettikten
sonra h,tanbulun kan;Hsmda, Hrisopolis'te (OskUdar) konak-
ladt. Diger l?ir ordu ise Mistn fethe haz1rlamyordu. iskende-
riye, ihtimal 618 yahut 619 da, Suriye ve Filistinde
oldugu gibi Misirda dahi monofisit ahali Bizans htikumetine
kafi derece mii.zaheret gostermedi ve iran hakimiyetini se-
vinc;le kabul etti.
Bizans imparatorlugu i<;in M1s1rm ziya1 btiytik bir felaket
idi: Misir, malum oldugu ve<;hile, istanbulun hakiki bir zahi-
re amban idi ve hububatm sevkinde vukubulacak bir in-
kita payitahtm iktisadi durumu Uzerinde vahim akstilameller
icra edebilirdi.
Bizans imparatorlugunun, iran harpleri yliztinden, cenup
ve bu agtr zayiatlara ugradtgt esnada $imalde ikinci
bir tehlike kendini gosteriyor ve devleti ciddi bir surette
tehdtt ediyordu. Balkan yanmadasmda oturan Avar ve Slav
kii.tleleri, Avar hanmm kumandasmda, cenuba iniyor ve
$imai vilayetlerini yak1p yikiyorlardi; bunlar istanbula ka-
dar geldiler, fakat burada surlanna c;arpttlar. Bu defa
harp c;ete mticadelesine inhisar etti; bu sayede Avar ham
birc;ok esir ve k1ymetli ganimetlerle $imale avdet etmege
muvaffak oldu (11).
Bu kavimler hareketi Heraklius'un muas1rlanndan Sevil-
la piskoposu isidor'.un yazliannda akisler isidor
kronikinde, "Heraklius saltanatmm 16 net ( ve yahut 5 inci)
senesinin ba$langicmda Slavlann Yunanistam Romahlann
elinden i.ranhlarm ise Suriye, M1s1r v.e diger birc;ok
vilayetleri zaptetmi$ olduklanmn H2) kaydetmektedir.
lmparator, k1sa bir tereddtitten sonra, iranhlara kar$1 harp
ilan etmege karar verdi. Devlet hazinesi bitik bir hal-
de bulundugundan imparator payitaht ve vilayetlerdeki
hazinelerine el koydu ve bu.nlarin birc;ok alhn ve gtimli$
sikkeye tahvilini Avar ktrahnm, imparatorlugun $i-
malinde husule getirdigi tehlike, imparatorun evvelce tahmin
etmi$ oldugu gibi, Avarlara btiytik bir meblagm tediyesi ve
rehinler gosterilmesi suretiyle, bertaraf edildi. Bun-
dan sonra. 622 senesi ilkbaharmda, imparator Anadoluya
gec;erek birc;ok asker toplad1 ve bunlara bir kac; ay zarfmda
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS'UN SEFERLERi 251 .
harp sanatlm ogretti. Mukaddes Ha<; ve mukaddes Ktidiis
$ehrini geri almak tali gayesi ile iranlllara kar$1 yap1lan bu
harp bir nevi Ha<;ll seferi $eklini ald1.
Modern tarihciler, Heraklius'un 622 ile 628 seneleri ara-
smda iranlllara kar$1 sefer icra etmi$ olmasmm ihtima1
dahilinde oldugunu kabul etmektedirler. Btitiin bu seferler
Bizans ordulan i<;in parlak bir muvaffak1yetle tetvi<; olundu.
0 devrin $airlerinden Pisidyadl_1 Jorj bu zaferleri tebcil
i<;in Herakliyad adh bir Epinikon (yani zafer destam) ter-
ti.p etti; hiJkati aJeme d"air yazm1$ diger ;>iirlerinden
birinde. Hexremeroni yani Altl gun adll ayni
$air alh sene devam etmi$ ve iranhlann tam bir mag!O.biye-
tiyle neticelenmi$ alan harbi ima. etmektedir. Bir XX nci as1r
mtiverrihi, F. I. Uspenski. Heraklius'un seferini BU:yiik is- .
kenderin ;;anh harpleri ile mukayese etmektedir (13).
Heraklius Kafkas kabilelerinin yard1m1m temin etti ve Hazar-
larla bir ittifak aktetti. Bu harpte, Kafkas eteklerinde bulunan
$imali iran vilayetleri, umumiyetle, askeri harekata sahne
te$kfl ettiler.
Uzak memleketlerde ordulan idare etmekle me$gul alan
imparatorun gaybubetinde, payitaht gayet ciddi bir tehlike-
ye maruz kald1. Avarlar ham imparatorla yapm1$ oldugu
anla$may1 feshetti ve 626 da biiyiik Avar ve Slav kafilelerinin
ba$mda istanbul iizerine yiirtidii. Hanm aym zamanda iran-
lllarla bir ittifak aktetmesi Ozerine iranhlar ordulannm bir
k1sm1m hemen Kalhedon'a (Kad1koy) gonderdiler. Avar ve
Slav kafileleri istanbulu muhasara ettiler ve uzun miiddet
payitaht ahalisi son derece korkulu giinler ge<;irdi. Bununla
beraber istanbul garnizonu taarruzu piisktirtmege ve dti;;-
m.am surlardan uzaklara tardetmege mu vaffak oldu. iranhlar
Avar hammn te$ebbiisiinde muvaffak olamad1gm1 ve istan-
bulu zaptedemedigini duyar duymaz ordulanm Kalhedondan
ge.ri <;ektiler ve Suriyeye gonderdiler. Bizansm, istanbul
surlan ontinde Avarlara kar$1 kazanm1$ oldugu zafer, Avar-
lar barbar k1ralllgmm zaylflamasmda ba$hCa amil OlmU$
tur (14).
Ayni devre dogru (624) Bizans, is pan yadaki son yerleri-
ni kaybediyordu. Bu ha valinin fethi Vizigot k1rallarmdan
Suinthila (Swinthila) tarafmdan tamamland1. Balear adalan
imparatorun elinde kald1 (15).
Eskikitaplarim.com
252 BIZANS IMPARATORLU6U TARIHI
627 senesi sonunda Heraklius, eski Ninuva harabeleri
civannda, (bugtinkti Musul civarmda, Dicle kenannda) vu-
kubulan bir muharebede iranhlan tamamiyle mtinhezim
etti ve iramn merkezi vilayetlerinde ilerledi. impara-
torun eline zengin ganimetler gec;ti. Heraklius istanbula bir
zafername gondererek 1ranhlara kar$1 elde ettigi askeri
muvaffak1yetleri anlatt1 ve harbin sona ermi$ ve parlak
neticeler vermi$ oldugunu ilan etti (16). Bu mektup
Ayasofya ktirstisunden halka okundu.- Bu hadiseler tize-
rine iran k1rah Hiisrev tahttan inuirildi ve katledildi ve yeni
hiikumdar Kavad- $eroe Heraklius ile sulh milzakerelerine
giri$ti. Yeni anla$manm htikiimlerine gore iranhlar fethet-
mi$ olduklan vilayetleri, yani Suriye, Filistin ve M1s1n ve
bunlardan maada evvelce iranhlar tarafmdan goturtilmti$
olan Mukaddes Hac;1 Bizans!Jlara iade ediyorlard1. Heraklius
muzafferane bir surette istanbula a vdet etti; az bir mtiddet
sonra kans1 Martin ile birlikte Kudiise gitti ve bu $ehre 21
Mart 630 da vas1l oldu (17). iranhlar tarafmdan iade
edilmi$ olan Mukaddes Hac;. biittin h1ristiyanhgm tiiytik
sevinc; duydugu bir esnada, eski yerine vazedil.di. 0 zama-
nm Ermeni tarihcilerinden biri, Sebeos, bu miinasebetle
$6yle yaz1yor: "[imparator ve kansmm] Kudiise girdikleri
gun btiytik bir heyecan vard1: Aglayi$ ve h1c;k1nk sesleri,
bol goz ya$lan, kalplerde muazzam bir alev, k1ralm, prensle-
rin, biitiin asker ve $ehir ahalisinin kalplerinin parc;alani$1;
ve hie; bir kimse k1ralm ve btittin kalabahgm btiyiik ve mu
essir heyecamndan dolay1 ilahiler okuyam1yordu. [K1ral hac;1]
eski yerine koydu ve bilttin kilise e!?yalanm eski yerlerine
iade etti; btitiin kiliselere ve $ehir ahalisine hediyeler ve buhur
ic;in para dag1tt1, (18).
Heraklius'un iranhlara kar$1 kazanm1$ oldugu zaferin
Kuranda zikredildigini kaydetmek enteresan bir $eydir; bu
kitapta $Unlan okuyoruz: "Rumlar iranhlar tarafmdan mag-
lup edilmh;lerdi .... Fakat bu maglubiyetten sonra [Rumlar],
bir kac; sene zarfmda. [ iranhlan I maglup edecek-
lerdi, (19).
Heraklius'un iran harbi Bizans tarihi ic;in gayet mtihim
bir hadise te$kil etmektedir. Ortazamanlann ilk devrinde
dhana hakim olmak iddiasmda bulunmw;; olan iki devletten,
yani Bizans imparatorlugu ve irandan sonuncusu eski
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS'UN SEFERLERi 253
ehemmiyetini kaybetti, zay1f bir devlet oldu ve az bir mild
det sonra, Arap istilalan neticesinde, siyasi varhgm1 btisbli-
tlin kaybetti. Diger taraftan Bizans imparatorlugu ezeli
ollim darbesini indirdi; elden olan !}ark
vilayetlerini ve Mukaddes Ha<;1 hrristiyanllga iade etti ve
ayni zamanda payitahh Avar ve Slav kafilelerinin tevlit
ettigi bliytik tehlikeden kurtard1. Bizans imparatorlugu
ve !?eref ve kudretin en yliksek ihraz etmi$ gi
bi gorlinliyordu. Bir italyan mliverrihi (A. Pernice) bu hu
sush $Oyle yaz1yor: "629 da Heraklius'un !}an ve en
yliksek haddini bulrnu!}tur; dehasmm nuru, imparatorluk
iizerine olari zlilmeti dag1tm1$hr; herkes sulh ve bii-
ylikltik ile dolu !;Janh bir devrin ba!}ladigma zahip oluyor-
du. Otedenberi kendinden korkulan dli!;iman, yani iran, ebe
diyen yere Tuna havalisinde A var nlifuzu stirat-
le inhitat ediyordu. Bizans ordulanna kim mukavemet ede-
bilirdi? imparatorlugu kim tehdit altmda bulundurab.i-
lirdi?, (20).
Hint hiikumdan Heraklius'a, oldugu zaferden
dolay1, tebrikler ve ayni zamanda bir<;ok k1ymetli ta$1ar
gonderiyordu (21). Franklar k1rah Dagobert, fevkelade
murahhaslar vas1tasiyle Heraklius ile ebedi bir sulh a.ktedi-
yordu (22). 630 senesinde iran k1rali<;esi Baran Herak
lius ile, ihtimal fevkelade bir el<;i vas1tasiyle, kat'i bir sulh
yaph (23).
iran harbinin mes'ut neticesinden sonra Heraklius, ilk
defa olarak, 629 da resmen "Basilevs, linvamm aldJ. Bu isim
astrlardan beri bilhassa M1s1rda mevcuttu ; I I nci as1r
dan itibaren imparatorlugun grek<;e klsimlarmda
kullamhyordu; fakat resmi bir lin van olarak
VII nci asra kadar latince imperator kelimesinin grek<;e muka-
bili mutlak hakim manasma gelen avtokrator (a:l.n:oxpthwp) idi.
Fakat bu kelime, etimoloji baktmmdan, imperator manasma
gelmiyordu. Bizans imparatorunun, kendisine Basilevs lin-
vamm vermege nza gosterdigi yegane ecnebi htiklimdar, pek
uzakta bulunan htiktimdan istisna edildigi takdirde,
iran k1rah idi. Bury yaz1yor: Roma imparatorlugu
dt!iHnda mustakil btiyiik bir Basiievs mevcut oldugu mlid-
det<;e, imparatorlar diger bir hliklimdarm oldugu
bir linvam kabulden imtina ettiler. Fakat bu hliklimdar im
Eskikitaplarim.com
254 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
paratorluga tabi bir vasal derekesine indirildikte ve iki dev-
let.arasmdaki rekabet ortadan kalktikta, imparator, astrlardan
beri kendisine gayri resmi bir verilmekte alan bu
Unvam almakla kazanmi$ oldugu zaferi diinyaya ilan etmek
(24). Geri ahnmt$ alan ve ahalisinin biiyiik bir
ktsmt monofisit alan vilayetlerde, yard Suriye, Filistin ve
Misirda. hiikumetin monofisitlere alacag1 vaziyet tehli-
keli ve son derece miihim bir mesele olarak yeniden ortaya
<;tkti. Diger taraftan Heraklius'un iranhlara kar$1 oldu-
gu uzun ve devamh sefer, parlak bir muvaffaktyetle netice-
lenmi$ olmasma ragmen, mucip oldugu ag1r insan ve para zayi-
atmdan dolay1, Bizans imparatorlugunun askert kuvvetinin ani
olarak zay1flamasma sebep oldu. Fakat imparatorluk,
ihtiyac1 oldugu silkunet devrine c;iinkii iran
seferinin hitammdan az bir miiddet sonra hie; beklenilmiyen
ve ilk zamanlar vahameti takdir olunam1yan biiyilk bir teh-
like, yani Arap tehlikesi, ba$g6sterdi ve Araplar, Bizans im-
paratorlugunu ve iran arazisini istila etmekle tarihte yeni
bir devir ac;hlar.
Gibbon bu Arap tazyikmdan bahsediyor: imp!lra-
torun istanbulda yahut Kudiiste zaferini tes'it ettigi bir esna-
da Suriye hududunda az tamlmi$ bir Araplar tarafmdan
yagmaya ugruyor, bu imdadma ko$mU$ alan ordular
parc;a par<;a ediliyordu; bu hadise bilyilk bir ihtilalin ba$lan-
gtcl olmasa idi, alelade ve giililnc; bir vak'a olarak telakki
olunabilirdi. Bu yagmac1lar Muhammedin miiritleri idiler;
bunlarm taassup iizerine miiesses kuvvetleri c;olde husule
gelmi$ti. Ve Heraklius, saltanatmm son sekiz senesi zarfmda,
Araplar yilziinden, iranhlar tarafmdan iade edilmi$ alan vila-
yetleri dahi (25).
ARAPLAR. MUHAMMET VE iSLAMiYET
Sami neslinden bir kavim alan Araplar, isanm dogumun-
dan c;ok evvel, Arabistan yanmadasm1 ve bu yanmadanm
$imalde bir devamm1 te$kil eden ve Ftrata kadar uza-
nan Suriye c;oliinil etmi$lerdi. Mesahai sathiyesi 3$3!?;1
yukan Avrupanm dortte birine tekabill eden Arabistan yarmi-
adast $arkta Basra korfezi, cenupta Hint denizi ve garpte
Ktztldeniz t3rafmdan dogrudan dogruya
Eskikitaplarim.com
ARAPLAR. MUHAMMET VE iSLAMiYET 255
Suriye <;oliine girilmektedir. Yanmadanm en tamlmi!,> vilayet-
leri r;.;unlardt: 1. Orta yaylada Neced; 2. Yanmadanm cenu-
bunda Yemen yahut Mesut Arabistan,. (Felix Arabia); 3. Ya-
nmadanm simalinden Yemene kadar ince uzun bir serit
halinde uzanan Hicaz. Bu gayri mlimbit memleketin her
taraf1 kabili iskan degildi ve go<;ebe bir kavim olan Araplar
Arabistamn bilhassa merkezinde ve simalinde oturuyorlard1.
Bedeviler kendilerini Arap 1rkmm en saf ve en otantik mil
messilleri ve sahsi vakar ve ktymetin yegane hamilleri
addediyorlardi. Bu seyyar bedevilerden maada, bu havalide.
birtak1m kay ve sehirlerde yastyan ahali dppi mevcuttu;
bedeviler bunlara gurur ve hatta istihfafla muamele ediyor-
lardt.
Roma imparatorlugu bilmecburiye Suriyenin sark hudu-
dunda yar;,;1yan Arap kabileleriyle temasa gelecekti ve impa-
ratorluk bu hududu miidafaa etmek i<;in birtak1m tedbirler
almak mecburiyetinde kald1. Bu yiizden Roma imparatorlan
hudut istihkamlarmdan tesekklil eden ve Suriye limes'i adm1
ta;nyan bir hat insa ettirdiler; bu hat Tuna hududunda Ger-
men istilalarma karst imparatorlugu korumak i<;in yaptlmts
olan meshur "limes romanus, a benziyordu, fakat daha kli<;lik
mikyasta idi. Suriye hududundaki bas-hca Romen istihkam-
Iannm harabeleri buglin dahi mevcutturlar (26).
Milattan once II nci as1rdan itibaren Suriye Araplan bir
taktm miistakil devletler teskil etmege basladtlar. Bu devlet-
ler arami ve grek medeniyetlerinin ku vvetli tesiri altmda
kaldtlar; iste bu ylizden bunlara bazan arap- arami- helle-
nistik ktralhklan ad1 verilmektedir. Bu kralhklarm sehirleri
arasmda Petra, bilylik ticaret yollanmn tekatu noktasmda
isgal ettigi mlisait mevki ylizlinden, bilhassa bilyiik refah
ve inkisafa mazhar oldu. Bu sehrin harikiilade harabeleri
buglin dahi zamamm1z tarihcileri ve arkeologlarmm dikkat
nazarlanm <;ekmektedirler.
Medeniyet ve siyaset baktmlanndan, Roma imparator-
lugu devrindeki biitlin Arap- Suriye ktralhklannm en mli-
himmi Palmir ( Tedmiir) kualhg1 idi. Bu sehrin hlikiimdan
romah ve grek muharrirlerin Zenobi olarak gosterdikleri
ktrali<;e idi; hellenistik kiiltlirline sahip olan bu cesur kadm,
M. s. III i1nci1 asrm ikinci mshnda M1s1r ve Anadolunun'
biiylik bir ktsmtm fethetmek suretiyle, biiylik bir deviet
Eskikitaplarim.com
256 BilANS iMPARATORLUGU TARiHt
kurdu. B. A. Turayef'e gore (27) bu hadise $arkm reaksi-
yonunun ilk tezahiirii ve imparatorlugun ilk defa oJarak biri
$ark, digeri garp olmak iizere iki k1sma aynlmastdtr. impa-
rator Avrelian imparatorlugun vahdetini tekrar iade etti ve
rnaglup ktrali<;;e, 273 te, zafer alay1 ile Romaya giren impa-
ratorun harp arabasm1 takip etmek mecburiyetinde kald1.
Asi Palmir tahrip edildi. Buna ragmen bu $ehrin muhte$ern
harabeleri, Petra harabeleri gibi, zamammtzm alim ve turist-
lerini cezbetmektedir. Palmirin me$hur epigrafik abidesi,
kocaman bir ta$ tizerine hakkedilmi$ olan ve bu $ehrin tica-
ret ve maliyesi hakkmda k1ymetli tafsilat ihtiva eden "Palmir
nizamnamesi .. Rusyaya nakledilmi$ olup halen Leningratta,
Ermitaj mtizesinde hifzolunmaktadir.
Bizans devrinde iki Arap stilalesi muayyen bir rol oyna-
mi$1ardi. Bunlardan birincisi, Suriye Oasanileri siilalesi, mo-
notisit temaytillii ve Bizans imparatorlanmn bir nevi v a s a l ~
olup bilhassa VI nc1 astrda, justinian zamanmda, Bizansm
$ark seferlerinde, yardtmcl bir rol oynamaga ba$ladtkta, bii-
yiik' bir ku vvet kesbetti. Bu stilale, ihtimal VII nci asrm
ba$langicmda, iranhlann Suriye ve Filistini fethettikleri es-
nada, ortadan kalkmi$tlr. lkinci Arap stilalesi, yani Lahmi-
lerin merkezi Ftrat kenarmda Hira $ehri idi. iran Sasanileri
ile vasal miinasebetinde bulunduklanrtdan Lahmiler Gasa-
nilerin hasm1 idiler; bu ikinci s ~ i l a l e VI I nci as1r ba$1angi-
cmda ortadan kalkt.I. Nasturilik $eklinde Hiraya ntifuz etmi$
olan h1ristiyanhk burada birtakim mtiritler buldu, hatta Lah-
miler stilalesinin baz1 azalan dahi bu mezhebi tamd1lar. Bu iki
siilale, Oasaniler Bizanshlarm ve Lahmiler lranhlarm tara-
fmda olmak tizere, ktralhklarmm hudutlanm miidafaa etmek
mecburiyetinde kaldilar. iki vasal devlet VI I nci as1r ba$lan-
gicmda ortadan kalktlkta, islamiyetin geni$lemesi devrinde
Arabi.stan yanmadasi ve Suriye <;6lii kenarlarmda devlet
ismini ta$tmaga Iay1k tek bir siyasi te$ekkiil mevcut degildi.
Diger taraftan Yemende, yukanda kaydettigimiz ve<;hile,
M. e. 11 nci asnn sonunda teesstis etmi$ olan Saba- Himyari
(Homerit) ktralhgt bulunuyordu; fakat Yemen, 570 senesine
dogru, iranhlar tarahndan fethedildi (28).
Muhammet devrinden evvel, eski Araplar kabileler halin-
de te$kilatlandtnlmi$lardi. Yalmz kan rab1talan munhas1ran
menfaat mii$areketi tevlit edebiliyordu; bu mi1$areket de.re-
Eskikitaplarim.com
ARAPLAR. MUHAMMET VE iSLAMiYET 257
beylik ve Cfbir fashndan prensiplerin tatbik mevkiine vaz'1
ile tezahur ediyordu: mesela yard1m, himaye, kabileyi tahkir
etmi$ alan bir dii$mandan intikam almak gibi. En ehemmi-
yetsiz bir vak'a kab1leler arasmda uzun ve kanh bir miica-
delenin ba$1angJCl alabilirdi. Bu eski zamanlarm akislerini
eski Arap $iirlerinde ve nesir an'anesinde bulmak kabildir.
Adavet ve gurur eski Arabistanm muhtelif kabileleri arasm-
daki miinasebetlere hakimdi.
Eski Arabistanm dini telakkileri pek iptidai idi. Her kabi
lenin ilahlan ve taslar, aga<;lar ve menbalar gibi mukaddes
e$yalan v2rd1. Bunlar vas1tasiyle bu kabileler istikbali ke$-
fetmek ugra$1rlardr. Arabistanm baz1 yll-
dlzlar kiiltii idi. Arap atikiyah miltehasstslanndan
birine gore Araplar, dini tecrubeleriyle, fe1i$ist itikatlarm bi-
raz fevkine (29}. Araplar cin tabir ettikleri
bazan dast, fakat ekseriya diisman kuvvetlerin mevcudiyetine
inamyarlard1. Bunlarm gozle gorillemiyen yiiksek bir kuv-
vet,yani Allah hakkmdaki telakkileri bilyilk bir vilzuhsuzlukla
temayiiz ediyordu. Dua, bir ibadet sekli alarak, ihtimal Arap-
lann idi; ve uluhiyete hitap ettikte, bunlann istia-
neleri, alelekser, ugramt$ alduklan bir hakaret ve yahut bir
hakstzhktan dalay1 d0$mandan intikam almak i<;in yaptlmts
bir yard1m talebi seklini ahyardu. Galdziher su miltalaada
bulunuyar:Bize kadar gelmis alan islamiyetten onceki siirler
en yiiksek ruhlarda bile uluhiyete dagru bir yilkselme emaresi
ihtiva etmemekte ve bize, bu kavmin dini an'aneler karst-
smda alml$ oldugu tav1r hakkmda pek az malumat vermek-
tedirler (30).
Bedevilerin go<;;ebe hayatl, tabii alarak, gayet iptidai bir
$ekilde olsa dahi yine dint ibadete mahsus muayyen ve sa-
bit yerlerin inki$afma milsait degildi. Fakat bedevilerin ya-
mnda, ticaret yallan ve bilhassa cenuptan simale, Yemen-
den Filistin, Suriye ve Tur Sina yanmadasma giden kervan-
larm i.izerinde dagmus ve inkisaf etmi$ alan sehir ve koy-
lerin yerli ahalisi vard1. Bu yalun kenarmdaki $ehirlerin en
zengini, Muhammet'ten once meshur olan Mekke idi (eski
yaz1larda Makaraba seklinde gosterilmektedir). Ehemmiyet<;e
ikinci derecede gelen Yatreb, milstakbel Medine, <;ok daha
simalde idi. Bu sehirler simalden ve cenuptan gelen ticaret
ketvanlan i<;in iyi konaklar teskil ediyorlard1. Mekke ve Vat-
Bizans imparatorlugu Tarihi 17
Eskikitaplarim.com
258 BiZA.N5 fMPARATORLUGU TARlHi
reb tacirleri arasmda oldugu gibi !;)imali Hicaz ve Yemen gibi
yanmadamn diger klSimlan ahalisi arasmda da bir c;ok Ya-
hudi vard1. $imali Suriye ve Filistindeki Roma Bizans vila
yetierinden ve Yemen vas1tasiyle Habe!;)istandan birc;ok hl-
ristiyanlar yanmadaya geldiler. Mekke, yanmada ahalisinin
gayri mlitecanis unsurlannm birle$tigi ba!;ihca merkez oldu.
<;ok eski bir devirden beri bu $ehir, esas karakteri tam ma-
nasiyle Arap olm1yan ve Kabe adm1 ta$lyan bir ibadetgaha ma-
likti. Buras1 mlikaap $eklinde ve 35 ayak yliksekliginde kargir
bir bina olup ba$hca ibadet e$yas1 olarak siyah bir ta$ ihtiva
ediyordu. An'ane bu ta$tn goklin bir hediyesi oldugunu be-
yan ediyor ve ibadetgahm in$aSmi ibrahim'in ad1 ile mlina-
sebettar gosteriyordu. Mlisait mevkiinden dolay1 Mekke bli-
tlin Arap .kabilelerine mensup tacirler tarafmdan ziyaret edili-
yordu. Baz1 efsaneler, bu $ehre dapa fazla ziyaretc;i celbetmek
ic;in, Kabenin ic;i11e muhtelif kabilelere ait putlar vazedilmi$ ve
bu suretle her kabilenin mlimessillerine, Mekkede kaldikla-
n mliddetc;e, en fazla itibar ettikleri ilaha ibadet etmek im-
kam veri1mi$ oldugunu bildirmektedirler. Hac1lann adedi
surette artlyordu: bu aded bilhassa Allahm
Mutarekesi adm1 ta$1yan mukaddes devirde pek bliyliyor.:lu;
bu devre zarfmda Mekkeye mlimessil gonderen kabilelere
aid arazinin taarruzdan bir dereceye kadar garan-
ti ediliyordu . . Dini $enlikler devresi, Arap ve yabanc1
tliccarlann $ehre bliylik kar getiren ah$ veri$te bulun-
duklan bliylik Mekke pana.yln zamamna tesadlif ediyor-
du. $ehir k1sa bir mliddet zarfmda c;ok zengin oldu. M.s.
Vinci asra dogru btiylik Kurey$liler kabilesi $ehirde hliklim
slirmege ba$ladl. Mekkenin tama'kar aha:lisinin maddi men-
faatleri ihmal olunmuyor ve mukaddes ianeler ekseriya bun-
Jar tarafmdan hodkam menfaatlerin tatmini ugrunda sarf olu-
nuyordu. Bir alime gore <an'anevi merasimleri ifa etmekle
mlikellef aristokratlann tahakklimli ile $ehir maddi, magrur
ve plutokrat.k bir karakter iktisap etti; burada din hususun-
da, tam manasiyle, tatmin edilmege imkan yoktu (31).
Araplarm, birc;ok defalar Mekkede ogrenmek f1rsatm1
bulmu$ olduklan ibrani ve h1ristiyan dinlerinin tesiriyle, Mu-
hammet'ten de evvel, eski dini adetlerin kuru rituel'inden bil-
hassa aynlan dini mefkurelerden ilham alan baz1 mlinfcrit
hsiyet.er belirdi. Bu mah viyetkar din na$irlerinin telakki-
Eskikitaplarim.com
ARAPLAR. .VE iSLAMiYET
Jeri mo"noteizme ve riyazet hayatma ' dogru bir temayiil ile
i;;tihar ediyordu. Fakat bunlar bizzat yaphklan tecriibelerle
kendilerini tatmin ediyorlar, etraflanndaki insanlara tesirde
bulunmuyorlar ve bunlan "ihtida ettirmiyorlardt.
Araplan birle$tiren ve cihan$iimu! bir din tesis eden
Muhammet oldu. Evvela tOvbe ve istigfar etmegi ogreten mil-
tevazt bir vatz olan Muhainmet peygamber ve, bir mildqet
sonra, siyasi bir cemaatin reisi oldu.
Muhammet 570 senesine dogru dilnyaya geldi. Kurey$-
liler kabilesinin en fakir klanlanndan biri Ha;;imilere
mensuptu. <;ok gene iken anasm1, babasm1 ve ha-
yatmt bizzat kazanmak mecburiyetinde kald1: Hatice namm-
da zengin dul bir kadmm ticaret kervanlarmda deve silril-
cilsil oldu. Hatice ile evlendikten sonra maddi vaziyeti cok
iyile;;ti. Muhammet hastallkh ve asabt _miza<;;ll bir insandr.
Yahudiler ve hiristiyanlarla temasa geldikten sonra bunla-
nn tesiri altmda kaldr ve Mc.kkenin milstakbel dini te;;kilah
iizerinde gilnden giine daha f"azla zihnini yormaga ba;;lad1.
Ruhunda s1k s1k husule gelen tereddiitler Muhamme(te
iimitsizlik anlan ve namiltenahi izhraplar tevlit ediyordu;
bu yiizden asabi buhranlar geciriyordu. Mekke varo;;lannda
yalmz ba;;ma yapt1g1 gezintile"rde ril'yetlerle milteazzip oliin
en nihayet kavmini simdiye kadar takip e:tigi-
fena yoldan kurtarmak icin Allah taraftndan gonderilmi$
<;>ldugu kanaati kok sald1.
Muhammet noktai nazarlanm a<;;tk<;;a beyan karar
verdigi esnada krrk ya;;mda idi. Dinini ilk evvela." mutevaz1
bir ;;ekilde ailesi muhifnde yaymaga ba$lad1. B.lahare alt ta-
bakalara mensup kil<;;ilk bir grup oni.inde varz vermege ba$-
l;adt ve az bir miiddet sonra vatanda;;lar dahi kend:i-.
sini dinlemege basiadrlar. Fakat reisleri Muham-
mede kar$1 muanz bir cephe aldrlar ve Mekkede kalmasm1
imkan$1Z_ lnldrlar. Bu vaziyet kar$tSmda Muhammet, milritle-
riyle birlikte, 622 de, dogdugu $Chri gizlice terkederek ;;ima-
ahalisi, Yahudi unsurlar da dahil olmak ilzere, kendisini
milteaddit defalar davet etmi$ ve kendisiae daha
hayat $artlan vadetmi$ olan Yatrebe gitti.
Eskikitaplarim.com
260 BilANS iMPARATORLUOU TARIHI
Muhammedin Mekkeden Medin eye gittigi, yahut alelekser
yanll;; olarak gosterildigi gibi, firar ettigi sene (arap<;a
hicret; Avrupal!lar bu isrr.:.i tahrif ederek $ekline
sokmu;;lardrr) miislUman senesinin ba;;langJClni te$kil etmek-
tedir (32). Araplar ve diger bi.itlln mllslllman kavimleri
takvimlerinin ba;;langJCl olarak 662 senesini kabul etme_k
tedir\er; bunlar kronolojilerini tesbit i<;in, gllne;;
daha k1sa olan kameri seneyi kullanmaktad1rlar. Mi.islll
manlar umumiyetle Cuma 16 Temmuz 622 tarihini hicri
senenin ilk gllnll itibar etmektedirler: fakat bu yeni sene
hicretin ancak onaltmc1 yllmda kullamlmaga ba;;lanm1;;tlr.
Yatreb ahalisi Muhammet ve arkada$lanna candan
bir hllsnll kabul gosterdi ve bilahare bu ;;ehrin ismini
c Peygamber ;;ehri manasma gelen Medine ye tahvil etti.
Unutmamahy1z ki muhammedilige dair iptidai mehaz-
larm kifayetsizligi Muhammedin hayatmm ilk devrine ait
(yani hicretten evvel) otantik hi<; bir malO.mata sahip olma-
mamJZ'a sebep olmu;;tur. Bu devirde Muhammedin ogrettigi
;;eyler o kadar vllzuhsuz ve hatta o kadar kan;;1kh ki bun-
lara din ad1 verilemezdi.
Medinede Muhammet bllyllk bir cemaatin reisi oldu ve
dini esaslara istinat eden siyasi bir devletin temellerini
kurmaga ba;;lad1. Dininin esas prensiplerini inki;;af ettirdik-
ten, birtak1m din! merasimler yarattiktan ve siyasi mevkiini
takviye ettikten sonra bir ordu toplad1 ve 630 da Mekkeyi
ald1. Sehre girer girmez bllti.in putlan kird1th ve politeizmin
(<;ok allahlar kabul eden din) bUtun bakayas1m ortadan kal-
dirth. Yalmz bir mabude - yani Allaha- ibadet yeni dinin
temelini te;;kil etti. - Muhammet biitun dii;;manlan i<;in bir
nevi umumi af ilan etti ve Mekkenin i;;galinde k1tal ve yag-
ma kaydedilmedi. Bundan sonra Muhammet ve mllritleri
Mekkeye serbest<;e haccedebilmi;;ler ve yeni dini ahkami
tatbik mevkiine koyabilmi;;lerdir. Muhammet 632 de oldil.
Muhammet bir ma11hkc1 degildi: bu sebepten dini dok-
trinini sistematik bir surette izah etmek gU<;tQ,r. Bu- doktrin
orijinal bir ibda degildi: bu din ibrani, h1ristiyanllk dini gibi
diger birtak1m dinlerin ve k1smen de o devirde Sasanilerin
Pers k1ralhgmda cari Parsizm in (Zerdii;;t dini) tesiri altmda
etmi$tir. Baz1 modern tarihciler evvelce cari naza-
Eskikitaplarim.com
ARAPLAR. MUHAMMET VE ist.AMiYET 261
riyelerin hilafma olarak, mi.is.lilman cemaatinin ibrant
dininden daha ziyade hiristiyanhk mefkO.relerine bagh ol-
dugu neticesine vanyorlar (33). Her ne hal ise, Muham-
met, genc;liginde kervanlarla yapm1;; oldugu seyahatlerde
ve bilahare Mel<ke ve Yafrebi (Medine) ziyaretinde mevcut
diger dinler hakkmda malO.mat edinmi;;ti. Doktrininin en ka-
rakteristik hususiyeti insanm Allaha tamamiyle tabiolmas1 ve
Allahm bi.iton arzulanna k6ril korilne itaat etmesi idi. iman
tamamiyle monoteisttir ve Allahm kullan i.izerinde sonsuz
bir kuvvete malik oldugu kabul olunmaktadir. Muhammedin
dini Allaha tabi yahut muin olmak manasma gelen isla-
miyet ve islamiyeti kabul edenler mi.islilman yahut rrm-
hammedi adm1 aldiiar. islam dininin esas akidesini Allahm
birligi tc;;kil etmektedir. Yalmz bir Allah vard1r ve Muham-
met onun peygamberidir ibaresi islamiyetin esas prensip-
lerinden bir"idir. Musa ve isa peygamber olarak tamlmakta-
dlr. isa sondan bir evvel gf"len peygamberdir; fa kat yeni din
bu peygamberlerden hie; birinin Muhammet kadar bi.iyiik
olmadigmi beyan etmektedir. Medinedeki ikameti esnasmda
Muhammet dint doktrininin h1ristiyanlar ve Yahudiler tara-
fmdan tahrif edilmi;; ola'n i bra him dinini bilti.in safiyetlyle
yeniden ihya etmek: oldugunu beyan ettL - Muhammedin
kar;;ila";;ml$ oldugu ilk meselelerden biri Araplan barbarhk
halinden (arapc;ada cahiliyya) kur:tarmak ve bunlara daha
yi.iksek ahlak prensipleri telkin eylemek oldu. Memlekete
yayilmi$ olan zalimane adetlerin aksine olarak ve iritikam
yerine Muhammet sulh, sevgi ve nefse hakimiyeti vaiz ve
nasi hat etti. Baz1 kabilelerde cari yeni dogmu;; k1z c;ocuklan
canh canh gomme adetine son verdi. Aym zamanda evli-
lik hayatm1 tanzim etmek ic;in c;ok kadmla evlenmegi, me;;ru
kadmlann adedini azaltmak suretiyle, bir dereceye kadar
tahdit etti: herkes dart kadmdan fazla alamiyacakti. Fakat bu
akideden Muhammet yalmz kendi ;;ahs1m istisna eyledi. Eski
kabile mefhumlarmm yerine, verasc:t hakk1 da dahil olmak i.ize-
re, fertlerin birtaktm hukuka malik olmabn Jaztmgeldigi 'fik-
rini on safa vazetti. - Muhammet aym zamanda ibadet ve
oruca mOteallik baz1 esaslar koydu: ibadet esnasmda nazarlan
Kabeye c;evirni.ek mecburi idi ve dokuzuncu ayda, Rama-
zanda, bOyuk bir oruc; devresi kabul olundu. Haftanm isti-
rahat' gO.ni.i olarak cuma tesbit edildi. Yeni din ;;arap, kan
Eskikitaplarim.com
.!262 ; :. ' B1ZANS . IMPARATORLUGU ' TARiHi
domuz, tabii olilmle olmil;; yahut putlara kurbaq
edilmi$ hayvanlarm .etini yemegi yasak ediyordu. Oyun
dahi nJ.enedildL - Meleklere ve ;;eytana inan<; biltiln milslil1
manlan i;;tigal: edec:=kti. Cennet ve cehennem, yeniden
me ve son muhakeme 'telakkileri famamiyle mapdi
te idiler. Bu telakkilerin unsurlan mevsukiyeti $ilphe)i
ibrani ve h1ristiyan edebiyatmda dahi mevcuttur.- Allahii'\
aff1, gilnahkarlann istigfar etmesi, insanlarm iyi harel{etlerj
yilztinden milkafat gormeleri gibi $eylerin kiHfesi
medin <l.oktri:-:ine dahil bulunuyordu. .
islamiyetin d1ni ahkam ve kaideleri, bugil.nkil ;;ekilleriyle,
hi<; $ilphesiz ya va;; ya va;; ve k1smen Muhammedin olilmiln-
den sonra, inki;;af etmi;;lerdir. Netekim Erpevile:r: zamamnda
bile muayyen . saatlerde ibadet etmek kat'i surette 1eessils;
-etmi$ degildi (34). 8u ctinj.n farzlan a$agidc:tki be;; nokta-
da toplanabilir: 1. Allahm mevcudiyeti.ne ve Muhammedin
onun peygamberi. oldugun.a iman etmek; 2. saat-
lerde,_tesbit edilmi$ dipi usule tam riayet etmek ;;artiyle, na-
maz k1lmak; 3. askeri masraflan ve islam cemaatinin haym
i$leri i<;in muayyen bir miktar paray1 zekat olarak vermek;
4. Ramazan aymda oru<; tutmak; 5. Mekkedeki Kabeye

islamiyetin esas prensiplerinin ve kaidelerinin heyeti
muasi -mukaddes birkitapta. Muhammedin vahilerinin l<;itab1
olan ve 114 fasll yahut sureye taksim edilmi'$ bulunan Kur-
an'da toplanmi;;hr.
Muhammedin vaizleri ve ef'aline dair hikayeler sonralan
Jl1Uhtelif kitaplarda toplanmi$ olup "silnnet, adm1 ta;;Imakta-
du)ar.
Muhammet isHi.miyetin ba;;langi<; tarihi, bu
devireait mehazlann bugilnkil vaziyetinden dolayt, son derece
karanl1k ve milnazaaildir. Buna ragmen VII nci as1r Bizans
imparatorlugu tarihi i<;in bu mesele derece milhimdir;
<;i)nkil bunun halli Bizans imparatorlugunun elinden $ark:
ve cenup vilayetlerini, $am, Suriye, Filistin, M1s1r ve ;;imali :
Afrikayi almi$ o1an Araplann kazanrhl$. olduklan silratli
ve fevl< elade askeri muvaffak1yetlere dair yapilan izahlar,
ilzerinde pek bi.iyilk tesirlerde bulunabilir.
ilimde . .islamiyet sahaswdaki ihtilaflar hakkmda bir
fikir vermek ic; in, b'u sahada ihhsas .sahibi ii<; alimin dil$iln..:
Eskikitaplarim.com
ARAPLAR. MUHAMMET VE ISLP.MfVET 263
celerini zikredecegiz. Goldziher (35) $Oyle yaz1yor: "Hk
bir tereddude mahal yoktur: Muhammet dinini Arabistan
hudutlanmn d1:;ana <;1karmag1 ve evvela en yakm akra-
balarma ogretmi!? oldugu dini doktrinini cihana hakim olabi-
lecek bir kuvvet haline getirmegi dti!?ilnmil$tiir,. Diger bir
alim, Grimme, Kur'ana istinat edildikte, islamiyetin son ga-
yesinin "Arabistana tam olarak tesahup etmek" oldugu neti-
cesine vanlacagm1 beyan ediyor (36). En nihayet asnmizin
il<;ilncu bir alimi, Caetani, peygamberin hi<;bir zaman buti.in
Arabistam ve bi.itun Araplan ihtida ettirmek hUlyasmda b-u-
lunmami!? oldugunu yaz1yor (37).
Muhammet, bayatmda, butOn Arabistam tahakkOmu al-
hna alamad1. Umumi olarak, Arabistanm hi<; bir zaman yal-
mz bir hukumdara tabi olmadigi soylenebilir. Hakjkatte
Muhammet yanmadamn ihtimal il<;te birinden daha
bir memlekette hilkilm silrmil!?tilr. Sahip oldugu vilayetler
islamiyet telakkilerinin kuvvetli bir tesiri altmda kald1lar;
fakat Arabistamn miltebaki k1sm1 Muhammedin zuhurunda-n
onceki siyasi ve dini te!?kilabm, baz1 ufak farklarla, muhafaza .
etmekte devam etti. Yanmadamn cenubu garbisi, bildigimiz
ve<;hile
1
h1ristiyan idi. Arabistanm simali sarkisinde oturan
kabileler dahi h1ristiyanhg1 kabul etmislerdi. H1ristiyanhk az
bir milddet sonra Mezopotamya ve Firat boylanndaki vila-
yetlerin ba$hca dini oldu. Bu devirde iramn resmi dini mil-
temadi ve sqratli bir surette inhitat ediyordu. i$te bu
Muhammet, Oldilgil esnada, ne biltiln Arabistamn siyasi
hilkilmdan, ne de dini reisi idi.
Bizans imparat6rlugunun, ilk zamanlarda, islamiyeti bir
nevi arianizm olarak telakki ve bu yeni dini h1ristiyan mez-
hepleri mesabesinde addetmi$ olmasm1 kaydetmek lazimdir.
Bizansm milnaka$a ve tefsir edebiyah islamiyet ile bir zaman
Jar monofisitler, monotelitler ve diger raf1zi mezheplerin sa-
likleri ile yapbg1 gibi milnaka$ada bulunmaktad1r. Bu meyan-
da VIII inci as1rda milslilman saraymda yasami$ ve bir Arap
ailesine men sup olan Samh jan ( Damascenus) isHlmiyeti
yeni bir din olarak kabul etmemekte, yalrpz bu dini onceki
rafiziliklerle hemcins bir nevi a ynhk (schisme) olarak telakki
eylemektedir. Bizans milverrihleri dahi Muhammedin dini
ifsaah ve vilcude getirmi$ oldugu siyasi hareket ile pek
az alakadar olmaktad1rlar (38). Araplarm hOkilrndan ve
Eskikitaplarim.com
264 MZANS 1MPAftATORLUGU TARiHi
sahte peygamber olarak gosterdigi Muhammedin hayahna
dair baz1 hadiseler nakleden ilk Bizans tarihcisi IX uncu 8Snn
ilk msfmda telifatta bulunmu;; olan Teofanes olmu;;tur (39 ).
' I
Hatta Ortazamanlar garbi Avrupas1 islamiyet ba$h
ba;;ma bir din degil, fakat akideleri bak1mmdan arianizmli!
akraba bir h1ristiyan tarikati idi; ve Ortazamanlarm son
devresinde bile Dante ilahi Komedya smda, Muhammedi
bir raf1zi olarak gostermek1e ve peygamberi bir rezaiet
ve aynhk muharriki tesmiye etmektedir (animator di
scan dalo e di scisma : Inferno XXVII I, 31 36 ).
VII NCi ASIR ARAP F0T0HA TIN IN SEBEPLERi
Uinmiyetle milslilmanlarm taassubun ve ademi milsama-
hanm en son noktasma iri;;mi;; olan dini ve
tebarilz ettirilmekte ve bunlann, Araplarm, VII nci as1rda,
iranhlar ve Bizans imparatorluguna kaf;>l yapm1;; olduklan
r:nucadelede kazanmi$ olduklan . ;;ayan1 hayret askeri mu-
vaffaklyetlerin ana sebeplerini te$kil ettikleri kabul o'iunmak-
tadir. - Araplann, yeni dinin bUtiln cihana kabul ettirilmesi
laz1mgeldigini emreden peygamberlerinin arzusunu yerine
getirntek ilmidiy.le, Asya ve Afrika vilayetlerine saldirmi;> ol-
duklan iddia edilmektedir. En nihayet, daha umumi olarak,
Araplarm elde etmi;; olduklan zaferler muteass1p mUs!Uman-
lan olUmil istihkara haz1rhyan ve bu suretle bunlann taarru-
zunu yenilmez bir hale getiren dini a$k ve gayretle izah
olunmaktad1r.
Bu telakkiyi esastan ari olarak kabul etmek l azmd1r.
Muhammedin olilmiinde mutekit miislilmanlann sayiSl he-
nUz pek azd1; bu insan, ilk bUyUk futuhatm son una
kadar, Medinede kald1. Muhammedin Suriye ve iranda harb-
edebilecek pek az milridi vard1. Arap muhariplerinin btiyilk
bir k1sm1m isHimiyete yalmz mesmuat kabilinden vak1f olan
bedeviler te;;kil ediyordu Bunlar maddi ve .. dlinyevi menfa-
atlerden ba;;ka $ey bilmiyorlar, yalmz ganimetler ve
hudutsuz bir serbesti istiyorlardJ. Bunlarda dini heyecan kat'iy-
yen mevcut degildi. Diger taraftan isi.amiyet, ba$1angi<;ta, esas
itibariyle mUsamahakar idi. Kur'anda ;;oyle yaz1hd1r: Din hu-
susunda ;;iddete ihtiya<; yoktur: hakikat kafi derecede hata-
Eskikitaplarim.com
VII NCi ASIR ARAP FUTUHATININ SEBEPLERi 2115
dan aynhr (11, 257). islamiyetin, h1ristiyanlara ve
Yahudilere kar$1 mUsamahakar davrand1g1 malumdur. Kur'-
.anda diger dinlere kar$1 Allahm mlisamahasmdan $Oyle
bahsedilmektedir: "Eger Allah istemi$ olsayd1, bUtun insan-
lardan yalmz bir kavim yapardt, (XI, 120) (40). - Mtis-
llimanlarm dini taassubu ve ademi mlisamahast muahhar
ve Arap kavmine yabanct hususlar olup mlihtedilerin tesir-
leti yle izah olunabilir. Binaenaleyh VII nci as1rdaki Arap
!ann muzafferane flituhatlarmm sebebinin dini !;)evk ve taas-
supta arayan faraziye !?ayam kabul def!ild ir .
Bazt yeni tetkiklerde-mesela Caetani'nin tetkikleri- Arap-
lann online hakiki sebeplerinin da-
ha pratik ve daha maddi mahiyette oldugu ispata
tadtr. Kendi tabii membalanna mlinhasfr kalan Arabistan,
nlifusunun maddi ihtiyac; lanm ve sefalet ve
a<;l1k tehdidi alhnda Araplar "<;olUn yak1c1 mahbesinden,
kendilerini kurtarmak nevmidane bir kuvvet sarfetmek
mecburiyetinde kalmi$1ardJr. Hayatm tahammlilfersa !?artlan
Araplan iran ve Bizans imparatorluguna sevkeden sa vleti
yaratmi$hr. Bu harekette en ufak bir dini unsur afamak
abestir (4 1 ).
Yukardaki tezin bir dereceye kadar dogru oldugu kabul
olunsa b ,Je Araplar tn askeri muvaffak1yetlerini s1rf maddi
ihtiya<;larla izah etmege imkan yoktur. Bu mu vaffak1yetlerin
sebepleri arasmda Araplar tarafmdan pek kolay i!?gal edilmi!?
ol a n $ark ve cenup Bizans vilayetlerinin, yani Suriye, filistin
ve M1s1rm durumlanm dahi nazan itibare almak lazim-
d1r. Yukarda, mliteaddit defalar, bu vilayetlerde dini mahi-
ye tte baZI sebepler ylizlinden tedrici surette artmi$ olan ho$-
nutsuzlugu kaydetmi$tik. itikatlan bak1mmdan monofisit ve
k1smen nastur:i olan bu vilayetler merkezi hukumet ile
ihtilafa C:Unkti hlikumet bunlann dini isteklerini
tatmin edebilecek her hangi bir uzla$miya muanzd1. Bilhassa
Justinian'm olilmtinden sonra vaziyet bu merkezde idi.
lmparatorlarm egilmez politikas1 Suriye, filistin
ve Mtstr vilayetleri Bizans imparatorlugundan aynlmaga
haz.1rd!lar; bu vilayetler dini mtisamahalari yle tanmmi!?
ol an ve fethetmi$ olduklan vilayetlerden yalmz
vergiler olan Araplara tabi olmag1 tercih ediyorlardt. Haki-
miyetleri altma alm1$ olduklan ka vimlerin dini itikatlariyle
Araplar pek az alakadar oluyorlardt.
Eskikitaplarim.com
266 BiZANS iMPARATORLUGU TARIHi
D:ger taraftan vilayetlerinin ortodoks ahalisi, bilhas-
. . I
sa VII nci as1rda, monofisitlere verilmi;; olan imtiyllzlar.
ve bunlarla yapllmi$ olan uzla$malardan dolay1,
htikO.metin siyasdinden gayn memnundu. - Herakliusun
monotelit politikasmdan bahseden X uncu as1r Arap mtiver-.
rihlerinden Evtihius, Hom us ( Emesa) ahalisinin impa-
1
ratora ;;u sozleri soylemi$ oldugunu yaz1yor: "Siz hir Maru-
nisiniz (yani monotelit) ve mezhebimizin dU$mamsimz,
(42); diger bir IX uncu as1r Arap muverrihi, Beladsori.
ahalinin bundan sonra Araplara temaytil ederek bunlara
"sizin hUkO.met ve adaletiniz bize, bu ana kadar maruz
kaldiguniz tiranhk ve hakaretlerden dapa iyi geliyor, (43)
dedigini soyluyor. Evet, . bu malO.mat bir mtisliiman mii-
ellifinden sudur istan bulun dini bir uz-
la;;ma siyaseti takip ettigi "bir'Clevirde ortodoks ahalinin ha-
kiki haleti ruhiyesini Aym zamanda.
Suriye ve Filistin Bizans ahalisinin buyiik
bir k1smmm Sami 1rkmdan oldugunu, birc;ok kimselerin
ise Arap neslinden olduklanm ve Arap fatihlerinin tahak-
kiim alhna ald1klan vilayetlerde kendi 1rklarma men-
sup ve kendi lisanlanm konw;;an insanlarla kar$Ila$bklanm
gozoniinde bulundurmak lazimdir. Bir tarihciye gore "bura-
da Arapl.ar ic;in yalmz vergileri bak1mmdan kabili istifade olan:.
bir memleketi fethetmek degil, fakat ecnebi tahakkiimii
altmda inliyen ana vatanm bir pan;asm1 tekrar ele gec;irmek:
bahis mevzuu idi, (44).
Umumi mahiyette olan dint ho!;;nutsuzluk ve mtistevlile-
rin i$ine c;o.k olan yerli ahalinin Araplarla olan kara-
betinden maada Bizans imparatorlugunun ve ordusunun.
nihai muvaffak1yete ragmen, iranlllara kar;>I yaptlan uzun
seferlerde <;ok zaytflami;> oldugunu ve Araplann taze kuvveh
lerine kar$1 bir mukavemet gosterebilecek bir durumda
olmadigim hatlrlamak laztmdtr.
Mtstrda Araplann kolayca yapml$ olduklan ftituhah husu-
si sebeplerle izah etmek kabildir. Ba$1ICa sebebi bu mem--
lekette konaldamakta olan Bizans k1t'alarmm umumi
munda aramak Htztmd1r. ihtimal bu k1t'alar adet baktmm-
dan kafi miktar kuvvetli idiler; iakat ordunun umumi te$ki--
lah harekatm muvaffaktyetle reticelenmesine btiyiik bir en..:
gel te$kil ediyordu. Ordu m usa vi kudreti haiz be$ muhteiif
Eskikitaplarim.com
VII NCi ASIR ARAP FOTDHATININ 267
$ef yahut dlik'lin (duces) kumandasmda bulunim muhtelif
gruplara aynlmt$h Bu generaller arasmda . hi<;bir i$bir-
ligi yoktu. Mli$terek hareketi temin edecek bir koordinas-
yon mevcut olmamas1 mukavemeti felce ugrahyordu. Vila-
yetlerde <;tkan meselelerde . valilerin gosterdikleri laka,.ydi,
buhlarm $ahsi rekabetleri. ademi tesanlidli ve askeri kabili-
yetsizlikleri tamamiyle menfi neticeler tevlit ettiler. Askerler
kumandanlarma laytkhlar. M1s1r ordusu kalabahkh, fakat
sevk ve idarenin fenahg1 ve talim ve terbiyenin kifayetsizligi
bu orduya itimat etmegi caiz ktlmtyordu': <;ok kuvvetli
bir cereyan orduyu izmihlaie dogru siirliklliyordu. Frans1z
alimi J. Maspero $Oyle yaztyor: "Hi<; $liphesiz bir<;ok
sebepler Araplann bir ylldtnm sliratiyle elde etmi$ ol-
duklan muvaffaktyetleri izah etmektedir: zaferle biten
iran seferin"den sonra imparatorlugun bitkinligi, dini
ihtilaflar, Yakubi Kopt'larla Kadtkoy taraftan Grekler arasm-
daki mlitekabil kin. Fakat Nil . vadisinde Bizaris magluhiye-
tinin ba$hca sebebi kendine hi<; beklenilmedik bir anda bu
memleketin miidafaas1 tevdi edilmh;; olan ordunun di.i$frk
seviyesi olmu$tur, (45). Diger taraftanl Gelzer, papirlislefi.
tetkik etmek suretiyle, $U neticelere varmt$hr: Gelzer'in fikri
Mtstrda, Arap flituhatlndan once vlicut bulmu$ olan imti-
yazh biiylik arazi sahipleri smtfmm merkezi hlikumete .na-
zaran istiklallerini elde etmi$ olduklan merkezindedir. Bi-
zans hlikumeti burada hakiki bir mahalli te$kilat yaratama-
mu;;hr; ve i!?te bu hadise M1s1rdaki Bizans hakimiyetinin
inktraz bulmasmm ba$hca sebeplerinden biri obnu$tyr._
(46). Diger bir Mim, frans1z Amelineau dahL papirlis.
tetkikatma istinat ederek, .. M1s1r askeri te$kiHHmm dli$lik
seviyesinden maada mlilki idarenin hatalanmn Arap
m kolayla$hran en miihim amiller meyanmda zikredilmesi
laztmgeldigi neticesine vanyor (4 7).
ingiliz papirolojisti H. J. Bell M1s1nn Araplar tarafm-
dan fethinin "ne bir mucize, ne de hata i$1emi$ olan
almml$ ilahi bir intikam nlirr.unesi oldu-
gunu yaztyor. Bell'e gore bu hadise yalmz iliklerine
kada:r <;urumli$ bir binanm gayri kabili ictinap ><;ok-
mesidir. (48).
Binaenaleyh Arap muvaffaktyetlerinin sebepleri arasmda
birinci Suriye, Filistin ve Mtstrm dini durumunu,:
Eskikitaplarim.com
268 BiZANS iMPARATORLULlU TARiHi
- bu memleke1lerden ilk ikisinin aha!isi ile Araplar arasmdaki
akrabahk baglanm -,ktt'alarm kabiliyetsizligini, askeri te$ki-
latm dermans1zhgm1, mulki idarenin di.l$Uk seviyesini ve Mt-
Slrdaki i<;timai mi.lnasebetleri zikretmem.iz lazrmd1r.
Biribiriyle kar$11a$rnl$ olan kuvvetlerin adedine gelince bu
rakamlann gerek Bizans, gerek Arap tarihi an'anesi tardln-
-dan bilhassa mUbalagah gosterilmi$ oldugunu hahrlamak
gerektir. Hakikatte iki muhas1m ordu pek bi.lyUk degil-
lerdi. Baz1 alimler Suriye ve Filistin seferlerine i$tirak etmi$
olan Arap askerlerinin miktanm 27000 k$i tahmin etmekte
ve hatta ordunun hakiki kuvvetine nazaran bu rakamm
faz-la bi.lyi.lk olmasmdan <;ekinmektedirler (49). Bizans or-
dusu ihtimal daha az kalabahkh. Askeri harekata yalmz
yanmada.Araplarmm degil, fakat iran ve Bizans hudullan
dvarmda Suriye <;oli.l Araplanmn dahi i!]tirak etmi$
olduklanm unutmamak laztmdtr.
Her ne hal ise, islamiyetin ba$lang1Cl esash bir surette
tetkik olundukta, bu devrin bi.ltun siyasi hadisatmda dint
uns.unln ikinci derecede geldigi gori.lli.lr. Bir mi.lverrihe
gore islamiyet siyasi bir kuvvet haline inkilap etmi!]tir, <;i.l :kii
ancak bu suretle di.l$manlanna galebe <;alabilirdi. Eger isla-
miyet ilelebet basit bir ahlaki ve dini doktrin olara_k kalml$
olsayd1 bu septik ve maddi Arab.istanda ve Mekke-
nin di.l$man muhitinde bu din az bir mUddet zarf1nda orta-
dan kalkml$ olurdu (50). Diger bir tarihcinin sozlerine
gore islamiyetin $ampiyonlan kafirleri ihtida ettirmekten
ziyade bunlan inhisar altma almak i<;in ugra$ID1$lardlr (51).
VIII iNCi ASRIN BASLANGICINA KADAR ARAP FUTUHA Tl.
KONSTANTiN IV VE iSTANBULUN ARAPLAR TARAFINDAN
MUHASARASI. JUSTiNiAN II VE ARAPLAR.
Muhammedin oliimi.lnden sonra (632) akrabasmdan Ebu-
bekir ruhani vekil manasma gel en halife On vam alhn da
mi.lsli.lmanlann $efi intihap edildi. MUteaklp i.l<; halife, yani
Orner, Osman ve Ali dahi intihap suretiyle halifel1k makaiT?ma
<;1ktilar; fakat bir si.llale te$kil etmediler. Muhammedin ilk
dart halefine Hi.llefai Ra$idin ;:1d1 verilmekbdir.
Araplarm Bizans topraklannda yapmi$ olduklan en mil-
him fi.ltuhat halife Orner zamamnda vukubulmu$tur.
Eskikitaplarim.com
VJJJ iNCi ASRIN KADAR ARAP fUTUHATI 269
Muhammedin. Heraklius de dahil olmak i.izere, yaba.nc1
memleketlerin hOklimdarlanna mektuplar yazup isla-
miyeti kabule davet ve Herak!ius'un bu davete mi.isait
bir cevap oldugundan bahseden hikayeler hi<; bir
tarihi esasa istinat etmiyen muahhar efsaneler olarak telak-
ki olunmalld1r (52). Bununla beraber bugi.in dahi bu mu--
tarihi bir klymet atfeden alimlere tesadi.if olun-
maktadJr (53).
Mulpmmedin sagllgmda yalmz mi.inferit bedevi ki.itleleri
B:zans hududunu gec;mi$ti. Fakat ikinci halife Orner zama--
nmda hadrse:er, hayret bir si.iratle, biribirini takip etti.
630 ile 640 seneleri arasmdaki askeri harekahn krono-
lojisi son derece karanllk ve Bi.iyi.ik bir ihtimale
gore- hadiselerin t.=selsO li.i $Oyle olmw;;tur: 634 de Araplar
Jordan nehrinin otesinde kain Batra . .(Bosr'a) Bizans kale-
sim zaptettiler; 635 te Damaskus ($am) di.i$ti.i; 636 da
Yarmuk muh-arebesi blitlin Suriye vilayetini Arap
tma ac;tr; en nihayet 637 yahut 638 de Kudlis, iki sene--
lik bir muhasaradan sonra, teslim oldu. Bu son harekette-
ba$1Ica roli.i oymyanlar Araplar tarafmda halife Orner, mah
surlar tarafmda ortodokslugun me;;hur mlidafii Kudi.is patriki
Sofronius olmw;;tur. KudlisOn teslimi ic;in Araplarla Sofronius.
arasmda aktedilen ve bu hnistiyan ahalisi i<;in bir-
taklm dint ve ic;timai teminat tespit eden maalesef
yalmz birtak1m muahhar tadilatla mer'iyet mevkiinde kald1.
H1ristiyanlar, hakiki Hac;1, Araplar Kudlise girmeden once,..
di$Ina <;Ikarmaga ve buradan istanbula nakletmege
muvaffak oldular. Bizans memleketlerinin fethi ile aym za-
manda alan Mezopotamya ve iramn zaph
Asyadaki Arap fi.ituhahnm birinci devrini kapamaktadlr-
630 senesinin sonuna dogru Arap kumandanlanndan
Amr Misinn $ark hududunda gori.indi.i ve fi.ituhata
ladi. Heraklius'un ollimi.inden sonra (641 yahut 642) Arap-
lar iskenderiyeyi i$gal ettiler; 640 senesinin sonlanna dog-
ru Bizans imparatorlugu Misirdan ebediyen vazgec;mek
mecburiyetinde kald1. M1s1nn fethini Araplarm Afrika-
nm garp sahilleri istikametinde ilerlemeleii takip etti. 650
senesine dogru Suriye, Anadolunun bir k1sm1, yukan Mezo-
potamya, Filistin, Misir ve Afrikadaki Bizans vilayetle-
rinin bir kism1 Arap hakimiyeti altmda bulunuyordu.
Eskikitaplarim.com
270
Bi-ZANS iMPARATORLUGU TARiHi .
Futuhatlan, Araplan, Akcteniz sahillerine kadar getirmi$ti:
burada kar$Ilarma, bahri sahada, yeni meseleler <;tkh. Ken-
dlleri bir donanmaya malik degillerdi ve Arap vila
yetlerine. kolayca eri$ebilen bir<;ok Bizans gemileri kar$ISmda
aciz bir durumda bulunuyorlardt. Araplar bu vaziyetin ne-
kadar tehlikeli oldugunu <;ok <;abuk anlad1lar. Suriye valisi,
milstakbel halife Muaviye (Muavya), derhal bir<;ok gemi in$a
ettirmege ba$ladi; bunlann milrettebatJm, ilk zamanlar, gemi-
cilige a$ina Suriyenin Grek ahalisi arasmdan tedarik etmek
mecburiyeti hast! oldu. Yeni papirils tetkikatJ iyi gemi-
ler in$aSI ve tecrilbeli gemiciler tedarikinin M1s1r idare
sinin halline <;ah$hgl esas meselelerden biri oldugunu ispat
etmi$tir- (54).
VII nci asrm ortasmdan itibaren, Konstan II zamanmda,
Muqviye'nin Arap gemileri Bizans kara sulanm istiUiya ba$
lad1far ve Araplar mlihim bir deniz i1ssi1 alan . Ktbns ada-
sml i$gal ettiler. Anadclu sahili yakmmda, bizzat imparatorun
idaresipde bulunan Bizans donanmas1m maglO.p ettiler; Ro
dos adas1m zapt ile buradaki me$hur biiyiik heykeli tahrip
ettiler, Girit ve Sicilyaya kadar uzandllar ve Ege denizi ve
istan bulu tehdit altmda bulundurdular.
Bu seferler ve bilhassa Sicilya seferleri esnasmda ele ge-
<;irilerr esirler Sarna gonderildi.
Vii nci as1r Arap fiituhatl Bizans imparatorlugunu $ark
ve cenup vilayetlerinden mahrum etti ve diinyanm en
ku vvetli devleti olmas1 dolaytsiyle i$gal ettigi yiiksek mev-
kiden indirdi. Arazi bak1mmdan . kii<;tilen Bizans imparator-
lugu Grek ahalinin, baz1 alimlerin zannettikleri kadar tam
olmamakla beraber, yine ekseriyeti te$kil ettigi bir devlet
halini ald1. Greklerin biiyilk bir ekseriyet te$kil ettikleri yer-
ler Anadolu, Ege deniz.i civanndaki adalar ve etrafwdaki vila-
yeti ile birlikte istanbul $ehri idi. Bu devirde Balkan yanm-
adasi ba$tan a$agtya kadar, Peloponnes de dahil olmak Uzere,'
etnograftk te$ekki11atwda, bu havalilerde meydana <;Ikan
hiiyilk Slav kolonilerinden dolay1, <;ok degi$IDi$ti. Garpte
Bizans imparatorlugu, Lombard k1ralhgma tabi olm1yan
mtin ferit parc;alara sa hip bulunuyordu ki bu pan;alar Sicilya
ve Akdeniz civarmdaki birka<; ada ile birlikte yanmadanm
Cenup. kismi, Roma ve Ravenna eksarklig1 idi. Bilhassa
Bizans italyasmm cenup ktsimlannda fazla miktarda bulurian
Eskikitaplarim.com
VIII INCi ASRIN BASLANOICIN.\ KADAR ARAP FOTUHATI 271
Grek nlifusu, italyamn VI I nci astrda, Arap fatihlerinin
tahakkUmU altma girmek istemiyen MlSir ve Afrika
ahalisine bir ilticagah te;;kil etmesi Uzerine, <;abuk artu.
Bu devirde Roma imparatorlugunun, hayati mese!eleri daha
dar bir <;erc;eveye girmi;; ve eski geni;;ligini kaybetmi;; bir
Bizans imparatorluguna inktlap etmi;; oldugu soylenebilir.
Bazt tarihciler- mesela Gelzer- Bizansm ugramt$ oldugu
bUyUk arazi zayiatmm bu devlet ic;in bilvas1ta mes'ut bir
hadise te;;kil etmi;; oldugu fikrindedirler; c;UnkU bu suretle
Bizanstan yabanct milletlere mensup unsurlar uzaklasml$
oluyor, Anadolu ve Balkan yanmadasmdaki imparatorun
otoritesini hala tamyan ktstmlarm niifusu. lisan ve dilleri
ile, tam manasiyle mUtecanis bir klil ve namuslu bir kUt-
le te;;kil ediyordu (55). VII nci asrm ortasmdan itibaren
Bizans hUkfimeti bilhassa istanbul, Anadolu ve Balkan
yanmadasiyle me$gul olmak mecburiyetinde kaldt. Fakat
bu memleketler. kli<;Ulmii;; ;;ekilleriyle dahi Lombardlar,
Slavlar, Bulgarlar ve Araplann d'iimi tehdidi altmda
kaldt. L Brehier'e gore bu devir istanbul ic;in. mlitevali
ilerleme ve gerileme safhalar1 arzetmek suretiyle XV inci asra
kadar devam etmi;; o!an ve mlitemadi bir mlidafaadan
ibaret bulunan tarihi rollin ba;;langtctdir (56}.
Simali Afrikadaki Arap flituhatt, bir mliddet i<;in, Berbe-
rilerin gosterdikleri azimldrane mukavemet yUzUnden, dur-
du. Araplarm askeri faaliyeti dahi, "HUiefai Ra$idin,, in
sonuncusu olan Ali ile Suriye valisi Muaviye arastnda zuhur
eden ihtilaftan dolayt, kesildi. Bu kanh. mlicadele Alinin
661 de kaUedilmesi ve tahta c;tkmak suretiyle yeni Erne-
viler sUliHesini tesis eden Muaviye'nin zaferi ile sona erdi.
Yeni halife Samt ktral11gmm payitahh ittihaz eyledi.
Muaviye dahildeki vaziyetini kuvvetlendirdikten sonra,
Bizans imparatorluguna yeniden taarruza ba;;ladt: istanbula
donanmasmt gonderdi ve garpta ;;imali Afrika topraklannda
iler.Iemekte devam etti.
Azimkar Konstantin IV (668- 685) zamamnda impara-
torluk en nazik devirlerinden birini ya$ad1: Arap donanmas1
Ege denizini ve Hellespont'u . ((:anakkale Bogazt) a$arak
Propontis'e (Marmara) girdi ve Kizikos (Erdek civan) limanma
yerle;;ti. Araplar, burasmt iis olarak kullanmak suretiyle,
Eskikitaplarim.com
272 BiZANS .iMPARATORLU6u TARiHi
miiteaddit defalar ve her qefasmda neticesiz olarak istanbulu
muhasara ettiler: bunlar her sene, ekseriya yaz aylannda
yeniden ba!iihyorlardi. Araplar istanbulu alamadilar. <;iin-
kii imparator, !iiehri liizumu olan mukavemeti gostermege
hazirlaml!iiti.
Bizans miidafaasmm muvaffaktyetlerinin amille-
rinden birini"grejuva kullamlmasi oldu;"mayi,yahut
"bahri, ate!ii dahi tesmiye olunan bu Kallinikos nammda
Suriye muhacirlerinden bir mimar tarafmdan icat
Bazan bu ke$if hakkmda, umumiyetle isim
yanh$ bir fikir edinilmektedir. "Orejuva hususi tarzda
imal borular yahut sifonlar vas1tasiyle atilan ve
gemilerine <;arptikta alan patlayiCI madde-
lerden terekkiip ediyordu. Bizans donanmas1 Araplar
arasmda miithi$ panik tevlit eden ve "sifnofor, adm1
hususi gemilere sahip bulunuyordu. Bu !<sun'i ate$, i
iizerine atmak i<;in daha ba$ka birtak1m usuller
dahi vard1. Bu hususiyeti su iizerinde dahi yanmast
idi. Uzun miiddet hiikumet bu ate!?in terkibinin s1rnm if!;la
etmedi: bu yeni silah bir<;ok defalar Bizans donanmasmm mu-
vaffak olmasmda amil oldu (57).
Araplarm istanbulu denizden ele gec;irmek ic;in yapml!?
olduklan biitiin te$ebbiisler akim kald1. 677 de dii$man
donanmas1 Suriye istikametinde yelken ac;arak, geri dondii.
Yolda, Anadolu sahilleri a<;Iklarmda !?iddetli bir f1rtmaya tu-
tularak mahvoldu. Araplarm yaptiklari kara hare-
kah dahi muvaffaktyetle neticelenmedi. Bu vaziyet kan;nsmda
ihtiyar Muaviye Bizans imparatoru ile bir sulh muahedesi akd-
etti: halifenin Bizanshlara muayyen senevi bir vergi vermesi
(58).
Konstantin Araplan istanbuldan tardetmek. Bizans lehinde
ve karh bir muahede akdetmekle yalmz kendi memleketine
degil, fakat bu suretle vahim miisliiman tehlikesine kar$1
korunmu$ olan Avrupaya dahi biiyiik bir hizmet yapmil?
oldu. Konstantin tarafmdan elde edilen muvaffak1yetin garpta
biiyiik bir tesir icra ettigini kaydetmemiz lazimdir. Bir kro
nikc;iye gore Konstantin'in muzafferiyeti haberi Avarlar ham
ve diger garp hiikiimdarlarma vast) oldukta bunlar impara
Eskikitaplarim.com
VIII iNCi ASRIN BA.SLANGICINA I<ADAR ARAP FUTlJiiATI 273.
tora. elc;iler ve hediyeler ve kendisfyle sulh ve
dostluk rabztalan tesis etmek arzusunda bulunduklanm
dir ..... ve !?arkta vc gat pte bUyOk bir sulh
devresi cari olmu;;tur (59).
Konstantin IV tin halefi justinian II nin ilk saltanatmda
(685 695), Arap hududm:da, Arap Bizars rni.lnasebetlerinin
miiteaktp inkh;;afl i<;in buyi.lk bir eherrmiyet arzedecek olan
bir hadise oldu: Suriyede LUbnan uzun miid-
detten 'beri "asi,, "dinsiz,, yahut ''e$lnyz, manasma gelen
Mardait ismini b;rtaklm insanlar) Eunlar
aske1 i bir te$kilata malik1iler ve v; laydtt:ki Bizl'%ns otoriteleri
ic;in bir nevi siper te!?kil ediyorla:rd1. A'raplar Suriyeyi
fe'hettilde Mardaitler !?imale ve A rap Bizars !'mduduna dogru
ric::It ett ler ve civar mmtakalara yaptJkl2.n miltevali akm
!aria J\r2.plan taciz ettiler ve Bir kronikc;iye
f!Ore ZVlardaitler Anadoluyu Arap istilalar na kan,n koruyan
bir ."tunc; du var, 1e$kil ediyorlard1 (60). fhlbuki justi-
nian II zamamnda akdedilen muahede mucibince imparator
Mardaitleri, Bizansm i; vilayetlezine i;in, icbar
etmege raz1 oldu: bu cemileye mukabil muayyen
senevi bir vergi taahhilt ediyordu. lmparatorun
bu mi.lsamahasi 'tunc; . duvan tahrip etti,,. l'/.Uteaktp sene-
lerde Mardaitleri gemici olarak Pawfilya (cenubi Anadolu),.
Peloponnes, Kefalonya adas1 ve diger bin;c.k yerlerde bu-
luyoruz. Bunlann Arap hpdudur1dan LZaklasmaSI hie;
hesiz Araplann yeni fethetmi!? olduklan vilayetlerdeki
.mevkilerini takviye dti ve bunlarm sonral."rJ Anadolunun
i<;er!eine rjogru yap1Iklan tecavuzi hareketini
Bu h5.diseyi Prof. Kulakovski gibi ''baska bir dinde olan
insanlam tebaiyet eren hiristiyanlar hakkmda imparatorun
gos1erdigi hilrmet,, (61) izah etmek ic;in, zanmm1za
gore, elimb:de kafi deliiler yoktur. Mardait muhaceretinin
izaht tamamiyle siyasidir.
Arap ordulan, h.tanbulu zaptetmek ugTa$hklan
esnada, garpte dahi !?;m:di Afrika fiituhatma ye'1iden
yorlard!. VII nci asrm sonunda Araplar Afrika eksarkl1gmm
merkezi olan Kartacayt aldilar; VIII inci asrm ba!?lang1cmda
ise Herkul siimnlan civanndaki Septem'i (bugunkil Ceuta
isp myol kalesi) i!?gal ettiler. Ayni devz e dogru Araplar.'
Bizans imparatorlugu Tarihi 18
Eskikitaplarim.com
274 BiZANS iMPARATORLUOU TARlHt
Tank'm idaresinde Afrikadan ispanyaya ge<;tiler ve yanm
adamn buyilk bir kismtm Vizigotlann elinden sUratle
aldtlar. Modern arap ad1 "Gibraltar, (Cebe'Uttank) "Tank,
admdan mQstak olup "Tank dagt, manasma gelmektedir.
h;te bu suretle, VIII inci asrm ba$1angtcmda, rqilslilman
tehlikesi garbi Avrupada yeni bir istikamette. yani iberya
yanmadas1 cihetinde, kendini gosteriyordu.
Araplarla Suriye, Filistin ve M1s1r halk1 arasmda teessils
eden milnasebetler, $imali Aft ikada, yani b'ugunkil Trablus-
garp, Tunus, Cezayir ve Fas topraklarmda teessils eden mil-
nasebetlerden <;ok farkh idi. Suriye, Filistin ve M1suda Arap-
. lar, mahalli ahalinin ciddi bir mukavemeti ile kar;;Ila;;-
mami;;lardt: biH'lkis tahakkumleri altma ald,klan kavimlerin
teveccilh ve yard1mma mazhar olmu;;lardt. Bu vaziyet kar-
~ I s m d a Araplar yeni tebealanna kar;;t buyuk bir milsamaha
gosterdiler. Bir iki vak'a milstesna olmak Uzere h1ristiyanlara
:mabetlerini btrakhlar ve dini merasim icra etmek milsade-
'5ini verdiler; buna mukabil bunlardan yalmz muayyen bir
vergiyi muntazarnan vermelerini ve Arap hilkilmdarlanna
kar;;t s.iyasi sadakat gostermelerini talep ettiler. Hnistiyan-
IIgm en ;;ayam dikkat yerlerinden biri olan KudOs garbi
Avrupanm en ilcra yerlerinden Filistine, mukaddes mahal-
leri ziyarete qelen hactlara a<;Ik bulunduruldu. Hac1lara
m:1hsus otellerini ve hastanelerini muhafaza et:i. - Diger
taraftan Suriye, Fil:stin ve Mtstrda Arapbr Bizans meJ.e-
niyetiyle temasa geldiler ve bu medeniyetin tesiri fatihler
Uzerinde hemen kendini gosterdi. - Hwasa Suriye, ve
Fi.listinde galipler ve magluplar, muslihane milnasebetlere
istinat ederek, uzun milddet ya;;adllar. Mtstrda vaziyet daha
az mucibi memnuniyetti; fakat bu memlekette bile hJ.cisti-
yanlar, bilhassa Arap hakimiyetinin ilk senelerinde, b-Uyiik
bir din serbestisine maliktiler.
Arap filtuhatmdan sonra i;;gal edilen vilayetlerdeki pat-
riklikler monofisitlerin eline ge<;ti. Bun unla beraber milslU-
man. valiler Suriye, Filistin ve Mtstrm or todoks ahalisine bir-
taktm imtiyazlar verdiler ve bir milddet sonra Antakya ve
iskenderiye ortodoks patriklikleri yeniden ihdas olundu. Bu
patriklikler bugiln dahi mevcuttur. X uncu as1r Arap
tarih<;i ve cografctsl Masudi dort mukaddes dagm- yani Si-
Eskikitaplarim.com
VIII iNCi ASRIN BA$LANOICINA KADAR ARAP FUTUfiATI 275
na, Horeb, Kiidils civanndaki zeytinlik da(p ve jurdanus
yahut Thabor dag1- ortodokslann elinde kalmi$ oldugunu
beyan Monofisitler ve mlislilmanlar da dahil
olmak. ilzere, diger "rahziler, tedrici surette ortodokslardan
Kiidils ve diger mukaddes mahallerin killtilnii istiare et-
mi$lerdir. Kudlis sonradan, Mekke ve Medinenin yamnda,
mukaddes bir miislilman $ehri mertebesine <;Ikanlml$hr.
Milslilmanlar i<;in Kudilslin kudsi karakteri bu $ehirde
Muaviye'nin hilafet makamma <;tkml$ olmasma istinat edi-
yordu (62).
$imali Afrikadaki vaziyet biltiln biltiln ba$ka idi. Burada
Berberi kabilelerinin bilyiik bir ktsm1, resmen h1ristiyanhg1
kabul etmi$ olmakla .beraber, eski zamanlarm vah$et halinde
kalmt$lardi ve bunlar Arap o: dulanna kar$1 c;ok $iddetli bir
mukavemet gosterdiler; Araplar ise Berberi memleketlerini
milthi$ bir tarzda yak1p y1kmak ve yagma etmek suretiyle
mukabelede bulundular. Binlerce harp esiri $arka gotilriildil
ve burada kble olarak sahld1. Diehl $6yle yaztyor: "Buglin
dahi Arap istilas1 esnasmda almi$ olduklan $ekilleri muha-
faza eden Tunusun baz1 metruk $ehirlerinde, her ad1mda,
bu milthi$ tahribahn izlerini bulmak kabildir" ( 63).
Araplar, en nihayet, .$imali Afrika vilayetlerini fethetmeye
muvaffak oldukta birc;ok yerliler italya ve Galyaya hicret
ettiler. Afrika kilisesi- evvelce hiristiyanhk tarihi an'anelerin-
de bilyilk bir $6hrete malikti- mlithi$ bir dar be yedi. Bu
hadiseler hakkmda Diehl $U fikirde bulunuyor: "Takriben
iki as1r zarf1nda [Bizans imparatorlugu] kalelerinin himaye-
si altmda, memlekete gayn kabiii inkar bir itila devri
temin etmi$tir; takriben iki as1r zarfmda [ bu imparatorluk]
$imali Afrikamn bir ktsmmda eski medeniyefn an'anelerini
temadi ettirmi$ ve din propagandas1 sayesinde Berberlleri
daha yilksek bir kiiltiirle imtizac; ettirmi$tir: Arap istilasi ise
elli sene zarfmda biitlin bu neticeleri mahvetmi$tir" (64).
Berberiler arasmda islamiyetin silratle inti$ar etmesine
ragmen htristiyanllk bunlar nezdinde ya$amakta devam etti;
hatta XIV ilncU as1rda. $imali Afrikada baz1 '! htristiyan ada-
Ciklan, nm zikredildigini gorilyoruz (65).
Eskikitaplarim.com
276 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
BALKAN Y ARIMADASINDA VE ANADOLUDA SLA VLARIN
TERAKKiLERi. BULGAR KIRALLIGININ
Slavlarm, VI nc1 asrm ortalarmdan itibaren, Bizans
ratorlugunun Balkanlarda sahip oldugu memleke;leri daimt
surette istila v-e yagma etmekle iktifa etmeyi.ip <;anakkale,
Selanik, cenubi Yunanistan ve Adriyatik sahillerine kadar
ve bir f;Ogunun buralara oldugunu gor-
Diger taraftan 626 da, Heraklius zamanmda, Avar-
lar ve Slavlarm payitahta yapml$ oldukbn taarruz
Haraklius si.ila.lesi devrinde
Slavlar yar1madada terakkiler kaydetmekte devam ettiler
ve burasm1 kesif bir surette iskan etmege ba$lad1lar. Seianik.
az bir mi.iddet zarfmda, Slav kabileleri ile c;evrildi ve bu
ahalisi, kuvvetli surlar if;inde
kendilerini Slav taarruzlanndan gilc;ltikle koruyabildi.
Slavlar, gemilerine binerek, Ege denizine kadar iniyor-
lar, Blzans donanmasma tecavi.iz ediyorlar ve s1k s1k
payitahtm ia$esini sekteye ugrahyorlard1. imparator Konstan
II Sklavinya'ya kar$1 (66) bir sefer icra etmek mecbu-
riyetinde kaldi. Bu andan itibaren Anadolu ve Suriyeve
dogru Slavlarm hicret ettigini mehazlardan ogreni
yoruz. Justinian II zamamnda, asgari 80000 mi.irek-
kep bir Slav kafilesi (V. I. Lamanski'nin hesaplanna gore)
(67) Anadoluda Opsikion tem'ine naklolundu. Bunlarm bir
kismi (takriben 30000 imparator tarafmdan seferber
edildi: bunlar bilahare Araplara yaptlan sefere i::?tirak
ettiler, fakat firar ederek miisli.imanlar tarafma
Bu mi.ithi$ ci.irmi.in intikam1 Opsikion'daki mtitebaki
Slavlarm feci bir surette katledilmesiyle ahnd1. - Bu devre
ait Bitinya (Opsikion tem'inin vilayeti) Slav asker! koloni-
sinin bir mi.ihi.iriine malikiz. Bu miihiir son derece mtihim
bir vesika olup bunu ve clan B. A. Panc;en-
ko'ya gore "biiyi.ik muhaceretlerin fecrine bir z:ya huzmesi,,
sevkeden "Slav kabileleri tarihinin yeni bir parf;aSldir, (68) .
nci as1rdan itibaren Anadoludaki Slav kolonileri me-
selesi hususi bir ehemmiyet kesbediyor.
VII nci asrm ikinci msf1, ayni zamanda, Bizans imparator-.
lugunun hududunda, Tuna sahillerinde, yeni
Eskikitaplarim.com
BALKAN YARIMADASINDA VE ANADOLUDA SLAVLAR 'i/.77
Bulgar kralhgmm ile temayilz etmi$tir. Bu ktral-
hgm milteak1p tarihi imparatorlugun mukadderatt son
<ierece mllhim olacaktt. Bu ilk devre Hun (TUrk)
nes1inden olan eski Bulgarlar bahis mevzuudurlar. Konstan II
z?Jmamnda Asparuh'un dsperih) sevkettigi bir Bulgar kafilesi,
Hazarlar tarafmdan Azak denizi kenarmdaki steplerin gar-
bine icbar edildikte, Tuna mansabma yerle$ti ve
sonralan, bir az daha cenuba ilerliyerek Bizans impara-
torlugunun bugiln Dobruca tesmiye olunan ktsmma nilfuz
etti. Bu Bulgarlar, V. N. Zlatarski'nin gosterdigi
evvelce B zans ile bir yapmt$lar ve T4na hududunu
diger Bar barlarm hi.icumlarma kar$1 korumagt taahhilt et-
mi!;ilerdi (69). Bu iddianm dogru olup olmadtgtm tesbit
etmek gil<;ttir; <;Unkil Bulgarlann iptidai tarihi hakkmda pek
.2z malO.mahmtz vardtr. Her ne hal ise, boyle bir
husule gelmi$ olsa bile uzun milddet mer'iyet mevki-
inde kalmamt$hr. Bulgar kiltlesi imparatorun son derece
endil?esini mucip oluyordu ve 679 da Konstan bu kavme
kar!;)t bir sefer yaph. Bu harp Bizans ordusunun tam bir
hezimeiiyle neticelendi ve imparatar bunlarla akdetmek mec-
buriyetinde kaldJgl bir muahede mucibince. Bulgarlara sene-
vi bir vergi vermegi ve bunlara Tuna ile Balkahlar arasm-
daki havalileri, yani eski Mesya ve Skitya (bilgilnkil
Dabruca) vllayetlerini terketmegi taahhilt ediyardu. Tuna
mansabt ve Karadeniz sahil mmtakasmm bir ktsmt Bulgar-
larm elinde kaldt. Bizans imparatoru tarafmdan tamlmt!;) alan
yeni krail1k, imparatorluk tehlikeli bir kam!;)u aldu.
siyasi mevkilerini kuvvetlendirdikten sanra,
iedrid surette memleketlerinin hudut:anm geni$1ettiler ve
kom$U vilavetlerdeki kesif Slav nilfusu ile ihtilata dil!;itiller.
Yeni gelenler Slavlara askeri te$kilat ve disiplini ogrettiler.
0 zamana ka:lar milnferit gruplar halinde ya!;iamts olan Bal-
kan yanmadas1 Slav kabileleri arasmda birle$tirici bir rol
oymyan Bulgarlar yava$ yava$ Bizans pek tabii alarak,
$a yam arzu alm1yan ku vvetli bir devlet kurdular. Milte-
akp Bizans imparatarlan Slavlar ve Bulgarlara
karst b:rtakt m askeri: seferler yapmak mecburiyetinde kal-
mt!;ilardtr. Slavlardan zayif alan Asparuh'un Bulgar-
Ian az mi.iddet sanra Slavlann kuvvetli tesiri altmda kald1lar.
Bulgarlar arasmda bilhassa, Irk bak1mmdan. bilyilk degi$ik-
Eskikitaplarim.com
278 BiZANS iMPARATORLUdU TARiHi
likler husule geldi; bunlar men!?e'i TUrk olan milliyetlerini
tedrici surette kaybettiler ve IX uncu asrm ortalarma dogru
hemen hemen tamamiyle slavla$blar. Buna ragmen bunlar
bugiin dahi eski isimleri olan Bulgar adm1 tas1maktadtrlar (70).
1899 1900 de istanbul Rus Arkeoloji EnstitosU eski bir
Bulgar merkezi (aul) oldugu zannedilen bir mahalde hafriyat
yapb ve son derece miihim baktyeler ke!?fetti. Bulgar kJral-
ligmm eski payitahtmm bulundugu yerde - Pliska yahut
Pliskova'da -Bulgaristanm bugiinkil Aboba
koyii civannda, $umla'nm ($umnu) biraz simal-inde ilk Bul-
gar hanlarmm saraylan, burc; ve kap1lan ile birlikte sururi.
bir kismJ, bi.iyiik bir kilisenin temelleri, kitabeler; bin;ok
sanat ve ziynet altm ve sikkeler, mi.ihi.ir-
ler iHih .. (71) meydana Fakat maalesef bu de-
vre ait ntehazlarm azbgmdan dolay1 bu vesikalart layikiyle
takdir ve izah etmege imkan yoktur. Bugiln fara-
ziye ve ihtimallerle iktifa etmek mecburiyetindeyiz. - Haf-
riyah idare olan F. I. Uspenski "Enstitii ttrafmdan
yapllmts olan hafriyatm Balkanlara
mis olan Bulgar kiitlesi ve bu ki.itlenin Bizans ile olan temast
yilziinden tedrici surette vukubulan degisiklikler hakkmda sa-
rib bir fikir edinmek kafi bir esas eden son derece
milhim vesikalar meydana oldugunu, (72) beyan
eqiyor. Ayni milverrihe gore "(Bulgarlarm) eski payitahtlarmm
yerinde yap1lan kaz1larda olan Bulga.r orf ve ade-
tine miiteallik vesikalar, Bulgarlarm erken istanbul
medeniyetinin tesiri altmda kalmi$ ve hanlannm -.
saraylanna Bizans sarayt adet ve usu11'erini
ithal olduklanm (73). Topraktan
olan eserlP.rin milhim bir ktsmi Asparuh'dan sonraki
devre aittir: bunlar VIII inci ve IX uncu astrlara kadar
- Esasen hafriyat tamam olmaktan heni.iz:
uzakhr.
VII nci asrm ortasmda istanbulun vaziyeti tamamiyle
$ark ve cenup vilayetlerinin Araplar tarafmdan fethi,_
bunlar tarafmdan Anadoluya kar!;n stk s1k yap1lan taarruzlar,.
Arap donanmasmm Akdeniz ve Ege denizinde icra ettiiU
muvaffakiyetli seferler, diger taraftan, simal hududunda
Bulgar kralltgmm ve Balkan Slavlarmm tedr1ci
surette payitaht, Ege denizi sahilleri ve Yunanistan i<;;erlerine
Eskikitaplarim.com
BALKAN VARIMADASINDA VE ANADOLUDA SLAVLAR 279
dogru ilerlemeleri.. h;;te tekmil bu hadiseler kendini bhtl emni-
yette bulam1yan istanbul ic;in yeni ve liususi hayat sartlan
ihdas ettiler. Payitaht kuvvetini daima vilayetlerinden
almi$fl; haJbuki !;jimdi bunlann bir klSinl imparatorluktan
diger k1sm1 ise, bin;ok hususlarda, tehlikelere ve
tehditlere maruz kalmi!;>b. Ancak bu yeni nazan
itibara ahnd1kta Kor:stan II nin istanbulu terk ile payitahtt
eski Roma veyahut italyamn diger bir mahalline nakletmek
arzusu bihakkm
hiik Omdarm payitahttan uzakla!;>mas1m. kar-
de!;>ini oldilrttukten sonra, halkm infialinin kendisinin bu-
rada kalmasma imkan b1rakmad1g1 izah etmekte-
dirler (74). fakat bu izahm tarihciler tarafmdan kabulu
giic;tur.
Bu hadisenin hakiki sebebi imparatorun istanbulda otur-
magi kendisi i<;in emin bulmamas1 ve nazarlanm garbe c;e-
virmesidir. Bundan maCJda imparatorun Arap tecaviizlerinin
bir giln ergec; !;>imali Afrikadan italya ve Sicilyaya gec;ece-
gini anlami$ ve imparatorlugun kuvvetmi Akdenizin garp
k1smmda, burada bizzat mevcut olmakla, takviye etmege ka-
rar vermi$ olrr.asl muhtemeldir; bu suretle imparator Arap
geni$lemesinin M1s1r hudutlanm ic;in laz1m gelen
biltiin tedbirleri alabilirdi. ihtimal i_mparator daimi olarak
istanbul1;1 terketmek fikrin de degildi; yalmz bu vaziyet kar
$1Smda, Araplann miistakbel terakkilerine mani olabilmek
Omidiyle, imparatorluga, IV Oncu as1rda oldugu gibi, garpte
ikinci bir merkezi nokta temin etmek istiyordu. Her ne hal
ise, modern tarih ilmi, Konstan II nin llk nazardaesrarengiz
gibi gorilnen bu garp temayiillinli imparatorun mliteheyyi<;
ve vlizuhsuz tahayyi.ilatl ile degil. fakat o devirde sarkta, ce-
nupta ve !;>imalde beliren siyasi $artlarla izah etmektedir.
0 s1rada italy9.nm vaziyeti hie; de cesaret verici degildi.
istanbula olan mesafenin uzakhgmdan ve !;)ark vaziyetinin
kanstkhgmdan dolay1 imparator un kudretli azmini sezemi-
yecek b1r hale gelmi$ olan Ravenna eksarklan Bizanstan
aynlmak f1krini ac;Ikca iltizam ediyorlard1. Diger taraftan
Lombardlar mem eketin bilylik bir k1smma sahip bulu-
nuyorlardi. imparatorun otoritesi yalmz Roma, Napoli,
Sicilya ve nlifusu Orek olan cenubi italyada tamhyordu.
Eskikitaplarim.com
'280 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Konstan II, lstanbulu terkettikten sonra, At:nadan gec;e-
rek, italyaya gitti. ilk zamanlar Roma, Napoli ve ltalyanm
cenup k1smmda oturdu ve en nihayet Sicilya !;iehirlerinden
Sirakuz'a yer:e$ti. Saltanatmm son be$ senesini. esas proje-
lerini tatbika muvaffak olmaks1zm, italyada Lom-
bardlara kar$1 yapt1g1 seferler muvaf:ak1yetsizlikle netice-
lendi. Sicilya mUtemadi surt:t'e Araplar tarafmdan tehdit
edildi. ll'!lparatora kar$1. bir suikast tertip olundu ve impa-
rator, sefil bir tarzda, Sirakuz hamamlarmdan birinde,
katledildi.
lmparatorun ollimiinden sonra payitaht1n garbe naklinden
vazgec;ildi ve Konstan'm Konstanrin IV istanbulda kald1.
HERAKLiUS SULA.LESiNiN DiNi SiY ASETI.
MONOTELiZM. HERAKLiUS'UN "iTiKA T TESRiHi, ("EKTESiS,)
KONSTAN II NiN "ITiKAT TiMSALi
11

AL TJNCI UMUMI KCNSiL.
Heraklius'un iranhlara kar$1 yapt;g1 seferlerin, imparator-
luga monofist vWlyetlerini (Suriye, filistin, M1s1r) tekrar iade
etmekle hukumetin monofisitlere kar$1 takip siyaseti
bir kere daha guniin meseleleri s1rasma koymu$ oldugunu
gormli$tlik. Avni seferler Heraklius $ark vilayet-
_lerindeki monoflsit piskoposlarla dogmadk sahada birbk1m
mlisamahalarla kilise dahilinde bir birlik teri1in etmek
f.lzere mlizakerala giri$ti. Bu birligin, ancak ortodoks kilise-
sinin tsada iki cevher ve bir operasyon yahut bir enerji
(Evlpywx), yahut bir irade (BD.w:x) mevcut oldugunu tamd1g1
takdirde, kabil olabilecegi tezahur etti. 'felcma ke-
limesinden bu mezhebi ta vsif eden ve tar ihe dahi gec;mi$
olan monotelizm kelimesi i$tikak efP-I :stlr. Heraklius'un
nasbetmi$ oldugu monofisit patrikler tarafmdan tcmsil olunan
Antakya ve iskenderiy'e bir anla$ma akdi ic;in c;all$maga
muvafakat ettiler. istanbul patriki dahi bu birlik
projesinin ku vveden fiile c;1kmas1 ;c;in c;ahsacakh. Fa kat
monotelit doktrinine kar$1 o devirde iskenderiyede ya$1yan
Filistinli bir rahip, Sofronius, muanz bir ce!)he ald1. Yeni
mezhep aleyhinde ileri surdugii deliller derin bir tesir
husule getirdi. Bunlar Heraklius'un uzla$ma politikasm1
Eskikitaplarim.com
HEREKLUiS SULAL!:SiNiN DiNl SiYASETi 281
mahvedecek mahiyette idiler. Umumt konsillerin bir inti-
zama sokamaml$ oldugu btitun bu kavgalar ve dogmatik
meselelerin tehlikesini takdir eden Romadaki Papa Honorius
yalmz bir irade kabul eden doktrinin h1riiJiyanhga uygun
-oldugunu beyan etti. Bu esnada Kudils patrikligi ma-
kamma <;;Ikanlml$ ve bu ylizden daha derin ve da-
ha !?i.lmullil tesiratta bulunmak imkamm elde etmi;; olan
Sofronius istanbul patrigine sinodik bir mektup yazd1 ve
bunda, bu ylik teolojik bir mebaretle, monotelit mezhebinin
kifayetsizligini ispat etli. Buylik dini <;Ikaca-
gmJ onceden goren Heraklius isada iki tabiat ve bir irade
kabul eden "Ektesis, yahut "ltikat Beyannamesi, ni
ne;;retti. Bu ves1kanm hristolojik k1sm1 patrik Sergius tara-
imdan kaleme almmJ$tl. imparator Ektesis'in monofisitlerle
ortodoksl_pr arasmdaki uzla;;ma fikrine bilyilk terakkiler
kaydettirecegini limit ediym-du; fakat timitleri bo;;a <;Jkh. Bir
taraftan yeni papa Ektesis'i tasdik etmedi ve iki irade ve iki
-enerji kabul eden doktrini mtidafaa etmege ugra;;arak mo-
notelizm in raflzi bir doktrin oldugunu ilan etti. Papa-
mn bu hareketi imparatoru hiddetlendirdi ve papahkla olan
mlinasebatm1 son derece gerginle;;tirdi. Diger taraftan "Ekte-
sis, in ne;;ri vaziyet icab1,, Heraklius'un limit . ettigi bliylik
tesi{i gosteremiyeccgi zamana tesadilf etti. imparato-
run es3s gayesi, monofisit olan ;;ark vilayetlerini ortodoks-
luk ile uzla: hrmakh. fakat "Ektesis, in ne;;ir senesi olan 638
-de F1listin ve Mezopotamyanm bizanten k1s1mlan
arhk Bizans imparatorluguna tabi bulunmuyordu; <;;ilnkil
bu memleketler Araplann i;;gali altmda idiler. Yalmz
M1s1r yilayeti elde kalm1;;h; fakat bu vilayetin dahi
sayil1 idi. Monofisit meselesi siyast ehemmiyetini kaybet-
ve Heraklius'un beyannamesi hi<;bir netice vermedi.
Diger taraftan evvelce de ayni tarzda yap1lmi$ alan dini
uz!a;;ma te;;ebbilslerinin, bilhassa her iki tarafm devamli
inad1 ytizilnden, ;;ayam memn:uniyet neticeler vermedigini
ve esas meseleleri hi<;bir zaman halle medar olmad1gmi
hatlrda bulundurmak laz1mdir.
Heraklius'un olilmilnden sonra htikO.met, monotelizme,
bu hareketin siyasi ehemmiyetini kaybetmi$ olmasma rag-
men, sad1k kalmakta israr etti; fakat ayni zamanda papahk
.makamiyle do3tane milnasebetler tesisine <;ah;;h. Araplar tara-
Eskikitaplarim.com
282
' I \
BiZANS iMPARATORLU<"itT TARfHI
fmdan takriben 640 ile 650 arast-nda fethedilmi!;i olan MlSl-
nn ziyamdan sonra imparatorluk monotelit mezhebinde
birtak1m degi;;iklikler yapmag1 teklif etmek suretiyle, Pa-
pa ile ban$mak ic;in miiteaddit te!;iebbiislerde bulundu ve
i!;ite bu maksat ile Konstan II, 648 de "Tip, {T'6rto<;) yahut
"itikat Tipi, ni ne;;retti ve "h1ristiyanhk itikadmda alan ve
katolik ve apostolik kiliseye tabi bulunan biiton tebalan ic;in
bir irade yahut bir operasyon (enerji) yahut iki irade ve iki
operasyon (enerji) iizerinJe miicadele yahut kavga etmegi,.
(75) menetti. Bu "Tip.. yalmz iradenin birlik ve yanut
ikiligine dair miinaka;;alan menetmiY:or, fakat ayni za1)1anda.
bu meseleye dair yazilm1;; yazllarm ve bu meyanda Ayasof-
yamn narteksine as1lml!ii alan "Ektesis, in ortadan kaldinl-
masml emrediyordu. fakat Konstan bu tedbir ile arzu ettigi
sulhii temin edemedi. Grek riihbaniyeti mlimessillerinin
huzuru ile Papa Martin Lateran sinodunda "son derece din-
siz Ektesis, (impiissima Ecthesis) ve "caniyane Tipos, u (sr:ele-
rosus Typus) mahkum etti, ve isimleri bu iki emirname ile
ilgili ;;ahsiyetlerin rahzi olduklanm ilan eyledi (76). Diger
taraftan me$hur teolog "Gi.inah <;;tkartan Maksim, Tipos
ve hatta daha umumi olarak, monotelit mezhebine azim-
kar bir surette . muhalefet etti. imparatorun dini siyasetinin
dogurdugu ho;;nutsuzluk !;jark kilisesinde dahi glinden giine
kuvvetlendi.
Papamn . Lateran konsilindeki hath hareketine k 1 z m 1 ~
alan Konstan II Ravenna eksarkma Martin'i tevkif ediip istan-
bula gondermesini emretti. Eksark bu emri yerine getirdi ve
Martin istanbula geldikte garp vilayetlerinde imparator
aleyhinde bir isyan te;;ebbiislinde bulunmu!;i olmakla itham
edildi. Mtithi;; hakaretlere maruz kald1 ve hapse ahldt. Bir
miiddet sonra, Bizans devrinde menkup ;;ahsiyetlerin mutat
menfas1 alan K1nmm cenup sahilindeki iicra Herson
!;iehrine gonderildi. Bu !?ehre geldikten az sonra oldii.
Herson'dan yazm1;; oldugu mektuplannda Papa o havalideki
fena hayat !;jartlarmdan !;iikayet etmekte ve dostlarmdan yi-
yecek, bilhassa burada "bir musahabe mevzuu alan, fakat
hic;bir kimse tarafmdan gorulmeyen, (77) ekmek gon-
dermelerini istemektedir. fakat maalesef Martin'in mektup-
larmda Herson ;;ehrinin VII nci astrdaki medeniyet seviye-
Eskikitaplarim.com
HERAKLUiS SOLALES'NiN DiNi SiYASETI 283
si ve iktisadi vaziyetine dair enteresan malumat veren
az ktstmlar vard1r.
imparator ve istanbul patriki Martin'in papahk maka-
mmdaki halefleriyle milzakerata devam ettiler ve en niha-
yet Martin'in ikinci halefi Vitalian ile sulh akdettiler. Kilise-
lerin aynhg1 (schisme) sona erdi. Roma ile husule gelen bu
dini sivasi bakimd3n, Bizans imparatorlugu ic;;in
mUhim oldu; c;;Unki.i imparatorun italyadaki mevkiini kuv-
vetlend4rdi.
Monotelizme meshur bir mukavemet gostermi!?
olan "Giinah <;Ikartan Maksim, italya eksarkt tarafmdan
tevkif edildi ve lstanbula gondenldi; muhakeme
edildi, mahkum oldu ve zalimane bir surette sakatlandi.
Menfada, martir olarak oldii.
Monotelizm, siyasi ehemmiyetini kaybetmi!? olmakla be-
raber, hatta .. Tip, tarafmdan formiile edilen yasaktan sonra
dahi, halk ar-asmda nifak sac;;makta devam ediyordu. Bu yiiz-
den, imparator:uk dahilinde dini sulhu tamamiyle yeniden
kurmak istiyen Konstan II nin hale:i Konstantin IV
(6: 8-685). 680 de, lstanbulda bir altmc1 umumi konsil toplad1;.
bu konsil monotelizmi mahkum etti ve lsada, bir !;)ahsi-
yet ic;inde iki miitekamil tabiat ve "insaniyetin selameti
ic;in iki irade ve iki operasyon'un (enerji) tam bir ahenk
ic;inde yanyana mevcut oldugunu, (78) tamd1.
Roma ile sulh tekrar teessiis Altmc1 konsil tara-
fmdan gonderilmi!? olan beyannamede Papa "imamn
saglam kayahgl iizerinde oturan cihan k.lisesi birinci maka-
mmm tefi, olal"ak tavsif ediliyor ve Papanm imparatora goo-
dermis oldugu mesajm dinin hakiki prensiplerini ortaya koy-
dugunu bildiriyordu (79).
i$te bu suretle, Konstantin IV devrinde, Bizans
kat'i olarak, monofisizm ve monotelizm aleyhinde oldugunu
ilan etti. iskendcriye, Kudos ve Antakya patrilderi- bu $e
. hirler Arap fi.ituhatl neticesinde imparatorluktan aynlmts-
lardi- miimessiiler gondermek suretiyle, altmc1 umumi kon-
sile istirak e:tiler. 0 zamanlar lstanbulda yasad1g1 muhtemel'
olan ve niifuz sahas1 yalmz K1l.kya ve izavriyaya (80}
inhisar eden Antakya patriki Makarios konsilde monotelizm
lehinde soz soy led' ve bu yi.izden azil ve af01 oz edildi. Altmc1
konsilin mukarrerau, lstanbulun, Bizans impa1 atorluguna tabi
Eskikitaplarim.com
284 BiZANS iMPARATORLU<1U TARiHi
bulun mtyan vilayetlerle dini uzla!?ma yoluna girmek arzu-
sunda olmad!gmt Surive, Filistin ve Mtstra ispat etti. Roma
ile sulh vilayetlerinin monofisit ve monotelit ahalsinin
tamamiyle terkedilmcsi pahasma satm almabildi: bu hadise
bu vilayetlerdi Arap hakimiyetinin milstakbel kuvvetlenme-
sine <;ok yardrm etmi!?tir. Suriye, Filistin ve Mtstr nihai ola-
rak imparatorluktan aynl mt!?lardt.
Altmcr umumi konsilde Roma ile yap!lan anla$mamn
uzun muddet devam ettigi soylenemez. Daha Konstantin
IV On halefi Justinian II zamanmda Bizans imparatorlugu
ile Roma arasrndaki milnasebat tekrar gerginle!?ti.
ve altmc1 konsillerin ba$1amt$ olduk!an i$i bitirmek arzu-
sunda buluoan Justinian II, 692 senesinde, istanbulda,
Kubbeli Sara.yda, bir sinod topladr. Bu kunsil, toplandtgi ma-
halle izafeten "Trullos (yani kubbe) konsili, (81) yahut evvelki
iki konsilin vazifesini tamamladtgtndan "Qainisexium, adm1
ald1. Konsil ken dine "okumenik,. On vamm verdi. Papa Ser-
gius konsil ukarreratmm altma imza;.;un koymaktan imtina
etti; <;Onku bu kararlar cumartesi glinleri orucun yasak olm-
.asma, papazlann bir kadm almalanna ilah ... izin verilmesi
gibi maddeleri ihtiva eaiyordu. Justinian, Martin'i K1nma
nefyetmi$ olan Konstantin'in misaline tevf,kan, Sergius'un
tevkif edilerek istanbula emr..::tti. Fakat italya
ordlisu Papa'yt imparatorun komiserine kar$1 mUdafaa et1i;
bu komiser, ancak papan:n mlidahalesiyle, hayat1111 kurtara-
bildi (82).
Justinian'm ikinci saltanatJ zamanmda {705 - 711) papa
Konstantin, imparatorun daveti Ozerine, istanbula ge!di. Bu
zat imparatorlugu merkezine cta vet edilen son papa
-<>lmw;;lur.
Justinian Roma piskoposuna kan;>I son derece multefit
davrandr; papamn hal tercumesinin mueilifine gor-e Justinian,
ba$Inda imparator tact old.Jgu halde, papanm bnilnde diz
<;okmu;; ve papanm ayaklanm opmil$tl.ir (83). Justinian
ile papa iki taraf i<;in de memnuniyetbah$ bir anla!;)ma akdine
muvaffak oldular; fa kat .bu hususa dair elimizde sarih hi<;bir
malumat yoktur {84). Alrrian kili3e tarihcisi Hefele papa
Konstantin'nin, mUteakip devirlerde, hi<; $liphesiz papa Jan
VII I in (872- 892) takip etmi;; oldugu mutavass1t yol-
-dan aynlmamak politikasrm giltmli;; old ugun u is pat etmi$tir.
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS SULALESi DEVRiNDE TEMLER TESKiLATI 285
--------
Jan "esas imanm hilafmda olm1yan buttin dini mukarrerah,
iyi adetleri ve Roma kanunlanm kabul ettigini, beyan eyle
(85).
Ha lkm buyOk sevinci arasmd a papa :con stan tin sag ve
salim Rornaya avdet etC Pek fazla ugraml$ olan
Roma imparatorlugunun huc:iutlan dahilinde din1 sulh en
nihayet teessus etrni$ gibi goruntiyordu.
HERAKLIUS SULALESi DEVRiNDE "TEM, LER TININ
VE
Umumiyetle Bi7ans tarihinde "Tern, ler men-
$e'l Heraklius stilalesi devrine "Tern, ler
eger tabir caizse, devrin icabatma uygun olarak,
en bariz h ususiyeti Pyalet valilerin in ask er1 kndretlerinin
arttJn\m.:;:s. ve bunun netices'nde bu valilerin rr:l'dki otoriteler
tizerinde tam bir hegemonya tes.sinden ibaret olan !::>ir te$ki-
lah kasdediyoruz. Bu dcgi$ikligin bir defada ted-
. rici yava$ bir tekamtilneticesinde, hu:;u'r=: g.=lrni$ oldu-
gunu hatlrlamak Etz1md1r. Uzun mi.iddet '' Tema., {H.!J.!X)
grek ke'imesi bir vilayet dahilinde konakhyan bir kvlorduyu
ifade etmi$tir; ancak sonralan, ihtimal VIII ind .s1rda, bu
keiime yalmz asked kuvvetleri degil, fakat a,vm zamanda
hnrJann i5gali altlllda bulunan viH\yeti dahi, Hade etmek ic,;in
ba;;lanmu;;ttr. i;;te bu suretle bu isim imparator-
kl<;ri taksimatwa te$mil edilmege ba;;lanml$tlr.
T-:!mler meselcsine dair ba;;llca mehaz, X as1rda ..
yani cldukra >nuahhar bir devirde, impara:or Konstantin
Porfirogcr:et tarafmdan yaz1lmJ;> alan "Temlere dair, adh eser-
dir. Hu eser aym ?.arr:anda bin;ok defalar Vinci ve VI nc1
cc,grRfi yaz:larma mi.lracaat etmek, bunlardan sathi
olarak istifade etmek veyahut bazan bunlan kopya.
etmek gibi no'(sanlar ihtiva etmektedir. ['nkat astlzade mtiel-
lifin bu tretesi, bize temlerin VII nci astrdaki hak-
kmda ma!Omat vermek!e beraber, bu sistemin husulc geli$i
ile I-Ieraklius ad1 arasmda b :r rab1ta tesis impa--
ra1or Libyall [yani Afrikah] Heraklius saltanahndan itioaren
Roma imparatorlugu klic;;iildti, hem ;;arkta ve hem garpt:i
zedelcndi diyor (86). Bu meseleye dair iki Aran cograf-
yaciSimn ese1lerinde ;;im::!iye kadar tamamiy le izah edilmemi$
Eskikitaplarim.com
286 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
gayet enteresan rnalO.mata tesadOf otunrnakbdtr: bunlardan
birincisi IX uncu asnn ilk mswa ait ibn Hurdatbe, digeri
ise X uncu asrm ya$amt:;; alan Kudama'dtr.
Fakat bunlar dahi tabii olarak, He1 aklius'un rnuasm degil-
lerdir. Tern ba$langt<;larmm tetkik1 i<;in tarihciler,
kronik<;ilerin biribirini tutrn1yan rnOlahazalanna,
justinian II nin papava, altmCI urnumi konsidn tasd ikt i<;in,
gondermi$ oldugu 687 tarihli mesaja rnOracaat etrni$
Jerdir. Bu tezkere daha henOz tern olarak zikrolunrniyan,
fakat latince exercitus (ordu) ad m tastyan (87) asked
mmtakalarm b:r listesini muhtevi bulunmaktadtr. Bu devrin
iarihi rnehazlarmda <<exercitus latin kebmesi yahut
(stratos) grek kelirnesi, ve yahut tazan crtpcheu[La (stratevrna)
.askeri: bir idareye rnalik bir rnmtaka veyahut bir vilayet
i<;in kullamlrnaktadtr.
Ternlerin hakiki rn0be$$iri VI net asrm sonunda yara-
itlrnl$ _alan Ravenna ve Kartaca ( Afrikada ) .. eksa.rkhklan
olmu$tur.
Yukarda gorrni1$ oldugurnuz ve<;hile, Lombardlann italya-
da ve Berberilerin Afril<adaki taarru:zlan bu rnernleketlerin
idaresinde dedn degi$iklikler husu!e getirrni$ti. Merkezi hU-
tkO.met kar$1 daha rni.iessir bir mudafaa sis1erni
yaratmak istemi$ ve bunun i<;in hudut vilayetlerinde bOyUk
.askeri kuvvetler ihtiva eden geni$ arazi birlikleri te$kil etmi$ti.
Diger taraftan, Vlf nci as1rda. Bizans imparatorlugunu $ark
vilayetlerinden rnahrurn .eden ir?n ve bilahare Arap fi.ituhati
Anadolunun vaziyetini ba$tan a$agtya kadar degh;;tirmi:;;ti. 0
.ana kadar bilfi1l esasii hi<;; bir rnOdafaaya IOzum gosterrne
rni$ alan bu rnemleket birdenbire rnOslliman
dddi tehdidine maruz Bu vaziyet kar$Ismda Bizans
hOkO.meti $ark hududunda kat'i almak, askeri: kuv-
vetleri yeniden gruplandirrnak, yeni idari taksirnat vOcude
getirmek ve hizrne1leri o zamanlar irnparatorluk i<;in son
derece mlihirn alan askeri otoritelere tefevvuk bah$etrnek
k::tldi. Arap in$aSI ile ba$g6s
ieren tehlike daha az vahirn degildi: VII nci astrdan itibaren
bu donanma Akdenize hemen tamamiyle hak rn oldu, Ana-
<lolu, Ege adalan ve hat:a i alya ve Sicilya sahillerini tehclit
altmda bulundurdu. irnparatorlugun $irna!i garblsinde Slav-
Jar Baikan yanrnadasmm bUyOk bir ktsmtm i$gal ettiler ve
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS DE\'RiNDE TEMLER TESKiLATI 287
Yunanistan ve Peloponnl:'se girdiler. Aym zamanda
hududunda (VII nci asrm ikinci msfmda) B.ulgar k1ralhg1
ediyordu. Bu hadiselerrn heyeti mecmuas1 impara-
torlugu yepyeni bir vaziyete soktu ve en fazla tehlikede
bulunan vilayetlerde geni$ mmtakalar yaratmak ve bunlan
biiyiik askeri bir kudretin kumandas1 altma vazetmek gibi
tedbirlere mecburiyetini ihdas etti. Bu suretle
imparatorlugun tedrici surette askerile$tigine $ahit olu-
yoruz (88).
Umumiyetle temlerin muayyen bir kanunla te$ekkiil
etmeini$ olduklanm goz onlinde bulundurmam1.z lazim-
dir.Her temin, bazan olduk<;a uzun bir 1arihcesi vard1r. Temle-
rin umumi men$e'i meselesi, ancak her teme dair yap1Iacak
hususi ara$hrmalarla hallolunabilir. Bu noktaya dair Kula-
kovski'nin yaz1lan bliylik bir ehemmiyeti t?aizdirler. Bu
alim Heraklius'un, iranlllara kan,H kazanml$ oldugu zaferden
sonra, oldugu askeri tedbirlerin yeni idari rejimin
ba$langi<; noktas1 oldugu fikrinde:-dir. Bu fikri L. Brehier
dahi mlidafaa Heraklius, Ermenistam yeniden
esnada, hi<; bir sivil memur
binaenaleyh temler sistemi Heraklius'un Ermenistanda
tatbik etmi$ oldugu rejimin diger vilayetlere te$milinden
ba$ka bir $ey degildir (89).
Ermenistan misalini ihtimal Heraklius zamamnda, iran
tehlikesi kar$1Smda, impara tor lugun $arkta, tedrici askerile$-
tirilme safhalanndan biri olarak telakki edebiliriz.
f. I. Uspenski, Heraklius zamanmdaki temler te$kiHHm-
dan bahsederken, o zamanlar Balkan: yanmadasm1 istila
olan Sla vlann Bitinyanm kolonizasyonu ic;in birc;ok
goni.illii gondermek suretiyle Anadoluda temler rejimin-in
husule gelmesine yard1m etmi$ olduklanm beyan etmekte-
dir (90). Tabii Rus aliminin bu noktai nazan kabul olun-
miyabilir. VII nci asrm sonunda, yani Justinian II zamanmda,
80000 Slavm Opsikion temine yerle$tirilmesinden once Ana-
doluya vukubulan kiitle halinde Slav muhaceretine dair hi<;-
bir malumabmtz yoktur (91).
Yakla$ml$ olan tehlikenin online bir sed <;ekmek ic;in
$arkta, VI I nci astrda, dart bliylik askeri mmtaka vi.icu-
de getirilmi$ ve bunlann bilahare. .em adm1 alml$ oldugu-
nu biliyoruz. Bunlar: Anadolunun $imali $arkisinde, Erme-
Eskikitaplarim.com
288 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
nistan hududunda Armenia<;i (Armeniakoi) (92) ve Anatoli-
c;i'ler (Anatolikoi, ;;ark man3sma gelen grek<;-e "&.,l.:o:Y} - ana-
tole, kelimesinden); Anadolunun bii;iin or1a kzsmm1 i!;:gal
eden ve hudutlan $arkta Kilikya, garpte ise Ege denizi sahil-
lerine kadar uzanan bu iki mmtaka imparatorlugu Araplara
kar;;1 himaye edeceklerdi.- Marmara civanr da kain "Allahm
himayesinde bulunan ;;ahane Opsikion,, (grekc;e ''01p!x.tov,;
latince Obsequium) payitahti harici dii;;manlara kar;;1 koruyordu.
Anadolunun cenup sahillerinde ve civar adalarda teessiis
eden "Caravisionorum, deniz temi Bizans1 Arap donai1ma-
. smm taarruzlarma kar;;1 miidafaa etmekle mUkellefti; bu
teme bilahare, ihtimal VIII inci asnda, Cibira'ot (Cibyrrha
eote) ad1 verilmi;;tir. Bu ilk dort temin ;;arkta te;;ekkiilu
miinasebetiyle gayet enteresan bir mesele ortaya
burada Bizans hiikiimdarlanmn almi$ olduklan tedbirlerle
Sasanilerin idaresindeki iran imparatorlugunun, VI nc1 aszrda?
Ka vad ve HUsrev Anu;;irvan zamanmdaki askerile!;ltirilmesi
arasmdaki calibi dikkat benzerlik bahis mevzuudur. iranda.
reformlar sana erdikten sonra, Iran imparatorlugunun biitun
arazisi dahi dort askeri kumandanhga aynlmJ;;h. E. Stein bu
hususta ;;oyle yaz1yor: "Benzerlik okadar tam ve okadar
derindir ki bunu ancak kendini bilen tek bir irade yaratabi-
lirdi, (93). Bu neticeyi, Heraklius'un Kavad ve HUsrev'in
reformlanm tetkik etmi;; ve ihtimal iran ar;;ivinden <;Ikmi!,?
vesikalar:t gozden ge<;irmi;; oldugunu beyan eden baz1
m.ehazlardan <;Ikarabiliyoruz (94). ''DU;;mandan bir ;;eyler
ogrenmegi hakiki devlet adamlan her zaman arzu et-
mi$lerdir, (95).
Balkan. yanmadasmda, Bulgar ve Sla vlara kan;a, Trakya
mmtakasi" te!;ikil-olundu. Daha sonra, ihhmal VII nci as m
sonun_da, Hellas yahut "Heladi<;i'lerin (Helladikoi) askeri
mmtakas1 yarahld1; bu tedbir Slavlarm Yunanistam istilalan-
na kar$1 ahnmi;;h; diger taraftan Sicilya mmtakas1 aym de-
virde Akdenizin garp k1smm1 tehdit olan
Araplarm bahri tecaviizlerine kar;;1 yarahlmi!;lhr. Ummiyetle
(istisnalar pek enderdir) bu mmtakalar- temler- strateg'ler
tarafmdan (strategoi) idare olunuyordu .. Cibiraiot (Cibyrrha-
eote) teminin ;;efi "drungarius,, (vis amiral) ad1m ve Opsikion
valisi "comes, iin van1n1 ald1.
Eskikitaplarim.com
711 717 ANARSISI 280
VII nci as1rda. Iran tehlikesinin vahameti
Heraklius imparatorlugu askerile!;ltirme koyuldu. Fakat
elimizdeki malO.mata gore, yalmz Ermenistam yeniden
te!;lkilatlandJrmaga muvaffak olabildi. iranhlara kar!;li kazam-
lan parlak zaferden ve Suriye, Filistin ve Misirm geri alm
masmdan sonra bu vilayetlerin acilen yeniden te!;lkilatlandi
nlmas1 imparatorluk ic;in milbrem bir ihtiyac; halini almi!;ltl.
Fakat Heraklius bu i!;li bal?armaga vakit bulamad1; c;ilnku az
bir milddet sonra Araplar buti1n bu vilayetleri fethettiler.
iran tehlikesi or1adan fakat onun yerine daha
vahim ve daha korkunc bir tehlike, yani Ari!P tehlikesi
kaim olmul?tu: i!;lte bu sebepten Heraklius'un halefleri bu
imparator tarafmdan c;izilmi!;l olan yollardan gittiler ve Arap
tehlikesine. kar!;lt yukanda zikrolunan ve daha o zamanlar
henuz tern adm1 ta!;limiyan askeri mmtakalar1 yarathlar.
Aym zamanda imparatorlugun Slav ve Bulgar
tehlikesi VII nci as1rda, Heraklius'un haleflerini, bu mildafaa
ve himaye metodlarmi Balkan yarimadasi ve Yunanistana
etmege icbar etti.
Yukanda zikrolunan iki bUyilk askert te!;lekkiil ve iki
eksarkhkta sivil otoriteler mevkilerini hemen askert valilere
terketmediler. Bu mmtakalarm ekserisinde, miilki idare ve
m iilki vilayetler ( epark'hklar) yeni rejimde dahi, mevcut ol-
mak a devam ettiler. Fakat di$ tehlikelere kar!;ll koyabil-
mek ic;in tam salahiyetle- tec;hiz edilmi!;l olan askeri otoriteler
mUlki idarede gunden gUne artan bir nUfuza malik ol-
dular. E. Stein'in i!;laret ettigi gibi Heraklius'un ekmi!;loldugu
tohum., bilahare, harikU.lade bir surette inki!;laf etmi!;ltir
(96).
711-717
justinian II den sonra tesadiifi olarak tahti i!;lgal
olan iic; .imparator, Vardan yahut Filippik4s, Anastas II ve
Teodos III. k1sa bir zaman zarfmda devrildiler. Butun impa-
ratorlukta anar!;lt ve isyan hfrkiimferma oldu. Vardan, mono-
telizmi himaye etmekle, Roma ile milnasebab kesti. Fakat
Anastas papa ile yeniden sulh tesisine muvaffak oldu. Dt!;l
siyasette imparatorluk bilhassa bedbaht oldu. Bulgarlar ken-
dilerine kar!;li dostluk izhar etmi!;l olan Justinian'm katlinin
Blzans imparatorhtiru Tarihl 10
Eskikitaplarim.com
290 BiZANS IMPARATORLU<'l:U TARIHI
intikammr almak ilzere, cenuba dogru yilrlidiiler ve istan-
bula kadar geldiler. Araplar dahi, daimi surette karadan
Anadoluda ve denizden Ege ve Marmarada ilerliyerek payr-
tahh tehdit ettiler. imparatorluk, 610 ihtilaline tekaddiirri
etmis olan devreye benzeyen en nazik dev' rlerden birini
gec;iriyordu ve bir kere daha ahval imparatorlugu kat'i bir
harabiden kurtarabilecek mahir ve kuvvetli bir insana
llizum hissettiriyordu. Bu kabil bir insan Anatolik'lerin stra-
tegi olan ve bin;ok taraftara ::nalik bulunan Leon'un !;iah-
smda bulundu . . Yakla$mrs olan tehlike kar!;jrsmda bliylik
aczini anlamr!;j. olan zayrf Teodos I II imparatorluk makamm
dan c;ekildi ve Leon 717 de mutantan bir surette istanbula
girdi ve patrik tarafmdan Ayasofyada tetvic; olundu. Leon
Teodos II I Un hayatma krymadr. i!;ite bu suretle kendine,
tern te:;;kilah dahtlinde, geni!? selahiyetler verilmi!;i alan askeri
valilerden biri imparatorluk makamma c;rkryordu.
HERAKLiUS SOLALESi ZAMANiNDA
EDEBiY AT, MAARiF VE SAN AT
Edebiyat ve sanat sahalarmda 610 dan 717 ye kadar
uzanan devir .blitiin Bizans tarihinin en karanhk devridir.
Bundan evvelki asrm $ayam dikk13,t sonra insan
dimagmm yarahcr kudreti tamamiyle zail almu!;j gibi gorilnil-
yor. Bu devrin krsrrhgmm ba!;?hCa seb.ebini biltlin
arazisini haricit. dli!;imana .kan.;r . . miidafaa etmek O.zere teksif
etmek . mecburiyetinde kalm.I$- olan bir imparatarlugun
siyasi l;lurumunda arqmak lazrmdrr. Medeniyet bakrmmdan
en ileri gitmis ve fikir sahasmda en velut olmus alan Suriye,
Filistin, Mrsrr ve Simali Afrika sark evvela
iran!Ilar, bilahare Araplar , tarafm.da-n fethi, Anadolu, Akdeniz
adalan ve hatta istanbulun Arap tehlikesine, Balkan yar.m-
adasmm ise Avar-Sla v telllikesine maruz bulunmasr .... i$te
biltiln bu sebeplerin heyeti mecmuas1 entellektliel ve artistik
inki:;;afr tamainiyle sekteye ugrath ve bu gayn milsaft sartlar
yalmz aynlmrs olan vilayetlere degil, fakat
imparatarlugun elinde kalmrs olanlara dahi $amil oldu.
Blitiin bu devre zarhnda. Bizans imparatarlugunda bir
tek tarihci Heraklius'un zamam saltanatmda
yasami!? alan Ayasofya_ diy_akoslanndan Pisidyah [ Anadolu
Eskikitaplarim.com
HERAKLIUS S0LAL!:si tAMANINDA MAARiF VE SANAT 291
eyaleti] J orj ahenktar ve kusursuz misralarla: bu imparato-
run iranhlar ve Avarlara yapmi$ oldugu askeri sefer-
leri tasvir etti. Bu zat i.i. tarihi eser birakmi$tir: 1 imparator
Heraktius'un iranltlar"a kar$l seferleri; 2 AvaYlarzn istanbula kilr$l
626 senesin.de yaptzklarz taarruz ve bunlarzn "Mergemin miidahalesi
sagesinde magliibiyeti. 3 Herakliad ( Heraklias) yahut Heraklius ii;in
bu imparatorun iranhlara kar$1 kazanmi!;) oldugu nihai zafer
vesilesiyle yazilmi$ olan bir medhiye. - Polemik, elejiak
ve teolijik mahiyette olan diger eserler arasmda bir nevi
didaktik, felsefi ve teolojik $iir olan ve hilkati alemden bah:
seden ve muas1r hadiselere dahi i$aret eyleyen"Heksaemeron,u
(.Alti gUn) kaydedebiliriz. H1ristiyan kendisi
ile en fazla iirisiyet peyda etmi$ olduklan bir mevzua malilt
bul.upan b1J :- eser Bizans -imparatorlugl:l hudutlan GI$mda
dahi etti. .Mesela .''Hekspemeron, un. XIV ilnGii .
<;1kan bir . Slav- Rus tercumesini . biliyoruz .. Pisidy-ah Jorj'un
edebi kabili_yeti tak9.ir . eqiln;l-i$ ve hatta
XI- inci as1rda
1
me$qur .Bizaps miiverrih ve filospfu
Psellos .$U meseleyi ortaya atwak mecb_ur:iyetinde kalmi$hr:
".Evripides Pisidyah Jorj'dan acaba hang-isi da:ha j yi _ $iir
yazml$hr ?, fep Jorj'u Bizansm en .- iyi pr_ofan $airi
olarak et_mek tedir (97).
Kronikciler aras1pda Antakyah Jari ve ''Kr6nikori Paskale,;
(yani . .PaskaJye krorrikiYnin anonim .inuelliftnr zikretmeliyiz.
Hareklius' 'devrinde ya.!;iami$ olmas1 :muhtemel olari .Aritakyali
Jan, Adem ile ba$hyan ve imparator Fokas'in olhmu
eren (61 0) bir cihan kroniki yazd1. Bu eser yalmz parc;a
halinde bize kadar gelmi$tir; bundari dolay1 bu eserin miiel:
=lifi hakkmda bi.i.yi.i.k miinaka$alar .: yapilml$tir: Hatta bu
miiellifin Antakyah alan Jan Malalas oldugu iddia ed.ili
mi$tir. Bize kadar gelmi$ olan pan;alardan istidlal oiumibil-
digine gore Antakyah Jan'm esei:-ini Malalas'm eserinin .
kindeadde.tmek Iaz1md1r; <;i.i.nkii bu zat cihan tarihini bir An-
takyahlun mahdut noktai nazarma gore tetkik etrriemek
tedir; <;ok daha geni$- tarihi goril$e maliktir. Aym
da birinci derecede mehazlardan daha mahirane bir tarzda.
istifade etmektedir.- Vine . HerakHus devrinde mec;hul "bir
papas Ademden M. s. 629 senesine kadar .geleh vakayiin
sadece bir tezekkiiriinden ibaret olan, :fakat aym zamanda
olduk<;a enteresan tariht rniilahaza=lar :ihtiva eden Kronikoii
Eskikitaplarim.com
292 BIZANS IMPARATORLUC'iU TARIHI
Paskale'yi (Paskalya kroniki) telif etmistir. Bu orijinalitesiz
eserin ehemmiyeti kronik ic;in alan me-
hazlarm tesbitinde ve muellifle muas1r alan hadisatm derin
bir surette tetkikindedir.
Teolaji sahasmda monatelit kavgas1, bir zamanlar mono-
fisH ka vgas1 gibi, birc;ok eserlerin artaya <;Ikmaltma sebep oldu;
fakat bunlar, manafisit yaztlan gibi, VII nci as1r konsilleri
tarafmdan mahkum ve bun dan dolay1 si.iratle .arta,dan
alduklanndan kadar
bu sebepten bu eserler hakkmda bunlardan, red maksadiyle,
baz1 parc;alar ihtiva eden altmc1 umumi konsil
vesikalan ve "Gunah <;1kartan Maksim,,in eserleri sayesinde
bir hliklim verebiliyoruz.
Ounah <;1knrtan Maksim Bizansm en $ayallt dikkat teolog
larmdan biridir. Heraklius ve Konstantin II nin muastn olan
Maksim monotelit mi.icadelesinde ortodokslugun en hararetli
mlldafii olarak ortaya <;1ktl. Maksim, kanaatleri yiiziinden
hapse -ahldt ve birc;ok sonra Kafkasyada, uz'ak
Lazik vilayetine silrgttne gonderildi ve burada oliinceye
kadar kald1. Kalem rnukaddes yaz1laru1 $erhi,
riyazet, mistisizm ve dini ayinler sahasmda telif etmi$ oldugu
eserlerde ,u;c; kilise babasmm- Buytik .Manas, Nazi-
anz'h Gregor ve Nissa'lt Gregor- ve aym zamandd "Area-
pagit,, (Psevdo- Areopagit) lakftbJnt Denis'in mistik
telakkilerinin tesiri a-Itmda bulunmaktadtr.Maksim'in yaz1lar1
Bizans mistisizminin bilhassa muhim
tur. Maksim'i tetkik alan zamamrmz alimlerinden
biri yaz1yar: ''Areapagit Denis'in kuru ve spekU..
Iatif mistisizmini riyazetin canh a-hlak meselelcri ile
olan M.agfu:r Maksim Bi?ansta, muahhar
ehli zqhdlin eserlerinde .kendini tekrar gostermis olan
sizmin canh bir tipini yaratml$hr. Binaenaleyh Bizans mis-
tisizminin, kelimenin tam manasiyle, hakiki yarahc1si alarak
telakki olunabilir,, (98). Maalesef Maksim tetakkilerinin
sistematik bir tarifini terketmemistir ve biz bunlan rniitead-
ctit eserlerinin muhtelif yerlerinden araytp buJmak metbu
riyetindeyiz. Maksim teoJojik ve mistik yaztlardan maada
bir tak1m enteresan mektuplar dahi telif
Maksim'in yaztlarmm tesiri ve ehemmiyeti mlinha-
str kalmad1; fakat garpte dahi taammiim etti. Bu tesirlerin
Eskikitaplarim.com
HERAKLiUS SOLALESi DEVRiNDE EDEBIYAT, MAARiF VI! SANAT 203
bir aksi sedasm1 me$hur IX uncu a!iilr garp miltefekkiri Jan
Skot Erigin'in (Johannes Skotus Eriugena) eserlerinde bulmak
kabildir. Aym zamanda Areopagit Denis'in eserlerine kar$1
biiyiik bir alaka gostermi$ olan bu zat, bilahare, Denis'in
gayet karanhk fikirlerini, bunlann harikiilade bir surette
.Maksim tarafmdan izah edilmi$ olmalan sayesinde, kavra-
yabildigini beyan etmi$ ve Maksim'i "ilahi filosof,, ''alimi
kill,, "Ustatlarm en biiyiigii" ilah. .. gibi tabirlerle tavsif
eylemi$tir. Maksim'in Teolog Gregor'a dair yazmi$ oldugu
bir eseri Erigen latinceye tercilme etmi$tir (99). Maksim'in
kendinden daha gene; bir muas1n, . Sinah (yani Tur Sinah)
Anastas milnaka$a .ve tefsir sahalarmda, Maksim
tarzmda, fakat Maksim'i.n kabma vai-maks1zm, birtak1m
eserler yazmi$tlr.
Hagiografya sahasmda Kudils patriki Sofronius'u zikre-
debi.liriz; mukaddes $ehrin Araplar tarafmdan muhasarasma
$ahit olan bu zat M1s1rm iki milli azizi olan Kirus ve Johan-
nes'in martir ve kerametleri hakkmda uzun b.ir risale ya.z-
mi$tlr. Sofronius'un eseri cografya, tarih, orf ve adetlere dair
bir hayh malumat ihtiva etmektedir. Aym VII nci as1rda
ya$aml$ olan K1bnsm Neapolis $ehri piskoposu Leontius'un
eserleri daha enteresand1r. Bu zat milteaddit ".hal tercume-
leri, nin muellifidir; bunlar arasmda VII nci as1rda isken-
deriye patriki olan Magfur (yahut Rahim) johannes'in hayab
o devrin ic;timai ve iktisadi hayah ic;in hususi bir ehemmi-
yete maliktir. Neapolis'li Leontius Azizlerin hal terciimelerini
halk kiltleleri ic;in yazmi$ oldugundan dolay1 hagiograflarm
biiyiik bir k1smmdan aynlmaktad1r: bu sebepten Iisam konu-
$Ulan avam lisanmm kuvvetli bir tesiri altmdad1r (100).
Dini ilahiler sahasmda VII inci as1r Giritli Andreas tara-
fmdan temsil olunmaktad1r. $amda dogmu$ olan Andreas
hayatmm bilyilk bi'r kismmi, Arap fiituhahndan sonra, Suri-
ye ve Filistinde gec;irmi$tir. Bilahare Girit piskoposu
tur. milellifi olarak Andreas bugiln dahi ortodoks kili-
sesinde, bUyuk perhizde, iki defa okunan bilyilk ilahisi, ya.-
ni "Kanan, u ile tamlmaktad1r. Bu ilahinin baz1 kisimlan
Romanus Melodus'un tesirini gostermektedir. ilahi Ademin
sukutundan ve Kurtancmm sozleri ve ef'alinden ba{>lamak
suretiyle Ahd1 Atikin ba$hca hadiselerini zikretmektedir.
Eskikitaplarim.com
Hera.l;dius sO.lalesi devrindeki karanhk imtihan seneleti-
Din e.debi: faaliyetinin bu ktsa taslag1 bu devirde
9lan adedleri mahdut Bizans mO.elliflerinden ekserisin'in,
men mO.slo.man fatihlerin tahakkO.mO. altma olan
vilayetlerinden etmi$ olduklanm gqstermektedir. .
. Hera,klius so.Ialesinin harici hadiseleri. naza.n itibare ah-
nacak olursa bu devreye ait hic;bir sanat abidesinin rnahftiz
kalrnarpi$ olmasma taaccO.p edilmez. Bununla beraber bize
gelmi$ olan birkac; eser Bizansta BO.yO.k Justinian'tn
altm devrinde olan sanat temellerinin ne kadar sag-
lam oldukJanm. gayet vazih olarak gostermektedir.
VI mci.asrm ikinci msfmdan itibaren Biz'ans sanahmn
imparatorluk dahilinde hafif bir ziya. sac;masma ragmen bu
sanatm tes.iri kendini imparatorluk dt$mda ga:
yet a<;Ik bir surette gostermektedir. Tarihleri bilinen bir-
takmt Errri eni kiliseleri Bizans tesirinin pal"lak nllmuneleridir.
Bu ktliseler arasmqa 6-11 ile 628 seneleri arasmda restore
olan Ec;miazin (Er;miyadzin) katedralini veyabut Anideki
kale kilisesini (62.2) ilah ... kaydedebiliriz. 687 - 690 da in$a
edilmi$ olan Kudusteki Orner camii tam manasile bir Bizans
ese.ridir. Romada kain Santa Maria Antiqua kilisesinin baz1
freskleri VII .inci veyahut VIII inci asrm
tirler (1 01).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFYA
eserler i;in fasil I e bakm1z.
M0NFERiT SALTANATLAltA DAiR MONOGRAFiLER:
Drapeyron (L.), L'Empereur et l'Empire "byzan-
tin 'au VIII e siecle {Paris, 1869). -"
Laskin (G.), Heraklius. VllnCi asrm ilk msfmda Bizans
Devleti (Harkof, 1889). yeni mehazlar. Rusca.
EuxyyeJ.8Yjt; (T.), 6 toO (Odessa,
1903). - .K1sa ve toplama bir eser .
. Pr1nce (A.), L'lmperatore Eraclio (Firet:tze, 1905). En iyi
monografi.
. Kestner (T.), De imperio Constantini Ill, 641-668 (Leip-
zig,-. 1907). - K1sa ve dogru bir disertasyon.
Diehl (Ch.), L'Empereur au nez Revue de Paris,
1. janv. 1923. - Aym miiellifin Choses et gens de
(Paris, 1926) adh eserinde (sah. 173-211) tekrar basiimietJr.
ARAP VE iSLAM T ARiHi:
Well (G.), Oeschichte der Chalifen (Mannheiin, 1846).
Cild I. - Faideli.
Mliller :(A.), Der Islam Morgen- und Abendland (Berlin,
1885). Cild 111.
. .Krymskl (A.)' tarihi ( Moskova,
1903 -1904).- Rusca.
Goldzlher (L.), Die Religfon des {Die Kultur der
Oegenwart. ... von P. Hinneberg, Die Religion des Orients
(1913), Ill, 1. 2 inci tabl)
Gold.ziher (L.). iiber . den Islam (Heidelberg,
1910).
Eskikitaplarim.com
296 BIZANS iMPARATORLUGU TARiHI
Caetani (L.), (principe di Teano}, Annali dell'Islam ( Mi-
lano, 1905 -1926), Cild I- X (ne$re.dilmektedir). - ilk halifeler
devrindeki Bizans- Arap milnasebatmm tetkiki i<;;in gayet
milhim pilblikasyon.
Caetani (L.), Studi di storia orientale (Milano, 1911-1914).
Cild I ve II I. - islamiyetin tarihi ic;in m ilhim.
Mednikov (N.), Arapla.rm fethinden Ha<;;hlara kadar Filis-
tin; Arap mehazlanna . gore (Sen Petersburg, 1897 -1902).
Cild I- IV.- A rap mehazlarmdan birtaktm not ve monografi-
lerle yaptlmt!;.) rusca tercilmesi.
Becker (C.), Vom Werden und Wesen der islamischen
Welt (Leipzing, 1924), Cild I.
Tt:MLERiN T ARiHiNE DAiR :
Diehl (Ch.), L'Origine du regime des themes dans !'Em-
pire byzactin. (Etudes Byzantines (Paris, 1905 ), sah.
276- 292.). - Bu tetkikin birinci tab1 E1udes d'histoire du
moyen age, dediees a G. Monod (1896) da
Gelzer (H.), Die Genesis de byzantinischen Themenver-
fassung (Leipzig, 1890).
Uspenski (F. 1.), Bizans imparatorlugunun askeri te$kilah
(izvestia ruskago arkeologiceskago Instituta ve Konstanti-
nopola, Cild VI (1900)- Rusca.
Brooks (E. W.), Arabic Lists of the Byzantine Themes.
(Journal of Hellenic Studies XXL,l901. s. 67-77).
Uspenski (C. N.), Temlerin Aym milellifin Bizans
tarihi hi1Hisast . adh eserinde (Moskova. 1917, s. 144 -152)
inti$ar etmi!;,)tir. - Rusca.
Kulakovski (j.), Bizans tarihi (19l5), II I, s. 387-431. -
Rusca.
Steiu (E.). Zur Entstehung der Themenv'erfassung. Stu-
dien zur Geschichte des byzantinischen Reiches vornehmlich
unter den Kaisern justinus II und Tiberius Constantinus
(Stuttgart, 1919), s. 117-140.
Stein (E.), Ein Kapitel vom persischen und vom byzantini-
sch.en Staate ( Byzantinisch- neugriechische Jahrbiicher
1,1920, bilhassa s. 70- 82 ).
Eskikitaplarim.com
FASIL V
iKONOKLAST DEVRi
1- iZA VRiY A Y AHUT SURiYE SOLALESi DEVRi
(717- 802)
iZAVRiY A Y AHUT SURiYE SOLALESI
Pek yakm bir zamana kadar yeni sillalenin milessisi
Leon III e (717-741) izavriyah bir vas1f ve bir isim veriliyor
ve ahfadma umumiyetle izavriya sillalesi deniliyordu. fakat
XIX uncu as1r sonunda Leon III On tzavriyah olmay1p
Suriyeli oldugu f_ikri ortaya ahlmi;>hr (l). Bu nazariye
bugi.in bir milverrih tarafmdan kabul olunmaktadtr (2).
Bu noktadaki $U hadiseden ne;;'et etmektedir:
bir taraftan Leon'un mer);>e'ine dair ba;;llca mehaz olan IX
uncu as1r ba;;langiCI kronikc;isi Teofanes ;;oyle yazmaktadir:
"izavriyah Leon anastl Oermanikeli ve hakikatte izavriyall
idi, (3). Diger taraftan papanm kiltilphanecisi Anastas
tarafmdan aym asrin (IX uncu as1r) ikinci msfmda tercilme
edilmi;; olan Teofanes'in latince versiyonu izayriyadan
bahsetmeyilp Leonun Germanike'den ne;;'et ettigini ve ana-
Sil Suriyeli (genere Syrus) oldugunu beyan etmektedir (4):
Stefan'm Hayatz>mda dahi Leon'un anas1l Suriyeli
(6 aupo YEV"IJ<;) oldugu yazilldir (5). Germanike Suriyenin
;;imal hududunda, Kilikyanm ;;arkmda idi. Bir arap mehaz1
Leon'u Mara;;m (yani Oermanike'nin) bir h1ristiyan vatan-
da;;u olarak gostermekte ve bu her iki dili, yani
arapca ve rumcay1 fasih ve dogru olarak konu;;tugnuu
bildirmektedir (6). Zanmm1za gore Teofanes'in bir Suriye
;;ehri olan Oermanike'yi izavriya vilayetindeki Oermani-
kopolis ile kan;;hrmt;; oldugunu farzetmege liizum yok-
tur (7). Leon'un men;;e' ba 1mmdan Suriyeli olmas1 pek muh-
temeldil;; bununla beraber baz1 alimler, mesela J.- A. Kula-
kovski. bu nazariyeyi yanh$ olarak telakki etmektedirler (8).
Eskikitaplarim.com
298 BiZANS iMPARATORLUCU TARiHi
Leon III tin og1u Konstantin V Kopronim (741-775), ilk
evvela, Hazar hammn k1z1 . iren ile evlendi ve bu kadmdan
bir oglu oldu (Leon IV); kendisine alelekser Hazar lakab1
verilen bu Leon 775 den 780 e kadar saltanat siirdii. Leon
iren nammda Atinah gem; bir grek k1z1 ile evlendi. Bu ka-
dm, kocasimn oliimiinden sonra, oglu Konstantin VI daha
hentiz sinni rti$te vas1l olmadan imparator ilan edilmi$ ol-
dugundan, (780-797), bilfiil imparatorluga hakim oldu. Gene;
imparator, yalmz saltanat stirebilecek bir c;aga geldikte,
ogul ile haris ana arasmda, kudret yiiziinden, ilitilaf <;1kh.
iren galip geldi; oglunu tahttan indirdi ve gozlerini <;1kartt1.
Bundan sonra tek ba$ma en yuksek makam1 i!i)gal etti
(797- 802). iren'in i.smi ortaya muhim bir mesele atmaktadlr:
Bizans -imparatorlugunda kadmlar tahta <;1k1p en yuksek
kudreti haiz olabilirler mi idi, yahut ba!i)ka bir ifade ile, im-
paratorluk dahilinde tam manasiyle saltanat siirebilirler mi
idi? imparatorlugun kurult,J !i)undan beri imparatorlarm kan-
lan Avgusta iinvamm ta$lyor ve ogullan-kiic;iik ya$ta bulun-
duklari bunlar namma. imparatorluk makammm
icabettirdigi vazifeleri ifa ediyorlard1. V inci as1rda, yukanda
gormii$ oldugumuz vec;hile, Teodos'un k1zkarde$i Pulkeria,
b_u im.paratorun saba veti zarrianmda, naiblik vazifesini gor-
!llii!iJtilr. Diger taraftan bir kadm mtistesna bir mevkie sahip
oldu ve- siyasi i!i)ler .iizerinde son derece miieesir oldu: bu
kadm Btiytik justinian'm kans1 Teodora idi. Fakat bunlar bir
karde$ yahut bir ogul namma icra edilen kadmlar saltanatma
ait misallerdir ve Teodora'nm siyasi niifuzu tamamiy.Ie koca-
smm hiisnii niyetine bagh kalml!?br.- En yiiksek kudretin
bah!i)ettigi mutlak bir otorite ile Bizansta s.altanat siirmii$ alan
ilk kad.m bed baht anas1 lren oldu. Bu impara:
toric;e tam manasiyle mutlak amir oldu. Bizans hayatmda bu
hadise, imparat::>rlugun. as1rdide an'aneleriyle tam bir tezat
te$kil- eden .yepyeni bir $eydi. Bu husu$ta resrrii vesikalar ve
emirnamelerde irmJ.n imparatoric;e olarak tavsif edilmeytip
ciren, sad1k imparator olarak tesmiye edilmi!i) oldu-
gunu kaydetmek enteresand1r (9). 0 devrin telft-kkisine gore
yalmz bir. imparator, yani bir erkek. resmen kanun vazn
olabilirdi: i$te bu ir:en'in bir imparator oldugunu
farzetruek :mecburiyeti has1l olmu$tur.- En yuksek mtilkl
biri, yani _ Nikefor . tarafmdan haz1rlanm1!i) ve
Eskikitaplarim.com
IMPARATORLUGUN ARAPLAR, BULGARLAR VE SI.AVLARA HATTI HAREKETi 299
idare edilmi$ alan 802 ihtilali iren'in devrilmesiyle
lendi; imparatori<;e bir- milddet sonra menfada oldil. Nikefor
tahta <;1ktl ve bu iren'in hal'ile, izavriya yahut Suriye
sillalesi sana erdi. 717 ile 802 seneleri arasmda Bizans im-
paratorlugu .. l?a:rk men!,>e'l-i bir sillale tarafmdan idare edildi;
Anadolulu ve yahut $imali Suriyeli alan bu sillale, Konstan-
tin V in evlenmesinden _dolay1, liazar kam ile kan$ml!,>tlr.
iMPARATORLUGUN ARAPLAR,BULGARLAR VE SLAVLARA
HATTI HAREKETi
Leon II I tahta <;1ktlg1 esnada imparatorluk, tarihinin en
nazik devirierinden birini ya!,>Iyordu. imparator ile bil-
hassa justinian II nin ilk hal'indan sonra tecavilzkar bir tav1r
-takmmi$ olan Bizans aristokrasisi mum'essilleri arasmdaki
milcadele yilzilnden husule gelmi!,> olan milthi!,> dahili anar-
$iye $arkta, payitahta yakla$an Arap tehlikesi inzimam edi-
yordu. Vaziyet VII nci as1rda Konstantin IV devrindeki vazi-
yete benziyordu; hatta baz1 cihetlerden bundanda daha nazik
gorilnilyordu. Leon II I lin iki selefi zamaninda Araplanri
kara kuvvetleri biltiln Anadoluyu !,>arktan garbe kadar kat-
etmi$lerdi; bunlar Ege denizi sahilleri civarmda bulunan
s ard (Salihli) ve Pergamon .. (Bergarpa} $ehirlerini i$gal ediyor-
lardi. Arap ordularmm k1ymetli' bir kumandan olan
Mesleme (Maslemah) buh,muyordu. Leon'un istanbuh gir.i$in-
den yalmz birka<; ay sonra, 717 de, Bergamadan - hareket
eden Araplar, $imal istikametinde ilerlediler ve <;anakkale
Bogazmda kain Abidos'a ula$hlar, Rumeli sahiline ge<;tiler
ve az -bir- milddet sonra kendilerini payitaht surlan oniln-
de buldular. Aym zamanda, Bizans kroniklerine gore (10),
muhtelif tipte 1800 gemiden ibaret bilyilk . bir Arap dqnan-
masi <;anakkaleden ve Marmara'dan ge<;iyor. istanbulu
denizden ku!,>atlyordu. Bunu tam bir . muhasara takip etti.
Fakat Leon, payitahtl muhasaraya milkemmelen haz1rlamak
suretiyle parlak askeri kabiliyetini ispat etti. Bir kerre daha
maharetle kullamlan Grejuva . ate$i Arap donanma-
smda pek. bilyilk hasar tevlit etti. Diger taraftan a<;hk ve
717-718 kl$Inm son derece .$iddetli olu$U milslilman ordu-
sunun hezimetini ta - -Leon III e bir anla$ma ile
bagh bulunatl, fakat kendi memleketlerini mildafaa
Eskikitaplarim.com
300 BiRANS iMPARATORLU()U TARIHI
t<;tn harbeden Bulgarlar dahi Araplara kar!;H, Tr!ikyada, mli-
cadele ettiler ve bunlan agtr zayiata ugrattllar. Muhasaranm
ba!;ilangtcmdan bir seneden raz fazla bir mtiddet sonra,
Araplar payitahttan uzakla$hlar. istanbul bu suretle Leon
III ilJ;J. kabiliyet ve azmi sayesinde, kurtulmu!;i oldu. lstitrat
olarak Halici gemilerine kaptyan zincirin ilk defa
olarak bu muhasara milnasebetiyle zikredilmi!;i oldugunu
kaydedebiliriz.
Tarih mtislUmanlann Istanbul onilnde
bu muvaffaktyetsizlige gayet bilyilk bir ehemmiyet atfetmek-
tedir. Muvaffaktyetle tetevvil<; eden mukavemeti sayesinde,
Leon III Bizans imparatorlugunu kurtardl. lngiliz tarihcisi
Bury istanbulun ch1ristiyan Avrupamn caddesi
yazmakta ve 718 senesini okumetJik bir tarih olarak ta vsif
etmektedir. - Yunan tarihcisi Lambros bu hadiseleri eski Yu-
nanistanm iran harpleri ile mukayese etmekte ve Leon'a
Ortazamanlar hellenizminin Miltiades'i adtm vermektedir
(11). Konstantin IV Araplan istanbul surlan onilnde dur-
durmus, Leon III ise bunlan kati olarak tardetmi!;iti. Bu vak'a
Allahm himayesinde bulunan bu sehre Araplarm
yapmt!;i olduklan son taarruz oldu. Mesele bu baktmdan te-
lakki edildikte Leon III tin zaferi fevkelade bir bilyilklilk
iktisap eder.
Araplann lstanbula kar!;ii yapmt!;i olduklan sefer ve Mes-
leme adt islamiyetin muahhar efsane an'anesinde derin bir
damga httakmi!;ihr. Mesleme adt, bu kumandanm an'aneye
gore fstanbulda oldugu bir carnie dahi bag-
hdtr (12).
Bununla beraber bu devir ilk hilafet tarihinin en parlak
devirlerinden biridir. Bizans imparatorlugunda htikfrmsilren
anar!;iinin muastn alan kudretli halife Velid I (705 -: 715),
oldugu in!;ia faaliyetinde, Bizans imparator)an
iJ.e. rekabet edebilmistir. Samda bir cami bina edildi; bu
cami Ayasofyanm htristiyan aleminin oldugu gibi, islam
aleminin uzun mtiddet en gilzel yaptst olarak kald1. Mu-
hammedin Medinedeki kabri, isanm KudUsteki mukaddes
mezan gibi, bir bina ile ortutdu. Su noktay1 kaydet-
melidir ki bu binalar milsltimanlar nezdinde yalmz Mu-
hammede ait efsanelerle degil, fakat isay1 alakadar eden
efsanelerle dahi islam an'anesi isanm
Eskikitaplarim.com
IMPARATORLUdUN ARAPLAR, BULOARLAR VE SLAVLARA KARSl HATTl HAREKETi 301
tekrar dtinyaya geli$inde sesini $am minarelerinin birinden
h;iittireceginden ve Muhammedin kabrinin yanmda bulunan
bo$ yerin isa ic;;in, ikinci defa dtinyaya gelip oldtikten sonra,
aynlml$ oldugundan bahsetmektedir (13).
imparatorluk ile hilafet ar<tsmdaki mlicadele
bir mukaddes harp !?eklini aldt.-Bu mlicadelen in neticeleri,
VIII inci asnn ba$langtcmda ne Grekleri, ne de Araplan tat
min Eotti: Grekler Kudlisli geri Araplar ise lstan-
bulu zapta muvaffak olamam1$lard1. V. Barthold bu husu!ita
$U enteresan sattrlan yaztyor: .... Gerek htristiyartlar, gerek
mtisltimanlar arasmda devletin muzaffer olacag1 fikri neda-
met fikrine yerini terkediyor ve her iki taraf dlinyamn
sonunu bekliyordu. Her iki muhastm tarafa, dtinyamn sonu
gelmeden,_ istihdaf ettikleri nihai gayeye hak.h
buluyordu. Grek aleminde oldugu gibi latin aleminde dahi
dtinyamn sonundan evvel htristiyan hliktimdarmm (Frank
ktrah yahut Bizans imparatorunun) Kudtise girecegi ve
Kurtanctya dtinyevi tacm1 iade edecegi efsanesi cari idi.
Mtisltimanlar ise lstanbulun sukutunun dtinyanm sonuna
tekaddtim edecegini limit ediyorlardt ( 14 ). Emevtlerin
c yegane din dar,. halifesi olann Orner I I ( 717-72:0) nin
hicreti.n yliztincli senej deyriyesini ( 720 ye dogru), selefi
halife Stileyman zamanmda istanbulun muvaffaktyetsiz mu-
hasarasmdan sonra, islam devletinin ve aym zamanda
dtinyanm sonunun beklenildigi bir zaman<;la. idrak etmi$
olmas1 strf bir tesadtif eseri olmasa gerektir (15).
istanbul muhasarasmdan on dort sene son;a, garbi Av-
rupada, ispanyadan ba$1Iyan Arap taarruzu, zaytf bir Frank
k1rahmn kudretli bir saray naztn alan $arl Martei tarafmdan
durdurulmu$tur (16).
718 senesi maglubiyetinden sonra Araplar, bilhassa
tehlikesi bas gosterdikte, Leon lii lin oliimtine kadar
ciddi hic;;bir askeri harekette bulunmadtlar. Leon III lin.
oglu ve halefi Konstantin'i Hazar hammn k1z1 ile evlendirmi$
ve bu. suretle yeni akrabasiyle bir ittifak yapml$ oldugunu
yukanda gormlistuk. Bu suretle, Araplara kar$1 yaptig1 mu-
cadelede Leon iki mlittefik buldu: ilk once Bulgarian, hila-
hare Hazarlan. Bun a ragmen Araplar rahat durmadtlar: Ana-
doluyu istila etmekte devam ettiler ve birc;;ok defalar garp
istikametinde oldukc;;a derinlere ntifuz ettiler, hatta bazan
Eskikitaplarim.com
302 BiZANS iMPARATORLUGU "TARtHi
. . . -
iznike, yani Marmaramn sahil havalisine kadar sokuldular.
Salta.natmm sonunda Leon III Araplan Frigyada kain Akroi-
non'da (bugilnkil Afyonkarahisar:- Konya demir yolu tize-
rinde) geri atmaga muvaffak oldu. Bu maglubiyet Araplan
Anadolunun garp k1sm1m tahliye edip !;)arka dogru
mege icbar etti.
Milsllimanlar Akroinon muharebesiyle Tilrk!erin milli
kahramam ve islamiyetin $ampiyonu Seyit Battal Gazi efsa-
nesini birle$tirmektedirler; bu zatm tlirbesi bugiln dahi Es-
ki$ehrin (eski Dorilaion) cenubunda kain bir koyde
mektedir. Tarihte bu kahramam temsil eden $ah1s Akroinon
muharebesinde maktul dlimil$ olan milslilman Abdullah-iih
Battal' d1r (17).
VIII inci asrm ortasmda Arap halifeligi siilale degi!;)iklig;i-,
yani Emevilerin devrilmesi ve Abbasiler tarafmdan istihlaf
edilmesinden vahim dahili karga$ahklara sahne te$kit
etti. Abbasiler pay1taht ve hUkO.metlerinin umumi karargahm1
$amdan Bizans hucludundan uzakta, Dicle sagilinde
bulunan Bagdata naklettiler. Bundan dolay1 Leon III On
lefi Konstantin V, muvaffak1yetli birtak1m seferlerden sonra
imparatorlugl,in hudutlanm $ark istikametinde, Anadolunun
mtintehasma kadar, geni$Ietebildi.
Fakat iren zamanmda, halife EI-Mehdi'nin idaresi altmda
Araplar tekrar Anadoluya muvaffak1yetle taarruz etmege
ba$ladilar ve (782-783) te sulh istemek mecbu-
riyetinde kald1. Bunu takip eden ve sene aktedileri
anla$ma imparatorluk spn derece utandiriCI idi. impara-
Araplara, iki taksitte odenmek $artiyle 70- 9"0000 di-
narhk { denarii) senevi bir vergi vermegi taahhtit ediyordu.
<;ok muhtemeldir ki iren tarafmdan aym senede (783) Slav
isyamm bashrmak Makedonya, Yunanistan ve Pelopon-
nese gonderilmi$ olan k1t'alar, garp cephesinde me$gul ol-
duklarmdan, Bizansm Anadoludaki mevkii zayiflami$tlr. 798
.de, halife Harun- iii- Re$id zamanmda, Araplarm kazanml$
olduklar1 muvaffak1yetlerden sonra, Bizans imparatorlugu
ile yeni bir muahede a:ktedildi: vergiye miiteallik madde
baki kahyordu.
i:z;a vriya stilalesi imparatorlar1 Bulgarlarla gayet faa.l
mi.inasebatta bulundular. K1sa bir zamandan b.eri a$ag1 Tunada
mi.ihim bir mevki ihraz etmi$ _ola_n Bulgarlar Asparuh'u.n
Eskikitaplarim.com
iMPARATORLUGUN ARAPLAR, BULOARLAR VE SLAVLARA HATTI HAREKETI
rini y1kmag1 istihdaf eden Bizansm te$eb}?lislerine kar$1
siyasi varhklanm miidafaa e1mek kaldllar.
Bulgar k1ralllgmm VIII nci as1rdo.ki vazi-reti son derece kan-
$Ikh. Bir taraftan Bulgar kafileleri ve bunlann reisleri han
yliksek linvamm almak h;in aralarmda miica.dele ediyorlar
ve bu suretle birtak1m hanedan buhranlan husule _getiriyor-
lardi; diger taraftan Bulgarlar, daha heniiz yeni fatihler
olduklanndan, hakimiye_tleri altma alml$ olduklan yarnnada
Slavlanna kat:$1 mlicadele etmek mecburiyetinde idiler. Vllnci
asnn sonu ve VIII nci asrm ba$lang1c1 Bulga,r hanlar! ken
dilerinin en tehlikeli dli$mam olan Bizans imparatorlugu
olan mlinasebetlerinde bliyiik bir maharet
Bulgarlarm, Bizans tahh lizerinde.hak iddiasmda .bulLJ.nan
tinian II yi himaye ve Leon III e, . pu imparatoruti
Araplan istanbuldan tardetmek yapmi$ oidugu mucade::.
geni$ yardnnda olduklarma i$aret
etmi$tik. Bu hadiselerden sonra Bizans muharrirleri, Bulgarlar
hakkmda, otuz senelik bir bir tek dahi yai-
mamaktadlrlar. Leon III iin zamam -saltanatmda Bulgarlar
imparatorluk ile aralarmdaki sulhu muhafazaya
oldular. .
Konstantin V in zamari1 saltanabnda Bizansla
olan .gerginle$ti. $ark
ve Trakyaya yerle$tirilmi$ olan Suriyeliler ve Ermenilerin
yard1miyle impar.ator, Bulgar hududu. boyu.nca, birtakuri
tahkimat vlicude getirdi. Bulgarlarm istanbul Kons-
tantin'den mQ.tekebbir bir muamele . gordii. Bu ha:-
diseleri rnliteak1p Bulgarlar askeri harekata_ ba$la_dilar.
tantin bunlara karadan ve denizden, sekiz yahut do-
kuz sefer icra etti: esas gaye Bulgar klralhgul.l imha etmekti.
Bu seferler, muhtelif safhalar gosterm.ek suretiyle, devam
ettiler ve en nihayet Konstantin gayesine vasll Bl.!-
nunla beraber baZI muverrihler Konstantin'i Bulgarlara
kar;n yaprni$ , oldugu azimkar rplica<;l.eleden ve vlicude __ ge-
tirrni$ oldugu kalelerden dolay1 "'ilk Bulgar oldiirli-
. . .
Ciisii" (Bulgaroktonus} tesmiye etmektedirler (18).
Bulgarlar'm slllale kan$lkhklan VIII inci asnn s.ene-
lerinde sona erdi; aym zamanda Bulgarlar ile Slavlar - ara-
smdaki tezad hafifledi. Bu, slavla$rni$ ve Bizans .
Iuguna kar$1 gayet vaz1h taarruz profeleri ku v:vetli
Eskikitaplarim.com
304 BiZANS iMPARATORLUCU TARiHi
bir devlet haline olan IX uncu astrdaki Bulgaris
tanm ba!;ilangtcl idi. Bulgarlarm bu tecaviizi
politikas1 Konstantin VI ve annesi iren'in zamam saltanatm-
da a<;Ik bir surette kendini gosterdi: Bizans imparatorlugu
vahim askeri muvaffaktyetsizliklerrlen sonra, Bulgarlara ver-
gi vermege katlanmak mecburiyetinde kald1.
VIII inci as1rda Bulgarlarla imparatorluk arasmdaki ihtilaf-
lardan bahsderken Bulgar kuvvetlerinin, Bulgar k1ralhgma
tabi SW.vlan dahi ihtiva etmi!;i oldugunu unutmamamtz la-
Zlmdir.- Diger taraftan Balkan yanmadasmm Slavlar tara
fmdan VIII inci as1rda dahi devam etti. Leon III za-
manmda, mukaddes mahalleri ziyarete giden bir garp haci-
Sl Peloponnes Monembasia'y1 ve. bu
Slav topragmda bulundugunu {in Slavi-
nia terra} (19). Slavlarm, VIII inci as1rda, Dirrakium'da
(Durazzo) ve Atinada dahi mevcudiyetleri zikrolunmaktadtr
(20). Konstantin Porfirogenet'in asag1daki sabrlan (bun-
Ian bu evvelki k1smmda dahi zikretmi$tik) aym za-
manda Konstantin V c;Ievrine dahi aittirler: "Veba btittin
dUnya ytiziine yay1ld1ktan sonra biitiin Peloponnes slavla!;itl
ve barbarla!;ih, (21 ). Miiellif burada italyadan ve
bilhassa cenubi Yunanistan ve istanbulda bUyUk tahribat
olan 746-747 senesi salgmtm kasdetmektedir.
Afet gec;tikten sonra payitahh tekrar nUfuslandirmak i<;in
Konstantin lstanbula muhtelif vilayetlerden insanlar getirtti.
Ahalinin kanaatine gore dahi Peloponnes VIII inci asrm
ortasmdan itibaren Ahalisi hastahk yUztinden
yahut istanbula getirtilmis olan Yunanistan se-
hir ve koylerinin yerinde birtak1m yeni koloniler viicude
getirili$ini aym devreye izafe etmek lazimdir. VIII inci
as1r sonunda imparatori<;e iren "Slav kabilelerine karst,
Yunanistan, Selanik ve Peloponnese hususi bir heyeti seferi-
ye gonderdi (22). Bilahare bu Yunanistan Sla vlan iren'e
kars1 yap1lan suikaste genis mikyasta h;;tirak ettiler. Bu ha-
diseler Slavlarm VIII inci as1rda, yalmz nihai ve saglam bir
surette, bUtUn Yunanistan da dahil olmak Uzere, Balkan
yanmadas1 arazisine yerlesmis olduklarmt" degil, fakat impa-
ratorlugun siyasi hayatma dahi ettiklerini goster
mektedir. IX uncu as1rda Bulgarlar ve Slavlar Bizans impa-
ratorlugun un en tehiikeli iki dtismam olacaklard1.
Eskikitaplarim.com
iZAVRiVA VAHUT SURiVE SULALESi 305
lzAVRiYA Y AHUT SURiYE SULALESi iMPARATORLARININ
DAHiLl SiY ASETi. KANUNLAR. TEMLER
Leon III yalmz kabiliyetli bi"r $ef ve harici dU$manlara
kar$1 imparatorlugun azimkar bir mUdafii olmakla kalmad1:
ayni zamanda uyamk ve hakim bir kanun vazn oldLgunu
ispat etti. BUyUk Justinian zamanmda bile kodeks, Digest ve
"institut, Iarm latince metinleri vilayetlerin ekserisinde gayet
az, yahut fena anla$Ihyordu. Bin;ok mmtakalarda, bilhassa
$arkta, eski mahalli teamUller resmi mevzuata)ercih olunu-
yordu: V inci as1r Suriye kanun mecmuasma gosterilen
ragbet bu hususu gostermektedir. Grek
ne$redilmi$ olan Noveller (Novellae} yalmz gUnltik kanunt
meselelere mi1nhas1r kahyorlard1. Fakat VIII inci as1rda !;iark-
ta Suriye, Filistin ve M1s1n. cenupta $im'ali Afrikay1, $imalde
ise Balkan yar1madasmm $imal kismlni tama.miyle kaybet-
mi$ alan imparatorluk, lisan bak1mmdan, gUnden. gilne daha
fazla grekle$mi$ti. Hay'af $artlann_da BUylik Justinian'dan
sonra vukubulan degi$ikliklerin akislerini ihtiva edebilecek,
herkesip daima kullanabilecegi bir $ekilde grek<;;e bir kanun
mecmuasmm ne$ri bir . halini ald1.
Leon PI bu kabil bir . kodeksin lUzumunu tamamiyle
takdir etti. Bu eserin tertibini, azaian kendisi tarafmdan
bir komisyona ha vale etti. Bu komisyonun mesai-
sinin neticesi "Ekloga, adm1 ta$Iyan bir kodeksin "hakim ve
dindarimparatorlar Leon ve.Konstantin, namma ne$redilmesi
oldu. Bu kodeksin tam ne$ir t.arihine gelince XIX uncu asrm
baz1 garp alimleri "Ekloga,,yl Leon saltanatmm sonuna izafe
ediyorlar (739-740) (23), Rus bizantinisti V. G. Vasilievski
ise bu eserin Leon saltanahmn kadar <;Ikarmaga
mUtemayil (726 ya dogru) (24). BugUn en
yeni mUtahassislar, . hakll ' olarak, Ekloga'mn tarihi
olqrak 726 . senesi Mart aym1 kabul etmektedirler (25).
Buna ragmen son zamanlarda Ekloga'nm Leon III ve Kons-
tantin V zamanmda ne$redildigi hakkmda tereddiltler izhar
olunmu$tur (26).
Ekloga'nm unvam (bu kelime "miintehap yahut
hulasalar, manasma gelmektedir) bu eserin mehazlanm teba
rilz ettirmektedir. Ekloga $Oyle tarif olunmaktad1r: ''Hakim
ve dindar imparatorlar Leon ve Konstantin'in emirleriyle
Blzans imparatorluku Taribi 20
Eskikitaplarim.com
306 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
ve justinian'm institut, Digest, Kodeks ve
N ovel'lerine gore insaniyetin menfaatlerini daha bir
ol<;Ude temin etmek maksadiyle" (grekc;e "CO <pt),av3'Ptumhepov)
yahut bazrlan tarafmdan tercUme edildigi vec;hile ispat
etmek maksadiyle "(27) tertip mlintehap kanunlar
hulasasr". Ekloga'nm methalinde, evvelki imparatorlar tar:a-
fmdan ne$redilmi$ alan iradelerin muhtelif eserlere dagllmi$
olduklan ve bunlann manalanmn, baztlan ic;in gU<;
bilhassa Allahm himayesinde bulunan $ahane
ya$amryanlar ic;in hie; anla$Ilmaz bir hal aldrgr ac;tk<;a
yazthdtr (28). Muhtelif eserler ibaresi ile pratik hayatta
kullamlari ve alelekser latince orijinallerin yerine kaim alan
fustinian kanun mecmualanmn grekc;e terclimeleri ve mutead-
dit $erhleri kasdolunmu$tur. Bu grekc;e tercUme ve $erhleri
anhyabilecek pek az irtsan vard1. Eserlerin c;oklugu,
da rastlanan tenevvli ve mUbayenetler Bizans imparatorlugu
sivil kanunlanhm tatbikmda bUylik kari$Ikhklar husule
getiriyord.u: Leon III vaziyeti tamamiyle kavrad1 ve buna bir
c;are bulmagi kendine gaye ittihaz edindi. Ekloga'nm metha-
linde izah olunan prensipler hak ve adalet fikirleriyle
me$budurlar. Bunlara gore hakimler "nefislerinde btitun
insani ihtiraslan bask1 altmda bulundurmah ve iyi mu-
hakeme etmek suretiyle tamamiyle adalete uygun karar-
lar vermelidir . . . . mlizayakaya dU$mli$ olanlan istih-
kar etmemelidir ..... bir cUrlim i$lemi$ alan kudretli
bir $ahsr cezas1z btrakmamahdtr ..... almamah-
dtrlar. Adli te$kilata mensup bu.tun memurlar imparatorun
"dindar hazinesi, nden muayyen Ucretler almah.drrlar, taki
adaletlerine iltica edecek alan bir kimseden hic;bir $ey alma-
smlar ve peygamberin c adaleti para mukabilinde satlyorlar
(Amos 2, 6) kehaneti tahakkuk etmesin ve bizler dahi emir-
lerini ifa etmedigimizden dolayr Allahm gazabma ugramt$
olmtyahm (29).
Bizzat onsekiz fasla (tituli) alan Ekloga medeni
hukuku ve c;ok mahdut bir mikyasta. ag1r ceza hukukunu
ihtiva etmektedir. Burada evlenme, cihaz ve
erkegin kadma, muayyen altm<;ia, terkettigi em-
val, vasiyetname, vasiyetnamesiz olenler, vasiler, kolelerin
azad1, $ahadet, ahm ve satlm, iratlar ilah ... bahis mevzuudur.
Eskikitaplarim.com
iZAVRiYA YAHUT SURiYE SULALESi 307
Yalmz bir fas1l cezalardan bahsetmekte ve ag1r ceza huku-
kuna ait bir k1s1m ihtiva eylemektedir.
Ekloga, birc;ok hususlarda, Justinian kodeksinden aynh-
yor, haWl. bazan bu kodeksi cerh bile ediyordu: Ekloga, baz1
yerlerinde, Justinian'm resmi kanunlan di$mda kalan tea-
mlili kanunlarm ahkamtm kabul ediyordu. Ekloga Justinian
kanunlariyle mukayese edilecek olursa birincinin baz1 hu-
suslarda ikinciye nazaran bliylik bit terakki gosterdigi gorli
lor. Mesela, evlenmege mliteallik kanunlara daha yliksek
h1ristiyan telakkilerinin ith'al edilini!? oldugu goze c;arp1yor.
Dogrusunu soylemek laz1mgelirse cezalar fash vlicudun sa kat
lanmas1m $art ko!?an ve mlicrimin el, dil ve burnunun kesil-
mesini veyahut gozlerinin c;Ikanlmasm1 emreden birc;ok
maddelerle doludur. Fakat bu nokta bizi Ekloga'y1 barbar bir
kan' un olarak telakki etmege sevketmemelidir; c;linkli birc;ok
hallerde bu cezalar oltim cezl1s1 yerine kaim olrrtaktadrrlar.
Bundan dolay1 izavriyah imparatorlar, vlicude getiri:ni$ ol
duklan kanuni eserin seleflerininkinden daha insani oldu-
ilan etmege hak kazanmi!?lardrr. Unutmamahy1z ki
Ekloga herkes ic;in, kudretlilet yahut acizler, zenginler yahut
fakirler ic;in ayni cezalan tatbik ediyordu; halbuki Justinian
kanunlan pek c;ok defalar mlicrimin ictimai vaziyetine gote
cezalar: tayin ediyor ve clirlirrile.rin yekdigerinden tefrik1 hu-
susunda kat'i esaslar tespit etmiyorlard1. D_l$ $ekline gelince,
Ekloga muhtelif hukuki prensipleri teyit etmek lizere yazil-
mi$ birtaknn eserteri not halinde gostermekle temayliz edi-
yordu. Roma hukukunun ruhu h1ristiyanhgm dini muhi-
tinde istihale gec;iriyordu)) (30). VIII inci as1rda ve IX
uncu asrm bliylik bir krsmmda, Makedonya slilalesi iktidar
mevkiine <;Ikmc1ya kadar (867), Ekloga hukuk tedrisinde
mliracaat kitab1 olarak kullamld1 ve bu suretle Justinian'm
institut'larmm yerine kaim oldu. Ekloga birc;ok defalat gozden
gec;irildi. Mesela hususi bir Ekloga (Ecloga privata) ve bir de
geni$letilmi!? hususi bir Ekloga ( Ecloga privata aucta) biliyoruz
(31 ). Basil'in tahta clilO.sundan sonra Justi-
nian kanunlan lehine bir degi$iklik husule geldikte izav .
riyah imparatorlarm kanuni vesikalan tesmen glillinc; (yahut
tam terclime_sine gore budalaca sozler) ve ilahi akidmin
hilafmda olmakla ve mucibi selamet kanunlan mahvetmekle
ta vsif olundular (32). Bun a ragmen Makedon ya slilalesi
Eskikitaplarim.com
308 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
imparatorlan bile, evvelce mahkum etmi$ .olduklan bu
kanun mecmuasmdan birc;ok fasillan kendile.rinin huk;uki
eserleri ic;in iktibas ettiler ve hatta bu imparatorlann zama-
mnda Ekloga yeniden gozden gec;irildi.
Leon ve Konstantin'in unutmu!? old,uklan Ekloga'nm mli-
teakip devirlerde, bilhassa Rusyada ortodoks kilisesinin hu-
kuk mecmualannm bir k1smm1 te!?kil etmi$ oldugunu kayd-
detmeliyiz. Ekloga'y1 Kormt;aga- Kniga, yani Kavaid kitabi,
yahut idari kodeks adm1 ta$Iyan rusc;a bir eserde iki sa-
dik imparator,. son derece hakim. (:ar Leon ve Konstantin
fastllan serlevhasi altmda buluyoruz (33). Ekloga'nm eski
Slav kanuni eserleri Uzerinde icra etmi$ oldugu tesirlere dair
birc;ok emareler vard1r.
Ekloga'nm izavriyah imparatorlarm ate$in bir peresti$-
ld.n alan Paparrigopulo'nun soyledigi gibi, son derece clir-
etkar bir ibda' oldugu tabii dogru degildir. Bu tarihciye
gore Ekloga'mn mtiellifleri ileri slirlilmti$ alan
prensiplerin en ilerlenii$ milletlerin medeni kanunlan tarafm-
dan kabul edilmi$ olduklari bu gtiilde, ancak
muzaffer.iyet kazanmt$ alan doktrinleri bin sene evvel tatbik
etmek ic;in mlicadele etmi$ alan insanlarm dehasma muay-
yen bir k1ymet vermenin zainani gelmi$tir (34). Bu kabil
tefsirlerin bir Yunan milliyetperverinin hararetli ifade-
ba$ka bir $ey olmadigmi unutmamak lazimdir. Fakat
Oreko- Ramen veyahut bizanten hukuk tarihinde yeni bir
devre ac;rni$ alan Ekloga'mn bliylik ehemmiyetini . kabul
etmek lazimdir: bu devre, Makedonya stilalesi iktid_ar
mevkiine <;Ikmc1ya kadar, devam etmi$tir; bu tarihte Justi-
. nian kanunlan, bircok ve mtihim tadtlatla, tekrar meriyete
vazolunmu$tur. Leon III iin Ekloga'smm gayes i bu devrin
canh realitelerinin ihtiyac;lanm kan;nlamak olmu$tur.
. .
Tarih ilmi diger lie hukuk abidesini izavriya Slilalesinin
ve bilhassa Leon III lin eserine baglamaktad1r: buJ;Ilar koy
kodeksi yahut c;iftc;i hukuku (v6p.o\; yeropytx6;;) [baz1lan buna
zirai kanun dahi demekt.edirler] askeri kodeks ( v6p.o\;
ve Rodas deniz kodeksi ( dir.
Bu li<r vesikanm muhtelif versiyonlari, elimizde mevcut
birc;"ok el gosterdigi gibi, umumiyetle Ek.loga ve-
yahut diger hukuki eserlere istinat etmektedir! fakat bunlar
:Pize Uc .esefin veyahut ne$ir tarihleri hakkiJ;Ida
Eskikitaplarim.com
ftAVRfYK YAHU'T SURTYE SOO.LEst 309
hi<;bir malumat verniemektedirler. Binaenaleyh bu vesika-
larm ta.rihlerini tespit etmek i<;in bizzat tetkik eylemek,
bunlarm metin ve !;?eklini takdir ve tunlan diger miimasil
vesikalar!a mukayese etmek icap eder.
Bu 0.<; eserden en calibi dikkat olam koy kodeksidir
(v6f1o<; yeropytx6<;). .
Bizans hukukunun en bO.yO.k miitahaSSlSl Alman alimi
Zachariae von Lingenthal bu mesele hakkmdaki fikrini de
Bu alim ilk zamanlar bu kodeksi J:iususi bir !;?ah-
sm eseri olarak telakki ve VIII- IX. asra izafe ediyor ve bu
eserin k.lsmen Justinian kanunlan, k1smen da teamO.li huku-
gore yapllmi$ oldugunu zannediyordu Fa-kat bilahare
von Lingenthal koy kodek-sinin Leon ve Konstantin'in hukukt
eserine dahil oldugu ve Ekloga ile ayni zamand.a yahut az
bir miiddet sonra ne!;?redilmi$ oldugu neticesine varmi!;)hr
(36).
Fakat, ayni zainanda, Z. v. Lingenthal ve Rus tarihcileri
V. G. Vasilievski ve F. I. Uspenski bu vesi.kanm mahiyetini
tespit ediyorlard1: Bu kodeks koy ve tarla inz1bahmn bir
nizamnamesi olup <;ift<;ilikte i$lenen su<;larla i!;?tigal ediyordu.
Hakikaten burada bilhassa odun, tarla ve baglardaki mey-
valarm <;almmas1. mO.lkiin tecavO.ze <;obanlann ih-
malleri. hayvanlara kar$1 ,ve hayvanlar tarafmd.an yap1lan
za,rarlar gibi hususlarm muhtelif !;?ekilleri bahis mevzuudur.
Bu kanunu hususiyede tetkik etmi$ olan Rus tarihci-
si Pan<;;enko'ya gore "koy kodeksi, koyli.iler arasmda cari'
teamO.li kanuna . yap1lm1$ bir ilavedir. Bu kodeks o ana ka-
dar vazolunan . kanunlarda nazan itibara almmaml$ fakat
koylUler i<;in son derece lUzumlu olan hukuka aittir, (37).
Yukarda i!;?aret ettigimiz gibi b1,1 eser, vO.cude getiril-
mi$ oldugu tarihe dair hi<;bir emare ihtiva etmemektedir.
Buna ragmen birtak1m delillere istinat eden baz1. tarih-.
ciler bu eseri Leon III devrine kadar <;Ikarmaktadirlar.
Fakat bu meselenin nihai bir hal c;aresi bulmaktan henO.z
uzak oldugunu itiraf etmek lazimd1r. B. A. Panc;enko'
.nun i$arei. ettigi gibi "bu kabil bir kanuna ihtiyac;, ancak
VII nci as1rdan itibaren kendini gosterebilirdi; bu mecmua
kaba ve sadedilane ampirik karakteri ve haleti ruhiyesi
bak1i:nlanndan, Ekloga'nm viicude getirildigi devirden ziyade
Bizans medeniyetinin en bO.yO.k inhitat devrine yakmd1r,
{38). Tabii bu delil meseleyi halle medar olmamaktad1r.
Eskikitaplarim.com
310 BiZANS IMPARATORLUl'iU TARiHI
Yalmz kadar soylenebilir ki koy kodeksinin VIII inci
as1rda ne$redilmi$ oldugu daha henUz ispat edilmemi$ ve
bu eserin tarihi meselesi daha heniiz hallolunmami$hr. Fik-
rimize gore bu eserin ne$rinin daha eski bir devre <;tkhgmm
bir gUn ke$fedilmesi tamamiyle mUmkUndUr. Son zaman-
larda C. Vernadski koy kodeksinin Justinian II zamanmda.
yani VII nci asrm sonunda "tertip, edilmi$ oldugu nazari-
yesini ileri sUrmU$tlir (39): fakat bu nazariye kabul olunma-
mi!?hr (40).
Koy kodeksi alimlerin dikkat nazarlanm diger bir sebep-
ten dolay1 da burada muahhar Roma imparator-
lugunda cari kolonluk ve toprak koleligin.e (servage) dair
hi<;bir: emareye tesadUf olunmamaktad1r. Fakat kodeks, yu-
karda isimleri ge<;en tarihcilerin gormii$ olduklan gibi,
yeni bir $eye, yani koylUniin $ahsi miilkiyeti, cebri <;alt!;i-
ma miikellefiyetinin ilgas1 ve "hareket serbestisinin ihda-
sma dair baz1 imalar ihtiva etmektedir. BUtUn bu hadiseler
tarihciler umumiyetle imparatorlukta Slav koloni- .
lerinin geni$lemesiyle miinasebettar gosterilmektedir: ihtirnal
Slavlar, kendilerine has hayat $artlarn1I ve bilhassa ko-
miinalizmi ithal etmi$lerdir. Pan<;enko'nun, bu kanunlarm
komiinlere ait araziyi nazan itibare almadigmi iddia eden
faraziyesi zamamm1z tarihcileri hakll olarak red-
dolunmaktad!r.
Slavlarm Bizans imparatorlugunun dahili orf ve adetleri
iizerinde miistesna bir tesir icra ettiklerini iddia eden ve
Z. v. Lingenthal'in otoritesi sayesinde bir iman .mertebesine
<;Ikanlmi$ alan ve Bizans tarihi sahasmda temayUz eden
me$hur Rus alimleri tarafmdan miidafaa olunan nazariye
tarihi eserlere saglam bir surette yerle$mi$tir. imparatorluk
dahilindeki Slav kolonilerine ait umumi malumattan maada
bu alimler kU<;iik serbest koylii malikanesi ve "komiin, te-
lakkisinin Roma hukukuna yabanc1 oldugunu nazan itibare
almak suretiyle bu faraziyeyi te'yide <;all$mi$lardir: binaena-
leyh bu telakkinin Bizans hayahna yabanc1 bir amil, yani
Slav unsuru vas1tasiyle girmi$ olmas1 laz1m gelmektedir.
Burada $Unu da kaydetmeliyiz ki V. N. Zlatarski koy ko:
deksinde Slav tesiri bulundugu nazariyesini desteklemek ve
bu kodeksi Leon III e izafe etmek suretiyle bu tesiri irnpa-
ratorun Bulgarlara kar$1 tatbik etmi$ oldugu siyasetle izah
Eskikitaplarim.com
11\YKIJ.I'l IIUlUI i:lliKIII:. o::IULft.l..l:.i:ll ....
etmek istemi!?tir: kanunlarma Slav orf ve adet prensiplerini
ithal etmekle imparator tahakkiimii altmda bulundurdugu
Slavlan Bulgar tesirinden kurtarmak ve o zamanlar Slavlara
pek cazip gorilnen bir Bulgar ittifakmm online ger;mek arzu-
sunda bulunmu!?tur (41). Bununla beraber gerek Teodos
ve Justinian kodekslerinin ve bu son imparatorun Novel'le-
. rinin, gerek son zamanlarda papiriis ve azizlerin hal tercii-
melerinin $imdiye kadar oldugundan daha esash tetkik1, 'ol-
dukc;a vaz1h bir surette, Roma imparatorlugunda dahi timar-
lar dahilinde hlir koyliilerin bulundugunu ve r;ok eski bir
devirde komilne ait arazinin mevcut oldugunu ispat etmi$-
tir. Binaenaleyh kay kodeksinden hic;bir umumi netice <;I-
kanlamaz; bu kodeks sadece, diger vesikalarla birlikte,
Bizans imparatorlugunda, topr.ak kOleliginin yanmda hilr
ve kilc;iik koylil malikaneleri ve hlir koy komlinleri mev- .
cut oldugunu gostermege medar olmaktad1r.
F. I. Uspenski koy kodeksine biltiln imparatorluga !?amil
umumi bir mahiyet atfetmek ve bu kodeksin hiir koylil si-
mfi ve klir;lik arazi sahipleri husy.sunda $arkm iktlsadi inki-
$af tarihi ic;in bir ba$langi<; noktas1 te$kil etmesi icap ettigini
beyan etmekle bu esere lilzumundan fazla bir ehemmiyet
veriyor (42). Fakat bu muhakeme okuyucuya toprak kole-
liginin VII nci yahut VIII inci as1rda tamamiyle lagve-
. dilmi$ oldugu fikrini verebilir: halbuki hie; te boyle degil-
dir (43).
Bizans imparatorlugu tarihi nde koy kodeksini Leon Illun.ve
oglunun eseri olarak kabul eden Ch. Diehl dahi koy ko-
deksi bilyilk malikanelerin tehlikeli inki$aflm -tahdit etmek,
mustakil kil<;ilk malikanenin mahvolmasma mani olmak ve
koylillere daha milsait !?artlar temin etmek ir;in gayret sarf-
ediyordu (44) demekle biraz ileri gitmi:? oluyor .

. Kay kodeksinin en son na$ir, miltercim ve mlidekkiki,
ingiliz alimi W. Ashburner, ruscay1 ve rus pmi tetkikatmm
neticelerini bilmediginden v. Lingenthal'in fikrini kabule tema-
yill gosteriyor: Ashburner'e gore bu zirai kanun ikonoklast-
lar kanunlanmn bir kism1d1r ve mevcut teamilllerin biiyiik
mikyasta bir terkibidir. Fa kat ayni zamanda Ash burner z. v.
Lingenthal'dan li<; noktada aynlmaktadir: 1: Kanunun men-
;;e'i; 2. bu kanuna tabi ziraatc;iler smlfmm kanuni vaziyeti; 3. ba-
his mevzuu iki timar $eklinin ikilsadi karakteri. Kay kodeksi-
Eskikitaplarim.com
HILA1'1:; IMI
1
AKA 1 UKLUUU 1-Al<trll
nin Ekloga ile olan milnasebeti Z. v. Lingenthal'in iddia
ettigi kadar yakm degildir. bu kodeksin tasvir
ettigi sosyetede, serbestc;e bir timardan diger bir
timare gidebildigini iddia etmekle dahi z. v. Lingenthal'dan
aynlmaktad1r. Fakat Z. Y. Lingenthal ile birlikte bu kanunun
ihtiva ettigi amirane iisliibUnll bu eseri.n hususi bir $ahsm
kaleminden olmay1p kanuni bir otoritenin eseri oldu-
guna i$aret ettigini _tammaktad1r (45).
Bugiln ise, zanmm1za gore, imparatorlugun yeni
bi.inyesi ilzerindeki Slay tesiri nazariyesini tamamiyle.terket-
mek ve bi.iti.in dikkat nazarlarm1 ilk ve muahhar imparator-
lukta hi.ir kuc;i.ik malikane ve koy komi.inleri
tetkik1 i.izerinde, bu bak1mdan gayri kafi surette tahlil edil-
mi$ olan yeni malzemelerden ve eski vesikalardan istifade
etmek suretiyle, teksif etmek lazimdir (46). Koy kodeksinin
tarihi ise halledilmege muhtac;tlr.
Son zamanlarda koy kodeksini Bizans papiriisleriyle
mukayese etmek ugra$Ilmi$hr (47). Fakat bazan
pek calibt dikkat olan ibare benzerliklerinden neticeler c;I-
karmak caiz degildir; c;ilnki.i bu benzerlikler, Ashburner'in
soyledigj gibi, ispat edilmesine li.izum olmiyan $eyleri ispat
etmekten ba$ka bir it:?e yaramamaktad1rlar: yani bunlar sa-
dece ayni devir kanun adamlanmn ayni ci.imleleri kullanmi$
oldukhinm gostermektedirler (48).
Koy kodeksi Slav tetkikleri bak1mmdan bi.iyi.ik bir ehem
miyet arzetmektedir. Bu kodeksin eski rusc;a bir terci.imesi
gerek muhteviyah, gerek tarihi bakimmdan son derece kiy-
metli bir toplama te$kil etmekte ve ortodoks prenslerin
biitiin i#erini ona gore tanzim etmeleri icq.p eden kanun mecmuasz
unvamm taf:?Imaktadir. Me$.hur Rus kanonisti A. S. Pavlov
koy kodeksinin rusc;a terciimesinin tenkitli bir edisyonunu
ne$retmi$tir. Koy kodeksini Suplarm eski hukuk mecmua.:.
larmda dahi bulmak kabildir,
Bizanten hukuki eserlerin . elyazmalannda deniz ko-
deks i ve askeri kodeks i s1k stk Ekloga'dan veyahut diger
bir' kanuni vesikadan sonra buluyoruz. Bu iki kanunun ta-
rihi tespit edilmemi$tir; fakat baz1 delillere istinat eden bir:.
tak1m tarihciler bunlah izavriya si.ilalesine izafe etmekte-
dirler.
Eskikitaplarim.com
IZAVRIY A YAHUT SURIYE SULALESf 313
Deniz kodeksi (leges navales, vcS(tO<; vcxu'tLX6<;), yahut elyazma-
larmda bazan tesmiye edildigi gibi Rodes deniz kodeksi
deniz ticaretini tanzim etmek iizere yap1lm1$ bir kanundur.
Baz1. tarihciler bu kodeksin Digest'in Rodes denize atma
kanunu (lei. Rhodia de jactu) ad1m ta$Iyan Grek hukukundan
olup gemiyi kurtarmak i!;in hamulenin bir k1smm1
denize atmak mecburiyeti has1l oldukta zararm gemi sahibi
ile hamule sahipleri arasmda sureti taksiminden bahis 14
iincii kitabmm 2 nci fashndan istinsah edilmi$ oldugunu
farz etmektedirler. Bugtin tarih ilmi deniz kodeksinin Digest
ile munasebattar oldugunu, ayni zamanda Z. v. Lingenthal
tarafmdan iddia ve tasdik edilmi$ olmasma ragmen, Ekloga
ile olan rab1tasm1 kabulden imtina etmektedir {49).
Bu kodeks, bize kadar gelen $ekliyle, pek muhtelif devir
ve muhtelif mahiyette bir!;ok malzemeden mtite$ekkil topla-
ma bir eserdir: bu malzemenin biiyiik bir k1sm1 hi!; $iiphe-
siz mahalli teamullerden almmi$hr. W. Ashburner'e gore
deniz kodeksinin ii!;i."mcii k1Sm1, bugtir::tkti $ekliyle, Basilik'le
rin (50) LIII tincti kitabma girmek i!;in tanzim .edilmi$tir;
Ashburner bu hadiseden deniz kodeksinin ikinci edisyonunun
Basilik'leri tertip etmi$ olan $ah1slarm ihtimam1 yahut idaresi
altmda meydana getir'ilmi$ oldugu neticesini !;Ikanyor.
Binaenaleyh bize kadar gelmi$ olan metinler ikinci edisyonu
te$kil etmektedirler (51).
Deniz kodeksinin iislubu daha ziyade resmi bir vesikamn
tis!O.budur; fakat muhteviyatl Justinian'm Digest'inden !;Ok
farkhd1r; ve gayet a!;Ik bir surette muahhar tesirlerin dam-
gasmi ta$1maktad1r. Bu kodeks geminin ve hamulenin em-
niyeti meselesinde gemi sahibine, gemiyi kiralami$ olan tacire
ve yolculara teretttip eden mes'uliyet hissesini tespit etmek-
tedir. Bunlar f1rhnalar ve korsanlarm tecavtizlerine kar$1
sigorta yerine kaim olmak 'uzere, bir miktar para vermege
mecburdurlar. Bu mecburiyet ve diger birtaktm hususi ni-
zamnameler VII nci as1rda, Heraklius devrinde, deniz ticareti
ve gemiciligin, Arap ve Slav korsanlanmn deniz seferleri
yiiziinden, btiytik tehlikelere maruz kalmalanmn bir
sidir. Korsanhk o kadar tabii bi!" hadise olmu$tu ki gemiciler
ve tacirler ticari i$lerini ancak zarar ve ziyanlartm payla$-
mak suretiyle ifa edebil.iyorlardl.
Eskikitaplarim.com
314 BIZANS IMPARATORLUCiU TARIHI
Deniz kodeksinin yaptlml$ oldugu tarih ancak takribi olarak
tespit olunabilmektedir. Bu eserin hususi $ah1slar tarafmdan
M. s. 600 ile 800 arasmda tertip edilmi$ olmas1 muhtemel-
dir. Herhalde kay kodeksi, deniz kodeksi ve askeri kodekse
ayni men$e' atfetmek i<;in hi<;bir sebep yoktur (52).
Makedonya siilalesinin Justinian hukukunun kaidelerine
riicu etmesine ragmen deniz kodeksi mer'iyet mevkiinde kal-
makta devam etti veX uncu, XI inci ve XI I nci astrlarda
olan baz1 Bizans hukuk$inaslarma tesirlerde bulundu. Bu
kanunun ipkas1, VII nci ve VII I inci astrlardan sonra. Bizans
deniz ticaretinin kalkmamadtgmi gastermektedlr. italyanlarm
- bunlar bilahare Akdeniz ticaretini inhisarlarma almt$lardtr-
hususi deniz nizamnameleri vard1. Bizansm deniz ticaretinin
inhitata yiiz tuttugu ayni devirde deniz kodeksi mer'iyet mev-
kiinden kalkh; XIII ilncii ve XIV iincii as1r hukuki vesikala-
rmda bu kanundan hi<;bir bahis yoktur (53).
Askeri kodeks yahut askeri kanunlar (leges militares,
Digest, Justinian Kodeksi, Ekloga v.e diger muah-
har mehazlarm mufassal $erhlerinin hulasalarmdan murek-
. keptir; muahhar mehazlardan ahnmi$ olan k1stmlar metne
bilahare ilave olunmu$lardtr. Bu kodeks isyan, itaatsizlik, firar,
zina ilah... gibi bir ciirum i$lemi$ alan bir askere verilecek
cezalan saymaktadir. Bu kodeksin tespit ettigi cezalar son de-
$iddetlidir. Eger askeri kodeksi lzavriya siilalesi devrine
izafe eden baz1 alimlerin fikri (54) dogru olsayd1, Leon Ill tara-
fmdan Bizans ordusuna ithal edilmi$ olan disiplinin $iddeti
hakkmda miikemmel bir vesikaya malik olurduk: fakat askeri
kodekse dair elimizde bulunan <;ok noksan mali.imat bu eseri
Leon III e izafe etmekligimiz i<;in kati gelmemektedir.
Gozden gec;irmi$ oldugumuz bu 0<; kodeks bahsini biti-
rirken ne kay kodeksi, ne deniz kodeksi ve ne de askeri
kodeksin kat'iyetle iza vriyah imparatorlarm eseri olarak
telakki olunamiyacagmi sayliyebiliriz (55).
Tarihcilerin ekserisi, Finlay'dan ba$lamak suretiyle, ha-
kikatte VII inci astrda olan temler rejimi te$kilabm
VIII nci asra ve hatta bazan Leon III iln zamam saltanahna
baglamaktadxrlar. Finlay $ayle yazxyor: "Yeni cografi bir
te$kilat. yani temler te$kilatx Leon III tarafmdan vucude ge-
tirildi ve Bizans devletinin devam1 muddetince baki kaldx,
(56).- Gelzer dahi bu meseleye dair kat'i bir hiikiim ver-
Eskikitaplarim.com
iZAVRiYA YAHUT SURiYE SOLALESi 315
mektedir. Bu alime gore Leon, nihai olarak, sivil memur-
lan uzakla;;hrmi$ ve vilayetlerdeki millki kudreti askeri
milmessillerin eline tevdi etmi;;tir, (57). - F. I. Uspens-
ki'ye gore "esash bir degi$iklik ancak izavriyah Leon zama-
nmda vukubulmu;; ve temlerdeki strateglerin kudretleri
vilayetlerdeki millki idarenin zararma olarak, arthnlmu;;hr"
(58). Fakat bir nokta muhakkakhr: o da Leon'un vilayet
te;;kilah sahasmda viicude getirmi;; oldugu esere dair elimizde
hi<;bir malO.mat olmadigidif.
Yukarda zikretmi;; oldugumuz IX uncu as1r ortalanna a it
Arap cografyaciSI Ibn Hurdadbah (ibn liord_adbeh) (59) saye-
sinde temlerin bir" listesine malik bulunuyoruz (bu liste bun-
lann te;;kilatma dair bazJ malO.mat dahi ihtiva etmektedir.) Bu
malO.mah VII nci as1r temlerine dair elimizde mevcut maiUmat-
la mukayese etmek suretiyle tarihciler bu te;;kilatm lzavriya
hanedam zamanmda ugram1;; oldugu degi;;iklikler_e dair baz1
neticelere varm1;;lardir.- Bu suretle Anadoluda VII nci asnn
yukarda ziKrolunan ii<; temine VIII inci as1rda, ve ihtimal
Leon II I zamanmda yaratilmi;; olan iki yeni tern ilave edil-
digini gorilyoruz: 1 Thra<;isiyen'ler temi; Anadolunun garp
k1smmda geni;; Anatolikler teminin garp sancaklarmda
kurulmu;; olan bu teme bu ad Trakyadan gelerek bura-
sm_I i;;gal etmi$ olan Avrupah garnizonlara izafeten verilmi;;-
tir. 2. Bu<;ellari'Ier temi; geni$ Opsikion teminin ;;arkmda bulu-
nan bu tern, Bu<;ellari'ler yani imparatorluk yahut hususi
;;ah1slar tarafmdan kullamlan Romah yahut ecnebi k1t'alara
izafeten bu ismi almi$hr. Konstantin Profirogehet
rin orduyu takip ve "ordunun ia;;esini temin ettiklerini,
soyliiyor (60). Bu suretle IX uncu asrm ba;;lang1cma
dogru Anadolu be;; teme malikti; bu devrin mehazlan (me-
sela 803 tarihli bir mehaz) bunlan "J?e;; ;;ark temi, (61)
olarak gostermektedirler. Avrupada, VI I I inci asrm so nunda
ihtimal yalmz dort vilayet vard1: Trakya, Makedonya, Hell as
(Yunanistan) ve Sicilya. Fakat IX uncu asrm ba;;langicmda
Anadoluda ka<; "tern mevcut oldugu meselesine halledil-
mi;; nazariyle bakilabilirse de o zamanlar miilki otoritelerin
tamamiyle ortadan kaldinlmi;; ve bunlarm vazifelerinin
tam bu devirde askeri "valilere devredilmi;; oldugu kat'iyetle
soylenemez. Temler te$kiHHmda Leon III un oynam1;;
Eskikitaplarim.com
316 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi

oldugu kat'i rolU dahi ispat etmek kabil degildir; bu. s1rf
bir faraziyeden ba!;)ka bir !;)ey degildir (62).
izavriya siilalesi devrinde temler rejiminin ve
umur:n1le$mesi imparatorlugun maruz bulundugu dl!;> ve i<;
tehlikelere pek s1kl bir surette baglJdir. ilk temlerin ihtiva
ettikleri muazzam araziyi ay1rmak ve par<;alamak suretiyle
te!;)kil edilmi!;) olan yeni temler siyasi: miilahazalarm mahsulU
idiler. Leon, bittecriibe fazla geni!;) bir mmtakay1 kudretli
bir askeri kumandanm eline b1rakmanm ne tehlikeli
oldugunu biliyordu: boyle bir kumandan her zaman isyan
edebilir ve imparator . unvamm eline ge<;irebilirdi. - Bu
suretle di$ tehlike, bilhassa imparatorlugun
nm - Araplar, Slavlar, ve Bulgarlann - tehdidine maruz
bulunan vilayetlerde merkezile$tirilmi!;) bir askeri: kudretin
takviyesini istilzam ettiriyor, merkezi kudret kar$ISmda ol-
duk<;a miistakil vasallara benziyen (63) askeri kuman-
dan)a.rm (stra teg) haiz olduklan liizumundan fazla kudret-
ten dogan tehlike ise bunlarm otoritesi altmda bulunan
takalarm ki.i<;iiltiilmesini icap ettiriyordu .
. Cok masrafh miiteaddit te$ebbiisleri y.iiziinden varidah
<;ogaltmak ve tanzim etmek arzusunda bulunan Leon III ba$
vergisini ii<;te bir nisbetinde arthrd1: bu tedbirin lay1kiyle
tatbiki i<;in biitiin erkek <;ocuk dogumlanmn bir listesini
tanzim ettirdi.. ikonoklastlara muhalif bir kronikci Leon
III iin bu emrini M1s1r firavunlanmn Yahudilere kar$1
yapmi$ olduklan muamele ile mukayese etmektedir . (64).
- Saltanatmm sonuna dogru Leon III imparatorluk dahi-
linde biitiin ahaliden, has1lah miiteaddit $iddetli
zelzeleler yiiziinden harap alan istanbul surlarmm
rine sarfolunan bir vergi tarhetmege ba!;)ladi. Bu tamirat
Leon'un zamam saltanatmda bitirildi; payitahtm i<; . sur
lanndaki bu.r<;lar iizerine hakkedilmi!;> Leon'un ve saltanat
0eriki Konstantin'in adlanm havi kitabeler bunu .teyit eyle-.
mektedirler (65).
iKONOKLAZM. BU HAREKETiN MEN$E'i VE
BA$LANGI<;LARI. YEDiNCi UMUMi KONSiL.
ikonoklast hareketinin tetkiki, vesikalarm bugiinkii du-
rumundan dolay1, biiyiik mii!;)kiilat gostermektedir. ikonok-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM. BU HAREKETiN MEN$E'i. 317
lastlarm biltiln eserleri, imparator iradeleri, 753-754 ve 815
ikonoklast konsilleri vesikalan, "tasvir k1ranlar, m teolo-
jik treteleri muhaliflerin galebesi esnasmda tahrip edilmi$-
lerdir. ikonoklast eserleri hakkmda, "tasvirlere tapanlar, m
bunlan reddetmek maksadiyle, yaz1larma ithal ettikleri
baz1 parc;alar sayesinde, bir fikir edinebiliyoruz. Bu suretle
753754 ikonoklast kons.ili beyannamesi, yedinci umumi
konsilin vesikalari arasmda (ihtimal noksan bir $ekilde),
mahfuz kalmi$hr. 815 konsili beyannamesi patrik Nikefor'
un tretelerinde bulunmu$ ve ikonoklast edebiyatmm
birc;ok pan;a.lan bu cereyanm muhalifleri . tarafmdan yazJl-
mi$ olan polemik ve teolojik eserlere ithal olunmu$tur.
Bu meyanda ilk iki ikonoklast imparato.run muas1n me$-
hur teolog ve ilahiler milellifi Samh Jan'm lie; adet "Mukad-
{ies tasvirlerin kLymetini duiiren_lere karl bu bak1mdan
bilhassa enteresan olarak kaydetmek lazimdir. En nihayet
ikonoklastlar, fikirlerini yaymak ic;in, bazan anonim birtak1m
yaz1lar dahi yaziyorlardi.
. Bize kadar gelmi$. olan "ikonoklazme aid mehazlarm bu
harekete kar!;H mevcut olan dil$manhgm tesiri aitmda l{almi$
olduklanm unutmamak lazimdir; i$te k1smen bu
dolay1, alimler sonralan ikonoklast devri hakkmda pek muh-
telif hilkilmler vermi$lerdir.
Tarihciler ilk evvela. baz1 fasilalarla bir astrdan fazla bir
milddet devam ve imparatorluk ic;in vahim neticeler
tevlit eylemi$ olan tasvirler aleyhindeki -VIII inci ve XI inci
astrlar ic;in anla$Ilmasi pek mil$kill olan- bu hareketin men-
$e meselesini tetkik etmi$lerair. Bu devrin baz1 mUtehas-
sislan ikonoklast imparatorlarm siyasetine .dini sebepler atfet-
mi$lerdir. Digerleri bu imparatorlarm hath hareketlerinin derin
sebeplerinin bilhassa siyasi. mahiyette oldugu fikrindedirler.
tarihciye gore Leon III h1ristiyanlan, "ikonalari, ka-
bul etmiyen yahudiler ve milslilmanlardan ay1ran ba$hCa
engellerden birini ortadan kald1rmak ilmidiyle, tasvirlerirr
men'ine karar vermi$tir: bu iki dini mezhep ile yapilacak
daha samimi bir anla$ma bunlari imp.aratorluga tabi ktla-
bilirdi.
Yunan tarihcisi Paparrigopulo ikonoklast devrine dair
gayet esasli tetkikatta bulunmU$tUr. Bu alime gore bu devre
"ikonoklast, vasfm1 vermek dogru degildir; c;ilnkil bu isim bu
Eskikitaplarim.com
318 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
devri bilti.inlUgi.i ile ifade etmemektedir. Paparrigopulo, dint
inkilabm tasvirleri mahkum ettigi, mukaddes e!?yay1 ortadan
kaldirdtgi, manashr . adedini tahdit ettigi ve bi.iti.in bunlara
ragmen htristiyan dininin dogmatik kaidelerini aynen muha-
faza ettigi bir zamanda bir de ic;:timai ve siyasi inkilap vuku-
bulmu$ oldugu fikrindedir. ikonoklast imparatorlar ruhbani-
yetin elinden tedrisati almak gayesini giitmiielerdir. Bu hii-
kiimdarlar !?ahsi yahut ailevi bir istege gore hareket etme
mi$lerdir: bunlar etrafh bir surette dii$iindiikten, uzun isti-
!?arelerde bulunduktan ve sosyetenin ihtiyac;:larmi ve efkar1
umumiyenin istegini vaz1h bir surette kavradtktan sonra bu
i$e karar vermi!?lerdir. Bu imparatorlar sosyetenin en miim
taz smtfi, yiiksek ruhbaniyet azalarmm ekseriyeti ve ordu
tarafmdan yard1m gormii!?lerdir. ikonoklast inkilaplarmm
nihai muvaffakiyetsizligi birc;:ok kimselerin eski itikada.
muannidane bir surette bagl} kalmalan, binaenaleyh ikonok-
last imparatorlar tarafmdan yap1lan degi!?ikliklere muhalif
bir tav1r takmma.lar.I yiiziinden husule gelmi!?tir. Milletin bu
k1sm1, bilhassa orta halli insanlar, kadmlar ve papazlar giiru-
hundan te!?ekkiil ediyordu. Leon III milletin haleti ruhiyesini
degi!?tirememi!?tir (66). - Paparrigopulo'nun bu devre' dair
fikirleri hulasaten bundan ibarettir.
Yi.man miiverrihi VIII inci as1r imparatorlarmm bu hare-
ketini ic;:timai. siyasi ve dint bir reform olarak kabul etmekle
hie; !?liphesiz hata etmi$ti'r. Fakat ikonoklast devrinin kan!?Ik-
hgi ve ehemmiyetine iearet eden ilk alim olmu!?tur: bu suretle
diger mi.iverrihlerin dikkat nazarlanm bilhassa bu devre
c;ekmi$tir.
Diger alimler (Schwarzlose) VIII inci as1r imparatorlarmm
ikonoklast siyasetinin hem dint, hem de siyasi sebepler yii-
ziinden husule fakat siyasi sebeplerin digerlerin-
den daha iistiin oldugu fikrindedirler. Bunlara gore her
sahada yegane mutlak hakim olmak arzusunda bulunan
Leon III, fasvirlere ibadet etmegi menetmekle sivil-
lerin itaatini temin ic;:in tasvirler kUl.tiinii c;ok kuvvetli bir
vas1ta olarak kullanan kilisenin kuvvetli tesirinden kurtar-
magi iiinit ediyordu. Leon III lin gayesi mutlak hakim olarak
din sahasmda birle$ik bir millete hiikmetmekti. Binaenaleyh
imparatorlugun dint hayatun ikonoklast imparatorlarm poli-
tikasi tanzirit etmi!?tir: ikonoklazm etraflanm .. inkllapc;:I bir
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM. BU HARAKETiN MENSE'i 319
gayret hamlesi sarrm'-' olan, (67) hliklimdarlarm siyasi
ideallerinin tahakkukuna yardtm edecekti.
Daha sonralan, bazt tarihciler (mesela franstz A. Lombard)
ikonoklazmt strf tasvirlere ifrat derecede tapmaktan dolayt
"tektar vlicut bulan putperestligin terakkiyattm, durduracak
ve "htristiyanhgt ilk ve saf $ekliyle tekrar ortaya koyacak
olan dini bir program olarak telakki etmege ba$lamt$1ardtr.
A. Lombard bu dini reformun bir taktm siyasi degi$ikliklerle
birlikte inki'-'af etti ini, fakat kendine has bir tarihe malik
bulundugunu kabul etmektedir (68).
Franstz bizantinisti L. Brehier ikonoklazmm biribirinden
ayn ve farkh iki mesele. ihtiva ettigine dair alimlerin dikkat
nazarlanm celbetmi'-'tir: 1. Umumiyetle mlinaka'-'a edilen me
sele, yani bizzat tasvirlet:e ibadet meselesi; 2. Dini sanatm
kanuniyet meselesi, yahut ba'-'ka kelimelerle, tabtatm fevkin-
deki dUnyay1 tasvir etmek ic;in sanata mliracaata cevaz var-
mtydt. yokmuydu ve bir sanatkarm, eserlerinde, azizler.
Meryem ve ~ s a y 1 tasvir etmege hakk1 varmtydt? Bu suretle
franstz alimi ikonoklazmm Bizans sanatma icra ettigi tesir
meselesini ortaya atmi$ oluyor (69).
Daha sonralan C. N. Uspenski Bizans htikumetinin ma-
nashrlarm elinde bulunan arazinin terakki ve geni'-'Iemesine
kar$1 takip ettigi siyaseti birinci safa vazetmekle bu devreye
dair yaptlan tetkikatm stklet merkezini degi$t.irmi$tir. Bu
ali me gore "Leon'un idari tedbirleri, aslmda ve esasmda . ve
hatta mi.icadelenin ba$langtcmdan itibaren, VIII inci asra
dogru imparatorluk dahilinde gayn tabii bir vaziyet i$gal
etmekte bulunmw;; olan manashrlara kar$1 ahnmt'-'hr. Leon
III lin politikast yalmz dini. mlilahazalar lizerine mliesses
degildi; fakat itisafa ugrayan ke'-'i$ler ve manashr feodali-
tesinin mi.idafileri imparatorlarm eserinin dinsiz ve raftzi
oldugunu ilan etmek, hareketin ktymetini dli$lirmek ve
ki.itlelerin imparatora kar'-'1 besledikleri itimad1 mahvet-
mek ic;in mlicadeleyi teolojik sahaya dokmegi daha faideli
bulmu'-'lardtr. Bu hareketin hakiki mahiyeti mahirane bir
surette gizlenmi'$tir ve bunu ancak btiylik emekler sarfetmek
suretiyle yeniden ke$fetmek kabildir, (70).
Yukardaki mlilahazattan anla$tlacagt vec;hile ikonoklast
hareketi son derec:e kan$tk bir hadisedir ve bu hadiseyi
Eskikitaplarim.com
320 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
aydmlatmak, mehazlann durumundan dolay1, daha hentiz
kabil (71).
ikonoklast imparatorlann kaffesinin oldugunu.
kaydetmek faideden hali degildir. Leon .III ve izav-
riyah yahut ihtimal Suriyeli idi; ikonoklazm1 IX uncu astrda
tekrat ihdas edenlerden Leon V Ermeni idi; Mihail II ve oglu
Teofil ise orta Anadoluda kain Frigya eyaletinde
lardt. Tasvirlere ibadeti yeniden olanlan gozden
olursak: 1.
0
Tasvirler ktiltilntin iki defa iki kadm,
fren ve Teodora tarafindan yeniden ihdas edildigini; 2 iren'in
anas1l Grek, Teodora'nm ise Karadeniz sahilinde, Bitinyamn
yamnda ve payitahtm civarmda kain Anadolu eyaletlerinderi
Paflagonyada oldugui)u gortirtiz: yani bu son
imparatori<;e yanmadamn ortasmdan ne$'et ikonok-
last imparatorlanh yeri tesadtifi bir amil olarak
telakki olunamaz. Bu htiktimdarlarm olmalan gerek
bu cereyanda o1duklan 'rolti, gerek bu cereyamn
manasmt kavnyabilmemize hadim olan unsurlai'dan biridir.
Tasvirler ktilttine VIII ind ve IX uncu as1rlarda
husule gelen muhalefet tamamiyle yeni ve beklenilmedik bir
hareket degildi. Bu hareket uzun mtiddettenberi haztrlan'-
mi;;h: vticudtinti freskler,
eserler ve gra vtirlerle tasvir eden htristiyan sanah, terkedll-
olan putperestlik adetleriyle gosterdigi benzerlikten do-
lay1, uzun zamandanberi gayet sofu insanlann zihnini
etmi;;ti. 'IV tincil asrm Elvira (tspanyada) kon-
sili "kiliselerde tablolar (picturas) bulunmamasma ve duvarlarm
kendine htirmet edilen ve tapllan !?eyin tasvirini
ihtiva etmemesine, karar . vermi;;ti (72) (ne quod colitur et
adora.tur in parietibus depingatur).
Hlristiyanhk IV tincii as1rda kanuni bir mahiyet k;esbet-
tikte ve bilahare devlet dini oldukta, kiliseler tasvirlerle stis-
lenmege ba;;landtlar. Bilhassa IV tincti ve V inci as1rlarda
tasvirler ktiltti hiristiyan kilisesinde btiytidti ve etti.
Bu adet bir<;ok kimseleri korkutmakta 'devam ediyordu. IV
tincti as1r kilise tarihcisi <;esarea'h Evseb isa ve azizlerden
Petrus ve Pavlus'un tasvirlerine ibadetin "dinsizlerin bir
adeti, (73) oldugunu yazmaktadxr. Ayni IV tincti asxrda
Kxbnsh Epifanes, mektuplarmdan birinde "fsanm ve azizler-
den birinin tasviri, ile bir kilise perdesini (vehzm)
Eskikitaplarim.com
BU HAREKETiN MEN$Ei 321
"kiliseyi lekelediginden dolayt" nastl ytrtmt$ oldugunu anlat-
maktadtr (74). - V inci astrda Suriyeli bir piskopos, bu
yilksek makama vast! olmadan once ikonalarm kaldinlma-
stm istiyor. VI net astrda, Antakyada, tasvirler kiiltii
aleyhinde vahim bir isyan Edessa'da isyan eden
askerler isanm bir tasvirini ta$hyorlar.- VII nci
astrda dahi bazt ikonalarm tahrip edildigini biliyoruz. Bu
hususta VI net asrm sonunda papa bilyilk Gregor I un
biltiln ikonalarm _ kiliselerden kaldtnhp tahrip edilmesini
emrermi$ olan Iviassilia (Marsilya} piskoposuna yazmi$ oldu-
gu mektubu zikretmek laztmdtr. Papa insan eliyle yaptlmt$
$eye tapmak caiz olmadtgt (nequid adorari
posset) fikl"ini mildafaa etmek hususunda gostermi$ _oldugu
gayretten dolayt piskoposu takc:fir etmekte, fakat tasvirleri imha
ettirmekle okuma yazma bilmeyen halkm tarihi malt1mat
edinebilmelerine mani oldugundan dolayt takbih etmektedir:
halk olmazsa duvarlara bakmakla kitaptan okuyamtya-
cagt !;jeyleri okuyabilirdi" (75). Ayni ' piskoposa gonder-
ini$ oldugu diger bir mektubunda papa $5yle diyor: "Tasvir-
lere tapmagt menettig-inden d_olayt seni takdir .ediyoruz;
fakat bunlan ktrdtgmdan dolayt seni takbih eyliyoruz .... Bir
tabloya tapmak bir $eydir (plcturam adorare); ta:blo vasttasiyle
neye taptlmast laztm ogrenmek ise ba$ka bir $ey-
dir" (76). Binaenaleyh, kimselerin kabul etmi$ ol-
dugu Gregor'un_ fikrine gore, tasvirler halkm terbiyesine biz-
met ediyorlardt.
Sark yilayetlerinio. ikonoklast temayillleri, dinleri tas-
virler kiiltilnii meneden ve bu kabil her t"!-irlil tapm-
malann $iddetle aleyhinde olan Yahudtlerin az tesiri
altmda idi. VII nci asrm ikinci yansmdan itibaren buna
milmasil bir tesir milslilmanlar tarafmdan i_cra edildi; bun-
lar Kur'aiun "tas.virler $eytanm mekruh icadtdiT" (V, "92)
ibaresine tevfikan tasvirler killtilnil putperestlig in bir
$ekli addediyorlardt . . : MilverJ::ihler Arap halifesi Yezid
II nin, Leon III ten sene once, _devleti dahilinde bir
irade ne!;jretmi$ ve h1ristiyan tebealarma kiliselerindeki tas-
virlerin_ tahribini emretmi$ oldug-unu Sik stk zikretmek-
tedirler. Bazt milverrihler, bu malumatm mevsukiyetin-
den, pek milhim deli_ller gostermeksizin, $i1phe etm-i$lerdir
(77). Her ne hal ikonoklast hareketi her defa tetkik
Bizans imparatorlugu Tarlhi 21
Eskikitaplarim.com
322 :. BiZANS iMPARAT.ORLUOU TAR!fll
edildikte islamiyetin vilayetleri il:z;t!rindeki tesirini
nazan itibare almak icap eder. HaWl. bir kronik<;i Leon'u "bir
Arap ( ao:paioJVOCfpcov) (78) olarak tavsif etmektedir:
bununla beraber imparator Leon'un dogrudan dogruya
islamiyetin tesiri altmda kalml$ olduguna dair elimizde pek
fazla delil yoktur. - En nihayet, Ortazamanlarda en fazla
taammilm eden $ark tarikatlerinden birine mensup olan ve
Anadolunun merkezinin $ark kisimlarmda ya$Iyan Pavli-
<;i'ler dahi tasvirler killtline $iddetle muhalif idiler.- Bir
kelime ile Leon III. zamanmda $arki Anadolunun Bizans
vilayetlerinde kuvvetli bir ikonoklast hareketi mevcuttu.
Bir Rus kilise tarih<;isi, A. P. Lebedev, bu harekete dair
$Unlar.l .yaz1yor: "ikonoklast . devrinden once (VI II inci
as1rda) ikonokl.astlar adedinin pek bliyilk 9ldugu ve bunla-
rm kilisenin pek hakh olarak endi$esini tahrik eden bir
kuvvet te$kil eftikleri kat'i olarak -soylenebilir,. ikonoklaz-
min ba$hCa merkezlerinden birf Orta Anadolu vilayetlerin-
den Frigya idi.-.(79): .
Buiia ragmen tas.virler killtU, geni$- bir sahaya yayilmi$
ve bilyUk bir kuvvet kesbetini$ti. isa, Meryem ana ve muh-
telif . azizlerin tasvir.lerir. Ahd1 Atik ve Ahd1 Cedi din muhtelif
sahnelerini musavver tabiolar c;ok mildarda h1ris.tiyan ma-
betlerini tezyin ediyorlardi. Bu devrin mu:htelif kiliselerine
konulan tasvirler mozay1k, fresk ve yahut fildi$i. tahta ve
tunc; ilzerine yapllml$ mahkO.kattan ibarettiler: yani ayni
,zamanda hem menku$, hem de menhut tasvirler:t mev-
cuttu- ve bunlardan .maada birc;ok kU<;lik tablolar mlizehhep
elyazmalarma dahi ilave olunuyordu (minyatlir). Bilhassa
insan eliyle yapilmami$ ikonalar, adm1 ta$1yan ikonalara
itibar ediliyor ve bunlann muCizevi kuvvete malik olduk-
lanna inam{Iyordu. Tasvirler aile hayatmda dahi bir rol oym-
yorlardl: ikonalar bazan c;ocuklarm vaftiz babas1 ve yahut
vaftiz anas1 olarak. sec;iliyordu. Azizleri tasvir eden i$-
lemeler Bizans aristokrasi azalarmm merasim elbiselerini
tezyin ediyordu. Mesela bir . sanatorlin togasmm isanm
butlin hayatmm tarihc;esini musavver resimlerle tezyin
edilmi!? oldugunu biliyoruz.
Tasvirlere bipanlar bazan tasvirler kUltunU pek ileri go-
tUrUyorlardt: bunlar resim ile temsil olunan $ahsa, yahut
degil, fakat bizzat tasvire yahut bu tasvirin yapll-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM. BU HAREKETiN MENSE'f. 323
mi$ aldugu maddeye tapiyarlardi. Bu hal birc;ak dindar kim-
seler ic;in biiyiik bir giinahdi. e!?yaya tapmak putpe-
restligin adetleriyle biiyiik bir yakmhk gosteriyardu. Ayni za-
manda payiiahtta manastir adedinin, cemiyetlerinin ve
her tilrlti zaviyelerin en biiyiik bir sliratle arthgi ve VIII
inci asnn sanuna dagru [VIII inci asra dagru demek belki
daha dagrudur] bir yekuna balig aldugu
(80) goriiltiyardu. I. D. Andreiev'e gore ikanaklast dev-
rinde papazlann adedi hie; miibalagasiz 1 000_00 tahmin
alunabilir. Ayni yaz1yar: Bugiinkii Rusyamn
[kitap 1907 de yazJlmi!?tir] geni$ bir sahaya yayrlmi!? alan
120 milyan ahalisiyle, takriberi 40000 .rahip . ve rahibesi
aldugu nazai"I itibare ahmrsa Bizans imparatarlugunun
nisbeten daha kiic;iik clan arazisini kaphyan manashr $ebeke-
sinin kesafetinin ne olabilecegi kalayhkla anla$Ilmi$ alur,(81).
i!?te bu suretle bir taraftan tasvirler ve mukaddes e$ya
- adi yahut mucizevi :- kiiltii bu devrin daimi tesirleri
altmda yeti$mi!? alan insanlarm fikirlerini kan$tinyar, diger
taraftan ke!?i!?ligin miifrit bir surette inki$afi ve manashr
adedinin suriltle artmas1 Bizans devletinin maddi menfaatle-
rini haleldar ediyardu . . iyi y.eti!?fni$ birc;ak genc;ler ruhani
hayata ahlryar ve manast1ra kapanan bu insan ktitleleri zira-
atten i$Cilerin, ordudan askerlerin ve umumi hizmetlerd.eJ1
memurlann . eksilmes"ini mucip aluyordu (82)..
ve nianashrlar pek c;ak defalar devletin *v.a.zetmi$. aldugu
miikellefiyetl.erden kac;mak isteyenlere bir melee. te!?kil edi-
yardu : birc;ak papazlar daha yiiksek .bir mefkureye ei"i!?me.k
gibi samimi bir arzu ile siv'il havattan c;ekilmiybrlardi.-:-- Bi-
naenaleyh VIII.inci as1r .kilise hayatmm iki de na-
zan itibare almak Iazimdir: dini ve diinyevi cephe . .
Sarkta dagmu$ -alan ikanaklast imparatarlar vilayet-
Ierine hakim alan dini telakkiler:i iyi biliyarlard1; ke.ndiled
bu telakkilerin tesiri altmda bii-yiimii!?ler ve bu telakkileri
kendilerine samimi bir tarzda maletmi$lerdi. Bu imparatarlar
tahta <;Ikhkta telakkilerini payitahta dahi saktular ve
bunlan dini siyasetlerine .esas ittihaz ettiler. Bu imparatorlar,
birc;ak defalar iddia edildigi gibi, ne dinsiz, ne .rasyanalist
idiler. Bilakis bunlar derin bir iman .sahibi; fikirlerinde sami-
mi ve mutekit insanlar olup dini, ic;erlerine niifuz etmi$. ve
astl mecrasmdan <;Ikarmi$ olan hataLardan temizlemek
Eskikitaplarim.com
324 BIZANS IMPARATORLUCU TARiHi
tiyle, 1slah etmek istiyorlard1. Bunlann nazannda tasvirler
kiiltii ve mukaddes e$yaya tapma putperestligin hirer baki-
yesi idi; h1ristiyan dinine eski safiyetini iade etmek i<;in bun-
Ian behemhal ortadan kald1rmak icap ediyordu. Leon III
papa Oregor'a $6yle yaz1yordu: Ben imparator ve rahibim
(83). Bu prensipi gozoniinde .bulunduran Leon III ken-
dinin dini telakkilerine kanuniyet bah$etmegi ve bunlan
biitiin tebaasma kabul ettirmegi salahiyeti dahilinde bulu-
yordu. Bu, bilhassa Jus.tirtian zamamnda kendinf gostermi$
olan idi. Justinian kendini hem ruhani, hem
de dUnyevi otoritenin yegane kaynag1 olarak telakki etmi$ti.
Leon I II dahi bu siyast telakkinin hararetli bir mi.imessili
oldu.
Leon'un saltanatmm ilk dokuz senesi harici dil$rt:lanlarl
tardetmek ve tahtl takviye etmekle bu miiddet zarfmda
tasvirlere hic;bir tedbir almmad1. lmparatorun dini
faaliyeti yalmz bir tedbire inhisar etti: Yahudilerden ve Mon-
tanistlerin $ark tarikahndan kendilerini vaftiz ettirmelerini
istedi.
Ancak saltanahmn onuncu senesinde, 726 da, imparator,
kronikci Teofanes'in yazd1g1 gibi, herkes tarafm.dan hiirmet
goren mukaddes ikonalarm tahribinden bahsetmege ba$!ad1
{84). Modern tarihcilerin ekserisi tasvirlere kar$1 ilk fer-
mamn 726, yahut ihtimal 725 te ne$redilrni$ oldugunu zan
etmektedirler. Maalesef bu fermamn metni
maktadlr (85). Fermamn ne$rinden az bir mUddet sonra
Leon, imparator saraymm rnuhte$em methalinin kap1larmdan
birinin ilzerinde bulunan ve pek biiyiik bir hiirmete nail
olan isa heykelinin tahribini ernretti. Bu ikonamn tahribi
bilhassa kadmlarm i$tirak ettigi bir isyan tevlit etti. Tasviri
tahrip etmek ic;in gonderilmi$ olan imparatorun bir memuru
oldiiriildii; fakat imparator, heykeli rniidafaa etmi$ olanlan
$iddetli bir tarzda cezalandirmakla bir dnayetin intikamm1
ald1. Bu kurbanlar tasvirler miicadelesinin ilk martirleri
oldular.
Leon'un tasvirler kiiltUne kar$1 husumeti kuvvetlendi ve
pek canh bir $ekil ald1. Istanbul patriki Oerrnanus ile Roma-
daki papa Gregor II imparatorun siyasetine $iddetle muha-
lif olduklanm bildirdiler. Yunanistan ve Ege denizi adala-
rmda tasvirler kiiltii lehinde bir isyan ba$g6sterdi: fakat
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM. BU HAREKETiN MEN$E'i. 325
Leon III un ordusu tarafmdari suratle bashnld1. Halk o ka-
dar siddetli bir aksulamel gosteriyordu ki Leon hemen kat'i
tedbirler almaga muvaffak olamad1.
730 da imparator bir nevi konsil toplad1 ve mukaddes
tasvirler aleyhinde yeni bir ferman nesretti. Bu konsilin725
yahut 726 iradesini mer'iyet mevkiine koymakla iktifa etmis
olmas1 pek muhtemeldir (86). Oerma]Jus bu iradeyi imza-
lamaktan imtina etti. Bunun uzerine azledildi ve malika-
nesine <;ekilmek mecburiyetinde kaldt; burada muslihane
mesgalelerle hayabmn son senelerini ge<;irdi. Patriklik ma-
kamt fermam imzalamaga mu vafakat etmis oLan
olundu. isle bu suretle tasvirler aleyhindeki irade
yalmz imparator namma degil, fakat kilise namma dahi nes-
redilmis oluyordu; <;i1nki1 patrikin imzas1 ile tasdik edilmisti.
Bu son nokta Leon i<;in son derece muhimdi.
Bu fermanm nesrini takip eden devir, yani Leon'un salta-
natmm son onbir senesi i<;in mehazlar tasvirlerin itisafuidan
hi<; bahsetmemekte.dir. Bu zamanda hi<;bir cebri vaka tahad-
dus etm.emis olsa gerektir. Her ne olursa olsun Leon III lin
zamam saltanatmda tasvirlere karst sistematik bir itisaftan
bahsedilemez. Yalmz aleni birka<; tasvir tahribi vak'asmm
tehaddus etmis oldugu farzolunabilir. Bir tlitrihciye gore
"Leon III devrinde hakiki bir itisaftan ziyade tasvirlere ve
bunlara karst yap1lacak itisafa bir hazzrlzk yaptlmishr, (87).
Bazilarma. gore VII I inci astrdaki ikonoklast hareketi tas-
virlerin tahribiyle degil, fakat bunlann mutekit insanlarm
tapmmalarma. mani olabilecek bir sek}lde daha yukseklere
astlmasmt bildiren bir emirname ile baslamtshr: bu faraziyeyi
reddetmek laztmdtr; <;i1nki1 Bizans kiliselerindeki tasvirlerin
ekserisi fresk yahut mozayik idiler; binaenaleyh yerlerini
degistiremezler, yahut kilise duvarlarmdan uzaklashrllamaz-
lardi.
Leon'un tasvirler aleyhindeki politikasmm akislerini ilk
ikonoklast imparator zamanmda, Arap halifeligi hudutlart
i<;inde yasamts olan $amh J an'm "lkonalarm klymetlerini
lere adh i1<; me$hUr tretesinde bulmak kabildir. Bu
tretelerden ikisi, buy ilk bir ihtimale gore. Leon zamamnda
yaz!Imtshr. O<;i1nci1si1ni1n tarihini ise kat'i olarak tespite im-
kan yoktur.
Eskikitaplarim.com
326
.. BiZANS iMPARATORLUGU TARIHi
Papa G,regor II nin Leon'un ikonoklast politikasma: kar$1
gostermi$ oldugu muhalefeti yukarda zikretmi$tik. Halefi
Gregor III Romada bir konsil toplad1 ve tasvirlerin muanz-
lanm aforoz etti (731). Bu hadiseler neticesinde orta italya
Bizans imparatorlugundan aynld1 ve tamamen papa tarafma
ve garbe dondil. Cenubi italya isy Bizans hakimiyeti altmda
kald1.
Tasvirier milcadelesi Leon Un oglu ve halefi Konstan-
tin V Kopronim (741- 775) zamanmda tamamiyle ba$ka bir
$ekil aldt. Babas1 tarafmdan $iddetli prensiplere gore yeti$-
tiriimi$ clan Konstantin azimkar bir ikonoklast politikast ta-
kip etti ve zamam saltanatmm son senelerinde manashrlar
ve ke$i$lere .kar$1 itisafta bulunmaga ba$ladt. Tasvirler taraf-
tarlarmm yazt.larmda hic;bir ikonoklast hilkilmdar bu "<;ok
ba$h ejder,, bu "ke$i$lik tarikatinin gaddar itisafClSln ve bu
"Ahab ve He:r:-od, kadar tezlil edilmemi$tir. i$te bu
Konstantin hakkmda tar.aftarhktan ari bir fikir edinmek son
dcrece glic;tlir. E. Stein bu imparatoru, biraz milbalagah
bir tarzda, biltun $arki Roma imparatorlugu tarihinin en
cilretkar ve en serbest mi.itefekkiri olarak telakki etmektedir
(88).
Konstantin tahta <;lkh1 st-rada imparatorlugun Avru-
pa vilayetleri zahidane bjr surette !badet ec!iyor-
lardt; Anadolu ahalisi arasmda ise bir<;ok ikonoklast mev-
cuttu. Konstantin, saltanatmm ilk iki senesini lehinde
bir isyanm ba$ma gec;r:ni$ olari eni$tesi Artavasd'a kar$1
miitemadi surette milcadele etmekle gec;irdi. Artavas.d Kons-
tantin'i istanbuldan <;Ikarmaga muvaffak oidu; halk kendini
imparator ilan eyledi. Artavasd'm saltanat silrdligil sene zar-
fmda tasvirler killtil yeniden ihdas olundu. Fakat Konstantin
Artayasd'1 devirip tekrar tahta <;tkmaga mu vaffak oldu. isya-
nm milsebbipleri $iddetli bir tarzda cezalandinldtlar. Fakat
Artavasd'm te$ebbilsil Konstantin'e, miisait bir vaziyetie, pek
bilyilk rriU$killata ugramaks1zm, ikonalar kliltilniln yeniden
ihdas olunabilecegini gostermi$ti; bu. an dan itibaren imparator
halk kiltlelerinin vicdanlarmdaki ikonoklast telakkileri ku v-
vetlendirmek ic;in daha kat'i baz1 te$ebbilslerde bulunmak
ihtiyactm hissetti.
h;te bu fikirle imparator bir konsll toplay1p bir ikonoklast
politikasmui temellerini atmaga, buna kanuniyet bah$etmege
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM.- BU . HAREKETiN :.MEN!;>Ei. 327
ve bu suretle almml$ alan tedbirlerin ahali arasmda .me$rU
aldugu kanaatini yaratmaga karar verdi. O<;yilzden fazla
piskapos kansile i$tirak etti. Konsil, istanbulun kar$ISmda.
Bagazi<;inin Anadolu sahilinde, Hieria saraymda, 754 te,
tapland1 (89). Kansil azalan arasmda patrik bulunmu
yardu: istanbul patrikligi o zam-anlar milnhaldi. Antakya,
Kudils ve iskenderiye kansile i$tiraki reddetmi$lerdi. Papa-
mn el<;ilerine gelince bunlar dahi i<;timalara girmekten imti-
na ettiler. Sanralan kansilin muanzlan, kararlann hilki.i.m
silz aldugunu iddia eden tezlerini kuvvetlendirmek i<;in bu
vakalardan istifade ettiler. Milzakeratm ba$langicmdan birka<;
ay sanra konsil istanbul-a nakledildi; bu milddet zarfmda
yeni bir istanbul patriki intihap edilmi$ti. .
VI I nci umumi kansilin vesikalan arasmda bize kadar
gelmi$ alan (ihtimal aynen degil,. fakat bir tak1m tadilatla)
754 kansili beyannamesi kat'l alarak tasvirler killtilnil mah
kum ediyar ve $Unlan ilan ediyardu:
Mukaddes yaz1lara ve Babalara istinat ederek ittifak1
ara ile mukaddes Ekanimi selase namma $Unu beyan edi-
yaruz: Ressamlann mekruh sanatlanmn vilcude getirmi$
aldugu herhangi bir tasvir, herhangi bir maddeden yapilmi$
alursa alsun, mukaddes di$an ahlacak,
tizakla$tinlacak ve kagulacaktJr. istikbalde bu kabil bir$ey
imal edecek, bunlara tapacak, yahut bu e$yay1 b.ir kilise
yahut bir evde te!].hir edecek veyahut sakhyacak alan
herhangi bir kimse; eger piskapas, papaz, yahut diyakas ise
azlalunacak, ke$i$ yahut . sivil ise afo.raz edilecek ve Allahm
muanz1 ve Babalar tarahndan vazedilmi$ alan daktrinlerin
di1$mam alarak asnm1z kanunlarmm pen<;esine tevdi aluna
cakti r,.
Bu beyanname yaln1z tasvirler killtilniln umumi <;er<;e-
vesi i<;inde ehemmiyetli degildir; tasvirlere ibadet cilrmil ile
itham edilen $ahislarm irnparatarluk mahkemeleri huzurun-
da muhakeme edilmelerinin, yani tasvirler taraftarlannm cis-
mani kudretin mahkeme usullerine tabi bulun.acaklanm amir
almas1 bak1mmdan dahi $ayam dikkattir. Bilahare yedinci
umumi kansilin azalan, bu hadise dolayisiyle, bazi impara-
tarlann kilise ve papazlar hakkmda tatbik etmi$ alduklan
fevkelade $edit muameleyi izah "Ekanimi selar
seden ikincisin.in ilahi resmini rnaddi bayalarla ve azizlerin
Eskikitaplarim.com
328 BIZANS IMPARATORLUGU TARiHi
portrelerini hic;bir k1ymeti olm1yan maddi boyalarla cans1z
resimler !}eklinde tasvir edecek olanlar, aforoz edileceklerdi,
"c;tinkii bu fikir yanli$hr ve $eytan tarafmdan icat edilmi$tir,.
Emirname !?U ciimlelerle nihayet bulmaktad1r: "En din-
dar yeni Konstantin'e c;ok seneler! .. Son derece dindar ve
ortodoks (imparatoric;eye) c:;ok seneler ! .. Sizler mukaddes alb
umumi konsilin hiikiimlerini kuvvetlendirdiniz. Sizler her
tiirlii putlara ibadeti y1khmz., Tahtaya tapan p.atrlk Oer-
manus ve "islamiyet taraftan, imparatorlugun dii$mam. din-
sizligin n.!}iri ve mukaddes yaz1larm tahrifcisi, (90) Mansur,
yani Samh jan aforoz edildiler.
ittifakla ne!?redilmi$ olan konsil beyannamesi ahali
iizerinde c;ok ku vvetli bir tesir yap h. Prof. Andreiev'e gore
"daha hentiz !}a$km bir vaziyette olan ve ikonoklastlarm hata .
ettiklerine dair kendilerinde zayif bir kanaat bulunan birc;ok
kimseler, siikun buld ular; evvelce iki cereyan arasu1da
bocalami!? olanlar konsil mukarreratmm istinat ettigi kanaat
verici deliller kar!}Ismda, samimi olarak, ikonoklast fikirleri
kabul (91). Halk kiitlelerinden tasvirier kiiltiinii terk-
edeceklerine dair yemin etmeleri istendi.
itisafl konsilden sonra gadd:::rane surette
!}iddetlendi. Tasvirler k1nldi; ytkildL iizerleri boya ile
badana edildi ve envai tiirlii hakaretlere maruz kaldt. Bilhassa
Meryem ana kiiltiine kar!}l yap1lan itisaf !]iddetiyle tema-
ytiz etti (92). Putlara tapan birc;ok . kimseler idam edildiler,
i$kencelere maruz kaldtl.ar yahut. hapse atildilar; bunlarm
mal ve mtilkleri miisadere edildi: Bir c;oklan ise hapse
ahld1, yahut uzak siiriildii. Agac;lar, ku!}lar,
hayvanlar, av sahneleri ve ku$alan musavvir . levhalar
kiliselerde mukaddes. tasvirler yerine kaim oldular. Gene;
Stefan'm hal terciimesine gore istanbulda Blakern saraymdaki
Hazreti Meryem kilisesi eski ziynet ve ihti!}amtm kaybetti
ve yeni levhalarla stislenerek bir nevi meyva bah<;e$i ve
ku$hane (93) !}eklini ald1. Boyah ikonalar (mozayik ve
freskler) ve heykellerin tahrip edildigi bu devirde birc;ok
k1ymetli sanat eserleri ortadan kalkti. Birc;ok miizehhep el-
yazmalan dahi aym aktbete ugrad1.
Tasvirlerle birlikte mukaddes e$yalar dahi tahrip olundu.
Bu e$yaya ifrat derecede tapmak aleyhinde yaptlmi$ olan
bir ikonoklast devri hicviyesinde martir olarak olmii$ olan
Eskikitaplarim.com
iKONO'KLAZM. BU HAREKETiN MEN5E'i. 320
--------------------------
Prokop'a atfedilen on el, Teodor'a ait on be!? c;ene kemigi ve
Jcirj'a ait dort ba!? mevcut oldugu zikredilmektedir (94).
Konstantin V ;,anastirlara kar$1 mufrit bir musamaha-
srzhk gosterdi ve "putlara ve zulmetlere tapan, (95) ke$i$lere
kar$1 bir ha<;h seferi a<;h. Bu imparator ke!?i!?lige kar$1 o
kadar $iddetli bir mucadeleye giri$mi$tir ki bazt tarih-
ciler bu 1slahat ugrunda sarfettigi faaliyete daha
mi.inasip bir isim verilmesi laz1m gelip gelmedigini mi.ilahaza
etmekte ve bu hareketin tasvirlere kar!?I yap1lm1$ bir mi.ica-
dele mi, yoksa ke!?i$ler aleyhine matuf bir harp mi oldu-
gunun tespitinin gi.ic; oldugunu beyan etmektedirler; C. N.
Uspenski'ye gore "Tarihciler ve teologlar bu devirde ke!?i$ler
aleyhindeki mi.icadelenin (monahomahia) yerine ikonalar aley-
hindeki mucadeleyi (ikonomahia) iltizam etmekle hakikati
kasten tahrif etmi!;;lerdir, (96). Ke!?i!?lerin itisaft birtaktm
$edif tedbirlerle tezahi.ir eyledi. Ke$i$ler sivil elbise giymege
mecbur tutuldular; bunlardan bazllan cebir ve . tehditlerle
evlenmege icbar edildi. Digerleri bir alay halinde, ellerin-
den kadmlan tutmu!? olduklan halde, seyirci ki.itlelerinin
istihza . ve hakareti arasmda Hipodromdan gec;mek mecbu-
riyetinde kaldJlar. Kronikci Teofanes Anadolu valilerinden
birinin Efeste rahip ve rahibeleri topladigim ve bunlara
$Oyle hi tap ettigini kaydediyor : imparator . ve bizzat biz! ere
itaat etmek isteyenler hemen beyaz elbiselerini giysinler
ve kendilerine bir kadm sec;sinler; bundan imtina edenler
kor edilecek ve Ktbnsa si.iri.ilecektir. Konstai].tin V ise
valiyi bu hareketinden dolayt tebrik ederek !?Oyle yazdi:
Sizin $ahsmtida kalbime uygun ve bi.iti.in arzulanm1
ifaya kadir birisini buldum, (97). Papazlardan- gasbolu-
nan manashrlar. k1!?la ve tersaneye tahvil olundu. Manas-
tularm mal ve mtilkti miisa.dere edildi. Siv.illerin ke!?i$
kisvesi giymek suretiyle mtikellefiyetlerden kurtulmalar1
menedildi. Bu tedbirlerin heyeti mecmuasmm neticesi
ke$i!?lerin ktitle halinde imparatorun -ikonoklast politikasmm
uzanmamt!? oldugu q1mtakalara hicreti oldu. Baz1 tarihcilere
gore yalmz italyaya, Leon ve Konstarrtin zamanlarmda, bu
ke!?i!?lerden takriben 50000 i iltica .etmi$tir (98). Bu hadise
Ortazamanlar cenubi. italyasmm mukadderatt I<;m son
derece mi.ihim oldu; <;i.inkti bu havalide Grek milliy.etinin
ve ortodoks kilisesinin Ustunliigtinil muhafaza etti. Fakat
Eskikitaplarim.com
3311 . BIZANS iMPARATORLUGU. TARiHi
cenubt ' italyanm dahi ikonoklast karga$ahklanndan masun
kalmam1$ oldugu anla$1l1yor. Netekim M. s. IX uncu asnda
Gregor Dekapolit'in cenubi italya $ehirlerinden Hidrus'ta
(bugiinkil Otrant) ikonoklast bir piskoposun eline di1$mi1$
oldugunu biliyoruz (99). Bin;ok ke$i$ler Pontos Evksei-
nos yani Karadenizin $imal sahillerine, K1bns adasma ve
Suriye ve Filistinin sahil mmtakalanna hicret ettiler. Kons-
tantin V zamamnda din ugrunda olen ke$i$1erin en me$huru
Stefan -olmu$tur.
Hazar Leon IV saltanatmm ilk be$ senesinin (775-780),.
Konstantin V inkine nazaran, sakin bir dahili hayat ile tema-
yi.lz ettigi Maamafih Leon IV dahi ikonoklazm ta-
raftan idi; fakat bu imparator ke$i$lere derin bir husu-
met gostermedi; bunlar, zamam saltanatmda, tekrar oldukc;a
bi.iyiik bir ntifuz kazand1lar.- K1sa saltanah zarfmda Leon
IV mi.iteass1p bir ikonoklast olarak ortaya c;1kmad1. impara-
torun bu husus1:a gene; kans1 iren'in tesiri altmda kalm1$
olmasl. muhtemeldir; tasvirler kiiltilne kar$1 meclubiyeti ile
itihar etmi$ olan bu Atinah kadm tasvirlere tapanlann kaf-
fesinin limit dolu nazarlanm v.ekiyordu. "[imparatorun] tas-
virler mi.lcadelesindeki mutedil hareketi, Konstantin V in
alm1$ oldugu tedbirlerle lren . zamamndaki tasvirlerin yeni-
den ihdas1 arasmda elzem olan mutavass1t bir devre olmu$-
tur, (100). 780 de Leon IV oldU ve tasvirler milcadelesinin
birinci safhas1 sona erdi.
Leon'un oglu Konstantin VI sinni rii$de vas1l olmami$
oldugundan tasvirler kiilti.lnil yeniden ihdasa azmetmi$
alan annesi iren imparatorluk hi.lkumetini eline ald1.
Fakat tasvirler ki.ilti.lne kar$1 gosterdigi sempatiye rag-
men iren, saltanatlmrr ilk senesinde tasvirler kiiltun lin
yeniden ihyas1 lehinde kat'i tedbirler almad1. Bu gecikmenin
sebeplerini imparatorlugun bi.lti.ln ku vvetlerinin ta.ht iddia-
smda bulunan bir $ahsm c;1karm1$ oldugu dahili isyana ve
Yunanistan Slavlarma kar$1 yap1lan harici harbe seykedil-
mesinde aramak Jazimd1r. Bundan maada ikonalar kiilti.lniin
yeniden ihdasm1 bi.lyi.lk ihtimamlarla hazulamak icap ediyor-
du; c;i.lnki.l -ordu ikonoklazma taraftard1 ve Konstantin
fmdan imparator kanunu iHin edilmi$ olan 754 konsili mu-
ka.rreratl imparatorluk dahilinde birc;ok kimseler i.lzerinde
btiyiik tesirler icra etmekte devam ediyordu. Yi.lksek ruh-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZM. BU HAREKETiN MENSE'i.
3 3 ~
baniyete gelince, azalanndan bir <;ogunun umumi konsil
kararlanm itminan.dan ziyade itaat kastiyle kabul etmi;;
olmalan melhuzdur: binaenaleyh bunlar, Prof. Andrei-
ev'in soyledigi gibi, "ikonoklast imparatorlarm reformlarma
memnuniyetle tebaiyet eden, fakat muhalif partinin alacag1
tedbirlere kar;;1 ciddi hi<;bir mukavemet gostermek niyetinde
olm1yan bir unsur te$kil ediyorlard1, (101).
iren'in ancak dordlincli saltanat senesinde Tarasius is-
tanbul patriki nasbolundu; bu zat tasvirler kliltlinlin yeni-
den ihdas1 i<;in umumi bir konsil toplamanm elzem oldugu-
nu beyan etti. Papa Adriyen I i<;in bir da vetiyeyi hamil el<;iler
Romaya gonderildi. Papa istanbul konsiline murahhaslar
gondermek le iktifa etti.
Konsil 786 da "Aziz Havariler, kilisesinde topland1; fao
kat tasvirler kliltline muar1z olan payitahttaki askeri k1t'alar
k1h<;lan ellerinde mabede hlicurn ettiler ve toplanhyi cebren
dagttt1lar. ikonoklast partisi bir kere daha galebe <;alm1;; gibi
gorlinliyordu; fakat bu zafer k1sa slirdli. iren mahirane bir
tarzda asi k1t'alann yerine kendisine daha sad1k ve fikirlerine
daha bagh yeni askerler !kame etti.
Muteak1p senede (787) -konsil Bitinyada, birinci umumi
konsilin toplanmi;> oldugu Nikaia (iznik) $ehrinde, topland1.
Konsil burada yedi celse akdetti: ne imparator, ne de impa-
ratori<;e konsilde bizzat bulunmadllar. Sekizinci ve sonuncu
celse istanbulda imparator saraymda akdedildi. Toplantllara
i$tirak eden piskoposlarm adedi 300 li ge<;ti. Bu konsil $ark
kilisesi tarihinin yedinci ve sonuncu konsili olmu;;tur.
iznik kcinsili tasvirler kliltlinli yeniden ihdas eyledi. Kon-
silin mukarreratm1 tamm1yanlar aforcz ediliyordu. "Mukad-
des tasvirleri put tesmiye edenler ve h1ristiyanlann ikonala-
ra, bir ilah_ gibi ibadet ettiklerini, .yahut katoli.k kilisesinin
putldn kabul eylemi!;; oldugunu beyan edenler qadema afo-
roz edileceklerdi., Konsildeki piskoposlar "yeni Konstantin
ve yeni" Helen, i (102} alki$ladilar. Yeniden tamir goren
mabetlere mukaddes e$yanm vazedilmesi Iaz1m geldigine
karar verildi; <;linkii bu kabil e$ya bir ortodoks kilise-
si I<;m elzemdi. Manastirlarm ikametgah olarak kul-
lamlmast $iddetle menedildi; ikonoklastlar tarafmdan lagv-
edilmi$ ve sivilletirilmi$ olan manastirlan yeniden res-
tore etmek mecburiyeti hasil oldu. Konsil mukaddes e$yanm
Eskikitaplarim.com
332 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHI
mahkum etmekle ruhbaniyetin ahlak seviyesini
yukseltmek istedi. .. Aym zamanda muh.telit manashrlan da
(yani erkek ve kadmlara ait olanlan) yasak etti.
iznik konsilinin buyuk ehemmiyeti yalmz tasvirler kul-
tunu yeniden olmasmda degildir. S1rf bu kiiltU
ilan etmekle iktifa alan konsil, tasvirler taraftarlan
ic;in, bunlann has1mlarma olduklan mi.icadele-
nin birinci safhasmda malik olmad1klan bir te!;;kilat yarath;
tasvirler lehinde alan hiltOn teolojik delillerin toplanmasma
vesile oldu: tasvirler taraftarlan bunlardan bilahare_ ikonok-
lastlara kar$1 yapml$ olduklan mucadelede istifade edecek-
lerdi. Bir kelime ile, bu konsil tasvirler partisinin eline,
ikonoklast cereyanmm ikinci safhasmdaki mustakbel muca-
delelerini kolayla$tlrmaga medar olacak b!r silah vermi$tir.'
VIII inci as1r imparatorlannm ikonoklast tesmiye olu-
nan eserinin bu devrin yalmz bir cephesi - vak1a pek te
muhim olm1yan - oldugunu daima gozonunde bulundur-
mamiz lf\_zimdlr. Bu devre ic;in elimizde bulunan vesikalarm
hemen kaffesi mucadeleden muzaffer c;1kml$ ve ikonoklast
vesikalanm imha etmh;; alan tasvir:ler partisinin muahhar
ve yeknasak an'anesine tabi bulunmaktad1r. Fakat bize ka-
dar gehni$ olan baz1 dagm1k ve tesadtifi i$'arlar Leon I li ye
Konstantin V in bi.ifiln gayretlerini iki etrafmda teksif
etmi$ olduklanm gostermektedir: manasttrlara ait btiyiik
arazinin siville$tirilmesi ve pek buyiik alan ke$i$ adedinin
az<.lblmas1; yani bu imparatorlar ctevletin kontroltinden kac;-
mak ve hemen hemen tam bir serbestt gostermek suretiyle
devletin canh kuvvetlerini ve i'mparatorlugun kudretini ke-
miren unsurlara kar$1 miicadele etmi$lerdir.
$ARLMA YN'IN T A<; GiYMESi VE BU HADiSENiN
BiZANS iMPARATORLUGU i<;iN EHEMMiYETi
James Bryce'm sozlerine gore Sarlmayn'm. tac; giymesi
yalmz Ortazamanlarm merkezi bir hadisesi olmay1p gayet
ender vukubulan hadiselerden biridir; mtinferiden nazarl
itibare almd1kta denilebilir ki eger bu hadise vukubulmami$
olsayd1 cihan tarihi olurdw> (103). Bizim ic;in bu
hadise, bilhassa Bizans imparatorlugunu alakadar ettigi nis-.
bette, ehemmiyetlidir.
Eskikitaplarim.com
TA<; GiYMESi
Ortl'l.zamanlar insanlan i<;in Roma imparatorll;lgunun yega-
gayn kabili taksim imparatorluk oldugunu biliyoruz: iki
yahut daha fazla imparator mevcut oldukta bunlar tek bir
devleti idare eden iki veyahut daha fazla hiiki.imdar mesa-
besinde idiler. Yukarki fastllardan birinde, 4 76 da garbi
Roma imparatorlugunun sukutundan bahsetmenin dogru
olmadigmt kaydetmi$tik. Tek imparatorluk fikri VI net astr-
da, Justinian'm dt$ siyasetinde tekrar ortaya <;tktyor; bu fikir
Sarlmayn'm Ramada imparatorluk tacmt giydigi 800 sene-
sinde daha heniiz canhdtr.
Fakat Octazamanlar ideolojisinde tek imparator teHikki-
sinin nazari olarak cari oldugu bir esnada hakikatte, pratik
sahada bu kabil bir nazariyenin eskimi$ oldugu ispat edil-
mi$ti. VIII inci asnn sonundaki $ark yahut
alemi ile aym devre ait garp yahut Rom a Germ en alemi lisa-
niyat, etnografik bUnye ve manevi menfaatler baktmmdan
biribirinden ba$ka, farkll ve ayn iki alem idiler. Tek impa
ratorluk fikri tarihi bir anakronizm olmu$tu.
ikonoklazm kendi kudreti dahilinde 800 senesi hadise-
sinin haztrlanmasma yardtm etti. Papallk ikonoklast impara-
ratorlarm tedbirlerine kar$1 $idd.etli protestoda bulundu, iko-
noklastlan aforoz etti, sonra Frank ktralbgmda sahibi
saray mabeyincileri ve bilahare Karolenj siilalesi ktrallan
nezdinde yardtm ve himaye limit ederek garbe tevecc.uh etti.
VIII inei ;;tsrm sotiunda Fransa tahhm bu hanedanm en
me$hur miimessili olan Bi.iyiik $arl yaf:mt Sarlmayn i$gal
ediyordu. Tarihciler tarafmdan muhtelif $ekilierde tefsir
edilmi$ olan Sarlmayn'm tac giyi$inde papamn ve Frankl-ar
ktrahnm mUtekabil menfaatler meselesi gibi kart$lk bir
meseleyi bir tarafa btrakacag1z.
Bu hadisenin esas1 kafi derece malfi.mumuzdur. 800 se-
nesi Noelinde, Sen Piyer kilisesinde icra olunan tantanah bir
ayinde papa Leon III, oni.inde diz <;okmii$ olan Sarl'm
na imparatorluk tacm1 vazetti. Kilise i<;inde toplanml$ olan
halk $arl'a, Allah tarafmdan tetvi<; edilmi$ olan dindar im-
paratora, sulhUn naztmma uzun seneler ve zafer temenni-
sinde bulundu. .
Tarihciler Sarl'm almt$ oldugu imparatorluk unvammn
ehemmiyeti hakkmda muhtelif hi.ikUmler vermi$lerdir. Bazt-
lanna gore bu unvan . Sarl'a yeni haklar bah$etmiyordu;
Eskikitaplarim.com
334 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
netekim Sari, eskiden oldugu _gibi, Franklar ve Lombardlar
lnrah, Ramah patri<;i (104) olarak kahyordu; yani hulasa
olarak .Sari, tacr kabul etmekle, yeni bir unvandan ba!;ika
bir kazanmryordu. Digerlerine gore Sarl'm 800 senesin-
de tac; giyi!i)i yeni bir garp imparatorlugu tevlit etmi$ ve bu
imparatorluk, $ark yahut Bizans imparatorlugu mlivacehe-
sinde tam bir istik.lale sahip olmu!i)tur. Fakat bu fikirlerin
her ikisi de muahhar zamanlarda verilmi$ hlikiimlerdir;
bunlan 800 senesi hadisesine dair yaptigrm1z tahlile ithal
edemeyiz. VIII as1r sonunda yalmz bir linvandan ibaret bir
imparatorluk yahut ayn bir garp imparatorlugunun te!i)ek-
klilii bahis mevzuu degildi ve olamazdr. Sarl'm ta<; giymesi
800 senesinde cari noktai nazara gore, yani bu hadisenin !i)a-
hit ve' kahramam Leon II I ve Sarlmayri'm gorii!i)lerine gore
tahlil olunmahdrr.
Ne Sarlmayn, ne de Leon !i)ark it:nparatorluguna denk
gelebilecek bir . garp imparatorlugu te$kilini hatrrlarmdan
ge<;irmiyorlardr. Sari, 800 senes_inde, imparator unvamm al-
makla, yeg_ane hlikiimdar ve Roma devleti imparatorlaru:nn
halefi olduguna inkar gotlirmez bir surette kanaat getir-
mi!;lti. Bu hadise yalmz imparatoru sec;me hakkmm istan
buldan tekrar Romaya gec;tigini gosteriyordu. Mlitead-
dit defalar kayc;lettigimiz gibi, o devrin adamlan yan ya-
na iki imparatorlugun akiiiarma srgdtramaz-
lardt; imparatorluk esasmda tek idi. imparatorlarm tek
imparatorluk tek Allah akidesi lizerine idi;
<;linkli imparator ancak Allahln muvakkat bir delegesi stfa-
tiyle ilahi otoriteyi yer ylizlinde tatbik edebilirdi ( 1 05).
Bu devre hakim alan haleti ruhiye imparatorluk kudreti
telakkisin.in halk tarafmdan kabullinli kolayla!i)tJnyordu;
bu devirde yalmz bu kabil bir telakki miimkiin ola-
bilirdi. :
. Sari ile Bizans imparatorlugu arasmdaki munasebat 800
senesinden <;ok evvel ba!;ilamr!i)tl. 781 de Grekler tarafmdan
Erutro tesmiye olunan Sarl'm krzr Rotrud ile o zamanlar
ki ya$mda bulunan Biza.ns imparatoru Konstantin'in evlen-
mesi i<;in Franklarla miizakerelere giti!;iilmi!;lti: -o devirde
. Kon.stantin'i.n anasr iren irnparatorlugu bilfiil i'dare .ediyordu
(106). Fakat iren bu' konu!i)malan kesti.
Eskikitaplarim.com
SARLMAYN'IN TA<; GiYMESi 335
797 de iren mesru imparatoru, yani oglu Konstantin'i
tahttan indirtti ve bu suretle imparatorlugun mutlak hakimi
oldu. Bu cUr'etkar hareket Roma imparatorlugu an'aneleriyle
gayet vaz1h bir tezat teskil ediyordu ; c;Onkii imparatorlukta
hi<;bir zaman hi<;bir kadm, tam bir imparator otoritesfni haiz
olarak, hUkOm siirmemisti. $arl ve papa Leon'un noktai na-
zarlanna gore imparatorluk tahb miinhaldi; impar.atorluk
tacmi giymekle $arl tek ve gayn kabili taksim Roma impa-
ratorlugunun miinhal tahtma <;1k1yor ve Romulus Avgustu-
lus'un degil, fakat Leon IV. Heraklius, Justinian, Teodos ve
BUyiik Konstantin gibi sark koluna mensup imparatorlann
mesru halefi oluyordu. Bu telakkinin enteresan' bir teyidini
su vak'ada bulmak kabildir: hadiseleri Bizans iinparatorla-
nmn saltanat senelerine gore kaydeden garbin senelik ceri-
delerinde 800 ve muteak1p senelere a,it bahislerde, $arl ismi
hemen Konst.antin VI isminden sonra gelmektedir:
Haziran 799 da $arlmayn'e yazm1s oldugu meshur bir
mektupta Alkuen, diinyada mevcut en yiiksek tic; makamdan
ikisinin, yani papahk ile fstanbul imparatorlugunun, miithi$
bir buhran gec;irdiklerine isaret etmektedir; ve $arl'a hitaben
Alkuen soyle bag1nyor: Tezelziile ugrayan isa kiliselerini
selamete kavusturmak sana diisuyor. Canilerden intikam
alan, yollarmi sasirmi$ olanlara rehberlik eden, bedbaht-
lara teselli veren sensin; iyileri yiikseltmek vazifesi sana
dii$Uyor {107).
h>te $arlmayn'm noktai nazari bu merkezde idi .. $imdi bu
tac; giyme hadisesi kars1smda Bizansm alm1s oldugu tavn
tetkik edelim. Bu tav1r dahi o devirde cari telakkilere
uygun idi. Bizans imparatorlugu lren'in taht iizerindeki
haklannda Israr etti, 800 hadisesini mesru otorite aleyhine
otedenberi yapilmasi mutat bir isyan hareketi olarak telakki
etti ve yeni imparatorun, diger asilerin misaline tevfikan,
iren'i" hal'etmek ve cebren imparatorluk tahtma oturmak
ic;in istanbul iizerine yiiriimege karar vermesinden bihak-
km endi$eye diistu. Bizans imparatorlugunun gorusune
gore bu hadise imparatorlugun mesru sahibi aleyhinde bir-
kac; garp vilayetinin isyanmdan bask a bir$eY degildi ( 1 08).
Fakat $arl vaziyetinin muhatarali oldugunun pekiUa far-
kma vanyordu; c;iinkii tac;r giyisi imparatorl-ugun $ark ktsmi-
mn (pars . orientalis) _hakimiyeti m e s e l ~ s i ~ i }?.alietmi$ olmuyord u.
Eskikitaplarim.com
336 BiZANS IMPARATORLUl"lU TARlHl
Sari Bizar-sm iren'den sonra yeni bir imparator sec;ecegm1
ve bu zatm imparator unvam tizerindeki haklannm
tarafmdan mtinaka!?aSIZ tamlacagm1 anlad1. Bu mli$ktilatl
onceden goren $arl, iren ile mi.izakerata girh;;ti ve impar.atori-
evlenmek teklifinde bulundu; "bu suretle ile garp
viHiyetlerini (1 09) limit ediyordu. Yani $arl
aim!!;; oldugu unvamn ancak Bizans tarafmdan tamld1g1 tak-
dirde hakiki bir manasi olabilecegini anladi. iren $arl'n1 iz9-i-
vac; teklifini mi.isait bir fakat az bir mi.iddet
sonra .tahttan indirildi ve si.irgilne gonderildi (802 senesinde).
Bu suretle Sarl'm plam tatbik mevkiine konulamad1 (11 0).
iren'in sonra taht Nikefor tarafmdan i!;igal
edildi. Bu imparator ile $arl arasmda, ihtimal $arl'm ta$1d1gi
imparator unvamrim Nikefor tarafmdan tamlmas1 i<;in, mi.iza-
kereler etti. fakat ancak 812 de Bizans imparatoru
Mihaill Rangabe'nin elc;ileri Ahen'de $arl't imparator- basilevs
unvaniyle selamladtlar. l:;.,te bu suretle 800 senesindeki
imparfttor sec;imi me!;iru bir almu;; oldu. 812 den itiba:
ren, nazari olarak bir tek Roma imparatorlugu mevcut
olmasma ragmen, iki Roma imparator:u saltanat silrdil.
Bury bu hususta $6yle diyor: kelimelerle 812 hadi-
ses4, nazart olarak Vinci as1r vaziyetini yeniden ihdas etti.
Mihail I ile Sari, Leon V ile Dindar Louis mtinasebetlerinde
Arkadius ile Honorius. Valentinian III ile Teodos ' II gibi
idiler; imperium Romanum Ermenistan hudutlarmda.n Atlantik
sahillerine kadar uzamyordu (111). lmparatorlugun bu
vahd-etinin tamamiyle itibari ve nazari oldugu tamamiyle
iki imparator-Iuk yekdigerinden ayn ve ba$ka
bir hayat si.irdiller. Bundan maada vahdet fikri bile garpte
ortadan kalkmak ilzere idi.
Sarl'm imparator unvam uzun milddet baki kalmad1.
Muteak1p devirlerde.' vukubulan karga$ahklar neticesinde
$arl'm monar$iSi inhilal etti ve unvan tesadUfi olarak ortaya
c;1kan tilredilerin elinde kald1. Bu X uncu as1rda tamamiyle
ortadan kalkh; fakat aynI asrm ikinci yansmda tarihin hilafl-
na olarak (antihistorique) "Mukaddes Roma Germen impara-
yenide, ortaya c;tkh.
Ancak 800 senesinden sonra bir $arkl Roma imparator-
lugundan bahsQlunabilir. J. B. Bury bu fikri kabul etmekte
ve "Bizans imparatorlugu Tarihi, nin _ilc;ilncil cildine (bu cilt
Eskikitaplarim.com
IZAVRiVA <;:IKARILAN NETiCE 337
iren'in 802 deki sukutu ile Mal_{edonya slilJesinin bar;;-
langrcr arasmdaki vakalan ihtiva etmektedir) "Sarki Roma
lmparatorlugu Tarihi, (Eastern Roman Empire) iinvamm
dir; halbuki ilk iki cilt "Muahhar Roma /mparatorlugu Tarihi"
(A history of the Late Roman Empire) iin vamm ta$Imaktadrrl"ar.
iZA VRiY A SOLALESiNiN ESERiNDEN <;IKARILAN
NETiCE
Tarih, vermi$ oldugu hiikiimde Izavriya hanedanmm ilk
imparatorlanna ve bilhassa Leon III lin Bizans imparatorlu-
guna yaphgr hizmetlere buyuk bir ehemmiyet atfetmektedir.
Bu dogrudur; c;iinkii Leon IH vahim bir anarr;;i ve karga-
r;;ahk devrinden sonra tahta <;tkdrkta yuksek bir kuman-
dan, kabiliyetli bir idareci ve devrinin meselelerini ka vramrr;;
miinevver bir kanun vazu oldugunu ispat etmir;;tir. ikonok-
lastlarm dini bunlann viicude getirmi$ oldugu di-
ger eserlerden tamamiyle aynlmrr;;hr. Tarihi eserlerin
risind.e Leon III en buyiik sitayir;;lere 'mazhar . olmaktadrr.
Mesela Yunanhlar bu .zatm "r;;ark imparatorl\lgunun en bii-
yiik hiikiimdarlarmdan ve velinimetlerinden biri
olduguna, kanaat getirmir;;lerdir (112); Almanlar ise Leon
III ii "irriparator tahtma c;rkan en biiyiik insanlardan biri
olarak gostermekte ve bu hiikiimdar.m "bar;;m ve uzuvlann
esash surette islah edilmesi lazrm vazrhan gbrmii$,
bir imparator (113), ve yahut "imparatorlugu krhc;; ve kan ile
yeniden kurmasr mukadder olan bir insan, bilyilk bir askeri
dehaya malik bir r;;ahsiyet, (114) oldugunu ileri
. dirler. Bir ingiliz tarihcisi Leon'un eserinin "Roma imparator-
luguna . yeniden hayat vermir;;, (115) oldugunu soylemek-
te, bir Fransrz ise i'zavriyall imparatorlann eserinde "milletin
ahlaki, maddi ve manevi yilkseltmek ic;in o zama.
na kadar sarfedilmi$ obn gayretlerin en biiyiigiinii ve en ha-
rikuladesini, bulmakta ve bunlarm muazzam te$kilat ter;;eb-
buslerini Sarlmayn tarafuidan allnmi$ olan tedbirlerle mukaye-
se etmektedir (116). Son zamanlarda Diehl "Izavriyall
ratorlar hiikO.metinden cihan$iimul yeni bir hayat prensipi
ne$'et etmir;; oldugunu, (11 7) ya.zmr$tlr. Din tarihcileri miistes-
na olmak uzere izavriyah imparatorlarm umumi tarihini daha.
Bizans imparatorlugu Tarihi 22
Eskikitaplarim.com
338 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
l:J.enUz teferruatl ile tetkik etmemi$ olan Rus milverrihlerinin
vermi$ olduklan, eger Hlbir caizse, tesadilfi hilkumlerde bu
imparatorlarm pek fazla medhine tesadUf etmizoruz. ]. K. Ku-
lakovski'nin cildi yalmz ikonoklastlardan evvelki.hadisatl
nazan itibare almaktad1r. S. P. (:e!;)takov'un bu devri muhtevi
"Bizans Tarihi Dersleri, nin birinci cildi bu hususta hic;bir. fikir
dermeyan etmemektedir. C. N. Uspenski "Eskisler, adh ese-
rinde manashrlar ve ke$i$ler aleyhindeki bu cereyan hak-
kmda gayet enteresan ve yepyeni bir h"(lkum vermektedir.
F. I. Uspenski ise $U mi.italead-a bulunuyor: "izayriyah Leon
itikad ve Allaha tapmak gibi nazik meselelerin hUk0.!11et
tarafmdan askeri otoritelere ve polis kuvvetlerine olduk<;a
cebri bir tarzda tevdi olunmasmdan mesuldur; bu zat (ve
halefleri) milletin dini hislerini rencide ettiler ve mevzile!;)ti-
rilmi$ bir meseleden bir devlet meselesi <;1kard1lar., (118).
ilk iki ikonoklast imparatorun harikulade azim. ve idari
kabiliyetlerini tammakla ve Leon II I lin, munaka!;)aSlZ,
devleti kurtarml$ oldugunu kabul etmekle beraber, elimizde
bUtiin tarihi malzemeye istinat ederek, izavriya
slilalesini fazla medhetmekten sakmmahy1z. Hakikaten
ikonoklast imparatorlarm !;>liphesiz samimi alan politi-
kasl imparatorlugun hayatmda vahim dahili karga!;)ahklar
tevlit etti ve devlet bir as1rdan fazla bir muddet sars1ld1.
ikonoklast hareketi ilk devrinden itibaren, imparatorluk-
tan italyay1 uzakla!;)tlrdl ve papa ile olan mUna-
sebetlerini gerginle!;)tirdi; papa ikonoklastlan aforoz etti,
yard1m ve himaye istemek i<;in garbe teveccUh eyledi. Bunu
takip eden Roma ile Frank hUkUmdarlan arasmdaki dos.
tane munasebetler Ortazamanlar tarihinde son derece mUhim
yeni bir devir ac;tl. Aym zamanda kiliseler arasmda kat't
bir ink1tam temeller{ tedrici surette ahld1. izavriya dev.-
rinde Bizans imparatorlugu, VIII inci asnn ortasmda Lom-
bardlar tarafmdan fethedilmi$ ve bilahare Kisa Pepen tara-.
fmdan papaya verilmi$ clan Ravenna eksarkhg1 dahil
olmak Uzere, orta italyay1 kaybetti.
Fakat izavriya slilalesine dair: hen liz tam. olarak hic;-
bir umumi tarihin yaztlmaml$ ve bu devreye ait birc;ok
mUhim meselelerin halledilmemi$ oldugunu unutmamami:t;:
laz1md1r. Mesela ke$i$ ve manashr adedinin tahdidi ve s1k.
s1k tehaddus. ettigi anla$Ilan manashrlara ait emlak ve ara-
Eskikitaplarim.com
iZAVRiVALl iMPARATORLARIN iLK .HALEPLERi
zinin devletle;;tirilmesi gibi meseleler daha geni$ bir
tarzda tetkik olunmaga layiktirler. Bizantinizmin halen
en esash meselelerinden biri izavriyali imparatorlann
ikonoklast po.litikasrmn ictimai ve<;hesidir: bu mesele daha
geni$ bir surette ara$hnlmaga deger. Bu nokta uzerinde
yaprlacak ciddi ara$hrmalar "ikonoklast, adrm
bu devri aydrnlatabilir ve bu devirde daha derin bir mana
ve cihan tarihi <;er<;evesi i<;inde daha buyuk bir ehemmiyet
ke$fedebilirler.
II. iZA VRiY ALI iMPARA TORLARIN iLK HALEFLERi (802-820).
AMORiON Y AHUT FRiGY A SULALESi ZAMANI (820-867)
802 866 SENELERi iMPARA TORLARI VE BUN LARIN
Tarihciler umumiyetle IX uncu asrr ba;;langrcr ile 867 de
Makedonya stilJesinin iktidar mevkiine arasmqaki
devri imparatorlugun izavriyah imparatorlar zamamnda
yeniden hayat bulmasiyle Makedonya sulalesinin pai'lak
seneleri arasmda mutavassrt bir devir olarak telakki etmek-
Fakat en son tetkikat bu devrenin sadece bir son
ziyade bir ba$langr<; oldugunu gostermektedir. Bu
devir hususi bir ehemmiye.ti haiz gibi gorunmekte ve Bizans
bir safha te$kil etmektedir . (119) .
. ,-Oormi1$ oldugumuz ve<;hile 802 ihtilali lren'i devirdi ve
Nikefor I i (802 - 811) Bizans tahtma <;rkardr. mehazla-
r ,tna gore. Arap neslindendi (120). Atalarm'd_an
qiri A_nad.oluya, Pisidya vilayetine hicret etmek mecburiye-
ti_.nde kalml$" ve sonralan Nikefor burada dogmu$tur. 802
ihtilali, husus.iyeti-bakrmmdan, Bizans tarih{ senelik ceride-
heiT).-en hem-en yegane bir vak'a te$kil etmektedir;
i<;inde tertip olunan siyasi isyanlarm ekserisi
askeri $efler tarafmdan idare edilmi$ti.
buki Nikefor bu kaidenin bir istisnasrm te$kil etti; <;tinkU
qrdu ile -hi<;bir alakasr yoktu ve maliye nazrrhgr
yU_ksek makammr i$gal etmekle iktifa ediyordu. impa-.
Bll .Bulgar harbinde, harp meydanmda maktul di1$ti1;
taht, .bir ka<; ay i<;in, Bulgar seferi esnasmda agrr surette
yaralanml$. olan oglu Stavrakios'un eline ge<;ti. Stavrakios
a_ypi ZJi.rh:uda;.- oldu . . (811). Fa.ka.t . olumunden evvel
Eskikitaplarim.com
340 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Rangabe'ler Grek ailesine mensup olan ve bedbaht Stav-
rakios'un k1zkarde!?i ve Nikefor I in k1z1 Prokopia ile evli
bulunan Kuropalates Mihail I lehine tahttan indirilmi!?ti.
-Mihail I dahi k1sa bir mi.iddet saltanat si.lrdi.l ( 811-813):
bu zat, Bulgarlara yaphg1 muvaffak1yetsiz bir sefer
yliztinden Leon nammda ermeni neslinden bir askeri $ef
tarafindan hal'edildi; bu Leon tarihte Ermeni Leon V olarak
yadedilmektedir (813 - 820). 820 de Leon katledildi ve taht
hassa alay1 kumandam "Kekeme, lakabmr ta$Iyan Mihail
II nin (820 - 829) eline gec;ti. Bu zaf Frigyada (Anadolu eya-
leti) mtistahkem. bir mevki olan Amorion'lu idi: i$te bundan
dolB:YI lie; imparator tarafmdan temsil olunan bu stilaleye
Amorion yahut Frigya stilalesi ad1 verilmektedir. Mihail
genc;ligini Frigyada "raf1ziler, Yahudiler ve yan hellenle$mi$
Frigler,. (121) arasmda gec;irmi$ kaba Vtf cahil bir : ta$rall
idi. Hatta muahhar bir Yahudi mehaz1 Mihail I-I nin anasmm
Yaqudi oldugunu beyan etmektedir (122). Bu imparator
oldi.ik,te taht oglu Teofil'e ge<;ti (829- 842) ve bu imparator
Paflagonyadan (Anadolu) ne$'et etmi$ alan ortodokslugun
yeniden mtiessisi me!?hur Teodora ile evlendi. Bu stilalenin
son ri.lknli kabiliyetsiz ve ahlaks1z bir adam oian Mihail III
(842- 867) oldu. Bu zatm ad1 pek de muteber olmtyan
"sarho$, lakab1 ile ahlafa intikal etmi$tir.
Mihail III lin sabavetinde anasi Teodora resmen impara-
torlugu idare etti: bi.ittin i$lerini nedimi Teoktis
tus'a terk etmek suretiyle, 14 sene htiklim stirdli. Mihail sinni
rii$de vasll oldukta Teoktistus'u oldiirttii, annesini rahibe olma-
ga icbar etti ve devletin idaresin ibizzat deruhde etti. Bu hiikO.-
met darbesini hazirllyan ve tatbikml idare eden imparatorun
day1s1 ve Teodora'mn erkek karde$i Bardas idi; Bardas pek
c;abuk ve "Cesar, ytiksek makamlarma <;tkarll-
di ve biitiin devlet i!?lerinde biiyiik bir niifuza malik oldu.
Mihail'in c;ocugu olmad1gmdan Bardas, yegeni oldiikten son-
ra, imparator olmag1 limit ediyordu. Zaytf, ahlaken dii$iik
ve btitiin siyasi meselelere kar$1 tamamiyle. lakaylt olan .
Mihail, on senelik bir devre mtiddetince, Bardas'm hemen
hemen mutlak bir kudretle devleti idare etmesine nza gos-
terdi. Son derece kabiliyetli ve degerli bir zat olan Bar-
das imparatorlugun dti$manlarma kar$1 muvaffak1yetle
miicadele etti ve kilisenin menfaatleri hususunda vazth bir
Eskikitaplarim.com
AMORION SULALESi ZAMAN!NDA BiZANS IMPARATORLUCU 341
zekaya malik oldugunu ispat etti. Bi1yi1k bir hi1sni1 niyetle
maarifi halk arasmda yaymak istedi. fakat Bardas dahi
ar;;agrda r;;ayam dikkat taliini gorecegimiz Makedonya sillale
sinin mustakbel milessisi Basil nammda yeni bir nedimin
hainane entrikalarma kurban gitti. Bardas'r:t1 o1i1mi1nden
sonra Mihail Basil'i evlad edindi ve imparatorluk
tacm1 oturttu. Bunlarm mi1$terek saltanatlan yalmz bir
seneden az fazla devam etti: Mihail'in kendi aleyhinde
bir suikasd hazrrladtgmdan $i1phelenen Basil, arka-
da$Ini, velinimetini, sarayda yaprlacak bir r;;enliktei1 sonra,
oldlirmege ikna etti. Bundan sonra Basil impar.atorlugun ye-
gane sahibi oldu ve Bizans 'tarihinin en mer;;hur sillalesini
tesis etti.
ir;;te. bu suretle . 802 ile 867 arasmdaki devre esnasmda
taht iki Arap yahut Sami; bapa tarafmdn Arap olan Nikefor
I in ktziyle evli bir Orek, Mihail I; bir Ermeni ve, en nihayet
il<; Frigyah yahut tabir caizse i1<; yar1 Orek tarafmdan i$gal
edildi. ilk defa olarak bu devirde Bizans tahtr Sami rrkm
eline ge<;ti. Butiln bu devre zarfmda $ark unsurlarmm impa-
ratorlugun idaresinde birinci derecede bir rol 9ynam1r;; ol-
duklan kendiliginden anlar;;rhr.
AMORiON SOLALESi ZAMANINDA BiZANS iMPARATORLUGU
VE ARAPLAR. SLAV TOMAS'IN iSY ANI.
RUSLARIN iSTANBULA Y APTIKLARI iLK SEFER
IX uncu asrrda Bizans ile Araplar arasmdaki muhasaniat
hemen fastlsrz devam etti. Sark hududunda bu muha-
samat milkerrer milsademeler $eklini ald1 ve milzmin bir
intizamla hemen her sene tehaddils etti ve bir<;ok defalar
esirlerin milbadelesiyle neticelendi. Hl:ldudun m.Uslilman
tarafmda, Arap memleketlerini Bizans ord\]lanmn taarruz-
Ianna kan;n korumak i<;in, Suriyeden hudutlarina
kadar uzanan milstahkem bir hat vilcude getirildi. Bizans
tarafmda ise ba.zr yerler aym $ekilde tahkim edildi. 8u
istihkamlarm heyeti mecmuas1 bir nevi Anadolu limes'i te$kil
etti. Hudut inusademeleri, IX uncu !l-Sirda, pek ender olarak
derinlere dogru inki$af eden olduk<;a ehemmiyetli seferlere
inkilab ettiler. Hilafet, IX uncu asrrda zaytfhyor ve siyasr
tedrici surette azaldtgma oluyordu: bu,
Eskikitaplarim.com
lmparator Jan - Baptlst'ln b a ~ m 1 kt:$1edlyor.
o:l
N
>
z
en
I ~
~
:t
Eskikitaplarim.com
AMORiON SOLALESi ZAMANINDA' BiZANS iMPARATORLUGU 343
vahim dahili karga!;la!Jklann, iranhlann ve bilahare TUrkle-
rin Usti.inli.iklerinin bir neticesi idi. i!;lte bu .sebepten mlislli-
manlann mlitemadi taartuzlan, VII nci ve VIII inci asirlar-
da oldugu gibi, i111:paratorlugun mevcudiyetini tehdit etmek-
ten <;IktL Bununla beraber bu akmlar hudut vilayetlerine
buylik zararlar yapmakta, ahalinin refahma zarar vermekte
vilayetlerin servet ve nlifus membalanm kurutmakta devam
ettiler. IX uncu asnn ilk otuz senesi halife Harunurre!;iit
(786- 809) ve Memun'un (812- 832) me$hur saltan.atlariyle
temayliz etmi;;tir; bu halifeler zamamnda iran tesiri hemen
hemen tek ba$ma UstunlUgU ele ald1 ve Ar;ap rnilliyetini
ikinci planda btrakti. Siyasi fikirleri bak1mmdan IX uncu as1r
halifeleri, bilhassa Memun, Bizans imparatorlanna benzediler:
imparatorlar gibi bunlar dahi devlet hayatmm herhangi bir
$Ubesinde otoritelerinin hudutsuz bir karakter arzettigine
inandllar.
$arkta Arap- Bizans mlisademelerinin, birka<; vaka mUs-
tesna olmak Uzere, her iki muhastm taraf i<;in vahim netice-
ler tevlit etmemelerine .mukabil Giridin, Sicilyamn en biiylik
k1smmm ve Italyanm birkac; .mlihim noktasmm i$galiyle
neticelenen mlis!Uman donanmasmm Akdenizdeki ha.rekab
daha ehemmiyetli oldu.
Diger taraftan, IX uncu asrm ilk rubunda, Arap- Bizans
mlinasebah tarihinin en enteresan vakalarmdan biri Arap-
larm, Mihail II zamamnda, Slav Tomas'm isyamna i!;itirakleri
olmu$tur.
Bu isyan Anadoluda, anasll Slav olan Tomas taraimdan
tertip edildi ve gayet vahim pit dahili harp !;leklini alarak
iki seneden fazla bir miiddet devam etti. Bu isyam, Mihail II
dev'rinin esas hadisesi ve siyasi, dini ve i<;timai olmak Uzere U<;
baktmdan son derece vahim bir vaka olarak telakki etmek
laztmdtr.
Siyasi bak1mdan bu hadise mlihim oldu, c;linkli Tomas,
iki iem'in kttalan hari<; olmak Uzere, bUtUn Anadoluyu isyam
ic;in kazanmaga muvaffak olmu$tur. Baz1 mehazlara go're
Anadoluda ve Kafkas hudutlarmda ya;;tyan muhtelif milliyet-
ler isyan bayraguia iltihak etmi$lerd.ir. Tomas'm ordusu yal-
mz, Avrupa kontinanmdan klitle halinde Anadoluya hicret
ettikten sonra burada, evvelce gormli$ oldugumuz gibi, mlihim
-koloniler meydana. getirmi$ olan hem$erilerini, yani Slavlart
Eskikitaplarim.com
344 BiZANS iMPARATORLU('iU TARilii
degil, fakat aym zamanda iranhlar. Ermeniler iberler ve
diger bir c;ok Kafkas kablle)erinin mtimessillerini ihtiva edi-
yordu (123). Tomas o kadar btiytik kuvvetlerin
bulunuyordu ki halife Memun bu. zat ile s1kl bir birlik tesis
etmekte tereddUt etmedi: halifenin Tomas'a Mihail'i devirmek
ic;in, yard1m etmesi buna mukabil Araplar
Bizans imparatorlugunun baz1 hudut mmtakalanm alacak-
lardl. Memun'un muvafakati yahut te$viki ile Tomas kepdini
Antakyada, bu $ehrin patriki Job tarafmdan Romahlann
basilevs'i olarak tetvic; ettirdi. Bu andan itibaren Bizaris im-
paratoru son derece tehlikeli ve korkunc; bir rakiple kar;n-
la$Iyordu. Araplan bu isyan hareketinin inki$afi ile son
derece alakadard1lar.
Din bak1mmdan bu isyan btiyUk bir ehemmiyet goster-
mektedir; c;Unkti Tomas ikonoklast politikasmm yeniden
ihdasmdan mugber olan ahalinin btiytik bir k1smmm ho$nut-
suzlugundan istifade Tomas tasvirler ktiltti taraf-
tan oldugunu ilah etti; hatHi bir zamanlar ortodokslugu yeni-
den ihdas etm.i$ ola:n iren'in oglu Konstantin oldugunu dahi
. iddia eyledi. Bu siyaset birc;ok istinatgah buldu.
En nihayet bu hareketin ic;timai neticeleri dahi oldu. Ana-
doluda vergi tahsildarlan Tomas'la bu suretle bir
mehaza gore, "kolelerin efendilerine kar$1, (124) ayak-.
Ianmas1 husule geldi. A$agi sm1flar, kendileri ic;in daha iyi
ve daha bir istikbal. temin etmek timidiyle, ken-dilerini
tazyik altmda bulundurari arazi sahibi aristokratlara kar$1
ayaklandllar. Aym mehaza gore bunu takip eden dahili
harp "bir Nil !?elalesi gibi ktireyi feyezan altmda b1rakh;
fakat burada su yerine kan akh, (125).
Ege denizindeki donanma tarafmdan yard1m goren Tomas,
kuvvetlerini istanbula kan;n sevketti. Yolda, .Mihail'in kitala-
nnm gosterdigi muk_avemeti kobiyca k1rd1 ve hem denizden,
hem karadan payitahh muhasaraya ba$lad1. Bogazm Rumeli
sahillerine vas1l oldukta Trakya ve .. Makedonya Slavlan ken-
.disine iltihak ederek k1talarmm adedini kabarthlar. istanbul
muhasaras1 tam bir sene devam etti. - Mihail gayet nazik
saatler gec;irdi.; fakat iki hadise kendisine zaferi temin etti: bir
taraftan imparator Toma.s'm donanmasm1 btiytik bir hezimete
ugrath; diger taraftan k1rallan Omurtag'm kumandasmda
ani olarak $imalde ,kendilerini gosteren (Bulgarlar (as1lerin
Eskikitaplarim.com
Tomas Araplarla harp meydamnda mtizakerede bulunuyor
Madrit Milli kiitiiphanesinde bulunan Skilitzes Tarihi elyazmaslna ait minyatiir
Eskikitaplarim.com
"346 BiZANS IMPARATORLUOU TARiH!
kara .kuvvetlerini geriye athlar. Bu sonra To-
mas hi<; bir zaman eski kudretini tophyamad1 ve isyan
muvaffakiyetsizlikle neticelenmege mahkum oldu. Tomas
firar etmek mecburiyetinde kaldt; bilahara tutuldu ve idam
edildi. Ordulanmn mi.itebaki ktsJmlan kolayca ortadan kaldi-
nldi. iki seneden fazla devam etmi;; olan bu kari;;Ik isyan 823
de tamamiyle bastlnlmi;;ti; bu andan itibaren Mihail kendini
tekrar emniyette hissedebilmi;;tir (126).
Bizans imparatorlugu i<;in bu isyamn neticesi son dere
ce miihim oldu. isyanm muvaffakiyetsizligi tasvirler "ki.il
'tunun yeniden ihdasm!n dahi muvaffakiyetsizlikle netice-
lenmesine sebep oldu. Tomas'm hezimeti aym zamanda ha-
life Memun'un dahi Bizansa k:ir;;1 tatbik etmek istedigi teca
-vuzi planda muvaffak olamadtgmi gosteriyordu. Bundan
maada bu isyan, buyi.ik bir ihtimale gore, Anadoluda gayet
ciddi birtakim i<;timai degi;;ikliklere sebep olmu;;tur. VI nc1
as1rda, Buyi.ik justinian zamanmda, topraga bagh koyli.iler
.tarafmdan i;;lenilen buyuk arazi rejiminin imparatorlugun
en bi.iytik ktsmmda cari oldugunu gormi.i;;ti.ik. Muteak1p
astrlara ait mehazlarda bazan kti<;iik timarlara ve kiic;uk
koyli.i malikanelerine ait imalara tesaduf ediyoruz. X tincu
as1rda, buyi.ik arazi bir kere daha ve bilhassa Anadoluda,
ortaya <;Ikmaktadtr. Bu yeni hadiseyi Tomas'm isyam-
na atfetmek mi.imkundi.ir: c;i.inkii bu isyan hie; ;;uphesiz
hukumet tarafmdan toplana11 yikiCl vergileri veremeyen
ve bu yiiz.den mulklerini zengin satmak- mec-
buriyetinde kalan bir<;ok . ki.ic;i.ik arazi sahibinin mahvmi
mucip olmu$tur. Her ne hal ise. bliyi.ik arazi X uncu as1rda
tekrar ortaya c;1kh ve hatta imparatorun kudretini bile teh-
dide . Bu hal, a;;ag1da gorecegimiz gibi, kendini
bilhassa hissettirdi (127).
Takriben 830 a kadar, Bizans ile Arap ordulan arasm-
daki mi.isademeler vahim neticeler tevlit etmedi. Hilafet o
zamanlar, entrikada rnahir Bizans tarafmdan vahimle;;tirilen
bilyiik dahili kan;>Jkhkl_ar i<;inde bulunuyordu. Anadoluda,
830 da, magltip olan Teofil, ni.uteaklp senede (831) Kilik-
yada, hudut mufrezelerinden mute;;ekkil bir Arap ordusuna
kar;;1 bir zafer kazand1: bu muvaffak1yet lstanbulda impa-
rator ;;erefene olunan parlak bir zafer ;;enligiyle tes'-
id edildi (128); Mliteak1p senelerde Teofil yeni muvaffak1-
Eskikitaplarim.com
AMORiON SOLALESi ZAMANINDA "BiZANS iMPARATORLUGU 347
yetler elde edemedi. Hatta bir Arap mUverrihi Memun'un
butun imparatorlugu tahakki11:1i1 <::-ltma alacag1 gunu bek
ledigini .yaz1yor (129). Teofil Memun'a sulh tekliflerinde
bulundu. Fakat, 833 te, Memun oldu ve Mutas1m
tarafmdan is-tihlaf edildi. Mutas1m'm saltanahmn ilk senele-
rinde muhasamat ink1taa ugrad1. 837 de Teofil harbi yeniden
a<;:h: buyuk bir ordu ile Araplara kar$I parlak bir sefer
yapti. Zapetra kalesini zaptediib yakh ve diger birka<;
yere girdi. Bu muvaffak1yetten sonra $erefine yap1lan zafer
alb sene evvel payitahta avpetinde yapilmi$ olan
ge<;it resmi ve te$rifabn bir nevi tekerrurd oldu (130).
Fakat 838 de Mutas1m, buyuk bir ordunun ba$mda
Anadolunun i<;:erlerine olduk<;a derin bir surette nufuz etti
ve uzun bir muhasaradan sonra, iktidar mevkiindeki sulale-
nin ne$'e.t etmi$ oldugu Frigyada, Amorion kalesirti zapt-
etti; buras1, bir Arap kronikcisinin mubalagah sozlerine
gore, "h1ristiyanhgm gozu ve makarn idi, (131). Mutas1m,
Am'orion'un i$galinden sonra, istanbul tizerine yurumek
niyetinde idi; fakat rrtemleketinde askeri bir isyan <;IkbgmJ
haber ald1kta planlanm terketmek ve Suriyeye avdet eyle-
rnek mecburiyetinde kald1 (132).
Orek kilisesi senelik ceridelerinde mucizevi bit hikaye
Amorion muhasaras1 ile alakah gosterilmektedir: bu,
bur A2 esirin islamiyeti kabulden imtina etmeleri ve martir
olarak olmelerinderi bahseden
1
likayedir; bunlar Di.cle sahi-
-line go_turi1lmi1$ler ve orada ba$lan kesilmek suretiyle idam
edilmi$lerdir. Bunlann cesetleri nehi.re atJl!TII$L.faj_{at suyun
sathmda . muci?:evi bir tarzda yuzerek tarafmdan
sUruklenmi$ v_e h1ristiyanlar taraf1hdan hiri;;ti-
yanlar bunlara tantanah cenaze .merasimi yapml$lardir (133).
Amorion maglubiyeti Teofil Ozerinde <;ok kuvvetli bir
tesir yaph. imparator elinde mevcut kuvvetlerle Arap istila-
sma m Oessir bir surette kar$1 koyrl?ak timidini kesti ve
payitahtl kaybetmek korkusu ile garp devletlerine tevecctih
ederek bunlardan yard1m istedi. imparatorun elilerini Vene-
dikte, Frank k1rah Dindar Louis'nin payitaht\ ingelheim'de,
hatta uzak garpta, ispanyada, Emevi halifesir1:in saraymda
gormek kabil oldu. Bunlar bOtun garp hiikOmdarlan nez-
bir hilsnil kabule rhazhar oldular, fakat bu garp
klrallan Teofil'e <;ok bilyUk fil_i yan;hrnda bulunmadllar.
Eskikitaplarim.com
348 BIZANS iMPARATORLU(iU TARiHi
Amorion sillalesinin son devrinde, yani Teofif saltanatmm
son senelerinde ve Mihail I 11 zamanmda, hilafeti kemiren
dahili milcadeleler $ark Araplanmn, Bizans imparatorlugu
ic;in pek tehlikeli alan tahripkar akmlanna tekrar ba!;?lama-
lanna mani old u. Bunun aksine olarak bu sefer Bizans klt'a-
lan birc;ok defalar Araplan hezimete ugratmaga muvaffak
oldular. 863 te, Meliten emiri (valisi) Orner Karadeniz sahil-
lerinde Bizans !i.)ehri Amisos'u (Samsun) yagma etti ve bir
rivayete gore denizin ileri harekatma mani olduguna klzarak,
bir zamanlar Serhas'm oldugu gibi, sulan k1rbac;lath.
fakat, aym sene zarfmda, avdette, Orner Petronas'm kuman-
dasmda bulunan Bizans k1t'alarmm ricat yolunu kesmelerine
ve ordusunu c;evirmelerine $ahid oldu. Poson muharebesinde
(bu muharebenin yeri daha henilz kat'i olarak tespit edileme-
mi$tir) Arap kuvvetleri" hemen hemen tamamiyle mahvedildi;
Orner dahi muharebe meydamnda maktul dil$tU (134).
Bizans silahlanmn parlak muzafferiyeti istanbulda, Hipod-
rom'da; _uzun milddet akislet b1raktl; ve muharebe meyda-
nmda emirin olilmilnil tesi'd etmek ilzere mehazlar tarafmdan
bize nakledilmi$ olan hususi bir $ark1 .bestelendi (135).
Arc:tplara kar$1 yapllan yukari senevi milcadeleler
esnasinda mehazlar ani olarak Ros yahut Rus !ann istan
bula kar;n yapml$ olduklan ilk taarruzdan bahsetmektedirler.
O!dukc;a yakm bir zamana kadar tarihcilerin en bilyilk bir
k1sm1 bu hadiseyi 865 yahut 866 senesine izafe ediyor ve
c;ok defalar Rus prenslerinden Askod ile Dir'in seferi ile
birle$tiriyordu fakat 1894 te Brilkselde ke$folunan ve Bet-
dkah alim f. Cumont tarafmdan ne$redilen k1sa bir kronik-
ten sonra bu fikrin yanh$ oldugu meydana <;Ikmi:;,;hr: kronik .
12 a yet kat'i bir tarih zikretmekte ve Ruslarm 200 gemi ile,
18 haziran 860 senesinde istanbula yakla$ml$, fakat zalimane
bir surette maglup edilmi$ ve gemilerinin buyilk bir k1sm1m
kaybetrrti$ olduklanm bildirmektedir (136). Esasen birtak1m
alimler bu anonim kronikin ne$r.inden c;ok evvel birinci tarih
hakkmda izhar ve birtak1m kronolojik
hesaplara istinat ederek tam tarihin 860 oldugu fikrine mil-
temayil Mesela XVIII inci asnn me$hur ital-
yan alimi Assemani Ruslann ilk seferinin tarihi olarak 859
senesi sonu yahut 860 senesi ba$lang1Clm tespit etmi$ti: fakat
sonraki tarihciler bu tetkikatm neticele:fini tamamiyle unut-
Eskikitaplarim.com
AMORiON SULALESf ZAMANINDA BfZANS iMPARATORLU6U 349
tular (137). Bununla beraber. BrUksel anonim kronikinin
ne$rinden on dart sene evvel Rus kilise tarihcilerinden Go-
lubinski dahi, Assemani'den haberdar olmaks1zm, bu seferin
860 senesi ve hatta 861 senesi ba$langtcma <;1kanlmas1 lazlm-
geldigi neticesine varmi$h (138).
Va1zlarmdan birinde, bu hadisenin muas1n patrik Fotius
Rtislan ckaba ve barbar bir iskit kavmi ve bunlarm sefer-
lerini barbar, kabarm1$ ve korkunc; bir Okyanos ve mtithi$
bir $imal f1rtmas1 (139) olarak gostermektedir.
Bizans imparatorlugu $arkta harbi idame. ettirdigi aym
zamanda garp Araplarma kar$1 dahi mticadele ediyordu.
Araplar taqlfmdan Vll nci as1rda bunca mti$ktilatla fethedil-
mi$ olari $irriali Afrika, az . bir mtiddet sonra, kendini $ark
halifeleririin tahakktimtinden kurtarmi$h: 800 senesinden
itibaren M1s1rm garbmda bulunan memleketler Abbasi hali-
felerine itaat etmediler ve IX uncu asrm ba$langicmda (800)
Tun usta bir Aglebi stilalesi istiklalini ilan etti ve ku vvetli
bir donanmaya istinat ede_rek saltanat stirmege ba$ladi.
Akdenizdeki baz1 Bizans memleketleri Araplarm ciddt
tehlikesine maruz kaldllar. IX uncu asnn ba$lang1cmdan
itibaren, Nikefor I devrinde, Afrika Araplanmn Peloponnes
Sla vlar1 tarafmdan <;Ikanlan isyanlara yard1m ettikleri ve qu
Slavlarla birlikte Patrae (Patras) $ehrini muhasara ettikleri go-.
rtiltiyor (140). Mihail II nin saltanah. zamanmda Bizans impa-
ratorlugu bilytik stratejik ve ticart bir ehemmiyete malik bulu-
nan Girit ada.sm1 kaybetti: bu ada ispanyadC:m gelen ve ilk
evvela M1s1ra yerle$mek istiyen, fakat bilahare Giride gec;en
Arap muhacirleri tarafmdan fethedildi. Ekspedisyon $efi bu
adada yeni bir $ehir kurdu. bu $ehrin etraflm derin bir
hendekle c;evirdi: bundan dolay1 bu ada Handak yahut Kan-
diya ismini: alml$hr (141).-Bu devirden itibaren Girit korsan-
lann bir yuvas1 ve Ege denizi adalan ve sahil mmtakalanna
<;1karak Bizans imparatorlugunda siyasi ve ikhsadi birtaknn
tevlit eden tahripkar c;etelerin melce'i oldu.
Sicilyanm ziya1 Bizans imparatorlugu icin daha vahim
oldu. VII nci ve VIII inci as1rlardan itibaren bu ada Arap
akmlarma hedef. olmu$tU: fakat bq. akm.lar vahim neticeler
tevlit etmemi$lerdi. Amorion stilalesi devrinde vaziyet
degi$ti. Mihail II Evfemius nammda bit
Eskikitaplarim.com
350 BiZANS iMPARATORLUtiU TARiHi
!;iah1s imparatorluk aleyhinde bir . isyan tertip etti ve impara-
torlugun sahibi ilan olundu. imparatorun kuvvetlerine kar$1
koyabilmek i<;in kendi k uvvetlerinit:J. gayn kafi oldugunu
anhyan bu zat Afrika Araplanm yardu:-ma c;agud1. Bunlar
Sicilyaya <;1khlar; fakat Evfemius'a yardtm edecekleri yerde
adayr kendi hesaplarma fethetmege ba$ladtlar. Aym zamanda
Evfemius, imparatorun taraftarlan tara.fmdan katledildi (142)
Evfemius'un idealleri ugrunda mi:icad.ele eden bir hayalperest,
memleketinin istiklali ic;in cesurane harbeden ve italyada
mustakil bir devlet, bir ltalya-Roma imparatorlugu (impero
Romano italiano) tesisini 'Raye edinmi$ an'anevi bir politikayl
temadi ettiren bir $ah1s oldugunu iddia eden bir italyan
tarihcisinin fikirlerini kabuJe imkan yoktur (143).
Araplar Panorm'a (Palermo) yerle$tiler ve yavas yava$,
.Mesina da dahil olmak uzere, Sicilyanm biiyiik bir ktSJ;lllnl
isgal Amorion siilalesi saltanatmm sonunda, Sicilyamn
bi:iti.in buyiik sehirlerinden yalmz Sirakuz htristiyanla,rm
elinde kalm1sh. Araplarm, cenubi italyadaki Bizans arazisine
girebilmeleri i<;in yalmz bir ad 1m atmalan icap ediyordu.
ltalya . yanmadasmm cenupla iki yanmada ile
sana erdigini biliyoruz. Cenubu !;iarki yanmadas1, ilkza-.
manlarda Kalabria, cenubu garbi yanmadas1 ise Bruttiu.m
adlanm tastyordu.- Ortazamanlarda bir is.hlah degisikligi
vukubuidu: VI I nci asrm ortasr_ndan itibaren . Bruttium ismi
giinden giine daha az kullamlmaga ve Kalabria ismi tara-.
fmdan istihlaf olunmaga ba$landt; bu suretle Kalabria ism.i
yanmadaya dahi samil oldu; yahut, . ba$ka bir tabirle, cenuoi
italyada, Tarent korfezi etrafmdaki biitiin Bizans memi_eket:.
. Ieri Kalabria ad1m ta!;irmaga ba!;iladllar 044).. . '"
italyanm IX uncu as1rdaki siyasi vaziyeti soyle 'idi: Bizans
Venedik, Napoli diikahgr ve diger iki duka:hkla birlikte
Kampanyamn biiyiik bir k1smmr ve iki kO.<;iik ceimp yarm1-
adasml elinde bulunduruyordu. Venedik ve Kampanya pek
gevsek bir !;iekilde Bizans. imparatorluguna bagh idiler:
bu :r:mntakalarm her bi'ri ba$h basma birer .otonom hiikfl,
mete malikti. Bunun aksine. olarak italyanm cenubu dog-
rudan dogruya imparatorluga tabiydi. VII i1ei asri:n sonun-
da, Be1:1eventin Lombard diikasr Bizans ait
Tarenti zaptetti; . bizzat Tarent korfezi Llla$-h v.e
bu suretle iki Bizans . vilayetini bir_ibirinden o. suretle
Eskikitaplarim.com
AMORiON SOLALESi ZAMANINDA BiZANS iMPARATORLuOU . 35-)
ki, bu istiHldan sonni iki ki.i<;i.ik yanmada yalmz. deniz
vas1tasiyle aralannda rab1ta tesis edebildiler. $arlmqyn'm
italya fi.ituhatmdan ve Romada imparator tac1m giyi;;inden.
sonra bi.iti.in Apenninler yanmadas1, Bizaris arazisi hari<;
olmak i.izere, nazari olarak garp imparatorunun otoritesi
altma girini$. bulunuyordu; buna ragmen filiyatta
mG\yn'm ni.ifuzu cenupta papallk devleti ve Spolet di.ikahgi-
nm hudutlanm a$madL Benevent di.ikallg1 mi.istakil 'bir dev-
let olarak kald1.
italyay1 tedrici surette lllkimiyetleri altma ald1kian bir
zamanda Araplar italya sali.illerine kar;;1. deniz akmlan dahl
yapmaga ba$hyorlardi. Teofil zamamnd'a Tarentin ceriu
bt italyadak1 Bizans vilayetleri i<;in vahim ve vas1tas1z bir
tehlike te$kil imp;ratora yard1rna gelen bir
Venedik donanmas1 Tarent kbrfezinde tam bir hezimete
ugrad1. Fakat Araplar yanmadanm $arkmda 'bulunan Bari
mi.ihim mi.istahkem mevkiini i$gal ediyorlard1; buradan
memleketin i<;erlerine dogru ilerlediler. Bir ordu ile
olan garp imparatoru Louis II maglO.p oldu ve geri
mecburiyetinde kald1. Aym tamanda, IX uricu asnn ortasma
dogru, Arap korsanlan Tiber mansapmda gorilndi.iler ve.
Romay1 tehdit ettiler: fakat zengin ganimetler
dikten sonra eski payitahttan uzakla$hlar. $ehir surlanmh
du;nnda bulunan Sen Piyer ve Sen Pol bu akm
yi.izi.inden, vahim maddi zararlara: ugrad1lar.
Am orion . si.ilalesi devrinde A rap - Bizans m i.inasebatmui
k1sa bir plan<;osu yap1lacak olursa Bizans i<;in garpte vahim.
muvaffa'k1yetsizlikler kaydetmek mecburiyeti has1l olur. Oirit
ve Sicilya, birincisi yalmz 961 e kadar, ikincisi ise ebediyen,
elden <;Ikh. Cenubi . italyanm baz1 mi.ihim noktalan
Arapla,nn eline ge<;ti. Bununla beraber, IX uncu asnn orta-
dogru, Arap arazisi. fasllas1z bir silsile te$kil etiniyordu.
Sarkta m i.icadelenin neticeleri bi.iti.in bi.iti.in ba$ka . oldu.. 8u
havalide imparatorluk,- arazisini a$ag1 yukan oldugu gfbi
muhafaza edebildi. Hudutlarm <;iZili$inde husule gelen bazi
ehemmiyetsiz degi;;iklikler hadisatm umumi cereyani iiie-
rinde hi<; mi.iessir olmad1. Bu Amorion
sarf.ettigi gayretler imparatorluk i<;in son derece -mi.ihim. oldu,
bu si.ilaleye mensup impa,ratorlar 4 7 sene $ark .Arap,
Eskikitaplarim.com
352 BIZANS iMPARATORLUGU TARiHi
lannm taarruzlarma koyabildiler ve heyeti umumiyesi
itibariyle, Anadoludaki Bizans memleketlerini tam olarak
muhafaza edebildiler.
AMORiON SOLALESi ZAMANINDA BiZANS iMPARATORLUGU
VE BULGARLAR
IX u.ncu asnn Bulgar tahh mahir bir harp
adam1 ve mi1nevver bir alan ve Bizans imparator- .
lugu it;in son derece tehlikeli oldugunu gostermege namzed
bulunan Krum tarafmdan olunuyordu. Bu k1ralm,
Makedonya ve Te:;alyanm Slav ahalisini cezbedebilecek
kabiliyette bir di1$man oldugunu hisseden Nikefor, bu iki
vilayete imparatorlugun her tarafmdan gelmi$ olan birt;ok
muhacir sevketti. Bir mehaza inanmak caiz ise, muhacirler
arasmda bi1yi1k bir ho!;lnutsuzluk husule getirmi!;l bu alan
tedbirle imparator bir Bulgar-Slav ittifak1 tehlikesini onlemegi
limit eaiyordu (145).
811 de, mUteaddit Bulgar - Bizans mi1sademelerinden
sonra, Nikefor Krum'a kar$1 bi1yi1k bir sefer yaph: bu
sefer esnastnda ordusu ile birlikte bir pusuya dli$liri1ldi1 ve
vahim bir maglubiyete ugr:adt. Nikefor bizzat harp meyda
mnda maktul dU!;ltu; oglu Stavrakios ag1r surette yaraland1;
ordu ise hemen hemen tamanriyle imha edildi. Valens'in
tarafmdan harp meyd3:nmda olduruldugu 378
senesi _me!;Jhur Edirne muharebesinden be.ri hit;bir imparator
barbarlara kar$1 yap1lan mlicadelede olmemi$ti. Krum mak-
tul imparatorun kafa tasmdan bir kadeh yaphrd1 ve Bulgar
boliad' (astlzade) lanm (146) bu kadehten ic;mege icbar
etti.
813 te Krq.m, kuvvetli bir ordu ile Bulgarlar Uzerine
yilrilmil$ olan Mihail I i maglup etti; Krum'a kar$1 mucadele
etmek Uzere !;lark hududundan Asya kuvvetlerini geri c;ek-
mege kadar gidilrni!;lti. Fakat adedt;e faik olmalarma ragmen
Bizans kttalan ezildiler ve bunlarm ricati ancak istanbul
surla.n onunde sona erdi. Aym sene zarfmda (813), Ermeni
Leon Yin tahta ci1lusundan az bir muddet sonra, Krum.
"Yald1zh Kap1,ya (yani istanbul sularma) m1zragm1 saplamak
Uzere, (14 7) istanbulu muhasara etti. . Fakat payitahh
Eskikitaplarim.com
AMoRiON sOLALESI ZAMANINDA BiZANs lMPARATORLuou VE :imtoARLAR 353
zapta muvaffak olamad1 ve Bulgar tehlikesi, Krum'un am
ol.limi.inden dolay1, muvakkat bir mi.iddet i<;in, ortadan
kalkh (148.)
Daha Leon V in hayatmda, Krum'un ilk haleflerinden ve
"Bulgaristamn ba!,?langwlan tarihinin en mi.imtaz !,?ahsiyetle-
rinden, (149) biri alan Omurtag Bizans imparatorlugu ile otuz
senelik bir sulh akdetti; bu sulh muahedesi bilhassa Trak-
yada iki devlet arasmdaki hudut hathm tespit ediyordu. Bu
hudutlarm bakiyeleri, toprak setler !,?eklinde, bugi.in dahi
mevcuttur (150). Bulgar- Bizans sulhunun kati olarak
akdinden sonra Leon V Trakya ve Makedonyada harap alan
!,?ehirlerden baztlanm tekrar in$a . ettirdi. Payitaht etrafmda
dahi. !,?ehri Bulgarlarm mi.istakbel taarruzlanna kar$1 daha
iyi mlidafaa edebilmek lizere, daha muhkem yeni surlar yap-
hrdt.
Bun dan sonra, takriben IX uncu asnn ortasma, yani Bul-
gar k1rah Boris'in (Bogoris) tahta <;Ikl$Ina kadar, Bulgar-Bizans
mlinasebatmda hi<;bir ehemmiyetli hadise vukubulmad1.
K1ral Boris'in ad1 Bulgarlann h1ristiyanhg1 kabul eylemele-
rine s1k1 bir surette baghd1r.
H1ristiyanhk uzun mi.iddettenberi Bulgaristana ni.ifuz
etmi!,?ti; bu din buraya ilk evvela Bulgarlann Bizanshlara
kar!,?I yaphklan seferler esnasmda aldtklan Bizans esir-
leri vas1tasiyle ithal edilmi$ti. Putperest alan Bulgar han-
Ian "ifsat edilenlere ve edenlere, kar$1 $iddetli itisaflarda
bulundular. F. I. Uspenski ;;oyle diyor: "Jii<; $ilphesiz hiris-
tiyanhk pek erken yay1lmaga ba!,?lami!,?hr ... VIII inci astrdan
itibaren prenslerin saraylarmda htristiyanlar mevcuttu. Bul-
gar tarihindeki kan!,?tkhklarm bliyi.ik bir k1smim ve s1k Stk
vukubulan han degi;;ikliklerini hiristiyanlarla putperestler
arasmdaki mi.icadelelere atfetmek Iaz1mdir, (151).
Boris, kendini Bizansla daha s1k1 bir birlik teminine icbar
eden Bulgaristalun siyasi durumu yi.izlinden h1ristiyanhg1
kabul .etmek mecburiyetinde kaldr. Orek papazJan, hiristiyan-
hgi yerliler arasmda yaymak is:in, Bulgaristana geldiler.
864 senesine dogru. kiral Boris vaftiz edildi; Mihail adm1
ald1. Az bir mi.iddet sonra milleti dahi h1ristiyanhg1 kabul
etfi. Slavlan hlristiyan yapmj$ alan me!,?hur Kiri1 ve Metod'un,
Boris'in vaftizinde, dogrudan dogruya bir rol oynam1;> ofduk-
larmdan bahis hikayeyi otantik ;;ahadetler teyit etmemekte-
Bizans huparatorlugu tarihi 23
Eskikitaplarim.com
354 BIZANS iMPARATORLUGU TARIHI
dirler. Bizans rtihbaniyetinin eliyle Bulgaristanm vaftiz edil-
mesi Balkan yanmadasmda Bizans imparatorlugunun prestij
ve nllfuzunun artmasmda btiyllk bir ami! oldu. Fakat Boris
imparatorlugun Bulgar kilisesine tam bir otonomi vermek
arzusunda olmadtgm1 anlamakta gec;ikmedi. Bulgaristanm
ruhani hayatm1 dahi idare etmek hakktm muhafaza etmek
kaygusunda bulunan ve ktralhgmm siyasi baktmdan Bizan-
sm vasali olmasmdan korkan Boris Roma ile dini bir ittifak
akdetmege karar verdi. Papa Nikola I e bir heyet gonderdi
ve Bulgaristana latin papazlan gondermesini reca etti. Papa
bu istegi memnuniyetle Az bir mtiddet sonra
latin papazlan ve piskoposlan Bulgaristana geldiler ve
grek rtihbaniyeti tardedildi. Fakat papanm zaferi ktsa sllrdll;
c;tinkll az bir mllddet sonra Bulgaristan tekJ;ar grek kilisesi
tarafma dondll; Makedonya hanedam devrine ait hadiseler-
den gelecek fastlda bahsedecegiz (152).
Boris'in dini sahada bocaladtgl devirde, Roma- istanbul
munasebatmm son derece gergin olmasma ragmen, kilisede
daha henllz ac;tga vurulmu!? bir aynhk (schisme) mevcut
olmadtgmt unutn:tamak laztmdtr. Boris'in grek ve latin rilh-
baniyetlerine muracaatm1 Bulgar hanmm ortodoksluk yahut
katoliklik lehinde oldugu bir sec;im tefsir
etmemelidir. Bu devirde kilise, resmen tek ve gayri kabili -
taksim olmakta devam ediyor.
IKONOKLAZMIN iKiNCi DEVRi VE ORTODOKSLUGUN
YENiDEN iHDASf
IX UNCU ASIRDA KiLiSELERiN- A YRILMASI
802 867 devresi imparatorlan bir ikonokl_ast politikas1
takip etmediler; hatta iren'in yeniden ihdas oldugu tasvir
ler ktiltti ya va;; yava;; kuvvet bulacak ve yeni imtihanlar gec;ir-
miyecek gibi gorilnuyordu. Nikefor cismani kudretin kiliseyi
tahakkumU altmda bulundurmas1 fikriyle telif edilmi;; dlni bir
musa111aha siyaseti takip etti. iznik konsili mukarrarahm ve
tasvirler taraftarlarmm zaferini tammakla beraber ikonalar
Iehindeki hateketin hararetli bir mllridi degildi. Bu hareketin
hakiki hahe$karlarma Nikefor'un musamaha. politikas1 he-
men hemen raftzilik kadar me$'um gortindu. ihtimal siyasi
Eskikitaplarim.com
IKONOKLAZMIN iKiNCi DEVRi 355
meseleler imparatoru pek az alakadar ediyordu. Bunlar impa
rator i<;in ancak devleti alakadar ettikleri nisbette ehemmi-
yetliydiler. Fakat bilto.n millet tarafmdan sevilen ve bilyilk
hilrmet goren patrik Tarasius layik sosyeteye mensup olub
s1rf imparatorun arzusu ile dogrudan dogruya bu yilksek
makama <;1kanlan patrik Nikefor tarafmdan istihlaf edildikte
alemi endi$eli anlar ge<;irdi. Bu intihaba me$hUr
Studion'lu Teodor ve milritleri, yani ler, muhalefet
ettiler: bunlar silrgilne gonderildiler.
Mihail Rangabe yalmz pek ktsa bir milddet hilkilm silre-
bildi (811 - 813), ve patrik ve ke$i!;ilerin daimi nufuzu alhnda
kald1. Kilisenin itaatli bir evlad1 gibi hareket eyledi ve
kilisenin menfaatlerini mildafaa etti. . Zamam saltanatn1da
Teodor ve "Studit,ler silrgilnden geri getirtildiler.
iren'in tasvirler killtilni.l yeniden ihdas edi$inden beri bir
<;eyrek as1r ge<;mi$ti; fakat ikonoklast cereyam $ark vilayetle-
rinde ve orduda daha hala ya$Iyordu. 813 de, anas1l Ermeni
olan bir askeri $ef, Leon, imparator i.lnvamm ald1. Selefleri
zamamnda Leon iyi bir general $Ohretine malikti ve ikonok-
last fikirlerini itfrtah bir tarzda gizlemi$ti; fakat Mihail Ran-
gebe'yi hal'edilp mevkiini saglamla$hrdtkta alenen bir ikC?-
noklast politikas1 takip etmege ba$ladi; Bir mehaza gore
imparator, taraftarlarmdan baz1Jarma $U sozJeri soylemi$tir:
"Gori.lyorsunuz ki tasvirleri kabul eden ve bunlara hilrmet
gosteren bilti.ln imp.aratorlar ya si.lrgilnde, yahut da harp
meydamnda olmii$lerdir. Yalmz tasvirlere tapmamt$ olanlar,
imparator ilnvamm haiz olarak tabii bir olilmle olrni1$lerdir.
Bu imparatorlar en bllyi.lk ihhramlarla $ahane 'mezarlara
ve Aziz Havariler kilisesine defnedilmi$lerdir.
Ben bunlann misalini takip ve tasvirleri tahr'ip etmek istiyo-
rlim: bu suretle benim ve oglumun uzun hayahm1zdan sonra
kanunlanm1z, dordi.lnci.l ve be$inci batna kadar, meriyet
mevkiinde devam edeceklerdir, {153).
Leon V in ikohoklast tedbirlerine kar$1 patrik Niketor
$iddetle muhalefet etti: imparator tarafmdan azledifdi. _istan
bul patrikligi makam1, Leon'un dini politikasm1 tamamiyie
tasvip eden Teodot'a verildi. 815 te,. ikinci bir ikonoklast
konsili istanbulda, Aya Sofya kil!sesinde topland1. Bu konsile
ait vesikalar tasvirler killtilni.ln yeniden ihdas1 esnasmda Y<?k
edilrni$lerdir; fakat konsilin beyannamesi patrik Nikefor .. un
Eskikitaplarim.com
medhiyelerinde zamamm1za kadar gelmi!;itir: bu beyanname
olduk<;a yeni bir zamanda ne!;jredilmi!;itir (1903 te).
Bu konsil "aziz Babalann, Allah tan aim olduklan doktrini
ortaya koyub tarsin eyledikten sonra, bundan evvelki alh mu-
kaddes umumi konsil hemfikir olarak, anane bak1mmdan
cevaz1 olm1yan tasvirler imal etme ve bunlara tapma mana-
Slz adetini mahkum ediyor ve ruhani ve hakiki tapmmay1 bun-
lara tercih ediyordu,. Beyanname. bundan sonra, hilkumetin
bir kadmm (yani iren'in) eline gec;tigi bir zamanda "kadm saf-
derunlugunun Olil resimler ve cans1z ikonalara, tapma ve
mym ve buhur yakma adetini yeniden ihdas etmi;; olduguna
i!;iaret ediyordu. Konsil "katolik kilisesinin sahte ikonalannm
gayn kapuni imalini,, yasak ediyor, patrik Tarasius .tarafm-
dan tasvip olunan tasvirler killtlinil reddediyqr, tasvirler
onlinde mum yahut kandil yakmag1 ve tasvirlere buhur
hediye etmegi menediyordu. 815 beyanriamesi 754 ikonoklast
konsilinin esas fikirlerini tekrarhyor ve inukarrerahhl teyit
ediyor ve tasvirlere bpmanm yasak ve bunlarm te$hirinin
faydasl.z oldugunu yeniden ilan eyliyordu. Konsil fenal1gm
olqugundan put tesmiye etmekten imti-
na ediyordu,; bu sebepten konsil azalan, baz1 defalar, birin-
ci .ikonoklast konsili azalarmdan daha fazla milsamahakar
telakki olunmu!;ilard.Ir (154). Fakat son zamanlarda ikinci
ikonoklast hareketinin bilhassa Leon V ve Teofil zamamnda
Leon III ve Konstantin v devri harek'etinden ne_ daha fazla
mutedil, ne de daha milsamahakar olmad1g1 ispat edilmi$tir.
"Bu konsil . yalmz fikir bak1mmdan daha fakir olmw;tur,
(155).
ikinci devre ikonoklast imparatorlan. Ermeni Leon V,
Kekeme Mihail II ve Teofil, dini politikalanm, birinci dev-
rede oldugundan c;ok daha ba!;ika !;jartlar altmda tatbik ettl-
ler. ilk evvela ikinci devre yalmz otuz sene (815 - 843) de-
vam etti ve bu suretle birinci yirmi sene k1sa
oldu. Diger taraftan birinci devre ikonoklastlan tasvirler ta-
raftarlanm, eger tabir caiz ise, gafil avlamu;;lard1. Bunlar
milcadeleye kafi derecede ne te!;ikilatlandmlmi!;ilar, ne de
hazirlanmi!;ilardi. - Tasvi.rlere kar$1 ahnan $iddetli tedbir-
bunlan, saflan'm sikla$hrmaga, imanlanm \{uvvetlendir-
mege, milcadele metodlanm inki!;iaf ettirmege, dogmatik ve
polemik bir<;;ok malzeme etti. ikinci dev
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZMIN iKiNCi DEVRi
re seleflerinden c;ok daha canh bir mukave-
met ile Bunlar ic;in milcadele c;ok qaha gil<;
oldu. Tasvirler killtuniln hararetli mildafilerinden olan ve
halk kutlesi ilzerinde buyuk bir nilfuza malik bulunan Stu-
dian manashn rahibi Teodor ve arkada!;)lanmn, "Studit,Jerin,
gosterdikleri muhalefet bilhassa $iddetli oldu. Bundan maada
Teodor cismani kudretin kilise i!;)lerine mP,dahalesi aleyhin-
de alenen yazd1, soyledi ve kilsenin istiklali ve vicdan
serbestisi prensiplerini mildafaa ettL Teodor'un tav1r ve faa-
Jiyetine ktzan bu rahibi ve milr_idlerinden bir c;o-
gunu uzak memleketlere silrdu.
Size kadar gelen ve kaffesi ikonoklastlar aleyhinde olan
mehazlardan istidlal olunabildigine gore tasvirlerin ve bun-
lara tapanlann itisaf1, Leon V in zamam saltanatmda son de
rece $iddetli oldu. Bu mehazlarda. o din ugrunda
martir olarak olen baz1 ;;ahtslarm isimlerini buluyoruz. Fakat
buna ragmen Leon V in en mufrit muanzlan bile bu zahn
imparatorlugu mildafaa etmek ic;in c;ok !;)eyl.er yapml$,
bilyilk bir maharet gostermi$ - ve i$leri vu kuf ile idare et-
mi$ -oldugunu teslim . etmektedirler. - Bir tarihciye gore,
Leon azledilmi$ olan "patrik Nikefor, Leon'un
oliimunden sonra, Romahlar devletinin <;ok buyilk f::tkat
dinsiz bir imparatpr k;:tybetmi$ oldugunu soylemi$tir, (156).
Fakat diger muastrlann Leon'u surilnen bir y1lan,
tesmiye etmi$ ve zamam saltanahm bir "kt$, a, ya-hut "kesif
bir ?is, e benzetmi$ olduklan da bir hakikattir (157):
Leon'un halefi Mihail II nin dini fikirleri hakkmda go-
rli$ler birbirinden aynlmaktadtr. Baz1 tarihcilerin imparatoru
. oldukc;a bitaraf bir kay1ts1z ve ."musamaha yolundan giden
ve vicdan serbestisinin buyiik prensiplerini Han eden, (15.8)
bir $ahsiyet olarak gostermelerine ragmen digerleri "strf
$ahsi itikadlarma uydugundan dolay1 Leon'u ikonoklast
reformlanm muhafaza etmege karar veren, fakat aymza-
manda tasvirler kultlinil itisaftan kac;man, "muteass1p olma-
makla beraber mutekid bir ikonoklast, olarak kabul etmek-
tedirler (159) : Modern bir tarihci "[Mihail'in] siyasi prog-
rammm, milnazaah ineselelere dair mecburi bir sukut tazam-
mun etmesine ve ihtilaf unsurlarmm her birine kar$1
yen bir milsamaha gosterilmesini iltizam etmesine ragmen
Eskikitaplarim.com
358 . BiZANS lMPARATORLUliU TARiHi
dinde sulh teminine te!?ebbtis etmekten ibaret oldugu, fikrin-
dedir (160).
Her ne hal ise, ikonoklasf temaytillerine ragmen Mihail
tasvirlere tapanlara kan;a yeni bir itisaf devri ac;mad1: bu-
nunla boeraber, sonralan istanbul patriki Qlan Metod, impa
ratora papanm bir mektubunu . verdikte ve tasvirler kUltU-
.nUn yeniden ihdasm1 rica ettikte Mihail rahibi zalimane bir
surette k1rbac;latt1 ve bir mahzende hapsettirdi. Leon V in
saltanahm Mihail II in saltanah ile mukayese etmek ic;in mu-
asJrlar l?U istiarelere mUracaat etmektedirler': "Atel? arhk
gorUlmUyor, fakat daha hala duman var,; "yerde sUrUnen
bir y1lan kuyrugu gibi raf1ziligin kuyrugu daha hentiz 61-
me'di ve daha .hala kimildamyor,; "ki$ bitti, fakat hakiki
ilkbahar daha hen liz gelmedi, ilh .... (161). Mihail I I zama-
mnda tasvirler ve kilise hUrriyetinin me!?hur mtidafii Stu-
dion'lu Teodor olmu;;tur.
Mihail II nin halefi Teofil, son ikonoklast imparator oldu.
Teolojide malO.mat sahibi alan bu zat Meryem Ana ve
'
azizlere tapmas1 ile i$tihar etmi;;ti ve bin;ok kilise ilahi-
lerinin mtiellifi bulunuyordu. Tarihcilerin Teofil hakkmda
verdikleri htiktimler biribirini cerhetmektedirler. Bunlann
dereceleri c;:ok mtitenevvi olup en bayagi takbihlerden en
yUksek medhiyelere kadar c;Ikmaktadir. ikonoklazm baki-
mmdan Teofil'in z'amam saltanah bu mticadelenin "en c;etin"
sahasi oldu. im:paratorun .din hususunda ba;;IJca mUii;civiri ve
ikonoklast cereyamnm ;;efi gramerci Jan olmu$tur: istan-
bul patrigi alan bu zat zamammn en mtinevver adam1 idi;
Jan- Ortazamanlar adamlanmn bir c;ogunun ba;;ma gel-
digi gibi - bUyU ve sihir y a p ~ a k l a itham edildi. Teufil .
zamanmda, ikonalar nak$eden rahiplerin bir c;ogu $iddetli
cezalara c;arpildi. Mesela Lazar nammda tasvirler ressam1
bir papasm iki avucunun kirmizi demirle daglanmi!? oldugu-
nu biliyoruz; tasvirle.ri ;;evkle. mtidafaa ettiklerinden dolay1
Teofan ve Teodor nammda iki karde$ k1rbac;:la dovtilmti$ ve
bunlarm ahnlanna, kirm1z1 demirle, bizzat Teofil tarafmdan
tertip edilmi;;' birtak1m hakaretamiz beyitler yaziimi$h: 4$te
bu sebepten bunlar "damgah, (graptoi) adm1 almi$lardir.
Fakat bize kadar gelmi$ alan mehazlann daha tenkidli bir
tetkiki, Teofil'in zamam saltanatmda itisaflann ltizumundan
fazla insafs1z oldugunu ileri stiren tezin terkedilmesi lazimgel-
Eskikitaplarim.com
IKONOKLAZMIN DEVRI 359
\iigini gostermi$tir. Bu sahada pek az mahlmata malikiz.-Bury
Teofil'in itisaflarmm muayyen bir cografi mmtakay1 a$ma-
mi$ oldugunu kabul etmektedir; <;iinkii imparator yalmz pa-
yitaht ve civarmdaki tasvirlerin tahribini istemi$tir. Ayni
ikonoklazmm ikinci devresinin devam1 miiddetince tasvirler
kiiltiiniin Yunanistan, adalar ve Anadolu sahillerinde in ki$af
halinde bulundugu fikrindedir. Bu hadise tarihciler tarafm-
ran kafi derecede nazan itibare alinmami;;tlr. Bury impara-
torun yalmz muayyen bir ka<; vakada ag1r cezalara miiraca-
at etmi$ olduguna kanidir (162). ikonoklast hareketinin
ikinci safhasmm tarih baktmmdan tam olar.ak kiymetlendiril-
mesi ic;in yapllacak daha c;ok i$ vard1r.
Teofil'in kans1 Teodora, gormii$ oldugumuz gibi, tas-
virler kiiltiiniin hahe$kar bir taraftan idi; ise ka-
nsmm dini temayiillerini bilmiyor degildi. Teofil 842 de
oldiikte oglu Mih'!ir sinni sabavette oldugundan, Teodora
kanunen imparatorlugun ba!;?ma gec;ti.
Teodora'nm ilk i$i tasvirler kiiltiinii yeniden ihya etmek
o1du. Hi<; ;;iiphesiz 842 de ikonoklastlarm mukavemeti, tasvir-
ler kiiltiiniin birinci defa, iren zamamnda tekrar ihdas olun-
dugu zamanki kadar, kuvvetli degildi: hakikaten, . yalmz bir
sene sonra, Teodora, dini temayiillerini teyit etmek iizere
bir konsil topladt; iren ise aym i$i ancak yedi senede ba!;?ara-
bilmi$ti.
Oramerci jan azledildi ve istanbul patrikligi makam1,
gormli$ oldugumuz gibi, Mihail zamamnda birtak1m imti-
hanlar _gec;irmi$ olan Metod'a verildi. Teodora'nm toplamt$
oldugu konsilin vesikalan bize kadar gelmemi$lerdi.r; fakat
diger membalar sayesinde, bunlann 787 senesi iznik konsili
kararlanm teyjt ve tasvirler kiiltiinii yeniden ihdas ettiklerini
biliyoruz. Konsil i;;ini bitirdikte Aya Sofya kilisesinde,
biiylik pehrizin ilk pazar giinii, yani 11 Mart 843 te, tantanah
bir ruhani ayin yaplld1. Rum ortodokos kilisesi bugiin dahi
ortodokoslugun senevi bayraril.I ile 'tij; bu
ayinin hahrasm1 tesit etmektedir. Pek yakm bir tarihe kadar,
umumiyetle, tasvirlerin yeniden ihdasmm
bir sene daha evvel olduguna (842) inamhyordu (163).
Yakm ;;arkta ikonoklazmm ikinci devri, tasvirlerin muha
fazas1 z1mnmda U<; $ark patriki, yani iskenderiye_li Kristof,
Eskikitaplarim.com
Teodora'mn annesi torunlanna iltonalan optiiriiyor
Madrid Milli Kiitiiphanesindeki Skilitzes Tarihl> elyazmasma aid minyatiir
Eskikitaplarim.com
IKONOKLAZMIN iKiNCi DEVRi 361
Antakyah job ve KuduslU Basil tarafmdan imzalanmi$
terek bir mektubun ne;;riyle temayiiz etmi$tir.
lkonoklast hareketinin bir planc;osu yapllacak olursa $U
neticelere vanlabilinir: ikonoklast partisf kuvvetini saray ve
buyiik generaller de dahil olmak iizere, ordudan alml$hr;
bu arasmda Leon III, Leon V ve Mihail II gibi impa-
ratorluk makamm1 ihraza mu vaffak olanlar dahi vard1r. Baz1
tarihciler ordunun ikonoklast temayi.illerini silah altma alman
askerlerir_r ekserisinin ;;ark milletlerine mensup ve bilhassa
yukanda gori.ildiigu gibi, hukO.met tarafmdan geni$ mik-
yasta garp viHiyetlerine ve bilhassa Trakyaya yerle$tiril-
mi$ Ermeniler olmalanyle izah etmektedirler. Binaenaleyh
ordunun ekseriyeti . ikonoklazma irrian etmi$ti. Diger bir
tarihciye gore "[$ark askerleri Uzerinde] ortodoks kiiltii ya-
banci bir din tesiri yap1yordu ve "putperest, tesmiye ettikleri
insanlara kar$1 yapllacak herhangi bir cebrt hareket bunlara
me;;ru gibi gorunuyordu, (164). Saray partisi ve yiiksek
riihbaniyete gelince bu devlet memurlan ve piskoposlarm
alelekser vicdanlanmn sesine kulak vermeyip korku ve
ihtiraslan ile imtiza<; eden doktrinleri kabul etmi$ olduklan
SOylenebilir. istanbul ahalisi ve -riihpaniyetin biiyiik bir kiS-
illl tasvirler ki.iltune taraftard1. - ikonoklast imparatorlar
iyi general ve haktm idareci idiler; bunlar Araplar ve Bul-
garlan maglup ettiler ve hatta bunlardan bazilanmn hiris-
tiyanhgt ve d.ogmakta olan gar-p medeniyetini kurtarmi$
olduklan soylenebilir. Fakat bunlar ihtiraslan yahut siyast
gayeleri yiizunden tasvirlere itisafta bulunmadllar. Bu
imparatorlar, kiliseyi iyile$tirmek ve temizlemek
ic;in c;ah$tiklanna samim1 surette kani olduklanndan dolay1
bu dint tedbirleri aldllar. Hatta bu imparatorlann dint reform-
Ian bazan bunlarm viicude getirmi$ olduklan siyasi esere
zarar verdi. Tasvirler tarafta.rlanna kar$1 yap1lan bu mucadele
vah'im dahili kari$1khklar husule getirdi ve siyasi bak1mdan
imparatorlugu zayiflattl. Aym zamanda Bizans ile garp kili-
sesi arasmda bir ink1ta ortaya c;1kmasma ve italyamn tedrici
surette Bizanstan uzakla;;masma sebep oldu. Yalmz ikonok-
1ast imparatorlar tarafmdan ke$i$ler ve manastlrlara kar$1
tatbik edilen politika siyasi amillerle izah olunabilir. ikonok-
lastlarm dint doktrinine gelince, bu doktrine dair teferruath
bir hukum vermek gil<; bir i$tir; c;unki.i bu mesele ile aHikah
Eskikitaplarim.com
302 . BIZANS IMPARATORLU6U TARiHI
blitlin yaztlan tasvirler taraftarlan imha ikonok-
lastlar arasmda bile mutedil temayi.illli insanlar bulundugu
gibi miHrit radikaller dahi mevcuttu. Tasvirlerin temsili iki
muhtemel tehlikenin kaynagt olarak telakki ediliyordu:
putperestlige yahut umumi konsillerin mahkum etmi$ oldu-
gu raflziliklerden birine avdet.
fkonoklast hareketinin ikinci devresi ic;in !?U hadise lize-
rinde israr etmek laztmdtr: VI II inci astrda Anadolu
vilayetlerinin daima fzavriyahlan olrrialanna muka-
bil aym vilayetler IX uncu astr ikonoklast siyasetine hic;bir
yardtmda Bu ikinci devrede "ikonoklast
fikri lehindeki tehallik son derece zaytflamt$hr,; "bu hareket
ruhan (165).
Tasvirler partisi garp vilayetleri ahaiisini, ftalyayt, Yuna-
nistam, blitun rlihbaniyet azalanmn bir c;ogunu,
- bazan, ah valin icabt ikonoklazme gibi gorlinmek
. tzhrarmda kalan - istanbul halkmm ekseriyetini ve en
nihayet ,Ege adalan ve Anadolunun bazt sahil vilayetleri
gibi imparatorlugun diger birtaktm mmtakalannm nt.ifusunu
ihtiva etti. Tasvirlere tapanlann teolojik doktrini, $amh Jan
ve studion'lu Teodor gibi tarafmdan
ettirildigi mukaddes yaztlar ilzerine bina edilmi$ti.
Bunlar tasvirlerde yalmz halk1 aydmlatacak bir vastta bul-
muyorlar, fakat ikonalarm orneklerinin - yani isa, Meryem
ve azizlerin - kudsiyet ve degerini muhafaza ettiklerine ve
dolaytsiyle mucizevi bir kuvvete malik olduklarma inam-
yorlarQ.t.
Tasvirler kavgas1 bu devrin sanat hayatmdfl. derin izler
Birc;ok fevkelade sanat abideleri, mozayikler,
freskler, heykeller ve minyaturler ikonoklast mticadeleleri
esnasuida tahrip edildiler. Kiliselerin zengin bir surette stis-
lenmi$ olan duvarlart ya stva ile ortilldti veyahut' yeni
ilslO.ba -gore tezyin edildi. N. P. Kondakov bu hususta $6yle
diyor: "Hulasa oJarak payitaht kiliselerinin hayah Bizarism bil-
tun artistik hayatlm bulandtracak olan bir
mahkum edildi. ... Birc;ok mt.inevver ve zengin kimseler, aile-
leriyle birlikte, italyaya hicret ettiler; binlerce cenubt .
ltalya, Anadolu ve Kapadokyamn geni$ arazisinde, Grek
sanatkarlan tarafmdan tezyin olunan yeralh evleri ve zaviye-
leri tesis ettiler. Binaenaleyh, Vlll inci ve IX uncu asularda,
Eskikitaplarim.com
iKONOKLAZMIN iKiN.Ci DEVRi 363
Orek sanah ve ikonografyasmi, Bizans imparatorlugunun
Anadolu veyahut cenubi ve orta italyada aq1- .
mak lazimdir, (166). Fakat ikonoklastlar. bir taraftan isa,
Meryem ve azizlerin tasvirlerini muhtevi sanat abidelerini
tahrip ederken diger taraftan cia ikonoklastlar, yeni mevzu-
lara muracaat etmek suretiyle, yeni sanat tipleri yaratmaga
ba;;ladtlar. J?unlar dekoratif bir sanat yarathlar ve janr sah-
neleri, av tablolan, hipodromlar agac;;lar, ku;;lar, hayvanlar
ilh .... resmetmege ba$ladtlar. Bu devre ait fildi$inden mamul
$ayam dikkat sanat eserleri, mine i$leri ve birtakim entere-
san minyaturler bize kadar. gelmi$lerdir. Umtimiyetle, sanat
tarihcileri yeni ikonoklast sanahnm karakteristik vas1flanm
"iskenderiyenin eski an'anelerine avdei.te ve tabiat tetkik1 ve
realizme muteveccih calibi dikkat bir temayulde, (167)
bulmaktad1rlar.
Tasvirler mucadelesinin mUhim neticelerinden biri $ark
kilisesinden azizlerin rnenhut tasvirlerinin yahut mukaddes
sahne re.simlerinin kalkmas1 oldu. Resmen ne kilise ve ne
de Orek hUkumeti bu tasvirleri yasak etmediler; bunlar hie;
$Uphesiz z1mni bir anla$ma neticesinde ortadan kalkm1$lard1r.
Baz1 ta,rihciler bu hadiseyi ikonoklastlarm mufrit tasvirler
taraftarlarma kar$1 kazanm1$ olduklan k1smi bir zafer olarak
telakki etmektedirler (168).
ikonoklast tesirlerinin akisleririi sikkeler ve muhlirler
uzerinde dahi gormek kabildir. ikonoklast fikirlednin tesiri
altmda, VIII inci as1rda, tamamiyle yeni bir sikke ve inilhur
tipi inki;;af ediyor. Yeni muhur ve sikkeler bazan isa, Mer-
yem ve azizlerin resimlerini ihtiva etmeksizin yalmz yaz1 ta$1
maktad1rlar; resimlerin yerine mlihurler uzerinde bazan bir
hac;, yahut hac; $eklinde bir monogram tasvir ofunmaktad1r.
Umumiyetle si:kkeler uzerinde yalmz imparator aiiesi veyahut
bir hac; bulunmaktad1r. insan portreteri evvelki devirle-
.rin mukaddes tasvirlerinden da_ha iyi degillerdir; bunlar tama-
miyle itibaridirler (169). - Tasvirler kliltunlin yeniden ih-
dasmdan sonra isa, Meryem ve azizlerin tasvirleri sikkeler ve
muhilrler uzerinde tekrar ortaya c;;Ikmaktad1rlar.
ikonoklazm, i$aret ettigimiz gibi, italya ve papahg1 impa-
ratorluktan ay1rd1 ve Romay1 Bizanstan uzakla$tlracak alan
aynhgm (schisme) husule gelmesine c,;ok yard1m etti.
IX uncu asnn ikinci msfmda, Mihail I II zamamnda, Fotius
Eskikitaplarim.com
364 BiZANS IMPARATORLUGU TARiHi
ile ignas'1 istanbulda biribiriyle kavga
esnasmda husule geldi.
ikonalara temayi11U ile tanmmi$ olan ignas patrikl_ikten
azledildi ve bu makam zamanmm en alim adam1 olan sivil
Fotius'a verildi. Bizans imparatorlugund.a iki parti
etti: bunlardan biri Fotius'u, digeri ise linvamm terketmege
raz1 olm1yan ignas'1 himaye etti. Bunlar yekdigerini
<<kelimenin biitlin kuvvetiyle aforoz ettiler. Bunlarm miica-
delesi o kadar hararetlendiki Mihail bir konsil toplamak
mecburiyetinde kald1. - ignas taraflm iltizam eden papa
Nikola I, konsile etrnek iizere, davet edildi; faka tpapa
el<;iler gonderrnekle iktifa etti. Hediyeler ve tehditlerle tesir
alhnda bulundurulan konsil, papanm arzusu hilafma, ignas'm
azlini ve Fotius'un istanbul patrikligine intihab1m teyit etti.
Papa bu karara itiraz eyledi ve Romada bir konsil tophyarak
Fotius'u aforoz .ettirdi ve ignas'1 temize <;1karth. Mihail, Roma"
konsilinin oldugu beyannameye hi<;bir ehemmiyet
vermedi ve papaya k1sa bir mektup gondererek istanbul
papamn cihan kilisesi iizerindeki hak iddiasm1
kabul etmedigini bildirdi. Bu hadise Bulgar k1rah Boris'in
h1ristiyanhg1 kabul ettigi esnada v'ukubulmu$tu: bu noktada
dahi, ba$ka bir yerde kaydettigimiz gibi, Roma ve Bizansm
menfaatleri vahim surette biribiriyle c;arpl$IYOrdu. 867 de
(Mihail'in oliim senesi) istanbulda yeni bir konsil topland1:
konsil Papay1, raflzi doktrininden ("credo, ya ilave edilen
"filioque,) ve istanbul kilisesi i$1erine gayn kanuni bir tarzda
miidahale ettiginden dolaYI, aforoz etti. Papa ve patrik m lite-
kabilen biribirini aforozlad1lar. ve bu suretle kilise dahilinde
ink1ta husule geldi. Mihail III lin oliimii ile vaziyet degi$ti.
Yeni imparator, Basil I, Fotius'u azil ve ignas'1 eski memu-
riyetine iade. etmek suretiyle, saltanahm kii$at etti.
III. - iKONOKLASTLAR DEVRiNDE EDEBiYAT,
MAARiF VE SANA T
ikonoklazm gibi derin, ve miitekasif bir hareketin
biiyiik bir edebi faaliyet tevlit eylemesi tabiiydi. Maalesef,
ikonoklastlarm hemen biitlin yaz1Ian galebe c;alml$ olan tas-
virler taraftarlan tarafmdan mahvedilmi$tir ve biz onlan
ancak muanzlannm red ve. cerh gayesiyle yaz1lmi$ eserle-
Eskikitaplarim.com
rinde bulunan alelade pan:;alar sayesinde biliyoruz. Bize
kadar gelmi$ olan ikonoklast devri edebiyatmm, fiilen, yalmz
bir tarafll oldugu soylenebilir . .
Evvelki devir gibi [ yani Heraklius siilalesi zamam] iko-
noklast devresi dahi tarihciye sahip olmad1: bununla bera
ber bu devrin kronik<;ileri bir hayh eser terketmi$lerdir;
buniar Bizans kronografyasi ve mehazlan hakkmda dogru
bir fikir edinmemize hadim olmakta ve bizzat bu devrin
tetkik1 i<;in dahi gayet bii-yiik bir ehemmiyet arzetmektedirler.
IX uncu asnn ba$lang1cmda olmii$ olan Jor'j Sinkellus bir
manashrdaki ikameti esnasmda (170) hilkati alem ile Diok-
letian'm zamam saltanah (M. s. 284) arasmdaki de.vri ihtiva
ede.n bir "kronografya, yazd1. Bu eser, muas1r, hadisah bahis
mevzuu etmediginden ikonoklast devrini hi<;bir surette ten-
vir etmemekle beraber eski grek kronografyasmm baz1 me-
selelerinin aydmlatllmasi i<;in biiyiik bir ehemmiyeti haizdir.
Jorj Sinkellus'un kroniki, miiellifinin t e $ v i k ~ ile, aym
IX uncu asrm ba$langicmda, kronik sahasmda. miiteak1p
devirlerin yaz1lan iizerindeki tesiri <;ok biiyiik o!an dc..stu
gi.inah <;1kartan Teofan tarafmdan devam ettirildi. Hareketin
ikinci devri ikonoklastlarmm .can di.i$mam olan bu zat tevkif
edildi; bir miiddet i<;in mahpus kald1; bilahare Ege adalann
dan birine siiriildii ve orada 817 de oldii. Teofan'm kroniki
Diokletian devri ile imparatqr Mihail I Rangabe'nin sukut
senesi olan 813 arasmdaki devri ihtiva etmektedir . . Tarihi
hadiselerin ve karakterlerin tahlilinde a<;1k<;a tebariiz eden
ortodoks - $ark noktai nazarma ve metnindeki tarafgirligine
ragmen Teofan'm eseri yalmz ihtiva ettigi e;;;ki mehazlann
kullamlmas1 neticesinde husuie g-elmi$ zengin malzemeden
dolay1 degil, fakat ik6noklast hareketine p1uanz oldugundan,
bu harekete, diger tarihcilerde oldugundan <;ok daha geni!;i
bir yer tahsis etmi$ olmasmdan dolay1 son derece miihimdir.
Teofan'm eseri n'liiteak1p kronik<;ilerin tercih ettikleri bir me
hazd1r. Bu eserin IX uncu asrm ikinci yansmda papallk kii
tiiphanecisi Anastas tarafmdan yap1lm1$ latince terciimesi,
garb in Ortazamanlar kronografyas1 i<;in, grek<;e orijinalin
$ark i<;in oldugu kadar, miihimdir.
Bu devrin diger miihim bir muharriri 806 ile 815 ara
smda istanbul patriklik makamm1 i$gal etmi$ olan Nikefor'
dur. Bu zat Ermeni Leon V zamanmda, cesaretle iko
Eskikitaplarim.com
BilANS i:MPARATORLUGU TARiHi
"
noklazme kar;n koydu ve bu yi.izden azledildi ve si.iriildii.
Bir ktsml daha heni.iz ne;;redilmemi$ alan teolojik yaztlannda
Nikefor, $ayam dikkat bir ;;iddet ve derin bir imanla tasvir-
ler partisinin fikirlerini mi.idafaa etmektedir. Nikefor bilhassa
"cahil ve dinsiz Mammon'un (yani Konstantin V in) Kelime-
tullahm kurtanc1 temsili aleyhindeki mi.inasebetsizliklerinin
reddiyesi, adh risalesinde ikonoklastlann delillerini cerh-
etmektedir (171). - Tarih baktmmdan- Nikefor'un imparator
Mavrikius'tan (602) 769. senesine kadar gelen vakalan ihtiva
eden "K1sa Tarih, i biiyiik bir ehemmiyet arzetmektedir. Eserirti
okuyucularm kolayca anhyabilecegi amiyane bir hikaye tar-
zmda yazmakla Nikefor kitabma abidevi bir karak-
ter vermi$tir: bununla beraber bu eser mi.ihim bir mehaz
te;;kil etmektedir; bu devrLn siyasi ve dini tarihine
miiteallik enteresan vak'alar ihtiva etmektedir. Bu
"Tarih, ile Teofan'm eseri arasmdaki calibi dikkat benzerlik,
her iki muellifin aym mehazlara miiracaat etmi;; olmalariyle
izah otumi. bilir.
En nihayet ke;;i;; (monahus) Jorj Hamartolus Actem'den
imparator Teofil'in M. s. 842 senesinde vukubulan oliimiine,
yani tasvirler partisinin nihai zaferine kadar gelen bir cihan
kroniki btrakm1;;hr. Bu eser bu devrin rriedeniyet tarihi
son derece mtihimdir: ke;;i$ligin mahiyeti, ikonoklast
rafiziliginin ve "Arap, dininin sureti inti$an gibi o devrin
Bizans ke$i;;lerini me$gul etmi$ olan meselelere dair bin;ok
malum'at ihtiva etmektedir. Aym zamanda IX uncu as1r Bizans
papazlarmm temayi.il ve canh bir surette tasvir
etmektedir. Hamartolus'un kroniki [miiteaktp Bizans cihan
tarihlerine esas te;;kil etmi;;, Slav ve bilhassa Rus ede-
biyatmm iizerinde geni$ mikyasta miiessir
olmu$fur. Burada flk Rus kroniklerinin Hamartolus;un
eserine pek yakmdan bagh olduklanm zikretmek kafidir.
Hamartoius'un eski bir $lav- Rus terciimesini:t;J., XIII iincii
as1r Rus ve Bizans sanatlannm tetkik1 ic;in son derece
mi.ihim 127 minyati.ir ihtiva eden bir elyazmas1 mevcut-
tur. Simdiye .kadar laytkiyle ne tetkik edilmi;; ve ne de kty-
metlendirilmi$ olan bu elyazmas1 elimizde bulunan Hamar-
tolus kronikinin yegane resimli niishastdtr (172). - im-
parator Ermeni Leon V e dair bir eser yazmt;; olan adstz
bir muelliften sarfmazar, Hamartolus 813 - 842 devrinin
Eskikitaplarim.com
ii<ONOI(LASTLAR DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARif VE SANAT 367
yegane kronikc,;isidir. Dar manashr noktai nazarma gore
telif .etmi$ oldugu bu eserde Hamartolus zamamnm $ifahi
ve !;)ahsi mii!;)ahedelerinden istifade etmi!;)tir.
Hamartolus'un eserinin el yazmas1 zaman ile o derece tadil
ve tahrif edilmi$ ve elimize o kadar kan$1k ve ic,;inden c,;1-
k1lmaz bir !;)ekilde gelmi!;)tir ki orijinal ve otantik. metnin han-
gisi oldugu meselesi Bizans filolojisinin en mii!;)kiil mesele-
lerinden biri olmu!;)tur. Ancak XX nci asrm ba!;)lang1C1r!.da
Hamartolus'un grekc,;e metninin tenkidli bir edisyonu ne!;)re-
dilmi!;)tir (173). Birkac,; sene evvel Hamartolus kroniki-
nin sla vca terciimesine esas te!;)kil etmi$ olan grekc,;e metni
dahi ihtiva eden (174) eski Slav- Rus terciimesinin tenkidli
bir edisyonu inth,;ar etmi!;)tir. .
ikonoklast edebiyatmm hemen kamilen tasvirler partisi
tarafmdan, bu parti muzaffer <;1ktlg1 esnada, mahvedilmi$
oldugunu biliyoruz: bununla beraber 754 ikonoklast konsi-
li vesikalanmn miihim bir k1sh11 yedinci umumi konsil ve-
sikalan arasmda bize kadar gelmi!;)tir. Tasvirler kiiltiine kar-
$1 Konstantin V Kopronim'in kaleminden cilan geni$
bir eserin patc,;alan yukanda ismi gec,;en patrik . Nikefor'
un il<; "Reddiye,sinde mahfuz . kalmi$hr. Aym impar.ator
diger birtakim edebi eserlerin -dahi miiellifidir (1 75).
Leon V incile ve Babalara milstenit ikonoklazm lehinde bii-
yilk bir eserin telifini emretmi$ti. Buna benzer bir proje 754
ikonoklast konsiline dahi teklif edilmi$ti; fakat bu tretelerderi
hie,; birisi bize kadar gelmemi!;)tir. Birtak1m ikonoklast !;)iir-
leri Studion'lu Teodor'un eserlerinde mahfuz kalin1$lard1r.
Yedinci umumi konsil biltiln ikonoklast edebiyatmm tahri-
bine karar verdi ve bu konsilirr ne!;)rettigi dokuzuncu hil-
kilmde !;)unlan okuyoruz: "Biltiln c,;ocukca oyunlar; mukad-
des ikonalar aleyhinde yazllm1$ olan $iddetli ve
sahte yaz1lar istanbul piskoposluguna arzedilmeli .. ve rafrzi-
lerin diger kitaplariyle birle!;)tirilmelidir. Bu kabil eserleri
gizlemek suc,;unu i!;>lfyecek herhangi bir eger pisko-
pos; papaz, yahut diyakos ise azlolunacak; ke$i$ yahut layik
ise afaroz edilecektir, (176).
Milteakrp yazllar ilzerinde icra ettigi tesirden dolay1 son
derece milhim, tasvirler kiiltil.lehinde toplanm1$ :Zengin edebi
malzeme, biltiin hayahm Bizans devletinearhk tabi olm1yan bir
vilayette gec,;irmi$ olan bir adam birakllml$hr. Bu-
Eskikitaplarim.com
i3rzANs IMPARAToRi..uou TARlHf
rada, Suriyede, Arap tahakkUmil altmda dogmu;; alan Samh
Jan bahis mevzuudur. jan $amda halifenin naz1n oldu
ve M. s. 750 ye dogru Sen Saba me;;hur Orek man_asbrmda
oldu.
$amh jan dogmatik, polemik, tarihi, felsefi, ve
;;iire muteallik bir hayli eser Ba;;llca eseri "Bilgi
kaynagz, adll kitab1d1r; bu kitabm "Ortodoks imanmm tam
beyam, adm1 ta;;1yan ilc;Uncil k1sm1 htristiyan iman ve akide-
sinin esas prensiplerini sistematik bir surette gostermek ic;in
yapllml$ bir tecrilbedir. Bu eser ile jan tasvirler taraftarlan-
nm ellerine "tasvirler kavgas1, mn ilk devrinde muhastmla-
rma kan;n milcadele etmek ic;in bunlara noksanl1gm1 hisset-
tirmi;; alan ku vvetli bir silah vermi$ oluyord u. Bilahare, XI II
ilncU as1rda, Aquin'li Sen Tomas "Summa Theologi(Ie, adh eseri
ic;in bu eseri ornek olarak kullanacakh. $amh Jan'm pole-
mik eserleri arasmda "Mukaddes ikonalann ktymetini dil-
adh il<; treteyi zikredebiliriz; mliellif burada
saglam -ve em in bir surette tasvirler killtilnil mildafaa etmek-
tedir. Kilise edebiyahnda jan bilhassa kilise ilahileriyle me$-
hurdur; $ekil itibariyle Roman us Melodus'un eserlerinden
daha kan$Ik alan bu ilahiler "derin $airane manalan ve iman
kudretlerinden dolay1 htristiyan kilisesinin en glizel ilahile-
rinden madutturlar. jan Allah, Meryem Ana, peygamberler
azizler ve din ugrunda olenler $erefine birtak1m fevkelade
gilzel kilise $arkllan dahi yazmt$hr. "Paskalya ayini, bilhassa
calibi dikkattir: ilahile.r I sa tarafmdan -Qlilm ve cehenneme
kar$1 kazamlml$ alan zafer kar;;1smda mutekidlerin-' duyduklan
derin sevinci tebarliz ettirmektedirler. Jan'm -_kalemi altmda
kilise ilahileri inki$aflarmm ve gilzelliklerinin kemaline er-
mi$lerdir. jan'dan sonra Bizans kilise $iiri sahasmda $ayam
dikkat hic;bir milellif yeti$memi$"tir.
$amh Jan'm ad1 blitiln Ortazamanlarm devam1 milc,jde-
tlnce bUtiln lisanlarda pek bUyilk bir $6hret kazanmi$ olan
Barlaam ve }osafat romamna s1k1 bir surette baghdtr. Hie;
$ilphesiz hikayenin mevzuu Buda'nm gayet iyi bilinen efsa-
nesinden almmi$hr. Hikayenin Buda hayatmm $ark htristi-
yanlan tarafmdan kendi telakkilerine gore tadil edilmi$ bir
versiyonu olmas1 pek muhtemeldir; milellif bizzat bu hika-
yenin Hindistandan geldigini soylUyor. Ortazamanlarm de-
vaml milddetince bu roman, umumi surette, Jan'a izafe
Eskikitaplarim.com
IKONOKLASTLAR DEVRiNDE EDEBIYAT, MAARIF VE SANAT 369
olundu. Fakat 1886 da frans1z mi1ste;;rik1 H. Zotenberg bu
hikayenin miiellifinin Jan olamtyacagmi ispata yarayabi-
lecek birtak1m deliller ortaya koydu: bin;;ok tarihciler bu
alimin elde etmi;; oldugu neticeleri kabul etmi$lerdir (177).
Fakat bir milddetten beri bu hususta o kadar kat'i bir hiikpm
verilmemekte ve eski nazariyeye rilcu hususunda bir tema-
yiil goriilmektedir. Netekim 1910 da Katolik Ansiklope-
disi nde (Catholic Encyclopedia) $am II J an'a tahsis edilmi$ bir
makalenin miiellifi Barlaam ve Josafat romanmm Jan'a izafe-
sinin $i1pheli oldugunu beyan etmekle berabc:fr (178) bu
romanm en son na$ir ve miitercimleri, bu kitabm kab1 Uze-
rinde $amh Jan admm bulunmasmm hakli oldugu kanaatin-
dedirler (179).
ikonoklazmm ikinci devri me$hur tasvirler miidafii Stu-
dion'lu Teodor'un faaliyeti ile temayiiz etmi$tir. Teodor, Kons-
tantin V zamamnda bir inhitat devri gec;irmi$, fakat kendi
idaresi altmda yeni bir hayata kavu;;mu$ olan me$hur
Studion manashrmm papaz1 idi. Teodor'un zamam idaresinde
kollektif hayat (cenobie) esasma mustenit yeni bir kaide ortaya
ahlmt!;)hr. Ke$i$lerin entellektiiel ihtiyac;lanm, manashr dahi-
linde kurulan bir mektep kannllyordu. Ke$i$ler elyaz-
malanm okumak ve istinsah etmek, mukaddes yaztlan ve
kilise -Babalarmm eserlerini tetkik etmek ve er:r nihayet ayin-
lerde okunan ilahileri telif etmek hiinerini ogrenmek ic;in
milmarese yapmaga mecbur tutulmu$lardt.
fc;timai ve dini bak1mdan ikonoklazm flrtmall devrinin
en faal adaml.anndan biri olan Teodor edebiyahn muhtelif
$Ubelerinde me$hur bTr muharrir olarak temayiiz etti. Dog-
matik ve polemik eserlerinde kiiltU taraftarlannm
esas tezlerini inki$af ettirmege c;ah$ml$h. Kilc;Uk ve biiyiik
Kate!;)izm adm1 ta$Iyan dini nutuklan en fazla ragbet bulan
yaztlan oldu.Bu milellif aym zamanda birtaktm hicviye-
ler, akrosti$ler ve ilahiler btrakmu;;br. Bu sonunculan
lay1k olduklan gibi etrafh bir surette tetkik ve tahlile imkan
yoktur; c;Unkii bunlarm bir k1sm1 daha henilz ne!;)redilme-
mi$tir; diger bir k1sm1 ise, mesela Rus dua ve ayin kitaplan
,ii_bi gayri ilmi edisyonlarda, <;1km1$hr. Teodor'un dint, kano-
nik ve i<;timai bir karakter ta!;)Iyan mektuplar kolleksiyonu
o devrin medeniyet tarihi ic;in son derece miihimdir.
Bizans Tarihi 24
Eskikitaplarim.com
370 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Bahis mevzuu olan devrenin son iki zamam sp.ltanah son
derece feyizli ve enteresan bir kad1nm, Bizans edebiyahnm ye-
gane kabiliyetli kadm $airi olan Kasia'nm faaliyetiyle temayi.iz
etmi;;tir. Teofii bir kadm almaga karar verdikte, payitahtta
bir ni$anlilar mi.lsabakasi tertip edildi: bu mi1sabakaya
i$tirak etmek i.lzere bi.lti.ln vilayetlerin en gi.lzel gen<; k1zlan
istanbulda topland1. Kasia bunlardan birisi idi. imparator
bir altm elma ile gen<; k1z saflan arasmda ilerliyecek
ve almak istedigi k1za bu elmay1 uzatacakh. imparator
en fazla begenmi$ oldugu Kasia'ya elmay1 uzatmak i.lzere
idi; fakat sormu$ oldugu suale k1zm olduk<;a ci.i"retkar bir
cevap vermesi i.lzerine f1krini degi$tirdi ve
mi.istakbel mi.lessisi Teodora'y1 se<;ti. Kasia bilahare bir ma-
nashr tesis etti ve hayatmm. mi.ltebaki kismim orada ge<;irdi.
Kasia'nm bize kadar olan kilise $iirleri ve hicviyeleri
metinlerinin orijinalligi ve i.lsluplarmm taravetiyle temayi.lz
etmektedirler. Bu $iirleri bilhassa tetkik etmi$ olan Krumba-
cher'e gore (Kasia) hakim, fakat nev'i $9-hsma mahsus bir ka-
dm olup nefsinde ince bir hassasiyeti derin bir dindarl1k,
azimkar bir di.lri.lstli.lgi.l zem ve fasla hafif bir temayi.ll ile
(180).
Muzaffer <;Ikmi$ olan tasvirler partisi tarafmdan bilhassa
tebcil edilmi!;> olan tasvirlere tapanlarm olduklan iti"
saflar hagiografya'ya zengin bir malzeme verdi: bu devir
Bizans hagiografyasmm en parlak devri oldu.
Amorion si.llalesi devrinde, Bizansta yi.lksek tedrisat sa-
hasmda ve fennin muhtelif $Ubelerin<;le bir terakki tesbit
ediyoruz. Mihail III zamanmda, imoaratorun dayJSI Cesar
Bardas lstanbulda bir yi.lksek mektep tesis etti (181). Bu
yi.lksek mektep saraya yerle!;>tirildi; burada, putperestlik
zamanmda . vi.lcude getirilmi!;> ve bilahare Bizans ve ga rbi
Avrupa mektepleri tarafmdan kabul edilmi$ olan sisteme gore,
ba!;>hca yedi ilim tedris olundu. Bunlar umumiyetle "yedi
serbest ilim" (sepfem aries liberales) ismini ta$tmakta olup iki
grupa aynlmakta idiler: birinci grup (trivium) gramer, bela-
get ve lisaniyat. ikinci grup ise (quadrivium) hesap, hendese,
astronomi ve musikiyi muhtevi bulunuyordu. Bu mektepte
felsefe ve k!asik muharrirler dahi tetkik edil1yordu. Tahsili
herkese 1e$mil etmek istiyen Bardas mektebin paras1z oldu-
gunu ilan etti. Profesorler hi.lkumet tarafmdan mi.lkafatlan-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLASTLAR DEVRiNDE EDEBIVAT, MAARiF VE SANAT 371
dtnldllar ve yuksek maa!;)lar aldilar. Me!;;hur alim Fotius Bar-
das yuksek mektebinin profesorleri arasmda idi.
Bu mektep, muteak1p Makedonya devrinde, etra.
fmda imparatorlugun en iyi zekalan toplanan bir merkez
oldu. Birinci patrikligi Mihail III tin zamam saltanatma tesa-
dUf eden Fotius, IX uncu asnn ikinci yans1 edebi ve fikri
hareketinin bir nevi merkezi oldu. Harikulade bir zekaya
malik ve bilgiye haris olan bu zat milkemmel bir tahsil
gordu ve bilahare buton dikkat ve enerjisini digerlerini
okutmaga hasretti. Tahsili "<;ok cepheli, idi ve yalmz teoloji
sahasmda degil, fakat gramer, felsefe. tabii iliinler, hukuk ve
hp sahalannda dahi malDmah fazla idi. Etrafma bilgi-
lerini ziyadele!;itirmek arzm,unda olan birtak1m insanlar top-
land!. Fotius, derin bir ilmi kOlture malik Ortazamanla;
insanlannm ekserisi gibi, vaktini astroloji ve sihir gibi mem-
nu ilimlerin tetkikme hasre1mi!;i olmakla itham edddi. Efsa:-
nevi bir an'ane, Fotius'un ruhunu, gen<;liginde, bir Yahudi
sihirbaza satmi!;i oldugunu beyan etmektedir (182) ve bu
suretle, Bury'nin soyledigi gibi. "patrik, m0be!;i$ir-
lerinden biri olarak gorOnOyor, (183). - Zamanmm en
alim insam olan Fotius yalmz ders vermekle iktifa etmedi:
vaktinin bi.iyilk bir k1smm1 yaz1 yazmaga hasretti ve gayet
zengin ve mutenevvi bir edebi miras b1rakti.
Fotius'un eserleri arasmda "Kiitiiphane, si, yahut alelekser
tesmiye edildigi gibi, "Myriobiblion,u (binlerce kitap) hususi
bir ehemmiyet arzetmektedir. Bu eserin telifine tekaddum
etmi!;i olan ahval gayet enteresand1r. Fotius'un evincie bir
nevi okuma "klubi.i, bulundugu anlas1hyor: burada se<;me
dostlanndan il bir grup pek mi.itenevvi profan
ve dint, putperest ve h1ristiyan eserleri okurrak ve din-
lemek i<;in toplamyordu. Fotius'un zengin kutOphanesi
dostlarmm emrine amade idi. Fotius, dostlapmn Israrlan-
na dayanam1yarak. okunan kitaplara dair notlar yazmaga
ba!;)ladi (184). "Bibliotheca, da Fotius bir<;ok kitaplardan bazan
pek k1sa, bazan pek istinsahlar yapmakta ve aym
zamanda hulasalar ve tenkidli !;)erh:er kaleme almaktadtr.
gramerciler, hatipler, tarihciler, tabii ilimler mute-
hasstslan, doktorlar, konsiller, azizlerin hayatma ilh ... dair
bir<;ok malO.mat buluyoruz. Fotius'un kitabmm gayet buyuk
ehemmiyeti bugun kaybolrnu!;i olan yaz1lara ait par<;alar
Eskikitaplarim.com
372 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
ihtiva etmesindedir. "Bibliotheca, yalmz mensur eser mliellif-
leriyle me!?gul olmaktad1r. - Fotius'un diger birc;ok eserleri
teoloji ve gramer sahasma aittir; m liellif aym zamanda
bir tak1m dini nutuklar ve mektuplar terketmi!?tir. Yukanda,
Fotius'un, iki dini nutkunda, bizzat !?ahit oldugu istanbula
kar!?l yapllan 860 Rus akmma i;;aret etmi$ oldugunu zikret-
mi$tik.1
Malumatmm calibi dikkat cihan;;limul karakteri ve klasik
antikiteye olan bag!I!Igmdan dolay1 Fotius, Bizans imparator-
lugunda husule gelen ve :bilhassa payitahtta, IX uncu asrm
ortasmdan itibaren kendini gosteren fikir hareketinin mli-
kemmel bir mlimessilidir: bu hareket, diger taraftan, Fotius'
un ders vermek ic;in vaktinin bliylik bir k1sm1m hasretmi$
oldugu Bardas liniversitesinin .ac;llmas1 gibi hadiselerle te-
mayliz ettL Fotius'un hayatmda ve icra ettigi nlifuz saye-
sinde, profan ilim ile teoloji arasmda daha s1k1 ve daha
samtmi rab1talar tesisine matuf bir temaylil gaze c;arpmaktad1r.
Fofius, insanlarla mlinasebetlerinde, Oiridin bir mi.islli-
man emiriyle dost olabilecek kadar geni!? bir gorli!?e malik
oldugunu gostermi$tir. Talebelerinden biri, X uncu as1rda
istanbul patriki alan Mistik Nikola, bu emirin oglu ve hale-
fine yazd1g1 bir mektupta $6yle diyor: [Fotius] din farkmm
bir mani te!?kil etmesine ragmen, istikamet, iyilik ve insan
tabiatma ziynet ve vakar veren diger vas1flarm glizel !?eyleri
sevenlerin muhabbetini celbettigini gayet iyi biliyordu, ve
i;;te bu sebepten, itikatlannm ba$ka ba$ka olmasma ragmen,
bu vas1flan haiz alan babamz1 seviyordu (185)_
Yukanda ismi gec;en ikonoklastlardan patrik Oramerci
Jan, muas1rlanm malumatmm geni;;ligi ve tenevvlilinden
dolay1 hayrette b1rakh: bu sebepten sihirbaz:hkla bile itham
edildi. Bu devrin diger me$hur bir !?ahsiyeti !?ayam dikkat
bir riyaziyeci alan ve Teofil zamamnda ya!?ayan Leon oldu.
Bu zat talebelerinin yaphklan propagandadan dolay1 o kadar
me;;hur oldu ki maarifin terakkisine bliylik ehemmiyet veren
halife Me'mun kendisini sarayma davet etti. Teofil bu daveti
duydukta Leon'a maa$ baglad1 ve bu alimi istanbul kiliselerin-
den birinde devlet pr ofesorli yap h. Me'm un, faidesiz olarak
imparatora, Leon'un muvakkat bir mliddet ic;in Bagdada gon-
derilmesini rica eden !?ahsi bir mektup gonderdi, bunu
bir dostluk ni;;anesi telakki edecegini bildirdi ve bu lli-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLASTLAR DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 373
tiif i<;in, an'aneye gore, ebedi bir sulh ve 2000 altm lira
vait etti; Teofil halifenin bu talebini reddetti. Teofil ilmi,
"grejuva, ate!;;inin sureti imali gibi, gizlenmesi icabeden bir
Sir telakki ediyor ve barbarian tenvir eylem.enin fe-
na bir siyaset olduguna hllkmediyordu, (186). - Leon
bilahare Selanik piskoposu sec;ildi. ikonoklast fikir-
. lerinden dolay1 Teodora tarafmdan azledilen Leon istanbul-
da ders vermekten geri kalmad1 ve Bard as tarafmdan te!;;ki-
latlandinlmi$ olan yiiksek mektebin reisi oldu. - En niha-
yet $Unu da hatlrlamahdir ki Slavlarm havarisi Konstantin
(Kiril) Fotius ve Leon'un nezareti altmda ta]Jsil gormii$ ve
Hazarlar nezdindeki vazifesinden evvel, payitahttaki yiiksek
mektepte felsefe kiirsiisiinii i!;;gal etmi!;;tir.
Bu k1sa tetkik edebi ve fikri hayatm ikonoklast hare-
keti devrinde durmami$ oldugunu gostermege kafidir: iko-
noklastlarm eserleri bize kadar gelmi$ olsalard1 bu hayat
hie; !;;Ophesiz daha mUtekasif ve daha miitenevvi bir $ekilde
<;Ikardi.
Me'mun ile Teofil arasmda Riyaziyeci Leon'a dair teati
olunan mektuplar miinasebetiyle hilafet ile imparato_rluk
arasmda, IX uncu asrm birinci yansmda, vukupulan entel-
lektiiel miinasebetler meselesini gozden gec;irmek faideden
hali degildir. - Hilafet o zamanlar Harun- iir- Re!;;it ve
Me'mun'un idaresi altmda, maarif ve muhtelif ilimlerin te-
rakkileri ile temayiiz eden parlak bir devre gec;iriyordu.
Bagdata rekabet etmek arzusu ile Teofil, Arap modellerini
takliden bir saray bina ettirmi!;;tir. - Baz1 delillere gore,
Bagdadm Bizans imparatorlugu iizerinde daha fazla bir mii-
nebbih tesiri icra etmi$ oldugunu soyliyebiliriz (187).
Fakat bu kari!;;Ik mesele tetkikimizin hudutlanm a!;;maktadtr.
Birc;ok defalar ikonoklast devrinin sanat sahasmda yal-
mz menfi neticeler tevlit etmi$ oldugu iddia edilmi!;;tir. iko-
noklastlar tarafmdan birc;ok ktymetli sanat abidelerinin
tahrip edilmi$ oldugu dogrudur. "[ikonoklastlann] cebri
hareketine esef etmek Iaztmd1r; bunlarm vandalizmi yal-
mz kendi astrlanm degil fakat ic;inde ya$ad1gmtz astr-
Ian dahi fakirle!;;tirmi!;;tir, (188). - Fakat diger taraf-
tan, ikonoklast devri Bizans sanatma " yeni bir hayat
cereyam, bah!;;etmi!;;tir: bu devir hellenistik ve bilhassa
Eskikitaplarim.com
374 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
iskenderiye orneklerini yeniden canlandirmi!? ve
aldq:r1 !?ark tezyina1Im Bizans sanatma ithal etmi;;tir; bu tezyinah
Araplar iranhlardan almi!?lardL-Ve ikonoklastlar, dini sanattan
isa, Meryem ve azizlerin tasvirlerini kokunden kaldirmakla
beraber, umumi olarak, insan tasvirlerine kar;;1 milsamahakar
davranmi$lardir; bu tasvirler bu devirde, hellenistik modellerin
tesiri alhnda, daha realist olmu!;ilardir. Janr ve gilnlilk hayat
sahneleri san'atkarlara en makbul mevzulan verdiler ve
umumiyetle tam manasiyle profan sanat ustilnli.lgil elde etti.
Bu temayuli.l tebari.lz ettirmek i<;in altmc1 umumi konsili tas-
vir eden bir freskin yerine en sevgili arabacisinm portresini
koydurtall Konstantin Kopronim'in misali zikrolunabilir.
Bu devrin gerek dini, gerek profan sanat eserleri he-
men tamamivle kaybolmu!?lardir. ihtimal Thessalonik
(Selanik) kiliselerinin baz1 mozayikleri bu devre aittir.
Menhut bir tak1m fildi!;iileri, bilhassa fildi$i <;ekmece-
ler, IX uncu asra izafe olunabilir. Naki$lan Bizans ke;;i!;ileri-
nin eseri olan ikonoklast devri muzehhep elyazmalan sana
ta hulul etmi$ alan yeni haleti ruhiyeyi gostermektedirler.
Sahife kel'lan naki$lan bakimtndan Khludov mezamir kita-
bmm haiz oldugu hususi ehemmiyete i!;iaret etmek lazimdir.
Bu eser muzehhep mezamir kitaplannm en eskisidir. El-
yevm Moskovada hifzolunmaktadtr (189).
ikonoklast devri sanahnm tetkiki i<;i"n bu kadar az malu-
mata sahip olmamiz son derece teessufti.lr. Bize kadar
gelmi;; olan birc;ok malzeme tam bir katiyetle degil, fakat
muhtemel $ahadetlerle ikonoklast .:levrine izafe olunmu!?tur.
Ch. Diehl, ikonoklast devrinin milteakip devre, yani
Makedonya si.llalesi devrine tesadilf eden Bizans sanatmm
ikinci altm c;agma nazaran haiz oldugu ehemmiyete dair $U
miltalaada bulunuyor:
"Bizans sanatmm "ikinci alhn c;ag1,, her ;;eye ragmen, esas
karakterini ikonoklast devrine bon;ludur. Ve burada yalmz
ikonoklast imparatorlarm monar!;iiye bah;;ettikleri buyilkli.lk
ve maddi refahm yeniden dogu$U (ki bunlar, ikonoklast impa-
ratorlann eserin i temadi ettirmi;; olan hale fieri i<;in a!;iagi
yukan iki as1r Bizansa kudret ve ihti$am temin etmi$lerdir)
bahis mevzuu degildir. Sanat bak1mmdan dahi Makedonya-
hlar devrini karakterize eden biribirine zit iki cereyan iko-
noklast c;agma dayanmaktad1r. Eger o zamanlar hukilm-
Eskikitaplarim.com
iKONOKLASTLAR DEVRiNDE EDEBiYAT, MAARiF VE SANAT 375
darlar ic;in <;all!?an, klasik an'aneye meftun, portre, canll mo-
del ve realizm hususlannda mutecessis ve dini sanatm i<;er-
lerine kadar ana fikirlerinin tesirini gosteren bir imparatorluk
sanah mevcut ise; eger bu resmi ve profan sanatm kar!;nsm-
da daha ciddi, daha an'anevi, daha teolojik bir manashr sa-
nat! var ise; nihayet eger bu iki sanatm birle$mesinden bu-
tiin bir grup fevkelade $aheserler dogmu$ ise bu harikulade
inki$afm verimli tohumlanm ikonoklastlar devrinde aramak
icabeder; ve bundan dolay1 bu devir, gerek mazi ve gerek
istikbalin hazirlanmasi hususunda ba$ardtgl i$lerden dolay1
Bizans sanatl tarihinde hususi bir dikkate lay1khr" (190).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFY A
Umumi eserler i<;in birinci fasla milracaat olunmas1.
802-867 devresine dair yazllmi$ alan en iyi eser Bury'nin
tarihidir:
j. B. Bury, A History, of the Eastern Roman Empire from
the Fall of Irene to the Accesion of Basil I., A. D. 802 - 867
(London, 1912).
MUNFERiT SALT ANA TLARA DAiR MONOGRAFiLER:
Schenk (K.), Kaiser Leon I II, I. Teil (Diss. Halle, 1880).
Schenk (K.), Kaiser Leon III Walten im Innern. Byzan-
tinisc]Je Zeitschrift V, 1896, sah. 257-3Ql.
Lomb a r d (A.), Etudes d'histoire Constantin
V, empereur des Romains (740 - 775).- Ch. Diehl'in bir
"on soz, ilnil muhtevidir (Paris, 1902).
Foro p u 1 o s (1. D.), A&Y)va!a <Pwt-talwv. I inci
kisim, 769- 788 (Leipzig, 1887).
Die hI (Ch.), Figures byzantines (4.tabi.
Paris, 1909). I, sah. 77-109.
Die hI, (Ch.), La Bienheureuse Figures byzan-
tines (4. tab1. Paris, 1909), I, sah. 133-156.
iKONOKLAZMA DAiR:
S chI o sse r (F. Ch.), Oeschichte der bilderstilrmenden
Kaiser <;les ostromischen Reiches (Frankfurt, 1812). - Eski-
mi$tir.
Gforer (A. F.), Der Bildersturm (Byzantinische Oeschichten,
Oraz, 1883), II. sah. 460-4 78.
Schwarz I o s e (Karl), Der Bilderstreit, ein Kampf der grie-
chischen Kirche urn ihre Eigenart und ihre Freiheit (Gotha,
1890). - Milhim.
B r e hie r (L.), La Querelle des images, VIII e- IX e
(Paris, 1904). - Mlihim.
Eskikitaplarim.com
BiBLIYOGRAFYA 377
Andreiev (1. D.), Germanus ve Tarasius, istanbul patrik-
leri: bunlarm hayat ve eserleri ve ikonoklast
olan alakalan (Sergiev - Posad, 1907). -
1 or g a (N.), Les origines de !'iconoclasm e. Bulletin de Ia
section historique de Roumaine, XI(Bucarest, 1924),
sah. 143-155.
Leclercq (H.), Culte et querelle des images. Cabrol- Lec-
lercq, Dictionnaire et de Iiturgie, Cilt VII (Paris,
1926), sah. 180-302. - Miikemmel bibliyografya.
Ostrogorsky zur Geschichte des byzanti-
nischen Bilderstreites (Breslau, 1929). - Miihim.
SiY ASi MUNASEBA T:
Vas i 1 i e v (A. A.), Am orion slilalesi zamamnda Bizans
Arap miinasebati (Petrograd. 1900). -
iKONOKLAST DEVRi KANUNi ESERLERi:
Umumi eserler fasll I e bak1mz.
Vasilievski (V.G.), ikonoklastlarm kanuni eseri. Maarif
Nezareti gazetesi, cilt 199 200 (1878). -
Fresh field (E. H.), A Manual of Roman Law.-the Ecloga-
published by the Emperors Leon III and Constantine V of
isauria at Constantinople A. D. 726 (Cambridge, 1926). Met-
hal (sah. 1-64) ve in gilizce terciimesi (sah. 65-1 14 ).
Spulber (C. A.), L'Eclogue des Isauriens: texte, traduction,
histoire (Cernautzi-Roumanie, 1929). metin ve fran-
Sizca terciimesi (sah. 177); Ekloga'nm (sah. 79-188).
Temlere miiteallik eserler fas1l IV e miiracaat.
MUHARRiRLERE DAiR MONOGRAFiLER:
$a mil J an'a dair :
Perrier, Jean Damascene; sa vie et ses (Strasbourg,
1863).
Langen (J.), Johannes von Damaskus (Gotha, 1879).
Luptbn (J. H.), Saint John of Damascus (London, 1882).
Ermoni (V.), Saint Jean Damascene; (Paris, 1904).
Eskikitaplarim.com
378 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Studionlu Teodor'a dair:
Thomas (C.), Theodor von Studion und sein Zeitalter
(Osnabrtick, 1892).
Preobrazhenski (V.), Magfur Studion'lu Teodor ve
zamam, 759-826, (Moskova, 1896). Pastiirski Sobesednik
kilise mecmuasmdan ayn bas1m (1893). - Rusc:;a.
Schneider (G. A), Der heilige Theodor von Studion, sein
Leben und seine Werke (Munster i. W., 1900).
Gardner (A.), Theodore of Studion. His life and times
(London. 1905).
Marin (E.), Saint Theodore, 759-826 (Paris, 1906). Les
Saints serisinde
Grosso u tN.), Magfur Studion'lu Teodor: devri, hayah
ve eserleri (Kiyef, 1907). - Rusc:;a.
Do b r o k Ions k i (A.), Magfur Teodor, Studion'un gtinah
<;Ikarhctsi ve papaz1. Birinci ktsim: zamam, hayah. faaliyeti.
ikinci ktsim: eserleri (Odessa, 1913-1914). - Rusca.
Kasia'ya dair: .
Krumbacher (K.), Kasia. Sitzungsberichte der bayr.
Akademie der Wissenschaften, philos. - histor. Klasse III,
1897, sah. 305370.
Potius'a dair :
Jager (Rahip), Histoire de Photius (2. tabt, Paris 1845).--

Hergenrother (J.), Photius, Patriarch von Konstantino-
pel: sein Leben, seine Schriftert und das griechische Schisma
(Regensburg, 1867-1869). Cilt 1-lll.- Bir katolik tarihcisinin
abidevi eseri.
Ro.sseikin (T. M.), istanbul patriki Potius'un birinci pat-
rikligi (Sergiev - Posad, 1915).- Mlihim bir eser.
Eskikitaplarim.com
FASIL VI
MAKEDONY A SULALESi DEVRi
(867 - 1056)
VE BUNU TAKiP EDEN K A R I ~ I K L I K L A R . DEVRi
(1056 - 1081)
MET HAL
Makedonya siilalesi devri ehemmiyet ve devam miiddeti
_bak1mmdan gayri miisavi iki devre ihtiva etmektedir: birin-
cisi 867 den imparator Basil II nin 61Um tarihi olan 1025 e
kadar gelmektedir; daha k1sa olan ikincisi 1025 ten bu ha-
nedamn son mlimessili imparatori<;e Teodora'nm 61Um senesi
olan 1 056 ya kadar uzanmaktad1r.
Bu iki devreden birincisi Bizans siyasi tarihinin en par-
lak devresi oldu: Araplar, Bulgarlar ve Ruslara kar$1 yaptlan
$ark ve $imal seferleri, IX uncu asrm sonunda veX uncu asrm
bfl$langtcmda vukubulan baz1 muvaffak1yetsizliklere ragmen,
X uncu asnn ikinci yans1 ve XI inci asrm ba$lang1cmda parlak
muvaffak1yetlerle tetvi<; olundular. Bizans imparatorlugunun
zaferi bilhassa Nikefor Fokas ve Jan Cimiskes zamanmda
calibi dikkat bir $ekil ald1; Basil II in zamam saltanatmda
en yUksek mertebesine eri$ti. 0 devirde Anadoludaki ayn
hk cereyanlan sona ermi$ti; Suriyedeki Bizans nlifuzu kuv-
vetlenmi$ti; Ermenistanm bir k1sm1 imparatorluga ilhak olun-
mu$tU; diger ktsmi ise vasal derekesine indirilmi$ti; Bulga-
ristan bir Roma eyaleti olmu$tU; h1ristiyanhg1 Bizanstan alml$
olan gen<; Rusya din, siyaset, ticaret ve tefekklir sahalarmda
imparatorlukla en samimi mlinasebat tesis ediyordu.
imparatorluk o zamanlar kuvvet ve ihti$ammm en yUk-
sek mertebesinde bulunuyordu. VUcude getirilen kanuni
eser- bu eser "Basilik, ler ad1m ta$1yan muazzam bir ko-
deksin, bUyUk arazi sahiplerinin tecavUzler!ne kar$1 ne$re-
Eskikitaplarim.com
380 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
dilen birtaktm me!;jhur novellerle temayUz etmi$tir- ve pat-
rik Fotius ve Konstantin Porfirogenet'in adlanna bagh olan
entellektuel terakki Makedonya sulalesinin birinci devresinin
ve ehemmiyetini bir kat daha arttnmaktad1r.
1025 senesinden ve Basil II nin bUyUk simasmm ortadan
kalkmasmdan sonra imparatorluk kendini 1056-1081 seneleri
anar$i devrine isal edecek alan ve saray ihti-
lalleri devrine girdi. 1081 de tahta <;1kan Komnen'lerle impa-
ratorluk yeni bir bUyUklUk asrma kavu!;jacakh: nizam yeni-
den kuruldu ve bir mUddet i<;in edebiyat ve fen yeniden
inki$af ettiler.
MAKEDONY A SOLALESiNiN MESELESi
Makedonya stilalesi mUessisinin men!;ie meselesi mUna-
ka!,>alan mucip olmu$ ve muhtelif ve bazan biribirine z1t
$ekiller,de halledilmi!;itir. Bu noktada mehazlar arasmda haki-
katen bUyUk bir mUbayenet vard1r. Grek mehazlan Basil
I in Ermeni, yahut Makedon men!;je'inden bahsettikleri halde
Ermeni mehazlan bu imparatorun damarlannda gayet saf
bir Ermeni kam bulundugunu beyan etmektedirler; Arap
kaynaklan ise bu imparatoru bir Slav yapmakta.dirlar. i!;ite
bu sebepten bu imparatora bazan umumiyetle kabul olunan
Makedon, bazan Ermeni, bazan da, XIX ncu asnn son rubun-
dan onceki Rus tarihcilerinin yapml$ olduklan gibi, Slav
isimleri izafe edildigi gorUlUyor. Alimlerin ekserisi Basil'i
Makedonyaya yerle!;imi$ bir Ermeni olarak telakki etmekte
ve sillalesini bir Ermeni sU!alesi olarak gostermektedirler.
Fakat Makedonya ahalisi arasmda pek c;ok Ermeniler ve Sia7-
lar bulundugu nazan itibare almacak olur91El. Basil'in men$e
baktmmdan yan Ermeni, yan Slav oldugu farzolunabilir
{1). Basil devrini bilhassa tetkik etmi$ alan bir tarihciye
inanmak laztmgelirse, imparatorun ailesi Ermeni ve evlilik
baglariyle Sla vlarla birle;;mi$ (bunlar Makedonyada pek fazla
idiler) ve tedrici, fakat esash bir surette "slavla$mi$, olabilir
(2). Binaenaleyh etnografik unsurlar bakrmmdan 1\;\a-
kedonya stilalesinin tam bir tarifi bulunmak istenildikte
bu sUlaleye daha dogru "ErmeniSlav sUlalesi, ad1
verilebilir. Tarihciler son zamanlarda Basil'in dogmu$ oldugu
Eskikitaplarim.com
MAI(EDONYA SOLALESiNiN MEN$E MESELESi 381
!;iehrin adm1 tespite muvaffak olmu$lard1r: bu !;iehir, Make-
donya !;iehirlerinden Hariupolis'tir (3).
Basil'in, tahta <;tkmadan evvel, ge<;irdigi hayat son derece
acaiptir. Me<;hul bir gen<; olarak. taliini denemek uzere, istan-
bula geldi. Burada uzun boyu, !;lay am hayret ku vveti ve
vah!;,>i atlan terbiye etmekteki mehareti ile nedimlerin naza-
n dikkatmi celbetti. Hakkmda soylenen hikayeler imparator
Mihail If! e kadar aksetti. imparator Basil'i sarayma getirtti,
yanma ald1 ve bir muddet sonra yeni nediminin tamamiyle
boyundurugu altma girerek Basil'i saltanat $eriki ilan ettir-
di ve Aya Sofyada ba!;nna imparatorluk tacm1 oturttu. fakat
Basil imparatordan gormli$ oldugu lutfli zalimane bir !;lekil-
de mukafatlandtrdt: Mihail'in kendisinden $liphe etmege
ba$ladtgmi fark ettikte, adamlarma velinimetini oldf.!rmek
i<;in emir verdi ve bundan sonra kendini imparator ilan
ettirdi. Ollimunde taht ogullan filosof yahut Hakim Leon
VI (886- 912) ve iskender'e (886- 913) ge<;ti. Leon'un oglu
Konstantin VII Porfirogenet (913- 959) devlet i!;ilerine <;ok
lakay1t kald1 ve hayahm o devrin en alim insanlanmn mu-
hitinde ge<;irmek suretiyle, blitun vaktini edebiyata vakfetti.
Bu imparator idareyi kaympederi, mahir ve azimkar ami-
ral Romen Lakapen'in eline b1rakh (919- 944); "akmt!;,> alan
biraz kan ve yalan yere etmi$ oldugu muteaddit yeminler
[bu zah] insani ihtiraslarm en yuksek mertebesine <;tkardt-
lar, (4). 944 de, Ramen Lakapen'in ogullan babalanm
istifa etmege ve bir manashra .<;ekilmege icbar ettiler ve
kendilerini imparator ilan ettirdiler. Bunlar 945 de Konstan-
tin Porfirogenet tarafmdan tahttan indirildiler: bu impara-
tor 945 den 959 a kadar yalmz ba!;_;ma saltanat surdu. Oglu
Ramen II yalmz dart sene hukum surdu (959- 963); 963
de oldli ve kans1 Teofano'yu daha henliz sinni rli!;,>de vas1l
olmaml!;,> alan iki oglu Basil ve Konstantin ile btrakh. Teo-
fane imparatorlugun en iyi generali Nikefor fokas ile ev-
lendi ve bu generali imparator ilan ettirdi (Nikefor II fokas;
993- 969). Nikefor'un saltanah feci bir surette sana erdi:
imparator 969 da katledildi ve taht Jan Cimi!;,>kes'e ge<;ti
(969- 976); bu zatm imparator unvam uzerindeki hak iddi-
ast Rom en I I nin ktzkar.de$i ve Konstantin VI I Porfiroge-
!let'in ktzt Teodora ile evli olu!;_;una istinat ediyordu. Ancak
Jan <;imiskes'in olumilnden sonra Ramen II nin iki oglu
Eskikitaplarim.com
382 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
"Bulgarokton, (yani Bulgar olduruclisu) lakabuu ta$Iyan
Basil II (976- 1 025) ve Konstantin Vlll (976- 1028) impa-
ratorlugun hakiki sahibi oldular. idare bilhassa Basil II
elinde temerk uz etti. Bu imparatorun zamam saltanatmda,
ileride gorecegimiz gibi, imparatorluk kuvvet ve ihti$ammm
en yuksek mertebesine eri$mi$tir. Basil oldukten sonra Ma-
kedonya slilalesinin inhitat devri ba$ladJ. Konstantin VIII in
olumunu muteak1p ihti yar bir senatOr, Ramen Argir Konstan-
tin'in kiZI Zoe ile evlendi, imparator oldu ve 1028den 1034e
kada r saltanat sOrdu. 2:oe Romen'den sonra daha ya$adi ve
56 y a ~ n n d a oldugu halde dostu Paflagonyali Mihail ile ev-
lendi; bu zat kansmm isran uzerine, imparator ilan edildi.
Paflagonyall Mihail IV nam1 altmda 1034 den 1041 e kadar
hokum surdO. Gerek bu zatm saltanati, gerek tesadufi bir
$ekilde imparator tahtma <;Ikan ve day1s1 gibi silik bir $ah-
siyet alan' yegeni Kalafat<;I Mihail V in gayet k1sa saltanah
esnasmda imparatorlukta derin bir ho$nutsuzluk ve gayet
vahim ' karga$allklar <;1kh: bunlann neticesinde Mihail V
tahttan indirildi ve gozleri <;1kanld1. Takriben iki ay i<;in
Bi 7ans imparatorlugu, ikinci defa olarak dul kalml$ olan
Zoe ile imparatori<;eye hususi surette terfik edilmi$ olan
kuc;Ok k1zkarde$i Teodora tarafmdan idare edildi. Aym se-
ne zarfrnda Zoe, ii<;iincii defa olarak, evlendi ve yeni koca-
Sim imparator ilan ettirdi. Bu zat Konstantin IX Monomak
ismi altmda 1042 den 1055 e kadar saltanat surdu. Zoe
u<;Oncti kocasmdan evvel oldu, fakat Teodora Monomak'm
olumiinden sonra dahi ya$ad1 ve imparatorlugun yegane
s ahibi oldu (1055 1056). Zoe ve Teodora'mn saltanah
Bizanstaki kadmlar idaresinin ikinci (iren'den sonra) ve son
misalidir. Her ikisi de otokrat basilissa, yani Romahlarm
imparatori<;esi srfatiyle hukum surduler. Oltmunden az bir
mOddet evvel Teodora, saray par tisinin israrlanna boyun
egerek kendisine halef olarak ihtiyar patric;ilerdlim Mihail
Stratiotikos'u secti. Bu zat Teodora'nm oliimunden
sonra, 1056 da, tahta <;rkfl. Teodora, tahtr 189 sene i$gal
etmi$ olan Makedonya stilalesinin son hukumdan oldu.
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN ARAPLAR VE ERMENiSTAN iLE MUNASEBETLERi 383
I - MAKEDONY ALI iMPARATORLARIN DI$ SiY ASETi
MAKEDONY A SULALESi DEVRiNDE BiZANSIN ARAPLAR
VE ERMENiSTAN iLE MUNASEBETLERi
Basil I e dJ$ siyasetinde dii$en ba$l!Ca vazife Araplara
kar$1 miicadele etmek oldu. istisnai derecede miisait $artlar
bu sahada i$ler ba$anlmastm miimkiin ktllyordu. im-
paratorluk $arkta Ermenistan, $imalde Rusya ve Bulgaristan,
garpte Venedik ve garp imparatoru ile sulh halinde idi. Buna
$ark hilafetinde, Arap saraymda giinden giine biiyiiyen
Tiirklerin niifuzu yiiziinden husule gelen dahili ihtilaflar,
868 de m iistakil Tuluni siilalesinin teessiisii ile Mtstrm ay-
nlmast, ;;imali Afrika Araplanm pan;ahyan dahili harp-
ler ve ispanya Emevilerinin mahalli h1ristiyan ahali
arasmda haiz olduklan mii;;kiil mevki ilave edilecek olur
sa Basil'in ;;ark ve garp Araplarma kar;;1 muvaffaktyetle
miicadele etmesi i<;in ne kadar miisait bir mevkide bulun-
dugu vaz1han tebariiz eder. Bununla beraber imparatorluk,
Basil lin biitiin saltanatmm devam1 miiddetince, hemen hemen
fas!las1z olarak, Araplarla miicadele etmekle . beraber,
harici vaziyetten tamamiyle istifade edemedi.
Askeri harekat 870 senesine dogru, muvaffaktyetli bir
;;ekilde, Anadolunun ;;ark k1smmda oturan Pavli<;i'ler mez-
hebi saliklerine kar;;1 ba;;Iad1: imparator bunlann ba;;hca
;;ehri olan Tefris'i zaptetti. Bu muvaffaktyet yalmz Bizans
arazisini kalmad1, aym zamanda Basil'i ;;ark
Araplariyle dogrudan dogruya temasa getirdi. Bizans ve
Arap ordulan <;etin muharebelerde biribiriyle kar$1-
la;;hlar; bundan sonra miicadele biiyiik neticelerden ari
senevi miisademeler $eklini ald1. Harp talii bazan Grekler
taraf1m iltizam etti; fakat bazan da Araplara giildii; fakat en
nihayet Anadolunun Bizans hududu <;ok daha ;;arka gotilriil-
mii;; oldu.
Basil'in garp Araplariyle miinasebah <;ok daha miihim
oldu. Araplar o zamanlar Sicilyanm biiyiik bir ktsmma sahip
bulunuyorlar ve cenubi italyamn baz1 noktalanm i;;gal edi-
yorlardl. italyanm kan;;1k vaztyeti garp imparatoru Louis II
nin miidahalesine sebep olmu;; ve bu imparator miihim
Bari ;;ehrini i;;gal etmi;;ti. Basil bu imparatorla, Araplara kar;;1
daha miitekasif bir tarzda hareket etmek ve bunlan Sicilya
Eskikitaplarim.com
384 BiZANS iMPARATORLUGU TAR!Hi
ve italyadan tardetmek ic;in. bir ittifak akdetti. Fakat bu ittifak
matlup neticeleri temin etmedi ve az bir mtiddet sonra bo-
zuldu. Louis'nin ollimtinden sonra Bari ahalisi bu $ehri Bizans
memurlannm eline tevdi etti.
Bu mtiddet zarfmda Araplar Sicilyanm cenubunda birinci
derecede stratejik bir mevkie malik bulunan Malta adasrm
zaptettiler. 878 de bunlar Siraktiz $ehrini, dokuz ayhk bir
muhasaradan sonra, hiiciim ile ald1lar. Bu muhasaranm o
zamanlar Siraktizde ya$ami$, bilahare, $ehrin sukutundan
sonra, Araplar tarafmdan Palermoda hapsedilmi;> alan bir
goz $ahidi, ke$i$ Teadas tarafmdan yap1lm1$ alan enteresan
bir tasvirine malikiz. Teodas muhasara esnasmda $ehirde
k1tllk hiiktim stirdtigtinti anlatmaktadrr. Ahali su ile kan$h
nlmi$ at, hayvan pastlan ve kemikleri yemek mecburiye-
tinde kald1; hatta oldilrtilenlerin ve c;acu\darm cesetleri dahi
yenildi. Bu yiizden bir hastahk salgm1 zuhur etti ve k1sa
bir zamanda birc;ak kimseleri ailp gotilrdii (5). Sira-
kiiztin kaybmdan sanra Bizansm elinde mtihim yer alarak
adanm $ark sahilinde yalmz Tavramenium yahut Taormina
kald1. Siraktiziln Araplar tarafmdan zaph Basil'in di$ siyase-
tinde nazik bir an te$kil etti ve Araplara kar$1 tatbik ettigi
umumi: plamn muvaffak1yetsizligini gosterdi.
Cenubi italyada kain Tarentin Basil'in k1t'alan tarafmdan
i!,.;gali, bu krt'alarm, Basil'in son senelerinde, general Nikefar
Fokas'm idaresi altmda muzafferane bir surette memleketin
ic;erle-rine dagru ilerlemeleri, Sirakilz hezimetiriden sonra bir
nevi teselli alarak telakki olunabilir.
Sicilya Araplarma kar$1 yaprlml$ alan garp ittifakmm
menfi bir surette neticelenmesine ragmen Basil Ermeni k1rah
Ashot Bagratid (Bagratuni) ile $ark Araplanna kar$1 diger bir
ittifak akdine <;ah$h. Fakat bu ittifakm tam hu.sule gelecegi
bir esnada imparator oldil.
Sirakilziln ziyama ve Araplara kar$1 yap1lan bazr muvaf-
fakryetsiz seferlere ragmen Basil, Anadaludaki Bizans arazisi-
ni bir dereceye kadar geni$letmege ve Bizansa. cenubi: ital-
yada kaybetmi$ aldugu atoriteyi tekrar iade etmege muvaf-
fak oldu. Bu devrin en son muverrihi $Oyle diyar: Arhk
ihtiyar Basil rahatc;a olebilirdi. Gerek $arkta, gerek garpte
gayet milhim askeri bir i$ gormti$ ve aym zamanda bilyiik
bir medeniyet eseri artaya kaymw?tu. Basil'in brrakhgr impa-
Eskikitaplarim.com
BIZANSIN ARAPLAR VE ERMENiSTAN iLE MUNASEBEfLERi
Arap ordusu yiiriiyiis halinde.
Ch. Schafer Kiitiiphanesine ait bir el yazmas1 minyatiiril.
~ i m d i Paris Milli Kiitiiphanesindedir.
Bizans lmparatorlugu Tarihi
385
Eskikitaplarim.com
386 BIZANS IMPARATORLUGU TARiHi
ratorluk, idaresini eline aldtg1 zamanki imparatorluktan daha
ku vvetli ve daha azametli idi (6).
Basil, Araplar mUstesna olmak tizere, diger btitun kom$U
lariyle dost ge<;inmi$ti. fakat halefi Hakim Leon VI (886-912)
aym tarzda hareket etmedi. Bizans ile Bulgarlar arasmda
harb patladt: bu harb sonunculann galibiyetiyle neticelendi.
Bu harb esnasmda Macarlar, ilk defa olarak, Bizans tarihinde
kendilerini gosterdiler. Leon'un saltanatmm sonuna dogru
Ruslar istanbul kapilan onUnde ordugahlanm kurdular. Arap-
lann mUtemadi istilalanna maruz bulunan Bizans impara-
torlugunun muttefiki Ermenistan, Bizanstan umdugu yardtmi
gormedi. BUttin bunlara imparatorun dordUncti defa evlen-
mesinden <;Ikan mesele inz1mam etti ve dahilde birtaktm
derin kari$Ikliklar dogurdu. it; ve dt;; mti;;kUllerin heyeti
umumiyesi, islamiyetle mticadele meselesinin imparatorluk
it;in gtinden gtine daha kan$Ik ve daha gut; bir mahiyet
almasm1 in ta<; etti.
Araplara kar;>I yap1lan seferler, Leon VI zamanmda, umu-
miyetle tesirsiz oldu. $ark hudutlarmda tehaddtis eden bu
mtizmin askeri mUsademelerde bazan Araplar, bazan ise
Bizanshlar galip geldiler. Hi<;bir taraf bu mUsademelerden
fazla bir !?ey kazanmad1. Garpta mUslUmanlar Mesina boga-
zmda, italya sahilinde Regium (Reggio) $ehrini i$gal ettiler.
Bu andan itibaren bogaz tamamiyle Araplarm eline ge<;mi;;
oldu. 902 de Araplar Sicilyanm son mustahkem mevkii
olan Tavromenium yahut Taorminay1 zaptettiler. Tavro-
meniumun sukutundan sonra Sicilya, hemen hemen tama-
miyle Araplarm eline ge<;ti: Bizanslllann elinde kalmi$ olan
kti<;Uk $ehirler imparatorlugun muteak1p tarihinde hi<;bir
rol oynamadllar. Leon VI nm $ark siyaseti saltanahnm ikinci
yansmda, Sicilya Araplariyle olan mUnasebetlerinden btitUn
bUtUn ayn oldu.
X uncu asnn ba!;>langiCI i.slam donanmasmm muteaddit
defalar faaliyete gec;mesiyle temaytiz etti. IX uncu asrm
sonundan itibaren Girit korsanlan Peloponnes sahillerine ve
Ege denizi adalarma kar$1 tahripkar akmlar yapmi$lardt.
Araplarm bu deniz akmlan, Suriye ve Girit donanmalan
mU!;>tereken harekete ba$ladikta, <;ok daha tehlikeli oldu.
904 te islam donanmasmm, Trabluslu Leon nammda milh-
tedi bir Grekin idaresinde Selanige kan;;1 yapmi$ oldtigu bir
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN ARAPLAR VE ERMENISTAN ILE MUNASEBETLERi 387
baskm bu devir Arap askeri harekatmm en me;;hur vakasl-
drr. $ehir ancak uzun ve gtic; bir muhasarar.ian sonra ah!:a-
bildi. $ehrin sukutundan bir kac; gun sonra galipler, bin;ok
esir ve zengin ganimetler ile geri dondtiler ve $ark ve St:ri-
ye yolunu tuttular. Bizans htikumeti ancak bu felaketamiz
hadiseden sonra Selanigi tahkime ba$ladt. Araplarm bu
;;ehre kar$1 y:tpml$ old uklan baskma dair m ufassal bir tas-
vire malikiz: bu eser muHasaranm btittin $iddetini gormil$
ve hissetmi$ olan bir goz $ahidinin, ] an Kameniates'in dra-
matik tarifidir (7).
Araplann deniz muvaffakryetleri Bizans imparatorlanm
donanmamn rslahma daha btiytik bir ihtimam goster-
mege sevk etti. Bu gayretlerin neticesi 906 da, Ege deni-
zinde, Bizans generali Himerius'un Araplara kar$1 kazan-
,d1g1 parlak zafer oldu. Fakat Leon VI tarafmdan, yine aym
. Him.erius'un kumandas1 altmda, mtittefik ;;ark Araplanna ve
Oiritl_ilere kar$1 yap1lan btiytik deniz seferi imparatorluk ic;in
tam bir maglubiyetle neticelendi. Sefer heyetinin te$ek-
ktiltine dair yapm1$ oldugu mufassal tahlilde, Konstantin
Porfirogenet 700 Rusun mev.cudiyetine i$aret ediyor (8).
i$te bu suretle Leon VI zamanmda, Bizans tarafmdan
Araplara kani)1 yap1lan mticadele tam bir muvaffak1yetsizlikle
neticelendi; garpta Sicilya nihai olarak elden c;1ktr; cenubi
italyada Bizans k1taat1 Nikefor Fokas'm geri c;agnlmasmdan
sonra, en ktic;tik bir terakki dahi kaydetmege muvaffak ola-
madi; $ark hududunda Araplar yava$, fakat devamlr bir
surette ilerlediler; denizde Bizans donanmas1 mtiteaddit va-
hirn hezimetlere ugrad1.
Dint husumet ve askeri ihtilaflara ragmen Bizanslrlarm
bazan, resmi vesikalarda, Araplar hakkmda pek canl1 dost-
luk hisleri izhar ettiklerini kaydetmek enteresandrr. Nitekim
o devirde istanbul patriki olan Mistik Nikola gayet me$hur,
muhterem ve sevgili Oirit emirine !i)oyle yaz1yor: Btittin
cihamn iki kuvveti, yani Araplarm ve Romalrlarm kuvveti,
gokte iki yrld1z gibi tebartiz etmekte ve parlamaktad1r. i;;te
yalmz bu sebepten orf. adet ve dinimizin farkh olmasma
ragmen, karde$Ier gibi beraberce ya$amalry1z (9).
Konstantin VII Porfirogenet (913 - 959) ve Ramen Laka
pen'in (919- 944) uzun saltanatlan esnasmda Bizans impara-
torlugu, X uncu asnn son otuz senesine kadar, Araplarla
Eskikitaplarim.com
BIZANS iMPARATORLU6U TARIHl
mliessir bir surette mlicadele edemedi: imparatorlugun bli-
tlin kuvvetleri Bulgar harbiyle me!;igul bulunuyordu. Bereket
versin ki hila.fet dagllma tehlikeleri ve dahili mlicadelelerle
dolu bir devre ge<;iriyordu ve yeni mlistakil slila.leler
ortaya <;1k1yordu. Bununla beraber Bizans donanmasmm
muvaffak1yetli bir hareketi zikrolunabilir: 917 de, evvelce
904 te Selanigi zaptetmi!? alan mlihtedi korsan Trabluslu
Leon, Bizans donanmas1 tarafmdan. Limnide ezildi (10).
Bulgar seferlerin ien sonra Orek ve A rap ordularmda son
derece muktedir generaller ortaya <;Ikhlar. Orek domes-
jan Kurkuas, bir kronik<;inin soyledigi gibi, ikinci
bir Trayan yahut bir Belisar oldu ve binlerce $ehir ald1.
Hatta bu generale hususi bir eser ithaf edildi; fakat bu eser
bize kadar gelmemi!;itir (11). jan'm kabiliyeti $ark hu-
dudunda yeni bir fecir husule getirdi. Bu zatla impara1or-
lugun $ark siyasetine yeni bir fikir, bir taarruz ve kendine
glivenme fikri hakim olmu$ gibi gorlinliyordu (12).
Araplar dahi Hemedaniler mustakil slilalesi azasmdan olup
Halebi idare eden Seyflid-Devle'nin $ahsmda yliksek bir $ef
buldular. Bu zatm saray1 edebi faaliyetin parlak bir merke-
ziydi ve muas1r!ar bu devri bi'r alhn devri tesmiye etmi$-
lerdir. X uncu asnn ortasmdan bir az once Kurkuas Arap
Ermenistamnda bir<;ok zaferler kazam::h ve yukan Mezopo-
tamyanm bir<;ok $ehirlerini zaptetti. 933 te Meliten'i ald1;
944 te Orek k1talan Edessa $ehrini, sahip oldugu k1ymetli
ve mukaddes bir e$yay1, halaskarm mucizevt bir tasvirini .
(mandilion, 'tO vermege icbar ettiler: bu tasvir bliylik
merasimle 1stanbula getirildi.
Bu, Kurkuas'm son zaferi oldu. BUtlin bu muvaffakiyet-
ler ve bilhassa sonuncusu bu zah "zamamn kahramam,
(13) mertebesine <;Ikarmi$h. Fakat $5hreti Bizans hilkumetini
korkuttu ve 944 senesi sonuna dogru Kurkuas memu-
riyetinden uzakla$hrildi. A!?ag1 yukan aym zamanda Ramen
Lakapen dli$tli; bir ka<; ay sonra devrilmek s1ras1 ogullan
na geldi. Konstantin Porfirogenet tek ba!;ima imparator oldu.
"Bu, bir devrin sonu idi; yeni aktorler, sahnede hilnerlerini
gostereceklerdi, (14).
Ramen Lakapen devri Bizansm !;jark siyaseti i<;in gayet
milhim oldu. 0<; as1rhk bir mlidafaadan sonra imparatorluk
Romen'in ve jan Kurkuas'm idaresi altmda, gec;ti ve
Eskikitaplarim.com
BfZANSIN ARAPLAR VI! ERMENiSTAN ILE MONASEBETL!!Rt 389
galebe ba$ladt. Bu devrin sonunda hudut,
Romen'in tahta cUlusu esnasmda oldugundan ba$ka bir
ald1. Hudut vilayetleri, umumiyetle Arap akmlanndan
masun kaldtlar. Romen saltanatmm son on iki senesi zarfm-
da mUs!Uman mUstevliler ancak iki defa hududu
En nihayet Romen Kurkuas nammda bir ba$kumandan
nasbe:ti; bu zat "imparatorlugun nesillerden beri yeti$tir-
digi en parlak askerdi. Kurkuas imparatorluk ordularma yeni
bir ruh mu vaffak oldu ve bunlan gayn mutekitler
memleketinin sevk ederek zafere kavu$turdu ....
Jan Kurkuas bUyUk fatihler serisinin birincisi oldu: bu ba
ktmdan en buyuk sitayi$1ere laytkhr ve bunlarm bir kismi
Kurkuas'I ve saltanah zamanmda imparatorluga
yirmi senelik bir ve zafer devresi gec;irten Romen La-
kapen'e ait olmahdtr, (15). Konstantin Porfirogenet'in son
seneleri Seyf-udDevle ile yap1lan muharebelerle tema-
yuz etti: Bizanshlar muteaddit muharebelerde maglup oldu-
lar; fakat buna ragmen mllcadele Araplann Mezopo
tamyada munhezim olmalan ve Bizans ordusun un Ptrati
mesiyle neticelendi. Bu mUcadele senelerinde, mUstakbel
imparator Jan askeri sahadaki kabiliyeti ile tema
yUz etti. Fakat Girit Araplarma kar$1 949 da tertip olunan
buyUk bir askeri sefer tam bir muvaffakiyetsizlikle neticelendi
ve Bizansa gemiler kaybettirdi. Bu sefere
olan Bizans askerleri arasmda 629 Rus bulunuyordu (16).
Greklerle garp musltimanlan arasmda, ltalya ve Sicilyada
vukubulan musademeler hadisatm umumi seyri uzerinde
muessir olmadtlar.
imparatorlugun hudutlanm P1ratm otesine kadar gotll
ren ' Jan Kurkuas ve Jan Cimiskes'in $ark flltuhah Bizans
i<;in, musliimanlara kazamlmif? zaferlerle dolu parlak
bir devir Frans1z tarihc;isi Rambaud'nun dedigi gibi
"Basil I in biitiin muvaffakiyetsizliklerinin intikam1
Tarsusa, Antakyaya K1br1sa ve Kudtise dogru yol
... , ve Konstantin VII, Olimpe yapmi$ oldugu ziyaretten
hasta olarak a vdet edip Grek kilisesinin son takdisini aldigi
esnada, saltanah zamamnda isa ugrunda bu kadar buyuk
ba!;lanlmif? olduguna sevinebildi. - lmparator
garp, Hellenler ve franklar (17).
Eskikitaplarim.com
390 iMPARATORLUOU TARiHi
Romen II nin (959- 963) klsa saltanah esnasmda mulde-
dir ve azimkar bir general - mustakbel imparator Nikefor
fokas - Girit adasm1 i$gal etti ve bu suretle Ege denizi
adalan ve sahilleri halkm1 tethi$ etmi$ olan Arap korsanla-
nmn bu yuvasm1 tahrip eyledi. Giridi yeniden fethetmekle
imparatorluk Akdenizde muhim stratejik ve ticari bir nokta-
Yl tekrar elde etmi$ oluyordu. Nikefor Fokas $arkta, Seyf-ud-
Devle'ye yap1lan harbde buna mumasil bir muvaffakl-
yet elde etti. Mti$ktil bir muhasaradan sonra, muvakkat bir
muddet ic;in, Hemedanilerin makarn olan Halep $ehrini i$gal
\
etmege muvaffak oldu.
Muteak1p u<; imparatorun - Nikefor fokas, Jan C:imis-
kes ve Basil II Bulgarokton- ba$armi$ olduklan eser, ba$11
ba$ma, imparatorlugun a::;keri tarihinin islamiyete kar$1 yaptig1
mucadele bahsinde en parlak sahifelerini te$kil etmektedir.
Zamam saltanatmm alh senesi zarfmda (963 969) Nike-
for Fokas bazan Rus prensi Sviatoslav'm mudahalesi netice-
sinde daha tehlikeli bir $ekil alan Bulgarlarm hasmane hare-
ketlerine kar$1 cephe almak mecburiyetinde kalmakla bera
ber butun faaliyetini $arka hasretti. imparatorun kuvvetleri-
nin bir k1sm1 ltalyada Germen hukumdan Buyuk Otten
ile yap1lan musademelere tahsis olundu. $arkta Bizans kita-
lan, Tarsusu i$gal ettikten sonra, Kilikyay1 fethettiler. Aym
zamanda Bizans donanmas1 Araplardan muhim K1bns adast-
m geri iilmaga muvaffak oldu. - Tarsusun sukutuna clair
XI II uncu as1r Arap cografyac1Iarmdan Yakut tahakkum
altma ahnan ha valilerden gelmi$ olan muhacirlerin hikaye-
lerine mustenit c;ok garip bir vaka nakletmektedir. Bu hika
yeye gore guya Nikefor Fokas, Tarsus surlannm etegine,
biri "Romahlar topragt .. mn, digeri ise "islam topragr, nm ala-
meti farikas1 olan iki sancak diktirmi$ ve adalet, bitarafhk,
mal ve mulk, aile, hayat ve c;ocuklarmm emniyetini, iyi
yollar, adil kanunlar ve 1y1 muamele istiyenlerin
birinci sancagm altmda toplanmalan icabettigini munadilere
bagumalanm emretmi$tir; ikincisinin altma ise zina, ezici
kanunlar, $iddet, cebri hareket, arazilerinin zaph ve mal ve
mulklerinin musaderesini arzu edenler toplanacaklard1 (18).
Kilikya ve Kibnsm i$gali Nikefor'a Suriye yolunu ac;h
ve Nikefor en fazla bir hulyanm tahakkuku i<;in
ba$ladl: Suriyenin kalbi olan Antakyanm fethi;
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN ARAPLAR VE ERMENiSTAN iLE MUNASEBETLERi 391
Suriyeye girdik'en Antal\yayi muhasara alhna ald1; fakat
az bir milddet son:ca muhasaramn <;ok uzun silrecegi anla!;nld1
ve imparator, orduyu terk ile paytahta dondi.i. imr)a-
ratorun gaybubetncie ve ancak saltanatmm son senesinde
(969) askerleri Antak yay1 ald!lar. Bu suretle esas gaye tern in
oluyordu; fatihlerin eline pek <;ok ganimet gec;ti. Bu
suretle, h1ristiyan silahlan tarafmdan, 29 969
'da, bi.iyilk patrikler, bilyilk azizler, konsiller ve Rafizilikler
$ehri bilyilk Antakya, Teupolis (Bi.iyilk Justinian tara-
fmdan bu !iiehre verilen isim) tekrar oluyordu,
(19).
Antakyanm sukutundan az bir milddet sonra Bizans
k1talan daha milhim bir Suriye yani Hemedanilerin
merkezi olan Halebi ettiler. Bizans generali ile Halep
valisi arasmda aktedilen anla$manm son derece enteresan
metnL1e malik bulunmaktay1z (20). Bu muahede Bizans
imparatoruna terkedilen ve Halep emirinin hilkmil altmda
b1rakilan Suriye kazalannm hudut ve adedini vaz1han tesbit
ediyordu. Terk olunan ba$hcasi Antakya idi. Halep
$ehri imparatorlugun bir vasal devleti oluyordu. Mi.islilman
ahali Bizansa hususi bir vergi halbuki vasal mm-
takalardaki h1ristiyanlar her ti.irli.i vergiden muaf idiler.
Halep emiri, bir harb vukuunda, bu vilayetlerin gayn mils-
lim ahalisiyle, impa,ratora yardan etmege muvafakat ediyor-
du. Aym zamanda arazisine girecek olan Bizans tica
ret kervanlanm himaye edecegini taahhi.it eyliyordu. Hiristi-
yanlara, tahrip edilmi$ olan kiliselerini yeniden bina etme-
leri garanti ediliyordu. H1ristiyanhktan mi.islilmanllga yahu-t
bunun aksine olarak mezhep degi$tirme serbestisi temin
olunuyordu.
Muahede, 969 senesi sonunda katledilmi$ olan Nikefor
Fokas'm oli.imilnden sonra aktedildi. Hic;bir zaman tnilslil-
manlar, Fokas zamamnda oldugu kadar, yere vurulmaml$-
lardl. Kilikya ve Antakya ile birlikte Suriyenin bi.iyilk bir
k1sm1 ellerinden allnmi$ ve bu memleketlerin bi.iyilk bir
k1sm1 imparatorlugun hakimiyeti altma girmi$ti.
XI inci as1r Arap tarihc;ilerinden Antakyah Yahya ibni
Sait milslilman vilayetleri ahalisinin, Nikefor Fokas'm bi.iti.in
Suriyeyi ve diger vilayetleri zaptedeceginden ve bi.itiln bu
havaliye sahip olacagmdan emin olduklanm yaz1yor. Bu kro-
Eskikitaplarim.com
392 BiZANS iMPARATORLU6U TARIHi
nik<;i diyor: "Nikefor'un akmlan askerleri 1<;m bir
nevi zevk oldu, c;linkii hic;bir kimse bunlara taarruz etmi-
yor ve bunlara koymuyordu. [ Nikefor] bir tek mlislii-
mana yahut kendini istedigi gibi hareket etmekten vazgec;i-
recek ve menedecek bir tek raslamaks1zm cam nas1l
isterse oyle ilerliyor ve istedigi $eyleri tahrip ediyordu.
Hic;bir kimse imparatora kan;n koyamazd1, (21). .
Garpte Nikefor fokas'm siyaseti muvaffak1yetsizlikle
neticelendi. Sicilyada imparatorluga ait son yerler mlislli-
manlar tarafmdan fethedildi ve bu suretle Sicilya tamamiyle
Araplann eline gec;ti. Fokas'm halefi Jan Cimiskes'in (969-976)
ifa etmek mecburiyetinde .kald1g1 ba$l!ca vazife selefinin
Kilikya ve Suriyedeki flituhahm muhafaza etmek oldu. Salta-
natmm ilk senelerinde Cimiskes, blitlin faaliyetini cezbeden
Rus ve Bulgar harblerinden ve Bardas fokas isyanmdan
dolay1, $ark hududundaki askeri faaliyete bizzat i$tirak ede-
medi. Jan <;;imiskes $imal cephesinde galip geldi ve Bardas
Fokas'1n- isyamm dahi bashrmaga muvaffak oldu. Mli$ki11
ltalya meselesi Bizans prensesi Teofano'nun Germen tahtmm
varisi, mlistakbel imparator Otton II ile evlendirihnesi sure-
tiyle, halledildi. Ancak bu mliteferrik mese!eler tasfiye edil
dikten sonra Jan Cimiskes $ark meselesiyle ugra$mak imka-
mm bulabildi.
Cimiskes'in $ark mlisllimanlarma kar$1 yaptlg1 seferler
son derece parlak oldu. Son sefer ic;in Ermeni tarihc;isi
Edessah Mattiyo'nlin eserleri arasmda mahfuz kalml$ olan
gayet enteresan bir mehaza malik bulunmaktaytz. Bura.da
Jarr Cimiskes tarafmdan, mlittefik1 Ermeni k1rah Ashod III e
yaz1lm1$ olan bir mektup bahis mevzuudur. Bu mektup saye-
sinde imparatorun Kudlisli mil.sllimanlann elinden kur-
tarmagl nihai gaye edindigi ve hakikt bir hac;h seferine
giri$tigi gorlilliyor. Ordusu ile Antakyadan hareket eden
Jan . Sarna girdi ve filistinde cenuba dogru ilerledi;
burada Nezare ve Cesarea $ehirleri kendi nzalariyle
imparatora teslim oldular. Kudlis bile "merhamet dilemege,
imparator, Ashod'a yazml$ oldugu mektupta $6yle
diyor: "Eger. burada merkezlerini kurmu$ alan melU.n
Afrikahlar sahil kalelerine iltica etmi$ olmasalard1, Allahm
inayetiyle Kudiise girecek ve mukaddes yerlerde dua ede-
bilecektik, (22). fakat Kudlis lizerine yliril.meden evvel
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN ARAPLAR VE ERMENISTAN itE M0NASEBfTLERi 393
jan Cimiskes sahili takibeden yoldan ilerliyerek, kuvvet-
lerini $imale sevketti ve bu yol ilzerinde bulunan milteaddit
$ehirleri zaptetti. - Cimiskes'in aym mektubunda $U satlrlan
okuyoruz: "$imdi btitun Fenike, Filistin ve Suriye milslti-
manlarm tiranhgmdan kurtulrpu$tur ve Rornaiiiara itaat
etmektedir, (23). Tabii bu mektup rnilbalagalar
ihtiva etrnektedir. Bu mektup h1ristiyan A rap mil verrihi
Antakyah Yahya'nm verdigi otantik rnalumatla rnukayese
edilecek olursa Filistin seferinin, neticeleri bak1rnmdan, daha
az ehemmiyetli oldugu Btiyilk bir ihtimale gore
Bizans ordusu . Suriye hudutlanm pek fazla a$mami$hr (24).
Bizans askerleri Antakyaya avdet ettikte imparator istan-
bula hareket etti ve burada, 976 senesi ba$langicmda, oldti.
Bir Bizans gore biltiln rnilletler Cimiskes'in taar-
ruzlanndan y1ldilar; [imparator] Romahlarm arazisini geni$letti;
Araplar ve Ermeniler imparatorun kal'$ISmda firar ettiler, iran-
hlar bu hilkilmdardan korktular; bUti.in milletlerin insanlan
kendisine hediyeler getirdiler ve sulh yapmasm1 istir-
ham ettiler; imparator Edessa ve F1rata kadar ilerledi ve
kilrei arz Roma ordulariyle doldu; Suriye ve Filistin Romah
atlarm ayaklan altmda ve (imparator] bUyilk zaferler
kazand1; h1ristiyanm keskin kihei bir tirpan gibi indi (25).
Jan Cimiskes'in son seferleri esnasmda fethettigi vila-
yetler imparatorluga ilhak olunmadi. Ordu X uncu asrm
son k1smmda Bizans kuvvetlerinin ba;;hca hareket Ussil olan
Antakyaya avdet etti.
Jan Cimiskes'in halefi Basil II (976-1 025) zamamnda
durum, ;;arkta tecavilzi bir siyaset takibetmege pek milsait
olmad1. Bardas Skleros ve Bardas Fokas'm Anadoludaki teh-
likeli isyanlan, devam etmekte olan Bulgar harbi, Basil'in
munhas1ran bu meselelerle me;;gul olmasma sebep oldular.
Bununla beraber isyanlar bashnld1kta imparator, daha hala
devam eden Bulgar harbine ragmen, milteaddit defalar mils
lilmanlara kar$1 yeniden mUcadele imparatorlugun
Suriyedeki topraklan M1s1r halifesinin ;;iddetli bir tehdidi
altmda bulunuyordu, ve hatta vasal Halep ;;ehri milteaddit
defalar dil$man ordulan tarafmdan i;;gal edildi. $ahsan ve
bazan ani olarak Suriyede gorilnmekle, Basil. defalar
buradaki Bizans nUfuzunu yeniden iadeye muvaffak oldu,
fakat yeni milhim filtuhatta bulunamad1. XI inci asnn hemen
Eskikitaplarim.com
394 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
imparator ile halifesi, Fattmiler stilalesin-
den Hakim arasmda bir sulh muahedesi aktedildi. Basil II
saltanatmm son yirmi senesi zarfmda Araplariyle artlk
vahim milsademeler vukubulmad1.. Buna ragmen Halep ken
dini vasallikten kurtard1.
Basil ile halife Hakim arasmda resmen sulh munasebet-
leri cari olmasma ragmen, sonuncusu bazan hiristiyanlara
kan;n zalimane bir itisaf politikasi tatbik etti; Basil, bir hiris-
tiyan imparatoru olmak sifatiyle, bundan hit; ;;uphesiz pek
fazla muteessir oldu. 1009 da Hakim Kudusteki Mukaddes
Mezar ve Golgota kilisesinin tahribini emretti. Kilisenin mu-
kaddes ve hazineleri yagmaya ugrad1, ke;;i;;ler surul-
du, hac1lar itisaflara maruz kald1. Muas1r bir Arap tarihc;isi,
Antakyah Yahya'ya gore, Hakim'in insafs1z emrini infaz eden
;;ah1s bizzat Mukaddes Mezar kili'sesini y1kmak ve yerle bir
etmek it;in buti.in gayretini sarfetti; kiliseyi hemen hemen
tamamiyle parc;aladJ ve yok etti (26). Tethi$ edilmi;;
olan h1ristiyanlar ve Yahudiler muslUman ayinlerine ko!,;>tular
ve dinlerini inkar edip islamiyeti kabul edeceklerine dair soz
verdiler. Mabedin yikiimasmi emreden Hakim'in iradesi hali-
fenin hiristiyan naz1n tarafmdan imzaland1.
Basil II nin, itisafa ugrayan h1ristiyanlan ve bunlann
mabetlerini korumak it;in hit;bir $ey yapmami$ oldugu
Hakim'in alUm linden sonra (1021) bir mtisamaha
devresi ba$ladi ve 1023 te, KudOs patriki Nikefor istanbu-
la gonderilerek kiliselerin mal ve mtilklerinin hlristiyan-
lara iade edilmi$, Mukaddes Mezar kilisesi ve M1s1r ve
Suriyede tahrip edilmi$ olan btiti.in kiliselerin yeniden bina
edilmi;; ve umumiyetle, h1ristiyanlann, halifenin hakimiyeti
altmda, emniyet altma ahnmi$ olduklanm bildirdi (27).
Pek tabii olarak bu kadar k1sa bir zamanda mabetlerin pek
(:abuk yeniden bina edilmi$ oldugunu bildiren haberin bu
k1smmm mubalagah oldugunu kabul etmek laz1mdir.
Garpte Sicilya Araplan cenubi italyaya akmlar icra et-
mekte devam ettiler. Diger birtak1m meselelerin halli ile
me$gul bulunan Bizans htikumeti bunlara kar;;1 hi(:bir $eY
yapamad1. Almanya imparatoru Otton II nin (bu zat saltanat
suren Bizans stilalesiyle, bir evlenmeden dolay1, akraba idi)
ilk zamanlar birtak1m muvaffakiyetlerle temaytiz eden ital-
yaya mlidahalesi Araplar tarafmdan imparatorun ciddi bir
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN A.RAPLAR VE ERMENISTAN ILE MUNASEBETLERi 395
hezimete ugratllmasiyle neticelendi. Saltanatmm sonuna dog-
ru Basil I I italyayi tekrar fethetmek ic;in bliylik bir seferin
planlanm haz1rlamaga ba;;lad1; fakat bu hazirhklar esnasmda
oldu.
Basil'in ollimlinli takibeden anar;;i Araplarm cesaretini
yeniden tahrik etti: bunlar tekrar taarruza gec;tiler ve bil-
hassa Halep mmtakalannda muvaffak oldular. imparatorlu-
gun vaziyeti gene; ve muktedir bir generalin, Jorj Mani
akes'in muvaffakiyetleri sayesinde bir dereceye kadar kur-
tanldi; bu zat 1032 de Edessay1 i;;gal etmege ve bu ;;ehrin
ikinci mukaddes e$yas1m, yani isanm Edessa. k1rali Abgar'a
yazml$ oldugu dogrulugu ;;ilpheli mektubu elde etmege mu-
vaffak oldu (28). Bu $ehrin sukutundan sonra imparator
Rom en II I mlisllimanlara bir muahede akdini teklif etti. im-
paratorun ileri slirdligli. ilk iki $art Kudlise aitti; bunlar
hususi bir dikkate lay1ktir. ilk ;;artmda imparator hiris-
tiyanlann tahrip edilmi$ olan blitlin kiliseleri yeniden
bina etmek hakkma malik olmalanm istiyordu: Mukaddes
Mezar kilisesinin imparatorluk hazinesi tarafmdan yeniden
binas1 ;;art kO$Uluyordu. ikinci $art imparatorun Kudlis
patrikini nasbetmek hakkma malik olmas1 idi. Mlizakereler
uzad1kc;a uzad1: muahedenin mliteaddit maddeleri uzerinde
uyu$ulam1yordu. Fakat halifenin, yukarda zikrettigimiz ilk
iki istege muhalefet etmemi$ oldugu anla$Illyor. Nihai anla;;-
ma 1039 da imzalandi: imparator, kendi hesabma, Mukaddes
Mezar kilisesini restore etmek hakkma malik oluyordu.
(29). 1046 da iranh bir seyah, Nasir -i- Hlisrev, yeniden
bina edilmi;; olan kiliseyi ziyaret etti: bina gayet geni;; olup
ic;ine sekiz bin ki$i alabiliyordu; pek sanatkarane bir tarzda
in;;a edilmi$ti ve renkli mermerleri, tezyinah ve he"ykeltra
$i eserleriyle temayliz ediyordu; dahilen kilise nak1;;lar ve al-
tm Sirmah ipekli kuma$larla ba$tan a;;ag1ya kadar slislen-
mh;;ti. Aym iranh seyah, imparatorun bizzat hususi bir
;;ah1s gibi, yani mlitenekkiren Kudlisli ziyaret etmi;; oldu-
gunu bildiren garip bir hikaye anlatmaktadir. "Hakim'in
Misirda saltanat slirdligli bir zamanda, Grek C::esan bu suretle
Kudlise geldi. Hakim, imparatorun geldigini haber ald1kta
;;erbettarlannd2<n birini c;ag1rth ve su emri verdi: $oyle ve
boyle bir adam vard1r; onu mukaddes $ehrin camiinin ic;inde
oturmu$ olarak bulacaksm; git, ana yakla$ ve seni gondere-
Eskikitaplarim.com
390 BIZANS TARfHI
nin Hakim oldugunu soyle, 1aki benim, geldiginden babe-
rim olmadigml zannetmesin; fakat ken dine rahats1z olma-
masml soyle: benim onun hakkmda fena niyetim
yoktur> (30).
Jorj Maniakes'in kazanmi$ oldugu mliteaddit zaferlere rag-
men imparatorun Sicilyay1 tekrar fethetmek sarfettigi
gayretler iyi neticeler vermedi. Sicilya heyeti seferiyesinin
azalan arasmda imparatorlugun hizmetinde bulunan Varan-
geo- Ruslardan mlite$ekkil bir boli.ik (Druzhina) bulundugu-
nu kaydetmek enteresan bir $eydir. Skandinav Saga'lannm
me;;hur kahramam Harald Haardraade dahi bu sefere i$tirak
etmistir.
XI inci asrm ortasmdan itibaren Bizans imparatorlugu yeni
bir dti$man, yani Sel<;uki Ttirkleriyle kar;>Ilasacakh; bunlar
Bizans tarihinin mliteak1p devirlerinde liston bir rol oyna-
ffil$lardlr.
Makedonya slilalesi zamanmdaki Arap- Bizans mlinase-
bahnm -bir plan<;osu yapllacak olursa Jan Kurkuas, Nikefor
fokas, Jan <:;imiskes ve Basil II tarafmdan sarfedilen gay-
retlerin imparatorlugun ;;ark hudutlarmm f1rata kadar go-
tlirlilmesi ve Suriyenin, Antakya ile birlikte, yeniden Bfzans
memleketleri s1rasma ithal edilmesiyle neticelenmis oldugu
gorlili.ir. Basil II nin ollimlinli takibetmis olan kargasahk
devrinden sarfmazar, bu devrenin Bizans- $ark Araplan
mlinasebetleri tarihinin en parlak devresi oldugu soylene-
bilir.
Aym devirde imparatorluk ile Ermenistan arasmda gayet
mlihim ve s1k s1k tekerri.ir eden mi.inasebetler teesslis etti.
As1rlarca Ermenistan Roma ile iran arasmda bir "nifak
mesalesi, teskil etmi$ti Bu iki devlet arasmdaki eski mlica-
deleler neticesinde bu "tampon devlet, IV lincli asrm sonun-
da, bunlar arasmda payla$1ld1. Bu devletin daha ki.i<;i.ik olan
ve Teodosiopolis'i (bugi.inki.i Erzurum) ihtiva eden garp k1sm1
Roma imparatorluguna di.ismli$tli; daha bi.iylik olan $ark
k1sm1 ise iran Sasanilerinin eline ge<;misti ve "Persermenis-
tan, ismiyle yadediliyordu. Bir tarih<;iye gore Ermenistamn,
siyasi bak1mdan, "biri $ark, digeri garp olmak lizere iki
k1sma aynh$1, Bizans ve iran hakimiyetinin yekdigerinden
farkh olmalan ylizi.inden, Ermeni milletinin hayahnda kill-
tUreh bir aynllk tevlit etmisti, (31). BUylik Justinian
Eskikitaplarim.com
BfZANSIN ARAPLAR VE ERMENfSTAN !LE MONASEBETLERi 397
Ermenistanda btiytik askeri ve sivil reformlar vucude getir-
mi$ ve baz1 mahalli adetleri ortadan kald1rmagi ve Ermenis-
tam normal bir Bizans vilayeti $ekline sokmag1 kendine ga-
ye ittihaz edinrrii$ti.
VII nci as1rda Araplar, Suriyeyi feth ve !ram maglO.p
ettikten sonra, Erll).enistam isgal ettiler. Ermeni, Grek ve
Arap mehazlan bu hadise hakkmda biribirine z1t maiO.mat
vermektedirler. Bilahare Ermeniler, hilafetin Araplann na-
zan dikkatini Ermeni meselelerinden uzakla$hran
vaziyetinden istifade etmege te$ebbus ettiler ve mtiteaddit
defalar yeni boyunduruklarm1 atmak istediler. Bu isyan
te$ebbtisleri Araplar tarafmdan mtithi$ yagmalar ve tahrip
lerle cezalandinldi. N. Marr Ermenistanm, VI II inci asnn
baslangicmda, Araplar tarafmdan tamamiyle tahrip
oldugu fikrfndedir; bu alime gore "feodal asllzade.ler en bu-
yuk bir gaddarhkla oldtirtilmU$ ve h1ristiyanhk mimari-
sinin !;)anh abideleri tahrip edilmi;;tir. Hulasa evvelki asir-
lann medeniyet ugrunda sarfetmi$ olduklan btittin gayretlerin
meyvas1 mahvolmu$tU, (32).
Bir gun geldi ki Arap hilatetinin, Bizans imparatorluguna
kar$1 mticadele edebilmesi ic;in, Ermeni yard1mma son de-
rece ihtiyac1 oldu: IX uncu asrm ortalanna dogru Bagratid-
ler ailesinden Ermeni prensi Ashod'a "prenslerin prensi,
unvam verildi. Bu prensin idaresi hakimane oldu ve bunu
herkes tasdik etti ve IX uncu asrm sonuna dogru halife
Ashod'a k1ral unvamm verdi. Bu vaka ile, Bagratidler sula-
lesi tarafmdan idare olunan yeni bir k1ralhk kati olarak
teesstis etmi$ oldu. Basil I, olilmtinden biraz evvel bunu haber
aldtkta yeni Ermenistan k1ralma buna mumasil bir ;;eref
bah$etmekte istical gosterdi ve bir k1rali tac; gonderdi. Aym
zamanda kendisi ile bir dostluk ve ittifak muahedesi akd-
etti. Ermeni k1rahna yazd1g1 bir mektupta Basil Ashod'u
"sevgili oglum, tesmiye etmekte ve k1rala btittin devletlerden
Ermenistanm imparatorlugun ebediyen en samimi mottefik1
olarak kalacagma dair teminat vermektedir (33). Btitiln
bunlar gerek imparator ve gerek halifenin Ashod Bagratid'e
ihtiyac;lan oldugunu ve biribiriyle yapllklan mUcadelede
bu k1raldan bir muttefik olarak istifade etmegi tasarladlkla-
nm is pat etmektedir (34).
Eskikitaplarim.com
398 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHl
Ashod'un oliimiinli takibeden anar!iH Araplarm Ermenis-
tamn dahili mucip oldu ve ancak "De-
mirden, As hod II zamamnda, X uncu asrm yansm.da (35),
Ern:enistan topraklan Araplarm elinden, Bizans ordulanmn
yard1m1 ve iberya (OlircUstan) krralmm mlizaharetiyle, bir
dereceye kadar, kurtanlabildi. Ashod bizzat Romen Laka-
pen'in sarayma geldi ve $ahane bir surette
Ashod II Ermenistanda "$ehin$ah,, yam "krrallann lnrah,
un vamm alan ilk hliklimdar oldu. X uncu asrm ikinci yan-
smda Ashod III k1ralllgmm resmi merkezini Ani kalesine
na kletti. Bu an dan itibaren Ani $ehri fevkelade binalarla
sUslendi ve glinden giine inki$af eden bir medeniyet mer-
kezi oldu. Son harbe kadar Ani harabeleri Rus arazisinde
idiler ve bir Rus alimi, N. Marr, bunlan blitlin teferruah
ile tetkik etmek it;in uzun miiddet t;ah$ffil$hr. Marr'm hafri-
yah fevkelade neticeler vermi$, parlak ke$iflerle tema-
yliz etmi$ ve yalmz Ermenistan, yahut, daha umumi olarak,
Kafkas ,kavimlerinin medeniyet tarihi ic;in degil, fakat hrris-
tiyan $ark iizerindeki Bizans tesirleri tarihi ic;in biiyiik bir
ehemmiyete malik oldugunu gostermi$tir; bu hafriyat saye-
sin de bu meseleleri daha iyi ka vramak imkam hasll ol-
mu$tur.
Basil II zamanmda, Ermenistanda, Sel<;uki Tiirklerinin
istilasiyle alakah yeni kan$Ikhklar patlak verdi: impara-
tor, Bulgar harbi biter bitmez, Kafkaslar etegindeki mmtaka-
larda harekette bulunan bir sder! heyetin bizzat ba$ma
gec;mek mecburiyetinde kaldr. Bu seferin neticesi Ermenis
tanm bir . krsmmm imparatorluga ilhak1 oldu; diger lnsmr
ise bir vasal muamelesine tabi tutuldu. Basil ic;in istanbulda
muhte$em istikbal merasimi yaprlmasma vesile te$kil
olan imparatorlugun $arktaki bu geni$lemesi ihtiyar bas!levs'in
faal ve $anh zamam saltanatmm son askeri zaferi olmu$tur
(36). Yirmi sene sonra, Konstantin Monomak zamanmda
Ermenistamn yeni pay1tahti Ani Bizans tarafmdan i$gal edil-
mi$ti. Bu suretle Bagratidler (Bagratuni) slilalesi .sona erdi. Bu
slilalenin son miimessili istanbula davet edildi: kaybetmi$
oldugu krralhgma mukabil Kapadokyada arazi, tahsisat ve
istanbul bogazmda bir saraya malik oldu. Ani krrallrgrm
kazanmakla imparatorluk 1021 de Abasg'Jar krralmdan alm-
ffil$ olan ve iberyayr $arka kar$1 setreden dag silsilesini
Eskikitaplarim.com
BJZANSIN ARAPLAR VE ERMENISTAN iLE M0NASEBETLERi 399
tutmw;; oluyordu ... bundan sonra, $ark hududunda, Ani
mmtakas1 ve Van golii arasmda pan;as1z ve k1rpmt1S1z toplu
bir memlekete sahip oluyordu (37).
Buna ragmen Bizans imparatorlugu Ermenistanda tutu-
namadl. Ahali merkezi hiikO.metin tatbik ettigi gerek idari
ve gerek dini politikadan son derece mO$teki idi. Diger ta-
raftan Bizans i$gal k1talannm bOyiik bir k1sm1 Ermenis-
tandan geri ahnd1 ve Konstantn Monomak'1 ilk evvela Leon
Tornikios'un isyanma, bilahare Pec;eneglere kar$1 miida.faa
etmek iizere A vrupaya gonderildi. Selc;uki Tiirkleri bu vazi-
yetten istifade ettiler: miikerrer akmlar sayesinde Ermenis-
tam tedrici surette fethettiler.
MAKEDONY A SULALESI ZAMANINDA BiZANS iMPARA TOR-
LUGUNUN BULGARLAR VE MACARLARLA
MUNASEBETLERi
Arap harbinden daha fazla Bulgar harbi Makedonya sii-
lalesi dl$ tarihinin esas hadisesini te$kil etmektedir. Haki-
katen '<;;ar Simeon zamanmda Bulgaristan Bizans imparator-
lugunun en tehlikeli dii$mam oldu ve hatta imparatorun
kudretini tehdit altmda bulundurdu. Fakat Makedonya hahe-
dam imparatorlan bu kiralhgi tamamiyle hakimiyetleri altma
aldilar ve bir Bizans vilayeti haline getirdiler.
Basil I in zamani saltanatmda, Bulgaristan ile Bizans ara-
smda muslihane mOnasebetler muhafaza edildi. Mihail III iin
oliimiinden sonra Grek ve Bulgar kiliselerinin birle$-
mesini istihdaf eden miizakereler mOsait bir surette netice-
lendi. Kual Boris oglu Simeon'u, tahsil etmek iizere, istan-
bula gondermege kadar vard1. Bu dostane miinasebetler her
iki memleket ic;in c;ok faideli idiler. ~ i m a l hudutlannm mu-
kadderah hakkmda her hangi bir endi;;eden kurtulmu;; alan
Basil biitun kuvvetlerini $ark Araplarma kar$1, Anadolunun
kalbinde vukubulan m iicadeleye ve garp Ataplarma kar$1
italyaya sevketmek imkamm buldu. Diger taraftan Boris'in
dahi, az bir miiddet evvel h1ristiyanhg1 kabul etmi$ alan
devletini te$kilatlandtrmak ic;in, sulhe ihtiyac1 vard1.
Leon VI (886) zamanmda sulh, iktisadi sebeplerden do-
layl, bozuldu: burada Bufgar ticareti. ic;in son derece muz1r
Eskikitaplarim.com
400 BIZANS fMPARATORLUGU TARiHI
baz1 gi.imri.ik hukuku bahis mevzuu idi. Bulgaristamn
o zamanlar k1ral Simeon bulunuyordu. Bu zat, yu-
karda gormi.i!? oldugumuz gibi, istanbulda yeti!?mi!?ti. Og-
renmek h1rs1 [Simeon'u] eskilerin kitaplanm tekrar tekrar
okumaga sevkediyordu (38). K1ralhgma medeniyet ve
maarif sahalannda bi.iyi.ik hizmetlerde bulundu. CJ:eni$ siyasi
planlan Bizansm aleyhine olarak tahakkuk edeceklerdi. Si-
meon'a kar!?I kafi bir mukavemet gosteremiyecegini anhyan
Leon VI (Bizans ordusu Arap harbiyle me$guldi1) imdadma
vah$i Macarlan c;;agirdi. Bunlar, Simeon'un dikkat nazarlanm
Bizans hudutlanndan ba!?ka bir tarafa c;;evirtmek ic;;in, ani
olarak, Bulgaristanm istilaya raz1 oldular.
Bu, Avrupa tarihi ic;;in son derece mi.ihim bir an oldu.
Ilk defa olarak (IX uncu ;asrm sonuna dogru) yeni bir ka-
vim, Macarlar (Bizans mehazlan bunlan s1k s1k Turk ola-
rak gostermekte, garp mehaz.lan ise bunlara bazan . <<A var
adm1 vermektedirler) (39) A vrupa devletlerinin milletleraras1
mi.inasebetlerine oluyorlard1; bu C. Orot'un dedigi
gibi Macarlarm, en mi.itemeddin milletlerden birinin mi.itte-
fiki roli.ini.i ifa etmek suretiyle ilk defa olarak Avrupanm ih-
tilaf sahnesinde gori.inmeleri idi (40). Simeon,
Macarlar tarafmdan mi.iteaddit defalar maglOp edildi; fakat
ic;;inde bulundugu vaziyetten kendini kurtarmak hu-
susunda c;;ok bi.iyi.ik bir maryarete sahip oldugunu ispat etti.
Bizans imparatorlugu ile mi.izakerede bulunmak suretiyle vakit
kazanmaga aym zamanda Pec;;enegleri kazanmaga
vaffak oldu. Bunlann yard1miyle Macarlan maglO.p etti ve bu
kavmi, mi.istakbel devletlerinin edecegi sahanm
line, yani orta Tuna vadisine c;;ekilmege mecbur klld1. Bun-
dan sonra nazarlanm tekrar Bizansa c;;evirdi. Orek k1talarma
kazand1g1 kati neticeli bir zaferden sonra Istanbul sur-
lanna kadar ilerledi. MaglO.p imparator, a$ag1daki $artlarla
sulh akdine muvaffak oldu: imparator Bulgarlar aleyhinde
her ti.irli.i hasmane hareketten ictinap eylemegi ve her sene
Simeon'a klymetli hediyeler gondermegi taahhi.it ediyordu.
Selanigin Araplar tarafmdan muhasara ve yagma edilme-
sinden sonra (904) Simeon, bu miihim k1ralhgma ilhak
etmek hususunda pek hevesli davrand1. Leon VI, Bulgarlara
diger birtak1m Bizans arazisi terketmek suretiyle, bu planm
tahakkukuna mani olabildi. 904 te Bulgar- Bizans hududu
Eskikitaplarim.com
MAI<EDONYA S0LALESi ZAMANINDA BiZANSIN BlTLOARiSTAN iLE MUNASEBETLERi 401
tizerinde bulunmu$ olan iki devlet arasmdaki anla$madan
bahseden son derece enteresan bir hudut ta$1 kitabesine
malik bulunmaktayiz (41). Bulgar tarihcisi Zlatarski bu kitabe-
nin ehemmiyeti hakkmda $U mtitalaada bulunuyor: Bu
muahedenin metnine gore, $imdiye kadar Bizans imparator-
luguna ait olan cenubi Makedonya ve cenubi Arnavutlugun
btittin Slav o andan itibaren (904) Bulgarlara gec;i-
yordu; yani diger kelimelerle Simeon, Bulgar milliyetine
son $eklini vermi$ olan Balkan yanmadasmm btittin Slav
kabilelerini altmda topluyordu (42). Bu devir ile Leon
saltanatmm sonu arasmda Bulgaristan ile Bizans impara
torlugu mtinasebetlerinde yeni mtisademeler vukubuldu-
gunu gortiyoruz.
Leon VI nm oltimti ile Bulgar Simeon'un 927 senesin
deki oltimli arasmdaki devir zarfmda imparatorluk ile
Bulgaristan arasmda hemen berrien f.sllasiz muh1;1samat oldu
ve Simeon, istanbulu fethetmek te$ebblislinde bulunmak
ic;in, blitlin gayretini sarfetti. Patrik Mistik Nikola'nm k1rala
gonderdigi mlirekkeple degil, fakat goz ya$lariyle yazllmi$
(43) yliz kizartlci mektuplarm hi<;bir tesiri olmad1. Nikola im-
paratorlugun, Ruslar, Pec;enegler, Alanlar ve garp Tlirkleri,
yani Macarlarla bir ittifak akdedecegi tehdidi ile beyhude
yere k1rah korkutmak ic;in ugra$h (44). Simeon blitiln bu
ittifak projelerinin husule gelemiyecegini biliyordu: patri-
kin tehditleri ise lizerinde hic;bir tesir yapmad1. Bulgar
ordusu Greklere milteaddit zaferler kazand1; bun-
lann en mlihimmi 917 de, Akelolis kenannda, Ankialos
$ehri (Trakyada) civarmda kazamlan zafer oldu: Bizans klta-
lan bu muharebede tamamiyle ezildi. Muharebe meydamm
X uncu asrm sonuna dogru ziyaret etmi$ olan mliverrih
Diyakos Leon $Oyle. yaz1yor: Buglin dahi Ankialos civarmda,
ricat eden Roma ordusunun az $erefli bir $ekilde parc;a
parc;a edilmi$ old ugu yerde kemik y1gmlan gormek ka-
bildir (45).
Akelolis sonra Simeon'a istanbul yolu
ac;tlmi$ oldu. Fakat 918 de, Bulgar ordulan S1rbistanda faa-
liyette bulunmak mecburiyetinde kaldllar (46).
Ertesi sene (919) azimkar ve zeki amiral Romen Lakapen,
gormli$ oldugumuz gibi, imparator olarak tetvic; olundu.
Blzans imparatorlugou Tarihi 26
Eskikitaplarim.com
402 BiZANS iMPARATORLUClU TARIHi
Bu esnada Bulgarlar cenup istikametinde Canakkale Bo-
kadar ilerliyorlardi (4 7). 922 de Edirneyi (Odrine)
ald1lar.
Bundan sonra Bulgar kttalan bir taraftan orta Yunanis-
tanda ilerlediler, diger taraftan Istanbul onlerine geldiler ve
her dakika zaptedebilecek tehlikeli bir vaziyet ihdas
ettiler. $ehrin bulunan imparator saraylan
yaktldl. Aym zamanda Simeon, daha mtiessir bir surette
payitahtl muhasara edebilmek Afrika Araplariyle bir
ittifak akdine Btittin Trakya ve Makedonya, istanbul
ve SeHinik olmak tizere, Bulgar kuvvetlerinin eline
gec;:ti. istanbul Rus Arkeoloji Enstittisil tarafmdan $imali
Bulgaristanda, Ababa civarmda yaptlmi$ alan hafriyatta, ktral
saniymm yamndaki bi.iytik kiliseye ait mi.iteaddit si.itunlar
meydana <;Ikanlmt$tir; bunlann tizerinde Simeon'un i$gal
ettigi Bizans adlan yaziitdtr. Simeon Balkan
yanmadasmdaki Bizans arazisinin btiyi.ik bir ktsmma sa-
hip ofmasma dayanarak "Bulgarlarm ve Greklerin impara-
toru" unvanm1 ald1. '
923 yahut 922 de, istanbul surlan ontinde, Ramen Laka
pen ile Simeon arasmda bir mtilakat vuku buldu
(48). tmparator mtilakat mahalline deniz yoluyla "yat, ma
binmi$ olarak, Simeon ise karadan geleceklerdi. Ramen ilk
once geldi. iki hi.ikO.mdar biribirini tebrik ettiler ve mi.ilakata
Romen'in sozleri bize kadar gelmi$tir (49). Bir
nevi mi.itareke akdedildi. Bu mtitarekenin o kadar
ag1r degildi: Ramen Simeon'a her sene hediyeler
Simeon, kendisini tehdit eden vahim bir tehlikeyi evvelce
sezmi$ oldugundan, istanbuldan vazgec;:mek ve geri
mek mecburiyetinde kald1: burada yeni te$ekki.il etmi$ ve
Bizans imparatorlugu ile mtizakereye alan Strp ktral-
hgi bahis mevzuu idi. Diger taraftan Simeon'un Araplarla
yapbg1 arzu edilen neticeleri vermemi$ti. Bila-
hare, Simeon istanbula kar$1 yeni bir sefer haz1rlamaga
ba$ladt; fakat harb haz1rhklan esnasmda oldi.i (927).
Simeon'un zamam saltanatmda Bulgar arazisi pek fazla
geni$ledi. Bu arazi Karadeniz sahillerinden Adriyatik ktyl-
lanna, a$ag1 Tunadan Make::ionya ve merkezi Trakya ve
Selanige kadar uzamyordu. Simeon'un adma Balkan yanma-
Eskikitaplarim.com
MAI<EDONYA S0LALESi ZAMANINDA iLE MDNASEBETLERi 403
dasmda Bizans hakimiyeti yerine Slav tistunli.igtini.in ikamesi
ic;in yapilmi$ ilk te$ebbi.is fikri baghd1r.
Simeon'un halefi, evlenme dolay1siyle Bizans imparatoru-
nun akrabas1 alan zay1f Piyer oldu. Bir sulh muahedesi
akciedildi. impani.torluk, Piyer'in k1ralhk unvamm ve Simeon
tarafmdan ihdas edilmi$ olan Bulgar patrikligini tamyordu.
Sulh takriben kirk sene siirecekti. Bu kadar parlak Bulgar
zaferlerinden sonra muahede $artlan c;ok mutedil ve umu-
miyetle Bizans ic;in oldukc;a memnuniyet verici idi. Bunlar
Bulgar kudretinin inhitattm gi.i<;li.ikle gizliyordu> (50). Bu,
Romen Lakapen'in dirayeti ve azimkar politikasi sayesinde
elde edilmi$ hakiki bir mu vaffak1yetti.
Simeon devrindeki btiyiik Bulgaristan, Piyer'in zamam
saltanatmda dahili ihtilaller ytiziinden parc;aland1.
Bulgaristan siyasi kudretinin ehemmiyetini kaybettigi
bir zamanda, Pec;eneglerle anla$mi;; olan Macarlar, 934 te,
Trakyayt istila ediyor ve istanbula kadar ileriiyorlardt. 943
te bunlar tekrar Trakyada gorUndi.iler. Romen Lakapen
bunlarla be$ senelik bir sulh akdetti. Bu sulh Romen'in su-
kutundan sonra yenilendi ve Konstantin Profirogenet'in bi.i-
ti.in saltanati mtiddetince uzahldt (51). Bilahara, X uncu asnn
ikinci yansmda, Macarlar mi.iteaddit defalar Balkan yanma-
dasmt istila ettiler.
Bulgaristamn siyasi inhit3ti Bizans ic;in son derece faideli
oldu. Nikefor Fokas ve Jan Cimiskes, Nikefor Fokas tarafm-
dan olan Rus prensi Sviatoslav yard1m
. gorerek, Bulgarlara kar$1 fastlas1z mticadelede bulundular.
Fakat Rus silahlarmm Bulgaristanda elde ettigi mu vaffak1-
yetler Sviatoslav'1 imparatorluk hudununa sevk ettikte
imparator bi.iytik bir endi$eye dti$tti: bu endi$e yerin-
de idi, Rus k1talan Bizans topraklannda o kadar iler-
lemi$lerdi ki eski bir Rus kronikcisi Sviatoslav'm hemen
hemen Cargrad (yani Istanbul) surlarma ula$mi$ oldugunu
(52) yazmi$tlr. Jan Cimiskes, yeni fatihlere kar'$1 Bulgaris-
tam korumak bahanesiyle. ordusu ile birlikte Ruslarm Oze-
rine yi.irudti. Sviatoslav'1 maglup ve blittin $arki Bulgaristam
i$gal ve iktidar mevkiinde bulunan btiti.in Bulgar k1rah
ailesini esir ald1. Sarki Bulgaristamn ilhakt, bu imparatorun
zamam saltanatmda kati olarak tamamlandt.
Eskikitaplarim.com
404
BiZANS iMPARATORLU<JU TARIHI
Basil II Bulgarokton. Bir mezamir kitabt minyatilrii
(Bib!. Marc. Codex XVII)
Eskikitaplarim.com
I
MAKE:DONV A SOLb,LESi ZAMANINDA BiZANS VI! RUSV A 405
Cimiskes'in ollimlinden sonra Bulgarlar imparatorlugun
i9 kan$1khklarmdan (Basil I I zamamnda) istifade ettiler
ve Bizans hakimiyetine kar;n ayaklandllar. Bunlarm !?efi,
mlistakil garbi Bulgaristan hliki.imdan Samuel idi. Yeni bir
sulalenin miiessisi oldugu anla$tlan bu zat ilk Bulgar impara-
torlugunun en buylik htiki.imdarlanndan biri oldu (53)
1
Bas.il II ile Samuel arasmdaki mticadele, olduk9a uzun
bir mtiddet, ikincinin lehinde,, cereyan etti: bu hadisenin
sebebini bilhassa imparatorluk kuvvetlerinin !?ark harbleriyle
me$gul olmalannda aramahdtr. Samuel bin;ok yeni mmtaka-
lan i!?gal etti ve kendini Bulgaristan ktrah ilan ettirdi. Ancak
XI inci asnn ba$langicma dogru talih Basil'e gtilmege ba$ladt.
Bu imparator Bulgarlara kar;n o derece zalimane bir $iddetle
mticadele etti ki Bulgarokton yani Bulgar oldtirtictisti laka-
btm aldt. Samuel, Basil II nin emriyle kor edilmi$ olarak
vatanlarma iade olunan 14000 Bulgan gord tikte o kadar btiytik
bir sarsmhya ugrad1 ki bu sarsmhdan oldti. Samuel'in olti-
mtinden sonra Bulgaristan, Bizanshlara mukavemet edebil-
mek i9in <;ok zaytfh; az bir mtiddet sonra Bizans tarafmdan
fethedildi. 1018 de ilk Bulgar k1ralhg1 ortadan kalkh: ba$mda
bir imparatorluk valisi bulunan bir Bizans vilayeti $ekline
sokuldu. Bununla beraber, bir dereceye kadar, i9 otono-
misini muhafaza etti.
XI inci asrm ortasma dogru, Piyer Delian'm idaresinde,
Bulgaristanda Bizans htikumetine kar$1 patlak veren bir isyan
gaddarane bir surette bashnldt ve Bulgar otonomisinin kal-
dtnlmasmt inta9 etti. Bizans hakimiyeti zamanmda Hellen
kultiirii tedrici surette Bulgar halkma ni.ifuz etti. Fakat buna
ragmen Bulgar milliyeti bak1 kald1 ve XII nci astrda, ikinci
Bulgar k1ralhgmm dogmasm1 bekledi.
MAKEDONY A SOLALESI ZAMANINDA BiZANS
IMPARATORLUGU VE RUSYA
Makedonya stilalesi devrinde Rusya ile Bizans arasmda
gayet canh mtinasebetler inki$af etti. Rus kronikine gore Rus
prensi Oleg, 907 de Hakim Leon VI zamaninda, bliyiik
bir donanma ile, istanbul surlanmn e t ~ g i n d e orduga-
hmt kurmu$tur. Payitahtm varo$1anm yagma ettikten ve
ahalisinin biiyiik bir k1smm1 katlettikten sonra Oleg impa-
Eskikitaplarim.com
406 BiZANS IMPARATORLUOU TARIHi
ratoru, kendisiyle milzakereye giri!;;mege ve bir anla!?ma
imzalamaga icbar etti. Bilinen btitiln ve garp Bizans
mehazlanndan hic;birisinin . ne bu seferi, ne de Oleg adm1
zikretmemelerine ragmen, birtaktm efsanevi teferruattan ari
olm1yan Rus kronikcisinin anlatbgt vaka, katt tarihi esas-
lara dayanmaktad1r. 907 deki ilk 911 de Rus-
lara mlihim ticari imtiyazlar bah$eden resmi bir muahede
ile (daima Rus kronikcic;ine gore) teyit edilmi!;l olmas1 pek
muhtemeldir.
X uncu asnn ikinci yanst ic;in paha bic;ilmez bir mehaz
olan Diyakos Leon'un me$hur tarihi, !;)imdiye kadar lay1k1
vec;hile olan, fakat Oleg ile imzalanan
muahedelere eden yegane grekc;e metin olarak telakki
edilmesi laz1m gelen gayet enteresan bir f1kra ihtiva etmek-
tedir. Burada Diyakos Leon'un Jan Cimiske'se izafe ettigi Svia
toslav'a yapilrnl$ tehdit bahis mevzuudur: "Omit ederim ki,
igor, yeminli muahedelere ragmen (T&c;; crn:ovc&c;;) bUyUk
bir ordu ve birc;ok gemilerle denizden payitaht onlerine
kadar gelmi$ olan babamzm ugrami!? oldugu hezimeti unut-
mamt!?Slmzdir" (54). igor'un zamam saltanatmdan once
Bizansla akdedilmi!? olan bu yeminli muahedeler her halde
Rus kronikcisinin bahsettigi Oleg'in muahedeleri olmahd1r.
X uncu asrm ba!?langtcmdan itibaren Bizans ordusunda
Rus yardrmc1 kttalarmm mevcudiyetine i$aret eden Bizans
mehazlariyle 911 muahedesinin, Ruslara, istedikleri takdirde,
Bizans ordusunda <;ah!?mak mlisaadesini veren mtitekabil
maddesiyle.' (Rus kronikcisinin $ekilde) mukayese
etmek faydadan hali degildir (55).
1912 de, Amerikah bir yahudi aliminin (Schechter) Xuncu
as1r Hazar - Rus - Bizans mtinasebatma mUteallik ibranice
gayet enteresan bir Ortazamanlar metninin mevcut parc;a-
lanm ne!?ir ve bunlan ingilizceye tercilme etmi$ oldugunu
zikretmek lilzumsuz degildir. Bu vesikanm ehemmiyeti, Rus
ktrah Helgu [Oleg] admt ihtiva ettiginden dolay1 btiytiktlir
ve bu ktrala dair verdigi birtaktm yeni !?ahadetler arasmda,
istanbula kar!?I yaptlml$ neticesiz seferin hikayesini muhtevi
bulunmaktad1r (56). Bu metnin arzettigi kronolojik ve
topografik mii!?klilatm tetkikma daha hen liz ba!?lanmaktadtr:
binaenaleyh ehemmiyeti mlinaka!?adan mUstagni bulunan
bu vesika kati bir htiktim vermek henliz <;;ok
Eskikitaplarim.com
MAKEDONY A SOLALESi ZAMANINDA BiZANS VE .RUSYA 407
erkendir. Her halde bu metnin ne$ri, eski Rus kronikleri
tarafmdan bildirilen Oleg'in kranalajisinin bir mesele olarak
artaya ablmasmt intac; etmi$tir.
Ramen Lakapen'in zamam saltanatmda payitaht, iki defa
Rus prensi igar'un taarruzuna ugradt. Bu prensin ismi yal-
mz Rus kroniklerinde mahfuz kalmamt$tlr: Grek ve latin
mehazlannda da mevcuttur. ilk seferi 941 tarihine tesadlif
etmektedir. Bu sefer Karadenizin Bitinya sahilleri ve istan-
bul bogazt istikametinde yo! alml$ olan birc;ak gemiler vast-
tasiyle yaptldt. Bogaza geldikte Ruslar sahili yagma ettiler
ve Anadalu kryrsrm takibederek Hrisopolis'e (buglinkli Os-
klidar. istanbulun kar$ISmda) kadar ilerlediler. Bu akm, igor
i<;in, tam bir muvaffaktyetsizlikle neticelendi. Bin;ok Rus
gemisi grejuva ate$iyle mahvedildi. igor'un donanmasmm
mlitebaki krsm1 $imale dogru c;ekildi. Grekler tarafmdan
alman Rus esirleri idam edildi.
igor'un ikinci seferi (944) c;ok daha bliylik kuvvetlerle
yaptldr. Rus kronikcisi, igor'un Varangiler, Ruslar, Polianlar,
Slavlar, Krivi$iler, Tivertsiler ve Pec;eneglerden (57)
mlite$ekkil bliyilk bir ordu vlicuda getirmi$ oldugunu bil-
dirmektedir. Bu h-azrrhklardan Urken Bizans imparataru,
aristokratlarm en mlimtaz $ahsiyetlerini (boyar' far) igor ve Pe-
c;eneglere zengin hediyeler takdim etmek Uzere, gonderdi:
bunlar igor'a, Oleg'e verilen vergiye benzer bir vergi veri-
leceg-ine dair soz verdiler. Butun bu avanslara ragmen igor
Istanbul Uzerine yurildli. Fakat Tuna online geldikte, druzhi-
na'smm (yani arkada$larmm) reyini sordu, imparatarun
teklifini kabul ederek Kiyef'e avdete karar verdi. Ertesi
sene Grekler ve Ruslar, $artlan Ruslar ic;in Oleg'in $artlarm-
dan c;ok daha az mlisait 'alan bir muahede akdettiler. Bu
muahede "buglin ve gelecek as1rlarda gline$in parlad1g1
ve dilnyamn durdugu mliddetc;e, (58) devam edecekti.
Hakikatte ise sulh yalmz yirmi be$ sene silrdli ve $arkta
Araplara kar$1 uzun b o y ~ u bir mlicadele ile me$gul alan
Bizans ic;in son derece mlihim oldu.
Bu muahedenin mucip oldugu dostane mlinasebat Kans-
tantin VII Porfirogenet zamanmda daha vazth bir $ekil ald1:
957 de Rus Bliylik Prensesi Olga (Elga) istanbula geldi ve
imparator, imparatoric;e ve veliaht tarafmdan bliylik mera-
simle kar$tlandt. Olga'ya yapllmt$ olan istikbal merasimi o
Eskikitaplarim.com
408 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
devrin resmi bir vesikas1 olan "Biza_ns sarayznzn usiille-
rine dair, adh kitapta mufassalan tasvir (59).
Bulgar harbleri bahsinde Nikefor Fokas ve jan <;i-
miskes'in Rus prensi Sviatoslav ile alan mtinasebetlerini

Basil II Bulgarokton'un, ad1 Rusyanm htristiyanhgt ka-
bulil ile pek yakmdan alakah alan Rus prensi Vladimir
ile alan milnasebetleri <;ok daha milhim oldu.
X uncu asrm son on senesinde, imparatorun ve sillalesi-
nin vaziyeti pek nazik gibi gortinilyordu. Basil aleyhindeki
isyam idare eden Bardas Fokas hemen hemen biltiln Ana-
doluyu elde etmi$ti ve payitahta yakla$1YOrdu; aym zamanda
imparatorlugun $im::tl vilayetleri bir Bulgar istilas1 tehlikesi-
ne maruz bulunuyordu. l3u mil$ktil vaziyette Basil prens
Vladimir'e milracaat etti ve bu prensle bir ittifak akdine mu-
vaffak oldu: Vladimir Basil'in imdadma 6000 ki$i gonder-
megi tl:lahhilt ediyordu; buna mukabil imparatorun kJzkar-
de$i Anna ile evlenecekti; Vladimir h1ristiyan olacagma ve
milletini dahi ihtida ettirecegine dair soz veriyordu. Umumi-
yetle "Vrangi-Rus boliigii (Druzhina), tesmiye olunan yar-
dimCl Rus alaymm himmetiyle Basil Bardas Fokas isyamm
basttrmaga muvaffak oldu: Bardas katledildi. Fakat Basil, hi<;
$0phesiz, kizkarde$inin evlenmesine dair vermi$ oldugu sozii
yerine getirmekten imtina etti. Bunun iizerine Rus prensi,
K1nmda miihim bir Bizans mevkii alan Herson'u (Korsun ya-
hut Hersonesus) muhasara ve fethetti ve.Basil'in bu evlenme-
ge muvafakatini temin eyledi. Vladimir vaftiz edildi ve Bizans
prensesi Anna ile evlendi. Rusyanm h1ristiyanhg1 988 de mi,
yoksa 989 da m1 kabul oldugu katiyetle bilinmiyor.
Baz1 tarih<;iler birinci tarihi, bazllan ise ikinciyi kabul etmek-
tedirler. Rusya ile Bizans imparatorlugu arasmda sulh ve
dostluk milnasebetleri husule geldi ve bu vaziyet uzun
milddet devam etti. iki memleket .biribiriyle miihim ticarette
bulundular.
Bir mehaza gore, 1043 senesinde, Ruslarla Bizanshlar
arasmda bir hadise vuku buldu. istanbulun "!skit (yani Rus)
tacirleri, ile Orekler kavga ettiler ve bu kavga esnasmda asil
bir Rus oldiiriildil (60). Buyilk bir ihtimale gore, Rusya
tarafmdan bir vesile ittihaz olunan bu hadise Bizans impara-
Eskikitaplarim.com
PE<;ENEG MESELESi
torluguna kar$1 yeni bir sefer yapllmasma sebep oldu.
Rus grandiikas1 Hakim 1aroslav, bilyiik oglu Vladimir'i, bir-
<;ok gemilere bindirilmi$ bi.iyilk t ir ordu ile, Bizans sahille-
rine gonderdi. Fakat Rus filosu imparatorluk kuvvetleri tara-
fmdan, grejuva ate!;ii sayesinde, hemen hemen tamamiyle
mahvedildi. Vladimir ordusunun geriye kalan k1sm1 alelacele
ricat etti (61 ). Bu sefer Ortazamanlarda istanbula kar$1 yap1-
lan Rus seferlerinin sonuncusu oldu. Bugunki.i cenubi Rusya
bozk1rlarmda, XI inci asnn ortasmda, Polov<;iler Turk kabile-
sinin zuhuru ile vukua gelen etnografik degi$iklikler Rusya
ile Bizans imparatorlugu arasmda dogrudan dogruya her
hangi bir munasebet ihtimalini ortadan kald1rd1.
MAKEDONY A SOLALESi DEVRiNDE PE<;ENEG MESELESi
Pec;enegler (Grek mehazlarmda Pac;inakitai; Rus kronik-
lerinde Pec;eneg'ler), XI inci as1rda imparatorlugun mukad-
derah iizerinde buyuk ve devamh bir tesir icra ettiler. Birinci
Hac;ll seferinden az evvel bir an geldi ki Pec;enegler k1sa
tarihi mevcudiyetlerinde, ilk ve son defa olmak uzere, cihan
tarihinde gayet muhim bir rol oynad1lar. Bu hadiseden, vakti
geldikte, bahsedecegiz.
Bizans imparatorlugu Pec;enegleri uzun muddetten beri
tamyordu. Bunlar IX uncu asnn muayyen bir tarihinde, a$ag1
Tunamn $imaline, asnm1zm Valahi ulkesine ve bugunku
cenubi Rusya ovalarma yerle$mi$lerdi: bunlar bu suretle
a$ag1 Tuna ile Dnieper sahilleri arasmdaki sahay1 i$gal edi-
bazan bunlar bu son hududu dahi a!inyorlard1.
Garpta, Bulgaristan cihetinde, bunlarm i$galinde bulunan
arazinin hudutlan vaz1h bir surette tesbit edilmi$ti; fakat
$arkta sa bit hudutlar bulunmasma imkan yoktu: Pec;enegler
mutemadi surette, diger barbar ,kabileleri, ve bilhassa Uz'lar
ve Kumanlar yahut Polovc;iler tarafmdan garbe dogru surii-
liiyorlard1. Muteak1p tarihi hadiselerin a<;1k<;a anla$Ilabilmesi
ic;in, Turk neslinden kabileler olan Pec;eneg, Uz ve Kuman-
larm XI inci as1rda Anadoludaki Bizans topraklanm tehdide
ba;;hyan Selc;uki Turkleriyle akraba olduklanm hahrda
bulundurmak icabeder. Bize kadar gelmi;; olan Kuman lugati
yahut kamusu Kumanlar yahut Polovc;iler lisamnm, arada
Eskikitaplarim.com
410 BiZANS lMPARATORLUCU TARIHI
yalmz lehc;e farklan gosterebilecek kadar', diger Tilrk lisan-
lariyle akraba oldugunu mukni bir surette ispat etmektedir.
Pec;eneglede Selc;uki Ttirkleri arasmdaki bu akrabahk bag-
Ian muteak1p devirlerde gayet btiytik bir rol oymyacakh.
Bizans imparatorlan Pec;enegleri, $imalde en mtihim
olarak telakki ediyorlardt: hakikaten bunlar $arki
Avrupada, muhtelif milletler (Ruslar, Macarlar, Bulgarlar ve
Bizans imparatorlugu) arasmdaki muvazenenin muhafaza-
smda ba$hca a mil idiler. Konstantin Porfirogenet, X uncu
as1rda yaztlmi$ ve oglu ve halefi Romen'e ithaf edilmi$ olan
"/mparatorlugun idaresine dair, adh kitabmda Pec;eneglere milte-
addit sahifeler hasretmektedir. Tac;h muharrir ogluna, impa-
ratorlugun selameti ic;in, her $eyden evvel Pec;eneglerle sul-
hti muhafaza etmesini tavsiye etmektedir. Pec;eneglerle im-
paratorluk arasmda anla$manm devam ettigi mtiddetc;e ne
Ruslar, ne Macarlar ve ne de Bulgarlar Bizans iilkesine taar-
n.iz edemezlerdi. Aym zamanda kitabm birc;ok yerlerinden
Pec;ene!{lerin Ktnmdaki (Herson) Bizans memleketleriyle
Rusya, Hazaristan ve diger kom$U memleketler arasmda
yapllan ticari milnasebetlerde muta vass1t bir rol oynadtklan
tezahtir etmektedir (62). Binaenaleyh Pec;enegler, X uncu
astrda, Bizans imparatorlugu i$lerinde, hem siyasi ve hem
de ikhsadi olmak ilzere gayet btiyilk bir rol oynuyorlard1.
X uncu asrm ikinci yans1 ve XI ind asrm ba$langtcmda
vaziyet degi$ti. $arki Bulgaristan, gorUldi.igil gibi, Jan
Cimiskes zamanmda fethedildi ve Basil II, bUtun Bulgaristan
Bizans hakimiyeti altma girinceye kadar, fiituhata devam
etti. Evvelce imparatorluktan Bulgar ktralhgl tarafmdan ay-
nlmi$ olan Pec;enegler, imparatorlugun dogrudan dogruya
kom$usu oldular. Bu yeni kOm$ular o kadar kuvvetli, o ka-
dar c;ok ve taarruzda o kadar seri idiler ki imparatorluk
bunlarm Polovc;ilerin tazyik1 ytizUnden husule gelen ta-
arruzlanna kar$1 ka.fi bir . mukavemet go:,teremedi. XI
inci as1r kilise tarihc;isi Bulgaristanh Teofilakt iskit tesmiye
ettigi Pec;eneglerin istilasmdan $6yle bahsetmektedir :. "Bun-
lann istilast bir $im$ek gibidir; ricatlan ise hem ag1r, hem
de hafiftir: ganimetlerden dolay1 agtr, kac;malanndaki sUrat-
ten dolayt hafiftir . . . . . As1l milthi$ olan $ey bunlarm ilk
bahar anlan kadar c;ok olmalan ve hic;bir kimsenin bunlarm
ne kadar, binlerce mi yoksa on binlerce mi, olduklanm
Eskikitaplarim.com
P!!C!!NI!O MESI!LESi 411
bilmemesidir; bunlarm .adedini hesaplamaga imkan yoktur,
(63).
Buna ragmen, XI inci asrm artasma kadar, Pec;enegler
imparatorluk ic;in tehlikeli olmadilar. Bunlar ancak aym
asrm artasmda, Tunay1 gec;tikten sanra. tehlikeli olmaga
ladilar.
Mi.iverrihler arasmda Pec;eneglerin tarihi roli.inu ilk defa
alan V. G. Vasilievski bunlarm Bizans arazisine
nufuzu hakkmda yaz1yor (1872 de): "BiitUn modern
tarihc;ilerin gozunden alan bu hadise insaniyet tarihi
ic;:in biiyuk bir ehemmiyeti haizdir. Neticeleri' itibariyle bu
hadise "barbarlar istilast. adh yeni bir devir alan
Gotlarm Tunay1 kadar muhiin (64).
Konstantin Monomak (1042- 1055) Pec;eneglere,
mek uzere, Bulgaristanda arazi verdi ve Tuna boylarmda
Uc; kale terketti. Pec;enegler imparatorlugun hudutlanm
nehrin diger sahilinde alan akrabalannm istilalarma
ve Rus prenslerinin akmlanna miidafaa edecekrerdi.
Fakat Tuna Pec;enegleri oniine gec;ilmez bir . !?ekilde
cenuba dogru ilerliyorlardt. Muhaceretlerinin birinci devre-
sinde Pec;enegler pek kalaballk alarak (baztmehazlar 800000
bahsetmektedirler) (65) Tunay1 ve Edir-
neye kadar ilerlemi!?lerdi: hatta bunlarm baz1 kollan
istanbula vastl Fakat Kanstantin Monomak'm
kttalart bu c;etelere muvaffak1yetli bir mukavemet gos-
terebilecek bir durumda idiler ve bunlar1 . hezimet-
lere Mamafih Kanstantin saltanahmn sonuna
dogru Pec;eneglerin ilerlemelerine koymak daha guc;
oldu. imparator tarafmdan bunlara alan son
sefer Bizans ordusunun tamamiyle mah vedilmesiyle netice-
lendi. bir katliam gecesi, alan Bizans alaylan
hemen hic;bir mukavemet gostermeksizin, barbarlar tarafm-
dan imha edildiler; bunlarm yalmz ufak bir ktsm1 kac;maga
ve Edirneye muvaffak oldu. Evvelki zaferlerin
temin oldugu bUtUn faideler kayboldu. (66).
Bu hezimetten sonra imparatorluk Pec;eneglere
miicadeleye devam edemezdi: imparator sulhii pek
pahahya satm almak mecburiyetinde kaldi- imparator tara-
Eskikitaplarim.com
412 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
fmdan kendilerine alan lfitufkar hediyelere rimkabil
Pe<;enegler Balkanlarm kendilerinin bu-
lunan vilayetlerde muslihane bir tarzda ya$amag1 taahhiit
ediyorlardi. imparator Pe<;eneg prenslerine fahri unvanlar
dahi verdi.
bu suretle Makedonya siilalesinin son senelerinde
ve bilhassa Konstantin Monomak'm zamam saltanatmda Pe-
<;enegler $imalde imparatorlugun en tehlikeli

MAKEDONYA SULALESi ZAMANINDA BiZANS IMPARATOR
LUGUNUN ITALY A VE GARBI AVRUPA iLE M0NASEBETLERi
ilk evvela l:m devirde Araplartn Sicilya ve cenubi italya
da kazanmi$ olduklan muvaffaktyetleri hatirlatmak miina-
siptir.
Diger taraftan, IX uncu asnn ortasmda, Sen Mark (Vene-
dik) cumhuriyeti kendini Bizans hakimiyetinden tamamiyle
kurtard1 ve miistakil bir devlet oldu. imparatorluk ile yeni
devlet, muteak1p biitiin iki miistakilhiikfimet ola-
rak biribiriyle miizakeratta bulundular. IX uncu as1rda bun-
larm menfaatleri bir<;ok noktalarda, bilhassa garp Araplarmm
ve Adriyatik Slavlanmn terakkileri meselesinde, yekdige-
riyle
Basil I in zamam.saltanatmda, bize kadar gelmi$ alan enJe-
resan bir muhabere imparator ile Louis II arasmda yaptldi.
Bu mektuplardan bu iki hiikiimdar arasmda, Louis II nin
gayn me$rU olarak imparator unvamm almas1 yiiziinden,
hararetli bir oldugu ortaya c;tkmaktadir.
Bu suretle 800 senesi ta<; giyme hadisesinin neticeleri IX uncu
asrm ikinci yansmda kendini gosteriyordu. - Baz1 tarih<;iler
Louis II nin Basil'e yazmi$ oldugu mektubun sahte oldugunu
beyan (67); fakat daha sonraki tarih<;iler bu
fikri kabul etmemektedirler (68). Her ne hal ise, Basil'in
Louis II ile bir ittifak akdi i<;in sarfettigi gayretler muvaffa-
ktyetle neticelenmedi.
Bizans kttalarl tarafmdan Bari ve Tarentin i$gali, Nikefor
Fokas'm cenubi italyada Araplara kazand1g1 muvaf-
faktyetler, Basil'in saltanatmm sonuna dogru, italyadaki
Eskikitaplarim.com
BiZANSIN iTALYA VE OARBt AVRUPA ILE MONASEBETLERi
Bizans nllfuzunu arthrd1. ikinci derecede kalan italya devletleri,
mesela Napoli, Benevent, Spolet dukaliklan, Salern prensligi
ve diger birtak1m devletler, Araplara kar$1 yap1fan Bizans
seferlerinin alml$ oldugu seyri gorerek, Bizansa kan;a
tav1rlanm degi$tirdiler. Papa ]an VIII, $ark kilisesinin son
aynhg1m un utarak Basil II ile hararetli m i.izakerelere giri$ti;
<;llnkll Arap t_ehlikesinin Roma ic;in ne kadar geni$ oldugunu
tamamiyle idrak ediyordu. Papa $ark imparatorlugu ile siyasi
bir ittifak akdetmege ugra$makla birc;ok mi.isamahalarda
bulunmaga haz1r oldugunu gosterdi. Baz1 tarihc;iler Kel
$arl'm
0
ollimllnden sonra (877) garpte llc; buc;uk sene zar-
flnda hic;bir imparator bulunmamu;; olmasm1 bu sebeple
izaha kadar varmaktad1rlar: bunlara gore guya Jan VIII,
yard1m1 Roma ic;in pek fazla li.lzumlu alan Bizans impara-
torunun hissiyahm rencide etmemek ic;in, kasten bir garp
imparatorunun tac; giymesini tehir etmi$tir (69).
Leon VI mn zamam saltanatmda italyadaki Bizans mem-
leketleri iki tem'e aynld1: Kalabria ve Langobardia. Kalabria
tem'i, Sirakuz ve Taorminanm sukutu neticesinde, Araplar
tarafmdan tamamiyle fethedilmi$ alan Sicilya haric; olmak
Sicilya bllyi.ik tem'inden geriye ne kaldtysa onu ihtiva
ediyordu. Diger taraftan Leon VI, ihtimal Bizans ordulan
tarafmdan italyada kazamlan muvaffak1yetler neticesinde,
nihai olarak Langobardiay1 Kefallenia ve iyon adalan tem'in-
den ay1rd1; ba$11 bir strateg'i alan mllstakil bir tern
yaph. Bizans ordulannm daima muzaffer <;Ikmad1klan mute
madi harblerden dolay1 Kalabria ve Langobardianm hudut-
lan s1k s1k degi$ti.
Cenubi italyada Bizans tesirlerinin artmasiyle miltenasip
olarak X uncu asuda, Grek manashr ve kiliselerinin adedi-
nin fazlala$hgt gorlllllyor; o devirde kurulmU$ olanlardan
baz1lan muhim fikir merkezleri oldu.
0
Aym as1r zarfmda, Bizans imparatorluguo ve italya yeni
ortaya <;tkan kudretli bir $ahsiyetin, yani 962 de Ramada
papa tarafmdan tetvi<; olunan Germen hllkilmdan Otton I in
yukselmesine $ahit oldular. Otton tarihte "Ramen - Germen
Mukaddes imparatorlugu, nun milessisi olarak tanmmakta-
dtr. Otton, imparator unvamm ald1ktan sonra, biltiln italyay1
eline gec;irmek ic;in gayret sarfetti. Bu suretle dogrudan dog-
ruya Bizans menfaatlerine ve bilhassa Langobardiadaki Bi-
Eskikitaplarim.com
414 BIZANS IMPARATORLUGU TARiHi
zans menfaatlerine tecavuz etmi!? oluyordu. Germen hukiim-
dariyle miislUmanlara kar!?I teca viizi bir ittifak akdetmek
hulyasmda bulunan ~ a r k imparatoru Nikefor Fokas ile Otton
arasmda miizakereler yaplldt. Otton birdenbire cenubi
italyadaki Bizans vilayetlerini istila etmek suretiyle bu mii
zakereleri kesti. Fa kat bu te$ebbiisii, mu vaffaktyetsizlikle
neticelendi.
Bunun uzerine yeni miizakerelere ba!iJlandi. Germen
imparatoru lstanbula Kremona piskoposu Luidprand'I gon-
derdi; bu zat evvelce Konstantin Porfirogenet devrinde, Bi
zans saray1 nezdinde sefir olmu!;)tu. Bogazic;;i sahillerinde pek
samimi: bir surette kar!iJilanmadt, birtalnm ag1r hakaretlere
ve birc;;ok hiirmetsizliklere maruz kald1. Luidprand sonralan
istanbul saraymdaki. bu ikinci ikametine dair bir risale
kaleme aldt; bu eser, !?ark payitahttm ilk ziyaretine dair
yazmt!? oldugu sitayh,;;amiz tasvirin tam manasiyle ztddt olup
oldukc;;a biiyiik bir suiniyetle yaztlmi!? bir hicviyedir. Bu
ikinci- risale umumiyetle "Istanbul sefaretnamesi, (Relatio de
legatione Constantinopolitanae) ad1 altmda tanmmaktad1r. Bu eser-
den, eski kavgasma yeniden ba$lami$ olan Bizansm garp
imparatorunun ta!?Idigi "basilevs, unvanma tekrar itiraz et-
mege ba!iJladigi anla$Ilmaktadtr. Luidprand Bizanshlan zay1f
ve gev$ek olmakla ittiham etmekte ve kendi hiikiimdarmm
iddialarm1 hakh gostermektedir. Sefaretnamesinin bir fashnda
!iJOyle yaztyor: Roma kimin esiridir, o Roma ki kurtulma-
smi bu kadar biiyiik bir giiriiltii ile arzu ediyorsun uz? $ ~ h i r
kime vergi veriyor? Ve bu eski $ehir nedimelerin esiri ol
mad1 m1? Ve butun insanlarm uyudugu, hatta kabiliyetsiz
oldugu bir devirde benim hiikiimdanm, gayet sevgili
imparator, Romay1 bu utandirtci esaretten kurtardt (70).
Luidprand, Greklerin vakit kazanmak ve bu sayede italyaya
bir sefer hazirlamak ic;;in muzakereleri kasten uzattiklanm
anladtkta ve Greklerin imparator ile gorii!iJmesine mani olduk-
lanm gordukte her hangi bir vas1ta ile lstanbulu terk etmege
karar verdi: buna ancak biiyiik mii$kiilat pahasma ve
oldukc;;a uzun bir miiddet sonra muvaffak olabildi.
lki imparatorluk arasmdaki munasebetler kesildi ve Otton
I Apulya vilayetini istila 'etti. Faka.t yeni imparator Jan Ci-
miskes selefinin siyasetinden biitun butun ba!iJka bir siyaset
takibetti. Germen imparatoru ile yalmz sulh akdetmekle
Eskikitaplarim.com
BIZANSIN iTALYA VE OARBi AVRUPA lLE MUNASEBETLERi 415
iktifa etmeksizin Otton'un oglu ve halefi 'otton II ile Bizans
prensesi Teofano'yu evlendirmek suretiyle iki devlet arasm-
daki baglan kuvvetlendirdi. Bu suretle en nihayet iki impa-
ratorluk arasmda bir ittifak akdedildi. Araplarm cenubi ital-
yayl istilas1 (bunlara k a r ~ 1 Jan Cimiskes'in halefi Basil II.
o devirde imparatorlugu sarsan dahili kam;nkhklardan dola-
Yl, hic;bir i!? gorememi$ti) gene; imparator Otton II yi
(973 - 983) bunlara k a r ~ 1 bir sefer yapmaga mecbur k1ld1.
Bir muharebede maglt1p olan Otton az bir mi.iddet sonra
oldi.i. 0 andan itibaren italyadaki Bizans tem'lerine vuku
bulan Germen mlidahalesi uzun bir mi.iddet. ic;in ortadan
kalkh.
X uncu asu sonunda, Bizans italyasmda, bir idari reform
husule geldi. Eski Langobardia stra tegi, Baride vaiife goren
bir italya "katapan,, i tarafmdan istihlaf olundu. Muhtelif
ltalya k1ralhklarmm mlitekabil mlicadelelerde bulunduklan
mi.iddetc;e Bi.zans katapan'1 cenubi italya sahillerinin Araplara
kar$1 mi.idafaas1 gibi mli$klil bir mesele ile me$gul olabildi.
Prenses Teofano'nun oglu ve Basil II nin muas1n Otton
III (983- 1002) Bizans imparatorlugunun ve klasik medeni
yetin derin bir hi.irmeti ic;inde yeti;;;tirildi; hocas1, sonralan
Silvestr II nam1 altmda papa olan Gerbert idi. Otton III
Oermenlerin hu;;;unetine kan;n duydugu kini gizlemiyor
ve payitahh Roma olmak iizere antik imparatorlugu yeniden
kurmak hulyasmda bulunuyordu. James Bryce'e gore
hic;bir kimse, bu huki.imdar kadar, yedi tepeli $ehri bir
cihan hakimesi yapmak, Germanya, Lombardia ve Yunanis-
tam Romaya tabi vilayetler seviyesine irca etmek istememi$
tir; hi<;bir kimse mazide ya$amak i<;in hali bu derece unut-
mami$hr; hic;bir fert bu derece, Ortazamanlar imparator-
luk fikrinin istinat ettigi halis mistisizmin ve mazinin $anh
vakalan kar$1Smda duyulan hlirmetin tesiri altmda kalma-
mi$tlr, (71 ). Eski Romanm prestiji Otton'un hayalinde c;ok
bi.iyi.ik olmakla beraber bu imparator $arki Roma ve anne-
sinin dogmU$ ve c;ocukluk senelerini gec;irmi$ oldugu saraym
efsanevi ihti$am1 tarafmdan daha az cezbolunm1yordu.
Otton, ancak Bizans imparatorlarmm ad1mlanm takibetmekle
Romada imparatorluk tahhm yeniden kurabilecegini limit
ediyordu. Kendisi lmperator Romanus unvamm takm1yor ve
Eskikitaplarim.com
416 BiZANS IMPARATORLUGU TARIHI
vticuda getirecegi mtistakbel cihan monan;;isini Orbis Romanus
tesmiye ediyordu (72).
Planlan kabili tatbik olmamakla beraber, Bizans hayatmda
kan;akhklar tevlit edebilecek ve Bizans imparatorlarma
<;
1
karabilecek mahiyette olan bu gen<; hayal-
perest 1002 de ani olarak, 22 oldugu halde. oldti.
Bununla beraber XI inci as1r ba;;langtcmda Arap istila-
lanna kar;;1 Venedik donanmas1 tarafmdan himaye edilen
cenubi italyadaki Bizans vilayetleri son derece korkun<; bir
tehlikeye, ;;ark imparatorlugunu tehdide kadar varm1;; olan
Norman tehlikesine maruz kald1.
Normanlarm ilk mtihim kafilesi XI inci asrm ba;;langtcm-
da, Bizans hakimiyetine kar;;1 ayaklanmt;; olan Meles'in daveti
tizerine, italyaya geldi. Fakat Meles ve N ormanlarm mtitte-
fik kuvvetleri, ikinci Pan harbinde Hannibal'in kazanm1;;
oldugu me$hUr muzafferiyetten dolay1 tin alm1;> olan Kan
civarm"da maglO.p edildi. Basil II bu muharebede kazan-
ffil$ oldugu muvaffaklyeti ktsmen Bizans ordusu saflarmda
dogti;;en Rus askerlerine bor<;luydu. Kan muzafferiyeti Bizan-
sm cenubi italyadaki mevkiini o derece kuvvetlendirdi ki,
XI inci asrm k1rkmc1 senesinde, imparator Paflagonyah
Mihail IV Sicilyay1 Araplarm elinden geri almag1 istihdaf
eden bir sefer haz1rhyabildi. Bu sefer Jorj Maniakes tarafm-
dan idare edildi. Ordusunda Skandinav kahramam Harald
Hardraade ve Varango-Rus druzhina's1 (boltigti) bulunuyordu.
Bizans ordulan btiytik muvaffak1yetler elde ettiler: birtak1m
;;ehirler ve bu arada Mesina i;;gal edildi. Fakat Sicilya
tekrar feth olunamad1. Bu yan muvaffak1yetsizligin sebebi,
muhteris projeler pe;;inden ko$makla ittiham olunan Mania-
kes'in geri <;agnlmas1 idi.
Bizans ile Romay1 biribirine katm1;; olan ve 1054 te
kiliselerin aynlmasiyle neticelenen ihtilafta Normanlar Roma
taraflm iltizam ettiler: bunlar yava;;, fakat emin bir surette
Bizans italyasmda ilerlemege ba;;lad1lar. Bu devrin sonuna,
yani XI inci asrm ortasma dogru, Normanlar arasmda kiy-
metli ve azimkar bir ;;ahsiyet, Robert Guiscard, belirdi. Bu
zatm faaliyeti kendini daha geni;; mikyasta Makedonya siila-
lesini takibeden devirde gosterdi.
Eskikitaplarim.com
MA.KEDONY A SOLALESi DEVRiNiN DiN iSLERi
II. - MAKEDONY A SOLALESiNiN i<; SiY ASETi
MAKEDONY A SOLALESi DEVRiNiN DiN
417
Makedonya siilalesi devrinde Bizans imparatorlugunun
ruhani hayahmn hadisesi h1ristiyan kilisesinin ni-
hai olarak iki grupa ayrrlmas1 oldu: $arkta ortodokslar,
garpta katolikler. Bu aynhk, XI inci asnn ortasmda, iki
as1r kadar devam eden uzun mucadelelerden sonra vuku-
buldu.
Din i$leri sahasmda Basil I in ilk i$i patrik Fotius'u azletmek
ve yerine Mihail III zamanmda azledilmi$ olan ' ignas'1 ge<;ir-
mek oldu. Basil bu tedbirle, me$ru bir $ekilde sahip olma-
digi bir taht iizerindeki mevkiini kuvvetlendirecegini limit
ediyordu. Bununla iki gayeye zannediyordu: ilk
evvela papa ile dostane miinasebetler idame ettirmek, ondan
sonra biiyiik bir kismi- Basil'in pek iyi bildigi gibi "ignas
taraftan, olan halkmm miizaharetini kazanmak.
Papaya yazmi$ olduklan mektuplarda gerek Basil, gerek
ignas papanm otoritesini ve $ark kilisesi i$lerine neza-
ret hakk1m tamd1lar. Mesela imparator $5yle yaz1yor: "Ma-
nevi baba ve uluhiyet derecesinde muhterem ruhani
$ef! Kilisemizi iyile$tirmek ic;in istical goster ve bizlere bol
bol iyilik, yani saf bir ittihat ve her hangi bir miinazaa ve
aynllktan ari bir birle$me, Allah miivacehesinde tek bir kilise
ve bir tek <;obana itaat eden bir surii bah$eyle! "(73). ignas
papaya utandiriCI bir mektup gonderdi ve papadan istanbula
papaz vekilleri gondermesini istedi,, Bunlarla (yani pa-
paz vekilleriyle) yiiksek Piyer'in $efaati ve sizin 1srar ve mii-
dahalenizle Allahm hikmeti rabbaniyesinden alml$ oldugu-
muz kilisemizi miikemmelen ve layik1 gibi 1slah edecegiz
(74). Bu mektuplar bu devirde papanm haric;te, $arkta,
muzaffer c;1kmt$ oldugunu gostermektedir. Fakat papa Ni-
kola bu zaferi goremedi: Bizanstan kendisine gonderilmi$
olan mektuplar ancak oliimiinden sonra geldiler ve halefi
Adriyen II tarafmdan teselliim edildiler.
Roma konsillerinde ve bilahare istanbulda 869 da, pa-
pamn murahhaslarmm huzuru ile, Fotius azledildi ve taraf-
tarlan ile birlikte aforoz edildi. 869 konsili garp kilisesi
tarafmdan umumi olarak tamld1; bu kilise bugiin dapi bu
konsili aym $ekilde telakki etmektedir.
Bizans imparatorlugu Tarihi
27
Eskikitaplarim.com
418 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
i$te bu suretle dahili din i$lerinde imparatorluk, her
noktada papaya tebaiyet etti. imparatorun Bulgaristan dini
meselesi kar$1Smda ald1g1 vaziyet blitlin blitlin ba$ka oldu.
Mihail III saltanatmm sonunda latin ruhbaniyetinin Bulga-
ristanda galebe c;almi$ oldugu hatrrdad1r. Papamn ho$nut-
suzlugunu ve elc;ilerinin muhalefetini nazan itibare almi-
yan Basil I latin ruhbaniyetini kati olarak Bulgaristandan
uzakla$hrmaga muvaffak oldu, ve Bulgar k1rall . Boris yeni-
den $ark kilisesiyle bir ittifak akdetti. Bu hadise Bulgar
kavminin mukadderah lizerinde bliytik bir tesir icra edecekti.
Hapsedilmi$ ve bliytik mahrumiyetlere maruz birakllmu;;
alan Fotius, azil ve aforoz edilmesine ragmen, taraftarlannm
hayranllk ve hlirmetine mazhar olmakta devametti; bunlar,
ignas'm patrikligi mliddetince, Fotius'a sad1k kaldllar. BasiL
az bir mUddet sonra, Fotius'a fena muamele etmi$ oldu-
gunu anlad1 ve hareket tarzm1 degi$tirmege karar .verdi.
ilk evvela Fotius'u sarayma c;agtrtarak kendisine c;ocuk-
larmm- terbiyesini tevdi eyledi. Bilahare, ignas c;ok ilerlemi$
bir ya$ta oldtikte Basil, Fotius'a patriklik klirstistin ti teklif
etti. Fotius'un yeniden nasb1 papaya tatbik edilecek
alan yeni bir siyasetin ba$langicma i$aret ediyordu.
879 da lstanbulda yeni bir konsil topland1. Bu konsil, ytik-
sek ruhbaniyet azalarmm adedi ve ihti$am1 bak1mmdan baz1
umumi konsilleri geride birakh. Bir tarihc;iye gore bu kon-
sil "heyeti umumiyesiyle, Kad1koy konsilindenberi gortil-
miyen hakikaten $ahane bir hadise olmu$tur, (75). Papa
Jan VIII in murahhaslan dahi konsile geldiler. Bunla-
rm yalmz Fotius'u aforozdan kurtarmalan ve eski mevkiine
iade etmeleriyle iktifa olunmad1; bunlar hic;bir itirazda bulun-
_makstzm, iznik timsalinin garpta pek fazYa taammtim etmi$
alan filioquesiz okunmasm1 dinlemek zorunda kald1lar.
Konsilin son toplantlsmda murahhaslar $6yle bagtrdtlar: Fo-
tius'u mukaddes patrik olarak -tamm1yan ve kendisiyle ko-
mtinyon yapmaktan imtina eden her hangi bir $ah1s judas ile
beraber olacak ve bir h1ristiyan addedilmiyecektir Fotius'
un bir katolik tarihc;isi konsilin Fotius'un methiyle ba$lami$
ve mtizakeratm yine patrikin tebcili . ile sana
(76) oldugunu yaz1yor. Konsil papanm, diger patrikler
gibi, bir patrik oldugunu, cihan kilisesi tizerinde hi<;-
bir otoriteye malik bulunmadigmt, binaenaleyh Istanbul
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYA SOLALESi DEVRiNiN DiN iSLf:Ri 419
patrikinin Roma ruhani reisinden konfirmasyon almasma
ihtiyac1 beyan etti.
879 konsili mukarreratma fena halde hiddetlenen papa
istanbula bir elc;i gonderdi: bu elc;i konsil tarafmdan alman
btittin tedbirlerden papamn gitmiyenlerin lagv1
ic;in 1srar edecekti. Aym zamanda Bulgar kilisesine mtiteallik
sarih mtisamahalar dahi elde edecekti. Basil ve Fotius hic;bir
noktada papamn isteklerine tebaiyet gostermediler. Hatta
elc;iyi tevkife kalki$tllar. Papa Jan VIII bu hadiseyi duydukta
kalabahk bir halk toplantis1 huzurunda Fotius'u yeniden
aforoz etti.
i$te bu suretle kiliseler ilk defa olarak biribirinden aynl-
dL imparatorluk ile Bizans arasmdaki mtinasebetler tama-
miyle kesilmedi; fakat tesadlifi ve mtiphem bir mahiyet ald1.
Fotius hayatmm son una kadar patriklikte kalmad1: tale-
besi Basil I in halefi Leon VI tarafmdan 886 da azle-
dildi. Be$ sene sonra Fotius oldti. Uzun hayah mtiddetince
bu zat Bizans imparatorlugunun din ve fikir hayatmda
tam manasiyle merkezi bir rol oynaml$h.
Basil I in zamam saltanah bundan ba$ka putperest yahut
dogru itikattan aynlml$ milletler arasmda h1ristiyanhg1 yay-
mak te$ebblisleriyle temaytiz etti. Bu devirde Bizansm Ruslan
h1ristiyan yapmaga ugra$ml$ oldugu fakat bu
hadiseler daha hentiz c;ok karanhkhr. 0 devrin bir mtiver-
rihine gore Basil Rusbn1 mucibi selamet vaftize i$tirak
(77) ve ignas tarafmdan nasbolunan piskopo_-
su kabul etmeleri ic;in ikna etmi$tir. Fakat milellifin hangi
Ruslan kasdettigini tesbit etmek gtic;tiir. Basil I in zamam
saltanatmda Peloponnese yerle$mi$ olan Slav kabilelerinin
btiytik bir k1sm1 h1ristiyan oldu; putperest Slavlar Taygetos
daglarmda kald1lar. Basil'in imparatorluktaki Yahudileri hlris-
tiyanhgl kabule icbar etmi$ oldugu dahi malO.mdur.
Fotius'un Leon VI tarafmdan azledili$ini a$ag1daki mtila-
hazalarla izah etmek laz1md1r: imparator bir taraftan patrik
ve partisinin gtinden gtine bliytiyen niifuzundan ku$kulam-
yordu; diger taraftan patriklik makamma karde$i Stefan'1
gec;irmek istiyordu. Bu son tedbirle imparatorlugun kilise
islerinde hudutsuz bir otoriteye malik olabilecegini limit
ediyordu: fotius'un kuvvetli $ahsiyeti imparatorun dini hu-
suslardaki mutlak temaytiltine bir engel te$kil edebilirdi.
Eskikitaplarim.com
Hakim Leon VI mn blrinci kansi Aya Teofano
Basil II nin Mezamir kitabi minyati:iri:i
to
N.
>
z
en
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYA SULALESi DEVRiNiN DiN 421
Leon VI nm halefleri zamamnda, mutekabil musamahalar
sayesinde, Roma ile anla!?mak hususunda olduk<;a buyuk
gayretler sarfedildigi goruliiyor.
Fakat X uncu asnn Fotius'un akrabasr,
talebesi ve haleflerinin en dikkati olan Mistik Niko-
lamn patrikligi zamanmda, din meselesi, Bizans ile Roma
arasmda mii$kiilat <;1kard1. Bir tarih<;iye gore "Fotius'un
en asil hatlan talebesi Mistik Nikola'da mevcuttu ve [bu zat]
Fotius tarafmdan gozlerinin onunde tecessum ettirilmi$ olan
ideal patrik tipine, herkesten ziyade, benzemege
(78). Mistik Nikola tarih ve kilise bak1mmdan paha bi-
<;ilmez bir kiymette son derece enteresan mektuplar
mi$tlr.
Leon ile Nikola arasmda, imparatorun dorduncu defa
evlenmesi yuzunden, olduk<;a $iddetli bir kavga ba!?lad1.
Patrik, kilisenin bUtiin kanunlarma muhalif oldugunu ileri
surerek, bu evlenmenin tesidine !?iddetle muhalefet ediyordu
(79). imparator buna kulak asmad1 ve bir papaz vasitasiy-
le Zoe ile evlendi; bu suretle Zoe imparatorun dorduncu ka-
nsi oldu (ilk ii<; kans1 k1sa bir muddet zarfmda olmii!?-
lerdi). Patriksiz yap1lan merasimden sonra Leon bizzat
imparator tac1m Zoe'nin koydu: bu hadise bilahare
Mistik Nikola'nm imparatorun Zoe i<;in "hem ni$anh, hem
de piskopos, (80) oldugunu beyan etmesine sebeboldu.
Bu meseleye dair fikirleri sorulan !?ark patriklerinin Leon'un
dorduncU defa evlenmesine musaade etmi!? olduklan rivayet
olunur (81).
Bu evlenme imparatorlukta derin bir heyecan dogurdu.
Mistik Nikola azledildi ve suriildu. istanbul konsilinde im
parator i<;in bir istisna yap1lmasma ve dorduncu evlenmesi-
nin hUkumsuz addedilmemesine karar verildi. Uzun muza-
kerelerden sonra patriklik makam1 Evtimius'a tevcih olundu.
Konsil imparatorluk i<;inde bir birlik vucuda getireme-
di. Bizans ruhbaniyetinde iki parti te!?ekkul etti. Mistik Nikola'
ya bagh bulunan birinci parti imparatorun dordUncu ev-
lenmesinin tasdikma aleyhdard1 ve yeni patrik Evtimius'u
tamm1yord u. Ekalliyeti temsil eden ikinci parti ise Leon'un
evlenmesine dair konsilin vermi!? oldugu karan kabul edi-
yor ve Ertimius'u kilisenin $efi olarak tamyordu. ihtilaf bU.-
tun imparatorluga yaylld1 ve hararetli bir mucadele Nikola
Eskikitaplarim.com
422 BiZANS iMPARATORLUCU TARiHi
taraftarlan ile Evtim taraftarlanm biribirine katti. Baz1 alimler
bu milcadeleyi, bir milddet ic;in yati$mi$ olan Fotius taraftar-
lan ile ignas taraftarlannm eski kavgalanmn bir devam1
olarak telakki etmektedirler (82). En nihayet, imparator
yalmz Mistik Nikola'nm azim ve tecrilbesinin bu duruma
bir son verebilecegini anlad1 ve olilm linden az evvel (912)
Leon VI Nikola'y1 silrgi.inden geri getirtti, Evtimius'u azil ile
patriklik tahtma Nikola'yi <;1kard1.
Nikola, imparatorlukta dini sulhun temini ic;in, Leon'un
dordi.incil evlenmesine muvafakat eden Roma ile yeni-
den rabita tesisine ugra$h. Oglu Konstantin VIII Profiroge-
net'in sabaveti esnasmda saltanat si.irmil$ olan Zoe'nin
naipligi zamamnda Mistik Nikola nilfuzdan mahrum kald1;
fakat hilkilmet, 919 da, Konstantin'in kaympederi Romen I
Lakapen'in eline gec;tikte ve Zoe rahibe elbisesini giymek
mecburiyetinde kald1kta, l\\istik Nikola btitiln n ilfuzunu tek-
rar elde etti. Patrikliginin son senelerinin ba$1Ica hadisesi
ic;timalanm istanbulda akdetmi$ olan bir konsilin toplanmas1
oldu. Nikola taraftarlan ve Evtimius taraftarlanndan te$ekkill
eden bu konsil, umumi bir ic;timada kabul olunan bir ittihat
tomos u (o 1:fj; meydana getirdi. Bu hilkilm dor-
dilnci.i evlenmenin "milnaka$aSIZ gayn me$rU ve hilki.imsilz
oldugunu, c;i.inkil kilise tarafmdan menedildiginden dolayi
hiristiyan topraklarmda caiz olmad1gm1 (83) beyan edi-
yordu. Tomos'ta Hakim Leon'un dordilncil defa evlenmesine
dogrudan dogruya hie; temas edilmiyordu. Her iki parti kon-
silin karanndan memnun olduklanm beyan ettiler. Drinov'un
farzettigi gibi Nikola ile Evtimius taraftarlannm ban$masmm
"Bulgar ordularmm muvaffakiyetinden dolay1 Bizansta hu-
sule gelen korku, (84) tarafmdan tacil edilmi$ olmas1
pek muhtemeldir. Konsilden sonra papa ile milteaddit
defalar mektupla$Ildi ve bu zat Leon'un dordiincil defa
evlenmesinin husule getirdigi ihtilaflan mahkfrm etmek
ilzere istanbula iki piskopos gondermege m'..l.vafakat etti. Bu
suretle Roma ile istanbul arasmda dogrudan dogruya mil-
nasebet teesslis etti. Rus tarihc;isi A.P. Lebediev bu milcade
lenin neticesini $Oyle hulasa ediyor: "Roma ile istanbul kili-
selerinin bu yeni mi.isademesinde patrik Nikola bilyilk galip
gibi gorilni.iyordu. Roma kilisesi istanbula boyun egecek ve
kendi hath hareketini mahkfrm edecekti, (85). Mistik Ni-
Eskikitaplarim.com
MAI<EDONYA SULALESi DEVRiNiN DiN iSLERi 423
kola'mn 925 teki olti.mlinden sonra Ramen Lakapen kilise
uzerinde tam ve mutlak bir otoriteye malik oldu ve Runci-
man'm dedigi gibi "c;esaropapizm bir kere daha muzaffer
olacakmi$ gibi gorlindli, (86).
Nikefor Fokas'm sahsiyeti kilise bak1mmdan, son derece
enteresand1r. ismi Bizans askeri tarihinin parlak sahifelerine
s1k1 bir surette bagll bulunan bu yiiksek kabiliyf!tli general,
bilhassa tahta <;Ikmazdan OnCe, ke$i$lik ideallerine kar$1
derin bir alaka gostermisti. Hatta ke$i$ elbisesini bile giy-
misti. Diger taraftan Atos (Aynaroz) da bliylik bir manashrm
me$hur mliessisi olan aziz Aynarozlu Atanas ile samimi
miinasebetlerde bulunmustu. Ha.tta Atanas'm hal terciimesinde
su efsaneyi buluyoruz: bir gun dini bir vecit anmda Nikefor,
Allahm hizmetine vlicudunu hasredebilmek ic;in diinyamn
bliton bos seylerine veda etmek hulyasmda bulundugunu
Atanas'a ifsa etmi$ imis (87). Bizans tarihc;isi Diyakos Leon
Allaha ibadet etmek ve geceleri ziihdde bulunmak i<;in Nike-
for'un online gec;ilmez bir sebat gostermis oldugunu yazmak
tad1r; yapml$ oldugu ilahiler Fokas'ta gayet yi'iksek hisler
mevcut oldugunu gostermektedir; bu zat her hangi bos bir
seye kars1 hic;bir temaylil gostermezdi (88). Asnm1zm bir
tarih<;isine gore Nikefor Fokas "yan asker, yan kesis garip
bir insand1r, (89). Riyazete temaylil gosteren bu impara-
torun, Romen II den dul kalan ve olduk<;a stipheli bir
sohrete malik bulunan gene; ve gtizel Teofano ile evlenmesine
Bizansta bir<;ok kimseler hayret etti. Nikefor'un lahdi lize-
rindeki kitabe bu ihtirasa isaret etmektedir. Burada, diger
birtak1m teferruat arasmda, su sahrlan okumak kabildir:
"Sen ki, bir kadm mtistesna olmak lizere. her seyi. yendin
(90).
Nikefor'un en mlihim dini tedbiri 964 te nesrettigi "ma-
nashrlar, hastaneler ve dtisktinler evlerine mliteallik, meshur
novel oldu.
Makedonya slilalesi zamanmda manashrlara ait arazi
fevkalade bir genislik kesbetmisti. Bu arazi, asag1da gorece-
gimiz gibi, bu slilaleye mensup mlite?-ddit imparatorlarm
himaye ettikleri hlir koylli timarlan aleyhine geni$liyordu.
Daha ikonoklast d e v r i n d e ~ once, yani VII nci asrm sonunda
ve VII I inci asrm baslang1cmda, sark kilisesi muazzam araziye
sahip bulunuyordu. iste bundan dolay1 baz1 tarihc;iler sark
Eskikitaplarim.com
424 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
kilisesinin malikanelerini, arazilerinin ruhbaniyetin eline
mesinden dolay1 hazinelerinin $ikayet eden
Frank k1rallan zamamndaki garp kilisesinin mlimasil mali-
kaneleriyle mukayese VIII inci as1r ikonoklast
imparatorlan manashrlara son derece $iddetli bir mli-
cadele Bunlardan baz1lan kapahld1 ve ve mtilk-
leri hazine lehine mlisadere edildi. Aym devirde, Frank kt-
ralhgmda, me$hur bir saray naz1n, Sari Martel, aym tarzda
kilisenin emlakini resmi emlake tahvil ediyordu. ikonoklazmm
muvaffaktyetsizliginden ve Makedonyalllann iktidar mev-
kiine geli$inden sonra manashrlarm adedi ve bunlara ait
arazi tekrar pek bliylimege ba!;iladl. Romen I Laka-
pen, bir novelinde, muayyen dahilinde, manastlrlara
ait topraklan tahdit etmek niyetinde oldugunu beyan etmi$ti.
Nikefor ise, novelinin ne!?ir tarihi olan 964 te, bu istikamet-
te daha kati bir ad1m ath.
Bu novel "bedihi bir kottili.ik,, yani mlifrit bir ihtirasm
manashrlar ve "diger ruhani miiesseseleri, kaplamt$ oldu-
gunu beyan etmektedir; "binlerce doniimliik biiyiik malika-
neleri ele bin;ok meyva agacma sahip olmak,
Azizlerin bir emri, yahut Babalann bir ananesi olarak telak-
ki olunamaz. Binaenaleyh imparator "Allahm nefret ettigi bir
belay1, yani ihtiras1 koktinden yok etmek, arzusundad1r;
bu gayeye eri$ebilmek yeni manastlr, hastane ve misa-
firhaneler tesisini, metropolit ve piskoposlar lehinde yaptla-
cak biitlin teberrulan menetti (91).
Noksan bir $ekilde tatbik edildigi takdirde dahi halk ara
smda derin bir ho$nutsuzluk husule getirebilecek bir ma}).i-
yette olan bu $iddetli irade uzun miiddet meriyet mevkiin-
de kalamazd1. Basil II Nikefor Fokas'm bu novelini, "yalmz
kiliseleri ve hastaneleri degil, fakat bizzat Allah1 rencide
ve tahkir eden bir kanun, (92) oldugundan dolay1, lagv-
etti. Bu imparator Basil I ve Hakim Leon VI zamanmdaki
manastir kanunlanm, yani "Basilikler, i ve Konstantin Por-
firogenet'in novelini yeniden meriyet mevkiine koydu. Ni-
kefor Fokas'm novelinin Basil tarafmdan ilgasmm sebeple-
rinden biri, bu imparatorun, bu kanunun, btitlin X uncu
asnn son devri milddetince, yani ve di$ mil$kiila-
tm imparatorlugu harabiyete yakla$hrdigi bir devirde, Allahm
Eskikitaplarim.com
MA!(EDONYA SULALESi DEVRiNiN DiN iSLERi 425
hiddetini imparatorluk iizerine c;ekmi:;.; olduguna derin bir
iman getirmi:;.; olmas1 idi.
Nikefor Fokas cenubi italyadaki Apulya ve Kalabriy'a
vilayetlerindeki Bizans ruhbaniyetinin te$kilatmi kuvvetlen-
dirmek yolunda muhim bir ad1m atti; bu vilayetlerde papahk
ve garp tesirleri, bilhassa Otton I in tac; giyi$inden sonra,
iistiinliigii ele almaga ba:;;lami$h. Patrik vas1tasiyle Nikefor
Fokas Apulya ve Kalabriyada latince ayjnleri menettirdi ve
onun yerine grekc;e ayinler yapllmasm1 mecbur klld1. Bu tedbir
papay1 Bizans imparatorlugun'a kar:;_;1 muanz bir cephe al-
maga sevkeden birc;ok sebeplerden birisi oldu. Nikefor
Fokas saltanatmm son senelerinde papa imparatora "Orek-
lerin imparatoru,, $eklinde hitap etmege ba$ladi: aym
zamanda Bizans imparatorlarmm resm1 unvanm1, yani "Ro-
mahlann imparatoru unvamm Oermen imparatoruna tahsis
ediyordu.
Nikefor Fokas'm garip bir te$ebbiisiinii kaydetmek olduk-
c;a enteresand1r: dinsizlere kar$1 yapllan miicadelede olen
biltiin askerlere "martir, yani $ehit olarak hiirmet gos-
terilmesi ic;in c;ah$ti. Patrik ve piskoposlar bu projeye $id-
detle itiraz ettiler ve imparator fikrirrden vazgec;mek mecbu-
riyetinde kald1.
Nikefor Fokas ve Jan C:imiskes'in adlan manastlrlariyle
me$hur olan Atos (Aynaroz) dagt hayatmda ba$hyan yeni
bir devrenin ba;;langtcma baghd1r. Baz1 munzeviler, ken-
di arzulariyle, manastir hayatltun IV uncii as1rdaki ba$lan-
gtcmdan itibaren bu daga c;ekilmi$lerdi: VII nci asra dogru
bu yerlerde miiteaddit kilc;ilk ve fakir manashrlar bina
edilmi:;.;ti.
VII I inci astr ikonoklast kan$tkhklan devrinde A ~ o s da-
gmm nilfuz edilmesi giic; mmtakalan itisafa ugrayan birc;ok
tasvirlere tapanlara ilticagah oldular; bunlar beraberle-
rinde birc;ok kilise e$yast. mukaddes metrukat ve elyazma-
lan gotiirdiiler. Fakat Araplarm bitmez tiikenmez deniz akin-
Ian yilzilnden Atos dagmda asayi$ teessiis edememi$ti: bu
yagmac1hk seferleri esnasmda birc;ok ke$i$ler oldilrilldil,
yahut esir edildi. X uncu astrdan evvel, Atos dagt birc;ok
peri$anhk devirleri gec;irdi. Nikefor Fokas devrinde Ato-
sun manastlr te$kilah, bilhassa Atanas'm ilk_ bilyiik ma-
nashn tesisinden sonra c;ok kuvvetlendi. Bu manastlr
Eskikitaplarim.com
426 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Atos dag1 lavrasmm miiessisl Atanas
Lavra kilisesine ait bir XVl nc1 as1r duvar resmi
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYA SOLALESi DEVRiNiN DiN i:;;LERi 427
c;enobitik (kollektif hayata mtiteallik) bir ve yeni bir
nizamnameye malik bulunuyordu (grekc;e "Tipikon, lar
Bizans imparatorlugunda manastlr nizamnamelerine umu-
miyetle verilen isimdir). C:enobitik manashr hayatmm tees-
susUne muanz olan Atos dag1 miinzevileri (anahoret'ler),
Nikefor Fokas'm halefi jan <;imiskes'e Atanas aleyhinde bir
gonderdiler: bunda Atanas'1 Mukaddes Dagzn
(Atanas'm Tipikon'unda Atosa bu isim verilmektedir) eski
adetlerini ihlal etmekle itham ediyorla.rdl. C:imiskes bunlarm
istidas1m tetkik etti ve aym zamanda hem anahoretler,
hem de c;enobitlerin mevcudiyetine izin veren eski Atos
nizamnamesini tasdik eyledi (93). Atanas mariastlnnm ku-
dan sonra bin;ok grek yahut diger milliyetlere
mensup manashrlar vlicuda getirildi. Basil II zamanmda bir
iber yahut gtircii manashn dahi vard1; italyadan gelen mu-.
hacirler ise iki manastlr tesis ettiler: bunlardan biri romen,
digeri ise "amalfiten, idi. kilisesi tarihiyle bilhassa
gal etmi$ olan btiyiik bir alim, piskopos Porfir Uspenski,
Atanas oldtigti esnada (1000 senesine dogru) Atos dagmda
tic; bin "muhtelif bulundugunu tahmin ediyor (94).
XI inci as1rdan itibaren bu dagda bir Rus lavra'smm (manashr)
mev:cudiyetinden haberdar oluyoruz. Mukaddes Dag adr, ilk
defa olarak resmen, XI inci asnn ortasma dogru impa-
rator Konst<lntin IX Monomak tarafmdan ne$redilen ikin-
ci nizamname serisinde (Tipikon) ortaya <;1kmaktad1r (95).
Manastlrlann idaresi bir "birinci, yahut "Protos, un (n:pGYto\;)
riyasetinde bulunan bir rahipler meclisine (igumenler)
Konsil "protaton, adiyle amhyordu. bu suretle,
Makedonya siilalesi devrinde, Atos dag1, ehemmiyeti. Bizans
imparatorlugu hudutlanm a$an ruhani bir merkez oldu.
IX uncu as1rda had bir safhada bulunan kiliselerin ayn-
hgl meselesi en nihayet XI inci asnn ortasmda halledildi.
inkltam sebepleri esas itibariyle doktrinal mahiyette i_di;
fakat nihai aynh;; hie; italyada XI inci asnn
ortasmda vukubulan tarafmdan tesri edildi.
Nikefor fokas'm yasaklarma ragmen latin kilisesinin tesir-
leri Apulya ve Kalabriya kilisesine ntifuz etmekte devam
etmi$tir. Halbuki, XI inci asrm ortasmda, papahk makammda
ruhani gayelerden maada siyasi emeller pe;;inde dahi
Leon IX bulunuyordu. Garp kilisesinde btiylik bir ragbet
Eskikitaplarim.com
Atos Dag, (Aynaroz) - Biiy{ik Iavra'mn
urnumi rnanzaras1
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYA SOLALESi DEVRiNiN DiN iSLERi 429
bulan "Cluny, hareketi dogrudan dogruya papanm hi-
mayesi altmda inkisaf etti. Bu hareketin gayesi kiliseyi
1slah etmek, ahlak seviyesini yiikseltmek, gevseyen di-
siplini yeniden kurmak, kilise hayahm istila eden sivil
orf ve adetleri (haram kazanc:;, papazlarm evlenmesi, sivil
un vanlarm iktisab1 gibi) ortadan kald1rmakh. Bu hareketin
miidafileri her defa bir vilayete girdikte o vilayetin ruhani
hayahm dogrudan dogruya papamn emri altmda vazet-
mege bashyorlardi. Cluny harekeU cenubi italyada dik-
kate deger terakkiler gosterdi: bundan dolay1 sark
kilisesinde biiyiik bir hosnutsuzluk basgosterdi. Diger
taraftan Leon IX, tatbik ettigi cenubi italya islerine
mD.dahale politikasmm sebeplerinin kuvvetli esaslara
kaniydi. Binaenaleyh papa ile istanbul patriki
(Mihail Kerularios) arasmda teati olunan mesajlarda, Roma
piskoposunun eline yalmz ruhani degil, fakat cismani bir
otorite dahi bahsettigi farzolunan meshur Konstantin'in teberri1.
tine (donatio Constantini) temas edildigini gormekteyiz. Bun unla
beraber sark ile garp arasmda <;Ikan m uhtelif miiskiilata
ragmen, yakm bir a tide, kiliseler . arasmda bir ink1ta vuku-
bulacagi beklenmiyordu: bahusus Bizans imparatoru Kons-
tantin IX Monomak muslihane bir hal c:;aresi bulmaga
miitemayildi.
Papanm elc:;ileri lstanbula gonderildi. Bunlar arasmda
gayet kibirli kardinal Humbert bulunuyordu. Bunlarm hepsi,
bilhassa Humbert patrike kars1 magrur ve kiistah muamele-
de bulundular ve patrikin miizakereleri kesmek mecburiye-
tinde kalmasma yol ac:;hlar. Patrik aym zamanda Romaya
kars1 en ufak bir mtisamahada dahi bulunmaktan imtina etti.
Bunun tizerine, 1054 senesi yazmda, elc:;iler Ayasofya mez-
bahi iizerine, bir aforoz vesikas1 vazettiler ve "yukarda zik-
redilen hatalanndan ve kiistahhklanndan suc:;lu Mihail ve
taraftarlanm, aforoz ettiler ve lanetJediler ve patriki "biitiin
raf1ziler, iblis ve cinlerle, (96) aym grupa ithal ettiler.
Mihail bir konsil toplamak suretiyle mukabelede bulundu ve
Roma elc:;ilerini ve bunlarla aym zamanda "Allahm himaye-
sinde bulunan sehre bir bora, bir hrtma, bir k1thk ve yahut,
daha dogrusunu soylemek laz1m gelirse, vahsi yaban domuz-
lan gibi, hakikah tahrif etmek ic:;in, (97) gelmis olanlarm
kaffesini aforoz etti.
Eskikitaplarim.com
430 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
bu suretle 1054 te garp ve $ark kiliseleri arasmda
kati aynhk vukubuldu; ii<; $ark patrikinin takmacag1 tav1r
Mihail Kerularios ic;:in son derece milhimdi. Bunlar bu inki-
iadan sonra ne suretle hareket edeceklerdi? Mihail, An takya
patriki vas1tasiy!e, Kudtis ve iskenderiye patriklerine kilise-
lerin aynlmi$ oldugunu resmen teblig etti: bu mesajllJ. sonuna
mtinasip izahat dahi ila ve ediyordu. Mehazlarm azhgma
ragmen ii<; !?ark patrikinin ortodoksluga sad1k ve
istanbul patriki taraflm iltizam . olduklan btiyiik bir
katiyetle soylenebilir (98).
istanbul patriki ic;in 1054 aynhg1, kendini tamamiyle
papahgm iddialanndan kurtarmi$ alan btiyiik bir zafer
teHl.kki olunabilir. Patrikin Slav alemi ve bu tic; !?ark
patriki iizerindeki niifuzu pek fazla arth. Fakat, siyasi bakim-
dan, 1054 aynhg1 imparatorluk ic;in me$um oldu. istikbal
ic;in, imparatorluk ile papahgm derin niifuzu altmda bulu-
nan garp arasmda vukubulacak her hangi devamli bir anla$-
manm tohumunu mahvetti. Ve bu anla$mazhk Bizans ic;in
me$um oldu, c;iinkii bu devletin miiteaddit defalar, bilhassa
ufukta Tilrk tehlikesi belirdikte, garbm yard1mma en biiytik
ihtiyaci oldu. L. bu ink1tam neticeleri hakkmda $U
hiikmii veriyor: "Bu aynhk, istanbul imparatorlugu ile garp
arasmdaki btitiin anla$ma gayretlerini semeresiz b1rakmakla,
inhitat ve sukut yollanm c;izmi$tir, (99).
1054 ink1ta1 tesirlerini ilk once resmi mahfillerde, ruh-
baniyet ve hiikiimette, gosterdi. Ahalinin biiytik bir k1sm1
son derece sakin kald1: hatta bir miiddet ic;in Roma ile istan-
bul arasmdaki doktrin ihtilafmdan haberdar bile olmad1. Bu
hadise Ru.syanm takmmi$ oldugu tavn kaydetmek
enteresandtr. istanbul tarafmdan nasb yahut konfirme edi-
len Rus metropolitleri, pek tabii olarak, Bizans noktai
nazanm kabul ettiler; fakat Rus halkmm biiyiik bir k1smi
latin kilisesine hic;bir husumet beslemiyor ve tedri-
sahnda dahi hi<;bir hata bulam1yordu. Mesela XI inci, as1rda,
bir Rus prensinin bir taht ,gas1bma papay1. yard1mma c;a-
gtrdigma $ahit oluyoruz: bu yard1m ne taacctip, ne de
yet tevlit etti (100).
Eskikitaplarim.com
MA!(EDONY ALI LARIN HU!(Ul(I ESERi 431
MAKEDONY ALILARIN HUKUKi ESERi. iMPARATORLUGUN
i<;TiMAi VE iKTISADi MESELELERi. - "KUDRETLiLER,
VE "F AKiRLER,.
Makedonya siilalesi devri biiyiik bir kanun faaliyeti c;ag1
oldu. Basil I, kronolojik bir $ekilde tertiplendirilmi$ yeni ve
eski biitiin hukuk vesikalanm ihtiva edecek umumi bir
Greko-Roma yahut Bizans hukuku kodeksi viicuda getirmek
istiyordu. Yani bu imparator Justinian'm hukuki eseriyle
yeniden me$gul olmag1, ve bundan sonra ne$redilmi$ olan
kanunlan ila ve etmek suretiyle, bu eseri zamana uydurmag1
ve .tamamlamag1 tasarhyordu. Buyiik bir k1sm1 latince yazil-
mi$ ve gayet hac1mll olan Justinian kodeksinin dart k1sm1
alelekser latince metinden yap1lm1$ grekc;e hulasalar, yahut
istinsah edilmi$ parc;alar ve $erhler $eklinde tetkik ediliyordu.
ikinci elden c;1kma birc;ok eserler, c;ok taammiim etmi$ olmakla
beraber, pek az itinah idiler ve birc;ok defalar orijinal metin-
leri tahrif ediyorlard1. Basil I muahhar noveller tarafmdan
istihlaf edilmi$ olan eski kanunlan hazfetmek ve baz1 yeni
kanunlar ne;;retmegi dii$iiniiyordu. Yeni kodekste muhafaza
edilecek olan latince teri mler ve tabirler Grek dilinde izah
olunacaklard1, c;iinkii grekc;e Basil'in hukuki eserinin dili
olacaktl. imparator hukuki reform te$ebbusiiniin "eski ka-
nunlarm yeniden gozden gec;irilmesi, (tam olarak "temiz-
lenmesi.,) 'CW\1 TtaACUWY \10!-LWY) ( 1 01) oJdugunu Soy-
Jemekle bu te$'ebbiisii tarif etf!!i$ oluyordu.
Tasarlanan kodeksin yaz1lmasmm c;ok uzun zamana ihtiyac;
gosterecegini anllyan Basil "Prokiron, (6 rtp6xEtpo<; yani
"Hukuk el kitab1, adm1 ta$Iyan daha kiic;iik bir eser ne$retti.
Bu el kitab1, hukuka kar$1 alaka gosteren insanlara impara-
torlukta gec;en kanunlar hakkmda k1sa malumat vermekle
miikellefti. Eserin methalinde bu kanunlar imparatorluk ic;in-
de "Siileymanm dedigi gib i bir milleti yiikselten, (Darb1meseller.
14, 34) (102) adal.eti kuran kaideler 0larak gosterilmektedir.
Pr0kiron k1rk fasla (tituli) aynlm1$ olup medeni hukukun
esas kaidelerini ve aym zamanda muhtelif ciiriim ve suc;lar
ic;in tatbik edilen cezalarm tam bir listesini ihtiva ediyordu.
Bu eserin miiellifleri, bilhassa ilk yirmi bir fas1l ic;in, justini-
an'm institut'iarmdan istifade etmi$lerdi. Hie; $iiphesiz justi-
Eskikitaplarim.com
432 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
nian kodeksinin diger kisimlarmdan da, faka t daha kiic;O.k
olc;iide, istifade Eski kodeksin tekrar gozden
ve grekc;e versiyonlarma m liraca-
at etmek o kadar ki Prokiron'un miiellifleri
bu versiyonlan latince orijinallerine tercih ettiler. Prokiron'un
Leon ve Konstantin'in Ekloga'smdan "imparatorluk ic;in faide-
siz oirtak1m fena kanunlar topllyan, bir mecmua olarak
bahsettigini ve "bunlan meriyet mevkiinde b1rakmanm
makul bir hareket olmwacagmJ" (1 03) beyan ettigini
kaydetmek enteresandir. Bununla beraber bu sert hiik-
me ragmen, o kadar pratik ve olan izavriyahla-
nn Ekloga'si Prokiron'un miiellifleri tarafmdan. bilhassa son on
dokuz fas1l (tituli) ic;in olc;iide Prokiron'un
methalinde hukuk ilmini daha etrafli tetkik etmek isteyen-
lerin, Basil zamamnda yaz1lan ciltten miirekkep
daha biiyiik bir kodeksi emirlerine amade olarak bulabile-
cekleri bildiriliyordu (104).
Basil saltanatmm sonuna dogru "Epanagoge, (i)
methal) unvamm yeni bir kanun mecmuas1 viicu-
da getirildi ve Birc;ok alimler olarak bu
eseri sadece Prokiron'un yeniden gozden ve ilave-
ler gormii$ bir $ekli olarak telakki (105).
"Epanagoge, on soziine gore, Basil'in zamam saltanatmda top-
lanmi$ ve (106) olan eski kanunlarm k1rk
cildine bir methal ediyordu: bu eser dahi kirk fasla
(tituli) aynlmi$h. iki mecmuamn, yani Prokiron'un zikrettigi
altmi$ ve Epanagoge'nin zikrettigi kirk kitaphk mecmualarm
katiyetle tesbit edemiyoruz. Hie; bunlarm
ne$ri Basil zamanmda ve bunlar bilahare
bu imparatorun halefi Leon VI tarafmdan ne!;lredilen Basi-
lik'iere esas olmahd1r.
Baz1 alimler Epanagoge'nin hakikatte hic;bir zaman ne!?re-
ve bir proje yahut bir taslak halinde kalmi$ oldu-
gu fikrindedirler (107); digerleri !se bu eserin resmen
c;Ikmi$ oldugunu kabul etmektedirler (108).
Epanagage Prokiron'dan c;ok farkhd1r. ilk evvela bu eser,
birinci k1smmda, imparatorun otoritesi, patrikin kudreti, di-
ger sivil ve dini memurlarm imtiyazlarma -dair tamamiyle
yeni ve son derece mlihim fasillar ihtiva etmektedir. Bu
kisimda imparatorlugun siyasi ve ic;timai biinyesine ve ki-
Eskikitaplarim.com
MAKEDONY ALILARIN IiUKUKi ESERi 433
lisenin htikO.metle olan mtinasebetine dair gayet vaz1h bir
tablo buluyoruz (109). Saniyen Epanagoge'nin "Prokiron,dan
oldugu malzeme yeni bir tarzda
Patrik Fotius'un Epanagoge'nin toplanmasma ol-
dugu hemen hemen kat'idir; bu zatm tesirlerini gayet ar;1k
olarak imparator ile patrikin kudretleri arasmdaki mlinase-
betlerin tefsirinde ve diger blitlin patriklere nazaran Yeni
Romamn "okumenik, (umumi) patrikinin haiz oldugu derece
meselesinin hallinde bulmak kabildir: bu patrikler yalmz
mahalli "din $efleri, olarak telakki olunacaklard1. Prokiron
gibi Epanagoge dahi, methalinde ikonoklast imparatorlann
Ekloga'sm1 "ilahi doktrine kan;n gelmege ve selameti mucip
kanunlan tahrip etmege yeltenen izavriyahlar dedikodu-
su, (110) olarak reddeylemektedir. Epanagoge'nin bu kis-
mmda Ekloga'y1 tamamiyle feshetmek dahi bahis mevzuudur:
fakat buna ragmen bu eser Ekloga'nm malzemesinden bazi-
lanm kullanmaktad1r.
Epanagoge ve diger birtak1m Bizans kanun mecmualan
slavcaya c;evrildi. Buna ait birtak1m parc;alar slav kodeks-
leri ve X uncu as1rdan itibaren zikredildigini gordtiglimuz
rusr;a Kavaid Kitabznda (Korm{:aya Kniga) yahut idari kodekste
mevcuddur. Epanagoge'de ileri stirlilmli$ olan fikirler Rusyanm
muteak1p tarihi uzerinde btiytik tesirlerde bulundular. Mesela
Aleksis Mihailovic;'in zamam saltanatma (XVII nci as1r)
rastllyan patrik Nikon'nun mahkemesine ait vesikalarda
imparatorun otoritesine temas eden Epanagoge'nin baz1 yerle-
rinin aynen zikredildigini gori.).yoruz (111).
Proldro'!, Epanagoge ve Basil zamamnda "eski
hukukun temizlenmesi, i$i biiyuk bir hukuk eseridir.
Justinian hukukunu, o ane kadar az c;ok ihmal gor-
miif,> olan Roma hukukunun kaynaklanna kadar <;Ikmak
suretiyle, yaymak hususundaki gayretleri ile Basil bu ka-
nunlara yeni bir hayat verdi; aym zamanda, munasip
birtakrm ilavelerle bu kanunlan ic;timai ve ikhsadi hayatm
y,eni $artlarma inhbak ettirdi.
Basil'in kanuni eseri ve halefi Hakim Leon VI mn
aym sahadaki eserini haz1rlad1. Bu imparator "Basilikler"
(TO:. ismi altmda Greko-Roma yahut Bizans hukukunun
noksanSIZ abidesini vlicuda getirdi. "Basilikfer, Justinian dev-
rinde bUtu.n hukuk eserlerinden
Bizans imparatorluj;(u Taribi 28
Eskikitaplarim.com
B1ZANS IMPARATORLUGU TARIHI
grek dilinde yazilml$ bir toplama eser ve bir hulasa idi.
Bu mecmuanm ad1, bir zamanlar umumiyetle kabul edildigi
gibi, bu esere malzeme toplathrmi$ alan Basil I in isminden
degil, fakat tek hilkilmdar, imparator manasma gelen "basi-
levs, grekc;e kelimesinden gelmektedir; binaenaleyh bu
serlevhanm tam tercilmesi "imparator kanunlan" d1r.
Basilikler imparator tarafmdan nasbedilmi$ salahiyet sahibi
huhuk$inaslardan mi1te$ekkil bir komisyon tarafmdan ter-
tip olundu.
Leon VI nm gayretiyle ne$rolunan bu toplama eser
altml$ kitaba aynhyordu. Bu eser Basil I tarafmdan tasarla-
nan plam tahakkuk ettiriyordu; c;unkil eskimi$ ve Bizans
hayatmdaki degi$iklikler yuzunden tatbik kabiliyeti kal-
mamJ$ alan kanunlan <;tkarmak suretiyle justinian'm hu-
kuki eseriyle yeniden me!?gul oluyordu. Binaenaleyh
Basilikler justinian metinlerinin tam ve aynen yapilmi$ tercil-
mesi degilctir: bu eser daha ziyade bir adaptasyondur. Bu
eserin milellifleri. mehaz olaral\, Justinian'dan sonra ne$re-
dilmi$ alan baz1 novel ve diger hukuki vesikalan kulland1lar:
hatta bunlar Basil I ve Leon VI mn milteaddit novellerine
dahi m i1 racaa t ettiler (112).
Basiliklerin heyeti mecmuasm1 topl1yan hic;bir elyazmas1
bize kadar gelmemi$tir; fakat elimizde bulunan muhtelif
elyazmalan bu eserin parc;alanm ihtiva etmektedir: bun-
lar sayesinde bu mecmuanm ilc;te ikisinden fazlasma sahip
bulunuyoruz.
XII nci asra ait bir eser Basiliklerin kaybolan kitaplarmm
yeniden terkibi ic;in bize c;ok yard1m etmektedir: bu eser Bizans
hukuk$inasi Patzus'a (113) atfolunan Tipukitus'tur (Tmooxmo')
(114). Bu kitap Basilikler'in bir fihristini ihtiva etmekte, fas1l
ba$lan ve her fashn (fituli) en milhim kiSimlanm zikretmek-
tedir. Tipukitus daha henilz tam olarak ne!;)redilmemi$tir(115).
Bununla beraber klasik hukukun bu yeniden canlanmas1,
yeni $artlara itina ile uydurulmu$ olmasma ragmen, ~ a
yet suni kahyor ve hayatm bizzat iktiza ettirdigi kanun-
larm yerini tutabilecek bir durumda bulunmuyordu. Bu se-
bebe binaen Ekloga'mn birc;ok lns1mlan, Basiliklerin ne$rinden
sonra dahi, rheriyet mevkiinde kald1; birc;ok defalar yeni-
den gozden gec;irildi ve ilaveler -gordu.
Eskikitaplarim.com
MAKEDONY ALI LARIN HUKUKI ESERi
Son derece enteresan bir vesikayi, "istanbul'un ic;
tarihi ic;in paha bic;ilmez bir hazine, (116) alan ve XIXuncu
asnn sonunda Cenevrede bulunup 1svic;:reli a.lim Nicole
tarafmdan "Epark'zn, yahut ''Prefe'nin kitabz,n1 bilyiik
bir ihtimalle Leon VI devrine izafe etmek milmkilndlir
(117). Buna ragmen baz1 tarihciler, bir milddetten beri, bu
eser in X uncu asrm ortasma ait olduguna miltemayil bulu-
nuyorlar (118).
Bizansta istanbul epark1 yahut prefesi ilnvam payitahtm
valisine verilirdi; bu vali hemen hem en gayn mahdut bir
otoriteye malikti; makam1 idart mertebe silsile.sinin en yilk-
segi idi. Valinin birinci vazifesi ic;inde intizam ve asayiii
temin eylemekti: bu sebepten emri altmda birc;ok memur-
lar bulundururdu. Epark'a tabi bulunan bir biiro Bizansta
epark'm "secretum, u ismi altmda tamhyordu. Yukanda zik-
rettigimiz vazifeden maada epark tilccar ve kilc;iik sanat-
karlar s1mf ve korporasyonlanm muhakeme etmek hakkma
malik bulunuyordu. Epark'm kitab1 mehazlarm pek az bahs-
ettikleri Bizans hayatmm bir cephesini miikemmelen aydm-
latmaktadlr. Bu eser muhtelif tiiccar ve sanatkar smtflanm say-
makta. bunlarm korporasyonlanmn ic; ve hllkfl-
metin bunlara takmd1g1 tavn ilah ... ortaya koymaktad1r.
Korporasyonlar listesinin ba$mda, modern telakkilerimize
gore sanatkar ve tilccar cemiyetleri listesinde bulunacagm1
limit etmedigimiz bir bulunmaktad1r: bu noterler
(o! tabularii) korporasyonudur (bu te$ekkill diger
hususlar arasmda Basiliklerin altmi$ ki.tabm1 bilmege mecbur
idi). Bundan sonra kuyumcular, ipek milsta,hsiller,i, ipek
dokuyuculan, keten, balmumu, sabun ve deri fabrika-
torleri ve flnncllar korporasyonlan gelmektedir. TUccarlar
listesinde sarraflar, ipekli kuma$ tacirleri, ham ipek
tilccarlan baharat, balmumu, sabun tuccarlan, bakkallar,
kasaplar, domuz, bahk, et ve ekmek tacirleri ve meyha-
neciler zikrolunmaktad1r. Her korporasyon bir inhisar
$eklinde idi; aym zamanda iki muhtelif ticaret yapmak iste
yenler, bunlar biribirine pek yakm olsalar da, ag1r ceza-
lara c;:arp1l!rdl. Korporasyonlarm ic; hayah, bunlarm te!?-
kilatl, faaliyeti, pazar yerleri, fiyatlar ve kazanclarm tespiti,
ihracat ve ithalat ve diger birtak1m meseleler hilkflmet
tarafmdan tanzim ve gayet s1k1 bir surette kontrol edilirdi.
Eskikitaplarim.com
436 BilANS iMPARATORLUGU tARtHi
Ticaret ve istihsal serbestisi Bizansta bilinmeyen
istanbul eparkt, ya bizzat, ve yahut mtimessilleri vasttasiyle,
korporasyonlar hayatma kan!?maga ve bunlann istihsal ve
ticaretini tanzime selahiyettar yegane ytiksek memurdu.
Eparkzn kitabz nda buldugumuz malumat bize Bizans ile
garbi Avrupa korporasyonlan arasmda enteresan bir muka-
yese yapmak gerekli alan malzemeyi temin etmektedir.
Basil I ve Leon VI nm kanuni eseri hukuk edebiyah
sahasmda ani bir ronesans husule getirdi: bu ronesans bir
taraftan Basiliklerin mtiteaddit tefsir ve (scholia),
diger taraftan muhtelif mecmua, hulasa ve el kitaplannm
ne;;riyle temaytiz etti.
X uncu astr imparatorlan ayru zamanda bu devrin siyasi
ve i<;timai hayatmm en hararetli meselelerinden biri hak-
kmda tatbik ettikleri siyaseti m ti teaddit noveller ne;;retmek
suretiyle, ilan etmek mecburiyetinde kaldtlar; bu mesele
bUytik malikfmelerin, ktir,;tik timarlar ve htir koylti birlikle-
rinin <;ok aleyhine olarak, haddinden fazla inki!?afr idi.
Makedonya stilalesi de vrinde "kudretliler, (ouvCG'tc) srmfl
e;;raf btittin ntifuzlanm yeniden elde ir,;timai
olr,;tiniin ucunda "fakirler, bulunuyordu; bunlan'
garbi Avrupa fakirleri (pauperes) yahut Rustarihinin M.oskova
devri "yetimleri, ile (siroti) mukayese edebiliriz. X uncu astr
Bizans imparatorlugunun fakirleri ta$rada ktic;tik arazi sahip-
leri ve yahut kbmtinlere dahil koylUlerdi; vergi ve diger
muhtelif mUkellefiyetlerin yUkti bunlan kudretli e;;rafm
himayesini istemege ve bu himaye mukabilinde htirriyet
ve istiklallerini feda etmege mecbur kthyordu.
Ilk nazarda ani oldugu hissini veren X uncu asrr "kuv-
vetli, lerinjn terakkileri IX uncu asrm ti<;tincti on senesinde
vukubulan Slav Tomas isyammn akstilamelleriyle krsmen
izah olunabilir. Bu izah bilhassa Anadolu i<;in muteberdir;
c;tinkti burada, X uncu asrrda, btiytik malikaneler c;ok
btiytik olc;tide geni$lemi;;ti. Tomas'm isyam, cebri hareket-
leri ve devam mtiddetinden dolay1 bin;ok ktir,;lik arazi sahip-
lerinin yrkrmma sebep oldu ve bunlan, topraklanm zengin
kom!?ulanna terketmege mecbur ktldt. Fakat bu, biiylik
malikanenin inki$afmm birc;ok sebeplerinden yalmz biri-
dir. Umumiyetle Bizans imparatorlugunda, IX uncu ve
Eskikitaplarim.com
MAI(EDONYALILARIN HUI(UI(! ESERt 437
X uncu as1rlarda, btiytik malikanelerin meselesi
kat'i olarak degildir:
Makedonya si.ilalesi imparatorlan, bilhassa Ramen Laka-
pen'den (919- 944) Basil II nin oltim senesine (1 025) kadar
olanlar, komi.inler i<;inde arazi
sahibi koyltilerin hukukunu, kudretlilerin tecavilzlerine
azimle mtidafaa ettiler. BUytik malikaneye
tatbik olunan bu tecavuzi politikanm sebeplerini bu kabil
malikanelerin haddinden fazla bUytimti$ olmasmda ara-
mahdlr. Pek geni$ araziye ve toprak bolgelerine sahip
bulunan kudretliler, malikaneleri i<;inde kolayca kendileri-
ne tabi insanlardan ordular tophyabilir ve bun-
larm masraflanm bu sayede bunlar mer-
kezi hiikO.mete kar$1 her an isyan edebilecek bir mevkide
bulunuyorlard1. Kudretlileri ezmege ve kii<;Uk arazi sahiple-
rinin menfaatlerini himaye etmege imparatorlar
aym zamanda, X uncu as1rda bilhassa Anadoluda tezelziile
ugrayan kendi kudretlerini ve tahtlanm miidafaa etmi$ olu-
yorlardl.
imparatorlar asker timarlanm dahi miidafaa etmek mec-
buriyetinde kald1lar Roma imparatorlugu devrinden beri, as-
kerlere toprak dagJhlmasi umumi surette tatbik edilmi$ti.
Bu araz1 umumiyetle hudut boylarmda, fakat bazan impa-
ratorlugun i<;erlerinde bulunuyordu; timar sahipleri or-
duda hizmete devam etmek mecburiyetinde idiler. Bu askeri
timarlar X uncu asra kadar baki kald1lar; fakat bu adet
inhitata dogru gitti. Bu timarlar d1., koylii timarlan gibi, IX
uncu ve X uncu as1rlarda bunlan odun fiyahna satm almak
i<;in kudretlilerin tehdidine maruz kald1lar. Bu devir
impa:-atorlan bu asker timarlanm muhafaza etmek i<;in biiyiik
gayretler sarfettiler.
Makedonyali imparatorlann koylii ve asker timarla-
nm korumak i<;in ald1klan tedbirler gayet sade ve yek-
nasakhlar. Bunlar kudretlileri koylii birliklerine ait araziyi
satm almaktan ve asker timarlanm ele gec;irmekten menet-
mekle temayiiz ettiler.
Feodal biiyiik malikane sahiplerine kar$1 miicadeleyi
922 de Romen Lakapen ac;tJ. Bu imparator ii<; emir ihtiva
eden bir novel 10 hakiki bir miilk, yani arazi, ev,
bag ilah ... Uzerinde yap1lacak vadeli yahut vadesiz herhangi
Eskikitaplarim.com
438 BilANS iMPARATORLUOU TARiHi
bir sah;; yahut icar muamelesinde riichan hakln koyliilere
ve bunlann hiir komiinlerine ait olacakh; 2 kudret!i
fakirin mulkiinii almak, her ne $ekilde olursa olsun, mesela
hediye, vasiyet, himaye, satm alma, kiralama ve mi.lbadele
$ekillerinde dahi yasaktl; 3 son otuz sene zarfmda her hangi
bir $ekilde olursa olsun. sahlm1$ yahut ileride sahlacak
olan asker timarlan, tazminats1z eski sahiplerine iade edile-
ceklerdi.
Fakat bu novelin ne$rinden az sonra miithi$ felaketler
imparatorlugu sarsh ve Romen'in alm1$ oldugu tedbi"rlerin
tatbik1 ciddi mii;>kiilat yarath. Mevsimsiz donlar, milt-
hi$ bir k1thk ve bir veba salgm1 koyliiniin vaziye-
tini son derece nazik bir hale soktu. Kudretliler
,arazi sahiplerinin bu iimitsiz vaziyetinden istifade ettiler ve
bunlarm timarlanm dii$iik fiyatlarla, bir lokma ekmege, sa-
tm ald1lar.
Kanunun bu suretle alenen ayak: altma ahm$1 Romen'i
934 de ikinci bir novel ne$retmege icbar etti: bu novelde
imparator zenginler sm1fmm zalimane ihtirasm1 yad-
ediyor ve bu ihhrasm "bedbaht koyliiler koyiin viicu-
dunu kemiren ve her $eyi en biiyiik tehlikeye yakla$hran
bir nevi taun yahut kangren" (119) te$kil ettigini beyan
ediyordu. Bu novele gore klthk esnasmda yahut kithktan
sonra arazileri gayri kanuni bir $ekilde kudretliler tarafm-
dan satm almm1$ olan koyliiler, bu araziyi eski sah$ fiyatma
tekrar satm alabileceklerdi; yeni sahipler bu yerleri, para
verilir verilmez, terkedeceklerdi. Bizans ordusu tarafmdan
kazamlm1$ olan muvaffak1yetlere k1saca i$aret ettikten sonra
novel $U sozlerle sona ermektedir: "DI$ miicadelemizde bu
kadar muvaffak1yetler elde ettigimiz halde nas1l olur da hakh
hiirriyet istegimiz ve i$bu kanunun biikiilmez bir tarzda
tatbik1 ile insan tabiatinin ve iyi nizamm dii$mam olan
hasimlanrhizi ezmiyebilirdik?" (120).
Fakat Romen Lakapen'in iradesi biiyiik arazihin inki$a-
ftm ve koylii timar ve komiinlerinin erimesini
durduramad1. Konstantin Porfirogenet'in muahhar bir no-
velinde eski kan unlarm nazan itibare almmad1g1 res men
bildirilmektedir. Konstantin Porfirogenet zamamnda
zenginlere kar$1 alman zecri tedbirler Romen'inkiler-
den daha $iddetli oldu. Fakat kudretliler s1mfmdan
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILARIN IiUKUKt 439
clan Nikefor Fokas, pek tabii olarak, seleflerinin herhangi
birinden daha fazla, bu sm1fm menfaatlerini takdir ve himaye
etti. V. G. Vasilievski'nin dedigi gibi, Nikefor Fokas'm noveli
"bila itiraz her iki partiye kar!?l aym muamelede bulunmak-
la beraber. hukuki sahada, kudretliler smlf1 lehinde ya-
pllml!? bir aksiilamele i!?aret etmektedir, (121).
Novel !?Unlan beyan ediyor: "Eski kanun vaz1'lar1 biitiln
imparatorlan birer adalet !?ampiyonu olarak telakki ediyor
ve bunlan biltiin tebaalanmn velinimeti ve herkes i<;in mil
savi addediyorlard1,; halbuki Nikefor Fokas'm selefleri bu
eski idealden aynlmi$lardir. "Bunlar kudretlilerin refah1 ic;in
tamamiyle ihmal etmi$ler ve bunlarm edinmi!?
olduklan $eyleri muhafaza etmelerine bile milsaade etme-
mi$lerdir, (122). Evvelki kanunlan feshetmekle Nikefor
Fokas gayn kanuni hallere ve kudretliler s1mfmm ihhrasi-
na yeniden yol ac;ti.
Bu smlfm en merhametsiz muanz1 'Basil II Bulgarokton
oldu. Kudretli Anadolu ailelerinin !?efi alan iki !?ah1s, Bardas
Fokas ve Bardas Skleros imparatora kan;a isyan .etmi!?lerdi
ve bunlar az kalsm imparatoru devireceklerdi. Yalmz prens
Viladimir tarafmdan gonderilrni$ alan Rus yardimCI kitasi-
nm mUdahalesi imparatoru sukuttan kurtarmi$h. Binaena-
leyh Basil'in bilyiik malikane sahiplerini en tehlikeli dil$
mam olarak telakki etmesine ve bunlarla alan miinasebet-
Ierinde merhametsiz bir gaddarhk gostermesine $a$mamak
lazimdir. tmparator Kapadokyadan gec;erken Osta$ Ma-
leinos'un arazisinde tevakkuf ediverdi: bu zat pek biiyilk
malikanel'ere sahipti; ve misafirini ve onun kalabahk
maiyetini en biiyiik bir ihti$amla kabul etti. Fa kat . Basil ev
sahibinde kendisi i<;in muhtemel bir rakip gordil ve bu za-
tm dahi Fokas ve Skleros'un izlerini takip etmesinden ku!?-
kulandi. Bu sebepten Maleinos'u beraberinde payitahta gotiir-
dii ve orada son nefesine kadar ahkoydu. Maleinos'un olii-
miinde geni$ malikaneleri miisadere edildi. Buna benzer
bir vaka bizzat imparatorun bir novelinde zikredilmektedir.
imparator, bir zamanlar Anadoluda fakir bir koylii alan
Filokales admda bir $ahsm servet edinmi$, yiiksek bir
mertebe ihraz etmi$, ya$ad1g1 koyii ele burasm1
hususi bir malikane haline sokmu$, hatta eski adtm bile
degi$tirmi$ oldugunu duydu. Hilkilmdar bum.in ilzerine
Eskikitaplarim.com
440 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi
Filokales'e ait btitun muhte!;>em binalann tamamiyle yikll-
masmi ve yerle bir edilmesini emretti: arazi fakirlere
iade edildi. imparatorun emriyle Filokales tekrar fakir bir
koylii oldu (123). Fakat yalmz Filokales, Skleros ve Malei-
nos aileleri Anadoludaki biitiin biiyiik arazi sahipleri s1mhm
t e ~ k i l etmiyorlardi.
996 senesi me!;>hur noveli gayri kanuni bir ~ e k i l d e koy-
liiniin mahm ele ge<;irmi$ ve gerek hediyeler vas1tasiyle,
gerek nufuzlanm kullanmak suretiyle, namussuz bir :;;ekilde,
fakirlerden ald1klan $eylerin kat'i sahibi olmak (124) te$eb-
biisiinde bulunmu$ alan kudretlilerin hukukunu k1rk sene
i<;in garanti eden hiikmii feshetti. Romen'in birinci irade-
sinin ne!;>rinden evvel kudretliler tarafmdan komunler aley-
hine olarak elde edilmi$ olan emlak, ancak yaz1h bir vesika
yahut kafi miktar $ifahi $ahadetlerle miilkiyet hakln ispat
edildikte, bunlarm elinde kalabiliyordu. Novel maliye ha-
zinesi ihtiya<;larmm hi<;bir hiikiim tammad1gmt, binaen-
aleyh hiikO.m.etin Cezar Avgustus devrine kadar <;Ikmak
suretiyle , hak iddiasmda bulunabilecegini (125) beyan
ediyordu.
Asker timarlan meselesi dahi Makedonyahlan bir<;ok
ferinanlar ne!;>rine mecbur k1ld1. .
996 noveline bir zeyil olarak Basil I I allelengyon::a>
(&AAl)l..lyyuov = mi.itekabil garanti) adm1 ta$Iyan vergiye miite-
allik bir irade ne$reyledi. IX uncu asnn ba$lang1cmdan iti-
baren, imparator Nikefor I (bir mehazm verdigi kisa malO.-
mattan istidlal olunabildigi kadar) (126) fakirlerin yanmda
oturan zengin kom$ulan bu fakirlerin vergilerinitamamen
odemesinden mesul tutan emirnameler ne$retmi$ti. Bu
tedbir bazan "epibole, (adjectio sterilium) ile mukayese edilmi$tir.
Nikefor I in emirnameleri imparatora kar$1 o kadar biiyiik
bir kin yaratti ki halefleri, biiyi.ik bir ihtimale gore, bu
vergiden vazge<;mek mecburiyetinde kaldrlar. Fakat Bulgar
harbinin devamr <;ok biiyiik masraflan mucip oldu; diger
taraftan Basil kudretlilere miithi$ bir darbe indirmek isti-
yordu. Bundan dolayr imparator zengin emlak sahiplerini
fakirlerin kefili addeden ve fakirlerin iktidars1zhg1 halinde,
bunlann yerine vergileri vermege mecbur krlan kanunu
ortaya koydu. Eger Basil tarafmdan bliyiik bir $iddetle
mudafaa olunan bu tedbir uzun miiddet- meriyet mevkiinde
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANJNDA ViLAYETLERiN iDARESi 441
olsayd1 hie; ;;uphesiz. dini ve profan malikane sahibi
kudretlileri olurdu. Fakat allelengyon yalmz pek
k1sa bir muddet aynen tatbik edildi. XI inci asrm hirinci
yansmda kudretlileri korumakta menfaat goren ve yiik-
sek riihbaniyeti feodal aristokrasi ile emelinde
bulunan ve Konstantin VIII in k1z1 Zoe ile evlenmesi saye-
sinde tahta olan Ramen II I Argir nefret uyand1ran
allelengyon'u lagvetti (127).
Umumi olarak, X uncu as1r Makedonyah imparatorlarm
olduklan iradelerin kudretlilerin tecaviizlerini bir
dereceye kadar tahdit oldugu soylenebilir; fakat arzu
olunan neticeler ancak pek ktic;iik olc;iide eide edilebildi.
XI inci as1rda bu noveller tedrici surette unutul-
dular ve terkedildiler. Aym as1r Bizans imparatorlarmm ic;
siyasetinde esash bir degi;;iklik husule gelmesine oldu;
bunlar alenen biiytik malikaneyi ve himayeye
dilar ve bu suretle toprak koleliginin inki;;af ve terakkisini
Buna ragmen koylii komiinleri ve miistakil
kli<;lik arazinin imparatorlukta tamamiyle ortadan
olduguna inanmamak laz1md1r. Bu miiesseseler mevcut
olmakta devam ettiler ve bunlan . sonraki devirlerde
bulacag1z ..
MAKEDONY ALI iMPARATORLAR ZAMANINDA
ViLA YETLERiN iDARESi
imparatorluk vilayetlerinin idaresi, IX uncu as1rda ve Ma-
kedonya siilalesi devrinde, yukanda tetkik ettigimiz tem'ler
sisteminin inki;;af1 ile temayiiz etti. Bu bir taraftan
eski tem'lerin tedrici surette parc;alanmas1, ve dolay1siyle.
bu boliimlerin adedinin artmas1, diger taraftan evvelce,
mesela tetkik edecegimiz "clisurae, gibi adlar
kazalarm tern mertebesine c;Ikanlmas1 ile tezahtir etti.
Tarihcilerin, tem'lerin ilk ve hakiki selefi olarak kabul
ettikleri iki eksarkhk arhk imparatorluga tabi degildi:
Kartaca _vahut Afrika eksarkhg1 Araplar tarafmdan VII nci
asrm ortasmda Ravenna eksarkhg1 ise Lombard-
Jar tarafmdan VIII inci asnn birinci i!]gal
fakat bunlar az bir mtiddet sonra fethettikleri yerleri Frank
Eskikitaplarim.com
442 BiZANS iMPARATORLUCiU TARiHi
ktrah Ktsa Pepen'e terketmek mecburiyetinde kalmu;;lardi.
Bu ktral dahi bu eksarkhg1, 754 de, papaya terketti ve bu su-
retle me!;ihur Ortazamanlar papahk devletinin esaslanm kur-
du. VII nci astrda imparatorluk, eksarkhklardan ba!;ika, daha
heniiz tern" adm1 ta$1m1yan be$ askeri idareye malik bulu-
nuyorJu. IX uncu asrm ba!;ilangicmda on tem'in zikredildi-
gini goriiyoruz: Asyada be$, A vrupada dort tern; ve bir de
deniz tem'i. IX uncu as1r Arap cografyac1larmdan lbni Hur-
dadbeh'nin eserlerinde goriilen birtak1m deliller ve diger
mehazlara dayanan tarihciler IX uncu as1rda 25 askeri
mmtaka bulundugu, fakat bunlarm hepsinin tern olmadigi
fikrindedirler. Bunlar arasmda iki kilisurark (clisurarchiae)
(a!;iagiya bakm1z), bir dukahk (ducafus) ve iki arhontluk
( archonfafus) bulunuyordu. Saray mare!;iali ( africlines)
Filotevs tarafmdan 899 da yazilmi$ olan ve umumiyetle
Konstantin Porfirogenet devrine ait kitabz,. na ekle-
nen, tekaddiim hakkmdan bahis eser yirmi be$ tern saymak-
tadir (128). "Temlere dair, adh kitabmda (X uncu as1r)
Konstantih Porfirogenet 29 tem'lik bir liste vermektedir:
dort deniz temi dahil o
1
mak ilzere Asya'da 17; as1l Sicil-
yanm, X uncu astrda Araplar tarafmdan fethinden sonra
bir k1smmm Kalabria tem'ini te!;ikil etmi$ oldugu Sicilya
tem'i dahil olmak iizere, A vrupada 12 tern; bu 12 A vrupa tem'i
arasmda, biiyiik bir ihtimaie gore, IX uncu as1rda kurul-
mU$ alan ve s1k s1k "Klimata, yahut "Ootik Klimata,
ad1 altmda zikrolunan K1nmdaki Kerson (Korsun) temi
de bulunmaktad1r. V. tarafmdan ne!;irolunan ve
921-927 den onceki Ramen Lakapen devrine atfolunan
bir liste 30 tern zikretmektedir (129). XI inci as1rda tern
adedi 38 e c;1kh (130). Bunlann ekserisi askeri valiler
(strateg'ler) tarafmdan idare ediliyordu.
Tern adedinin s1k s1k degi$tirilmesi ve bu tem'lerin
inki$af ve te!;ikilatma dair mehazlar mevcut< olmad1gmdan
Bizans hayatmm bu miihim k1sm1 hakkmda sahip oldugumuz.
malO.mat mahdut ve viizuhsuzdur.
Yukanda zikrettigimiz "clisurae, yahut "clisurarchiae, Jere
bir lahze avdet etmemiz miinasiptir. Bugiin hala grek-

c;ede "dag gec;idi, manasma gelen "clisura, kelimesi o za-
manlar bir "hudut kalesi, ve civanm, yahut daha umumt
bir surette, otoritesi strateg'in otoritesi kadar bilytik olm1yan
Eskikitaplarim.com
BASiL II NiN OLUMUNDEN SONRAKI KARISIKLIKLAR 443
ve biiyiik bir ihtimale gore !;>ahsmda miilki ve askert idareyi
toplamiyan bir "klisurark" tarafmdan idare olunan bir
"kiic;;iik viHiyet, i ifade ediyordu. Baz1 clisurae'lerin, me-
sela Selevkia ve Anadoludaki Sebaste r.lisura'sz ve diger
birkac;;mm zaman ile ehemmiyeti o kadar arttl ki bunlar
tem'e tahvil olundular.
Tem'lerin ba!;>mdaki strateglerin emrinde birc;;ok me
murlar bulunuyordu. Hie;; olmazsa Hakim Leon devrinde
deniz tem'leri de dahil olmak iizere !;lark tem'leri strateglerinin
merkezi hiikumetten muayyen maa!;>lar aldiklanm, halbuki
garp tem'leri strateglerinin devlet hazinesinden degil, fakat
idare ettikleri mmtakalarm varidatmdan ayhklanm temin
ettiklerini kaydetmek enteresand1r.
Tem'ler te!;>kilah, Makedonya siilalesi zamanmda, en
yiiksek mertebesini ihraz etti. Bu devirden sonra bu sistem,
k1smen Selc;;uki .Tiirklerinin Anadoludaki 'fiituhah, k1smen
Bizans hayatmm Hac;;hlar devrinde ugrad1g1 degi!;;iklikler
yiiziinden, yava$ yava!;l inhitat etmege ba!;>lad1.
BASiL II NiN OL0M0NDEN KOMNEN'LERiN T AHT A GIKI$1NA
KADAR VUKUBULAN KARI$1KLIKLAR - BU DEVIR
IMPARA TORLARI
Basil II Bulgarokton'un olilm senesi olan 1025 ten iti-
baren imparatorluk birtak1m tesadO.fi hiikiimdarlarm siiratle
biribirini istihlaf etmelerine ve Bizans devleti ic;;in bir nevi
umumi inhitat ba$lamasma $ahit olan bir karJ!;>Ikhk devrine
girdi. imparatoric;;e Zoe, go.rmii$ oldugumuz gibil tahta
tic;; kocasm1 <;;Ikarmaga muvaffak oldu. Zoe'nin kizkar-
de$i imparatoric;;e Teodora'nm oliim senesi olari 1056 da
Makedonya siilalesi kat! olarak ink1raz buldu. Vahim bir ka-
ri!;>lkhk devri ba$ladl ve 25 sene siirdii (1056- 1081). Bu
devir ancak me!;>hur Komnen'ler siilalesinin miiessisi Aleksis
Komnen ile sona ermi$tir.
Bu devir. s1k s1k imparator degi!;lmeleri ve hiikiimdarla-
rm ekserisinin kabiliyetsizligi ile temayiiz etmekle beraber,
Bizans imparatorlugu tarihi ic;;in son derece miihim oldu;
c;;iinkii bu 25 sene :z;arfmda imparatorlukta sonralan Hac;;-
hlar seferlerini dogurmu$ olan hadiseler inki$af etmi!;ltir.
Eskikitaplarim.com
444 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Biitiin bu devrenin devanu miiddetince d1!;> dii;;manlar
biitiin cephelerden Bizansa taarruz ettiler: garpta Norman-
lar, $imalde Pec;enegler ve Uzlar, !;>arkta Sel<;uki Tiirkleri.
N.eticede Bizans arazisi fevkelade kii<;iildii.
Bu devrenin diger bir karakteristik vasf1 askeri ve aris
tokratik (bilhassa arazi sahibi Anadolu aristokrasisi) unsur
tarafmdan k1rtasiyeci merkezi hiikumete kar$1 ac;tlan miica-
dele oldu. Vilayetlerle payitaht arasmdaki bu milcadele, bir-
takJm degi$ikliklerden sonra, ordu ve arazi sahiplerinin
zaferiyle neHcelendi; bu zafer vilayetlerin payitahta kar$1
kazanmi$ oldugu bir zafer oldu. Muzaffer partinin b a ~ a n d a
Aleksis Komnen bulunuyordu.
Bu kan$1khk devrinin biitiln imparatorlan grek neslin-
dendiler.
1056 da ihtiyar imparatori<;e Teodora, saray parhsi tara-
fmdan, kendine halef olarak eski patri<; Mihail Stratiotikos'u
se<;mege icbar edildi. Teodora az sonra oldii ve saray
partisinin' namzedi Mihail VI Stratiotikos tahta <;1kh; bu
makamda a$ag1 yukan bir sene kald1 (1056 -1057). Bu
zata kar$1 bir muhalifet partisi te!;lekkiil etti: bu hareketin
b a ~ ~ a n d a bulunan Anadolu ordusu, arazi aristokrasisine men-
sup bilyiik bir ailenin erkanmdan olan ve Tiirklerle yaptlg1
miicadelede !;>5hret kazanan general isak Komnen'i impa-
rator Win etti. Bu, askeri partinin merkezi hiikumete kar$1
kazanm1s oldugu ilk zafer oldu. Mihail Stratiotikos tahttan
<;ekilmege icbar edildi ve a l e l ~ d e bir sah1s olarak hayatlm
bitirdi.
Ask;eri partinin bu zaferi k1sa siirdii. isak Komnen
yalmz 1057 den 1059 a kadar hiikiim siirdii; bu tarih-
ten sonra tahttan c;ekildi ve rahip elbisesini giydi.
istifasmm sebepleri daha heniiz vaz1h bir surette izah
edilmemi$tir. Bu imparatorun, miistakil ve faal idaresinden
ho$lanm1yan kimselerin ustaca tertip ettikleri bir suikasda
kurban gitmi$ olmas1 muhtemeldir. isak'm her $eyden once
devlet hazinesinin menfaatlerini goz oniinde bulundurdugu,
varidah arthrmak i<;in biiyiik malikane sahipleri tarafmdan
gayn me$rU bir $ekilde ele ge<;irilmis olan sivil ve dini
araziyi miisadere ettigi ve yiiksek memurlarm maa$lanm
azalttlg1 malumdur. isak Komnen'e kar$1 tertip olunan
Eskikitaplarim.com
BASIL II NiN 6L0M0NDEN SONRAKi KARISIKLIKLAR 445
suikasdde a.lim ve devlet adam1 Psellos'un bir rol
olmatn muhtemeldir. .
isak Komnen'e Konstantin X Dukas halef oldu (10591067).
Kabiliyetli bir maliyeci ve adaletin mi.idafii olan bu zat
bi.iti.in ihtimamml mi.ilki idare i$lerine hasretti. Ordu ve
askeri meseleler bu zatJ pek az alakadar ediyordu; zamam
saltanatl sivil idarenin isak Komnen ile galebe t:;almi$ olan
askeri unsura kan;n bir aksulameli, yahut payitahtm vilayet-
lere kar$1 bir aksi.ilameli olarak telakki olunabilir. Bu devir
kirtasiyeciler, hatipler ve alimler saltjinatmm bedbaht devri
(131) oldu. Bununla beraber Pet:;eneg ve Uzlarm $imalde,
Selt:;uki Ti.irklerinin $arkta tehlikeli bir surette ilerleyi$leri,
Konstantin hi.ikumetinin antimiliter karakterini hakh gos-
termiyordu. imparatorlugun di.i$mana kar$1 li.izumu olan
mukavemeti te$kilatlandtrabilecek bir imparatora miibrem
ihtiyac1 vard1. Psellos gibi bir adam, askerlerden iirkmesine
ragmen, o zamanlar $Unlan yazd1: Ordu Romahlar devleti-
nin belkemigidir (132). Binaenaleyh imparatora kar$1
:;;iddetli bir muhalifet hareketi ba:;.gosterdi. Dukas 1067 de
oldi.ikte taht bir kat; ay it:;in kans1 Evdokia Makrembolitissa'ya
ge<;ti. Asker! parti imparatorit:;eyi Kapadokyah muktedir
general Romen Diogen ile evlenmege icbar etti. Romen
tahta <;Ikh, Romen IV Diogen adm1 ald1 ve 1067 den 1071 e
kadar hi.iki.im siirdil.
Romen IV lin tahta <;tki$1 askeri partinin ikinci zaferidir.
Bu asker imparatorun saltanatJ, dart senelik bir devreden
sonra, feci bir surette neticelendi: 1071 de Tiirkler tarafmdan
maglup edildi ve bunlarm eline esir dU$tii. Bu hadiseden
a$ag1da bahsedecegiz. imparatorun esareti duyuldukta, payi
tahtta biiyi.ik bir kan$tkhk husule geldi. Birtak1m tereddiit-
lerden sonra yeni bir imparator ilan edildi: bu zat Evdokia
Makrembolitissa'nm birinci kocas1 Konstantin Dukas'tan olan
oglu, Mihail Psellos'un talebesi Mihail idi. Bu imparator
tarihte Mihail VII Dukas Parapinakes ad1yla tamlmakta-
dir (133). Evdokia rahibe olmak mecburiyetinde kald1. Sul-
tan tarafmdan serbest btrak1lan Romen pay1tahta avdet ettikte
tahtm yeni bir imparator tarafmdan i$gal edildigini gordi.i ve
$ahsma kar$1 hi<;bir fenahk yapilmiyacagma dair terpinat
almasma ragmen, zalimane bir surette kor edildi ve az
sonra oldll.
Eskikitaplarim.com
446
BIZANS IMI"ARATORLUOU TARfHI
Eskikitaplarim.com
BASIL II NIN 6L0M0NDEN SONRAKi KARISIKLII<LAR 447
Mihail VII Dukas Parapinakes (1 071-1 078) edebiyah ve
alimane miibahaseleri sever ve bizzat $iir yazard1; fakat
askeri faaliyete dair en kiic;iik bir temayiilii dahi yoktu.
Bu imparator imparatorlugun di$ vaziyetine katiyen uyma-
inakla beraber, babas1 Konstantin . Dukas tarafmdan vaz-
dilen biirokratik rejimi yeniden kurdu. Turk ve Pec;e-
neglerin yeni ve miitemadi muvaffak1yetleri, imparator-
lugun ba$mda,' ordu tarafl"ndan tutulan bir asker imp.arato-
run bulunmasm1 icap ettiriyordu; c;iinkii ancak ordu devleti
harabiden kurtarabilirdi. "Halk ihtiyac;larmm sozciisu ve bu
ihtiyac;lan temin edebilecek hissini veren adam" (134) bir
Anadolu teminin strategi Nikefor Botaniates oldu. Bu zat
Anadoluda imparator ilan edildi ve Mihail Parapinak'I rahip
olmaga ve bir manashra c;ekilmege icbar etti. Bundan sonra
payitahta girdi ve patrik tarafmdan tetvic; olundu. iktidar
mevkiinde 1078 den 1081 e kadar kald1; fakat ilerlemi$ ya;n
ve biinyevi za'fmdan dolayi ne ic; m0$kiillere ve ne de di$
meselelere kar$1 cephe almaga muvaffak olamad1. Diger taraf
tan vilayetlerde_ki buyuk arazi aristokras.isi Botaniates'in im-
paratorluk tahh iizerindeki hukukunu tamm1yordu; impara-
torlugun muhtelif yerlerinde saltanat iddiasmda bulunan bir
tak1m $ahtslar ortaya <;Ikti. Bunlardan biri, eski impara-
tor isak Komnen'in bir yegeni ve aym zamanda iktidar mev-
kiinde bulunan Dukas'lar ailesinin akrabaSI Aleksis Kom-
nen mahirane bir tarzda vaziyeti kendi lehinde inki$af ettir-
mesini bildi ve tahh eline gec;irmege muvaffak oldu. Botania-
tes istifa ctti ve bir manashra c;ekilerek papaz oldu. 1081 de
Aleksis Komnen imparator olarak tetvic; edildi ve otuz sene-
lik anarsi devrine son verdi. Komnen'ler sulalesinin ikt1dar
mevkiine geli$i askeri parti ve biiyuk arazi sahiplerinin
yeni bir zaferiydi.
imparalorlugun di$ siyaseti pek tabit olarak bu devrin
ic; anar$isinden pek fazla miiteessir olmwl)tu. Bizans, Orta-
zamanlar diinyasmda i$gal ettigi yilksek mevkiden dii$tii.
Devletin inhitahm imparatorlugun ba$liCa dii$manlarmu1
elde ettikleri muvaffakiyetlerin dogurdugu kan$lkhklar
hizland1rdi: Bu d0$manlar $arkta Selc;uki Turkleri,
~ i m a l d e Pec;enejller ve Uzlar ve garpte Normanlard1.
Eskikitaplarim.com
448 BiZANS MPARATORLULlU TARiHi
SELc;UKi TURKLERi
Bizans imparatorlugu Ttirkleri uzun mtiddetten beri tam-
yordu. VI nc1 asnn ilk yansmda bir Ttirk-Bizans ittifakmm
bahis mevzuu oldugunu biliyoruz. Ttirklerin ticretli -asker
olarak Bizans imparatorlannm muhaf1z k1tasmda <;all$IDI$
olduklanm da gormi.i$tilk (135) . imparatorlugun ~ ? a r k hudu-
dunda faaliyette bulunan Arap kolordulanmn saflarmda
dahi birc;ok Ttirkler yer ald1lar. Bunlar 838 de, Amorion'un
zaptmda (Mutas1m tarafmdan) ve bu $ehrin yagmasmda faal
bir rol oynad1lar. Fakat bu dostane yahut hasmane mi.imi-
sebetler XI inci asra kadar imparatorluk i<;in ehemmiyetli
olmadilar. Vaziyet, XI inci asnn birinci yansmda, Selc;uki
Ti.irklerinin imparatorlugun $ark hudutlanna gelmeleriyle,
degi$ti.
Sel<;ukiler yahut Selc;uklular, adlanm 1000 senesine dogru
Ti.irkistan Hamnm hizmetinde bulunan Turk prensi Selc;uk
tan alm1$lard1. Selc;uk, kab!lesiyle birlikte, K1rg1z bozkirla-
nndan Buhara civahna, Ma veratinnehire hicret etti ve burada,
kavmiyle birUkte, isHimiyeti kabul etti. Sel<;ukilerin kudreti
pek c;abu.k artti; o derecede ki Sel<;uk'un iki torunu vah$i
Turk kafilelerini Horasan'a sevke ve burasm1 istilaya muvaf-
fak oldular.
Selc;ukilerin garbi Asyadaki tecavilzi hareketi islam tari-
hinde oldugu gibi Bizans tarihinde de yeni bir devre ac;h.
XI inci as1rda hilafet vahdetini kaybetmi$ti. ispanya, Afrika
ve M1s1r, uzun mi.iddettenberi, miistakil bir hayat si.iriiyordu.
Suriye, Mezopotamya ve iranda dahi bin;ok mi.inferit hi.i-
kiimdarlar ve mi.istakil siilaleler mevcuttu. Selc;ukiler, XI inci
asrm ortasmda iram fethettikten sonra, Mezopotamyaya
niifuz ettiler ve Bagdada girdiler. 0 andan itibaren Bag-
dat halifeligi Selc;ukilerin himayesi altma girmi$ oldu:
Selc;uki sultanlan Bagdatta oturmadilar, fakat, kendileri tara-
fmdan nasbolunan ve en yi.iksek otoriteye malik bulunan bir
kumandan tarahndan bu mi.ihim $ehirde temsil edildiler. Az
bir mi.iddet sonra Selc;uki Tiirklerinin kudreti, yeni Ti.irk ka-
btlelerinin gelmesiyle, daha fazla arth. Bunlar, k1sa bir zama-n
icinde Efganistandan Bizans Anadolusuna ve Fahmilerin
M1s1r halifeligine kadar uzanan bi.itun garbi Asyay1 fethettiler.
Eskikitaplarim.com
SEL<;UKI TORKI.ai 449
Nikefor Botanlates ve imparatoric;e Mari
Paris Mllli Kfitfiphanesindekl cCoislin elyazmas1, No. 79 a alt minyatiir
Biza!ll Tarlhi
29
Eskikitaplarim.com
450 BIZANS fMPARATORLU(iU
XI inci asrm ortasmdan itibaren Selc;ukiler Bizans tarihin-
de ba$hca rol oymyan kavimlerden biri oldular; c;Unkil
bunlar Anadolu ve Kafkas hudut vilayetlerini tehdit ettiler.
Konstantin Monomak zamamnda Ani'nin Bizans ordulan
tarafmdan zaphm ve Ermenistanm Bizans devletine ilhakmr
yukanda kaydetmi!;itik. Bu ilhak Ermenistanm tampon devlet
olarak oynadrgr role son. veriyordu ve TUrkler bu memlekete
tecavUz ettiler. Bizans dahi tecavUze ugradr. TUrk taar-
ruzu muvaffak oldu; aynt zamanda TUrk krtalan Anadoluda
ilerledi.
fsak Komnen'in c;ok krsa, fakat faal zamam saltanatmda
$ark hududu Selc;uki istilalarma kar$1 iyi mUdafaa olundu.
fakat isak'm sukutundan sonra Konstantin Dukas'm anti-
militen politikasr Anadolu ordusunu zayrflattr ve Ttirklerin
Bizans vilayetleri ic;inde ilerlemelerini kolayla$hrdr. Mer-
kezi hUkumet, bu itaatsiz ve tecavUzkar vilayetlerin talihsiz-
ligine hie; $Uphesiz. biraz sevindi. "$ark, ltalya gibi, i$lemi$
oldugu hatalardan dolayr, merkezi hUkO.mete pek pahahya
mal oldu (136). Konstantin X Dukas ve bu
olilmUnden sonra kansr Evdokia Mak.rembolitissa'mn yedi
ayhk zamam saltanatmda, Selc;uki sultanlanmn ikincisi Alp
Arslan Ermenistam fethetti ve Suriyenin bir krsmrm, Kilikya
ve Kapadokyayr yakrp yrkti. Kapadokyanm payitahh Ceza-
rea' da (Kayseri) TUrkler $ehrin ba$hca mabedini, BUyUk
Basil kilisesini, ic;inde bulunan aziz'in mukaddes e$yalan ile
birlikte, yagma ettiler ( 137 ). Mihail Parapinak
1
m (1 071 -
1 078) zamam saltanatma gelince, bun a dair bir Bizans kro-
nikcisi $U sahrlarr yazryor: Bu impanitoi- zamanmda,
bUtiln kara ve deniz dilnyasr, eger tabir caiz gayri mu-
tekit barbarlar tarafmdan i$gal ve tahrip edildi, ve nUfussuz
brrakrldl: bUtUn hrristiyanlar bunlar tarafmdan oldUrUldil,
$arkm bUtUn evleri ve koyleri, kiliseleriyle birlikte, bunlar
tarafmdan yakrhp yrkrldr, parc;alandr ve mahvedildi (138).
Bu vaziyet kar!;jrsmda askeri parti Evdokia'ya koca olarak
Romen Diogen'i kabul ettirmiye karar verdi. Yeni imparator
Tilrklere mUteaddit seferler yaph ve ilk muharebe-
lerde bazr muvaffakryetler kazandr. Muhtelif milliyetlere
mensup askerlerden- Makedonya Slavlan, Bulgarlar, Uzlar,
Pec;enegler, Varangiler ve franklar (bu son ad o zamanlar
bUtUn garbi A vrupahlar ic;in kullamhyordu) - te$ekktil eden
Eskikitaplarim.com
ordusu talim ve terbiye ve insicamdan mahrumdu; TUrk
silvarisinin seri hareketlerine ve cilretkar ve silratli teca vilzi
manevralarma kann bilytik bir mukavemet gosteremedi.
Bizans ordusunda en az itimat edilmesi caiz clan ktstm
Tilrklerle temasa geldikten sonra, kendilerini Tilrklere bag-
hyan akrabahk baglannm farkma varan Uzlar ve Pec;eneg-
lerin hafif silvarisi idi.
Romen Diogen'in son seferi Ermenistanda, Van golilnun
$imalinde, Man tzikiert (Manazkert, bugiln k u Malazgirt) me!;)um
muharebesi ile neticelendi. Muharebeden az evvel Uz milf-
rezesi, !;)efleriyle birlikte, Turkler tarafma gec;ti. Bu hadise
Romen Diogen'in ordusunda bilyilk bir korku d0gurdu.
Muharebenin nazik bir anmda Bizans generallerinden biri
imparatorluk ordusunun maglup oldugu $ayiasuu yaym1ya
ba!;)ladl. Panige ugrayan askerler seHimeti firarda buldular.
Muharebenin devam1 cesurane harbetmi!;) clan
Romen TUrklerin eline esir dil!;;til: du!;)man karargahma
geldikte Alp Arslan tarafmdan en bilyuk ihtiramlarla kar!;)I-
landt: galip ve magi up "ebedi, bir sulh ve bir ittifak
muahedesi kararla!;)hrdtlar. Ba!;)llca !;)artlar, Arap mehazlarma
gore, !;)unlardt: 1-Romen Diogen muayyen bir kurtulu!;; akc;esi
mukabilinde hilrriyetini tekrar elde edecekti; 2- Bizans Alp
Arslana muhim bir senevi vergi verecek ve 3- biltlin Turk
esirlerini iade edecekti (139). Romen, istanbula avdet ettikte,
yukanda gordilgilmuz gibi, tahtm Mihail VII Dukas tara-
fmdan i!;)gal edildigini gordil. Dil!;)manlan tarafmdan gozleri
<;tkanldt ve az bir milddet sonra oldU.
Mantzikiert muharebesi imparatorluk ic;in birc;ok neticeler
dogurdu. Muahedeye gore (bu muahedenin mufassal !;)artla-
rtm iyice bilmiyoruz) (140) Bizans imparatorlugunun ihtimal
Alp Arslana arazi terketmemi!;) olmasma ragmen ( 141)
imparatorlugun kay1plan pek te az degildi; c;unkil Anadolu
hudutlanm mudafaa eden ordu yok edilmi!;)ti ve imparatorluk,
bu vilayete kar!;)I yaptlacak yeni bir Turk istilasm1 onliyebi-
lecek bir durumda degildi. imparatorlugun acmacak hali za-
ylf Mihail VII Dukas'm antimiliter politikast yuzunden daha
vahim bir !;)ekil ald1. Mantzikiert hezimeti, imparatorluk ic;in
asli bir ehemmiyette olan Anadolu uzerindeki Bizans haki-
miyeti ic;in oldurilcu bir dar be oldu: 1071den sonra, Tilrk-
lere mukavemet edebilecek bir Bizans ordusu arhk mevcut
Eskikitaplarim.com
452 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
degildi (142). Bir tarihci bu muharebenin biltiln impara-
torlugu TUrklerin eline vermi$ oldugunu yazmtya kadar
vanyor (143). Diger bir tarihci bu hadiseyi bily'Uk Bizans
imparatorlugunun olilm c;amm c;alml$ olarak telakki ediyor
ve $U m'Utalaada bulunuyor: (bu muharebenin) neticeleri-
nin bUtiln korkunc; manzaralariyle hemen hissedilmemesine
ragmen hakikatin $U merkezde oldugu soylenebilir: Anado-
lunun $ark1, Ermenistan ve Kapadokya- bu eyaletler impa-
ratorluga bir<;ok me$hur imparatorlar ve askerler vermi$ti
ve bunlar imparatorlugun ba!?hca kuvveti idiler - ebediyen
elden <;Ikh ve Tilrkler go<;ebe <;ad1rlanm eski Roma ihti$a-
mmm ilzerinde kurdular. Medeniyetin be$igi vah$i ktivvetin
ve bat:bar m'Usl'Umanlarm av1 oldu (144).
1071 felaketiyle Aleksis Komnen'in 1080 de tahta <;lkl$1
arasmda ge<;en seneler zarfmda Tilrkler hudutlann a<;tk va-
ziyetinden ve bazan kendilerini yardtmlarma <;agiran partiler
arasmdaki i<; milcadelelerden istifade ettiler ve daha cUretli
akmlar' yaphlar. TUrk milfrezeleri Anadolunun garp vila-
yetlerine kadar sokldular. Nikefor Botaniates'e, tahta <;1kmas1
i<;in, yardtmda bulunan TUrk k1talar1 imparatoru lznik ve
Hrisopolis'e (Osktidar) kadar takip ettiler.
Biitiln bunlara yeni bir hadise inzimam etti: Romen
Diogen ve Alp Arslamn olilmilnden sonra gerek Ttirkler,
gerek imparatorluk, kendilerini bu iki hilkiimdarm yapml$
oldugu muahedeye artlk bagh saymadllar. Tilrkler Anado-
ludaki Bizans vilayetlerini yagma etmek ic;in her f1rsattan
istifade ettiler. Bir Bizans kronikcisine gore Ttirkler
tesadilfi yagmacdar olarak degil, fakat i:?gal ettikleri
mmtakalarm hakiki sahibi olarak bu havalilere girdiler
(145). Fakat bu beyanat1, hi<; olmazsa 1081 den onceki
devir i<;in, milbalagah olarak telakki etmek laztmd1r.
J. Laurent'nm gayet dogru olarak soyledigi gibi "1080 de,
Bogazi<;i sahillerinde ilk defa olarak kendilerini gosterdikle-
rinden yedi sene sonra, TUrkler, henilz hi<;bir yer.e yerle$
memi$ler ve bir devlet kuramamt$lardl; bunlar daha hala
seyyar ve intizamstz yagmacllardan ba$ka bir $ey degiller-
di" (146).
Alp Arslamn halefi Anadolu k1taatmm kumandasm1
Silleyman ibni Kutulmu$'a tevdi etti; Kutulmu$ Anadolunun
orta k1smm1 i$gal etti; fakat 1080- 1081 de mevkii daha he-
Eskikitaplarim.com
P!!<;f!Nf!OLI!R 453
nuz Sonralan orta Anadolunun en
zengin ve en giizel $ehri olan ikonium (Konya) olmak uze-
re Rum yahut Anadolu sultanhgm1 kurdu (14 7): bundan
dolayt Sel<;ukilerin devleti alelekser Kenya sultanhg1 adt-
m ta$tmaktadtr (148). Yeni sultanhk orta Anadoludan $i
malde Karadeniz ve cenupta Akdeniz sahillerine kadar
uzandt ve imparatorluk i<;in son derece tehlikeli oldu. TUrk
kttalan garba dogru ilerlemekte devam ettiler ve Bizans
imparatorlugunun kuvvetleri Sel<;uki tehlikesini onleyemedi.
Sel<;ukilerin terakkileri ve ihtimal Pe<;eneglerin $imalde
tehditkar bir surette Mihail VI I Dukas Parapi-
nak't saltanatmm ba$langtcmda, garptan yardtm istemege
mecbur kild1: imparator papaya bir mesaj gondererek
yapacag1 yardtma mukabil kiliselerin birligini temin edece-
gini vadetti. Gregor VII $ark imparatorunun bu istegini
miisait bir $ekilde kar$Iladt: Avrupa prenslerine ve biitun
htristiyanlara (ad omnes christianos) bir tak1m mesajlar gonde-
rerek "dinsizlerin htristiyan imparatorlugu iizerinde biiyiik
bir tazyik icra ettiklerini ve i$idilmemi$ bir gaddarhk ile
istanbul surlarmm otesinde bulunan .her $eyi yaklp ylk-
hklanm, ( 149) beyan etti. Fakat Gregor'un dagttml$
oldugu nameler Bizans i<;in miisbet hi<;bir netice vermedi-
ler ve bu devlet garpten hi<;bir yard1m gormedi. Aym za-
manda ruhani rlitbe tevcihi meselesinden dogan uzun ve
miithi!? mUcadele ve bundan ba$ak papa Gregor ile impa-
rator Hanri IV arasmda <;tkan ihtiHlf devam ediyordu.
Aleksis Komnen-in cUlusunda Sel<;ukilerin garbe dogru
ilerleyi$lerinin Bizans i<;in bir olUm tehlikesi te$kil ettigi
tamamiyle a$ikardt.
PE<;ENEGLER
Makedonya devrinin sonuna dogru Pe<;enegler $imalde
imparatorlugun en tehlikeli olmu$lardt; impara-
torluk hiikumeti bunlarm Balkanlarm $imalindeki mmtaka-
lara yerle$melerine miisaade etmi$ ve bir<;ok Pe<;eneg
prenslerine fahri Unvanlar vermi!?ti. Fakat bu tedbirler
Pe<;eneg meselesini kokUnden halledemedi: ilk evvela
Pe<;enegler muayyen bir yerde ya$amaga ah$amadtlar; sani-
Eskikitaplarim.com
454 BIZANS lMPARATORLU(iU TARfHt
yen yeni Pe<;eneg ve bunlarla hemcins olan Uz kafileleri
Tunanm otesindeki memleketlerden gelmekte devam ettiler
ve cenuba dogru ilerliyerek gozlerini, burasm1 bir gUn
yagma etmek havesiyle, Bizans topraklarma diktiler.
tsak Komnen "inlerinden surtilnerek (150)
neglerin ilerleyi$ini durdurmaga muvaffak oldu. Tuna mm
takasmdaki Bizans hakimiyetini yeniden kurdu. Aym za-
manda Tilrklerin teca vilzlerine kar$1 milkemmel bir muka-
vemet gosteriyordu.
Konstantin Dukas zamamnda Uzlar Tunada gorilndU.
V. G. Vasilievski'ye gore "bu hakiki bir muhaceret oldu;
600,000 ki;;ilik biltiln bir a;;iret, biltiln mallariyle birlikte,
nehrin sol sahilinde toplandi. Bunlarm nehri gec;melerine
mani olmak sarfedilen biltiln gayretler bo;;a gitti"(l51).
Selanik ha valisi, Makedonya, Trakya ve hatta Yunanistan
milthi;; tahribata ugrad1. Muas1r bir Bizans milverrihi "[o
zamanlar] biltiln Avrupa ahalisinin gozlerini bu muhaceret
meselesine oldugunu" (152) kaydediyor. Bu kor-
tehlike muhtelif hadiseler sayesinde bertaraf edildi
ve bu mesut netice halk arasmda gokten gelen rnucizevi
bir mildahaleye atfolundu. Hatta birtak1m Uzlar irnpara-
torun hizmetine bile . girdiler ve hilkumetten Makedonyada
arazi ald1lar. Malazgirt me$um muharebesinde Pec;enegler
ve Uzlarm oynami$ olduklan role yukanda i!;;aret etmi;;tik.
Ba$vekilinin tavsiyeleri Uzerine Tuna $ehirlerine gon-
derilen ve ekserisi paradan ibaret olan hediyeleri azaltan
Mihail VII Dukas'm yeni mali politikasi Tuna havalisinde otu-
ran Pec;enegler ve Uzlar arasmda heyecan dogurdu. Bunlar
Tunamn otesinde oturan kabtlelerle bir ittifak yaph-
lar, imparatora kar;;1 ayaklanmi$ olan bir Bizans generali ile
uyu$tular ve aralarmda ihtimal Slavlar dahi bulu::-1an diger
a;;iretlerle hemahenk olarak cenuba dogru ilerlediler. Edir-
ne vilayetini yagma ettiler ve lstanbulu ku;;athlar; payi-
taht erzak k1thgmdan dolay1 mllthi$ zahmetler c;ekti. l;;te
bu tehlikeli anda, Selc;uki ve Pec;enek tazyik1 altmda, Mihail,
papa Gregor'a bir mesaj gonderdi.
Bizans diplomasisinin rnahareti, zahiri olarak Bizans1
kurtarmaga muvaffak oldu: payitahtl milttefik kuv-
Eskikitaplarim.com
NORMANLAR 455
vetler arasma nifak sac;h. Muhasara kald1nld1 ve
zengin ganimetlerle Tuna sahillerine avdet ettiler. Bu devrin
sonuna dogru Pec;enegler Nikefor Botaniates ile Aleksis
Komnen arasmda c;1kan taht ka vgasma faal bir surette
rak ettiler. Uz-Pec;eneg tehlikesi Bazan
bizzat payitahh dahi tehdit etmi$ olan bu $imali Turk tehli-
kesi bilahare Komnen'ler zamanmda ortadan kald1nlm1$hr.
NORMANLAR
Makedonya siilalesi devrinin sonuna dogru Normanlar
italyada gorundiller. Bizans imparatorlugunun ic; mil$kiila-
tmdan ve Roma ile munasebetlerinin kesili$inden istifade ede
rek cenubi italyadaki Bizans arazisinde muzafferane ilerle-
diler. istanbul hukumeti garp tehlikesine kar$1 hic;bir $ey
yapamazd1; c;unku butun kuvvetleri Selc;ukilere kar$1 yap1-
lan mucadele ile me$guldu. Bu sonuuncular, Pec;enegler ve
Uzlar gibi, N ormanlarm tabii miittefiki gibi gorunduler.
Neumann'm dedigi gibi "imparatorluk italyada yalmz sol
kolu ile kendini mlidafaa etmi!;)tir, (153). Bizansa kar$1
yaphklan mlicadelede Normanlar kara kuvvetlerine mliessir
bir yard1mda bulunan donanmalannda birinci derecede bir
silah buldular. Diger taraftan Normanlar XI inci asrm or-
tasmda, "e$k1ya reisliginden imparatorluk kurucusu merte-
besine ylikselmi$ olan, (154) Robert Guiscard'm $ahsmda
fevkelade kabiliyetli bir $ef buldular.
Robert Guiscard'm esas gayesi cenubi Bizans italyasmm
fethi idi. imparatorlugun birc;ok dil$manlara ve vahim
kelere gogus germek mecburiyetinde kalmasma ragmen
miicadele, ilk zamanlar, me$kO.k kald1 ve her iki has1m s1ra
ile birtak1m mu vaffakiyetler kaydettiler. Robert'in Brindizi.
Tarent ve Reggio'yu (Regium) i$gal ettigini biliyoruz; fakat,
birkac; sene sonra, bu $ehirlerden ilk ikisi Bariye gonderilen
Bizans k1talan tarafmdan tekrar geri almd1. Bu mlifrezeler
aralannda Varangi'leri ihtiva ediyordu. Bir mUddet sonra
mlicadele y.eniden Normanlann lehine dondli.
Robert Guiscard, o zamanlar cenubi italyadaki Bizans
hakim iyetinin ba::;;llca merkezi ve yanmadamn en muh
kern mevkilerinden biri olan Bariyi muhasara etti. Mils-
Eskikitaplarim.com
456 BilANS iMPARATORLU6U TARfHi
ltimanlar, IX uncu as1rda, ancak hile ile, bu !?ehri bir an ic;in
edebilmi$lerdi.- Aym as1r zarfmda bu $ehir garp im-
paratoru Louis II ye karl?l $iddetli bir mUdafaa gostermi$ti.
Binaenaleyh Barinin muhasaras1 askeri bak1mdan gUc bir i$ti.
Robert limam muhasara eden Norman donanmas1 tarafm
dan bUyUk yardtm gordU. Muhasara tic ay sUrdU; en niha-
yet 1071 yazmda Bari Robert'in eline gec;ti (155).
Barinin sukutu cenubi ltalyadaki Bizans hakimiyetinin
sonuna i$aret ediyordu. Bu mUhim Usten Robert harekah
kolayca idare ederek dahilde bulunan son Bizans topraklanmn
fethini tamamlad1. Cenubi ltalyamn fethi Robert'e, Sicilyay1
mUslUmanlarm elinden geri almak te$ebbUsUnde bulunmak
f1rsatlm verdi.
Cenubi italyamn Normanlar tarafmdan tehakkUm altma
ahnmas1 Bizans nUfuzunu tamamiyle y1kmad1. BUtUn garpta
daha hala !?ark imparatorluguna, bu devletin ananelerine ve
ihti$amma kar$1 derin hayranhk hisleri duyuluyordu.
$arlmayn tarafmdan yarahlan garp imparatorlugu, BUyUk
Otton'un imparatorlugu bin;ok hususlarda mUteaddit a.s1rlar
tarafmdan takdis edilmi$ olan $arkm adet, fikir ve dl$ $ekil ..
lerini aksettiriyorlardi. Cenubi ltalyanm Norman fatihleri ve
bunlarm $efi Robert Guiscard Bizans imparatorlugunun
sihrini her halde daha fazla hissetmek mecburiyetinde
kald1.
Apulya dukas1 Robert, kendini Bizans imparatorlarmm
me$ru halefi telakki etti. Fethedilen mmtakalarda Bi"zansm
idart te$kilahm korudu. Netekim Norman vesikalarmda
Kalabriya teminin zikredildigine $ahit oluyoruz. $ehir-
lerin strategler yahut eksarklar tarafmdan idare edildi
gini ve N ormanlarm Bizans Un vanlanm elde etmek ic;in
ugra$hklanm dahi gorUyoruz. Grek lisam Kalabriyamn dint
ayinlerinde muhafaza edildi. Baz1 mmtakalarda grekce resmt
dil olarak kullamldi. Umumiyetle galipler ile maglO.plar ..
yan yana, biribiriyle kan$makstzm, yasadllar ve kendile-
rine has dil, orf ve adetleri muhafaza ettiler.
fakat Robert Guiscard'm haris projeleri ltalya
cercevesini a$Iyordu. lmparatorlugun ic zafm1 ve haricte
kar$Ila$hgt vahim mU$ktilah tamamiyle kavraml$ alan bu
Norman, Basilevs'in l;lahane tacmt giymek hiilyasmda
bulunmaga ba$ladl.
Eskikitaplarim.com
MAKI!DONYALILAR ZAMANINDA MAARiF, Pl!N, EDEBlYAT VE SANAT 457
Barinin 1071 de sukutu ve aym senenin agustosunda
vukubulan me$um Mantzikiert muharebesi bu 1071 sene-
sinin Bizansm umumi tarihi i<;in haiz oldugu. biitun ehem-
miyeti gostermektedir. Garpte cenubi ltalya kat'i olarak
elden <;Ikmi$hr- $arkta, Anadolu iizerindeki Bizans hakimiye-
tetine olanlar olmu$tur. Arazisi daralml$ ve en hayati kiSim-
larmdan birinden, yani Anadoludan mahrum edilmi$ olan
!?ark imparatorlugu, XI inci asrm ikinci yansmdan itibaren,
derin bir inhitat devrine giriyor. Komnen'ler zamamnda $ahid
olacag1 ronesansa ragmen imparatorluk tedrict surette, garbi
A vrupa devletleri lehine siyasi ve iktisadi ehemmiyetini
kaybedecektir.
lmparator Mihail VII Dukas Parapinakes Robert'in impa-
ratorluk i<;in te!?kil ettigi tehlikenin biitiln geni$1igini kav-
radi. Bu tehlikeyi iki k1ral ailesini birle$tirmek suretiyle
onlemek istedi: imparatorun oglu Robert'in k1ziyle ni$an-
landi. Fakat bununla imparatorlugun vaziyeti diizelmedi ve
Mihail'in hal'inden sonra Normanlar Bizansa tekrar kar$1
miicadeleye ba$ladilar. Komnen'ler iktidar mevkiine gel-
dikleri esnada Normanlar askeri faaliyetlerini Adriyatikm
diger sahiline te$mile hazirlamyorlardl.
Hiilasa 1056 ile 1081 arasmdaki kari$Ikhklar devri
imparatorlugun biitiin hudutlarmda devlet kudretinin
umumi bir gerilemesine yol a<;tl. Diger taraftan, bu devir
hemen hemen miitemadi i<; miicadelerle temayiiz etti. Bu
iki tUrlii hadiseden dolay1 Komnen'ler son derece mii$ktU
siyast bir niirasa kondular.
MAKEDONY A SOLALESI VE KARI$1KLIKLAR DEVRiNDE
MAARIF, FEN, EDEBIY AT VE SANAT
DI$ ve i<; ir;;Ier sahasmda ate$in bir faaliyetle temayO.z
eden Makedonya siilalesi devri aym zamanda medeniyetin
her $Ubesinde dikkate deger bir inki$af devri oldu. l$te o
zaman Bizans kiitiiriiniin karakteristik vaslflar1 en vaz1h
surette kendilerini gosterdi. Sivil ve ruhani elemanlarm daha
samimi bir surette birle$mesi, yahut eski putperest hikme-
tin hiristiyanhgm yeni telakkileriyle imtizac1; cihan$iimul
ve ansiklopedik malumatm inki$afi; en nihayet oriji-
nallik ve yaratlc1 kudretin yoklugu. BUtUn bu devrin
Eskikitaplarim.com
458 BIZANS iMPARATORLUc:'iU TARIHI
devam1 miiddetince Istanbul Yuksek Mektebi yeniderl ilmt
ve edebi ara$hrmalann merkezi oldu ve bu mektep
etrafmda imparatorlugun en guzide entellektuel kabiliyetleri
toplandt.
Fotius'un talebesi Hakim Leon VI. buyuk bir edebi kabili-
yete sahip olmamakla beraber, muteaddit dint nutuklar, kilise
ilahileri ve diger birtaktm eserler yazd1. Bu imparator-en bu-
yuk hizmeti budur- Fotius tarafmdan yarahlmi$ olan entel-
lektiiel muhiti devam ettirmege bir tarihcinin soyle-
gibi bu hiikumdar Bizansm maarif tarihinde umumt,
kilise maarifinde ise hususl bir $eref mevkiine sahip olmU$
tur (156). Leon biitiin ilim ve edebiyat adamlanm te$vik
ve himaye etti. Zamanmda imparator $aray1 bazan yeni
bir akademiye, bazan ise yeni bir liseye dondii (157).
X uncu as1r fikir hareketleri sahasmda bir sima belir-
mektedir: bu sima, yalmz maarifi buyilk bir ihtimamla
himaye etmekle degil, fakat orijinal eserler yaz-
makla Bizansm entellektilel terakkisine buyilk hizmette
bulunmu$ olan imparator Konstantin VII Porfirogenet'in
simas1d1r. Bu imparator devlet i$lerini Romen I Lakapen'in
eline verdi ve bu sayede vaktinin en bilyilk k1smm1 kendisini
alakadar eden meselelere hasredebildi. Konstantin miltekasif
edebt ve ilmt bir hareket yaratmaga ve bu hareketi devam et-
tirmege muvaffak oldu ve bizzat bu cereyana faal b.ir $ekilde
i$tirak etmek suretiyle onu daha fazla inki$af ettirdi. Ken-
disi yazd1, digerlerini yazmaga sevk etti ve milletinin.
maarif seviyesini yukseltmege Ad1 fevkelade bina-
larm in$asma baghd1r. lmparator sanat ve musikiye kar$1
derin bir alaka gosterdi ve eski muharrirlerin antolojile-
rini vucuda getirmek ic;in pek <;ok para harcad1.
Konstantin VII devrine ait bir<;ok eserler bize kadar
gelmi$tir. Bunlardan bazllan bizzat Konstantin tarafmdan
yazilmi$, bazllan imparatorun i$ birligiyle husule gelmi$,
digerleri ise (eski metinler antolojileri, baz1 muharrirlerin
muhtelif meselelere dair yazd1klan bahisleri tophyan ansik-
lopediler) imparatorun te$ebbtisii ile yaz1ldilar. Konstan-
tin'in eserleri arasmda bir medhiye mahiyetinde olan biiyilk
babas1 Basil'in hal tercumesini zikretmemiz laz1mdir.
- Konstantin'in ikinci eseri. ogluna ithaf etmi$ oldugu
"lmparatorlugun idare usulri., dir; bu eser yabanc1 memleket-
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANINDA MAARIP, PEN, EDEBfVAT VI! SANAT 459
lerin cografyasi, Bizans imparatorlugunun kom$U milletlerle
olan mlinasebetleri ve Bizans diplomasisine dair enteresan
ve k1ymetli malumat topla,maktadir. Eserin ilk fas1llan impa-
ratorlugun X uncu as1r siyasi ve iktisadi hayatmda muhim
bir rol oymyan !?imal kavimlerine, Pec;enegler, Ruslar, Uzlar,
Hazarlar ve Macarlara (Turkler) tahsis edilmi$tir. Bu kitap
Araplar, Bulgarlar, Dalmatlar ve Franklardan, cenubi italya,
dan Venedikten ve diger birtakim kavimler ve devletlerden
de bahsetmektedir. Eser aym zamanda Dinyepr akmhlanmn
adlar1m, iki lisanda, yani "Slavon, ve "Rus, (yani Skandinav)
lisanlannda zikretmektedir. Bu eser ilk "Rus, prenslerinin
Skandinav men$e'li olduklan nazariyesini takviye eden sag-
lam esaslardan biridir. Kitap 948 ile 952 (yahut 951) ara-
smda yazilmi$hr. Eserin ilk tertip $ekli bugunkil matbu
tertip $eklinin aym degildi. Bu eseri en esash surette
tetkik etmi$ olan adam {J. B. Bury) onu bir "mozayik,
olarak vasiflandirmi$hr (158). - Bu trete imparatorlugun
X uncu as1rda haiz oldugu siyasi, diplomatik ve iktisadi kud-
ret hakkmda mukemmel bir fikir vermektedir. - Konstan-
tin'in Vinci ve VI mc1 as1rlar cografi yaz1lanna day anarak
yazmi!? oldugu "Tern/ere dair, adh uc;uncil eserinde dahi zen-
gin cografi malO.mat bulmak kabildir. Vine bu imparatorun
zaman1 saltanatmda "Bizans sarayznm t e ~ r i f a t usiilleri kitabl, ad1
altmda tamlan bilyilk bir eser yazilmi!?hr. Bu eser her
!?eyden once Bizans saraymdaki kane1k hayat kaidelerinin
mufassal bir tarifidir; bu esere "Saray kaideleri kitab1, dahi
denilebilir. Bu kitap saraym resmi vesikalarma gore kaleme
ahnmi$hr ve imparatorlarm vaftizi, dugunleri, tac; giyme ve
cenaze merasimleri, muhtelif dini bayramlar, ecnebi sefir-
lerin kabulil, ekspedisyon alaylan, mans1plar ve ilnvan-
lar ve hayatm diger birtak1m safhalarma dair ihtiva ettigi
malumat yalmz saray hayatlm degil, fakat butun imparator-
luktaki cemiyeti tetkik etmek istiyenler ic;in paha bic;ilmez
bir kiymettedir. Konstantin ve Diokletian devirlerine ait
muahhar Roma imparatorlugu te$rifat usillllerinden ne!?et
etmie clan Bizans te$rifat usulil, garbi Avr.upa ve Rusya da
dahil olmak ilzere, Slav devletlerinin saray hayatma nufuz
etmi$tir. Hatta XX nci as1r Turk sara y1 te$rifat usullerinin
baz1lari Bizans tcsirlerinin baz1 ni$anelerini ta$Imaktadir.
Edessa'da bulunan "KurtariCI,mn mucizevi bir tasvirinin
Eskikitaplarim.com
460 BiZANS IMPARATORLUOU TARIHI
944 te bUyUk debdebe ile istanbula naklinden uzun uzadtya
bahseden bir eseri dahi Konstantin'e bor<;luyuz (halk anane-
sine g5re bu tasvir bizzat lsa tarafmdan Edessa prensine
gonderilmi$tir).
Konstantin'in etrafmda toplanan edipler ve alimler
muhitinin azalar1 arasmda Leon V ile Leon VI arasmdaki
devre (813-886) dair bir tarih yazan mUverrih Jozef
Genesius ve bize kadar gelmemi$ olan bir tarih, baz1 dip
lomatik mektuplar ve htristiyan bayramlarmda s5ylenen
mUteaddit dini nutuklar ve birtaktm hal terclimeleri kaleme
alan Teodor Dafnopates bulunuyordu. ihtimal bu ikinci
alim ile Teofanes Kontiniatus aym $ah1s idiler (159). impa-
ratorun te$vikiyle Rodoslu Konstantin Aziz Havariler kilise-
sinin $airane bir tarifini yazd1: bu eser, TUrkler tarafmdan
sonralari tahrip edilmi$ olan bu me$hur kilise hakkmda
etrafh malumat verdiginden dolayt, bilhassa ktymetlidir.
Konstantin devrinde meydana gelmi$ olan "ansiklo
pedi, -ler sensme Simeon Metafrast tarafmdan yazllan
"Azizlerin hal terciimeleri, adh me$hUr kolleksiyonu ithal etmek
lazimdtr (160). Konstantin Kefalas'm "Anthologia Palatina,
adh eseri dahi X uncu asrm ilk yansma aittir. Bu eser elyevm
Heidelbergde saklanan ve yegane el yazmas1 olan "Codex
Palatinus, e gore adlandtnlmt$hr. Bazt alimler Konstantin
Kefalas ile Rodoslu Konstantin'in hakikatte bir tek $ahts
oldugunu iddia etmektedirler: bu fikri pek az muhtemel
olarak telakki etmek laztmdtr. "Anthologia Palatina, putperest-
lik ve htristiyanhk devirlerine ait k1sa $iirler mecmuas1
olup X uncu as1r edebi zevkmm zarafetine en bliylik bir
delil teskil etmektedir (161).
Konstantin Profirogenet'in zamam saltanab Suidas'm
me$hur kamusunun tertibine sahit oldu. Kelimeler, $ah1s
adlan ve gUnlUk esyanm izah1 i<;in son derece zengin bir
mehaz olan bu kamusun mUellifinin hayah ve $ahsiyeti
hakkmda en kU<;lik malilmata dahi sahip degiliz. Bize kadar
gelmemi$ olan eserlere tahsis edilen edebi ve tarihi
makaleler bilhassa bUylik bir ktymeti haizdirler.
nm mUtebaki kistmlannda ilmin tam bir inhitat halinde
bulundugu bir devirde Suidas'm kamusu, [baz1 noksan
Ianna ragmen] Bizans alimlerinin gosterdikleri toplama
faaliyetinin $ayam hayret bir abidesidir. l$te Bizans
Eskikitaplarim.com
MAKl!DONVALILAR ZAMANINDA MAARiP, FEN, ED!!BIYAT VI! SANAT 461
imparatorlugunun, oldugu ic; ve tehlike-
lere ragmen, ne dereceye kadar eski ktiltur bakiyelerini
muhafaza ve ettirmesini oldugunu gosteren
yeni bir delil ! (162).
Makedonya devrinin diger dikkate deger bir simas1, X un
cu asrm birinci yar1smda Cesarea piskoposu olan Aretas'tlr.
Bu zatm geni$ malO.mab, edebi eserlere kar!?I gosterdigi
derin alaka eserlerinde kendini gostermektedir.
grekc;e Platon (Eflatun), Lukian ve Evseb'e dair notlan
ve en nihayet, bir Moskova elyazmasmda mahfuz kalrni$,
fakat daha henUz olan k1ymetli mektuplan
Cesarea'h Aretas'm X uncu as1r entellektUel hareketinde ne
kadar yuksek bir yer oldugunu gostermektedir.
Bu devrfn ruhant hayatmda oynad1g1 faal rol ile
bulan Mistik Nikola 150 den fazla mektubu tophyan
enteresan bir kolleksiyon Bunlar arasmda Giri-
din Arap emirine, Bulgar k1rah Simeon'a, papalara, imparator
Romen Lakapen'e, piskoposlar, ke$i$ler, sivil idarenin
muhtelif memurlarma ilah ... yazilrni$ mesajlar vard1r. Bunlar
X uncu asrm ic; ve di$ siyasetine dair .gayet zengin malO.mat
ihtiva etmektedir.
Basil II nin muas1n ve Bulgar harbi hadiselerinin goz
$ahidi Diyakos Leon 959 ile 975 arasmdaki devri ihtiva
eden ve Arap, Bulgar ve Rus seferlerini nakleden on kitap-
tan mutel?ekkil bir tarih Bu tarih Nikefor Fokas
ve Jan Cimiskes'in parlak devirlerine ait elimizde mevcut en
muhim tarihtir; c;UnkU o devrin yegane muas1r tarihidir.
Diyakos Leon'un eseri Rus tarihinin ilk safhalanm tetkik
etmek istiyenler ic;in dahi paha bic;ilmez bir k1ymettedir:
muellif burada Sviatosla v ve bu prensin Oreklere
yapml$ oldugu seferlere dair geni$ malO.mat vermektedir.
Selanik papazlarmdan jan Kameniates'in bizzat $ahid
oldugu bu 904 te Araplar tarafmdan zaptma dair
yazml$ old ugu monografiye yukar1da i$aret
Bu devrin kronikcileri arasmda Oenesius'u, Konstantin
Porfirogenefe ve jorj Hamartolus'un zeyline istinaden 813-
961 devresi hadiselerini kaydetmi$ ve Teofanes'in bir zeylini
yazml$ olan ac1s1z mUellifi (Theophanes Continuatu) zikretmek
Eskikitaplarim.com
462 BIZANS lMPARATORLUGU TARIHl
laz1md1r. Bu toplama eserin mliellifinin hliviyeti meselesi
daha henliz halledilmerni$tir (163). X uncu as1r kronikci-
lerinden Magistros ve Logotet, Simeon Oramerci (Grammaticus)
Leon ve Meliten'li Teodos alimler arasmda henUz <;6zlil-
merni$ bir mesele vazetmektedirler: hilkati alemden itibaren
hadiseleri muhtasar bir $ekilde tasvir eden ve biribirine
benzeyen bu metinlerin biribiriyle alan mlinasebetleri tespit
olunamamaktad1r. Bu mesele Simeon'un grek<;e orijinal
metninin daha henliz ne$redilmemi$ olmas1 ylizlinden daha
nazik bir mahiyet almaktad1r.
Bizans edebiyatmm en enteresan simalarmdan biri de
X uncu asra aittir: burada umumiyetle Hendeseci lakabm1
ta$Iyan Jan Kiriotes bahis mevzuudur. Bu .zabn edebi faaliye
tinin en parlak zamam Nikefor Fokas, Jan Cimiskes ve Basil
II devirlerine rastlamaktad1r. Kiriotes'in en <;ok sevdigi
kahraman Nikefor Fokas'hr. Jan Kiriotes hicviyeler, zemin
ve zamana uygun !?iirler, riyazete dair manzum bir eser
("Cennet,) ve Meryem Ana !?erefine yaz1lm1$ birka<; ilahi
Hicviyeleri, zemin ve zamana uygun !?iirleri
Nikefor Fokas'm, Jan Cimiskes'in ollimli, Bardas Skleros ve
Bardas Fokas'm isyam ("k1yam, adh $iirinde), Bulgar harbi
ilah... gibi o devrin siyast hadiselerine pek s1k1 baglarla
baghd1r. Blitiln bu eserler bu devrin tetkik1 i<;in bliylik
bir ehemmiyeti haizdir. istanbuldan Silivriye (Selymbria)
yapml$ oldugu bir seyahate dair yazmu;; oldugu $iirlerin-
den birinde koylli nlifusunun iztlrap ve sefaletini tasvir
eden mUessir, muazzam ve patetik bir tabla buluyoruz (164).
Krumbacher Hendeseci Jan'm Bizans edebiyatmm "en
nefis, muharrirlerinden biri oldugunu soylemekte tamamiy-
le hakhd1r (165). jan'm bir <;ok $iirleri modern lisanlan-
imza <;evrilmege lay1khr. Mensur eserleri - ilmi beyan,
tefsir ve belagate dair - $iirlerinden daha az ehemmiyetli-
dir.
K1sa bir mUddettenberi tamlan en iyi Bizans !?airlerinden
Mitilen'li (Midilli) Kristof XI inci asrm birinci yansmda kema-
le erdi. Umumiyetle "trimetrik iambos, vezninde, hicviye
yahut, imparatorlar da dahil olmak Uzere, muhtelif $ahsiyet-
lere yazilrni$ mesajlar !?eklirideki k1sa $iirleri zarif Uslt1p ve
nUkteleriyle temayliz etmektedirler (166).
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANINDA MAARIP, PEN, EDBIVAT VE SANAT 463
Bizansm parlak bir inki$af devrine kavu!?tugu aym X un-
- cu as1r tahsil etmek arzusunda bulunan barbar garp mil-
messillerinin Bogazi<;i sahillerine gelmelerine oldu.
Bununla beraber, X uncu asrm sonunda ve XI inci asrm
ba$lang1cmda imparatorlugun biltiln dikkatini, Bizans devle-
tini askeri !?an ve ;;erefin en yilksek mertebesine <;tkarmi!?
olan seferler <;ektiler: entellektilel faaliyet ve yaratlc1
kudret o zamanlar biraz geriledi. Basil I I alimlere istihfaf
nazariyle baktyordu- XII inci astrda yazan Anna Komnena
"Basil PorfirogE>net'in ( yani Basil II Bulgarokton) salta nat
zamamndan ( Konstantin) Monomak'm saltanat zamamna
kadar edebi tetkikatm, ahalinin bilyilk kisrrii tarafmdan ih-
mal edilmi!? olmasma ragmen. tamamiyle ortadan kalkma-
IDI$ ve bilahare tekrar parlamaga ba!?"lami!? oldugunu" (167)
kaydediyor. MUnferit $ahsiyetler faa! bir surette c;ah$maga
ve kandil l$Igt altmda kitaplar Uzerine kapanmt$ olarak
uzun geceler ge<;irmege devam ettiler (168). Hilkumet
tarafmdan geni$ olc;Ude takdir ve te$vik olunan yilksek
tahsil ancak XI inci asrm ortasmda, Konstantin Monomak za-
mamnda, yeniden ba$g5sterdi: gene; Konstantin Psellos'un
idare ettigi malumath insanlardan bir grup
projelerine imparatorun alakasm1 celbetmege muvaffak
oldu ve bu sayede sarayda bilyilk bir nilfuz kazand1.
-vuksek Mektebin islah1 hususunda hararetli milnaka$a-
lar yaptldi. Baztlan bir hukuk mektebi, digerleri ise
bir felsefe, yani bir umumi killtilr mektebi arzu ediyordu.
Heyecan gilnden gilne bilyilyor ve hatta aleni tezahilrler
!?eklini bile ahyordu. imparator bu vaziyetten kurtulmak
ic;in milkemmel bir <;are buldu: bir felsefe fakilltesi ve bir
de hukuk mektebi kurdu. Bu hadiseyi 1054 te Oniversi-
tenin tesisi takip etti. Hukuk mektebinin kurulu$una milteallik
novel bize kadar gelmi!?tir. Felsefe mektebinde felsefe
okutuluyor ve talebelere kuvvetli bir umumi killtilr veril-
mege <;ah!?Ihyordu. Mektebin ba!?mda me$hur alim ve mu-
harrir Psellos bulunuyordu. Hukuk mektebi hukuk ilminin
bir nevi "lisesi, yahut "akademisi" oldu.
Bizans hilkumetinin malumath ve tecrilbeli memurlara
ve bilhassa hukukculara bilyilk bir ihtiyac1 vard1. Mesleki hu-
kuk mektepleri mevcut olmadtgmdan genc;ler hukuk ilmini,
nadiren bu sahada derin ve geni!? malumata sahip bulunan
Eskikitaplarim.com
464 BilANS TARiHI
hukukcular, noterler ve kanun adamlarmdan ogreniyorlardt.
Konstantin Monomak zamamnda kurulan hukuk mektebi
hUkumetin duydugu bu mUbrem ihtiyac1 mU
kellefti. Bu mektebin Psellos'un muas1n ve dostu ve
kendinden daha az olmtyan Jan Ksifilin bulunuyor
du. Tedrisat parastz olmakta devam ediyordu. Profesorler
hlikumetten yUksek ipekli elbiseler, tabil mah
sullerden ibaret taymlar ve Paskalyada hediyeler ahyor-
lardt. Her istiyen hukuk mektebine girebiliyordu: i.;timai
seviye yahut servet nazan itibare ahnmtyordu; yalmz tale
benin bu tahsile kafi derecede haztrlanmi!? olmas1 laztmd1.
Hukuk mektebinin tesisine mUteallik novel bize hlikumetin
hukuk tedrisi ve hukuk meslegi hakkmda besledigi fikirler
hakkmda malumat vermektedir. XI inci as1r hukuk mekte-
bine tamamiyle pratik bir istikamet verildi: bu mektepten
imparatorluk kanunlarma iyi memurlar
bekleniyordu (169).
Felsefe mektebinin bulunan adam, Konstantin
Psellos, umumiyetle manashr ad1 olan Mihail ad_iyle aml-
maktadtr. Psellos XI inci asrm birinci yansmda dogdu. par-
lak tahsili, malumah, dikkate deger istidad1 sayesinde
muastrlarmm en yUksek itibarma nail oldu ve imparatorlugun
en nUfuzlu biri oldu. Saraya davet olunan
Psellos burada yliksek manstplar ve rlitbelere
Psellos aym zamanda bir<;ok talebelere felsefe ve ilmi be-
yan okutuyordu. Mektuplarmdan birinde !?Oyle yazmak-
tadir: "Keltleri (yani garbi Avrupa kavimlerini) ve Araplan
tahakklim altma aldtk ve bunlar ve !?erefimizin yliksel-
mesine yardtm etmek lizere iki ktt'adan geldiler. Nil M1s1r
arazisini istila eder ve benim dilim onlann zihnini [istila eder]._
Bu ka vimlerden biri beni bir ilim olarak ta vsif
etmekte, bir digeri bir ziya kaynag1 olarak gostermekte, bir
U.;UncUsU ise beni en gUzel adlarla $ereflendirmektedir, (170).
Dostu, hukuk mektebi mtidlirli jan Ksifilin'in misaline tev-
fikan Psellos Mihail ismi altmda ke!?i!? elbisesini giydi ve
bir mUddet kaldt. Fakat ke!?i!?lerin mUnzevi ha-
yah Psellos'un mizacma uymuyordu. Manastln terk ile payi
tahta gerr dondU, ve sarayda i$gal ettigi mUhim mevkii
yeniden ihraz etti. Hayatmm sonuna ba$vekillik yUk
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANINDA MAARiF, FEN, EDEBiYAT, VE SANAT 465
sek makamma <;tkanldt. 1078 de olmi.i$ olmas1 muhtemel-
dir (171).
imparatorlarm stk s1k ve siyasetin birc;ok defalar degi$me-
siyle temayi.iz eden kan$Ikhklar ve inhitat devrinde ya$affil$
olan Psellos, hayatm degi$en $artlarma intlbak etmek husu-
sunda bi.iyuk bir kabiliyet gosterdi. Yukselmesine ve nlifu
zunun artmasma hale! gelmeksizin dokuz imparatora hizmet
etti. ~ a h s i refah1m temin etmek ic;in diger insanlan medh ve
ifsat etmek ve kendini ki.ic;i.iltmekte tereddi.it etmedi. Psellos'un
pek yi.iksek ahlaki meziyetlere sahip oldugu soylenemez;
fa kat bu hususta bu kart$Ik ve mi.i$ki.il devirde, ya$affil$ olan
birc;ok insanlardan farkh olmami$hr.
Ahlakmm bir dereceye kadar menfi olan bu vaslflan
yanmda Psellos muas1rlanm geride bfrakabilecek bir-
c;ok meziyetlere sahipti. Mi.ikemmel bir tahsil gormi.i$ olan
bu zat geni$ malO.mata sahipti; c;ok okur ve c;ok c;ah$trdt.
Adedleri buyi.ik bir yekun tutan bin;ok kitaplar yazdt;
birc;ok teoloji, felsefe ( Platon'dan miilhem) tabii ilimler,
filoloji tarih, hukuk kitaplan, $iirler, birtalnm nutuk-
lar ve zengin muhabere evrak1 btrakh. Psellos'un "Tarihi,
Jan <;imiskes'in oli.imi.i ile mi.iellifin hayatmm son seneleri
arasmdaki hadiseleri ( 976- 1077) toplamaktadtr; mi.iellif
tarafmdan ac;tga vurulan muayyen bir tarafgirlige ragmen bu
eser XI inci as1r tarihinin tetkik1 ic;in en k1ymetli mehazlar-
dan biridir. Psellos'un edebi eseri bize bu alimi "hellenizm, in
te$iri altmda kalan dint ki.ilturun bir mumessili olarak gos-
termektedir. Psellos tevazuda pek ileri gitmedi. i$te Kronograf-
ya'smda $Unlan yaztyor: "En basit sozlerimde . dahi dikkat
nazanm <;t=>ken gayet guzel bir telaffuza malik oldugumu
bana daima temin etmi$lerdir. Hic;bir haztrhkstz soylemi$ ol-
dugum sozler tabii bir cazibe ile dolu idi. Beni konU$Ur-
ken i$itmi$ olan birc;ok kimseler bunu teyit etmemi$ olsa-
lardt, bu husus mec;huli.im kalacakh, (172). Ba$ka bir yerde
Psellos $Unlan yaztyor: Konstantin IX "belagatimin son de-
rece meftunu idi ve kulaklan daima dudaklanmda as1h idi,;
Mihail VI Psellos'a kar$1 buyi.ik bir hayranhk duyar ve
dudaklarmdan akan baldan mi.itelezziz olurdu,; Konstantin X
[ Psellos'un] sozlerini bir "kevser gibi ic;erdi,; Evdokia
Pselllos'u "bir ilah telakki ederdi, (173). Tarihciler daha
heni.iz Psellos'un $ahsiyeti ve eserleri hakkinda biribirine
Bizans imparatorlugu Tarihi 30
Eskikitaplarim.com
466 BIZANS iMPARATORLUCU TARIHl
z1d hi.iki.imler vermektedirler. Fakat bu zatm Bizansm XI inci
astr fikir hayatmda, IX uncu astrda Fotius, yahut X uncu
as1rda Kanstantin Parfiragenet kadar. mtihim bir mevki
aldugu inkar alunamaz gibi gortintiyar.
Makedanya stilalesi devri ve bilhassa X uncu as1r, destan
;;iirlerinin ve bizanten halk ;;arkllannm bir inki;;af devri
alarak telakki alunmaktad1r: bu destanm ba;;llca kahramam
Basil Digenis Akritas'hr.
Hemen hemen daimi mi.icadelelere sahne alan imparatar-
lugun hudutlanndaki faal hayat kahramanhk vakalar1
ve tehlikeli sergi.ize::?tler ic;in bir mevzu idi. Bir adam
halk arasmda derin ve devamh bir hahra b1rakh : bu zat
hudut vilayetlerinin kahramam Basil Digenis Akritas'hr.
Bu destan kahramammn hakiki admm Basil aldugu
Digenis ve Akritas ise mahlaslardan
bir degildir. "iki men::?e'den dogmu;;, manasma gelen
"Digenis, 1stllahi bu kahramanm babasmm Arap ve
mtisli.iman, anasmm ise grek ve h1ristiyan olmasiyle izah
olunmaktadJr. Bu "Digeni;;, adt muhtelif 1rklara mensup
ana ve babadan dogan c;ocuklara verilirdi. Akritas ad1
(cemi Akritai) Bizansta, imparatorlugun en uzak smtrla-
nmn mildafilerini ifade etmege yanyordu (grekc;e =
stmr). Akritler, merkezi hi.ikO.metle alan milnasebetlerinde
bazan bi.iyilk bir serbestiye sahip bulunurlard1; bunlar
oldukc;a dagru olarak, garbi Avrupanm markgraf'lan (hudut
vilayetleri yahut Ukrayna kazaklariyle (Ukraina= slmr)
mukayese olunmaktad1r.
Efsanenin kahramam Digenis Akritas btittin hayahm
mi.isli.imanlar ve "Apelatai, lerle mi.icadeleye hasretti. Esasmda
"si.irilyil dagttanlar,, bilahare sadece "h1rsizlar, manasmda
kullamlm1;> alan bu tstllah Bizans imparatarlugunun ;;ark
hududunda ya$Iyan dag e$k1yasm1, yani ne imparator, ne de
halifenin otaritesini tamm1yan ve her iki hi.iki.imdarm ara-
zisini yak1p y1kan "yan yan kahraman, manen ve
bed en en ci.iretkar insanlan, (17 4) ifade edi-
yardu. Hazarda bu tahammi.ilfersa gerek mi.isli.iman-
lar ve gerek h1ristiyanlar tarafmdan takip ediliyordu; seferde
ise her iki taraf bu cilretkar insanlann yard1m1m kazanmak
ic;in ugra;;1yardu. Rambaud'nun dedigi gibi, bu hudut mmta-
kalarmda c:Bizanstan c;ok uzak bulunuldugu hissolunuyordu.
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANINDA MAARiF. f'EN, EDEBiYAT VE SANAT 467
Bu viHiyetlerde ins:;m kendini polis te!?kilatma sahip bir mo-
dahilinde degil, fakat !?arkm feodal anar!ili.Si zane-
derdi, (175).
Digenis Akritas destamnda bulunan muhtelif i!?'arlara
dayanarak bu destamn temeli olan .hakiki hadiselerin,
X uncu asrm ortasmda, Kapadokya ve F1rat havalisinde
cereyan etmi!il oldugu soylenebilir. Destanda Digenis
h1ristiyanlarm ordugahmda, imparatorluk yiiksek
vakalar ihdas etmekte ve parlak i!iller gormektedir: bu zat
"Romania, (yani Bizans imparatorlugu) ve ortodoksluk
biribirinden aynlmaz iki unsurdur. Digenis'in sarayinm
tarifi Anadoludaki biiyiik malikane sahiplerinde goriilen ve
Basil II Bulgarokton'un zalimane garazm1 tahrik eden ihti-
$am ve zenginlik hakkmda olduk<;a vaz1h bir fikir vermek-
tedir ( 176 ). Baz1 tarihciler efsanevi kahramam X uncu
asnn otantik bir !?ahsiyeti olarak kabul etmege kadar var-
IDI!?lardir; fakat bunlarm nazariyelerini ispat kafi deliller
yoktur. Seyahlara daha hala bu kahramanm Trabzon
civarmda bulunan ve bir halk ananesine gore yeni dogmu!il
<;ocuklan fena taliden koruyan mezar1 gosterilmektedir.
Digenis Akritas destanmm ozU her ikisi de h1ristiyanhk
ile islamiyet arasmdaki miicadeleden dogmu$ olan Sarl-
mayn devrine a it Roland)) yahut 9id !iliirleri gibi garbi
Avrupanm manzum destanlariyle biiyUk bir benzerlik
gostermektedir.
Digenis Akritas'm !?arktaki ilk !ilekli, islamiyetin yan
efsanevi $ampiyonu olan ve ad1 Akroinon muharebe-
siyle (940) alakah gosterilen Seyit Battal Gazi olmu!iltur.
Digenis ad1 Bizans imparatorlugunun sonuna kadar
!?Ohretini muhafaza etti. imparator Manuel Komnen'i medh
etmege ugra!?an bir XI I nci as1r !ilairi, Teodor Prodrom,
imparatoru yeni Akritas tesmiye etmektedir (177).
Bury'ye gore "nasll ki Homer iptidai grek medeniyetine
ait muayyen bir merhalenin biitiin cephelerini aksettirir "Nie-
belungen, lar biiyiik muhaceretler devrindeki Germen
medeniyetinin bir tasvirini ihtiva eder, Digenis'in vaka-
larl da bize Anadolunun Bizans diinyasmda ve serhatlerin-
deki hayat hakkmda geni!? bir tabla arzetmektedirler, (178).
Eskikitaplarim.com
468 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Digenis Akritas ;;iiri bize kadar en eskisi XIV iincii asra
<;Ikan miiteaddit elyazmalannda gelmi;;tir ( 179 ). Bu ;;iir
Bizanstan sonra dahi ya;;amakta devam etmi$tir: bugiln
dahi K1bns ve Anadolu ahalisi bu me;;hur Bizans kahra-
mamm terenniim etmektedir (180). Bizans destanmm
amiyane ballad'larmm bir nev'inin aksini Rus destanlarmda
buluyoruz. Rus edebiyatmm dahi ken dine has ~ Digenis Akri-
tas'zn icraatz ve hayatz, vard1r: Rus tarihcisi Karamzin (XI X uncu
asnn ba;;langici) bu destam bilmi;; ve ilk once bu eseri
mahalli bir Rus periler masah olarak telakki etmi;;tir. Her
ne hal ise, . Digenis'in icraati eski Rus edebiyatmm inki;;af1
iizerinde c;ok biiyiik tesirlerde bulunmu;;tur; c;iinkii Rus
hayah ve edebiyati gerek ruhani, gerek profan sahalarda,
Bizansm derin bir tesiri altmda kaimi;>hr. Sunu da kay-
detmek lazimd1r ki Digenis ;;iirinin Rus versiyonu, grekc;e
metinlerde bize kadar gelmemi;; olan safhalan ihtiva etmek-
tedir (181),
imparatorlugun entellektilel ve artistik hayah bu mii$kiil
kan;>Ikhklar devrinde, Makedonya slilalesi zamamnda c;izil-
mi;; olan yollardan gitmek suretiyle, inki$af etmekte de-
vam etti. Mihail Psellos'un faaliyeti. yukanda gordliglimliz
gibi, bu hadiseler yliziinden ink1taa ugramad1. i;;te bu
tek vaka Bizansm fikir hayatmm husufa ugramami$ oldu-
guna i!;iaret eder. Psellos Makedonya siilalesi mlimes-
sillerinin lutuflan kadar tahtta biribirini istihlaf eden tesadiifl
imparatorlarm lutuflarma da mazhar oldu.
Bu devrin dikkate deger muharrirleri arasmda Mihail
Attaliat temayiiz etmektedir. Anadoluda dogmu;; olan bu
zat istanbula hicret etti ve burada hukuk meslegine girdi.
Zamamm1za kadar gelmi;; olan yaz1lan tarihi ve hukuki
mevzulara aittir. Tarihi 1034 ile 1079 arasmdaki devreyi
ihtiva etmektedir. Bu eser ;;ahsi mii;;ahedelere dayan
maktad1r ve son Makedonyahlar devri ve kan$Ikhklar
seneleri ic;in mevsuk bir tablodur. Mihail Attaliat'm Us-
IUbu, baz1 yerlerinde, Komnen'ler devrinde o kadar bli-
ylik bir inki;;af gostermi$ olan klassisizmin suni bir rone
sansm1 miijdelemektedir. Mihail'in tamamiyle Basilik'lerden
almmi$ alan hukuki tretesi, biiyilk bir $6hret kazand1.
Mliellif herkesin kullanabilecgi gayet k1sa bir milracaat
kitab1 yazmak niyetinde idi. Mihail'in kurmu$ oldugu
Eskikitaplarim.com
MAI<EDONYALILAR ZAMAN!I'i!DA MAARif, FEN, EDEBiYAT VE SANAT 469
dii!;>kilnler yurdu ve manashr i<;in tanzim ettigi vakfiye
XI inci as1r Bizans medeniyeti ic;in gayet enteresan malumat
toplamaktadtr. Bu vakfiye bu iki milessesenin sahip ol
dugu emlakin bir envanterini ve diger birtaktm hilkilmler
arasmda manashr klitilphanesindeki kitaplarm bir listesini
ihtiva etmektedir.
Makedonya slilalesi Bizans sanat tarihinde milhim bir
yer almaktadtr. X uncu asrm ortasmdan XII nci asra kadar
uzanan devir ilimde Bizans imparatorlugunun "ikinci altm
devri, tesmiye olunmaktadtr; birinci altm devri Justinian
zamanma rastlamaktadtr. ikonoklast buhram, gormli$ oldu-
gumuz gibi, Bizans sanahm kiliselerin ve ke$i$ligin stktcl
tesirlerinden kurtarml$ ve din mevzuuna yeni dt$ yollar ac;
mt!;)h. Bu yeni yollarm sonlarmda $U hususlar bulunuyordu:
iptidai iskenderiye modelleri ananesine avdet; Araplardan
alman, binaenaleyh islam tezyinatiyle pek yakmdan akraba
olan tezyinatm inki!;)aft; kilise motiflerinin yerine daha bilylik
bir realizmi ha vi t?-rihi v ~ profan motifler ikamesi. Fakat
Makedonya devri sanah sadece bu motifleri taklit ve kopya
etmege milnhastr kalmad1; yeni orijinal baz1 $eyler yarath.
Yeniden canlandtnlmi$ olan Makedonyahlar ve Komnen'ler
devirlerinin grek ilslubu IV ilncli as1r hellenistik ilslubunun
maddi zarafetinden daha bilyilk bir !;)ey ortaya koydu; onceki
astrlarm vakar ve kudretinin bilyilk bir k1smm1 kendine mal
etti. Bu vaslflar Ortazamanlar Bizans ilslubuna damgalanm
vurdular. Bunlarm tesiri VI met asrm kaba $ekillerini orta-
dan kaldtrdt; bunlara yalmz payitahtm cazibesinin hissedil-
medigi uzak vilayetlerin dint merkezlerinde rastland1. Bun-
lardan vakar ile zarafet, itidal ile intizamdan milte$ekkil bir
halita, asude bir incelik husule geldi ve bunlar Bizans sa-
natmm olgunluk devrinin vastflan oldu. Bu eserler ahenk ile
dini heyecam biribiriyle birle$tirdi. Bunlar hellenistik devri
eserlerinin malik olmadtgi bir ciddilige sahip oldular. Bu son
astrlarm devam1 milddetince Bizans sanatmm sistematik ve
tedrici surette hellenle$mi$ oldugunu soylemek ihtimal belki
biraz milbalagah olur; fakat derin ve tam bir !;)arkhla$mamn
arhk kabil olmadtgi muhakkakhr, (1"82).
Me!;)hur A vusturya tarihcisi Strzygowski'nin, Makedonya
devri tarihiyle pek yakmdan alakah bir tezi ispat ic;in
.;ah!;)mi$ oldugunu burada zikretmek faideden hali degildir.
Eskikitaplarim.com
470 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Bu alime gore Makedonya siilalesinin Ermeni neslinden
olan ilk imparatorunun tah ta c;tkl!?l Bizans sa nat tarihinde
yeni bii devre, yani Ermeni sanahmn Bizansm artistik ib-
da'lan iizerinde vas1tas1z tesirlerde bulundugu bir devre
i!iiaret etmektedir. Yani diger kelimelerle Strzygowski vazi-
yeti tersine c;evirmek te!iiebbiisiinde bulunmaktadtr: Erme-
nistan, oteden beri zannedildigi gibi, Bizans sanatmm derin
bir niifuzu altmda kalmamu:;>, bilakis Bizans sanatl iizerinde
miiessir olmu!iitur. Ve hakikaten Ermeni tesiri kendini Make-
donya siilalesi zamanmda kuvvetli bir $Cki!de gostermi$tir.
Bin;ok Ermeni sanatkar ve mimarlan Bizansta c;ah$hlar.
Basil I tarafmdan in$a edilen Yeni Kilise ihtimal bir
Ermeni planma gore yapllmt$hr. X uncu astrda Ayasof-
yanm kubbesi bir yer sarsmttsmda hasara ugradtkta bu
kubbenin tamiri Ermenistanda, Ani katedralinin planlanm
yapml$ olan bir Ermeni mimara verilmi;;tir. Strzygowski'nin
nazariyelerini, Ch. Diehl'in dedigi gibi birtaktm ince ve
cazip ;;eyler ihtiva etmelerine ragmen, aynen kabule imkan
yoktur (183).
Basil I biiyiik bir in;;aatc;1 idi. Bu imparator Yeni Ki
lise yi (yukanda ad1 gec;en N ea) yaphrd1 . ve bu hadise
kendisi ic;in, Ayasofyamn Justinian'm yap1 politikasmda haiz
oldugu ehemmiyet kadar. miihim oldu. Aym imparator yeni
bir saray -Kenurgion- yaptlrdt ve bu binay1 ptnltlh mo-
zayiklerle siisledi. Aym zamanda Ayasofya ve Havariler
kilisesini restore ettirdi ve siisledi. 989 yer sarsmhsmda
hasara ugnyan Ayasofya X uncu ve XI inci astr imparator-
lanm dahi i;;gal etmi;;tir.
Makedonya devri ilk imparatorluk ikona nakt!iilart mek-
teplerinin c;ah$masma $ahit oldu; bunlar yalmz birc;ok ikona-
larm yap1lmas1 ve miiteaddit kilise duvarlanmn siislenmesine
yol ac;madilar: bu mekteplerde elyazmalanmn tezhiplen-
dirilmesiyle de me$gul olundu. Vatikandaki me!iihur Azizler
takvimi Basil I I zamanma aittir; bu kitabm ihtiva ettigi fev-
kelade minyatiirler, adlan sahife kenarlanna yazllmt$ sekiz
miizehhibin eseridir. Enteresan, orijinal ve giizel yaptlmi!ii
diger birc;ok minyatiirler dahi bu devre aittir.
imparatorlugun ba;;hca sanat merkezi Istanbul idi; fakat
vilayetler dahi miihim sanat abideleri ihtiva ediyordu:
mesela Bootyada tarihi malum olan (874) Skripu kilisesi:
Eskikitaplarim.com
MAKEDONYALILAR ZAMANINDA MAARif, FEN, EDEBiYAT VE SANAT 471
X uncu astr ve XI inci asnn ba$langtcma ait Aynarozda bir
kiliseler grupu; Fokiste Stilis'li Sen Liik kilisesi (XI inci asnn
ba$langtct); Saktzda Nea Moni (XI inci asrm ortast); Attik'te
Dafni kilisesi ve; manashn (XI inci asrm sonu) (184). Ana-
doluda kaya u;me oyulmu$ Kapadokya kiliselerinden
baztlan IX uncu, X uncu ve XI inci astrlara kadar <;U{an
miihim ve son derece dikkate deger fresk serileri ihtiva
etmektedir. Fevkela.de bir duvar na-kt$lan hazinesi mey-
dana <;tkarmi$ alan (185) Kapadokya fresklerinin ke$if
ve tetkikt hayahm Bizans sanahnm yeni bir vilayeti alan
( 186) Kapadokyamn ara$hnlmasma hasreden papaz G.
jerphanion'un adiyle pek yakmdan alakahdtr. .
Makedonya devrinde Bizans sanah imparatorluk hudutla-
nmn di$ma yay1ld1. IX uncu ve XI uncu astrlara izafe
olunan Romadaki me$hur Santa Maria Antika kilisesinin en
yeni nakl$lan Makedonya ronesansmm en dikkate deger
eserleri arasma konulabilir (187).
Rusyada Kiyef'in Ayasofya's1 (1037) v e diger bir<;ok
kiliseler dahi Makedonya imparatorlarmm "Bizans, anane-
sine aittirler.
Makedonya siilalesinin <;ok parlak devri (867 -1025)
sanatm canhhg1 ve orijinalligi baktmmdan dahi Bizans
sanatmm en iyi bir devri oldu. Bunu takip eden
hklar ve Komnen'Ier devirleri tamamiyle ba$ka, daha kuru ve
daha sert bir sanatm viicut bulmasma $ahit oldular. "Er-
menistana gotiiriilen (Basil I I zamamnda) Bizans sancak-
lart yava$ yava$ geriledi; Sel<;uki Tiirklerinin sancaklan ise
ilerledi. Dahilde merasim ve resmi ge<;itlerle tebariiz eden
bir hareketsizlik ruhu, yani Aleksis Komnen'in ve sara-
ymm ruhu, ya$adi. l$te biitiin bunlar garp Ha<;hlarmm
istilalanna tekaddiim eden as1rda akislerini btrakhlar. Te-
rakki membalan kurudu; yarahct bir uzvi kudret arhk
husule gelemedi; mumkiin olan yegane degi$iklik dt$ kuv-
vetlerin pasif bir surette kabulii idi. Dini birtaktm
resmi me$galeler tarafmdan istihlak edildi. Liturjik sistem,
nak$1 kontrol etmekle nak$e ait el kitaplarmm yahut rehber-
lerin inki$afma yol a<;h; bunlarda takip edilrnesi laztm-
gelen yol a<;tkca kompozisyon muayyen
kahplara sokuldu, renkler bile onceden tespit edildi (188).
Eskikitaplarim.com
472 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
BiBLiYOGRAFY A
Umumi eserler i<;in birinci fasla mi.iracaat.
Gfrorer (A.), Byzantinische Geschichten (Graz, 1873-
1877) Cilt II- III. - Jan C:imiskes'ten Ramen Diogen'e
(dahil) kadar gelen imparatorlarm saltanatlanna dair tas-
laklar.
S k a b a Ian o (N.), XI inci as1rda Bizans devleti ve
Kilise (Sen Petersburg, 1884). - 1025 den itibaren XI inci
asrm tarihi - imparatorlugun i<; tarihi i<;in gayet milhim
(rus<;a).
Bury (J. B.), Roman Emperors from Basil II to Isaac
Komnenos. English Historical Review IV, 1889, sah. 41-64,
251 - 285.- Bury'nin "Selected Essays, ed. by H. Temperly
(Cambridge 1930), adll eserinde ikinci defa basilmi!;>tlr (sah.
126. 214).
Neumann (C.), . Die Weltstellung des byzantinischen
Reiches vor den Kreuzzilgen (Leipzig, 1 894). - Frans1zca
tercumesi: La situation mondiale de !'Empire byzantin avant
les Croisades (Paris, 1905). - imparatorlugun XI inci asir-
daki umumi durumunun tetkiki i<;in gayet enteresan.
(G.), byzantine a la fin du Xe
siecle. Troisieme 'partie: 1625- 1057 (Paris, 1905). - Gayet
mufassal ve enteresan.
Popov (N.), Makedonya si.ilalesi devrinde Bizans kilise
tarihine dair taslaklar (Moskova 1916). - Bir konferans
serisi (rusca).
MUNFERiT SALTANATLARA DAiR MONOGRAFiLER:
Vogt (A.), Basil I, empereur de Byzance (867- 886), et
Ia civilisation byzantine a Ia fin du IX e siecle (Paris, 1908).
Popov (N.), imparator Hakim Leon VI ve zamam saltanah;
tarih ve din bakunmdan (Moskova, 1892) (rus<;a).
Lambros {Sp. P.), Leo und Alexander als Mitkaiser von
Byzanz. Byzant. Zeitschrift IV, 1895, sah. 92- 98.
Z ern in (A.), Konstantin Porfirogenet'in hayah ve eserleri
(Harkof, 1858).- Eskimi$tir. Rus<;a.
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFYA 473
Ram baud (A.), L'empire grec au Xe siecle. Constantin
Porphyrogenete (Paris, 1870). - Miikemmel bir eser.
Hirsch (F.), Kaiser Constantin VI I Porphyrogennetos
(Berlin, 1873).- Rambaud'nun eserine istinaden yazilmi$ bir
hiilasa.
Rune iman (Steven), The Emperor Romanus and his
reign. A study of Tenth- Century Byzantium (Cambridge,
1 929). - Miihim.
Schlumberger (G.), Un empereur byzantin au Xe siecle.
Nicephore Phocas (Paris, 1890).- Lev has1z ve resimsiz olarak
ikinci defa Pariste (1923) basilmi$hr.
Schiumberger (G.), L'epopee byzantine a la fin du Xe
siecle. Jean Tzimisces. Les jeunes a n n e ~ s d ~ Basilell,letueur
de Bulgares, 969-989 (Paris, 1896). - 969 ile 989 arasm-
daki biiti.in devreyi ihtiva eder.
S chI umber g e r (G.), L'epopee byzantine a la fin du Xe
siecle.Seconde partie: Basile II, le tueur de Bulgares (Paris,
1900). - 989 ile 1025 arasmdaki devre. Schlumberger'in
bu ii<; eseri gayet miihimdir.
Rosen (V. R., baron), imparator Basil Bulgarokton. An-
takyah Vahya'mn kronikinden almmi$ miintehap par<;alar
(Sen- Petersburg, 1883}. Rusc;a. - Schlumberger tarafmdan
geni$ olc;iide kull&mlmi$ gayet miihim eser.
Bezobrazow (P. V.), imparatoric;e Zoe. "Tarihi tetkikler,
inde <;Ikmi$hr (Moskova, 1893). Cilt I, sah. 225-251. -
Amiyane bir makale. Rusc;a.
Die hI (Ch.)
1
Zoe la Porphyrogenete. "Figures byzanti-
nes, de <;Ikm1shr (Paris, 1906). Cilt I. - lngilizce ter-
ciimesi: H. Bell, Byzantine Portraits (New- York, 1927),
sah. 231- 275.
Mad I e r (H.)
1
Theodora, Michael Stratiotikos, isaak Kom-
nenos. Ein StUck byzantinischer Kaisergeschichte (Plauen I.
V. 1894). - Teodora, Mihail Stratiotikos ve isak Komnenos'
un saltanatlarma ait mehazlar ve umumi miilahazalar ihtiva
eden umumi bir hiilasa.
K a r o lid is (P.)
1
'0 afrcoxpchwp AwyEY't)\; 6 Pw[.LaVO\;, 1 068-1071.
(Atina
1
1906). Rumca. - Ramen IV Diogen'in saltanatma
dair amiyane bir taslak.
Eskikitaplarim.com
BiZANS lMPARATORLUGU TARlHt
SiY ASET :
SLAVLARA DAiR:
Drinov (M.S.), X uncu as1rda cenup Slavlan ve Bizans
(Moskova, 1875). - Bulgar- Bizans milnasebetlerine dair
son derece milhim bir eser. Rusc;a.
Zlatarski (V. N.), Geschichte der Bulgaren. I. Teil: Von
der Griindung des bulgarischen Reiches bis zur Tilrkenzeit
(679- 1396). G. Weigand tarafmdan "Bulgarische
Bibliothek, (Cilt V, Leipzig, 1918).
Zlatarski (V. N.), Ortazamanlarda Bulgar devleti
tarihi (Sofya, 1919 -1927). Cilt I, 1.-2. kiSim.-Milkemmel bir
eser. Bulgarca.
D v or n i k (F.), Les Slaves, Byzance et Rome au IX e
siecle (Paris, 1926).- Miihim.
Runciman (Steven), A History of the first Bulgarian
Empire _(London, 1930). - Milhim.
Golubinski (E. E.), Rus Kilisesi tarihi (2. tab1, Moskova,
1901). Cilt I, 1.- ilk devirdeki Rus- Bizans milnasebetlerinin
tetkik1 ic;in milkemmel bir eser.
Eski Rusya ile Bizans arasmdaki milnasebetlere dair
miikemmel bir bibliyografyayi "Cambridge Medieval History,
(Cilt IV, s. 819- 821) de bulmak kabildir.
ARAPLARA DAiR:
Amari (M.), Storia dei musulmani di Sicilia, Cilt I-III
(Firenze, 1854 -1872).- Sicilyanm ve cenubi italyanm Araplar
tarafmdan fethine dair milkemmel bir eser.
Vas i lie v (A. A.), Bizans ve Araplar. Makedonya si1Hi.lesi
zamanmda Bizans ile Araplar arasmdaki siyasi milnasebetler.
imparator Basil I, Filosof Leon VI ve Konstantin VII Porfi-
rogenet (867- 959) (Sen Petersburg, 1902).- Rusc;a.
ERMENiLERE DAIR:
Laurent(].), L'Armenie entre Byzance et l'Islam depuis
Ia arabe jusqu'en 886 (Paris, 1919), (Bibliotheque
des Ecoles franc;aises d'Athenes et de Rome). Fasc. 117.
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFY A 475
PEc;ENEGLER VE UZLARA DAIR:
Vasilievski (V. G.), Bizans ve Pe<;enegler. Maarif Ne-
zareti mecmuas1, Cilt 164,1872, sah. 116-165 ve 243-332.-
V. G. Vasilievski'nin "Eserler, inde ikinci defa ne!;>redilmi!?-
tir (Sen- Petersburg, 1908, sah. 1- 175). --:- Tam manasiyle
dikkate deger. Rus<;a.
TURKLERE DAiR:
Gfrorer (A.), ismi ge<;en eser, Cilt III.
J or g a (N.), Geschichte des Osmanischen Reiches, cilt I
(Gotha, 1908).
Laurent (J.), Byzance et les Turcs Seldjoucides dans
l'Asie occidentale jusqu'en 1081. Annales de I' Est, publiees
par Ia FaculM des lettres de I' Universite de Nancy, 27.
annee, fasc. 1 (Paris, 1913); 28. annee, fasc. 2 (Paris, 1914)
[1919].- Mi:ihim.
Loewe (H. M.), The Seljuqs (Cambridge Medieval History
IV, sah. 299-317, 836).
NORMANLARA DAiR:
Gay (J.), L'Itali.e meridionale et !'Empire byzantin depuis
l'avenement de Basile Ier jusqu'a Ia prise de Bari par les
Normands, 867- 1071 (Paris, 1904). - Mi.ihim.
C h a Ian don (F.), Histoire de la domination norman de
en Italie et en Sicile, cilt I (Paris, 1907).
GuIde ncr one ( baronne Diane de'), L'Italie byzantine.
Etude sur le haut moyen-age, 400-1056 (Paris, 1914).
~ i L i S E T ARiHi :
jag e r, Histoire de Photius (2. tab1, Paris, 1$45). - Eski-
mi!?tir.
Her g en roth e r (1.), Photius, Patriarch von Constantin opel
(Regensburg, 1867-1869), cilt I- III. - Kiliselerin aynlma
meselesi 1054 senesine kadar gotilriilmii!?tilr Gayet mi:ihim.
Eskikitaplarim.com
476 BiZANS iMPARATORLTGU TARiHi
B r e hie r (L.), Le schisme oriental du XI e siecle (Paris,
1899). - Mtihim.
Aym mtiellifin "Cambridge Med. History, (Cilt IV, sah.
246- 273) i<;in yazmi$ oldugu fasil IX a mtiracaat olunmas1.
L e bed i ev (A. P.), IX uncu, X uncu ve XI inci as1rlarda
kiliselerin aynlma meselesi (2. tabi, Moskova 1905). - Rusca.
M i c bel (A.), Humbert und Kerullarios. Studien. Erster
Teil, (Paderborn, 1925).
i<; TARiH:
Bizans korporasyonlan ve "Epark'm kitabi,na dair:
Bozo bra z o v (P. V.), Tacirler ve kti<;lik sanatkarlar kor-
porasyonlan. G. Hertzberg'in "Bizans tarihi, nin rusca ter-
ctimesinde (Moskova, 1896), sah. 600-612. Rusca.
Stock 1 e (A.), Spatromische un d byzantinische Zunfte
(Leipzig, 1911). - Enteresan.
c; ern us o v (E. A. ), Rom a ve Bizans korporasyonlan
{Maarif ' N ezareti mecmuas1, EylUt" 1914). - Stockle'nin kita-
bnun rusca tenkidi.
Macri (C. M.), L'organisation de l'economie urbaine dans
Byzance sous la dynastie de Macedoine, 867-1057 (Paris,
1925).
ic;TiMAi MESELE:
Vasilievski (V. G.), Bizans imparatorlugunun i<; ta-
rihine dair malzemeler. Koylil malikanesi lehinde alman
tedbirler. Maarif Nezareti Mecmuas1, Cilt 202 (Mart, 1897).
Aym mtiellifin "Eserler, inde (Cilt IV, Leningrad, 1930, sah.
250- 331) ikinci defa ne$redilmi!;?tir. - X uncu astr novelle-
rinin rusca terctimelerini ihtiva etmektedir. Gayet mtihim.
Testaud {G.),. Des rapports des puissants et des petits
proprietaires ruraux dans !'Empire byzantin au Xe siecle
(Bordeaux, 1898).
FEN VE EDEBiY AT:
Krumbacher, Montelatici ve Rambaud'nun yukanda
zikrolunan eserleri; S k a b a Ian o i ~ ' in yukanda ismi ge<;en
eseri.
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOORAPY A 477
Fuchs (F.), Die hoheren Schulen von Konstantind'pel im
Mittelalter (Leipzig und Berlin, 1926).
MONOGRAFiLER :
TEODOR DAFNOPATES'E DAiR:
Latishev (V.V.), Teodor Dafnopates'in iki nutku.- Bu
zatm hayat ve eserleri hakkmda bir methal ve bazt terci.ime-
ler ih ti va etmektedir. Pra vosla vni Palestinski . Sbornik, Cilt
59 (Sen- Petersburg, 1910), Rusca.
I
RODOSLU KONST ANTiN'E DAiR:
Pauly- Wissowa, der klassischen Alter-
tumswissenschaft, IV (1901), s. 1032-1033.
KONSTANTIN PORFiROGENET'E DAIR:
' Ram baud (A.), ismi ge<;en eser.
L e c I e r c q (H.), Constantin Porphyrogenefe et le livre
des c6remonies de la cour de Byzance Dictionnaire
d'arch6ologie chretienne et de liturgie (Paris, 1914). II 1.2,
sah. 2695- 2713.
SiMEON METAFRAST'A DAiR:
Vasili evski (V.G.), Simeon hayah ve eser-
lerine dair. Maarif N ezareti Mecmuas1 212 (ikinci Te$rin- Birin-
ci Kanun, 1880), sah. 379-437. Rusca.
De I e hay e (H.), La vie de saint Paul le J eune et Ia chro-
nologie de Metaphraste. Revue des questions historiques.
nouvelle serie X, 1893, sah. 49-85.
j 'ugi e (M.l. Sur Ia vie et les procedes de Symeon Meta-
phraste. Echos d'Orient XXI I, 1923, sah. 5- 10.
<<ANTHOLOGIA PALATINA YA DAiR:
W o Iter s (P.), De Constantini Cephalae Anthologia. Rhei-
nisches Museum 38,1883, sah. 97- 119.
Eskikitaplarim.com
478 BilANS iMPARATORLUGU TARiHi
MiSTiK NiKOLA'Y A DAiR:
Zlatarski (V. N.), istanbul patriki Mistik Nikola'nm
Bulgaristan <:;an Simeon'a yazd1g1 mektuplar. Sbornik za
Minist. Narodn. Prosv. X, 1894, sah. 372-428; XI, 1894,
sah. 3-54; XII, 1895, sah. 121 - 211. Bulgarca.
DiY AKOS LEON' A DAiR :
Wart en berg {G.), Das Oeschichtswerk des Leon Diako-
nos. Byz. Zeitschrift VI, 1897, sah. 106 -111; sah. 285-317 ye
dahi bakm1z. ,
Su t sumo v, Diyakos Leon ve Skylitzes'in mehazlanna dair.
Vizantiiskoie Obozreniie II, I (Yuriev- Dorpat, 1916). Rusca.
HENDESECi JAN KiRiOTES'E DAiR:
V a.s iIi e v ski (V. G.), Rus- Bizans I I : 976- 986
seneleri tarihine dair. Maarif Nezareti Mecmuas1 184, (Mart
1876), sah. 162-178.- Aym mliellifin "Eserleri, nde
(Cilt II: Sen- Petersburg, 1909), sah. 107- 124 de ikinci defa
basilml$hr. Rusca.
T a c chi-Venturi (P. S. 1.), Commentariolum de joanne
Oeometra in S. Oregorium Nazianzenum inedita laudatione
in cod. Vaticano- Palatine 402 adversata. Studi e documenti
di storia e diritto; Cilt XIV (1893).
MiDiLLi'Li KRiSTOF' A DAiR:
Kurtz (Ed.), Die Oedichte des Christophoros Mytilenaios
(Leipzig, 1903).
KA YSERiLi ARET AS' A DAiR:
K u g e as (S. B.), '0 xcxl 'tO pyov aihoO (A tina,
1913).
MiHAiL PSELLOS' A DAiR:
Fischer (W.), Studien zur byzantinischen Oeschichte des
11. jahrhunderts (Plauen, 1883).
Eskikitaplarim.com
BiBLiYOGRAFYA 79
Bury U. B.), Roman emperors from Basil II to Isaac
Komnenos, English Historical Review IV. 1889, sah. 41 64;
251-285. Aym miiellifin "Selected Essays, (Cambridge, 1930,
sah. 126- 214) inde ikinci defa - Psellos'un
eserlerine dair bir etiid.
Be z o bra z o v (P. V.), Bir Bizans muharriri ve devlet adam1:
Mihail Psellos I: Mihail Psellos'un hal terci.imesi (Moskova,
1890). Rusca.
Ram baud (A.), Michel Psellos, philosophe et hom me d'etat
byzantin au XI e Etudes sur l'histoire byzantine (Paris,
1912), sah. 109 171.
Die h 1 (Ch.), Une famille de bourgeoisie a Byzance au XI e
Figures byzantines I. sah. 291-316. H. Bell'in irtgilizce
terci1mesi: Byzantine Portraits -(New- York, 1927), sa h.
276-299.
Zervos (Ch.), Un philsophe neoplatonicien au XI e
Michael Psellus, sa vie, son oeuvre, ses luttes philosophiques,
son influence. Preface de M. F. Picavet (Paris, 1920).
Rena u I d (E.), Lexiqne choisi de Psellos (Paris, 1920).
Renauld (E.), Etude de Ia langue et du style de Michel
Psellos (Paris, 1920).
Rena u I d (E.), Michel Psellos: Chronographie ou histoire
d'un siecle de Byzance, 976-1077. Cilt I (Paris. 1926),
Methal.
BASiL DiGENiS AK.RiTAS' A DAiR:
Ram baud (A.), U n e epopee by zan tine au Xe : les
exploits de Digenis Akritas. Etudes sur l'histoire byzantine
(Paris, 1912), sah. 63- 108.
Wart en berg (G.), Das mittelgriechische Heldenlied von
Basileios Digenis Akritas (Ostern, 1897).
Die hI (Ch.), Le roman de Digenis Akritas. Figures byzan-
tines, II, sah. 291-319.
Eskikitaplarim.com
580
BiZANS iMPRATORLN<"lU TARiHi
B r ~ h i e r (L.), Un heros de roinan dans Ia litterature by-
zantine (Clermont- Ferrand, 1904).
Perno t (H.), Etudes de litterature grecque mod erne (Paris,
1916), sah. 1-70.
K i r yak i dis (S.), '0 llty!v'Y); 'Atpha; (Atina, 1926), sa h. 155.
Hesseling (D.), La plus ancienne redaction du poeme
epique sur Digenis Akritas (Amsterdam. 1927), sah. 22.
(Mededeelingen der Koninklijke Akademie van Weten-
schappen, Afdeeling Letterkunde, Deel 63, serie A, Nr. 1).
Birinci cildin sonu
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
Fas1l I
(1) T h. Labbe, De Byzantinae historiae scriptores ad omnes per
orbem eruditos (Parisiis, 1648), sah. 5-6.
(2) L Feugere, Etude sur Ia vie et les ou vrages de Du Cange (Paris,
1852), sah. 9.
(3) Aym yerde.
(4) V. Vas iIi e v ski, Bizans tarihi ara!,lhrmalanna dair tecrube
(Sen Petersburg, 1890), sah 139
(5) Na!7ir Jean Anisson'un Du Cange'a oldugu mektuplan
kar!?Ila!?tlnmz: H 0 mont, Le Glossaire grec de Du Cange. Anisson'un,
bu IO.gatin bas1lmasma dair Du Cang-e'a mek1ubu (1682-1688): Revue
des etudes grecques V, 1892, sah. 212-249.
(6) Bp eser miHeak1p sem-lerde bin;ok defalar basJlmi!?tlr.
(7) Feugere, ismige<;en eser, sah.67-71. Bualimin hastahg1
ve olumune dair,Du Cange'm muas1n alan E 1 i en n e 8 a I u z e nanim-
da bir Frans1z alimi tarahndan yaziimi!? olan gayet ente>r san bir mektu-
bu Chronicon Paschale edis)onunda, cilt II, sah. 67-71de (801 n
bulmak kabildir,
(BJ Du Cange'm iyi bir hal tercumesi yoktur.
(9) V o 1 t air e, Le Pyrrhonisme de 1 'his loire, par un bachelier en
theologie (1768), fasJI XV. Beuchot 44, sah. 429.
(10) Montes qui e u, sur les causes de Ia grandeur
des Remains et de leur decadence, fas1l XXI.
(11) He g e I, Vorlesungen tiber die Philosophie der Geschichte. III.
k1s1m, I I I. ci.iz, II I. fas 1l, (Lectures on the Philosophy of History, trans-
lated by J, Sib r e e, [London, 1890], sah. 353).
(12) Moniteur, 13 Haziran 1815. H o us say e, 1815, cilt I (Paris,
1905), sah. 622-623.
(13) A. So r eJ, Montesquieu, 2 . tab! (Paris, 1889), s.1h. 64.
(14) The Memoirs of the Life of Ed v a r d G ibbon, with various
observations and excursions by Himself, editc:.d by B irk beck H iII
(London, 1 900).
Bizans imparatorlugu Tarihi 31
Eskikitaplarim.com
482 BiZANS iMPARATORLUdU TAR!Hi
(15) The of Edward Gibbon, edited by J.
Murray (London, 1896), sa h. 1
(16) Aym eser, sah. 148.
(17) Aym eser, sah. 302.
(18} The Autobiographies of Edward Gibbon. sah. 311.
(19) Aym eser, sah. 333-334.
(20) Bury, Gibbon'un edisyonunda (Londra, 1896), cilt I, methal,
sah. XXXI.
(21) Freeman, Historical Essays. 3. (london, 1879J, sah.
234-235.
(22) 0 i b bon, The History of the De'cline and Fall of the Roman
Empire. Na!;liri: J, B. Bury. Cilt I (London, 1896), methal, sah. III.
(23) Roy o u, Histoire du Bas-Empire (Paris, 1803). On soz.
(24) Fin I a y'm kendi tarafmdan yaz!lmJS hal terctimesi: Tarihinde
(History of Greece, edit. by H. F . Tozer, Oxford, 1877) cilt I. sah.
XXXIX XLVI.
(25) Finlay, ismi gec;en eser, cilt I, sah. XV-XVII.
(26) 'F in I a y, ismi gec;en eser, cilt I, sah. XVII X X.
(27) Freeman, Historical Essays, cilt I I I, sa h. 241 243.
(28) P a parr i gop u I o, Histoire de Ia civilisation hellenique,
sah. 194.
(29) Bu acaip meseleye tekrar avdet edecegiz.
(30) Gregorovius, ismi gec;en eser, cilt I, sah. XVIII-XIX.
(31) N. H. Baynes, A Bibliography of the works of ]. B. Bury, .
co.mpiled with a memoir by N. H. Baynes (Cambridge, 1929), sah. 56.
Mtikemmel eser: sah. 1-124 Bury'nin hal tercUmesini, sah. 124 ottimti-
ne dair yazilmi!;l yaz1lan, sah. 125-175 Bury'nin eserlerinin tam bir
bibliyografyasmi ihtiva etmektedir.
(32) B u r y, On soz, sa h. VI I.
(33) Bury, ismi ge<;en eser, cilt I, methal. sah. V-VIII.- Bu met-
hal kismi ikinci edisyonda tarih bak1mmdan bugiln
dahi faydalidtr. Kr!?.: F. Do I g e r, Byzantinische Zeitschrift XXVI, 1-2
(19261, sah. 97.
(34) Aym yerde.
(35) M. R o s to v t z e f f, The Social and Economic History of the
Roman Empire (Oxford, 1926), sah. 628.
(36) La m bros' a modern grek<;e olarak ithaf edilm i!? alan eseri
mukayese ediniz : ll. Acif.l:rrQO, 1851-1919 (Alina, 1920). - Sah.
5 29da Lambros'un hal terctimesi (A. N. Ski as tarafmdan), sah. 35-85
Eskikitaplarim.com
NOTIAR 483
te, ese rlerinin bir bibliyografyas1 (479 eser serlevhas1); sah. 86 138 de
Lambros' un olumilnden sonra olan gayr1 mi.inte!jlir el yazma-
Janm muhte vidir. Kr!?. S. B. K u g e as, L'Etat actueol des byzan-
tines e n Or ece(Bu lletin de Ia Section historique de Roumaine,
cilt XI; Bucarest, 1924), sah. 165 -- 166.
(37) 0 e I z e r, Abri s s der byzantinischen Kaisergeschlchte, sa h. 1067.
( 3 8) F. Harris o n tarafmdan ikinci defa Among
my b o oks : centenaries, r eviews, memoirs (London, 1912) . sah. 180-231.
( 3 9) Bu kitabm 6 zi1 Ch. Die h 1 'in eserine (Cambridge Medieval
Histor y, cilt IV, fasil XXIII ve XXIV) esas te!?kil etmi!?tir.
(40) Sla v muhipl eri Rus ortodoks kilisesinin ve Biiyi.ik Petro'dan
onceki es ki siya si ve miiesseselerin hayram idiler. Bunlar
Petro' nun reformlan nm Rusyay1 dogru yoldan ayrml!? olduguna kani
bul u n uyo r lardJ. Oarphl a r ise, bunun tamamiyle aksine olarak, Ruslann
garbi Avrupaya sami rt)i baglarla bagh olarak ya!?a malan hh1mgeldigi
ve Rusyanm ancak Bilyi.ik Petro'nun reformlarmdan sonra meder:i bir
meml e ket oldugu fikrinde idiler.
(41 ) A. He r t z e n , Le passe et les Venezia Ia Bella
1879), cilt X, sah. 53 - 5 4 .
(42) P. I. c; a a d a i e v, Eserleri ve mektup'an. Hersch ens o h n
tara.fmdan ne!?red ilmi!?ti r (Moskova, 1914), cilt II, sah. 118.- Frans1zca
o rijinali c ilt J, sah. 85.
(4 3) A S. K hom i a k o v, Bizansm miid'lfaas1 hususunda bir Orekin
sesi , adh makalesinin notU. Bu milellifin "Eserleri, nde (Moskova, 4.
tab1, cil t II I, sa h. 366) inti!jlar ebni!jlt ir (rus<;a).
(44) istanbulun rus<;a ad1.
(45) Oranovski, LAtin lmparatorlugu: Medovikov'un esen..,m
tahlili. T. N. 0 ran o v s k i'nin Eserleri'nde (4. tab1, Moskova, 1900),
s ah. 378 de inti!?ar etmi!jltir
(46) 0 ran o v ski, L4tin irnparatorlugu .... , sah. 379.
(47) I. I e r to v, ;> a rki Roma impara torlugu yahut Konstantiniye
tarihi (Sen Petersburg, 1837). Methal (rus<;a).
(48) F. I. Uspenski'n_i n hayah ve eserlerine dair en iyi malumah
Leningrad Fen Akademisi tarahndan olan bir risalede
bulmak kabildir: Akademi azasmdan F. I. Us pens k i'nin hat1rasma
(1845 - 1928), Leningrad, 1929
(49) F. I. Us pens k i, Bizans imparatorlugu tarihi (Sen Petersburg
1914), cilt I, sah. XII (rus<;a) .
(50) Aym eser, sah. 46- 47.
(51) Aym eser, sah. XIV.
(52) Aym eser, sah. 4 7- 4 8.
Eskikitaplarim.com
484
(53) F. I. Us p e !Is k i, Bizans imparatorlug-u tarihi, o;ah. 16.
(54) Aym eser, sah. 39,
(55) Aym eser, sah. 39- 40.
(56) Aym eser. sah. 40.
(57) C. N. Us pens k i Moskovada 1917 de
(58) H. I. Be I I, The Decay of a civilisation (Journal of Egyptian
Archaeology X, 1924, sah. 207) .
Fasll lJ
(1) Mesela. H. Vincente t F. M. Abe 1, Jerusalem. Recherches
de topograph1e, d'archeologie et d 'histoire (Paris, 1914), ci1t II, sah. 202-
203. (Bu eser bir bibliyografyay1 dahi muhtevidrr).
(2) G. Bois s i e r, La fin du paganisme (Paris, 1891), cilt I, sah 24-25.
(3) j. Burckhardt, Die Zeit Konstantin's des Orossen (Leipzig,
1898), 3. tab1, sah: 326, 369- 370, 407.
(4) Bu eserin ve yeniden dordiin-
ci1 tabJ alm!lnca olarak 1925 de
(5) A. Harnack, Die Mission und Ausbreitung des Christentums
in den ersten drei J ahrhunderten, cilt II (leipzig, 1906), 2. tab1, sa h.
276-285.
(6) V. B o I o to v. Eski kilise tarihine dair konferanslar (Sen Peters-
burg, 1913), cilt III, sah. 29 (rusc:;a).
(7) V. D u r u y, Histoire des Romains \Paris, 1885), cilt VII, sah. 102.
(8) Aym eser, sah. 86, 88, 519- 520.
(9) Aym eser, cilt VI (1883), sah. 602.
( 10) E. Schwar tz, Kaiser Konstantin und die christliche Kirche
(Leipzig- Berlin. 1913), sah. 2.
( 11) Konstantin der Grosse und seine Zeit. Gesammelte Studien.
herausgegeben von F. Do I g e r (Freiburg i. Breisgau. 1913), sah. 2 .
(12) P. Bat iff o I, La pai x constantinienne et le catholicisme (Paris,
1914), sah. 256- 259 (0. Seeck'in bu mevzua dair eti1d
munasebetiyle).
(13) J. Maurice, Constantin le Orand. L' origine de la civilisation
chretienne (Paris, 1925), sah. 31- 36.
(14) Bois s i e r, cilt I, sah. 28. L e c I e r c q, Dictionnaire d'ar-
de liturgie (Paris, 1914), cilt 111, 2, sah. 2669.
(15) F. Lot, La fin du monde antique (Paris, 1927), sah. 32-38.
(16) E. Stein, Geschichte des sp!l.tromischen Reiches, cilt I (Wien.
1928), sah. 146-147.- Bu iki esere dair (Stein ve lor nun eserleri) N.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 485
Baynes' in "Journal of Roman Studies XVI I I, 1928, sa h. 220 deki ente-
resan bir makalesine bakm1z.
(17) Mesela kr$. ],. Maurice, Numismatique Constantinienne, cilt I l
(Paris, 1911), sah. VI II. XII, LVI. - E. Stein. ismi gec;en eser, sa h. 146.
(18) Maurice, ismi gec;en eser, cilt I I. sa h. VIII.
(19) Aym eser, cilt II, sah. XX-XLVIII.
(20) Ayr-1.1 eser, cilt II, sah. XI I.
(21) E. T rube t z k o i, Vinci as1rda garp_,hlristiyanligmm dint ve
it;timai mefkureleri (Moskova, 1.992), cilt I, sah. 2 (rusc;a)
''(22) Lac tan t i i, De mortibus persecutorum, 44.
(23) E use b i i, Historia Ecclesiastica, IX, 9, 2. Kr$.: Nicene and
Post- Nicene Fathers (2. serie, New- York, 1890), cilt I, sa h. 363.
(24) E use b i i, Vita Constantini. I, 28-30.
(25) ihtimal keltceden gelmektedir. Kr$. Pauly Wissowa, Reaien-
cyclopaedie der klassischen AI tertu mswissenschaft XII (I 925), sa h.
241 (0 ross e).
(26) labarum tasviri Konstantin devri sikkelerinin iizerinde bulun-
maktad!r. Mese'ft. kr$.: ]'. Maurice, Numismatique Constantinienne
(Paris, 1908), cilt 1, levha IX, 2; cilt II, sah. LIX-LX.
(27) Lac tan t i i, De mortibus persecutorum, 34,4-5. - Ellsebii,
Hist. Eccl. VIII, 17,9-10.
(28) Lac tan t i i, De mort. persec. 48,4-8. - Eusebii, Hist. Eccl. X,
5, 6-9.
(29) A. L e bed i e v, H1ristiyanhgm itisaf devri (3. tab1, Sen Peters-
burg, 1 904). _sa h. 300-3C)l (rusc;a).
(30) N. 0 ross u, Milan fermam, sa h. 29-30 (Ki; ef Teoloji Akademisi
net?riyall, 1 913) (rusca),
(31) 0. See c k, Das sogenante Edikt von Mailand (Zeitschrift filr
Kirchengeschichte XII, 1891. sah. 381-386). - Aym mUellifin: Ge-
schichte des Untergangs der antiken Welt (Berlin, 1897), cilt 1,2,2. tab1,
sah. 495. Fa kat N. B a v n e s' i kr9.: Journal of Roman Studies XVIII, 2,
1928,. sah 228: Mil.n fermam nm mevcut olmadJgmi hili

(32) B r iII ian to v .. imparator Biiyiik Konstantin ve Milan fermam
(Petrograd, 1916), sah. 157(rusc;:a) Kr9.: M.A. Hut t mann, The Establish-
ment of Christianity and the Proscription of Paganism (New-York, 1914),
sah. 123. c:<onstantin'i ilk hnistiyan imparator ve hlristivanligi putpe-
restlik ile aym seviyeye ilk hilkUmdar olarak tel.kki eqebiliriz;
fa kat bu imparator hJristiyanhgi iJ1( resmi din yapan degildir; o:;;unku
311 de Galer bunu lStudies in History, Economic and Public
Law, edited by the Faculty of Political Science of Columbia University,
vol. LX, No. 2).
Eskikitaplarim.com
486 BiZANS IMPARATOHLU1U TAI?!Hi
(33) Maurice, ismi gec;en eser, cilt II, sah. LV .
(34) Nikomedia (izmit) ic;in J. S 51 c h, Historisch geogra-
phische Studten fiber bithyr.ische Siedlungen. Nikomedia, Nikaia, Prusa,
(Byzantinisch-neugriechische jahrbOcher I, 1920, sah 267-268}. Afril(a
ic;in: S. G s e 11, Les monuments antiques de (Paris, 1901), cilt II,
sah 239.
(35) V. Barth o I d . ;;ark Cemiyeti Zapisk.i (haberlerinde) lcrinde.
cilt I (Leningrad, 1 925), sah. 463 (rusc;a).
(36) A. S p s ski, Umumi konsiller devrinde dogmatik hareketler
tarihi (Sergiev Posad, 1906), sah. 137 (rusc;a).
(37) A. Harnack, Lehrbuch der Dogmengeschichte, II, 4. tab1 {Tti
bingen, 1919), sah. 187.
(38) E use b i i, Vita Constantini II, 72 (edit. Heikel, sa h. 71). lngilizce
tercUmesi: Nicene and Post-Nicene Fathers I, sah. 518.
(39) Babalann adedi her hal de daha kOc;iik idi. Meselii P .. Bat if.
f o I, La paix constantinienne et le cathohc1sme, 3. tab1, Paris 1914, sah.
321-322.
(40) S. A. W ike n h au s e r, Zur Frage der Existenz von Niziinischen
Synodalp1 otpkolen (Do 1 g e r' in ismi gec;en esermde, sah. 122-1421.
(41) S ocr at is, Historia Ecclesiastica I, 9. Nicene and Post-Ni-
cene Fathers II, sah. 13.
(42) H G w at kin, Studies of Arianism, 2. tab1 (Cambridge, 1900)
sah. 1-2
(43) N. H. Bayne s'ln gayet enteresan iki makalesini kr!1. Athanasi
ana (journal of Egyptian Archaeology XI. 1925, sa h . 58. ti9); Alexandria
and Conshntmople: A Study in Ecclesiastical Diplomacy (ayni mecmua-
da XII, 1926 sah. 149). - Bi ahare, Schwartz tarafmdan birtak1m vesi
nE'!$ri"den son1 a, Baynes Arius'un geri c;ag,nlmasl hakkmdaki
t,.7inden
1
Athanasla makalesinde) (journal of Roman
Studies XVIII. 2, 1928. sah. 221, not 1).
(44) MeseH'i Gwatl<in'in $U izah te!jebbi.isiinii kr!j: tu tarihc;i l<"ons-
tanlin'in yeni hattl hareketini Asya halet"i 1uhiyesiyle izah iste-
mektedlr lG w at kin, ismi gec;en eser, sah. 57, 96).
(45) A. Spas ski, ismi gec;en eser, sah. 258. Kr!?. : N. B y n e s,
Athanasiana (Journal of Egyptian Archaeology XI, 1925, sah. 65).
(46) Herodot IV, 144.
(4 7) Po I i by o s IV, 38, 44.
(48) So z omen is, Hist. Eccl. II. 3.
(49) Kr!j. J , Maurice, Les origines de Col'lstantinople. Centenaire
de Ia des Antiquaires de France (Palis, 1904), sah. 289-292.-J.
Maurice. Numismatique Constantinienne I I, sa h . 481-490.-L. B r e hi
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 487
er, Constantin et Ia fondation de Constantinople (Revue Historique CXIX.
1915, sah. 248).-D. Lath o u d, La et Ia de Cons-
tantinople (Echos d'Orient XXIII, 1924, sah. 289- 294)
(50) Phi I o s tor g i i, Hist. Eccl. II, 9 (edit. Bidez, 1913,) sah. 20 21
ve diger mehazlar.
(51) N. Baynes, The Byzantine Empire (New York London,
1926) sah. 18.
(52) E. Stein, ismi gec;en eser, cilt I, sah. 196 ve F. Lot, La
fin du monde antique, sah. 81, not 5. - A And.reades nilfusunu
7- 800000 olarak gostermege milte-mayildir (A. Andre ad e s, De la
population de Constantinople sous Ies empereurs byzantins. ftalyanca
Metron mecmuas1 [Rovigo, 1 920], cilt I, san. 80). - .Bury muta-
laada bulunuyor: V inci asrrda l?ehrin nilfusunun bir milyondan biraz
eksik olmast (History of the Later Roman Empire, I,
sah. 88).
(S3) Arap cografyactsi El- Masudi, X uncu asnda o devir Onkleri-
nin payitahtlannt <<Bulin !yani grekc;e Polin kelimesi) yahut istan-
Bulin (grekce an'tv n61,w, St.:npolin) olarak gosterdiklerini ve Konstan-
tinooolis adm1 kullanmadtklanm yazmaktadtr. 0. L e Strange,
The lands of the eastern Caliphate (Cambndge, 1905). sah. 138, not. -
A. Andre ad e s, ismi gec;en eser, sa h. 69. n. 2. Binaenaleyh bu
elyevm Istanbul TUrk ad1 grekc;e Stenpolin kelime-
sinden gelmektedir.
(54) F. I. Us pens k i, Bizans imparatorlugu tarihi, cilt I, sa h. 60-62
(rusc;a). - Bir milddettenberi istanbulun tesisinin ehemmiyetini azalt-
mak ic;in bir temayiil mevcuttur. Kr!li: 0. See c k, Oeschichte des Unter-
gangs der antiken Welt III tBerlin, 1909), sah. 421-423; 2. tabt, sah.
426-428; E Stein dahi aym fikri kabul etmektedir: Stein. isrni gec;en
eser I, sah. 193 n . 6; sah. 2-3; aym milellif, Gnomon IV, 1928. sah. 411-
412. Faknt yine aym muellifin makalesini kr!?: Ein Kapitel vom persis-
chen und vom byzantinischen Staate (8yzantiniscti - neugriechische
Jahrbilcher 1,1920. sa h. 86).- F. Lot lstanbulun her bakim-
dan pek bilyUk bir tarihi l}adise oldugunu beyan etmekte, fakat dstan-
bulun J-esisinin bir muamma te$kil ettigini i ave eylemektedir (ismi
gec;en eser, sah. 39- 40); bu ali me gore bu hadise derin bir dini vecdin
zebunu alan bir despotun kaprisinden bir degildir (sah. 43).
(55) Suet on i i, Caligula, 22: nee multum afuit quin statim
diadema sumeret.
(56) Lamp rid i i, Heliogabalus, 23, 5: quo (diademete
gemmato) et usus t>st domi>.
(57) L. Homo, Essai sur le regne de l'empereur (Paris,
1904), sah. 191- 193.
(581 426 ile 437 seneleri aras,mda. J. B. Bu-ry, The Notitia
Dignitatum (Journal of Roman Studies X, 1920, sah. 153).-B u r y, The
Eskikitaplarim.com
48S BIZANS lMPARATORLUllU TARiHi
Provincial List of Verona (aym mecmuada XIII , sah . 12 7-148).
(59) E u t r o pi i, Breviarium X, 8 .
(6 0) j. Maurice, Numismatique Constant inienne II , s ah. XCIII
(61) A Dictionary of Christian Biography Constantine I >: Cilt
(1877), sah 644. -- D u r u y ism! ge<;en eser, cil t VII, sah. 88 i dahi kar-

(62) E use b i i, De laudibus Constantini XVI, 3-5 (Eusebius' Werke.
von I. He ike I, Leipzig, 1902, cilt I, sah. 249). ingilizce tercumesi: Ni-
cene and Post Nicene Fathers (2. seri , cilt I, sah. 606).
(63) Pauli Orosii, Historia ad versus paganos, VII, 36, I.
(64) Silentiarus lar imparator saraymm kap1smda nobe t bekliyen
muhaf1zlard1.
(65) Codex Theodosianus XVI, 10, 2 .
(66) Codex Theodosianus XVI, 10,3-6.
(67) Hie ron y m i, Altercatio Luciferiani et Orthodoxi, 19.- M i g n e,
Patrologia Latina, cilt XXIII, sah. 181.
(68) A 11 a rd. Julien l'Apostat (Paris. 1900) . cilt i , s ah. 269,
(69 a) Elevsis'teki gizli Ayinlere riyas et ede n papaza hiye-
rofant a'di verilirdi (mutercim).
(69) J u I ian i Imp., Quae superc:unt omn ia, edit. Hertlein (Lipsiae,
1876). cilt I. sah. 328.335 . - Kri?. W. V W h right, The Works of the Em-
peror Ju lian, an English Translation, 1913, cilt II, sah. 217.
(70) G. Bois s i e r, La fin du paganisme, cilt. I, sah 98.- Kr!f.
0 e f f c ken Kaiser Julian us (Leipzig. 1914), sah. 2122 (bu muellif im
parat o un gizli tarikata oldugunda etmemektedirl.- Krt.
G. Negri .. Julian the Apostate, translated by the Duchess Litta- Vis-
conti Arese (NewYork. 1905), cilt I, sah. 47.
(71) Bu A II a r d, ismi ge<;en eser, cilt I, sa h. 330.- juli
a n'm gt-nc;ligine dair: N.H. Baynes, The Early Life of Julian the Apos
tate (Journal of Hellenic Studies XLV,1925, sah. 251 - 254)
(72) J u I ian i, 0 per a, cilt 11, sa h. 438.- Wright, ismi gec;en ser,
cilt II. sah. 429
(73) j u I ian, Opera, cilt I, sah, 361. - Wright, cilt 11, sah. 273.
(74) Am m Ian i Marcellini, Res Gestae, XXII, 5,1-2.
(75) 5o z omen i s, Hi st. Eccl. V, 4. - Soc r a tis, Hi st. Eccl. III, 11.
(76) L i b a n i i, Oratlo, El.s 'Ioult.avov a-b.,;oxQiiTofia i'llln-rov, XII, 82 (For s
t e r, cilt II, sa h. 38).
. .
(76 a) Hekaton = yi1z ve bus = okilz kelimelerinden mUte,ekkil
olan bit kelime yi.iz kurbanhk hayvam, yat>ut pek c;ok kurbanhk hay
vam ifade eder (mUterclm).
(771 Ammianus Marcellinus XXV, 4,17.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 489
-- ------- ---
(78) Am m i a 11 us M arc e 11 in us XXII, 5, 3-4.
(79) Hie m i, Chronicon ad olympiadem 285 (Mig n e, Patro-
logia Latina,. cilt XXVII, sah. 691-692),
(80) J u I ian i, Opera, cilt II, sah. 544 v. d. ve Epistola, 42.- Wright.
ismi gec;:en eser, cilt III, sah. 117-123.
(81) J u 1 ian i, Opera, cilt II, sah. 544 v. d. ve Epistola, 42.- W r i g h t
ismi gec;:en eser, cilt III, sah. 117 123.
(82) A m m ian us Marc e IIi nus XXV, 4,20.
(83) Augustin i, De ci vitate Dei XVIII, 52.
(84) Gibbon, fas1I XXIII. Kr!i,l. G. Negri, ismi gec;en eser. cilt II, sa h.
411-414.
(85) Ammianus Marcellinus XXII, 10,7.
<85 a) Hexametron, yekdigerini biri sakil ve digeri hafif olmak ilzere
takibeden alh heceden milte:;;ekkil bir m1sra nevidir (miltercim).
(86) J u I i i. Opera, cil_t II, sah. 461. --- Wright, cilt II, sah. 475.
(87) J u 1 i a n'm, imparatorlarda mutat olm1yan uzun bir sakah vard1;
ahali bu sakalle s1k s1k alay ederdi. - Misopogon a dair: G. Negri,
ismi gec;en eser, II, sah. 430-470 (bu eserde Misopogon'un bilyiik bir
kism1 tercilme edilmi!?tir).
(88) J u 1 ian i, Opera, cilt 11, sa h . 467 .-Wright, cilt II, sa h. 487-489.
(89) Theodore t i, Hist. Eccl. Ill, 25,7 (edit. Parmentier, 1911.
sah. 204-205) ve diger mehazlar.
(90) Lib ani i, Oratio, 'E:nn:aq>Lo<; 'lolli.tavdl, XVIII, 272 (edit. Forster.
cilt II, sah. 355).
(91) J u I ian i, Opera, cilt I, sah. 168-169. Oratlo, IV.- Wright, cllt I.
sah. 353-355.
(92) J u I i an i, Opera, cilt II, sah. 520. Epistola 21. - W r i g h t, cilt
III, sah. 17.
(93) G Bois s i e r, ismi ge-;en eser. cilt I, sa h. 142.
(94) 0 e ff c ken, ismi gec;en eser, sah. 126.
(95) G Negri, ismi gec;en eser, cilt II, sah. 632.
(96) Philostorgii, Hist. Eccl. VIII, 5 (etiit. Bidez,1913, sah.
106107).
(97) Codex Theodosianus IX, 16,9.
(98) Gregori i N y ss., Oratio de Deitate Filii et Spiritus Sancti
(M i gn e, Patrologla Graeca, XLVI, 557).
(99) Codex Theodosianus XVI, 1,2.
(100) N. <;ern i a v ski, lmparator BUyUk Teodos ve dint politikas1
!Sergiev-Posad. 1913), sah_ 188-189 (rusc;a).
Eskikitaplarim.com
490 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHt
(101) Codex Theodosianus XI, 16,18
(102) Codex Theodosianus IX, 45,1.
(103) Codex Theodosianus XVI, 10,12.
(104) R au s chen, Jah rbi.icher der christlichen Kirche unter dem
Kaiser Theodosius dem Orossen (Freiburg i. Breisgau, 1897), sah. 376.
(105) F. I. Us pens k i, cilt I. sa h. 140 (rus<;a).
(106) ] or dan is, Oetica XXI. 110, (edit. Mommsen. sah. 86
1
.
(107) Hunlann Slav neslinden olduklanm, zamamm1za kadar, izah1
kabil olm1yan bir taribc;;i D. I. i 1 ova is k i iddia etmi9tir (bu zat
1920 de
(108) F us tel de Co u 1 an g e s, Histoire des institutions politi
ques de 1 'ancienne France, <nvasion germanique, (2. tab1, Paris, 1904)
sah. 408.
(109) Mesela T. Hodgkin, .italy and her invaders. -cilt I
(Oxford, 1892), sah. 284- 285.
(llQ) Z o s i m L Historia Nova IV, 25,4 (edit. Mendelssohn, sah. 181).
(111) Yahut milliyetler meselesh.
(112) T h. No Ide k e, Ueber Mommsen's Derstellung der romischen
Herrschaft und romischen Politik im Orient (Zeitschrlft der Morgen
Hindischen Gesellschaft, XXXIX, 1885, sah. 334).
(t13) Bruns-Sacha u, Syrisch romisches Rechtsbuch aus dem
ftinften Jahrhundert (Leipzig, 1880).
(114) ilk Bnlgarlann men!?e'ine dair hak1mz: V. Z I a tars k i, Bulgar
devleti tarihi (Sofya, 1918), cilt I, sah. 23 v d. (bulgarca) .- L. N ie a er
I e, Manuel de slave (Paris, 1923). cilt I, sah. roo.
(115) Gregor o vi us, Geschichte der Stadt Athen, cilt I, sah. 35.
(116) So z i m o s V, 6 (edit. Mendelssohn, sah. 222- 22:::!).
(117) Bakm1z: j. B. History of the Later Roman Empire
(London, 1923), cilt I, sah. 127.
(118) Bury, ismi eser, cilt I, sah.129 (edit.1889), cilt I, sah. 83.
(119) Synesii, Opera, IIeQt par. 14-15. Migne, Patrologia
graeca LXVI, 1092- 1097. - Baktmz: Bury, ismi eser I, sah.
129 -130: Au g. Fitzgerald, The Letters of Synesius of Cyrene
(London 1926), sah. 23- 24.
(120) 1926 daN. Baynes !iOyle yaz1yordu: Krisostom'un hal ter-
ciimesi adm1 IAy1k bir eserin haiA me,rcut olmayil hakikao
ten gariptir (Alexandria and Constantinopl.e. Journal of Egyptian
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 491 . .
-- - --- ----------------------
Archaeology XII. 1926, sah. 150). - Bugiln ise Jan Krisostom'un itinah
bir surette vesikalara miiracaat olunmak suretiyle viicuda
iki ciltten ibaret mufassal bir hal terciimesine malik bulunuyoruz. Bu
eser Benedikten papazlarmdan C h r y so s to m us B au r tarafmdan
olup "Der heilige johannes Chrysostomus und seine Zeit
(W,iinchen, 1929 1930) ad 1m ta!?JrnaktadJr. ilk defa olarak ] e ann i n'in
nezareti altmda frans1zcaya terciime edilmi!? olan jan Krisostom'un
Eserleri nde gi:isterilen, mufassal ve birc;ok notlar ihti va eden hal
terciimesinin (cilt I: Histoire de saint jean Chrysostome, Arras. 1887,
sah. 1 - 532) hi<;bir yerde nazan itibare oldugunu mil;;ahade
ettirn. - Mukayese ediniz: N. Turchi, La civilta bizantina (Torino.
1915), sah 225-267; bu makale Baur'in kitabmdaki bibliyografyada
yoktur (cilt I, sah. XXXV!lf)
(121) Bu va1zlardan baz1lannm otantikligi hakkmda !?iiphe has1l
olmu!?tur.-BakmJz: 0. See c k, Geschichte des Untergangs der anti ken
Welt (Berlin, 1913), cilt V, sah. 365, 583 - C h. B au r, ismi gec;en eser,
cilt Il (1930), sah. 144 145, 196, 237. - Bury, ismi gec;en eser, cilt I,
sah. 155.
(122) Johann is C h r y so s tom i, Epistola 234 (M i gn e, Patrologia
graeca LJI, 739).
(123) A. P u e c h; Saint Jean . Chrysostome et les moeurs de son
temps, (Paris, 1891), sah. 332.
(124) Krisostom ile imparatoric;e arasmdaki miinasebetleri tasvir
eden ve Arkadius zamamnd:>ki saray hayah hakkmda umumi bir fikir
V ren gayet cazip bir mehazm, yani M a r k us D i a k onus tarahndan
kale me olan Vita Prophyrii episcopi Gazensis adh eserin otan-
t i kliginden bugiin !;liiphe edilmektedir. Bakm1z: H. Gregoire-M.A.
K u gene r, La vie de Porphyre, de Gaza, est-elle anthentique?
(Revue de l'Universite de Bruxelles XXXV, 1929-1930, 'Sah. 53-66).-Bu
hal tercilmesi nden yapllml!? uzun istinsahla.ra Bur y'de tesadilf etmek
kabildir (cilt I, sah 142. 148 . B au r bu Vita y1 en !?a yam itimat bir
mehaz olarak kabul etmektedir (cilt I, sah. XVI). Bu mesele daha esas-
h bir surette derinler;;tirilmege deger.
(125) J. B. Bury, cilt II, sah. 2, not 1.
(126) Kr;;. ]. Labour t. Le christianisme dans !'Empire Perse sous
Ia dynastie sassanide (2. tabt, Paris, 1904), sah. 93.- W. A. W i.g ram,
An Introduction to the History of the Assyrian Church (London, 1910),
sah. 89.
(127) Synodicon Orientale ou Recueil de synodes nestoriens
publie, traduit et annote par J. R Chabot (Notices et extraits des
manuscrits de Ia Bibliotheque Nationale, cilt xxxyii, 1902, sah. 258).
(128) Excerpta de legationibus, edit. G. deB o or, cilt I (Berlin, 1903).
sah. 121 - 131 (fr. 3).- Fragmenta historicorum graecorum, edit. C. M u I-
I e r us, cilt IV (Paris, 1851), sah. 77 87.
Eskikitaplarim.com
492 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
(129) Priskus'un hikayesinin serbest bir terci.imesini Bur y'de (cilt
l, sah. 279 - 288) bulmak kabildir.-Krf?. Vv. Ens s 1 in, Maximinus und
sein Begleiter, der Historiker Priskos (Byzantinisch neugriechische
J ahrbilcher V, 1926, sa h. 1- 9).
(130) Soc rat is, Hist. Eccl. VII , 29 (ingilizce tercilmesi: A select
Library of Nicene and Post- Nicene Fathers, cilt II, sah. 169).
(131) S. Hie ron y m i, Chronicon i Mig n e, Patr. lat. XXVII, s. 689-
690). - Kr$. H. Use n e r, Vier lateinische Grarnmatiker (Rheinisches
Museum XXXTII , 1868, sah. 492).
(132) Kr!?. Fr. Fuchs, Die Hoheren Schulen von Konstantinopel
im Mittelalter (Leipzig-Berlin, 1926), sah. 2.
(133) Codex Theodosianus XIV, 9, 3.
(134) F us t e 1 de Co u 1 an g e s, Histoire .... l 'Invasion germani-
que, 2. tab!, sah. 513.
( 135) V. Bog i!? i c;, Pi sam zakoni na slovenskom jugu. U Zagrebu
(1872) sah. 11-13 (h1rvatc;a). - S. Bob c; e v, Eski Bulgar hukuku tarihi
(Sofya 1910), sah. 117-120 (bulgarca).
(135 a) Pretoryenler imparatorun muhaflz k1talanm te!?kil ediyor-
1 ardL (m iltercim).
(136) Chronicon Pascha!e, cilt 1, sah. 588. - Kirus ve Kons-
tantin'in faaliyetine dair: Bury, cilt I, sah. 70,72 ve sah. 72 ye aid
not.-Kr$. Van Milling en, Byzantine Constantinople, the Walls of the
City and adjoining Historical Sites (London, 1899), sah. 48. Bury tara-
fmdan nazan itibare olan Kirus'un hayahna ait yeni malii-
mah H. De 1 aha y e tarafmdan olan Vie de saint Daniel le
Stylite de bulmak kabi!dir: Analecta Bollandiana XXXII,l913, c. 31. sah.
150.-Delahaye, Les Saints Stylites (Bruxelles Paris, 1923), sah. 30-31.
- Kr!?. N. Baynes, The Vita S. Danielis Stylitae (The English Historical
Review XL, 1925, sah. 397}.
(137} N, H. Baynes, The Byzantine Empire (New - York and
London, 1926), sah. 27.
(138) Vandallara karf?l yap1lmu;; olan sefere dair birtakrm yeni te-
ferruati Vie de saint Danielle Sty!ite de bulmak kaf?ildir (Delahaye,
adl ge<;en makale, c. 56, sah. 175); aym milellifin: Les Sai nts Stylites,
sah. 5.5. - N. Baynes, ismi gec:;t:n eser, sah. 399
(139) F. I. lJspenski, Bizans imparatorlugu tarihi, cilt I, sah. 330
trusc;;a),
(140) Mansi, Amplissima Col!ectio Conciliorum (Florentiae, 1762),
cilt VII, sah. 445.
(141) F. I. Us pens k i, Bizans i mparatorlugu tarihi, cilt I, sah.
276 (rusc;;a).
(142) Evagrii, Hist. Eccl. III, 14 (edit Bid ez - Parmentier,
[London, 1898j, sah.ll3t M'idillili Z aha r y a'ya atfedilen Suriye kroniki
Eskikitaplarim.com
NO!LAR
(V, 8); bu eserin ingilizce tercUm esi: Ham i Ito n- E. W. Brook s (London,
sah. 123.
(143) Monofisitlerin, olmazsa VI nc1 as1rda, Evtihes'i ve Nesto-
rius'u da ink.r ettikleri malumdur. Bu mevzua dair baktmz' ]. Mas
per o, Histoire des patriarches d'Aiexandrie (Paris, 1923), sah. 13.
. (144) Zeno'n'un hahe:;;kar bir portresini Vie de saint Danielle Stylite
de (c. 91, sah. 205-206) bulmak kabildir. Les Saints Stylites, sah. 85 i
dahl mukayese ediniz. - Kr!?. N. Baynes. The English Historical
Review XL,l925, sah. 402.
(145) Silentiarius'lar imparatorluk meclisleri ve imparatorlarm
kabul merasiminde kapllarda n()bet bekliyen muhaflzlardL
(146) Yukanda sah. 111 e bakm1z.
(147) The o ph y I act i S i m o cat t a e, Historiae III, 4, 7 (edit. De
Boor, 1887, sah. 116). Kr:;;. Bury, cilt I, sa h. 434-436.
(148) M arc e I I in i Com i tis, Chronicon, ad annum 517 (edit.
Mom m sen, Chronica Minora, 1893, cilt II, sah. 100).
(149) D I' in o v, Balkan yanmadasmda Slav (Moskova, 1S73)
(rusc;;a).
(150) Eva g r i i, Hist. Eccl. III, 38 (edit. Bidez-Parmentier. sah. 136).
(151) Anonym us V a I e sian us, par. 57 (edit. Gar ct t h au sen
[1875], sah. 295. Ammianus Marcellinus edisyonunun ikinci cildinde):
edit. Mom m sen, Chronica Minora, cilt I, sah. 322.
(152) Kr!?. j. Sun d v a II, Abhandlungen zur Geschichte des ausge-
henden Romertums (Helsingfors, 1919), sah. 190-229
(153) Gregorii Turonensis Episcopi,Historia Francorum II,
38 (XXVIII); edit. H. 0 mont ei G. Co II on. rev par Poupard in
(Paris, 1913) sah. 72.
(154) F. Lot, La fin du Moyen sah. 255.
(155) F. 1 .. Us pens k i. Bizans imparatorlugu tanhi. cilt I, sa h. 352.

(156) 0. See c k'in makalesine bak1mz: P au I y- Wissowa. Rea-
lencyclopaedie IV (1901), sah. (Collatio lustralis),
(157) Eva g r i i, Hist. Eccl Ill, 39 (edit. Bide z- Parmentier.
sah. 137). E. W. Brooks, (Cambridge Medieval History, cilt I, sah.
448} hrisargir'i a tax on all kinds of stock and plant in trade3 olarak.
Bury ise (cilt I, sah. 441) the tax on olarak gostermektedir.
(158) J o z u e Sty 1 it'in Suryani lisanmda yazllmll? kroniki; ingilizce
tercUmesi: W. W r i g h t (Cambridge. 1882). fasll XXXI, sah. 22.
(159) Bury. cilt I, sah. 442, not.
(160) Kr!?. P. W. BrooKs, Cambridge Medieval History, cilt I, sah.
484. - E. Stein, Studien zur Geschichte des byzantinischen Reiches
(Stuttgart, 1919), sah. 146.
Eskikitaplarim.com
494 BIZANS iMPARATORLUGU TARIHi
(161) Epibole" ic;;in bakrmz: F. D 6 I g e r. Beitrage zur Geschid
der byzantinischen Finanzverwaltung, besonders des 10. und 11. Jal
hunderts (Leipzig-Berlin, 1927),sah. 128-133.-G.Ostrogorsky,
1
byzantin sur les impots (Recueil dediees a la memo
deN. P. Kondakov [Prague, 1926]. sah_. 114-115).-0strogorsky, 1
Hl.ndliche Steuergemeinde des byzandnischen Reiches im X. }ahrh1
dert (Vierteljahrsschrift fUr Sozial und \Virtschaitsgeschichte XX, 19
sah. 25- 27). - Bu tic;; eserde epibole'ye dair mtikemmel bir bibliy
rafya bulmak kabildir.
(162) Kr!?. W. Wroth, Catalogue of the Imperial Byzantine Coin
the British Museum (London, 1908), cilt I, sah. X !II- XIV, LXXVIl
Bury, cilt l, sah. 446. 447. - M. Sou t z o, Les origines du sesterc
du miliarense et leur continuite jusqu'aux temps byzantins. Le
teme monetaire d'Anastase (Bulletin de Ia Section historique de l'Ac
mie Roumaine XIII, 1927, sah. 57- 58).
(163) Procopi i, Historia Arcana 19, 7 - 8 ledit. Haury, 1906,
121) - Daniel Stylit'in Vita s1 Anastas'da para h1rs1 olmad1g;1nt
detmektedir (edit. De I aha y e, c. 91 , sah. 206); Les saints Stylites
86. -- Kr!?. N. Baynes, English Historical Review XL, 1925, sah.
(.164) Clementis Alexandrini, Stromata 1,5 (Migne,
graeca VI I I, 717 - 720).
(165) K. K rumba c her, Die griechisshe Literatur des Mittel
Die Kultur der Gegenwart. - P. Hi nne berg, cilt I, sa h. 8 (::
Leipzig- Berlin. 1912), sah. 337.
(166) Kr. Co IIi net, Histoire de l'Ecole de Dro\t de Be
1925), sah 305.
(167) K. K rumba c her, Die griechische Literatur des Mitte
sah. 330.
(168) E. F i a Ion, Etude historique et sur Saint Ba
tab1, Paris, 1869), sah, 284.
(169) Enteresan bir eser jan Krisostom'un eserlerinin impa
gun i.y hayatmm tetkik1 hususunda arzettigi ehemmiyeti tebaru
mektedir: J. M. Vance, Beitr!:1ge zur byzantinischen Kulturge1
am Ausgange des IV. jahrhunderts, aus den Schriften des ]1
Chrysostomos (lena, 1907).
(170) Nicephorus Callistus, Hist. Eccl.13,2. Mign
graeca, cilt CxLVi, coL 933 C.- Bu mukemmel sat1rlarla C h
tarafmdan yazllmi!'? olan jan Krisostom'un hal tercumesi ba!?la1
(cilt I, s. Vll).
(171) E use b i i, Hist. Eccl. V inci kitabm methali.
(172) R. La q u e u r, Eusebios als H istoriker seiner Zeit
Leipzig. 1929).
(173l Krs. AQustine fitzgerald. The Letters of Sv1
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 495
(174) Sui d as, Lexicon, 'Yrw:dw> makalesi. Charles King Sa
1 e y'in Hypathia, or New Foes with an Old Face (2 cilt) adh romam
buylik bir aH'ika ve istifade ite okunabilir.
(174 a) Her m1sramm ilk harfi methedilen !?ahsm yahut
admm bir harfmdan iharet alan bir kaside nev'i.
(175) Kr$ . A. A. Vas iIi e v, R0manus Melodus hangi devirde ya!iaa
(Vizantiysky Vremennik VIII, 1901, sah. 435 478, rusc:;a). - P.
M a as, Die Chronologie der Hymnen des Roman us (Byzantinische Zeit-
schrift XV, 1906, sah. 1- 44) .
(176) K rumba c h r, Geschichte der byzantinischen Literatur,
sah. 663.
(177) Bu ilahiye G Came 11 i ba::;;ma bir .makale hasretmi::;;tir:
L'1nno per Ia nativita di Romano il Melodo (Studi Bizantini [Roma.
1925], sah. 45- 58).
(1'78) Kr::;;. E. Stein, Gnomon IV, 1928, sah 413: $air Romanus
bana can siklCI geliyor (1angweilig)".
(!79) Romanus.' un eser1erinin tenkit!i bir edisyonu P. M a as tarafm.
dan hazirlanmaktadJr. - Kr$. Byz. Zeitschrift XXIV, 1924, sah. 284.
(180) Kr$. Schanz, Geschichte der" romischen Literatur, cilt Ill
(2. tab1, Miinchen , 1905), sah. 445-474; De mortibus persecutorum a
dair: sah 462-467; 3. tabi, sah. 425 v. d. Laktantius'a dair yapilml$ en iyi
etiid R. Pichon 'un etlidiidur: . Etude sur 1e.mou vement philosophique
et religieux sous le regne de Constantin (Paris, 1901). Laktantius'a dair
en yeni bibliyografya,y1 eserde bulmak kabildir :. K. R o ll.e r, Die
sergeschichte in Laktanz De mortibus persecutorum {Giessen, 1927)
sah. 41.
(181) Antakya ahalisi julian'm sakahyla a1ay ediyordu.
(182) Mesela kr!il. Schanz, Oesch. der rom. Literatur, cilt III(2. tab1,
Mlinchen, 1905), sah. 83-90.- A. G e r c k t:e- E Norden, Einleitung in die
Altertumswis<;enschaJt IIi (2. tab1, Leipzig-Berlin, 1914), sah. 235236.
- A. Rosenberg. I;:inleitung und . Quellenkunde zur romischen
Geschicnte <Bt:rlin, 1921), sah: 231-241.
(183) B; Henderson, The Life and Principate of the Emperor
Hadrian (London, 1923), sah. 275.
(184) N. Baynes, The Historia Augusta: its date and purpose (Ox-
ford, 1926), sah. 57-58. Bu eserde {sah. 7-16) gayet iyl bir bibilyografya
vard1r. - Miiellif kitabma yukanda zikrettigimiz Henderson'un cilm-
lesiyle
(185) N. Baynes, The Historia Augusta: its date and purpose. A
reply to criticism (The Classical Quarterly XXII,1928, sah. 166).
(186) E, Stein, Geschichte des spatromis chen Reiches I, sah. 331.
(187) N. Baynes, JournalofRomanStudiesXVI11,2(1928),sah.224.
Eskikitaplarim.com
49b &lZANS IMPARATORLU(IU TARIHl
(188)]. Strzygowski, Ursprung der christlichen Kirchenkunst
(Leipzig, 1920), sah. 18. Bu eserin 0. D a 1 ton ve H. Braun hoI t z
tarafmdan yapilml!l bir ingilizce tercilmesi vardu: Origin of Christian
church art (Oxford, 1923), sah. 21. Bu eserde, sah. 253259 da
Strzygowski'nin eserlerinin bir listesini bulmak kabildir.
(189) Mesela kr. Die hI, Manuel d'art byzantin, cilt I, sah. 1621:
D a Ito n. East christian art (Oxford. 1925), sa h. 10-23 ve bilhassa sah-
366-376.
(190) 0. D a Ito n, Byzantine art and archaeology (london, 1911),
sah.10.
(191) Die hI. ismi eser I, sa h. 26.
(192) Bu abidenin plan ve fotograflanm D i e h I. ismi eser, I.
sah. 36-37 ve 45-47 de bulmak kabildir.
(193) Kronolojik farklara dair bakm1z: Die h 1, cilt I, sah. 53; D a Ito n
East christian art, sah. 109, not 1.
(194) C. M. Kaufmann. Die Menasstadt (Leipzig, 1910), cilt I.
(195) D a Ito n, East christian art, sah. 249. - Die hI, 'cilt I,
sah. 352.
(196) D a Ito n, Byzantine art and archeaology, sah. 10.
Fastl Ill.
(l) Excubi tores !er muhaf1z k1taatmm bir alay1 idiler.
(2) J. Bryce. Life of Justinian by Theophilus (Archivio della Reale
Societa Romana di Storia, Patria, cilt X, Roma 1887 sah. 137:. 171).-
Engli s h Historical Review II, 1887 . sa h. 657- 684 l! dahi mukayese
ediniz.
(3) J ire c e k. Geschichte der Serben (Gotha, 1911), I, sa h. 36. Bury
cilt 11, sah, 18, n. 3.- Justinian'm men'ile'ine dair bakm1z: A. Vas iIi e v,
Justinian' m slav rneselesi (VizantiysKy Vremennik 1,1894, sah.
469492) (r usc;;a).
(4) Bu nutkun tam metnini Teofila.ktus Simo katta'da bulmak kabil
dir: Boor, sah.132-133); Evagriu s V,l3; Efesli jan
Ill,5. Bu nutka dair yazm1'>' oldugu gayet enteresan bir makalede Rus
alimi V. VaIden berg bu rnilellifin aym nutkun il<;; muhtelif versi
yonunu zikrettiklerini gostermektedir. V. Val den berg, Justin II nin
Tiber'e soylemi;; oldugu nutuk. Sosyalist Sovyetik ittihad1
tlim Ak amisi billteni, Leningrad 1928, Nr. 2, sah, 129; rus<;;a).
(5) The of i 1 a k us versiyonunun Bury tarafmdan yaptlml$ bir ter-
cilmesine gore (Bury II, 1889, sa h . 77-78).
(6) f-list . Eccl. V, 19. -- -- Efesli Jan, Hist. Eccl. V, 21.
(7) Pauli D i a coni Historia Langobardorum Ill, 15.
Eskikitaplarim.com
NOTIAR
(8) Stein, Studien, sah. 100, Nr. 2.
(9) Evagrii, Hist. Eccl. V, sah.l9.
497
(10) ]. A. K u 1 a k o v ski, Bizans lmparatorlugu tarihi II, sah. 419

(11) Die hI, Figures byzantines, Paris (1906), cilt 1, sah. 56.
(12) Pro cop i i, Historia Arcana 9,25 (edit Han r y, sah. 60-61).
. .
(13) Victor is Tonne nne n sis, Chronica, s. a. 549: Theodora
Augusta Chalcedonensis synodi inimica canceris plaga toto perfusa vitam
prodigiose finivit (Chronica Minora, edit. Mom m sen cilt II. sah. 202).
(14) Arch: Sergi us, $arkm tam litilrjik takvimi (Menologion)
(2 tab1, Vladimir, 1901), cilt II, 1 sah. 354
(15) Pro cop i i, De belle gcithico 1, 5, 8 (edit Haury II, 26).
(16) JustinianiNovella30(44),11(edit.Zachariaevon Lingen
thaI, 1,276).- Bu novelin metnini F. L o t(La fin du monde antique, sah.
299-300) zikretmektedir: Allah lranhlarla sulh yapmam1za, Vandallar,
Alanlar ve Araplan hakimiyet altma almamiza, Afrika ve biitiin Sicilyay1
etmemize miisaade etti ve Allahm Romahlarm bir zamanlar iki
Okyanos'a kadar fakat bilahara ataletleri yiiziinden kay-
olduklan bu imparatorlugun miitebakisini dahi bize
decegini kuvvetle iimidediyoruz.
(17) Die h 1, justinien et la civilisation byzantine au VIe
(Paris, 1901), sah. 137.
(18) Jordan is, Getica XXVIII (edit. Mom m sen, sah. 95).
(19) Pro cop i i, De bello vandalico I, 10 (edit. Haury I, sah.
355 - 360). .
(20) Bu harbe dair bakm1z: Die h 1, !'Afrique byzantine (Paris,
1896), sah. 3-33, 333-381.- Die hI, justinien, sah. 173-180.- W. H o 1-
m e s, The Age of justinian and Theodora, cilt II (2. tab1, London, 1912),
489 - 526- Bury, cilt I I (1923), sah. 124- 148.
(21) Codex justinianus 1, 27 1,7.
(22) Kr!?. Bury, cilt II, sah. 147.
(23) bakm1z_.
(24) En tafsilah Bur y'de bulmak kabildir (cilt II, sah. 151-
286).- Die hi, Justinien, sah. 181-201.-H o 1m e s II, sa h. 544-583.
(25) Bu muharebeye dair en geni!? tafsilah Bur y'de bulmak kabil-
dir (cilt II, sah. 261- 269 ve 288- 291).
(26) Jan M a 1 a I as, sah. 486. - The o ph an e s, s. a. 6044
(edit. de Boor, sah. 228). - Bury, II, sah. 268.
(27) Bury, cilt II, sah. 287.
Bixans Tarihi 32
Eskikitaplarim.com
498 BiZANS iMPARATORLUCU TARIHI
(28) Die hI, justinien, sah. 204- 206.-B u r y, II, sah. 287.-
H. Gel z e r, Georgii Cyprii, Descriptio Orbis Romanh> adh eserin edis-
yonunda (Leipzig, 1890), sah. XXXII- XXXV.- F. G 6 rr e s, Die byzanti-
nischen Besitzungen an den Kilsten des spanisch-westgothischen
Reiches(554-624) (Byzant. Zeitschrift XVf,1907, sah. 516).-E Bouch ier,
Spain under the Roman Empire (Oxford, 1914), sah. 54- 55.- R A 1 t a-
mira, Cambridge Med. History, cilt II (1913), sah. 163-164.
(29) Kr!J. Bury, II, sah. 287.
(30) Kr!J. ]. P u i g i Cad a fa I c h, L'Architecture religieuse dans le
domaine byzantin en Espagne (Byzantion I, 1924, sah. 530): bi.itO.n
makale (sah. 519- 533)
(31) E. Stein Hilsrev'e ve bilhassa kabiliyetli olan babas1
Kavad'a bilyilk bir ehemmiyet atfetmektedir. Kavad Stein'e Makedon-
yah Filip'i ve Prusya ktrah Friedrich. Wilhelm I i hatzrlatmaktadtr.
Bunlann ogullan babalanmn eserlerinden istifade etmi!i1erdir:
Fa kat ogullann mu vaffakzyetleri, babalan tarafmdan olan
daha az parlak, fakat daha mil!ikill eseri, golgede btrakmt!ihr. - Kr!i.
E. Stein, "Ein Kapitel vom persischen und vom byzantinischen Staate
(Byzantinisch- neugriechische Jahrbilcher I, 1920, s. 64).
(32).. Justinian zamanmdaki iran harbine dair bakmtz: Die hI, jus-
tinien, sah. 208 217.-H o I me s, cilt II, sah. 365- 419 ve 584- 604. -
Bury, cilt II. sah. sah. 79- 123. - Kulakowski, Bizans tarihi, cilt Ii
(Kiyef, 1912), sah. 188.208 (rus<;a).
(33) Pro cop i i, De bello persico 11, 8, 23 (edit. Haury I, 5ah. 188).
(34) Menan d r i, Excerpta (edit. Bonn, sah. 346 v. d.). - Excerpta
historica iussu imp. Constantini Porphyrogeneti confecta, edit. de Boor
(Beroiin"i, 1 903), cilt. l, sa h. 175 v. d.
(35) Muahedenin teferruahna dair baktmz:K. Giiterbock.Byzanz
und Perszen in ihren diplomatisch- volkerrechtlichen Beziehungen im
Zeitalter Justinians (Berlin, 1906), 5ah. 57- 105. - Bury, cilt II, sah.
120. 1 '23. - E. Stein, Stlldien, sa h. 5 - 6.
(36) 8 u r y, cilt II, sa h. 325.
(37) Non no 5 i. fragrrientum (edit. Bonn), 5ah. 4 79. - Fragmenta
historicorum graecorum (edit. C. Mulleru5), cilt IV, sah.179.
(38) Bury, cilt II, sah. 298- 308.
(39) W. Tomas c he k, Die Ooten in Taurien 1Wien, 1881), sa h. 15-16.
-- A Vas i 1 i e v, Ktnmda Gotlar (Maddi medeniyet tarihi Akademisi ha-
berleri, cilt V, Leningrad, 1927, sah. 182, rusc;a). Ktnmdaki Justinian
5urlan meselesi mahallinde yaptlmast icabeden daha derin bir tetkike
muhtac;ttr.
(40) A. V a 5 i lie v, ismi gec;en eser, sah. 179- 183. - j. K u I a
k ow ski, Tavrid'in mazisi (2. tabt, Kiyef, 1914), sah. 60.62 {rusc;a) (Tav-
rid Ktnmm eski ismidir). - 8 u r y, cilt II, sah. 310- 312.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 499
(41) Bu hadiseye dair enteresan tafsihit IV fincfi asu monofisit
muharrirlerinden Efesli jan'da mevcuttur: E f e s I i Jan IV. 6-7.- Krill.
Sur i y e I i M i h a i I kroniki (J.B. Chabot tercfimesi, cilt II [Paris,1901],
sah. 266).-L. Duchesne, Les Missions chretiennes au sud de !'Empire
remain (Melanges et d'histoire XVI, 1896, sah. 84- 85).-
Bury II, sah. 328 - 329.
(42) Bury, II, sa h. 330.
(43) Corpus Inscriptionum Graecarum III. 5072 (sah. 486).-
G L e f e, Recueil des inscriptions grecques d'Egypte (Le Caire,
1907), 628 (sah. 118).
(44) Pro cop i i, Historia arcana 19, 7- 8 (edit. Haury, sah. 121).
(45) E f e s I i Jan, Hist. Eccl. V, 20.
(46) Justinian i, Institutiones (methal).
(47) Bury, cilt II, sah. 396.
(48) Justinian i, Constitutio Tanta, praefatfo (edit. P. K r ii g e r,
Berolini, 1911), sah. 13 .
.
(49) Co d. Justinian i, De emendatione Codicis,
K r fig e r, Berolini, 1906), sah. 4.
(50) Constitutio Tanta, II (edit. P. K r ii ge r, sah. 18).
(51) Constitutio Omnem, 2 (edit. K r ii g e r, sah. 10).
(52) Institutiones (edit. K r n g e r, sah. XIX).
(edit P.
(53) Novella, 7 (15) a (edit. Z. v. Lingenthal, cilt I, sah. 80).
(54) Kq;. Z. v. Ling en thaI, Geschichte des griechisch-romischen
Rechts (3. tab1, Berlin, 1892), sah. 5-7. - Teofil'e dair C. Ferrin i'nin
miiteaddit makaleleri Opere di Contardo Ferrini (Cilt I, Milano, 1929,
sah. 1-224) de toplanml!Jtlr. Bu alim, belki hakSIZ olarak, Teofil'in
otan tikligini inkar etmekte ve Psevdo-Teofil tabirini kullanmaktadu.
Kr!7. Z. v. Lingenthal, ismi gec;en eser, sah. 5.- Krill. P. Colli net,
Cambridge Med. History IV, sah. 707: Teofil tarafmdan k1smen yahut
tamamen tertibedilrni$ olan institut'larm mufassal illerhi.- Doroteus'a
dair P. Co II in e t, Histoire de I'i::cole de droit de Beyrouth (Paris:
1925), sah. 186-188,303.
(55) Constitutio Omnem, 6 (edit. K r ii g e r, sah. 11).
(56) Aym yerde. 2 (edit. K r fig e r, sah. 12).
(57) Constitutio tmperatoriam majestatem, 7 (edit. K r fi ge r, sah.
XIX). Bu irade institut'lara mfitealliktir.
(58) Die hI, justinien, sah. 248.
(59) I. Po k r o v ski, Roma Hukuku tarihi (2. tab1, Petrograd,
1915), sah. 4
(60) Bakm1z: P. Co 11 in e t, Etudes historiques sur le droit de justi-
nien \Paris, 1912), cilt I, sah. 7-44.
Eskikitaplarim.com
500 BIZANS lMPARATORLUGU TARiHt
---------------------------
(61) VI nc1 as1r Bey rut Hukuk Mektebine dair bak1n1z: P. Colli 1
isrni ge<;en eser, sah. 5254. Beyrut 551 de, buyuk bir yer
s1nhsi ve bunu takibeden dalgalann hucumu , ve buyuk bir yang11
rafmdan tahribedilmi!?, Hukuk Mektebi ise Sidon'a I
yerde, sah. 54 57). Bu hadise mektebin sonu Roma H1
Mektebi kapahlmami!?h, fakat VI nc1 asuda tam bir inhitatta idi.
(62) Mesela A. Knecht, Die Religionspolitik Kaiser Justi
(Wilrzburg, 1896), sah. 53, 147.
(63) A. L e bed e v, VI nc1, VII nci ve VIII inci asnlar umumi
Jeri (7. tab1, Sen Petersburg, 1904), sah. 16 (rusc;a).
(64) A. D i a k on 6 v, Efesli Jan ve kilise tarihine a it eserle1
Petersburg, 1908), sah. 52-53. (rus<;;a).
(65) Knecht, ismi ge<;;en eser, sah. 62-65.
(66) Novella 131, B (edit. Z. v. Lingenthal, cilt ll,
(67) Knecht, ismi gec;en eser, sah. 36.
(68) ] o ann is e pisco pi E ph e s i, Commentarii de Beat
talibus. Latine verterunt van Douwen et Loud (Amstelodan
sah. 114, 247.- E f e s 1 i ] an, Azizlerinin hayah; Suryani
ve i-ngilizce terci.imesi: Edit. Brooks, cilt 11 in the {
Orientalis XVIII, 1924, sah. 634 (432), 677 (475), 679 (4T
D i a k on o v, ismi ge<;en eser, san. 63 (rusc;a).
(69) Mansi, Sacrorum Conciliorum nova et amplissim:
(Florentiae. 1762), cilt VIII, sah. 817.- Baroni i, Annales E<
IX, 419, 32.
(70) Joannis E ph e s i, co'mmentarii, sah. 155; edit. B .
677 (475). Kr!?. D i a k on o v, ismi ge<;en eser, sah. 58.
(71) Kr!;i. J. Mas per o, Histoire des patriarches
(Paris. 1923), sah. 3,100,110.
(72) J. M-as per o, ismi eser, sah. 110.
(73) Vita Agape t i pap a e. Liber Pontificalis, edit. L.
(Paris, 1886), cilt I, sah. 287. - .Mansi, cilt VIII, sah. 84
(74) Bu ferman, bu ll<; mutea\lik ll<; fas1l yat
raftan ettigi Fas1l fermam adm1
ilk tesmiyenin manas1 bilahare ve bu 0<;
Teodoret ve ibas'1 ifade etmege
(75) F u l gent i i Ferrand i. diaconi Carthaginiensi
7 (Mig n e, Patr. latina, 67, col. 926).
(76) Mon. Germ. Hist., Epistolarum, cilt lll, sah. 62
M ansi, cilt IX, sah. 376.
(78) E pi s to l a e G r e go r i i M a g n i II, 36 (M a t1
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 501
(79) J. Mas p r o, ismi eser, sah. 135; burada justinian
zamamndaki monofisit meselesinin iyi bir bulmak kabildir
(sah. 102-163).- Diakonov, ismi ge<;en eser, sah. 5187 yi
dahi
(80) justinian'm h1ristiyanhg1 garbi Avrupanm muhtelif Germen
. ka vimleri arasma yaymak arzusu ile alil.kah olarak Frank k1ral1 Theo-
dobert'in justinian'a oldugu rnektup zikrolunabilir; k1ral bu
mektubunda gayet mi.Hevaz1 bir surette garpta hangi kavimlere hakim
oldugunu bildirmektedir. Bu mektup VI nc1 as1r Germen cografyasma
dair bir nevi derstir (Mon. Germ. Hist. Epistolarum, cilt III, sah. 133,
No. 20.)- Kr!jl. Die hI, justinien, sa h. 404-405. - Kr!jl. A. Do p s c h,
Wirtschaftliche und soziale Grundlagen der europaischen. Kulturent-
wicklung, cilt II (2. tab1, Wien, 1924), sah. 296.
(81) F. I. Us pens k i, cilt I, sah. 506 (rus<;a).
(82) imparatorun bir tellil.l yahut bir murahhas vasita-
siyle, oldugu garip miilakah Theofanes'te bulmak kabil-
dir: The o ph an e s, Chron. (edit. de Boor, sah. 181- 184). Kr!?. Chro-
nicon Paschale, sa h. 620 - 621.- Kr!?. P. M a as, Metrische Akkla-
mationen der Byzantiner (By zan t. Zeit s c h rift XXI, 1912, sah.
31 - 33, 46 -- 51). - Bury bu miilil.kahn Justinian saltanahmn
diger bir devrinde vuku olan bir hadise ile alil.kah oldugu
fikrindedir. (cilt II, sah. 40, n. 3, 72). Aym miiverrih sah. 72-74 de
bu miilil.katm ingilizce bir terciimesini dercetmekttidir.
(83) Pro cop i i, De bello persico, I, 24, 35 - 37 (edit. Haury,
cilt I, sah. 130). Dewing edisyonu ingilizce bir terciime dahi ihtiva
etmektedir (cilt I, sah. 230 - 233). t1\
(84) Novella, 30 (44), 5 (edit. Z. v. Ling en t hal, cilt I, sah. 268).
(85) H. j. Be II, The Byzantine Servile State in Egypt
(Journal of Egyptian Archaeology TV, 1917, sah. 101 - 102). - Be I I.
An epoch in the agrarian history of Egypt (Recueii
a Ia memoire de jean-Fran<;ois Cham-
pollion, Paris, 1922, sah. 263).- M. Gel z e r, Studien zur byzanti-
nischen Verwaltung Aegyptens (Leipzig, 1909), sah. 83 - 90, 32. -
A. E. R. Boa k, Byzantine imperialism in Egypt (The American
Historical Review XXXIV, 1928, sah. 6).
(86) Novella 8 (16), 10 (edit. Z. v. Ling e t h a 1, cilt I, sah. 104).
(87) Novella 8 (16), 8 (aym edisyon, cilt I, sah. 102).
(88) Novella 28, (31), 5 (aym edisyon, cilt I, sah. 197).
(89) Novella 8 (16), 10 (aym edisyon, cilt, I sah. 1{)6).
(90) Edictum 13 (96). Methal (edit. Z. v. Ling en thaI, cilt I,
sah. 529 - 530).
Eskikitaplarim.com
!102 BIZANS iMPARATORLUCU TARIHi
--- - -------------------------
(91) Kr!;>. M. 0 e I z e r, Studien zur byzantinischen
Aegyptens (Leipzig, 1909), sa h. 21-36. - Bury,
342 - 343. G. R o u i 11 a r d, L'Administration civile
byzantine (2. tab!, Paris, 1928), sah. 30.
Verwaltung
cilt II, sah.
de l'Egypte
(92) Novella 33 (54). Methal (edit. Z. v. Ling en thaI, cilt I,
B u r y, sah. 360).
(93) Jan M a I a I as, sah. 486. Eger yamlm1yorsam bu mehaz
Bury tarahndan zikredilmemi!j>tir.
(94) Cor i p pi, In laudem lustini 11, 249 - 250.
(95) Joannis L y d i, De Magistratibus III, 70 (edit. Bonn, sah.
264; edit. R. Wuensch, sa h. 162),
(96) Diehl, Justinien, sah. 311.
(97) Zachar i a e von Ling en thaI, jus Greoco-Romanum, cilt
Ill, sah. 3.
(98) <<indikoplevstes Hind istikametinde yelken ac;;an, yahut
Hind Okyanosunda gemici manasma gelmektedir.
(99) K o s mas, Topographia Christiana, lib. XX; M i g n e, Patr.
graeca 88, col. 445 (edit. Winsted t, Cambridge, 1909), sah. 322.
(100) R. Sewell, Roman Coins in India (Journal of Asi-
atic Society XXXVI, 1904, sah. 620- 621). - M. K h v o s to v, Greko -
Romen M1slrda ,ark ticareti tarihi (Kazan, 1907), sah. 230 (rus-
c;;a). - E. Warmington The commerce between the Roman Empire
and India (Cambrdige, 1928), sah. 140.
(101) K o s m as, ismi gec;;en eser, lib. II ; Mig n e, Patr. graeca,
col. 116, (edit. Winsted t), sah. 81.
(102) K o s mas, ismi gec;;en eser, lib. XI. sa h. 338; M i g n e 88,
col. 448 - 449, Bu hiklyenin ananevi o'dugu c;;unkO
Plinius dahi imparator Klavdius zamanmda Serendibe
olan elc;;iler hakkmda buna benzer bir hiklye nakletmektedir
(PI in i i. Naturalis Historia VI, 85; bakm1z: j. E. Term en t, Ceylon.
5. tab1, London, 1860, cilt I, kislm V, fas1l I, sah. 566).
(103) K on d a k o v, Histoire de !'art byzantin, princi
palment dans les miniatures (Odessa, 1876), sah. 88; frans1zca
edisyonu (Paris, 1886), cilt I. sah. 138.
(104) Kq;. E. Red in, Kosmas indikoplevstes'in topografyaSI.
Grek ve Rus versiyonlanna g6re; D. V. A i .n a I o v (Moskova,
1916) (rusc;;a). Bu eser birc;;ok gravur ve levhalan muhtevi bu-
lunmaktadir.
(105) W. Hey d, Histoire du Commerce du Levant, cilt
I, sa h. 10, - D i e h I, j ustinien, sah 390.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 503
(106) Pro cop i i, De bello gothico IV. 17 (edit. Haury, II, sah.
576). Bu muverrihe g ore muteaddit - Excerpta e Theopha
nis Historia, edit. Bonn, sah. 484; edit. L. Din d or f, Historici
minores, cilt I, sah, 447. Buna gore bir iranh. - HiH'Iiselerin ve
isimlerin tam manasiyle bir eserde tesa-
dUf ediliyor: F. Rich tho f e n, China. Ergebnisse eigner Reisen und
darauf gegri.indeter Studien, cilt I (Berlin, 1877), sah. 528- 529,
550. - Prokop'un Serinda'smm Khotan oldugu
Richthofen, cilt I, sah. 550-551. Heyd, cilt I. sah. 12. Bury,cilt
II, sah. 332, n. I, Bu son iki tarihc;i Richthofen'in kabul
etmektedirler.
(107) ]. Ebers o It, Les arts somptuaires de Byzance (Paris, 1923),
sah. 12 - 13. -G. R o u iII a r d, L'administration civile de I'Egypte by
zantine (2. tab1, Paris, 1928). sar. 83.
(108) Excerpta e Theophanis Historia, edit. Bonn, sah. 484;
fragm. Hist. Graecorum, cllt IV, sah. 270.
(109) Pro cop i i, De aedificiis 11, 1, 3 (edit. Bonn, sah. 209;
Haury, cilt II I, sa h. 2,46),
(110) Aym yerde IV, 4,1 (Bonn, sah. 277; H a 1.1 r y, cilt III,
sah. 2,116).
(Ill) A. Vas i 1 i e v, K1nmda Gotlar (Maddi medeniyet tarihi Aka
demisi haberleri V, 1927, sah. 180 - 181) (rusc;a).
(}12) Bury, A History of the Later Roman Empire (London,
1889), II, sah. 67.
(113) E f e s I i Jan, Hist. Eccl. 1,3 (Payne Smith terciimesi, sah. 3).
(114) F i n l a y, A History of Greece, edit. by Tozer (Oxford, 1877),
l, sah. 298.
(115) Bury, cilt II (London, 1889), sah. 97. - K u 1 a k ov ski cilt
II, sah. 359 (r'!-lsc;a). - E. Stein, Studien, sah 21.
(116) Suriyeii Mihail kroniki; J.- B. Chabottercumesi.cilt
II (Paris, 1901), sah. 312:
(117) Harbe dair Bury, cilt ' II (London, 1889), sah. 95 -
101.- Ku!:akovski, s::ilt II, sah.360- 369 (rusc;a). - E.Stein,
Studien, sah. 38 - 55.
ll18) Bu harbe dair S t e i n, Studien, sah 53 - 86 (Tiber
<;esar ve 87 - 102 (Tiber Avgustus zamamnda).
(119) Tiber ve Mavrikius zamanmdaki iran seferi i<;in bakm1z:
Bury, .II (1889), sah. 101 - 112.- Kulak o v ski, cilt II, sah .. 383 -
394, 425 - 446 (rusc;a).
Eskikitaplarim.com
504 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
(120) Nikiu piskoposu j a n'm kroniki; M. Z o ten be r i
tarafmdan tercilmesi, fas1l 109, sah. 550 (Notices et
extraits des manuscrits de Ia Nationale, cilt XIV,
1873). The Chronicle of john, bischop of Nikiu, translated by R. H.
Charles (London. t916), fast! CJX,18 (sah. 17 -176).
(121) Aag1da sah. 221 v. d. no miiracaat ediniz.
(122) Mesela 0. T a f r a I i. Thessalonique, des origines au
XIV e (Paris, 1919), sah. 101 - 108. S. Demetrios'un Acta
!an U eserlerde Acta Sanctorum, Birinciterin, cilt
IV, sah. 104 v. d.- M i gn e, Patr. graeca 116, col. 1204 v. d., 1326 v. d.
(123) Kr$. Bury, II (1889), sah. 160 - 166. - G. Rever d y, Les
relations de Childebert II et de Byzance (Revue Historique CXlV
1913, sah. 61 - 85).
(124) Gregor'un fstanbuldaki ikametine dair kr. F. Dud den,
le Grand. Sa place dans l'histoire et Ia cilt I
(Londres, 1905) (ingilizce), fast! VI, sah. 123 - 157. - Gregor'un
. 586 da Romaya geri olmast muhtemeldir (sah. 156-157).
(125) Gregorii Magni. EpistolaeV, 20 (Migne, Patr.lat. 77,
col. 746'- 747). Mon. Germ. Hist. Epistolarum, cilt I, sah. 322
(V, 37)'
(126) Gregori i Mag n i, Epistolae XIII, 31 (Mig n e 77, col.128l-
1282). Mon. Germ. Hist., Epistolarum. cilt II, sah . . 397 (XIIJ, 34).
(127) Liber Pontificalis, edit. L. Duchesne (Paris, cilt I,
sah. 316.
(128) C h. Die hI, sur l'administration byzantine
dans l'exarchat de Ravenne (568 - 751), Paris 1888, sah. 3 - 31.
(129) Die hI, L'Afrique byzantine (Paris, 1896), sah. 453 - 502.
(130) Die hI, Etudes byzantines (Paris, 1905), sah. 277 (Tem'ler
rejiminin
(131) Fa II mer aye r . Geschichte der Halbinsel Morea wahrend
des Mittelalters (Stuttgart, 1830), cilt I, sah. III - XIV.
(132) Eva g r i i. Hi st. Eccl. VI, 10 (edit. Bide z - Par me !1 tier,
sah . . 228).
Constantin i Po r ph y r o g en it i, De Thematibus IT,53.
Konstantin Porfirogenet hi<;bir yerde kullamlmiyan 'Eo-!IJ,aPcirlhJ
fiilini kullanmaktad1r; bundan do1ay1 tarih<;iler bazan bO.tiln memleket
bazan ise memleket esaret altma girdi
terciime etmektedirler. Bu kitabm metninde kabul etmi oldugumuz
tercilme eklinin daha dogru oldugu kanaatindeyiz.
(134) Fallmerayer, cilt I, sah. 208- 210.'
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 505
(135) K. Hop f, Geschichte Grie.chenlands vom Beginn des
Mittelalters bis auf unsere Zeit, cilt I (Leipzig, 1867), sah. 103 - 119.
(136) Kri!. A. Vas iIi e v, Yunanistanda Slavlar (Vizantiyski Vre-
mennik V, 1898, sa h. 416 - 438) (rus!;a). - IX uncu asra dair: F.
D v or n i k, Les Slaves, Byzance et Rome au IXe siecle (Paris, 1926),
sah, 41 - 45.
(137) Acta Sancti Demetrii> in ehemmiyeti J;akkmda gayet en-
tresan bir fasla f?U eserde raslamak kabildir: H. G e I z e r, Die Genesis
der byzantinischen Themenverfassung (Leipzig, 1890). sah. 42 - 64.
Aym zamanda kri!. 0. T a f r a I i, Thessaionique, des origines au XIVe
siecle (Paris, 1919), sah. 101.
(138) N. Petro v ski, Fallmerayer teorisinin meselesi (Ma-
arif Nezareti mecmuas1, II. Tei!rin, 1913, sah. 143, 149) (rusc;a).
(139) Aym yerde, sah. 104.
(140) Menan d r o s, edit, Bonn, sah. 439. Fragm. Historic. Grae-
corum IV, 202. - The o ph y I actus S i m o cat t a VIII, 13, 16 (edit. de
Boor, sah. 311). Kri!. Bury. cilt II (1889), sah. 182.
{141) K rumba c her, Geschichte der byzantinischen Litteratur,
sah. 249.
(142) Bununla beraber bakm1z: E. Stein, Untersuchungen fiber
das Officium der Praetorianer Praefektur seit Diokletian \Wien,_1922).
(143) Hierokles'in eseri 535 ten evvel K rumba-
che r, sah. 417. - Monte l at i c i, Storia della Ietteratura bizantina,
sah. 76.
(144) Monte I at i c i, sah. 63 - 64.
(145) Jan M a I a I a s"in kronikl ihtimal Justinian saltanatmm ilk
senesiyle son a eriyordu ve bu esere, yen i bir edisyonunda, ayn1
mUellif yahut birisi tarafmdan bir zeyil iUi.ve edilmii!tir
Bury II, sa h. 435).
(146) K rumba c her, sah. 326.
(14 7) E. W. Brooks, Patrologia Orientalis, cilt XVII (1923), sa h. VI.
(148) A. D i a k on o v, Efesli Jan ve tarih ve kilise tarihine dair
eserleri (Sen Petersburg, 1 908). .sa h. 359 (rusc;a).
(149) F. L o of s Leontius von Byzanz (Leipzig, 1889). sah.
297 - 303. W. RUg am e r, Leontius von Byzanz (Wurzburg, 1894),
sah. 49-72.
(I 5o) R n gam e r, sah. 72,
(151) Bu serlevha incilde Vakub'un rUyasmda gormiii! oidugu
cGokUn merdiveni ni ima etmektedir (Genesis 28,' 12). Gerekljte
Eskikitaplarim.com
506 BIZANS iMPARATORLUOU TARiHi
genitif "o -.:ijc; ve
tn: bundan dolay1 garpta bu zata
vermek bir anane haline
Climacus i?eklini
Johannes Climacus .ad1n1
(152) Climax in ihti va ettigi minyaturlerin bir<;ok resimle-
rini eserde bulmak kabildir: R. C. Morey, East Christian Pain-
tings in the Freer Collection (New-York, 1914), sah. 1 - 30 (Uni-
versity of Michigan Studies, Humanistic Series, vol. XII). Kri?. 0. M.
D a Ito n, East-Christian art (Oxford, 1925), sa h . 316.
(153) Bu iki eserin yeni bir edisyonunu kar!;>Ila!?hnmz : P.
Fried Ian de r, johannes von Gaza und Paulus Silentiarius (Leipzig-
Berlin, 1912), sah. 227- 265. sah. 267- 305 de bulumaktad1r .
(154) Agathias V, 9 (edit. Bonn, sah 296- 297; edit . Dindorf,
Historici Graeci Minores, .cilt II, sah. 362).
(155) H. J. Be II, The Byzantine servile state in Egypt (Journal
of Egyptian Archaeology IV,I912, sah. 104- 105); Be II, Greek Pa-
pyri in the Brit. Museum, cild V, London, 1917, sah Ill- IV. Bell
elyevm Dioskor'a dair, yeni kaynaklan nazan itibare almak
surtiyle, yeni bir etiid hazirlamaktadir. eseri dahi kar!?Jia!?-
hnmz:,W. Schubart, Einfiihrung in die Papyruskunde (Berlin , 1918),
sah. 145- 147, 495.
(156) J M.a s p r o, Un dernier grec d ' Egypte: Dioscc re, fils
d 'Apo116s (Revue des e tudes grecques XXIV,l911, sah. 426, 456, 469).
(157) Kri?. F. Fuchs, Die hoheren Schulen von Konstantinopel
im Mittelter (Leipzig-Berlin, 1926), sah. 7- 8.
(158) Kr!?. Scriptores originum constantinopolitanarum, rec. T
Preger. ciltl(Lipsiae, 1901), sah.l05.
(158 a) Bu tarif Aya Sofya' nm bugunku vaziyetine hie; de tekabiil
etmemektedir (miitercim).
(158 b) Bu mozaiklerin bir kiSmJ Amerikah bizantinolog Tho-
mas Whittemore tarafmdan meydana c;kanlmii?tlr. Bak1mz: T. H.
Whittemore, The Mosaics at S. Sophia at istan!:>ul. Preliminary Re-
port, Oxford, 1933. Second Report . Oxford, 1936. Aya Sofya ve
bu mozaiklere dair IYJ bir bibliyografyay1 i?U eserde bulmak
kabildir: A. M. Schneider, Byzanz (Istanbuler Forschungen, cilt 8),
Berlin, 1936, s;:h. 73 - 74 (mutercim).
(159) Novgorod' lu Stefan'm hac; seferi (Rus kavminin hika-
yeleri, tophyan: T. Sa k h a r o v, cilt II (Sen Pete rsburg, 1849, sah. 52)
(rusc;a ).
(159 a) Aya Sofya 1934 senesinden beri miizedir (mutercim).
(160) S t r z y go w ski, origin of christian church art (Oxford, 1923),
sah. 46. - Kr$. D a n, East _Christian a rt (Oxford, 1925), sa h. 93.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 507
(161) Meseta M. N. Spera n ski, Sofya' nm
rnilteallik cenubi Slav ve - Rus metinleri (V. N Z 1 at a r s k i
lierefine tertibedilen' muhtelif yaz!lar killliyatJ. Sofya, 1925), sah.
413 - 422 (rus<;a) .
(162) A. Heisenberg, Die Apostelkirche in Konstantinopel (Leip-
zig, 1908), sah. 10 v. d.
(162 a) Bu mozaiklere dair not (158 b) ye baktmz.
(163) Mesela 0. M. Dalton, East Christian art (Oxford,
1925), sah. 277 - 278.
ve
(164) Meseta kr!?. cr.. Diehl, Ravenne (Paris, 1907), sah. 8
132 villes d'art celebres).
(165) Bu mevzua dair makaleyi V. Bene-
c he vi t c !">,Sur la date de Ia mosa"ique de Ia transfiguration au mont
SinaT (Byzantion I, 1924, sah. 144 - 172),
(166) Kr!?. C h. Die I"> I, Manuel, cilt I, sal">. 230 - 277.
FasiiiV
(1) S e be o s, imperator Heraklius tarihi, fast! 32 (Ermeni met-
ninden rus<;a tercilmesi. Sen Petersburg, 1862, sal">. 129).-
Sebeos, Histoire (traduit par F. Mac I e r, Paris, 1904),
sal">. 108.
(2) Pernice, L'lmperatore Eraclio (Firenze, 1905), sah. 44.
(3) E. W. Brooks, Who was Constantine Pogonatus? (By-
zant. Zeitschrift XVII, 1908, sah. 460 - 462).
1
(4) kadar
(5) Bury, A History of the Later Roman Empire (I. tabt), cilt
II, sah. 354.
(6) 714 tarihi 0. 0 s t r o go r sky tarafmdan tesbit Die
Chronologie des Theophanes im 7 . und 8 . Jahrhundert. Byzantinisch
neugriechische Jahrbilcher Vll, 1930, sah. 33- 34 ve 47 - 48.
(7) Georgi i Pis ida e, De expeditione persica, m1sra 90 - 91
(edit. Bonn, sah.17).
(8) Antioch us Strate gus, Kudilsiln Persler tarafmdan 614 de
zaptl (Gilrcil lisamndan N. Marr tarahndan tercilme Sen
Peters bug, 1909, sa h. 15) (rus<; a). - ingilizce tercilmesi: F. C. Cony-
beare, Antiochus Strategos' account 0f the sack of Jerusalem in
614 (English Historical Review XXV,l910 sal">. 506).
(9) H. Vincent et F. - M. Abe I, Jerusalem. Recherches de
topographie, d'arcl">eologie et d ' J-.istoire (Paris, 1926), II, ciiz IV,
sah. 926 - 928.
Eskikitaplarim.com
508
BlZANS IMPARATORLUGU TARiHI
(10) N. P. K on d a k o v, Suriye ve f ilistinde arkeolojik bir seyahat
(Sen Petersburg, 1904), sa h. 173 - 17 4 (rusc;a).
(11) BUyUk bir ihtimale gore Avarhmn istilas1 617 de vuku
N. Baynes, The date of the Avar surprise (By
zantinische Zeitschrift XXI,1912,. sah. 110 - 128).
(12) lsidor'unkronolojisi pek kati degildir.isidoriHispalensis,
Chronica Majora; Mig n e, Patr. lat. LXXXIII, col. 1056 (saltanll.tmm
5 inci senesi). Edit. Mom m sen, Mon. Germ. Hist. Auctorum Anti-
quis. cilt XI; Chronica Mipora II (B"olini, 1894), sah. 479 (salta-
natmm 16 nc1 senesi) -
(13) F. 1. Us p e n ski, cilt I, sah. 684 (rusc;a).
(14) Pernice, ismi gec;en eser, sah. 141 - 148 - K u I a-
k o v ski, cilt 111, sah. 76 - 87.
(15) Kr!?. F. Go r r e s, Die byzantinischen Besitzungen an den
Kilsten des spanisch - westgothischen Reiches (554 - 624} '(Byzant.
Zeitschrift XVI, 1907 sah. 530 -- 532). - E. Bouch i Spain under
the Roman Empire (Oxford, 1914), sah. 59 - 60.
(16) Bu zafername Chronicon Paschale (sah. 727 - 734} de
mahfuz kalml!?hr. Tam bir italyanca tercilmesi: A. Pernice, L'Im-
peratore Eraclio (Firenze, 1905), sah. 167 - 171.
(17) Bu tarih son zamanlarda An t i o c h us Strate g u s'un cKudU-
sUn Persler tarafmdan 614 de zaph adl1 eserinde (N.
Mar r tercUmesi, Sen Petersburg, 1909, sah. 65) (rusc;a). lngilizce
tercilmesi : F. Cony b ear e. Antioch us Strategos' account of the sack
of Jerusalem in 614 (English Historical Review XXV, 1910, sah. 516).
(18) S e be o s, lmparator Herak! ius tarihi. Ermenice metninden
Patkanov tarafmdan yapliml!il rusc;a tercUmesi: fasii 29, sah. III.
Frans1zca tercUmesi (!ilerhlerle birlikte): F. Macler (Paris, 1904),
sah. 91. Burada zikredilen son cumlede bu iki miltercim hedi-
yeler yerine takdis kelimesini koymaktadular. K u 1 a k o v ski,
cilt III tKiyef, 1915), sah. 118 n. 1 (r_usc;a).
(19) Kuran XXX,' 1; Rumlar adm1 kis1mda.
(20) Pernice, ismi gec;en eser, sah. 179.
(21) Theophanis, Chronographia, edit. de Boor, sah. 335.
(22) Chronicarum quae d1cuntur Frede gar i i S chI ol a st i c i IV,
62 (Mon. Germ. Hist. Scriptores rerum me1 ovingarum, cilt II (1888),
sah, 151. Gesta D ago bert i I regi Francorum, 24 (aym yerde,
sah. 409).
(23) Chronica Minora I, trad. par i. 0 u i d i (Paris, 1903), sah.
26 "(Corpus scriptorum christianorum orientalium. Scriptores Syri,
ser. lll, tom us IV). - A gap ius (Mahbub) de Menbidj, Histoire Uni-
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
509
verselle, cilt II, 2, 453(193), edit. A. Vas iIi e v. Patrologia Orien-
talis, cilt VIII (1912).- Michelle Syrien, traduit par Chabot, cilt
II, sah. 420 - Krfi. T. No Ide c k e, Geschichte der Perser und Araber
zur Zeit der Sasaniden (aus Tabari) (Leipzig, 1879), sah. 391 - 392;
aym miiellifin: Aufslitze zur persischen Geschichte (Leipzig, 1887),
sah. 129.
(24) Bury, The Constitution of the Later Roma11 Empire (Cam-
bridge, 1930), sah. 109.- Bu noktai nazan E Stein (Byzant.
schrift XXIX, 1930, sah. 353) etmektedir.
(25) G i b bon. The History of tbe Decline and Fall of the
Roman Empire, fasil 46 (sonuna dogru).
(26) Suriye limesine dair: R. D us saud, Les Arabes en
Syrie avant l'Islam (Paris 1907), sah. 24 - 56.
(27) B. A. T u ray e v, Eski Tarihi (2. tab1. Petrograd 1914),
cilt II, sah. 373
(28) Excerpta e The o ph ani s, Historia (edit Bonn, sah. 485);
T. N o I deck e, Geschichte der Perser und Araber zur Zeit der
Sasaniden (Leyden. 1879), sah. 249 - 250.
(29) Go I d z i her, Die Religion des Islams, sah. 102 (Die Kultur
der Gegenwart, edit. P. Hi nne berg, Die Relgionen des Orients
(1913), cild III; (1. - 2. tab1).
(30) Go I d z i her, ismi eser, sah. 102.
(31) Go I d z i her, ismi ge<;en eser, sah. 103.
(32) Hicreti i firar olarak terciime etmemek daha dogru-
dur, <;iinkii bu kelimenin arap<;a kokii alan hacara boyle bir mlinay1
tazammun etmemektedir. Bu kok milnasebeti kesmek, kabileyi
terk etmek. go<; eylemek manasma gelmektedir (Kr!ii. Encyclopedie de
I'Islam, 23. Iivraison, 1916, .sah. 321).
(33) V. Barth o I d, ilk milslilman camilerinin istikameti
(Rus Sanat tarihi Enstitiisii senevi ne!;>riyati, cilt 1, Leningrad,
1922, sah. 116, rus<;a). C. H. Becker, Vom Werden und Wesen der
islamischen Welt (islam Studien, cilt I, Leipzig, 1924, sah. 429).
(34) I. Go I d z i h e r, M uhammedanische Studien (Halle a. d.
Sa ale, 1890), cil t 11, sa h. 20.
(35) Gold z i her, ismi ge<;en eser, sah. 106.
(36) Grimme, Mohammed. I. Das Leben (MUnster i. W., 1892),
sah. 123.
(.37) L. C a eta n i, Studi di storia drientale (Milano, 1914), cilt
lll, sah. 236, 257.
Eskikitaplarim.com
510 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
(38) Kr!?. C. 0 ii t e r bock, Der Islam im Lichte der byzantini-
schen Polemik (Berlin, 1912), sah. 6 - 7,11, 67 - 68.
(39) The o ph ani s, Chronographia (edit. Boor, sa h. 333).
(40) Le Coran. Traduction M. K as i m irs k i litMraire,
section: Les Li vres de !'Orient).
(41) Caetani,Studi di storiaorientale (Milano,1911),cilt I,sah.368,
(42) E u t y chi i, Alexandrini patriarchae, Annales, edit. par L.
C he i k o (Beyrouth et Paris, 1912), II , 5,1.4 (Corpus scriptorum
christianorum orientalium. Scriptores Arabici); Poco c k'un latince ter.
climesi: Migne, Patr. graeca, vol. Ill, col.1088.
(43) Beladsori (Baladhuri), Liber expugnationum regionum,
edit. De Go e j e (Leiden, 1866) sah. 137. P. Hit t i tarafmdan yapll-
ml!? ingilizce terclimesi: The origins of the Islamic State (New-
York, 1916), cilt I, sah. 211 (Studies in History, Economics, and
Public Law, edit. by Columbia University, cilt LXVIII, k1s1m 1).- Kr$.
Barth o I d, Zapiski Kollegii Vostokovedov (Leningrad, 1925). cilt I, sa!"!.
468 (rusc;a).
(44) Q e Go e j e, Me moire sur Ia conquete de Ia Syrie (2. tab1,
Ley de, 1900), sa h. I. - Kr!?. C. B e c k e r, The expansion of the Sara-
cens- the East (The Cambr. Med. History, II [1913], sah. 345).
(45) J. Mas per o, Organisation militaire de l"Egypte byzantine
(Paris, 1912), sah. 119 - 132. - A. Boa k, Byzantine imperialism in
Egypt (American Historical Review XXXIV, 1923, sah. 8).
(46) M. G e I z e r, Studien zur byzantinischen Verwaltung Aegyptens
(Leipzig, 1909), sah. 2.
(47) E. Am e I in e au, La de l'Egypte par les Arabes
(Revue historique, CXIX, 1915. sah. 232).- Kr$. G. R o u iII a r d, L'Ad-
ministration civile de I 'Egypte byzantine (2. tab1, Paris, 1928), sah.
241- 248. .
(48) H. j.. Be II, The Byzantine Servile State in Egypt (Journal
of Egyptian Archaeology IV, 1917), sah. 106.
(49) C a eta n i, Studi, cilt I. sa h. 370 - 371.
(50) C a eta n i, Studi, cilt III, sa h. 3.
(51) Goidzi her, Vorlesungen liber den Islam (Heidelberg, 1916),
sah. 25.
(52) L. C a eta n i, Annali dell' Islam (Milano, 1905), cilt I,
sah. 731 - 734. H u art Muhammed ile Bizans Kayseri arasmdaki
mektupla$may1 $i1pheii addetmektedir (kr$. H u art, Histoire des
Arabes, Paris, 1912, cilt I, sah 154 - 155). J. Mas per o Muhammedin
mektubunu tarihi bir esas ihti va etmesi muhtemei olan bir Arap
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 511
masali olarak tavsif etmektedir (J. Mas per o, Histoire des patriar
ches d'Alexandrie, Paris, 1923, sah. 23).
(53) Mesela Bury, cilt Ii, $ah. 261 .; But I e r. The Arap
Conquest of Egypt, (Oxford, 1902), sah. 139 v.d.
(54) C. H. Becker. Cambridge Med. Hist. (Cambridge, 1913),
cilt II, sah. 352; Becker, Vom Werden und Wesen der islami-
schen Welt (Leipzig, 1924), cilt I, sah. 96.
(55) G e I z e r, Abriss der byzantinischen Kaisergeschichte, sah. 951.
(56) L. B r e hie r, Jorurnal des vants, N. S. cilt, XV 1917, sah. 402.
(57) Grejuva re<;etesi en ge<; olarak IX uncu astrda
yaztlmt$ veLiber ignium a Marco Oraeco descriptus admt ta:?tyan
latince bir versiyonda olan bir risalede mahfuz kal-
Bu risale Markus Oraekus nammda bir :?ahsa izafe olun
maktadtr. En iyi edisyonu: M. Berth e I o t, La Chimie du Moyen
Age (Paris, 1893), cilt I. sah. 100 - 135; bu eserde grek<;e eserin
franstzca bir terclimesi ve bu, ate:?e dair mufassal malumat
mevcuttur. Daha yeni bir edisyon; Henry W. L. Him e, The ori-
gir.t of artillery (London, 1913), sah. 45 - 63. - Bakmtz: K rum-
ba c her, sah. 636 ve 637 ve Bury 0 i b bon, cilt VI, sah. 10, n. 22.
Aym eser, sah. 539 - 540 (bunlar Berthelot edisyonunu bilme-
mekte ve F. H of e r'in eski edisyonunu zikretmektedirler: H 6 fer,
Histoire de Ia Chimie, Paris 1842, cilt I, sah. 491 - 497).- $u
eserlere dahi bakmtz: Max ] a h n s, Handbuch einP.r Oeschichte des
Kriegswesens von der Urzeit bis zur Renaissance (Leipzig, 1880),
sah. 512 - 514. - C h . 0 man, A History of the art of war in the
middle ages ( 2. tabt. London, 1924), cilt II, sah. 206, 209 - 210.
(58) Kr$. M. Canard, Les expeditions des Arabes contre
Constantinople dans l'histoire et dans Ia legende (Journal Asiatique
CCVIII, 1926, sah, 63 - 80).
(39) The o ph ani s, Chronographia (edit. de Boor, sa h. 356).
(60) T h eo ph ani s, Chronographia, sah. 364.
(61) Kulakovski, Bizans imparatorlugu tarihi,cilt III.sah. 255
rus<;a).
(62) ]. We II h au sen, Das arabische Reich und sein Sturz (Ber-
lin, 1902), sah. 133. - V. Barthold, Zapiski Kollegii Vostokovedov,
cilt I, sah. 468 - 469.
(63) Diehl, L'Afrique Byzantine (Paris, 1896), sah. 590.
(64) Diehl, ismi ge<;en eser, sa h. 592. - E. M e r c i e r, Histoire
de !'Afrique Septentrionale (Paris, 1888), cilt I, sah. 218.
(65) Bakmtz: Do m L e c l e r q, L'Afrique chrcWenne (Paris, 1904),
cilt. II, sah. 321 - 323. - R. Basset en son yerli ahalinin Berberis-
tanda XII nci astrda ortadan kal'kmt$ oldugunu beyan etmektedir
(Encyclopedie de L'Islam, cilt 1, sah. 721).
Eskikitaplarim.com
512 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
---------------------------
(66) The o ph an e s (edit. de Boor, sah. 34 7).
(67) V. I. Lam an ski. Asya, Afrika ve ispanyada Slavlar
(Sen Petersburg, 1859), sah. 3 (rus"a).
(68) B. A. en k o, VII nci asra a it bir Sla v-Bitinya abidesi
(istanbul Rus Arkeoloji EnstitO.sO. haberleri, cilt VIII, No. 1 - 2. Sofya,
1902, sah. 15) (rus"a).
(69) V. N. Z I at a r ski Bulgar kronolojisi (izvestia otdela russ-
iazyka i slovesnosti Akademii Naouk, cilt XVII, No. 2, 1912,
sah. 40) (rus"a); Z 1 at a r ski, Ortazamanlarda Bulgar devleti tarihi
(Sofya, 1918) cilt I, k1s1m I, sah. 19 - 122, 135 - 136 Cbulgarca).
Zlatarski isperih 'in, Bulgarlariyle birlikte, bu'gi.inkO. Dobruca'nm
660 ile 668 (Konstan II n.in oliim senesi) arasmda,
oldugunu beyan etmektedir. Z lata r ski, ismi ge<;en eser, I, 1 sah. 138).
(70) L. Nieder I e, Manuel de l'Antiqite Slave (Paris, 1923).
cilt I, sah. 100 - 103.
(71) Bulgar atikiyah vesikalarma dair bakm1z: Ababa - Pliska
(istanbuf Rus A keoloji Enstitiisii haberleri, cilt X, 1905)
(72) F. I. Us pens k i, Bizans imparatorlugu tarihi, cilt I, sah.
777 (rus"a).
(73) lsmi eser, sah. 729.
(74) C e d r en i, Historiarum compendium (edit. Bonn, cilt I, sah.
762).
(75) Mansi, Conciliorum amplissima collectio, cilt X, sah.
1029 - I 032. ingilizce terci.imei: C. He f e I e, A history of the Coun-
cils of the church (Edinburgh, 1896), cilt V, sah. 95 - 96.
(76) Mansi, cilt X, sah. 1157- 1158_ (18. madde).- He f e I e, cilt
V, sah. 112 - 113.
(77) Martini Pap a e, Epistola, XVI. - Mig n e, Patr. lat. cilt
LXXXVII, col. 202. - Kr!i H. K. Mann, The Lives of the Popes in the
Early Middle Ages (2. tab1, London. 1925,) cil t I, kiSI m 2. sa h. 400.
(78) Mansi, cilt XI, sah. 639 - 640. - He f e I e, cilt V, sah. 175.
(79) Mansi, cilt XI. sah. 683 - 688.
(80) Kr\1. E. W. Brooks, English Historical Review XXXIV,1919,
sah. 117.
(81) {:, TQoiii.i.o<; ktinbet manasma gelmektedir. Bu konsile
concile in Trullon ad1 dahi verilmektedir.
(82) F. Go r res, justinian II und das romische Papsttum
(Byzant. Zeitschrift XVI , 1908, sah. 440 - 450).
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 513
(83) Liber pontifical is, edit. L. Duchesne (Paris, 1886) I, sah. 391.
(84) F. G.o r res, ismi gec;en eser, sa h. 452 - 453.
(85) He f e I e, A History of the Church, cilt V, sah. 240.
(86) De niematibus, sah. 12.
(87) Mansi, cilt XI. sah. 737 - 738. - Aym zamanda H.
G e I z e r, Die Genesis der byzantinischen Them en verfassung (Leipzig,
1899), sah. 10- 17.
(88) Mesela E. Stein, Ein Kapitel vom persischen und vom
byzan tin ischen Staate { Byzan tinisch-neugriechishe Jarhrbi.icher I. 1920,
sah. 76, 84).
(89) Bu meseleye dair K u I a k o v s k i'nin fikrini Bizans tarihinin
3 ilncU cildinde bulmak kabildir: sa h. 387 - 431; Ermenistana dair
yine aym eser, sah. 396- 398 (rusc;a). - Bakm1z: L. B r e hie r,
Journal des Savants, N. S., XV, 1917, sah. 412, 505.
(90) F. I. Us pens k i, Bizans tarihi (Sen Petersburg,
1914), cilt I, sah. 685 - 636 (rusc;a). - K u I a k ,o v s . k), ismi gec;en
eser, cilt lll, sah. 395 (rusc;a).
(91) Vukanda sah. 276 ya bakm1z.
(92) Konstantin Porfirogenet Armeniakob (metinde 'AQfLEvwxov)
admm Heraklius zamanmda ortaya c;;Ikm19 beyan et-
mektedir (De Thematibus, sah. 18).
(93) E. Stein, B.yzant. - neugriech. Jabrbiicher I, 1920. sah. 84.
(94) E. Stein, aym yerde sah. 85.
(95) E. Stein, aym yerde, sah. 85,
(96) E. Stein, Studien, sah. 140. - Bakm1z: G. 0 s t r o go r sky,
Ober die vermeintlche Reformtatlgkeit der Isaurier (Byzant. Zeitschrift
XXX,1929 - 1930, sah. 397,400).
(97) K rumba c her, ismi gec;en eser, sah. 709 - 711.
(98) S. E pi fan o vi.;, Gllnah c;;1kartan magfur Maksim ve Bizans
teolojisi (Kiyef, 1915), sah.147 (rusc;;a).- Krumbacher, ismi gec;;en
eser, sah. 63, 141.
(99) A. B r iII ian to v, Teolojisinin Oarp Teolojisi ilze-
rindeki tesirleri. Jan Skot Erigen'e gore (Sen Petersburg, 1898),
sah. 50 - 52 (rusc;;a).
(100) H. G e I z e r, Leontios'von Neapolis Leben des heili-
gen Johannes des Barmherzigen, Erzbischof von Alexandrien (Frei -
burg i. B. und Leipzig, 1e93), sah. XLI.
(101) Die hI, Manuel, cilt I, sah. 329 - 359.
Bizans imparatorlugu Tar hi
Eskikitaplarim.com
514 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
Fas1l V
(1) Kr:;;. K. Schenk, Kaiser Leans III Walten im lnneren (By-
zant. Zeitschrift V, 1896, sah. 296 v.d.).
(2) K n ~ . N. J or g a, Les origines de l'Iconoclasme (Bulletin de
Ia Section historique de l'Academie Roumaine XI (Bukarest, 1934),
sah. 147.
(3) The o ph ani s, Chronographia (edit. de Boor, sah. 391).
(4) An as t as i i, Chronographia tripertita (edit. de Boor, sah. 251).
(5) Vita Stephani junioris (Mig n e, Patr. graec'i, 100, 'VOl. Cl,
col. 1084).
(6) Kr!?. E. W. Brooks, The campaign of 716 ~ 718 from Arabic
sources (Journal of Hellenic Studies XIX, 1899, sah. 21 - 22).
(7) Kr!? F. I. Us pens k i, Bizans imparatorlugu tarihi (Leningrad,
1927), cilt II, I, sah. 5 (rus<;a).
(8) J. A. Kulak o v s ~ i, Bizans tarihi, cilt Ill, sah. 319 (rus<;a).
(9) Bakm1z: Z. v. L i n gent haL Jus graeco-romanum, cilt III,
sah. ~ 5 .
(10) The o ph an e s (edit. de Boor, sah. 395).
(II) Bury, History of the Later Roman Empire, cilt Il, sah.
405. - Lambros, 'Im:oQ[u. ,;i'j' 'E)J,0.6o,, cilt III, sah. 729.
(12) Bu muhasara ve muhasaranlt? efsanevi ananesi hakkmda
en geni:;; ve en yeni malumah !?U makalede bulmak kabildir:
M Can a r d, Les expeditions des Arabes contre Constantinople
(Journal Asiatique CCVI II, 19:?.6, sah. 80 - 102). Konstantin Porfiro-
genet dahi istanbulda bir cami binasun Mesleme'ye atfetmektedir
(De adm. imperio, fas1l XXI. Edit. Bonn, sah. 101 - 102).
(13) Bu gayet enteresan malumat Barth a I d'un bir makalesinde
bulunmaktad1r: Zapiski Kollegii Vostokovedov, cilt I, sah. 46 9- 470
(ru s<;a ).
(14) Kr:;;. H. Lamme n s, Etudes sur le regne du calife Omai-
yade Moawia ler (Paris. 1908), sah. 444.
(15) V. Barthold, ismi g-e<;en eser, sah. 470-471 (rus<;a).
(16) Bizans imparatorlugu tarihi min rus<;a ve ingilizce edis
yonlannda Poitiers muharebesine lilzumundan fazla ehemmiyet
verm1:;;tim Kr!?. rus<;;a nushas1: cilt I (Petrograd, 1917), sah. 222; in-
gilizce nilshas1: cilt I sah. 290). - Bu hususta mesela :;;u esere
milracaat olunabilir: A. Do p s c h, Wirtschaftliche und so7iale Grund-
lagen der europaischen Kulturentwicklung (2. tab!, Wien, 1924),
cilt II, sah 298.
Eskikitaplarim.com
NOnAR 515
(17) ]. We II h au sen, Die Kampfe der Araber mit den
Romaern in der Zeit der Umaijiden (Nachrichten von der K.
Gt>se lschaft der Wissenchaften zu Oottingen. Philos. - histor. Klasse
[1901], sah. 444 - 445); 8attal'a bilhassa tahsis clan bir ma-
kaleyi eserde bulmak kabildir: de I'Islam, cilt I,
sah. 698. - $u esl"rleri dahi 8 art hoI d, ismi gec;en
eser, sah 4 70; D. B. Macdona I d, The earlier History of the Ara-
bian Nights (journal of the Royal Asiatic Society 1924, sah.
331): M. Canard, ismi gec;en eser, sah. 116- 118.
(18} A. Lomb a r d, Constantin V, empereur des Remains (Paris,
1902), sah. 59.
(19) W iII i b aId i, Vita; Pert z, Monumenta Germanie historica,
cilt XV, sah. 93.
(20) A. Vas in i e v, Yunanistanda Sla vlar (Viz. Vremennik,
cilt V, 1898, sah. 416 - 417) (rusc;a) ..
(21) C o n s tan t i n i P o r p h y r o g en i t i, De Thematibus, sa h.
53- 54.
(22) The o ph an e s, sah. 456- 457.
(23) z. v. Ling en thaI, Geschichte des griechich - romischen
Rechts, 3. tab1, sah. 16.
(24) Vas iIi e v ski. ikonoklastlarm kanunt faaliyeti (Maarif Neza-
reti mecmuas1, cilt CXCIX, 1878, sah. 279 - 280) (rusc;a).
(25) D. 0 in is, Das Promulgationsjahr der isaurischen Ecloge
(Byzr:tnt. Zeitschrift XXIV - 1924, sah. 356 - 357). - A Manual of Ro-
man Law, - the Ec ogapubhshed by the Emperors Leo Ill and
Constantin V of Isaw ia at Constantinople A. D. 726, rendered into
English by E. H. Fresh fie I d (Cambridge, 1926), sah. 2. - C. A.
S p u I be r, L'Eclogue des Isauriens: texte, tr.aduction, histoire (Cer-
nautzi - Roumanie, 1929), sah. 83 (Ekloga'mn tarihine dair mufassal
: sa h. 81 - 86). - U. 0 s t r o go r sky, Die Chronologie des
Theophanes im 7. und 8. Jahrhundert (Byzant. - neugriech. Jahrt"ii-
cher Vll.1930, sah. 6. not). Fakat Cambridge Med. History:. nin dor-
dUncU .cildinde (1923). P. Co 11 in e t. Ekloga'mn piibhkasyonu ic;in,
ba!ika bir tarih (Mart 740) kabul etmektedir (sah. 708).
(26) Krf?. C. N. Us pens k i, Bizans tarihi eskisleri (Moskova, 1917),
cilt I, sah. 217 - 218 (rusc;a)
(27) Z. v. Ling en t hal. Collectio librorum juris graeco-romani
inedito um. Ec oga Leon is et Constantini (Lipsiae, 1852).
(28) Ecloga, par. II. - S p u I be r sah, 4. - Fresh fie I d, sa h. 67.
(29) Ecloga, par. II, 13; rusc;a bir tercUml"yi eserde bulmak
kabi dir: Vasil i e v ski, ikonoklastlarm kanuni faaliyeti, sah. 283 -
285 ( . usc;a) . ._ Kr!i. S p u I her, sah. 5-9; Fresh fie 1 d, sah. 68-70.
(30) 8 u r y, II, sah. 414.
Eskikitaplarim.com
516 BiZANS iMPARATORLUGU TARiHi
(31) Bunlarm tarihleririe dair mObayenet vard1r. Bunlarm Basil I
(867) saltanahndan once olmalan muhteme_ldir. - Z. v.
Lingenthal, Jusgraeco-romanum, cilt IV, sah.4.-E. F reshfield,
A revised Manuel of Roman Law, fgunded upon the Ecloga of Leon III
and Constantine V of Isauria. Ecloga privata aucta (Cambridge, 1927),
sa h. 2. - S p u I be r, sah. 94 - 95.- Fakat krr;;. Z. v. Ling en thaI,
Geschichte des romischen Rechts (3. tab1, Berlin, 1892) sah. 36
(Cen ubi italyada, N ormanlar idaresi zamanmdaki <<Ecloga privata
aucta ya dair).
(32) Epanagoge. Z. v. Ling en thaI, Collectio librorum ... , sah. 62.
(33) Rusyada X uncu as1rda, kabul linden az sonra
alan bu kitapta apostolik kilisenin ahkam1, umumi konsillerin
ahkam1 ve aym zamanda Bizans ortodok<> imparatorlannm medeni
kanunlan bulunuyordu.
(34) PaP. a r rig o p u I o, Histoire de Ia civilisation hellenique (Paris,
1878), sah. 205, 209.
(35) Z. v. Ling en thaI, Historiae Juris Graeco-Romani Oelineatio
(Heidelbergae, 1893), sah. 32.
(36) Z. v. Ling en thaI, Geschichte des griechisch- romischen
Rechts (:3. tab1, Berlm, 1892), sah. 250.
(37) B. A. Pan c; en k o, B-i-zans imparatorlugunda koylil malikanesi.
Kay kodeksi ve manast1r vesikalan (Sofya, 1903}, sah. 86 (rusc;a).
(38) Aym yerde, sah. 30.
(39) G. Vern ads k i, Sur les origines de Ia loi agraire byzantine
(Byzantion 1.1,1926, sah. 173) ..
(40) Krr;;. F. 0 o I g e r, Historische Zeitschrift CXLI,1929, sah.lt2-113
(eserimin 1 inci cildinin ingilizce tabmm kritigi mlinasebetiyle
oldugu bir makale). Fakat E. Stein, Byzant. Zeitschrift .XXIX, 1930,
sah. 355.
(41) Zlatarski, ismigec;en eser(Sofya, 1918),cilt I, sah 197-200
(bulgarc;a).
(42) F. I. Us pens k i, Bizans imparatorlugu tarihi, cilt I, sah. 28
(rusc;a). - A. Vo g t, Basile I er (Paris, 1908), sah. 3 78.
(43) Ramen Lakapen'e dair yazm1r;; oldugu en son eserinde
S. Runciman dahi izavriyah imparatorlarm, vlicude getirdikleri yeni-
liklerde, toprak kolellginin ilgasma matuf gayet vaz1h bir politika takib-
ettiklerini beyan ediyor (S. Runciman, The Emperor Roman us
Lecapenus and his reign [Cambridge, 1929], sah. 225).
(44) Ch. 0 i e hI, Histoire de !'Empire Byzantin (Paris, 7. tab1, 1924),
sah. 69.
Eskikitaplarim.com
NOTLA.R
517
(45) W. Ashburn e r, The Farmer's Law (Journal of Hellenic
Studies XXX, 1910, sah. 84; XXXll, 1912, sah. 68-83).- Koy kodeksinin
sah 558-581.
ikinci defa Opere di Contardo Ferrini, cilt I. (Milano, 1929)
sah. 375 - 395.
(46) Bu meseleye dair Avrupa e Amerika alimleri tarafmdan bil-
fiil bilinmiyen iki Rus eserinin gayet enteresan fas1llanm
mz: C. N. Us pens k i, Bizans 1arihine dair eskisler, sah. 162 - 182 ve
P. R u d a k o "' Grek hagiografyasma gore Bizans medeniyetine dair ic-
maller (Moskova, 1917), sah. 176-198.- esere dahi bakm1z: 0 Ve r-
n ads k i, Bizansta l<oylii l<omii.nlerine dair notlar Zapiski
osnovanniia Russkoi Kollegiiey v Pragiye (Praha, 1924), cilt II,
2. kislm, sah. 81-97 (rusc;a). Bu makalenin mii.ellifi yukanda zikrettigi-
miz iki eseri bilmiyordu. - esere dahi bakm1z: N. A. Cons tan-
t in esc u, sociale ou f!scale (Bulletin de Ia Section
historique de 1'Aca dernie Roumaine XI, 1924, sah.95-96). '
(4 7) G. Vern ads k i, les origine.s de Ia Loi agraire
byzantine (Byzantion II, 1926, sah. 178-179).
(48) Ashburn e: r. ismi gec;en eser (Journal of Hellenic Studies
XXXII 1912, sah. 71).
(49) W. Ashburn e r. The Rhodian See Law (Oxford, 1909),
sah. LXVIII, LXXVIII, CXIII.
(50) Makedonya devrine aitolan bu kodekse dair a!jagJya miiracaat
olunmas1.
(51) Ashburner, sah. CXII, CXIII.
(52) Ash burin e r, sah. CXII; CXIV.
(53) Rados kanunu na dair ya:z1lmt? mufassal makaleye
bakm1z: H. K reI J e r, Lex Rhodia. Untersuchungen zur Quellen-
geschichte des romischen Sef rechtes 'Zeitschrift fii.r das gesarnte Han.
delsrecht und Konkursrecht XXV, 1921, sah. 2f;7-367).
(54) Z. v. Ling en thaI, Geschiehte des griechisch-romisc!"len
Rechts (3. tab1, Berlin, 1892i sah. 16-17. Aym miiellifm, Wissensch.lft
und Recht fiir das Heer vom 6. - 10. Jahrhundert (Byzant. Zeitschrift
II I, 1894, sa h. 448- 449).
(55) <tCambridge Medieval History nin 4 ii.ncii cildinde (1923)
Die hI ve Co IIi net iic; kodeksin izavriya hanedammn eseri oldugu-
nu ileri sii.ren noktai nazan kabul etmektedirler (sah. 4-5, 708-710).
Fakat aym cildin methalinde Bury (sah. XIII) boyle bir nazariyenin,
hie; olmazsa ilk iki kodeks ic;in, Ashburner'in tetkikatmdan sonra, kabili
mii.dafaa olmadJgmJ beyan etmektedir. makaleye dahi bakm1z: G.
0 s t r o go r sky, Ober die vermeintliche Reformtatigkeit der Isaurier
(Byzant. Zeitschrift, 1929-1930, sah. 396). '
Eskikitaplarim.com
518 BiZANS iMPARATORLU(iU TARIHi
(56) G. Finlay, History of the Byzantine Empire from DCCXVI
to MLVII (2. tab1, Edinburg ve London, 1856), sah. 13-14 (cilt II,
edit. Tozer).
(57) H. Gel z e r, Die Genesis der byzantinischen Them en ver-
fassung (Leipzig, 1899), sah. 75.
(58) F. I. Us pen ski, cilt I, sah. 812. cilt II (1927), sah.
55-56
(59) ihni Hurdadbah'm metnini, frans1zca tercumesiyle muka-
yese ediniz: De Go e j e, Bibliotheca Geographorum Arabicorum
(Leiden, 1889), sah. 82 v. d. - Gel z e r, ismi gec;;en eser, sah. 82
v. d. - E. W. Brooks, Arabic lists of Byzantine Themes (Journal of
Hellenic Studies XXI. 1901, sah. 67 v. a.).
(60) Constantin i Po r ph y r o g en it i, De thematibus, sah. 28.
(61) Theophanus Continuatus (edit. Bonn, sah. 6).
(62) Kr11. K u lak o v ski, cilt III, sah. 391-392 - E.
Stein, Byzant. - neugriech. JahrbG.cher I, 1920, sah. 75 - 77.
Bak1mz: G.Ostrogorsky, Oberdie vermeintliche Reformtlitigkeit
der lsa.!-lrier (Byzant. Zeitschrift XXX, 1929-1930, sah. JJ97).
(63) Kr!?. C. N. Us pen s k i, Bizans tarihi eskis1eri (Moskova,
1917) sah. 152
(64) The o ph an e s (edit. de Boor, sah. 419). Kr!f. F. Do 1-
g e r, Reg est en, cilt I, N 300 (sah. 36): E. Stein, Byzant. Zeit-
schrift XXIX, 1930. sah. 355.
(65) Kr!?. A. van M iII in ge n, Byzantine Constantinople (Lon-
don, 1899), sah. 98-99 ve her iki sahife arasmdaki resim.
(66) Pap a r rig o p u I o, Histoire de Ia civilisation sah.
188-191. Bu milverrih, aym tela-<kileri, evvelce cGrek milleti
tarihi adh yunanca eserinin 3. cildinde tekemmOl ettirmi!fti.
(67) K. Schwarz I o s e, Der Bilderstreit (Gotha, 1890), sah. 42,
46, 48, 50.
(68) A . . Lorn bard, Edudes d'histoire byzantine: Constantin V,
empereur des Romains (Paris, 1902), sah. 105, 124, 127, 128.
(69) L. B r e hie r, La Querelle des Images (Paris, 1904) sah. 3 4.
(70) C. N. Us pens k i, Bizans tarihine dair eskisler, sah, 213
(rusc;;a); kr!?. sah. 237. - $u eserlere dahi bak1mz' N. j or g a, Les
origines de l'lconoclac;me (Bulletin de Ia Section histor1que de
l'Academie Roumaine XI, [Bucarest, 1924], sa h. 147-148). G. 0 s tr o-
g or sky Uspenski'nin nazariyesini reddetmektedir. (Byzant.
Zeitschrift XXX, sah. 390, not 2).
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 519
(71) ikonoklast hareketine dair yap1lan en yeni tetkikler: H.
L e c I e r c q, Dictionnaire d 'archeologie chretienne VII (1926) Images
(sah. 180-302); F. I. Us pens k i. Bizans imparatorlugu tarihi (Le-
ningrad, 1927), cilt JI, sah. 22-53, 89-199, 157-174 (rusc;a).
(72) Mansi, Concil. Collect. II, 11 (Concilium Liberitanum,
madde XXXVI). Leclercq, ismi gec;en makalede (sah. 215) bu met-
nin degi!?ik bir enterpretasyonunu kabul etmektedir. Fakat metin
gayet vaz1hd1r. - Elvir konsili vesikalannm otantikligine dair: A.
Harnack, Geschichte der altchristlichen Literatur bis Eusebius;
II: Die Chronologie der altchristlichen Literatur bis Eusebius;
cilt I[ (Leipzig, 1904), sah . 450: (Bu vesikalann) s1hhatl ispata
muhtac; degildir .
(73) E use b i i, Hist. Eccl. VII, 18, 4.
(74) Grekc;e metin !;)U eserde G. Ostrogorsky,
Studien zur Geschichte des byzantinischen Bilderstreites (Breslau,
1929), sah. 74. Uidnce tercumesini kr!?. yine aym yerde. sah.
74 ve 86. P. M a as, Die ikonoklastische Episode in dem Briefe
des Ep;phanios an johannes (Byzant. Zeitschrift XXX, 1929- 1930,
sah. 282); esere d 1hi hakm1z: Mig n e, Patrol, graeca, cilt
XIIII. s . 390.- Otantikligine kar!?I: D. Serruys, Comptes-ren-
dus de I'Academie des inscriptions et belles- lettres (1904), cilt I,
sah. 361-363 ve Ostrogorsky, ismi gec;en eser, sah. 83-88. -
Fakat !?U eserlere dahi bakm1z: H Gregoire, Byzantion IV, 1929,
sah. 769-770; F. D 61 g e r, Gottingische Gelehrte Anzeigen (1929),
sah. 357-358; P. M a as, ismi gec;en eser, sah. 279, 286; E. Stein,
Byzant. Zeitschrift XXX, 1930, 356.
(75) Gregorii Magni, Epistolae IX, 105;
LXXVII, col. 105; Hartmann ed1syonu IX, 208
Epist. cilt H, sah. 195); ingilizce tercumesi :
Nicene Fathers (1898), cilt XI II, sah. 23.
Mig n e, Patrol. lat.
(Mon. Germ. Hist.
Select Library of
(76) S. Gregorii, M. Epist. XT, 13; Migne,"LXXVII, col.
1128. Hartmann edisyonu (Mon. Germ. Hist. Epist . cilt II, sah.
270); ingilizce terciimesi, yine aym yerde, cilt XIII, sah. 54.
(77) MeseHl. kr!ii. C. Becker, Islamstudien (1924), cilt I sah.
446 (bu alime gore Yezidin iradesi pekala ne!iiredilmi!?tir).
(78) The o ph an e s (edit. de Boor, sa h. 405). - N J or g a,
ismi gec;en eser, sah. 143 n. 3 de bu lakab1 bir iftira yahut mi-
zahi b!r ad olarak ta vsif etmektedir.
(79) A. Lebedev, VI net, VII inci ve VIII inci as1rlarda umumi
konsiller (3. tabr, Sen Petersburg, 1905), sah. 142 (rusc;a).
(80) N. K on d a k o v, Meryem Ana ikonografyas1 (Petrograd, 1915),
cil t II, sa h. 3 (rusc;a),
Eskikitaplarim.com
520 BiZANS iMPARATORLU6U TARiHf
(81) I. An d rei e v, istanbul patrikleri German us ve Tarasius,
(Sergiev Posad, 1907), sah. 79 (rusc,;a).
(82) C h. D i e hI, Histoire de l'Empire Byzantin (7. tab1, Paris,
1924) sah. 71.
(83) Greg or i i II, Epistola, XIII: cAd Leonf'rn Isaurum im-
peratorem. M i g n e, Pat r. I at. LXXXIX, col. 521 Cimperator sum et
sacerdos): Gregor II nin mektuplannm doerulueu hakkmda baz1
alimler miitereddit kalm=?lardu: kr!? L. G u r a rd. Les lettres de
II a l'lsaurien d et d'histoire,
cilt X, 1890, sah. 44-60). Digerleri ise bunlann otantik oldugunu
kabul et rnektedirler : rnesela H. Mann, The Lives of the Popes
(2. bb1, 1925), cilt I, sah. 498 502. Fakat bu husus bahis mevzuu
mesele ic;in pek fazla ehernrniyetli degildir. Bu mektubun gayet
lYl mehazlara istir.aden yahut sonradan terkip edilmi$
old ugu Mukayese ediniz: Gibbon 'un Bury edis-
yor:;u, zeyil 14. - Hefel- Leclercq, Histoire des conciles,
cilt III, 2, sa h. 659- 664. - Cab r o 1, Dictionnaire
VII, I, sah. 248.
(84) Theophanes (edit. de Boor, sah. 404).
(8q) Yeni eserler arasmda $Unlara hakm1z: Die hI, Cambridge
Med. History (1923), cilt IV, !'a h. 9. - Leclercq, Dictionnaire d'ar-
cheologie chretienne (1926), cilt VII, 1, col. 240. 241 -F. I. Us pens k i,
ismi gec,;en eser (1927), II, sah. 25 v. d.
(86) Leclercq, col. 248 (burada ikinci ferman 729 sene-
sine izafe olunmaktadu).
(87) L D. Andrei e v, Germanus ve Tarasius, sah, 71 (rusc;a).
(88) E. Stein, Studien zur Geschichte des byzantinischen
Reiches (Stuttgart, 1919), sah. 140.
(89) Kr$. G. 0 s tr o go r sky, Studien zur Geschichte des
byzantinischen Bilderstreites (Breslau, 1929). sah. 14, not 1. Bazan
konsilin ac,;Ill$ tarihi olarak 753 senesi kabul olunmaktadu.
Mansi, cilt XIII. sah. 323.327. 346,354. 355.- Hefele,
A History of the Church (1896),ciltV,sah.313-315-0stro-
g o sky' de (ismi gec,;en eser, sah. 7- 29) Konstantin'in tasvirler
ki.ilti.i aleyhindeki edebi eserlerinin tesirlerine ve 754 senesi kon-
sili vesikalarma dair enteresan bir tez bulmak kabildir.
(91) I. Andrei e v, German us ve Taras ius, sah. 96 (rusc,;a).
(92) Bu meseleye dair: 0 s t r o g or sky, sah. 29-40.
(93) Vita Stephan i J u n i or i;s (M i g n e. Patr. graeca, 100, col.
1120).- V. G. Vas i 1 i e v ski, Gene; Stefanm hal terctimesi(Vasilievski'nin
eserleri, cilt I I, sah. 324) (rusc;a); Die hI, cilt I, sah. 366.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 521
(94) Paparrigopulo, Yunan milleti tarihi (Atina, 1867),
cil,t JTI, sah. 703-707 (rumca).
(95) V. G. Vas iIi e v ski, cilt II, sah. 322
(96) C. N. U s pens k i, Eskisler, cilt I, sah. 228 (rus<;a).
(97) T he o ph an e s, sah. 440, 446.
(98) I. Andrei e v, German us ve Tarasius, sah. 78 (rus<;a).
(99) 9eocp(1ou 'lwuwov, Mvwetn hy1oi.oytY.u (Venedik, 1884), sah.
144-145. - F. D v or n i k, La Vie de Saint Gregoire le Decapolite et
les Slaves macedoniens au IXe siecle (Paris, 1926), sah. 41. 58 (par. 13),
(100) 0 s t r o go r sky, Studien, sah. 38.
(101) I. An d rei e v. ismi ge<;en eser, sah. 98
(102) Mansi, cilt XIII. sah. 739-740.
(103) J. Bryce. The Holy Roman Empire (New-York, 1919),
sah. 50 (Vinci fashn
(104) W. Sick e I, Die Kaiserwahl Karls des Grossen (Mitteilungen
des Instituts filr 6sterreichische Geschichtsforschung XX, 1899, sah.1-3).
(105) Gas que t, L'Empire byzantin et Ia monarchie franque
(Paris. 1888), sah. 284-285.
(106) Bakm1z: Dolger, Regesten, cilt I, No. 339 (sah. 41);
bu eserde bu mevzua dair mehazlar ve bir bibliyografya bulmak
kabildir ..
(107) E pis1olae Karolini aevi, edit. E. Due m m I e r, cilt II (Berlln,
1895), sah. 288 (Mon. Germ. Hist. Epistolarum. cilt IV).
(108) 1893 de ]. B. Bury $arlmayn ve irene dair son derece
enteresan ve orijinal bir makale bu alim burada bu
giyme hadisesinin esas firkrinin iren'den sad1r oldug-unu ispata
(J. B. Bury, Charles the Great and Irene. Hermathena, VIII,
1893, sah. 17-37). Bu makale tarih<;ilerin hemen hemen
ve B u r y dahi kendisi tarafmdan ileri silrillen
faraziyeleri reddetmekle beraber, bunlan tarihinde yalmz $arlmayn
ile Bizans saray1 arasmdaki milnasebetlerden bahsettig-i esnada zikret-
mektedir (Bury, History of the Eastern Roman Empire, Londan, 1912,
sah. 317-321). N. Baynes, A Bibliography of the Works of
]. Bury (Cambridge, 1929). sah. 7-8 ve 136. Bury'nin bu husustaki
silkutu hakkmda Baynes !?U mutalaada bulunuyor: Bu tam mana-
silye yam teessilftilr; burada hakikat olmag-a lay1k bir nazariye
bulun'!ug-u (sah. 8).
(109) The o ph an e s (edit. deB o or, sa h. 4 75). Die hI (Cambridge
Medieval History IV, sah. 24) bu mQ.zakerelere inanmamaktadu. 800
Eskikitaplarim.com
522 BiZANS IMPARATORLUOU TARIHI
senesinde iren elli ya!7mda idi. - Krs. Bury, Charlemagne
irene (Hermathena VIII, 1893, sah. 24): 794 de iren ktrk dort ya-
idi.
(110) Alman tarih<;isi P. Schramm Kaiser, Rom und Renovatio
(Leipzig-Berlin. 1929, cilt I, sah. 12-13) adlt eserinde, ;larl.mayn'm ta<;
giymesinin cebri bir hareket ve Basilevs hukukuna bir tecaviiz
oldugunu beyan etmekte ve Franklar ktraltnm Romalilann imparatoru
Unvantnt olmaytp imperium Romanum guoernans Unvantnt
kabul etmi!7 oldugunu tebariiz ettirmektedir.
(Ill) Bury, A History of the Eastern Roman Empire (Lon-
don. 1912), sah. 325. - $u esere dahi bakmtz: L. H a I ph en, Les
bar bares des grandes invasions aux turques du XI e
(Paris, 1926), sah. 243-250.
(112) Pap a r rig o p u 1 o, Helen milleti tarihi (A tina, 1867) cilt
III, sah. 467 (rumca).
(113) K. Schenk, Kaiser Leans III Walten im Inneren (Byzant.
Zeitschrift V, 1896, sah. 289, 296).
(114) H. 0 e I z e r, Abriss der byzantinischen Oeschichte, sah 960.
(115) Bury, A History of the Later Roman Empire, cilt II,
sah. 410.
(116) Lomb a r d, Constantin V, sah. 169.
(117) The Cambridge Medieval History IV, sah. 26.
(118) F. I. Us pens k i, ismi ge<;en eser (Leningrad, 1927),
cilt II, sah. 22.
(119) Bury, A History of the Eastern Roman Empire,
sah. VIII.
(120) Mesela Tabari, cilt III (2), sah. 695). - Chronique de
M i c he I I e Syrien (edit. Chabot, cilt I I I, (1). sa h. 15). - E. W.
Brooks, Byzantines and Arabs in the Time of the Early Abbasids
(English Historical Review, 1900, sah. 743).
(121) Bury, cilt III, sah. 78.
(122) Sur i y e I i M i h a i I kroniki '(edit. Chabot (1), sa h. 72).
(123) imparator Mihail'in garp imparatoru Dindar Louis'ye
oldugu mektup. Bar on i i, Annales Ecclesiastici, cilt XIV, 1743, sah. 63;
0 e n e s i u s, sa h. 33.
(124) Theophanes Continuatus, sah. 53.
(125) Aym yerde.
(126) Tomas'm isyanma dair en mufassal kritik malumah
eserde bulmak kabild1r: A. Vas iIi e v, Bizans ve Araplar. Amorion
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 523
siilalesi zamanmda Bizans - Arap siyast miinasebetleri (Sen Petersburg,
1900, sah. 2143, rusca) ve j. B. Bury, A History of the Eastern
Roman Empire, sah. 84-110.
(127) Finlay, cilt II, sah.l33. -Bury, sah.llO. -F. I. Uspens-
ki, Tarih, cilt II, 1, sah. 279-292 (rus<;a).
(128) Bakmz: Vas iIi e v, cilt I. sah. 82-92 (rus<;a). - Bury, sah.
254, 4 72-4 77 . . - Zafer merasimi i<;in: K on stan tin Po r ph yr., De
cerimoniis, sah. 503 - 507.
(129) Ya' k ubi. Historiae (edit. Houts m a, cilt II, Lugd. Batavo-
rum, 1883) sah. 573 (arap<;a metin). - Vas iIi e v, zeyil, sah. 9 (rus<;a).
(130) Vas i I i e v, cilt I, sa h. 113- 117.- Bury, sa h . 260-262.- Zafer
merasimi i<;in: K on stan tin Po r ph yr., De cerimoniis, sah.
507 - 508.
(131) Tabari, cilt III, sah. 1236.- A. A. Vasiliev, cilt I, zeyil
sah. 30 (rus<;a).
(132) Amorion seferine dair gayet mufassai malumat Tabari'nin
kronikinde bulunmaktadtr: Tabari,cilt III,sah.1236- 1256; rus<;a
terciimesi: Vasiliev, cilt I,zeyil, sah. 30- 46.-Kr!?. Vasiliev, sah.
119-140.- Bury, sah. 262- 272.- Bury, Mutasim's march through
Cappadocia in A. D. 838 (Journal of Hellenic Studies XXIX, 1909, s .
120 - 129).
(133) Acta 42 martyrum Amoriensium (edit. V. Vas i-
I i e v ski et P. N i kit in; Rus ilimler Akademisi Ian,
Sen Petersburg, 1905, VIII. seri, cilt VII, 2 (grekc;e metin, mufassal
rus<;a !?erhler). Bu Acta Jar aynt zamanda enteresan bazt tarihi
malumat ihti va etmektedirler. - Paris Milli kiHiiphanesindeki
bir el yazmasma gore (Paris, N. 1534) yazilml!? olan grek<;e bir
metni mukayese ediniz: A. Vas iIi e v, yukanki mecmua, (Sen
Petersburg, 1898 ), VIii. seri, cilt III, 3, sah. 16. - Krs. Bury,
sah. 271 - 272.
(134) Baktmz : A. Vasiliev, ismi gec;en eser, cilt I, sah. 199
- 201 (rus<;a). - Bury, cilt III, sa h. 283 - 284.
(135) Constantin i Po rp h y r o ge nit i, De cerimoniis,cilt I, 69,
332-333.- Bakmtz: Bury, The Ceremonial Book of Constantine
Porphyrogennetos (English Historical Review XXII , 1907, sah, 434).
(136) Anecdota Bruxellensia, I: Chroniques byzantines du
manusc'rit 11376, par Franz Cumont (Gand, 1894), sah. 33.
(137) Ass em ani, Kalendaria Ecclesiae Uni versae ( Rom'ie,
1755), cilt I, sah. 240 - 243 ; cilt IV, sah. 9.
(138) Go I ubi n ski, Rus kilisesi tarihi ( Moskova, 1880 ),
cil t I (1), sa h. 21 - 22 ( rus<;a ).
Eskikitaplarim.com
524 BIZANS IMPARATORLUOU TARIHI
,
(139) Ph o t i i, In Rossorum incursionem Hmnilae, I-II. - Lexi-
con Vindobonense, rec. A. N au c k (Pt:tropoli, 1867), sah. 201,
209, 221.
(140) Con st. Porphyrog., Deadm.imperio,sah. S. Tho
mop u I o s, 'lcrtOQia :n:oA.eooc; fla"tQoJV &to ,;c'iiv dQxatonhoov XQ6voov f.UiXQL ,;oii 1821
(Atina, 1888), sah. 226- 228. - Vas iIi e v, cilt I, sah. 18, 46 (rusc;a).
(141) Giridin Araplar tarafmdan . fetih tarihi edil-
mektedir: bu hadisenin 823 ile 825 arasmda ol -
dugu umumiyetle kabul olunmaktad1r. Bakm12; Vas iIi e v, cilt 1,
sah. 45- 53; tarihe dair: sah. 49, not I. - Bury, sah. 283- 291.
Bilhassa mehaz kritigi bak1mmdan son derece miihim olan makale-
sinde E. W. Brook s Giritin fetih senesi olarak 828 senesini
kabul etmektedir. Krs. Brooks, The Arab occupation of Crete
(The English Hist. Review XXVIII, 1913, sah. 432; biitiin meka-
le sah. 431- 443 dedir.
(142) Evfemius'un isyanma dair bakm1z: F. G abo tt o, Eufemio
o il movimento separatist& nell'Italia bizantina (Torino, 1890), - $u
esere dahi bak1mz: Vas iIi e v, cilt I, sa h. 56- 75 (rusc;a), - Bury,
sah. 294-302 ve 478- 480.
(143) Gabotto, ismi gec;en eser, sah. 6-7.- Vasi1iev, cilt I,
73- 74 (rusc;a).
(144) Bakm1z; J. Gay L'ltalie et !'Empire byzan-
tin (Paris, 1904), sah. 5-6.
(145) Theophanes (edit. deB oor, sah. 486).
(146) Theophanes (edit. de Boor, sah.491).-Cedrenusll,42.
(147) Theophanes (edit. de Boor. sah. 503).
(148) Krs. Bury, A History of the Eastern Roman Empire,
sah. 339. 359. - F. I. Us pens k i, Tarih, cilt ll,l, s.ah. 250-263
(rusc;a).
(149) F. I. Us pens k i, Tarih, cUt 11,1 sah. 263 (rusc;a).
(150) Bakm1z: Bury, The Bulgarian Treaty of A. D. 81 4 and
the great fence of Thrace (English His t. Review XXV, 1910, sah.
276- 287).
(151) F. I. Us pens k i Bulgar atikiyatt ic;:in malzemeler, Abo-
ba Pliska. (Istanbul Rus Arkeoloji EnstitUsU Bulteni X, 1905, sah.
1 97) (rusc;a). - $u esere dahi bakm1z: Us pens k i, Tarih. cilt 11,1
(Leiningrad, 1927), sah. 453,
(152) Bulgaristamn h1ristiyanhg1 kabul etmesine dair: F.
D v or n i k, Les Slaves, Byzance et Rome au IXe (Paris,1926),
Eskikitaplarim.com
NOTLAK !)25
sah. 184- 195; V. Z I at a r ski, Tarih 1 (2), sa h. 31- 152 (bulgarca).
F. I. Us pens k i, Tarih, cilt J[ (2), sa h. 451- 479 (rus<;a).
(153) Scriptor incertus de Leone Bardae filio ( edit. Bonn.
sah. 349).
(154) Ilk edisyon: M.D. Serruys, Les actes du concile iconoc-
laste de l'an 815 ( Melanges d'archeologie et d'histoire XXIII,
1903, sah. 348 - 349). Daha yeni ve daha iyi ikinci bir edisyon:
G. Ostrogorsky, Studien (Breslau, 1929), sah. 48-51.
(155) 0 s t r o go r sky, ismi gec;;en eser, sah. 56. 6
(156) Genes ius (edit. Bonn, sa h. 17 - 18). - $u esere dahi
bakm1z : The o ph a nus Continua t us, sah. 30.
(157) Bakmtz : A. Do b r oklo n ski, Magfur Giinah c;;1kartan
Teodor, Studion papas1 (Odessa, 1913) cilt I, sah. 850 (rusc;;a).
(158) G e I z e r, Abriss der byzantinischen Geschichte, sa h. 967.-
S c h war z I o s e, Dar Bilderstreit (Gotha, 1890), sah. 72.- Tern o v ski,
Grek - !?ark kilisesi, sah. 487 (rusc;a).
(159) N. Gross u, Studion'lu magfur Teodor ( Kiyef, 1907),
sah. 151 (rusc;a) .
(160) A. Do b r o k 1 on ski, ismi gec;en eser, cilt I, sah. 849.
(161) A. Dobroklonski, ismi gec;;en eser, cilt I, sah. 850.
(162) Bury, cilt III, sah.140- 141.
(163) Bakmtz: C. d e Boor, Der Angriff der Rhos auf Byzanz
(Byzantinische Zeitschrift IV, 1895, sa h. 449 - 453). - Vas i 1 i e v, Bi-
zans ve Araplar, cilt I (Sen Petersburg. 1900), zeyil II I, sah 142- 146
( rusc;a).
(164) L. B r ~ h i e r, La ,Querelle des Images (Paris, 1904), sah. 40.
(165) Bakmtz: F. I. Us p.e n ski, Tarih, cilt II, I, sah: 358
(rusc;a). - 0 s t r o go r sky, Studien, sah. 53 ve 59.
(166) N. P. K on d a k o v, Meryem Ana ikonografyasJ (Petrograd,
1915), cilt II, sah. 5 (rus10a).
(167) Bakmtz; Die hI, Manu e I d'art byzantin (Paris, 1910),
sah. 340, 2. tabt (Paris, 1925), cllt I, sah. 366.
(168) Bakmtz: Bury. cilt III. sah. 430.
(169) Bakm1z: W. Wroth, Catalogue of the Imperial Byzan-
tine Coins in the Brit Museum (London, 1908), cilt I, sah. XCIII.-
0. M. D a 1 ton, East Christian Art (Oxford, 1925), sa h. 224.
(170) Sinkellus: Bizans imparatorlugvnun yiiksek ruhani bir
Qnvam.
Eskikitaplarim.com
526 BIZANS IMPARATORLU(iU TARiHi
(171) Krs. Mig n e, Patr. graeca 100, col. 206 v. d. NtXT)cpO(>OU
xai. dvaTQ01E'iJ -rwv :n:Qci -roii 5uooel}oii; Ma,...om'i. xaTci n]c; oronJ9LOU -roii fiEoii
i.Oyou oaQxoooEoo; d!Ulikiic; 71JQ1lfLaToJv (Nicephori refu tatio et
eversio deliramentorum inscite et impie ab irreligiosi Mamonae
Vaniloquentia dictorum ad versus salutarem dei verbi incarnationem:).
(172) Bakmtz: D. A in a I o v. jorj Hamartolus kroniki (D. An as t a-
s i y e vi<;. Ph. 0 rani c;. ikinci beyne1milel Bizans tetkikah kongresi
haberleri. Belgrad, 1927 [Belgrad, 1929), sah. 127-135), (rusc;a).
(173) G eo r g i u s M on a c h us, Chronikon (edit. de Boor), 2 cilt
(Leipzig, 1904)
(17 4) V. M. l s t r in, jorj Hamartolus kronigi ve bu kronigin antik
Slav-Rus versiyonu, 3 cilt (Petrograd, 1920-1930) (rusc;a)
(175) Bu zatm edebi eserlerine dair: G. 0 s t r o g or sky, Studien,
sah. 7-14,
(176) Mansi, ciltXIII, sah.440.
(177) Bakmtz: K rumba c her, sah .. 886-890.
(178) john B. 0, Connor, Catholic Encyclopedia (1910), cilt.
VII I, sa h. 409-461.
(179) St.John Dam a scene, Barlaam and joasaph, withan Eng-
lish translation by Rev. 0 . R. Woodward and H. Matting I y
(London and New-York, sah._ XIII.
(180) K rumba c her, sah. 716. - $u esere dahi bakmtz: Bury,
A History of the Eastern Roman Empire, sah. 81-83.
( 181) F. Fuchs, Die hoheren Schul en von Konstantinopel
im Mittelalter (Leipzig-Berlin, 1926), sah. 18 !milellif Bardas Oni-
versitesinin yeni bir milessese oldugunu kabul etmektedir). Leon
II I iln istanbul Oniversitesini, kitaplan ve profesorleriyle birlikte,
oldugunu bildiren haber muahhar bir masaldan
bir liey degildtr. - Krs. L. B r r. Notes sur l'histoire de l'enseigne-
ment a Constantinople (Byzantion IV, 1929, sa h. 13 28.
Aym mecmua III, 1927, sah. 74-75). - Fuchs. ismi gec;en eser,
sah. 9-10 (bilbiyografya).
(182) S y me on Magister, De Mihaele et Theodora, fasd
XXXI, sah. 670
(183) Bury, sah. 445,
(184) Bury, sah. 446
(185) Nicolai Mystici, Epistola 2.- Migne, Patr. graeca III,
col. 37. - Bakmtz: Bury, sa h. 439.
(186) Theophanes Continuatus, sah. 190.-Baktmz: Bury,
sah. 436-438.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 527
(187) Bakm1z: B u f-''Y, sah. 438; fakat !;iU eseri dahi kar!;iila!;iti-
nmz: F. Fuchs, Die h5heren Schulen, sah. 18.
(188) 0. M. D a Ito n, Byzantine Art and Archaeology (Oxford,
1911), sah. 14.
(189) Die hI, Manuel d'art byzantin (2. tab1, Paris, 1925)
cilt I, sah. 379-381.- 0. M. Dalton, East Christian Art (Ox-
ford. 1925), sah. 309.
(190) Diehl, ismi ge<;en eser, cilt I, sah. 385-386.- Dalton,
Byzantine art and archaeology, sa h. 16, - $u esere dahi baktmz:
Bury, A History of the Eastern Roman Empire, sah. 429-434.
Fas1l VI
(1) Baktmz: A. Vasiliev, imparator Makedonyah Basil'in.
men!}e'i (Viz. Vremennik XII, 1906, sah. 148-165) (rus<;a).
(2) A. Vo g t, Basile ler et Ia civilisation byzantine a Ia fin
.du IX e siecle (Paris, 1903), sah. 21, n. 3.
(3) A. Pap ado p u I o s - K era me us, Fontes historiae Imperii
Trapezuntini (Petropoli, 1897), sah. 79. :_ Bakmz: N. A. Bees,
.Eine unbeachtete Quelle tiber die Abstammung des Kaisers Basi-
lies I des Macedoniers (Byzant. - neugriech. jahrbucl"ler IV, 1923,
:Sah. 76).
(4) S. Runciman, The emperor Roman us Lecapenus and his
reign. A study of tenth century Byzantium (Cambridge, 1929), sa h.
63. Runciman'mn kitabmda Ramen Lakapen'in !;iahsiyeti ve eseri
hakkmda gayet sitaytf?karane bir hukum bulmak, kabildir (sah.
238-245).
(5) 8eol5oaL<JU Mova.xoii -coli xa.l i'Q<liJ-fW"CLY.OiJ lmawA.i] At\ona t..tcixovov :rtEQt
-rfjr; &A.wawl<; edit. Has e (Diakos Leon'un franstzca edisyo-
nunda, Paris 1819, sa h. 180 - 181). Yeni bi_r edisyon: C. Z u ret t i,
Centenario della nascita di Michele Amari, cilt I (Palermo, 1910),
sah. 167.- Balnmz: Vasiliev, cilt II, sah. 59-68 .. ,
(6) A. V o g t, Basile ler, sa h. 337. - kr!;i. Cambridge Medieval
History, cilt IV, sah. 54,
(7) Joannis Came n i a tis, De excidio Thes.,alonici parratio (The
ophanes'in Bonn edisyonunda, sa h. 487-600). - Bakm1z: Vas iIi e v,
cilt II, sah. 141-153.- A. Struck, Die Eroberung
durch die Sarazenen im Jahre 904 (Byzant. Zeitschrift XIV, 1905,
sa h. 335-362). - 0. T a f r ali, Thessalonique des origines au XIV e
siecle (Pari,s, 1919), sah. 148-156.
Eskikitaplarim.com
528 BiZANS iMPARATORLUOU TARiHi

(8) Constantini Porphyrogeniti, De cerimoniis II. 44
(sa h. 651). - Bu seferin senesine dair Vasil i e v, cilt II, sa h. 167-
168.
(9) N i co I a i archiepiscopi Constantinopolitani, Epistola I: M i g n e,
patr. graeca III, col. 28. - Bakm1z: Her g en roth e r, Photius, cilt II,
sah. 600. - A. Vas iIi e v. Makedonya sUii.lesi zainamnda Bizans-
Arap siyasi mUnasebetleri, zeyil sah. 197 (rusc;a).
(10) Vas i I i e v, cil t II, sa h. 219 (rusc;a).
(11) Theophanes Continuatus, sah. 427-428.
(12) Runciman, sah. 69, 135, 241.242.
(13) Runcima>n. sah. 145.
(14) Runciman. sah. 146.
(15) Runciman, sah. 146-150,
(16) B.u sefere dair: Vasil i e v, cilt I I, sah. 279-286 (rusc;a).
(17) A. R a m baud, L'empire grec au Xe Constantin
(Paris, 1870), sah. 436.
(18) Yak u t, Geographisches Worterbuch, edit. WO.stenfeld, cilt
III, sah. 527.- Baklmz: Barthold, sah. 476.
(19) G. S chI umber g e r, Un empereur byzantin au X e si-
ecle. Nicephore Phocas (Paris, 1890), sah. 723. Yeni tab1 (Paris,
1923), sah. 598.
(20) XIII iincii asu Arap miiverrihlerinden Kemaleddin'in eser-
lerinde. Bak1mz : G. F r e y t a g, Regnum Saahd- A Idau lae in oppido
Halebo (Bonn, 1820), sah. 9-14. - Latince terciimesini Diakos Le-
on'un Bonn tabmda dahi bulmak kabildir (sah. 391-394).
(21) Histoire de Yahya- ibn- Said d'Antioche, edit. et traduct.
en franc;ais par j. K rat c h k o v s k 1 etA. Vas iIi e v. Patrologia Orientalis
par R. Graffin et F. Nau, cilt XVIII (1924), sah. 825 (127)- 826
(128); edit. Cheikho, sah. 135.
(22) E. D u laurier historique armenienne, Chro
nique de Matthieu d'Edesse (Paris, 1858), sah. 20 (mektubun
metni: sah. 16-24).-Chr. K u !i' u k-i o annes o v, lmparator jan <;imis-
kes'in ermeni krah Assad III e yazml!j oldugu mektup (Viz. Vre-
mennik 10, 1903, sah. 98); mektubun metni: sah. 93-101 (rusc;a).
(23) D u I au r i e r, sah. 22. - K u u k- i o annes o v, sah. 100.
(24) Bakm1z: Barth o I d, Zapiski Kollegii Vostokovedov (Lenin-
grad, 1935), cilt I, sah. 466-467. Bu alime gore Filistin'in istili-
sma dair yay1lan mahimat bir hayalden ba!;ka bir !jey degildir.
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
529
(25) Georgi i Hamar to 1 i Continuator (edit. M u r a It, sah. 865).
(26) V. Rosen, L"empereur Basile Bulgaroctone (Sen Peters-
burg, 1883) sah. 46 metin); sah. 48 tercUmesi). Annales,
Ya.hya- ibn- Said Antiochensis (edit. C he i k h o, Beryti. 1909, sah. 196).
(27) Bakm1z: Barth o 1 d (sah. 4 77) Mehaz yine Yahya'd1r.
(28) Yukanda Edessa'daki ilk mukaddes ef$yaya, yani Kurta-
nci nm mucizevi tas virine if$aret etmiljtik.
(29) Yahya d'Antioche (edit. C he i k h o, sah. 270-271); inn-ai-Athir
(edit. Torn berg, cilt IX, sah. 313).- Bakm1z: Barth o I d, sah. 477-478
\rUSI;a).
(30) A Diary of a journay through Syria and Palestine, by
Nasir-i-Khusrau, transl. by 0 u y 1 eStrange (London, 1896), sah.
59-60 (Palestine Pilgrim's Toxt Society, vol. IV).
(31) N. Ado n z, justinian zaruanmda Ermenistan (Sen Peters-
burg, 1908), sah. 3-4
(32) N. Mar r, Kafkasya medeniyeti ve Ermenistan (Maarif
NezaretiMecmuasi LVII [Haziran 1915], sah. 313-314) Bak1mz:
Barth o 1 d, sa h. 467
(33) Jean C a tho 1 ic os, Histoire d'Armlmie, trad. S ai n t-M art in
(Paris, 1841), sah. 126.
(34) Bakm1z: Vas iIi e v, cilt I I, sah. 83-84 j. Laurent,
L'Armenie entre Byzance et I'lslam depuis Ia arabe jusqu'en
886 .(Paris, 1919), sah. 282-283.
(35) Bu devre bakm1z: Runciman, ismi gec;en eser, sah.
125-.133,151-174. .
(36) J. Laurent, Byzance et les Turcs Seldjoucides dans I'Asie
occidentale jusqu'en 1081 (Paris, 1913), sah. 16-18.
(37) J. L au r e n t, ismi gec;en eser, sa h. 20.
(38) N i co I a i Mystic i, Epistola XX; Mig n e, Patr. graeca, 111,
col. 133.
(39) Macarlann meselesi son derece karu;nkhr. Bunlarm
Fin yahut TUrk neslinden olup olmad1klanm tesbit etmek son derece
mil!$kiildiir. Bakm1z: Bury, History of the Eastern Roman Empire,
sah. 492; the Cambridge History, cilt IV, sah. 194-195. - $u
eseri bizzat okuyamad1m: j. S z inn y e i, Die Herkunft der Ungarn, ihre
Sprache und Urkultur (Berlin Leipzig, 1920) (Ungarische Bibliothek,
edit. Rob. G rag g e r, cilt I).
(40) C. 0 rot, IX uncu as1rdan X uncu asir ba!i!langicma kadar
Mora vya ve Macarlar (Sen Petersburg, 1881), sa h. 291
Bizans Tar1hi 34
Eskikitaplarim.com
530 BiZANS iMPARATORLUOU TARIHi
(41) F. I. Us pens k i, Simeon zamanma ait bir Bulgar-Bizans hudut
(istanbul - Rus Arkeoloji Enstitilsil Billteni III, 1898, sah. 184-194)
(rusc;a).
(42) V. N. Z I at a r ski, Simeon Metafrast ve Logotet kronikinde
Bulgarlara dair mahlmat (Sbornik za narodni umotvoreniia, nauka i
knizhnina) (Sofya, 1908) cilt XXIV, sah. 160 (bulgarca ayn- bas1m). - $u
esere de bak1mz': Z I at a r ski, Ortazamanlarda Bulgar devleti tarihi
(Sofya, 1927), cilt I, 2, sah 339342 (bulg::>.rca).
(43) N i co I a i Mystic i, Epistola V; Mig n e, Patr. graeca 111. col. 54.
(44) N i co I a i Mystic i, Epistola XXIII; Mig n e, 111, col. 149-152.
(45) Leo Diaconus VII, 7, sah. 124.
(46) X uncu asrm ilk yar1smda Subistan ve Bizansa dair bakm1z:
C. Jirec;ek,Geschichte der Serben, cilti(Gotha,.1911), sah. 199-202.-
F. $ i i c;, Geschichte der Kroaten, cilt 1 (Zagreb, 1917) S!lh. 127-129,
140-143. - S. Stano j e vi;, S1rp milleti tarihi, 3. tab1 (Belgrat, 1926),
sa h. 52-53 (s1rpc;a).
(47) Z I at a r ski, cilt 1, 2, sah. 412 (bu ali me gore 920 de).- Run-
c i man, s ah 87 (bu mi1dekkike gore 919 da).
(48)'Z I at a r ski, cilt I, 2, sah. 464 - 468 (bu alime gore 923 de). -
Runciman, san. 90 - 93 ve 246 - 248 (bu milverrihe gore 924te).
(49) Theophanes Continuatus, sah. 408-409.- Sym.
Magister, sah. 737-738 ve Zlatarski, 1, 2,
sah. 467, not 1 (bulgarca).
(50) Runciman, sah. 100.
(51) Bakm1z: J. Marquart, Osteuropliische und ostasiatische
Streifzilge (Leipzig, 1903), sa h. 60-7 4 (934 istilisma dair). - R u n c i-
m an, sah. 103 - lOB.
(52) C h ron i que Lauren tine (971 senesi ic;in) (eski slii vca).
(53) Z I at a r s k i'de (ismi gec;en eser,cilt I, 2, sah. 742-743) Samu-
el'in eseri hakkmda bir hilkilm bulmak kabildir. Garbi
Bulgaristan ve Sarki Bulgaristan meselesi bu devirde pek
bu mesele hakkmda oldukc;a bilyilk mi1bayenet vardu. Son zamanlarda
Jan <;imiskes'in biltiln Bulgar imparatorlugunu ve garb1) fetl"let-
oldugu nazariyesi ileri bu teze gore ancak bu
ratorun Olilmiinden sonra, Bizansm dahili istifade
eden Samuel, garp k1smmda ve bir Sloven - Makedonya
imparatorlugu kurmaga Anastasiye.
vic;, Garbi Bulgaristana dair bir faraziye (Skoplje ilim cemiyeti Biiltenj,
cilt III, 1927, sah. 1- 12) (subc;a); aym makalenin frans.zcasi: Melanges
Ouspenski'de - esere dahi bakm1z : J. i van o v, <;ar Samuel ailesinin
V. N. Z 1 at a r ski 'ye ithaf ola:b tetkikler mecmuas1,
Sofya, 1925, sah. 55 (bulgarca).
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
531
(54) Leoni s D i a coni, Historiae VI, 10 (edit. Bonn, sa h. 106). -
Bakmtz: Ram baud, LEmpire grec au Xe s i ~ c l e (Paris, 1870), 374.-
A. K u n i k, Topark Gotikus hikayesi (Sen Petersbug, 1874),, sah. 87
(rusc;a). - M. S u z u m o v, Diakos Leon ve Skilitzes'in mehazlan (Vi-
zantiiskoie Obozrenie, cilt li, 1916, sah. 195) (rusc;a). - Runciman,
Oleg'in istilasmdan bahseden hikayenin dogrulugundan hemen hemen
tamamiyle !;iiiphelenmektedir . (sah. 36, n. 2, 110).
(55) A. A. Vas iIi e v, Makedonya siilalesi zamanmda Bizans ve
Araplar (Sen Petersburg, 1902). sah. 166-167 (rusc;a).
(56) S. S c he c h t e r, An unknown Khazar Document (Jewish Quar-
terly Review, N S. cilt III, 1912-1913. sah. 181-219); Helgu ad1 sah.
217-218 de zikrolunmaktad1r. - Bakmz: P. C. K o k o v t z o v. Hazarlar
ve Xuncu as1r Hazar-Rus- Bizans mOnasebetlerine dair yeni bir Yahudi
vesikast (Maarif Nezareti Mecmuas1 XLVIII, 1913, sah. 150 i72; ibranice
metnin rus<;:a terciimesi, k1sa notlarla). - K o k o v t z o v, Oxford ve
Cambridge'deki Yahudi-Hazar elyazmalanna dair not (Sosyalist ve Sov-
yetik cilmhuriyetler ittihadt Fen Akademisi Haberleri, Leningrad,
1926, sah. 121-124) (rusc;a)- Bu vesikanm yeni bir enterpretasyonunu
!;iU eserde bul mak kabildir; V. ;\. M o !?.in, Yeni ke!?fOIUnan Hazar vesi-
kasma dair yeni etiidler (Yugoslavya Kualhgi Rus Arkeoloji Cemi-
yeti Ne!?riyatJ, cilt I, 1927, sah. 41-60) (rus<;:a). MUellif Oleg ad1m
bulamamakta ve hadiseleri 943-945 senelerine izafe etmektedir.
(57) Polian'lar, Kirivif?i'ler ve Tivertsi'Jer f?arki Slav koluna
mensup kabileler idiler; bunlar Dinyepr ve tcvabii ve Dinyester vadi-
lerinde yerle:;;mif?lerdi.
(58) Ch ron i que Laurent i rr e, 945 senesi ic;in (muahedenin
sonunda). A. $a k h mat o v, Poviest vremennich liet (Petrograd, 1916)
cilt I, sah 60 (rus<;:a). Xuncu asuda Bizans ile Rusya arasmda aktedilen
muahedelere dair zengin bir bibliyografya mevcuttur (bilhassa rus<;:a
eserler). Bakm1z: V. I} u I is c h e r, Russiche Wirtschaftsgeschichte, cilt I
(Jena, 1925), sah. 20-30. - A. Vas iIi e v. Bizzans ve Araplar, cilt II,
sah, 164-167, 246-249, 255-256 (rus<;:a).
(59) De cerimoniic; II, 15 (sah. 594-598).
, (60) Georgi i C e d r en i, Hist., cilt II, sah. 551.
(61) Ba!;ihca mehazlanm1z !?Unlardu: M i h a i IPse II o s, Chronogra-
phia, edit. Sat has (Bibl. gr. Med. Aevi, cilt IV, Paris, 1874), sah. 143-147;
edit, E. Rena u I d, cilt II (J:>aris, 1928), sah. 8-13.-C e d r en us, cilt II,
sah. 551-555. - Bakmtz: G. S chI umber g e r, L'Epopee byzantine,
cilt III (Paris, 1905), sah. 462-476. Vas iIi e v ski, Eserleri, cilt I, sah.
303-308 (rusc;a).
(62) Cons t. Po r ph y i' o g en i t i, De administrando imperio, fasll
l-VIII, sah. 67-74.
(63) M i g n e. Patr. graeca 126, col, 292-293.
Eskikitaplarim.com
532 BiZANS TARIHI
(64) V. Vas iIi e v k i, Bizans ve Pe<;enegler (Vasilievski'nin Eserleri,
cilt 1,1908, sah. 78) (rus<;a).
(65) G. Cedrenus. cilt, II, sah. 585.
(66) V. Vas iIi e v ski, cilt I, sah. 24 (rus<;a).
(67) Mesela bakm1z: Amari, storia dei Musulmani di Sicilia
(firenze, 1854), cilt I, sa h. 381. - A. K I e inc I au s z, LEmpire carolin-
gien: ses origines et ses transformations (Paris, 1902), sah. 443 v. d.
(68) J, Gay, L'ltalie meridionale et !'Empire byzantin (Paris, 1904),
sah. 84, 87, 88.- L. M. Hartmann, Geschichte Italiens im Mittelalter
(Gotha, 1908), cilt III, I, sah. 306-307.- F. Dvornik. Les Slaves,
Byzance et Rome au IXe siecle (Paris, 1926), sah. 220-221.
(69) A. Gasquet, L'Empire byzantin et Ia monarchie franque
(Paris, 1888), sah. 459-460.
(70) L i u d p rand i, Legatio, fas1l XVII.
(71) J. Bryce, The Holy Roman Empire (New- York, 19t9),
sah. 148 (fasii IX).
(72).. Bu fikre kan;n: P. Schramm, Kaiser, Rom und Renovatio
(Leipzig-Berlin, 1929) I. sah. 114. $u makaleye dahi bakm1z: E. Stein,
Byzant. Zeitschrift XXIX, 1930, sah. 353-359.
(73) Mansi, Conciliorum collectio, cilt XVI, sah. 47. - Bakm1z:
L e bed i e v, Kiliselerin aynlma tarihi, sah. 117 (rus<;a).
(7 4) M an s i, cilt XVI, sa h. 49.- Kr111. A. L e bed i e v, sa h. 20 (rus<;a).
(75) J. Her g en roth e r, Photius, cilt II(Regensburg 1867), sah.462.
(76) Aym eser, cilt II, sah. 524.
(77) Theopahanes Continuatus, sah. 342-343.
,.
(78) H erg en roth e r, cilt III, sa h. 655.
(79) Hakim Leon'un dart defa evlenmesine dair enteresan bir ara111
tirmayi eserde bulmak kabildir: C h. Die hI, Figures byzantines
(1909), cilt I, saH. 181- 215.
(80) N i co I a i Mystic i, Epistola, 32; Mig n e, Patr. graeca, 111,
col. 197.
E u t y chi i A 1 ex and r in i patriarchae, Annales (edit. L.
C h e i k h o, B. Carr a de V au x; H. Z a y y at), cilt II (Beyrouth Paris,
1909), sah. 74 (arab<;a metin); latince tercUmesi: M i gn e, Patr. graeca,
t 11, col. 1142.
(82) N. Popov, imparator Hakim Leon VI (Moskova, 1892), sah.
160
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
533
(83) N. Popov, ismi gec;en eser, sah. 184. - Mansi,
Conciliorum collectio, cilt XVIII, s . 337. 338.
(84) M. S. Dr in o v. X uncu asuda cenup Sla vlan ve Bizans (Mas-
kava, 1875), sah. (rusc;a).
(85} A. P. L e bed i e v, Kiliselerin tarihi (2. tab1, Sen
Petersburg, 1 905), sa h . 325 (rusc;a).
(86) Run c i man, sah. 70, 243.
(87) Vie de Saint Athanase l'At.honite (edit. Louis Petit) (Ana-
lecta Bollandiana, cilt XXV, 1906, sah. 21).
(88) Leo Diaconu s V, 8 (sah. 89).
(89) S chI u m berger, Phocas (Paris, 1890), sah.
366; 2. tab1 (Paris, 1923), sah. 297.
(90) Me I it en piskoposu jan taraflndan yazJian Nikefor
Fokas'm mezar kitabesi. Bu kitabenin oldugu eser:
Leo Diaconu s (edit. Bonn), sah. 453; C e d r en us (edit. Bonn), cilt
II, sa h. 378. - Bakm1z: K rumba c her, sah. 368. - Yukanya derc-
etti g imiz metin Lebeau' nun Brasset tabmdaki frans1zca tercUme
den ahnmu;;tlr. (mukayese ediniz: S c h 1 umber g e r, ismi eser,
2 . tah1, 1923, sah. 630).
(91) Z. v. Ling en thaI, jus graeaco- romanum, cilt Ill, sah.
292- 296. - V. Vas iIi e v ski, Bizans devletinin ic; tarihi ic;in
malzemeler (Maarif Nezareti Mecmuas1, cilt CCII, 1879, sah. 224
v. d.) (rusc;a).
(92) Z. v. L i n gent h a 1, cilt III, sah. 303. - Vas i 1 i e v k s i, sah.
220.
(93) (:imiskes'in Tipikon u umumiyetle 972 senesine izafe
olunmaktad1r. Fakat son zamanlarda, imkan dahilinde g5riilen
bir taklm "ehadetlere istinad eden bazl alimler bu tarihi 970 e
D. An as t as i e vi<;, La date bu Typicon de
Tzimisces pour le mont Athas (Byzantion IV, 1929, sah. II).
(94) Arch i m. Po r ph y r ius, Atos'un tarihi (Kiev, 1877), cilt III, 1,
sah. 154 (rusc;a).
(95) Ar!lirn.Porphyrius, cilt III,I, sah.170-171,193.-Ph.
Meyer, Die Haupturkunden fUr die Geschichte der Athoskloster
(Leipzig, 1894), sah. 135.
(96) M i g n e, Patr. lat. 143, col. 1004.
(97) Bakmtz: A. L e bed i e v, Kiliselerin tarihi, sah. 347
(rusc;a).
(98) Bakmtz: L. B r h i e r . Le Schisme oriental du Xle siecle
(Paris, 1899), sah. 232 - 241.
Eskikitaplarim.com
534 BiZANS IMPARATORLUGU TARiHi
(99) Bakm1z: L. B r e hie r, Cambridge Med. History, cilt IV,
sah. 273. - $u esere dahi bakm1z: j. Gay, Les papes du Xle
siecle et Ia (Paris, 1926), sah. 166 . 167.
(100) Bu mevzua dair gayet iyi malumata U eserde tesadiH
etmek kabildir: B. Lei b, Rome, Kiev et Byzance a Ia fin du
XIe (Paris, 1924), sah. 18-19, 51, 70 ilah ....
(101) Jrnperatorum Basilii Constantini et Leonis Prochiron,
edit, Z. v. Ling en t hal (Heidelberg, 1837), p'rooemium, par. 3 sah, 10.
- E. fresh fie I d, A Manual of Eastern Roman Law. The Prochei-
ros Nomos, published by the Emperor Basil I at Constantinople
between 867 and 879 A. D., rendered English by E. f.
(Cambridge 1 928), sa h. 51.
(102) Prochiron, procemium, par. 4.- Freshfield, sah. 50.
(103) Prochiron, procemium, par. 9.- Freshfield sah. 51.
(104) XII inci as1rda Sicilyadaki Norman K1ralligmm grek nii-
fusu icrin Ecloga ad P rochiron m u tata miljlltir, -- Bakl-
mz: Z. v,. L 'in gent h a I, Geschich te des griechisch-romischen Rechts,
sah. 36 E. H. Fresh fie I d, A Manual of Later Roman Law, the
Ecloga ad Prochiron mutata (Cambridge, 1927) sah. I. - Krf$. Z. v.
Ling en thaI, Jus graeco-romanum, c1lt IV, sah. 53 (bu kodeksin
mi.iellifi X uncu ile XII inci as1r arasmda
(105} A. Vogt, Basile ler, sah. 134- The Cambridge Medieval '
History, cilt IV, sah. 712.

(106) Collectio librorum juris graeco-romani ineditorum, edit.
Z. v. L i n g en thaI (Lipsire, 1852), sah. 62 (Epanagoge, procemium).
(107) Z. v. Ling en thaI, Geschichte des griechisch-romischen
Rechts, 3 tab1, sah. 22.
(108) VI. So k o Is k i, Epanagoge'nin mahiyet ve manasma
dair (Viz. Vrem. I, 1894, sah. 26-27) (ruscra).
(109) MeseHi bakm1z: G. Vern ads k y, Die kirchlich-politische
Lehre der Epanagoge und ihr Einfluss auf das russische Leben
im XVII. jahrhundert (Byzantinisch - neugriechische jahrbUcher
VI, 1928, sah. 121- 125).
(110) Epanagoge, procemium, Collectio librorum, sah. 62.
(111) Bakm1z: G. Vern ads k y,
142. MO.ellif patrik Filaret (1619 1631)
zamanlarda Epanagoge'nin fikirlerinin
bahsetmektedir.
ismi gec;en eser, sah. 127 -
ve patrik Nikon (I652-1658)
Rusyada yaphg1 tesirlerden
(112) Basilik'lerin bamda bulunan iradeyi (prooemium} eser-
de bulmak kabildir: Basilicorum libri LX. ed. A. G. Heimbach i o,
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 535
cilt I (Leipzig, 18331. sah. XXI-XXII. Basiliklerin tarihi daha
henilz kati olarak tesbit (886 ile 892 arasmda, ih
timal 888, 889 yahut 890 senesinde). - Bakm1z: G. Heimbach,
Ober die angebliche neueste Redaktion der Basiliken durch Cons-
tant)ntlS Porphyrogenitus (Zeitschrift fUr Rechlsgeschichte VIII, 1869,
sa h. 417). - Heimbach, Basilicorum libri LX, cilt VI (Leipzig, 1870),
Prolegomena et Manuale Basilicorum continens, sah. Ill.- Co I-
Ii net, Cambridge Med. History, cilt IV, sah. 713.
(113) Tipukitus'un milellifi meselesine dair bakm1z:
si ve Librorum LX Basilicorum Summarium Libros I -XII, edit. C.
F-errini et J. Mercati (Roma, 1914); praefatio (Studi e testi, cilt
XXV).- G. fer r a r i, Byzant. Zeitschrift XXVI I, 1927, sah. 165 - 166. -
P. Co 11 in e t Tip u kit u s'un bir milellifin eseri oldu-
gunu beyan etmektedir (Cambr. Med History IV, 722). -
esere dahi bakm1z: P. No a iII e s, Tipucitus de droit
romain dediees a Georges Cornil, cilt II (Gand, 1926), sah. 175-196.
(114) Bu isim grekc;e (ti :n:ou xettcu =quid ubi invenitur) dan gelmek-
tedir.
(115) Kitap lXII nin hillasas1: C. Ferrini ve j. Mercati,
ismi gec;en eser; kitap XIII XXIII un hil1asasi: M. K"t"tou tou
'l'tn:ot'xEtm;. Librorum LX Basilicorum Summarium Libras XIII -XXIII,
ed. f. D 61 g e r (Roma. 1929), sah. XX+ 226 (Studi e testi, val. Ll).
Basiliklerin elyazmalan ve yeniden terkiplerine dair Ferrin i'nin
oldugu baz1 makaleleri eserde t-ulmak kabildir: Opere
di Contardo Ferrini, cilt I, M i Ian o, 1929, sah. 349- 363.
(116) F. I. Uspenski, istanbul Epark1 (istanbul Rus Arke-
oloj i Enstitilsil BO.lteni IV, 1890, sah. 90) (rusc;a).
(117) Le Livre de ou de l'empereur Leon le Sage
sur les corporations de Constantinople .... , par j. Nicole (Geneve,
!893): grekc;e metin ve latince terciimesi. - Bu kitabm frans1zca
tercilmesi aym serlevha altmda N i co I e tarafmdan
(Geneve et Bale, 1894); ingilizce tercilmesi: A. E. Boa k, The Book
of the Prefect (Journal of Economic and Business History, cilt I
No. 4 lAugust, sah. 600- 619).
(118) Mesela bakm1z: A. Stack 1 e, Spatromische und byzanti-
nische Zunfte (Leipzig, 1911), sah 147- 148.- A. Boak, ismi gec;en
eser, sa h. 597, n. 1.- G. 0 s t r o go r sky, Die wirtschaftlichen u:r:.d sozi-
alen Entwicklungsgrundlagen des byzantinischen Reiches (Viertel-
jahrsschrift fUr Sozial-und Wirtschaftsgeschichte XXII, 1929, sah. 134).
E. Stein, Byzant. Zeitschrift XXIX, 1930, sah. 359. - P. V. Be z o-
b r azov, Viz. Vrem. XVIII, 1911, sah. 33- 36.- C. Macri, L'organisa-
tion de l'economie urbaine dans Byzance sous la dynastie de
Macedoi ne (Paris, 1925), sa h. 9. - L u j o B r en tan o, Das Wirtschafts-
leben der antiken Welt (lena, 1929), sah. 205 - 208.
Eskikitaplarim.com
5.36 BfZANS iMPARATORLU6U TARfHI
(119) Jus graeco romanum, cilt III, sah. 247.
(120) Aym eser, sat>. 252. - V. G. V as i 1 i e v s k i, Bizansm ic;
tarit>ine dair malzeme1er (Maarif Nezareti Mecmuas1 CCLI [Mart
1879], sah. 188) (rusc;a).
(121) Vas i I i e v s k i, Malzeme1er, sah. 206 (rusc;a).
(122) Jus. graeco- roman urn, cilt III, sa h. 297.
(123) Jus graeco- romanum, cilt III, sah. 310.,.- Vas iIi e v ski,
Malzemeler, sah. 217 (rusc;a).
(124) jus graeco- roman urn, cilt III, sah. 308.- Vas i 1 i e v ski,
sah. 215- 216.
(125) Jus graeco- romanum, cilt III, sah. 315.- Vas i 1 i e v ski,
sah. 220.
(126) T be O:P han is, Chronographia (edit . de Boor, sah. 486); ba-
kmiz: Bury, cilt III, sah. 214. - Bu izah tarz1 F. Do I g e r tarafmdan
kabul olunmamaktadir: F. Do I g e r, Beitriige zur Geschichte der
byzantinisct>en Finanzverwaltung (Leipzig-Berlin, 1927), sah. 129-130.
(127) Epibole ve alle1engyon ve bunlarm biribiriyle alan mii-
nasebetleri meselesi c;ok ve ihtilafhdu. Bak1mz: F. D 61 g e r,
ismi gec;en eser, sah. 128- 133 (burada miiellif allelengyon'u
epibole'den ayirmaktadir). - G. 0 s t r o go r sky, Bizans vergilerine
dair ara!?tlrmalar (N. P. K on d a k o v' a ithaf otunan etiidler mecmuas1,
Prag, 1926, sah. 114- 117) (rusc;a) - 0 s t r o go r sky, Die Ui.ndliche
Steuergemeinde des byzantinikhen Reiches im X. jahrhundert (Vier-
teljahrsschrift filr Sozial- und Wirtschaftsgeschichte XX, 1927, sah.
25- 32). Bu .Jim epibole'nin allelengyon'dan bir ol-
madqrmi beyan etmektedir.
(128) Bury, The imperial administrative System in the ninth
century with a revised text of the Kletorologion of Philotheos
(London. 1911), sah. 146- 147 (Brit. Academy Supplement Papers,
cil t I).
(129) V. e vic;, Die byzantinischen Ranglisten na'ch dem
Kletorologion Philothei (Byzan t.- neugriech. J ahriichet V, 1926, sah
118- 122). Bunlann tarihine dair: sah. 164 - 165.
(130) Bakm1z: N. S k a b a Ian o vic;, XI inci as1rda Bizans dev-
Jeti ye Kilise (Sen Petersburg, 1884, sah. 193- 230) (rusc;a).
(131) G e I z e r, Abriss ..... , sah. 1006.
(132) Sat has, Bibliotheca graeca medii aevi (1874), cilt TV,
sah. 58.
(133) Bu Parapinakes) lakabmm Bu impara-
torun zamam saltanatmda kilhk oldukta bir Bizans altmma
(nomisma) bir medimnos (olc;U) ekmek degil, fakat medimnos'un
dortte birine tekabiil eden bir pinakion ekmek
Eskikitaplarim.com
NOTLAR 537
(134) N. S k a b a! an o vic; XI inci a sud a Bizans devleti ve
Kilise (Sen Petersburg, 1884), sah. 115 (rusc;a).
(135) Bakm1z: Cons t. Po r ph y r o g. , De cerimoniis, sa h. 661.
Harun- ibni Yahya (IX asH): De Go e j e, Bibliotheca geographorum
arabicorum, cilt Vlf (Lugduni Batavorum, 1892), sah. 121, 124
(arabc;a metin); Harun- ibni- Yahya'nm istanbul tasviri X uncu
as1r Arap cografyacJlarmdan ibni- Rustah'm eserine ithlfl olunmu!j-
tur. - Bakm1z: J. M a r q u art, Osteu und ostasiatische
Streifzilge (Leipzig. !903), sah. 216, 219, 227.
(136) C. Neumann, Die Weltstellung des byzantinischen Rei-
ches vor den Kreuzzilgen (Leipzig, I894), sah. 107 (frans1zca
tercilmesi: sah. 104).
(137) Michaelis Attaliotae, Historia, sah. 94.- johannis
S c y I it z a e, Historia, sa h. 661 (edit. Bonn):
(138) l:uvorou; ;<povw.it. Sat has, Bibliotheca graeca medii
aevi, cilt VII (1894), sah. 169. - XI inci as1rda, 1071 den Hnceki
TUrk akmlarma dair bak1mz: Suriyeli Mihail kroniki, }. - B.
Chabot tercilmesi, cilt III, sah. 158 - 165.
Bakm1z: G. Wei I, Geschichte der Chalifen, cilt III (Mann-
heim, 1851), sa h .' 115-116. - J. Laurent, Byzance et les Turcs Sel-
djoucides en Asie Mineure. Leurs a Alexis
(Byzantis, cilt II, Atina, 1911-1913) sah.l06.- F. Dolger,
Regesten, cilt II, (MUnchen- Berlin, 1925), sah. 16-17 (No. 972).
(140) J. Laurent, Byzance et les Turcs Seldjoucides dans l'Asie
occidentale jusqu'en 1081 (Paris, 1913), sah. 95, n. I.
(141) Kr!i!. J. Laurent, sah. 95. Bu muahede de belki arazi ter-
ki de vardl),
(142) ]. Laurent, ismi gec;en eser, 44.
(143) G fore r, Byzantinische Geschichten (Graz, 1877), cilt I I I,
sah. 791.
(144) G e 1 z e r, Abriss .... , sah. 1010.
(145) Joannis Scylitzae, Historia (edit. Bonn, sah. 708) (Ced-
renus'un ikinci cildinde).
(146) }. Laurent, sah. 97 ve bilhassa not 3. - $u sahifelere
dahi bakm1z: 13, 26, 110-UI.
(147) Rum Romahlar kelimesinin tahrif edilmi!il
bir l}eklinden isim islam milellifleri
tarafmdan Ortazamanlar GrekBizanshlanm ve bunlarm memleketle-
rini gostermek ic;in kullamlmll}hr. Rum aym zamanda Anadolu
ic;in de kullamhrd1,
Eskikitaplarim.com
538 BiZANS IMPARATORLUGU TARiHi
(148) ishlmiyetin bu ilk devfi ic;in mehazlan merkez ola-
rak ikonium'u (Kenya) gostermektedirler; grek mehazlan ise
Siileymanm makarn olarak Nikaia (iznik) !?ehrini zikretmektedirler.
Bakm1z: J. Laurent, sah. II ve n. I; sah. 8, n. I. !}u esere dahi
bakm1z: Laurent, Byzance et l"origine du sultanat de Roum
Ianges Charles Diehl, Paris, 1939).
(149) M.igne , Patr lat. 148, col. 329,
(150) joann"is Scylitzae, Historia (edit. Bonn, sah. 645).
(151) V. G. Vasilievski, Bizans ve Pec;enegler (Vasilievski'nin
eserleri, cilt I sah. 26) (rusc;a),
(152) Michaelis Attaliotae, Historia, sah. 84.
(153) C. Neumann, Die Weltstellung .... sah. 103 (frans1zca ter-
ci'lmesi: sah. 100).
(154) Ayn1 eser, sah. 102 (frans1zca terci'lmesi: sah. 99).
(155) Mehazlar ic;in bakmiZ: J. Q a y, L'Italie meridionale et
l'Empire byzantin (Paris, 1904), sah. 536, n. 3.
(156) N. Popov, imparator Hakim Leon VI, sah. 232 (rusc;a).
(157) Aym yerde.
(158) ]. B. Bury, The treatise De administrando imperio (By-
zant. Zeitschrift XV, 1906, sah. 517- 577).- Q Manojlovic;(Zagreb)
bu esere dair Sub-Hirvat lisanmt;la dort enteresan makale
hr: Studije o. spisu De administrando imperio cara Konstantina
VII Porfirogenita (Zagreb) Fen Akademisi ne!;iriyatl (Rad), cilt 182,
sa h. 1 - 65; cilt 186, sah. 35 - 103, 104 - 184; cilt 187, sah. f- 132
(1910- 1911). Miiellif bu dort makalesinin bir hi'IHisasm1 Belgratta
1927 de olan Beynelmilel cBizans Kongre-
ne Bakm1z' An as t as i e vic;- Granic;, Compterendu
(Belgrat, 1927), sah. 45 - 47.
(159) bakm1z.
(l60) Bakm1z: M. Jug i e, Sur la vie et les precedes litteraires
de Symeon Metaphraste (Echos d'Orient, cilt XXII, 1923, sah. 5- 10).
Sah. 10: hagiyografm X uncu asrm sonunda ya!;iami!;i ve
oldugu her cihetten katidir.
(161) Bakm1z: Krumbacher, sah.727. Montelatici, sah.
120, 125.
(162) K r u m b ache r, sah. 568.
(163) Prof. S. P. $est a k o v (Kazan), Teofanes divam miiel-
lifinin Teodor Dafnopates oldugunu kabul etmektedir. Bu ali-
min Belgratta 11 Nisandan 16 Nisan 1927 ye kadar toplanmi!? oian
ikinci cBizans Kongresh ne oldugu rapora
bakmiz: Teofones divam miiellifi meselesi. D. Anatasi-
Y e vic; - Ph. 0 Compte-rendu . (Belgra.t, 1927), sah, 35 - 45,
Eskikitaplarim.com
NOTLAR
(164) Bakm1z: Mig n e, Patr. graeca 106, col. 959 959.
(165) Krumbacher, sah. 734.
539
(166) Krumbacher, sah. 737-738 MontelaticJ, sah.
128 . 130.
(167) Ann a e Com n en a e, Alexias V, 8 (edit. Reiff e r s c he i d,
cilt I, sah. 177 178). -- The Alexiad of the Princess Anna Comnena,
translated by E A. S. Dawes (London, 1928), sar.. 132. Bakm1z:
Georgina Buckler, Anna Comnena. A study (Oxford London, 1929)
sah. 262. - $.u esere dahi hak1mz: M. P s e 11 i, Chronographia, edit.
Sat has, Bibl. graeca medii aevi, cilt IV, sah. 19. Edit. E. Rena u I d,
cilt I (Paris, 1926), sah. 19.
(168) Bak1r:1z: F. Fuchs, Die hoheren Schulen von Kons-
tantinopel im Mittelalter (Lei-pzig und Berlin, 1926) sah. 24 - 25.
(169) Bu iki yilksek mektep hakkmda en yeni ve en mufas-
sal mahlmah Fuchs'un eserinde bulmak kabildir (sah. 24-35).
(170) S at has, Bibliotheca graeca medii aevi, cilt V (1876),
sah. 508.
(171) E. Rena u I d, Michel Psellos: Chronographie ou Histoire
d'un siecle de Byzance, 976- 1077 (Paris, 1926), cilt I, sah. IX.
(172) Sat has, cilt IV, sah. 123-124. - Rena u I d, sah. 139 (fast!
XLV). A. R a m baud, Etudes sur I 'histoire byzantine (3. tab1, Paris.
1922), sah. 139 da dahi zikrolunmaktadu.
(173) E. Rena u I d. Etude de Ia langue et du style de Michel
Psellos <faris, 1920), sah. 432- 433. - Rena u I d, Psellos: Chrono-
graphie, cilt I, sah. XIV- XV.
(174) A. N. Veselovski, Digenis destam (Vestnik Evropi,
Nisan 1875, sah. 753) (rus<;a).
(175) A. Ram baud, Etudes sur l'histoire byzantine (Paris,
1912), 73 (3. tab1, Paris, 1922. sah. 73).
(176) ilk defa olarak Trabzonda bulunan hir tek el yazmasma
gore C. Sat has ve E. Legrand tarafmdan ne(iredilmi$ olan (Paris,
1875) Digenis Akritas'.m icraah ma bakm1z. - Les exploits de
Basile Digenis Akritas, epopee byzantine d'apres le rna
nuscrit de Grotta-Ferrata par E. Legrand (2. tabi, Paris, 1902)
(Bibliotheque grecque vulgaire, cilt VI).
(177) Bibliotheque grecque vulgaire, pubiee par E. Legrand
(Paris, 1880), cilt I, sah. 96 (m1sra 546); sah. 83 (m1sra 180). -
Kr$- Poemes prodromiques en grec vulgaire, edites par D. C.
Hesseling et H. Pernot (Amsterdam, 1910), sah. 55 (m1sra
164.)-E. jeanselme et L Oeconomos, La satire contre les Higou-
menes (Byzantion, cilt I, 1924, sah. 328). .
(178) ' Bury, Romances of Chivalry on Greek Soil (Oxford,
4
1911).
sah. 18-19.
Eskikitaplarim.com
540 BiZANS iMPARATORLUcJU TARii-Ii
(179) Bakm1z: D. C. Hesse 1 in g, La plus ancienne du
epique sur Akritas (Amsterdam. 1927), sah. 1 - 22
(Mededeelingen der K. Akademie van Wetenschappen, Afdeeling
Letterkunde, Dee1 63, serie A, No. 1).
(180) Birtak1m akritik halk eserde
S. Kiryakidis. 0 (Atina, 1926), sah. 119-150.
(181) Bu mevzua dair gayet enteresan ara!?t1rmaya bakl
mz : M. N. Spera n ski, Digenis vakalan (Sbornik Otdielieniia Rus-
kago lyazika i Slovesnosti, cilt XCIX, Petrograd, 1922, 1'- o. 7) (rus;;a).
(182) 0. M. D a 1 ton, East Christian Art (Oxford, 1925), sah. 17-18
(183) j. S t r z y go w ski, Die Baukunst der Arrnenier und
Europa (Wien, 1918). - Bakm1z: C h. Die hI, Manuel, cilt I.
sah. 446- 478. D a 1 ton, ismi gec;en eser, sah. 34-35.
(184) Bu kiliselere dair monografileri U eserde bulmak mi.imki.in-
di.ir: C h, Die hI, Manuel, cilt I. sah. 438, 459, 459. 462. - Bakm1z:
Die hI, L' Eglise et les mosaiques du couvent de Saint-Luc (Paris
1889). !kinci tab1: Chases et gens de Byzance (Paris, 1926) sah. l-121.
jl85) D a Ito n, ismi gec;;en eser, sah. 350.
(186) Bakm1z: Diehl (1926), ciit II, sah. 567-579. -
bakxmz : G. de ] e r ph anion, Une nouvelle province de l'art by-
zantin, Les eglises rupestres de Cappar:loce (Paris, 1925), cilt I, I.
Bu kitap dikkat resimli levhaiar ihtiva etmektedir.- Gl-.
Die hI, Manu e l'inin ikinci tabmda, daha henUz bilmedigi. bu
kitaptan istifade (bakxmz: Die hI, cilt II, sah. 908-909).
(187) D i cilt II, sah. 585.
(188) D a 1 ton, ismi eser, sah. 18-19.
Eskikitaplarim.com

You might also like