You are on page 1of 53

Bilge Karasu _ Gece Bilge Karasu Btn Yaptlar 2 Gecede anlatlan tek tek, blk prk durumlarn, konumlarn,

gerek yasamla somut iliskisi srekli seziliyor satr aralarnda. Okurun yakn gemiste tan olduu birok toplumsal, tarihsel, kltrel deneyden yanklar var metinde szgelisi. Alslms tarihsel mantn isleyisi bile sorguya ekiliyor. Ama btn bu gerek durumlardan soyut bir karm olan yasant, insan umutlaryla korkularnn btnleyici imgeleriyle dile getiriliyor. Metis Edebiyat ISBN 975-342-183-4 Metis Yaynlar pek Sokak 9. 80060 Beyolu. stanbul >'799753"421835 Tarayan: Mslm Domus BLGE KARASU GECE m Metis Edebiyat Metis Yaynlan ipek Sokak No. 9, 80060 Beyolu, stanbul Bilge Karasu - Btn Yaptlar 2 Metis Edebiyat Dizisi Gece, Bilge Karasu Bilge Karasu, 1985 Metis Yaynlan, Kasm 1991 ilk Basm: letisim Yaynlar, 1985 Metis Yaynlar'nda ilk Basm: Mays 1992 Besinci Basm: Mays 1998 Yaym Ynetmeni: Mge Grsoy Skmen Kapak Resmi: Abidin Dino, Belki de Bir Ds Kapak Tasannu: Semih Skmen Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd. Bask: Yaylack Matbaaclk Ltd Cilt: Sistem Mcellithanesi Bilge Karasu GECE (1991 Pegasus Edebiyat dl) ISBN 975-342-183-4 METS YAYINLARI BLGE KARASU BTN YAPITLARI TROYA'DA LM VARDI, 1963, nc Basm: 1995 UZUN SRMS BR GNN AKSAMI, 1970, Besinci Basm: 1995 GMS KEDLER BAHES, 1979, Drdnc Basm: 1996 KISMET BFES, 1982, nc Basm: 1996 GECE, 1985, Besinci Basm: 1998 KILAVUZ, 1990, nc Basm: 1995 NE KTAPSIZ NE KEDSZ, Denemeler, 1994, Drdnc Basm: 1997 NARLA NCRE GAZEL, 1995, kinci Basm: 1995 ALTI AY BR GZ, lk Basm: Eyll 1996

SUNUS Gece belirli bir gerekliin, tek tanmla saptanabilecek bir insanlk durumunun dile getirildii bir anlat deil. Belli bir yk, kisilikler, ya da nedensellik ilkesiyle isleyen bir olay rgs sunmuyor bize. Bunlara ynelik trden bir okur beklentisine kars direniyor nerdeyse. Karstlk ile olumsuzluk, Gece 'nin syleminde bastan sona en belirgin iki nitelik. Neye karstlk? Gnmz yasamnn ekilmez aks iinde, kurtu-lunmaz bir insan yazgsnn olumsuzlanmas m sz konusu? Hayr. Buradaki karstlk ile olumsuzluk, Gece 'nin yazn alanndaki geleneksel ltler ya da alskanlklarla badas-trlamaz zelliinden doan bir durum. Yaznsal sylem dzeyinde olduu gibi, yasamn btnyle ilgili deneylerimizin de sarslmas, silkelenmesi, arptlmas sz konusu bu metinde: zaman ile uzay boyutlarnn alslmadk biimde kullanlmas yol ayor buna en basta. Geleneksel yaz, yazar, anlat, anlatc, kisilik, yk kavramlar da bir bir deisiklie uratlyor Gece 'nin sylem serveninde. Gerekte hem znel hem de nesnel dzlemde, yazarn da-, dilin de, konu edinilen yasam gerecinin de nesnel varlk snrlarn yitirmesine tank oluyoruz. Bas, sonu, kuytular, ucu buca duyularla saptanamayan, ama tkenmez bir gcll btn arlyla tasyan karanlk gece, ilkin bu anlamda ana simgesi oluyor anlatnn. Belli bir anlamla snrlandrlmak istendii an, hep yeni ynlere, bambaska dorultulara kayor Gece. Anlatnn konusu olan yasam grntleri de, anlatclar da, onlarla zdesle5 sen yazar da, dil de dalgalanmalardan geiyor, ds izgiler, snrlar srekli arplyor: "Hangi ayna kendimizi gsterecektir bize? Srekli bir yrys iinde gibiyiz, bir lunaparkn ecis bcs grnt veren aynalar gibi." (51)* Bu karmask varolus balamnda Gece, zdesliin dil ile arans, dil ile kurulmas abasdr bir ynyle. Bir yazma ediminin, zamandizinsel deil, uzaysal bir dzende irdele-nisi. "Yazar"in, "yaratman"in, "dzeltmen"in (9), yarat ile, "anlatc" ile srekli yer deistirmesi, birbirinin etkinlik alanna tasmas, birbiriyle rtsmesi, birbirinin bireyselliini krp ortadan kaldrmas, sylemin dalgalanmasnda baslca etken. (9, 10, 11, 31, 43) Kim anlatyor? Drt ana blmde baska baska kisilermis izlenimini uyandran drt ayr anlatc m? Yoksa, sylem serveninin nerdeyse bir gncesini bize dipnotlaryla aktaran, bastaki yazar m? Anlatclardan biri mi yazar? Ya son iki dipnotunda kendini belli eden okur-anlatc, daha dorusu yazar-okur-anlatc? (97, 105) Yazma uras, iki ucuyla, hem gndericisi olan yazar, hem de alcs olan okur ile, bir aynalar ortamnda akyor bylece daha dorusu akyormus gibi gsteriliyor. Gece metninin gdm kurgusundaki devingen bant da bu. Anlatnn gereci olan yasam ile, onun yaznsal yorumu arasndaki iliski, iz-gisel bir yaln yapdan ok uzak. Deisik anlatclarn, birbiriyle karstlasabilen gzlemleriyle, gerek yasamn, sanat biiminde soyutlanms yasamn, anlatlan, yazlan, okunan yasamn, anlamn deisik yorumlar sarmalnda kavratmaya yneliyor metin. Gece'de anlatlan tek tek, blk prk durumlarn konumlarn, gerek yasamla somut iliskisi, srekli seziliyor satr a-ralarnda. Okurun yakn gemiste tan olduu birok toplumsal, tarihsel, kltrel deneyden yanklar var metinde szgelisi. Alslms tarihsel mantn isleyisi bile sorguya ekili* Ayra iindeki saylar, metnin l'den 110'a dek sayyla belirlenmis altb-lmlerine gndermedir. yor. (38) Ama btn bu gerek durumlardan soyut bir karm olan yasant, insan umutlaryla korkularnn btnleyici im-geleriyle dile getiriliyor. Kendini btn okumuslarn glgesi durumuna getirdiini (41), onlarn art benlii olduunu (41) syleyen bir yazar-anlatcnn "inandrclk esiklerini" (46) asarak, ok ynl bir bilincin aksnda rettii bu imgeler, gerek yasama kolay kolay uygulanamaz. Soyutlamann bu asamasnda bunlar, yasamn bilinen deneysel gereklii tesinde, kurmaca, metindeki deyimiyle yapnt bir nitelik gsterirler. Ama bu nitelik, etkilerini azaltmak syle dursun, tersine daha da yceltir. Bir grelilikler, yansmalar, dalgalanan grntler balamnda, yasamn gndelik yorumundaki belirsizlii,

yapnt doldurur. Ancak, "bu yapnty gerek belleyerek bugnk dsncemizi o yapnty gereklestirmek yolunda kullanmak, dsnlmeyecek, yanls bir is deil," (38) yargs da elisik bir biimde, bir yanlsamann, yeni bir yapntnn dile gelisi olabilir. Peki, "Bu is nereye dek srer? Herhalde yalnz kalncaya dek. Btn aynalarda kendinizi grnceye dek, herkesin gz sizin aynanz oluncaya dek... Daha dorusu, nlerinde durmasanz da aynalarn hepsi sizi gsterinceye dek; gnllerinde olmasanz bile insanlarn gzleri sizden duyduklar korkuyu yanstmaktan baska bir ise yaramaz oluncaya dek..." (105) Gecede varolusun sonuna akan sretir bu. Gece'de bu tr belli belirsiz bir son beklentisi, Beckett metinlerini andrrcasna, hem bir gereklilik hem de eliski niteliini koruyor. Yazar, anlatclar, metnin eylemi, gdm kurgusu, dipnotlarnda irdelenerek gelisen yazma serveni, sylemin btn, bir sona ynelik. En azndan metnin nesnel varlnn snrlar asndan byle bu. Ama son kanlmaz olmakla birlikte, anlamay umabileceimiz bir sey midir? Metnin basnda, gecenin karanlnda "yasayabilirmis gibi grnen tek sey" (1) olan dil, deisik bilin katmanlarnda isleyerek (5), brnd sylem biiminde nereden nereye getir6 7 smistir bizleri? Yazar, okuru, hepimizi? Hele baslangta "herkesten gizlenen bir sey olmal. Ama her gizleneni bilen birileri de olmal. O da, su anda, benim," (47) diyen anlatcy, nereye ulastrmstr? Anlatdaki "ben"in, zdesliini zamanda, uzayda, anda, yasamda, yazda bulma abas, en sonunda gelmis, arayann kendi yapntsna, belki de yanlsamasna taklmstr. Varo-lussal yazgdr bu belki. Baslangta duvarlara yazlan "Gece Gelecek" (14) szcesiyle dile gelen son beklentisi, gereklesir gibi olur: "Ancak, gece, ine dnstr; lk sularda yzs, yalanlardan pek ounun gerisine, ncesine dnstr. Kendisi de bir yalana dayansa bile." (90) yleyse, bir zdeslik araysnn arac olan sylem, gene gecede srecektir. ncesi sonras karanlk, lm, korkuyu, gizemi, yaratcl, dsgcnn en lgn sanrlarn, dilin gndelik snrlar tesindeki bulgularn, karanlk anlamlarn, belirsizliklerini ieren gecede. Alskanlklarn, tandk bildik durumlarn, gelenein, uzlasmn simgesel ortam olan gndz, bu niteliiyle geceye, gizemli yaratcln simgesel ortamna karsttr. (18, 19, 20) Gerekte, gndzn geceyi hep kovmas kovalamas gibi, gndelik alskanln bas islevi de, yeniyi, yabancy, dsseli, yapnty yasamdan kovmaktr. Bizim alskanlklarmzn, yerlesik alg dzenimizin, rahatlmzn bu ynne direniyor iste Gece. Yer yer, salt anlatma islevinden soyutlanms szceleriyle, bir ds dzeninde rl grnste dank sylemiyle, temel gereksinmelerimizi, yerlesik beklentilerimizi, bu noktada altst ediyor, bocalatyor. izgisel aksl bir yky, her an gklere karmaya hazr kolayc okur beenisine ters dsp kovulmay gze alarak. etin metin denecek Gece iin belki. Neden olmasn? Hele nce bir okuyalm. Aksit Gktrk yenilmenin tohumunu tasr her pazartesi Turgut Uyar (Pazartesi, YENLG GNL-Her Pazartesi) La nuit, souvent je reste eveille. Je suis la sentinelle debout a la -porte du sommeil des autres, dont je suis le matre. Je suis l 'esprit qui flotte au-dessus de la masse informe du reve. et s'enfoncerent dans une nuit lointaine, dangereuse, comme l'est toute nuit. il etait charge du sens obscur du symbole et dangereux comme le sont tous les habitants de la nuit, les habitants des reves. Les reves sont peu-ples de personnages, d'animaux, de plantes, d'objets, qui sont des symboles, Chacun est puissant et, auand celui aui l'a suscite se substitue au symbole, il profite de cette puissance mysterieuse. La puissance du signe, c'est la puissance du reve.... Jen Genet (Miracle de la Rose)

d) (1). Geceleri, ou zaman, uyank, beklerim. Uyuyanlarn uykusunun kapsnda dikilen nbetiyim ben; o uyku benden sorulur. Dsn kalba girmez ktlesi zerinde yzen ruhum ben. uzak, tehlikeli bir geceye geceler hep byledir zaten girip yittiler. simgenin karanlk anlamyla yklyd o, gecede elesen, dslerde elesen herkes gibi de tehlikeli. Dsleri, her biri bir simge olan kisiler, hayvanlar, bitkiler, nesneler seneltir. Her biri gldr bun larn; bunlar reten kisi, kendini simgenin yerine koyduunda da, bu gi zemli gten yararlanr. min gc, dsn gcdr Die Bevegung der sich bildenden Individualitaet ist das Werden der zvirklichen Welt. G.W.FHegel (PhG, VI, B, I, a: Die Bildung und ihr Reich der VVirklichkeit) (2) (2) Kendini kuran bireyliin devinimi gerek dnyann olusumudur. 10 11 1. Gece yavas yavas geliyor. niyor. ukur yerlere dolmaa baslad bile. Oralar doldurup ovaya yaylmaa baslar baslamaz, her yer boza dnsecek. Isklar yanmayacak bir sre. Ne ukurda ne dzde. Tepelerin aydnl, bir sre, yeter gibi grnecek herkese. Sonra tepeler de karanlkta kalacak. Dil bu karanln iinde yasayabilirmis gibi grnen tek sey olacak. Hibir arln, hibir gerekliin kalmad bu yerde. Karanln gereklie benzer tek yan, konusulabilmesi olacak. ki kisi arasnda. ki duvar arasnda. Sonra soyunmaa baslayacak insanlar. Gecenin at yaralar biraz daha acsm diye. Gen kaslarm gerginlii geceye girecek. 15 Prsk kaslar bir pelteye dnsecek gecenin iinde. Bir tek diller bilecek, tepelerde, toprakalt saraylarnda yanan sklar; yalnz dil syleyecek bu skta ykanan tek hcreli hayvanlar. Gece oluyor yavas yavas. Barsaklarmzn iinden yreimize gzlerimize doru ykseliyor. 2. Gecenin isileri, gerekte, ikindinin ilk saatlerinde grnmee baslamstr sokaklarda. Tek tk de olsa. Onlarn isi, geceyi hazrlamak: Yer yer ukurlar amak, rnein; gecenin kolaylkla birikip doldurabilecei ukurlar... Onlarm isi, geceye hazrlamak: Gen kaslar, gece gelince daha kolay soyunsunlar diye, soyunmaa alstrmak rnein. plak etlerinin iine doru ince, souk demirler iteleyerek, kzgn samalar gmerek bu etlere, onlar gecelerin en uzununa alstrmak. Aksam saatlerinde gecenin isilerini grmek ok kolaydr artk herkes iin. Geceyi hazrlamakta, geceye hazrlamakta kullandklar letler ellerinde, sokaklarda dolasrlar; say16

17 lan da gitgide artar. Demirden yaplmstr bu letler; gzel sepilenmis derilerden kesilmis, sekin aa trlerinden yontulmus, esnek reinelerden dklmstr. Dvmee, yrtmaa, delmee, kstrmaa, burmaa, koparmaa yararlar. Yakmaa, krmaa da. zellikle gen gvdeler zerinde alsmak iin dsnlp tasarlanms, gereklestirilmistir bu letler. 3. Gecenin isileri, gerekte, ikindinin ilk saatlerinden beri grnmstr ortalkta. ou insann, dikkatini ekmemis de olsalar. Gecenin isileri drtkse ekmekleri seviyorlarms, yle deniyor. Belki drtkse ekmekleri sevenler yalnz onlar deildir bu koca sehirde. Ama frnclar, ttncler, bakkallar, kendilerinden drtkse ekmek isteyenlerin hepsinin gecenin isileri olduunu dsnrler nedense. Ekmek satlan yerlerde yuvarlak, uzun, dikdrtgen biimli ekmekler de bulunur elbet. kindi st, nce okul ocuklar evlerine dnmee baslarken ekmek satlan yerlerde alsveris hzlanr. Yuvarlak, dikdrtgen, uzun, sobe, drtkse ekmekler git18 19 gide artan sayda satlr. Kk, iri, kemikli, yumusak, kirli, temiz, nasrl, svskan eller, ekmekler tasr. Gecenin isileri sokak aralarnda gezer. Yuvarlak ekmeklerin, dikdrtgen ya da sobe ekmeklerin, uzun ekmeklerin hangi evlere girdiini gzlerler. Bu isi yaparken, yle, ok nemli bir is gryormus gibi davranmazlarsa da, onlara dikkat edenler sunu da grrler arada bir: Bir tanesi gider, bir kapnn herhangi bir yerine, pek de belli olmayacak biimde bir im izer. Gzlemi is edinenleri sasrtacak bir seydir bu. Kaps imlenen evlerin hibirinde drtkse ekmek yenmemektedir; yoksa su ya da bu biim ekmek yendiini belirten bir im deildir bu. stelik, kaplar biraz da rasgele imlenir gibidir. Hi deilse grnste. 4. Tepelerden birinde en yksei, en gsterislisi deil, onun yanmdakinde Dzeltmen yalnzln yasar. Sessizliin iinde. Dzeltmenin yalnzl kmsenir gibi deil; hele gece indikten sonra. Gecenin yere doru aktn grmstr penceresinden: nce ukurlara, zellikle, gecenin isilerince kazlms ukurlara; sonra ovaya dolduunu grmstr. zlemistir saniye saniye. Isn azar azar sndn grmstr yeryznde; evlerin pencerelerinde daha yanmadm grmstr. Gecenin gndz kemirmesini nlemenin olanakszlna i' nanmak istememistir. Gecenin isilerine nasl engel olunabileceini, sn yeryznde snmesinin nasl nlenebileceini 20 21 ok dsnmstr. Bir olanakszla inanmak istemeyebilir kisi, ama onu kabul etmek gerekince de ii paralanmadan yasamn srdrebilir. Oysa Dzeltmenin yalnzl, yeryznde snen her yzeyle aclasyor, daha, daha daha aclasyorsa, ok dsnp zmn bulamad bir sorun karssnda eli kolu bal kalmasndan. Karanln iinde, simdilik, yasamm srdrebilirmis gibi grnen tek sey, daha nce syledik, dil... Dil, Dzeltmenin su yalnzln biliyor, sylyor. Daha dorusu, syleyebiliyor; simdilik. Gece gelip dilin zerini de rtt m, artk baykuslardan baska bir sey uusmayacak gecenin iinde, ya da, yarasalardan baska... Bunlarn sesinden baska bir sey, bunlarm hsltsndan baska bir ses isitilmez olacak. O zaman da Dzeltmenin yalnzl, bir kuyunun eperleri gibi saracak onu.

Baykuslar, yarasalar, yaraslar, kus baylar. 5. Diller yasamaa baslyor. Her seyden nce, zlmee... Hzla zlen diller, uzun sre sylemeden durduklar seyleri, sra say gzetmeden, l bici bilmeden sylemee baslarlar. esitli katlarda isler diller. En alt katta syledikleri arasnda, syle seyler vardr rnein: Gecenin isileri niin byle baslklar giyer ki? Oysa o dillerin zerinde dnyaya bakmasn unutmams bir ift gz varsa, sylenenler de biraz deisik oluyor. Bu baslklar, basndan beri var; ama ar ar, neredeyse bi-ribirinden ayrt edilemeyecek deisiklikler geirmislerdir 22 23 bugne gelesiye. nce arkalar, yavas yavas salarn tmn, sonra da ensenin yarsn rtecek lde genislemis. (Yakalar da yavas yavas ykseldii iin, artk enseleri yok isilerin.) Baslklarn yanlar da, ancak kulak memelerini akta brakacak denli uzams. Daha sonra da n, inmis, inmis, gzleri, karsdan bakanlarn artk hi gremeyecei biimde gizlemis. Byklarn da uzatmslar bu arada isiler, sakal da koyvermisler. yle ki artk yzlerinin bile yarsn yiyen baslklaryla, sakallar byklaryla, gecenin isileri biribirinden ayrt e-dilmez hale gelmisler. Baslksz, sakalsz, byksz grlseler tannmayacaklar simdiki arkadaslarnca. Bu halleriyle ise, onlar analar babalan bile tanyamaz. stenen, tannmamalar; grevlerinin rktclnden baska bir sey dsndrmemeleri. 6. Gecenin isileri, daha ikindi zeri ortalkta grnmekle yaratacaklarn bildikleri oysa baslangta, ancak, umduklar rknty srdrmek, uzatmak, bu srdrlen, uzatlan rknty daha da yeinlestirmek zere dalgalandrmak, yani gnllerinin dilediince azaltp artrmak iin esitli yollar denerler... Sokaklardaki, evlerdeki insanlarm bu rknty pek deisik biimlerde yasamalar karssnda kendileri de, rken insanlara bakarak duyduklar hazlar nasl esit-lendirebileceklerini arastrrlar; yeni yeni rknt yaratma yntemleri hazrlanmas iin kendilerinden beklendii zere gzlem yaparlar... Birka saat ierisinde daha ne incelikler bulup yaratacaklarm o gn, ortaya ktklar o ikindi saatle24 15 rinde, belki kendileri bile henz bilmezler. Sehrin ana caddesine alan en genis yan sokaklardan birinde yakaladklar delikanl olaymda, bunun byle olduunu pek ok insan aka anlad. silerin uyguladklar islem, os-saat gnllerine douvermis bir doalamann btn tazeliini, usta isi acemiliini tasyordu nk. Ama gene o gn, daha da ince bir zgy karanlk bastktan hemen sonra akl edeceklerdi. Daha nce byle bir sey dsnemediklerine biraz sasarak, biraz da yerinerek. Bu incenin incesi bulus, olduka sudan bir seydi stelik. Btn yaptklar, susmak, kprdamamak oldu. O kadar. Grnmemek, susmak, yokmus gibi davranmak. Birka saat boyunca. Gizlendikleri karanlk kselerden seyrettiler aydnlk pencerelerden kaygl bakslarn saa sola kaamak kaamak bakarak perdelerinin ardmda yitmesini, yprgen ellerin kap nlerindeki ocuklar kapp ieri alvermesini, karanla kalanlarn nlerine bakarak kosar adm evlere dalmasn... Kaplarn sessizce

srglendiini isitti akal kulaklar. Isklarn teker teker sndn grdler. Kars konmaz beklemenin, beklenenin gelmeyisiyle artan kaygnn gitgide yeinlestir-dii korkunun, karn bosluklarndaki kemiriciliini duyar gibi oldular; dile gelmez hazlar duydular etlerinin her noktasnda. 1. Dipnot Kestirip atmak g ya, kimi yazarm dilinde syleyisin en incesini szcklerin birer ok gibi art arda frlatlmas salar; kimininkinde ise bir karasu gibi aks. Benim dilim iek dermek zere eilip kalkan bir gvdenin yumusaklna, dalga-lansma ulasmal. 26 27 8. iinden ekip ortalarna aldklar, bir daha dalp gzden yittiklerindeyse ortada kanl, tannmaz bir et yn kalms olduu. Genci, gecenin isilerinin ortasmda yitmeden nce grebilenlerin sylediine gre, bu et paras, o alml delikanlnn yars kadar bile olamazd. Bu kanl etin zerine talas serpildi, kuru yapraklar rtld. Ertesi sabah oradan geenler, bir trl aydmlanamayan gnn donuk snda, asfaltm zerinde esmerce bir lekeden baska bir sey gremediler gencin paralanms olduu yerde. nsanlar artk yalanan azlar, peneler aryor insanlarn yzlerine, ellerine bakarken. Oysa isiler, gecenin isileri olduklar iin, gpegndz grnmezler sokaklarda. Gecenin isileri herkes gibi miydi bir zamanlar? Byle olduuna inanmak isteyenler var. Daha m az rkecekler byle olsa? Balklar sokandaki olay herkesi zd, ama kimseyi sasrtmad. Sehrin ana caddesine alan en genis yan sokaklardan birinde, Bakkallar soka ksesinden adm beride, Balklar sokamm en civcivli saatinde, gecenin isileri o gence niin saldrdlar, bilinmiyor. Sylentilere baklrsa, elinde gtrmekte olduu ekmek drtkse deilmis; sann rengi kara deilmis; ya da aksaya-rak yryormus... Sylenti elbet, btn bunlar. Dorusunu kimse bilmiyor. Ayrca, bilinecek bir doru var m? O bile bilinmiyor. Bilinebilen, grlebilen ise, isilerin, anszn duvarlardan, kselerden, kap azlarndan syrlarak o genci kalabaln 28 29 9. Yazarm gnlnde yatan gizli bir onasmla girismislerdir belki de islerine. Kim bilebilir bunu? Yazarn dsmda, kendisini ok yakndan bilen birka kisi dsmda, kim bilebilir? Ama byle bir sey akla da m gelmez? ste bu noktada, demin dediimizin nemi ortaya kar: Aklna byle bir sey gelse bile, insan bu dsncenin sama olduunu syleyecek, byle bir sey olamayacana inanmak isteyecektir. nsanlar, gitgide, istediklerine, dilediklerine inanmakla yetindiklerini, dsnp tartmay, lnmeyi, olan biteni grmee alsmay yavas yavas bir yana ittiklerini daha fark etmiyorlardr belki de. Bunun farkna varmaa basladklarnda ise ortalk iyice kararms olacak. Sabahlar gnes yeniden doar gibi olsa da, ortalk yeniden aydnlanr gibi olsa da, gecenin karanl btn btn dalmayacak hi. Duruma bakp kendilerini daha az rkten ne varsa, ona i-nanmak istiyor insanlar. Belki "Yaratmann yalnzl" adn verdiim de, inanmak istediim bir sey. stediim iin inandm bir sey. Kim bilir? Belki Yaratman yani Dzeltmen hi de yalnz deildir, gecenin ar ar dzle yayld su saatlerde. Isklarn snmesini nlemek ister grnyor ise de, byle bir sey dilememekte, bunu basarmak iin herhangi bir abaya girismemektedir belki de. Onun herhangi bir sey yapmamas, gecenin isilerini yreklendiriyor olabilir. Daha daha, geceyi hazrlamakta isiler Yazardan dpedz Yazardan, Yaratman,

Dzeltmen falan deil... yardm gryor olabilirler. 30 31 10. 11. 2. Dipnot Uzatyor, dolastrp karstryor muyum lf? Simdiye dein doru drst olmus bitmis bir sey yok. Geisin sertlii, arpcl, istediim bir sey mi? Oysa tasarladm esitli iz-leklerden ancak birini sezdirebildim simdilik. Dankl toparlamak gerei var, her seyin ardmdaki yazar ben miyim, benim bir yaratm m, kararlastrmak gerei var... antam elimden braktm, baskalarnn yannda ak tuttuumu anmsayamadm; uzun uzun dsndm halde. Oysa iste, iinden umduum, beklediim, gerekli grdm zere bilmediim birtakm ktlar kt. Katl. Aklklar ile yabanc... antadan karmadan atm katl ktlar. Biraz da ekinerek kaydrdm bir tanesini, "nemaya, tiyatroya gitmeyin. 24 saat ierisinde Sevin gelebilir." Anlam belli gibi. Mi? Beni Yarglamalar Bakanlnn o kck, darack sicil odasna gtren kadnn ad Sevin miydi acaba? Byle bir rastlant niye dsnlmesin? Dar, tozlu sicil odalar dnyann her yerinde biribirine 32 33 benzemekte olsa gerek. Kitaplar, filimler bu konuda bizi gereince, yeterince aydnlatmad m? Bu aydnlanmaya eristiimiz iin olacak, koyun otarr gibi masa baslarna oturtulan adamlarn says artrlr, kmldamamalar iin masalarn aras daraltlr, giderleri ksmak iin her masada karslkl ikiser kisi alstrlrken, sicil odalar da kendiliinden k-lp havaszlastka, verimi artrmanm bu biricik yolu bizde de uygulanyor diye seviniyoruz. Bizi rktmesi gereken ne varsa, iyi bir seyin belirtisiymis gibi davranyoruz; sevinmee bakyoruz byle bir iyilik karssnda. Byle bir sevin olana bulmusken korku iinde yasamak, yelenecek sey deil. Ad belki de Sevin olan o kadn, bu sabah beni gelip evimden ald, kendisiyle bir yere gitmem gerektiini syledi. Korkmamaa alstm, "gitmem" demei dsnmedim bile. "Siz kimsiniz" diye sormak, ancak kapnn nnde beklettii araba yola kp iyice hzlandktan sonra usuma gelebildi. "Kim olduum nemli deil," dedi, "bir ulam ben." 12. Gecenin isileri gndz saatlerinden tedirgin olurlar. Gnn gerisinde duran karanlk onlarm gznde saltk bir mutluluktur. Mut lkesi, onlar iin, masals bir gemistedir; kendilerini sarp sarmalams, kusatp beslemistir bir zamanlar bu gnes szmaz bahe. Ortalk aarr gibi olduu an ellerinden bir daha ulasamamacasma karms olduklar bir dingin karanln ansdr, usanmak bilmeden tasdklar. Kosturulmus atlarm, boyun edirilmis dsmanlarn, ancak kanla ykanp silinebilmis fkelerin, evreni kucaklams snrsz benliklerin ds alabildiine yasar bu dinginlik, bu alacakaranlk iinde. Baska hibir seyi yasatmamacasma. Gecenin bir yerinde, bir dsn los sularna dalp yzmee 34 35 basladklarnda kendilerini tasyan ellerin zerinde, bir ocukluk evine dnenler gibidir, gecenin isileri... O evin penceresinden baknca, bildikleri, anmsadklar sehrin yerinde usuz bucaksz uzanan bir ettopraklkla karslasanlar gibidirler... Bildikleri, anmsadklar oyun alanlarnn, kslalarn, bahelerle

parklarn, mahallelerle sokaklarm yerinde, baska insanlarn (bu "baska insan" deyimi, kaypak bir anlam tasr onlar iin; zlerinden baskas da demektir, kendileriyle bir tuttuklar ya da kendilerinin bir yanss saydklarndan baskas da demektir) baska insanlarn varlnn, gelmis gemisliinin tek izi o-larak rnein bir tas parmakln seilebildii bir ettop-raklk grrler; anlamsz, islevsiz kalms bu tas parmaklk et-toprakl boydan boya kesmektedir. Ds grenin gz bunu yavas yavas seer. Bu parmakln (bu parmakln ortalarnda bir yerde, bir zamanlar, kocaman bir tas kmbet zerinde ykselen daha da kocaman bir atl yontusu, simdi ne kadar baklrsa baklsn, seilmez olmus olacaktr) boydan boya keser gibi grnd bosluk inanlmaz enginliktedir. Srlms, ekilmis, ilk yamurlar yeyip iyice culuk-lasms bir toprak gibidir bu grnen; oysa tek aa, tek hayvan, tek insan seilememektedir. Toprak, turuncuyla krmz aras; tas parmaklk kirli ak. Gn rengi bile aksam ya da sabah saatlerinin kzlma dnsmstr bu engin bosluu yanstmaktan. Gnn can ekistii, ya da, utkusunun daha pek uzakta olduu bir saatin sdr bu. Bu usa smaz toprak uzamnn tesinde ancak bir dste byle bir "te" bulunabilir yesillii dsndrebilecek kme kme lekeler vardr belki, bek bek dams biimler sezilebilir. Ama burada sokak yok, insan yoktur. Buras bir sehirdir ama bakandan baska hibir insann bulunmad bir sehir. Tarmn bile unutulduu, l, yeryznden kaznms bir sehrin glgesidir bu. (Bu topraklarda atlarn kosmas iin insann ansnn yerden de, gkten de biraz daha silinmesi gerekir). Gecenin isileri iin mutluluk, gn battmda kendini bu topran ortasmda at kosturur grmektir, kosan atlara bakmakta olmaktr. Penceresinden, penceresinin karanlndan ayrlmadan. Tkenmez bir karanlk sd, kurumaz bir memeden emmektir. Dsnden kmakszn, yitirmediine inanmak istedii bir umaktan ayr dsmeksizin, yzerek, kosarak, uarak yasayp gidebileceine inanmaktr. 36 37 13. sma geti, byle bir yerde dosyalarn yumusak duvarlar gibi bizi iine alp skstrmaa hazrland bir sicil odasnda sorulmas (yadrgatc olmak syle dursun) beklenen birtakm sorular sormaa baslad. Yasmz, doum yeri, doum yl, anann ad, babann ad, isin; sizi niye buraya getirdik, biliyor musun? Aklnza bir sey gelmiyor mu? Sen geenlerde sehir dsna ktm m?... (Sehir dsna kmayal yllar oluyor neredeyse...) Yantlarm hoslarna gitti mi, gitmedi mi, bilmiyorum. Sorular bitince yzme uzun uzun baktlar. Sonra bakstlar. Sonra da sasz, kassz, kirpiksiz adam, sanki ieriden bir sey alp gelecekmis, sksms da isini etmee gidecekmis gibi kalkt, kapdan kt, bir daha gelmedi. Yanmdaki kadn saat tutar gibi bakt bileine iki kez. "Buyurun, gidelim," dedi sonra. Bu kez sokaa daha abuk vardk sanki. Kapmm nnde, "gle gle," dedi. Eve dndm. antam atm. "... 24 saat ierisinde Sevin..." antam hep koltuumun altndayd. Sonu gelmeyen geeneklere daldk o kk, dar arka kapdan girdikten sonra. Yol bir saat srms olacakt. Arabann penceresinden grdm sokaklar, evler, hem bildiim yerlerdi, hem de ilk kez gryor gibiydim onlar. Yllardr gitmemistim o yana. Sehir ne kadar byms, deismis! Yanmdaki kadn, geeneklerde yrmekten sklvermis gibi, anszn, hi beklemediim bir anda (nnden geip gide-cekmisesine bir adm atmsken) bir kapy at, beni de ieri ekti. B.jr masann basna oturttu. antam hep koltuumun altndayd. Sakalsz, byksz, dazlak bir adam, gzlksz, kassz, kirpiksiz bir adam, ka'r38 39

14. sin uyuduu, ya da sn sndrp karanlkta kaygyla bekledii saatlerde bunlar "Gece Gelecek" diye yazarlar sehrin her yanna. Kk gecelerin kk sabahlarnda yola dsen herkes, byk gecenin (kk de olsa "sabah" denecek bir sabah hi gelmeyecek bir gecenin) habercisi olan bu yazlar okur. Bu yazlar, ksaltlms biimlere de girer, teker harfe indii bile olur. Bilinir ki, ertesi kk gece, birtakm eller bu harfleri garip ieklere, bu yazlar lgn szcklere dnstrecek, tannmaz klacaktr. Daha ertesi gece, ertesi kk gece, ellerinde boyalar, fralar, gecenin isileri duvarlarda, kaplarda, taslarda, yollarda bos yer arayacaklardr. s, gecenin isileriyle birtakm ellerin kars karsya gelmemesi. O zaman, birtakm eller duvarlarda, yollarda kanl ieklere dnsr. Yamur, sabunlu su, kanlar yok eder zamanla; ama boyalarm karssnda gszdr. Gecenin isileri iinde, zincir, sopa, kam, ip tasmayan bir kme vardr. Bunlarn tek savutu, koltuklarnm altmdaki, neredeyse sis kadar uzun, sis kadar ince kamalar; bu kamalar da sanki tasmazlar, etlerinin bir paras haline getirirler. Kollarn kavusturmus, elleriyle koltuk altlarm hafif hafif oksamalarna bakan, ister istemez yle dsnr. Pek seyrek kullanrlar bu kamay. Asl isleri baskadr; bu islerini grrlerken de tedirgin edilecek olurlarsa, kendilerini tedirgin edenleri ortadan kaldrmak iin baska yollar, doal yollar kullanma yelerler. Gecenin isilerinin bu bl, duvarlara, kaplara, direk^ lere, yollara, tasa tahtaya yaz yazmakla grevlidir. Herke40 41 15. btn evi inleten bir grltyle, oynuyorlard. Arka kapya giden yola duvar rlmst. "Arka kap..." diyecek oldum. ocuklar gerisini dinlemeden barsmaa baslad. Anladm kadaryla yukar kp arka merdivenden inmeliydim. "Evi bldler," dedi ocuklardan bir iricesi. Yukar kmaa basladm. Merdiven gitgide daralr gibiydi. Yataklar, yorganlar ylmst sahanlklara. Dar evlerde bahar temizliine girisen kadmlarm her zaman yapt bir seydi bu. Ama bu karn ksn ortasnda bahar temizlii ne oluyordu? Bahara daha aylar vard. ocuklar arkamdan yukar kms, baryorlard. nce anlayamadm dediklerini. Beni itip kakmaa, eteklerime, paalarma aslmaa basladlar. Gbel inebiliyordum sokak kapsma doru. Vazgemistim kestirmeden. Yan sokaktan dolasacaktm. st kat kaplarndan simdi analarnn da sesi geliyordu. Kovalanr gibiydim. Anszn, ne dediklerini kavrayabildim. Bir azdan baryorlard simdi, bir esit tekerleme tutturmus gibi. "Gndzc," diyorlard, "gn-dz-c-c-c..." Bildiim bir mahallenin bildiim bir sokanda bulunan, bildiim bir eve gitmek zere yola kmstm. Yerde kar vard, inenmekten buzlast buzlasacak. syordum. Arkadasmn evine gitmek iin yokus yukar epey yrdkten sonra ksa, dar bir yan sokaktan yokusa kosut baska bir dar sokaa sapmam gerekiyordu. Oysa bu yokusun st yannda eski bir eve girip arka kapsmdan baheye kabilir, oradan da o sokaa geebilirdim. Bu soukta yoldan yola sapmaa sendim, aldatc da olsa kestirme gibi grnen bu geitten gitmee karar verdim; herhangi bir yerde bir isim yoksa o yere girmekten skldm halde, sknty bir yana braktm, evin kapsndan ieri daldm. Souktan kaan ocuklar merdiven aralna dolmus, 42 43 16. bastaki adam diye dsnlen kimse (kimseler) zerine, bilir bilmez sylenen ok sey var. Bildiine gvenen, anlattklarnn doru olduunu bilen kmyor ama. Gene de, sanki herkesin bildii bir sey var; her azn ayn biimde yineledii bir sey: Bu adam, her kim ise,

isilerin isledii en ufandan en byne dek her kabahate, her sua tek bir ceza verdii iin hem ok balanlan, hem ok korkulan, ekinilen bir kisi. Tek ceza, lm cezas. Bu adam, isilerden her birinin insan ldrmee alsmas gerektiine inand iin de, ldrlecek bir sulu knca onu ldrmek zere, isileri, ad listelerine gre, sraya uyarak grevlendiriyormus. yle anlatlyor. ldrenlerin gnn birinde ldrlebileceklerini dsnmelerini salamak, gecenin isileri arasnda en ufak bir kprtya bile set ekilmesi asndan, vlecek bir bulus, diyenler de var. yle diyenler, son zamanlarda grlmee basland. Ama byle seylere inanmak istemeyenler, inanmaa gnl yatmayanlar, ounlukta. Dolaysyla bu adam, her kim ise knayan pek kmyor. Gecenin isilerinin kimin ya da kimlerin buyruu altnda olduklar zerine esitli sylentiler var; teden beri azdan kulaa fsldanagelmis... nceleri, baslarndaki adamn kim olduu yolunda her kafadan baska ses kt. Sonra bu adama deisik drt ad yakstrld. Bir ara herkes belli bir ad zerinde anlast. Daha sonra, onun da ardnda baska biri ya da birileri olduu ileri srld. Ne zamandr srp gider bu szler. Gecenin isilerinin nasl alstna baklrsa bir tek kisiye bal olduklar da hemen belli oluyor, diyenler var. Yalnz, hep azdan kulaa fsldanagelmis olan bu sylentiler, son gnlerde, herkesin aka konusup tartst bir sey haline geldi. Kim olduu kesinlikle bilinmediine gre, 44 45 17. sndm m sanyorum? O gn yan sokaa saptm ama arkadasmm evine gitmedim. Bir daha bu mahalleye girmek bile istemem, diyebilirdim o anda. Bekleyeceim, dedim. Bir gn bu korkum geerse... O arkadasma telefon da etmedim. Kim bilir, benim ardmdan yle baranlar, onu o mahallede barnamaz duruma getirmis de olabilirler. Oysa ikimiz de kimseye satasmaz, kimsenin gocunabilecei isler yapmaz kisiler diye bilirdik kendimizi. Olsa olsa, benim dost deeri bilmez, dostluk nedir bilmez bir kisi olduum sylenebilir. yle ya, o gn arkadasma gitmedim; ondan sonra da aramadm, sormadm. Pek yle deil ama. Doru sylemiyorum. Bugn yan sokaa sapp arkadasmm oturduu sokam ksesine gelesiye doru olabilirdi bunlar. Ne var ki, o kseye varnca... En kt bir karabasanda duyulacak kayg, korku, sknt karsm bir daralma iinde kendimi gbel sokaa attm. ocuklar, bykler, durmadan baryorlard ardmdan. "Gn-dz-c-c-c. Gndzccc..." Yeni kan szlerden olsa gerekti bu. Ama gecenin isilerinin duvarlarda, taslarda braktklar szel, dilsel izler arasmda byle bir asalama szne rastladm ansyamyordum. Hl da ansyamyorum ya... Bu sabah gene baktm yollara, direklere. yle bir sey yok. Oysa o gn, ocuklarn seslenisinde asalayc bir saldrganlk vard. Gndzc, gececinin karst diye kullanlabilirdi; ama "gececi", olsa olsa, benim kafamda bir anlam tasr. Yoksa, herkese bilinen bir seyi ben buldum, ilk ben d46 47 18. eskia tiyatrolarn andran bir yerde yle anlatlyordu. Oysa oray grdm ben; tiyatroya benzer yeri yoktu. Olsa olsa, eskiam at meydanlarna, kanl o-yunlarn oynand yerlere benzeyen bir yerde, daha dorusu, benim, simdi, yle anlatmak istediim bir yerde Ulu, yesil aalarla yemyesil bitkilerin, yesil kayalarn evreledii sobe bir alann iki ucunda, yapraklardan,

dallardan szlrken yesile boyanan sn yemyesil gsterdii giysileri, sapkalar, izmeleri, krkleri iinde birtakm adamlarn, trensel devimlerle, silahlarn kaldrp dorulttuunu, karslarmdakilere evirip ateslediini grdm. Bir sabah saatinde, gnesin btn gcyle parlad, gkyznn (yesillik kmesinin zerinde) masmavi, dupduru grnd bir sabah saatinde... Biri vurulup yere dsnce iki yandan da alks ykseliyor, ortalk inliyordu. Sylendiine gre bu atslar, sa, salam, a-yakta duran tek bir kisi kalasya srp gidiyormus. Byk, kusatc bir gecenin habercileri arasmda, insann insan kolaylkla, yrei cz etmeden, eli titremeden, yarm vurulma srasnn, ldrlme srasnn kendisine gelebileceini bilerek belki de bildii iin neredeyse hnl bir soukkanllkla ortadan kaldrmas varsa kesen arpan rten kerten kanatan yrtan kran ykan her trl nesnenin, yrtan delen paralayan her trl letin peynir ekmek gibi satlp alnmas, kullanlmas da var. Bunlar kullananlarn hepsi, gecenin isileri deil. yle anlaslyor. Sehrin dsnda (bulunabilecek en gzel yerlerden biriymis) bir yesillik kmesinin ortasndaki kayranda, neredeyse 48 49 19. yeri grebilenlere ben de katlyordum iste. Adamlarn yerlerini bulmalar, almalar uzun srmedi. Simdi kprtsz bekliyorlard. Bir utan "Gndz" diye bir ses kt btn azlardan. Kars utan, hep bir azdan "Gece" diye karslk verildi. Bu szler kafam bir daha karstrd. Sonra silhlar teker teker kalkmaa baslad. nmdeki aa gvdesi koyu kahverengiydi. Srtmdaki giysi kursun rengi. Yapraklar hsldyordu. Gkyz ile yeryz arasmda hava cam duruluundayd. Sessiz, dumansz silhlard bunlarn kulland. Ar ar, teker teker, adamlar yere dsyordu. ki uta da. ki yanm lleri, arkadaki kck bir yapmm dam zerinde skl, kocaman saylarla belli ediliyordu. Herkesin dsmesini beklemeden katm oradan. Anlaslmas olduka g bir sey bu. Bir trene katlr gibiydiler. Satran oynamaa, top kosturmaa hazrlanr gibiydiler. Hem nemli bir sey yapacak gibi, ksk seslerle konusarak, sobe alann birer ucundaki yerlerine geiyor, hem de sakalasr gibi, herkes vuraca adam seer gibi, ya da, oyunu baskalarndan iyi oynadna gvenir gibi, yerlerini bulup karslarn-dakilerle esenlesiyorlard. Sehrin smrmdaki son arsadan bu yana, bayr yukar kostuum iin gsm daralmst; glkle solunuyordum. Kaim bir aacn gvdesi ardma saklandm. Alan biraz yukardan grebiliyordum. Herkesin anlatp durduu ama pek az kimsenin grd bu 50 51 20. na kp silh ekmek iin baska yerlerde alsp alstrmalar, yaptklar dsnlebilir o oyuncularn. "Oyuncu" demek ne kadar sama olursa olsun, bunlara yakstrlacak baska bir ad bulmak da g. Her gnn sa kalan son oyuncusu ertesi gnk oyuna kt iin onun da vurulaca, er ge vurulaca, kesin. Olsa olsa, o gnn gecesi, ona bir utku senliinin bas kisisi olma hakk tannabilir. Ancak, bu isten de daha g anlaslacak bir sey varsa, bu o-yuncularm brnd gizliliktir... evrede, oyuna katlmayan, ya da katlmayacak biri grlrse hemen vurulurmus, yle anlatlyor. Kendini belli etmeden onlar seyredenler, benim gibiler demek ylesi de olabiliyor; ama iyi dsnlrse, olabilmesi de pek garip grdklerini ancak gvendikleri dostlarma anlatyorlar. Bunlar arasmdan vurularak

cezalandrlms kimse var m, bilmiyorum. "Gecenin isileri" epeyden beridir artk herkesin aznda dolasan bir deyim. Buna karslk olacak bir deyim, rnein "gndzn isileri" deyimi, kullanlmyor. Hi deilse, kullanldn daha isitmediimi syleyebilirim. Gene de, birtakm kimseler, besbelli, "Gndz" adna birlesip gece adma birlesmis olanlar vuruyor; ya da ocuklar, mahalle ilerinde "gndzc" diye bararak insan kovalama oyununu oynuyorlar. Sehrin dsndaki kayranda, o yemyesil meydanda, biribi-rilerini vuranlarn kendilerini alstrdklar, ellerini, gzlerini alstrdklar sylenemez. Her gn yaplyorsa bu is, her gn on-onbes insan, orada, lyor demektir. Olsa olsa, o meyda52 53 21. Baksnn donukluu, kendisine doru attm adm, kendisiyle konusmak zere alan azm, kendisine uzanmak zere kalkan kolumu dondurdu. Kendimi, naslsa, tutabildim, tuttum. Hi bilmedii bir sokaa yanlslkla sapms insanlarn sasknln taknarak bir asaya, bir de yukarya doru ikiser adm attm, geri gelip ksede durdum, arkadasnm yokusu gsterir gibi kprdayan kasna baktm, yavas yavas o yana ynelip yrmee basladm. Sokam st ucuna varmadan ardmdan hzl admlarla gelenin arkadasm olacan kestirdiimden btn dikkatimi toplayarak syleyeceini iyi anlamaa hazrlamstm kendimi yanmdan geti, biraz tede de kseyi dnp gzden yitti. Syledii, bir telefon numara-syd; herhalde yleydi. En az bir saat gemesini bekleyecek, ondan sonra arayacaktm. Bu telefonun bulunduu yere gidiyorsa, ancak varr ya da ben, ancak bir saat iinde, telefon edecek bir yer bulurum, diye dsndm. Arkadasmn oturduu sokan ksesine varnca, sapp kapsna doru yrmem gerekmedi. adm temde duruyordu. Beni tammyormus gibi bakyor, birini, stelik geciken birini beklermisesine, saatine gz atarak, dudaklarm bzerek, basn saa sola evirerek dikiliyordu orada. Soluk solua kseye ulasp evine yaklastka, kendisini bunca zamandr aramams bulunmamn utancndan olduu kadar, ocuklarn beni grp bara bara kovalayacaklar korkusundan herhalde, gitgide hzlanms, enikonu kosmaa baslamstm basm kaldrnca kendisiyle anszn gz gze gelmis olmasaydm, o beni grmeden nce ben onu grms olsaydm... sler neye varrd, merak etmiyor deilim dorusu. 54 55 22. 23. 3. Dipnot Basm alms gidiyorum... nemli olan, birtakm yollarn olay da, okuyan da bir yerlere ulastramayacan, buna karslk ancak bir iki yolun sonuna dek gidileceini okuyana sezdirmemek... Buna ok dikkat etmeliyim. Kisileri de hem var klmalym, hem de belirsizlik iinde brakmalym. yle dsnyorum ya, gerekte ne demek bu? znenin ara ara belirsizlesmesi... Kimi bunu tuhaf buluyor; kimi ise bunda saslacak bir sey grmyor: Gecenin isileri, baslangta, ancak anlatlan, isitilen, konusmalara konu olan birtakm kisilerdi; zaman getike tek tk grlr, duyulur hale geldiler; iyice ortaya kp herkesi yldrmalar, vurmalar, krmalar, ldrmeleri ancak ok sonra, su pek yakn gnlerde bir gereklik oluverdi herkes iin. Oysa ta basndan beri herkes karnnn iinde korkunun kprandn duymus, herkes

lmcl bir hastaln kanlmaz sonucunu bekler gibi, her sabah uyanp kendini yoklayan, "bugn de belki yle geecek; ok ac ekmeyeceim belki, belki bugn de karacam," diyen, gece uykuya dalmadan nce sabah bir daha grebilecei 56 57 umudunu gnlnden atamayan hastalar gibi belirsiz bir gelecein belirsiz bir yerinde yitilip gidilecei kaygs iinde, deil yalnz kendini, ya da esini dostunu, evindeki hayvanm bile onulmaz bir derde tutulmus gibi grmee alsmst. Onumsuz hastalklarda da hekime gidilir, are aranr, rpnlr; umut ya da, bir esit umutsu duygu yiti-rilmez, ya da, yitirilmemismis gibi davranlr; gene de, bilinir ki... Kimine tuhaf gelen, kimininse hi sasmad bir sey bu. nsanlarn byle bir korkuya, byle bir kaygya kaplabilmesi iin, insanlardan umudu kesmis olmalar gerekir; her seye karsn umudunu yitirmemis gibi grnse de, bir seyler yapmaa urasr grnse de... Bunu tuhaf bulanlar, gecenin isilerinin de herkes gibi, sradan insanlar olduklarnn unutulmamasn istiyor, herkesi uyaryorlar. Ama kolaycack, oyun oynar gibi can alverenler, en azndan, yle yapar grnebilenler, sradan insan saylr m artk? 24. Bir insann bir insan vurmas, ldrmesi, genellikle, fke, korku ya da baskyla aklanan, aklanmak istenen bir istir. fke, korku, bask, kolaylkla biribirine dnsr, biribirinin klna girer; dsardan geleni iten, iten geleni dsardan gelirmis gibi gzkr. Benin, benliin altta kald duygusunun, birer grnmdr de. Gecenin isileri, hep altta kald duygusuyla bunalms insanlardan m derlendi? ocukluundaki umaclardan kurtulamayan, sevdiklerini gnllerince saramayan, etlerini istedikleri etle birlestiremeyen insanlar mdr hep, bu isiler? Bunlar, bunlara yakn szleri syleyenler, tartsanlar var, gecenin yaklasan dalgasnn iyapsn zmleyenler var. 58 59 Dalgann yaklasmas karssmda lme boyun emee hazrlananlar tuhaf bulanlar, bunlar. Ama buna sasmayanlar da var. Bunlar da, korkuya yenilmenin yanlsln sylyor; bunlar da, olann bitenin ktln belirtirken yazgya boyun eer gibi bir davrans benimsemenin aykrln dile getirmis oluyorlar. Ama sasmayslarnda insana gvenlerini yitirmenin pay var m? yle ise, bunlarn durumu insanlara gvenini yitirmemis olanlarnkinden de ac. Ya da, kim bilir, tam tersine, insann ylgnln da, direncini de iyice bilen kisilerdir bunlar. lde yamur yasna sasmayan, ama bu yamurun ne kadar az, ne kadar sreksiz sonular olacan bilen kisiler gibi... Arkadasm bunlardan biriydi. Verdii telefon numaras o an, telefon numarasndan baska bir sey olamayacan dsndm iin yle diyorum o sayya, simdi bile ezberimde, arsalara doru (ne arsas bu byle? krlara demem gerekir) krlara doru yryordum. 25. O sokak, ancak birka Akdeniz sehrinde grlebilecek bir sey yapyor, sehri birden ardnda brakarak birtakm krlara, ayrlara alyordu. Yoluk, clz, sararms allarn, yesili kararms imenlerin, akl benzeri tas krklarnn yrmeyi glestirdii, esen yelin srekli olarak tozuttuu bir krd bu. Bakndm, birka adm ileriden yrms olan arkadasm gremedim. ine dalms olabilecei bir bahe, girebilecei bir kap yoktu buralarda. Geride, aralkl duran, ancak pencereleri bu kra bakan birka ev grebiliyordum yalnz. Arkadasmn gzden yittii noktada durdum, "olsa olsa buradan girmistir," diye dsnerek baktm yana srtm evirdim, yrmee basladm. teden dolanacak, mahalle ilerine

60 61 daha ileriden girecektim, yeniden. nce, birka evin pencereleri nnden getim. Pek ounun perdeleri kapalyd. Yolak herhangi bir yana sapmyordu ama evler, biraz sonra, epey asada kald. Durmadan byyen sehrin, bu noktada, niye on-onbes yl nceki snrda kaldn anlayamadm. Az tede beni yeniden mahalle ilerine gtrecek yol, belli belirsiz bir r, seilmee baslyordu. Ama gene o noktada, daha belirgin, daha ok ineniyor gibi grnen bir yol baslyordu; mahallelere doru deil, tam tersine, bir tepecie doru giden bir yol. Merak ettim. Oradan gitmem gerekiyormus gibi bir duyguya kapldm, yrdm. Sicil odasnda sehir dsma kp kmadm sordulard. kmam bekliyorlard besbelli. Bugn oluyor o dedikleri. Sevin ise, hl gelmedi. Sinemaya, tiyatroya gitmeyip hep onu bekleseydim gln duruma dserdim. Ktta "ise gitmeyin, evde oturun" denmediine mi sevinmeli? Tepeciin ardnda yeni mahallelere ulasacam m sanmstm, nedir? Isszln iinde buldum kendimi. Epey asada sk bir aalk vard. Ortasmda bir kayran sezer gibi oldum. Art arda yrtlan ktlarn binlerce kez ykseltilmis sesi gibi bir grlt geliyordu oralardan. Dzensiz, esit olmayan aralklarla... 26. Bir sabah, ise giden kalabalk, sehrin en byk alannda yaya kaldrmnn bir noktasnda ikiye ayrlyor, yere bakarak, ama hzn hi eksiltmeyerek yryor, biraz ileride yeniden bir araya geliyordu. O noktada biri vard; yerde yatan, l m, yaral m, ikili mi olduu, kazaya urayp m buraya atld anlaslamayan biri... Yzkoyun yatyordu. Bir kck ocuun fkelenerek yere att bir bez bebei andran bu adamm kollaryla bacaklar bir tuhaf duruyordu. Eklemleri, kseleri oalms gibi. Uzun sre kimse yanasmad bu adama. Neden sonra yasl bir kadn, elindeki torbay yere brakt, dizlerini tutarak eildi, daha sonra bir elini yere dayad, 62 63 glkle diz kt, adamn basn yavasa tutup kaldrmaa alst. Adamn iniltisini isitenler yavaslad iki yanda. Yasl kadm adamn basn yavasa yere brakt, gzlerini kaldrp gelen geenlere bakmaa baslad. Gen bir erkek durdu, adamn basma geldi; yasl kadmla birlikte, yatan srt st evirmee alstlar. Adamn iniltisi bouk bir brt gibi geliyordu simdi. Bir delikanl yardmlarma geldi, adamn bacaklarm yavasa evirmee alst. Simdi srt st yatan, iniltisi hafifleyen adamn kollaryla bacaklar birka yerinden krkt. Yz darmadand, kanlar iinde. Yznden karnna, bacaklarna inen kan lekeleri, karnnn altnda, apslarna dek yaylan koca bir deirmi olusturuyordu. Salarnn arasnda, ceketinin orasmda burasnda, oraplarmda, kurumus sap krntlar, tohumlar, dikenler seilebiliyordu, ama yalnz yasl kadm grms gibiydi bunlar. Eli bir iki tanesine gitti; ektiini att yana doru. Sonra bu yaptndan utanms gibi, bu yaptnn anlamszln fark etmis gibi, bu el, torbaya uzand, torbanm azna balanms ipin zerinde kasld. 27. Yesillikler iindeki sobe alandan, biribirilerini vuran oyunculardan kaarken, sehirden daha da uzaklastm. Havann gzellii, sn duruluu, inanlmayacak gibiydi. Gide gide, genis bir asfalt yola ktm. Sehri evreleyen ana karayollarndan biri olmalyd bu. Nerede olduumu bilmiyordum. Sehre dnmek iin hangi dorultuda yrmem gerektiini bile doru drst kestiremiyordum. Yolun kysndan gittim bir sre. Bir dnemecin ardmda ulu bir yap kt karsma. Yaklasnca, yllardr, yaplmakta olduunu hep isittiimiz Ulusal Kitaplk ya da, br adyla, Bilgiler Saray olduunu anladm.

Daha nce grmslm yoktu bu yapy, ama gazetelerde, dergilerde resimleri 64 65 kmst. Sehirden birka kilometre uzakta olmas birok tartsmaya yol amst. Her seyi unutmus gibiydim. Bilgiler Saray'na doru yrdm. Yapnn bitirilip bitirilmedii kestirilemiyordu dsardan baklnca. Bitmis grnen blmleri vard, yer yer ise svas bile vurulmamst. Kapdan ieri girip losa geeneklere hi sapmadan ilerideki byk aydnla doru yrdm. Yapnn orta yeri olmalyd bu usuz bucaksz, gnesli alan... Dsars daha aydnlk olmasa gerekti. Durduum yerden yukarya doru drt kat sayabiliyordum kamasms gzlerimle. Kat sahanlklarmn yksek parmaklklar prl prl bir sk seridi halinde evreliyordu bosluu. Yanlarda, asaya inen merdivenler seebildim, gzlerimi yumarak biraz dinlendirdikten sonra. Merdivenlerden birinin basma vardm, inmee basladm. Bir kat kadar indikten sonra merdiven bitti. Ortalk iyice aydnlkt hl. Havada asl durur gibiydim bu son basamak zerinde... nmdeki bosluk asalarda kararyordu. 28. ste o anda, ds grmekte olup olmadm dsnmee basladm. Dsnmem de, bana, yadrganacak bir ismis gibi geliyordu. Nerede uyuyordum acaba? Bildiim oyunlar teker teker denedim. Elimi hzla ne attm, kendimi imdikledim, gzlerimi yumup atm, kolumu uzatp sadan sola, soldan saa yarmsar daire izdim havada. Ds gryora benzemiyordum. Merdivenin son basama zerinde, havada asl kalms gibi durduum yerden bir iki adm kadar tede baska bir merdivenin son basama vard. Oraya getim bir sraysta. Hemen hemen srtma deecek kadar yakn bir st-merdivenin basamaklarna basm arpmamak iin neredeyse emekleyerek kmaa alstm yukarya doru. stteki merdiven git66 67 gide yaklasr gibiydi. Gibi deil, yaklasyordu dpedz; iki basamak daha ksam sksp kalacaktm. ki merdivenin kesistiini anladm az sonra. Kesisme noktasmda basamaklarn aras daha genis olduu iin ste kabildim, glkle de olsa. lk vardm sahanlkta da kapya gtren yolu kestirmee alsp atldm o yana. Kapy bulabildiime sastm dorusu. Hl uyanmadma gre ds iinde olduumu pek dsnemezdim. Usum almyordu bu kesisen, bitmemis merdivenleri. Bunca yldr, baska baska kisiler, baska baska tasarlarla yrtmslerdi herhalde yap isini. Her gelen bir merdiven ekleyip isi brakms olacakt bu son yllarda. 29. Bir sredir, karanlk arttka, gece yaklastka, gecenin isileri sokaklara dalmaa baslamyor da, sanki tam tersi oluyor; hava daha gnesliyken kollar halinde sokaklara kan gecenin isileri, ellerindeki tuhaf ksa ama belik gibi rlms, enli zincirleri salladka, hava, vaktinden de nce kararmaa baslyor. Bir duyu yanlsamas diyoruz buna, yle olduuna inanmak istiyoruz. Gnler ksalmaa baslams olsa gerek... Gnesin de onlara uyduunu dsnmee mi kalkalm? Olacak sey mi bu? Sehrin en byk alannda sabahlar akp giden kalabalk, geceleri dvlp, vurulup ldrlen, yol ortasnda braklanlar, gene yol ortasmda braklms, belli yerleri kanlar iinde, 68 69 genellikle kollar, bacaklar krlms adamlardan ayrt etmei rendi yavas yavas. Kemikleri krlanlar, pusuya dsrlp vurulanlardan ayr; bunlar kalabaln iinden rasgele seilip sylentilere baklrsa byk alan evreleyen kulelerden birinde "bilimsel" adn pekl tasyabilecek

yntemlerle yrtlen birtakm arastrmalarda kullanlyor. yle diyorlar. nsanlarn dayankll llyormus. Gecenin isileri ierisinde olusturulan yeni bir bek uzman, insanlara, bildikleri ama sylemek istemedikleri bir seyi syletmek iin teden beri kullanlms her trl yntemi incelterek, esitlendirerek, yeni yntemler bularak, insanlarn, bilmedikleri dolaysyla sylemek istemek ya da istememek durumunda bulunamayacaklar seyleri ("syletici"lerin, ilerinden geirmekle yetindikleri seyleri) nasl, ne zaman, hangi kosullar altnda syleyebileceklerini arastryormus. Her arastrma gibi bu da, baslangta, epey basarszlklarla karslasyormus ama yntemlerini gelistirdike basarya ulasacaklarndan spheleri yokmus bu uzmanlarn. 30. Dipnot Her seyin iyzn biliyormus da sylemiyormus gibi gsterilen, yazlan kisi ile, bilen, sylemeyen ama sylemediini belli etmekten de geri durmayan yazar arasmdaki ince ayrm nasl tutabilirim denetim altnda? Hem ne yapmak istediimi kendi kendime sormaa baslayal epey olduu halde bu konuda ak seik bir yanta ulasamamam bir sey demek deil midir? Dzeltmen, Yaratman, Yazar, kitabn en basmda kald. Bu gidisle onu bir daha anmayacaa benziyorum. Oysa ilk gnler onu kendi "avtara"larmdan biri diye dsnmstm. 70 71 31. avlarndan baska?) Syleticilerin gzn grebilenler, bu gzleri anlatabilecek durumda bulunmuyorlar byk alann kaldrmlar zerinde yatarken. Ama hem bos hem dik dik baktn dsndmz bu gzler yumusams, krlms, yrtlms, koparlms, kana belenmis, ksp kendini koyvermis o et-kemik ktlesine nasl bakar, merak edilmez mi? Nasl grr onu o gzler? Gnn birinde ortalktan yitiveren insanlar, drt gn sreyle, sabahlar, byk alanda aramaa alst yalanlar. drt sabah, gidip bulamazlarsa, ya baska yerde baskalarnca bulunmasn bekliyorlar ya da dnmesini... Geri umutsuz bir bekleyis oluyor bu. Ama arada bir, inanlmaz seyler de oluyor; olmasa, umut diye bir sey kalr myd zaten? Bilinmeyeni syletme uzmanlarnn gzleri nasldr ki? Gndzn baktnzda gece kuslarnda grdnz rktc bakslardaki bosluk da, yrtc kuslarm bakslarmdaki diklik de bulunsa gerek bu gzlerde... (Ne tuhaf! Gndzn bakldn dsnerek gece kuslarndan sz etmek... Gece kuslarnn gzn karanlkta kim grmstr 72 73 33. Dipnot Zaman yok etmee alsrken syleyisimizin yapsn da bozmak gerekmez mi? Ulusal Kitaplk, ya da Bilgiler Saray'nn yapm, ilk yllarn heyecanndan sonra tavsaynca, uzunca sre alay konusu oldu, ondan sonra da unutuldu gitti. Arada bir gazetelerde, radyolarla televizyonlarda bu yapm zerine sanki hi ara verilmemis gibi haberlere rastlanr, bu yapm iin su kadar para ayrlms bulunduu belirtilir. Kimi zaman okul ocuklarna, anlatabilecekleri bir an olsun diye, gezdirildii bile haber verilir. Bu haberlerin doruluunu gereklemei brakalm bir yana, yapmm hl yerinde durup durmadn merak edenler bulunabileceini olsun dsnmek g. Herkes iin bu Saray, bir sylence nitelii tasmaktan teye gemiyor; ayr ayr kisiler iin ayr ayr seylerin simgesi de olsa...

74 75 Benim az nce grdm kadarn gren ka kisi vardr acaba? Sehre ynelecek yerde gneye doru yryp gidiyordum. Bir saat sonra telefon ederim diye dsndmden bu yana bir saatten ok vakit gemisti herhalde. O srada saatime bakms mydm? Bilemiyordum. Saat drd geiyordu simdi. Yol gitgide dzeliyordu. Birka adm sonra olduka bakml saylabilecek bir asfalta getim; anlam pek yoktu bu asfaltn. Az ileride, iki yandaki yamalar bakla kesilmisti sanki. Genis bir asfalt yol, geldiim yola dikey olarak, saa sola uzayp gidiyordu. Sehir solda kalyordu herhalde. 34. Saa giden yolun biraz ilerisinde, hi grmediim, sz edildiini isittiimi anmsayamadm kocaman bir yap vard. nnde duran renk renk arabalar, deisik biimleri ama ortak biim zellikleriyle sehirde ancak arada bir grnp herkesin dikkatini eken, en yeni, modann en u gereklerine uyan arabalarm sanki hepsi buradayd, sanki hepsi, renkleri deisik olmakla birlikte, onar onbeser esini de yanma ekmisti burann otel, spor kulb, kumarevi olabileceini dsndryordu. Ama alslagelmis mimarlk biimlerinin ok tesinde, usa smaz bir ss, gsteris, alm dsknln, zenginliini alabildiine ortaya serme merakm elle tutulur hale getiren, eskia saraylarnn bile, yanmda snk kalaca bir yapyd 76 77 bu; avlusuyla, ardndaki korusu, yanlarndaki baheleriyle... erisi adam almyordu. .ay, kahve, esitli ikiler iiliyor, yaldzlar parlayan tabaklarda pastalar, tatllar, renk renk yiyecekler yeniyordu. Grlt katlasms gibiydi havada. Gene de, konusanlar biribirileriyle kolaylkla anlasyor gibiydi; kimsenin barr bir hali yoktu. esitli yerlerden, pek tanmms bir sarkcnn sesi geliyordu; kadnn en sevilen sarklarndan biriydi bu... Masalarn arasnda gidip gelenler, ayakta durup ene alanlar, oturanlar kadar oktu. Avluda, arabalarn arasmdan geerken, dnp bakanlar olmustu, yabanclm belli ediyordum herhalde. Ayrca, stm basm toz iindeydi, karsdan bakanm dikkatini hemen ekecek kadar. Ancak arabayla gelinen bu yere, toz iinde, yayan gelmem de sasrtyordu belki bana bakanlar. erideyse kimsenin kimseye bakacak durumu yoktu. Kendime glkle yol aarak bir set zerinde durduunu grebildiim telefona doru yrdm. Konusanlarn karslarndakiyle rahata anlasmasn salamak zere, firuze rengi saydam plastikten yaplms bir davlumbaz vard telefon yerinde. Bunca kalabalk bir yerde telefon etmek zere kimsenin sra beklemekte olmamasna sastm nce. Sonra, her masada, zerlerine ufack davlumbazlar yerlestirilmis telefonlar durduunu grdm. Burann lleri de, ltleri de ok baskayd. Glkle ilerliyordum. Taban yer yer ykseliyor, yer yer alalyordu; iki basamak iniyor, az sonra iki basamak kyordum. Telefonun yanna vardmda kaslarmn terini silmem gerekti. Davlumbazn altna girdim. Ezberlediim numaray evirdim. Mesgul kt. Setin stnde oturup beklerken biraz tedeki kalabalk bir masada oturanlardan biriyle gz gze geldik. kimiz de, gzmz baska yere evirmei kendimize yedirememis olacaz. Aradm numara bir daha mesgul kt. Setin stne bir daha oturduumda, yanbasmdayd. Glmsyordu. Elindeki iki fincandan birini uzatt. "Kahve iersiniz, diye dsndm..." Tesekkr ettim. Numaray bir daha evirdim, kahveden bir yudum aldktan sonra. Gene mesguld. "Zarar yok, bekleriz," dedi. Gzlerine baktka gzlerimin alp kes-kinlestiini duyuyordum. "sterseniz bizden de arayabiliriz," dedi. "Olur," dedim, "son bir kez evireyim de su numaray..." Bu evirisimde ald telefon. Hi tanmadm bir ses, bir kadn sesi, "yanls, efendim, drdnc asm oluyor," dedi, "demin de syledim ya yanls diye! Ltfen,

birka dakika aramayn. Yanls numara dsyor besbelli." Telefon kapand. Azm aamamstm bile. Yanmdakine anlattm. Gld. "Bize gitmemiz on dakika bile srmez," dedi. Yrmee basladk kapya doru. Demin oturduu masann yanndan geerken belli belirsiz el sallad arkadaslarna. "Eve," dedi. Sesini deil, dudaklarnn kprtsn alglams olmallard. En gzel arabalardan birine bindik. Yola karken, motorun grlts iinde: "Ben, Sevin," dedi. "Siz?" 78 79 Dipnot Bu defter bitti. Su anda elimde tuttuum nedir? Olsa olsa, dnyanm bir grnm. Bunura hibir sey bitmiyor. 36. Bir anlamda, herkes dsman. Dsmanm. Dsmanmz. Ya da, gn gelince dsman olabilir. rnein, kendi arkadaslarmz, yandaslarmz... skil, kusku, yasammzn temeline koyduumuz har olmal; yediimiz ekmek, itiimiz su olmal. Gene de bilmeliyiz ki bu dnyada bizi aldatmayacak bes kisi vardr. Her iskilin, her kuskunun vurulaca denektas; her eylemi, her gc zerinde bileyeceimiz bilei tas; her umudu ayakta tutacak kilit tas birka kisi. Vur deyince onlar, vuracaz; l deyince leceiz; yasa deyince yasayacaz. Bu kisiler, yalnz bizi deil, btn dnyay ayakta tutacak. Buna inanmak, buna gvenmek zorundayz. Onlarm da insan olduunu, onlarn da yanlabileceini, on83 lann da irkin isler yapabileceini syleyip duruyor karsmzdakiler. Oysa karsmzdakiler, bir devin adamn semesini anlayacak kisiler deiller. Onlar saygy, inanc, gveni unutmus, belki de hi duymams, hi renmemis kisiler. nsan, ylelerine kisi derken, dilin yetersizlii karssnda irenti duyar. Kisi bile deiller ki! Olsa olsa Tanrnn yanlslar, taslaklardr onlar. Bize buyuranlarm kusurlar, yanlslar, irkinlikleri olsa bile, bunlar, bu kusurlar, yanlslar, irkinlikleri rnek edinmeliyiz kendimize. 37. Buyruklaryla bizi var edenlerin kusurlarn, yanlslarn, irkinliklerini byle bir sey dsnlemez, dsnlmemeli ya, karsmzdakilere bizi suladklar lde baml olmadmz gstermek iin bir an byle seylerin varln kabul edi-verelim irkinliklerini bile rnek edinmeliyiz kendimize. nk onlarm yapt, nasl olsa, ulasmak istediimiz yere varabilmek iin yaplmas gereken seyler... Onlar ne yaparsa biz de yapabilmeli, hi deilse, yapmaa urasmalyz. Onlarm, ereimiz dsnda kalacak herhangi bir seyle urasmaa vakitleri yoktur. Ayrca, vakitleri olsa bile, gnl indirip o bos isleri yapacak deillerdir. Gnl indirmek gnl yceliinin belirtisi geri; insan ycelii lsnde gnl indirmei 84 85 bilir. Ama bykln en sasmaz ls, gnl indirmenin snrm kesinlikle izebilmesi, o kl kadar ince yaplr-yaplmaz ayrmm herkesten ok, herkesten iyi, herkesten baska trl bilmesi deil midir? nsanlar, bykl de, bykln dokunulmazln da u-nutmus durumdalar. Bir saskn cceler dnyasmda yasadmz benden nce syleyenler ok... Bizden nce... Esitlik trnden samalar, bizi bu hale getirdi. Kuskuya, iskile dayanan esitlik mi olurmus? Bir gn kurulabilecek tek esitlik, olsa olsa devde, esleklikte, byklmzn dsnde esitliktir. Bize buyurana duyduumuz sevgide esitliktir. Babamn kusurlar, tutarszlklar oktu. Ama byklere duyduu saygy unutamam. Bugn byklere sayg m kald?

38. Dorusunu sylemek gerekirse, kendi dsncelerimi deistirmek durumunda kalabileceimi dsnyorum da, karsmda olanlarn bir gn benim dsncelerime yaklasabileceklerini hi umamyorum. Gemis, diyorum, ya belli bir kesitinde deismez birtakm elerden kurulu, donmus bir durumdur; olsa olsa ona yeni bir yorum getirilebilir; aklamak zere onu, deisik birtakm bakslarla inceleyebiliriz. Ya da, gemisin iinden rasgele seilmis birtakm elerin, ama zellikle beendiimiz ya da beenmediimiz elerin yan yana getirilmesiyle kurduumuz, gereklikten uzak bir yapntdr. Bu yapnty gerek belleyerek bugnk dsncemizi o yapmty gerekles86 87 tirmek yolunda kullanmak, dsnlmeyecek, yanls bir is deil... ste, bunu anlatamyoruz. Anlamak istemiyorlar, daha dorusu. Tutturduklar, kendi yapntlarn gereklestirmek gerektii... Onlarnki belli deil; karsk, karma... Henz grlmemis seyler var yapntlarnn eleri arasnda; daha dorusu, tarihlerin yazdn bilmediim seyler. Tarihler neleri yazms, neleri yazmamstr, bunun zerinde duracak deilim elbet. Burada hele. Ama ellerindeki kantlar o kadar az inandrc ki bu karsmzdakilerin... Bizim dsncelerimizin stnl, tek stnl, burada. Kesin bir stnlk bu, hem de. Biz, bir yapmt da olsa, ileri srdmz dsncenin her esinin, gemiste syle syle davranlarak gereklestirilebilmis isler olduunu sylyor, kantlayabiliyoruz. Gemise bakp, tarihin belli, deismez kld snrlar ierisinde kalan islere bakp, su syle olsayd, bu yle olmasayd, diye baslayan birtakm lgnca dslere kaplmaa en hazr olanlar da bizleriz ya... 39. Ona N. diyeceim bundan byle. Admm Naal, Nait, Nahi olmasnn herhangi bir nemi kalmad iin. ocukken, ayn okulun bahesinde oynar, ayn snfn ayn srasnda oturur, bos derslerde, ses karmamaa pek dikkat ettiimiz iin azarlanmadan, denetlenmeden, serven romanlarn birlikte okurken nemliydi, benim adm, onun ad. Bizi baska her seyden ayran baslca rayd admz, adlarmz. Bugn ben ona N. diyebili-yorum. Herhangi bir nemi olmadn, bizim gibi dsnmese de, bizi boabilecek ipi tutanlardan, daha daha, o ipin bir ucunu eline geirmek isteyenlerden biri olmadn biliyorum. Bu tutkusuz, atessiz haliyle bize kars syleyebileceklerinin, gerekte herkesinkinden tehlikeli olabileceini bilmiyor da 88 89 deilim. Bouk sesiyle dile getirdii kopuk kopuk szler, inandrc olabiliyor; kendisini epey dinledim, biliyorum. Heyecanlandrmaz, inandrr. Szleri, hemen ardndan, unutulsa bile, sylediklerinin bir tortusu kalabiliyor kendisini dinleyenlerin kafasnda. O da, sanrm, bana artk O. demekle yetiniyordur. nemli olduum, olduumu da bildii iin. Biribirimizin azmda birer ses, birer harf olduumuz iin, adm gibi biliyorum, o da en az benim kadar zlyor. O beni izleyemiyor, izleyecek durumda deil; okuyordur ancak. Bense onu okuduum gibi, onu en olmayacak yerlerde bile izleyebiliyorum. Onu izlemekle grevli olanlar, biribirilerinden habersiz, ama hepsi dorudan doruya bana bal; getirdikleri bilgileri, yazanaklar yukarya ileten, benim. Tabii, benden yukars olduu lde... 40. Onu bugn Bilgiler Saray'nn byk bosluklar ierisinde, yolunu sasrms ocuklarm alka, handiyse alamakl bak-nsyla gezinirken grdm bilmiyor elbet. Yllardr bitirilemeyen, neredeyse varl bile unutulan bu yapnn dsarya alan pencereli odalaryla i bosluklara alan pencereli odalar arasmdaki odalar dizisinde, mimarlk tarihine geecek lde nemli

bir uygulaysla sn yukardan, benim bulduum adla, "sk bacalarndan yanstclar yoluyla alan gizli "orta odalar" dizisinde alstm nasl bilebilir? Yaklastn kendim grdm televizyonun camnda. Buraya beklenmeden gelenlerin basma trl kazalar getiririz. Yangn 90 91 tehlikesine kars dsnlms devingen merdivenler bu bakmdan arayp da bulamayacamz yardmclar. Kendisini grdm, tandm iin, buradan sa kabildiini hibir zaman renmeyecek belki de. Gnes Hareketi'nin dsnce merkezine, beynine geldiini bilse surat neye dner, dsndke glesim geliyor. Gelisinden belliydi. Buraya varmak zere yola kmamst. Yolunu buraya dek uzataca gezintilere kmadn da iyi biliyorum. Yazanaa gre, son grld yer, arkadasnn eskiden oturduu sokak. Bugn orada grdnn, plastik maskeyle arkadasna benzetilmis bir adammz olduunu nereden bilsin? Arkadasnn bize artk yardm etmek istemedii iin haftalarca nce ats alanna gnderilmis baska bir adammz olduunu nereden bilsin? Buradan kp nereye gittiini de biliyorum. Byk bir olaslkla ats alannn yanndan gemistir. Bu yollardan gemesini salamakta gsterdiimiz basarya, kendi isteinin de karsms olabileceini hi sanmyorum. 41. Savas yllarnn getirdii skntlar ikimizin de evinde ayn lde artyordu. Sylediklerinden kolayca anlayabili-yordum bunu. Daha m az uyankt, yoksa ben yoksullasmay daha m keskince duyardm? Evinde anas babas ne konusurlar, kendisine ne retirlerdi, bilmem. Yllar sonra okulumuzun anma gnnde karslastmzda konustuklarmzla, ocukken dsndklerimi dzeltmis, dsnemediklerimi ise artk aklayabilecek duruma gelmistim. Her yazmm, her yasamm, l dnemleri, l alanlar, l yerleri vardr. N. ise, srekli bir hiolum iinde grnd bana. Dsncelerinden, yazlarndan, davranslarndan kimseye zarar gelmezdi; ama hepsinin altnda yatan, bu hiolum 92 93 dediim sey, belki de suskunluu, ekingenlii, gizliliiyle, her seyden daha tehlikeliydi. Her sey karssmda, yasam karssnda, yabancyd; bir yabancnn rkeklii, kopmusluu, boynu bkkl, bir de, bir de, eliskiye dsmeden syleyebilirim sanrm, edepsizlie benzeyen atakl iinde... Geri sonralar, bu "yazgya boyun emisliin" boynu bkk-lkten ayr olduunu da anladm. Yoksulluu, yoksullasmay, yllar boyu, yasams olduu, simdi de yasad halde, bir seyler beklememesi, bir seyler istememesi, ona her seyi kabul ettiriyordu. Soyut dsnceler onu heyecanlandrabiliyor hl. Krk ylda bir de olsa. Bizim yaptklarmz, onu kudurtuyormus kimi gn; yazanaklar yle gsteriyor. Ama herhangi bir sey yapmaa da kalkmyor, kimseyle oturup bu yapp eylediklerimizi konusmuyormus enine boyuna. Kendimi, btn okumuslarn glgesi haline getirdim getireli, ardna taktklarm daha dise dokunur bir sey bildiremedi. 42. Btn okumuslara glgelik etmek de yetmemis olsa gerek ki, deil aynada, dslerinde bile grmek istemeyecekleri art benlikleri olmaa kalkstm. Art benlik demek yanls, dzeltiyorum, art benleri demeliyim. Hos, art olmasna art da, ben mi brakyoruz ortalkta? Yenilmei, eilmei, ezilmei kabul eden insan, insan deildir gzmde. Bir alt yaratktr. Bu yoldaki inancmn itenliine, gcne, srkleyiciliine gvenmeseydim, Gnes Hare-keti'nin ileri gelenlerini de bu itenlie, bu gce inandrmasam, onlan srklemeseydim burada m olurdum bugn? Mzk derlerdi bana ocukken. Varsm desinler derdim. Dvlrm, ldrlrm ama yenildiimi kabul

etmem. Ben94 95 den gl olann bu gcn elinden alacak gc, ne yapar eder, bulurum. N. iin yenilmek, yenmek kadar olaan. Ondan kolay bile. Oyun oynamaa merakl deildi kkken. Sonralar, bir konusmamzda, "haydi, bir tavla atalm, ama haberin olsun, ben seni yenerim," dediimde, "madem oyun oynuyoruz yeneriz de yeniliriz de, tasa m?" dediini unutmam. Oynamaktan vazgememek iin kendimi g tuttum; gemis yllar adma. Ama ona bir alt-yaratk diye bakamyorum nk hem babama benzetiyorum onu, hem de biliyorum ki onun yapt yenilgiyi kabul etmek deil, onu umursamamaktr. Yani, gerekte, oyunu oynamamaktr. Oyun lf olsun diye oynanmaz. Oyunu gerekten oynamak zorunda kalmasn istiyorum; babamda gremediimi onda grmek istiyorum. O zaman da umursamazsa ona bir daha ilismem; ilismemekle kalmam, lmne dek, dsn bile grmedii bir genlik salamak boynumun borcu olsun ona. Nasl olsa, yolu biz tutacaz daha iki kusak boyu. Ama yenilgiyi kabul ederse... Dipnot Yazar m kararsz, kisi mi? Bu defterin basndan bu yana "ben" diyerek konusan, bir kisi mi, en azndan iki kisi mi? Kisi saysnn belirsizlii, ya da, alslagelmis bir syleyisle, kisinin tutarszl, benim isime ne lde yarar? Okuyanm sasrmas gerek; okuyanm sasmas, rkmesi gerek. Dnyay btnyle elimde tutabileceim duygusu artyor. En deisik kisilerin benliini elimde tutabileceim duygusu... 96 97 44. anlna da olsa, dirilip dirilmediine bakacam. Kendimi bir ona gstereceim. Ondan sonra leceime gre nemi kalmaz. Bir ona gstereceim, nk, bir yerinden yrtlmams bir gizliliin de tad yoktur. Baskent Arastrma Merkezi'ni benim ynettiimi herkes biliyor. Kimsenin bilmedii, bu Merkez'in, gerekte, iki ayr kurulus halinde alstdr. Buyruklarm yerine getirenler bilmezler ki, herkesin sayg duyduu Baskent Arastrma Merke-zi'nin kendilerinden haberi yoktur. Yesil alandakiler ats ustalnn, ats gizeminin gerektirdii esirgemezlikle lme hazrlanrlarken ilerinden ounun, hemen hemen hepsinin lme zaten yargl olduunu bilmiyorlar. Yalnz tek tek her biri, karsdakilerden belli birini ldrmesi yollu buyruu yerine getirmek zorunda olduunu bilir. Yenilgiyi kabul ederse, gzmde kendi kendini ykan babam gnlmde de o ykaca iin, kendimi ldreceim. Ama ldrmeden nce, ezilesilerin topundan da ok ykleneceim ona. Can ktnda, ukura atlacak pek bir paras kalma-yasya, bildiim, dsnebildiim, uzmanlarmn bilip dsnebildii her trl yanls syledim, trl deil her esit marifeti uygulayacam. Hem de, sonuna dek, kendimi gstermeden. Yalnz en sonunda, lmesinden az nce, gzlerini alslms acy artk asamayacaklarn anladklarnda ounun yapt gibi bu dnyadan kopardn hi deilse bu noktada ounlua uyacama, benzeyeceine gveniyorum nedense grdmde, karssna kacak, o kopmus gzlerin yeniden, bir 98 99 45. maya ne lde sayg gstereceini grmek, onu smamak istiyordum. Ders alsmad, bilmesi gerekeni bilmedii iin deil, snfn en iyi rencisinden de iyi olmak, ksacas, iyi rencilii baskasma brakmamak iin, en iyi rencinin, en iyi renci olduunu bildii kisinin yannda oturan, gerekirse ondan kopya eken, daha gerekirse onu yanltan ocuk, simdi Hareket'in beyni olacaksa tam olmal, bu yolda basmzda-kini

bile kullanmalyd. Ats oyununu, ats yinini kabul ettirmek g oldu. Kimse bunun neden gerekli grldn anlayamad. Gizli bir hareketin, eski alarn gizli tarikatlarnn basarsn salayan o yaygn ekingenlii bugn de yaratabileceine, dolaysyla akta gibi grnen Gnes Hareketi'ne en byk yardmda bulunabileceine, ksacas, sylentinin gcne, sonunda inandra-bildik onlar. Bn seylermis, dorusu; hepsi, hepsi... Elbette, srekli olarak biribirini ldren iki takmn, daha dorusu, grnste ama grnste olduunu bilmemeleri gerekir biribirini ldren iki takmn bunca giderini gze almak, gider bir yana, ats ustalna erismis, bu erimin tesine bile gemis esi bulunmaz birtakm insanlar biribirine krdrmaa raz gelmek, Ynetim Kurulu'nu temelinden sarsan bir is oldu. Kolay deildi elbet bu tasary onaylatmak. Ama Arastrma Merkezi tasarsm gereklestirmek zere alsmaa baslamadan nce, basmzdakinin ne de olsa bir para daha az gizlilik gerektiren bir dsncemi ne lde savunabileceini merak ediyor, ne kadar stelerlerse stelesinler tasarnn benim kafamdan ktn sylememesi yolunda vardmz anlas100 202 46. 47. Dipnot Arastrma Merkezi'nin iinde, herhangi bir szntya olanak brakmadan, ikinci bir kurulusu barndrmak, g is. Gnes Hareketi denen seyin "akta gibi" grnmesi, anlaslabilir. Resm bir bina olan Bilgiler Saray'nm bambaska birtakm isler iin de kullanlmakta olmas, isi bsbtn iinden klmaz hale getiriyor. Ama btn bunlarn artk ne nemi olabilir? Bir yazar durdurabilecek "inandrclk" esiklerini asmaa baslayal epey oldu. Biraz gizemli, biraz siirli bir sey gster insanlara; unuttuklar, gmdkleri duygular, duyarlklar, ililikleri biraz kskrt; ne zamandr geride braktklarna inandklar birtakm ocukluk korkularn, kayglarn, ekingenliklerini karstrp bulandr; ondan sonra da istediini yaptr onlara. Aka grlecek tutarszlklar grlmez, ortaya kmas istenmeyecek birtakm dolaplar, dzenler, hani biri grvere-cek, syleyecek olsa bile, iftira, karalama, amur diye yadsnr. Byle iftiralar eden kara alclar yerden yere vurulur. ldrlr belki de. Oysa bu adamcazlar, bir seylerin ardnda bir seyler grms, en azndan sezebilmislerdir. O kadar. Ama beynin devi, her isi herkese! kendi gzmzle (elbette, 202 103 Hareketin ynetici takmnn benimsenmesine karar verdii bu gzle bizim gerek gzlerimizin hibir iliskisi yoktur, ama bunun da bilinmemesi gerekir) gstermek olduu kadar, bu gz benimsemek istemeyenleri bulup ortadan kaldrmak, ya da, ortadan kaldrmadan nce, baskalarm kendi gzlerini kullanmaktan vazgeirmekte ara olarak kullanmak... Gizlilik, herhangi bir gizlilie katlma, insan hl bala-yabilen en eski, en ilkel balardandr. adas dnyada erki, yalnz, gc elinde tutmak diye deil de, insanlarm kafasm da, gnln de elde tutmak diye gren bizler, biliriz ki gizlilikler ama i ie, saysz katlar, ereveler, kutular halinde gizlilikler bize bu istediimizi salamak olanan verir. Herkesten gizlenen bir sey olmal. Ama her gizleneni bilen birileri de olmal. O da, su anda, benim. Ya benden bir sey gizlenecek olursa, haber alacam kesin mi?... Haberim olmayacan dsnemem... 48.

"eri gireceini dsnemedim. Girdi. Oras bize yasak olduu iin kapnn nndeki arabalarn arasma sinip bekledim. kmad. Nbeti arkadasa braktm. eride arkadaslar olsa gerek. Bu geceyi orada geirecee benziyor." Bu esit samalar yazabilenler, isime yaramaz. Bu da ats alanmda bulurdu kendini, daha nemli biri olsayd. Bu durumuyla, olsa olsa, ancak N.'nin glgesi olabilir. Daha tehlikeli birini buna nasl gzetletebilirim ki? "eride arkadaslar olmas", gln. Ama bu salak glge bunu nereden bilsin? Oraya gidenlerle dsp kalkt grlmedi daha, N.'nin. Oradakilerin en yasls, ondan yirmi yas kktr. Girmesiyle kmas bir olmustur; bizim alk da f ark104 105 na varmamstr. Gitsin evinin nnde dikilsin gene. Telefon da etmemis verdiimiz numaraya. Telefon numarasna benzeyen numaraya. Belki tuhaf, belki deil. Oysa o numarann anlamn, biraz dsnse, karabilirdi. kimizden baskas iin anlam tasmayacak bir numarayd bu... Telefon etmediine gre, numarann telefonla iliskisiz olduunu anlams mdr? Anladysa, o numarann anlamn da zms demektir. Ama o zaman da, gerekeni yapmams olmasndan ben nasl bir anlam karmalym? Oraya giden genlerin aileleri bize ne denli balysa, oradakiler de bizden o denli bamsz. Aileler, paralaryla dnyay ellerinde tuttuklarna inanr, bizleri de etli kemiklerle beslenecek it sayar. Oysa gn gelince, ite dneceklerini bilmezler. Ama ocuklar iin bizler, farkma bile varlmayan, teden beri bildikleri yerde duran bir tiyatro dekoruyuz. Sahneyi genisletmek istedikleri zaman bir dokunusta yana alacaklar.... yle olmadmz kendilerine anlatmak iin biraz daha bekleyeceiz. Hareket, babalar deil, biziz. Tuhaf, insanlar babalarna, ailelerine, yaknlarna, dostlarna nasl da gvenebiliyor, nasl da onlarla ancak kk atsmalara girilebileceini sanyorlar? "Bcekler besken yz, bin, on bin oldu. nce dolaplarn arkasnda, stnde, raflara serilmis ktlarn altmda, ekmece kselerinde, boru yataklarnda yuvalanrken gazetelerin, eski ktlarn, kitaplarn aralarna girdiler. Ekmek kutularnn, tencerelerin, buzdolaplarnn, giysi ceplerinin iinden frlar oldular. Yastklarn altndan, arsaflarn arasndan da hamambcekleri ktn grenler, sanki bunu Beklemis gibi, bcek ldrc il yapmclarn bir gnde zengin ettiler. Bakkal dkknlarnda, arslarda, toptanclarda, fabrika depolarnda il kalmad. Her kapdan, her kutudan, kentin her evinden, her dkknndan, srler halinde kp dalan, kasan, kendilerini sulara, yiyecek tabaklarna atan bocek106 1Q7 ler, kentin sokaklarnda bile duyulmaa baslayp insanlar ksrten, alatan, soluksuz brakan, cinsel glerini yok eden il bulutlar younlastka artlarnda braktklar saysz kurbana aldrmakszm bir yerden bir yere kosuyor, karslarnda gszlk iinde tepinen insanlardan habersiz gibi, frsat bulduklar yere yumurtalarn brakyorlard. Dnyann btn illar da sklsa is isten gemisti. nsanlar zehirlenebilirdi bu kokulardan, bilesiklerden. Bceklerin says, artk her tehlikenin tesine atvermisti onlar. l skmaa senen birileri belki hl vard bir yerlerde. Ama onlar da uyarsa, bir sey yapamazlard bundan byle." mzasna yarastrmad iin takma adla yaymlatms bu yazy. Oysa, bunu kimin yazd, gn gibi belli... 50. ? nsanlar, nedense, tasdklar deer konusunda pek *l;uhaf dsnceler besliyorlar. Alakgnlllk taslarlar, ardmdan, kendilerine sylenmis bir sz, brakn onu, kendi ellerinden kms bir isi,

beenmezler, kendi deerleri konusundaki dsncelerine yarasr grmezler, sz syleyene kzar, yazlarna baska bir adla imza atarlar. Kendini beenmek itenliini, bunu belli etmek tutarln gsteremeyenler, asa-lanas yaratklardr. N. iin de yledir diyeceim. Diyeceim ya... O hamambcekleri yks kt srada kimse gocunmaz, kendisine kimse ilismezdi o yazdklarndan tr. Baska imza kullanmas, ekindiinden deil; imzasnn kurduu ereveye girecek bir yaz diye grmediinden o yazy... kiyzllk, bir 108 209 anlamda. nsanlarn basma gelecekleri, says gitgide artan birtakm bceklerden, hayvanlardan sz etmek yoluyla anlatmak,, teden beri kullanlms bir yntem. Byle, "inenmis sakz" dedii seylere burun kvrr beyimiz. Hem o yazdan bizim alnmamz gerekir mi ki? Bu soruyu soruyorum kendime, ne zamandr. Her sorusumda da, evet, gerekir, diye karara varmaktan baska bir sey yapamyorum. Ondaki o "hiolum" dediim, sessiz .g, kendinden baslayarak her seyin yokum-sanabilecei dsncesine dayanmakta olmas gereken herhangi bir durumu kabul etme gc, bize kars aka barp arandan bile tehlikeli klyor onu. Adam gzmde bytyor muyum? fkesizlii, fkelerinin ok ok parlayp snen, unutulan esitten saman alevleri olmas, dsndrc... nsanm fkelenip saldrabilmesi gerek. fkelenebil-mesi iin de sarslmaz, deismez birtakm rneklere dayanmas gerek. Ardmda rnek bulmamak, yaratmamak, gene de yasayabilmek... Olacak sey mi? 51. "rnek, su ya da bu dsnceyle (art dsnce de olabilir), gemis dediimiz tkenmez denizin orasndan burasndan derlenmis damlalarla yarattmz, gerekliine kendimizi inandrdktan sonra baskalarn da inandrmaa alstmz bir yapnt..." Bunu hangimiz yazd? Hibirimiz. Oysa ikimiz de yazabilirdik. Elbette, arkasn baska baska biimlerde getirerek... Bu tanm-yazan adam gn nce dvdrdm. Evinin nlerinde. rnee uyma dediimiz ise ne denli nem verdiimizi renmistir artk. Bundan byle, yaz yazacan, yazsa da, herhangi bir dergi ya da gazetenin yaklma tehlikesini gze alarak byle bir yaz yaymlayacan, 110 111 sanmyorum. Kullandmz yntemlerin bir byk sakncas var. Kabul etmek gerek. Yalanc da olsa, pehlivan, kahraman yaratyoruz. Kendi pehlivanlarmz, kahramanlarmzla baksm iinde. Bir aynada grnyormus gibi, ama bizimkilerin tersi... rnekten ok, ters imgeler yaratyoruz karsmzda. Hangi ayna kendimizi gsterecektir bize? Srekli bir yrys iinde gibiyiz, bir lunaparkn ecis bcs grnt veren aynalar arasnda. Bir rnek yaratp bunun gerekliine inandktan, kendimizden sonra da baskalarn inandrdktan kelli, yasaysmz kendi llerimizi kendimiz bulup uygulayarak gtmediimizi nasl ileri srerler? Gemise, babalarmza zendiimizden deil, ama yaplmas gereken birok seyi ancak bu yoldan giderek insanlara kabul ettireceimizi, ettirebileceimizi grmezden gelirler. Niye? Gemiste, deer verdiimiz insanlarn bir isi yapms olmas, zendirmeden nce, yreklendirir. rneksiz eylem ne kadar rkek olur! 52. Her aksam, yatmadan nce, kck bir yazyla bir sayfasn doldurduum bu defter, biraz dert olmuyor da deil. Rasgele biri eline geirdi diyelim. Okuyabilirse alnn karslarm. Evde, arabada, burada dsrdm, bir masanm zerinde u-nuttum diyelim. Okuyann basma neler gelebilecei bilindii iin, korkum yok. Kapamda adm yazl nasl olsa. Kald ki kim bulur, kim getirirse, reneceimi bildiine, bilmesi

gerektiine gre, alana gnderilmei de gze alms demektir. Gene de, kimsenin haberi olmadan, birinin, bunu okumaa alsabilecei duygusundan kurtulamyorum. Beni bir gzetleyen olmadna kalbm basabilir miyim? Gzetletense, lnceye dek belki de sezemeyeceim biridir. nsan dsnebildiklerine kars 112 113 nlem tasarlar. Dsnemedikleri? Snrlarm olabileceini, olduunu, bilmez miyim? Ama is, bu snrlar durmadan genisletebilmek. Kisinin en zayf olduu yer, evi. ki gecede bir, isim var diyerek, burada yatyorum. Dmelerimin, bilgisayarmn, saysz elimin ayamn basnda. Benim de kendime yarattm rnekler var elbet. N., gndr, izini buldurmuyor. lgin. Yoksa beni de mi yanltabildi? Birinin yatamda kurdunu dkyor olabilir. Kimin? Nasl haberim olmaz? Sevim, kendisini Yarglamalar Bakanlna gtrd gnden sonra orada dzenledii sorgu oyununun tutanaklarn bulamadn sylyor. Akll kzdr. Oyunu kendi tasarlams, bana da beendirmisti. Bakanlkta bir bozukluk mu var? Birbirine dsman iki insan, iki kisi gibi alstrabileceim tek adamm, Sevim. Bu isi basarr, ne denli g de olsa. Bakanlktan baslamal. Yarndan tezi yok. Ne yapp edip N.'yi de buldurmak. 53. Aramzda tartslacak, tartslabilecek tek konunun, "yalann bir dzen haline getirilmesi" olduuna teden beri karar vermis gibiyiz; yoksa, gibiydik mi demeli?... Aramzda bir seyler olup bittiinden bu yana geen yllar, o olup bitenleri ocukluumuzda brakt. Yasm basn alms insanlarz simdi. Oysa, yasaysmda srdrp gittii davranslara baklrsa, ya bymediine karar vermek gerekiyor, ya da, bir bakma, bana meydan okuduuna. Gizli kalmas, en azndan utan duymas gereken iliskilerini, aka srdrmekten su kadarck ekinmiyor. Sylenmemesi gerekenle sylenebilecek olan hi ayrt etmee alsmadan, dpedz sylyor duyduunu, dsndn. Bunu dsnce zgrl klna brndrmee de kalkm124 125 yor. Ayrca, knanmaktan, ayplanp elestirilmekten en az benim kadar hoslanmadna kalbm basacak durumdaym. liskilerini srdrmekte gsterdii aklkla bana gzda vermek istediini de dsnebilirim. Ama, nedense, onun bana zarar vermek istemediine inanyorum; hi deilse, kendince gerekmedike, (benim bunca glkle kurduum gizlilik dzenimin mutlaka bozulmas, yklmas, beni de vurmann vakti geldiine karar vermedike) bana zarar verecek bir sey yapmayacan sanyorum. Ben her seyin (ardmda deisik, baska) bir sey gizledii bir dnya yaratmaa alstka, herkese dnyann yle olmas gerektiini anlatmaa, herkesi buna inandrmaa alstka o, insanlarn da, eylemlerin de, ancak gerek yzleriyle grnmesi gerektiini savunuyor. Ne var ki, insanlar, ancak gizliden, gerek yz bilinmeyenden korkar daha ok. nsanlar, korkmal stelik. C/JL. nsanlar, elden geldiince daraltlms bir ahlkllk alannn snrlarn asmamal, gnllerinin istediini yapamamann erdemine inanmal. Ancak byle sksmakla dsmanlarn, ilerindeki kurtlar grp tanrlar, onlara kars gerekten savasrlar. Bir temizlik gerek. Hareketin ilk amac bu. Bu temizlik yaplmadan baska isler, nasl olsa, gereklestirilemez. Bu temizlik, herkesi suna inandrabilmeli: imizdeki ktler, bozuklar, dsmanlar, ne lde, ne apta temizlik yaplsa gene de kolay kolay tkenmez; gene de pusuya yatp uyustuumuz, aldrsszlk ettiimiz bir an beklerler. Ondan trdr ki srekli bir uyanklk iinde bunlarn en kk kmltsn bile 226

227 gzden karmadan beklemeliyiz. R.'nin, sehrin dsnda, oraya girip kanlardan baska kimsenin bilmedii bir yer olmas, oraya girip kanlar aldatma-malyd. Ayrcalkl yaratklar sanyorlar kendilerini. N. iin yeni bir dnya bulmak gibi bir sey olmustur oraya girmek. Ama onlarm da sras gelmek zere. Bilmiyorlar ya, bir sey deismez. Belki onun oraya girmesi, kendi iin de, onlar iin de, sonun yaklasmas sonucunu douracak. drt olaslk dsnebiliyorum. Ama hepsi, onlarm, oralarm bastrlmasyla sonulanacak. kacak patrt da, Hareket'in her seye el koymasna doru atlms en kesin admla yatstrlacak. Tarihi, onlarm sand gibi deil, bizim karar verdiimiz, nceden yazdmz biimde gereklestireceiz. Ama temizlik bitmeyecek. Gnn birinde bu temizliin ucu bize dayanrsa, kendilerine hazrladm temizlik karssnda belki ancak sasknlk gsterecek kadar vakit bulabilirler o temizlikiler. Ancak o kadar vakit bulabilirler! 118 55. Kck bir kzken kendisiyle alay etmee kalksms olmasaydm bugn burada bulunmaz, bu islerin iinde olmazdm, diye dsnmek ara ara kendimi alamadm bir sey; yanlsln bildiim halde. Aranzda kural ds bir iliski var myd, yok muydu? Bugn bile bilmiyorum. Ama o zamanki kafamla bunun, byle bir iliskinin, ne olabileceini de bilemezdim; arkadaslar arasnda konusur dururduk bildiimiz bilmediimiz bir sr konuyu; bu da onlardan biriydi. Hosuma giden bir adam olduu iin, kendi kendini pek beendii aka belli bu adam inelemek istediim iin, o szleri etmistim o gn. Umduumdan, beklediimden de sert oldu tepkisi. Nikhl kars oluverdim ok gemeden. Nikhl kocam olduu halde rzma 221 geti diyebilirim. Birka yl sonra ayrldk ama gerekte yalnz yataklarmz ayrld. Birlikte alstk. Simdi de yardm-csym. Her gn grsyoruz. Kimi gn, saatlerce birlikte oluyoruz. Kars, yani benden sonraki, bu durumumuz karssmda kskanlk duymama ancak yllar sonra renebildi. Bugn, orta yasl bir kadm kafasyla dsnyorum da gerek kars benim diye karara varma pek aykr bulmuyorum. Yllarca nce ettiim, onu ylesine kzdran szler, onun kadar sizinle de iliskiliydi. Haberiniz olc mu olmad m, bilmiyorum. Ama benim yasamma hi girmediniz, benim farkma bile varmadnz; onun yasammdan da o yasamda bir yeriniz var idiyse bile ben araya girmeden ekilmistiniz. Oysa glgeniz yle diyeceim, baska sz bulamyorum zerimizden eksilmedi. 56. Bu kez, grevim epeyce g. Nicedir, isleri de duygular da abartmaktan ekinir oldum. Yanbasmda, ya da hi bilmediim bir yerde bir baska insann, ektiim aclarn, karslastm glklerin, duyduum sevinlerin kat kat byn ekebileceini, duyabileceini, kat kat byyle karslasabileceini anladm, daha nemlisi, dsndm zamandan beri, yani onyedi, pnsekiz yl kadar oluyor, kendisinden ayrldktan ksa bir sre sonrasna rastlyor bu dediim, iste, o zamandan beri en byk aclar bile biraz kltrm gzmde, gnlmde. Btn bu szler, bir bakma bos szler; olsa olsa kendimi size biraz, bir parack tantmaa yarar; onun iin de, a-lakoymuyorum kendimi yazmaktan. Evet, grevim olduka g 222 223 diyordum. Gerekte, sanrm hemen hemen herkesin ok g bulaca bir grev bu. stelik, basarsam da basarmasam da, gereini yerine getirsem de getirmemee karar versem de, bana verilebilecek, verilecek son grev olacak. Ya lmem, ya kamam, ya da bambaska biri olmam gerekecek; ylesine bambaska biri ki, bunun gl karssmda kamak daha kolay grnyor, hele lmek, hepsinden kolay; kendimi ldrmek durumunda da kalsam...

Yaz yazmasn bir para rendimse, ikinizi okuyarak rendim. Dorusu bu ya, sizlere yarasr bir renci deilim; besbelli. Gene de yazyorum. Yaz deil bu, nasl olsa. Beni ok knamayn. Bu ktlar size ulastrmak benim iin ok kolay. Ne var ki, bunlar okumanzn sizin iin en yararl olaca vakti su anda kestiremiyorum. Birka gn sonra, ister su ister bu biimde, ben ben olmayacam artk. O gne dek vakit bulduka bunlar yazacam size. Ulastrmas... Ayrca dsnmeliyim onu. 57. Bir bakma, en gizli, su anda dsnlebilecek en gizli ama kimin iin, kim asmdan "en gizli"?... Dorusu ya, sorsanz syleyemeyeceim. Grnste bir memurum ben. Bana buyruk veren de memur grnyor. Ama grd isler, yaptklar, bana yaptrdklar bu memurluun btnyle dsnda. "Gizli"... Evet, bizim amzdan; ama biz, gerekte, kimiz ki?... evet, en gizli bir isi size amaa niyetlenmekle kendimi kt bir duruma dsryorum. Gene de, diyorum ki, iki kisinin kurup yrtmee karar verdii bir tasarnn gizli tutulmas, birinin kafasndaki dzenin bir gereklik olabilmesinin kosuluysa, bu gereklesme iki kisinin susmasna balysa, kendini dev aynasnda gren birka kisi var demektir. Biz kendimizi bir 224 225 seyler sanverdik iste. Kzmakta ne kadar hakllar; siz, bcekleri onlarn sizin elinizden ktn siz ne belirttiniz ne de gizlediniz ya... yazmakta ne kadar haklymssnz. Biz kendimizi bir seyler sanverdik ktk; gerekte herhangi bir gcn bizim elimize gemesi iin bile daha ok, pek ok urasmamz gerekecek. Urasyoruz da. Ama bu abann gitgide kirlenmesi beni kayglandryor. Uzun sredir, tasarladklarmz gelip gelip noktaya dayanyor. Bize kars olanlarn says pek byk. Bizi kmseyenlerin says da azmsanacak gibi deil. Bizi kullananlar, kullanmaa elverisli bulanlar bile, bizden sayca ok, neredeyse... Kullanlma kabul ettikse, nasl olsa bir gn her seyin elimize geeceine inandmz iindir. Bu inancm azalmad. Biz kendimize gre haklyz; gzel, byk bir sey istiyoruz, gereklestireceiz de. Ama demin szn ettiim kirlenme, nesnel olgulara girer. nsanlarn vurulup ldrlmesini, hakl bir is diye savunmak gcn bulabiliriz kendimizde. Ama eski alarda ancak saraylarm kk dzenbazlarnn tasarlad, basvurduu ya da yapt, isledii kklkleri toplum lsnde byterek tasarlamak, islemek, o kadar vnlecek bir sey saylr m? 58. Byk islerin kk ahlk llerine kapanarak grlmeyeceini bizden nce syleyenler ok. Bizse, bir yandan o da yerine gre o kk lleri daha da daraltmak zere barp arrken, yaplmas gereken temizlii her trl lnn dsna tasrmak gereini bir inan haline getirmek iin urasrken, herkese boyun edirmek isteyenin engel bilmez, engel tanmaz davransn (kendi aramzda bile) st kapal bir biimde benimsemek istiyoruz. Gizlilii, yani bilinmeyeni, korkuyu, gzdam, yldrmay baskalarna kars kullanrken, iimizde de bunlar en yein biimleriyle kurduumuzun, neden sonra, farkma vardk. Bugn hibirimiz geri dnemez, hibirimiz vazgeemeyiz. Oysa hi deilse birkamz, biliyo226 227 ruz ki birtakm dnlmez sanlan yerlerden her zaman dnlebilir; yeter ki durduumuz yerden ileriye deil, ileriden, durduumuz yere bakabilelim. Gtr bu is, ama olmayacak, yaplmayacak bir sey de deildir. Evet, hi deilse birkamz bunu hl biliyoruz, daha unutmadk. Ama unutacamz gnler yakn gzkyor. Anlatmak istediim, epey karsk; bilmem becerebilecek miyim? Bir oyun dsnn: Kara taslarm kazanmas gerekiyor. Karalarn yannda krmzlar, sarlar var. Karslarnda yesiller, morlar, aklar. Bir tasa bir tas almak oyunu ok uzatr, kazanmanz nleyebilir. Nasl oynamal ki bir tasa kars iki, tas alnsn

karsdan? Dahas, sizin yanmzda oynayanlardan da bir, iki, tas alabilesiniz? Bu soruya, niye gizleyeyim, onun da yardmyla, gerekten doyurucu yantlardan birini ben buldum. Ama, gryorsunuz, vnemiyorum. 59. 128 Bir para olsun vneceim, vnmek isteyeceim bir baska bulusum var. Sizin de, yazlarnzdan birinde, sanrm bizim tasarladklarmzdan habersiz, szn ettiiniz bir sey... Onun iin yazyorum. Dorusunu isterseniz, "Geceyi renler" adl yazmzda, oyun oynayan ocuklarn kendi aralarnda islev blm yapar, birine "sen haydut ol", tekine "sen polis ol", berikine "sen casus ol" derken ilerinden en esmer olanna, handiyse zenci saylabilecek olanma "sen de gece ol" diye grev vermeleri ne denli gerek bir ocuka dsnce gibi geldiyse bana, "bykler arasmda geceyi renler sabrl ellerinde uzun sisleri, nce korkunun ynn, ilmek ilmek, sra sra rdler; kendilerini de ya129 kaak ates ynnn yumaklar, torbalarnda, srasm bekliyordu," deyisinizi o denli zentili, size yaksmaz bulmus ama derin bir kuskuya da kaplmstm. Bize, bir seyler bildiinizi mi anlatmak istiyordunuz? Neden sonra kararm verdim; olsa olsa bir sezgiydi bu. Oysa korku, bizim gerekten, isterseniz bilimsel diyebileceiniz bir yolda, kullanma kararlastrdmz bir duyguydu. esitli biimlerde kullandk onu, siz de biliyorsunuz, nem de iyi biliyorsunuz. Ama demin "bulusum" diyerek vndm sylediim bir biimi vard ki bu kullansmzn... Ana dsncemiz suydu: Btn varlklaryla Hareket'e balanms genleri zellikle genleri bir byk eliski iine dsrmek... Bir yandan, en asr davranslarnda bile, korkacaklar bir sey olmadn, kimsenin onlara gerekten bir sey yapamayacan duyurmak; bir yandan da... 60. Gelip sizi Yarglamalar Bakanlna gtrdm sabah beni tanyamadmz, biliyorum. Neredeyse otuz yl nceki bir okul arkadaslnn ansna dnmeniz, sizden beklenemezdi elbette... Bu szm pek iddial, farkndaym. Ama, zerinde ok durduumuz adamlardan birisiniz; sizi biraz tanmaa alstm. sittiklerimden, rendiklerimden sunu kardm: Gemis, olup bitmis seyler, sizin gznzde, ancak pek garip szgelerden geirildikten sonra ans saklanacak ya da saklanmayacak seyler... Pek iyi anlatamyorum ama, beni tanmadnz gibi en ufak bir "gz srma" tedirginlii de gstermemenizden, bu kardmn, vardm bu sonucun doru olduunu anlyorum. Kimi sz, kimi yz, ancak sizi ilgilendir230 231 dii, duygusal bakmdan sizi tedirgin ettii lde, su ya da bu biimde, unutulmaktan kurtulabilmis. Bir ds iindeymis gibi yasyor, kendi szlerinizi de, baskalarnn szleri kadar, kolayca unutuyorsunuz. Beni tanmanz beklemiyordum. Onun iin sizi gelip alma isini stlenmistim. Ayrca, greceksiniz, bu is ancak benim isim olabilirdi. Ama bir para da tedirgindim. Olur a, benim anm-sayamadm ufack bir seyden tr beni unutmadklarnz arasma koymus da olabilirdiniz. En azndan "ben bunu bir yerlerde grms gibiyim" yollu yandan, kaamak bir baksla bakardnz bana, ard da gelebilirdi. yle bir sey olmad. Ne yalan syleyeyim, onunla dostluunuzun bozulmasnda paymdan bylesine habersiz olusunuza hem sastm, hem de, biraz, bozuldum. Bir yandan da anladm ki tasarladmz oyunun bas kisisi olacanz halde bizi aklnza bile getirmeyecektiniz. 61. Bir yandan da, diyordum Hareket'e bal genlerle iliskili olarak, bir yandan da kendilerine dsmanla kusatlms olduk-larru dsndrmek... Sama gibi gelebilir, ama korkunun isleyisini iyi bilenler, bunun hi de sama olmadn grebileceklerdir. Asrlklarnda kendisine dokunulmayacam bilmek, kisiyi,

eylemlerinin bsbtn azgnca olmasna gtrr. Bu da bir yandan, gereklikte, dsmanlarn saysm artrr; bir yandan da, dslemde, gitgide kabaran bir dsmanlk dalgas karssmda kendini savunmakta olma, hakl olma duygusunu dourur. O zaman en gndelik, en hakl isinizi bile yaparken, diyelim, yasal su bulunamayacak bir yazy, bir dergiyi yaymlayp satarken bile dsmanln gereklii isterse, 232 233 ancak kafanzda bulunabilecek gereklii olsun bu... karssnda dolambal yollara, dzenlere basvurursunuz. inizdeki korku da byr, kin de. Pek kt bir bulus deil, kabul edersiniz sanrm. Ama farkndaym, size yazmak, anlatmak istediim seyi, hep daha sonraya brakyorum. Oyalanp duruyorum. Bunca yllk kat bir duygu ya da duygusuzluk eitiminden sonra niye bu duruma dstm, dorusu, anlayamyorum. Size bunlar yazmak yetmezmis gibi... gn sonra yurt dsma gnderileceksiniz. Su anda nerede olduunuzu bilemediimiz iin bu haberi vaktinde veremedik. Diyeceklerinizi de biliyoruz, bu haberi alnca. "Ben, yle, hazrlksz..." Sizi kandracaz gene de. Kandrlmayacak insa^ yoktur ki! Hele siz, "serrine lanet" diyerek, istemedii birok seyi istenmesinden usanarak yapms bir insansnz, biliyoruz. Onu da, biliyoruz!... 62. Dipnot Arlar, aclar karssnda, herkes, herkesin, kendi gibi tepki gstermesini bekler; daha dorusu kendi tepkisinden baska trl bir tepki olabileceini, gsterilebileceini deil usuna sdrmak, o usun kycmdan bile geirmez. Bunun iindir ki aclar, arlar, fiziksel znelliklerinin tesinde de paylas-lamaz. Kskanlmz, benzemezliimizi, indirgenmezlii-mizi en ok bu alanda gsterir, savunur; insanlar, belki de, en ok bu alanda kkseriz. Karsmzdakinin tpatp ayn acy, ayn ary ektii bir aygtla saptanp gsterilse, bu davransmz, bu tutumumuz deisir mi? Sanmam. O aygta inanmama yeleriz herhalde. Dipnota dslecek dipnot Dipnotlar simdi bir daha nitelik deistirmis oluyor. Oysa... 134 235 63. Yzyllardr, trnan, yumruun, kemiin, kasn (ya da uzantlarnn) gcn unutmadmz, her frsatta kullandmz, rtk deyimlerle ycelttiimiz, ara ara da aka vdmz halde, inanlmaz bir ikiyzllkle bu gc sanki aslmal, bastrlmak, ldrlmeliymis gibi gstermis; usu, anl, kullanlacak tek yol, erisilecek en yksek kat diye bel-letmisizdir. Simdi olan bitense, trnamzn, yumruumuz, kemiimiz, kasmzn, bu duruma baskaldrmas; baska bir sey deil. Onlarn cn alyoruz simdi; alabilecek kadar ak szl olabildiimiz, bu ikiyzll ikiyzllerin suratna arpabildiimiz iin. Trnan, kemiin, demirin, ylgnn gc yeniden sayg grecektir. Bu gcn egemen klnd yerde, ksa srede her sey yerine oturur. Herkes snrn bilir, yapabileceini bilir. Bir noktada toplanan gce herkes uymasn renir. Oysa size ne kadar aykr bir sey bu; deil mi? Neyse, sz daha ok uzatmamalym artk. Bugn btn bu ktlarn durduu zarf kapayacam, size ulastrlmas iin hazr edeceim. Yola kmadan nce yapacam seyden biri de zarf size yollamak olacak. Bugn, nerede olduunuzu saptadk. Size verilecek ynergenin ardndan, gecikmeksizin yola kmanz istenecek. Yol belgelerinizi, katlacanz toplantda nasl bir tutum taknacanz belirten yazlar size iletecek olan grevli, benim yolladm adam. Bu zarf da size o verecek. Umarm, grevliler adammn yannda bir yardmcs da olacak nk gittikten sonra arkadasnzla konusarak vakit

harcayacak yerde, size verilen ktlar okursunuz. Sasrp sasrmayacanz kestiremem ama, dilerim, arkadasmza ok sey birden belli etmezsiniz. Bastan beri anlatmak istediim suydu: Bize kars olduunuz herkese biliniyor. lkeyi temsil etmek zere toplantya katlacak kisiden biri siz olunca, gerek orada, gerek burada ok sey deisir. Gitmek istemezseniz, bes dostunuz sizinle duygusal iliskiler kurmus olmaktan baska hibir suu bulunamayaca iyi bilinen bes dostunuz resm bir bahaneyle, hi de resm olmayacak bir biimde bizim adamlarmzca skstrlacak, sizi "ele vermek" zorunda braklacaklar; bu is, daha sonra, gene resmilestirilecek, basnn bunu ok deisik bir biimde de olsa haber almas salanacak; bylelikle, resmen, gereken islemi grmek durumunda braklacaksnz. Dostlarnz bir yana, ailelerine de, "tutumunuzu, tutumlarn" paylasanlara da yazk olacak. Giderseniz, toplantnn son gn aksamna dek "kama" kendinize yediremeyeceinizi, bizim iin deilse de sizin gibi aydn236 137 lar adma konusabilmek iin sabredeceinizi biliyorum. Yanlmakta olabilirim elbet, bunu sylerken. Ama "kamanz", yani toplantya dnmek istememeniz halinde bizim de bos durmayacamz bilmeniz gerekir. Ama toplantnn bittii aksam, br temsilcilerimizle birlikte dnmemek, hi deilse bir sre oralarda kalmak dsncesi aklmz elebilir. br iki temsilci, dns hazrlklarm grmek zere odalarma ekilecek, sizi rahat brakacaklar. Siz de, istediinizi yapmakta zgr sayldnz dsncesine kaplabilirsiniz. Saslacak bir sey olmaz bu! Hava karardktan sonra gezmekten ok hoslandnz biliyoruz. Herhalde sokaa kacak, o yabanc baskentin bildiiniz birtakm semtlerine, kahvelerine, dkknlarna doru gideceksiniz. Ancak, sizi izlemekte olacak bir adammz, ok gemeden sizi vuracak. lecek kadar deil; ama, ar yaralanacaksnz, ok ar... Hi deilse, pek usta atcmzdan, keskin nisancmzdan isteyeceimiz, bu. Siz hastanede yatarken, bu adamn, bizim grslerimizi savunan bir kisi, bize kars olmadn adm basnda belirten bir baska kisi ile birlikte toplantya katlma kabul ettiiniz iin size kzms bir "dsmanmz" olduu ortaya kacak. Ben, o\u baska biriyle deis tokus etme hazrln yapms durumdaym. Ama bilirsiniz, byle takaslar sessizce yaplr. Siz hastaneden ktktan sonra ne isterseniz yaparsmz artk. lmemeniz, iten dileimiz. Buna karslk, bylesine bir cinayet isleyebilen "dsman-mz"n ardmdan koparlacak grlt bizim ok isimize yarayacak. Bask yaparak, elde etmek istediimiz birka sey, avu-cumuza konuverecek. Kolaylkla kestirebilirsiniz byle seyleri... sin ilgin yan su olacak elbet: Kimse, resm gibi grnen bu islerin ardnda kendi alsmalarmz yrttmz sezemeyecek. Tabi, btn bunlar, bu ktlarn, bu yazdklarmn, size ulast anda okunmasyla deisebilir; sanrm deisir de... Adammn zarf amas olasl pek yok. yle sanyorum. Ama onu da hesaba katmak yerinde bir is olur. Hos, asa da, amasa da, ben bu davransmla kendimi her trl dzenin dsna karms oluyorum. Bunlar size niin bildirdiimi de merak etmeyin. Bunun nedenini, niinini belki anlatabildim de... Ama ne denli basar gsterdiimi, bu noktada kestiremi yorum. Grevli bu ktlar okursa, sizin hibir seyden haberi niz olmayacaktr. Ben, katm yerden, basnza gelenleri belki isitirim. Kim bilir ne yeni oraplar rlecektir sizin

basmza, baskalarnn basma... Zarfm zerine yazacam ".../ .../... gn 'da almak zere" yazsna aldanmayp asa nz, olaca bitecei daha buradayken renseniz, ne iyi olur du! Baska ne dileyebilirim? Ayp olur. 138 139 Ur > HPIIHBHI^E^HU. Rastlantlar her zaman gariptir. Rastlant olduuna, gerekten rastlant olduuna karar verebilirseniz hele... Ne ki, sizin gibi yazarlar, bir yandan, aydnlarn hepsinde ya da, hemen hemen hepsinde rastlanan "olgulara bel balama, ussal olmayan isleri neredeyse yok sayma" eilimini bastan beri, eitimlerinin bir paras olarak tasdklar halde, bir yandan da ussal olmayana, olguya dayandrlamayana, anlatlmaz bir yaknlk (zgr olduu dsne kaplanlarn kendilerine yasak edilen seye duyduklar kars konmas olanaksz ynelimin verdii hazza benzer bir haz iinde, herkese meydan okurcasna ortaya, gz nne serdikleri bir yaknlk) duyarlar. Bu yzden de, ocuktan bile kanaan olurlar, kimseyi yani ken143 dilerinden baska kimseyi kandramayacak olaylar karssmda. rnein, bu karslasmamz gibi bir rastlant karssmda. sin tuhaf (stelik, isin dorusu) ben sizden ok hoslandm. Size her zaman sayg duydum. Kitaplarmz okurken kimseye aamadm seyleri aka syleyisiniz karssmda, benim de adma konustuunuzu grdm iin, beni bilmediiniz halde benim de yasama hakkm savunduunuz iin, sayg duydum size. Bir gn yannza- gelip "bize gidebiliriz" diyeceimi, diyebileceimi, ne yalan syleyeyim, dsmde bile gremezdim. Sizi beenmee hazrdm. Ama adm hi isitmediim bir insan da olsaydnz, sizi grnce, sizi grr grmez, hoslanrdm. Size "bize gidelim" derdim. Tuhaf olan, bu durumda, bu grevin bana verilmesi. Bana, ilk on dakikadan sonra "sen" demee basladnz. Kolay kolay "sen" diye seslenmediinizi de biliyorum. Dosyanzda bunu belirten bir not bulunmas, dikkatimi ekmisti. Oysa bizim kusak, herkesle senli benli konusmaa alskn olduu, "siz" demee ancak pek skc bir ast-st iliskisi iinde raz olduu halde, tesi dsnlemeyecek bir yaknlk ierisindeyken bile ben size "siz" diyeceim. kimiz de, biribirimize verdiimiz zel yeri, alsklarmzn dsna karak anlatms oluyoruz bir bakma. Ne yazk ki, karslasmamz bir rastlant deil. Gen de olsam, bylesi us ds szler etmemem gerektiini bilecek lde bydme inanmak isterim; sonra da tutar, o usds seyleri syleyi syleyiveririm. Sizinle grsmei her zaman istemis bir kisi, dsnde bile grmedii bir lde size yaklastktan sonra, bunun rastlantya deil, hesaba dayanmas karssmda yeriniyor. Olacak is mi bu? Dipnot Simdiki durumda drde blnms olmam, ulasmak istediim simgesel kavraycl gereklestirmekte beni ne lde basarl klabilir? Daha dorusu... Hayr, ne diyeceimi bilemez duruma gelmenin de herhangi bir anlam olamaz... 244 145 66. size "bakkala gideceim" demistim. Doru deildi elbet. ki kap teden zarflar almaa gittim. Oysa, olmayacak isler bununla kalmyor. Bir sre nce, bambaska bir grevle, sizi tuzaa dsrp

dsnmediiniz seyleri syletme greviyle yannza gnderilecektim az kalsn! Yannza gelince her seyi ak ak anlatp kendimi belki nce sizi, sonra kendimi vurmaa karar vermistim. Ya da, yle karar verdiime kendimi inandrmstm. O grevi vermekten vazgetiler sonra. Simdiki grevim ise, yalnz, su mektubu size vermek. Zarfm zerindeki yazya baklrsa, bunu yedi gn sonra okumanz gerekiyor. Su byk zarftakini ise hemen ap okuyacakmssnz. Ne olur, ikisini de simdi ap okuyun. Bu sabah telefonda uzun uzun konustuktan sonra ktmda 246 U7 67. yakmam buyurulmustu. Yaktm. Herkesin nnde. Ask mektuplar bunlar, diyerek. Utancm biraz bastrmstm byle demekle. Grevim yoktu artk. Siz girdiniz. Telefona gittiniz. O telefondan niye yle cevap verildiini hl anlayamadm. Yanmza geldim. O saatte gecem gndzm sizinle bir olmamst daha. Gecelerle gndzler biribirine karsmadan nceydi. Sizin karsnza kp iki mektup vermem buyurulmustu. Issz bir yolda yryordunuz. Arkanzdan biraz hzlca yrsem yetisirdim. O srada gecelerimle gndzlerim biribirine karsmamst daha. Bir kr ortasnda size yanasacak bir ulak olmak istemedim. Her seyi gze alarak arabam, Bilgiler Saray'mn arka yolundan R.'ye, kulbe doru srdm. Gelmeyebilirdiniz. Sizi daha sonra da bulurdum. O telefon numarasn syleyerek yannzdan geen, sonra da gzden yiten, bendim. O noktada, yzmn arkadasnzn yzne benzemesi gerekiyordu. Arabada maskeyi karmstm, belli belirsiz bir utan duyarak. Kulpten telefonla durumu bildirdiimde mektuplar hemen 148 149 1 68. "En azndan, daha vurulmayacaa benziyoruz Sevin; birlikte olacaa benzeriz daha bir sre..." Getirdiim zarflardan ne ktn sylemediniz. Okurken yznz benden saklamadnz iin biliyorum, ok sasrtc seyler vard herhalde o yazlarda. Bir sey sormak da istemiyorum, renmek de. Ne olur yanls anlamayn beni. Ama onlar size ulastrdm su anda ulaklm, grevim gene bitmis durumda. Simdi, elimden gelecek bir sey varsa, nleyebileceim bir ktlk varsa, yalvarrm, syleyin. Sizi bilmem ama ben, bu kapdan knca, vurulabilirim. Kim bilir, belki burada, birlikte geirdiimiz gnler de, birilerinin hesaplarma, tasarlarna uygun. Bilemiyorum artk. Geceler gndzler bi-ribirine karsnca, bir insanla bir olunca, inanlmazlar inanlr, inanlrlar inanlmaz oluyor. 250 152 69. 70. 1: Dipnot Her sey yoldan kmaa baslyor. yi. Belki de kt. Ama ben kendime ne diye bakyorum ki? Karar verdim mi? - Duygularm dile getirisim, ya da dile getirdiim duygular, ya da, kim bilir, hem biri hem br, sizi sasrtyor gibi. Oysa, karslastmz anda hi de sasknlk duyuyora benzemiyor-dunuz. Ben grevimi, dersini iinden yineleyen bir ocuk gibi, usumun bir ksesine atmstm yorulup; heyecanm bastrmaa alsyordum. Siz, neredeyse, beni bekliyor gibiydiniz. Sevin adn duyuncaya dek, daha nce sylenmis bir seyle de birles-tiremezdiniz benim karsmza ksm.

Gzlerinizde bir parlt vard bana bakarken. Tesekkr etmeliyim size. Bakn, sizinle bir araya gelisimi baskalarnn hesaplarna borlu olduum iin yeriniyor, sizinse beni beklediinize, beni 252 253 tanmadan beklediinize inandrmak istiyorum kendimi. Bu lszl knayacanz da dsnebiliyorum. Knamanz bekliyor, size yakstramayacam bir davrans gstermediiniz iin de sizi kskrtmaa abalyorum. pe sapa gelmez szler syleyerek, iinde bocaladm bu karanlk sularda yzmei becerebildiime inanmak istiyorum. Biliyorum, burada daha ok kalamayacaz. kmamz gerekecek. kmanz gerekecek. Kararmz veresiye daha birka saat, birka gn gese bile, kacaksnz, kacaz... Gecelerle gndzler gene biribirinden ayrlacak, seik snrlarla art arda sralanacaklar. Gece inerken ilk kararan yerler, ukurlardr; en son aydnlanan yerler de oralar. Oysa s severim ben; severdim. nceleri. Simdi gece sarsm istiyorum beni. ukur olmal, ukurda kalmalym. Belki de ukurum kazlmakta simdi. Ama bir ukura atlmak demek, s hi grmemek demek. Ona yanarm. Susacam artk. Ne derseniz onu yapacak, kararnz ne olursa ona uyacam. G gelen, sizi belki de bir daha hi, ama hi gremeyeceim dsncesi... Artk azm amayacam. "Bu aksam kacam Sevin. kacaz. Beni yolcu edeceksin. Ama bir daha grseceimizi sanyorum. ejdnmesem, 'grseceiz, eminim' diyeceim..." 71. Gazete okurken, birileriyle konusurken, anlatlan, iletilen aclar, ktlkler, cinayetler karssnda, lmler, kymlar, krmlar karssmda ii oynamas gerektiini duyduu halde gnlnden herhangi bir kprt, herhangi bir rperti gemeyenler vardr: Bundan tr kayg duyarlar. Kimi ise, herhangi bir sey duymas gerektiini de dsnmez, herhangi bir sey de duymaz; bundan tr kayglanmaz; kayglanmay anlayamaz... Tas yrekli falan deildir bu insanlar; imgeleme gleri, kendi dertlerinden, aclarndan, gzle grp elle doku-nabildiklerinden tesine erismemektedir, o kadar. Ayn kisiler, alayan bir ocuun resmi karssmda, sradan bir filim, bir yk, bir oyun karssmda ilenir, zlr, alar. mgeleme 154 155 gleri, ancak, bir tr somutluk karssnda canlanr, kprdar. Yeni tand biriyle gzel, doyurucu saylabilecek bir sevismeden sonra "bir daha ne zaman bulusalm?" sorusuna yant bulamayanlar vardr. Gzlerini karanlar, bahane arayanlar... Karslarmdakinden hoslanmslardr; onunla "yldzlarnn barsabileceim" dsnrler de belki, dsnme abas gsterecek olsalar. Ama o anda skldklarn, ilerinden utanca benzer bir yel esip getiini duymakla yetinirler. Gerek skntlar, eksiklikleri ise belki de, gene, imgeleme yetilerinin yoksulluu, ds glerinin kavruk kalmsldr. inemeden yuttuu bir yemekten sonra bir daha ackabileceim usundan geiremeyen torlar gibidirler bunlar. Yaptklarnn tadna gereince varacak, hakkn verecek durumda da deillerdir; istediklerini bilecek, birka saat ya da birka gn sonrasm ngrecek grgleri de olusmamstr sanki. Bir yasam bilisizliidir bu. "Bana dokunmayan ylan bin yasasn" dedirten, kisinin kendine yakn bulmadklarnn acs karssnda gizli de kalsa bir "oh olsun! Dikkat edeydi ya," duygusu bile uyandrabilen bir bilisizlik. Bir kafa yoksulluudur bu. Okumasn renmis ama yasamadnn farkna varamamslarn, bir insann birok yasam yan yana srdrebileceini usu almayacaklarm yoksulluudur bu; sokaa dsmenin, ktlklerle burun buruna gelmenin kimi zaman biraz olsun azaltabildii bir yoksulluk... 72.

Dipnot (!) (S.) Beni susturmak istemis gibi bir halin var. Daha dorusu, kitabmm dsma atmak istemis gibi. Ne ki, kisilerin gerek rnekleri ortaya knca yazarlarm yapabilecei pek bir sey kalmyor. Ne rahat, deil mi? stediine istediini yaptrmak, syletmek... Yapnt yazarnn zgrlne bir diyeceim yok, yok da, gerek kisileri yazlarnzn kisisi haline getirirken, rneklerinizin, bu biimde kullanlmaa kars koyabileceklerini hi mi dsnmezsiniz? Bilirim; bizim yazdmz kalr, gerek rneklerimizse lr gider, hibirinin nemli kisiler bile olsalar bizim kisilerimiz lsnde "gereklii" 256 157 yoktur, dersiniz. Gerekten yle mi ama? Her neyse... Bu kitab bitirip bitiremeyeceini bilmem. Bu durumda kaldka, sen de bilemezsin. stesen de bitiremezsin belki. Belki bitirirsin gene de... Ne olacama daha kimse karar vermemis durumda. Ama bir gn sonra, ama alt ay sonra, karar verilecektir. Bu karar, herhalde, seni salvermek olmayacaktr. Gerisini bilemem. Geri, bu defterler, kararn hemen bu gece verilmesine yol aabilir; grlr, okunursa; yani birtakm gzler bu defterleri grr, okursa... Hi deilse bana yle geliyor. Ama bu defterlerden kimsenin haberi olmayacak, sz veriyorum. Glme, su anda verilen sz, yazdklarnda verilen szlere benzemiyor. Sen de, defterlerini baska hi kimseye gstermeyeceine sz vermek zorundasn ama. Kendini koruman gerek. Her gn, burada kaldmz srece her gn, bana, yazdklarn gstereceksin. Konusacaz, tartsacaz. Tut ki merak ediyorum nasl balayacan. Tut ki bildiim kisileri esit esit klklara sokman hosuma gidiyor. Bu defteri, baskalarndan habersiz, doldurup bana gstermen, senin de isine gelecek bir sey. teki defterleri okudum zaten. Bu yazdklarn, bitirdiin zaman, bana brakrsan, ben, yzde yz gerekmedike yok etmem onlar. Bakarsn bir gn... Hi deilse adn temize kabilir... Birazdan uyanp senin defterine benim bunlar yazdm grnce ne yapacaksn, merak ediyorum. Dipnot Artk aynalar iinde geziyor gibiyim. Kim ne hale geldi, kap (ks kaps) nerede, ben de bilemez oldum. Dipnotlarmn anlam eridi gitti. Bir baska el katld yazya. Kitabn, artk "kitabm" dediim bir yaznn her yan delik desik sanki. Herkes her yerinden iine szabiliyor. Bunun sonucu ne olur, ok gemeden anlarz. "Defter dolduran" kim, sasr-verdim. Ya da, yleymis gibi gstermek iin urasyorum. Neden? Galiba onu da bilmiyorum. 158 159 74. bilir demek, g olmasa gerek. Ama bu baslangc seerken kendimi hl birtakm umutlara, bos avuntulara salms olmuyor muyum? Gece, yazdm gibi, ar ar yayld ovaya, sonra tepeleri de bodu. Yeralt saraylarndan sz ederken, birtakm byk yaplarn bodrum katlarnda, beden eitimi yapld, esitli oyunlar oynand anlatlan salonlar dsnyordum. Bir masal havas ierisinde anlattklarm karssnda kendime de, okurlarma da kimlerse bunlar... Bu yazdklarm birileri okuyacakms gibi davranyor muyum gerekten? Yoksa... anlatlana inanmamak hakkm tanms, bu hakk tanmak iin urasms olmuyor muydum? En azmdan, okurlarm olabileceine inanmak istiyordum. Oysa su anda biliyorum ki, benim dsmda bu yazdklarm okuyacak, okuyabilecek tek kisi var. Bu kisi defterimi yok etmeyebilir de. Karar vermek bana dsyor. Su birka defterimi simdi yrtp yakmak, kln yemek mi, bitirip her seyi ona da okuttuktan sonra yok etmek mi, yoksa, ona brakmak m gerekir? Gece nerede, hangi anda baslar? Buna hangimiz karar verebildi? Gecenin gelecei, geldii, indii, sard,

gmd, hep birer benzetim olarak, sylenebilir; gecenin zerimize kapanmakta olduunu, bizi ezeceini hepimiz grdk. Hangimiz, kanlmaz olduu bilinen seyler karssnda bile, kendini biraz daha aldatmaktan, bu kamlmazdan kalabilecei, belki de bu korkulann basa hi gelmeyecei umuduna btn bosluunu bilerek kaplmak ocukluunu gstermekten utan duydu? Hibirimiz, dense yeridir sanrm. Gecenin oktan bastrdn bildiim halde daha yeni yeni aksam oluyormus gibi yaz yazmaklm, kolaylkla, yapntnn zel zgrlnden dem vurarak aklanabilir; ykc, yksne istedii yerden baslaya260 261 75. Yazms olmak iin yazmak; eli durmamak iin yazmak; syleyeceini kararlastrmams olsan da yazmak... Yazmak gerek. Bu kitabn bitmesi gerek. Birtakm insanlar, cezalandrlmak iin yakaland gibi cezalandrlmak istenen bir dkknn camlndan ieri hzla frlatlyorsa, krlan camlarn yamur gibi dklen paralar iinde kanl, onarlamayacak lde hrpalanms bir tas bebek kmltszl iinde inleyen adamlar grmek gelip geenlerin tylerini rpert-mekle kalyorsa, kendisinden hoslanlmayan insanlar otuz otuzbes metre yksekteki pencerelerden sokaa frlatlyorsa, bu kitab bitirmeli. Kimin okuyacan dsnmeden. Ya da, dsnerek: Baslanms olan "kitab" srdrmei dsnerek. Son birka sayfay yrtmakszn, daha nceki sayfalara balanabilecek biimde yazy srdrmenin yolunu bularak. rnein, syle bir sey yazarak: "Drdmz birden bir yatakta dsnmee alsacam. Drdmz birden bir yatakta, biribirimizi hrpalamadan, paralamaa kalksmakszn, iimizde birikmis btn hnlar, fkeleri, gdk bencillikleri sevgiye dnstrerek sevisir durumda, gzmn nne getirmee alsacam. Glnlmzn bsbtn ortaya kmas iin. Durmadan, kendimize de, yaknlarmza da en yaknlarmza, basta kendi kendimize yalan sylemek zorunda kaldmza, her seyin dzmece bir durum, bir duygu oluverdii bir dnya kurduumuza gre bu yalanlar sonuna dek gtrmek, patlayacak kerteye vardrmak gerek. yle ki yalan syleyemez olalm artk. Ya da lelim." 162 263 76. lerken bir yerde, bir noktada ak verebilirler diye bir umuda kaplyordum; rezil olabileceklerini, en azndan, gln duruma dsebileceklerini dsnmek istiyordum. Ben belki gln duruma dsmedim ama kapandaym simdi. stelik kapana bile bile dsms, akas, alka dsms saylabilirim. Onlarn gznde gln duruma dsmek bundan baska bir sey mi olurmus? Oysa uak o yabanc baskentin havaalanna indii zaman duyduum umut, beni karslayanlarn yznde grdm sasknlk karssmda, hele, ok gemeden, o sasknln altmda bir kuskunun yattn anladmda, bir kirlilik duygusuna dnst. Hemen ykanmak istedim. Otel odasnda, (en azndan Sevin diye birinin yatmayacan kesinlikle biliyorum bu yatakta... diye dsnerek baktm, sakacktan, kimi yatracaklar acaba burada, diye merak ettiim) ikinci bir yatak vard. Ykanp banyodan ktmda, o yatakta Sevin yatyordu. kinci zarf ap iindekileri okumakla, fala bakp bir uursuzluk grerek sokaa kmaktan vazgemek trnden bir karara varacam sanmak belki ocuka bir dsnceydi, belki deildi; ama beni kskrtmak, yapmamaa kolaylkla karar verebileceim bir seyi yaptrmak zere tasarlanms inceden ince bir oyun karssmda da olabilirdim. Oyun idiyse, oyuna geldim.

Ama byle bir oyun oynamaa kalksan, biraz olsun, kazanacana gvenmek zorundadr. Oysa o yaz beni kskrtmad. Bir kurtulus yolu bulunup bulunamayacam merak ediyordum; kim bilir, belki de her seyi, ama her seyi, bylesine bir tanr-lk-taslama hali iinde inceden inceye tasarlayp dzenler164 265 77. Yannzdaki (nnzdeki, karsnzdaki) adamn, irilii (boyu, posu, eni) orannda bir gmt gerektireceini, bu kym lsnde toprakalt canllarn besleyeceini, anasnn bab asnn doumundan baslayarak gsterdikleri sevgi, ilgi, aba ile bu gvdeyi besleyip bytmesinin, daha sonra, bu gvdeyi tasyann yasamay beslenme, yeyip ime diye tasarlad lde, bousa, urasa, didine karnn doyurmasnn kim bilir, buna "gnln doyurmasnn" demek belki ok daha doru olur gerekte, lmn zene bezene hazrlamak olduunu dsnms msnzdr? Kendi hakkndan baska belki bir belki iki kisinin rzkm yiyerek, basna bsbtn sslecek, istah kabartacak solucanlar, kurtlar, bcekleri dsnyorum elbette su anda bir l, kendisini gmtle tasyacak olanlar bsbtn terletecek, yoracak, grkemli bir l, arlkl bir l haline gelmek iin urastn dsnms msnzdr? Bilmiyorum. Ama ben, bu dediklerimi, grdm her besili insan karssmda, her gn dsnrm. "Biraz toplamssn," diyen herkesin beni tiksintiyle karsk bir kaygya salmas bundan belki de... lm kurmakszn yasam kurmann olanakszln duymak, zellikle duymak, hastalk belirtisi saylsn varsn; nasl olsa, ne yaparsak yapalm, lme hazrlandmza gre, bir yasam dengesi tasarlayabilmek pek lgnca bir sey olmasa gerek. Dsnyorum da, basta Sevin olmak zere, gerek ben gerek karsmdakiler kendilerinden o kadar da habersiz deilim demin anlattm llerden olmayacaz. 266 267 78. Kk masann stndeki lambay sndrdm, pencerenin nnde durdum. Dsars aydnlk saylmazd. Sevin'in yanma gelmesini bekledim. Otelin kapsmdan ieri girdiimizden beri konusmamstk. Toplantlar srasnda, baskalarnn karssnda biribirimizle konusacaktk elbet; ama yalnz kalnca, belki hi deilse bir kez daha sarlrdk, kucaklasrdk ya, konusmazdk. Bundan byle azmz amak, "bir bardak su ver" demek bile, yalan sylemek olurdu. Gelmesini bekledim. Dorulduunu, halnn zerinde yalnayak yaklastn isittim; iki adm gerimdeki masann stnden parmaklarnn tkrts geldi; duraksyordu, besbelli; dsnceli olduu zamanlar hep yapt bir seydir bu: Masann, kitabm, kapnn, dolabm stnde parmaklarn tkrdatr. rtsz yerlerde bu tkrt baska olurdu. Bu masann rts vard; hem de kadife gibi bir kumastan, daha dorusu, hal dokusunda bir seyden. Tkrdama ok deisikti bu kez. Ei omuzuma uzand. Tl perdenin nnden ekilmedim. Dsardan vuran hafif aydnlkta grmek istiyordum bir kez daha belki son kez plakln. plak olduunu, kokusundan, scaklndan biliyordum. Eli ensemde gezindi. Ona doru dndm. Belini buldum, yanma ektim. Buraya gelmeden nce, bir daha grsmemek zere ayrldmz dsnebilirdim; rnein, havaalannda aymz bitirip kalktmzda, ya da, daha nce, beni havaalanna gtrecek otobse bindiimde... Oysa bir daha, bir daha bir araya geldik. Gnahna girmemeli. Belki kendi de bilmiyordu yle olacan. Her admda yeni bir sey buyuru-luyor, o da bu buyruklara uyuyordu belki de. Simdi yeniden bir aradaydk ama bu birlikteliimiz ya sondu, ya da sona pek az kalmst. Baska trl olamazd. Ayakta, pencerenin nnde duralm istiyordum. O da istiyordu

herhalde. Sonra, kollarmdan tasan g biraz kmldatt bizi yerimizden. Gvdesi gvdemi itiyordu. Gerideki masaya dayand uyluklarm. Bacama, srtma hzla saplanan iki acy hi mi hi beklememistim. 268 169 79. salamak zere yaplacak seyin de bu olmas gerekirdi zaten. O zaman da, anlaslmas gereken suydu: Bastan beri her sey bir oyun gibi tasarlanmst. Birilerine, ya da, kimilerinin sylediine inanmakla ocukluk etmistim. Sevin yanmdayd. yilesmemi bekleyecek, benimle birlikte mi dnecekti? Daha dorusu, beni kolumdan tutup mu geri gtrecekti? O halde btn bu samalklarn ne gerei vard? Bir seyi anlayabildiimiz srece ona yenilmenin szkonusu olamayacan ok dsnmsmdr. Bu dsnceye kendimi ok 'alstrmsm. Simdi yenilmee baslyorum. Artk anlamadm iin. Anlamadm baska kla sokup anlatmaa kalka-mam ki... Gece ortal kaplayal hanidir... Karanlkta, el yordamyla olsun ilerleyemeyeceim bir yerlere, hi bilmediim, tanmadm bir yerlere geldim. Beni hl konusturmuyorlar, kprdanmama izin vermiyorlar. Buradan kabilecek miyim?... Hastanede Sevin hep yanmda kald. Ne dedi, ne anlatt, anmsamyorum. Beni uzun sre konusturmadlar. Yaram arms. Yaralarm... Gzkapaklarmla karslk vermemi isteyerek sordular beni baklayan grp grmediimi. (Beni vurduran vuran da, belki biliyordum ama bana ba saplayan eli grmemistim). Odamn kaps kilitli deilmis beni bulduklarnda; banyodan karken vurulmus olsam gerekti. Arkadasm iniltimi isiterek uyanms. Bunlar nc gn m, drdnc gn m neydi, o zaman anlattlar. Bak deildi bana haber verilmis olan; tabanca kullanlaca yazlmst. Ya tasarlanann dsna klmst, ya da bana yanls bilgi verilmisti. Benim, toplantnn ikinci gnnde hi konusmamam 270 171 80. (Yazdm, sonradan da yazsam, o gn yasyor, yazyor-musum gibi yazmalym...) Bugn dorulmama izin verdiler. Konusuyoruz. zr diliyorlar. Beni sekiz yerimden baklayann yakalanp yarglandn anlatyorlar. Sevin yok. gn nce "baskentinize dnmek zere" yle diyorlar ayrlms buradan. Beni uyutmus, uykuda tutmus olsalar gerek. Kendimden gemis olamam sanyorum. "Biliyorum" diyebileceim hibir sey yok. Bir sey anladm da yok. Ortalk srekli, ekilmez bir sk iinde. Yaralarm merak etmiyorum. O konuda pek bir sey sylemiyorlar. Toplantlarn yazanaklar, tutanaklar, kitapklar, kitaplar yanbasmda duruyor. Okuyabilirsiniz ama kendinizi yormamanz gerekir, diyorlar. Umurumda deil. Koyveriyorum kendimi. Geceden kmak, gndz denenin gerek bir aydnlk olduu bir yere gelmek, bu sonucu mu yaratmalyd? Kalkabilirsiniz, diyorlar sonra. Gsmde garip bir kaslma duyuyorum. Bir bacam sryorum. Sonra sokakta buluyorum kendimi. Rasgele yrr gibiyim. Ortalk sk iinde. Biri koluma giriyor. Syle oturun diyor, beni bir kahve masasnn yanma gtrerek. Kahve geliyor. Ben sizi korumakla grevliyim, diyor adam. Az kalsn dsecektiniz. Gerekte' ok ar yaraladlar sizi. Yasamanz hepimizi sevindirdi. Simdi ne yapma dsnyorsunuz? Bir sey dsndm yok. Birileriyle grsmek ister miydiniz? Kimlerle, diyorum. Hem bu adam kim? Kimseyle grsmek istediim de yok. Isk ok. Glgeye girelim, diyorum. Zaten glgedeyiz, diyor adam. Gidip yatmak istediimi sylyorum. Hay hay, diyor. Gittiimiz otel odas, ok iyi bildiim oda. kinci yatak bos. Adam, ben asada bekleyeceim, diyor. Banyoya girip kyorum. br yatakta Sevin yatyor. Uyur gibi de. 272

173 81. Geceyi ne kadar tiksin bulduunuzu, grdnz anlatmak iin yrtndktan sonra, sn sizi ne kadar tedirgin ettiini anladnz gn, glgeyi giderek, karanl nasl da snlacak bir kucak, kuytu, scak bir koyun diye grdnzn kafanza dank ettii gn, bu duruma dsebilirsiniz. Geceye dnmek, (Sevin!), olan bitenlerin gitgide an-lamszlasan anlamszl, birilerinin elinde (neye yarad belli olmayan) bir oyuncak haline geldiini bilmek, kimin elinde olduunu kestirememek... Ya ldryorum, ya da, gerekten, benimle urasyorlar; kyasya urasyorlar; ldrp bir seyler yapmam iin urasyorlar. O zaman da, bana niye bunca nem verdiklerini sormak gerekmez mi? Bu soruya kandrc bir yant bulmak gerekmez mi? Bu yant bulmadka, aramadka bu yoldan giderek, "bulmaa yanasmadka, bulmaktan kandka" denemez mi? az hanidir grnmez olmus dipsiz kuyuda dsmekte olmann mutluluu aranmaz m? Yoksa kendi kendimizi aldatr da bunun bile farkna varmaz m olduk? Kamann, kovalamann, sevmenin, sevismenin, yasamann, lmenin ya da, baskalarnn kamasyla kovalamasmm, yasamasyla lmesinin kabak tad verdii olur. Herhangi bir sey yapmann, bir sey yapma reddetmenin, inandrc, kandrc, g verici bir gerekesi her zaman bulunabilir, bir aklamas yaplabilir. Ya da bulunabilecei, yaplabilecei sanlr; uzun sre... Sonra bir gn bu gerekelerin temeli, temellerinin temeli sarslr, ker. lmenin bile bir anlam kalmaz. Az hanidir grnmez olmus bir dipsiz kuyuda dsmekte, dsp durmakta olmann, buna oranla mutluluk saylabilecei bir durum. 174 175 82. ykc, romanc, her yazdnn nereye varacam bilen bir kisi sanlr; kendi de zaman zaman buna inanr, ya da inandrlr... Oysa yazd her tmcenin ardndan ne geleceini o "bir sonraki" tmceyi yazmadka hibir zaman bilemeyeceini, kendisi, unutmamak zorundadr. Ardmda bitmis bir kitap, btnlendiine karar verdiim, grebildiimce, dsnebildiimce, sonuna dek islediim bir kitap brakmayacam, brakamayacam unutup duruyorum. Buradan kamayacam sanyorum. Simdilik. Ama ksam da bu defterleri anda diye tutmak, alakoymak isteyecek biri var kapda. Beni salverseler bile bu defterleri, parmak sallar gibi, uzaktan sallayarak gzda vermekte kullanmak istemezler mi? Btn bu dsnceleri bir yana braksam da, unutmamam gereken sey, ardmda bir taslak brakacamdr. Ancak bir taslak. Hem byle olmas, bana da, zerinde oynayabileceim bir ip pay brakmaz m? Yapmtmm dsna kp, yazar olarak, birtakm dsncelerimi bu yapntya eklemek ne lde akllca saylabilir? akar (okuyan demeli; yazar nasl da alsverir karssmda hep "okur'lar grmee... Oysa bu kez, "okurlar", "okur", olmayacak; bir tek okuyan olacak belki bu defterlerin karssnda) okuyan, byle bir ayrm niye yapsm? Ya da, yapmtda esitli katlar arayp tasarlayacana, ne demee yazarn zel dsncelerini, seebildii lde, br blmlerden ayr tutsun? Yapntda yazarn izlerini aradklar iin az m gldm birtakm adamlara? Taslak; bitmemislik... Daha iyisini her zaman yapabilecei yolunda, insann (hakl, haksz) kaplmaa hazr bulunduu umut, unutulmamal. Ancak bir taslak... Demesi kolay. Tasla, bitmis, islenmis isten ayran nedir? Benim yle sanmamn ya da bilmemin tesinde?... 276

177 83. olannda otururken o en arkada, ya bir pencere kysnda ya da bir duvar ksesinde yer tutard. Her yl kendine bir tek arkadas seti, yalnz onunla konustu, yrd. Bahede bir duvara dayanr, oynayanlara, kosanlara bakar, kimselere sokulmazd. O yllk, arkadas diye kimi setiyse onu yanma yanastrr, bir baskas genellikle, huyunu daha renmemis biri yanma gelecek olsa, her zaman ask duran yz bsbtn aslr, bsbtn kapanrd. Sard. Syleneni dudaktan, byk bir beceriyle okurdu. Dersleri iyi dinledii iin retmenlerce pek sevilirdi. alskan deildi. Ama sakatlna gvenirdi. ste buna kzardk'. Her dersten geirilirdi. Kzdmz halde biz de ses karmazdk. Huysuzluunu sakatlna verirdik. retmenlerin aldanmasma kzmakla yetinirdik sonunda. Bizleri, istedii anda, yoksamas pek kolayd. Basn evirmesi, dudaklarmza bakma reddetmesi yeterdi. Okul yllarndan kalma anlar uzun sre belleimin dsnda tuttum. Tutmak istedim. Becerdim de. Baskalarnn anstmak istediklerini, ok kez, ustaca bir direnimle, ansmadm bir trl, ansdm kabul etmedim. Son gnlerde, nedense, durmadan o gnler, o gnlerin kisileri geliyor gzmn nne. zellikle N.... Adnn Nemi, Neri, Nezi olmas ya da olmamasnn bir nemi yok. N. diye ansyorum onu. Bir soruya benzemesi de byle bir ad daha ilgin klyor sanki. Ksack kesilmis pasl sar sal, illi yzl, yemyesil gzl bir ocuktu. Drt yl boyunca yanmzda okudu. Derslik deistirdiimizde bile, bizlere oranla, oturduu yeri deistirmedi. Biz nden birinci ya da ikinci sralarn kapya en yakn 178 179 84. meyebileceini usunun ksesinden bile geirmez gibiydi. Bebekliinde geirdii ar bir hastalktan sonra kulaklar isitmez hale geleli bunu da, ilk yl setii arkadastan renmistik beri, her istedii yaplms olsa gerekti. Konusurken kimi sesi biraz bozuk kard iin bu lde konusmasn bile nasl renebildiine her zaman sasmsmdr anlamakta glk ekildiini sezer sezmez yaz yoluyla konusmaa baslard. Defteri, kalemi her zaman elindeydi zaten. Yazdklar ya buyruk kipinde olurdu ya da bildirme kipinde. Okuldan ayrldktan sonraki ders yl boyunca, o yln arkadas olarak beni setiini bildiren mektuplar yazd st ste. Baska bir ilde okumas gerekmisti babasnn isinden tr. Mektuplarm yeterince doyurucu bulmams olacak ki okulu bitirdiimiz yaz yeniden karslastmzda yarm, gnlsz bir esenlemeyle yanmdan yryp gitmisti. Yllar, yllar sonra, gecenin bas isilerinden biri olarak sivrileceini usumdan nasl geirirdim? Drt yllk okul arkadaslmz boyunca N. ile pek az konustuk. Okula gelmedii gnlerin dersini, notunu bizden sorar, bizden isterdi. Kimi zaman karar veremezdik; dersini gn gnne alsyor da biz mi, alskan olmadn sanmakla, retmenlerin aldandn dsnmekle gnahna giriyorduk? Yoksa, bir kisi dsnda hi kimseyle arkadaslk etmedii bir snfta notuna gvenilir, alskan bilinir ocuklar olarak koltuumuza girmekle, dolayl yoldan da olsa, hi deilse bizleri kendine dsman olmaktan vazgeireceini mi umuyordu? Bildiimiz kadaryla, baskalarnn ekememezlii, giderek, dsmanl, kendisini dsndren bir soruna benzemiyordu. Bizden bir sey istedii zaman da, istediinin yerine getiril180 181 85. urasmaa, her yere kendini sokmaa abalyorsun. Kendini ya da yle sanlacak bir kisiyi herkesin

baslca ilgi merkezi, urasma konusu durumuna getirdin; bunda ne kadar basarsz olduunu gene kendin, yantlanmas gereken bir sorudan sz ederek, dile getirdin. Bundan sonra ne yapacaksn? Ne yapma dsnyorsun? Kitabn istediin biime elbet sokabilir, kendini istediin lde rezil edebilirsin. Hibirimiz sana engel olacak deiliz elbet. Benim bu yazdklarn okumaktan vazgeeceimi umuyorsan yanlrsn. Odanda ne yaptn buradan grebiliyor, izleyebiliyorum. Yaz yazarsan, yazdn grmei nasl olsa isteyeceim senden. yisi mi... Senin gibiler bizim gibilerin elinden kurtulamaz. Buraya getirildin getirileli sana ilisilmemis olmas seni aldatmasn. Seni hemen ykmyorsak, sivri kisi olmadn iindir. Seninle niye urasldn anlatmak zorunda deiliz ki... Dipnot (!) (S.) Ka gndr, ortal iyice iinden klmaz hale getirmek iin urasyorsun. Beni, yani kendime benzettiim kisiyi, bir kez daha odanda buldun, braktn. Araya, hi gerei yokken, sar bir okul arkadasm soktun; onun sonradan ok nemli bir kisi durumuna geldiini dsndrecek bir seyler sylemekle yetinir grndn bana sorarsan bunun ad "amur atmak"tr; stelik hi gerei yokken, sana baskasmm vermis grnd N. adn sen tutup ona verdin. lk sralarda ortada olup bitenlerle urasr, genel bir "hava"y anlatr gibiydin; simdi, yalnz birtakm kisilerle, sonu gelmez birtakm oyunlar, dzenlerle 182 183 86. Bir ksr dngye girdiimi kabul etmek zorundaym. Ama Sevin istedi diye deil. Baslangta, bir baslang srecini yazmaa giristim, alstm. Olup bitenler, benden hzl davrand. Grnenler, anlattklarmd; ya da daha sonra, blm ardndan blm geldike anlatma tasarladklarm. Ama grnmeyenler ar basmaa baslad. Gecenin ortal nasl kaplad deil de geceyi hazrlayanlarn hangi yollardan gittikleri... Bir gn incelenir bu olgu, ya da, olgular. esitli alardan, esitli ltlere dayanarak... Ben bu incelemelerin, irdelemelerin, ilkine olsun, girisebilecek durumda deilim. Olsa olsa, kimi insann kullanabilecei birka veri salayabilirim, o kadar. Herkesin bilmedii, grmedii, ya da, bilenler, grenler ierisinde pek az kisinin syleyecei birka sey... Belge ad verilecek seyler deil bunlar, olamaz. Belgelerle urasacak olanlar benim sylediklerime, yazdklarma dnp bakmayacaklar bile. Olsa olsa bu yazdklarmn tm bir belge olacaktr birka kisi iin. Gecenin isileri attklar dayaklar, yaptklar deneylerle, isledikleri cinayetler, ya da, su yoldaki, bu yoldaki basklaryla korku, ylg, usan yaratmakla kalmadlar. Kurnazca davrandlar; ele geirilecek kaplar, su baslarn grltszce, ya da pek az grlt kararak, adm adm ele geirdiler. Her baskda, her yasakta, her admda, kendilerine ballk, yaknlk duymadklar halde o belirli konuda kendilerine kars duramayacak birtakm kisiler, bekler, kuruluslar bulmaa, yaptklarn yaparken bunlar yanlarnda bulundurmaa zen gsterdiler. Bir yasam hem de dolayszca kendilerini etkileyecek bir yasam konmas, ak duran bir kapnn kendilerine kapatlmas karssmda bile gecenin isileri, ses karmayanlardan yararlanmasm bildiler, basardlar. 184 185 87. Gnllerinin, etlerinin, sinirlerinin belki kendilerinin bile farkna varamayacaklar lde derinlerine, kuytularna gizlenmis duygulan, tepkileri, fkeleri, kyalar, dsarya, esitli nesneler zerine yanstp dsrenler (bu sinmis, sindirilmis korkular, yetersizlikleri, basklar, krgnlklar, alklar birer nesne, birer

dsman olarak canlandranlar) tarihi kendileriyle bir tutmaa kalkarlarsa, bir dnyann sonu geldi demektir; birileri iin kyamet kopmus demektir. Byleleri az deil, byle alar az deil. Batanlar, hakszlklarn, yalanlarn altnda kalr. (Kim bilir, belki bir gn bu yalanlar, bu hakszlklar aa vuracak birileri gelir...) Dnsmzden az sonrayd. Basmdan geenler gazetelerde, dergilerde uzun uzun anlatlyordu. Resmim hibir yerde baslmyordu; buna seviniyordum dorusu. Yalnz, bunlarn anlatlmas, aa vurulmas iin dnsmn beklenmis olmas ilginti. Gerekte bu haberler, iki aylk bayat bir olayc taze olmus gibi gsterirken, ok nceden tasarlanms birtakm baska islerin kapsm yapyordu; en azndan, haberlerin anlamn zmesini bilenler iin besbelliydi bu. ' lk haber ktktan yedi gn sonra, birden, susuldu bu konuda. Bir daha da en ufak bir sey sylenmedi. "Olayla iliskili kisiler"den bir daha sz edilmedi. Ondan sonra da bir sabah, kapmn nnde... O sabah evden alnp gtrldm. Buraya getirildim sonra. Her seyden ok bir hastaneye, bir akl hastalklar hastanesine benzeyen bu yere... Kimseyle grstrlmedim. Dsarda ne oluyor, bilmiyorum. nsanlar biribirini yiyormus gibi bir duygu var iimde. Bir zamanlar, adnn Sevin olabileceini sandm, sonradan Sevim diye arldn rendiim o kadmm ls niye kapmn nnde bulundu? eriden dsarya srklenmis gibi gzksn diye de urasms olacaklar. yle bulunduu anlatld bana. Oysa lsnn bulunduu sabah, penceremden bakyordum sokakta telsla gidip gelenlere; dsndm ki... 186 187 88. Yanlp yanlmadm bilecek durumda deilim ama simdi bu kumasn yrtldn, zglerin kaydm sanyorum; duvar atlamaa baslad. Elimi attmda taslar, iplikler elimde kalyor. Bu taslar yeniden tutturmak, bu iplik ularm birbirine balamak gcm asan bir sey gibi mi grnyor? Deil. Ama, kesinlikle, bos bir is gibi grnyor. Yapmaa demez, uraslmaz bir is... Defterimin bu son sayfalarn doldururken artk aklamalar, balant kurmalar, sreklilikler, etkili o-labilecek tmceler de bos islerden grnyor. Dzensiz (daha dorusu, insan kafasnca bir dzenin dsnda kalan) bir dnyaya, dzen getirmekte, bir dzen getirilmis gibi aldatc bir duygu yaratmakta, yazy bir ara (ya da arac) diye grmekten vazgememiz gerekiyor galiba. Yaz yazmak, konusmak, etmek eylemek, bizleri, bu (yadrgayp durmaktan teye geemediimiz) dzen yokluuna alstrmayacaktr. "Daha dne dek..." diyebilirim, ylesine yakm bir gemisten sz ediyorum nk; daha dne dek (bu defterleri doldurmaa basladm sralarda bile) yaplan edilen her seyin, yazlan her yaznn, yasanan her gnn, bir duvar gibi, bir kumas hem de en incesinden, en ustalklsndan bir kumas gibi, zenle, kusursuz, her kars her karsma, her tas, her atks, her tasma, her zgsne sk skya bal bir duvar rer, bir kumas dokur gibi yaplmas, yazlmas, yasanmas gerektiine inanyordum. lml bir dnyada insan abasnn en byk basars, lm diye bir sey hi yokmus gibi davranarak, lme meydan okuyarak kurmak, rmek, kendi payma dseni yapp sonrakilere brakmaktr diyordum... 188 189 89. yazlarla sanyoruz ki szcklere esi grlmemis bir dzen kurduracak, lme kars insann utkusunu tazeleyeceiz. Oysa, usuz bucaksz iki karanln arasna sksms bir yasamda, bu karanlklarn varln renip zerinde dsnesiye geirdiimiz sre iinde yanltlarmz, yanlglarmz, bizi garip bir gven duygusuna gtryor; ya da, yle grnyor. Eline geen dml ipleri zmee merakl kisinin, ou

zaman, bu dmleri zmenin salad rahatln kkln, aldat-cln grmediini, grmei usundan geirmediini sanyorum; yaz yoluyla dnyann karsklna, insann karmasklna dzen getirme sans, daha tesini niye sylemeyeyim, sabukluu, oumuza, belki de hepimize, bir utku gibi geliyor; bizleri avutuyor; bir sonraki yazmzla bu utkuyu srdreceimize, byteceimize gveniyoruz. Ne zaman vazgeeceiz, kendimizi, birbirimizi byle aldatmaktan? Ben, bunlar yazmakla, vazgemis oluyor muyum? Sevin syler simdi ne dsndm. Karsk (ya da, karmask) olmayan bir a yasanms mdr hi? "Sanmyorum" diyesim geliyor ya, bilemiyorum. Ama en karsk, en karanlk, en umutsuz alarda bile biri, birileri hep kms, eksik, gdk, ekli, arpk, yanls deyislerle de olsa, iletilmee deer grd szleri, isleri iletmee alsmstr. Bu iletimin nemini (bir ocua, bir yetiskine okumasm yazmasn olsun retmee alsan kisinin bu abasnn nemini) nedense, gereince kavramyoruz. Okullar, kitaplar, yaz, sz, uygulaymn en yeni (bugnk, simdiki) basars karssnda nemini biraz daha yitiren seyler diye grnecek neredeyse gzmze... Yaz yazmak, kitap yazmak, bu iletimin bir paras. Bunu unutuyoruz da, kusursuz yaptlarla, yont ulu bicili 190 191 90. ldrlenlere onu da ekleyiverdiler. Ne zaman, nasl ldrdler, bilmiyorum. Hibir sey duymadm. Bu deftere gnlk satrlar yazyordum, dolaysyla kulaklarm btn btn kapamstm dsarya. ou insanm yapmakta bunca glk ektii sey benim iin o kadar kolay ki!... Herhalde o srada ldrdler. Kadnn barp armas da gerekmezdi elbet. Apansz bastrp ldrms olabilirler. Baskas da olsa, bir sey duymayabilirdi belki, bu durumda. Atesli savut da kullanlms olsa, susturucu taklms olabilir. Ama niye benim kapmm nnde, niye sanki ieride ldrlms de dsarya srklenmis gibi? ldrdler de ne kazandlar? Kim bilir, ka kisinin daha ldrlmesi gerekli grlebilir?... Sevin bunu da syler mi ki? Gece, insanlarn iinde uyuklayan korkular uyandrd; onlar uyank tuttu. Onlar, yani hem insanlar, hem korkularn. Bunu aka sylemek gerek. nsanm yalnz aydnlk, gn yarat olduu da masal. Korkularn bastrp ister uykuya dalarak, ister gz krpama-yarak sabah beklemenin, sabaha gene de ulasacan, kavusacam ummann hazzm, teden beri, duya duya yasadn kim kp yadsyabilir? Ancak, gece, ine dnstr; lk sularda yzs, yalanlardan pek ounun gerisine, ncesine dnstr. Kendisi de bir yalana dayansa bile. Sevim denen kadm ne yapmak istedi, bilemiyorum ama 292 193 mmmmmmmm 91. lar kendi deyimlerini kullanarak dile getirirken, kendi aplarma uygun bir hale soktular. stedikleri, herkesi bastrmakt. Bunun en gndelik yollardan da gereklestirilebileceini anlamalar, belki baslca basarlar. Bir yapt yaratmak, byk bir is basarmak, iyi, dolu, gzel bir yasam yasamasm bilmis olmaktan, basarms olmaktan daha nemli saylabilir mi hi? Oysa, yazdklarm kusursuz olmad; yle, olaanst bir is basardm saylmaz. Buna karslk gzel, iyi bir yasam da kuramadm kendime. Hep yarm isler, yarm bir yasam; vara vara vardm sonular, bunlar... Bakyorum da, gecenin isileri baya baya basarl oldu. nce, bizleri, hepimizi saracak bir geceye

boma gibi bir ise ynelmeleri, herkese lgnlk, ocukluk gibi grnd. Her dsnce, iine sokulduu kalbn, terimlerin boyutlarn tasr. Baskalarna asr, lsz gelen byle bir istei, bir dilei, on194 195 92. Her gn bir kisinin (iki, , bes, sekiz kisinin) ldrld; taranan, bombalanan kalabalklar iinde birok insann can verdii, pek ok insann yaraland; insan kannn asal deis tokus deerini yitirdii gnler geride kalmst. Simdi kimse lmyordu. Ya da lyordu da kimsenin haberi olmuyordu. Kentin sokaklarnda yryenlerin admlar belki biraz daha hzlyd; gezer dolasr gibi deil, belli bir yere belki uzaka bir yere belli bir saatte varmak ister gibi yryorlard. Devimleri biraz daha katyd belki, tepeden trnaa kaslms gibiydiler; saa sola bakmyorlard, yanlarna bakmalar gerektiinde gvdelerini dndryor, bakacaklar yere yzle-riyle birlikte gslerini, karnlarn eviriyorlard; omurgalan eklemsizmis gibi. Kimse kimseye bakmyordu artk. Karsdan gelen biriyle gz gze gelmek unutulmus bir seydi sanki. Kimse gzn karsdakinden karyor da deildi gerekte. Kimse kimseyi grmyor gibiydi, o kadar. Bakslar bombostu; gzler, karslarna kan insan saydammsasna, bir "te"ye dikiliyordu. Gerekten bir yere mi gidiyordu bu bos gzl, bos baksl insanlar? (Bos gzl diyorum ya; biribirileri-ne baksalar, gz yuvalarnn iinde gz olmadn m grrlerdi, byle bir tanm gereince kr denmesi gereken bu insanlar? Gzmn nne gelmiyor da deil: Biribirine bakan, biri-birinin gzsz olduunu gren yaratklar...) Kentin ana hizmet dallarnda herhangi bir aksamanm sz edilmediine, ya da bu yolda herhangi bir szlanma isitilmediine gre bir seyler yapmak zere bir yerlere gidenler de olsa gerekti, yryenler arasnda... Btn bunlar gzlemekle yetindim. Gzlemlemekle. Herhangi bir daireye isim dsmedi. Niye dssn zaten? Hem benim gzlemlediimi belki baskalar da gzlemlemistir; bana bakarken benim de bakslarm, gzlerimi bos sanmstr birileri... O aralar sokaklarda oka gezdiime gre hi deilse bir kisi geziyor, belli bir yere vaktinde yetismek kaygsn tasmyordu. Tasmyor grnmesi de gerekmez mi bu durumda? Ama bana bakanlarn ne dsnms olabilecekleri zerine kafa yormann anlam yok. O aralar, insanlar bos gzlerle, kat kat yryedursun, sokaklar onarm, boru dseme, boru deistirme gerekeleriyle alabildiine kazlyor, ykseltilip alaltlyor, baska sokaklarla balantlar kesiliyordu. Kentin ortasndan, bir kmazlar yuma salmaa baslamst kent eperlerine doru. Kent inceliyor, yeni bir rnt ediniyordu. 296 197 93. Gzmzn, kafamzn, dsnce yapmzn birtakm yanlglar tasyabileceini, bizi yanls birtakm sonulara vardra-bileceini kuramsal olarak kabul ederiz de, nedense, bu yanlglar, yanls sonular gremediimiz gibi, bize bunlar gsterenlerin szlerine kanmama da byk aklllk sayarz. Temel dorular dediimiz seylerin bile, burnumuzun dibinde duran, bize benzemeyen bir insan iin gerek temel gerek doru olmayabileceini anlamayz. Ancak deisik dsnce yaplarnn yol at yanlglara bakp varabiliyoruz bu kuramsal dsncelere. Zengin, zenginliini gstermez, kullanr. (Acemi zengin gsteris merakna kaplsa da, tez ustalasr zenginlikte.) Biz, zenginlii bilmeyenler, zenginlerin gsteris merakls olduunu dsnrz. Gzeller, gzelliklerini dimdik baslaryla tasr, gzelliklerine herkesin bakmasndan tedirgin olmazken, biz gzel olmayanlar, gzelliin bylesine, utanmadan, sklmadan sergilenmesinden tedirgin olur, o gzelin

smarklndan sz ederiz. Dilediimiz, kimsenin sivrilmemesi, kimsenin karsklk yaratmamasdr. Unuturuz ki, bu karsklk kaygs da ancak bizim yesermez gnllerimizde pusuya yatmstr. Her gzellik, her zenginlik, renkli bir tas olmaktan teye gemeksizin, brleriyle bir araya gelerek bir rnt olusturmal benim dnyamda; hepimiz birden konusmalyz. yle ki dnyay elimde tutabildiime, dnyay elimden, parmaklarmn arasndan karmadma inanabileyim, kanabileyim. Kaarsa her sey biter nk. Her satrm bir baska azdan, bir baska kalemden kms gibi olduka ben dnyann tm olacam, her sey olacam... Defterlerimi iinde tuttuum zarftan kan birtakm ktlar var. Onlar da buraya alyorum, srayla, herhangi bir dzen tasarlamadan. Ne zaman yazlmst bunlar? Kim yazmst? Ben mi yazdm? 198 199 94. kmazlar yuma ile* birlikte yaylan bir sey daha vard: Kent sokaklarnn onarld, onarlaca, btn kentin kstebek yuvasna evrilecei sylentisi. Geri yapld grlen bir isin sylentisinin yayldn sylemek sama gibi gelecektir insana. Hem sonra, kentlilerin kayglandrc sylentiler yaymaa, bunlara inanmaa ne lde hazr, yatkm olduklar, bilinegelen bir sey... Bu sylentilerin bir gereklii anlatr gibi deil de, bilinmez, ucu nereye varaca kestirilemez bir tehlikeyi kendi kendine mrldanr gibi kisiden kisiye aktarld da bilinir. Ancak, su ya da bu sokakta yaplmakta olduu grlen seyin, bilinmez bir tasarn paras olduu, kentin her yerinde yaplmakta bulunduu grlmeden de (kim bilir, belki de zellikle "grlmeden" demeli) sylenince, sylentiden sz etmee hakkmz olur herhalde. Sokaklar kazlyordu, alt stne getiriliyor, borular deistiriliyor, sklyor, taklyordu. Ama bu grlenin yan sra, ancak belediye isileri ya da belediye isisi olduu sanlan, yle olmas gerektii dsnlen birtakm isilerin islerim bitirmisesine ekilip gittiklerinde farkna varlan bir sey daha vard; sokan bir ucu yerinde duruyordu ama teki ucu, ald (yani, eskiden ald) sokan en az iki metre ya altnda ya da stnde kalms oluyordu. Yani, sokaa ancak bir ucundan giriliyor, klacanda, dnlp ayn yerden klyordu. Byke caddeler havada kalms gibiydi. Elbette bu caddelerden en az bir sokaa geilebiliyordu (hi deilse yle dsnmek istiyordu kentliler) ama hangi sokaa geilebileceini anlamak iin kimi zaman boydan boya yrmek gerekiyordu o caddede. Araba kullanmak artk kimsenin usuna bile gelemezdi. nsanlar yavas yavas vazgeeceklerdi elbet, gerekmedike evlerinden kmaktan. Kentin yeni dzenini iyi bilen biri ise, istedii kisiyi istedii yerde eliyle koymus gibi bulabilirdi. ok ok, biraz beklemesi gerekebilirdi belki. O aksam, Rahneler caddesine kmak niyetiyle hzl hzl yryordum. Sokan sonuna gelip caddeyi iki adam boyu asada bulunca hzla geri dndm. Bir sokak atladm, bir sonrakine girdim. Sokan kararmakta olusundan anlamalydm. O da, caddenin metre altmda bitiyordu. Hava kararmadan evime dnebilmeliydim oysa. Hava karardktan sonra sokakta kalanlarn yitip gittii yollu yeni bir sylenti dolasyordu ka gndr. 200 202 95. Nedensel dizilerin, nedensellik zincirlerinin, bir insann yasamnda nemsiz, ans bile silinivermis bir olaydan, durumdan, davranstan yola ktmzda, bizleri nasl nemli, dirimsel sonulara vardrabileceini, belli bir yasa ulasms herkes biliyor olsa gerek. En azndan, byle bir seyler seziyor olsa

gerek. (Geri, daha ocukken bunun farkna varanlar da vardr. Biz simdi sradan insann szn ermekteyiz.) ncecik bir sznn, ard gelmemis, yllarn gerisinde kalms unutulmus bir rahatszln, evimize daha memeden kesilmemis bir yavruyken aldmz kedinin, bir yaz gecesi grp beendiimiz, sevgilimiz olmus, sevgilisi olduumuz bir kisinin gn gelip dolayl ya da> dolaysz lmmze yol ap amayacan, bizi ldrp ldrmeyeceini bilmeyiz. rendiimizde de is isten gemistir, sonucu su ya da bu dorultuda deistirmek, ou kez olanaksz gibidir. stesek, urassak bile... Oysa, bu zincirin bir, iki ya da birka yerinde, kanlmaz gidisi koparmak, krmak, durdurmak ya da baska yne saptrmak frsatlar kar. Bir sz, bir soru, bir gecikme hele gereince kullanlr, deerlendirilirse her seyi deistirebilir. Oysa ou zaman ok yce ya da ok karmask dsncelerle bu frsat karlr, yazgy gene kendi elimizle ama bilmeyerek kurar, farkna varmayarak hakl karrz. pp durduum bu bacaklar, bu gvde, bu eller, bu yz, bu geceden hemen ya da ok sonra, bu yataktan az ya da ok uzakta, katilim, lmm klna giremez mi? girebilir mi? girmeyecek mi? Sonradan baksn salad aklkla neleri nelere balayamams, neyi sylememis, yapmams olduumu an-layvermek neye yarar? Krln, alkln yalnz baskalarnda deil, bizde de bir o kadar yeserebileceini anlamaktan baska? Bunun altnda bir sey daha var elbet: lmmn (giderek, lmlerimizin) sevdiklerimin (sevdiklerimizin) yani kendisinden ekinmeyi hi dsnmediim(iz) bir yaratn elinden olmas yollu bir gizli istek. Bu da, daha baska sonulara vardrabilir bizi. nemli olan, gene de, bu deil. Temelde duyabileceim gvensizlik, olgusal zincirleri yok edecek bir aklama deil. 202 203 96. kisiliklerini ortaya koymak olanan buluyorlard. te yanda, kendisi de, atslan, atslacak kisi olarak kendini kabul ettiriyor, karssndakilerin tepkisiyle birlikte ilgisini de diri tutuyordu. Dedii dedik bir bas olmann insanlar ne abuk usandrdn iyi anlamst. Bir yandan da, haz duyuyordu bu oyundan. Belki de en byk kazanc bu snrsz hazd: Karssndakilerin tepkisini bile kendi yaratyor, bunu biliyordu. Ama bir sey daha vard bu oyunda. Herkese ayn konumlarda kalarak deil, kisiye gre konum deistirerek kars kmak, bu karstlk oyununda durmadan deisen bir kisi olmak... Karssndakiler, evresindekiler (kendi aralarnda ondan sz edecek lde gzpek davrandklar zaman bile) ayn adam olduu halde, onu, deisik kisiler olarak tanyor, neyi, kimi tartsacaklarn sasryorlard. Olsa olsa, "yanls" dsncelerinden, grslerinden, kanlarndan tr, biribirilerini kmsemekle yetiniyorlard. N. iin bir hiolum tasarladm. Bir zamanlarn sar ocuu, bugn, kendisine yardm edenleri teker teker yok ettikten sonra ylesine yok olmal ki bu hiolum benim utkum olsun. Kendisiyle konusmaa, kendisini uyarmaa giden Sevim'i ldrmesi, bir bakma, salam gerekeli ilk cinayeti oldu. Srada simdi Sevin'le ben varz. Ama sra bana geldiinde kendisini herhalde ok sasrtacam. Hepimizle bir "karstlk" oyununa giristi. Hibirimiz farkna varamadk isin basmda. Oyunun kural, evresindekilerin her birine kars gelmek, onlara da kendisine kars gelmeleri frsatn vermek... Karssndakiler, kendisiyle atsarak dsncelerini srasnda kabul ettirmek, baskalklarn, 204

205 97. da deftere srayla yazlacakms... Ama karsklk, dzensizlik artk blmler arasmda deil, blmceler, satrlar dzeyinde. Galiba ben de bu defterlerin havasna kaplyorum! Dipnot (S.) (Burada "(S)" diye isaretlenmis "dipnot" baslnn altmda bir sey yoktu. Bunlar yazan, "S."nin (Sevin?) (yle olsa gerek) bir seyler eklemesini ngrms gibi. Oysa epeydir, bir deftere yazlms birtakm seyler okumakta olduum halde, bunlarn kt paralarma yazlms, iziktirilmis, karalamadan teye gemeyen birtakm notlarm biraz gelisigzel bir "def-tere-ekilmis" hali karssndaymsm gibi bir duygu iindeyim. Her sey rasgele art arda getirilmis gibi...) (Bir "okuyan"...) Ek: 93. blmde "bulunduu" sylenen ktlar var... Bunlar 206 207 I 98. Hava kararyordu. ukurlarda yrmek glesiyordu. Gene bir uca geldim. Rahneler caddesi asalarda kalmst. Bir zamanlar insanlarn, aralarn neredeyse kesintiye uramaks-zm, bir su aks iinde geip gittii bu caddede tek tk yryenler vard. Birer kapdan ieri girip yitiyorlard. Arabalar da vard. Kap nlerinden, yan sokaklarm kreltilmis azlar nnden ok, oraya buraya rasgele braklvermis gibi duran arabalar; artk bir yere gidemeyecek arabalar. Rahneler caddesinin eski yaplarnda, o an pek gzde mimarlk elerinden saylp her pencereye taklms deisik grnste, deisik biimlerde pancurlarla kepenkler, kendimi bildim bileli ancak birka evde o da yazlar, yazla kldnda kapak olduunu grdm kepenklerle pancur-lar, simdi teker teker ekiliyor, kapatlyordu. Yllarn birikmis tozu, yasz kalms menteseler, incecik, neredeyse kulaa hos gelecek bir cyrt dsnda herhangi bir grlt karlmadan basarlveren bu isi engellemediine gre buraya gelmediim bes gn iinde epey temizlik, yalama yaplms demekti. Hava kararyordu. Kaygya kaplyordum. Hangi sokan caddeye kacam anlamak iin her kezinde sokan br ucuna dnmek, oraya alabilen bir baska sokaa dalp gene buralara dek gelmek, olmazsa, ayn isi bir daha, bir daha denemek gerekiyordu. Drdnc denemede, aydnlk denebilecek tek yer, sokan iki yanndaki eski yaplarn arasnda kalan gkyz parasyd. Korkuyla, kaygyla sokam ortalarma dek yrdm gerisin geri. Rahneler caddesine kamayacaktm. Sada ak kalms bir kap grdm. Yetmis yl ncesinin bezeklerini tasyan, ar demir atsnn ardmdaki buzlu camn, tozdan, ancak donuk bir saydamlk srdrebildii bir kap... Giriste yanan onbes mumluk ampul snd. Kendimi dar attm ieriye, bir kat merdiven ktm. Caml, ahsap isli, demir isli bir kap sessizce ald. Girdim. Kapand. "yi ki geldiniz," dedi bir kadm, "birazdan sokaktakiler yitmee baslar... Syle buyurun, dinlenin..." 208 209 99. ou zaman buraya kapatlmslmn gerekliini unutmam g. Btn bu olanlar bitenler, yazdklarm, anlattklarm, ds falan deil. Kimi zaman, bir karabasanms gibi anlattm bunlar; kimi zaman da ayklk ayrmtclyla alstm. Sevin var m, yok mu? Ne zamandr gelmiyor, ne zamandr bu yazdklarm okumuyor. Simdilik, sanrm hi kimse, dnyann her trl sesinin dsmda, tesinde yasadm sezmedi daha.

Gndelik hizmetler iin girip kanlarla konusmuyorum zaten. Bir sey syleyecek olurlarsa karmayaym diye gzlerimi azlarndan ayrmamam, onlar bir para olsun rktmee de yaryor. Bir uzmandm ben, o her seyi yapar grnen kisinin ardndaki yaptrc; kararlar verdiren, dsnceleri dzene sokan, islenecek dsnceleri, kullanlacak szleri bulup karan kisi... Pek az kimse bilir bunun ne demek olduunu. Perdenin nn tek dnya sanr ou insan. Oysa perdenin ardnda, ipleri ellerinde tutanlarn dnyasn bilenler, yalnz, ipleri ellerinde tutanlardr. elik, nar, da, tas... zlediimiz salamlk rneklerini madenler, bitkiler dnyasnda, doann dayanp sregelmis biimleriyle insann biimledii doada aradk, bulduk. nsann dnyada bulduk-laryla yapabildiklerinde. Ama insann kendi hep zayf, gsz, clz bir yaratk gibi grnd gzmze. yle olmasa, ne diye su gibi, bu gibi salam, dayankl, sert olmas gerektiini syleyelim; ne diye buna inanalm, inandralm? nsan kendinden ok yaptklarna, hazr bulduklar yardmyla yarattklarna gvenmis olsa gerek. Sevin artk yanma gelmiyor. Acaba btn olan bitenler bir garip ds myd? diyorum kendi kendime. Arada bir. nk 230 211 100. Dinlenecek yer azd. Biri yerinden kalkt, alack iskemlesini bana verdi. ktm. Yorulmustum, farkna varmadan. Bir bekr eviydi sanki buras. Ama kadnl erkekli bir kalabalkla dolup tasyordu sanki. Beni aldklar odada on kisi vardk. br odalara girip kanlar da hesaba katlrsa buraya snms snms demeyip ne demeli ki? krkbes-elli kisiydik galiba... Bekr evi, dayal dseli olmamak, dzenli, temiz de olsa dzensizliin, pasaklln snrnda gezmek ya da geziyormus duygusunu uyandrmak demek benim kafamda. Yanlp yanlmadm simdi tartslmaa demez. Oturulacak her trl esya, duvarlarm dibine ekilmisti. Bir ksede, st ste ylms, drl, katl dsekler vard. Ortadaki aklkta badas kurup oturanlar vard. Girip kanlar kydan yryordu. Alr kapanr bahe masalar trnden ufak bir masann kysna yanastrdlar beni daha sonra, duvarn nnde duran bir sanda oturttular. Benim yanmda yiyecek yoktu ama buradakilerin ou hazrlkl gibiydi. Biraz peynir ekmek yetti bana o anda. Gmleini karp duvara ast birka kisi, pijama stlerini giydiler. Sonra dsekler yan yana serildi, banyoya girilip kld, dis fralar kurulanp antalara el antalar, evrak antalar, kitap antalarma sokuldu. Benim anlayamadm, daha dorusu, benden nce kurulduu belli olan bir dzene uyularak baska odalara ekilenler, baska odalardan gelenler oldu. Ekmeiyle peynirini benimle paylasan delikanl dseinin de bir yarsn verdi. kimizin de pijamasz olmamz bir seyler anmsatt sanki, ama zerinde durmadm. Isk sndrld. Biribirimize demekten ekinmeksizin yatyorduk. Kulama "beni gerekten tanmadnz m?" diye fsldad. Bileini sktm ama bir sey sylemekten ekindim. O srada, pek uzak saylmayacak bir yerde korkun bir fren sesi isitildi. Kosanlar oldu sokakta. Biri, beklenmeyen bir i acmm -rnein, krlan bir kemiin acsnn denetlenemez lyla bard, sustu. Dseklerde bir kmlt oldu. Sessizlik yeniden kapand zerimize. Ellerimizin biribi-rini tand kesindi. stein sonu yoktur kimi kisi iin. Ar hasta olmadka. 212 213 101. dka, rzlarna geildiini sanan zavalllar da vardr. Bunlarn aymas iin baslarna lmcl isler gelmesi

gerekir sanki... Oysa yazar, tanm gerei, szckleri hem ortaklasa kalplarna dayandrmak, hem kendi dilini yazmak durumundadr. Yazd anda kalp yaratcs haline gelir. Cambazl, ustal, bu ince iki teli, zerinde yryebilecei biraz daha kaim bir tel haline getirmek midir? Biliyorum, yazar demekle pek belirsiz bir sey sylemis oluyorum. Dsndm, bir esit yazar, bir esit yazarlk yalnz. Her szck kolayca sisirile-bilir. Dmdz, dpedz syleyip anlatmann gizini daha kimse zmedi. Oysa "gece", sisirilmeden de, etkili bir szck olabilirdi. imizdeki hayvan rperten... Bir gn gelir, szcklerin bysnden syrlmamz gerektiini anlarz hepimiz. Yce duygularn, kalptan kms dsncelerin bysn isler klan szcklerin bysne kaplmaktan vazgememiz gerektiini. Yrmenin, yemenin, bosaltmn kendimize zg biimini nasl rendikse, konusmay, duymay, dsnmeyi de kendi kendimize retmemiz gerektiini anladmz bir gn gelir. Hepimiz iin. Ama er, ama ge. Duygularmzn, dsncelerimizin, szlerimizin, gerekten bizim olmaa baslad bir gn... sin tuhaf, kendimizce konusmaa basladmzda, sylediklerimizde tutamak, dayanak bulamayanlar ok olur; bu szleri yadrgadklarn, anlamadklarn sylerler. Belledikleri kalplarla konusulma214 225 102. Buras, bu yer, su an, bir ds m, deil mi? Bilemiyorum. Pencerede mordan azma bir gkyz paras ar ar aarryor-du. Uyanktm demek. Yanmdaki hafife drtt beni. "Ne kadar erken eker gidersek buradan o kadar iyi olur. Basarlarsa azmzn tad iyice kaar." nsanlarm konusmas da bir tuhaft bu son gnlerde. Yoksa uzun sredir eskisi gibi konusmadmz iin mi yadrgyordum her isittiimi? Belki de insan, az konustuu lde, diline aykr da olsa birok anlam yklyor. Ama yeni giyinebilmistik ki sklar evin her yerinde yand. Kapdan girenler ten besten ok olsa gerekti. Hepimiz toparlandk. Adamlar bizim odaya girerken kendimi en nde buldum. tekiler, samda solumda duranlar bile, biraz geriye ekilmisti. Girenlerin basmdaki bir sandalye ekip arkaln nne alarak oturdu. Yanmdakiler, biraz gerisinde, yan yana dizildi. Baslarndaki ile birlikte sekiz kisilerdi. Evde en az krk-krkbes kisi vardk. Buradan sa kmalar gerekmezdi; ama kendilerine saldrmadan nce bize saldrmalarn beklemek yaksk alrd! yle bir kural vard sanki. Sandalyedeki hepimizi teker teker szyordu. Sessizdi ortalk. Ama biri kulama fsldar ya da ben, grnmeyen bir kitaptan, okur gibi, bir seyler reniyordum. rnein, bu esit "gecelik smaklar"da gecelemek de sutu. Son zamanlarda pek ok seyin su olduu gibi. Herkes hangi yoldan evine dnmesi gerektiini renip gecikmeden evine dnmek zorundayd aksamlar. Sokakta yitivermemek iin byle bir kaamaa basvurmakla evet, pijamasn, amasrn, dis frasn evrak antasnda tasyanlar artyordu kimse kimseyi aldatamazd. Bu smaklar kendiliinden ol-suveriyordu her mahallede. Ama farkna varlyor, baslyordu bunlar. eridekiler sokakta grlmedikleri iin yitmez-lerdi ama elbet onlara da are bulunurdu. Sandalyedeki bizleri szyordu hl. Arkamdan bir soluk gibi su szler geldi: "Aabey, pabucunuzu balayn, aman balaym. Bahane aryor." Sandalyedeki kalkt; kseye doru giderken, soluun sahibine gz ucuyla baktm ben. ocuk, neredeyse. "Pabucunuzu balayn," dedi bir daha. Bunu yapmak, dikkati ekmek olurdu. Adam zaten benden yana bakyor simdi. "Bu evde ka kisiyiz? Brakn evi, bu odada... Biliyor musunuz?" dedim. Bilmez olur muydu? 216 217 103. "Bysnden syrlmamz gereken szcklerden biri en nemlilerinden biri de 'insan' szc. Bir tlsm gibi kullanp en yce duygularn arac haline getiririz onu; tek tek insan, kisiyi (dostumuz olsun

dsmanmz olsun) o szcn yardm, araclyla ezmekten, ykmaktan ekinmeyiz. Dslediimiz, tasarladmz, kurduumuz, dilediimiz bir anlam ykleyiverdiimiz 'insan' szc, srasmda en gl aracmz, saldrganlk kargmz olur. nsan en yksek yere yerlestirmekten, hayvanlardan, bitkilerden, sulardan, dalardan ok nemli olduuna, her seyin insan iin yaratlp insana kulluk etmesi gerektiine inanrms gibi yasamaktan vazgeelim. Belki o zaman insann deerini renir, hayvanla, bitkiyle, suyla, dala, tasla birlikte bir anlam olduunu, olabileceini anlar, belki o zaman insana sayg duymasm basarrz." Ne tuhaf! Bunlar, bir zamanlar, ben yazdm. Ben savundum. Oysa gece zerimize ktkten sonra, bu yolda szler sylemenin gereksizliine herkesi inandrmak iin elimden geleni ardma komadm. Uykunun deerini benden iyi bilen yok. lk genliimden bu yana ksa birtakm dnemler (kendi yasaysm deil, baskalarnn istediini yasadm ksa birtakm dnemler) dsnda yeterince uyuyamamann, uykusunu alamamann, alsrken gzlerim kapanmasn diye, ya da gzlerim ak kalsa bile ds grmee basladmn farkna vararak, uyumayaym diye urasmann sknts iindeyim. alsrken evremde ses istemem; buna karslk, kitaplklarn, mzelerin sessizliinde bas veren dayanlmaz uykuyu, ezici yorgunluu zerimden atmak iin dsar frlamak zorunda kalmsmdr ou kez. Gecelerimin uykusu hibir zaman sanc olamyor. Uyumak istiyorum, uykudan rkyorum. Oysa insann sesle, szle, imgeyle, dsnceyle, byyle uyutulmas, artk klm kprdatmyor, hayr, artk klm bile kprdatamyor. 218 ' 219 104. Hepimiz birden saldrsak pek bir sey kalmazd bunlardan. Zaten adam bana bakarken bunlar arkamdakine duyurmak demek, ona, onlara da duyurmak demekti. Nitekim, "bir sey mi dedin?" diye sordu, gzleri gzlerimde. Yantm oktan hazrms gibi, duraksamadan, sesimin yksekliinin tasyaca nemi de bilerek, "Bu odada ka kisi olduumuzu merak ettim birdenbire. Onu sordum. Buradan sa kmamanz bakmndan ok nemli bir soru," dedim. imden bir - iki - diye sayp szmn ardn getirdim: "Bizi vurasya harcayacamz vakit ierisinde hepinizi ellerimizle boarz." Uyandm sonra. Gn isiyordu. Ayaklarma baktm. Gldm. Ne dslesek, nasl dsler grsek, yapntlarmz nasl kursak ki bundan byle? Ne yaparsak yapalm, gereklikte olup bitenler bizim her trl dsmz, dslememizi, yapntmz fersah fersah geride brakyor. Ne ki, biz artk lenlerden, yiten-lerden, kanl peltelere evrilenlerden yana deil, ldrenlerden, alp gtrverenlerden, dvp datanlardan yana dsnp yasar hale geldiimiz iin, ne uydursak bu isleri gerekten yapanlarn yannda yaya kalyoruz. ldrlen, yiten, datlan olarak herhangi bir korunma, savunma, kars koyma kaygs iimizden gemiyor. Byle bir sey dsmze girecek olsa uyanyoruz. Buraya dek yazdklarm bir daha okudum. Beendim. Ufak tefek dzeltmeler gerekebilir. Bir saat sonra bir daha okuyup ylesi bir dzeltme gerekiyorsa yapacam, sonra da gazeteye yollayacam. mza, tannms bir yazarn ad olacak. O imzay yaznm altna ben atacam. Gazete, yazy basmak ister; adamcazn, durup dururken, deyisini, yazsn deistirmesine sasar; bu yazarn imzasm tasyan bir yazy basarak okurlarda yaratlacak etki, yazda sylenenlerin u-yandrd tepkiyle yaznn baslmasnn uyandraca sasknln bir araya gelmesi, herkesi dsndrecek bir g olusturur; gerekli yerleri kesip karrlar, yazy yle basarlar, bu da olabilir... Yaznn yaymland gnn aksam, yaplacak ufack bir is kalr bana. 220 221

105. Gerekte Sevin diye biri yok. Benim uydurduum bir kisi o. Ona sylettiklerimle yaptrdklarmn bir bl, uzaklarda kalms bir sevginin ansyd; bir bl de, aylardr tutulduum su hastanedeki szm yabana hekim bozuntusunun benimle konusmaa alst sralarda gsterdii abalardan kma birtakm uydurular. Defterimi ona artk gstermeyeceimi sylediim zaman stelemedi. (Sevin o sra belki de, o saat demeli ld). Sevim diye biri de yok. Yardmcsna Sevim diyen biri de, belki yok, herhalde yok. ldrlen bir kadm... Bilmiyorum. Buna da kesinlikle "yok" diyecek durumda deilim. Buna karslk insanlarn ldrld, kendini ldrmee zorland, pek ok insana gizli-ak ac ektirildii, doru. Daha dorusu, "doru olsa gerek" demeli... Sasarm hep. ldrmenin, ac ektirmenin, ezmenin ktlnden sz eder insanlar. Kendilerini ezen, ezmee kalkan kimseler hi mi kmamstr bunlarn karssna? Kimseden almacak leri yok mudur? Uzattklar eli skmayan, vermek istediklerini tepen, geri eviren birileri olmams mdr hi? Gnllerinde yatan herkese kabul ettirmek istedikleri olmaz m? Dnyaya kendi gnllerindeki, kafalarndaki dzeni bir damga basar gibi kazma, nasl istemezler? Nasl anlamazlar ki bunun tek kar yolu, gerekirse ldrmek, ldrmek herhangi bir nedenle elverisli grnmyorsa ac vererek, ezerek> isteneni koparmaktr. Aldatmaktr, yalan sylemektir... Nasl anlamazlar bunu?... Bu is nereye dek srer? Herhalde yalnz kalncaya dek. Btn aynalarda kendinizi grnceye dek, herkesin gz sizin aynanz oluncaya dek... Daha dorusu, nlerinde durmasanz da aynalarn hepsi sizi gsterinceye dek; gnllerinde olmasanz bile insanlarn gzleri sizden duyduklar korkuyu yanstmaktan baska bir ise yaramaz oluncaya dek... Her sey, eninde sonunda, onu anlatann (yani onu baskalarnca da zmlenir klann), o tek kisinin, o tek usun grd, dsledii, dsnd deil midir? Her sey gelip buna dayanmaz m? Herkesi aldatms, aldatma is edinmis bile olsak, kendimizi aldatmamak gerekmez mi? 222 223 106. Ufack bir is kalr, o da su: Baskanlk odasndaki toplantda gazeteyi kurul yelerinin nne atp "Buna izin veriyor muyuz?" demek. Baskandan sz istemek inceliini bile gstermeden. Sonras kendiliinden olur. Bence en nemlisi, son bulusumuz. "Bulusum" desem daha doru olur. haftadr kesinlikle buna uyuluyor. lke, basma bir sey gelmesi beklenebilecek kimselerin basma bir sey gelmemesi; basma bir sey getirilenlerime basta kendilerinin, sonra da en yaknlarnn, en ufak bir sey bekleyecek durumda olmamalar. rnein, tannms yazar kendi imzasyla kan yazy kendisinin yazmadm anlatmaa alsacak olsa kimse inanmaz; daha nemlisi, okurlar inanacak olsa bile bizlerin inanmayacan bilir. Kurtulus yok! Yaknlarna bile alamaz; ilerinden birinin bundan yararlanarak kendisine zarar verecek bir sey herhangi bir sey yapmayacana gvenemez. Basarmakla vndm seylerden biri de bu zaten. Kimsenin kimseye gveni kalmad. O, ikircim iinde sakaklarn ova-dursun, kuruldan sonraki bir, bilemedin iki saat iinde basma getirilecek kazay nlemek, o kazay dzenleyenleri vurmak, kendi adamlarmn isi. Yazarmz atlatt kazay bilmeksizin evine girip kapsm srglediinde, btn bir geceyi kayg iinde geirmee hazrlandnda arka sokaktaki drt cesedin yzlerini ezip tannmaz duruma getirenler saptadklar bir saatten sonra sokan azndan geecek rnein yedinci kisiyi vuracaklar, sokan iine doru biraz ekecekler, eline bir silh tutusturacaklar szgelimi yle diyorum, karanlkta eriyip gidecekler. Bana haber vermee gelen, beni grms olan tek sorumlu da nasl olsa birka gn sonra uzak bir yere gitmek zere yola kacak. Onu kimse gremeyecek bir daha. Pahal bir yntem saylmaz bu,

eninde sonunda. Yeter ki ldrlmesi kararlastrlan nc, yedinci ya da onuncu kisi lmesi beklenebilecek biri olmasn. 224 225 107. dm; beni tek kisi gsteriyordu. Oysa iki yl boyunca o aynada kisiydim. arpk da olsa... Bir sey bitiyor. Aalarn yapraklarna bakyorum pencereden. Biri tekine benzemiyor. Hepsi ayr ayr. nsanlarn gzleri, elleri, azlar, gvdeleri ayr ayr. Birilerini ldrmek gerek. Ama kimi? Ya da, hangi aynadakini? N. iin bir hiolum tasarladm yazmstm. N. kendiliinden dald gitti. Hastal artk retken deil; en azndan kendine zarar veriyor. Denge bozulmus demektir. aresine bakmal. Sorup duruyormus. Bu islerin ardmdaki kim, diye... Gstermek boynumun borcu olsun. Onun yerinde olsaydm, uydurduum, ya da, gereklikten yola karak "yarattm" kisileri ldrmektense yazar kisiyi ldrmenin daha usluca bir sey olacam dsnrdm. Yazar, kisisini ldrmek iin, neler dsnebilir, neler tasarlayabilirdi, simdiki gibi, zvanadan iyice kms olmasayd?... Belki de syle bir sey... Babam sabrszlanyordu. Gnlerdir, neredeyse dolaba girip bir seyler okuyordum; bunca seyi akta okurken, nedense ekindiim iin, bir kitab dolapta gizlediim o kadar belliydi ki! Grmek istiyordu. Bin dereden su getiriyor, beceremediim bir sey yapmaa alsyordum: Yalan sylemee abalyordum. Babam tokma tuttu, kapy serte at. Dirseim boy aynasnn orta yerine girdi. O noktadan baslayarak byk atlak hzla ereveye vard dayand. Babam dirseimi merak bile etmedi, uzaklast. Dirseime bir sey olmamst. Sonunda, kitaba da bakmamst. Kitap dolapta kald. ki yl boyunca haftalm verilmedi. Ayna ancak ikinci yln sonunda yenilendi. Onbes yasndaydm artk. Yeni aynay yadrga226 227 108. 109. Paris. Metro. Tanma gelmez, bir kez kokland m unutulmaz, unutulamaz, zlenir kokusu. Birka saniye sonra tren karanlktan karken biri beni itecek. Karanlk aza bakyorum. evreme bakmamam gerek. Beni iteni grmemeliyim. Tren geldi, bindim. Kimse itmedi beni. Direniyorum. Olmuyor. Bir kapdan ieri itileceim. Karanln iine. Gzlerimin karanla alsmasn beklemem bos belki de; herhangi bir sk damlas, tozan yok bu karanln iinde. Nedenini bilmeden, ardmdan biri hafife drtms gibi, yrmem, bir yerlere doru gitmem gerektiini dsnerek, sakntyla, ar ar, bir ayam neredeyse tekinin burnuna dayayarak ilerlemee baslayacam. Bana pek uzun gibi grnecek bir sre boyunca yryeceim byle. Sonra, birden, kr olduumu sanacam; ancak birka saniye geince, gzlerimin kamastn, ileride, uzaka bir yerde, yukarlarda, pek gl bir sn yanmakta olduunu anlayacam. Beni kapdan ieri iterken, O., istediini simdi greceksin, diyordu; karsdan, uzaktan, bildiim 22S 229 bir yzn bana doru gelmekte olduunu greceim. Bildiim ama gene de karamadm bir yz. Tanyamamann, bildiini karamama, bir yere yerlestirememenin skntsyla kvranacam. Bana doru

gelmekte olan yz, epey yaklasnca, O.'nun yzne benzeteceim bir ara. Vazgeeceim sonra. Yaklastka, O.'dan ok Sevim adl kadnn yz gibi grnecek bana. Erkek klnda da olsa. Sonunda bileceim o yz. Sevin'in yz olduunu bilecek, btn bunlarn, kamasan gzlerimin bana oynad bir oyun olduunu anlayacam. Sevin bana biraz alayc bir glmsemeyle bakmakta olacak. Birden bomak isteyeceim onu. Deli gibi atlacam boynuna doru. Yldrc bir ac, her yanm kesiliyormus gibi bir ac duyarken korkun bir sangrt ierisinde yere dseceim. Paralanms sklarn yan sra O., Sevin, Sevim, sar bir sarsm ocuk, bir tek yzde toplanms, kanlar iinde, glerek bakmakta olacaklar bana, aynalarda sanki, ya da yerde, belki de kafamda... Her yanmda yaps yaps bir ac, ok eski, koyu bir koku. Isk yavas yavas kararrken ben, benim artk, krlms her parann ierisinde. Aynada tanyamadm ben. Binlerce para. Artk ben de olmayan yzbinlerce para. p**** t^***** Nisan 1975 Eyll 1976 110. &VQ Cfr/A, 230 Bunlar yazmakla ldrmaktan kurtulunur mu?

You might also like