You are on page 1of 217

KARL R.

POPPER

HAYAT PROBLEM ZMEKTR


www.altiok.org

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bilgi, Tarih ve Politika zerine EVREN: AL NALBANT OESO STANBUL Yap Kredi Yaynlan - 2156 Cogito -136 Hayat Problem zmektir - Bilgi, Tarih ve Politika zerine / Kari R, Popper zgn ad: Alles Leben ist Problemlsen. ber Erkenntnis, Geschichte und Politik eviren: Ali Nalbant Kitap Editr: ebnem Sunar Dzelti: Fahri Gllolu Kapak Tasarm: Nahide Dikel Bask: -Er Ofset Yzyl Mah. Masst 5. Cad. No: 15 Baalar / stanbul 1. 2. Bask: stanbul, ubat 2005 Bask: stanbul, Nisan 2006

ISBN 975-08-0905-X Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2004 1994 Kari R. Popper Btn yayn haklar sakldr. Kaynak gsterilerek tantln iin yaplacak kisa alntlar dnda yayncnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. Yap Kredi Kltr Merkezi stiklal Caddesi No. 285 Beyolu 34433 stanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http: //www.yapikrediyayinlari.com e-posia: ykkultur@ykykiiltur.com.tr nternet sat adresi: http://yky.estore.com.tr www.teleweb.com.tr

www.altiok.org

NDEKLER
NSZ 7 I. DOA HAKKINDAK BLGNN SORUNLARI 1. Geliim Kuram ve Mantk Bakmndan Bilim retisi 9 15 2. Bilimsel ndirgeme ve Bilimin zndeki Tamamlanmamlk 39 3. Bir Realistin Ruh-Beden Sorunu Hakkndaki Dnceleri 76 4. Blgikuram ve Bar Sorunu 91 5. Evrimci Bilgikurammn Bilgikuramsal Konumu 102 6. Kepler: Gne Sistemi Metafizii ve Deneysel Eletirisi 116 II. TARH VE POLTKA ZERNE DNCELER 7. zgrlk Konusunda 125 8. Tarihyazm ve Tarihin Anlam zerine 0 139 9. Demokrasi Kuram zerine 8 163 10. Demokratik Devlet Kuram ve Uygulamas zerine Dnceler 170 11. zgrlk ve Entelektel Sorumluluk 190 12. Hayat Problem zmektir 203 13. Tarihin Yorumunda Kinizme Kar 211 14. "Bar iin Sava Amak" 225 15. Komnizmin k zerine Dnceler: Gelecei Biimlendirmek in Gemii Anlama Denemesi 235 16. Barn Gereklilii Hakknda 252 Kavram Dizini 259

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

nsz Elinizdeki makale ve konumalar derlemesi, yine Mnih Piper Yaynevi'nce yaymlanm olan kitabm Daha yi Bir Dnya Aray'nm devam olarak grlebilir. Her iki kitapta da zellikle doa bilimlerine odaklanan yazlarn yan sra tarih veya politikaya odaklananlar da bulunmaktadr. Bu kitabn bal olan Hayat Problem zmektir, ayru zamanda 12. blmn de baldr - ki bu blm, nceki derlemenin giriine koyduum, ksa ama znde ok nemli olduundan "nsz mahiyetinde bir zet" de denilebilecek ksm derinden etkilemitir. imdiki derlemenin nszne de, nszlerin genelde sahip olduundan daha fazla nem kazandrmaya altm. Blmlerin seimi, asistanm Bayan Melitta Mew ve Piper Yaymevi'nden Dr. Klaus Stadler'in ortak almalarnn sonucudur. Her ikisine de sonsuz teekkr borluyum. I Elinizdeki kitabn ilk ksm, "Doa Hakkndaki Bilginin Sorunlar" adn tayor. Burada ncelikle sz konusu olan, biyoloji ve yaam biimlerinin kavranamayacak byklkteki zenginliidir. Ne tarafndan olursa olsun, biyolojinin ok saydaki dallarndan birinin derinliklerine indike, her dzeydeki biyolojik yaplarn biimsel zenginlii btn kavranlmazlyla, yaplarn uyum iindeki birliktelii ise btn mkemmelliiyle kendini ortaya koyar. Birinci ksmn son blm, tanrnn yaratt fiziksel dnyadaki uyumu arayan ve gezegenlerin hareketlerini son derece soyut, ama son derece uyumlu bir ekilde aklayan Kepler yasasn bulan o yce insana, Johannes Kepler'e ithaf edilmitir. (Bakalaryla da) birlikte doa bilimimizi yaratm olan bilim dnyasnn devi -ayn de Kepler'dir. Kesinlikle en ekici, en ak ve en alakgnll kiilie sahip olan odur. Her de tutkulu ve yorulmak bilmez birer aratrmacyd; her de ar iler yapt, sk sk uzun sreli d krklklar yaatan iler, ama dnyay yeni bir kta gren kifin o byk mutluluuyla bol bol dllendirildiler. Dnyay kendisinden nceki herhangi bir insandan daha farkl, daha gzel, daha uyumlu (harmonisch) ve daha iyi www.altiok.org ada yaam Galile ve Kepler ile takipileri Newton- arasnda en byk olan belki

gren bu insanlar, bu zorlu almalarn ansa bal, olduunun da farkndaydlar, neredeyse hak edilmemi bir ans, nk kolaylkla ok farkl eyler de olabilirdi. Bu devden sadece Kepler btn bunlar yaamakla kalmam, ayn zamanda azim ve aklkla yazya dkmtr. Dier hibirinin anlayamad ekilde, nderi olan Kopernik'e en cesur fikirlerim miras brakann aslnda, Thales'ten Aristoteles, Aristarchus ve Batlamyus'a kadar, eski zamanlarn Yunan dnrleri olduunun da farkndayd. O byk alakgnlll, en byk zorluklarla alabilecek hatalarnn -dier ikisinden daha fazla- farkna varmasn ve hatalarndan ders karmasn salad. Bilim dnyasnn devi de, her biri kendine zg bir ekilde, bir batl inanca derinlemesine kaplmt. ("Batl inan" szc byk bir dikkatle kullanmamz gereken bir szck: ne kadar az ey bildiimizi ve kendimiz bilmeden batl inancn ok farkl biimlerine ne kadar byk kesinlikle kapldmz bilerek.) Galile, doadaki hareketlerin dairesellii inancna derinden kaplmt - ki Kepler bu inanc, ancak uzun savalardan sonra, kendi iinde ve astronomide yenmeyi baarmtr. Newton ise apak bir e kilde batl inanlarca ynlendirilen ilkeler dorultusunda yl yl dzelttii byk bir geleneksel (aslnda ncil'e dayal) insanlk tarihi kitab, yazmtr. Kepler ise sadece bir astronom deil, ayn zamanda bir astrologdur ve bu nedenle de Galile ve baka biroklar tarafndan reddedilmitir. Ancak -Kepler'in batl inanc olan- astrolojinin dogmatik biimlerine, yine kendisi kar kmtr: O, zeletiri yapabilen bir astrologdu. Yldzlarda yazl olan kaderin almaz olmadn, tersine ahlaksal irademiz tarafndan alabileceini retiyordu. Astrolojiyi eletirenlere verilmi nemli bir tavizdir bu. Belki de bu dev arasnda batl inanlarnda en az dogmatik olan Kepler1 di. II Bu kitabn ikinci ksmnn ad "Tarih ve Politika zerine Dnceler" dir. Frsat bulduka yazlan almalardan oluuyor. neriler veya hazr reeteler sunmuyor, hele ki amaz hazr reeteler kesinlikle sunmuyor, ancak sorumluluk duygusuna dayal bir yaklam sergiliyor. Tabii ki ben demokrasiden yanaym, ama ou savunucus gibi deil. Winston Churchill der ki: "Demokrasi, dierleri hari btn ynetim biimlerinin en ktsdr."

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Elimizde ounluk kararlarndan daha iyi bir ey yoktur. Bir ounluk hkmeti sorumluluk sahibidir, bir koalisyon hkmeti daha az, bir aznlk hkmeti daha da az. "Halkn hkimiyeti" anlamnda bir "demokrasi" neredeyse hibir zaman olmamtr, eer olduysa bile bu, sorumsuz bir keyfiyet hkmdarl olmutur. Bir hkmet halka kar sorumlu olabilir ve olmaldr. Halkn hkimiyeti bunu baaramayacandan sorumsuzdur. Demek ki ben, demokratik olarak seilmi anayasal bir hkmetten yanaym: halkn hkimiyetinden tamamen farkl bir ey. Ve de sorumluluk sahibi bir hkmetten yanaym: ncelikle semenlerine, ama ayn zamanda, belki de daha fazla, insanlakar ahlaken sorumlu bir hkmetten. Hi bu kadar ok sorumsuz insann elinde bu kadar ok ve bu denli tehlikeli silah bulunmamt. ki dnya sava sonras olandan bin kat daha fazla. Bu byle olduu ve bunu byle kabullendikleri iin, lider politikaclarmz bize kar sorumludur. Bu nedenle de hepsine kar dava amalyz. Lider politikaclarmzn ou, tabii ki bunu deitirmek isterdi. Ama elebalarnn silahlanma yar yznden srekli ktleen dnya artlarn, onlar da ncellerinden devraldlar ve istemeyerek de olsa bu durumu kabullenmi grnyorlar. Bir mdahale de ok riskli ve zor gibi grnyor. Bu nedenle bunun hakknda olabildiince az konuuluyor. Savalardan sonra silahszlanmadan bahsedildi. Batl demokrasiler gayet geni apta silahszland. Ama sadece onlar. Milletler Cemiyeti'nin ve sonralar, kinci Dnya Sava'ndan sonra Birlemi Milletlerin temel fikri, dierleri grevlerini tanyp reninceye kadar, ahlaksal ve askeri glerinin stnlnden dolay, bar korumann, ncelikle Batl demokrasilerin devi olduuydu. Bu dnceden syrlmakta olduumuzdan kimse kuku duyamaz. Semenlere bunu aklamyoruz, fedakrlkta bulunmaktan korkuyoruz. Maceraya atlmak istemiyoruz, devimiz olan eye ise "macera" diyoruz. Kendi Avrupa ve Amerika tarihimizi incelemeye altmda, ngiliz tarihisi H.A.L. Fisher'in daha nce baz yerlerde de alntlam olduum zetine benzer bir sonuca ulayorum: "Tarih kitabnn sayfalarnda ilerleme gerei ak ve seik bir ekilde yazlmtr. Ancak ilerleme bir doa yasas deildir. Bir neslin elde ettikleri, bir sonraki tarafndan kaybedilebilir." www.altiok.org III

Fisher'in burada ortaya koyduu her nermeye de katlyorum. Ancak bahsettii bu "ilerleme", tarihin bize bildirdii, ama gvenilir olmayan, kaybolabilen bu "ilerleme" neden ibarettir? Bu sorunun yant da ak olduu kadar anlamldr: Fis- her'in ve hepimizin aklua gelen ilerleme, ahlakbilimsel, ahlaksal bir ilerlemedir. Daha Yeni Ahit'te vaat edilmi olan dnya barma yneliktir: Devletlerde -hem ilerinde hem de d ilikilerinde- her trden iddet eyleminin ortadan kalkmasna yneliktir. Uygar bir insan toplumuna, hukuk devletine ve bar ayakta tutmak iin btn hukuk devletlerinin birlik oluturmasna ynelik bir ilerlemedir. Kant'a gre bu, ahlaksal devimizdir: yi niyetli btn insanlarn ykml olduklar devdir; tarihin nne koymamz gereken hedeftir. Nkleer silahlarn bulunmasndan bu yana zorunlu bir hedeftir. (Gnmzde uygar devletler daha gl durumda olduklarndan) bu hedefin n ak olmakla kalmayp ulalmas da zorunludur. Nkleer silahlarn varlndan dolay bu, insanln ve uygarln devam iin giriimde bulunmaya hazr olan herkes iin zorunlu bir hedeftir. nk bunun alternatifi, yok etmedir. Bu hedef aslnda Roma mparatorluu'nda Augustinus dneminden ve Yeni Ahit'ten kaynaklanmaktadr: Et in terra -pax hominibus bonae voluntatis - yi niyetli btn insanlar iin dnya bar. (Ama yle de evrilebilir: "yi niyetli btn insanlarn elde etmesi gereken dnya bar"). Kellogg Pakt'yla sonulanan Birinci Dnya Sava vahetinden ve Birlemi Milletlerin kurulmasyla sonulanan kinci Dnya Sava vahetinden, btn iyi niyetli insanlardan oluan ve yeterli gteki bir politik hareket ortaya kmtr. Ancak Fisher diyor ki, "bir neslin elde ettikleri, bir sonraki tarafndan kayb edilebilir." Ve kaybedildi de. Onu yeniden kazanmalyz. devlerimiz hakknda yeniden dnmeliyiz. Politikaclarmza da sorumluluklarnn lmleriyle (veya istifalaryla) sona ermediini hatrlatmalyz. Kenley, 12 Temmuz 1994 K.R.P. I. DOA HAKKINDAK BLGNN SORUNLARI . Geliim Kuram ve Mantk Bakmndan Bilim retisi* Bu konumamda sizlere sunmak istediim ana tezim u ekilde ifade edilebilir:

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Hem doa bilimleri hem de sosyal bilimler hep problemlerden yola kar; Yunan filozoflarnn dedikleri gibi bir eylerin merakmz uyandrmasndan. Bilimler bu problemlerin zm iin temelde, salkl bir insan mantyla ayn yntemi kullanrlar: Deneme ve yanlma yntemini. Daha kesin bir ifadeyle bu, deneme amacyla problemimiz iin zmler ortaya atma ve yanl zmleri hatal olduklarndan dolay ortadan kaldrma yntemidir. Bu yntem, ok saydaki deneme amal zmle almay varsayar. Birbiri ardna zmler denenir ve ortadan kaldrlr. Temelde bu yntem mantksal olarak mmkn olan tek yol gibi grnr. Bu, bir problem zmeye alrken daha dk seviyedeki bir organizmann, hatta tekhcreli bir amibin bile kulland bir yoldur. Bu durumda, rahatszlk veren bir problemden kurtulmaya alan organizmann yap deneme hareketleri sz konusudur. Daha yksek seviyedeki organizmalar deneme ve yanlma araclyla belli bir problemin nasl zleceini renebilirler. Onlarn da deneme hareketleri -ruhsal deneme hareketleri- yaptm syleyebiliriz. renmek, znde, ta ki problemi zen biri bulunana kadar, bir deneme hareketinin ardndan dierinin yaplmasndan oluur. Bir hayvann baarl bir zmn, bir beklentiyle, dolaysyla bir hipotez ya da * 7 Mart 1972'de NDR'de (Kuzey Almanya Radyosu) yaplan radyo konumas. kuramla karlatrabiliriz; nk hayvann bu davran bize, (bilinsizce ya da igdsel olarak da olsa) benzer bir durumda ayn deneme eylemlerinin bu problemi yine zeceini beklediini gstermektedir. Hayvan ve hatta bitki davranlarnn, organizmalarn kurallara veya yasalara uymaya programlanm olduunu gsterdiini syleyebiliriz. evrelerinde kurallara veya yasalara uygunluk beklerler; bu beklentilerin ounun ise genetik olarak koullanm, yani doutan olduunu tahmin ediyorum. Problem, bir hayvan iin, bir beklenti boa ktnda meydana gelir. Bunun sonucunda, boa kan beklentinin yerine yenisini koyma amacyla yaplan deneme hareketleri ortaya kar. yok olur. imdiye kadar deneme ve yanlma ile renme hakkmda sylediklerimi, aamal bir emada zetlemek istiyorum. ema u aamadan olumaktadr: . Problem; 2. zm denemeleri; www.altiok.org Bir organizma, beklentileri ok sk boa karsa, yklr. Problemi zemediinden

3. Ortadan kaldrma; emamzn ilk aamas problemdir. Problem, herhangi bir rahatszlk, ya doutan gelen beklentilerde, ya da deneme ve yanlma ile kefedilmi veya renilmi olan beklentilerde bir rahatszlk ortaya ktnda meydana gelir. emamzn ikinci aamas zm denemeleri, yani problemi zme giriimleri aamasdr. emamzn nc aamas ise baarsz zm denemelerinin ortadan kaldrlmasndan veya yok edilmesinden oluur. Bu aamal emann znde yatan, oulcu olmasdr: lk aama, yani problem, tekil olarak karmza kabilir, ama ikinci aamada, yani benim oul olarak adlandrdm "zm denemeleri" kamaz. Hayvan deneylerinde bile deneme hareketlerinden bahsediyoruz, "deneme hareketleri" ise ouldur. Tek bir hareketi bir deneme hareketi diye adlandrmak fazla anlaml olmazd. kinci aamadaki zm denemeleri yleyse deneme eylemleridir, dolaysyla ok saydadrlar ve emamzn nc aamasnda ortadan kaldrma srecinden geerler. nc aama olan ortadan kaldrma negatiftir: Ortadan kaldrma, aslnda yanlglarn ortadan kaldrlmas demektir. Baarsz veya hatal bir zm denemesi ortadan kaldrldnda, problem zlmeden ortada kalr ve yeni zm denemelerine yol aar. Peki bir zm denemesi sonuta baarl olduunda neler olur? iki ey olur: Birincisi, baarl zm denemesi renilir; hayvanlarda genellikle yle olur: Benzer bir problem tekrar ortaya ktnda eski deneme hareketleri, baarsz olanlar da dahil olmak zere daha nceki sralamayla ksaca deinilerek yinelenir; bylece baarl zm denemesine kadar btn denemeler sradan geirilir. renme, baarsz olan veya ortadan kaldrlan zm denemelerinin yava yava birer deinme dzeyine inerek, sonuta baarl zm denemesinin neredeyse tek bana ortada kalmasndan oluur. znde zm denemelerinin oulculuuna dayanan ortadan kaldrma sreci budur. Organizmann bu ekilde yeni bir beklenti renmi olduunu da syleyebiliriz. Davrann u ekilde de tanmlayabiliriz: Problemin deneme hareketleriyle, zellikle de artk ortadan kaldrlamayan sonuncu deneme hareketi araclyla zlmesini beklemektedir.

10

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Organizmann bu beklentisinin olumasna, bilim kuram seviyesinde karlk gelen, yaknda greceimiz zere hipotezlerin veya kuramlarn oluumudur. Ancak bilimsel kuramlarn oluumunu tartmaya gemeden nce, aamal emamn biyolojideki dier bir uygulamasna dikkati ekmek istiyorum. aamal emam, . Problem; 2. zm denemeleri; 3. Ortadan kaldrma, ayru zamanda Darvvinci geliim kuramnn emas olarak da dnlebilir, Sadece tek bir organizmann geliimine deil, trlerin oluumuna da uygulanabilir. evre koullarnn veya organizmann i yapsnn deitirilmesi, aamal emamza uygun olarak, bir problem oluturmaktadr. Bu, tr iin bir uyum salama problemidir; yani tr ancak, eer problemi genetik yapsndaki bir deiiklikle zerse hayatta kalabilir. Darwinciliin anlayna gre bu nasl olur? Genetik dzeneimiz, genetik yapda srekli deiiklikler ya da mutasyonlar meydana gelecek ekilde kurulmutur. Darwincilik bu mutasyonlarm, aamal emamzn 2. maddesi anlamnda, zm denemeleri ilevi grdklerini varsayar. ou mutasyon lmcldr: Mutasyonu tayan organizma iin lmn habercisidir. Ancak bylelikle emamzn 3. maddesi uyarnca ortadan kaldrlmaktadr. Demek ki aamal emamzn ikinci aamas olan zm denemelerinin znde yatan oulculuuna tekrar dikkati ekmek gerekmektedir. ok fazla sayda mutasyon olmasayd, zm denemeleri olarak sz konusu bile olamazlard. Genetik dzeneimizin alabilmesi iin yeterince byk bir mutasyon yeteneinin vazgeilmez olduunu kabullenmek durumundayz. Artk asl konuma, bilim retisine ya da bilim mantna geebilirim. Buradaki ilk tezim, bilimin biyolojik bir olgu olduudur. Bilim, bilim ncesi bilgiden ortaya kmtr, saduyunun bilgi kazanma eklinin son derece dikkate deer bir mesi olarak anlalabilir. kinci tezim ise aamal emamzn bilime de uygulanabileceidir. Yunan filozoflarnn da grd gibi bilimlerin problemden, aslnda son derece gndelik, sradan da olabilecek bir eylere olan meraktan yola ktklarn, ancak ok gndelik bir ey de olabilecek olan bu eyin, bilimsel dnenler iin bir merak kowww.altiok.org ekilde gelitirilmesidir. nsann bilgi kazanma ekli de yine hayvanlarmkinin gelitiril-

nusu, bir problem olduunu daha en bata belirtmitim. Benim tezime gre her bilimsel gelime, k noktasnn bir problem ya da problematik bir durum olmas, yani bilgi btnmzn belirli bir durumunda ortaya kan bir problem olmas asndan deerlendirilmelidir. Bu nokta byk nem tamaktadr. Bilimin k noktasnn duyusal alglarmz ya da duyusal gzlemlerimiz olduunu eskimi bilim kuramlar retirlerdi, hl da retiyorlar. lk bakta bu gayet aklc ve ikna edici grnmektedir, oysa kkten yanltr. Bu, kolaylkla u tezle gsterilebilir: Problem yoksa gzlem de olmaz. Size, "ltfen gzlemleyin" arsnda bulunduumda, dilin genel kullanmna uygun olarak hemen sorarsnz: "Evet, ama neyi? Ne gzlemleyeyim?" Dier bir deyile, benden size gzleminiz araclyla zlebilecek bir problem vermemi rica edersiniz. Ben ise size bir problem deil de, sadece bir nesne gsterirsem, bu biraz daha iyi bir eydir, ancak kesinlikle tatmin edici deildir. rnein size, "Ltfen saatinizi gzlemleyin" desem, yine de gerekten neyi gzlemlemenizi istediimi bilemeyeceksiniz. Ama size ok sradan bir problem sunarsam i tamamen deiir. Belki bu problem sizin ilginizi ekmeyecek ama en azndan, alglarnz ya da gzleminiz araclyla neyi saptamanz gerektiini bileceksiniz. (rnek olarak, ayn bymekte mi klmekte mi olduunu, veya u anda okuduunuz kitabn hangi ehirde baslm olduunu bir problem olarak alabilirsiniz.) Bilimde problemlerden deil de, duyusal alglardan ya da gzlemlerden yola ktmz eklindeki yanl fikre, eski bilim kuram nasl ulamtr? Bu noktada eski bilim kuram saduyuya dayal bilgikuram- na balyd. Bu, bize d dnya hakkndaki bilgimizin dorudan duyusal izlenimlerimize bal olduunu anlatr. Genel olarak saduyunun byk bir hayranym; hatta eer biraz olsun eletirel olabilirsek, saduyunun, olas btn sorunsal durumlarda en deerli ve gvenilir yol gsterici olduunu da iddia ediyorum. Ama daima gvenilir deildir; bilim kuram veya bil- gikuramyla ilgili sorular ele alrken ona gerekten eletirel yaklaabilmek, ok byk bir nem tar. yleyse duyu organlarmzn bizi evremiz hakknda bilgilendirdikleri ve bu amala onlardan kesinlikle vazgeemeyeceimiz, pek tabii ki dorudur. Ancak buradan, bilgimizin duyu alglarmzla balad sonucunu karmamz mmkn,

12

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

deildir. Tersine, geliim kuram asndan bakldnda duyularmz, belirli biyolojik problemleri zme amacyla olumu gerelerdir. rnein hayvanlarn ve insanlarn gzleri, grne gre, konumlarn deitirebilen ve hareket edebilen canllar, kendilerim yaralayabilecek sert cisimlerle olabilecek tehlikeli arpmalardan nce zamannda uyarmak iin gelimilerdir. Gelime kuram asndan bakldnda, tpk mikroskoplarmz ve drbnlerimiz gibi, duyu organlarmz da problemlerin ve zm denemelerinin sonucudur. Bu da gstermektedir ki, problem, biyolojik adan bakldnda, gzlemden ve duyu alglarndan nce gelmektedir: Gzlemler veya duyusal alglar, zm denemelerinde nemli yardmc aralardr ve ortadan kaldrmada barol oynarlar. Demek ki, aamal emam aadaki ekilde bilimsel manta ya da yntembilime uygulanabilir: 1. k noktas her zaman iin bir problemdir veya proble- matik bir durumdur. 2. Bunu zm denemeleri izler. Bunlar her zaman kuramlardan oluur ve bu kuramlar da birer deneme olduklarndan, ounlukla hataldrlar: Bunlar her zaman iin birer hipotez veya tahmindirler ve yle de kalrlar. 3. Bilimde de yanlglarmzn ortadan kaldrlmasyla, yanl kuramlarmzn ortadan kaldrlmasyla reniriz. U aamal emamz, . Problem; 2. zm denemeleri; 3. Ortadan kaldrma, yleyse bilimin tanmna da uygulanabilir. Bylelikle de merkezi sorunumuza ulayoruz: nsan rn olan bilimde, zgn olan nedir? Bir amiple Newton veya Einstein gibi byk bir bilim adam arasndaki belirleyici fark nedir? Bu sorunun cevab: Bilimde zgn olan, eletirel yntemin bilinli bir ekilde uygulanmasnda yatmaktadr; emamzn 3. aamasnda, yanlglarmzn ortadan Bilginin bilimsel biiminin srad bir hzla gelimesini, bu srad bilimsel ilerlemeyi, yalnzca eletirel yntem aklamaktadr. Her bilim ncesi bilgi, ister hayvana zg olsun ister insana, dogmatiktir. Bilim, dogmatik olmayan yntemin, yani eletirel yntemin bulunmasyla balar. www.altiok.org kaldrlmasnda, bilinli olarak eletirel alrz.

Ancak eletirel yntemin icad, betimleyici bir insan dilini, eletirel tantlar gelitirebilecek bir dili varsayar. Hatta eletirel yntem, bir yaznn bulunmasn da varsayabilir. nk eletirel yntemin znde, zm denemelerimizin, kuramlarmzn ve hipotezlerimizin, bir dil araclyla formle edilerek, objektif olarak ortaya konulmas yatmaktadr, yle ki, bunlar bilinli olarak eletirel bir incelemenin nesnesi haline getirilebilsin. Sadece znel veya zel olarak dnlm veya doru olduu varsaylm bir dnceyle, igdsel bir psikolojik oluumla, ayn dncenin, dil araclyla (hatta belki de yazl olarak) formle edilmi ve bylece toplu tartmaya sunulabilecek hale gelmi ekli arasnda ne kadar byk bir fark olduunu kavramak ok nemlidir. Davnrulmanu dncem olan "bugn yamur yaacak" tan, ayn ierikli, ancak davurulmu bir nerme olan "bugn yamur yaacak" a doru atlan admn, inanlmaz byklkte, neredeyse bir uurumun zerinden atlm bir adm olduu tezini savunuyorum. Bu adm, yani bir dncenin da vurulmas, ilk bakta hi de o kadar byk bir adm deilmi gibi grnyor. Ancak, nceden benim kiiliimin, beklentilerimin ve belki de korkularmn bir paras olan bir eyin, dil araclyla formle edilmesi, artk nesnel olarak ortada durduu ve bylelikle genel eletirel tartmaya konu olabilecei anlamna gelmektedir. Ama kendim iin de devasa bir fark vardr. Davurulmu nerme, rnein davurulmu bir ngr, dil araclyla formle edilerek benim ahsmdan syrlr. Bylelikle benim keyfiyetimden, mitlerimden ve korkularmdan bamsz hale gelir. Yani nesnelleir: Hem bakalar, hem benim tarafmdan deneme amal olarak olumlanabilir, ya da yine deneme amal olarak deillenebilir; destekleyen ve kar kan nedenler tartlarak tartabilir; dahas ngry destekleyen ve ona kar kan taraflar oluabilir. te burada "bilgi" kelimesinin iki anlam -znel ve nesnel anlamda bilgiarasndaki nemli bir ayrma geliyoruz. Genellikle bilgi, znel veya ruhsal bir durum olarak grlr. Edimsel "biliyorum" ifadesinden yola klarak bilgi, inancn belli bir ekli, yani inancn yeter nedenlere dayanan ekli olarak tanmlanr. "Bilgi" szcnn znel yorumu, eski bilim kuramn fazlasyla derinden etkilemitir, ancak bilim, znel beklentilerden veya znel kanlardan deil, nesnel, dil araclyla formle edilmi nermelerden, hipotezlerden ve problemlerden olutuundan, bu yorum, bir bilim kuram iin kesinlikle kullanl deildir.

14

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bilim insan tininin bir rndr, ancak bu rn en az bir katedral kadar nesneldir. Bir nermenin, dil araclyla ifade edilmi bir dnce olduunu sylersek, bu doru olur, ancak nermenin nesnelliini yeterince somut bir ekilde ortaya koymaz. Bu, "dnce" kelimesinin ikircikliliinden kaynaklanmaktadr. zellikle filozoflar Bernhard Bolzano ve ondan sonra Gottlob Frege'nin vurgulad gibi, znel dnme sreci, bir dncenin nesnel ieriinden veya mantksal ya da bildirisel kapsamndan ayr tutulmaldr. "Muhammet'in dnceleri Buda'nm- kilerden ok farkldr" dediim zaman, iki kiinin dnce srelerinden deil, iki reti ya da kuramn mantksal kapsamndan bahsederim. Dnce sreleri nedensel ilikiler iinde bulunabilirler. "Spinoza'mn retisi Descartes'm retisinden etkilenmiti" dediimde, iki kii arasndaki nedensel ilikiyi tanmlayarak, Spinoza'mn dnce sreleri zerine bir saptamada bulunurum. Ancak, "Yine de Spinoza'nm retisi, baz nemli noktalarda Descartes'm retsiyle eliki iindeydi" dediimde, dnce srelerinden deil, her iki retinin nesnel mantksal kapsamndan bahsederim. nsan dilinin nesnellik niteliini vurguladmda, asl hedeflediim, her eyden nce nermelerin mantksal kapsamdr. Daha nce, sadece davurulmu bir dnce eletiri nesnesi olabilir dediimde sylemek istediim, psikolojik dnme srecinin deil, yalnzca nermenin mantksal kapsamnn eletirel tartma konusu olabileceidir. Sizlere aamal emam: . Problem; 2. zm denemeleri; 3. Ortadan kaldrma ve bu yeni bilgi edinme emasnn amipten Einstein'a kadar uygulanabilecei iddiam bir kez daha hatrlatmak istiyorum. Fark nerede yatmaktadr? Bu soru bilim kuram iin belirleyicidir. Belirleyici fark 3. aamada, zm denemelerinin ortadan kaldrlmasnda Bilginin bilim ncesi geliiminde ortadan kalkma, bizim bamza gelen bir eydir: Bizim zm nerilerimizi ortadan kaldran evremizdeki dnyadr; ortadan kaldrmaya aktif deil, pasif olarak katlrz. Biz ortadan kaldrmaya urarz, ve eer ortadan kaldrma, zm denemelerimizi fazla sk yok ederse, veya nceden baarl olmu bir zm denemesini yok ederse, bylelikle sadece zm denemesini deil, www.altiok.org yatmaktadr.

zm denemelerinin icracs olan bizleri de yok eder. Darwinci ayklanma kuram bunu aka ortaya koyar. Bilimsel yntemin ve bilimsel yaklamn getirdii byk yenilik, bilimde ortadan kaldrmaya aktif olarak ilgi gsteriyor ve katlyor olmamzdr. zm denemeleri nesnelletirilerek zm denemelerimizle zdelememiz engellenir. U aamal emann az ok bilincinde olsak da, hi olmasak da, bilimsel yaklamn getirdii yemlik, kendi zm denemelerimizi aktif olarak ortadan kaldrmay denememizde yatar. zm denemelerimizi eletiriye aarak, elimizde mevcut olan ve retebileceimiz btn aralar bu eletirinin hizmetine sunarz. rnein, evremizdeki dnyann bir zm denemesini, bir kuram rtmesini beklemek yerine, evremizi bu zm denemesine olabildiince uygun olmayan bir hale getirmeye alrz. Bu ekilde kuramlarmz deneye tabi.tutarz, stelik en zor deneye tabi tutmaya alrz. Kurammz ortadan kaldrmak iin elimizden geleni yaparz, nk yanl olan kuramlar kendimiz bulmak isteriz. yleyse bir amiple Einstein arasndaki fark nerede yatar sorusu, aadaki ekilde yantlanabilir: Amip yanllamadan (Falsifkation) kanr: Beklentileri kendisinin bir parasdr, ve beklentilerin veya hipotezlerin bilim ncesi icraclar, hipotezlerinin rtlmesi sonucu genellikle yok edilirler. Buna karn Einstein, hipotezini nesnelletirmitir. Hipotez onun dndaki bir eydir; bilim adam, kendisi ykma uramadan, hipotezini eletirileriyle yok edebilir. Bilimde, kendimiz yerine hipotezlerimizi ldrrz. Bylece kendi hipotezime, geleneksel bilim kuramnn savunucular tarafndan paradoks diye reddedilen kuramma ge liyoruz. Balca tezim yledir: Bilimsel yaklam ve bilimsel yntemi bilim ncesi yaklamdan ayran, yanllarm denemeleri yntemidir. Her zm denemesi, her kuram, elimizden geldiince sk bir denetlemeden geer. Ancak bu sk denetleme, her zaman iin, denetlenenin zayflklarm bulma denemesidir. Kuramlar denetlememiz de ayn ekilde onlarn zayflklarm ortaya karma denemesidir. yleyse bir kuramn denetlenmesi, o kuram rtme ya da yanllama denemesidir. Bu tabii ki, kendi kuramm yanllamay baaran aratrmacnn, buna hep sevinecei anlamna gelmez. Kuram zaten kendisi tarafndan bir zm denemesi olarak ortaya atlmtr, bu da demektir ki, kuram etin snavlara dayanabilecektir.

16

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

mit vaat eden bir zm denemesini yanllayan ou bilim adam, kiisel olarak ar bir d krklna urayacaktr. Kuram yanllama hedefi, genellikle bilim adamnn kiisel bir hedefi olmayacaktr, hatta hakiki bir bilim adam genellikle, byk umutlar balad bir kuram, yanllama denemelerine kar savunmaya alacaktr. Bilim kuram asndan bu gayet memnuniyetle karlanabilir; yoksa hakiki yanllamalar sahte yanllamalardan nasl ayrabilirdik? Bilimde de ciddi bir snavdan geirilen her kuram destekleyen ve ona kar kan taraflarn olumasna gereksinimimiz vardr. nk mantksal bir bilimsel tartmaya gereksinimimiz vardr, ve tartma her zaman kesin bir sonuca balanamayabilir. Bilimi olduu yere getiren asl yeni yaklam, kesinlikle eletirel yaklamdr. Buna ise her eyden nce kuramlarnn nesnel, topluma ak bir. ekilde dil araclyla formle edilmesiyle ulalr. Sonra bu, genellikle taraflarn belirginlemesi ve eletirel tartmann balamasna yol aar. Albert Einstein ve Niels Bohr arasndaki tartmann gsterdii gibi, bu tartmalar genellikle uzun yllar boyunca belirsizliini korur. Ne olursa olsun, her bilimsel tartmann bir sonuca ulaacann garantisi yoktur. Bilimsel ilerlemenin garantisi yoktur. yleyse asl tezim, bilimi ve bilimsel yntemi, bilim ncesinden ve bilim ncesiyaklamdan ayran yeniliin, zm denemelerine kar bilinli bir eletirel yaklam olduudur. Yani ortadan kaldrmaya aktif katlm, aktif ortadan kaldrma denemeleri, eletirme, yani yanllama denemeleridir. Grdmz zere, kuram yanllamadan kurtarmaya ynelik ters yndeki denemelerin de yntembilimsel bir ilevi vardr. Ancak bylesi dogmatik bir yaklamn asl olarak bilim ncesi dnceye zg olduu, oysa eletirel yaklamn, bilinli yanllama denemesinin bilimi dourduu ve bilimsel ynteme hkim olduu tezini savunuyorum. ramen, yanllama denemelerinin ve bazen baarya ulaan yanllamanm byk neminin, kanmca her aratrmac farknda olmaldr. nk bilimsel yntem, Verulaml Bacon'un veya Sir James Jeans'in rettii gibi toplamsal (kmlatif) deil, tersine znde devrimcidir. Bilimsel ilerleme asl olarak, kuramlarn baka kuramlarca almas ve yerinden edilmesi sayesinde olur. Bu yeni kuramlar, eski kuramlarn zwww.altiok.org Bilimsel taraflarn olumasnn hi phesiz sahip olduu yntembilimsel ileve

m olduklar btn problemleri, en az onlar kadar iyi zebilecek durumda olmaldr. Bu ekilde, Einstein kuram gezegenlerin hareketi problemini, aslnda btn makromekanik problemini, en az Newton kuram kadar, hatta belki daha da iyi zer. Ancak devrimci kuram, yeni varsaymlardan yola karak, rettii sonularla, dorudan bir eliki iinde durduu eski kuramn ok daha tesine gider. Bu eliki, eski ve yeni kuram arasnda karar verilmesini salayacak deneylerin kurgulanmasn salar. Deneylerin iki kuramdan en az birini yanllayabilmesi gerekir: Deneyler snav geen kuramn stnln kantlayabilir, ama doruluunu kantlayamaz; snav geen kuram da ksa zamanda yine rtlebilir. Bir aratrmac bu durumu kavradnda, kendi yaratt en sevgili kuramna kar bile eletirel yaklaacaktr. Bunu eletirmenlerine brakmaktansa, kuramm kendisi denetlemeyi ve belki de yanllamay tercih edecektir. Gurur duyduum bir rnek, eski arkadam, beyin fizyo- lou ve Nobel dl sahibi Sir John Eccles'tir. John Eccles ile ilk olarak, bir dizi ders verdiim Otago niversitesi'nde (Du- nedin, Yeni Zelanda) karlatm. Yllardr deneysel olarak, si-, nir uyarsnn sinapslar zerinden bir sinir hcresinden dierine nasl aktarld sorunuyla, yani "sinaptik aktarm" problemiyle urayordu. zellikle Cambridge'de etkili olan Sr Henry Dale okulu, kimyasal bir "aktarc madde" molekllerinin, (sinir hcrelerini ayran) sinapslar aarak, uyary bir hcreden dierine aktardklarn varsayyordu. Eccles'in deneyleri ise aktarmda geen zamann son derece ksa -Eccles'in fikrince aktarc madde iin fazla ksa- olduunu kantladndan, hem sinir uyarlarnn aktarm, hem de kaslmalarn aktarm iin salt elektriksel bir aktarm kuramm, btn ayrntlaryla gelitirdi. Burada sz Eccles'in kendisine braksam daha iyi olacak*: "1945'e kadar bilimsel aratrma hakknda u allagelmi fikirlere sahiptim: Birincisi, hipotezlerin, deneysel verilerin dikkatli ve yntemsel olarak toplanmasndan doduklar. Bu, Ba- con ve Mill'e dayanan, bilimin tmevarma yorumudur. ou bilim adam ve filozof hl bilimsel yntemin bu olduuna inanyor. kincisi, bir bilim adamnn baarsnn, gelitirdii hipotezlerin gvenilirliine dayanarak yargland. Kukusuz bu hipotezler yeni veriler ylarak geniletilmeliydi, ancak kuramsal gelimelere salam ve gvenli birer temel ilevi greceklerdi - en azndan byle umuluyordu. Bilim adamlar, deneysel verileri hakknda konumay, hipotezlerini ise sadece alma iskeleti olarak grmeyi tercih eder. Son olarak -ki en nemli nokta buras- yeni verilerle rtlen ve

18

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

sonunda tamamen bo ver ilen bir hipotezi savunmak, bir bilim adam iin son derece znt vericidir ve bir baarszlk iaretidir. Benim sorunum buydu. Uzun sre bir hipotezi savunmutum, ta ki belki de yadsnmas gerektiini anlayana kadar, bu ise beni mthi bunaltyordu. Sinapslar hakknda kafam karkt ve o zamanlar sinir hcreleri arasndaki sinaptik aktarmn ounlukla elektriksel olduunu sanyordum. Sonradan katlan yava bir kimyasal bileenin olduunu da kabul ediyordum, ama sinapslar zerinden hzl aktarmn elektriksel yollardan olduuna inanyordum. te o zaman Poppe/dan kendi hipotezlerimin yanllnn anlalmasnn, bilimsel olarak gurur * Bk2.. Eccles, Wahrheit und Wirklichkeit, 1975, s. 143 v.d. krc bir ey olmadm rendim. Bu, uzun zamandr duyduum en gzel haberdi. Hatta Popper beni, elektriksel olarak koullanm, uyarc ve engelleyici sinaptik aktarm hakkndaki hipotezlerimi, ar keskin ve kat bir ekilde, inam kendilerini rtmeye tevik edecek ekilde formle etmeye ikna etti. Birka yl sonra, 195l'de motonronlarm hcre ii aktarmn gerekletirmeye baladmzda, ounlukla arkadalarmn ve benim katklarmla, onlar rtmeyi baardk. Popper5c reti sayesinde neredeyse 20 yldr beslediim sevgili dncemin lmn sevinle kabullenebildim ve dier taraftan Dale ve Loewi'nin sevgili dncesi olan 'kimyasal aktarm yks'ne olabildiince ok ey katabildim. Sonunda Popper5m bilimsel yntemler hakkndaki retisinin o byk, kurtarc etkisine tank oldum... Burada ilgin bir olaylar silsilesi ortaya kt. Sinaptik aktarmn elektriksel olduu hipotezini yadsmay ok abuk kabullendiimi anladm. almalarma konu olan birok sinaps tr, kesinlikle kimyasal trdendir, ancak bugn birok elektriksel aktarm bilinmektedir, benim sinapslar zerine olan kitabm da (1964) elektriksel aktarm hakknda iki ksm iermektedir, hem engelleyici hem de uyarc!" Beyin aratrmalarnda r aan kuramlarn sahibi olan gerek Eccles'in gerek Dale'in haksz olmas, ok ilgintir; nk ikisi de kuramlarnn btn sinapslar iin sinapslar iin geerliydi, ancak Eccles'in kuramndan daha fazla genelgeer deildi. Dale'in yandalar ise bunu hi fark etmemi grnyorlar; Eccles'e kar zaferlerinden o kadar emindiler ki, her iki tarafn da ayn (szde) gnah ilediini, yani "nce btn anlaml verileri toplamadan (ki bu asla gerekletirilemez) aceleyle genelleme yaptn" kavrayamyorlard. www.altiok.org geerli olduuna inanyordu. Dale'in kuram, o zamanlar her ikisinin de ilgilendii

Baka bir yerde, Nobel dll biyografisinde Eccles unlar yazyor: "imdi bu sevgili kuramlarn yanllanmasna seviniyorum bile, nk bu yanllama bilimsel bir baardr." Bu son nokta ar derecede nemlidir: Bir yanhlamadan her zaman bir yn ey reniriz. Sadece bir kuramn yanl ol duunu deil, neden yanl olduunu da reniriz. Ve hepsinden nce, yeni ve daha sk kavranm bir problem elde ederiz; bildiimiz zere yeni bir problem, yeni bir bilimsel gelimenin asl k noktasdr. Neden aamal emam bu kadar sk belirttiimi belki de merak ediyorsunuzdur. Ksmen bunu, ncekine ok benzeyen, ama drt aamal bir emaya, sizi hazrlamak iin yaptm; bilime ve bilimsel gelimenin dinamiine zg olan bir ema. Drt aamal emay, aamal emamzdan -yani problem, zm denemeleri, ortadan kaldrma- ilk aamay "eski problem" olarak betimleyip, drdnc aama olarak da "yeni problemleri" katarak karsayabiliriz. Dahas "zm denemeleri"ni "deneme amal kuramlar"la, "ortadan kaldr- ma"y da "eletirel tartma araclyla ortadan kaldrma denemeleri" ile deitirirsek, bilim kuramna zg drt aamal emaya ularz. yleyse yle bir grnt karmza kyor: . Eski problem; 2. Deneme amal kuram oluumlar; 3. Deneysel snama da dahil olmak zere eletirel tartma araclyla ortadan kaldrma denemeleri; 4. Kuramlarmzn eletirel tartmasndan kan yeni problemler. Drt aamal emam bilim kuramna ilikin uzun bir dizi gzlemde bulunmama izin veriyor. Problem hakknda. Bilim ncesinin ve bilimin ncelikli problemleri, doas gerei klgsaldr, ancak ksa zamanda drt aamal dng araclyla, en azndan ksmen, kuramsal problemlerle yer deitirir. Demek ki, yeni problemlerin ou kuramlarn eletirisinden ortaya kmaktadr: Bunlar kuram-iidir. Bu Hesiodos'un kozmogonisindeki problemler iin olduu kadar, hatta daha da fazla, Sokrates ncesi Yunan filozoflar.iin de geerlidir; modern doa bilimlerinin ou problemi iin de geerlidir: Problemlerin kendileri kuramlarn, ve eletirel tartmann kuramlarda aa kard zorluklarn rndr. Bu kuramsal problemler, znde, aklama

20

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

bekleyen, aklayc kuramlar bekleyen sorulardr: Kuramlarn sunduklar deneme amal yantlar, zaten aklama denemeleridir. Bir eyi ngrme problemleri de klgsal problemler arasnda saylabilir. Ama ar bilimin entelektel bak asndan izlendiinde, bu ngrler 3. aamaya, yani eletirel tartmaya, snamaya aittir. Aklama denemesi olarak karmza kan kuramlarmz, gerekte ve uygulamada, doruluk iddialar asndan deerlendirme frsat tandklarndan entelektel olarak ilgi ekicidir. Dahas drt aamal emamzdan, bilimde bir eski problemler dngsnden yola karak yeni problemlere ulatmz, bunlarn da yeni bir dngnn k noktas ilevi grdn karsayabiliyoruz. emamzn dngsel ya da periyodik karakterinden dolay, drt aamann herhangi birinden balayabiliriz. emamzn 2. aamasndaki kuramlarla balayabiliriz. Yani, bilim adamnn eski bir kuramdan yola karak, bunu eletirel bir tartma ve ortadan kaldrma srecinden geirdiini ve bunun sonucunda, yeni kuramlar araclyla zmeye alt problemlere ulatn syleyebiliriz. emann dngsel karakterinden dolay bu gayet salam bir yorumdur. Tatmin edici kuramlar ortaya atlmasn, bilimin hedefi olarak betimleyebilmemiz de bunu desteklemektedir. Dier taraftan, hangi artlar altnda bir kuramn tatmin edici olarak betimlenebilecei sorusu, bizi dorudan k noktas olarak probleme geri gtrr. nk bir kuramdan ilk talebimiz aka, problemi oluturan glkleri aklayarak, bir aklama gerektiren problemleri zmesidir. Sonuta, k noktamz olarak o ana kadarki kuramlarn ortadan kaldrlmasn ya da tasfiyesini de seebiliriz. nk bilimin, hep bir kuramn yklm k noktas olarak aldn da rahatlkla syleyebiliriz; bu ykl, bu ortadan kaldrma, daha sonra, ortadan kaldrlm kuramn yerine daha iyi bir kuram koyma problemini dourur. Ben ahsen k noktas olarak problemi tercih ediyorum, ancak emann dngsel karakterinin, aamalarn her birini yeni bir gelimenin k noktas olarak grmemizi mmkn kldnn da bilincindeyim. her biri, deyi yerindeyse, bir sonraki aa maya gemek yolunda isel, mantksal bir motivasyon tamaktadr. Bu bilim mantnda ortaya kt ekliyle bilim, znde bymede olduu kavranan bir olgudur; znde dinamiktir, kesinlikle bitmi bir ey deildir: Nihai hedefine ulat bir nokta yoktur. www.altiok.org Bu yeni drt aamal emann znde, dinamik karakteri yatmaktadr: Aamalarn

Problemi k noktas olarak tercih etmemin bir de u nedeni vardr. Eski bir problemle, ardl olan yeni problemler arasndaki mesafe, bence bilimsel ilerlemeyi, rnein eski kuramlarla, eskilerin yerine geen yeni nesil kuramlar arasndaki mesafeden ok daha arpc bir ekilde karakterize etmektedir. rnek olarak Newton'un ve Einstein'm ekim kuramm alalm. ki kuram arasndaki mesafe byktr; ancak New- ton'un kuramn Einstein'm diline, tansr hesabnn formalizmine tercme etmek mmkndr; rnein Profesr Peter Ha- vas'm yapt gibi, bunu gerekletirirsek, iki kuram arasndaki farkn sadece ekimin sonlu yaylma hznda, yani sonlu k hz c'de yattn buluruz. Demek ki, Einstein kuramn, sonlu yaylma hz c'nin yerine sonsuz bir hz koyarak formle ettiinde, Einstein kuramnn Newton'unkiyle btnletiini, Havas gstermeyi baarmtr. Ancak buradan, kuramn getirdii btn ilerlemenin, ekimin sonlu yaylma hznda yatt sonucunu karmak ok yanltc olur. Newton kuramnn eletirmenlerinin, rnein Ernst Mach'm ortaya kard problemleri, Einstein kuramnn eletirmenlerinin, ncelikle de Einstein'm kendisinin ortaya kard problemlerle karlatrdmzda, gelimenin dinamik karakterini ve ilerlemeyi daha belirgin grebildiimizi iddia ediyorum. yleyse eski ve yeni problemleri karlatrdmzda o byk mesafeyi, o byk ilerlemeyi grrz. Aslnda eski problemlerden geriye sadece bir tanesi kald, Mach ilkesi denileni. Bu, ar ktlelerin ataletini, evrendeki uzak ktlelerin bir etkisi olarak anlamamz gerektii talebidir. Kuram bu talebi tam olarak yerine getirmedii iin Einstein byk d krklna uramtr. Geri onun ekim kuram, ataleti ekimin bir sonucu olarak gsteriyordu; ama Einstein'm ekim kuramnda ktleleri ortadan kaldrrsak kuram, zel grecelik kuramyla btnleir, atalet ise retici ktleler olmakszn bile varlm srdrr. Einstein bu noktada kuramnn en duyarl eksiklerinden birini gryordu. Mach ilkesini ekim kuramnn iine yerletirme problemi yarm yzyldr bu alandaki btn aratrmaclar megul etmitir. Bu nedenlerden dolay drt aamal emamza problemle balamamz bana daha iyi grnyor. Her ne olursa olsun, bilim ncesi gelimelere kar dinamik bilimsel geliimin getirdii yeniliin nerede yattn bu ema gstermektedir: dilin, yaznn ve eletirel tartmann icad dolaysyla ortadan kaldrma srecine aktif katlmmzda. Asl tezim, eletirel tartmann icadyla bilimin yaratlddr.

22

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bu tezimin nemli bir sonucu u soruya dayanyor: Deneysel bilimin kuramlar dier kuramlardan nasl ayrlmaktadr? Kendi asndan bu problem deneysel bilimin bir problemi deil, bilim kuramnn bir problemidir. Bilim mantna ya da bilim felsefesine ait bir problemdir. Bu problemin, asl tezimden - karsanabilecek olan yant yledir: Deneysel bilimin kuramlar dier kuramlardan, olas deneyimler karsnda baarszla urayabilecek olmalaryla ayrlmaktadr; yani gerekten ylesi deneyimler yapabilirsek, kuram yanllayabilecek deneyimler mmkndr ve betimlenebilir. Deneysel bilimin kuramlarn dier kuramlardan ayracak snr izme sorununu "snrlama problemi", nerdiim zm de "snrlama lt" olarak adlandrmtm. yleyse snrlama probleminin zm iin nerim, aadaki snrlama ltdr: Bir kuram, ancak ve ancak eer olas deneyimlerle eliiyorsa, yani ilke olarak deneyim araclyla yanllanabilirse deneysel bilim kapsamndadr. Bu snrlama ltn "yanllanabilirlik lt" olarak adlandrmtm. Yanllanabilirlik lt, birok kuram vastasyla gsterilebilir. rnein ann iek hastalna kar koruduu kuramn yanllamak mmkndr: Doru bir ekilde a olan birisi yine de iek hastalna yakalanrsa, kuram yanllanm demektir. Bu rnek, yanllanabilirlik ltnn kendisinin de problemli olduunu gstermek iin de kullanlabilir. Alanan mil yonlarca insandan bir tanesi iee yakalansa bile, kurammzn yanllanm olduunu asla dnemeyiz. Alamada ya da a maddesinde bir sorun olduunu dnrz. Aslnda bylesi bir k yolu prensipte her zaman mmkndr: Bir yanllamayla karlatmzda u ya da bu ekilde hep bir bahane bulabiliriz; bir yardmc hipotez ne srerek yanlla- may reddedebiliriz. Kuramlarmza btn olas yanllama- lara kar (Profesr Hans Albert'in ifadesiyle) "baklk kazandrabiliriz. " Demek ki, yanllanabilirlik ltnn uygulanmas her zaman kolay deildir. Buna zaman kolay olmasa da, iee kar alama kuramna uygulanabilir: Eer aland halde iee yakalanan insanlarn yzdesi, alanmadan iee yakalananlarn yzdesiyle aa yukar aynysa (hatta belki daha da bykse), btn bilim adamlar ayla koruma kuramndan vazgeecektir. www.altiok.org ramen yanllanabilirlik lt bir deer tamaktadr. Her ne kadar uygulamas her

Bu durumu, bence yanllanamayacak bir kuramn durumuyla karlatralm; rnein Freud'un psikanaliz kuramyla. lke olarak bu kuram herhalde, ancak eer insanlarn kuramla elien bir davranm betimleyebilseydik snanabilirdi. Bu tr yanllanabilir davran kuramlar bulunmaktadr; rnein uzun bir yaam boyunca drst olduunu her zaman gstermi bir insann, maddi durumu gvence altndaysa, birdenbire yallk gnlerinde hrsz olamayaca gibi. Bu kuram kesinlikle yanllanabilir, baz baz gerekten onu yanllayan vakalarn da gerekletiini tahmin ediyorum. yleyse bu kuram nmzdeki ekilde formle edildiinde basite yanltr. Ancak bu kuramn tersine, psikanalizi rtebilecek bir insan davram akla gelmemektedir. Bir adam kendi hayatini tehlikeye atarak bakasnn hayatn kurtarrsa, veya tersine eski bir dostunun hayatm tehdit ederse - ne kadar acayip insan davranlar aklmza getirirsek getirelim, psikanalizle eliki iinde bulunmayacaktr. lke olarak psikanaliz en acayip insan davranlarm bile aklayabilir. Demek ki, deneysel olarak yanllanabilir deildir, denetlenebilir deildir. Bununla Freud'un birok eyi doru grmediini sylemek istemiyorum. ddia ettiim, kuramnn deneysel-bilimsel bir karakterinin olmaddr: nk smanamamaktadr. Alama rneinde olduu trden kuramlar, hepsinden nce de fiziksel, kimyasal ve biyolojik kuramlar ise bunun tam kartdr. Mkemmel bir yaklam sergiledii halde Newton'un mekaniinin yanl olduunu varsaymak iin, Einstein'm ekim kuramndan bu yana nedenlerimiz var. Ancak herhalde hem Nevvton'un, hem Einstein'm kuram yanllanabilir, tabii baklk stratejisini izleyerek yanllamadan bir bahaneyle kurtulmak her zaman mmkndr. Freud'un psikanalizi dnlebilecek hibir insan davranyla eliki iinde bulunmazken, ruh arma seansnda "masa oynatrken" masann davram Newton'un kuramyla eliki iindedir. Masamn stndeki ay dolu bardak birden dans etmeye balasa, dnse dolasa, ite bu Newton'un kuramnn bir yanllamas olurdu; stelik o kadar dnp dolamaya ramen ay da dklmezse. yleyse mekanik, fiziksel cisimlerin dnlebilecek sonsuz sayda hareket biimiyle eliki iindedir dnlebilecek hibir insan davranyla elikide bulunmayan psikanalizin tam tersine.

24

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Newton mekanii Einstein'mkine ok iyi bir yaklama olana sunduu iin, Nevvton mekaniinin yedii neredeyse her darbeden Einstein'm ekim kuram da etkilenirdi. Ancak bunun da tesinde Einstein, gzlemlendiklerinde kendi kuramm rtecek ama Newton'unkini etkilemeyecek olan vakalar kasten aratrmtr. rnein Einstein, Sirius uydularnn ve dier beyaz ccelerin tayfnda, kendisi tarafndan hesaplanm krmz kaymasnn bulunamamas durumunda, kuramn rtlm sayacandan brakacam yazmt. Dahas, Einstein'm kendi ekim kuramna kar son derece eletirel yaklam olmas da ilgintir. Snama deneylerinin hibiri (ki hepsini kendisi nermiti) kuram iin uygunsuz sonu- lanmadysa da, kuramsal nedenlerden dolay bunlar tam olarak tatmin edici bulmamt. Btn doa bilimi kuramlar gibi kendi kuramnn da geici bir zm denemesi niteliinde, yani hipotetik nitelikte olduunu kesin olarak biliyordu. Ancak iddia ettii ey daha ok ayrntlarda yatyordu. Kendi kuramnn neden kusurlu ve kendi aratrma program asndan yetersiz olarak grlmesi gerektiinin nedenlerini sunmutu; tatmin edici bir kuramn yerine getirmesi gereken bir dizi koulu da belirtmiti. Ancak balangtaki kendi ekim kuramndan bekledii, aranan kurama Newton'un ekim kuramndan daha iyi bir yaklam sergilemesi ve dolaysyla dorulua daha ok yaklamasyd. Dorulua yaklama fikri bence bilim kuramnn en nemli fikirlerinden biridir. Bu, rekabet halindeki kuramlarn eletirel bir ekilde tartlmasnn, grdmz zere bilim kuram iin ok nemli olmasyla balantldr. Ancak eletirel bir tartma belirli deerlerce dzenlenir. Dzenleyici bir ilkeye, ya da Kant'm terminolojisinde dzenleyici bir fikre gereksinim duyar. Rekabet halindeki kuramlarn eletirel tartmasn ynlendiren dzenleyici fikirlerden byk nem tamaktadr: Birincisi, doruluk fikri; ikincisi, bir kuramn mantksal ve deneysel kapsam fikri; ncs de bir kuramn doruluk kapsam ve Doruluk 1krinin eletirel tartmaya hkim olduu, yanl kuram ortadan kaldrma midiyle kuram eletirel olarak tartmamzdan anlalabilir. Bu da, doru kuramlar arama fikrinin bizleri ynlendirdiini gsterir. ikinci dzenleyici fikir olan, bir kuramn kapsam fikri, bizi 1 ildirimsel kapsam byk olan kuramlar aramaya iter. Totolo- jiler veya 12 kere 12 144 eder gibi bariz www.altiok.org dorulua yaklamas fikri.

aritmetik nermeler kapsamszdr: Hibir deneysel-bilimsel problem zmezler. Zor problemler ancak mantksal ve deneysel kapsam byk olan kuramlar tarafndan zlebilir. Bir kuramn cesareti olarak da tanmlanabilecek olan ey, onun kapsamnn bykldr: Bir kuramla ne kadar ok ey iddia ediyorsak, kuramn yanl kma riski de o kadar byktr. Yani aslnda doruluu ararz, ama sadece cesur, riskli doruluklarla ilgileniriz. Byk bir mantksal kapsam olan cesur kuramlara rnek olarak, yine Nevvton'un veya Einstein'm eim kuram ya da atomun kuvantum kuram ya da kaltm roblemini ksmen zen ifrelenmi genetik bilgikuram gste- ilebilir. Bylesi cesur kuramlarn, dediim gibi, kapsam byktr; stelik hem mantksal, hem de deneysel kapsam byktr. . Bu iki kapsam kavram aadaki gibi aklanabilir: Bir ku- amm mantksal kapsam onun sonu ktlesidir, yani ilgili dan lantksal olarak karsanabilecek nermeler kmesi veya snfdr, onu kmesi ne kadar byk olursa mantksal kapsam da o ;adar byk olur. Bir kuramn deneysel kapsam fikri belki daha da ilgintir. Bu Lkri anlamak iin, deneysel bir doa yasasnn veya deneysel bir :uramm, baz gzlemlenebilir sreleri yasakladndan yola ka- z. ("Btn kargalar karadr" kuram, ak kargalarn varln
rasaklamaktadr;

ak bir kargann gzlemlenmesi ise kuram - tr.) Ayn ekilde

Freud'un psikanalizinin gzlemlenebilir hi- 'ir sreci yasaklamadm grmtk. Bu kuramn manksal ;apsam kesinlikle byktr, ancak deneysel kapsam sfrdr. yleyse bir kuramn deneysel kapsam, o kuram tarafm- lan. yasaklanan deneysel nermeler kmesi veya snf olarak elirlenebilir; yani kuramla eliki iinde bulunan deneysel inermeler kmesi ya da snf olarak. ok basit bir rnekle gstermemiz gerekirse: Ak karga yokur kuram, "Bu ak bir kargadr" nermesiyle eliki iindedir, 'ani ak kargalarn varlm yasaklamaktadr. Btn kargalar kara- 'r kuram ok daha geni bir deneysel kapsama sahiptir. Sadee ak kargalar deil, mavi, yeil ve krmz kargalar da yasak- ar: Yasaklanm nermeler snf ok daha byktr. Bir kuramla eliki iinde bulunan deneysel bir nerme ya La bir gzlem nermesi, ilgili kuramn bir yanllama olasl, ya La kuramn bir potansiyel yanllaycs olarak

26

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

tanmlanabilir: Bir anllama olasl gerekten gzlemlendii zaman, kuram de:eysel olarak yanhlanm demektir. "Bu ak bir kargadr" nermesi yleyse hem kapsam zayf lan ak kargalar yoktur kuramnn, hem de kapsam daha geni lan btn kargalar karadr kuramnn bir yanllama olasl a da potansiyel yanllaycsdr. "10 ubat 1972'de Hamburg Zooloji Bahesi'ne yeil bir karga teslim edildi" nermesi, btn kargalar karadr kuramnn olduu kadar, btn kargalar krmz veya mavidir kuramnn da bir yanllama olasl ya da potansiyel yanllaycsdr. Bylesi bir nerme, bylesi bir potansiyel yanllayc, gzlemler temelinde doru olarak kabullenilir s e, yanllaycs olduu btn dier kuramlarn da yanllanm olarak grlmesi gerekir. lgin olan, potansiyel yanllayclarmn kmesi ne kadar bykse, kuramn da o kadar ok ey ifade ettiidir. Daha ok ey ifade eder ve daha ok problemi aklayabilir: Aklama potansiyeli veya potansiyel aklama gc daha byktr. Bu adan bakarak tekrar Newton'un ve Einstein'm ekim kuramn karlatrabiliriz. O zaman Einstein'm kuramnn deneysel kapsamnn ve potansiyel aklama gcnn New- ton'unkinden ok daha byk olduu bulunur. nk ok daha fazla ey iddia etmektedir. Newton'un kuramnn tanmlad btn hareket biimlerini, zellikle de gezegen yrngelerini tanmlamakla kalmamakta, ekimin k zerindeki etkisini de betimlemektedir - ki bu problem alan hakknda Nevvton'un, ne ekim kuramnda, ne de optiinde syleyecek bir eyi vardr. Einstein kuram daha risklidir: Newton'un kuramna dokunmayan gzlemler araclyla ilke olarak yanllanabilir. Bu nedenle. Einstein kuramnn deneysel kapsam, potansiyel yanllayclar kmesi, Newton'un kuramnn deneysel kapsamna gre znde daha byktr. Son olarak Einstein'm kuramnn potansiyel aklama gc ok daha byktr: rnein eer S'i- rius uydularnn tayfnda Einstein'm ngrd krmz kaymasn gzlemler araclyla kesinlemi kabul edersek, bu optik efektler Ancak konu iin anlaml gzlemler henz yaplmadysa da, Einstein'm kuramnn Newton'uh kuramndan potansiyel olarak stn olduunu syleyebiliriz: Einstein'm kuram daha byk deneysel kapsama ve daha byk aklama potansiyeline sahiptir. Demek d, kuramsal olarak daha ilgintir. Ancak Einstein'm kuram ayn zamanda www.altiok.org Einstein'm kuram tarafndan aklanmtr da.

Newton'unkine gre daha ok tehdit altndadr. Potansiyel yanllayclarmn kmesi daha byk olduundan yanllamalara daha fazla maruz kalabilecek durumdadr. Bu nedenle, zaten ok sk smanabilen Newton'un kuramndan ok daha sk snanabilir. Bu snavlara dayanabildii, bu snavlardan geebildii takdirde bile hl doru olduunu syleyemeyiz, nk sonraki snavlarda yanllanabilir; ama sadece deneysel kapsamnn deil, doruluk kapsamnn da Newton'un kuramndan daha byk olduunu syleyebiliriz: Yani, ondan tretilebilecek doru nermelerin kmesi, New- ton'un kuramndan tretilebileceklerden daha byktr. Dahas, deneysel snavlarn sonularndan da tam olarak yararlanan eletirel tartmann nda, Einstein'm kuramnn dorulua daha iyi bir yaklam olarak grndn de syleyebiliriz. Dorulua yaklama fikri -tpk dzenleyici ilke olarak doruluk fikri gibi- realist bir dnya gr varsayar. Gerekliin bilimsel kuramlarmzn betimledii gibi olduunu varsaymaz; ancak bir gereklik olduunu ve kendi yarattmz fikirler olmalar nedeniyle her zaman iin birer idealletirme olan kuramlarmz araclyla, drt aamal deneme yanlma yntemini uyguladmz takdirde, bu gerekliin daha uygun bir betimine giderek daha da yaklaabileceimizi varsayar. Ancak bu yntem yeterli deildir. ansmzn da olmas gerekir, nk dnyamzda hazr bulduumuz ve insan dilinin, insan bilincinin ve insan biliminin gelimesini mmkn klan koullar, eer evren uzaktan da olsa bilimin betimledii ekline benziyorsa evrende son derece enderdir. nk bilime gre dnya neredeyse tamamen maddeden botur ve aslen yalnzca kaotik mayla doludur. Bo olmad az saydaki yerlerde, ise kaotik maddeyle doludur ve genellikle molekllerin oluumu iin ar scak, tandmz trden canllarn gelimesi iinse fazla souktur. Evrenin (Kosmos) baka yerlerinde hayat olsa da olmasa da, kozmolojik adan hayat son derece ender ve srad bir olgudur. Hayatn geliiminde eletirel ve bilimsel yntemin gelimesi yine son derece ender olduundan, olaslk hesab asndan neredeyse sonsuz lde olaslkddr. Demek ki, hayat ve bilim olutuunda piyango bize km. Realist dnya gr ile birlikte dorulua yaklama fikri, hep idealletirici bilimin doru anlalmas iin bana vazgeilmez gibi grnyor. stelik realist dnya gr bana insancl olan tek gr gibi geliyor: Bizim gibi yaayan, ac eken ve len baka insanlarn da var olduunu sadece o aklyor.

28

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bilim insan fikirlerinin retim sistemidir: Buraya kadar idealizm hakldr. Ancak bu fikirler olaslklar karsnda baarszla urayabilir. Bu yzden sonu olarak realizm hakldr. Belki de bir an iin, realizm hakkndaki bu aklamalarm ve realizm tartmas zerine bu gndermelerim ile konumu a- m izlenimi uyandryorum. Ancak bu doru deil. Tam tersine realizm tartmas kuvantum mekaniinde son derece gnceldir. Bu yzden gnmz bilim kuramnn en ada ve ak problemlerinden biridir. Fark edilmi olaca zere, bu probleme tarafsz yaklamyorum. Burada kesinlikle taraf tutuyorum, realizmin tarafm. Ama kuvantum mekaniinde ok etkili bir idealist okul da vardr. Gerekten de idealizmin dnlebilecek btn tonlar mevcuttur, hatta tannm bir kuvantum mekanikisi kuvantum mekaniinden tekbenci sonular bile karmtr; bu tekbenci sonularn, kuvantum mekaniinden mutlak bir gereklilikle ktn iddia etmektedir. Buna sadece u yant verebilirim: Eer bu gerekten byleyse, ne kadar hayranlk uyandrrsa uyandrsn ve dorulua yaklam olarak ne kadar mkemmel olursa olsun, kuvantum mekaniinde bir yanllk var demektir. Kuvantum mekanii grlmemi katlkta snavlardan gemitir. Ancak bunlardan geerek dorulua yaknlna, ancak bizler realistsek karar verebiliriz. Bilim kuramnda realizm ve nesnelcilik sava herhalde daha uzun zaman srecek. Burada ak ve gncel bir problemle kar karyayz. Fark edilmi olabilecei zere, aym zamanda, bu problem araclyla bilim kuram bir lde kendi tesine gemeye zorlanmaktadr. Umarm bu balamda bu temel probleme ilikin konumumu yeterince netletirmiimdir. 2. Bilimsel ndirgeme ve Bilimin zndeki Tamamlanmamlk* I Burada k noktam oluturan tez udur: "ndirgeme" denilen olgu balamnda biyologlar iin aslen soru bulunmaktadr. tamamen fizie (ya da fizik ve kimyaya) indirgeme durumunda olacamz umabilir miyiz? 2) Genellikle hayvanlara atfettiimiz znel bilin deneyimlerini biyolojiye ve daha da tesi, eer soru (1) evet ile yantlanyorsa, fizik ve kimyaya indirgeyebilir miyiz (ya da indirgemeyi umabilir miyiz)? www.altiok.org 1) Biyolojiyi fizie ya da fizik ve kimyaya indirgeyebilir miyiz? Yoksa bir gn onu

3) zbilinci ve insan tininin yaratclm hayvansal deneyime, ve bylelikle eer soru (l).ve (2) evet ile yantlanyorsa fizik ve kimyaya indirgeyebilir, ya da indirgemeyi umabilir miyiz? Bu sorunun yantnn, ksmen "indirgeme" szcnn yorumuna bal olduu ortadadr. Ancak baka bir yerde1 ortaya koyduum nedenlerden dolay, anlam zmleme yntemine ve ciddi sorunlar tanmlarla zmek isteme denemesine karym. Bunun yerine nerim udur: ncelikle eitli bilimlerdeki baarl ve baarsz baz indirgeme rneklerini, zellikle de kimyann fizie indirgenmesini tartacam; sonra bu indirgemelerden geriye nelerin kald sorusuna eileceim. * Bu metnin oluumu hakknda bilgi iin bkz. blm sonundaki notlar. Bu tartma boyunca tezi savunacam: Birincisi, bilim adamlarnn birer indirgemeci olmas gerektii. u anlamda ki, bilimde hibir ey baarl bir indirgeme kadar byk bir baar ifade etmemektedir [tpk rnein Newton'un, Kepler ve Galile'nin yasalarn, kendi ekim kuram araclyla ve bu yasalar dzelterek indirgemesi -ya da daha iyi bir deyile aklamas2- gibi (incelemelerime baknz3)]. Baarl bir indirgeme belki de dnlebilecek en baarl bilimsel aklama biimidir, nk Meyerson'un4 zellikle vurgulad eyi yerine getirmektedir: tannmayann tannanla zdeletirilmesi. Bir indirgemenin tersine, yeni bir kuram yardmyla aklamak ise tannan -tannan problemi- bir tannmayanla, yeni bir tahminle aklar.5 kincisi, felsefi olarak ne kadar btncle [Holismus] yatkn olsalar da, bilim adamlarnn yntem olarak indirgemecilii memnuniyetle karlamalar gerektii tezini savunacam: Bilim adamlar, ya safdil ya da az ok eletirel birer indirgemeci olmaldrlar, ancak iddia edeceim zere, az ok ktmser birer eletirel indirgemeci olmaldrlar, nk bilimde biraz olsun nem tayan indirgemelerden hibiri tam olarak baarl olamamtr. En baarl indirgeme denemeleri bile zmlenmemi biraz artk brakmaktadr. ncs, felsefi indirgemecitik lehine hibir iyi argman yok gibi grnrken, felsefi indirgemecilikle yakn akraba gibi grnen zclk [Essentialismus] aleyhinde iyi argmanlar bulunduu tezini savunacam. Yine de yntemsel nedenlerden dolay, indirgeme denemelerini bir kenara brakmamamz gerektiini nereceim. Bunun nedeni, baarsz veya tamamlanmam indirgeme denemelerinden bile ar derecede ok ey renebilmemiz, ve bu ekilde aklanmam olarak kalacak

30

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

problemlerin, bilimin en kymetli tinsel hazineleri arasnda bulunmasdr. Sk sk bilimsel baarszlklar (baka bir deyile: bilimin byk, ak problemleri) olarak grlen eylerin, daha aklanmam, byk vurgulanmasnn ok yararl olabileceini sylemek istiyorum. II Newton'un indirgemesi dnda, bildiim az saydaki neredeyse tam olarak baarl olmu indirgemelerden biri, rasyonel kesirlerin dzenli doal say iftlerine (yani bunlar arasndaki ilikilere veya oranlara) indirgenmesidir. Her ne kadar bu indirgemenin bile geride biraz artk brakt sylenebilirse de, bu Yunanllarn bir kaz artmdr. (Dzenli iftin, dzensiz iftlerden oluan bir dzensiz ifte Wiener ve Kuratowski tarafndan baaryla indirgenmesiyle bu artk, ancak 20. yzylda tekrar ele alnmtr. Ayrca sadece iftler yerine edeer iftlerin kmelerine bir indirgemenin sz konusu olduu da atlanmamaldr). Bu, Pythagoras'm aritmetikletirmeye dayanan kozmolojik aratrma programn da desteklemitir, ancak bu program 2, 3 veya 5'in karekkleri7 gibi irrasyonel saylarn varlnn kantlanmasyla yklmtr. Sonra Platon bu kozmolojik aratrma programn aritmetikletirme deil, geometrikletirmeye dayal bir ekilde deitirmi, ve bu program da Eukleides'den Einste- in'a kadar baaryla yrtlmtr. Ayn ekilde Newton ve Leibniz tarafndan sonsuzkkler hesabnn bulunmas (ve kendi sezgisel yntemlerini darda tutmay baaramayan paradoks sonular darda tutma problemi) ile birlikte, yeni bir aritmetikletirme -doal saylara yeni bir indirgeme- gerekli hale gelmitir. Yine de 19. yzyln ve 20. yzyl balarnn son derece heyecan verici baarlarna ramen, inanyorum ki bugn, bu indirgemenin tam olarak baarl olmadn syleyebiliriz. Tek bir zmlenmemi art belirtmek gerekirse: Bir doal saylar dizisine ya da modern kmeler retisi anlamnda bir kmeye indirgemek ile, doal saylardan oluan edeer, dzenli iftlere indirgemek ayn ey deildir (hatta benzer bir ey bile srece, bu belki de belirgin deildi. Ancak (Bolzano, Cantor ve Russell'm tarttklar) sonsuz kmeler paradokslar ve kmeler retisini belitletirme gereklilii, dikkatli bir ifadeyle, yaplan indirgemenin basit bir aritmetikletirme -doal saylara bir indirgemeolmad www.altiok.org deildir). Bir kme fikri (Cantofun yapt gibi) safdil ve salt sezgisel olarak kullanld

n, tersine belitsel kme retisine bir indirgeme olduunu gstermitir, ki bunun da ar karmak ve bir lde riskli bir giriim olduu ortaya kmtr. Bu rnei zetlemek gerekirse, aritmetikletirme program, yani geometri ve irrasyonel saylarn doal saylara indirgenmesi program, ksmen baarszla uramtr. Ancak bu baarszln beraberinde getirdii beklenmedik problemlerin says ve beklenmedik bilginin arl aknlk vericidir. ddia edeceim ki, bu genellenebilir: ndirgemeciler olarak baarsz olduumuz yerde bile, baarszla giden yolda kazandmz ilgin ve beklenmedik sonularn says her eyden byk deer tayabilir. III rrasyonel saylar doal saylara indirgeme denemesinin baarszln ksaca inceleyerek, indirgeme denemelerinin, bilimsel ve matematiksel aklama, basitletirme ve anlama eylemlerinin bir paras olduuna iaret ettim. Artk fizikteki indirgeme denemelerinin baar ve baarszlklarm, zellikle de makrofizii mikrofizie ve kimyay hem mikrofizie hem de makrofizie indirgemenin ksmi baarlarn daha ayrntl bir ekilde tartmak istiyorum. IV Baka bir yerde8, eyleri, daha te aklamaya ne gerek duyan, ne de imkn olan bir eye, zellikle bir "z" veya "tz"e (ousta) dayanarak aklama veya indirgeme denemesini, "nihai aklama" olarak tanmlamtm. Bunun arpc bir rnei, btn cansz cisimler fiziini, gen- lemi bir tz -aslen tek bir zellii, uzamsal genlemesi olan bir tz (madde)- fikrine indirgemeye ynelik Descartes giriimdir. Btn fizii maddenin grnrdeki tek asli zelliine in dirgeme yolundaki bu deneme, fiziksel evrenin ok anlalr bir resmini izebildii lde, srad bir baar kazanmtr. Des- cartes'm fiziksel evreni (Universum), bir mekanizmadaki dililer gibi birbirine bal (Descartes'm verdii adla) "girdaplardan oluan hareketli bir saat mekanizmasyd. Bu mekanizmada her "cisim" ya da her "madde paras" ona komu olan paray iter ve kendisi de dier taraftaki komularmca itilir. Bu fiziksel dnyada yalnzca madde vard ve btn uzay dolduruyordu. Bo bir uzay da olmadna, tersine sadece maddenin uzamsal genlemesi olduuna gre, uzayn kendisi de maddeye indirgenmiti. Bunun yan sra

32

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

sadece tek bir salt fiziksel neden olma tr vard: Her neden olma bir itme veya yakn bir etkiden ibaretti. ekim kuramyla yeni bir tr neden olmay, ekim gcn ya da uzak etkiyi ekleme gereini duymasna ramen, bu dnya gr Newton tarafndan bile tatmin edici bulunmutu. Descartes'm indirgeme programn ykma srkleyen, Newton'un kuramnn neredeyse inanlmaz aklama ve ngrme baarsyd-. Baka bir yerde9 tahminde bulunduum zere, ekim kuvvetini bir kozmik parack bombardmannn "itepi" siyle (pskrtme basnc ile birleik bir kalkan etkisi) aklayarak Newton, Descartes'm indirgeme programn kendisi uygulamak istiyordu (bu deney genellikle Le Sage ile balantlandrlr). Ancak Newton'un bu kurama kar ykc gteki itirazn da farkna vardn tahmin ediyordum. tiraf edilmeli ki bu kuram, ekim gcn ve uzak etkiyi itme ve yakn etkiye indirgeyecekti; ancak btn hareketli cisimlerin, hareketlerine kar bir fren etkisi gsterecek (yamurun bir arabann n camna arka camna gre daha iddetli arpmas akla gelsin) ve Newton'un atalet yasasn kullanmasn geersiz klacak direngen bir madde iinde hareket ettikleri anlamna da gelecekti. Newton, uzak etki olarak ekim gcnn maddenin asli bir zellii olabilecei ynndeki kendi grne gre sama olan anlay reddetmi olsa da, ekim gcn nihai olarak itmeye indirgeme denemesi, sezgisel ekiciliine ramen bylelikle yklmaktadr. ok ey vaat etmi bir bilimsel indirgeme ve baarszl iin, ama ayn zamanda bir indirgeme denemesinden ve baarszlnn kefinden ne kadar ok ey renilebileceini gstermek iin verdiimiz ilk (ve ok basit) rnek burada sona eriyor, (Tahmin ediyorum ki, bu baarszlk Newton'un uzay tanrnn bilinci {sensorium] olarak tanmlamasnn dorudan nedenidir. Uzay, iindeki btn cisimlerin Ayn zamanda tanr gibi her yerdeydi, nk bu bilgiyi sonsuz hzla, ilgili her yere istedii her an aktarabiliyordu. Tanrsal varln en az iki karakteristik zelliine sahip olan uzay, bu anlamda kendisi de tanrsal varln bir parasyd. Kanmca bu, Newton'un zc bir nihai aklama verme yolundaki baka bir denemesiydi.) www.altiok.org dalmnn, deyi yerindeyse "bilincindeydi", bir anlamda tanr gibi her eyi biliyordu.

Descartes'm indirgemesi, yntembilimsel nedenlerden dolay indirgemeler, yapmay denemek zorunda olduumuz yolundaki dncemin. bir gstergesi olarak deerlendirilebilir. Ama indirgemeciler olarak bizlerin, hibir zaman programmza ar derecede gvenmememiz, tersine indirgeme denemelerimizin mkemmel baar salayaca konusunda gayet ktmser olmamz gerektiim sylememin nedenini de belki gstermektedir. VI Descartes'm fiziksel dnyadaki her eyi genleme ve itmeye indirgeme denemesinin (ki, eer tarihsel tahminimde hak- lysam bu Newton'un da denemesiydi), Newton'un ekim kuramnn baarsyla karlat an baarszla urad, sanrm netlemitir. Bu baar yle glyd ki, Roger Cotes ile balayarak Newtoncular, Newton'un kendi kart grlerine ramen, Newton kuramnn kendisini bir nihai aklama, ve bylelikle ekim kuvvetini maddenin asli bir zellii olarak grmeye baladlar. Ancak Newton (atomlarnn) genleme(si)nin ve ataletin, ktlenin asli zellikleri olmamas iin bir neden gre- miyordu (aklamalarm karlatrn10). yleyse daha sonralar Einstein'n vurgulad atl ile ar ktle arasndaki ayrmn, ve bunlarn oransallmm (ya da eitliinin) ortaya att problemin, Newton'un tam olarak bilincinde olduunu syleyebiliriz. Bu problem Newton ile Eotvs'n a arasnda, hatta Einstein'a kadar sren dnemde, zc dncenin kar anlklnn sonucu olarak neredeyse tamamen gzden kaybolmutur. Einstein'n zel Grecelik Kuram, atl ve ar ktlenin zc dncedeki zdeliini ykmtr, ve bu nedenle Einstein, az ok eklenti (ad hoc) olarak bu zdelii denklik ilkesiyle aklamaya almtr. Ama Einstein'n ekim denklemlerinin kendiliinden, ekimde bulunan cisimlerin uzay-zamansal bir yerlmsel izgi zerinde hareket ettikleri ilkesiyle -ki bu ilke nceden ayr olarak kabul edilmiti- sonuland (ilknce Cor- nelius Lanczos tarafndan) kefedildiinde, atalet ilkesi gerekten de ekim denklemlerine, ve dolaysyla atl ktle de ar ktleye indirgenmiti. (Samrm Einstein, her ne kadar bu sonucun neminden derinlemesine etkilenmi olsa da, Mach'm merkezi problemini -ataletin aklanmasn- nl ama kesinlikle bariz olmayan "Mach ilkesi"nden daha tatmin edici bir ekilde zdn tam olarak kabul etmiyordu. Mach ilkesi, her bir cismin ataletinin, evrendeki btn dier cisimlerin bileik etkisinden kaynaklandn ne srer. Bu ilkenin -en azndan baz yorumlarnn- Genel Grecelik Kuram'yla badamamas Einstein' d

34

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

krklna uratmt. Genel Grecelik Kuram, iinde hibir cisim bulunmayan bir uzayda zel Grecelik Kuram'na dnr, ki bu kuramda, Mach'm dncelerinin aksine atalet yasas hl geerlidir.) Kanmca buradaki baarl indirgeme son derece tatmin edici bir rnektir: genellenmi bir atalet ilkesinin genellenmi bir ekim ilkesine indirgenmesi. Ancak nadiren bu adan incelenmitir; her ne kadar Einstein, salt matematiksel bir bak asndan k grnen ama zel bir nem arz etmeyen bu sonucun nemini byk lde kavram olsa da, o bile bu adan bakmamtr. nk bir belitler sistemi iindeki bir belitin bamll ya da bamszl sadece biimsel olarak ilgi ekicidir. Yerlmsel bir izgi zerinde hareket yasasnn, ayr bir belit olarak m kabul edilmesi gerektii, yoksa ekim kuramnn geri kalanndan m karsanabilecei neden nem tasayd ki? Bunun yant, bu karsama araclyla atl ve ar ktlenin zdeliinin aklanmasnda ve birincinin ikinciye indirgenmesinde yatmaktadr. Bu anlamda, Newton'un byk uzak etki probleminin, (z- cln kendine zg dilinde ifade edilirse) Einstein'n karlkl ekim etkisinin hznn sonluluundan ziyade, atl maddenin ar maddeye indirgenmesi araclyla zld sylenebilir. VII Newton ve Nevvtoncular tabii ki manyetik ve elektriksel glerin varlndan haberdardlar. stelik en az 20. yzyln balarma kadar elektromanyetik kuramn Newton mekaniine veya bunun deitirilmi bir ekline indirgeme denemeleri yapld. Bu gelimedeki asl problem, ilk bakta (primaface) merkezi olmayan glerin (Oersted glerinin), Newton kuramnn deitirilmi bir ekline bile uyar grnen tek gler olan merkezi glere indirgenmesiydi. Bu gelimede ne kan isimler Ampere ve Weber/di. nceleri Maxwell de, Faraday'm elektromanyetik g alann (ya da g izgilerini) bir Newtoncu mekanizmaya veya bir k esiri modeline indirgeme denemelerine olmasa da) deneyden vazgemitir. Helmholtz da Newton'un ve ksmen Descartes'm indirgeme programna yaknlk duyuyordu, kald ki rencisi Heinrich Hertz'e bu problem zerinde almasn nerirken, bunu mekaniin aratrma programn kurtarmak umuduyla yapm gibi grnmektedir. Ama Helmholtz, Hertz'in Maxwell denklemlerini onaylamasn bir kar kant olarak kabul etmiti. Hertz ve JJ. www.altiok.org balamtr. Ama (elektromanyetik alann taycs olarak k esirini grmekten

Thomson'dan sonra tam tersi yndeki bir aratrma program ekicilik kazanmtr: mekaniin elektromanyetik kurama indirgenmesi program. VIII Elektromanyetik madde modeli, yani hem mekaniin hem de kimyann, bir elektromanyetik atomculuk kuramna indirgenmesi, en ge 1912'den, Rutherford'un atomun gezegenler modelini bulduu yldan, yaklak 1932'ye kadar arpc bir ekilde baarl olmutur. Gerekten de kuvantum mekanii (ya da eskiden adland- rld ekliyle "yeni kuvantum kuram") en azndan 1935'e kadar, o zamanlar mekaniin, yeni elektromanyetik madde kuramna indirgenmesinin nihai hali olarak grlen ey iin bulunmu baka bir isimden ibaretti. nde gelen fizikilerin, kuvantum mekaniinden az bir sre nce bu indirgemeye ne kadar nem verdiklerini kafalarda canlandrmak iin Einstein'm u szlerini aktarmak istiyorum11: "Bugnk anlaymza gre ... temel paracklar ... [yani elektron ve protonlar] elektromanyetik alann younlamasndan baka bir ey olmadklarndan, bugnk dnya grmz iki... gerek tanr, yani ekim esiri ve elektromanyetik alan veya -baka bir deyile- uzay ve madde." Benim vurguladm "baka bir ey olmadklarmdan"a dikkati ekerim, nk bu byk apl bir indirgemeye zgdr. Gerekten de Einstein yaamnn sonuna doru, 1920'deki anlay (zellikle de ekirdek glerinin kefinden sonra) aldktan -hatta ykldktan- sonra bile, ekim alanlarn ve elektromanyetik alanlar, btnleik bir alanlar kuramnda birletirmeyi denemitir. Ana hatlaryla buna zde bir indirgemeci anlay, aym yllarda (1932) neredeyse btn nde gelen fizikiler tarafndan kabul grmt: ngiltere'de Eddington ve Dirac tarafndan, Kta Avrupas'ndaysa Einstein dnda Bohr, de Broglie, Schr- iinger, Heisenberg, Born ve Pauli tarafndan. Bu yaklamn izellikle arpc bir betimini, o zamanlar California Teknoloji Einstits'ndeki Robert A. Millikan12 vermitir: "Gerekten de doa bilimlerinin tarihinde asla, 1914 cidarnda doruk noktasna ulaan keifler dizisinde olduu ka~ lar gzel bir basitletirme ortaya kmamtr. Bu keifler so nu olarak, maddi dnyann yalnzca iki temel olgudan, yani tam olarak ayn ykteki, ama farkl byklkte ktleye sahip (bugn genellikle 'proton' olarak adlandrlan pozitif elektron, bugn genellikle 'elektron' olarak adlandrlan negatif olandan 1850

36

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

kat daha ardr) pozitif ve negatif elektronlardan olutuu yolundaki kuramn fiilen evrensel olarak kabul edilmesini salamtr." Bu indirgemeci pasaj tam da doru zamanda yazlmtr: Ayn yl Chadwick13 ntronu bulduunu yaymlam, Ander- son14 ise pozitronu bulan ilk kii olmutur. En byk fizikilerden bazlar, rnein Eddington15, Yukawa'nm (daha sonradan verilen adyla) mezonlarn varl tezinden sonra bile, kuvan- tum mekaniinin ortaya kyla elektromanyetik madde kuramnn son gnlerini yaad ve btn maddenin elektron ve protonlardan olutuu fikrindeydi, IX Gerekten de mekanik ve kimyann elektromanyetik kuramna indirgenmesi neredeyse mkemmel grnyordu. Des- cartes ve Newton'a uzay dolduran maddenin z olarak ve Descartes itme olarak grnm olan ey, (Leibniz'in ok zaman nce talep ettii zere) itici glere - negatif elektronlar tarafndan negatif elektronlara uygulanan glere indirgenmiti. Maddenin elektriksel ntrl ayn sayda pozitif ve negatif elektronun varlyla; maddenin iyonlamas ise atomun d elektron kabuunun elektron kayb (veya elektron fazlal) ile akland. Kimya ise Boh/un- elementlerin periyodik sisteminin ku~ vantum kuramyla -Pauli'nin harite tutma ilkesinin dhiyane bir ekilde uygulanmasyla mkemmelletirilmi bu kuramla- en azndan grnte fizie indirgendi, kimyasal bileim ve ortak deerlikli kimyasal balarn doas kuram ise Heitler ve London16 tarafndan, yine Pauli ilkesinden yararlanan (eku- tuplu) birleme deeri kuramna indirgendi. Maddenin indirgenemeyen bir tzden ziyade karmak bir yap olduu netlik kazand halde, fizik evreninde daha nce hi bylesi bir btnlk veya bu lde bir indirgeme grlmemiti. O gnden bugne bir daha da buna ulalamad. Tabii ki hl Descartes'm itmesinin elektromanyetik glere indirgenmesine sokulmasnn sonucu olarak dikkate deer deiiklikler geirmi olmasna ramen, geerliliini korumaktadr. Ama evrenin, sabit yapta olarak iki parackl bir elektromanyetik evrene, bu kadar gzel bir ekilde indirgenmesinin btn dier eleri bu arada yok olmutur. Bu yokolu sreci boyunca bir dolu yeni olguyla kar karya kaldk: Ana tezlerimden biri budur. Ancak indirgemenin basitlii yok olmutur. www.altiok.org inanyoruz; Bohr'un elementlerin periyodik sistemi kuram da, izotoplarn devreye

Ntron ve pozitronlarm kefiyle balayan bu sre, yeni temel paracklarn bulunmasyla devam etti. Ancak asl zorluk parack kuramnda deildir: Asl ykm yeni trden glerin, zellikle elektromanyetik glere ve ekim kuvvetlerine indirgenemeyen ar ksa erimli ekirdek glerinin kefiyle gerekleti. ekim kuvvetleri, genel grecelik tarafndan aklanarak uzaklatrldndan ve ekim kuvvetleri ile elektromanyetik kuvvetlerin ikiciliini, btnsel bir alanlar kuramyla ortadan kaldrma umudu var olduundan, o gnlerde fizikileri fazlaca rahatsz etmiyordu. imdi ise fizikte birbirinden ok farkl ama hl indirgenemeyen trden en az drt gle kar karyayz: ekim, zayf etkileim, elektromanyetik gler ve ekirdek gleri. X Bylelikle Descartes ve Newton tarafndan, bir zamanlar her eyin zerine indirgenecei temel olarak grlen Descartes- mekanik, baaryla elektromanyetizmaya indirgenmitir ve hl da indirgenmektedir. Ama takdir edildii gibi son derece arpc olan, kimyann kuvantum fiziine indirgenmesinde durum nedir? The Nature of the Chemical Bond kitabnn yazar Pa- uling'in17, kimyasal balarn doasnda neyin yattm "tanm- layamad" (hatta kesin olarak betimleyemedii) yolundaki anlaml ifadesine ramen, bir tant olarak, kimyasal balar (hem ortak deerlikli balar veya elektron ifti balarn hem de ortak deerlikli olmayan iyon balarm) kuvantum kuramna tamamen tatmin edici bir ekilde indirgeyebildiimizi varsayalm. Dahas, yine bir tamt olarak, tamamen tatmin edici bir ekirdek gleri kuramna ve elementlerin ve izotoplarnn periyodik sistemi kuramna, zellikle de ar atom ekirdeklerinin dayankll ve dayankszlnn bir kuramna sahip olduumuzu varsayalm. Bylelikle kimyay tamamen tatmin edici bir ekilde kuvantum mekaniine indirgeyebilir miyiz? Sanmyorum. Btnyle yeni bir fikrin buna eklenmesi gerekir, fiziksel kuramlarla dorudan bir ilgisi olmayan bir fikrin: Evrim fikrinin, evrenimizin tarihi, kozmogoni fikrinin. Bunun aklamas, elementlerin periyodik tablosunun ve Bohr'un (yeniden formle edilmi) periyodik sistem kurammn, ar atom ekirdeklerini daha hafif olanlarn birer bilekesi - nihai olarak da hidrojen ekirdeklerinin (protonlarm) ve ntronlarn (ki bunlar da proton ve elektronlarn birer bilekesi olarak grlebilirdi) birer bilekesi

38

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

olarak aklamasnda yatmaktadr. Bu kuram ise ar elementlerin bir tarihi olduunu ekirdeklerinin zelliklerinin nadir bir srecin sonucu olduunu varsaymaktadr, ki bu srete, evrende ok seyrek rastlanan koullar altnda birok hidrojen ekirdei, daha ar ekirdekler oluturacak ekilde erimeye zorlanmaktadr. Bunun gerekten gemite olduunu, gnmzde de olmaya devam ettiini gsteren bir yn kantmz var; ar elementlerin evrimsel birer tarihinin olmas ve ar hidrojenin helyuma dnmesini salayan fzyon sreci gibi. Gneimizin ve de hidrojen bombasnn enerjisinin asl kayna da bu fzyondur. Buna gre helyum ve btn daha ar elementler kozmolojik evrimin birer rndr. Bunlarn tarihi, zellikle de ar elementlerin tarihi, bugnk kozmolojik grlere gre ok tuhaftr. Gnmzde ar elementler sper- nova patlamalarnn birer sonucu olarak grlmektedir. Hel yum en son baz tahminlere gre btn maddenin (ktlesine gre hesaplandnda) yzde 25'ini, hidrojen ise btn maddenin (ktlesine gre hesaplandnda) te ikisi veya drtte n oluturduuna gre, btn ar elementler son derece ender bulunuyor gibi grnmektedir (toplam ktlenin yzde bir veya ikisini oluturmaktadrlar). Bylelikle dnya ve tahminen gne sistemimizin dier gezegenleri, asl olarak, ok ender bulunan (ve kanmca ok deerli) malzemelerden olumaktadr. Gnmzde evrenin kkeni hakkndaki en yaygn kuram18 -scak Big Bang kuram-, helyumun byk bir ksmnn Big Bang'in kendisinin rn olduunu, genleen evrenin varoluunun ilk dakikalar iinde retilmi olduunu iddia eder. Bu speklasyonun (ki aslnda Gamow'a dayanr) bilimsel durumunun ne kadar gvenilmez olduunu ayrca vurgulamaya gerek yok. Kimyay kuvantum mekaniine indirgeme denememizde, bu tr kuramlara dayanmamz gerektiinden, bu indirgemenin tastamam baarya ulat kesinlikle iddia edilemez. Gerekte kimyay (en azndan bir ksmn), fiziksel bir kuramdan ok kozmolojiye balamt; ama Bondi'nin vurgulad gibi, o zamanlar artk gemi gibi grnyor, biz de baz fikirlerimizin, (rnein Dirac ve Jordan ile birlikte olumu olan fikirlerimizin), neredeyse fiziksel kuram kozmogoniye indirgeme denemesi olarak bile betimlenebilecei gereini kabullenmeliyiz. Kald ki her ikisi de, kozmoloji de kozmogoni de, fiziin son derece byleyici paralar olsalar da, ve bu arada gitgide www.altiok.org indirgedik: Modern klasik grececi kozmoloji, uygulamal bir fiziksel kuram olarak

daha iyi snanabilir hale gelseler de, halen fiziksel bilimin kysnda bulunuyorlar, stelik kimyann fizie indirgenmesine temel oluturmak iin asla yeterince olgunlam deiller. Kimyann fizie szde indirgenmesini eksik ve biraz sorunlu olarak grmemin nedenlerinden biri budur; ama tabii ki bu yeni problemlerin hepsini memnuniyetle karlyorum. Ancak kimyann fizie indirgenmesi, ikinci bir artk daha brakmaktadr. Bugnk anlaymza gre yalnzca hidrojen -zellikle de ekirdei- btn dier ekirdeklerin yap maddesidir. Pozitif ekirdeklerin en ksa mesafelere kadar birbirlerini elektriksel olarak kuvvetle iterken, daha da ksa mesafelerde (ki ancak itme kuvvetlerinin devasa sratlerde almas yoluyla ulalabilirler) ekirdek kuvvetleri nedeniyle birbirlerini ektiklerini varsayyoruz. Bu da demektir ki, hidrojen ekirdeklerinin evrertimizdeki varoluunu belirleyen ezici ounluu oluturan saydaki artlar altnda etkisiz olan bal zellikleri hidrojen ekirdeine atfediyoruz. Bu ise, ekirdek glerinin sadece son derece ender koullar altnda, ar yksek scaklklar ya da ar yksek basn altnda etkili olan gizilgler olduu anlamna gelir. Bu da demektir ki, periyodik sistemin evrimi kuram, takdir-i ilahi veya ncel dzen19 gibi bir ey tarafndan karakterize edilen bir zsel zellikler kuramna yaklamaktadr. Herhalde bizimki gibi bir gne sistemi, gnmz kuramlarna gre bu zelliklerin veya dier bir deyile gizilglerin nceden varlna baldr. Dahas ar elementlerin kkeninin spernova patlamalarnda yatt kuram, ikinci bir tr takdir-i ilahi veya ncel dzene yol aar. nk bu kuram, (grne gre btn kuvvetlerin en zayf olan ve ekirdek kuvvetleri ve elektromanyetik kuvvetlerle imdiye kadar bir balant iinde olmayan) ekim kuvvetlerinin, byk hidrojen ynlarnda, ekirdekler arasndaki devasa elektriksel itme kuvvetlerim aarak, bu ekirdek kuvvetleri sayesinde bunlar erime noktasna getirecek kadar gl hale gelebilecekleri iddiasnn tesine gemektedir. Bu durumda ncel dzen, ekirdek kuvvetlerinin ve ekimin isel gizil- gleri arasnda bulunmaktadr. Her ncel dzen felsefesinin zorunlu olarak yanl olduunu iddia etmek istemiyorum. Yine de bir ncel dzenin tatmin edici bir indirgeme olarak sz konusu olamayacana inanyorum: Daha ok, bundan medet ummann, birini tekine indirgemesi gereken yntemin baarsz olduunun bir itiraf olduunu dnyorum.

40

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yleyse indirgemeyi gereki olmayan bir ekilde destekleyen varsaymlarda bulunsak bile, kimyann fizie indirgenmesi kesinlikle tamamlanm deildir, Dahas bu indirgeme, hidrojen atomunda bulunan gizilglerin veya dk olaslk tayan greli eilimlerin hayata geirilmesini mmkn klmak iin bir kozmik evrim kuram, bir kozmogoni ve stelik iki tr ncel dzen gerektirmektedir. Bence burada apak bir ekilde beklenmedik durum ve beklenmedik20 zellikler kavramlaryla kar karya olduumuzu kabul etmeliyiz. Bunu yaptmzda, bu gayet ilgin indirgemenin bize baya garip bir evren imaj miras braktm grrz - en azndan indirgemeci iin garip; bu blmde beni ilgilendiren de bu noktayd. XII imdiye kadar sylenenleri zetlemek gerekirse: ndirgeme problemini rnekler yardmyla belirginletirmeyi ve bylelikle doa bilimlerinin tarihindeki en arpc indirgemelerden bazlarnn, tam olarak baarya ulam olmaktan ok uzak olduunu, stelik geride byk bir artk braktklarm gstermeye altm. Geri Newton'un kuramnn, Kepler ve Galile'nin kuramlarnn baarl bir indirgemesi olduu iddia edilebilirdi (ama 1 numaral nota baknz). Ama fizikten gerekte olduundan daha fazla anladmz ve Genel Grecelii, kuvantum kuramm ve drt tr kuvveti daha salam bir yaklamla istisnai vakalar olarak (belki bu, Mendel Sachs'm btnsel alan kuramnda st kapal olarak iddia edilmektedir) tretebilen btnsel bir alan kurammz bulunduunu varsaysak bile, yine de kimyann artk brakmadan fizie indirgenmi olduunu syleyemeyiz. nk kimyann szmona indirgendii fizik, evrimi, kozmolojiyi ve kozmogoniyi olduu kadar beklenmedik zelliklerin varlm da varsayan bir fiziktir. Dier taraftan, zellikle kimyay fizie indirgeme yolundaki tamamen baarl olmayan indirgeme denemelerimizden inanlmaz byklkte bilgi edindik. Yeni problemler yeni hipotetik kuramlara, bunlarn bazlar ise, rnein ekirdek eri mesi (fzyon) gibi, sadece kuram onaylayan deneylere deil, ayn zamanda yeri sylenebilecek olsa da, indirgeme denemelerimiz yntembilimsel adan fevkalade baarlyd. XIII Anlattm bu yk ve bundan kardm dersler, bir biyo- lou kesinlikle artmayacaklar. Biyolojide de. indirgemecilik (fizikselcilik veya maddecilik www.altiok.org teknolojilere de yol at. Bu trden denemelerin genellikle baarsz olduu

biiminde) tamamen baarl olmasa da, srad baarlar elde etmiti. Ama baarl olmad yerlerde bile yeni problemlere ve yeni zmlere gtrmtr. Belki de grm u ekilde formle edebilirim: Bir felsefe olarak indirgemecilik baarsz olmutur. Ama yntembilimsel adan indirgeme denemelerinin her biri, bir arc baardan dierine gtrmtr; kald ki bilim iin baarszlklar bile son derece verimli olmutur. Bu bilimsel baarlar kazanm olanlardan bazlarnn, in- dirgemeciliin felsefe olarak baarszlm ylece kabullenememeleri belki anlalabilir. Belki kimyay tamamen kuvantum fiziine indirgeme denemesinin baar ve baarszlnn burada yaptm zmlemesi sizleri dnmeye sevk ederek bu problemle yeniden ilgilenmenizi salayabilir. XIV imdiye kadar sunduum noktalarn z, Jacques Mo- nod'nun Rastlant ve Zorunluluk21 adl kitabnn nszndeki ksa bir notunun amlamas olarak grlebilir: "Her ne kadar kuvantum kuram btn kimyann temelinde yatsa da, kimyadaki her ey kuvantum kuram yardmyla ngrlemez veya aklanamaz (ya da kuvantum kuramna indirgenemez)." Ayn kitapta Monod, yaamn kkenine dair son derece artc bir hipotez (tabii bir iddia deil) ortaya atyor, ki burada ulatmz bak asndan bunu inceleyebiliriz. Monod'nun hipotezine' gre yaam, rastlantsal olaylarn son derece olas- lkd bir kombinasyonuyla cansz maddeden ortaya kmtr ve bu, sadece dk olaslkta bir olay deil, aslnda sfr olaslkta bir olay - yani benzersiz bir olaydr. (Monod'nun Eccles'le bir tartmasnda ksaca vurgulad gibi) bu hipotez deneysel olarak snanabilir. Belli bal iyi tanmlanm artlar altnda yaam retmeyi baarabilirsek, yaamn kkeninin benzersizlii zerine bu hipotez de rtlm olur. Bylelikle bu hipotez, ilk bakta yle grnmese de, bilimsel olarak snanabilen bir hipotez olur. Peki Monod'nun hipotezi neden akla yakn olsun ki? ncelikle genetik kodun (neredeyse) benzersizlii bir olgu olarak durmaktadr, ancak Monod'nun da belirttii zere bu doal seimin bir rn olabilir. Yaamn ve genetik kodun kkenini kafa kartran bir bilmeceye eviren, genetik kod dontrl- medii, yani yaps genetik kodla belirlenmi proteinlerin senteziyle sonulanmad srece, biyolojik bir ilevi

42

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

olmamasdr. Ama Monod'nun da belirttii zere, hcreninken azndan tandmz tek hcre olan ilkel-olmayan hcrenin) kodu dntrmesine yarayan mekanizma, "kendileri de DNA'da kodlanm olan en az elli makromolekler bileen"den22 oluur. Kendileri de DNA'da kodlanm olduundan bu bileenler (en azndan bugn iin!) kendi varlklarn varsaymaktadr. Bylelikle kod, dntrlmesinin baz rnleri de dntrme ileminde kullanld srece dntrlebilir. Burada bariz ekilde kafa kartrc bir dng sz konusudur: yle grnyor k, her genetik kod modeli veya genetik kod treme kuram gelitirme denemesi iin geerli olan bir ksrdng. yleyse yaamn kkeninin (ayn ekilde evrenin kkeninin de) bilim iin almaz bir engel haline gelmesi ve biyolojiyi kimya ve fizie indirgeme yolundaki btn denemelerde bir artk olarak geriye kalmas olaslyla kar karya kalmz gibi grnebilir. nk Monod'nun yaamn kkeni hipotezi -yine indirgeme denemeleriyle- rtlebilse bile, eer doruysa, baarl bir indirgemenin deillenmesiyle sonulanacaktr. Yntemsel nedenlerden dolay bir indirgemeci olan Monod bu hipoteziyle, kimyann fizie indirgenmesini inceleyen nce ki tartmamz sonucunda bizim de, inanyorum ki, kabul etmeye zorlandmz pozisyona gelmektedir: nihai bir baary mit etmese bile indirgeme denemelerini srdren eletirel bir indirgemecinin pozisyonuna. Asl midimiz -yeni zmlere ve yeni keiflere ulamamz salayabilecek yeni problemler kefetme ve eski problemler hakknda daha fazla ey renme midimiz- Monod'nun kitabmn baka bir yerinde vurgulad zere, indirgemeci yntemlerin yerine "btnc" yntemlerin konmasnda deil, indirgeme denemelerinin bu ekilde srdrlmesinde yatmaktadr. Burada btncl ayrntlaryla tartmak istemiyorum, ama yine de birka sz sylemek yerinde olacaktr. Bu yntemler btnc dncelerden esinlenmilerse de, (embriyolardaki hcre nakillerinde olduu gibi) btnc deneysel yntemlerin uygulanmasndan yola karak rahatlkla bunlarn yntembi- limsel anlamda indirgemeci olduu iddia edilebilir. Dier taraftan btnc kuramlar organizmalar ve de apak bir ekilde gereklidir. Btnc olsun olmasn, verimli olmas mmkn olan tahminlerin eitlilii snr tanmamaktadr23. Ana tezim asndan sadece biyolojideki deneysel yntemlerin yaps soru iareti tamaktadr: hepsinin az ok indirgemeci bir yap tayp tamad sorusu. Dahas David Miller bana, belirlenimci ve belirlenmezci kuramlar asndan da benzeri bir durumun doduunu hatrlatmtr. www.altiok.org gen poplasyonlarmm betimlenmesi bir yana, atom ve molekllerin betimlenmesinde

Her ne kadar me- tafiziksel belirlenmezciler olmamz gerektiine inanyorsam da, yntembilimsel olarak yine de belirlenimci ya da nedensel yasalar aramamz gerekir zlecek problemlerin kendilerinin olasc (probabilist) bir karakter tad yerler dnda. XV Monod'nun yaamn kkeninin benzersizlii hipotezi, cansz maddeden belli deneysel koullar altnda yaam retmeyi baararak rtlseydi bile, bunun yine de tam bir indirgemeyle so- nulanmayabileceine iaret etmek istiyorum. Bir indirgemenin mmkn olduunu a priori olarak dlamak istemiyorum; ama ne yaptmz bilmeden ve molekler biyoloji ve genetik kod hakknda en ufak fikrimiz bile yokken, uzun bir sre boyunca yaamdan yaam rettik. rnein kodun dnmnde yatan ksr dngy krmay baardmz gibi, ne yaptmz hakknda tam bir fizikokimyasal anlaya sahip olmadan cansz maddeden yaam retmeyi baarmamz kesinlikle mmkndr. Molekler biyolojinin yapt hi beklenmedik atlmn, yaamn kkeni problemini nceden olduundan daha da byk bir probleme dntrdn herhalde syleyebiliriz: Kendimize yeni ve daha derin problemler yarattk. XVI Gstermeye altm zere, kimyay fizie indirgeme denemesi, fizie bir evrim kuramnn sokulmasn, yani evrenimizin tarihine geri dnmemizi gerektirmektedir. Biyolojide ise evrim fikri daha da vazgeilmez grnmektedir. Bir erek veya bir teleoloji veya (Monod'nun ifadesiyle) bir teleonomi fikri, ya da buna ok benzeyen problem zme fikri de en az o kadar vazgeilmezdir - ki bu fikir biyolojik olmayan bilimlerin kapsama alanlarna tamamen yabancdr (her ne kadar bu bilimlerde Maksimum ve Minimumlarn ve de deiimler hesabnn oynad rol uzaktan da olsa bir benzerlik tar gibi grldyse de). Teleolojiyi teleolojik olmayan veya sradan nedensel kavramlarla aklamann mmkn olduunu gstermek, tabii ki Darwin'in byk bir hizmetidir.' Elimizdeki en iyi aklama Darwinciliktir. u anda ciddi anlamda rekabet edebilecek hipotezler bulunmamaktadr24. XVII

44

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Problemler ve bu problemlerin zmleri yaamla birlikte ortaya km gibi grnyor. Her ne kadar doal seim gibi bir ey yaamn kkeninden de nce ibanda bulunmusa da -rnein daha az stabil olan elementler radyoaktif olarak yok edilerek stabil elementlerin seilmesi gibi- atom ekirdekleri iin yaamlarn srdrmenin kelimenin herhangi bir anlamyla bir "problem" olduu sylenemez. Kristaller ve mikroorganizmalar ile bunlarn molekler paralan (organslar) arasndaki yakn benzerlik de burada ayn ekilde yklmaktadr. Kristaller bir byme, reme ya da yaamn srdrme kaygs tamamaktadr. Yaam ise yaamm srdrme problemi ile bandan itibaren kar karyadr: Hatta eer istersek, yaam problem zmenin ta kendisi olarak, canl organizmalar ise evrendeki tek problem zen kompleksler olarak tanmlayabiliriz. (Bilgisayarlar problem zmenin aralardr ama bu anlamda problem zc deildirler.) Bununla her canlya zlen problemlerin bilincini de yklemek zorunda olduumuzu sylemek istemiyorum: nsan seviyesinde bile bilincine varmadan srekli problem zmekle -rnein dengemizi koruma problemi gibi- megulz. XVIII Hayvanlarn bilin sahibi olduu ve hatta zaman zaman bir problemin bilincine bile varabildikleri kesinlikle phe gtrmez. Ama hayvanlar leminde bilincin ortaya kmasnn, en az yaamn kkeni kadar byk bir sr olmas da mmkndr. Bundan daha fazla bahsetmek istemiyorum, ancak panpsi- kizm ya da hilozoizm, yani maddenin genel olarak (dk lde de olsa) bilinle donatlm olduu tezi, bana en ufak lde bile ie yarar grnmyor. Biraz olsun ciddiye alnsa bile bu, baka bir takdir-i ilahi veya ncel dzen kuramndan baka bir ey deildir. (Tabii ki bu, en bataki yapsyla Leibniz'in ncel dzen kuramnn bir parasyd.) nk cansz maddede bilincin hibir ilevi yoktur; ve eer (Leibniz, Diderot, Buffon, Haeckel ve daha biroklaryla birlikte) biz de cansz paracklara (Monadlar, atomlar, biimlerinin, hayvanlardaki varlm aklarken iimize yarayaca yolundaki bo umuttan dolay yapyoruz. nk hayvanlarda bilincin bir ilevi olduu ve sanki bedensel bir organ gibi grlebilecei kuku gtrmez. Bu varsaym ne kadar zor olursa olsun: onun evrimin ve doal seimin bir rn olduunu var saymalyz. www.altiok.org partikller) bilin yklyorsak, bunu, hayvanlarda o denli nemli ilevleri olan bilin

Her ne kadar bylelikle bir indirgeme program biimlenmi olabilirse de, bunun kendisi henz bir indirgeme deildir, indirgemeci iin durum yle ya da byle mitsiz grnmektedir; ki bu da, indirgemecilerin neden ya panpsikizm hipotezini benimsediklerini, ya da -daha yakn gemite- bilincin varln (rnein di arsnn bilincinin) toptan yadsdklarn aklamaktadr. Bu davran felsefe her ne kadar bugn moda olsa da, bilincin var olmad kuram, kanmca maddenin varolmayma ilikin kuramdan daha fazla ciddiye alnamaz. Her iki kuram da, beden ve ruh arasndaki iliki sorununu "zer". Her iki durumda da zm kkten bir basitletirmede yatmaktadr: ya ruhun ya da bedenin yadsnmasnda. Ancak fikrimce bu zm fazlaca basittir25. Bu ikinci "asli sorun"dan ve panpsikizmden Blm XXI'd e psiko-fiziksel koutuluu eletirirken daha fazla bahsedeceim. XIX Bu sununun banda belirtilen asli indirgeme sorunundan ikisine ksaca deindim. imdi nc soruna, insan bilincinin ve insan tininin yaratclnn indirgenmesi sorununa geliyorum. Sir John Eccles'in ska vurgulad zere, bu nc soran "ruh ve beyin arasndaki balant" problemidir; Jacques Mo- nod ise insann merkezi sinir sisteminin bu problemini "ikinci cephe" olarak adlandrrken, bunun glklerini "ilk cephe" ile, yaamn kkeni problemiyle karlatrlabilecek seviyede grmektedir. zellikle biyolojinin yabancs olanlar iin bu ikinci cephede dolamann tehlikeleri yok deildir; ancak yine de bu alandaki ksmi indirgeme denemelerinin, ikinci sorundakine gre bana daha ok gelecek vaat eder gibi grndn sylemek istiyorum. lk sorun alannda olduu gibi burada da, indirgemeci yntemlerle, ikinci sorun alannda olduundan daha fazla yeni problem kefedilebilecek ve hatta zlebilecekmi gibi grnyor. Burasyla karlatrldnda ikinci alan bana fazlasyla steril geliyor. Bu blgenin herhangi birinde tam olarak baarl bir indirgemenin son derece olaslkd, hatta imknsz grndn vurgulamama belki de gerek yoktur. Bylelikle bu sununun banda belirtilen asli indirgeme problemlerini tartma, ya da en azndan belirtme szm tutmu olduum sylenebilir. Ancak hibir bilimin tamamlanm olmad ve tamamlanamayaca tezime gemeden nce, nc

46

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

problemden -beden-ruh probleminden veya ruh-beden probleminden- biraz daha bahsetmek istiyorum. XX Hayvanlarda bilincin beklenmedik ekilde ortaya k probleminin (Soru 2), bilinci anlama ve belki fizyolojiye indirgeme probleminin byk olaslkla zlemeyeceine inanyorum; insana zg zbilincin beklenmedik ekilde ortaya kmas problemi (Soru 3), yani ruh-beden problemi iin de benzer ekilde dnyorum. Yine de insann Kendilii problemine biraz olsun k tutabileceimize inanyorum. Her ne kadar kendimi bir oulcu olarak tanmlamay tercih etsem de birok bakmdan Descartes anlamda bir ikiciyim26; bununla birlikte tabii ki Descartes'm iki "tz"ne de inanmyorum. Grdmz zere madde, asli zellii genleme olan bir "tz" deildir, tersine "genlemeleri" hakknda (ksmen) bir aklama sahibi olduumuz, bileimleri zerine birok ey bildiimiz karmak yaplardan oluur: Paracklar arasndaki elektriksel itmeden dolay "uzayda yer igal eder" (veya "genleir"). lk tezim, grnteki o indirgenemez birliine karn insan zbilincinin, son derece karmak olduu ve belki de ksmen aklanabileceidir. Mays 1969'da Emory niversitesi'nde verdiim bir. dizi derste (birka yl nce London School of Economics'teki derslerimde olduu, gibi), yksek insan bilincinin, veya bir Kendi'nin bilincinin hayvanlarda eksik olduu grn savunmutum. Dahas Descartes'm, insan ruhunun kozalaks bezde bulunduu tahmininin, genellikle gsterildii kadar sama olmas gerekmediini, ve Sperry'nin blnm beyin yarkreleriyle elde ettii sonulara27 gre yerinin beynin sol yarkresindeki konuma merkezinde aranabilecei grn savunmutum. Eccles'in bana ksa sre nce bildirdiine gre28 bu tahmin, Sperry'nin (o zamanlar bilmediim) daha sonraki deneyleri ile belli lde desteklenmitir: Buna gre sa beyin ok zeki bir hayvanmki gibi grlebilirken, sadece sol beyin tamamyla insana zg ve kendinin bilincinde Ben tahminimi insana zg bir dilin gelitirilmesine verdiim role dayandrmtm. Btn hayvan dilleri -hatta btn hayvan davramlar- Karl Bhler'in vurgulad gibi, bir ifadesel (veya semptomatik) ve bir iletimsel (veya belirtkesel) ileve sahiptir. Dier taraftan insan dilinin kendine zg olan ve onu, kelimenin daha nemli olan dar anlamnda bir "dil" yapan birka ilevi daha vardr. Bhler insan dilinin temelinde www.altiok.org gibi grnmektedir.

yatan betimleyici ilevine dikkati ekmitir, bense daha sonra29 baka ilevlerinin de olduunu (rnein kuralc, nerici vs.) ama bunlarn en nemlisinin ve en ok insana zg olannn tamtlayc ilevi olduunu vurgulamtm. (Profesr Alf Ross30 ise rnein emir, rica, sz verme gibi daha birok ilevin eklenebileceini ifade etmektedir.) Bu ilevlerin herhangi birinin baka herhangi birine, zellikle de iki st ilevin (betim ve tant) iki alt ileve (ifade ve iletim) indirgenebileceine inanmyorum (hibir zaman da inanmadm). Dahas bu iki alt ilev her zaman ve, btn durumlarda bulunduundan olsa gerek, birok filozof yanlgyla bunlarn insan diline zg zellikler olduunu dnmtr. Benim tezim, insan dilinin st ilevleriyle yeni bir dnyann olutuu ynndedir: insan tininin rnleri dnyas. Bu dnyay "Dnya 3" olarak adlandrdm (Sir John Eccles'in bir nerisine uyarak: aslnda ben onu "nc dnya" olark ad landrmtm). Fiziksel maddelerin, g alanlarnn vs. dnyasn "Dnya 1"; bilinli ve belki de bilinal deneyimler dnyasn "Dnya 2"; ykler anlatmak, efsaneler yaratmak, kuramlar, kuramsal sorunlar, hatalar ve tantlar gibi zellikle konuulan (yazlan veya baslan) dil dnyasn ise "Dnya 3" olarak adlandryorum. (Sanat rnlerinin ve sosyal kurumlarn dnyalar "Dnya 3" e katlabilecei gibi "Dnya 4" veya "Dnya 5" olarak da adlandrlabilir: Bu tamamen keyfe kalm bir eydir.) Bu alanlarn (snrl) zerkliini vurgulamak amacyla "Dnya 1", "Dnya 2", "Dnya 3" kavramlarm ortaya atiyorum. ou maddeci, fizikselci veya indirgemeci bu dnyalardan sadece Dnya l'in gerekten var olduunu ve bu nedenle zerk olduunu iddia etmektedir. Dnya 2'nin yerine davran, Dnya 3'n yerine ise zellikle szl davran koymaktadrlar. (Bu ise, yukarda da iaret ettiim zere, ruh-beden sorununun o fazlaca kolay zmlerinden biridir, yani btn evrendeki en gz alc ve artc eyler arasnda grdm insan tininin ve insan zbilincinin varlm yadsmaktr; bir dier ayn lde basit yol ise Berkeley ve Mach'm maddetanmazldr (imma- teryalizm): sadece duyularn var olduu ve maddenin duyulardan oluan bir "kurgu" olduu tezi. XXI Beden (ya da beyin) ile ruh arasndaki iliki asndan aslen drt pozisyon ayrmsanabilir:

48

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

1) Cisimsel durumlardan oluan Dnya l'in varlnn yadsnmas; yani Berkeley ve Mach'm (Die Analyse der Empfindun- gen; Duyumlarn zmlenmesi) savunduu trden bir mad- detanmazlk. 2) Ruhsal durumlar veya olaylar dnyas olan Dnya 2'nin varlnn yadsnmas, ki bu anlay baz maddeciler, fizikselci- ler ve felsefi davranar tarafndan, yani beyin ve ruhun "zdeliini" savunan filozoflar tarafndan desteklenmitir. 3) Ruhsal durumlarla beyin durumlar arasnda genelgeer bir koutluun bulunduu iddias. "Psikofiziksel koutuluk" denilen bu pozisyon ncelikle Geulincx, Spinoza, Malebranche ve Leibniz tarafndan Descartes anlayn baz glklerim gidermek zere Descartesla sokulmutur. (Glgegrngc- le benzer ekilde bilinten her trl biyolojik ilevi soyutlar.) 4) Ruhsal durumlarn ve bedensel durumlarn birbirlerini karlkl olarak etkileyebildii iddias. Genel anlaya gre Descartes'm bu gr (3) tarafndan almtr. . Benim kendi grm, ruh-beyin koutuluunun bir lye kadar neredeyse var olmas gerektii ynndedir. nsann birdenbire kendisine yaklaan bir nesne grdnde gz krpmas gibi baz refleksler, grne gre az ok koutu bir yap tamaktadr: (Elbette ki merkezi sinir sisteminin katlmyla oluan) kas tepkisi, grsel izlenim tekrarlandnda dzenli olarak tekrarlanr. Eer dikkatimizi ona ynlendirirsek, bu tepkimizin bilincine de varabiliriz, ayn ey baka refleksler iin de (tabii hepsi iin deil) geerlidir. Ama yine deJam bir psikofiziksel koutuluk tezinin -Pozisyon (3)-, salt reflekslerin sz konusu oldu durumlar iin bile, hatal olduuna inanyorum. Bu anlamda psikofiziksel etkile- imciliin bir biimini savunmak istiyorum. (Daha Descartes'm da grd gibi) bu, bedensel Dnya t'in nedensel olarak kapal olmad, tersine (ok ge ortaya km olan) ruhsal durumlar ve olaylardan oluan Dnya 2'ye ak olduu tezini kapsar - ki bu tez fiziki iin fazla ekici bir tez olmamakla beraber, inanyorum etkiledii gerei tarafndan desteklenen bir tezdir. Dnya 2'de bir ey olduunda, her zaman iin, Dnya l'de (beyinde) bununla balantl bir eyin olduu grn kabul etmeye kesinlikle hazrm. Ancak tam ve kapsaml bir koutuluktan bahsedebilmek iin, "ayn" ruhsal durumun veya "ayn" www.altiok.org ki, (zerk ksmlar da dahil olmak zere) Dnya 3'n Dnya 1 zerinden Dnya 2'yi

ruhsal olaym hep buna tam olarak karlk gelen fizyolojik durumla birlikte gelitiini ve tam tersini iddia edebilecek durumda olmalyz. Belirttiim gibi, bu iddiada bir doruluk pay bulunduunu ve rnein belli bal beyin blgelerinin elektriksel olarak uyarlmasnn dzenli olarak belli bal zgn hareket veya du yumlar meydana getirdiini kabul etmeye hazrm. Ama bu iddiann, btn ruhsal durumlar iin genel bir kural olarak anlaldnda, artk bir ierii bulunup bulunmadm, yle deilse de bo olup olmadn merak ediyorum. nk Dnya 2 ile beyin sreleri veya Dnya 2 yaplar ile beyin sreleri arasnda geri bir koutluk bulunabilir, ama son derece karmak, benzersiz ve zmlenemeyen bir Dnya 2 sreci ile bir beyin sreci arasndaki bir koutluktan kesinlikle sz edemeyiz. Kald ki yaammzda benzersiz olan birok Dnya 2 olay vardr. Yaratc yemlikler problemini bir kerelik olsun dikkate almasak bile, bir ezgiyi iki kez dinleyip ayn ezgi olduunu anlamak, ayn Dnya 2 olaynn basit bir tekrar deildir, nk bir ezgiyi ikinci kez dinlemek, ezgiyi tanma edimiyle ilintilidir, oysa ilk seferde bu eksiktir. Tekrarlanan Dnya 1 nesnesidir (bu rnekte ezgi), Dnya 2 olay deil. Ancak arm psikolojisi gibi, Dnya 2 olaylarn szde atomsal elementlerin bilekesi gibi gren bir Dnya 2 kuramn kabul etmeye kendimizi zorlaya- bilseydik, Dnya 2 deneyiminin tekrarlanan ksm - ayn ezginin duyulmas - ile tekrarlanmayan ksm ayn ezginin sz konusu olduunu tanmak - (ki burada tanma deneyimi baka balamlarda yinelenebilir) - arasnda kesin bir ayrm yapabilirdik. Ama bu tr atomcu veya analitik bir psikolojinin fazla iimize yaramayaca da ortadadr. Dnya 2 son derece karmaktr. Sadece duyusal alglar (yani Dnya 1 nesnelerinin algs) gibi alanlara dikkat ettiimiz srece, belki de Dnya 2'yi atomsal veya molekler yntemlerle, rnein Getalt yntemleriyle (ki bu yntemler Egon Bruns- wik'in ve Richard Gregory'nin biyolojik ve ilevsel yntemleriyle karlatrldnda, kanmca toptan verimsizdir) zmle- yebileceimizi sanyor olabiliriz. Bir Dnya 3 nesnesini, rnein bir problem veya kuram icat etme ve anlama yolundaki benzersiz deneylerimizi anmsarsak, bylesi yntemlerin uygulanmas tamamen yetersiz kalmaktadr. Dnce ve anlamamzn dilsel ifade denemeleriyle karlkl etki iinde bulunmas; nceleri bir problem ya da kuram kabaca duyumsamamz, ifade etmeye alnca bunun biraz netlemesi, yazya dktmzde daha da netlemesi, ve onu

50

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

zme denemelerimizde eletirel olarak ele almamz; eski bir problemin dnebilmesine ramen bir anlamda hep o ayn eski problem kalmas; bir dnce aknn bir taraftan kendi iinde balantl, dier taraf tansa aka blmlenmi olmas: Btn bunlar bence, Getalt psikolojisinin ilgin molekler yntemleri de dahil olmak zere, analitik ve atomcu yntemlerin uygulama alannn dnda kalmaktadr. Btn bu denemelerde benzersiz Dnya 2 olaylarnn benzersiz yks ie karmakta, bunun sonucunda da (kesin) kout olan fizyolojik srelerden bahsetmek btn ieriini kaybetmektedir. Bunun da tesinde, belli bir beyin blgesinin hasar grmesi durumunda baka bir blgenin, genellikle Dnya 2'yi ok az zedeleyerek, ya da belki hi zedelemeden ilevini stlendiim varsaymak iin nedenlerimiz de var - bu da koutulua kar baka bir tantta, ki bu tamt, karmak Dnya 2 deneyimleri hakknda mecburiyetten dolay kabaca oluturulmu baz kanlardan ziyade Dnya l'deki deneylere dayanr. Btn bunlar tabii kulaa indirgemecilik kartym gibi geliyor; gerekten de kendimiz de iinde olmak zere bu dnyaya bakan bir filozof olarak ben de nihai bir indirgemenin mmkn olduuna inanmyorum. Ancak bir yntembilimci olarak bu beni kesinlikle indirgemecilik kart bir aratrma programna ynlendirmiyor. Sadece indirgeme denemelerimizin gelimesiyle bilgimizin ve zlmemi problemler evrenimizin genileyecei ngrsnde bulunmaya itiyor. XXII insana zg zbilin problemine geri dnelim; savunduum gr, zbilincin Dnya 2 ile Dnya 1 ve 3 arasndaki karlkl etkiden (isterseniz feedback de diyebilirsiniz) doduu eklindeydi. Burada Dnya 3'n oynad rol hakkndaki tantlarm unlardr: nsan zbilinci, baka eylerin yannda bir dizi son derece soyut kurama dayanr. Hayvanlarn ve hatta bitkilerin, kukusuz, bir zaman bilinci ve zaman beklentileri vardr. Ancak (Bengelecei olan; kiisel bir tarihi olan ve (bedeninin kimliiyle balantl olan) bu tarihin iindeki kiisel kimliinin bilincinde olan birisi olarak grmek iin, neredeyse apak bir zaman kuramna gerek vardr. Bu, uyuduumuz srece bilincin srekliliini kaybetsek de, bizim -bedenimizin- znde ayn kaldmz savunan kuramdr; ve bu kuram temelinde, gemi olaylar (sadece beklentilerimizde ve tepkilerimizde bunlar www.altiok.org jamin Lee Whorfa fazla yaknlamak istemeden) kendini, bir gemii, imdisi ve

tarafndan etkilenmek yerine, ki ben burada bellein hayvanlardaki ilkel biimini gryorum) bilinli bir ekilde yeniden canlandrabilmekteyiz. Kukusuz baz hayvanlarn bir kiilii vardr; gurur ve stat hrsna benzer duygulara sahiptirler ve bir isme tepki vermeyi renebilirler. Buna karlk insan zbilinci dilde ve (apak veya rtk olarak) formle edilmi kuramlarda temellenmitir. Bir ocuk, ismini ve sonradan "ego" veya "ben" gibi bir kelimeyi kendisi iin kullanmay ve bedeninin ve kendisinin srekliliinin bilincinde olarak bunun kullanmn renir; btn bunlar bilincin daima kesintisiz olmad bilgisiyle birletirir. nsan ruhunun veya insan benliinin o byk karmakl ve bamsz olmay, zellikle insanlarn kim olduklarn unuttuklar durumlar bulunduunu anmsarsak iyice belirginleir; bu insanlar gemi tarihlerinin bir ksmn veya btnn unutmu olsalar da, benliklerinin en azndan bir ksmn korurlar veya belki de yeniden kazanrlar. Belli bir anlamda bellekleri kaybolmaz, nk nasl yrndn, yemek yendiini ve hatta konuulduunu anmsarlar. Ama rnein Bristoll olduklarn veya adlarnn ne olduunu ve hangi adreste oturduklarn anmsamazlar. Evlerini de bulamyorlarsa (hayvanlar genelde bulurlar), zbilinleri hayvan belleinin normal dzeyinin de tesinde etkilenmi demektir. Ama konuma yetilerini kaybetmediler se, hayvan bilincinin tesinde bir insan bilinci artakalm demektir. Byk bir psikanaliz dostu saylmam, ama -Descartes'm kuramn dnen bir tze dayandrmasnn tersine- bulgular insan benliinin karmakln destekler grnyor. Burada beni ilgilendiren, insan zbilincinin, en azndan kendi bedeni nin (son derece kuramsal olan) zamansal ve tarihsel srekliliinin bir bilincim de kapsad saptamasdr; kendi bilinli bellei ve kendisine ait olan benzersiz bir beden arasndaki balantnn bir bilinci; ve kendi bilincinin uyku tarafndan normal ve dzenli olarak kesintiye uradnn bilinci (ki bu da bir zaman kuramn ve zamann dzenlilii kuramm varsayar). Dahas uzaysal ve toplumsal olarak belli bir yer ve insan evresine ait olma bilincini de ierir. Kukusuz bunlarn ou sezgisel bir altyapya sahiptir ve hayvanlara da zgdr. Benim savm ise, d- avurulmam insan bilinci dzeyine de ykseltilse, insan dilinin veya Dnya 2 ile 3 arasndaki karlkl etkinin nemli bir rol oynaddr. nsan benliinin btnlnn bellee dayand ve bellein baarmlarmn sadece hayvanlara deil bitkilere de (ve hatta bir anlamda mknatslar gibi organik olmayan yaplara da) atfedilebilecei ortadadr. Bu nedenle, insan benliinin btn-

52

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

ln aklamak iin sadece bellee dayanmann yeterli olmadm grmek son derece nemlidir. Gerekli olan sadece (gemi olaylarn) "sradan" bellei deil, bir bedene sahip olma bilincini, cisimler hakkndaki Dnya 3 kuramlar (yani fizik) ile balayan kuramlarn bir belleidir; Dnya 3 kuramlarnn "kavranmas" niteliini tayan bir bellek. Gerektiinde apak Dnya 3 kuramlarndan destek almamz mmkn klan igdlerle birlikte bu igdlere sahip olduumuz ve gerektiinde bu kuramlar vurgulamak iin bunlardan yararlanabileceimizin bilincim de kapsamaktadr. (Bu tabii ki, hayvan bilinci ile, insan diline baml olan insan zbilinci arasndaki fark belli lde aklar.) XXIII Bu gerekler bence, Dnya 2'yi, insan bilinci dnyasn, Dnya l'e yani aslnda beyin fizyolojisine indirgeme yolundaki her denemenin olanakszln kantlamaktadr. nk Dnya 3 en azndan ksmen dier iki Dnya'dan bamszdr. Eer Dnya 3'n bamsz ksm Dnya 2 ile karlkl etki iinde bulunabiliyorsa, o zaman bence Dnya 2 Dnya l'e indirgenemez. Dnya 3'n ksmi zerklii iin standart rneklerim aritmetik kkenlidir. Doal saylarn sonsuz dizisini bir bulu, insan tininin bir rn ve gelitirilmi insan dilinin bir paras olarak grmeyi neriyorum. (nsann yalnzca "bir, iki, ok" diye sayabildii, ya da sadece "be" e kadar sayabildii ilkel diller var gibi grnyor.) Ama bir sonsuz sayma yntemi icat edilir edilmez, ayrmlar ve problemler zerk olarak ortaya kar: Tek ve ift saylar icat edilmez, tersine doal saylar dizisi iinde kefedilir, asal saylar ve bunlara ilikin zlm zlmemi btn problemler de ayn ekilde. Bu problemler ve zdkleri teoremler (Eukleides'in en byk asal saynn bulunmad teoremi gibi), zerk olarak, insanlar tarafndan yaratlm doal saylar dizisinin isel yapsnn bir paras, ve ne dndmzden ya da dnmediimizden bamsz olarak ortaya kar. Ancak bu problemleri kavrayabilir, anlayabilir dnmemiz, ksmen, Dnya 3'e ait olan zerk problemlere ve teoremlerin nesnel doruluuna baldr: Dnya 2 sadece Dnya 3' yaratmakla kalmaz, bir tr geri besleme srecinde ksmen Dnya 3 tarafndan yaratlr. www.altiok.org veya kefedebiliriz ve bazlarn da zebiliriz. Bylelikle, Dnya 2'ye ait olan

imdiki savm yledir: Dnya 3 ve zellikle de bamsz olan ksmlar, aka cisimsel Dnya l'e indirgenemez. Ancak Dnya 2 ksmen Dnya 3'e baml olduundan, o da Dnya l'e indirgenemez. Fizikselciler veya benim verdiim adla felsefi indirgemeciler31, yleyse Dnya 2 ve 3'n varln yadsmak zorundadr. Bunun sonucundaysa byk apta Dnya 3 teoremlerinden yararlanan tm insan teknolojisi (zellikle de bilgisayarlarn varl) anlalmaz hale gelir; dolaysyla havaalan veya gkdelen inaclarmm meydana getirdii trden, Dnya l'deki devasa deiimlerin, temel aldklar Dnya 3 kuramlarnn ve Dnya 2 planlarnn icad bir kenara braklarak, sonuta cisimsel Dnya l'in ta kendisi tarafndan oluturulduunu kabul etmeye zor lanrz. Bunlar birer takdiri ilahidir; bir ncel dzenin paras olduklarndan sonuta bu deiikliklerin olaca daha hidrojen ekirdeklerinde yazldr. Bu sonular bana sama grnyor; felsefi davranlk veya fizikselcilik (veya ruh ve bedenin zdelii felsefesi) ise bu samala indirgenmi grnyor. Bu da, bana yle geliyor ki, saduyudan ar lde sapmaktadr. XXIV nanyorum ki, felsefi indirgemecilik bir yanlgdr. Her eyi zlkler ve tzler araclyla nihai bir aklamaya, yani ne daha fazla aklama gerektiren ne de daha fazla aklama getirme yetisi olan bir aklamaya indirgeme dileinden tre- mektedir. Nihai bir aklama kuramndan vazgeer vazgemez hep daha fazla "Neden?" diye sorabildiimiz! fark ederiz. Neden-sorular hibir zaman son bir yanta gtrmez. Akll ocuklar bunu bilir grnrler, her ne kadar sonunda, ilke olarak sonsuz bir dizi soruyu yantlamak iin yeterli zamana gerekten asla sahip olamayacak yetikinlere teslim olsalar da. XXV Dnya 1, 2 ve 3 ksmen zerk olsa bile, yine de aym evrene aittir: Bunlar birbiriyle etkileim iinde bulunmaktadr. Ancak evrenin bilgisinin, kendisi de evrenin bir paras olduu lde (ki bu gerekten de dorudur), zorunlu olarak tamamlanamayaca kolayca gsterilebilir. inde alt odann tam bir krokisini izen bir adam dnelim. Bu izimine, imdi izdii krokiyi de dahil etmesini isteyelim. Her kroki iinde sonsuz sayda daha kk ve daha da kk krokiyi kapsayan bu devi yerine getiremeyecei ortadadr: Krokiye ekledii her izgiyle, izilmesi gereken ama

54

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

daha izilmemi yeni bir nesne daha yaratmaktadr. Kendi kendisinin de krokisini kapsayan bir kroki tamamlanamaz. Krokinin yks, Dnya 3'n bilgi nesnelerini kapsayan bir dnyann tamamlanmamlru ve aklm gstermektedir. Dahas bu, evrenimizin belirlenmez olduunun bir tant olarak kullanlabilir. nk gerekten krokiye izilen bu eitli "son" izgilerden her biri, kabul edilmelidir ki, izilecek krokilerden oluan sonsuz dizide kendisine baml olan baka bir izgiyi belirlerken, izgilerin belirlenmilii, ancak btn insan bilgisinin yamlabilirliini bir kenara brakrsak geerlidir (ki bu yanlabilirlik Dnya 3'n problemlerinde, kuramlarnda ve yanlglarnda ciddi bir rol oynar). Bunu dikkate aldmzda, krokiye eklenen bu "son" izgilerin her biri, izen iin bir problem oluturur, son izgiyi tam olarak yanstan baka bir izgi izme problemi. Btn insan bilgisine zg olan yanlabilirlik nedeniyle bu problem, izen tarafndan asla mutlak bir kesinlikle zlemez; stelik izenin izdii izgiler kldke, ilke olarak ngrlemez ve belirlenemez olan ve ayrca srekli artan bu greli yanlg pay daha da byyecektir. Bu ekilde kroki rnei, nesnel insan bilgisine zg olan yanlabilirliin, insan bilgisini kendisinin bir paras olarak kapsayan bir evrenin aklm ve tanmamazlm gstermesi bir yana, evrenimizin zndeki belirlenmezlie de katkda bulunduunu gstermektedir. Bu rnek neden aklayc bilimin asla tamamlanamayaca- m kavramamza yardm edebilir; nk onu tamamlayabilmek iin kendisinin de bir aklamasn yapmamz gerekir. Daha da gl bir sonuca, Gdel'in formelletirilmi bir aritmetik sistemini tamamlayabilmenin imknsz olduunu gsteren nl nermesinde varlmtr (ancak Gdel'in nermesini ve dier metamatematiksel tamamlanmamlk nermelerini bu balamda ne srerek, grece zayf bir teze kar fazlaca ar silahlar kullandm kabul etmem gerek). Btn fiziksel bilimler aritmetii kullandndan (ve bir indirgemeci iin sadece fiziksel sembollerle formle edilmi bir bilim, gerek tamamlanmam hale gelir; ki bu da indir gemecileri btn bilimlerin tamamlanmam olduuna ikna etmelidir. Btn bilimlerin fiziksel olarak formle edilmi bilimlere indirgenebileceine inanmayan ve dolaysyla da indirgemeci olmayanlar iin bilim zaten tamamlanmamtr. www.altiok.org olabileceinden), Gdel'in tamamlanmamlk nermesiyle btn fiziksel bilimler

Sadece felsefi indirgemecilik deil, indirgeme ynteminin tam bir indirgemeye ulaabilecei varsaym da yanl gibi grnyor. yle grnyor ki, beklenmedik ekilde ortaya kan bir evrim dnyasnda, bulunabildii takdirde zmleri yeni ve daha derin problemler yaratan bir problemler dnyasnda yayoruz. yleyse kendi kendini gelitiren bir yenilikler evreninde yayoruz - bir kural olarak, kendinden nceki durumlarn hibirine tam olarak indirgenemeyecek bir yenilik. Btn bunlara ramen indirgeme denemeleri yntemi son derece verimlidir, sadece ksmi baarlarndan, ksmen baanl olmu indirgemeler baznda bir yn ey rendiimizden dolay deil, ksmi baarszlklarmzdan, ksmi baarszlklarmz gn na karan yeni problemlerden de ders aldmz iin. zlmemi problemler en az zmleri kadar ilgintir, neredeyse her zm, kendince yine zlmemi problemlerden oluan yeni bir dnyann kaplarm amayacak olsa bile zlmemi problemler yine de ilgin olurdu. Eklentiler Birka kk dzeltme ve bu notlar iaret eden bir iki sz dnda konumay asl halinde braktm. Ancak kongrede veya konferansta tartlmadan nce, aadaki drt eksiklikten ilk ikisine iaret ederek orada ben kendim eletirdim: 1) Bu konumada termodinamii mekanie indirgeme denemelerinden bahsedilmiyor. Oysa bu ok nemli bir indirgeme rneidir, ve tezim asndan da son derece ilgintir, nk indirgeme denemelerinin sonularnn nemine ramen, artk brakmayan, tam bir indirgemeye ulalamamtr. 2) kinci ve daha nemli bir eksiklik, konuma metninde zaten apak olduunu dndm bir noktayla ilgilidir (bundan ksaca Blm XIV'de bahsetmitim; dipnot 20'nin metnine baknz). Konu udur: Bir indirgeme denemesinde bile bulunmadan nce, indirgemek istediimiz ey hakknda olabildiince ok ve kesin bilgiye gereksinim duyarz. yleyse indirgemeyi denemeden nce (yani "btnlkler" dzeyinde), indirgenecek olann dzeyinde bulunmamz gerekir. Bunu daha nce de baka bir yerde belirtmitim.32 3) (Kongrede belirtilmemi olan) nc bir eksiklik, bir kuram var olan bir kuramla aklayan indirgeme ile yeni bir kuram araclyla aklama arasndaki (ve konumann banda belirttiim: Dipnot 2'nin metnine baknz) ayrmla balantldr. Kavramlar hakknda tartmak istemiyorsam da, u anda yeni bir kuram araclyla

56

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

aklamay bir "indirgeme" olarak tanmlama eiliminde deilim. Ama eer bu terminoloji kabullenilir- se, n yaylnn dalga kuramnn, Maxwell'in elektromanyetizm kuramyla aklanmasnn, tamamen baarl olmu bir indirgeme (belki de tamamen baarl olmu bir indirgemenin tek rnei) olduu iddia edilebilir. Yine de bunu, bir kuramn bir dierine, ya da fiziin bir ksmnn bir dierine indirgemesi olarak betimlemek yerine, fiziin iki alanm baaryla birletiren kkten yeni bir kuram olarak betimlemek nerilebilir. 4) Biyoloji iin indirgemecilik kart bir aratrma program olarak adlandrlabilecek bir eyleri destekliyor gibi grnmek istemiyorum, ancak aadakiler bence durumun mantkl bir deerlendirmesi gibi grnyor: Newton'un mekanie dayal fizik program, elektrii ve manyetizmay kendi geerlilik alanlaryla kstlama denemesinde, ya da daha dorusu Faraday'm merkezi olmayan gleri ortaya atmasyla baarszla uramtr. (Maxwell'in mekanik bir esir modeli ina ederek, bu merkezi olmayan gleri, Newton kuramna indirgeme denemesi, bu deneme onu alan denklemlerini bulmaya ittii lde, son derece verimli olmutur, ancak yine de baarszd ve bir kenara braklmas gerekiyordu.) Newton ve Maxwell kuramlarnn denkletirilemez olduunu bilmek, Einstein' zel Grecelik Kuram'na srklemitir. Bu durumda fizikiler bir indirgemeden ziyade kkten yeni bir kuram kabullenmek zorundaydlar. Hem mekanik hem de elektromanyetik kuram (Lorentz ve Einstein'a dayanarak) btnsel bir ekilde, maddenin mikroyapsma dair yeni ve ounlukla istatistiksel problemlere uygulandnda, fizik de benzeri bir kaderi paylat. Bu da kuvantum mekaniiyle sonuland. Biyolojik problemlerin dahil edilmesinin fiziin daha da genilemesine ve gzden geirilmesine neden olaca olasln dlayandayz. (5) 1978'de eklenmitir: Bu konumada incelenen problemlerin ou, Popper/Eccles'in The Selfand Its Brain, 1977 (Benlik ve Beyni) adl kitabnda tek tek tartlmtr. lk olarak ngiliz dilinde Studies in the Philosophy of Bioiogy, Ed.: F.J. Ayala ve T. Dobzhansky, Londra, MacMillan, 1974, s. 259-283'te yaymlanmtr. 1972'de Profesr Francisco Ayaa ve Profesr Theodosius Dobzhansky'nin dzenledii, biyolog ve filozoflara ynelik bir konferansta yaplan bu konumann, daha nceki bir www.altiok.org Notlar

versiyonuna ilikin eletirel notlan nedeniyle David Miller ve Jeremy Shearmur' a byk teekkr borluyum. 1 Kar. Atk Toplum ve Dmanlar adl kitabm, Cilt II, Bl. II, Ks. II, ev. Harun Rzatepe, stanbul, Remzi Kitabevi 1994. 2 (Dzeltmede eklendi:) Belki ihmalkrlktan, belki de terminolojik akgzlklere kar isteksizlik duyduumdan, genel anlamda bir akiama ile, yerlemi veya "daha kkl" bir kuram araclyla aklama anlamnda indirgeme arasndaki, glk karmadan mmkn olan ayrm konuma metninde dikkate almadm. Bir yandan bir bilinenin yeni (bilinmeyen) bir kuram araclyla aklanmas ile, dier yandan eski (bilinen) bir kurama indirgeme arasndaki ayrm, herhalde daha byk ilgi ekerdi. Bu noktada bu ayrma iaret ederek, ve dipnotlar ve metnin sonundaki eklentileri ekleyerek, olas yanl anlamalar engelleyebildii- mi umuyorum. 3 Kar, Objektive Erkenntis adl kitabm, (1973) Hoffmann ve Campe, Hamburg, 8. Bask, 1992, Bl. 5. 4 Meyerson, (1908), Idenlite et Realite. E Akan, Paris, ev: Meyerson, E. (1930), Identity and Reality. Ailen and Unwin, London. 5 Kar. Vermutunken und YJiderlegmge7i adl kitabm. 1994, J.C.B. Mohr (Faul Siebeck), Tbingen. (Bu kitabn ilk 10 Blm bu yl I. Ksm olarak yaymlanacak, II. Ksm grne gre yaknda izleyecek). 6 Wiener, N. (1914), "A simplification of the logic of relations", Proceedings of the Cambridge Philosophical Society, 17, s. 387-390; ve Kuratowski, C. (1920), "Sur la notion de l'ordre dans la theorie des ensembles", Fundamenta Mathematica, 2, s. 154-166. 7 Kar. Ak Toplum ve Dmanlar, Cilt I, Bl. 6. Not 9, ev: Mete Tunay, stanbul, Remzi Kitabevi 1994 ve Vermutungen und Widerlegungen, Bl. 2. 8 Kar. Vermutungen und Widerlegungen, Bl. 3. 9 Vermutungen und VJiderlegungen, Bl. 3, Not 21. 10 Vermutungen und VJiderlegungen, Bl. 3. 11 ther und Relativitatstheorie (1920), Springer, Berlin, s, 14; ingilizce evirisi: Sidelights on Relativity (1922), Methuen, Landon; ve Popper, K.R. (1967), "Quantum mechanics without the observer", Quantum Theory and Reality, Cilt II, (Ed.: Mark Bunge), Springer, Berlin, Heidelberg, New York, s. 7-44.

58

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

12 Millikan, R.A. (1932), Time, Matter and Values, University of North Carolina Press, Chapell Hill, s. 46. 13 Chadvvick, J. (1932), "Possible existence of neutron", Nature, 129, s. 132. 14 Anderson, C.D. (1933), "Cosmic ray bursts", Physical Reviem, 43, s, 368-69, a.g.y. (1933), "The positive electron", Physical Reviem, 43, s. 491-494 15 Eddington, A. (1936), Relativity Theory o/Protons and Electrons. Cambridge University Press. 16 Heitler, W. ve London, E (1927), "Wechselwirkung neutraler Atome und homopolare Bindung nach der Quantenmechanik", Zeitschrift fr Physik, 44, s. 455-472. 17 Pauling, L. (1959) (Tartmaya katk) The Origin of Life on the Earth (Birinci Dnya zerinde Yaamn Kkeni Kongresi Notfar, Moskova, 19-24 Austos 1957, Ed.: A.I. Oparin ve dierleri). Ed.: F. Clark ve R.L.M. Synge. Pergamon Press, Londra^. 119. 18 (Konferanstan sonra eklendi:) imdi bu kuram J.C. Pecker, A.P. Roberts ve J.P. Vigie'm nerdii yeni kzl kaymas kuramnn tehdidinde olabilir: "Non-velo- city redshifts and photon-photon interactions", Nature 237 (1972), s. 227-229. 19 Aklamamzn, hidrojen atomunun ortadaki fiziksel zelliklerine ilikin olmadn vurgulamak iin burada "ncel dzen" terimini kullandm. imdiye dein daha ok, hidrojen atomu ekirdeinin bilinmeyen ve tahmin edilmeyen bir zellii olduu varsayld ve aklamada temel alnd. 20 Burada btn grne gre ngrlemez olan bir evrim aamasn ima etmek iin "beklenmedik" terimini kullanyorum, ["beklenmedik" olarak evrilen term "emergent"tir. Ingilizcedeki emerge-ortaya kmak ve emergency-acl szckleriyle benzerlie dikkat ediniz; .n.] 21 Monod, ]., Rastlant ve Zorunluluk, ev. Vehbi Hackadirolu, Ankara, Dost Yaynlar 1997, s. 12. [Buradaki ahnty zgn metnin Almanca evirisinden Trk- eye aktarmay yeledik; y.n.] 22 A.g.e., s. 128. [Buradaki alnt da dorudan Almancasmdan aktarlmtr; y.n.] 24 Kar. Objektive Erkenntnis, Bl. 7. 25 Kar. Objektive Erkmntnis, Bl. 8. 26 Vermutungen und Widerlegungen, Bl. 3. www.altiok.org 23 Elinizdeki metain eklentilerinin 2. maddesinde b imdi zellikle vurgulanmaktadr.

27 Sperry, R.W. (1964), "The great cerebral commissure", Scientific American, 210, s. 42-52; ve Eccles, J.C. (1970), Facing Reality. Springer, Berlin, Heidelberg, New York, s. 73-79. 28 Eccles, J.C. (1972), Unconscious Actions emanating from the huttan cerebral cortex (yaymlanmad). 29 Vermutungen und Vliderlegungen, B. 3. 30 Ross, A. (1972), "The rise and the fail of the doctrine of performatives", Contemporary Philosophy in Scandinazria (Ed.: R.E. Olses ve A.M. Paul), Johns Hopkins Press, Baltimore, s. 197-212. 31 Objektive Erkenntnis, Bl. 8. 32 Kar. Objektive Erkenntnis, Bl. 7. 3. Bir Realistin Ruh-Beden Sorunu Hakkndaki Dnceleri* Anmsayabildiim kadaryla bugn buradaki dersim, Almanya'da imdiye kadar verdiim nc ders. Mannheim'da ise ilk dersim. yleyse fazla sk gelmiyorum, bu da demek ki, konumu dikkatle semem gerekiyordu. I lk olarak bugn ilk kitabm hakknda, bilgikurammm iki temel sorununun zm hakknda konumay dndm. Bunlardan birincisi deneysel bilimle, metafizik gibi son derece anlaml ve nemli dier branlar arasndaki snrlarn izilmesi sorunu; ikincisi ise tmevarm sorunudur. Ancak benim bu problemlere sunduum zmler Bilimsel Aratrmann Mant kitabm araclyla bilinmektedir; her ne kadar elimde henz yaymlanmam yeni bilgiler varsa da, ilerlemi yama ramen balangtaki konularmn tesine geememiim izlenimi uyandrmaktan korktum. Daha sonra bir sosyal felsefe sorunu hakknda konumay dndm. Ama bu konuda da tercme edilmi ciltlik bir eserim mevcut. Hepsinden de nce bu dalda arkadam Profesr Hans Albert parlak eseri Traktat iiber die kritische Vernunft'ta (Eletirel Us zerine nceleme) mkemmel eyler sylemitir. Ancak ruh ve beden arasndaki etkileim problemim semek iin baka nedenlerim de vard. Bu problem belki de hibir * 8 Mays 1972'de Mannheim'da verilen ders. zaman zlemeyecek olan byk bilinmezler iermektedir. Zaten bu, felsefenin en zor ve derin problemi, yenia metafiziinin merkezi problemidir. Btn insanlar iin nemi son derece byktr. Modern varoluu felsefenin insanlk durumu olarak

60

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

betimledii eyin temelidir, nk en azndan btnyle bilinci yerinde olduu srece insan ruhsal bir varlktr; fizik yasalarna tabi olan bir bedene sk skya bal olan bir tinsel varlk, bir ben, bir ruhtur. Bu sylediimiz neredeyse ifade etmeye demeyecek kadar fazlasyla bariz bir eydir, varoluular ise bu bariz saptamann -hatta bu devasa barizlikteki saptamann di- yesim geliyor- ardnda yatan problemleri, bunlar aklamak iin aklc bir eyler syleme denemesinde bile bulunmadan kabullenmilerdir. Ancak ruh ve beden ilikileri problemi ciddi bir problemdir. Politik adan olduu gibi her adan temel bir sorun olan insann zgrl problemini kapsamaktadr; ayrca insann fiziksel dnyadaki, fiziksel kozmostaki, daha sonra "Dnya 1" diye tanmlayacam bir dnyadaki yeri problemini de kapsar. nsan bilinci sreleri dnyasn "Dnya 2", insan tininin nesnel yaratmlar dnyasn ise "Dnya 3" olarak adlandracam. Ayrntlar daha sonra. Bu konuyu sememin ve kendimi daha balkta bir realist olarak adlandrmamn bir nedenini yeri gelmiken ksaca belirtmek istiyorum. almalarm sadece kulaktan dolma tanyan Almanya'daki ou filozof ve sosyolog beni, ilk kitabm Viyana Okulu'nun bir yaz dizisinde ktndan dolay bir "pozitivist" olarak tanmlamaktadr, oysa bu kitap Viyana Okulu'nun pozitivizmini kat bir ekilde eletirmitir. Bu balamda bir "pozitivist" btn felsefi speklasyonlarn kart, zellikle de realizmin kart gibi bir eydir. Beni bu konuyu semeye iten nedenlerden biri, daha balnda pozitivist olmad belli olan bir konu semeyi istememdi. "Metafizik" szc hakknda son bir sz daha. Hegel, Marx, Engels ve Lenin bu szc, gelime dman olan, dnyay dinamik grmek yerine statik gren bir felsefeyi betimlemek iin kullanrlar. Deiim problemi ve dnyann halen srmekte olan gelimesi problemi, Sokrates ncesi metafiziin en eski problemlerinden biri olduu iin, szcn bu ekilde kullanlmas her zaman iin son derece tartmal olmutur. Ne olursa olsun, ben statik bir dnyaya deil, tersine statik anlamda bir metafiziki de kalmad. Yani kendimi, geliim kuramm kabul eden ve, izninizle belirtmek isterim ki, bilgimizin bymesine ilikin dinamik problemi bilim kuramna sokmu olan bir metafiziksel realist olarak tanmlyorum. Bu giriin son noktas olarak, kendimi basite ve herkese anlalr ekilde ifade etmeye byk deer verdiimi belirtmek isterim. Ancak ne yazk ki bu, www.altiok.org srekli deien bir dnyaya inanyorum; zaten bildiim kadaryla uzun zamandan beri

incelemelerimin ok rahata anlalaca anlamna gelmiyor: Burada en zor olan Dnya 1 ile Dnya 2'yi ve zellikle de Dnya 3' birbirinden ayrmaktr. Bu zorlukla ie balyorum. Bundan sonra gelenler grece kolay olacaktr. Fiziksel sreler dnyasna "Dnya 1", psiik sreler dnyasna ise "Dnya 2" diyorum. Buraya kadar kolay saylr. Zorluk "Dnya 3" dediim eyle birlikte balyor. nsan tininin rnlerinin dnyasn en geni anlamyla "Dnya 3" olarak adlandryorum; dar anlamda ise yanl kuramlar da dahil olmak zere btn kuramlarn dnyasn; ayrca eitli kuramlarn doruluu ve yanll sorular da dahil olmak zere bilimsel problemler dnyasn. Geni anlamyla Dnya 3'e iirler ve sanat yaptlar da dahildir, Mozart'n operalar ve konertolar gibi. Ama eer istenirse sanat yaptlarnn dnyasn Dnya 4 olarak da betimleyebiliriz. Bu sadece terminolojik bir sorundur. nemli olan, bilimsel kuramlarn Dnya 3'n, psikolojik Dnya 2'den net olarak ayrmaktr. Bu ayrm en kesin hatlaryla Bernhard Bolzano ve daha sonra Gottlob Frege tarafndan salanmtr; ancak ben, aklayacam zere, ikisinin de tesine geiyorum. Bolzano "kendinde nermeler" dnyasndan bahsediyordu. Bununla, bir nermeyi dndmz zaman oluan psikolojik dnce srelerinden farkl olarak mantksal anlamda nermeleri kastediyordu. Frege de bir nermenin kapsamndan bahsederken yine mantksal anlamda nermeyi kastediyordu. Basit bir rnek alalm. ki matematiki 3 kere 4,13 eder gibi yanl bir sonuca ulayor. Burada Dnya 2'deki iki dnce sreci sz konusudur, ki bunlar birbirinden ok farkl olabilecek iki sretir. Ama "3 kere 4, 13 eder" sadece bir kendinde nermedir (ki yanltr) ve ayrca tek bir (mantksal olarak yanl) kapsamdr. Bu kendinde nerme, Dnya 2'ye deil Dnya 3'e aittir. Bunun "3 kere 4, 12 eder" nermesiyle mantksal olarak elitiini syleyebiliriz. Bu 3 kere 4, 13 eder nermesinin, nesnel olarak yanl olduundan ve ok sayda byk matematiki ona inansa bile yanl kalacandan, Dnya 3'e ait olduunu syleyebiliriz. yleyse znel dnce srelerinin bulunduu Dnya 2 ile nesnel nermelerin veya nesnel dnce ieriklerinin bulunduu Dnya 3' birbirinden ayrabiliriz. Bolzano ve Frege'nin dnceleri asl olarak byledir. Ben onlarn tesine geerek sadece kendinde doru nermeleri deil, kendinde yanl nermeleri ve hatta problemler ile tantlamalar da Dnya 3'e katyorum.

62

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Burada Dnya 3 hakknda her eyden nce unu sylemek istiyorum: Birincisi, gereklik zellikleri tar; ikincisi ise en azndan ksmen zerktir; yani Dnya 2'den en azndan ksmen bamsz olan isel yaplara sahiptir. ncelikle gereklik zelliklerinden bahsedelim. Btn gerekliin paradigmas, Dnya l'in fiziksel dnyasndaki eylerdir - talar, aalar, hayvanlar. Buna ek olarak, Dnya l'deki eyleri dorudan veya dolayl olarak etkileyebilecek eylere de "gerek" demeyi neriyorum. imdi de Dnya 3'e ait bilimsel kuramlarn dorudan veya dolayl olarak Dnya l'deki eyleri etkileyebileceini iddia ediyorum. En basit rnekler bir gkdelen inasnda bulunabilir. Bir gkdelen fiziksel bir eydir, Dnya l'e aittir. Ancak bir plana gre yaplr, plan ise kuramlarn ve birok problemin etkisindedir. Bir gkdelenin inasnda rol oynayan plan, kuram ve problemlerin ncelikle eitli insanlarn, rnein mimarlarn bilincini: yani ncelikle Dnya 2'yi, ve ancak bundan sonra inaat iilerinin fiziksel hareketlerinin dnyasn ve bylelikle de fizik sel kepe, ta ve tulalar etkilediini kabul ediyorum. En sk karlalan durum budur: Dnya 3 Dnya l'i genellikle psiik Dnya 2'den geerek dolayl olarak etkiler. Hatta belki de bu sadece ounlukla deil, daima byledir, yani Dnya 3 Dnya l'i asla dorudan deil, yalnzca Dnya 2'den geerek etkiler. En azndan rneimiz her 3 Dnya'mn da, yani sadece Dnya l'in deil, hem Dnya 2'nin hem de Dnya 3'n gerekliini, gerek olduuna gstermektedir. Maalesef zaman zaman olduu zere bir gkdelen ya da bir kpr ykldnda, bu bazen bir Dnya 2 dnce hatasna -yani yanl bir znel inanca-, ama bazen de yanl bir nesnel kurama, yani Dnya 3'teki bir hataya dayandrlabilir. Tabii ki, Dnya 3'n gerekliini yadsyan filozoflar vardr; onlar geri dncelerimizin, yan Dnya 2'nin var olduunu, ama kendinde ieriklerin olmadn sylerler. Onlar, bunlar sadece psiik eylerin soyutlamalar, kuruntular olarak Benim burada savunmak istediim gr, geri Dnya 3'n genetik olarak Dnya 2'nin bir rn olduu, ama ksmen zerk bir isel yapsnn bulunduudur. En iyi rnekler matematikten kar. 1, 2, 3, 4... ve saire eklindeki doal saylar dizisi, kanmca, dilimizin bir rndr. Sadece "1, 2 ve ok"u tanyan ilkel diller, sadece 5'e kadar say- lablen diller vardr. www.altiok.org grrler.

Sonsuz doal saylar dizisi (tpk insan dilinin btn gibi) insann byk bir buluudur. Ancak asal saylan kimse bulmad: Onlar say dizisi iinde kefedildiler. Bu nemli noktay biraz daha ayrntl olarak aklamam gerek. Byk Alman matematiki Kronecker, matematik hakknda unlar syler: Doal saylar tanr yaratmtr; gerisi ise insan yapsdr. Bunun tersine ben diyorum ki: Doal saylar insan yapsdr, insan dilinin, saymann ve daha da saymann icadnn bir yan rndr. Toplama da bir insan icaddr, arpma da. Ama toplama ve arpma yasalar (rnein birleim yasalar gibi) insan icad deildir. nsan icatlarnn istenmeden, kastszca ortaya kan sonulardr ve kefedilmilerdir. Asal saylarn, yani blnemeyen saylarn (kendilerinin l'le arpm dnda bir arpmn sonucu olmayan saylarn) varl da bir keiftir, stelik de gayet ge kalm bir keif. Asal saylar doal saylar dizisinde kefedilmitir, stelik herhangi birileri tarafndan deil, bu saylan ve onlarn garipliklerini inceleyen insanlar; yani gerek matematikiler tarafndan. Geri tarihsel adan bakldnda bunlarn doal saylarla birlikte icat edildii sylenebilir; ancak kukusuz pek ok yzyl getikten sonra kefedilmeden nce insan bilincinin Dnya 2'sinde bulunmuyorlard. Bunlarn Dnya 3'te hemen doal saylarla birlikte var olduklarn syleyebiliriz; yani kefedilmeden nce Dnya 3'n zerk bir ksmnda vardlar. Kefedildikten sonra ise hem Dnya 2'de (ama sadece kk bir insan topluluu olan matematikiler iin) hem de Dnya 3'te vardlar. Tpk Everest Da'nm varlnn, Hint yzlm memurlarn kendisini kefe ynlendiren nedenlerden biri olmas gibi, Dnya 3'te asal saylarn varlnn, bu saylarn kefine yol aan Dnya 2'deki dnce srelerinin nedenlerinden biri olduunu syleyebiliriz, hatta sylemeliyiz. Bu' da Dnya 3'n zerk ksmnn Dnya 2'yi nedensel olarak etkileyebileceini gstermektedir. Ancak bylelikle Dnya 3'n zerk ksm Dnya 1'i de etkilemektedir. Asal saylarn var olduunu meslektalarna bildiren ilk matematiki, bu bildirimde bulunmak iin kukusuz dilini kullanyordu. Ancak tpk bedenlerimiz gibi dillerimiz de Dnya l'e aittir. Daha sonraki matematikiler asal saylar ve zelliklerini daha yakndan incelemeye baladlar ve bu incelemeler de halen sonulanm deildir: Say kuramnda hl birok zlmemi problem bulunmaktadr. Bu problemler de ayn ekilde kefedilirler; Dnya 3'n zerk ksmna aittirler.

64

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Eski matematikiler, rnein say dizisinde daha byk saylara doru ilerlediimizde asal saylarn genelde srekli azalan sklkta ortaya ktn veya srekli azalan younlukta bulunduklarn bulmulardr. Asal saylar dizisi 2, 3,5,7 saylaryla balar; 2 ve 3 aralarnda hibir doal say bulunmayacak kadar yakn bulunan tek asal say iftidir. Ancak 5 ve 7, 11 ve 13, 17 ve 19, 29 ve 31 gibi sadece bir ift sayyla birbirinden ayrlacak kadar yakn bulunan ok sayda asal say ifti vardr. Bunlara ikiz asal saylar denebilir. imdi Dnya 3'te asal saylar hakknda bulunmu olan baz problemlere deinmek istiyorum. lk problem: Srekli olarak ilerleyip asal saylar giderek daha da seyrek hale gelince, ok byk saylara ulatmzda belki de tamamen ortadan kalkabilirler mi? Dier bir deyile, kendisinden sonra yalnzca blnebilir saylarn geldii en byk bir asal say var mdr, yok mudur? Bu soru belki daha Eukleides'den bile nce sorulmutur; ama Eukleides tarafndan zlmtr. Eukleides, en byk asal saynn olmadn kantlayan bir tant bulmutur. Yani tpk doal saylar dizisinin bir sonu olmad gibi, asal saylar dizisinin de sonu olmadm gstermitir. Doal saylar dizisi iin kant ok kolaydr: Bunun bir sonu olduunu ve a saysnn en byk doal say olduunu varsayalm. Daha sonra a+1 saysn oluturarak varsaymmzn yanl olduunu gsterebiliriz. yleyse burada sz konusu olan, en byk bir doal saynn olduu varsaymnn samaya indirgenmesidir (reductio ad absrdm). Eukleides, en byk asal saynn bulunduu varsaym iin bundan ok daha karmak bir reductio ad absrdm bulmutur. Eukleides'in bu harika kant yleyse yle bir teoremden olumaktadr: Asal saylar dizisi sonsuzdur. Bu teorem Dnya 3'e aittir. Eukleides'in dnce iilii Dnya 2'ye ait olmakla birlikte, nedensel olarak Dnya 3'teki en byk asal saynn olmad gereine baldr. Eukleides bu kantm, nl kitab Stoikheia'da (Elemanlar) yazya dkmtr. araclyla Dnya l'i deitirmitir. Say kuram hakknda baslm her kitapta Eukleides'in bu gzel kant bulunmaktadr. Ama kitaplar makinelerle baslr. Bu makineler ve fiziksel nesne olarak kitap da doal olarak Dnya l'e aittir. yleyse yine Dnya 3'n zerk ksmndan kp Dnya 2 zerinden nedensel olarak Dnya l'i etkileyen bir nedensel etkiyle kar karyayz. www.altiok.org Bylelikle Dnya 3'teki bu teorem papirse yazlm ve Eukleides kiisinin Dnya 2'si

Bildiim kadaryla henz zlmemi olan bir dier benzer problem de ikiz asal saylar olan en byk bir ift asal saynn bulunup bulunmad problemidir. Bildiim kadaryla en byk ikiz asal saylarn olmadndan hibir matematiki kukulanmamaktadr. Ama yine bildiim kadaryla bu varsaymn bir kant yoktur. Bu, Dnya 3'n zlmemi bir problemidir; ve bu problem, zmek iin uraan btn matematikileri nedensel olarak etkilemektedir. Kitaplarn Dnya l'e ait olduunu sylemitim. Ancak ierikleri tabii ki Dnya 3'e aittir: Eukleides'in Stoikheia'smm iki farkl basks da birbirinden farkl olmalar asndan Dnya l'e aittir; ama ayn ierie sahip olmalar asndan da Dnya 3'e aittir. Kitaplar, ktphaneler ve konuma metnim yleyse Dnya 1 ve Dnya 3'e aittir. Dinleyicilerim arasnda Almanca -belki de biraz Viyana Almancasna alan Almanca demeliydim- anlamayan varsa, konumamn sadece Dnya l'e ait olan tarafn, akustik yann duyacaktr. Ama hem Almanca anlayp hem de tantlarm izlemeye alan biri iin konumamn sadece Dnya 3'e ait olan ksm nemlidir. Konumamn ieriini izleme denemeniz Dnya 2'ye aittir. Bu denemeyi yaparken Dnya 3'e ait olan bir nesneye younla- yorsunuz. yleyse Dnya 2'niz nedensel olarak Dnya 3'ten etkilenmektedir. O halde ayn anda Dnya 1 ve 3'e ait olan nesneler ve Dnya 2 ve 3'e ait olan nesneler vardr. Asl tezim, sadece Dnya 3 'e ait olan nesnelerin de var olduudur; rnein bir matematikinin bugn zerinde alt ve yarn kefedecei ama henz kefedilmemi bir kant gibi. Yarn bu kant ayn anda Dnya 2 ve 3'e ait olacaktr, yazya dkldndeyse ayn zamanda Dnya l'e. (Ama daha bugnden Dnya 2'yi etkilemektedir.) Kantn daha yazya dklmeden nce Dnya l'e ait olduunu bilmiyoruz ancak tahmin edebiliriz; nk Dnya 2'deki dnce sreleri tahminen beyindeki srelerle, yani Dnya l'deki bedensel srelerle balantldr. Bylelikle de ruh-beden problemine geliyorum. Ruh-beden problemi, Dnya 2'deki dnce srelerinin, Dnya l'deki beyin sreleriyle balantl olup olmad, ba- lantlysa nasl balantl olduu sorusudur. Balca zm denemeleri unlardr: . 1) Psikofiziksel etkileim: Dnya 2 ve Dnya 1 karkl etkileim iindedir, yle ki, bir kitap okurken ya da bir konumay dinlerken, okuyucu veya dinleyicinin dnceler Dnya 2'sini etkileyen beyin sreleri

66

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

oluur; ve de tam tersine, bir matematiki bir kant izlerken, Dnya 2'si beynini ve dolaysyla da Dnya l'ini etkiler. Bu psikofiziksel etkileim tezidir. 2) Psikofiziksel koutuluk: Dnya 2'deki her dnce sreci Dnya l'deki bir beyin srecine kout olarak akar. 3) Ar fizikselcilik, davran felsefesi veya felsefi davranlk: Bu, yalnzca tek bir dnyann, yani Dnya l'in var olduu tezidir. Bunun iinde, insan ve hayvanlarn hareketleri veya insan ve hayvanlarn davranlar bulunmaktadr. Benim Dnya 2 dediim ey basite yoktur, Dnya 3 dediim eyse zaten yoktur. 4) Ar psiizm veya tinselcilik: Bu ise sadece Dnya 2'nin var olduu, Dnya l'inse sadece benim kurgum olduu tezidir. yleyse asl olarak drt zm denememiz var: 1. Psikofiziksel etkileim; 2. Psikofiziksel koutuluk; 3. Ar fizikselcilik, davran felsefesi veya felsefi davranlk; 4. Ar psiizm. Bu zm denemelerinin birincisi ve en eskisinin, ciddiye alnmay hak eden tek tez olduunu iddia ediyorum. Ksaca 3. ve 4. zm denemesini ele alalm. Her ikisinin de, bir problemi bir tr devekuu felsefesiyle zmeye alan tipik denemelerden olduunu iddia ediyorum. Ruh ve beden arasmdaki iliki problemi, ruhun veya bedenin varl yadsndnda zaten ortadan kalkar. Her iki zm denemesinin mantksal yapsnn da byle bir devekuu felsefesi olduunu tek tek gsterebilirim. 'Her ne kadar ar fizikselciliin veya davranln gnmzde zellikle de ngiliz, Amerikan ve Avustralyal filozoflar arasnda birok yanda bulunsa da, ayrntl bir eletiriyle zamanm harcayacak kadar bunu ciddiye alamam. Hepsinden nce Dnya 3'n varln ele alan tartmam, bence Dnya 2'nin Dnya 3 ve Dnya 1 arasnda arac olarak gizlendiinin tantlarm iermektedir. Benzer eyler ar psiizm hakknda da sylenebilir. Maddenin son derece olmadn geri bugn biliyoruz. (Tz, felsefede aklamann temelinde yatan, ancak kendisi ne bir aklamay gerektiren, ne de aklanabilecek olan, zsel zelliklerin zmlenmemi bir taycsdr.) yleyse her ne kadar madde bir tz olmasa da, maddesel eyler gerek veya var olan olarak grdmz eylerin en iyi rneidir. www.altiok.org karmak ve ksmen de aklanm bir yaps olduundan dolay, maddesel bir tzn

3. ve 4. zm denemesinden bu kadar bahsetmek yeterli. .2. zm denemesi olan psikofiziksel koutulukta ise durum farkldr. Psikofiziksel koutuluk ruh ve bedenin varln tanr ve belki Dnya 3'n varlm bile kabul edebilir. Ruh-beden problemi asndan koutuluun ana temas, dnyay nedensel olarak soyutlanm ekilde, ya da daha net olarak, iki kout, nedensel olarak soyutlanm sistemden oluur ekilde grmeyi salamasdr. Bu, her eyden nce her fiziki iin nemlidir, nk fiziksel srelerin ruhsal srelere bal olabilecei dncesi, fiziki iin ok iticidir. Dahas bylesi bir nedensel etkime modeli oluturmak, yani btn ayrntlaryla etkimeyi kafada canlandrabilmek gayet gtr. Psikofiziksel etkileimin yadsnmasna yol aan asl neden bu olmutur. imdi de kar nedenlere gelelim. Beyin sreleri olmadan psiik srelerin olmayacam kabul ediyorum. Ama bir koutluktan bahsedebilmek iin, beynin, kout psiik sreler ortaya karmakszm, iinde hibir fiziksel srecin olumad bir ksmnn bulunduunu syleyebilmemiz gerekir. stelik beynin bu blmnn btn zgn sreleriyle, Dnya 2'nin btn zgn sreleri arasnda, belirgin bir dzenleme olduunu da sylememiz gerekirdi. Ama bylesi birebir belirgin bir dzenleme yok gibi grnyor. Beynin baz ksmlarm koparsanz bile, kalan ksmlar koparlan ksmlarn ilevlerini stlenirler. Bu ilevin stlenilmesi olana, ou canl varla (ve yaam biimlerinin ouna) zg gibi grnyor. Kald ki her ne kadar Dnya l'de beyin sreleri olmakszn, Dnya 2'de dnce srelerinin olmayacan kabul etmeye hazr olsam da, her ey gerek bir koutluun bulunmadna iaret eder gibi grnyor. Bu daha ok, Dnya 3'teki bir dimce-ieriinit, Dnya l'deki, diyelim ki bir kitap ya da konuma eklinde cisimlemesi arasndaki ilikiye benziyor. Dnya 3 anlamnda buradaki konumam, daha hzl veya daha yava, yksek veya alak sesle konusam da ayn kalacaktr. Tamamen baka bir dile de evrilebilir. Bir kitap da eitli basklarnda ok farkl baslabilir. Tabii ki btn farkl basklarn ve evirilerin bir ortak paydas olacaktr; ancak birebir belirgin dzenleme yoktur, bu nedenle gerek bir koutluk da yoktur. imdiyse en nemli tantma geliyorum. Ltfen fiziksel evremizi, Dnya l'i, Dnya 3'n kuramlar tarafndan, rnein atom kuram ya da Hertz dalgalar, yani ay roketlerinin kontrol iin o denli nemli olan telsiz yaym tarafndan ne kadar ok deitirildiim grecek ekilde inceleyiniz. Dnya l'i, ve hepsinden de nce Dnya

68

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

l'deki deiimleri bu ekilde incelersek, fiziksel dnyann, Dnya 2 ve 3'ten nedensel olarak soyutlanm olmad bence net olarak grlr. Ama Dnya l'in nedensel soyutlanmlm kurtarma denemesi, mantksal olarak bakldnda, ilk ve en eski zm denemesinin, psikofiziksel etkileimin yerine koutuluu (veya ar fizikselcilii) koyma yolundaki ana temadr. Bu deneme bence gereki deildir. Kald ki her ne kadar, eski bir fizik rencisi ve fizik retmeni olarak, fiziin nedensel olarak soyutlanmamlm kabullenmenin neden o kadar zor olduunu ok iyi gryorsam da, bu ideoloji bence gerekler tarafndan rtlmtr. Fiziksel dnyann nedensel soyutlanml ideolojisi, btn fiziin mekanikten ibaret olduu dnemden kaynaklanmaktadr. Bu ideoloji, bir elektromanyetik kuramm kabullenme gereklilii tarafndan rtlmtr. Elektromanyetik glerin ve ekim glerinin balants ya da fiziin bu iki dalnn ekirdek gleriyle balants hakknda hibir ey bilmiyoruz. Bu balantlar iin elimizde mekanik "model"lerimiz yok; ama bu farkl alanlarn etkileim iinde bulunduu gerei -rnein ekim basncnn gnete ekirdek glerinin eylemine yol at, bunlarnsa hidrojen ekirdeklerini helyum ekirdeklerine dntrdkuku gtrmez. Yine de eitli gler -ekim, elektrodinamik, ekirdek glerigrne gre birbirlerine indirgenememek- tedir. Her ne kadar soyutlanmlk ideolojisi btncl bir kuram bulma yolunda ok sayda denemeyle sonulanm olsa da, bu alanlarn hibiri soyutlanm deildir. Einstein 1919'dan 1955'e kadar bunun zerinde almtr. Bu artlar altnda fiziin soyutlanmlma dogmatik olarak sarlmak bana yanl gibi grnmektedir. zet olarak: Dnya 3'e ait olan kuramlarmzn, Dnya 2 zerinden dolaarak Dnya l'i etkiledii gerei, Dnya l'in nedensel olarak soyutlanml tezini yalanlamaktadr. Ama bylelikle psikofiziksel etkileim retisine kar btn gerekeler yklmaktadr. Bundan sonraki konum udur: Dnya 3'n varl ve Dnya 3 nesnelerini dnce sreleri araclyla, yani Dnya 2'de alglayabildiimiz gerei, hayvan ruhunun tersine, insan zbi- lincinin, benselliinin ve insan ruhunun aklanmasnda temel bir rol oynar. www.altiok.org III

Maddenin bir tz olmadn, tersine en azndan ksmen bir aklama sunan olaanst karmak bir yapya sahip olduunu nceden belirtmitim. Benzer ekilde insan ruhu, insan benlii de bir tz deil, olaanst karmak bir yapdr. ncelikle insan ruhu salt bilinlilikten ibaret deildir, Dnya 3 kuramlarnda temellenen bir bilgi tarafndan srekli izlenmektedir. Hayvanlarn da gemite yaanan deneyimlerle balantl olan beklentileri vardr. u yky kesin bilirsiniz: Bir fare brne demi ki: "Beyaz nlkl adam yle bir eittim ki, ne zaman u kolu eksem bana hep yiyecek bir eyler getiriyor." Bu yk bence geree, hi inanmadm koullu refleks kuramndan ok daha yakndr. Geri Pavlov'un kpeinin refleksleri vardr, ama o koullanm deildir, sadece keifler yapmaktadr. Bunu ne yazk ki burada daha fazla inceleyemeyeceim. Yine de hayvanlar igdsel olarak bir bilgiye ve bir zaman bilincine sahiptir. Ancak bilinli bir zaman kuramlar, gemi, bugn ve gelecek bilgileri olmadn tahmin edebiliriz. Bir ben bilinci iinse, en azndan kaba hatlaryla yeniden canlandrabileceim bir zgemiim olduunu bilmem zaruridir. Bir insann kimliini unutabildii hastalk durumlar bulunduunu biliyoruz. Buradan da kendi kimliimizi bilmenin kendiliinden doal bir ey olmad sonucuna ulaabiliriz. Bir zbilin veya bir benlik gelitirme koullarnn doutan geldiinden kuku duymuyorum; ancak bir benliimiz olduunu renmek iin dier insanlarla sosyal ilikilere, hepsinden nce de bir dil renmeye ve dil araclyla formle edilmi kuramlara gereksinim duyarz. Hayvanlarn da bir karakteri, bir kiilii olabilir. Bu, ksmen kaltsal, belki ksmen de renilmitir. Ancak bir hayvann kimliinin bilincinde olduunu sanmyorum. Baka eylerin yannda, uykuya dalmadan nce ve uyandktan sonra ayn kii olmamz kuram: yani fiziksel bedenlerin gen-zdelii kuram ile hepimizin birer bedeni olduu kuram; dahas bilincimizin sk sk uyku tarafndan kesintiye uratlmasna ramen bedenimizin ayn kalmas kuram ile gemi gnlerde sahip olduumuz dnceleri ve uyanklk durumlarmz anmsayabilmemiz kuram da kimlik ats altnda deerlendirilmelidir. Hayvanlarn da bir bellee sahip olmas anlamnda bu salt bellekten ok daha fazla bir eydir. Tam olarak gelimi bir zbilin veya ben bilinci iin, bakalarn ve kendimizi bir isimle betimleyebildiimiz bir dilin vazgeilmez olduunu tahmin ediyorum. ocuklarn kendilerinden "ben" szcyle bahsetmeden nce isimlerini sylemeyi renmeleri rastlant deildir.

70

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yleyse kuramlarn Dnya 3'yle, insan bilincinin srelerinin Dnya 2'si arasnda olaanst nemde bir etkileim vardr; benim tezim ise insana zg zbilincin sadece bu etkileim araclyla ortaya kabileceidir. IV Burada ksaca taslan kardm kuram benim bilgikura- mmla ve bilim kurammla yakndan balantldr. Bilgikurammm temel fikri, problemlerin ve hipotezler oluturarak ve kuramlar ya da tahminler araclyla bunlarn zm denemelerinin, btn gzlemlerimizden nce geldiidir. Kuramlar hem mantksal hem de tarihsel olarak deneyimimizin ortaya kmasnda yol gstericidir - hem kiisel tarihimizde, hem de insanlk tarihinde yol gstericidir. nsan-ncesi dzeyde kuramlara denk gelen, igdler ve beklentilerdir. Belki byclk veya sihir ve ayinlerin hayvanlar leminde de yakn nclleri vardr. Biz insanlarn ekledii ise dilsel biim, yani anlatdr. nsan dilinde yeni olan, betimleyip tantlayabilmesidir. sel durumun ifadeleri ile uyarlar ve tehditler gibi sinyallere hayvanlarda da rastlanmaktadr. Meseleyi yle gryorum: nsana zg olan dilin icad, olanlar bildirme, anlatma olanayla balantldr. Bu da bazen bildirilerin dileklerle sslenmesine yol aar. ykler anlatlmaya balamr, ve bunlar bazen birbiriyle eliebileceinden, doruluk sorunu ortaya kar - bir anlatnn veya bildirinin, rnein bir av hakkndaki bir bildirinin, doruluu veya yanll problemi. Bildirinin doru mu, yoksa dileklerle sslenmi bir uydurmaca m (yani avc palavras) olduu problemiyle birlikte hayati nemdeki doruluk problemi balar. Aym zamanda masal anlatma ve yk anlatma olana da doar. Bu masallar ve ykler veya mitler, aym zamanda ilkel kuramsal aklamalardr: Yunanllarda bilimin balangc Homeros ve Hesiodos'a dayanr; sanatn balangc ise av ve hayvanlarn betimlendii tarihncesi maara resimleri ve sihirli yklerdir; Msr veya Bylelikle bir Dnya 3 ortaya kar. zet olarak, insan bilgimizin kuramsal niteliini vurgulayarak, bilgikurammdan Dnya 3 kuramna doru yol aldm, ayrca insanlmzn, Dnya 3'n varlnda yattna ve ancak nesnel Dnya 3 ve mitler oluturma fikri, ama ayn zamanda nesnel doruluk fikri balamnda aklanabileceine inandm syleyebilirim. www.altiok.org Asur sanat ounlukla yklerin iziminden ya da tarihi anlatan izimlerden oluur.

ZET Konumamda unlar anlatmaya altm: 1) Ruh-beden sorununu zmeye almadm; yani beynin ve bilincin birbirini nasl etkilediklerini bilmiyorum. 2) Ancak problemi allmtan farkl olarak, yeni bir ekilde sundum. 3) Ksmen zerk olan, ancak etkileim iinde bulunan dnyann varln vurguluyorum: fiziksel Dnya 1, bilin srelerinin Dnya 2'si ve Dnya 3, insan tininin rnleri dnyas. 4) zellikle fizikselcilie ya da davranla kar, sadece Dnya 2, Dnya 3'n Dnya 1 zerindeki etkisini aklayabileceinden, Dnya 2'nin var olduunu gstermeye altm. 5) Fiziksel Dnya l'in psiik Dnya 2'ye kar ak olduunu gstermeye altm. Bu tezi fizikiler hi istemeyerek kabullenirler. Ancak ben yine de doru grndn gstermeye altm. 6) zellikle de unu gstermeye altm: Dnya 2, Dnya 3 ile o kadar yakndan balant ya da etkileim iindedir ki, insan zbilinci ya da ben bilinci, Dnya 3'n varl olmakszn anlalamaz. Ben bilinci Dnya 3'te yatmaktadr. 7) yleyse genetik olarak insan Dnya 2'si Dnya 3'n bir rn olduu kadar Dnya 3 de Dnya 2'nin bir rndr. Baka bir deyile: Biz kendi rnlerimizin bir rnyz, yani hepimizin katlmyla oluan uygarlmzn rnyz. 4. Bilgikuram ve Bar Sorunu* I Burada hi beklemediim kadar ok sayda gen insan karmda bulmaktan ne kadar mutluluk duyduumu ifade edebilir miyim? Sizlerle birlikte uzun ve macera dolu bir yolculua kmay planlyorum, ama nce size kendimi tantaym. 83 yamda ben, bugn, tandm en mutlu insanm. Yaam tarifsiz bir lde harika buluyorum. Ayn zamanda irentir de, nk en yakn akraba ve arkada evremde korkun derecede zc lm biimlerine tank oldum. Yakn akrabalarmdan on alts Hitler'in kurban oldu, ya Auschwitz'te ya da intihar ederek. Btn bunlara ramen ve her ne kadar bazen aresiz kaldysam ve bugn de byk dertlerim varsa da, "son glen iyi gler" sz benim iin de geerli; sonuta mutluyum.

72

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Kendimden bahsederek fazla zaman kaybetmek istemiyorum. Hissettiklerim, Goethe'nin Faust'vmda, "Cennet"in giriinin ilk sekiz msranda yazldr. Dnyay onun anlatt gibi gryorum: Gne, eski tarzda, karde krelerin uyumlu ahengiyle ses veriyor ve yazg yolunu grleyen bir hzla tamamlyor. Kimse bilgisini anlayamasa da, onu izlemek meleklere g veriyor. * Austos 1985'te Zrih'te yaplan konuma. Kavranlmaz ykseklikteki yaptlar, yazld gnk gibi grkemli!* Btn bunlar anlatyorum, nk gnmzde entelekteller arasnda yaygnlaan dnyamzn ktl ideolojisini bir budalalk ve sahte bir din olarak gryorum. nsanlar korkun lde telkine gereksinim duyuyorlar, ite insanlarn bu tehlikeli telkin gereksinimi bugn ele alacam balca konulardan biri. Bu konu ok geni. Onu olabildiince kolay sunmak iin sk altm, ama severek altm. Korkarm tam baarl olamadm, bu yzden aktif katlmnz rica ediyorum. Bir ey daha rica ediyorum: Benim size hibir telkinde bulunmama izin vermeyin! Ltfen hibir szme inanmayn! Biliyorum, ok ey istiyorum, nk sadece doruyu sylemek istiyorum, elbette bildiim kadaryla. Ancak sizi uyaryorum: Hibir ey bilmiyorum; ya da neredeyse hibir ey. Hibirimiz hibir ey, ya da neredeyse hibir ey bilmiyoruz. yle tahmin ediyorum ki bu, yaammzn temel gereklerinden biridir. Hibir ey bilmiyoruz, sadece tahmin edebiliriz. En salam bilgimiz, 2500 ylda yaratm olduumuz byk doa bilimsel bilgimiz. Ama zaten doa bilimleri de sadece tahminlerden, hipotezlerden oluur. Yunancada, Latincede, ngilizcede ve Almancada [Trke- de de, .n.] u ikisi 1. Bilgi # Tahmin Biliyorum # Tahmin ediyorum Aradaki fark basite udur: 2. Bilmek, kesin doruluu ima eder www.altiok.org arasnda kesin bir fark vardr:

* Goethe, Johann VVolfgang von Faust, ev. Celal ner, stanbul, Oda Yaynlar 2001, s. 12. Yorumu 1-2} Eski gezegenlerin uyumu [Pythagoras'm retisine gre gezegenlerin hareketiyle oluan, insanlarn duyamad kozmik, uyumlu tn; .n.] 3) Newton mu? Hayr, Batlamyus. 4) Gnein bat (Mozart, Dies ime veya Don Gkrvanni). 6) [Metnin aslmda "anlayamasa da"dan sonra noktal virgl var. Ama sanrm iki nokta st ste olmalyd: "anlayamasa da" ifadesi "kavranlmaz"a gndermede bulunuyor. 7-8) nsanlar da bunlarn arasndadr. Onlar da giirleyen bir hzla geliebilirler. Yani: Bilmek, kesinlii, kukusuzluu ima eder. Bu yzden bu dillerde ciddi olarak yle nermeler kurulamaz: "Bugnn cuma olduunu biliyorum ama tam emin deilim." Bunun cevab yle olurdu: "Tam emin deilsen, demek ki bilmiyorsun, yalnzca tahmin ediyorsun." yleyse ilk tezim: 3. Doa bilimsel bilgi olarak adlandrlan bilgi deildir, nk sadece tahminlerden ve hipotezlerden olumaktadr - her ne kadar baz hipotezler, dhiyane snavlarda alan yaylm ateinden sa salim ktlarsa da. Ksaca: 4. Bilmiyoruz, tahmin ediyoruz. Doa bilimsel bilgi, bilgi olmasa da, bu alanda elimizdekilerin en iyisi odur. Ben buna tahmin bilgisi diyorum - kesin bilgi isteyen ve onsuz olamayacaklarna inanan insanlar, az ok teselli edebilmek iin. te bunlar tehlikeli lde telkine gereksinim duyan insanlardr, kesinlik, gvenlik, otorite, bir nder olmakszn yaamaya cesareti olmayan insanlar. Belki de denilebilir ki: ocukluk anda taklp kalm insanlar. Bakalarmmsa arkadalara, tandklara gereksinimi olabilir; ya da belki srad eyler yaptndan dolay kendine rnek alaca stn insanlara. Hasta bakarken sk sk bir otorite -tbbi bir otorite- olsayd diye i geirirsiniz. Ama byle bir ey yoktur; nk bilgi -kesin bilgi- bo bir laftr. Bilim doruluk araydr. Ama doruluk kesin doruluk deildir. (5) Doruluk # Kesin doruluk. Doruluk # Kukusuzluk. Doruluun ne olduunu herkes bilir. nermenin, bahsettii gereklikle rtmesidir:

74

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

(6) Doruluk = Gereklikle rtme veya belki de Doruluk = Sylenen olgunun gerekteki olguyla rtmesi. Ama tanmlar nemli deildir. Kelimeler konusunda kl krk yarmak da ayr bir beladr. (7) ounlukla doruyu, syleyebilir, doruya ulaabiliriz. Ama kesinlie asla ulaamayz. nk -tahmin bilgisi anlamnda- biliyoruz ki, Einstein olduunu veya Goethe'nin yemden domu hali olduunu dnen insanlar var. yleyse, imdi Zrih'te bir konuma yaptm sylediimde tahminen doruyu sylyorum. Ama bu insanlarla tantktan sonra, korkun bir yanlgya dm olmadmdan asla kesin olarak emin olamam. Yine de yalnzca mutlak kesinlik tam bilgi anlamna gelebilir. Belki de banal gndelik bilgi dnda, asla tahminlerin tesine geemiyoruz - en azndan doa bilimlerinde. (Belki matematikte veya biimsel mantkta durum farkldr, ama bugn bundan bahsetmek istemiyorum.) Bilim doruluk araydr, kesinlik aray deil. Peki bilim nasl alr? (8) Btn organizmalar gibi, bilim adam da deneme yanlma yntemiyle alr. Deneme, bir problem zmedir. Yanlma, daha dorusu yanlgnn dzeltilmesi ise bitkiler ve hayvanlar leminin evriminde genelde organizmann yok olmas demektir; bilimde ise hipotez veya kuramn yok olmas. Bu sre yleyse, Darzuinci ayklanmadr. Soru: Hayvanlar leminde bilgi dediimiz tahmine ya da hipoteze karlk gelen nedir? Yant: Beklenti. Daha net olarak: Organizmann evresindeki bir deiiklie (ya da hibir eyin deimemesine) hazrlanma durumu. iekler atnda, bu anlamda bahar havasn beklerler: Havann snaca hipotezine veya kuramna sarlmlardr. Bazen kuram yanltr, iekler de donar. (9) Bu anlamda bitkiler ve hayvanlarda sonsuz sayda doutan gelen bilgi vardr. glmsen- meyi bekler. Bunlar sadece beklemekle kalmaz, ayn zamanda bunlara gerek de duyar. Doutan olan gereksinimler doutan olan kuramlardr. (10) Btn organizmalar, srekli olarak son derece aktiftir. Aktif olarak evrelerini aratrr, daha iyi yaam koullan, daha iyi bir dnya ararlar. Aktif olarak da yaam koullarn iyiletirirler. www.altiok.org Bir bebek de doumdan sonra baklp emzirilmeyi bekler; bundan ksa sre sonra da

(11)

Yaam, yaam iin evreyi iyiletirir. Milyonlarca yldr bunu yapmtr,

bizlerse ansl miraslarz. Bu sre, deneme ve yanlmann ortadan kaldrlmasyla iledii iin, dnyamzda birok hata da bulunmaktadr. (12) Yaamla birlikte problemler ortaya kar; problemlerse sadece deerler olduu zaman vardr: rnein yaam koullarnn deerlendirilmesi gibi. Bylelikle bilgikuram ve bilim kuram hakknda syleyeceklerimin sonuna geliyorum. (13) Bilim problemlerle balar. Bu problemleri zekice ve yaratc kuramlarla zmeye alr. ou kuram zaten yanltr ve/veya denetlenemez. Deerli olan denetlenebilir kuramlarda yanlglar aranr. Yanlglar bulmaya ve yok etmeye alrz. te bilim byledir: Hatalarn dzeltmek iin sk bir denetimden geirdii lgm, bazen de sorumsuz fikirlerden oluur. Soru: Amiplerde ya da benzeri alt organizmalarda da durum buna ok benzer. Peki amiple Einstein arasndaki fark nedir? Yant: Amip bir hata yapt zaman yok edilir. Eer bilinci varsa hatalardan kaacaktr. Einstein ise hatalar arar. Bunu yapabilir, nk kuram kendisinin bir paras deildir, inceleyebilecei ve bilinli olarak eletirebilecei bir nesnedir. Bunu da insana zg olan dile, zellikle de kardei olan yazya borludur. Einstein bir yerlerde yle der: "Kurunkalemim benden daha akll." Dile getirdiimiz, daha da iyisi, yazya dktmz ey, eletirebileceimiz ve hatalarm inceleyebileceimiz bir nesne olmutur. Bylelikle dil araclyla formle edilmi kuram, organizmalara yerletirilmi olan hayvansal veya bitkisel beklentilere ok benzer, ama yine de bunlardan ok farkl bir ey haline gelir. (14) Doa biliminin yntemi, bilinli olarak hatalar aramak ve bilinli eletiri araclyla hatalar dzeltmektir. Bu eletiri -ideal olarak- kiisel olmamal ve sadece nmzdeki kuram veya hipotezlere ynelik olmaldr. Burada bilgikuramma dair dncelerimi noktalyor ve hayvan ve insana zg dil kuramna dnyorum. Bu, konumamn ikinci ksmdr. nc ksm telkin gereksinimine, drdnc ksmsa bar sorununa yneliktir. Byk psikolog Kari Bhler'e borlu olduum bir emayla balayacam. Bhler dilin ilevini ayrr. lk ikisi birok hayvanda ve btn insanlarda bulunur; ncs ise yalnzca insanda.

76

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

En alttaki ilev, mimik oyunlarndan, kuyruk hareketlerinden, lklardan oluabilen ifade ilevidir. Bu ifade hareketleri organizmann isel durumunun belirtisi olarak deerlendirilebilir. (Ek olarak belirteyim: Maddeciler ve davranlar bunu sevmezler. sel bir durumu kabullenmek istemediklerinden davranla, ngilizcesiyle "behavour"la kendimizi snrlamamz nerirler. Bunun bir hata olduunu ise ok abuk gsterebiliriz. Bir termometre "behaviour"u araclyla sadece dndaki scakl deil, bundan nce kendi isel durumunu da gsterir: Genlikleri artarak salman molekller, metal bir ubuun uzamasma neden olur. Davran ideoloji hakl olsayd, bu isel durumlar hesaba katamaz ve snma araclyla ubuun uzamasnn aklanmasnda kullanamazdk.) Hayvan, kendi durumunu, buna tepki verecek baka bir hayvan oralarda olmasa da, mimik oyunlar ve kuyruk oyunlaryla ifade edebilir. Ama baka bir hayvan ifade hareketine tepki verirse, bu bildirim olur. Bhler'e gre ikinci ilev olan bildirim ilevi, bir sinyal ilevi olabilir ve eer karlkl olarak ortaya karsa, hayvanlar arasnda iletiim olumu demektir. Tabii ki bunlar insanlar da olabilir - rnein insan dilini renmeden nce ocuklar; veya insana zg ortak bir dili olmayan ama mimikler, imler, sezgilerle iletiim kurmak isteyen insanlar. Bhler'in nc ilevi, betimleme ilevi, olgular tasvir eden veya Bhler'in dedii gibi betimleyen nermelerden oluan insana zg dilin ayrcaldr. Bhler'in bir tezine gre daha stte olan ileve hep daha alttaki elik eder. Bir ku bir uyar l attnda bu lk, sadece sosyal iletiime yaramamakta, ayn zamanda bir isel durumun da ifadesi olmaktadr. Dilin ilevlerinde ne kadar ykseklere karsak, dil de o kadar karmaklar. ok az sayda dil kuramcsnn, Bhler kadar ileri gittiini ksaca belirtmek isterim. ou, ifadeden, bazlarysa sosyal iletiimden (ki uyar l rneinin gsterdii gibi bunun da tabii ok pratik ilevleri olabilir) bahseder. Komutlar veya talepler de bu nermenin doru veya yanl olabilmesinin, insan dili ve yaratt harikalar iin can alc olduunu ok az grmtr. Ancak bu devasa adm araclyla sylenenin nesnelletirilmesi mmkndr, ki nesnel eletiri balayabilsin. Eletiri, ancak ve ancak nermelerin veya kuramlarn doruluu veya yanll sz konusu olduunda aklc eletiridir. www.altiok.org kapsamdadr. Ama insan dilinin olgular betimleye- bilmesinin ve byle bir betimleyici

Bylelikle Bhler'in dil kuramnn nemli bir parasnn ksa tantmn bitirmi oluyorum. Bhlertn belirledii dilin ilevlerine ben de birka tane ekledim, ncelikle de eletirel ilevi, yani nermelerin doruluu veya yanll hakknda eletirel tartmay. Bunun devasa nemini de Einstein'm bir amipten nasl ayrldndan bahsederken vurgulamtm. nsann dil kullanmnda, mantksal nedenlerden dolay, eletirel aamadan nce bir dogmatik aamann gelmesi gerektiini de yeterince sk vurgulamtm: Bir dogma ancak, bir tr arka plan olarak yerletikten sonra eletirmeye balanabilir, ve ancak daha sonra, eletirel tartmann arka plan olan dogma eletiri kapsamna alnabilir. ncelikle salam bir ereveye gerek duyulur. Daha sonra bu erevelerin bazlaryla hesapla- lp, erevelerin eletirel tartmasnda ilerlenebilir. III imdi nc ksma geiyorum. 14. tezimle balayacam: (14) nsan dilleri de dahil olmak zere hayvan dilleri, doutan gelen birok gereksinimi varsayar; rnein aktif olarak kendini ifade etme gereksinimi, dierleriyle iletiimde bulunma gereksinimi, bu ilerde de deneme ve yamlma araclyla renme gereksinimi gibi. Bylesi doutan gelen gereksinimler ve deneme ve yanlma araclyla aktif renme (yavru kedilerin kouturmas iyi bir rnektir) olmakszn yksek hayvanlar iin hayatta kalmak mmkn olmazd. (15) Hem hayvanlarn ve insanlarn doutan gelen bilgisi, hem de aktif renme araclyla kazanlan bilgi, beklentilerden oluur. Yerine gelmemi beklentiler, glkler, problemler olarak alglanr ve denemelere, yani yeniden aktif renmeye aratrmaya iter. (16) Hem hayvan dilinin hem de insan dilinin aktif olarak renilmesi, yksek bir derecede telkine aklk gerektirir. Taklit yetenei yeterli deildir. Sz konusu olan, meseleye daha fazla yaklasa da, taklitle birlikte zdeleyimden de fazla bir eydir. Sz konusu olan, iletiimde bulunulan trdelerin, dilekleri ve deerlendirmeleriyle rtme yolunda, doutan gelen ve derin bir gereksinimdir. Ancak bu ekilde sardalyelerin kitlesel hareketlerini, arlarn kovam terk etmesini ya da sivrisinek srlerini aklayabiliriz. Kald ki baz hayvanlarn telkine ne kadar ak olduunu da (tahmin bilgisi anlamnda) biliyoruz. Bir tavuk bir tebeir izgisiyle hipnotize edilebilir.

78

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

(17) nsan dilleri, bir dil renme, konuma, tasvir etme, bildirme yolunda doutan gelen gereksinimlere dayaldr. Bunlarn hepsi, byk lde doutan gelen, zellikle dile bal bir telkin gereksinimine dayanr. (18) Bu ise evremizi kefetmek, onun hakknda bir eyler renmek, yani bilmek yolundaki gl gereksinime yakndan baldr. nsan topluluklarnda ojitler, byc doktorlar ve rahipler bu yzden kar. Bylelikle de, btn bunlar daha da glendirebi- lecek bir i atmaya varlr: gerekte hibir ey bilmediimiz ya da ok az ey bildiimiz yolunda itiraf edilmemi bir duygu. Gvenlik gereksinimi -ya da yoldalar, yardmclar tarafndan gvenceye alnma gereksinimi- gl olduundan, ortak bir dogma sahibi olma ve karlkl olarak bu dogmann doruluunu birbirine telkin etme gereksinimi de gl olacaktr. Bu, telkine duyulan bir gereksinimdir, bir telkin gereksinimidir*. Gvensizlikten korkulur, bu yzden'dogma, fanatik inanca dnr. * Bu ifadeyi Profesr E. K. Herz'e borluyum. Birinci Dnya Sava'nn bandaki sava psikozu, sava fanatizmi bylelikle ortaya kmtr. Ama sava ve bar konusuna gemeden nce sanat hakknda - zellikle modern sanat hakknda birka sz sylemek istiyorum. En byk sanatn dinsel sanat olduunu hepimiz biliyoruz ~ katedraller, Sixtine apeli, Matthuspassion, Mozart'm, Beethoven'in, Schuberfin Messeleri. Bugn dinsel sanatn durumu nedir? Bugn sahte bir dinin yerletiini kabullenirsek, birok eyin aklanacana inanyorum; dnyamzn, en azndan sosyal dnyamzn bir cehennem olduu dini. Her ey olabilirim, ama din kart asla. Benim dinim dnyann mkemmelliklerinin retiidir; zgrln ve harika insanlarn yaratc glerinin retisi. Korkunun, acnn, destek olabileceimiz mitsizlerin retisi, insanlk tarihinde meydana gelmi ve hl tekrar tekrar meydana gelen iyilik ve ktlklerin retisi. Ve de insanlarn, uzatabildiimiz yolundaki sevinli haberin retisi. Baka bir ey de bilmiyorum. Her ne kadar bilimsel doruluk aray berm dinimin bir paras ise de, byk bilimsel hipotezler bir din deildir. Olamazlar da. Ancak modern sanat, modern dinle -bu deli samas boi- nanlaaklanmaktadr: kt dnya inanc ve bizim isvire, Almanya, ingiltere ve Kuzey www.altiok.org zellikle de en zor yaam srm olan kadn ve ocuklarn, yaam srelerim

Amerika'da szmona yaadmz kt toplum dzeni inancyla. Her yanda gen insanlarn beyinleri ykanyor -ve entelektel nedenlerle ve modern sanat vastasylacehennemde yaadklar kantlanyor. Peki bunun sonucu nedir? ocuklarn gerekten liderlere ve nderlere, dogmalara ve salam bir dzene gereksinimi vardr. Ama daha sonra, yetien gen insanlar, kendilerini liderlerden, dogmalardan, "bilici"lerin ideolojilerinden kurtarabilirler ve kurtarmaldrlar. Bu ok da kolaydr. Kafanza hibir ey sokulmasna izin vermeyin - tabii benim tarafmdan da. Her tarih kitabndan kendi bilgilerinizi edinebilir, klelii kaldrm olan amzn, tarihsel bilgimiz dahilinde olan btn alarn en iyisi olup olmadn renebilirsiniz. Tabii ki birok hata yaptk ve hl da yapyoruz; rnein iren ideolojilerimizle. Bundan ok daha kt bir dnyada yaayan Ruslar, ocuklarna ve genlerine lkelerinin cennet olduunu telkin ediyorlar. Gerekten de, bu ie yaryor. Ruslar bizden daha memnunlar. Telkin gereksinimi byk bir gtr. Ama uruna savald zaman doruluk da. IV Buraya kadar ideolojiler ve dogmalara olan tehlikeli dknlmzn, bilgikuramsal, biyolojik ve dil kuramna ilikin kkenlerini gstermeye altm. Bu dknln kkenlerinden biri ok basittir, korkaklk. Ama, ben de korkam, ne fazla cesaretim varm gibi yapmak, ne de birilerini kahramanca eylemlere itmek istiyorum. Ancak o byk problemin, dnya zerinde ebedi bar yaratmann, zlemez olmadna dikkati ekmek istiyorum. Kant'm kitab Zum emigen Frieden (Ebedi Bar Hakknda) bu konuyu ele alr. Gzel, zc ve insan harika bir ekilde evke getiren bir kitaptr. Barn balca engelinin atom bombas olmad bence ok ak. Byk atom fizikisi Niels Bohr ile son olarak konutuumda -sanrm 1952 ylmdayd-, bana atom bombasnn kesinlikle bar koruyacan sylemiti. Ben o kadar iyimser deildim, hl da deilim. Ama yine de, imdiye kadar hakl kt. Bara giden tek bir zorlu yol gryorum. Bu, uzun bir yol. Belki bu yolda daha bir adm bile atmadan ok nce nkleer sava kacak. Bu, byk ounlukla iyi niyetli olan entelektellerin, ncelikle daha mtevaz olmasn ve byk nder rolleri oynamay denememelerini ngren yoldur. Yeni ideolojilere, yeni dinler kurmaya gerek yok. Onun yerine: "Daha fazla entelektel tevazu."*

80

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

* Trnak iindeki ifade, Viyana'da 1968 ylnda Ernst Bloch'a bir televizyon tartmasnda getirdiim eletirinin zetidir. Sunucusu Wolfgang Kraus'tu. Entelekteller hibir ey bilmiyor. Mtevaz olmamalar, kstahlklar, herhalde dnya zerinde barn en byk engelidir. En byk umut, ukala olmakla beraber, bunu grmeyecek kadar aptal olmamalardr. Hatalar yapmaya devam edeceiz. Ama u hipotezin belki de gerek olabilecei umudu var: deoloji olmazsa sava da olmaz. deolojilere kar sava, her durumda giriilmeye deer bir savatr. Hibir szme inanmamanz ve btn iyi ruhlar adna, kapan bir fanfarla yapmak istemediimin bilincinde olmanz rica ederek szlerimi noktalamak istiyorum. Sizlere sadece ideolojilerde sakl bulunan byk tehlikeleri gstermek, ve evrimsel biyolojimizde, bilgimizin yapsnda ve dilimizde gizlenmi gibi grnen bilgi, inan ve karlkl telkin gereksinimine dikkatinizi ekmek istedim. 5. Evrimci Bilgikurammn Bilgikuramsal Konumu* A prio ri-A pos teriori ncelikle aprioriciikten bahsetmek istiyorum. lk olarak, hangi terminolojiyi kullanacama bakalarnn karar vermesini kesinlikle istemiyorum. nemli olan, terminolojinin ak olmasdr. "Genetik a priori" terminolojisi de, en azndan bana gre, gayet aktr. Bu, a posterioriden nce, algdan nce bir eylerin mevcut olduu anlamna gelir. Ayrca, burada Kantlkla ok belirgin bir iliki bulunduundan dolay "a -priori" szcn kullanmaya devam etmek gereklidir. Her ne kadar Kant hep "a priori olarak geerli" olandan bahsetmise de, en azndan sklkla "genetik olarak a priori" demek istedii kavranrsa, kanmca Kant ok daha anlalr hale gelecektir. kinci olarak, Kant'm a priorisi hakkmdaki fikrimin, Konrad Lorenz'in yllar nce gelitirdii fikirden tamamen farkl olduunu belirtmek istiyorum. Konrad Lorenz'le sk sk bunun hakknda konutum; ancak u anki fikrinin ne olduunu bilmiyorum. Ama o zamanlar, Kantlk hakknda yazp yorumlarn yaymlarken fikri yleydi: Bizden duysa algdan genlere getiini ve bylelikle de bizler iin a priori, yani genetik olarak a priori hale geldiini savunmutur. Benim fikrim bundan tamamen ayrdr. Daha dorusu kavramlar www.altiok.org ncekilerin, atalarmzn atalarnn, eyleri alg yoluyla rendiini, bunlarn nasl ol-

* Nisan 1986'da Viyana'daki bir sempozyum srasnda yapdan spontane bir tartmann metni. lk olarak Die Evolutionare Erkerntnistheorie, yay. haz. Rupert Riedl ve Franz M. Wuketits, Berlin/Hamburg {P. Parey),'1987'de baslmtr. kullanm deil, btnyle kuramm farkldr. Kuramlar ise kavramlardan yz kat daha nemlidir. (Kuramlar doru ya da yanl olabilir. Kavramlarsa en iyi durumda uygun, en kt du rumdaysa yanltc olabilir. Kuramlarla karlatrldnda kavramlar nemli deildir.) Ben bildiimiz her eyin, genetik olarak a priori olduunu iddia ediyorum. Yalnzca a priori olarak kendimizin icat ettii eylerin ayklanmas a posterioridir. Algya benzer eyleri olan ve bu alglar kullanabilen btn dier organizmalar gibi, bunlardan bir ey renebilmek iin, algdan da nce -yani genetik a priori olarak- duyu alglarmz dzenleme ve yorumlama yeteneine sahip olmalyz. Ancak bu, eer Kant'n uzay ve zaman kuramn aklda tutarsak ok daha belirgin olarak, Kant a priori bilgiye denktir. Konrad Lorenz gibi, Kant doutan apriori bilginin aslmda alg bilgisi olduunu, ilk atalarmz tarafndan bize kalt brakld iin bizde doutan olduunu sylemek, Kant'm, alg bilgisinin apriori bilgi olmakszn mmkn olmad yolundaki son derece nemli temel grn bilmezden gelmek anlamna gelir. Gerekten de, Kant apriori bilgiyi alg bilgisi araclyla aklamay denememiz bile uygun kamaz. Btn alg bilgisinin apriori bilgiyi varsaydm gstermek, Kant'n en nemli baarsdr. Apriori bilginin varlnn, aposteriori bilginin varl iin gerekli bir varsaym olduunu ilk dnen Kant olmutur. Ama alg bilgisini mmkn klmak iin apriori bir bilginin "ge- reklilii"nden manksal bir kip anlamnda "gereklilii" kar- samak da yersizdir. Tam da burada Kant'tan ayrlyorum: Alg bilgimiz hipotetik olduundan, apriori bilgimiz de hipotetik olabilir. Kald ki bu gerekten de byledir. nemli bir rnekle bunu aklamak gerekirse: Alglarmz yorumlamak iin, en azndan andracak kadar Eukleidesi olan bir geometriye gerek duyarz; en azndan yakn evremiz iin. Ama dnyann ve ayn tesine geen uzayn da Eukleidesi olup olmad baka bir sorudur: te burada hipoteze, varsaymsal bilgiye geliyoruz. Btn apriori bilginin "hipotetik deil, tersine zorunlu (apodik- tik)" anlamnda "gerekli" olduu yolundaki Kant'm gr, bence anlalr olmakla birlikte yine de temelsiz, hatta hataldr.

82

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bu ve daha birok nedenle, Kant'm varsaymnn kat bir ekilde tersine, apriori bilgimizin, rnein geometride, hipotetik (ya da varsaymsal) bir karakteri olduunu varsayyorum. Bunun apriori olarak geerli; apriori olarak gerekli, zorunlu deil, sadece genetik olarak a priori olduunu varsayyorum. Ancak bu dzeltme yapldktan sonra bile, Kant'm a priori- cilii ok byk nem tamay srdrr. ok net ve belirgin olarak sylemek istiyorum ki, ben radikal bir a prioriciyim (genetik a priori anlamnda), her ne kadar benim a prioriciliim hipotetik, varsaymsal bir a prioricilik olsa da, Kant'inkinden ok daha radikaldir. Locke'dan bu yana gelmi gemi btn bilgikuramclarn tamamen zddna, ben u tezi ortaya atyorum: Btn bilgimiz, ierii uyarnca a priori, yani genetik olarak a prioridir. nk btn bilgimiz hipotetiktir, varsaymsaldr: Bu bizim hipotezimiz- dir. A posteriori olansa sadece hipotezlerin bertaraf edilmesidir: hipotezlerin gereklikle arpmasdr. Bilgmizdeki deneyim esi sadece ve sadece burada yatmaktadr. Bu da, deneyimden renebilmek iin yeterlidir: Deneyci olmak iin yeterlidir. Baka bir ekilde ifade etmek gerekirse: Sadece deneme ve yanlma araclyla reniyoruz. Denemelerimiz ise daima bizim hipotezlerimizdir. D dnyadan deil, bizden kaynaklanrlar. D dnyadan sadece baz denemelerimizin bir yanlg olduunu reniriz. lk hayvanslardan, ilk hcrelerden balayarak uyum, canllarn kendi icad olagelmitir. Canllar uyum salar ve uyumlarm da kendileri iyiletirir. Kesinlikle bu kuramm da byk glklere yol aacaktr. Bu glkler, kuramm g olduu iin deil, ok az ey bildiimizden dolay mevcuttur. Yaamm oluumu ve uyumun ilk oluumu hakknda neredeyse hibir ey bilmiyoruz. Bundan daha sonra bahsedeceim. Daroincik Darwincilii ok alakgnll bir ekilde yeniden formle ettim; Darwinci ayklama araclyla uyumu aklayan kuramn. Darwin'in kuram unlar syler: Tarihsel olarak zerinde ok ey syleyebileceim bu kuram, Darwin'in kendisinde de bu biimde mevcuttur, ve bence "seleksiyon"dan veya "doal seim"den veya "doal ayklan- ma"dan veya "varolu sava"ndan ve btn benzeri eylerden bahsetmektense bu biimde, ok daha iyi ve ok daha net formle edilmitir. www.altiok.org Daha iyi uyum salayan bireylerin, evlatlarnn olma ans daha byktr.

Varolu sava, doal seim, bunlarn hepsi birer eretilemedir, kuram deildir; nk bunlarn hibiri zaten yoktur. Var olan, geride evlatlar brakan bireylerdir, ite Darwin'in daha iyi uyum salayan bireylerin, geride evlatlar brakma ansnn daha byk olduu kuram da burada yatar. Ama bu formlde Darwincliin snrlarn da ok net olarak grebiliriz. nk Darwincilik, uyum salam, "biraz olsun" uyum salam bireylerin bulunduunu varsaymak zorundadr. Bu ise ayn zamanda hakknda hl ok az ey bildiimiz yaamn oluumu problemine dayanr. Uyum ve Daroincilik: Bir Dnce Deneyi Bir dnce deneyi: Bir deney tpnde, bir test-tube iinde (test-tube ile de test-tube' kastediyorum, koca bir mekanizmay deil) yaam retebildiimizi varsayyorum. Bunun o kadar olaanst derecede imknsz olduunu da dnmyorum, nk olaylarn aa yukar birbirine nasl bal olduunu biliyoruz. Bilmiyorsak bile belki yz, belki bin yl iinde bileceiz. Diyelim bir deney tpnde yaam rettik, stelik bir veya birka gen biiminde bir yaam; elimizde kendini ikiye katlayan gayet basit bir gen bulunduunu varsayyorum. Bu, canl olmayan hammaddelerden, yaamn yapay olarak retilmesi hakknda bir dnce deneyidir. Bunun son derece olaslkd ve g olduunu biliyorum, Monod da bu olaslkdl yaklak olarak hesaplamtr. Ama diyelim ki, bunu yapabiliyoruz. O zaman bu rettiimiz yaamn, yaamm srdrebilmesi inanlmaz derecede olaslkddr. nk bu rettiimiz yaamn, bir deney tpne uyum saladn varsaymak iin elimizde hibir neden yoktur. Bir deney tp, yaam iin ok yoksul bir ortam olduundan, yaam yaatmak iin bir mekanizma gelitirmeye balamak zorunda kalacaz. yleyse evreyi yaama uyum salamaya zorlayacaz. (Aslnda uyum karlkllk zerine kuruludur.) evreyi, yaama uydurmak iin, en azndan yaam besleyecek bir spermarket koymamz gerek. Yaamn atk sularn uzaklatracak: bir kanalizasyon sistemine de gerek var. ocuklar ortalktan kaldrmak iin okullar kurmamz da gerek - zaten okullarn asl amac budur. Doum kontroln de dzenlememiz gerekecek, yoksa deney tpnde rettiimiz bu yaam kendi evlatlar yznden boulabilir. imdi, dnce deneyimin amac iki trldr. ncelikle yaamn sadece ortaya kmasnn, henz hibir sorunu zmediine dikkati ekmek istiyorum. Oluan bu yaam neden evresine uyum salar? Tahminimce yaam, uyum salayabilecei bir evre bulana kadar milyonlarca defa olumak zorunda kald. Bilmediimiz herhangi

84

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

bir kimyasal ortamda olumu olmas, hi de yaamm srdrebilecei bir evrede ortaya kt anlamna gelmez. Yaam ile, ona uyum salayabilmesi olas bir evrenin rastlamasnn olaslkdl, herhalde yaamn ortaya knn olaslkdl kadar byktr. Bildiim kadaryla bu noktaya henz deinen olmamtr. Bunu burada, bilgi (Erkenntnis)* problemi balamnda sunuyorum. nk yaamn evresine uyum salamas bir tr bilgidir. Bu asgari bilgi olmakszn yaam kendini srdremez. Bu bilgi, ok genel yaam koullarnn bir bilgisidir. Ya bu bahsettiim koullar, yani evre yaama uyum salamal, ya da yaam evreye. Bu tabii ki karlklla dayanr. Bu evre biraz olsun dengeli olmadnda, yani uyum koullar uzun zaman boyunca sabit olmadnda, yaamn bir evre faciasnda yok olacandan gayet emin olabiliriz. Bir evre faciasndan kastm, evrenin, yaamn uyum salad ynleriyle deimesidir. evrenin uyum salad koullar deitiinde, yaam ykma urar: Bir facia meydana gelmitir ve * Buradaki anlamyla bilgi, bilme ediminin zne ve olanakl oluuna ilikindir (y.n.). btn her ey batan balamak zorundadr. O zaman evre koullar biraz olsun sabit olmadnda, yaam yaatacak kadar iyi olmadklarn varsayabiliriz: yk batan balamaldr. yleyse bir uyumun olabilmesi iin - ya da bir bilginin olmas iin, evrenin belli bir sabitlie sahip olmas gerekir: Yaam en batan, yani a priori olarak, dnce deneyimizde kendi rettiimiz yaam ve gereksinimleri hakknda, yaamn kendini srdrebilmesi iin bilmemiz gerektii kadarn evre hakknda bilmelidir: Uyum bir tr a priori bilginin bir biimidir. Bunlarn hepsini dnce deneyinin kendisi adna deil, benim, bakalarnn verdii adla "Evrimci Bilgikuram"mda a priori bilginin oynad rol adna syledim. Bilgikuramma bu ismi kendimin vermediimi, baka insanlarn bilgikuramm evrimci bilgikuramlarmdan tamamen farkldr. yleyse yaamn bir ncelemeyi (Antizipation), yaamn srp giden evresel koullarnn ncelemesini daha en batan iinde barndrmas gerektiinden yola kyorum. Yaamn bu evre koullarna sadece bir anlna uyum salamas yetmez, uzun zaman boyunca bu evre koullarna uyum salamaldr. Bu da www.altiok.org olarak nitelediini daha nce de belirtmitim. Ama yine de dier evrimci

tahminen evre koullarnn gayet sabit olmas gerektii anlamna gelir. Yaam daha en batan evrenin btn olas deiikliklerini ncelemi de olabilirdi, ama bu herhalde fazlasyla olaslkddr. yleyse u sonuca ulamaktayz: Yaam daha en batan evrenin geleceini, yani evrenin gelecekteki btn o koullarm herhangi bir anlamda nceleyebilmelidir. Bu belki sadece birka saat, belki de milyonlarca yldr. evrenin gelecekteki koullarna uyumlu olmaldr; bu anlamda da genel bilgi anlk bilgiden, zel bilgiden, daha nce vardr. Yaamn daha en batan genel bilgiyle, alld zere doa yasalarnn bilgisi dediimiz bilgiyle donatlm olmas gereklidir. Tabii ki bilinli bilgi anlamnda bilgi deildir bu. Bilin tamamen farkl bir eydir. te bylelikle ilk varla bir bilgi ykleme noktasna ulayorum, ki bu apak insanbiimci bir fikirdir. imdi bu insanbiimcilii ele alacam. Benzerlik, Bilgi (YJissen)*ve Uyum Salama Sanrm, btn insanbiimcilii biyolojiden silmeye almak anlamszdr, burada da dier yerlerde olduu gibi evrimci dnceyle, yani benzerlik dncesiyle ilerlememiz gereklidir. Kendi burnumla bir kpein burnunu benzer tuttuum zaman bu, evrim kuramnn ilk admdr. Kpein bir burnunun olmas hi de aikr deildir, bu bizim bir kurammzdr, ki bu kuram kesinlikle bir ilk insan ortaya atmtr. Kendi burnuyla kpein burnunu benzer tutmutur; ve kpein bir kuyruu varken, baz maymunlarn da kuyruu varken, kendisinin bir kuyruu olmadn da fark etmitir. Byle benzerliklerle dnme, evrimci dnmenin bir varsaymdr. Kald ki eer evrimci dnrsek bu benzerlikleri -kollarmzla kularn kanatlarnn, bacaklarmzla kularn bacaklarnn, burnumuzla kpein burnunun benzerliini- kabullenmek zorunda kalrz. Bunlar evrim kuramnn hipotezleridir: Burnumuz ve kpein burnu evrimsel olarak benzerdir. Bu benzerlik dncesi bilgimizi, bilginin edinilmesini ve hatta btn bilgiyi kapsayacak ekilde geniletilmelidir. Her naslsa, kpekler ve maymunlar bizim insan bilgimize karlk gelen bir eylere sahiptir. Ayrca bu, dogmatik davranln tek kelimeyle budalaca olmasnn nedenlerinden de biridir. Sadece davrantan bahsettiinde bile, hemen kendi davranmzla hayvanlarn davran arasnda bir benzerlikten yararlandm, bu benzerlik olmadan alamayacan ve bu yzden

86

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

benzerlik hakkndaki bu hipotezlerin biraz daha geniletilmesinin hakl olacan ise grmez. imdi, bilgikuramndaki temel tezim, bilginin yksek bir genellik derecesinin olduu, yani nceleyici olduu, evreyi uzun bir zaman iin ncelediidir: rnein benzer olarak ieklerde de grdmz, gn ve gecenin deiiminin bilgisi gibi. (iekler kapanr vs.) Yani iekler, genel dzenlilikler hakknda "bilgi" sahibidir. Bu onlarn bir akl olduu anlamna gelmez, sadece buna uygun olarak uyum saladklarn gsterir. Bunun dokularn genleip bzmesiyle olduu ise aikrdr. Ama yine de dokular buna uyum salayacak ekilde yaplmtr: Bu dzenlilii varsayarlar. * Almancada Erkcnntnis'ten farkli olarak V/issen, kukudan syrlm ve temellendirilmi olan bilgiye iaret eder (y.n.). Bilgikuramndaki iddiam, btn dier bilgikuramclannm tesine geer, ister evrimci, ister Kant, isterse evrimcilik karta olsunlar: Genel uyumlar anlk uyumlardan nce gelir. lk olarak onlar vardr. Onlar a prioridir. Beklenti Bir rnek vermeden nce bir ifadeyi daha tanmlamak istiyorum: Bilginin bu biimleri, ya da uyumu, zellikle de hayvanlarda beklenti olarak betimlenebilir. Kpek efendisini saat be buukta bekler. Huzursuzlanr, grlr ki, saat be buukta efendisinin eve gelmesine hazrlanmaktadr. Bunlar da bilgi biimleridir, ve bilginin bu biimleri ounlukla beklentilerdir. Benzer olarak iek de akamlar havann soumasn bekler: Buna hazrlanr. unu da ekleyeyim: Kr olmayan bizlerin, gzlerimizle alglamadan nce gzleri vardr. Gzlerin birer beklenti olduunu, yani bilginin -yani uyumun- gzlere yklenmi bir biimi olduunu en iyi Meksika aksolotlunda* grrz. nk maaralarda byyen Meksika aksolotlunda gzler tamamyla geri kalmtr. Meksika aksolotlu genetik olarak krdr. Bizim gzlerimizin evrimine neden olan o beklenti, yleyse gzler, en azndan zaman zaman iinde k bulunan bir dnyada yaayacamz ve onlarn bu kullanabilecekleri beklentisidir. Bu beklenti, gzlerle birlikte bizde doutandr. Evrimci bak asndan gz, btn grme duyusundan nce gelir. Ayn ekilde gz, tpk baka biimde grme duyusunun da' olduu gibi, bir tr biyolojik bilgidir; nk o bir n- celeme, bir beklentidir. www.altiok.org onda gereklememi, gzler artk bir rol oynamaz olmutur.

Bildiim kadaryla btn bilgikuramclar (sonsuz sayg duyduum Konrad Lorenz de dahil olmak zere) az ok, bilgimin, algmn bir sonucu olduundan yola kar. Yaptm dzeltmeden sonra ben olaylar tamamen farkl gryorum. Alg * Mexico City yaknlarndaki gllerde yaayan ve o blgede besin olarak deerlendirilen bir tr semender (y.n.). lar bilginin grece nemsiz patikalardr, en nemli olan, algnn bize mmkn kld zere, anlk evrenin kontrol deildir. Bilgi, temelden bilgi, btn ynlere uzattmz bir duyarga gibidir. Temelden olan ise, eer imdi buradaysam, Viyana'da olduumu, Avusturya'da olduumu ve bu tr eyleri bilmem- dir. Bu tr bilgi benim iin anlk algdan daha nemlidir, nk bunun yorumunun temelinde yatar. yleyse diyelim ki, benim evrimci bilgikuram anlaymdan yola kyoruz; ok genel bilgiden yola karak, baz ok zel eylere, rnein orada yukarda tandm birilerim grmeme geliyoruz. Bu salondaki arkadalarm tanmadm yzler ynnn arasndan seebilirim, ki bu anlk algnn bir ilevidir: benim iin ve bu anda. Ama bu ilev benim iin de u an, imdi yaptm ve imdi sylediim eye beni ynlendiren genel ynelimimden daha az nemlidir. Bu bilgide, bu alg bilgisinde, her zaman iin yanlabiliriz, ve yaralyoruz da. Alg bilgimiz sadece iimizde anatomik ve fizyolojik olarak yerleik olan eyler tarafndan, beynimizin her eyi szme ve, diyelim ki, btnletirme biimi tarafndan ynlendirilmez. Buna dair kk bir yk: Yllar yllar nce, herhalde 65 yl kadar olmutur, Dachste- in'daydm ve Karls buz ktlesinde bir yarktan gemek isterken sis bastrd. Youn sis arasnda yar ararken sis ve buzun iinde ona benzer bir ey grdm. Tabii uzun zamandr aradm yar bulduumu sandm. Ama yaknlatmda buz ktlesinin iinde bir kaya blounun olduunu grdm, kaya blou buzu kertmi ve bir ukur oluturmutu. Yanlarak bunun aradm yark olduunu sanmtm. Bunu anlatmamn nedeni, alglarmzn ksmen o anlk beklentilerimizin ve karlarmzn hkimiyetinde olduunu gstermektir. Demek ki burada da grld gibi srekli olarak aktifiz. Getalt algsnda ve benzeri eylerde bahsedildii gibi alglamam. Algm bir tr fotorafm gibi de alglamam. Aktif olarak arar, ararken de baz eyleri baz ekilde, bazen tamamen izlediim hedef ve dileklere gre

88

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yorumlarm. Ama alld zere bu dilekler uzun srelidir. Bir saatten fazla bu yar aradktan sonra sonunda buldum, ama beklediimden ok farkl grnyordu. yleyse yaamda ve alglamada hedeflerimiz, dileklerimiz, tercihlerimiz byk bir rol oynamaktadr. Bunlar yorumlarmz belirler, yorumlarmz ise snamaya, dorulamaya veya yanllamaya alrz. Bir de unlar sylemek istiyorum. Burada gereklik probleminden bahsedildi. Ben bu gereklik problemini ok farkl gryorum. Hepimiz iin gereklik sorunsaldr. D grmediimizden ve gerek bir dnyada yaadmzdan emin olmak iin hepimiz kesintisiz sinyaller gndeririz. Hepimiz yarasalar gibiyiz: Her ne kadar tam olarak yarasalarn tekniine sahip deilsek de, yine de benzer bir tekniimiz var. rnein, sinyallerimi eitli ekillerde gndermek ve sonra da geri yansyan anlk sinyalleri btnletirerek -aktif olarak btnletirerek- d grmediim ve bu gerekliin son yllarda alm olduumdan gayet farkl olarak bu ilgin izlenimi brakt dersini karmak iin, tekniin bir paras olarak srekli yer deitiririm. ddia ediyorum ki, canllar aktiftir, nk bcekler gibi srekli dokunurlar, her yana dokunurlar. Elimizdeki btn aralarla etrafmzdaki eyleri duyumsarz. Kr olmadmz srece gzlerimiz byk nem tar; eer krsek ama ar iitmiyorsak kulaklarmz grevi devralr, ama ne olursa olsun parmaklarmzla dokunarak yolumuzu bulmaya alrz. Burada bir parabol sunmak istiyorum. (Sz konusu olan zaman zaman kullandm bir paraboldr). Dinleyicilerimin bunu bir tr aka olarak grdklerini rpererek fark ettim ama ben gayet ciddiyim: Halimiz, siyah bir kilerde, belki de orada olmayan siyah bir apkay arayan siyah, bir adamnki gibidir. Halimiz budur: ok ciddiyim. Hep bilmeyen konumundayz, srekli de ellerimizle, ayaklarmzla, veya kulaklarmz ya da gzlerimizle, evremizdeki gereklikten srekli emin olmak iin aktif olarak kullandmz duyu organ olarak her ne varsa onunla yolumuzu bulmaya alrz. ncllerimin imdiye kadar syledikleri her eyi tersine evirmektedir. Bizler aktifiz, srekli bir eyler dener, srekli deneme ve yanlma yntemiyle alrz. Elimizdeki tek yntem de budur, tik hayvanlarn ve bitkilerin de kullanm olduu tek yntemin bu olduunu varsayabiliriz. Bir veya birka almasnda Konrad Lorenz'in ok gzel anlatt gibi bir oraya bir buraya salnrlar: lk hayvanlar .deneme www.altiok.org Benim bilme ya da bilgikuramm yleyse burada tamamen devrimci davranarak

hareketleri yaparak herhangi bir eyi herhangi bir ekilde en iyi hale getirmeye alrlar. Bu deneme hareketlerinde sz konusu olan herhalde duygusal lp tartmadr. Belki de ruhsal bir ey deil de, kendi oluturduklar mekanizma iin en iyi olann ne olduudur. Arayp bulurlar; nk en ilkel hayvanlar bile daha iyi bir evre, daha iyi bir dnya araymdaydlar. stelik bu daha iyi bir dnya araynda aktiftirler. Sylediim gibi her naslsa bu araya uyum salam olmaldrlar: Belli bir genel bilgi sahibi olmaldrlar. Buna mutasyonlar ve yeni uyumlar da eklenir. te bu da deneydir: Deneme ve yanlma. "Hayr" diyen deneydir. Baarsz olan denemeler -yani yanlmalar- ortadan kaldrlr. Bu ortadan kaldrma da herhangi bir ekilde yeni denemelere gtrr. Burada mutasyonlar ve (kaltm deitirmek iin) DNA'y deitiren dier aralar barol oynar. Genetik olarak koullu olan sonulara benzer olan sonular, geleneksel olarak da koullu olabilir. Lorenz, yabankazla- rmda genetik olan bir eyin, rnein dmann tannmasnn, kargalarda geleneksel olduunu iddia etmitir. zellikle bunu ok gzel karlatrmtr. zet olarak: Biyolojik olarak hayvan ve insan bilgisi, genellikle bilinsiz beklentilerden (veya potansiyel beklentilerden) oluur. Tmevarmn riitlmesi Demek ki yaam, ilevsel olarak benzer olan, ama genetik olarak benzer olmayan ok eitli aralarla tedbirler alabilir. Bu bak asndan, rnein, tmevarmn olmadn iddia ediyorum. Korkarm bana burada kimse katlmayacak. Yine de bu iddiam bana ok bariz gibi grnyor! Tmevarm fikri, "Nasl biliyoruz?" sorusunun yantdr - "Bilgimize nasl ulayoruz?" sorusunun. Geleneksel yant: "Eh ite, gzlerimi aarm, etrafma bakarm, o zaman bilirim"dir. Bilgimizin meruiyetini savunma fikri btn bilgikuramalarnda, rnein Rudolf Carnap'ta da bulunabilir, ki unlar yazmtr: "How do you knoul" - (Yani: "Bilgine nasl ulayorsun?") "Which are the perceptions mhich led you to yor opinion?" - (Yani: "Grlerinin temelinde hangi alglar yatyor?") kinci soru Carnap'a gre birincisinin farkl bir ekilde so- rulmasdr. Tabii ki alglarmn olduu ve bu alglarmn bilgimin kayna olduu varsaylr.

90

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bense bilgimizin yzde 99'unun, hatta yzde 99,9'unun biyolojik olarak doutan geldiini iddia ediyorum; geri kalann- sa nceden gelen herhangi bir bilginin bir deikesi, devrimci bir ykm olduunu iddia ediyorum, ki bu nceden gelen bilgi de yine kendisinden nce gelen herhangi bir eyin devrimci bir ykmdr. Ama sonu olarak btn bilgimiz doutan gelen bilgiye ve bunun deikelerine dayanr. Doutan gelen bilgi, ama kesin olmayan bilgi. Kesin bilgi yoktur. D grp grmediimi srekli denemeler yapmadan bilemem. Her tr olas rasgele rneklemelerle gereklie kar srekli gven tazelemeliyiz. Var olan her ey tahmin bilgisidir. ok sevdiim ve hayran olduum Kant'm burada btn dier filozoflarla, ya da neredeyse btn dier filozoflarla birlikte haksz olmas beni zyor. Hepimiz birer hayvanz. Biz insanlar hayvanz, hayvanlarsa kesin bir bilgi sahibi olamazlar. Antik Yunanllar bile bunu biliyordu. Demilerdir ki: "Tanrlar kesin bilgiye - episteme'yej insanlarsa sadece fikre - doxa'ya sahiptir." lk olarak Aristoteles bu salkl ve doru gr ykmtr. Aristoteles bizim de kesin bilgi, yani episteme sahibi olduumuzu syler: kantlanabilir bilgi. Kantlanabilir bilgi edinmek iin de, tmevarm icat etmitir. Ama bunu yaparken hi huzur bulamad iin kabahati Sokrates'e yklemitir. Ama bu erevede bundan daha fazla bahsedemeyeceim. Kant, tmevarmn ondan nce gelen bir eye, genel bir eye gereksinimi olduunu sylemekte haklyd. Sadece bu genel ey, her ne kadar a priori olup btn deneysel eylerden n ce de gelse (ki burada haklyd), kesin deildi. Kesin bilgi yoktur. "Bilgi" szc, en azndan ingilizce ve Almancada bir yanlsamann ifadesidir. "Bilgi" szcnn tam anlambilimsel almna gre bilgi, kesin bilgidir. "Viyana'da olduumu biliyorum, ama bunu sadece tahmin ediyorum" diyemem. Bu denemez nk bu, bilginin tahmine kaymas anlamna gelir. "Viyana'da olduumu biliyorum" derken, Viyana'da olduumdan emin olmalym. Ama hibir zaman Viyana'da olduumdan o kadar emin olamam, belki de ok canl bir d gryorumdur. Demek ki, imdi ve burada ok canl bir d olmal bu, ama korkun yorgun olduum iin, bu o kadar da artc olmaz. ngilizce ve Almancada "bilgi" szc (yani "knorvledge, Wissen) kesin bilgi anlamna gelir. Byle bir eyse yoktur. En iyi artlarda elimizdeki, tahmin bilgisidir: www.altiok.org hayatmda bir rol oynayan bir olaslk sz konusudur, yani: Belki de d gryorum -

Edinebileceimiz tek ey de budur. En salam bilgimiz, dierlerinden kat kat stn olan bilgimiz, bilimin bilgisidir; yine de bilimsel bilgi bile sadece tahmin bilgisidir. Hedefler, Problemler, Deerler Dostum Riedl'in girite yapt bir aklamaya eletirel yaklayorum. Bir ekilde, birazck da olsa, aklmzdan memnun olmayanlarn, ekmeine ya srd. Ayrca kltrel grececilikten yana konutu. Bense tamamen farkl bir ey syleyeceim. Dnen insanlar olarak hepimizin devi, doruluu bulmaktr. Doruluk, mutlak ve nesneldir, ama hemen cebimizde de deildir. Srekli aradmz ama genelde ok zor bulduumuz bir eydir; dorulua yaklammz da srekli iyiletirmeye alrz. Doruluk mutlak ve nesnel olmasayd, yanlamaz- dk da. Ya da yanlglarmz da dorularmz da bir olurdu. Doruluu araymz hep u ekilde ilerler: A priori olarak kuramlarmz, genellemelerimizi icat ederiz. Getalt alglarmz da bunlarn arasndadr. Getalt algs bir hipotezdir: Grdmz eye ait bir yorumumuzdur; bir yorum olarak da Getalt algs bir hipotezdir. Zaten btn iimiz de tahmin ve hipotezlerledir (ki bu ikisi ayn eydir). Srekli kendi yarattmz tahminlerimiz var elimizde. Bu tahminleri srekli gereklikle karlatrmay ve bylece tahminlerimizi iyiletirerek gereklie daha yakn hale getirmeyi deneriz. * Bilim adamlarnn ve btn entelektellerin ne kadar az ey bildiimizi anlamalarm salamay ok isterdim. rnein yaamn kkeni hakknda: Bu alanda neredeyse hibir ey bilmiyoruz. Belirttiim zlmemi problemler bunlardr. Yaam olusa bile: Neden tam da iinde olutuu evreyle bir ekilde rtecek biimde ortaya ksn? Fevkalade zor bir problem. Hibir ey bilmiyoruz - bu birincisi. Bu yzden ok alakgnll olmalyz - bu ikincisi. Bilmediimiz halde bildiimizi iddia etmemeliyiz - bu da ncs. Halka sevdirmek istediim yaklam kabaca budur. Ama gelecei pek parlak grnmyor. 6. Kepler: Gne Sistemi Metafizii ve Deneysel Eletirisi* Dn -Kepler'in lmnn 356. yldnmnden 8 gn nce- Keplerin tarihinin dier bir nemli dnm noktasyd. 7 Kasm 1631 gn Pierre Gassend, Keplerin iki yl nceden bildirmi olduu, Merkr gezegeninin gne kursunun nnden geiini

92

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

gzlemlemi ve onaylamtr. Kepler ise kendi yeni gezegen kuramnn bu ilk deneysel dorulamasn grememitir. Bir yl nce, 59. doum gnnden ksa sre nce lmt. ncelikle kesin olarak belirtmeliyim ki, ben bir Kepler uzman deilim. Keplerin cokulu bir hayran ve takipisinden baka bir ey deilim. Beni byleyen onun ldayan doruluk ak ve zellikle de Astronomia Nova'da. karmza kan amansz doruluk aray; ama ayn zamanda btn yaptlarna can veren ve Harmonieehre der Welt'inde (Dnyann Uyum retisi), o mkemmel kitab Harmonice Mundi de olgunlua ulaan yaratc metafiziidir. ncelikle iki ksa not dmek istiyorum. lki Keplerin Metafizii ve ona hangi anlamda katldm -tab sadece hipotetik olarak, deneme amacyla- hakknda; ikincisi ise Keplerin yntemine verdiim onay hakknda, ki metafizii bunun iinde byk bir rol oynar. lk olarak Keple/in metafizii. Btn hakiki bilim adamlar ve doruluu arayanlar gibi Kepler de gereklii grnlerin arkasnda arar: Hipotetik gereklik, grnleri aklamaldr. * S Kasm 1986'd a Linz'te yaplan bir konumann gzden geirilmi haii. lk olarak Wege der Ventnft. Festschrift zum siebzigsten Gsbrtstag von Has Albert, yay. haz. Alfred Blmen ve Alan Musgrave, Tbingen (J.C.B. Mohr /Paul Siebeck), 1991'de yaymlanmtr. Btn doruyu arayanlar gibi o da hatalar yapar. Ama hatalarndan, baka ok az kiinin yapt kadar fazla ders karr. Keplerin grnlerin arkasnda bulmay hedefledii gereklik, Pythagoraslardan ve kendi mzikselliinden esinlenmitir. Dnyann ho tnlarla dolu olduuna, uyum ve rezonans tarafndan, ama aym zamanda disonanslar (uyumsuzluk) ve bunlarn zlmesi tarafndan da ynlendirilip bir arada tutulduuna inanr. Bu tanrsal bir senfonidir; tanrsal, gksel gzellikte bir mimaridir. Bu dnce gzellikte bir gereklii aa karmaldr. Kepler ite bu gereklii kefetmek istiyordu; aa yukar deil, tam olarak: gerekte olduu gibi. Bu, dairesel yrnge hipotezindeki o kadar kk bir sapmay, neden o kadar ciddiye aldn da aklar: Tycho Brahe'nin gzlemlerinden hesaplad sadece 8 dakikalk bir sapma. Sonraki her ey, Kepler1,in kefettii 8 dakikalk bu sapmaya www.altiok.org onu amansz bir doruluk araycs yapar: Doruluk, gzel de olmaldr, gksel

baldr: Newton'un dinamii ve onunla birlikte btn modern fizik. Kepler iin bu, onun doruluk akm ve metafiziini kendisi iin dayanlmaz yapan bir disonanst: zlmesi gerekiyordu. Metafizii bunu gerektiriyordu Bu disonansn zm Harmonice Mun- di'de, Keplerin en olgun metafiziinde dorua ulamtr. Ama son kertede -bir derecenin 1 /7'sinden de az olan- bu 8 dakika ile Keplerin Pythagoras metafizii arasndaki bu gerilimden, sadece Newton'un klasik fizii deil, dalga mekanii de domutur. Yunanllarda metafizik eklinde M 5. yzylda (Lekippos ve Demokritos) balayan atom kuramnn, ancak 19. ve 20. yzylda bilim niteliim kazanmas gibi, Keple/in Harmonielehre der Welt'i de ancak Louis de Broglie ve Erwin Schrdinger ile birlikte bilim nitelii kazanmtr. Schrdinger'in dalga mekanii, geometrik ma optiinden dalga optiine geii madde kuramna, elemen- ter paracklar kuramna aktarma denemesidir. Dalga optiinin kendisi ise, mzik kuramna, akustik vibrasyon ve dalga kuramna, rezonans ve disonans kuramna odaklanr. Ama bu kuramda Kepler ve uyum retisi (Harmonielehre) -yani son kertede Pytha- goras- hayati bir rol oynar* * Keplerin mzik kuram iin nemli bir kitap olarak bkz. H.F. Cohen, Quanlifymg Msic, Dordreclt, Lancaster 1984. Demek ki Kepler, Schrdinger'in dalga mekaniinin n tarihinde de bir rol oynamaktadr. Ama hepsi bu da deil. Schrdinger'in btn nclleri arasnda o, uyumun -rezonansn- dnyay bir arada tutan ey olduuna inanan tek kiidir. nk rezonansn atomlar, moleklleri, hatta devasa DNA molekllerini bir arada tutmas, Schrdinger'in dalga mekaniinin en nemli sonularndan biri olarak grlebilir. Einstein'n, de Broglie'nin ve rencilerinin tahmin ettikleri gibi, gerekten de bo, iinde madde bulunmayan, de Broglie dalgalar olarak tanmlanabilecek bir eyler bulunabilirdi. Viya- nal deneysel fiziki Helmut Rauch'un elde ettii sonular, en azndan ntron dalgalan iin bunu onaylyor gibi grnmektedir, ki bu problem iin en nemli ey bunlardr. Newton'un glerinden ve Far aday ile Maxwell'in alanlarndan beri bildiimiz ey bylelikle onaylanmaktadr: fiziksel olarak etkin olan ama maddesel olmayan, yani maddesiz fiziksel yaplarn; maddeyle ok yakn bir etkileim iinde bulunan yaplarn var olduu. Niels Bohr'un, paracklann ve dalgalarn birbirlerini b- tnleyiciliine ilikin nl kuramnn bir kartym. Bu kurama gre bilinmeyenler (bir "kendinde ey") bazen parack olarak bazense dalga olarak ortaya kar, ancak bu grnler birbirlerini

94

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

karlkl dlar. (Baka rneklerin yannda, Boh/un en sevdii, dalm dalga yaps tayan paracklar ortaya karan ikiye blnme deneyi rneiyle bu kuram rtlmtr.) Ben, de Broglie'nin pilot dalgalarnn destekisiyim; yani hem paracklarn hem de dalgalarn olduu ve maddesel paracklarn, maddesel olmayan dalgalar tarafndan ynlendirildii -ki bunlarn genlii olaslk eilimlerini Propensitaten (ngiliz- cede verdiim adyla propensities) belirler- eklindeki ok daha basit kuramn.1* Bu ise Kepler'de olduu gibi rezonans -yani uyum ve disonansmdnyay ynettii anlamna gelir. Daha yllar nce, zellikle de Sir John Eccles ile birlikte The Self and Its Brain kitabn planlarken, ruh-beden probleminin, belki de * Bkz. Bilimsel Aratrmann Mant, ev. lknur Aka/brahim Turan, YKY1998, Quantum Theory and Schism in Physics, Londra 1982 ve A World of Propensities Bristol 1990 adl kitaplarm. ruhun ok karmak ve srekli deien, beynin dalga ilevi araclyla tanmlanan bir eilim sistemi olduu varsaymyla zlebilecei eklindeki metafiziksel hipotezin peinden gitmitim. Bu metafiziksel hipotezi, Platon'un Phaidon'unda Simmi- as'm nl kuramm, yani ruhu bedenin uyumu olarak gren Pythagoras kuram ilerletme denemesi olarak tanmlamak mmkndr. Dinleyicilerimden bazlarnn Keplerin metafiziksel hipotezlerine bylesi cokuyla katlmama hayret edecek, hatta belki de kzacaklarn tahmin ediyorum. nk ben -uzun zamandr ve hl- Viyana Okulu'ndan tipik bir pozitivist ve bir metafizik kart olarak damgalanmm. Amerikal bir psikolog ve beyin aratrmacs, benim hakkmda, daha ksa zaman nce verek unlar yazmtr: "Popper, Mach'm duyu algsn vurgulamasnn ve buradan doan Viyana Okulu pozitivizminin en etkili miraslarndan biridir" (Mind and 3 ram'de Kari H. Pribram, yay. haz. Sir John Eccles, 1984). Benim apak oportniste pozitivizmden metafizikseverlie doru taraf deitirmemi, bazlarnn yalln getirdii bir bunama olarak tanlama fikrine ulamalar hi de olaslkd deil. daha 1933 ylndaki bilim kuramna ilikin ilk yaynmda, ve o gnden beri tekrar tekrar, doa biliminin tarihsel olarak, bir tr metafiziksel fikirler tortusu olarak ortaya ktn, pozitivizme kar (kendi yayn organ olan Erkennt- nis'te) vurguladm. Tabii o zaman da bugn olduu gibi, hepsinden nce Leukippos ve Demokritos'un atom kuramn dnyordum. Bilimsel Aratrmann Mant adl kitabmn kacan www.altiok.org u yallktan bunama doru olabilir; ama taraf deitirme doru deil. nk

duyurduum 1933 ylndan kalma o yaynm, sadece iki sayfa kadard. O yzden sadece bana en nemli gibi grnen fikirlerden orada bahsedebilmitim. Bu fikirlerse: ilk olarak Schlick ve Wittgenstein'm rtlmesi, ikinci olaraksa doa bilimsel kuramlarn, tarihsel olarak bakldnda, genellikle metafizikten kaynaklandklar, metafizikten sadece metafiziin yan- llanabilir tortulan olmalar araclyla ayrldklar tezi idi. Btn yntembilimim u dncelerden ibarettir: Doa bilimlerinin, grnlerin ardnda gizli olan bir gereklii arad, ve hibir ey bilmediimiz yerlerde, tpk Keplerin yapt gibi tahmin yrtmemiz gerektii; Kepler in yapt gibi snanabilir hipotezlerimizi deneyimle sk skya snamak istiyorsak, bu hipotezlerin artk metafiziksel hipotezler olmad, tersine hatalarmzdan renmemizi mmkn klan bilimsel hipotezlere dntkleri: Hatalarn ortadan kaldran ve bylelikle renen Kepler de byle yapmtr. Bu yanlglar arasnda en nemli olann -eski bir dogma olan, yldzlarn dairesel yrngeleri hipotezini- bu hipotezi Tycho Brahe'nin gzlemleriyle karlatrarak kefetmitir. Kepler kendisi de en az on kere, yapt eyin rtme olduunu sylemitir: ok ksa zaman nce icat etmi olduu ve geri evrilen hipotezi hakknda, tekrar tekrar, bu hipotezin Tycho'nun lmleri tarafndan rtlm olduunu ve bu nedenle de yeni bir hipotez icat etmek ve snamak zorunda olduunu syler. Bylelikle daire hipotezinin rtlmesine, yanllanmasna ular; yine bylelikle, daha birok rtmeden sonra sonuta barizce rtme olarak tanmlad, elips hipotezine ular. Dzlem kuramna henz tam olarak Astronomla Nova'da ya da 10 yl sonra Harmonice Mundi'de deil, ancak Kurzes Lehrbuch der kopernikanischen Astronomie'de (Kopernik Astronomisinin Ksa El Kitab) 1620 ylnda yaymlanan Epitome'd eriir. Keplerin ilk iki Kepler yasasn fazlaca vurgulamadma sk sk dikkat ekilmitir. Neden? Gkyz mekaniini aa karmak istiyordu, doruyu, grnlerin arkasndaki gereklii; sadece daha iyi bir betim deildi vermek istedii, nedensel bir aklama, bir gkyz fiziiydi. Tam olarak, Newton'un ancak 60 yl sonra gerekten ulat eyi istiyordu. Henz ulaamadn da biliyordu. Peki onu engelleyen neydi? Entegral hesabna sezgisel olarak ulamt ama diferansiyel hesabna ulaamamt. Cisimlerin birbirini ektiini, hareket ettirdiini,

96

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

gneten yaylan byk gcn gezegenlerin devinimini aklayan neden olduunu anlyordu. Ama cisimlerin deviniminin bir nedeniyle devinim durumlarnn deiiminin bir nedeni arasndaki ince ayrm g- remiyordu. Grnlerin ardndaki, Kepler yasalarnn ardn daki nedeni kefetme problemine, Keplerin ve Newton'un yaklam arasndaki fark ite budur. Kepler, bu nedeni uyumda bulmay umuyordu. Erhard Oeser, kuvantum mekaniinin Keplerin uyum - retisiyle balants fikrinin daha Arnold Sommerfeld'de bulunabileceine dikkatimi ekmitir. Bu benim iin yeni bir ey; ancak Cese^e teekkr borlu olduum bu bildirim incelemelerimde ileyemeyeceim kadar ge gelmitir. Tezimi ksaca zetleyecek olursam: Sk sk iddia edildii zere Kepler, yar yabani, yar ilkel ortaa metafiziini "modern bilimsel tmevarm'Ta birletiren kii deildi. Her bilim adam gibi Kepler de sezgilerini izliyordu; denemenin (hipotez) ve yanlmann (deneysel rtme). stelik yeni bir ey arayan ve bulan her bilim adam gibi, hatalarndan renmeyi baaran bir metafizikiydi. ou bilim adam bunu bugn bile hl kavrayamazken, onun iin btn bunlar apakt. Sezgi olmazsa olmaz - her ne kadar sezgilerimizin ou sonuta yanl ksa da. Sezgilere, fikirlere, mmknse ekien fikirlere gereksinimimiz var; dahas, bu fikirleri nasl eletirip, iyiletirip, eletirel olarak snayabileceimize dair fikirlere gereksinimimiz var. Kald ki bunlar rtlene kadar (belki daha da uzun bir sre) kukulu fikirleri bile ho grmeliyiz. nk en iyi fikirler bile kukuludur. TARH VE POLTKA ZERNE DNCELER y. zgrlk Konusunda* I. Avusturya, svire ve Fransz Alplerinde tarihncesi alarda gereklemi olan yerleimin tarihi hakknda ok az ey biliyoruz. Ama tarm ve hayvanclkla geinen bildikleri, Alplerin yabani ve geit vermez vadilerine nasl olup da tandklar hakknda dnebiliriz. Herhalde en olas olan, bu insanlarn daha gl komularnn boyunduruuna girmektense gvensiz yaban hayatn tercih etmelerinden dolay dalara km olmalardr. Gvensizlie, tehlikelere ramen zgrl semilerdir. Sk sk ve keyifle, zellikle de svire ve Tirol'n zgrlk www.altiok.org insanlarn, balangta en iyi olaslkla etin, orak ve tehlikeli bir yaam srdre-

geleneinin, svire'nin tarihncesi o gnlerde yerleime almasna dein uzand dncesi aklma gelir. Ne olursa olsun, ngiltere ve svire'nin, gnmz Avrupa'snn en eski demokrasilerinin, zgrlk ak ve zgrlklerini savunmaya hazr olmalar asndan bu denli benzer olmalar ilgin ve arpcdr. nk birok baka zellikleriyle, bilhassa politik kkenleri asndan bu iki demokrasi kkten farkldr. ngiliz demokrasisi oluumunu, asillerin gurur ve bamszlk akna, daha sonraki gelimesini ise Protestan dnce biimine, kiisel vicdana ve dinsel hogrye borludur - Pri- ten devriminin yol a byk dinsel ve politik atmalarn sonularna. svire demokrasisi, bir asiller snfnn gurur, ba * 25 Austos 1958'de Alpbach'ta yaplan konuma. lk kez Die Philosaphie nd die Vfisscnschaften. Simon Moser Zum 65. Geburtstag, Meisenheim an Glan (Anton Hain), 1967'de yaynlanmtr. mszlk ak ve bireyciliinden deil, tersine dal iftilerin gurur, bamszlk ak ve bireyciliinden ortaya kmtr. Bu denli farkl tarihsel balanglar ve gelenekler, ok farkl geleneksel kurumlarn ve ok farkl geleneksel deer sistemlerinin ortaya kmasna neden olmutur. Sanrm, bir svirelinin -veya bir Tirollnn- yaamdan bekleyip umduklar, genel olarak bir ngiiizin yaamdan bekleyip umduklarndan tamamen farkldr. Deer sistemlerinin bu farkll, herhalde ounlukla eitim sistemlerinin farkllndan kaynaklanmaktadr; ama eitim sistemlerinin farkllnn da, kendi asndan, belirtmi olduum bu tarihsel ve toplumsal atmalarn derinliklerinde yatmas da son derece ilgintir. ngiltere'de eitim, iinde bulunduumuz yzyla kadar asillerin ve toprak sahiplerinin - aalarn bir ayrcalyd; yani ehirlilerin ve kentsoylularn deil, tarada yaayan byk toprak sahibi ailelerin. Bu aileler kltrn taycsyd; (genellikle etkili ve zgn amatrler olan) bamsz bilginler ve bilim adamlar, yksek meslek snflarnn yeleri -politikaclar, ruhbanlar, hkimler, subaylar- bunlarn arasndan kyordu. Bunun tersine, Kta Avrupa- s'mn en nemli kltr tayclar ehirlilerdi; bunlar byk ounlukla kentsoylularn arasndan kyordu. Eitim ve kltr miras braklan bir ey deildi; insann kendisinin kazand bir eydi. Eitim ve kltr bir ailenin kendisine miras kalm toplumsal konumunun bir sembol deil, toplumsal ykseliin, bilgi araclyla kendini zgrletirmenin bir arac ve sembolyd. Bu da, ngiltere'de yoksullua kar yengiyle sonulanan sava -ki bu savata

98

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

asillerin ve kentsoylularn dinsel vicdana seslenmeleri nemli bir rol oynamtr-, din savalarnn baka bir dzlemde devam olarak gerekleirken, svire ve Avusturya'da yoksulluk ve sefalete kar savan, neden bilgi araclyla kendini zgrletirme fikrinden, Pestalozzi'nin byk eitim fikrinden esinlendiini aklamaktadr. Derinlerde yatan bu farkllklara ramen iki lke de, ngiltere de svire de, her ne pahasna olursa olsun savunulacak deerlerin olduunu bilirler, bu deerlerin banda her eyden nce kiisel bamszlk ve kiisel zgrlk gelir. Kald ki her iki lke de zgrlk iin savalmas gerektiini, hatta baar olasl yok denecek kadar az olsa bile onun savunulmas gerektiini renmilerdir. ngiltere 1940 ylnda tek bana zgrl iin savarken Churchill ngilizlere yengi sz vermemitir. "Size kan ve gzyandan baka bir ey vaat edemem" demitir. ngiltere'ye sava srdrme cesaretini veren de bu szler olmutur. Ayru ekilde svire'de de svirelilere kinci Dnya Sava srasndaki bamszlklarn salayan, geleneksel savama kararll olmutur - ilk nce Habsburglulara sonra da nc Reich'a kar olduu gibi kukusuz ok gl hasmlara kar da. II Korkarm sevgili Alpbach'mzm bu muhteem gzellii, doann ve insan elinin, vatan sevgisi ve insann alkanlnn bu mkemmel uyumu beni, giri szlerimi biraz duygusal ve romantik ekillendirmeye ynlendirdi, bu nedenle kendimi, bu duygusal ve romantik giri szlerini hemen ikinci bir girile romantizme, zellikle de felsefedeki romantizme kar tavr alarak dzeltmek zorunda hissediyorum. Bu ikinci girie kendim hakknda itiraflarla balamak istiyorum. Hepsinden nce aada syleyeceklerimin imanla kabul- lenilmemesi benim iin byk deer tayor. Tam tersine bunlarn byk kukuyla karlanmasn diliyorum. Felsefeci arkadalarmn ou gibi ben de yeni patikalarda gezinen bir nder deilim; filozofum, tamamen eskimi ve alm bir felsefeye inanyorum. Bu, oktan gemi bir an, usuluk ve Aydnlanma ann felsefesidir. Usuluun ve Aydnlanma'nm son takipilerinden biri olarak, insann bilgi araclyla kendini zgrletirmesine inanyorum, tpk Aydnlanma'nm son byk filozofu Kant ya da yoksullua kar bilgiyle savaan Pestalozzi gibi. Aka sylemek istiyorum ki, burada savunduum www.altiok.org felsefede yeni bir ynelimin bildiricisi deilim. Tersine fazlasyla eski moda: bir

grler daha 150 yl nce alm ve tamamyla hatal olarak grlmtr. nk Ay- dmlanma'mn daha 1800'den biraz nce Romantizm tarafndan Aydnlandrtma (veya "atk" szc ima edilerek "aydmlatkma")* olarak foyas kartlmtr. Ama maalesef ben o kadar geri kalmm ki, hl bu eskimi ve alm felsefeye tu- tunyorum. Zaten geri kalmlm yznden de Romantik felsefede, zellikle de Alman dealizminin byk nderinin, Fichte, Schelling ve Hegel'in felsefesinde, entelektel ve ahlaksal bir faciadan - Alman ve Avrupa entelektellerini yutan en byk entelektel ve ahlaksal faciadan baka bir ey gremiyorum. Bu facia, bu entelektel ve ahlaksal zincirleme tepkime, bence daha hl bir atom bulutu gibi bymekte olan ykc ve aptallatrc bir etki gstermitir; Konrad Heiden'm yllar nce Hitler hakkndaki kitabnda "entelektel ve ahlaksal namussuzluk a" olarak adlandrd eyi meydana getirmitir. Ama Zeitgeist** ve Zeitgeist'm balatt, herhalde kimselerin kolaylkla durduramayaca, devinim bu yndedir; hele ki benim gibi, modann ya da Zeitgeist'm gcn tanyan, ama ona ayrcalk tanmaktan kaman biri, Aydmlanma'nn gecikmi bir takipisi tarafndan hi durdurulamaz. nk en byk romantik ve ada otoritelerin tersine ben, Zeitgeist'm ifade etmenin filozofun devi olduuna inanmyorum. (Tpk Ni- etzsche gibi) filozofun, sonu olarak, Zeitgeist'a kendi dnsel bamszln tehlikeye atan ayrcalklar tamyp tanmadn kendi kendine srekli sorgulamas gerektiine inanyorum. Buch der Freunde'de (Dostlar Kitab) unlar yazan Hugo von Hof- mannsthal'a kesinlikle katlyorum: "Felsefe bir an yargcdr; bunun yerine onun ifadesi olduysa, bir terslik var demektir." III Kendime ynelik alglarm ile bir usu ve Aydmlanmac olduum yolundaki itiraflarm, usuluk ve Aydnlanma ad altnda ne anladm ksaca aklamazsam fazla anlam ifade etmeyecektir. Usuluktan bahsederken aklma gelen, Descartes'mki gibi felsefi bir kuram deildir, hele ki insann salt ussal bir varlk ol* Burada Atfklarmg (Aydnlanma) szcyle yaplan kelime oyunlar sz konusu (.n.) ** "Zamann tini" olarak evrilebilecek bu kavram Hegel, Tinin Grngiibilimi'nde ilemitir (.n.) duu eklindeki ar derecede usd inan hi deildir. Us ya da usuluk deyince sylemek istediim, hatalarmzn ve yanlglarmzn eletirisi, zellikle bakalarnn

100

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

eletirisi, ama zeletiri araclyla da renebildiimiz kansndan baka bir ey deildir. Usu basite, hakl kmaktan ok renmeye deer veren; yabanc fikirleri olduu gibi kabullenmek yerine, kendi fikirlerini bakalarnn eletirisine aarak ve bakalarnn fikirlerini eletirerek renmeye ak olan insandr. Burada vurgu, eletiri fikrinde veya daha dorusu eletirel tartma fikrinde yatmaktadr. Demek ki, gerek bir usu, ne kendisinin ne de bir bakasnn bilgelii tekeline aldna inanr. Srf eletirinin bizi hemen yeni fikirlere ulatrdna da inanmaz. Ama fikirler alannda sadece eletirel tartmann iyiyi kty ayrt etmemize yardmc olabileceine inanr. Bir fikrin kabul veya reddinin, asla salt ussal bir olay olmadm ok iyi bilir; ama yalnzca eletirel tartmann bize, bir fikri farkl taraflarndan grmek ve adilce yarglamak iin gerekli olan olgunluu verebileceine de inanr. Eletirel tartmann bu deerlendirmesinin bir de insana zg taraf vardr. Tabii ki usu, insan ilikilerinin eletirel tartmayla bitmediini bilir. Tam tersine ussal, eletirel bir tartmann yaammzdaki ender eyler arasnda bulunduunu bilir. Yine de verme ve alma yaklamnn, ngilizcesiyle give and take'in, yani eletirel tartmamn temelinde yatan yaklamn, salt insana zg olarak en byk neme sahip olduuna inanr. Usu, usunu baka insanlara borlu olduunu bilir. Ussal, mantksal, eletirel yaklamn yalnzca bakalarnn eletirisinin sonucu olabileceini ve ancak bakalarnn eletirisi araclyla zeletiriye ulaabileceini bilir. Herhalde usu yaklam aadaki ekilde de ifade edilebilir; belki ben hakszm, sen de haklsmdr, ne olursa olsun tartmamzdan sonra ikimiz de baz eyleri eskiye gre daha net olarak grebilmeyi umabiliriz, ve ne olursa olsun, kimin hakl olduundan ok dorulua daha da yaklamann nemli olduunu unutmadmz srece, ikimiz de birbirimizden renebiliriz. Sadece bu amala tartmada kendimizi olabildiince iyi savunuyoruz. Usuluktan bahsederken demek istediim ksaca budur. Ama Aydranma'dan bahsederken daha fazla bir ey kastediyorum. Her eyden nce, Kant ve dnyorum; her entelektelin bakalarna, kendilerini ruhsal olarak zgrletirmelerinde ve eletirel yaklam arlamalarnda yardma olma devini dnyorum; bu devi Fichte, Schelling ve Hegel'den bu yana birok entelektel unutmutur. nk ne yazk ki entelekteller arasnda bakalarna gsteri yapma ve onlar, Scho- penhauer'in dedii gibi, bilgilendirmekten ok kandrma istei son derece www.altiok.org Pestalozzi'yi esinleyen o fikri, bilgi araclyla kendini zgrletirme fikrini

yaygndr. Birer nder, birer peygamber gibi sahneye karlar; biraz da peygamber gibi - yaamn, dnyann ve insanlarn, tarihin ve varln karanlk gizemlerinin bildiricisi gibi sahneye kmalar beklendii iin. ok sk olduu gibi burada da ne yazk ki srekli talep arz retir. nderler ve peygamberler hep aranmtr. nder ve peygamberlerin bulunmas da mucize deildir. Ama H.G. Wells'in bir zamanlar dedii gibi, "yetikin insanlarn ndere gereksinimi yoktur"; yetikinler de nderlere gereksinimleri olmadm bilmelidir. Peygamberlik sz konusu olduunda ise, bundan her entelektelin en bariz ekilde uzaklamasnn bir dev olduuna inanyorum. IV Bu iki yaklamn, Aydmlanmacmn ve kendi kendini peygamber ilan edenin dsal simgesi nedir? Dildir. Aydmlanmac olabildiince basit konuur. Anlalmak ister. Bu adan filozoflar arasnda herhalde Bertrand Russell hi geemediimiz usta- mzdrr: Ona katlamasak da hayran kalrz. Her zaman ak, basit ve dorudan konuur. Dilin basitlii biz Aydmlanmaclar iin neden bu denli nemlidir? Gerek Aydmlanmac, gerek usu, asla kandrmak istemedii iin. Hatta aslnda ikna etmek bile istemez: Yanlabi- leceinin her zaman bilincindedir. Ama hepsinden nce, bakalarnn zerkliine, ruhsal bamszlna, nemli konularda onlar ikna etmeyecek kadar deer verir. Daha ok elikileri ve daha da iyisi mantksal ve disiplinli eletiriyi meydana karmak ister. kna etmek deil sarsmak ve zgrce fikir oluturmaya davet etmek ister. zgrce fikir oluturmak onun iin deerlidir; sadece hepimiz zgrce fikir oluturarak dorulua daha ok yaklaabileceimiz iin deil, ayn zamanda zgrce fikir oluturmann kendisine de sayg duyduundan dolay. Oluturulan fikrin kkten yanl olduunu dnse bile ona sayg duyar. Aydnlanmacnn kandrmak, hatta ikna etmek bile istememesinin nedenlerinden biri udur: Mantn ve belki bir de matematiin dar alan dmda hibir eyin kantlanamayacam bilir. Tantlar sunabilir ve grleri eletirel olarak inceleyebiliriz. Ama matematiin temel ksmlar dnda tantlamalarmz asla zorunlu ve eksiksiz deildir. Her zaman nedenleri lp tartmal, hangi nedenlerin daha fazla arl olduuna karar vermeliyiz: bir grn lehine ya da aleyhine ileyen nedenlerin. Bu nedenle, fikir oluturma, son kertede zgrce karar vermenin elerini hep kendi iinde barndrr. Kald ki bir fikri insana zg olarak deerli klan da zgrce karar vermektir.

102

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

zgrce kiisel fikir oluturmaya verilen byk deeri Aydnlanma John Locke'dan devralm ve gelitirmitir. Bu kukusuz ngilizlerin ve Kta Avrupas'nm din savalarnn dorudan bir sonucudur. Bu savalar sonu olarak dinsel hogr fikrini dourmutur. stelik bu dinsel hogr fikri, sk sk iddia edildii gibi (rnein Arnold Toynbee tarafndan) asla salt olumsuz bir fikir de deildir. Sadece sava yorgunluunun ve terr araclyla dinsel kanlarda uzlamaya zorlamann kar yol olmadn grmenin bir ifadesi de deildir. Tam tersine, dinsel hogr, zor yoluyla vardan uzlamann tamamyla deersiz olduu, yalnzca zgrce kabullenilen inancn deerli olabilecei yolundaki pozitif bilgiden doar. Bu gr bizi daha da ilerilere gtrr. Her iten inanca sayg duymaya ve bireye ve kararlarna sayg duymaya gtrr. Immanuel Kant'm, Ay- dmlanma'nn son byk filozofunun szleriyle, insan kiiliinin onurunun tannmasna gtrr. Kiiliin onuru deyiiyle Kant, her insan ve kanlarm saygyla karlama buyruunu anlatmak istemitir. Kant bu kural, ngilizlerin altn kural dedikleri Hillel ilkesiyle, Almancada kulaa biraz banal gelen: "Sana yaplmasn istemediin eyi bakasna yapma" ile birletirmitir. Kant bu ilkeyi sk skya zgrlk fikrine - Schiller'in Marki Posa'snn Philipp'ten bekledii dnce zgrlne balamtr; Spinoza ise dnce zgrln, tiranlarn elimizden almaya alt ama asla alamayaca devredilemez bir zgrlk olarak temellendirmeye almtr. Sanrm bu noktada artk Spinoza'ya katlamayacaz. Dnce zgrlnn asla tam olarak basrlamayaca belki de dorudur. Ama en azndan kapsaml olarak bastrlabilir. nk zgr dnce alverii olmakszn dnce zgrl olamaz. Dncelerimizi snamak, rtlemez olup olmadklarm bulmak iin bakalarna gereksinimimiz vardr. Eletirel tartma bireyin zgr dncesinin temelidir. Bu da dnce zgrl olmakszn politik zgrln olamayaca anlamna gelir. Dahas, politik zgrln, her bireyin usundan zgrce Usuluk ve Aydnlanma'dan ne anladm ksaca aklamaya altm. Ayn zamanda neden anladm ekliyle usuluun, ve ayn ekilde Aydnlanma'nn, dnce zgrln, din zgrln, bakalarnn drst fikirleri karsnda saygy ve son olarak politik zgrl gerektirdiini ksaca belirtmeye altm. Ama sadece usuluun zgrl sevdiini veya zgrlk istemini temellendirebileceini iddia etwww.altiok.org yararlanmasnn nkoulu olduu anlamna gelir.

mekten kanrm. Tam tersine, vicdan zgrln destekleyen ve bu istemden ayn ekilde bakalarnn fikrine sayg gstermeye ve politik zgrlk isteminin temellendirilmesi- ne ulaan ok farkl yaklamlarn, zellikle de dinsel yaklamlarn bulunduuna eminim. nceden, belki biraz da ironiyle eskimi usuluum nedeniyle sizleri uyardysam, imdi bu uyary btn ciddiyetimle yinelemek istiyorum: Usu olduumdan dolay kimseyi dininden dndrmek istemiyorum. zgrln adm ktye kullanarak birilerini usu yapmay da istemiyorum. Ama bakalarn kar kmaya aryorum; mmknse bakalarn, herkes olabildiince zgrce fikrini oluturarak kendi kararm verebilsin diye, olay lar yeni bir kta grmeye tevik etmek istiyorum. Her usu Kant ile birlikte unlar syleyebilmelidir: Felsefe retile- mez - olsa olsa felsefe yapmak retilebilir; yani eletirel yaklam. V Bu felsefe yapmann, bu eletirel yaklamn nereden kaynaklandm tabii ki kesin olarak bilemiyoruz. Ama grnd kadaryla ok ender bir eydir, ve btn dier deerler bir yana, enderliinin kazandrd deeri hak etmektedir. Bildiimiz kadaryla Yunanistan'dan kaynaklanmaktadr ve doa felsefesinde yonya Okulu'nun kurucusu olan Miletli Thales tarafndan icat edilmitir. Gayet ilkel halklarda da okullar vardr. Okulun devi her zaman iin, okulun kurucusunun retisini korumak ve aktarmaktr. Okulun bir yesi retiyi deitirmeye alrsa, kfir olarak dlanr ve okul da paralanr. Demek ki okullar ounlukla paralanarak oalr. Ama tabii ki, okulun geleneksel retisi bazen yine de d koullara, rnein topluma mal olan yeni kazanlm bilgilere, uyum salamak zorunda kalr. Bu durumlarda okulun resmi retisinin deitirilmesi hep gizli bir biimde, eski retinin yeniden yorumlanmas araclyla olur ki, sonradan retide deien bir eyin olmad sylenebilsin: Deitirilen yeni reti, (deitirildii kabul edilmediinden) stada, okulun kurucusuna atfedilir. Pythagoralarn okulunda tekrar tekrar duyduumuz gibi "stat kendisi syledi" denir. Bu yzden bylesi bir okulun fikir tarihini yeniden kurgulamak neredeyse olanaksz ya da son derece zordur. nk btn fikirlerin kurucuya atfedilmesi, bu yntemin znde yatar. Bildiim kadaryla bu kat emadan sapan tek okul gelenei, zamanla Yunan felsefesinin gelenei ve, Rnesans'ta felsefenin yeniden douundan

104

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

sonra, sonu olarak Avrupa biliminin gelenei haline gelmi olan Thales'in yonya Okulu geleneidir. Bir an iin, tek bir saf okul retisini tanyan dogmatik gelenekten kurtularak yerine, eletirel tartma, retilerin okluu, oulculuk, dorulua yaklamaya alan eitli rakip retiler geleneini koymann ne anlama geldiini kafamzda canlandrmaya alalm. Bu gerekten r aan adm atamn Thales olduunu, btn dier okullar arasnda sadece yonya Okulu'nda rencilerin stadn retisini aka iyiletirmeye almasndan anlyoruz. Bu, ancak Thales'in rencilerine, "Bu benim retim. Olay ben byle dnyorum. Bunu iyiletirmeye aln" dediini kafamzda canlandrdmzda anlalabilir. Bylelikle Thales yeni bir gelenek yaratmtr - deyi yerin-' deyse iki aamal bir gelenek.'lk olarak, hem kendi retisi hem de her yeni renci kuann bundan sapan retisi okul geleneiyle aktarlmtr; ikinci olaraksa retmenini eletirme ve ondan daha iyisini yapma gelenei korunmutur. yleyse bu okulda deiim, retinin almas, bir baar olarak grlr; bylesi bir de- iiklikse onu gerekletirenin isminin verilmesiyle korunur. Bu sayede ilk defa gerek bir fikir tarihi mmkn olur. Burada betimlediim iki aamal gelenek, modern bilimimizin geleneidir. Batl dnyamzn en nemli elerinden biridir. Bildiim kadaryla sadece bir kez bulunmutur, iki veya yz yl sonra kaybedilmi, ama bin be yz yl sonra Rnesans tarafndan yeniden kefedilmitir - asl olarak Galileo Galilei tarafndan. Demek ki bu gelenek, gayet gzel' yok edilip unutulabilir. Ve de ancak politik zgrln bulunduu yerde tam olarak serpilebilir. Her ne kadar burada resmettiim ekliyle usuluk, halen Avrupa'da bile ender bir eyse de ve Avrupa'nn zgn dinlerinden biri olarak asla grlemezse de, ve her ne kadar usuluun dnceleri bugnlerde neredeyse btn entelekteller tarafndan dncesi olmakszn Avrupa uygarlmz asla var olamazd. nk hibir ey, onun bilim iin abalayan bir uygarlk olduu gerei kadar Avrupa uygarlmza zg deildir. Bu, bir doa bilimi ortaya karm olan ve bu bilimin neredeyse hayati bir rol oynad tek uygarlktr. Bu doa bilimi ise usuluun dorudan bir rndr; antik Yunan felsefesinin usuluunun bir rndr. www.altiok.org en byk kmsemeyle karlansa da, yine de Thales'in usuluk gelenei ve

VI imdiye kadar-kendimi sadece bir usu ve bir Aydmlanma- c olarak tanttm ve usuluk ile Aydnlanma'dan bahsederken ne demek istediimi aklamaya altm. Usuluun ve Aydm- lanma'nm politik zgrl art kotuunu ksaca belirtmeye de altm. Bununla birlikte zgrlk sevgisini usulukla ve Aydnlanma'yla zdeletirmek, hatta fazla yakn bir ilikiye sokmak gln olur. zgrlk istemi, daha hayvanlarda -hatta ev hayvanlarnda bile- ve kk ocuklarda, ok farkl derecelerde de olsa grdmz ok ilkel bir eydir. nk her bireyin snrsz zgrl, insanlarn birlikte yaamas nedeniyle olanakszladr. Eer istediim her eyi yapmakta zgr olsaydm, bakalarn zgrlklerinden etmekte de zgr olurdum. Kant bu sorunu, devletin bireyin zgrln sadece ve sadece insanlarn birlikte yaamasnn gerektirdii lde snrlamas, ve bu gerekli zgrlk snrlamasnn devletin btn vatandalarn olabildiince eit lde etkilemesi talebinde bulunarak zer. Bu hakiki Kant ilkesi, politik zgrlk probleminin en azndan kavramsal olarak zlebileceini gstermektedir. Ama elimize bir politik zgrlk lt vermemektedir. nk somut olaylarda, ne belli -bir zgrlk kstlamasnn gerekten gerekli olup olmadn, ne de devletin btn vatandalarna eit lde yaylm bir yk olup olmadn belirleyebiliriz. Bu nedenle daha kolay uygulanabilen baka bir lte gerek duymaktayz. Ben bir . lt nermitim: ounluk bir hkmet deiikliini arzu ettii takdirde, devletin politik kurumlan vatandalarna, kan dkmeksizin hkmet deiikliini gerekletirmeyi mmkn klyorsa, o devlet politik olarak zgrdr. Daha ksa bir ifadeyle: Yneticilerimizden kan dkmeden kurtulabiliyor- sak zgrz demektir. Burada elimizde politik zgrl politik klelikten, ya da dilerseniz, demokrasiyi tiranlktan ayrmamz salayan bir lt vardr. Tabii ki, burada sz konusu olan kesinlikle "demokrasi" ve "tiranlk" szckleri deildir. rnein birileri baz zgr olma yan devletleri "demokrasi" olarak, ngiltere veya svire anayasasn ise tiranlk olarak adlandracak olsayd, bu isimlerin doru mu yanl m kullanldna dair tartmaya girmeden derdim ki: "Eer sizin terminolojinizi kullanacak olursam, kendimi bir demokrasi kart ve tiranlk dostu olarak tanmlarm." Bu ekilde szck kavgalarnda

106

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

kendimizi kaybetmekten kanabiliriz; sonuta nemli olan szckler deil gerek deerlerdir. Az nce vermi olduum politik zgrlk lt ok basit, ama tabii ok kaba bir geretir. Her eyden nce de, o kadar nemli olan aznlklarn, rnein dinsel, dilsel veya etnik aznlklarn korunmas gibi nemli bir sorun hakknda hibir ey sylememektedir. VII imdiye kadar sylediim eylerle, iinde zgrln ve zgr Bat dnyasnn bugnk durumu hakknda, artk daha gncel sorular ele alabileceimiz bir ereveye benzer bir ey yaratmaya altm. Burada kendimize sormak istediimiz merkezi soruyu u ekilde formle etmek istiyorum: zgrlk bize ne getirdi? yilik mi ktlk m? Hangisi ar basar? yinin ve ktnn bilanosu nasl grnyor? Bu soruyu ok ilgin buluyorum ve cevabm da olabildiince keskin ve belirgin bir ekilde, bir tezler dizisi olarak formle etmek istiyorum. lk tezim udur: Bizim dnyamzn, Batl demokrasiler dnyasnn, geri dnlebilir ve mantksal olarak mmkn politik dnyalarn en iyisi olmadn, ama tarihsel varl hakknda bilgi sahibi olduumuz politik dnyalarn en iyisi olduunu iddia ediyorum. Yani bu adan lgn bir iyimserim. Bu iyimser tezimi aklamak ve temellendirmek iin ncelikle sylemek isterim ki, toplumumuzda eskisine oranla daha az insamn alk ekmesi azmsanacak bir ey deilse de, amz verken aklma gelen, yksek konjonktr veya amzn yaratt ekonomi harikas deildir. Aklma gelen ok farkl bir ey. Bunu bir kartlk araclyla belirginletirmek iin, eski Bradford piskoposunun, 1942 ylnda Batl dnyamz eytann dnyas olarak lanetleyip, Hristiyan dinlerinin btn inanl hizmetkrlarn bu eytan icadmn yklmasna aba gstermeye ve Stalin'in komnizminin zaferine yardm etmeye aran bir konumasna dikkati hatta ksa ama ok ferahlatc bir dnem iin Stalin'in satanizminin itiraf, her ne kadar dorudan parti programnn olmasa da, partinin genel izgisinin nemli bir bileeni olmutur. Yine de hl eski Bradford piskoposu gibi dnen inanl insanlar, ngiltere'de ise kkten dindar insanlar, hakiki Hristiyanlar var. www.altiok.org ekmek istiyorum. Daha sonra Stalin'in satanizmini komnistler bile itiraf etmilerdir,

lk iyimser tezimi daha keskince formle etmek iin, tam da piskoposun Batl dnyamz bir eytan icad olarak yarglad noktadan yola karak, dnyamz, hakknda tarihsel bilgimiz olan dnyalarn en iyisi olarak tanmladm sylemek istiyorum. nk piskoposu ilgilendiren, hepsinden nce salt insanca deerlerdi - Kant'm insanlk onuru ve insancl yardmseverlik dedii eyler. Bunlarn Bat'da tehlikede, Rusya'da ise gvencede olduuna inanyordu. Ama bence, idealizmi yznden gerekleri doru gremiyordu. Daha nce asla, bizde olduu kadar az basknn, bu kadar az ezilenin ve aalanann bulunduu bir toplum olmamt. Asla bakalarnn alk ve sefaletini hafifletmek iin fedakrlkta bulunmaya hazr olan bu kadar ok insan olmamt. Bu yzden Bat'da bizlerin Dou'ya kar utanmamz gerektiren bir nedenimiz olmadna inanyorum. Ama Bat'da bizlerin kurumlarmz eletirmememiz gerektiim de sylemek istemiyorum. Tam tersine, dnyamz imdiye kadarki dnyalarn en iyisi olsa da, iindeki birok ey hl kt gidiyor. Ulatmz eyleri de her an kaybedebiliriz: Bu tehlike byktr ve herhalde hep yle kalacaktr. Bylelikle de ikinci tezime geliyorum: Her ne kadar politik dnyamz hakknda tarihsel bilgimiz olan btn dnyalarn en iyisi olarak grsem de, yine de bu gerei demokrasiye ya da zgrle atfetmekten kanmal yz. zgrlk yaamn gzelliklerini evimize tayan bir nakliyeci deildir. Demokrasi hibir ey yaratmaz - ekonomi harikas da. nsanlara ancak zgr olduklar zaman hallerinin kesinlikle daha iyi olacam anlatarak zgrl vmek, yanl ve son derece tehlikelidir. nsann hayatta halinin nice olaca, asl olarak ans veya ltuf olaydr, ancak grece daha kk bir ksmyla da beceriklilik, alkanlk ve dier erdemlerin rndr. Demokrasi ve zgrlk hakknda sylenebilecek olan, en iyi olaslkla, kiisel becerilerimizin refahmz zerindeki etkisini biraz olsun artrddr. Bylelikle de nc tezime geliyorum: Politik zgrl rahat bir yaam, srdrmeyi umduumuzdan deil, bizim iin baka maddi deerlere indirgeneme- yecek, kendince nihai bir deer oluturduundan dolay semeliyiz. Bir zamanlar unlar syleyen Demokritos gibi onu semeliyiz: "Uranlk altnda zenginliktense demokrasi altnda kuru bir yaam

108

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

tercih ederim" ve "Demokrasinin yoksulluu, aristokrasi veya bir kiinin hkmdarl altndaki zenginlie yedir, nk zgrlk klelikten iyidir." Drdnc tezimde bir adm daha ileri gitmek istiyorum. zgrlk, demokrasi ve ona olan inancmz bizim felaketimiz de olabilir. zgrle olan inanan her zaman zafere ulatrd yanltr. Bunun yenilgiye de srkleyebileceine hazrlkl olmamz gerekir; zgrl seersek, onunla birlikte yok olmak iin de hazrlkl olmalyz. Polonya zgrl iin btn dier lkeler kadar sava. 1938'de ek halk da zgrl iin savamaya hazrd: Kaderini mhrleyen halkn cesaretsizlii deildi. Zincirlerinden baka kaybedecek bir eyi olmayan gen insanlarn ii olan 1956'daki Macar Devrimi, zafer kazanarak baarsz oldu. zgrlk sava baka ekillerde de baarsz olabilir: Fransz veya Rus Devrimi'nde olduu gibi terrizme dnebilir. En dayanlmaz klelie gtrebilir. Demokrasi, zgrlk bin yl byle yaayacamz garantilemez. Hayr, politik zgrl, bize unu ya da bunu vaat ettii iin semiyoruz. nsanca bir arada yaamann, insana yakan tek yolunu, kendimizden tam olarak sorumlu olabileceimiz tek yolunu mmkn kld iin seiyoruz. Olanaklarm gerekletirip gerekletiremeyeceimiz ise birok eye bal; her eyden nce de kendimize. 8. Tarihyazm ve Tarihin Anlam zerine* Toplumun, politikann ve greneklerin temel problemlerine tavr almadan tarih yazmak mmkn deildir. Byle bir tavr her zaman iin gayet kiisel bir e ierecektir. Bu, bir tarih yaptnn ieriinin tamamen ya da ksmen kiisel grlere bal olduu anlamna gelmez. Tarihinin yazdklar, doru ve nesnel olmaldr, ahlaksal ve politik eyler hakknda kendi kiisel grlerini belirttii yerlerde de, gr, neri ve kararlarnn, tarihsel olgular hakkndaki iddialaryla ayn nitelikleri tamadn netletirmelidir. Ancak incelenen olgularn seimi, daima byk lde kiisel kararlara baldr, en azndan, konusu bir kere belirlendikten sonra doa bilimsel bir incelemede olacandan daha byk bir lde. "olgular btn" deildir. En azndan bir olgular koleksiyonudur ve bu yzden koleksiyoncunun ilgi alanna, bak asna baldr. Bilimde bu bak as genellikle bilimsel bir kuramla belirlenir; yani, olgularn sonsuz eitliliinden ve olgularn ynlerinin sonsuz eitlilii iinden, nceden saptanm bir bilimsel kuramla az ok balantl olduklarndan dolay bizi ilgilendiren olgular ve ynlerini seeriz. Bir bilim www.altiok.org Bir adan ise bu fark, sadece bir derece farkdr. Bir doa bilimi de sadece bir

kuramclar okulu bunun gibi dncelerden, bilimin hep daireler izdii ve Eddington'm ifadesiyle hep kendi kuyruumuzun peinde kotuumuz sonucuna varmtr; nk olgularn bilgisinden sadece, kendimizin kuramlar biiminde onla* Geist und Gesicht der Gegenwart. Gesehen durch das Spektrum Alpbach iinde, yay. haz. O. Molden, Europa Verlag, Zrih 1962. Bu metnin byk bir ksm Ak Toplum ve Dmanlar, Cilt Il'nin son blmnde yer alan ifadelerden olumaktadr. nn iine kattmz eyleri karabiliriz. Bu sav desteksizdir. Her ne kadar sadece nceden saptanm herhangi bir kuramla balantl olan olgular setiimiz genel olarak doruysa da, sadece kuram onaylayan veya onu aynen yineleyen olgular setiimiz yanltr. Bilimin yntemi daha ok, kuramn rtlmesine hizmet edecek olgularn aranmasnda yatar. Bu srece kuramn snanmas diyoruz ~ kuranm bir hata ierip iermediine bakarz. Olgularn kuram gz nnde tutularak seildiini ve kuram onayladklarn kabul ediyorum: Kuram snamalara, rtme denemelerine dayanabilirse, o zaman nceden saptanm bir fikrin bo bir yinelemesinden kesinlikle daha fazla bir eydir. nk bu snamalar, ngrlerinin geersizlii kantlanan baarsz denemelerin sonular olduklar zaman, ve bu nedenle kuramn lehine konuan bir tanklk yaptklar zaman kuram onaylarlar. Yani benim grme gre onlar rtme olana, yanllanabilmeleri, bir kuramn snanma olanan ve bylece bilimselliini belirler. Bir kuramn btn snamalarnn, bunlar yardmyla tretilen ngrleri rtme denemeleri olduu gerei, bilimsel yntemin anahtardr. Bu bilimsel yntem anlay, bilimsel kuramlarn sk sk deneylerle rtldn ve kuramlarn rtlmesinin bilimsel ilerlemenin vastas olduunu gsteren bilim tarihi tarafndan da onaylanmtr. Bu nedenle bilimin daires ellii iddias ayakta tutulamaz. Ancak bu iddiann iinde bir doruluk pay da vardr: Olgularn her bilimsel betiminin en st dzeyde seici olduu, daima kuramlara bal olduu dorudur. Durumu en iyi aklayan, bilimi bir ldakla karlatrmaktr (ben bunu "bilincin kova kuram"mn zdd olarak, genellikle "bilimin ldak kuram" eklinde adlandryorum). Ildan neyi grnr hale getirdii, konumuna, onu ayarlama biimimize, iddetine, rengine ve benzeri eylere baldr; tabii ounlukla aydnlatt eylere de baldr. Benzer ekilde bilimsel bir kuram da byk lde kendi konumumuza, ilgi alammza baldr, bunlar ise genelde snamak istediimiz kuram veya hipoteze, ama betimle-

110

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

necek olgulara da baldr. Bir kuram ya da hipotezi gayet gzel, bir bak asnn veya bir grn kristallemesi olarak be timleyebiliriz. nk grlerimizi formle etmeye altmz zaman, genellikle bir alma hipotezi, yani olgular seme ve dzenlemede bize yardmc olma ilevini stlenen geici bir varsayma benzer bir ey elde ederiz. Ancak kendisi bu anlamda bir alma hipotezi olmayan ve yle de kalmayan bir kuram veya hipotezin bulunmadnn da bilincinde olmalyz. nk hibir kuram nihai deildir, ama her kuram olgular dzenlememize ve sememize yardmc olur. Her betimin bu seici nitelii, onu belli bir anlamda "greli" hale getirir; ama yalnzca, kendi konumumuz farkl olsa, bu betimi deil bir bakasn ne sreceimiz anlamnda greli. Betimin doruluuna olan inancmz da etkileyebilir; ancak betimin doruluu veya yanll sorusunu etkilemez. Doruluk bu anlamda "greli" deildir. Btn betimlerimizin seici niteliinin gerekesi, kabaca sylersek, dnyamzdaki olgularn olas inceleme ynlerinin sonsuz zenginlii ve eitliliinde yatmaktadr. Bu sonsuz kayna betimlemek iinse elimizde yalmzca sonlu sayda szck mevcuttur. Demek ki, istediimiz zaman istediimiz kadar betimleyebiliriz, ama betimlerimiz daima eksik kalacak, betimlemeye ak olan olgular iinden yalnzca bir seki (stelik de yetersiz bir seki) olacaktr. Bu nedenle sekiyi belli bir bak asndan yapmak, sadece kanlmaz deildir, byle bir eyi denememek de gerekir. nk eer baarabilseydik, elde edeceimiz, daha "nesnel" bir betim deil, tersine birbiriyle bamtsz bir nermeler yn olurdu. Belli bir gr tarznn veya bak asnn gelitirilmesi kanlmazdr; bundan saknma yolundaki safa deneme ise sadece kendimizi kandrmamza ve eletirel olmadan, bilincinde olmadmz bir bak asn kullanmamza yol aar. Btn bunlar zellikle, Schopenhauer'in dedii gibi "malzemesinin sonsuzluu"ndan dolay tarihsel betimi ilgilendirir. Demek ki, dier bilimlerde olduu gibi tarihte de belli bir bak asndan kanmamz olanakszdr; bir bak as eksikliine yol aar. Bu, tabii ki, istediimiz eyi yanlla- ma veya, doruluk sz konusu olduunda kaygszca ilerleme hakkmz olduu, anlamna gelmez. Olgularn her tarihsel betimi, doruluk ya da yanllklar hakknda bir karara ulamak ne denli zor olursa olsun, ya doru ya da yanl olacaktr. Tarihteki durum buraya kadar doa bilimlerindekiyle, rnein fizikwww.altiok.org olmadan da idare edebileceimiz varsaym, kendini kandrmaya ve eletirel titizlik

tekiyle benzerdir. Ama bylesi bir "bak as"nn tarihte oynad rolle, bu "bak as" na fizikte den rol karlarrsak byk bir fark grrz. Grdmz gibi fizikteki "bak as" genelde, yeni olgular aray araclyla snanmas mmkn olan bir fiziksel kuram eklinde ortaya kar. Tarihte ise iler o kadar basit deildir. imdi ncelikle kuramlarn, fizik gibi bir doa bilimindeki roln daha yakndan inceleyelim. Burada kuramlarn ok eitli, birbiriyle balantl grevleri vardr. Bilimi btnselletir- memize, ve ayn zamanda olaylar aklayp ngrmemize yardmc olurlar. Aklama ve ngr hakknda izninizle kendi yaynlarmdan unlar syleyeceim: "Bir olay 'nedensel olarak aklamak' demek, onu betimleyen bir nermeyi (ki byle bir nermeye tahmin diyoruz), yasalardan ve snr koullarndan tmden- gelimsel olarak karsamak demektir. rnein, bir kablonun bir kilogramlk bir kopma direnci olduunu ama iki kilogram yk yklendiini belirlediimiz zaman, kablonun kopmasn 'nedensel olarak' aklam oluruz. Bu aklamann iki ayr bileeni vardr: (i) Genel doa yasalar nitelii tayan hipotezler varsayalm. Yani rnein: 'Bir kablo belli bir asgari byklkteki bir ykle her ykleniinde kopar.' (ii) ncelenen zel olaya ilikin zgl nermeler (balang koullar) varsayalm. rnein: 'Bu kabloya zg asgari byklk bir kilogramd/, ve 'Bu kabloya asl yk iki kilogramdr', (i) genel nermelerinden (ii) srur koullar yardmyla aadaki nermeye (iii) tmdengelimle ulalabilir: 'Bu kablo kopacaktr.' Bu (iii) sonucuna (zel veya tekil bir) tahmin diyoruz. Snr koullar (veya daha dorusu, betimledikleri durum) sz konusu olayn 'nedeni' olarak, tahmin (veya daha dorusu tahminin betimledii olay) ise 'etki' olarak adlandrlr: rne in sadece bir kilogram tayabilen bir kabloya iki kilogramlk bir ykn aslmasnn, kablonun kopma nedenini oluturduunu syleriz. Nedensel bir aklamann bu zmlemesinden eitli eyler karabiliriz. ncelikle asla mutlak anlamda bir neden ve etkiden bahsedemeyeceimizi; bundan ziyade, bir olay, sadece evrensel bir yasa gz nne alndnda, kendisinin etkisi olarak ortaya kan baka bir olayn nedenidir. Bu- evrensel yasalar ise genel olarak (rneimizde olduu gibi) o denli aikrdr ki, bunlar bilinli olarak kullanmak yerine genellikle olduu gibi kabulleniriz. kinci olarak da, belli bir olayn ngrs amacyla bir kuramn kullanlmasnn, bylesi bir olayn aklanmas amacyla kullanlmasnn sadece baka bir yn olduunu grrz. Bir kuram, ngrlen olaylar gerekten

112

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

gzlemlenen olaylarla karlatrarak snadmz iin, zmlememiz bize kuramlar nasl snadmz da gsterir. Artk bir kuram, ngr m, aklama m yoksa snama amacyla m kullanacamz, bizim ilgi alanmza ve hangi nermeleri verili, hangilerini varsaylm olarak ele aldmza baldr. te (fizik, biyoloji, sosyoloji ve benzeri) kuramsal ya da genelleyici bilimler ele alndnda, arlkl olarak evrensel yasalar veya hipotezlerle ilgileniriz. Doru olup olmadklarn bilmek isteriz, doruluklarndan da asla dorudan emin olamayacamzdan, yanl hipotezlerin ortadan kaldrlmas yntemini kullanrz. Balang koullar ve tahminler araclyla betimlenen zgl olaylara, rnein deneylere olan' ilgimiz, bir lde kstldr. Asl olarak bunlarla ilgilenmemizin nedeni, bunlarn belli amalarn aralar olmasdr: kendiliinden ilgin olarak grlen ve bilgimizin btnselletirilmesinin de bir arac olan evrensel yasalar snamamz salayabilen aralar. Uygulamal bilimler alannda ilgimiz baka eylere ynelir. Bir kpr ina etmek iin fizii kullanan bir mhendis, her eyden nce bir tahminle ilgilenir: (balang koullarnda tanmlanm olan) belli bir tr kprnn, belli bir yk tayp tamayaca. Mhendis iin evrensel yasalar bir amacn aralardr ve verili olarak kabul edilirler. Buna uygun olarak, saf ve uygulamal genelletirici bilim ler, evrensel hipotezlerin snanmasyla ve zgl olaylarn ngrsyle ilgilidir. Ama baka bir ilgi alan daha vardr, zgl veya belli bir olayn aklanmas. Byle bir olay, rnein bir trafik kazasn aklamak istediimizde, genel olarak bir ym gayet sradan evrensel yasay sessizce kabulleniriz (rnein bir kemiin belli bir basn altnda krld ve benzeri) ve arlkl olarak, bu sradan evrensel yasalarla birlikte, sz konusu olay aklayabilecek balang koullar veya nedenler bizi ilgilendirir. Bu noktada genellikle belli balang koullarn hipotetik olarak varsayarz. Bu hipotetik olarak varsaylm balang koullarnn doru olup olmadn saptamak iin ise, gereklerle karlatrlabilecek, (genellikle ayn lde sradan baka evrensel yasalar yardmyla) yeni ngrler karsayarak snarz. Byle bir aklamada kullanlan evrensel yasalar hakknda sadece en ender durumlarda kafa yormak zorunda kalrz. Bunu ise beklenmedik bir kimyasal tepkime gibi, sadece yeni ve garip trden olaylar gzlemlediimizde yaparz. Byle bir olay, www.altiok.org daha baka kantlar bulmaya alrz; yani bu hipotezleri, onlardan gzlemlenebilir

yeni hipotezler kurulmasna ve snanmasna ynlendirir s e, zellikle genelletirici bilimin bak asndan ilgiye deerdir. Ama zgl olaylarla ve bunlarn aklamalaryla ilgiliysek, gereksinimimiz olan ok saydaki evrensel yasann hepsini, genellikle verili olarak kabul ederiz. te zgl olaylara ve bunlarn aklamalarna ilgi gsteren bilimlere, genelletirici bilimlerin kart olarak tarihsel bilimler adn verebiliriz. Bu tarih anlay, birok tarihinin, neden "tarihsel yasalar" denilen eylerle deil, belli olaylarla ilgilendiklerini iddia ettiklerini ortaya koyar. nk bizim anlaymza gre tarihsel yasalar olamaz. Yasalar veya genellemeler, zgl olaylara ve bunlarn nedensel aklamasna ynelik, tarihe zg olan o ilgiden aka farkl bir ilgi alanna aittir. Yasalarla ilgilenen, genelleyici bilimlere (rnein sosyolojiye) ynelsin. Bu aklamamz, tarihin neden o denli sklkla, gemi olaylarm "gerekten nasl olduysa yle" toplam olarak tanmlandn da belirginletirmektedir. Her ne kadar, ileride bu tanma kar baz itirazlarda bulunacaksak da, bu tanm, genelleyici bilimlerle ilgilenen bir insann ilgi alanna kart olarak, tarih aratrmacsnn zgl olana duyduu ilgiyi gayet iyi ortaya koymaktadr. Bizim anlaymz ise, "nesnenin sonsuzluu" problemiyle neden genelleyici bilimlerden ok tarihte karlatmz aklamaktadr. nk kuramlar veya evrensel yasalar, genelleyici bilimlere hem birlik hem de bir "bak as" getirmektedir. Bunlar, her bir genelleyici bilim iin problemleri, ilgi odaklarm, dahas aratrma iin, mantksal yaplandrma iin ve sunum iin kilit noktalarn yaratrlar. Ama tarihte bylesi btnletirici kuramlar bulunmaz: Kullandmz saysz sradan evrensel yasa, basite verili olarak kabullenilir; bunlar tarihinin ilgisini uyand- ramaz, materyalini dzenlemesine ise hibir ekilde yardmc olamazlar. rnein Polonya'nn 1772 ylndaki ilk blnmesini, Polonya'nn, Rusya, Prusya ve Avusturya'nn birleik gcne kar asla dayanamayaca ifadesiyle aklarken, unun gibi baz bariz evrensel yasalar sessizce kabulleniriz: "Aa yukar ayn ynetilen, ayn derecede donatlm iki ordudan biri, devasa bir asker fazlasna sahipse, dieri asla kazanamaz." Byle bir yasay askeri gce ilikin bir sosyoloji yasas olarak adlandrabiliriz; ama bu, sosyologlar iin ciddi bir problem oluturmayacak veya dikkatlerini ekmeyecek kadar sradandr. Sezai'm Rubikon'u geme kararn, gururuna veya enerjisine dayandrdmzda da, psikologlarn dikkatini asla zerine ekmeyecek baz ok sradan psikolojik genellemelere bavururuz. (Gerekte ou

114

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

tarihsel aklama, hakknda baka yerde ayrntl bir yaz yazdm durumun mantnn dnda, ok fazla sradan sosyolojik veya psikolojik yasay sessizce kullanmamaktadr; yani, kiisel karlara, hedeflere ve -ilgili kiinin elde edebilecei bilgi gibi- dier durum faktrlerine benzer balang koullar bir yana, sradan genel yasaya bir ilk yaklam olarak, ruhen normal insanlarn, genelde az ok akllca ve amaca uygun davrandklarm sessizce varsayar.) yleyse, tarihsel aklamann kulland tarihsel yasalarn, bir seme ve btnletirme ilkesi, tarih iin bir "bak as" sunmadn gryoruz. Ama tarihi bir eyin tarihiyle kstlar sak, byle bir bak as ok dar bir anlamda ortaya kabilir: Bunun rnekleri g politikasnn, ekonomik ilikilerin, teknoloji veya matematiin tarihidir. Ama genel olarak baka seme ilkelerine, yani, ayn zamanda ilgi oda da olan bak alarna gerek duyarz. Bunlarn bazlar, baz alardan genel yasalara benzeyen, peinen verilmi hkmlerden kaynaklanr, rnein "byk adam"m kiiliinin veya "ulusal karakter"in veya baz ahlaksal fikirlerin, ekonomik koullarn ve saire, tarih iin anlaml olduu hkm gibi. Birok "tarih kuram"nn (belki de bunlara "szde kuram" demek daha doru olur) bilimsel kuramlardan belirgin lde farkl olduunu kavramak gereklidir. nk tarihte (tarihsel jeoloji gibi tarihsel doa tarihi de dahil olmak zere) elimizde bulunan olgular son derece snrldr ve istenildii gibi yinelenemez, yeniden meydana getirilemez. Dahas peinen belirlenmi bir bak asndan toplanmlardr: Tarih "kaynaklar" denilen, eyler, sadece kaydedilecek kadar ilgin olan olgular kaydettiklerinden, ounlukla sadece peinen belirlenmi bir kurama uyan olgular ierir. Elimizde baka olgular bulunmadna gre, bu kuram veya peinden gelen herhangi bir kuram snamak da genellikle artk mmkn deildir. Bilimsel kuramlarn haksz bir ekilde suland da- iresellikle, bu anlamda, bylesi smanamayan kuramlar hakl olarak sulanabilir. Bilimsel kuramlarn kart olarak bylesi tarih kuramlarna "tarih anlaylar" veya "tarih yorumlar" adn vereceim. bak asnn her zaman kanlmaz olduunu, ve tarihte smanabilen ve bu nedenle bilimsel bir nitelik tayan bir kurama nadiren rastlandm grmtk. Bu yzden, bir tarih anlaynn doruluunun kantlanabileceini veya onaylanabileceini varsaymamalyz. Eer anlay, kaynak materyallerimizin hepsiyle rtse bile bu dorudur; nk onun daireselliini ve ayn kaynaklarla rten ok sayda baka (ve www.altiok.org Tarih anlaylar nemlidir; nk bize bir bak as kazandrrlar. Ancak bir

belki bununla badamayan) tarih anlaynn da bulunaca gereini, dahas nihai deneylerin yaplmas iin fizikte yaratlabildi trden yeni verilerin nadiren elde edilebildiini hep gz nnde bulundurmalyz. Tarihiler olgulara kendilerininki kadar iyi uyan baka bir tarih anlayn genellikle grmezler; ama daha byk ve daha gvenilir olgusal materyali bulunan fizikte bile, tekrar tekrar yeni nihai deneylerin gerekli olduunu, nk eski deneylerin, birbiriyle badamayan iki rakip kuramla rttn (burada Newton'un ve Einste- in'm ekim kuramlar arasnda karar vermek iin gerekli olan, bir gne tutulmas esnasnda duraan yldzlarn nn gnein kenarnda krlmasna ilikin incelemeyi dnyorum) gz nne alrsak, herhangi bir dizi tarihsel kaydn, bir gn tek bir ekilde yorumlanabilecei yolundaki safa grten vazgeebiliriz. Bu, tabii ki, btn yorumlarn veya tarih anlaylarnn ayn deeri tad anlamna gelmez. Birincisi, kabul gren kaytlarla rtmeyen yorumlar her zaman vardr, ikincisi, kaytlar tarafndan yanllanmaktan kurtulmak iin, az ok anlaml birka yardmc hipoteze gerek duyan kuramlar vardr. ncs, baka bir yorumun birbirine balayarak bu anlamda "aklayabildii" bir dizi gerei, birbirine balamay baaramayan kuramlar vardr. Buna uygun olarak tarihsel yorumlar alannda dikkate deer bir ilerleme mmkndr. Bunun dnda, az ok genel "bak alar" ile yukarda belirtilen zgl veya tekil tarihsel hipotezler arasnda, tarihsel olaylarn aklamasnda hipotetik balang koullar roln oynayan, ama genel yasalarn roln oynamayan her trl ara durak mmkndr. Bunlar yeterince sklkla gayet iyi smanabildiklerinden bilimsel kuramlarla karlatrlabilirler. Ama bu zgl hipotezlerden bazlar, yorumlar veya tarih anlaylar dediim o evrensel szde kuramlarla benzeir, bu nedenle de bunlarla birlikte "zgl yorumlar" snf altnda birletirilebilir. nk bylesi bir zgl yorum yararna kantlar da, yeterince sklkla, en az genel bir "bak as" lehindeki kantlar kadar daireseldir. rnein belli olaylar hakkndaki tek kaynamzn, sadece kendi zgl yorumuna uyan bilgiyi vermesi, ender grlen bir durum deildir. Olgulara ilikin zgl yorumlarmzn ou, bu yorumlarn, olgularn ilk seiminde kullanlan yorumla uyum iinde olmasnn gerekecei anlamnda dairesel olacaktr. Ama materyalimize, kaynaklarmzn yorumundan radikal bir ekilde sapan bir yorum verebilirsek, (ki benim Platon'un yazlarna yaptm yorumda bu kesinlikle sz konusudur), o zaman yorumumuz belki bilimsel bir hipotezle belli bir benzerlik

116

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

kazanacaktr. Ancak belli bir yorumun uygulamasnn kolay olmas ve bildiimiz her eyi aklamas gerei, onun lehine olduu ok kukulu bir tanttr; nk bir kuram, ancak ve ancak bir kar rnei arayabilir sek snayabiliriz. (eitli "maske karma felsefeleri" nin hayranlar, zellikle de psikanaliz, sosyoanaliz ve tarihsel analiz yanllar, neredeyse' her zaman bu durumu grmezden gelir; kuramlarnn her yandaki uygulama kolayl onlar batan karr.) Yorumlarmzn uzlatrlamaz olabileceini nceden de sylemitim; ama onlar sadece bak alarnn kristallemesi olarak kavrayacak olursak bu doru deildir. Bylelikle rnein insanln srekli olarak (ak topluma ya da baka bir hedefe doru) ilerledii yorumu, daima geri kayd ya da geriledii yorumuyla uzlatrlamaz. Ama insanlk tarihini bir ilerleme tarihi olarak gren bir tarihinin bak asyla, onu bir gerileme tarihi olarak gren bir tarihinin bak as, zorunlu olarak uzlatrlamaz deildir; yani insanln bir zgrle doru ilerleme tarihi vardr (rnein klelie kar savan tarihi bu kapsamda deerlendirilebilir), dier yandansa insanln gerilemesinin ve basknn (rnein beyaz rkla renkli rklar arasndaki arpma, gibi olaylar bildirebilecek) bir tarihi vardr. Her iki tarih de yazlabilir; bu iki tarihsel anlatnn ise birbiriyle elimesi gerekmez: Ayn manzarann iki farkl adan grnnn birbirini btnlemesi gibi bunlarn da birbirini btnlemesi tamamen olasdr. Bu dnce byk nem tamaktadr. Her nesil kendi zorluklarn ve problemlerini ve bu nedenle de kendi ilgi alanlarn, kendi bak alarn tadndan, buradan, her neslin tarihi kendince grmeye ve nceki nesillerin yorumlarn btnleyici olarak, tarihi yeniden yorumlamaya hakk olduu sonucu kmaktadr. Sonuta tarihle ilgilendiimiz iin, ama ayn zamanda kendi problemlerimiz hakknda bir eyler renmek istediimiz iin de tarih okuyoruz. Ancak tarihsel problemleri kendi bak amzdan ortaya atmaya, uygulanamayacak bir nesnellik fikrinin etkisi altnda tereddt edersek, tarih bu amalardan hibirine hizmet edemez. yorumlama- dm, tersine kendisine gemii olduu gibi ortaya koyma olanan veren bir nesnellik derecesine ulatn saf bir ekilde varsayan bir tarihinin bak as karsnda ezileceim sanmamalyz. (Bu incelemede bulunan, itiraf edildii zere, kiisel ifadelerin bile hakl bir nedeni olduuna inanmamn gerekesi de budur; bunlar sonuta tarihsel yntemle uyum iindedir.) Asl mesele, insann kendi bak www.altiok.org Bilinli ve eletirel olarak probleme uyguladmzda kendi bak amzn, kendisinin

am tanmas ve eletirel olmasdr; yani insan, olgularn anlatlmasnda, bilind ve dolaysyla eletirel olmayan bir nyargllktan olabildiince kanmaldr. Dier her adan yorum kendini kantlamaldr. Kazanmalar verimliliinde -tarihsel olgular aydnlatma yeteneinde; ve de ilgi alanlarnn gncelliinde- gnn sorunlarn aydnlatma yeteneinde yatacaktr. zetlersem: "Gemi" in gerekte nasl olduysa yle bir tarihi olamaz. Sadece tarihsel yorumlar olabilir, bunlarmsa hibiri nihai deildir; her neslin de kendi yorumlarm yaratma hakk vardr. Ama sadece byle bir hakk deil, neredeyse byle bir devi vardr; nk burada tatmin edilecek acil bir gereksinim bulunmaktadr. Sadece glklerimizin gemiimizle hangi ilikide bulunduunu bilmek istemeyiz, bu bilgiye acilen gereksinimimiz de vardr. Kendi setiimiz balca devlerin zmne doru ilerleyeceimiz yolu da grmek isteriz. Bu gereksinim mantkl ve eletirel bir biimde tatmin edilmezse, tarihselci yorumlar douracaktr. Bu gereksinimin basks altinda tarihselci, "Hangi problemleri kendimiz iin en acil problemler olarak grmeliyiz, bunlar nasl ortaya kmtr, bunlar nasl zebiliriz?" eklindeki ussal sorunun yerine, "Hangi yolda ilerliyoruz? amz hangi ynelimlerin ve eilimlerin peinde? Tarihin bizim oynamamz istedii rol nedir?" eklindeki ussal olmayan ve sadece grnte olgulara dayanan sorular koyar. Ama tarihselcinin tarihi kendi biiminde yorumlama hakkn elinden alma iznim var m? Herkesin bu hakk olduunu daha az nce aklamadm m? Bu soruya vereceim yant, tarihselci yorumlarn zel bir tr yorum olduudur. Gerekli ve hakl olan ve birinden birini kabul etmek zorunda olduumuz yorumlar, sylediim gibi bir ldakla karlatrlabilir. Biz bu lda gemiimizin zerinden geiriyor ve yanssyla gnmz aydnlatmay umuyoruz. Bunun tersine tarihselci bir yorum, kendimize ynelttiimiz bir ldaa benzer. evremizi grmemizi gletirir, neredeyse olanaksz klar ve hareketlerimizi fel eder. Bu benzerlii yorumlamak gerekirse: Tarihn olgularm seenin ve dzenleyenin kendimiz olduunu tarihselci grmez, tersine, kendi ikin yasalaryla "tarihin kendisi"nin veya "insanlk tarihi" nin problemlerimizi, geleceimizi ve hatta bak amz belirlediine inanr. Tarihsel yorumun bir gereksinime karlk gelmesi gerektiini, karmzda bulunan pratik sorunlara ve kararlara bal olduunu kavramak yerine, tarihselci, tarihsel yorum araymzda, insan yazgsnn gizemini, zn, tarihe bakarak kefetme yolundaki derin sezginin kendisini da vurduuna inanr. Tarihselcilik, insanln gemeye

118

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yazgl olduu yolu aramaktadr; (John Macmurray 'in szleriyle) tarihin anahtarm veya tarihin anlamn kefetmek ister. Ama byle bir anahtar var mdr? Dnya tarihinin bir anlam var mdr? Burada "anlam" szcnn anlamyla uramak istemiyorum; ou insann, "tarihin anlam"ndan veya "yaamn anlamandan bahsederken ne demek istediini yeterince aklkla bildiim varsayyorum. Ve bu anlamda, tarihin anlam sorusunun genelde sorulduu anlamda, cevap olarak unu sylyorum: Dnya tarihinin anlam yoktur. Bu grmn gerekelerine gemeden nce, anlamnn ne olduunu sorduumuz trden "tarih" hakknda bir eyler sylemek istiyorum. imdiye kadar bunun daha fazla aklamaya gereksinimi yokmu gibi tarihten bahsettim. Bu artk mmkn deil; nk aka ortaya koymak istiyorum ki, birok insann bahsettii anlamda bir "tarih" yoktur; onun bir anlam olmadm sylememin bir nedeni de en azndan budur. Peki nasl oluyor da ou insan "tarih" szcn kullanabiliyor? (Burada, bir kitabn Avrupa tarihine ilikin olduunu sylediimiz anlamda "tarih" demek istiyorum - bir Avrupa tarihi ol duunu sylediimiz anlamda deil.) Bunu okulda ve niversitede reniyorlar. Bunun hakknda kitaplar okuyorlar. "Dnya Tarihi" veya "nsanlk Tarihi" adm tayan kitaplarda ele alnanlar gryorlar ve tarihte, az ok belli bir dizi olguyu grmeye alyorlar. Sanyorlar ki, bu olgularn ak insanlk tarihini oluturur. Olgular alannn sonsuz lde geni olduunu ve bir seimde bulunmamz gerektiini grmtk. lgi alanmza gre rnein dil tarihini veya yemek yasaklar tarihini veya (Hans Zinsser'in Rats, Lice and History* adl kitabnda yapt gibi) humma tarihini ele alabiliriz. Bu anlatlardan hibiri kesinlikle insanlk tarihi deildir (hepsi birden de deildir). nsanlk tarihinden bahsedildiinde akla gelen daha ok, Msr, Babil, Fars, Makedonya ve Roma ve saire imparatorluklarndan gnmze kadar olan rendiimiz, politik g tarihidir. Gerekten de bir insanlk tarihi yoktur, sadece insan yaamnn btn olas alanlaryla ilgili snrl sayda tarih vardr. Bunlardan birisi de politik gcn tarihidir. Bu dnya tarihi mertebesine ykseltilir. Ancak bu, btn insanla ve ahlaka ynelik bir hakarettir. Bu, yolsuzluk, soygun veya suikast tarihini, insanlk tarihi haline www.altiok.org tarihtir. Baka bir deyile, insanlk tarihi dediimizde sylemek istediimiz ve okulda

getirmekten hi de daha iyi deildir. nk, g politikasnn tarihi, ulusal ve uluslararas sularn ve kitlesel katliamlarn tarihinden baka bir ey deildir (bunlarn'engellenmesine ynelik baz denemeler hari). Okulda bu tarih retilir ve en byk canilerden bazlar da kahraman ilan edilir. Ama gerekten insanln somut bir tarihi anlamnda bir evrensel tarih yok mudur? Byle bir tarih olamaz. nsancl duygulara sahip her insann ve zellikle d her Hristiyann yant bu olmaldr. Somut bir insanlk tarihi -eer olsayd- btn insanlarn tarihi olmalyd. Btn insanlarn umutlarnn, savalarnn ve aclarnn tarihi olmalyd. nk hibir insan bir dierinden daha nemli deildir. Bu somut tarih yazlamaz. Soyutlamalar yapmak, gzard etmek ve semek zorundayz. Ama bylelikle de ok sayda tarihe ulayoruz - insanlk tarihi diye, "dnya tarihi" diye sunulan o uluslararas sular ve katliamlar tarihi ise bunlardan sadece biridir. * Boston 1935. Ama neden rnein din tarihi veya iir sanat tarihi deil de tam da g tarihi seildi? Bunun ok eitli nedenleri vardr. Bu nedenlerden biri, gcn hepimizi, iirinse sadece ok azmz etkilemesidir. Bir dier nedense, insanlarn gce tapma eiliminde olmasdr. Ama gce tapma, putperestliin ve klelik ruhunun en alaka biimlerinden biridir. Gce tapma korkudan doar: hakl olarak kmsediimiz bir duygudan. G politikasnn tarih yazarlarnn ilgi odana oturmasnn nc bir nedeniyse, gllerin genellikle tapnlma arzusunun olmas ve bu arzularn gerekletirecek aralara da sahip olmu olmalardr. Birok tarihi, kayserlerin, generallerin ve diktatrlerin si- pariiyle ve bunlarm denetimi altnda yazmtr. Bu grn birok cepheden, Hristiyanln baz savunucular tarafndan da iddetli itirazla karlanacan biliyorum. nk, Yeni Aht'te bu retiyi destekleyen bir cmle dahi bulunmamakla birlikte, Tanrnn tarihte tecelli ettii, Hristiyan dogmasnn bir paras olarak grlr. Ayn ey, tarihin anlaml olduu ve anlamnn Tanrnn amac olduu gr iin de geerlidir. Yani tarihs elcilik bu ekilde dinin gerekli bir esi olarak gsterilir. Ama ben bu grn sadece bir usu ve insanc olarak deil, bir Hristiyanm bak asndan da tam bir putperestlik ve boinan olduunu iddia ediyorum. Peki bu tanrc tarihselciliin ardnda ne yatar? O, Hegel ile birlikte tarihe -politik tarihe- bir gsteri alan, bir sahne, bir tr Shakespeare oyunu olarak bakar. zleyicilerse oyunun kahramanlarm ya "byk tarihsel ahsiyetler" olarak veya uluslar

120

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

olarak ya da btn insanlk olarak tamrlar. Sonra da sorarlar: "Bu oyunu kim yazm?" "Tanr" dedikleri zaman da inanl bir yant verdiklerini sanrlar. Ama yanlrlar. Bu yant tam bir kfirliktir, nk oyunu yazan (ok iyi biliyoruz ki) tanr deil, generallerin ve diktatrlerin gzetimi altndaki tarihilerdi. Tarihin Hristiyan bak asndan incelenmesinin, en az, baka bir bak asndan deerlendirilmesi kadar hakl olduunu sorgulamyorum; zgrlk ve eitlik gibi, Batl kltrmzn ok saydaki hedef ve idealini, Hristiyanln etkisine borlu olduumuz da kesinlikle vurgulanmaldr. Ama ayn zamanda, zgrlk tarihine bile, tek mantksal ve tek Hristiyan yaklam, -yaammzn inasndan kendimizin sorumlu olduu anlamnda- onun sorumluluunu kendimizin tadnn, sadece vicdanmzn bizim yargcmz olabilecei, ama dnyevi baarnn yargcmz olamayacann itirafnda yatmaktadr. Tanrnn kendisinin ve yargsnn tarihte tecelli buyurduu retisi, davranlarmzn son yargcnn ve son savunusunun dnyevi baar olduu retisinden ayrt edilemez. Bu, tarihin bizi yarglayaca, yani gelecekte gl olann hakl da olaca - retisiyle ayn kapya kar; bu retiye ben "ahlaksal gelecekilik" diyorum. Genellikle "tarih" dediimiz eyde, uluslararas sular ve katliamlar tarihinde, tanrnn tecelli ettii iddias, bir kfirliktir; gemiteki g sahipleri yerine, gelecekteki g sahiplerine ve katliamclara yargcmz olarak seslendiimizde de bu byle kalacaktr. Gerekten insan yaam alannda olup biten eyler, bu canice ve ayn zamanda ocuka iten hi etkilenmez. Tamnmayan, unutulmu insan bireylerinin yaam: kayglar, sevinleri, aclar ve lmleri - btn alar boyunca insan deneyiminin gerek kapsam bunlardr. Tarih bunu anlatabilseydi, onun iinde tanrnn parman grmenin putperestlik olduunu kesinlikle sylemezdim. Ama byle bir tarih yoktur ve olamaz da; tarih ad altmda var olan ey ise, yani byklerin ve gllerin tarihi, olsa olsa (Home- ros'un Olimpos'taki aclara ve savalara dair kk drc kavgalarn opera buffa' igdlerimizden birinin, gce put gibi tapmann, bize gerekmi gibi yanstt budur. Kald ki insanlarn icat bile etmedii, tersine tahrif ettii bu "tarih"te baz Hristiyanlar Tanrnn parman grmek istiyorlar! Tek yaptklar, kendi amas kk tarih yorumlarm tanrnn stne atmaya almakken, Tanrnn iradesinin ne olduunu anlayp bildiklerini iddia etmeye cesaret ediyorlar. Dinbilimci Kari Barth, Credo'surda www.altiok.org smdaki* gibi) g sahiplerinin oynad bayat bir komedi, bir opera buffa' dr. En kt

yle der: "Tam tersine, 'Tanr' dediimizde bildiimizi sandmz hibir eyin ona ulaamad veya onu kavrayamad, ... ama bildiklerimizin hep kendi icat ettiimiz ve kendi hazrladmz idollerimizden biri olduu itirafyla yola kmalyz, bu ister 'tin' olsun, ister * (ta.): komik opera (y.r.). 'doa', ister 'kader', ister 'fikir'..." (Barth'm, "yeni Protestanln Tanrnn tarihte tecellisi retisi"ni, "kabul edilemez" ilan etmesi ve "sa'nn kraliyet vazifesi"ne bir mdahale olarak nitelemesi de bu yaklamn izgisindedir.) Ama Hristiyan bak asndan deerlendirildiinde bu denemelerin temelinde sadece ukalalk yatmamaktadr; bunlarn temelinde yatan, adl adnca sylemek gerekirse, Hristiyan kart bir yaklamdr. nk Hristiyanlk dnyevi baarnn belirleyici olmadn retir. sa, "Pontius Pilatus'un zulmn ekmitir". Yine Barth'tan alnt yapyorum: "Pontius Pilatus credo'ya* nasl sar? Buna hemen basit bir yant verilebilir: Bu, o gne baldr." Bu ekilde, baarlarn insan, zamannn tarihsel gcn sembolize eden adam, burada sadece bu olaylarn olduu zamann bir gstergesi olarak teknik bir rol stlenir. Peki neydi bu olaylar? Olaylar bir insann ac ekmesinden baka bir ey deildi. Barth, "ac ekme" szcnn, sa'nn sadece lmne deil, btn yaamna ilikin olduunu vurgulayarak unlar syler: "sa ac ekiyor. Bu yzden fethetmiyor. Zafer kazanmyor. Bir baars yoktur... armha gerilmekten baka... bir eye ulamyor. Ayn eyi, halkyla ve rencileriyle olan ilikileri iin de syleyebiliriz." Barth'm yazlarndan yaptm bu alntlarla, tarihsel baarya tapmann sadece benim "usu" ve "insanc" bak amdan, Hristiyanln ruhuyla badatrlamaz grnmediini gstermek istiyorum. Gl Romal fatihlerin tarihsel eylemleri deil, tersine (Kierkegaard'm bir ifadesiyle) "baz balklarn dnyaya verdikleridir" Hristiyanlk iin belirleyici olan. Ama yine de tarihin btn tanrc yorumlar, kaydedilmi biimde nmzde durduu ekliyle, yani gcn ve tarihsel baarnn tarihi olarak onda, tanrsal iradenin tecellisini grmeye alyorlar. "Tanrnn tarihte tecellisi retisi"ne ynelik bu saldr karsnda byk olaslkla, sa'nn dnya zerindeki baarsz yaamn sonu olarak en byk yengi olarak ortaya koyann, yine de baar olduu, lmnden sonra kazand baar olduu, "ilklerin sonuncu, sonuncularn da ilk olaca" kehanetinin onaylanmasn salayann da yine baar olduu; dier bir de * (Lat,): inan (y.n.)

122

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yile tanrnn iradesini tecelli ettirenin, Hristiyan kilisesinin tarihsel baars olduu ortaya atlacaktr. Ama bu, ok tehlikeli bir savunma yntemidir. Kilisenin tarihsel baarsnn Hristiyanlk lehine bir tant olarak grlebilecei eklindeki sessiz varsaym, bir inan eksikliini ortaya karmaktadr. lk Hristiyanlarn bu trden dnyevi cesaretlendiricileri yoktu. (Onlar, gcn vicdan deil, vicdamn gc yarglamas gerektiine inanyorlard.) Hristiyan retilerinin baarlarnn tarihinin, Tanrnn iradesini meydana kardn iddia edenler, kendilerine bu baarnn gerekten Hristiyanlk ruhunun mu bir baars olduunu, ayrca bu ruhun, kilisenin takibe alnd dnemde, muzaffer olduu dnemden daha fazla baar kazanp kazanmadn sormaldr. Acaba hangi kilise bu ruhu daha saf bir ekilde canlandryordu, din ehitlerinin kilisesi mi, yoksa engizisyon kilisesi mi? Bunu kabul edenlerin ve hatta isa'nn arsnn msamahakrlara ynelik olduunu stne basarak vurgulayanlarn bile ou, bu ary yine de tarihselciliin bir ars, tarihsel bir kehanet olarak grmektedir. Bu grn nde gelen bir temsilcisi, The Clue to History* adl kitabnda Hristiyan retisinin zn tarihsel kehanette bulan, ve bu retinin kurucusunun, "insan doas"nn tarihsel-eytiimsel yasasnn da kifi olduunu dnen John Macmurray'dir. Macmurray bu yasa uyarnca politik tarihin kanlmaz olarak "sosyalist dnya devleti"yle sonulanacan iddia eder. "nsan doasnn temel yasas knlamaz... Msamahakrlar dnyann sahibi olacak". Ama bir umudun yerine bir kesinlii koyan tarihs elcilik, ahlaksal bir gelecekilikle sonulanmak zorundadr. "Bu yasa knlamaz" . Bylece -psikolojik nedenlerden dolay- ne yaparsak yapalm ayn sonucun ortaya kacandan; faizmin bile sonuta o sosyalist dnya devletiyle sonulanmas gerektiinden, yle ki, nihai sonucun bizim ahlaksal kararlarmza bal olmadndan ve kendi sorumluluumuz hakknda kafa patlatmak iin bir neden bulunmadndan emin olabiliriz. "lklerin sonuncu, sonuncularn da ilk oIaca"ndan bilimsel nedenlerle emin olabileceimiz bize syleniyorsa, bu, vicdamn yerine tarihsel bir kehanetin konmasndan baka bir ey midir? Bu kuram, (kesinlikle yazarnn niyetlerinin tersine) u arya tehlikeli lde yaklamyor mu? "Vakitlice sonunculara, msamahakrlara katln; nk insan doasmn acmasz bilimsel yasalarna gre en ste kmann en gvenli yolu budur!" Tarihi.aan byle bir anahtar, hepimizin baarya taptmz, varsayar; msamahakrlarn, muzafferlerin tarafnda www.altiok.org * Londra 1938.

bulunacaklarndan dolay hakl olduklar anlamna gelir. Marksizm! bir insan doas psikolojisi ve bir dinsel kehanet diline tercme eder. Bu, Hristiyanln en byk kazanmm, iten ie, kurucusunun Hegel'in bir ncs, stelik de itiraf edilmeli ki stn bir ncs olmasnda gren bir yorumdur. Baarya tapmamamz gerektiinde, onun bizim yargcmz olamayaca ve gzmz almasna izin vermememiz gerektiinde srar ediyorsam - zellikle de bu yaklamla, kendi hakiki Hristiyanlk grmle rttm gstermeye alyorsam, kesinlikle yanl anlalmak istemem. Bu dncelerin dnyevi olmayan bir tutumu savunma gibi bir hedefi yoktur.' Hristiyanln "bu dnyal" m olduunu bilmiyorum; ama kesin olan bir ey var: Hristiyanlk bize inancmz gsterebilmenin tek yolunun, ac ekenlere ve dknlere pratik (ve dnyevi) yardm ulatrmamzdan getiini retir. Son derece ihtiyatl olan ve hatta g, an ve zenginlik anlamnda dnyevi baarlar kmseyen bu tavr, bu dnyada elinden gelenin en iyisini yapma, ve kabullenmekte kararl olduu insansal hedefleri, baar adna deil, tarih bizi hakl karacandan deil, srf hedefin kendisi adna, baaryla sonulandrma yolunda, kesin bir kararllkla destekleme denemesiyle birletirmek kesinlikle mmkndr. Kierkegaard'm Hegel eletirisinde, bu grlerden bazlarn ve zellikle de tarihselciliin Hristiyanlkla badarlama- yaca tezini destekleyen grler buluyoruz. Kierkegaard geri iinde yetitirildii Hegelci gelenekten kendisini asla kurta- ramamtr; yine de Hegelci tarihselciliin aslnda ne anlama geldiini daha net olarak kavram kimse yoktur. "Hegel'den nce de", der Kierkegaard, "varoluu, tarihi aklamay gaye edinmi filozoflar vard. Bu denemeler karsnda kayramn her halde glecei tutmutur. Ama belki de glp gememitir, nk bu insanlar samimi bir ciddiyet iindeydi. Ama ya Hegel -ah biraz da Yunanllar gibi dneyim!-: Tanrlar nasl da kahkahadan krlm olmal! Her eyin gerekliliinin srrna ermi ve hepsini ayn teraneyle anlatan ne iren bir profesr: ah tanrlar!" Kierkegaard, ateist Schopenhauer'in Hristiyan savunucusu Hegel'e saldrmasna iaret ederek yle devam eder: "Schopenhauer okumak beni anlatamayacam kadar sevindirdi. Syledii eyler tamamyla doru, bu Almanlara layk grdm eyse sadece bir Almann olabilecei kadar kaba." Ama Kierkegaard'm kendi szleri de Schopenhauer'inkilerd en ok daha az kaba deildir; nk Hegel zrvalar hakknda unlar yazmaktadr: "Btn sapknlklar arasnda bu panteist rmeye yol aan nkteli

124

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

varlk en tiksindirici olandr", derken, "iinmenin kf"nden, onun "entelektel ehvef'inden ve "rmenin sefil parls"ndan bahsetmektedir. Gerekte - entelektel ve greneksel eitimimiz rmtr. Parldayan grntye ve nkteli varla tapmlmas nedeniyle rmtr; parldayan grne ve nkteli varla tapmamz nedeniyle; eylerin syleni biimine duyulan hayranln, neyin sylenip neyin yapldnn yerine gemesiyle rmtr. zerinde rollerimizi oynadmz tarih sahnesinden etrafa yaylan Romantik parlt fikriyle rmtr. Btn davranlarmzda vitrini gz nnde bulundurmak zere eitilmekteyiz. Baka bireylerin nemi balamnda kendi nemini salkl bir ekilde deerlendirebilmenin, bir insana nasl retilecei problemi, bu hret ve kader ahlaklar ile hl dnya tarihinin klasiklerine ve bunlarn Romantik g tasavvurlarna olduu kadar bu klasiklerin Herakleitos'a kadar uzanan Romantik sr ahlakna dayanan bir ahlakla iyice bulandrlmtr. Temelde gce tapmaya dayanan bir ahlak sisteminin etkisiyle bulandrlmtr. Bireyciliin ve zgeciliin (altruizm) makul bir karm yerine - yani rnein unu syleyen bir gr yerine: "Gerekten nemli olan sadece insan bireyleridir, ama buradan kendi kiiliimin ok nemli olduunu karsamyorum" - benciliin ve ortaklaacln (kolektivizm) Romantik bir karm mevcut gibi kabullenilir. Yani, "kendi"nin, onun duygusal yaamnn ve "kendim ifade"sinin anlam ve bylelikle de "kiilik" ile grup, kolektif arasndaki gerilim romantike abartlr. Artk bu kolektif dier bireylerin ve dier insanlarn yerine geer ama hibir adamakll kiisel ilikiye izin vermez. Bu yaklamn slogan temelde: "Ynet veya boyun e"dir; ya kaderiyle arpan ve hret kazanan byk bir adam, bir kahraman ol (Herakleitos der ki: "ne kadar yksekten dersen, hretin o kadar byk olur"), ya da "kitleler" e katl, nderlere boyun e ve kendini kolektifin yksek hedefleri iin feda et. Kendi ile kolektif arasndaki gerilime yklenen anlamn bu denli ar vurgulanmasnda, nevrotik ve histerik bir e bulunmaktadr, dahas, kahramanlar putlatrma ahlak ile ynetme ve boyun eme ahlakn tayann, bu olduundan kuku duymuyorum. Bunlarn hepsinin temelinde gerek bir zorluk vardr. Politikacnn kendisini ktlkle savala kstlamas ve mutluluk gibi "pozitif" veya "yksek" deerler adna savamamas gerektii gayet ak olsa da, retmenin durumu kkten farkldr. Geri kendi "yksek" deerler sralamasn rencilerine zorla kabl ettirmemesi gerekir; www.altiok.org histeri, uygarln ykne kar bu tepki, gl bir duygusal ekim gcnn gizemi

ama yine de onlarn bu deerlere kar ilgisini uyandrmay kesinlikle denemelidir. rencilerinin ruhlar iin kayglanmaldr. (Sokrates arkadalarna kendi ruhlar iin kayglanmalar gerektiini sylediinde, asl onun arkadalarnn ruhlar iin kaygland ortadadr.) Demek ki eitimde bir Romantik ve estetik e gibi bir ey herhalde bulunmaktadr; politikaya kesinlikle szmamas gereken bir e. Ama her ne kadar ilke olarak bu doru olsa da, bizim eitim sistemimizde uygulanmas kesinlikle olanakszdr. nk bu, retmen ve renci arasnda, srdrmekte ya da bitirmekte her iki tarafn da zgr olmas gereken bir dostluk ilikisi bulunmasn varsayar. (Sokrates yol arkadalarm seiyordu, arkadalar da onu.) renci says bile bunu bizim okullarmzda olanaksz hale getirmeye yeter. Buna uygun olarak, yksek deerleri aktarma yolundaki organizasyonel denemelerin hepsi, sadece baarsz deildir, ayn zamanda, stne basarak vurgulamalym ki, zarara da yol aar - yani ulamak istenilen ideallerden daha somut eylere ynlendirir. Bize emanet edilen insanlara hepsinden nce zarar vermememiz gerektii ilkesi, tpta olduu gibi eitimde de temel ilke olmaldr. "Zarar verme" (ve bu yzden "gen insanlara bizden bamsz olmak ve kendi seimlerini yapabilmek iin acilen gereksinim duyduklar eyi ver") ilkesi, kulaa ne kadar alakgnll gelse de gerekletirilmesi gayet uzak olan, son derece deerli bir hedef olurdu. Bunun yerine "yksek" hedefler modadr, "kiiliin tam olarak geliimi" gibi Romantiklere zg ve gerekte sama olan hedefler. Daha Platon'da olduu gibi, bireyciliin bencilikle, zgeciliin ise ortaklaaclkla (yani bireysel benciliin yerine grup benciliinin konmasyla) hl zdeletirilmesine yol aan, bylesi Romantik fikirlerin etkisidir. Ama eitimin balca probleminin, yani kendi kiiliinin neminin baka bireylerin nemine gre salkl bir deerlendirmesine ulamann nasl mmkn olduu probleminin, daha net bir ekilde ortaya konmasna giden yol bile kapatlr. Kendimizin tesine geen bir hedef, kendimizi adayabileceimiz ve fedakrlkta bulunabileceimiz bir hedef sememiz gerektii hakl olarak hissedildiinden, "tarihsel bir misyon"u olan bir kolektifin bu hedef olmas gerektii sonucu kartlr. Yani bize fedakrlkta bulunmamz gerektii sylenir, ayn zamanda da bylelikle mkemmel bir alveri yaptmz anlatlr. Fedakrlkta bulunacaz - ama bylece an, hret kazanacaz; tarih sahnesinde "barol oyuncusu", kahraman olacaz; kk bir i karl byk bir cret alacaz, ite bu, sadece kk bir aznln nemli olduu ve kimsenin halkla ilgilenmedii bir

126

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

an ikircikli ahlakdr. Bu, politik veya entelektel birer takmerki (oligar) olarak tarih kitaplarma geme ans olan insanlarn ahlakdr. Ama bu asla, adalet ve eit haklar iin savaanlarn ahlak olamaz, nk tarihsel hreti ok az kii yakalayabileceinden, hret adil olamaz. Ayn lde, belki daha da deerli olan ok sayda insan daima unutulacaktr. Herakleitosu ahlakbilimin, yksek dlleri ancak bizden sonrakilerin bize verebilecei retisinin, imdiden hemen dlmz aramamz gerektii retisine gre biraz daha iyi olabileceini de belki itiraf etmeli. Ama gereksinimimiz olan bu deildir. Baar ve dl olduu gibi yadsyan bir ahlaka gereksinimimiz vardr. Bylesi bir ahlak imdi icat etmemiz de gerekmez. Bu yeni bir ey deildir. En azndan ilk balarda Hristiyanln rettii budur. Gnmzn endstriyel ve bilimsel ibirliinde de retilen yine budur. Ne mutlu ki, Romantik tarihselci hret ahlak azalyor gibi grnmektedir. Mehul asker bunu gstermektedir. Fedakrln mehul olarak yaplmasnn eit deerde, belki daha da deerli olduunu kavramaya balyoruz. Ahlaksal eitimimiz de bunu izlemelidir. imizi yapmay, hret uruna ya da utantan kanmak uruna deil bu i uruna fedakrlkta bulunmay renmeliyiz. (Hepimizin belli bir cesaretlendirmeye, umuda, dle ve hatta azara gereksinim duymamz baka bir eydir.) Bizi iimiz, yaptmz eyler hakl karmaldr, kurgusal bir "tarihin anlam" deil. Benim tezim, tarihin anlamnn olmaddr. Ama bu iddi. adan, hibir ey yapamayacamz, politik g tarihini kabullenmemiz gerektii veya onu ac bir aka olarak sineye ekmek zorunda olduumuz anlam kmaz. nk onu, zmlerini kendi amzda aramak istediimiz g politikas problemleri bakmndan yorumlayabiliriz. G politikas tarihini, ak toplum iin, akl ve hukukun hkimiyeti iin, adalet, zgrlk ve eitlik iin, savan yok olmas iin verdiimiz kavga asndan yorumlayabiliriz. Her ne kadar tarihin nihai bir amac olmasa da, ona bu anlam verebiliriz. (Daha Theodor Les- sing bile biraz farkl bir anlamda olsa da, "anlamsza anlam verme olarak tarih"ten bahsetmitir.) Burada karmza kan, doa ve gelenek problemidir. Ne yapacamz ne doa ne de tarih bize syleyebilir. Olgular, ister doamn ister tarihin olgular olsun, bizim admza kararlar alamazlar, seeceimiz hedefleri belirleyemezler. Doaya ve tarihe www.altiok.org amalarmz ykleyebiliriz; ve her ne kadar tarihin bir anlam olmasa da, ona bir

anlam katan biziz. nsanlar birbirine eit deildir; ama eit haklar iin savamaya karar verebiliriz. Devlet gibi insansal kurumlar da ussal deildir; ama onlar daha ussal bir hale getirmek iin savamaya karar verebiriz. Dilimiz gibi kendimiz de ussal olmaktan ok duygusalz; ama biraz daha ussal olmaya alabiliriz ve dilimizi (Romantik eitim kuramclarmzn syleyecei gibi) bir ifade arac olarak deil, bir ussal anlama arac olarak kullanmaya alabiliriz. Tarihin kendisi -burada tabii g politikas tarihini ve insanln geliiminin var olmayan tarihini kastetmiyorum- ne bir hedefe ne de bir anlama sahiptir; ama ona her ikisini de vermeye karar verebiliriz. Onu ak toplum ve dmanlar arasndaki savaa dntrebilir ve bu ekilde yorumlayabiliriz. Sonuta ayn ey, "yaamn anlam" hakknda da sylenebilir. Yaammzn hedefinin ne olaca ve hedeflerimizi belirlemek bize baldr. Olgular ve kararlar arasndaki bu ikicilii temel alyorum. Bylesi olgularn hibir anlam yoktur; yalnzca bizim kararlarmz araclyla bir anlam kazanrlar. Tarihs elcilik, bu ikicilii ama yolundaki birok denemeden biridir. O korkudan domutur; nk tandmz ahlaksal ltler iin sorumluluu kendimizin tad grsnden korkar. Ama korkudan doan bylesi bir deneme bana, hep batl inan dediimiz eymi gibi grnyor. nk ekmediimiz yerde biebileceimiz! varsayar; admlarmz tarihe uydurduumuz zaman her eyin yolunda gideceine; kendimizin hibir temel karar vermemiz gerekmediine bizi ikna etmek ister ve ayrca kendi sorumluluumuzu tarihin, yani glerin, bizim temizde cereyan eden eytani oyununun stne atmaya alr. Davranlarmz bu glerin gizli hedefleri, bize sadece mistik esinler ve sezgilerle vah- yedilebilecek hedefleri temelinde aklamaya alr; bylelikle bizi ve davranlarmz, yldz fallarnn ve dlerin verdii esinle piyangoda ansl saysn seen insann ahlaksal dzeyine indirir. ans oyunlar gibi tarihselcilik de, davranlarmzn ussallnn ve sorumluluunun uyandrd aresizlik duygumuzdan domutur. O yozlam bir umut ve yozlam bir inantr, ahlaksal cokumuzda ve baary kmsememizde temellenen umut ve inancn yerine, sahte bir bilimden kan bir kesinlii koyma denemesidir. Bu sahte bilimin, yldzlar hakknda m, "insan doas" hakknda m yoksa tarihsel kaderimiz hakknda m olduu fark etmez. ddia ediyorum ki, tarihselcilik sadece ussal olarak desteksiz deildir, vicdana hitap eden her dinle de eliki iindedir.

128

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

nk bylesi bir din, davranlarmz iin ve bu davranlarmzn tarihin ak zerindeki etkisi iin snrsz bir sorumluluk tadmz vurgulad lde, tarihe ussalc yaklamla rtmek zorundadr. Dorudur - umuda gereksinimimiz var; umut olmadan davranlarmz ynlendirmek ve yaamak bizim gcmz aar. Ama bundan daha fazlasna gereksinimimiz yok ve bize daha fazla ey vaat edilmemelidir. Kesinlie gereksinimimiz yok. zellikle de din, dlerin ve dileklerin gereklemesinin bir telafisi olmamaldr. Ne piyangoda bir bilete sahip olmaya, ne de bir sigorta irketinde polie sahibi olmaya benzemelidir. Dindeki tarihselcilik bir putperestlik ve batl inan esidir. Olgular ve kararlarn ikiciliine yaplan bu vurgu, fikirlere, rnein "ilerleme" fikrine olan yaklammz da belirler. Tarihin ilerlediine veya kendimizin ilerlemesi gerektiine inanrsak, tarihi anlaml sanan ve bu anlamn onun iinde kefedileceine, ona kazandrlmasna gerek olmadna inanan bir insanla ayn hatay yapm oluruz. nk ilerlemek, bir hedefe doru, insani varlklar olarak bizler iin var olan bir hedefe doru hareket etmek demektir. "Tarih" bunu yapamaz; sadece biz, insan bireyleri yapabiliriz. Bunu ise, zgrlk ve onunla birlikte ilerlemenin bal olduu demokratik kurumlar savunup glendirerek yapabiliriz. lerlemenin bize bal olduu, bizim uyanklmza, abalarmza, hedeflerimizi nmze koyduumuz kesinlie ve kararlarmzn gerekiliine bal olduu olgusunu, daha iyi kavradmzda, bunu da daha iyi yapabileceiz. Peygamber gibi poz vereceimize talihimizin yaratclar olmalyz. devlerimizi yapabildiimiz kadar iyi yapmay renmeliyiz, hatalarmz grmeyi renmeliyiz. Kald ki bir kez g tarihinin bizim yargcmz olaca fikrinden kurtulursak, tarihin bizi hakl karp karmayaca sorusuna saplanmaktan vazgeersek, belki o zaman tarihsel gleri uslandrmay bir gn baarabiliriz. Belki bu ekilde sonuta dnya tarihini bile savunabiliriz: Bu savunuya acilen gereksinimi var. g. Demokrasi Kuram zerine* Marksizmden vazgetiimden bu yana, politikayla ve onun kuramyla sadece bir vatanda -ve bir demokrat- olarak ilgileniyordum. Ama sadan ve soldan 20'li ve 30'lu yllarn banda glenen totaliter hareketler ve nihayet Almanya'da Hitler'in gc ele geirmesi, beni demokrasi problemi hakknda dnmeye zorlad. www.altiok.org En byk ilgi alanm doa ve doa bilimidir: Evrenbilim. Temmuz 1919'da

Her ne kadar Ak Toplum ve Dmanlar adl kitabm, Hitler ve Nazilerden tek kelimeyle bile bahsetmese de, Hitle'e kar savaa benim katkm olarak dnlmt: Kitap bir demokrasi kuram ve dmanlarnn eski ve yeni saldrlarna kar demokrasinin savunmasdr; 1945 ylnda yaymlanm ve tekrar tekrar baslmtr. Ama bence en nemli olan noktas, bana kalrsa nadiren anlald. Herkesin bildii gibi "demokrasi" Almancada "halkn hkmdarl" veya "halkn egemenlii" anlamna gelir ve "aristokrasi" (en iyilerin ve sekinlerin hkmdarl) ile "monar- i"nin (bir kiinin hkmdarl) kartdr. Ama kelimenin anlam bize fazla yardmc olmaz. nk hibir yerde halk hkim deildir: Her yerde hkmetler (ve ne yazk ki brokrasi, yani zorlukla hesap sorulabilen ya da asla hesap sorulamayan memurlar) hkimdir. Ayrca, Byk Britanya, Danimarka, Norve ve sve birer monaridir ama ayn zamanda ok iyi birer demokrasi rneidir (belki sadece sve bir istisnadr; orada sorumsuz bir vergi brokrasisi imdi diktatrlk gcne sahiptir); Demokratik Almanya'nn tam tersine, ki bu kendini demokrasi olarak gsterir - ama ne yazk ki haksz yere. * DER SPIEGEL, Say 32, 3 Austos 1987, s. 54-55. Peki gerekten nemli olan nedir? Aslnda sadece iki devlet biimi vardr: bir hkmetten kan dkmeden bir seim araclyla kurtulmann mmkn olduu ve bunun mmkn olmad devletler. nemli olan budur, bu devlet biiminin nasl adlandrld deil. Alld zere birinci biime "demokrasi", ikinci biime ise "diktatrlk" veya "tiranlk" denir. Ama szckler hakknda (Demokratik Almanya gibi) tartmak yersizdir. Belirleyici olan, kan dkmeden hkmetin drlebilmesidir. Hkmeti drmenin deiik yntemleri vardr. En iyi yntem, oylama usulyle yaplandr: Seilmi bir parlamentoda yeni bir seim ya da bir oy hkmeti devirebilir. nemli olan budur. Bu nedenle vurguyu u sorulara koymak (Pla- ton'dan Marx'a kadar ve daha sonra da hep yapld zere), yanlr: "Kim ynetmeli? Halk (ayak takm) ini yoksa az saydaki en iyiler mi? (yi) iler mi yoksa (kt) kapitalistler mi? ounluk mu yoksa aznlk m? Sa parti mi, sol parti mi yoksa ortayolcu bir parti mi?" Bu sorularn hepsi yanl sorulmutur. iink insanlar bir hkmetten kan dkmeden kurtulabildii srece, nemli olan, kimin ynettii deildir. nsanlarn kurtulabilecei her hkmetin, kendisinden honut olunduunu gsterecek ekilde davranmak iin

130

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

fazlasyla itah vardr.Kald ki insanlarn, kendisinden o kadar da kolay kurtulamayacan bilen bir hkmetin itah da kaar. Bu basit demokrasi kuramnn uygulamada ne denli nemli olduunu gstermek iin, bunu oransal seim yasas problemine uygulamak istiyorum. Eer burada, Federal Almanya'nn o kendim ok iyi kantlam anayasasyla gvence alna alnm seim kanununu eletiriyorsam, bu sadece, bildiim kadaryla ok ender sorgulanan bir gr hakknda bir tartma ama denemesi olarak grlmelidir. Anayasalar abucak deiti- rilmemelidir; ama onlar hakknda eletirel olarak tartmak, srf onlarn neminin bilincini canl tutmak iin bile yararldr. Bat Avrupa ktasnn demokrasilerinde, rnein Byk Britanya veya Birleik Devletlerde geerli olan ve yerel temsile dayal olan seim kanunundan gayet farkl olan bir seim kanunu geerlidir. Byk Britanya'da her seim blgesi parla mentoya bir temsilci gnderir: en ok oyu alm olann. Hangi partiye ye olduu, ya da herhangi bir partiye ye olup olmad, resmi olarak dikkate alnmaz. Onun devi, aln ak, vicdan temiz olarak, bir partiye ye olsun olmasn, kendi seim blgesinde yaayanlarn karlarn savunmaktr. Tabii ki partiler vardr ve bunlar hkmetin kurulmasnda, byk bir rol oynarlar. Ama bir seim blgesinin temsilcisi, kendi partisine kar oy vermenin, hatta ondan kopmann, seim blgesinin (hatta belki de btn halkm) karma olduuna inanrsa, bunu yapmakla ykmldr. Yzylmzn en byk devlet adam olan Winston Churchill asla bir takipi olmam, iki kez de parti deitirmitir. Kta Avrupas'nda ise durum tamamen farkldr. Oransal temsil, her partinin parlamentoda -rnein Alman Bundestag'mda-, farkl partilerden milletvekillerinin saysnn, partilerin aldklar oylarla olabildiince tam orantl olacak kadar temsilcisinin bulunmas anlamna gelir. Bylelikle partiler devletin anayasasmda tannr ve temel kamu hukukunda tayin edilir. Her bir milletvekili de resmi olarak kendi partisinin temsilcisi olarak seilir. Bu nedenle, belli durumlarda kendi partisine kar oy verme gibi bir ykmll olamaz: partisine baldr. (Eer bunu artk vicdanna sdramyorsa, anayasa bunu art komasa bile istifa etmesi ahlaksal bir devdir.) Tab ki partilere gereksinim olduunu biliyorum: Partiler olmadan ileyen bir demokratik sistemi henz kimse bulamad. Ama siyasi partiler pek de memnuniyet verici eyler deildir. Dier taraftan partiler olmaynca da olmaz. Btn demokrasiwww.altiok.org Tam tersine, sadece bu partinin temsilcisi olarak seildiinden dolay, ahlaksal olarak

lerimiz halk hkimiyetine deil, parti hkimiyetine dayaldr. Yani parti liderlerinin hkimiyetindedir; nk bir parti ne kadar bykse, o kadar az mutabktr, o kadar az demokratiktir, ona oy verenlerin parti ynetimi ve parti program zerindeki etkileri de o kadar azdr. Oransal temsile gre seilmi bir meclis veya parlamentonun, halk ve isteklerini daha iyi yanstt inanc yanltr. Oransal temsil, halk ve fikirlerini deil, sadece partilerin (ve propagandann) seim gn halk zerindeki etkisini temsil eder. Seim gn, hkmet etkinlikleri hakknda halk mahkemesi gn olmaldr. Oransal temsil bunun byle olmasm gletirir. Demek ki, geerli bir halk hkimiyeti kuram yoktur; oransal temsili destekleyen bir kuram yoktur. yleyse unu sormalyz: Oransal temsil uygulamay, ilk olarak hkmet oluumunu, ikinci olarak da bir hkmeti drme gibi belirleyici nemdeki bir olasl nasl etkiliyor? 1. Ne kadar ok parti varsa hkmeti kurmak o kadar zorlar. Bu, ncelikle deneyimin gsterdii bir olgudur, ikinci olarak da akim gsterdii bir olgudur: Sadece iki parti olsayd hkmet kurmak kolay olurdu. Ama oransal temsil, kk partilerin de hkmet oluumuna ve bylelikle de hkmetin politik kararlarna byk -hatta belirleyici- bir etkide bulunmasn mmkn klar. Herkes bunu kabul edecektir; oransal temsilin parti saysn artrdn da herkes bilir. Ama demokrasinin "z"nn halkn hkimiyetinde yattn varsaydmz srece, birer demokrat olarak bu glkleri sineye ekmemiz gerekir, nk o zaman oransal temsil de iin "z"ne iner. 2. Yine de oransal temsilin ve bunun sonucu olarak partilerin okluunun, rnein parlamentonun yeniden seilmesi araclyla, halkn kararyla hkmetin devrilmesi gibi nemli bir konuda, bazen daha da kt etkileri olur - ilk olarak, birok parti olduunu bildiimiz ve bu kadar ok partiden birinin mutlak ounlua ulaacan asla bekleyemeye- ceimiz iin. Bu yzden bu beklenti doru kt takdirde, halkn karar partilerden hibirine kar olumam demektir. Partilerden hibiri drlmemi, partilerden hibiri yarg- lanmamtr. ikinci olarak seim gnnn hkmet hakknda bir halk mahkemesi gn olmas beklenmez. Bazen hkmet bir aznlk hkmetidir ve bu yzden doru bulduu eyleri yapabilme durumunda deildir, taviz vermeye zorlanmtr, ya da hkmet partilerinden hibirinin tam sorumlu olmad bir koalisyon hkmetidir. Bylece siyasi partilerden hibirini ve bunlardan hibirinin

132

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

liderini hkmetin kararlarndan sorumlu tutmamaya allr. Bir partinin oylarnn yzde be veya onunu yitirmesini, hi kimse, o partinin sulu bulunmas olarak grmez; hele ki semenler, yani ynetilenler tarafndan: Bu, sadece poplerlikteki anlk bir alkantya iaret eder. nc olarak: Semenlerin ounluu mevcut bir ounluk hkmetini drmek istese bile, buna kaytsz artsz ula- amayabilir. nk imdiye kadar (sorumlu tutulabilecek ekilde) mutlak ounlua sahip bir parti, ounluunu kaybederse, oransal temsil altnda byk olaslkla hl en byk parti olacaktr. Bu nedenle en kk partilerin bile verecei destekle bir koalisyon hkmeti kurabilecektir. Bylece -ounluun kararnn tersine ve "halkn iradesi"ni temsil etmekten kilometrelerce uzaktaki kk bir partinin karar yznden- byk partinin drlm lideri hkmet etmeyi srdrecektir. Tabii ki, bylesine kk bir parti, yeni bir seim olmakszn veya semenlerden gelen yeni bir talep olmakszn bir hkmeti drebilir ve muhalefet partileriyle birlikte yeni bir parti oluturabilir - bu ise oransal temsilin temelinde yatan fikirle arpc bir kartlk iindedir: bir partinin etkisinin, semenlerinin saysyla rtmesi fikriyle. Bu tr eyler sk sk olmaktadr. ok sayda partinin olduu ve bu yzden koalisyonlarn sradan olduu yerlerde ise bu, neredeyse gndelik bir ey haline gelmitir. Benzer eylerin oransal temsilin olmad bir lkede de olabilecei son derece dorudur. Ama byle lkelerde -rnein Byk Britanya ve Birleik Devletlerde- asl olarak birbiriyle rekabet eden iki byk partinin arpmas ynnde bir eilim gelimitir. ki parti sistemini mmkn klan biim, bana en iyi demokrasi biimi gibi grnyor. nk bu, partilerin srekli zeletiri yapmasn salar. Byk partilerden biri seimlerde gerek bir tokat yediinde, bu genellikle parti iinde kkten bir reforma yol aar. Bu, rekabetin ve semenlerin partiyi grmezden gelinemeyecek kadar bariz araclyla, zaman zaman hatalarndan ders karmaya ya da yok olma ya zorlanr. Sadece bu konu hakkndaki tartmaya yeni bir yn vermeyi diliyorum. Demokrasi fikrinden, oransal temsil sisteminin ahlaksal stnlnn mantksal olarak karsanabilece- i ve Kta Avrupas sistemlerinin, oransal temsil nedeniyle www.altiok.org bir ekilde baarszlkla yarglamasnn bir sonucudur. Bylece partiler, bu sistem

Anglosakson sistemlerinden daha iyi, daha adil veya daha demokratik olduu dncesi safadr ve ayrntya inen bir inceleme karsnda ayakta kalamaz. zet olarak: Oransal temsilin, ngiliz veya Amerikan sisteminden daha demokratik olduu gr desteksizdir, nk halkn hkimiyeti gibi, alm bir demokrasi kuramna dayanmak zorundadr (ki bu da devletin egemenlii kuram denilen eyden kaynaklanr). Bu kuram ahlaksal olarak hatal ve hatta desteksizdir. ounluun hkmeti drme yetkisi kuram tarafndan almtr. Bu ahlaksal tant, seimlerinde hkmeti mahkemeye karma gcn semenlere vermek iin, iki tam sorumlu ve rakip partiden fazlasna gerek olmad yolundaki pratik tanttan herhalde daha nemlidir. Oransal temsil, ounluun seim kararnn ve bylelikle seim yenilgisinin partiler zerindeki etkisinin -ki bu, demokrasinin, gereksinim duyabilecei iyiliki bir etkidir- kmsenmesi tehlikesini yaratr. Ak bir ounluk karar iin, olabildiince iyi ve gl bir muhalefet partisinin bulunmas nemlidir. Yoksa semenler sk sk, "Bundan sonra daha iyi bir ey gelmeyecek" eklinde dnmek iin hakl gerekeleri olduundan, kt bir hkmeti hkmette tutmak zorunda kalacaklardr. Benim iki partili bir sistemi savunmam, ak bir toplum dncesiyle elimemekte midir? ok sayda fikir ve kuramlara kar hogr, yani oulculuk, ak toplum ve onun doruluk arayna zg deil midir? Bu oulculuk ok sayda partiyle ifadesini bulmamal mdr? Benim yantm: Bir politik partinin grevi, hkmeti kurmak ya da muhalefet olarak hkmetin almasn eletirel olarak gzlemektir. Eletirel gzlemin bir paras da, hkmetin farkl fikirlere, ideoloji ve dinlere kar hogrsn gzlemektir (tabii bunlar hogrsz olmad srece: nk hogrszl vaaz eden ideolojiler, ho grlme haklarn kaybederler). Baz ideolojiler -baaryla ya da baarszca- bir partiye hkmetmeye veya yeni bir parti kurmaya alrlar. Bylece bir yanda fikirler, ideolojiler, dinler, br yandaysa byk rakip partiler arasnda bir paslama olacaktr. Ama ok sayda ideolojinin ya da dnya grnn, yansmasn ok sayda partide bulmas gerektii dncesi, bence politik olarak yanltcdr. Hatta sadece politik olarak deil, dnya gr olarak da. nk parti politikasyla ok yakn bir balant, bir retinin saflm bozar. o. Demokratik Devlet Kuram ve Uygulamas zerine Dnceler*

134

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

I. Yazn, bilim, demokrasi: Bir balant m? Atina'da, sa'nn douundan aa yukar 530 yl nceden bu yana, daha nce hi olmam, en azndan Avrupa'mn hibir yerinde olmam bir pazar vard: serbest bir kitap pazar, elyazmas ve sat iin retilmi kitaplarn papirs tomarlar halinde satld serbest bir kitap pazar. Bu ekilde sata sunulan ilk kitaplar, Homeros'un iki byk destanyd: lyada ve Odysseia. 500 yl sonra yaam olan Cicero'nun bir bildirisine gre, Homeros destanlarnn yazya dklmesini, o zamanlar Atina tiranlm elinde tutan Peisistratos'a borluyuz. Peisistratos byk bir reformcuydu. Baka eylerin yannda, Atina'daki drama gsterilerini, bizim tiyatro dediimiz kurumu kuran da odur. Belki de -evet, tahminenHomeros'un ilk yaymcs, yaz malzemesini, Msr'dan papirs getirten ve Homeros'un metnini yazdrabilecei eitimli kleleri satn alan da odur. Atinallara festivaller ve kltrel olarak nemli birok eyi armaan eden zengin bir adamd. Daha sonralar yaymc olarak alan baka Atinal giriimciler de oldu. Homeros'un yazlarna Atina'da olan talebin doyumsuzlamas onlar cezbediyordu: Herkes okumay renmiti, herkes Homeros okuyordu. alacak kadar ksa bir srede yaptlar Atina'nn incil'i ve elifbas oldu. Hemen baka kitaplar da yaymland. Kitap pazar olmadan yaynn da olmadna dikkat edilsin. Bir elyazmasmm (veya gnmzde basl bir kitabn da) bir ktphanede bulunmas, * 9 Haziran 1987'de Mnih'te yaplan konuma. onun pazardaki arzn hibir ekilde etkilememektedir; bir el- yazmasnn ilk yaym olarak da hakl olarak kitap pazarnda ilk arzm alyoruz. Avrupa'da bir kitap pazar uzunca bir sre iin (tahminim neredeyse 200 yl kadar) sadece Atina'da vard. Kanmca Atina rneini ilk izleyen kentler, Korinthos ve Thebai pazarlar olmutur. Tabii ki airler ok daha nceden vard ve kaytlar da. Ama ilk olarak Atina'da bir yazn geliebildi (nk bu, yaymlama kurumunu varsayar), tarihiler, siyaset bilimciler, filozoflar, doa bilimciler, matematikiler gibi yazarlar vard. Bu yazarlarn ekim gc oluturuyordu. Atina'ya gelip kitaplarn orada yaymlayan yabanc yazarlar arasnda, doa aratrmacs ve filozof Anaksagoras ile kendisinden biraz daha gen olan ada, ilk byk tarihi Herodotos da bulunuyordu. Her ikisi de Atina'ya politik mlteci olarak Kk Asya'dan gelmiti. Tahminimce Herodotos, ok kapsaml tarih yaptn daha ksa bir doa tarihi yazm olan Anaksagoras'm tersine www.altiok.org ok az, Thukydides gibi Atina doumluydu. Ama Atina onlar zerinde inanlmaz bir

yaymlama planyla yazmamt. Eer bu doruysa, daha yeni icat edilmi olan ve o zamanlar henz kimsenin anlamnn bilincinde olmad yaymclk uygulamasna kar henz gvensiz olan tavr bunu gstermektedir. II. Avrupa'nn ilk yaymlanan kitabndan Gutenberg devrimine Tahminimce, Atina'nn sa'dan 5 yzyl nce gzler nne serdii kltr harikas, byk lde Atina'daki kitap pazarnn icadyla aklanabilir; bu icat herhalde Atina demokrasisini de aklamaktadr. Tiran Hippias'm Atina'dan 510 ylnda srlmesi ve demokrasinin kurulmasnn, kitap pazarnn icadyla balantl olduu tahmini tabii ki kantlanamaz. Ama birok ey bunu desteklemektedir. Atina'da ok abuk yaylan okuma yazma sanat, Homeros'un ve -herhalde onun etkisiyle- byk Atinal trajik dramclarm byk poplerlii; ressamlar ve heykeltralar, tartlan bir sr yeni fikir; entelektel srama: Btn bunlar birer gerektir. Ama demokrasinin kurulmasnn, kitap pazarnn icadndan ok yakndan etkilenmi olan btn bu eylerden bamsz olduunu varsaysak da - gen Atina demokrasisinin zgrlk savalarnda Perslerin dev imparatorluunun saldrlarna kar kazandklar byk baarlar, kesinlikle bundan bamsz deildi. Bu baar, ancak, kendi edinimleri olan benzersiz kltr ve eitim rnlerinin ve yine kendi edinimleri olan, sanatta ve iirde daha nce hi ulalmam bir gzellik ve berrakla olan hayranlk ve ilgilerinin, Atinallara kazandrm olduu yeni zbilin nda anlalabilir. Ne olursa olsun, Gutenberg'in 15. yzyldaki buluunun ve kitap basmnn yol at kitap pazarnn byk yaylnn, benzer bir kltrel devrime, insancla ynlendirmesi gariptir. Antik yaznn yeniden canlandrlmasyla btn sanatlar canlanmtr. Yeni bir doa bilimi domutur; ngiltere'de Refor- masyon iki devrime yol am, kanl 1648-49 Devrimi ve kansz 1688 Devrimi ile birlikte ingiliz parlamentosunun srekli demokratik geliimi balamtr. Ne olursa olsun, burada aka grlen bir iliki vard. III. Atina demokrasisinin kazanmlar ve ktlkleri Atina harikas, sa'dan nce 5. ve 4. yzyln bandaki kitap pazarmn icadm izleyen devasa kltrel, politik ve ekonomik olaylardan olumaktadr. Bu byk olaylar, kelimenin tam anlamyla benzersiz ve rnek alnacak -Avrupa'nn gelecei iin rnek alnacak- bir yaznn hzla gelimesiyle ezamanl olarak meydana gelir. Bu byk olaylar, neredeyse otuzar yllk iki sava da kapsamaktadr. Bu savalarn

136

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

ilkinde Atina yklm ama zafer kazanmtr, ikincisinde ise ldrc bir yenilgiye uramtr. En nemli olaylardan bazlarnn ksa bir kronolojik listesini veriyorum: 507 Atina'da demokrasi. 493 Themistokles ynetiminde silahlanma ve deniz filosu inas. 490 Marathon Sava. 480 Atina boaltlr ve Persler tarafndan yklr. Direni tamamen deniz filosuna kayar. Salamis Sava. 479 Plataia ve Mykale Savalar. Kk Asya'da tehdit altndaki yonyal Yunanlar ile adalardaki Yunanlar Atina'dan yardm isterler. Bu da Attika-Delia Deniz ttifak' n ve Atina mparatorluu denilen devleti dourur. Atina'nn tahkimi ve yeniden inas. 462'den itibaren: Perikles a. Akropolis. Parthenon tapna. 431'den itibaren: Peloponessos Sava. 429: Veba. Perikles vebadan lr. Sava gitgide korkunla- arak srer. 413 Sicilya facias: Atina filosunun ve ordusunun yok edilmesi. 411 Atina demokrasisinin yklmas. 404 Sparta'nn Atina'y yenmesi ve Sparta'ya bal terrist ve antidemokratik bir kukla hkmetin kurulmas; bu hkmetin ynetimde bulunduu sekiz ay iinde, savan en kt son on ylnda lenden daha fazla Atina vatanda ldrlr. Neredeyse otuz yl sren ikinci savan tarihi alld zere burada biter, ve kolaylkla bunun Atina demokrasisinin de sonu olduu izlenimi edinilir. Ama bu izlenim yanltr: Bu bir son deildir. Sekiz aydan sonra bir grup demokrat Atinal otuz tiran Pi- eria Sava'nda yener ve Sparta ile Atina demokrasisi arasnda bar yaplr. Bylece demokrasi, acmasz bir savan ve nde gelen vatandalarn vatana ihanetinin en kt zamanlarn amtr, dmanlar da bu andan itibaren ve yarm yzyl akn bir sre boyunca Atina demokrasisine yenilmez gzyle bakmtr. Ama demokratik Atina korkun hatalar yapmt. Sadece taktik ve stratejik hatalar Melos'un yok edilmesi gibi insanlk sular da ilemiti. Btn erkekler ldrlm ve btn kadnlar ile ocuklar kle olarak satlmt. Bu korkun sula karlatrldnda Sokrates davasn da (bir parti liderinin davac olduu politik bir davada) verilen yanl yarg nedir ki? Kendisi de bir Atinal komutan olan Thukydides, bunlar hakknda ayrntl bilgi vererek www.altiok.org deil - grne gre dorudan kkrtma olmakszn Atina'mn saldrd ada ehir

bunu ne idiyse yle gstermektedir: ne yaptm ok iyi bilen ve, onun fikrince, yaptklar ktln bedelim demesi gerekecek bir ounluun kinik, insanlkd, affedilmez bir karar. Buna benzer birok vaka vard. Bu ktlklerin zr yoktur. Ama ne mutlu ki, Thukydi- des'in bize bildirdii baka kararlar da vard. Midilli Atina'yla olan ittifak anlamasn bozmu, Atina'ya cephe alm ve Atina tarafndan da fethedilmiti. Atinallar generallerine, btn Mi- dillililerin ldrlmesi emrini bir gemiyle gndermilerdi. Ama ertesi gn Atinallar pimanlk kaplamt. Yeni bir halk toplants yaplm, Thukydides'in tarifiyle, Diodotus yumuakl ven bir konuma yapm ve oylama sonucu kk bir farkla ounluu kazanmt. Hemen ilkinin peinden ikinci bir gemi gnderilmiti, gemi mrettebat yle bir gle gece gndz kesintisiz krek ekmiti ki, ilk emir tam zamannda geri ekilebilmiti. Midilli'nin yok olmaya o kadar yakn olduunu yazar Thukydides. IV Demokrasi asla halkn hkimiyeti olmamtr, olamaz, olmamaldr Demokrasinin byk problemleri olduu grlyor. Daha en bandan beri vard, hl da vardr. En nemli ve en ar problemleri ise ahlaksal olanlardr. Halen karmaaya yol aan ve ahlaksal bir problemmi gibi grnen, ama olmayan problem sadece szel bir sorundur: Al- mancaya evirdiimizde "demokrasi", "halkm hkimiyeti" demektir; bu yzden de birok kii bu ismin, bizim bugn Bati'da yle adlandrdmz devlet biimlerinin kuram iin anlaml olduuna inanr. eitli devlet ynetim biimleri iin Yunanllar eitli isimler kullandlar; grne gre, olas hkmet biimlerinden hangisinin iyi ya da kt, daha iyi ya da daha kt olduu hakknda konumak istediklerinden. Bylece ynetenlerin ahlaksal niteliklerine gre be anayasa ismi buldular. Platon sonradan bu fikri ok kullanm ve aadaki sistemi retmitir: 1+2 Monari - tek bir iyi insann ynetimi ve bunun bozulmu ekli, Tiranlk - tek bir kt insann ynetimi. 3+4 Aristokrasi - birka iyi kiinin ynetimi ve bozulmu ekli, Oligari - o kadar iyi olmayan birka kiinin ynetimi. 5 Demokrasi - halkn, ounluun, kitlenin ynetimi. Burada Platon'a gre sadece bir biim vardr ve o da ktdr, nk ounluun iinde ok fazla kt de vardr. imdi bu sistemin temelinde yatan soru biimini bulmak byk nem tar. Burada Platon'un gayet safa bir sorudan yola kt grlr:

138

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Devleti kim ynetmelidir? Ynetim gcn kim elinde tutmaldr? Bu safa soru, btn nemli ahsiyetlerin birbirini iyi tand Atina ehir devleti gibi kk bir devlette akla taklabilir. Herhalde bilind olarak bu sorunun gnmzde bile politik tartmann temelinde yatmas ilgi ekicidir. Marx ve Lenin, Mussolini ve Hitler, ou demokratik politikac bile, bilind olarak da olsa, bu son derece kiisel soruyla megul olmutur. Genel kurallar koyduklarnda ise bunlar genellikle "Kim ynetmeli?" sorusunun yantdr. Platon'un yant: "En iyi olan ynetmelidir" eklindeydi. Bu, bariz bir ekilde ahlaksal bir yanttr. Marx ve Lenin ise: "Proleterler ynetmelidirler" (imdi olduu gibi kapitalistler deil) demitir; stelik gerekten de devleti ynetmelidir: Dikte etmelidirler! Buradaki ahlaksal e biraz gizlidir, ama tabii ynetecek, iyi olan proleterlerdir, kt kapitalistler deil. Herhalde Hitler'den bahsetmeme gerek yok. Onun yant ok basitti: "Ben". nclleri gibi onun da "Kim ynetmeli?" sorusunu temel ald aktr. Yaklak 50 yl nce Platoncu "Kim ynetmeli?" sorusunu, yanltc olduundan dolay yadsmamz ve ebediyen gmmemizi nermitim. Bu, gln szde zmlere yol aan szde bir problemdir: szde ahlaksal olarak gerekli zmlere. Ahlaka gelince, politik rakiplerini kt (kendi partisini ise iyi) gr mek son derece ahlakddr. Nefrete yol aar, bu ise her zaman ktdr. stelik gcn nasl snrlandrlabilecei hakknda almak yerine, ynetenlerin gcn vurgulayan bir zihniyete yol aar. nk biz aslnda, grne gre, ynetim biimlerinin karlatrmasyla ilgileniyorduk, szde iyi veya kt insanlarn, snflarn, rklarn hatta belki de dinlerin karlatrmasyla deil. Platon'un "Kim ynetmeli?" sorusunun yerine tamamen baka bir soru koymak istiyorum: Ahlaksal nedenlerden dolay yadsnmas gereken ynetim biimleri var mdr? Veya tersine: Hep zarara yol aan, yadsnmas gereken veya en azndan beBu sorularn bilind olarak gerekten de bizim demokrasilerimizin temelinde yattn iddia ediyorum; bunlar Pla- ton'un, halkn m ynetmesi gerektii sorusundan tamamen farkldr. Hatta bizim modern Batl demokrasilerimizin olduu kadar, Atina demokrasisinin de temelinde yatmaktadrlar. www.altiok.org ceriksiz bir ynetimden kurtulmamz salayan ynetim biimleri var mdr?

Kendimize demokrat diyen bizler, bir diktatrlk veya ti- ranla ahlaksal olarak kt gzyle bakarz; sadece katlanmas dayanlmaz olarak deil, sorumsuzluklarndan dolay ahlaksal anlamda dayanlmaz olarak bakarz. Bunlara katlandmz srece kt bir ey yaptmz duyumsarz. Ama katlanmak zorundayzdr. 20 Temmuz 1944 hainlerinin durumu buydu. ine ksldklar korkun ahlaksal tuzaktan, Mart 1933 tarihli yetkilendirme yasasnn demokratik bir ekilde karara balanmasyla kurtulmaya almlard. Bir diktatrlk bizi, sorumluluunu tamadmz, ama genel olarak aym zamanda da deitiremeyeceimiz bir duruma sokar. Bu yzden, byle bir durumun domasn engellemek iin her eyi yapmak ahlaksal grevimizdir. Bunu demokratik dediimiz devlet biimleriyle yapmaya alrz, onlarn tek ahlaksal dayana da budur. Yani demokrasiler halk ynetimleri deildir, ncelikle diktatrle kar silahlanm kurumlardr. Diktatrlk benzeri bir ynetime, gcn tek elde toplanmasna izin vermezler, tersine devlet gc nn snrlanmasna alrlar. Belirleyici olan, bir demokrasinin bu anlamda, kendi hak ve devlerim ktye kulland veya biz onun politikasn kt ve hatal olarak yargladmz zaman, bir hkmetten kan dkmeden kurtulma olanam ak tutmasdr. Demek ki sz konusu olan, ynetenin "Kim?" olaca deil, ynetimin "Nasl?" olacadr; hepsinden nce de hkmetin ok fazla ynetmemesidir. Yani daha gzel bir deyile: devlet ynetiminin "Nasl?" olacadr. Bilind olarak, ama kantlanabilir bir ekilde Atina demokrasisinin ardndaki gizli zihniyet de buydu. Bu hl bizim zihniyetimizdir, yle de olmaldr. Kim halktan saylrsa saylsn, ister askerler, memurlar, iiler ve alanlar (ama ayn zamanda gazeteciler, radyo ve televizyon yorumcular), rahipler, aydnlar, terristler, ergenler bunlarn hibirinin g kazanmasn, ynetimini istemiyoruz. Onlardan korkmak istemiyoruz, korkmak zorunda kalmay ise hi istemiyoruz. Gerektiinde onlarn haksz taleplerine kar kendimizi doru zamanda savunmak istiyoruz ve savunmalyz da. Szel bir yanl anlamadan veya alkanlktan dolay "demokrasi" dediimiz ve bir tanesi, egemenlik, yasann, ynetimi hari btn ynetim biimlerine kar, kiisel zgrl korumak isteyen, bizim Batl ynetim biimlerimizin hedefi budur.

140

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

V. Asl Nokta: Hkmet kan dkmeden drlebihnelidir (rnein mecliste yaplacak seimle) Demek ki, demokratik bir ynetim biiminde en nemli eyin, bir hkmeti kan dkmeden drerek yeni bir hkmetin dizginleri ele geirmesini mmkn klmasnda yatt grn savunuyorum. Hkmeti drmenin nasl gerekletii -yeni bir seimle mi yoksa meclis araclyla m- karar, ister semenlerin, ister vekillerinin, ister devlet veya anayasa mah- kemesindeki yarglarn olsun, ounluk karar olduu srece, grece nemsiz grnyor. Birleik Devletlerin demokratik ka~ rakterird, hibir ey, Bakan Nixon'm istifas, ki aslnda bir drmeydi, kadar belirgin olarak kantlamamtar. Bir hkmet deiikliinde bu olumsuz g, grevden alma tehdidi, nem tar. Bir hkmetin veya onun bakannn greve atanmas eklindeki olumlu g, grece nemsiz bir karlktr. Ne yazk ki genelgeer gr bu ynde deildir. Belli bir lde, yeni atamann yanl vurgulanmas tehlikelidir de: Hkmetin atanmas, semenler araclyla bir lisans verilmesi, halk adna ve "halkn iradesi"yle bir merulatrma olarak yorumlanabilir. Ama setiimiz hkmetin yarn hangi hatalar -hatta hangi sular- ileyeceini biz ne bilelim, halk ne bilsin? Bir hkmeti veya bir politikay sonradan yarglayabilir ve belki onaymz vererek onu yeniden seebiliriz. nceden belki gvenimizi kazanabilirler; ama bir ey bilmeyiz, bilemeyiz, onlar tanmayz; bu yzden gvenimizi ktye kullanmayacaklarm var sayamayz. Thukydides'in bildirdiine gre Perikles bu dnceyi en basit biimde ortaya koymutur: "Her ne kadar pek azmz bir politika retme ve uygulama durumundaysa da, hepimiz o politikay yarglama durumundayz." Bu ksa ifadeyi temel olarak gryorum ve yinelemek istiyorum. Burada halkn hkimiyeti dncesinin, hatta halkn inisiyatifi dncesinin bile reddedildiine dikkat edilmelidir. Bunlarn yerine ok farkl olan halkn yarglamas dncesi konmaktadr. retme ve uygulama durumundaysa da, hepimiz o politikay yarglama durumundayz." Baka hibir glk olmasa bile halkn neden ynetemeye- ceini Perikles -yoksa Thukydides mi? Tahminen ikisi de ayn fikirdeydi- ok ksaca belirtmitir. Dnceler, zellikle de yeni dnceler, ancak bireylerin ii olabilir, belki bakalarnn ibirliiyle www.altiok.org Bir kez daha Perikles'ten alnt yapyorum: "Her ne kadar pek azmz bir politika

aklanp iyiletirilerek. Sonradan -zellikle de bu dncelerin yol at sonular yaadktan sonra- bunlarn iyi mi kt m olduklarm grebiliriz. Bylesi yarglamalar, bylesi "Evet-Hyr-Kararlar", byk bir semen kitlesi tarafndan da gerekletirilebilir. Bu yzden, "halk inisiyatifi" gibi bir ifade yanltcdr ve propaganda amaldr. Bu genellikle az saydaki insann inisiyatifidir ve olsa olsa halkn eletirel yargsna sunulur. Bu nedenle bylesi durumlarda nerilen tedbirlerin, semenlerin onlar yarglama yetilerini ap amad nemlidir. Bu konudan ayrlmadan nce, halka ve insanlara halkn hkimiyeti altnda yaadklarm - yani doru olmayan (ve olamayacak) bir eyi rettiimizde ortaya kan bir tehlikeye dikkati ekmek istiyorum. Bunu hemen fark ettiklerinden tatminsizle- irler, stelik de kendilerine yalan sylendiini duyumsarlar: Bu geleneksel szel karmaa hakknda bir ey bilmezler. Bunun, dnya gr ve politik olarak kt sonular olabilir, hatta terrizme kadar srkleyebilir. Gerekten de byle vakalarla karlatm. VI. zgrlk ve zgrln snrlar: devlet Grdmz gibi birlikte ynetmesek bile hepimiz belli lde hkmetten sorumluyuz. Ama hep birlikte sorumlu oluumuz zgrlk gerektirir - birok zgrlk: fade zgrl; bilgiye ulama zgrl ve bilgi verme zgrl; basm zgrl ve daha birou. Devletin biraz "fazla" l, zgrln azalmasna yol aar. Ama zgrln de bir "fazla" s vardr. Ne yazk ki, devlet yetkisi ktye kullanlabildii gibi zgrlk de ktye kullanlabilir. fade zgrl ve basm zgrl ktye kullanlabilir. rnein yanl bilgilendirme ve kkrtma amacyla kullanlabilir. ok benzer ekilde zgrln devlet yetkisiyle snrlandrlmas da ktye kullanlabilir. Devlet yetkisinin ktye kullanlmasn engellemek iin zgrle, zgrln ktye kullanlmasn engellemek iin de devlete gereksinimimiz vardr. Bu, aka hibir zaman soyut bir ekilde, ve ilke olarak asla yasalarla tam olarak zlemeyecek bir problemdir. Bir yce divana ve her eyden de ok, iyi niyete gerek vardr. Bu problemin asla tam olarak zlemeyeceini, daha dorusu ancak bir diktatrlkte tam olarak zlebileceini, nk burada devletin ilke olarak her eye kadir olduunu, bunu da ahlaksal nedenlerle reddetmemiz gerektiini grmeye gereksinimimiz vardr. Ksmi zmlerle ve

142

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

uzlamalarla yetinmeliyiz; zgrlk akmzn, onun ktye kullanlmasnn yaratt problemleri grmemizi engellemesine izin vermemeliyiz. VII. Thomas Hobbes, Immanuel Kant, Wilhelm von Humboldt, John Stuart Mili Bu problemler, devlet gcnn gerekliliini temellendir- mek ve snrlarm belirlemek iin genel ilkeler arayan baz eski ve yeni dnrler tarafndan fark edilmitir. Thomas Hobbes, devlet olmadan her insann dierinin potansiyel can dman olduunu ("nsan insamn kurdudur": "Homo homini lupus") ve bu yzden sular ve iddet uygulamalarn dizginleyebilmek iin olabildiince gl bir devlete gerek olduunu kabul etmitir. Kant ise sorunu daha farkl grmtr. O da devletin ve zgrln smrlandrlmasmn gerekliliine inanyordu, ama bu snrlamay en aza indirgemek istiyordu; herkesin zgrln bakalarmnki ile "tutarl klabilen" yasalara gre "en byk insan zgrln tanyan bir anayasa"* talep ediyordu. Devletin her vatandann, bakalarnn zgrln olabildiince az snrlandrmasn ve _ onlarn onun zgrln snrlandrdndan daha fazla snrlandrmamasn salayacak kadar zgrle sahip olmasn, devletin gvence altna almas iin kesinlikle gerekli olandan daha gl olmasn istemiyordu. zgrln kanlmaz ekilde snrlandrlmasn Kant, insanlarn bir arada yaamasnn zorunlu bir sonucu olan bir yk olarak gryordu. Kant'm fikri bir anekdotla da gsterilebilir. Bir bakasnn burnunu krd iin bir Amerikal dava edilmi. O da kendisini, zgr bir vatanda olduunu ve bu yzden yumruunu * Kant'm metni (Art Usun Eletirisi, eler retisi, II. Blm, II. Altblm, I. Kitap, ev. Aziz Yardml, istanbul, IDEA1993, s. 184): "...herkesin zgrln bakalarmnki ile tutarl klabilen..." (orijinalde aralkl yazlm). Ayrca bkz, Zum evigen Frieden ile Kant'm dier yazlar. hareket ettirmek istedii her yne hareket ettirme zgrlne sahip olduunu hareket ettirme zgrlnzn bir snr vardr. Bunlar bazen deiebilir. Ama vatandalarnzn burunlar neredeyse daima bu snrlarn dndadr." Kant'm daha sonraki bir yaptnda (ber den Gemeinspruch: Das mag in der Theorie richtig sein, taugt aber nicht fr die Praxis; Bu Kuram Doru Olabilir Ama Uygulamada e Yaramaz - Laf zerine, 1793) ok daha iyi gelitirilmi bir devlet ve www.altiok.org syleyerek savunmu. Bunun zerine hakim ona unlar sylemi: "Yumruklarnz

zgrlk kuram buluyoruz. Kant orada, Hobbes'a kar yneltilmi II. Ksmda, bir "ar us ilkeleri" listesi verir. Bunlarn ilki, "insan olarak zgrlktr, ki bu ilkeyi bir ortak yaamn kurulmas iin u ekilde ifade ediyorum: [Belli] bir ekilde ... mutlu olmaya beni kimse" zorlayamaz, bilakis herkes mutluluunu kendisine iyi grnen yolda arayabilir... Halka ramen halkn iyiliini isteme zerine kurulu bir hkmet... yani babac bir hkmet (imperium paternale) dnlebilecek en byk despotluktur...". Her ne kadar bu son ifade (Lenin ve Stalin'den, Mussolini ve Hitler'den sonra) bana abartl geliyorsa da, Kant'a tamamyla katlyorum.** nk sylemek istedii "-Hobbes'un tersine- kendi elinde bulunan hayatmz, etraftaki kurtlara kar koruyacak kadar iyi kalpli veya bizim iyiliimizi isteyen, her eye kadir bir devlet istemediimiz, tersine asl grevi haklarmza sayg gstermek ve onlar gvence altna almak olan bir devlet istediimizdir. Hobbes'un dndnn tersine btn insanlar birbirlerine kar melekler kadar iyi davransalar bile bu dev belirleyici olurdu. nk o zaman da zayflarn gllere kar hibir hakk olmazd, sadece sabr gsterdiklerinden dolay onlara teekkr borlu olurlard. Sadece bir hukuk devletinin varl bu problemi zebilir ve bylece Kant'm "insanlk onuru" dedii eyi koruyabilir. Kant'm devlet fikrinin gc ve babacl reddinin asl nedeni burada yatmaktadr. Kant'm fikirleri daha sonralar Wil* Kar. Daha yi Bir Dnya Aray adl kitabm, ev. lknur Aka, YKY 2001. ** a-s-yhelm von Humboldt tarafndan gelitirilmitir. Bu nemlidir, nk birok kii, Kant'tan sonra byle fikirlerin Almanya'da, zellikle Prusya'da ve politik olarak nemli evrelerde bir daha asla bir yank bulmadna inanr. Humboldt'n kitabnn ad Ideen, die Grenzen der Wirk$amkeit de s Staates zu bestimmen (Devletin Etkililiinin Snrlarn Belirleyici Fikirler) idi. 1851'de yaymland ama ok daha nce yazlmt. Humboldt'n kitab araclyla Kant'm fikirleri ngiltere'ye ulamtr. John Stuart Mill'in kitab On Liberty (zgrlk zerine, 1859) Humboldt'ten ve dolaysyla Kant'tan esinlenmiti, zellikle de Kant'm babacla saldrsndan. Bu kitap, kkten liberal ngiliz hareketinin en etkili kitaplarndan biri oldu. Kant, Humboldt ve Mili, devletin gerekliliini, devleti olabildiince dar snrlar iinde tutacak bir ekilde temellendirme- ye abalyorlard. Fikirleri uydu: Devlete

144

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

gereksinimimiz var, ama ondan olabildiince az talebimiz var, btnc bir devletin tam tersi - babac, otoriter, brokratik bir devlet deil; ksaca bir mini devlet istiyoruz. VIII. Mini devlet mi, babac devlet mi? Her ikisinin de snrlan. Dzenleyici ilke olarak mini devlet Bir devlete, bir hukuk devletine gereksinimimiz var, hem Kant olarak insan haklarmz geree dntrmesi anlamnda, hem de yine Kant olarak zgrlmz olabildiince az ve olabildiince adilce kstlayan o dzeni, hukuk dzenini yaratmas ve yaptrmla uygulamas anlamnda. Bu devlet ise olabildiince az babac olmaldr. Ama sanrm her devlet, babac bir veya hatta birka zellik tar; stelik bunlar gayet ar basar. Devlete yklediimiz balca dev -hepsinden nce ondan beklediimiz-, zgrlk ve yaama hakkmz tanmas ve gerekli olduu zaman zgrlmz ve yaammz (ve bunlarla ilintili her eyi) hakkmz olarak savunmasdr. Ama zaten bu dev bile babacdr! Hatta Kant'm "bakalarnn iyiliini iste mek" olarak betimledii ey bile, burada ilk admda nemli ve yadsnamayacak bir rol oynamaktadr. Temel haklarmz savunmak zorunda kalrsak, devletten (devlet organlarndan) dmanlk veya umursamazlk de, bakalarnn iyiliim istemesini bekleriz! Gerekten de bu durum babacdr, hem yukardan (bakalarnn iyiliim istemesi gereken devlet organndan) aa, hem de aadan (daha gl olandan yardm isteyen vatandatan) yukar. Btn nesnelliiyle hukukun kendisinin, bu sahte kiisel ilikilerin zerinde bulunduu dorudur. Ama devlette ve yasalarnda gerekleen hukuk insan yapmdr. Yanlabilir. Organlar da yanlabilen insanlardr. Bu insanlarn bazen kt niyetli olduklar ve Kant'm fazla insanca bularak aalad "bakalarnn iyiliini isteme" -stelik uzun yllar sren bir . hizmet sresi boyunca- ynnde davran gsterdiklerinde mutlu ve hatta mteekkir olmamz gerektii gerei, btn bunlar, bu byledir - istemeyerek bu itirafta bulunuyorum. Ama bana yle grnyor ki, doru olan budur, ve bu dorunun ihmal edilmesi, son yllarn tartmalarnda mantksal safsatalara ve hatta glnlklere yol at. Burada sz konusu olan, refah devletine kar artk modern olarak grlen saldrdr. Bu saldry ve onun yeniden canlandrd tartmay nemli buluyorum. www.altiok.org bu olaylarda babac zelliinin okynl bir rol oynadn gstermektedir. Ne yazk ki

Ama hep olduu gibi - imdi moda olan felsefe de, ne yazk ki, bir kez daha fazla ciddiye alnamaz, Fazla ahlaksal ve insancl olduunu sand refah devleti kuramnn, gerekte insan haklarnn en nemlisine - zgrce kendini belirleme hakkna, kendi dileimizce mutlu veya mutsuz olma hakkna, Kant'm babacla kar savunmu olduu hakka (bkz. yukarda Blm VII) kar ahlakd bir saldry temsil ettiini gstermeye alr. Babacla kar bu yeni kkten saldr, genellikle John Stu- art Mill'in Kitab On Liberty'ye (1859) dayamr. Orada yle yazmaktadr: "ster birey ister topluluk olarak, kendilerinden birinin hareket zgrlne insanlarn mdahale etmesine izin veren tek hedef, kendini savunmadr... Uygar toplumun bir yesine kar iradesi dnda iddet uygulamaya, hukuki olarak izin veren tek ama, bakalarnn zarar grmesini engellemektir. O yenin kendi iyilii - fiziksel veya ahlaksal iyilii [hareket zgrlne] byle bir mdahale iin yeterli bir neden olamaz. Kendisi iin daha iyi olaca iin; (bakalarnn grnce) yle davranmak daha bilgece olaca iin; hatta ylesi [hukuksal veya ahlaksal olarak] doru olaca iin bile, hi kimse bir ey yapmaya veya yapmamaya hukuksal olarak zorlanamaz," ngilizce aslnda da dil olarak fazla iyi olmayan bu pasaj, herkesin kendi bildiince mutlu veya mutsuz olma zgrlne sahip olmas gerektii yolundaki Kant ilkeyi yineleyerek, her trl babac mdahaleyi yasaklar - eer mdahale nc bir tarafn karlarnn tehlikeye atlmasndan kaynaklanmyorsa. Kimse -hibir akraba, hibir arkada ve kesinlikle hibir devlet dairesi, kurum (parlamento gibi), hibir partili, hibir memur- bir yetikine vasilik etme ve bylece zgrln elinden alma hakkn kendinde gremez; nc bir taraf tehlikede olmad srece. yi, gzel ama, Mill'in bu ilkesine kar kim bir ey syleyebilir ki? Peki bundan ne kar? Mili ilkesi hareket zgrlnn savunusu iin ciddi olarak kullanlabilir mi? ok tartlan bir rnei ele alalm: Devletin vatandalarna, araba yolculuklarnda yolcunun emniyet kemeri takmasn emretme hakk var mdr? Grne gre Mili ilkesi uyarnca yoktur; uzmanlar gvenlik nedeniyle zorunlu olduu, yolcunun emniyet kemeri takmadan arabada yolculuk etmesinin tehlikeli olduu kansnda olsalar bile yoktur. Bir dakika! Eer bu byleyse, devlet, yolcunun nc taraf olarak bu tehlikeli duruma girmesini engellemekle ykml deil midir? Devlet, yolcu -tabii ki tamamen

146

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

zgr iradesiyle!- emniyet kemerini takmaya karar vermeden araba kullanmay srcye yasaklamakla ykml deil midir? Buna benzer ok tartlan bir rnek de sigara yasadr. Mili ilkesine gre kimsenin kendi kar iin sigara imesi ya- saklanamaz. Peki ya bakalarnn kar iin? Devlet uzmanlar, bakasnn dumann solumann salksz -hatta tehlikeliolduunu sylyorsa, devlet bir ncnn bu duruma gire bilecei her yerde sigara imeyi yasaklamakla ykml deil midir? eitli sigorta biimlerinde, rnein kaza sigortasnda da benzer bir durum vardr. Mili ilkesi uyarnca bu, tehlike altm- dakileri cezai yaptrmlarla sigorta yaptrmaya zorlayarak yap- trlamaz, ama nc bir kiiye, rnein iverene, nceden -zgr iradesiyle!- sigorta yaptrmam birini altrmay yasaklayarak olabilir. ok tartlan baka bir vaka da uyuturuculardr. Mili ilkesine gre temyiz kudretine sahip herkesin (14 yanda? 20 yanda? 21 yanda?) uyuturucu maddelerle kendisini felakete srklemek iin mutlak bir hakk olduu, devletin de bu hakk elinden alamayaca apak ortadadr. Ama devlet, bakalarnn bu kadar korkun tehlikeli bir duruma yol amasn engellemekle ykml deil midir? Bu nedenle devlet, imdi olduu gibi, uyuturucu maddelerin satn, stelik de en sert cezai yaptrmlarla yasaklamakla ykml deil midir? Tartlan btn vakalarn bu yntemle ele alnabileceini ve benzer sonulara gtreceini iddia etmiyorum. Ama yle gibi grnyor. (lk bata zor grnen ofrlerin durumu da kolayca zlr: Devlet, nc bir ahsa kendisi kullanmas iin bir ara -ister satarak, ister kiralayarak- sunan herkesi, ofr korumak iin ondan bir koul olarak, bu nc ahs, yolculuk balamadan nce emniyet kemerini takmay unutmas durumunda byke bir mebla demek zorunda brakan bir belgeyi, nc ahstan zgr iradesiyle imzalamasn talep etmeye, satcy cezai yaptrmla zorlama ykmllndedir. (Devletin kendi kar iin deil, bizim karmz iin) bu yasaklama yntemini anmsamann, devlet organlarmza iyi geleceini seve seve kabul ediyorum. Ama biraz iyiletirilmi bir biimde ve nc taraflar koruma bayra altnda da olsa, (neredeyse?) btn babac igdlerini -biraz imdi olduu gibi- salverebilirlerdi. Refah devleti iin vergiler, kendim gvene almak iin deil, daima nc taraflar korumak adna talep edilebilir; vergileri www.altiok.org benimseyerek, kimseyi "kendi kar iin" bir eye zorlama hakk olmadn srekli

demek ama refah hakkndan faydalanmamakta sonuta herkes zgrdr. (Mili ilkesini aa yukar u ekilde kabul ediyorum: herkes kendince mutlu veya mutsuz olma hakkna sahiptir, nc taraflar tehlikeye sokmad srece, ama vatandalarnn bilgilendirilmeden kendilerinin yarglayamayaca kanlmaz tehlikelere atlmamasndan devlet sorumludur.) Bu ekliyle Mili ilkesi aslnda ok nemli olan refah devletinin eletirilmesine sadece ok kk bir katkda bulunabilir; bizim mini devletten beklediimiz hakl karmzn Mili ilkesiyle hibir ilgisi yoktur. Ama mini devletten beklediimiz karn, refah devletiyle ok ilgisi vardr: Bu, sosyal sigortann zelletirilmesi nerisine zemin hazrlar. Son olarak, devletin baka birok ilevi gibi memnuniyetle lzumsuz olduunu ilan etmek isteyeceim, ama maalesef lzumsuz olduunu ilan edemeyeceim eski moda bir ilevi daha vardr; halen ok byk nem tamaktadr ve hibir zel irkete de devredilemez. lke savunmasndan bahsediyorum. Bunun her anlamda kkne kadar babac bir ilev olduu apak ortadadr; gnmzde tad anlam da, btn babaclk kart devlet kuramlarnn fazlaca ilgin olmayan felsefeler olarak grnmesine yol amaktadr. Tersine bu felsefeler, lke savunmas problemini, basite ihmal ederek ortadan kaldrabileceklerini sanyormu gibi grnmekteler. Ancak bu problem her eyden stn bir nem tamaktadr ve son derece de maliyetlidir. Bu, mini devletin karsndaki en byk tehdittir ve bize, grece ok daha ucuz olan ve lke savunmasyla yakndan ilikili olan baka bir ilevi hatrlatr: aym ekilde her eyden stn nemdeki d politika. Bu ikisinin yaratt sonular, mini devlet fikrini, uzak, topik, ama yine de bu. yzden vazgeilmemesi gereken bir ideal haline getirir: Sadece dzenleyici bir ilke olarak olsa da mini devlet yaamn srdrmektedir. Ancak bir noktay daha belirtmek istiyorum: lke savunmas ykmllnde olan bir devlet, vatandalarnn savunma yeteneklerini ve dolaysyla da salklarn kontrol etmelidir. Hatta belli bir dereceye kadar ekonomiyi de kontrol etmelidir, nk byk miktarda stoklar bulunmal, bir trafik teknii ile sinyal teknii ve daha birok eyi olmaldr. IX. Reit olmayanlarn haklar Am ne yazk ki ilke olarak da ahlaksal nedenlerle babaclk olmadan olmaz. Eer devlet vatandalarnn soygunlara kar polis tarafndan korunma hakkn tanyorsa, reit olmayanlarn da birok ekilde korunma hakkn tanmaldr; gerekirse ana

148

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

babalarna kar bile. Bylelikle tabii ki, ilke olarak babac bir tavra brnr. Bylece, "mini devlet mi, babac devlet mi?" probleminin yerine, "ahlaksal olarak gerekenden fazla olmayan babaclk" problemi geer. Ahlaksal olarak fazla iddial olan babac devlete kar mini devletin ilke olarak ahlaksal stnl yerine, devlet ve zgrlk arasndaki eski kartla ve Kant'm diktatrle kar zgrl kanlmaz olandan fazla kstlamama kuralna geri dnyoruz. X. Sivil brokrasi probleminin zlebilirlii. Askeri brokrasi Tiranca olmayan (yani "demokratik") her devlet kuramm- daki nemli bir nokta da brokrasidir. nk brokrasilerimiz, (kelimenin benim kullandm anlamyla) "demokratik deildir". Yaptklar ve yapmadklar iin uygulamada asla hesap sorulamayan ok sayda cep diktatr barndrrlar. Byk bir dnr olan Max Weber, bu problemi zlemez bulmu ve bunun sonucunda ktmserlemitir. Ben bunu ilke olarak kolayca zlebilir buluyorum, eer bizim temel demokratik kurallarmz tannrsa - ve problem gerekten zlmek istenirse. Ama askeri brokrasi problemini ben de zlemez buluyorum. Snrszla doru uzanan ve kamuca denetlenemeyen askeri g tehlikesi, neden bir iyimser olarak btn midimi, ne kadar uzaklarda bulunsa da, dnya barma baladmn ve balamak zorunda olduumun bir aklamasdr: Kant'm "Ebedi Bar"ma. Hazr bundan bahsederken, bar adna, bar hareketi denilen ynelime kar olduumu belirtmeliyim. Deneyimlerimizden ders karmalyz; bar hareketi imdiye kadar iki kez saldrgan cesaretlendirme sonucunu dourmutur. Kayser II. Wilhelm, Belika'ya verdii garantiye ramen pasifiste nedenlerle ngiltere'nin sava karar veremeyeceini sanyordu; Hit- ler de ngiltere'nin Polonya'ya olan garantisi iin benzer ekilde dnyordu. XI. Genliin umudu Batl demokrasilerimiz, hepsinden de nce -Bat demokrasilerinin en eskisi olaniyi niyetin ve hepsinden nemlisi, birok alanda birok yaratc dncenin rn olan baar. Sonu: imdiye kadar hi olmad kadar ok insan daha zgr, daha gzel, daha iyi ve daha uzun bir yaam sryor. Birok eyin iyiletirilmesi gerektiini tabii ki biliyorum. Herhalde en nemlisi de, "demokrasilerimiz"in ounluk .diktatrlklerinden yeterince belirgin ekilde ayrt www.altiok.org Birleik Devletler benzersiz birer baardr: ok fazla almann, abann, ok fazla

edilememesi- dir. Ama insanlarn bu kadar zgr yaayabildikleri ve eskiler kadar iyi, ya da daha iyi bir hayat srdkleri devletler, tarihte imdiye kadar asla olmamtr. Bu fikri ok ok az insann paylatn biliyorum. Dnyamzda yaamn karanlk taraflar olduunu da biliyorum: Caniler, vahetler, uyuturucular. Birok hata yapyoruz; ve biroumuz hatalarndan ders karyorsa da, bazlar hl onlara taklp kalyor. Dnya byle. Bize devler verir. Biz de onun iinde tatmin ve mutlu olabiliriz. Ama bunu yksek sesle ifade etmeliyiz! Ben bunu neredeyse hi duymuyorum. Onun yerine her gn, iinde yaamaya lanetlendiimiz, szde o kadar kt olan dnya hakknda yaknmalar, szlanmalar dinliyoruz. Bu yalanlarn yaylmasn, amzn en byk suu olarak gryorum, nk genliimizi tehdit ederek hakk olan umudu ve iyimserlii ondan almay deniyor. Baz durumlarda onlar intihara veya uyuturucuya, hatta terrizme kadar srklyor. XII. yimserlik ve medya tehlikesi Ne mutlu ki gerek kolaylkla snanabilir: Bat'da bizlerin imdiye kadar gelmi gemi en iyi dnyada yaadmz gerei. Artk bu gerein bastrlmasna izin veremeyiz. Bu konuda en byk gnahlar ileyen medya, byk zararlara yol atna ikna edilmelidir. birlii yapmaya ikna edilmelidir. Medyay gerekleri grme ve syleme noktasna getirmeliyiz. Kendi tehlikelerini grme ve btn salkl kurumlar gibi zeletiride bulunma ve kendi kendini uyarma noktasna getirmeliyiz. Bu, onlar iin yeni bir devdir. u anda yol at zarar byktr. Medyann ibirlii olmakszn iyimser kalmak neredeyse imknszdr. . zgrlk ve Entelektel Sorumluluk* Gelecek ardna kadar ak. Ve de bize bal, hepimize. Bizim ve dier birok insann, bugn, yarn ve ertesi gn neler yaptna ve yapacana bal. Neler yaptmz ve yapacamz da yine bizim dncemize baldr; ve de dileklerimize, mitlerimize ve korkularmza. Dnyay nasl grdmze baldr; ve gelecein ardna kadar ak olanaklarm nasl yargladmza. Bu, hepimiz iin byk bir sorumluluk demektir. Hibir ey bilmediimiz, ya da bildiimiz az eyi "hibir ey" diye tanmlamakta hakl olacak kadar az ey bildiimiz gereinin bilincine vardka, sorumluluumuz daha da byr. nk, doru kararlar verebilmek iin bilmemiz gerekenlerle karlatrldnda, bildiklerimiz hibir eydir.

150

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bunu gren ilk insan Sokrates'ti. Sokrates, bir devlet adamnn bilge olmas gerektiini sylemitir - hibir ey bilmediini bilecek kadar bilge. Platon da devlet adamnn, hepsinden ok da kraln, bilge olmas gerektiini sylemitir; ama bununla Sokrates'ten ok farkl bir eyi kastetmitir. O, krallarn filozof olmas gerektiini ve -son derece bilgece ve karmak olan- Platoncu eytiimi renmek iin onun, Platon'un okuluna gelmeleri gerektiini; hatta daha da iyisi, kendisi gibi ok bilen ve bilge filozoflarn kral olmasn ve dnyay ynetmesi gerektiini kastetmitir. Platon bu neriyi Sokrates'in azndan yapm ve baz yanl anlamalara yol amtr. Filozoflar kral olmalar gerektiini duymaktan ok holanmlard, Sokrates ile Pla- ton'un devlet adamndan beklentileri arasndaki fark, felsefi ey* Haziran 1989'da St. Gailen'da yaplan konuma. tiimin sisi iinde kayboldu gitti. Bu yzden bu fark bir kez daha belirtmek istiyorum: "Devlet adam bilge olmaldr" forml, Platon iin bilge filozoflarn ynetim talebi anlamna geliyordu ve buradan aydnlarn, entelektellerin, "sekinler"in ynetim talebi kt. Platon'un arpc bir ekilde kart olarak ayn forml, "Devlet adam bilge olmaldr", Sokrates iin devlet adamnn ne kadar az bildiini bilmesi gerektii anlamna geliyordu; bu yzden de taleplerinde son derece mtevaz olmalyd. Bylece savaa ve bara karar vermeyi kapsayan byk sorumluluunu grr ve ne byk zarara yol aabileceini bilir. Ne kadar az ey bildiini bilir. "Kendini tan!" der Sokrates, "kendini tam ve ne kadar az ey bildiini itiraf et!" (kar. Ksenofon'un Memorabilia'smda Blm IX, 6) Sokrates'in tutumu, Sokrates'in bilgelii budur. "Kendim tan ve bilgisizliini itiraf et!" Platoncu ise geri genellikle kral dedir, ama daima her eyi bilen parti nderidir; ve her ne kadar nderlik ettii parti sadece kendisinden olusa da, tersine, neredeyse btn parti nderleri, zellikle de saldrgan partilerin nderleri, ve de baarl partilerin nderleri, Platoncudur. nk Platon'un bizim hkmdarmz olmas gerektiini rettii en iyi, en bilgili ve dolaysyla de en bilge insanlar onlardr. yantysa: "En iyi ve ayn zamanda en bilge olan!"dr. lk bakta bu yant kanlmaz olarak ve apak doru gibi grnmektedir. Peki en iyi ve en bilge olan kendini en iyi ve en bilge olarak grmyor ve bu yzden hkmdarl reddediyorsa ne olacak? Bir Sokratesi, en iyi ve en bilge kiiden bu tavr, bekler di! Bir Sokratesi herhalde ayn zamanda, kendisini en iyi ve en bilge insan olarak gren adamn, megaloman olmas www.altiok.org "Kim ynetmeli?", Platon'un politik felsefesinin temel sorusudur. Platon'un

gerektiini ve bu yzden ne iyi ne de bilge olabileceini dnrd (kar. Ksenofon'dan alntlanan ksm). "Kim ynetmeli?" sorusu apak yanl sorulmu bir sorudur. Yine de bugne kadar tekrar tekrar sorulmu ve hep Platon'unkine benzer ekilde yantlanmtr. Uzun bir sre yant: Askerlerin setii kayser idi, nk sadece o, edindii gc elinde tutmak iin yeterli gce sahip olabilirdi. Daha sonralar, tanrnn inayetindeki meru prens denildi. Marx bile soruyordu: G, diktatrlk gc kimin olmaldr? Proleterlerin mi, kapitalistlerin mi? Yant: iyi olan, snf bilinci olan proleterlerin. Kt olan, kendine k kapitalistlerin kesinlikle deil. Lmpen proleterlerin de kesinlikle deil! Marx'a gre .bunlar, kfredilmekle yetinmelilerdi. (Bizde ise ortadan kalkmlardr.) Demokrasi kuramclarnn ou da "Kim ynetmeli?" eklindeki Platoncu soruyu hl yantlamaktadr. Kuramlarnn z ise, ortaadan bu yana geerli olan yantn, "tanrnn inayetindeki meru prens"in yerine "tanrnn inayetindeki halk" koymak olmutur, ki burada "tanrnn inayeti" szckleri bir kenara braklarak yerine "halk, halkn inayetindeki" konur. Daha Roma'da da: Vox populi vox dei derler; Trkesiyle: Halkn sesi tanrnn sesidir. Platon'un "Kim ynetmeli?" sorusunu daima grmekteyiz, politika kuramnda, meruiyet kuramnda ve zellikle de demokrasi kuramnda bu soru hl byk bir rol oynamaktadr. Bir hkmetin, meru olduu zaman, yani anayasann kurallar uyarnca halkn veya temsilcilerinin ounluu tarafndan seildii zaman, ynetme hakk olduu sylenir. Ama Hitler'in de meru bir ekilde iktidara geldii ve onu diktatr yapan yetkilendirme yasasnn meclis ounluuyla karara baland unutulmamaldr. Meruiyet ilkesi yeterli deildir. O, Platon'un "Kim ynetmeli?" sorusunun bir yantdr. Biz ise sorunun kendisini deitirmeliyiz. Halkn hkimiyeti ilkesinin de Platon'un sorusunun yant olduunu grdk. Bu tehlikeli bir ilkedir. Bir ounluk diktatrl, aznlk iin korkun olabilir. 44 yl nce bir kitap yaymladm, Ak Toplum ve Dmanlar. kinci Dnya Sava'na kar tavrm aklamak iin yazmtm. Bu kitapta, Platon'un "Kim ynetmeli?" sorusunun yerine, kkten farkl bir soruyu koyma nerisini getirmitim; "Devletin yapsn nasl biimlendirelim ki, bir hkmetten kan dkmeden kurtulabilelim?"

152

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bu soru, hkmetin grevlendirilme biimini deil, onun drlmesi olasln vurgulamaktadr. "Halkm hkimiyeti" anlamna gelen "demokrasi" szc, ne yazk ki bir tehlikedir. Halkm her yesi, ynetmediini bilir ve bu yzden demokrasinin bir kandrmaca olduuna inanr. te tehlike burada yatmaktadr. nsann daha ilkokuldan itibaren, demokrasinin Atina demokrasisinden bu yana, bir diktatrl, bir "tiranl" engellemesi gereken bir politik yapnn geleneksel ismi olduunu renmesi nemlidir. in'de yine grdmz zere diktatrlk, tiranlk en kt eydir. nsan kan dkmeden ondan kurtulamaz, ama genellikle kan dkerek de kurtulamaz: Hitler'e kar 20 Temmuz 1944'te yaplan ayaklanma denemesinde de grdmz gibi gnmzde diktatrler daima ok gldr. Ama her diktatrlk ahlakddr. Her diktatrlk ahlaksal olarak ktdr. Hkmetin kan dkmeden drlebildii bir ynetim biimi olarak demokrasinin ilk ilkesi, ahlaksal temel ilkesi budur. Diktatrlk ahlaksal olarak ktdr, nk vatandalarn, bile bile ve vicdanlar szlayarak, ahlaksal inanlarna ramen, en azndan susarak, ktlkle ibirlii yapmaya zorlar. nsanlardan insanlk sorumluluunu alr, ki bu olmadan insan ancak yarm, hatta yzde bir insandr. nsan olma sorumluluunu tamaya ynelik her denemeyi bir intihar denemesine dntrr. Atina demokrasisinin de, en azndan Perikles ve Thukydi- des'e kadar, bir halk hkimiyetinden ok, bedeli ne olursa olsun tiranlktan kanma denemesi olduu, tarihsel olarak gsterilebilir. Bunun bedeli yksekti, belki de fazla yksek, ve 100 yldan az bir zaman sonra ortadan kaldrld. Bunun bedeli, fazla poplerleen her vatanda, poplerlii yznden srgne gnderebilen, gndermesi gereken ve genellikle yanl anlalan Atina'daki halk mahkemesidir. Bunun yznden Aristides ve zellikle de Themistokles gibi en nitelikli devlet adamlar srgne gnderilmitir. Themistokles'in yolunu kad veya lakabmn "adil" olmasnn vatandalarn kskandrd iin Aristides'in srgne gnderildiini sylemek samalktr. Olay fazla popler. Halk mahkemesinin ilevi ise, poplist bir diktatr tremesini engellemekti. Themistokles'in olduu gibi onun da srgne gnderilmesinin tek nedeni buydu. Atina demokrasisinin bir halk hkimiyeti olmadn ve halk hkimiyeti diye bir ey olamayacan Perikles de' gayet iyi biliyormu gibi grnmektedir. nk www.altiok.org aslnda ok farkldr: Bu lakap Aristides'in popler olduunu gstermektedir, hatta

Thukydides'te okuyabildiimiz o byk konumasnda unlar syler: "Her ne kadar pek azmz bir politika retme ve. uygulama durumun- daysa da, hepimiz o politikay yarglama durumundayz." Bu da demektir ki: Hepimiz ynetip kumanda edemeyiz, ama hepimiz hkmeti mahkemeye karp jri yesi olabiliriz. te bence bir seim gn tam olarak byle olmaldr. Yeni hkmeti merulatran bir gn deil, eski hkmeti mahkemeye kardmz gn. Hkmetin hesap vermesi gereken gn. imdi burada vurguladm farkn, halk hkimiyeti olarak demokrasiyle, halk mahkemesi olarak demokrasi arasndaki farkn pratik sonular da olduunu ksaca gstermek istiyorum: Bu fark asla sadece , szel deildir. Bunu, halk hkimiyeti fikrinin, oransal bir halk temsilciliini desteklemeye srklemesinden grebiliyoruz. Her fikir grubu, her parti, ok kk partiler bile olsa, halk temsilciliinin halkn tam bir aynas olmas ve bir halk hkmeti fikrinin olabildiince gerekletirilmesi iin temsil edilmelidir. Hatta yle korkun bir neri bile duymutum: Her vatanda, ekranlarda halk temsilcilerinin tartt her konu zerinde, bir elektronik dmeye basarak dorudan oy verebilmeliymi. Bunun dnda halk hkimiyeti olarak demokrasi asndan halk inisiyatifinin byk memnuniyetle karlanmas gerektii de sylenmektedir. Benim savunduum, halk mahkemesi olarak demokrasi asndan olay ok farkl grnmektedir. Partilerin ok sayda olmasn bir talihsizlik olarak gryorum; dolaysyla oransal temsile dayak seim kanununu da. nk ok sayda parti, koalisyon hkmetlerine yol aar, bunlarda da her ey kanlmaz bir uzlamamn sonucu olduu iin, halk mahkemesi karsnda kimse sorumluluu tamaz. Ayrca bir hkmetten kurtulup kurtulamayacamz da kesin deildir, nk hkmette kalabilmek iin sadece yeni bir koalisyon orta bulmas yeterli olur. Az sayda parti varsa hkmetler de asl olarak ounluk hkmetleridir, sorumluluklar da ak ve nettir. Halkn fikirlerini de oransal olarak halk temsilciliinde, hatta ve hatta hkmette yanstmaya almann deerini anlayamyorum. Bunun sonucu, hkmetin sorumsuzluudur, nk yansma aslna kar sorumlu olamaz. Ama halk hkimiyeti" kuramna kar herhalde en gl itiraz, mantkd bir ideolojiye, bir batl inanca neden olmasdr: halkn (veya ounluun) haksz olamayaca ve haksizlik yapamayaca eklindeki otoriter ve grececi batl inanca.

154

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bu ideoloji ahlakddr ve reddedilmesi gerekir. Thukydi- des'in bize rettii gibi, (birok konuda hayran kaldm) Atina demokrasisinin, canice kararlar da aldn biliyoruz. Tarafsz ada kenti Melos'a (uyarmadan olmasa da) saldrm, btn erkekleri ldrerek btn kadnlar ve ocuklar byk kle pazarlarnda satmtr. Atina bunlar yapabilecek durumdayd. VVeimar Cumhuriyeti zamannda zgrce seilmi Alman Meclisi ise Hitle/i, yetkilendirme yasasyla yasal yoldan dikta- trletirebilmitir. Her ne kadar Hitler Almanya'da asla zgr bir seim kazanm olmasa da, Avusturya'nn zorla Almanya'ya katlndan sonra bile bu lkede devasa bir seim zaferi kazanmtr. Hepimiz yanlabiliriz, halk veya herhangi bir baka insan grubu da yle. Kald ki bir halkn hkmetini devirebilmesini savunuyorsam, bunu sadece tiranlktan kanmann daha iyi bir yntemini bilmediimden yapyorum. Benim savunduum halk mahkemesi olarak demokrasi de asla kusursuz deildir. VVinston Churchill'in alayc ifadesi buna ok uygun der: "Demokrasi btn ynetim biimlerinin en ktsdr, btn dier ynetim biimleri hari." ncelemelerimin bu noktasn zetlemek gerekirse: Bu iki fikir arasndaki, halk hkimiyeti olarak demokrasiyle halk mahkemesi olarak -veya kurtulamad bir ynetimden, yani bir tiranlktan kanma arac olarak- demokrasi arasndaki fark, ke sinlikle szel deildir, ok nemli pratik sonular vardr; bu svire iin de anlamldr. Yine de liselerdeki derslerde, bildiim kadaryla ok daha mtevaz ve gereki olan, ahlaksal olarak kaldrlamaz ve dayanlmaz olan diktatrlkten kanma kuram yerine hl, sk sk ykc olmu ideolojik halk hkimiyeti kuram savunulmaktadr. Buradan tekrar baa dnmek istiyorum. Gelecek ardna kadar ak, bizse onu etkileyebiliriz. Bu yzden srtmzda ar bir yk tayor ama neredeyse hibir ey bilmiyoruz. Yardm edebilmek iin ne yapmalyz? Uzakdou'daki korkun olaylar engellemek iin bir eyler yapabilir miyiz? Milliyetilii, rkl, Kamboya'da Pol Pofun kurbanlarn, ran'da Ayetullah'm kurbanlarm, Afganistan'da Ruslarn engellemek iin ne yapabiliriz? Herhangi bir ey yapabilir miyiz, engelleyebilir miyiz? Bu soruya yaratm: Evet, sanrm ok ey yapabiliriz. "Biz" dediimde entelektelleri, yani fikirlerle ilgilenen insanlar, yani zellikle okuyan ve belki de yazan insanlar kastediyorum. Neden biz entelektellerin yardm edebileceini dnyorum? www.altiok.org kurbanlarm, in'deki yeni kurbanlar kastediyorum. Bu akla smayan olaylar

ok basit: Biz entelekteller binlerce yldr en korkun zararlar verdiimiz iin. Bir fikir, bir reti, bir kuram adna kitlesel kym - ite bu bizim iimiz, bizim icadmzdr: entelektellerin icaddr. nsanlar -hep de iyi niyetle- birbirine kar kkrtmaktan bir vazgeebilsek, bu bile ok ey kazandrrd. Bizim iin bunun imknsz olduunu kimse syleyemez. On emrin en nemlisi diyor ki: ldrmeyeceksin! te bu neredeyse btn etii kapsar. rnein Schopenhauer'in ifadesiyle ahlakbilim, bu en nemli emrin sadece biraz geniletilme- sidir. Schopenhauer'in etii basit, dorudan ve aktr. Der ki: Kimseye zarar verme, kimseyi yaralama; tersine elinden geldiince herkese yardm et. Ama Musa Sina Da'ndan tatan tabletlerle ilk kez aa indiinde, daha on emri bildiremeden ne oldu? lm hak eden bir Allahszla, Altn Dana Allahszlna tank oldu. Hemen "ldrmeyeceksin!" emrini unutarak bard: Tanry dinleyen bana gelsin... Tanr, srail'in tanrs byle buyuruyor: Herkes klcm kuansn,... ve kendi kardeim, arkadan ve yaknlarm boazlasn... ve (bylece) o gn halktan bin insan ld. Belki bu balangt. Ama kesin olan u ki, bylece devam etti, Kutsal Toprakla/da olduu gibi sonradan burada, Bat'd a da; zellikle de burada, Hristiyanlk devlet dini olduktan sonra. Bu korkun bir dinsel ikenceler tarihidir, doru inan adna yaplan ikenceler tarihidir. Daha sonra -zellikle 17. ve 18. yzylda- ikenceyi, gaddarl ve terr aklamak iin baka ideolojik inan nedenleri eklendi: Milliyet, rk veya snf; politik veya dinsel sapknlk veya inanszlk. Doru inan ve inanszlk fikrinde en darkafal fenalklar gizlidir; zellikle biz entelektellerin kendimizi hemen kaptrdmz fenalklar: Ukalalk, ben haklymclk, bilgilik, entelektel kibir. Btn bunlar darkafal fenalklardr - canilik gibi byk fenalklar deildir. Ama canilik de biz entelektellere yabanc deildir. Canilik dalnda da birok baarya imza attk. Daha Auschwitz'ten ve mehur Yahudi sorununun "nihai - zm"nden yallar nce yallar ve hastalar katleden Nazi doktorlarn hatrlamak yeterli olacaktr. Korkaklktan, kibirden ve gururdan en fena eyleri yapm olanlar hep biz entelektellerdik, hl da yleyiz. Okuyamam olanlara kar zel bir ykmllmz olan bizler, Fransz Ay- dnlanmac Julien Benda'mn ifadesiyle

156

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

tinsel hainleriz. Ben- da'nm gsterdii gibi milliyetilii icat eden ve propagandasn yapan bizdik, btn aptalca modalara da katlrz. Gze batmak isteriz, Hegeld hocalarmzdan rendiimiz ve btn Hegelci- leri birletiren, anlalmaz, ama ok etkileyici, bilgili, sanatsal bir dille konuuruz. Dil kirlenmesi budur, birbirimizle kaptmz Alman dilini kirletme yar. Biz entelektellerle akllca konumay, ve ok sk samaladmz ve bulank sularda avlandmz bize gstermeyi imknsz klan da bu dil kirlenmesidir. Gemite sebep olduumuz fenalklar korkuntur, O zamandan bu yana -her eyi sylemede ve yazmada zgr olduumuzdan bu yana- acaba daha sorumluluk sahibi olabildik mi? Platon'un topyas hakknda bir zamanlar, dnya zerinde cenneti kurmaya alanlarn hep bir cehennem kurduklarn yazmtm. Ama birok entelektel Bitlerin cehennemine hayrand. nl svireli ruh aratirmacs Cari Gustav Jung, Hitler'in cehenneminde, Alman ruhunun yeni srayn gryordu. Tabii Jung'un fazla korkmasma gerek yoktu, ne de olsa svire'de yayordu. Hitler'in lmnden sonra, yazdklarn unutuverdi ve Alman ruhunun doasndaki kktenci ktl yazmaya balad. Byk Britanya uruna verilen 1940 ve 1941 yllarndaki belirleyici hava savanda, neredeyse kesin olan lm kabullenip, kendilerini umursamadan bizim iin feda eden gen sava pilotlarnn hazrlad zeminde, Winston Churchill ve Franklin Delano Roosevelt, Atlantik Szlemesi ile yeni bir dnya kurdular. Hitler'e kar kazanlan zaferden bu yana Bat Avrupa, Hitler'in cehennemi yerine Avrupa barnn cennetinde, tarihsel olarak bildiimiz en adil ve iyi dnyada yayor. Stalin de ibirlii yapm olsa, bugn Birlemi Milletler araclyla sadece Avrupa ve Kuzey Atlantik barn deil, dnya barm da salam olurduk ve Amerikan Marshall Plan da Dnya Plan olurdu. Ama yeni refah yaratlr yaratlmaz ve Bat'da iler yolunda gitmeye baladnda, evremize ynelik hakaretleri de hemen balad. Bir zamanlar o kadar gzel olan dnyann artan kalntlarm olabildiince abuk yok edebilmek iin, gya kazan hrsndan yol atmz ykmlar ve kirlilikler hakkndaki o korkun abartmalar balad. Doru olan, btn yaamn daima tehlike altnda olduudur. Sanrm hepimiz, er ya www.altiok.org entelektellerin byk barmalar ve kt amza, toplumumuza, uygarlmza,

da ge leceiz. Tehlike hep vard, yaamm balangcndan bu yana hep, evre iin de vard. Doa bilimi, teknoloji ve endstri sayesinde, gne sistemimizin yaratlndan bu yana ilk defa, evre iin bir eyler yapabilecek durumdayz, btn doa bilimciler ve teknisyenler bunun iin alyor. Ama doaya zarar vermekle sulanyorlar. Bu arada, o harika gzellikteki Zrih Gl ve Chicago'daki devasa Michigan Gl sakin sakin oktan kurtarld. Bu gllerdeki yaam bilimin, teknolojinin ve endstrinin ibirliiyle kurtarld. Bu, herhalde yaamn yaratlndan bu yana, bu gne sisteminin tarihindeki bu trden ilk baaryd. Dnyay ynetmek kolay deildir. Her hayvan trnn, her bitki trnn, her bakteri trnn, btn dier trlerin ortam zerinde etkisi vardr. Belki bizim etkimiz daha byktr. Ama yeni bir virsn, yeni bir virs salgnnn veya yeni bir bakteriyel salgnn insanl ksa zaman iinde yok etmesi de her zaman mmkndr. Doay kontrol altnda tutmak kolay deildir. Demokrasi de kolay i deildir. nceden de sylediim gibi, Churchill demokrasinin dierleri hari btn ynetim biimlerinin en kts olduunu sylemitir. Churchill'in aka sylemedii eyi burada ben eklemek istiyorum: Hkmet iin demokrasi ak farkla en rahatsz ve en zor ynetim biimidir, nk hkmetler srekli drlme tehlikesi altndadr. Hepimize hesap vermek zorundadrlar. Hepimizden biraz; korkmak zorundadrlar. Bylesi de iyidir, ama bu onlarn iini gletirir. Biz jriyiz, ama tehlikemiz, her an, genel olarak inanlan yanltc din tarafndan kandrlabilmemizdir. Hegelci Zeitgeist, ki daima tehlikelidir, moda ideolojiler, ki neredeyse daima dibine kadar ap- talcadr ve gerek apak gzmzn nnde olsa da tekrar tekrar yalan gerek gibi gsterir btn bunlar bizi jri yesi olarak yanltr. Hitler de tpk benim gibi hocalarmdan tm kalpleriyle inandklar eyleri renmitir: Dnya, salna Alman znde kavuacaktr ve "Almanya, Almanya her eyden stn, dnyadaki her eyden stn" gibi dersler. Avrupa'nn zerinde egemenlik kazanabilmek iin iki Alman savanda yok olan ve milyonlara cesur gen inam, cesur dmanlar byk ve dier glerin nne geen bir Almanya iin, Kayser iin, bakumandan ve Fhrer iin savaan gen Almanlar gibi zgrlk ve ba r iin savaan dmanlar kendileriyle birlikte lme srkleyen birok zavall genle birlikte Hitler de bunlara inamyordu.

158

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bugn artk gerei grebiliriz ve grmeliyiz. Byk ve cesur bir tarihinin gsterdii gibi (Profesr Fritz Fischer'den bahsediyorum) Alman ideolojisi bir yanlsamayd. Daha dorusu: Bir yaland. Btn alaylara ramen ve sk sk yalana benzer ekilde ktye kullanlmasna ramen, doru olan Bat ideoloji- siydi. Ba bar iin savat ve insanlk tarihinin bandan beri savalarn harap ettii Avrupa'da ona ulat, Bat Avrupallarn gerekten etkili olduu neredeyse her yerde bara ulat. Ama sorumsuz entelekteller, Bat Avrupal dnyamzda sadece kt eyler grebildiler. Dnyamzn adaletsiz olduunu ve yklmaya mahkm olduunu reten o yeni dini kurdular. Bunu, Oswald Spenglertn kitab Der Urtergang des Aberdlardes'ten (Bat'nn k) bu yana rettiler, nk orijinal olmak istiyorlard ve grnle elien eyler sylemek istiyorlard. Kald ki sadece grn deil, nesnel gereklii de saptrmay baardlar. Ama artk entelektellerden ikyet etmek istemiyorum. Onlardan nihayet insanla kar ve geree kar sorumluluklarn stlenmelerini talep ediyorum. Bizim zgrlmz onlarn her eyi sylemesine ve zgr dnyaya svmelerine, zgr dnyay kt gstermelerine izin veriyor. Bu da onlarn hakkdr. Ama bu doru deildir, ve buna hakk olsa bile doru olmayan eyler bildirmek ahlakddr. Churchill ve Roosevelt'in, savataki kahramanlarn ve Marshall Plan'nm ulat eyleri aalayarak ve iyiyi kt gibi gstererek tehlikeye atmak, sadece ahlakd deildir, ayn zamanda da byk bir sorumsuzluktur. Artk Ruslarn da dnyamz ve barmz takdir etmeye baladm ve bylelikle -belki- ok daha byk bir barn, artk tamamen imknsz ve topik bir ey olmaktan kabileceini anmsatmak istiyorum. Cennetin ve cehennemin ne olduu gereini tahrif ederek bu olaslklar azaltmamak iin elimizden geleni esirgememek bizim grevimizdir. nce bir kez daha zetleyeyim. Bat'da bizler cennette yayoruz, tabii henz yedinci katanda deil birinci katmda. Cennetimizde birok ey iyiletirilebilir. Dnyamza artk svmemeli ve onu ktlememeliyiz. Dnyada, zellikle de Avrupa'da gelmi gemi en iyi dnyadr o. Bizlerin reformsever olduumuz bir gerektir. Hibir yerde Birleik Devletlerde olduu kadar deil. Bizler iyi niyetli ve fedakr insanlarz. www.altiok.org imdi son ksma geliyorum.

Cephenin iki tarafndaki askerler bunu kantladlar. Dnya zerinde bar gerekletirmek iin en nemli artlar bylelikle hazrland. Ancak gerekli koullardan biri de Ruslarn ibirlii yapmasdr. Onlar da ibirlii yaparlarsa, o zaman -belkiChurchill ve Roosevelt'in d gerekletirilebilir, sadece Avrupa'da deil, btn dnyada. stelik kinci Dnya Sava'ndan bu yana ilk defa Ruslar da ibirlii yapmak ister gibi grnyorlar. Byk ve cesur insan Sacharov, ok gl olan diktatr Gorbaov'a gvenmememiz gerektiini sylyor. Sacharov belki de Sovyetler Birli- i'nin zlmek zere olduunu da sylyor. Ama bu zl isteyemeyiz. Bu Sovyetler Birlii'nde benzersiz aclar dourabilir; stelik bar da byk tehlikeye sokar. Belki de bir askeri diktatrle yol aabilir - bu dnyann grd en byk orduya, deniz ve hava filosuna sahip bir diktatrle. Bu da bar midini ortadan kaldrabilir. Rusya'y Sacharov kadar olmasa da iyi tanyan George Soros, btn bu tehlikeleri Nev York Reviev of Books'ta yaymlanan nemli bir makalede zmlemektedir. Bununla birlikte Soros, Rusya'nn Ba'yla ibirlii yapmay itenlikle istediine inanyor. Cennetin ve cehennemin nerede olduunu Ruslar bizden iyi biliyorlar. Bu ibirliini mmkn klmak iin, nelere ulatmz ve bunlara zgrlkle ulalabileceini nasl kantladmz ncelikle kendimize itiraf etmeliyiz. Ancak ondan sonra bunlara nasl ulatmz kendimize sorabilir, ve eer ordularn kltmeye hazrsalar Ruslara da yardmmz sunabiliriz. stelik btn ihtiyati tedbirlerle. Bu olanaklar nmzde duruyor. Biz entelektellerden nihayet nesnel gerei grmemizi ve gemite olduu gibi cennetle cehennemi birbirine karrmamamz istiyor. Hibir ey -veya neredeyse hibir ey- bilmediimizi bilmeliyiz. Gorbaov'un da ayn durumda olduunu da. Bara bir adm olsun yaklaabilmek iin, ideolojilerden kanmalyz, zellikle de bar iin ok tehlikeli olan tek tarafl silahszlanma ideolojisinden. Bceklerin yapt gibi, eletirel olarak dokuna dokuna, btn mtevazlmzla nesnel gerei aramalyz. Artk daha fazla her eyi bilen peygamberi oynamaya almama- lyz. Bu da demektir ki: Deimeliyiz. 12. Hayat Problem zmektir* i

160

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Neredeyse otomobille ay m yataym. Geri 1886 ylndaki kefi kadar yal deilim, ama ok iyi hatrladm Kayser II. Wlhelm, ilk arabasn aldnda ben bir yandaydm. Tuna boyundaki Greifenstein civarndaki Altenberg ato- su'na arabayla ilk gidiim, bir arkadamn babas olan ato sahibinin Mercedes'iyle olmutu. O zamana kadar hep drt atl bir faytonla evimizden alnmtk, ama bu sefer, bana dediklerine gre, en iyi Alman otomobili olan bir Mercedes ile gidecektik, stelik bu modelin Avusturya'ya sokulan ilk rneiyle. 1907 ya da 1908 yl olsa gerekti. lk arabam 1936 ylnda ikinci elden Londra'da satn aldm. Binip hemen Cambridge'e gittim, inince -tabii sa taraftan- arka tekerleklerin aksyla beraber arabann bir hayli dma doru uzadm fark ettim. Hatrladm kadaryla sanki aksn 30 cm'si grnyor gibiydi, ama herhalde aknlmdan dolay byle hatrlyorum! "Standard" marka bir spor arabayd, ki grne gre hakl olarak oktan ortadan kalkt. Bu deneyimler ilerlemi bir yan kimsenin elinizden alamayaca avantajlarndan birkadr. Bir dieri ise benim, daha gen adalarmn tersine, dnyamz ve insanlar harika buluyor olmamdr. Her ne kadar birok ktln var olduunu biliyorsam da, bizim dnyamzn tarih iinde var olanlarn en iyisi olduunu da biliyorum. Byle bir ey sylediimde dinleyiciler beni genellikle bunak yerine koyar. Bu belki dorudur, * 1991'de Bad Homburg'da yaplan konuma. ama ben yine de nmzdeki tartmada bu tezimi, dahas, iinde yaadmz kt dnya hakkndaki mzltlarm -ki bunlar amzn balca dini olarak tanmlayabilirizeldeki btn gereklerle eliki iinde olduu tezini, herkese kar savunmaya hazrm. Buradaki ana tezim sadece ekonomik durumumuzun daha iyi olduu deil, ahlaksal olarak da daha iyi olduumuz. Sadece bir tek eyi kabul etmeye hazrm: her zamankinden daha aptal olduumuz ve modern olduuna inandmz eylere kar Belki de bunun nedeni eitmenler olarak bizim yaptmz hatalarda yatyordur, eitim de tekniin bir paras saylabileceinden, bu hatalar teknolojik hatalardr. En kts de bu hatalardan hibir ey renmememizdir. Burada da asl konuya geliyorum. www.altiok.org hi eletirel olmadmz. Ancak bunu duymak ve buna inanmak hi de ho deildir.

Hatalarn dzeltilmesi teknoloji ve renmenin en nemli yntemidir. Biyolojik evrimde bu, ilerlemenin tek yntemi gibi grnmektedir. Hakl olarak deneme ve yanlma ynteminden bahsedilirken, yanlmann ya da hatann -hatal denemeninnemi azmsanmaktadr. Biyolojik gelime hatalarla doludur, hatalarn dzeltmesi ise ok yava gereklemektedir. Demek ki biz de bir sr hatamz iin, sadece o ok sevdiimiz yeil doay taklit ettiimiz bahanesinin arkasna saklanabiliriz. Hatta hatalarmz dzeltmede genellikle yeil doadan daha hzl olduumuzu da syleyebiliriz. nk aramzdan bazlar bizim hatalarmzdan ders almaya almaktadr. rnein btn bilim adamlar, tek- nologlar ve teknisyenler bunu yapmaktadr, eer yapmyorlarsa da yapmaldrlar; nk btn mesleki becerileri bundan ibarettir. Yaam, yani organizmalar, tekhcrelilerden balayarak en artc icatlar gerekletirmektedir. Yeni icatlar, mutasyon- lar, ounlukla iyi denemelerden ziyade kt, hatal denemelerdir ve elenirler. Fikirlerimizden birounun yanlln, daha onlar cidden eletirmeye balamadan tanrz, dierle- riyse retim srecine ulamadan eletiri tarafndan elenirler. Bilinli eletiride, zeletiride ve arkadalarmz ile olayn dmdakilerin dosta ve dmanca eletirilerinde, doadan belki biraz daha stnmz izlenimi domaktadr. Deneme ve yanlma ynteminde, eletirel olarak seen deneylerde doa imdiye kadar bizden kat kat stnd. Onun birok icadm, rnein gne enerjisini, stelik kolayca depolanabilecek ekilde, kimyasal enerjiye dntrmeyi taklit etmek iin imdiye kadar bo yere uratk. Ama kesinlikle yakn bir zamanda bunu da baaracaz. Hayat problem zmektir. Btn organizmalar, teknik sorunlarn zmnde iyi ya da daha az iyi, baarl ya da daha az baarl olan mucit ve teknisyenlerdir. Hayvanlarda, rnein rmceklerde de bu byledir. nsanlarn teknii insanlarn problemlerini z er, kanalizasyon, su ve besin bulma ve depolama gibi, ki bunlar arlar da yapmaktadr. Bu nedenle, Yeillerde sk sk grdmz ekliyle teknik kartl samalktr, nk bu yaam kartl demektir - ama ne yazk ki Yeiller bunu grememektedir. Ama tekniin eletirisi tabii ki samalk deil, bilakis acilen gereklidir. Her insan farkl ekillerde bunu yapabilecek kapasitededir ve yapmaldr. Eletiri de teknisyenin

162

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

mesleki becerisi olduuna gre bu, zellikle de teknisyenlerin srekli megul olduklar bir eydir. Yine de bazen problemleri ilk grenler olayn dmdakiler- dir. Bu belki mucidin hakl olarak icadnn uygulanmasna almasndan kaynaklanmaktadr. Bu aba iinde belki icadnn uygulanmasnn, istenmeyen sonular olabileceini atlamaktadr. Bu ekilde, doa aratrmacs Rachel Carson'un mkemmel kitab Silent Spring'de (Sessiz .Bahar) bildirdii zere, sivrisinek ve dier bceklere kar ok baarl olarak kullanlan baz kimyasal icatlar, hi istenmeyen bir sonu olarak tc kularn alktan lmeleriyle sonulanmtr. Bu kitap, ncelikle Amerika'da, sonra da Almanya'da bir hiddet frtnas olumasna yol am, sonucunda da Almanya'da teknik ve bilime (ve Amerika'ya) kar olan bir politik harekete ve Yeiller politik partisinin kuruluuna neden olmutur. Az dikkat eken hatalarmza iaret edilmesi nemlidir. Bu hatalarn abartlmas anlalabilir ve hatta belki de sesinin duyulmas iin gereklidir. Ancak bilim ve teknik araclyla hatalardaki gerekli dzeltmeleri yapabilecekken, bilim ve teknie btn olarak saldrmak, yalnzca aptalca deil, ayn zamanda tamamen sorumsuzcadr ve sansasyon dknlnn iaretidir. Bazlar sansasyon, dknlnden, uuruma ne kadar yakm olduumuzu ve belki de bizi kurtarmak iin bir diktatre ihtiyacmz olduunu iddia edecek kadar ileri gidebiliyorsa bu, Hider'in ans hafzalarmzda gayet taze dururken, yalnzca delilik olarak tanmlanabilir. Belli sorunlarn, rnein hava kirlilii sorunlarnn, zel bir yasa sistemi gerektirdii tamamen dorudur. Tabii ki ok fazla ey borlu olduumuz "serbest pazar" denilen sistemin ideolojik savunucularnn inandna gre, serbest pazarn serbestliini kstlayan bylesi yasalar, klelik yolunda atlm tehlikeli admlardr. Ama ite bu da ideolojik samalktr. Daha 49 yl nce ingilizce olarak pazar ancak devlet tarafndan yaratlan ve kollanan bir hukuk dzeni iinde var olabilir-; rnein serbest silah ticaretinin kstlanmasn da iine alacak ekde, silahl hizip ordularnn yasaklanmas - yani aka serbest pazarn ve kiisel zgrln kstlanmas da bu kapsamdadr. Ancak devletin bu kstlamalarnn, ete elebalarwww.altiok.org hazrladm Ak Toplum ve Dmanlar adl kitabmda da belirttiim gibi, serbest bir

nn kstlamalarna yelenecei de aktr, ki etelerin kstlamalar devletin kstlamalarnn yetersiz olduu yerlerde ortaya kacaktr. Devletin vatandalarnn genel zgrl adna silah pazarm kstladmz gibi, vahi hayvanlarn ve dv kpeklerinin beslenmesini de yasaklamamz gerekir vs. zgrln snrlar her zaman iin sorunludur ve bir deneyimin sonucudur. Pek tabii ki, yasalar retim srecinde zehirli gazlar salmasn yasaklamaldr, ve pek tabu ki, zehirli gazlarla tatlarn rettikleri daha hafif hava kirlilii biimleri arasndaki snr belirsiz ve sorunludur: Baka eylerin yan sra bu, trafik younluuna da baldr. Demek ki ne olursa olsun, serbest pazar ideolojik ilkesinin yerine bir bakasn koymalyz: zgrl yalnzca ve yalnzca acil nedenlerden dolap, gerekli olduu yerlerde kstlama ilkesi. Bu da demektir ki, gerekliliin snrnn nerede izilecei zerine grler birok durumda rtmeyecektir. Bu, zgrln bir rol oynad her yerde ortaya kan bir durumdur. . Bu nedenle de evre sorunlaryla veya ar sanayi sorunlaryla bir-, likte ortaya km veya zellikle bunlara zg bir ey deildir. Gerekten de btn davranlarmzn beklenmedik sonular vardr. Bunlarn bazlar, eer sonularm ngrmek iin daha fazla aba veya masraf edilmi olsa belki de ngrlebilecek olanlardandr. Bakalar ise ngrlemez olanlardr. Otto Hahn ve Fritz Strassman, sonradan ortaya kt gibi onlar uranyumun paralanmasna doru gtren deneyi gerekletirirken, bu deneyin sonularn ngrmelerinin kesinlikle imknsz olmas bunun bir rneidir. Byle bir ey beklemiyorlard, gzlemlenen ve onlar iin anlalmaz olan sonucu o ekilde yorumlamak da akllarna gelmemiti. Bu yorum, Hahn'n iten karlan alma arkada Lise Meitner ve onun yeeni, benim arkadam Otto Robert- Frisch'in sve'te bir kayak turunda bir tartma srasnda gelitirdikleri tamamen yeni bir fikirdi. stelik b tamamen yeni fikir de eer deneyci Frisch ksa zaman nce kuramc Niels Boh'un yardmcs olmasa ve eer Bohr ona, ar byk bir damlann zln anlalr hale getiren atom ekirdeinin yeni damla kuramndan bahsetmi olmasa herhalde kesinlikle akllarna gelmezdi. Bu yeni sezgisel ve sadece metaforik yardma fikir hakknda bilgi sahibi olmalar, Hahn ve Strassmann'm deneyim doru yorumlamalarnda bir rol oynamtr, yoksa bu

164

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yorum her ikisi iin de tamamen ulalmazd - tpk deney sonularnn onlarn hi beklemedikleri ekilde olmas gibi. Burada incelemelerimin birinci -teknie ynelik saldrlara kar savunma- ksmm, hepimizin hatalar yapt, ama Yeillerin teknii suladklar her eyin, neredeyse tamamyla nfus patlamasna dayandrlmas gerektii iddiasyla kapatyorum. Ancak Yeiller bu sorundan ok az bahsederler - herhalde eer gerekten bu sorunu ciddiyetle incelemeye hazr olsalar, onlarn teknie kar saldrlarn bertaraf edecei iin. kinci ksm, iddialara kar savunmaya deil, kltrel bir faktr olarak teknie vgye adanmtr. Bu amala iki icat snfm birbirinden ayrmak istiyorum: Var olan bir sanayinin gelimesine yardmc olan icatlar. Buradaki en gzel rnek, kullanlmas birok sanayiyi ar sanayiye dntrm olan James VVatt'm buhar makinesidir. Bylesi icatlar iyiletirilmi retim aralar arasnda sayabiliriz. eitli yaz trleri, yazl kitap (sa'dan 500 yl kadar nce), Atina'da ilk kitap pazarnn icad, kitap basm, fotokopi makinesi, daktilo, bilgisayar vb. insan dilinin icadyla balayan en byk kltrel icatlarsa ikinci bir snfa aittir. lk fotokopi makinesinin mucidinin de buhar makinesini icat eden ayn James Watt olmas da artc olmakla birlikte az bilinmektedir. Bu fotokopi makinesi ok basit bir fikre dayanmaktadr: Belki ocukluunuzdan kurutma kd ya da kurutma yapran hatrlarsnz. Bunlar hzl kuruyan mrekkep deneyleri sonucu gereksiz hale geldi. Watt'm fikri, znde, yeniden slatla- bilen bir mrekkeple bunu emen bir kurutma kdnn bir kombinasyonuydu. Kurutma ktlarnn zerinde grld trden bir ters yazya mahkm kalmamak iin Watt zel olarak hazrlanm ince bir kurutma kd kullanarak mrekkebi iinden geecek ekilde emdirmi ve kdn dier tarafndan okunabilmesini salamtr. Bu ktlarn hazrlanmasn ve mrekkebinin ieriini kapsayan patentin tarihi bilinmez, ama zamanla unutuldu. Bugn hl alyor. Her ne kadar ok az kopya almak mmknse de, mesela yazarlar iin ok byk deerde olabilirdi. Kendimi daktiloyla yazmaya altrmaya alrken, o zamanlarn daktilosunun grltsnden ar rahatsz olduum iin, elyazmalarn ise ok sk kaybettiim iin, fotokopi makinesinin yazarlar iin gerekliliini ok iyi bilirim. Burada, ok byk potansiyel www.altiok.org 1780'dir! Bilinen en eski fotokopi makinesi olan bu icat, o zamanlar ne kadar tannd

nemi, kitap basksyla karlatrlabilecek byklkte bir kltrel nemi olan dikkate alnmam icatlarn bir rneiyle kar karyayz. Uzun sre neredeyse sadece kltrel olarak nem tam bir baka icat da fotoraftr. Uzun zaman boyunca neredeyse istisnasz olarak ok ahsi bir portre ihtiyacn karlyordu. Bu, sadece hayatta kalmak yolundaki ahsi dilee deil -Msr mumyalar akla gelsin- ayn zamanda aile ve dostlar olabildiince canl hatrlama ihtiyacna da karlk gelir. Ama kltrel olarak bunlarn hepsinden daha da nemli olan, devasa trafik devriminin yol at ahsi ihtiya oldu: Ge- orge Stephenson devrimi ve daha da nemlisi Henry Ford devrimi. (Mucidin o olmadn biliyorum ama nce Amerika'y, sonra da btn dnyay devrime gtren Ford oldu. lk demiryollar, denilebilir ki, bavullaryla birlikte insanlar iin motorlu posta faytonlaryd - yk trenleri deil, yolcu trenleri nce kt. Bunlar da, nceleri yaknlarn ve arkadalarn grmek iin seyahat etmek yolundaki bir ahsi ihtiyaca karlk geliyordu. Ayn ey tatlar iin de geerlidir, rnein devrimci Ford-T modeli de Birleik Devletlerde bir devrim gerekletirerek, Amerikan insanna yeni bir yaama biimini sadece mmkn klmakla ya da sunmakla kalmam, dpedz hediye etmitir. Bu devrim dnsel bir devrimdi. Yeni ve geni bir bak asna ve yaam biimindeki herhangi bir deiiklikten beklenebileceinden ok daha devrimci yeni bir dnsel durua srkledi. Gerekten de bilind zincirler-, den tam bir kurtulu anlamm tayordu. Bu yar bilinli kurtuluun roman Sinclair Lewis'in Free Air (zgr Hava) adl romandr. Ahlaksal adan belki de daha nemli olan, ev klelerinin, dier adyla hizmeti kzlarn, byk apta ev ilerinin makinelemesi araclyla mmkn olan byk kurtuluudur. En zengin olanlar hari btn kadnlarn bu zamanda yaadklar devasa devrim ve kurtulu, ne ilgintir ki bugn neredeyse tamamen unutulmutur, oysa bu iler acs bir klelikten kurtulu niteliindeydi. Btn suyun tanmas gerektiinin, snma iin kmr tanmas gerektiinin, btn amarlarn elde ykanmas gerektiinin, hem de fitilli petrol lambalarnn olmad bir dnemde ne anlama geldiini bugn kim bilebilir? Daha sonra ise gaz - ki nce sefil bir k veren idare lambas, sonra da Auer'in harika gaz lambas manonu geldiinde, bunlarn hepsi saf birer kltrel gelimeydi.

166

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

1913 civarnda insanlarn, daha dorusu kadnlarn kurtuluu yava yava gaz ocayla balad, 1922 civarndaysa gaz oca kmrl mutfak ocaklarnn ciddi bir rakibi haline geldi. Merkezi stmalar bile uzun sre kmr veya kok kmryle altrld. Bugn yerini yaam sevincine brakan ev ii kahr bir yana, bu korkun ev ileri yaam sresini ok ksaltm olmal. Kadnlar, teknik dmanl vaaz edenler de dahil olmak zere, bunu teknie borlular. 13- Tarihin Yorumunda Kinizme Kar* Uzun yaamm boyunca derslerin dnda hibir zaman sklmadm, zellikle de ar ac veren bir beyin felcine yol aan okuldaki derslerde olduu kadar. zellikle de tarih ve corafya derslerinin etkisi neredeyse lmcld. Belki bu nedenle baz tarih retmenlerinin, derslerini bir lek kinizmle enileme denemesinde bulunmalar affedilebilir; bu arada ok ileri gidip de kinik tarih anlayn balca moda haline getirmeleri, affedilebilir olmasa da, anlalabilir. Kinik tarih anlay der ki, her yerde olduu gibi tarihte de hkim olan sadece ve sadece hrstr: agzllk, tamah, altn, petrol, g. Kinik der ki, bu hep byleydi ve byle olacak; despotlukta byleydi, demokraside de ok farkl deildir - sadece demokraside ikiyzllk, stne stlk kavga vardr. Bu retip sadece yanl deil, ayn zamanda sorumsuz da buluyorum, nk baz makul nedenler onu destekler grnyor. Onunla savamay da acil bir dev gryorum. nk kendimiz ve tarihimiz hakknda nasl dndmz nemlidir; kararlarmz ve davranlarmz iin nemlidir. Bu konuyu sememin nedeni budur. Kinik tarih yorumu, tarih anlayndaki burada belirtmek istediim byk modadan ncsdr. Bugnlerde Marksist tarih yorumunun dorudan takipisi olarak ortaya kyor, Marksist yorum ise milliyeti veya rk tarih yorumunun kmesinden sonra balca moda olmutu. Almanya'da milliyeti veya rk tarih yorumu, Napolyon Savalar ve Hitler * Mays 1991'de Eichsttt niversitesinde yaplan konuma. sald. Daha Hitler'den nce moda olduu iin yle bir dnsel ortam ve dnya gr yaratt ki, bunlar olmadan Hitler mmkn olamazd; kald ki bu dnya grn ksmen Napol- yon'a, ksmen de Hegel'e borluyuz. Bu anlaya gre tarih, milletlerin veya rklarn basknlk iin savamalar demekti. Bu sava bir kkten yok www.altiok.org Reich'mn kmesi arasndaki dnemde kk

etme sava olarak grld. Bu tarih kuramna gre Hitler Reich'mn yok edilmesi, Alman halknn kkten yok edilmesi anlamma gelmek zorundayd. Hitler'in artk sonlara doru bile, kuramsal olarak ngrlm olan, Alman halknn tamamen yok edilmesini, uygulamada gerekletirmek iin her eyi yapt bilinmektedir. Btn abalarna ramen neyse ki bu ngr gereklememitir. Ciddiye alnacak bir kuram, bir ngrnn gereklememesi nedeniyle prestij kaybeder; bu durumda milliyeti tarih yorumu modasnn bana da benzer bir ey gelmiti; bu da herhalde Hegelci ve milliyeti tarih yorumu modasndan sonra Marksist tarih yorumunun balca moda olmasna yardma oldu; stelik sadece eski Dou Almanya'da da deil. nc olarak kinik modann en son zaferini salayan bu Marksist tarih anlaynn yklmas olduu iin, ncelikle Marksist tarih anlaym daha yakndan incelemem gerek. Zaten Marksist tarih yorumuna kar savamak benim yaammda nemli bir rol oynam olduundan dolay da bunu yapmak istiyorum. Marksist tarih yorumu "maddeci tarih anlay" ya da "tarihsel maddecilik" olarak tannmaktadr - iki isim de Marx ve Engels'e dayanr. Bu, Hegel'in tarih felsefesinin farkl bir yorumudur: Tarih artk rk savalarnn tarihi olarak deil, snf savalarnn tarihi olarak grlmektedir. stelik tek bir amac vardr: Sosyalizmin (veya komnizmin - kelimelerin nemi yoktur) tarihsel zorunluluun sonucu olarak galip gelmek zorunda oluunun bir kantm -bilimsel bir kantn- sunmak. Bu szde kant ilk olarak Marx'm nce Franszca Misere de la Philosophie (1847) adyla yaymlanan kitab Felsefenin Sefaleti' nin son sayfasnda sunulmutur. u ekilde: Tarih, snf savalarnn tarihidir. amzda (Marx kitab 1847'de yazmtr) bu sava, Fransz Devrimi'nden bu yana yneten smf olan burjuvaziyle, yani smrclerle, smrlen proletarya, retenlerin snf arasnda olmaktadr. Bu sava sadece retenlerin zaferiyle sonulanabilir, nk eer bunlar snflarnn bilincine varp rgtlenirlerse, retimi durma noktasna getirebilirler. "Gl kolun isterse btn arklar durur." Demek ki, retenler henz bunun bilincinde olmasalar da maddi gc ellerinde tutar. stelik de byk ounluktalar. yleyse "sosyal devrim" denilen zaferle kurtulular gereklemelidir. Bunun sonucunda burjuvazi safd edilerek sre, muzaffer proletaryann diktatrlyle gvence altma alnmaldr.

168

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Bylelikle tek bir snftan oluan, yani snfsz bir reticiler toplumu olan bir toplum ortaya kar. Artk burada yneten bir snf yoktur, dolaysyla da -burjuvazi safd edilir edilmez- yneten ve ynetilenler yoktur. Snfsz bir toplumla birlikte de oktandr zlenen dnya bar salamr - ne de olsa btn savalar sadece snf savalar olabilir. "Tarihsel zorunluluk" olarak sosyalizmin ortaya kma gerekliliinin bilimsel diye ortaya atlan kant ksaca budur. Daha 1847'de Felsefenin Sefaleti kitabnn sondan bir nceki sayfasnda Marx'm kendisi bir itirazda bulunur: Eski snfl toplumun, ortadan kalkmasndan sonra yeni bir politik g kullanan yeni bir snfl toplumu meydana gelemez mi? Kilit noktadaki bu soruya Marx tek bir kelimeyle yant verir: "Hayr". Herhalde retenler snfnn paralanmayacan varsaymaktadr. Tpk Fransz, Devrimi'nde olduu gibi, bir taraftan brokrasi, polis ve cellat kleleri tarafndan desteklenen Napolyoncu diktatrlerden oluan yeni ynetenler snf, dier taraftansa kalan btn insanlar eklinde bir blnme! meydana gelebileceini Marx ngrmemitir. Tpk Newton'un gkyz mekanii araclyla gne tutulmasnn ngrlebilir oluu gibi, sosyal devrimin gerekleip sosyalizmin geliinin geri dndrlemez olduu ngrsnn bilimsel olarak kamtlanabilirlii iddias, korkun bir ahlaksal tehlike barndrmaktadr. Bunu 1918-1919 knda 16,5 yandayken, Birinci Dnya Sava'nn sonunda kendim yaadm. Gen bir insan sosyalizmin tarihsel zorunluluu kantn yutup buna inanrsa, yardm etmek iin derin bir ahlaksal ykmllk hisseder; benim gibi, komnistlerin sk sk yalan syledii ni ve ahlaksal olarak kabul edilemez aralar kullandklarn grse bile. nk eer sosyalizm gelmek zorunaysa, sosyalizmin geliine kar savamak gerekten bariz bir sutur; hatta gelmek zorunda olan her eyin, olabildiince az direnile karlamas iin sosyalizmin geliini desteklemek herkesin devidir. nsan tek bana gl deildir, yleyse partiyle birlikte hareket etmeli ve onu sadakatle yutmak anlamna gelse bile. Bu, inam kiisel ykma srkleyecek bir mekanizmadr. nsan hep daha fazla entelektel kvraklk, bahane ve yalam yutmak zorunda kalr; kald ki belli bir snr atktan sonra insan -herhalde- her eye hazr hale gelir. te bu politik terrizmin, su ilemenin yoludur. www.altiok.org desteklemelidir; bu, ahlaksal olarak tiksindii eyleri desteklemek, ya da en azndan

Ben bu mekanizmadan yaklak sekiz hafta iinde kurtuldum. 17. doum gnmden ksa bir sre nce Marksizmi ebediyen terk ettim ve yargladm. Bir gsteri srasnda polis tarafndan vurulan baz gen yoldalarn lmnn etkisi altnda kendi kendime sordum: "Bu szde bilimsel'kantn gerekten doru olduunu biliyor musun? Bunu gerekten eletirel olarak inceledin mi? Baka gen insanlar, hayatlarn ortaya koymaya cesaretlendirmenin sorumluluunu tayabilir misin?" Bu sorulara verilecek tek drste cevabn net bir "Hayr" olduunu dndm. Marksistlerin kamn gerekten eletirel olarak incelememitim. Ksmen bakalarnn bu kant onaylamalarna gvenmitim, ki onlar da yine bakalarna, ve tabii bu arada bana gvenmilerdi: Karlkllk zerine kurulu bir gvence sistemi, yle ki katlan btn taraflar iflas etmi, entelektel olarak iflas etmi, ve yle ki btn taraflar -herhalde bilinsiz olarak- birbirlerini karlkl olarak yalancla itmekte. Bu durumu nce kendimde fark ettim, ama herhalde en arpc olarak parti yneticilerini iine ekmiti. Her eyin Marksistlerin snfsz toplumun geleceine dair kantna bal olduunu buldum. Ancak bu kant, tam da Marx'm bir kar tez ortaya atlabileceini grd ve olumsuz yant verdii yerde tkezlemektedir. Partinin yardmyla "Yeni Snfn balangcm oluturan ve bylelikle Marx'm mitlerini boa karan, aka ortada ki, parti yneticileridir; gelecekteki kullarna yalan syleyen, onlara gvenmeyen ama gvenlerini talep eden yeni bir ynetenler snf. Daha zaferden ve diktatrlkten nce parti liderleri, hoa gitmeyen sorular soran herkesi partiden atan ynetenler snfmdadrlar. (Byle insanlar daha ldremiyorlard.) Bu onlarn hesap sorma ekliydi. Parti disiplininin kayna buydu. Bunlarn hepsini doru zamanda grmek benim iin byk ve hak edilmemi bir anst. 17. doum gnmde Marksizme tamamyla srtm dndm. Daha uzun sre ibirlii yapm olsam acaba sonum ne olurdu? Cesur ve kararl bir muhalif olan Sacharov gibi bir adam bile, imdiye kadar icat edilmi en korkun kitle imha silahlarn, nce Stalin'in (cellad Beria araclyla), daha sonra da Kruev'in ellerine verecek kadar uzun sre Marksistlerin kantna kanm olabilir. Sacharov'un sper bombasnn zayf trlerinin bile gc "Hiroima bombasn birka bin kat" ayordu.* Daha sonralar Marksistlerin kantna inanm ve Komnist Partisi yesi olmu nemli doabilimcilerle tantm. Bunlarn en byklerinden birini partiden kmaya ikna ettiim iin gururluyum. O, byk biyolog J.B.S. Haldane'di.

170

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Sacharov Stalin'in lm vesilesiyle onun cinayetlerini in- sansever eylemler olarak gstermiti, nk (dndne gre) insanln iinde bulunduu durum asndan son derece nemli olan sosyal devrim srasnda kanlmaz olarak bylesi eylerin de olmas gerekiyordu. Ancak, ansma, insann idealleri iin yalnzca kendisini feda edebileceinin, ama bakalarn feda edemeyeceinin farkna ben erken vardm. Marx'n kantnn ama ve hedefi sosyalizmin ve dnya barrm, tarihsel bir zorunluluk olarak geliini gvence altna almak olduu halde, Marksist tarih anlaynda baka zellikler de vardr ki bunlar, herhalde Marksist kabalklar olarak tanmlanabilir. Ksaca zetlemek gerekirse: Sosyalizm iin savaan insanlar dndaki herkes, kendi karlarndan baka hibir eyi nemsemez. Bunu itiraf etmedikleri takdirde sahtekr ve ikiyzldrler. stelik bunlar canilerin en bata gelenleridir. n* Alnt iin bkz. Sacharov, Mein Leben, Piper, Mnih/Zrih 1991, s. 251. k eer sosyalizmin geliini engellemeye alrlarsa, devrime kurban edilmesi gereken btn insan hayatlarnn suunu srtlarnda tarlar. Durdurulamayacak bu devrime kar direnmenin sonucunda devrim, zora bavurmaya mecbur olur. te devrimcileri kan dkmeye zorlayan, bu canilerin hrslardr. imdi tarih yorumundaki nc byk modaya geliyorum. Marksist kuramdan sosyalizmin geliini karrsak, dorudan kinik tarih yorumuna ulaacamz ortadadr. Bunun iin yer bir fikre gerek yoktur. Olsa olsa, hep byle olduu ve hep de byle olaca eklindeki ktmser fikir: Gsterili bolluk toplumunda bile alk, srgnler, sava ve sefalet hl baroldedir, nk g hrs, altn hrs, petrol hrs ve silah sanayisinin pislikleri sosyal dnyada egemendir. Marksizm ve dolaysyla da kinizm, btn bunlarn, tabii ki btn lkelerin en zengini olan Amerika Birleik Devletle- ri'nde en kt ekliyle bulunduunu retir. Bylelikle de dier lkelerde, zellikle de en yakn zenginlikteki lkelerde Amerikan kartl ortaya kar. tehlikeli olan iki ncsnn ksa zetini burada bitiriyorum. Keskin bir dn yaparak imdi kendi fikirlerimden bazlarm aklamak istiyorum. Bu dnn ne kadar keskin olduunu bir sonraki cmlemde greceksiniz, hatta bunu incelemelerimin ikinci ksmnn bal olarak bile kullanabilirdim. Balm: Ben bir iyimserim. www.altiok.org Gnmzde o kadar da modern grnen kinik tarih anlaynn ve ok etkili ve

Ben, gelecek hakknda hibir ey bilmeyen ve o yzden hibir ngrde bulunmayan bir iyimserim. Yarglayabileceimiz ve yarglamamz gereken bugnle, sonuna kadar ak olan ve bizim etkileyebileceimiz gelecek arasnda keskin bir izgi izmemiz gerektiini iddia ediyorum. Bu nedenle gelecee, gemi ve bugnn bir uzants gibi deil, ok farkl yaklamamz yolunda ahlaksal bir ykmllmz vardr. Ak olan gelecek, ngrlemez ve ahlaksal olarak ok farkl olaslklar iermektedir. Bu nedenle de temel yaklammz "Ne gelecek?" sorusu tarafndan deil, "Belki dnyay birazck olsun daha iyi bir yer haline getirmek iin, hatta gerekten bir eyleri dzeltebilecek olsak ve gelecek kuaklarn her eyi yine ktletirebileceini bilsek bile, ne yapmalyz?" sorusu tarafndan belirlenmelidir. Konumamn ikinci ksm da iki ksmdan oluuyor: Birincisi, bugn asndan iyimserliim. kincisi, gelecek asndan eylemciliim. En batan syleyeyim: Beni yeniden iyimser yapan, 1950 ylndaki ilk Birleik Devletler ziyaretimdi. O zamandan bu yana belki 20-25 kez Amerika'ya gittim ve bu izlenimim her seferinde daha da derinleti. O ilk ziyaretim beni, sava sonras Avrupa'snda Marksizmin, her eyi yutarak etkisini artrmas yznden ortaya kan bir bunalmdan kurtarmt. Hitlefin 1938'de Avusturya'ya girmesinden sonra baladm kitabm Ak Toplum ve Dmanlar, nihayet 1945'te yaymlanmt; ancak gzel syleilere ve iyi bir datma ramen Marksizmin zafer geidini etkilemede yetersiz grnyordu. yimserliimin asl noktalarm hemen daha yakndan aklamam gerek. 1. Bir kez daha tekrarlyorum: yimserliim sadece bugne ilikindir, yarma deil. Bir ilerleme yasas diye bir ey olduuna inanmyorum. Byle bir ey bilimde bile yok; teknikte de yok. lerleme olas bile grlemez. 2. Bat'da bizlerin bugn, gelmi gemi en iyi sosyal dnyada yaadmza inanyorum - stelik de yeni bir din, ahlaksal bir cehennemde yaadmz ve fiziksel ve ahlaksal kirlilikten ykma doru ilerlediimizi bildiren yeni bir din ilan eden birok entelektelin ihanetine ramen. 3. Bu ktmser dinin sadece korkun bir yalan olmakla kalmayp, -en nemli noktalardan birini hemen ortaya koymak gerekirse- bizimki kadar reform taraftar bir toplumun imdiye kadar hi gelmediini iddia ediyorum. 4. Bu reform taraftarl yeni bir ahlakbilimsel fedakrlk anlaynn rndr, ki bu anlay iki dnya savanda, stelik her iki tarafta da ortaya kmtr. Yedi Yl

172

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Savalar'nda II. Friedrich, halkn lmn yzne bakmaya zorlamaya mecbur kalmt. u haykr mehurdur: "Hergeleler, ebediyen yaamak m istiyorsunuz?" Ahlakbilimsel deerlere bir dokundurma yapmann yeterli olduu grlmtr: Almanya'da vazife, vatan, Bat'da ise vatan, zgrlk ve bar ve tabii her iki tarafta da kardelik. Daha nce de iaret ettiim zere, kendi deneyimlerimden de grdm kadaryla, komnizmin gcnn, yapt ahlak- bilimsel dokundurmalara dayandna inanyorum; tpk zgrlk hareketinde olduu gibi. Hatta, baz terristlerin aslnda bir ahlakbilimsel arnn peinden gittiklerine de inanyorum, ancak bu ar onlar nceden belirttiim yalanlarn iine srklemitir. Yallnda komnist bir sekreterin ellerine dnceye kadar, uzun yllar boyu byk bir ballk duyduum Bertrand Russell, gnmzn asl sorununun, kendimizi zek olarak ok abuk, ahlaksal olaraksa ok yava gelitirmi ve nkleer fizii kefederken, gerekli ahlaksal ilkeleri doru zamanda gerekletirmemi olmamzda yattn yazmaktadr. Dier bir deyile, Russell'a gre ok zeki, ancak ahlaken ok ktyz. Rus- sell'm fikirleri birok kii tarafndan, birok kinik tarafndan da paylalr. Ben bunun tam tersine inanyorum. Fazlasyla iyi ancak ok aptal olduumuza inanyorum. Dorudan veya dolayl olarak ahlakmza hitap eden kuramlardan ok kolay etkileniyoruz, ve bu kuramlara yeterince eletirel yaklamyoruz; entelektel olarak bizi atklar iin onlarn iyi niyetli ve fedakr fedaileri oluveriyoruz. yimserliimin olumlu tarafn u ekilde zetlemek istiyorum: ok gzel bir dnyada yayoruz ve burada, Bat dnyasnda imdiye kadar gelmi gemi en iyi sosyal sistemi yarattk. Hl da onu iyiletirmeye ve reformdan geirmeye alyoruz, ki bu hi de basit deil. Bize mit vaat eden birok reformun maalesef hatal olduu ortaya kmaktadr. nk sosyal politikadaki eylemlerimizin sonularnn, hedeflediimizden ve ngrebildiimizden genellikle ok farkl olduu, kavradmz en nemli olgulardan biridir. Yine de, oumuzun (rnein kendimin) mit ettiinden zetle: Ahlaksal olarak kt bir dnyada yaadmz iddia eden bugnn hkim ideolojisi bariz bir yalandr. Bunun yaylmas birok gen insann cesaretini krarak onlar mutsuz etmektedir - stelik umudun destei olmadan belki de yaamay baaramayacaklar bir yata. Ksaca formle ettiim gibi: gelecee dair bir iyimser deilim. nk gelecek akr. www.altiok.org ok daha fazlasna ulatk.

Tarihte bir ilerleme yasas yoktur. Yarn ne olacan bilmiyoruz. Kimsenin ngremeyecei, iyi ya da kt, milyarlarca olaslk var. Bu tarih yorumunun kendilerine peygambervari hedefler koymalarn reddediyorum ve ahlaksal nedenlerden dolay gelecein yerine hibir ey koyma iznimiz olmadn iddia ediyorum. rnein bugnn eilimlerinden yola karak yarn ne olacam sylerken yaptmz gibi, gemiten genel bir sonu karmay denemek bile byk bir hatadr. Tarihin, nereye akt hi olmazsa ksmen ngrlebilir olmas gereken bir aknt olduunu sylemek, bir imgeden, bir metafordan bir kuram karma denemesidir. Doru olan tek tavr, gemii gelecekten ok farkl olarak grmektir. Neyin mmkn ve neyin ahlakbilimsel olarak doru olduunu renmek iin gemiteki olgular tarihsel ve ahlaksal olarak yarglamalyz. Gemiten, gelecein ngrlmesi iin ynelimler ve eilimler karsamay ise denememeliyiz bile. nk gelecek aktr. Her ey olabilir. u anda Sovyetler Birlii'nde Sacharov'un sper bombalarndan binlerce var, onlar kullanmak isteyen megalomanlardan da kesinlikle vardr. nsanlk yarn yok olmu olabilir. Ancak byk mitler de var: Bugnden ok daha iyi bir gelecek iin saysz olaslk var. Ne yazk ki, gelecee bu ekilde yaklamak herhalde kolay anlalr bir ey deil. Bir yandan gemile bugn, dier yan- dansa bugnle gelecek arasndaki izgiyi izemeyen birok entelektel var; bu entelekteller, akll bir adamn gelecein iine yol gsterici iaretler koyabilecek durumda olmas gerektiini, Marksizmden renmi olmak istiyorlar. yimserliimin en azndan gizli bir yol gsterici olmas gerektii, nk gelecee ynelik olarak iyimser olmayan birinin, bugne ynelik bir iyimser olamayaca sk sk nme srlr. Ama iddia ediyorum ki: Benim bugne ynelik iyimserliimin bize gelecek iin verebilecei tek ey, mittir. Bize mit ve tevik verebilir; nk baz eyleri daha iyi yapmay baardmza gre, gelecekte de byle bir baar imknsz deildir. rnein 20'li yllarda hizmeti kadnlarn kurtuluundan bu yana Bat'da neredeyse klelik kalmamtr. En azndan bu anlamda Bat zgrdr, biz de bununla gurur duyabiliriz. Gelecee gelince, kehanette bulunmaya almamalyz, sadece ahlaksal olarak iyi ve sorumluluk sahibi davranmaya almalyz. Bu ise bugn, bir ideolojinin renkli gzlnden deil, doru bir ekilde okumay bir dev haline getirmektedir. Neye ulamann mmkn olduunu bugnden, gereklikten renebiliriz. Gereklii bu

174

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

ideolojik tarih anlayndan birinin gzlyle grmek, renme devini yerine getirmediimiz anlamna gelir. Gelecek aktr, biz ise gelecei, bugnden daha iyi hale getirmek iin elimizden gelenin en iyisini yapma sorumluluunu tayoruz. Bir despotluk rejiminde hepimiz birer kleyizdir; k- lelerse yaptklar eylerin sorumluluunu btnyle tamazlar. Bylelikle imdi ana tezlerimin sonuncusuna ulayorum. yle ki: Politik zgrlk -despotluktan zgr olmak- btn politik deerlerin en nemlisidir. Her zaman iin politik zgrlk.iin savamaya hazrlkl olmalyz. zgrlk her zaman kaybedile- bilir. Hibir zaman onu gvenceye aldmz dnerek elimiz bo durmamalyz. Bir despotlukta, btn insanlarn insanla ihanet ederek kendi insanlklarm kaybetme, insanlktan kma tehlikesi iinde olduklarn iddia ediyorum. (Despotlua kar direnme cesaretine sahip olduunu, daha sonraki takdire layk davranlaryla kantlam olan) Andrei Sacharov gibi insanlar bile, genken sadist bir cani gibi davranabilmitir. Daha nce belirttiim gibi Sacharov, Stalin'in en kt cellad olan sadist Beria'nn kana bulanm ellerine en korkun kitle imha aralarm vermekle kalmam, Rus filosu iin daha da korkun bir kullanm plan da hazrlamtr. Yksek rtbeli bir subay, kendi sava ahlakna smad iin bu plan reddetmitir. Sacharov bundan dolay utandn anlatmaktadr. Btn bunlar, o alak ve lgn Marksist ideolojinin Sacharov'un gzlerini kr etmi olmas ve bu yzden de byk insansever Stalin'in -gerekten onu byle gryordu- misyonuna inanm olmas yznden meydana gelmitir. Bylelikle bu despotluk ortamnda Sacharov, zaman zaman lgn bir hayvana dnmtr. Zaman zaman da olsa bu lgnlk, dnlebilecek en byk fenal hazrlayacak ve yaayan her canimin zerine bir Demokles klc asacak kadar uzun srmtr. Despotluk, insani sorumluluk duygumuzu ald iin insanlmz da alar. Bir despotluk rejiminde vicdannn yolunu izlemek isteyenler, imknszlklarla kar devi; en azndan rejimin insanlar ezmesinde ibirlii yapmama devi arasndaki elikiye benzer zlemez atmalar iine der. Kendi kendine gerek devlerini, amiri olan despotlara kar olan szde devleriyle kartrmamak iin byk bir cesaret sahibi olmaldr. Tpk Alman sava sulular gibi, Sacharov da Kruev'e kar ayn devi yerine getirme szn vermi ve bunu kendine mazeret gstermitir. www.altiok.org karya kalr: Yaknlarna kar olan devlerle rejim tarafndan ezilenlere destek olma

Despotluun insann dev ve sorumluluk duygusuyla birlikte, bunlar yerine getirmeye alan insanlar da nasl yok ettiini, en unutulmaz ekilde Beyaz Gl rneinde gryoruz. Mnihli renciler ve bir retmenlerinden oluan bu arkada grubu, 1942-43 knda el ilanlar datarak insanlar Hitler'in savama direnmeye armtr. Christoph Probst ile birlikte Hans ve Sophie Scholl kardeler 22 ubat 1943'te idam edilmilerdir; Alexander Schmorell ve Profesr Kurt Huber 13 Temmuz 1943'te; Willi Graf ise 12 Ekim 1943'te. Hans Scholl 24, Sophie ise 21 yandayd; dier renciler de ayn yalardaydlar. Sava arkadalarndan bazlar hl yayor. Bizlere rnek olabilecek kahramanlar bizim kuamzda seyrekleti. Bu insanlar kahramand: Kendileri iin neredeyse mitsiz bir savaa, bakalar bu sava devam ettirir midiyle atldlar. Ve bizlere birer rnek oldular: zgrlk, sorumluluk duygusu ve kendi insanlklar ve bizim insanlmz iin savatlar. Despotluun devasa ve insanlkd gc onlar susturdu. Ancak biz onlar unutmamal ve onlar adma konuarak eyleme gemeliyiz. Politik zgrlk kiisel sorumluluk duygumuzun ve insanlmzn nkouludur: Daha iyi bir dnyaya ve daha iyi bir gelecee doru adm atma yolundaki her deneme, bir temel deer olan zgrlk tarafndan ynlendirilmelidir. Avrupa'nn neredeyse daima sadece baarszla uram Fransz Devrimi'ne (en azndan de Gaulle Beinci Cumhuriyeti kurana kadar baarsz olmu saylabilir) btn dikkatini younlatrrken, o denli byk bir rnek olan Amerikan Devri- mi'nin -en azmdan okullardaki derslerde- hi dikkate alnmamasn ve neredeyse hep yanl anlalmasn trajik buluyorum. nk Amerika, nce Atinal Solon'un gerekletirmeye alt ve Immanuel Kant'n dnd bireysel zgrlk fikrinin topik bir d olmadnn kantn sunmutur. zgrln bir ynetim biimi olarak mmkn olmakla kalmayp, en byk zorluklan bile baaryla atlatabileceini Amerikan rnei gstermitir. Bu ynetim biimi her eyden nce, gcn blnmesi ve datlmas ve bllm glerin birbirlerini karlkl kontrol araclyla despotluun -tabii halk ounluunun despotluunun da- engellenmesine dayanmaktadr. Bu fikir btn dier demokrasilerin esin kayna olmutur, Alman demokrat anayasasnn da. Ancak Amerika zorlu bir yoldan gemitir. 1763 Devrimi' nden bu yana bu yolda ilerliyor ama byk baarlarna ramen bu yol henz bitmemitir. zgrlk sava devam etmektedir.

176

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Amerikan Devrimi'ne esin veren, btn insanlarn kiisel zgrl fikri, gney eyaletleri blgesinde 100 yldan fazla bir sre hkm srm olan ve devrim ncesi dnemden, zellikle de Ispanyollardan miras kalan Amerikan klelik kurumuyla kkten bir eliki iinde bulunmaktayd. Gney eyaletleri kuzey eyaletlerine kar bir nleyici sava balattklarnda Birleik Devletler ikiye blnd. Bu, herhalde o zamana kadar gelmi gemi en korkun savat, yle ki bu sivil sava arkadalar ve ayn ailenin fertlerini kar karya getirmiti. Birou Amerika'nn zgrle giden yolunun da Fransa'mnki gibi baarsz olacana inanyordu. Ancak her iki taraftan nice fedakrlklar sonrasnda (savaa kurban giden 600.000 lden birisi de Abraham Lincoln'd) gney eyaletlerinin nceden baarl olan saldrlar pskrtlerek sonunda alt edildi. Kleler zgrlklerine kavutu ama, hi duyulmam zorlukta bir sorun henz zm bekliyordu: eski zenci klelerin torunlarnn entegrasyonu, yzlerce yldr sregelen ve ten renginin farkll yznden o kadar kolay unutulamayan bu korkun sosyal kurumun almas sorunu. Bu durumun biraz olsun doru betimlenip deerlendirildii bir Alman tarih yaptn daha hi grmedim. Birleik Devletler'deki eitli hkmetlerin eski klelerin eit deerde vatandalar olmalarna yardm etmek iin nasl abaladklarm, 1950 ve 1989 yllan arasnda yaayarak grmek, mrmn en nemli izlenimlerinden birisidir. Tek bir olay burada anlatmak istiyorum. Eski gney eyaletlerinin merkezi olan Atlanta niversitesi'nde 1956 ylnda konuktum. O zamanlar niversitenin sadece zenci rencileri vard, beyaz profesrler de aznlktayd. Bir defasnda byk bir bilgin olan rektre (bir zenciydi) bu gzel, byk ve mutluluk verici kurumun nasl ve ne zaman kurulduunu sormutum: Gney eyaletlerinin merkezindeki bu zenci niversitesinin, sivil savatan alt yl sonra, her biri eitli Hristiyan kiliseleri tarafndan kurulmu olan ve ats altnda beyaz ve zenci ruhbanlarn ve retmenlerin birlikte altklar birka zenci kolejinin -sanrm sekiz taneydiler birlemeleri sonucu kurulduunu ararak Bu hikyenin yorumunu ve onu Meyers Enzyklopedisches Le~ xikon'daki (Meyer Ansiklopedik Szlk) sivil savan sonu hakkndaki u szlerle karlatrmay sizlere brakyorum: "Ancak savan asl sebebi olan klelik, sadece grnte bir zme ulat." En azndan bana "grnte zm" szc tamamen hatal gibi grnyor, ilgili balktaki pek ok baka ey gibi. Yazara gre gerek bir zmn nasl www.altiok.org rendim.

olduunu merak ediyorum. Atlanta niversitesinin tarihinin yam sra tanklk ettiim birok aba da beni derinden etkiledi. imdiye kadar birok lkede bulundum ancak hibir yerde Amerika Birleik Devletleri'ndeki kadar zgr bir nefes alamadm. Ve hibir yerde hogrye, yardm etme ve renme arzusuna eklemlenmi bu kadar ok idealizm bulamadm; ve de bu denli etkin ve pratik bir idealizm, bylesi bir yardmseverlik. Daha sonralar da zencilerin entegrasyonunda tam bir baar salanan Amerikan niversitelerinde bulundum, yle ki ten rengi artk hibir rol oynamamaktayd. Btn bunlar belki de duymaktan holanmayanlar olduunu bile bile sylyorum. yl nce Hannover'de bir kong rede, dier konumalarda Amerika'ya saldrld iin konumamda Amerika'y savunduumda, kemeke ve protesto lklar arasnda kalarak slklar eliinde salonu terk ettim. Dinleyicilerimin fazla sklmadnn bir iareti olarak bu beni mutlu etti. zgrlk ve hogr iin bir kurun attm dnerek -veya kendimi buna inandrarak- mutlu oldum. 14. "Bar iin Sava Amak"* Spiegel: Sayn Popper, Sovyet komnizminin yklmasyla sizin yarm yzyl ncesinden bildirmi olduunuz bir kehanet gerekleiyor. Bu, ak toplumun dmanlarna kar eletirel usuluun kazand bir zafer midir? Popper: Kanmca kimsenin kehanette bulunmamas gerektiinden, ben de byle bir kehanette bulunmadm. Bir entelektelin deerini iyi kehanette bulunup bulunmadna gre belirleyen yaklam tamamyla yanl buluyorum. Almanya'daki tarih felsefesi, en azndan Hegel'den bu yana, bir ekilde khince olmak gerektiine inanyordu. Bunu yanl buluyorum, insan tarihten ders karr ama, tarih bugn ve u anda biter. Gelecee kar, tarihten bir eyler karsama ve bir yerde, gemiin izgisini gelecee kadar takip etme denemesini yapmaktan ok daha farkl bir yaklam benimsemeliyiz. Spiegel: Peki, bu bir kehanet olmasa da, en azndan liberal demokrasinin despotluklar karsnda zaferini bekliyordunuz. Popper: Gelecee kar yaklammz yle olmal: Gelecekte olacaklar iin imdiden sorumluluk tayoruz. Gemi elimizdedir. Her ne kadar gemi iin de baka bir anlamda sorumluluk tasak da: yani yaptklarmzdan dolay bizden hesap soru- labilse de, onunla daha fazla bir ey yapamayz. Ama gelecek iin daha

178

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

imdiden ahlaksal olarak sorumluyuz, ve ayrca ideolojik bir gzlk takmadan elimizden gelenin en iyisini yapmalyz - baar olasl ok yksek olmasa bile. En belirleyici an* SPEGEL rportaj, Nisan 1992 (say 13), SPEGEL Yaymevi'nin nazik izniyle baslmtr. lamda elimizden gelenin en iyisi, en az iddet ierendir, aclar, gereksiz aclar, dindirendir. Spiege: Ancak daha Lenin'in zamannda bile solcu komnistler, Rusya'da devlet ideolojisi olarak bir partinin diktatr l- yle kurumsallaan eyin, sanayilemi Bat'daki proleterlerin devrimine dayanan Kari Marx'm asl kuramlaryla fazla bir benzerlik tamadndan yalanmtr. Popper: Bu konuda unlar sylenebilir: Komnist lgnlk asl olarak, ki buna Marx'ta da rastlanabilir, szde kapitalist dnyann eytan olarak grlmesinden ibarettir. Marx'm kapitalizm dedii ey dnyada asla olmad, ona benzer bir ey bile. Spiege: Pardon, ama sefil alma artlar olan Manchester. liberalizmi gerekten var olmutur. Popper: O dnem iiler iin kesinlikle korkun zor bir zamand, ama baka insanlar iin de. Marx ncelikle iilerle ilgileniyordu. Ama: Salt tarihsel olarak bakldnda o insanlarn hali srekli iyileiyordu, oysa Marx yoku aa gittiini ve hep yoku aa gitmesi gerektiini iddia ediyordu. Spiege: Marx'm mutlak yoksullatrma kuramndan m bahsediyorsunuz? Popper: Evet, kald ki yoksullatrma kuram gereklemedii iin, yoksullatrma smrgelere tand, bugn nc Dnya dediimiz yerlere. Spiege:... yani emperyalizm kuram denilen ey. Popper: Tipik bir entelektel forml ve tabii ki safi samalk. nk sanayileme yoksullatrma olamaz, bundan daha ak bir ey olamaz. Daha sonra smrgelerde de durum gitgide dzeldi. Peki bu szde kapitalizm neydi? Sanayileme ve kitlesel retimdi. Kitlesel retim nk ok sayda rn iin byk bir pazar ve dolaysyla ok sayda alc olmas gerekir. Marx, kapitalizmi cehenneme benzetmitir. Dan- te'nin cehennemi ne kadar gerekse bu cehennem de o kadar gerektir. Lasciate ogni speranza - btn umutlar bo verin, Dante'nin cehenneminin ana fikri budur, Marx da bunu bilinli olarak kapitalizme uyarlamtr. Eer kapitalizm zorunlu ola www.altiok.org demek, ok eyin retilmesi ve bu yzden ok kiinin bir eyler almas demektir.

rak yoksullatrmaya srklyorsa, onun yklmas tek k yoludur: sosyal devrim. Bugnk toplumumuza ok eletirel yaklayorum. Burada dzeltilecek ok ey var. Ama bizim liberal toplum dzenimiz, imdiye kadar dnya zerinde gelmi gemi en iyi ve en adil dzendir. Marx'm tand dzenin evrimiyle ortaya kmtr. Spiege: Sosyal adaletsizlii tehir eden Marx'm kapitalizm eletirisinin ahlakbilimsel mesajndan geriye bir ey kald m? Sonuta zenginle fakir arasndaki uurumun dnya apnda derinlemediiri syleyemeyiz. Popper: Ahlakbilimsel mesajn ortaadan bu yana birok eidi oldu. Hristiyan dnrlerinde olduu gibi Aydnlanma dnrlerinde de ahlakbilimsel mesaj esast. Bu ahlakbilimsel mesajn kartlar da asl olarak Romantiklerdi. Spiegel: Aydmlanmaclar deyince herhalde ilk olarak Kant'm, adil bir kentsoylu anayasasnn dnya apnda yaylmasnn insan trnn balca devi olduu mesajm kastediyorsunuz, Romantiklerin efi ise sizce Hegel mi? Popper: Kesinlikle. Romantiklerin kart yaklam aa yukar yleydi: Sava ve iddet olmadan olmaz - Hegel'in tarihsel deneyiminin uygulamas budur. Ama gemiteki bu sava deneyimlerini geleceimize uygulama fikri gerekletirildiinde, artk gerekten umut kalmaz: Silahlarmz her eyi yok edebilecek durumda. Romantik atalarmza o denli ferahlatc ge~ len elik banyosunun ve kan banyosunun yerine, her eyi yok eden nkleer ma banyosu geti. Spiegel: Peki Dou Avrupa' daki ke ne sebep oldu - silahlanma yarnn yol at ekonomik zayflama m, entelektel kuruma m, kendi misyonundan kukulanma m? Popper: Birok ey st ste geldi: rnein Macarlarn kaan Dou Almanlara snrlar amas; Sovyet Politbro'sunun Gor- baov'u bir reform hamlesi yapmakla grevlendirmesi. Ama ekonomik reform hibir ie yaramad. Ekonomi yukardan aaya reformla dzeltilemez. Buna bir de entelektel oraklk eklendi. Marksizmden geriye sadece bo laf kalmt ve tek bir ierikli forml: "Kapitalizme lm:" - var olmayan eytani kapitalizme. Kruev bunu eyleme geirmeye alt. Spiegel: Fidel Castro'nun Kba'snda 1962'de Sovyet nkleer roketlerinin yerletirilmesiyle oynanan pokeri mi kastediyorsunuz? Popper: Kruev ABD'ye kar ykc bir istila planlamt. Ancak Amerikallar saldrmaya hazr olduklar zaman geri ekildi. Nkleer fiziki Andrei Sacharov Mein Leben (Yaamm) adl kitabnda, "yapay olarak azaltlm gte" bile kendi verdii

180

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

adla sper gl rnnn, Hiroima bombasnn gcn birka bin kat atm yazmtr. Bu patlayclardan 36 tanesi Kba'ya gelmiti bile. Bu "birka"m yerine koysak bile, bu 108.000 Hiroima bombas eder. Bunu yle bir kafamzda canlandralm. Ayrl konumasnda Gorbaov, bu bombalardan yaklak 30.000 adet bulunduunu sylemitir. Kba krizi nne koyduu hedeflerle Marksizmin neleri yapabileceini gsterdi: kapitalizmi nkleer silahlarla iddet uygulayarak ykmaya almak. Bunu asla unutmamak gerekir. Bu saldrda sadece Amerika yok olmazd, btn dnya nkleer ma banyosuyla yok olurdu - her ne kadar bu birka korkun yl srse bile. Spiegel: Dnya imdi kendi reformlarnn kurban olan Pe- restroyka reformcusu Gorbaov'a neler borlu? Popper: ok ey. Gorbaov Amerika'y, kendinden nceki Sovyet yneticilerinden farkl grmeye balad. Oraya daha sk gitti, geliinin kutlanmasn memnuniyetle karlad. Sonra da u ilgin ve Marksist olmayan forml ortaya att: Rusya'y normal bir lke haline getirmek istiyorum. Bu bizim hukuk devleti fikrimize yaklamak demekti. Gorbaov Rusya'y normalletirmek istiyordu: Bu tamamen yeni fikri ona borluyuz. Rusya'nn o zamana kadar normal bir devlet olmadn da en akekilde Sacharov'un zyaamyksnden* anlayabiliriz. Spiegel: Sovyet komnizminin yklmas ve iki kutupluluun bitmesi dnyay daha gvenli bir yer haline getirmedi. Dnya apnda milliyeti eytanlarn hortlamasyla, avarece elden ele dolaan nkleer silahlarla ve yoksulluk gleriyle arpmak zorunda kalyoruz. Bunlar liberal demokrasilerin yeni dmanlar m? * Bkz. s-215'teki dipnot, Popper: Bugn ilk hedefimiz bar olmal. O da bizimki gibi bir dnyada, Saddam Hseyin gibi insanlarn ve benzeri diktatrlerin olduu bir dnyada zor ulalabilir. Biz burada bar iin sava amaktan korkmamalyz. u anki artlar altnda bu kanlmazdr. Bu zcdr de, ama eer dnyamz kurtarmak istiyorsak bunu Spiegel: Kitle imha silahlarnn yaylmasn engellemek iin sava m balatmal? Popper: u anda, artk karaborsada bile bulunan bu lgnca bombalarn yaylmasn engellemekten daha nemli bir ey yoktur. Delirmemi olan uygar'dnya devletleri, burada ibirlii yapmaldr. Bir daha hatrlataym: Tek bir Sacharov bombas, birka bin Hiroima bombasnn gcne edeerdir. Bu da demektir ki, youn www.altiok.org yapmalyz. Bu noktada kararllk belirleyici derecede nemlidir.

yerleime sahip her devlette tek bir bombann patlamas milyonlarca kurbana yol aacaktr, birok yl sonra bile mann etkilerinden lecek olan kurbanlar bir yana. Bu tr eylere insan almamaldr. Bu noktada harekete geilmelidir. Spiegel: Yani bombay elde edecei iaretleri gelirse Amerikallar tekrar Saddam'a kar savamal mdr? Popper: Sadece Saddam'a kar deil. Bu tr durumlar iin uygar dnyann bir mdahale birlii olmaldr. Alm anlamda pasifiste davranmak samalk olur. Bar iin savamamz gerekir. Tabii ki en az gaddarca olacak ekilde. Bombann kullanlmas, iddet sz konusu olduu iin, iddetle engellenmelidir. Spiegel: Ama neredeyse, Pax Americana izgisinde yeni bir dnya dzeni arzulayan ve ayn zamanda Japonya ve Avrupa'nn ekonomik rekabetini de engelleyen Pentagon stratejicile- ri gibi konuuyorsunuz. Popper: Byle konumay canice buluyorum: Nkleer sava engelleme gereklilii, ekonomi sorunlaryla bir araya getirilmemelidir. Bu Pax Americana'da ok aktif alarak onu bir Pax Civilitatis haline getirmeye almamz gerekirdi. Bu basite, u anki durumun bir gerekliliidir. Burada sz konusu olan ufak tefek eyler deil, insanln hayatta kalmasdr. Spiegel: Gorbaov geen Almanya ziyaretinde, Bat'dan kuv vetli bir destek gelmi olsayd, Moskova'da Austos darbesi ve beraberinde gelen eylerin de olmayaca yolunda ikyetlerde bulundu. Rusya'nn daha beter bir despotlua batmasn engellemek iin Bat, Boris Yeltsin'e daha fazla destek vermeli midir? Popper: Bence yardm etmeliyiz. Ama Gorbaov'un ikyet etmeye hakk yoktur. Ona ok ey borluyuz; ama o da yeniden silahland. Ruslarn bizimle, uygar devletlerle, bu korkun silahlar gerekten kontrol altna almak iin ibirlii yapmas, yardmmzn bir nkoulu olmal. Ancak Rus askeriyesi de oyuna katlmaldr. Spiegeh Sizin fikrinizce gelmi gemi en iyi ve adil toplumda yayoruz. nc Dnya'da kitlesel aln veya evreye verilen zarar engellemek iin bu liberal demokrasinin yine de ikna edici zm nerileri bulunmuyor. Popper: Btn dnyay besleyebilmenin de tesindeyiz. Ekonomi problemi zlmtr: ama ekonomistler asndan deil, teknik asndan. Spiegeh Ama nc Dnya'nn byk blmnde kitlesel sefalet iinde yaandm herhalde yadsmayacaksnz?

182

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Popper: Hayr. Ama bu asl olarak, alk ekilen eitli dev- letlerdeki liderlerin politik budalalklarna dayanmaktadr. Bu devletleri ok abuk ve ok ilkelce zgrletirdik. Bunlar henz hukuk devleti deildir. Bir ana okulunu da kendi bana braksanz yine ayn ey olurdu. Spiegeh Ekonomik atmalar bugn savan baka aralarla srdrlmesi midir? Avrupa ve Amerika, Japonlara kar ip savan kaybetmekten korkuyor. Popper: Btn bu problemleri ciddiye almak mmkn deil, bunlar byle tartlmamal. Ben bu konuma biimine kinik tarih anlay diyorum - entelekteller yardmc olmak yerine akgz davranmay yeliyor. Japonlar gerekten uygardr, insan onlarla anlaabilir. Ama bizde olduu gibi tabii Japonya'da da hep sadece budalalk baskn. Spiegeh Bu sefer budalalkla ekonomik fetih stratejilerini mi kastediyorsunuz? Popper: Evet. Japonya'nn byk problemleri var. Nfusu ok fazla. Ama bundan daha sonra bahsedebiliriz. Ne yazk ki haberciler bu eyleri hep yanl anlyor, sansasyon peinde kouyorlar. Yeterince sansasyonumuz var. Spiegel: Btn bunlar herhalde sadece habercilerin icad deil. ABD'de yrtlen "Japon mal almayn" kampanyas daha derinlerdeki bir arpma duygusuna iaret ediyor. Popper: Bu arpmalar birer samalktr. Bunlarn hibiri nemli deil. Japonya u anda hi de emperyalist deil. Geri. her an kitle imha silah retecek sanayi ve imkna sahip. Ama Japonlar bunun ne anlama geleceini biliyor. Kanmca kuramsal ulusal ekonomi her naslsa entelektel olarak tkanma noktasna geldi, gncel sorunlarda saplanp kald. Ama bu problemlerin hepsi zlebilir. imdiye kadar hibir milyoner zenginlikten lmedi. Sava ncesi zamanla karlatrldnda bizler de Almanya'da hepimiz birer milyoneriz. Spiegel: Ancak kaynak zenginliinin ar kullanm da gezegenimizin zarar Popper: Bunu henz bilmiyoruz. Ozon delikleri milyonlarca yldr var olmu olabilir. Modern bir eylerle ilikilerinin olmamas da mmkndr. Spiegel: Tamnm bilim adamlar buna farkl bakyorlar. Younlatrlm klorun artyla ozon tabakasnn yok olmas arasnda bir balant olduuna inanyorlar. www.altiok.org grmesine yol ayor: rnein ozon delii.

Popper: Tannm bilim adamlar her zaman hakl deildir. Haksz olduklarn iddia etmiyorum - sadece ou zaman sandmzdan daha az bildiimizi iddia ediyorum. Spiegel: Bylece bazen gayet kabaca saldrdnz Yeillerle kapmay sevdiiniz konulardan birine geliyoruz. Gerekten neden? Popper: Onlarn gerekten lgnca doa bilimi ve teknik dmanlklarndan dolay. Yeillerde usuluk kart bir ekirdek var. Bu da szmona istedikleri eyin tam tersine yol ayor. Ayrca kendileri de g sahibi olmak istiyorlar ve kartlarnn olduunu iddia ettikleri kadar kendileri de ikiyzller. evre facialarnn temelinde, ahlakbilimsel olarak zmemiz gereken nfus patlamas vardr. Artk sadece gerekten istenen ocuklar dnyaya gelmeli. Spiegel: Buna nasl ulamak istiyorsunuz, in'deki gibi devlet yasalaryla m? Popper: Sadece devlet yasalaryla deil, eitimle de. stenmeyen ocuklar ahlaksal olarak tehlike altndadr. Onlar istemeyen insanlarn elinde, dnyaya gelmelerini engelleyecek aralar olmal. Artk bu aralar var, dk haplar gibi. Spiegel: Burada Katolik kilisesini ve Papa'y karnza alyorsunuz. Popper: Kilise ve Papa teslim olacaktr, zellikle de gerekten ikna edici ahlakbilimsel gerekeler ne srldnde. Tecavz, Aids hastas ocuklarn doumu veya alk ekilen lkelerde pratik olarak hibir yaama ans olmayan ocuklarn dnyaya gelmesi gibi. Kilise burada teslim olacaktr ve olmaldr, bu sadece bir zaman sorunu. Spiegel: Sayn Popper, imdi isterseniz Almanya'yla ilgili baz sorunlar konualm. Avrupa'da g dengesinin deimesiyle yemden birlemi, daha gl bir Almanya dodu. Komularn kayglanmas iin bir neden var m? Popper: Tabii ki var. Ama u anda Almanya'daki ortam -politik ve ahlaksal olarakumulabileceinden ok daha iyi. Bu da insann temelindeki akl gsteriyor. Ama gelecekte neler olabileceini bilemeyiz. nsanln refahnda bir paradoks var: nsanln refah, bir yn tehlikeye kar gerekten uyank olunmasnda yatar, ama refah uyankl da ldrr. zgrlk kolayca allm bir eye dnebilir. Bu da yeniden bir diktatrn kurban olunabilecei anlamna gelir. Avusturya'da bu az ok kendini gstermeye balad. Spiegel: Ama bunu gerekten syleyemeyiz. Herhalde ar, sac FP genel bakan Jrg Halde/den bahsediyorsunuz.

184

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Popper: Evet, orada gen insanlar Haide/e hayranlar. Bu, onlarn eitiminin aptallyla ilikili. Haide/in ideali Hitler'dir. Hitler'in yaptklarm memnuniyetle yapard. Spiegel: Ama hi de yle sylemiyor. Popper: Duyulabilecek kadar aka sylyor. Bunu duymak isteyenler iin sylyor. Spiegel: Almanya 60 yl iinde iki totaliter sistem yaad. u anda da SED ve Stasi* hakszlk rejiminin sindirilmesi sz ko* SED: (Eski Dou Almanya'da) Sosyalist Birlik Partisi. Stasi: Dou Alman gizii polisi (.n.) nusu. Politik su nasl llr, Bat'daki bizler ahlak yarglar olabilir miyiz? Popper: Eski. Demokratik Almanya'nn lider kadrosunun, asl sorumlularn ahlak yargc olabiliriz. Honecker'i mahkemeye karmaya almay ok nemli buluyorum. Spiegel: yleyse sulularn kamuya tehir edildii geni apl bir gemii sindirme operasyonundan ok, rnek vakalarn ele alnmasn m savunuyorsunuz? Popper: Asgari miktarda intikam ve yaplm olanlara benzer irenlikle bu iten syrlmamz byk nem tayor. Spiegel: Ve yobazla kaplmadan. Popper: Yobazla da kaplmadan. Mahkeme byk bir dikkatle almal. Dava eski liderlerin, en fazla 150 kiinin sularyla snrl kalmak zorunda olacak. Bu kadar ileri gidilebilir, ama daha fazlas da zaten yaplamaz, yoksa olay rndan kar. Spiegel: nsanlar ne yazk ki kahraman deildir ve totaliter bir toplumda olabildiince normal bir yaam srebilmek iin durumu idare ederler diye ibirlikileri de hesaba katmamak m istiyorsunuz? Popper: Bu doru. birlikilere fazla bir ey yaplamaz ve yaplmamal. Byk ounlukla korkuya kapldlar: Terrizmin yntemi de budur, korku salmak. Yine de bir noktada kahramanlk herkes iin arttr, zellikle de insann aktif olarak adilik ve ktlk yapmak zorunda brakld noktada. Francis Fukuyama, ideolojik atmalarn sonunun gelmesiyle ve liberal demokrasinin dnyaya yaylmasyla "tarihin sonu"nun geldiini sylyor. Demokrasinin zaferiyle birlikte ayn zamanda insanln ideolojik evriminin de son noktasna gelinmi. www.altiok.org Spiegel: Amerika'da u sralar ok moda olan yeni muhafazakr filozoflardan

Popper: Bunlarn hepsi laf, budalaca laflar. Felsefede mucizelere yer yoktur. stelik "sosyal devrim'Te birlikte tarihin sonuna ulalacam, nk tarihin zaten snf savalarnn tarihi olduunu Marx da sylemitir. Spiegel: Fukuyama'ya sizin pek deer vermediiniz anlalyor: Bir dizi elikiden sonra sonuta dnya zerinde zgrl gerekletirme hedefine ulaan tarihsel sre kuramnn sahibi Hegel. Popper: Tabii ki. Hegel buna evet derdi, nk o tarihi, gcn tarihi olarak gryordu. Byk ounlukla da bu byleydi. Tarih kitaplarmz asla insanln tinsel geliimini deil, tersine gcn tarihini ana tema olarak ele alan yaptlar oldu. Tabii k bize tarihin sonu gerekli, ama g tarihinin sonu. Silahlar yznden bu artk gerekli oldu. Ahlaksal olarak bu hep gerekliydi, ama artk silah fazlal yznden yaamsal olarak gerekli oldu. Spiegel: Bir gn insann dnya yznden silineceini kendiniz de daha Hiroima'dan nce yazmtnz. Popper: Neden olmasn? Grnmez tehlikeler var. Hepimizin ld gibi belki insanlk da lecektir, belki gnn birinde gne sistemiyle birlikte yok olacaz. Ama bu konulardan bahsetmek, hatta bu konular hakknda dnmek bile anlamszdr. Aids'ten ok zaman nce, diyelim ki, ngrdm gibi, bizi herhangi bir mikrobun yok etmesi daha olasdr. Bu ok abuk olabilir. Her an. Ama o zamana kadar daha binlerce yl da geebilir. Spiegel: Bir kez daha: Demek ki, bir ilerleme yasas, mantksal bir son nokta yok? Popper: Bunlarn hibiri yok. Gerekten olan, bizim devasa sorumluluumuzdur: Gaddar olmamalyz. rnein Aids'li ocuklarn dnyaya gelmesine izin vermek, akl almaz bir eydir. Kiliselerin de yaama ilk yaklam ilkesi bu olmaldr: Gaddarlk yok. Spiegel: Bay Popper, imdi neredeyse 90 yamdasnz ve kendinizi srekli radikal bir iyimser olarak tanmladnz. Ama bu syleide baz ok ktmser noktalar vard yaamnzn akamnda yeni bilgiler mi edindiniz? Popper: yimserlik grevimizdir. nsan yaplmas gereken ve sorumlu olduu eylere younlamaldr. Bu syleide sylediklerim, sizi ve dier insanlar uyank kalmaya zorlama amac tayor. Torunlarmzn durumunun bizlerden daha iyi olmas iin yaamalyz - sadece ekonomik olarak deil. Spiegel: Bay Popper, bu sylei iin size teekkr ederiz.

186

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

15. Komnizmin k zerine Dnceler: Gelecei Biimlendirmek in Gemii Anlama Denemesi* Herhalde konumamn balndan da anlam olduunuz gibi, ben Marksizme karym. Aklamalarmn konusu, Mark- sizmin Batl uygarlmza ynelik saldrlardr. Lenin ve Tro- ki'nin Eyll 1917'deki devrimi, bu saldrlarn balangcn belirler. Ykln ise burada toplanm olan hepimiz, dnemin taraklan olarak yaadk. Herhalde buradakilerden ok az, btn problemlerimizin nasl baladn kiisel deneyimleriyle bilecek kadar yaldr. Ama ben, Avusturya Aridk Franz Ferdinand'm Saraybos- na'da ldrld o 28 Haziran 1914' ok iyi hatrlayp, hl hayatta olanlardanm. Baran gazeteci ocuun sesini bugn bile duyuyorum: "Katili bir Srpm!" Birinci Dnya Sava'mn 28 Temmuz 1914'te patlak vermesini de canl olarak hatrlyorum (benim 12. doum gnmd). Bundan babamn bir mektubuyla haberim oldu, ama Kayser Franz Joseph'in "Halklan- ma" diye yazd byk bildirisinde de bulunuyordu. Avusturya ve Almanya'mn kendi balattklar sava kaybedeceklerini kavradm 1916 ylnn o gnn hatrlyorum; Rusya'da demokratik bir devrimin olduu 1917 Mart'mm o gnlerini hatrlyorum; Lenin'in Kerenski hkmetine kar darbesini ve Rusya'da sivil savan patlamasn hatrlyorum; Almanya ile Lenin ve Troki'nin Rusya's arasnda 1918 Mart'mda imzalanan Brest-Litowsk Bar Antlamas'n; Ekim 1918'de Alman ve Avusturya mparatorluklarnn ykln ve savan bitiini ha* Sevilla'da Expo '92 erevesinde yaplan konuma. frlyorum. Bu olaylar benim hatrlayabildiim en nemli olaylar ve imdi anlyorum ki, btn insanl toptan yok olmann eiine gtrm olan olaylar. Ksa bir konuma olacandan mecburen fazlaca basitletirmek zorunda kalacam: Tarih resmimi, kaim bir frayla ve parlak renklerle boyayacam. Birinci Dnya Sava'ndan nce Bat Avrupa, Almanya ve Kuzey Amerika'daki lkeler gerekten her ikisini de tanyordu: zgrlk ve devasa ekonomik sramay; ak snrlar ve seyahat pasaportlarnn ortadan kalkmasn, su orannn ve iddetin azalmasn, eitim standardnn ykselmesini ve cretlerin ve refahn artmasn. Ayrca teknolojik ilerleme sayesinde, hl dayamlmaz arlkta olan etin el i.iliinin bir lde rahatlamasn. Almanya ve Avusturya'nn yol at Birinci Dnya www.altiok.org sanayileme, kendiliinden gerekten liberal bir toplumun zaferine yol aabilirdi. Bu

Sava, bunlarn hepsini yok ederek, bir sava balatmaya izin veren eski ynetim biimlerine artk gvenilemeyeceim gsterdi. Ayn problemle bugn bile kar karyayz. Birinci Dnya Sava sonunda yenilen gcn -Almanya, Avusturya ve Trkiyeyklmas dardan savalarak saland. Ama ieride de, zellikle Avusturya'da, Rus Devrimi'nin de etkisiyle kanl ayaklanmalar oldu. ki muzaffer g, Fransa ve talya da temelinden sarsld. Sadece Byk Britanya ve Birleik Devletler savatan nce girdikleri liberal reform yolunda ilerlemeye devam ettiler, ne var ki, ngiltere'de, ksmen Rusya'nn etkiledii bir devrim balatma denemesini temsil eden bir genel grevin kertilmesinden sonra. Bu iki ngilizce konuan lkenin gsterdii rnein, borsann k ve dnya ekonomik krizi bir yana, kukusuz istikrar salayc bir etkisi vard: 1935 ylnn ngiltere'si, isizlie ve Hitler tehdidine ramen, btn hayatm boyunca grdm en halinden memnun sanayi lkesiydi: Her bir ii, her otobs muavini, her taksici, her polis tam bir centilmendi. Ama Rusya'da Marksizmin zaferi ve komnistlerin propaganda amacyla ve dnya devriminin organize edilmesi iin savurduklar korkun meblalar, Bat'mn her yannda sol ve sa arasnda kkten bir politik kutuplamaya yol amt. Bu kutuplama da faizme -nce Mussolini altnda talya'da, ki onun politikasn dier Avrupa lkelerindeki faist hareketler hemen kopyaladlar, zellikle de Almanya ve Avusturya'da- baz blgelerde ise i savaa, aslnda ncelikle sa tarafn terristlerinin yapt tek tarafl bir i savaa zemin hazrlad. Yani u durum geliti: Dou, zellikle de Sovyetler Birlii, gl bir ideolojiyi ve bitmez tkenmez bir yalan cephaneliini temel alan acmasz bir Marksizmin diktatrlk ynetimi altnda bulunuyordu. Bat ise srekli, gl bir soldan gelen ve temelinde Marksist partilerin etkisinin, propagandann, Rusya'nn gcnn yaratt hayranln ve sosyalist bir toplum midinin yatt potansiyel (ama nadiren gerek) iddetin tehdidi altndayd. Bu ise sa tarafta gerek bir iddete neden oluyor ve bylece faistleri glendiriyordu. Almanya, Avusturya ve Avrupa'nn gney ksm, sol ve sa arasndaki bu keskinle- en kutuplama karsnda faizme teslim oldu. Sovyetler ve Nazi Almanyas iin aslnda bir modern sava teknii deneyi olan spanya'daki o korkun i savata, bu kutuplama zirve noktasna ulat.

188

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Fransa ve Byk Britanya'da bile faist partiler kuruldu. Yine de buralarda ve kk Kuzey lkelerinde demokrasi tutu- nabildi. Bu artlar altinda, Hitle^in Bat'ya kar savandan nce neredeyse btn entelekteller, demokrasinin insanlk tarihinde sadece bir gei aamas olduunu syleyerek yaknda biteceini mutuladlar. Bir rastlant olarak benim kitabm Ak Toplum ve Dmanlar, bu insanlara ve ykc tarihsel ngr modasna kar saldry balatt. Daha sonra Hitler kinci Dnya Sava'n patlatt - ve bir adam sayesinde kaybetti: VVinsto Churchill. Sonu olarak Hit- lefi ve badaklarn deviren, Bat demokrasileri ile Rusya arasndaki ittifakn kurulmasn ona borluyuz. Ancak bunun bir sonucu olarak, savatan sonra sol gler, sol-sa kutuplamasnda her zamankinden gl hale geldiler. Geri Hitler ve Mussoli- ni'nin yenilgisiyle faizm her yerde safd edilmi oldu, ama imdi de ok daha tehdit edici olan, Dou ve Bat arasndaki Souk Sava balamt. Bu srada Dou, komnist diktatrln demir yumruu altnda hibir zaman olmad kadar kenetlenmiken, Bat demokrasileri her zaman olduu gibi iten atlamt ve Orta Dou'da olduu gibi aslnda btn dnyada szde kapitalist Bat lkelerine kar tahrikte bulunan, Sovyetlerin kkrtt ve destekledii sol tarafndan alkalanmaktayd. Btn bunlara ramen zaferi zgr demokrasiler, Bat'nn ak toplumlar kazand. Kendilerinin hep aka tartt, kendi muazzam i atmalar yznden yklan onlar olmad. Tersine son derece kendi iine kapank ve tam bir birlik halindeki Dou Alman komnist diktatrl ykld ve gl bir birlik olan Sovyet mparatorluu'nu da kertti. Bayanlar ve Baylar, ltfen demokrasilerin hangi devasa gerilimleri atlattm kafanzda canlandrmaya alnz. Sizi temin ederim ki bu, imdiye kadar herhangi bir politik g gruplamasnn dayanmas gereken en byk yk olmutur. Kald ki bu Bunlarn her biri kendi iinde paralanmt ve, i gerilimleri daha da artran ok gl d kuvvetlerin tehdidi -hatta saldrs- altndaydlar. Her birinin, en yakn badaklarnn bile anlamad, zmesi gereken byk ve kendine zg problemleri vard. Her biri, dardan devasa kuvvetlerin tehdidi altndaki "iinde ayrlk olan bir ev" www.altiok.org g gruplamasnda sz konusu olan ok gevek bir demokratik uluslar birliiydi.

(bkz. Markos ncili 3, 25) idi. Ama bu evler, zgr toplumlar, dayandlar; bunlar ak toplumlard. Ama kapal, mhrl olan, demir zincirlerin bir arada tuttuu ev kt ve parampara oldu. Sonuta ak toplumlar kazand, Sovyet mparatorluu kaybetti. Ne mutlu ki bu, ne Dou ne de Bat tarafmdan tek bir kurun bile atlmadan oldu - en azndan imdiye kadar. Ne zc ki, eski dmanlarmzn lkelerinde kan dkld (ve dklyor). Kald ki en azndan ksmen onlara borlu olduumuz bir ekonomik krizde bulunsak da, Marksizmin onlar iine srkledii sefaletten kmalar iin onlara yardm elini yine biz uzatyoruz. 1989'dan bu yana tank olduumuz ve henz sonu grnmeyen bu byk ve anlaml olaylar iin benim kuramm, Marksizmin lmne yol aan hastalk iin kuramm, u formlle zetlenebilir: Marksizm Marksizmden ld. Daha dorusu: Marksist g, Marksist kuramn verimsizliinden lmtr. Marksist kuram, Marksist ideoloji gayet makul olabilir; ama tarihin ve toplumsal yaamn gerekleriyle eliiyordu: Son derece hatal ve son derece kstah bir kuram sz konusuydu. Saysz hatas, ok saydaki kuramsal yanlgs, yine saysz irili ufakl yalanla hasr alt edildi. Gaddarca g kullanarak ve iddetle desteklenen yalanlar, ksa zamanda Rusya'da diktatrlk, gcyle hkm sren komnist snfn ve Rusya dndaki ykselen diktatrlerden oluan hrsl snfn gndelik tinsel dvizine dnt. Bu yalanlar evreni, bir entelektel kara delik eklinde bzt. Bildiiniz gibi bir kara delik, her eyi yutan, yok eden, yoklua srkleyen snrsz bir gce sahiptir. Yalan ve gerek arasndaki fark kayboldu. Sonunda da tinsel boluk kendi kendisini yuttu. Sonu olarak Marksizm, Marksizmden ld, stelik de aslnda uzun zaman nce. Yine de korkarm hem Dou'da hem de Bat'da milyonlarca Marksist ona sarlacak. Tpk imdiye kadar yaptklar gibi, gerek dnyada neler olursa olsun: Olgular yok sayabilirsiniz ya da akladnz sanarak unutabilirsiniz. Bylelikle konumamn, geni kapsaml, kabaca kesitlerden oluan bir kubak tarihsel zetten oluan giri ksmnn sonuna geliyorum. imdi gelen ksm ise iki paradan oluuyor. lki Marksizmin ksa bir tanmn ve eletirisini sunuyor; ikincisi ise bu yeni durumu, politik bir reform -demokrasilerimizin reformu- araclyla, yaammzn iyiletirilmesi amacna ynelik olarak nasl kullanabileceimizi gsterme

190

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

yolunda bir denemeden oluuyor. Bununla sylemek istediim, kurumlarmzn deitirilmesinden ok, bak amzn deitirilmesidir. Ancak konumamn giri ksmnn biraz fazlaca soyut bulunmas mmkndr; bu yzden bir tr zyaamyksel not dmek, daha Marksist kuram ksaca ortaya koymama ve eletirel olarak rtmeme gemeden belki sizleri de yoran, ayn sekinci stille devam etmekten daha anlaml grnyor. Bu yzden ilkgenliimden bir yk anlatarak konumam biraz daha canlandrmaya alacam: Nasl Marksist olduumu -veya olmaya yaklatm- ve nasl olup da yaammn geri kalan ksm boyunca bir Marksizm kartna dntm anlatacam; bu, 17. doum gnmden ksa zaman nce, 28 Temmuz 1919'da oldu. Annem ve babam kat pasifistlerdi, daha Birinci Dnya Sa- va'ndan nce bile; babam bir liberaldi, ok bilgili, Immanuel Kant'tan, VVilhelm von Humboldt'ten ve John Stuart Mill'den etkilenmi bir avukatt. lk defa sava esnasnda, on drt veya on be yandaydm, politik zgrlk sorunu hakknda ilgin bir fikir aklma geldi. Viyana'da Gutenberg Ant'nm yamndan geiyordum ve umut iinde bar ve demokrasi hakknda dnyordum ki, birdenbire bir demokrasinin asla gerekten salam olamayacann farkna vardm. nk tam da salamlamaya balad anda, ona sanki banal bir eymi gibi bakmaya balarz ve bylelikle de zgrlk tehlikeye girer, insanlar artk onun iin aba gstermezler, onu bakp bytmezler, nk zgrl kaybetmenin ne anlama geleceini kafalarnda canlandramazlar: belki terrizm, hatta belki de sava. Bu imek gibi fikre ramen Komnist Parti beni ekti, nk o zamanlar, Brest-Litowsk Bar Antlamas'nn imzaland Mart 1918'de bir bar partisi olduunu iddia ediyordu. Birinci Dnya Sava'nn bitmesinden nceki o gnlerde, geri bar hakknda ok konuuluyordu, ama komnistler dnda kimse, bunun iin politik fedakrlkta bulunmaya raz deildi; Troki Brest-Litowsk'ta bu midi yaratt, yalanclklar hakkmda, bir Rus arkadam bana ok eyler anlatt iin onlara gvenmiyor olsam da, bu mesaj ok iyi aldm. Ama beni ona eken, kendini pasifizme adamasyd. Alman ve Avusturya mparatorluklarnn yklmasndan sonra -eitli nedenlerden dolay- artk okula gitmemeyi ve niversiteye giri snavna hazrlanmay tercih ettim. www.altiok.org dnyann geri kalanna verdii mesaj buydu. Boleviklerin fanatizmi ve allm

Ve bundan fazla uzun olmayan bir zaman sonra, bu Komnist Parti'de ne olduunu bir denemeye karar verdim. Parti merkezine gidip kendimi ayak olarak hizmetlerine sunduumda herhalde Nisan 1919 olsa gerekti. Bu arada Marksist kuram da biraz daha tanmtm ve ye olmak iin daha ok gen olsam da, en st partililer beni ahsen kollar ak karladlar ve olabilecek her trl ii verdiler. Sk sk beni fazlaca gizli olmayan oturumlarna gtryorlard, ki bu baya da acayipti, ve onlarn dnme biimi hakknda ok ey rendim. (ok daha sonralar verdiim adla) Marksist ideolojinin fare kapanndan kl pay kurtuldum. Ahlaksal devim olarak grdm ey beni fazlasyla motive ediyordu, ki bu neredeyse felaketim olacakt. imdi bu ideolojik tuza tanmlamak ve ardndan da ondan nasl kurtulduumu anlatmak istiyorum: Buna yol aan, korkun bir olayn bana yaatt ahlaksal ok ve muazzam bir ahlaksal tiksinti oldu. Marksist kuramn, veya Marksist ideolojinin, birok yn vardr, ama ak farkla en nemli olan udur: Sz konusu olan bir tarih kuramdr, gya mutlak ve bilimsel kesinlikle (her ne kadar kaba hatlaryla da. olsa) insanln geleceini nceden syleme durumunda olan bir tarih kuram. Daha dorusu, Newton astronomisi bir gne veya ay tutulmasn nasl nceden bildirebiliyorsa, toplumsal devrimleri ayn ekilde nceden bildirebileceini iddia eder. Marx kuramn u fikir temelinde kurar: "imdiye kadarki btn toplumlarn tarihi, bir snf savalar tarihidir." Marx, snf savann, snfsz veya komnist bir toplumun kurulmasyla sonulanacak sosyal bir devrimle doruk noktasna ulaacan, ilk olarak 1847'de, Felsefenin Sefaleti adl kitabnn sonunda bildirmitir. Tantlama izgisi ok ksadr: alan snf ("proletarya") eskiden beri bastrlan tek snf olduu iin, stelik de tek reten snf oluturduu, daha da tesi byk ounlua sahip snf olduu iin, zorunlu olarak zaferi kazanacaktr. Ancak onun devrimci zaferi btn dier snflarn kaldrlmasna ve sonu olarak sadece tek bir snftan oluan bir topluma yol amaldr. Tek snfl bir toplum ise snfsz bir toplumdur - ne yneten ne de ezilen bir snfn bulunduu bir toplum. Bu yzden Marx ve Engels'in bir yl sonra Komnist Mani- /esfo'larmda akladklar zere, sz konusu olan komnist bir toplumdur. Tarih de bir snf savalar tarihi olduuna gre, bu tarihin sonu demek olacaktr. Artk savalar, arpmalar, iddet, bask

192

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

olmayacaktr; devletin gc hi olacaktr. Veya, dinsel kavramlarla anlatrsak: Yeryz cenneti kurulacaktr. Bunun tersine, Marx'm "kapitalist" olarak tanmlad o zamanlar var olan toplum, yine Marx'm retisine gre, kapitalistlerin btn ynetimi elinde tuttuu bir toplumdu - daha dorusu bir snf diktatrlyd. Antsal yapt Kapital'de - cilt, toplam 1748 sayfa- Marx, sermayenin younlamas yasas nedeniyle kapitalistlerin saysnn srekli azalmas, igilerinki- nin ise artmas gerektiini gstermitir. Benzer bir yasa nedeniyle, yani artan yoksullatrma yznden, iilerin durumunun srekli ktlemesi gerekir. Onlar srekli yoksullarken, kapitalistler srekli zenginleir. ilerin dayanlmaz sefaleti, onlar devrimci snfsal karlarnn bilincinde olan kkten devrimcilere dntrecektir. Btn lkelerin iileri birleerek sosyal devrimi zafere srkleyeceklerdir. Btn kapitalistleriyle birlikte kapitalizm yok olacak, tasfiye edilecek ve yeryznde bar olacaktr. Artk Marx'm tarihin akna dair ngrs btn inanlrln kaybetmitir, Batl Marksistler her ne kadar eskiden olduu gibi baaryla, insanlkd, ahlaksal olarak rm "kapitalist" bir dnyada yaadmz kuramm bildirseler de bu gr artk savunmuyorlar. Marksizm, Birinci Dnya Sava' ran alk yllarnda ve ondan sonraki daha korkun dnemde, aslnda hl inandrclm korumaktayd, hatta uzun zaman sonra bile nde gelen fizikiler ve biyologlar ona ballk yemini ediyordu. Geri Einstein Marksist deildi, nk kendininkiler de dahil olmak zere kuramlarn, normalde asla yeterli olmadnn bilincindeydi. Ama Marksizme kesinlikle bir sempati besliyor, hatta hayranlk duyuyordu. J.B.S. Haldane ve J.D. Bernal gibi balca ngiliz bilim adamlarndan ou, partiye yeydiler. Marksist kuramda onlar eken ey, tarihsel bir bilim olma iddiasnda olmasyd. Stalin'in lmnden ksa sre nce Bernal, Stalin'in yaayan bilim adamlarnn en by ve btn zamanlarn en byk bilim adamlarndan biri olduunu duyurmutu. Bu bilimsellik statsnde olma iddiasnn ne denli ciddi olduunu gstermek iin sadece bir rnek: Gayet iyi berg'in bir kitab vard. Stalin'e hayranlndan dolay 1931'de Rusya'ya gitti, o da onu 1936'daki byk temizlik srasnda hapse, att. Tekrar tekrar ikence grd ve korkun artlar altnda hapis tutuldu, ta ki 1939 ylndaki Hitler-Stalin Pakti'na kadar, Stalin onu ve Almanya ve Avusturya'dan gelen birok dier komnisti Hitler'e satana kadar. Bu kesinlikle btn zamanlarn en aalk ticaretidir. Btn dierleriyle birlikte www.altiok.org tandm, bu arada lm olan Viyanal bir fiziki olan Alexander VVeifi-

Hit- ler' in toplama kamplarna atld, birka defa kat ve her seferinde yeniden yakaland, sonunda 1945'te Rus birlikleri tarafndan kurtarlana kadar. Stalin'in zindanlarmdaki deneyimlerini anlatt bu son derece ilgin kitabnda Weifiberg, sonunda yine de eskiden olduu gibi Marksist kurama inandn ima etmektedir. 1946'da onunla Londra'da" karlatm; bu arada artk iyilemitir diye dnyordum. Byk hata. 1951'de kitab Almanya'da ktnda ve birka yl sonra onu son olarak grdmde, her ne kadar baz dzeltmelere gereksinimi olduunu kabullense de hl Marksist tarih kuramna inamyordu. Tabii ki onu dndrmeye altm, ama Stalin'in hapishanelerinin baaramadn benim becerdiimden kukuluyum. Ayn zamanda byk bilim adamlar olan inanl Marksizm savunucusundan daha bahsetmek istiyorum. ncelikle nl doabilimci ift Joliot-Curie. 1935'te birlikte Nobel Kimya dln alan Madame Curie'nin kz irene ve ei Frederic Joli- ot, hem direniin yesiydiler, hem de Fransz Atom Enerjisi Ko- misyonu'nun. lmlerine kadar her ikisi de Komnist Parti'nin aktif birer yesi olarak kald. Sonra Andrei Sacharov, Rus hidrojen bombasnn babas. Sacharov'un, bu byk sapknn byk bir hayranydm, hl da yleyim. 60. doum gnnde New York'ta bir konuma yaparak onu savundum ve Rus ynetimine onu serbest brakma arsnda bulundum. Ancak anlarm (Mein Leben) okurken hayretle, 40 yanda bile resmi komnist doktrinden ne kadar emin olduunu grdm. Bildirdiine gre Stalin ldnde Sacharov, bu byk insan dostunun lmnden dolay gzyalar dkm; devrimin kanlmaz olarak gelmesi gerektiine ve bu byk insan dostunun iledii gaddarlklarn gerekli olduuna inanm. En azndan 1961'de 40 yama kadar kesin ka nlar bunlarm. Sonradan ise dnce biimini kkten deitirecekti. imdi, Marksist tuzak dediimde sadece, tarihsel Marksist mutuda dorua ulaan szde bilimsel kuram kastetmiyorum. Bununla daha ok, bu mutuya inanan kiiyi partiye balayan ahlaksal zincirlere iaret ediyorum. Mutuyla beraber bu tuza oluturan ahlaksal kelepeleri canl bir ekilde hatrlyorum. Devrimden sonra gelecek cennetle ilgili olarak bandan beri biraz kukuluydum. O zamann, aln, yoksulluun, isizliin ve drtnala giden enflasyonun, ve bundan faydalanmay bilen dviz speklatrlerinin penesindeki Avusturya toplumu, tabii ki houma gitmiyordu. Yine de partinin yelerinde, benim hissettiim kadaryla, "snf dman"na kar canice igdler uyandrma yolundaki apak gayreti beni

194

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

huzursuz- landryordu. Ama bana bunun gerekli olduunu ve zaten o kadar da ciddi olmadm anlatyorlard; bir devrimde nemli olan tek eyin zafer olduunu, nk kapitalizmin artlan altnda her gn, btn bir devrim boyunca olacandan daha fazla iinin ldrldn sylyorlard. stemeye istemeye bunu sindirdim, ama bunun iin, ahlaksal inanlrln anlamnda byk bir bedel dediim duygusundan bir trl kurtu- lamadm. Bir de parti yetkililerinin yalanlar vard. Aktan aa bir gn unu, ertesi gn tam tersini, daha ertesi gn de yine baka bir ey sylyorlard. rnein nce Kzl Terr yalanlyor, hemen ardndan da onun gerekli olduunu savunuyorlard. Buna kar ktmda da, bu elikilerin gerekli olduunu ve eletirilmemesi gerektiini, nk devrimin baars iin partinin btnlnn ok byk bir anlam tadm duyuyordum. Hatalar yaplm olabilirdi, ama bunlar tehir etme iznimiz yoktu: Parti izgisine ballk, mutlak bir ballk olmalyd. nk sadece parti disiplini zaferi daha abuk kazandrabilirdi. Yine de bunlar istemeyerek kabullensem bile, kiisel btnlm gibi bir eyi partiye kurban ettiim hissi iimde uyamyordu. Ve sonunda facia geldi: Temmuz 1919'da bir gn polisler, partinin destekledii silahsz gen yoldalarn gsterisinde ate at ve birka kii ld (yanl hatrlamyorsam sekiz kii). Poli sin tavrna kar hiddete kaplmtm, ama kendime kar da. nk sadece gsteriye katlmakla kalmam, parti tarafndan desteklenmesine de raz olmutum. Belki bakalarn da cesaretlendirmitim. Hatta belki bunlardan bazlar lenlerin arasndayd. Ne iin lmlerdi? Kendimi onlar iin sorumlu hissediyordum ve vardm sonu uydu: Kendi yaamm ideallerim iin ortaya koyma hakkm vard. Ama bakalarn, hayatlarn benim ideallerim uruna, hele ki doruluundan kukulanmann mmkn olduu Marksizm gibi bir kuram uruna, riske atmaya cesaretlendirme hakkm kesinlikle yoktu. Gerekten ciddi ve eletirel olarak Marksist kuram incelemi miydim? Derinden kaldm. Ama parti merkezine geldiimde, orada ok farkl bir yaklamla karlatm: Devrim byle kurbanlar gerektiriyormu; bunlar kamlmazm. Ayrca bu bir ilerleme anlamna da gelirmi, nk iileri polise kar daha da kzdrarak snf dmannn bilincine varmalarn salarm... www.altiok.org sarslm bir ekilde yantn "Hayr" olduunu kendi kendime itiraf etmek zorunda

Bir daha asla oraya gitmedim: Marksist tuzaktan kurtulmutum. Bundan byle son derece eletirel olarak Marksizmi incelemeye baladm. ok farkl nedenlerden dolay -ncelikle de faizmi asla desteklemek istemediimden dolay- sonularn ancak 26 yl sonra, Ak Toplum ve Dmanlar adl kitabmda yaymladm. Bu arada baka sonulara ulamtm: Bir kuramn bir bilim statsne, rnein Nevvton astronomisi gibi bir bilim statsne ulap ulaamadn saptamaya yarayan bir lt gelitirmitim. Marx'm tarih kuramnn yanl olduu ok sayda noktay burada saymaya alsam, bu konumann erevesinin dna km olurum. Ak toplum hakkndaki kitabm, Marksist mutunun ayrntl bir zmleme ve eletirisini kapsamaktadr. Bu noktada sadece en bariz olan vurgulamak istiyorum: Marx'n kastettii anlamda "kapitalizm" artk yok. Marx'm tand toplum byk, hatta devasa devrimler geirdi. Bir zamanlar milyonlarca erkein ve daha da fazla kadnn yapmak zorunda kald dayamlmaz arlktaki ve ypratc el iilii artk Batl toplumlarmzda kalmad. Ben onu kendi gzlerimle grdm; bunu kendisi yaamam olan, ne kadar kkten bir deiimin olutuunu kafasnda canlandramaz: o kadar ktle- diimiz teknolojinin ilerlemesine borlu olduumuz gerek bir. devrim. Btn olarak baktmzda, Marx'm ngrdnn tam tersi ortaya kt. ilerin durumu artk o kadar kt deil, Bat demokrasilerinde ou yaamndan gayet memnun. Tabii ki sol -hem kzl hem de yeilci sol- eskiden olduu gibi propaganda yaparak dnyamzn insanlkdlma olan inanc, halimizin kt olduu inancn, ve bylece maalesef gerekten de halimizin kt olduu duygusunu glendiriyor. nk esenliimiz, ksmen de dndklerimize baldr. Tarihinin bak asndan baktmzda ise, bizim ak toplumumuz imdiye kadar dnya zerinde gelmi gemi en iyi ve en adil toplumdur. Sz konusu olan artk apak Marx'm bir zamanlar "kapitalist" olarak tanmlad toplum deildir; onu yle tanmlayarak kendimizi kandrmak iin de hibir gereke yok. Daha da ileriye gidebilirim: Marx'm kavram kulland tarihsel anlamda bir "kapitalizm" bu dnyaya asla gelmemitir: Marx'm artan yoksullatrma yasas veya gizli bir kapitalistler diktatrl gibi eilimleri iinde barndran bir toplum asla olmamtr. Bunlarn hepsi safi kendini kandrmacadan ibarettir. Sanayilemenin balangcndaki yaamn korkun zor

196

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

olduunu kabul etmeliyiz. Ancak sanayileme, ayn zamanda retimin artmas ve sonra da kitlesel retim anlamna gelir. Apak ortada ki, kitlesel retim sonuta kitlelere de ulamtr. Marx'm mutusuyla birlikte tarihsel betimlemesi de, sadece yanl deil, ayn zamanda olanakszdr: Onun retisine gre hep azalan saydaki zengin kapitalistler iin yaplm bir eyi, kitlesel olarak retmek mmkn deildir. yleyse u kesindir: Marx'm kapitalizmi olanakd bir tinsel yap, bir hayal rndr. Ancak bu hayal rnn yok etmek iin Sovyetler Birlii, aa yukar 50 milyon ve hatta daha fazla Hiroima bombasna denk gelen bir byklkte nkleer silah da dahil olmak zere imdiye dek grlmemi bir silah kapasitesini ymtr. Btn bunlar, szde insanlkdl yznden sanal bir cehennemi yok etmek iin yaplmtr. Geri gereklik tabii ki cennet gibi deildi - ama komnist gereklie gre cennete ok daha yaknd. Bylece ikinci kez ayn sonuca ulatm - ama farkl bir taraftan: Marksist ideolojinin mantksal zmlemesi ve eletirisinden yola karak. Bylesi ideolojilerin bizi esir almasna asla izin vermemeliyiz. imdi konumamn son ksmna yneliyorum. Gemiten gelecek iin neler renebiliriz? Politikaclarmza neler nerebiliriz? lk olarak, akll bir insann gelecekte neler olacam nceden syleyebilecei eklindeki anlamsz dnce alkanlmzdan kendimizi kurtarmalyz. Grne gre herkes, akllln kamtinm, insann doru kacak eyler mutulamas olduuna inanyor. Ve yine neredeyse herkes, gelecek iin aklc bir programn, doru bir ngrden yola kmas gerektiine inanyor. Yine herkes, insanlk tarihini gzlerimizin nnde kvrlp giden gl bir aknt olarak gryor. Nasl gemiten akp geldiini gryoruz; eer doru bakarsak, en azndan gelecekteki gidiatnn genel ynn nceden syleyebilecek durumda olmamz gerekir. olarak bile yanltr. Bu anlayn yerine tarihe kkten farkl bakan bir bak as gemelidir. unu neriyorum: Tarih bugnle biter. Ondan ders karabiliriz; ancak gelecek kesinlikle gemiin bir uzants, bir karsama deildir. Gelecek henz yoktur; bizim byk sorumluluumuz www.altiok.org Herhalde bu, ou kiiye anlalr grnyor. Ama temelden yanltr - ahlaksal

da burada yatar: gelecei etkileyerek onun daha iyi olmas iin her eyi yapma sorumluluumuz. Bu amala gemiten rendiimiz her eyi kullanmalyz; renmi olmamz gereken nemli bir ey de: alakgnll olmaktr. Yani ne yapmay neriyorum? Grdmz zere gemi, sol ve sa arasndaki bir kutuplamann cenderesindeydi, ki bu da, insanln kendisi de bu arada yok olacak olsa bile, insanlk namna yok edilmesi gereken, ama var olmayan bir kapitalist cehenneme olan inancn bir sonucuydu. Neredeyse o noktaya kadar da gelmiti; ama artk bu budalaca deli samasnn bir etkisi olmayacam umut edebiliriz (her ne kadar gerekten tam olarak ortadan kalkmasnn ok uzun sreceinden endie etsem de). Sadece dar deil, ieri doru da silahszlanma yolunda byk bir aba gstermemizi neriyorum. Yani bir sol-sa kutuplamas olmakszn politika yapmaya almalyz. Sanrm buna ulamak son derece zordur. Yine de yaplabileceinden eminim. Ama sol ve sa partiler her zaman olmam mdr? Olabilir, ama Lenin'den nce, o "bilimsel" kesinlikten beslenen bu lgnca kutuplama, bu nefret ve fanatizm yoktu. Winston Churchill parlamentoda bir cepheden brne geebiliyordu. Bu bir hiddet frtnasn salveriyor ve hatta biroklarnda kalc bir kiisel kin, belki de ihanete uram olma duygusunu brakyordu. Yine de btn bunlar, imdiki sol-sa kutuplamasndan ok farkl bir dzlemde oluyordu. Buna karlk iyi komnistler bile, srekli partiye ihanetle sulanma ve -ezkaza Sovyetler Birlii'nde yayorduysalar- bu yzden hapse girip idam edilme tehlikesiyle kar karyayd. Aradaki fark belki de en iyi u ekilde betimlenebilir: Normal vatandalar iin ispiyonculuk, ok daha kts arkadalarn ispiyonlamak gibi eyler, daima korkun, akl almaz eylerdir. Ancak birka iyi komnist bylesi amur atmalar sonucu ihanetle suland, en azndan Stalin'in dneminde. Tabii eer aleyhlerinde dava aldysa. En ar biimleriyle sol- sa kutuplamasnn nasl bir ortam yaratt hakknda bu bir fikir verebilir. Ak bir toplumda bylesi eylerden kurtulmak kesinlikle mmkndr. Sol-sa kutuplamasnn yerine ne koyalm? Ya da, daha iyi bir ifadeyle: Sol-sa kutuplamasnn karsna, bunu ortadan kaldrmak umuduyla hangi program koyabiliriz?

198

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Ben okpartili bir sistemi neriyorum - umarm byk partiler olur. u ekilde: Ark ideolojik sava mekanizmasn hurdaya karabilir ve az ok genelgeer bir insancl program balatabiliriz. (Programlarmz yaparken tam ve kesin olarak anlatmz varsaysak bile, ounluk partisinin drstln ve ynetim becerisini denetleyecek bir muhalefetin olmas iin en az iki parti olmas gerektiine dikkat ediniz.) Aadaki program neriyoruz ve onu tartmaya amaya ve iyiletirmeye hazrz: . Sorumluluun kontrolnde daha fazla zgrlk: En st dzeyde kiisel zgrle ulamay umuyoruz; bu ise sadece uygar bir toplumda mmkndr - yani, iddet olmakszn yaamaya kendini adam bir toplumda. Gerekten de bu, uygar bir toplumun en gze batan niteliidir: problemleri srekli bar, iddet iermeyen yollarla zmeye almak. 2. Dnya bar: Artk bir kere atom bombalar ve nkleer balklar bulunduuna gre, btn uygar toplumlar, bar korumak ve atom ve hidrojen bombalarnn yaylmasn tam olarak engellemek iin ibirlii yapmaldr. Gerekten de bu, balca devimizdir, yoksa uygarlk ve ksa zaman sonra da insanlk ortadan kalkacaktr. (Bu basit gerei Batl ideolojik emperyalizm olarak grenler kacaktr; bu ok akllcadr ama bu noktada tamamen nemsizdir.) 3.Yoksullukla sava: Teknoloji sayesinde dnya -en azndan potansiyel olarakyoksulluu ortadan kaldrmak iin yeterince zengindir. sizlii katlanlr bir asgari dzeye ekmek iin de yeterince zengindir. Bunun ok zor olduunu iktisatlar deneyimleriyle biliyorlar - kukusuz zordur da. Gayet ani olarak (1965 civarnda) bunu, eskiden olduu gibi, en acil hedefleri olarak grmekten vazgetiler: Bu problemin artk modas gemie benziyor. Birok ulusal iktisat sanki bu problemin zmsz olduunun bir kant varm gibi davranyor. Ancak tam tersine, her ne kadar serbest piyasa ekonomisine belli mdahalelerden kanmann ok zor olduu ortaya kabilecek olsa bile, problemin gayet iyi zlebilir olduuna dair birden belki gereinden de fazla. Bu problemin zm acildir ve aa zg olmaktan km olmas hiddet vericidir. Eer ekonomi uzmanlar daha iyi yntemler gelitireme- yeceklerse, basit olarak kamusal alma tedbirlerine bavurabiliriz. zellikle de otoyol yapm, okul inas, retmen yetitirme, vb. kamu devlerinin www.altiok.org ok kant vardr. Ama serbest piyasa ekonomisine zaten srekli karyoruz, hatta

zelletirilmesi de bunlardan biridir. Artan isizlik dnemlerinde, ksrdngye kar politikalar oluturulmas amacyla bu nlemler younlatrlmaldr. 4. Nfus -patlamasyla sava: Dier doum kontrol yntemlerini tamamlayan dk hapnn bulunmasyla, artk biyokimyasal teknoloji, nfus kontrol hakknda aydnlanmann dnya apnda gerekletirilebilecei bir dzeye ulamtr. Bunun da Batk bir emperyalist politika kapsamnda olduu tezini ak toplumlar, kendi (zaten azalan) doum kontrol oranlarn drmeyi salayarak rtebilirler. Bu nokta byk aciliyet arz etmektedir ve insancl bir program olan btn partilerin gndeminin en st sralarnda bulunmaldr. nk evre sorunu dediimiz problemlerin hepsi sonuta nfus patlamasna indirgenebilir; bir an durup dnmek herkesi buna ikna etmek iin yeterli olsa gerek. rnein kii bana enerji tketimimizin artt ve snrlanmas gerektii doru olabilir. Ancak bu doruysa, aka yoksulluk ve cehaletle balantl olan nfus patlamasnn nedenlerine kar savamak ok daha acildir. Ayrca, insanlk adna, sadece istenen ocuklarn domas iin abalamalyz, nk bu korkun bir eydir ve istenmeyen bir ocuk dnyaya getirildiinde, bu ok sk fiziksel ve ruhsal iddete yol aar. 5. iddet uygulamamaya ynelik eitim: (Tabn ki, yanlabilirim ama) iddet uygulamasnn son zamanlarda artt kansndaym. Ne olursa olsun, bu snanabilecek bir hipotezdir. Bence ocuklarmz iddeti hogrecek ekilde eitip eitmediimiz incelenmelidir. Eer yant evetse, acilen harekete gemek zorundayz demektir: nk iddeti hogren bir anlay uygarlmz kkten tehdit eder. Ama btn olarak baktmzda, acaba ocuklarmzla gerekten yeterince ilgileniyor muyuz, gereksinim duyduklar efkati gsteriyor muyuz? Bu ok nemli bir noktadr, nk o cuklarmz gen yalarnda neredeyse tamamen bizim elimizdedir, onlar iin tadmz sorumluluu abartmak mmkn deildir. Bu sorunun, ncekilerin bazlaryla, rnein nfus patlamasyla yakndan balantl olduu akla yatyor. Sanyorum ocuklarmza iddet uygulamamann erdemlerini olmasa bile, en azndan gaddarln btn ktlklerin en by olduunu retmeye almalyz. "Gereksiz gaddarlk" demiyorum, nk gaddarlk hibir zaman gerekli olmad gibi, asla caiz de deildir. Sk sk dncesizlikten, yani budalalktan, tembellikten veya bencillikten ilediimiz bir su olan ruhsal gaddarlk da buna dahildir.

200

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Korkarm bu tr eitimsel sorunlardan bahsetmek artk moda deil, nk artk herkesin istediini yapmas modern saylyor ve geleneksel bir ahlakn ltlerine gre bu kabul edilemez olsa da, teslim edilecei zere, ahlak ounlukla ikiyzllkle ilgilidir. Buna karlk olarak diyorum ki: Kant bize unu sylemitir: "Kendi akln kullanma cesaretini gster!" Belki biraz daha alakgnll olarak unu sylemek istiyorum: Modalar ama cesaretini gsteriniz ve her geen gnle birlikte sorumluluklarnzn biraz daha bilincine varnz. Herhalde zgrle salayabileceiniz en byk katk bu olacaktr. 6. Altinc ve sonuncu noktam ise: Brokrasiye hkim olma ve onu kstlama: Bu konuda sylenecek ok ey olsa da burada bunu yapmay dnmyorum. 16. Barn Gereklilii Hakknda* Bugn burada bana verilen onur iin hepinize, zellikle de Alman Birlemi Milletler Dernei'nin ynetimine teekkr ederim. Bu onurun Otto Hahn'm ismiyle balantl olmas beni daha da derinden etkiledi. Daha uranyumun paralanmasn kefinden 20 yl nce Otto Hahn benim kahramanlarm arasndayd, yeni radyoaktif elementler, yeni atomlar ve yeni ma biimleri bulan o byk ma kimyas ve atom kuram aratrmaclar arasnda. Ama bunlar, baz fiziksel ilikileri; eitli malar arasnda ve yan atomlarn dnmleri arasnda bulunan ilikileri betimleyen ve aklayan yeni kuramlar, yeni nemli hipotetik doa yasalar da bulmulardr. Daha 1918 ylnda, ben henz 16 yandayken Otto Hahn, Pierre ve Marie Curie, Ernest Rutherford, William Ramsay ve kuramclar Max Planck, Albert Einstein ve Niels Bohr gibi en byklerin arasndayd. Bu byk aratrmaclarn, atom fizikilerinin ve ma kimyaclarnn adn ilk olarak Viyana'da Boltzmann sokandaki Fizik Enstits'nde duydum, o zamanlar Viyana'da Stefan Mayer'in yannda Radyum Aratrma Ku- rumu'nda alan, oktan lm olan arkadam Franz Ur- bach'tan. Birka yl sonra, bugn neredeyse tamamen unutulmu nemli bir atom aratrmacs ders kitabnda Otto Hahn hakknda daha fazla ey okudum. Kitabn ilk basks 1924'te yaplmt; 1929 ylndan kalma ikinci basks * 17 Aralk 1993'te Berlin'de Otto Hahn Bar Madalyas'mn verilmesi dolaysyla yaplan teekkr konumas. www.altiok.org olan hocam Arthur Haas'm yazm olduu Atomtheorie (Atom Kuram) balkl bir

hl elimde. Okumaktan lime lime olmu o kitab buldum. Hatrladklarm doru kt: Orada ayn cmle iinde (sayfa 183) Curie iftinin radyum ve polonyumu kefinden, Otto Hahn ve Lise Meitne/in protaktinyumu kefinden bahsediliyor. te Otto Hahn ismi benim iin, byk atom keiflerinin yapld kahramanlar andan kalma en eski anlarmla balantl. ki dnya sava arasndaki bu dnemden kalma, Ernest Rutherford'la, Niels BohTa, Otto Robert Frisch'le ve Lise Meit- nefle olan kiisel anlarm var. Ama Otto Hahn'la hi tanmadm. kinci Dnya Sava'ndan sonra Frisch bana, Hahn'm Hiroima'nn yok edilmesini duyduunda yaad aresizlii anlatt. Bu korkun haber, o zamanlar ngiltere'de gzaltnda olan ona ve dier Alman atom aratrmaclarna ulatnda, ilk bata Hahn kendisim de sorumlu tutmu. Hahn derinden sarslmt. Daha sonralar Frisch bana Hahn'm nkleer silahlar hakknda; Almanya'nn nkleer silahlarla donanmasna kar ve barn mutlak gerekliliine dair tantlar hakknda kamuoyunu aydnlatma almalarndan bahsetti. Otto Hahn'a bir aratrmac ve insan olarak ilkgenliim- den bu yana hayranlk duydum. Ona kar 75 yllk hayranlmn ardndan, imdi onun adn tayan bu byk onur layk grlyor: Otto Hahn Bar Madalyas. Ama benim iin anlaml olan sadece Otto Hahn,ismi deildir. Btn yaamm boyunca, zellikle de -ok iyi hatrladm bir gn olan- Birinci Dnya Sava'nm patlak vermesinden bu yana, barn korunmas sorunu, bana kiisel bir sorumluluk olarak elik etmitir. Bar Madalyas'nm verilmesiyle ilgili olan herkesten, teekkrlerimi kabul etmelerini rica ediyorum. Ayrca buraya kadar gelerek, barn koulsuz gerekliliine ve Birlemi Milletlerin gerekliliine olan inanlarm ifade eden herkese teekkr etmek istiyorum. Adn ilk olarak Viyana'daki Fizik Enstits'nde 1918'de duyduum Otto Hahn gibi aratrmaclarn, zellikle de atom fizikilerinin ve nkleer kimyaclarn bulunduu nller tapnandan bahsetmitim. Ama bundan ok daha nce, bu ara- rmaclara olan hayranlmn temellerini atm, ve daha sonra da, Birlemi Milletlerin ncl olan Milletler Cemiyeti'ne beslediim cokuya katkda bulunmu olan bir ey oldu. 1908 Noel'inde ablam Dora'ya beni son derece ilgilendiren, ama o benim canl ilgimi paylamadndan bana bir yl sonra hediye ettii bir kitap geldi. Bu, Birinci Dnya Sava'ndan sonra Milletler Cemiyeti'nin kurucular arasnda bulunan ve 1930'da lmne kadar Milletler Cemiyeti'ndeki en

202

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

nemli ve aktif ahsiyet olan Norveli Fridtjof Nansen'in bir kitabyd. Yedi yandaki beni bu denli saran kitabn bal, In Nacht und Eis. Die nor- yjegische Polarerpedition 1893-1896 (Gecenin ve Buzun inde. Norve Kutup Yolculuu 1893-1896) idi. Yani tam 100 yl nce, Nansen'in buz tarafndan ezilmek yerine kaldrlacak ekilde ina ettirdii "Fram" adl gemide balam olan yllk bir yolculuk hakkndaki bir kitapt. Gemi neredeyse 35 ay boyunca kutup buzlanyla evrilmi durumdayd ve Nansen'in planlarna uygun olarak kutup dairesini aprazlama geerek Yeni Sibirya adalarndan Spitzbergen'e kadar gemiti. ocukluumu hibir kitap bu kadar etkilemedi. O benim keiflere olan ilgimi, sadece keif gezilerine deil, kuramsal keiflere de olan ilgimi uyandrd. Cesur kuramlarn ve atak, hatta fazlaca atak hipotezlerin anlamn bana daha ocukken aklayan, Nansen'in kitab olmutur. Nansen'in anlattna gre, btn fikirleri acmaszca eletirilmi, ncelikle de uzmanlar tarafndan, kutup arahrmasmdaki nclleri tarafndan. Bu uzmanlar Nansen'in parlak planlarna fantastik olduklar gerekesiyle saldryor, bunun bir intihar olduunu .sylyor ve "Fram"m da kendinden nceki gemiler gibi buz iinde ezilecei kehanetinde bulunuyorlard. Nansen ise planlarn akllca savunuyordu. uzun kutup k boyunca sren yolculuu, cesur, ama inceden inceye dnlm kuramlarnn deneysel bir snav oldu. Aratrmann, bilimsel ve kuramsal aratrmann da, cesur hipotezler kurarak onlar deneysel olarak snamaktan olutuu gr, daha ocukluumda bilincimde yerleti. Bu yaklam borlu olduum kii Nansen'dir. Bu, gerek bilimin btn zamanlar boyunca gvence altna alman sonulardan deil, keif almasndan olutuu eklindeki belki biraz romantik bir yaklamdr. Buna gre gerek bilimin en nemli ksm, her eyden nce tekrar tekrar yenileyici keif almalarndan oluur; yani bariz olan olgulardan deil, kesin olmayan hipotezlerden. Bu yzden aratrmac bazen, entelektel sorumluluunu bHipotezler olmadan deney yaplamayacan Charles Dar- win de vurgulamtr. Ama Nansen daha da ileri gider. Gayet lgn hipotezlerin bile hi hipotez olmamasndan iyi olduunu syleyerek, rnek olarak eski Kuzey efsanesini veya destann gsterir: Gemilerin hi buz olmadan Japonya ve in'e gittiini anlatan hipotez: 1. Asya'nn kuzeyinden, kuzeydou geidi; 2. Kuzey Amerika'nn www.altiok.org yk apta zorlayan risklere girmelidir.

kuzeyinden, kuzeybat geidi; ve 3. Dorudan kuzey kutbu zerinden yolu aan buzsuz bir kutup dairesi. Nansen kitabnn giriinde bu kuram hakknda unlar yazmaktadr: "Bu kuramlar ne denli lgnca olursa olsun, yine de insanln refahna byk bir katkda bulunmulardr. nk dnya hakkndaki bilgimizi gelitirmemize ok fazla katkda bulundular... Aratrmann hizmetindeki hibir alma ie yaramaz deildir; kkten yanl varsaymlarla ie balasa bile."* ocukluumda bu kitab tekrar tekrar byk ilgiyle okurken, benim zerimdeki etkisinin ne denli kalc olaca hakknda hibir fikrim yoktu. Bunu ancak imdi hayretle gryorum. Nkleer fizie olan ilgime ve Otto Hahn gibi nkleer fizikileri ve ma kimyaclarn yceltmeme neden olan o eilimi de Nan- sen'in etkisine borlu olduumun imdi tamamen bilincindeyim. Bu teekkr konumamda iki kahramanm, Hahn ve Nansen hakknda konumay aylar ncesinden planlamtm. Ama Hahn ve Nansen'in dost olduklarn hi bilmiyordum. Geen ay Dietrich Hahn, Otto'nun torunu, bykbabas hakknda, aslnda Walter Gerlach tarafndan yazlm olan ve Dietrich'in de nemli katklarnn bulunduu bir kitab bana gnderdi. Tamamen rastlant sonucu asistanm kitabn 142. sayfasn at - ve bana okudu: "Bundan sonraki zamanda, Hahn ve Fridtjof Nansen arasnda, jeolojik sorunlar hakknda sk bir bilimsel yazma geliti. Hahn, baka eylerin yannda VVegener'in ktasal kayma kuramn da onaylar." * Fridtjof Nansen, Furthest North, Constable&Co., Londra 1897, s. 7. aknlm asla tahmin edemezsiniz! Teekkr konumam ilknce yazarken ve her ikisi de bilim ve bar iin alm olan iki kahramanmdan, Otto Hahn ve Fridtjof Nansen'den bahsederken bundan hi haberim yoktu. Dietrich Hahn'm kitabndan yaptm bu alntda Alfred Wegener'in de adnn gemesi benim iin ok ilgintir, nk Nansen gibi o da, kuramlarnn snanmas iin yaamn tehlikeye atan, ocukluumun aratrmac kahramanlarndan biriydi. 1930'da (Nansen ile ayn yl) ld, 50 yanda ve buzulla- m Grnland yksek platosunun merkezine doru nc Grnland yolculuundayd. Bu teekkr konumasnda Nansen'i iki nedenden dolay anmak istedim: 1. Bilimsel aratrmaya olan ilgimi uyandrd iin; ve 2. Uluslararas Kzl Ha'm ve Milletler Cemiyeti'nin Yksek komiseri olarak 1918'den sonra bar iin onca ey yaptndan dolay. En byk hizmetlerinden biri hl unutulmamtr. Birinci Dnya Sava'ndan sonra Nansen Pasaportu'nu yaratt ve 5 Temmuz 1922'de yrrle

204

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

koydu. Bu, sonradan sonraya toplam 52 devletin tand, devletsiz mlteciler iin bir seyahat belgesiydi; nce Rusya'dan mlteciler iin dnlm ama ksa zamanda btn dnyadan mltecilerce kullanlmt. Nansen'in neredeyse unutulmu olan bir dier hizmeti de, o zamanlar alk eken Sovyet Rusya'ya dev apta dzenlenmi yardmd. Bu, bu trden ilk uluslararas yardm eylemiydi ve 1921'den 1923'e kadar srd. Nansen araclyla Birlemi Milletlerin ncl olan Milletler Cemiyeti tarafndan organize edildi. Alk eken ve hasta insanlara uluslararas kuruluu araclyla gda maddesi ve ila ulatrma ve onlara datma iznini Nansen, Lenin'den byk zorluklar altnda ald. Lenin'in korktuu, herhalde her eyden nce casusluk ve Sovyetler Bir- lii'ndeki iler acs durumun duyulmasyd. Bu eylemin sonunda, 1923 ylnda, Nansen'in yardmnn Rusya'da milyon insann hayatn kurtardn Lenin kendisi sylemitir. Dier kaynaklara gre (kesin olarak kontrol edemesem de) ise yedi milyon insann. Ne zc ki, Birlemi Milletler iin rnek olarak bu denli nemli bir mdahalenin abucak unutulduunu gzlemliyomm; bunu burada belirtmemin nedeni de budur. Souk Sava srasnda ne zaman Nansen'in Rusya yardmn bilmesi gerektiine inandm biriyle -zellikle de aktif bir diplomatla- kar- latysam, ona bunu sordum. Hibirinin byle bir eyden haberi yoktu. Birlemi Milletlerdin n tarihindeki bu olaym anmsanmasnn doru olacana inanyorum. Tarihten ders karmak bizim iin sonsuz nem tar, ayn ekilde tarihin saptrmalarndan ve unutkanlklarndan ders karmak da nemlidir. Sanrm Nansen yardmnn bu denli abuk unutulmasnn nedeni, bunu hatrlamann hem Ruslar hem de Bat lkelerindeki solcu entelektelleri rahatsz etmesiydi. Hahn ve Nansen'in Birinci Dnya Sava'ndan sonra birbirlerine yazdklar mektuplar bilmiyorum. Ama herhalde jeofiziksel ierikli olmalarna ramen, Nansen'in bar abalar hakknda da bir eyler ieriyordur. Nansen 1930'da ld. Acaba 1945'ten, kinci Dnya Sava'ndan sonra bar iin nkleer silahlara kar bar abalarnn nedeni, basite, nkleer silahlar hakknda btn dier vatandalardan daha fazla ey bilmesi ve bu yzden de insanlk iin bu denli belirleyici olan bir sorunda gr bildirmeyi bir grev bilmesi olsa gerek. nsanlar aydnlatabilecei iin bilgisini ortaya koymalyd. www.altiok.org almalarna baladnda Hahn onu anmsyor muydu? Sanrm, hayr. Hahn'm

Peki ne iin? nsann ok eski bir dilei iin. Et in terra pax - Ve dnyada bar. Yeni Ahit'te bunu okuyoruz. Beethoven'in Missa Solemnis'inin bir yerinde, sarsc tonlarla, bunu duyuyoruz. Bu sayede Birinci Dnya Sava'ndan sonra Milletler Cemiyeti yaratld, tpk Immanuel Kant'm, btn filozoflarn en bynn kitab Zum emigen Frieden'da (1795) talep ettii gibi. Bu sayede, kinci Dnya Sava'ndan sonra, dnyada bar salamak yolunda byk umutlarla Birlemi Milletler kuruldu. Bu yzden de Otto Hahn, nkleer silahlan dnerek, lmnden ksa sre nce "Dnya Banmn Gereklilii" hakknda yazmtr. Bar gereklidir. Belki daha uzun sre urunda savap sa-' yunmamz gerekecek. Buna hazrlkl olmamz gerek. Bizlerin ve Birlemi Milletlerin hatalar yapacamza da. Ama iyimserlik devimizdir. Bitirmeden "iyimserlik devimizdir" ifadesini aklamak istiyorum. Gelecek aktr. nceden belirlenmi deildir. Bu yzden kimse olacaklar nceden syleyemez - rastlantlar hari. Gelecekte bizi bekleyen olaslklar, hem iyileri hem de ktleri, nceden grlemez, "iyimserlik devimizdir" derken, sadece gelecein ak olmasn deil, ayn zamanda gelecei yaptklarmzla hepimizin birlikte belirlemesini de kastediyorum. Gelecek olanlar iin hep birlikte sorumluyuz. Bu yzden kt bir eyi nceden bildirmek yerine, gelecei daha iyi yapabilecek eyler iin emek vermek hepimizin devidir. Kavram Dizini Aklama/aklama denemesi/denemeleri 28,29, 87; nihai - 42,44,69 Aklama potansiyeli 36 Afganistan 196 Ahlak/ahlaksal dev/ykmllk 11, 151, 157, 159, 160, 165, 175, 216, 218, 241, 251, Ahlakbilim II, 159,196, 217,227,231,232 Ahlaksal gelecekilik 153,155 Aids 232,234 Aktarc madde 26 Aktarm, uyarc ve sinaptik 27; engelleyici - 27 Alg 19,102,103,109,110,113,128; Getalt -110,114-115 Almanya 76, 77,99,163,164,182,195,199, 205,211,217,225,229, 231,232,233, 234, 235,236,237, 243,253 Amerikan kartl 216 Analitik psikoloji 64 Anayasal Hkmet 9 Anlam {Tarihin-) 139,150,160 Anlam zmleme 39 Aprioricilik 102 Aristokrasi 138,163,175 Aritmetikletirme 41,42 Asal saylar 68,80, 81,82; kiz - 82,83 Askeri brokrasi 187 Astroloji 9 Astronomi 8 Atalet yasas 43,45

206

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Atina 170,171,172,173,174,175,193,195, 208 Atlantik Szlemesi 198 Atom 44,47,56,58,118, 252,253; Atom bombas 100; kuram 86,117,119,252 Attika-Delia Deniz ttifak 173 Augustmus dnemi 11 Avusturya 110,125,126,145,195,203,217,232,235,236,237,243, 244 Aydnlanma 127,128,127,131, 227 Babaclk 181,182,183,186,187 Baklk kazanma (bir kuramn) 32,33 Balar, ortak deerlikli 48,50; ortak deriikli olmayan 50 Bar 10, 11, 91, 95, 99,100, 101, 173, 187, 191, 200, 201, 202, 217, 225, 229, 240, 242, 249,253,256,257; gereklilii- 252,253,257 Bar hareketi 187 Batl inan 8, 9,161,162 Beklenmedik ekilde ortaya kma 60,71; nsan bilincinin- 60 Beklenti 15,16,17,21,23,65, 66, 85, 89,94,95,98,109,110; bilinsiz-112; potansiyel -112 Belirlenimcilik 56 Belirlenmezcilik 56 Belit 45,46 Bellek 66, 67,88 Bencilik 159 Benzerlik 108 Betimlerin seici nitelii 141 Beyaz Gl 221 Beyin aratrmalar 27 Beyin fizyolojisi 67 Beyin sreeri 64, 84,85,86 Big Bang kuram 51 Bilgi (Erkenntnis) 106,131; Bilgi (Wissen) 108,109,110; doutan gelen - 94,98,113; apriori -103,104; igdsel - 88; varsaymsal -103; doa bilimsel - 92,93; nesnei - 21; kesin - 72,93,113,114; znel - 21; tahmin - 93,94,98,113,114; alg -103,110 Bilgikuram 19, 76,89,90,91,95,107,108,109 111; evrimci -102,107,310 Bilim 15,18,19, 20,21,22, 23,24,28,29, 30,31,37,38, 39,40,54, 55,57,60,70, 71, 89, 93, 91, 94, 95, 114, 117, 119, 133, 134, 139, 140, 141, 142, 161, 170, 199, 205, 206, 217, 245, 254, 255, 256; dinamik - 31; deneysel - 31, 76; genelleyici - 143,144, 145; tarihsel -144, 242; ie,..ll?tirici - 37; modern -134; ar - 29 Bilim retisi 15, i; mant o, 30,31; - kuram, eski 19,21; geleneksel - 23 Bilincin kova kuram 140 66,88 Birebir belirgin dzenleme 86 Bireycilik 126,157,159 Birleik Devletler 164,167,177,188,201,209,216, 217,222,223,236 Birlemi Milletler 10,11,198,252,253, 254,256,257 Biyoloji 7,17,39,54,55,56,57,59,72,108,143 www.altiok.org Bilin 37, 44, 58, 59, 61, 63, 66, 67, 77, 81,88,89,90,95,107,; hayvan - 58, 59, 60, 65,

Biyolojik olgu 18 Biyolojik yaplar 7-8 Borsann k 236 Brest-Litowsk Bar Antlamas 235,240 Bugn 216,217, 218 Burjuva2i 212,213 Brokrasi 163,187,213,251 Btnclk 40,56 Btnsel alan kuram 49,53 Byk Britanya 163,164,167,198,236,237 arm psikolojisi 64 alma hipotezi 141 ekim esiri 47 ekim kuram, Einstein'm 30, 31,33,34, 36; Newton'un - 30,33,34, 36,40,44 ekim kuvveti 43,44 ekirdek erimesi 53 ekirdek gleri 47,49, 50,52,87 ' elikiler 130-131 evre 17,23,95,198; - sorunlar 207; -ye zarar verme 230 in 193,196, 231, 255 ip sava 230 oulculuk 17,13,134,168 zm denemesi/denemeleri 16,17,18,, 20,23,24, 84,85,86; geici - 33 rtme 23, 24,27,120,121,140, 239 Dairesel yrnge hipotezi 117 Dairesellik (kuramlarn) 146 Dalga kuram, Im yaylmasnn 72 Dalga Mekanii 117,118 Damla kuram, atom ekirdeinin 207 Darwinci ayklanma 23, 94,105 Darwinci geliim kuram 17 Darvincilik 18, 57,104,105 Davran felsefesi 84 Davranlk 84,90; dogmatik - 108, felsefi - 69, 84 De Broglie dalgalan 118 Demokrasi 9, 10, 125, 135, 136, 137, 138, 163, 164, 165, 166, 167, 168,. 170, 174, 175, 176,177,188,192,193, 194, 195,199, 211, 222, 233, 237, 238, 239,240, 246; Atina demokrasisi 171, 172, 173, 176, 177, 193, 194, 195; liberal demokrasi 225, 228, 230,233 Deneme hareketleri 15,16,17,112 Deneme ve yanlma 15,16,95,97,98,104,111,204,205 Deney 112 Deneyler 25,205 Denklik ilkesi 45 Despotluk 181, 211,220,221, 222,225,230 Devlet gc 176,180

208

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Devlet organlar 183,185 Devlet ve zgrlk kuram (Kant) 181 Devrim, Amerikan 222; dnsel - 209; Fransz - 138, 212, 213, 221; Macar - 138; Priten -125; Rus -138,236; sosyal - 213, 215,227,233,241,242 D dnya 19,104 D politika 186 Diferansiyel hesab 120 Diktatrlk 163, 164, 176, 179, 187, 188, 192, 193, 196, 201, 213, 215, 226, 237, 238, 239,242,246 Dil 19, 20, 21, 22,24, 31, 37,62, 66, 67, 68, 80, 81, 86, 88, 89, 93,95,98,101,130, 160, 161, 208; insan -inin ilevleri 61,96,97 Dil kirlenmesi 197 Din 92,99,100,132,134,137,152,161,162,168,169,176,197,196,199, 200,204, 217 ktmser-217 Din savalar 126,131 DNA 55,112,118 Dogma/dogmatik 9,20,25, 87,98,99, 96,100,108,120,.134,152 Doa bim(!er)i 88,15,28,33, 47,53,92,94, 95,119,134,139,142,163,172,198,231 Doa yasas/yasalar 10,35,107,142, 252 Doru inan 197 Doruluu bulmak 114 Doruluk aray 93, 94,99,116,168 Doruluk fikri 34,37; nesnel - 90,114 Doruluk sorunu 89 Dou Almanya 212 Dramclar 171 Duyu organlar 19,20; - algs 119 Dnya 1 62,63,64, 65, 67,68,69, 77,78,79, 80,81,82, 83,84, 85,86,87, 90 Dnya 2 62,63,64, 65,67,68,77, 78,79,80; 81,82,83, 84,85, 86,87,89,90 Dnya 3 61,62, 63,64, 65, 67,68, 70, 77,78,79, 80,81,82, 83,84,85, 86,87, 89,90 Dnya 4 62, 78 Dnya 5 62 Dnya bar 11,187,198,213,215,249,257 Dnya ekonomik krizi 236 Dnya gr, Dnya Sava, Birinci 11,99, 213,235,236, 240,242,253,254, 256, 257; kinci - 10,11, 127,192,201, 237,253,257 Dnyay dinamik grmek - 77; statik - 77 Dk hap 250 Dnce, bilim ncesi 25; evrimci-108 Dnce ierikleri, nesnel 79 Dnce sreleri, znel 79 Dzlem kuram 120 www.altiok.org realist 37

Efektler, optik 36 Eilimler 118 Eitim 126,158,159,161,172,232, 236; ahlaksal -160; entelektel - 157; greneksel -157; iddet uygulamamaya ynelik - 250; tekniin bir paras olarak - 204 Einstein Kuram 25,30,36 Elektrodinamik 87 Elektromanyetik kuram/g alan 46,47,48,49, 73,86 Elektronlar 48,50 Elementer paracklar 117 Eletiri 23,28, 85,95, 97,129,131, 204,205; deneysel -116; tekniin - 205 Emperyalizm kuram 226 Enerji, kimyasal 205; Gne - 205 Entegral hesab 120 Entelektelier 92, 100, 101,115, 128, 130, 134, 191, 196, 197,198, 200, 201, 219, 230, 237,257; Peygamber gibi ~ 130 Ekutuplu birleme deeri 48 Etki 142 Etkileim, Psikofiziksel 63,84,85, 86, 87 Etkileim, zayf 49; ruh ve beden arasndaki 76,84 Etkinlik/etkin/eylemcilik 111,217 Evren (Kasmos) 37; Evren (Universum} 43 Evrensel tarih 151 Evrim (kuram) 50,52,53,57,59,74,78, 94,108,109,204 Eukleides karat 82 Fare kapara, tuza, Marksist, ideolojik 241,244 Faizm 155,237, 245 Fikir oluturma, zgrce 131 Fikir(ler), allagelmi - 26; dzenleyici - 34; insanbiimci 107; tmevarm -i -112; - tarihi 133,134 Filozof/Felsefe 127-128 Fizik 39; Makro - 42; Mikro - 42 Fizikselcilik 54,69,90; ar - 84, 86 Fransa 222,236,237 Gaddarlk 234, 243,251 Gemi 66,88,149,150,153,216,219,225,235, 247,248 . Gelecek 88,107,153,190,215, 216,217,218,219, 220,225,232,244,247,258 Gelenek, dogmatik 134; iki aamal -134 Geliim kuram 15,19,78 Genlik 188 Genetik dzenek/yaplar 17,18 Genetik kodun benzersizlii 55 Geometrikletirme 41 Gereklik problemi 111 Gereksinimler 94 Geri besleme sreci 68

210

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Getalt psikolojisi 65 Gezegen kuram 116 Gezegen yrngeleri 36 Gezegenlerin hareketi 25 Gizilg 52, 53 Glgegrngclk 63 Grecelik kuram, genel 45; zel - 30,45, 72 Gzlem 19,20,35,36, 89,117 G politikas 146,151,152,160,161 G, diktatrlk 163,192,239 Gler, elektriksel 46; manyetik - 46 Halk inisiyatifi 179,194 Halk mahkemesi 166,193,194,195 Halkn hkimiyeti 9,166,168,174,178,179,192,193 Hata, teknolojik 204; - dzeltilmesi 204 Hava kirlilii 206 Helyum (ekirdekleri) 50, 51, 87 Hertz dalgalar 86 Heykeltra 171 Hristiyanlk 152,154,155,156,160,197 Hidrojen 50,51,52,53,69,74, 87 Hilozoizm 58 Hipotez 15,17, 20, 21, 22, 23, 26,27,32, 54, 55, 56, 57,59,89,92,93, 94, 95,101,103, 104,108,114,115,117,120,121,140,141,142,143,144,147,148, 250,254,255; bilimsel 99,120; daire -i 120; Elips -i 120; metafizikse! -119,120 Hiroima Bombas 215,228, 229,247 Hitler-Stalin Fakt 243 Hogr 168,223, 224; dinsel 125,131 Hukuk 160,183 Hukuk devleti 11,181,182,228,230 Hukuk dzeni 182, 206 Hkmet deiiklii 135,178 Hkmet oluumu 166 Irklk 196 Ik esiri 46 Ik hz 30 Ildak kuram (bilimin) 140 Ima kimyas 252 Ima, kaotik 37 dealletirme 37 dealizm 38,137,223; Alman -128 . deolojiler 99,100,101,169,199,202, 247 ki partili sistem 168 kicilik (ekim glerinin ve elektromanyetik glerin) - 60 lerleme (Forischritt) 10,11, 30,147,148,162, 204,217, 219, 234,236, 245; bilimsel www.altiok.org catlar 80,204,205,205 sava, Amerikan 222,223 gdler 89 Itepi 43

20,24, 25,30,140 letiim 96,97,98 nan (Tahmin) 21; Dinsel 131 nanszlk 197 ndirgeme denemeleri 40, 42,43,44, 46,51,53,54,55,56, 57,59,65,71, 72 ndirgeme, Descartes - 42, 49; bilimsel - 39, 44; Biyolojinin fizie - 39; Kimyamn kuvantum fiziine - 49; Mekanik ve kimyann elektromanyetik kuramna - nihai 42,43,44,47, 56, 65,69; termodinamiin mekanie - 71 ndirgemeci olmayanlar 71 ndirgemeciiik 40,54,65, 72; felsefi - 40, 69,70-71 ndirgemeciiik kart aratrma program 65, 72 ngiltere 47,99,125,126,127,136,137,172,182,188,236, 253 nsan haklar 182,183 nsanclk 172 nsanhk onuru 137,181 ran 196 spanya 237 svire 99,125,126,127,136,196,198 levin stlenilmesi 86 sizlik 236,244, 249,250 talya 236, 237 yimser/yimserlik 100,136,137,187,188,189,216, 217,218,219,234,257, 258 yonya Okulu (Doa Felsefesi) 133,134 zotop 49,50 Kadnlarn kurtuluu 210,219 Kaltm 35,112 Kamboya 196 Kantk 102 Kapitalizm 226,227,228, 242,244,245,246 Karanlklk 45 Kaynak materyalleri 146 Kehanet 155,156,225 Kellogg Pakt 11 Kepler yasalar 120 Kesmlik93,94,155,161,162, 241,248 Ksrmi2i kaymas 33,36 Kilise, Katolik 232 Kimlik 66,88 Kimya 39,42,47,48,49,50,51, 52,53,54,55,57,252 Kinizm 211,216 Kitap pazar 170,171,172,208 Kitle imha silahlar 2215,229,231 Kitlesel retim 226,246 Koalisyon (hkmeti) 9,166,167,194,195 Komnizm 137,212,218; - k 235; Sovyet - 225,228 Konuma yetisi 66 Ko'rinthos 171 Korkaklk 100,197 Koullanma 88

212

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Koutuluk, psikofiziksel 59, 62, 63,84, 85 Kozalaks bez 61 Kozmogoni 28, 50,51,53 Kozmoloji 51,53 Kken (yaamn) 54,55, 56,57,58, 59, 74,115 Klelik 99,135,138,148,152,206,209,219, 222,223 Kuram ve uygulamas, demokratik devlet 170 Kuram, ounluun hkmeti drme yetkisi 168 Kuram, demokrasi 163,164,168,192 Kuram, D! 95, 97,100 Kuram, gen-zdelii 88 Kuram, ktasal kayma 255 Kuram, koullu refleks 88 Kuram, meruiyet 192 Kuram, paracklarn ve dalgalarn btnleyicilsi 118 Kuram, ifrelenmi genetik bilgi- 35 Kuram, telsiz yaym 86 Kuram, zaman 66, 67,103,140 Kuramlar/Kuram oluumu 17,20, 21, 23, 24, 25, 28, 29, 37, 52, 62, 79, 89, 103, 114, 140,142,143,145,146,147,218,242, 252,255; biyolojik - 33; deneysel bilim - 31; fiziksel - 50, 51, 142; kimyasal - 33; rekabet halindeki - 34; tatmin edici - 29; yanl ~ 20, 34,78; - cesareti 34; - doruluk kapsam 34,37; - (mantksal veya deneysel) kapsam 34, 35, 36; - snanmas 32, 33, 37,140,142,146,256; - stnl 25; -lann eletirisi 28 Kurtulu 213 Kurumlar, demokratik 162 Kutup aratrmas 254 Kuvantum kuram, atomun 35; Elementlerin periyodik sisteminin - 48 Kuvantum mekanii 38,47 Kba 228 Kltrel grececilik 114 Kmeler retisi 41 Ktle, ar 30,45,46; al - 45,46 Mach lkesi 30, 31,45 Madde 37,42,43,44,47,48,51,57,58,59, 60,62, 73, 85, 87,118; kao tik - 37 Maddecilik Makromekanik 25 Mantk 131 Marksizm 156,163, 214, 215, 216,217, 219,227, 228,235, 236,237, 238,239, 240, 242, www.altiok.org 62, 96; tarihsel - 267 Maddetanmazclk 62

243,245 Marshall Plan 198,200 Maske karma felsefeleri 148 Matematik 80,94 Maxwell Denklemleri 46 Mekanik, Newton 33,46 Melos 173,195 Merak 15,18 Mezon 48 Meruiyet ilkesi 192 Metafizik 76, 77; Kepler -119; Sokrates ncesi - 77 Mikroyap, Maddenin 73 Mili lkesi 184,185,186 Milletler Cemiyeti 10,256,257 Milliyetilik 196,197 Mini devlet 182,186,187 Molekler Biyoloji 57 Monadlar 58 Monari 163,175 Moskova Austos Darbesi 230 Motonronlar 27 Muhalefet 168,249 Mutasyonlar/mutasyon yetenei 18,112,204 Midilli 174 Namussuzluk 128 Nansen Pasaportu 256 Nansen yardm 257 Neden 143 Nedensel ilikiler 22 Nesnellik/nesnel 22,148,149 Newton kuram 25,30,44,46, 72 Ntron 48,49, 50 Ntron dalgalar 118 Nfus patlamas 207,231, 250, 251 Nkleer sava 100; fizik 218, 228,255 Olasclk 56 Oligari 175 Onur (insanlk) 137,181 Optik, ma 117; Dalga -147 Oransal Temsil 166,167,168; -e dayal seim yasas; 194 Organizma 18 Oersted gleri 46 Ortadou 238 Ortadan kaldrma/ortadan kaldrma sreci 15, 16, 17, 20, 22, 23, 25, 28, 29, 31, 34,

214

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

49,112 Ortaklaaclk 157,159 Otorite 93,128,182,195 Otto Hahn Bar Madalyas 253 Oylama 164,174 Ozon delii 231 renme 15,16,17,56, 88,96,98,120,121,129,204 ncel dzen 52, 53,58 nceleme 107,109 nermeler, deneysel 35; doru - 37,79 ngr 142,143 ngr 142,143 rnek 221 zbilin 39, 60, 62,65, 66,67,87, 88,89,90 zclk 40,46 zdeki tamamlanmamik (bilimin) 39 zdeletirme 40 zeletiri 129,167,189,204 zerklik, zerk 62, 63,68, 69, 79, 80,81, 82,90,130 zgecilik 157,159 zgrletirme, kendini 126,127,130 zgrlk 77, 99, 125, 127, 132, 135,136, 137, 138, 148, 152, 160, 162, 172, 179, 180, 181, 182, 184, 187, 190, 199, 200, 201, 206, 207, 217, 218, 220, 221, 222, 224, 232, 236, 240, 249, 251; Din - 132; Dnce - 132;; kiisel - 126,127, 206, 222, 249; politik - 132,134,135,136,138,220, 221,240; vicdan - 132; - ktye kullanlmas 179,180; - snrlandrlmas 179,180 Panpsikizm 58,59 Paradokslar 41 Parack kuram 59 Parti disiplini 2 5,244 Partiier 165,166,167,169,191,194, 237, 248,249,250,; - hkimiyeti 165 Pasifizm 240 Pauli ilkesi 48 Pax Americana 229 Pax ivili tatis 229 Pazar, serbest 206 Patorcu 191 Platoncu Eytiim 190 Politika 194, 218,248,250 Polonyum 253 Pozitivizm 77,119 Pozitron 48,49 Problem 15,16,17,18,19,20,22,25, 26, 28; eski - 28, 29, 30, 56, 65; deneysel bilim 31; yeni -28, 29,30, 51, 53, 54,56, 70, 71; bilim kuram- 31; - zme 7,15,16, 57, www.altiok.org Polonya 138

58,94,203,205; - durum 18,20 Proletarya 213,241 Protein sentezi 55 Proton 47,48,50 Psikanaliz 32, 33,35,66,148 Psiizm 84, 85 Pythagoraslar 117,133 Radyum 320 Realist 76,77 Realizm 38 Refah devleti 183,185,186 Reform taraftarl 217 Reform, politik 239 Reformasyon 217 Rekabet 167 Ressam 171 Rezonans 117,118 Roma mparatorluu 11 Romantikler 159,227 Rnesans 133,134 Ruh-beden problemi 60,84, 85,118 Ruh-beyin koutuluu 63 Sacharov bombas 229 Saduyu 18,19 Sanayileme 226, 236,246 Sava 99,101; psikozu 99 Say kuram 81, 82 Seim, doal 55,57,59,105 Seim yasas 164 Serbest piyasa ekonomisi 249 Snama 29,111,140,143; deneysel - 28 Snf savalar 212,213, 233,241 Snfl toptum 213 Snr koullari 142 Snrlama problemi 31; lt 31 Silahlanma yar 10, 227 Silahlar 11;-ticareti 206 Silahszlanma 10,202,248 Sinaps 26,27 Sivil brokrasi 187 Souk Sava 257 Sokratesi 191 Sol-Sa kutuplamas 237,248, 249 Sonu ktlesi, bir kuramn 35 Sonsuzkkler hesabi 41 Sorumluluk 9,11, 153, 155, 161,162, 176, 190, 191, 193, 194, 195,198, 200, 214, 220, 221,225,234, 247, 249,251,253,255 Sosyal bilimler 15 Sosyal felsefe 76 Sovyetler Birlii 201,219, 237,246,248,256 Soyutlanmlk, nedensel 86 Szde kuram 146 Sparta 173

216

Hayat Problem zmektir Karl POPPER

Spernova patlamas 50,52 airler 171 ema, drt aamal - 28,29,31; aamal 16,17,18,20,22,23,28; -nn dinamik nitelii 29; -nn dngsel nitelii 29 Takdir-i lahi 52,58 Talepler, Platon'un -187; Sokrates'in -188 Tamamlanmamlk nermeleri 70 Tanma 64 Tanr, tanrsal 8,44, 80,117,152,153,154,155,192,197 Tansr hesab 30 Taraflarn belirginlemesi 24 Tarih anlay 144,146,147; kinik - 211,216,230 Tarih felsefesi 212,225 Tarih kuram (Marx'm) 245 Tarihyazm 139 Tarih yorumu, Hegel'in 212; rk - 211; Marksist - 211,212; milliyeti - 212 Tarih, insanlk 9,89, 99,148,150,151,200, 237,247; doa bilimlerinin -i 47,53; politik g -i 151,160; - sonu 233,234,241; - yorumu 216,219 Tarihselcilik 150,152,155,156, , 162; tannc -152 Tartma, bilimsel 24; eletirel 21,22,24,28, 29,31,34,37,97,129,132,134 Tekhcreliler 204 Tekbencilik 38 Teknik 207; Kltrel faktr olarak -e vg 208 Teknoloji 146,198,199,204,246,149,250 Teleoloji 57 Teleonomi 57 Telkin {gereksinimi) 92,95,98,100,101 Terrizm 138,179,188,214,233,240 Thebai 171 Tinselcilik 84 Tirol 125 Tiyatro 170 Toplama Kamp 243 - 148,160,161, 168, 225, 138, 245, 246, 248, 250; liberal - 227, 236; snfsz - 268; uygar-11,183, 249 Totolojiler 34 Tz, maddesel 85 Trafik devrimi 209 Tmevarm 76,112,113,114; - rtlmesi 112 Trkiye 236 Ulusal Ekonomi 231 Uluslararas Kzl Ha 256 Umut 160,162 Uranyum paralanmas 207,252 Us 129,132,181 www.altiok.org Toplum 133,136, 137,139, 198, 213,216, 217, 227, 241, 242, 244, 245, 246, 249; ak

Usuluk 127,128,129,130,132,134,135; eletirel - 225; - kart 231 Uygarlk 11,90,134,158,198, 249,250; Bat - 235 Uyum/uyumlu 8; - retisi (Kepler'in) 117,121 Uyum salama 17,105,108 Uzak etki 43,46 nc Dnya 226,230 nc Reich 127,211,212 lke savunmas 186 topya 198 Varolmay, Maddenin 59 Varoluu felsefe 76 Verimsizlii (Marksist kuramn) 239 Viyana Okulu 77,119 Yaklam/yaklama, dorulua 34,37,38,114 Yanllama 23,24,25,27,32,33,35,36,141 Yanllanabilirlik lt 31,32 Yanhlaya, potansiyel 35,36 Yap, isel 68,79,80 Yaratc yenilik 64 Yaratclk 39,59 Yardmc hipotez 32,147 Yardmseverlik 137,223 Yarglama 178,179 Yasaar) 142; evrensel - 143, 144, 145; genel - 145, 146, 147; ilerleme -s 217, 219, 234; psikolojik -145; sermayenin younlamas -s 242; sosyoloji - 145; tarihsel -144,145; Yasalara uygunluk 16 Yaamn kkeni 54,55, 56,57,58,59,115 Yaamn oluumu 104,105 Yaymc 170 Yazm 170,171,172 Yedi Yl Savalar 217 Yeni Ahit 11,152,257 Yeiller 205,207, 231 Yetkilendirme yasas 176,192,195 Yok etme 11 Yoksullatrma kuram, Marx'm 226 Yoksullukla sava 249 Yorum 29,148; tarihsel -147,149,150; tarihselci - 150 Ynetim biimleri 9,174,176,177,195,199,236 Yntem, biiimsel - 23,24,25,26,27,37,140; eletirel - 20,21; sezgisel 41 Yunan dnrleri/filozoflar 8,15,18,28 Zaman bilinci 65,88,130 Zehirli gaz 206 Zeitgeist 128,199

You might also like