You are on page 1of 20

SNEMA KTAPLII

HOLLYWOOD SNEMASI VE ZDELEME SREC


Metin Gnen

Bu eser http://genclikcephesi.blogspot.com tarafndan yaynlanmaktadr.

http://genclikcephesi.blogspot.com

Hollywood sinemas ve zdeleme sreci Je est un autre (Ben, bir bakasdr)


Arthur Rimbaud Bilindii gibi Hollywood, her eyden nce, byk film yapm stdyolarnn (Majors) bulunduu corafi bir blgeyi nitelemektedir. 1910-1915 yllar arasnda, stdyolarn nemli bir blm, merkez brolarn New Yorkta brakp Californiaya yerleeceklerdir. Sinema endstrisi iin daha tannmam kk bir kasaba olan Hollywood, hem ekonomik hem de teknik adan en uygun yerdir. Ekonomik adan bakldnda, Hollywoodun iki ynl avantaj vardr : Geni alanlara ihtiyac olan film sanayisi iin burada hem arsa fiyatlar ok dktr; hem de sendikalarn yokluu nedeniyle, i gc New Yorka gre ok daha ucuzdur. Teknik adan deerlendirildiinde, Hollywoodun, kn bile stdyo dndaki ekimler iin uygun, bol gneli ve yumuak bir havas vardr. stelik civardaki doal manzaralar ve burada yaayan Kzlderili, Meksikal gibi farkl kltrlere ait halklar tr filmlerinin ekimleri iin idealdir. zellikle yapmc ve ynetmen olan Cecile B. Millein 1913 ylnda Hollywooda yerlemesinin ardndan; aktrler, ynetmeler, kamara reticileri (Edison, Eastman), film stdyolar bu gneli ve sakin kasabaya akn eder. Sinema sanayindeki bu younlama yle bir hzla gerekleecektir ki, daha 1914 ylndan itibaren, Hollywood, sinematografn kendisiyle zde bir figr olarak sinemann Kbesi durumuna gelecektir. 1 Ama sinema sanayinin guruplat zel bir corafi alan ifade etmekten te Hollywood, ayn zamanda bir estetik sistemdir. Yani Hollywood, ekonomik rgtlenmenin yan sra, belli estetik kurallara uyarak bir sinema yapt gerekletirme kapasitesini nitelemektedir. Bu anlamda Hollywood sinemas (1920li yllarn Sovyet sinemas gibi) belli snrlar iindeki bir corafi blgeden te, sinema sanat iindeki evrensel boyutlardaki bir estetik ekoldr. Bu anlamda Hollywood sinemas ne sadece sanat tarihi iinde kronolojik olarak belirlenebilen bir ampirik dnemdir ne de salt bir sinematografik bir tr, bir teknik ya da bir ekonomik yaplanmadr. Hollywood sinemas, znde Alain Badiounun sanat ve felsefe (Art et philosophie) balkl makalesinde kavramlatrd anlamda, bir configuration artistique (sanatsal biimlenme) sekansdr.2 Badiounun tanmlad gibi, bir sanatsal
1 2

Cristian-Marc Bossno, Jacques Gerstenkorn, Hollywood, lusine rves, Gallimard, s. 18-19. Alain Badiou, Petit Manuel dInesthtique, Ed. Seuil, Paris, 1998, s. 26 http://genclikcephesi.blogspot.com

biimlenme herhangi bir balatc olayla (vnement) doan, belirgin bir biimde tannabilen ve sanatsal olarak sonsuz yaptlar kompozisyonu ieren bir sekanstr.3 rnein Eski Yunan tragedyas, Aiskhlosun eserlerinin balatt olayla (vnement) domutur. Ama ayn zamanda tragedya, genel olarak, Aiskhlosun yaptlaryla balayp Euripidesin yaptlaryla doygunlua (saturation) ulaarak kapanan ve belirgin biimde tannabilen belli bir sekans ifade eder. Bu anlamda tragedya hem Aiskhlos, Sophokles, Euripidesin yaptlarn ve hem de her an yeniden uyandrlabilecek sonsuz bir olas (virtuelle) yaptlar kompozisyonunu ierir.4 Ayn ekilde, snrsz bir biimde bestelenmi (reel) ya da bestelenebilecek (olas) yaptlar sistemi oluturan klasik mzik, Haydnn yaptlaryla balayan ve Beethoveninkilerle doygunlua ulap kapanan bir sanatsal biimlenme (configuration artistique) sekansn ifade eder. Bu durum rnein anlatsal roman sanat (roman narratif) iin de geerlidir. Cervantesin Don Kiot adl kitapla balatt olayla doan anlatsal roman sanat sekans, Jemes Joycela doygunlua ulap kapanmtr. Ama bu demek deildir ki, Cervantes ve Joyce arasndaki bu belirgin sekansn yaptlar kapal ve bitmi (fini) bir sanatsal biimlenme oluturmaktadr. Tersine, tragedya, klasik mzik ya da anlatsal roman gibi sanatsal biimlenmeler sekans sonsuz ve snrszdr : nk bir sanatsal biimlenme sekansnn iinde hibir ey kendi varoluunun snrlarn izmemekte ve hibir kural kendi sonunun yasalarn tamamaktadr. Nitekim bu sekanslar belirleyen Haydn, Beethoven ya da Cervantes, Joyce gibi zel isimlerin ender oluu ve bu sekanslarn ksal, sadece nesnel olarak saptanan ampirik verilerdir; ama bu veriler, kendilerine ikin (immanent) bir ekilde, hibir son (fin) yasas tamamaktadr. Bu nedenle bir sanatsal biimlenme sekansn oluturan yaptlar realite olarak sonlu ve snrldr, ama bir sanatsal biimlenme sekansnn kendisi her zaman olaslk (virtuelle) olarak sonsuz ve snrszdr.5 Bu balamda, bir sanatsal biimlenme belli bir noktadan sonra nemli yaptlar vermeyebilir. Ama ayn sanatsal biimlenmenin bir yandan beklenmedik bir olayla yeniden-biimlendirilmesi (reconfiguration) her zaman olasdr; dier yandan da, henz bilinmeyen ya da unutulmu olan yaptlarn da, bu genel sekansn sonsuz olas varlna katlarak gereklik kazanmas her an olabilecek bir durumdur. te bu anlamda Hollywood sinemas, bir corafi blge, bir ekonomik rgtlenme, ya da sinema tarihinin (klasik) bir dnemi, vs. olmaktan te, Badiounun tanmlad anlamda bir sanatsal biimlenme (configuration artistique) sekansdr. Nitekim Hollywood sinemas, Badiounun sanatsal biimlenme tanmna uygun olarak, David W. Griffithin balatc
3 4

a.g.e., s. 26 a.g.e., s. 26. 5 a.g.e., s.27 http://genclikcephesi.blogspot.com

nitelikteki filmleriyle doup, Hollywooddaki yapm stdyolarnda ekillenmitir. Yine bir sanatsal biimlenmenin yapsna uygun olarak, Griffithin filmleriyle balayan Hollywood sinemas sekans, 1960l yllarda John Ford, Howard Hawks, Raoul Walsh gibi ynetmenlerin son filmleriyle bir doygunlua (saturation) ular ve bu ynetmenlerin emekliye ayrlmasyla 60l yllarn sonunda kapanr. Nitekim bilindii gibi, 1960l yllarn sonu, Hollywood sinemasn oluturan ekonomik-estetik yaplanmann, star aktrler sisteminin ve Hays kodlarnn6 da sonudur ayn zamanda. Ama bir sanatsal biimlenmenin temel niteliklerine sahip olan Hollywood sinemas, ayn zamanda, bir corafi blge olan Hollywoodun da tesinde, farkl lkelerin ynetmenlerinin yaratt ve her an yeniden yaratlmas olas (virtuelle) olan filmlerden oluan sonsuz ve snrsz bir yaptlar sekansdr. Bu anlamda Hollywood sinemas Amerikann snrlar dna karak sadece talya, Hindistan, Japonya, Trkiye gibi farkl gelenekleri olan lkelerin sinemalarn etkilemekle kalmamtr. Hollywood sinemas, paradoksal bir biimde 1930lu yllarn Sovyet realist sinemasna dahi rnek olmutur.7 te J. L. Godard bu anlamda, Byk skenderin Sezarn ve Napolyonun ordularyla yapamadn, Hollywood sinemas Hitchcock filmleriyle yapm ve evreni ele geirmitir demektedir 8 Oysa Jacques Rancire, evreni ele geiren Hollywood sinemasnn bu sanatsal biimlenmesinin, aslnda Aristotelesin Poetika adl eserinde yaplandrd estetik model zerinde kurulduunu vurgulamaktadr.9 Bilindii gibi, eski Yunancada poiesis sadece belirli bir sanat olan dramatik iiri (tragedya) irdelemez. Poiesis, genel olarak, belli bir teknik bilgi araclyla (techn) kendi dndaki bir amallk (telos) dorultusunda yaplan bir retim demektir. Bu anlamda poiesis, Hannah Arrentin altn izdii gibi, kendi kendisinin amalln ikin olarak tayan eylem anlamna gelen praxisin kartdr. te bu genel olarak retim (poiesis) anlamna gelen Poetika adl eserinde, Aristoteles, dorudan bir yararllk amac tamayan zel bir retim olarak destan, tragedya, komedi (ve daha sonra gelecek olan roman, sinema) gibi yapnt (fiction) sanatlarnn kurgulama mekanizmasn inceleyip belirlemitir.10 Nitekim XX. yzyln balarnda, Fransada Jean Epstein, Abel Gans; Sovyetler birliinde Vertov ve Eisenstein sinemay, dncelerin dorudan alglanr-imajlara (image6

1930 ylnda, Motion Pictures Producers and Distributors of Americann bakan olan William Hays tarafndan uygulamaya konulan Hays kodlar, byk yapm stdyolarnn Devlet sansrnden kurtulmak iin bir oto-sansr olarak kabul ettii film yapm kurallardr ve 1966 ylna kadar geerliliini korumutur. 7 Denis Levy, Modernit et cinma hollywoodien, Art du Cinma n9 novembre 1995, Paris, s. 11. 8 Histoire (s) du cinma, chapitre quatre (a) : le contrle de lunivers (Sinema tarih(ler)i, drdnc blm (a) : Evrenin ele geirilmesi) 9 Jacques Rancire, La fable cinmatographique, Edition Seuil, 2001, Paris. 10 Metin Gnen, Paradoksal Sanat Sinema, Es Yaynlar (kacak) http://genclikcephesi.blogspot.com

affect) dnt bir ikon sanat olarak nitelendirmitir. Yani sinemann birletirici anlatsal (narration) zelliinin yerine, onun ayrks plastik (ikon) boyutu zerk bir varolu gc olarak ne karlmtr. Ama ayn yllarda, Hollywood sinemas, Aristotelesi bir biimde hikaye anlatmn, kurgusal eylemlerin mantksal ardkln (muthos), kiiliklerin ve trlerin klasik tiplemelerini yeniden gncelletirmitir. Yani Godardn deyiiyle, Hollywood, kendi sanatsal biimlenmesini daha ok bir popler hikaye anlatma sinemas olarak yaplanmtr.11 te Hollywoodun evreni ele geiren bu klasik anlat eklindeki sanatsal biimlenme sekansnn tm dnyada kabuln salayan temel estetik zelliklerinden banda u operasyonlar gelmektedir : Tipleme (typification), saydamlk (transparence), zdeleme (identification). Tipleme, anlat, film atmosferi, karakterler, dekorlar zerine gerekletirilen bir tekrar ve standartlatrma operasyonudur.12 Aristotelesi kurallara gre seyirci zerinde belli bir etki yaratmaya ynelik olarak tipletirilen bu klasik anlatda, her eyden nce, filmsel zaman/mekan bir btnlk ve sreklilik iinde aktarlr seyirciye. Yani bir yandan eksiltiler, (ellipse)13 zamann imgesel srekliliini oluturur; dier yandan da alan (champ) ve dalan (hors-champ)14 diyalektii mekann dsel btnln salar. Bu demektir ki, Aristotelesin Poetikada salk verdii gibi, Hollywoodun klasik anlatmnda, filmin kurgusal (fictif) evrenindeki tm grsel ve iitsel olgular ak bir neden/sonu ilikisinin zorunlu ve mantkl uyumuyla sunulmaktadr.15 Ama Hollywood sinemasnda tipleme operasyonu sadece anlatlan hikayenin ierii ve dramatik yapnn biimi zerinde gereklemez. Ayn zamanda filmlerin atmosferleri (tonality) ve film karakterleri (characters) de bu tipletirmeye dahildir. yle ki, film karakterleri bir sinema-fikiri canlandracak ekilde tm tekil zelliklerden soyutlanarak tipletirilir. Yine Aristotelesin Poetikada belirttii dorultuda, aktr, bir dncenin ve bir vcudun karlamasyla oluturulan mutlak bir karakter tipine indirgenir adeta. Bu nedenle Rio Bravo (Howard Hawks, 1959) filmindeki John Wayne, Amerikaya zg kltrel farkllar sergileyen milliyeti bir aktr olmaktan te, tm farkl kltrler iin geerli olacak bir adalet fikrini canlandran evrensel bir tiplemeye dnmektedir.
11 12

a.g.e. Metin Gnen, Hollywood sinemas ve tipleme operasyonu, Evrensel Kltr, Say: 151, Temmuz 2004, stanbul, s. 21-25 13 Eksilti (ellipse), filmsel evrendeki olaylarn geliiminde gerekletirilen zamansal ve mekansal atlamalar ifade eder. Anlatnn (narration), gerekletirdii bu eksikliklerin seyircinin tarafndan imgesel olarak doldurulmas gerekir. Bu nedenle, filmlerin izlenme zaman, filmsel evrende geen kurgusal olaylarn zamanndan daha ksadr. 14 Alan (champ), ekim erevesi iinde kalan ve reel olarak perdede grnen mekan ifade eder. Dalan (hors-champ) ekim erevesinin dnda kald iin grnmeyen, ama imgesel olarak tasarmlanan mekan nitelemektedir. 15 Metin Gnen, Hollywood sinemas ve tipleme operasyonu. http://genclikcephesi.blogspot.com

16

Karakterler gibi, ayn ekilde, film atmosferleri de (tonality) belli tipleme operasyonuyla

kataloglanr Hollywood sinemasnda. Nitekim Dracula (Tod Browning, 1931) gibi fantastik filmlerin atmosferi kaygl (anguished, angoissant) bir tondadr. The Drunkards Reformation (D.W. Griffith, 1909) gibi melodram filmlerinin dnyas dokunakldr (pathetic). Buna karn, Singinin the Rain (Stanley Donen ve Gene Kelly, 1952) gibi komedi mzikal filmlerin havas uar bir duyarllk (lyric) ierir.17 Hollywood sinemasnn bir dier temel nitelii olan biimsel saydamlk kural da, tm anlatsal operasyonlarn seyirciden gizlenerek, filmde sunulan yapntsal dnyayla ilgili bir gereklik illzyonunun yaratlmasdr. Bu illzyon, seyircinin dikkatini temsili eylemlerin film iindeki ardkl zerine ekmeyi hedefler. Nitekim Hitchcockun, ben filmdeki aktrleri ynetmek yerine seyirciyi ynetmeyi tercih ederim filmlerimde eklindeki o nl sz ite bu saydamlk kuralna gre bir anlam kazanmaktadr. nk saydamlk kuralna gre, kurmaca olaylar filmsel evrende sanki doal bir biimde bulunuyorlarm gibi sunulur. Yani yapntsal olay rgs, filmin kurgusal evreninde kendi i dinamiiyle geliiyormu izlenimi verilerek dzenlenir. Bu ekilde, saydamlk; ereveleme, aktrlerin oyunu, filme ekme, montaj, vb. gibi biimsel yapyla ilgili tm sinematografik operasyonlarn grnmez klnarak, filmde sunulan kurgusal dnyann kendi kendisini anlatmakta olduu illzyonunun seyircide yaratlmasdr. yle ki, bu gereklik illzyonu, gerekd ya da doa st olaylarn sz konusu olduu fantastik filmler iin bile geerlidir.18

zdeleme sreci
Godardn ifade ettii gibi, tipleme operasyonu ve saydamlk kural zerinde biimlenen, Hollywood sinemasnn evreni ele geirmesinin temel nedenlerinden birisi de, zdeleme (identification) srecidir. Genel olarak zdeleme, gsteri ve yazl anlat sanatlarnda ortak olan bir iliki biimidir : Seyircinin (veya okuyucunun) dikkatini
16 17

a.g.e. a.g.e. 18 Metin Gnen, Hollywood sinemas ve saydamlk kural : The Ghost and Mrs. Muir, Evrensel Kltr say 152 Austos 2004, s. 24-27. http://genclikcephesi.blogspot.com

yakalayarak kurgusal evrenin (digse) iine eker. Seyirci, bu zdeleme ilikisi araclyla, ekranda tank olduu yapntsal olaylar (muthos), sanki kendisinin yaamakta olduu deneyimlermiesine alglar. stelik bu deneyimleri, olay kahramanlarndan farkl olarak, hibir tehlikeye maruz kalmadan yaar! Aristotelesin Poetikada szn ettii o seyircinin nl arnma sreci olan catharsis, ite bu zdeleme ilikisiyle gereklemektedir. Buna, eretilemeli olarak, Oidipusu kurgusal bir sre de denilebilir : Yasa ve arzunun paradoksal birliidir bu.19 Bilindii gibi, bu sre, Freudun eserlerinde de nemli bir yer almaktadr. Freudun ikincil zdeleme olarak adlandrd bu srete, ocuk, bir bakasna benzemeye ve onun belli zelliklerini bilinsiz bir biimde iselletirmeye alr. Freud, ikincil zdelemenin, hem kronolojik hem de mantksal adan temel zdeleme (primre dentifizierung/primery identification) olarak adlandrd azsal sindirme (Einverleibung/incorparation) ve narsisizmin ardndan geldiini vurgular. Freuda gre, insan kiilii ite bu (ikincil) zdeleme ve farkllama srelerinin ard sralnda doar ve yaplanr. Nitekim bu dorultuda, psikanalizden esinlenen sinema teorisinde, Christian Metz de iki zdeleme sreci nermitir. Bunlar temel sinematografik zdeleme (identification cinmatographique primaire) ve ikincil zdelemedir (identification secondaire). Metzden bu yana, sinemada klasik olarak kabul edilen bu ayrmdaki birincil zdeleme olan bu temel sinematografik zdeleme, seyircinin kamerann asyla, yani ynetmenin (dnyaya) bakyla zdelemesi anlamnda aygtsal (dispositif) bir konumlantr. Oysa ikincil zdeleme seyircinin filmdeki karakterlere duygusal, znel, dramatik zdelemesini ya da bu karakterleri reddetmesini ifade eden yapntsal (fictif) bir sretir. 20 1. Temel sinematografik zdeleme Birincil zdeleme, seyircinin kamerann gzyle, yani ynetmenin bak asyla zdelemesidir. znde bu durum, seyircinin kendi bak asnn, filmin yaratt bir imgesel seyirci bakyla zdelemesi anlamna gelmektedir. nk filmdeki tm olaylar ve kamerann tm devinimleri, bu (sinema salonunda oturan) zne-seyircinin merkez niteliindeki bak asna gre dzenlenmektedir.21 Yani filmin beyaz perdede gsterimi srasnda, seyircinin gz, ekimler srasndaki kamerann objektif asyla akr. Ama seyircinin zdeletii bu bak as, aslnda kamerann optik yasalar, perspektif kurallar tarafndan yaratlan bir imgesel seyirci gzdr. te salondaki seyircinin bu kamera-gzle
19 20

J. Aumont, M. Marie, Alain Bergala, Marc Venet, Lesthtique du film, Nathan, 1983, s. 189. a.g.e., s.184. 21 a.g.e., s. 185. http://genclikcephesi.blogspot.com

imgesel zdelemesi nedeniyledir ki, beyaz perdedeki ekimlerin bak as deitiinde, seyirci bunlarn kendi gz tarafndan gerekletirilen deiimler olduu izlenimine kaplr. Yani seyirci, ayrcalkl bir grg tan gibi, ynetmen tarafndan kendisi iin dzenlenmi bir bak asyla zdeleir; bylece, koltuundan kalkmadan, filmsel evrenin iinde ve olaylarn ardnda imgesel olarak dolar kamera-gzle birlikte. Jean Mitry, insan bilincinin ekran tarafndan yakaland (captation) ve kurgusal olann gelip evremizdeki gerekliin yerini ald bu uyank rya grme halinin (le rve veill) bir hipnoz durumuna benzediini belirtir.22 Hitchcockun Rear Window (1954) filmi bu konuyu, Hollywoodun saydamlk kural iersinde, derinlemesine ileyen filmlerden birisidir. Aya alda olduu iin tekerlekli sandalyesine balanp kalan bir fotoraf olan film kahraman Jeff (James Stewart), dnyaya alan bir sinema perdesi olan penceresinden kardaki evlerdeki yaamalar izlemektedir, bir film seyircisi gibi. Nitekim bu kamera-gzn bak asnn seyircinin gzyle zdelemesi yeni bir durum deildir. Bu benzerlik, sinemadan nce, fotoraf makinesinin ekimlerinin de insan gzyle ayn bak asna sahip olduu eklinde eretilemeli olarak vurgulanmtr. Nitekim bu eretileme temeli zerinde bir ok farkl sinema teorisi gelitirilmi bulunmaktadr. Bazine gre kamera-gz gereklii nesnel olarak kaydeden bir gzdr. Bu anlamda kameragz mdahaleci olmamal ve seyircinin gzne zgrlk tanmaldr. Poudovkine greyse kamera-gz daha ok seyircinin gzne rehberlik etmelidir. Oysa Noel Burcha gre, kamera, bir gren gz olmaktan nce, belli bir dikkatle ve belli bir anlamda dnyaya bak asdr; bir slp ierir. Ama sinemann aygtsal (dispositif) ileyii nedeniyle, bu kamera-gzle seyircinin gz arasndaki akma ilikisini ifade eden birincil zdeleme, seyircide fotorafn sahip olmad tarzda bir yapnt etkisi (effet de fiction) oluturmaktadr. nk sinema, kamerayla gerekletirilen ekimlerinin yan sra; ayn zamanda, sinema solonu, beyaz perde ve imajlarn seyircinin oturduu koltuklarn ardndan beyaz perdeye aktarld (projection) bir makine dairesinden oluur. Karanlktaki kmltsz seyircinin bak asnn, kafasnn zerinden beyaz perdeye aktarlan imajlarn ekim alaryla zdelemesi, rya grmeye benzeyen zgn bir psiik durum yaratr. Seyircinin karanlk bir solonda perdeye yansyan imajlardan baka bir ey grmemesi, Platonun Devlet kitabnda aktard maara mitosundaki zincirlenmi tutsaklarn maarann duvarlarndaki glgeleri gereklik olarak alglamasna benzer.

22

Jean Mitry, Esthtique et Psychologie du Cinma, Ed. Universitaire, 1990, Paris s. 123. http://genclikcephesi.blogspot.com

Anlalaca gibi, seyircinin, kamera-gz araclyla filmsel evrene katlmas anlamndaki temel sinematografik zdelemenin ve ilerde greceimiz gibi seyircinin film karakterleriyle zdelemesini ieren ikincil zdelemelerin gereklemesi iin, ayn zamanda biimsel saydamlk kuralnn gereklik illzyonunu yaratmas gerekir.23 Yani seyirci, her hangi bir zdeleme srecini yaayabilmesi iin, ncelikle beyaz perdedeki filmsel evrene (en azndan film zaman boyunca) inanmaldr. 24 Oysa J.L. Godardn, M. Oliveirann, Jean-Marie Straub ve Danile Huilletnin modern filmlerinde zdeleme yerini Brecht tarz bir mesafe koyma (distantiation) sreciyle deitirir. nk, bu filmlerde ayn zamanda saydamlk kural da yerini tepkesellike (reflexity) brakmaktadr. Manoel de Oliveriann Mon Cas (1986) adl filmindeki gibi ayn olaylar farkl biimlerde birka kez tekrar etmek, seyirciyle film arasnda bir mesafe yarattndan gereklik illzyonunu engeller. Ayn ekilde, J.L. Godardn A Bout de Souffle (1959) filmindeki gibi aktrn kameray gstererek, dorudan seyirciye hitap edip konumas, sinematografik biimdeki saydamlk kuraln bozar. Bu ekilde, bir filmde, biimsel saydamlk yerini tepkesellik alnca seyircinin bak zgrlemektedir. zdelemenin yerini de mesafe koyma alnca, bu kez de seyirci, filmdeki olaylarn dramatik ve duygusal ekiciliinden kurtulmaktadr. Yani seyirci, filmsel evrendeki olaylarn youn ve mantkl bir ardklk iin geliimi tarafndan imgesel ve znel olarak filmsel evrenin iine srklenmekten syrlmaktadr. Oysa biimdeki saydamlk kuralna gre, seyircinin gzleri nndeki beyaz perde, dnyaya alan bir pencere olmaldr. The Ghost and Mrs. Muir gibi fantastik filmlerde bile, yaam, belli bir btnsellik iindeki dramatik younlukla ve uyuum (raccord) iinde kendi kendini anlatmaldr orada. te bu nedenledir ki, en nemli sinematografik operasyonlardan birisi olan montaj, Griffithin filmleriyle doan Hollywood estetiinde, filmsel evrendeki olaylarn hizmetinde olan (grnmez) bir anlatm aracdr sadece.25 Oysa 1920li yllarn Sovyet ekolnn sanatsal biimlenii bunun tam tersidir. Sergue M. Eisensteinn, Diziga Vertov, Alexandre Dovjenkonun filmlerinde montaj, yaplandrc bir biimsel sinematografik operasyon olarak her zaman gzmzn nndedir. Jean Mitrynin vurgulad gibi, Sovyet ekolnn estetik yapsndaki sinematografik biim, ierii deitirmektedir.26 nk Sovyet montaj ekolnde, kadraj (ereveleme) ve montaj, Hollywood estetiindeki gibi silik bir rol oynamaz : Saydamlk kuralna gre, sinematografik
23

Metin Gnen, Hollywood sinemas ve saydamlk kural : The Ghost and Mrs. Muir, Evrensel Kltr say 152 Austos 2004. 24 a.g.e. 25 Jean Mitry, Esthtique et Psychologie du Cinma, Ed. Universitaire, 1990, Paris s. 150. 26 a.g.e., s. 150. http://genclikcephesi.blogspot.com

operasyonlarn anlatlan hikayenin hizmetinde bir ara olduu izlenimi verilmez. Tersine bu sinema estetiinde, grnr bir biimde montaj ve kadraj filmin olaylarn yaplandrr, zamann akn dzenler, sinema-fikirleri yaratr. Sanki filmler, Hollywoodun saydamlk kuralnn tersine, tek tek dnyasal paralarn (ekimlerin) bir znellik tarafndan (ynetmen) bir araya getirilmesiyle gzmz nnde yaplmaktadr adeta. Bu nedenle seyirci bak ve bu paral filmsel evren arasnda bir mesafe oluur. Yani Hollywood sinemasnn temeli olan gereklik illzyonu gereklemez. Hollywood filmlerindeki yaamn kendi kendini nesnel olarak sergiledii duygusu yerini, Sovyet sinemasnda, filmlerin kendisinin yaam zerine znel bir sylem (discours) oluturduu izlenimine brakr. Nitekim bu yaklam salt Sovyet montaj ekolyle snrl deildir. J.L. Godardn, M. Oliveirann, Jean-Marie Straub ve Danile Huilletnin filmleri de bu gelenei srdren yaptlardr. J. L. Godardn, Pierrot le fou (1965) filminde olduu gibi, Hollywood klasik sinemasna zg biimsel saydamlk yerini sinematografik biimle ilgili srekli hatrlatmalarla ve tekrarlarla bir tepkesellie (rflexivit) brakmaktadr. Yani film dnyaya alan bir pencere olmak yerine, bir dnce olarak kendi kendisinin zerine dnen bir gre (vision) dnmektedir. Bu demektir ki, Sovyet ekolu izgisindeki sinematografik biimde, seyircinin bakyla kamera-gz arasndaki zdeleme ilikisi, yerini ynetmenin dnyaya bak asyla seyircinin gr arasndaki bir karlamaya brakmaktadr. Ama genel anlamda sinemann aygtsal yaps ve ileyii sonucu kamerann ve seyircinin bak asnn akmas anlamna gelen birincil zdeleme, bazen filmsel evrendeki bir karakterin dramatik konumuyla da akr. Bu durumda kamera, filmsel evrendeki kiiliklerden birinin yerine geer : Seyirci, film kiisinin yerine geen bu znel kamerann gznden olaylar izler. Seyircinin, kamerann ve film kiiliklerinden birinin bak as akt bir durum olan znel kamera uygulamas karakterlere zdelemeyi glendirmek iin filmlerde ska kullanlr, ama seyirciyi zorladndan, bunlar anlk ve ksa sreli uygulamadr. Bu nedenle, Dalmer Davesin Dark passage (1947) gibi znel kamerann filmin ilk 20 dakikas boyunca srd u noktadaki bir uygulamaya pek sk rastlanmaz. Nitekim Daves, bu tarzda radikal bir biimde znel kamera kullanmna dramatik bir ilev ykleyerek, onu seyircinin gznde merulatrmak ister. Film kahramann bir ceza evinden kayla balar; ama filmdeki tm olaylar, sadece bir sbjektif kamerayla verilir; estetik bir ameliyatla yzn deitirmesine kadar, kahramann kendisinin bir karalan ekimiyle grmek mmkn deildir. Seyirci, filmin yirmi dakikas boyunca gelien olaylar, sadece kahramann gznden, sbjektif kamerayla izler. Kahraman yzndeki

http://genclikcephesi.blogspot.com

10

bantlar aldnda, seyirci ilk defa bir kar ekimle o kara film trnn nl aktr Humphrey Bogart grm olur. Ama sinema tarihinde, kamerann, kahramann ve seyircinin bak alarnn radikal bir biimde akt bu tr u noktadaki uygulamalara pek sk rastlanmaz. Robert Montgomerynin Lady in the Lake (1947) adl yapt kamerann kahramann yerini ald ve film kahramann bu kez olaylarn bandan sonuna kadar (aynaya bakmasnn dnda) hi grmediimiz bir znel kamera uygulamasyla nl olan tek filmdir. Ve tam bir ticari baarszlktr. zde birincil zdelemenin radikalliiyle, film kahramanna zdelemeyi ifade eden ikincil zdelemeyi glendirme amac tayan bu mutlak znel kamera uygulamas aslnda tam tersi bir etki yaratmaktadr. nk seyircinin btn bir film boyunca hi grmedii bir kahramanla zdelemesi hi kolay deildir.

2. kincil zdeleme Birincil zdeleme, seyircinin, sinemann aygtsal ileyii iersinde imgesel bir seyirci bakyla (kamera-gz) zdelemesi eklinde bir yapsal durumken; ikincil zdeleme, seyircinin kahramanla ve/veya dier film karakterleriyle yaknlamasn ifade eden duygusal, znel ve dramatik bir sretir.27 Bu anlamda zdeleme, Arthur Rimbaudnun Je est un autre (ben, bir bakasdr) dedii gibi, seyircinin duygusal ve znel olarak kendi dna karak bakalat bir sretir. Seyircinin, filmdeki belli karakterlere yapntsal (imgesel) olarak yaklat bu sre her eyden nce bir sempati duyma anlamnda duygusal zdelemedir. nk Montagnen, her insan, kendisinde insanln koullarnn btnlkl biimini tar dedii gibi bu zdeleme srecinde seyirci, doal olarak kendisi gibi insanca zellikler tayan karakterlere yaknlaarak sempati duyar. Bu durum fantastik filmlerdeki yaratk (monster) tiplemesi iin dahi geerlidir. rnein Jemes Whalin Frankenstein (1931) adl filminde, Doktor Henry Frankensteinn mezarlklardan ve hastane morglarndan toplad ceset paralarndan var ettii yaratka belli durumlarda ve anlk olarak sempati duyar. nk deney masasndan yaam bularak kalktnda, yaratn ilk yapt ey, ellerini gkyzne kaldrarak atonun st ak tavanndan gelen a doru bir ocuk sevinciyle ynelmek olur. Ama insani bir gdyle a doru ocuka umak isteyen bu ar gvde, akldan ve szden yoksundur. Yaam renmesi kolay olmayacak ve istemeden iledii ar hatalar
27

Jacques Aumont, Michel Marie, Alain Bergala, Marc Venet, LEsthtique du film, s. 189. http://genclikcephesi.blogspot.com

11

sonucu, The Ox-Bow incident filmindeki gibi histerik bir kitle tarafndan lin edilecektir.28 nk nehir kysnda bir kk kz ocuuyla tm saflyla oynarken, kk kzn suya att iekler gibi yzeceini sanarak, onu kaldrp sevinle nehre atmtr. ocuk boulmutur. Ama biz, seyirci olarak, kk kzn boulmasna yol aan yaratn tavrndaki insani eilimini biliriz : nk bu sempatik duruma tank olmuuzdur. Ama bunu bizden baka kimse grmemitir filmsel evrende. Bu nedenle kk kasabann fkeli sakinleri yarat lin etmek iin ararken, seyirci iin bu durum tam bir trajedidir : Kk kzn lm ac vericidir, ama yaratk masumdur; kk kzn suyun zerinde iekler gibi yzmediini grnce nasl da aknlktan ne yapacan bilememi herhangi bir normal insan gibi panie kaplmtr. Bu ekilde, belli durumlarda ve anlk olarak seyircinin bir yarat dahi insancl bularak onunla zdelemesi rastlantsal bir durum deil, fakat seyircinin filmle olan iliksisini dzenleyen ve Hollywood sinemasnn sanatsal biimlenmesine belli bir derinlik kazandran yapntsal bir zelliktir. Nitekim Jemes Whalin The Bride of Frankenstein (1935) filminde, bu kez yaratk tm insani zelliklerden yoksun bir hayvan tiplemesindedir ama, yine de filmin belli bir annda bize insancl grnr ve sempatimizi kazanr. Herkes yarat lin etmek iin kovalarken o, bir an ormanda tek bana yasayan kr bir insanin evine snr. Bu yal insan, onun kim olduunu grmeden, Tanrnn gnderdii bir dost gibi kabul eder; onunla yemeini ve evini paylar. Yaratk, gzleri grmeyen bu yal insann dostluu karsnda, masum bir ocuk gibi sevinlidir ve gnler getike konumay renmeye, insanlamaya balar. Yaratn, yal dostun evinde geirdii n yarglardan uzak olan bu anlar, onu lin etmek iin yaplan amansz takibi ve filmin trajik sona doru ilerleyen dramatik mantn belli bir sre durduran ayrks (heterojen) anlardr. Toplumun belirledii bir biimde grmediinden, yarata kapsn aan bu yal dostun evinde, yaratk bir an insanlama ansn sahip olur ve seyircinin sempatisini kazanr. Ne var ki, filmin dramatik ark ve toplumsal polis mant yeniden ilemeye balayacak ve yaratn izi bulunarak peine dlecektir. Ama yaratn insanlama sans bulduu bu ksa ayrks yapnt anlar, bakmz deitirmitir. Bundan byle, olaylar, yaratn zorunlu bir biimde lin edilmesine doru ilerlese de, seyirci olarak bizim yarata olan bakmz, onu takip eden histerik kitleden farkldr artk. nk yaratn, kendisine ramen insan olabilme kapasitesine, dostluk ve sevgi duygularna sahip olabileceini grm buna tank olmuuzdur seyirci olarak. Oysa filmsel evrendeki lini kitle bu ansa sahip deildir, oynamas gereken grememitir.
28

rolnn dna kp, grlmesi gerekeni

Metin Gnen, Hollywood sinemas ve tipleme operasyonu. http://genclikcephesi.blogspot.com

12

te bu hmanist erevede ve romantizmin klasik miras zerinde kurulan bir sanat olan Hollywood sinemasnda, seyircinin sempatisini kazanan en yce insani nitelik sevgidir. Zira Hollywood sinemasnda sevgi, lmden bile gldr. Bu nedenle filmsel kurgu ylesine yaplandrlr ki, seven ya da sevilen bir kadn veya bir erkek kt bir karakter dahi olsa her zaman seyircinin sempatisini kazanr. Hitchcochun Vertigo (1958) filmindeki kadn kahraman olan Madeleine (Kim Novak) bir cinayet olaynda para karl i birlii yapan, ahlk adan olumsuz bir tiplemedir. Ama Madeleine, bu cinayetin ilenmesi iin gerekli olan komployu hazrlama srecinde filmin kahraman olan zel dedektif Scottye (James Stewart) ak olur. Cinayetin ilenmesine ramen, seyirci, Scottyyi itenlikle seven Madleinei sempatik bulur. yle ki, Madlenein filmin sonundaki lmn kabul etmekte glk eker. Oysa Hays kodlarna gre, bir cinayete karan karakter, zorunlu bir ceza olarak lme gitmelidir. Ayn ekilde Michael Curtizin Casablanca (1942) filminde, bir gece kulb sahibi olan film kahraman Rick (Humphrey Bogart), kinci Dnya savann zor anlarnda sadece kendi karlarn dnen vurdum duymaz bir tiptir. Bir Fransz direniiyle evli olan filmin kadn kahraman olan Ilsaya (Ingrid Bergman) ve eine Fransaya gizlice geebilmeleri iin yardm edebilecek tek kiidir, ama yardm reddetmektedir. Byle bir olumsuz tiplemeye sahip olmasna ramen, Rickin sava ncesi tanm olan Ilsa tarafndan hala sevilmesi, onu seyircinin gznde yine de sempatik klar. nk Hollywoodun bu hmanist dnyasnda, sevgi en olumsuz film tiplemelerine bile bir insani zellik kazandrarak seyircinin zdelemesine yol aar. Bu durum bir gorilin filmin temel karakterlerinden biri olduu King Kong (Ernest B.Schoedsack et Merian C.Cooper, 1933) filmi iin dahi geerlidir. Yaad ormandan yakalanarak, uygar dnyaya getirilen dev goril, filmin kadn kahramann olan Ann Darrow (Fay Wray) sevmektedir. Onun evlenmesini kabul etmez ve zincirlerin krarak ehrin altn stne getirir. Sevdii kadn ararken New-Yorktaki l'Empire State Buildingin tepesinde sava uaklarnn ateiyle lme yaklatnda, bir film kahraman kadn seven bu dev vahi gorilin trajik lmne seyircinin zlmemesi elinde deildir. Ayn ekilde, Hollywoodun Hiristiyan-hmanist zellikler zerinde ykselen sinemasnda, seyircinin, bir film karakterini sempatik bularak onlarla zdelemesi iin kullanlan bir baka nemli insani olgu da acdr. Roland Barthes bu durumu syle aklar : Bizim iin zne, Hristiyanlktan (sann armha gerildiinden) beri ac eken kiidir. Eer bir yerde yara varsa, orada ayn zamanda bir zne vardr... Yara derinletike, zne daha da

http://genclikcephesi.blogspot.com

13

somutlar.29 Bu anlamda, eer sempati belli bir insan znesine yaknl gerektiriyorsa, bir znellik olarak tannmakta acy gerektirmektedir. Nitekim J.J. Rousseau, zor durumda olanlara kar duyulan sempatiyi bir antropolojik bireim olarak aka nitelemitir : nsann yreinde, kendini daha mutlu olanlarn yerine koyma eilimi deil, aksine her zaman kendinden daha zor durumda olanlarla birlikte grme eilimi vardr. 30 Nitekim Dalmer Davesin sinema tarihinde ilk Kzlderili yanls yapt olan Broken arrow (1950) Amerikan seyircisini Kzlderililerin de bir insan znelliine sahip olduu dncesine hazrlamak gibi zor bir ii, ite Barthesn ve Rousseaunun bu szlerini dikkate alarak baarr ancak. Kzlderili halknn ekrandaki ilk grnts olduka anlamldr bu filmde : Beyazlar tarafnda ateli bir silahla yaralanm, tek bana, aclar iinde glkle kyne ulamaya alan daha ocuk saylacak gen bir Kzlderili. Bu grntler, bilinen katliamlarla yok edilme durumundaki bir halkn yazgsn bilince karmay denemek iin, ncelikle Bat kltr temelindeki ac eken Hristiyan znellie ak bir gnderme yaparak daha hemen filmin banda seyircinin sempatisini harekete geirmek gibi somut bir misyonla ykldr. Nitekim, film kahraman Tomun (Jemes Stewart) ve onun araclyla seyircinin bir Kzlderiliyle bu ilk karlamas, filmin grnt bandyla ses band arasnda yaratt bilinli elikiyle vurgulanmaktadr. Ses band, kulaktan kulaa dolaan temelsiz genel kanlar (doxa); grnt bandysa, bu sylentilerin altndaki gerein kendi gzlerimizle kefetmemizi ifade eder. Tom, uzakta tepelerin ardnda, havada dnen bir yrtc ku kmesi grr ve "herhalde bir ylan lsdr" diyerek atyla oraya doru ilerler. Ama yaral olan genci grd zaman, ylan deil ylandan daha tehlikeli olan bir Kzlderiliymi der. te o anda, Tom'un ve dolaysyla seyirci olarak bizim bakmz ifade eden znel kamerann izledii, zorlukla yrmeye alan daha ocuk saylacak yaral bir Kzlderililin grntleriyle, ekranda bir d ses (voix off) olan Tom'un szleri arasndaki paradoks hemen hissedilir. nk bu paradoksal operasyon seyirciyi, ses bandndan duyduu, toplumda yerlemi kulaktan kulaa dolaan nyarglarla, grnt bandndan kendi gzleriyle kefettii gereklik arasnda blerek, dnmeye ve film boyunca ilk defa Hollywood ekranlarnda grecekleri hakikatle ilgili yreini ve akln kullanarak gerekli tavr almaya davet eder. Ama sinemadaki ikincil zdeleme sreci, salt bu duygusal yaknlamayla snrl deildir. Seyirci, ayn zamanda, zellikle davran biimini onaylad kahraman tipiyle dnce dzeyinde yaknlar ve onun gibi davranmay arzular. Bu bir znel zdeleme biimidir. Bu znel srete, Nietzschein belirttii gibi, insan, kendi kendisinin deiim
29 30

Roland Barthes, Fragments d'un Discours Amoureux, Seuil, Paris, 1977, s. 224 J.J. Rousseau, Emile ou de l'Education, Garnier-Flammarion, Paris, 1966, s. 289 http://genclikcephesi.blogspot.com

14

gsterdiini grr ve sanki baka birisinin vcudundaym gibi farkl bir karakterle davranr artk.31 rnein bir western filminin kahraman, silahlarda uzmandr. Vahi Batda yaayabilecek fiziki dayanklla ve bilgiye sahiptir. Yani seyircide hayranla varan bir sempati oluturur. Ama btn bunlardan daha nemli olan, bir western kahraman znel olarak halkn ve adalet fikrinin yannda yer alan doru (right) bir tiplemedir. Bu nedenle western filmlerindeki ikincil zdeleme seyirciyi kendi snrlarnn dna karan yceltici, coturucu bir znel sretir. Ama znde bu tr bir znel zdeleme, westerndeki gibi ayn yceltici ve coturucu bir nitelikte olmasa da, film kahramann sempatik bir tipleme olmad filmlerde de gerekleir. Nitekim Frankenstein filmlerinin kahraman olan, Doktor Frankenstein tipi sempatik olmayan, itici, hayranlk uyandrmaktan uzak bir tiplemedir. Ama filmde ailesine ve tutucu bilim adamlarna kar bilimsel gelime adna deneyler yapmay kararllkla srdrd iin, Doktor Frankenstein seyircinin znel olarak desteini alr. Bilimin ilerlemesi ve filmdeki olaylarn gelimesi iin herkesin kar kmasna ramen, birileri kararlkla insan yaratma deneylerine devam etmelidir. Aksi durumda sinemaya film seyretmeye gelmi seyirci iin, ortada seyredilecek bir ey olmayacaktr. Bu anlamda seyirci duygusal adan olmasa da, dnsel olarak filmdeki gelimenin motoru olan fikirlerin ve dramatik eylemlerin yanndandr. Ama bu duygusal ve znel zdeleme srelerine, Hitchcockun ok sk kulland bir farkl ikincil zdeleme biimi daha eklenmelidir. Snrl zdeleme (identification partielle)32 ya da dramatik katlm (ladhsion dramatique) olarak adlandrlan bu sre, zor durumda olan bir film tipinin seyircinin anlk olarak dikkatini ekmesi gibi bir refleksten oluur. Hitchkcockun Frenzy adl filminde olduu gibi, bir polis tarafndan takip edilen ve zor durumda olan bir tip, kt bir karakter olmasna ramen, o anda seyirciye geici olarak sempatik grnr. Ayn ekilde Frankeinstein filmindeki yaratk, histerik kalabalk tarafndan kovalanrken; biz seyirci olarak, acmaszca lin edilen bu yaratktan yana oluruz : nk o tek banadr, herkes ona kar ve acmaszdr. Ne var ki, ikincil zdelemenin bu farkl duygusal, znel ve dramatik zdeleme srelerinin hepsinin birden bir tek film karakterin zerinde younlamas enderdir. Byle bir odaklama durumu, genellikle western gibi epik filmlerde, sra d bir tipleme oluturan film kahraman iin olasdr. rnein The Broken arrow filmi, 1950 ylnda Amerikann ve Hollywoodun tarihinde ilk defa Kzlderilileri ve Cochise gibi nl bir efi
31 32

Frederich Nietzsche, Le drame Musical Grec, in La naissance de la Tragdie, Gallimard, 1977, s. 266. Jacques Aumont, Michel Marie, Alain Bergala, Marc Venet, Lesthtique du film, s. 189 http://genclikcephesi.blogspot.com

15

film kahraman olarak sunabilmesi zdeleme srecinin zerine yaplan nemli bir almayla geeklemitir. Filmin Beyaz kahraman olan Tom, sadece western filmlerinin o bildiimiz silahlarda uzman olan, adalet yanls, Vahi Baty tanyan ve orann zor koullarnda yaayabilecek klasik bir kahraman tiplemesi olmakla kalmaz. Tom, ayn zamanda bu filmin gerek bir hikaye olduunu syleyen ve onu seyirciye anlatacak olan bir tiplemedir. Yani filmin hemen banda, Tom, filmin hem kahraman hem de olaylar onun gznden yaayacamz bir tr kamera-gz olarak sunulmutur. Birincil ve ikincil zdelemeler onun zerinde odaklamtr. Bu ekilde seyirci; bir kez, dramatik, dnsel, ahlaki, anlatsal ve aygtsal adan Tomun filmdeki konumuyla zdelikten sonra, yapaca tek ey kalr : Kzlderilileri kendi dnyalar ve yaamlar iinde kefedeceimiz dalara doru Tomla birlikte yola kmaktr. nk seyircinin Tom'la bu ekildeki eksiksiz bir biimde zdelemesi, bizi ayn zamanda adm adm efsanevi ef Cochis'le zdelemeye ve Kzlderili halkna sempati duymaya gtrecektir. Nitekim Tomun, Cochisele karlamas iin yapt hazrlklarla birlikte bizde Cochisele zdeleme srecinin son hazrlklarn tamamlarz. Bu, son olarak Beyazlarla birlikte ehirde yaayan bir Kzlderili olan Juan (Bill Wilkerson) ile gerekletirilir. Aslnda Juan'n olay rgsnde hi bir dramatik rol yoktur, sadece bir yandan Tom'un eyleme girimesini, dier yandan da bizim seyirci olarak Cochisele karlamadan nce znel olarak en iyi ekilde hazrlanmamz iin yaratlp filmsel evrene yerletirilmi bir karakterdir. Burada, geleneksel giysileri ve grnm iersinde bir Kzlderilinin savan en kzgn ortamnda, Kzlderililere hogryle bakabilen Tom'dan baka tek bir kiinin dahi olmad bir ehirde nasl yaayabildii; stelik habercilerin brosunda alabildii sorular akla taklmaktadr. Ama bu kiinin olaylarn akn belirleyecek dramatik bir ilevinin olmay, sz konusu bu aklamalar gerekli klmaz. nk seyirci, Tomun Cochisei grmeye doru yola kmas eklinde filmin merkezinde olan olaylarn geliimini merakla beklediinden, bu sorunun zerinde fazla durmadan geer. Bylece anlatnn (narration) yapntsal (kurmaca) karakteri, filmsel evrendeki gereklik illzyonunun ardnda kaybolur. Tom, Juan'n yanna gidip, Cochise ile grmeye gideceini, bir ay iinde kendisine Kzlderili dilini ve kltrn retmesi gerektiini sylediinde, Juan : Vazge, bugne kadar bunu kimse baaramad, Cochise seni ldrr yantn verir. Ayn ekilde de, dil renmek iin gerekli zamann getiini belirten bir zamansal eksiltmeden (ellipse temporel) sonra, bir sonraki planda, ehrin dnda, Tom'u yolcu ederken Juan yeniden asla onun nnde yalan syleme; Cochise dier btn insanlardan daha byktr, onun gzleri insan yreini derinliklerine kadar
http://genclikcephesi.blogspot.com

16

grr der Tom'a. te btn bunlarn hepsi aslnda seyirci olarak bize sylenmektedir. Sanki bir masal kahramanyla kar karyaymz gibi d gcmz harekete gemekte ve zdelemenin yolu, daha Cochisele karslamadan nce adm adm denmektedir. Bylece dikkatli bir hazrlk evresinden sonra Tomla birlikte, ehrin kapal mekanndan Kzlderililerin ak, geni topraklarna doru yola karz. Bir yandan bilinmeyene doru ilerlemenin verdii gerginlik, dier yandan bu bilinmeyeni kefedecek olmamzn verdii gizli bir sevinle yol alrz. Uzaktaki tepelerden Toma elik eden Kzlderili savalarn beraberliinde byleyici manzaralar geerek, sonunda doayla eksiksiz bir uyum iinde grnen Kzlderili kyne geliriz. Kyn giriinde Tom'u karlayan halkla birlikte sessizce ilerleyip adrlarn ortasna gelince, Tom, silahn kararak yal Kzlderililerden birisine verir, efinizle bar iin konumaya geldim, dnerken alrm demekteyken birden gr bir ses duyulur. Bu Cochise'in sesidir; kendisini grmek yerine, ilk nce ses bandndan Kim sana buradan sa olarak dneceini syledi ? diyerek kkreyen bir d ses (voix off) gelmitir. Ve birden kamera, imgelemimizi ve merakmz son snrna kadar zorlayarak, bu soylu sesin sahibini ember oluturmu kalabaln iinde aramaya balar. Sonunda, arka planda dalarla mavi gkyznn kucaklat omuz ekimi, hafif bir alttan grn (contre-plong) olarak Cochise'i ilk defa beyaz perdede kefederiz. Tek bana, yz cephesel olarak salondaki seyirciye dnk olarak ve gr bir ses tonuyla, Konu, Cochise benim! der. te Cochise bu ekilde kendisini solondaki seyirciye, Amerikan halkna ve Toma dorudan tantr. O, gerekten Amerikann kurucu mitlerinden birisi olan "doayla yakn, doayla i ie olma safl" mitosuna uygun bir biimde hayalimizde canlandrdmz destans bir Kzlderili efidir. Etkileyici ve zeki, cesur ve olgundur. Ksacas O, Kzlderili halknn onurudur. Buna karlk Tom, kar-alanda (contre-champ) hafif bir stten grnle (plong) ve bir genel ekimde hemen hemen halkn arasnda kaybolmu bir durumdadr. Yani kamera bu zel karslama sekansnda, Tom'u ayrcalkl bir konumda grntlemez. stelik kamera bundan byle Cochise'in tarafndadr; bizi Cochise'in bak asyla btnletiren bir "znel kamera" gibidir. Dolaysyla seyirci olarak bizde kamerayla birlikte Cochise'in yannda yer alrz. Anlalaca gibi bunun, Cochise'in hem dramatik olaylardaki duruma hakimiyetini hem de sinematografik anlatmdaki ayrcalkl yerini onaylayarak Cochise'i filmsel evrende ve seyircinin gznde birinci plana yerletiren bir anlam vardr. Bylece seyircinin Cochisele zdeleme sreci, dramatik ierie uygun bir sinematografik biimle, efsanevi bir Kzlderili sefine yarar biimde gereklemi olur ve filmin sonuna kadar hi bir kukuya neden olmadan devam eder. Her yeni durum karsnda, Kzlderili halknn efi olmann bilgeliiyle
http://genclikcephesi.blogspot.com

17

ve film kahramann ayrcalkl otoritesiyle davranmasn bilir. Bylece, bir yandan ynetmenin sunduu bak as olan kamera-gzle, dier yandan da film kahramanlarnn znelliiyle zdeletikten sonra, artk rahatlkla Kzlderililerin geleneklerini, kltrlerini ve kylerindeki gnlk yaamlarn tanmak iin olaylarn geliimini izlemeye hazr oluruz. Ayn corafi gzergah ve bu isel-znel yolu bizimle birlikte kat eden Tom'un, gzel Kzlderili prenses Sabah Aydnlna ak olup onunla evlenmesi gibi; biz de seyirci olarak bu halk kendilerine zg grnmleri iinde ve kendi deer yarglarna gre deerlendirebilme dzeyine ve yetisine ularz. Byle bir sonuca ulamamz (eer sinema salonunu terk edip kmyorsak) beyaz perdedeki olaylarn dramatik geliimini izledike bir zorunluluk haline gelir. nk filmin yapntsal evrenine inandmz, kahramanla zdeletiimiz ve sinematografik anlatmdaki, seyirci olarak, bizim iin ayrlm bak as kamera-gzle btnleerek ilerlediimiz srece, batan itibaren hesaplanm evrelerden geerek gereken sonulara doru ilerleriz. Tomla birlikte Kzlderililerin topraklarna doru yola kp kye geldiimizde belli bir kayg, ne olacan kestirememekten kaynaklanan bir tedirginlik sz konusuyken; yava yava Kzlderili halk tandka her ey netlemeye, anlalr hale gelmeye balar. Kayg ve korku yerini, belli bir dinginlie ve gvene brakr. nsanln oluturduu btn dier toplumlar gibi Kzlderililerin yaamnda da her ey, manevi ya da fiziksel bir ihtiyaca ynelik, zorunlu, basit, anlalabilir ve anlamldr : Yemek yerler, uyurlar, Tanrlarna ibadet ederler, bayramlarda, dinsel trenlerde dans ederler, evlenirler, dmanlaryla savarlar, vs. Yani ksaca insanln var oluundan bu yana srdre geldii bir yaam biimidir bu. Belli bir sre sonra burada kendimizi olduka iyi hissettiimizi fark ederiz : Sanki kendi evimizdeymiiz gibi, dostlar arasnda gvenlikte olmak gibi. stelik burada, doann yreinde, zaman sanki durmutur. nsanlar kiisel kar gtmeksizin, doayla olan direkt ilikilerindeki gibi uyumlu bir biimde, mutlu yaamlarn srdrrler. J.J. Rousseau'nun ideal toplumundaki gibi, burada insanlar kabilenin genel karlarnn mutlak nceliiyle toplum yaamn dzenleyip, srdrrler. Btn bunlar belli bir misafirperverlik ve yaknlkla grp, yaadktan sonra anlarz ki bu yeryz cennetini tehdit eden tehlike, kafalarnda bu topraklar ele geirmek gibi bir dnceyle, hemen yaknlara kadar gelmi bulunan Beyazlarn varldr. Zaten Kzlderilileri (bar ve sava isteyenler olarak) iten blen de bu d tehlikedir. Film ilerledike bu duygular giderek netleir. Bu durum dikkatimizi, tehlikenin zeri rtl bir biimde asl bulunduu yer olan, beyazlarn yaad Tucson ehrine yneltmemize neden olur. Bu ehirde, Kzlderili kynde olann tersine, olaylarn nasl geliebileceini
http://genclikcephesi.blogspot.com

18

ngrebilmek olas deildir. Buradaki yaam kiisel karlar temeli zerine kurulmutur. Toplumun genel karlarnn korunmas ancak, tek tek kiisel karlarn gerekli bir biimde tatmininden gemektedir. Tek tek kiilerin baars ve refahyla ancak toplumun genel olarak refahna ulalr. Ancak topluluun genel karlar, zel karlar karsnda denge kuracak ve toplumun istikrarl bir biimde srekliliini salayacak tarzda netlemi deildir henz. nnde herkesin eit olduu bir hukuk kurumu sz konusu deildir. Yasalarn temsilcisi olan ne seilmi bir erif bulunmaktadr ne de Kzlderililerdeki gibi tartmasz olan szl yasalar vardr. Dolaysyla, filmdeki iftlik sahibi Ben Slade'in dnd gibi, topran ilk sahibi olan Kzlderililerin yerine ayn topraklara yerlemek iin, Kzlderililerin katliamlarla yok edilmesi gerekir. Filmdeki tccarlarn vard sonu ta bundan farkl deildir : Mademki satlacak mallarn ehre gelii Kzlderililer tarafndan engellenmektedir, yleyeyse bu vahilerin katli vaciptir. te Kzlderililerin aksine, bu kiisel karlar Beyazlar bir topluluk olarak bir araya getirir. Adalet, genel karlarn korunmas yanlsamas altnda, insanln oluturduu en ilkel biimiyle var olur : Kiisel intikam. Sonu olarak ktlk, ehirde yzeyde deil, derindedir; onun kurulu temellerindedir. Bu duyguyu, belli bir sre Kzlderililerin kynde sakin, gneli, aydnlk bir ortamda doayla i ie yaadktan sonra, birden bir gece ekimiyle ehre dnnce ok daha derinden hissederiz. ehir meydannda, karanln iindeki grltl, kaba, alayc tutumlaryla histerik bir kalabalk alkalanmaktadr. Yksek bir yerde duran Tom, bu gven vermeyen ve gittike sertlemeye balayan kukulu toplulua Cochise ile yapt konumalar, bar olanaklarn, ilk adm olaraktan Cochise'in posta habercilerinin topraklarndan gemesine izin verdiini itenlikle anlatmaya alr. Ama bir nceki sekanstaki Kzlderililerin kynde hissettiimiz huzur, dinginlik ve gven yerini yava yava bir kaygya ve huzursuzlua brakmaktadr. Burada, bu ehir karanlnn iindeki sinirli kaynamann altnda, bir anda saptanamayan, belirsizlik ve sknt yayan bir eyler vardr... Nitekim Tom ehre dnnn ertesi gn, yaamn bile kaybetme tehlikesiyle karlaacaktr: Kzlderili dostluu nedeniyle bilinli atlan laflarla kan tartmadan sonra, galeyana gelen histerik kalabalk Tom'u asmay deneyecektir. Sonunda bartan yararlanarak Kzlderili topraklarnda pusu kuran bir gurubun, Tom'u yaralayp Sabah Aydnln ldrdklerinde, filmin atmosferindeki belirsiz kayg ve huzursuzluk yerini ak bir saptamaya brakacaktr : Amerikan ulusunun zerinde kurulduu bu Vahi Batnn fethi destannn, aslnda cinayetlerle beslenen karanlk bir efsanedir. nk seyirci olarak tm aklyla tank olduumuz filmsel gereklik udur : Amerikan ulusunun bu kahraman kurucular, bir taraftan bar ister gzkrken; dier yandan, bar sabote etmek iin gizlice
http://genclikcephesi.blogspot.com

19

masum Kzlderili kadnlar dahi kallee ldrmektedir. Zira bar, bir sre iinde olsa, resmi olarak Kzlderili topraklarnn igalinin durdurulmas demektir. Sonu olarak, grld gibi, filmdeki zdeleme srecinin ilevi, ne Beyaz adamn ahlaki bakyla Kzlderilileri bir kurban figr olarak seyirciye kabul ettirmektir; ne de saygl sosyolojik bir saptamayla teki halklarn kltrel farklarn tantmay amalamaktadr. nk filmdeki Kzlderililerin tiplemesi ne uygar Amerikalnn yardmna muhta, lme mahkum olmu aciz bir halktr (gerektiinde kahramanca savamasn bilir) ; ne de bu sava halk kltrel ve etnik farkllklarn tikellii iine skp kalm bir dar grle sahiptir. (Chochise, kendi halk iindeki belli bir muhalefete ramen Beyazlarla onurlu bir barn ve bir arada yaama fikrinin evrenselliini savunmaktadr.) Bu nedenle filmdeki zdeleme srecinin amac ne Kant bir ahlakn yasalln ne de teki olmann insani haklarnn ampirizmini savunmaktadr. Filmindeki zdeleme srecinin ilevi, sadece udur : Bir znel yolculuk sonucu, seyircinin kendi baknn zgrlemesini salamak. nk grdmz gibi, filmdeki zdeleme sreci, konforlu bir uygarln insanlarnn ilkel halklar tanmak iin yaptklar egzotik bir turistlik gezi deil; tersine kafalardaki n yarglardan arnmak iin yaplan isel bir yolculuktur. Seyirci Tomla birlikte yapt bu znel yolculuk sonucunda Chocise ve Kzlderili halkyla karlatnda, onlar bir nesne olarak farkl bir halk biiminde ampirik olarak tanmak (kefetmek) yerine, kendini bir znellik olarak dnemin ortalkta dolaan temelsiz kanlarndan (doxa) kurtarr. te bunun ad, konsenss iinde uygun admlarla yrmek yerine, ayrks ilerleyen admlarn yry sonucunda varlan, bir entelektel zgrlemedir. Yani bu dnsel zgrleme, nesnel bilgi birikimiyle varlan bir sosyal stat deil, fakat bir Hollywood filminin elenceli seyriyle yaanan zdeleme sreci sonu varlan bir sinema-hakikattir. Bu sre, Nietzschein uygarln tm temelsiz kanlarn hi ses karmadan srtnda tayan cefakar devesinin, bir aslan gibi kreyip silkinmesiyle bu gereksiz ykleri srtndan atmasna ve sonunda tm nyarglardan arnm bir ocuk masumluuyla yeniden dogmasna benzer.

Metin Gnen nsan Eitimi (Formation Humaine) Blm Institut Catholique dArts et Mtiers de Lille, France

http://genclikcephesi.blogspot.com

20

You might also like