You are on page 1of 143

ST A N B U L N V E R STE S E D E B Y A T F A K L T E S Y A Y IN L A R I No.

3414

KUTADGU - BLGDEK TOPLUM VE DEVLET ANLAYII

Do. Dr. MAHMUT ARSLAN

L*

>
EDEBYAT FAKLTES BASIMEV STANBUL 1987

Rahmetli Prof. . Kafesolumm Aziz Hatrasna

Bilig biling ya begim, BiUg sanga e bolu/r. Bilig bilgen l erke, Bir gn devlet tu bolur. (Hkmdarm! bilgi edin, Bilgi sana arkada olur. Bilgisi olana, Birgn devlet yolda olur). BANG, W. Lieder aus Alt-Turfan, Asia Majr, C. IX, 1933

NDEKLER Sayfa NSZ KISALTMALAR GR ........................................................................... 1

I KUTADGU-BLGDEK AHLAK VE SYASET FELSEFES A Bilig (= Bilgi) ................................................ B Klg (= Eylem-action) C Knilik ( = Adalet) ........................................ D Kut ( = Siyasal ktidar-Egemenlik) .............. II ESK TRK DEVLET GELENE VE KUTADGU-BLG A Eski Trk Egemenlik Gr B Kaann Hukuk Stats ................................. C Eski Trk Devletlerinde Siyasal ktidarn in tikali ................................................................... D Kutadgu-Biligde Eski Trk Gelenekleri .......... E Eski Trk Kamu Hukuku ve Kutadgu-Bilig ...... SONU KAYNAKLAR EKLER NDEKS ....................................................................... 50 59 64 71 77 87 91 97 125 21 25 26 38

NSZ
Karahanllar tarihi ve X. yzylda Trklerin slaml kitleler halinde kabul etmelerinden sonra yazlm ilk slm eser olan Kutadgu-Bilig bizim iin, yalnz bir Trk devletinin tarihi ve yalnz bir kltr unsuru olmak bakmndan deil, daha ziyade btn Trk ulusunun tarih kaderini deitiren yeni bir kltr ve uygarlk ev resine girmi olmann madd ve manev sarsntlarn ve ortaya k makta olan yepyeni bir sentezi aydnlatmak bakmndan da ok nem lidir. XI. yzylda, Orta-Asya Trk dnyasnn geirmekte olduu siyasal, kltrel ve toplumsal deimelerin, eski ve geleneksel deer yarglarnn sarslm bulunmasnn etkisiyle YUSUF HAS HCB byle bir eser yazarak, alt-st olan ahlak ve siyaset ilkelerini yeniden dzenlemek istemi olabilir. uras bir gerektir ki, tarihte ve bugn ortaya km hemen btn kltrler, d dnyaya tamamen kapal olmaktan uzaktrlar ve uzak olmulardr. Her kltr belirli bir uygarlk dairesine girer. Baz kltrler ise, birka defa uygarlk dairesi deitirebilirler ve deitirmilerdir. rnek olarak Trk kltr, Uzak-Dou uygarl ndan slam uygarlna ve Tanzimat hareketinden beri de ada Bat uygarlna girmitir ya da girme abas iindedir. Trk ulusu, son iki yzyldr geirmekte olduu kltr ve uygarlk deiiminin skntlarn, bin yl nce slam uygarl evresine girerken de, btn sanc ve sarsntlaryla yaamtr, ite o dnemde YUSUF HAS HCB, iinde yaad toplum ve devlete kar bir aydn sorumluluu ve misyonu duygusu iinde Kutadgu Biligi kaleme almakla, bir deer kargaas iine den toplumsal yapy yeni bir dzen ve istikrara kavuturmak; insan hayatnn anlamn ve insann toplum ve dola ysyla devlet iindeki grevlerini belirleyip inceleyen bir toplum ve devlet felsefesi sistemi kurmak; gelecek kuaklara ve gelecekte ku rulacak yeni Trk devletlerinin hkmdar, devlet-adam ve ynetici-

X leriae, derli-toplu bir ahlak ve siyaset doktrini, deta bir Anayasa brakmak istemitir. lgintir ki, son iki yzyldr yeni bir kltr ve uygarlk deiimi iinde bulunan Trkiye, dn olduu gibi bugn de, kendi bnyesine uygun. Anayasa araylar iindedir. Mtevaz almamz, ite bu merakn rn oldu.

K I S A L T M A L A R AA AM ASBFD ADTCFD AFD ATlM AGP BSOS DLT DEFM El A HFM EFTED M C JA SAD Ata Asiatica (Tokyo) Asia Majr Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fa kltesi Dergisi Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Alttrkische Inschriften der Mongolei (Petersburg) Archiv fr Geschichte der Philosophie (Berlin) Bull. of the School of Oriental Studies Divan- Lgat-it-Trk Darlfnun Edebiyat Fakltesi Mecmuas (stan bul) Eneyclopedie de lIslam slm Ansiklopedisi stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi Mecmuas stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Enstits Dergisi Mecmuas Islamic Culture (Hyderabad) Journal Asiatique (Paris) Seluklu Aratrmalar Dergisi

XII

TTK TAD TDAY TDED THlTD TM THTD TDK TTKZ TK TDD TKA UJB UAJB VD

: :

Trk Tarih Kurumu Tarih Aratrmalar Dergisi

: Trk Dili Aratrmalar Yll (Ankara) : : : : : : : : : : : : Trk Dili ve Edebiyat Dergisi (stanbul) Trk Hukuk ve iktisat Tarihi Mecmuas (stanbul) Trkiyat Mecmuas (stanbul) Trk Hukuk Tarihi Dergisi (Ankara) Trk Dil Kurumu Trk Tarih Kongresi Zabtlar Trk Kltr Trk Dili Dergisi Trk Kltr Aratrmalar (Ankara) Ungarische Jahrbcher (Berlin) Ural-Altaische Jahrbcher (Wiesbaden) Vakflar Dergisi

G R

Kutadgu-Bilig, 1070 ylnda yani Malazgirt Sava ile Anadolu kaplarnn Trklere alndan tam bir yl nce Kagarda YUSUF HAS HCB adl, hem dnr ve hem de devlet adam olan bir Trk tarafndan kaleme alnmtr. Eski Trkede Devlet Ynetme Bilgisi anlamna gelen bu eser, daha sonraki yzyllarda birok devlet adam ve hkmdarn Baucu kitab olmutur. Nitekim, Uygur yazsna sempatisi ve merak olan Fatih Sultan Mehmedin egzersiz albmnde Kutadgu-Biligden paralar da bu lunmaktadr. Fatihe Baysungur tarafndan gnderilen bu KutadguBilig, stanbulda oturan Heratl Abdrrezzak Bah tarafndan kopya edilmitir. Z.V. TOGANa gre, bir dier Kutadgu-Bilig nshasnn Memlk saraynda okunduu bilinmektedir. KutadgUrBiligin imdiye kadar bulunmu ve Uygur harfleriyle yazlm nshalarndan ilki, bugn Viyana Devlet Kitaplnda bulun maktadr (Viyana Devlet Kitapl Katalogu, C. III, s. 269). M.S. 1440da Afganistann Herat Kentinde yazld anlalan bu nsha, kaleme almndan otuz alt yl kadar sonra Anadoluya, Tokat ken timize ve oradan da stanbula getirilmitir. Nihayet, Osmanl m paratorluk Tarihi (Geschichte des smanischen Reiches) adl nl eserin yazar Oryantalist JOSEPH von HAMMER, Avusturyann stanbul konsolosu bulunduu srada, bu nshay Sahhaflr arsn dan satn alarak Viyanaya gtrm ve Devlet Kitaplna armaan etmitir. imdi ad geen kitaplkta korunmakta olan bu eserden ilk defa JAURBERT sz aarak 1825de Journal Asiatiquede bir makale yaynlamtr (JAUBERT, A. Notice dun manuscrit turc en caracteres ouigoures, envoye par M. de Hammer M. Abel Remuzat, Journal Asiatique, Paris 1825, p. 39-52, C. VI; p. 78-95). Sonralar Macar Oryantalistlerinden VAMBERY, ad geen Viyana nshasnn bir ksmn Almancaya evirerek yaynlamtr (VAMBERY, A. Uigurische Sprachmonumente und das KudatkuBilik, nnsbruck, 1870).

2 Bu yayndan bir sre sonra Kahirede Hidiv Kitaplnda Kutadgu-Biligin Arap harfleriyle yazlm bir baka nshas bulun mutur. Bunun zerine nl Trkolog W. RADLOFF, Viyana ve Ka hire nshalarn karlatrdktan sonra, Kutadgu-Biligin daha m kemmel bir metnini, zel Uygur harfleri dktrerek, Almanca evi risi ile birlikte yaynlamtr (RADLOFF, W. Das Kudatku Bilik des Jusuf Chass-Hadschib aus Blasagun, Petersburg 1891). Ayrca, Kazan niversitesi Arkeoloji ve Tarih Dernei, Prof. TOGAN 1913de Ferganaya gndermi. 0 da Nemengan kentinde grd bir Kutadgu-Bilig nshasnn birka sayfasn, dnte Rus Bilimler Akademisine verdii bir raporla birlikte yaynlad. Yeni Kutadgu-Bilig nsha sahibinin lmesi zerine 1917de FTRET adl bir retmen bu kitabn fotokopilerini aldrmay baard. Ayr ca FTRET bu kitabn maceras hakknda bir makale de yazmtr (FITRAT - RAHMET, Qutadgu-Bilig, Ungarische Jahrbcher, VI, Heft I, Berlin-Leibzig 1972, s. 154). Kutadgu-Biligi ilk defa olarak felsef ve kritik bir gzle OTTO ALBERTS adl bir Almanla, MELORANSKY isimli bir. Rus bilgini incelemitir. (ALBERTS, O. Aristotelische Philosophie in der trkische Litteratur des XI. Yahrhundarts, Halle 1900; MELlORANSKY, P.O. Kudatku-Bilik ingiz Xana, ZVO, XIII, St. Petersburg 1900). MELORANSKYnin aratrmasndan da anlalmaktadr ki, Kutadgu-Bilig, yalnz Trkler arasnda.deil, Moollar arasnda da canl bir ideoloji halinde yaamaktayd. Nitekim ,Altnordu devleti nin bakenti Sarayckta yaplan arkeolojik kazlarda, kenarlarna Kutadgu-Biligden cmleler yazlm vazolar bulunmutur. Bundan da u anlalyor ki, Kutadgu-Bilig halk arasnda, z-deyiler halinde de yaamaktayd. En son olarak da R.R. ARAT, Kutadgu-Biligin, nce bugnk Trk harfleriyle daha mkemmel bir metnini (ARAT, R.R. KutadguBilig I, Metin, TDK, Ankara 1947) ve daha sonra da gnmz Trkesine evirisini yaynlamtr (ARAT, R.R. Kutadgu-Bilig II, Ter cme, TTK, Ankara 1949). Bu ksa tariheden de anlalmaktadr ki, Kutadgu-Bilig ze rinde edebiyat, filoloji ve linguistik ynnden birok deerli aratr ma yaplmtr. Hereyden nce, XI. yzyln ikinci yarsnda yazlan

3 Kutadgu-Bilig, dnya ve Bat Edebiyat Tarihi bakmndan da es kilii ile dikkati ekmektedir. Fransz Edebiyatnn en eski rn leri olan Roman du renard ve Roman de la Rose XIII. yzylda yazlmtr. talyan Edebiyatnda DANT'E, PETRARCA, BOCCACClO, XIV. yzyl sonlarnda yetitiler. Daha nce talyan Edebiyat diye bir ey sz konusu deildir. spanyol Edebiyatnda le romancero XII. yzyl rndr. Alman dili, X. yzylda Deutsch yani avam-dili saylyor ve herhangi bir ad anlmaa deer edeb eser ya ratamam bulunuyordu. Minnesinger denilen ato ato dolaarak ark syleyen ozanlar XI. yzyl balarnda ortaya kt. ngiliz Ede biyat Tarihinde ise, Eski ngiliz Devri XI. yzyldan sonra balar. nl Trkolog W. BARTHOLDun, XI. yzyl Trk dilinde byle bir eserin yazlm olmas bir mucizedir dedii Kutadgu-Bi lig, sadece Trk Edebiyat Tarihi bakmndan deil, ayn zamanda Trk Sosyolojisi, Trk Devlet Felsefesi, Trk Kltr Tarihi asn dan da ele alnp incelenmesi gereken bir hazine olarak karmzda durmaktadr. Kutadgu-Bilig ad, ounlukla Trkeye ve Bat dillerine Mut luluk Veren Bilgi eklinde evrilmitir. Halbuki, zellikle son yllar da Kut szc zerinde- yaplan etimolojik ve semantik alma lar, bu eviri eklinin yanl olduunu ortaya koymutur. Ayrca, Kutadgu-Biligde tartlan konularn te ikisi, bir hkmdarla ve ziri arasnda geen ahlak, siyaset ve devlet sorunlarna ayrlmtr. Eer biz Kutadgu-Biligi, Mutluluk Veren Bilgi olarak evirecek olursak, bu defa eserin ad ile ierii arasnda bir eliki ortaya k maktadr. Eski Trkede kutadmak (yani devlet ynetmek) fiilinin k kndeki kut szc dilmizin en eski kltr ve politika terimlerin den biri olarak karmza kmaktadr. Sz gelii Asya Hun hkm dar Mete Han, in imparatoruna yazd bir mektupda Tengri Kut Tanhu (Tanrdan ktidar alm Hakan) lakabn kullan maktadr. Gktrk Yaztlarnda Bilge Kaan, Tengride Kut bolm (ktidarn Tanrdan alm) olduunu sk sk tekrar ediyor. Daha bir ok belge ve bilgiden anlalmaktadr ki, 'Kut, mutluluk deil, siyasal iktidar, egemenlik, souverainete, staatsmacht ya da staatsgewalt anlamlarnda kullanlmtr. Kutadgu-Biligden ve daha eski metinlerden anladmza gre Kut, tam olarak, Roma

4 Kamu Hukukundaki imperium ile eanlamldr. Btn bu belge ve bilgiler gz nnde tutulacak olursa, Kutadgu-Bilig adn, Mutluluk Veren Bilgi deil, ktidara Ulatran Bilgi ya da Devlet Ynetme Bilgisi diye, bugnk Trkeye aktarmak gerekir. Eski Trk devlet anlayna gre Kut (= siyasal iktidar), Gk-Tanr tarafndan bir tek kiiye deil, onun mensup olduu b tn aile yelerine, hanedana verilmi saylyordu. te bu nedenledir ki, eski gebe Trk geleneklerinde kaan ailesinin ya da hanedann kutsall ak olarak grlmektedir. yle ki, hkmdar ailesine ya da hanedana mensup olanlarn kannn aktlmas yasa, Trkler mslman olduktan sonra da devam etmi ve hatta bu anlay Os manlI hanedan iin de geerliliini korumutur. Hkmdar ailesine ya da hanedana mensup olanlar, ldrlmeleri gerektiinde, kanla rnn akmamas iin, -nk o kan kutsal saylyordu- kendi oklar nn kiriiyle boduruluyorlard. Eski Trk devletlerindeki Kut yani egemenlik anlayna ge lince; devlet hayatnda, bugn olduu gibi dn de, emretme hakk nn, ynetilenler tarafndan zmn de olsa meru saylmas gere kiyordu. Eer bata meruluk unsuru bulunmayan bir ynetici ya da ynetim varsa, bu bir zorbalk rejimi ( = Despotisme) demek oluyordu. Ayrca biz, tarihte grlen devletlerin meruluk ve ege menlik anlaylarnda da baz farkllklar grmekteyiz. nl Alman Sosyologu MAX WEBERe gre, eit egemenlik anlayn birbi rinden ayrmak mmkndr: a) Geleneki Egemenlik, b) Karizmatik Egemenlik, c) Meru Egemenlik. Her tarih toplum iinde egemenlik, ya rf-det, gelenek, grg ve alkanlk, ya d bir kuv vet, g ve otorite tarafndan bir zorlama, ya da toplum bireyleri arasnda zmn veya fiil bir anlama ve szleme yoluyla ortaya kar. WEBER, halk kitlelerinde bulunmas gereken, iktidar ve ege menliin meruluu duygu ve dncesine ok byk bir nem ver mektedir. Ona gre, uzunca sren bir iktidar, bu meruluk duygu ve dncesini kendiliinden yerletirip gelitirebilir. Ksacas ge leneki egemenlik meruluunu, eskiden beri devam edegelmekte olan dzenin ve hkmdar iktidarnn kutsallndan almaktadr. Byle bir egemenlik anlaynda kimin iktidar olacan, eskiden beri sregelmekte olan rf ve det kurallar tayin eder. Egemenlik d ncesinin, eskiden beri devam edegelen kurallara balanmas, mev cut dzenin kklerinin tarihin derinliklerinde bulunmas, merulu

5 un dayanak noktasn oluturur. ounlukla, dzenin balangtan beri bu ekilde mevcut olduu fikri, dolaysyla bugn de geerli ol mas gerektii gr, zamanla bir inan sistemi halini alr. Byle bir egemenlik anlaynn geerli olduu topluluklarda, ynetim ile ilgili kurallar ve kanunlar geleneksel bir nitelik tar. Toplum iin deki anlamazlk ve uzlamazlklar, geerli olan adalet dncesine, emsaPe ve geleneklere gre hkme balanr. Konumuz bakmndan nemli olan karizmatik egemenlik tipi ni de anlatrken M. WEBER, hkmdar ya da iktidar zmresindeki kiisel stnlk ve meziyetlere dayanyor. rnek olarak bir din-nderi mritlerinin; bir peygamber mmetinin kendine balln, kii liindeki insan-st, doa-st. niteliklere inanlmas ile salamaa alr. WEBERe gre bu rnek sadece inan ve din sistemleri iin geerli deildir. Olaanst bir kiilii olan bir devlet adam, ynet tii topluluklarda byle bir inan dourabilir; buna dayanarak da bir otorite salayabilir. Anlalyor ki, karizmatik egemenlik, daha ziyade, hkmdarn ya da siyas-nderin kiiliine, onun insan-s t yetenek ve meziyetlere sahip olduuna dair, geni kitlelerce bes lenen inanca dayanmaktadr. Bu durumdan yararlanmasn bilen h kmdar, geleneksel normlar korumakla kalmyor, ayrca topluma yeni hedefler gsteriyor, yeni emirler veriyor ve yeni yasalar koyu yor. WEBER diyor ki, genel olarak karizmatik lider, e'er bir dinnderi ya da peygamber ise mucize- yaratmas, eer bir komutan ya da hkmdar ise kahramanlklar gstermesi gerekir. te, eski Trklerdeki hkmdarlk anlay, MAX WEBERin krizmatik dedii tipe sokulabilir. Eski Trklerde de hkmdar ola anst ve hatta doa-st nitelik ve yeteneklerle donatlmtr. Bu nitelik ve yetenekler dolaysyladr ki, Gk-Tanr tarafndan gnderil mi bir kii sfatyla hkmdarl elinde tutmaktadr. yle ki biz, Gktrk Yaztlarnda, hkmdarn Tanrya benzediini, Tanr tara fndan gnderildiini okumaktayz. Eski bir inana gre karizma, kanda gizli olarak bulunan bir niteliktir ve bu nedenle babadan oula veraset yoluyla gemektedir. Halkn, hkmdar ailesinin egemenliini ounlukla zmn olarak meru sayd eski Trk devletlerinde de bu byle olmutur. Eski Trk devletlerinde klasik biimiyle kaan, Kutun yani imparatorluk otorite ve egemenliinin gzle grlr, cisimlemi bir semboldr.

6 Otoritesi, halkn zmn bir onayna, rzasna (consensus) dayan makla birlikte kaan, mutlak, kiisel, evrensel ve kutsal bir nitelie sahiptir. Trklerin mslmanl kabul etmelerinden sonra, bu du rum daha belirli ve daha hukuk kurallara balanm ve fakat eski anlay byk lde ayn kalmtr. Halkin, ortaya kan siyasal iktidar zmn olarak onaylamas, iktidarda bulunan kimsenin ya da hanedann tanrsal misyonunu ta nmak anlamna gelmektedir. Byle bir tanrsal misyona kiisel ye tenekler de eklenince, hkmdarn siyasal durumu gleniyor ve bylece kendisine itaat da genileyip yaygn hale geliyordu. Karizmatik egemenliin balca zelliklerinden biri de hkmdarn, grevinde ba ar gsteremedii, yeteneksizlii grld, uzun sre bir olumlu sonu elde edemedii ve hereyden nce halkna refah salayamad takdirde, karizmatik otoritenin ortadan kalkma tehlikesidir. Eski Trk tarihinde kaan, baarl ve faydal olamad zaman halk, ounlukla bu duruma uzun sre tahamml edememi, dier hanedan yeleri de honut olmayan kitleleri kendi tarafna ekmiler ve bu eit frsatlardan yararlanmaa almlardr. Bylece, hkmda rn tahtndan indirildii ve yerine hanedan yelerinden baka biri nin getii ok grlmtr. unu da syleyelim ki, byle bir durum da bile, hanedann sahip olduu kutsal egemenlik hak ve yetkisine dokunulmamaktadr. nk, hakan soyunun ve hanedann kutsall, halk gznde, gemiteki bir efsaneye dayanyor ve mitolojik bir hale ile evrili bulunuyordu. Genel olarak Trk tarihine baktmz zaman, bir ok nedenlerle tahtlarn kaybeden hkmdarlarn, buna boyun emeyerek, taraf tarlarnn da yardm ile tekrar tahtn elde etmek iin uzun ve kan l mcadelelere giritikleri de sk sk grlmtr. unu da syle mek gerekir ki, bir hkmdarn d halinde, devletin ve iktida rn zayflamas durumunda, si kabile beyinin ya da byk bir dev let memurunun devleti ve egemenlii ele geirerek bir nceki hane dann hakimiyetine son verdii de olmutur. Fakat u da gerek ki, bu yeni hkmdar tam anlamyla bir gsp saylagelmitir. Anlalyor- ki, eski Trklerde hanedan anlay, irslik sistemi nin vard bir aama olarak deerlendirilebilir. O zaman, karizmann, kutsallama olaynn, kiilie ball ap, btn bir aileye mal edildiine ahit olmaktayz. Zamanla, kutsal olan hanedan ye

7 lerinin hkmdar seilmesi, manev ynleri de olan bir hukuk kural haline gelmektedir. Ayrca unu, da syleyelim ki, hanedan yeleri arasndan kimin hkmdar olaca kararnn alnmasnda, nfuzlu aile ve kabilelerin, baz byk devlet memuru ve oymak reislerinin etkilerinin, ok nemli bir faktr olduunu belgeler ve bilgiler do rulamaktadr. Kutun yani karizmann kan yoluyla babadan, oullarn hep sine birden intikal ettii inancnn, hkmdarn lmnden sonra, oullar arasnda meydana gelen taht kavgalarna, ilerinden biri tam baarya ulaamad zaman, devletin paralanmasnda, iki veya daha fazla bamsz alana ayrlmasnda nemli bir faktr rol oyna dn da unutmamak gerekir. Kutun yani siyasal iktidarn veraset yoluyla intikalinde, biri primogenitus, dieri senioratus olmak zere iki sistem g rlmektedir. Primogenitus usulnde tahta, hkmdarn en byk erkek (ya da kz) evlad geer. (Eski Trklerde genel ve yaygn ol mamakla birlikte, kadn hkmdarlarn da bulunduunu bilmekteyiz). Senioratus kural ise, len hkmdarn yerine mutlaka yaa en byk oulun deil, slalenin en yal erkeinin gemesini salar. Eski Trk devletlerinde, gerek senioratus ve gerekse primogenitus usul kesin deildi. Eski Trk tarihinde en byk oulun tahta k mas olay, dier kardelerden birisinin babann yerini almasndan daha azdr. Yukarda da zerinde durduumuz gibi, Trk veraset sisteminde daha ok yetenek ve meziyet n planda tutulmutur ki, bu usule idoneitas denilir. Bu usul, OsmanlIlar da dahil olmak zere tarihteki btn Trk devletleri iin de geerli olmutur. Bat monarilerinde de rastladmz ve bizzat hkmdarn veliaht vasiyet yoluyla tayini usul, (ki buna siyaset biliminde 'Coopta,tion deniliyor) veraset sisteminden doabilecek ekimeleri n leyebilmi, siyasal iktidarn intikalini istikrarl bir yola sokabilmitir. Veraset usulnn aksayan taraflarn dzeltmeye ynelik bu sis temde, veliaht, hkmdarn salnda devlet ve hkmeti ynetme usullerine altrlyor ve bylece deta bir iktidar staj gryordu. Eski Trk devletlerinde uzun zaman ve sk sk bavurulan bu usul den nl Orhon Yaztlar da sz etmektedir. Cooptation usulne ba vurulduu ve buna uyulduu lde, devlet hayatnda belli bir istikrar

grlebilmi ve siyasal iktidarn veraset yoluyla intikali sarsntsz olabilmitir. Eski Trk veraset hukukunun ilgin ynlerinden biri ise, bazan iktidar aday iki karde arasnda uzlama grlmekte ve bylece ortaya deta bir ift ynetim kmaktadr. te bunun sonucu ola rak da tarih Trk devletlerinde iki byk dar blgeye dayal bir ifte ynetim gelenei olumutur. Asya Hun mparatorluu, Gk trk, Karahanl ve Seluklu Devletleri iki byk dar blge esasna gre ynetilmilerdir. Osmanl mparatorluunda ise bu gelenek, Anadolu ve Rumeli Beylerbeylii eklinde kendini gstermitir. Bu yzdendir ki Trk tarihinde iktidarn, biri dierine tabi olmakla bera ber, iki karde arasnda paylald, deta bir ifte hkmdarlk kurumu ortaya kmtr: stemi-Bumin, Attila-Bleda, Turul-ar vb. gibi. Yukardan beri yaptmz aklamalardan u sonu kmaktadr ki, 1200 yllk Trk tarihinde, bir ok corafya, iklim, din, kltr ve uygarlk deiikliklerine ramen, anaizgileri aa-yukar ayn kalan bir toplum ve devlet anlay grlmektedir. te biz, bu ana izgileri belli anlay, hkmdarlara, devlet adamlarna ve halka ahlak ve siyaset retmek iin yazlan ve yzyllar boyu hkmdar larn ve devlet adamlarnn ba-ucu kitaplar olan siyasetnameIerde bulmaktayz. Kendi inceleme konumuz olan Kutadgu-Bilig de tr olarak bir siyasetnamedir ve bir ok siyasetname gibi ilk yazld zaman Karahanl hkmdar Bura Haan Hana sunulmutur. Siyasetnameler, Orta-a Dou halklarnn toplum ve devlet gelenekle rini, zihniyetlerini ve felsefelerini bilmek bakmndan olduu kadar, siyaset sosyolojisi asndan da ok nemli belgelerdir. Arapa siyaset szc ata binip-ynetme, seyislik etme ya da bir nesneyi dikkatle gzetme anlamlarna gelmektedir. H kmdar, devlet adam ve ynetici olmak, halk gzeterek ynetmek, bu yolda gereken nlemleri almak, bu etimolojik anlamdan km tr. Gnmzde ise siyaset, hkmet ileri politika , diplomasi anlamlarnda kullanlmaktadr. Siyasetname ise, siyasetle ve devlet ynetimiyle ilgili eser de mektir. Ayrca siyasetnameler, temel konu olarak devlet ynetimini ele aldna ve zellikle ilk ve Orta-alarda iktidar ve siyasal oto riteyi elinde bulunduranlar hkmdarlar olduuna gre, daha ziyade

9 hkmdarlar iin kaleme alnm eserlerdir. Kutadgu-Biligde de olduu gibi hemen her siyasetnamede, hkmdarda bulunmas ge reken nitelik ve zellikler; devlet ynetiminin ve saltanatn artlar ve esaslar birbiri ardnca sralanr ve tartlr. Devrin zihniyet, anlay ve inancna gre en ideal ya da en uygun ahlak, sosyal ve siyasal kuruluun nasl olmas gerektii, bu amalara hangi yollardan ulalabilecei gsterilmee allr. Halkn, toplumun ve devletin du rumu tasvir edilerek hkmdarlara, nasl bir tavr taknmak, hangi nlemleri almak gerektii konusunda tler verilir. Tpk KutadguBiligde olduu gibi, kt ynetimin, adaletsizliin ve zulmn za rarl sonular ortaya konmaa allr. Ayrca siyasetnamelerde, vezirliin ve devlet adamlnn nite likleri, artlar yetkileri dile getirilir. Vezirlerin grevleri, hkm darlara kar tutumlar, halkla olan ilikileri ve temaslar anlatlarak tler verilir. Devlet ynetiminin erefli olduu kadar, ok zor bir sanat olduu konusu zerinde durulur. te Kutadgu-Bilig gibi nl olan dier birok siyasetname, yzyllar boyu, dou hkmdarlar nn ve byk devlet adamlarnn ellerinden drmedikleri ba-ucu kitaplar arasnda bulunmu, toplumu ve devleti, bu nl eserlerde verilen tlere gre ynetmilerdir. Yine bu eit eserler, alarnn toplumsal hayatn, asker ve mal rgtlerini, rf-det ve kanunlarn, toplumun ve devletin dayan d gelenek ve grenekleri renmek bakmndan da son derece nemlidir. Kutadgu-Bilig trnden rnek bir siyasetnamede balca u konular zerinde durulur: Hkmdarlar Tanrnn ltfunu kazanm sevgili ve mutlu kullardr. Saltanatn temeli adalettir. Hkmdar, saltanat denilen bu nimetin krn, bedelini, halka kar gstere cei adaletle demelidir. Hkmdarda bulunmas gereken balca meziyet ve erdemler. Dinin ve ahlkn emrettii nitelikler: merhamet, cmertlik, efkat, hakk ve adaleti yerine getirmek, acele emir ve karar vermemek, abuk fkelenmemek vb. Hkmdarlarn kanmas gereken hal,tavr ve davranlar: zulm, cimrilik, kibir, gurur vb. stiare yani danmann yararlar. Devlet ilerinin daima ehil ve ye tenekli ellere ve adamlara verilmesi gerei. Devlet hiyerarisinin, kademe ve derecelerinin gzetilmesi. Devlet hzinesi ve mliyesi hak knda tler. Kyl, esnaf, toprak ve timar sahiplerinin durumu.

10 Hkmdarn vezirlere, yarglara (= kadlara), bilgin ve filozof lara kar tutum ve davranlarnn ne olmak gerektii. Hkmdarn halkla ilikileri ve halkn ikyetlerini zaman zaman dinlemesi gerei. Hkmdarn, komutan ve orduya kar tavr ve davran ve maa larn zamannda denmesi zorunluluu. banda bulunan devlet adam, vali ve memurlarn halka zulm yapp yapmadklar. Halka zulmetmenin mlk ve devleti temelinden sarsp ykabilecei. Baka lke ve devletlerle olan ilikiler. Yasa ve treye uyma gerei. lke ve devlet ynetiminin dayanmas gereken esaslar. Devletlerin k nedenleri vb. unu da syleyelim ki, Douda siyasetnameler siyasal olduu kadar ahlki eserler arasnda da yer alrlar. lk ve Orta-alarda ahlakn temeli din olduuna gre, siyasetnameler ahlak ynnden din esaslara dayanrlar. Bu arada, tarihten de bir takm rnekler verilir ve tanklar getirilir. Gemiteki olaylar, zalim ve dil hkm darlarla, devlet adam, bilgin ve filozoflarn bu konudaki dnce ve tutumlarn belirten hikyeler ve fkralar anlatlr. phe yok ki, btn siyasetnameler ayn nitelik ve deeri ta mazlar. Bir dnr olduu kadar, Karahanl saraynn yksek bir devlet adam da olan YUSUF HAS HCBin, bilgi ve deneye dayanarak, yetki ile kaleme ald Kutadgu-Bilig gibi siyaset kitap lar olduka az saydadr. Batda kral ve hkmdarlarn ba-ucu kitaplar olmu olan Miroir des Princes, Gouvernail des Princes, Mirror of Princes, Mirror for Magistrates, Frstenspiegel adl kitaplar, THOMAS MORUSun Utopias, T. CAMPANELLAnn Civitas Solisi, MACHVELLlnin II Principesi gibi eserlerin ilk rnei olan PLATONun Politeia (= Devlet) s, nce VI. yzylda Pehlev ve Sryan diline ve VII. yzylda Arapaya evrilerek, Douda kaleme alnacak ilk 'siya.setnameleri de etkilemitir. Hatta, YUSUF HAS HCBten bir yzyl nce ayn evrede yaayan ve Kutadgu-Bilig zerinde byk etkisi olduu bilinen FARABnin, Medinet-l Fazlasn yazarken elinin altnda PLATONun Politeiasnn Arapa evirisi bulunmaktayd. Grlyor ki, Douda ve Batda nl olan siyaset kitaplarnn ilk kayna ve rnei, Devlet kavramn ilk defa olarak ayrntl bir biimde ele alan PLATONun Politeias olmutur.

11 PLATON, tam ad Devlet ya da Adalet zerine (= He Politeia kai peri tes Dikes) olan eserinde, ahlakla siyaseti birbirinden ayr maz. Ona gre, yalnzca erdemli olanlar gerek mutlulua erime yolunu bilirler. Devletin bata gelen grevi ise erdemli yurttalar yetitirmektir. Herkesin toplum iindeki yeri akl, bilgi ve yeteneine gre olmaldr. Devlet ynetimi bilgi ve bilginlere dayanmaldr. Dev leti ynetmek iin ya yneticiler filozof, ya da filozoflar ynetici ol maldr. Adalet, devletin olduu kadar bireylerin de erdemi olmak gerekir. Eer bir devlet erdemliyse, mutlaka tek tek bireyler de er demli olur. PLATON, Politeia adl eserinde, btn insanlk iin rnek ola cak ideal bir toplum dzeninin, ideal bir devletin esaslarn akla maktadr. Bir hipotez olarak dnlen bu devlet, adalet ve erdem zerine kurulmu olup, bireye deil toplumsal bir btne nem veren prensiplere dayanmaktadr. Eserde en nemli prensip, retimin ba rolde bulunmas ve hereyin retim, eitim ve bilgi ile llmesidir. Byle bir devlette bilim ve bilim adam ba tac edilmekte, hatta, hkmdarlar filozof, filozoflar hkmdar olmadka, ideal bir top lum ve devletin meydana gelemeyecei ileri srlmektedir. PLATONa gre, toplumda yneten ve ynetilen diye iki snf bulunmaktadr. Bilgili, adaletli ve erdemli kiiler ynetimi ele almal, ya da ynetene yardm etmelidirler. Ayrca, bu sekin insanlar yne tilenlere de yol gsterirler; onlar her trl ar davranlardan ko rurlar, taknlklarn yattrrlar. Bilgi, iyi bir eitimle elde edilebilir. Adalet, kendine teslim edi len emaneti korumak, nefsini kontrol edebilmek demektir. Erdem ise ruh sal ve gzelliinden baka bir ey deildir. Ktlk ise ruhun hastal ve irkinliidir. Yneten, kendi iine geleni deil, ynettii halkn karn g zetmeli ve halkn yararna uygun olan yapmaldr1 . Nasl oban gt t sry besler ve korursa, hkmdar da halkn gzetir ve y netir. insanlarn da bir oban olmaldr. Ynetmek ve hkm sr mek hkmdara aittir. Ancak, halk tarafndan kabul edilmi bir hkmet ile kt ynetimi birbirinden ayrmak gerekir. PLATONun bu dncelerini biz, islam bir cila altnda bile olsa FARABde bulabilmekteyiz. Her eyden nce FARAB, insan

12 topluluklar iin ilk siyasal birlik olarak kabul ettii Medinet-l Fazlay, yani ideal siteyi, tpk PLATON gibi, bir insan bedenine ben zetir. Her site yurtta bedendeki organlara karlktr. Herbiri i blmne gre grevini dieriyle ahenkli bir biimde yerine getir mekle ykmldr. Ayrca FARAB de tpk PLATON gibi ideal ve kusursuz bir devlet kavram peindedir. FARABye gre insanlar trl ihtiyalarn basks altnda birlemiler ve sonunda birer reis in ynetimi altnda devlet kurmulardr. Btn otorite ve yetki reisin elindedir. Reis adaletli, efkatli ve merhametli olduka dev let ileri yrr ve insanlar rahat yaar. Ynetenle ynetilen arasn daki uyum, toplumun mutluluunu dourur. Bunun iindir ki, devlet-resinin, btn iyi nitelikleri ve erdemleri kendinde toplam ol mas gerekir. FARABye gre devletin esas ahlak olduu iin, dev let erdemli, bilgili ve ahlakl kiilerce ynetilmelidir. Nasl PLATON iin ynetici ayn zamanda filozof olmalysa, FARAB gznde de devlet reisi, erdemi ve hikmeti kiiliinde toplam ve peygamber hrkas giymi bir lah Eflatun olmaldr. Eer devlet-reisi iyi, 'bil-, gin, adaletli ve ahlakl olursa, o zaman devlet de erdemli ve iyi olur. Eer devlet-reisi kt, cahil, adaletsiz ve zalim olursa, devlet de kt ve erdemsiz olur. nceleme konusu yaptmz YUSUF HAS HCBin eserinde, hkmdarn sahip olmas gerekir diye ileri srd niteliklerle, FARABnin Medinet-l Fazla adl eserinde devlet reisinin sahip olmas gereken zellikler arasnda tam bir benzerlik vardr. Ayrca, greceimiz gibi, her iki dnrn devlet ynetiminde bilimin ve akln rol hakkmdaki fikirleri de ayndr. Ve yine her ikisinde de grlen adalet arzusu ve zulmden nefret duygusu, onlarn siyaset ve devlet grn birletirmektedir. Nitekim, Medinet-l Fazlann kuvvetli etkisi altnda kalan YUSUF HAS HCB, tpk PLATON ve FARAB gibi, eserinde bilgiye ok geni bir yer vermi; hkmdarlar bilgili ve akll ol maldr, onlar bilgi sayesinde halka ba olurlar ( = bilig birle begler budun balad) diyor ve devlet ynetiminde bilginin nemini sk sk belirtiyor. Hkmdar devletin ve halkn ilerini bilgi ile yrtmelidir. Hkmdarlk YUSUFa gre ancak, bilgi ile ayakta durur. Bu yz dendir ki, hkmdar bilgili ve bilge olmaldr. nk her trl iyilik bilgiden gelir. Bilgi, insan iin her trl erdemin badr. SOKRATES hi kimse bile bile ktlk yapmaz, ktlk bilgi eksikliinden do

13 ar diyordu. Tpk bunun gibi YUSUF da bilgi insan iin bir frendir, freni olan kt iler yapmaz demektedir. Bylece YUSUF, tpk SOKRATES, PLATON ve FARABlde olduu gibi toplumun ve devletin temeline bilgiyi ve bilgelii koyuyor. Ona gre hkmdarlar bilgisiz olup hata yaparlarsa, devlet hasta lanr. Devlet hastalnn ise iki ifal ilac vardr: bunlardan biri bilgi, dieri de adalet (= knilik) tir. Tarihe yle bir gz attmz zaman, alar boyunca halk kit lelerinin istedii ve diledii biricik nimet adalet olmutur, denilebilir. Ve ou zaman da adalet, hkmdarlarn, yarglarn, g ve yetki sahibi devlet adamlarnn haksz ilemlerinden, zulmlerinden korunabilmek anlamna gelmitir. Halkn zdrabn, devlet hayatndaki dzensizlikleri yakndan gren ve yaayan dnrler, filozoflar, devlet adamlar, her frsatta hkmdarlara, vezirlere adalet tavsiye etmiler, adalet olmadka devlet ve saltanatn dayanaktan yoksun kalacan anlatmaa almlardr. te YUSUF HAS HCBe gre de, halk ve devleti ynet menin biricik amac adalet olmak gerekir. Hkmdar dil kanunlar koyarak halk adaletle ynetmelidir. Ona gre, lkesinde uzun sre hkm srmek isteyen hkmdar, kanunu eit uygulamal ve halk korumaldr. Ktadgu-Biligde, hkmdar rf ve kanunlara uyarsa, halk da ona itaat eder denmektedir. Bu szleriyle YUSUF, kanun ve kurallarn sadece halk deil, hkmdar da baladn ileri sr mektedir. Bylece o, devlet hayatnda hukukun stnln savun duunu ortaya koymaktadr. Ayrca YUSUF eserinde, hukuk ve adaleti her vesileyle savurduu kadar, zulm ve zorbala da her frsatta kar kmaktadr. Ona gre hkmdar grevini yaparken zulm ve zorbalktan kesinlekle kanmaldr. Halka zulm yapan hkmdar toplumu bozar ve devleti ykar. Biz, toplum ve devlet doktrinleri tarihine baktmz zaman, b yk eserlerin ve filozoflarn, toplum ve devletlerin iddetli kriz d nemlerinde ortaya ktklarn gryoruz. SOKRATES, iinde yaad Antik Grek toplumuna yeni bir ahlak anlay ile yeni bir biim ver mee alt. nk, o gnk Grek toplumu tam bir ahlak k ve yozlama iinde kvranyordu. SOKRATES, ferdi ahlak ynnden kurtard zaman, toplumu ve devleti de kurtaracana inanyordu. PLATON Yunanllara, yeni bir toplum ve devlet modeli teklif edi

14 yordu. nk, kendi devrinde Yunan toplum ve devleti tam bir kaos ve kargaa dnemi yayordu. FARABl Asyada byk hkmdarlar ve imparatorluklar realitesi iinde dodu. Fakat, yaad dnemdeki slam imparatorluu tam bir k halinde bulunuyordu. yle ki, devlet merkezi olan Badat, yabanc ordular tarafndan kuatld zaman, kamak zorunda kald ve cann zor kurtard. Kutadgu-Bilig yazar YUSUF ise, yeni bir din ve uygarlk de itirmi bir topluma, yeni ahlak ve siyaset hedefleri gsteriyor, alt-st olan deerleri yeni bir dzen ve sisteme balamak istiyor du. Kutadgu-Bilig bizim iin, yalnz eski Trk toplum ve devlet anlayn bilmek bakmndan deil, ayn zamanda Islamiyeti kitle ler halinde yeni kabul eden; tarih kaderine yeni bir yn veren; yep yeni bir kltr ve uygarlk evresine giren bir ulusun, iddetle sar slan eski ve geleneksel deer yarglarn yeni sentezlere kavuturmak endiesini yanstmas bakmndan da ok nemlidir. Yukarda da sylediimiz gibi, YUSUF HAS HCBin iinde yaad Karahanllar Devleti, Orta-Asyada kurulan ilk mslman Trk devleti olmutur. Bu bakmdan Karahanllar dnemi Trk Ta rihi, ulusal ve kltrel tarihimiz iinde ok nemli bir yer tutmakta dr. Buna karlk Karahanllar Tarihi bugn, karanlklar iindedir, denilebilir. Hem Trkiyede ve hem de darda Trk Tarihinin bu nemli dneminin olduka ihmal edilmi olduu grlmektedir. Bunun en nemli nedenlerinden biri, o dneme ait kaynak yetersizlii olsa gerektir. O kadar ki, Karahanllar hanedannn ortaya k, devletin kuruluu ve ilk zamanlar hakknda hemen hi bir belge ve bilgi bu lunmamaktadr. Bu dnem kltr tarihi ile ilgili yaplacak yeni ara trmalar, yepyeni bir uygarlk dairesine girmi olan Trklerin, bu yeni evreye hangi lde uyduklarn ye nasl bir sentez oluturduk larn ortaya koyacaktr. Bylece slam uygarlk dairesine girmekle Trklerin, nasl bir ynetim mekanizmas, ne tr bir devlet rgt ve anlay oluturduklar, kendi ulusal geleneklerine ne derecede bal kaldklar, yeni islam kurum ve kurulularn ne lde benim sendii gn na kacaktr. X. yzylda oluan bu uygarlk sentezi, Karahanllar Tarihi iin olduu kadar, ondan sonraki Trk Kltr Tarihi iin de byk nem tamaktadr. nk Karahanllar, bir kltr ve uygarlk deiimi dneminde, ok nemli bir gei ve ba samak rol oynamlardr.

15 te bu nedenledir ki almamz biz, Karahanllar dnemi kl tr tarihinin, Divan Lgatit-Trk ile birlikte iki temel kaynan dan biri olan Kutadgu-Biligi esas alarak iki ana blm halinde d zenledik : Birinci blmde, zellikle Kutadgu-Bilig gz nnde tutularak, bir kltr ve uygarlk deiimi iinde bulunan bir toplumun hangi ahlak ve siyaset ilkelerine tutunmak ve dayanmak istedii ortaya konmaa allmtr. kinci blmde ise, YUSUF HAS HCBin eserinde ifadesini bulan devlet anlay, egemenlik gr ve siyasal iktidar kavram zerinde durulmu ve ortaya kan yeni sentezle, slam ncesi ve sonrasi dnemlerin ahlak, siyaset ve devlet gelenekleri karlatrmal bir biimde ncelenmee allmtr. Aratrmamz Sonu ve Kaynaklar ile son bulmaktadr.

I
KUTADGTj - BLGDEK AHLAK VE SYASET FELSEFES

Kutadgu-Bilig, tr olarak bir siyaset-nmedir. Trklerin belli bal ilk islam eseri olan Kutadgu-Bilig, bugnk llerimiz asn dan baklrsa teokratik bir siyaset eseri olarak karmza kmak tadr. Nasl FARAB, devlet reisini Peygamber hrkas giymi bir EFLTUN gibi dnmse, YUSUF HS HCB de ayn atmos ferin ocuu olduu iin baka trl dnemezdi. Kutadgu-Biligin bize tasvir ettii devlet teokratik ise de, h kmdar (= ilig), ne bir zorba (= Tyran), ne bir despot, ne de bir Machiavelique prenstir. Bata bilginler olmak zere bir ok dan man vardr. O, dil kanun (= kni tr) yapar, adaletli ve merha metlidir. Halka doru yolu gsteren, erdemleri reten, bilgiyi her eyin stnde tutan bir ahlk semboldr. Yzyllar sonra Batda Aydn Kral denilen hkmdar tipidir. PLATONun, ARSTOTELESin, FARABlnin anlayna gre, bilgi en byk erdem olduu gibi, YUSUFa gre de btn erdemler bilgiden doar. Douda, Kutadgu-Bilig trndeki siyasetnamelerin yazl ne denlerini ksaca yle aklayabiliriz : Tarih boyunca Douda halk kitlelerinin istedii ve diledii biri cik nimet .adalet olmutur. Ve ounlukla adalet, vezirlerin, kadla rn, g ve yetki sahibi devlet adamlarnn haksz ilemlerinden, zu lmlerinden korunabilmek anlamna gelmitir. Halkn zdrabn, devlet hayatndaki dzensizlikleri yakndan gren ve yaayan dnrler, filozoflar ve devlet adamlar, her fr satta hkmdarlara, vezirlere adalet tavsiye etmiler, adalet olma dka, devlet ve saltanatn dayanaktan yoksun kalacan anlatmaa almlardr. te bu tr kayglarla kaleme alnm Siyaset-nmeler, bi zim iin, Orta-a Dou uluslarnn toplum ve devlet geleneklerini, zihniyetlerini ve felsefelerini bilmek bakmndan paha biilmez bel gelerdir. te bu tr eserlerden biri olan YUSUF HS HClBin Kutadgu-Bilig (= Devlet Ynetme Bilgisi)i, ayrca kendi ulusal kltr tarihimiz bakmndan da esiz bir hazinedir.

20 Kutadgu-Biligde ynetici olarak sadece hkmdar (= ilig) var dr. Bir Kurultay, bir meclis ya da herhangi bir kurul ve kurum dan sz edilmemitir. Hkmdarn ba danman (= er gi), ba bakan (= vezir), bakanlan ve grevlendirdii memurlar ( = tapugu) vardr. Sonra devlet kadrosu iinde bilginler nemli bir yer tut maktadr. Devletin balca amac, sk sk belirtildii gibi, adalet ve halkn refahdr. Kutadgu-Biligin yazlndaki balca ama, bir taraftan XI. yzyl Trk aydnlarnn ahlk, siyaset ve devlet ynetimi alannda ki geleneksel gr ve anlamlarn bir kitapta toplayarak, bu gele neksel ahlk ve devlet anlayn gelecek kuaklara brakmak; dier taraftan ise hkmdarlara ve devlet adamlarna bu gelenekleri an latmak ve bu ahlak, siyaset ve devlet dncesini alamak olsa ge rektir. in, Hind ve Islm felsef sistemlerini iyi bildii phesiz olan YUSUFun, yine o kadar da kendi z kltrne ve diline de bal olduu eserinden aka anlalmaktadr. Ayrca Kutadgu-Bilig, ann komu edebiyat geleneklerini de yanstmaktadr. Eserde, slm-ncesi Trk gelenekleri, steplerin dinamik hayat trl renk ve motifler iinde yer almaktadr. Bu bakmdan YUSUFun eseri, Trk dil ve edebiyat kadar, Trk sosyolojisi, Trk devlet dncesi ve Trk Kltr Tarihi bakmndan da son derece nemlidir. YUSUF HS HCB bu eseri ile, insan hayatnn anlamn ve insann toplum ve dolaysiyle devlet iindeki grevlerini tesbit edip inceleyen bir toplum ve devlet felsefesi sistemi kurmutur. Kutadgu-Biligin yazlm olduu XI. yzylda, Orta-Asya Trk dnyasnn geirmekte olduu uygarlk deiiminin, eski ve gele neksel deer ve yarglarn iddetle sarslm bulunuunun etkisiyle YUSUF, byle bir eser yazarak, sarslan ahlak ve siyas prensipleri yeniden ele almak; gelecek kuaklara ve kurulacak yeni Trk dev letlerinin hkmdar ve devlet adamlarna derli-toplu bir ahlk ve siyaset doktrini brakmak istemi olabilir. Kutadgu-Biligden anlaldna gre, YUSUF, eserini, bir aydn olarak, iinde yaad toplum ve devlete kar derin bir sorum luluk duygusu ve misyonu iinde kaleme almtr.

21 Tpk YUSUF gibi SOKRATES de, iinde yaad Antik Yunan toplumuna yeni bir ahlk anlayyla yeni bir biim vermee al mt. nk, o gnk Yunan toplumu ahlk bir yozlama iinde kv ranyordu. Onun rencisi PLATON da, Yunanllara, yeni ve ideal bir toplum ve devlet modeli teklif etmekteydi. nk, kendi dne mindeki Yunan toplum ve devleti tam bir k ve kargaa devri ya yordu. Kutadgu-Bilig yazar YUSUF ise, yeni din ve uygarlk de itirmi bir topluma, yeni ahlak, siyas hedefler gsteriyor, alt-st olan deerleri yeni bir senteze ulatrmak istiyordu. Kutadgu-Bilig, mslmanln Trkler arasnda yaylnn ilk yzylnda yazlmtr. Eserde, yeni kabul edilmi bir dinin ve uygarln coku ve heyecan da sezilmektedir. Bununla birlikte, ese rin ruhu ve felsefesi bakmndan, islam dncenin etkisi olduka snrldr. YUSUFun ahlk ve siyaset sistemi balca drt ilkeye dayan maktadr: A Bilig ( = bilgi), B Klg (= eylem-action), C Knilik (= adalet), D Kut (= Egemenlik). imdi bu temel ilkelerin zerinde teker teker durmaa alalm: A BLG ( Bilgi) YUSUF HS HClBin eserinde gze arpan ilk temel ilke bilig ya da bilgi dir. Kutadgu-Biligin yazar, gerek toplum sal ve siyasal ahlkla, gerekse bireysel ahlkla ilgili dncelerinde bilgbnin oynad nemli rol anlatmaktan usanmyor. Macar Bilgi ni VAMBERY, YUSUFun bilgiye verdii nem hakknda aynen unlar sylemektedir. Was den kenner asiatisch-trkischer Zustnde bereden muss st das grosse Gewicht, Welches der Moral -prediger im Kudatgo-Bilik auf Wissenschaft und Gelehrsamkeit legt. Wissen steht ihm hher als Frstenglanz, Ja ber allem anderen gttlichen Segen1 . ( = Asya-Trk dnyasn tanyan birinin dile getirmesi gereken ey, Kutadgu-Biligdeki ahlk-dersinin bilim ve bilgelie b yk bir arlk verdiidir. Orada bilim, hkmdarlk ihtiamndan ve hatta btn dier tanrsal ltuflardan daha ycedir).
1 VAMBfiRY, H. Uigurische Sprachmonumente und das Kudatku-Bilik, Innsbruak, 1870, s. 27.

22 Kutadgu-Biligde bilginin felsef bir teorisi grlmemekle bir likte, YUSUF, bilgi ile akl (= uku) birbirinden ayrmaktadr. YuSUFa gre biligi ukutan ayran balca zellik birincinin sonradan-kazanlm olmasdr. Bilig sahibini bilgin saydmz tak dirde, bilgin ile chil arasnda bir fark kalmayacaktr. Asl nemli olan ey, bilenin bilgisine ukuun, yani akln eklenmesidir. Ukmak (= Anlamak), YUSUFa gre doutan gelen bir yetenek tir ve bilgiyi tamamlamaktadr. Yine ona gre, gerek bilgi, bilgi ile akln birlemesinden doar (= ukulug ugar ol biliglig bilir; biligli ukulu tilekge tegir). Biligin ukula birlemesi bir kere gerekleti mi, o zaman bireysel ve topumsal yaayn istedii btn erdemlere yol alm demektir. Gryoruz ki, bilgi YUSUFta tpk SOKRATESde olduu gibi ahlak bir deer kazanmaktadr. SOKRATES'in temel dncesi, bilgi ile erdemin zde ayn ey olduudur. Ahlkta stn ve erdemli olmak bilgiye baldr. Ancak gerek bilgi, insan doru eyleme grrr. te bu yzdendir ki SOKRATES, hi kimse bile bile ktlk yapmaz, ktlk bilginin (episteme) eksikliinden doar diyordu2 . Kutadgu-Biligte de, ahlak davrann, mutluluun temel art olarak bilgi gsteriliyor. nsan ancak bilgi sahibi olursa uygun davran lar anlar, yapar, mutlu olur3 . Tpk SOKRATES gibi YUSUF da; bilgi ve akl insan iin frendir; freni olan yakksz ilere ynelmez (= kien ol kiike bilig hem uku; kienlig yaragszka barmaz k) demekte ve bilgi ile erdemin ayn ey olduunu sylemektedir. SOKRATESin btn dncesi, btn almalar ahlka yne lik olmutur, denilebilir. Onun yaad dnemdeki Grek toplumu ok sarsntl ve sancl bir deime ve gei devri yaamaktayd. Bu yzendir ki o dnem Atinasnda geleneksel deerler geerliliini yi tirmee balam; toplum iinde ahlak kural boluu ortaya k mt. O dnemin Grekdnr ve filozoflar, bu deer kargaas iin de kvranan topluma yeni hedefler gstermee almlardr. Bu da Antik-a Grek dnyasnda yeni ahlk sistemlerinin douuna or tam hazrlamtr. te bu ortam iinde SOKRATES, kendisini iyi

2 3

GKBERK, M., Felsefe Tarihi, stanbul 1961, s. 51. AKYZ, T., Trk Eitim Tarihi, Ankara 1982, s. 27.

23 vatanda yetitirmee memur sayyordu. Bireyi kurtard zaman, toplumun ve devletin de kurtulacana inanyordu4 . PLATONda ise ahlk, u ilkelere dayanmaktadr: yi olan ara mak insanlarda bulunan doal bir gtr. Erdem, bilgidir ve bilgiden doar, insan iyi huylu olarak yaratlmtr, kusurlu davranlar istemiyerek yapar. Ruh bedenden daha nemlidir. Ruhun balca drt erdemi vardr: bilgelik, adalet, cesaret ve lmllk. nsan yaradltan toplumsal bir varlktr. Akl, insann en yksek doal yeteneidir5 . PLATON da Yunanllara, yeni bir ahlk sistemi yannda, yeni ve ideal bir toplum ve devlet modeli teklif ediyordu. nk kendi dev rindeki Yunan toplum ve devleti tam bir kaos ve kargaa dnemi ya yordu. KONFYS, toplum ve devletin klm bir modeli olarak grd aileyi, yeni ahlk ilkelerine oturtmak; bozulmu olan aileii ilikilerini, yeni bir dzen ve sisteme balamak ihtiyacn duyu yor ve aileyi kurtard zaman toplumun ve devletin de kurtulaca na inanyordu. BUDDHA, Eski Hindde, Kast denilen kat snf duvarlar iinde toplumu blp paralam olan geleneksel Brahman dnce sine kar bir tepki ve pasif bir direni felsefesiyle ortaya kt ve topluma daha demokratik bir hava getirmee alt. XI. yzylda yaayan Kutadgu-Bilig yazar YUSUF ise, yeni bir din ve uygarlk deitirmi bir topluma, yeni ahlak ve siyas he defler gsteriyor, alt-st olan deerleri yeni bir dzen ve sisteme balamak istiyordu. Bu bakmdandr ki, Kutadgu-Bilig, yeni bir dini kitleler halinde kabul eden; tarih kaderine yeni bir yn veren; yep yeni bir kltr ve uygarlk evresine giren bir ulusun, iddetle sar slan eski ve geleneksel deer yarglarn yeni sentezlere kavutur mak endiesini yanstmas asndan da ok nemlidir. Trk kltr, uzak-dou uygarlk dairesinden slm uygarlk evresine ve Tanzimat hareketinden beri de ada bat uygarlk ev resine girmitir ya da girme abas iindedir. Trk ulusu, son iki
4 5 TANYOL, C., Sosyal Ahlk, I, stanbul 1960, s. 169. ASTER, E., Histoire de la Phosophle, M. Belvianes, Paris 1952, p. 77.

24 yzyldr geirmekte olduu kltr ve uygarlk deiiminin sanclar n, bin yl nce, slm uygarlk evresine girerken de, btn sknt ve sarsntlaryla yaamtr. te o devirde YUSUF HS HCB Kutadgu-Biligi yazmakla, bir deer kargaas iine den sosyal yapy yeni bir dzene ve istikrara kavuturmak; sarslan ahlk ve siyas deerleri yeniden ele almak; gelecek kuaklara ve gelecekte ku rulacak yeni Trk devletlerinin hkmdar, devlet-adam ve yneti cilerine, derli-toplu bir ahlk ve siyaset doktrini; deta bir Anaya sa brakmak istemitir. Kutadgu-Biligin VI., VII. IX. ve X. blmlerinde YUSUF, ken di dnya grn ortaya koymaktadr. Bu dnya gr ana il keye dayanmaktadr : 1 - Bilgi, hereyin stndedir, ona deer bii lemez; bilgi, stn bir varlk, bir erdem ve bir gtr. Bilgi, akl (= ku) ile elde edilir. 2 - Dil, Tanrnn insanoluna balad en deerli armaandr; dil erdemi iyi kullanlmaldr; bilginin tercman dildir; kii lr, sz kalr. 3 - yilik (= edglk), byk bir erdem dir. yilik yapmak (= edglk klmak), su balamak, verilen sz tutmak bu erdeme baldr; kii lr yapt iyilik kalr. YUSUF, bu erdemden birincisini, yani bilgiyi stn tutu yor, insanlk niteliini ona balyor; bilgiyi, insanla hayvan ayran bir kriter olarak gryor: Ya bilgi edin, insan ol, zn ycelt; ya da hayvan adn al, insanlardan uzakla! (= Bilig bil kii bol bedtgil zng; ya ylk atangl kiide yra). YUSUF diyor ki, bilig ve akl sahibi kimse birey yapma a, eyleme (= action)a ynelmelidir. Bilen ve bilgisini aklyla birletiren kimse bireysel bir erdem sahibi demektir. Fakat YUSUF bu eit bir erdemle yetinmemektedir. Hatta bireysel erdem zerin de hi durmadn sylersek, yeridir. Akl ile kaynam bilgiyi srekli eyleme evirmek endiesi, YUSUFun en byk kaygsdr. Kutadgu-Biligde bulunan dncelerden biri ve belki de en nem lisi ite bu kaygdr. YUSUFun bazan sinama bazan da klg dedii ey, dnce sisteminin ikinci ana prensibi yani eylem ( = action) 'dur6 .

6 s. 4-5.

FINDIKOGLU, Z.F., Trklerde Ahlk Felsefesi, M, S. 1, Yl 1, 1934,

25 B KILGI (= Eylem-action) Gerekten Kutadgu-Biligde bilmek unsuru yannda kl mak unsuru daima birlikte dnlmtr. Bilmekle kalmamal, insan bildii eyi uygulamal (= etk klmal)dr. Bir de eitli un surlar birletiren bir snamak kavram grlmektedir. YUSUF iin snam kii (= tercbeli adam), bilgi sahibi, fakat ukutan yoksun olan kimseden stndr. Yine YUSUFa gre, gerek snam kii, biligle ukuu nefsinde toplayan kimsedir. Ah lk ve siyasetle ilgili tlerinde YUSUF, bizi daima snam ki i yi dinlemee davet etmektedir : Negu ter iitgil snam kii; sinam kiining piik ol ii (= Tecrbeli insann ne dediini dinle; tecrbeli adamn ii m kemmeldir) . .YUSUF, klg iin gereken bilig ve ukutan en ok uku un klg ile ilikisi olduuna nemle iaret ediyor. Biligin dorurudan doruya ukuun yardm olmadan klgya dnmesi ha tann ancak yarsn giderebilir. Bir yerde YUSUF, ukusuz bir bilig sahibi olana, bilgili ol masna ramen biligsiz (= chil) diye hitap ediyor ve kendisini ukula tedavi etmee aryor. nk Ona gre klg (= action), bu iki entellektel yetinin birlemesi sonucu domaktadr : biliglig ukulug bilir bilsa i; biliglig ukulug klur klsa i (= ii bilse bilse, bilgili ve akll olan bilir; ii yapsa yapsa, bilgili ve akll insan yapar). Aksiyonun soyut ve teorik artlarn salayan biligi yalnz bana yeterli grmediini anladmz YUSUF, her aksiyonun ken dine zg oluumunu gz nne alan ve somut artlar kavrayan ukuun yardmn gerekli grmektedir. Bunun iindir ki ona gre, klgy bilse bilse bilgili ve akll kimse bilebilir; ii yapsa yap sa bilgili ve akll kimse yapabilir. Kutadgu-Bilig btn bakmndan teorik ahlktan ok pratik ahlkla ilgili bir eserdir. Teorik dnceler pratik endieler dolaysiyle kitaba serpitirilmi gibidir.

26 Dier taraftan Kutadgu-Biligin kendi devrindeki Trk h kmdarlarna ve devlet adamlarna toplumsal ve siyasal ahlk er evesinde t vermeyi ama edindiini grmekteyiz. Gerekten Kutadgu-Biligdeki ahlk dncelerin ounluu toplumsal ve si yasal ahlkla ilgilidir ki, bunlar Knilik (= adalet) kavram et rafnda toplamak mmkndr7 . C KNLK (= Adalet) YUSUF HS HCBe gre, hkmdarn ana grevlerinden biri halk (= budun) ynetmektir. Halk ynetmenin en nemli arac ise kanun (= tr) dr. Tr ile Budunu ynetmede varlmas ge reken tek ama ise adalet (= knilik) olmaldr. Adaletin konusu olan halk hakknda YUSUF, bazan Machiavelique diyebileceimiz dnceler ileri srer. Hkmdar ve yne ticiler halk ile yakndan dp-kalkmamal, halk kendilerine e klmamaldrlar. YUSUF, halkn klk (= huy)larn ok sinadn (= denediini) ve bu deneylerine dayanarak halktan uzak dur mak gerektiini tekrarlar ve bir yerde halkn biricik katgusunun (= kaygsnn) karn olduunu, karn tok olmazsa kendi hkmda rn bile terkedebileceini sylemektedir. Ayn dnceyi, YUSUF HS HClBden ok daha ktmser, halka kar ok daha pheci bir biimde MACHAVELLnin Prens adl eserinde bulmaktayz. O diyor ki : Halkn doutan nankr olduunu bilmekteyiz. Uzun sre halka iyilik yaparsn da, bir kere aksattn m, o, yaptnz btn iyilikleri unutup size yzeviriverir8 . Bununla birlikte, devlet sadece iyilik zerine kurulmaz diyen MACHAVELLye kar YUSUF, hkmdar halka iyilik yapmakla grevli sayar. Ona gre, halka iyilik yapmann en kestirme yolu adaletin yerine getirilmesidir. Karnu uun kaygl olan halk adalete muhtatr. Bu yzden halkla olan ilikilerde akllca dav ranmak gereklidir. YUSUFa gre halkn, hkmdara ve yneticilere verebilecei bir eyi yoktur. Bu yzden onunla yakndan temas etme
7 8 FINDIKOLU, Z.F., a.g\m s. 5-6. FERRARO, O., Machiavel, Paris 1928, XVII.

27 nin yarar da yoktur. Fakat, hkmdarn ve yneticilerin halka ve recei ok ey vardr. nk halk olmakszn hi birey olmaz. Bun dan dolay halka gzel sz ( = edg sz) sylemeli, iyi iler yap mal (= edg i) yani btn halka iyilik (= kamug edglk) edil melidir. Halkla i yapacak olanlarn banda hkmdar gelir. Halkn can ve maln korumak hkmdarn en nemli grevi olmak gerekir. Hkmdar ile halk arasndaki sevgi ancak buna baldr: Bu yanglk melikni budunlar sever; yzni gr ey tep atimler eyer (= Bu dette olan hkmdar halk sever; yzn greyim diye acele eder). YUSUF HS HClBe gre hkmdar grevini yerine geti rirken zulm ve zorbalktan (= k) kanmaldr. Halka zulm yapan hkmdar halk bozar (= budunu bozar) ve devleti (= ili) ykar. Korku, zulm ve zorbalka her frsatta kar kan YUSUFa karlk, nl Prens yazar MACHlAVELL unlar sy lemektedir: Halk korkutup sindirmek lazmdr. nk halk kork tuuna sevdiinden daha ok, daha iyi hizmet eder. Sevginin sresi salad karla orantldr; kar tkendi mi, sevgi de biter. Bu bakmdan korkunun daha salam bir ba olduunu kabul etmeliyiz9 . Grlyor ki MACHlAVELL, YUSUF HS HCBin aksine halka kar zorbal ve korkuyu, iyilik ve sevgiye stn tutmak tadr. Ayrca YUSUF, MACHAVELLniri, Prensin gerektiinde yalan sylenebileceini ve verdii szden dnebileceini sylemesine karlk yle diyor : Ulugluk yimesn ol elgi uzun; yanar erse tilde yortm szn (= verdii szden dnen hkmdar; hi bir zaman ululua ermesin). (b. 5073). YUSUF HS HCBin hkmdardan istedii erdemler unlar dr: Adalet (= knilik), iyilik (= edglk), bilgelik (=biliglig), aklllk (=ukulug), merhamet ( = barsak), sabr ( = serimlig), cmertlik (= A k ), sekinlik (=talu), soyluluk (=tzn). Ayrca
9 FERRARO, O., a.g.e., XVII.

28 yedirme, iirme, giydirme, para datma, iyi ad brakma halk gven refah-sevin iinde yaatma. 900 yl nce yaayan YUSUFun, hkmdarlara, devlet adam-, larna Ve yneticilere brakt mesaj u olsa gerektir: Bilgiye ve akla deer ver; yaptn iyiliklere karlk bekleme; dil kann, d zen ve adaletten yana ol; gelenek ve greneklere bal kal. YUSUF HS HCBiri zerinde srarla durduu bir konu var: Bilgi. nsan hayvandan ayran bilgi; karanlk gecede bir meale gibi bize k tutan bilgi; erdemin temeli olan bilgi; SOKRATESin, PLATONun ve FARABnin zerinde durduu bilgi. Balasagunlu YU SUF, Kutadgu-Biligini ite bu temel zerine oturtmutur1 0 . YUSUF HS HCBin ahlk sistemi. hakknda genel olarak unu syleyebiliriz. Ahlakta bilgi ve bilimin rol, eylem-'bilgi ili kisi, adaletin yerine getirilmesi gibi problemlerden her biri, her ahlknn eserinde deinilen sorunlardandr. Fakat gz nnde tu tulmas gereken nokta . YUSUFun kafasnda bu nemli ahlk ilkesinin birbirleriyle deta perinlenmi gibi olan balldr. Ku tadgu-Bilig! okuduktan sonra bir yandan bilig ve uku, dier yandan klg ve knilik karmza, bir teorik ve pratik ahlk sisteminin ana dnceleri halinde kmaktadrlar. Biraz daha ya kndan bakld zaman, biligin dier ilkelere egemenliini kabul etmek gerekiyor. Grlyor ki, ahlak ve politika doktrinleri tarihini dolduran b tn problemlere YUSUF HS HCBin eserinde rastlanmaktadr. Fakat asl ilgin olan u ki, Avrupann Orta-ada skolastik bir karanlk iinde yzd srada, belli ki yksek bir uygarln yeti tirdii YUSUFun ta kadar gl ve derin bir sezgiyle, ahlk ve poli tika felsefesinin ana problemlerini sistematik bir biimde kavram olmasdr. YUSUF, bununla da kalmayarak, gr ufkunu, bireysel ahlktan, en realist bir toplumsal ve siyasal ahlka kadar genilet mitir1 1 . YUSUF HS HCB eserinin bir yerinde diyor ki; Tanr ate, hava, su ve topra yarattktan sonra inam akl, erdem ve bilimle do
10 11 DLAR, A., Kutadgu-Bilig ncelemesi, Ankara 1972, s. 157. FINDIKOGLU, Z.F., a;g.m., s. 7-8.

29 natt. nsana kalp ve dil verdi. Ona ahlak sorumluluk duygusu balad. yi davranlara eilim telkin etti. Tanr insana akl Verdi ve akl sayesinde bilim verdi. Tanr tarafndan kendisine akl ve bilim verilmi insan btn ruhuyla iyilik yapmaa eilim lidir. Akl, zgrl anlar, bilgin zgrl bilir. Bilim sayesin dedir ki, dnyada ktlk azalmaktadr. Cahil insanlar ktln tahakkm altndadr. Grlyor ki, bu dnceler SOKRATES, PLATON ve FARAB nin ahlak sistemlerine ok uygun dmektedir. YUSUF HS HCBin PLATONun eserlerini okuyup-okumadn bilmiyoruz. Fakat FARABnin eserlerini ve zellikle El-Medinetl Fzla adl nl eserini grp okuduuna muhakkak gz ile bakabiliriz. Bu yzden^ dir ki biz burada, YUSUFun iinde yaad dnce ortamn daha iyi kavramak bakmndan, FARABnin ahlak ve siyaset sistemi ze rinde ksaca duracaz. FARABnin ahlk ve siyasetle ilgili gr, insann toplumsal bir varlk olduu ilkesine dayanmaktadr. O, toplumsal bir varlk olan insanlarn, yaradllar ve birbirlerine olan karlkl ihtiyalar gerei olarak toplum halinde yaamak zorunda olduklarn kabul eder. nsan topluluklarnn da ancak pratik alanda i-blmne, ah lak ve siyas alanda da karlkl sevgi ve dayanma dzenine otur duu zaman olgunlap geliebileceine inanr. Bireyler arasndaki iliki ve ahengi bu iki esasa balayan FARAB, bylece ideal bir toplum ve devlet ekli ortaya koyuyor. Onun, medinetl-fazla dedii ideal site, siyasal kuruluun nitesi, ilk birimidir. Ondan sonra daha geni ve daha yksek siya sal kurulular doar. lk byk siyasal kurulu, bir lkedeki ideal sitelerin birlemesiyle ortaya kan birleik devlettir. En yksek siyasal-ideal kurulu ise, bamsz birleik devletleri temsil eden ve ken di deyimiyle btn meskn arza mil olan bir dnya devletine doru gitmek olmaldr. FARAB, insan topluluklar iin ilk siyasal birlik olarak kabul ettii medinetl-fazlay, yani ideal siteyi, tpk PLATON gibi, bir insan bedenine benzetir. Her site yurtta bedendeki organlara kar lktr. Her biri i-blmne gre grevini dierleriyle ahenkli bir biimde yerine getirmekle ykmldr.

30 te bu iblm yurttalar arasnda toplumsal bir dayanma yaratr. Medenitl-fazlanm temeli, i-blm ve toplumsal daya nmadr. Byle bir toplum ve devlette yurttalar kederi ve neeyi ortak olarak duyarlar. Yurttalarn bir ksmna gelen felket, hep sini birden sarsar. I-blmnde grevler, amalara gre deiir. En yksek ve en ar grev, yurttalar arasnda her bakmdan en mkemmeli olmas gereken devlet reisinindir. nsan bedenindeki kalp ve beynin rolleri ne ise devlet reisinin rol de odur. FARABye gre toplum ve devlet yapsnn btn insan v cuduna benzediine gre, insan vcudunda balca organ olan kal bin ok mkemmel olmas gerekir. Ayn ekilde reis, yani devletin ba da mmkn olduu kadar mkemmel olmaldr. Nasl kalp, v cudun eitli organlarnn dzenli ilemesi iin hareket kayna ise ve bu eitli organlar, baka hangi organlarn kendilerine hizmet edeceini biliyorlarsa, ayn ekilde devletin kalbi yani Reis de toplumun eitli kademelerinin statsn, bir kelimeyle topluluu oluturan eitli snflarn haklarn tayin edebilmelidir. Vcuttaki organlarn nemi, kalpten uzaklatklar lde azalr. FARAB devletleri iki snfa ayrmaktadr: Faziletli medineler, faziletsiz medineler. Ona gre btn insanlar doal olarak bir h kmdarn ynetiminde bir toplulua girmek zorundadrlar. Eer hkmdar kt, cahil, adaletsiz ve ahlksz olursa devlet de kt ve faziletsiz olur. Eer hkmdar iyi, bilgili, adaletli ve ahlkl olursa, o zaman devlet de faziletli ve iyi olur. Hkmdar fazilet ve hikmeti kiiliinde toplam ve hrka-i nbvvet giymi bir Efltun-u lahdir1 2 . FARABlye gre, kt devlette ama yiyecek, iecek ve madd lezzetten ibaret olduu halde, iyi devlette fertler birbirlerine yar dm eder; cmert, fedakr ve doru szl olurlar. Ona gre kt devletin tek sorumlusu reislerdir. FARABnin MedinetL-fazlasnda, toplum dzeninin temeli sayd ve btn umutlarn balad devlet reisinin rol, yalnz
12 TAPLAMACIOLU, M., slam Bilginlerinin Toplum Grleri, IFD, Yl : 1964, C. XII, s. 86.

31 siyasal bir rol olmakla kalmaz. Devlet reisinin, ayn zamanda siya sal rol kadar nemli ahlk ve sosyal grevleri de bulunmaktadr. FARAB tr eiticiden sz etmektedir. Aile reisi, aile iindeki lerin, devlet reisi de ulusun eitimcisidir. Her ikisi de, eittikleri kiilerin bazlarnn huyunu yumuaklkla ve inandrma ile, bazla rnn huyunu da zorla ekillendirir. Yalnz, hkmdarn ulusunu eitmesi ok daha zordur ve ok iyi bir maharet ve beceriye ihtiya gsterir1 3 . Siyasal rol bakmndan devlet reisi, lke ynetiminden birinci derecede sorumludur. Ahlk bakmndan ise reis, btn yurttalar iin bir fazilet rneidir. Toplum ve devletin huzur ve mutluluu, devlet reisinin yeteneine ve yksek niteliine baldr1 *. Antik Grek filozoflarndan, politika ve devlet hakknda nemli eserler yazm olan ARSTOTELES, toplum ve devletin iyi ve kt oluunun nedenlerini zellikle halkn (= Demos) devlet ynetimine katlmasnn derece ve biiminde ararken, FARAB bu konudaki nemli rol devlet reisinin kiiliine ve niteliklerine vermektedir. FARABye gre devletin iyi ya da kt olmas, halkn ynetime katlma derece ve ekilleriyle deil, devleti yneten reis in nitelik ve yetenekleriyle ilgilidir. Bu yzdendir ki ARSTOTELES, Politeia adl eserinde, devletle ilgili dncelerine yurttan tanm ile balad halde1 6 , FARAB devlet reisinin sahip olmas gereken ni telik ve zellikleri tesbit ile ie balamaktadr1 6 . Antik Yunan filozoflar, halkm katlmasiyle ynetilen kk Site-Devlet (= Polis) hayatna alk, Site-Devlet iinde bym insanlard. FARAB ise Asyada byk hkmdarlar ve imparator luklar realitesi iinde doup yaad. FARABye gre devletin temeli ahlk olduundan, devlet er demli, bilgili ve ahlkl kiilerce ynetilmelidir. Devlet reisini see cek olan da, yksek ve erdemli bir snf olmaldr. Gerekirse devleti birka kii de ynetebilir. Bylece bir kiide toplanmas g olan
13 AKYZ, Y., Trk Eitim Tarihi, Ankara 1982, s. 17. 14 Bkz. SHERVAN, H., Al-Farabi's Political Ttaeories, Islamic Culture, Vol. XII, No. 3, Hyderabad 1938. 15 Bkz. PRfiLOT, M., Politique d'Aristote, Paris 1950. 16 FARAB, al-Medinet-al-Fadla, N. Danman, stanbul 1956.

32 nitelikler birka kiide bulunmu, istenilen mutluluk elde edilmi olur1 7 . FARABye gre devlet reisi, stnde dier bir reis bulunma yan reistir. O, erdemli halkn ve devletin reisidir. Yine o btn yeryzndeki insanlar kapsayan dnya devleti nin reisidir. Herhangi bir insan devlet reisi olamaz. Reis de bulunmas gereken zellik ler iki esasa dayanr: Doal yetenekler ve sonradan kazanlan nite likler. Reis, bir yandan kendisine doutan bahedilmi yeteneklere, dier yandan sonradan kendi iradesiyle kazanm olduu niteliklere sahip olmaldr. FARABye gre, devlet reisinin kiiliinde, aadaki oniki ni telik toplanm bulunmaldr : 1 Reisin sal yerinde olmaldr, 2 Reisin doutan keskin bir zeks bulunmaldr, 3 Reisin hafzas gl olmaldr, 4 Reis kuvvetli bir kavraya ve n-grye sahip olmaldr, 5 Reiste bir nutuk yetenei yani akima gelen her dn ceyi gzel ve kolay ifade gc bulunmaldr, 6 retmeyi ve renmeyi sevmelidir, 7 Ar derecede yeme, ime ve kadn dkn olmamaldr ve her trl oyun ve kumardan uzak bulunmaldr, 8 Doruluu ve gerei syleyenleri sevmelidir. Bunun ter sine yalandan ve yalanclardan nefret etmelidir, 9 Reis cmert olmaldr, 10 Reisin gznde parann ve dier dnya nimetlerinin ve mallarnn deeri olmamaldr, 11 Reis, adaletin ve dillerin dostu olmaldr. Zulmden nef ret etmeli, her zaman zlimlerin dman olmaldr,
17 FARAJ3, Es Siysetin Medentyye, Sley.maniye Ktp. Mikrofilm A r ivi, No. 576.

33 12 Reis, byk bir azim ve irade sahibi olmal ve gerein de, doru olduuna inand tavrlar almakta cesur ol mal, asla tereddt, geveklik ve kk ruhluluk eseri gs termemelidir. FARABye gre, btn bu zelliklerin bir kiide bulunmas ok az grlen bir olaydr. Eer faziletli devlet iinde, yukarda say lan nitelik ve yeteneklere sahip bir kimse yoksa, bu niteliklerden alt tanesine sahip olan kimse reis olur. Bu nitelikler ise unlardr : 1 -Hikmet sahibi (= yani filozof) olmak, 2 Bilgin olmak ve kendisinden nceki reislerin koymu olduk lar kanun ve kurallar korumak, kendi davranlarn ge mi reislerin davranlarna uydurmak, 4 Reis, kuvvetli bir idrak ve muhakeme gcne sahip olmal ve kendinden nceki reisler zamannda kmam, yeni bir olay grlnce, durumu derhal kavrayarak, devletin sel meti iin gereken nlemleri hzla alabilmeli, 5 Reis, nutuk yeteneine sahip olabilmelidir ki, kendinden nceki reislerden kalan kanun ve kurallar aklayp yorum layabilsin, 6 Reisin sal yerinde olmal ve harp yetenei bulunma ldr. Ta ki gereinde sava ilerini de ynetebilsin. Hem bir er gibi, hem de bir komutan gibi savaabilsin. Yine FARABye gre, eer bir kiide bu alt zellik de bulu namazsa, o zaman, ikisi birlikte bu alt nitelie sahip iki kii reis seilebilir. Bu alt zellie sahip iki kii de bulunmad zaman, her biri bu niteliklerden birine sahip olan alt kii reis olabilir. Eer btn devlet iinde hikmet sahibi ( filozof) hi kimse yoksa, devlet basz demektir. Bu gibi bir devlette fiilen reislik yapan gerek hkmdar deildir. Bu gibi bir devlette eer hikmet sahibi (= filozof) biri ortaya kmad takdirde o devlet, helk olmaa mahkumdur. lk bakta aristokratik bir karakter gsteren FARABnin dev letinde adalet hkm srecektir. Ona gre bu ideal devlet ve y

34 netim ancak, yksek nitelik ve yeteneklere sahip reisler sayesinde gerekleebilecektir1 8 . BOERe gre, FARABnin arkl grnde, PLATONun ideal devleti filozof Hkmdar ekline dnr. FARAB-nin reisi, insanln ve felsefenin btn erdemlerine sahip, peygamber hrkas giymi bir lah EFLATUNdur1 9 . FARAB, Faziletli Medinenin ideal reisi iin gerekli grd yukarda saydmz artlarla da yetinmemektedir. O, sisteminin ge nel ahengine uygun olarak, reisin stn bir insan olmasn istemek tedir. Onun gznde stn insan, ahlk ve bilim bakmndan dier insanlarn stnde olan ve beden tutkulardan syrlm bulunan yurttatr. FARABnin Ukul doktrinine gre, bu olgunlua yk selmi olan stn insan, akl- mstefaddan feyz almak yeteneini kazanm demektir. Bu mertebeye ykselen insan, bakalarnn sezemediini grr, anlayamadn kavrar, engin ve uzak gre da yanan muhakemesinin drstl ile yurttalara huzurlu, refahl, mutlu bir hayat salar1 2 0 . Bata Adalet olmak zere hkmdarlarn sahip olmas gere ken nitelikler, btn siyasetnmelerde ve dolaysiyle KutadguBiligde de en nemli konuyu oluturmutur. nk, hemen btn Dou devlet teori ve geleneklerinde grdmz gibi, siyaset, ah lka dayanmaktadr. Hereyden nce hkmdar ahlk bakmndan tutarl olmal ve devlet ynetiminde akla ve bilgiye dayanmaldr. Ayrca hkmdar adalet, kanun ve cezalandrmay temsil ettii iin duygularna bal olmamaldr21. Kutadgu-Biligde hkmdar veziri gdlmie sorar: eitli halk nasl bir ba tarafndan ynetilmeli, hkmdar nasl olmal? der. Vezir gdlmi verdii cevapta, nce ynetmek iin doan kimse tecrbe ile renir, ynetme iini hkmdarlar benden daha iyi 'bilir derse de, Hkmdar : Ben i klan, sen ise i grensin; i
18 ARSAL, S.M., Farabnin Hukuk Felsefesi, 1HFM, 1945, s. 629-30. 19 DE BOBR, T.J., slm Felsefe Tarihi, Ankara 1960, s. 87. 20 GN ALT AY, ., Farat'nin ahsiyeti ve Eserleri, ADTCFD, C. VIII, S. 4, 1950, s. 435-36. 21 NALCIK, H., Kutadgu-Bilig-de Trk ve ran Siyaset Nazariye ve Ge lenekleri, R.R. Arat iin, Ankara 1966, s. 266.

35 klan i grenden renir (b, 1939) diye karlk verir. Vezir g dlmi verdii cevapta: Hkmdarlar dil, bilgili, akll, cmert ve temiz, iffetli olmaldrlar der. Burada eski Trk geleneklerinden de rnekler getirerek: Tecrbeli, szn dnerek sylemi olan tken beyi ne der, dinle: Halkn yneticisi sekin, gnl ve dili do ru, karekteri yksek olmaldr (b. 1963) der. Vezir gdlmie gre hkmdar, ayrca sakin, tok gzl, haya ve erdem sahibi olmaldr: Bayat kimke birse uyut kz suy; Angar birdi devlet tkel yz suv ( Tanr kime haya ve izan vermise; ona devlet ile birlikte btn erefleri de verir) (b. 2007). Hkmdarlara bunlardan baka iki erdem daha gereklidir: Bunlardan biri tr ( = kanun), dieri saklk (= ihtiyatllk) tr. Bu iki ey eliyle hkmdar lkeyi dmanlardan korur. Tr nn lke ve devlet hayatnda ok nemli bir yeri vardr. YUSUF HS HCB diyor ki; Uzun il yiyeyin tise ay bg; tr.tz yortgu budunug kg ( = Ey bilge Hkmdar, uzun zaman hkm srmek istersen kanunu dil uygulamal ve halk korumalsn (b. 2033). Tpk FARAB gibi YUSUF da hkmdarn tutum ve davra nlaryla halka rnek olmasn istiyor. Ona gre hkmdar iki iip kumar oynamamaldr. ki iip kumar oynayan hkmdar lke iine nasl bakar? diyor. Hkmdar iki ierse btn halk ikici olur diyerek, hkmdarn halkna kt rnek olmamasn tlyor. nk YUSUFa gre, halk, kendi tavr ve davranlarn h kmdarlarna uydurur. Bir gn hkmdar, veziri gdlmii yanna arp lkesinde neler olup bittiini, halkn kendisi iin neler dediini sorar: halk dilinde nasl szler yansr, kfr m ederler yoksa verler mi? Ka bahatim mi ok, yoksa faziletim mi? der. Vezir gdlmi ise, h kmdarn lkesini adaletle ve dil kanunlarla iyi ynettiini, halkn memnun ve huzur iinde olduunu anlatr: Tr suv teg ol, k kr ot teg yodug; szk suv aktdng udtt otug ( = Kanun su gibidir, zulm ise ate gibi her eyi mahveder; sen berrak su akttn ve ate snd) (b. 3107). Vezir gdlmi hkmdara; Halka zarar eyden gelir. Biri hkmdarn ihmalkrl, kincisi devletin banda bulunan kimse

36 nin zayf oluu, ncs ise ihtiras (= suk) ve tamahkrlktr, ki bunlarn hi birisi sende yoktur der2 2 . Kutadgu-Biligde saylan, hkmdarlarn sahip olmas gereken nitelikleri, biz u ekilde zetleyebiliriz : 1 Yiitlik ve Cesaret : YUSUF HS HCBe gre iyi bir hkmdar cesur ( = alp), yiit (= katg), gl ( = kur) ve kat yrekli (= tong yrek) olmaldr. nk hkmdar, ancak yrek lilik ve cesaret ile dmanlara kar durabilir. Grlyor ki, YU SUF; hkmdarda alplik aramakla eski Trk valye ahlkna da bal kalmaktadr3. 2 Bilgelik ve Aklllk : YUSUFun eserinde en ok yer alan ve zerinde srarla durulan, hkmdarn hemen en nemli zellii budur. Ona gre hkmdar, bilgisi sayesinde halka ba olmutur. O, devletin ve halkn ilerini bilgi ye ak ile yrtmelidir. Hkm darlk ancak bilgi ile ayakta durur. Bu yzden hkmdarlar akll, bilgili ve bilge olmaldrlar. nk her trl iyilik bilgi ve akldan gelir. Akl ve bilgi, insan iin her trl erdemin badr. Hkmdar, lkeyi ve kanunlar bilgi ile ele alr, akl ile yrtr. Akln tek ba na byk bir nemi yoktur. Bilgi olmazsa akl tek bana pek ie yaramaz. yi bir hkmdar halkn ve devletini bilgi ile ynetmeli dir. Grlyor ki YUSUF HS HCB, tpk PLATONda ve FARABde olduu gibi devletin temeline akl, bilgiyi ve bilgelii koy maktadr. Ona gre hkmdarlar ilerinde, yanlp hata yaparlarsa, devlet hastalanr. Devlet hastahmn biricik aresi ise akl ve bil gidir. Yine ona gre, bir Tanr vergisi olan kut ( = Egemenlik) ancak, akll ve bilgili insana layktr. Bu yzdendir ki YUSUF ese rinde, hkmdara akll, bilge ve filozof anlamna gelen bg sz c ile hitap eder. 3 Erdemlilik : YUSUF, erdem szcn fazilet anla mnda kullanmaktadr. Geleneksel Trk devlet anlaynn hkm darda grmek istedii erdemlerin banda cmertlik gelmektedir.
22 AATAY, S., Kutadgu-Biligde gdlmi, K.G.. Says, T. K. Say 98, 1970, s. 35-36. 23 TANERt, A., Trk Devlet Gelenei, Ankara 1975, s. 76.

37 YUSUPa gre hkmdar cmert olursa etrafna ok insan ve asker toplanr, hkmdar da bylece bu ordu ile dilediine kavuur,. O diyor ki, Ey hkmdar, cmert ol, mal bala, yedir ve iir. 4 Drstlk : YUSUF HS HCBin hkmdarda gr mek istedii bir baka nitelik de drst, znn ve sznn doru olmasdr. Kutadgu-Bilige de yansyan Trk devlet anlay hkm dar, tutum ve davranlar bakmndan da topluma rnek ve nder grmek istiyordu, YUSUFa gre, halk, yolunu ve gidiini hkm darn tutum ve davranlarna uyduracandan, hkmdarlar sz, tutum ve hareketlerinde doru ve drst olmaldrlar. Ona gre bir hkmdar iin en kt durumlardan biri, adnn yalancya kma sdr. te bu yzdendir ki, hkmdarn her zaman sz doru ol mal ve davranlar gven telkin etmelidir. Bylece ancak, halk ona inanr ve huzur iinde yaar. YUSUFa gre, sznden dnen h kmdara asla gven olmaz. 5 htiyatllk : Anlalyor ki, devlet hayatnda gfil ve ih malkr olmak, affedilmez bir kusur oluturuyordu. Kutadgu-Bilige gre bir lkenin ve devletin ba iki eyden ibarettir; biri ihtiyar llk, dieri kanundur. YUSUFa gre devlet ilerinde tedbir ve uya nklk devletin mr bakmndan son derece nemlidir. Ona gre, hele ihmalkrln yannda bir de zulm olursa, o zaman devlet bo zulur ve lke harap olur. 6 Zlim Olmamak : YUSUFa gre zlim kimse uzun sre devlete sahip olamaz. nk, zlimin zulmne halk uzun mddet da yanamaz. Zulm yanar atetir, yaklaan yakar. 7 dil Olmak : YUSUF HS HCBe gre hkmdar dil olmal ve dil kanunlar koyarak halk adaletle ynetmelidir. lke sinde uzun sre hkm srmek isteyen hkmdar, kanunu eit uy gulamal ve halk korumaldr. Kutadgu-Biligde, hkmdarlar rf ve kanunlara riayet ederlerse, halk da onlara itaat eder denilmek tedir. Bu szleriyle YUSUF, kanun ve kurallarn sadece halk deil, hkmdar da baladn, bylece o, devlet hayatnda hukukun s tnln savunduunu, bu vesileyle bir kere daha ortaya koymak tadr. Ayrca YUSUF, yle diyor : Adnn n ve hret kazanma sn isteyen hkmdar, u be eyi kendinden uzak tutmaldr: Biri

38 acelecilik, kincisi cimrilik, iincs hiddet, drdncs inatlk, beincisi yalanclktr. Yine YUSUFa gre, hkmdarn halk ta rafndan sevilmesi ve sayg grmesi iin, gler yzl, tatl szl ve yumuak huylu olmaldr. Grlyor ki, YUSUFun eserinde, hkmdarn sahip olmas gerekir diye ileri srd niteliklerle, FARABnin El-medinetlFzla adl eserinde Medine Reisinin sahip olmas gereken zel likler arasnda tam bir benzerlik bulunmaktadr. Ayrca, her iki d nrn de devlet ynetiminde bilimin ve akln rol hakkndaki fi kirleri de ayndr. Ve yine her ikisinde de grlen adalet arzusu ve zulmden nefret duygusu, onlarn siyaset ve devlet grn bir letirmektedir2 4 . D KUT (= Egemenlik) Kutadgu-Bilig, Islm ncesi Trklerin ahlk, hukuk, siyaset ve devlet ynetimi hakndaki dncelerini renmek bakmndan da bizim iin olduka zengin bir kaynaktr. Zaten Kutadgu-Bilig ad, eski Trkede egemenlik anlamna gelen kut szcnden yapl m Kutadmak (= devlet ynetmek) fiilinin kknde de grl mektedir. Bundan da anlalyor ki Kutadgu-Bilig, Devlet Ynet me Bilgisi anlamna gelmektedir. Dilbilgisi bakmndan eserin ad kutadgu ve bilig gibi iki Trke szckten olumu bir tamlamadr. Tamlanan Bilig szc bil- fiil kknden, -g fiilden isim yapma eki ile yaplm bir isim olup, bilgi demektir. Tamlayan kutadgu szc ise, kut isim kknden, -ad- isimden fiil yapma eki ile yaplm kutad- fiilinden, o dnem Trkesinde eitli fonksiyonlar olan -gu, -g eki ile ya plm bir isimdir. YUSUF HAS HCB, yalnzca eserinin isminde deil, iinde de kut szcn sk sk kullanmaktadr. Bugn birok eski kltr tarihimizle ilgili aratrmalar bize gstermektedir ki, kut szc Trk uluslar tarihinde M.. II-I. yzyllarda Hun hakanlar tara fndan unvan olarak tengri kut biiminde kullanlmtr. Bundan da anlamaktayz ki, kut szc Trkenin en eski kelimelerinden
24 ARSAL, S.M., Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947, s. 119.

39 biridir. M.. 176 ylnda Hun mparatoru Mo-tun tarafndan in mparatoruna yazlan bir mektupta, bu Hun mparatorunun ad yle gemektedir : Tengri kut Tan-hu (= Tanrnn egemenlik verdii byk Hakan). Bu ok eski Kut szcn, Trklerin tarih boyunca girdii ok eitli dinler bile ortadan kaldramamtr. slm ncesi anlam ve ifade ettii dinsel klt, XI. yzyldan sonra Mslman edebiya tnda da pekok yerde kullanlmtr. Bu terimin en eski anlam, ZYA GKALPin incelemelerine gre, ruhtur ve amanizm ka lntsdr2 *. Ona gre kut, klan halinde yaayan ilkel topluluk lardaki mana denilen esrarl kuvvetin ayndr. lkel topluluklarn inanlarna gre mana denilen yaygn bir kuvvet vardr ki, her hangi bir cisme dokunursa ona kutsallk verir. DOERFER, kut terimini, insann bir eit otonom ruhsal gcdr ki, zellikle hkmdar bakmndan, Gk ve Yer tarafn dan desteklenmeye muhtatr eklinde aklamaktadr2 1 '. KAGARLJ MAHMUD da kut szcne devlet anlamn vermi tir2 7 . Bu kut szc, yukarda da deindiimiz gibi, M.. Hunlarca kullanld in kaynaklarnda da tesbit edilmitir. NOSTRANTSEV, Hunnu i Gunn adl incelemesinde Hun hakannn tengri kut unvann tadn LEON CAHUNden naklen sylemekte dir. Btn bu biliglerden anlalmaktadr ki, kut szc Trk tarihinin balangcndan beri, Trke konuan uluslar tarafndan, din ve mezhep fark dinlemeksizin kullanlmtr. Bu nedenledir ki YU SUF da bu byk eserine Kutadgu-Bilig demekten kendini alama mtr2 8 . Ayrca unu da biliyoruz ki, M.. 682de, ad unvan tayan bir Trk beyi, devlet kurduktan sonra Kutlug adn almtr. Ken-

25 Bkz. GKAL/P, Z., Trk Medeniyeti Tarihi, stanbul 1976. 26 DOERPBPt, G., Tiirkische und Mongolische Elemente im Neupersischen, III, Wiesbaden 1967, s. 551. 27 Bkz. Divn Lg:ati't-Trk, B. Atalay, I, s. 320. 28 NAN, A., Yusuf Hs Hci'b ve Eseri Kutadgu-Bilig zerine Notlar, TK, S. 98, 1970, a. 49.

40 diinden sonra tahta kan kardei Kapagan Hakan da Kutlug unvann tamtr2 9 . M.S. 744de Kuzey Uygur devletini kurmu olan hkmdar da, devletin bana getikten sonra ayn unvan tamaa balamtr. Bu arada Gney Uygur Hakanlar da Iduk Kut (= Kutsal Kut) adn tamaktaydlar3 0 . Bazan kut karmza mitolojik bir unsur olarak da kmak tadr. Szgelii, gkten inen bir nurdan doan Buguhan ve oullar elindeki kut ta, Uygur soyunun egemenliini salyordu. Bu tan elden kmas ise, onlarn iktidar kaybedip gmelerine neden oldu5 1 . Yukarda verdiimiz btn bu bilgilerden unu karmaktayz ki, Kut szc, etimolojik bakmdan siyasal egemenlik gc, devlet ynetme yetkisi, hkmranlk anlamlarnda kullanlagelmitir. Yani ada politika bilimi ve devlet felsefesi terminolojisi ile sylemek istersek diyebiliriz ki, Kut terimi Autorite de lEtat, Souverainete, Staatsmacht ya da Staatsgewalt deyimleri ile karlanabilir. Kutsun, Roma Hukuk terminolojisindeki karl ise, tam anlamyla Imperium yetkisidir3 2 . Orhon Yaztlarnda ise Kut szc birok yerde kullanlm tr. Bilge Kaan diyor k i; halk topraa yerletirmek iin ben yir mi iki defa byk ordularla savatm. Kutum var olduu iin ba arl oldum... lme mahkm ulusa ben hayat verdim. Yoksullar zengin yaptm, az ulusu ok ettim33. Anlalyor ki, burada da Kut szc egemenlik ve devlet otoritesi anlamlarn tamaktadr. Yine Bilge Kaan diyor ki, babam (Kutlug Kaan) ldkten sonra Kltegin em katun kutuna koca yerini tuttu3 1 . Bu son cmledeki em katun kutuna deyimi ise Majeste anam imparatorieye s zyle karlanabilir. nl Rus Bilgili BARTHOLD da, Orhon Yazt29 HRTH, F., Nachworte zur Insehrift des Tonjukuk, ATM, II, Folge 1899, p. 24. 30 ML.LBR, F.W.K., Uigurica, C. I, Berlin 1908, p. 56. 31 TURAN, O., Trk Cihan Hkimiyeti Mefkresi Tarihi, I, stanbul 1960, s. 77. 32 ARSAL, S.M., Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947, s. 120-121. 33 ORKUN, H.N., Eski Trk Yaztlar, T.D.K. stanbul 1940, I, E. 29. 34 ORKUN, H.N., a.g.e., I, E 31.

41 larmdan geen kut teriminin majeste kargl kullanlm olma ihtimalinden sz etmektedir3 6 . Ayrca unu da syleyelim ki, Kara Balgasun Yaztnn Orhon harfleriyle yazlm ksmndaki, Tengride kut bolmu, Alp Bilge Tengri Uygur Kaannn -bitii cmlesindeki kut szc de ancak egemenlik g ve yetkisi anlamn tayabilir3 6 . Uygurca metinlerde geen kut szcnn hkmranlk, Majeste an lamlarn ifade ettiini nl Alman Oryantalistlerinden olan BANG da kabul etmektedir3 7 . YUSUF HS HCBin kut szcn, egemenlik, 'devlet y netme kudreti, egemenlik yetkisi, ynetme sanat anlamnda kullan dn eserin konusu ve genel esprisi de kantlamaktadr. Odgurm dnda, eserin hemen btn kahramanlar devlet ynetimin den, devlet ynetmek iin gereken niteliklerden sz ayorlar. Ayrca unu da syliyelim ki, Kutadgu-Bilig yazar kut szcn bir ok yerde devlet szcyle eanlaml olarak kullanmaktadr. Ayrca YUSUF HS HCB, devlet szcn de bilmekte ve onu, bugnk siyaset biliminin anlad anlamda Etat, Staat, State karl olarak kullanmaktadr. Kut szc Ouz Kaan Destannda da Devlet ynetme yetkisi, siyasal egemenlik anlamnda kullanlm olduu anlal maktadr. Destanda, Uruz adndaki Ouzun dman bir hkm darn, kendisine bir ehri savunma grevi verilmi olan olu, ehri gnlyle Ouz Kagana teslim ettii zaman u szleri sylyordu: Eer babam size kar gelmise bu benim suum deildir. Ben size itaat etmeye ve sizin emirlerinizi yerine getirmee hazrm. (Bugn), bizim kutumuz sizin kutunuz olmutur. Biz sizin aacnzn bir dal olmuuzdur. Burada da kut ancak Devlet ynetme hakk, siyasal ege menlik gc anlamlarnda evrilebilir. Yukardaki metinde son cmlelerin gnmz siyaset bilimi diliyle ifadesi yle olabilir : Bi
35 BARTHOL'D, W., Die historische Bedeutung der alttiinkisohen schriften, St. Petersbung 1897, p. 20. 36 ARSAL, S.M., a.g\e s. 46-47. 37 BANG un-d GABAN, Ulg-urisohe Turfantexte I, Anme-rfc 1893. in

42 zim siyasal iktidarmz, devlet ynetme hakkmz, sizin egemenlii nize girmitir, yani egemenlik size gemitir. zellikle, Divan Lgatit-Trkde, kut szcnn arapa devlet kelimesiyle karlanmas ve devletin gerek ve mecaz e itli anlamlar dikati ekmeye balamtr. Bazan Kutadgu-Biligde kutu (= yani devleti) temsil eden vezir Ay-Toldnun tlerinde ya da grlerinde hem hkmdara ve hem de genel olarak o konuda btn okuyuculara ve insanlara yol gstermek isteyen bir tutum bu luruz. u halde Kutadgu-Bilig ad ayn zamanda Devlete erime bilgisi diye evrilebilir3 8 . Dahas Kutadgu-Biligde hkmdara hitap edilirken, Ay ilig kut denilmektedir. Ay ilig kut formlndeki kut hi phe yok ki, egemenlik ve siyasal iktidar anlamn tamaktadr. Ksacas diyebiliriz ki, Kutadgu-Bilig, hemen tamamen, devlet ynetimi iin gerekli nitelik ve ilkelerden, kanun, adalet, iktidar, akl, bilim gibi devlet ynetmek iin zorunlu prensip, yetenek ve nite liklerden sz amaktadr. Biitn bu kantlardan anlalaca gibi Kutadgu-Bilig ad, bugnk dile, yaygn olan ve allagelen mut luluk veren bilim ya da saadet veren bilgi olarak deil, devlet ynetme gc, devlet ynetme yetkisi ya da bu kudrete sahip olan kiinin iktidar anlamnda evrilebilir. Aksi takdirde, KutadguBilig^ ad ile ierii arasnda bir eliki ortaya kmaktadr. Kut szcnn gerek anlamn tesbit, sadece Kutadgu-Biligin adnn ne ifade ettii bakmndan deil, genel olarak eski Trk devletlerinde kut kavramnn roln anlamak bakmndan da ok nemlidir. Eski Trk devlet anlayna gre kut herhangi bir fiil otorite deil, siyasal egemenlik gc ve yetkisi, bir eit kutsall olan bir manev kudrettir. Gktrk yaztlarndan anlaldna gre, Kut yani egemen lik^, Trk hakanlarna Tanr tarafndan verildii kesin olarak bilin mektedir. Ancak, bu kutlu klmann hangi yolla olduu ve bir treni gerektirip gerektirmediini bilemiyoruz. u kadarn biliyo ruz ki, Gk Tanr hakana Kuttan baka yarlg (= emir), lg
38 KARAMANLIOLU, A.F., Kutadgu-Biligin Diline TK, S. 98, 1970, s. 63. ve Adna Dair,

4:3 (= talih) ve k (= g) de verdiine inanlyordu. Orhon ya ztlarnda hakann siyasal baars kutum, lgm var n ge rekesine dayandrldn grmekteyiz. Kuzeydeki Gktrk yazt larnda ise, erdemim n denilerek, bu unsurlara bir de erdem ekleniyor. te btn bu unsurlar, hakanlara ihsan edilen birer Tanr vergisi saylmaktayd. Eski Trk hakanlarna Tengride kut bulmu ya da gkte kut bulmu yani siyasal iktidarn ve egemenliini gk Tanrdan alm szleri de bunu kantlamaktadr. Kut, Tan rnn bir vergisi olmas nedeniyle, asl ve yaps bakmmdan kutsal dr. Zaten Uygurlar dneminde sk sk kullanlan Iduk - kut szc kutsal - kut anlamna gelir. Ayrca unu da syliyelim ki, gk Tanr kut verdii bir hakandan, isterse tekrar geri alabiliyordu. Bir de eski Uygur metinlerinde geen Kut Tengrisi (= Kut Tanrs) sz vardr ki, F.W.K. MLLER bunu bir makalesinde3 devlet ve kutluluk Tanrs (= Glcksgott) diye evirmitir. Tengrie (= Tanrca), yani Tanr gibi, Tanrya benzer sz bir hakan unvan olarak eski Trkede bulunmaktadr, iliimiz Idukkut Kn Tengrie, yani Hakanmz Iduk-kut, gn ya da gne Tanrsnca unvan, Uygur devlet protokolnde kullanlm olma ldr. nk, Uygur Trklerinin hakanlarna Iduk-Kut (= Kutsal Kut) diye hitap ettiklerini artk kesinlikle bilmekteyiz. Iduk (= kutsal) szcnn, dmak (= gndermek) kknden geldii anlalmaktadr. Bylece Iduk, Tanr tarafndan gnderilmi bir ey, daha dorusu Kutsallm tam kendisi demektir. Demek ki Iduk-Kut, zerine geldii insann, vcut ve davranlarn kutsal latryor, olmak gerekir. Gktrklerde ise kut, deta hakan iin verilmi bir baar kaderi gibiydi. Bazan herhangi bir hakan iin kut taplamad deniyor ve bununla kutunun hakana yar olmad sylenmek iste niyordu. Btn bu aklamalardan da anlalmaktadr ki Kut Eski Trk devlet anlay ye geleneinde temel bir yer tutmaktadr. Trk tarihinin balangcndan beni bu szcn, eitli kltr ve uygar lk deiikliklerine ramen yaadn grmekteyiz. OsmanlIlarda
39 Bkz. MLLER, F.WK., Uiguriea, IV, A. 55.

44 bile kut ve kutluluk, tebrik ve uur anlamlarna gelmek teydi. Bu szck, bilindii gibi bugn de dilimizde yaamaktadr. Eski Trkede Kuttan tremi olan kutlu, hakan isimle rinin bana getirilmekteydi. KAGARLI MAHMUD, kutlu sz cn devlet sahibi diye evirmektedir4 0 . Osmanllar dneminde nasl hkmdarlara devletli deniyorsa, ayn ekilde Gktrklerde de buna benzer bir anlay vard. Ktlu Kaan majeste liral an lamna geldiini MLLER, israfla sylemektedir41. Nitekim eski Uy gur yazlarndan anlaldna gre, Kaganm olu babasna seslenir ken, Kangm kut yani Majeste babam diyordu4 2 . Bilindii gibi Kutadgu-Biligde de hakana seslenilirket Ay iig kut ( Ey ma jeste hkmdar) diye hitabedildiini biliyoruz. Bazan da hkm dara Ay kut bulg ( = Ey devlet sahibi) diye de sesleniliyordu (b. 550), Bu sesleni, eski Gktrk ve Uygurlarn Kut bulm diye balayan kaan Unvanyla benzerlik gsteriyor4 3 . Gktrk kaanlar, Tanr izin verdii ve desteini esirgemedii srece baarya ulaabiliyordu. Kaanlarn ayrca lgl yani ta lihli olmalar da Gk Tanrnn destei ile mmkn olabilemekteydi. Kut sahibi olan kaan, zaten iyi bir talih iin gerekli arka ve destei elde etmi demekti: Artk bundan sonraki i, kaaim kiili ine, bilgelik derecesine, irade ve davranlarna bal kalyordu. Bundan da anlalyor ki, Gk Tanr desteini bir defa iin balan gta veriyor ve avantaj iyi kullanp kullanmamak kaana d yordu. Elimizdeki Trk dili ile ilgili belge ve bilgilere gre, arapa devlet szc, ilk defa Kutadgu-Biligde yani 1069-1070 yllarnda ortaya kmtr. YUSUF HS HCBin bu szc ok az kullan masndan da anlalyor ki, devlet szc o dnem Trkleri ara snda pek yaygn deildi. YUSUF HS HCBin ada olan KAGARLI MAHMUDun eserinde de devlet szcn bulmaktayz. Bundan da anlalyor ki, baz yeni arapa szckler ilk defa olarak
40 Rkz. Divn Lgatt-Tr.k, B. Atalay, III, 46, 6. 41 MULLER, F.W-K TJigurica, II, 87, 53, 73. 42 HAMILTON, J.R., Lies OuighoUrs l6poque des Cinq Dynasties d'aprfcs les <iocuments chinois, Paris, 1955, p, 6. 43 GEL, B., Trklerce Devlet Anlay, Ankara 1982, s. 193.

45 o dnem aydnlar tarafndan benimsenmi ve daha sonra halk kitle lerine mal olmutur. Kutadgu-Biligdeki birok yerde, devlet ile kut szckleri sanki birbirinin e-anlam gibi kullanlrlar: nan ma bu kuta gelir hem gider; inanma ona hem devlet verir, hem alr (b. 694). Burada devlet ile kut e-anlaml olarak yer deitirirler. KAGARLIda da devlet szc, kut karl olarak kulla nlmtr. Btn bu aklamalarmzdan anlalmaktadr ki, Kutadgu-Bilige ad olan kut, Trk dilinin en eski siyaset terimlerinden biridir. Kut denilen egemenlik ya da ynetme yetkisi herkese verilmez. Kut, bilgisiz, iyi ahlk ve davranlarn yitirenlerden uzaklar, kaar. Kut ve devlet, bilgi ve akl ile tutulur. Kut ve devlet, erdem ister. Gktrk Yenisey Yaztlarnda er erdemin n ( = er demim olduu iin iktidara geldim) denmesi, erdeme .devlet anlay iinde verilen yerin nemini gsterir. Dede Korkut kitabnda da taht vergil erdemlidir denilmektedir. OsmanlIlar ise, devlet hayatnda erdem iyesi ya da shib-i erdem hkmdarlar stn grmek tedirler. Anlalyor ki, eitli kltr ve uygarlk evrelerinin etki sine ramen, Trk tarihi boyunca kut ve devletle sahip olmann ve onu elinde tutmann erdem yolu olduuna dair bir inan vardr. ok eski bir ataz, erdemsizden kut etrilr (=: erdemsizden iktidar uzaklar) diyerek, bu devlet anlayn gzel bir gekilde zet lemitir.

II
ESK TRK DEVLET GELENE VE KUTADGU -BLlG

Metenin nvan, her Hun mparatorununki gibi an-Yu ya, da Tan-Hu idi ve bu nvan gkten g alan anlamna geliyor du. Hun imparatoru trenlerde otururken kuzeye bakar ve sol ta raf sa tarafndan stn saylrd. Bu nedenle veliaht daima TanHu nun solunda yer alrd. lke sa ve sol olmak zere ayr ayr altar ynetim blgesine (yani on ikiye) ayrlyordu. Her zaman en stn oul (= veliaht) sol Hien ya da Tui yneticisi olur ve bu Tui szc Tz (= adaletli) anlamna gelirdi. Grlyor ki, daha sonra kurulacak Trk devletlerinde; Gktrkler, Uygurlar, Karahanllar ve Seluklularda olduu gibi Asya Hun devleti de sa ve sol (yani dou ve bat) dirlik devletlerine ay rlmt. H atta biz bu ayrm, Anadolu ve Rumeli Beylerbeylii bi iminde Osmanl devletinde de grmekteyiz. Asya Hun Devleti, her ynetim biriminin banda bir kii olmak zere 24 byk devlet adam tarafndan ynetiliyor ve bunlarn her biri 10,000 kiilik svari birliklerine komuta ediyorlard. Bu byk devlet adamlar ve komutanlar byk bir ihtimalle hanedan yeleri arasndan atanyor ve bunlarn makam ve memuriyetleri irs ola rak babadan oula geiyordu. Bu yksek memur ve komutanlar bir protokol srasna balydlar ve bu hiyerari, ayn zamanda onlarn ileride hakan olma sralarn da gstermekteydi. Bu 24 byk dev let memuru, kendilerine bal olmak zere 1000 ve 100 kiilik bir liklere komuta eden subaylar atam akta idiler. Her yln ilk aynda bu 24 byk devlet memuru ve komutan, Tan-Hu nun saraynn kurbanlk yerinde toplanyorlar ve devletin ya da kendi blgelerinin sorunlarn tartyorlard1 . Tpk Asya Hun devletinde olduu gibi Gktrk devletinin de sa ve sol olmak zere iki ynetim blgesine ayrldn yukarda sylemitik. Gktrk devletinin daha ilk kurulduu zaman dou ve bat olarak iki ynetim blgesine ayrlm olmas ve bu ekildeki ayrmn daha baka Trk devletlerinde de grlmesi, bir Macar
1 ARSAL, S.M., Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947.

50 trkolog ve oryantalistini, Trklerde bir ifte hkmdarlk kurumunun bulunup bulunmadn aratrm aya yneltmitir2. Ayn ara trcya gre, Macar ovalarnda devlet kurmu olan Bat Hunlar da, Atilla ve kardei Bleda tarafndan ynetilmekte ve yine ikili bir y netim nitelii gstermekte idiler. Ancak, Antik-a spartasnda ol duu gibi birbirine denk yetkiye sahip bir ift kralln Trklerde de bulunduunu kabul etmek pek yerinde olmaz. nk Trk dev letlerinde, kaanlardan birinin dierine stn ve tbi bulunduunu veya sa ve sol ynetim ayrmnn stnde bir tek kaann yer almakta olduunu grmekteyiz. Gktrk devleti de ilk kurulduu za man bile batdaki stem inin doudaki Bumine ve sonra da onun oullarna bal olduu ve ancak dou zayfladktan sonradr ki ba tnn bamszlat anlalmaktadr. yle anlalyor ki, saa ve sola ayrlmak daha ok ynetim bakmndan bir blnmedir ve bu blnme, Trklerin kendi karakteristik devlet anlayndan gelen3 ve kkenini eski gebe oymak kuruluundan alan bir unsurdur. Biz, eski gebe boy ve oymaklarn, srlerine su bulmak endiesiyle, daha ok bir rmak ya da nehir kenarna konduklarn, herhangi bir baskndan kendilerini, en azndan oyman yansn koruyabilmek iin rman iki yakasnda yerletiklerini ve bylece bir ikili yne tim olutuunu biliyoruz, ite bu oymak dzeyindeki yerleme ve ynetim gelenei, kurulan byk atl gebe imparatorluklarnda da srm olabilir. A ESK TRK EGEMENLK GR Asya Hunlarnda Gk szc, ayn zamanda Tanr anla mna geliyordu. O dnemin hakanlarna verilen Tengri kut nvan da, eski Trklerin Tanrsal egemenlik anlaylarnn balang cnn gkle ilgili olduunu ve bylece tek Tanr inancna doru bir gelimenin varln da gsterir4. Asya Hun imparatoru Metenin nvanlan arasnda grdmz, devlet ynetiminde kanun (= tre) yapma yetkisi ile ay ve g2 3 4 s. 48. ALFLDl, A-, Trklerde ift Krallk, II. TTKZ, s. 507. OK-MUMCU, Trk H ukuk Tarihi, Ankara 1976, s. 21. TUR AN, O., Trk Cihn H akim iyeti M efkresi Tarihi, I, stanbul 1969,

51 nele sembolleen egemenlik hakk ayn kiide birlemiti. Bylece hakann kanun koyma ve yrrlkte olan kanunlar yeni artlara uydurarak yeniden dzenleme grevi ile, kendi koyduu kanuna ken disinin de uyma zorunluluu, eski Trk devletlerinde kanun ege menliine dayanan, kiilerst bir ynetim bulunduu gereini or taya koymaktadr6. Gktrk devleti de tpk Hun devleti gibi bir ef etrafnda top lanm olan bir oymaklar birliidir. Bu efin ad Kagandr. Ba msz olmayan bir il ya da oymak babuuna da Han ad veriliyordu. Kaganm en nemli grevlerinden biri boy ve oymak lar toplu ve bir arada tutm aktr. Onlarn birbirleriyle ve daryla olan ilikilerini dzenlemek, halka i, devlete gelir salamaktr. Orhon Yaztlarnda geen u szler Kagann bu grevini yapp yap mad hakknda ulusuna hesap verdiini gstermesi bakmndan nemlidir: Trk ulusu iin gece uyumadm, gndz oturmadm... ondan sonra Tanr istedii ve ltfettii ve talih ve ksmetim olduu iin lecek ulusu dirilttim, kaldrdm, plak ulusu giyimli ettim, baka illi uluslar, baka kaganl uluslar arasnda onlar pek s tn kldm. Drt bucaktaki btn uluslar hep bara mecbur ettim ve dmanlktan vazgeirdim6. Erken ortaya km bir ulusal bi linci yanstan bu cmlelerden u anlalyor ki, Hakann grevi ulu sunu doyurmak ve onun refahn ykseltmektir. Yoksa despotizm ile ynetilen eski baz kltrlerde olduu gibi ulusun grevi hkm dar ve yksek devlet adamlarm doyurmak deildir. lgintir ki Kaan, gece uyumayarak, gndz oturmayarak grevini yerine ge tirmeyi dnm ve kendini bu grevi yerine getirmekle sorumlu ve ykml tutmutur. Orhon Yaztlarnn bir yerinde: beyler de ulusu da birbirine uygun imiler. O yzden lkeyi o kadar iyi koruyabilmiler, lkeyi koruyarak yasalar dzenlemiler7. Bu szler Kaanlarn yasa koy mak grevlerinin de bulunduunu ve lkenin yasalarla ynetildiim, ayrca yasa dzenleme iine srasnda boy ve oymak beylerinin de katlabildiini gstermektedir. Orhan Yaztlarnn daha bir ok ye
5 KAFESOLU, ., K utadgu-Bilig ve Kltr Tarihindeki Yeri, TED, S. 1, 1970, s. 23. 6 ORKUN, H.N., E sk i Trk Yaztlar, H E; satr 27-30. 7 OBKUN, H.N., a.g.e., IE, satr 3.

52 rinde yasadan, yasa koymaktan ve yasa dzenlemekten sz almak tadr. Btn bunlardan anlalyor ki, eski Trk devlet anlayna gre, tre ( = yasa) stn ve egemen olmaldr. Hakanlk, bu d zenin yaratcs olacaktr. Ayn anlay Kutadgu-Biligde de bir ilke olarak kendini gstermektedir. YUSUF HS HCB diyor ki, dev let silahla kurulur ve fakat kalem ve yasayla ynetilir. Elimizdeki belge ve bilgilerden anlaldna gre, eski Trk siya set ve devlet anlay, daima iten ve dtan blnme ve igal edilme tehlikesiyle kar karya olan bir devletin ayakta tutulmas dn cesi etrafnda dner. Yine Orhon Yaztlarndan anladmza gre, btn Trk ulusu zerinde hkm srmek, Trk ulusu yok ol masn diye almak siyasal iktidarn en nemli amac ve en esasl varlk sebebidir. Ad geen Yaztlarda aka yle deniliyor: lkeli bir ulus idim. imdi hani lkem! Kime lkeler kazandracam!... Hakanlk kavim idim. Hani hakanm!... Hangi hakana iimi gcm vereyim!.... Yine elimizdeki belge ve 'bilgilere gre, eski Trk devletlerinde hakan, ayn zamanda en yksek askeri ef durumundayd ve eski Trk devletleri asker bir nitelik tayorlard. Ayrca kaan, devlet hayatnda en yksek yarg fonksiyonunu da yerine getirmektedir. Yarg yetkisini mmkn olabildii kadar, -en azndan bakent evre sinde- bizzat kendisi kullanmaktayd. Sulular da bizzat kendisi ce zalandryordu. Hakan, toplum ve devlet iinde tre (= yasa)nin ve adaletin sembol gibiydi. Bakent dndan balayarak lkenin en uzak blgelerinde yarg yetkisini, hakandan yetki alarak ve hakan adna yarglar kullanyorlard. Eski Trk devlet geleneinde yasa ( = t re), Tanrsal kaynakl egemenlikten (= yani kuttan) ayrlamazd. zellikle devlet kuran her kaan mutlaka bir yasa (= tre) koymaktadr. Orhon Yaztla rna gre, Gktrk devletinin kurucusu Bumin Kaan tah ta oturun ca, Trk ulusunun lkesini ve tresini dzenleyivermi ondan sonra drt tarafa egemenliini yaym ve imparatorluunu kurmu tur. Bir ara km olan Gktrk devleti yeniden bamszlk mca delesine giritii zaman Elteri Kaan tresi bozulmu olan Trk
8 ORKUN, H .N., a.g.e., s. 33.

53 ulusunu, atalarnn tresince tekrar diriltmi, yeniden harekete ge irmitir (= budung tiirk trsn gm, budung em apam trsine yaratm, bagurm u)0. Ayrca Orhon yaztlarnn bir ye rinde, Yukarda Tanr basmasa aada yer delinmese, ey Trk ulusu senin lkeni treni kim bozabilir denilmektedir10. unu syleyelim ki, eski Trk kamu hukukunun temeli olan trenin malzemesi, Orta-Asya Trk topluluunun siyasal ve sosyal dzeninde yaayagelen rf hukuk (= yosun) tur. Fakat yosun, devlet kurucu Kaganm iradesi ile tre halini alr. Kaan, kendi emirlerini treye ekler ve devleti (= ili) yeni dzene sokar. Tre, hkmdar da balayan objektif hukuk kurallar toplamdr. Trk devlet geleneinde torenin o kadar nemli bir yer tutmas, onun oymaklar arasnda ok titiz bir ekilde gzetilen rf hukuk a (= yosuna) dayanmasndan ileri gelmi olmaldr11. Ksacas, tre, eski Trk hukuk hkm ve kr allarnn top lamna deniliyordu. ARSALa gre bu terim, Trklerde toplumsal hayat dzenleyen, yerine getirilmesi zorunlu kurallar ifade eder12. Genellikle yasa ve dzen de diyebileceimiz tre, rfe dayanan hu kuk kuramlarnn toplam olarak da aklanmaktadr11. KAFESOLUna gre tre, Trk rf ve geleneklerinin kesin hkmler birlii idi. Orhon Yaztlarnda tresiz bir devlet ya da topluluun bulunamayaca belirtilmitir. Bundan kan sonu udur ki, eski Trklerde yasasz veya hkmdarn kiisel iradesine bal bir y netim ekli sz konusu olmamtr14. Yine ona gre, hakanlar emir ve fermanlarn (= yarlg), yarglar (= yargan) kararlarn treye gre veriyorlard. Ayrca, hakanlarn tahta klar da belli geleneklere ve tre hkmlerine gre olmaktayd. Gktrk hkmdar Bilge Kaan (716-734) Trk ulusunun mutluluk ve felaketinden d glerin deil, sadece kendisinin so
9 ORKUN, H.N., a.g.e., ID13; IID12; 1D14. 10 ORKUN, H.N., a .g .e , ID22. 11 NALCIK, H. K utadgu-B iligde Trk ve ran Siyaset N azariye ve Gelenekleri, R.R. A rat iin, Ankara 1966, s. 269. 12 ARSAL, S.M., a.g.e., s. 287, 13 GIRAUD, R., I Empire des Turcs celestes, P aris 1960, p. 71. 14 KAFESOLU, a.g.e,, s. 17.

54 rumlu olduunu, beylerin kudretli, akll, dil ve halkn da itaatli bulunmas sayesinde bir endie olamayacan ileri sryor. Orhon Yaztlarnn bir yerinde de Bilge Kaan, Ey Trk ulusu,... oralara gidersen leceksin. Fakat tkende yerleip kalr ve kervan gnde rirsen hi skntnz almaz, tkende yerleirsen devleti sonuna ka dar elinde tutabilirsin! diyerek, o dnemde -belki de ktlk yzn den- baka yerlere gmek isteyen halka tehlikeyi gstermekte ve ulusuna ihtarda bulunmaktadr. Ayrca bu szler Bilge Kaganda olduka yksek bir vatan bilincinin de varln artaya koymaktadr. Dahas, bu sylevinde Gktrk Kaan, artk yerleik bir hayata ge ilmesini isteyerek Trk ulusuna; devlet ancak tken ormanla rndan ynetilebilir! ( = il tutsak yir, tken y ermi!) diyerek bunu kantlamaktadr. unu da syleyelim ki, 631 ylnda kurtulu savana girien Kutlug il-tiri Kaan, ilkin tkeni elde etmee alr ve sonunda bunu baarr. nk i Asya bozkrlarna ve dn yaya egemen olmak isteyen bir ulus, mutlaka tken blgesini elinde bulundurmaldr. yle anlalyor ki, eski Trkler, Gk-Tanrnn Trk ulusunu koruduuna ve hakanlar da bu nedenle balarnda tuttuuna inan yorlard. Bilge Kaan, ulusunun esirlikten kurtuluunu ve ikinci Gktrk devletinin kuruluunu (M.S.681) anlatrken: Gk Tanr Trk ulusunun ad ve san yok olmasn diye babam Kaan ile anam Hatunu ykselmi; imdi ben de tah ta ktm. A ve plak halkn kaan oldum. Trk ulusu iin gndz oturmadm; gece uyumadm; lesiye altm. ...Gk Tanr yardm ettii iin lgn ulusu di rilttim . plak halk giydirdim; yoksul halk zengin ettim; nfusu az ulusu oalttm16, diyerek, ne kadar yksek bir ulusal bilin iinde bulunduunu ve kendini ulusuna adam bir liderin sorumlu luunu aka ortaya koymaktadr. Ayrca Bilge Kaan, Gk Tanr istedii iin tah ta oturdum; drt yandaki uluslar dzene soktum derken de egemenliin Gk-Tanrdan geldiini belirtmi oluyordu1 1 3 . Dahas Gktrk Kagam, Ben Tanr gibi gkte yaratlm Trk Bilge Kaan, tahta oturdum (= Tangr teg Tangrda balm Trk Bilge
15 THOM SEN, W., M oolistanda E sk i Trke Kitabeler, TM, C. III, s. 97, 98, 100, 106. 16 TURAN, O., Trk Cihan H akim iyeti M efkresi Tarihi, I, stanbul 1969, s. 94.

55 Kaan bu dke olurdum)1 7 derken, egemenliin bu Gk-Tanr ile ilgili kaynam ve inancn tekrarlyordu. Tonyukuk Yaztnda ise, Gk-Tanr bazan Trk Tengrisi deyimiyle o alarda ulusal bir Tanr olarak grnmektedir18. Gktrklerin bir hakanlk kurmas, Gk-Tanrnn istei ile olmu, hakan, Trklere Gk-Tanr tarafn dan gnderilmitir. Gktrk hkmdar apolyo, in m paratoru Kao-tsya gn derdii bir mektupta kendisini yle tantm aktadr: Ben ki, Gk trk devletinin gkte doan egemen ve kutsal olu...13. Bu szler den, Gktrk hkmdarnn, kendisini dorudan doruya Tanr sa yan Msr Firavunu ile, Tanrnn en byk hizmetkr olan ba-, rahip Smer kral arasnda bir yer almakta olduunu syleyebili riz. nk, Gktrk hkmdar Tanr olmamakla birlikte, Tanrya benzer olduunu sylemektedir20. Trk kozmogonisiyle ilgili olarak Orhon Yaztlarnda geen bir cmle devlet anlay bakmndan pek nemlidir: Yukarda mavi gk, aada yaz yer yaratldkta, ikisi arasnda insanolu yara tlm. nsanolunun zerinde atalarm Bumin Kaan ve stemi Ka an tah ta oturmu...21. Grlyor ki, burada insan rklar ve l keler arasnda herhangi bir ayrm yaplmam, btn yeryz top luluklarn ve topraklarn iine alan dnyay ynetme yetkisi Trk hakanna verilmitir. Buna gre, yeryz bir btndr ve insanlar tek bir ktleden ibarettir. Btn insanlarn zerinde bir hkmda rn bulunmas ve Tanr bana erimi bu hkmdarn treye uygun olarak dnyay ynetmesi gerekmektedir. Geleneksel Trk dnya egemenlii idealinin temel felsefesine kaynak olan bu anla y soy, dil ve din bakmndan insanlar birbirinden ayrmaa elve rili olmadndan, geni halk kitlelerini ynetmekle yetkili Trk hkmdar, egemenlii altndaki ktleler arasnda herhangi bir fark
17 p. 114. 18 1899, s. 19 Trken, 20 21 THOMSBN, W., Inscrlption de l Orkhon deehiffrees, H elsingfors 1896, HIRTH, F., Nac.hworte zur Insehrift des Tonjukuk, ATM, II, Folge, 16. LU M AU-TSA, Die chinesischen Nachrictoten zur Gesehichte der OstW iesbaden 1959, I, s. 51. OK-MUMCU, a.g.e., I, dou, 1; II, dou 1. ORKUN, H .N., a.g.e., I, dou, 1; II, dou 1.

56 gzetmemi; byleee tarihte kurulmu Trk devletleri ve hkm darlar, eitli topluluklarn kendi inanlarnda serbest bulunduu bir siyasal ortam oluturmaa almlardr. Trkler sonralar, din ilerini dnya ilerinden ayr tutm ak ve mahall kltrlere dokun mamak biimindeki uygulamay Trk-slm siyasal kurulularnda, zellikle Seluklular dneminde de srdrmlerdir22. Biz bu anla yn OsmanlIlar dneminde devam ettiini biliyoruz. zellikle II. Sultan Mahmudun, ben mslman vatandam camide, hristiyan vatandam kilisede ve yahudi vatandam havrada bilirim; cmlesi benim evlatlarmdr... szleri, bu eski geleneksel zihniyeti ve anlay yanstmas bakmndan ok anlamldr. Eski Trk dini, Gk-Tanrdan bakasn tanmayan tektanrc bir dindi. Gk-Tanr Trk ulusunun koruyucusu idi. Gk-Tanr ka anlar, beyleri deil, yalnz Trk ulusunu dnmekteydi. Ayrca Trk ulusunu ynetmek iin Trk tresini bilmek gerekiyordu. Tre bilgisi ise, halkn grg ve geleneine dayanyordu. unu da ekle yelim ki, eski Trk tre ve devlet geleneinde, bir bakma btn lke, imparatorluu kuran ailenin mlk saylyordu. Bu yzdendir ki, Hakan lkesini salnda oullar arasnda bler, ya da hakan ln ce oullan byle bir blm bazan bar bazan da savala z yorlard23. Bu anlay da Osmanllar dahil, hemen tarihte kurulmu btn Trk siyasal kurulularnda grlm, bu yzdendir ki, lke ve devlet btnl her zaman salanamamtr. Gk-Tanrnn Trkleri korumas ve kendilerini baka uluslara stn tutmas, hakanlarn iktidar ondan almalar inanc, eski Trklerde ulus olma bilincinin erken uyanmasnda nemli bir faktr ol m utur ki, nl trkolog W. BARTHOLD, bu noktaya iaret ede rek, ulus vicdannn bu derece ykselmesi dnya tarihinde az g rlmtr24, diyor. Eski Trk devlet anlay, yaygn ve kollek'tif bir iktidar ile ki isel bir hkmdar otoritesinin sentezinden meydana gelmi gibidir. Bu siyasal anlay, adeta demokratik ve aristokratik unsurlarn bir
22 KAFESOLU, a.g.e., s. 228. 23 LK EN, H.Z., Trkiye Tarihinde Sosyal Kurulu, V.'D., S. X, Ankara 1973, s. 6. 24 BARTHOLD, W., E sk i Trk Kitabelerinin Tarih Ehem m iyeti, tere. N. Asm, stanbul 1340, s. 72.

57 karmdr, denilebilir. Bu devlet anlaynda Trk hkmdar ken disini, iktidarn kullanlmasnda baz tre ve geleneklerle bal say maktadr. Trk im parator ve hakanlarnn bir takm ortak ideallere dayandklar anlalmaktadr. Bunlardan biri ve en nemlisi, Trk lerin boy, oymak ve toplum olarak dank yaamalarm nlemektir. Hakan ya da Kaan bu birliin bir sembol durumundadr. Orhon Yaztlarnda u szlere sk sk rastlanr: Trk soyu yok olmasn, ulus olsun diye.... Yukarda da szn ettiimiz, erken ortaya kan bu ulus olma bilincinde, Trk devletlerinin yan banda in imparatorluu gibi srekli bir tehlikeyle kar karya bulunmann nemli bir faktr rol oynam olmas mmkndr25. Orhon Yaztlarnda hakan, dnya egemenlii idealini yanstan u szleri sylyor : Gndousundan gnbatsma kadar kavim ler bana ba eerler. Ouz Kaan Destannda da, u satrlar oku maktayz: Ben Uygurlarn kaanym ve yeryznn drt kesi nin kaan olsam gerekir...M . Yine bu nl destana gre, Ouz Ka an Gkten gelmi ve sonra da kendisi gibi gkten inen bir kz ile evlenmitir. Ouz, tahta kar ve kaanln ilan eder. Drt ta rafta bulunan btn kavimlere eliler gndererek, Ben artk btn dnyann Kaanym der ve hepsini kendisine ba emeye ve ba lla arr. Yine ayrca destanda, Ouz Kaann ok akll ve ke ram et sahibi veziri Irkl-Hoca, Gk-Tanrnn dnya egemenliini kendisine verdiini mjdeler. Ey Kaanm, Gk-Tanr btn dn yay sana balasn der27. Uygur hkmdarlar da btn eski Trk kaanlar gibi ege menlik kudretlerini, yani Kutlarn tanrsal bir kaynaa bala mak istemilerdir. Bundan tr Uygur hkmdarnn kendisinden, Gk (= ya da Gn) ve ay Tanrdan kut bulmu diye szettiini gryoruz. Devlet otoritesinin biricik temsilcisi olan Uygur hkm darlar, dier eski Trk kaanlar gibi kendi asl adlarndan baka bir de saltanat ad almlar ve daha ok bu ad kullanmlardr. Uygur Hakanlar, destanlarna gre, gkteki bir ktan do duklarna inandklar gibi, egemenliklerinin tanrsal kaynakl oldu25 26 27 TUN AYA , T .Z .,T rk iyenin Siyas Gelimeleri, stanbul 1970, s. 26-27. BANG-RAH.MET, Ouz Kaan Destan, stanbul 1936, s. 17. BANG-RAH M ETl, a.g.e., s. 26-29.

58 unu gsteren yazlar (rnek olarak Tengride kut bolm) bulunan belgeler de brakmlardr28. Bir Uygur hkmdarnn, 1027de, Gazneli Mahmuda gnderdii mektubu, Gklerin sahibi Tanr, yeryz lkelerinin ve bir ok kavimlerin egemenliini bize verdi cmlesi ile balyor. Uygur Kaan bu dnemde byk bir devletin hkm dar olmad halde bile, yine geleneksel Trk dnya egemenlii idealine ye allagelen diplomatik kurallara sadk kalyor; bu ne denle de Gazneli Mahmuda yay ile on ok gnderiyordu28. KAGARLI MAHMUD, Iranllarn Afrsyb dedikleri Alp-er Tunganm dnya hkmdar (= Ajun begi) olduunu bildirir. O, Alp-er Tunga iin Trklerce mtem trenlerinin yapldn ve mer siyeler sylendiini yazar ve bununla ilgili olarak da u dizeleri akta ryor: Alp-er Tunga ldi mu; Issz ajun kald mu; zlk cin ald mu; Emdi yrek yrtlur (= Alper Tunga ld; dnya ssz kald; felek cn ald. imdi, onun devri ve devleti dnlerek yrekler yrtlm aktadr)30. Bundan da anlalyor ki, slamiyetin kabulnden sonra da, devlet anlay ile ilgili eski mitolojik gelenekler canlln korumaktadr. YUSUF HS HClB de eserinin bir yerinde; ajun tuttu Tavga Ulug Bura Han; Kutadsu at bers iki cihan (= Byk Tavga Bura Han dnyaya egemen oldu, ad kutlu olsun, Tanr onu iki ci handa aziz etsin) (b. 86) demektedir. Bu szleriyle YUSUF, eski Trk,., devlet gelenei olan dnya egemenlii idealini ve anlayn ortaya koymu olmaktadr. Eski Trk devletlerinin asl zellii, Bat mparatorluklarnn ounda olduu gibi ite den domam, ite nin dar erevesi iinde donmam oluudur. ite, dar erevesi, snrl kadrosu, kapal kurum lan ve ayrc zihniyetleriyle byk bir imparatorluk yapsnn arln tyamyordu. Denilebilir ki eski Trkler, step corafyasnn da itiiyle, citeyi aan, geni lkelere yaylmay ve bu lkelerin ynetimini salama eilimine sahip bir organizasyonu gerekletirebilmilerdir.
28 CAFEROLU, A., Tukyularda ve Uygurlarda Han Unvanlar, THTM. I, s. 105-119. 29 TURAJST, O., a.g-.e., a. 97. 30 K AGARLI MAHMUD, Divan Lugati't-Trk, B. A talay, I, s. 44, 164, 403.

59 Ksacas, eski Trk devletlerinde siyasal iktidarn yeryz tem silcisi olan Kaan, kendi grev ve misyonunu yerine getirecek tek kii olduu inancna sahiptir. O, iktidara, Gk-Tanrnn at yoldan gelmitir. Kaan, dnyaya hkmetmek suretiyle ulus ve kavimleri birletirici ve koruyucu bir fonksiyona sahip olduu iddiasndadr. B KAANIN HUKUK STATS in kaynaklarna gre, Asya Hun mparatorluu Hakannn bilinen en eski nvan an-Y ya da Tan-Hudur. Bu nvan, ilk defa olarak M.. III. yzylda Hiung-nu Hakan kullanm ve bundan sonra iktidar ellerine geiren dier ulus hakanlarna da inliler bu nvan vermilerdir. Daha sonra ise, an-Y nvan yerine Ka an (= Qayan) rtbesi gemitir. Kan (= Q an), Kaan szck leri de bu nvanla ilikilidir. Yine in kaynaklarna gre, eski Trkler kendi hakanlarna Semav-Kaan ( = t ien-ko han) adn vermilerdir. Uy gurlarda hakana verilen bir de tengriken nvan vardr ve phesiz bu Tengri -j- Han szcklerinin birlemesinden meydana gelmitir. LSZLO ve RADLOFFa gre, gebe Trklerde byk ve kk oymak yneticilerinden hi biri seme yoluyla iktidara gelmemi ve hakanlk hibir zaman seim yoluyla olmamtr31. Devlet y netme yetkisi, btn aile mensuplarna verilmitir ve bu ALFLD ye gre, gebe inan ve dn biiminde hakanlk yetkisinin ge ait olmas ve tanrsall anlay ile ilgilidir32. te bu ne denledir ki, eski gebe Trk geleneklerinde kaan ailesinin ya da ha nedann kutsall ak olarak grlmektedir. yle ki, hkmdar ailesine ya da hanedana mensup olanlarn kannn aktlmas yasa, Trkler mslman olduktan sonra da devam etmi ve h a tta bu anlay Osmanl hanedan iin de geerliliini korumutur. Hkmdar aile sine ya da hanedana mensup olanlar, ldrlmeleri gerektiinde, kan larnn akmamas iin, nk o kan kutsal saylyordu kendi ok larnn kiriiyle bodurulurlard33. Bu yzdendir ki, gerek slam
31 LSZLO, F., K aan ve Ailesi, THTD, C. I, 1941-42 Ankara 1944, s. 40. 32 ALFLD, A., Trklerde ift Krallk, II. TTKZ, stanbul 1943, s. 507. 33 KPRL, F., Trk ve Mool Slalelerinde Hanedan Azasm n da m nda Kan Dkme Memnuiyeti, THTD, I, 1944.

60 ncesi ve gerekse Trk-slam devletlerinde Trk hanedanlarnn tek bir aile olduklar dncesi yaygnlk gstermitir. Konuyu siyaset sosyolojisi bakmndan ele alrsak diyebiliriz ki, devlet hayatnda, bugn olduu gibi dn de, emretme hakknn, yne tilenler tarafndan zmn de olsa meru saylmas gerekiyordu. Eer bata meruluk unsuru bulunmayan bir ynetici ya da y netim varsa, bu bir zorbalk rejimi ( Despotisme) demek olu yordu. Ayrca biz, tarihte grlen devletlerin meruluk ve ege menlik anlaylarnda da baz farkllklar grmekteyiz. nl Alman Sosyologu MAX WEBERe gre43, g eit egemenlik anlayn bir birinden ayrmak mmkndr : a) Geleneki Egemenlik, b) Karizmatik Egemenlik, c) Meru Egemenlik. Her tarih toplum iinde ege menlik, ya rf-det, gelenek, grg ve alkanlk, ya d bir kuvvet, g ve otorite tarafndan bir zorlama, ya da toplum bireyleri arasn da zmn veya fiil bir anlama ve szleme yoluyla ortaya kar35. WEBER, halk kitlelerinde bulunmas gereken, iktidar ve egemenliin meruluu duygu ve dncesine ok byk nem vermektedir. Ona gre, uzunca sren bir iktidar, bu meruluk duygu ve dn cesini kendiliinden yerletirip gelitirebilir. Ksacas geleneki ege menlik meruluunu, eskidenberi devam edegelmekte olan dzenin ve hkmdar iktidarnn kutsall ndan almaktadr. Byle bir egemenlik anlaynda kimin hkmdar olacan, eskidenberi sre gelmekte olan ve uzun bir gemie sahip olan rf ve det kurallar tayin eder. Egemenlik dncesinin, eskiden beri devam edegelmekte olan kurallara balanmas, mevcut dzenin kklerinin tarihin derin liklerinde bulunmas, meruluun dayanak noktasn oluturur. ounlukla, dzenin balangtan beri bu ekilde mevcut olduu fikri, dolaysiyle bugn de geerli olmas gerektii gr, zamanla bir inan sistemi halini alr. Byle bir egemenlik anlaynn geerli olduu topluluklarda, ynetim ile ilgili kurallar ve kanunlar gelenek sel bir nitelik tar. Toplum iindeki anlamazlk ve uzlamazlklar, geerli olan adalet dncesine, emsale ve geleneklere gre hkme balanr. Bu geleneki egemenliin ideal tipi, hemen btn kltr lerin erken alarnda grlr.
34 Bkz. W EBER, M., AVirtschaft und G esellschaft, Grundriss der Socialoekonom ie II, Heidelberg, 1022. 35 W EBER, M., Staatssoziologie Berlin 1956.

61 Karizmatik Egemenlik tipini de anlatrken M. WEBER, hkm dar ya da iktidar zmresindeki kiisel stnlk ve meziyetlere daya nyor. rnek olarak din nderi mritlerinin; bir peygamber mme tinin kendine balln, kiiliindeki insan-st, doa-st nitelik lere inanlmas ile salamaa alr. WEBERe gre bu rnek sa dece inan ve din sistemleri iin geerli deildir. Olaanst bir kii lii olan bir devlet adam, ynettii toplulukta byle bir inan doura bilir, buna dayanarak da bir otorite salayabilir. Anlalyor ki, ka rizmatik egemenlik, daha ziyade, hkmdarn ya da siyasi nderin kiiliine, onun insan-st yetenek ve meziyetlere sahip olduuna dair, geni kitlelerce beslenen inanca dayanmaktadr. Bu durumdan yararlanmasn bilen hkmdar, geleneksel normlar korumakla kalmyor, ayrca topluma yeni hedefler gsteriyor, yeni emirler veri yor ve yeni yasalar koyuyor36. WEBER diyor ki, genel olarak kariz matik lider, eer bir din-nderi ya da peygamber ise mucize yarat mas, eer bir komutan ya da hkmdar ise kahram anlklar gster mesi gerekir37. Bir bakma eski Trklerdeki hkmdarlk anlay, MAX WEBERin karizmatik dedii tipe sokulabilir. Eski Trklerde h kmdar olaanst ve h a tta doa-st nitelik ve yeteneklerle do natlmtr. Bu nitelik ve yetenekler dolaysyladr ki, Gk-Tanr tarafndan gnderilmi bir kii sfatyla hkmdarl elinde tu t maktadr. yle ki biz, Gktrk Yaztlarnda, hkmdarn Tanrya benzediini, T ann tarafndan gnderilmi bir kii olduunu ve Gk tarafndan iktidara getirildiini okumaktayz. Kaanlarn uzun hkmdarlk nvanlarnda da bu gksel ve Tanrsal ilikiye iaret edilmektedir. yle anlalyor ki, eski Trk hakanlarndaki bu karizmatik g, hkmdarn doula birlikte getirdii kiisel nitelik ve yete nekler olmaktadr. Eski bir inana gre karizma, kanda gizli olarak bulunan bir niteliktir ve bu nedenle babadan oula veraset yoluyla gemektedir. Halkn, hkmdar ailesinin egemenliini o unlukla zmn olarak meru sayd eski Trk devletlerinde de bu byle olmutur. Bununla birlikte hkmdar, imparatorluun z
36 37 FREJYER, H., tim a N azariyeler Tarihi, A nkara 1968, s. 186. W EBER, M , W irtschaft und G esellschaft, Hetdelberg 1922, s. 834-835.

62 n ve ekirdeini oluturan ve btn imparatorlua adn veren h kim oyman yardm ile kaanlk unvann alm ve egemenlii de herkesten nce bu oymak ya da oymaklar birlii tam olarak ta nmtr. Bu arada imparatorlua kendi arzu ve istekleri ile katlan kavimler olduu gibi, hi phesiz, uzun arpmalar sonunda, im paratorlua balanabilen kabileler de bulunmaktayd. Fakat impa ratorluklarn tarihi unu gstermektedir ki, zorla boyun edirilen kavimler, ilk ve her frsatta merkez devlete kar isyan etmiler dir. Bu gibi isyanc kavim ya da kabilelerin, kendilerinde herhangi bir g ve kudret grnce, o zamana kadar hkim olan kavmi yene rek kendi ynetimi altnda yeni bir imparatorluk kurduklar bilin mektedir. Gktrk, Uygur vs. gibi devletler bu mekanizma ile ku rulmulardr. Eski Trk devletlerinde klasik biimiyle kaan, Kutun (= yani mparatorluk Otorite ve egemenliinin) gzle grlr, cisimlemi bir semboldr36. Otoritesi, halkn zmn bir onayna, rzasna (consensus) dayanmakla birlikte kaan, mutlak, kiisel, evrense] ve kutsal bir nitelie sahiptir39. Trklerin mslmanl kabul etmelerinden sonra, bu durum daha belirli ve daha hukuk kurallara balanmtr. Bylece anlalyor ki, eski Trk hkm darlk kurumu, baz rf ve teaml kurallarla bal bulunmakla birlikte, gene de mutlak bir karakter tamaktayd. Hereyden nce, devlet iinde hibir ey, hkmdarn iradesi dnda yapla mazd. O, btn sosyal ve siyasal hayatn tek hkimidir ve dzen leyicisidir. Anlalyor ki, eski Trk devletlerinde hkmdarlk, devletin en yksek ve en gl organ olmutur. Eski Trk devletlerinde, halkn, ortaya kan siyasal iktidar zmn olarak onaynda, bugn anladmz anlamda demokratik bir nitelik grmee imkn yoktur. Halkn zmn onayna dayanan hkmdarlk anlay, halk egemenliinin tannmas demek deil, iktidarda bulunan kimsenin ya da hanedann tanrsal misyonunu tanmak anlamna gelir. Byle bir tanrsal misyona kiisel yete nekler de eklenince, hkmdarn siyasal durumu gleniyor ve by lece kendisine itaat da genileyip yaygn hale geliyordu. Karizmatik
38 ALFLD, A., a.gjn ., s. 507. 39 A BA DAN -SAV CI, Trkiyede A n ayasa Gelimelerine Bir Bak, A n kara 1960, s. 3.

63 egemenliin balca zelliklerinden biri de hkmdar, grevinde baan gsteremedii, yeteneksizlii -grld, uzun sre bir olumlu sonu elde edemedii ve hereyden nce halkna refah sala yamad takdirde, karizmatik otoritenin ortadan kalkma tehli kesidir. Kaan baarl ve faydal olamad zaman halk, ounlukla bu duruma uzun sre tahamml edememi, dier hanedan ye leri de hgnut olmayan kitleleri kendi tarafna ekmiler ve bu e it frsatlardan yararlanm aa almlardr. Bylece hkmdarn tahtndan indirildii ve yerine hanedan yelerinden baka birinin getii ok grlmtr. unu da syleyelim ki, byle bir durumda hanedann sahip olduu kutsal egemenlik hak ve yetkisine dokunulmamaktadr. Genel olarak Trk tarihine baktmz zaman, bu gibi durum larda tahtm kaybeden hkmdarn, buna boyun emeyerek, tara f tarlarnn da yardmyla tekrar tahtn elde etmek iin uzun ve kanl mcadelelere giritii de sk sk grlmtr. unu da sy lemek gerekir ki, bir hkmdarn d halinde, devletin ve ikti darn zayflamas durumunda, si kabile beyinin ya da byk bir devlet memurunun devleti ve egemenlii ele geirerek bir nceki hanedann hakimiyetine son verdii de olmutur. Fakat u da bir gerek ki, bu yeni hkmdar tam anlamyla bir gsp saylagelmitir. Hakan soyunun ve hanedann kutsallk kazanmas, gemiteki bir efsaneye dayanmas, mitolojik bir haleyle evrilmesi sayesinde olmutur. Hakan, nceleri demirci Tarhanlar arasndan kan ve hakem durumunda olan bir insand. Balangta kaan dokuz tu sahibi olmu ve bu unvan, yetenei, meziyeti, iktidar ve gc saye sinde elde etmitir. Trk kaan, nceleri bir sekin fakat sonra lar bir stn insan haline gelmitir. Hakan, bir oymaklar konfe derasyonu olan devletin varln korumak, oymaklar arasnda bir denge unsuru olmak ve oymaklar-aras uyumazlklar zen bir ha kemlik grevini yerine getirmektedir40. Kagann grevleri, yetki lerine bir snr izebiliyorsa da bunlar manev alana aittir ve ken disine olduka geni bir takdir ve hareket serbestlii brakm akta dr. Hakann ilk ve en nemli grevi, devletin birliim srdrmek
40 ARSLAN, M., -Gebelerde Sosyal ve Siyas Kurulu, stanbul 1977, D ok tora Tezi, teksir.

64 ve korumaktr. lke dnda srekli savalara dayanan bu grev, lke iinde merkezle blgeler-aras bir h i y e r a r i k dzenin ve refahl bir hayat dzeyinin kurulmasna ve srdrlmesine dayanr. Eer bu hayat ve refah dzeyi srdrlemez ya da gerilemee balarsa, bu defa mcadele ie dnk hale gelir ve lke iinde bir iktidar bu nalm boy gsterir. THOMSEN, kaann imparatorluk iindeki yerini ve fonksi yonunu yle sralam aktadr : 1 Bal ve tbi oymak ve kabileleri bir arada tutmak, 2 Mmkn olduu kadar tbi oymak ve kafoile saysn a rt trmak, 3 _ Oymak ve kabilelerin birbirleriyle ve kendisiyle olan ili kilerini, btn bir devlet ynetimi iinde dzene sokmak, 4 Ordunun bakomutan sfatyla hcumda ve savunmada aktif rol almak, 5 Halkn mmkn olduu kadar bolluk iinde yaatmaa zen gstermek41. Gebe mparatorluklarnda ve eski Trk devletlerinde Ha kann karsnn nvan katun (= mparatorie) idi. Katun Un vann alabilmek iin kaanla evlenmek yeterli deildir. Bu unvan*, kaan tarafndan ayrca verilir ve bu nvan alan kadn, dier ka rlar zerinde bir stnlk ve otoriteye sahip olurdu. Asyal g ebe imparatorluklarnda kadn, dier yerleik ehirli topluluklara gre daha yksek bir sosyal statye sahipti. Eski Trk devletle rinde Katun, kaana eit ve denk bir sayg grmekteydi. Bazan, kaann yannda katun, ya da ailesinin bir baka kadn yesi dev let ynetimine bizzat katlyordu. C ESK TRK DEVLETLERNDE SYASAL KTDARIN NTKAL Byk gebe imparatorluklarnda ve eski Trk devletlerinde iktidarn intikali sorunu, belli bir veraset usulne baldr. Bu da
41 p. 120. THOM SEN, W., Inscription de l'Or.khon dchiffrca, H elsingfors 1896,

65 Primogenitus ( Evld- Ekber) ya da senioratus (= Haneda nn en yal yesi) sistemlerinin bulunmaydr. Ksacas btn hanedan yeleri egemenlik hak ve yetkisine sahiptirler. Ayrca, verasette rol oynayan faktrler unlardr : nceki hkmdarn va siyeti, yetenek, otorite, vcut kuvveti ve mkemmellii. ok defa hkmdarn olu ilk namzet olarak grlmse de, ok gen ya da yeteneksiz oluu bir engel saylabilmitir. uras da bir gerektir ki, vasiyetlerinde hkmdarlar, ounlukla oullarn namzet gster milerdir. YUSUF HS HClB de eserinde, iktidarn babadan oula intikali geleneini doruluyor ve bu konuda unlar syl yor : idi kiki sz ol meselde kelir; ata orn at ogulka kalr (= ok eski bir ata-sz vardr; babann taht ve ad oula kalr) (b. 110). Bir baka yerde de; ay ilig baka kr seningde oza; beg erdi atang ilde erk trk tze (= Ey hkmdar, bak, lkeyi senden nce yneten senin baban idi) (b. 5151) diyerek bu anlay bir kere daha ortaya koyuyor. Eski Trk devletlerinde, halcanm Gk-Tanr tarafndan gn derilmi olmasyla kutsallatrlan evrensel iktidar dncesi, m ut lak ve irs bir iktidar sistemine sk skya bal olmutur. ktida rn nitelikleri, onun intikali usullerini de etkilemi ve deitirmi tir. Eski Trklerde irs ve mutlak hkmdarlk, eitli tipleriyle, bir ihtiyaca cevap veren bir siyasal kurum olarak ortaya km tr; Kaann yerine ayn kutsallk ve gte birinin gemesi endi esi, kaann yerini doldurabilecek hkmdar adaynn ayn aile den kabilecei dncesini dourmutur. Anlalyor ki, eski Trklerde hanedan anlay, irslik sisteminin vard bir aa madr. O zaman, karizmamn, kutsallama olaynn, kiilie ba ll ap, btn bir aileye maledildiine ahit olmaktayz. Zamanla, kutsal olan hanedan ve yelerinin hkmdar seilmesi, manev yn leri de olan bir hukuk kural haline gelmitir. Ayrca unu da sy leyelim ki, hanedan yeleri arasndan kimin hkmdar olaca kararnn alnmasnda; nfuzlu aile ve kabilelerin, baz byk dev let memurlar ve kabile reislerinin etkilerinin ok nemli bir faktr olduunu belgeler ve bilgiler dorulamaktadr42. Karizmatik egemenlik eklinde, hkmdar, yardmclarn ve memurlarn karizmatik niteliklerine gre seiyordu. Eer hkm
42 LSZLO, F., a.g.m., s. 41-43.

66 darn karizmas verasetle intikal edebilirse, doal olarak bu yk sek yardmc ve memurlarn karizmas da tevars ediyordu. Karizma ( = k u t)nm kan yoluyla babadan oullarn hepsine birden intikal ettii inancnn43, hkmdarn lmnden sonra, oullar arasnda meydana gelen tah t kavgalarnda, ilerinden biri tam baarya ulamad zaman, devletin paralanmasnda, iki veya daha fazla bamsz alana ayrlmasnda nemli bir faktr rol oy nadn da unutmamak gerekir. Eski Trk devletlerinde, siyasal iktidarn intikali usulleri genel likle monarilerde rastlanan klasik usullerden farkl deildir. Bil klasik usuller unlardr : a) Fetih (Potla-len), b) Seim, c) Kooptasyon, d) rsiyet. Bu usuller mutlakiyeti sistemlere yaklamakla birlikte, siyasal iktidarn, geni kitlelerin zmn onayna ve rzasna dayandn da unutmamak gerekir. Aristokratik bir yap gsteren eski Trklerde yksek soylu lua ykseli, bir t r eref yarnn sonucunda elde edilebilirdi ki, buna toy (= mal yamalamak) veya len deniliyordu. stn lk kazanmak amacyla, bir boy beyi dostluk kurmak istedii bir baka beyin boyuna verdii ziyafette mal yamalatrd. Beylerden hangisi en stn ziyafet verir, en ok mal yamalatrsa o bey te kilerden daha stn eref kazanr ve bylece sosyal stats yk*, selirdi. eref kazanma yar beyler arasnda derece fark ve hi yerari dourur, en erefli saylan (yani maln en ok datan) bey tekilerden stn saylr ve sayg grrd. te bunun sonucundadr ki, beyler arasnda bir ast-st ilikisi domaya balyor ve toplumsal piram it oluuyordu44. Toy ve len ( = Potla) daha ziyade boy ve il kademesinde iktidarn intikalini salam olan bir rf hukuk kurumudur. Eski Trklerde Toy, davet edilen kar taraf ciz brakarak borlu durumuna sokacak srafil, debdebeli, meydan okuyucu bir ziyafettir. Davetli boy ve il mensubu buna ayn seviyede bir karlk veremezse, totemi, armalar, ksacas tm iktidar elinden alnr, btn boy veya ili ile birlikte stn toy
43 KPRL, F., Trk ve Mool Slalelerinde Hanedan Azasnn id a mnda Kan Dkme M emnuiyeti, THTD, I, 1944, s. 1-9. 44 LK EN, H.Z., Trkiye Tarihinde Sosyal Kurulu, VD, S. X., Ankara 1973, s. 7.

67 veren tarafn egemenlii altna girer, bamszln kaybederdi. Eski Trklerde toy, iktidarn devredilmesini ve giderek temer kzn ve ahsletirilmesini salayan, toplumsal olduu kadar politik bir kurumdur40. Ama yle anlalyor ki, toy ya da len, lke ve devlet genileyip bydke, iktidarn el deitirmesini sa layamaz olmutur. O zaman aknlar ve savalar ve bu konuda gs terilen baar ve yetenekler, iktidarn devredilmesini salayan fak trlerin banda yer almtr40. Batda rastlanan seimli monari sistemini, eski Trkler de uygulamlardr47. Semen heyeti genel olarak bir Kurultay ek linde bir araya gelir. Beyler ve sekin kiilerden kurulu bu mec lise, Kurultayn topland blge temsilcileri de katlabilirlerdi. Byle durumlarda hakann tah ta gemesi iin Kurultaym onay gerekmektedir. Taht anlamazlklarn bylece Kurultay zer. Kurultay kararlarn ise, halk, genellikle gsteriler yaparak benim sediini belli eder. Hemen her zaman hkmdar, belli bir ailenin yeleri arasndan seilir. nk hanedan mensuplarnn hepsi, karizmaya ve egemenlik hak ve yetkisine sahiptirler. Kaan, Ouz Han ya da Alp-er Tunga varisi ve halefi olmakla, egemenlik lerini de tanrsal kaynaktan almakla kutsallk kazanyordu. Hun hakanlar, soylarnn ok daha eski devirlere ktn sylyor; baka bir aileden hi bir kimsenin kaan olamayacan ve olsa bile kendisine, itaat edilemeyeceini belirtiyorlard48. RADLOFF, Tarihteki Trk topluluklarnn hi birinde belli bir saltanat veraset hukuku ya da kanunu grlmemitir diyor49. Gerekten, en eski devirlerden beri Trk devletlerinde taht, hane dann nceden belli yelerine veren bir gelenek yerlememitir. Bu konuda prensip, ou zaman tahtn tanrsal takdire ak tutulmas olmutur. Hanedandan biri, u ya da bu yolla taht ele geirince,
45 TUNAYA, T.Z., a.g,e., s. 35. 46 GKALP, Z., Trle M edeniyeti Tarihi, stanbul 1926, s. 178. 47 KUBALI, H.N., A nayasa Hukukunun Genel E saslar ve Siyas Rejim ler, stanbul 1964, s. 147. 48 D E GUGNES, H istoire Generale des Huns, des Turcs, des Mongols et des autres Tartares Occidentaux, P aris 1756, p. 220. 49 RADLOFF, W., D as K utadku-Bilik des Jusuf Chass-hadschib aus Blasagun, St. Petersburg' 1891, s. 111.

68 artk onun meruluu hukuk bir problem olmaktan kmakta dr50. LSZLO da, eski Trk devlet geleneinde, btn hanedan yeleri egemenlik hakkna ve yetkisine sahiptir diyor51. Bu genel eilime ramen, bazen hkmdar aday, len kaanm en byk olu, o yoksa ayn slalenin yaa en byk erkei olabi liyordu. Mete, Bumin, Kutlu Kaanlar bu usule gre seilmiler dir. Seim prensibi bu yoldan irsiyet ya da veraset kuralna balanr ve birlikte uygulanmtr. Trk devlet geleneine ok ben zeyen Cengiz Yasasnda yle denilmektedir : Cengizin evlad ahfadndan olmayan hi bir kimse, kendini Han ilan edemez. Bu Cengiz ahfad da ancak kurultayn karar ile Han olabilir52. Grld gibi, Moollarda da Hakanln intikalinde belli bir veraset hukuku bulunmamaktadr53. Statleri eit olan zevce ve hatunlardan olan oullarn hepsi taht zerinde ayn derecede hak sahibi idiler. SPULERe gre, Hakan, bir veliaht semi olsa bile bu, lmnden sonra, baka bir prensin tah ta gemesine engel sayl mazd. gedeyi seen kurultay, Cengiz Hann bu konudaki vasi yetine uymutur. Fakat seimden sonra gedeyin, aabeyi aa tay a syledii u szler dikkat ekicidir : Babam Cengiz Han tarafndan vasiyet edilmi tah ta oturdum. Sonra benim arkam dan, hangi meziyetine dayanarak tahta kt diye sylenenler ol maz m?1 5 '1 . Bu szlerden, ahs meziyetin, yetenein ve baar ka zanm olmann hakanlk iin bir dayanak sayld aka anlal maktadr. Veliaht olmak iin, bazan kurultaya erken gelmek ve daha nemlisi, ahs ilikileri sayesinde veya pazarlkla nfuzlu kabile beylerinin desteini salamak, yetebiliyordu56. Daha nce, siyasal iktidarn veraset yoluyla intikalinde, Pri mogenitus (= Evlad- Ekber) ve Senioratus (= Hanedann en yal yesi) olmak zere iki ayr sistem grldn sylemitik.
50 NALCIK, H., OsmanlIlarda Saltanat V eraseti Usul ve Trk H aki m iyet T elkkisiyle lgisi, A SB F D , 1959, s. 73. 51 LSZLO, F , K aan ve Ailesi, THTD, I, 1944, s. 42. 52 M USTA FA RAHM, Timur ve Tzkt, stanbul 1339, s. 105. 53 SPULER , B., ran M oollan, Ankara 1956, s. 250. 54 Bkz. M oollarn Gizli Tarihi, Ankara 1948, s. 192. 55 NALCIK, H., a.g-.m., s. 72.

69 Primogenitus usulnde tahta, hkmdarn en byk erkek (ya da kz) evld geer. (Eski Trklerde, genel ve yaygn olmamakla birlikte, kadn hkmdarlarn da bulunduunu bilmekteyiz). Senioratus kural ise, len hkmdarn yerine mutlaka yaa en byk oulun deil, slalenin en yal erkeinin gemesini salar. H kmdarn kardei, yeeni, amcas da tah ta geebilir. nl Macar trkolou LSZLOnun, Trklerde ne primogenitus ve ne de senioratus eklinde bir veraset tarz yoktu5 6 demesine ramen, Orhon Yaztlarndan bu kuraln uyguland anlalmaktadr : Tre ge reince Amcam (Hakan) tahta oturdu67. Fakat unu da syleyelim ki, eski Trk devletlerinde, gerek senioratus ve gerekse Primogenitus usul kesin deildi. Asya Hunlar tarihinde en byk oulun ta h ta kmas olay, dier kar delerden birisinin babann yerini almasndan daha azdr58. Yuka rda da zerinde durduumuz gibi, Trk veraset sisteminde daha ok yetenek ve meziyet n planda tutulm utur ki, bu usule doneitas denilir. Bu usul, Osmanllar da dahil dier btn Trk devletleri iin de geerli olmutur. KAFESOLU bunun sebebini kut anlay ile ilgili grmektedir. Ona gre, bu durumu en iyi ekilde, 2500 yl nce KONFYS aklamtr : Gkn olu (im parator), Tanr tarafndan, kendisine bir grev ve misyon veri len adamdr. Bu grev ya da misyonun mutlaka imparatorun olu na devredilmesi iin bir zorunluluk yoktur. Gk (Tanr) bunu, on dan alp, herhangi baka birine verebilir59. Trk topluluklarnda, iktidar hrsn bu kadar geni lde tahrik edici bir gre izin verilmemekle birlikte, bu hak ehzadelerden yalnz birine de veril memek suretiyle devlet dizginlerinin hkmdar ailesinden en ye teneklisine ( idoneitas ilkesi) verilmesi salanmtr. Fakat bu durumun, ehzadeler arasnda iktidar mcadelesini alevlendirdii, bylece Trk devletlerini zaafa drd, bazan da paralad bir gerektir. unu da sylemek gerekir ki, veliaht ehzadeler kk
56 LSZLO, F., K aan ve A ilesi, THTD, I, 1344, s. 42. 57 ORKUN, H.N., E ski Trk Yaztlar, I, s. 30. 58 Bkz. MOR, M., Reconsideration of the H siung-nu State, A ta A siatica, XXIV, Tokyo 1973. 59 EBERH ARD, W., E sk i in F elsefesinin E saslar, ADTCFD, II, 1, 1944, s. 270.

70 yata iseler, amcalarnn tah ta gemesi de treye aykr dme mekteydi0. Eski Trk siyasal dncesine gre, lke ve devletin hanedan yelerinin ortak mlk sayldn, daha nce sylemitik. Bu yz dendir ki, ortak mlk, ayn ailenin bireyleri arasnda miras yolu ile birbirine geebiliyordu. Bazan da, hkmdar lnce, btn lke, halk ile birlikte oullar arasnda bltrlyordu. Bat monari lerinde dvisio Iegitma (= meru blm) ad verilen bu usl, aslnda devletin birlik ve btnln paralyordu. Nitekim, Charlemagnenm lmnden sonra, Karolenj mparatorluu oullan arasnda blnmtr ve bu nedenledir ki, dalmaya yz tutm u tu r01. Eski Trk devletlerinde de bu usuln uyguland grlm tr. Ouz Kaan Destan bu usulden aka sz etmektedir : Ouz Kaan, alt olu ile birlikte dnyay fethettikten sonra, ana-yurduna dner. Bir Ulu Kurultay toplar. byk olu Bozoklar sada, kk olu oklar solda oturur : Ey oullarm! ok savatm; artk ok yalandm. Gk-Tanrya borcumu dedim der ve yurdunu oullar arasnda bltrr. Treye ve birlie bah kalmalarn vasiyet eder*2. unu da ilave edelim ki, Karahanllar ve dier Trk-slam devletlerinde de bu usl zaman zaman uygulanmtr03. Bu t r bir veraset gelenei de, Trk devletlerinin zamanndan nce paralanp kk devletler haline gelmesinde" nemli bir rol oynamtr. Bat monarilerinde de rastladmz Cooptation sistemi, hkmdarn salnda, kendisinden sonra saltanat srecek olan kimseyi semesi demektir64. Bizzat hkmdarn tayini ya da vasiyeti ile ortaya kan bu usuln amac, veraset sisteminden doabilecek ekimeleri nlemek, siyasal iktidarn intikalini istikrarl bir yola sokmaktr. Veraset usulnn aksayan taraflarn dzeltmeye y nelik bu sistemde, veliaht, hkmdarn salnda devlet ve hk60 KAFESOLU, ., Trk Mill Kltr, Ankara 1977, 3 . 231. 61 CROZAT, Oh. Am m e Hukuku Dersleri, stanbul 1944, C. II, K sm I, s. 78. 62 BANG-RAHMET, Ouz Kaan Destan, stanbul 193*6, s. 32-33. 63 TOGAN, Z.V., Um um Trk Tarihine Giri, I, stanbul 1946, s. 60. 64 DUVERGER, M., Manuel de droit Constitutionnel e t de Science Politique, P aris 1948, p. 36.

71 meti ynetme usullerine altrlyor ve bylece deta bir iktidar staj gryordu. Eski Trk devletlerinde uzun zaman ve sk sk bavurulan bu usulden Orhon Yaztlar ve Ergenekon Efsanesinde sz edilmektedir. Cooptation usulne bavurulduu ve buna uyulduu lde, devlet hayatnda belli bir istikrar grlebilmi ve si yasal iktidarn veraset yoluyla intikali sarsntsz olabilmitir. D KUTADGU BLGDE ESK TRK GELENEKLER Kutadgu-Bilig, Uygur lkesinde slamiyetin yaylndan aa yukar yz yl getikten sonra yazlmtr. Eserde toplumsal hayat, ahlk, siyaset ve devlet ynetimi ile ilgili dnceler slam ncesi Trklerin anlaylarn yanstmakta, slam etkisi ise olduka snrl kalmaktadr. slamiyetten nce Trkler Buddizmin etkisi altnda kalmlard. H atta Dou Trkistanda XI. yzylda bile Buddist Trkler bulunmaktayd. Kutadgu-Biligde Buddizm etkisi ya nnda yabanc felsef doktrinlerden Konfyanizmin tesiri hissolunmaktadr. Fakat btn bu etkiler YUSUFun ruhunda orijinal bir senteze ulamtr, diyebiliriz. YUSUF, tez ve dncelerini glendirmek iin, hemen her za man Trk z-deyilerini, Trk ata-szlerini ve Trk airleri nin iirlerini sk sk kullanmaktadr65. nl Macar trkologu VAMBjiRY56, Kutadgu-Bilig hakknda; nceleri eserin ince ya da Farsa bir kitaptan evrildiini veya adapte edildiini dn mtm; fakat biraz daha yakndan incelediim zaman grdm ki, bu eser tamamen bir Trk karakteri tamaktadr diyor. Karahanllar, slam kltr evresine girmi olmakla birlikte, aslnda yksek Uygur kltrnn etkisi altnda bulunuyorlar ve eski kltr slm bir cila altnda srdryorlard. Kutadgu-Bilig deki slam-ran terimleri dnda, ahlak, politika ve devlet gibi so yut sorunlar ilemek ve anlatmak iin baaryla kullanlan dil tamamiyle Trkedir. Bu Trke, daha nceki Uygr kltr ere
65 ARSAL, S.M., Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1917, s. 98. 66 VA'MBERY, H., U igurische Sprachmonumente und das Kudatku Bilik, Innsbruck, 1870, s. 5.

72 vesinde ilenmi ve gelitirilmi Trke idi67. Kutadgu-Biligi incelediimiz zaman anlalyor ki YUSUF HS HCB eserini, saf ve temiz bir Trke ile yazmaa alm ve bunda da byk bir baar kazanmtr. Onun kulland yabanc szcklerin says % 4- gememektedir. YUSUF, mslman olmakla birlikte, eserin hi bir yerinde Peygamber y a da Resul szcklerine rastlam ak mmkn deildir. O, bu szcklerin karl olarak Trke Yalava ve Savc kelimelerini kullanmtr. Kutadgu-Biligde eriat ve hilfet gibi sla.mn temel prensiplerinden ve slamn hukuk, din kurumlarndan sz edilmemitir. Yine fkihlerin, mderrislerin, kadlarn da sz gememektedir. H atta eserde Allah szc bile kullanlmam, bumn yerine Tengri, di, Bayat gibi Trke szckler tercih edilmitir68. Ayrca eytan szc yerine bir buddist terimi olan Yeki tercih etmi olmas da ok ilgintir. Biz, slam-ncesi Trkler ve Uygurlar arasnda Buddist din ve kl trnn yaygn olduunu bilmekteyiz. Yine ilgintir ki, YUSUF HS HCBin eserinde cennet ve cehennemden ise hi sz edilmemektedir. Bunda da Buddizmin Nirvana anlaynn etkili olduunu syliyebiliriz. Yine biliyoruz ki, Buddizmde bir brdnya kavram bulunmamaktadr. Btn bu bilgilerden anlalyor ki, YUSUF, buddist Uygurla rn din ve din-d edebiyatlarna yabanc deildir. Kendisinin a da olan MAHMUD KAGARnin, slam dnyasnn merkezinde yaad halde Uygur yazsn bildii grlyor. Bu da, XI. yzyl Mslman Trk aydnlarnn byk bir ksmnn, eskiden yerlemi buddist ya da manihaist ehirli ailelerin ocuklar olduklarn gs teriyor. Buddist, manihaist ve amanist Trklerle komu, belki de kark bulunan Trkistanda yaayan ve devlet adam olan YUSUF HS HCB, slam ncesi Trk kltrn KAGARLIdan daha iyi renme ve bilme artlarna sahip olmu olabilir. nk YUSUF, hem bir devlet adam olmak bakmndan ve hem de aydn ve kl trl bir insan olmak sfatyla, daima buddist ve manihaist Trk lerle grmek zorundayd.
67 NALCIK, H., K utadgu-Biligde Trk ve ran Siyaset N azariye ve Gelenekleri, R.R. A rat in, A nkara 1966, s. 267. 68 KAFESOLU, ., K utadgu-Bilig v e Kltr Tarihim izdeki Yeri, TED, S. 1, 1970, s. 11.

73 Uzun bir tarihi olan Trk dilinin ve Trk ulusunun, tarih iinde ilikide bulunduu Hind, in ve ranla belli dnemlerde bir kltr al-verii iine girdii de biliniyor. Bununla birlikte, KutadguBiligi okurken asl gze arpan nokta, bu eserde slam ncesi Trk kltrnn derin izleri bulunduunu grmemizdir. YUSUF HS HCBin, MAHMUD KAGARde grdmz Trk halk hik met ve ata-szlerini yakndan bilmesi ve bunlar nakletmesi bunu kantlam aktadr69. KPRLye gre, YUSUF HS HCBin, baz fikir ve dncelerinde, KAGARLIda grdmz halk hik m etlerin e aina olduu aka seziliyor. Yine ona gre, eski g ebe geleneklerinden kalan unsurlara eserin urasnda burasnda rastlanm aktadr70. Bylece, Trk halk edebiyat ve folklor gelene ini srdren YUSUF, Kn-Togd ve Ay-Told adndaki iki sembolik ahsiyeti kullanarak, gerekte Trk epik edebiyatnn bi rer ans olarak Orta-Asya halklarnn hayal dnyasnda kklemi ve yaayagelmi unsurlar eserinde yanstm gibidir. nk, Trklerin mitolojik atalar saylan Ouz Kaan oullarndan bi rinin ad Ay, dierinin ise Kn olmutur. Ayrca Ouz Kaanm annesinin ad da Ay Kaan idi71. Bunlardan da anlalmaktadr ki, Kutadgn-Biligde geen bu iki sembolik isim, YUSUF HS HCB'in bir uydurmas deil, Orta-Asya Trk halklarnn folklo rundaki estetik bir unsurdan domutur. Ayrca, Alp ( = yiit) tipinin eserde anlatl biimi KutadguBiligin, eski Trk toplum hayatna ve tarih geleneklerine ne ka dar bal olduunu gstermektedir. Daha Orhon Yaztlarnda ve Uy gur Trklerinde Trk valyeciliini temsil eden Alpler, IX. yz ylda Horasanda ulusal bir kurum haline gelmi ve gerek deerini YUSUFta bulmutur72. Ksacas bu da gsteriyor ki, Karahanllar, Islm Kltr evresine girmi olmakla birlikte Uygur kltrn gl bir biimde temsil ve devam ettirmilerdir.
69 N A N , A., Yusuf H s Hcib ve E seri Kutadgu-Bilig' zerine Notlar, TK, S. 98, 1970, s. 44. 70 KPRL, M.F., Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1980, s. 168. 71 RADLOF, W., D as :Kudatku-Bilik des Jusuf Hass-hadschb aus Balasagun, St. Petersbur.g 1891, I, X. 72 CAFEROLU, A., Trk D ili Tarihi, IX, stanbul 1974, s. 54; KP RL, F., Trk Ede-biyatmda lk M utasavvflar, stanbul 1918, s. 273, not. 2.

74 Karahanl hkmdarlarna verilen Tunga unvan, FRDEVSlnin ehnamesinde Afrasiyab diye geen mitolojik Trk h kmdar Alp-er Tungadr. Kutadgu-Biligde de geen bu Unvan dan anlalyor ki, Karahanllar, kendilerini bu Trk destan kahra mannn soyundan sayyorlard. Karahanl hkmdarlar Tungay bazan Tnge, para ve sikkeler zerinde ise Tunga biiminde ya zyorlard. Bu nvana, Karahanllardan nce Gktrklerde ve Uygurlarda da rastlanm aktadr, Gktrk Yaztlarnda Tunga Tekin in yuundan sz edilmektedir. Yln belli bir gnnde -belki de Alp-er-Tungann lm gnnde- yu yaplyordu ki, bu yuu y netene Tungac deniyordu. YUSUF HS HCB, eserinde, kendi dncelerini kantlamak iin bir takm Trk ulularnn adlarn anyor73, ve birok Trk atalar-szn tank gsteriyor. O, Eer dikkat edersen, grrsn ki, dnya hkmdarlar arasnda en iyileri Trk hkmdarlardr (= kr barsa emdi bu trk begleri; ajun beglerinde bular yigleri) diyerek, Trk devlet geleneini hereyin stnde tutuunu bu sz leriyle aka ortaya koyuyor74. Ayrca YUSUFun sk sk sz et tii bu eski Trk ata-szleri ve deyimleri, islm-ncesi Trk Kl trnn ne kadar canl bir biimde yaadn gsteriyor. Z. V. TOGAN, Kutadgu-Biligin, Karahanllar devrine kadar ya ayan eski Trk devlet anlay, devlet ynetme sanat ve bilgisinin bir yansmasndan baka bir ey olmadn sylemektedir. KutadguBiligde hkmdar olarak rnek alnmas gereken kii, Alp-er Tun ga gsterilmektedir70. Bu da gsteriyor ki, slmiyeti kabulden 100 yl sonra bile, Islm-ncesi dnemlerin mitolojik hkmdar, bir sembol olma zelliini srdrmektedir. te bu nedenledir ki YUSUF, Kutadgu-Biligi yazarken, eski Trk devlet gelenei ve anlayna sk skya bal kalmtr. Trkler tedenberi, akn yaparak ele geirdikleri lkeleri, devlet kurup ynetmek ve yasa, koymakla tannmlard. Gktrklerin 732 ylnda diktikleri yazl antlarnda sk sk yle denmektedir : yurdu yne tip dzenlemi, Trk ulusunun yurdunu, tresini ynetip, dzen
73 74 75 teksir. ARAT, R.R., K utadgu-B ilig I, Metin, s. XXVII. NALCIK, H., a.g.m., s. 267. TOGAN, Z.V., Karahanllar (840-1212), 1966-1967 D ers Notlar, s. 64,

75 lemi ( = ilig tutp itmi, Trk budunn ilin trsin tutabirmi iti birmi). Ayn yaztlarn baka bir yerinde de u szler gei yor : yukarda gk kmezse, aada yer delinmezse, ey Trk ulusu, senin yurdunu, treni kim bozabilir? (= ze tengri basmasar asra yir telinmeser Trk budun ilinin tornn kem artat?). Gk trk Yaztlarnda ynetmek (= tuta birmek), dzenlemek (= iti birm ek), yasa (.= tr) anlamna gelirler70. te YUSUF da, eski Trklerin bu zihniyet ve dnya grne uygun olarak Kutadgu-Biligini bir devlet ve yasa kitab olarak yazm ve bu geleneksel dev let anlayn srdrmtr, denilebilir. Nitekim Kutadgu-Bilig, yu karda da sylediimiz gibi, batan baa eski alardan kalma Trk ata-szleri ve bilge deyileriyle yorulmu gibidir. Biz, Kutadgu-Bi ligde sk sk geen bu eski szleri gruba ayrabiliriz : 1 - Ata Sz (= Avga szi), akll kii sz ( = glg szi), anlayl kii' sz (= ukulug szi), yal insan sz (= kar szi); 2 Bilge sz (Biliklig Szi); 3 air sz. Genel olarak YUSUFun, Ya ma Begi, U Ordu Han, Trk Buyruu, Bg Yabgusu gibi Trk byklerine atfettii szler, syleyeni bilinen rivayetler ve belki de bize kadar ulaamayan yazl belgelerdir. Biz bu yargy, Kutadgu-Biligin hemen her ksmmdaki, t olarak verilen eski bir Trk bynn bir sz ya da vecizesinden ve nl szlerden kar maktayz. YUSUF, bu t r tlerine, bir Trk byn kastederek, ne diyor, dinle diyerek balyor ve kendi dncesini kantlamak iin o Trk bynn szn gsteriyor. Bununla ilgili olarak u rnekleri verelim: neg tir eitgil bu il begi (= il ve kent beyi ne diyor dinle) (b. 216). neg tir eitgil bu ili erkini ili erkini ne diyor, dinle) (b. 4752). idi yak aym tr bilmi er (= D zen, yasa bilen er ne kadar gzel sylemi) (b. 4309). Neg tir eit gil biliglig igil ( = Bilgili igil beyi ne diyor, dinle), Neg tir eitgil bke yavgus; uku birle yadm ajunka ksi ( = Akl ile dnyaya nn yaym olan Bke Yabgusu ne diyor, dinle) (b. 5043). Neg tir eit yak yama begi; kamug i iinde yetilmi gi (= Her trl ie akl eren Yama beyi ne diyor) (b. 4947). Neg tir eitgil ay bilgi gz; bilgi birle knkli yarunmu kz (= Ey bilgisi derya gibi olan, bilgi ile gnl aydnlanm olan bilgin ne der, dinle) (b. 2243).
76 DLAR, A , K utadgu-B ilig ncelem esi, Ankara 1972, s. 28-29.

76 Kutadgu-Biligin bir yerinde hkmdar, vezir gdlmi ile soh bet ederken yle diyor: neg tir eitgil tken begi; smap szlemi szni yetrp gi (= Tecrbeli, szn dnerek sylemi olan tken beyi ne der, dinle) (b. 1962). di yaks aym tken begi; tilin tutzu bermi sanga sz yigi (= tken beyi ok iyi sylemi, szlerin iyisini sana dili ile ulatrm) (b. 2682). Bu ata-szleri ve vecizeler arasnda tken Beyinin de hik metli szlerinin gemesi ok dikkat ekicidir. VII. yzyl Trkle rinin bu Kutlu tkeninin, YUSUF HS HCBin yaad d nemde, mslman Trk bilginleri ve halk arasnda bu eski annn ve yerin kutsall unutulmu olsa bile ad unutulmamtr. Eski Trklerin kutsal da ve orman olan tken, Gktrk devletinin de merkezi idi. tken, Uygur ve Karahanl Trklerinin kuzeydo usunda bulunmaktayd. Eski Trk-Mool inanna gre, yer anatanras tken ( = Moolca: Etgen) ile stnine Uluken, burada oturuyorlard. te bu eski mitolojik gelenein izlerine KutadguBiligde de rastlanmaktadr. Yukarda sylediklerimizden baka, Kutadgu-Biligde tken begine atfen u szler yer almaktadr: Budunka begi artuk drm kerek; kngl til kni klk kdrm kerek ( = Halk iin hkmdarn ok sekin olmas gerek; gnl ve dili drst, huyunun d soylu olmas gerek). Biliglig ukulug bu dunka talu; ak hem kzi tok, ne kngli tolu ( = Hkmdar bilgili, akll, halka davran soylu; cmert, gz tok, gnl dolu olmal dr). tken lkesi Kl Tigin ve Bilge Kaan Yaztlarnda sk sk gemektedir: Trk kaan tken ormannda oturursa lkede mih net olmaz, tken ormanlarnda yabanc hkmdar yokmu; l keyi ynetecek yer tken imi, tkende oturup kervanlar gn derirsen hi glk ekmezsin, tkende oturursan devleti son suza kadar elinde tutm u olacaksn... Tonyukuk Yaztnda da tken adna rastlanm aktadr. Bu Yazta gre vezir Tonyukuk tken ormanna doru ordu gnder mi. Bu savata kazanm olduu zaferi Tonyukuk yle anlatyor: Trk ulusu, hakan ve ben Bilge 'fonyukuku, tkene yerlemi diye iiten, gneyde, batda, kuzeyde ve douda bulunan btn ulus lar geldi. Ayrca unu da syleyelim ki, tken, Gktrklerden ha kanl alan Uygurlarda da Buddizm ve Manihaizm dinlerinin kut

77 sallar arasnda kutlu vatan sembol olarak yaam tr77. Trklerin mislman olmalarndan 100 yl sonra, Karahanllar dneminde YU SUF HS HCBin tken geleneklerini hatrlam olmas bile, onun eski Trk kaynaklarna ne kadar nem verdiini gstermee yeter. KAGARLI MAHMUD, tken iin Uygur ili yaknnda Ta ta r bozkrlarnda bir yer ad demektedir78. unu da biliyoruz ki, YUSUF HS HCBin eserini yazd dnemde tken ve evre sindeki Trkler mslman olmayp, amanizm, buddizm ve manihaizmin fanatik dindarlar idiler. Islmiyetin Karahanllarca res men kabulnn zerinden bir yzyl getii halde, hl, eski din ve inanlarn brakmak istemeyen byk bir Trk kitlesi bulunuyor du. Mslmanla kar inatla direnen bu Trklerin ou ehirli buddist ve manihaist olup, olduka yksek bir kltr ve uygarla sahiptiler. Btn bu bilgiler unu gstermektedir ki, Kutadgu-Bilig uygar la yeni girmi bir ulusun ilk emeklemelerini deil, slm ncesi eski ve yksek bir uygarln belirtilerini yanstmaktadr. E ESK TRK KAMU HUKUKU VE KUTADGU-BlLG Eski Trk devlet anlayna gre siyasal iktidar, hkmranlk ve egemenlik hakk, insana Tanr (= Tengri) tarafndan verilmek teydi. Asya Hun im paratoru Metenin nvan yleydi: Gk Tan rnn tah ta kard Tanr kutu Tan-hu79. Gk-Trk Hkmda rnn nvan da, Tanrya benzer, Tanrdan olmu Trk Bilge Ka an...8 0 idi. Ayn hkmdar, Tanr istedii iin, kutum olduu iin hakan oldum8 1 diyor. Biz, Orhon Yaztlarnda olduu gibi, Kutadgu-Biligde de ayn anlay bulmaktayz. Kutadgu-Biligde de kutun yani siyasal ik tidarn kaynann Tanrsal olduu; hkmdarn, yetkisini ve oto
77 78 1939, s. 79 80 81 ARAT, R.R., Der H errschertitel Iduk kut. UAYB, 1964, Vol. 35. K AGARLI MAHMUD, Divnti L ugatit-Trl, B. A talay, I, Ankara 138. DE GROOT, Dle Hunnen der vorehristliehen Zeit I, Berlin 1921, s. 81. ORKUN, H.N., E sk i Tr.k Yaztlar, I, 1936, s. 22. ORKUN, H.N., a.gr.e., s. 26.

78 ritesini Tanrdan ald belirtilmitir: Bu hkmdarlk makamna sen kendi gcn ve isteinle gelmedin, onu sana Tanr verdi ( = Bu beglik kn almadng sen tilep; Bayat birdi fazl birle belglep) (b. 5469). Hkmdarlar egemenliklerini Tanrdan alrlar (= Bu begler Bayattn musallat turur) (b. 5947). Tanr seni, kalabalk halk zerine egemen kld (= kaln halk ze kld elging uzun) (b. 5192). Gktrk Yaztlarnda hakan, Tanr tarafndan kut ile dona tld iin tah ta kabilmekte ve kendine Tanr tarafndan verilen grevleri yapmakla ykml bulunmaktadr. Bu grevlerin banda ise halk doyurmak, giydirmek ve dank halk toplayp oalt mak gelmekteydi. Tpk bunu gibi Kutadgu-Biligde de, lkede yoksul insan brakmamann hkmdara den nemli bir grev ololduu ileri srlmektedir : Halkm ( = kara budunun) yiyecek ve ieceini eksik etme, A mdr, tok mudurlar sor!, Elini ak tut, mal dat, Bir hkmdar halknn zerinden yoksulluun adn kaldramazsa, nasl hkmdar olur? (= Neg beg bo.lur ol ay ilig kut; kitermese kuldan igaylk at) (b. 2983). Bir hkmdar, p lak olan giydirmeli, a olan doyurmaldr (= Yalngn btng todurgu ag) (b. 2983). Halkn refah iin alan hkmdar ger ek iktidardr ( = Kut ol beg budunka kutadgu kerek). Ey h kmdar, yoksulu zenginletirmeli ve a doyurmalsn (= gayg boyutgu todurgu ag) (b. 5513). Ey hkmdar, cmert ol, ba la, yedir ve iir (= Ak bol bala ir hem yitr) (b. 2053). Hkmdarn zengin olmasna gerek yok, ama halkn tok olmas ge rek ( = Begi bay kereksiz budun tok kerek) (b. 3031). Halkn zen ginlii, hkmdarn zenginlii demektir (= Budun baylk begke baylk turur) (b. 5545). Ey hkmdar, hzineni a ve servet da t, adamlarm sevindir; onlar senin bylece her arzunu yerine ge tirirler (= E r atn sevindr hazine le; olardn zngkeming arzu tile) (b. 5479). Orhon Yaztlarnda hakann temel grevi, halk doyurmak ve giydirmek, onu zengin yapmaktr. Tahta kan yeni kaanlarn en byk baars olarak daima bu. nokta zerinde durulmaktadr2. Bilge Kaan diyor ki: Kaan olup yoksul halk hep bir araya ge
82 NALCIK, H., a.g.m., s. 270.

79 tirdim, yoksul halk zengin yaptm, az ulusu ok kldm83. Hakan tahta oturarak Trk ulusunu yceltti, dorulttu, zengin yapt, azo k kld34. lecek olan ulusu diriltip, tum, plak ulusu giydirdim, yoksul ulusu zengin yaptm, ok yaptm83. Amcam yoksulu dorult az ulusu

phesiz toy kurumunu da bu t r bir anlay iinde dn mek gerekir. Bu kurum, steplerde ka,bile hayatna bal bir gelenek olarak ortaya kmtr. Kaan'm grevi, gerek anlamda halkn karnn doyurma arelerini aramaktr. Bu kurum Osmanllara kadar btn Trk devletlerinde dikkatle uygulanan, vazgeilmez bir gele nektir. Islm dnemlerinde zaman zaman sembolik bir deer ta m olsa da, bu kurum Orta-Asyada daima nemini korumu g rnmektedir86. Eski Trk devlet geleneinde, hakan ya da: hkm dar grevlerini yerine getirebildii srece tah tta kalabiliyor, baa rl olamad zaman ise ekilmesi gerekiyor veya drlyordu. nk, yine gelenee gre, Tanr, balad kutu, yani siyasal ik tidar yetkisini, ona layk olamayandan geri de alabiliyordu. Siyasal iktidarn Tanr tarafndan verilmi olmas, hakan gerek kanun koy mada ve gerekse kanuna uymada Tanrnn yeryzndeki vekili durumuna drmekteydi. nk o, Tanrsal iradenin emrini yerine getirdiine inanyordu. Grevini yapamama halinde hakan, kutun Tanr tarafndan geri alnmas yznden, ynetme hak ve yetkisini kaybediyor, yetkisini ktye kullanan hakana kar ise, halkn di renme hakk meruluk kazanyordu87. v-Sutadgu-Bilig ise, hkmdarn en nemli grevleri arasnda unlar sayyor: Ey hkmdar, hereyden nce lkedeki gm te miz kalsn. Para ve gmn ayarn ok iyi koru; kincisi, halk dil kanunlarla ynet; ncs, lkeden geen btn ticaret yol larn gvenlik iinde tut (b. 5574-5577). Yine Kutadgu-Bilige gre, hkmdar, her eyden nce yoksullar gzetmelidir. Toplum iinde zenginlerin yk orta-hallilere yklenmemelidir. Ayn zamanda, ortahallilerin ykn de yoksullara yklememelidir. Yoksa, yoksullar
83 ORKUN, H.N., a.g.e., I, IC 10. 84 ORKUN, H .N., a.g.e., ID, 16, 17. 85 ORKUN, H.N., a.g.e., ID, 29. 8 NALCIK, H., a.g-.rn., s. 271. 87 KAFESOLU, I , a.g.m., s. 22-24.

80 alktan krlr ve mahvolur (= gayka ydrmeg ortu yki; gay lge an zlge kki) (b. 5565). yle hareket etmelidir ki, yoksullar orta halli, orta, halliler zengin olsunlar, Yoksulu korur san, o orta halli olur; orta-halli biraz kendini toparlarsa, zengin olur (= g a y p kdezilse ortu bolur; bu ortu birer tnsa baylk bulur) (b. 5566). Yoksullar orta-halli, orta-halliler zenginleir; orta-halliler zenginleirse, lke de zengin olur (= gay ortu bolsa bu orta boyur; boyusa bu ortu iling bay tolur) (b. 5567). Bylece YUSUF, Hind-Iran devlet geleneinde, halkn zenginliini hzinenin zenginlii sayan anlayla, halkn refahna hizmet etmek gerekti ini savunan Trk devlet anlayn uzaklatrm aktadr88. Kutadgu-Biligde Trk siyaset ve devlet geleneini yanstan ikinci temel ilke, halka kar hkmdarn grevleri saylrken orta ya kmaktadr. YUSUF, eserinin baz yerlerinde Iran devlet gele neinin etkisi altnda kalarak, mal ve para toplamann nemi ze rinde durur. Ona gre, hazine ve ordu hkmdarn gcn olu turur (= hazine er at bold begler kiii) (b. 5462). Yani hazine egemenliin temeli olmaktadr. Kutadgu-Biligde, bu tezi ileri sren hkmdara kar, Trk siyaset ve devlet geleneini temsil eden Ve zir gdlmi, unlar syler : (Ey hkmdar), hzineni a ve servet dat. Adamlarn se vindir, (bylece), onlar senin her isteini yerine getireceklerdir... Adamlarn ok ve kalabalk olsun; asker ok olunca zafer kazanr hzineni doldurursun. Hkmdar cmert olursa ad dnyaya yay lr.... Bylece hkmdarn etrafna lerek asker toplanr ve ordu olur, asker ye ordu ile insan dileine kavuur. Asker nerede ok ise orada hazine hazrdr (b. 2056). Kutadgu-Biligde ad geen Ulug-kent Beyi der ki, halk mutlu olmaldr; halkn mutlu olmas iin karnnn doymas gerekir (= neg tir eitgil ulug kend begi; kamug i iinde yetrmi gi; kut ol beg budunka kutadgu kerek; kutadsa budun karn todgu kerek) (b. 5354-55). nk, halkn (= kara budunun) kaygs hep karndr... Onlarn yiyecek ve ieceklerini eksik etme... (= Kara kadgus bara kam n; budun tevii bura baz n; bir tu r olarka yig ig a) (b.4327-30).
88 NALCIK, H a.g.m., s. 271.

81 XI. yzyl Trk devlet ynetiminin ideolojisini yapan YUSUF HS HCB, ada ve hemehrisi KAGARLI MAHMUD gibi, hkmdarlar cmert olursa adlar dnyaya yaylr; dnya da bu hretleri sayesinde korunur derken, geleneksel tre ve duygularn yanstyordu. Bu nedenledir ki, hkmdara hzineyi amasn ve mal datmasn tavsiye ediyordu. KAFESOLUna gre, eski Trk egemenlik anlay, hkm darda insan-st niteliklerin varlna inanan karizmatik tipe uy gundur. Eski Trklerden gnmze kadar gelen btn belgeler, Trk hkmdarlarna devlet ynetme hak ve yetkisinin Tanr tarafndan verildiini, balandn gstermektedir. Orta-Asya Trk hkm darlar, Tanr tarafndan kut ile donatldklar iin i bana gel mekte idi89. Ayrca tarih kaytlarndan anlalyor ki, eski Trk dev letlerinde siyasal iktidar kavram kut terimi ile ifade ediliyordu90. Trk dilinin 2200 yllk, en eski kltr szcklerinden biri olan kutun teorik aklamas yani Trk devletlerinde siyasal iktidarn nitelii, nl siyaset kitabmz olan Kutadgu-Bilig de ifadesini bulmaktadr91. YUSUF HS HCB, eserinde hkmdara: sen bu makama kendi gcn ve istein ile gelmedin, onu sana Tanr verdi... Hkmdarlar iktidar Tanrdan alrlar... diyor Kutadgu-Biligden de anlaldna gre, Tiirklerdeki en eski devlet anlay, Tanrnn Kut balamas ile dnyay ynetme hakkna dayanan evrensel bir egemenlik trdr. Bundan da anlalyor ki, eski Trklerde tanrsal bir misyon hukukuna dayal karizmatik bir iktidar anla y bulunmaktayd92. Bu konuda KAFESOLU, karizmatik ege menlie bal olanlar genellikle din topluluklar olduu halde, Trk siyasal birlikleri din bir nitelik tamyor. Trk tarihinde, peygam berler ve veller tarafndan ynetilen bir devlete rastlamamaktayz diyor. Eski Trklerdeki Kut (= siyasal iktidar) anlay, snrsz bir egemenlie dayanmamaktayd. Hereyden nce hakanlar rf hu kukla ( = tre) balydlar. Tre ve geleneklerle devlet ynetme hak ve yetkisi baz artlarla snrlanmtr. Bunlarn banda hkmda
89 90 91 92 ORKUN, H.N., a .g .e , I, D, 29, IX, D, 23. ARSAL,, S.M., Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947, s. 120. KAFESOLU, ., Trk M ill Kltr, Ankara 1947, s. 220-221. DEER, J., tstep Kltr, ADTCFD, C. XII, 1958, 1-2.

82 rn yerine getirmesi gereken grevler bulunmaktadr: dank boy lar toplayp nfusu oaltmak, halk doyurmak, giydirmek vs. gibi95. Eski Trklerde egemenliin ve stnln gstergesi saylan byk resm ziyafetler ( = Toy, len) ve genelllikle hakan sof rasnn halka ak tutulmas bunun sembolik bir belirtisidir04. Biz, ayn anlay Kutadgu-Biligde de bulmaktayz: Ey hkmdar, hal ka, a msm, tok musun, diye sor... Elini ak tut... Bir hkmdar halkndan yoksul adn kaldrmazsa nasl hkmdar olur?. Yukardan beri yaptmz aklamalardan da anlalyor ki, YUSUF HS HClB, halkn hkmdardan istediklerini: a) Mal ve ktisad istikrar, b) dil kanun ve adalet, c) Asayi ve gvenlik olarak sraladktan sonra yle der: Ey hkmdar, sen nce bun lar yerine getir, sonra kendi hakkn isteyebilirsin (b. 2983-5578). Ey hkmdar, iyi kanun yap... Kanuna kendin riayet et ki, halk da sana itaat etsin. ite, eski Trk hkmdar, tre ve geleneklerle tesbit edilmi olan bu grevleri yerine getirmezse, kutunun Tanr tarafndan geri alnd dnce ve gerekesiyle iktidardan der, ya da drlr d. Demek ki, eski Trk devletlerinde egemenlik anlay, karizma tik temeli yannda, bir meruluk ( = treye uygunluk) ilkesine de dayanmaktayd. Ancak, siyasal iktidarn kaynan Tanrya bala makla, yani hakan Tanr huzurunda sorumlu tutmakla Trkler, yksek otorite ( = Souverainete, Sovereignty) meselesini daha o alarda zm grnmekte diri er5. Elimizdeki belge ve bilgilerden anlaldna gre, eski Trk devletleri, tre hkmlerine bal kurulular olmulardr. Orhon Yaztlarnda u cmlelere rastlamaktayz: ...devleti ellerine alp tre dzenlediler... Ey Trk ulusu, senin devletini ve treni kim bo zabilir?... Kazandmz devlet Ve tremiz yle idi... Devletini, tresi ni terk etmi... O (lteri) atalarnn tresine gre ulusu rgtledi... Tre gereince amucam ta h ta oturdu...90. Btn bunlardan anlal m aktadr ki, eski Trk devletlerinin varl, trenin varlna sk
93 94 95 96 ORKUN, H.N., KAFESOLU, KAFESOLU, ORKUN, H .N , a .g .e , I, Gney, 10, Dou, 16, 28. , a .g .e , s. 225. ., a .g .e , s. 226. a ,g .e , IV.

83 skya balyd. Ayrca, trenin anayasa niteliinde, deimeyen ilkeleri de vardr ki, Kutadgu-Biligdeki kaytlardan tesbit edildii kadaryla unlardr: Knilik ( = adalet), Uzluk (= iyilik, fay dallk), Tzlk (= eitlik), Kiilik (= nsanlk, evrensellik). a) Knilik (= adalet): YUSUFa gre kanunlarn dil olma s gerekmektedir. nk adalet ilkesine gre dzenlenmeyen kanun, hata ve hakszlklara yol aacak ve bu hal, devleti ve taht yklmaa kadar gtrecektir. Devleti korumak isteyen hkmdar dil kanun yapmak zorundadr. b) Uzhk (= iyilik, faydallk): Kanun, iyi olduu kadar, topluluk yararn ve toplumu oluturan bireylerin faydasn gzonnde tutmaldr. yiden kast edilen halka yararl olmaktr (= edg bu klk yang). c) Tzlk (= eitlik): Kutadgu-Biligde, kanun ve adaleti temsil eden hkmdar: huzuruma geldikleri zaman olum ile bir ya banc arasnda fark gzetmem ve benim gzmde bey ile kul ara snda bir fark yoktur demektedir. Bu eitlik anlay, kat snf ili kilerine dayanan Orta-a Bat toplumlar gznnde tutulursa, ol duka ileri bir aamadr. d) Kiilik ( = nsanlk, evrensellik): Trede, dnya ege menlii devlet anlayna ve geleneine dayal olarak, bir evrensel lik dncesi grlmektedir. Tre, tpk gne nlar gibi btn insanlara ulamal, btn dnyay aydnlatmaldr. nk YUSUF HS HCBe gre: nsanolunun asl birdir ve sadece onlar bil gi dereceleri ayrr. Tre ve kanun ne lde insanl kaparsa, o kadar halk mutlu ve refahl olur ve o kadar devlet mrl olur. Devleti ykan ve yok eden iki ey vardr: Biri, grevde ihmalkr lk, dieri insanlara zulm yapmak (b. 2024)07. YUSUF HS HCB, kanun ve adalet konusunda unlar sy lyor: Halkn zengin ve refahl olmas iin doru ve dil kanun lar konulmaldr (= Budun baylkmga tr tz kodun). Hangi hkmdar dil kanun koydu ise, o lkesini dzene soktu ve gnn aydnlatt ( ~ kayu beg tr birse ilde kni; ilin itti kodt yoruttu
97 KAFESOLU, I., K utadgu-B ilig EFTED , stanbul 1970, S. 1, s. 13-20. ve Kltr Tarihimizdeki Yeri,

84 kni) (b. 2017). Ey hkmdar, kt teaml kurma, iyi kanun koy (= isiz ngdi urm a tr edg ur) (b. 1546). Hkmdarlk ok iyi bir eydir, fakat daha iyi olan kanundur ve onu dil uygulamak ge rektir ( = idi edg beglik tak edgrek; tr ol an tz yartgu kerek) (b. 454). Ey hkmdar, halk dil kanunlarla ynet; biri nin dierine zulmetmesine meydan verme, onlar koru (= tak bir budunka tr bir kni; ktn bir ikidin kin kr an) (b. 5576). Zulm yanar atetir. Yaklaan yakar; kanun su gibidir, akarsa nimet yetiir ( = kyer ot turur k yagusa kyer; tr suv turur aksa nimet ner) (b. 2032). Kanun ile lke geniler ve dnya d zene girer; zulm ile lke klr ve dnya bozulur (= il artar tr birle itlr ajun; eksr bu k birle buzlur ajun) (b. 2035). Ey Hkmdar, sen her zaman adaletle hkmet; devlet kanun ile ayakta durur (= knilik ze sen turu kl tr; tr birle beglik turur ol r) (b. 5285). Egemenliin temeli adalettir (= Bu beg lik ulu ol knilik yolu). Ey hkmdar, Tanr seni adalet iin h kmdarlk makamna getirdi (=knilik n tengri tikti sini) (b. 5195). lkeyi elde tutabilmek iin ok asker ve orduya.; orduyu beslemek iin servete; servet elde edebilmek iin halkn zengin olma sna; halkn zenginlii iin de kanun ve adalete ihtiya vardr (= bu il tutguka kp er a t s kerek; er a t tutguka neng tavar t kerek; bu neng alguka bir kerek bay budun; budun baylknga tr tz kodun) (b. 2057-2058). Kutadgu-Biligde, ran devlet ve egemenlik anlaynn tersine, egemenliin trden (= yani kanun ve kurallardan) ayrlmamas ve hatta egemenliin bizzat tr (= kanun) ve kut ( = siyasal iktidar)tan ibaret olduu gr bulunmaktadr. YUSUFa gre; adil kanunlar koyma ve onlar tarafszlkla uygulama suretiyledir ki, bir hkmdar uzun sre egemenliini koruyabilir ( = uzun il yiyeyin tise ay bg; tr tz yartgu budunug kg) (b. 2033). Geleneksel ran-slam devletlerinde olduu gibi, Kutadgu-Bilig de de adalet, byk bir nemle belirtilmitir. Hkmdar adaletin ne olduunu yle anlatyor: Taht ayak zerinde durur. Bu yzden hi bir tarafa eilmez. Benim davranm ve szm btn halk iin ayndr. Ben ileri adaletle ( = knilikle) zerim; insanlar bey veya kul olarak ayrmam ( = knilik zele keser men iig; adrmaz men begsig ya kul sg kiig). Ben hak arayan kimsenin iini

85 uzatmam (= uzatmaz men davi klgl kiig). Zulme urayarak kapma (= divanma) gelen ve adaleti bulan kimse benden honut ayrlr. Benim sertliim zalimler iindir, Kanun karsnda her kes eittir. ster olum, ister yaknm ya da akrabam olsun, ister yolcu, ister geici bir misafir olsun; kanun karsnda bunlarn hepsi birdir; hkm verirken hi biri beni farkl bulamaz ( = kerek o lum erse yakn ya yaguk; kerek barkn erse keigli konuk; trede ikig manga bir san; keserde adn bulmagay ol mini). Kutadgu-Biligdeki bu kkl Trk devlet anlay, eski ran dev let anlayndaki adalet kavramn olduka deitirmitir: Adalet, hkmdarn bir ltuf, ihsan ve balama fiili deil, tr (= ka nun)nn dil ve tarafsz bir biimde uygulanmasdr08. Kutadgu-Bilige gre hkmdarlk, kanun egemenliine dayanmaktadr. YU SUF HS HCBin eserinde hkmdar Kn-Togd, kanun ve adaleti temsil etmektedir. Eserde hkmdar yle diyor: Ben ada let ve kanunum... Benim zm adalettir. Ben hi tereddt etmem. Haksz ile hakl, iri ile doru benim huzuruma gelseler, ben onlarn ilerini adalet ilkesine gre zerim. Huzuruma gelen ister bey olsun, ister kul olsun, ben aralarnda hi bir fark gzetmem... Bir devleti idare etmek isteyen dil olmaldr. Devletin temeli adalettir ( = Bu beglik ulu ol knilik yolu). Gnein hereyi nasl aydnlatrsa, benim adaletim de herkesi yle kapsar. Eski Trk devletlerinde hkmdarlk kadar vezirlik kurumuna da ok nem verilmitir. Gktrklerde vezir, hanedana men sup bir veliahd idi ve protokolde kaandan sonra gelmekteydi00. Bu yzden Gktrklerde vezir, sanki ikinci bir hkmdarm gibi gr nr. Bir Uygur-Karahanh eseri olan Kutadgu-Bilig'de ortaya konan tezin arlk merkezi vezir zerinde toplanmtr, diyebiliriz. Eser de vezir, akl, bilgiyi ve eylemi (= action) temsil etmekte dir100. Aslnda vezir, kutu (= yani siyasal iktidar) fiilen kullanr ve hkmdarn grevlerini bizzat yerine getirir. Vezirin de, hkm

98 NALCIK, H., a.g.m ., s. 269. 99 GRAUD, R., LEmpire des Turcs Celcstes, P aris 1960, p. 73. 100 TOGAN, Z.V., Um um Trk Tarihine Giri, I, stanbul 1946, s. 292.

86 dar gibi, adaletli, zek ve ahlk sahibi olmas gerekir101. KutadguBiligde kut ( = siyasal iktidar), vezir Ay-Told tarafndan tem sil edilmektedir. Ay-Told, hkmdarn ( = yani trnn) huzuru na karak hizmet ister, Bylece, siyasal iktidarla tr (= yani kanun) bir araya gelirler. nk kanun, uygulama alan bulmak iin siyasal iktidara muhtatr. Fakat, siyasal iktidarn, kanunun em rinde olmas gerekmektedir, YUSUF HS HCB, gerek kudret kanundur diyor. Bylece o, ada diyebeceimiz bir hukuk dev leti anlay ile karmza kyor. Ona gre, siyasal iktidar her zaman deiken ve kaypak bir nitelie sahip olduu iin srekli bir ekilde kanunun denetim ve gzetiminde tutulmaldr. Grlyor ki, YUSUF HS HCBin devlet anlaynda kut sadece hkmdarlara zg bir kudret deildir. Sz gelii eserde, AyTold hkmdar olmad halde kutu yani, devlet ynetme ilkesini temsil ediyor. yle anlalyor ki, YUSUF HS HCB, kutu, Vezir Ay-Told tarafndan temsil ettirerek, hkmdarlara, devleti ynetme yetkisine sahip olmakla birlikte, devleti fiilen ynetmeyi ve zirlere brakarak, kendilerinin kanunlarn uygulanmasn, adaletin yerine getirilmesini gzetmekle yetinmelerinin daha uygun olaca dncesini telkin etmek istemitir. ARSALa gre102. YUSUF HS HCB, kutun fiil kullanmn hkmdardan alp vezire vermekle, J. LOCKE ve MONTESQUEUden alt-yedi yzyl nce, devlet y netimi alannda bir eit kuvvetler ayrm (= separation des pouvoirs) prensibini ileri srmtr.

101 102

TU.NAYA, T.Z., a :g.e., s. 45. ARSAL, S.M., a.g.e., s. 126-127.

S ONU

Hereyden nce unu syleyelim ki, YUSUF HAS HCBin yaad dnemdeki Trk toplumu, ekonomik ve sosyal bakmdan ilkel ve gebe bir topluluk niteliinde olmayp, toplumsal tabaka larn ortaya kt, yerleik, olduka yksek bir iblm dzeyine ulam, yani sosyo-ekonomik gelimenin, her ynden olduka iler lemi bir aamasnda bulunduu anlalyor. Kutadgu-Biligde biz, toplumsal yap iinde yer alan u ekonomik meslek ve retim dalla rna rastlamaktayz: Targilar (Tarmla uraan kyller ve ift iler), Satglar (Tccar ve satclar), Igdiiler (obanlar ve hayvan besleyerek geinenler), Uzlar (Zanaatkarlar ve el-iileri), Emiler (Hekimler), Afsunular (Dua ve cinlerle uraanlar), T Yorgular (D yorucular ya da rya tabircileri), Temri ler (Demirciler), Etkiler (Kunduraclar), Otaclar (Tabib ve eczaclar), Yldzlar (Gelecekten haber veren astroloji uzmanla r), Ulema (Bilginler), Sz tirgiIer (airler ve ozanlar) vb.... Dahas Kutadgu-Biligde tapugu diye bir sosyal ve siyasal ta bakadan szediliyor ki, bu szcn o zaman hkmdar ve saray hiz metinde olan devlet memurlar yani ada politika bilimi terimiyle sylersek, bir brokratik kadro olduu anlalyor. Tapugular me murluk basamaklarnda ilerleyip ykseldike oku, tucu, tamgac (mhrdar), idii (ikiciba), ac (hazinedar, yani ma liye bakan), Bitigi (hkmdarn baktibi), lmga (sr-ktibi), hayl ba, kapug balar er (kapcba), sba (ba komutan), er ge (devlet danman bilgin), kkayuk, inan, yabgu, ilbeyi, yalva (eli), hacib (perdedar, protokol efi), yuru (vezir) gibi yksek makam ve memuriyetlere atanyorlarm. O dnemde, h kmdar saraylarndaki en nemli grevlerden biri de 'haciblik' (perdedarlk) ii idi. Hacibler, saray protokoln ynetirler ve huzura kma, hkmdarla grme ya da randevu alma ilerini yerine geti rirlerdi. Hele 'hacib nvamnn bana bir de has sfat eklenince

88 YUSUFun, hkmdarn pek gvendii ve kendisine ok yakn tu t tuu saray adamlarndan biri olduu aka grlyor. YUSUF HAS HCBin yaad dnemdeki Karahanh Devle tinin siyasal rgt, birbirini frenleyip kontrol eden temel payan dann dengesine dayanmaktadr. Bunlar, saray, ulema ve ordu idi. Karahanh hkmdarlar, bu gcn, zellikle saray dndaki ulema ile ordunun birlemesine her zaman engel olmaa alm lardr. Ayrca ulemann aristokrasi ile birleip, halk kendi kar larna gre ynetmelerine kar ktklar, o dneme ait belge ve bilgilerden anlalyor. Hkmdar ailesi ya da hanedan, ulemann nfuzunun fazla artmasndan zaman zaman tedirgin olmulardr. Geri hkmdarlar devlet ynetiminde ulemaya dayanyorlard. H at ta vezirlerini hep bu snftan setikleri bilmiyor. Ama gene de onlara fazla yetki vermekten her zaman kandklar anlalyor. Karahanh Devletinin dayand bu temel unsur Byk Sel uklularda da aynen grlecek ve yine Osmanl Devletinde de saray, ilmiye ve seyfiye adlaryla ortaya kacaktr. Bugn de Trkiye Cumhuriyeti Devletinin, bu sac ayana dayandn syleyebiliriz. u farkla ki, sarayn yerini parlamento, ilmiyenin yerini niver site almtr. Karaha.nl Devletinden balayarak gnmze kadar, bu temel g arasndaki uzlama ya da ekime, lkenin ve dev letin siyasal kaderini belirlemi ve ileride de belirleyecektir. te bu neden ve merak iledir ki, almamzda, Kutadgu-Bilig deki ahlak, siyaset ve devlet dncesi ncelenmee ve bir sistem oluturan bu felsefenin Bilgi, Eylem-Action, Adalet ve Kut ya da egemenlik, ilkelerine dayand gsterilmee allmtr. YUSUF HAS HCB, akla bilgiye ve deneye verdii nemle, ayn zamanda karmza rasyonalist bir tavrla kmaktadr. zellikle zgr dn cenin, rf-det, gelenek-grenek ve dinin ar bask ve otoritesi al tnda bulunduu bir devirde YUSUF HAS HCB, akla, bilgiye ve deneye stnlk tanyarak, yzyllar boyu at srtnda imparatorluk lar kurmu aksiyon halindeki bir ulusun pratik zeka ve zihniyetini, derli-toplu bir felsef sistem halinde ortaya koymutur. Tarihte grdmz Trk Devletlerinde, ayn sosyal ve siyasal organizasyon ilkeleri zerine kurulmu olmakla birlikte, ounlukla tam bir dar merkeziyetin kurulamad anlalmaktadr. Devletin

89 ayr blgelerinin i ve d ynetimi ilerinde hanedan yelerine ok geni dar yetkiler verilmesi ve blgelerin karlat duruma gre birbirinden ok farkl hzlarla gelimeleri, asl merkezin nemini ok defa zayflatm ya da zaman zaman ortadan kaldrm; siyasal iktidarn veraset yoluyla geiindeki gelenein bulankl, onu bir ekime konusu haline getirmi ve yzyllar boyu saylar artan ha nedan yesi prensleri ve rakiplerini srekli bir gvensizlik ortamna itmitir. Bu eit durumlarda, hanedan yeleri, arasndan karizmatik kiilii olan biri karak, kendi egemenliini dierlerine kabul et tiremedii dnemlerde, devletin genel karlarnn ve hatta varlnn savunulmas bile gletii ve ok defa bu yzden devletin paralan d ya da ykld grlmtr. Szgelii Karahanl Devletinin ol duka ksa bir sre yaam olmasnda, bu siyasal iktidarn veraset yoluyla geiindeki gelenek ve hukuk bulanklnn dourduu s rekli istikrarszln byk rol olsa gerektir. Bu siyasal istikrar szln devlet hayatnda yaratt zayflk ve kargaa durumu, YU SUF HAS HBin ideal bir toplum ve devlet anlayn yanstan byle bir eseri kaleme almasnda etkili olmutur, denilebilir. Ayrca, Kutadgu-Biligin yazlm oldua XI. yzylda, Orta-Asya Trk dn yasnn geirmekte olduu uygarlk deiiminin, eski ve geleneksel deer ve yarglarn iddetle sarslm bulunuunun etkisiyle YUSUF HAS HCB, byle bir eser yazarak, sarslan ahlak ve siyaset ilke lerini yeniden ele almak; gelecek kuaklara ve kurulacak yeni Trk devletlerinin hkmdar ve devlet-adamlarna derli-toplu bir ahlak ve siyaset doktrini brakmak istemi olabilir. Nitekim YUSUF HAS HCB eserini, bir aydn olarak, iinde yaad toplum ve devlete kar bir sorumluluk duygusu ve mis yonuyla kaleme aldn ima eder gibidir: Tilekim sz erdi ay bilge bg, kidin keldeike zm szleg (Ey bilge hkmdar, dileim benden sonra gelecek kuaklara kalacak bir sz sylemek idi).

K A Y N A K L A R ABADAN, N. Brokrasi, Ankara 1959. ABADAN - SAVCI, Trkiyede Anayasa Gelimelerine Bir Bak, Ankara 1960. AKIN, . Devlet Doktrinleri, stanbul 1964. AKYZ, Y. Trk Eitim Tarihi, Ankara 1982. ALBERTS, O. Aristotelische Philosophie in der trkischen Litteratu r des XI. Yahrhundarts, Halle 1900. ALBERTS, O. Der Diehter des in uigurisch-trkischem geschriebenen Kudatku Bilik, (1089-1070), ein Schler des Avicenna, AGP, VII, Berlin 1901. ALFLD, A. Trklerde ift Krallk, II. TTKZ, stanbul 1943. ARAT, R.R. Kutadgu Bilig I, Metin, Ankara 1979. ARAT, R.R. Kutadgu Bilig II, eviri, Ankara 1974. ARAT, R.R. Kutadgu Bilig III, ndeks, stanbul 1979. ARAT, R.R. Kutadgu Bilig maddesi, A. ARAT, R.R. Der Herrschertitel Iduk kut, UAYB, 1964, vol. 35. ARAT, R.R. Eski Trk Hukuk Vesikalar, TKA, Ankara 1964, s. 1. ARSAL, S.M. Hukuk Felsefesi Tarihi, stanbul 1945. ARSAL, S.M. Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul 1947. ARSAL, S.M. Farabni Hukuk Felsefesi, 1HFM, stanbul 1945. ARSAL, S.M. Kutadgu-Bilig, HFM, S. II, 1947. ARSLAN, M. Gebelerde Sosyal ve Siyas Kurulu, stanbul 1977, Doktora Tezi, Teksir. ASTER, E. Histoire de la Philosophie, M. Belvianes, Paris 1952. BANG-GABAN, Uigurische Turfantexte I, Anmerk 1893.

92 BANG-RAHMET, Ouz Kaan Destan, stanbul 1936. BARTHOLD, W. Eski Trk Kitabelerinin Tarihi Ehemmiyeti, s tanbul 1340. BARTHOLD, W. Histoire des Turcs dAsie Centrale, Adrien-Maisonneuve, 1945. BARTHOLD, W. The Bughra Khan mentioned in the Qutadqu Bilik, BSOS, 1922, II, 151. BARTHOLD, W. Die historische Bedeutung der alttrkischen-Inschriften, St. Petersburg 1897. BOER, T.J. Islm Felsefe Tarihi, Ankara 1960. BOSWORTH, C.E. Ilek-Khans or Karakhanides, Encylopedie of slam, C. IV, s. 1112. BROCKELMANN, C. Yusuf Has Hacib, Encyclopedie de lIslam. CAFEROLU, A. Trk Dili Tarihi II, stanbul 1974. CAFEROLU, A. Tukyu ve Uygurlarda Han nvanlar, THT, 1931,1. CROZAT, C. Amme Hukuku Dersleri I - II, stanbul 1938. DUVERGER, M. Manuel de droit Constitutionnel et Science Politique, Cinquieme Edition, Paris 1948. DAVER, B. Siyasal Bilime Giri, Ankara 1964. DE GROOT, Die Hunnen der vorchristlichen Zeit I, Berlin 1921. DE GUGNES, Histoire Generale des Huns, des Turcs, des Mongols et des autres Tartares Occidentaux, Paris 1756. DEER, J. Istep Kltr, ADTCFD, C. XII, 1958, 1 - 2. DLAR, A. Kutadgu Bilig ncelemesi, TDK, Ankara 1972. DOERFER, C. Trkische und Mongolische Elemente im Neupersischen, III. Wiesbaden 1967. EBERHARD, W. Eski in Felsefesinin Esaslar, ADTCFD, II, 1, 1944. EFLATUN, Devlet, ev. E. Eybolu, stanbul, 1962.

93 EL-MAVERD, El-Ahkam Es-Soultaniya, Traduit et annote dapres les Sources orientales par Le Comte Leon Ostrorog, Vol. I-II, Paris 1901, 1906. ERZ, M. ik tisat Sosyolojisine Balang, stanbul 1973. FARABl, El-Medinetl-Fazla, N. Danman, stanbul 1956. FARABl, Es-Siyaset ul-Medeniye, stanbul 1980. FERRARO, O. Machiavel, .Paris 1928. FINDIKOGLU, Z.F. Trklerde Ahlk Felsefesi, IM, S. 1, 1934. s. 1-10. FITRT-RAHMET, Qutadgu-Bilig, UJB, VI, Heft 1, Berlin-Leibzig 1927, s. 154. FREYER, H. tima Nazariyeler Tarihi, Ankara 1968. GlRAUD, R. I Empire des Turcs celestes, Paris 1960. GEN, R. Karahanllar Devlet Tekilt, stanbul 1981. GKALP, Z. Trk Medeniyeti Tarihi, stanbul 1976. GKBERG, M. Felsefe Tarihi, stanbul 1961. GURVTCH, G. Traite de Sociologie, Paris 1958. GNALTAY, . Farabnin ahsiyeti ve Eserleri, ADTCFD, C. VIII, S. 4,1950, s. 435. HAMlLTON, J.R. Les Ouighours lepoque des Cinq Dynasties dap res les documents chinois, Paris 1955. HIRTH, F. Nachworte zur Inschrift des Tonjukuk, ATIM, II, Folge, 1899, s. 24. HUART, M. Trois Aetes Notaries Arabes de Yrkend, JA, IV, p. 615, 1914. NALCIK, H. Kutadgu Biligde Trk ve Iran Siyaset Nazariye ve Gelenekleri, R.R. ARAT iin, TKAE, 1966. NALCIK, H. OsmanlIlarda Saltanat Veraset Usul ve Trk Haki miyet Telakkisiyle lgisi, ASBFD, 1959, s. 73. NALCIK, H. Osmanl Hukukuna Giri, ASBFD, C. XIII, 2, s. 102-107.

94 NAN,
a.

Kutadgu Bilig, Tpkbasm I, stanbul 1942.

NAN, A. Yasa, Tre-Tre ve eriat, TKA, Yl 1, 1964, S. I, s. 5. NAN,


a

. Yusuf Has Hcib ve Eseri Kutadgu Bilig zerine Notlar, TK, S. 98, 1970.

NAN, A. Orun ve l Meselesi, THlTM, I, stanbul 1931, s. 121. JAUBERT, A. Notice dun manuscrit turc en caracteres ouigoures envoye par M. de Hammer M. Abel Remuzat, JA, C. VI. Paris 1825, p. 39-52; 78-95. KAFESOLU, ., Kutadgu Bilig ve Kltr Tarihimizdeki Yeri, EFTED, stanbul 1970, s. 1. KAFESOLU, . Trk Mill Kltr, Ankara 1977. KARAMANLIOLU, A.F. Kutadgu Biligin Diline ve Adna Dair, TK, S. 98, 1970, s. 63. KAGARLI MAHMUT, Divan Lugat-it-Trk, B. Atalay, I-IV, An kara 1939-1944. KPRL, M.F. Trk Edebiyat Tarihi, stanbul 1980. KPRL, M.F. Trk ve Mool Sllelerinde Hanedan Azasmn idamnda Kan Dkme Memnuiyeti, THTD, I, 1944, s. 1-9. KPRL, M.F. slam Amme Hukukundan Ayr bir Trk Hukuku yok mudur?, n . TTKZ, stanbul 1943. KPRL, M.F. Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, stanbul, 1918. KPRL, M.F. Eski Trk Unvanlarna Ait Notlar, THTM, II, s. 25. KSEMHAL, N.. Sosyoloji Tarihi, stanbul 1956. KYMEN, M.A. Alp Arslan Zaman Seluklu Saray Tekilt, TAD, 1967, V., s. 8-9, Ankara 1970, s. 23. KUBALI, H.N. Anayasa Hukukunun Genel Esaslar ve Siyas Rejim ler, stanbul 1964. KURTKAN, A. Genel Sosyoloji, stanbul 1976. LASZLO, F. Kaan ve Ailesi, THTD, C. I, 1941-1942.

95 LEVEND, A.S. Yazlnn 900. Yldnmnde Kutadgu Bilig, TDD, S. 211, s. 1-5, Ankara 1969. LEVEND, A.S. Siyaset-nameler, TDAY, Belleten, Ankara, 1963, s. 167. LU MAU-TSA, Die chinesischen Nachtrichten zur Geschichte der Ost-Trken I, Wiesbaden 1959. MARDN, . Din ve deoloji, Ankara 1969. Moollarn Gizli Tarihi, Ankara 1948. MOHAMMED KHADR, Deux Actes de Wakf dun Qarahanide dAsie centrale, JA, 1967, s. 305-334. MOR, M. Reconsideration of the Hsiung-nu State, AA, XXIV, Tokyo 1973. MUSTAFA RAHM, Timur ve Tzkt, stanbul 1339. MLLER, F.W.K. Uigurica C. I, Berlin 1908, s. 56. ORKUN, H.N. Eski Trk Yaztlar, I-IV, 1936-1944, stanbul. OZANKAYA, . Toplumbilime Giri, Ankara 1979. GEL, B. Trk Mitolojisi, Ankara 1971. GEL, B. Trk Kltrnn Gelime alar II, stanbul 1971. GEL, B. Trklerde Devlet Anlay, Ankara 1982. GEL, B. Note critkjue sur la theorie de la paire royaute chez les peuples turques, presente par Prof. Alfldi, ADTCFD, S. 6, 1948, s. 359-360. PRELOT, M. Politique dAristote, Paris 1950. PRTSAK, O. Kara-Hanllar, A maddesi. PRTSAK, O. Karahanidisehe Steitfragen, 1-4, Oriens, III/2, 1950, C. I, s. 270-300. RADLOFF, W. Das Kudatku Bilik des Jusuf Chass-Hadschib aus Blasagun, Petersburg 1891. SAN, C. Max Weberde Hukukun ve Meru Otoritenin Sosyolojik Analizi, Ankara 1970.

96 SCHEFER, C. Siasset Nameh, Traitee de gouvernement compose pour le Sultan Melik Chh, par le Vizir Nizam oul-Moulk, Publication de lEcole des Langues Orientales Vivantes, III, Serie, Vol. VII, Paris 1891. SOBERHEM, Hacib, Encyclopedie de lIslam, p. 219. SPULER, B. Iran Moollar, Ankara 1956. TANER, A. Trk Devlet Gelenei, Ankara 1975. TANYOL, C. Sosyal Ahlk, Lik Ahlka Giri, stanbul 1960. TEKlN, T. A Grammar of Orkhon Turkic, Bloomington, 1968. TEKlN, . Uygur Harfleriyle Yazlm Karahanllar Devrine ait Tarla Sat Senetleri, SAD, IV, Ankara, 1975, s. 159. TEZCAN, M. Trk Sosyoloji Bibliografyaa, 1928-1968, Ankara 1969. THOMSEN, V. Inscription de lOrkhon dechiffrees, Helsingfors 1896. THOMSEN, V. Moolistanda Trke Kitabeler, TM. II, s. 99. TOGAN, Z.V. Umum Trk Tarihine Giri, stanbul 1946. TOGAN, Z.V. Tarihte Usul, stanbul 1950. TOGAN, Z.V. Karahanllar (840-1212), 1966-67 Ders Notlar, Teksir, TUNAYA, T.Z. Trkiyenin Siyas Gelimeleri, stanbul 1970. TURAN, O. lig nvan Hakknda, TM, 1940-1942, VII-VIII, s. 192-199. TURAN, O. Terken Unvan, THTD, C. I, Ankara 1942, s. 67-73. TURAN, O. Trk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi I, stanbul 1969. ULUAY, . ilk Mslman Trk Devletleri, stanbul 1977. UZUNARILI, .H. Osmanl Devlet Tekiltna Medhal, Ankara, 1970. OK-MUMCU, Trk Hukuk Tarihi, Ankara 1976. VAMBER,Y,A. Uigurische Sprachmonumente und das Kudatku Bilik, Innsbruck 1870. WEBER, M. W irtschaft und Gesellschaft, Heidelberg 1922. WEBER, M. Staatssoziologie, Berlin 1956.

E K L E R

I Kutadgu-Bilig yazmalaryla ilgili ahsiyetler (Di lar) . II Kutadgu-Bilig, Viyana Nshas, T.D.K. stanbul 1942, s. 174. Tpkbasm,

III Kutadgu-Biligin Viyana Nshasndan alman bir para (Dilar). IV Kutadgu-Bilig, Msr Nshas, Tpkbasm, T.D.K. stanbul 1942, s. 242. V Kutadgu-Bilig, Fergana Nshas, Tkpbasm, T.D.K. stanbul 1942, s. 130. VI Kutadgu-Bilig ad ve Fergana Nshasndan bir para (Dilar). VII Jaubert, A. Notice d un manuscrit turc en caracteres ouigoures, envoye par M. de Hammer M. Abel Remuzat, Journal Asiatique, C. VI 1825, p. 44-45. VIII Vmbery, H. Uigursche Sprachmonumente und das Kudatku Blk, Innsbruck, 1870. IX Vmberynin eserinden bir sayfa, (s. 107). X Vmberynin, zel Uygur harfleri dktrp yaym lad Viyana Nshasnn bal (Dilar). XI Radloff, W. Das Kudatku Blk des Jusuf ChassHadschrb aus Balasagun, Thel I. St. Petersburg, 1891. X Radloffun ad geen eserinden bir sayfa (s. 158).

100

X in Radloffun, zel Uygur harfleri dktrp 1890da Petersburgda yaymlad Viyana Nshasnn ba l (Dilar).
XIV Kutadgu-Biligden bir elyazmas sayfa (Radloff). XV Uygur Alfabesi (Dilar). XVI Uygur Alfabesi (Dilar). XVII Alberts, O. Aristotelische Philosophie in der trkischen Litteratur des 11. Jahrhunderts, Neue Folge, Halle 1900. XVIII Alberts, O; Archiv fr Gesehichte Der Philosophie, Band XTV, Neue Folge VII. Berlin 1901. XIX-XX Akademia Nauk S.S.S.R., Akademia Azerbaidjanskoy S.S.R. Sovietskaya Tiurkologia, NaunoTeoretieskiy Jurnal No. 4, yulb-Avgust, Baku 1970. XXI - zbekistan S.S.R. Fenler Akademiasi, A.S. Pukin Namndagi Til va Adabiet Instituti, Yusuf Has Hajib-Kutadgu-Bilig (Saadetga yollav bilim), Transkripsiya va hazirgi zbek tiliga tavsif Nerga tiyarlav, Filolgia Fenler Kandidati Kayyum Kerimov, zbekistan S.S.R. Fen Neri eti, Ta kent -1971. XXII-XXIII H aritalar (Uluay-Barthold). XXIV Karahanllar eceresi (P ritsak).

101
K u ta d g u B ilig y a m a la n y le ilgiU k iile r

A R M I N V A M lif .R Y

JO SE P H

FR E1H ER R voa

V lL H E L M

r a d l o f f

(1632 - 1913)

H A M M E R -P U R C S T A IA

( 1637- 1918)

( 1774. 1856)

_ , Z E K V E L tD T O G A K

R E T R A H M E T A R A T J M eph v o n H u n m .r - P u r g .u i r m

(1891-1970)

v i, * 5akmm'i*ki

(1900*1964)

102
l-_ . ' ^ A *"* ^T-i 1

* -,*14^ ^ *fc<#

#- ' itfflt " /**

^<L n i J u - 4-*^*., .. yLi *& -** * *r*- 1 *rtj>,. /A*-K^ - --^- - >*a'l ^
X /

-" ^ f f f L! fc frfc O --A j 6 ^ .. J-^L_A


^ / J C r t * * ,

,. s - - '

w"-1
'J~ a

-> v - ~

S\n --- >- ?&> -------ftj.

/** *

H -~
' >t * - '

> >*-u" * * "


& -

/"** ^r * V-^S>^T^-- J|i| . _ ? < KS -' a^ . 4 V fl- ----ft-V te. jst^t? - > & *-+ & * -fL ft^ A ^a ,ff ***1^9 ^8

* * ' ---- " '


fr *

****/*.

>* t.

^ _j&Almv

***Mr rtftn^^ i5~-' JO--tfesf - Am*v * >

r ^ * .^u **&;

' --- ^ / " t ? "*

,$-u*i_- if* A -u j

v* <* X*;

--- " -* >^ > / ^ w -qS*-'**


A . h/ t,-. ^ . ''^ - t ? a ^ /^ 3 1 ^3"*^

o i ^ -^
yS*-SW ---fct **<? J A -a*~ > >^ ^O-t 5sS -s^ , ^x^,( ^ * ^ .a. Ar*; >a-*, jt>*-t?**^** -* ^I_, /v' W > @-* --' & & _, J&+, , *'of / aJ-^~ : ****_ n j.~ ^ w ^*i ^ .

ajy-/ = ^-fa e > V U ' ftl

>4a 5 * % ? ! >i~S^w
#

4 > A J > jo&J' >0-^, - c.


' j j

*^* ' a ^ f^ - > -' ^-S y** , * . * *

*'*& * w = ^ s v ___ f r

f~ * * * * * t* * * ^Ai / ^ i - *

M"
- .-^ t;- -^srv

__b*
-------* & > & * > * -' # **> * & *

'> -& *

'

r-o*

r ./- f ------------------------ - 1 J a -d / ^ J* * ^ -* 1-.' /-* i t ^ f-< s-

II

K utadgu Bilig* in V iy an a n sh a sn d a n k arlan 6adan sola d o ru U ygur harfleriyle yazl K U T A D G U B L G ad

ok u n an

'- As& __________ .%,-)

''-i****-' >J jS <3~ 51^

9 v>->j /* u $ a -*

-o jo v

>Kgjk ^ >

O^-S-J

-y -'

A J jrt - (s. 22) alm an b ir p a r a (bap XI*

Kutadgu B ilig9in V iy a n a n sh a sn d a n b e y t 350 - 353) evriyaz:

Szm syledim m en bitidim bitig , S u n u p ik i a ju n n tutgu elig. K itab a t urrfum K utadgu B ilig , K u ia d su olghka tulsu- elig. K i i ik i a ju n n tutsa fcutun, K u ta d m bolur bu szm n btn . B u K n -T o g d ilig tidim sz bat Y riigin, ay a y n ay edg k iil vyevr; Snm syledim ben, k ita b yazdm , U zanp ik i d n y a y tu t a n b ir eldT. K ita b n a d n k o y d u m K u ta d g u B ilig, K u tlu olsun o k u y an a, elini tu ts u n . K ii iki d n y a y k u tla tu ta r s a , K u tla n m olur, b u ezra donis b t n d r. nce In-T ogdj b ey d en sze balad m , Y o ra ra k aklaym , ey iy i kii!

.104 42

j t ^ 9 i , > J ^ S j j - j i j . l ^ J j ^ j 31

c r j ^ i j ^ f i Sy y S ^ ^ i ^ j ^

^ V j C / r ^ ^ 3 ^V3 _ > ci./ U j& ^ j ^ j ? s f 3 ^ J ^ j j i j S j r J^ 3 * ^ J i J :^ y f 5j 9\' ^ x j ^ X z j 3 \\{j)jj / J>yE]j> J^ ( j jj ^ *>} >IJfcj j , i l 3 $ U j ^ r l > ^ b y >' T ^ ^ 3 jr- Q*. ^ ^ j v > Is U ^r . ^ i . ( - P 3 'V jj'^ A ' U ! d U ^ 0 , U t/,J T ? j j r 1 r t 3 b ^ 5 1 1 j> j j x ~

(* ^ r J

j y S ^ ^ j b J ^ j r r ^ 'i ^ .
IV

jy 3jjl

/LvA- '

105

106

K utadg u B iH g 'in A ra p h a rfle riy le yazl F e rg a n a n s h a s n d a n k a rla n K U A D G U B L G ad

F e rg a n a n s h a s n d a n b ir p a r a ; m e tin , ncek i sa y fa la rd a v erilen m e tn in a y n d r; y a ln z, so n m sra d a y o r ig in szc y e rin e t zu k in ( = k u lla n lm tr. K ita b a t urdum K u ta d g u B ilig , K u ta d su o kg h ka tu lsu eiig . S z m sziedim m en b itid im bitie S u n u b ik i a ju n n tutgu elig . K i i ik i a ju n n tu tsa k u tu n , K u ta d m bolur bu szm n b t n . B u K n -T o g d e itig tid im sz ba, T s k in , a y a y n ey edg k i it d z e y im , d zen ley im )

VI

VII
{ 6 ) Mot dcrzl u fip ltta iia e yarat A o lfo*f.

107

108 .
n . i V W

*>

II \ v '

U SD BAS

K D iT K U

B IL II

I G r E l S C H I K T EX T M lT 'T llA N S ST H TlUN U M ) P,E]ETZrXG ,\ E IiS T ,EXEM U IG rfllSCH 'Et'TSCHE-\ 'SVOTERBUCHE l.M L lT lK K iK A H liT E K M C S L M IL E i S I'E.M O E l G L m i S T E T'KS K H iA T K U BIL1 K

EERM ANN
o . o . P ro fcu M d e ; e - f .'L 'ih 'c 'h S o

V 'A M B : R Y ,

S p r a c h c t a r. d r UvG.g 'i'.h tT U Y Y f r f r .a 'r J P e f l.

.. . . .

'e''c>c.ue i

l& ^ufDe ie . E su d it-lc -G

p f ir tlt b v ; ^ oo i - c s t

ei4 k-

lEjiose t t e o t V uue dc

C fey^.B ur I f e jip t e s

H 'jD f d<- d o r iE s c t; k js to ri u e s ot s b u t ,

ec m & z z ic r i4 , esi

UDf r a r e t e li::<'r&;rfc d jp n e p i^ u e r 1* curic-su- e ; d 's i i r c f r H 'p s t itD c e de f s ' i n s . ( J a t b e b - t ic T l, Efef* e

A siatiue, 1& 25. S e ie 9 5 .)

C E O ^ C K T MrT U N T E *.?T T Z V \G ;DEK l'v -- A ? ,C H S A R a E.-EV.IE PEK W j s s EN5CK a F T S \

IN K S B E U C K .
pH U C K . D E R V i^ A G v E r ' s C H E N J .' n : V E K S ]T A T S .- p l 'C H n K L CK E R E I . .

IK COSJSSIO^ B I T. A. BKOCHAtS IK U1P21G.


1 6 7 ,0 .

VIII

109

W ie i l i k ktnlm i d en Soln A j t o l d is ruft.


i li k A jto ld i okli k t lm isin okim isin ajor. 1 B u A jto ld i isin kecrti i lik 2 ajor ej okul kilm a artuk sak in 3 sangga tekmeti bu sak in ja lk u z u n 4 k ng l ckiirm e zfingni epit okib oklika berdi tsflb' erik sak in ke.cse akir tninke sevin m a n g g a tekti katku sak in la r uzun baka tur m an g g a (iz tapuk ka epit atalik kilajin okul bol m angga ' uzun kee ja sa k u aiaku ilik jolu k ; bolku g anim Ilik k e rnening Ilik k e tiindi k r ak ir emol szn okti ajdi ej arzik tetik kapukum k o turtu ng korittin g urun illerde m u n kattin g m unkun -em tenin B a j a t ok tek sen ig ak la rin g B a j a t :.bersuni -ming sevm m g kutun turu b ckti andin eakinin koca kap uk batti kae kn sakin in tkk cikai ka tlledi km s hem aki

5 tan g ld 'e rs a :ata nie n sangga 6 je r pti kv ktlm is ajd i ilik

7 m en ektis ku lu ng m en tapukci. senin 8 c-ikarti atasi; bitikn okul 9 H ik aidi ac-ti kiti b itik ' 1 0 '.ajo- ej b akirsak kiide b orun 11 tirikle tap in ti . fteting a tin . tej m etini m en senng

12 akingni

13 netek kim sevinglik. in e n endin bu k u 14 szin kesti i li k 15 kzfen ja s saca

e rin k e kelib" k rti k n g t ili. tisiik

16 b u A jto ld in in g kildi okli jo k i

9 ilik

n a h tn ,

Olfnete u d la s den das TTort u n d

B rief, O e d le r T h e u e re r!

E r ve rsta d

s p ra c b :

10 Oh E d e lste r n n te r M eine 11

ailen' V o rz g lic h ste n , den O rt ^vst g em ach t.

P fo rte h a s t du v e rassen, du

InV L eb ev V a rs t Durc-h deinen

a n h a n g lic h , hast- d ein e P flic h t erf llt, h a st -du m ic h ich g a n z b e tr b t.

T od

12 D e iiv T e -d ie n s te ko m ite So ge uu 13

d ir n ic h t v e rg e lte n , d i r v ergeltei;

G o tt ; deine V erd ieriste dir b in ,

So erfreuet. .ch h(?vte r o n So m*",ge G o tt tan se d

F re n d en

m it Glflck

d ir geben.

-14 Hik .'

schw ieg5 seine

A gen

stre u e te n

T h ra n e n :

E r erhpb

s ic l.. 'g in g h in au s m i t K u m u er e rf llt. tra t er, das H erz d u rcb b o h rt, T ag e in Sorgen z.

15 l seii H au s

E r 's c b l o s s - die Th'r, b ra c h te ein ig c 10 A jto ld i's Y c rtleilte Sbl.n h a t id ess

. . . . . . . . . . . . , SiJb'er,

a n g e ric h te t,

n te r A n n e

Gold ud

IX

110

. V m b e ry n ia , U y g u r h a rfle ri d k t r p
" t- * ly a u tt H U M Irfrt rr . .. .7 . V M fH U tt >..* . . 1 : . . W H (-g m 1____ l . t . . 'i a j .

1870te V iy a u a d a y a y m la d
'p t T - t l T 13 i .L i r , .

T T T T T t \ T ' V TT

> ~ A \g , j . t a ^ 9 0 u .> \ , pS
a ^

J a j,
q

fii y p ^ i.'
q

^>v

'- . M . l n y o - B i A p

$ o i b & . Q ff b ia ..

p H P ^ a p b /A
0

/ b s a- p > 3 ^ 5 f b v _ & ^ . p

o fo
i Q g

V^> 6^ *

p - -o b ir p a r a : s. 88, b a p X I I

. V n b c ry n in

y a y m la d K u ta d g u B ilig 'd e u

ba. n cek i s a y fa d a verilen, m e tn in ay n .

S z n szletim m en bititim bitik s r b iki a u n ni tu tsu n ilik K itab ati u rd u m K u datk u Bilik k u d a t ku okik lika tu % u ilik Kisi iki a u n ni bilsa kutu n k u d a t m is b o lu r b u szft din b u tu n Bu K iin-tokti lik tedi sz basi jo ra k in a ja jin ej etk kisi
A . V n b e ry n in ev riy a z s (s. 89).

111

DAS

DES

I L

I K

J S F C .H A S S -H A D S C H IB AUS B A L A S A G N .

T H E IL

X.

D EK T E S T m

T R ^ S S C R in m

H E R U S G E 5 E B E S

vos U r . W . F ta a o ff.

-----=@*--------

ST. PET ER B G R G c, 1891.

taiji?i.V A 2Sf s ztszp.tCBES irmiE n ^sstKiCHi-riES:


J , j& uuef u a d E f e r f .C m p . i a S t. P e t c r i b u r g . S. E y n u r l, in R ig a ----------P re i*:- 5 R b . 25 C op . = 13 ST ark 15 W , V csi' S o r tim e n t (G. H e e u e )) , io

XI

12

L V I.

O-VK)
-^A - L -v S . -&-.; \i! O-tA s^'i ' H5 ^ \> ^
0-C.

QX*-"<jf-:&J)._ -r
^ - l^ Y

*-* ; J-jA-l J-y , v>e(j. .|.^.^MjLLj ,mXj^ ;_C iA ^j' \i^V,u^ ^HU_n
&J>-, J}irJ ' AC u

C ^ V '-i - '; * v -v^* c> C^c. '^ ^ - J '-4-0^5 jgy ,^ 5


v- In :;. ,..|-j,j H - ' /MS '- '

C^t=^ C^\5- \>*4=f '-- - J/


' y /1 -' 0 ) ^ 1 *~ A^C*-<

> L x L L ix L_w ^--.i.v.it r^=0.O-tt i. \>0~t=rQ: O /0uT t, '--- '----- .A*= 'J^ t l
^

< <

v JiS^ - ' (2 ) /-fcfe [j)^.> .R-^


^ o _ - ; j ^ ~ ,t &-*_.
i-------U I ^ J 5 ------/v * i. V ^) ^ _ J ------- - ^ > t- a - ---------

C^t=^

' V = &

^-ai-' A 0 ^

. /otc>'3'"V ^ ^ '- -

^ c- ------ O
------- J L l X ^ ...

5HA- y p -1 .
---------a u s . ------------------- -------^

^ ^ t)

-SiA -5, >oi-J ---- /*^-< J-*Y '--- A A k ) ^ v>)^J >_ /-^rtrr
W M ^ ------A * i^ .

s -ti^ O ^ t^ -

k ^ i* y

~
O jln -J

' ^-t^o -*-**$ s-J-t^ ae. ---- /^-t^'


' '& **- ^ * Y

H^- * ----- A t t>^ ^--- A * t= * c . l5 J6*-: p 'o


'----

'*>*) fCH9 e ^ '


'-----*<AJ
' ^ ^ y

e>^ SH^(sic) ; / ^ r * v

> c-^'3 ----- \


> i - v ^

y/4- '
t^ * ^

cKu ^ fc! '


M/

y>*

t?

w-

*>iA ' yp-'


i) i=*l )t^ $

&*& 0^ ^ ,/p>

\>VV w-u

'**<$ SJJ

CH5 (G)'-Hy-r'

o ^ *}=*=
^

^ ^ 0^5
JH^-' '
> ^y\9-

(5)0> V i-J SHA-* yp" 0^^= ^ O -lC lu 0 t=0-^^ (S -^ i vSuB, >_^ ^ _ - g.

iS^sI ------

J^S

_,
-------- - J , J j-^ (SI^ V ^ . ' . . . J W ;

v>A> m ^ S 'r' :- "-0 --I^ ' - '

1 y*

f c tt-

C ^ S v-*'i //* - 1 A^ '- > ?< > <>*& J


' " ^ L . 0 a * = t ^ '4- u^ ; .. ! O

/ v_,\;:> '- .--- ' ts

, ^r> '-&**> ' 3 v/ s^.

'--- -t^^VS

. ^*y

J-^y O-*^

(S)

J f

(5)

W)

} fi= i ^ ^ 0

At&-- (2) - O ^0 ( )

XII

113

W . R ad lo ffun U y g u r h a rfle ri d k t r p 1890d a P c tc rsb u rg cla yaym lad V iyana n shas K utadgu B ilig 'in bal: K U D A T K B L tK

j-

s -^ t^

jjo .

/S c u ^
^

S L C l -. ^ 4 -J C ^ A J

- --

y - 'i 0>-_ O A ^ - 1 \ > / \ )

^
(2 ) j . \ i ' s y r \ \

W. R a d lo ffn y ay m lad K itadgn Bilig'& en b ir p a r a : s. 88, b ap X I ba. B ir nceki sa y fad a k i m e tn in ayn.

C3yK ccla/M MH, m/,i/M- ni^K,. CyHjn ir i arynm.1 .TyTcy alin! KTan aAbi yp/yM KyAaTky-nilK, KyaaTcy, oylubiga Tycy alin! Kinci ir i ay.BHLi rri3. kyAyH KyAaTMbira nojyp ny c3yM ntn nyAy'H. ny.Ky-TokTbi-aliK t Sa m cc naJKbi JpiriH ajajbiH, a aTKy Kai!
W . KacUoffun evriyazs: I I j , s. 38 39-

xm

114

XIV

115
UYGUR ALFABES
Kutadgu Bilig de Bata Sonda

1
1

........... " ......... ' Genel A! fa be


Sonda Ortada Bata

................. . "1
deeri

Ses

--IU JU U U --o, e

| AA | | A > f >

4
d AS

i> il*

1, i o, u, v

>C l -

- d" -

,
O

& < | d >8 & 1 1 K S J S S ^ ^ ) #'


> ----------------------------

b< P
c,
d,-S

I |

A B r

f*^ 4

1 $ s a^ e

U
a )"

( ir ) ' b (x) ja. * o

1 ' J i

g, h, k k (<i)

ft t
XV

#.

s j

P c - | t .

116

UYGUR AL FAB ES
Genel Sonda * j I A lfabe Bata' "Kutadgu Blllg"de; Bata ''Sonda Ses d eleri Ortada

J f M

J t
4

_L

A
ip

m
n

t)

(geniz n's/J

JL

s M
#

Jf

3 V
\y
=
.

& 4b

. }

| A
|

A
- 0 -

0 .

^ata

&>
3*

-25

w,

jM

JU s

j& $

/,

^JL
h

X 1rA u

t i
Satr dolgusu

A
M

XVI

117

in der

f i i r k i s c l e L i f t e r a f u r d e s 11. J a l r l m m l e r t s

von

Dr. med. Otto Alberts,


p r a c t. A rzt.

B erlin .

N ee Foge.

Halle
D rc k
u n i V p .rla g von C.

r.

9.

A. K a e m m e r c r & C o .

19C0;

XVII

118

Der Dichter des in niguriscl-tlirkisclen Dialect gescMebenen Kudatka. bilik (106970 Chr.) ein Schler des Avicenna.
VOQ

D r. m ed. O t t o

b e r t s ,

p rak t. A rzt in B e rlin .

N a c h d e m ich in de m krzllch erschienenen S c h r i f t c h e a ') A r isto te lisc h e P h ilo so p h ie ia der trkischen Litteratur d es hurderts. 11 . Jahr-

N e u e F o !ge - i n , wie ich glau b e, b e r z e u g e n d e r W e i s e

'n a ch g e w ies eu habe, dass der Inhalt des K u d a tk a b ilik e in e S taa tsieh re in ristoteluschem S in n e st, w ill ich ein h ier k la r z u s te ll e n . u n m itte lb a r e r

s u c h e n , d ass der Verfasser dieses' W erk e s

oder m ittelb arer Sch ler des ib a S in a g e w e se n st. B e v o r ich in d es sea m it der Errterung b eg iu n e, m c h t e ich es m ir n ic h t vereagea, fr die arabischea P h ilo sop h en g e g e a die ein s e itig e a V ergtterer grie,chischer P hilosophie und K ultu r e in e k le in e L an se z u brechen, g eg ea aile d ejenigen K e im e r , w e lc h e fr d en Orient u n d seine K u ltu r nur ein gerin gsch a tzen d es A c h s e l z u c k e a s u eriibrigen pegen. Freilich m ach t m an n icht m i t U o r e c h t d en

a rab isch ea P h ilosop h ea den Vorwurf, dass sie von d e m B ild e e in e s P la to u n d A risto teles oft karrikirte und im m er sc h a t te n h a fte B ild er eu tw o rfe n haben : darf .m an ih n en deshalb je d e k lt r e lle B e-

d e u tu n g absprechen? W as wrde man von e in e m Ge.ologen h a lte n ,

XVIII

119
C O A E P /K A H H E

,1 . //.

K o h o h O'I

(.nen;mrp;u). Ooua o O cy t|)ft H 3 Banacarvm


HCTOPM H 7EPHH 3UKA

ero loU M ^ -^K y.ra.v y

6tMiiP>

..........................................................................................................................

II. A. acKiK.ui ( M c u ik i) . P o .u - y ry p o -K a p ^y K C K o ro .iH T e p a ty p H o ro h u k * K a p a x .- ,


iMACKoro ro c y j.a p c ru .-i u p a m a -n m n re p a T y p u u * t k jp k c k h x 3WKoa cpeAic* ...................................................................... ^ B e K O U l > H ...................................................................... A. M . IHepCK. ( J l e m n r .p a a ) . O (poucTHHeccj* ocoen.HacT** . iu k s K y ra A i'y u .'iu r* h A pchuey'rypuK cM KOi>o n a i i T i i 3 \ K : ................................................................................................ .' ) P. T v n u u c n l\ 0 . l> .uu i,iu M mcki;i ). K y a a r y v a r & A .itv u pyK* .'lovv.ua). K y a A r y C ijin r , B a u y p - n a u e * h m c tu a h k h HCropiKo* 24<

.U. //. tfh-iMn


OH V -l!

Koro c:jin x T a 5 .e H H fl....................................................... .......................................*(Aujx;6a;. OTHOincme typKMeHCKoro- aauKa k 3MKy K ynu i'y
't*

....................................................................................................................................' ..............................................................................

ti. If. Ac.auoo (Iukv). O .leKCHMccKiiN napa.ue^HX b KvtaAry


oaHA/KaliCKUM .V. / / . </>a3M A03 ( n i K e a r J . .'le ^ c tiK a K y T a j r y

u aaepH

h-^i h . c ...................................................... i i
b JU p d h ctk ip k ck o m c .o a u p e .

l\ H. Mt'.ibHUKo.t (M o c iv ia ). K yniM C M on O-iipnnam i t e g iil . ' . . 1'. K. KnAum (a K v ). O <jjo[)Me m m rre /iL H o ro naA O K a THia s z jn , te w e s i o t c k c t o

Divanii !g u-it-trk> MaxyAa K an rap u ............................................. (i/


C. A. C>hOAo<f (M o c K u a ). KiTeropMH ncja n ry p en K tm /iHTeparypHOfei l n e ec
fKvlllMt..'l)ii3 b CO CMC.Ki: U.M il .lCKKO*rpa&SbiXHHCiCHKitreiopUM MU
. . .

1\

UCTOPH H JIinEPATyPO BE/lZtlUP.


r. K a ru TopHbiii ( J e n i i r p a A ) - 3 n x a
K yTaA ry u n r . . . . .

B-

P. A. ryccHOH ( I n ; y ) . T m y . ' i a T y p a h T a . \ u chmbojihkh m rpttyrt'.KH XH u.)


//. B. C T cu A eea (M o c K b j).

a I U b A c rsM h A ( h j HCTupm f|>eAa JHioi

.............................................................K7
H m r ............................................................ . 0 -

rio3TWKa K v T A r y

.7,

K ). T jc tju e n a

( J l c u a r

|).ia). JIpeaneyHrypCKaH no93n

. .

. ..
. .

. . .
. .

tO l
103 lit>

.Y. Ko.p<jca(j ( M 6 c K u a )..A a n 3 p T o n r a a A (jjpacH i6 n o IOcy<|)y I^ -iia c a ry a j, Ma.xM.wiy K anr:pM a Apyru.ri a n T o p . - i M .............................................................................

PycTaMttft

k v / . O nek'OTopa.K n a p c i . v t j f ^ a K y r a A r y JOc.y<{ia D a..ic a r y m h cpc.uK-BOKOtiS a3epav;:;'Kai:cKO n o 3 3 M ............................................ . . . .

r. 'A. AypuVMt.nou ( O c p r a a ) . K n e p t.. ia v c 'K y T a ^ ry h jih t a p yccK im s 3 w k /!. C . AxMt, .T< 'aA< j> 'a (K a < a :u > ). HccK O.at.tio ..v o jm k c K hcckG jjiii KHTaf>.* /. Cima.w t:e ^L{^pra:ccK ). ,UpeBHeTK>pKCKie nH euM eH uue n aM n n iK n h iii;i;uu>i .

120 127 1.31

ih\y*UAH }KM3Hh ti. r. hi.UA, H.


I

/lijMiuu, Jl. IO, Tycyueaa

(JleusrpaA ).

IV

TopK n/oniH ecK au

koijV [i'pt'iu h >, ruC D M u.iiiian 9 0 0 - ^ ih u ) K y r a A r y C m-aur Ocyi|>.a u . b y ^ a c a - r y .

l^> MI

PvViojiKJUiiH IV T-i'-KsKiO! i'iCCKou Kiic{)t:peuuHi( aucsmeiHOK 900JieTino KyTam*y a if .a KDcy;;., n.i B . u a c a r y t j a ............................................................................... , . .
C .U N T E N T S

A, ,v. Kononav {Leningrad), Yusuf (rom Balasagun and tis pucn Kulad^u B ili"

UfSTRY .-l\!D THCORY OF LANGUACC


/V. A. liuskakou (M c sc w ). T h e r o le o l-.lie U i g u r - K a r l u k l i i c r a r y l a u g u i ^ c o l K a r a k h a n i< l ISlaU* t; th e d e v e lo p m e n t o l il e r a r y T u r k tc l a n g u a g e s o f M ii d le A g c . s ......................................... ...... 4 th c Ue , 1T*

XIX

120
A. M. S d u rb a k (Leningrad). On phonelic.peculiarities of Kutad^u Biiig* and
Old Uigur cosunanlis . . . . * ........................................................-M

IL R. Teni.'.hev (Mo>;<:ow). *K.ulalgu Biiig* and AUut Y a r u k * ...............................24 G. f . BUnova (Moscow). Kutadgu. cBabuMiane* and the mthods of
hUtoi'K and linguistic contraslivc s t u d i e ....................................................... Af. N. K hydytou. (Ashknabad). The relation of tle Turkman language to Kutadgu ' Rilifr . ........................., . . . . U l

V. /. Asiur.v (Baku), n !exical parallels in Kutadgu Biiig 4id the Azcrbaijanian

. 'ia n g iM g e ........................ ......


.E . I, fj t i j l o v

.......................................... '

4:i

(Tislkont). Thu k-xicun of Kutadgu Biiig* in Um Old Turkic (Jic tio n a r y ................................................................................ ...... G. P. MtfinUtov (Mo3Cow). On etymolo^y o te^l* negiilion . 7 * 7 (K K. KuiU'-j (Baku). On thy Acusalye form of szin, lcwosin lype in Ihc lcxl of Div::n Ujjat-t-turk ......................... . <u

A. Sokono (Muscovr)# The calc/'ory uf mnbvr in tle litcnr.y Turkio lai^n^c au is nt&rcoincciri with rlated lcxial and^granmaUci categorius . . taST R Y A N D U T ER A R y STUD tES S. (!. K l i i u s h l o / c t f ' Tle cpoch of Kladgu Biiig R. A . Gustftfiv (B.-jk). Tle lil} arul Uinga of tle KJgizids (roni the Jislory ui
(eudtil symVivsI.and.sign of the X U h omtury) .

7i

2 7 Ol

. V. StebU-va (Mos::o\v). fVctry of Kuladan B i i i g * ...............................* L Yu. TmushL'Vu (Leningrad). Tlvo anciert Uigr poolry . ................... 1 0 1 Kh, Koroglu (MnsriAv). )p Tir Toif^a and Afrasiy.b according tn Yusuf Balasrguni,
Makim.ud K.'ts lgHii and u II ilts ......................... . , . . . i

1O d

A. Rustanova (Baku): On some p.arallels in Kutadgu Bilg* by Yusuf Balasaguni


and in Uc mcdicval Aerb;i<an p o e l r y ..............................................................liC

O. A. Abdurakhm anuv (Fergana). OV the translatm of KuiadgU Biiig iltj


Rssin
. . . ............................................ . . . , .....................................................1 2 0

Ya. S. Akhmvtguluvva (Kasan). Sume vo rd scm Ue ltiguage ol KisekbaH Ki W A . Sikaliev (Clerkossk). Old Trk manscripts-and tle Nogals

127 J3t

SCIENTFIG LIFE
V. G. Gus:-j, iY. A. Dulina, L.. Yu. Tuusfcva (Lnigrad). The IVlh conforence of .
turkck);/is\s.dcdicated to the UOOlh annivorsary o KV.ladgu Biiig .l . I0G Tle vesolutiun xt\ \ic'W th enniertney o UsrVn)>KsU dttlu.ited io Uc 90011 nmvvrsury o cl\nt:hlj;u Biiig by Yusuf rom B a la s a ^ u ........................................... ^ H I

PEAAKHOHHAH K OJIJlErH H
f. A. AB;i,VP'AX.MA! IOB. n. A. A3MMOB, ff. A. BAck-AKOB, M. A. /lAAAfff3AA[-' . K. KHIU-CBAUB. A. ,11. K O H O IO B . H. fi. KOI IP A f l; V. M. ^ O M H A 3 i, 3.i B. (,.IiBO lJ TMi I, H. C. CCHJ1.0B (:)aw. r;anoro peMaKTopa), 3. P, 'I L:l IH U in B , E, H.. V BPH T O BA , M. I. L U H P A /H EB (r;aonuf poMaKTop), jlU JEh i K A M H Jlb '' Orn'iciHCKKud ceKpcrapu 3. X. M iPA .rM M O li
T ex M M S 'cK H ft p e . t a K T o p

IS: A. AjAAeePyuoiHCH ne oupatuaorcu

Koppt'Ku^p A. E. CnpOKuna

;a n o u tauiip 2'XI 11/70 r. noA nH rato K r m 20/1 1971 r. O T . 10072. Pop.Mar yMar T ak'lO '/n /B y M . ji. 4 ,75; tfens. nen. n. . y . ;j. 12,5 . 3 nKa: A i f327; Tn.juiH-: 3200. l.fea 1 pyt>.

AOpcc pi'dKmm: Baky-73, pocn. lapHMaHoua, 3\. TmorpaKa- M3;wteflt,CTna KuMMymtct*. ya : B. A'Bajna, 529 kr.

XX

121

XXI

122

XXII

123

XXIII

FRASlYB) ECERESKARA-HANLILAR (L

O d:

i< c

is
i!
S 5 , s

l
j S

>S

! .
s 5
> ?

- ^

S s S -

II

J i
E SS

S 'i

N D E K S

A A b d u rre zz a k B al 1 A B A D A N 62 A ction 21 24 25 85 88 A d a le t 13 23 26 27 33 34 38 42 60 84 85 88 dil kanun. 82 83 84 A fg a n ista n 1 Afrsy& b 58 74 A fsungu 87 Aca 87 A ju n begi 58 A ju n 58 A K Y Z 22 31 A k 27 A k l- M ste fa d 34 ALBERTS 2 A ltm o rd u 2 A lp 36 73 A lp B ilge 41 A L F L D 50 59 62 A lp -er T u n g a 58 67 74 A n a y a s a 24 83 A R A T 2 74 77 A R S T O T E L E S 19 31 A risto k ra si 88 A ris to k ra tik 33 56 66 A R S A L 34 38 40 41 49 53 71 81 86 A R S L A N 63 A rm a 66 A S T E R 23 A stro lo ji 87 A tilla 50 A tl -gebe 50 A u to rlte de l E ta t 40 Av-ga szi 75

A ydn K ra l 19 A y-T old 42 73 86 A y K a a n 73 B B a y su n g u r 1 B A R T H O L D 3 41 56 B a rs a k 27 B a y a t 35 72 78 BA N G 41 57 70 B a y 80 B ilge K a a n 3 40 53 54 76 78 B ilig 12 21 22 24 25 28 38 B iliglig 25 27 B iliglig igil 75 B iliglig szi 75 B iligsiz 25 B ilgelik 23 44 B irle ik D ev let 29 B itig 41 Bitigi 87 B leda 50 BOCCACOO 3 40 B O E R 34 B oy 51 57 66 B oy beyi 66 B ozok 70 B gti 36 B gii Y a b g u su 75 B ke Y a vgusu 7S B raJm an 23 B U D D H A 23 B u ra H a a n H a n 8 B udun 26 27 75 78 80 83 B u g u h a n 40 B ulgg 44

126
B um in 50 52 55 68 B uddizm 71 72 76 77 B uddist T rk le r 71 B g 35
C

C A FER O L U 58 73 CA H U N 39 C A M PA N E L L A 10 Cengiz H a n 68 Cengiz Y asas 68 C h arlem agne 70 ite 58 C vitas Solis 10 C nsensus 6 62 C ooptation 7 70 71 CROZAT 70

D iplom asi 8 D ip lo m atik 58 D irlik 49 D ivan Ligatit-T rk 15 39 42 44 58 Divisio L eg itim a 70 D O E R F E R 39 D ou T rk is ta n 71 D okuz tu: 63 D U V E R G E R 70 D n y a D evleti 29 32 E E B E R H A R D 69 E d g i 27 E d g sz 27 E d g l k 24 27 E lte ri 52 E m i 87 E m sal 5 60 E p ik E d eb iy at 73 E pistem e 22 E r gi 20 E r ge 87 E rdem 23 24 35 36 43 45 E rd em iy e s i 45 E rg en e k o n 71 E K lm ak 26 E ta t 41 E tk K lm ak 25 E t g e n 76 E t k i 87 E vld- E k b e r 65 68 E v ren sellik 83 E ylem 21 22 24 25 27 28 85 88 F F k ih 72 FA R A B 10 11 12 13 14 19 28 29 30 . 31 32 33 34 35 36 38 F a tih 1 F a z ile t 30 31 36 F a z ile tli D evlet 33 F e rg 'a n a 2 F E R R A R O 26 27

AATAY 36 a a ta y 68 ift K ra llk 50 ifte H k m d a rlk 8 50 ifte Y netim 8 igay 78 80 D DANTE 3 D a y an m a 29 30 Dede K o rk u t 45 D E E R 81 D E G U G N E S 67 D E GROOT 77 D e m o k ratik 23 56 62 D em os 31 D espot 19 D espotism e 4 51 60 D eu tseh 3 D evlet 10 12 13 39 41 42 44 45 D evlet R eisi 30 31 32 D evletli 44 D o a - st 5 61 D L A R 28 75

127
F e tih 66 FIN D IK O L U 24 26 28 Filo zo f-H k m d ar 33 F T R E T 2 F R D E V S 74 F o lk lo r 73 F R E Y E R 61 F rste n sp ie g el 10 G GA BA N 41 G sb 6 63 G azneli 58 G eleneki 4 60 G eleneksel 5 GRA U D 53 85 G leksg'ott 43 G ouvernail des P rin c es 10 Gebe 4 73 87 Gebe m p a ra to rlu k 64 Gn olu 69 Gk 50 57 61 69 G KALP 39 67 G K BERK 22 G k-T anr 4 5 42 43 44 54 55 56 57 59 61 65 69 70 77 G k t rk 3 5 8 42 43 44 4.5 49 50 51 52 53 54 55 61 62 74 75 7'6 77 78 85 G rek 13 22 31 G NALTAY 34 H H cib 87 H ciM ik 87 H a k a n 6 39 40 42 43 52 56 57 63 64 65 67 '68 H a k a n lk 52 55 59 H A M M ER 1 HAML.TON 44 H a n 51 68 H anedan 70 88 89 H as H cib 88 H a tu n 54 68 H a y l b a 87 H azine 80 H e ra t 1 H idiv 2 H ien 49 H ik m et 12 30 33 73 H il fe t 72 H R T H 40 55 H iung'-nu .59 69 H o ra sa n 73 H u k u k D evleti 86 H un 3 8 38 39 49 50 51 59 67 69 77 H k m ra n lk 40 41 77
I

Id m a k 43 Id u k 43 Id u k -K u t 40 43 IliTng'a 87 Ilm llk 23 Irk l-H o ea 57 Irslik 6 65 66 68 deal D evlet 33 34 deal tip 60 d i 72 dii 87 d o n e itas 7 69 d ii 87 k tis a d is tik ra r 82 l 27 51 53 66 l-erkini. 75 ilig- 19 20 42 43 44 75 78 l P rin c ip e 10 lbeg-i 87 lm iye 88 l-tiri 54 82 m p e riu m 4 40 N A L C IK 34 53 68 72 74 78 79 80 85 N A N 39 73 n a n 87 N O ST R A N T SE V 39 n sa n - st 5 61 81

128
sl m iy e t 14 71 74 77 iste m i 50 55 25 g-blm 29 30 87 i t i b irm e k 7 J JA U B E R T 1
K

K ad 10 19 72 K a a n 5 6 41 44 50 51 52 53 54 62 67 79 K ah ire 2 KAFESOLTJ 51 53 56 69 70 81 82 83 K a an lk 62 K a ra B a lg a su n 41 K a ra B udun 80 K a r s zi 75 K a rizm a 5 6 61 65 66 67 K a riz m a tik 4 5 6 60 61 62 63 82 89 K a p ag a n 40 K a ra h a n l 14 15 49 70 71 73 74 85 88 89 K aos 23 K a st 23 K a tg u 26 K a m u g edg til k 27 K a tg 36 K A G A R L I 39 44 45 58 72 73 K a tu n 40 64 K A R A M A N L IO L U 42 K angm k u t 44 K a o -ts 55 K a n 59 K aro len j 70 K a p u g B a la r E r 87 K a za n 2 K lg 21 24 25 28 K lk 26 K iilik 83 K lan 39

57 59

72 79

65 81

76 77

K O N F Y S 23 69 K onfiigyanizm 71 K ooptasyon 66 K ozm ogoni 55 K nillk 13 21 26 27 28 83 84 K PR L 59 66 73 K k a y u k 87 K u t 3 4 5 7 21 36 38 39 40 41 42 43 45 52 57 62' 66 77 78 79 81 82 84 85 86 88 K u ta d m a k 3 38 K u ta d 38 K u ta d g u 38 K u tlu g 39 40 44 54 68 K u tlu g K a a n 40 K u t T en g risi 43 K u t T a p la m a k 43 K u tlu lu k 44 K u tlu K a a n 44 K u t bulg 44 K u t bulm g 44 K u tlu tken. 76 K U B A L I 67 K u r 36 K u ru lta y 20 67 68 K u v v e tle r a y rm 86 K n-T ogd 73 85 K lteg in 40 76 K 27 43 K lt 39 L

77 81

LA SZLO 59 68 69 L U M A U - T S A I 55 L O C K E86 M M A C H A V E L L 26 27 M achiavelique 19 26 M an a 39 M ajeste 40 41 44 M a jeste K r a l 44 M anihaizm 76 77 M an ih aist 72 77

129
M edine 30 M edine R eisi 38 M eclis 20 M edinet - fil F a z la 10 12 28 30 31 38 M em lk 1 M E L O R A N SK Y 2 M erkeziyet 88 M eru 4. 5 60 61 M eruluk 4 60 68 79 82 M ete 3 49 50 '68 77 M innesinger 3 M iroir des P rin c es 10 M irro r o f P rin c e s 10 M irro r fo r M a g istra te s 10 M isyon 20 59 89 M ool 2 68 M onari 7 66 67 70 M O N T E S Q U E U 86 M O R 69 M oral - P re d ig e r 21 M o-tun 39 MUM CU 50 55 M U ST A FA R A H M 68 M u tlak iy e t i 66 M derris 72 M L L E R 40 43 44 M rit 5 N N em engan 2 N irv a n a 72 N o rm S 61 N b v v et 30
O

O sm anlI 4 8 44 45 56 59 69 79 88 O tac 87 O tonom 39 O ym ak 7 50 51 53 57 59 62 64 O y m a k la r K onfed erasy o n u 63

gedey 68 G EL 44 glg szi 75 gdlm i 76 80 rf 62 rf H u k u k 53 66 81 tken 54 76 77 tken B egi 35 76 P P a rla m e n to 88 P eh lev 10 PETRARCA 3 P e y g a m b e r 5 72 PL A T O N 10 11 12 13 19 21 23 28 29 34 36 P olis 31 P o lite ia 10 11 31 P o tla 66 P R E L O T 31 P re n s 26 27 P rim o g en itu s 7 65 68 69 R R A D L O F F 2 59 67 73 R A H M E T 2 57 70 R a sy o n a list 88 R eis 12 30 31 32 33 34 R esul 72 R om aneero 3 R om an du R e n a rd 3 R om an de la R ose 3 S S ahib-i e rd em 45 S a h la fla r 1

O d g u m u 41 O uz 41 57 O uz K a a n 41 57 67 70 73 O ku 87 O rdu 88 OrJon 7 40 41 43 51 52 53 54 55 57 69 71 73 78 82 O R K U N 40 51 52 53 @ 9 77 79 81 82 O ry a n ta lis t 1

130
S a k lk 35 S a ra y 88 S a ra y e k 2 S a tg 87 SA V C 62 Savc 72 Seim 66 Seluklu 49 56 88 S en io ratu s 7 65 68 69 S erim lig 27 S S paration des pouvoirs 86 Seyfiye 88 S n a m a 24 S n a m a k 25 S inam k ii 25 Site 12 29 S ite-D evlet 31 SH E R V A N 31 S iy a se t 10 19 34 S iy asetn am e 8 9 10 19 34 S k o la stik 28 SO K R A T E S 12 13 21 22 28 29 Sosyal S ta t 64 66 Souverainet 3 40 82 S overeigttty 82 S P U L E R 68 Sz tirg i 87 S ta a tsg e w a lt 3 40 S ta a tsm a o h t 3 40 Step 20 S ta t 30 68 S ta a t 41 S ta te 41 Suk 36 S uba 87 S ry an 10 e ria t 72 len 66 67 82 T T am g ac 87 T an-hu 3 39 49 59 77 T A N E R 36 T an z im a t 23 TANYOL, 23 T a n rsa l M isyon 6 62 T a n rsa l M isyon H u k u k u 81 T alu 27 T ap u k u 20 87 T A PL A M A C IO LU 30 T a rh a n 63 T arg 87 T av g a 58 T eam l 62 84 T en g ri 39 40 43 58 72 75 77 84 T e n g ri k u t 38 39! 50 T en g rik en 59 T engrie 43 T e o k ra tik 19 T em ri 87 TH O M SE N 54 55 64 TH O M A S M O RU S 10 T ien-ko H a n 59 T im a r 9 TOGA N 1 2 70 74 85 T o k at 1 T ong y re k 36 T o n yukuk 40 55 76 T oy 66 67 79 82 T otem 66 T re 10 50 52 53 55 56 57 69 70 74 81 83 T r 19 26 35 75 83 84 86 86 T U R A N 40 50 54 58 T ui 49 T U N A Y A 57 86 T u k y u 58 T u n g a 74 T u n g a T ek in 74 T ungao 74 T ugu 87

a d 39 a m a n ist 72 am an izm 39 77 an-Y u 49 59 apolyo 55 ehnam e 74 ehzade 69

131
Tuta, binm ek 75 T nge 74 T rk T en g risi 55 T rk T resi 56 T rk B u y ru u 75 T rk is ta n 72 T yorgue 87 T zn 27 T y ra n 19 T zl k 83
U

i g l 44 n iv e rsite 88 V VAMBRY 1 21 71 V asiy et 70 V eliaht 7 49 69 70 85 V e ra s e t 5 7 8 61 64 68 69 70 71 89 V e ra s e t H u k u k u 68 V ezir 9 10 12 19 20 S4 42 85 86 V iy a n a 1 2 W W E B E R 4 5 60 61 Y Y abgu 87 Y a m a begi 75 Y a lav a s 72 Y alva 87 Y a rg a n 53 Y a rlg 42 53 Y a sa 10 53 Y ek 72 Yenis&y 45 Y ldz '87 Y osun 53 Y u 74 Y u ru 87 Z Z orb alk 4 13 27 60 Z ulm 13

U O rdu H a n 75 U kug 22 24 25 28 U k u lu g 25 27 U k u lu g s zi 75 U tm a k 22 U k u l 34 U lu g -K en t begi 80 U lu g -K u ru ltay 7 0 U luken 76 U lem a 87 88 U ru z 41 Utopia, 10 U y g u r 1 2 40 41 43 44 49 57 58 59 62 62 71 72 73 74 76 85 U z 87 U zlu k 83

O K 50 55 o k 70 L K E N 96 66 l'g 42

You might also like