You are on page 1of 245

SEFLLER I. Yl, 1815... arl Fransuva Bienyen Myriel, Dinyde piskopos olarak grev yapyordu.

O yllarda, 75 yalarnda olan yal adam, dokuz yldr bu grevi yapyordu. Eski brokratlardan birinin olu olan Myriel, babas ok istedii iin gen yata evlenmiti. Bu evlilie ramen arl Myrielin kendisinden ok sz ettirdii sylenir. Ksa boylu olmas atak bir gen olmasn engellemiyordu. Yakkl, zarif ve srekli glmseyen gen, kadnlar tarafndan ok martlmt. Myriel, hayatnn en gzel yllarn zevk ve sefa iinde geirmiti. Daha sonraki yllarda Fransz htilli'nin ortaya kmasyla bir ok olayn patlak vermesinden dolay, aristokrat ailelerin, lkeden kp giderken her taraf yamalamalar onun ruh dnyasnda berbat bir etki brakmt. Myriel, olaylarn ilk gnlerinde, ailesiyle birlikte talya'ya gitti. Ei uzun zamandr rahatsz olduu iin zayf vcudu hastaln stesinden gelemedi ve orada ld. Birdenbire gelen bu lm, Myriel'in hayatnda nemli deiiklik meydana getirdi. Eski Fransz sosyetesinin ykl, kendi ailelerinin dalmas lkelerinden kamak zorunda kalanlarn ahit olduklar dehet sahneleri, gen adamn farkl dncelerin ortaya kmasna neden oldu. Hi kimse onun i dnyasnda kopan frtnalarn zn bilemeyecekti fakat talya'ya dndnde tamamen deimi ve kendini dine adamt. yle ki, 1804 ylnda Brinyol papazlna atandnda ok yalanmt. Her zamankinden farkl ve ok sakin bir hayat yaamaya balamt. Napolyon'un ta giyme treninin hazrlklar yaplyordu. Bir i iin Paris'e urayan Myriel, Kardinal Fesh'yi grmeye gitmiti. O srada daysn ziyarete gelen imparatorla karlat. Yal bir din adamnn kendisini grmek istemesinden phelenen Napolyon, birden ban evirerek, yardmclarndan birine sordu: Bana byle garip garip bakan bu adam tanyor musun? Myriel, duruunu bozmadan cevaplandrd: Kralm, siz sradan birine bakyorsunuz. Halbuki ben muhteem bir imparatora bakyorum. Bundan ikimiz de yararlanabiliriz. O akam, Napolyon, Kardinal'e bu papazn adn soruyordu. Bir sre sonra Myriel, Diny piskoposluuna atandn byk bir aknlkla renmiti. Myriel ehre geldiinde, beraberinde kz kardeini ve hizmetisi Madam Magluvar' da getiriyordu. Aabeyinden tam on ya kk olan Matmazel Baptistin, ince yapl, uzun boylu, soluk tenli bir kadnd. Gzel deildi. Yann gerei olsa gerek farkl bir zellii vard. Bu durum kendisine yalanc bir gzellik veriyordu. Kutsal grevlerle dolu hayat, onu sanke nura bomutu. Madam Magluvar ise, biraz kilolu ve beyaz tenli ve yzl bir kadnd. Astm hastas olmasna ramen srekli hayr ilerine kouyordu. Myriel, grevlendirildii kente geldiinde hemen piskoposluk sarayna yerletirildi anl, hretli bir ie tayin edilmi. Ziyaretine ilk gelenler, vali ve belediye bakan olmutu. Saraya iyice yerlemilerdi ama kasaba halk yeni gelen piskoposun neler yapacan merakla beklemeye balamt. Piskoposluk saray, hastaneye ok yaknd, hatta bitiikti. Saray, bir piskoposluk sarayndan ok krallara layk bir bina idi. Salon ve yatak odalar, Floransa modasna uygun kemerlerle ssl eref avlusu, ssl aalarla dolu baheleri gz kamatracak bir gzellikteydi. Eski yllarda, kilisenin en nl kiileri, burada arlanmt. Fakat hastane, minik baheli, tek katl, kk bir yap idi. ehirde grevlendirildiinin nc gnnde, piskopos ilk ziyaretini hastaneye yapt. Ziyaret bittikten sonra, hastane ba hekiminden evine gelmesini rica etti. Bahekim, birka saat sonra yanndayd. Mdr Bey... Hastanede ka hastanz var? Efendim, herhalde yirmi alt hastam var. Doru... Ben de o kadar saymtm. Fakat yataklar birbirlerine ok yakn. Doru.

Koular dar ve odalar havalandrmak zor oluyor. Haklsnz. Gneli gnlerde bahe hastalara yetmiyor. Ben de bunu dnyordum. Salgn hastalklar olduunda, hastalarn says yze kadar kyor fakat elimizden bir ey gelmiyor. yle aresiz kalyoruz. Yeni piskoposun muhteem yemek salonunda konuuyorlard. Birden Myriel ban arkaya atarak sordu: Sizce buraya ka yatak sar? Bahekim armt: Ama efendim... Buras sizin yemek salonunuz, dedi. Sylemek istediiniz nedir? Piskopos gzleriyle evresini tarad. Kendi kendine hesaplar yapyordu. Sonra birden konutu: Buraya yirmi yatak konulabilir. Bana bakn doktor bey, size bir teklifim olacak; bana kalrsa bu ite bir yanllk yok mu? Siz be ya da alt odalk kck bir binaya yirmi alt kiiyi sdrmaya alyorsunuz, oysa en azndan altm kiiyi barndracak bu kocaman sarayda, biz yalnzca kiiyiz. Bunda bir yanllk var. Siz hastalarnzla buraya, ben de sizin bulunduunuz binaya yerleeceim. Haydi en ksa zamanda evimi boaltn. Buras ancak size yakr. Ertesi gn yirmi alt hasta piskoposluk sarayna, Myriel de, hastane binasna yerlemeye balad. Mehur ihtill dneminde, ailesi btn maln-mlkn kaybettiinden, Myrielin serveti de yok olmutu. Ancak kz kardeinin mr boyu alaca be yz franklk yllk geliri vard. Bu para onun rahip evindeki masrafna yeterdi. Myriel, piskopos olarak devletten on be bin frank maa alrd. Bu parann hemen hepsini yoksullara harcard. Ev masraf iin yalnzca bin frank kadar bir para ayrmt. Kendini hayr ilerine adadn sylediimiz kz kardei onun bu davranna hi ses karmazd. Aabeyini sevdii kadar ona sayg da duyan kardei onun emirlerine ba kaldrmasn asla dnemezdi. Fakat alar Magluvar, bu duruma biraz bozuluyordu. evre kasabalardan, bir ky papaz Diny'yi ziyarete geldiinde, piskopos onu en iyi biimde arlyordu. Bunu madam Magluvar'in tutumluluuna ve kz kardeinin akllca harcamasna borlu idi. ehre geldiklerinin zerinden ay gemiti. Myriel bir gn: u sralar para sknts ekiyorum, dedi. Ondan bu k bekleyen hizmeti Magluvar, hemen atld: Elbette ekersiniz efendim... Bakanln size vermek iin ayrd harcrah istemelisiniz. Tara piskoposlar iin bu ok eski bir gelenektir. Yol ve araba masraflar... Tamam, dedi Myriel... Haklsnz... Hemen ertesi sabah, bakanla bir dileke gnderdi. Bir sre sonra bin franklk para adresine gnderildi. Fakat onun bu istei ehirde dedikoduya sebep olmutu. Eski bir senatr, merkeze bir mektup yazarak, drt bin kiilik bir kasabada araba ve yol masraflar iin bir din grevlisine bu kadar para gnderilmesinin anlamsz olduunu bildiriyordu. Btn bunlar olup biterken, evin emekisi Madam Magluvar buna ok sevinmiti: kr u para geldi de biraz rahatladk. yilik eden iyilik bulur derler. Efendimiz hayr ilerine maan harcyor, hi deilse bu fazladan para bize kalr. Fakat kadncaz ksa sre iinde derin bir hayl krklna urayacakt. nk ayn gnn akam, piskopos, yeni bir harcama plan hazrlyordu: - Yol masraflar iin bin frak geldi. Hastalara et suyu verilmesi iin binbeyz, Kimsesiz ocuklar Dernei'ne 250, Draginyan Yardm Dernei'ne 250, yetimhaneye 500, yoksullara 500 frank verirsek, bin frank hayrl bir ie gidecek... Piskopos M. Myriel byle eli ak bir adamd.

Jan Valjan- I Yl 1815... Ekim ay... Gnein batmasna bir saat kala, yaya seyahat eden bir adam, Dinyye giriyordu. O srada evlerinin nnde ya da pencerelerinden bakan tek tk kent halk, yeni gelen adam pheli gzlerle izlediler. Oralarda bu adamdan daha sefil grnl birini grmek hemen hemen imknszd. Gelen orta boylu, tknaz ve gl bir adamd. Krk alt, krk sekiz yalarnda kadard. Deri kasketi, gne ve rzgrlardan yank yznn bir ksmn rtyordu. Kk bir gm pa ile iliklenmi kaba sar keten gmlei, kll gsn meydanda brakmt. Anm ve solmu mavi bez pantolonunun dizleri delinmi, srtnda yepyeni bir asker antas tayor, elinde budakl bir baston tutuyordu. Gmleinin zerine rengi atm lime lime gri bir ceket giymi, boynuna ipe dnm bir kravat balamt. plak ayaklarna ivili kunduralar giymiti. Ba tral, sakal uzundu. Yaya yolculuktan dolay her taraf ter iinde kalmt. zerini kaplayan kir ve toz, onun bu berbat kln daha da ackl bir hale koymaktayd. Kimse tanmyordu, onu. Herhalde yabanc bir yolcu olacakt. Nereden geliyordu? Belki gneyden, belki de deniz kysndan? Yedi ay nce, Cannesdan Paris'e giderken Diny'den geen Napolyon'un getii yoldan, ehre gelmiti. Bu adam btn gn yrmt, ok yorgun grnyordu... Kentin aa mahallesindeki kadnlar, onun kaplara yakn eme banda azck dinlendiini ve su itiini grmlerdi. Puvaver sokana girdiinde sola dnd ve il merkezine girdi. Onbe dakika sonra, oradan kmt. Kapda bir jandarma bekliyordu. Yabanc adam, kasketini kararak jandarmay saygyla selmlad. Jandarma selmna karlk vermeden, onu uzun uzun szd, sonra yerinden kalkarak binann iine girdi. O gnlerde, Diny'de ok gzel bir han vard. "Kolba Ha" adndaki bu han, Jaken Lbar adnda, birisi iletirdi. Yabanc, kentin en gzde han olan "Kolba Ha"na girdi. Zemin katndaki mutfakta btn frnlar, grl grl yanyordu, minedeki neeli ate etraf aydnlatyordu. Ayn zamanda, abalk yapan hanc, kaynayan tencerelerine bakyor ve bitiik salonda glen ve akalaan mterilerine hazrlad nefis yemei gzden geiriyordu. Seyahat edenlerin aa yukar hepsi, arabaclarn masraftan kamadklarn, boazlarna ok dkn olduklarn bilirler. Ocakta beyaz bldrcn ve slnlerle birlikte besili bir tavan kzaryordu. Tencerelerde, tatl su balklar piiyor, mangallarda patatesler kzaryordu. Hanc, kapnn aldn duyunca, gzlerini mangallardan kaldrmadan sordu: Baym, ne istersiniz? Yemek ve yatak, dedi yolcu. Hanc glerek: Bundan kolay var m, dedi. Sonra ban evirerek yeni geleni tepeden trnaa szdkten sonra ekledi: Parasn verdikten sonra. Yabanc cebinden mein bir kese kartarak cevap verdi: Benim param var. Tamam yleyse emrinizdeyim. Adam kesesini yeniden cebine yerletirdi. Srtndaki heybeyi yere indirdi ve sopasn kap dibine dayayarak ate karsndaki alak bir iskemleye oturdu. Yemekleri hazrlayan hanc, yeni gelen adam gzden karmyordu. Yabanc sordu: Yemek hemen hazrlanr m? Biraz sonra... Adam snyordu. Hanc Jaken Lber, cebinden bir kurun kalem kartt, pencere nndeki masadan eski bir gazetenin ucunu kopartarak kda birka satr karalad. Kendisine yardmc olan bir ocuu ararak ona bu pusulay verdi ve kulana bireyler mrldand. ocuk imek gibi koarak uzaklat. Yolcu bunlarn hibirini farketmemiti. Yeniden sordu: Yemek ne zaman oluyor? Az sonra! ocuk geri dnd. Kd geri getirmiti. Hanc cevap bekleyen birisinin aceleci tavryla pusulay at, dikkatle okudu ban sallad bir an kararsz grnd.

Daha sonra ac dncelere dalm grnen yolcuya yaklaarak: Baym, sizi kabul edemeyeceim, dedi. Adam birden yerinden frlad: Bu ne demek oluyor byle? Yoksa para vermeyeceimden mi korktunuz? Ama benim param var, isterseniz hemen, pein veririm. Hayr mesele bu deil. Peki ne var? Paranz var, fakat... Ee? Bo odam yok. Yorgun yolcu umursamadan cevap verdi: zldnz eye bakn, ben ahrda bile yatarm. Hayr ben bunu yapamam. Niin? ok fazla atm var benim. Onlardan yer kalmaz size... Yabanc adam direndi: Samanlkta da m yeriniz yok? Ben saman zerinde de uyurum, yemekten sonra bunu hallederiz. Kusura bakmayn size yemek veremeyeceim. Kesin bir sesle bildirilen bu karar, mteriyi kzdrd: Ama beyefendi ben alktan lmek zereyim, dedi. Gne doarken yola ktm, param verdikten sonra neden yemek yemeyeyim? Size verecek yemeim yok. Adam, hancnn bu szlerini bir kahkahayla karlad. Elini ocak ve tencerelere uzatarak sordu: Peki ya bunlar? Btn bunlarn mterisi var. Kimler? Arabaclar... Onlar ka kii? On iki kii. Burada yirmi kiilik yiyecek var. Onlar hepsini kendilerine ayrttlar ve parasn pein dediler. Adam yerine oturdu ve sesini ykseltmeden: Bu bana vz gelir, dedi. Handaym, karnm a ve burada kalyorum. Hanc, adamn kulana eildi ve rperten bir sesle: Hemen defolun buradan, dedi. Ocaktaki ateleri maayla kartran yolcu birden doruldu, cevap vermek iin azn ayordu ki kendisine yrtc gzlerle bakan hanc alak sesle: Hemen, dedi. Bu kadar konumak yeter. Size adnz syleyeyim mi? Adnz Jan Valjan. sterseniz imdi de size kim olduunuzu syleyeyim; zaten kapda sizi grnce kukulanmtm, vilayetten sordurdum, bakn ne cevap geldi, okumak ister misiniz? Adam kd uzatt, yolcu bir gz att, ksa bir suskunluktan sonra hanc ekledi: Mterilerime kar terbiyemi bozmak istemem, haydi artk gidin buradan. Adam ban edi, yere brakt heybesini ald ve handan kp gitti. Anayoldan yrmeye balad. Sana soluna bakmadan gzleri yolda, gelii gzel yryordu. Utanm, ezilmiti sanki. Bir kez bile ban evirip bakmad. Eer geriye baksa, kapsnn eeinde mterilerinin ortasnda, onu parmayla gsterip heyecanla bir eyler anlatan hancy grrd. Ksa bir zaman iinde, geliinin kentte bir olay yaratacan anlard. Adam bylece bir sre bilmedii sokaklarda yrd durdu. ylesine zlmt ki, yorgunluunu bile unutmutu. Birden alk yine kendisini rahatsz etti. Gece yaklamt, kendine bir barnak bulabilmek iin, etrafna baknd. O gzel han, kendisine kaplarn kapatmt, birden sokan sonunda bir k grd. Buras eski bir meyhaneydi. Yolcu camdan ieriye gz att.

Masalardan birinde, bir gaz lmbas salonu aydnlatmt, ocakta ktkler yanyordu, birka kii iki iiyorlard. Ocaktaki zincire bal tencerede yemek kaynyordu. Bir eit han olan bu meyhanenin iki kaps vard: Biri sokaa alyor, dieri gbreli bir avluya kyordu. Yolcu byk kapdan girmeye cesaret edemedi, bir sre bekledi sonra ekinerek tokma evirdi. eri girdiinde meyhaneci sordu: Kimsiniz? orba imek ve geceyi geirmek isteyen bir yolcu. Buyurun... Zaten burada yenilir ve yatlr. Adam ieri girdi, iki ienlerin hepsi balarn ona evirdiler. Bir yandan lmba, bir yandan ocaktaki alevler salonu iyice aydnlatyordu. Bir sre onu incelediler. Meyhaneci: Ate bana oturun. Tencerede yemek piiyor, gelin snn dostum, dedi. Yolcu, atein yanna oturdu, yrmekten szlayan ayaklarn, yle bir uzatt, tencereden nefis kokular ykseliyordu. Adamn kasketinin altndan grnen yznde mutlu bir ifade belirmiti. Oysa bu ok ac ekmi birisinin yz idi. Ne var ki meyhane mterilerinden birisi buraya girmeden nce Labar'n hannn nne atn balayan bir balk idi. Yabanc adam hakkndaki sylenenleri duymutu; birden hancya gz krpt. Meyhaneci ona yaklat birlikte bireyler fsldatlar. Yolcu kendi dncelerine dalm, ba nnde bireyin farknda deildi. Meyhaneci ocak nndeki dinlenen adama yaklat ve elini onun omzuna dayayarak: Buradan gitmelisin, dedi. Yolcu ban evirdi ve yumuak bir sesle cevap verdi: Demek siz de rendiniz? Evet! br handan da beni kovdular. Ben de seni buradan kovuyorum. Peki ben, nereye gideceim? Cehenneme kadar yolun var... Adam bastonunu ve heybesini alarak, yine yola dt. Dar ktnda "Kolba Ha"ndan bu yana onu izleyen birka mahalle ocuu adama ta attlar, o geri dnd ve onlara sopasyla tehdit etti. ocuklar il yavrusu gibi daldlar. Yabanc cezaevinin nnden geti. Kapda demir bir zincire asl bir an vard zincire asld kap ald. Yabanc saygyla kasketini kartarak: Kapc efendi, dedi. Ne olur beni bu gecelik misafir eder misiniz? Bir ses cevap verdi: Cezaevi yolcu han deildir, ancak tutuklanrsanz sizi barndrrz. Baheli evlerin bulunduu bir yola girdi, bu baheli evciklerin arasnda tek katl minik bir ev dikkatini ekti. Az nce meyhane nnde yapm olduu gibi camdan ieriye bakt. Buras yeni badana edilmi bir odayd. Basma rtl temiz bir yatak ve kede bir beik grd. Duvarda bir tfek aslyd. Beyaz rtyle sslenmi masay bakr bir lmba aydnlatyordu, inko ibrik gm gibi prldyordu ve arapla dolu idi. Masann ortasnda kocaman bir kseden scak orbann dumanlar ttyordu. Sofraya neeli yzl, krk yalarnda bir adam oturmutu, dizlerinde kk bir ocuu hoplatyordu, gen bir kadn, beikte yatan br ocuunun yanna kotu. Baba glyor, ocuk glyordu. Yabanc bir sre, bu tatl grnt karsnda, dnceli dnceli durdu. u anda neler dnyordu, kim bilir? Belki de bu mutlu evin kendisini bir gecelik barndracam sanmt. Bylesine mutlu kimseler sevmesini ve acmasn bilirlerdi. Yavaa cama vurdu. nce onu duymadlar. Bir kez daha cam tklatt. Kadnn: Galiba birisi cam vuruyor, dediini duydu. Ben duymuyorum, cevabn verdi adam. Yabanc nc kez vurdu. Adam masadaki lmbay kaparak, kapy at. Bu uzun boylu, yan kyl, yan sanatkr bir adamd. Vcudunu kaplayan mein nln cebinden ekiler, mendiller ve bir barut kab grnyordu. Ban arkaya atmt, yakas ak gmleinden boa boynunu andran beyaz ve kuvvetli boynu grnyordu.

Kalar, kaln, akaklarn ssleyen favorileri siyaht. Gzlerinde ve yznn tm ifadesinde evinde bulunduundan tr bir memnunluk gze arpyordu. Yolcu ekingen bir sesle: Beyim, dedi. Sizi rahatsz ettiim iin balayn. Bana bir tabak orba verebilir misiniz parasn derim; bir de bahenizdeki u ahrn bir kesinde geceyi geirmeme izin verirseniz beni mutlu ederdiniz. Ev sahibi sordu: Siz kimsiniz? Yolcu cevap verdi: Ben Py Muason'dan geliyorum, dedi. Btn gn yrdm, ne olur size para verirsem, beni doyurur musunuz? ok da uykum var... Kyl: Bana para verecek birisini doyurmak ve barndrmak isterim. Hem de iyi para verirse, fakat, neden sanki hana gitmediniz? Orada bana yer olmadn sylediler. Olur ey deil, panayr deil, yortu deil. Labar'n hanna uradnz m? Evet, beni kabul etmek istemedi. afo sokandaki meyhaneye gittiniz mi? Oradan kovdular... Birden kylnn yzn bir phe brd. Adam daha dikkatle tepeden trnaa szd, sonra birden rpererek haykrd: Yoksa siz sakn o yabanc olmayasnz? Hemen geriye atlad ve duvardan tfeini indirerek, yabancnn karsna dikildi. Kocasnn bu szlerini duyan kadn, ocuklarn kapp onun arkasna snmt. Btn bunlar birka dakikada oluvermiti. Yeni gelene bir ylana bakar gibi bakan ev sahibi, ona emir verdi: Git buradan! Adam yalvard: Allah akna, bir bardak su. Kyl kaba bir glle: Bir el ate, dedi. Kapy, hrsla arpt, adam onun srgy ektiini duydu. Bir dakika sonra panjur da rtlmt. Gece daha da bastrmt. Alp dalarnn buz gibi rzgr esiyordu. Gecenin ayaznda, yabanc adam bahelerin birinde, imlerden ve kuru otlardan yaplm bir baraka grd. Tahta itten atlayarak baheye dald, kap yerine darack bir delik vard, yol iilerinin barndklar barakalara benziyordu. Adam bunun bir ii barakas olduunu sand. O kadar mt ki, a kalmaya raz olarak, geceyi burada geirmeye karar verdi. Yz koyun yatarak, barakaya srklenerek girdi. erisi scakt, samandan rahat bir yatak buldu. Bir sre, bu samanlar zerinde srt st uzand, ylesine bitkindi ki, parman bile kprdatacak hali kalmamt. Sonra birden srtnda tad heybenin kendisini rahatsz ettiini dnerek doruldu, bunu kartarak yastk gibi kullanmaya karar verdi. Tam o anda, korkun bir homurtu duyuldu. Gzlerini kaldrd. Kocaman bir kpein ba barakann kapsnda grnd. Buras bir kpein eviydi. Adam gl ve cesurdu, hemen sopasn kapt ve heybesini de kalkan gibi kullanarak kendisini hayvana kar savundu. stndeki yrtklara yenilerini ekleyerek zorlukla kpein ininden kabildi. Tekrar yola ktnda zntl bir sesle: Bir kpek kadar olamadm, dedi. Bitkin dmt. Bir ta zerine yld, birka dakika sonra, tekrar yerinden kalkarak yrmeye devam etti. Kentten kt, bu civarlarda bir aa altnda ya da bir saman ynna gmlerek uyumay dnd. Uzun bir sre ba nnde byle yrd, sonra birden evresine baknd. Doann bile kendisine dman grnd bu gecede, da bayr dolamaktan vaz geerek, az nce ayrlm olduu kasabaya geri dnd. Diny kentinin kaplan kapanmt. Din savalarnda birka kez kuatlm olan Diny'nin 1815 ylnda hl kaplar geceleyin kapatlrd. Adam surlarn birinde bulduu bir delikten ieri girdi.

Saat gecenin sekizi olabilirdi. Sokaklar bilmediinden, yine gelii gzel yrmesine devam etti. Kaymakamlk binasnn bulunduu meydana geldi. Katedral nnden geerken kiliseye doru yumruunu sallad. Tam orada bir matbaa vard, adam her eyden bezmi bir halde, bu matbaann nndeki ta sraya bzld. O srada kiliseden kan ihtiyar bir kadn, yabancy grd: Burada ne yapyorsunuz dostum? diye sordu. Gryorsunuz ya, yatyorum ite, kadn. Adam sert bir sesle cevap vermiti. Aslnda bu kadn ok iyi bir kalpli bir hanmefendi olan, soylu Markiz de R. idi. Nasl olur bu ta zerinde mi? diye sordu. Adam: Ne karm cevabn verdi, tam 19 yl tahta bir ilte zerinde yattm. Asker miydiniz? Evet, kadn askerdim. Neden hana gitmediniz? nk param yoktu. Markiz de R. szland: Ne yazk ki, benim de kesemde ancak birka metelikten baka param kalmad. Verin, olsun. Adam, Markizin verdii paraya uzand. Madam de R. szne devam etti: Burada yatamazsnz, bu kadar az parayla sizi hana da kabul etmezler, fakat bir deneseniz. Geceyi byle geiremezsiniz, geceler ok souk olur. Kim bilir, belki de asnz. Kimse size acmad m? Her kapy aldm. Ee sonra? Her yerden kovuldum. Kadncaz adamn koluna elini dedirdi ve piskoposluk saraynn bitiindeki tek katl harap bir evi gsterdi: u kapy aldnz m? diye sordu. Hayr. yleyse bir kez de, orasn deneyin.

II Akam Diny piskoposu, kentteki gezintisinden sonra, ge vakte kadar almt. Saat sekize gelmi olmasna ramen, hl almasna devam ediyordu ki. Birden Madam Magluvar odasna girdi. Kadn, her akam yapt gibi, Piskoposun yatann yanndaki dolaptan gm sofra takmlarn karmaya gelmiti. Az sonra, Piskopos sofrann kurulduunu ve kz kardeinin kendisini beklediini dnerek, kitabn kapatt, alma masasndan kalkt ve yemek odasna girdi. Yemek odasnda mine yanyordu, burann kaps sokaa alrd. Madam Magluvar, henz sofray kurmasn tamamlamamt. Hem i yapyor, hem de bu arada Matmazel Baptistin'e bir eyler anlatyordu. Kadncaz akam yemei iin, bir eyler almaya ktnda arda acayip sylentiler duymutu. Korkun yzl bir serseriden sz ediliyordu. Kaymakam ile belediye bakannn iyi geinemediklerini herkes bilirdi, bundan dolay, polisten medet ummak gereksiz olurdu. Halka kendilerini korumak iin kaplarn sk sk kapatmalar tavsiye edilirdi. Madam Magluvar, bu kapal kap zerinde uzun uzun durdu. nk Piskoposun sokak kapsnn ne kilidi vard, ne de srgs. Dardan tokma eviren kolaylkla ieri girebilirdi. Matmazel Baptistin, titrek bir sesle aabeyine: Duydunuz mu kardeim, diye mrldand. Piskopos: Evet ben de byle eylerden sz edildiini duymutum, cevabn verdi. Byk bir tehlikenin bizi tehdit ettiini sanmam. Madam Magluvar, hikyesine yeni batan balad. Yalnayak bir serseri, bir ingene, tehlikeli bir adam, u anda kentte ba bo dolamaktayd. nce Jaken Labar'n hanna uram, hanc onu kovmutu. Kimse onu barndrmak istememiti. Ya yle mi? diye sordu Piskopos. Onun bu sorusu Madam Magluvar'a daha da cesaret verdi. Evet efendim, bu gece kentte bir felket olmasndan korkuluyor. Herkes bunu sylyor, jandarmalarn ne kadar yeteneksiz olduunu bilmeyen kalmad. Ah dalk bir kasabada yaamak ve geceleyin sokaklarda fener bile bulunmamas, ne korkun. Hele bizim bu evimizdeki kapnn kilidinin bile olmamas beni ok rktyor. zin verirseniz, gidip bir ilingir araym. Kapmza bir kilit taksn, bir srg koysun. Gece yars bir yabancnn tokma evirerek ieri girebileceini dndke tylerim rperiyor, inan olsun. Tam o anda kap vuruldu. Piskopos: Girin, dedi. Kap ald, bir adam girdi. Bu bizim tandmz, o garip yolcu idi. Kapy iterek girdi ieri, fakat daha fazla ilerlemeden eikte durdu. Heybesini srtna atmt, elinde sopas, gzlerinde bezgin, korkun bir ifade, ocaktan yaylan aydnlkta, tyler rpertici bir grnts vard. Bu sanki cehennemden gelmi bir insann yzyd. Madam Magluvar'n barmaya bile kuvveti kalmamt, rpererek olduu yerde kalakald. Matmazel Baptistin ban evirdi, yeni geleni grd ve rkerek doruldu, fakat aabeysine bir an gz ilitikten sonra, birden iindeki korku kayboldu. Piskopos, yabancya sakin ve rahat bakyordu. Tam azn ap, ona ne istediini soracakt ki, adam iki eliyle sopasna dayand ve srayla yal kadnlara ve ihtiyar adama baktktan sonra, piskoposun sze balamasna meydan vermeden unlar syledi: Benim adm Jan Valjan, ben bir krek mahkmuyum, on dokuz ylm cezaevinde geirdim. Tam drt gn nce, serbest brakldm. Drt gnden beri yrmekteyim. Tulon'dan buraya kadar yaya geldim. Bugnde, akama kadar yrdm, alktan lmek zereyim. Bir hana uradm, beni kabul etmek istemediler, jandarmaya gstermek zorunda kaldm sar pasaport yznden her yerden kovuldum. Btn kaplar bana kapand. Baka bir hana uradm, oradan da geri evrildim. Cezaevinin kapsna yalvardm, o da bana kapy amak istemedi. Bir kpek kulbesine sndm, hayvan geldi beni srd, sanki o bile benim kimliimi bilmi gibi bana saldrd. Bu kez yldzlarn altnda uyuyabilmek iin, tarlalara saptm, fakat yldz da yoktu. Kente dndm bir kapnn altna snmak iin.

Kasabann meydannda ta bir srann zerine bzldmde, iyi kalpli bir hanm, bana bu kapy almam tavsiye etti. Buras neresi? Bir han m? stediiniz paray veririm, param bol, on dokuz ylda biriktirdiim yz doksan frank ve krk santimim var. ok yorgunum ve am. Beni bu gece burada barndrr msnz? Piskopos: Madam Magluvar, dedi. Sofraya bir tabak daha koyun. Adam adm daha atarak, masaya yaklat, sanki iyi anlamam gibi sordu: ey, benim sylediklerimi duymadnz m? Ben bir krek mahkmuyum cezam bitirdim, oradan dnyorum, bakn. Sonra cebinden kard sar bir kd gsterdi: te sar pasaportum, her gittiim yerde bunun yznden kovuluyorum. Siz beni bu gece yatrabilir misiniz? Beni barndracak bir ahrnz var m? Piskopos: Madam Magluvar, dedi. Konuk odasnn yatana temiz araflar serin. Piskopos adama dnd: Oturunuz Msy ve snn, dedi. Birka dakika sonra yemek yeriz, bu arada yatanz hazrlarlar. Adam artk anlamt. O ana kadar hain ifadeli yz, birden deiti sanki ldrm gibi, heyecana balad: Sahi mi? Ne? Beni kovmuyor musunuz? Benim gibi bir krek mahkmuna Msy dediniz ha? Bana "defol kpek buras senin yerin deil" demediniz. Oysa ben ta batan, size kimliimi aklamtm. Oh, beni buraya yollayan iyi kadndan Tanr raz olsun. Demek orba ieceim, ikeli ve arafl gerek bir yatakta yatabileceim. Gitmemi istemediniz. Oh, sizler ne iyi insanlarsnz... Yediklerimin hepsinin parasn veririm, bol param var. Balayn hanc efendi, adnz ne? Ne isterseniz veririm, hi pazarlk etmem, siz ok mert bir insansnz! Hancsnz deil mi? Piskopos: Hayr evldm, ben burada oturan bir din adamym, dedi. Bir rahip ha... Oh, iyi kalpli bir rahip, ya demek benden para da almayacaksnz. Papaz, demek u kilisenin papaz. Ya yle ya, ne budalaym, banzdaki takkeyi grmemitim... Hayr dostum, dedi Piskopos, sizden para alacak deilim. Bu paray ka ylda kazanmtnz? Tam on dokuz ylda. M. Myriel, derin derin iini ekti. Adam, heybesini ve sopasn yere brakm, minenin nndeki alak iskemleye kmt. Bu arada Piskopos ak kalan kapy kapatt. Madam Magluvar elinde gm takmlar, ieri girdi. M. Myriel: Madam Magluvar, dedi. Konuumuzu mmkn olduu kadar atee yakn oturtalm. Alp dalarnda geceler souk olur. Herhalde m olacaksnz, Msy? Tatl sesiyle, her Msy deyiinde, yabancnn yz aydnlanyordu. Bir krek mahkmuna sayg gstermek, ona Msy demek, a ve susuz birisine bir bardak su vermekten daha hayrl bir harekettir. Piskopos birden: u lmba hi de iyi aydnlatmyor, dedi. Madam Magluvar onun ne demek istediini anlamt, koup rahibin yatak odasndaki mine zerinde duran nefis gm amdanlar getirip, masann zerine brakt. Yabanc adam: Papaz efendi, dedi. Siz ok iyi kalplisiniz. Beni hor grmediniz, beni evinize aldnz, benim iin en ssl amdanlarnz yaktnz, beni soylu bir konuk gibi arlyorsunuz, oysa ben sizden kimliini saklamadm. Sefil bir adamm ben. Rahip, elini onun eline dedirdi: Bana kim olduunuzu sylemenizin hi gerei yok. Buras benim evim deil, Tanrnn evi. Bu kapdan girene ad sorulmaz. Tm umutsuzlara, a ekenlere aktr. Istrap ektiniz, asnz ve yorgunsunuz, ho geldiniz. Teekkr etmeyin.

Sizi arladm iin bana asla minnettar kalmayn, buras kimsenin evi deil, herkesin evi. Buradaki her ey, benim kadar sizindir. Adnzdan bana ne? Aslnda, siz bana kim olduunuzu sylemeden nce, ben biliyordum. Adam akn akn gzlerini at: Sahi mi? Adm biliyor muydunuz? diye sordu. Evet, dedi Piskopos. Siz benim kardeimsiniz. Yabanc haykrd: Saolun papaz efendi, yle sevinliyim ki, bakn buraya geldiimde ok atm, fakat imdi artk alm bile duymamaktaym. Piskopos ona uzun uzun bakarak sordu: ok mu ac ektiniz, dostum? Ne demezsiniz. Srtmzda krmz kazak, ayaklarmzda zincir, geceleri bir tahta zerinde uyurduk. Scak, souk durmadan almak. Bir hi iin krbalanr yemeimizi vermezlerdi. Bir ba kaldrma iin, zindana tklmak hiten bile deildi. Hastalanp yataa dtmzde bile ayaklarmzdan zinciri kartmazlard. Kpekler bile bizden daha talihlidirler. Piskopos: Haklsn yavrum, dedi. Siz bir keder yuvasndan geri dnyorsunuz, ne var ki bu strap yuvasndan kalbinizde kinle karsanz, size acnn, yok eer insanlar balar ve onlar sevmekte devam ederseniz, siz hepimizden stnsnz o zaman, Cennetimizi kazanrsnz. Bu arada Madam Magluvar, yemei getirmiti. Zeytinyal orbann ierisine, kzarm ekmekler doranmt, azck domuz ya, bir para koyun eti s, kuru incir, taze peynir ve avdar ekmei. Kadn kendiliinden bir ie de arap eklemiti. Birden Piskoposun yz gld, konuuna neeyle seslendi: Haydi masaya geelim. Adam sa tarafna oturttu, kz kardeini soluna ald. Piskopos kran dualarn okudu, daha sonra kendi eliyle yabancnn tabana orbadan doldurdu, adam oburlar gibi yemeye balad. Birden Piskopos, hizmeti kadna dnd: Madam Magluvar bana kalrsa, bu masada bir eksik var. Aslnda a kadn masaya gereken sofra takmlarn koymutu. Oysa Piskoposun yegne kaprisi ve zevki, konuklar olduunda, masasn alt kiilik gm atal ve bak takmlaryla donatmakt. Yoksulluu bile vakarla karlamasn bilen bu evin tek lks, beyaz rtnn zerinde ldayan bu gm atal, kak ve baklard. Madam Magluvar kendisinden isteneni anlamt, tek kelime sylemeden kt, az sonra Piskoposun istedii gm takm herkesin nne konmutu.

III Yemek bittiinde piskopos, masa zerindeki gm amdanlardan birini kendi eline ald, dierini konua uzatarak: imdi saym, sizi odanza gtreyim, dedi. Adam onun peinden gitti. Ev yle yaplmt ki, konuk odasna girmek iin, onun yatak odasndan gemek, gerekiyordu. Onlar bu odaya girdiklerinde Madam Magluvar bulaklar ykam, gm takmlar efendisinin yatann yan bandaki dolaba yerletiriyordu. Kadn yatmadan nce, her gece bunu yapard. Piskopos, konuunu beyaz araflarla donatlm yatan bana gtrd: Haydi dostum, dedi. Rahat uyuyun, yarn gitmeden nce, ineklerimizin stnden bir bardak iersiniz. Adam: Teekkr ederim rahip efendi, dedi. Bu sakin szleri, henz sylemiti ki, birden ruhunda frtnalar koptu, anlalmayacak bir bunalm iindeydi. Sanki kendisine bu kadar iyilik eden adam, uyarmak istemiti? Nedenini bilmedii bir i gdnn etkisiyle birden kollarn gsnde kavuturdu ve ev sahibine korkun gzlerle bakarak, vahi bir sesle haykrd: Olur ey deil, demek korkmadan, beni byle yannzda yatryorsunuz? Birden sustu ve irkin bir glle, ekledi: Hakkmda, ne biliyorsunuz? Katil olmadm, size kim syledi? Piskopos, ban tavana kaldrd ve sakin bir sesle, u artc cevab verdi: Bu, Tanrnn ii. Daha sonra dudaklarn kprdatarak, iki parman uzatt ve nndeki adamn alnnda bir istavroz iareti izerek onu takdis etti. Dar ktktan sonra, Monsenyr Bienven, kapnn nnde diz kerek ksa bir dua mrldand. Birka dakika sonra, baheye km, karanlkta yryordu. Ruhu ve dncesi, Tanrnn geceleri grebilen gzlere, gsterdii esrarla dolmutu. Adama gelince, aslnda ylesine bitkindi ki, yatann temiz ve bembeyaz araflarn bile gremiyordu. Bir fleyite mumu sndrm ve giyinik olarak, kendisini iltenin zerine atmt. Beynine bir tokmak yemi gibi derin bir uykuya dald. Kilisenin saati, on ikiyi alarken, Monsenyr Bienven bahedeki gezintisinden ieri dnd. Birka dakika sonra yoksul evde, herkes uyumutu. Gece yarasndan iki saat sonra, Jan Valjan uyand. Jan Valjan Brie kylerinden birinin yoksul bir ailesinde dnyaya gelmiti. ocukluunda okuma-yazma renmemiti. Bydnde Faverol'da meyve aalarn budayarak hayatn kazanyordu. ok kk yata ana ve babasn kaybetmiti, kendisini ablas bytmt. O sralarda zavall kadn da, yedi ocuuyla birlikte dul kalmt. Oysa kocasnn salnda, kardeinden hibir ey esirgememi onu evltlarndan biri gibi saymt. Jan Valjan bundan byle kendisine analk etmi dul ablasnn ocuklarna bakmaya balad. Babalarm yitirdiklerinde ocuklarn en by sekiz, en k ise bir yandayd. O yl Jan Valjan, tam yirmi yan sryordu. Delikanl bu ar yk kendiliinden omuzlarna almt. Kyde onun kzlarla konutuunu gren olmamt. Zavallnn ak olmaya vakti yoktu. Akam olunca bitkin bir halde eve dner, tek sz sylemeden orbasn ierdi. Ablas "Jan Ana" kardeinin tabandaki bir et parasn gizliden alr, kendi ocuklarndan birinin azna tkard. Oysa Jan Valjan bunu grmemezlikten gelir, salar tabaa dklerek hibir eyin farknda deil gibi, yemesine devam ederdi. Budama mevsiminde gnde yirmi drt metelik kazanrd, bununla yetinmez, hasat zaman gider, tarlalarda alr, baheleri apalar verilen ilerin hibirini geri evirmezdi. Elinden gelenden fazlasn yapard Jan Valjan. Ablas da alyordu bir yandan, ne var ki, yedi ocuklu bir kadn, ne kadar alabilirdi? Yoksulluk bu sefilleri bir havlu gibi sarm ar ar bomaktayd. Bir yl, k ok etin oldu. Jan Valjan isiz kald. Aile ekmek bulamad, yedi ocuk a kald. Bir pazar gecesi, kasabann frncs, tam yatmaya hazrlanyordu ki cameknndan mthi bir grlt duydu. Krk camlarn arasndan, bir kolun ekmeklerden birini kaptn grd.

Hrsz olanca gcyle kouyordu, frnc peinden koup, onu yakalad. Hrsz ekmei yere atmt, fakat kolu kanlar iinde kalmt. Bu ekmek hrsz Jan Valjan'd. Bu olay 1795 ylnda geiyordu. Jan Valjan geceleyin haneye saldr suuyla mahkemeye verildi. Delikanlnn evinde bir tfei bulunuyordu, arada bir kaak avlanrd, bu da onun zararna oldu, kanunlar kaak avclara kar zalim davranr. Her neyse Jan Valjan sulu hkmn giydi. 1796 ylnda talyan Ordusu kazand zaferi kutlarken, bir sr mahkm zincire vuruluyordu. Jan Valjan'da bu zincire vurulanlar arasndayd. Onu Tulon'a yolladlar, yirmi yedi gnlk yolculuktan sonra, boynunda zincir, liman kentine vard. Tulon'da srtna krmz kazak giydirdiler. Eski hayat olduu gibi silinmiti. Artk adna kadar her eyi unutacakt. O artk Jan Valjan bile deildi, yalnzca 24601 numara olmutu. Kz kardei ve yetim yeenler ne olmulard. Onlarla kim urayordu? Tulon'da kald sre iinde ancak bir kez Jan Valjan, ablasndan haber ald. Aileyi tanyan birisi ablasn Paris'te grmt. Kadn, Paris'e gitmiti, beraberinde tek bir ocuu, en kk olu vard. teki alt evld, ne olmulard? Belki bunu kadnn kendisi bile bilemezdi. Her sabah Sabo sokandaki bir matbaaya almaya gidiyordu. Sabahn altsndan nce i ba yapmas gerekiyordu, kn alacakaranlk olurdu. Matbaann bulunduu binada bir de ocuklar iin anaokulu bulunuyordu. Kadn bu okula kk olunu yazdrmt. Ne var ki, kendisi saat altda matbaada bulunduundan, ocuunu evde yalnz brakamazd, oysa okul ancak saat yedide alrd. ocuk avluda bir saat titreyerek, okulun al saatini beklerdi. ocuun matbaaya girmesini yasaklamlard. Avluda talar zerinde ban sepetine dayayarak uyuklayan, bu ocua iiler ok acrlard. Yamurlu gnlerde, iyi kalpli bir kadn olan kapc kadn, ocuu odasna alr, o da snmak iin kadnn kedisini koynuna alarak, minderin zerine bzlrd. te Jan Valjan'a bunlar anlatmlard. Bu birden alan bir pencere gibi, ksa bir an iin ona vaktiyle sevmi olduu kimseleri imek gibi bir gsterdi, sonra bir daha onlardan sz edildiini duymad. Hepsi bu kadar. Bir daha onlan gremeyecekti. Mahkmiyetinin drdnc ylnda kamak istedi ve yakaland. Bylece cezasna yllk bir ekleme yapld, alt yl sonra yine kama frsat gelmiti, yine baaramad, bu kez cezasna sekiz yl eklendi, bylelikle cezas on yla kmt. Bir nc kama giriimi de suya dnce yl daha yedi, artk on alt yl kalacakt, yine bir baarszlk, cezasn tam on alt yldan, on dokuz yla kard. 1815 ylnn ekim aynda, nihayet cezaevinin kaplan kendisine ald. 1796 ylnda oraya bir ekmek almak suuyla tklmt. Ne var ki cezaevine mutsuz ve piman giren mahkm, oradan ktnda umutsuzlua dm, hibir eye aldrmayan ta gibi sert yrekli, bir adam olarak kmt. unu da belirtmek isteriz ki, Jan Valjan ok gl bir adamd. Drt mahkmun iini kolaylkla baarrd, hatta ok dayankl olduundan arkadalar ona bir de lakap takmlard. Onu Kriko Jan diye arrlard. ok kez gl srt, kriko grevini yerine getirmiti. Bu arada eviklii, glln ayordu. Adaleleri esnekti, kol ve bacaklarn tam bir cambaz gibi kullanabilirdi. Jan Valjan'e dz duvara trmanmak bile hi gelirdi. Az konuur, hi glmezdi. eytann kahkahasn andran krek mahkmunun kahkahasn, ondan duymak iin, mthi bir heyecana kaplmas gerekirdi. Bu da ancak ylda bir ya da iki kez olmutu. Yllar getike, ruhu da kurumutu, kalbi ve gzleri kupkuru olmutu. Cezaevinden ktnda yirmi yldan bu yana tek gzya dkmemiti. Kendisine "Artk serbestsin, kyorsun" dediklerinde birden kulaklarna inanamad. Sanki nur gibi bir k, tm ruhunu kaplad; ne var ki bu nur az sonra kararacakt. Jan Valjan, yeni bir hayatn baladna inanmamt, ancak bu serbestliinin, yalnzca sar pasaportlu bir zgrlk olduunu anlad. Bu arada, bir hayli hayl krklklarna urad. alt yllar boyunca, edindii parann, yz yetmi bir frank ettiini hesaplamt, oysa vergi keser gibi baz kesintiler yaparak, eline yalnz yz dokuz frank ve krk metelik vermilerdi. Jan Valjan bundan pek bir ey anlamam ve devletin kendisinden para aldna inanmt. Kurtulduunun ertesi gn, Gras'da bir lavanta fabrikasnn nnden geerken adamlarn uvallar tadklarn grd, kendisi de i almak iin ba vurdu, almaya koyuldu, akll gl ve becerikli idi, elinden geleni yapyordu.

Ne var ki, alrken bir jandarma onu grd ve ktlarn istedi. Sar pasaportunu gstermek zorunda kalmt, Jan Valjan. Akam olduunda ustadan parasn istedi, kendisine yalnzca yirmi be metelik verildi. Jan Valjan, bunun az olduunu yz metelie pazarlk etmi olduunu sylediinde, adam ona mthi gzlerle bakarak: Sana ok bile krek kakn, diye haykrd. alt yllar boyunca, parasndan kesen devlet, dolandrmt onu, oysa imdi de kii olarak dolandrlyordu. Cezasn bitirme, tam bir zgrlk saylmazd, evet geri, belki krek mahkmiyetinden kurtulmutu, fakat sulu olmaktan bir trl arnamayacakt. Sosyetenin kendisine basm olduu damgay nasl silecekti? Evet Gras'da byle bir davranla karlam, Diny'de her kapdan kovulmutu. Katedral'in saati, tam ikiyi alarken, Jan Valjan gzlerini at, herhalde, rahat batmt kendisine. Yirmi yldan beri, byle yumuak bir iltede yatmamt. Soyunmam olmasna ramen, mis gibi lavanta iei kokan araflarn zerinde yatmak, onu baya tedirgin etmiti. Drt saatten fazla uyumutu. Artk tamamyla dinlenmiti. O dinlenmeye fazla zaman ayrmazd. Gzlerini aarak, evresindeki karanlklara baknd, sonra yeniden uyumak iin tekrar gzn yumdu. Heyecanl gnlerin gecesinde, insann uykusu kaar, artk Jan Valjan'n uykusu tamamyla almt. u anda fikirleri tamamyla dankt, deta kafas karmt. Gnn olaylar, eski anlarna karyordu, fakat zihnindeki dnceleri tek bir gaye bastryordu. Madam Magluvar'in masaya dizdii sofra takmlarna, o canm gm atal ve baklara akl taklmt. Bu gm takmlar, onu deta rahatsz ediyordu. Bunlar bir ka adm tesinde duruyordu. Odasna bitiik ihtiyar rahibin yatann ba ucundaki dolaba kaldrmt onlar, yal hizmeti. Jan Valjan bu takmlar satarak, en azndan iki yz frank kazanacan biliyordu. Bu da onun on dokuz ylda biriktirdii parann, hemen hemen iki kat idi. Bir saat kadar byle dnd durdu. Saat almt. Nihayet gzlerini at, elini uzatt, heybesini elledi, sonra ayaklarn uzatarak, nasl olduunu bilmeden kendisini yatanda oturur vaziyette buldu. Bir sre byle dalgn dalgn durduktan sonra, nihayet heybesini eline ald, pabularn oraya tkt, iyice kapattktan sonra, heybesini srtna vurdu bana kasketini geirerek el yordamyla sopasn arad, daha sonra heybesinden kartp cebine koymu olduu eeyi elledi. Bu eeyi neden almt yanna? Aslnda, bu bir madenci ee-siydi. Bunu sa eline ald ve ayaklarnn ucuna basarak, piskoposun kapsnn nne ilerledi, kapy aralk buldu. Adam kapsn kapatmamt. Jan Valjan kulak kabartt. t kmyordu. Kapy itti. Nihayet bir kedinin sessizliiyle, ieri yavaa szld. Kap gcrdamt, birden bu ses, gnahkr adama kyamet gnnn borazan gibi geldi. rpererek bekledi, yine kulak kesilerek, etrafn dinledi. Hele kr, kimsecikler uyanmamt. Adam akaklarnn attn, kannn bana ktn hissetti. Bu grltden, yal kadnlarn uyanacan, ihtiyar rahibin yatandan kalkarak, kendisini sust yakalayp, kap dar edeceine inanmt. Birka dakika sonra, kendisini jandarmaya teslim edeceklerdi. Yine mahvolmutu. Olduu yerde, ta kesilmi gibi durdu. Gcrdayan kap, evde kimseyi uyandrmamt. Bu tehlike gemiti yine de Jan Valjan gerilemedi, onun iin en nemlisi iini abucak bitirmekti. Oda, byk bir sessizlik iindeydi. Birka adm atan adam, birden durdu, yar karanlkta yatan ba ucuna gelmiti. Yarm saatten beri bulutlarla kapl gkyznden, bulutlardan en kocaman syrlm ve solgun bir ay n yatakta uyuyan ihtiyarn yzne vurmutu. Jan Valjan, melekler gibi uyuyan ihtiyar seyretti.

Piskopos souk gecede memek iin, boazna kadar dmeli kahverengi ynden bir ceket giymi, ban yasta devirmiti. Rahip yzyle ssl eli sarkyordu. Yznde tatl ve nurlu bir ifade vard. Sanki btn ruhuyla kimsenin grmedii gzel grntlere glmsyordu. yi insanlarn ruhlar uykularnda, mistik gkleri grr. Bu gklerin yansmas sanki Piskoposun alnna dmt. Aslnda,bu mistik cennet, onun ruhu idi. Bu ml ml saf bir ocuk gibi uyuyan adamda, stn bir nitelik seziliyordu. Nurlara boulmu, bu ihtiyarn karsnda, karamsarla dt Jan Valjan. apkas elinde bir sre kprdamadan durdu, o imdiye dek bylesine gzel bir ey grmemiti. Din adamnn gveni, onu etkilemiti. Gnahkr birisinin, gnh ileyecei srada, saf ve temiz birisini uyurken seyretmesi gerekten ibret verici bir olaydr. Jan Valjan'n, ruhunda neler dndn anlamak kolay deildi. Aslnda duygularn kendisi de bilemezdi. Yalnz bir robot gibi, kasketini kartp, uyuyan ihtiyar selmlad ve sa elindeki demiri sallayarak, salar banda diken diken olmu, karsna grmeyen gzlerle bakt. Piskopos bu korkun adamn nnde sakin uyumasna devam ediyordu. Birden Jan Valjan, kararn vermi gibi, kasketini bana geirdi, sert admlarla dolaba yrd, kilidi krmak istercesine demir eeyi soktu, fakat bunun gerei yoktu, nk anahtar kilitte idi. ekmeceyi at ilk grd gmlerin sepeti oldu, onu kapt bu kez grlt etmemeye bo vererek koar admlarla pencereye yneldi. Bir srayta baheye atlad. Gm takmlar heybesine boalttktan sonra, sepeti baheye, ieklerin arasna frlatt, bir kaplan gibi srayarak oradan uzaklat. Ertesi sabah gne doduktan birka dakika sonra, Monsenyr Bienven bahesinde dolarken Madam Magluvar nefes nefese ona doru kotu: Efendim, diye haykrd kadn, gm sepetinin nerede olduunu biliyor musunuz? Evet, cevabn verdi Piskopos. Tanrya krler olsun, oysa ben kayboldu sanmtm. Piskopos allarn arasnda sepeti bulmutu, onu kadna uzatt: te!.. Fakat ii bo, peki ya gm takmlara ne oldu? Siz gmler iin mi tasalandnz? Ben de nerede olduunu bilmiyorum. Eyvah demek alnd, ah dn geceki, o uursuz adam ald, desenize? Madam Magluvar, ac bir lkla, adamn gece yatt odaya kotu ve birka dakika sonra, tella piskoposun yanna dnd. Monsenyr, yabanc adam kam, gmlerimizi alarak kam. Piskopos, bir saniye konumadan durdu ve sonra Madam Magluvar'a tatl bir sesle, u soruyu sordu: Bu gm takmlar bize ait miydi? Madam Magluvar, bir saniye arm grnd, cevap veremedi. Rahip daha tatl bir sesle ekledi: Aslnda ben gereksiz yere, bu kadar kymetli bir eyay evimde alkoyuyordum. Bu gm takmlar, yoksullar iindi. Bu yabanc kimdi? Yoksul bir zavall. Madam Magluvar, alamakl bir sesle: Fakat Monsenyr, dedi. Bana vz gelir, ama siz bundan byle, hangi takmla yemeinizi yiyeceksiniz? inko takmlar, yok mu? inko kt kokar. Peki ya demir, sofra takmlarna, ne dersiniz? Demir azda ac lezzet brakr. Pekl, dedi rahip, o zaman ben de tahta atal kak kullanrm, buna da itiraznz olmaz herhalde. Birka dakika sonra, gece Jan Valjan'n oturmu olduu masada, sabah kahvaltsn ediyordu. Matmazel Baptistin hi konumadan aabeysinin anlattklarn dinliyordu ki birden kaplan vuruldu. Piskopos:

Buyurun, diye bard. Kap ald, acayip bir kalabalk belirdi. adam bir drdncsn yakasndan yakalamlard. Adamlarn jandarma idiler, drdncs Jan Valjan'd. Jandarma avuu olan birisi ieri girdi ve Rahibi saygyla selmladktan sonra: Monsenyr, diye sze balad: Bu lakab duyan Jan Valjan, birden canland, yeis iindeki yzn kaldrarak akn akn kekeledi: Monsenyr, ha, oysa ben onun kilisenin papaz sanmtm. Sus, diye uyard, jandarmalardan biri. Kendisi Monsenyr Piskopostur. Bu arada ihtiyar din adam, hemen yerinden frlam, yeni gelenleri karlamak istercesine onlara yaklamt. Gzlerini Jan Valjan'n yzne dikerek: Siz misiniz dostum, dedi. Geri dneceinizi biliyordum, size u gm amdanlar da vermitim, onlar gtrmeyi unutmusunuz. Bunlardan iki yz frank kazanabilirdiniz. Gelmiken bunlar da aln bari, neden sanki gtrmediniz? Jan Valjan gzlerini hayretle aarak, akn akn ona bakt, yznde hi bir dilin ifade edemeyecei bir anlam belirmiti. Jandarma avuu: Monsenyr, demek adamn syledikleri yalan deildi, dedi. Az nce kendisine rastladmzda, kaan birisi gibi kouyordu. Biz bakmak iin onu durdurduk. zerinde bu gmleri bulduk... Piskopos glmseyerek: O da size bunlar kendisine benim verdiimi syledi deil mi? Siz de ona inanmadan, buraya getirdiniz. Bir yanllk olmu. avu sordu: Onu, serbest brakalm m? Elbette. Jandarmalar, Jan Valjan'n yakasn braktlar. Adam, sanki uykusunda konuur gibi, bouk bir sesle sylendi: Beni serbest mi brakyorsunuz? Rahip glmseyerek: Dostum, dedi. Gitmeden nce u gm amdanlarnz da aln, onlar da sizin. mineye yaklat, orada duran ar, nefis amdanlar kaparak, Jan Valjan'a uzatt. Jandarmalar kprdamadan, bu sahneyi izliyorlard. Jan Valjan batan aa titriyordu, robot gibi amdanlar ald, yznde akn bir ifade belirmiti. Rahip yumuak sesiyle: Haydi artk selmetle gidebilirsiniz, dedi. Hem de dostum, bir daha geldiinizde baheden gemenizin gerei yok, sokaa alan kapdan girebilirsiniz. Kapm gece gndz aktr. Daha sonra jandarmalara, dnerek: Beyler, dedi. Gidebilirsiniz. Jandarmalar onu selmlayarak, uzaklatlar. Jan Valjan, baylmak zereydi. Piskopos ona yaklat ve ksk bir sesle: Unutmayn, dedi. Siz bu paray namuslu bir adam olmaya kullanacanza bana sz vermitiniz. Jan Valjan byle bir sz verdiini hatrlamyordu. akn akn durdu. Rahip kelimelerin zerine basa basa konumutu, daha sonra vakur bir sesle u szleri ekledi: Jan Valjan kardeim, artk siz ktln deil, iyiliin mal oldunuz. Sizin ruhunuzu satn alyorum bu gmlerle. Sizi karanlklardan, gnahlardan arndrdm ve Tanrya verdim. Jan Valjan peinde kovalayanlar varm gibi, kentten koarak kt. Tarlalardan hzl hzl yrd, patikalara sapyor, baz yine ayn yere dndnn farkna bile varmyordu. Sabahleyin lene kadar byle nereye bastn bilmeden, lgnlar gibi dolat durdu. Yepyeni duygularn esiri olmutu. Farkna varmadan bir fkeye kaplmt. Kime kzdn bilemiyordu. Arada bir, boazna bir dm taklyor, alamamak iin kendisini zor tutuyordu. Anlayamayaca dnceler beyninin iinde dans ediyordu.

Akam oluyordu, gne ufuklarda alalmt ki, Jan Valjan ssz bir ovada bir aa ktne yaslanarak oturdu. Birden bir grlt duyarak, ban evirdi. Sa ynndeki patikadan bir ocuk koarak iniyordu. Bu trk syleyen, gle yzl Savuyal bir ocuktu. Yamal pantolonuna ramen nee iindeydi. Boynuna sazn asm, elinde ucu ngrakl sopas vard. ocuk bir yandan arksn okuyor, bir yandan cebindeki metelikleri krdatyordu. Bu paralar arasnda, krk metelik gm bir para da bulunuyordu. Kk olan Jan Valjan' grmeden, onun bulunduu alnn ardndan geerken, krdatt paralar elinde oynatmaya balad. Ne yazk ki krk metelik (iki frank)hk gm paras Jan Valjan'n ayann dibine yuvarland. Jan Valjan, ayan parann zerine bast. Fakat ocuk bunu grmt. Hi amadan, ona doru yrd. Olduklar ova tamamyla ssz bir yerdi. Ykseklerden uun kularn kanat rpmalarndan baka, ses duyulmuyordu. ocuklua zg gvenle kk olan, tatl bir glle: Msy, dedi. Param verir misiniz? Jan Valjan sordu: Adn ne senin? Kk Jerve efendim. Git buradan, dedi Jan Valjan. Msy, diye direndi ocuk, bana krk meteliimi geri verin. Jan Valjan ban edi, ona cevap bile vermedi. Param, beyim. Jan Valjan, gzlerini yere dikmiti. ocuk alamakl olmutu, haykrd: Param isterim, gm iki frangm isterim. Sanki Jan Valjan, onu duymuyordu. ocuk onun yakasna yapt, onu sarst, bu arada parasn zapteden ivili kunduray itmek iin, onu tekmeliyordu. Param isterim, param verin. ocuk alyordu. Jan Valjan ban kaldrd. Hl oturuyordu. Gzleri lgn gibiydi. Bir sre hayretle ocua bakt, daha sonra elini sopasna uzatarak, korkun bir sesle haykrd: Kim o? ocuk cevap verdi: Benim Msy, ben kk Jerve, u param bana versenize. Haydi beyim, ne olur, ekin ayanz. Kk olmasna ramen, tehdit edici, bir grnt almt: Ey yetti artk, ekin ayanz bakaym. Jan Valjan birden, sanki derin bir uykudan uyanm gibi, yerinden doruldu, ayaa kalkarak: Hl sen misin, ne diye vzldyorsun, dedi. Defol bakalm. rken ocuk ona hayretle bakt, sonra tepeden trnaa titreyerek kamaya balad. ylesine dehete dmt ki ne ban evirdi, ne de sesini kard. Birka saniye sonra, ocuk gzden kayboldu. Gne batmt. Jan Valjan'n etrafn glgeler saryordu. Btn gn, azna bir lokma koymamt, belki de atei vard. Ancak ocuk katktan sonra, ayaa kalkmt. Hrltl, hrltl nefes alyordu, birden rperdi, gecenin ayaz ta iliklerine kadar ilemiti. Kasketini alnna yerletirdi, prtk ceketini iliklemeye urat, ne doru, bir adm att ve yere drd sopasn almak iin eildi. Tam o anda, ocuun drd, iki franklk madeni paray grd. Birden sanki elektrik arpm gibi titremeye balad. Dilerinin arasndan mrldand: Bu da ne ki? Karanlklarda ldayan bu maden yuvarlak, sanki onu gzetleyen bir gz idi. Birka dakika sonra yerdeki paray kapt ve uzaklara, ovaya doru gzlerini dikti. Sanki glgeleri delmek istiyordu. Hibir ey gremedi. Gece oluyordu ova ssz ve souktu, gn batmnda mor glgeler dyordu. Ya! diye haykrarak, komaya balad, ocuun kam olduu yne saldrd, yz adm sonra durdu, kimseyi grememiti.

O zaman olanca, gcyle: Kk Jerve... Kk Jerve, diye haykrmaya balad. Sustu ve bekledi, ama bir cevap alamad. Krlar bombotu. Usuz bucaksz bir dzlk kaplyordu evresini. Gzleri bir karalt ve bu sonsuzlukta kulaklar bo yere bir yank arad. Ayaz kmt, insan donduran buz gibi bir rzgr esiyordu Alp dalarndan. Yapraklan dklm clz aalar sska dalgalarn yalvarrcasna kararan gklere uzatmlard. Sanki onlar da bir eyler istiyor, birisini kovalyorlard. Jan Valjan, yeniden komaya balad arada bir duruyor, ssz yollarda yeis dolu bir sesle, arsn tekrarlyordu: Kk Jerve, Kk Jerve!.. Aslnda ocuk duysa bile, onun bu sesine cevap vermezdi. Fakat ocuk herhalde, ok uzaklam olmalyd. Bir ara at zerinde bir rahibe rastlad, adama sordu: Papaz efendi, bir ocua rastladnz m? Hayr. Emin misiniz? Kimseyi grmedim. Jan Valjan cebinden beer franklk iki madeni para kartarak, adama uzatt. Buyurun papaz efendi bunu yoksullarnza verin, bakn on yalarnda kadar kk bir olan ocuu idi, boynunda saz asl, elinde ucu ngrakl bir denei vard, trk syleyerek gidiyordu, Savuyal algc ocuklardan biri. Grmedim byle birisini... Kk Jerve, buralara yakn hibir ky yok mu? Dediiniz, yabanc bir ocuk olma! ou zaman, buradan geerler belki de dalardaki kyne dnyordu. Jan Valjan beer franklk iki ek daha alarak, adamn eline tututurdu: Bunu da fakirlere datn. Daha sonra lgn gibi sylendi: Beni de jandarmaya teslim edin papaz efendi, ben bir hrszm. Rahip baya rkmt, atn kamlayarak oradan sratle uzaklat. Jan Valjan, ilk sapt patikadan komaya devam etti. Uzun bir sre haykrarak kotu, kotu, fakat kimseler rastlamad. Birka kez, ovada grd bir karalty melmi bir ocua benzeterek o yne kotu. Bunlar allar ve kayalard. Nihayet patikann birletii bir kavakta durdu. Ay gkyznde parlyordu, uzaklara bakarak son bir kez seslendi: Kk Jerve, Kk Jerve. Haykr sisler iinde kayboldu, bir yank bile uyandrmamt, bir kez daha, "Kk Jerve" diye mrldand. Bu, onun son gayreti oldu, birden dizleri bkld, sanki vicdan azab onu yere sermiti, bitkin bir halde, kocaman bir tan zerine yld, yzn elleri arasna alarak: Ben bir canavarm, diye mrldand. Birden sanki kalbi paralanmt, alamaya balad. Hkra hkra alyordu, on dokuz yldan beri, ilk kez alyordu. Jan Valjan, Piskoposun evinden ktnda, neye uradn armt. Karlat o melek yzl adamn iyilii, onun ruhunda korkun bir kasrga yaratacakt. Yllar yl, ektikleri kalbini katlatrmt, bu gz yalaryla sanki tm gnhlarndan arnm gibi buldu kendisini. Birden kendi hayatn dnd, ruhunun ta derinliklerinde sanki bir alev yanmt, bir mealeyi andran bir nura boulmutu. Birden bu mealenin kendisine yardm eden piskopos olduunu anlad. Piskopos ile kendisini kyaslayacak oldu. Dndke piskopos gznde, byyor ve kendisi Jan Valjan daha da klyor daha kararyordu. Birden bir glge oldu, daha sonra o da silindi, u anda karsnda yalnzca Piskopos kalmt. Din adam, bu mutsuzun ruhunu gz kamatrc bir nurla doldurmutu. Jan Valjan alad, uzun uzun alad. Kanl gz yalar dkt hkrklarla alad, bir kadn gibi alad, korkan bir ocuk gibi alad. Aladka, sanki fikirleri alyordu.

Gemi yaamn, daha da karanlk gryor cezaevinde geirdii o korkun yllarn acs ruhunun karanlklara gmlmesini kalbini bryen intikam ve kin duygularnn korkunluunu imdi daha iyi anlyordu. Monsenyr Bienven'nn iyiliklerine karlk, onun gmlerini almasn, hele saf ocukcazn iki frangn zorla almasn bir trl affedemiyordu. Kendisinden korktu ve utand. Hayatna bakt ve dehete dt. Ruhuna bakt, onu da karanlk buldu. Oysa hayatnn ve ruhunun zerine yepyeni bir gne douyordu, umut gnei, Cennet aydnlnda eytan grr gibi oldu. Ka saatini byle alayarak geirdi, aladktan sonra, neler yapt, nereye gitti bunu hi kimse bilmiyor. Ancak yle bir sylentiye gre o ayn gnn gecesinde, sabahn nde Grenbl'dan dnen bir posta arabasnn arabacs Piskoposun evinin nnden geerken, kaldrmda dua eder gibi diz km bir adam grdn anlatacakt. Bu adam, Monsenyr Bienven'nin kapsnda, ellerini kavuturmu hareketsiz duruyormu.

FANTN- I 1817 yl Fransa tarihinde byk deiimlerin yaand bir yl olmutu. Ayn yl Parisli drt gen, sevdikleri hanmlara gzel bir aka yapmaya karar vermilerdi. Aslnda hibiri Parisli saylmazd, hepsi de taradan gelmi ocuklard, ancak niversitede okuduklarndan Parisli diyoruz. Bunlardan en yals Tuluz'dan gelen Fliks Tomolyes, ikincisi Kahor'lu Listolye, ncs Limofdan Famy ve nihayet Montoban'da domu Blaveldi. Normal genlerdi, dier rencilerden ar bir stnlkleri yoktu, ne var ki genliin verdii nee ve yakklkla gze ho grnyorlar, szlerini dinleyenler onlar esprili buluyorlard. Bunlarn her birinin metresi vard. Blavel, Favorita adndaki gzel kza tutulmutu. Listolye Dalya'yi severdi. Famy, Zefin'e tapyordu. Tomolyes'e gelince o da kendisine Fantin'yi semiti. Kzlarn drd de, k zarif gzel kokulara brnen, kzlard. Drd de ayn moda evinde altklarndan atlyede tanmlard. Aralarnda en yals Favorita en genci de henz on sekizinde bulunan Fantin'di. O henz ilk akn yayordu. Yirmi yan sren Favorita ile teki kzlarn daha tecrbeli olduklarn sylemek zorunda kalacaz. Yine de drd de namuslu hanm hanmck kzlard. Delikanllar yakn arkada olduklar gibi kzlar da birbirleriyle iyi anlaan dostlard. Arkadalkla astarlanm bu gibi aklar, daha uzun srer. Fantin, Montry-sr-merde dnyaya gelmiti. Kimse tanmazd ailesini. Anasz babasz bymt, hatta vaftiz bile olmamt, nk o devrede kiliseler kapanmt. Yaln ayak sokaklarda koan kk kza, birisi "Fantin" adn takmt. Hakknda kimsenin daha fazla bilgisi yoktu. On yalarna geldiinde kk Fantin, dolaylardaki iftliklerden birine girmi, on beini doldurduunda ansn denemek iin Paris'e gemiti. nl bir terzinin yannda alyordu. Fantin gzel olduu kadar da akl banda namuslu kzd. Aslnda niversiteli Tomolyes onun ilk sevgilisi olmutu. Gzel dileri olan nefis bir sarnd. Serveti altn ve incilerdi. Bunlar zerinde tard. Altnlarn banda, incilerini de aznn iinde saklard. Yaamak iin alt, sonra yine de yaamak iin sevdi. Evet Tomolyes'yi sevdi, gen adam iin geici bir sevda olan bu macera Fantin'in btn hayatn etkileyecekti. Drt delikanlyla, drt gzel kz beraber gezer, beraber elenirlerdi. Ekip ba ok esprili ve neeli olan Tomolyes'di. lerinde en yals Tomolyes'di, otuzuna merdiven dayamt, fakat ok zengin bir aile ocuu idi. Yaland iin salar dklmeye balam, dileri rmt, fakat d grnnn bozulmasna karlk neesi daha da artyordu. Bir tiyatro eseri yazm, kabul edilmemiti arada bir msralar karalar herkesten her eyden kukulanr, kimseye aldrmaz grnrd. Cahil genler bundan byle, onu kendilerine reis semilerdi. Gnn birinde Tomolyes, arkadalarn etrafna toplayarak, onlarla yle konutu: ocuklar aa yukar bir yldan beri metreslerimiz bizden bir srpriz beklemekteler. Biz de onlarn ok houna gidecek bir aka hazrlayacamza sz vermitik. Artk bunun vakti geldi derim, haydi bunu kararlatralm. Tomolyes sesini alaltarak arkadalarna uzun uzun bir eyler anlatt. ocuklar heyecanlanmlard. Blavel, bir kahkaha atarak: Oldu, dedi yaman adamsn Tomolyes, inan olsun. Bu konumann neticesi ertesi pazar, drt delikanlnn drt gzel kz davet ettikleri bir kr elencesi oldu. renciler ve dikii kzlarn sk sk katldklar bir kr yemeiyle sona erecekti bu ak hava elencesi. Kzlarn drd de, birbirinden gzeldi. Favorita salar srtnda, dalgalanarak gen bir tanra gibi hendeklerden atlayarak, en nden kouyordu. Dalia ve Zefin daha nazl, daha dii gzellerdi, onlar birbirlerinin bellerine sarlm, gzelliklerini sanki birletirerek pekitirmek istercesine sevimli balarn yaklatrm kol kola ilerliyorlard. Fantin, en arkadan geliyordu. O sanki bahar perisi kadar gzeldi. Altn nlar saan salar beline kadar iniyor, pembe dudaklar hayata, aka glyordu.

Uzun kirpiklerin glgeledii kadife teninin beyazln meydana karan efltun bir keten roba giymiti, hasr apkasn elinde tutuyordu. Bileklerinde kurdelelerle tututurulmu, Romal hanmlarn giydikleri sandallar geirmiti minik ayaklarna. Fantin gzelliinin farknda olmayan saf bir kzd. Neeliydi fakat ayn zamanda ekingen ve utangat. Ak, belki bir hata olabilir fakat Fantin'in safl, bu hayat bile bir nitelik haline getirmiti. Gn neeli geiyordu, tarlalarda iek koparan kzlarn, sevgilileri slk alarak onlar elendiriyorlard, kelebekleri kovalayan, korularda kouan bu orman perileri akamleyin sevgililerinin kendilerine hazrladklar srprizi heyecanla bekliyorlard. Nihayet akam yaklam, gen sevgililer arapla suladklar yemeklerini yemilerdi. Daha henz masadan kalkmamlard ki, birden Tomolyes cidd bir tondan: ocuklar, dedi. Aylardan beri size verdiimiz sakal srprizi renmenizin artk vakti geldi, bizi bir saniye bekler misiniz? Blavel: akamz bir buseyle balar, dedi. Tomolyes: Evet alnnzdan perek, srprizimize balyoruz, diye ekledi. Genlerin her biri, ciddi ciddi sevgililerini alnlarndan ptler, daha sonra gzlerinde muzip nlar, parmaklarn dudaklarna gtrerek, kapya doru yneldiler. Favorita onlar el rparak uurlad. Fantin, seslendi: ok gecikmeyin, sizi beklediimizi unutmayn. Yalnz kalan gzel kzlar, merakla birbirlerine baktlar. Zefin sordu: Bize ne getirecekler dersiniz? Dalia: Herhalde, gzel bir armaan olmal, dedi. Favorita: Ben altn olmayan mcevherleri sevmem, diye haykrd. Daha sonra oturduklar salonun nndeki rmaa bakarak bir sre oyalandlar. Bu arada bulunduktan hann br kaps yol zerinde olduundan posta arabalarnn grltleri de geliyordu. O devirde Gney ve Batya giden posta arabalarnn hemen hemen hepsi, bulunduklar yol zerinden geerdi. Arada bir san ya da siyah boyal, sandk ve bavullarla ykl tepeleme dolu bir yolcu arabasnn, srcs kamsn aklatarak hayvanlarn drt nala koturduunda gen kzlar en kahkahalar atarak el rparlard. Favorita: Amma da amata yapyorlar, dedi. Sanki zincirler uuyor. Bir seferinde aalarn ardndan grnen arabalardan biri, ksa bir sre iin durmu ve sonra yine sratle uzaklamt. Fantin, buna am grnd ve: Allah Allah, dedi. Ben posta arabalarnn burada mola verdiklerini bilmiyordum. Favorita omuz silkti: ok tuhafsn Fantin, neden durmasn? En basit eylere aarsn, belki de araba buradan bir yolcu almtr. Bir zaman geti, Favorita derin bir uykudan uyanr gibi, rperdi: Hey, dedi. Nerede kaldlar u bizimkiler. Hani srprizimiz. Fantin: Geciktiler, diye mrldand. Henz iini ekerek susmutu ki, kendilerine servis yapan garson grnd adamn elinde pusulaya benzer bir kt vard. Beyler bir saat nce, bunu sizin iin brakmlard, dedi. Favorita adamn elindeki zarf kapt hemen okumaya balad: "Ey gzel sevgililerimiz: te beklediiniz srpriz. Bizim de ana baba evld olduklarmz unutmayn, oktan beri bu zavalllar bizleri zlediklerini yazarak yanlarna ardlar. Nihayet onlar sevindirmeye karar verdik. u satrlar okuduunuzda bizler, uzaklarda olacaz. Vatana ve ailelerimize faydal olmak yolunu tutuyoruz. Meslek edineceiniz ve evlenip ocuk yetitirmek isteriz. Bize acyn ve sayg duyun. Aslnda bizler vatana kendilerini feda eden, biare kurbanlarz.

Arkamzdan alayn, fakat uzun sre yas tutmayn, gzel gzlerinize yazk olur. Yeni sevgililer edinerek, onlara bizden sz edin. Bir yldan fazla bir zamandan beri sizleri mutlu kldk bize kin beslemeyin. Not: Yemek creti denmitir. Blavel Famy Listolye Feliks Tomolyes Kzlarn drd de hayretle baktlar. Sessizlii nce Favorita bozdu: Tamam, dedi iyi oyun ettiler, ho bir aka. ok gldrc, diye ekledi Zefin. Favorita: Bana kalrsa bu Blavel'in buluu, dedi. nan olsun ona olan akm daha da artt. Dalia itiraz etti: Yoo hayr bence bu Tomolyes'in buluu. Favorita: yle ise yaasn Tomolyes, diye haykrd. Dalia ve Zefin kahkahadan, diye tekrarladlar. Fantin de arkadalarnn neesine katld. Fakat bir saat sonra odasna dndnde alyordu. Zavall kzn hayatnda ilk erkekti Tomolyes. Onu koca bilmiti ve ondan bir de ocuu vard. Paris dolaylarndaki Montferney kasabasnda, on dokuzuncu yz yln balangcnda, bir han bulunurdu. Burasn Tenardiye adn tayan garip bir ift iletirdi. Kapnn zerine asl bir levhada, srmal apoletleri bulunan yaral bir generali srtnda tayan bir asker resmi bulunuyordu. Tablodan ancak bu kadar seilirdi, geri kalan ksm, toz dumana karm bir sava sahnesiydi. Altnda u kelimeler: "Vaterlo'nun kahraman avuu" han kapsnn eiine oturmu kaba saba bir kadn bir ipi ekerek, krk bir arabann arasna yapt beii sallyordu. Bu beikte birbirinden gzel iki yavru glyordu. Gl yanakl bebeklerden biri , tekisi bir buuk yalarnda vard, temiz pak giydirilmi ocuklardan biri kumral, dieri parlak siyah salyd. Birka adm ilerde kapnn eiine oturmu anneleri, hi de sevimli grnmyordu, fakat u anda, evltlarna yle tatl gzlerle bakyordu ki, ana sevgisi onun kemikli suratna bile bir eit nur samt. Kadn bir yandan beiin ipini ekiyor, bir yandan son gnlerin modas olan bir romann ilk msrasn mrldanyordu. Sevgilim savaa gitti Oysa ben burada kaldm yalnz ve zgn... arksna ve evltlarna seyre ylesine dalmt ki, evresindekilerin farknda bile deildi, birden kulann dibinde bir ses duydu: Ne gzel ocuklarnz var, madam? Kadn ban evirdi karsnda yabanc bir kadn grd bu kadnn da kucanda bir yavru vard. Sol eliyle tad heybe, bir hayli ar grnyordu. Kadnn ocuu bir melek yavrusundan farkszd. Aa yukar iki yalarnda bir kk kzd. Beikteki bebekler kadar temiz giyinmi, hatta belki onlardan daha kt. Bal dantellerle ssl, nl renkli kurdelelerle donatlmt. pekli fistannn altndan, tombul beyaz bacaklar grnyordu. Pembe beyaz bir bebekti. Onu gren yanaklarn elma sanarak srabilirdi. u srada uyuduundan gzlerinin rengini grmek mmkn deildi, fakat kirpiklerinin uzunluu dikkati ekiyordu. Anneye gelince, o yoksul ve mutsuz grnyordu daha iyi gnler grm bir ii kadn klna girmiti. Genti. Gzel miydi? Giysileri onun gzelliini rtyordu. Bana ekilsiz bir yn balk giymiti, geri alnnn zerine sar bir bukle dyordu, ama enesinin altndan balad bu rtyle, gzel salarn tamamyla gizlemiti. Glnce kadnlar gzel dilerini gsterirler, fakat Fantin artk hemen hemen hi glmyordu ki. Gzleri de uzun zamandan beri yal idi. Solgun, yorgun ve hasta grnyordu. Kollarnda uyuyan ocuuna derin bir efkatle bakyordu. Elleri kzarm ve imi illerle dolmutu sa elinin iaret parma ineden delinmi ve nasrlamt. Bir yl nce sevgilisi Tomolyes'in kolunda ormanda gezintiye kan o periler kadar zarif ve gzel kza ne olmutu? Fantin tannmayacak bir hale gelmiti; yine de ona dikkatle bakan bir gz, onda gzellik kalntlarn grebilirdi. Dudan saa eken kederli bir ifade, yzne mahzun bir hava veriyordu.

Eski muslin ve ipekli giysilerinin hepsini bozmu, kzn sslemiti. O korkun akadan bu yana, iki yl gemiti. ocuunun babas gittikten sonra Fantin, tek bana kalmt. Artk almasn da unutmutu. Sevgilisinin kat gnden beri, iini terkeden Fantin, bir daha almaya hevesi kalmadndan parasn da tketmiti. nce Tomolyes'e bir mektup yollam cevap alamam, bir daha, bir daha, bir daha yazmt. Hibirine cevap gelmeyince apkn dostunun, kzna da nem vermediini anlamt. Evet, belki Fantin bir hata ilemiti fakat kalbi temiz ve namuslu kzd. Paris gibi bir kentte daha fazla kalrsa, deceini hissederek doum yeri olan kasabaya dnmeye karar verdi. Kim bilir, belki orada birisi kendisini hatrlar ve ona i verirdi. Bu arada suunu gizlemesi gerekiyordu, bu kez ocuundan ayrlmasnn zorunlu olduunu dnerek, byk bir yeise dt nce yine de kararn verdi. Fantin aslnda yrekli kzd. Eyasn ve dantellerini satt, eline geen iki yz frankla kk borlarm dedikten sonra geriye seksen frank kalmt. Fantin yirmi yan doldurduu gn gzel bir bahar sabah, Paris'ten ayrld, Yolun bir ksmn arabada, bir ksmn yaya yapan Fantin leyi az gee Montferney de bulunuyordu. Tenardiye hannn nnden geerken beiklerinde oynaan kk kzlarn grnts dikkatini ekmiti. Bu mutluluk tablosu nnde azck duraklad. Bu irin kk kzlar, gen annenin kalbini elmilerdi. Heyecanla onlara bakt, bakt. Melekleri grmek, Cenneti mjdeler. Birden bu rastlantda kaderin iaretini grr gibi oldu, kk kzlar ylesine bakml, besili ve neeliydiler ki, bir ara kendisini tutamadan tekrarlad: Ne gzel kzlarnz var bayan. En yabani yaratklar bile evltlarnn vlmesinin karsnda yumuarlar. Ana ban kaldrd, teekkr etti ve yabanc kadn yanna oturttu. Kadnlar ene almaya baladlar. Kk kzlarn anas: Adm Tenardiye, dedi. u han iletiyoruz. Madam Tenardiye, iri yar, kemikli, kzl sal, illi suratl bir kadnd. Henz gen saylrd otuzunda vard belki ne var ki bu am yarmas yapl kadn oturuyordu ayakta durmu olan Fantin onun heybetinden rker, ona laf atmaya bile cesaret edemezdi. Kader ne kk ayrntlara bal. Bir kadnn ayakta duraca yerde oturmu olmas Fantin'in tm hayatn deitirecekti. Yolcu kadn, birka kelimeyle ackl hayatn anlatt. Paris'te bir diki atlyesinde alyordu, kocas lm kzyla yalnz kalmt. Orada i bulamadndan, vatan olan Montrey kasabasna dnmeye karar vermiti. Ayn gnn sabah Paris'ten ayrlm yolunun bir ksmn arabada gitmi, yarm saatten beri de yryordu. Kz da azck yrmt. Fakat kk olduundan hemen yorulmu, annesinin kucana karak, derin bir uykuya dalmt. Bu szlerle, kzn efkatle pt. ocuk gzlerini at. Anasnn gzlerinin ei iri mavi gzler, daha sonra ocuk glmeye balad ve anasnn srarlarna ramen yere atlayarak beikteki kk kzlara doru kotu. Tenardiye ana da, kzlarn beikten indirdi ve: Haydi nz birden oynayn azck, dedi. Bu yata arkada olmak hiten deildir. Birka dakika sonra kk kzlar yalarnn verdii saflkla kaynamlard bile. Yeni gelen kz, ok neeliydi. Durmadan glyordu. Anann ahlk ocuun neesinde belirir. yi kalpli Fantin, evldn hi hrpalamadndan yavru alamak nedir bilmezdi. Kadnlar konumalarna devam ettiler: Kznzn ad ne? Kozet. Ka yanda? kisini yeni bitirdi. Benim byk kzmdan birka ay kk. Madam Tenardiye u anda, el ele vermi kk kzlara bakarak:

Sanki yllardan beri tanyorlarm gibi nasl da anlatlar, dedi. karde gibi... Bu sz herhalde br annenin bekledii iaretti. Birden otelci kadnn elini yakalad, ona derin gzlerle bakt ve yalvarrcasna sordu: Kzm size emanet edebilir miyim? Ona bakar mydnz? Kadn birden ard, fakat ne hayr, ne de evet dedi. Kozet'in annesi, szlerine devam etti: Baksanza, kz doduum kasabaya gtremiyorum. Oraya almaya gidiyorum ocuk bana ayak ba olur. Hem de bizim kyde ocuklu kadna kolay i vermezler. Acayip dnceleri vardr. Tanr sizi karma kard. Az nce kapnzdan geerken kzlarnz grdm ve kendi kendime ite efkatli iyi kalpli bir ana dedim. Oldu, deil mi? de karde gibi yetiirler. Hem de belli olmaz ki belki ilerimi yola koyar, daha abuk dnerim. Kzm alr msnz? Bilmem ki, diye mrldand Madam Tenardiye. Ayda alt frank veririm. Birden handan bir ses ykseldi: Olmaz, yedi franktan da aa kurtarmaz. Hem de alt aylk pein alrm. Madam Tenardiye: Alt kere yedi krk iki eder, dedi. Zavall anne: Veririm, diye atld. Erkein sesi ekledi: lk aylarn ar masraflar iin fazladan on be frank. Madam Tenardiye: Toplam elli yedi frank eder. Veririm, diye haykrd Fantin. Seksen frankm var yanmda. Bununla memlekete gidebilirim. Yaya giderim. Orada para kazanrm, gerekeni biriktirince gelir, yavrumu alrm. Erkek sesi sordu: ocuun elbiseleri var m? Tenardiye: Bu bey benim kocam. Elbette var. Evet madam, kocanz olduunu anladm. Hem de kzmn nefis bir eyizi var Msy. Dzinelerle gmlekler, elbiseler, hrkalar. pekli ve dantelle ssl amarlar, zengin kz gibi. te u srtmdaki heybede. Adam sylendi: Onu da brakacaksnz. Elbette brakacam, kzm plak koyacak deilim ya... Birden han sahibi: Oldu, dedi. Pazarlk sona ermiti. Ana geceyi handa geirdi parasn verdi, kzn brakt. Heybesini boaltt, yk bir hayli hafiflemiti. Ertesi sabah yaknda dneceini tekrarlayarak yola dt. Tenardiyelerin bir komusu bu mutsuz anay grmt, hana girdiinde onlara: Sokakta alayan bir kadn grdm, kalbim szlad, dedi. Kozet'in anas gidince, adam karsna: Yaa be kar, dedi. u yz on franklk bonomun mhleti yarn sona eriyordu hi deilse bunu deyebilirim, oh, oh sen kk kzlarla iyi bir tuzak kurdun. Bunu bilerek yapmadm, dedi kadn.

II Tenardiye ailesi ok kark bir yapda idi. Hangi snfa ait olduklar tam kestirilemiyordu. Ne ii saylrlard, ne de kent soylusu. Her iki snfn kusurlarna sahip, hibir nitelii olmayan yar serseri yar esnaf kiilerdi. Kadnn hamurunda kabalk, hainlik, erkein ruhunda sahtekrlk vard. Ktlk yolunda onlardan ustas olmazd. Erkein yzne bir bakmak, onun ne mal olduunu anlamaya yeterdi. Gzlerinin karanlk bak sesindeki kuku, onun hayatnda byk srlar olduunun izlenimi verirdi. Tenardiye 1845 ylnda Vaterlo savanda dvmt, hatta galiba orada bir hayli kahramanlklar gstermiti. Daha sonralar onun bu savataki kahramanlklarn reneceiz. Meyhane kapsndaki tablo, onun kahramanln resmiydi. Her iten azck anlayan Tenardiye, fra oynatmasn da baardndan, bu resmi kendisi izmiti. Ei madam Tenardiye'ye gelince, en baya romanlarla ruhunu beslemi kat kalpli, miskin bir kadnd. Genliinde durmadan okuduu bu baya hikyelerden esinlenerek, kzlarna acayip adlar takmt. Byk kznn ad "Eponine" di, kk kzma gelince biare yavru Glnar ad gibi gln bir isme sahip olacakt ki, tam o arada bir ans eseri, yeni bir roman okuyan anas, ona daha az gln olan Azelma adn takmakla yetindi. Fakat u var ki, zengin olmak iin kt ruhlu olmak yetmezdi. Her nedense hann ileri durmadan bozuluyordu. Yabanc kadnn elli yedi frangnn sayesinde bir sre Tenardiye borlarn deyebilmiti. Sonraki ay para sknts yine ba gsterdiinden bu kez Kozet'in eyizine rehine koydular. Buna karlk aldklar altm frang da harcadktan sonra, Tenardiye ailesi iin Kozet, evlerine snt olarak aldklar, bir ocuk oldu. Bundan byle ona kar davranlar da deiti. Kk kzn giysilerini sattklarndan onu Eponine ve Azelma'nn eskileriyle giydirdiler. Sofra artklaryla besleniyordu. Kpekten daha iyi yiyor, kedi gibi iecek st bulamyordu. Aslnda Kozet'in tek arkadalar kedi ve kpekti, kzcaz masa altnda onlarla birlikte yemek yerdi. Bu ehirde yerleen annesi, her ay yazyor, daha dorusu kendisi yazmasn bilmediinden yazdryordu. Tenardiye'ler kendisine hep ayn cevab veriyorlard: Kozet ok iyi... lk alt ay sona erdiinde, gen kadn yedinci ay iin yedi frank yollad ve her ay dzenli olarak parasn yollamakta devam etti. Henz yl sonu gelmemiti ki, Tenardiye karsna kt: Sanki bu serseriyi neden bamza bel gibi aldk. Annesinden on iki frank aylk isteyeceim. Bu isteini mektupla bildirdi, ocuunun salkl ve mutlu olduunu sanan gen kadn, hi dnmeden on iki frank yollamaya balad. Baz kimseler birini severlerse, mutlak bir bakasndan nefret etmek ihtiyacn duyarlar. Tenardiye Ana da, ite byle bir huya sahipti. Kendi kzlarn lgnlar gibi seven cad kar, yabanc ocuktan nefret ediyordu. Bir anann sevgisinin byle irkin tepkilerinin olabileceini dnmek i paralaycyd, ama ne yazk ki bu bir gerekti. Kadn Kozet'in her eyini kskanyordu. Bu kadnn da dier kadnlar gibi her gn dataca buseler ve tokatlar vard. Okamalar pleri kendi kzlarna, imdikleri tokat ve tekmeleri zavall ksz kz iindi. Kozet'i evine almam olsayd, belki de sevgili kzlarn hrpalayacakt. Biare yavrucan nefes almas bile su saylrd. Bir sevgi havas iinde yaayan kk kzlarn yannda daima dayak yer horlanrd. Tenardiye, anne Kozet'e kt davrandndan, kk kzlar da onu hrpalarlard. Bu yata ocuklar, annelirin taklit ederler. Bir yl gemi ikinci yl sona eriyordu. Kyde, Tenardiye'ler iin u szler ykseliyordu: Tenardiye'ler ok varlkl kimseler olmadklar halde, yetim bir kz bytyorlar. Herkes Kozet'in annesi tarafndan terkedildiini sanyordu. Bu arada Tenardiye'ler, Kozet'in babasnn belli olmadn rendiklerinden, Fantin'yi sktrarak, ondan ayda on be frank koparmasn baarmlard. Kzn bydn ve ok yediini yazmlard ona. Her yl ocuk byyor ve sefaleti de artyordu. Kozet ocuk olduu sre iinde, kzlarn hrpaladklar, daima ezilen bir oyun arkada olmakla kalmt, fakat gelimeye balaynca bu kez de evin hizmetisi oldu.

Daha be yana basmamt ki, hain Tenardiye Ana, ona durmadan i buyuruyordu. Kozet'i alverie yolluyorlar, salonu sprtyorlard. Avluyu ykyor, bulaklar ykyor, hatta yk bile tayordu. Bu arada ileri iyi gitmeyen Fantin, birka ay ocuunun ayln gnderemeyince, onu daha ziyade hrpalamaya balamlard. Kzn braktktan yl sonra Fantin, Montferney'e dnse, dnyada onu tanyamazd. Tombul, pembe beyaz bir ocuk olarak hana gelen Kozet'in artk sskalktan kemikleri saylyordu. Yz sapsar, gzleri zgnd. Hakszlk onu aksiletirmi, sefalet onu irkinletirmiti. Evet yl nceki melek yavru kadar gzel ocuk irkin bir kz olmutu. Yznde tek gzellii, gzleriydi. Parlak mavi olan, bu gzlerde insann iini burkan bir znt okunuyordu. Daha henz alt yana basmayan bu zavall kzn k aylarnn souklarnda paavralarn iinde, i ve kzarm ellerinde bir sprge, avluyu sprdn grmek insann iini szlatrd. Kyde ona "tarla kuu" adn takmlard. Bir ku kadar zayf kzcaza bu lakab lyk bulmulard. Fakat bu " tarla kuu" hi tmezdi.

Madlen Baba- I Zavall kadncazn bana neler gelmiti, nerdeydi ve ne yapyordu, bunu kimse bilmiyordu. Kk Kozet'i, Tenardiye'lerin yanna braktktan sonra Fantin doduu kasabaya gitmiti. Gen kadn yaklak on yldan beri kynden ayr kalmt. Kendisi sefaletten sefalete srklenirken, doduu kent kalknm, refaha kavumutu. ki yldan beri, byk bir sanayi hamlesi ehri batan baa deitirmiti. Batan beri Montrey sr Mer'in bir zellii vard. ngiliz siyah boncuklarn ve Alman siyah camlarn taklit ederlerdi. Fakat hammaddelerin pahall dolaysyla, uzun yllar bu sanayi hi de gelimemiti. Oysa Fantin, ehrine dndnde, olaanst bir deiiklikle karlat. O yllarda Montrey sr Mer'e yerleen bir yabanc, bu endstriyi kalkndrmt. Reinenin yerine gomalak kullanlmasn akl eden bu akll i adamnn sayesinde, kentin endstrisinde bir devrim yapmt. Bu kk deiim sayesinde, hammadde fiyatlar yar yarya eksilmi bunun sonucu el emei olarak iilere verilen cretler artm, bu da memleket iin ok hayrl olmutu. Tketici boncuklan kolaylkla yaptrabiliyor ve ucuza satmasna ramen kat kr ediyordu. Bu yntemin sonucu olmutu. yl kadar bir sre iinde bu metodu uygulayan adam zengin olduu gibi evresindekileri de servete kavuturmutu. Onun kimlii hakknda kimsenin ar bilgisi yoktu. Kente yalnzca bir ka yz franklk bir servetle geldii sylenirdi. Bu ufak sermayeye olaanst buluunu eklemi metotlu almas sayesinde, ksa zamanda kendisini ve bulunduu kenti refaha kavuturmutu. Bu adam ilk grenler klndan ve konumasndan onun bir ii olduunu sanmlard. Aralk aynn yal bir akamnda, kente giren yabanc, kasabada bir yangnla karlamt. Adam byk bir cesaretle alevlerin arasna atlm ve iki ocuun hayatn kurtarmt. Garip bir rastlant olarak, bunlar Jandarma Yzbasnn ocuklaryd. Adamdan pasaport bile istenmemiti. O gn, adn renmilerdi: "Madlen Baba"... Elli yalarnda grnen dalgn tavrl, iyi yzl bir adamd. Gelitirdii bu endstri sayesinde Montrey sr Mer byk bir sanayi kenti olmak yolundayd. Siyah boncuklardan ok kullanan spanya her yl nemli sipariler veriyor ve kasaba bu ticaretinde Londra ve Berlin'le rekabet ediyordu. Madlen Baba'nn krlar ylesine yksekti ki kente geldiinin ikinci ylnda bir fabrika kurmutu. Bu fabrikann iki atlyesi bulunuyordu, biri kadnlar, dieri erkekleri altryordu. almak isteyen Montrey sr Mer'de a kalmazd, her isteyene bol i, bol para vard. Madlen Baba'nn iilerinden istedii iyi niyet ve drstlk idi. Kadnlar zellikle ayr atlyede altrmasnn nedeni onlarn namuslu kalmalarn salamak iindi. Madlen Baba, namusa ok nem verirdi. Aslnda bir kla kenti olan Montrey sr Mer'de, kt yola sapan kzlar oktu, "Madlen Babann kente geliiyle, kadnlarn bu gevekliine de bir son verilmiti. Onun gelmesinden nce kasabann gevek bir yaam vard, oysa artk tm kentliler, ar gibi alyordu, sefalet ve isizlik ortadan kalkmt. Her cebe para, her eve mutluluk girmiti. Bu almann ortasnda Madlen Baba, gerek servetini kurmutu fakat, onda bir ticaret kafas yoktu, o kendisinden fazla bakalarn dnrd. 1820 ylnda, Lafit Bankasnda alt yz otuz bin frang bulunduu syleniyordu, oysa rahata milyoner olabilirdi. Kendisine bu serveti ayrmadan nce kasaba iin milyonlar harcamt. Hastaneyi yetersiz bulmu, on yatak daha ekletmiti. Montrey sr Mer yukar kent ve aa kent olarak ikiye ayrlr. Madlen Baba'nn oturduu aa kentte tek bir okul vard. Fabrikatr iki okul daha yaptrtmt. Birinde kzlar dierinde erkek ocuklar okuyordu. Kendi cebinden okul retmenlerinin maalarn iki katna karmt. Buna aan birisine, u cevab vermiti: Bence, devletin en nemli iki memurundan biri, st nine, dieri de retmendir. alamayacak kadar ihtiyarlar iin bir bakm evi kurduu gibi iilerin haklarn korumak iin bir de yardm sandn akl etmiti. Fabrikasnn bulunduu mahalleye bedava bir eczane atrmt. e ilk baladndan dedikodu etmiler ve onun iin: - Zengin olmak isteyen bir macerac, demilerdi.

Kendi servetini kurmadan lkeyi zenginletirdiini grenler onun iin: - Kendini beenmi, ihtirasl bir ukala, diye eklemilerdi. Madlen Baba dinine bal bir adamd, dzenli bir ekilde kiliseye giderdi, bu da o gnlerde hoa giden bir tutumdu. 1819 ylnda kentte yle bir sylenti yaylyordu: - Kraln emri zerine M. Madlen, belediye reisi olarak seilecekti. Yeni gelenin hrsl olduunu syleyenler bu frsattan yararlandlar. Gerekten ertesi gn btn gazetelerde bu atanmadan sz ediliyordu. Daha sonralar artc bir sylenti yayld. Madlen Baba, belediye bakanln red etmiti. Eninde sonunda bu adam bir esrar kpyd. Kentsoylular omuzlarn silkerek onun iin, bir macerac, bir serseri demekle yetindiler. Yine ayn yl endstri sergisinde mallar gsterildiinden Madlen Baba'ya altn bir nian yolland, adam bunu da geri evirdi. lkede herkes ona borlu idi. ylesine faydal bir adamd ki, kendisini zorla saydrmasn baarmt. ok yumuakbal olduundan, onu sevmeye de balamlard. zellikle emrinde alan iiler adeta kendisine taparlard. Adam bu sevgiyi alakgnlllkle karlyordu. Zengin olduu iyice bilinince ona, Madlen Baba demekten vaz getiler, "Msy Madlen" diye ardlar. Kent soylular kendisini, selamlamaya baladlar, ancak iiler ve kasabann ocuklar onu Madlen Baba diye armakta devam ediyorlard. Aslnda adamn istedii bu idi. leri iyi gittike, halkn gznde byyordu. Sosyete yeleri onunla grmek iin can atyorlard. nce kendisine almayan kaplarn hepsi ardna kadar almt. Kentin salonlarndan davetler yayordu, Madlen Baba gitmiyordu. Bu kez yine dedikodu yapmaktan geri kalnmad onun iin: Bilgisiz ve kaba adam dediler, onun nereden ktn bilen yok, herhalde salonlarda nasl davranlacandan habersiz olduundan, soylu kiilerin arasna karmaktan ekiniyor. Kim bilir, belki de okumas bile yoktur? Para kazandn grenler, onun iin tccar demilerdi, parasn yoksullara dattn grenler, ona muhteris dediler, an ve erefi red ettiini grenler onu macerac olmakla sulamlard. Kendisine yaplan arlar red etmesinin karsnda, onu kaba olmakla tanmladlar. 1820 ylnda kente geliinden tam be yl sonra, kasabaya yapt hizmetler yznden Kral bir kez daha kendisini Belediye Bakan atad, bu kez Madlen Baba yine kabul etmek istemedi. Fakat kentin kaymakam ona kar kt kentin btn ileri gelenleri kendisine ricaya geldiler, halk sokaklarda yolunu kesti, bu srar karsnda Madlen Baba kabul etmek zorunda kalmt. yle anlatyorlard, yine reddedecei srada, yoksul bir ihtiyar kadnn u szleri karsnda boyun emiti: yi bir belediye reisi, hepimize faydal olur, hey Madlen Baba, yoksa bize yardm etmek istemez misin? Bu onun nc ykselii saylrd, yabanc yolcu Madlen Baba olmu daha sonra kendisini Msy Madlen diye armlard, artk bundan byle ona Sayn Bakan diyeceklerdi. Aslnda o ilk gnk kadar sade, kendi halinde kalmasn baarmt. Salar gri, baklar ciddi, yz yank ve dnceliydi. Banda geni kenarl apkas, enesine kadar ilikledii kaln kumatan koyu renkli ceketiyle dolard. Belediye Bakanl grevini tam manasyla yerine getiriyordu, yaplacak ileri bitirdikten sonra, tek bana yaamasna devam ediyordu. ok az grtkleri vard. Kendisine yaplan arlardan kaar acele bir selmla yetinir konumamak iin glmser, glmsememek iin selm verirdi, kadnlar onun iin "Tam bir da ays, fakat iyi kalpli bir ay," derlerdi. En byk zevki krlarda dolamakt. Yemeklerini yalnz yer, sofrada kitabn okurdu. yi dzenlenmi bir kitapl vard. Kitaplar severdi, kitap emin ve sadk bir arkadatr. Serveti artka, zihnini gelitirmeye vakti de oluyordu. Kasabaya yerlemesinden az sonra, konumasnda bir dzelme farkedildi gezintilerinde yanna daima bir tfek alr, fakat onu hemen hemen hi kullanmazd, kullandnda hedefi hi karmazd. Zararsz bir hayvan kk bir kuu ldrmemiti.

Gen olmamasna ramen, onun stn bir gce sahip olduu sylenirdi. Yardma muhta olanlara el uzatmaktan geri kalmaz, den bir at kaldrr amura saplanan bir tekerlei kurtarr, boanan bir boay boynuzlarndan yakalayarak durdururdu. Evinden cepleri dolu kar, bo dnerdi. Kyden her getiinde, ocuklar onun etrafn sararlard. Vaktiyle kyl olduu sanlrd. nk tarm ilerinden ok anlard hatta bu yolda kyllere ok yararl tlerde bulunuyordu. Kilise kapsnda, bir yas rts grdnde hemen girerdi. Herkesin vaftiz ve dnlere gittii gibi o da cenazeleri karmazd. Dullara ve yetimlere acrd. lnn ailesine katlr, zgn bir yzle dualar dinlerdi. Bakalarnn yaptklar ktlkleri gizlendii gibi, o da hayrn gizli gizli yapard. Akam karanlnda aralk kaplardan evlere szlr para ve armaan braktktan sonra, sessizce ekilirdi. Harap kulbesine akamleyin dnen yoksul bir ii kapsnn aldn hatta zorlandn grerek: "Eyvah evime hrsz girmi" diyerek korku ile girdiinde, yatann zerinde birka altn bulurdu. Gler yzl olmasna ramen, daima gizli bir kederi varm gibi zgn dururdu. Halk onun iin yle derdi: Hi de kibirli olmayan bir zengin adam, hi de neeli olmayan, mutlu bir adam. Biroklar, onun bir sihirbaz olduunu sylemeye bile yeltenmilerdi. Odasnda l kafalar ve buhurdanlklar olduunu yaymlard. Bunu duyan Montry'n k ve soylu hanmlarndan biri, bir gn glerek ona sormutu: Sayn bakan, sizin bir maarada yattnz sylerler, doru mu? M. Madlen glmseyerek, bu merakl hanma odasna gstermiti. Bu kadar zengin bir adamn, duvarlar birka kuruluk bir ktla kapl, yan bo bir odada yatmasn kentin soylular pek anlayamamlard. Valinin odasnda tek deerli eya, mine zerinde l l duran bir ift ar gm amdanlkt. Onun Banker Latfit'e milyonlarn emanet ettii de sylenirdi. Oysa aslnda bu milyonlar, az nce sylediimiz gibi, alt yz otuz bin franktan ibaretti. 1821 ylnn ilk gnlerinde gazetelerde bir haber yaynland. Seksen iki yandaki Diny piskoposu "Monsenyr Bienvn Myriel" nihayet lmt. Bu haberi sabah gazetesinde okuyan Madlen, ertesi gn siyah elbiseler giymi, apkasna yas alameti olarak siyah bir kurdele takmt. Onun piskoposun yasn tutmas kentte eitli dedikodulara yol amt, hatta biroklar onu piskoposun akrabas sanarak, ona daha saygl davranmaya balamlard. Yine birgn, kasabann en eski ailelerinden yal bir hanm, kendisine sordu: Herhalde Monsenyr Bienven yakn akrabanzd, acaba teyze olunuz muydu? Hayr Madam! Fakat onun iin zlyorsunuz... Genliimde onlarn konanda hizmetkarlk yapmtm. Bunu da onun bir akas sanarak uzun uzun glmlerdi. Yeni bakann acayip bir huyu daha vard, kasabadan ne zaman bir ocak temizleyici, Savuya'l bir ocuk, ya da bir delikanl gese, onu artr adn sorar ve ona para verirdi. Bunu duyan kk ocak temizleyicileri bu iyi kalpli beyden yararlanmak iin, yollara dsn dmesin Montrey sr Mer kasabasna uramay adet edinmilerdi. Zamanla bakan Madlen btn kasaba halkn kendisine balamt. Btn kent halk, onu saymasn ve sevmesini renmiti. Onun mbarek bir adam olduunda herkes birleirdi, evredeki kasabalardan ona danmaya gelenler bile olurdu. M. Madlen kavgalar yattrr, dmanlklara son verirdi. Dargnlar bartrr, davalara engel olur, dmanlarn dost olmalarn bile salard. Herkes onun sa duyusuna inanmt. Onu sevmek onu saymak adeta kasabada bir gelenek olmutu. Btn kentte bu sevgiye katlmayan tek birisi vard. M. Madlen ne yaparsa yapsn, bu adam onu bir trl sevemiyordu. ou zaman M. Madlen, bir kalabalk arasndan geerken uzun boylu koyu renk palto giymi, gzlerini rten apkal bir adam uzun zaman onu gzleriyle izlerdi. Daha sonra bu adam dudaklarn ksarak kendi kendisine yle sylenirdi:

Tanrm ben bu yz grdm. u adam bir yerden tanyorum, yz bana hi de yabanc gelmiyor. Bu kukulu adam Javer adnda bir polis memuru idi. O Montrey sr Mer'e geleli henz ok olmamt. Mr. Madlen'in zamanndan ok sonra atanmt kasabaya. Hatta Javer, Montrey kasabasna geldiinde Madlen Baba, kentin belediye bakam olmutu bile. Javer bir kurttan doan bir kpee benzerdi. Kendisi zindanda domutu. Anas bir kumarbaz, babas bir krek mahkmu idi. ocuk bydke kendisini sosyete d buluyor ve kendisini dnyaya getiren ailesine kar kini de byyordu. O, drst, namuslu ve iyi olmasn isterdi. Serserilere, ingenelere dmand. Byynce polis okuluna girdi. Yeni mesleinde baarl oldu. Krk yana bastnda mfetti oldu. Mfetti Javerin drt ke bir yz, bask bir burnu vard. Yanaklarn kara favoriler sslyordu, burun delikleri kocamand. Onun ilk gren yle bir irkilirdi. Javer gldnde, geri krk ylda bir glerdi, ince dudaklar ayrlr ve yalnzca dileri deil, di etleri de grlrd burnunun etrafnda, vahi bir hayvann yz gibi, bir knma belirirdi. Javer ciddi durduunda bir beki kpeini andrr, gldnde bir kaplan olurdu. Aln dar, fra gibi salar gzlerinin zerine dklrd, yznde vahi bir otoritenin izleri okunurdu. Bu adam iki duygu canlandrrd. Biri devlete kar olan saygsz otoriteye hayranl, dieri de asayisizlie besledii nefret. Javer iin iki eit insan vard, hibir zaman aldanmayan, hata ilemeyen devlet memuru, ya da kanun adam, bir de insanlkla ilikisini kesmi btn ktlkleri yapabilecek serseri snf. Ona gre su ileyen bir daha adam olmazd. Bir hrsz ya da bir caninin, yeniden doru yola dnmesini imknsz grrd. Btn hayatn u iki kelimeye zetlemiti: "Gzetmek ve beklemek." Babasn yakalasa lme yollar, anasn sulard. Btn bunlara ek bir evliya yaam srerdi. Kendisinden her eyi esirger, az yer, ier, hibir zevk ve elenceye yer ayrmazd. ok drst ve namuslu idi. Kimse onun bir kadna baktn bile grmemiti. Bo kald zamanlarda okuyarak avunurdu. Javer koyu cahil deildi. Onun hibir kusuru olmadn syledik, ok keyiflendiinde, azck enfiye koklard. Ancak bu tek tutkusuyla, insan olduunu belirtirdi. te Javer byle bir adamd. Javer'in gz hibir zaman M. Madlen'in zerinden ayrlmazd. Bir ara o bunu farketmi, fakat buna pek aldrmamt dorusu. O yine Javer'e her zamanki gibi davranr, daim bir gzetim altnda olduunu farketmemi grnrd. Javer, Madlen'in gemii hakknda bir aratrma yapm, fakat istedii bilgiyi bir trl elde edememiti. Bir keresinde kendi kendisine konuan polis yle mrldanmt: - Herhalde onu enseledim. Sonra gn derin derin dnm tek bir kelime sylememiti. pin ucunu karm olacakt. Gnn birinde Javer'in kendisiyle uramas M. Madlen'i de ok etkileyecekti.

II Gnn birinde Madlen Baba kentin bozuk bir yolundan geerken, bir kalabaln toplandn grerek, oraya doru kotu. Folvan adndaki bir ihtiyar arabasnn altna dmt. Folvan, Madlen Baba'y hi sevmezdi. Nedeni ok sama saylrd. Bir rastlant sonucu, Madlen'in kasabaya geldiinde, Folvan'n ileri bozulmaya balamt. Yabanc endstriyi gelitire dursun, ihtiyar kylnn, ileri daha da ktlemiti, bundan byle kendisi sefalete srklenirken, durmadan kazanan bu yabancya derin bir kin beslemeye koyulmutu. Daha sonra, tamamyla ifls eden Folvan elinde avucundakiyle bir eski araba ve ihtiyar bir at satn alm ve ekmek paras iin arabacla balamt. Atn kalas krlmt, yerinden kprdayamyordu. htiyar adam tekerleklerin arasna skmt. ylesine berbat bir d yapmt ki araba tm ykyle onun gsn eziyordu. Araba ok yklyd. Zavall Folvan Baba, yrekler paralayc lklarla halktan imdat istiyordu. Yanl bir hareket, beceriksiz bir jest, arabay daha da sktrarak onun lmne sebep olurdu. Ancak araba kaldrlarak onu kurtarmak mmknd. Kaza esnasnda oraya gelen Javer, acele bir kriko getirtmek iin adamlarn yollamt. Msy Madlen geldiinde, kalabalk saygyla yarld, ihtiyar Folvan haykryordu: mdat! htiyar kurtaracak kimse kalmad m? M. Madlen seyircilere dnd: Bir kriko yok mu? Kyllerden biri cevap verdi: Getirmeye gittiler. Ne zaman gelir? Vallahi bilinmez. Nalbanta gidildi, en azndan yine bir on be dakika eker. Madlen Baba, haykrd: Bir eyrek mi? Bir gn nce yamur yamt, yerler amurlu idi. Araba slak topraa saplandka ihtiyarn gsne batyordu, be dakikaya kalmaz kaburgalar krlacakt. M. Madlen kendisine bakan kyllere: Bakn, dedi bir eyrek bekleyemeyiz, adam lyor. Arabann altnda bir kiilik yer var, birisi arabann altna girsin ve srt ile kaldrsn, bizler de zavall adam eker, karrz. Burada srtnn kuvvetine gvenen biri yok mu? Onu kurtarana, be altn var. Kimse kprdamad. Madlen Baba, haykrd: On altn Oradakiler gzlerini yere indiriyorlard, ilerinden biri mrldand. Bunun iin ok gl olmak gerekir, bir de stelik ezilmek var hesapta. Madlen Baba steledi: Haydi gayret yirmi altn. Yine sessizlik. Birden bir ses, duyuldu: Onlarda eksik olan cesaret deil, dedi. Madlen ban evirdi Javer'i grd, polis szlerine devam etti: Bunun iin stn bir gce sahip olmak gerekir. Byle bir yk srtyla kaldrmak her yiidin harc deil. Daha sonra gzlerini M. Madlen'in gzlerine dikerek, kelimelerin zerine basa basa devam etti: Msy Madlen, sizin istediinizi yapacak tek bir adam tandm ben... Madlen rperdi. Javer ilgisiz bir sesle, fakat gzlerini Madlen'in yznden ayrmadan devam etti. Bu bir krek mahkmu idi. Ya yle mi? diye sordu Madlen Baba. Evet, Tulon cezaevinde tutuklu idi. Madlen l gibi sarard. Bu arada arabann tekerlekleri daha da batyordu amura. Folvan Baba hrlyordu: Bouluyorum, nefes alamyorum, kaburgalarm eziliyor bir kriko, bir ey yapn.

Madlen etrafna baknd: Yirmi altn kazanmak ve u zavally kurtarmak isteyen kimse yok mu? Kimse ses vermedi. Javer: Bunu ancak bir tek kii yapabilirdi, o bir krikonun yerini tutard, o krek mahkmu... htiyar haykrd: lyorum. Madlen ban kaldrd, Javer'in zerine diktii gzlerini grd hareketsiz bekleyen kyllere bakt ve ac ac glmsedi, sonra tek bir sz sylemeden yere diz kt, kalabaln haykrmasna, itiraz etmesine aldrmadan, arabann altna girmiti. Korkun bir bekleme an balad. Bu ldrc ykn altnda srnen Madlen'in bo yere iki kez dirseklerini skarak dirseklerini dizlerine birletirmek istediini grdler ona haykrdlar: ekilin oradan Madlen Baba, ezileceksiniz. Hatta Folvan'n kendisi bile haykrd: Yapmayn Msy Madlen, benim gibi bir ihtiyar iin hayatnz tehlikeye atmayn, ne yapalm kaderde lmek de varm. Madlen cevap vermedi. Seyirciler nefes bile almyorlard, tekerlekler daha da amura saplanmt. Madlen'in oradan sa kmas imknsz grnyordu. Birden kocaman kitlenin kprdandn grdler, araba ar ar kalkyordu, bouk bir ses duyuldu: Haydi abuk olun, gayret! Bu, artk son abasn yapan M. Madlen'in haykr idi. Hep birden koutular. Bir kiinin fedakrln hepsini glendirmiti. Yirmi kol birden uzand, araba havaya kaldrld, ihtiyar Folvan kurtulmutu. Madlen yerinden kalkt. Yznde bir damla kan kalmamt, alnndan terler szlyordu. Giysileri yrtlm st ba amurlara bulanmt. Hepsi alyorlard, ihtiyar adam, kurtarcnn dizlerini pyor, ona "Tanrm" diye sesleniyordu. Madlen'in yznde tanrsal bir strap ifadesi mutlu bir anlam belirmiti. Kendisini dikkatle izleyen Javer'e, sakin baklarn dikti. Bu dte dizi kan Folvan'n iyice tedavi edilmesi gerekiyordu. Madlen Baba, onu hastaneye kaldrd. Ertesi sabah, ihtiyar adam yastn altnda bir pusula ve bin frank buluyordu. Madlen Baba, ona kendi eliyle u kelimeleri yazmt: "Atnz ve arabanz satn alyorum." Araba parampara olmu, at da lmt. Folvan iyileti, fakat dizi hibir zaman tamamyla iyilemeyecekti. Bakann, tavsiyesi zerine onu Paris'te Sent-Antuvan rahibe manastrna bahvan olarak aldlar. Bu olaydan az sonra Madlen Baba, kente Vali olarak atanyordu. Javer onu nce otoritesinin simgesi olan mavi beyaz krmz atkyla grnce birden rperdi. Klk deitirmi bir kpek gibi homurdand. O gnden sonra yeni validen hep uzak durdu. Montrey sr Mer'in kalknmas, halk da az ok refaha kavuturmutu. ok olunca, halk vergilerini de szlanmadan veriyordu. Fantin geri dndnde, lkenin durumu bu haldeydi. Kimse artk onu hatrlamyordu. Ne var ki M. Madlen'in fabrikasnn kaps gen kadna bir dost gibi almt. Derhal mracaat etti ve kadnlar atlyesine alnd. Meslek gen kadn iin yeni bir iti, bunun acemisi idi alma gnnden fazla bir kr edemiyordu, fakat hi deilse bu ona yetiyordu. Sorun halledilmiti, hayatn kazanyordu. Fantin ekmek parasn karabildiini grnce birden kendisini byk bir sevince kaptrd. El emeiyle drst bir ekilde yaayabilmek, ne nimetti... alma hevesine tutuldu. Kendisine bir ayna satn ald, genliini, gzelliini altn salarn, beyaz dilerini seyretmekten zevk duydu. Birok kederlerini unutmutu, bundan byle tek gayesi, Kozet'yi yanna alabilmekti.

Hemen, hemen mutlu idi. Kk bir oda kiralad ve ilerideki kazanlarna gvenerek, bor parayla eya satn ald. te bunda yanlmt. Evli olduunu syleyemezdi, bundan byle kzndan da kimseye bahsetmedi. lk aylarda Tenardiye'lere dzenli para yolluyordu. mzadan baka yaz bilmediinden, mektuplarn bir genel yazcya yazdryordu. Durmadan mektup yazmas evresindekilerin merakn uyandrmt. Atlyede kadnlar Fantin'in mektuplar yazmasndan kendisini beenmesinden kukulanmalard. Baz kimseler, srf ktlk etmek iin bakalarna zarar vermekten zevk alrlar. Fantin'yi gz hapsine almlard. Aslnda onun genliini gzelliini, gr salarn, inci dilerini kskanyorlard. Atlyede alrken, arada bir yanaklarna szlen bir ya silmesi dikkati ekti. O anlar, zavall anann evldn zledii anlard. Kim bilir belki de arada bir, sevmi olduu erkei aryordu. Gemiin tm balarn koparmak pek kolay olmaz. Ayda iki kez, hep ayn adrese yazdn biliyorlard. Adresi elde ettiler: Msy Tenardiye, Montferney'de Hanc." Meyhanede genel yazcya iki iirerek azn aradlar. Nihayet Fantin'in bir ocuu, bir kk kz olduunu rendiler. Bu merakllar iinde bir kadn ta Montferney'ya kadar giderek, Tenardiye'leri konuturmutu. Kadn, kasabaya dndnde: Oh hell olsun, dedi. Vallahi otuz be frankma acmyorum, hi deilse ocuu grdm. Aslnda bu mahalle kars, Madam Viktrniyen adnda kt kalpli bir cadalozdu. Genliinde bu cad, manastrdan kurtulmu bir rahip kaa ile nikhlanmt. Madam Viktrniyen sska, kemikli, eki suratl bir yaratkt. Kendisini dul brakan kocasn andka, ondan yemi olduu dayaklan da hatrlard. Restorasyon devrinde ii sofulua dkmt. yle ki rahipler onun bir zamanlar, bir manastr kakn papaz ile evlenmi olmasn bile balamlard. Btn bunlar olal, hayli zaman gemiti. Fantin bir yldan beri fabrikada almaktayd. Bir sabah atlye efi kadn, onu yanna artm ve kendisine bir elli frank uzatarak, bundan byle M. Madlen'in onu iten kovduunu da bildirmiti. Hatta Vali bey, onu lkeyi terketmesini rica ettiini de eklemiti. Tam o ay Tenardiye'ler on iki franklk ayl on be franka kartmlard. Fantin beyninden vurulmua dnd, ne yapabilirdi? Kirasn ve eyalarnn bedelini tamamen dememiti. Elli frank bu borlar temizlemesine yetmezdi. Yalvard, yakard bo yere. Aslnda Fantin ok becerikli bir ii olmadndan, mdre hanm, ona derhal atlyeden kmasn emretti. Zor duruma den gen kadn ba nnde odasna dnd. Demek hatasn artk herkes renmiti. Bundan byle, tek kelime syleyecek gc kalmamt. Kendisine Vali beyi grmesini tavsiye ettiler, fakat Fantin buna cesaret edemedi. M. Madlen, iyi kalpli olduundan kendisine elli frank veriyor, fakat doru adam olduundan iinden atyordu. Gen kadn, bu yargya boyun edi. Kaak rahibin kars yapacan yapmt. Aslnda M. Madlen'in btn bunlardan haberi bile yoktu. Vali'nin atlyelerine girmek adeti deildi. Kadnlar atlyesine ba olarak ihtiyar bir kz memur etmiti. Papazn nerdii bu yal hanm, aslnda fena kadn deildi, ne var ki balamasn bilmeyen bir yaradlta olduu gibi, kendi ilemedii hatalar anlayamazd. M. Madlen ona tam yetki vermi, onun ilerine asla karmazd. Bu yetkiye gvenen gzlemci kendiliinden Fantin'e elli frank vermi ve onu iinden atmt. Hatta o, bu paray M. Madlen'in yoksullara ayrd paradan vermiti. Fantin hizmetilik etmek iin kap kap dolat, Kimse onu evine istemedi. Borlan yznden kasabadan uzaklaamyordu. Eyalarn ald dkknc kendisine: Kenti brakrsan seni hrsz gibi yakalatrm, demiti. Ev sahibi kendisine: Gen ve gzelsin, deyebilirsin, dedi. Kadncaz elli frangn ev sahibi ile demeci arasnda paylat. Eyalarnn bir ksmn adama geri verdi ve yalnzca yatan alkoydu. Bu arada be parasz ve isiz kalmas da caba, bir de stelik yz frank borcu vard.

Kladaki askerler iin kaba saba gmlekler dikme iini ald. Bunun iin kendisine gnde on iki metelik verirlerdi, oysa Kozet iin her gn on metelik ayrmas gerekirdi, ite o gnlerde Tenardiye'lere de aylklarn aksatmaya balad. Akamlar odasna girerken, kendisine mum tutan ihtiyar bir komu kadn ona sefaletle geinmenin hnerini retti. Azla yetinmek hile yaamaya bitiiktir. Birisi lo oda, tekisi karanlk odadr. Fantin kn ate yakmadan yaamasn iki gnde bir meteliklik yem yiyen kuundan vazgemesini, etekliinden yorgan, yorganndan eteklik yapmasn, akam karanlnda komunun ndan faydalanarak ekmek yemesini rendi. Namuslu kalm ve yoksulluk ekmi bir kimsenin tek bir metelikle neler alabileceini ok iyi renmiti. Bu da bir sanattr. Fantin de bu hneri renince azck yreklendi. Komusuna yle diyordu: Geceleri be saat uyur, gnn geri kalan ksmnda dikilerimi dikerek ekmeimi nasl olsa kartrm. Hem de zgnken, insann itah da olmaz. Bir yandan aclarm, zntm, bir yandan birka lokma ekmek beni bol bol besler. orbann gerei yok. Bu karanlk gnlerinde kznn yannda olmas kendisine g verirdi. Bir ara kzn yanna getirmeyi dnd, daha sonra onu da sefalete srklemekten vazgeti. Hem de Tenardiye'lere borlanmt, hem de parasz o kadar uzaklara nasl giderdi? Kendisine tutumlu olmann yollarn gsteren ihtiyar kadn, gerekten Tanr'sn bilen iyi kalpli bir kadnd. mzasn atmasndan baka bilgisi olmayan bu komunun ad Margerit idi. Merhametli iyi yrekli bir kadnd. Bu lml dnyada bylesine iyi kalpli ve merhametli kiilerden, bir hayli bulunur gnn birinde onlar Tanr Cennetinde toplayacaktr. nk bu hayatn bir yarn olduuna inanyoruz. nce, Fantin fabrikadan kovulduuna ylesine utanmt ki sokaa bile kmaya cesareti yoktu. Yolda herkesin kendisine bakmasndan korkuyordu. Kk kentlerde daima bir zavally alaya almak, ona eziyet etmek bir gelenek haline gelmitir. Paris'te olsa, utancn ve hatasn kalabalkta gizlerdi, kimse ona aldrmazd. Sefalete alt gibi, hor grlmeye de almasn rendi. Bir zaman sonra, kararn verdi iki ay getikten sonra, utancndan syrld ve sanki bir eycikler olmam gibi ba dik kmaya balad. "Bana vz gelir," diyordu. Yznde ac bir glmseyile gezip dolamasna balad. Madam Viktrniyen penceresinden arada bir Fantin'in zgn zgn yrdn grr ve u yarata iyi bir ders verdiini dnerek, iin iin sevinirdi. Hain kalplerin mutluluklar da karanlk olur. Ar almalar ve gdaszlk Fantin'i yormutu. Kuru ksr daha da artt. Arada bir komusu Madam Margerit'e: Ellerimi tutun, bakn ne kadar scak, derdi. Ne var ki sabahlar aynann nnde gzel salarn taradnda, geici bir mutluluk duyuyordu. K sonlarna iine nihayet verilmiti; yaz geti, k yine geri geldi. Gnler ksalm iler ktlamt. Kn havalar sour insan da daha fazla ackr. Gnler hemen geceye bitiiktir. Sabah akama, hemencecik kavuur. Sisli puslu lo karanlk gnler, sabah oldu derken birden akam oluverir. Gkler kapal, gnler zindanda geer gibi skntldr. K gklerin suyunu dondurur, insanlarn kalplerini taa evirir. Fantin'i alacakllar rahatsz ediyordu. Gen kadn, ok az kazanyordu. Bu arada borlar da artmt. Parasn vaktinde alamayan Tenardiye mektuplaryla zavall anay tehdit ediyordu. Gnn birinde, ona kk Kozet'in elbisesiz kaldn dn yazdlar. Kza, ynl bir jpon gerekirdi, bunun iin anasndan on frank istediler. Kadncaz btn gn mektubu ellerinde buruturdu durdu. Akama doru, bir berbere girdi taran ekerek salarn dkt. Dizlerine kadar iniyordu altn salar, berber haykrd:

Oh, ne gzel salar. Ka para verirsin? On Frank. Haydi kes. Ynden rme bir eteklik alarak Tenardiye'lere yollad. Bu jponu gren kar koca, ifrit kesildiler, onlarn derdi giysi deil para idi. Eteklii kendi kzlar Eponine'ye giydirdiler. Zavall "tarla kuu" titredi durdu.Oysa Fantin mutlu idi, yle dnyordu: Artk kzm myor, onu salarmla giydirdim.Bana minik balklar giyiyor, bu da ona daha da yakyordu. Fantin'in ruhunda acayip bir deiim balamt. Sabahlar ayna karsnda salarn tarayamaynca, birden evresindekilerin hepsine bir nefret duydu. Uzun zaman, btn kasaballar gibi, Madlen Baba'y sevmi ve saymt. Fakat birden kafasnda bir imek akt, kendisini fabrikasndan kovduran, ekmeksiz brakan, bu ta yrekli adamd. Bundan byle fabrika nnden geerken, arsz arsz glmeye, ark sylemeye balad.Kzn ok zlemiti, onu taparcasna seviyordu. Fantin sefalete gmldke, ahlka dtke evresindeki karanlklar delen bir nur vard, bu da melek gibi yavrusu Kozet kendi kendisine hep yle syleniyordu: "Gnn birinde, param olacak, kzm yanma alacam." ksr hi dinmiyordu, geceleri ateleniyor, buz gibi terler dkyordu. Gnn birinde Tenardiye ailesinden yle bir mektup ald: "Kozet atelendi, bu kasabay krp geiren bir bulac hastalk. ok pahal illar gerekiyor, dolaylarda birka l oldu. Bir haftaya kadar bize krk frank yollamazsanz, kznzn lm haberini alrsnz." Fantin lgna dnmt, kahkahalarla glmeye balad. htiyar komusuna dert yand: Olur ey deil, bunlar galiba karm, krk frank yani iki altn eder ben bu serveti nereden bulurum. Fakat merdiven bandaki pencere nne giderek, mektubu tekrar tekrar okudu. Daha sonra merdivenlerden koarak indi, durmadan glyordu. Hatta yolda rastlad birisi, kendisine sordu: Neden bylesine neelisiniz? Sizi sevindiren, ne var ki? Fantin cevap verdi: Ne olacak kyllerin bana yazdklar bir aka, benden krk frank isterler budala kyller. Kasabann meydanndan geerken bir sr halkn birikmi olduunu grd. Acayip ekilli bir arabann etrafn halk sarmt, arabann iinde krmzlar giyinmi bir adam vaaz verir gibi, bararak konuuyordu. Bu turneye km gezici bir dii olacakt. Ahaliye takma diler, dii beyazlatacak illar teklif ediyordu. Fantin kalabala kart ve dierleri gibi adamn samalarn glerek dinledi. Birden dii, gzel kz fark etti ve ona dikkatle bakarak: Hey urada glen kz, dilerin pek gzel, diye haykrd. u ndeki iki diini sat bana, iki altn alrsn. Fantin: Olur ey deil, diye haykrd. Disiz bir koca kar, bu konumay duymutu: ki altn, tam krk frank eder, dedi. Ne mutlu karlar var, u dar dnyada. Fantin oradan svt, adamn arkasndan seslenmesini duymamak iin elleriyle kulaklarn tkad. Adam haykryordu: yi dn gzel kz, iki altn az para deil. Gnln olursa akama bana gel. "Gm Saban" hannda kalyorum. Fantin hrsla odasna dnd, olay komusu iyi kalpli Madam Margerit'e anlatt: Dnn sersemin biri, n dilerimi satn almaya kalkt. Olur ey deil, kim bilir ne kadar irkin olurum, sa haydi, yine neyse yeniden uzar fakat dilerimi hi verir miyim? Onlar ektirmektense kendimi beinci kattan kaldrma ataym, daha iyi. Margerit sordu: Sana ka para nermiti? ki altn. Tam da krk frank eder.

Evet, diye tekrarlad Fantin, krk frank eder. Dnceli dnceli dikiinin bana oturdu. Bir eyrek saat sonra ban kaldrarak yannda rg ren komusuna sordu: Bulac hastalktan insan lr m dersin? Olabilir. lcn faydas olur mu? Elbette, baksana illarn sayesinde artk hastalar eskisi gibi lmyor. Fantin, odasndan kt, merdiven banda pencereye ban yaklatrarak cebinden kard mektuba bo gzlerle bakt. Akamleyin ban rterek evinden kt. Onun hanlarn bulunduu Paris Caddesine doru ilerlediini grdler. Madam Margerit ve Fantin tek bir mum yakmak iin, daima beraber alrlard. Ertesi sabah, gn domadan kzn odasna giren ihtiyar kadn Fantin'yi yatann zerine giyimli olarak oturur buldu. Bandan bal, yere dmt btn gece yanm mumu, tkenmiti. Margerit odann dzensizliine aarak, eikte durdu: Tanr akna syle, ne oldu? diye haykrd. Mum sonuna kadar yanm daha sonra sasz ban kendisine eviren Fantin'e bakt. Fantin bir gecede sanki on yl yalanmt: Neyiniz var Fantin, ne oldunuz? Fantin cevap verdi: Bir eyim yok, tam tersine ok mutluyum ocuum lmeyecek, onu ben kurtardm. Bu szlerle masann zerinde ldayan iki altn iaretledi. Margerit aakalmt, haykrd: Ulu Tanrm fakat bu bir servet bunu nereden buldunuz? Buldum, cevabn verdi Fantin. Ayn zamanda glmsedi. htiyar kadn elindeki mum Fantin'in yzn aydnlatt. Bu kanl bir glmseyiti, dudaklarndan kanla kark bir tkrk akyordu, az karanlk bir delik olmutu. n dilerini ektirmiti.Krk frank Montferney'ye yollad.Aslnda Tenardiye'lerin para koparmak iin bir hilesiydi bu, Kozet hasta falan deildi.Fantin aynasn pencereden att. Birka zaman sonra, ikinci kattaki geni odann ayln deyemediinden at kadnda tavana alan tek pencereli bir odaca tanmt. Bu tavan arasnda ban eerek yryor kendisini kollamasa kafasn kirilere arpyordu. Zavallck kaderine ba edii gibi odasnda da srnerek yryebildi. Karyolas da yoktu, parampara bir iltede yatyor zerine delik deik bir rt rtyordu. Krk bir saksda byyen bir gl fidan susuzluktan kurumutu, baka bir kede krk bir ibrik bulunuyordu. Kn bunun iindeki su da donard. Fantin utanmasn unuttuu gibi, kendisine bakmaktan da vazgemiti. Sefaletinin en son iareti bana geirdii kirli balklaryd. ylesine, kendisini brakmt ki artk skklerini bile dikmiyordu. oraplar yrtldka topuklarn yamal ayakkablarnn iine ekiyordu. Borlu olduu esnaf yolunu kesiyor, durmadan kendisine hakaret ediyordu. Onlara sokakta rastlyor evinin merdivenlerine kadar peinden geliyorlard. Geceleri dnyor, dnyordu. Gzleri l l, srtnda bak gibi bir sanc vard. ok ksryordu. Btn kalbiyle Madlen Baba'dan nefret ediyor ve halinden asla szlanmyordu. Gnde tam on yedi saat, iki bklm diki dikerdi. Fakat cezaevinde tutuklu kadnlar alma yntemi uygulannca gndelikleri de dokuz metelie inmiti, gnde on yedi saat almaya kar ancak dokuz metelik. Acma bilmeyen alacakllar peini brakmyorlard. Hemen hemen btn eyalarn geri alan demeci ona durmadan: Ne zaman param vereceksin kahpe? diye yolunu kesiyordu. Fantin artk tuzaa drlm bir yabani hayvana benzetiyordu kendisini. Aslnda o gne dek bilmedii vahi duygularn gelitiini dehetle gryordu. Tam o sralarda Tenardiye'lerden yeni bir mektup ald, borlarnn biriktiini tam yz frank istediklerini bildirdiler aksi halde Kozet'i sokaa atacaklard. Fantin dehete dt: Yz frank aman yarabbim, bunu nasl bulurum. Gnde bu kadar para getirecek bir meslek var m? Birden kafasnda bir imek akt. Esasen o kadar ok eyini yitirmiti ki daha fazla neden ekinecekti... Sokak kadn olmaya karar verdi. Evet vcudunu satacakt.

III Fantin'in bu ackl hikyesi kendisine esir satn alan Sosyetenin sonu gelmeyen yksdr. Kimden kurtarlyordu bu esir? Alktan, sefaletten mi? Belki, bir lokma ekmee saylan bir ruh. Bu kadar dert gren Fantin, eski kiiliinden ok ey yitirmiti. amura bulandktan sonra mermer kesildi. Ona dokunan rd. O her eye boyun emi, tm aclar ekmi her eyinden vazgemiti. ok alamt, artk gz yalan da kurumutu. Hibir eyden rkmyordu, dnya zerine yklsa kendisine vz gelirdi. Yitirecek neyi kalmt ki? Neden korkacakt? Istrap uurumunun ta dibine kadar inmemi miydi? Yine de biare kadn ilesinin sona erdiini sanmakla aklanyordu, hayr henz eziyet ve skntlar bitmemiti. Her kasabada her kentte yan gelip keyfine bakan ailesinin geliriyle yaayan mirasyediler bulunur, Montry sr Mer'de de, byle zppelere ok rastlanrd. Karl bir gnde, yine byle kendisini beenmi bir kentsoylu, altn sapl bastonunu sallayarak, kentin en son moda gazinosunun nnde duruyordu. Bu arada, srtnda balo elbisesi, salarnda iekler, kaldrmlarda bir aa bir yukar gezinen bir zavall kadn, her nnden getiinde adam ona irkin irkin taklyordu. Kendini beenmi iko mirasyedi, ona sz atmakla espri yaptn sanyordu. Kadna yle sesleniyordu: Hey! Ne kadar irkinsin, diin trnan dklm, ykl karmdan... Bu cici beyimizin ad Msy Bamatabuva idi. Oysa bir hayalet gibi kederli ve ssl kadn da, bizim Fantin'den bir bakas deildi. Bo gezenin bo kalfas, kadnn bu ilgisizliine dayanamazd, birden kaldrmdan bir avu kar alarak, bunu kadnn plak ensesinden aa soktu. Kaldrm gl, ac bir feryat kopard ve dii bir kaplan gibi, adamn zerine atlarak, onun yzn trmalad. Bu arada k beyimizin apkas yere dmt, kadn onu bir gzel inedi. Disiz azn aarak en kt ve en kaba kfrleri de sralamaktan geri kalmad. Bu grlty duyan subaylar gazinodan ktlar, kalabalk kadnla adam evirdi. Kimi alklyor, kimisi de glyordu. Kadnla, adam birbirlerine girmi kedi kpek gibi bouuyorlard. Kadn yumruk ve tekme atyordu durmadan. Salar kesik, disiz kadn fkesinden daha da irkin olmutu. Hatta korkun denecek kadar irenti. Birden kalabalktan birisi, uzun boylu bir adam ayrld, kadnn amurlu saten elbisesinin yakasndan yakalad ve mthi bir sesle ona: Peimden gel, dedi. Kadn ban kaldrd, birden fkeli sesi boaznda dmlendi. Gzleri bulanm, yz sapsar kesilmiti, dehetten titriyordu. Javer'i tanmt. k mirasyedimiz, bu frsattan yararlanarak oradan uzaklat. Javer, seyircileri eliyle uzaklatrd ve peinden sefil kadn srkleyerek, koar admlarla, karakola doru ilerledi. Fantin bir robot gibi polis efinin peinden yryordu. Seyirciler bu grntden ok keyiflenmi kt akalar yaparak onlar uurladlar. Komiserlik, alak tavanl lo bir odayd. Javer, kadnla birlikte ieri girdi. Fantin girer girmez, rkm bir kpek gibi bir keye sindi. Nbeti avu, bir mum getirdi, Javer masa bana geti bir-eyler yazmaya koyuldu. ini bitirdiinde imzasn att, kd katlad ve avua uzatt: Haydi yanna adam al ve kz cezaevine gtr. Daha sonra Fantin'e dnerek: Alt ay yatacaksnz, dedi. Mutsuz kadn rperdi, dehete dm gibi haykrd: Ne? Alt ay m? Alt ay hapis mi yatacam? Alt ay, gnde yedi metelikle ben ne yaparm? Ya kzm, ne olacak? Kozet, zavall Kozet'im. Fakat Tenardiye'lere daha yz frank borcum var, bunu biliyor muydunuz Mfetti Bey? Adamn amurlu izmeleriyle kirlenmi talarn zerinde srklenerek Javer'in dizlerine sarld: Msy Javer, diye yalvard, iyi kalpli Msy Javer, ne olur beni balayn.

Size yemin ederim ki, pek de haksz saylmam. Siz grseniz bana acrdnz. Hibir ey yapmadm halde, u kentsoylu gelip srtma bir avu kar att. Oysa ben onu hi tanmazdm bile. Ona bir ktlk yapmamtm ki, neden byle saldrd? Birden kendimi kaybettim. Aslnda ben biraz hastaym beyim, hem de durmadan beni kzdryordu, bana diin yok, irkinsin diyordu. Evet diim olmadn ben de biliyordum, ona cevap bile vermiyordum, elenmek isteyen zengin bir bey diyordum kendi kendime, tam o anda birden ta iimi rperten u karlar srtma att. Msy Javer; iyi kalpli efendim, seyirciler arasnda yalan sylemediimi grenler oldu. Belki kzmakta, hata ettim. Belki beyin apkasn inemekle yanl yaptm o buz gibi ey omuzlarmdan aa inince, birden kendime hkim olamadm. Ne olur efendiciim, o beyi bulup kendisinden zr dileyeceim, belki o da beni balar. Cezaevinde, gnde ancak yedi metelik kazanldn bilir misiniz? Oysa benim yz frank biriktirmem gerekiyor, aksi halde yavrumu sokaa atacaklar. Oh y Rabbim, ocuum yollara decek, ben ne yaparm? Onu alamam ki. Yaptm i, ylesine kt ki o Kozet'iim, o benim kk meleim. Size sylyorum, onu barndran anlaysz kyller, acma nedir bilmezler. Yalnzca para isterler, para, para. Beni tutuklamayn, ocuum sokaa atlacak bize acyn Msy Javer. Aslnda ben kt kadn deilim a gzllk ve ehvet yznden dmedim bu yola. Sefalet, beni bu ukura srkledi. spirto iiyorsam, yine de sefaletten hi deilse, ksa bir sre iin kendimi unutamyorum. Daha mutlu olduum gnlerde, dolaplarma baksanz dzenli bir kadn olduumu grrdnz. amarlarm dizi dizi idi, bana acyn Msy Javer. ki bklm olmu hkrklarla alyor, bir yandan da yalvaryordu. plak ellerini burkuyor, kesik kesik ii paralanr gibi ksryordu. Byk aclar, en sefilleri bile deitiren ilhi bir nura benzer. O anda Fantin, gzel bile olmutu. Arada bir duruyor ve polisin ceketinin eteklerini pyordu. Tatan bir kalbi yumuatabilirdi fakat Javer yumuamad. Bu kaldrm kz, bir kentsoyluya hakaret etmiti, bu onun iin balanmayacak bir sutu. Haydi haydi, dedi, sonunda seni ok dinledik. Her eyi syledin mi? Haydi yr artk, Ulu Tanr bile, seni kurtaramaz. te o zaman Fantin yargnn kesin olduunu anlad, yere ylarak: Balayn diye inledi. Javer srtn dnd. Jandarma erleri kadn kollarndan yakaladlar. Birka dakikadan beri ieri birisi girmiti. Adam kapya dayanm ve biare Fantin'in ac dolu szlanmalarnn hepsini dinlemiti. Kalkmak istemeyen sefil kadn, erler srklerken, bir adm atarak glgelerden kan adam: Bir dakika ltfen, dedi. Javer, ban kaldrd. M. Madlen'i tanmt. apkasn kartarak onu sayg ile selmlad: Affedersiniz Vali bey... Vali bey sz Fantin'in zerinde acayip bir tepki yaratt. Birden hayalet grm birisi gibi, kollarn uzatt, kendisini tutan askerleri itti ve olaanst bir gle yerinden frlayarak, yeni gelene yaklat: Demek Vali sensin ha. Daha sonra bir kahkaha atarak, onun yzne tkrd. M. Madlen yzn silerek: Msy Javer, bu kadn serbest brakn, dedi. Javer, ldracan sand. Bu anda tm hayatnda duymadn en iddetli duygularn etkisindeydi. Bir sokak kadn bir genelev kz valinin suratna tkryordu, bu ylesine korkun bir eydi ki yz yl yaasa byle birey gremezdi. Bu arada beyninde bir yaknlama yaparak bu kadnn kim olduunu ve Vali'nin kim olabileceini dnnce bu saldry normal grr gibi oldu. Fakat Vali'nin yzn silerek: "Bu kadn serbest brakn," demesi onu bsbtn artt. Artk aacak ey kalmamt. Bir an dilsiz gibi durdu. Bu szler Fantin'yi de ok artmt, birden plak kolunu kaldrarak dmemek iin sobann anahtarna tutundu. evresine baknarak, kendi kendine konutu: Serbestim ha? Demek beni braktnz? Bunu kim syledi? Hayr, o syleyemez yanl duymu olacam. Bu canavar Vali demedi, deil mi? Evet siz sylediniz. Beni serbest braktran sizsiniz, Msy Javer, iyi efendim benim. Evet sizin bana acyacan biliyordum.

Her eyi syleyeceim ve benim gitmeme ses etmeyeceksiniz, deil mi? Bu canavar Vali, bu kart hergele, beni iimden attrd. Evet, her eye o sebep oldu. Evet Msy Javer, ben fabrikada alyor pekl hayatm kazanyordum, gnn birinde bu ta kalpli herif beni iten kovdurdu. Olur ey mi namuslu namuslu ekmeini kazanan bir kadn iinden karmak? Ondan sonra, i bulamadm, para tkendi ve felketler birbirini kovalad. Aslnda siz polis beyler, u cezaevi mteahhitlerinin zavall dikiilere zarar vermesini nlemelisiniz. Gndeliklerimiz on iki metelikten dokuz metelie ndi. Bakn size bunu anlataym: Gmlek dikerek gnde on iki metelik kazanrken, iyi kt yaabiliyordum. Fakat gndelik dokuz metelie inince, ne yapabilirdim. Kozet iin para gndermek gerekiyordu. Salarm sattm, dilerimi sattm, bundan byle tek satacak vcudum kalmt. te bu yzden kaldrmlara dtm, kk Kozet'imi beslemek iin... te anladnz m, btn felketime u hain valinin sebep olduunu. Evet belki o beyin apkasn ineyerek ezdim, fakat o da karla slatarak elbisemi mahvetmiti. Biz zavall kadnlar geceleri iin bir tek ipekli elbisemiz var. Bakn Msy Javer, ben kimseye bir ktlk yapmadm, benden ok daha hain kadnlar, ok daha mutlu. Oh Msy Javer beni serbest braktnz siz sylediniz deil mi? Hakkmda bir aratrma yapn ev sahibim kiram dzenli dediimi size syleyecek. Of Tanrm, zr dilerim istemeyerek sobann anahtarn oynattm oda dumana bouldu. M. Madlen, onu dikkatle dinliyordu. O konuurken yeleinin cebinden kesesini kartm ve amt, Fantin'e sordu: Borcunuz ne kadard? Javer'den bakasna bakmayan Fantin, ona dnd. Sana ne, dedi. Ben seninle konumuyorum. Daha sonra askerlere dnd: Siz de grdnz ya aslanlarm, nasl tkrdm o pisin suratna. Ha ihtiyar vali, buraya beni korkutmaya geldin ama hi tasalanma seni kim takar? Ben sadece Msy Javer'den korkarm. yi kalpli Msy Javer'den korkuyorum. Byle konuarak yeniden polis memuruna dnd: Aslnda siz haklydnz Msy Javer. Ben kabahatliyim srtma azck kar attysa kyamet kopmazd ya! O bey bunu glmek iin yapmt. Subaylar gldrmek istemiti. Bizim iimizde bu deil mi, erkekleri elendirmek? Elbette siz grevinizi yaptnz, sulu olduum iin beni tutukladnz. Fakat iyi kalpli olduunuzdan, size anlattklarmdan sonra bana acdnz ve beni balamaya karar verdiniz. Bir daha yapmam efendim, fakat bu kar srtm dondurmutu, hastaym geceleri ok ksryorum midemde beni yakan bir ateten top var sanki. Doktor bana, kendine iyi bak demiti. Bakn ellerim nasl ate gibi. Artk alamyordu, okayc cilveli bir sesle konuuyordu. Beyaz billur gibi gerdanna Javer'in kll elini dayad. Birden silkinerek, eliyle eteklerini dzeltti ve kapdaki askerleri bayla selmlayarak: Haydi civanlarm, dedi. Mfetti bey, beni serbest brakt. Elini tokmaa koydu, bir dakika sonra, sokaa kyordu. O ana kadar ta kesilmi gibi olduu yerde kalan Javer, bir canland. avu, diye haykrd. Ne yapyorsunuz? Uykuda msnz, baksanza kahpe gidiyor. Onu kim serbest brakt? Ben, dedi Madlen. Javer'in haykrnda titreyerek olduu yerde kalan Fantin, birden gzlerini Valiye dikti. Tek kelime sylemeden tek bir jest yapmadan, baklarn Javer'den Valiye, Validen Javer'e gezdirdi. Javer, ksk bir sesle: Fakat bu imknsz Vali Bey, dedi. Neden? nk bu sefil kadn, bir kentsoyluya hakaret etti. Vali M. Madlen, sakin bir sesle: Msy Javer, dedi. Sizin grevine sadk, drst bir memur olduunuzu bilirim. Bakn size iin asln anlataym.

Siz kadnla buraya gelirken ben de meydandan geiyordum, kalabalktan olayi sorup rendim. Aslnda sulu olan bu zavall deil, tutuklamak isterseniz, o kentsoyluyu yakalatn. Javer atld: Fakat bu kahpe az nce size hakaret etti. Bu bana ait bir sorun. Hakaret beni ilgilendirir. Hayr Vali bey, bu hakaret sizin ahsnzda Hkmet otoritesini ilgilendirir. M. Madlen: Bana bakn Javer, dedi. lk adalet vicdandr. Kadnn anlattklarn duydum. Ben ne yaptm biliyorum. Grevim bana bu kadnn alt ay yatmasn emreder. M. Madlen, tatl bir sesle: Beni dinleyin dostum, dedi. Kadn bir gn bile yatmayacak. Size kanunen seksen birinci maddesini hatrlatrm. 1799 ylnn 13 Aralk aynda kartlan bu kanunda... Vali bey izin verin. Tek sz yok. Oysa. kn dar. Javer, kurun yemi bir asker gibi dimdik bu darbeyi karlad. Valiyi yere kadar eilerek selmlad ve kapdan kt. Fantin, kapya yaslanm, dehet dolu gzlerle bu sahneyi izlemiti. Gen kadnn ruhunda korkun bir kasrga kopuyordu. ki zt kudretin kendisi iin arpmasna ahit olmutu. Adamlarn ikisinin de ellerinde hayat, ruhu ve ocuu vard. Bunlardan biri, onun karanlklardan kurtarmak istiyor, dieri uurumlara frlatyordu. Heyecan arasnda, gen kadna bu adamlar dev gibi grnmt. Bunlardan birisi ifrit, dieri koruyucu melei gibi konuuyordu. Oysa kendisine el uzatan kurtarc, kendisini hayata aydnla kartmak isteyen adam, o gne dek, nefret ettii ve az nce suratna tkrd Vali idi. Hakaret gren adam onu kurtaryordu. Yoksa Fantin, aldanm myd? Yoksa btn inanlarn deitirmesi mi, gerekiyordu. Artk hibir ey bilemiyordu. Tir tir titriyordu. akn akn dinledi. M. Madlen'in szlerini kalbini saran kin emberinin eridiini hissetti. Birden kalbine bir aydnlk doldu. Sevin, gven ve sevgiyi yeniden tadacana inand. Javer dar knca, M. Madlen ona dnd ve gz yalarn tutmak isteyen birisinin ciddiyetiyle, onunla yle konutu: Sylediklerinizi duydum, anlattklarnz hususunda hibir ey bilmiyordum. Hata benim atlyemde altnz ve iinize son verildiini bile duymamtm. Neden sanki, bana bavurmadnz? Fakat artk zlmeyin, bundan byle kendinizi bana brakn. Borlarnz derim, ocuunuzu buraya getirtirim ya da isterseniz siz onun yanna gidersiniz. ster Paris'te yaarsnz ister burada. Bundan byle sizin ve ocuunuzun bakm bana ait. Size gereken, btn paray veririm. Mutlu olunca yine namuslu olursunuz. Hem de bakn, daha imdiden size sylerim ki, esasen szlerinizden hi phe etmemitim, siz belki dtnz. Fakat hibir zaman gnh ilemediniz. Vah, zavall kadn. Artk bu kadar zavall Fantin'in bile dayanacandan fazlayd... Kozet'e kavuabilmek, bu korkun hayattan kurtulmak paral mutlu yaamak ve kzyla birlikte yaamak... Sefaletin iinde cennetin gereklerini grebilmek. Birden sersem sersem kendisine bunlar syleyen adama bakt, yalnzca; "oh, oh," diye bir iki kez hkrd. Daha sonra, bacaklar bkld ve M. Madlen'in nnde dize geldi. Adamn kendisine engel olmak istediini anlad, bu arada onun elini yakalayarak dudaklarn yaptrd. Daha sonra bayld.

Javer M. Madlen, Fantin'i evindeki revire tatt. Onu rahibelere teslim ederek, temiz bir yataa yatrtt. Kadn iddetli bir tme sonucu atelenmiti, btn geceyi sayklayarak geirdi. Nihayet sabaha kar uyuyakald. Fantin ertesi gn leye doru uyand. Yannda birinin nefes aldn duyunca yatann perdesini itti, ba ucunda M. Madlen'i grd. Adam zgn gzlerle yatan ba tarafndaki asl bir puta bakyordu. Artk Fantin, M. Madlen'i bambaka gzlerle gryordu. O, sanki nura boyanmt. Adam, bir duaya dalmt. Gen kadn bir sre onu rahatsz etmemek iin nefes almaktan bile ekindi, daha sonra sordu: Orada ne yapyorsunuz? M. Madlen, bir saatten beri onun uyanmasn bekliyordu, nihayet Fantin'in nabzn yoklad, dinledikten sonra ona sordu: Bugn naslsnz? Gen kadn: Galiba iyiyim, dedi. Uyudum herhalde iyileirim. M. Madlen btn gn ve geceyi Fantin hakknda bir aratrma yapmakla geirmiti. Artk onun hakknda her eyi biliyordu ve yle konutu: Zavall ana! ok ac ektiniz, yok hayr szlanmayn, Tanr sevdiklerini snavdan geirir. Bylelikle insanlar meleklerin katna ular. Bak yavrum, senin ktn bu cehennem, cennetin eiidir, buradan gemen gerekliydi. Adam derin derin iini ekti, oysa Fantin, ona glmsyordu. Disiz azyla ackl bir glt bu. O akam, Javer yazm olduu bir mektubu Paris'e postala-mt. Mektup u adresi tayordu: "Polis Mdr Msy abuye." O akamki olay bir hayli grlt yapmt, postanede alan kadn ve birka kii adresi grnce, Javer'in yazsn tandlar. Onuri istifa etrmek istediini sandlar. M. Madlen, derhal Tenardiye'lere bir mektup yollad. Fantin'in onlara yz yirmi frank borcu birikmiti, Vali onlara yz frank gndererek, ocuu derhal Montrey sr Mer kasabasna getirmelerini tembih etti. Hasta anas kzn istiyordu. Bu havadan gelen para Tenardiye'nin gzn kamatrmt. Bu ite byk kr olacan sezmiti. Karsna: Bana bak kak dman, dedi. Kz yollamayacam, dur bakalm u sska sere, altn yumurtlayan bir tavuk olmak zere. Bana kalrsa budalann biri, anasna abay yakm olacak. Derhal bir mektup yazarak be yz franklk bir hesap pusulasn da ekledi. Bu pusulada yz franklk il, iki yz franklk da hekim masraflar yazlmt. Aslnda, bunlar kendi kzlarnn hastalnda ettikleri masraflard, nk Kozet hasta olmamt. Buna hile denmezdi, yalnzca bir ad deiimi. Tenardiye bu pusulann altna yalnzca yz frank dendi diye karalad. M. Madlern derhal yz frank daha gnderdi ve hemen Kozet'in yollanmasn istediini de bildirdi. Oysa Tenardiye bir trl ocuu yollamak niyetinde deildi. Rahibeler, nce Valinin getirdii bu kaldrm kadnn, hor grmler srf sevap ilemek iin ona bakmlard. Fakat ksa bir zaman sonra, Fantin onlar yumuatmt. ylesine yumuak ve tatl konuuyordu ki hele kzndan sz ederken en ta yreklileri bile merhamete getirirdi. Bir gn yine rahibeler onun yle saykladn duydular: Evet ben gnh iledim kt kadn oldum, lkin ocuuma kavutuumda Tanr'nn beni baladna inanacam. Ktlk ettiim gnlerde, Kozet'imi yanma alamazdm. Onun hayret dolu ve zgn baklarn nasl karlardm. Oysa onu beslemek iin dmtm, bundan byle Tanr beni balad ya... Kozet geldiinde kendimi Cennette sanacam. Onu grmek bile bana iyi gelir. O hibir ey bilmiyor. O bir melek, kardelerim.

Bu yata henz meleklerimizin kanatlar dmemitir. M. Madlen, onu gnde iki kez yoklar ve her seferinde Fantin sorard: Kozet'imi ne zaman greceim? ok yaknda, belki yarn ya da br gn gelir. Ben de bekliyorum. Anann solgun yz aydnlanrd: Oh, ne kadar mutlu olacam. Oysa zavall Fantin iyiye doru gitmiyordu. Tam tersine omuzlarnn arasna atlan kar kadn tm ve yllardan beri kulukalanan hastaln birden azdrvermiti. Yine bir sabah Fantin'in gsn dinleyen doktor, zgn zgn ban sallad. M. Madlen, hekime sordu: Nesi var? Duyduuma gre, onun grmek istedii bir ocuu varm. Evet. yleyse ocuu acele getirtin. Kadnn mr ksa. M. Madlen birden rperdi. Fantin ona soruyordu: Doktor beni nasl buldu? Ne dedi? Vali glmsemeye alarak: Kznz acele getirmemi syledi, onun yannda daha abuk iyileeceinizi syledi. Ya, oh ne kadar da hakl. Fakat neden sanki Tenardiye'ler kzm yollamazlar. Oh o gelecek, mutlulua kavuacam desenize... Tenardiye'ye gelince, bir trl kz brakmyor ve bunun iin de bin bir dereden su getiriyordu, yok yollar bozuktu, yok kz henz tamamyla iyilememiti. Aslnda u Tenardiye ok alak ve namussuz bir adamd. Bir zamanlar yllar nce Vaterlo sava alannda, bir generalin hayatn kurtardn anlatarak vnr dururdu. Hatta bunun iin acemice yapt resmi kapsna bile asmt. Oysa iin asl bakayd. Sava akam Franszlar yenilgiye uradktan sonra llerin zerlerini soyan avu Tenardiye, yine bir cesetten altn kstek ve saati cebine indirirken adamn kprdandn grerek, onu srtna alm ve birka adm ileride bir su kenarna gtrerek, alnn ve yzn slatmt. Gzlerini aan yaral, ona: Tanr senden raz olsun hayatm kurtardn demi, sonra sormutu. Sava kim kazand? ngilizler. Eyvah kaybettik. Senin adn ve rtben ne, aslanm? avu Tenardiye. Yaamam sana borluyum bunu asla unutmayacam benim adm da Pontmercy, sen de unutma. Adamn nefes gibi bir sesle mrldand ad duymamt Tenardiye. Hrsz yalnzca karn dnen bir soysuzdu. Bu arada Fantin bir trl iyilemiyordu. Nihayet Madlen Baba, kararn verdi: Kozet'i gidip, ben getireceim, dedi. Fantin'in yazdrd u satrlar, hasta kadna imzalatt: "Msy Tenardiye. Kozet'i bu pusulay getiren beye teslim edin. Borlarnz denecektir, sizi saygyla selmlarm. Fantin." Ne yazk ki tam bu arada bir aksilik kacakt. Ne yaparsak yapalm kaderimizi asla deitiremiyoruz, talihimizin kara damar, yine bir yerden karmza kyor. M. Madlen bir sabah alma odasndayken kendisine Javer'in geldiini bildirdiler. Bu ad duyan M. Madlen acayip bir hissin etkisine kapld. Olay gecesinden bu yana ikisi de karlamamlard. eri aln, dedi. M. Madlen, mine yannda masa banda oturuyordu, elinde kalemi, nndeki dosyay inceliyordu. Javer iin, yerinden kprdamad. Javer odann ortasna kadar ilerledi. Javer ruhi bir sarsnt geirdii yznden okunuyordu. Alnda drst, vicdanl ve vazifesine bal bu adamn byk bir heyecana kapldn anlamak iten bile deildi. eri girince Vali Madlen'in nnde, derin bir sayg ile eildi. u anda disiplinli bir askerin sabrl tutumuyla bekliyordu. zgn yznden, hibir ifade okunamazd. Nihayet Vali kalemini hokkaya koyarak sordu: Ho geldiniz Javer, ne var?

Javer bir sre dnr gibi bekledi, sonra kederli sesini ykseltti: Onarm imknsz bir hata yapld, Vali Bey. Nasl bir hata? Otoritenin alak kademesindeki bir memur, amirine kar byk bir saygszlkta bulundu. Grevim olduundan, bunu size bildirmeye geldim. M. Madlen sordu? Kim bu adam? Ben. Siz mi? Evet ben. Sizden ikyet edebilecek, amir kim? Siz. Vali Bey. Vali koltuundan frlad, Javer nne bakarak, ayn renksiz sesle: Vali bey beni bundan byle iten atmanz iin sizden ricaya geldim. Vali armt, tam konuaca anda, Javer ona frsat vermedi: Evet belki istifam verebilirdim, fakat bunu yeterli bulmuyorum. stifa etmek erefli bir davran, oysa ben suluyum cezalanmalym, beni koymalsnz. Bir bekleyiten sonra, ekledi: Vali bey, geen akam haksz yere benimle sert konutunuz, oysa bugn bana hain davranmalsnz. Bu da nesi? diye haykrd M. Madlen. Bu ne kark i, bana kar nasl bir hakarette bulunabilirsiniz? Btn bunlardan, bir ey anlamadm. Yerinize bir bakasnn gemesini mi istersiniz? Hayr, kovulmak isterim. Kovulmak m, fakat neden? Anlayacaksnz Vali Bey. Javer, derin derin iini ekti: Vali Bey, bundan birka hafta nce, u sokak kadn olayndan sonra size ok kzmtm, sizi ihbar ettim. hbar m ettiniz? Evet Paris Polis Mdrlne... Javer, gibi fazla glmesini sevmeyen M. Madlen, birden gld: Yani polisin grevlerine el koyan Vali olarak m benden ikyet ettiniz? Hayr eski bir krek mahkmu olarak, sizi ele verdim. Vali, sapsar kesilmiti. Gzlerini nnden kaldrmayan Javer, anlatmasna devam etti: Bundan hemen hemen emindim, oktan beri pheleniyordum. Yznzn benzeyii yrynz, hele u Folvan kazasnda gsterdiiniz cesaret ve stn gcnz. Bir de isabetli nianclnz ve yrrken u sol bacanz biraz srklemeniz vard ki, bunu onda grmtm. Her neyse, sizin Jan Valjan olduunuzdan emindim. Ne dediniz? Nasl bir ad sylediniz? Jan Valjan. Yirmi yl nce Tulon'da gardiyan muavini olduumda tanmtm onu. Duyduuma gre hapisten knca u Jan Valjan bir piskoposun evini soymu, fakat din adam, bunu rtbas etmi. Daha sonra onun yol ekiyal yaptn, bir ocak temizleyicisinin iki frangn aldn duydum. Sekiz yldan beri, izini kaybetmitim, kim bilir, nerelerde gizleniyordu. Oysa ben her neyse fkeme hakim olamayarak sizi ihbar ettim. Vali birka dakikadan beri, nndeki dosyayla oynuyordu, sakin bir sesle sordu: Nasl bir cevap aldnz? Bana deli olduumu sylediler. Ya? Evet haklydlar. Bunu akl etmenize sevindim. Elbette, nk gerek Jan Valjan yakaland. M. Madlen'in elindeki kt yere dt Javer'i derin bir bakla szd sonra birden iini ekti: Ya! Javer anlatt:

Bakn Vali Bey olay yle oldu: "Kasabamza yakn kylerin birinde ok sefil bir adam var, ona ampamaty Baba derler. Kimsenin aldrmad zavall bir sefil. Bylelerinin neyle yaadklar bile bilinmez. Birka zaman nce gz aylarnda ampamaty Baba tutuklanmt, galiba komu iftliklerin birine elma ya da ra almak iin girerken onu duvarda yakalamlar. Bunun iin de kodese tkmlar, bu kadan bir ey deil, birka hafta ceza ile kurtulabilirdi. Fakat Tanr'nn iine bakn Vali Bey, cezaevinde onarm yaptrmak gerektiinden, uygun buldu. Oysa, orada bir eski pranga mahkmu varm. Herif uslu durduundan, onu gardiyanlk grevine ykseltmiler. ampamaty'y grnce, Breve haykrmaya balam: Hey ben bu herifi tandm sen Jan Valjan deil misin? Oysa ampamaty bir ey anlamaz pozunda: O da nesi? Ben Jan Valjan adnda birini tanmam, diye direne dursun, durum aydnlanm. yle bir otuz yl kadar nce, bu ampamaty'nn Faverol kazasnda iftilik yapt meydana km, sonradan izini kaybetmiler." Oysa Jan Valjan zindana girmeden nce ne i yapard? Toprakta alan bir ifti deil miydi? Hem de Faverol kyndendi. Bir husus daha var: Onun ad Jan, anasnn soyad ise Matiy idi. Bu adam baka kasabaya gidince ive fark olduundan, Jan, am olur. Beni anlayabildiniz mi Vali Bey? Faverol'da yaplan aratrmadan Jan Valjan ailesinden kimseye rastlanmad. Belki bilirsiniz, bu sefil ailelerde, arada bir yok olma grnr. Aslnda byle adamlar amurdan tozdan farkl deillerdir ki, bugn var yarn yok. Hem de hikye aa yukar otuz yllk. Faverol'da Jan Valjan' tanyan kimse olmayanca, Tulon'da aratrma yaplr. Orada Jan Valjan'la birlikte yatm iki pranga mahkmu daha varm. Kopay ve enildiy, onlar da buraya getirtildi. Hep birden herifin Jan Valjan'n ta kendisi olduuna yemin ettiler. Esasen her ey uyuyor, ayn ya, elli drt ya, ayn boy, ayn adam. Paris'e ihbarm yolladktan az sonra, bu haberi aldm. Bana delirdiimi, Jan Valjan'n Aras'da cezaevinde yarglanmay beklediini sylediler. Daha var, kendim Aras'a gittim herifi grdm ve tandm evet o Jan Valjan. M. Madlen ok ksk bir sesle sordu: Bundan emin misiniz Javer? Polis efi, ac bir glle cevap verdi: Elbette Vali Bey. Hatta gerek Jan Valjan' tandktan sonra, sizi onunla kartrm olabileceimi dnerek, ben bile buna ayorum. Beni balayn Vali Bey. Birka zaman nce kendisini jandarma erlerinin nnde, kk dren bir adamdan af dileyen Javer, u anda mahcup ve ayn zamanda nazik bir sesle konumutu. Madlen, onun bu ricasna, bir soru ile cevap verdi: Peki, adam ne diyor? Vali Bey, herifin ii tamam. Komunun duvarn ap elma almaktan sulanmak baka eski bir pranga mahkmu olan Jan Valjan olduunu renmek baka. Herif tilkinin biri, sanki am rol oynuyor byle birisini tanmadn, kendi adnn asla Jan Valjan olmadn, neden kendisini bir bakasna benzettiklerini syleyip duruyor. Ne var ki, hap yuttu, Jan Valjan olduuna gre, yeniden prangaya mahkm edilecek demektir. Herif cezaevinden ktktan bu yana, rahat durmam, bir piskoposun evini soyduu gibi, kk bir olan ocuunu, bir Savuyal ocak temizleyicisinin parasn alm. Bu da ekiyalk suu olarak yarglanacak. Yarn Aras'da herif yarglanyor, ben de bu akamki posta arabasyla durumada bulunmak iin gidiyorum. Jan Valjan'i tandm iin benim de tanklk etmemi istediler.M. Madlen rpererek sordu: Bu i ne kadar srer? Bir gn amaz, herhalde yarn akama doru karar alnr. Ancak ben karar bekleyecek deilim, herife tanklk eder etmez dnerim. Oldu, dedi M. Madlen ve bir el iaretiyle Javer'e izin verdi. Fakat adam, yerinden kprdamad. Affedersiniz Vali Bey, size birey hatrlatmak isterim. Beni iimden atacaktnz, unuttunuz mu?

M. Madlen, yerinden ar ar kalkt: Hayr Javer, siz erefli bir erkeksiniz. Siz alalmaya deil, ykselmeye lyksnz, grevinizi yapmak istediniz, yerinizde kalmanzda zellikle srar edeceim. Javer souk, fakat drst gzlerini Vali'ye dikti, ksk bir sesle anlatmaya balad: Hayr Vali Bey ben bunu kabul edemem. Geri haksz yere sizden phelendim, fakat bu bir su saylmazd. Nihayet insan aldanr, ama elimde hibir delil olmadan, srf fkemi yenemeyerek, sizi itham ettim, buna hi de hakkm yoktu. Sizin gibi sayg deer bir memuru, devletin en yksek kademeli memurlarndan birini bir pranga mahkmu ile kartrdm. Sizin kimliinizde, otoriteye hakaret etmi oluyorum. Eer benim emrimde alanlarn biri, byle davransayd, onu derhal iinden attrrdm. Bakn Vali Bey grevim srasnda, ou zaman sert olduum sylenir, fakat asla hakszlk etmedim bir bakasna uyguladm kendime de uygulamazsam, doruluum nerede kalr? O zaman ben yalnzca bakalarn cezalandrm, kendisini balam bir sefil olurum. O zaman dierleri benim iin sahtekr Javer, diyebilirler ve buna hak da kazanrlar. Hayr Vali Bey, ben iyilik istemem, sizin ar iyiliinizin zararlarn ben idrak ediyorum. Bir kentsoyluyu tahkir eden bir sokak kadnn balamak, sosyetenin yklmas iin kartlan birinci ta saylr. te byle tutumlarla, otoriteye kar gelinir. Evet Vali Bey iyi olmak iten bile deil, mesele doruyu semekte. Ah unu da iyi bilin ki sizin gerekten o pranga mahkmu olduunuzu bilsem, sizi asla balamazdm. Bakalarna gsterdiim sertlii, kendime gstermek zorundaym, beni anlayn. Ka kez, canileri cezalandrrken, bir hata ilediimde kendime kar yumuak davranmayacam da tekrarladm. te frsat geldi, ben de sulu saylrm, kendimi cezalandracam, hepsi bu kadar. Evet Vali Bey, otoritenin bozulmamas iin ben bir rnek olmalym, polis efi Javer, grevinden alnacaktr. Bu szleri renksiz, ama ayn zamand iten bir sesle syledi. nanlarndan amayan tutucu, ancak ok drst bir adamd u Javer. M. Madlen: Bakalm? dedi. Yerinden kalkarak Javer'e elini uzatt: Javer birka adm geriledi ve titrek bir sesle: Olmaz Vali Bey, dedi. Bir Vali, bir polis bozuntusunun, bir gammazn elini tutamaz. Ben di bir casusum. Sonra dilerinin arasndan mrldand: Evet, grevimin otoritesini ktye kullandma gre bir ispiyoncudan baka bir ey deilim. Sonra mirini saygyla selmlad ve kapya ilerledi. Oraya vardnda ban evirdi ve gzleri yerde: Vali Bey, dedi. Yerime bir bakasn yollayacaklar gne dek hizmette devam edeceim. Dar kt. M. Madlen bir sre dalgn dalgn durdu. Ayak sesleri koridorda uzaklat, etraf derin bir sessizlik kaplamt.

Rahibe Semplisi- I Javer'in ziyaretini izleyen gnn akam, M. Madlen her zamanki gibi Fantin'i grmeye gitti. Hastann yanna girmeden nce Rahibe Semplisi'yi artt. Revirde grevli hemirelerin ikisi de, manastrda eitim grm rahibelerdi. Bunlardan biri kaba saba bir kyl kadn olan Hemire Perpet dieri ise sanki nurdan yorulmu bir melei andran Rahibe Semplisi idi. Kimse onun yan kestirmezdi, sanki hi gen olmam ve hibir zaman ihtiyarlamayacak tiplerdendi. Sapna ar gelen bir iek kadar nazl idi, insan onun krlmasndan korkard, aslnda tatan bile dayankl idi. Mutsuzlara hastalara narin beyaz parmaklaryla dokunduunda onlar ferahlatrd. Sanki szlerinde bir sessizlik sezilirdi, tam gerektii kadar konuur, insann kulann pasn aan tatl sesiyle en teselli verici szleri sylerdi. Hemire Semplisi'nin bir baka zellii korkun denecek derecedeki drstl idi. O hayatnda asla yalan sylememiti. Bundan byle, ruhunun nuru d grnne bulamt. Glmseyii nurlu olduu gibi, gzleri de nurlu idi. Bu melek kadnn vicdannda en ufak bir lekeye bile rastlanmazd. Kardan bile temizdi. Manastra girdiinde Hemire Semplisi'nin iki nemsiz kusuru vard ki zamanla bunlardan da syrlmt. ekerli meyvelere olan ar dknl ve kendisine gelen mektuplar tekrar tekrar okumak. Oysa artk Latince bir dua kitabnda bakasn okumazd. Geri Latince'yi anlamyordu fakat kitab ok iyi anlard. Bu melek kadn, zavall Fantin'i sevmesini renmiti. Onun ruhunun temizliini anlamt. Bundan byle, ona yalnzca Semplisi hemire bakyordu. O akam, M. Madlen Hemire Semplisi'yi bir kenara ekerek ona Fantin'i emanet ettiini sylemiti. Hemire, Vali Beyin ok ciddi olduunu daha sonralar hatrlayacakt. M. Madlen, Fantin'in yatana yaklat. Hasta kadn, Valinin ziyaretlerini gnei bekleyenler gibi sabrszlkla beklerdi. Rahibelere yle derdi: Ben ancak Vali Beyin karsnda yaadm duyuyorum. O gn yine zavall Fantin'in, atei ykselmiti, Valiyi grr grmez sordu: Ya Kozet? Adamcaz glmseyerek cevap verdi: Gelmesi yakn. M. Madlen, Fantin'le her zamanki gibi grt. Ancak genellikle yarm saat onun yannda kalan adam bu kez tam bir saat kald. Fantin de buna ok sevinmiti dorusu. Vali, hastasnn yanndan ayrlrken onun hibir eyinin ihmal edilmemesi iin tekrar tekrar uyanlarda bulundu. Bir ara ok zgn ve dnceli durduunu farketmilerdi, fakat doktorun kendisine hastann ok arlatn sylemesine verdiler, bunu. Daha sonra Vali, vilyete dnd. Odasn temizleyen hademe, onun uzun bir sre haritalar incelediini hayretle grd. Bir kdn zerine kurun kalemle bireyler de karalamt. Daha sonra Vali Beyimiz, kentin uzak bir mahallesinde bulunan at ve araba kiraya veren bir Felemenk tacirin evine urad. ki tekerlekli bir arabayla, bir at kiralad ve bunlarn birka saat sonra, yani ertesi sabahn henz drdnde kapsnda bulunmasn syledikten sonra dar kt ve birka dakika gemi gememiti ki Felemenk ustann kaps yeniden alnd. M. Madlen, geri dnmt, kaygsz bir sesle sordu: Msy Skofler, bana kiraladnz at ve arabann deeri sizce ne kadar eder? Yoksa Vali Bey arabay benden satn almak m isterler? iko Felemenk glerek, sormutu bu soruyu. Hayr fakat, ne olur ne olmaz, belli deil, size bir garanti vermek isterdim. Sizce iki tekerlekli bir arabayla, onu ekecek atn fiyat ne kadar eder? Aa yukar be yz Frank, Msy. Buyurun. M. Madlen masa zerine bir banknot braktktan sonra, dar kt.

Felemenk buna armt, karsn arp, onunla buna bir yorum aradlar. Kadn: Herhalde Valimiz Paris'e gidiyor, dedi. Sanmam, cevabn verdi Felemenk. M. Madlen in mine zerinde rakamlarla dolu bir kt unuttuunu grerek, bunu eline ald, inceledi: Be, alt, sekiz, bunlar herhalde mola yerleri olmal, diye mrldand. Birden karsna dnd gzleri ldyordu: Buldum Vali Bey Aras'a gidiyor, dedi. Bu arada M. Madlen evine dnmt. Ne var ki, evine dnmek iin kestirme yolu sememi, sanki ayaklar kendisini zorla srkler gibi, kilisenin nnden gemi uzun bir sre kapda kararsz durmutu. Nihayet girmemeye karar vererek, yatt odann bulunduu binaya varmt. Odasna km, kapsn kilitlemiti. Bu da normal saylrd nk kentte herkes Vali Beyin ok erken yattn bilirdi. Ancak fabrikann kapcs ve ayn zamanda M. Madlen'in hizmetisi olan yal kadn, tam o srada iinden dnen kasadara yle dedi: Yoksa Vali Bey, rahatsz m? Onu pek endieli grdm. Bu kasadar M. Madlen'in odasnn bir kat altndaki bir odada yatard. Gece yarsna doru uyanan adam, zerinde birisinin gezindiini hayretle farketmiti. Sonra bir dolap ald, bir eyann yeri deitirildi ve tekdze ayak sesleri yeniden duyuldu. Kasadar yerinden kalkt ve penceresinin nne giderek, kar duvara yansyan klar grnce, bu grltnn M. Madlen'in odasndan geldiini anlad. Bu k titrek bir kt, galiba Vali Bey lmbasn deil, minesini yakm olacakt. Adam yeniden uyudu, sabaha kar uyandnda zerindeki odada yeniden gezinildiini duydu. Okuyucu herhalde Madlen'in Jan Valjan'in ta kendisi olduunu anlamakta gecikmemitir. Bir garip huylu adamn ruhunda kopan frtnalar biliyoruz bir kez daha onun zerine eileceiz. u anda vicdanyla nasl mcadele ettiine tarak olacaz. Okuyucu Jan Valjan'in ban gelenleri rendi. Piskoposun istekleri yerine gelmi Jan Valjan namuslu bir adam olmutu. Bir sre ortadan yok olmu, daha sonra piskoposun verdii gmleri satarak, bunlar paraya evirmiti. Mbarek adamdan hatra olarak yalnzca gm amdanlar saklamt. Kent kent dolatktan sonra, bir yangn akam Montry sr Mer'e gelmi, yangndan ocuklar kurtarm ve daha nceden anlattmz gibi kendi servetini kasabann refah iin harcamt. Bundan byle, sakin ve mutlu bir hayata balamt. Artk onun tek amac namuslu ve iyi bir yaam srmek insanlardan kaarak, Tanr'sna yaklamakt. Piskoposun hatrasna ylesine balyd ki, btn tedbirleri elden brakarak, onun amdanlarn muhafaza etmi, onun yasn tutmutu. Bu arada gemiiyle tm ilikilerini kesmediinden, abla ve yeenlerinden haber almak iin Faverol'da aratrma yaptrm ve bir akam bilmeden iledii hatay onarmak iin, kasabadan geen btn Savuyal ocuklar geri evirmesini adet edinmiti. Btn mbarek kiiler gibi, ilk grevinin kendisini korumak olmadn biliyordu. Ne var ki, talih kendisine gler yz gstermi ve yllar yl kimsenin ondan kukulanmak aklna bile gelmemiti. Piskoposun etkiledii bu mkemmel adamn, hi dnmeden kendisini gidip teslim etmesi beklenirdi. Fakat byle olmayacakt. nce Jan Valjan kendisini korumak isteiyle yanp tututu. Btn gnn sakin geirmesine ramen Javer'in anlattklar ruhunda korkun frtnalarn kopmasna sebep olacakt. Bir ara ne yapacan dnemedi bile, kafas iyice karmt. Her zaman yapt gibi Fantin'i yoklamaya gitti, srf kadncaza acdndan ziyaretini uzatt, birka gnlk uzaklaacan dnerek onu hemirelere emanet etti. Daha sonra herhalde Aras'a gitmesinin gerekeceini dnerek bu yolculuk iin bir araba kiralad. Ancak daha henz gitmeye kesin bir karar vermi deildi. Olduka itahl yemeini yedi. Odasna ekilince derin derin dnmeye balad. Durumu inceledi ve ok acayip buldu.

Birden yerinden kalkarak odasn kilitledi, sanki dardan gelecek bir tehlikeye kar koruyordu kendisini. Az sonra mumunu fledi, aydnlk kendisini rahatsz ediyordu, sanki birisi gzetliyordu onu. Ne yazk ki, kovmak istedii kendi vicdan idi. Vicdan daha dorusu Tanr... nce kendisini aldatmaya alt, ban elleri arasna alarak yle dnd: Neredeyim? Yoksa d m gryorum? Bana ne dediler? Javer'i grp onunla grtm gerek mi? u ampamaty de kimin nesi? Demek bana bu kadar benziyor? Oysa daha dn hibir eyden habersiz ve ok rahattm. Bunun sonu neye varacak? te byle bir karmaaya saplanmt. Fikirlerini dzenleyemiyordu. Ba ateler iinde yanyordu. Pencere nn giderek camn at, gkler yldzszd, karanlk bir gece... Masasnn bana oturdu. Bir saatini byle dnerek geirdi. Daha sonra ar ar dncelerini dzenleyebildi, duruma hakim olduunu hayretle grd. Kaderi u anda kendi elindeydi. Bundan byle hayatna istedii yn verebilmek onun elindeydi. Bu arada yllar boyunca kendisini aldatmaktan baka bir ey yapmam olduunu dnd. Evet devekuu gibi ban kumlara sokmu kendi kendisinden kamt. Uykusuz gecelerinde en korktuu kbus birden karsnda belirmiti. Eski adn duymak onun iin en korkun bir ihtimldi. Bu ad altnda yaamaya baladnda yeni edindii ruhtan syrlacan da biliyordu. Bundan byle da banda Kk Jarve'den iki frank almakla yine zindanda kendisini bekleyen bo yere dneceini anlamt. Bir uurum kenarndayd. Yanl bir adm onu ilelebet mahvedebilirdi. Fakat neydi bu yanl adm? Susup kimliini saklamak ve herkesin sevip sayd M. Madlen olarak kalmak kendi yerine bir masumu cezaya yollamak olacakt. Birden mumu yakt: Sanki neden korkacakmm? diye mrldand. te tamamyla kurtulmu saylrm. Aslnda bu kylnn yerime tutuklanmas benim iin byk ans. Gemiin bu aralanm kaps da artk kapandktan sonra kimin benden phelenmek aklna gelir? Aylardan, yllardan beri beni gz hapsine tutan u yrtc Javer bile hatasn anlad. Onun da beni rahat brakacandan eminim. O gerek Jan Valjan' yakalad ya... Kaderin bu cilvesine neden karacam? Kim bilir belki de Tanr bunu byle olmasn istedi? Onun yaptklarn bozmak ne haddime? Buna hi karmayacam bana ne? Fakat neden sanki mutlu deilim. Benim bu dar dnyada bir grevim var. yilik etmek yoksullara el uzatmak bir fazilet ve iyilik rnei olmak. Aslnda bir kiliseye gidip papaza gnh kartp ona dansam ok iyi ederdim. O bana doru yolu gsterirdi. Neden sanki bunu yapmaya korkuyorum? Oysa rahibin bana bu ilere burnumu sokmamam tavsiye edeceinden eminim. Evet ileri oluruna brakalm. Birden yerinden kalkt, artk karar vermiti yine de bundan ferahlayamad. Tam tersine vicdannda bir mcadele balamt. Vicdan azab denilen korkun duygunun penesine dmt. Sonra birden btn bunlarla bo yere kendisini aldatmak istediini anlad. Susturmak istedii sesi kalbinin sesini bir trl bastramyordu. Sekiz yldan bu yana zavall adam ilk olarak yeniden bir gnh ilemek zere bulunduunu anlad. Birden dehete dt. Kendi kendisine sorular sormakta devam etti. Evet hayatnn hedefine varmt? Fakat bu hedef yalnzca adn gizlemek miydi? Polisi mi aldatacakt? Haydi insanlar aldatsa bile Tanr'y aldatabilir miydi? Oysa bedenini deil ruhunu kurtarmas gerekiyordu. Namuslu ve drst olmak. Doru bir adam olmak Piskopos ondan bunu istemiti ona yle demiti: Gemiine kapy kapat. Ancak susmakla Jan Valjan bu kapy kapatmyor, tam tersine ardna kadar am oluyordu. Bu kez hrszlktan byk bir su iliyor, kendi yerine bir susuzu lme ya da lmden bile beter olan prangaya yolluyordu. Bir adamn ruhunu ldryor bu nedenle katil oluyordu. Oysa eski adna dnerek, Jan Valjan olarak bir masumu kurtarmak ve kt cehennemlerin kapsn ilelebet kapatmak olurdu. Aslnda cehenneme dmekle iyice kurtulmu olacakt. Evet bunu yapmalyd. Bunu yapmad takdirde hibir ey kazanmam saylrd. Sekiz yllk gayretlerinin hepsi boa giderdi. u anda Jan Valjan karsnda piskoposu gryordu sanki.

lm olan Monsenyr Bienven ona sitem dolu gzlerle bakyor, pranga mahkmu Jan Valjan'n saygya lyk bir adam olacan kendisine fsldyordu. Evet belki insanlar onun maskesini gryorlard, ama Piskopos onun gerek yzn biliyordu. Evet Aras'a gidecek, sahte Jan Valjan' kurtarmak iin kendisini ele verecekti. Bu imdiye kadar yapm olduu fedakrlklarn en by idi, fakat bunu yapmas gerekiyordu. Bu alacak son admd. Ac kader, ancak insanlarn gznden derek Tanrnn katnda ykselebilecekti. Oldu, diye mrldand. "Vazifemizi yapalm, u zavally kurtaralm." Farknda olmadan yksek sesle konumutu: Hesaplarn dzene koydu, yoksul tccarlarn borlarnn yazl olduu, baz evraklar atee att. Bir mektup yazd zerine u adresi karalad: "Msy Dafitte Benker. Artuva caddesi Paris " Onun bu ileri yaptn grenler, iinde kopan frtnalardan phe bile etmezlerdi. Rahatlam grnd, sonra kafasnda bir imek akt. Birden Fantin'i hatrlamt. evresindekilerin aniden deitiini grd "Fakat imdiye kadar yalnzca kendimi dnmtm" diye sylendi, gidip teslim olup olmamak, yalnzca benim ahsm ilgilendiren bir tutumdu, oysa u anda, bunun bir bencillik olduunu anlyorum. Biraz da bakalarn dnsem? Ben gidip, admn Jan Valjan olduunu syledim. Ne olacak? O mahkm serbest braklacak, yerine beni kodese tkacaklar. Sonra? Buras bir endstri kenti oldu, burada fabrikalar kurdum. Benim yaattm yzlerce, binlerce aile var. Her tten ocakta, kendi paym olduunu dnerek huzur duyuyordum. Ben buradan gidince kurmu olduum bu dzen bozulacak. Her ey yklacak. Hele u zavall kadn, yllardan bu yana, en byk aclar ekmi olan u biare ana, ne olur? Hani gidip kzn getirecektim? Yaptm ktle karlk bu kadna, bireyler vermeliyim? Benim gitmemle kadn lr, ocuk da mahvolur, evet adm bildirdiimde bunlarn byle olacan grr gibi oluyorum. Bir an durdu, yine kararszd, sonra yeniden kendi vicdanyla konumasna devam etti: Birey yapmadm takdirde, u zavall ihtiyar kyl prangaya mahkm edilecek fakat ne yapalm, o da hrszlk etmiti. Ben burada kalr iime devam ederim. On yl sonra, kazanacam on milyonu, yoksullara datarak lkeyi daha da kalkndrm olacam. Yoksulluk ortadan kalkacak kasaba zengin olacak. Fantin namuslu bir hayata kavuarak, kzn bytecek. Sefaletle, sefahat, fuhu, hrszlk, cinayetler, hepsi zamanla yok olacak. Yok yok galiba ben az nce ldrmtm. Bencillik edecek, kendi huzurum iin, yzlerce yuvann yklmasna sebep olacaktm. Bir hrszn zgrl iin, btn bir kentin yklmasn, bir zavall anann mutsuz lmesini, kk masum bir kzn sokaklara dmesini gze alamam. Olur ey deil, az kalsn byk bir hata ileyecek, bir anann evldna kavumasn, bir yavrunun anasn tanmasna engel olacaktm. Oysa kim bilir, u serseri elma hrsznn daha bunca ne gibi, sular vardr? Yerinden kalkarak odasnda aa yukar yrmesine, devam etti. Bu kez rahatlam grnyordu. nsanolu, en deerli elmaslar topran, karanlklarndan sker alr. Birden o da byle bir elmas bir gerek elmasn, elinde tuttuuna inand. Evet, diye dnd. Oldu, haklym. Artk kararmdan vazgemeyeceim. Madlen oldum, bu ad inkr etmeyeceim. Jan Valjan diye yakalanann can cehenneme. Ben o herifi tanmam bile, ondan bana ne? Bu uursuz ad kimin bana derse onu ykyor. Gz mine zerindeki aynaya iliti: Oh, oh, diye mrldand. yi ki acele etmemitim, artk doru yolu setiimden eminim. Birka adm daha att, sonra birden duraklad. Haydi artk duraksama yok, kararm kesin. Fakat ne yazk ki, beni u lnetli Jan Valjan'a balayan anlar var. Hatta bu odada bile beni sulayan anlar bulunmakta, btn bunlar yok etmeliyim. Cebinden kesesini karp iinden kk bir anahtar ald. Duvardaki bir dolab at, dolabn iinde gizli bir ekmeceden baz yrtk prtk giysileri kard, mavi bez bir pantolon, san bir gmlek, budakl bir sopa, eski bir heybe. Gm amdanlar muhafaza ettii gibi bunlar da saklamt. Ne var ki piskoposun hediye ettii amdanlar, mine zerinde bulunduu halde, bu paavralar iyi gizliyordu.

Kilitli olmasna ramen, kapnn almasndan korkar gibi, yan yan bakt. Sonra yllardan bu yana, koruduu bu giysilerini ani bir hareketle atee att. Birka saniye iinde ocaktan ykselen alevler oday aydnlatt. Her ey grltyle yanyordu. Soba yanarken, odann ortasna kadar kvlcmlar sat. Heybe yanarken, birden alm ve kllerde bir yuvarlak maden para ldamt. Bu herhalde kk Jerve'den alm olduu iki franklk gm para olacakt. Oysa adam, atee bakmyor, odada bir aa bir yukar gezinmesine devam ediyordu. Birden baklar alevlerde ldayan gm amdanlara takld "Eyvah," diye haykrd. "Jan Valjan daha henz burada, bunu da yok etmeli." Gm amdanlar ald. Gmleri eritecek, onlardan bir kle yapacak kadar ate vard ocakt. Ateleri gm amdanlarla kartrd. Bir dakika sonra, onlar da alevlerin iine atmt. Birden "Bir ses duyar gibi oldu: Jan Valjan... Jan Valjan... Salar dimdik oldu, korkun birey duyan birisine benzedi, ses haykrmasna devam ediyordu: Evet evet yaptklarn tamamla, u amdanlar da erit bu any da yok et. Piskoposu unut, her eyi unut, brak u ampamaty senin yerine ceza giysin. Ne de olsa, herif ihtiyarn biri, kendisinden ne istediklerini' bile anlamayacak kadar sersem. Lnetli adnn, mahvettii bir masum daha, o senin yerine zindanlarda rsn. Sen namuslu adam rolne devam et. Vali Bey olarak kal, saygdeer ve sevilen Vali. Kentini kalkndr, yoksullar doyur, yetimleri yetitir, mutlu olarak yaamna devam et. Sen burada keyif atarken bir bakas senin yerine krmz kazak srtnda krek sallasn. Evet oldu bile, ah sefil... Alnndan terler akyordu, amdanlara lgn gzlerle bakt. Oysa ses devam ediyordu: Jan Valjan evrende seni takdis eden pek ok sesler ykselecek. Ne var ki kimsenin asla duyamayaca bir ses, karanlkta seni daima rahatsz edecek. Ancak unu da unutma ki, bu hayatn sonu geldiinde, Tanrnn huzuruna ktnda beraberinde ancak seni lanetleyecek o sesi gtreceksin. Birden bu son szleri ylesine belirli olarak duydu ki, bir bakasnn odada konutuunu sanarak, etrafna baknd. Dehetle sordu: Kim var burada? Daha sonra bir budalann kahkahasna benzeyen, bir glle: Ne kadar sersemim, dedi. Kim olacak benden baka... Oysa bir bakas daha vard. Ancak bu bakasn insanolunun gzleri gremezdi. amdanlar minenin zerine koydu. Daha sonra altndaki odada uyuyan adam uyandran yryne balad. Bu yry onu hem ferahlatyor, hem de deta sarho ediyordu. Sanki hareket ederek, bir karara varacan sanyordu, sanki kendi kendisinden kamak istiyordu. Birden alm olduu, her iki zt karardan vazgemi grnd. kisi de kendisine korkun grnyordu. Hay Allah, tam nefes alaca bir srada, u ampaty'nn yakalanmas, onun Jan Valjan olarak tannmas, kaderin ok zalim bir oyunuydu. Bir an geleceini dnd. Teslim olmak. Ulu Tanr teslim olmak... Nelerden vazgemek zorunda kalacan byk bir zntyle dnd. Bu iyi, bu temiz yaamna veda edecek, saygya, fazilete srt evirecekti. Bir daha zgr olamayacakt, tarlalarda yrye kamayacak, mays aynda kularn tlerini duymayacakt, kk ocuklara sadaka veremeyecek, zerine dikilen minnet dolu baklar gremeyecekti. Yaptrm olduu bu evi, bu oday brakacakt. Oysa u saatte, bu kk odas gzne ne kadar gzel grnmt. Kitaplarn da brakmak zorunda kalacakt, u masa zerinde bir daha yazamayacakt. Bunun yerine aya zincirli kam altnda yakc gnelerde, yk tayacak, kazma krek sallayacakt. Ne yapmalyd, ne yapmalyd? Sabahn ... Bitiik kilisenin saati de almt. Tam be saatten beri bir aa, bir yukar yryordu ki, birden iskemlesinin zerine yld. Uyudu ve bir rya grd.

Herhalde grm olduu bu ryann kararnda rol olacakt ki, uyandnda, her yan buz kesilmiti. Ak penceresinden giren sabah ayaz onun kolunu bacan uyuturmutu. Ate de snmt. Zavall adam kalkt, gkyz henz karanlkt, gklerde yine yldz grnyordu. Mumu snmek zereydi. Birden evinin avlusunda bir grlt duydu, aa baknca karanlkta ldayan iki fener etraf aydnlatt. Henz ryasnn etkisinde olduundan yle dnd: Allah Allah, demek yldzlar da gkten yere indiler. Birden uyku sersemlii dald. Bir zincir krts akln bana getirmiti. Yldz sand bu klarn, bir arabann fenerleri olduunu anlad. Fenerlerin aydnlnda, bunun iki tekerlekli hafif bir araba olduunu seti. Kendi kendisine dnd: "Bu arabann sabahn krnde, kapmda ne ii var?" Tam o anda, kapsn tkrdattlar. Birden tepeden trnaa rpererek, korkun bir sesle sordu: Kim var orada? Birisi cevap verdi: Vali Bey sabahn bei oldu. Bundan bana ne? Vali Bey araba geldi. Ne arabas? Vali Bey araba smarladklarn unuttular m? Hayr, cevabn verdi. Arabac sizi almaya geldiini syledi. Hangi arabac? Atlar kiralayan Msy Skofler'in yollad arabac. Birden zihninde bir imek akmt, yz karmakark oldu. htiyar hizmetisi o anda onu grse korkard. Uzun bir sessizlik oldu. Adam nne bakyor, ihtiyar kadn kapnn arkasnda bekliyordu. Nihayet kadn yeniden sordu: Vali Bey, arabac cevap bekler? Geliyorum, beklesin hemen iniyorum.

II Ara posta arabalar imparatorluk devrinden kalma modas gemi, anm arabalard. O gece Montry sr Mer istikametine gelen bir posta arabas, bir kavakta iki tekerlekli bir araba ile arpmt. Bu kk arabada, paltosuna sarlm orta yal bir erkek vard. Araba bir hayli hrpalanm, posta arabasnn srcs yolcuya durmasn tledi, ancak yabanc adam onu dinlemeden yoluna devam etti. Byle acele yoluna devam etmek isteyen bu yolcu acnacak bir adamd. Nereye gidiyordu, bilemezdi? Neden acele ediyordu? Onu da bilmiyordu. Herhalde Aras'a gidiyordu, belki de baka yere gidiyordu. Bir uuruma saplanr gibi dalmt bu karanlk geceye. Kendisini iten bir eyin, varlndan haberli idi. Aslnda daha henz hibir karar almamt. Neden gidiyordu Aras'a? Sonu ne olursa olsun, durumada bulunmak, kendi yerine mahkm edilecek adam grmek istemiti. Evet belki o sefil hrsz grdkten sonra onun yerini almadn anlayarak daha da rahatlayabilirdi. Kaderine hakim olduunu bilmek kendisini glendiren bir dnceydi. Aras'a gitmese de olurdu. Yine de gidiyordu. Bu arada atn kamlyor, arabasn daha hzl srmeye alyordu. Gn doarken ak krlarda olduunu grd. Montrey sr Mer kentini bir hayli ardnda brakmt. Bir k sabahnn afan hayret dolu gzlerle bakt. Sabahleyin de geceleyin olduu gibi hayaletler dolar, ancak yolcu bunlar grmyordu. Yol kysnda tek tk iftliklerin nlerinden geerken kendi kendine o evlerde uyuyan saf ve mutlu insanlarn olduklarn tekrarlyordu. Atn nal sesleri, koumun ngraklar yollarda tekerlek grlts tatl ve tek dze bir ses kartmaktayd. Hesdin kyne geldiinde iyice gn domutu. Bir han nnde durarak atna nefes aldrd ve ona azck arpa yedirdi. At iyi bir cinsti. Grn pek gzel olmamakla beraber en dayankl beygir soyundand. ki saatte bir hayli yol alm olmasna ramen, terlememiti bile. Yolcu arabasndan inmiti. Atna arpa getirmi olan seyis birden sordu: Uzaa m gidiyorsunuz? Yolcu dalgn dalgn cevap verdi: Neden sordunuz? Seyis yine sordu: Uzaklardan m geldiniz? Bir hayli uzaktan, aa yukar be fersah yaptm. Fakat neden bana soruyorsunuz bunlar? Seyis tekerlee eildi ve kendi kendine konuur gibi sylendi. Belki bu tekerlek be fersah yapm olabilir, ancak ne var ki bundan sonra be dakika bile gtrmez sizi. Yolcu arabasndan aa atlad: Ne dediniz dostum? Bana kalrsa bir hendee devrilmeden be fersahlk yoldan gelmeniz bir mucize. Baksanza? Tekerlek iyice atlamt. Posta arabasyla arpmak, onu hemen hemen ikiye blmt, ancak bir iki santimlik bir yerde tutuyordu. Adam sordu: Dostum buralarda bir araba tamircisi bulunur mu? Elbette. Nerede? ki admlk mesafede, bakn. Gerekten araba tamircisi Burgayar usta kapsnn eiinde bekliyordu. Geldi tekerlei muayene etti. Yolcu sordu:

Bana u tekerlei hemen onarr msnz? Olur beyim. Ne zaman yola kabilirim? Yarn, efendim. Ne... Yarn m? Bu tekerlein zerinde bir gnlk i var. Yoksa efendinin acelesi mi var. Evet, en ok bir saat sonra, yeniden yola kmalym. mkn yok efendim. stediiniz kadar bol para veririm. Olamaz. Hi deilse iki saate kadar hazr olsun. Bugne yetitiremem, tekerlei onarmak yeni batan yapmak gibidir. Yarn sabah yola kabilirsiniz. im yarn beklemez, onaracanz yere, bir yenisini taksanz olmaz m? Hazr tekerleim yok, hem iki tekerlek birden yapmam gerekir ki, bu da btn gnm alr. Kasabada sizden baka araba tamircisi yok mu? Hayr efendim. Seyis ve araba tamircisi bir azdan cevap vermilerdi. Birden yolcu, derin bir sevince kapld. Bu erteleme Tanrnn bir ltfu idi. Kendisi bir masumu kurtarmak iin elinden geleni yapt halde talih buna izin vermiyordu. Kadere kar gelinmezdi. Javer'le grt gnden bu yana, ilk olarak rahat bir nefes ald. Kalbini evreleyen demir ember sanki gevemiti. Tanr kendisini koruyordu. Tam geri dnmeye hazrlanyordu ki, karsna ihtiyar bir kadnla bir ocuk kt. Beyzadem, dedi kocakar. ocuktan duyduuma gre, bir araba istermisin? Benim bir arabam var. htiyar kadnn hasr rtl kaba saba bir arabas vard. Seyis ve araba tamircisi, temiz mteriyi elden karmamak iin araya girdiler: Bu araba, sizi iki adm ileride brakr inan olsun. ylesine eski ki, yolda dalr. Evet adamlar haklydlar, ne var ki bu korkun ara, tekerlekleri olan ve kendisini Aras'a ulatrabilecek bir araba idi. Yolcu kendi beyaz atn yeni kiralad arabaya koturdu, tekisini araba tamircisine brakt, dnte urayp alacam bildirdi, daha sonra yeniden yola koyuldu. Henz birka adm ilerlemiti ki, bir sesin kendisine seslendiini duyarak umuda benzeyen bir sevinle yular kst. htiyar kadnn olu, soluk solua: Msy, diyordu. Bu arabay size ben buldum! Eee, ne olmu? Bahiimi vermediniz. Herkese bol keseden datan M. Madlen Baba ocuun bu isteini pek yersiz, hatta korkun buldu. Seni gidi haylaz olan, sana metelik koklatmam, dedi. Hesdin'de ok vakit yitirmiti arabay acele srmek istedi. Fakat ubat aynda olduklarndan yollar kaygand, hem de bu araba nceki iki tekerlekli araba kadar hafif deildi, zor ilerliyordu. Hesdin'den Sent-Pol'a tam drt saatte vard. Kasaba yolu zerindeki ilk hana girdi, hann nnde indi, atna yem yedirirken kendisi banda durdu. Bu arada hancnn ei kendisine yemek isteyip istemediini soruyordu. Elbette, dedi. Hatta ok a saylrm. Gle yzl gen kadnn peinden bask tavanl ieklerle sslenmi yemek salonuna girdi: Yalnz servis abuk olsun, acelem var, dedi. iman bir Felemenk kz, sofray kurdu. Kzn sevimli yz insann iini ayordu. Yolcu dnd "Herhalde alktan bozulmutu asabm."

Yemei getirdiklerinde, ekmee sarld, bir lokma srdktan sonra masa zerine brakt. Bitiik masada yemek yiyen bir arabacya sordu: Neden ekmekleri bu kadar ac? Mteri Alman olduundan, onun szlerini anlamamt, cevap veremedi. nndekilere el srmeden ahra atnn yanna dnd. Bir saat sonra Sent-Pol'da ayrlm, Aras'a be fersahlk mesafede olan Tink kasabasnn yolunda ilerliyordu. Bu yol esnasnda neler dnmedi? Sabahleyin yapt gibi, gzlerinin nnde bir erit gibi zlen peyzaja, aalara, samanla rtl damlara, srlm tarlalara ve her dnemete deien grntye bakyordu. Seyahat etmek, her an doup lmek gibidir. Belki de yolcu bu deien ufuklarla insan hayat arasnda bir yaknlama yapyordu. Hayatta daima bir ok ey bizden kamaktadr. Glgeler aydnl kovalar. nsan bakar, koar durmak ister, el uzatr fakat geenleri yakalayamaz. Her olay bir yol kava gibidir. Birden insan kendisini yalanm bulur, her yer kararmtr. Bizi srkleyen hayatmzn, kara at, birden durur ve peeli ve bilinmeyen birinin at glgelerde szlerek uzaklatn dehetle grrz. Gn batm yaklamt, okuldan kan ocuklar yabanc yolcunun kasabaya girdiini grdler. Adam henz snrn dna kmt ki yolda alan bir ii ban kaldrarak: Atnz pek yorgun grnyor, dedi. Yoksa Aras'a m gidiyorsunuz? Evet. Bu tempoda giderseniz geceleyin yolda kalrsnz. Yolcu atn durdurarak sordu: Ara buraya ka fersah eker? En azndan yedi. Fakat nasl olur? Yol haritas be fersah gsteriyordu. Evet, ancak ana yol onarlyor, bundan byle, bir eyrek sonra soldaki Karensy yoluna sapp, rmak boyunu izleyeceksiniz, yol da uzayacak. Fakat ben buralarn yabancsym yolumu kaybederim. Bakn beyzadem; dedi ii. Haddim olmayarak size bir akl vereyim. Atnz yorgun, gelin Tink'e dnp, geceyi handa geirin yarn erken yola koyulursunuz. Olmaz, bu gece Aras'a varmalym. yleyse yine hana dnn ve baka bir at aln, seyis size kestirme yollar gsterir. Adam iinin tlerini tuttu. Yarm saat sonra, yannda atn seyisi ayn yoldan son srat getiler. Artk kaybedecek vakti olmadn anlamt. Gece iyice bastrmt, yol gittike bozuluyordu, hendeklere bata ka ilerliyordu. Yolcu, seyise: Hzl sr, bahiini iki katna kartrm, dedi. Tam o arada bir trd duyuldu, arabann falakas krlmt. Seyis: Beyim bu durumda yola devam etmek tehlikeli olur. Tink'e dnp konaklayalm, yarn sabah gn domadan yola karz. Yolcu sordu: Ban ve azck ipin var m? Evet efendim. Yolcu aalarn birinden bir dal kesip bir falaka yapt. Yine yirmi dakika boa gitmiti fakat arabay uarcasna srdler. Adam, souktan donuyordu, sekiz yl nce Diny ovalarndan kamasn hatrlad, sanki dn gibi geldi kendisine. Uzak kiliselerden birinden saat ald, seyise sordu: Saat ka. Yedi efendim, iki fersah kald, sekizde Aras'da oluruz. Gece daha da bastrmt. Saat sekizi az gee arabalar kente giriyordu. Alt saatlik yolu tam on drt saatte almt. Madlen Baba birden sevince kapld, herhalde 'duruma sona ermi, buralara kadar bo yere gelmiti. Ertesi sabah geldii yere dnerdi. Fakat bilmedii bir sesin arsna uyar gibi kentin karanlk sokaklarnda yrmeye koyuldu. Bir ara, kasaballardan bir ihtiyara rastlad, ona sordu: Adalet saray nerede? Adamcaz: Bural olmadnz anlalyor beyim, dedi. Ben de o tarafa gidiyorum.

Ancak Polis Mdrlne gideceksiniz. Adalet Saray onarlyor durumalar Polis Mdrlnn bulunduu binada yaplmakta. Ar ceza davalarna da, orada m baklr? Elbette beyim. Yalnzca duruma iin gecikmi olmanzdan korkarm. Genellikle oturumlar en ge saat altda sona erer. Konuarak byk meydana gelmilerdi, kasabal eliyle klanm pencereleri gstererek sevinle haykrd: Valla beyim, ansnz varm, dedi. Baksanza bu kez uzun srm. Bakn u aydnlk camlara, ar ceza durumalarnn grld salonda i uzam gece oturumu yapyor olmallar. Tank olarak m geldiniz? Hayr yalnzca dava vekillerinden biriyle, konuacaklarm vard. Rehberi: Oldu, dedi. Bakn efendim ite kap, merdivenlerden kn karnza kacak byk salon. Yolcu ieri dald merdivenleri trmand, koridorda bir avukatla karlat, sordu: Msy duruma ne merkezde? Bitti, dedi avukat. Ne bitti mi? ylesine yeisle haykrmt ki, avukat ard, sordu: Balayn beyim yoksa sank akrabalarnzdan myd? Yoo hayr, burada tandm yok benim. Hkm giydi mi? Evet sulu kree mahkm edildi. Adam ksk bir sesle sordu: Demek biarenin kimlii ispat edildi? Avukat iyice afallamti: Neler sylersiniz dostum, dedi. spatlanacak kimlii de nereden kardnz, su bal gibi meydanda, i ok basitti. Esasen canavar kar ocuunu boduunu itiraf etti. Onu lnceye dek mahkm ettiler. Ya demek sulu bir kadnd? Elbette. Limozen adnda gnahkr bir kz evlilik d ocuunu kendi eliyle ldren bir sefil. Siz neler anlatmak istersiniz? Hibir ey bilmiyorum, ama duruma bittiine gre, salon neden aydnlk? Bu da iki saat nce balayan baka bir duruma. Korkun suratl bir herifin, eski bir pranga mahkmunun davas. Herif budala rol oynuyor bo yere, o adam olmadna da srarla direniyor, oysa onu bir grmek, ne mal olduunu anlamaya yeter. Onun da az sonra prangaya yollanacana kalbm basarm. Msy, salona girmek mmkn m? Sanmam ierisi tklm tklm, fakat oturuma azck ara verildi bir deneyin. Avukat yanndan ayrld. Birka dakika iinde o bir yn heyecan tatmt. Adamn laflar buzdan ineler ve ateten korlar gibi kalbini deliyordu. Henz her eyin bitmediini renince rahat bir nefes ald. Fakat bu ferahlamann, neden ileri geldiini u anda, kendisi de bilmiyordu. Seviniyor mu, yoksa zlyor muydu? Koridorda konuanlara rastlad, sylenenleri dinledi, sank elma almakla sulanyordu, ancak daha bunu bile ispat edememilerdi. Aslnda bir zamanlar onun Tulon cezaevinde ar krek mahkmlarnn arasndan yatm olmas ban belya sokuyordu. Soruturma bitmi, tanklar dinlenmiti. Mahkmlarn de Breve, enildiy ve Kopay, sann yllar nceki hcre arkadalarndan Jan Valjan olduunu bir kez daha srarla bildirmilerdi. Adamn tutuklanmas iten bile deildi. Savc kurbanlarna nefes aldrmayacak kadar gl bir kanun adam idi. Duruma salonunun kapsnda bekleyen mbaire sordu: Kap ne zaman alr: Almayacak. Nasl olur, oturum yeniden baladnda amayacak msnz? Hayr. Ama neden?

Neden olacak? Salon tepeleme dolu da ondan. Oturacak yer kalmad ancak mahkeme yelerinin arkalarndaki koltuklar bo, bunlar da en yksek rtbeli memurlar iindir. Yolcu yine merdivenlerden ters yz indi, ba nnde sanki ok nemli bir karar verir gibi, yava yryordu. Yirmi drt saatten bu yana ruhunu kasp kavuran mcadele henz sona ermemiti. Birden trabzana dayanarak, kollarn gsnde kavuturdu. Sonra ceketinin cebinden kt, kalem kard: "Montrey sr Mer, Valisi M. Madlen," kelimelerini izdi ve basamaklar drder drder karak pusulay mbaire verdi: Bunu mahkeme reisine gtrn, dedi. Bir sre olduu yerde kald, derin bir dnceye dalmt. Birden saygl bir ses, kulana: Beyefendi ltfen benimle gelmek zahmetine katlanr msnz? diyordu. Bu az nce kendisine yz vermeyen, srt eviren mbairdi, herif yerlere kadar eilerek ona bir kt uzatt. Kd ald u kelimeleri okudu: Ar Ceza Reisi M. Madlen'e sayglarn sunar." Kd elinde buruturdu ve mbairin peinden yrd. Adam mee lambrilerle kapl ufak bir alma odasna almt onu. Ayrlmadan nce: Beyefendi, dedi. Sizi Dantay odasna getirdim, u tokma evirdiinizde, Reis beyin koltuunun ardnda, duruma salonunun arkasnda olursunuz. Mbair onu yalnz brakt, korkun an gelip atmt. Ne var ki kaderinin son perdesinin oynayaca u drt duvar arasnda o dalm dncelerini toplayamayacak kadar dalgn ve periand. Yirmi drt saatten bu yana azna bir lokma koymamt. Araba sarsntlar, uykusuzluk onu harap etmiti. Fakat u anda hibir ey duymuyordu ne aln, ne de yorgunluunu. Siyah bir ereve iinde duvara asl Paris Valisi Jan Nikola Pa'n ihtillin II inci yl 9 Haziran tarihini tayan bir bildirisini belki defalarca okudu. Vali bu belgede tutuklad Bakan ve yksek grevli memurlarn listesini yollamt. Yine grmeyen gzlerini kapnn bakr tokmana dikti. nce durgun durgun bakan bu gzler birden lgn bir ifadeye brnd. Salarndan fkran ter alnndan szld. Daha sonra birden yepyeni bir karara varm gibi kapy aarak dar frlad. Gelmi olduu koridordan ters yz dnd ve sanki kendisini kovalyorlarm gibi komaya balad. Nefesi kesilmiti, durdu ta duvara yasland, darya kulak verdi. evresini hep ayn glgeler ve ayn sessizlik saryordu. Bu karanlkta durdu ve dnd. Btn gece ve btn bir gn dnm olduu gibi, dnd. Bir eyrek saat daha byle geti, sonra geri dnd. Sanki ok ar bir yk tar gibi, iki bklm yryordu. Dantay odasna tekrar girdi. lk gzne arpan ey, duruma salonuna alan kapnn bakr yuvarlak tokma oldu. Bir kaplann karsnda rken bir koyun gibi rkek baklarn bu tokmaa dikti. Arada birka adm atyor kapya yaklayordu. Sonra kendisinin de nasl olduunu anlamadan birden evirdi tokma. Kap ald. Duruma salonundayd artk. Bir kede cbbeleri anm bezgin bezgin esneyen yarglar trnaklarn kemiriyorlard. Seyircilerin ounluu paavralar giymi bir kalabalkt. Avukatlar, drst ve hain yzl askerler, durumay izlemekteydiler. Onun salona girmesi kimsenin dikkatin ekmemiti. Mumlarn aydnlatt tahta bir srann zerinde iki jandarma erinin ortasnda, bir adam oturuyordu. Bu, ite o adamd. Onu aramadan grd, sanki o yz nceden tanr gibi gzlerini ona dikti. Sanki kendisini gryordu. Evet bu adamn ifadesi yllar nce onun yzn saran ifadeydi. Kalbinde kin ve nefret, sekiz yl nce Diny'ye girdiinde o da tpk u karsndaki sank gibi korkun bir grnteydi. Evet, tam on dokuz yl, krek mahkmluu srdren bir sabkalnn korkun dnceleri byle tiksindirici bir yz yaratrd. rpererek dnd. "Aman Y Rabbim, yine mi buna benzeyeceim?"

Birden kprdand, yanndakiler sanki kendisine yer vermek ister gibi geri ekildiler. Mahkeme bakan, gelenin Vali Madlen olduunu grerek, onu bayla glmseyerek selmlad. Kendisini nceden tanyan savc da, saygyla ban edi. Oysa hibir eyin farknda deildi, sanki bylenmi gibi bakyordu evresine. Yarglar, mahkeme yazman, jandarmalar, gerek yarglar et ve kemikten yaplm insanlard. Gemiinin korkun hayaletleriyle, yine karlamt, sanki nnde usuz bucaksz bir uurum alyordu. Dehete dmt, gzlerini yumdu ve iinden and iti: "Asla asla geri dnmeyeceim bu cehenneme." Kendisini ldrtan bir rastlant, kaderinin ac bir cilvesi hayatnn dram oynandnda kendi roln bir bakas almt. "Jan Valjan" diye arlan bir yabanc. Bir perdelik hayatn gryordu ve bu oyunun aktr, susuz, zavall bir adamd. skemleye ker gibi oturdu, yarglarn masasndaki evraklarn ardna yzn gizledi. Zamanla kendi kendisini toparlad, azck sakinleti. Jri heyeti arasnda, Montrey sr Mer kentsoylularndan isiz gsz Msy Barmatabuva bulunuyordu. Bu Fantin'in srtna kar doldurarak, onu yataklara dren haylaz, genti... O, gzleriyle Javer'i arad gremedi. Sann avukat konumaktayd duruma saatten beri srp gidiyordu. Bu uzun zamandan beri halk korkun bir sulamann ykyle ezilen zavall adam seyrediyordu. Bu mehul adam bu sefil bu serseri, bulduu krk bir dal gtrrken yakalanmt. Onu bitiik meyve bahesinin itini ap bu elmalar almakla suluyorlard. Kimdi bu adam? Ve savc yle haykrmt: "u anda karnzdaki adi bir hrsz, bir serseri deil. Eski bir krek mahkmu, yllardan bu yana aranan, bu korkun sulu sekiz yl nce kk Jerve adnda dal bir ocua saldrarak, onun yolunu kesmi ve parasn almtr. Sulunun avukat onu savunmasnda gevek davranyordu. Sann yeniden pranga cezasna arplmas iten bile deildi.

III Durumann sonu yaklayordu. Bakan sana ayaa kaldrtm ona geleneksel soruyu soruyordu: Savunmanza ekleyerek bir diyeceiniz var m? Sank tamamyla sersemlemiti, elinde ynl yrtk baln buruturarak, bo gzlerle evresine baknd. Bakan sorusunu tekrarlad, sank bu kez anladn belirtti. Sanki yeni uyanan birisi gibi seyircilere, jandarmalara, avukatlara ve jriye bakt. Daha sonra, baklarn savcya dikerek konutu. pe sapa gelmeyen, abuk sabuk eyler syledi. Sanki uzun zamandan beri kendisini tutarm gibi kelimeleri bir sel gibi akmaktayd: Diyeceim u ki ben Paris'te altydm. Araba tamiri yapardm. Hatta Msy Balu'nin atlyesinde bile altm. Bu zor itir dorusu, ak havada yaplr. Patronlar iyi kalpli olursa hi deilse bamzdan yamur, kar yamasn diye st kapal yanlar ak hangarlarda altrr yle her yan kapal atlyede yaplmaz ha, nk geni yer, bol alan lzm. Kn insan ylesine donar ki eller buz keser, snmak iin kollarmz sallarz, olduumuz yerde tepiniriz. Bu i insan abuk ypratr, zamanndan nce ihtiyarlar gidersin, inan olsun. Krk yandan sonra, bu ite ii ie yaramaz. Oysa ben elli yandaym. iler de kt kalpli oluyor ha! Yalanan ustalarna sayg beslemek ne gezer, onu "Moruk, bunak" diye hor grrler. Patronlar beni yal bulduklarndan, bana kt gndelik verirlerdi. Bu arada kzma da bakyordum. O tazecik de rmakta amar ykard. kimiz kazandklarmz ekleyerek zar zor geinirdik. Kta, kar kyamette, btn gn yar beline dek su ierisinde amar ykard. Bir ara "Kzl ocuklar" amarhanesine girmiti, oras kapal yerdi, hem de kaynar su musluklardan akarm. Orada mezdi. Bu kez de kaynar su buhar gzlerini bozdu. Akamn yedisinde girerdi yatana ne kadar da yorulurdu. Kocas da dverdi onu. ld kzcazmz, dayanamad bu kadar cefaya. Hi de mutlu olmadk saylr. Ne kadar uslu bir kzd hi ziyan yoktu, baloya bile gitmemiti genliinde. Hi unutmam bir karnaval yortusunda geceleyin saat sekizde yatmt. Evet inan olsun yalanm yok, bir sorsanz yeter. Ancak neye ve kime soracaksnz ki? Paris bir uurum gibi yutar oturanlar. Kim kime, dum duma? Kim hatrlar ampamaty Babay? Evet bir kez Msy Balu'dan sorun beni. Benden ne istersiniz ki, alp veremediiniz ne var ki? Adam susup bekledi. Btn bu szleri ksk ac ve hrsl bir sesle sralamt. Saf ve vahi bir fkeye kapld anlalyordu. Sustuunda dinleyiciler kahkahalarla glmeye baladlar. Sank da ne olduunu anlamadan onlarn gllerine katld. Tam o srada, sabrl ve iyi bir insan olan mahkeme bakan, sesini ykseltti. Jri heyetine sann eski patronu, Bay Balu'nin bulunmadn hatrlatt. fls eden eski arabac, atlyesini kapatmt. Daha sonra sana yeniden sordu: En ciddi sulamalarla kar karyasnz iyi dnn ve bana cevap verin. nce Piyeron'un meyve bahesinin itini krp ieri girerek elmalar aldnz m? Daha sonra, unu cevaplandracaksnz, sekiz yl nce serbest braklan pranga mahkmu Jan Valjan msnz? Sank iyice anlamam gibi birka kez kafa sallad, azn aarak bakana dnd: lknce, diye sze balad. Sonra bir elinde bal, akn akn tavana bakarak sustu. Savc insann kann donduran bir sesle: Sank sorgularmza sama cevaplar veriyor, en akla gelmez eyleri sylyorsunuz, dedi. Heyecannz sizi ele veriyor, sizin ampamaty olmayp, Jan Valjan olduunuzu biliyoruz. Sank oturmutu, savc szn bitirince biare, adam hrsla yerinden kalkt: Yamur yam, dere tamt, tarlalarda rastgele yrrken yerde zeri ptrak gibi elmalarla dolu, krk bir dal grdm. Dnmeden eilip aldm, bama bu kadar bel aacan bilsem tvbe elimi bile srmezdim. aydr kodeste yatyorum. Durmadan bana ayn soruyu soruyorlar. yi ocuk olan jandarma bile "Haydi sylesene," diye beni dirsekliyor. Ne syleyeyim? Benim okumam yazmam yok ki. Ben fakir adamn biriyim. Kimse bunu anlamak istemiyor. "Jan Matiy" diyor "Jan Valjan" diyorsunuz. Ben o adamlar tanmam bile. Kimdir bu adlarn sraladnz herifler? Benim gibi yoksul kyller mi? Ben Hastane Bulvar'nda oturan Bay Balu'nin atlyesinde altm. Adm da ampamaty.

ocukluumda beni "Kk" diye arrlard oysa artk imdi de "htiyar" diyorlar. Evet Overnaya'da bulundum. Faverol'a gittim, bu da m su? u klksz herifler durmadan benim de kendileri gibi krek mahkmu olduumu syler dururlar. Beni kime benzetirler ki? Anlayamadm inan olsun. Yemin ederim ki, ben asla haram mala el srmem, hibir ey almadm, yerdeki elmalar aldm, frtnadan krlan daldaki elmalar topladm. Hem de adm ampamaty Baba, benden ne alp vermediiniz var? Savc ayaa kalkmt, bakana dnerek: Reis beyefendi, sank kurnazca inkrlar sayesinde kendisini bo yere geri zekl yerine koymak ister. Bir kez daha Breve, Kopay ve enildiy adndaki mahkmlar yksek huzura armanz rica edeceim. Bu arada polis efi Javer'i de bir daha dinlemek isteriz. Mahkeme bakan: Savc bey, polis Javer'in soruturmas sonunda mahkemeyi terk edip Mntrey sr Mer kentine dndn hatrlatmak isterim. Haklsnz Reis beyefendi, ancak Msy Javer'in yokluunda, jri yelerine onun gitmeden nce sylemi olduklarn da ben hatrlatmak isterim. Javer, amirlerinin saygsn ve gvenini kazanm, grevine bal drst bir memurdur. Tankln ylece zetledi: "San grr grmez tandm. Bu adamn ad ampamaty deildir. Kendisi ok zorlu ve tehlikeli bir haydut olup, ad Jan Valjan'dr. Hrszlk suuyla prangaya mahkm edilmi, birka kez kamak istemi bu yzden cezas uzayarak on dokuz yl yatmtr. Tahliye edildikten sonra ocak temizleyicisi olan kk Jerve'nin parasn ald gibi mbarek bir din adam olan Diny piskoposunun evinde hrszlk yapm olduundan kukuluyum. Tulon'da gardiyan muavinlii yaptm gnlerden tanrm, ben onu. Bu kesin ifade, halk ve jriyi ok etkilemiti. Savc, Javer burada bulunmadna gre, teki tann yeniden dinlenmelerini nerdi. Bakan'n mbaire bir iareti zerine Tanklar Odas'nn kaps ald. Mbair bir jandarma yardmyla, Breve adndaki mahkmu ieri soktu. Bakan yle sze balad: Breve, bir krek mahkmu olmanz nedeniyle yemin etme hakkndan yoksunsunuz. Breve altm yalarnda sinsi suratl bir mahkmdu. Bakann bu szlerini gzleri yerde, dinledi. Reis devam etti: Bu saatte, sizin bu yksek duygularnza sesleniyorum. Syleyecek tek bir yanl kelime bir adamn hayatna, zgrlne mal olabilir. Bir sznle, onun kaderini deitirebileceinizi unutmayn. Sank ayaa kalkn, Breve sana iyice bakn ve hatralarnz iyice toplayn, bu adam sizin eski zindan arkadanz Jan Valjan m? Evet mi, hayr m? Breve tana bakt, sonra bakana dnerek: Evet Reis bey, dedi. Aslnda onu ilk tanyan ben oldum. ddialarmda srar ediyorum. Bu adam Jan Valjan'dr. 1796 ylnda Tulon cezaevine girdi ve 1815 ylnda kt. Ben de ondan bir yl sonra serbest braklmtm. Onu kukusuz tandm. Oturun, dedi Bakan. Sank siz ayakta bekleyin. enildiy getirildi. O mr boyunca ceza yemiti, krmz kaza ve yeil bonesi bunu aklyordu. Tulon cezaevinde, tutukluydu. Buraya tanklk etmesi iin getirilmiti. Aa yukar elli yalarnda kara kuru ufak yapl bir adamd. Gzlerinden sonsuz bir kudret seziliyordu. Bakan az nce Breve'ye sylediklerini ona da tekrarlad. Kendisinden tan tanyp tanmadn sordu. enildiy eytani bir kahkaha ile cevap verdi: Tanmaz olur muyum hi? Be yl ayn zincire bal yaadk. Hey neden somurtuyorsun dostum? Bana kafa tutma. Yerinize oturun, dedi Bakan. teki mahkm Kopay getirildi. O da Pirene dalarnn bir kynde domutu, aslnda da aysn andran grnts vard. Bakan ona da ayn soruyu tekrarlad. Kopay: Evet bu herif Jan Valjan'dr, dedi. Buna kalbm basarm. Halin ok gl olduundan onu Kriko Jan diye arrdk. Sank aptallam gibi, bu sulamalar dinlemiti. Nihayet bakan kendisine:

Sank duydunuz, bu sulamalara kar vereceiniz bir cevap var m? diye sorduunda adam: Valla bundan iyisi, can sal, dedi. Adamn hap yuttuunu anlamak iin khin olmak gerekmezdi. Bakan: Mbair, dedi. Salonda sessizlik salayn, durumay kapatyorum. Tam o anda Reis'in yanbanda bir kprdanma oldu. Bir ses duyuldu: Breve, enildiy, Kopay bu yana baksanza... Bu sesi duyanlar iliklerine kadar rperdiler. Bu ok ackl ve i paralayc bir haykrt. Btn gzler o yana evrildi. Reis'in hemen arkasnda oturanlardan biri kalkm, mahkeme yelerini salondan ayran blmeyi iterek salonun ortasna kadar ilerlemiti. Bakan, savc ve M. Bamatabuva ve yirmi kii daha onu tanmlard. Hep bir azdan: Msy Madlen. Vali Bey, diye haykrdlar. Zabt ktibinin lmbas yzn iyice aydnlatyordu. apkas elinde, st ok derli toplu idi. Redingotu da enesine kadar zenle iliklenmiti. Yz ok solgundu. Azck titriyordu. Aras'a geldiinde gri olan salar u bir saat iinde bembeyaz olmutu. Btn balar dikleti. Birden bir anlk bir kararszlk oldu. Ses ok ackl kmt, oysa karlarndaki adam ok sakindi. nce kimse bir ey anlayamad. Kimin haykrm olduunu kestiremediler. Bu soukkanl adamdan byle i szlatc bir feryat kopmu olmasna, ihtimal veremediler. Bu kararszlk ancak birka dakika srd. Bakan ve Savc bir kelime bile sylemeden henz M. Madlen adn verdikleri adam tanklara yaklat. Beni tanmadnz m? diye sordu. de azlarn am, sersem sersem bakyorlard ona. Birer ba iaretiyle onu tanmadklarn bildirdiler. Hatta ok heyecanlanan Kopay elini balna gtrerek, askeri bir selm bile akt. M. Madlen, jriye dnd: Ey saygdeer beyler, dedi. San serbest braktrn, bakan bey beni tutuklayn. Aradnz adam o deildir. Aradnz mahkm benim. Ben Jan Valjan'm. Herkes nefesini tutuyordu. nce aknl daha sonra bir mezar sessizlii izlemiti. Bu salonda bir eit dinsel dehet vard, bu ok yce bir olayn karsnda dinleyiciler byk bir sessizlik iinde kprdamaktan bile korkuyorlard. Oysa, Bakann yzn bir keder ve acma dalgas sarmt, savc ile iaretlemiler ve yanndakilere yava sesle bir eyler mrldandktan sonra, halka sormutu: Aranzda bir hekim var m? Herkes onun ne demek istediini anlamt. M. Madlen'de, Bakan ile savcnn zgn zgn bakmalarndan kukulandndan, hemen sze balad: ok teekkr ederim sayn Bakan, ben deli deilim. Keke deli olsaydm. Az nce byk ve dzeltilemeyecek kadar nemli bir hata ilemek zereydiniz. u adam serbest brakn, ben byk bir grevi yerine getirmekteyim. Evet o sefil sabkal benim. inizde olanlar olduu gibi gren ve bilen bir ben varm. Oysa elimden geleni yapmtm. Baka bir ad altnda gizlenmi, zengin olmu, Vali olmutum, namuslular arasna katlmak istiyordum, ne yazk ki ksmet deilmi. Tm hayatm burada anlatacak deilim, fakat gnn birinde renirsiniz. Evet o saygdeer Piskoposun gmlerini aldm doru, kk Jerve'nin yolunu kesip parasn aldm da doru. Jan Valjan'n ok kt ve tehlikeli bir sefil olduunu syleyenler yanlmadlar. Ne var ki, belki de tm su onda deildi. Dinleyin beni, Bakan bey, szlerime kulak verin jri heyeti benim kadar alalm bir adamn sosyeteye verecek d yoktur belki, fakat beni bu denli dren sizler oldunuz. Bir ekmek a kalan yeenlerim iin tek bir ekmek almak yznden tam on dokuz yl srndm zindanlarda. Orada daha da kt oldum. Hapse girmeden nce aklsz ve sersem kylydm. Beni hapishane hayat deitirdi, budalalktan syrlp kt oldum. Daha sonra hakszln ve sertliin byle ktletirdii adam, iyilik kurtard. Evet bugn arlk Meleklerin arasnda yerini alm olan "Monsenyr Bienven Myriel'in" anlay deitirdi beni.

-Onun sayesinde drst bir adam oldum ve yine onun sayesinde bugn, bir masumu kurtarmak iin, burada bulunmaktaym. Evimde ocan klleri arasnda kk Jerve'den alm olduum krk metelik maden paray bulabilirsiniz Fakat hepiniz ba sallyor M. Madlen akln oynatt diyorsunuz. Ah Tanrm, hi kimse beni tanmayacak m? Ah keke Javer burada olsayd, o beni tanmakta gecikmezdi. Bu szleri insann ta iine ileyen, iten ve hzn dolu bir tondan sylemiti. Birden krek mahkmlarna dnd: Ben hepinizi de pek gzel hatrladm. Breve, baksana sen. Hapiste satran tahtas gibi kareli bir hrka giyerdin, unuttun mu? Breve birden aknlktan yerinden srad ve hayret dolu gzlerini evirdi. Madlen szlerine devam etti: enildiy. Sa omzunda dvmeli olan T.F.P. harflerini silmek iin birgn mangaln zerine yatmtn hatrladn m? Doru, yanlyor muyum? Doru, cevabn verdi enildiy. Madlen en son Kopay'a dnd: Kopay kolunda dirseinin tam i ksmnda imparatorun Kan'a ayak bastnn tarihin mavi harflerle dalatmtn. Bu tarih 1 Mart 1815 a kolunu. Kopay kol yenini syrd, btn baklar ona evrilmiti jandarma lmbay yaklatrd. Dvme oradayd. Zavall adam dinleyicilere dnd yznde zaferin fakat en byk znt ve strabn belirtileri olan ok ackl bir glmseyile: Gryorsunuz ya? Gerek Jan Valjan olduumu, diye mrldand. Artk bu salonda yarg ya da sulayan jandarma ve kanun adamlar yoktu. Yal gzler, zgn kalpler vard. Kimse oradaki grevini hatrlamyordu. Hatta savc bile sulamak iin bulunduunu unutmu grnd. Byle yce grntler, grenleri artr, herkes hayrete kaplm, byk bir nurun karsnda gibi gzlerinin kamatn hissediyorlard. Karlarndakinin Jan Valjan olduundan artk hibirinin phesi kalmamt. Mahkm l l yanyordu. Az nceye kadar basit ve adi bir macera olan dava, birden bambaka bir nitelie brnmt. Btn bu kalabalk, yerine bir bakasnn ceza giymesine raz olamayaca iin kendisini ele veren bu stn adamn, etkisinde kalmt. Ne yazk ki, bu izlenimi hepsi az sonra unutacaklard. Jan Valjan bu kez, daha tok bir sesle: Mahkemeyi daha fazla oyalamak istemem, dedi. Madem ki beni tutuklamadnz, imdilik gidiyorum. Dzenleyecek nemli ilerim var. Savc beyefendi beni nereden bulacaklarn bilirler. k kapsna yneldiinde, ne bir ses ykselmi, ne de bir jest yaplmt. Kapya geldiinde bunu alm buldu, kimsenin atn grememiti tekrar salona dnerek: Sayn savc daima emrinizdeyim, dedi. Daha sonra dinleyicilere seslendi: Siz ki buradasnz iinizden hepiniz bana acmaktasnz deil mi? Hey Tanrm, oysa ben yapmak zere olduum eyleri dndke kendime imreniyorum, keke bunlarn hibiri olmasayd. Bir saat sonra jri kararyla, ampamaty serbest brakld. Adamcaz hepsini deli sanyor ve bana gelenlerden hibir ey anlamamakta devam ediyordu.

Kozet Gn maya yeni balamt. ok rahatsz bir gece geiren Fantin, sabaha kar azck dald. Btn gece onu beklemi olan Rahibe Semplisi, Fantin'in uyumasndan yararlanarak, ona bir ksrk urubu hazrlamak iin yanndan uzaklamt. Kadncaz birka dakikadan beri revirin laboratuvarnda, il ilerinin zerine eilmiti ki, birden bir grltye ban evirdi. Kk bir lk atmaktan kendisini alamad. Ah siz miydiniz Vali bey? Adam ksk bir sesle, sordu: Zavall kadncazn durumu nasl? u anda iyice saylr, ama bizi bir hayli korkuttu, dn doktor kendisinden midi baya kesmiti. Kadn dilinin dnd kadar Valiye durumu anlatt. Birgn nce ok arlam olan Fantin'in birden, Valinin kzn getirmeye gittiini dnerek sevinten iyilemeye yz tuttuunu ekledi. Kadncaz Valiye soru sormad fakat onda, bir bakalk sezmiti. Btn bunlar gzel, dedi adam. yi ki onun bu inancn baltalamadnz. Fakat uyanp da kzn gremezse, ona ne diyeceiz? Tanr bize yardm eder. Hemire ksk bir sesle: Olabilir, dedi. Fakat yine de yalan syleyemeyiz. Etraf iyice aydnlanmt birden M. Madlen'in yzne bakan hemire Semplisi, haykrd: Aman Y Rabbim, size ne oldu byle? Salarnz bembeyaz olmu. Beyaz m? diye sordu adam. Hemire Semplisi'nin aynas yoktu. Doktorun brakt alet antasndan kk bir ayna kartp Valiye uzatt. M. Madlen llerin nefeslerini kontrol iin kullanlan bu aynay ald, kendisine uzun uzun baktktan sonra: Ya, dedi. Bu sz ilgisiz bir sesle sanki baka birey dnr gibi sylemiti. Rahibe btn bunlarn ardnda bilinmeyen rktc bir ey sezmi gibi ta iliklerine kadar donduunu hissetti. Madlen sordu: Onu grebilir miyim? Hemire soru sormaya korkar gibi, kekeledi: Vali Bey onun kzn getirtmeyecek misiniz? Elbette getirteceim, fakat bu en azndan iki gn srer. Hemire ekingen bir sesle: O halde bu sre iinde sizi grmemesi ok daha iyi olur. Hi deilse, sizin kzn getireceinizi dnerek rahatlar. Oysa sizi yalnz grnce, ocuuna birey oldu sanarak ok zlecek. Kendisini oyalamak iin bile olsa yalan da, syleyemeyiz ya. M. Madlen bir sre dnr grnd, sonra ok ciddi bir tondan: Hayr hemire, dedi. Onunla grmeliyim, belki vaktim olmayacak. Hemire onun bu szlerindeki acayiplii farketmemi grnd. Baklarn yere dikerek sayg dolu bir sesle: Nasl isterseniz, dedi. u anda hasta uyuyor. Adam Fantin'in yatt odaya girdi ve perdeleri aralad. Hasta uykudayd. ok zorlukla nefes alyordu, buna ramen onun yznde sonsuz bir huzur seziliyordu. Solgunluu beyazlk olmu, yanaklar al ald. Eski gzelliinin tek kalnts uzun sar kirpikleri hafife titriyordu. u anda kanat amaya ve umaya hazr bir kuu andryordu. M. Madlen bir sre yatan yannda hareketsiz bekledi. Yere diz km, duaya balamt. Hemire onunla beraber gelmemiti. Kadn gzlerini at onu grd ve sakin bir glmseyile sordu: Peki ya Kozet? Ne bir sevin jesti, ne de bir hayret, yalnzca derin bir sesle sorulan "Ya Kozet?" sorusu. O kadar gvenle sorulan bu soruya M. Madlen bir cevap bulamad. Fantin devam etti: Burada olduunuzu biliyordum, uyuyordum ancak bu arada sizi grdm. Sizi uzun zamandan beri grmekteyim btn gece sizinle beraberdim. Siz nurlara boulmutunuz evrenizi hep melekler sarmt.

Adamcaz gzlerini yatan baucundaki Pufa dikti. Fantin devam etti: Fakat Kozet nerede? Neden onu hemencecik yatamn rerine brakmadnz? Neyse ki tam o anda hemirenin ard doktor da gelmiti. Madlen'e yardma kotu: ocuum, dedi. Fantin'e, sakin olun, evldnz geldi. Fantin'in gzleri ldad ve bu gzel mavi gzler btn yzn aydnlatt. Ellerini kavuturarak yalvard: Oh, oh! Ne olur, onu bana getirin. Tam bir ana kalbinin hayli. O Kozet'i hl brakt gibi kucakta tanacak kk kz olarak dnyordu. Doktor elini hastasnn alnna koyarak: Hayr, daha olmaz, dedi. Azck ateiniz var, u anda sizin heyecanlanmanz hi de iimize gelmez. Kznz grnce, heyecanlanrsnz bu da size dokunur. nce iyilemelisiniz. Doktorun szlerini kesti Fantin: Fakat ben iyiletim, size iyi olduumu sylyorum" ya. Aman Y Rabbi u doktor da ne salak ey... Ben ocuumu grmek istiyorum. Doktor yattrc bir sesle: Bakn, dedi, nasl hrslandnz? Byle olduunuz srece ocuunuzu gsteremem size. Onu grmek deil, onun iin yaamanz gerekiyor. Bunun iin de iyilemelisiniz, daha makl olduunuzda Kozet'i grrsnz! Zavall ana ban edi: Doktor bey sizden zr dilerim, dedi. Ah eskiden olsa, byle terbiyesizce konuur muydum? Bamdan yle felketler geti ki, arada bir ne yaptm bilemiyorum. Anladm heyecann bana dokunmasndan endieleniyorsunuz, ancak unu da bilin ki, onu grnce daha da iyileeceim. Aslnda dn geceden bu yana, gzlerim onda. Onu bana getirin, yemin ederim, hibir ey yapmayacam yalnzca onunla konuacam. Ta Montferney'den getirtilen kzm neden grmyorum sanki? Hi de fkeli deilim. ok mutlu olacam biliyorum, btn gece ok gzel ryalar grdm. Beyaz, melek yzl, bana glmseyen gzel kzlar grdm. yiletiime gre artk ateim de yok. Doktor bey ne olur Kozet'i getirin, kzm bana gsterin. Bu arada yannda oturan M. Madlen'in bir soru yamuruna tutmak geri kalmyordu. yi bir yolculuk yaptnz m Vali bey? Oh onu bana getirmekle ne byk iyilik ettiinizi bir bilseniz? Onun nasl olduunu syleyin, kendisi nasl? Yolda yorulmad ya? Ah ne yazk ki beni tanmayacak bile, ondan ayrlal ne ok oldu. ocuklar kular gibidir, bugn birey dnr, ertesi gn unutur bile. st ba derli toplu mu? Beyaz amar var m? u Tenardiye'ler, ona iyi bakmlar m? Vali bey kzm gzel buldunuz mu? Kzm gzel deil mi? u posta arabasnda kimbilir, ne kadar dnz? Onu bir saniye grebilsem. Madlen onun elini tuttu: Kozet gzel bir ocuk, dedi. Sal da yerinde, az sonra onu grrsnz. Sakin olmalsn yavrum, byle durmadan konuursan yine atein ykselir hem de kollarn yataktan kartma Fantin, yp yine ksreceksin. Aslnda Fantin konutuu sre iinde, durmadan ksrmt. Yine bir ksrk nbetiyle sarsld. Fantin, Valinin szlerine cevap vermedi, fazla szlanarak ona gvensizlik gstermi olmaktan korkuyordu. Hi ilgisi olmayan szler syledi: Montferney gzel yer deil mi? Yazn Paris'ten oraya kr elenceleri dzenlemeye gelirler. u Tenardiye'lerin ileri yerinde mi? Galiba hanlar pek ilemiyor? M. Madlen, hl onun elini tutuyordu. Sylemek istediklerin aklamaya ekiniyordu. Bir ara onun ksk sesle: Ah u doktor, sanki kzm gsterse, bana ne olurdu? dediini duydu. Daha sonra yine neelenerek glmeye balad: Kozet de geldi, ah bundan byle, ne denli mutlu olacaz, dedi. Kk bir bahemiz olacak, evet M. Madlen, bana bunu sz verdi. Kzm bahede oynar. Kim bilir artk harfleri bile renmitir. Otlar arasnda koarak kelebekleri kovalayacak.

M. Madlen, Fantin'in sylediklerini dalgn dalgn dinlerken nne bakyordu. Birden kadnn sustuunu grnce ban kaldrd, Fantin korkun olmutu. Artk ne konuuyor, ne de nefes alyordu. Dirsei zerinde dorulmu, sska omuzu gmleinin yakasndan frlamt, bir an nce ldayan yz, kl rengini almt, odann bir kesinde korkun bir grntye dikmiti baklarn. Gzleri dehetten bymt. M. Madlen haykrd: Tanrm ne oldu Fantin, neyin var? Kadn cevap vermeden dik dik bakmasna devam etti. Birden eli ile ona dokunarak arkasna bakmasn iaretledi. Madlen ban evirdiinde Javer'i grd. Javer'in yznde eytani bir sevin, gzlerini arad mutsuz adama dikmiti. Artk onun ne denli mutlu olduunu sylemek gereksiz. Nihayet yllardan beri, phelerinin gerekletiini grmek onu ok sevindirmiti. Bu arada tahminlerinde aldanmadn dnmesi de ayrca kendisine gurur veriyordu. Fantin, Vali'nin kendisini kurtard o geceden bu yana Javer'i bir daha grmemiti. Onun korkun yzne bakamad, lecek gibi oldu yzn ellerinin arasna kapayarak haykrd: Msy Madlen kurtarn beni. Jan Valjan (bundan byle kendisini hep bu adla aracaz) yerinden kalkmt. Sonra Fantin'e dnd ve ok tatl bir sesle: Endielenme yavrum, dedi. Senin iin gelmedi. Daha sonra Javer'e dnerek: Ne istediini biliyorum, dedi. Javer: abuk gidelim, dedi. u anda, bir yandan otorite, bir yandan kanun vicdanna itaat eden Javer, u anda o sosyetenin cn alyor, kanunu yldrm gibi kullanarak bir zafer iinde yzyordu. Cinayet, ktlk ve dzensizlii topuuyla ezmi, l l parldyordu. Korkun yzl Javer, u anda hi de tiksindirici deildi. Drstlk, itenlik, inan, grev ve sorumluluk duygusu aldklarnda korkun olabilirler, ne var ki yine de yceliklerinden birey kaybetmezler. Bu niteliklerin, bir tek kusuru varsa o da aldanmadr. Yanl bir davaya inanan bir zalimin, acma bilmez sevincinde, yine de sayg duygusu uyandran bir parlt sezilir. "abuk gidelim," diyerek, ne bir adm bile atmam, yalnzca Jan Valjan'a korkun gzlerle bakmakla yetinmiti. Javer'in bu feryadna Fantin yeniden gzlerini at. Vali bey yanndayd kimden ve neden korkacakt? Javer odann ortasna kadar ilerleyerek haykrd: Hey baksana gelecek misin? Mutsuz kadn evresine baknd, odada Rahibe Semplisi ve Vali beyden bakas yoktu. Javer, "sen" diye kime seslenebilirdi. Ancak kendisine... Birden ryasnda grse, inanamayaca kadar korkun ve artc bir sahne grd. Casus Javer'in Vali beyi yakasndan yakaladn grd. Birden sanki btn dnyas yklmt. Vali bey, diye haykrd zavall adam. Javer di etlerine kadar gsteren o korkun glyle gld. Jan Valjan yakasndaki eli itmeye bile yeltenmeden: Javer, diye yalvard. Javer: Beni Mfetti bey diye ar, emrini verdi. Msy sizden bir ricam var, yalnz bunu ancak size bildirebilirim. Bakalarnn duymalarn istemem. Hayr efendim, benimle byle fiskos edemezsin, benimle yksek sesle konuulur. Gizleyecek srrm yok benim. Jan Valjan ona yaklat ve ok yava bir sesle: Bana gn izin verin, dedi. gn. Gidip u zavall kadnn ocuunu getireyim, istediiniz kefaleti derim, isterseniz siz de benimle gelebilirsiniz.

Javer slk gibi bir sesle haykrd: Alay m ediyorsun, olur ey deil, senin bu kadar budala olduunu bilmezdim dorusu. Benden izin istersin ha, hem de gn. Hem de ne iin? u pii getirmek iin. Ha ha... Fantin birden titremeye balad: ocuum mu? ocuuma ne olmu? Burada deil mi? Rahibe abla, ne olur bana cevap verin, Kozet nerede? Ben kzm isterim. Msy Madlen, Msy Madlen. Javer ayayla yere vurdu. te bir bu eksikti, teki de balad. Bana bak, kapa eneni kaltak. Ne biim memleket, krek mahkmlar Vali oluyor, sokak kadnlarna tertemiz yataklarda, prensesler gibi baklyor. Gzlerini Fantin'e dikti ve Jan Valjan' tekrar yakasndan yakalayarak: Bana baksana sen, dedi. Burada M. Madlen, Vali bey diye birisi yok artk. Bunu kaln kafana iyice sok. Burada bir hrsz, bir ekya, bir pranga kaa var. Jan Valjan adndaki bu sefili yakasndan yakaladm, ite bu! Fantin birden yataktan kalkmak ister gibi, yerinden frlad. Elleriyle yatann kenarlarna tutunarak, bir Jan Valjan'a bakt, bir Javer'e bakt, kapda duran rahibelere bakt, konumak iin azn at, bir hrltdan baka bir ses kmad. Tella kollarn uzatt sanki boulan birisi gibi, bir yere tutunmak iin ellerini at kapad daha sonra ba yasta dt, gzleri ak ve snkt. lmt! Jan Valjan bir silkinile kendisini kurtard, sonra polise dnerek: Onu ldrdnz, dedi. Javer baya sinirlenmiti: Haydi artk buna bir son verelim, dedi. Burada senin samalklarn dinlemeye gelmedim. Nbetiler aada derhal yr yoksa karmam. Odann bir kesinde hastay bekleyen hemirelerin geceleyin uzanmalar iin eskice bir demir karyola vard. Jan Valjan yataa yrd gz ap kapayncaya kadar demir karyolay paralad sonra bir demir ubuk parasn kaparak Javer'in zerine yrd. Javer kapya kadar geriledi. Valjan gibi kuvvetli adaleleri olan bir adam iin bunu yapmak ok kolay olmutu. Jan Valjan elindeki demirle Fantin'in yatana yaklat ve sonra ban evirerek Javer'e mthi gzlerle bakt, duyulmayacak kadar ksk bir sesle: u anda beni rahatsz etmenizi tavsiye etmem, dedi. Aslnda Javer korkudan titriyordu. Bir ara aa inip nbetileri armay dnd, sonra Jan Valjan'n bu andan faydalanarak kaabilme ihtimalini gze alamazd. Bundan byle elinde bastonu, srtn kapya dayayarak bekledi. Jan Valjan l kadnn zerine eildi ve onun kulana bir eyler mrldand. Ne dedi? Dnyann en ileli adam olan Jan Valjan az nce len bu kadna, neler syledi? Kimse duymad. Belki l duymu olacakt. Sahnenin tek ahidi Rahibe Semplisi, inanlmayacak birey grdn sonra anlatt. Jan Valjan, Fantin'in kulana eilip onunla konutuu anda, kadnn soluk dudaklarnda hafif bir glmseyiin belirdiini ve lmn donuklatrd gzlerde, bir sevin ifadesi ldadn Rahibe grmt. Jan Valjan, efkat dolu bir jestle l kadn yastna yatrd, geceliinin yakasnn kurdelelerini balad, salarn balnn iine soktu ve sonra gzlerini eliyle kapatt. Fantin'in yz birden nurlanmt. Fantin'in eli yataktan sarkmt. Jan Valjan eildi bu eli tuttu, yavaa kaldrd ve saygyla pt. Sonra birden yerinden kalkarak Javer'e dnd. Haydi, bundan byle artk emrinizdeyim, dedi. Javer, Jan Valjan'i kentin cezaevine teslim etti. M. Madlen'in tutuklanmas, "Mntrey sr Mer"de bir bomba gibi patlamt, Ne yazk ki, onun sabkal bir krek mahkmu olduunu duyanlar iki saat sonra onu terketmilerdi.

"O bir mahkmdu" yllardan beri kasabay kalkndrmas, yapt iyilikler, refaha kavuturduu aileler hi biri, hi biri, artk onun adn anmayacakt. Btn gn kentte yle konumalar sre gitti: Biliyor musunuz? Ayol olur ey deil, sresini tamamlamam bir krek mahkmuymu. Kim? Kim olacak, Vali. Hem de ad Madlen deilmi. yle korkun bir ad, Bejan m? Bojan? Bajan m? Aman Tanrm yakalanm. Tutukland m? Elbette, cezaevinde. Daha sonra onu baka yere gnderirler. Yllar nce, yol keserek yapm olduu bir ekyalk iin, ar ceza mahkemesinde yarglanacak. Vallahi karde ben kukulanyordum dorusu, fazla iyi idi. Bu kadar mkemmel adamlarn gemii, daima kark olur. Kendisine sunulan madalyalar geri evirmesi, yolda rastlad her serseri yumurcaa avu dolusu para vermesi, midemi bulandrmt. Bunun altnn apan olu kacandan emindim, inan olsun. te Madlen, adn tam bir hayalet, bylesine ksa bir zaman sonra tamamyla unutulacakt. Montrey sr Mer'de, onun ansna drt kii sadk kald. Kendisine hizmet eden yal kadn, bunlarn arasndayd. Ayn gnn akam, ayn zamanda kapclk yapan bu iyi kalpli kadn, robot gibi fazla dnmeden M. Madlen'in evine dnd saatte yerinden kalkt, onun anahtar her zaman ald iviye takt, sonra mumunu yakarak amdan da oraca koydu. Bu her akam yapt treni hi dnmeden tekrarlamt. Sonra birden aklna ac gerek gelince, kadncaz gzlerinden yalar szlerek kendi kendine, "Aman Y Rabbim ne kadar budalaym M. Madlen dnecek gibi, onun mumunu yaktm," diye sylendi. Tam o anda kapc locasnn cam ald, bir el uzanarak, anahtar ve yanan mumu ald. Kadn bu kolu, bu eli ok iyi bilirdi. M. Madlen geri dnmt. Bir sre konumad, sanki dili tutulmutu, nihayet haykrd: Aman Y Rabbi Vali Bey, oysa ben sizi... Birden sustu saygszlk etmek zere bulunduunu anlamt, Jan Valjan onun iin daima "Vali Bey" olarak kalacakt. Adam onun dncesini tamamlad: Cezaevinde olduumu sylemek isterseniz, evet oradaydm. Demir ubuklardan birini krdm ve damdan atlayarak kaabildim. Haydi ko, bana Rahibe Semplisi'yi ar. Bir kt ald ve zerine u kelimeleri yazd: Az nce mahkemede szn ettiim kk Jerve'den alm olduum krk metelik ve budakl sopamn demirden ulan. Bu kd masann zerine brakt. yle ki odaya girenlerin gzlerine ilk arpan bu demir paralaryla, maden para olacakt. Bir dolaptan eski bir gmlek kard, gm amdanlar bu gmlee sard. Bu arada hi de acelesi yokmu gibi, ar ar yapyordu, avucundaki kara ekmekten birka lokma srd. Bu herhalde, kaarken cezaevinden alm olduu orann ekmei olacakt. Kap tkrdad. Gelen Hemire Semplisi idi. Kadn sararm, gzleri kzarmt elinde tuttuu mumu titrek bir k sayordu. Gnn heyecanlar, kendisine dinine adam bu Rahibeye, kadn olduunu hatrlatmt. O alamt, titriyordu. Jan Valjan kapda karalad, birka kelimeyi rahibeye uzatarak: Hemire, dedi. Ltfen bu kd Papaz efendiye verin. unlar yazmt: "Burada braktklarm size emanet ediyorum Papaz efendi. Paramn bir ksm, mahkeme masraflarn, dieri u zavall kadnn gmlmesine harcansn, geri kalann yoksullara brakyorum." Rahibe konumak istedi fakat ancak u szleri kekeleyebildi: Vali Bey, u mutsuz kadn, son bir kez grmek istemezler mi? Hayr, dedi. Beni kovalyorlar, onun odasnda yakalanmak istemem, huzurunu karm olurum. Henz szlerini bitirmiti ki, merdivenlerde bir amata koptu. Ayak sesleri duyulmutu, kapc kadn, crtlak crtlak haykryordu. yi kalpli beyim, size yemin ederim ki btn gn ve gece yukar odaya kimse girmedi.

Kap nnden bir saniye bile ayrlmadm. Bir erkek sesi cevap verdi: u yukar odada k var. Javer'in sesini tandlar. Oda ylesine yaplmt ki, kap aldnda duvarn bir asn gizliyordu. Jan Valjan mumu sndrd ve bu aya girdi. Rahibe Semplisi masann nne diz kerek ellerini kavuturdu. Kap ald, Javer girdi. Aadan birok kark erkek seslerine kapc kadnn itirazlar karyordu. Rahibe gzlerini kaldrmad dua ediyordu. amdan minenin zerinde olduundan, fazla k samad. Javer, Rahibeyi grnce olduu yerde ivilenmi gibi kald. Polisin karakterinin znn, otoriteye sayg olduunu romanmzn banda sylemiti. Dini otorite onun iin en bata gelirdi. Aslnda Javer her eyde olduu gibi dinde de yle det yerini bulsun diye inanlyd, fakat rnek olmak gayesiyle, asla dinsel grevlerini ihmal etmezdi. Onun gznde bir Rahip, bir rahibe asla aldanmayan ve gnh ilemeyen kiilerdi. Onlar ruhlar, bu dnyaya kapal ruhlard, tek bir kap akt ki, ondan da ancak gerek kard. Rahibeyi grnce, nce oradan ekilmeyi dnmt. u var ki kendisine buraya getiren grevini de unutamazd bundan byle basma kalp bir soru sormaktan ekinmedi. Karsnda, hayatnda asla yalan sylememi olan Rahibe Semplisi idi, Javer bunu bilir ve zellikle kadna kar byk sayg duyard. Hemire, dedi. Bu odada yalnz msnz? Uzun bir sessizlik oldu, bu arada yukar kan kapc kadn, baygnlklar geiriyordu. Rahibe ban kaldrd ve renksiz bir sesle cevap verdi. Yalnzm. Javer szne devam etti: Israrlarm balayn hemire bu akam birisini grmediniz mi? Bir erkek? Kat onu aramaktayz. u Jan Valjan adndaki sabkaly, onu kovalyoruz. Grmediniz mi? Hemire yeniden: Hayr, dedi. Yalan syledi. ki kez st ste hi duraksamadan kendisini atee atar gibi yalan syledi. Javer: Beni balayn sayn hemire, diyerek onu saygl bir ekilde eilerek selmladktan sonra geri ekildi. Hemirenin sz Javer'e yetmiti yle ki masann zerinde sndrlm bir mumun ttmesindeki acayiplii bile farketmedi. Bir saat sonra, koarcasna yryen bir adam, Paris istikametine doru yol alyordu. Bu adam Jan Valjan'd. Kendisine yolda rastlayan arabaclar sorguya ekildiklerinde bu acele giden adamn kolunun altnda ar bir paket ve srtnda rengi atm mavi bir gmlek olduunu grdler. Ksa bir sre sonra Jan Valjan yine yakalanacakt. Bu ackl tutuklanmann tm ayrntlarndan vazgeerek gazetelerde yaynlanan baz satrlar buraya geirmekle yetineceiz. 1923 ylnn 25 Temmuz tarihli "Ak Bayrak" gazetesi yle yazmt: "Pa d Kale ilinin bir kasabas, korkun bir olaya sahne oldu. Kasabada M. Madlen adnda yabanc birisi, yllardan beri kendi uygulad metotlar sayesinde kentte siyah boncuk ve cam ziynet eyalarnn yapmn kolaylatrm ve yepyeni bir endstrinin gelimesine sebep olmutu. Byk bir servet kazanrken, kasabay d kalkndrmt. Hizmetlerine mkfat olarak onu kente Vali atamlard. Oysa, Madlen adn tayan adamn eski bir krek mahkmu olduunu polis kefetti. Tutuklanmasndan az nce Paris'teki Lafit Bankas'nda biriktirdii yarm milyonu aan servetini tmyle geri ektiini renmi bulunuyoruz. Tulon zindanna kapatlan Jan Valjan'n bu serveti nereye gizlediini renemedik." Ayn tarihteki "Paris" gazetesi daha ayrntlara girmiti: "Yllardan beri serbest braklm, eski bir sabkal Jan Valjan, Var ilinin ar ceza mahkemesinde yarglanp hkm giymi bulunuyor."

"Bu sinsi adam polisi bile aldatmt, adn deitirmi ve Kuzey kentlerimizden birinin Valisi olmutu. Bu kasabada hatr saylr bir ticaret kurmutu. Nihayet yakalanm ve tutuklanmtr. Bunu da Milli Emniyetin sistemli almalarna borluyuz. Genel kadnlardan birisini metres olarak tutuyordu, kadn, dostunun tutuklanacan renince heyecandan ld. nsanst bir gce sahip olan bu haydut, bir kez daha kamasn baarmt, ne var ki kamasndan drt gn sonra polislerimiz onu Paris'te Montferney posta arabasna binerken yakalanmasn baard. Bu drt gn zarfnda, biriktirmi olduu olduka ykl bir serveti bankadan ektii syleniyor. Sylentilere gre bunu hi kimsenin bulamayaca bir keye gmm olmal. Herneyse, "Var Mahkemesi" kendisini sekiz yl nce kk bir Savuyah ocuun yolunu keserek parasn almakla yarglad. Haydut savunmaktan vazgeerek, suunu itiraf etti. Jan Valjan'n gneyi kasp kavuran ekyalarla ibirlii yaptn da ispat etti. Bundan byle, sulu bulunan Jan Valjan lm cezasna arptrld. Ancak u var ki, ok dil Kralmz onun cezasn mebbet kree evirmi bulunmaktadr. Jan Valjan, Tulon cezaevine yolland." Bu arada Montrey sr Mer'de kurulan siyah boncuk endstrisi de, gittike ktlyordu. Dman firmalar birbirleriyle dalarken, ustabalar kendilerini fabrikatr sanm ve Madlen'in atlyeleri kapatlmt. Fabrikalar iletilmedi, iiler kasabadan ayrldlar. Meer ki btn bu endstrinin ruhu Madlen imi. Ksa bir zaman sonra, kasaba eski sefaletine geri dnmt. Bu arada Montferney kynde ok acayip bir olay grld. Kasabann acayip bir efsanesi vard. ok eski zamanlardan bu yana eytann Montferney ormanlarnn hazinelerini gizlemek iin setiini sylerlerdi. Hatta koca nineler, gn batarken ssz korularda oduncu klna girer esmer bir adamn, ukur kazdn grdklerine yemin ederlerdi. Bu adamn balk yerine banda boynuzlarnn olduunu gzleriyle grmlerdi. Jan Valjan'in Montferney dolaylarnda dolat sralarda, ayn kyn ihtiyarlarndan bir oduncunun ormanda durmadan hendekler kazmas dikkati ekti. Kyller adam konuturmak amacyla bir akam meyhanede hem de Tenardiye'nin hannda, bol bol iirdiler. Ne var ki "Bulatrel" adndaki bu yol iisi, gerekten ketum herifti. Azndan doru drst laf almann imkn yoktu. Fakat onu ylesine zorlamlard ki herifin, iyice zom olduktan sonra, anlattklarndan Tenardiye ve okul retmeni u anlam kardlar. Bir sabah yine yolda ta krmaya giden Bulatrel, koruda bir aa dibinde bir krekle kazmann saklanm olduunu grerek, bundan kukulanmt. Sonra bunun kye su getiren saka Sifur Babann, krei olduunu dnerek zerinde durmamt. Fakat ayn gnn akam, bir yabancnn ormana girdiini grnce, kendisi de kaln bir aacn ardna gizlenerek onu izlemiti. Adam drt ke bir kutu ve kolunun altnda bir paket tayordu. Birka dakika sonra Bulatrel, bu yabancy izlemiti. Fakat tam vaktinde davranamadndan, adam gzden karmt. O gece ayn ondrd olduundan, koru banda, nbet tutup adamn kmasn beklemesini akl etmiti. Gerekten iki saat sonra yabanc ormandan kmt, bu kez kutusunu ve paketini tamyor, elinde bir krekle bir kazma vard. Bulatrel, adama yanamaya cesaret edememiti. nce onu ok heybetli bulmu, hem de kazmal olduundan ondan uzak durmutu. Ne var ki, pek de budala olmayan Bulatrel, ertesi sabah o alnn dibine komutu, ne yazk ki kazma ile krein yerinde, yeller esiyordu. Bundan byle yol iisi, yabancnn ormanda bir hendek kazp kasasn oraya gmdn anlamt. Fakat adam ne gizlemi olabilirdi? Kasa bir ceset gizleyemeyecek kadar ufakt, demek iinde para bulunuyordu. Bulatrel gnlerce koruyu orman kazm, delik deik etmi, ne yazk ki hibir ey bulamamt. inin bu hikyesine koca nineler balarn sallayarak: "Vah, vah," demilerdi. "Bunun da eytann ii olduu besbelli. Tanr bizleri korusun." Ayn yln, ekim aynda Tulon halk limanlarna okul gemisi olarak kullanlacak "Orion" sava gemisinin onarm iin girdiini grdler. Gemi bir hayli zarar grm olmasna ramen, Tulon limanna girdiinde halk bir hayli etkilemiti.

Her gn sabahtan akama kadar rhtm merakllarla dolup tayordu. Bu isiz gsz insanlar srf Orion gemisini seyre gelirdi. Yine bir sabah, geminin onarmn izleyen, halk bir kazaya ahit oldu. Tayfalar yelkenleri sarmaya alyorlard ki, flok yelkeninin kesini tutan gabyac, birden dengesini kaybetti. Denizcinin sendeledii grld, dalgakran zerine birikmi seyircilerin azlarndan birden tek bir lk koptu. Tayfann ba ar gelmiti, adam yuvarlanmak zereydi, bir de elleriyle yelkenin evresine tutunmak iin abalad decei srada, can havliyle ip merdivenlere yapt. Oraya asl kald. Denizle arasnda ylesine ba dndrc bir mesafe vard ki, buradan yuvarlanmak muhakkak bir lmd. Yakalarken halat iyice sarsmt, zavall adam, bu ipin ucunda aslm gidip geliyordu. Onun yardmna komak korkun bir tehlikeye atlmak demekti. Tayfalardan ve kydaki balklardan hibiri byle tehlikeli rizikoya atlmaya cesaret edemiyorlard. Ne var ki, zavall gabyac artk bir hayli yorulmutu. Kollar gerilmiti, yukar kabilmek iin yapt her gayret halat merdiveninin daha ziyade sallanmasna yol ayordu. Gcn ziyan etmemek iin haykrmaya bile korkuyordu. Kydaki halk onun ipi brakaca an bekliyorlard. Birden geminin direine bir adamn trmand grld. Yaban kedisi gibi evir trmanyordu. Krmzlar giyen adamn bir krek mahkmu olduunu grdler, anakla ktnda rzgr yeil baln uurunca kar gibi beyaz salar meydana kt. O gen bir adam deildi. Gemide kullanlan bu mahkm, olay grr grmez nbeti subaya komu ve izin verildii takdirde kendisinin adam kurtarabileceini sylemiti. Komutann ban ediini grnce, bir keserle ayandaki zinciri krm ve sonra beline bir ip sararak direk halatlarna komutu. O anda bu zincirin, ne denli kolaylkla paralandn kimse farketmemiti. ok daha sonralar bunu hatrlayacaklard. Bir saniye sonra adam direin tepesindeydi, bir an iin durmu ve baklaryla mesafeyi lmt. Aadan bu tyler rpertici sahneyi seyredenlere, bu birka dakika yzyllar kadar uzun geliyordu. Nihayet mahkm gzlerini gklere kaldrarak, ileri bir adm att. Kalabalk rahat bir nefes ald. U ksma geldiinde ipin bir ucunu oraya balad ve dier ucunu sarktt sonra elleriyle bu ip boyunca inmeye koyuldu. Bu arada bakanlarn kalpleri daha da skt, deniz zerinde sallananlarn says birden ikiye kmt. Sanki bir sinei kapmaya bir rmcek gelmiti. Ne var ki, bu kez rmcek lm deil, hayat getiriyordu. Herkes nefesini tutmutu, sanki nefes alrlarsa esinti rzgra eklenerek bu zavalllar dreceklermi gibi hareketsiz duruyorlard. Bu arada mahkm tayfann yanna varmt. Tam zamannda yetimiti, bir dakika daha gecikse bitkin adam ellerini koyuvererek uuruma yuvarlanacakt. Mahkm bir eliyle ipe tutunarak br eliyle adam halata balad nihayet onun diree karak tayfay oraya ektiini grdler. Daha sonra onu kucana ald ve aaya indirdi. Sonra, kaza geiren tayfay arkadalarnn uzanan kollarna brakt. Tam o anda, kalabalk onu alklad, hatta yal deniz kurtlar aladlar, kadnlar kucaklat ve btn sesler hep bir azdan: "Bu adam balansn, bu kahraman mahkm serbest braklsn," diye haykrdlar. Oysa mahkm, iine geri dnmek iin inmeye koyulmutu, daha abuk ulamak iin alaktaki serenlerden birinin zerinde komaya balad. Btn baklar onu izliyordu, bir an korktular, adamn yorgunluktan ya da ba dnmesinden sendeledii grld. Birden seyirciler ac lklar kopardlar, mahkm denize dmt. Bu ok tehlikeli bir d oldu Orion'un yaknnda bir zrhl demirlemiti, zavall mahkm iki gemi arasna yuvarlanmt. Drt gemici, bir sandala atladlar, halk onlar yreklendirmek iin haykryordu. Btn kalpler yine endieliydi. Adam yzeye kmamt. Sanki bir pire zeytinyana dm gibi denizde bir krk brakmadan sulara gmlmt. Bo yere daldlar, aradlar. Akama kadar bo yere aratrdlar. Ertesi gn Tulon gazeteleri u havadisi yaynlyorlard: "17 Kasm 1823.

Dn Orion sava gemisinde, onarm ilerinde altrlan bir mahkm diree asl kalan tayfalardan birini, kurtarrken, denize dt ve bouldu. Btn aratrmalar boa kt. Onun tersane kazklarndan birine saplanm olmasndan korkuluyor. Bu adam 9430 numaral mahkm, ad Jan Valjan'd.

Kimsesiz ocuk I Montferney, Marn kylarnda bir yama tepenin zerinde kurulu byke bir kydr. Geri arada bir on sekizinci yzyldan kalm birka gzel ato olmasna ramen aslnda buras yoksul kiilerin barndklar ssz bir kyd. Burada geim hi de zor deildi, ne var ki ky bir tepe zerinde kurulmu olduundan, su salamak bir sorun halini almt. Suyu aramak iin bir hayli yorulmak gerekirdi. "Ganyi" tarafndaki kulbelerde yaayanlar, su almak iin ormanlardaki gllere giderlerdi. Oysa kilisenin evresi ve el ksmndaki evlerde yaayanlar, el yolundaki bir kaynaa koarlard. Oras da Montferney'ye en azndan bir eyrek saat ekerdi. Varlkl kiiler, kyn soylular ve Tenardiye han gnde birka metelik karlnda bir kylye tatrlard sularn. Ne yazk ki, bu kyl de, ancak akamn yedisine kadar altndan hele k akamlar iine erken son verdiinden, suyu tkenen kiiler kendileri kaynaa gitmek zorunda kalrlard. Kk Kozet iin, bundan byk ikence olmazd. Kozet artk Tenardiye'lerin hizmetisi olmutu. Bir yandan anasndan para ekerler bir yandan kk kz kullanrlard. Bundan byle, sular tkendiinde ormanlardaki kaynaa Kozet yollanrd. Oralara gecenin karanlnda gitmekten ok korkan kk kz hergn suyun yeterli olmas iin bin bir kurnazla ba vururdu. 1823 ylnn Noel Yortulan, pek parlak geiyordu. K lman balad gibi havalar hl bozmamt. Henz ne kar yam, ne de don olmutu. Paris'ten gelen gezgin oyuncular, Vali Beyden izin isteyerek ky dna adrlarn kurmulard. Bu arada kilise meydanna birka iportac sergilerini kurmulard. Bundan byle hanlar ve meyhaneler dolmu bu kasabaya gelen yabanclar, oraya neeli bir yaam samlard. Noel akam Tenardiye'lerin han bile, dolup dolup tamaktayd. Arabaclar ve gezgin satclarla, oyuncular, masa banda kadeh tokuturarak neeyle yiyip iiyorlard. Bu salon dier meyhane salonlarna benzerdi. Masalarda, inko marapalar, ieler, sarholar, ttn ekenler. Az k, pek ok grlt. Madam Tenardiye, bir atete kzaran etlere bir yandan bakarken, kocas Tenardiye de, mterilerle gevezelik ederek, marapa marapa imekten geri kalmyordu. Kozet her zamanki yerinde ocak bandayd. st ba lime lime, ayaklar tahta kunduralar iinde plakt, mum nda yn oraplar ryordu. Tenardiye kzlarnn, giyecekleri yn oraplard bunlar. Kk bir kedi masa altnda oynuyordu, bitiik odadan neeli ocuk sesleri, billri gller duyuluyordu, bunlar evin sultanlar "Eponin ve Azelma"nn sesleriydi. Ocak bandaki iviye bir krba asl duruyordu. Arada bir evin uzak bir kesinden alayan bir ocuun sesi duyuluyordu. Bu k nce Madam Tenardiye'nin dourduu bir erkek ocuun sesi idi. Anas onu emzirmiti, fakat sevmezdi. Bu arada geen yllar Tenardiyeler zerinde izlerini brakmlard. Bay Tenardiye ellisine varmt, kars otuzunu bir hayli geride brakm olduundan kocasyla arasndaki ya fark pek gze batmyordu. Romanmzn banda bu kzl sal, iri yapl, kemikli Madam Tenardiye'yi, birka kelimeyle tanmlamaya almtk. Kadn dev anas gibi bir yaratkt, yorulmak nedir bilmezdi. Evde her iin altndan kalkard. Yataklar, odalar, amar, yemekleri yapmas bir yana, saa sola emirler datr durmadan barp arrd. Tek yardmcs Kozet'di. Bir filin hizmetindeki zavall bir fare. Kadn bir haykrdnda camlara kadar titretirdi. illerle ssl geni surat, bir kevgiri andrrd. Sakal bile kyordu. Tpk kadn klna girmi bir hamala benziyordu. Okumu olduu romanlardan edindii acayip cilveleri olmasa, kimse onun kadn olduuna inanmayacakt. Konuurken onu dinleyenler ondan bir jandarma diye sz ederler, onun itiini grenler, bir arabac sanar Kozet'i hrpaladn grenler, onun iin cellt derlerdi.

Tenardiye Baba'ya gelince, o kara kuru, clz, ufack bir herifti. Solgun ve kemikli yzn gren, onu hasta sanr, oysa o bir boa gibi glyd. Bir deti de hi durmadan glmsemesiydi, herkese kar ok terbiyeliydi. Hatta sadaka vermedii dilenciye bile nazik davranrd. Bir sansar gibi bakar, kltrl adam tavrlar taknrd. i gc arabaclarla karlkl arap tokuturmakt. Kaln bir pipo ierdi. nlnn altna, siyah bir kostm giyerdi. Materyalizm ve edebiyat iddialarnda bulunurdu. Durmadan Fransz dnrlerinden szler sayar Volter, Didero ve Jan Jak Ruso'nun adlarn dilinden drmezdi. Kyl ve kaba saba iileri bylelikle etkiliyordu. Orduda hizmet ettiini azna doldura doldura anlatr, hatta ate altnda ar yaral bir generali srtnda tayarak kurtardn bile sylerdi. Hatta hanna "Vaterlo avuu" adn bundan byle koymutu. Liberal, klsik ve Bonapart taraftaryd. Kyde onun birka yl seminerde okuyup papazlk renimi yapt sylenirdi. Oysa aslnda Hollanda'da birka ay bir hancnn yannda meyhane iletme bilimi edinmek iin, staj grmt. Hana her yeni giren Madam Tenardiye'yi grnce "Kadn bu evin hanm, kocas klbn biri" diye yanl bir kanya varrd. Oysa budala kan evin hanm bile deildi. Evin beyi de hanm da Bay Tenardiye idi. Aslnda kadn haddini bilir, zellikle yabanclarn yannda hibir zaman kocasn kk drmezdi. Ho yalnzken bile, onun isteklerine boyun eer, ondan ekinirdi. Esasen kocasna sonsuz hayranl vard. Bu ufack adamn, bir iaretiyle bu jandarma yapl koca kadn sinerdi. Bu kadn ocuklarn sever ve kocasndan korkard. Aslnda srf memeli bir hayvan olduundan ana idi. Hem de anal yalnzca kzlarna kadar yaylrd, olunu sevmezdi bile. Bu canavar ruhlu yaratklarn arasna kaderin frlatt Kozet akla gelmeyen cefalar ekerdi. Kar koca, kz ezmek iin yarrlard. Zavall Kozet, gnde yz kez iner kar, ykar, fralar, siler, sprr, koard. Kendisinden ar eyalar kaldrr, en g ileri yapard. Asla acma nedir bilmezdi hanm. Zavall Kozet bir rmcek ana dm gibi aresizdi. Biare yavru her eye boyun eer, susard. Hana yeni drt yolcu gelmiti. Kozet, kt kt dnyordu. Henz sekiz yanda olmasna ramen, o kadar ac ekmiti ki, ihtiyar bir kadn andryordu. Gz morarmt. Zalim Madam Tenardiye onu yumrukladktan sonra, durmadan: u sskaya bakn, morarm gzyle ne de irkin, diye syleniyordu. Kozet gece olduunu grerek, mterilerin odalarndaki ibrik ve srahileri doldurduuna gre, artk emede su kalmadn dnerek tasalanyordu. Ancak Tenardiye'lerin hannda ok su iilmediini bildiinden az ok teselli oluyordu. Geri buraya gelenlerin hepsinin bar yankt, ancak onlar iedeki arapla yreklerini serinletmesini tercih ederlerdi. Bu kalabalk iinde, hancdan bir bardak su isteyecek bir mteriye herkes yabani gzyle bakard. Bir ara Kozet rperdi, Madam Tenardiye tenceresinin kapan kaldrm ve barda emeye tutmutu. Musluu evirdiinde barda yar yarya dolduracak kadar suyun aktn izleyen Kozet, tellanmt, ancak keyfi yerinde olan hanm omuzlarn silkerek: Bu gece bununla yetiniriz, demi kk kzn yrei ferahlamt. Kozet elindeki yn rmekte devam etti ancak tam bir eyrek saat sonra kalbi arpt. Arada bir, mterilerden biri dar bakyor: "Aman Y Rabbim ne karanlk gece," diyordu. "Byle bir gecede fenersiz sokaa kmak iin insan akln karm olmal." Birden gezgin satclardan biri, hana girdi ve hain bir sesle: Atm sulamamsnz, dedi. Suladk, diye atld Tenardiye Ana. Oysa ben hayr diyorum hanm anne, dedi adam. Kozet sakland masa altndan kmt: Aman Msy, atnz iti, dedi. Hem de tam bir kova dolusu su iti. Kovay ben gtrmtm. Doru deildi, Kozet yalan sylyordu. portac haykrd:

Olur ey deil bacak kadar yumurcak, boyundan byk yalanlan nasl da kvryor. Ben sana atmn imediini sylyorum kk pi, o susad zaman burnundan solur. Kozet ksk bir sesle direniyordu: Hem de ylesine bol iti ki... Adam: Haydi haydi, dedi. Yetti artk, atma su verin bu komedi bitsin. Kozet masann altna srnerek girdi. Madam Tenardiye: Haklsn beyim, dedi. Atn imediyse imeli. Sonra evresine baknarak: Nerelere svt? diye sylendi. Ban eerek masa altna szlm Kozet'i grd. Kadn hrsla haykrd: Buraya gelecek misin? Kozet sakland delikten grnd. Haydi git ata, su ta. Kozet duyulmayacak kadar ksk bir sesle: Fakat Madam, emenin suyu tkendi. Madam Tenardiye sokak kapsn ardna dek at: Ne duruyorsun yle aptal aptal, git kaynaktan getir. Sonra ekmecelerden birini aarak birka metelik bir maden para kard: - Al bakalm kurbaa suratl kz, dnte frndan taze bir ekmek de getir. Kozet'in nlnn bir yan cebi vard, ald paray cebine att sonra ocak bandaki kovay koluna geirdi. Aslnda bu kova onun boyundayd, rahatlkla iine oturabilirdi. Sonra bir ara kap nnde, hareketsiz durdu. Sanki birinin imdadna gelmesini bekliyordu. Madam Tenardiye haykrd: Haydi ne duruyorsun? Kozet kt. Kap zerine kapand. Tenardiye'lerin kaplarna kadar uzanan en son dkkn bir oyuncak dkknyd. Hann kapsnn karsnda l l yanyordu. anak mlek renk renk bardaklarn nne, satc bir kocaman bebek koymutu. Bu ta bebein yarm metre boyu ve toz pembe bir elbisesi vard. Ban altn baaklar sslyordu, sahici salar ve mavi mineden gzleri vard. Btn gn, bu harika bebek, btn ky ocuklarn oraya ekmiti. Ne var ki, Montferney'de hibir ana, bu ahane bebei kzna alacak kadar zengin deildi. Eponin ve Azelma'da, saatlerce bu bebei hayran hayran seyretmilerdi. Elinde kovas sokaa kan Kozet, tm zntsne, ramen bu gz kamatrc grntye "bu hanma" baklarn dikti. Zavall ocuk, sanki ta kesilmiti. Bu bir bebek deil, bir grnt, mutluluk, servet, lks idi. Hayatn her trl cefasna katlanm, souk bir sefalete gml bu yavrucak iin, bu bebek sahip olamad tm mutluluklarn simgesi idi. ocukluun sa duyulu ve kederli mant ile Kozet, kendisini bu bebekten ayran uurumun derinliini lt. Byle bir bebee sahip olmak iin, insann kralie ya da hi deilse prenses olmasnn gerektiini belki yznce kez olarak kendi kendisine tekrarlad. Bu ahane pembe elbiseye, bu lepiska dz salara, bakyor ve iinden "Kim bilir ne mutludur bu bebek" diye dnyordu, gzlerini bu nefis oyuncaktan ayramyordu, geri dkknda baka bebeklerde vard, ancak onlar bu harikulade kzn nedimeleri, yanamalar olabilirdi. Bu peri padiahnn kz olmalyd. Barakasnn iinde aa yukar dolaan dkkncya gelince, Kozet onu Tanr gibi yce gryordu. Birden Tenardiye Ana'nn, hain sesi onu yeryzne indirdi. Sen hl burada ne srtyorsun kokmu, bekle geliyorum yanna, sana haddini gsteririm. Tenardiye Ana, sokaa bir gz atm ve zavall kz grmt. Kozet kovasn kaparak koup uzaklat.

II Tenardiye Han, kilise ynnde olduundan, Kozet tam "el" tarafndaki orman kaynana gitmek zorundayd. Bundan byle aydnlanm yollarda hi oyalanmadan kotu kotu. portalarn nlerinden getii sre, her ey iyi ve gzeldi, fakat son dkkn da ardnda braktktan sonra birden dehete kapld. Sanki kendisine arkadalk etmesi iin, durmadan kovann kulpunu arparak grlt yapyordu. Yrdke glgeler koyulayordu. Sokaklarda artk kimse kalmamt. Bir ara kyl bir kadn, onu grnce hayretle durdu ve dilerinin arasndan: "Allah Allah, bu ocuun bu kr karanlkta, yollarda ne ii var?" diye mrldand, sakn bir cin olmasn? Sonra dikkatle bakp Kozet'i tanynca: Ha dedi bu bizim Tarla Kuu (Kozet'i kyller, Tarla Kuu diye arrlard) Kozet Montferney kynn bir mezar andran sokaklarndan geti, artk kyn dna kmt. Evleri hatta duvarlarn nnden getii sre iinde, yine az ok dayanabiliyordu. Panjurlar arasndan grlen bir mum aydnlk hayat demektir fakat yolu uzadka o da admlarn yavalatt. Son evi atktan sonra olduu yerde durdu. Daha ileri gitmesini, bir trl gz yemiyordu. Kovasn yere brakt, birden otlar arasnda hrtlar duyarak, gerisin geriye komaya balad. Tam kye dnmt ki, birden Tenardiye Ana'y gznn nne getirerek ne yapacan aranlara z bir jestte bulundu. Kafasn kad. Bir yandan korkun Tenardiye Ana karsna dikilmiti, br yandan belki dadan inen kurtlar ve hortlaklar. Yine de Tenardiye Ana'nn korkusu baskn kt, kovasn kaparak yeniden orman istikametine komaya balad. Nefesi kesildiinde durdu nereye gittiini bilmez gibi perian kouyordu. Bu arada alamamak iin kendisini zor tutuyordu. Ormann tyler rperten karanl kk kzn her yann sarmt. Artk ne dnebiliyor, ne de grebiliyordu. Usuz bucaksz bu orman, kk ocuu sanki yutacak gibi karsna dikilmiti. Bir yandan karanlk ve esrar dier yandan derin bir sessizlik. Orman kysndan kaynaa, ancak sekiz on dakika ekerdi. Kozet gndzleri gemi olduu bu yolu ok iyi bilirdi. in tuhaf gece karanlnda bile yolunu kaybetmedi. Aalar ve allklar arasnda rktc eyler grmekten ekindiinden, hi etrafna bakmyordu. Nihayet su kysna geldi. ki ayak derinliinde yosunlarla evrili tabii bir havuzdu buras. Balk toprakta kendiliinden kazlm bir eit gl. Kaynan etrafn yeil otlar ve kocaman kayalar evrelemiti. Kozet nefes almaya bile vakit yitirmeden, hemen kovasn daldrd. Geri her yer zifiri karanlkt, fakat buraya gelmeye alkn olduundan sol eliyle tutunmak iin, mee daln arad ve eilerek kovasn suya daldrd. Sinirleri yle fazla gerilmiti ki, bu anda gc katna kmt. Byle eilmi dururken nln cebindeki maden parann suya yuvarlandn fark bile etmedi. Su dolu kovasn ekerek otlar zerine brakt. Bundan sonra ok bitkin olduunu anlad, hemen geri dnmek istedi, fakat kovay doldurmak iin ylesine kendisini zorlamt ki bir adm daha atacak hali kalmad. Oturmaktan baka aresi yoktu. Yere, nemli otlarn zerine kt. Neden olduunu bilmeden gzlerini ap kapad. Ovalardan souk bir rzgr esiyordu, yapraklarda uuldayan bu rzgr yerdeki uzun otlar da dalgalandrd. allar silhl kollar gibi kvrlyordu, yelin frd kuru yapraklar sanki kendilerini kovalayan bir tehlikeden kar gibi hzla kzn nnden utular. nsanoluna aydnlk gerekir. Gz grmedike, zihin de bulanr. Gne tutulmalarnda, gnbatmnda en gl kiilerin bile morallerinin bozulduu grlmtr. Geceleyin korkmadan bir ormandan tek bana geecek babayiit az bulunur. Uyumu ieklerin ryalar gibi, belirsiz ve tutulmayacak eylerin havalarda uutuklarn sezeriz, ufuklar bir esrar perdesine brnmtr sanki.

nsan ardna bakmaktan hem korkar, hem de arkasndakini merak eder. Neler dndn incelemeyen Kozet de, doann bu sonsuz karanlnda boulur gibi hissediyordu kendisini. Artk duyduu korkuyu da aan bir dehetti. rperiyordu u anda, duyduklarn kendisine soracak biri olsa, kalbini donduran duygulan tanmlayacak kelimeleri bulamazd. Birden igdsel bir atlla, yksek sesle saymaya balad. Bir'den yze kadar sayd kendi sesinden deta gleniyordu. Ellerinin nemini, buz gibi suyun slakln duydu, yerinden kalkt yine korkuyordu. nne geemeyecei sonsuz bir korku. Komak, bacaklarnn tm hzyla komak, hana dnmek istedi. Hi deilse tarlalara vardnda uzaktan kyn klarn grebilirdi. u Tenardiye cadsndan ylesine korkuyordu ki, su kovasn almadan oradan uzaklamaya cesaret edemedi. ki eliyle kovann kulpuna yapt. Kovay ok zorlukla yerinden kaldrabildi. Bylelikle birka adm ilerledi, fakat kova ylesine ard ki yere brakmak zorunda kald. Bir saniye nefes ald, sonra kulpu yeniden yakalad ve yine birka adm att. Yine durup dinlendi. Tpk ihtiyar bir kadn gibi, ne eilmi iki bklm yryordu. Kovann arl sska kollarn germiti, minicik elleri sanki donmutu, arada srada durup dinlenmek zorunda kalyordu. Her duruunda kovadan taan buz gibi su, ayaklarn ve plak bacaklarn slatyordu. Btn bunlar k ortasnda bir ormann gbeinde, kimsenin bulunmad ssz bir kede geiyor ve bu ackl olayn kahraman, henz sekizine yeni basm kck bir kz ocuuydu. Zavall Kozet, inleyerek yol alyordu. Hkrklar boazna tklyor fakat alamaya cesaret edemiyordu. Tenardiye cads, kendisine yle bir dehet alamt ki ondan uzakta bile olsa, onun yasakladklarn yapmaya gc yetmezdi. Yorgunluktan bitikti yine de ormandan henz kmamt. Bir ara dinlenmek iin hepsinden uzun sren bir mola verdi. Her zaman altnda oturduu bir kestane aacnn dibinde azck soluk ald, sonra yine kovasn kaparak yrmesine devam etti. Ancak ylesine bkkn bir ac ve kedere dmt ki, bir ara "Oh Tanrm, Tanrm," diye haykrd. Birden kovann artk kendisine yk olmadn farketti. Kocaman bir el sapndan tutmu ve kovay kaldrmt. Kozet ban evirdi. Uzun bir glge yan banda ilerliyordu. Bu arkasndan sessizce gelen bir adamd. Kozet duymamt onun geliini. Bu adam sessizce ona elini uzatm yardm etmiti. Hayatn tm rastlantlar iin igdlerimiz bize yol gsterir. Kozet bu adamdan hi rkmedi. 1823 ylnn bu ayn Noel gnnn sabah, yoksul fakat temiz giyimli bir adam Paris'in fukara mahallelerinin birinde, uzun sre dolamt. Sar redingotlu, yuvarlak apkal, dizleri anm gri pantolonlu, kaba siyah yn orapl ve bakr tokal ayakkablar giymi bu mehul adamn elinde, budakl bir sopa bulunuyordu. Bu sopann zerinde ylesine ustaca oymalar ilenmiti ki, bunu yapan bir bastona benzetmiti. Nihayet saat drd gee adam posta arabalarnn bulunduklar bir kmaza girerek Montferney'den nceki durak olan Lany kasabas iin bir bilet ald. Yola kld, fakat gn kararmt, araba Lany'dan iki kilometre uzaklktaki el'den geerken mehul yolcu arabacya inmek istediini bildirdi. Hatta arabac "Lany" kadar para deyip daha nceden inen bu adama, akn akn bakakalmt. Oysa onun giyiminde yle zengin bir izlenim uyandrmamt. Adam el kynden acele admlarla getikten sonra, Montferney istikametindeki ormana dalmt. Ormanda azck yrdkten sonra admlarn yavalatt ve sanki kendisinden baka hi kimsenin inlemedii gizli bir yer aryor gibi aalar dikkatle saymaya koyuldu. Bir ara kaybolmu gibi akn akn grnd duraksad ve el yordamyla aalarn seyreklemi olduu bir noktaya geldi. Burada bir yn beyaz ta kmesi vard. Talara yaklaarak, onlar dikkatle gzden geirdi. Mantarlarla gvdesi kapl bir aa bu talardan az uzakta ykseliyordu. Yabanc adam aaca elini dayad, sanki zerinde biten mantarlar saymak isler gibi. Bu aacn tam karsnda bir de kabuklar dklen bir kestane aac bulunuyordu.

Buraya iaret olarak bir inko ivilenmiti. Adam ayaklarnn ucunda ykselerek elini bu inkoya dedirdi. Bir ara talar ile aa arasndaki toprak zerinde tepindi. Sonra buradaki topraa kimsenin el atmam olduunu grerek, rahat bir nefes ald. Daha sonra sana soluna baknarak, ynn buldu ve yeniden yrmesine devam etti. Kozet'e rastlayan ite bu yabanc adamd. Korulardan Montferney'e giderken, aalar arasnda bu minicik glgeyi grmt. Kzn iniltilerini duymu ve yaklatnda kendisinden byk bir su kovas tayan kk kz grnce, elini uzatarak kovasnn sapn tutmutu. Evet, Kozet ondan korkmamt. Yolda adam ona sordu. Sesi derin ve iten bir sesti: Evldm, bu tadn ok ar bir yk, brak ta ben alaym. Kozet kovann sapn tutan elini ekti. Adam dilerinin arasndan: Olur ey deil, dedi. Bu gerekten ar, hatta bana bile ar geldi. Sonra sordu: Ka yandasn kk? Sekiz yandaym beyefendi. Uzaktan m geliyorsun? Ormandaki kaynaktan. Adam bir sre konumadan durdu sonra sordu: Senin annen yok mu? Kozet: Bilmem ki, dedi. Sonra yabancnn soru sormasna vakit brakmadan. Bakalarnn anneleri var, ancak benim hibir zaman anam olmad. Adam durdu kovay yere brakt, ellerini kzn sska omuzlarna koydu, karanlkta onun yzn grmek ister gibi ona doru eildi. Gklerden szlen soluk kta Kozet'in zayf ve yorgun yzn grebildi. Adam sordu: Senin adn ne? Kozet. Birden yabanc adam, elektrik arpm gibi titredi. Kza bir daha bakt, sonra eline kovay alarak, onun yan banda yrmesine devam etti: Kk nerede oturuyorsun? Bilmem, bilir misiniz Montferney'de buraya bir eyrek saat eker. Oraya m gidiyoruz? Evet beyefendi. Adam ksa bir sessizlikten sonra, yeniden sordu: Bu ge saatte seni ormanlardan su getirmeye kim yollad? Madam Tenardiye, o benim hanmmdr. Adam: Han m? diye sordu. Oh oh iyi, bu geceyi orada geiririm. Beni oraya gtr. Oraya gidiyoruz, dedi ocuk. Yabanc hzl hzl yryordu ancak Kozet onu rahat izledi. Artk yorgunluunu duymuyordu. Sakin bir kendini brakla, arada bir gzlerini bu yeni dostuna kaldryordu. Birden kalbinde, umut ve sevince benzeyen duygularn kprdandn duydu. Birka dakika daha geti, adam yeniden sordu: Handa hizmetiler yok mu? Hayr efendim, ben yalnzm. Ksa bir duraklamadan sonra Kozet, anlatt: ki kk kz daha var, Ponin ve Zelma. Tenardiye Ana'nn romantik adlarn Kozet bylesine ksaltmt. Kim bunlar, Ponin ve Zelma? Onlar kk hanmlarm, hann sahibesi Madam Tenardiye'nin kendi kzlar. Onlar ne yapar? Onlarn gzel ta bebekleri var, altn yaldzl oyuncaklar, kul ular var, oynar elenirler. Btn gn m? Evet beyefendi, btn gn.

Ya sen? Ben alrm, i yaparm. Btn gn m? ocuk geceleyin sezilmeyen yalarla dolu gzlerini iri iri at ve ksk bir sesle cevap verdi: Evet beyefendi. Sonra ksa bir sessizlikten sonra devam etti: Kimi zaman iim erken biterse, ben de elenirim, izin verirler. Nasl oynarsn. Ne bulursam, ancak benim oyuncam yok ki. Ponin ve Zelma bebeklerine dokunmama izin vermezler. Benim nah u kadarck minik bir klcm var. ocuk kk parman gsteriyordu. Kesiyor mu bari? Elbette beyefendi, salatay ve sinek kafalarn kesiyor. Kye varmlard. Kozet, yabancya yol gsterdi. Frnn nnden geerlerken, Kozet ekmek almasn unuttu. Adam artk soru sormaktan vazgemi gibi ba nnde yryordu. Kiliseyi arkalarnda braktklarnda adam iportalar grerek sordu: Burada panayr m var? Hayr efendim, Noel yortucu iin geldiler. Hana yaklamlard. Kozet yavaa onun koluna dokundu: Eve yaklatk beyefendi, ne olur kovay bana brakn, ben tayaym. Neden? Madam bunu bakasna tattm grrse, beni dver. Adam tek sz sylemeden kovay ona brakt. Birka saniye sonra hann kapsnn nndeydiler. portacnn nnden geerlerken Kozet iportacdaki gzel bebee kaamak bir bak frlatt, sonra han kapsnn vurdu. Kap ald Tenardiye Ana, elinde amdan eikte grnd. Sen misin kz. Dorusu ok erken geldin, yollarda bir hayli elenmi olacaksn. Kozet titreyerek: Madam, dedi. u beyefendi, handa kalmak ister. Tenardiye ask suratna ireti bir glmseyi takarak, gzleriyle yeni geleni arad. Siz misiniz beyim? Evet madam, dedi adam elini apkasna gtrerek. Zengin mteriler bylesine nazik olmazlar. Yabancnn bu saygl jesti, eski kostmn ve eyalarnn gzlemi Tenardiye'nin suratndaki glmseyiin silinmesine sebep oldu. Gir bakalm babalk. "Babalk" girdi. Tenardiye ona bir kez daha bakt, yamal pantolonlar ve anm redingotu grd, arabaclarn masasnda onlarla birlikte ien kocasna bir gz att. Kocas iaret parman kprdatarak ve dudaklarn sarktarak, ona herifte i olmadn anlatmaya alt. Bunun zerine Tenardiye Ana haykrd: Vah vah babalk, inan olsun zldm. Ne yazk ki, yerimiz kalmad. Yabanc mteri: Tasalanmayn, dedi. Beni tavan arasnda ya da ahrda yatrabilirsiniz, oda kirasn deyeceimden emin olun. Krk metelik. Olsun. Oldu. Arabaclardan biri Tenardiye Ana'ya, ksk sesle: Olur ey deil, dedi. Adam iyi kazkladn hanm anne. Odalar yirmi metelik deil mi? Madam Tenardiye, ayn ses tonuyla cevap verdi: Ondan krk metelik alacam yoksullarn tarifesi, onlar daha ucuza barndramam. Kadnn kocas: Elbette, dedi. Parasz mteri, hann kalitesini drr.

Bu arada yabanc adam paketini ve sopasn bir sra zerine braktktan sonra masa bana gemiti. Kozet onun nne bir bardak ve bir ie arap getirmiti. Su isteyen iportac kovayla atna suyu gtrmeye gitmiti. Kozet masann altndaki yerine gemi, rgsn eline almt. Adam dudaklarn arapla azck slatm, kk kz acayip bir dikkatle szyordu. Kozet irkindi. Mutlu rahat olsa, belki de gzel olabilirdi. Kozet, sska ve soluktu, sekiz yanda olmasna ramen, altsndan fazla gstermiyordu. ukura kam gzleri, alamaktan hemen hemen snmt. Dudaklar aa sarkyordu, lme mahkm hastalarda ve tutuklularda grlen bir keder ifadesi yzn perdeliyordu. Elleri i, krmz ve atlakt. u anda ocan ateiyle aydnlanan vcudunun kemikleri saylyordu. Daima dnden dizlerini birbirine yaptrmaya almt. zerinde paavralardan baka giysi yoktu. Ynl bir elbise giymemiti. Elbisesi yazn insann kalbini szlatacak, kn ise insan dehete drecek lime lime prtklard. Deliklerden rk derisi grnyordu. Tenardiye'nin elinin damgasn tayordu aresiz ocuun plak bacaklar sska ve krmz idi. Bu ocuun tm d grn, ses tonu, ekingen konumas, bak, suskunluklar hepsi tek bir duygulu belirtiyordu: Korku. Korku bir rt gibi sarmt onu. Korkudan dirseklerini kalasnda birletiriyor, ayaklarnn ucuna basyor, mmkn olduu kadar az yer tutmaya gayret ediyordu. Kozet hanmndan yle ok korkard ki, hana girdiinde zeri slak olmasna ramen, kurutmak iin ate bana snmamt. Henz sekiz yalarndaki bu kzn baklarnn anlam ylesine snk ve trajik olurdu ki, onun kimi zaman geri zekl, kimi zaman bir iblis olmasndan kukulanlabilirdi. O dua etmek nedir bilmedii gibi, kiliseye ayak atmamt. Hardal sars ceketli yabanc, Kozet'ten gzlerini ayrmyordu. Birden Tenardiye Ana haykrd: Ha Kozet az kalsn unutuyordum hani ekmek? Kozet, her zaman yapt gibi korku ile masa altndan srnerek kt. Ekmek almak, tamamyla kafasndan silinmiti. Birden rkek ocuklarn hilesine ba vurdu, ayak st bir yalan kvrd: Madam, frn kapalyd. Kapy vuraydn. Vurdum madam, amad. Tenardiye Ana: Yarn, yalan syleyip sylemediini renirim, beni aldatmaya alyorsan vay haline. yice pataklanrsn. Haydi sana vermi olduum on be metelii geri ver. Kozet elini nlnn cebine daldrd ve birden yz yemyeil kesildi. Hadisene, dedi cad kar. Beni duymadn m? Kozet cebini ters evirdi, para yoktu, drm olacakt. Zavall kz verecek cevap bulamad. Korkudan sanki ta kesilmiti. Canavar kadn, bouk bouk haykryordu: abuk syle, param kaybettin mi, yoksa beni dolandrmak m istersin? Elini mine bana, asl kamya uzatt. Onun bu hareketi Kozet'e savunma gcn verdi: Balayn madam, acyn bir daha yapmam. Tenardiye Ana kamy indirdi. Bu arada sar redingotlu adam cebini kartrmt, bunu kimseye sezdirmeden yapmt. Dier yolculardan kimi iskambil oynuyor, kimi ierek ene yartryorlard. Kimse ona nem vermiyordu. Kozet kesine bzldke bzlyordu. Tenardiye kolunu kaldrd. Yabanc adam: Beni balayn madam, dedi. Demin kk kzn cebinden bir eyin masa altna yuvarlandn grr gibi olmutum. Bu szlerle yere eildi ve bir ey arar grnd, sonra yerinden dorularak: Tamam, dedi. Bakn buldum. Hanc kadna, gm paral uzatt. Kadn: Oldu, dedi. Bu onun verdii on be metelik deildi, ancak bu yirmi meteliklik bir gm para olduundan, karc kadn, bunu frsat bildi, kza yan yan bakarak: Bir daha gzn drt a ha, diye azarlad.

Kozet inine bzlmeden gven dolu gzlerini yabanc adama kaldrd, henz bana gelenlere pek anlam veremiyordu, ancak tatl bir gven kalbini stmaktayd. Tenardiye Ana, yolcuya: Yemek ister miydiniz? diye sordu. Adam cevap vermedi, dalgn bir dnceye dalmt. Kadn dileri arasndan mrldand: "Bu herif de kimin nesi ki? Herhalde, meteliksiz dilencinin biri, yemek paras yok, ister misin bana gecelik parasn da demesin. yi ki yerdeki paray almay, akl etmedi. Bu arada kap alm ve bitiik odadan Eponin ve Azelma ieri girmilerdi. Kzlarn ikisi de tatl ve eker eylerdi. Kylden ziyade, kentsoylu kzlar gibi giyinmilerdi. Byk kzn, ak kumral rgleri, tekisinin beline kadar inen prl prl siyah salan vard. Her ikisi de, tertemiz giyimli, tombul, pembe yanakl, i ac kzlard. Kzlarn ikisi de kaln giyinmilerdi ancak ana efkati onlar ylesine sarp sarmalamt ki, kumalarn kalnl kzlarn grn hantallatramamt. K mevsimine gre giyimli, bu kk kzlar bahan hatrlatyorlard. Buraya hakim kk sultanlar olduklarn, her davranlaryla belirtiyorlard. eri girdiklerinde Tenardiye Ana onlara sevginin sezildii, yar fkeli bir sesle: Maallah ayol, nerede kaldnz, dedi. Bu kelimelerden onlara ne denli tapt anlalyordu. Daha sonra, onlar bir bir kucana ald ve salarn okayarak, kurdelelerini yeniden balayarak, tatl bir sitemle haykrd: Nedir bu perian klnz? Kzlar mine bana getiler. Ellerinde birbirlerine attklar bir bebek vard. Arada bir Kozet rgsnden ban kaldrp onlara imrenerek bakyordu. Eponin ve Azelma, Kozet'in farknda bile deillerdi. Kk hizmeti kz, onlar iin kpekten bile aa bir yaratkt. Tenardiye kardelerin, bebei soluk suratl, eski ve krk bir bebekti, ancak btn hayatnda gerek bir bebek nedir bilmeyen Kozet iin bu harika bir bebekti. Bir ara oradan oraya kouan Tenardiye Ana, Kozet'in evresine bakndn farketti. Kozet recei yerde, oynayan kk kzlar seyrediyordu. Hnzr pi kurusu, nihayet seni yakaladm, dedi. Ben seni kamlayarak altrmasn bilirim. Yabanc adam yerinden kalkmadan, Tenardiye Ana'ya dnd: Madam, dedi rkek rkek glmseyerek. Brakn oynasn. Yolcu bir tabak s et yemi, bir ie arap imi olsa ve byle yoksul klkl olmasa, bu dilei belki de bir emir yerine geirebilirdi. Ancak byle anm bir apkas olan bir zavallnn, bir istekte bulunmasna Tenardiye Ana dayanamad, eki bir sesle: Madem ki ekmeimi yiyor, almas gerekir, dedi. Ben onu oynasn diye doyurmuyorum. Ne yapyor? diye sordu adam. Kzlarm iin yn oraplar ryor. Adam Kozet'in imi ve morarm plak ayaklarna bakt: Bu orab ne zaman bitirir? Tembel bunu ancak drt gn sonra bitirir. orap sona erdiinde ka para eder? Tenardiye Ana, yolcuya hor gren bir bakla bakt: En azndan otuz metelik eder. Adam sordu: Bu yarm orab, be franga bana satar msnz? iko bir arabac kaba bir glle: Olur ey deil, diye haykrd. Be frank ha, elbette verir, anam babam... Bay Tenardiye: Madem ki istediniz, kaprisinize boyun eeceiz. Biz yolcularn isteklerine hayr demeyiz, diye glmsedi. Tenardiye Ana, hemen atld. Pein para vermeden vermem. Adam cebinden gm bir para kartarak: Ben bu ift orab satn alyorum ve ite dyorum. Daha sonra Kozet'e dnerek:

Haydi artk sen de oyna, dedi. inin bedelini verdim, oyna yavrum. Bay Tenardiye paray hemen kesesine indirdi. Karsnn artk bir diyecei kalmamt, ancak dudaklarm kanatrcasna srd ve yzn bir kin dalgas brd. Ne var ki Kozet, bu olup bitenlerden pek bir ey anlamadndan titremekte devam ediyordu, sordu: Madam doru mu, oynayabilir miyim? Kadn korkun bir sesle: Oyna, diye haykrd. Kozet: Teekkr ederim madam, dedi. Dudaklar Tenardiye Ana'ya teekkr ederken, btn kalbiyle yabanc adama teekkr ediyordu. Bay Tenardiye, yeniden imeye koyulmutu, kars kulana eildi: Baksana kim olabilir, u sarl herif? Pek gzm tutmad. Tenardiye dudak bkerek: Belli olmaz, dedi. Bu klkta gezen zenginleri ok grdm. Kozet rgsn bir yana brakm, ancak snandan dar kmamt. O mmkn olduu kadar az ortaya kard, arkasnda duran bir kutudan eski paavralar ve kurun klcn kard. Eponin ve Azelma onunla ilgilenmiyordu. Kk kzlar ok nemli bir ilem uygulamaktaydlar. Kediyi kapmlar, onu kundaklyorlard. Bu arada sevgili bebek, yere atlmt. Kardelerin by olan gzel Eponin, krmz ve mavi paavralarla kedi yavrusunu sararak ku cvltsn andran bir sesle, kardeine yle diyordu: Bana bak kardeim, bu bebek dierinden daha elenceli, bu canl bebek kprdyor, haykryor, scak bir bebek. Bak kardeim gel bununla elenelim. Bu benim kk kzm olsun. Ben bir hanm olacam sen beni grmeye geldiinde, kzma bakarsn, yava yava onun kulaklarn ve byklarn yeni grm gibi akn durursun, daha sonra kuyruunu farkedersin ve bana. "Aman Y Rabbim, ne garip kznz var madam?" dediinde ben de sana: "Valla madam ite benim kk kzm byle. Gnmzn kzlar, byle oluyorlar," derim. Azelma, ablasn hayranlkla dinliyordu. Bu arada arabac mteriler mstehcen bir trk okumaya balamlard, tavanlar sarsacak kadar glyorlard. Han sahibi bay Tenardiye, onlarla birlikte el rpyordu. Kularn bir hiten yuva yaptklar gibi, kk kzlarda bir ka bezden hemencecik bir bebek yaratrlar. Kozet de kendi minicik klcn kundaklamt, onu da koluna yatrm yava bir sesle ninni sylyordu. Oyuncak bebek, kz ocuklarnn en zorlu ihtiyac olduu gibi en yakn arkadalarndan biridir. Bakmak, giydirmek, sslemek, soymak, yeniden giydirmek, retmek, azarlamak, kucanda sallamak, uyutmak ite kadnn btn gelecei bu birka kelimenin iinde gizlidir Bebeklerine zbnlar, etekler diken kk kz, gen kz olur ve kadnlasn Birinci ocuk, son bebein devamdr. Bebeksiz bir kk kz hemen hemen ocuksuz bir kadn, kadar mutsuz olur. Bu arada Tenardiye kadn, sarl adamn yanna yaklamt. "Kocam hakl, diye dnd. Kim bilir belki de bu Banker Lafit bile olabilir. u zenginler arada bir akalar yapmasn sever." Adamn masasna oturdu. Beyefendi, dedi. Beyefendi szne, adam ban evirdi. O ana kadar Tenardiye Ana onu "Babalk" ya da "Efendi" diye armt. Hain halinden bile, daha rktc olan gler yzl tavryla, kadn: Baksanza beyefendi, dedi. Bana kalrsa ocuun oynamasna srf sizin hatrnz iin raz oldum. Aslnda o miskinin biridir, onun almas lzm. Adam sordu: Yoksa o sizin kznz deil mi?

Daha neler efendim, yok beyefendi, yok efendim. O bizim acmaktan yanmza aldmz bir kk kz. Galiba geri zekl olmal, baksanza ne kocaman kafas var, beynine su mu yrd, nedir? Onun iin elimizden geleni esirgemeyiz, ne var ki, bizler de pek zengin saylmayz. Alt aydan bu yana, anasndan ses seda kmad, herhalde anas lm olmal. Aslnda kadn pek iyi mal deildi, diye ekledi Tenardiye Ana. ocuunu yabanclara brakan bir kadn. Ya! diyen adam yine dalm grnd. Bu arada kendisinden sz edildiini hisseden Kozet, Tenardiye'den gzlerini ayrmamt. Arada bir urdan burdan, tek tuk laflar duyuyordu. Bu arada iyice sarho olan arabaclar, mstehcen trklerini daha cokun bir tondan sylyorlard, iyice zom olmulard. Kozet gzleri ocan ndan kamam gibi ksk bir sesle: "Annem ld, annem ld," diye bir ninni tutturmutu. Nihayet han sahibesinin srarlar zerine, sar redingotlu yolcu, yemek yemee raz oldu. Kadn srtarak sordu: Beyefendi, ne emrederler? Ekmek ve peynir, dedi adam. Tenardiye Ana iinden: "Herif meteliksizin biri," diye dnd. Sarholar arklarna devam ediyorlard. Birden Kozet, oyununu brakt ban evirmi ve kk kzlarn yere brakm olduklar bebei grmt. O zaman artk kendisini oyalamayan kundakl klcn, bir yana att. Tenardiye Ana, yava sesle kocasna bireyler anlatyor ve para sayyordu. Eponin ve Azelma kedileriyle oynuyorlard. Yolcularn kimi yiyor, kimisi iskambil oynuyordu. Kimsenin gz, onda deildi. Dizlerinin zerinden srnerek, ar ar masa altndan kt bir kez daha kimsenin kendisine dikkat etmediini gzetledikten sonra, bebein yatt keye uzand. Bir saniye sonra, bebek kollarnda eski yerine dnmt. Bebekle oynamak onun iin ylesine ender bir mutluluktu ki, sanki bir tatl ryann sarholuu iindeydi. Ekmek, peynirini yiyen yolcudan baka kimse onun yaptn grmemiti. Kozet'in sevinci, bir eyrek saat srd. Kk kz tm dikkatine ramen bebein ayaklarndan birinin glgeden ktn ve ocan aydnlnda grndn farketmemiti. Glgelerden kan bu pembe ayak Azelma'nn dikkatini ekti, kz kardeine bir dirsek atarak: Hey abla baksana, dedi. Kk kzlar akn akn baktlar. Olur ey deil, Kozet bebei almaya cesaret etmiti. Eponin yerinden kalkt ve kucandaki kediyi brakmadan anasna yaklaarak, onu eteinden ekti. Anne, dedi. Baksana. Eliyle Kozet'i iaretledi. Tutkunun cennetine dalan Kozet, birey grmyor, birey duymuyordu. Birden Tenardiye Ana'nn yz, cad maskesini taknd. Bu kez yaralanan gururu fkesini krklyordu. Kozet tm snrlar am u "kk hanmlarn" bebeine el srme cretinde bulunmutu. Hrstan bouklaan bir sesle haykrd: Kozet! Kzcaz sanki bast toprak titremi gibi irkildi ban evirdi. Tenardiye Ana tekrarlad: Kozet... Kozet elindeki bebei, korku karan bir saygyla yere brakt. Sonra gzlerini bebekten ayrmadan, ellerini kavuturdu ve bu yata bir ocukta i szlatan bir davranla ellerini burktu. Sonra alad, hkrklarla alad. Oysa, gnn heyecanlarnn hibiri onun gznden ya getirmemiti. Ne karanlkta ormanlara gitmesi, ne o ar su kovasn tamak, ne parasn yitirme korkusu, ne de annesinin lm haberini duymas, bu son felket, onun iin en mthii oluyordu. Yolcu yerinden kalkmt: Ne var ki, diye sordu? Tenardiye Ana iaret parman Kozet'e uzatarak: Grmyor musunuz, diye yerdeki bebei iaret etti.

Ne olmu? dedi adam. Daha ne olsun, dedi hanc kadn. Bu dilenci kz ocuklarn bebeine el uzatt. Btn bu grlt, bunun iin mi? Bebekle oynarsa kyamet mi kopar. Tenardiye Ana: Kirli ellerini srd, diye haykrd. O iren ellerini. Kozet hkrklarn daha da ykseltti, kadn haykrd: Susacak msn? Adam yerinden frlad, dosdoru sokak kapsna gitti ve aarak dar kt. Onun kmasndan faydalanan hanc kadn, masa altndaki kza bir tekme atarak hrsn ald. Kap ald, adam grnd. Kollarnda az nce szn ettiimiz o ahane bebei tutuyordu. Bebei Kozet'in nne koyarak: Al, dedi. Bu senin. Meyhanede geirdii bu son saat iinde karsnda l l yanan bu oyuncak dkknn farketmi olacakt. Kozet gzlerini kaldrd. Elinde bebek kendisine yaklaan adam grdnde, gnei grr gibi olmutu. Onun u inanlmaz szlerini "bu senin" demesini duydu, bir bebee bakt, bir adama bakt, tekrar bebee bakt ve sonra ar ar gerileyerek masa altndaki kesine bzld. Artk alamyor ve haykrmyordu, sanki nefes almaya bile korkuyordu. Tenardiye'ler, kar koca ve kk kzlar, heykel olmulard. Mteriler bile, birden susmulard. Btn meyhaneyi youn bir sessizlik kaplamt. Ta kesilmi gibi yerinden kprdamayan Tenardiye Ana, yine tahminlerini kuruyordu: "Allah, Allah, u ihtiyar kimin nesi? Yoksul bir adam m? Ya da bir milyoner mi? Belki de bir hrszdr." Meyhaneciye gelince, tm karakterini u anda yznn ifadesinde yanstmt. Bir bebee, bir de yabanc yolcuya bakyordu, adamda para kokusu almt. Bu duraksamas, bir an srd, birden karsna yaklat ve onun kulana: Baksana kar, dedi. u oyuncak en azndan otuz frank eder. Samalama, herifin nnde dize gelelim. Tenardiye Ana, tatllamaya alt sinsi bir sesle: Hadisene Kozet, dedi. Bebeini alsana. Kozet deliinden kmaya nihayet cesaret etti. Bay Tenardiye, okayc bir sesle: Kozet'ciim, dedi. Beyefendi sana verdi bu bebei, alsana artk bu senin. Kozet bir eit kukuyla bakyordu bebeine. Yz hl gz yalaryla slakt, fakat gzleri sabah gkleri gibi sevin gneiyle aydnlanmt. u anda ona: "Kk kz, siz Fransa Kraliesiniz," deseler bu denli hayrete dmezdi. Sanki bebee elini srse, yer yarlacak sanyordu. Aslnda bu tahminlerinde pek de yanlmyordu, yani hi deilse Tenardiye Ana'nn kendisini azarlayacan ve dveceini dnyordu. Yine de kendisini tutamad bebee bakt ve Madam Tenardiye'ye yaklaarak, ekingen bir sesle sordu: Alabilir miyim, madam? Kk kzn o anda yznde beliren ac, korku ve sevin ifadesini tanmlayacak sz yoktu. Allah Allah, dedi kadn. Elbette alrsn. Bebek senin. Beyefendi sana verdiine gre? Kozet sordu: Sahi mi beyefendi? Doru mu? Bebek benim mi? Yabanc adamn gzleri yalarla dolmutu, alamamak iin konumad ve bann bir iaretiyle Kozet'e bebei alabileceini anlatt. Sonra bebein pembe elini, kk kzn eline uzatt. Kozet sanki, bebein elini yakacakm gibi geriye ekildi dilini kartarak, nne bakt. Sonra birden yabani bir tutkuyla atlarak hanm bebei kollarna ald: Onu Katrin diye arrm, dedi. Kozet'in paavralar bebein kurdelelerine ve pembe dantellerine kart. Kk kz, hanmna dnerek sordu:

Madam, onu bir iskemle zerine koyabilir miyim? Elbette ocuum, dedi Msy Tenardiye. Bu arada Eponin ve Azelma, Kozet'e hasetle bakyorlard. Kozet, Katrin'i bir iskemleye oturttu ve onun nnde yere oturarak ona hayran hayran bakarak durdu. Yabanc adam: Oynaana, dedi. Oynuyorum, cevabn verdi ocuk. Kozet'in sevgiyle bakt bu yabanc adam, u srada Tenardiye kadnn kalbinde sonsuz bir kin uyandrmt. Ne var ki, katlanmak zorundayd. Geri her davranta kocasn taklit etmesini bilen ikiyzll de baarrd, ancak bu kadarn yapamayacakt. Kzlarn odalarna yollad daha sonra sar ceketli adamdan Kozet'i de yatmaya yollamak iznini istedi, bu arada efkatli bir tondan: Zavall yavrucak, bugn ok yoruldu, dedi. Kozet, Katrin'i kucanda yatmaya gitti. Tenardiye Ana, arada bir ferahlamak iin erkeinin olduu keye gidiyor ve onunla yeni mteriyi ekitiriyordu. Bu adamn be para etmeyen bir pi kurusuna krk franklk bebek almasn nasl sindirebilirdi? O kendi kzlarna byle bir bebek alamyordu. Oysa kocas, yal adamn bir insansever olduunu, sokaa atacak paras olduuna gre, istediini yapmakta serbest olduunu syleyerek onu susturdu. Bay Tenardiye tam bir koca ve bir hanc gibi konumutu. Yabanc adam masasna dirseini dayam, dalgn dnmekte devam ediyordu. Dier mteriler, arabaclar ve iportaclar, azck ondan uzaklam, onu korkuyla kark bir hayretle seyrediyorlard. Bu fakir giyimli ve ancak cebinden franklar kolaylkla karan esrarl adam paavralar giymi dilenci kzlarna, en gzel bebekleri satn alan bu iyi kalpli adam, herhalde ok forslu ve kudretli birisi olmalyd. Bylece saatler akp geti. Noel gecesi iin yaplan gece yars ayini, sona ermiti. Meyhane kapanm, mteriler bir bir ekilmilerdi. Hann konuk salonu, tenhalamt ocaktaki ate bile snmt yabanc masaya dayal dalgn dalgn durmakta devam ediyordu. Tenardiye'ler ayp olmasn diye bir sre adamn karsnda oturdular. Kilise saati sabahn ikisini vurduunda, kadn esneyerek kocasna: Baksana ben yatyorum, dedi. Tenardiye savata avu olduu gnleri hatrlayarak bir keye oturdu, bir mum yakt ve Fransz Kuriyeri adndaki gazeteyi okudu. Bir saatte byle akp geti. Hanc en azndan kez gazetesini batan sona kadar okumutu, fakat yolcu yerinden kprdanma emarelerini gstermiyordu. Nihayet Tenardiye baln kartarak, bu garip mteriye yaklat. Msy dinlenmek istemezler mi? diye sordu. Ya yle ya, dedi adam. Ahr nerede? Hanc Tenardiye, tatl bir glle: Peimden gelin beyefendi, dedi. Sizi odanza gtreyim. amdan masann zerinden ald, yabanc adam sopas ve paketi elinde onu izledi. Tenardiye, birinci katta bir odaya kt. Buras hann hibir odasnda olmayan bir lksle deliydi. Gemi biiminde bir karyola, akau demeler ve krmz kadife perdelerle bezenmiti. Yolcu sordu: Bu da nesi? Hanc, bu frsattan yararlanarak, romantik bir hava yaratmak amacyla, ayakst bir yalan kvrd: Bizim dn odamz beyefendi. u srada eimle birlikte baka bir odada yatyoruz. Burasn sizin gibi kaliteli mterilerimize aarz, o da ylda ya ya da drt kez. Yabanc adam, ac bir glle: Ben ahr tercih ederim, dedi Hanc onun bu lafn duymam oldu. Renkli uzun mumlar yakt, ocakta neeli bir ate trdyordu. mine zerinde kristal bir yuvarlak iinde gm telli bir gelin bal vard. Yabanc sordu:

Ya bu ne? Tenardiye Baba: Beyim, dedi. Bu eimin gelinlik duva, bakn portakal ieklerine. Yolcu hayretle bunlara bakt aadaki cadnn, bir zamanlar saf bir gelin olabileceini dnemiyordu. Tenardiye yalan sylyordu. Bu evi, han olarak iletmek iin kiraladnda, bu oday byle deli olarak satn almt. mine zerindeki bu gelin balnn, evlerine uur getireceini umarak bunu da evle birlikte almt. Yolcu ban evirdiinde Tenardiye, ortadan kaybolmutu. Hanc odasna girdiinde henz uyumam, kars kendisine: Baksana, dedi. Yarn Kozet'i kovuyorum. Hanc, buz gibi bir sesle: Amma da yaptn, cevabn verdi. Baka laf etmediler ve birka dakika sonra mumlarn sndrm uyumulard. Yolcu, odann bir kesine sopasn ve paketini brakmt. Hanc ekildikten sonra, bir sre ocak banda oturmakta devam etti. Daha sonra, kunduralarn kard, mumlardan birini sndrd, brn eline ald ve birey arayan biri gibi etrafna baknarak, aaya indi. Merdivenlerde bir ocuk nefesine benzeyen bir ses duydu. Bu arada merdivenin altna varmt. Merdivenin tam altndaki kede bir sr hrdavatn arasnda, toz ve rmcek alarnn ortasnda bir yatak, daha dorusu dek yerini tutacak lime lime bir ilte ve yrtk bir rt vard. Talar zerindeki bu arafsz iltede yatyordu Kozet. Adam yaklat, ona dikkatle bakt. Kozet, daha az mek iin soyunmamt, aslnda aresiz yavru gndz bile giyinik saylmazd ki, bebeini gsne bastrmt. Ta bebein kocaman gzleri, karanlkta ldyordu, arada bir derin derin i eken Kozet, kvranr gibi bebeine sarlyordu. Yatann nnde, tahta kunduralarndan, ancak bir teki vard. Kozet'in yatt arala, bir kap alrd. Bu kapdan baknca olduka geni bir oda grlyordu. Odann dibinde, caml kapdan iki bembeyaz yatak dikkati ekiyordu. Azelma ve Eponin orada uyuyorlard. Bu karyolann ardnda perdesiz hasr bir beikte btn gece alayan kk olan yatard. Yabanc adam, bu odann kapsnn Tenardiye iftinin odasna aldn grd. Birden gz oradaki ocaa takld, bu ocakta ate yanmamt. Ancak Noel geleneklerine uymak iin biri kk, birisi azck byk iki ocuk patii konulmutu. Kk kzlar Noel Baba'dan armaan bekledikleri iin koymulard pabularn ocan iine. Adam eildi. Noel Baba yani analar ziyaretini yapmt. Her kundurann iinde, prl prl on metelikler ldyordu. Adam oradan uzaklaaca srada, birden ocan ta dibinde acayip birey grd. Eildiinde bunun ekilsiz yan krk, kuru ve zerinde amurlar kurumu tahtadan bir takunya olduunu grd. Bu da Kozet'in kunduras olacakt. Asla umutlarn yitirmeyen ocuklarn gveniyle bir mucize bekleyen Kozet de, takunyasn mineye koymutu. Adam eilip bakt tahta kundura bombotu. Yabanc, yelek cebini kartrd ve Kozet'in kundurasna bir altn lira koydu. Daha sonra ayaklarnn ucuna bakarak, kendi odasna dnd.

III Ertesi sabah henz gn domadan bir saat nce Bay Tenardiye mumunu yakm masa banda yolcunun faturasn hazrlyordu. Ona tam, yirmi franklk bir hesap kartmt. Bir ara yan bana gelip omzundan bakan kars, sevinli bir hayretle: Ne yirmi frank m? diye haykrdnda, kocas bunu umursamaz gibi omuz silkti: Elbette bu onun iin az bile. Kzlarna nispet gibi Kozet'e verilen bebei dnen kadn hrsla dudaklarn bzd: Evet, Msy Tenardiye haklsn, o bu paray vermeli fakat bana kalrsa bu ok para, belki de vermez. Verir, dedi adam. Daha sonra ekledi: Tam bin be yz franklk denecek bir bonom var. Sen hesap pusulasn adama ver, diyerek yemek salonundan kt. Henz kapdan kmt ki, merdivenlerde yabanc adam grnd. Sarl adam elinde yk ve sopas ar ar basamaklardan iniyordu. Madam Tenardiye tatllatrmak istedii, bir sesle: Ne kadar da erken kalktnz, dedi. Yoksa bizden ayrlyor musunuz beyim? Bu arada elinde kocasnn uzatt kd evirip eviriyordu. Yznde bir ekingenlik grnmt, cevap verdi: Evet madam gidiyorum, esasen burada iim yoktu, geerken yle bir uradm. Borcum ne kadar? Kadn ona cevap vermeden pusulay uzatt, adam kd alp bakt, fakat nemsemez grnd. Dikkati baka yndeydi, kadna sordu: Madam u Montferney'de ileriniz iyi gidiyor mu? Tenardiye Ana, adamn neyi sormak istediini nce anlayamad: Valla beyefendi, yle byle, dedi. Daha sonra ackl bir sesle yaknmaya balad: Ah beyciim ortalk ylesine pahal ki, bizim buralarda paral mteriler ne gezer? Sizin gibi eli ak ve zengin konuklara her zaman rastlanmaz, masraflarmz da ylesine ok ki, mesel u kk kz bize pahalya mal oluyor. Hangi kk kz? Hangisi olsun hani u Kozet canm, kasabada onu "Tarla Kuu" diye arrlar. Aman Allah u kyller de ad takmakta hi de usta deillerdir, aslnda Kozet tarla kuuna deil, yarasaya benzer. Ah beyciim, bizim iin hayr yapmak hi de kolay olmuyor fazla bir kazancmz yok, oysa vergiler canmza okur. Beyefendi herhalde hkmetin bizden hara kestiini bilirsiniz, hem de benim gibi kendi kzlar olan bir kadnn bakalarnn ocuklarn doyurmasnn gerei olur mu? Adam hi aldrmaz gibi sordu: u Kozet'i sizin banzdan alsam, buna ne dersiniz? Meyhaneci kadnn, geni kemikli yznde, birden bir gl belirdi: Hay Tanr sizden raz olsun, dedi. Aln onu, gtrn. martn ne isterseniz yapn. Hayatmn sonuna kadar duacnz olurum. Gerek mi konuursunuz, gtrmek mi istersiniz? Elbette. Ya demek gtryorsunuz? Evet gtryorum. Hemen mi? Elbette, ocuu arn. Kadn seslendi: Kozet. Adam: Bu arada, ben de masraf deyeyim, dedi. Hesap ne kadard? Elindeki pusulaya bir gz atarak hayretle irkildi: Ne! diye yksek sesle sordu. Yirmi frank m? Kadn buna hazrlamt kendisini, kesin bir tondan cevap verdi: Evet msy, tam yirmi frank.

Yabanc beer tane be frang masann zerine brakt. Tam o srada ortaya kan Bay Tenardiye, onlarn yanlarna kadar gelerek: Yok canm, dedi. Beyefendinin topu topu yirmi alt metelik borcu var. Kadn haykrd: Ne dedin, yirmi alt metelik mi? Tenardiye Baba, buz gibi bir sesle: yle ya, dedi. Oda iin yirmi metelik, yemek de alt metelik. Kza gelince, benim beyle azck konumam gerekir, bizi ba baa brak karcm. Tenardiye Ana, kocasnn bir vurgun vurmak zere olduunu anlamakta gecikmedi, tek sz sylemeden aradan ekildi. Yalnz kaldklarnda Tenardiye, yolcuya bir iskemle uzatt adam oturdu, hanc ayakta kald, birden yzne bir saflk ve iyilik maskesi geirmiti. Beyim, dedi. Asln sorarsanz, ben bu ocuu taparcasna severim. Yabanc ona uzun uzun bakt: Hangi ocuu? diye sordu. Tenardiye, szne devam etti: Bu iler byle olur, birlikte yasaya yasaya insan balanr. imdi siz fazladan verdiiniz u beer franklarnz geri aln, evet ne diyordum, ben kk kz ok severim. Onu gtrmek istediinizi duydum, dorusu buna pek raz olamam. Yllar yl, yanmzda, minicik bir kzken elimize geldi, evet bize bir hayli pahalya mal oluyor, inat, sinsi, tembel bir kz fakat biz onu kendi kzlarmzdan ayrmayz. Zengin olmadmz da bilirsiniz, ancak ne var ki, kimsesiz bu yavruyu ben byttm. Bakn ite insan byle alp gidiyor, geri bizim hanm azck sinirlidir ancak o da sever Kozet'i. O bizim kendi evldmz gibidir evde cvldamas bizi neelendirir. Yabanc ona dik dik bakmakta devam ediyordu. Tenardiye, yakarmasna devam etti: Evet beyim, insan evldn tanmad birisine byle ulu orta verir mi? Haydi onu size verdim diyelim, ben de sevdiim bu kzdan bsbtn ayrlmak istemem dorusu, onun nereye gittiini, ne yaptn bilmek isterim. Oysa ben sizin adnz bile bilmiyorum. Onu gtrmek istiyorsunuz. Hi deilse bana pasaportunuzu gsterin. Yabanc adam gzlerini ondan ayrmadan, durgun bir sesle cevap verdi: Buraya bakn Bay Tenardiye. Paris'in be fersah tesine gitmek iin pasaportla yola klmaz ya. Kozet'i verirseniz gtrrm, ite hepsi bu kadar. Size ne adm veririm, ne de adresimi, esasen amacm onun bu hayatla tamamyla ilikisini kesmesi, iinize gelir mi? Ya evet, ya da hayr? Hanc, karsndakinin kiilik sahibi, kudretli birisi olduunu anlamakta gecikmedi. Aslnda bir gece ncesinden onu iyice gzetlemi ve incelemiti. htiyarn durmadan Kozet'e bakmasndan, onun kzla ok yakndan ilgilendiini anlamakta gecikmemiti. Onun Kozet'in babas olmad gze batyordu, ancak kim bilir belki de ocuun dedesi olabilirdi. Peki yleyse, adam neden kendisini bildirmemiti. nsan kendini tantr, adamn Kozet zerinde hakk olmadna gre, ne olabilirdi? Ne var ki artk hanc, gizli manevralardan fayda kmayacan anlad, doru hedef zerine yrd birden elini at: Beyefendi, dedi. Bana bin be yz frank gerekiyor. Yabanc adam, yan ceplerinin birinden anm mein bir czdan kard ve iinden ald banknotu, masa zerine koydu, daha sonra elini paralara bastrarak emir verdi: Kozet gelsin. Btn bu sralarda, Kozet ne yapyordu acaba? Kk kz uyanr uyanmaz, ocak bandaki tahta takunyasna komu ve iinde l l parldayan altn bulmutu. Kozet'in gzleri kamat, demek kaderi deiiyordu. O gne dek Kozet altn para grmediinden nce bunun ne olduunu pek anlayamad. Sevinle kark bir korkuya kapld, altn cebine att, bu armaann nereden geldiini bilmemekle birlikte sevinli, fakat ok da aknd. Btn bu harikulade armaanlar onu iyice bylemiti. Ama yine de inanamyordu. Bebek onu rktyor, altn para korkutuyordu. Ancak yabanc adama gveniyor, ondan korkmuyordu. Btn gece ryasnda, yoksul klkl, zgn ve ihtiyar grnen fakat aslnda zengin ve iyi klpli olan bu adam dnp durmutu. Ormanda ona rastlad saatten bu yana, tm yaants deimiti.

Kk kz, be yldan bu yana, yani kendisini bildi bileli, her an korku iinde yaam, titremiti. Bir kanat altna snmak istiyordu, bir anann glgesinde yaamann ne olduunu bilmezdi. imdiye dek, ruhu rd, oysa artk ii snmt. Tenardiye kadndan eskisi kadar korkmuyordu, yalnz deildi artk. Yan banda birisi vard. Gnlk ilerine koyulmutu, cebindeki altn paray dndke zihni baka yerlere taklyordu. Merdivenleri sprrken arada bir duralyor ve sprgesi elinde, cebinde yldz gibi ldayan bu altn seyretmeye koyuluyordu. Bu arada dilini karmasn da unutmuyordu. Yine byle dald bir srada, Tenardiye kadn, onun yanna geldi, fakat garip ey, ona ne bir tokat atm, ne de kfr etmiti. Hatta inanlmayacak kadar tatl bir sesle: Kozet, demiti. Kozet, derhal gel. Bir saniye sonra Kozet, alak tavanl salona giriyordu. Adam getirmi olduu paketi at. inden ynl bir fistan, bir nlk, bir i etei, bir boyun atks, yn oraplar ve kunduralar kard. Btn bunlar sekiz yanda bir kz ocuu iin alnmt, hepside siyaht. Yas renginde. Yabanc adam: Evldm, dedi. Al bunlar ve acele giyin. Henz gn rken, Montferney halk, pencerelerini aarken yoksul klkl bir adamn kucanda byk bir bebek tayan kk bir kz elinden tutarak, Paris yolunda yrdklerini grdler. Bunlar bizim adamla, Kozet idi. Kimse adam tanmazd, paavralarn handa brakan Kozet'i de kyllerin ou tanyamad. Kozet nereye gidiyordu byle? Kiminle gidiyordu o da bilmiyordu. Btn anlad artk Tenardiye Han'ndan kurtulduu idi. Hibirine veda etmemiti, kimse ona gle gle dememiti. Nefret ettii ve kendisine eziyet edilen bu evden uzaklayordu. Kozet gzlerini iri iri aarak koruyucusunun yannda ilerliyordu. Altnn yeni nlnn cebine koymutu, arada bir ona bir gz atyordu, daha sonra kendisini gtren iyi klpli adama bakyor ve kendisini Tanr'ya yaklam kadar mutlu buluyordu. Adam, Kozet'le evden uzaklatklarnda, Bay Tenardiye karsn bir keye ekti ve ona adamdan alm olduu beer yz franklk banknotlar gsterdi. Kadn: Bu kadarck m? diye mrldand. Evlendiklerinden bu yana, ilk olarak kocasnn davranlarn knar gibi konumutu. Bu sz etkisini gsterdi. Aslnda haklsn, dedi adam. Ben sersem herifin biriyim, ver apkam bakalm. Paralan cebine soktu ve acele kt dar. nce arp sa yne sapt sonra komularn yardmyla Tarla Kuu'nun izini buldu. Tenardiye bu arada kendi kendisine homurdanmaktan geri kalmyordu: "Aslnda ben bunan biriyim, herif para babas, kendisinden istenenleri abucak veriyor. On be bin frank istesem onu da alrdm. Ama az sonra yetiirim onlara." Adamn gelmeden nce Kozet'e giysiler hem de yas giysileri satn alm olmas Tenardiye'nin midesini bulandrmt. Bu gizlilikten faydalanmay dnd. Zenginlerin srlar, altn dolu sngerlere benzer, onlar avucunda oynatmak insana servet kazandrr. Btn bu dnceler adamn zihnini bulandrmt. Ancak kyden dar kp dzle varnca, uzun uzun evresine baknd, evresinde kimseleri gremedi. Kaybedecek vakti yoktu, tam o srada rastlad kyller, bir yal adamla, bir ocuun ormanlara doru yrdn sylediler. Tenardiye, Kozet'in acele yryemeyeceini, onlara yetieceini tahmin etti, bu arada tfeini yanna almam olmasna zld. Koar admlarla yoluna devam etti. Glleri geip, korular atktan sonra el Manastr'ndan fkran kaynak sularnn akt tepeye vardnda, ta uzaklarda iki karalt grd. Bunlar arad yolculard. Onlarn bir aa dibine oturup dinlediklerini grd. Kozet bebeini kucanda tutuyordu.

Tenardiye, onlara yetiince apkasn kartarak soluk solua konutu: Balayn beni baym, dedi. te size paranz getirdim. Byle diyerek adama banknotlar uzatmt, adam sordu: Bu da ne demek oluyor? Tenardiye saygl bir sesle: Msy, dedi. Kozet'i geri almaya geldim. Kk kz, rpererek yeni dostuna sokuldu, yabanc adam kelimelerin zerine basa basa sordu: Kozet'i geri almaya m geldiniz? Evet beyim, onu geri gtreceim, bakn syleyeyim size iyice dndm, onu size vermeye hakkm yok benim. Baksanza ben namuslu bir adamm. Bu kk benim deil, annesi onu bana emanet etti. Kozet'i anasndan bakasna teslim edemem. Ya da kadndan bana imzal bir kt getirmediiniz takdirde kz alamazsnz. Adam ses etmeden cebine el att. Tenardiye Baba, anm mein czdan grd. in iin glmsedi: "Oh oh babalk, yine mangrlar sklecek." Ancak adam czdann amadan nce, yalnz olduklarndan emin olmak ister gibi evresine bir baknd, daha sonra Tenardiye'nin bekledii paralarn yerine drde katlanm bir kt paras kard ve bunu hancya uzatarak: Haklsnz bakn, dedi. Tenardiye ktta unlar okudu: "Mntrey sr Mer 25 Mart 1823 Bay Tenardiye, Bu pusulay getiren kimseye Kozet'i teslim edin. Ufak masraflarnz denecek. Sizi selmlarm." Fantin. Yabanc adam sordu: Bu imzay tandnz m? Evet bu Fantin'in imzasyd. Tenardiye bunu tanmt. Buna verecek cevap bulamad. Bu arada yenilmenin zntsne, paralar karma znts eklenmiti, yabanc kendisine: sterseniz bu kt sizde kalsn, diyordu. Tenardiye yenilgiye boyun emek zorunda kald, zoraki bir glmseyile: Valla bana kalrsa imza taklit edilmi fakat olsun ne yapalm, dedi. Daha sonra son bir areye ba vurdu: Baym, mademki kadnn gnderdii bay sizsiniz, bir diyeceim kalmad. Ancak hi deilse eitli masraflar iin bireyler brakn. Yabanc adam, birden srtn dikletirdi ve gzlerini hancya dikerek: Buraya baksanza Bay Tenardiye, dedi. ubat aynda ocuun anas size borcu olan yz yirmi franga karlk gnderdiiniz be yz franklk hesap pusulasn dedi, ayrca ubat sonu yz frank aktan ve mart aynn ilk gnlerinde birka yz frank daha aldnz. Bu aradaki borlar ancak yz otuz be frank eder, buna karlk az nce size tam bin be yz frank verdim. Tenardiye bir kapana kstrldn anlayan kurtun son abasyla artk saygy elden brakarak haykrd: Hey kimin nesi isen bana bak, ya bin frank daha ulanrsn ya da kz geri alrm, inan olsun. Yabanc adam sakin bir sesle: Benimle gel Kozet, dedi. Kza sol elini uzatt ve sa eline yerdeki sopasn ald. Hanc o ssz da banda, byle heybetli bir adamla, baa kamayacan anlamt. Onlar ormana doru gidedursunlar, meyhaneci orada ylece kalakald. Fakat ne de olsa, onlar hi deilse izlemek, gidecekleri yn renmek istedi, ancak bir sre pelerinden gidebildi. Yabanc ban evirip Tenardiye'nin pelerinden geldiini grnce, ona yle rktc gzlerle bakt ki, herif ters yz geri dnmekten baka are bulamad. Jan Valjan lmemiti. Denize dtnde, daha dorusu kendisini denize attnda ayaklarndaki zinciri kestiini hatrlayalm. Dipten yzerek demirli bir gemiye bal bir sandala yaklam ve kimselere grnmeden sandala trmanarak iinde akama kadar saklanmt. Geceleyin yine sulara atlam ve Balagye dolaylarnda kyya kmt.

Oras kaak mahkmlarn barna saylrd, cebindeki paralarla Jan Valjan kendisine uyacak giysiler alm ve Paris yoluna koyulmutu. Ancak ne var ki, bu seyahatini tam iki ay srdrm, kylerde dolaarak, izini belli etmeden, yolunu uzatarak yapmt. Bakentte gelir gelmez ilk ii sekiz yalarnda bir kz ocuuna uyacak yas giysilerini satn almak olmutu daha sonra bir oda kiralamt. Oradan da Montferney'de onunla karlam bulunuyoruz. Aslnda herkes onun ldne inanmt hatta Jan Valjan kendi lmn anlatan gazeteleri Paris'te okumu ve iyice rahatlamt. Kozet'i celltlarndan kurtard gnn akamnda, Paris'e dnyordu. ocuu elinden srkleyerek, Monso geidinden giriyorlard. Oradan kendisini kent iine gtrecek bir arabaya bindi. Hastane Bulvarna varnca indi ve nne bakmadan yrmeye koyuldu. Seyahat, Kozet iin ok yorucu ve heyecanl gemiti. Korularda peynir ekmek yemiler, durmadan araba deitirmiler, bir hayli de yrmlerdi. Geri kk kz szlanmyordu, ancak yine de yorulmutu. Jan Valjan onun yrrken ayaklarn srttn grd. Kz srtna ald. Kozet ses etmeden ve kucandaki Katrin'i brakmadan ban kurtarcsnn omzuna dayad ve derin bir uykuya dald.

Paris Yllar I Bu hastane bulvarnn bulunduu yer, acayip bir mahalleydi. Sanki yok oluyordu Paris burada. Geri ssz denemezdi, gelip geenler vard, kr denmezdi evler ve sokaklar vard, fakat bu gerek kent de deildi yol boyunca hendekler alyordu ve otlar insan boyunda ykselmiti. Ky deildi, evler fazla yksekti. Peki neydi buras? Buras kimsenin bulunmad kalabalk bir mahalle, byk kentin bir bulvar, geceleyin ormanlardan bile korkun soka olan bir Paris Mahallesi, gndzn bir mezarlk kadar ssz bir caddesi miydi? Buras eski "At Pazar" idi. Bir fabrika ve iki duvar arasnda, bir kulbeyi andran bir virane vard. Aslnda buras bir katedral kadar bykt. Yoldan bakldnda, ancak bir kap ve penceresi grlrd. Buraya "Gorbo Viranelii" adn vermilerdi. Kapdan ieri girildiinde bir avluda eitli byklkte odalar bulunan harap bir ev grnrd. te bu viranenin nnde durdu Jan Valjan. Vahi hayvanlar gibi inini, en ssz bir mahallede semiti. Yelek cebinden bir maymuncuk kartarak kapy at, sonra ardndan dikkatle kapad ve kucanda Kozet, merdivenlerden ar ar kt. Merdivenin bana gelince, cebinden kard bir ikinci anahtarla kapy at. Buras olduka geni bir odayd. Yerde bir ilte, oda ortasnda bir masa ve iskemleler bir de kede grl grl yanan bir soba. Sokan fenerleri bu yoksul yuvay aydnlatyordu. Odann bir kesine alan kapdan minicik bir odaya geilirdi, burada bir portatif karyola vard. Jan Valjan uyuyan Kozet'i yataa yatrd, ocuk uyanmamt. Adam akman akarak, bir mum yakt. Btn bunlar, masa zerinde hazr bulmutu. Bir akam nce yapt gibi, kk kza efkat dolu gzlerle bakt. ocuklara z bir gvenle, kendisini yeni dostuna teslim eden kk kz, Kozet nerede olduunu bilmeden uyumasna devam ediyordu. Jan Valjan eildi ve ocuun elini pt. Dokuz ay nce, yine byle uyuyan anasnn elini pmt. Ayn acma duygularyla ykl olarak, kza bakt, bakt... Gn d halde Kozet hl uyanmamt. Solgun bir k gnei, odann penceresinden ieri nazl nazl szlyordu. Ykl bir araba kaldrmlardan grltyle geti. Ev yerinden sarslm gibi salland. Birden srayarak uyanan Kozet, dehetle haykrd: Uyandm madam, geliyorum, ite geldim. Gzleri henz almadan kendisini yere att, elini duvara uzatt. Eyvah sprgem nerede? diye haykrd. Sonra birden gzlerini aarak, karsnda kendisine glmseyen Jan Valjan'n yzn grd. Ya yle ya, dedi ocuk. Artk orada deilim. Gnaydn beyefendi: ocuklar mutluluk ve sevinci hemencecik benimserler. Yatan ayak ucundaki Katrin'i gren Kozet, hemen onu kucana ald. Bu arada hem oynuyor, hem de Jan Valjan' soru yamuruna tutuyordu. Neredeydi? Paris byk myd? Madam Tenardiye uzaklarda m kalmt? Yoksa kadn buraya da gelebilir miydi? Birden sevinli bir sesle haykrd: Oh, buras ne kadar da gzel. Aslnda buras kasvetli bir barakayd. Ancak ne var ki kz, kendisini burada serbest buluyordu. Sonra birden sordu: Oday spreyim mi? Oyna, dedi Jan Valjan. Gn bylece akama kavutu. Hibir eye aldrmayan Kozet, bebeiyle yeni dostunun arasnda sonsuz mutluydu. Ertesi sabah, gne doduktan sonra, Jan Valjan yine Kozet'in ba ucunda onun uyanmasn seyrediyordu. Yepyeni duygulara alm adamn kalbi. Jan Valjan kimseyi sevmemiti.

Yirmi be yldan bu yana tek bana yayordu. Hibir zaman ne baba, ne ak, ne koca, ne de dost olmamt. Cezaevinde bulunduu yllar iinde o kabuuna ekilmi sessiz, ask suratl hain bir adamd. Aslnda bu ihtiyar mahkmun kalbi tamamyla bakr bir kalp idi. Ablas ve yeenlerinden belirsiz anlar saklyordu. Bir zamanlar onlar ok aram, bulmak iin elinden gelenden kanmamt, ancak ne var ki onlar ilelebet yitirdiini anlaynca ailesini unutmutu. nsan kalbi byledir. Kozet'i grp, onu kurtarp yanna aldnda birden kalbinde bir kprdanma duydu. Yreinde efkatli ve tutkulu duygularn hepsi birden ayakland. ocuun yatt yataa yaklat sevinten titriyordu, evldnn uykusunu kollayan bir anann heyecanna tutulmutu. Zavall saf kalp. Ancak ne var ki, o ellisini gemi, Kozet ise henz sekiz yandayd. Hayatnda rastlad ikinci nur idi bu. Piskopos onun ufkunda fazilet gneini parlatm. Kozet ise sevgi gneini alevlemiti. Birlikte geirdikleri ilk gnlerini, byle tatl bir mutluluk iinde yaadlar. Kozet de farknda varmadan deiiyordu. O aresizin o gne dek sevdii kimse olmamt. Annesinden ayrldnda, ylesine kkt ki, onu hatrlamyordu bile. Bymek iin sarlan bitkiler gibi, birisine dayanmak, birisini sevmek istemiti. Bunu baaramamt. Neye tutunmak istese, itilmiti. Tenardiyeler, onlarn kzlar, herkes uzaklamt kendisinden. Bir ara handaki kpei sevmiti kk kz, ne var ki kpek de az sonra lmt. Bundan sonra, kimseye balanmayan ve kimsenin sevmedii Kozet'in de kalbi bir buz paras gibi donmutu. te bu nedenle kendisine yaknlk ve efkat gsteren bu yal adama, Kozet tm sevgisiyle baland. Birden harikulade bir duyguya kaplmt, sanki kalbinde iekler ayordu. Yabanc dostunun ihtiyar ve yoksul olduunu bile farketmiyordu. Kk kz, Jan Valjan' gzel buluyordu. Tpk viraneliin odasn ahane bulduu gibi. Kader bu iki yalnz birletirmiti. Birbirlerini tamamladlar. Kozet bir baba, Jan Valjan da bir evlt aryordu. Rastlamakla birbirlerini bulmu oldular. Elleri birletiinde ruhlar da kenetlenmiti. Kelimelere tam anlamlarn vermek istersek bir yn mezarlarla sevdiklerinden ayrlm olan Jan Valjan, dul adam, kk Kozet de yetim kz idi. Bu durumda Jan Valjan, Kozet'in babas oluyordu. Jan Valjan, oturaca yeri ok isabetle semiti. Kimsenin onu burada bulmak, aramak aklndan bile gemezdi. Evin ikinci katnda Jan Valjan'n ilerini gren ihtiyar bir kadn oturuyordu. Bu kadndan kiralamt Jan Valjan odasn. Ona spanyol bonolarndan parasn yitirdiini ve buraya torunu ile yerlemek istediini sylemiti. Alt aylk pein demi ve ihtiyar kadna oday temizleyip, sobay yakmasn sylemiti. Haftalar birbirini izledi. Bu sefil snakta, bu iki kimsesiz birbirlerine sarlm, mutlu bir yaam sryorlard. Gn doarken uyanrd Kozet, kular gibi. Gler, sakar, konuurdu. ocuklar da kular gibi sabahleyin terler. Arada bir Jan Valjan, kk kzn krmz atlak kk ellerini ellerinin arasna alarak okar perdi, dayaktan baka ey bilmeyen Kozet ne yapacan arm gibi utanarak ba eerdi. Arada bir ciddi ciddi yas elbisesini incelerdi. Artk prtklar giymeyen Kozet, yas tutuyordu. Sefaletten kurtulmu, hayata atlmt. Jan Valjan ona okuma retiyordu. ocua harfleri gsteren eski mahkm, cezaevinde srf almak, ktlk etmek iin okuma rendiini dndke, kendi kendisinden nefret ederdi. Oysa bugn bu yeteneini, kk bir kza alamak iin kullanyordu. te o zaman ileke adam, meleklerin hazin glmseyiiyle glmserdi. Kozet'i eitmek, onu oynarken seyretmek, ite Jan Valjan iin baka mutluluk yoktu. Daha sonra, ona anasndan sz ediyor ve ona dua ettiriyordu.

Kz onu "Baba" diye arrd, onun adn bile bilmezdi. Kozet'in bebeiyle oynamasn, onu giydirip soymasn, onun blbl gibi tmesini seyretmekle, geerdi saatleri. Artk Jan Valjan iin hayat gzel, insanlar kt deillerdi. Bundan byle kimseye kin gtmyordu. Kendisini seven bu ocuun yannda ihtiyarlamak en byk mutluluktu. Gelecei nurlanmt sanki. Ne var ki en iyi insanlar bile, bencil olurlar, arada bir Jan Valjan, Kozet'in irkin olmasna seviniyordu. Bylelikle kimse elinden almazd onu. Kozet'i sevmeye baladktan sonra, Jan Valjan insanlara daha ok inanyordu. Son kez srf bir susuzu kurtarmak iin, cezaevine dnm, insan ruhunun ktlnn bambaka grntlerini grmt, kadnn ackl kaderini Fantin zetlemiti oluyordu. Sosyetenin sefaleti, Javer gibi dar grl polislere teslim edilen adalet, btn bunlar adamn ruhunu kurutmutu. Hatta kimi zaman, kendisine iyilik etmi o mbarek Piskoposun, ansnn bile solduu olurdu. Ne var ki, Jan Valjan hemen kendisini toplayarak bu any, daha parlak bir dnceyle evrelemesini baaryordu. Jan Valjan'n cesaretini yitirmek ve eski hatalarna dmek zere bulunduu bir anda, kk Kozet hayatna girmiti. Evet o Kozet'i koruyor, Kozet de kendisini glendiriyordu. Jan Valjan'n sayesinde hayatta yryebiliyordu kk kz, Kozet'in sayesinde Jan Valjan iyilik yolundan ayrlmad. Birbirlerini desteklediler. Jan Valjan ihtiyat elden brakmamak iin gndzleri asla kmazd sokaa. Akam olduunda gn batarken bir iki saat gezerdi. Kimi zaman Kozet'le, kimi zaman tek bana. En ssz yollar seer ve ok zamanda kiliselere giderdi. Kozet babasyla gezmeye gitmediinde evdeki ihtiyar hanmla beraber kalrd. Ancak Jan Valjan'la birlikte yrye kmak, kzn en byk zevklerinden biriydi. Hatta bebei Katrin'le oynamaktan bile stn tutard, bu gezintileri. htiyar kadn yemeklerini piirir, odalarn temizler ve alverie kard. Jan Valjan ve Kozet yoksul bir yaam sryorlard. Ancak ocaklar daima yanard. Adam odann eyasnda, hibir deiiklik yaptrmam, sadece Kozet'in yatt odann cam kapsnn yerine tahtadan bir kap koydurtmutu. Daima sar ceketi, eski apkasyla gezerdi. Sokakta onu dilenci sanarak sadaka verdikleri olurdu. Jan Valjan bu paray alr ve apkasn kartarak, merhametli kimseleri derin derin selmlard. Sonra ok fukara birisini grdnde, evrede kimsenin olmadna kanaat getirdikten sonra ona birka metelik uzatrd. Fakat bu manevrasn grenler olmutu. Mahallede ona "sadaka veren dilenci" lkabn takmlard. lerine bakan evdeki ihtiyar kadn, kimsenin mutluluunu ekemeyen, kskan bir yaratkt. Ayn zamanda ok merakl olduundan Jan Valjan' gz hapsine almt. Azck sarl yznden, enesi de dkt. Kozet'e sorduu sorularn hibirine doru drst cevap alamamt. Bir sabah bu gzlemci hanm, Jan Valjan' bo odalardan birine girerken grd. Kapnn ardna saklanarak, onu gzetlemeye koyuldu. Adam cebinden kard bir kutudan makas ve iplik alm sonra ceketinin astarn skerek, sar bir kt kartp bunu ap bakmt. htiyar kirac kadn, bunu bin franklk bir banknot olduunu hayret ve huu ile grd. Dnyaya geldiinden bu yana, ikinci kez grmt bu bin franklk banknotlardan birini birden ok korktu. Az sonra Jan Valjan, ondan bu bin franklk banknotu bozdurmasn rica etti. Bir gn nce, ald gelirinin ayl olduunu sylemesini de ihmal etmemiti. Oysa kadn bir gn nce onun akamn altsnda ktn, o saatte tm resmi dairelerin kapal olduklarn dnd. Ertesi gn Jan Valjan, avluda odun kesiyordu. Kozet de ku gibi cvldayarak, ona arkadalk ediyordu. htiyar kadn, onlarn odalarn temizlemekle grevliydi. Bir iviye asl redingot ceketini ald, astar iyice elledi, yeniden dikilmi olduunu grd. Yal beyin ceplerinde ktlardan baka eitli eylerin rnein, renk renk peruklar bulunmas kadn bsbtn hayretlere drmt. ikin bir czdan, kocaman bir bak, ine, iplik. Herhalde yeni kirac bu ceketini dolap gibi kullanyordu. Bylece kn son gnleri yaklamt. Kilise yanndaki kr kuyunun yan banda oturan bir dilenciye sadaka verirdi Jan Valjan. Bu aresizin nnden her geite ona birka metelik uzatmadan yapamazd.

Arada bir, onunla konuurdu bile. Bu dilenciyi kskananlar onun klk deitirmi bir polis olduunu bile sylerlerdi. Aslnda bu durmadan dualar mrldanan yetmi be yalarnda, eski bir zangotu. Yine bir akam oradan geiyordu Jan Valjan, Kozet yoktu yannda. Dilenciyi yeni yanm sokak fenerinin altnda grd. Adam her zamanki gibi iki bklm, dua ediyordu. Jan Valjan yaklat ve avucuna sadakasn brakt. Dilenci birden ban kaldrd ve Jan Valjan'n yzne dik dik bakt, sonra birden ban edi. Btn bunlar bir imek hzyla srp gitmiti. Jan Valjan birden rperdi. Sokak fenerinin nda, tand zangoun sersem yznn yerine baka birisini, bir hayaleti grm gibi olmutu. Korkun bir surat. Birden bir kaplanla karlam gibi, dehete kaplarak geriledi, nefes almaya bile cesaret edemiyordu. Oysa paavralara sarl ban gsne emiti ihtiyar dilenci. O anda koruma igdsnn sayesinde Jan Valjan tek kelime sylemedi. Dilenci her zamanki gnlerdeki klndayd. Adam delirdiini sand: "Olur ey deil, diye dnd sanki bir hortlak grm gibi korktum, imkn var m?" Ne var ki, odasna dndnde bir hayli sarslmt. Az nce grd adam Javer'e benzettiini, kendi kendisine bile itiraf etmek istemedi. Btn gece onu dnd, onunla konumadna piman oldu. Ertesi gn akam bastrdnda yine oraya dnd. Dilenciye birka metelik uzatan Jan Valjan: Naslsnz babalk? dedi. Teekkr ederim iyi kalpli efendim, cevabn verdi adam, gevek bir sesle. Bu ihtiyar zangotu. Jan Valjan'n ii rahatlad. Dilenci her zamanki ihtiyar zangotu. Birden ferahlamt kendi kendisine glerek: "Nasl da aldandm," dedi. Javer sanmtm neredeyse, yoksa bundan sonra artk hayl mi greceim?" Bir daha bunun zerinde durmad. Birka gn sonra, Kozet'e harfleri okutuyordu ki, evin sokak kapsnn alp kapandn duydu. Gecenin sekizini almt kedeki kilisenin saati. Jan Valjan buna bir mana veremedi. htiyar kadn mum yakmamak iin gn batmnda girerdi yatana. Jan Valjan, Kozet'e susmasn iaretledi. Merdivenden birisinin ktn duymutu. htiyar kadnn hastalanp eczaneye gitmi olacan dnd, phelendi, kulak kabartt. Basamaklardaki ayak sesi, bir erkein ayak sesleriydi. Ne var ki, ihtiyar kadnn da ivili kunduralar vard, yal kadnlar da ar ar, gm gm basarlar. Ancak yine de Jan Valjan, mumunu sndrd. Daha nceden Kozet'i yatana yollam ve ona, "grlt etmeden yat," diyerek alnndan pmt. Jan Valjan bir sre, sessiz hareketsiz srt kapya dnk nefesini tutarak bekledi. Uzun bir sre sonra birey duymaynca yerinden kalkt, kapnn altndan azck k szlyordu. Bu hafif aydnlk kapnn glgesinde uursuz bir yldz gibi parldyordu. Herhalde darda kendilerini gzeten birisi vard. Birka dakika sonra aydnlk yok oldu. Jan Valjan t duymamt. Bundan da kapda dinlenmeye gelenin kunduralarn karm olduunu anlad. Giyinik olarak kendisini yatann zerine att, ancak tm gece gzn krpmad. Ertesi sabah gn doarken azck dalmt ki, yine ayn ayak seslerini duydu. Jan Valjan gzn anahtar deliine dayayarak, dar bakt. Bu bir erkekti, Jan Valjan onu srtndan gryordu. Boylu poslu redingot giymi, kolunun altnda bir sopa tayan bir adamd. Heybeti Javer'in heybeti idi. Jan Valjan sokaa alan pencereden onun geiini grebilirdi ancak camdan bakt takdirde, adamn kendisini greceini dnerek buna cesaret edemedi. Adamn anahtarla kendi evine girer gibi girdiinden phe edilmezdi. Btn bunlar, ne demek oluyordu? Sabahn yedisinde ihtiyar kadn temizlik yapmak iin kaplarn aldnda Jan Valjan ona keskin bir bak frlatt, ancak birey sormad. Kadn her zamanki gibi sakindi, bir ara oday sprrken sordu: Msy, dn gece baz grltler duydunuz mu? Bulunduklar mahalle iin gecenin sekizi ssz bir saat saylrd.

Sakin sakin sordu Jan Valjan: Aa yle ya, dedi. Kimdi, bakalm? htiyar kadn: Eve alnan yeni bir kirac, cevabn verdi. Ad da galiba ya Dmon ya da Dimon. O da sizin gibi bir emekli geliriyle geinir. Kadn bunlar anlatrken, burgu gibi minicik gzlerini Jan Valjan'n yzne dikmiti. Belki hi de kt bir niyeti yoktu, ne var ki adam onun kafasnda baka dnceler olmasndan kukuland. Jan Valjan yalnz kaldnda, dolabndan kard yz franklar, bir paket yapt, bu arada grlt etmemek iin tm gayretlerine ramen maden bir be frank yerdeki iniler zerine yuvarlanarak, bir hayli ngrdad. Gn batarken aa indi, sana soluna dikkatle bakt yollar sszd. Yeniden yukar kt: Gel benimle, dedi Kozet'e. ocuu elinden tuttu, birlikte ktlar.

II Jan Valjan her nne gelen sokaa sapyor ve takip edilip edilmediini anlamak iin durmadan arkasna bakyordu. Ay nn yollar aydnlatt bir geceydi. Jan Valjan glgelerde yrmeyi tercih ediyordu. Kozet kendisine hibir soru sormadan elini tutarak, yryordu. Yllar yl, ile eken kzcaz, nereye srklense gitmesini renmiti. Aslnda Jan Valjan'n yannda, kendisini byk bir gven iersinde hissediyordu. Jan Valjan da Kozet gibi, nereye gideceini bilemiyordu. Kozet'in kendisine gvendii gibi o da Tanr'ya inanyordu. Bu arada neden katn da bilmiyordu. Yeni kiracnn Javer olduundan emin deildi. Hem Javer olsa bile, bakalm polis kendisini tanyacak myd. Herkes iin Jan Valjan lmt. Ne var ki, birka gnden beri, garip olaylar olduundan bundan byle artk kiralad eve dnmemeyi daha uygun bulmutu. ninden kovulan bir hayvan gibi saklanacak bir delik aryordu. Jan Valjan, bir sre bilmedii sokaklara girdi kt. Birka mahalleden geti. Sent-Etiyen Kilisesinden gecenin on biri vurduunda o bir polis komiserliinin nnden geiyordu, birden kendisin koruma igdsne dayanarak ardna bakt. Komiserliin nnde yanan fenerden szlen kta sokan banda kii grd. Adamlardan biri karakola girdi. Jan Valjan bundan kukuland. Kozet'i elinden ekerek: Gel bakalm, dedi. Bir sokaa girdi, orada bir hayli yrdkten sonra, sadaki caddeye sapt. "Tahta Kl" sokann yokuundan inerek Postane Caddesine girdi. Burada drt yol aznda bulunuyordu, ay bu kavaa tm nlarn samt. Jan Valjan, bir konan kapsnn glgesine snd. Kendisini kovalayan drt kii kardan geerlerse sakland yerden onlar grebilirdi. Gerekten, henz be dakika gememiti ki, adamlar grndler. Hepsi de boylu poslu, heybetli yapl, ellerinde polis sopalan tayan jandarmalard. nlerinde giden ve onlar yneten adam bir ara duraksar gibi oldu, ban evirdiinde ay yzn aydnlatyordu. Jan Valjan onu tand. O Javer'di. Hi deilse, artk ne yapacan biliyordu, henz Javer ve adamlar onun nereye gittiini bilmediklerinden, kararszlk iindeydiler. Jan Valjan, bunun kendi lehine olduunu dnerek yreklendi. Hayvanat Bahesine doru yrd. Kozet, yorulmaya balamt, ocuu bir ty gibi kucana ald. Yollarda kimseler olmad gibi, ay olduundan sokak fenerlerini yakmamlard. Adam admlarn hzlandrd. Birka saniye sonra "Osterlitz Kprs"ne varmt. Kprden geit parasn verirken para toplayan adam, "iki metelik," dedi. "Kucanzdaki ocuk yryebilir onun iin de deyeceksiniz." Jan Valjan adamn bu yorumuna skld, ocuu farketmi olmas hi de iine gelmemiti. Bu bir ipucu olabilirdi, oysa kaarken insan ardndan iz brakmamal. sabet tam o srada, kprden ar bir yk arabas geiyordu. Jan Valjan bundan yararland arabann glgesinde yryerek geti kprden. Kprnn ortasnda Kozet'in ayaklar uyumu olduundan yrmek istediini sylemiti. Jan Valjan onu yere brakt ve elinden tuttu. Kpry getikten sonra sa tarafnda antiyeler grd, oraya dald. Karsna kk bir sokak almt. Sent-Antuan soka. Dar ve karanlk bir sokakt, girmeden nce, iyice etrafna baknd. Olduu yerden kpry tmyle grebiliyordu. Kpr zerinde drt glge grnd. Jan Valjan kovalanan bir hayvan gibi rperdi. Birden umuda kapld. Kim bilir, belki de bu adamlar kprye henz girmiler, onun Kozet'le el ele oradan yrdn grmemilerdi. Bu takdirde nne alan dar ve lo soka geip, bataklk ve tarlalara ularsa kurtulurdu. Bu sessiz sokak kendisine gven verdi, emin admlarla girdi. yz adm yrdkten sonra yolun ikiye ayrld bir kavaa vard, biri saa, tekisi sola gidiyordu. Hangisini seecekti? Hi duraksamadan sa taraftaki soka seti, nk bu yol krlara doru uzuyordu.

Ne yazk ki, artk eski sratle ilerleyemiyordu, yorulan Kozet onu da yavalatmt. Yeniden kz kucana ald. Kozet tek laf etmeden, ban onun omzuna dayad. Arada bir dnp, ardna bakyordu Jan Valjan. zellikle yolun karanlk tarafndan yrmeye dikkat ediyordu. Bir sre arkasnda kimseleri gremedi, ferahlayarak yrmesine devam etti. Fakat az sonra az nce gemi olduu yerde, bir kprdanma grr gibi oldu. Yan bir sokaa sapp izini kaybettirmek iin koar admlarla ileri atld. O anda nne bir duvar kt. Ancak bu duvar Jan Valjan'n girdii sokan hemen karsndaki yol boyunca gidiyordu. Yine bir karar vermek zorunda kalyordu saa m sapacakt, yoksa sol taraftaki yola m? Sana bakt bu yol bir kmazd, byk beyaz bir duvarla sralanmt, tam sol tarafndaki sokaa bakmak istedi ki, bu yolun karsnda kara bir heykel grd. Demek bu oraya postalanan ve yolunu kesmek iin bekleyen bir jandarma idi. Jan Valjan geriledi, ardna bakt, yine baz glgeler grd. ok zor bir durumdayd, sola sapmak, kendisini bekleyen adamn kollarna dmek, geriye dnmek Javer'le arkadalarna yakalanmak demekti. Bundan byle sa taraftaki kmaza girmeyi denedi, ancak bu kez de dz bir duvarla karlamt. Jan Valjan, oradaki bir aaca trmand, ardnda brakt yolda eli sngl birka jandarma grd, adamlar, henz onun saa saptn farketmemilerdi. Birden acele bir karar almak zorundayd. Bu dik duvar amas gerekiyordu. Jan Valjan'in dz duvara trmanmaktaki ustaln bir maymundan daha evik olduunu romanmzn banda uzun uzun anlatmtk. Ancak ne var ki bu kez yalnz deildi. Kozet'i ne yapacakt, onu bu adamlara brakamazd. Ah bir ip olsa diye dnd. Elini alnna vurdu, birden beyninde bir imek akmt. O alarda yol kavaklarnda yanan sokak lmbalarn birer ip sayesinde indirir yakarlar, sonra yine bu iple yukar ekerlerdi. Bu nedenle, her lmbann yaknnda tahtadan bir kk dolap bulunurdu. O gece ay olduundan, fenerler yaklmamt. Jan Valjan ban ekerek ucuyla fenerin tahta dolabnn kapan at ve turnikedeki ipi keserek kk kzn yanna geri dnd. Kk kz korkudan titriyordu, adamn ceketinden yakalad: Baba, dedi. Korkuyorum, kimden kayoruz? Sus, dedi zavall adam. Tenardiye Ana, seni almaya geldi. Sonra Kozet'in titreyip, hkrdn grnce: Sus, dedi. Ses etme ileri bana brak. Haykrr alarsan kar seni alr. O seni gzetliyor. Sonra Javer'le adamlarnn her an kagelme ihtimallerine ramen, hi tel etmeden boynundaki kravat zd, kz yaralamamaya dikkat ederek, bunu onun koltuk altlarndan geirdi ve bir dmle ipini geirdi bu baa. pin br ucunu azna ald, orap ve kunduralarn kartarak, duvardan baheye ard ve omuzlarn kollanarak sanki merdivenden kar gibi rahata duvarn tepesine trmand. Kozet tek kelime sylemeden, ona akn akn bakyordu. Jan Valjan'n Tenardiye kadndan sz etmesi, kz iliklerine kadar dondurmutu. Birden yukardan ksk bir ses duyuldu: Kozet duvara yana. Kz hemen bu emri yerine getirdi. Jan Valjan konutu yine: Ses karma ve sakn korkma, seni yanma alyorum. Kz neye uradn anlamadan, duvarn tepesinde bulmutu kendisini. Jan Valjan onu yakalad, srtna bindirdi onun kk ellerini sol eline ald ve yzst yatarak duvardaki bir gediin olduu yere kadar srtnerek ilerledi. Tahminlerinde yanlmamt duvarn br yanndan grd hlamur aacnn ok yaknnda harap bir yaptn meyilli dam grnyordu. Olduu yerden aaca atlamak, oradan bu dama gemek onun gibi bir adam iin basit bir iti. Kucanda Kozet, damn zerine henz atlamt ki, sokaktan sesle duyuldu. Javer avaz avaz haykryordu: kmaz arayn, Pikpas sokan arayn onun kmazda olduuna yemin ederim. Jandarmalar kmaza atldlar.

Jan Valjan damdan kayarak hlamurun dallarndan birini yakalad. Kozet korkudan nefes bile alamyordu, ancak kzn avular kan iinde kalmt. Jan Valjan usuz bucaksz bir bahede buldu kendisini. Buras geceleyin ve kn dolalacak nitelikte hznl bir baheydi. St ve kavak aalaryla dolu bu bahenin orta yerinde ok kocaman bir nar aac ykseliyordu, daha sonra budanm meyve aalan, bir keye sebzeler ekilmiti. Ta sralarn zerleri yosun tutmutu. Kk yollar fidanlarla snrlanm, yksek otlar bitmiti, pek bakml bir bahe saylmazd. Jan Valjan'n damndan atlad ykk kulbe, herhalde bahvann aletlerini saklad bir viranelikten baka birey deildi. Birka adm ilerleyen Jan Valjan, pencereleri demir kafesli bir bina grd. Pencerelerin hibirinde k grnmyordu. Bu bina da bu cezaevi kadar kasvetli ve sszd. Adam birden mahkmiyet yllarn hatrlayarak rperdi. Baka ev grnmyordu, bahenin dibi karanlk ve sisli gecede kayboluyordu. Bu arada bahenin dier ksmlarnda bir eyler ekili olduu anlalyordu. Bu baheden daha ssz ve kederli bir yer dnlemezdi. Geri gecenin ileri bir saatinde bulunuyorlard, ancak gndz bile burada kimse dolamazd herhalde. Jan Valjan'in ilk ii, duvardan frlatt kunduralarn bulup ayana giymek oldu, daha sonra sundurmaya girdi. Kaak ne kadar gizlense kendisini emniyette bulmaz. Tenardiye kadnn korkusuyla nefes almaya bile cesaret edemeyen Kozet, ona daha da sokulmutu. Bu arada kmaz aratran jandarma kolunun, konumalarn duyuyorlard. Javer, emrindeki jandarmalar kfrlerle ynetiyordu. Bir eyrek saat sonra, bu homurtularn uzaklatklar duyuldu. Jan Valjan artk nefes bile almyordu. Elini Kozet'in azna bastrmt, her yer sessizdi. Birden bu sonsuz skn iinde, yepyeni bir grlt duyuldu. Tanrsal bir ses deminki cehennemi amatann tam tersi cennetten gelen sesleri andran seslerdi bunlar. Glgelerden ykselen bir ilhi, dua ve armoni karm rahibe seslerinin geceyi delmesiydi. Bu kadn sesleri yeni doan bebeklerin ve leceklerin son nefeslerinde kendilerine cenneti mjdeleyen melek sesleriydi. Bu ilhi, bahenin ta dibindeki karanlk binadan duyuluyordu. blislerin amatasn kovan, meleklerin korosu... Kozet ve Jan Valjan diz ktler. Ne olduunu, nerede bulunduklarn bilmedikleri halde, u anda dua etmek zorunda kaldklarn anlamlard. Bu sesleri dinleyen Jan Valjan, artk daha baka ey dnmedi, o karanlk gecenin yerine, mavi gkleri gryor, sanki kanatlanp uacakm gibi bir izlenime kaplyordu. lahi sona erdi belki de ok uzun srmt, ancak tela kaplan Jan Valjan bunun sresini kestiremezdi. Yine derin bir sessizlik: Ne sokakta, ne de bahede t kmyordu. Tehdit edici ya da yattrc grltlerin her ikisi de yok olmutu. Rzgr kuru yapraklar hrdatt. Gece rzgr esmeye balamt. Herhalde sabahn ikisi ya da olmalyd. Zavall Kozet gk demiyordu yere oturup ban Jan Valjan'n dizine dayam olduundan adam onun uyuduunu sand. Eilerek ona bakt, kz gzlerini kocaman kocaman am dnceli dnceli, ona bakyordu. Hl titriyordu. Adam sordu: Uyumak ister misin? ok yorum, cevabn verdi ocuk. Bir saniye sordu: Hl burada m? Kim? diye sordu Jan Valjan. Madam Tenardiye. Jan Valjan, Kozet'i rahatlatmak iin ba vurduu yalan unutmutu bile. Yoo, dedi. Yoo tasalanma o gitti. Artk sana ilimez. ocuk derin derin iini ekti. Bulunduklar sundurma nemli ve souktu, adam ceketini kartarak Kozet'in stn rtt. Bylesi daha m iyi, dedi. Evet, evet baba.

Beni bir dakika bekle, az sonra gelirim. Adam harabelerden kt ve byk bina boyunca yryerek daha emin bir snak arad. Kaplar nnde durdu fakat hi birini aamad. Zemin katnn tm pencerelerinde demirden ubuklar vard. Birden pencerelerden birinden lo bir n szldn grd. Alnn cama dayad buras inili bo bir salondu. Kimseleri gremedi fakat uzun uzun baktktan sonra yerde bir kefene sarl bir ekil grr gibi oldu. Bu l, elleri gsnde aprazlam srtst yatyordu. Hareketsiz eklin kprdanp kprdanmadn izledi. Uzun bir sre, orada hareketsiz beklemesine ramen cisim hi kprdamad. Daha sonra sonsuz bir dehete kaplarak kamaya koyuldu. Ardna bile bakmaya cesaret edemeden kayor, kouyordu. Sanki ban evirdiinde az nce yerdeki kefenli eklin kendisini kovalayacan sanmt. Viraneye geldiinde, nefes nefese kalmt. Paris ortasnda byle bir ey greceini dorusu tahmin etmemiti, kendisini bir kbusta sand. Kozet'in yanna yaklatnda, onun uyuduunu grd. ocuk ban taa dayam derin derin uyuyordu. Jan Valjan, onun yanna oturdu ve ona baktka yava yava yattn daha normal daha sakin dnebildiini farketti. Kendisini toparlayabilmiti. Kozet'le birlikte olaca sre iinde bu mutlulukla yetineceini kendisi iin baka birey istemeyeceini dnyordu. Hatta kz ceketine sard halde u anda keskin souu bile duymuyordu. Birden bu dalgnl arasnda bambaka bir grlt duydu. Bu gittike yaklaan bir ngrak sesine benziyordu. Sanki bir koyun srsnn yaklamasndan kukulanarak ban evirdi. Bahede bir bakas dolayordu. Bir erkee benzeyen birisi, kavun tarlasna girmi, kavunlar kaplayan cam yuvarlaklar kaldryor, dzenli hareketlerle eilip kalkyordu. Jan Valjan tm sefillere z, bir titremeyle sarsld. Kaaklar iin hayat sonsuz bir kukudur. Daima korku iinde yaarlar, hereyden kukulanrlar. Az nce bahenin sszlndan rperen kaak, u anda bir bakasnn yaklamasndan korkuyordu. Birden daha baka bir korkuya kapld. Belki de Javer ve adamlar henz uzaklamamlard, belki de bahede dolaan bu adam, "polis, imdat" diye haykracak olsa gelip kendisin yakalayacaklard. Uyuyan Kozet'i kucana ald ve onu sundurmann dibine doru eski eyalarn atlm olduu bir keye gtrd. Kz uyanmad. Birden Kozet'in ellerine elini dedirdi, bu eller buz kesilmiti. Alak sesle haykrd: Kozet, Kozet. Kz gzlerini amad. Jan Valjan onu iyice sarst. Kz uyanmad. Eyvah, Tanrm yoksa ld m, diye sylendi. Zavall adam ve birden salar diken diken olarak olduu yerde doruldu. Sevdiklerimiz sz konusu olduunda, ihtiyat denileni tamamyla unuturuz. Jan Valjan bu havada uyuyan ocuun donmu olmasndan korktu. Kz yz soluk, hi kprdanmadan yere serilmiti. Adam kulan onun kalbine dayad. ok hafif bir nefes duydu. Bu snmeye hazr bir mumu andran bir soluktu. Onu nasl stacak, nasl uyandracakt. Birden her ey kafasndan silindi, Harabelerden dar frlad. Bir yarm saate kadar Kozet'in scak bir yatakta, yanan bir ocak karsnda bulunmasn zorunlu buluyordu. Bahede grd adama doru yrd elinde bir tomar para vard. Adam ba yere eik olduundan, onun yaklatn grmemiti. Birka admda Jan Valjan, onun yannda oldu. Yz frank diyerek, adama yaklat. Bahedeki adam, birden irkilerek ban kaldrd. Jan Valjan yeniden sze balad. Bu gecelik beni barndrmanza karlk, size tam yz frank vereceim, dedi. Ay Jan Valjan'n solgun yzn aydnlatyordu. Adam: Siz miydiniz Madlen Baba? dedi.

Bu karanlk ve ssz bahede sylenen bu ad, Jan Valjan' etkilemiti, birka adm geriledi. Bunu beklemiyordu dorusu. Kendisine bu ad veren ihtiyar iki bklm, topal bir adamd. Bir kyl gibi giyimli, adamn sol dizindeki deri dizlie bir ngrak balanmt. Karanlkta kalan yz iyi seilmiyordu. Adam baln karm haykryordu: Aman Tanrm buraya nasl girdiniz Madlen Baba. Tvbeler olsun gkyznden mi dtnz yoksa? Ancak bu da normal sizin gibi mbarek birisi dse ancak gklerden der. Fakat klnz neden byle perian? Kravatnz nerede? Ceketiniz de yok. nan olsun, sizi tanmasam korkardm. Aman Y Rabbim artk bundan byle ermilerde ldrdlar m? Fakat buraya nasl girebildiniz? Adam hi dinlenmeden azna gelenleri sayp dkyordu. Btn bu szleri saf bir itenlikle sylemekteydi. Jan Valjan sordu: Siz kimsiniz, bulunduum, bu bahe neresi? htiyar adam haykrd: Al sana bir daha. Valla Madlen Baba, bu kadar da artk fazla. Olur ey deil, ayol buras Sent-Antuvan manastr deil mi? Dizim krldktan sonra beni buraya bahvan olarak siz yollamadnz m? Ne yoksa beni de tanmadnz m? Hayr, dedi Jan Valjan. Siz beni nereden tanyorsunuz? Adam sadece: Siz benim hayatm kurtarmtnz, dedi. Ban evirdi tam o anda zerine den bir ay n profilini aydnlatt ve Jan Valjan ihtiyar Folvan'y tand. Aa yle ya, dedi. Evet sizi tandm Folvan Baba. htiyar sitemli bir sesle: Hele kr, dedi. Jan Valjan sordu: Burada ne yapyorsunuz ki? Ne yapacam kavunlarm rtyorum, ay n grnce don ekeceini anladm, bundan byle kavunlarma kaputlarn giydiriyorum. Siz de paltonuzu giyseniz, fena olmazd, fakat buraya nasl girdiniz? Madlen Baba kiiliiyle tannan Jan Valjan, u srada daha ihtiyatl olmak zorunluluunu anlamt. Sorular kendi soruyordu. u dizinizdeki ngrak da nesi? Folvan cevap verdi: Bu ngrak, benim yaklatm bildirir, benden kamalar iindir. Bu evde yalnzca kadnlar var. Bir sr de gen kz var ya, aslnda. Benimle karlamalar tehlikeli olacandan dizime bu ngra balattlar. Bylece ben geldiimde onlar kaar. Buras nasl bir yer? Ya, bilmiyor musunuz sanki? Bilmiyorum. Olur ey deil, beni buraya bahvan olarak, siz yollamadnz m? Sanki hibir ey bilmezmiim gibi bana cevap verin. Buras Pikpas manastr. Kk Pikpas rahibeler okulu. Birden Jan Valjan hatrlad. htiyar Folvan araba altnda dizi ezildikten sonra, sakat kaldnda, onu kendisi bu manastra bahvan olarak yollamt. Bu olay zerinden, tam iki yl gemiti. Tanr kendisini bu ssz baheye yollamakla, bir kurtulu umudu beliriyordu karanlk ufuklarda. Evet Madlen Baba, buras hibir erkein ayak basamad bir manastr buraya nasl girebildiniz, hl aklm ermedi. Geri sizin sra d bir adam olduunuzu bilirim, ancak ne de olsa erkeksiniz... Buraya erkek girmez, benden baka erkek bulunmaz. Fakat ne var ki, burada kalmak zorundaym. Aman Y Rabbim, dedi ihtiyar bahvan. Jan Valjan adama yaklat ve derin bir sesle: Folvan Baba, vaktiyle sizin hayatnz kurtarmtm, dedi. Bahvan cevap verdi: Bunu sizden nce ben hatrladm, size kar olan minnet borcumu hayatmca deyemem. Bugn siz de beni kurtarabilirsiniz.

Folvan buruuk elleriyle, Jan Valjan'in gl ellerini yakalad, heyecandan kslan bir sesle: Bak u Tanr'nn iine, dedi. Hikmetine kurban olduum Tanr'm, yllardr bu frsat bekliyordum. Ben mi sizi kurtaracam Vali Bey? Benden ne isterseniz emir edin, sizin kulunuz olduumu unutmayn. Sonsuz bir sevin adamn yzn parlatmt, sanki yz nur sayordu. Ne yapmam istersiniz? diye sordu. Size anlatacam. nce bana bir oda bulun. Eski manastr harabelerinin ardnda bir barakam var. Kimsenin grmedii bir kedir oras. odas var. Gerekten baraka harabeler ardnda ylesine gizlenmiti ki bunu Jan Valjan bile grememiti. Jan Valjan: Oldu, dedi. imdi sizden iki ey isteyeceim. Emret Vali Bey? nce benden kimseye sz etmeyeceksin, ikincisi bana hibir soru sormayacak, birey renmeye almayacaksn. Nasl isterseniz. Sizin hata ilemeyeceinizi ve Tarn'nn sevgili kullarndan mbarek bir adam olduunu bilirim. Hem de beni buraya siz yerletirdiinize gre, emrinizdeyim. Tamam. Gel benimle ocuu almaya gidelim. Folvan hayretten hayrete dyordu: Ya, dedi. Bir de ocuk mu var? Fakat daha baka yorumda bulunmadan Jan Valjan' izledi. Yirmi dakika sonra, ocakta trdayan atein alevleriyle yz pembeleen Kozet, ihtiyar bahvann yatanda rahat rahat uyuyordu. Jan Valjan redingotunu srtna geirmi. Kravatn boynuna balamt. Duvardan ard eski apkasn da bulmu bana giymiti. Bu arada Folvan dizindeki ngran deriden ban zm duvar ivisine asyordu. Adamlarn ikisi de nce minede sndktan sonra masa bana getiler. Folvan bir para peynir, ky ekmei bir ie arap ve iki bardak koymutu. Elini Jan Valjan'in elinin zerine koyarak, ona tatl tatl sitem etti: Ah Madlen Baba, beni birden tanmadnz? Olur ey deil insann hayatn kurtaryor sonra da tanmyorsunuz. Bunu hi beenmedim. Oysa onlar sizi asla unutmuyorlar. Fantin'in ba ucunda Javer tarafndan yakalanan Jan Valjan Mntrey sr Mer cezaevinden kap kurtulduunda, polis mahkmun Paris zerine gittiini sanmt. Paris her kaan snabilecei gizlenebilecek bir delik bulaca, bir kenttir. Bunu bilen tm kaaklar kendilerini oraya atarlar. Bundan byle polis de bunu bildiinden, hibir yerde bulamadn Paris'te arar. Mntrey sr Mer'in eski Valisi bir sre Paris'te arand. Javer onun yeniden yakalanmasnda, byk abalar gsterdiinden bu baarsna karlk Paris'e atanmt. Javer artk mutluydu. Jan Valjan'i dnmyordu bile. 1823 ylnn aralk aynda, gazetelerde gzne arpan bir havadiste Jan Valjan'n kaza sonucu boulduunu okumutu. Javer buna candan sevinerek gazetesini yere att ve bir daha Jan Valjan' dnmedi bile. Birka zaman sonra, Paris Polis Mdriyetine gelen bir yazya gre: Mntferney kasabasnda, anas tarafndan hanclara braklan bir kk kzn, tannmayan bir kii tarafndan karld renildi. ocuun ad Kozet idi, anas Fantin adnda hastanede len bir sokak kadn olduu syleniyordu. Bu havadisi renen Javer buna ok meraklanmt. O Fantin adnn yabancs deildi. Hatta tutuklandnda Jan Valjan'in kadna, kzn getirmek iin kendisinden gnlk izin istediini de hatrlyordu. Hatta Jan Valjan'in Paris'te Mntferney'ye gitmek iin posta arabasna binerken yakaladn da hatrlad. Derhal Montferney'e giderek Tenardiye'lerden bireyler renmek istedi. Ne yazk ki, bu yolculuu tam bir fiyasko ile sonulanacakt.

nce Kozet'i elden karan hanc gevezelik etmi hatta bu yzden polis havadisi duymutu daha sonra bann derde girmesinden korkan sinsi Tenardiye bu konuda hibir aklamada bulunmamay, daha uygun buldu. Aslnda herif, polisten kukulanrd, bundan byle kendisini soru yamuruna tutan Javer'i artmak amacyla, ona Kozet'i dedesine teslim ettiini, hatta yolcunun pasaportunu gsterdiini ve onun "Giyom Lamber" adnda varlkl bir ifti olduunu da ekledi. "Lamber" ad nedense Javer'in tm kukularn uyutmutu, ii ferahlayarak Paris'e dnd. Jan Valjan'in ldne bir kez daha inand ve kendisini enayilikle sulad. Btn bu hikyeyi tamamyla unutmutu ki 1824 ylnn mart aynda, Paris kenar mahallelerinin birinde oturan ve sadaka veren bir dilenciden sz edildiini duydu. Bu adamn varlkl bir kimse olduunu ve sekiz yandaki kk bir kzla oturduunu da duydu. Kimse onun hakknda, fazla birey bilmiyordu. Kza gelince, yavrucak Montferney'den geldiinden baka birey sylemiyordu, gemii hakknda. Eski zangolardan birisine, daima sadaka verirdi bu adam, dilenci onun sar bir ceket giydiini ve astarnn banknotlarla ikin olduunu sylemiti. Bu havadisi duyan Javer bu acayip yarat yakndan grmek hevesiyle bir akam dilencinin klna girmi, bana onun eski kasketini geirerek yznn yarsn rtm ve kendisine sadakay uzatan mehul kimseye dikkatle bakmt. te o akam Jan Valjan, Javer'i grdn sanarak kukulanmt. Javer de Jan Valjan' tanr gibi olmutu. Sersemlemi bir halde onun peinden oturduu Corbo'nun viraneliine kadar gitmiti. Onun ilerine bakan ihtiyar kadn konuturdu bu da pek zor olmamt. htiyar kadn redingot astarnda milyonlarn dikili olduunu bir kez daha ona tekrarlad. Javer o harap evde, bir oda kiralad. Ayn akam oraya tanmt. Kiracnn kapsna kulan yaptrd onun sesini duymak istedi fakat anahtar deliinden mum n gren Jan Valjan, ses etmemi ve bylelikle polis hibir ey renememiti. Ertesi gn, Jan Valjan kayordu. Ne yazk ki, paralarn yanna alrken, yere drd be franklk maden parann inilerde yuvarlanrken kard grlt kendisini ele vermiti. Bunu duyan kocakar hemen koup Javer'e haber verdi. Gece bastrdnda Jan Valjan kapdan karken, aalarn ardna siper olan Javer, onu bekliyordu, yanna iki de yardmc almt. Javer, Polis Mdrlnden yardm istemi, ancak tutuklamak istedii adamn kimliini aklamamt. Bu baarsnn byk bir yank uyandracandan emindi. Herkesin l sand ve ok tehlikeli olarak tanmlanan eski bir krek mahkmunu, adalete teslim etmenin tm erefinin kendisine ait olmasn istiyordu. O gece, beraberinde kk bir kzla kamak zorunda kalan Jan Valjan, zntsnden tm cesaretini yitirmiti. Duyduu sonsuz keder yryn byk lde etkilemiti. Bu yry Jan Valjan'in yrmesine hi benzemiyordu. Bu nedenle javer, tamamyla emin olmadan onu yakalamyordu. Bir ara, yaklap ondan pasaportunu sormasn dnd. Daha sonra adam Jan Valjan olmad takdirde, bunun gln olacan idrak ederek, bundan da vazgeti. Javer, beklemesini daha uygun buluyordu. Belki de adam Jan Valjan olmad halde, o gnlerde Paris'i dolduran haydutlardan ya da hrsz etesinden birisi olabilirdi. Adamn su ortaklar bulunabilirdi, bundan byle acele etmekle altn yumurtlayan tavuu ldrm olacakt. Pontuvaz sokandaki bir meyhanenin nnden geerken pencerelerden szlen ktan Javer, onun yzn iyice grd ve onun Jan Valjan olduundan artk kesinlikle emin oldu. Bu takdirde yine ayn sokaktaki, karakola ba vurarak birka yardmc daha istedi, ancak btn bu gecikmeler Jan Valjan'in yol almasna sebep olmutu. Tam o kmaza girerken Javer adamlardan birini nden yollayarak soka tutturdu. Jan Valjan ile kk kzn kmaza girilerini byk bir zevkle izledi. Artk zaferlerinden emindi. Ne yazk ki duvarn dibine geldiinde kimseleri bulamad, arad adam ya umu ya da yerin dibine girmiti. br yoldaki sokaa postalad ajanna sordu, adam bu sokaa kimsenin girmediine yeminler etti. Javer kuduruyordu. Ne var ki yine de ylmad. Yeni yeni tuzaklar hazrlad. Her sokak bana iki jandarma dikti nasl olsa, onun grneceinden emindi.

Sokak fenerinin tahta dolabnn krlmasn farkedince, bu kez tm aratrmalarn kmaza yneltti. Ancak bu, Jan Valjan'in girdii kmaz olmayp, sol yndeki sokaktaki kmazd. Bu Genro kmaznda yksek duvarlar bulunur, bunlarn ardnda bostanlar vardr. Javer bu sebze bahelerini kar kar tarad. Saman ynnda bir ine arar gibi, adm adm arad. Gn rken yine sokak banda iki ajann brakarak yenilgin bir halde, komiserlie dnd.

Sent Antuvan Manastr I Kurallar ok sert olan bu manastrn bahesine dmt Jan Valjan. Polonso sokann bir asn kapatan duvar aarak baheye atlamt. Gecenin ortasnda duymu olduu o melekler korosu, rahibelerin okuduklar ilhilerdi. Bir kez Kozet'i yatrdktan sonra, trdayan bir ate karsnda Jan Valjan ve yal bahvan, birer bardak arapla ekmek peynir yemilerdi. Daha sonra barakann tek yatanda Kozet uyuduundan, adamlarn ikisi de samanlar zerine bzlerek gecenin geri kalan ksmn geirdiler. Jan Valjan, gzn krpmadan nce ev sahibine: "Bundan byle burada kalmak zorundaym," demiti. Jan Valjan, kendisinden baka hibir erkein ayak basamad ve giremeyecei kutsal bir yerde barnmak zorunda kaldn biliyordu. Javer izini bulduuna gre Paris'e dner dnmez yakalanaca gn gibi akt. Onun durumundaki bir kaak iin bu manastrdan daha gvenli yer bulunamazd. Btn gece, onun bu szlerini yorumlamaya almt Folvan Baba. Adamcaz ac ac dnyordu. Btn bu ilere hi anlam verememiti. Bu almaz duvarlara ramen Bay Madlen nasl girebilmiti buraya? Bu duvarlardan ancak kular geebilirdi. Bir de ocuk vard yannda. Kucakta ocukla dz duvara nasl trmandrd? Kimdi bu ocuk? kisi de nereden geliyorlard? Folvan Baba, manastra yerletiinden bu yana, "Montrey sr Mer" kasabasyla tm ilikilerini kesmi, oradaki olup bitenlerden hibir ey duymamt. Ne yazk ki Madlen Baba onun sorularn cevaplandrmak yle dursun, konumak bile istemiyordu. Ne var ki yal bahvan, Madlen Baba gibi mbarek bir kiiye soru sormasn pek uygun grmyordu. Madlen Baba onun gznde stn bir kiiydi. Ancak Jan Valjan'in azndan kardklarndan, Folvan onun ifls etmi ve borlarndan kurtulmak iin saklanmak istediini anlar gibi olmutu. zini kaybettirmek isteyen Madlen Baba'nn, bu manastr semek istemesi akla yakn geliyordu. Aslnda ihtiyar bahvan yle dnyordu: "Bir zamanlar Madlen Baba beni keskin bir lmden kurtard bundan byle ona yardm sras bende." Fakat manastrda barnmak, nemli bir sorundur. Ancak bu hayati giriim nnde bile, gerilemedi Folvan Baba. Aslnda kendisinden baka kimseleri sevmeyen bencil ve huysuz bir ihtiyar kyl olan Folvan Baba, son gnlerde topal, sakat ve yaamaktan ar bir zevk duymad bu hayatn bambaka ynleri olduunu anlamaya balamt. Evet, adam minnettarln deme hevesine kaplmt. unu da ekleyelim ki, iki yldan fazla bir zamandan bu yana bir manastrda almak onun kiiliini deitirmi, meleklerin yannda bulunmak onu iyi bir insan yapmt. Bundan byle kararn verdi, gerekirse kendisini feda edecekti Madlen Baba uruna. Sabaha kar bir hayli kafa yorduktan sonra gzlerini aan Folvan Baba, birden yatt yerden doruldu ve konuuna sordu: Burada olduunuza gre, kmak iin ne yapacaksnz? Bu soru tm durumu zetliyordu. Jan Valjan dalgnlndan syrld. kisi de ba baa verip, duruma bir are aradlar. Bahvan, Bakn, dedi. nce bu odadan dar kmayacaksnz, ne siz ne de kk kz. Baheye bir adm attnzda yandk demek. Haklsnz. Bay Madlen, uygun bir zamanda buraya geldiniz. Rahibeler arasnda ok ar hasta olan bir kadn var. Dakikalar sayl ha ld, ha lecek. Bundan byle kimsenin baheye kmaya gnl yok. l dualar okunuyor, tm manastr onun banda beklemekte. lmek zere bulunan kadn, kendisine ceza olsun diye yirmi yldr bir tabutta yatyordu geceleri. Onun iin lm pek farketmez. Yani sizin anlayacanz, bu gnlk rahatz fakat bunun bir de yarn var. Jan Valjan:

Fakat, dedi. Baksanza, bu baraka harabelerin ardnda viranelikte koru uzak bulunduundan burada, bizi bulabileceklerini pek sanmam. Rahibeler, buraya ayak basmaz. O halde? Jan Valjan'in bu sorusu, umuttan rlm bir soruydu. Demek kimsenin ayak basmad bu ssz kede aylarca kalabilirdi? Ne yazk ki, kzlar var. Hangi kzlar? Folvan Baba cevap vermeye hazrlanyordu ki, birden bir an sesi ykseldi. Rahibe ld, dedi. Bahvan lm an alyor. an bir daha ald. Tamam Bay Madlen, kadncaz Tanr'sna kavutu, tam yirmi drt saat dakikada bir alacak bu saat. Ta ki, rahibe gmlnceye dek. Ha ne diyordum, bunlar gen, fkr fkr oynarlar, teneffslerde bir topun buraya yuvarlanmas bize yeter. Bu yavrular ok yaramazdrlar. Hangi yavrular? diye sordu Jan Valjan. Kk kzlar. Onlarn sizi yakalamalar iten bile deil, hemen koup retmenlerine ihbar ederler, sonra ne oluruz? Anlyorum Folvan Baba, demek bu manastrn, bir de okulu var, demek yatl renciler de var. Jan Valjan buna sevinmiti. "Oh oh, diye dnd. Kozet'in renimini saladm saylr." Elbette, cevabn verdi bahvan. Bir sr kz var, bunlar sizi grnce btn mahalleyi ayaklandrrlar inan olsun. Burada erkek olmak vebaya yakalanmak gibi bir felket. Baksanza yabani bir hayvan gibi dizime ngrak bal. Jan Valjan, "Ancak byle bir yerde Javer'den tamamyla kurtulabileceini dnyordu" sesini ykseltti: Evet buras bana gre bir yer, ne yazk ki kalmak zor olacak. Hayr, dedi Folvan Baba. En zoru buradan kmak. Jan Valjan'in birden kan dondu: kmak m? diye sordu. Evet Bay Madlen, buraya girebilmek iin, nce buradan kmanz gerekiyor. Sizi burada byle bulurlarsa, ne demezler? Bana gre hava ho sizin gklerden dtnze inanyorum fakat rahibeler iin kapdan girmeniz gerekir. Geldiiniz yerden kabilir misiniz? Jan Valjan sapsar kesildi. Bunun imknsz olduunu biliyordu. Jandarmalarn kol gezdii bir sokaa nasl kard? Mmkn yok Folvan Baba, dedi. Farzet ki ben gkten dtm. Ondan ben eminim esasen, dedi ihtiyar bahvan. Tanr'nn sizi eliyle buraya drdn biliyorum. Eyvah baksanza zil ald herhalde kapcyla belediye doktorunu artacaklar. yi klpli rahibeler belediye doktorunun ziyaretinden hi holanmazlar, adamn ly grmesini bile istemezler. Buradaki tarikat rahibeleri yzlerini bile erkek karsnda peeyle rter. Sizin u kk hl uyumakta ad neydi? Kozet. Kznz m? Yoksa torununuz mu? Onun dedesiyim. Kz buradan armak mesele deil. Nasl olsa sebze bahesi iin alverie giderken daima srtmda kfe karm. ocuu kfeye attm m i bitti demektir. Siz yavruya ancak ses karmamasn tembih edin hepsi bu kadar. Onu tandm iyi yrekli bir hanm olan bir meyveci kadna emanet ederim. Kadnn sar kulana haykrrm kz bana yarna kadar saklamasn salk veririm. Fakat sizi nasl karacaz? Jan Valjan ban sallad: Kimse beni grmemeli Folvan Baba. Tm mesele burada. Beni de kfe iinde karabilsen? htiyar bahvan dnceli dnceli kafasn kad tam o srada birtakm grltler duyuldu. Belediye doktorunun lye bakp gittii anlalyordu. Bu srada zil yine ac ac, tam drt kez st ste alnd. Bahvan yerinden frlad:

Ba rahibe beni yanna artyor, dedi. Yerinizden kprdamayn Bay Madlen, beni bekleyin sizi buradan kartmak iin bir are dnyorum. Ackrsanz u dolapta ekmek peynir var. Jan Valjan onun topal bacan sryerek, baheden koarak getiini grd. ki dakika sonra ihtiyar bahvan ngra nlayarak yolu zerinden tm rahibelerin kamasn salayarak, ba rahibenin kapsn alyordu, tatl bir ses cevap verdi: Giriniz. Ba rahibe salonun tek koltuunda oturmu, yal bahvan karlad. Yarm saat sonra Folvan Baba, tm gcn bacaklarna vererek koa koa kulbesine dnyordu. Bu arada Kozet de uyanmt. Bahvan ieri girdiinde Jan Valjan, ocua duvara asl kfeyi iaretleyerek: Beni iyi dinle Kozet'ciim, diyordu. Buradan gitmemiz gerekiyor, fakat ksa bir sre sonra yerlemek iin buraya yeniden dneceiz. Bu iyi klpli adam, seni kfe iinde srtnda buradan dar tayacak. Sen beni bir hanmn evinde beklersin. O cad Tenardiye'nin eline dmek istemezsen szlerimi aynen yerine getir. Kozet, ciddi ciddi ban edi. Folvan'n kapy itmesiyle kan grltye Jan Valjan ban evirdi. Ne var? Hem her ey oldu, hem de hibir ey olmad saylr, dedi. Sizi kardeim olarak tanttm, yardmc olarak torununuzla yanma girmenize izin kt. Bu arada kk kz, okula alnacak. Kz buradan karmak iten bile deil, ancak sizi nasl karacaz? Geldiiniz yoldan ksanz. Bunun mmkn olmadn sylemitim Folvan Baba. Bu arada yal adam kafasn kayordu tasal tasal mrldand: Benim de bam dertte aslnda, tabutu toprakla dolduracam syledim, ancak ceset yerine toprak olur mu? Mezarclar tarken tabuttaki topraktan kukulanabilirler Jan Valjan akn akn ona bakyordu. Adamn saykladn dnd. Folvan szlerine devam etti: Buradan nasl karsnz. Btn bunlar yarna kadar olup bitmeli. Sizi yarn ba rahibenin huzuruna karyorum. Daha sonra bunun kendisine bir eit rvet olarak yapldn, kendisinin manastra yapaca byk bir hizmete karlk olarak ba rahibenin ona kardeini yanna yardmc olarak almasna izin verdiini anlatt. Bu sabah len rahibenin son vasiyeti, yirmi yldan beri iinde yatm olduu tabutta gmlmek, hem de ayn zamanda manastrn kilisesinde gmlmekti. Oysa manastr kilisesinde l gmmek hkmete yasaklanmt. Ba rahibe ve dier rahibeler "mbarek l"nn bu son isteini yerine getirmek iin rpndklarndan Folvan Babadan kendilerine yardm etmesini rica etmilerdi. Folvan Baba, hkmetin yasana aldrmadan, kadn yllardr yatm olduu tabuta ivileyerek, manastr kilisesinin mahzenine gmecekti. Bu kolay bir i deildi. Ba rahibe ona minnetini bildirmek iin kardeini bahvan alacak, yeenini de rahibe okuluna renci kabul edecekti. Ancak btn bunlardan sonra ancak dardan getirebilirdi M. Madlen'i. Hem de bir saknca daha vard. Belediyenin yollayaca tabut bo mu kalacakt? Bu tabut da Vojirar mezarlna gmlecekti. Belediye cenaze adamlarn da yollayacakt. O tabutun iine kim konacakt? Jan Valjan, birden elini alnna vurdu, zeks parlamt: Oldu, dedi. Tabuta beni koyun. Aman Madlen Baba, aka m edersiniz? Hayr ok ciddi konumaktaym, bundan emin bir k olur mu benim iin? Daha sonra Jan Valjan sordu: Yarn saat kata cenaze memuru gelip tabutu alr? kindiye doru saat te. Gmlme Vojirar mezarlnda yaplacak gece yansndan az nce. Buraya pek de yakn saylmaz. Ben de btn gn boyunca, sizin aletlerinizi sakladnz sundurmada kalrm. Fakat bana yiyecek gerek, ackrm. stediiniz yiyecek olsun. Ben getiririm.

Akama doru beni tabuta ivilersin Folvan Baba. Fakat bunun mmkn yok. Nedenmi, ivi alp keserle ivilemekte i mi? aresiz Jan Valjan, yle dar geitlerden gemiti ki, birka saat tabutta ivili kalmak kendisine zor grnmyordu. Jan Valjan szne devam etti: Beni korkutan mezarlkta olacaklar. Hi tasalanmayn Madlen Baba. Siz tabuttan kurtulmay gze alrsanz, ben de mezardan kurtaracama yemin ederim. Tabutu topraa indirdikten sonra, cenaze levazm memurlar beni mezarc ile ba baa brakarak evlerine dnerler. Bu mezarc Mestiyen Baba, benim iyi dostumdur. Herif imeye baylr. ou zaman zil zurna sarho gezer. Bu da bizim ekmeimize ya srer. ki ktan biri ya Mestiyen Baba sarho gelir ki, o zaman ben kendisine dinlenmesini tavsiye eder, tabutu ben gmeceimi syler onu evine yollarm, ya da ayk gelir. Bu daha iyi herifi enselediim gibi doru meyhaneye onu iyice zom hale getirdim mi iim i. Cebinden mezarlk kartn kapar, oraya gelir sizi tabuttan kartrm. Oldu mu? Oldu Folvan Baba, Tanr bu yaptklarn karna karsn. Folvan dnd: nallah bir terslik olmaz.

II Ayn gece karanlk bastrdktan sonra iki erkekle bir ocuk Pikpas sokann 62 numaral kapsn alyorlard. Adamlardan yals birka kez ald kapy. Bunlar Folvan Baba, Jan Valjan ve Kozet idi. Adamlardan ikisi de gidip Kozet'i manav kadnn evinden almlard. Kozet btn gn titremekle geirmiti. ylesine korkuyordu ki, alayamyordu bile. Ne yemi, ne de uyumutu. yi klpli manav kadn, tm sorularna hibir cevap alamamt. Kozet byk bir bunalm geirdiklerini hissetmi ve uslu olmasnn gerektiini anlamt. "Hibir ey syleme" tembihi onun kulana kpe olmutu. Korku insan dilsiz yapar, hem de hi kimse ocuk gibi sr saklamaz. Ne var ki, bu kasvetli yirmi drt saatten sonra yeniden Jan Valjan'a kavuan ocuk sevinle haykrarak, onun boynuna atld. ki yldan bu yana, manastrda grevli olan Folvan, tm parolalar bildiinden, kapcnn araclyla Bay Madlen ile kk kz bekleme salonuna soktu. Ba rahibe elinde tespihi, yannda yardmcs olan bir rahibe ile birlikte, onlar karlad. Rahibelerin yzleri peeyle rtlyd. Ba rahibe, peesinin altndan aratrc baklarn Jan Valjan'n zerine dikti, daha sonra sordu: Bahvanmzn kardei misiniz? Evet muhterem ana, cevabn verdi Folvan. Adnz? Folvan yine onun yerine cevap verdi: ltm Folvan. Aslnda yllar nce len bir kardeinin ad "ltm" idi. Hangi ilden gelirsiniz? Pikardiye'den, kymz Amiyen dolaylarnda. Ka yalarndasnz? Folvan yine kesin cevabn yaptrd: Tam elli yandaym, mesleim de aabeyim ki gibi bahelere bakmaktr. Dini btn bir Hristiyan msnz? Ailemizde, herkes dinine baldr muhterem ana. Bu kk neyiniz olur? Toruncuum, muhterem ana. Yardmc rahibe, ba rahibenin kulana fsldad: Gzel cevap, dedi. Oysa Jan Valjan azn bile amamt. Ba rahibe Kozet'i inceledi, daha sonra yanndaki yardmcsna fsldad: Kz irkin, dedi. Her iki rahibe, bir keye ekilerek ba baa fsldatlar daha sonra ba rahibe, bahvana dnerek: Folvan Baba, bundan sonra size ngrakl bir ikinci dizlik yollayacam, kardeiniz iin. Ertesi gn bahede iki ngrak sesi duyuldu, rahibeler birbirlerinin kulana: Bu Folvan Baba'nn kardei, diye fsldatlar. Artk Jan Valjan resmen manastrn bahvan olmutu, yeni ad "ltm Folvan" idi. Onun bu yere atanmasnn en nemli nedenlerinden biri de ba rahibenin Kozet'e yardm olmutu. Kadncaz, onu himayesi altna ald ve ona rencileri arasnda bir yer ayrd. Ne var ki Kozet, soylu ve zengin aile kzlar gibi parayla deil, bedava olarak okuyordu. Manastrda ayna olmamasna ramen kzlar yzlerinin gzel olup olmadn, derhal kestirirler, oysa gzelliklerinden emin kzlar kolay kolay rahibe olmasn istemezler. irkin kzlar hocalar iin ok daha umut verici olur. irkinlerin saltanat... Manastrda okuyan Kozet, susmakta devam ediyordu. Kozet kendisini Jan Valjan'in kz biliyordu. Aslnda hibir ey bilmediinden fazla bir aklamada bulunamazd ya...

Yukarda belirttiimiz gibi, felket ocuklar suskunlua hazrlamakta birebirdir. Kozet ylesine ac ekmiti ki, konumak yle dursun zavall yavrucak nefes almaya bile cesaret edemiyordu. Ka kez, tek bir sz yznden dayaklar yediini unutmamt. Jan Valjan'la birlikte yaamaya baladndan bu yana, azck kendisine gven beslemeye balamt. Manastr yaamna kolay alt. Paris'teki odalarnda brakm olduu Katrin'i bir hayli zlyordu. Ne var ki, bundan bile szlanmaya cesaret edemiyordu. Ancak bir kez Jan Valjan'a: Ah baba, dedi. Bilseniz Katrin'i ne denli zledim, bilseydim onu da beraberimde getirirdim. Okula yatl yazlan Kozet, rencilerin formalarn da giymek zorunda kalmt. Jan Valjan, kzn srtndan kartlan yas giysilerinin kendisine verilmelerinde srar etti. Tenardiye'lerin hanndan kurtardnda, ona bu elbiseleri giydirmiti. Henz giysiler pek eskimemiti. Jan Valjan btn bunlar naftaline koyarak, eline geirdii eski bir valize kapatt. Valizi yatann ayak ucuna yerletirdi. Anahtarn daima zerinde tard. Rahibeler ok dikkatli olmadklarndan, dar alveri iin daima ihtiyar topal Folvan'in ktn, gen kardeinin kendisiyle asla gezmeye gitmediini farketmemilerdi. Jan Valjan, ihtiyatl davranmakta isabet ediyordu, nk Javer tam bir ay mahalleyi gz hapsinde bulundurmutu. Bu manastr, eski mahkm iin bir nevi cennet saylrd. Sanki frtnal denizlerle evrili, sihirli bir ada idi. Burada gkyzn, gnei, iek ve aalar gryor, ii ferahlyor, Kozet'i hergn gryor bundan da mutlu oluyordu. ok tatl bir yaam srp gidiyordu. htiyar Folvan ile bahedeki barakada yatyordu. Jan Valjan tm gnn bahede almakla geiriyor ve bostana ok yararl oluyordu. Onun kyl olduunu, genliinde renberlik ettiini, aalar budamakta usta olduunu unutmayalm. Tarm konusunda gerekten ok bilgili saylrd. Meyveliin btn aalan yabani olduundan hepsin alad, nefis meyveler elde etti. Hergn le tatilinde Kozet'in dedesiyle bir saat ene almaya izni vard. Rahibeler daima kederli ve durgun olduklarndan, kk kz bu iyi klpli adamn yannda, rahat nefes alyordu. Barakaya girdiinde sanki nee ve genlik getiriyordu. Teneffslerde Jan Valjan uzaktan Kozet'in arkadalaryla glerek, oynamasn seyrediyordu. Artk Kozet de glyordu. K aylarndan sonra bahar gneinin kara bulutlan datmas gibi, mutluluk da Kozet'in yzndeki kederi silmi, kzn gzlerine nee gelmiti. Gzel olmayan kz, ok sevimli olmaya balyordu. Manastrn Jan Valjan'in zerinde de iyiletirici bir etkisi olmutu. Byk felketler geiren adamcaz yeis uurumlarna dmekten kurtarmt. Tanr'ya adanm mbarek kadnlarn yaknlarnda yaamak, gece gndz melek seslerini andran przsz seslerin, syledikleri ilhileri dinlemek, adamn ruhuna huzur veriyordu. Kendisini evreleyen btn bunlar, bu sakin bahe, gzel kokulu iekler, neeyle oynaan bu saf ocuklar, bu sessiz kilise, ruhuna dolarak onu bambaka bir insan yapyordu. Hayatnn iki dneminde Tanr evlerine sndn dnd. Bir seferinde, btn kaplarn zerine kapand, her yerden vahi bir hayvan gibi kovulduunda altn yrekli Piskopos kendisine el uzatm evine almt. nsan toplumunun ittii bu aresizi uurumlardan ekip karmt. Bu kez de ayn toplumun kendisini kovalad, cezaevlerinin kaplarnn ald bir srada, buraya snmt. Btn kalbi minnetle eriyordu, artk tm insanlar seviyordu. Bylece yllar geti, Kozet byyordu.

Marius Paris kentinin bir ocuu, ormann bir kuu vardr. Kuun ad sere, ocuun ad "Yumurcak"tr. Bu kk ey ok neelidir, geri hergn doyasya ekmek bile yemez, ne var ki isterse her akam tiyatroya gider. Srtnda gmlei ayanda kunduras bulunmaz, bann stnde dam bile yoktur ou zaman. Ya yedi ile on arasnda deiir. Klhanilerle gezer, kaldrmlar arnlar, babasnn yamal bir pantolonunu giyer kulaklarna kadar inen yrtk bir apkay banda tar. Bir arabac gibi kfreder, meyhanelerden ayrlmaz. eteleri tanr, hrszlarn dostudur. Kzlarla senli benli konuur, dili argo, bildii arklar mstehcendir. Ne var ki, kalbi temizdir. nk onun ruhunu ssleyen inci, masumluk incisidir. nsanolu ocuk kald sre iinde Tanr'nn en byk armaan olan safla sahiptir. Akamlan edindii birka metelik sayesinde, Yumurcak bir tiyatroya atar kapa. Orada aln, sefaletini unutur, birka saat iin kendisini cennette sanar. Hibir eye amaz, korku nedir bilmez, batl inanlara gler geer, hortlaklara dil karr. Yumurcak ilerde klhanbeyi olacaktr. Onun mayasnda, azck amur, azck nefes vardr. Karsna bir Tanr karak onun tm kaderini deitirebilir. ou zaman, ans kulandan yakalayan bu tip sokak ocuklarnn, kendi kendilerini yetitirerek adam olduklar grlmemi deildir. Paris'in tm fantezisini, tm espri anlayn benliinde toplam "Yumurcak" cevher kaynadr. Anlattmz olaylardan sekiz ya da dokuz yl sonra Tampl bulvarnda on bir ya da on iki yalarnda kk bir erkek ocuu dolard. Bu yavru az nce tanmladmz Yumurcan tipi saylrd. Ne var ki ayandaki yamal pantolonu babasndan almad gibi bedeninin st ksmn rten kadn bluzunu da anas vermemiti kendisine. Kimlii bilinmeyen kimseler ona vermilerdi bu prtlar. Aslnda o kimsesiz bir ocuk saylmazd. Bir babas olduu gibi anas da vard. Ancak babas onu benimsemedii gibi anas da sevmezdi. Bu gibi ocuklar kimsesiz yavrulardan ok daha acnmaya lyktr. Ailesi bir tekmeyle, onu sokaa frlatmt. O da kanatlanarak kendi gcyle kt kanaat yaamaya gayret ediyordu. Uyank, cin gibi bir oland. Mariz yzl, cingz bir yumurcakt. Gider gelir bir hi iin nlatc kahkahalar atar, dudaklarndan glmsemeyi ve arky eksik etmezdi. plklerden kendisine yiyecek arar, bulduunu araklard. Ne evi vard, ne de yiyecek ekmei sevgiden de yoksundu, ne var ki zgr olduundan mutlu buluyordu kendisini. Ancak kendi bana buyruk bu ocuun, iki ayda bir: "Gidip anam greyim," dedii duyulurdu. Bylece Gorbo viraneliinin yolunu tutard. Evet, okuyucumuzun daha nceden tanm olduu bir zamanlar ksa bir sre iin Jan Valjan'in Kozet'le oturmu olduu harap kulbesinin kapsn alard. Jan Valjan'in zamanndaki ihtiyar kadn, ba kirac lm, yerini baka bir kadn almt. Bu yeni kocakarnn ad Madam Burgon'du. Papaan yetitirmekten baka zellii olmayan zararsz bir ihtiyar kadncazd. Bu viranelikteki kiraclarn en sefilleri iki kzlar olan bir aile idi. Kzlar yetimi saylrd. Bu ailenin sonsuz sefaletinden baka bir zellii yoktu. Aile reisi oday kiralarken adnn Jondret olduunu sylemiti. Ancak bu harabeye tandktan az sonra, u dostumuz Jondret kapclk devini yapan yal kadna yle, dedi. Hey hanm abla, eer gnn birinde birisi gelir de bir talyan ya da bir spanyol'u soracak olursa, onu benim odaya yollamay unutma. Bu aile, bizim dostumuz en yzl ocuun ailesiydi. Yumurcak buraya dndnde sefaletten baka birey bulmazd. En ac yn hibir zaman gler yzle karlanmazd. Geldiinde anas sorard: Nereden geliyorsun? ocukcaz cevap verirdi: Sokaktan. Anas sorard: Neden geldin, sanki buraya?

Mahzende biten solgun bitkiler gibi sevgisiz bymt bu yavru. Ne var ki, ana baba sevgisini tatmad halde, bundan pek ikyeti deildi. Anas ancak kzlarn severdi. Tampl Bulvarn arnlayan bu yumurcaa orada "Gavro" adn verdiklerini sylemeden gemeyelim. Neden ona, bu ad ho grmlerdi? Kim bilir belki de Jondret adnda bir babann olu olduundan. Jondrat ailesinin yaad oda, koridorun sonundaki odayd. Bitiik odada ok yoksul bir delikanl otururdu. Onun ad "Msy Marius" idi. u "Msy Marius"yi yakndan tanyalm.

Kentsoylu I Normandi Bulvarnn Buere sokandaki konaklarn birinde o yllarda yaayanlar Msy Jilnorman adnda bir kentsoylu'yu iyi hatrlard. Ne var ki, kendileri gen olduklar halde, bu Msy Jilnorman ok yal bir beydi. 1831 yllarnda Msy Jilnorman ilerlemi yana ramen pek din, pek uyank bir efendi saylrd. O baka bir an adamyd. Tam tipik bir kentsoylu olmakla vnrd. O yllarda, doksan yan am olmasna ramen dimdik yrr, yksek sesle konuur, iyi grr, arabna katmadan ier yer, uyur ve horlard. Otuz iki dii aznda inci gibi duruyordu. Ancak gazetesini okurken, takard gzlklerini. Onun ok apkn olduu sylenir, ancak yle bir on yldan beri kadnlardan vazgetiini eklerlerdi. Artk kimsenin houna gitmeyeceini sylerdi, bunun iin yal olduunu sylemez parasn yitirdiinden sz ederdi. "Ah ifls etmeseydim," derdi. Tm geliri on be bin liralk bir servetti. Btn amac bir mirasa konmak ve ylda yz bin franklk bir gelirle metreslerini arlamakt. Byle olduunda yine metres tutacakt... Filozof Volter'in szn ettii ve durmadan lmlerini bekleyen doksanlk ihtiyarlar, kategorisine ait deildi o. Bu gl ihtiyar hibir zaman hasta olmamt. abucak hrslanrd. Sylediine itiraz eden olduunda bastonunu kaldrr karsndakini tehdit ederdi. Karlk verenleri dvmekte, bir saknca grmezdi. Elli yan am bekr kzn, bir hi iin, pataklard. On sekiz yanda bir ocuk muamelesi yapard. Mare mahallesinde Kalver Kzlar sokanda 6 numaral konakta otururdu. Ev kendisinindi. Birinci kattaki geni bir daireyi kullanrd. Bu daire tavanlara kadar deerli Goblin seccadeleri ile ssl ve nefis koltuklarla deliydi. Duvarlar ve tavanlarda nl ressamlarn tablolarndan panolar resmedilmiti. Pencerelerde ar kadife perdeler aslyd. ok zengin kitaplna bitiik ak sak tablolarla ssl minik bir salonu vard. Bu konak ve bu eyalar yz yana kadar yaam anneannesinden miras kalmt. Kendisi iki kez evlenmiti. Bir sarayl ile, bir kanun adamnn arasndaki tutumu korumak isterdi. stedii zamanlar da neeli ve akac olurdu. Genliinde karlar tarafndan aldatlan ancak asla metreslerinin ihanetine uramayan adamlardan olmutu. Resimden ok anlard. Eski zaman modasndan amazd. Parlak dmeli kuyruklu yeil saten bir ceket, ksa bir klot ve gm tokal iskarpinler giyerdi. En ok sevdii szler unlard: "Fransz htilali, bir sr serserinin ba altndan kt." Bay Jilnorman'n kzlarna gelince onlar on yl ara ile dn yaya gelmilerdi. Genliklerinde bile birbirlerine pek fazla benzememilerdi. kinci kz, ok sevimli, canayakn, aydnlk yzl, aydnlk ruhlu bir kzd. Byk kza gelince o hayl aleminde yaayan bir hanmd. Ufuklarda ok zengin bir kocay hayl eder bir milyonerle evlenmeyi, konanda davetler balolar vermesini kurard. Kzlar genliklerinde byle ayr dnyalarda yaamlard. Ne var ki, kk kz ku gibi havalarda ykselmesine karlk, ablas kaz gibi ksa kanatlaryla, yerden pek havalanmamt. Kk kz hayalindeki erkekle evlenmi, ancak evldn dnyaya getirdikten az sonra lmt. Ablas hi evlenmemiti. Hikyemizin bu blmnde, o artk ellisini am tipik bir ihtiyar kzd. Dar grl, dar faziletli bir kadnd. Kimse onun ilk adn bilmez, onu "Byk Bayan Jilnorman" diye arrd. Tutuculuk bakmndan onun stne yoktu. Bu zavall ar namuslu hanmn korkun bir ans vard. Gnn birinde bir erkek onun diz ban grmt. Bu kadar ekingen olmasna ramen kk yeeni binici temeni olan yakkl Teodl'n kendisini durmadan kucaklamasna ses karmazd. Bu ar namusluluuna bir de tutuculuunu eklerdi. Yortularda bana beyaz duvak takarak, saatlerce mihrap nnde diz kerek elleri kavumu, dualar ederdi. Konakta bu yal kzla ihtiyar adamn arasnda daima dilini tutmu gibi nefes almaya ekingen bir erkek ocuu vard. Bay Jilnorman ona daima bastonunu kaldrarak sert bir sesle konuurdu.

Bu onun torunuydu. Kz Pontmercy adnda, Napolyon'un bir subayyla evlenmiti. Bay Jilnorman bu evlilie kar gelmi, ancak sonunda boyun emek zorunda kalmt. Bir erkek evlt dourduktan sonra gzel kz lnce, Bay Jilnorman, torununu yanna almakta srar etmiti. Zavall Pontmercy iin olu byk bir teselli olacakt, ne var ki huysuz ihtiyar, ocuu yanna almad takdirde, onu mirasndan yoksun edeceini bildirmiti. Olunun karn dnen aresiz baba, bu emre boyun emekten, baka bir ey yapamamt. Aslnda Bay Jilnorman'in damadyla hibir ilikisi yoktu ona gre Bay Pontmercy bir haydut saylrd. Oysa mparator Napolyon kendisine sadakatle hizmet eden bu subayna, bir baronluk unvan vermiti. Marius adndaki yavru bir babas olduunu bilir daha fazlasn sormazd. Ne var ki dedesinin dostlan arasnda dolaan kk fsltlardan ve gz krpmalardan bir aksaklk olduunu anlamakta gecikmemiti. Babasn sayg deer bir kimse olmadn sanar ve onu dndke utanrd. ocuk byyedursun, bu arada Binba Pontmercy gizlice Paris'e gelir ve Jilnorman teyzenin yeenini duaya gtrd saati kollayarak, kilisede bir direk ardnda evldn doya doya seyrederdi. Savalarda byk hizmetler gstermi bu kahraman, baldz olan bu ihtiyar kzdan korkard. Kilisede beklemeleri arasnda bir yal beyle ynetici Mabf le sk bir dostluk kurmutu. Bu saygdeer adamn aabeysi Sentvernon kynde papazd. Birgn kardeini ziyaret ederken kilisede grd subay tanm ve bir bahane uydurarak binbay ziyaret etmiti. Bylelikle onun hikyesini renmiti, ynetici Mabf. Evlt zlemini gidermek iin saatlerce kilisede nbet bekleyen bu zavall askere, ok acm ve ona kar byk bir sayg duymutu. ocuunun gelecei iin kendi mutluluunu feda eden bu baba, herkesin hayranlna lyk bir adamd. Bundan byle M. Mabf le Binba Pontmercy arasnda temeli sayg olan derin bir dostluk domutu. Ylda iki kez, yl banda ve Jori adndaki babasnn isim gn olan Aziz Jory yortusunda, Marius babasna mektup yazard. Dedesi Bay Jilnorman, daha fazlasna izin vermezdi. Zavall babann yollad efkat dolu mektuplar, ihtiyar da okumadan cebine sokard. "Marius Pontmercy" her soylu ocuk gibi bir renim yapmt. Dedesi onu dar grl bir hocaya teslim etmi, koleji bitiren ocuk daha sonra hukuk okumutu. ocuk kralc, tutucu ve ciddi idi. Ar hoppa ve inansz bulduu dedesini, pek sevmedii gibi, babasna kar da hibir duygu beslemezdi. Aslnda ateli ve souk, soylu ve cmert, gururlu, dindar, ve heyecanl bir genti. 1827 ylnda Marius on yedi yan bitirirken bir akam eve dndnde dedesi elinde bir mektupla kendisini karlad. Bay Jilnorman: Marius, dedi. Yarn Vernon'a hareket edeceksin. Baban grmeye gideceksin. Marius birden rperdi. Her eyi beklerdi, ancak gnn birinde babasyla karlaacan beklemezdi. Bu onun iin bir ok gereksizdi. Marius politik grlerinin ayrl bir yana, delikanl babasnn cumhuriyeti olduunu bilirdi, ayrca adamn kendisini hi sevmediine inanmt. Kendisini sevmeyen o babay o da hi sevmemiti. Bundan daha normal, ne olabilirdi? O kadar armt ki, dedesine soru bile sormad. Dedesi szne devam etti: Baban szde hastaym, seni grmek istermi. Bir suskunluktan sonra ekledi: Yarn sabah erkenden yola k. Posta arabas sabahn altnda hareket ediyor, akama oraya varrsn. Daha sonra ihtiyar, mektubu buruturarak cebine soktu. Marius o gece yola ksa ertesi sabah babasnn yannda olabilirdi. Ne var ki, ne delikanl ne de dedesi bunu dnmediler bile. Ertesi akam gn batarken Marius, Vernon'da arabadan iniyordu. Yolda rastlad ilk adama Msy Pontmercy'nin evini sordu. nk Restorasyondan bu yana ona "Binba" ve "Baron" unvann vermenin gereksiz olduunu dnmt.

Kendisine evi gsterdiler, kapy ald. Elinde mum tutan bir kadncaz at. Marius sordu: Msy Pontmercy? Kadn hareketsiz ve sessiz durdu. Marius yeniden sordu: Buras deil mi? Kadn bayla "evet" iaretini yapt. Onunla konuabilir miyim? Kadn "hayr" anlamnda ban kaldrd. Marius: Fakat ben onun oluyum, dedi. O beni bekler. Kadn: , Hayr artk sizi beklemiyor, dedi. O zaman delikanl kadnn aladn farketti. Kadnn iaret ettii kapdan girdi. Tek bir mumun aydnlatt bu odada kii vard. Biri yere serili hareketsiz yatyordu, tekisi ayakta, nc yere diz km dua ediyordu. Yerde yatan Binba Pontmercy idi. tekilerden ikisinden biri doktor, dieri rahipti. Binba gnden beri beyin hummasna tutulmutu. Hastalnn ilk gnnde, bir n sezgiye kaplarak kayn babasna yazmt. Hastal her gn daha ktlemiti. Marius gelmeden iki saat nce, Binba: Olum gelmiyor, ben gideyim ona, diye yatandan kalkm ve aralktaki inilerin zerine serilmiti. Birka dakika iinde son nefesini vermiti. Rahip ve doktor ayn zamanda arlmt. Her ikisi de ok ge gelmilerdi. Aslnda en ge gelen, olu olmutu. Mumun titrek nda, lnn gznden szlen bir ya grlyordu. Gz snm ancak, ya henz kurumamt. Bu gz ya olunu lmeden bir kez kucaklayamayan babann dinmeyen zlemiydi. Marius ilk ve son defa, grd bu adama uzun uzun bakt. Bu iyilikle yorulmu erkek yzne, bu gl bedene, kl yarasnn izlerini ve kurun yaralarn tayan bu vcuda bakt. Babasnn yananda bir kl yarasnn izi vard. Kahramanln damgas olan, bu yzdeki iyilik bile delikanly etkilemedi. Marius bu adamn babas olduunu ve u anda kendisini grmeden kendisine hasret ldn anlad halde buz gibi kalmt. Evet azck etkilenmiti, ancak bu kederi herhangi bir lnn karsnda da duyard. Hizmeti kadn, bir kede hkryor rahip dua ediyordu, doktor gzlerini siliyordu, lnn kendisi bile alyordu. Doktor, rahip ve hizmeti kadn bu genci hayretle szdler. lnn olu aralarnda tek yabanc idi, babasnn lmne alamayan bir yabanc. Fazla heyecanlanmam olan Marius, bu durumda ne yapacan bilmez gibi, elinde apkasn yere drd. Sanki bylelikle azck olsun zldn belirtmek istemiti. Bu arada vicdan azab da ekmiyor deildi, byle davrand iin kendi kendisinden utanyordu. Fakat bunda suu yoktu ki, babasn sevmiyordu, hepsi bu kadar. Binba, kendisine hibir ey brakmamt. Demelerin sat ancak cenaze masraflarn karlad. Hizmeti kadn bir kede bulduu buruuk bir kd Marius'e uzatt. Binba eliyle unlar yazmt: Olum iin. mparator sava alannda bana "Baron" unvann verdi. Kanmla dediim, bu unvan olumun benden sonra tamasn isterim, onun buna lyk olacan biliyorum." Kdn arka tarafna Binba bu satrlar eklemiti: "Bu ayn savata bir avu benim hayatn kurtard. Bu adamn ad "Tenardiye." Son zamanlarda onun Paris dolaylarnda, "el" ya da "Montferney" kasabasnda bir han ilettiini rendim. Olum ona rastladnda, elinden gelen iyilii esirgemesin." llerin son dileklerine sayg gsterilmesinin bir dev olduunu bilen Marius, bu kd cebine soktu. Binbadan bireyler kalmamt. Msy Jilnorman onun klc ve niformasn da eskiciye sattrd. Komular bahesini yama ederek, eski askerin yetitirdii nadide iekleri aldlar. Marius, Vernon'da ancak kirle sekiz saat kalmt. Cenaze treninden sonra Paris'e dnd ve bu yersiz lme fazla tasalanmadan hukuk derslerine brakt yerden devam etti. ki gnde gmlen Binba gn sonra tamamyla unutulmutu.

Marius yalnzca apkasna siyah bir erit takmt, hepsi bu kadar. Teyzesinin tutucu olarak yetitirdii Marius, ocukluk geleneklerine sadk kalmt. Her pazar sabah, dinsel ayine giderdi. Yine o pazar sabah ocukluunda teyzesiyle gittii o Sent Splis Kilisesine giderek krmz kadife bir iskemleye diz kt. skemle zerinde M. Mabf adnn yazl olduunu farketmemiti. Henz duaya balamamt ki, birden bir eli omzunda duydu: Beyim, buras benim yerim. Marius hemen oradan uzaklat, yal yabanc iskemlesine diz kt. Ayin sona erdiinde Marius yerinden kprdamamt. htiyar yabanc, kendisine yaklat ve ona: Sizden zr dilemek isterim beyim, dedi. Hakkmda kt dnmenizi istemem. Bakn bu davranmn nedenini, size anlataym. Yllar yl, bu ayn stun ardnda bu gnk yerimde, her ay muntazaman buraya gelen bir adam izledim. Bu aresiz, olunu baka trl gremiyordu. Aile nedenleri dolaysyla, olunu grmesini kendisine yasaklamlard. Adamcaz olunun ayine gelecei saatleri ezberlemiti. ocuk babasnn kendisini gzetlediinden habersizdi. Oysa baba kendisini gstermemek iin u direk ardna gizlenirdi. ocuuna bakar ve alard. Evldn taparcasna severdi, bu mutsuz baba. Bunu grdm iin bu direi kutsal sayyorum, ben de artk duay burada dinlemesini adet edindim. Oysa kendimde bu kilisede grevli olduumdan, istesem daha n sralarda yer alabilirim. Hatta bu aresiz adam az ok tanmlmda var, onunla dost bile olmutuk. Kaynpederi, olunu yanna aldn takdirde mirasndan yoksun edeceini syleyerek, onu tehdit edermi. Adam olunun gnn birinde mutlu ve zengin olmas iin kendisini feda etmiti. Dede torununu babasndan srf politik grler yznden ayryordu. Geri politikaya saygm vardr, ancak bir adam Vaterlo'da dvt iin, bir canavar saylmaz ya. Bunun iin bir babay olundan ayrmay anlamam. Adam Napolyon'un binbas idi. ld, galiba Vernon'da oturuyordu. Benim aabeyim de oradaki kilisenin papazdr. Hatta ad da Pontmari ya Pontparsy gibi bir eydir. Yznde bir kl yarasnn izi grlyordu. Marius'un yz sararmt: Pontmercy, dedi. Aa yle ya, bir ara dostluk etmemize ramen unutmu olacam, yoksa siz de onu tandnz m? Msy, dedi. Marius, o benim babamd. htiyar adam, ellerini kavuturarak haykrd: Ya demek o ocuk sizdiniz. yle ya aradan yllar geti. ocuk artk delikanl olmutur. Ah zavall yavrum, sizi ok seven bir babanz olduunu size syleyebilirim. Marius, ihtiyar beyin koluna girerek, onu evine kadar uurlad. Ertesi gn dedesine: Birka arkada ava gitmeyi tasarladk. gn kadar uzaklamama izin verir misiniz? diye soruyordu. Dedesi: stersen drt gn kal, dedi. Git ve iyi elen. Daha sonra gzn krparak, kznn kulana fsldad: Bizim olan birisine tutuldu, herhalde.

II Marius gn sonra geri dndnde doru Hukuk Fakltesinin kitaplna giderek Mnitr'n kolleksiyonunu istedi. Monitr batan aa inceledi. Cumhuriyet ve imparatorluk yklerini okudu. Byk savata babasnn adn okuduunda btn bir hafta ateler iinde yatt. Babas "Jory Pontmery'nin" generallerini grmeye gitti. Vernon'da ziyaret ettii Rahip Mabf, delikanlya o ssz kyde babasnn hayatn anlatmt. Onun nasl tek bana yaadn, bahesinde iek yetitirmekten baka bir zevki olmadn, durmadan olunu saykladn anlatmt. Marius bu aslan kadar yrekli, bir kuzu kadar sessiz, bu yce ruhlu yksek kalpli adam, tanmasn bakalarnn azndan rendi. Bu arada artk dedesiyle teyzesini hemen hemen grmez olmutu. Onlar gnde birka dakika, yemek saatlerinde gryor, daha sonra ortadan yok oluyordu. Teyzesi homurdanyor, dedesi glmsyordu. Amma yaptn, diyordu kzna. Herhalde olan, kadnlarla gnl elendiriyor. Tam zaman. Arada bir ihtiyar adam u szleri ekliyordu: Allah Allah, ben bunu geici bir macera sanmtm, oysa aldanm olacam galiba bu byk ak imi. Evet gerekten de bu byk bir ak idi. Marius babasn taparcasna sevmeye koyulmutu. Bu arada siyasal fikirleri deiiyordu. O zamana kadar onun iin cumhuriyet, karanlkta bir giyotin, imparatorluk, karanlk gecede bir hanerlenme anlamna gelirdi. Oysa artk bu karanlk gecede, lkesinin gururlanaca vatanseverlerin adlarn okumutu. Btn bu yksek ruhlu asker dnrler ve politik adamlarn, hepsini bastran bir gnei "Napolyon"u yakndan tanmasn renmiti. Bundan byle rm kralln devrilmesindeki amac anlyor, ihtillin idealini idrak ediyordu. Marius'in yeni rendiklerinden gzleri kamayordu adeta. O ana kadar karanlklarda yaam olduunu seziyordu. Vicdan azab ve znt iindeydi. Neden harikulade bir insan olan kendisine dkn bu babay bu kadar ge tanmt. Ah babasnn sa olmas iin, u anda neler feda etmezdi. Onun kollarna atlmak, onun yaral yznden pmek ona: "Baba, ite bak ben geldim, ben senin olun, senin gibi dnen, seni seven olunum demek" iin neler vermezdi. Babasnn gerek kiiliini anladktan sonra "Napolyon'un da nasl mkemmel bir ef ne denli bir vatansever olduunu, anlamakta gecikmemiti. Oysa kralc olan bykbabas, ocukluundan bu yana ona tamamyla yanl fikirler alam, ona Napolyon'u ktlemiti. Marius tm bu deiimlerden geerken, birlikte yaad ailesinin hibir eyden haberi yoktu. Gnn birinde bir matbaaya giderek yz tane kartvizit smarlad. "Baron Marius Pontmercy." Bu arada babasna ruhen yaklaan delikanl, o gne dek sevdii dedesinden uzaklayordu. Aslnda Marius, dedesinin karakterinden hibir zaman fazla holanmamt. Babasnn ansna tapan Marius, yava yava dedesinden nefret etmeye balamt. Geri bu duygularndan hibirini belli etmiyordu, ancak karlkl oturduu dakikalarda hemen hemen hi konumuyordu ve evde mmkn olduu kadar az kalyordu. Teyzesinin sitemlerine tatl bir sesle cevap verir, derslerini bahane ederdi. Oysa dedesi yargsna asla amyordu: "O ak" diyordu byle eyler gzmden kamaz. Marius arada bir, birka gnlne Paris'ten uzaklard. Teyzesi tellanarak: Byle nerelere gidiyor, diye tasalanrd. Yine byle ksa bir seyahati srasnda babasnn vasiyetini yerine getirmek amacyla Mntferney'ye uram ve orada Hanc avu Tenardiye'yi bo yere aramt. Kasaballar adamn ifls ettiini ve hann kapandn kendisine sylediler. Kimse Tenardiye'nin nereye gittiini bilmiyordu. Marius drt gn evine dnmedi. Boynunda siyah bir kurdeleye bal birey taktn dedesi ve teyzesi farketmemilerdi. Bay Jilnorman'in baba tarafndan uzak bir akrabas vard.

Binici subay olan bu Teodl Jilnorman teyzenin gz bebei saylrd. Sar salar ve klcn gsterili bir tay vard. Marius aa yukar, kendisinden birka ya byk olan bu akrabasn, hemen hemen tanmazd. Ancak Teodl Jilnorman teyzenin gz bebei saylrd. Aslnda kz kurusu, ok seyrek grd iin, belki bu uzak yeenini birlikte yaad Marius'e tercih ederdi. Akrabalarmz uzaktan grmek, onlara bir eit prestij salar. Yine gnlerden birgn Marius dedesinden birka gnlk izin istemiti. Dedesi rahatlkla bu izni vermi ve kzna gz krpmt. Jilnorman teyze, ok tutucu olduundan yeeninin bu kaamaklarn zor sindiriyordu. Onun evli bir kadnla bir iliki kurmu olmasndan kukulanyordu. Kadncaz kendisini teselli etmek iin eline ilemesini alm birka saatini, bu urayla geirmiti ki, aniden salon kaps alarak ieri Temen "Teodl Jilnorman" girdi. Kadn sevinle haykrd. Her ne kadar yal, tutucu, ekingen olsa da, yine kadn olmaktan vazgemiyordu, yakkl bir subay grmek houna giderdi dorusu. Ho geldin Teodl, dedi. Dorusu geliine ok sevindim. Umarm birka gn kalrsn. Seni bir haftadan evvel brakmam. Ah ne kadar isterdim, ne yazk ki hemen bu akam yola kmam gerekiyor. Kla deitiriyoruz. Bu arada Paris'ten geerken, hi deilse gidip halam greyim dedim. Oh ne iyi ettin evldm, al bu da zahmetine karlk. htiyar kz, yeeninin avucuna on altn sktrd. Zevkime karlk demek istersiniz halacm, dedi gen subay. Sizi ne kadar candan sevdiimi bilirsiniz. Ha halacm size birey sormak isterdim, zel bir izinle geldim, yoluma tek bama emirerimle devam edeceim. Yeenim Pontmercy de seyahat m ediyor? Halas birden ilgilenmiti, sordu: Bunu da nereden biliyorsun? Buraya gelmeden nce posta arabasnda yerimi tuttum, listede onun da adn grdm. Ne ad? Marius Pontmercy. Ah haylaz ocuk, dedi. Kadncaz tm geceyi posta arabasnda geirecek desene. Benim gibi. Evet ancak sen, grevli olarak vatan uruna gidiyorsun, oysa onun bu kaamaklar artk ok fazla olmaya balad. Birden yal kz ban kad, aklna bir fikir gelmiti. Marius'in bu gizli seyahatlerinin nedenini renebilirdi. Baksana Teodl, dedi. Marius seni tanmaz, deil mi? Hayr ben onu tannr, yle birka kez uzaktan grmtm ancak buraya geldiimde kendisine rastlamadmdan dolay yllardan beri grmedik. ocukluumuzda birlikte oynamtk. Beni hatrlayacan pek sanmyorum. Baksana Teodl, sen nereye kadar gidiyorsun. Vernon'da arabadan inip Gayon posta arabasna bineceim. Bak evldm, bu son zamanlarda Marius ii uzatt, durmadan drt gnlk kaamaklar yapyor, kimi geceler eve gelmiyor, bunun altnda gzel bir kz ya da evli bir kadn olmasndan kukulanyorum. Babamn bu gibi eyleri ne denli ho grdn bilirsin? Herhalde, bu ilerin altnda bir kk kz olmal. Rastlant olarak Teodl de, Bay Jilnorman'in kulland terimi kullanmt. Halas szlerine devam etti: Beni sevindirmek istersen Marius'yi izle, nasl olsa seni tanmaz, bundan byle bu senin iin kolay olur. Kz grmeye gayret et bana ayrntlar yazarsn. Babamn houna gider. Aslnda Teodl byle casusluk yapacak kadar karaktersiz bir ocuk deildi, ne var ki halasnn eline sktrd, on altn etkisini gstermiti. Onu sevindirmenin kendisine faydal olacan bildiinden bu ricasn red edemedi. Nasl isterseniz halacm, dedi. inden de, "Bir de bu eksikti. Artk hafiyelik mi yapacam?" diye dnyordu. Bayan Jilnorman onu efkatle kucaklad:

Ah canm yavrum, dedi. Senin byle baya apknlklarda bulunmayacan bilirim, sen grevine bal tam bir askersin. Senin byle kadn, kz iin ailenden uzaklamayacan bilirim. O gece posta arabasna bindiinde, Marius bir gzlemcisinin olduundan habersizdi. Oysa temen Teodl Jilnorman yerine oturur oturmaz derin bir uykuya dalmt. Ertesi gn, gne doarken arabac haykryordu: Vernon, geldik. Vernon'da inecekler... Temen Teodl, uyand ceketinin dmelerini iliklerken yeeni Marius'in arabadan indiini grd. Delikanl arabaya yaklam iek satan bir kyl kzdan bir demek iek satn alyordu. Teodl de arabadan yere atlarken bu kadar gzel iekleri alacak kzn da en azndan bu iekler kadar gzel olacan tahmin etti. Bundan byle, ssz yollarda ilerleyen Marius'in peinden gitti. Marius ardndan gelen subayn farknda bile deildi, sanki evresindekileri grmez gibi dalgn dalgn yryordu. Teodl: "Zavall ocuk srlsklam k," diye dnd. Marius kiliseye doru ilerledi. "Kilisede tam randevu yeridir," diye kendi kendisine sylendi gen temen. Tanrnn gzlemindeki aklar daha da kutsal olur ne var ki Marius kiliseye girmemi, yoluna devam ediyordu. Teodl: "Randevu ak havada olmal," diye mrldand ve ayaklarnn ucuna basarak Marius'in girdii yola sapt. Orada akn akn durdu. Marius ba ellerinde, otlar arasndaki bir mezarn nne diz kmt. ieklerini bir bir mezarln zerine serpmiti. Kara tahtadan han zerinde beyaz harflerle u ad yazlmt: "BNBAI BARON PONTMERCY" Teodl, Marius'un hkrklarla sarsla sarsla aladn grd. Gzel kz, bir mezardan baka bir ey deildi. Paris'ten her ayrldnda buraya gelirdi Marius. Dedesi onun apknlk yaptn sanrken o hayatnda grmedii babasnn mezarnda dua ederdi. Temen Teodl, birden duygulanmt. Mezarln verdii saygya bir binbaya kar duyduu sayg karmt. Geri geri yryerek Marius'i mezarlkta tek bana brakt. Onun bu gerilemesinde bile sayg vard. Mezar srmal apoletli bir binba kiiliinde grnmt. Farknda olmadan, elini kasketine gtrerek, mezar askerce selmlad. Halasna ne yazacan bilmediinden hibir ey yazmamay daha uygun buldu. Ne var ki kader Marius'e bir oyun oynayacak ve istemeden kendi kendisini ele verecekti. Marius nc gn Paris'e dnd. Geceyi arabada geirmekten ylesine yorulmutu ki, ancak ceketini ve boynundaki siyah kurdeleyi kartp yatann zerine brakarak banyo odasna geti. Salkl ihtiyarlar gibi, erkenden uyanan Bay Jilnorman grlty duymutu, hemen Marius'in odasna karak onu kucaklamak ve azn arayarak nereden geldiini renmek istedi. Ne var ki, Marius henz banyodan kmamt, ihtiyar dede odasna girdiinde delikanl yoktu. Ceket ve siyah kurdele geliigzel atlmlard. Birka dakika sonra bay Jilnorman, kznn bulunduu aa kat salonuna zaferle giriyordu. Yz glmt. Oh! oh, diye kendi kendisine syleniyordu. Bay Jilnorman bir elinde redingotu, br elinde ucunda minik bir deri kutu sallanan siyah kurdeleyi tutuyordu. Zafer, diye haykrd. Nihayet srr zeceiz. Bak bizim apknn boynunda asl eridi buldum. Herhalde kzn resmi, bu madalyon iinde olacak. Adamcaz keyifle iini ekti, koltuuna yerleti ve kutunun dmesine bast. Baba kz hayretle baktlar kutudan drde katlanm bir kt kmt. Bay Jilnorman mutlu bir glle: Bir ak pusulas olsa gerek, dedi. Bu konularda hi anlamam.

Kz: Okuyalm babacm, dedi. Kadn gzlklerini takt, kd atlar ve u kelimeleri okudular: Oluma, "mparator beni sava alannda Baron iln etmiti. Kanmla dediim bu unvan olumun tamasn isterim. Buna lyk olacandan eminim." Baba kzn neler hissettiklerini tanmlamak imknsz. Sanki bir hayalet grm gibi, iliklerine kadar donmulard. Tek bir kelime konumadlar. Ancak Msy Jilnorman kendi kendisiyle konuur gibi alak sesle u kelimeleri mrldand: u kaba askerin yazs. Tam bu srada redingotun i ceplerinden birinden drt ke bir mavi kutu yere yuvarland. Bunlar Marius'un kartvizitleriydi. Msy Jilnorman okudu: "Baron Marius Pontmercy." htiyar adam fkeden lgna dnmt. Bylece uzun bir saat geirdi, ihtiyar adamla yal kz, karlkl oturmular derin derin dnyorlard. Birden Marius eikte grnd. Daha ieri girmeden dedesinin elinde kartvizitlerinden birini grd. Yal bey hor gren bir kentsoylu edasyla: Ya hele hele, dedi. Demek artk "Baron" oldun kutlu olsun. Bu da nesi? Marius hafif kzard: Ne olacak? dedi. Babamn olu olduumu nihayet anladm. Msy Jilnorman glmesine son verdi ve hain bir sesle: Buraya bak, dedi. Senin baban benim. Marius gzlerini yere eerek hain bir sesle: Benim babam, dedi. Kahraman bir adamd. Fransa Cumhuriyetine erefle hizmet etti, yaamnn yirmi be yln kar altnda, gne altnda, yamur altnda, kurun altnda geirdi, yirmi kez yaraland asla szlanmad tek bana, yoksulluk iinde ld. Onun tek hatas ta sonuna kadar iki nankr sevmesi oldu: Vatann ve beni. Bu kadarna Msy Jilnorman dayanamazd. Kral taraftar adam "Cumhuriyet" szn duyunca yerinden frlad, yz aldan mora boyanmt: Marius diye haykrd. Nankr ocuk, babann ne ve kim olduunu bilmek bile istemem, ancak tek bildiim, btn ihtillciler gibi onun da bir sefil oluudur. O devirdekilerin hemen hemen hepsi kzl balkl serseriler, katil ve hrszlard. Dinle beni Marius Buonparte'ye hizmet edenlerin hepsi de ekya idiler. Onlarn tm krallarna ihanet eden vatan hainleri, Prusyallar ve ngilizlerin nnde geri ekilen alaklard. O Vaterlo Sava bir kepazelik olmutur. Baban onlardan ise buna esef ederim, ite beyim, benim bildiklerim bu kadar. Bu szler Marius'yi coturdu henz tanmaya balad ve taparcasna sevdii ve sayd babas hakknda, bu sylenenlere nasl dayanrd. Ancak bu hakareti eden onun z dedesiydi. Ona kar bir minnet, bir sayg borcu vard. ki ate arasnda kalmt zavall gen. Bir yandan babasnn cn almak istiyor, dier taraftan dedesini krmak istemiyordu. Bir tarafta kutsal bir mezar, br yanda yan beyazlatt, ak sal bir ihtiyar vard. Bir sre akn akn durdu, sonra birden coarak haykrd: Kahrolsun Burbon'lar, gebersin On sekizinci Lui. Geri On sekizinci Lui leli tam drt yl olmutu, ancak Marius bu kadarn dnemedi. Yal adamn mor yz, birden ak salar kadar bembeyaz kesildi. ki kez odada, bir aa bir yukar dolat sesini karmadan daha sonra kznn zerine eildi ve hemen hemen sakin bir glmseyile: Beyefendi gibi bir baronla, benim gibi bir kentsoylu ayn at altnda barnamaz, dedi. Daha sonra ban dikletirdi ve elini Marius'e uzatarak hrsla haykrd: Defol. Marius evi terketti. Ertes gn Msy Jilnorman kzna: Bundan byle her alt ayda bir, bu kanl katile altm altn yollayn ve bir daha benim yanmda onun adn anmayn. Hrsn kimden karacan bilmeyen ihtiyar, tam ay kzna "siz" demekle devam etti. Bu arada Marius, ne yapacan bilmez bir halde, dedesinin konan terketmiti.

Efendisinin emriyle kk beyin redingotunu odasna gtren yal hizmeti Nikolet merdivenlerde siyah kurdeleyi drm olacakt. Bu madalyon bir daha bulunmad. Marius, dedesinin babasnn vasiyetnamesini atee atm olmasndan kukuland. Ne yazk ki, babasnn el yazsn tayan bu kutsal kd yitirmek gen adam ok zmt. Marius cebinde topu topu otuz frank, nereye gideceini bilmeden rasgele evden kmt. Bir heybeye birka giysi atm, bir araba kiralayarak Kartiye Laten yolunu tutmutu. Marius ne olacakt?

Sadk Dostlar I O gnlerde Paris'te yine bir ihtill havas esmekteydi. Birka niversiteli gen kendilerine bir cemiyet kurmular, Yoksullar Kalkndrmak Cemiyeti'nin yeleri olmulard. Bu henz gizli bir cemiyet saylrd. Bunlar arasnda, birka ii de bulunmaktayd. Adlar srayla "Enjolras, Kombefer, Jan Pruver, Fyi, Kurfeyrak, Bahorel, Legl, Joly ve Grantery idi. Ailenin tek evld olan Enjolras ok varlk bir ocuktu, ayn zamanda ok gzel bir yz vard. Erkek olmasna ramen, henz ocukluundan bireyler saklyordu. Yirmi iki yan gstermiyor, ancak on yedisinde duruyordu. Yolda ona rastlayan dikii kzlar, bu uzun sar kirpikleri, bu tatl mavi gzleri, rzgrda uuan bu dalgal salar, pembe yanaklar dolgun dudaklar inci gibi dzenli dileri grdklerinde onun ruhunda esen frtnalardan asla kukulanmazlard. Onu yalnzca gzelliiyle gururlu apkn bir gen sanrlard. Oysa Enjolras, inandklarnn urunda kan dkmekten ekinmeyecek kadar tutucu, hibir fedakrlktan kanmayacak kadar, davasna sadk bir devrimciydi. Kombefer daha filozof yaradll bir genti. Ona gre ihtill uygarlkla el ele vermeliydi. Yksek zirvelere trmandnda usuz bucaksz mavi ufuklar grmek isterdi. Kombefer'in devrimi Enjolras'in devriminden daha yumuak bir deiim tard. Jan Pruver'in fikirleri daha da yumuakt. O k ve airdi. Saksda iek yetitirir, halk sever, msralar yazar, kadnn kaderine szlanr, ocuun geleceini deitirmek ister, ayn gvenle gelecee ve Tanr'ya inanrd... Fyi, kimsesiz bir ii olduundan, gndeliini zar zor karan ve tek gayesi dnyay kurtarmak isteyen bir lgn idealist idi. Onu baka bir amac da bilgili olmakt. Kendi kendisine okuma yazma renmi, durmadan okurdu. Fyi, cmert yaradll bir delikanlyd. Anas olmadndan vatanna bir ana gibi sarlmt. Kurfeyrak, bir kentsoylu idi. Kurfeyrak, romanmzn ilk sayfalarnda tandmz Fantin'in dostu kk Kozet'in babas olan renci Tolomyes'in bir baka kopyasyd. Esprili, neeli kimseye metelik vermeyen bir gen... Ne var ki Kurfeyrak, Tolomyes'den birka derece daha stnd. O drst, iyilie inanan, valye ruhlu bir genti. Aslnda grubun ele balar bunlard. Adlarn saydmz br genler onlarn evresinde dnen pervanelerdi. Tm bu delikanllarn inandklar tek din: lerleyidi. Gnlerden birgn ikindi vakti, Lesgl adndaki delikanl, Mzen kahvesinin nnde oturmu, meydanl seyrediyordu. Tam o sralarda karsndan geen iki tekerlekli bir araba delikanlnn dikkatini ekti. Bu arabann bu denli yava gitmesi Lesgl'i meraklandrmt. Bakt arabada bir delikanl, delikanlnn yannda kocaman bir heybe bulunuyordu. Heybenin zerinde kocaman harflerle delikanlnn ad ilenmiti: "MARUS PONTMERCY." Bu ad gren Lesgl hemen tutumunu deitirdi, doruldu ve arabadaki gen adama seslendi: Hey Msy, Msy Marius Pontmercy! Araba durdu, dalgn grnen teki gen ban kaldrmt. Bana m seslendiniz? Siz Msy Marius Pontmercy misiniz? Elbette. Ben de sizi aryordum. Nasl olur, dedi Marius. Ben sizi tanmam. Marius dedesinin evinden kovulmu pl prtsn, iki tekerlekli bir arabaya yklemi, nereye gideceini bilmeden, karsnda bu tanmad yze hayretle bakt. Aslnda ben de sizi tanmyorum, dedi Lesgl. Marius karsndakinin tam bir kak olduuna inanmak zereydi ki tam o srada kl kprdamayan Lesgl sze balad: Dn okulda yoktunuz? Olabilir. Hayr yokluunuz kesindir. Marius sordu:

Siz de renci misiniz? Evet beyim tpk sizin gibi. Evvelki gn bir rastlant olarak okula girecek oldum. Hocann aklna yoklama yapmak gelmiti. Ho arada bir byle heveslere kaplrlar. Sizin de adnz okundu, dikkat edin nc yoklamada arya cevap vermediiniz takdirde kaytlardan silerler adnz. Bu konularda profesrlerin ne denli ciddi olduklarn bilirsiniz. Altm franknz yok olur. Marius, delikanly can kulayla dinliyordu. Lesgl devam etti: Yoklamay yapan Blondo idi. Bilmem Blondo'u tanr msnz? Sivri burunlu, merakl bir ocuktur. Yoklama iyi gidiyordu. Rastlant olarak rencilerden hemen hemen hepsi gelmilerdi. Ben de kendi kendime, "Blondo dostum-, bugn, kimseye kazk atmayacaksn," diye syleniyordum ki, sra sizin adnza geldi. Blondo, "Marius Pontmercy" diye haykrd, kimse cevap vermedi, umutlanan Blondo tekrarlad "Marius Pontmercy" yine cevap yok, hemen hnzr olan, eline kalemini ald, adnz kaytlardan silecekti. Altm franknz yanacakt. Birden kararm verdim, bir arkadaa yardm etmek gerekir, iimden sizin belki de hovardalk ettiinizi, gzel kzlarla tarlalarda iek toplayarak gnl elendirdiinizi dndm, birden nasl oldu bilemeyeceim Blondo'nun nc kez adnz haykrnda "Burada" diye cevaplandrdm. Bundan byle kaydnz silinmedi. Marius: Msy, diye mrldand, ok duygulanmt. Lesgl cevap verdi: Evet, durun daha szm bitirmedim, sizin adnz listeden silinmedi, ne var ki benimkisi silindi. Fakat nasl olur? Lesgl anlatt: ok basit, krsye yakn oturuyordum. Profesr dik dik bana bakmaktayd. Birden hi de budala olmayan Blondo, benim adm okudu. Ben de "Burada" diye cevap verdim. O zaman sinsi bir tatllkla bana glmseyen Blondo: "Pontmercy olduunuza gre Lesgl olamazsnz," dedi. Adm bylelikle kaytlardan silindi. Marius haykrd: ok zgnm Msy, inann bana... zntm anlatacak kelime bulamyorum. Lesgl: Delikanl, dedi. Bu size ders olsun bir daha kurslar karmayn. Bana gelince inan olsun buna sevindim, baro zaferlerinden vazgeiyorum. Avukat olacaktm ki, kurtuldum. Bundan byle dulu savunup, yetime saldrmaktan Tanr beni kurtard. Ne cbbe, ne de staj. Kaytlardan silinmemi size borluyum Msy Pontmercy, sizi bir ziyaret edip teekkr etmeliyim. Nerede oturuyorsunuz? u grdnz arabada, dedi Marius. Lesgl sakin bir sesle: Olduka lks bir durum, dedi. Demek ayda dokuz bin franklk kira vermektesiniz. Tam o srada Kurfeyrak kahveden dar kyordu. Marius'yi grnce glmsedi: ki saatten beri bu arabadaym, dedi. Ve buradan indikten sonra nereye gideceimi de bilmiyorum. Kurfeyrak atld: Bana gelin, beyim. Lesgl: Aslnda bu ary, benim yapmam gerekirdi, dedi. Ne yazk ki benim evim yok. Kurfeyrak: Sus bakalm Lesgl, dedi. Kurfeyrak arabaya atlad, arabacya seslendi: Arabac, Senjak kapsna ek bakalm. O gnn akam Marius Kurfeyrak'in odasna bitiik bir odada yatyordu. Birka gn sonra Marius'le Kurfeyrak cancier dost olmulard. Genlik, hzl dostluklarn mevsimidir. Marius Kurfeyrak'in yannda rahat nefes alyordu, bu da onun iin yepyeni bir duygu saylrd. Kurfeyrak kendisine hi soru sormad, hatta bunu dnmedi bile. O yata gzler konuur, sz gereksiz kalr. Ancak bir sabah Kurfeyrak damdan dercesine sordu:

Ha dostum, sizin siyas grleriniz ne merkezde? Marius armt. nce bocalad daha sonra: Ben Bonapart taraftan, bir demokratm, dedi. Kurfeyrak: Olduka gvenilir bir gr, dedi. Ertesi gn Kurfeyrak, Marius'i Mzen kahvesine gtrp arkadalarna tantryordu. Arkadalarna onun tantrrken Marius'in anlayamad bir sz sarfetti: "Bir renci," dedi. Marius bir espri kovan yakalamt aslnda sessiz dinleyen gen adam brklerden daha az heyecanl deildi. O akamki konumalar Marius'in ruhunu sarsm, zihnini bulandrmt. Tam kendisine bir inan bulduu srada bu inantan vazgemek ona ok ar geldi, kendiliinden buna hayr, dedi. pheye dmeyeceine yeminler etti. Bu gnbatmlar Marius'ye gre deildi o tam aydnlk bir ruhtu ona gerek bir nur gerekirdi. Yar karanlklardan holanmazd. Setii yolun kendisini nereye gtreceini bilemiyordu. Yine de bu yokulara sapmaktan geri kalmyordu. Ne dedesinin fikirlerini beeniyor, ne de yeni dostlarnn dncelerini benimsiyordu. Bundan byle Mzen kahvesine gitmekten vazgeti. Ne yazk ki hayatn gerekleri ona yol gsterecekti. Bir sabah otel mdr odasna girdi: Msy Kurfeyrak sizin iin kefil oldu, dedi. Evet. Ancak bana para gerekiyor. Marius: Ltfen Msy Kurfeyrak gelsin benimle konusun, dedi. Kurfeyrak odaya girdiinde otel sahibi kt. Marius o zaman yeni arkadana ald, hayatta kimsesi olmadn syledi. Ne olacan, ne yapacan bilemediini de ekledi. Kurfeyrak sordu: Paranz var m? On be frank. Size dn vermeme izin verin. Asla. Giysileriniz var m? te. Mcevherleriniz. Altn bir saatim var. Tandm bir eskici, redingotunuzla yeni pantolonunuzu sizden satn alr. Ancak bundan byle tek bir klnz kalr. Bir de izmelerim. Saatinizi satn alacak, bir saati tanrm. Oldu. Hayr olmad, daha sonra ne yapacaksnz? Namusumla almaya gayret edeceim. Almanca ya da ngilizce'yi bilir misiniz? Hayr. Yazk, bilseniz pek iyi olurdu. Tandm bir kitap eviriler yaptrr bu dillerden. Geri fazla para vermez, yine de alktan lnmez. ngilizce ve Almanca reneceim. Bu arada satacam giysilerimin ve saatimin parasyla yaamaya alrm. Eskici arld, giysileri yirmi frank verdi, saatiye gidildi, adam altn saat iin tam krk be frank sayd. Marius, Kurfeyrak'a: Ya otel masraf, dedi. Doru, bak bunu unutmutum. Bu arada pek de kt kalpli olmayan Jilnorman Teyze, Marius'in adresini bulmutu, okuldan dnd bir sabah gen adam teyzesinden bir mektup ve balmumuyla mhrl bir kutuda altm altn buldu.Marius sevimli bir mektupla altnlar teyzesine yollad. Bu srada geim yolunu saladn ve kendisi iin endielenmemesini de ekliyordu. O srada cebinde tam frank kalmt.Marius borlanmaktan korktuu iin Senjak otelini de terketti.

II Hayat zor olmutu Marius iin. Giysilerinin ve saatinin parasn yedikten sonra ok etin aamalardan geti. Ekmeksiz gnler, uykusuz geceler, mumsuz akamlar, atesiz ocak, isiz haftalar birbirlerini izledi. Gelecei iin umutlarn yitirmi, ceketinin dirsekleri delinmi, kzlar gldren eski apkas banda, kirasn veremedii iin akamlar kilitli bulduu kaps, kapcnn ve ann kstahlklar, komularn alayl glleri, bir lokma ekmek karlnda kabul edilen en aalk iler, znt, Marius btn bunlar yutmasn renecekti. Erkein sevgi ihtiyacyla kvrand ve kurtulu olarak gururuna sarld, o safhalarda klksz olduundan kendisiyle alay ettiklerini sanyordu. Yoksul olduundan gln olduuna inanyordu. Genliinin en parlak gnlerinde, delik izmelerle gezmekten utanarak ban yere eerek yryordu. Marius hayatnda kendi odasnn nn kendisinin sprd gnler de oldu. Bakkaldan satn ald bayat peynire, gece bastrdndan frncdan ald ekmee ekleyerek karnn doyuruyordu. Kimi zaman alt ya da yedi metelie satn ald, tek bir pirzolay tam gn dayandrrd. Kendi piirdii bu pirzolann birinci gn etini, ikinci gn yan, nc gn de kemiini kemirerek yerdi. Birka kez Jilnorman Teyze, kendisine altm altn tekrar tekrar yollad. Her seferinde Marius parasnn bol olduunu syleyerek, bu paray iade etti. Fikirlerinde ve hayatnda bu deiim olduunda babasnn yasn tuttuundan siyah giyiyordu. O gnden sonra giysilerini deitirmedi. Gnn birinde zerinde elbise kalmad. Pantolon yine yle byle dayanmaktayd, ancak ceket lime lime dklyordu. Kurfeyrak'a baz hizmetlerde bulunmutu, delikanl ona eski bir kostmn verdi. Otuz metelie Darius'e bunu ters yz ettirdi ve yeni bir giysi sahibi oldu. Ne var ki, bu da yeil bir kostmd. Bundan byle, gln olmamak iin Marius gnn ieride geirip, ancak gece bastrdnda sokaa kard. Bu arada hukuk snavlarn vermi avukat olmutu. Kurfeyrak'in odasnn adresini vermiti. Avukat ktnda souk fakat nazik bir mektupla dedesine bunu haber verdi. Msy Jilnorman mektubu ald titreyerek okudu ve paralayarak kt sepetine att. ki gn sonra, babasnn tek bana konutuunu duyan Bayan Jilnorman kulak kabartt. htiyar adam yle syleniyordu: en bir budala olmasan, ayn zamanda avukat ve baron olunmayacan bilirdin? Sefalet de bir alkanlk olur. Gnn birinde onu da ekillendirmek insan olunun elindedir. Marius Pontmercy hayatna yle bir yn vermiti. Dar boazdan kurtulmu saylrd, ufuklar azck geniliyordu, sabr ve alma sonunda ylda yedi yz frank kazanmasn baarabilmiti. Bu arada Almanca ve ngilizce'yi renmi Kurfeyrak'n tand yayncyla iliki kurmutu. Prospektsleri, gazeteleri, Franszca'ya eviriyor, bununla ylda yedi yz frank kazanyordu. Bu alktan lnmeyecek kadar bir parayd. Ylda otuz frank karlnda Gorb viranesinde karanlk bir oda kiralamt. Kapc kadna ayda frank karlnda odasn sprtyor ve her sabah scak su, taze bir yumurta ve azck ekmek getirtiyordu. Bununla kahvaltsn ederdi. Akamn altsnda dar kar ve Senjak sokandaki ucuz bir lokantada, akam yemeini yerdi. Alt metelie bir porsiyon et, metelie yarm tabak sebze ve metelikle bir meyve alrd. arap yerine su ierdi. Kendisine servis yapan garsona bir metelik bahi verirdi, kasada oturan lokantacnn tombul ve gler yzl kars gen adam glmseyerek uurlard. Marius de bir ka metelik karlnda, hem karnn doyurur, hem de stelik bu gzel glmseyile ruhunu doyurmu olurdu. Drt metelik, sabah kahvalts, akam yemei ekmekle birlikte on alt metelik tuttuundan delikanl yirmi metelie gnde karnn doyuruyordu, bu da ylda yz altm be frank eder, buna otuz franklk kiray, ihtiyar hizmeti kadnn otuz alt frankn da ekleyecek olunca, ylda drt yz franka geinip gidiyordu.

Giysileri yz frank, amarlarnn ykanmas ve bakm yz elli frank gemezdi. Marius'in fazladan bir elli frank olurdu ki bununla kendisini zengin bulurdu. Hatta bir seferinde, Kurfeyrak, ondan tam altm frank bor istemiti. Isnma sorununa gelince, Marius bunu da basitletirmiti. Ocakta ate yakmazd asla. ki takm giysisi vard. Biri gnlk eski giysileri, dieri byk frsatlarda kulland k bir kostmd. Her ikisi de siyah kumalardan diktirmiti. tane gmlei vard. Birini giyer dierini ekmecesinde saklard. ncye gelince o da amarc kadnda olurdu. Bunlar eskidike Marius yenilerdi. ou zaman gmleklerinin yrtn gstermemek iin, ceketini ta enesine kadar iliklerdi. Marius'in bu refaha ulamas iin yllar gemiti. etin zor yllar... Marius bir gn bile ylmamt, her eye dayanm, btn engelleri amt. Her ey yapm, her zillete katlanm, asla bor etmemiti. Kimseye bir metelik bile borcu olmadn dnerek, kendi kendisine gururlanrd. Marius iin borlanmak, esaretin balangc saylrd. Ona gre, bir alacakl bir esir tacirinden bile daha zalimdir. nk esirci insann vcuduna sahiptir oysa alacakl, gururumuzu iner. Borlanmaktansa a kalmay tercih ederdi. A kald gnleri saymakla bitiremezdi. Marius her eyinden feda etmi, gururundan birey eksiltmemiti. Onu da ayakta tutan bu kendisine gveni ve gururu olmutu. Btn bu aamalarnda ruhuna g veren, kendisini kanatlandran bir ideali vard. Babasna lyk bir evlt onun brakt adn erefini lekelemeyen bir oul olduunu dnerek gleniyordu. Ruh bedenin kanatlanmasna, umasna yardm eder. Marius kalbinde babasnn adnn yanna bir ad daha kazlmt. Bu ad babasn kurtaran kahraman avuun Tenardiye'nin ad idi. dealist bir gen olan Marius, Hayalinde bu Tenardiye'yi bir sevgiyle kuatyordu. Saygsnda bu iki ad birletirirdi. ki taptndan biri babas, tekisi de henz tanmad u Tenardiye idi. Bu arada zavall avuun ifls etmi olmas, gen adam bsbtn kahrediyordu. Onun izini bulmak iin neler vermezdi? Tam yl Marius, bu adam aram Mntferney'den el hatta Nojan'a kadar tm dolaylar kar kar taramt. Kimse kendisine Tenardiye'den haber verememiti. Onun yabanc bir lkeye gittiini sananlar bile vard. Marius bu aratrmalardan olumlu bir sonu karamadndan baya znt duyuyor, kendi kendisini suluyordu. Babasndan kalan bu tek borcu deyememek delikanly ok zyordu. Tenardiye'yi bulmak iin Marius kolunu feda eder, onu sefaletten kurtarmak iin tm kann seve seve verirdi. Onu grdnde: "Siz beni tanmazsnz ancak ben sizi tanyorum, emrinizdeyim benden dilediinizi dileyin," demek iin can atyordu. O sralarda Marius yirmi yan sryordu. Tam yl nce ayrlmt dedesinin konandan. O zamandan beri her iki taraftan yaknlama iin hibir aba yaplmamt. Aslnda unu da sylemek gerekir ki, Marius, dedesi hakknda aldanmt. Baran, aran ocukluunda kendisini bastonuyla tehdit eden bu ihtiyarn, kendisini sevmediini sanrd gen adam. Oysa bu inancnda da yanlyordu. Belki evltlarn sevmeyen babalar bulunur, fakat torunlarn sevmeyen dedeler olmaz. Dorusu Msy Jilnrman torununu taparcasna severdi. Onu azarlard, tokatlard, fakat onu gerekten severdi. Bu ocuk hayatndan ekildiinde, hayat ihtiyar adam iin karanlk bir uurumdan farksz oldu. Geri onun adnn anlmamasnda srar ediyordu. lk gnlerde bu ihtillci, bu Napolyon taraftarnn geri dnmeyeceinden hemen hemen emindi. Ne var ki haftalar aylar, aylar yllar izlemi ve kaba askerin olu yuvaya dnmemiti. aresiz ihtiyar tek bana mine karsnda kendi kendisine ac ac u sorular sorard: "Onu kovmakla iyi ettim, baka ne yapabilirdim? Bugn yine karmda bana kafa tutsa, ayn eyi yapardm." Ancak kalbi bambaka bir cevap veriyordu, ihtiyarlarn da sevgiye ihtiyalar olur. Gne gibi sevgi de gereklidir onlara. Marius'un yokluu bu din ihtiyar ok deitirmiti, geri kendiliinden ona yaklamak iin bir adm bile atmazd, ancak durmadan onu dnyor ve kimseleri grmeden konana kapanm onu dnerek gnlerini geiriyordu. Jilnrman Teyzeye gelince, o dnmesini bilmedii iin, sevmesini de bilmezdi. Marius onun iin belirsiz bir glge olmutu.

u srada papaan kendisini yeeninden daha fazla oyalyordu. htiyar dede, torununu araya dursun, Marius mutluydu. yi kalpli gen, kin nedir bilmezdi, dedesini dndnde onu iyilikle anard. Ancak ne var ki, babasnn aleyhinde konuan birisinden tek bir metelik bile kabul etmemeye yeminliydi. Bu arada ac ektiinden mutluydu. Bylece babasna daha da yaknlam oluyordu. Hayatnda sevmesini bilmedii babasnn urunda ektii aclar, kendisine tatl geliyordu. Bu yzden iindeki vicdan azab azalmt, ilesini doldurarak babasnn ruhunun ferahlayacan umuyordu. Babasnn "Olumun lyk olacan bilirim," diye karalad szlerden ne demek istediini anlam bulunuyordu. Babasnn yazd pusulay yitiren Marius, bu szleri boynunda deil ancak kalbinde kazlm olarak tayordu. Dedesi tarafndan kovulduunda henz ocuk olan Marius artk tam bir erkekti. Sefalet onun iin hayrl olmutu. Zengin delikanlnn bin trl elencesi olur, at koular, av kpekleri besleme, ttn, kumar, ziyafetler, kadnlar... Oysa yoksul gen, ekmeini kazanmak iin kendisinden ok eyler verir, bu ekmei yedikten sonra hayle dalar. Tanr'nn verdii bedava elenceleri grr. Gklere, yldzlara, ieklere bakarak oyalanr. nsanla baka baka, ruhu grr, yaradl gre gre Tanr'ya yaklar. Kendisini yce bulur, hayl eder ve kendisinde efkat bulur. Ac eken erkein, bencilliinden syrlarak, dnen erkein merhametine ular. Kendisini unutarak insanl dnr. Ruh zenginliini kazanr. Kalbine doan nur, tm kin, kt duygulan yok eder. Kendisini mutlu hisseder... Aslnda gen bir delikanlnn sefaleti, sefalet deildir. Sal gc, evik yry, ldayan gzleri, siyah salar, pembe yanaklar biimli dudaklar ve beyaz dileriyle, o ihtiyar bir imparatordan ok daha mutludur. Marius bir yaync iin alyordu. Ondan ok memnun kalan adam ona yannda kalmay nermi ve ylda bin be yz franklk bir kazan da vaad etmiti. Ancak Marius, bu parlak teklifi geri evirmek zorunda kalmt. Bol para iin bile olsa o zgrln satmak istemezdi. Red etti. Marius yalnz yaard. ki yakn dostu vard. Birisi gen Kurfeyrak br ihtiyar Mabf. Delikanl Enjolras'in devrimci grubuna girmemiti. Marius bu iki dostunun arasnda yal Mabof tercih ederdi. "Gzlerimin almasn o salad, babam bana o tantt," derdi. Oysa ihtiyar adamn farknda olmadan sylemi olduu bir ka sz Marius'un hayatn alt st etmiti. M. Mabf, ihtiyar hizmetisiyle otururdu. Renkli resimlerle "Bitkiler" adnda bir kitap yazmt bu kitaptan kendisi satard. Gnde birka kez kapsn alarlar ve kitabndan isterlerdi. Adamcaz bu iten ylda iki bin frank kazanr buna kilisenin mallarn ynetmeden ald ufack ayl da, ekleyerek kt kanaat geinirdi. 1830 yllarnda aabeysi Vernon Papaz ldnde M. Mabfin dnyas karard. Bu arada emanet etmi olduu bir noterin iflasyla on bin frankn birden yitiriyordu. Ufuklar iyice daralmt. Adamcazn Botanik kitab da artk eskisi gibi satmaz olmutu. Temmuz aynn devrimi, yaynda bir kriz oluturacakt. Artk kaps alndnda umutlanan adamcaza, ihtiyar hizmetisi esefle ban sallayarak: Hayr Msy sucu geldi, derdi. M. Mabf kiras yksek gelen evinden kmak zorunda kalarak, Paris dnda sterlitz kynde, odal irin bir kr evine tand. Bu yeni evine girdiinde adamcaz kendi eliyle duvara gravrlerini ve bitki kolleksiyonunu iviledi. Akama doru bahesinde alt. M. Mabfin ucuz ve saf elenceleri vard. En ufak bireyden zevk alrd. Marius bu ocuk gibi temiz kalm ihtiyar adam severdi. Bundan byle gen adam ihtiyar dostunu sk sk arard. Marius'un byk bir zevki yaya olarak uzun gezintiler yapmakt. zellikle Lksemburg parknn patikalarnda dolamasn ok severdi. Kimi zaman, btn bir gnn bir bostan gezmekle geirirdi. Byle yrylerinin esnasnda Gorbo viranesini bulmu ve kesesine uygun olarak oraya tamt. Onu orada ancak "Msy Marius" adyla tanrlard.

Babasnn dostlarndan emekli generaller, onu evlerine armlard. Babasndan sz etme olanan karmak istemeyen delikanl, bundan byle arada bir Kont Pajol ya da general Friyon'un konana giderdi. Byle akamlarda bu konaklarda mzik olur, dans edilirdi. Marius yeni kostmn giyerek, giderdi oraya. Ancak yollar buz tuttuu gecelerde giderdi bu balolara, nk arabaya verecek paras olmadndan tozlu izmelerle gidemeyecei bu zengin evlerine, ayna gibi ldayan potinlerle girmek isterdi. 1831 ylnn ortalarna doru Marius'in iini gren yal kapc kadn, bitiik odada oturan sefil ailenin kap dar edileceini kendisine bildirmiti. Btn gnn darda geiren Marius, bu komularn tanmazd bile, sordu: Onlar neden kovuyorlar? Kiray vermemiler. Ka aylk kiralar birikmi. Borlan ne kadar? Yirmi frank, dedi. htiyar kadn. Marius'in zor durumlar iin biriktirdii fazladan bir otuz frank vard kadna, yirmi be frank verdi: unu aln, dedi. u zavalllarn kiralarn dedikten sonra be frank da ellerine verin, ancak benden olduunu sakn sylemeyin ha...

ki Yldzn Karlamas I Marius gerekten yakkl bir delikanl olmutu. Gr siyah salar, geni l l bir aln, iten ve huzurlu yz vard. Profilinde Cermen rknn yumuakl gze arpyordu. Alsaz Loren illerinden Fransa'ya alanan Cermen rknn yumuak izgilerini onun profilinde grmek mmknd. Nazik ve sakin tavrlar, sevimli az, krmz dudaklar ve bembeyaz dileri yznn ciddiliiyle tam bir denge kuruyordu. Baklar derindi. En sefil gnlerinde bile, kzlarn kendisine baktklarn farkederdi, o zaman onlarn baklarnda acmal nlar greceini sanarak kzlardan kaar uzaklard. Giysilerinin eskilii yznden kendisiyle alay edeceklerini dnrd, oysa kzlar Marius'u yakkl bulduklar iin, ona hayran hayran bakyorlard. Bu anlamazlk yznden, o da yabanc kalmakta devam ediyordu, kzlara kadnlara yz vermedi. Kurfeyrak, onun bu ar ekingenliini alaya alrd. Ka kez dostu ona: Dostum sana benden bir t, bu denli saygdeer olma, kitaplara gmlecein yerde, azck evrene bak. Aifteler tatl olur. Onlardan kaa kaa sersemliyorsun. Kimi zaman da Kurfeyrak, onu kkrtmak iin: "Merhaba rahip efendi," derdi. Byle konumalar sonunda Marius, arkadandan birka gn uzaklat gibi kadnlardan daha da kaard. Ancak dar dnyada Marius kamad ve aldr bile etmedii iki kadn vard ki bunlardan ikisini de dii olarak tanmlamadndan, onlara nem vermiyordu. Birincisi sabahlar odasn spren yz kll kocakar, tekisi de ok zaman rastlad ancak hi aldrmad bir kk kzd. Aa yukar bir yldan bu yana, Marius, Lksemburg parknn ssz bir yolunda, bir adamla ok gen bir kz grrd. Bunlar yan yana tahta bir sra zerinde otururlard. Marius bu yola her girdiinde, bu ifti grrd. Adam yle bir altm yalarnda kadar gsteriyordu. Kederli ve ciddi dururdu, d grnnde emekliye ayrlm savalarn gl ve yorgun grnts vard. nce hakknda bir fikri yoktu. Onu emekli bir subay zannetmiti, ancak adamn yakasnda nian falan yoktu. Yznden iyilik akan bu adamda, kimseyi kendisine yaklatrmak istemeyen bir anlam seziliyordu. O kimseye bakmyordu. Ayanda mavi pantolon, srtnda mavi ceket, banda geni kenarl yepyeni bir apka vard. zerindeki gmlei kar gibi beyazd. Bir gn yanlarndan geen bir dikii kz, yle bir laf atmt: "te bak, tertemiz giyimli bir dul adam." Adamn salar pamuk gibi bembeyazd. Yanndaki kz on on drt yalarnda, irkin denecek kadar zayf, kollarn, ellerini kullanmasn henz bilmeyen, beceriksizin biriydi. Belki gzleri gzel olabilirdi, ancak geenlere yle kstah kstah bakard ki, bu baklar hi de ho olmuyordu. Manastr rencilerinin giydikleri kaba siyah ynlden hantal bir rob giymiti. Bunlar baba ile kz olabilirlerdi. Marius iki gn, ok ihtiyar saylmayan bu yal adamla, henz gen bir kz olmam bu sska kz inceledi. Oysa onlar kendisine aldrmamlard bile. Kendi aralarnda sakin sakin konuuyorlard. Kz cvl cvl bireyler anlatyor, yal adam ona kesik cevaplar vermekle yetiniyordu. Arada bir efkat dolu gzlerini kza dikerdi. Marius parkn bu ksmnda dolamay det edinmiti, hemen hergn onlar gryordu. Marius kar ki yolda onlarn bulunduu yola giriyor ve geldii yere dnyordu. Bu aa yukar yrmelerini, onlarn nnde yaptndan, oturduklar srann nnden geiyordu. Haftada be alt kez buraya gelip, nlerinden getii halde hl selmlamamlard bile. Birka niversiteli gen de, Mariu gibi burada dolamlard, hatta Kufeyrak da, bunlarn arasndayd. Kufeyrak kz irkin bulduundan, bundan vazgemiti. Ancak esprili delikanl adamn salarnn beyazlndan ve kzn fistanndan renginden onlara birer lakap takmt. Msy Lblan, Matmazel Lanuvar.

renci genler, bunu aralarnda bir parola haline sokmulard. Bak, derlerdi. Msy Lblan, srasna yerlemi. Marius de gerek adn bilmedii bu beyi "Lbnan" adyla armay rahat bulmutu. Bizler de onlar gibi yapalm ve okuyucumuzu artmamak iin bu tanmadmz beye "Lblan" adn verelim. Bylece tam bir yl, hemen hergn Marius onlar grd. Adam beeniyor ancak kz somurtkan buluyordu. kinci yl nedenini bilmeden Marius bu detinden bir sre iin vazgemi ve tam alt ay, parka ayak basmamt. Nihayet bir gn aklna esti ve parka dnd. Tatl bir yaz sabah idi, hava gzel olduundan Marius da kendisini mutlu buluyordu. Gklerin mavisi ve kularn tleri sanki kalbine dolmutu. Her zamanki aalkl yola girdi ve ayn tahta sra zerinde o ifti grd. Ancak yaklatnda hayretle duraklad. Adam ayn adamd, ancak kz o kz deildi. Bu kez grd, uzun boylu ve gzel bir gen kzd. Kadn gzelliinin ocuk saflyla kart bir grnmdeydi. On be yalarnda bir kzd bu. Altn tellerinin ssledii nefis ak kestane renkli salar, sanki mermerden yontulmu gibi lekesiz bir aln, gl yapraklarn kskandracak yanaklar, tatl bir glle kvrlan pembe dudaklar. Bu yze daha irin bir hava vermek istercesine ho ve sevimli bir burun, ucu yukar kalkk tam bir Parisli burnu. Ressamlar heyecana dren, airlere ilham veren esprili, zarif bir burun. Marius kzn nnden getiinde, onun yere eik gzlerini gremedi, ancak yanaklarn glgeleyen koyu sar kirpiklerini grd. Yal adamn anlattklarn glmseyerek dinliyordu gen kz, gzlerini yere indirmi, bu tatl kzn gl kadar nefis birey olamazd. nce Marius, bunu baka bir kz olduunu sand. Herhalde, teki kzn ablas olacakt, ancak bir ikinci kez kzn nnden getiinde dikkatle bakt ve ayn kz olduuna karar verdi. Alt ayda kk kz bym, gen kz oluvermiti. Kzlarn da serpildikleri iek gibi aldklar bir zaman gelir. Gonca, gl olur. Bu kz yalnzca bymekle yetinmemi ayn zamanda gzellemiti. Nisan aynda gn, bir aacn yapraklarla donanmasna yeter, bu kz da alt ayda gzellikle brnmt. Onun iinde nisan ay gelmiti. Bu arada giyinii de deimiti. Kadife apkal, siyah hantal fistanl kz, gzellikle birlikte zevkini de inceltmi olacakt. Siyah damasko'dan gzel dikilmi bir rob, ayn kumatan bir pelerin ve beyaz krepten zarif bir apka giymiti. Beyaz deri eldivenleri, ellerinin narinliini meydana koyuyordu, gzel kz fildii sal emsiyesiyle kumda izgiler iziyordu. Kk ayaklarna ipekli potinler giymiti. Marius nnden geerken ondan ykselen genlik kokusunu iine ekti. Yal adama gelince, o hi deimemiti. Marius nnden ikinci kez geerken kz, ban kaldrd ve gzlerini ona dikti. Bu gzler gkler gibi koyu mavi ve parlak gzlerdi, ancak baklarnda henz ocuk safl vard. Marius'e ilgisiz ilgisiz bakmt. Marius de bambaka eyler dnerek yrmesine devam etti. Bunu izleyen gnlerde, yine eskisi gibi Lksemburg parkna geldi, yine ayn sra zerinde, baba kz grd. Kz dnmedi bile, irkin olduunda ilgilenmedii bu kz, gzelliiyle onu etkilememiti. Ancak srf det yerini bulsun diye, onun oturduu srann nnden geiyordu. Yine birgn hava lkt. Lksemburg Bahesi glge ve gne dolu, gkyz sanki melekler tarafndan ykanm gibi przszd. ieklenmi kestane dallarnda kular uuarak tyorlard. Marius ruhunu doann bu gzelliine am hibir ey dnmyor, yalnzca yayor, nefes alyordu. Srann nnden geerken gen kz gzlerini kaldrd, baklar karlat. Kzn baklarnda ne vard, bu kez? Marius bunu bilemedi, hibir ey yok, her ey vard. Birden sanki bir imek akmt aralarnda. Kz, gzlerini yere edi, delikanl yolundan gitti. Grd bir ocuun saf bak deildi, sanki nnde, esrarl bir uurum alp kapanmt birden.

Gnn birinde her gen kz bu gzlerle bakar birisine, karsna kann, vay haline? Henz daha kendini tanmayan bir ruhun, bu ilk bak gklerdeki afa andrr. Nurlu bir niteliin uyandr. Bu gnn safl ve yarnn tutkusunda birleen glgeleri aydnlatan bu beklenmedik nlarn ekiciliini tanmlayamaz. Bir rastlant sonucu aklanan, bu afak srasn bekler. Masumiyetin farknda olmadan kurduu bu tuzak, bilmeden kalpleri eler. Bir kadn gibi bakan bu bakirenin zaferidir bu. Bu bak, dt yeri yakar, ruhun ta derinliklerinde gzel kokulu ve zehirli ak goncasnn ieklenmesinin sihirli gcne sahiptir. Ayn akam sefil odasna dnen Marius, giysilerine bir gz att ve dirsekleri anm, tden parlam pantolonuna, delinmi izmelerine deta irenerek bakt. Lksemburg Bahesi'ne byle klksz gittii iin kendi kendisini ayplad. Ertesi sabah, Marius dolabndan yeni giysilerini, yeni apkasn ve yeni izmelerini kard. Bu nefis kostmne ek olarak yeni deri eldivenlerini eline geirdi, Lksemburg Bahesi'nin yolunu tuttu. Bahe kapsnda Kurfeyrak'a rastlad onu grmemezlikten geldi. Parka girdiinde, Marius bir sre gl kysnda dolaarak kuularn ayna gibi durgun su zerinde ahenkli yzlerini seyretti sonra sanki ayaklar geri geri gider gibi, zoraki bir yryle her zamanki aal yola girdi. Yolda ilerlediinde, her zamanki srann zerinde Msy Lblan'la kzn grd. Redingotunu ta enesine kadar ilikledi, ceketin burumamas iin dimdik, srann zerine saldrr gibi yrd. Bu ilerleyiinde bir fetih havas vard. Bu arada zihni kendi dersleriyle megulken, gzlerini kzdan ayrmyordu, Gen kz sanki yolun tmn doldurmutu. Marius ona yaklatka admlarn yavalatyordu, birden yar yoldan nedenini bilmeden geri dnd. Hergnk gibi onlarn oturduklar srann nnden gememesinin nedenini kendisi bile aklayamyordu. Gen kzn kendisini uzaktan greceini ve yeni giysilerinin iinde ok k durduunu biliyordu. Ancak sanki arkasnda duran birisine kendisini beendirmek ister gibi, dimdik duruyordu. Bir kez daha geri dnd ve sraya daha da yaklat, ama ileri gitmeye, bir trl cesaret edemiyordu. Sanki kzn yznn kendisine eildiini farkeder gibi oldu. Ancak duraksamasn yenerek kendisini zorlad ve yrmekte devam etti. Birka saniye sonra kulaklarna kadar kzarm, baba. kzn oturduu tahta srann nnden geiyordu. Saa sola bakmyordu, elini ceketinin iine sokmutu, tpk Napolyon gibi. Tam kzn nnden geerken kalbinin kopacakm gibi arptn duydu. O bir gn nceki damaskolu robunu ve beyaz krepten apkasn giymiti, babas ile ene alyordu. Marius ahenkli bir ses duydu ve onun bugn de dnk kadar gzel olduunu yzne bakmad halde tahmin etti. Srann nnden geerek yolun sonuna kadar yrd, daha sonra geri dnerek kzn nnden yine geti. Bu kez Marius'in yznde renk kalmamt, sapsar kesilmiti. Aslnda iinde bir sknt duyuyordu. Kza srtn evirerek sradan uzaklat. Bir daha onlarn nlerinden gemeyi denemedi az uzaktaki bir tahta srann zerine oturdu. Fistann ve apkasn beendii kzn kendi nefis redingotunun ve tl pantolonunun etkisinde kalmak zorunda olduunu dnyordu. Bir eyrek saat sonra, yerinden kalkt, sanki srann nnden yine gemek istermi gibi bir sre ayakta bekledi. On be aydan bu yana ilk kez olarak kzn babasnn kendisini artk tanm olacan ve onlarn nnden yrmesini tuhaf bulacan dnd. Bir sre elindeki bastonuyla kum zerinde ekiller izdi. Daha sonra Msy Lblan'la kznn tarafna bakmadan ters yz parktan kt. O gn akam yemeine kmay unuttu. Saat sekiz buukta a olduunu farketti ancak ne var ki, Senjak sokana gitmek iin gecikmiti. Dolapta bulduu bir kuru ekmekle karnn doyurdu. Kostmn iyice fraladktan sonra yatt. Ertesi sabah Madam Burgon, Marius'in kapcs kadn, delikanlnn yine bayramlklarn giyerek sokaa ktn hayretle grd.

Delikanl yine Lksemburg Bahesi'ne gitti, ancak bu kez onlarn nlerinden gemedi, yolun ortasndaki bir sraya oturdu. Ta uzaklardan siyah fistanl beyaz apkay gryordu. Marius saatlerce yerinden kprdamad ancak akamleyin parkn kaplan kapanrken evine dnd. M. Lblan'la kznn gittiklerini bile grmemiti. Onlar bat kapsndan km olacaklarn, tahmin etti. Ertesi gn, -bu nc gnd- Madam Burgon beyninden vurulmua dnd. Marius yine yeni giysileri srtnda kmt. Kadn haykrd: "Olur ey deil, gn st ste... Kim iin sklayor?" Kadn delikanlnn peinden gitmek istedi, ancak bunu baaramad. Gen adamn uzun bacaklaryla nasl yarrd, iko ve ksa bacakl kadn. Bir da keisiyle bir su aygrnn yarmasn andran bu yarmadan hemen vazgeti yal kadn, iki dakika sonra, nefes nefese evine dnd. Marius yine parka gitmiti. Gen kz babas ile oradayd. Marius elindeki kitab okuyarak yrd, ancak yine nlerinden gemeye cesaret edemedi. Bir gn nceki oturduu sra zerinde drt saat geirdi. Serelerin uularn seyrediyordu, sanki minik kularn bile kendisiyle alay ettiklerini sand. Bylece on be gn daha geti. Artk Marius parka yrmek iin deil srann zerinde oturmak iin gidiyordu sanki. Oraya vardktan sonra, saatlerce kprdamadan srasnda oturuyordu. Her gn yeni kostmn giyiyor, ne yazk ki gzel kz onu yakndan gremiyordu. Kz harikulade bir gzellikteydi. Onun tek kusuru, kederli bakna karlk glnn ok neeli oluuydu. Bu kartlk kimi zaman onun yzne azck lgn bir ifade verirdi. kinci haftann son gnlerinden birinde, Marius yine her zamanki srasnda oturmu, elinde okumad bir kitap yle beklerken birden irkildi. imdiye kadar olmadk bir olayla karlayordu. M. Lblan ve kz yerlerinden kalkmlar, gen kz babasnn koluna girmiti, her ikisi de Marius'un oturduu yolun ortasna doru yryorlard, yava yava. Marius kitabn kapad, yeniden at, okumak istedi. Tir tir titriyordu, afak kendisine doru geliyordu. "Aman Y Rabbim," dedi. "Bari yle yakkl bir ekilde otursam." Nasl davranacan bilemiyordu, kendi kendine: "Acaba neden nmden geiyorlar, yoksa bu bey, benimle konuacak m? Yoksa bana kzd m?" diye dnd. Kk, gzel ayaklar bu kumlarda ilerleyecek ve tam nnden geecekti. Kendisine bir yz yl kadar uzun gelen birka saniye geti, Marius daha da yakkl olmasn, gs eref madalyalaryla ssl bir subay olmasn isterdi. Eik ban kaldrdnda, baba kz kendisine ok yaklamlard. Gen kz tam nnden geerken ona, zgn ve tatl bir bakla bakt. Marius tepeden trnaa rperdi. Sanki gzel kz, gnlerden beri nnden gemedii iin kendisine sitem ediyor ve "Bak sen gelmedin, ben geldim," diyordu. Marius nlar ve uurumlar dolu bu gzbebeklerin karsnda gzleri kamam gibi kald. Birden sanki beyninde bir ate yanmt. Kz ona gelmiti, ne mutluluk, hem de ona nasl bakmt? Marius onu her zamankinden daha bile gzel buldu. Dii bir gzellik, bir melein gzelliini andran, saf bir gzellik, italyan airleri Petrark ile Dante'yi coturacak bir gzellikteydi. Marius kendisini Cennet'te sand, bu arada birden ok zld, nk izmeleri tozlanmt. Gen kz izmelerindeki tozu grm olmasndan deta emindi. Gzden kayboluncaya kadar onu izledi, daha sonra parkta bir lgn gibi yrmeye balad. Hatta zaman zaman, kendi kendisine glyor ve konuuyordu. ylesine dalgn yryordu kiv gen dadlardan her biri onu kendisine tutkun sand. Parktan kt, gen kza sokaklardan birinde rastlayacan umuyordu. Odeon kemerlerinin altnda Kurfeyrak'la karlat, ona birlikte yemek yemei teklif etti. Marius arkadan lokantaya gtrd ve tam alt frank harcad, delikanl bir dev gibi yutuyordu. lgnlar gibi kt.

Yemekten sonra Kurfeyrak'a: Haydi gel, seni tiyatroya gtreyim, dedi. Sen-Marten kaps tiyatrosunda "Andre Han" oyununu grdler. Marius ok eleniyordu. Bu arada daha da ekingen olmutu, tiyatro dnnde bir hendekten atlarken eteklerini kaldran bir dikii kzn bacaklarna bakmamak iin ban evirdi. Kurfeyrak terzi kz iin: "Onunla bir gece geirmek isterdim," deyince Marius, onu ok ayplad. Ertesi gn Kurfeyrak'n arsn kabul ederek, birlikte le yemeine gittiler. Delikanl yine tka basa yedi. ylesine cokundu ki, yeni tant bir taraly iki yanandan pt. Arkadalar konuurken, birden Marius hepsini susturarak: Bir madalya sahibi olmak ne gzel olurdu, dedi. Kurfeyrak, Jan Pruver'in kulana eilerek: Marius gittike gln oluyor, dedi. Jan Pruver: Hayr bence, bu ok ciddi, dedi. Gerekten durum ciddi saylrd. Marius btn tutkularn balangc olan o ho saatlerden birinin arifesindeydi. Bir bak sebep olmutu bu deiime. Olan olmutu. Marius bir kz seviyordu. Kaderi sonsuzlua girmiti. Kadnlarn baklar byledir, gnlerce bunlarn yanndan sakin sakin geersiniz. Hatta kimi zaman, bu baklarn var olduunu bile unutursunuz, ancak gnn birinde bir mekanizmann dileri gibi sizi yakalar, bu gzler. Artk her ey bitmitir. Makine sk sk yakalam, o bak sizi esir etmitir. Artk bundan kurtulu yoktur. Bo yere rpnrsnz. Kimse yardm edemez size. Esrarl kuvvetlerin etkisinde, bocalarsnz, zntden kedere, kederden ikenceye dersiniz. Ruhunuz, beyniniz her eyinizle artk bir baka yaratn esiri olursunuz. Bu ansnza gre deiir, ya kt bir kadna oyuncak ya da yksek ruhlu birisine k olursunuz. Bu korkun mekanizmadan utantan deimi, ya da tutkudan asillemi olarak kurtulabilirsiniz ancak. Uzun bir ay daha gelip geti. Artk Marius hergn parka gidiyordu. Vakit saat geldiinde kimse onu bundan engelleyemezdi. Marius bir masal leminde yayordu. u var ki, gen kz da ona bakyordu. Artk gen adam daha cretkard, onun oturduu sraya yaklayor, yine de i gdsne uyarak, bundan byle onun nnden gemiyordu. Bo yere "babann dikkatini" ekmek istemezdi. Aalarn altnda ve heykellerin nnde duraklayarak kendisini gstermek iin hileler dnyordu. ou zaman, tam yarm saat Romal bir gladyatr heykelinin glgesinde, beklerdi. Elinde okumad bir kitap, gzlerini gzel kza dikerdi. Gen kza gelince, o da ak sal yal beye, sakin sakin konuadursun, tatl bakl gzlerini Marius'dan yana evirerek ona durmadan bakard. Azyla babasn cevaplandrrken, gzleriyle Marius'le konuurdu. Ancak ne var ki, M. Lblan bireylerden kukulanmaya balam olacakt ki son gnlerde Marius'i grnce yerinden kalkp kzn da srkleyerek yrmeye balad. Hatta her zamanki yerinden vazgemi. Romal gladyatr heykelinin karsndaki srada oturmay det edinmiti. Ancak bu deiiklik, delikanlnn dikkatini ekmiti. "Baba" her gn gelmemeye, kimi zaman kzn getirmeden, yalnz gelmeye balad, o gnlerde Marius parkta durmaz giderdi. Ne var ki, Marius de tam bir krle gemiti. Ak iddetlendike daha dalgn oluyordu. Her gece ryasnda grrd gzel kz. Sonra gnlerden birgn byk bir ans, onlarn oturduklar srann altnda bir mendil buldu. Bu ilemesiz, dpedz, kar gibi beyaz bir keten mendildi. Marius iin en gzel kokulara brnmt bu keten paras. Bunu bir hazine gibi kapt, mendilin kesinde marka ilenmiti. Bir U. F., Marius gzel kz hakknda hibir bilgiye sahip deildi. Onun ne ailesini tanrd, ne de adn bilirdi, hatta nerede oturduunu bile bilmiyordu. Bu iki harf, ondan rendii tek bilgi olacakt. Bunun zerine hayller kurdu, faraziyeler yrtt. "U" kzn adnn ilk harfi olacakt. "Ursula" diye dnd, ne harika bir ad. Mendili pt, koklad, kalbinin zerine koydu. Geceleyin mendili yastn altnda saklard. "Onun ruhunu kokluyorum bu mendilde," diyordu kendi kendine.

Oysa mendil, ihtiyar beyin drd bir mendildi. Ertesi gnleri, mendili perek ve kalbine bastrarak parkta dolat. Gzel kz, onun bu mimiklerinden birey anlamadn, biimli kalarn kaldrarak ifade etmek istedi. Oysa Marius bunu onun utangalna veriyordu. Yine birka gn sonra Ursula yznden ok ac ekecekti Marius. Gen kzn babasnn koluna girip birlikte aalkl yolda yrdkleri rzgrl bir gnde baba kz, Marius'un oturduu srann nnden gemilerdi ki delikanl da hemen yerinden kalkarak onlarn pelerinden gitti. Birden cilveli bir rzgr, aalarn yapraklarn hrdatmakla yetinmeyerek yryen ifte sarld ve gzel kzn etekliiyle oynaarak onlar uurdu. Nefis ve yuvarlak bir bacak grnd. Marius bir periye lyk bu baca grnce, kederden lecek gibi oldu. Gen kz ekingen bir jestle hemen eteini indirmiti ancak, bu delikanlnn fkesini yattrmazd. Ya birisi, baka birisi bu harika baca grseydi. Fakat olur ey deil, bunu nasl yapt? diye sylendi kskan k. Oysa zavall kzcazn ne suu vard? O birey yapmamt ki. Bu konuda tek sulu, rzgr idi. Oysa glgesinden bile ekinen Marius, herkesi kskanyordu. "Ursula" yoldan dnerek, yeniden gen adamn nnden getiinde Marius yerine oturmutu, ona vahi bir bak frlatt. Gen kz birden irkildi ve belirsiz bir tavrla omuzlarn kaldrd, "ne yaptm?" diye sormak istemiti. Bu ilk kavgalar oldu. Nihayet zamanla bu da geti, ancak tm gn Marius uzaktan gen kza kafa tuttu. Bu arada ona besledii ak tam bir tutku olmutu. Marius sevgilisinin adnn Ursula olmasndan, emin grnyordu. Bu mutlulukla birka hafta yetinen Marius, onun hakknda baka eyler renmek hevesine kapld ve adresini de renmek istedi. Bylelikle, "Ursula"y izledi. Gen kz, Bat sokandaki katl ta bir evde oturuyordu. O gnden sonra, Marius onu parkta grmek mutluluuna onu evine kadar izlemek mutluluunu ekledi. Ona kar besledii alk gittike iddetleniyordu. Onun adn rendiini sanyordu, bu tam kadnca bir ad, ok tatl bir ad idi, nerede oturduunu da biliyordu, bu kez onun kim olduunu renmek istedi. Bir akam yine baba kzn peinden gittikten ve onlarn ieri girmelerini bekledikten sonra, kapcnn zilini alarak sordu: Az nce giren bey, birinci katta m oturur? Hayr efendim, o nc katta oturur. Bu bey, ne i yapar? Geliriyle yaayan varlkl bir beydir kendisi. ok iyi bir insandr, fazla zengin olmamasna ramen, evresinde hayr yapmaktan zevk alr. Marius sordu: Ad ne? Kapc kukulanmt, birden ban kaldrarak sordu: Beyim yoksa polisten misiniz? Marius sklm pklm oradan uzaklat, ancak iin iin seviniyordu. Dnd "Oh oh ok ey renmi saylrm, ad "Ursula" bir varlkl adamn kz, Bat sokandaki bir apartmann nc katnda oturuyor. Ertesi gn M. Lblan ve kz parkta ok az kaldlar, henz gn batmadan ekip gittiler. Marius det edindii gibi onlar izledi. Yal adam, Bat sokandaki evinin kapsnda nce kzn ieri soktu ve eikte dnerek baklarn gen adama dikti. Geceleyin Marius evin nne gitti, nc katta k grd. Ik snnceye dek kaldrmlarda dolat durdu. Ertesi gn Bay Lblan ve kz parkta grnmediler. Marius btn gn onlar bekledi ve geceleyin pencerelerinin nnde nbet tutmaya gitti. Gecenin onunu kadar bekledi.

A olarak yatt. Tam sekiz gn byle geti. Adam ve kz parka geliniyorlard. Marius endie iinde dnyordu, gndzn evlerinin nnden gemeye cesaret edemiyor, geceyi bekliyordu. Arada bir aydnlanm pencerelerin ardnda glgeler gryordu. Dokuzuncu gece evin nne geldiinde, pencereleri karanlk buldu. Saatlerce bekledi, gece yarna kadar bekledi, sabahn ikisine kadar bekledi, pencereler karanlkt. Sokaa km olamazlard. Kimse eve dnmemiti. Sabaha kar bitik bir halde, oradan ayrld. Ertesi gn, -aslnda ertesi gnler iin yayordu- yine Lksemburg Bahesi'ne gitti, kimseleri gremedi, evin nnde nbetini tuttu, pencereler karanlk, panjurlar kapalyd. nc kat bo grnyordu. Marius kapya vurdu, kapcya sordu: nc kattaki kiraclar? Tandlar, cevabn verdi kapc. Maruis baylacakt, dmemek iin duvara dayand: Ne zaman? diye sordu. Dnden beri. Nerede oturduklarn biliyor musunuz? Hayr. Adres brakmadlar m? Hayr. Kapc kukulanmt, dikkatle bakt ve Marius'u tand: Olur ey deil, dedi. Yine mi siz? nan olsun siz bir aynaszsnz. Drt ekya; Klaksu, Glemer, Babet ve Montparnas 1830 ile 1835 yllar arasnda Paris'in aa mahallelerini haraca keserlerdi. Bunlardan Glemer insan azman, bir eit Herkl'd, ancak heybetine pazularna, karlk ku beyinli bir herifti. Yunanistan'da yaasa, canavarlar adam eden Herkl olurdu, ne yazk ki, birka yz yl sonra dnyaya gelmekle ge kalm ve kendisi bir canavar olmutu. Adaleleri almay ister, tembelliinden yerinden kprdamazd, bu yzden katil olmutu. Onun melez olduu sylenirdi. 1815 yllarnda hamallk etmi daha sonralar haydut rtbesine ykselmiti. Onu arayanlar Paris lmlarnda bulurlard. Oysa Babet, tam tersine sska ve ilek zekl bir cani idi. Zeki olmasna ramen, iine kapank saylrd. Kimyager olduunu iddia eder, palyaoluk yaptna yemin ederdi. Hatta komik oyunlarda yer almt. Gzel konuan, bir adamd. Onun ii iportada Devlet Byklerinin aldan bstlerini satmakt. Buna ek olarak di ekmesini de bilirdi. Panayrlarda gsteriler yapm, evlenmi, ocuklar bile olmutu. u sralarda einin ve ocuklarnn nerede olduunu bilmiyordu bile. Mendil yitirir gibi, yitirmiti onlar. Karanlk cemiyetin en kltrl yesiydi, Babet gazete okurdu. Klaksu kimdi? Klaksu geceydi. O ortaya kmak iin zifiri karanlk olmasn beklerdi. Geceleyin kt delie, sabah olmadan girerdi. ortaklaryla bile konuurken srtn evirir, onlara yzn gstermezdi. Bir mum yandnda Klaksu, hemen suratna maskeyi geirirdi. Ayn zamanda nemli bir marifeti vard. Klaksu karnndan konuurdu. Onun gerek adn kimse bilmezdi. Hatta bir ad olduundan bile kukulananlar vard. Kimse onun ne gerek sesini duymu, ne de yzn grmt, suratna maske geirdii gibi, azndan deil, karnndan konuurdu. Yer yarlr sanki iine girer gibi, ortadan yok olur, yerden biter gibi birden ortaya kard. Montparnas i karartc bir yaratkt. O henz ocuk saylacak yatayd ve aslnda yakkl bir delikanl da saylrd. Gzel bir yz, kiraz andran dudaklar, nefis siyah salar vard. Gzlerinde baharn klarn saard. Ancak btn kt huylan kendisinde toplanmt, en korkun cinayetlere heves ederdi. Ktlk ve zulm onun gdas idi. Serseri ruhlu bir yumurcak, serserilikten cani olmutu.

Sevimli, evik, narin yapl, gl, yumuak ve zalimdi. apkasn yandan bknvari giyer, 1829 modasna uymak iin alnna bir bukle drrd. Amac durmadan almak, her bulduunu araklamakt. Bunda bir hayli hner kazanmt. Redingotu en iyi bir terzi makasndan km, lkin anmt. Montparnas bir moda gravr, ancak sefil ve katil bir gravrd. Esasen onun kt yola dmesine bu ss hevesi sebep olmutu. Gnn birinde ona: "Yakkl ocuk" diye laf atan bir dikii kz, onun byle haydut olmasnda byk rol oynamt. Kendisini yakkl bulan delikanl, k giyinmek istemiti. almasn sevmediinden nasl kazanrd giyim masrafn? almakla, o da hrszl semiti. Ancak yalnz almakla yetinmez, ldrmesini de severdi, henz on sekiz yanda olmasna ramen, peinen bir hayli ceset srkledi. Karanlk sokak kelerinde altn saatini ald ka zavally kanlar iinde yere sermiti. Salar kvrlm, ince belli, kadn gibi geni kalal, Prusyal bir subay gibi dimdik yryen bu delikanl, mahalle kzlarnn gzbebei, ktlk ve cinayet simgesi idi. Bu drt haydut, aslnda drt hrsz deil, drt bal esrarl tek bir hrsz gibi Paris'te alrlard. Polis henz onlar yakalayamamt. Bu topluluk sistemli alrd. Bir sr su ortaklan da vard. eteleri glgede gizlenen, bir ekibi andrrd. ok zaman geceleyin buluurlar, gne doana kadar plnlarn kurarlard. Bu yeralt etesinin ad: Patron - Minet idi. Halk dilinde Patron - Minet, sabah anlamna gelir. Geceleyin toplanp ileyen ve sabahleyin dalan bu ekyalar da kendilerine bu ad semilerdi. Emirlerinde alan korkun suratl yirmi kadar cani vard, bunlar sokakta grlen tiplerden deildi. Gndzn yorgun uyurlar, ancak geceleyin ava karlard. nleri ya ssz antiyeler, ya kire kuyular ya da Paris'in lmlar idi. alma metotlarnda hi amazlard. Kimisi yankesicilik eder, kimi grtlak keserdi. Aslnda taradan gelen paral tacirleri tuzaa drmekte ustaydlar. Geceleyin kaldrmda rastlandnda bu adamlar korkun birer grnt olur. Sanki glgelerden domu, karanlklardan baka ruhlar olmayan hortlaklar. Bu hortlaklar karmak iin aydnlk gerekir. Hibir yarasa gnee dayanamaz.

Sahte Yoksul I Yaz gemi, gz gelip gitmi, yeniden k gelmiti. Msy Lblan ve kz Lksemburg parkna ayak atmamlard. Marius iin bu tapt yz yeniden grmek, bir saplant olmutu. Hl aryordu, daima aryordu, ne yazk ki, hibir ey bulamyordu. Artk Marius tamamyla deimiti, o heyecanl idealist gen, o karakter sahibi enerjik adam, kaderine meydan okuyan, o gl delikanl, geleceini tasarlayan, o kudretli beyin, pln, hayl ve proje dolu o soylu ruh, yok olmutu. Her ey bitmiti onun iin, almaktan sklyor, gezmek istemiyordu, yalnzlktan yoruluyordu. Eskiden, kendisini oyalayan gzelliklerin hibirinin anlam kalmamt artk. Gzel ekiller, ahenkli sesler, retici tlerde dolu doa bile, artk bombo usuz bucaksz bir sonsuzluk olmutu. Hayatnda her gzellik yok olmutu. Yine dnyordu, dnmekten baka ne yapabilirdi? Ancak dncelerine hep ayn cevab veriyordu: "Neye yarar?" Durmadan kendi kendini yiyordu. Neden sanki gen kzn peinden gitmiti. Onu grmek mutluluuyla neden sanki yetinmemiti? Kzn kendisinden holandn biliyordu, bu yeter bir mutluluk deil miydi? Masallarda olduu gibi fazla merak yznden sevgilisini elden karmt. Her eyi renmek, doru deildir... Geri arkadalarna almyordu, ancak Kurfeyrak onun halinden bireyler sezmi olacakt ki, gnn birinde onu zorla bir baloya gtrd. Marius bir iki saat sonra, dostlarn baloda brakarak yaya dnd Paris'e. Kalbi aryordu. Odasndan kmyor, kimseyi grmyordu. Yine gnlerden bir gn, bir rastlant onu hayli artmt. anzeline Bulvarna alan darack sokaklardan birinde bir adam grmt. Bir ii klnda, mavi nlk ve banda gzlerine kadar inen bir kasket giymi bu adamn, kar gibi salar Marius'un dikkatini ekti. Ar ar sanki bir derdi varm gibi yryen bu adam izledi delikanl. Garip deil mi, bu iiyi, tpk Msy Lblan'a benzetmiti. Ayn salar, ayn profil, ayn kederli gzlerdi. Kasketin altndan bu kadarn grmt. Hatta adamn yry bile parktaki mehul ihtiyarn yrynn eiydi. Neden sanki o bu kla girmiti? Marius buna ap kalmt. Kendisine geldiinde ilk dncesi adamn peinden gitmek oldu, ne yazk ki vakit kaybetmiti, adam herhalde yan sokaklardan birine sapm olacakt ki, Marius onu bulamad. Bu rastlant birka gn onu oyalad, daha sonra bunun bir benzerlik olacan dnerek, bo verdi. Marius, Gorbo viraneliindeki yoksul odasnda oturuyordu. Komulardan hibirini tanmazd. Aslnda o gnlerde koca evde kendisinden ve bitiik komular Jondret'lerden baka kirac yoktu. Marius bu adamlarn kirasn kapc kadnla yolladktan sonra, onlar dnmemiti bile. O ne ana babay, ne de kzlar tanmazd, hibiriyle konumamt. Bir gn, gneli bir ubat gn, akama doru Marius yemek iin evden kmt. Bulvar yokuundan Senjak geidine doru ilerliyordu ki, birden alaca karanlkta birilerinin kendisine srtnerek getiklerini hissetti. Hemen ban evirdi ve paavralar iinde iki gen kz grd. Bunlar sanki kovalanm gibi nefes nefese kayorlard. Hatta geerlerken, kendisine dirsek vurmulard grmeden. Marius gn batnmdan onlarn perian klklarn, yrtk balktan dklen yal salarn ve plak ayaklarn grd. Kzlar koarken konuuyorlard. Byk kz yanndakine: Aynaszlar geldi, neredeyse enselenecektim, dedi. teki cevap verdi: Grdm, ben de cartay ondan ektim ya. Tabanlar iyice yaladm. Marius onlarn bu korkun argo konumalarndan, polislerden kamak zorunda olduklarn anlamt. Gen adam birden durmutu. Yerde ayaklarnn dibinde bir paket grd, bu sanki ktlar kapsayan ikin bir zarft.

Ya, dedi u zavall kzlarn drm olduklar bir paket. Geri dnd, seslendi, onlar bulamad. Herhalde onlarn uzaklam olacaklarn tahmin etti. Paketi cebine atarak lokantaya yemee gitti. Az nce grd o sefil kzlar, iini karartmt, daha sonra bu glgeler de dald, her zamanki derdini dnd. Alt aylk ak hayatn, Lksemburg parknn glgeli aalarn, gneli yollarn and. "Uf hayatm ne denli karard," dedi. Eskiden de kzlar grrdm, ancak eskiden onlar bana melek gibi grnrlerdi, artk onlar hortlak gibi gryorum. Akam soyunurken ceketinin cebindeki paketi kard. Onu unutmutu. Bunu ap sahibinin adresini renebileceini dnd. Zarf mhrl deildi, iinden tam drt tane ak mektup dkld. zerlerinde adresleri vard. Ktlarn hepsine iren bir ttn kokusu sinmiti. Birinci mektup: "Madam Markiz d Gery, Meclisi kars" adresine yazlmt. Marius, bu mektuplarn sahiplerini bulmak iin yazlan okumay uygun buldu, u satrlar okudu: "Madam La Markiz; yilik ve merhamet, toplumu birbirine balayan en soylu bir duygudur. Dindar bir hanmefendi olduunuzu bildiimden, size ba vurmaktan ekinmedim. Ben yksek bir dava uruna spanya'da kann dkm bir vatanseverim. Soylu bir spanyol ailesinin evld olduumu, eklememe izin verin. Markiz Hazretleri sizin ulusumuza ilgi duyduunuzu bildiimden, vatanna dnecek, paras olmayan bir spanyol'a, bir kral taraftarna elinizi uzatacanz biliyorum. Kulunuzunum Hanmefendi Don Alvarez Piyade yzbas" Adam, kendi adresini yazmamt. Marius ikinci mektupta arad adresi bulacan sanarak, onu eline ald. Bu da yle balyordu: Madam la Kontes d Montervan, ekmece soka No: 9 "Madam La Kontes, En sonuncusu sekiz aylk olan alt ocuun, mutsuz anasym. Souk aldmdan bu yana, hasta yatamdan kalkamyorum. Kocam alt aydan beri beni brakt. Be param yok, en korkuncu bir sefalet iinde yzyorum. Son umudum sizde hanmefendi. Sonsuz sayglarmla. Belizar Ana, Bu mektuplar korkun iml yanllaryla yazlmlard. Marius, hayretten hayrete dyordu, nc mektubu eline ald. Bu da bir sadaka mektubu idi. "Genfolt" yazar, imzasn tayan bu mektupta, mehul adam bir piyes yazdn ve bunu oynatamadn akladktan sonra, mektubu at, bunun acayip bir adresi vard: Sen-Jak kilisesinin iyi kalpli beyefendisine, unlar yazlmt: "Velinimetim; Kzmla birlikte gelmek zahmetinde bulunursanz, ne denli bir sefalette srndmz ve diplomalarm size gsteririm. Bana acyacanzdan eminim, sizin gibi kltrl kimselerin kalplerinin acma ve iyilik dolu olduklarndan esasen eminim. Kader bana kar ok zalim davrand. Beni ihya etmenizi bekleyerek kulunuz olduumu, bir kez daha tekrarlamama izin vermenizi rica ederim. P. Fabantu Tiyatro yazar Bu drt mektubu okuyan Marius, fazla birey renememiti. Deiik imzalara ramen, belirli bir adres yoktu. Hem de mektuplar sanki drt deiik kii tarafndan yazlmlard. Don Alvares, Balizar Ana, air Genflo ve tiyatro yazar Fabantu. Ancak tm bu mektuplar ayn iml hatalaryla dolu ve ayn el yazsyla yazlmlard. Ayn ktlara yazlan bu sadaka mektuplarnn hepsine ayn keskin ttn kokusu sinmiti. Dertli delikanlnn bu acayip esrar zmeye vakti yoktu. Belki de bu mektuplar o yanndan geen kzlar drmemilerdi. Marius bu nemsiz ktlar, zarflarna koydu ve bir keye frlatt.

Ertesi gn sabahn yedisinde henz uyanm, almaya oturmutu ki birden kapsn bir el tkrdatt. Oysa Marius anahtarn daima kapnn dnda brakrd. Bir ikinci kez, yine kap vuruldu. Giriniz, diye seslendi Marius. Kap ald. Marius ban nndeki evirilerden kaldrmadan sordu: Birey mi istediniz Madam Burgon? Madam Burgon'un sesi olmayan bir ses duyuldu: Affedersiniz Msy. Bu ksk, atlak bir sesti. Alkolden bozulmu, bouk bir yal erkek sesine benziyordu. Marius ban evirdi ve eikte gen bir kz grd. Aralk kapnn nnde, ok gen bir kz duruyordu. Tavandaki pencere, bu kzn zerine donuk bir aydnlk serpmiti. Bu soluk, sska, kavruk bir yaratkt. Zayf vcudunu bir eteklik ve yrtk bir gmlek rtyordu. Belinde kuak yerine, bir sicim olduu gibi, salarn da ensesinde yine bir sicimle balamt. Kemikli omuzlan gmlekten grnyordu, soluk bir sarnlk, krmz eller, krk dileri gsteren atlak dudaklar, kstah gzleri snkt. Onda gen bir kz yaps ve sefih bir kocakarnn bak grlyordu. Elli yan on be yaa karmas gibi bir hali vard. Marius yerinden kalkm ve bir hayalet gibi solgun bu kza akn akn bakyordu. lk grte bu kzn dnyaya irkin olarak gelmedii anlalyordu. Bu da insann kalbini szlatyordu. Evet bu kz, ocukluunda tombul ve gzel bir bebek olmutu. Yan irinlii sefaletin ypratmasna deta kar koyuyordu. Marius onu, k yamurlarnda boulan, soluk bir gnee benzetti. Bu yz Marius'e tamamyla yabanc gelmedi, onu bir yerlerden tanyordu, sordu: Bir ey mi istediniz, matmazel? Gen kz bouk sesiyle anlat: Size bir mektup getirdim, Msy Marius. Marius kendisini adyla aran bu kzn, kendisini nereden tandna at. Kz ieri girme, iznini almadan, sallanarak odann ortasna dek yrd. Ayaklar plakt, etekliinin yrtklarndan uzun bacaklar ve sska dizleri grlyordu. Kzcaz souktan titriyordu. Marius zarf aarken, henz balmumunun kurumam olduunu grd. Mektup pek uzaklardan gelmemiti, u satrlar okudu: Sevimli komum, soylu beyefendi; Bana yaptnz iyilii rendim. Alt ay nce, birikmi aylklarm dediinizi duydum. Byk kzm, size iki gndr bir lokma ekmek bile bulamadmz anlatr. Tam drt kiilik zavall bir aileyiz. Hasta eim, gnlerdir yatandan kamyor, bana el uzatacanz bildiimden, banz artmak cretinde bulundum. Sizin gibi yce ruhlu soylu beylere, gsterilen sayglarm kabullenmenizi rica ederim efendim. Hizmetkrnz Jondret." Birden Marius mahzende bir mum yanm gibi esrar zd. Bu mektup bir akam nce, okuduu drt mektubu yazann kaleminden kmt, ayn yaz tarz, ayn iml hatalar, ayn el yazs, ayn kt, ayn ttn kokusu. Bu drt ayr kii "spanyol yzbas Alvarez", "Sefil Balizar Ana", air "Genflot" ve "piyes yazan Fabantu". Drd de ayn adam, komusu Jondret'ten baka biri deildi. Ancak bakalm Jondret, adamn gerek admyd? Uzun zamandan beri burada oturmasna ramen Marius, komular hakknda bir bilgi edinmemiti. Kafas ve kalbi bambaka hayllerle dolu olduundan, aylar nce onlara srf bir sadaka vermekle yetinmiti. Ancak artk gerei olanca plaklyla gryordu. Sefil Jondret, almasn sevmeyen, iyi kalpli kimselerin acmasn kkrtarak para kazanmaktan baka i yapmasn bilmeyen bir dolandrcdan baka birey deildi. Merhametli ve varlkl kimselerin adreslerini renip, onlar mektuplarla rahatsz ediyor ve kopard sadakalarla geinip gidiyordu. Bu arada sefil adamn kzlarn, bu yolda harcad da inkr edilmeyecek bir gerekti.

Marius bir gn nce kzlarn azlarndan kardklar laflardan onlarn da doru yoldan sapm olduklarn ve polisten katklarn renmi bulunuyordu. Sefaletin mahvettii zavall yaratklar. Marius acma dolu gzlerle kza bakadursun, o sanki kendi evinde dolar gibi, kstahasna delikanlnn odasn incelemekteydi. Bu arada iskemleleri elliyor, gen adamn tuvalet masas zerindeki takmlarnn yerlerini deitiriyordu. Vay vay, dedi. Bir de aynanz var. Sanki yalnzm gibi, son moda arklar yava sesle mrldanyordu. Kstahln altnda onun endieli ve ekingen olduu anlalyordu. Kanatlar krk bir ku gibi kz, oradan oraya kouyor, hereye hayran hayran bakyordu. Baka artlar altnda, bu kzn sevimli ve canl bir kz olacandan Marius phe etmedi. Delikanl dnceli dnceli gzlerle, onu izliyor ve sesini karmyordu. Kz, masaya yaklat: Ah kitaplar, dedi. Birden snk gzlerinde nlar yanp snd: Ben de okumak bilirim, diye haykrd. Bunu gururla sylemiti, sanki vlmesini istiyordu. Masa zerindeki kitab kapt ve akc olarak u cmleleri okudu: "General Boduven, Vaterlo ovasndaki Hugmon atosunu kuatmak emrini almt..." Birden haykrd: Vaterlo, ben bunu iyi bilirim, bir zamanlar orada savamlar. Babam da dvm, babam orduda grevliymi. Bizler Bonapart taraftaryz. Vaterlo, ngilizlere kar bir savat... Daha sonra kitab bir yana atarak oradaki kalemlerden birini ald: Ben yaz da yazarm. Kalemi mrekkebe batrarak Marius'e dnd: Bakn grmek ister misiniz, yazaym da grn. Gen adamn cevap vermesine meydan brakmadan, masa zerindeki beyaz kda unlar yazd: "Aynaszla geldi." Daha sonra, kalemini atarak: Hi iml yanl yapmam, dedi. Kz kardeimle beraber iyi bir renim grdk. Bir zamanlar byle yoksul deildik. Birden sustu, snk gzlerini, gen adama dikti, sonra ac bir sesle tm sorunlarna aldrmaz gibi: Adam sende, dedi. Sonra neeli bir sesle, bir trk mrldand. arksn henz bitirmiti ki ev sahibine sordu: Tiyatroya gider misiniz Msy Marius? Ben giderim. Kk erkek kardeim artistlerle dost olduundan bana beleten bilet bulur. Ancak en tepede oturmasn sevmem, stleri kt kokan kimseler bulunur. Daha sonra Marius'i szerek, yznde deiik bir anlam: nan olsun yakkl ocuksunuz Msy Marius, dedi. Bunu biliyor musunuz? Bu szler delikanlnn kpkrmz kesilmesine sebep oldu. Kz ona yaklat ve elini onun omzuna koyarak: Siz beni farketmediniz Msy Marius, ancak ben sizi uzun zamandan beri tanyorum. Size ka kez merdivenlerde rastladm. Birka kez sizi sterliz kynde oturan Mabf Baba'nn evine giderken grdm Kimi zaman, ben de oralarda gezmeye giderim. u kabark salarnz size ok yakyor. Tatllatrmaya alt sesi, daha da kslmt. Maruis geriye ekildi, ciddi sesiyle: Matmazel, dedi. Galiba bir mektubunuz bende, bunu size vereyim. Mektuplarn bulunduu ikin zarf uzatt. Kz sevinle el rpt: Her yerde aramtk. Paketi hemen kapt: Hey byk Tanr'm, kz kardeimle az m aradk? Demek siz buldunuz. Bulvarda drmz deil mi? Herhalde koarken drm olacaz.

Kk kz kardeimin budalal, eve dndmzde baktk paket yok olmu. Dayak yemek istemediimizden ve esasen btn bunlarn faydasz olduunu bildiimizden adreslere gtrdmz syledik babamza. Bunlarn benim olduunu nereden anladnz, ha yazdan deil mi? Demek dn koarken, size arpm olacaz? Bu arada mektuplardan birisini ayrmt. Bu "Sen-Jak Kilisesi'nin iyi kalpli efendisine" adresini tayan mektuptu. Ha, dedi. Bu da sabahlan erken duaya giden u moruk iin. Oh oh, tam vakti gidip bunu onun eline sktraym. Belki de bize azck yiyecek verir. Daha sonra glerek ekledi: Biliyor musunuz bugn, bir le yemei yesek, ne kadar gzel olurdu. Tam gndr azmza bir lokma atmadk. Marius elini cebine att. nce birey bulamad. Marius aratra aratra sonunda be frank ve on altn metelik buldu. u anda baka paras yoktu. On alt metelii o gnlk yemeine ayrd, be frang kza verdi. Kz paray kapt, sevinle: Oh, gne parlyor, dedi. Yaadk. Be frank, bu bir servet, bununla neler yaplmaz. Siz ne iyi ocuksunuz. ki gn et yenir, bu servetle ulan. Gmleinin yakasn rtt, Marius'i saygyla selmlad ve kapya koarak: yi gnler Msy, dedi. Ancak gidip u moruu da bir trtklayaym. Be yldan beri yoksulluk eken Marius, gerek sefaleti u anda gryordu. Erkein sefaletini gren, birey grm saylmaz, kadnn sefaletini grmeli, ancak bunu da bastran bir ocuun aldr. Gen adam yalnzca kendi dertlerine derek komularyla ilgilenmedii iin kendi kendisini knad. Onlarn sadece kiralarn demekle birey yapm saylmazd, dorusu onlara daha baka yardmlarda bulunabilirdi. En korkun bir sefalet iinde yaayan bu zavalllarla arasnda yalnzca bir duvar olduu halde, o gne kadar. Marius hi birini tanmamt bile. Kz evine gelmese, onu bile tanmayacakt. Bu dncelere dalan Marius, gzlerini snr duvara dikmiti. Birden tavana yakn bir delik grd. Oradaki al dklm olacakt. Marius bir iskemlenin zerine karak gzn bu delie dayad. u bitiikteki aileyi daha yakndan tanmak istemiti. Marius ta iliklerine kadar rperdi. Grd korkun bir sefalet yuvas idi. Geri Marius de paraszd. Ancak ne var ki, onun yoksulluunda bile bir soyluluk vard. Odas daima temiz, yata derli topluydu. Oysa u anda grd grnt onun midesini kaldrmt. Burada eya olarak delik bir hasr iskemle, ayak zerinde duran sarsak bir masa, birka krk ie. Bir kede bir kpein bile yatmayaca prtk iki ilte, bu iren oda gn n tavandaki bir pencereden alyordu. Bu lolukta hortlak suratn andran bir yz grebildi Marius. Tpk korkun bir hastaln izlerini tayan bir insan yz gibi. nsann ta iliklerine kadar iliyordu nem, duvarlara ak-seik resimler izilmiti. Marius'in odas, malta talaryla deliydi, oysa bu odann zemini imento idi. deta kaldrm kadar pisti, aylardan beri bir sprge yz grmemi bu zemin, amurlarla kaplanmt. Bu odann tek lks kedeki mine idi. Bundan byle ylda krk frank gibi olduka ykl bir kirayla verilmiti. Bu odann iinde neler yoktu neler, bir gaz oca, bir tencere, birka para tahta, ivilerden sarkan paavralar, bo bir ku kafesi hatta azck ate bile. ki slak odun, tterek ar ar yanyordu. Bu korkun yerin dehetini artran, odann bir hayli geni olmasyd. iltelerin biri kap dibinde, dieri pencerenin nndeydi. Duvarlardan birinde siyah tahta bir ereve iinde bir tablo grnyordu. Altna "Rya" kelimesi yazlmt. Kucanda ocuu, uyuyan bir kadn gsteriyordu, bu resim. Bulutlarn arasnda gagasnda bir elenkle bir kartal grnyordu. Kadn elini uzatm, kartaln getirdii tac ocuun bandan itiyordu. Ta dipte Napolyon, mavi bir stuna yaslanmt. Stun zerinde yaldzl harflerle, onun kazand zaferlerin adlar sralanyordu. Yine bu tablonun hemen altnda, resim ksm duvara dnk baka bir ereve duruyordu. Bu ters evrilmi bir resim, belki de bir pano olabilirdi.

Marius masa zerinde krk bir hokka, kt kalem grd, masa banda, altm yalarnda ufak tefek, sska bir herif oturmutu. Bu adamn yzn gri bir sakal rtyordu, gsnn kllarn akta brakan bir kadn gmlei giymiti. Paalar amurlu pantolonun altnda delik potinden ayak parmaklar gzkyordu. Herif azndaki bir pipodan ttn iiyordu. Bu harabede ekmek bulunmaz ancak ttn eksik olmazd. Herif, herhalde Marius'in okumu olduu mektuplardan bir bakasn yazmakla megul grnyordu. Krk yalarnda grnen iko bir kadn, mine nnde yere melmi oturuyordu. O da anm bir ynl gmlek, yamal bir eteklik giymiti. Kaba kumatan bir nlk, etekliini gizliyordu. Kadn iki bklm durmasna ramen, fazla uzun boylu olduu anlalyordu. Kocasnn yannda bir dev anas gibi grnyordu. Krlaan al gibi kzl salar, yznn zerine dyor, kadn sabrsz bir elle, bu salar ardna atyordu. nnde kaln bir roman almt, kadn okumaya dalmt. Deklerden birinin zerinde, Marius, sska bir kk kz grd yar plak ocuk, ayaklarn sallandryor ve hibir eyin farknda deil gibi ylesine oturuyordu. Herhalde bu odasna gelen kzn kk kardei olacakt. On bir ya da on iki yanda kadar grnyordu kk kz, ancak ona dikkatle bakldnda, onun on be yalarnda kadar olduu anlalyordu. Bu bulvarda koan ve kendisine arpan kz olmalyd. Bu sefil odada hibir alma aleti grnmyordu. Ne bir dokuma tezgh, ne bir krk, ne de bir alet. Herhalde tembelliin dourmu olduu bir sefalette ryordu bu aile. Adam konumuyor, kadn kitabna dalm ve kz da sanki nefes bile almyordu. Birden kaleminin czrtsna son vererek herif haykrd: Lanet olsun, lanet... Kocasnn bu kfrleri kadnn iini ekmesine sebep oldu: Sevgili dost, dedi. Sakin ol. Kendini zme canm, btn bu adamlara yazmak seni yoruyor. Sefalette snmak iin yoksullar birbirlerine sokulurlar, ancak kalpler birbirinden uzaklar. Belki bir zamanlar, bu am yarmas kar da kocasn sevmiti fakat artk onda kocas iin sevgiden eser kalmamt srf det yerini bulsun diye ona "canm", "sevgili dost" gibi okayc szler sylemekteydi. Ancak kalbi susuyordu. Adam yeniden yazmaya koyulmutu. Marius iskemlesinden inerken birden bir grlt oldu. Sefil odann kaps ardna kadar almt. Byk kz eikte grnd. Ayaklarna erkek kunduralar giymi, morarm bacaklarna kadar amura saplanmt, srtna lime lime bir manto atmt. Kapy bir tekmeyle kapad ve nefes almak iin bir an bekledikten sonra sevinle haykrd: Oldu, geliyor. Kim? diye sordu babas. Kim olacak? Hani u kilisedeki iyi kalpli moruk. Geliyor mu dedin, emin misin? Elbette, o arabayla geliyor. Ne dedin arabayla m gelecek? Elbette, herif zengin be! Baba heyecanla yerinden kalkt: Hi deilse, adresi ona iyice anlattn m? Ya bulamazsa, koridorun dibindeki son kap olduunu syledin mi? ster misin arsn? Demek onu kilisede buldun? Mektubumu okudu mu? Sana ne dedi? Kz: Hey babalk, dedi. Azck sakin ol. Bak anlataym. Kiliseye girdim, o her zamanki yerindeydi, onu diz krarak selmladktan sonra mektubu verdim, okudu. Sordu; "nerede oturuyorsunuz kzm?" Sizi gtreyim dedim. "Hayr olmaz, bana adresinizi verin kzmn al verileri var, bir arabayla gelirim," dedi. Adresi sylediimde adam birden sarard, bir an duraksad sonra: "Zarar yok, yine de gelirim," dedi.

Dua bittiinde, onun kzyla bir arabaya bindiklerini grdm. Ona koridor dibinde son kap olduunu birka kez tekrarladm. Aferin kzm, dedi babas. ok akllsn dorusu. Kz terslendi: Akll olduumu ben de biliyorum, ancak bana bak babalk bir daha bu pis ayakkablara ayam sokmam. plak ayak yrmesini tercih ederim. Baba kzn hain tonuna zt, ok yumuak bir sesle: Haklsn yavrum, dedi. Ne yazk ki, yoksullarn bir kiliseye plak ayakla girmeleri yasak olduundan, kiliseye giremezdin. Bana bak yavrum adamn geldiinden emin misin? Yolda arabasnn keyi dndn grdm, birka saniye sonra burada. Adam hemen yerinden frlad, birden yz aydnlanmt: Hey canm, dedi. Duydun mu bak, "Hayrsever adam" geliyormu hemen atei sndr. Daha sonra byk kzna emir verdi: Sen de u iskemleyi kr. Kza yardm olsun diye, adam iskemleye bir tekme atarak ortasndan krd. Daha sona kzna sordu: Dars ok mu souk? ok souk, kar geliyor. Baba dek zerinde kprdamadan duran kk kzna dnd: Haydi miskin, dedi. Sabahtan beri kalp dinleniyorsun, sen de i bana. Hemen cam kr. Kz rpererek, yere indi. Cam kr, diye tekrarlad babas. ocuk akn akn bakmyordu. Herif haykrd: Cam kr, dedim. Anlamadn m? Yavrucak neye uradn bilmeden, kr krne itaat etmek iin cama yumruunu indirdi, cam krld, kzn bilei kesilmiti. Adam savatan nce ordusunu gzden geiren bir general gibi evresini gzleriyle tarad. Henz birey sylemeyen kadn titreyerek sordu: Sevgilim ne yapmak istiyorsun? Adam ona da emir verdi: Hemen dee gir. Adamn ses tonu itiraz gtrmez cinstendi. Kadn inleyerek iltenin zerine uzand. Bu arada bir keden hkrklar ykselmiti. Baba haykrd: Bu da nesi? Kk kz gizlendii keden kt, kanl bileini gsterdi. Anasnn yatt yere gitmi, sessiz sessiz alyordu. Birden kadn yatt yerden doruldu, kocasna kt: Grdn m yaptn, cam krarken yavrucak elini kesti. Daha iyi, dedi adam. Ben bunu hesaba katmtm. Ne dedin? Herif zerindeki gmlein bir parasn yrtarak kzn kanl bileine sard. Bundan sonra yrtk gmleine memnun memnun bakt: Oh, dedi. Sahne ok ackl dorusu. Krk camdan, dondurucu rzgr ieri giriyor, darda karn lapa lapa yad grlyordu. Adam birey unutup unutmadn denetlemek iin etrafna bir daha bakt: Oh oh, dedi. Artk "Hayrsever Beyi" kabul edebiliriz.

II Byk kz babasna yaklat ve elini uzatarak: Bak ne kadar yorum, dedi. Babas: Adam sende, dedi. Ben senden daha fazla yorum. Kars hrslanmt, haykrd: Sen her eyi bakalarndan daha iyi yaparsn, ktl bile. Kes eneni, dedi kocas. Uzun sren bir sessizlik oldu, byk kz eteindeki amurlar eliyle siliyor, kk kardei hkrmasna devam ediyordu. Anas onun ban ellerinin arasna ald ve yzn pcklere boarak: Canm yavrum, dedi. Rica ederim alama, baban kzdracaksn, bak birazdan geer. Hayr, brak alasn, tam tersine alamasn istiyorum. Hkr kz, hkr daha iyi, dedi babas. Tam o srada kap tkrdad, adam koarak at ve geleni eilerek selmlad: Buyurunuz efendimiz, ieri girin velinimetim, gzel kznzla birlikte bana eref verdiniz. Orta yal bir adamla gen bir kz kapda grndler. Marius yerinden ayrlmamt, o anda duyduunu hibir lisan ifade edemez. Kapda duran o idi. O gelmiti. Seven bir kalp bu tek harfin iine ne mutluluklar sdn bilir. Evet o idi, gen kz, parktaki sevgili, Marius'in Ursula's idi. Yokluu ufuklarn karartan gne karsnda yeniden ldyordu. Onun gzel gzleri, onun aln, onun dudaklar ve onun tatl yz idi. Yitirdii grnt yine gecesini aydnlatyordu. Bu karanlk, bu izbe, bu sefil odaya k samt. Marius kalbinin arpmasndan gzlerinin bulandn duydu, bir hayli aradktan sonra bulmutu onu nihayet. Sanki yitirdii ruhunu tekrar bulmu gibi sevindi. Gzel kz pek deimemiti. Ancak azck solgundu, nazl yzn meneke renkli kadife bir apka glgeliyordu, siyah saten bir manto bedenini rtmt. Uzun eteklerinden saten potinli minik aya grnyordu. Yannda M. Lblan vard. Gen kz odann ortasna kadar gelmi ve elindeki ar paketi masa zerine brakmt. Byk kz kapnn ardna ekilmi ve kskan gzlerini bu kadife apkaya, bu ipekli mantoya ve bu gzel yze dikmiti. erisi ylesine lotu ki, yeni gelenlerin bir sre gzleri almadndan, ieridekileri seemediler. Oysa bu sefil yuva sakinleri onlar pek belirli gryordu. yi yzl M. Lblan, eve sahibine yaklat: Beyim, dedi. Bu pakette yeni giysiler, yn oraplar ve battaniyeler bulacaksnz. yi kalpli velinimetimiz, bizi ihya ediyor, diyerek ta yerlere kadar eildi Jondret, bu arada konuklarn evrelerine bakmalarndan faydalanarak byk kzna yaklat ve onun kulana: Sana demedim mi? Hep giysi, para yok, ha syle bana u molozun mektubunu hangi adla imzalamtm. Kz mrldand: Fabantu. Jondret tam zamannda davranmt nk tam o srada M. Lbnan kendisine dnerek, onun adn unutmu gibi soruyordu. ok acnacak bir durumdasnz Msy... Fabantu, diye acele cevap verdi herif. Aa evet, Fabantu. Ah bir zamanlar sahnelerde ne alklar toplamtm. Oysa artk ne yazk ki ansm ters dnd, zavall yavrularm snacak ate bulamyorlar. Tek iskemlem de dn paraland, cammz krld, hem de bu havada, eim yataklara dt. Zavall kadn, diye mrldand Msy Lblan. Kzm yaral, diye ekledi Jondret. Kk kz yeni gelen gzel hanma bakarak, alamasn kesmiti, babas kulana:

Alasana, haykrsana, diye sylendi. Bu arada kzn yaral eline bir imdik att. Kz avaz avaz haykrd. Marius'in kalbinde "Ursula!" diye isimlendirdii taplacak gzel kz ocuuna yaklat: Vah zavall yavrucak, diye mrldand. Jondret szland: Ah gzel hanmcm, bakn bilecii ne oldu. Gnde alt metelik kazanmak iin tezghta alrken elini makineyi kaptrd. Kim bilir belki de kolunu kesmek zorunda kalacaz. Yal adam tellanmt: Ne diyorsunuz? diye haykrd. Kk kz bu szlere inanarak daha yksek sesle hkrmaya balad. Babas: ok ac, ne yapalm efendim, diyerek boynunu bkt. Birka saniyeden beri Jondret bu "hayrsever" beyi acayip gzlerle szyordu. Sanki eski anlarn toplamak ister gibi, alnn krtrmt. Birden yeni gelenlerin yaral kzyla ilgilenmelerini frsat bilerek, karsnn kulana eildi: u herifi iyice izle, dedi. Daha sonra, konuuna dnerek szlanmalarna devam etti: Ah beyim, ne feci bir sefalet uurumuna dtmz anlatamam. Bu kara kta, srtmda karmn bir gmlei o da yrtk. Ceketim bile yok. zerime giyecek bir ulum olsa, gider sahne arkadam Matmazel Mars'y grrdm. nl oyuncu beni ok severdi, onun bana yardm edeceinden kukum yok, ancak ne var ki meteliksiz kaldk. Karm hasta, kzm tehlikeli ekilde yaraland. Hekim getirebilir miyim, eczac para ister. Ah bir metelik nnde diz kecek kadar dtm beyim. Evet ite bir sanatnn sonu... Oysa parlak gnlerimde srf beni alklamak iin, tiyatroyu doldurduklarn dndke, buna bir trl anlam veremiyorum. Ah iyi kalpli velinimetim, byk kzm hergn sabah kiliseye duaya geldiinde, sizi ve gzel hanm kznz gryor... Evet, kzlarm dini btn olarak yetitirdim. Onlarn sahneye kmalarna asla izin veremem. Namus ve doru yoldan bir ayrlsnlar onlara gsteririm. Onlarn namuslu birer aile anas olmalar iin hibir fedakrlktan kanmadm. Evet beyim, evltlarm Tanr'ya krler olsun iyi kalpli, dindar ocuklardr... Ah beyim yarn bama gelecek felketi dndke, tylerim rperiyor bugn mhletin son gn, 4 ubat gn, akama dek, altm frang demezsem ev sahibi bizi kap dar edecek. Evet beyefendi, tam bir yllk kira borcum var. Jondret yine yalan sylyordu, ancak iki aylk borcu vard esasen odann yllk kiras krk frank idi. Marius de iki ayln demiti. Msy Lblan cebinden kard bir be frang masa zerine brakt. Jondret'in yz dnmt, kznn kulana: Sersem, dedi. Be frank iin mi cam krp, iskemlemi paraladm. Pek cimri herifmi kahrolas... Bu anda Msy Lblan srtndaki ceket paltosunu karm ve bir iskemle zerine brakmt. Bay Fabantu, dedi. u srada zerimde bundan fazlas yok, ancak kzm eve gtrdkten sonra akama doru gelir size altm frank getiririm. Jondrat'n yz aydnland: Evet saygdeer beyim, dedi. Saat sekizde ev sahibine paray gtrmem gerekiyor. Saat altda ben burada olurum, size altm frangnz getiririm. Ah velinimetim, diye haykrd sinsi herif. Bu arada karsna, fsldad: Onun yzne dikkatle bak, karcm. Msy Lblan, gzel kzn koluna girmiti ve kapya yneliyordu. Tam o anda byk kz, iskemle zerindeki paltoyu grd. Msy, dedi. Redingotunuzu unuttunuz. Jondret, fkeli gzlerini kzna dikti. M. Lblan geri dnd ve glmseyerek cevap verdi: Hayr unutmadm yavrum, dedi. Babanza braktm. Jondret: Ey yksek ruhlu mbarek adam, diye haykrd. Tanr sizden raz olsun. zin verin, sizi arabanza kadar gtreyim. M. Lblan: karken u paltoyu srtnza aln, dars dondurucu souk.

Jondret bunu tekrarlatmad hemen srtna kahverengi redingotunu geirdi. birden ktlar. Jondret, yabanclarn nnden yryordu. Btn bu sahneyi izleyen Marius, aslnda hibir ey grmemiti. Gzleri ve kalbi gzel kzda kalmt. Onu grd sre iinde kendisinden gemiti. O kz deil, ipekli mantolu ve kadife apkal bir Nur'u seyrediyordu sanki. Odann ortasna bir yldz dse, Marius'u bu kadar etkilemezdi. Gen kz, hasta kadna, yaral ocua tatl tatl bakar, onlarla konuur, getirdiklerini onlara datrken, Marius gzlerini ondan ayramam, onun tm hareketlerini kafasna deta kazmt. Onun gzlerini, alnn, gzelliini, boynunu, yryn daha nceden bilirdi, ancak sesini bylesine yakndan duymamt. Lksemburg Park'nda uzaktan kulak kabartm duyar gibi olmutu. Bu tatl, bu ahenkli sesi duyabilmek iin seve seve hayatnn on yln verirdi. Ne yazk ki Jondret'i haykrmalar oday dolduruyordu, Marius hrsndan adam bomak istedi. Onlar kar kmaz Marius de dar frlad, koridorda kimseyi gremedi, acele merdivenlerden indi sokaa ktnda arabalarnn keyi dndn, zntyle seyretti. Marius pelerinden kotu, tam o srada karsna kan bir arabay durdurdu. Ancak Marius, kravatn bile takmam, yannda ancak on alt metelikten baka paras yoktu. Arabac bu st perian genci szdkten sonra eliyle para iareti yapt. Delikanl sordu: Ne kadar? Sana krk metelik. Dnte veririm. Arabac bir slkla kamsn aklatarak oradan uzaklat. Zavall Marius yirmi drt metelik daha bulamad iin sevgilisinin adresini renmekten yoksun kalmt. Yine ufuklar kararmt, yine kr gibi, karanlklarda sendeleyecekti. Birden o sabah kza verdii be frang ac ac dnd. u anda bu para yannda olsa kurtulmutu, zgn ve bitkin odasna dnd. Tam ieri girerken sokak kesinde, iyi kalpli beyin paltosu srtnda Jondret'in kt suratl bir herifle, sk fk konutuunu grd ancak ylesine dertliydi ki, buna fazla nem vermedi. Bu iki adamn fsldamalarn bir jandarma grse, phesiz onlar enseleyerek gtrrd, ne var ki Marius byle ayrntlar dnecek durumda deildi.

III Delikanl evinin basamaklarn ar ar kt. Tam odasna girecei anda arkasnda Jondret'in byk kzn grd. u srada onu grmek gen adama ok skc geldi. Be frank verdii ve bu yzden sevgilisinin peinden gidemediini dndke, kza dman kesilmiti. Artk ne yapabilirdi, istese bile kz paray vermeyecei gibi ndeki arabay baka bir arabayla izlemek iin ok gecikmiti. Marius odasna girdi, birden ardndan birisinin kapy ittiini grd. Kim o? dedi. Ne istiyorsunuz? Gelen, Jondret'lerin byk kz idi. Marius sert bir sesle, Yine mi sen? dedi. Ne istiyorsun? Kz dnceli duruyor ona cevap vermiyordu. Henz ieri girmemi eikte bekliyordu. Sabahki gibi kendisinden emin grnmyordu, koridorun glgesinde duruyor, Marius onu kapnn aralndan grebiliyordu. Ee artk cevap versenize, diye haykrd gen adam. Benden ne istersiniz? Kzn snk gzlerinde, bir kvlcm yanarak, ona bakt. Msy Marius, dedi. ok zgn duruyorsunuz neyiniz var? Benim mi? Evet sizin. Bireyim yok. Evet. Beni rahat brak. Marius kapy kapatmak istedi, kz onun elini tuttu. Baksanza, dedi. Byle inat etmeyin. Aslnda ok iyi bir ocuksunuz. Zengin olmadnz halde, bu sabah bana be frank verdiniz bol bol karnm doyurdum, oysa derdinizi bana sylemek istemiyorsunuz. Ben sizin zntl olduunuzu gryorum. Sizin dertlenmenizi istemem. Bunun iin ne yapaym? Size bir faydam dokunabilir mi? Benden ne istersiniz, isteyin. Srlarnz sormak bile istemiyorum, bana hibir ey sylemezseniz de size faydal olmaya alrm. Mektup gtrmesini, evlere girip kmasn, adres bulmasn, birisinin peinden gitmesini ok iyi bilirim. sterseniz sizin iin gidip konuaym. Bylelikle her eyi dzeltiriz. Beni istediiniz gibi kullanabilirsiniz? Birden Marius'in aklna bir fikir gelmiti, denize den ylana sarlr. Kza sokuldu: Dinle, dedi. Kz yznde bir sevin ifadesi, onun szn yanda kesti: Oh oh, dedi. Bana sen demeniz, daha da houma gitti. Baksana, dedi Marius, Yal bir beyle kzn buraya sen getirdin deil mi? Evet. Adreslerini biliyor musun? Hayr. Bul bana. Kzn snk yz parlamken birden karard. Ya demek istediiniz bu? dedi. Evet. Onlar tanr msnz? Hayr. Yani siz o matmazeli tanmadnz halde tanmak istiyorsunuz? Kzn sesinde, birden ac titreimler seziliyordu. Marius'in sabr tkenmiti, sordu: Bana yardm edecek misin? Evet mi hayr m? Gzel hanmn adresini mi istersiniz? Buna karlk bana ne vereceksiniz? Ne istersen? Oldu, adresi renirim. Ban edi ve birden srayarak uzaklat.

Marius ban elinin arasna alarak iskemlenin zerine ylmt. Birden duyduu bir ses onu dalgnlndan aykt. Jondret karsna yksek sesle anlatyordu: Onu tandm, adamn o herif olduundan eminim diyorum, sana. Jondret kimden ve neden sz ediyordu? Kimi tanmt? Ursula'nn babasn m? Nereden tanyordu bu Jondret, onu? Marius bylelikle belki sevgilisi hakknda bilgi edinecekti? Nihayet kimi sevdiini renecekti? Bu gen kz kimdi? Babas kimdi? Bu esrar rten perde nihayet yrtlacak myd? Gen adam hemen iskemlenin zerine karak gzn yine o delie dayad. Jondret'lerin yaadklar odann iini iyice gryordu. Ailede fazla bir deiiklik olmamt. Ancak, ana ve kzlar ynl eteklikleri ve oraplar giymilerdi. Yataklarn zerini battaniyelerle rtmlerdi. Jondret Baba, dardan henz dnmt, soluk solua idi. Kzlar oca banda oturmular byk kz, kardeinin eline pansuman yapyordu. Kars deklerden birinin zerine ylm gibi oturmutu. Jondret ok heyecanl grnyordu, gzleri l l, odada bir aa bir yukar dolayordu. Kocasnn nnde rkek duran kadn, nihayet ona sormak cesaretinde bulundu: Ne diyorsun, emin misin? Elbette. Geri btn bunlar olal bir sekiz yl geti, ancak onu hemen tandm. Sen nasl farketmedin, oysa sana dikkat etmeni tlemitim. Herif hemen hemen yalanmam bile, sesinden tandm. Ne var ki kl dzelmi, hepsi bu kadar. Birden sustu ve kzlarna emir verdi: Haydi bakalm mar dar. Kzlar hemen yerlerinden frladlar. Kadn yalvard: Kzn eli yaral, nereye gider bu soukta? Ak hava ona iyi gelir, haydi defolun. Bu adam sz dinletmeye alkn babalardan olduunu belli etmek istiyordu. Kzlar hemen kapya kotular. Birden adam byk kz kolundan yakalad ve ona deiik bir sesten: Bana bak, dedi. Saat tam bete buraya dnm olacaksnz. Sana bir i yaptracam. Marius dikkatini adamn zerinde toplad. Kansyla yalnz kalan Jondret, odann iinde aa yukar yrmesine balad. Birden karsna dnd ve kollarn gsnde kavuturarak: Sana bir havadis daha vereyim mi? Gzel hanm? Eh ne olmu? diye sordu kadn. Marius artk sevgilisinden sz edildiini anlamt, kulak kabartt. Fakat herif eilmi karsnn kulana bireyler fsldamt, dorulduunda yksek sesle: Gzel kz o, dedi. Ne? diye haykrd kars. Ben ne sylediimi bilirim, dedi adam. Kadnn "Ne?" diye haykrmasnda, tm anlamlar vard. Hayret, fke, kin. Kocasnn kulana mrldanm olduu bu birka kelime kadn ileden karmt, o artk bir kadn, bir ana olmaktan km, bir canavar kesilmiti. Olamaz, diye haykrd. Benim kzlarm yaln ayak koar, srtlarna giyecek bir fistanlar bile yokken, bu karnn ipekli manto, kadife apka ve saten potinler giymesine, nasl dayanrm? zerindekileri sokaa atsan, en azndan iki yz frank eder. Hayr, hayr olamaz yanln var. Hem de baksana, o irkin, miskin sska idi. Oysa bu gen bayan hi de fena deil. Hayr bu gzel kz, o olamaz. Budala gibi konuma sana o, diyorum. Ben aldanmam. Kocasnn bu kesin ifadesine Jondret Ana, fkeden morarm suratn kaldrd tavana korkun gzlerle bakt. u anda Marius onu yrtc bir kaplann bak olan bir dii domuza benzetti. Ne bu gzel bayan, kzlarma acyarak bakan bu yaratk o sersem kz m? nan olsun tekmeleyerek onun karnn demek isterdim. Yatt yerden frlad, sa ba perian odann ortasna az ak, kollar havada durdu. Yumruklarn skm sanki hayli dmanna saldrmaya hazrlanmt.

Herif diisine aldr etmeden, odada dolamasna devam ediyordu. Bu uzun sren suskunluktan sonra, yine karsnn nnde durdu ve korkun bir sesle ona: Baksana, dedi. Ben altn daman buldum saylr. Bundan byle iim i. Ne demek istiyorsun? diye sordu kars. Adam ban sallad ve iren bir gz krpla karsna yaklat. Bak dinle. Kadn telland: Yava konu, dedi. Yerin kula vardr. Yok canm komunun az nce ktn grdm. Hem de o koca sersem ne anlar ki... Fakat yine de Jondret, sesini alaltm. Marius, birka kelime duydu. Bak, diyordu adam. u kalantor herif, enselendi saylr. Ben bizimkileri grdm, her eyi hazrlattm. Sersem herif, saat altda gelip bana kira parasn getirecek. Ne de enayi, hemen senaryoyu yuttu, saat altda komumuz daima akam yemei iin kar. Burgon Ana, dar bulaklarn ykamaya kar. Kzlara kapda nbet bekletirim. Sen de bize yardm edersin herif yola gelir. Kadn sordu: Peki ya yola gelmezse? O zaman da ben onu yola getirmesini bilirim. Jondret eliyle korkun bir harekette bulunmutu. Birden rpertici bir ekilde gld. Marius ilk olarak onun kahkahasn duyuyordu, sanki kalbi dondu. Jondret mine yanndaki, bir dolab at iinden kard eski bir kasketi, kafasna geirdi: imdi kyorum, dedi. Greceim kimseler var, bak grrsn, iimi nasl ayarladm. Az sonra dnerim, sen evi bekle. Sonra birden ekledi: Moruun beni tanmamas byk ans. Aksi halde, tekrar dnmezdi. u benim romantik sakalm, beni kurtard. Pencereden bakt darda kar yamakta devam ediyordu. Ceketini ilikleyerek: Dorusu bu redingot, bana greymi, dedi. Ancak bu da olmasa dar kamazdm, dar da kmaynca ii ayarlamak imknsz olurdu. Ha bak unutuyordum, kendine azck kmr al. Kansnn nne yabanc adamn verdii be frang frlatt. Geri kalanla yemek alaym deme, bugn yemein sras deil, daha sonra bunu dnrz. Bu szlerle Jondret dar kt. Marius ok derin dnen bir ocuk olmasna ramen enerjik bir yaradl vard. Hakszla dayanamazd. ok merhametli olmasna karlk ktlkten tiksinirdi. Bir kaplumbaaya acr, fakat bir ylan kolay ezerdi. u anda, komularnn ylan olduklarn anlamakta gecikmemiti. Onlar ezmeye karar verdi. Yavaa gzetleme yerinden indi, eski giysilerini srtna geirdi, boynuna bir atk balad ve hi grlt etmeye alarak, dar kt. Evin arkasndaki sokaktan geiyordu ki, iki korkun klkl adamn ba baa bireyler fsldadklarn duydu. Duvara dayanarak kulak kabartt. Bu heriflerin hrsz olduklarn konumalarndan anlad. Patron - Minet etesine ait olduklarn laf arasnda sylemilerdi. Bu arada bu ii karmann budalalk olacan enselenirlerse eninde sonunda be ylla kurtulacaklarn da, sylemilerdi. Marius bu ekya klkl adamlarn, Jondret'in entrikalarna alet olacaklarndan kukulanmt. Yolda ilk rastlad adama, karakolu sordu. Pontuvar sokandaki 14 numara olduunu syledi. Marius oraya gitti. Yolda bir yandan Tanr'sna krler ediyordu. Cmertliinin mkfatn gryordu. Sabahleyin Jondret'lerin byk kzna be frank vermemi olsayd, Lblan'larn arabasn izleyecek ve bu arada Jondret'lerin korkun tuzaklardan haberi bile olmayacakt. Her eyde bir hayr vardr, atasznn doruluuna bir kez daha inand.

IV Karakola geldiinde, birinci kata karak komiserle grmek istediini bildirdi. Kendisine komiser beyin bulunmadn ancak polis efinin burada olduunu haber verdiler. Marius'u bir odaya soktular, uzun boylu birisi, sobaya dayanm kapya srtn evirmi, duruyordu. Marius adam ban evirdiinde drt ke, kaba bir surat, ince dudakl bir az, korkun bir bak grd. Aslnda bu adam da, Jondret'ten daha bile korkuntu. Kimi zaman oban kpei, kurttan daha bile tehlikeli olur. Ne istersiniz? diye Marius'e sordu. Komiser beyle grmek isterim. Kendisi yok. zel bir i. Hemen anlatn. Marius bu adamn hem korku, hem de ayn zamanda gven samasna hayret etti. Ona btn bildiklerini ve duyduklarn bir bir anlatt. Daha sonra oturduu evin adresini verdi. Bu adresi duyan polis efi birden irkildi. Koridorun dibindeki oda m? Evet, dedi Marius. Yoksa siz orasn biliyor musunuz? Adam bir sre sustu daha sonra ellerini sobaya uzatt. Bilirim. Galiba bu i Patron - Minet etesinin ba altndan kyor. Birden Marius anlamt, haykrd: Elbette bu Patron - Minet lafn duydum. Gen adam, kendisinin avukat olduunu ekledikten sonra sokakta sakall bir adamla uzun sal bir herifin duvar dibinde pheli pheli dolamalarn anlatt. Polis onlar tanmt: Uzun sals Brjon ve sakall da Dmi-Lyar olmal hatta ona D-Miliyar (iki milyar) derler. Bu iki heriften baka ufack bir adam grmediniz mi? Bir de hayvanat bahesindeki fili andran insan azman bir herif var myd? Hayr, dedi Marius. Yalnzca Pano adnda birini andklarn duydum, nedir kuzum bu ebeke? Polis cevap verdi: Drdncy grm olamazsnz, kimse onu gremez, hem de saatleri deil. u 50 - 55 numaral barakay iyi bilirim eskiden oraya Gorbo viranelii ad verilirdi. Daha sonra Marius'e dnerek sordu: Korkak msnz? Marius'un tepesi att, dakikalardan beni kendisine "Msy" bile demeden, adam yerine koymaz gibi konuan bu herif, sinirine dokunuyordu. Neden korkacakmm? diye sordu. Canm neden olsun, u heriflerden? Herhalde, sizin kadar yrekliyim. Polis, Marius'in gzlerinin iine bakt, birden onun kymetini anlamt: Aferin dorusu, dedi. Tam yrekli ve drst bir adam olduunuzu belirttiniz. Cesaret ktlkten korkmad gibi, namuslu adam da polisten ylmaz. Marius onun szn kesti: Ne yapmay tasarlyorsunuz? diye sordu. Evin anahtarlar sizde var m? Evet. Bana verin. Marius cebindeki anahtar adama uzatarak: Valla bilmem ama, yle yannza birka kii alsanz hi de fena olmaz, dedi. Polis, Marius'e alayl alayl bakt ve cebinden kard iki elik tabancay, gen adama uzatt:

Baksanza, dedi. Evinize dnn, yavaa girin, odanza gizlenin, sizi sokakta sansnlar. u tabancalarn her ikisi de kurun dolu. Duvardaki delikten bitiik oday gzlersiniz, adamlar gelsin brakn kendilerini meydana koysunlar, herifler kznca, hemen bir el ate edersiniz, ancak acele etmeyin, iler tam kvamna gelince. Siz avukatsnz bilirsiniz. Marius tabancalar alp ceplerine soktu. Polis: Haydi, dedi. Kaybedecek vaktimiz kalmad, saat yedide mi olacakt, bu i. Altda, dedi Marius. Saat iki buuk, vakit var ancak vakit dar, size sylediklerimi asla unutmayn, bir el ate. Meraklanmayn, dedi Marius. Gen adam elini kap tokmana dedirdiinde polis efi: Bana ihtiyacnz olursa gelin, ya da bir haber saln. Beni Javer diye aratn. Birka dakika sonra Lesgl ve Kurfeyrak kol kola yryorlard. Lesgl: Ah baksana Marius, dedi. Kurfeyrak: Evet, dedi. Ben de grdm onu, fakat onu rahatsz etmeyelim. Neden? Neden olacak baksana karde, Marius bir adamn peinde onu izliyor. Hayret, diye haykrd arkada. Tam bizim Marius'e yaraacak bir tutum, ortada kadn, kz yok o bir erkei izliyor. Haydi bizde pelerinden gidelim. Kurfeyrak arkadan ekip evirdi: Bana bak dostum, dedi. te bu olmad bir erkei izleyen adam izlenmez. Marius gerekten al veri yapan Jondret'in peindeydi. Bir ara herif bir hrdavatya girip kt. Jondret peinde birisi olduundan habersiz, yoluna devam ediyordu, hatta bir ara kentin en kt mahallelerinden birine yaklat, ykk bir duvar dibinde, etrafna baknd ve kimsenin kendisini grmediinden emin olunca, duvardan atlayarak, harabelerin iinde kayboldu. Marius herifin bu yokluundan faydalanarak, yava yava evine dnmeye karar verdi. Hergn ikindide, Madam Burgon kentte birka eve bulak ykamaya giderdi, kapy da kilitlediinden kadn kmadan nce Marius'in odasna dnmesi kanlmaz bir zorunluluktu, nk kendi anahtarn, Polis Javer'e vermiti. Marius evine dndnde kapy ardna kadar ak buldu. Ayaklarnn ucuna basa basa merdivenlerden kt ve koridor boyunca odasna sessizce szld. Koridorun her iki yannda, kiralk odalar bulunurdu, kaplardan birinin nnden geerken, Marius bo odalarn birinde drt sa sakalna karm kafa grr gibi oldu ancak kendisini gstermek istemediinden oradan yavaa svt. Tam zamannda davranmt, birka dakika sonra Madam Burgon'un ardndan sokak kapsn kapatarak kt duyuldu. Marius yatann zerine oturdu, aa yukar saat be buuk olmutu. Yarm saat sonra danann kuyruu kopacakt. Geri korkmuyordu yrekli ocuk ancak az sonra olup bitenleri dndke tylerinin rpermesine engel olamyordu. Kendisini bir ryada sanyor ancak cebindeki tabancalara dokunarak bir ryada olmadna inanyordu. Artk kar durmutu, ay bulutlardan syrlarak gklerde ykseliyordu. Jondret'in odasndan hibir k szmyordu, ancak Marius duvardaki delikten, kanl bir aydnln szldn grd. Herhalde bu bir mum aydnl olamazd. Bundan baka Jondret'lerden t kmyordu, bu kzl k da grnmese insan bitiik oday bir mezar sanrd. Marius izmelerini kard ve yatan altna itti. Birka dakika daha geti, sonra ar bir ayak sesi duyuldu kapnn tokma ald Jondret Baba ieri girmiti. Birden sesler ykseldi btn aile ininde bekliyordu ancak kurt babann gelmesini bekleyen kurt yavrulan gibi susmulard. Ben geldim, dedi adam. ler tkrnda, ancak ayaklarm dondu. Oh hanm, maallah giyinmisin iyi iyi, bylelikle daha gven salayacak hale geldin. Sokaa kmaya hazr beklemekteyim.

Sylediklerimi unutmadn ya, her eyi harfi harfine yerine getireceksin. Tasalanma. Burada yemekler yenmi galiba. Evet, dedi ana. tane kocaman patates aldrm olan tuzla piirdim bu atein yanmasndan faydalanarak hi deilse birer lokma bir eyler tikindik. Aldrma, diye haykrd herif. Yarn size ziyafet ekeceim lokantada, rdek kzartmas ve daha neler. Krallar gibi yaatacam. Daha sonra sesini ksarak ekledi: Kapan kuruldu. unu da atee sok. Marius sanki atein maayla kartrldn duyar gibi oldu. Kapy yaladn m gcrdamamas iin. Evet, dedi kadn. Saat ka? Neredeyse alty alar az nce kilise an, be buuu vurmutu. Kzlar gzetlemeye gitsinler, hey kzlar dinleyin beni. Baksanza komuda kimse yok mu? Zannetmem, kt. Yine de bir bakmaktan zarar gelmez. Haydi kzm al u amdan, git herifin odasn bir dikizle. Marius bunu duyar duymaz hemen karyolasnn altna girdi. Henz saklanmt ki, kapnn ardndan n szldn grd. Baba, kimse yok. eri gidin mi? diye sordu herif. Hayr, dedi kz. Ancak anahtarn kapnn dnda braktna gre km olmal. Babas haykrd: Olsun sen yine de gir. Kap ald. Marius ailenin byk kzn elinde amdan ieri girerken grd. Bu lo aydnlkta sabahkinden daha korkun grnyordu. Kz yataa yanamt, gen adam rperdi, ancak kz duvardaki ayna nnde durdu, elinin tersiyle salarn svazlad ve aynadaki aksine bakarak glmsedi, bu arada atlak sesiyle son moda bir romans mrldanyordu: "Akmz ancak bir tek hafta srd, Mutluluk anlar, ne denli ksa olur, Sekiz gn sevimek, neye yarar? Ak mevsimi hi bitmemeli, Sevimenin sonu gelmesin, sonu gelmesin." Bu arada Marius titriyordu, kzn nefesini duymasndan korkuyordu. Kz pencereye yaklat ve yksek sesle: u beyaz kefenin iinde Paris ne denli irkin oluyor, dedi. Bu arada babasnn sesi duyuldu: Hey niye bu kadar elendin? Ne yapyorsun orada? Yatan altna bakyorum. Kz salarn dzeltmek ve kendisini seyretmekle meguld. nek, diye bard herif. abuk dn kemiklerini krarm, kaybedecek vaktimiz yok. Geliyorum, geliyorum, diye haykrd kz. Bu barakada insann niye vakti olur ki? Son bir defa aynaya bakt ve kapy ekerek kt. Bir saniye sonra Marius, kzlarn yaln ayak koridorda koutuklarn duyuyordu, Jondret onlara haykrd: Gznz drt an ha, biriniz parmaklk yannda beklesin ufaklk sen de, Kk Banker sokann ban tut. Evin kapsndan gzn ayrmayn ha. Birey grrseniz drt nala buraya koun. Anahtarnz var deil mi? Kzlarn by homurdand: Bu soukta yine yaln ayak karda nbet beklemek. Yarn her ikinizin de krkle bezenmi satenden potinleriniz olacak, dedi babalan. Kzlar merdiveni koarak indiler ve bir saniye sonra Marius sokak kapsnn kapandn duyarak onlarn dar ktklarn anlad. Marius gzetleme yerine gemenin vaktinin geldiini dnd.

Bir saniyede iki srayta oraya kt. Jondret'in odasnn acayip bir grnts vard, bir kede yanan mum odaya bir aydnl veremezdi. Tm oda ocan iine konmu demir bir mangalda yanan atelerden kzl bir a boyanmt. Kapnn yannda iki yn grlyordu bunlardan biri, demir hurdalar, dieri de bir ip yn idi. Jondret piposunu yakm, delik hasr iskemleye oturmu keyif atyordu. Marius kadna baknca, glmemek iin kendisini zor tuttu. Kadn gln bir kla girmiti, banda omuzlarna kadar sarkan tylerle ssl bir apka, krallarn ta giyme trenlerinde muhafzlarn giydikleri apkalardan biri vard, yn rg etekliinin zerine, renkli bir atk atm ayaklarna kznn beenmedii, erkek pabularn geirmiti. Jondret'e gelince, o yal beyin, kendisine brakt paltoyu srtndan karmamt. Birden herifin sesi duyuldu: Baksana, aklma gelmiken syleyeyim, bu havada o arabayla gelir, feneri yak ve in, kapnn ardnda bekle arabann durduunu duyar duymaz a kapy, fenerle ona merdivende yol gsterirsin, herif buraya girerken sen hemen aa koar arabacnn parasn vererek, arabay geri gnderirsin. Anlald m? Hangi parayla derim, dedi kadn. Jondret fkeyle cevap verdi: Al unu. Kadnn eline birka frank sktrd. Sonra ekledi: Buraya iki iskemle gerekiyor. Birden Marius kadnn donduunu hissetti, kadn sakin sakin: Gidip komu delikanldan alaym, demiti. Marius ancak yere atlayp karyolann altna srnerek girdi. Kocasnn mumu vermesine ramen, kadn iskemleleri rahat tayamayacan syleyerek, ksz gelmeyi tercih etmesi gen adam ferahlatt. Kadn el yordamyla anahtar kilitte evirerek, ieri girmi ve pencereden szlen ay ndan faydalanarak, iki iskemleyi omuzlayp, ardndan kapy arparak ekip gitmiti. Delikanl rahat bir nefes ald. Kocas: Al feneri hemen in, dedi. Jondret Baba, yalnz kalmt. skemleleri masann evresine dizdi, ateteki makas oynatt. mine nne eski bir paravan koyarak, mangal maskeledi ve ip ynna giderek sanki birey incelemek istercesine eildi. Marius bu ip yn sand eyin, aslnda ipten bir merdiven olduunu grd. Bu ip merdiven ve daha baka birka alet, demir hurdalarla birlikte st ste konmutu. Herhalde herif, bunlar Marius yokken alm olacakt. Gen adamn bunlarn bak aletleri olacan dnd. Eer Marius cinayet bakmndan daha bilgili olsa bunlarn hrszlara zel aletler olduklarn anlamakta gecikmezdi. Bu arada sessizce tek bana piposunu tttren Jondret, masann ekmecelerinden birini aarak, iinden kard bir mutfak ban uzun uzun inceledi. Marius de cebinden tabancay kard.

v Birden uzaklardan bir an sesi duyuldu. Kilisenin kulesindeki saat alty vuruyordu. Jondret keyifle kafasn sallad ve saatin almas sona erdiinde eliyle mumu sndrd. Daha sonra, odada bir aa bir yukar yrdkten sonra kulak kabartarak dinledi: Bir de gelmeyecei tutarsa, diye homurdand. Henz yerine oturmutu ki birden kaps ald. Jondret Ana kapy am, azn kulaklarna kadar genileten bir saygyla konuu buyur ediyordu. Jondret hemen yerinden frlayarak: Buyurun velinimetim, dedi. Bay Lbnan grnd. Adamn yzndeki iyi anlamdan onun mbarek bir kii olduu okunuyordu. Girer girmez masa zerine, drt altn brakt, bu Jondret'in istedii altm franktan bile fazla, tam seksen frank ediyordu. Msy Fabantu, dedi. Bununla acil, ihtiyalarnz giderin daha sonra sizin iin bireyler dnmekteyim. Jondret: Tanr bu iyiliklerinizi karnza karsn, dedi. Ve karsnn kulana eilerek mrldand: Arabay geri gnder. Oldu bile. Bu ara konuk oturmutu. Jondret, Bay Lblan'n karsndaki dier iskemleye oturdu. Birden adamcaz sordu: Zavall kk yaral, nasl? Jondret Baba zgn bir glmseyile: ok kt durumda, dedi. Ablas kolunu pansuman yaptrmak iin onu dispansere gtrd. Birazdan dnerler. Bay Lblan ev sahibesinin acayip klna bir gz atarak: Hele kr Madam Fabantu'yu, daha iyi grdm, dedi. Jondret: aresiz lm halinde, dedi. Ne var ki ok yreklidir beyim. O bir kadn deil bir kzdr. Jondret Ana bu vgden ok duygulanm gibi, cilveli bir sesle haykrd: Ah sen beni daima kayrrsn, Msy Jondret. Jondret mi? diye haykrd Bay Lblan. Oysa ben adnzn Fabantu olduunu zannetmitim. Beyim, dedi. Fabantu benim tiyatro adm. Bilirsiniz ya sahneye kendi admzla kmayz. Ah bilseniz, eimle ne mutlu yllar geirdik, aslnda bizi kurtaran da bu ya. Yoksa felket her eyden bize yetiti. sizlik, almak isteimize ramen, i bulamamak, yoksulluk. Ah bilseniz, varlkl gnlerimizden elimize kalan tek bir tablo, bu benim iin paha biilmez bir hazine, gz bebeim, ne var ki, parasna bunu bile satmaya hazrm. Jondret byle azna gelenleri sralaya dursun, Marius birden odann karanlk bir kesinde o zamana kadar grmedii bir adam grd. Srtnda mor lime lime bir rg gmlek, yamal bir pantolon giymi surat isten kararmt. Adam Jondret Anann tam ardnda oturuyordu. Bu arada sanki birden kukulanm gibi Bay Lblan, ban evirdi ve adam grd. Kim bu adam? diye sordu. Bu mu? Evet ya, o bir komu, aldrmayn beyim. Geri bu komunun suratnda hi meymenet yoktu, ancak Bay Lblan ok iyi yrekli birisi olduundan, buna fazla nem vermeden, sordu: Ne anlatyordunuz Msy Fabantu? Evet velinimetim, size bir tablomdan sz ediyordum. Bu arada ylan gzlerini andran sinsi gzlerini konuuna dikmi deta onu bylemeye alyordu. Kapda hafif bir grlt daha duyuldu, bir ikinci adam daha girdi. Ev sahibi:

Hi rahatsz olmayn beyim, dedi. Bunlar bu evde oturan komular, odamzn scak olduunu duydular, azck snmaya geldiler. Malm, komu arasnda birbirine yardm gerekir. Durun size gzel tabloyu gstereyim. Duvara dayal tabloyu ters evirdi. Ancak olduu yerden mumla gerekince aydnlanmayan bu resimden, hibir ey seememiti Marius. Bay Lblan sordu: Bu da nesi? Bu deerli bir ressam frasndan kma bir aheser. Ben bunu evltlarm kadar severim, ah yoksulluk belimi bkmese, bundan hi ayrlr mydm? Bay Lblan tabloyu incelerken, odada kap dibinde, drt kii grd, drt yabanc. Bunlardan ikisi oturmu, ikisi ayakta duruyorlard hepsinin de suratlar kmr tozuna bulanm gibi kapkara idi. Jondret, Bay Lblan'n oraya baktn grerek: Komulanmz kmr ilerinde alrlar, onlarla oyalanmayn beyciim ne olur benim u tablomu satn aln. Halime acyn, ok darda olmasam, hi satar mydm? Buna ne deer biersiniz? Birden Bay Lblan'n akl bana gelmiti, Jondret'in yzne dik dik bakarak: Baksanza dostum, bu bir meyhane levhas, bence bu etsin etsin franktan fazla etmez. Jondret yumuak bir sesle: Czdannz yannzda m? dedi. Ben bin ek ile yetinirim. Bay Lblan, yerinden kalkt bu acayip sahnenin dekoruna gzlerini gezdirdi, bu arada kap dibinde ve kelerdeki acayip klkl adamlara da bakyordu. Jondret, sanki sefaletten delirmi gibi, abuk sabuk konumaya balamt: yi klpli velinimet, bu tabloyu satn almazsanz inan olsun kendimi Sen nehrine atarm. Baka kurtulu arem kalmad. Oysa dnn bir kez, kzlarma bir meslek retmek niyetindeyim, onlara mukavva kutu yapmasn retmek istemitim. Ancak buna gereken aletler ate pahasna hem de ne iin topu topu gnde drt metelik kazanmak iin? Bununla nasl yaanr? Bu arada Jondret'in gz, artk zengin konuunda deildi, adam baklarn kapya dikmiti. Oysa Bay Lbnan, pirelenmi olduundan gzn Jondret'ten ayrmyordu. Marius dikkatini ikisinin zerinde toplad. Jondret birka kez ayn dilenci sesiyle: Kendimi karanlk sulara atmaktan baka kurtulu yolu kalmad, diye tekrarlad. Birden snk gzlerinde nlar yanp snd, bu cce klkl adam aniden doruldu ve konuunun karsna dikilerek: Buraya baksanza, btn bunlar palavra, beni hl tanmadn m? diye sordu. Odann kaps birden alm ve yzlerinde kara kt maskeli mavi nlkl zbandut gibi adam grnmt. Herhalde Jondret'in bekledii bu hergelelerin gelmesiydi, birden uzun boylusuna sordu: Her ey hazr m? Montparnaz nerede? Yakkl delikanl, byk kznla cilvelemek iin arkada kald. Araba bekliyor mu? Evet, dediklerini harfi harfine yaptk. Bay Lblan birden sararmt, artk dt tuza anlam olacakt ki birden ani bir deiiklik grld onda. Az nceki mbarek yal adam gitmi, yerini bir atlet almt. Masann ardna siper olmu yumruunu iskemlesinin arkalna dayamt, heybetli bir grnts vard. Birden aslan kesilen bu iyi klpli ihtiyar adamla gururland Marius. Sevdii kzn babasn baya benimsemiti. Daha nceden odaya giren suratlar kmr tozuna bulanm adamlardan biri eline bir eki tekisi bir pense ncs de bir bak almt. Marius artk araya girme zamannn geldiini anlayarak tabancasn havaya kaldrd, ate etmeye hazr bekledi. Bu arada Jondret sorusunu tekrarlyordu: Beni tanmadn m? Bay Lblan ona dik dik bakarak:

Hayr, dedi. Jondret yal konuuna yaklat ve avn srmaya hazrlanan vahi bir hayvan pozunda suratn onun yzne yaklatrarak, haykrd: Benim adm Fabantu deil, Jondret deil, benim gerek adm "Tenardiye," anladn m? u Mntferney'deki hancym ben. Haydi artk tandn m? Bay Lblan'n aln hafife kzard, fakat ayn sakin sesle: Hayr yine tanyamadm, cevabn verdi. Ancak ne var ki Marius onun cevabn duyamad. Birden sanki beyninden vurulmutu. Herifin "Adm Tenardiye" dediinde tabanca tutan eli yanna dt. O anda bir kurun yese, bir damla kan akmazd. Dnyalar bana yklmt. Drt yldan beri durmadan arad babasnn kurtarcs, o kahraman Tenardiye demek karsndaki u sefil hayduttu ha... Kaderin bu ac darbesi Marius iin korkun bir yknt olmutu. Babas mezarn dibinden ona kurtarcsna el uzatmasn haykryor, minnet borcunu demesini sesleniyor, oysa yllardr arad adam Marius bulduunda polise teslim etmek zorunda kalyordu. Kendi babasn hayat pahasna kurtaran bu ayn adam sevdii kadnn babasn ldrtmeye hazrlanan bir sefil, bir haydut idi. Marius ne yapacan bilmiyordu, sanki iki ate arasnda kalm gibi bocalyordu. Byle korkun bir hayduta kar nasl minnet beslenirdi? br yandan lm babasnn vasiyetini nasl ineyecekti? Bir el ate ettiinde, Bay Lblan kurtulacak fakat Tenardiye mahvolacakt. Birinden birini feda etmek zorunda kalmt. Baylmak zereydi. Tam o anda Tenardiye lgn gibi odada bir aa bir yukar dolaarak, kendi kendisine konuur gibi syleniyordu: Oh oh, hele kr seni buldum ikiyzl sinsi herif, para babas, ksz kzlara bebek datcs, sekiz yl nce Mntferney'deki Noel gecesini ne abuk unuttun? Ayn yz, hi deimemisin, ne var ki o zaman srtnda hardal rengi anm sar bir palton vard, hepsi bu kadar. Kz benden alp gtrdn, bunu senin burnundan getirmeye and itim inan olsun. O zaman ormanda kar karya kalmtk, korktum sen daha glydn, ancak artk tm kozlar benim elinde, artk hap yutun babalk. Glmek sras bende... Seni tongaya bastrmak iten bile deilmi. Ben sana iyi aktr olduumu sylemitim, numaram gzel oynadm dorusu. Ne de avanakmsn, anlattm palavralarn hepsini yuttun. Ancak cimriliin, budalaln geiyor getire getire seksen frank getirmi sersem, yz franka bile kamam. Tenardiye sustu, nefes nefese gelmiti. Semiz bir boay paralayan bir akaln zevkini duyuyordu, tam onun gibi alak ruhlu bir adama yakacak bir ruh hali. Bay Lblan, onu sonuna kadar dinledikten sonra nihayet: Neler sylemek istediinizi hl anlayamadm, fakat aldanyorsunuz ben de yoksul bir adamm, sandnz gibi zengin deilim yoksa beni bir bakasyla m kartrdnz? Bakalarna yuttur bu martavallar babalk, hl benim kim olduumu anlayamadn m? Byle bir anda daha da garip ve kudretli grnen bir nezaketle cevap verdi Bay Lblan: Balayn Msy. Sizin bir haydut olduunuzu anladm. En aalk kiilerin bile alnganlklar vard. Bu haydut kelimesi Tenardiye ailesine pek dokunmutu. Kar iskemleyi konuun zerine frlatmaya hazrlanmt ki, kocasnn bir iaretiyle olduu yerde durdu Tenardiye haykrd: Haydut ha... te tam sizlere yakacak bir sz, sizin gibi parasn nereye harcadn bilmeyen zenginlerin azna lyk bir sz. Bana iyi bak andavall. Tam gnden beri, kursama bir lokma girmedii iin mi haydut oluyorum? Sizler ayaklarnz styor, avu dolusu paraya aldnz ii krkl potinleri giyiyor, piskoposlarn cbbelerini andran kaln paltolar srtnza geiriyorsunuz. Baklava, brek yer, kapcs olan apartmanlarda oturursunuz. Havann souk olup olmadn anlamak iin, gazeteden hava raporuna bakarsnz deil mi? Oysa bizler termometreyiz, biz yan plak geziyor, alktan krlyoruz. Oturduumuz mahzenlere gelip bir de utanmadan bize haydut diyorsun ha... Bana bak babalk, ben de bir zamanlar byle deildim, ben de bir kentsoyluydum. Belki senden daha fazla hem de senin neyin nesi olduunu, kim biliyor? Belki de gerek bir haydut, sensin. Hem de bana iyi bak avanak, ben bir kahramanm. Vatanm iin savatm.

-Vaterlo Sava'nda bir generalin hayatn kurtardm. Herif kont mu, baron mu, bireylerdi. Bana teekkr ederken adn sylemiti, fakat sersemin sesi ylesine kskt ki iyice duyamadm. Bu jestim iin, en azndan bir madalya haketmitim ben... Ah budala herif, bana teekkr edeceine adn doru drst sylese u sralarda daha fazla iime yarard. u grdn tablo ki, en nl ressammz David tarafndan yaplmtr, ite bu sahneyi canlandryor. Bak kurun yamuru altnda srtmda yaral generali tayorum. Evet ben Vaterlo kahramanym. Haydi artk yetti fazla bile konutum. Bana para lzm skl metelikleri babalk, yoksa cann cehenneme yollarm. Marius kendisini toparlamt, herifin bu korkun aklamalarn beyni zonklayarak dinledi. Bu korkun adamn alakl karsnda mert delikanl rperiyordu. Hele nankr herifin, babas hakkndaki yarglarn tyleri diken diken olarak dinlemiti. Birden iyice grd bu tablo sanki ona babasn canlandrmt bir mezar almt karsnda, Vaterlo savann top gmbrtlerini kulaklarnda duyuyor, kanlar iinde babasn karsnda gryordu. Tenardiye soluk alnca yine haykrd: Haydi babalk cann yakmadan skl paracklarn yoksa iin itir. Bu arada maskeli heriflerden biri, elinde baltay havada sallayarak: Beni unutmayn ha, odun yarmakta birebirim, dedi. Bay Lblan nndeki masay birden tekmeleyerek heriflere doru itti ve bir kaplan evikliiyle pencereye srad dar atlamaya hazrlamt ki, alt gl kol birden uzanarak onu zorla ieri ektiler. Bu arada Tenardiye'nin kars adam salarndan yakalamt. Bu grltye koridorda bekleyen haydutlar da koutular. Marius iinden bir dua mrldand. "Babacm beni bala," diyerek elini tabancasna gtrd. Tam ate edecekti ki, Tenardiye'nin yksek sesi ykseldi: Herifin cann cehenneme yollamayn, henz o altn yumurtlayan tavuk, bana onun ls deil dirisi gerek. Kurbannn kama abas Tenardiye'nin aklna bana getirmiti, onun benliinde iki kiilik yaard. Birisi zalim adam, br kurnaz adam. Birden hileye ba vurdu. Bu arada Marius'de ate etmekten vazgeti, olaylarn gelimesini bekledi. Belki de babasnn kurtarcsn ele vermeden Ursula'y kurtarmay baarabilirdi? Odada korkun bir dv balamt, ok gl olan Bay Lblan bir yumrukta haydutlardan birini yere sermi, tekmesiyle ikisini kapya yaptrmt. Yakalad iki ekyay dizlerinin altnda tutuyordu. Kadn adam yeniden salarndan yakalad, kocas ona emir verdi: Sen rahat dur, atkn yrtacaksn. Daha sonra emrindeki haydutlara seslendi: Ceplerini aratrn. Bay Lblan'n zerinde mein bir kesede alt frank ve temiz bir mendilden baka birey bulamadlar. Tenardiye, czdan ya da saat bulamadndan hayl krklna uramt. pi kaparak adamlarna frlatt. unu yatan demirine sk sk balayn, dedi. Bay Lblan' karyolann pasl demirlerine balamlard, adam hi zorluk karmad. Bu ite sona erdikten sonra, Tenardiye gelip onun karsna geti birden surat tamamyla deimiti, sinsi kurnaz gler yzl oluvermiti. Beyim, dedi. Pencereden atlamak istemenize atm dorusu bir yerinizi krabilirdiniz, olur mu? Tatl tatl konualm anlaacamzdan eminim. Birey dikkatimi ekti, "imdat hrsz var,", "can kurtaran yok mu?", "Beni ldryorlar," diye haykrabilir, yardm isteyebilirdiniz? Bunu yapmadnz neden? Yoksa sizin de polisten bir korkunuz mu var? Ho barsanz bile kimse sizi duymazd, ancak sizin de polisten holanmadnz anlam oldum. Demek gizleyecek bir suunuz var ki polisten yardm istemiyorsunuz, oktan beri bundan kukulanmaktaym, gelin kardee anlaalm. Marius, hi kln kprdatmadan Tenardiye'nin karsnda sakin sakin duran Bay Lblan'n yrekliliine bir kez daha hayran oldu. Tenardiye yerinden kalkarak paravan ekmi ve ocaktaki mangal ve atete kzan pene ve makaslar gzler nne sermiti. Yine yerine oturarak szlerine devam etti:

Evet anlaabiliriz, demin azck sinirlenmi olacam, kendinize gre masraflarnz vardr, sizin paranzdan bana ne? Size fazla zarar vermek istemem dorusu. Bana yalnzca iki yz frank yeter. Bay Lblan tek cevap vermemiti. Tenardiye szlerine devam etti: Elbette bu kadar paray zerinizde tamayacanz ben de biliyorum, sizden tek isteim, syleyeceklerimi yapmanz. Kt kalemi adamn nne srd. Bay Lblan sordu: Elim kolum bal, nasl yazabilirim? Tenardiye: Pardon, dedi. Bak bunu unutmutum. Daha sonra haydutlardan birine emir verdi: Beyin kolunu, sa kolunu zn. Tenardiye kalemi mrekkebe batrarak, adama uzatt: Size unu da haber vereyim beyim, dedi. Mektubu gtren kii geri dnnceye kadar, burada bal ve bizim tutsamz olarak kalacaksnz anlald m? Yazn bakalm: Kzm... Tutsak titreyerek ban kaldrp eski hancya bakt. Tenardiye diye devam etti: "Sevgili kzm, derhal gel, sana ihtiyacm var. Bu pusulay getiren kimse, seni buraya getirecek, seni bekliyorum gvenle gel." Lblan sylenenlerin hepsini yazmt. Tenardiye ekledi: u gvenle gel kelimelerini silelim, kzn aklna kt eyler gelebilir. Haydi artk imzanz atn, adnz neydi? Tutsak kalemini masa zerine brakarak sordu: Bu mektup kime yazld? Biliyorsunuz ya kznza, az nce sylemedim mi? Aslnda Tenardiye yine kurnazlktan amyor, kk diyor, kzn adn sylemiyordu, bu da onun plnlarnn bir ayrnts olmalyd. Haydi imzanz atn, adnz neydi? rben Fabr, dedi adam. Tenardiye adamn cebinden kan mendildeki markalara bakt. Bir U bir de F grd. Haydi artk adresinizi de yazn, dedi. Adam bir sre dnceli durduktan sonra: "Bayan Fabr Sen Dominik Danfer soka, numara 17," dedi. Tenardiye mektubu hemen kaparak karsna verdi: Al mektubu, ne yapacan biliyorsun, dedi. Hemen git ve abuk geri dn. Daha sonra baltal adama dnd ve ona emir verdi. Sen de arabann arkasna binersin. Bir dakika gememiti ki, dardan bir kam sesi duyuldu. Tenardiye ellerini ovuturdu: Oh oh bu sratle giderlerse, eyree kadar dnerler. Daha sonra mine karsna kurularak, ayaklarn atee uzatt. Odada tutsak, Tenardiye ve be hayduttan baka kimse kalmamt. Marius byk bir heyecanla bekliyordu. Sevdii kzn zerine bir esrar perdesi gerilmiti. Tenardiye'nin az nce "Tarla Kuu" ya da kk kz diye szn ettii bu gen kz kimdi? Artk mendildeki markann da gizlilii zlmt. U ve F harfleri adamn adyd, kzn ad Ursula deildi. Bu arada bir karara vard: u "Tarla Kuu" lakabn verdii gzel kz, buraya gelirse onu kurtarmak iin harekete geerim, onu bu haydutlara brakmaktansa kanmn son damlasna kadar veririm. Kimse bana engel olamaz." Bylece bir yarm saat daha geti, Tenardiye'nin enesi almt. Bakn Bay Urben, diyordu. Karm az sonra gelir, sabrszlanmayn "Tarla Kuunun" sizin kznz olduundan asla kukum yok. Kznz rehine olarak kendi bildiimiz bir yerde gizleyeceiz, bize istediimiz iki yz bini verdiinizde onu serbest brakrz. Bu arada beni yakalamak istediiniz takdirde arkadam "Tarla Kuunun" hesabn grr. Marius ldracak gibi olmutu, artk yalnzca adamn deil, sevdii kzn hayatnda tehlikede olduunu anlad. Bir el ate etse, haydutlar kz yakalam olacaklar, ona zarar vereceklerdi. Bu korkun durumdan sevdiini nasl kurtaracan dnd. Daha nceden polis efi Javer'e iki el ate ederek haber vermediine piman olmutu. Kendi kendisine lanetler yadrd, babasnn vasiyetini yerine getirmek uruna, sevgilisini feda etmiti, bilmeyerek...

Korkun sessizlik bir sre gitti, birden merdivende ayak sesleri duyuldu, kap ald ve Tenardiye Ana, yz gz mor mor, sa ba perian, bir cad gibi ieri girdi. Elleriyle kalalarna vurarak: Yanl adres verdi, diye haykrd. Gittiimiz sokakta, bu adla oturan birini bulamadk. Moruk bize madik etti. Marius rahat bir nefes ald. O, "Ursula,", "Tarla Kuu," adn bilmedii gzel kz kurtulmutu. Tenardiye adamn karsna dikildi ve sakin bir sesle sordu: Yanl adres vermekle, ne kazandn sanki? Tutsak gr bir sesle haykrd: Vakit kazandm, dedi. Bu da yetmez mi? Yedi haydut yerlerinden kprdanmaya meydan bulamadan o eilmi ve atete kzan kocaman makas kapm, elinde savuruyordu. u anda haydutlar Tenardiye ve ei adamn nnde gerilemek zorunda kalmlard. Daha sonra kulbede drd ve iinde bak bulunan kocaman bir metelik sayesinde, tutsak sol elinin balarn kesmeye sezdirmeden zmt. Polisin odada sonradan bulduu bu kocaman ortasnda gizli bir ba bulunan metelik, mahkmlarn kullandklar bir aletti. Ancak adam sol ayann balarn zememiti. Haydutlar kendilerine geldiklerinde Tenardiye'nin karsyla giden haydut, haykrd: Meraklanma ahbap, herifin bir baca karyolaya bal kaamaz. Tutsak sesini ykseltti: Hepiniz acnacak kadar sefil yaratklarsnz, ancak benim hayatmn yle sandnz kadar deeri yok. Hibir eyle beni korkutamazsnz bakn. Elinde tuttuu kzgn demir makas, koluna dedirerek etlerini yakt. Bir yank kokusu, bir ate czrts, oysa bu acayip yal adamn yznde en ufak bir ac ifadesi bile belirmemiti. Kinsiz gzel gzlerini Tenadiye'nin zerine dikmi acsn bile sonsuz bir ycelikle unutmutu. Sefiller, dedi. Sizden nasl korkmuyorsam sizin de benden korkmanz gereksiz, size asla ktlk etmeyeceim. Daha sonra makas yank kolundan kartarak, ak pencereden darya karlarn zerine frlatt. Bu srada, kar koca babaa vermi kendilerine bir pln iziyorlard. Cadkar, kocasna fsldad: Herifin grtlan keselim, baka aremiz kalmad. Marius, Tenardiye sefilinin ekmeceden bir ekmek ba aldn grd. Artk daha fazla bekleyemezdi. Bu yrekli, bu yce adamn, gznn nnde kurbanlk koyun gibi boazlanmasn seyredecek deildi. Birden aklna ok parlak bir fikir geldi. O ayn sabah Tenardiye'lerin byk kzlarnn bir kt zerine "Aynaszlar geldi," diye yazp braktn hatrlad. Bylelikle hem babasnn hatrasna ihanet etmeyecek, hem de o zavall ihtiyar kurtarm olacakt. Hemen duvardan bir sva kopard, kda sararak, bunu yukardaki delikten bitiik odaya frlatt. Zamannda davranmt. Tenardiye Ana haykrd: Birey dt. Kar, kd kapp kocasna uzatt. Tenardiye sordu: Bu nereden geldi? "Aynaszlar geldi," Haydutlardan biri: Nereden olacak, pencereden, dedi. Birden hepsini bir tel almt. Tenardiye kd karsna gsterdi: Baksana bu Eponin'in el yazs, hemen tyelim. Kar sordu: Herifi gebertmeden mi? Samalama vaktimiz yok. Nereden kaalm? Kimisi pencereden, kimisi kapdan kamay neriyordu. Bu arada Tenardiye haykrd: ldrdnz m? Ulan vaktimiz dar, diyorum size. Haydi yaylann daha ne bekliyorsunuz. Birden kapda bir ses duyuldu: Buyurun, ite apkam... Hep birden kapya dndler. Javer elinde apkas glmseyerek haydutlara bakyordu.

VI Haydutlar kamak iin, oraya buraya frlatm olduklar silhlarn zerine atldlar. Birka saniye sonra, bu azl yedi ekya, korkun durumlarda kendilerini savunmaya hazr bekliyorlard. Tenardiye eline ban, cad kar kocaman bir ta almt. Javer apkasn kafasna geirdi ve klc belinde, sopas kolunun altnda kollarn kavuturarak, sakin sakin odann ortasna yrd: Meraklanmayn, dedi. Pencereden kaamazsnz kapdan buyurun. Daha kolay karsnz. Siz tam yedi kii, biz ise on be kiiyiz. Rahat olun. Haydutlardan biri elindeki tabancasn Tenardiye'ye uzatarak: Baksana, dedi. Bu Javer, ben ona ate etmeye cesaret edemem. Senin gzn pek mi? Elbette, diyerek Tenardiye tabancay kapt. Javer seslendi: Zahmet etme dostum bana isabet ettiremezsin. Tenardiye tetii ekti kurun duvara sapland. Az nce konuan haydut elindeki baltasn polis efinin ayaklarnn dibine atarak: Sen eytann tekisin, sana teslim oluyorum, dedi. Javer dierlerine sordu: Ya siz? Hep bir azdan: Bizde bizde, diye haykrdlar... lerinden Babek: Tek bir isteim var, dedi. Kodeste olduum sre iinde, benim ttnm eksik etmeyin. Javer: Bu istein yerine getirildi bile, cevabn verdi. Daha sonra arkasna dnerek seslendi: Haydi ocuklar girin, hepsini bilezikleyin. Birden erkek sesi olmayan, fakat kadn sesine de benzemeyen bir ses grledi: Azck yaklan bakalm... Korkun kadnn atks dm banda o acayip tyl apkas, bir devanas gibi kocasna siper olmu, elinde az nce kapt kaya paras, polislere yaklat. Javer hi korkmadan ilerledi: Yaman karsn ana be, ancak bunlar bana skmez. Tenardiye Ana, bacaklarn aarak olanca gcyle ta frlatt. Javer'in bana nian almt, adam ban edi, kaya karki duvara arparak svalan dkt ve yere yuvarland. Tam o anda Javer, Tenardiye iftine yaklayordu, kocaman ellerinden biriyle kocay dieriyle kary yakalad. Haydi kelepeler, diye haykrd. Jandarmalar hemen bu emre itaat ettiler. Tenardiye Ana ellerine kelepeler geince alayarak, yere yld: Kzlarm, diye szland. Tasalanma, dedi. Javer, onlar koruyoruz. Haydutlarn hepsine kelepeleri taklmt. Javer maskelilerin yzlerini amadan hepsine kendi adlaryla hitap etti. Tam o srada tutsa grd adamlarna emir verdi: Beyin iplerini zn. Daha sonra bana geerek cebinden kard bir kda zabt dilekesini yazmaya koyuldu. Daima ayn olan ilk satrlar henz yazmt ki, jandarma erlerine emir verdi: u haydutlarn baladklar beyi karma getirin. Oysa ekyalarn tutsa Bay Lblan, Msy Urben Fabr, Tarla Kuunun babas, yok olmutu. Kapnn nnde jandarmalar nbet bekliyordu, ancak adam kargaalk ve karanlktan faydalanarak pencereden kam olacakt. Jandarmalardan biri pencereye koup bakt kimseleri gremedi. p merdiven dar sarkyordu. Javer dilerinin arasndan mrldand: Vay anasna! yi malm... Bu olaylarn ertesi gn, sska solgun bir erkek ocuu ayanda delik deik bir pantolon, neeli bir trk mrldanarak Gorbo viranesinin nne geldi. Kapy kapal bularak, tekmelemeye balad. Bu grltye sa ba perian bir ihtiyar kadn koarak ka geldi, "Hey ne oluyor, kap m krlyor?"

Daha sonra olan tanyarak sordu: Ha sen miydin, haylaz? Evet benim, gnaydn Burgon Nine, bizimkileri grmeye geldim. htiyar kadn, yznde korkun bir kin ve sevin ifadesi cevap verdi: Kimseler yok haydutun pii... Babam nerede? Anan, baban ablalarn hepsi de enselendiler. Hele kr, u anda hepsi de hkmetin hesabna yiyip iip, keyif srmekteler. Onlar cezaevinde ara, yavrum. ocuk ban kad ve ihtiyara dalgn gzlerle bakarak: Ya yle mi, diyerek trksne devam etti. Bu arada ayaz altnda, omuzlarn kaldrarak karanlklarda yok olmutu.

lk Ak I Temmuz ihtilline balanan 1831 -1832 yllan, Fransa tarihinin en hareketli ve renkli bir zamandr. Bu olaylara Marius'un dostlar da karmlard. Enjolras, hepsini yneten bakanlaryd. Arkadalarn Mzen Kahvesine toplam, hepsine birer grev vermi, ancak Marius onlara katlmamt. Gen adam, Javer'in baarsndan sonra, geceleyin evden km Kurfeyrak'n yanna komutu. Ona geceyi yannda geireceini sylemiti. Bir sreden beri Kurfeyrak, Kartiye Latne'den ayrlm Camcla sokanda oturuyordu. Gen adam, srf politik nedenler yznden semiti bu mahalleyi. Buras o devrin gen ihtillcilerinin toplandklar bir eit karargh yeriydi. Ertesi gn, sabahn yedisinde, Marius Garbo viranesine gitmi, bir arabaya bir ka kalem eyasn ykledikten sonra Burgon Anaya borcunu da verip oradan temelli ayrlmt. Bu arada Burgon Ana, Marius'in buradan tanmak iin, iki nedeni vard. nce artk nefret ettii, bu mahallede daha fazla kalmak istememi, ikincisi de alacak davada bulunmak ve Tenardiye'ye kar tanklk etmek istememiti. Bundan byle adresini bile brakmadan gidiyordu. Her ayba Marius, Tenardiye'nin bulunduu cezaevi kapcsna, Tenardiye'ye verilmek iin be frank brakyordu. Paras olmadndan, ilk defa olarak bor etmi be frank Kurfeyrak'tan istemiti. Arkadann prensiplerini bilen delikanl buna at gibi, bu dnyaln nereden geldiini bilmeyen Tenardiye de bana konan bu devlet kuuna ok armt. Bir ay gemi ikincisi balamt. Bu arada glgeler arasnda sevdii kz ve babasn grm, daha sonra onlar yine birdenbire kaybetmitik Hatta artk kza takm olduu adn bile doru olmadn biliyordu. Bu esrarl kiilerin adlarn renmiti. Tarla Kuu bir takma ad olmalyd, onun ad da Ursula olmadna gre. Hele yal adama gelince, neden polisten saklanyordu? Javer girince, adam neden birden yok oluvermiti? Marius haftalar nce ssz bir mahallede rastlam olduu yoksul klkl iiyi dnd. Demek Bay Lblan arada bir klk deitiriyordu? Kzn babas deil miydi yoksa? Kahraman ve yce ynleri olan bu adamn da karanlk bir taraf m vard? Tenardiye'nin tand adam o deil miydi? Btn bunlara ramen Marius parkta grp sevdii kz aklndan ve kalbinden karamyordu. En byk amac o gzel kz yeniden grmekti ancak artk bunu dnmeye bile cesareti kalmamt. Btn bu karanlklar arasnda, tek bir umut vard. Kznda kendisine ilgisiz kalmam olmasyd. Marius onun gzel gzlerinde kendisine besledii ak okumutu. Bu arada gnler birbirlerini izliyor ve hibir yenilik olmuyordu. Paris dolaylarnda ssz bir tarla vardr. Bir yamacn altnda, bir rman sulad bu tarlada dolamasn severdi gen adam. Bir seferinde buradan geerken rastlad bir kylye burann adn sormutu ve adamn: Buralara "Tarla Kuunun" tarlas derler demesi zerine, sevdii kzla bir ad balants kuran Marius bundan byle her akam zeri buraya gelmesini det edinmiti. Gorbo viranesinde Javer'in zaferi tam bir baaryla sonulanmamt. Haydutlardan en tehlikelisi olan Montparnas'y yakalayamamt. Gen adam bu arada Eponin'le dalga getiinden yakay syrabilmiti. Ancak Javer ne yapp yapm, yine de kz yakalatp kk kardei Azelma gibi islahaneye tktrmt. Javer'in tasas birde haydutlarn en gllerinden olan Klaksu'yu karm olmasyd. Tm aratrmalarna ramen haydutu bir trl ele geirememiti. Kendisine komployu haber veren o zppe avukat "Marius Pontmercy'ye" gelince, o da adres brakmadan, evden ekip gitmiti. Ne var ki, istese Javer onu bulurdu, bir avukat bulmak her zaman kolay olur. Ancak polis efi, onun avukat olup olmamasndan da kukulanyordu. Bu arada hibir yere gitmeyen Marius, arada bir eski dostu Mabf babayla karlayordu. Marius, mutsuzluk basamaklarn inedursun, Mabf babann da durumu bozulmutu. Onun hazrlam olduu o bitki koleksiyon kitab, artk hemen hemen hi satlmaz olmutu.

sterliz evciinin, bahesinde yal adam, istedii bitkileri yetitiremediinden baz deneylerde bulanamyordu. Ne var ki cesaretini yitirmeyen adama, "Bitkiler Bahesinde" bir ke ayrtm kendisine ve orada aratrmalarn srdryordu. Arada bir Bitkiler Bahesine giderken yolda Marius'le karlarlard. Her ikisi de, konumadan birbirlerini balaryla selmlyorlard. Yoksulluun zd balardan biri dostluk ba olur, iki dost ksa bir sre sonra, birbirlerini tanmaz olurlar. Mabf Baba'nn kitaplarn satan yaync, lmt. Yal adam, bundan byle ancak kitaplar, bahesi ve ivit bitkisi iin yayordu. yle dnyordu, "deneylerimde baarr u ivit bitkiden imal edersem zengin olurum, o zaman kitabm da daha baka bir ekilde bastrarak idealime ularm." En byk gayesi bahesindeki ivit karmak istedii indigo bitkisiydi, akamleyin evine geldiinde ieklerini sular ve kitaplarna gmlrd. O gnlerde Mabf Baba, seksen yana yaklamt. Bir akam adamcaz garip bir grnt grd. Henz gn batmadan nce, evine dnmt, as Pltark nine hasta olduundan adamcaz masa zerinde bulduklarn yemekle yetinmiti. Bahesindeki ta srann zerine oturmu, bir elinde kitab, bir yandan kurumaya yz tutmu ieklerine, zgn zgn bakyordu. Bahesinde bir elma aac meyve ykl dallarn emiti. Mabf Baba, "Cinler ve Periler" adl kitabnn sayfalarn eviriyordu. Bulunduu bahenin bir zamanlar cinlerin arazisi zerine yapld sylenirdi. Gn batm, gkleri beyazlatyor ve yeryzndeki ekilleri karatmaya balyordu ki, adamcaz zgn zgn evresine baknd. Drt gnlk bir kuraklk olmutu, lodos rzgrlar esmi, tozu dumana katm ve bir damla yamur yamamt. htiyar adam iin ieklerin deta ruhlar vard, onlarn suya ihtiyac olduunu bilirdi. Birden kuyuya kadar yrd ve kovaya ekmek istedi, ne yazk ki buna gc yetmedi. O zaman dertli dertli baklarn gklerde ldayan yldzlara kaldrd. Gece de, gn gibi kurak geecekti. Yamur yoktu. Bir damla su diye iinden dua etti, adamcaz. Tam o srada yan banda, bir ses duydu: Mabf Baba isterseniz bahenizi sulayaym. Birden allar hrdad ve adamcaz karsnda perian klkl, sska uzun boylu, bir kz grd. Onu bir kadndan ziyade gn batmndan yararlanarak gzken bir cine benzetmiti. Henz Mabf Baba cevap verme frsatn bulmadan, kz kuyunun kovasn sarktm, ekmi ve szgeli kovalan doldurmutu. Kz, birka kova su ekerek btn kk baheyi gz ap kapatncaya kadar sulamt. Mabf Baba'nn ii ferahlad sanki ieklerin saplar diklemiti, kza yaklat ve elini onun omzuna koyarak: Evldm, dedi. iekleri sevdiine gre, sen bir meleksin, ne yazk ki sana hibir yardmda bulunamayacam, hi param yok. Tanr senden raz olsun. Kz crtlak bir glle, karlk verdi. Ben' melek deil, eytanm ancak bu da bana vz gelir. Hem de bana byk bir iyilik edebilirsiniz? Ne gibi? diye sordu adam. Bana Msy Marius'in adresini verin. Adamcaz birden anlayamamt, bulank gzlerini ufuklara dikerek dnd, sonra birden: Ha evet, dedi. Yani u Baron Marius Pontmercy deil mi? Valla, onun nerede oturduunu bilemeyeceim, uzun bir zamandan beri artk bana gelmiyor, ancak onu ou zaman Tarla Kuu tarlasnda dolanrken grmtm. Kendisini oralarda bulursunuz... Adamcaz ban kaldrdnda gen kz yok olmutu. "Bahem slak olmasa bir hayl grdme inanacaktm. Aslnda bu benim kitapta okuduum cinlere benzeyen bir yaratkt, sakn bir cin olmasn?"

II Marius o pazartesi gn azck dolamaya kmt. Dnte alacan umuyordu. Oysa uzun bir sreden bu yana evirilerini de ihmal etmekteydi. Almanca'dan yapt evirilere artk ara vermi, saylrd, can almak istemiyor, gnlerini sonsuz bir dalgnlk bir avarelik iinde geiyordu. Yine o on, "Tarla Kuu"nun tarlasna doru yolland. O sabah aa altnda oturduktan sonra yerinden kalkarak, rmak kysnda cinlerin itine yaklamt ki, birden kulana bir ses geldi: Oh, hele kr, buldum onu. Ban kaldran delikanl, evine gelen Tenardiye'lerin byk kzn tand. Artk, onun adnn Eponin olduunu renmiti. Garip bir ey bu geen aylar iinde, kz daha yoksullam ancak gzellemiti. st ba daha prtk, giysileri lime lime daha solmu, sskalamt ancak ne var ki, genlik denen byc damgasn, bu alna bastnda, kzda bir lt bir genlik prlts onu deta gzelletirmiti. Bir sre kz dili tutulmu gibi durdu, daha sonra sze balad. Nihayet sizi buldum, evet Mabf Baba haklym, sizi nasl aradm bilseniz, evet beni islahaneye tktlar ancak on be gn sonra, azat ettiler, nk yam kkm. ki aydan bu yana sizi aramaktaym, artk orada oturmuyorsunuz deil mi? Hayr, dedi Marius. Haklsnz neden sanki, bu eski apkalar giyiyorsunuz? Sizin gibi bir delikanlnn yepyeni giysileri olmal. Baksanza Msy Marius, ihtiyar sizin baron olduunuzu syledi. Ho inanmadm ya, ben baronlarn hepsini moruk sanrdm. Bir zamanlar, babam bir barona bir mektup yollatmt, herif en azndan yz yanda vard. Kuzum artk nerede oturuyorsunuz? Marius cevap vermedi. Baksanza gmleiniz delinmi, bunu size dikeyim, dedi kz. Marius yine susmakta devam ediyordu, kz sze balad: Ah bir istesem, sizi nasl gldrrm. Marius birden haykrd: Ne dediniz, ne dediniz? Oysa, bana sen diyordunuz? Ne dedin? Kz dudan srd, sanki duraksar gibi bir tavr taknmt, sonra birden kararn vermi gibi: Baksanza, dedi. Ben sizi mutlu grmek isterim, ne var ki sevineceinize sz verin bana oldu mu ya? Zavall Msy Marius bana ne istersem vereceinize sz vermitiniz hatrladnz m? Evet, evet fakat konusana artk. Kz, Marius'in ta gzlerinin iine bakt: Adresi biliyorum, dedi. Gen adam sapsar kesildi, btn kan kalbine ekilmiti. Hangi adres? diye sordu. Benden istediiniz adres, o gzel kk hanmn adresi. Bu szleri syledikten sonra, kz ackl ackl iini ekti. Marius oturduu itin zerinden yere atlayarak, kzn elini yakalad: Haydi gtr beni oraya, sana ne istersen vereceim, inan bana. Benimle gelin, dedi kz. Soka ve numaray bilmiyorum, ancak sizi gtrebilirim, buradan bir hayli uzakta, sadece evi biliyorum. Daha sonra elini ekti ve bir bakasnn farkedecei ancak Marius'in anlamad ac bir sesle ekledi. Oh ne kadar sevindiniz. Birden Marius'in yz bulutland, kz kolundan yakalad: Bana bak Eponin, senden birey daha isteyeceim, bana en kutsal eyin zerine yemin etmelisin, bu adresi sakn babana syleme. Ona asla sylemeyeceksin anladn m? Kz gld: Oh bana Eponin dediniz, demek adm biliyorsunuz, unutmamsnz? Haydi yemin et, bana babana gzel hanmn adresini sylemeyeceine. Kz armt: Meraklanmayn, babamdan bana ne, hem de aslnda o kodeste, bir sre kmaz tasalanmayn. Fakat neden beni, byle silkiyorsunuz, brakn kollarm.

Gerekten Marius, kzn kolundan yakalam sarsyordu. Marius yine tekrarlad: Bu adresi, baka kimseye sylemeyeceksin. Oldu, kimseye sylemeyeceim, haydi artk kollarm brakn da gidelim. Birka adm sonra durdu: Ben nden gideyim, Msy Marius, siz birka adm peimden gelin, sizin gibi soylu bir beyin, benim gibi bir kzla dolamas uygun dmez. Bu zavall ocuun, bu szlerindeki acy hibir dil tanmlayamaz. Marius birka adm sonra, ona yetiti ve elini tuttu, gen kz: Baksanza, dedi. Bana olan vaadinizi unutmayn. Marius ceplerini kartrd, o sabah Kurfeyrak'tan bor ald, be franktan baka metelii yoktu, paray kzn avucuna sktrd. Eponin avucunu aarak paray yere drd, hrsl bir sesle: Ben sizin paranz almam...

Gizli Ev I Onsekizinci yzyl sonlarnda, sevgilisi olan evli bir kentsoylu, Plme sokanda metresine bir ev yaptrmt. Bu ev, tek katl bir yapyd. n sokaktan geenler, ancak bu kadarn grebilirdi, ancak bu kkn arkasnda dar bir i avlusu vard ve bu avluda bir ikinci yap bulunuyordu, bu da bir ocuklu, dadsnn oturaca bir eit ilveten yaplm bir yerdi. Bu ikinci bina arkadaki sokaa alrd, ancak gizli bir koridor ve gizli bir kapdan o aka sokaa ulard. Bundan byle, bu zengin kentsoyluyu izleyenler, onun hangi eve gittiini bilmezlerdi. Babil sokandaki bu yere giren adam, gizli koridor sayesinde Plme sokana alan kkteki metresini ziyaret ederdi. Aslnda bu kk gzel bir kadnn kaprisine gre yaptrlmt. 1829 ylnn son gnlerinde, yalca bir bey, kiralk levhasn grerek kapy alm ve bu evi kiralamt. Ev deli olarak, kiraya verilmiti. Kentsoylunun gzel metresine setii nefis eyalarla sslyd. Yeni kirac baz onarmlarda bulunmu, gizli geidin kaplarnn kilitlerini yaptrm, daha sonra kk bir kz ve yal bir hizmetiyle buraya tanmt. Bu kirac Jan Valjan, gen kz Kozet, ihtiyar hizmeti ise Jan Valjan'n hastanede sefaletten kurtard yal ve yar budala bir kzd. Jan Valjan, evi Bay Folvan adyla kiralamt. Adam mutlu olduu manastrdan neden ayrlmt? Jan Valjan'n manastrda ok mutlu olduunu hatrlyoruz, hatta ylesine memnundu ki, ou zaman bu mutluluktan korktuu bile oluyordu. Ancak daha sonralar baz endielere dt. Orada ihtiyarlamak, lmek, en byk amacyd. Ancak byle yaptnda bir bakasnn mutluluu ve hayatyla oynam oluyordu. Rahibelerin Kozet'i de aralarna almak istediklerini biliyoruz. Belki kz tm yaamn manastrda geirmek istemezdi. Jan Valjan'n, bu gen hayat, daha goncasnda sndrmeye hakk var myd? Ya gnn birinde, zorla rahibe olan Kozet, kendisinden hesap sorarsa? Bundan byle adam, oradan kurtulmay tasarlad ve bunun yolunu aramaya koyuldu. Aslnda geen yllar, kendisini ok deitirmiti, artk Javer'in kendisini arayacan sanmyordu. Birden bekledii frsat kageldi. htiyar "Folvan Baba" ld. Kozet de renimini tamamlamt. Jan Valjan barahibenin huzuruna kt ve aabeysinin lmnden sonra ondan kendisine kalan mirasla bundan byle almak istemediini bildirerek, rahibelie eilimi olmayan Kozet'in, bedavadan be yln orada geirmesine gnlnn raz olmadn ekleyerek kzn masraflar iin bir be bin frank verdi. Manastrdan karken, kimseye emanet etmeye cesaret edemedii kk naftalin kokan valizini kendi koluna almt. Kozet babas ile akalayor ve bu valizi kskandn sylyordu. O gnlerde, bahesi Plme sokana, cephesi Babil sokana alan evi kefederek oraya snd. Ayn zamanda, Paris'te iki minik apartman daha kiralamt. Bylelikle peine denlerin izini bulmalarn imknsz klacan dnmt. Bu dairelerden biri, Bat sokanda, dieri ise "Silhl Adam" sokanda bulunuyordu. Yoksul grnl binalar, ikier odadan ibaret, gayet basit dairelerdi. Arada bir, bir - iki ay geirmek iin Bat sokandaki evine giden Jan Valjan yine bir sre Plme sokandaki kkte kaldktan sonra, yine ortadan kaybolur "Silhl Adam" sokandaki daireciine snrd. Kozet'i beraberinde gtrr, fakat Tusen kadn daima Plme sokandaki kkte brakrd. Esasen geri zekl ve kekeme olan zavall Tusen, efendisiyle gen hanmnn ortadan kaybolmalarnn esrarn merak bile ezmezdi. Ancak yine de Jan Valjan genellikle Plme sokanda oturuyor saylrd. Hayatn yle dzenlemiti. Kozet hizmeti kadnla, o gzelim kkte kalyordu. Jan Valjan eski bir an ahane demelerine gen kzlara ho grnecek birka ssl eya da eklemiti. Kzn odasnda renkli perdelerle ssl, direkli bir karyola, etajerler, tuvalet masas, kadife koltuklar koydurtmutu. Kozet'in, sedeflerle ssl bir diki kutusu, nefes bir Acem hals, Japon porseleninden bir tuvalet takm da vard. Btn k Kozet'in kk kk yukardan aa stlrd.

Oysa Jan Valjan kendisine, avlu dibindeki ayrd yerde oturur, odasnda bir portatif karyola, bir tahta masa ve iki iskemleden baka eya bulunmazd. Bir kede birka kitab ve deerli valizi... Hibir zaman, onun odasnda ate yanmazd. Yemeklerini Kozet'le yiyen adamn nnde daima siyah ekmek bulunurdu. Eve tandklarnda hizmeti kadna, "Evin hanm, kk bayandr," demiti. Buna aan kadn: Peki ya siz? diye sorunca, Jan Valjan: Ben daha iyi bir rol setim, ben babaym, cevabn veriyordu. Manastrda ev ilerine alan Kozet, idareyi zerine alm, ev masraflar yapard. Aslnda geimleri ok az bir parayla dnyordu. Hergn Jan Valjan, Kozet'i koluna takarak gezmeye karrd. Onu Lksemburg parknda, bahenin en tenha kesine gtrrd. Her pazar sabah, erken duaya giderlerdi. En uzaktaki bir kilise olan Sen-Jak kilisesini semiti Jan Valjan. Aslnda yoksul bir mahalle olduundan orada sadaka datmann daha olumlu olacan dnmt. Fakirler kilisede evresine toplanrd. Esasen Tenardiye de onu burada grmt ya. Yoksullar ziyaret ettiinde Kozet'i de beraberinde gtrrd. Plme sokandaki eve, hibir yabanc ayak atmazd. Tusen kadn mutfak alverilerini yapar ve yaknlarda bir emeden suyu Jan Valjan tard. Bu arada Jan Valjan'n bir grevi daha vard. "ltim Folvan" adyla Ulusal Muhafz Alay'na yazlmt. 1831 yoklamasndan bundan kanamamt. Adam hakkndaki bilgiyi, muhtar Pikpas manastrndan edinmiti. Yllarca orada bahvanlk grevini yerine getiren Ultim Folvan, saygdeer bir adamd. Jan Valjan ylda ya da drt kez formasn srtna geirir ve iinin bana koard. Aslnda bu klk deitirme sayesinde dier insanlarn arasna karabiliyordu. Altm yan bitirmi Jan Valjan, elli yandan fazlasn gstermezdi. Kiilik czdanna sahip olmadndan adn, yan her eyini saklyordu. Bu muhafzlk grevini can gnlden yapard. Bir ayrntya daha deinelim. Kozet'le birlikte gezmeye kan Jan Valjan daima emekli bir subay gibi giyinirdi, oysa arada bir akamleyin tek bana yrmeye karken, srtna bir ii nl ve bana soluk bir kasket geirirdi. Kozet, kaderinin bu esrarl ynne alm, kendisini el stnde tutan ve babas sand bu adama hi soru sormazd. Tusen kadna gelince, o Jan Valjan'a deta tapard. Hatta gnn birinde: Sizin u patron amma matrak herif, diyen kasaba: O bir evliyadr, cevabn vermiti. Jan Valjan, Kozet ve Tusen kadn, hibir zaman bahe kapsndan Plme sokana alan kapy kullanmazlar, daima Babil sokandan ilerlerdi. Onlarn Plme sokandaki bahenin dibindeki kkte oturduklarn kimse bilmezdi. Parmaklkl kap, daima kilitli ve bahe de bakmszd. Jan Valjan srf dikkati ekmemek iin baheyi zellikle bakmsz brakmt.

II Aa yukar bir yarm yzyldan bu yana kendi haline braklan bu bahe nefis bir yer olmutu. Parmaklklarn ardndaki esrar bilmeyen yayalar durur, hayran gzlerle bu ahane baheye bakarlard. Bir zamanlar gizli aklar barndrmak iin yaplan bu bahe sanki artk bu kez temiz sevgilere yuva olmaya hazrlanmt. Artk eski gnlerdeki ardaklar, tneller ve maaralarn yerini sarmaklar ve allar almt. Bu cilveli bahe, bir cennet bahesi grntsn almt. Bu yeil otlarla kapl patikalarda dolaan ve kendisini vermeye hazr bir kalp vard. Ak bir grnmeye grsn, burada onu karlamaya hazr bir mabet bekliyordu. Yeillik, otlar, yosunlardan yaplm bir tapnak ve tatl, saf tertemiz bir ruh. Manastrdan ktnda Kozet, henz ocuk yatayd. On drdn sryordu. Gzlerinden baka bir gzellii yoktu, geri hibir irkin hat olmamasna ramen zayf, beceriksiz ve ayn zamanda kstah tavrl idi. Szn ksas, o bym bir kk kzd. renimini tamamlamt, yani kendisine dini, daha dorusu tapnmay, sonra tarih ve corafyay, grameri azck mzik retilmiti. Ancak kadnlk sanatndan tamamyla habersizdi. Bir gen kz iin, tehlikeli olacak eylerin hibirini bilmezdi. Aslnda bir kzn ruhunu, bu denli karanlk brakmak ok tehlikeli olabilir. Gen kzlar ak ve tutkuya hazrlamak iin, manastr birebirdir. Manastrda yaam insan, dncesini bilinmeze srkler. Manastrdan ayrlan Kozet iin, Plme sokandaki ev ve bahe ok ekici, ancak ayn zamanda ok da tehlikeli olmutu. Yalnzln devam, zgrln balangcyla birleiyordu. Ne var ki, henz oraya tandnda, bcekler aryor, yaban ieklerinden demetler hazrlyor ve henz d kurma yana gelmedii iin, burada oynuyordu. Kk kz, babasn da ok severdi. Okuma hevesini yitirmemiti Jan Valjan. Bundan byle gzel konuurdu. Lksemburg parknda ba baa geirdikleri saatlerde yal adam, her grdklerini zengin bir dil ve esprili bir grle yorumlamasn bilmiti. Bakmsz bahe, oyunlarna yettii gibi, bu babacan adamda Kozet'in kalbini doldurmaya yetiyordu. Kelebekleri kovalayp, nefes nefese Jan Valjan'n yanna dndnde "Oh ne gzel kotum" derken yal adam onu alnndan perdi. Evet Kozet babasn taparcasna seviyor, daima onun peinden kouyordu. Hatta ou zaman Jan Valjan glerek ona, "Kendi evine dn, beni azck yalnz brak" derdi. Kozet tatl bir sertlikle babasna kr onu mesini istemediini bundan byle kendi evinde scakta oturmaktansa, onun yannda soukta mesini tercih ettiini sylemi ve adamn odasna zorla bir soba kurdurmutu. Hatta sofrada babasnn kara ekmek yediinden Kozet'in francala yemesi iin Jan Valjan de francala yemek zorunda kalmt. Artk eskisi gibi ona annesinden sz etmiyordu. Kozet kkken, durmadan ona Fantin'yi anlatan Jan Valjan garip bir ekingenlie tutularak, ona zavall anasndan hi sz amamaya karar vermiti. Kozet srar ettiinden Jan Valjan susar, sorusunu tekrarladnda glmserdi. Yine bir gn, yanaklarndan szlen yalarla gen kza cevap vermiti. Bir sabah Kozet, Baba, demiti. Bu gece ryamda annemi grdm, iki kanat takmt. Annem herhalde cennette bir melek olmal. Olabilir, ektii ilelerden Tanr, onu dllendirmitir, cevabn vermiti yal adam.

Kozet Gzelleiyor Bir sabah aynaya bakan Kozet kendisini gzel buldu ve buna ok at. Manastrda rahibeler ve arkadalar kendisine irkin olduunu durmadan tekrarlamlard. Yalnz irkin olup olmadn sorduunda, Jan Valjan glmseyerek ban sallyor ve "Hayr" diyordu. Oysa imdi nnde durduu ayna da babas gibi konumutu. Ertesi gn, yine kendisini inceledi ve bu kez kendisini irkin buldu, eskisi gibi, gece iyi uyumamt, gzleri kzarmt. Akamleyin salonda i ilerken babasnn kendisine endieyle baktn grerek tasaland. Baka bir gn, sokakta birisinin kendisine yle bir laf attn duydu: "Gzel kz, ancak pek biimsiz giyinmi, klksz." Kozet buna hi inanmad, "Olmaz," diye dnd. "Benim giyimimde bir kusur yok, sadece irkinim!" Yine bir gn bahede, Tusen kadnn Jan Valjan'a, "Msy farkettiniz mi, kk bayan bu son haftalarda pek gzelleti," dediini duydu. Kz hemen odasna kotu, aynaya dikkatle bakt, aydan bu yana aynaya bakmamt ve birden sevinle haykrd, kendi gzelliiyle gzleri kamamt. Evet artk gzeldi, bundan phe edilmezdi. Beli incelmi, boyu uzam, cildi beyazlamt. Salar ipek gibi, mavi gzlerinde parltlar belirmiti. Gen kz byk bir mutluluk iinde yzyordu. Oysa Kozet'in byle bir iek gibi alp gzellemesi babasn byk bir endieye drmt. Gnn birinde, onu bir yabancya kaptracan, Kozet'in evleneceini dnmek bile adam alt st ediyordu. Kendisini gzel bulduunun ertesi gnnden itibaren, Kozet hemen klna dikkat etti. Srtndaki o siyah ynl elbiseyi ve kaba kadife apkasn bir dolaba att, babas onun her istediini yerine getirmiti. Gen kz sanki bir moda evinde alm gibi, kendisine yakacak giysileri seti. Siyah damaskodan robu ve pelerini, beyaz krep apkasyla ilk sokaa hazrlandnda Kozet, yznde tatl bir glle Jan Valjan'in koluna girerek sormutu: Baba nasl oldum? Jan Valjan, kskan bir nianlya yaraacak bir sesle: ok gzelsin, demiti. Ancak akam parktan dndklerinde heyecanla sormutu: Kozet o siyah giysini, bir daha giymez misin? Kz billur zerine incilerin yuvarlann andran bir glle: Daha neler baba, bir daha o rk elbiseyi, o hantal apkay giyer miyim? cevabn verdi. Jan Valjan, zgn zgn i ekmiti. Bu arada artk Kozet'in arka avluda kendisiyle birlikte oturmaktan zevk almadn, vaktinin ounu bahede parmaklk nnde geirdiine dikkat etmiti. Oysa yal adam, baheye ayak atmazd o beki kpei gibi avlusunda kalrd. Gzelliini kefeden Kozet kendisinden daha da emin olmutu. te tam o sralarda, alt aylk bir sreden sonra, Marius ona Lksemburg'da rastlayacakt. Kozet'de de Marius gibi byk bir akn alevlerine hazr, kendi glgesinde beklemekteydi. Esrarl ve gizemli sabryla, kader bu birbiri iin yaratlan iki ruhu karlatrmt. Kozet'in bakyla, birden heyecanlanmt. Marius, oysa gen adamn tek bir bak da, kz yakp tututurmutu. Uzun bir sreden beri Kozet, Marius'i gryor ve inceliyordu. O daha kz irkin bulurken, kz onun yakkl olduunu farketmiti. Ancak o delikanlnn kendisine aldrmadn grerek, bunun fazla zerinde durmamt. Ne var ki Marius'un salarnn ve gzlerinin gzel olduunu arkadalar ile konuurken, ses tonunun ahenkli ktn ok daha nceden kefetmiti. Gzlerinin karlat o gnden sonra, Kozet Bat sokandaki dairelerine ok dalgn dnd. Geleneklerine sadk Jan Valjan, iki ay geirmek iin Bat sokandaki direye tanmt. Ancak Marius'un bak Kozet'de beklenmedik bir tepki yaratmt. Aylardan bu yana, kendisine bakmayan srf gzelletii iin dikkat eden bu delikanlya kar kz azck fke duyuyordu. Onu zmeye karar vermiti. Gzelliinin farknda olan Kozet artk gl bir silhnn olduunu da anlamt. Ne var ki kadnlar gzelliklerini bir silh gibi kullandklarnda, nce kendileri yaralanrlar.

Kza abay yakan Marius, artk ona yaklamaya cesaret edemiyor, geride bir srada oturmak, onu uzaktan seyretmekle yetiniyordu. Oysa buna hrslanan Kozet, bir gn babasna, "Baba biraz yryelim," demi ve onun koluna girerek Marius'in oturduu srann nne kadar ilerlemiti. Gen adamn kendisine yaklamadn grerek, kendisi ona gitmiti. Akn ilk belirtisi gen erkekte ekingenlik olurken, gen kzlarda cret olur. Bu artc semptom her iki cinsiyetin birbirlerinin niteliklerini edinmeleridir. Kz erkein cesaretine brnr, erkek kadnn ekingenliini alr. O gn Kozet'in bakyla aktan ldrmt. Marius, oysa Kozet titreyerek dnmt evine. O gnden sonra, bu iki gen birbirlerini taparcasna sevmeye baladlar. Nedense Kozet, birden sonsuz bir acya dt. Sanki ruhu kararmt. Akn ne olduunu bilmezdi, Kozet. Manastrda ak kelimesi yasakt. Bilmeden sevdii iin, ak daha glenmiti. Bunun iyi ya da kt olduundan haberi yoktu, akn tehlikelerini de bilmiyor, yalnzca seviyordu. Hemen her gn parka gidi saatini sabrszlkla bekliyordu Marius'i uzaktan gryor, kendisini ok mutlu buluyor ve babasna: "u park cennet bahesi sanki" demekle btn dncesini ifade ettiine inanyordu. Marius ve Kozet sanki gecede bocalyorlard, birbirleriyle konumuyor, selmlamyor, birbirlerini tanmyorlard. Gkteki yldzlar gibi, birbirlerini seyretmekle yetiniyorlard. Bu arada garip bir igdnn etkisinde Jan Valjan, bir tehlikenin yaklatn duyuyordu. Bundan byle, artk hayatnda deer verdii gzel eyin Kozet'in sevgisinin sanki tehlikeye girdiini hissediyordu. Jan Valjan'da Marius'i farketmiti, akn verdii ekingenlikle gen adam, kendisini ele vermiti. Artk eskisi gibi onlarn oturduklar srann nnden gemiyor, her gnk eski kostmyle gelmiyor. Srtnda bayramlk giysileri, elinde eldivenler hatta Jan Valjan onun salarn kvrttndan bile pheleniyordu. Szn ksas, yal adam bu delikanldan nefret ediyordu. Kozet duygularn aa vurmuyordu, bunun yasak olup olmadndan haberi olmamasna ramen, yine de bu hissettiklerini gizlemesinin daha olumlu olacan dnyordu. Kozet'in sse dmesiyle, yabanc gencin her gn bayramlklarn giymesi arasnda bir denklem kurmutu Jan Valjan. Belki bu bir rastlant olabilirdi, ancak yine de tehdit edici bir rastlant idi. Bu arada Marius, balanmaz bir pot krm, bir akam onlar Bat sokandaki evlerine kadar izlemiti. Baka bir akam kapcyla konumutu. Kapc Jan Valjan'a yakkl bir gencin kendileri hakknda baz sorular sorduunu tekrarlamt. Ertesi gn Jan Valjan, Marius'e dman gzlerle bakm ve bir hafta sonra yal adam, kzyla Plme sokandaki ssz evine tanmt. Uzun bir sre, ne Lksemburg bahesine ne de Bat sokana ayak atmayacana yemin etmiti. Kozet szlanmam, birey dememi, parka gitmeyi kesmelerinin nedenini bile sormamt babasna. Duygularn belirtmekten korkuyordu. O gnden sonra gen kz, birden neesi yok olmu gibi glmesini unutmutu. Bir gn Jan Valjan sormutu: Kozet, Lksemburg parkna gidelim mi? Kzn yznde sanki gne parlam gibi glerek: Evet, demiti. Gitmiler, fakat Marius'i grmemilerdi. Son gidilerinden sonra tam ay gemi olduunda Marius, parka gitmekten vazgemiti. Ertesi gn Jan Valjan, Kozet'e: Lksemburg bahesine gidelim mi? diye sorduunda, gen kz ac bir glle: Hayr, cevabn veriyordu. Jan Valjan, gen kzn kederli duruundan, ancak asla szlanmamasndan ok zlyordu. Dier yandan Kozet de ok mutsuzdu. Marius'in yokluu onu kalbinden yaralamt. Jan Valjan, onu Lksemburg bahesine gtrmekten vazgetiinde, nce akn belli etmemek iin sesini karmamt. Kaytsz grnrse, babasnn gnn birinde yine oraya dneceini sanyordu. Ancak gnler, haftalar, haftalar aylan izlemi. Jan Valjan, Kozet'in boyun eiini kabullendiinden, kz bu uysalla ok zlmt. Yeniden parka dndklerinde, artk aradan aylar gemiti. Marius'yi gremedi.

Kck kalbinde bir sz duyuyordu, artk onun iin her ey kararmt. K ve yazn bile nemi yoktu, gne parlasn ya da yamur yasn Kozet'e vz geliyordu. Kularn cvltlarna bile aldrmyor kolacnn amarlar nasl tlediine nem vermiyor, Tusen kadnn ar masraflarn kaytsz gzlerle denetliyordu. zgn, bitkin, mutsuzdu. Dalgn ve grmeyen gzlerle nne bakyordu. Fakat derdini Jan Valjan'dan saklamaya alyordu. Adam onun her gn daha sararp solduunu grerek endieleniyordu. Kimi zaman Jan Valjan: Neyin var? diye sorduunda, Kozet tatl glyle: Bireyciim yok, cevabn verirdi. Bir suskunluktan sonra adamn da zgn olduunu hissederek: Peki baba, senin ne derdin var? diye sorduunda, adam da zgn zgn: Benim de bireyim yok, cevabn verirdi. Birbirine bal ve yakn bu iki yaratk, yan yana ac ekmekte devam ediyorlard.

Bahar Kalpleri Aydnlatr Hayatlar byle ar ar kararyordu. Tek bir teselli ve elenceleri, yoksullara para, ya da ekmek gtrmek olmutu. Fakirlere yapt bu ziyarette Kozet babasyla daima beraber giderdi. ou zaman, yoksullarn sevinmesinden yansyan bir mutlulukla Kozet de neelenirdi. te aa yukar o gnlerde Jondret'leri ziyaret etmilerdi. Bu ziyaretin ertesi gn Jan Valjan kolunda bir sarg ile grndnde Kozet, ok tellanmt. Bu yank yznden, adam aa yukar bir ay kadar evden dar kamad, akamlar ateleniyordu. Hekim grmek istemiyor, Kozet'in srarlarn reddediyordu. Oysa gen kz, sabah akam yaral koluna yle efkatli bir glmseyile pansuman yapard ki, Jan Valjan, gen kzn kendisine yeniden yaklatn grerek sevinir ve yaralandna deta memnun olurdu. Manastrda gzel sesli bir rahibe, Kozet'e alg almasn ve ark okumasn retmiti. Kozet'in ok dokunakl bir sesi vard. Akamlar yaral adam avutmak iin, ona ili trkler okurdu. lkbahar gelmiti. Bahe ylesine gzellemiti ki, kzn solgun yzne zlen Jan Valjan, ona: Bahede dolaman istiyorum, diye diretti. Nasl isterseniz baba, cevabn verdi Kozet. Babasnn szn yerine getirmek iin bahede dolamasna balad. Ancak bu gezintilerine daima yalnz kard, parmakln ardnda grnmek istemeyen Jan Valjan, bahenin o ksmna ayak basmazd. Jan Valjan'in yarasnn, yava yava iyiletiini gren gen kz, birden iinde bir sevin duydu. Bu arada bahar gelmi, gnler uzamt, mart ay gemi nisan iek kokulan ku sesleriyle onu izlemiti. Henz ok gen olan Kozet, kendisini bu nisan sevincine kaptrd. lkbahar karanlk sular bile aydnlatr. Kozet artk eskisi kadar kederli deildi, sabahlar saat ona doru babasn baheye srkleyerek, onunla kol kola birka dakika dolatktan sonra, yine eskisi gibi glmeye balamt. Onun yzne renk geldiini, gzlerinin ldadn farkeden Jan Valjan, kolunun yaralanmasna sebep olan Tenardiye'lere neredeyse kran duyuyordu. Yaras iyiletikten sonra yal adam, akam gezintilerine balamt. Oysa Paris'in ssz mahallelerinde tek bana gn batmnda dolaanlar, daima bir macera ile karlarlar. Bir akam kk Gavro, kendisini ok a buldu. ki gndr bir lokma ekmek bulamamt. Birden kendisine bir ziyafet ekmesini dnd. Paris'in ssz mahallelerinde baz baz umulmadk anslara rastlanr. sterlitz kyne doru yolland. Bundan nceki gezilerinden birinde, orada ihtiyar bir adamla yal bir kadnn oturduklar bir evin bahesini grmt. Bu bahede duvar dibinde nefis elmalarla ykl bir aa vard. Bir elma, a bir mide iin umulmaz bir ziyafet olur. Adem Baba'nn felketine sebep olan elma, Gavro'u lmden kurtarrd. Gavro baheyi buldu ve tam duvarn arkasnda durmu zerine trmanmaya hazrlanyordu ki, bahedeki ihtiyar adamla yal kadn arasnda yle bir konumaya kulak misafiri oldu. Msy Mabf, diyordu yal kadn. Ev sahibi memnun deil, kendisine aylk kira borluyuz. Ne yapalm bir ay sonra, drt ayln birden deriz. Manav kadn da memnun deil. O da bundan byle kasalar vermeyeceini sylyor, bu k ne ile snacaz. Odun bulamayacaz. Gne yok mu? Kasap artk veresiye vermeyeceini kesinlikle syledi. Aman ne iyi esasen et, bana yaramyordu. Bu arada frnc da borlarnz vermenizi istedi, para vermezsek ekmek vermeyeceini syledi. Ne yapalm? Biz de ekmek yerine bahedeki elmalarla karnmz doyururuz. Fakat Msy, byle parasz yaayamayz.

Ne yapalm Pltark nine, param yok. Kadn homurdanarak uzaklam, adam tek bana kalmt, zgn zgn dnyordu. Bu arada Gavro'ta te yandan dnmeye koyuldu. Adama acmt, elmalarn almaya ii elvermedi, bundan byle duvara yaslanarak uyumaya alt. Hi deilse, aln unuturdu. Ancak Gavro'un uykusu tavan uykusuna benzerdi. En ufak bir hrtda uyanrd. Birden karki yoldan iki glge belirdi, ikincisi, sessizcesine birinciyi izliyordu. Gavro, bu yaklaan glgeleri seebilmek iin, gzn drt at. Bunlardan biri ihtiyar bir adamcazd. kinciyi tanmakta hi glk ekmedi. Bu, haydut Montparnas'd. Azl hrsz sokak ocuu Gavro'la iyi dosttu. Ancak u var ki Gavro, Montparnas'in bu saatte burada bulunmasn hi de hayra yormad, o ihtiyara ii szlad. Montparnas'in kt niyetle adamn peinden geldiini dnmek iten deildi. Gavro ne yapacan dnd. O byle dne dursun, saldr ani ve artc oldu. Montparnas elinde koklad gl frlatarak, iki srayta kaplan gibi ihtiyarn zerine ulland, yakasna yaparak, onu devirmeye alt. ocuun kalbi burkuldu, yal adamcazn ezileceini anlamt. Bir kaplana kar koyabilir mi bir yaban eei? Bir saniye sonra adamlardan biri yerde, inim inim inliyordu, ancak Gavro gzlerine inanamad, yerdeki yal adam deil, Montparnas idi. htiyar yumrua yle bir iddetle karlk vermiti ki saldran yerde kvranyordu. Gavro'un yrei sevinle doldu: Yaasn babalk, dedi ve kendisini tutamadan el rpt, ancak kimse bunu duymad, nk allarn ardna sakl olduu gibi, dvenler birbirlerini alt etmeye urayorlard. Birden Montparnas, kprdamaktan bile vazgeti, Gavro endielendi, "Sakn bizim ahbap gebermi olmasn?" diye dnd. Oysa babalk, tek bir kelime sylememiti, ancak dorularak zerindeki tozlar silkti ocuk, onun hayduta: "Kalk ayaa" dediini duydu. Montparnas zorlukla doruldu, ancak ihtiyar onu yakasndan yakalam tutuyordu, gen ekya, bir koyuna yenilen bir kurt gibi, sklm pklm sinmiti. Gavro saf gz ve kulak kesilmiti. Bakyor ve dinliyordu. Adamn haydutu sorguya ektiini duydu, Montparnas cevap veriyordu: Ka yandasn? On dokuz. Gen ve glsn, neden sanki almazsn? almak bana gre deil, ben doutan tembelim. Ak konu, senin iin bireyler yapabilir miyim? Ne olmak isterdin? Hrsz. Bir suskunluk oldu. htiyar dnceli grnyordu, hareketsiz duruyor ancak yakasndan yakalad Montparnas' brakmyordu. Bu arada gl ve evik haydut kurtulmak iin, vahi bir hayvan gibi geriniyor abalyordu. Oysa ihtiyar, tek eliyle onu yakasndan yakalamt. Birden yal adam hzn dolu bir sesle unlar syledi. Gavro bu szlerden tekini karmad. Evldm srf tembellik yznden kendini en zor, en yorucu bir meslee hazrlamsn. Bundan byle, durmadan almaya hazrlan bakalm, sana uyku durak yok artk. Henz vaktin varken, gel dinle beni yakan kurtar, kendini topla yoksa nasl cehennemi bir hayat setiini sen kendin anlayacaksn. Namuslu iinin yorularak kazand ekmei, sen alarken rahat yiyemeyeceksin. Her geen dakika kaslarn gerecek, adalelerini szlatacak koparacak. Bundan byle nefes alabilmek iin duvarn delmek, sokaa kmak iin araflarn paralayarak yapacan ipten merdivenden uurumlara aslmak zorunda kalacaksn. Ah, asalak olarak yaamak isteyenin, vay haline! Su iecek, kuru ekmek yiyeceksin. Tahta zerinde ayan zincirli olarak yatacaksn. Bu zinciri krp katn farzet, gnlerce allar iinde srnecek, orman hayvanlar gibi ot yiyecek ve nihayet yine gnn birinde yakalanarak birka yl daha fazla ekleteceksin cezana. Hem de zincire vurulmak iin. Yol yaknken, gel vazge, bu sevdadan.

Kle olmaktansa drst ii olmak, bin kat hayrldr, hrszlk sandn kadar kolay deil gel sen rahat yolu, almay se... Haydi git bu sylediklerimi iyice bir dn. Benden bunu mu istemitin? htiyar cebinden kard ykl bir mein keseyi hayduta uzatt. Montparnas az ak, arkasndan bakakalmt. Ne var ki, onun bu dalgnl kendisine uur getirmeyecekti nk Gavro sessizce yaklam ve dostu Montparnas'n arka cebine att keseyi, usulca ekip alvermiti. Hayatnda ilk kez olarak derin bir dnceye dalan Montparnas allarn ardnda sakl Gavro'u grmemi ve cebinden kesenin alndn farketmemiti. Gavro ar ar duvar dibine dnm ve Mabf Baba'y aa altnda grnce, keseyi duvardan ararak adamn ayaklarnn dibine frlatmt. Birden havadan gelen bu keseyle, dalgnlndan syrlan ihtiyar adam, keseyi alp at. ki blm vard, birinde ufak para, dierinde tam on altn. M. Mabf bu keseyi hizmetisi Pltar nineye gtrd. htiyar kadn: krler olsun, bu para bize gkyznden dt, diyerek keseyi nlnn cebine indirdi.

Gizli Defter Drt be ay nce kzn kalbini szlatan ac kederi, artk yava yava kabuklanmaya yz tutmutu. Evet Kozet iyileiyordu. Doa, ilkbahar, genlik, babasna besledii sevgi, kularn ve ieklerin cmb bu henz bakir ruha unutmay damla damla sunmutu. Hatta gnn birinde Marius'i dnen Kozet: Hayret, dedi. Artk onu dnmyorum bile. Bu ayn hafta iinde, parmakln nnden geen yakkl bir binici temeninin, kendisine bakarak byk burmas dikkatini ekmiti. Bu patlak mavi gzl, sar kvrck sal, gzel subay daha nceden tantmz temen Teodl Jilnorman idi. Ertesi gn ayn saat subayn getiini yine grd, saatine dikkat etti. Dnd, "Allah Allah herhalde Babil sokandaki klada kalan, subaylardan olacak" Bu arada temenin arkadalar bakmsz bahenin oymal parmakl ardndaki, gzel kz farketmilerdi. Teodl'e: Baksana, gzel bir kz sana gz szyor, dediler. Kendini beenmi subay: Bana ne, her bakan kza ilgi duysam, ne olurdum, cevabn verdi. Vaktim yok. Oysa o gnlerde Marius ac uurumlarnn en derinine inmi, lmeyi dnyordu. "lmeden nce, birkez olsun onu grebilsem" diye kendi kendisini yiyordu. Kozet'in bir subayla ilgilendiini grse, tek bir sitem etmeden lrd. Deiik yaradlta, iki ruhtu. Marius kederden kendisini kurtaramayan bir tip, oysa Kozet ac ve kederin en derinliklerinden gc sayesinde kabilecek bir yaradltayd. Aslnda Marius'in ans, Kozet'in ruhunun ta derinliklerinde uyumaktayd. Nisan aynn ilk gnlerinde Jan Valjan, yine bir yolculuk yapt. Arada bir iki gn sren yolculuklara kard. Nereye gittiini kimse hatta Kozet bile bilmezdi. Genellikle evde para azaldndan adamcaz birka gnlne byle kaybolurdu. Babasnn yine byle gittii bir akam, Kozet salonunda yalnzd, piyanosunu at ve "Koruda Yitik Avclar" arksn sylemeye balad. arksn bitirdiinde bir sre dnceli grnd. Birden bahede ayak sesleri duyar gibi oldu. Salonun kapal panjuruna kulan dayad, sanki bir erkek yryor gibi geldi. Hemen yukardaki odasna kotu ay baheyi gn gibi aydnlatmt, kimsecikler yoktu. Kozet aldandn dnd, belki de bir korkuya kaplmt herhalde, az nce Weber'in sinirli operasndan okuduu para zihnini bulandrm olacakt. Gn batmnda, ormanda yollarn yitiren avclarn korosu, ayak altnda trdayan kuru dallar, kendisini byle bir hayl lemine srklemi olacakt. Ancak ertesi gece karanlklar bastnda, bahede dolayordu. Yine bir gn nceki grltnn eini duydu, tam o srada allarn ardndan kan Kozet, ay nda kendi glgesini grd. Birden gen kz dehetle olduu yerde kald, glgesinin hemen ardnda baka bir glge belirmiti hem de bu banda yuvarlak bir apkas olan bir glgeydi. Nihayet tm cesaretini toplayarak ban evirdi, kimseyi gremedi. Fakat bir hayli endielenmiti, iki gn st ste, ayn hayli gremezdi. Ertesi sabah babas geri dnmt, Kozet ona korkusunu anlatt, adam nce birey olmadn syledi ancak yznn anlamndan Kozet, onun da endielendiini anlamt. Gece yeniden uyand, bu kez birisinin ayak seslerini ok net olarak duyuyordu, hemen penceresine kotu, cam at bahede tam odasnn altna gelen ksm da elinde kaln bir sopa tutan birisi dolayordu, tam imdat istemek iin haykraca anda, buluttan syrlan ayn nda, adamn aydnlanan profilinden tand. Bu babasyd. Kz yatana yatarken onun da bir hayli endielenmi olduunu dnd. Jan Valjan, o geceyi bahede geirmiti gecenin ge bir saatinde gen kz, bir kahkaha ile uyand, babas kendisini aa aryordu. Hemen yatandan atlad, zerine sahanln geirerek, penceresini at babas aada imlerin yannda duruyordu: Kozet, diye seslendi, seni yreklendirmek iin uyandrdm, bak yuvarlak apkal glgeye. imlerin zerinde, uzayan bir glgeyi iaretledi bu sanki banda yuvarlak bir apka giymi birisinin glgesiydi. Bitiik damda ykselen bir balkl bacann glgesiydi.

Ertesi gn kahvalt masasnda Kozet, babasyla akalaarak endieleriyle alay ediyordu, ancak arkaya bakldnda, kaan bir baca henz grlmemiti, fakat kzcaz kafasn daha fazla yormad ve bu olanlar unuttu. Ancak birka gn sonra yeni bir olay olacakt. Bahede sokak yanndaki demir parmaklkta sarmaklarn kaplad tatan bir sra vard. Sokaktan geenlerin kolay gremeyecekleri bu sraya bir yaya, elini uzatarak deebilirdi. Bu olaylardan bir ka gn sonra Jan Valjan'n gezmeye kt bir akam, gne battktan sonra Kozet bu sraya oturmu, derin derin dnyordu. Rzgr serinlemi gen kzn kalbini bir gariplik doldurmutu. Akamn verdii bir hzn iini kaplyordu. Belki de aralanan mezarlarn esrarndan gelen bu hzn, belki de anas Fantin bu blgede onu koruyordu. Kozet yerinden ar ar kalkt ve birka adm yrd, otlar nemlenmiti, ayaklan slandndan yeniden ta srann zerine dnd, tam oturaca anda, az nce bulunmayan kocaman bir tan durduunu hayretle grd. Kozet bu tan manasn bir trl anlayamamt, birden bu tan buraya yalnz bana gelmeyeceini bir kolun uzanm olacan dnerek rperdi. Birden korkmutu, elini srmeden ve koarak girdi. Tusen kadna, babasnn gelip gelmediini sorduktan sonra, ona akamlar kap ve pencere panjurlarn sk sk kapamasn, bir kez daha tembih etti. Ertesi sabah, gn doarken uyanan Kozet, bir akam nceki korkularna glerek kendi kendisiyle alay etti. Renkli perdelerden szlerek, odasna altn bir gl gibi giren gne onun tm endielerini datmt. Ta sra zerinde ta olmadna kendi kendisini inandrmaya alt. Hemencecik giyinerek, baheye kotu srann zerinde birey bulmay isterdi, fakat birden buz gibi bir ter dkt. Ta srann zerinde duruyordu. Ancak geceki korkusu gndz dalm olduundan Kozet tan esrarn zmek iin yerinden kaldrd. Olduka ar kk bir kaya parasyd altnda mektuba benzeyen bir kt bulunuyordu. Bu beyaz bir zarft. Kozet hemen kapt zerinde ne adres vard ne de mhr. Kocaman zarf at iinden bir ince defter kt. Artk Kozet'in kalbini meraktan stn bir duygu sarmt, endielenmiti. Defterin sayfalarn at, ok gzel bir yazyla doldurulmutu bu sayfalar. Kozet bir imza, bir ad arad, bulamad. Herhalde gizli elin bunu sra altna brakt defter, kendisine yazlmt. indekileri okumasnn gerektiini dnerek sayfalan evirdi. u satrlar okudu: Ak, meleklerin yldzlara selmdr. Ak yok olduunda Ruh derin bir kedere der. Beyaz Krep apka altndan glen gzleri grmek, ruhumun ryalar sarayna girmesini salad. Neden artk Lksemburg Bahesine gelmiyor sanki? Nerede oturuyor? Ruhunun adresini bilememek, ne korkun... Ey aktan ac ekenler, sevmekten vazgemeyin. Durmadan sevin, aktan lmek akla yaamaktr.

Sevenler olmasa gne solard. Bu tip dncelerle defterin yirmi be sayfasn doldurmutu bu gzel kelimeleri yazan, esrarl el. Okumasn bitirdiinde Kozet kendisini bambaka bir dnyada buldu. Tam gzlerini kaldrdnda, yakkl subay ban dikletirmi parmakln nnden geiyordu. Kozet onu iren buldu. Bu gzel dnceleri kim yazm olabilirdi? Bir bir, kda geirilen bu satrlar, sanki ruh damlalaryd. Kozet bir an bile kukulanmad. Bir tek erkek yazabilirdi bunlar. O. Evet, O. Birden gen kzn kalbine gne domutu sanki, iinde sonsuz bir mutlulua karan adsz bir hzn duydu. Evet o bu sayfalar doldurmutu ve defteri tan altna brakmt. Kozet onu unuta dursun, o yakkl gen kendisini aram bulmutu. Fakat Kozet, onu nasl unutmu olabilirdi? Bunu dnmesinin bile, bir lgnlk olacan anlad. Evet ate kllenmi ve bir sre gizli gizli yanm, fakat artk eskisinden daha iddetle alevlenmiti ak. Kozet nc kez defteri, batan okuyordu ki, Temen Teodl yeniden bahe nnden geti ve bu kez mahmuzlarn aklatarak yrd. Baklarn kaldrp, onu gren Kozet onu budala, kstah ve ok irkin buldu. Temenin kendisine glmsediini grnce, hrsla ban evirdi, salak herifin kafasna bir ta atabilirdi o anda. Kozet ieri kotu odasna kapand, defteri yeniden okumak ve ezberlemek iin. Defalarca okuduktan sonra, onu perek koynuna soktu. Btn gn Kozet, bir ryada gibi yaad. Dnemiyordu bile. Glyor konuuyor, fakat ne yaptn bilemiyordu. Zaman zaman btn bunlar, ryada grdn sanyor, ancak elini gsne gtrp kd elledikten sonra, gzel geree inanyordu. Gen kz, sevgilisinin meleklerin aracl sayesinde kendisini bulduuna inanyordu. Akam olduunda Jan Valjan, yine yrmelerinden birine knca Kozet aynasnn nnde sslendi. Salarn kendisine en yakacak bir tarzda dzeltti, yakas ak bir robu giydi nedenini bilmeden byle giyinmiti. Bir yere mi kmaya hazrlanyordu? Hayr. Birisini mi bekliyordu? Hayr. Gn batarken baheye indi. Tusen kadn arka avluya alan mutfakta bulaklarn ykamakla meguld. Gen kz, eliyle allar iterek aalar altnda yrmeye balad. Byle byle, ta sraya geldi. Ta orada duruyordu. Kozet oturdu ve sanki bu uurlu ta okamak ister gibi beyaz elini zerine koydu. Birden garip bir izlenime kapld, sanki yan banda birisi duruyordu. Ban evirerek yerinden kalkt. O idi. Ba akt, zayflam ve solgundu. Alacakaranlkta siyah kostmn ancak seebildi Kozet. apkasn yere allar zerine frlatmt. Baylmak zere bulunan Kozet ses etmedi, nasl olduunu anlamadan birka adm gerilemiti. Oysa ona sokulmak isterdi, gremedii zgn gzlerin cazibesine kaplmt. Adm adm gerileyen Kozet, birden bir aaca srtn dayad, yoksa debilirdi. te o zaman tanmad sevgilisinin sesini duydu: Balayn beni, evet ben geldim, kalbim dolu, artk siz olmadan yaayamayacam anlamtm. Sra zerine braktklarm okudunuz mu? Beni tanyabildiniz mi? Benden korkmayn. Bana baktnz o mutlu gn zerinden, hemen hemen bir yl geti, hatrlyor musunuz? 16 Haziran gn idi. Bir de babanzla birlikte oturduum srann nnden gemitiniz, o da 2 Temmuz gnnde olmutu. Ne kadar zamandan beri, sizi gremiyordum. Gnlerim gece olmutu. Parktaki iskemleleri kiralayan kadna sordum, artk gelmediinizi syledi. Bat sokanda oturuyordunuz, oradan da baka yere tanmsnz. Bakn sizinle ilgili ok ey biliyorum. Daima sizi izliyordum, baka iim yoktu ki. Sonra birden ufuklarm karard, sizin yok olduunuz gnler ve haftalar boyu lgnlar gibi dolatm. Bir gn yine Odeon meydannda gazete okuyordum, sizi grr gibi oldum, hemen kadnn peine takldm, siz deildiniz, apkasn sizinkine benzetmitim. Geen akam tam arkanzda duruyordum, siz banz evirince hemen katm. Bir akam da sizin ark okuduunuzu dinledim.

Ne denli mutlu olmutum. Panjurlar ardndan sesinizi, dinlememe izin verir misiniz? Bunun size bir ziyan olmaz ki. Galiba akmdan leceim, ne olur arada bir bu baheye gelmeme izin verin, ah! bilseniz size tapyorum ben. Sizinle byle konutuum iin beni balayn. Neler sylediimi bilemiyorum. Kim bilir belki de bana kzyorsunuzdur. Oh anneciim, diye fsldad Kozet ve birden lyormu gibi olduu yere yld. Marius onu derken yakalad. Kollarndan tuttu barna bast. Dinsel bir davranta bulunduunu sanyor, ba dnyor, gzlerinin nnde imekler akyordu. Aslnda bu harika kza kar hibir istek duymuyor, yalnzca onu lesiye seviyordu. Kozet onun elini yakalad ve korsajna gtrd. Gen adam kda dokunmutu titreyerek sordu: Yoksa, siz de beni seviyor musunuz? Kozet, soluk gibi bir sesle cevap verdi: Sus! Bilmiyor musun? Daha sonra ban mutluluktan sarho olan gencin omzuna dayad. Marius, kz kollarnda onunla srann zerine dercesine oturmutu. Artk syleyecek sz bulamyordu bu arada, gklerde yldzlar bir bir yanyordu. Dudaklar nasl birleti, bunu kendileri de bilemedi. Bu pme, kularn t, karlarn erimesi, gllerin amas, doan gnn glgeli ufuklar aydnlatmas gibi kendiliinden oluvermiti. Bir pck, hepsi bu kadar. Her ikisi de rperdiler ve karanlkta l l gzlerle baktlar. Gecenin serinliini duymuyorlard. Kozet, ona bu baheye nasl girdiini de sormad, onun yannda olmasn o kadar tabi buluyordu ki. Daha sonra tek tk konutular. Ruhlar kadar temiz bu iki gen, ilerini birbirlerin dktler. Kalplerini boalttlar, yle ki bir saat sonra, delikanl kzn ruhunu alm, gen kz sevdii adamn ruhuna sahip olmutu. Ruhlar birbirine girdiinde, bu zevkten sanki sarho oldular. Gereken her eyi syledikten sonra, kz ban onun gsnde saklayarak sordu: Adniz ne? Marius, ya sizin adnz? Beni Kozet diye arrlar.

Gizli Ak I Tenardiye ve su ortaklan, bu olaylardan az nce cezaevinden kamt. Yine bir haydutun emriyle, Plme sokandaki evi gzetlemek iin oraya yollamlard Eponin'i. Gen kz, bahede Marius'in sevdii kz grnce, bu evde i olmadn babasna ve haydutlara bildirmi, hatta buraya girip soymak istediklerinden onlar polise haber vermekle tehdit etmiti. Btn bunlardan sonra delikanlya verdii vaadi hatrlayan zavall kz, istemeye istemeye onu bu evin kapsna kadar gtrmt. Bundan sonra bu sihirli baheye girmek, Marius iin kolay olacakt. Anm parmaklklardan birini trpleyen gen adam, gizlice baheye girebilmiti. Aslnda ssz olan Plme sokandan, grlmek tehlikesi yoktu. Delikanl baheye geceleyin el ayak ekildikten sonra girerdi. Bir pmenin nianlad bu iki ruh, o uurlu saatten sonra her gece aksatmadan bulumaya baladlar. Marius geceleri geliyordu. Hayatnn bu dneminde Kozet vicdansz ve karc bir erkein kollarna dse, mahvolmu saylrd. Cmert gnller kendilerini teslim etmekten ekinmezler, ok saf ve ak konusunda bilgisiz olan Kozet'in, kendisini brakmasndan normal birey olmazd. Tanr Kozet'e acm, yoluna ok soylu, ok erdemli bir delikanl karmt. 1832 ylnn bu gzel mays aynda, bakmsz ve yabani bahe, dnya zevklerinin en gzelini tatt. Masum ve temiz iki ruh, birbirine tapnmakla yetiniyordu. Marius, Kozet'in eteinin ucunu tutmaya cesaret edemezdi. Hatta yine bir gece ay nda Kozet, drd bir mendili almak iin eildiinde yakas alm ve gerdan grnmt. Marius kpkrmz kesilerek ban evirdi. Marius'in o ilk akam verdii pck son pck olmutu. Marius, Kozet'in elini pmek, ya da salarn okamakla yetinirdi. Kozet iin Marius tal bir kral, Marius'e gre Kozet banda aylas olan bir melekti. Birbirlerinin ellerini tutuyor, ancak daha fazlasn dnemiyorlard. Marius, Kozet'in saflnn bir snr olduunu anlamt. Kozet, Marius'in drstlne gvenerek ondan ekinmiyordu. Geceleyin bulutuklar bu bahe, sanki canl ve kutsal bir yerdi. evrelerinde tm iekler ayor ve nefis kokularn onlara sayordu. Mrldandklar ak szlerinden, aalar rperirdi. Gnn birinde Kozet, Marius'e: Baksana, demiti. Biliyor musun benim gerek adm frazi. Daha neler, senin adn Kozet deil mi? Yok canm, bana kkken taktklar irkin bir ad. Benim gerek adm beenmedin mi? Doru syle frazi adn nasl buldun? Beendim, fakat ben Kozet adn da ok seviyorum. Sahi baksana Kozet ad hi de fena deilmi, sen beendikten sonra ben de beenirim. Beni Kozet diye ar. Bu szlere elik eden glmseyii meleklerin gln andrrd, yine bir gn sevgilisine: Msy, demiti. Yakklsnz, gzelsiniz, esprili bir gensiniz, ok bilgilisiniz, her bakmdan benden kat kat stnsnz ancak sizden ok daha iyi yaptm birey var. Sizi sevdiim kadar sevemezsiniz beni. Marius gklerde utuuna inanyor, yldzlarn arksn duymu gibi kendisinden geiyordu ya da Kozet onun ksrmesine zlerek akadan eline vurdu: ksrmeyin beyefendi, benim yanmda iznim olmadan ksrlmesini hi istemem. Byle ksrp beni meraklandrmanz ok acayip dorusu. Salkl olmanz isterim, nk hasta olursan, ben ok ok zlr perian olurum. Ancak bir melek konuabilirdi, byle. Yine bir gn Marius, Kozet'e: Dn, dedi. Bir zamanlar senin adnn "Ursula" olduunu sanmtm. Sus, ne korkun ad. Saatlerce gldler. Marius iin hayat ok basitti.

Parmaklktaki demir ubuu yerinden oynatarak geceleyin sessizce baheye girmek, yan yana bu ta sra zerinde oturup fsldaarak birbirlerine gnlerini anlatmak. Bu arada Marius, sevdii kza gzelliini tekrarlamaktan geri kalmazd: Ne kadar gzelsin Kozet'im, sana bakmaya bile kyamyorum, seni ancak seyredebilirim. Bir melek, bir perisin. Ne olduumu anlamyorum. Eteinin ucu pabucuma dediinde, alt st oluyorum. Hele konuman, o gzel dudaklar arasndan sanki cevherler kyor. Kimi zaman, seni bir rya sanyorum. Konu seni dinlediimde, hayran oluyorum. Oh, Kozet, sen ne harika kzsn senin iin ldryorum. Siz taplacak bir meleksiniz, kk hanm. Kozet, ona u cevab verirdi: Her geen gn, seni bir ncekinden daha ok sevmekteyim. Kozet'in ruhu da d grn kadar aydnlkt. O nisan aynn simgesiydi sanki. Gzlerinde idem vard, o tm klar kendisinde toplam nurdan yaplm bir kadnd. Ona tapan Marius'in ona hayran kalmas aslnda ok olaan saylrd, ancak u var ki, manastrdan henz km bu gencecik kzn ou zaman olgun bir kadn gibi konutuu, hi aldrmaz gibi, derin ve ince dnceler aklad olurdu. Kozet'in ok eylerde doru bir gr vard, asla aldanmazd. Gevezeliklerinde bile, bir espri anlay sezilirdi. gdsne uyarak, tatl ve derin konuurdu. Btn bunlara ek, bir hi onlar gldrrd, otlar zerinde trmanan bir u bcei, bir yuvadan den bir ku tyne zldkleri de olurdu. Akn tanmlanmas, yok yere glmek, bir hie duygulanmaktr. Aklarna ylesine dalmlard ki, o yaz Paris'i krp geiren kolera hastalnn bile farknda deillerdi, sanki Marius, Kozet'e yaamnn bir ksmn anlatm, adnn "Pontmercy" olduunu, ksz olduunu, avukatlk renimi yaptn, u srada eviri ileriyle geindiini anlattktan sonra babasnn kahramanca dvm bir "Binba" olduunu da gururla szlerine eklemiti. Bu arada, bir Baron unvanna sahip olduunu da sylemiti. Ne var ki Kozet iin, bu fazla birey ifade etmemiti. Baron da ne demekti, onun iin Marius'in yalnzca, Marius olmas yeterdi. Gen kz da, baz aklamalarda bulunmu bir manastrda yllarca renim yaptn, annesinin olmadn babasnn adn Msy Folvan olduunu sylemiti. Babasnn ok iyi klpli olduunu, yoksullara sadaka dattn, ancak kendisine asla para harcamadn bu arada kzndan hibir ey esirgemediini de sylemiti. Bundan byle Kozet, onun da aslnda yoksul olduunu sanyordu. Garip deil mi gecelerden beri, bulumalarna ramen Marius, kza Gorbo varineliindeki maceradan, tek sz etmemi, kendisini duvardaki delikten izlediini onu Tenardiye'lerin izbesinde bir nur gibi hayran hayran seyrettiinden hi sz etmemiti. Aslnda Marius, kendisini cennette sandndan, yeryzn tmyle unutmu bulunuyordu. Sanki bir ryada ak gzlerle uyuyorlard. Kozet'in bu denli gzel olmasna ramen arada bir, Marius onun karsnda gzlerini yumard. Kapal gzlerle ruha daha derinden baklr. Marius ve Kozet, bu akn kendilerini nereye srkleyeceini dnmyorlard bile. Akn belirli bir hedefe gtreceini dnmek insan olunun garip bir yargsdr. Bu arada Jan Valjan, hibir eyden kukulanmyor, Kozet'in mutluluuyla seviniyordu. Gen kz, bu bulutsuz mutluluunun arasnda babasn asla ihmal etmiyor, onun her dediine boyun eiyordu. Jan Valjan gezmek istediinde Kozet'in hazr koluna aslm buluyor, kendisine kitap okumasn rica etse, gen kz elindeki ilemesini ya da dantelini brakp babasna istedii hikyeyi okuyordu. Btn gn, evde ve mutfakta didinen ihtiyar Tusen kadn, akamleyin, yatana girdiinde, uyumaktan baka birey dnmezdi. Marius eve henz ayan atmamt. Kozet'le birlikte olduklarnda, ta srann dibine sarmaklarn arasna saklanarak otururlard. Sokakta bir geenin bile, onlar grmesi imknszd. ou zaman ge saatlere kadar sevgilisiyle birlikte kalan Marius, o saatten sonra Kurfeyrak'la paylat odaya dndnde, arkada onu alayl gllerle karlard. Hatta bir gn Kurfeyrak, arkada Bahorel'e: Dn, demiti. Artk Marius her gece sevgilisinden, sabahlara kar eve dnyor. Arada bir Kurfeyrak kollarn kavuturarak yznde sahte bir fkeyle Marius'ye:

Olur ey deil delikanl ii azttnz, derdi. Sanki artk baka bir dnyada yayormu gibi dalgn dalgn bir halin var. Haydi aksilik etme, anlat bana, ad ne? Ne var ki Marius'yi hi bir g, hi kimse konuturamazd. Kozet'in adn vermektense ikence ekmeye razyd. Bu tatl mays ay Marius ve Kozet iin sonsuz mutluluklar iinde geti. Marius iin en byk zevk. Kozet'in giysi ve ssten sz etmesi. Kozet'in zevki, Marius'in politikadan konumas oluyordu. Arada bir konumaktan yorulmu gibi, birlikte susuyorlard, bu da apayr bir tatllk oluyordu. Bir akam Marius ba nnde, Kozet'le bulumaya koarken Plme sokann kesinde birden bir ses duydu: yi akamlar Msy Marius. Gen adam, ban kaldrd ve Eponin'yi tand. Birden acayip bir duyguya kapld, kendisine bu mutluluu veren kz, bir kez bile dnmemiti. Ona kar minnet duymas, mutluluunu ona borlu olduunu bilmesi gerekirdi ancak nedenini bilmeden ona rastladna sinirlendi. Mutlu bir akn insan, daha iyi daha yumuak yapt sylenir. Aslnda bu yanl bir teoridir. Akta mutlu olan bir kii, belki kt olmasn unutur, ancak ne var ki iyi olmasn da unutur. Minnet duymasn gereksiz bulur. Baka bir zaman olsa, belki Marius, Eponin'le daha baka konuurdu. Hatta, hatta kzn Tenardiye'nin kz olduunu, onun babasna minneti borcu duyduunu bile unutmutu. Kendi babasn bile az ok unutmutu. Kekeleyerek sordu: Ah, siz miydiniz Eponin? Neden bana siz diyorsunuz, size birey mi yaptm? Hayr, cevabn verdi Marius. Tam tersine kz, ona byk iyilikte bulunmutu, ne var ki Kozet'e sen dediinden bugnlerde baka bir kza ancak siz diyerek konuabilirdi. Gen adam susmakta devam ediyordu. Zavall kz haykrd: Hey baksanza... Daha sonra birden sustu, aslnda bu kstah kz sanki utanyor gibi nne bakmaktayd glmsemek istedi beceremedi, sonra gzleri yerde: yi akamlar Msy Marius, diyerek oradan hzla uzaklat. Aslnda Eponin, bambaka bir grev iin gelmiti o akam oraya, babas ve su ortaklan Glas, Babet ve Montparnas, Kozet'in oturduu evi soymaya kararlydlar. Eponin'in tm tehditlerine ramen o akam kap nnde toplanmlar, ancak kzn hepsine dii bir kaplan gibi avaz avaz haykrarak jandarmalar ayaklandracan, barmas onlar azck etkilemiti. Bu arada gen ve yakkl Montparnas'n da pek keyfi yoktu. O sabah erken erken karsna bir kara kedi km, dven iki sere kuuna rastlamt. Gen haydut iin bunlar uursuz almetlerdi, o da Eponin'yi desteklemi ve hrszlar hep birden oradan uzaklamlard. Tek bana kalan Eponin, sokakta aa yukar dolarken ve sevdii adamn sevgilisini korumaktan duyduu ac zevki tadarken Marius'le karlamt. Birka dakika sonra Marius sevgilisinin yanndayd. Gkler yldzlarla dolu, aalar yapraklarn tatl tatl hrdatmakta, ieklerin kokusu i bayltcyd. ok gzel bir geceydi. Hi bir zaman yldzlar gklerde byle altn iviler gibi ldamam, aa yapraklar, esrarl hrtlarla fsldamam, iekler bylesine i bayltc kokularn yaymamlard. Marius bile, bu sihirli gecenin bysne kaplm gibi, kendisini her zamankinden daha k, daha mutlu buluyordu. Ne var ki, Kozet'i zgn bulmutu. Kozet alamt, Kozet'in gzleri kzarmt. Delikanlnn ilk sz: Neyin var? diye sormak oldu. Kozet titreyerek, cevap verdi: Babam, bana hazrlanmam syledi, acele ilerinin olduunu, belki buradan gideceimizi bildirdi. Marius birden, buzdan bir el kalbini sarm gibi tepeden trnaa rperdi. Hayatnn sonuna yaklaanlar iin, lmek gitmektir, hayatn henz balangcnda olanlara gitmek lmdr. Aa yukar bir buuk aydan beri, Marius her gece bulutuu Kozet'in ruhuna sahip olmutu. lk akta sevgili vcuttan nce ruhu alr.

Ban dndren bu mutluluk, sarholuunun arasnda bu gitme laf onu beyninden vurmutu, ilk olarak ac gerei idrak etti: "Kozet onun deildi." Marius ryasndan uyanmt, alt haftadan bu yana, o hayat dnda bir hayl ve masal dnyasnda yayordu, sevgilisinin bu szleriyle gerek hayata dnd. Buna verecek tek bir cevap bulamad. Kozet, ancak elini tutan elin, birden buz gibi kesildiini farketmiti. Sordu: Neyin var? Gen adam ylesine ksk bir sesle cevap vermiti ki, Kozet onu zor duydu. Ne sylediini anlayamadm. Gen kz, yeniden anlatt: Bu sabah babam bana giysilerimi toplamam ve hazr beklememi tembih etti, kendisi iin de bir sandk hazrlamam syledi. Belki ngiltere'ye gidecekmiiz! Fakat bu korkun, diye haykrd delikanl. u anda Marius iin, kzn beraberinde ngiltere'ye gtren Msy Folvan, tarih ncesi ve tarih sonras zalim hkmdarlarn en zalimi idi. Onu deta bir zorba, bir Firavun, bir Neron gibi gryordu. Snk bir sesle sordu: Ne zaman gidiyorsun? Bilemeyeceim, ne zaman dneceimizi de babam sylemedi. Marius yerinden kalkt ve buz gibi bir sesle sordu: Kozet gidecek misiniz? Gen kz yalarla dolu gzel gzlerini, ona kaldrd ve zgn bir sesle: Neden bana birdenbire siz diyorsun? dedi. Size gidip gitmeyeceinizi soruyorum. Kzcaz ellerini kavuturarak yalvarrcasna sordu: Ne yapabilirim ki? dedi. Syle bana, nasl kar koyarm? Ya demek babanz giderse, siz de gideceksiniz. Kozet bu szn anlamn anlamadan nce hissetmiti, birden ylesine sarard ki yz karanlkta bembeyaz kesildi. Fsldad: Ne demek istedin? Marius gzlerini gklere kaldrarak, cevap verdi: Hi. Bakn ona evirdiinde, Kozet'in glmsediini grd, sevilen kadnn glmsediini geceleyin bile grebiliriz. ylesine bir aydnlk saar. Of ne budalayz Marius, dedi kz. Bak aklma bir ey geldi. Sen de bizimle birlikte gelirsin, sana gideceimiz yerin adresini brakrm. Ancak artk Marius tamamyla uyanmt, gerek dnyaya geri dnm bir adam gibi haykrd: Sizinle gitmek mi? ldrdn m? Bunun iin para lzm, oysa meteliim yok. ngiltere'ye gemek. Fakat yalnz u son gnlerde Kurfeyrak'a tanmadm bir dostuma, on altn borluyum. Basmdaki eski apka bit pazarna gtrrsem, frank etmez, ceketimin dirsekleri and, gmleimin dmeleri kopuk, izmelerim su alyor sana bunlardan sz etmedim, ben sefil herifin biriyim Kozet. Gece beni iyice grmediinden akn verdiin gndz grsen dilenci sanarak be metelik uzatrdn. ngiltere'ye gitmek ha, pasaport kartmaya yetecek kadar param bile yok. Birden kendisini bir aaca arpt, aacn kabuklar alnn izmiti. akaklar zonkluyordu u anda delikanl zntsnn canl bir heykeli olmutu. Bir sre byle durdu, sonra birden bir hkrk sesi duyarak ban evirdi. Kozet alyordu. ki saatten beri gen kz alyor ve delikanl dnyordu. Birden Marius onun nne diz kt ve eteinden gzken minik ayan elleri arasna alarak pt. Kz hi ses etmeden onun bunu yapmasn kabullendi. Marius ona yalvard: Alama. Kz mrldand: Nasl alamayaym ben gidiyorum ve sen gelmiyorsun. Delikanl sordu: Beni seviyor musun? Kozet hkrklarnn arasnda cennette sylenen u szleri fsldad:

Sana tapyorum, syle bana, sen de beni seviyor musun? Bana bak Kozet, inan olsun, ilk olarak erefim zerine and ierim ki sen gidersen, ben de lrm. Kozet onun bu szlerinden ylesine etkilenmiti ki, dehetten alamasn bile unuttu. Marius, birden derin bir sesle konutu: Dinle beni Kozet, dedi. Yarn beni bekleme. Fakat bir gn seni grmeden nasl yaparm? Btn hayatmz birlikte geirebilmek iin tek bir gnmz feda edebiliriz. Ona geceleyin gitmeye mecburum, geleneklerine daima sadk kalm bir adamdr, ancak ziyaretlerini akamleyin kabul eder. Kozet armt, sordu: Hangi adamdan sz ediyorsun, Marius? Yarna kadar bekle, belli olmaz belki gzel haberlerle dnerim. Bir ey daha var Kozet, adresimi sana vermeliyim, belki bana bir haber salmak istersin. Camclar soka, numara 16, Msy Kurfeyrak'in evi. Az nce adn andm arkadan evinde oturuyorum. Kozet meraklanm: Btn gece uyank kalmam istersen bana neler yapmak istediini syle Marius, diye yalvard. Bak dinle Kozet. Tanr'nn bizi ayrmak istemeyeceinden eminim. Beni br gn bekle. Bu arada cebinden kard bir akyla ardan duvarna, "Camclar soka No. 16" diye yazyordu. Ah kadn olmak daima evde kalp beklemek ne denli zor. Fakat istediini yapacam Marius, sana daha fazla soru sormuyorum. Yarn akam senin sevdiin o "Avclar Operas"ndan arky okuyarak oyalanmaya alacam. Fakat dier gn akamleyin, daha erken gel, seni tam saat dokuzda bahede bekleyeceim, ne olur gecikme. Ah sensiz bir gn ne denli uzun olacak? Bana da yle gelecek! zntlerin en byne kendilerini kaptran genler, birbirlerinin kollarna dtler, bir kez daha dudaklar birlemiti, bu arada gzlerini gklerdeki yldzlara dikmilerdi. Marius ktnda, yol sszd. Eponin haydutlar izleyerek, Bulvara kadar uzaklamt. Marius ban aaca dayam dnrken, birden bir are aklna gelmiti. Geri bunda pek umudu yoktu ancak bir kez denemek istedi.

II O gnlerde Jilnorman dede, tam doksan bir yan, sryordu, yine salkl ve bir mee gibi dimdik olmasna ramen, kz onun u son gnlerde bir hayli ktn farketmiti. Artk Msy Jilnorman ua Bask ve hizmetisi Nikolet'yi bastonuyla tehdit etmiyor, kapy kendisine ge aan uan tokatlamyordu. Hatta Temmuz ihtilline gerektii kadar sinirlenmemiti bile. O tam drt yldan bu yana, hi ylmadan Marius'yi bekliyordu. Aslnda o lmden bile korkmazd, ne var ki torununu dnya gzyle grmeden leceini dnmesini bile istemiyordu. Odasna Marius'in annesinin on sekiz yandaki bir portresini koydurtmu, sabahleyin gzlerini aar amaz, torununa benzeyen kzn grmek istemiti. Fakat ne var ki, yine de Marius'in adn andrmyordu, hatta gnn birinde ondan sz eden kzn bir gzel halamt ancak Jilnorman teyze, babasnn gizlice gznden szlen bir ya sildiini de grmt. 4 Haziran gn Msy Jilnorman, odasnda neeli bir ate yaktrm elinde okumad bir kitap, dalgn dalgn dnrken birden ihtiyar ua Bask, ieri girdi ve sordu: Msy, Bay Marius'yi kabul edebilir mi? htiyar adam birden yaylanm gibi yerinden frlad, yznn btn kan kalbine ekilmiti, titrek bir sesle sordu: Kim dedin? Valla bilemiyorum, dedi uak. Ben geleni grmedim, ancak Nikolet bana Msy Marius'in geldiini haber vermiti. htiyar bouk bir sesle: Gelsin, dedi. Titreyerek gzlerini kapya dikti. Birden eikte Marius grnd. Yar karanlkta, klnn yoksulluu gze batmyordu, ancak ciddi ve ok zgn yz grnyordu. Jilnorman dedenin sanki gzleri kamamt. Drt yllk bir zlemden sonra bu tapt ocuu yine karsnda gryordu. Bir bakta onu kavrad, onu daha da gzellemi, olgunlam erkek olmu buldu. Kollarn amak onu barna basmak istedi ne var ki kalbini dolduran tm efkati ancak u kelimelerle belirtti: Buraya ne istemeye geldiniz? Marius ekingen bir sesle: Efendim, diye mrldand. Dedesi onun kollarna atlmasn bekliyordu, birden Marius'e kzd. Kalbi sevgi ve efkatle taarken torununa, byle hain davrand iin kendine duyduu fkeyi ondan almak istedi, tekrarlad: Neden geldiniz? Yoksa benden zr dilemeye mi geldiniz? Hatanz nihayet anladnz m? Marius'ye yol gsterdiini ummuyordu, oysa delikanl zgn bir sesle: Hayr Msy, dedi. Peki yleyse ne halt etmeye beni rahatsz ediyorsunuz, diye haykrd. Marius ellerini kavuturdu, ne doru iki adm att ve titrek bir sesle: Msy, acyn bana, dedi. Bu sz Msy Jilnorman'y duygulandrd, ancak duygularn dar vurmasn sevmeyen bir adam olduundan, yerinden ar ar kalkt, iki eliyle bastonuna dayanyordu: Olur ey deil Msy, dedi. Size acmak ha... Demek bundan byle ihtiyarlar genlere acyacak. Siz hayatn basndasnz henz, oysa benim iki ayam ukurda, siz tiyatroya, baloya, kahvelere elencelere gidiyor, yakkl gen olduundan kadnlarn kalplerini eliyorsunuz, oysa ben yaz gnnde bile, szlayan kuru kemiklerimi stmak iin ocak banda pineklemek zorundaym. htiyarln tm sefaleti omuzlarma ykl, sizin otuz iki diiniz aznzda, mideniz salam, gznz l l, gcnz, itahnz, neeniz var. Salarnz orman gibi gr, ben ise ak salarm bile dktm, azmda diim kalmad, bacaklarm yrmyor, hafzam zayflad... Siz gnete ilerlerken, ben karanlklarda bocalyorum ve siz benden merhamet dileniyorsunuz. Eer adliyede, byle savunuyorsanz ok baarl bir avukat olduunuzdan sizi kutlarm dorusu. ok komiksiniz. Doksanlk ihtiyar, hrsl bir sesle yeniden sordu: Benden ne istersiniz?

Msy, varlmn sizin hounuza gitmediini biliyorum ancak tek bir izin istemeye gelmitim, sonra yine geldiim gibi gideceim. Siz bir budalasnz Msy, size gitmenizi kim emretti? "Haydi benden zr dile, boynuma atl, ne duruyorsun?" Marius'in bu duygularn anlamadn grerek, daha da sinirlendi, fkesi daha da artt: Bana saygszlk ettiniz, yllardan beri lp kaldm sormadan, benden uzak keyif ettiniz. Bekr hayat yaadnz, gece yarlarna kadar kadnlarla, kumarla, gnl elendirdiniz. Kim bilir belki borca da girmisinizdir, benden borlarnz dememi bile istemediniz, tam drt yl sonra dnyor ve size acmam istiyorsunuz ha... Msy, dedi Marius. Sizden evlenmek iin izin istemeye geldim. Ya yle mi? Demek servetinizi dorulttunuz, avukatlk size ka para kazandryor? Marius vahi bir ses tonuyla, hibir ey kazanmadn syledi. Ya demek size yolladm aylktan baka paranz yok? Marius bu paraya elini srmediini daima geri yolladn aklamadan susup nne bakt. Dedesi szlerine devam etti: Ya demek, kz zengin? Hayr, o da benim gibi meteliksiz. Olur ey deil, yirmi be yan doldurmadndan, benden izin almak zorunda olduunu dnerek, bana geldin ha. Haydi olum bakalarna anlat, evlen o sefil kzla, sefalette ryn birlikte, ancak unu da bil ki, sana asla istediin izni vermeyeceim. Babacm! Asla. Marius umudunu yitirmi kapya yrd, ancak tam eikten kyordu ki, ihtiyar onun peinden sendeleyerek kotu ve onu yakasndan yakalayarak zorla ieri ekti: Haydi, dedi. Anlat onu bakalm. Marius'in azndan kard "Babacm" sz adamda bu deiimi meydana getirmiti. Marius ona bakt, birden ihtiyarn yznde bir yumuama grd, Msy Jilnorman seven dede olmutu. Haydi haylaz, dedi. Bana u sevgilinden sz et, aman Y Rabbim gnmzn delikanllar ne kadar salak. Babacm, dedi Marius. htiyar adamn yz birden nurlanmt: Oldu, dedi. Bana "baba" de, bak grrsn her istediine peki derim. Hem de bu kln ne, bir hrsz gibi giyinmisin, al u yz altn, stne bana doru drst bireyler satn al. Bir ekmeceden kard ikin bir keseyi gen adamn nne koymutu. Babacm, diye sze balad Marius. yi klpli babam, bilseniz onu nasl seviyorum. Ona bir yl nce parkta rastlamtm, her gece evinin bahesinde buluuyoruz, ruhlarmz konutu, babas sevitiimizi bilmiyor, babacm grseniz o melekler kadar gzel, babas onu ngiltere'ye gtrmek istermi, o giderse ben nce ldrr, daha sonra lrm. Onsuz yaayamam, o bana aldm temiz hava, kadar gerekli, ite hepsi bu kadar, o parmaklk bir bahede Plme sokanda oturuyor ad da Matmazel Folvan. "Jilnorman dede" yz sevinle aydnlanm, torununun yanna oturmu onu dinlerken ii alyordu, bu arada enfiye kutusundan ald bol bir ttn burnuna gtrd. Plme soka lafn duyunca, ttnn bir ksmn zerine dkt. Plme mi dedin? Plme soka m? Ha galiba oralarda bir kla olacak. Evet senin yeenin "Teodl" bana ondan sz etti. Canm hani u benim yeenimin olu binici temeni "Teodl" evet, sen onu pek hatrlamazsn. Evet kzdan sz edildiini duydum, bir bahede nefis bir paraym, dorusu zevkin varm: Teodl onun hanm hanmck olduunu da ekledi. Bana kalrsa bu salak temen, ona azc kur bile yapm. Aferin Marius, dorusu senin yandaki bir gencin k olmas houma gitti, yaa be oul, gzme girdin. Benim de vaktiyle byle nice maceralarm oldu.

Ancak senin gibi ii ciddiye almadm, lmden sz etmenin ne gerei var, kz sevdin mi, hell olsun, yavrum al sana, iki yz altn daha elendir gnln, ancak byle kzlarla evlenilmez, onu kendine metres diye tut. Marius birden sarard, dedesinin szlerine hibir anlam verememiti. Bu Plme soka, kla, uzak bir akraba olan, temen Teodl bahede dolaan gzel kz, btn bunlar zambaklardan daha temiz olan Kozet'le ilgili olamazd. Fakat dedesinin son laf birden iine iledi bu ruhunun nianlsna mthi bir hakaretti. Bu "onu kendine metres tut" szleri kalbini dalamt. Birden yerinden frlad, drd apkasn ald dedesinin nne koyduu altnlar, elinin tersiyle itti, kapya doru yrd dedesinin nnde, derin derin eilerek onu selmlad ve titremeyen bir sesle: Be yl nce babama hakaret etmitiniz Msy, dedi. Oysa bugn karma hakaret ediyorsunuz. Bundan byle artk birey istemiyorum sizden, elveda efendim. Jilnorman dede, biden neye uradn armt azn at ses kmad, kollarn uzatt yerinden kalkmak istedi, henz kelime syleme frsatn bulamadan kap suratna arplmt. htiyar adam bir sre yldrm arpm gibi yle kald, sonra, boazlanr gibi haykrd: mdat... mdat... Sesine kz ve uaklar kotular, adam inleyerek yalvard: Koun peinden, onu geri getirin, yakalayn gidiyor, gitti her istediini yapacam bu kez. Artk bir daha geri dnmez. Aman Tanrm, onu bana geri getirin. Zorlukla emekleyerek pencereye kotu, cam at ve yar beline kadar sarkarak haykrmaya balad: Marius! Marius!.. Bu arada ua Bask ve hizmeti kadn Nikolet, dmemesi iin onu ceketinden yakalamlard. Marius, onun bu ackl arsn duymad, nk keyi dnmt bile. Doksanlk dede, ellerini akaklarna gtrd sendeleyerek geriledi ve koltua yld. Gzleri ve kalbi bombotu, geceye ve lme benzeyen bir karanla gmlmt.

Elem Yolcular Ayn gn iinde, saat drt sularnda, Jan Valjan, srtnda bir ii kl, tek bana amdmars yamacnn bir kesinde oturmu dalgn dalgn dnyordu. Nedense u son gnlerde, artk Kozet'le gezmiyor uzun yrylerine tek bana kyordu. Herhalde yalnz kalmasn istiyordu. u son gnlerde, birden yine endieleri artmt. Bulvarda dolarken Tenardiye'ye rastlam, ancak klk deitirmi olduundan sefil hanc kendisini tanmamt, o gnden sonra Jan Valjan onu defalarca grmt. Bundan byle, yine bir tehlikenin evresinde dolatn anlayan adam, birden ev deitirmek, hatta gerekirse baka bir lkeye geme fikrini dnmt. Tm bu endielerine, yeni bir kayg ekleniyordu, o sabah bahede dolatnda ardan duvarnda "Camclar soka No. 16" diye iviyle kazlm bir yaz dikkatini ekmiti. Bu da ne demekti? Bu arada bu yazdan Kozet'e bahsetmemeyi, daha uygun buldu, kz korkutmak istemedi. Jan Valjan, Paris'ten hatta Fransa'dan uzaklamaya ngiltere'ye yerlemeyi kararlatrmt. Hatta Kozet'e bir gn nceden haber vermiti. Bir haftaya kadar Fransa'y terk etmeyi dnyordu. Tam bu srada, birden ayaklarnn dibine den bir kd grnce, hemen eilerek ald, kd at iinde kurun kalem ve acemi bir yazyla yazl u kelimeleri grd: "Evinizden kp baka yere tann." Jan Valjan, hemen ban ardna evirdi, ta uzaklarda bir ocuk ok gen narin yapl bir delikanl grd. Tarn renginde kaba kadife pantolon giymi, bu gen koarak uzaklayordu. Jan Valjan, dnceli dnceli evine dnd. Marius bitkin bir halde dedesinin evinden ayrld. Esasen pek umutlu deildi, ancak artk kendisini tamamyla hzne kaptrmt. Aslnda dedesinin zrvalarndan bahedeki gzel kz, binici temeni Teodl, btn bu szler kafasnda hibir iz brakmamt. Marius henz ktle inanlan yata deildi, birka yl sonra olsa, belki ancak ktle inanacak bu kez iyilie inanmayacakt. Btn ac ekenlerin yaptklarn yapt. Nereye gittiini bilmeden, sokaklarda serseri serseri yrmeye balad. Sabahn ikisinde evine dnd, giyimli olarak kendisini iltesinin zerine att. Uyandnda odasnda Kurfeyrak, Enjolras Fy ve Konfer'yi grd, hepsi de balarnda apkalar sokaa kmaya hazr bekliyorlard. Kurfeyrak kendisine sordu: General Lamark'in cenaze trenine geliyor musun? Marius bu szlerden birey anlamad, sanki arkada in'ce konumutu. Ne var ki, onlardan az sonra kendisi de sokaa kt, odasn terketmeden aylar nce Javer'in kendisine vermi olduu tabancalar cebine yerletirdi, bunu neden yaptn bilemiyordu. Btn gn, ne yaptn bilmeden sokaklarda avare avare dolat, arada bir yamur yayor, Marius slandn da farketmiyordu. Bir ara frncdan ald bir francalay ceketinin arka cebine koydu, yemesini unuttu. Yirmi drt saatten beri azna bir lokma koymamt. Farknda olmadan, Sen rmann ssz bir kesinde soyunarak suya dalp kt, sanki beyni yanyordu, Marius byle bir ruh halinde bulunuyordu. Hibir ey umut etmiyor, hibir ey beklemiyordu. Akam sabrszlkla bekliyordu tek belirli dncesi Kozet'i grmekti. Bu son mutluluk onun artk tm gelecei saylrd. Bir ara garip grltler duydu. Sanki Paris'te dvlyordu. Gece bastrdnda, saat tam dokuzda Kozet'e sz verdii gibi, onun evine gitti. Parmakla yaklatnda tm dertlerini unutmutu. Krk sekiz saatten beri, grmedii sevgilisini grecekti, bundan sonsuz bir sevin duydu. Yz yllar kadar uzun gelen bu dakikalar yaayan insan, artk olgunlua ermi saylrd. Marius demir ubuu yerinden oynatt ve sessizce baheye szld. Kozet onu bekledii yerde deildi. Gen adam allar arasndan srnerek geti, kap nne vard, belki kz orada bulacan ummutu. Kozet orada da yoktu. Ban kaldrdnda tm panjurlarn kapal olduunu ve hibir k yanmadn dehetle grd. Baheyi dolat bahe sszd. te o zaman kederden sarho olmuasna lgn gibi panjurlar yumruklad, sanki panjurun almasn ve Kozet'in babasn grmeyi istemiti. Kimseler yoktu, daha sonra Marius, avaz avaz "Kozet, Kozet" diye seslendi. Hibir cevap alamad, bahede kimse olmad gibi evde sessizdi.

te o zaman, ta basamaklarn zerine kt ve Kozet gitmi olduuna gre artk lmden baka aresinin kalmadn dnd. Birden sokaktan gelen bir ses aalarn altndan yansd: Msy Marius, Msy Marius! Hemen doruldu, ses tekrarland: Msy Marius orada msnz? Evet.' Msy Marius dostlarnz sizi anvrri sokandaki barikatta beklerler. Gen adam birden Eponin'in atlak ve bask sesini tanmt, hemen parmakla kotuunda gen bir delikanlnn gn batmnda koarak uzaklatn grd.

syan 1832 ylnn yaza giri aylarnda bir sreden beri kolera Paris'i krp geirmekteydi. Bakent bir ihtille hazr bekliyordu. Byk Paris patlamak zere olan bir topa benziyordu, gllerle doldurulan top patlamak iin bir kvlcm beklemekteydi. Haziran 1832 ylnn kvlcm General Lamark'n lm olacakt. Lamark adn duyurmu ve hareketli bir adamd. mparatorluk ve restorasyon devrinde, her iki aa yakacak kahramanlklarda bulunmu sava alannda olduu kadar, krsde de sesini duyurmasn bilmiti. Yrekli olduu kadar gzel konumasn da bilirdi, szleri bir kl gibi deler geerdi. O zgrlk tarafn tutard, gelecee inand iin halk tarafndan sevilmi, imparatora gzel hizmet ettii iin, millete kendisini saydrmt. Paris halk, La mark'n Pantheon'a gmlmesini istemiti, btn kentte bir haykr ykseliyordu: "Lamark Pantheon'a ayn zamanda len general iin ahane bir atta bulunan Lafayet'yi de alklyorlard. Birden nasl olduunu bilinmeden sanki bir lm rzgr esmi gibi haykrlar ykseldi: Dragonlar, dragonlar!.. Dragonlarn nal seslerini duyan kadnlar korkarak kayorlard. Ayaklanmann nasl baladn, sonralar kimse hatrlamayacakt. Daha sonra sylenenlere gre, bir ocuun bir Dragon'u hanerlemesi dve yol am olacakt. in asl u: birden el ate edildi, birincisi bir svari yzbasn ldrm, ikincisi tam o anda penceresini kapatan sar bir ihtiyar kadn ldrm, ncs de bir subayn apoletlerini syrarak gemiti. Bir kadn: "Henz ok erken balad," diye haykryordu. Artk frtnann kopmasna, kimse engel olamazd halk ve askerler dvmeye balamlard. Ate ediliyor talar yadrlyordu. Hrs, ihtilli rzgrn yangn alevlendirdii gibi alevlendirmiti. Bir saatten daha az bir zamanda sanki yerden bitme gibi yirmi yedi barikat birden kurulmutu. Evlerin kaplarn srglyorlar, nlerine barikatlar ykseltiyorlard. Kadnlar ve analar, endieyle etraflarna bakmyor, kimi olunu, kimisi eini merakla bekliyordu. Biroklar, ihtill sona erinceye dek dar kmamt. Kimse bunun nasl sona ereceini bilemiyordu. htillin kzl boyasna boyanmt Paris. Gavro bir kafilenin arkasna taklm ilerliyordu. Bu etenin banda dostumuz Enjolras, Kurfeyrak, Komfer ve Fyi bulunuyorlard. Hepsi de tepeden trnaa kadar silhlanmlard. Bahorel ve Jan Pruver'de yolda onlara katlmt. Enjolras bir av tfei, Komfer bir muhafz karabinas ve kemerinde iki tabanca tayordu. Gavroanlara yaklaarak nereye gittiklerini sormutu. Kurfeyrak, ona yalnz tek bir szle cevap vermiti: "Bizimle gel." Pelerinden renci, artist, ii ve liman gemicilerinden kurulmu bir ete daha ilerledi. Biroklarnn bellerinde tabancalar vard. Aralarnda zorlukla ilerleyen ok yal birisi vard, o silhszd. Arkada kalmamak, onlara yetimek iin ok glk ekiyordu. Gavro birden onu tand. Bu "Mabf Baba" idi. Yal adam, Marius araclyla tanyan Kurfeyrak, ona yaklam ve evine dnmesini sylemiti. Adamcaz, bu genlerin hkmeti devirmek iin yrdklerini duyunca, her ne pahasna olursa olsun onlara katlmakta, srar etmiti. Tek kelime sylemeden, onlar izlemiti. Birden admlar daha da glenmiti sanki, gen iilerden birinin kendisine uzatt kolu bir ba iaretiyle reddetmiti. renciler ona hayran hayran bakarak: "Babalk amma da zorlu," diyorlard. Herhalde eski bir ihtillci olmal. Kk Gavro kafilenin en banda yryor ve avaz avaz bir isyan marn haykrarak sylyordu. Hep birden Sen-Mery'ye doru gidiyorlard. Kafile her admda daha da kalabalklayordu. Bir ara Biyet sokanda salar krlam hain ve kstah suratl bir adam onlara katld, nden slk alp, ark syleyerek yryen Gavro, bu adama dikkat etmedi. Dierleri aslnda onu tanmazlard.

Tam Camclar sokandan geerlerken Kurfeyrak, unuttuu kesesini ve apkasn almaya evine kt. Kapc kadn, gen bir iinin kendisini beklediini syledi. Tam o anda yz illi, ufack bir gen ii, karsnda belirdi ve kendisine Marius'yi sordu. Kurfeyrak, Marius'in nerede olduunu bilmediini syledi, oysa gen ii, Marius'un akamleyin dnp dnmeyeceini soruyordu. Kurfeyrak bunu bilmediini ancak kendisinin gece evine dnemeyeceini ekledi. Gen ii onun gzlerinin ta iine bakarak, sordu: Neden? nk? Nereye gidiyorsunuz byle? Sana ne? antanz tayaym m? Barikata gidiyorum. Sizinle geleyim mi? stersen, cevabn verdi Kurfeyrak. Sokak herkesin maldr. Bu szlerden sonra bir hayli ilerlemi olan, arkadalarna yetimek iin koarak kt. Bir eyrek saat sonra o clz iinin pelerinden geldiini farketti. Bu arada Lesgl ve Joly de, bir meyhaneye girmiler ve orada arkadalar Granter'le karlamlard. Granter durmadan arap ielerini devirmekteydi. Lesgl kendisine sordu: Dostum midende bir delik mi var? Granter: Neden olmasn, cevabn verdi. Senin dirsein delik ya... joly: Baksanza dostlar, dedi. Duyduuma gre bizim Marius k olmu. Kime? Kim bilir kime? Gzel bir Maria ya da Marlyon'a tutulmu olmal. Bizim Marius airler trndendir. Onun ne eit k olduunu haylimde gryorum, inan olsun, kz pmesini bile unutur. Duyulan olmayan ruhlar olacaklar bu ikisi, kim bilir belki de birlikte yldzlarda yatyorlardr. Granter belki drdnc iesine balamt ki birden merdivende ayak sesleri duyuldu. Bir sokak ocuu Enjolras'dan bir pusula getirmiti. Lesgl sordu: Gidelim mi? Joly: Hayr, dedi. Yamur yayor, ate yamuruna seve seve giderdim, ancak yamurda yryp, nezle olmaya hi de niyetim yok. Tam o srada pencerenin nnde duruyordu ki Sen Dny sokandan elinde tfei Enjolras'y grd, peinden tabancal Gavro geliyordu. Fy klcn oynatyor, Kurfeyrak hanerini sallyordu. Jan Pruver ve Komfer de dostlarn izliyorlard. Bu kafileyi ynla kadiri ve erkek izlemekteydi. anvrri soka, pek geni saylmazd, birden Lesgl elini azna siper ederek haykrd: Kurfeyrak, Kurfeyrak! ary duyan Kurfeyrak, arkadalarn pencerede grnce durdu ve onlara barikat yapmak istediini haykrd. Joly ve Granter ona burada yerin uygun olduunu seslendiler. Kurfeyrak: Haklsnz dostlar, dedi. Kurfeyrak'n bir iareti zerine peindekilerin hepsi anvrri sokana girdi. Bir saniye iin yol boalm kimse gemez olmutu, buras barikat iin biilmi kaftan saylrd. Pencereden sarkan Joly: Hey Kurfeyrak dorusu bir emsiye almalydn, nezle olacaksn, diye haykrd. Birka dakika iinde meyhanenin yirmi demir ubuu kopartlm kaldrmlardan bir ksmnn talar sklmt. Gavro ve Bahorel, geici bir satcnn arabasn yakalayarak ters evirmiler, Enjolres mahzenin demir kapan skm, meyhaneci kadnn tm flarn kaldrma ymlard. Kurfeyrak ve Lesgl'e balarn evirdiklerinde yolun yarsnda adam boyunda bir barikat ykseliyordu.

Bu arada meyhanede alan irkin hizmeti kzlarda erkeklere yardm ediyorlard. Tam o srada, iki beyaz atn ektii bir omnibs sokaktan geiyordu. Lesgl komu arabay durdurmu yolcular indirmi, elini uzatarak hanmlara yardm etmi ve arabacy savdktan sonra serbest brakt atlan, birer kam vurarak uzaklatrd, omnibs' de yere yatrarak barikat daha da ykseltmiti. Meyhane sahibi kadn, Madam Hlu, akna dnm yukar kata snmt. Kadn artk kyamet gnnn geldiine inanarak szlanyordu. Joly kadn yattrmak iin, iko ve krmz ensesine bir buse kondurarak Granter'e: Dostum, dedi. Benim iin bir hanmn ensesi ok nazik bir eydir. Oysa iyice sarho olan Granter, iko hizmetiyi belinden yakalam, pencereden sarkarak, aklna gelen samalan sralyordu. Barikatta elinde tfek bekleyen Enjolras, ciddi ve gzel yznde tiksinme ifadesi olan arkadana kt: Granter git, baka yerde sz. Burada sarho olarak davamza hakaret etme. Onun bu kmas Granter'in zerinde beklenmedik bir etki yapmt. Sana inandm bilirsin Enjolras, dedi. Brak da burada uyuyaym daha sonra sizlerle lmeye hazr olurum. Enjolras ona kk gren gzlerle bakt: Bana bak dostum, dedi. Sen inanmasn, dnmesini, istemesini, yaamasn ve lmesini bilmezsin. Granter ciddi bir sesle: Grrsn, cevabn verdi. Enjolras meyhanenin aa salonunda fiekler yapan Gavro'un yanna yaklat. Sokak ocuu yalnzca fiekleriyle ilgilenmiyordu. Tam o srada Biyet sokanda, kendilerine katlan kstah suratl adam ieri girmiti, birden Gavro, Enjolras'a yaklat ve eliyle adam iaretleyerek onun polisten olduunu syledi kulana. Enjolras hi vakit yitirmeden adamn karsna dikildi ve ona damdan dercesine sordu: Kimsin? Adam hor gren ve kesin bir glle gld ve gururla onu cevaplandrd: Kimliimi rendiinizi sanyorum, evet ben hkmet memuruyum, polisim. Adnz? Javer. Enjolras drt adamna iaret etti gz ap kapatncaya kadar Javer yakalanm ve sk sk balanmt. Cebinde kimlik kartn buldular. "Javer. Polis efi, elli iki yalarnda," kesesinde birka altn vard. Saatini ve kesesini almadlar. Adamn kollarn arkasndan balayarak, salonun tam ortasndaki diree baladlar. Gavro keyiflenmiti: Sann yakalad kedi, diye glmekten krlyordu. Javer gk dememiti. Kurfeyrak, Lesgl Joly ve Komfer koutular, diree bal, yznde grevlerine bal kiilerin huzurlaryla, kaderine raz bekliyordu. Enjolras arkadalarna dnerek: Bu bir casus, dedi. Polisten. Javer'e seslendi: Barikat alnmadan iki dakika nce, sizi kuruna dizeceiz. Javer en otoriter sesiyle, karlk verdi: Neden sanki daha nceden yapmyorsunuz? Fieklerimizi bouna ziyan etmek niyetinde deiliz. Tamam, bakla iinizi grn. Yakkl Enjolras, u an bir yarg meleini andryordu, kollarn kavuturarak haykrd: Aynasz, bizler katil deiliz, bir yargcz. Daha sonra Gavro'yu ararak: Haydi, dedi. Senin boyun uygun, kimseye grnmeden yle evreyi bir kolaan et, gelir bana haber verirsin.

Ate Yamuru I Gnbatmnda kendisini anvrri sokandaki barikata aran seste Marius, kaderin sesini tanmt. Tam lmek istedii bir anda talih ona el uzatyordu. Kederden lgna dnen gen adam, nereye bastn bilmeden, geliigzel yrmeye balad. Genlik ve akn iki aydan beri sarho ettii delikanl, artk lmden baka birey istemiyordu. Tesadfen zerinde silh da vard, aylar nce Javer'in verdii tabancalar. Az nce kendisine bu haberi haykran sska delikanl, glgeler arasnda yok olmutu. Marius, sokaklardan ve mahallelerden getikten sonra dvlen yere vard. Artk askerlerin olduu yeri gemiti, buras kanl bir dvn olaca aland. Sokaklarda kimseler yoktu, bu boluk gen adam dehete drd. Byle bir sokaa girmek, bir zindana girmeye benziyordu. Yine de ilerlemekte devam etti. Birka adm att. Koarak birisi geti yanndan, bir erkek mi? bir kadn m? Gen adam bilemedi. Birden karsnda barikat grd, daha tede beyaz ekiller. Bunlar sabahleyin Lesgl'in arabadan zd beyaz atlard. Hayvanlar btn gn babo dolatktan sonra, yine omnibsn bulunduu yere geri dnmlerdi. Marius atlarn yanndan bir ok gibi koarak geti tam o esnada bir tfek sesi duydu. Karanl delen bu bir el ate, ona hayat gibi geldi. Daha sonra hi kimseye rastlayamayacakt. Btn bu aama karanlk bir merdiveni inmeye benziyordu. Marius daha teye gitmedi. O sralarda Paris'in zerinde bir ku usa ok acayip bir grnt grrd. Kentin tam merkezinde sonsuz bir sszlk hkm sryordu. Barikatlarn ykseltildii yerler karanlk deliklere benziyorlard. Sava iin tasarlanan yerde, hkmet ile ihtillciler el yordamyla dvmeye hazr bekliyorlard. Her iki taraf iin tek bir k vard, yenmek ya da lmek. Biroklar iin ilerlemek lm demek olmasna ramen hibiri gerilemeyi dnemiyordu. Ertesi gne kadar tm bunlarn sona ermesi gerekiyordu. Hkmet de bu zorunluluu nihayet kabul etmiti. Bundan byle binlerce kiinin kaderini ynetecek bu mahallenin evresinden bir azap havas ykseliyordu. Kiliselerden birinin lm anndan baka grlt duyulmuyordu. Sessizlii yrtan bu ac an sesi duyanlar ta iliklerine kadar rpertiyordu. Doa da sanki bu yasa katlmt. Gkler karanlk olmu yldzlar bir bir bulutlarn ardna gizlenmilerdi. Bu l sokaklarn zerini l ve ssz gkler kaplamaktayd. Marius, Hal arsna varmt. Oras daha da karanlk, daha sakindi. Sanki mezarlarn dondurucu sessizlii yerden frlayarak sokaklara kefenini germiti. Ancak anvrri soka tarafnda gklerde biraz kzlt grlyordu. Bu da barikatlardan birinde yanan mealenin aleviydi. Marius bu a doru ilerledi. Tam anvrri sokann kesinde bir meyhane nnde hafif bir aydnln szdn grd, ellerinde tfekler yere melmi adamlar bekliyorlard. Sokan sa cephesinde sralanan evler ona meyhanenin geri kalan tarafn gizlemekteydi. Yksek barikatla bayra grd. Marius iin artk tek bir adm atmas yeterdi. Tam o anda mutsuz gen bir ta zerine oturdu ve kollarn gsnde kavuturarak babasn and. Cesur ve byk bir asker olan Binba Pontmercy'i sayg ve ii yanarak and. Yllar yl vatann savunmak iin saysz savalarda bulunan imparatorun yan banda kahramanca dven o aslan yrekli askeri dnd. Artk sra kendisindeydi. O da zerine deni yapacak vatanna faydal olacakt. O da gsn kurun ve snglere siper edecek kann dkecek dman pskrtecekti ve erefiyle sava alannda davas uruna lecekti. Ancak bu i savann ok kanl bir dvme olduunu dnerek rperdi. Karde kardei boazlyordu, bu srada. Birden rperdi. Babasnn klcn ve niformasn eskicilere satan dedesine ta kalbinden teekkr etti. Aslnda aksi ihtiyar sevmedii damadnn erefini korumu saylrd. Marius babasnn klcn karde kanna bulayarak onun erefini bin paralk edecekti. Birden ac ac alamaya koyuldu. nanmad bir dava iin, kardelerinin kann dkmek istemiyordu, ne var ki, artk Kozet'siz yaamn da hibir anlam kalmamt. O gitmi olduuna gre, Marius'in de lmesi gerekirdi. Kozet onun leceini bilerek, onu terketmiti, kim bilir belki de Marius'in lmesine aldrmyordu.

Bundan byle, artk hayatn ne tad kalmt? Hem de kendisini bekleyen dostlarn bu arada yzst brakamazd, vatanseverlik bahanesiyle, alaklk etmek istemiyordu. Buraya kadar geldikten sonra gerilemeyi akl almazd, glgede babasnn hayaletini grr gibi oldu o yrekli kahramann kendisini tekmeleyerek, "leri alak," diye haykrdn duyar gibi oluyordu. Sonra birden zihninde bir imek yanp snd, neden babas onun bu dve katlmasn hor grecekti? Olabilir, belki i sava vatana kar bir ihanet saylrd, ancak tm insanlk yararlanacakt bundan. Marius dostlarnn kutsal bir davaya, kendilerini adadklarn biliyordu. Belki Fransa'da kan dklecek, ancak zgrlk kurtulacakt. zgrln glnn karsnda, belki Fransa da yaralarn unuturdu. Aslnda Marius i savann anlamn geni olarak gryordu. nsanlarn tm savalar i sava saylrd, tm savalarda insan insana, karde kardee dvyordu. Yok neymi, bu kardelerin deiik adlar bulunur kiminin ad Fransz, kimisinin talyan, ngiliz ya da Rus imi. Aslnda yabanc sava ya da i sava diye savalar tanmlamak yanl olur, srf haksz savalar ve yerinde savalar vardr. Hak, kalknma, uygarlk ve gerek katledildiinde, ancak sava ve kl utan saar. Marius bu derin dncelerine dalm gzlerindeki bo baklarla karsnda ykselen barikata bakyordu, ierde hi kprdamayan asiler konuuyordu, beklemenin son safhasnda olduklar her hareketlerinden belliydi. Hi ses seda yoktu, kilisenin saati gecenin onunu almt birden Sendn sokandan gen ve neeli bir sesin bir trk okuduu duyuldu. Enjolras: Bu gelen Gavro olmal, dedi. Komber: Herhalde ocuk bize bir haber getirdi, cevabn verdi. Aslnda Gavro trksnde jandarmalardan sz etmiti, bir saniye sonra bir maymun gibi barikatn tepesine trmanan ocuk, onlarn yanlarna atlad. ocuk nefes nefese, bir tfek istedi. Enjolras ocua karabinasn vermek istemiti, oysa sokak ocuu byk tfei, Javer'in silhn istiyordu. Yine bir sessizlik olmutu birden Senl dolaylarnda dzenli ayak sesleri duyuldu, sokan br yanndan yzlerce insann soluklan duyuluyordu. Yine bir sessizlik oldu, sanki her iki tarafta bekliyordu. Birden bu glge iinde, bir ses ykseldi: Kim var orada? Bu srada tfeklerin tkrts duyuldu. Fransz Cumhuriyetinin askerleri. Ses haykrd: Ate! Sanki bir imek akm gibi, sokan cephesi bir anda aydnland. Barikata isabet eden kurunlardan isyanclarn ou yaralanmt. Enjolras ayaklarnn dibine den bayra kaparak, haykrd: Arkadalar iinizde bu bayra barikat tepesine dikecek bir gnll var m? Kimse kprdamamt. Enjolras arsn tekrarladnda, ak sal, nur yzl bir ihtiyarn ilerledii grld. Az nce barikata giren M. Mabf, sradan kmt. Sanki cesaretinden boyu da uzam gibi ban dimdik tutarak Enjolras'a yaklat. Bayra kapt ve barikatn uydurma basamaklarndan trmanmaya balad. Birden etraf sonsuz bir sessizlik kaplamt. Mucizeleri mjdeleyen bir suskunluk. htiyar adamn tepede krmz bayra salladn grdler, bir yandan haykryordu: Yaasn Cumhuriyet, yaasn eitlik ve lm. Kraln ordusundan bir ses yansd: Geri ekilin! Yrekli ihtiyar, sanki buna karlk verircesine yeniden: Yaasn Cumhuriyet, diye haykrd. Ses ate emrini vermiti. htiyar adam dizleri zerine yere kt ve elindeki bayra drerek, srtst yuvarland. Enjolras ok duygulanmt:

Arkadalar, diye seslendi. Bakn ihtiyarlarn bize verdii rnee, bundan byle, her birimiz bu ulu ihtiyarn cesedini, babamz korur gibi koruyalm. Daha sonra, eilerek lnn alnna bir buse kondurdu ve sanki cann actmaktan korkar gibi, efkatli hareketlerle kurun delikleriyle ve kanla dolu ceketini kard: Bundan byle bayramz bu kahramann ceketi olacaktr, diye haykrd.

II Cesedinin zerine meyhaneci kadnn siyah atksn rttler, alt adam tfekleriyle yaptklar bir sedye zerinde kahraman ly bir masa zerine yatrdlar. Birden Gavro, genlere: Aman dikkat edin, diye haykrd. Genlerin hepsi birden meyhaneden frladlar, barikatn ardndan snglerin ldamas grnyordu karanlk gecede, muhafzlar barikat amak iin tepeye trmanyorlard, durum ok nazikti. Bahorel, ieri ilk giren muhafz karabinasyla vurdu, ikinci muhafz zavall Bahorel'i ldryordu. Bir ncs imdat diye haykran Kurfeyrak' alt etmiti, dev csseli bir asker Gavro'un zerine yrrken, ocuk Javer'in tfeini kaparak, tetii ekti. Ne yazk ki, hibir patlama duyulmad, Javer'in tfeinde kurun kalmamt. Muhafz glmekten katlarak, sngsyle ocua saldrd. Tam o anda sng askerin elinden yere yuvarland, alnnn ortasndan vurulan adam yere serilmiti. Bir ikinci kurun Kurfeyrak' tepeleyen askerin ta kalbine isabet ediyordu. Marius, barikata girmi ve arkadalarn muhakkak bir lmden kurtarmt. Hep birden gen adam kuattlar, Kurfeyrak onun boynuna atlarak: Ho geldin dostum, dedi. Arkadalarnn tezahratna sevinle karlk verdi Marius, artk btn gayesi onlara yardm etmek, kutsal davas uruna yenmek ya da lmekti. Bu karmaa arasnda diree bal Javer'i grmedi ya da farketmedi bile. Bir ara yoklama yapmak istediler isyanclarn en deerlisi Jan Pruver, yoklamaya cevap vermedi. Enjolras: Eyvah, dedi. Geri onlarn ajanlarn rehine olarak aldk, ancak onlarda en sadk en yrekli dostumu ellerinde tutmaktalar. Birden bir ses duyuldu: "Yaasn Fransa, yaasn Cumhuriyet." Pruver'in gl sesini duydu dostlar, bir imek akt, bir patlama duyuldu. Uzun bir sessizlik. Komfer haykrd: Eyvah onu ldrdler. Enjolras, Javer'in nne dikildi ve baklarn onun yzne dikerek: Dostlarn Pruver'i kuruna dizdiler, diye haykrd. ou zaman saldrlar barikatn daima nnde yaplr bundan byle isyanclar tm dikkatlerini, en tehlikede olan byk barikata evirmilerdi. Ne var ki Marius bir ara kk barikat dnerek oraya bir gz atmaya gitti. ncelemeyi yapp geri ekilecei srada, yerden biten bir sesle ban evirdi. Birisi Msy Marius diye seslenmiti. Gen adam bu soluk gibi clz sesi tanr gibi oldu. evresine baknd kimseleri gremedi. Aldandn, yanl duyduunu sand, ses tekrarlad: Msy Marius... Msy Marius. Bu kez artk emindi iyice etrafna baknd yine birey gremedi, ses: Ayaklarnzn dibine bakn, dedi. Marius yere baknca kaldrmlarda srnen bir glge grd, snk sokak fenerinde bir pantolonlu ekil grd, plak ayaklar ve yerde bir kan birikintisi. Delikanl solgun bir yz grd. Beni tanmadnz m? diye sordu ses. Hayr! Ben Eponin'im. Marius yere eildi, gerekten yerdeki bu aresiz ocuktu, erkek gibi giyinmiti: Burada ne iin var Eponin, diye sordu. Cevap kesildi: lyorum! Birden bir uykudan uyanr gibi, kendine geldi Marius, haykrd: Fakat siz yaralsnz, durun sizi gtreyim pansuman yaptrr, sizi kurtarrm. Kz kaldrmak istedi, kz ok can yanm gibi haykrd. Birden kzn elinde kocaman bir delik grd:

Elinize ne oldu? Az nce size bir kurun atmak istemilerdi farknda msnz? Benim elim bu tfein namlusunu tkad. Vah zavall yavrum, fakat Tanr'ya kr, delik bir elden lnmez, bir pansuman yaptrr sizi kurtarrm. Delinen yalnzca elim olmad, kurun elimi delerek srtmdan kt. Bana ok iyilik yaptnz Msy Marius, lmeden nce bana yaklar bakaym. Oturun u tan zerine, bam koyun dizlerinize. Oh oh, bakn ne denli rahat ettim artk sanki acm bile dindi. Birden yzn buruturdu ve sanki kendisini zorlar gibi gen adama ban evirdi: Tuhaf deil mi Msy Marius, oraya sizi gtrdm halde, o baheye gitmeniz beni kahrediyordu. Oysa siz beni irkin buluyordunuz deil mi? Bakn artk kimse sizi bu barikattan kurtaramaz ve sizi buraya ben srkledim. Siz de benim gibi leceksiniz. Bunu biliyorum ne var ki size ate ettiklerini grnce, dayanamadm yine de size siper olmak istedim. Nedense sizden nce lmek istemitim. Uf kan beni bouyor, nefes alamyorum. Birden Gavro'un trk syleyen sesi duyuldu. Eponin haykrd: Oh bu benim kk kardeim, beni grmesin buraya geldiim iin beni azarlar belki. Sonra Marius'in hayreti karsnda sordu: Siz Gavo'la karde olduumuzu bilmiyor muydunuz? Baksanza Msy Marius, az sonra br dnyada karlaacaz, siz de buna inanyorsunuz deil mi? Bir yalanla lmek istemem, bana size verilmek iin bir mektup vermilerdi, o gzel hanm vermiti, aln kt koynumda. Marius mektubu ald. Kz sevinmi gibi iini ekti, birden fslt gibi bir sesle: Bu zahmetim iin sizden birey isteyeceim. Msy Marius, ne olur yapacanza sz verin. Sz veriyorum, dedi Marius. Ben lyorum, ldkten sonra ne olur, beni anlmdan pn, ruhum duyar bunu. Ba dt, gzleri kapand. Marius bu zavall ruhun utuunu sanmt ki, birden gen kz ar ar gz kapaklarn kaldrd ve baka bir evrenden gelen tatllkla seslendi: Baksanza Msy Marius, galiba size azck ktm. Glmsemek istedi ve ld. Marius szn yerine getirdi, buz gibi terle slanm bu alna bir pck kondurdu. Bu Kozet'e bir ihanet saylmazd. Mutsuz kza son bir veda oluyordu. Daha sonra Kozet'in mektubunu acele okudu, kz unlar yazmt: Sevgilim ne yazk ki babam derhal gitmemizi istiyor bu akam. Silhl Adam sokandaki 7 Numaral evde 4 Haziran. 3 Haziran akamndan sonra Kozet, babasna kafa tutmak, burada kalmak iin direnmek istemiti bunun imknszl karsnda Marius'e bir pusula yazm ve parmaklk nnde dolaan klksz tysz bir gen iiye be frank uzatarak pusulay vermiti. Bu pusulay alan erkek giysileri giymi Eponin'den bakas deildi. "Baka yere tann" yazsn da yine Eponin yazmt, haydutlardan kurtarmak istemiti Bay Folvan'. Daha sonra gen kz, Marius'i bulmak iin Kurfeyrak'n evine komutu hepsinin barikatlara gideceklerini rendiinde, aklna parlak bir fikir gelmiti, Marius ile beraber olmak, onu Kozet'ten ayrmak iin onu da kendisini de bu lme srklemiti. Marius son bir vazifesinin kaldn biliyordu. Kozet'e leceini bildirmek ve kzn kendisini sevdiini ancak babasnn sznden kamadn renmek gen adam mutlu klmt. Kozet'in mektubuna buselere bodu, dernek seviliyordu bir an iin lmekten vazgeecek gibi oldu. Daha sonra babas onu ngiltere'ye gtryor, dedem evlenmemize engel oluyor, kaderimde bir deime olmad diye dnd. O zaman iki grevi olduunu hatrlad. Birincisi Kozet'e yazmak, ona leceini bildirmek, ikincisi barikatta onlarla omuz omuza dven yrekli Gavro'u, Tenardiye'nin olunu lmden kurtarmak. Eponin'in kardeini kurtarmakla, babasnn vasiyetinin bir ksmn yerine getirmi olacakt. Czdanndan bir kt kopard ve u satrlar karalad:

Kozet, gzel sevgilim evlenmemiz imknsz, dedem buna raz olmad servetim yok sen de paraszsn. Baheye geldim, seni bulamadm, sana verdiim sz biliyorsun, andm yerine getiriyorum, sensiz yaamaktansa lyorum. Bu kelimeleri okuduunda ruhum yannda olacak. Kdnn ters ynne yeni rendii adresi yazd. Daha sonra yine kdn br yarsna u szleri yazd: Adm Maius Pontmercy, cesedimi Kalver Kzlar Sokak No. 6'da oturan dedem Msy Jilnorman'n evine gtrn. Gavro'u ard, sokak-ocuu Marius'un arsna kotu, gen adam ona: Evlt, dedi. Bana bir i yapman istiyorum al u pusulay ve derhal barikattan k, yarn sabah gn dounca bunu zerindeki adrese verirsin. Kahraman ocuk: Fakat bu arada barikat drrlerse, ben burada olmayacam, diye szland. Barikatn yarn gne doarken kuatlr ve ancak yine yarn akama doru alnr. Gavro birden bir karara vard, daha henz gece yans olmutu, adresin pek uzaklarda olmadn biliyordu. Mektubu brakp, vaktinde dneceini umarak hemen oradan uzaklat.

Mutsuz Baba I Endieler ierisinde bocalayan Jan Valjan, alelacele "Silhl Adam" sokandaki ufak dairesine tandktan sonra, keyfi yerine gelmiti. Hatta bu kez adeti dnda, Tusen kadn da beraberinde gtrmt. Geri Kozet azck direnmi Plme sokandaki baheyi brakmak istemediini, burasn sevdiini ileri srmt, ancak Jan Valjan, buna pek aldrmamt. "Tann buradan" diye ald pusulaya ek, bir akam ardak duvarnda "Camclar Soka" yazsn grmek adam, daha da kukulandrmt. Ancak ne var ki, "Silhl Adam" sokanda geirdii ilk gecenin sabahnda Jan Valjan pek neeli uyanmt. Kozet birka giysi, bir de yaz takmn ve sumeninden baka, bir eya almamt. Bir ara Tusen kadn, efendisine: Msy, birok sesler duyuluyor galiba dolaylarda dvlyor, demi. Ancak adam buna bile bir deer vermemiti. Onu endielendiren Kozet'in gelecei idi. Bir sre iin, ngiltere'ye gemesini dnyordu, kahvalt masasndan kalkm ve odada bir aa bir yukar dolamaya balamt, ancak birden olduu yerde ta kesilmi gibi kald. Bfenin aynasnda yansyan u kelimeleri grmt: Sevgilim, babam derhal yola kmamz istiyor. Bu akam "Silhl Adam" sokandaki daireye geiyoruz. Bir hafta sonra Londra'da oluruz. Kozet. Eve girdiinde Kozet dalgnlkla kurutma kdn ayna nne brakm ve yansyan yazlar Jan Valjan'n gzne arpmt. Adam birden beynine bir yumruk yemi gibi sersemledi. O gne dek, felketlerin eitlisini grmt, biare ancak kader kendisine en korkun felketi hazrlamaktayd. Geri ihtiyar Jan Valjan, Kozet'i bir evlt gibi severdi, ancak her baba sevgisinde, kzn bir yabancya kaptrmak kskanl bulunur, artk bundan byle, o tapt ocuun, bir bakasna ait olacan dnmek, adam ileden karyordu. Jan Valjan, kelimelerin tamamlayamayaca ac dncelerle akam etmiti ki, gece bastrdnda, evinin nndeki bir iskemleye oturdu ve yaknlardan gelen tfek seslerini dinleyerek, karamsar dncelerine dald. Adamcaz byle ba nnde ne kadar zaman kaldn bilemeyecekti, ancak yakn kiliselerden birinin saati gecenin on birini vurmutu, birden Jan Valjan kulak kabartt, ayak sesleri duymutu. Karsnda bir ocuk belirmiti. ocuun yorgun ve sefil grnts, iyi klpli adam etkilediinden, onu arp eline bir be frank tututurdu. Gavro hayretle bu paraya bakt daha sonra sordu: Bana u 7 numaral binay gsterir misiniz? Sokak ocuunun elinde bir zarf gren Jan Valjan durumu kavrama. Hemen saldrya geti: Demek bana mektup getirdin? Evet, ama siz kadn deilsiniz? Biliyorum evlt, mektup Matmazel Kozet adna gelmedi mi? Gavro artk bu adamn o gen hanmla ilgisi olduunu anlamt, adamn srar zerine hi direnmeden mektubu ona uzatt ve u szleri ekledi: Oh, mektubu gen bayana vereceiniz iin teekkrler, ben anvrri sokandaki barikattan getirdim bu pusulay ve hemen oraya dnyorum. Jan Valjan eline geen mektubu ta sonuna kadar okudu. nce kendisine hi de yakmayacak bir dnceye kapld. Kozet'in sevdii adamn lme mahkm olmas onu baya mutlu etmiti. Sonra zihninden neler getiini bilemeyeceiz, ancak pusulay i cebine yerletirdikten sonra Tusen kadna muhafz formasn hazrlatmasn syledi ve giyinip kuandktan sonra da, karanlklara kart. Barikattaki genlerin yiyecekleri azalmt, barikat efi Enjolras, iki iilmesini de yasaklad, sabahn ikisine doru sa kalanlar sayd henz otuz yedi kii kalmlard. Birden Enjolras, ilerinde evli, oluk ocuk babas olanlarn ekilip evlerine dnmelerini istedi. Geri barikat kapanmt, ancak Haller tarafndan, bir k imkn vard. Bo yere, aile sahibi olanlar, lme atmak istemiyordu. Ne var ki, o zaman bir kahramanlk yarmas grld, hibiri bu erefli grevden ayrlmak istemiyordu.

Enjolras tm otoritesini kullanarak, yuvalarna yollamak istediklerinin adlarn sayd. Birden muhafz klkl, orta yal bir adam aralarnda grnd, evine gitmek istemeyen bir isyancy zorlayan bu mehul adam, onunla klm deitirmekteydi. Enjolras ve Kurfeyrak bu tanmadklar adama hayretle bakyorlard, onun bir casus olmasndan kukulanmalard. Ancak Marius, Kozet'in babasn tanmt. Arkadalarna adam tandn, onun kendilerine ihanet etmeyeceini syledi. Jan Valjan, Kozet'in sevgilisinin bulunduu yere gelmiti. Enjolras yeni geleni u szlerle karlad: Vatanda, ho geldiniz. Daha sonra u szleri ekledi: Buraya girenlerin leceklerini biliyor musunuz? Jan Valjan buna cevap vermeden, yerini ald isyancya formasnn ceketini giydirdi. Bu arada saldrganlarn ate etmeleri devam ediyordu. syanclar fieklerini ziyan etmemek iin karlk vermediler. Bir ara Enjolras, yakn damlarn birinde ldayan bir miferi iaretleyerek: Bu gzlemciyi hi beenmedim, dedi. Jan Valjan tek sz sylemeden, tfeini ateledi ve gzc askerin baln drd. Tellanan asker, hemen yere atlamt. kinci bir gzlemci onun yerini ald, bu bir subayd. Jan Valjan ona da ate ederek kasketini yere yuvarlad. Kar taraf ylmt, barikat gzetlemekten vazgetiler. Komfer sordu: Neden ldrmediniz herifleri? Jan Valjan cevap vermedi. Komfer, Kurfeyrak'fn kulana eilerek: Baksana adam ate ederek, iyilik yapan birisi, diye mrldand. Mahallenin muhafz alay, isyanclara kar iyi savayordu. Aslnda meyhaneci ve esnaflar bile birara aslan kesilmiler ilerine engel olan bu isyan sona erdirmek iin muhafzlara katlarak kendilerini ldrtmekten ekinmemilerdi. Bu arada gn domu uyanan Paris'in her ynnde dv balamt. Yine de bu ciddi bir isyan saylmazd, bir dengeye ulaacaklar gn bekleyene kadar sosyal elementler savaa girmilerdi. Atak bir kentsoylu olan yzba Faniko, tek bana barikat zaptetmek hevesine kaplmt. Onun saldrs Enjolras' ileden kard: Budala, diye haykrd. Emrindeki kahraman askerlerini hie sayarak ldrtt gibi bizim cephanemizi de bo yere tketiyor. Bir sreden beri susmakta olan barikat, nihayet atee balad. Ancak ne var ki, cephanelikleri ktt, fiekleri fazla harcamamaya altlar. Birden Enjolras bir ilham alm gibi arkadalarna: Ate, diye haykrd. Bir sreden beri susmaktan olan barikat, nihayet ate pskrtmeye balad. Sokak karanlk bir dumanla dolmutu, ne var ki Enjolras umutsuzcasna ban sallad: Geri baardk ancak bir eyrek daha byle ate edersek, barikatta on fiek bile kalmayacak, dedi. Kurfeyrak birden barikatn dnda birini grd. Bu eline meyhaneden bir sepet alm Gavro'd. ocua seslendi: Ne yapyorsun oralarda? Grmyor musun vatanda, sepetimi dolduruyorum. Gen adam tella haykrd: Ate yamurunu grmyor musun? abuk geri dn. Az sonra vatanda diye cevap veren Gavro, birka srayta sokan ortasna ilerledi. Yirmi kadar l kaldrmlarda serilmiti, onlarn antalarndan fiekleri toplayan Gavro, sepetini dolduracan dnerek neeli bir trk tutturdu. l bir avuun fiek antasn sepetine boaltrken serseri bir kurun yamurunun altnda eilip kalkyor, barikat korumak iin antasn dolduruyordu. Beinci kurun da sepetini devirince Gavro irkildi ve salarn rzgrda uurarak, elleri kalasnda, gzlerini mill muhafzlara dikerek trksne daha kstah bir tondan devam etti. Daha sonra, sepetini yerden ald, dklen fieklerden birini bile ziyan etmeden, hepsini iine doldurdu ve baka bir lnn antasna yanat.

Kurunlar ocuun zerine yamakta devam ediyordu, bu korkun ve ayn zamanda grlmemi bir grntyd. Gavro kendisine ate edenlerle alay ediyor ve sanki ok eleniyordu, tpk avclar artan bir sereyi andryordu. Durmadan kendisine nian aldklar halde, bir trl ona isabet ettiremiyorlard. Ne yazk ki sonunda zalim bir kurun, bu cin gibi ocuu vurdu. Gavro'un sendelediini ve dtn barikattaki dostlar grd. Hep birden ac bir lk kopardlar, ancak Gavro yle kolay kolay yenilgiyi kabullenenlerden deildi, yine kalkt, yznden kanlar akyor, ocuk trknn son msralarn okurken ikinci bir kurun cansz olarak yere serildi. Bu kk bedenden byk ruh uuvermiti.

II Marius dar frlam, Komfer'de onu izlemiti, ne yazk ki ge kalmlar artk zavall Gavro yaamyordu. Komfer, fiek sepetini tad, Marius l yavruyu yklenerek barikata getirdi. Kahraman ocuun babasnn yllar nce kendi babasna yaptn bugn Marius onun oluna iade ediyordu, ne yazk ki bu kez bir ly tayordu. Eildii anda, bir kurun alnn syrarak gemi ancak Marius bunu bile farketmemiti. Komfer kravatn zerek arkadann ban balad. Gavro'u da Mabfin yatt masa zerine uzattlar. Siyah atk ihtiyarla ocuun cesetlerini rtmeye yetti. Komfer getirdii fiekleri ieridekilere datt. Jan Valjan hep ayn yerde dikilmi duruyordu. Komfer'in uzatt fiekleri bir el iaretiyle reddetti. Komfer, alak sesle Enjolras'a: Ne numarac herif, dedi. Kimseyi ldrmek istemiyor. Yine de buna ramen, barikat savunmasn ve bize yardm etmesini baaryor ya. Onun bize ok yaran oldu. Onlar duyan Kurfeyrak da kendi fikrini aklad: Bu da Mabf Baba gibi kendisine z garip bir kahraman. Barikat kahramanlar, hibir eye aldrmadan konumalarn srdryordu. Komfer beline bir nlk takm, yarallara pansuman yapyor, Fyi bir baka arkadayla Gavro'un l bir avutan ald barut kabndan fiekler yapyorlard. Kurfeyrak tfeini haner ve klcn yanna dzenli bir ekilde yerletirmiti. Henz saat on ikiyi alt ki Enjolras barikatn tepesinden arkadalarna yle bir emir savurdu: Yukar talar kartn, pencere kenarlarn deyin, adamlarn yans tfek bana, dier yars talar tasn bir dakika bile yitiremeyiz. Enjolras'in emirleri derhal yerine getirildi. Kale tamamlanmt barikat sur, meyhane de kalesi olmutu. Bir barikatn savunucular cephanelerini kollamak, fazla sarfiyat yapmamak zorunda olduklarnda bu hazrlklar daima yava gider. Enjolras, bir bakta tm durumu kavramt, Marius'e seslendi: efler, sen ve benim, ben ieriden emir vereceim sen darda dur ve gzet. Marius, barikatn tepesine gzc olarak dikildi. Enjolras son talimatlarn veriyordu, Fyi dinliyor ve hepsinin adna cevaplandryordu. Birinci kat basamaklar ykmak iin, baltalan hazr beklettin. Yirmi alt sava kaldk, ka tane tfeimiz var? Otuz drt. Sekizi fazla. Bu tfekler de dolu dolu beklesin elimiz altnda olsun, kl ve hanerlerinizi belinizde saklayn, yirmi kii barikatta, alt kii at kat pencerelerini gzlesin, herkes i bana, az sonra davul sesiyle yeni bir saldr baladnda yirminiz birden, onlara ate aacaksnz. Daha sonra Javer'e dnerek: Seni de unutmuyorum, dedi. Barikat alnmadan iki dakika nce, cann cehenneme yollayacam. Birden Jan Valjan grnd, isyanclar arasndayd, birka adm att: Kumandan siz misiniz? Bu soruyu Enjolras'a soruyordu: Evet. Az nce yardmlarmdan dolay bana teekkr etmitiniz. Enjolras ciddi ciddi cevap verdi: Cumhuriyet adna sizi kutladm. Barikatn iki kurtarcs vard, Marius Pontmercy ve siz. Bir dl hak ettim mi, dersiniz? Elbette. Gzel, hakkm istiyorum bu adam bana verin, onun beynini patlatmak zevkini ben tatmak isterim. Javer ban kaldrd ve Jan Valjan' grnce, yz kprdamadan sakin sakin: Doru, dedi.

Enjolras karabinasn dolduruyordu. Jan Valjan'a: Aynasz sizin olsun, dedi. Jan Valjan, Javer'i yakasndan yakalad. Tam o srada bir borazan sesi duyuldu. Barikat tepesinden evreyi gzleyen Marius seslendi: Dikkat. Javer o sinsi glyle glerek isyanclara dnd: Durumunuz benimkisinden daha parlak deil, dedi. Enjolras haykrd: Hepiniz dar. Javer'le yalnz kalan Jan Valjan, tutsa balayan ipi zd ve ona kalkmasn iaretledi. Zincirlenen otoritenin stnln belirten ac bir glmseyile Javer, ona itaat etti. Jan Valjan, onu yakasndan srkleyerek meyhaneden kard. Eski mahkmun tabancas elindeydi. Bylece barikatn i blmnden getiler. Marius onlarn geilerini grmt. Jan Valjan, Javer'le birlikte, Dara Montedur sokana girdi. Buras bombotu, kimse kendilerini grmezdi. Kaldrma ller ylmt, bu cesetler arasnda zlm salar, gen ve soluk bir yz, delik bir el ve kanlara bulanm bir kadn gsn grdklerinde Javer kendi kendisine konuurcasna: Allah Allah, dedi. Ben galiba bu kz tanyorum. Bu l Eponin'di. Jan Valjan baklarn polis efine dikmiti, Javer hain baklarn ona evirerek: Haydi, diye haykrd. Ne bekliyorsun, al cn. Jan Valjan cebinden bir sustal kartarak at. Bir bak ha, tam senin gibilerine yakr, dedi Javer. Haklsn bu tam sana gre bir silh. Jan Valjan, Javer'in boynundaki ve kollarndaki ipleri kesti daha sonra eilerek adamn ayaklarn balayan sicimi de kesti. Daha sonra gzel bakn adamn gzlerine dikerek: Serbestsiniz, dedi. Javer hibir eye amazd, ancak kendine hakim olmasna ramen birden afallam gibi az ak durdu. Jan Valjan szne devam etti: Buradan sa kacam sanmyorum, ancak bir rastlant sonucu, lmezsem bilin ki Folvan adyla "Silhl Adam sokanda yedi numaral" evde oturuyorum. Javer bir kaplan gln andran bir srtla: Kendini kolla, dedi. Jan Valjan: Haydi, dedi. Ne bekliyorsunuz, zgrsnz, gidin. Javer sordu: Silhl Adam soka m demitin? Evet, numara yedi. Polis efi hibir ey olmam gibi redingotunun dmelerini ilikledi, omuzlarn dikletirdi ve ar istikametinde ilerlemeye balad. Jan Valjan onu gzleriyle izliyordu, Javer ban evirdi: Uf artk ii uzattnz, diye haykrd. Haydi ldrsenize beni. Javer farknda olmadan Jan Valjan'a siz diye hitap etmiti. Jan Valjan: Haydi gidin, dedi. Vakit yitirmenin sras deil. Javer gzden kaybolduktan sonra Jan Valjan, bir el ate etti. Daha sonra barikatn iine dnerek: Oldu, dedi. Marius, Jan Valjan'in srkledii tutsa gz srmt, birden kendi kendisine bir soru sordu, u adam polis efi Javer olmasn? Bir ara adamn hayatn kurtarmasn dnd, fakat pek emin deildi. Tam o sra yanna gelen Enjolras'a sordu: Bu adam tanyor musun? Evet bir polis ajan, Javer adnda bir casus. Marius birden ban kaldrd, tam o anda Jan Valjan'in tabancasnn sesi duyulmutu. Yal adam ieri girerek, "Oldu" demiti. Birden Marius'in kalbini buz gibi bir pene kavrad.

III Barikat son anlarn yayordu, birden davul saldry mjdeledi. Saldr bir kasrga gibi oldu. Bir akam nce gecenin karanlnda barikata saldrmak kolay olmamt, ancak artk gneli gnde bu bir oyun kadar kolay oldu. Top grlyor, ordu barikat indirmeye alyordu. syanclar ate ettiler. Barikat birka admda ald. Hcum ylesine ni olmutu ki bir an iinde barikatn tepesi askerlerle dolmu, ancak kahraman genler tarafndan bir ksm pskrtlmt. Her iki taraf karlkl ate amlard. Meyhanenin camlar krlm, d duvarlar kurunlardan delik deik olmutu, Lesgal ldrlm, cansz yere serilmi, Fyi vurulmu, Kurfeyrak ehit dmt. Joly de lmt. Yaral bir askere yardm eden Komfer, bir sng darbesiyle gzlerini gklere kaldrarak, son nefesini verdi. Ancak Enjolras yaralanmamt. Barikatn iki ucunda iki canl ef kalmt. Enjolras ve Marius. dier yiit genlerin koruduklar merkez ksm dmt. Birden barikat koruyan isyanclar gerile diler. Hepsinde bir yaama hrs uyanmt, bou bouna lmek istemiyorlard. Bir ev vard, kmazn dibinde, bu ev kendilerini koruyabilirdi, kapya kotular, tekme yumruk ve tfeklerin dipikleriyle vurdular ancak ne yazk ki kimse kendilerine kapy amad. Ancak Enjolras, Marius ve yedi arkadalar daha bu isyanclar koruyordu. Enjolras, askerlere ilerlemeyin diye haykrm bir subay bu emri dinlemediinden gen ef onu ldrmt. Marius darda kalmt, bir kurunun kprck kemiini krdn hissetti. Baylyordu, kendisini kaybetmeden nce gl bir el tarafndan yakalanarak geri ekildiini farketti. Baylmadan nce son dncesi u oldu: "Beni esir aldlar, kuruna dizilirim, bir daha Kozet'i gremeyeceim." Enjolras da Marius'yi gremeyince ayn eyi dnmt fakat yle feci bir an yaanyordu ki, herkes kendi cann kurtarmaya alyordu. Gen adam meyhanenin salonuna girmi kapy zerine srglemiti. Askerler baltalaryla kapy krmaya urayorlard, artk meyhanenin kuatlmas balamt. Bu arada bir gece ncesi arap ielerini deviren Garnter hl szm uyumaktayd, o bu dvmelerin hibirine katlmamt. Hkmetin yollad askerler ok hrslanmlard. Topu subaynn lm onlar ldrtmt bir de isyanclarn arasnda kafas kopmu bir askerin cesedinin olduu sylentisini duymalar, onlar bsbtn deli etmiti. Kapy barikat yaptktan sonra Enjolras arkada sa kalan arkadalarna: Kendimizi pahalya satalm, dedi. Daha sonra Mabf ile Gavro'un serili olduklar masaya yaklat. Kefenin altndan yal adamn eli sarkmt. Enjolras eilip bu eli saygyla pt. Bir gn nce kahraman ihtiyar alnndan pmt. Hayatnda verdii iki buseydi bu onun. Bu kahramanlk destann ksa keselim. Meyhanenin iinde bir ana baba gn balamt. syanclar son fieklerine kadar kullandlar, salonda gz gz grmyordu. Nihayet hi kurunlar kalmaynca, bu yiit genler ispirto ielerini kaparak, birer silh gibi kullandlar. Fakat artk ne yapsalar faydaszd, birbirlerinin zerlerine binerek, yirmi kadar asker ya da muhafz bu cehennemi odann ortasna atldlar. eride ayakta kalan tek kii Enjolras idi. Askerlerden biri haykrd: Bu efleri, topu subayn o ldrd, onu da biz ldrelim. Beni kuruna dizin, cevabn verdi Enjolras. Kollarn gsnde kavuturmu, ban arkaya atm altn salar yele gibi dalgalanarak, bir intikam meleini andryordu. Muhafzlardan biri tfeini omzundan indirerek: Yapamayacam, bu bir iei ldrmeye benzeyecek, demiti. Fakat on iki asker Enjolras' karsndaki duvara dayamlard, subaylar sordu: Gzleriniz balayalm m? Hayr. Topu subayn ldren siz miydiniz? Evet, bendim.

Fakat ellerinde tfek, askerler subaylarnn bir trl veremedii ate emrini bekliyorlard. Dakikalar geiyordu, birden bir keden bir ses duyuldu: Yaasn Cumhuriyet, ben de onlardanm. Bu nihayet sarholuundan aylan Granter'in haykr idi. Son anda kendisine gelen delikanl geri dvmesini bilememi ancak lmesini bildiini son arkadana kantlamt. Gen adam, bir kez daha gr bir sesle: Yaasn Cumhuriyet, diye haykrdktan sonra, emin admlarla yryerek dostu Enjolras'n yan banda durdu ve ona yumuak bir sesle sordu: Seninle birlikte lmek istiyorum, izin verir misin? Enjolras glmseyerek ona elini uzatt. Henz glmsemesi dudaklarndan silinmemiti ki bir patlama duyuldu. Sekiz kurunla vurulan Enjolras yine dmedi duvara ivilenmi gibi dimdik ayakta kalm, ancak azck ban emiti. Askerler kaaklarn pelerine takldlar. Marius gerekten esir dmt, u anda o Jan Valjan'in tutsa idi. Gen adamn bir kurunla sendelediini gren Jan Valjan, bir kaplan evikliiyle atlm ve onu salarndan kavrayarak bir av gibi gtrmt. Kedeki evlerden birinin bir kntsndan kamay tasarlamt adam. Bir sre Marius'yi duvara dayayan Jan Valjan gzlerini evresinde dolatrd durum ok nazikti. Birka dakika iin bu duvar kendilerini koruyabilirdi fakat sonra ne olacakt? Birka yl nce, Kozet'le birlikte Javer'den kaarken duvar dibinde ektiklerini hatrlad. u srada durum daha da berbatt. Bir kmazda bulunuyordu. Tam karsnda alt katl bir ev ykseliyor, sa ynde Kk Tryandri sokan kapatan bask barikat bulunuyordu. Buradan kurtulmak iin bir ku olmak, kanatlanmak gerekirdi. Jan Valjan ok ni bir karar almak zorunda olduunu biliyordu. Bir karsndaki ev, bir yan tarafndaki barikata bakt, daha sonra sanki gzleriyle bir delik ap yeri yarp toprak altna girmek istercesine gzlerini yere indirdi. Birden zihninde bir imek akt. Eski mahkm Jan Valjan daima en zor durumlardan syrlmasn baarmt. Kamak, onun iin bir hnerdi artk. Yerdeki mazgal onun dikkatini ekmiti. Bir ara yaraly yere brakt tm gcyle mazgal kaldrdktan sonra bu yer alt yoluna girip onu da yanna ekti. Baygn Marius kucanda Jan Valjan bir yeralt tnelinde ilerliyordu artk. Burada sonsuz bir sessizlik hkm sryordu. Geceler alemine dalmt. Az sonra gzleri karanla alt ve daha rahat ilerlemeye balad. Ancak u var ki bu kez kard Kozet deil, onun sevdii erkek Marius idi. Birden adam ban kaldrd, korkun bir amata duyulmutu, meyhanenin askerler tarafndan ele geirildiini anlad.

Yer Altnda I Jan Valjan Paris lamnn tam iine dalmt. Buras bir okyanus gibidir, dalan boulup kaybolabilir. Evet ok ilgi ekici bir durum, Jan Valjan kentin tam gbeinde olmasna ramen kent d saylrd. Bir kapa ap kapatnca-ya kadar gndzden geceye, sava amatasndan mezar sessizliine gemiti. Bir mahzene d, Paris'in bir zindannda yok olmak saylrd. lmn kendisini adm adm izledii bu sokaktan, henz hayatn olduu mezara girmek ancak birka saniye srmt. Birka saniye akn akn durdu. Tanr kendisine bir el uzatmt. Ancak ne var ki, yaral kprdamyordu. Jan Valjan srtnda tadnn l ya da diri olup olmadndan emin deildi. Birden sanki kendini kr olmu sand. Bir an iinde hibir ey gremedi. Sanki ayn anda sar d olmutu, nk bir ey duymuyordu artk. Ancak ayann altnda, salam bir zemin olduunu biliyor, ilerleyebiliyordu. Bir sre bununla yetindi. Birka saniye sonra artk kr olmadn anlad, girdii mazgallardan azck k szyordu, bir eylerin eklini seer gibi oldu. nnde bir duvar daha bulunuyordu, elini uzatt ve duvarn slak olduunu hissetti. Burnuna gelen tiksindirici kokudan nerede olduunu anlamt. Birden yine bir mazgal altnda yrdn anlad ve yukardaki askerlere grnmemek iin oradan acele admlarla geti. Kaybedecek bir dakikas bile yoktu, karsndaki zifiri karanla dald. Tehlikeler eit eitti. Savan ba dndrc karmaasndan sonra daha baka nitelikte bir tehlike bekliyordu kendisini. Jan Valjan bir felketten bir ikincisine srklenmiti. yle bir elli adm ilerledikten sonra yine durdu. Bir labirent iinde olduunu anlamt, hangi yolu seecekti, bu zifiri karanlklar arasnda ynn nasl bulacakt? ar lamnda olduunu dnerek, daima sollamay uygun buldu. Kendisini kadere brakmaktan baka kurtulu aresi yoktu. Omuzlarnda baygn ya da l Marius olduu halde, yrmesine devam etti. Ne var ki bu karanlklarda ynn bulmak hi de kolay deildi. Bir ara kendisini Sen Dni sokandaki lamda sand, oysa birden aklna geldi ki, girmi olduu mazgaldan Sen Dni sokann altna inmek imknszd, herhalde Mortmart lamnda olacakt ki, oradaki kark yollarda kaybolmak iten bile deildi. Bu lam tipik bir labirenttir. Adamcaz kendisini Tanr'ya brakm gelii gzel ilerlemekte devam ediyordu. Arada bir dehete dt de olmuyor deildi. Ne de olsa karanlkta bir bilinmeyene doru gidiyordu, yeryzne nereden kabilecekti? Paris'te kendisini kaptrmak korkun bir deneydi, Jan Valjan gremedii yolu bulmak zorunda kalyordu. Bu bilinmeyende att her adm sonuncusu olabilirdi. Buradan kncaya kadar Marius kan kaybndan, kendisi de alktan lebilirdi. Nereden bir k delii bulacakt? Birden aalad, su ayak bileklerine kadar kmt, demek artk yrd yol yoku deil, azck aa meyilliydi. Yoksa Sen rmana m kacakt? Bu byk bir tehlikeydi. Ancak gerilemek de ayn ekilde sakncalyd. Her kavaa geldiinde eliyle duvarlar yokluyor, bulunduu koridordan daha dar bir delie girmekten kanyordu. Bylelikle birok tuzaklardan kendisini kurtarm oldu. Bir ara ihtillin olduu ksmlarn altndan uzaklatn daha sakin mahallelerin altna girdiini fark etti. Bann zerinden arabalarn getiklerini duyuyordu. Aa yukar yarm saatten bu yana ilerliyordu. Marius'yi br kolunun zerine yklemiti, karanlk daha da younlamt, ne var ki Jan Valjan, bu karanlkta bir gven duyuyordu. Birden nnde glgesini grd, akn akn ban evirdi. Arkasndaki tnelde sanki kendisini dikizleyen korkun bir k ldyordu. Bu lamlardan doan polisin glgeli yldzyd. Bu yldzn ardnda sekiz ya da on kiinin glgelerinin kprdadn seti. Alt haziran gecesi, kanalizasyonlarn polis tarafndan taranmas emredilmiti. Lamlarn yenilen isyanclar tarafndan smak olarak kullanlmasndan kukulanan polis devriyesi lamlar kol geziyordu. Jan Valjan'in grd aydnlk, jandarmalarn el feneriydi. Kaak iin bu anlatlmaz bir an oldu.

sabet kendisi gryor, ancak ktakiler kendisini seemiyorlard. Hemen duvarn bir kntsna yapt ve bekledi. Aslnda neler grdnden kendisi de pek emin deildi. Uykusuzluk, alk, yorgunluk ve heyecan onda grntler yaratabilirdi. Bir lt ve bu ltnn evresinde kprdayan glgeler grd. Jan Valjan olduu yerde durdu, grlt hemen kesildi. syanc arayan polisler, kulak kabartm dinliyorlard, ancak bir ey duymadlar, bakyorlar ve gremiyorlard. Jan Valjan gizlendii yerden adamlarn ba baa vererek bir karara vardklarn grd ve az sonra hepsinin sol taraftaki tnele saptklarn grerek rahat bir nefes ald. Ba avu burada kuku verecek bir ey grmediinden aratrmalarn baka bir yne gtrmeyi arkadalarna nermiti. Ne var ki henz uzaklamadan nce avu, Jan Valjan'in bulunduu yere doru karabinasn evirerek bir el ate etmiti, tavandan bir sv krnts suya dt. Kprdamaya cesaret edemeyen Jan Valjan, bir sre daha kulak kesilerek sakland yerde bekledi. Aslnda polis grevini ihmal etmiyordu. Paris'teki dvlere ramen gndelik grevlerini yerine getirmilerdi. Bu arada Sen rmann kysnda Envalidler Kprs dolaylarnda garip bir sahne sryordu. ki adam birbirlerini izliyorlard. Birisi kamak, dieri kovalamak pozunda iki kii. Onlarn davranlarn tpk bir satran oyununu hatrlatyordu. Hibiri acele etmiyor ve sanki arkadaki kendisini gstermek istercesine ok ardan ilerliyor, ndeki ise kovalayan koturmaktan ekinir gibi yava yava yryordu. Ky ok sszd, grnrlerde kimseler yoktu. Okuyucumuz yakndan grse, bu adamlarn her ikisini de kolaylkla tanrd. lerinden biri devlet niformas giyimli, dier paavralar iindeydi. niformalnn amac pejmrde klkl adam yakalayp hkmet hesabna giydirmekti. Ne var ki bu arada bir renk ayrm vard. Kendisi gibi maviler giydirmeyecekti bu yakalayaca adama, mavi eref rengi, krmz ise utan rengidir. Ona krmz bir kazak giydirip, cezaevine yollayacakt. Birden arkadaki adam srf dikkat kesildi, kovalad serserinin aalkl yokuu trmanarak anzelize meydannda kaybolmaktan baka kurtulu yoku yoktu. Oysa adam o tarafa sapmamt. Peki ne yapacakt? Rhtmda kstrlp yakalanacakt. Birden ok artc bir olay oldu, azck ardna bakan niformal yeniden nne dndnde, izledii adamn birden yok olduunu grerek derin bir hayrete dt. Herif, ya Sen rmana atlam ya da ku gibi havalara umutu... Ancak nc bir ihtimal yerin yarlp onu iine almasyd... Redingotu da enesine kadar ilikli hain yzl adam birden baklarn kaldrma indirince eliyle alnna vurdu. Srr zmt. Ayaklarnn dibinde bir mazgal vard, kanalizasyonun Sen rmana akt nokta, kovalad kaan bu mazgal oynatarak karanlk tnele indiini nihayet anlayabilmiti. Kendisi de ayn yolu tutmak istedi. Ama ne yazk ki tm gayretlerine ramen mazgal bir trl yerinden oynatamad, o zaman bu mazgaln bir sngyle deil bir anahtarla kilitlenmi olduunu anlad. Bir av kpei sabryla oradaki duvar dibine melerek beklemeye koyuldu. Jan Valjan yeniden yrmeye koyulmu ve artk bir daha dinlenmek iin durmamt. Birden sanki bir yer alt meydann andran geni bir yere vard. Buras Montmart lamnn byk lamla birletii noktayd. Jan Valjan bu kavakta azck duraksad, ne yapacan bilemiyordu, birden her ne olursa olsun Sen rmann kylarna ulamasnn gerektiini uygun bulduktan sonra sola dnd. sabet etmiti, eer aksi istikametteki galeriye sapsayd, mahvolurdu. gdsne itaat etmekle isabetli davranmt, yokuu indi. Bir ara tavandaki bir delikten ieri szlen bir ktan evresini grebildi, srtnda tad yaraly bir kenara brakt ve ona sonsuz bir kinle bakt. Marius'in ceplerini kartrarak, kendisine gerekecek iki eyi bulmutu. Gen adam bir gn ncesinden unutmu olduu francalay ve bir kda yazd u szleri: "Adm Marius Pontmercy, cesedimi Kalver Kzlar soka, 6 numarada oturan dedem Bay Jilnorman'n konana gtrn." Tavandan szlen yar aydnlkta, bu kelimeleri okuyan Jan Valjan sanki ezberlemek istercesine adresi kendi kendisine tekrarlad, sonra czdan yine delikanlnn cebine yerletirdi.

Ekmei yediinden glenmiti, onu yine omzuna alarak galeriden inmeye koyuldu. Yrdke karanlklara saplanyordu, el yordamyla ilerlemesine devam ediyordu. Birden artk bu zifiri karanla dayanamayacan anlad. Aslnda artk ayaklarnn yeniden slandn fark etmiti, bast salam bir zemin deildi. Cvk kumlar zerinde yryordu. te o zaman ilk olarak Jan Valjan gerekten dehete kapld, bataklklara saplanarak lenlerin korkun sonlarn duymu ya da okumutu. Paris kanalizasyonlarnda byle bir batak olduunu da hatrlad, hatta yllar nce, metresinin kocasndan kamak iin lama giren yakkl d'Eskbo dknn, byle korkun bir lam batakla saplanarak ldn gazetelerde okuduunu hatrlayarak rperdi. Ne yazk ki, Jan Valjan byle feci bir akbetle kar karya kalmt. Bir gn nceki saanak yamur, bir duvarn yklmasna sebep olmu ve adamcaz balk iinde kalmt. Bu amurlara dalmak zorunda kalan yrekli adam, Tanr'nn yardmyla buradan da kurtulabileceini dnd. Geri dnmeyi dnemezdi, srtnda tad Marius lmek zereydi. Kendisini kaderine brakarak ilerledi. lkin derin grnmeyen hendek gittike daha da derinleiyordu, amur Jan Valjan'in dizlerine kadar kmt. Birka adm sonra beline kadar suda yryen adam, nihayet ta boazna kadar battn hissetti ve srtnda tad yaraly korumak iin, onu bann zerine kaldrd. Artk her adm bir ikence oluyordu. ocuunu koruyan bir ana gibi Marius'yi havaya kaldrarak enesine kadar ykselen pis suda birka adm daha att. Tam artk her eyden umudunu kestii bir anda birden ayann altnda salam bir nokta hissetti, bir ta. Tam zamanyd, lam suyunu yutmamak iin enesini yukar kaldrarak nefes alyordu. Kaderin bu yardm karsnda birden glenen adam birka adm sonra omuzlarna kadar sudan kabildi. Artk salam bir yere bastn ve hafif meyilli bir kaldrma geldiini anlad, son gcn kullanarak yrd ve nihayet batakln br kysnda sudan karak bir ta zerine yld. Ama vcudu le gibi kokan adamcazn ruhuna sonsuz bir nur dolmutu.

II Birka dakika dinlendikten sonra bir daha yola koyuldu. Geri bataklkta hayatn brakmam, ancak gcn tamamyla yitirmiti. ylesine halsizdi ki, her drt admda bir nefes alabilmek iin duruyordu. Hatta bir keresinde Marius'yi sa omzuna yklemek iin duvara dayanmak zorunda kald. Artk adm atamayacan hissediyordu, ne var ki gc tkenmi olmasna ramen, henz iradesini yitirmemiti. Bir yz adm daha yrdkten sonra, karsnda bir yar aydnlk grd, bu kez grd, gnein bu yer alt cehennemine inen solgun klaryd, artk Jan Valjan yeryzne kacak bir k kaps karsnda olduunu anlayarak rahat bir nefes ald. Son gcn kullanarak, birka adm daha atarak mazgaln tam altnda geldi. Ama birden beyninden vurulmu gibi olduu yerde kald. Tam kurtulaca anda Jan Valjan, buradan kamayacan anlamt. Mazgal kilitliydi. Gn batyordu, Jan Valjan saatin akamn sekizi olduunu tahmin etti. Marius'yi yere brakarak tm gcn kulland, omuzlarn bir kaldra gibi kullanarak mazgal yerinden oynatmak istedi, ancak demir ubuklardan hibiri kprdamamt. Bu son engeli aamayacan anlad. Buraya kadar bouna didinmi olduunu dnd, bu pislik yuvasnda can verecekti. Ancak bu son annda bile fedakr adam kendisini dnmeyerek, Kozet'in sevgilisi iin zlyor, bytt kzn onun lm karsnda duyaca kederi dnerek tasalanyordu. Btn yaptklar boa kmt. Tanr, Jan Valjan'in kurtulmasn istemiyordu. Olduu yere yld, artk burada kalp lm beklemekten baka aresi kalmamt. Birden bu aresizliinin ortasnda, omzuna birinin dokunduunu hissetti, kulanda bir ses duydu: Paylaalm. Birden ban kaldrd. Karsnda srtnda lime lime bir ii nl, ayaklar plak biri vard. Adam kunduralarn elinde tutuyordu. Herhalde, yanna gelmek iin kardndan, Jan Valjan onun ayak seslerini duyamamt. Jan Valjan, onu grr grmez tand, burada karlamasnn garabetine ramen, bir an iin bile olsun, onun Tenardiye olduundan phe etmedi. Hemen kendisini toparlayan Jan Valjan, durumunun esasen ok kt olduunu daha da korkun olamayacan dnd. Tenardiye eliyle gzlerini siper ederek, karsndakini tanmak istedi, ama bunu baaramad. Jan Valjan, vaktinde davranm srtn aydnla dnmt. Aydnlkta olan eski hancy derhal tanyan Jan Valjan, yle ustalkla durmutu ki, yzn belirli bir ekilde adama gstermiyor, glgede kalyordu. Herifin kendisini tanmadna sevindi. Suskunluu ilk bozan Tenardiye oldu: Buradan kmak iin ne yapacaksn? Jan Valjan ona cevap vermedi. Tenardiye szlerine cevap verdi: Mazgal aman imknsz, oysa burada kalp ryemezsin. Haklsn, dedi Jan Valjan. Haydi gel, bir i birlii yapalm. Sen herifi ldrdn bende anahtar var. Geri seni tanmyorum ama, ayn yolun yolcusu olduumuzu grr grmez anladm, sen bir dostsun. Dinle beni arkada, herhalde parasna gz koyduun iin bu herifi ldrm olmalsn, bana yarsn ver sana mazgal aaym. Bak cennetin anahtarnn nasl olduunu grmek ister misin? Yrtk nlnn cebinden kard pasl kocaman anahtar Jan Valjan'a uzatt. Jan Valjan gzlerine inanamyordu. Bu cehennemde karsna kan Tenardiye'ye u anda bir melek olarak grd. Tenardiye cebinden bir de ip kartarak onu da uzatt:

Bak sana bir yardm daha, bu iple cesedi balar sonra ucuna bir ta balayarak rmaa atarsn, bylece seni bir delilden de kurtarm oluyorum, ama syle bana, dostum u bataklktan nasl getin, dorusu ben orasn amay gzme yediremedim. Ph, ok kt kokuyorsun. Haydi arkada, ne bekliyorsun, evet u yannda yl ahbab birazck hrpalam olacaksn, herhalde bir bildii vard, imdi de u cesedi yok etmek istersin, ite bak bunun iin de sana yardm ediyorum. Ha baksana, bataklktan geerken herifi neden oraya sarktmadn, en gzel bir saklama yeri orasyd. Kimse onu oralardan bulup karamazd. Jan Valjan, Tenardiye'nin kendisini konuturmak istediini anlyor ve hi sesini karmyordu. Haydi artk iimizi bitirelim, sana anahtar gsterdim, sen de parann rengini bana gster. Jan Valjan, Tenardiye'nin halinden kukulanmt, onun pek rahat olmadn anlyordu, adam elini dudaklarna gtryor ve arada bir sus diye mrldanyordu. Jan Valjan, belki dolaylarda baka haydutlarn gizlenmekte olabileceklerini tahmin etti. Tenardiye yeniden sordu: Haydi dostum skl paracklar, u merhumun ceplerinde ne kadar vard? Jan Valjan elini cebine gtrd. O, her dar ktnda, yanna para alrd. Daima en beklenmedik olaylarla karlaan adam, ou zaman kamak zorunda kaldndan parasz kmamay bir kanun bilirdi. Ne yazk ki, bir akam nce muhafz niformasn giyerken czdann cebine koymay unutmutu. Yeleindeki kesede birka paras vard. Hepsi aa yukar otuz frank kadar tutard. Jan Valjan ceplerini boaltt, btn parasn Tenardiye'nin nne serdi. Bir altn, iki beer franklk madeni para, bir de be on metelik kadar bozuk paras bulunuyordu. Eski hanc paralara dudak bkerek bakt: Dorusu herifceiz pek ucuza gitmi, dedi. Bunun iin mi onun canna kydn? Jan Valjan'in ceplerini yoklad, ayn zamanda Marius'in ceplerini yoklamay da ihmal etmedi ve sinsi Tenardiye, Jan Valjan'a sezdirmeden delikanlnn ceketinin ucundan bir para kuma keserek bunu da cebine indirdi. Belki gnn birinde maktul ve katiyi bu kuma parasyla ispatlayabilirdi. Tenardiye, nne kan frsatlarn hibirini yabana atmayan ok kurnaz bir herifti. Evet, dedi. Yalan sylememisin, zerinizde baka para yok. Az nce paylaalm dediini unutarak parann tmn avulad. Bir ara metelikleri alp almamakta duraksamt, az sonra onlar da cebine indirdi. Daha sonra nlnn cebinden kocaman anahtar kartarak: - Haydi arkada, dedi. Mar dar, buras panayr gibidir, paray veren dar kar. Tenardiye anahtar mazgaln deliine soktu ve parmakl aralayarak Jan Valjan'y dar itti, daha sonra anahtarla mazgal iki kez kilitledikten sonra yine glgelere dald. Jan Valjan kendisini darda buldu. Marius'y Sen kysnda toprak zerine yatrd. Hele kr kurtulmulard. Pislik, lam, karanlk artk ardnda kalmt. evresinde derin bir sessizlik vard, gzel bir gn batannn insan etkileyen sessizliiydi bu. Gne oktan ufuklardan kaybolmutu, gece bastryordu. Gece ac ekenlerin, mutsuzlarn dostu, kurtarcs olan dost ve iyiletirici gece. Jan Valjan rman akn bir p sesine benzetti. Derin bir nefes alarak akamn nemli havasn ta cierlerine kadar ekti. Sonra elini suya batrarak birka damlay Marius'in yzne serpti. Gen adam gzlerini amamt, ancak Jan Valjan'in onun ok belirsiz ekilde nefes aldn grd. Bir kez daha elini rmaa batracakt ki, birden sanki ardnda birisinin durup kendisine baktnn izlenimine kapld. Ban evirince, gerekten onu grd. Boylu poslu bir adam duruyordu hemen arkasnda. Bu heybetli yapl adamn srtnda ta enesine kadar ilikli bir ceket vard, kollarn kavuturmu sa elinde bir polis sopas tutuyordu. Gn batnmda bambaka dnyalardan gelen bir grnty andran bu kimseyi grr grmez tand Jan Valjan. Bu, onun ezeli dman olan Javer'di.

Birden Tenardiye'nin mazgal aralayp kendisini dar kardktan sonra hemen zerine kapy kapamasnn nedenini anlamakta gecikmedi. Sinsi herif onu darda pusu kuran polise bir av atmt. Jan Valjan bir felketten kurtulduuna sevinme vaktini bulamadan, baka bir felkete srklenmiti. Ne var ki bu yar karanlkta Javer, onu tanmamt, sordu: Kimsiniz? Ben mi? Jan Valjan'm. Javer birden sopasn dilerinin arasna ald ve ellerini adamn omuzlarna koyarak ona yakndan bakt. Tanmt. Yzleri birbirlerine yapyordu deta. Javer'in suratnda korkun bir ifade belirmiti. Javer, dedi. Beni tutukluyorsunuz. Esasen sabahtan beri kendimi sizin tutsanz olarak bilmekteyim. Sizden kamak isteseydim size adresimi vermezdim. Ancak son bir ricam kabul edin. Javer sanki onu duymam gibi korkun bakn ona dikmiti, nihayet elini adamdan ekti ve sanki bir ryada konuur gibi u szleri mrldand: Ne yapyorsunuz? Bu yannzdaki adam kimin nesi? Jan Valjan, polis efinin kendisine siz demekte devam ettiini fark etmiti. Jan Valjan cevap verdi: te ben de size onun adna rica ediyorum, bana ne isterseniz yapn, ancak u aresizi evine gtrmeme yardm edin. Daha sonra size teslim olurum. Javer, btn bu duyduklarndan hibir ey anlayamam gibi yzn buruturdu, ama cevap vermedi. Eildi, mendilini suya batrd ve yaralnn yzndeki kanlar sildikten sonra kendi kendine konuur gibi: Bu adamn ad Marius idi, dedi. Barikatta idi. Bir numaral bir casus olan Javer, bal olduu direkte bile evresinde olup bitenleri karmamt. Eliyle delikanlnn nabzn arad. Jan Valjan mrldand: O ar yaral. Hayr o bir l, dedi Javer. Jan Valjan itiraz etti: Henz lmedi o. Kalver Kzlar soka alt numarada oturuyor, onu dedesinin evine gtreceim. Adamn adn unuttum. Jan Valjan cebinden kard pusulay gzlerine yaklatrarak alaca karanlkta okumaya alt. Kedi gibi karanlkta grebilen Javer kd onun elinden kaparak adresi ve ad okudu ve oradan geen bir arabaya seslendi: Hey arabac... Javer, Marius'in czdann cebine indirdi. Bir dakika sonra yanaan arabann arkasna Marius'u yatrmlard. Jan Valjan, Javer'le birlikte n taraftaki sraya oturmutu. Arabac kamsn aklatt ve araba hzla oradan uzaklat. Rhtmlar arkalarnda brakarak mahalleye girdiler. Arabac sska atlarn durmadan kamlyordu. Yolda tek sz konumadlar. Jan Valjan glgeden yaplm ve Javer tatan oyulmu gibi sessiz yan yana oturmaktaydlar. Arabann her sarsntsnda Marius'in salarndan bir damla kan dklyordu. Alt numaral evin nnde durduklarnda karanlk iyice bastrmt. Javer ilkin yere atlam ve kapnn demir tokman birka kez vurmutu. Kap aralanm ve esneyen kapc banda, gece klah akn suratn gstermiti. Evde k yoktu, buradakiler erken yatarlard, zellikle byle amatal isyan gnlerinde. Bu arada Jan Valjan, arabacnn yardmyla Marius'u indirip srklyorlard. Jan Valjan elini yaralnn kalbine gtrerek henz kalbin durmadn hissetmi ve rahat bir nefes almt. Javer kendisine yakan bir tondan kapcya seslendi: Burada Jilnorman adnda biri oturur mu? Evet, buras onun kona, ondan ne istersiniz? Ona l olunu getirdik. Javer'in arkasnda beliren perian klkl Jan Valjan kapcya bayla hayr iareti yapyordu.

Ancak sersemleyen adam ylesine dehete dmt ki, ne Javer'in sylediklerini, ne de Jan Valjan'in iaretlerine bir mana vermemiti. Javer anlatmasna devam etti: Barikatta dvyordu, ldrld, haydi babasn uyandrsanza. Yarn burada bir cenaze treni yaparsnz. Kapc aalamt, hemen ua uyandrd, uak Bask Nikolet'yi kaldrd. Nikolet, Jilnorman teyzenin odasna kotu. Bu arada dedeye acm olduklarndan, onun bu felketi ne kadar ge duysa o kadar iyi olacan dnerek, onu rahatsz etmemilerdi. Marius'u birinci kata tadlar ve onu Bay Jilnorman'n kk salonundaki bir kanepenin zerine yatrdlar. Bask bir hekim getirmeye koarken Nikolet dolaplarda bulduu araflan karyordu. Jan Valjan birden Javer'in omzuna dokunduunu hissetti, ban evirdi, anlamt. Kapc onlarn gelilerini nasl akn akn izlemise, hi laf etmeden gidilerini de ayn sersemlikle seyretti. Arabaya bindiler Jan Valjan konutu. Javer, bir dileim daha var bu ltf da benden esirgemeyin. Ne istiyorsunuz? Bir saniye evime gireyim, daha sonra bana istediinizi yapn. Javer bir sre dnceli durdu, sonra arabacya haykrd: Silahl Adam soka numara yedi. Yol boyunca tek kelime konumadlar. Silahl adam sokann kavanda araba durdu. Sokak ok dar olduundan, buradan arabalar geemezdi. Arabac mterilerinden arabasnn kadifesinin yaralnn kanyla lekelendiini syleyerek, tam seksen frank istedi. Javer herifin istedii paray kesesinden kartarak onu uzatt ve onu savd. Jan Valjan, polis efinin kendisini ok yaknlarda olan karakola yaya gtrmek istediini dnd. Sokaa girdiler, her zamanki gibi sszd. Javer Jan Valjan' izliyordu. Yedi numaral evin nnde durdular. Jan Valjan kapnn tokman vurdu, kap ald. Javer: Haydi, dedi. kn sizi burada bekliyorum. Jan Valjan akn akn polise bakt. Javer'in byle davranacan hi ummazd, ama daha fazla vakit kaybetmemek iin kendisine kapy aan kapcya: Ben geldim, diye haykrdktan sonra merdivenlere kotu. Birinci kata vardnda bir duraklad, sahanln penceresi akt, buradan sokak grlyordu, Jan Valjan, nedenini bilmeden herhalde nefes almak iin olacak ban pencereden dar kard. Birden derin bir hayretle sarsld. Sokaklar botu. Javer sanki yok olmutu.

III Bask'n ard doktor gelmiti, Jilnorman teyze, ellerini kavuturmu derin bir dehet iinde ne yaptn bilmezcesine oradan odaya kouyordu. Kendi kendisine yle syleniyordu: "Aman Y Rabbim nasl olur? Her taraf kana bulanacak?" Daha sonra akl bana gelince Marius'in byle lgn bir ekilde hayatna son vereceini daima bildiini dnerek hakl ktn grmekten, ac bir zevk duydu. Hekimin emriyle, acele uydurma bir yatak yapmlard kanepenin zerine. Doktor yaraly muayeneden sonra gsnde derin bir yara olmad ve yzn kaplayan kann burnundan geldiini sylemiti. Daha sonra yaralnn ban daha aa indirerek, delikanlnn nefes almasn kolaylatrd. Perian olan yal teyze, elinde tespihi, bitiik odaya ekilmiti. Gen adamn kaburga kemikleri krlm ve kollar haner yaralarndan delik deik olmutu. Ancak banda da yaralar vard. Doktor bunun ne kadar ciddi olacan kestiremiyordu. Bu arada fazla kan kayb yaraly bitkin drmt. Belden aas salam kalmt. Bask ve Nikolte araflar paralayp sarg bezi hazrlyorlard. Gaz bezi bulunmadndan doktor kan pamuklarla durdurmaya alyordu. Cerrahn aletlerinin serili olduu alak masa zerinde, mum yanmt, doktor Marius'in yzn ve salarn souk suyla ykad, kova bir anda krmzya boyand, kapc elinde amdan, doktorun grmesine yardm ediyordu. Doktor pek memnun grnmyordu, yaral gencin gz kapaklarna elini dedirdiinde birden salon kaps ald ve solgun uzun bir yz grnd. Bu gelen dedeydi. ki gnden beri isyan yznden adam tellanm, geceleri uyuyamam, bir gn nce akama kadar ateler iinde yanmt. Akamleyin dinlenmek iin erkenden yatm, kapsnn kilitlenmesini ve kimsenin kendisini rahatsz etmemesini sk sk tembihlemiti. Ne yazk ki ihtiyarlarn uykusu hafif olur. Bay Jilnorman'in yatak odas salona bitiikti, grltden uyanm kap altndan szan ktan tellanmt. Masa zerinde balmumu gibi solgun yzl ve kanlar iinde Marius'yi grnce, adamn birden gzleri byd ve bouk bir sesle ac ac haykrd: Marius. Msy, diye anlatt Bask. Az nce kk beyi getirdiler, barikata gitmi ve... htiyar korkun bir sesle: Ve ld deil mi? diye haykrd. Ah ekya... Birden anlalmayan bir canllkla, bu yz yana yakn ihtiyar, sanki genlemi gibi doktorun yakasna yapt: Doktor, dedi. Bana gerei syleyin, ld deil mi? Zaten endieli olan doktor, hi cevap vermedi. Bay Jilnorman ellerini burkarak, tyler rpertici bir kahkaha kopard: ld, ld, ah kendisini o uursuz barikatlarda ldrtt ve bunu srf bana nispet olsun diye yapt. Ah o bana byle mi dnecekti, ah o ld. Pencereye kotu, sanki bouluyormu gibi sonuna kadar at ve kendi kendisine sylenmeye devam etti: Hanerlenmi, kurunlarla delik deik, para para olmu, ah bu gnleri de mi grecektim? Ah hain ocuk, oysa seni nasl drt gzle beklediimi biliyordun. Odan dzelttirdiimi, ba uuna ocukluk portreni astrdm biliyordun. Her istediini seve seve yapacam, artk ihtiyar dedeni parmanda oynatacan da biliyordun. Ah yllar yl bu gn, senin dnmeni beklediimi, elim kolum bo, budala gibi seni zlemle beklediimi bilmiyor muydun zalim? Her emrini yerine getireceimi, bundan byle evin gerek efendisi sen olduunu da biliyordun. Oysa bana gvenmedin, dedem Kral taraftan dedin ve yalnzca bana ktlk etmek, almak iin gidip o ekyalara katldn. te bunu bir trl balayamam, rahat uyuyun beyefendi. Ah ld ve ben hl yayorum.

Doktor yal adam iinde endielenmeye balamt, onun kolunu yakalad. Bay Jilnorman ban evirdi ve kanl gzlerini ona dikerek: Bana bakn beyim, dedi. Ben bir erkeim, her eyi karlamaya hazrm. On altnc Lui'nin katledildiini grdm, ama o lanetli gazetelerin gnmzn genlerini nasl zehirlediklerini dndke ldracak gibi oluyorum. Ne var ki ocuklar babalarnn gnahlarn ekmemelidir, evet geri Marius'da o ekyalardan birinin oluydu, ama o ne kadar masumdu. Hi unutmam kklnde, tpk bir ku gibi cvldard, ylesine gzel bir ocuktu ki, onu parka gezmeye gtrdmde herkes onu seyretmeye yanmza koard. Onu korkutmak iin haykrr, bastonumu ona sallardm, ama Marius btn bunlarn aka olduunu, kendisine taptm bilirdi. Sabahleyin odama girip beni uyandrdnda homurdanrdm, ama yine de iim alrd, sanki odama gne girmi gibi ferahlardm. Hl kprdamayan Marius'un yanna yaklat ve birden ly azarlamaya balad: Ah hain, ah zalim, bana bunu nasl yaparsn? Daha sonra bir karara varm gibi, u szleri ekledi: Bana gre hava ho, neredeyse iki ayam ukurda, bende seni yaknda izlerim olur biter. ki cenaze birden kalkar. Ah hain torun, gezip elenmeye, kzlarla seviecein yerde barikatlara gitmenin ne gerei vard? Bunu u geen gn len General Lamark uruna m yaptn? Sana neydi, o kaba asker senin neyin oluyordu sanki? Oh bylesi daha hayrl, ben de baya yalanmtm, artk lrm olur biter. Aslnda oktan kalbimi dinlendirmem gerekirdi. Bu dnyada ok bile kaldm. Bu acy da grmek varm hesapta. Hey budala doktor, ocua bo yere amonyak koklatmanzn ne faydas olur? Onu rahat brakn. Evet ld, katil evlt, sana acmayacam, anladn m? Tam o srada Marius ar ar gz kapaklarn kaldrd ve hl buulu gzlerini Bay Jilnorman'n zerine dikti. htiyar dede: Marius, diye haykrd. Marius, sevgili yavrum, evldm benim, canm gzn atn bana baktn, demek hl yayorsun. Hele kr. Adamcaz olduu yere yld, baylmt.

ntihar Javer ar ar Silahl Adam sokandan uzaklamt. Hayatnda ilk olarak ba eik kollan arkasnda yryordu. O gne kadar Napoleon'yu taklit eden Javer iradesini belirtmek iin yalnzca kollarm gsnde kavuturmutu, ellerini arkasnda sallamak bir aresizlik ifadesi olduundan bu hareketi imdiye kadar yapmamt. Sessiz sokaklara doru yrd. Sen rmann en akntl kesine kadar gitti, dirseklerini kpr korkuluklarna dayayarak akntl suya dalgn gzlerle bakmaya balad. Birden allak bullak olmu tm dnyas yklmt. Javer anlatlmaz bir ekilde ac ekiyordu. Birka saatten bu yana Javer'in benliinde hatr saylr bir deime olmutu. O gne kadar yalnzca doru yoldan ilerleyen adam birden bir kavak karsnda bulmutu kendisini. Ne yazk ki bu yollarn biri dierine taban tabana ztt, Javer acaba hangisini seecekti? O gne kadar inand ilkelerin hemen hemen hepsinin yanl olduunu gryordu. Tm yaptklarn ykmak zorundayd. Gerek neredeydi? Javer'in tutumu gerekten ok nazikti. Hayatn bir pranga mahkmuna borlu olmak, buna karlk onu serbest brakmak btn bunlar Javer'in aklnn alamayaca ilerdi. Jan Valjan' ele geirmemekle yasalara ihanet ettiini otoriteye kar sulu olduunu idrak ediyordu. Jan Valjan'in onu balamasna ne kadar atysa, kendisinin de eski kaa serbest brakmasna o denli hayret etmiti. Javer artk nerelerde olduunu bilemeyecek kadar bocalamt. Ne yapmalyd artk? Jan Valjan' tutuklamak olmazd, ancak Jan Valjan' serbest brakmas da ayn derecede hatal olurdu. Her iki k karsnda Javer erefinin lekeleneceini anlyordu. Dndke daha da bocalyordu. Nihayet bir karara vard yeniden "Silahl Adam" sokana dnerek, Jan Valjan'in bileklerine kelepeleri geirmesinin grevi olduuna inand. Ancak bir ey ona engel oluyor, onun yolunu tkyordu. Demek dnyada yarg ve mahkemelerden daha baka eyler de bulunuyormu, Javer bu yeni rendii eylerin varlna hl inanamyordu. Bir mahkmu ele geirememek Javer'i ldrtyordu. Jan Valjan o tm arlyla onun zerine abanmt sanki. Jan Valjan'in kendisine yapt iyiliin altnda eziliyordu. Yllar yl yalan ve sahtekrlk sayd niteliklerin gerekliine boyun emek zorunda olduunu artk anlyordu. Jan Valjan'in ardndan Madlen Babann kiilii beliriyor, sonra bu iki hayal birleip Jan Valjan'da bir kii oluyordu. Javer'in beyni zonklamaya balamt, bir eski mahkma sayg duymaktan ona hayran olmaktan kendisini alamyordu. Bu da ona inanlmaz ve mthi grnyordu. Her ne kadar dirense, bu sefil adamn stnln kabul etmek zorunda kalyordu. yi kalpli bir sulu, merhametli bir pranga mahkmu, ktle kar iyilik eden bir ceza evi kakn, almaktansa acmay ye tutan yce ruhlu bir insan, dmann ldrmektense kendisini feda eden bir adam. Javer, bu dnceler iinde ar bir bunalm geiriyordu. Hayr, hayr bu byle devam edemezdi. unu da belirtelim ki, Javer bu dncelere varncaya kadar kendi kendisiyle ok savamt. Arabada gelirlerken, yirmi kez, Jan Valjan'in zerine atlmak istemi, yine bilemedii anlayamad bir neden ona engel olmutu. Kendisini kurtaran hayatn balayan adam nasl karakola gtrebilirdi? Durmadan dnyor, dndke asab bozuluyordu. Hayalinde Jan Valjan bydke kendisi klyor, neredeyse minik bir nokta kadar ufalyordu. Bir mahkm, onun velinimeti olmutu. Javer, kendisine lanetler yadrd. Ah neden sanki, Jan Valjan onun iplerini kestiinde avaz avaz haykrmam neden dier asileri artp kendisini zorla kuruna dizdirmemiti? Hi deilse, bu zor durumda kalmazd. Javer sanki kknden kopmu gibi perian hissediyordu kendisini. En fazla buna zlyordu ya, o gne kadar inand deerlerin yklmasna nasl dayanacakt?

Demek bir ok kurullarn istisnalar olabiliyordu? Kanunun bile eriemeyecei noktalar bulunuyor? Otorite de zik zak yapabiliyordu? yilik denen bir niteliin varlna, artk inanmak zorunda kalmt. Bu mahkm iyi olduunu ispat etmiti, iin kts kendisi de Javer'de iyi olmutu, demek o da bozuluyor, o da batan kyordu? Javer kendisini bir alak, bir korkak olarak grd ve kendi kendisinden irendi. Javer'in amac iyi insan olmak deildi, yce olmak, cmert olmak deildi, o yalnzca kusursuz olmak isterdi. Oysa bir hata ilemi, grevini yerine getirememiti. Jan Valjan' neden serbest braktn bilemiyordu, ancak artk onu tutuklayamayacan da iyice anlyordu. Nasl byle bir duruma dmt? Zavall Javer hayatnn en ac anlarn yayordu, ban elleri arasna alm, ne yapacan bilemiyordu? Kendisine sorular soruyor, verdii cevaplardan memnun kalmyordu. Yllar yl kovalad bu mahkmun kendisine yardm etmesini bir trl anlayamyordu. O gne kadar, tek dini, inanc polis kuruluydu, polis olmak bir rahip olmak kadar kutsal gelirdi kendisine. O gne kadar, onun tek amiri, polis mdryd, o ana kadar en yksek varl, Tanr'y hi dnmemiti. u anda Tanr'nn varln duyuyor ve bundan heyecanlanyordu. Birden kendisine retilen bu yeniliklerden baya rahatsz oldu. Ne kadar dnrse dnsn, hep ayn noktaya taklyordu, mesleine sadk kalmam, kendi kendisine ihanet etmi, kanunun sulad bir mahkmu serbest brakmt. O gne kadar, kendisini bir ceza heykeli gibi tuntan dayankl bulan Javer birden sol memesinin altnda yaayan bir organnn varln, bir kalbinin olduunu hissederek, deliye dnyordu. Javer tamamyla bozguna uram bir adamn, bocalayan bir vicdann azabn ekmekteydi. Artk daha fazla dnerek ldrmaktansa, yapaca iki ihtimal zerinde durdu. Birincisi yeniden "Silahl Adam" sokandaki yedi numaral apartman dairesinden Jan Valjan' yaka paa srkleyerek, karakola teslim etmek ya da?.. Javer artk ne yapacan kararlatrmt. Dayand kpr korkuluundan ayrld. Ban dimdik tutuyordu. Doru yrd. Birden bir karakol nnden geti. eride bir polis avuu grmt, kapy iterek ieri girdi. avu Javer'in yrynden onun bir amir olduunu anlamt, hemen selma durdu. Javer, bir masa bana geti ve nne bir kt ekerek, kalemi hokkaya batrarak yazmaya koyuldu... Gecenin birine kadar yazd, yazd. Daha sonra kd katlad, bal mumuyla mhrledi, zerine Polis Mdriyetine kelimelerini yazdktan sonra, karakoldan kt. Yeniden atle alanndan geti ve rhtma indi, bir eyrek nce ayrlm olduu korkulua yaklat ve yine dirseklerini korkulua dayayarak rman akntsna, karanlk sularna baklarn dikti. Sanki hi kprdamamt. Javer ba eik akan rmaa bakt. Zifiri karanlkta hibir ey seilmiyordu, arada bir dalgalarn uultusu duyuluyor ancak fazla bir ey grlmyordu. Bir sre kprdamadan duran Javer, nnde alan bu glgeler uurumuna bakt, bakt, su hrdyordu. Sonra birden apkasn kard ve korkuluun zerine brakyordu. Birden bir cismin suya derken kard hrd duyuldu ve sonra bu da dindi. Karanlk sular Javer'in azabna nihayet son vermiti. Marius haftalarca hayatla lm arasnda bocalad. Bandaki yaralardan bir beyin hummasna tutulmutu. Gnlerce yksek atele sayklad durdu. Geceler boyunca hi bkp usanmadan, Kozet'in adn tekrarlad. Hemen hemen her gn, hatta kimi zaman gnde iki kez, ak sal, iyi giyimli bir bey yaraldan haber sormaya gelir ve pansumanlar iin kaln bir paket brakrd. Nihayet yaralandnn tam drdnc aynda doktor Marius'un tehlikeyi atlattn bildirdi. yileme devresi balyordu, ancak yine de Marius, tam iki ay devaml yatacakt. Aslnda uzun sre hasta yatmasnn yararlan olmu, bylece bir sr soruturmalardan yakay syrmt.

Fransa'da alt ay kadar uzun bir sre, tm fkeleri sndrr, bu arada Polis Genel Mdrnn doktorlara yarallar bile bile vermelerini zorlayan bildirisi kamu oyunda ylesine bir hrs oluturmutu ki, Kral bile, bu fkeye katlm ve bylece yarallar kurtulmulard. Msy Jilnorman, en byk zntlerden en byk sevinlere geti. Yaralnn ba ucunda sabahlara kadar onun beklemesini nlemek iin evdekilerin can kyordu. Pansumanlarda bulunuyor, l derileri makasla kestiklerinde torununun acsn paylaarak ay ay, diye haykryordu. Titrek glyle hastaya fincan uzatn grmek insann yreini paralard. Doktora durmadan ayn sorulan soruyor ve henz cevap almadan, yeniden ayn sorulara balyordu. Doktorun kendisine Marius'un tehlikeyi atlattn haber verdii gn adamcaz sevinten delirmi gibi, gsterilerde bulundu. Kapcsna tam altn bahi verdikten sonra, parmaklarn zil gibi kullanarak salon ortasnda bir gavot oynad. Daha sonra genliinde kalma ak sak bir ark syledi ve geceleyin kendi yatak odasna girdiinde yatann ayak ucunda diz kt, aralk kapdan kendisini izleyen ua Bask, onun dua ettiini grd. O gne kadar Msy Jilnorman, Tanr'ya inanmamt. Torunu iyiletike, dede sevinten ne yapacan aryordu. Durmadan merdivenlerden inip kyor, bir sr anlamsz davranlarda bulunuyordu. Komularndan gzel bir gen kadn, bir sabah nedenini bilmeden nefis bir iek demeti ald, Msy Jilnorman yollamt. Kadnn kocas ona bir kskanlk sahnesi yapt. Msy Jilnorman ihtiyar hizmetisi Nikolet'yi kucana almaya alyor, Marius'e "Msy l Baron" diye hitap ediyor, zaman zaman "Yaasn Cumhuriyet" diye haykryordu. Her saniye doktora tehlikenin tamamyla geip gemediini soruyor, Marius'e sevin dolu gzlerle bakyordu, torunu yemek yemeye baladnda ba ucundan ayrlmyordu. Artk kendisini tamamyla unutmutu. Marius evin efendisi olarak grlyordu. Msy Jilnorman bu ar sevincinin arasnda ok saygl bir ocuktu. Yaraly yormaktan korktuundan ona glmsemek iin onun arkasna geiyordu. Memnun neeli, sevimli ve gen olmutu. Yznde sevinle evresine nur sayordu... Marius'e gelince, o btn, bu martmalar, sevgiler arasnda, tek birisi iin yayor, yalnzca onu dnyordu: "Kozet." Atei dtnden bu yana artk sevdii kzn adn sylemiyordu. Onu gren birisi artk Kozet'i unuttuunu sanrd, oysa Marius, ruhunun onunla ar ekilde dolu olmasndan onun adn anmyordu. Kozet'in ne olduunu pek bilemiyordu. Sanvrri sokandaki barikat olayn sisler ardnda hatrlyordu. Baz glgeler kafasnda belirsiz bir halde ekilleniyordu. Eponni, Gavro, Mabf, Msy Folvan. Kozet'in babasnn o garip davranlarna bir mana veremiyor, adam onun iin bir sr olarak kalyordu. Nasl kurtulduunu ve kimin kendisini kurtardm da bilemiyordu. Btn bildii o haziran gecesinde, bir kiralk arabayla dedesinin konana getirildii olmutu. Ne var ki canlandka, eski kinleri de uyanyordu. Kendisine bu kadar iyi davranan dedesinin Kozet'in adn andnda bambaka bir tepkide bulunacan dnyor, babas "Baron Pontmercy" dedesi Msy Jilnorman ile kendi arasna giriyordu. Babasna kar hainlik eden bir dededen an efkat beklemesinin gereksiz olacan dnyordu. Bu arada Msy Jilnorman'da Marius'un evine getirildii gnden bu yana kendisine bir kez bile olsun "Baba" demediini dnyor ve buna kahroluyordu. Bir kriz ba gstermiti. Byle anlarda olduu gibi Marius sava amadan bir evreyi kollamay uygun buldu. Kendisine uygun an sinsi bir sabrla bekledi. Bir gn laf arasnda dedesinin tepkisini anlamak iin Kral aleyhinde bir kfnde bulundu ve onun susmasn fkesine verdi. Yine bir baka gn Msy Jilnorman torununun ba ucunda oturmu ona azck et yemesi iin yalvaryordu. Artk tamamyla glenen delikanl saldn zamannn geldiini anlad ve yatanda dorularak dedesine dnd: Uzun zamandan beri, size bir ey sylemek istiyordum, evlenmek istiyorum. Oldu.

Marius sevinten baylacak gibi olmutu, titremeye balad, dedesi szlerine devam etti: O gzel kz sana alacam, tasalanma yavrum, aslnda hemen hemen her gn bir yal bey gelerek, sana pansuman iin sarglar brakyor. Evet her eyi rendim, o "Silahl Adam" sokanda 7 numaral apartmanda oturuyor. yi yakalandn deil mi, sana itiraz edeceimi mi sanyordun. Baksana deden de, artk senden bile aptal oldu. Bak bana baz aratrmalarda bulundum, onun ok cici, gzel hanm hanmck bir aile kz olduunu rendim. Binici temeni vnmek iin, onun hakknda iftiralarda bulunmu, kz aylardan bu yana sana sarglar yapmaktan baka bir ey dnmyor, sen lseydin o da ardndan fazla yaamazd, sana tapyor. Sen iyileir iyilemez, onu armak isterdim ne var ki teyzen bunu pek ho grmedi, ne de olsa, yar plak yatyorsun, gen kzlarn erkeklerin yatak odasna girmelerinin henz det olmadn syler, kafam iirirdi. stediin gn, onu sana artrm, hadi yavrum onunla mutlu ol... Bu szlerden sonra ihtiyar adam, hkrklarla alamaya balad, Marius'un ban kollarnn arasna ald ona sarld, her ikisi de alamaya baladlar, mutluluklarn byle belirtiyorlard. Marius haykrd: Babam, babacm benim. Ya demek kocam dedeni azck olsun, seviyorsun? Anlatlmayacak kadar tatl bir an oldu, sanki her ikisi de bouluyormu gibi bir sre konumadlar, adam, kendi kendisine tekrarlyordu: Yaasn, bana baba diyor artk... Marius dedesinin kollarndan syrld ve yava bir sesle sordu: Artk iyiletiime gre onu grebilir miyim? Elbette yavrum, yarn gelir. Babacm. Ne var? Onu bugn grmek istiyorum. Oldu, bugn grrsn, kez beni baba diye ardn hemen koup Bask'a ona haber gtrmesini emir vereyim.

Kozet ve Marius I Kozet ve Marius kavuuyor. Kozet geldiinde, btn aile uak Bask ve hizmeti Nikolet'yi de sayarsak, Marius'un i odasnda bekleiyorlard. Gen kz eikte grndnde, sanki gne domu gibi evresini aydnlatt. Tam o anda ban kaldran Msy Jilnorman, aknlkla elindeki mendili yere drd: Harika, taplmaya deer, diye haykrd. Kozet memnun, mutlu, sevinten uuyor, ama ayn zamanda azck da korkuyordu. Kozet'in ardndan beyaz sal sayg deer yal bir bey de girmiti, adamcaz hznl bir ekilde glmsyordu. Bu Msy Folvan, yani Jan Valjan'd. ok iyi giyinmiti, stnde siyah bir elbise boynunda enli beyaz bir kravat bulunuyordu. Kapc, bu k kostml beyin aylar nce gelen perian klkl adam olduunu, asla tanyamazd. Msy Folvan koltuunun altnda olduka kaln bir paket tutuyordu. unu da aklayalm ki, birka gn ncesi, yine esrarl yolculuklarndan birine kmt. Montferney kylleri, geceleyin korularda dolasalar siyahlar giymi bir yabancnn aa dibini kazdn grrlerdi. Msy Folvan'n koltuunun altndaki tuttuu paketin kd, sanki nemden kflenmi gibi, yeilimsi bir renk almt. Kitaplar sevmeyen Jilnorman teyze, alak sesle Nikolet'e sordu: Bu bey neden sanki kitaplarn da getirmi? Kznn sorusunu duyan Bey Jilnorman, ayn yava sesle cevap verdi: Kim bilir belki de bir bilgindir, benim zamanmda "Msy Bular" vard, o da elinde kitap olmadan adm atmazd. Daha sonra yksek sesle yeni geleni selmlad: Msy Tranlvan. Jilnorman dede, bunu kasten yapmamt, ancak zel adlara dikkat etmemek onun zppeliklerinden biriydi: Msy Tranlvan, torunum "Msy l baron Marius Pontmercy" adna kznz matmazeli istemek erefini benden esirgemeyin. Msy Tranlvan saygyla eildi. htiyar dede: Oldu, diye haykrd. Daha sonra kollarn aarak genlere dnd: Haydi evltlarm ifte kumrular gibi kokuabilirsiniz. Genler bu izni bir daha tekrar ettirmediler. Yava sesle konuuyorlard. Marius hl kanepeye uzanm, Kozet onun yan banda bir ku gibi cvldyordu: Aman Y Rabbim, seni yeniden gryorum sensin ha Marius. Neden sanki gidip byle dvtn, sana ok kzdm dorusu, ya lseydin, ne yapardm ben? Bu savaa katlmann ne gerei vard, ben sana ne yapmtm, haydi artk seni baladm, ancak bir daha yapma. Az nce, beni ardn haber verdiklerinde leceimi sandm, ama bu kez sevintendi. Oysa ylesine zgndm ki, baksana giyinemedim bile, kim bilir ne kadar klkszmdr. Konusana hep beni konuturuyorsun, biz hl Silahl Adam sokanda oturmaktayz. Duyduuma gre omzunda yumruk sacak kadar derin bir yara varm, sonra derilerini, l etleri, makasla kestiklerini anlattlar o kadar ok aladm ki, gzlerim iti. Deden ok iyi birisine benziyor. Dikkat et dirseinin zerinde dorulma yine cann acyacak, biz hl Silahl Adam sokanda oturuyoruz. Orada bahe yok, sabahtan akama kadar senin yaralarn sarmalar iin sarg bezleri yaptm, bakn beyefendi sizin yznzden parmaklarm nasr tuttu. Uf ne budalaym, syleyecek o kadar ok ey olduu halde, hep ayn eyleri tekrarlyorum. Marius ona tek bir kelimeyle cevap veriyordu: Meleim. Jilnorman teyze, eskimi konaklarn kaplayan bu mutluluu akn gzlerle seyrediyordu. Birden babas ona takld: Hey Matmazel Jilnorman, bak hi deilse bakalarnn mutluluunu izle.

Daha sonra yal adam, yeni gelinine dnerek ekledi: Ne kadar gzel, Grz'in bir tablosu sanki. Seni gidi ansl Marius, btn bunlar yalnzca senin mi olacak, bana baksana Tanr'na dua et ki yirmi be ya daha gen deilim. Yoksa bu gzel kz senden kapmak iin seninle dvrdm. Size bin bir gece dnleri gibi bir dn hazrlyorum, en ahane kilisede kydracam nikhnz. Gzel bayan sizin gibi nefis kzlar evlenmelidir, kz kalmak fena deil belki, ancak evli bir hanm olmak ok daha iyi. Hey gzel ocuklarm evlenin, evlenin. Bir yl sonra tombul sarn bir bebek isterim. Torunumun olunu, dizlerimde zplatmadan Tanr canm almasn... Doksanlk dede, birden bir delikanl gibi topuklarnn zerinde dnd ve Marius'e sordu: Ha evlt sras gelmiken soraym, senin bir arkadan vard. Korteyrak m neydi ad? Kurfeyrak. Ne oldu? ld. yi olmu. ocuklarn yanlarna oturan Msy Jilnorman, buruuk ellerine onlarn ellerini ald. u Kozet ok nefis kz, ayn zamanda soylu bir hanm edas var onda. Ne yazk ki, yalnzca bir barones oluyor, oysa o en azndan bir markiz olmaya lykt. Hey yavrularm birbirinizi sevin, hayatta aktan gerek ve gzel baka ey yoktur. Ama ne felket, servetim tkenmek zere, bundan aa yukar yirmi yl sonraya meteliksiz kalacaksnz evltlarm, evet gzel barones, bu minik beyaz eller metelie kurun atacak. Birden salonun ta dibinden bir ses ykseldi: Matmazel "Ofrazi Folvan"n, alt yz bin franklk bir drahomas var. Konuan Jan Valjan'd. Msy Jilnorman armt, sordu: frazi da, kimin nesi? Kozet cevap verdi: frazi benim adm, gerek adm. Msy Jilnorman sersem sersem sylendi: Ne, alt yz bin frank m? Belki on be frank noksandr, cevabn verdi Jan Valjan. Okuyucuya durumu uzun uzun anlatmann gerei yok. Sampmatiy davasndan sonra polise teslim olan Jan Valjan, henz teslim olmadan nce, Madlen ad altnda, Banker Lafit'te yatrd servetini bankadan ekmi ve bunu Montferney kyndeki, ormann kuytu bir yerine, bir aa dibine gmmt. Arada bir paraya ihtiyac olduunda gider, oradan azar azar alrd, ancak kt paralan nemden korumak iin, ii kuru yapraklarla dolu mee bir ekmeceye yerletirmiti, bu ekmecenin iine en deerli hazinesi olan gm amdanlarn da koymutu. En son geliinde, gm amdanlarn da alm ve evinde minesinin stne yerletirmiti. Tusen kadn, bu l l yanan amdanlarn tozunu almak iin onlara elini dedirmeye korkard. Bu arada Jan Valjan artk, Javer'den tamamyla kurtulduunu da renmiti. Monitr gazetesinde, polis Javerin cesedinin Sen rmanda bulunduunu ve kusursuz bir memur olan Javer'in, ani bir cinnet krizi sonunda canna kydn okumutu. Javer kendisini suya atmadan nce, Polis Mdriyetine yazm olduu bir belgede polis kurulunda yaplmasnn gerektii reformlar akladktan sonra, kendisini ldreceini de yazmt. Jan Valjan, bu habere hi armad. "Esasen beni braktna gre o zaten ldrmt, ben bunu anlamtm," diye dnd.

II Dn hazrlklarna baland. Doktora danldnda ubat aynda hastasnn evlenebileceini bildirdi. Oysa, henz aralk aynda bulunuyorlard. lerinde en mutlularndan biri, dede Jilnorman'd. htiyar saatlerce Kozet'in karsnda, ona hayran hayran bakard. Marius ve Kozet birden karanlktan nura, kederden mutlulua gemilerdi. Marius kza: Sevgilim, btn bunlara bir anlam verebiliyor musun? diye sorduunda Kozet: Hayr, ama artk Tanr'nn bizi grdne inanyorum, demekle yetiniyordu. Jan Valjan tm zorluklan kolaylatrd, yllar nce valilik yapm olduundan bir sr formaliteleri hemencecik halletti. Kozet'in doru drst bir kimlik kart yoktu, becerikli adam bunu da baard. Hi kimsesi olmayan bir ailenin kz olarak gsterdi Kozet'i. Kendi kz olmadn, ancak kardeinin kz olduunu aklad. Yaplan aratrmada bu konuda sorguya ekilen Manastr Ba Rahibesi, gereken cevaplan verdi. Mbarek kadncaz, aslnda Kozet'in hangi Folvan kardein kz olduunu bile bilmezdi. Kozet yllar yl, baba bildii Jan Valjan' gerek kz olmadn rendiinde ar bir tepki gstermedi. u son gnlerde ylesine mutluydu ki, akndan baka eyi gz grmyordu. Yine de alt gibi Jan Valjan' "Baba" diye armakta devam etti. Toz pembe bulutlar arasnda uuan Kozet, nianlsnn dedesine hayrand. Dorusu Msy Jilnorman'da, torununun nianlsn nasl martacan bilemiyordu. Onu durmadan armaanlara bouyor, ekmecelerini boaltyor, bulduu en deerli, en gzel eyleri, onun nian sepetine dolduruyordu. Ninelerinden, einden ve metreslerinden kalma ziynetleri, antika dantelleri, fil dii yelpazeleri, inci kolyeleri, elmas yzkleri hepsini Kozet'in nne yyordu. Her geen gn, Kozet yeni bir srprizle karlard. Bu arada in'den gelmi, nadide ipekliler, Hint kumalar, Lyon satenleri, am brokarlar da, eyizine ekleniyordu. Jilnorman Teyze, btn bu hazrlklar, her zamanki sessizliiyle karlamt. u son be alt ay iinde, kendisine yetecek kadar heyecanl olanlardan payn alm saylrd. Marius'in geri dnmesi, Marius'in kanlar iinde kucakta salona tanmas, l sandklan Marius'in yeniden canlanmas, dedesiyle barmas, Marius'in gzel bir kzla nianlanmas, yoksul sanlan nianlsnn birden milyoner kmas, btn bunlar onu fazlasyla oyalamt. Kzn drahomas olan u alt yz bin frank onu bsbtn artmt. Daha sonra, gnlk yaamna devam etmeye balamt. Her sabah dzenli saatlerde kilisesine gidiyor, kutsal kitaplarn okuyor ve salonun bir kesinde genler birbirlerine ak szleri fsldarken o da tespihini ekiyordu. Bu arada onu hie sayan babas, yeeninin evlenmesi konusunda da onun fikrini almamt. Babas servetini drt yana savura dursun, ihtiyar kz, Jilnorman teyze, bir hayli zengindi. Marius'in yoksul bir kzla evleneceini rendiinde kendi kendisine yle dnd: "Madem bu evlilikle benim fikrim sorulmad ve yeenim meteliksiz bir kz alyor, bana ne, bende tm mirasm favorim olan Teodl Jilnorman'a brakrm." htiyar kzn binici temenine kar bir zaaf olduunu unutmayalm. Ancak u var ki, yeni gelinin alt yz bin franklk bir drahomas olduunu duyan Jilnorman teyzenin, tm akl karmt. Mademki bu genlerin bol paralan olacak, hibir eye ihtiyalar olmayacakt, o da bundan byle mirasn olduu gibi kz kardeinin olu olan Marius Pontmercy'e brakacakt. Bu iler byledir, bo yere para paray eker dememiler. Yeni evlilerin, dedenin konanda oturmalar kararlatrld. Msy Jilnorman, onlara en gzel daireyi, kendi dairesini vermekte srar etti: Bu beni genletirecek, diyordu. Odamda sevien bir iftin yaamas, beni salmda mutlu klaca gibi, lmmden sonra ruhumu ad eder. Gzel yatak odasn, bir sr ak sak tablolar ve biblolarla dedi. Altn zemin zerine yeil kadife ieklerle ssl nefis bir kumala duvarlar ve tavan kaplatt. mine zerine plak karnnda bir krk manon tutan gzel bir kadn heykeli koydurttu. Msy Jilnorman'n kitapl Marius'in, avukat yazhanesi oldu. Sevgililer aa yukar hemen hemen her gn gryorlard. Kozet babasyla birlikte geliyordu. Bu tersine i oluyordu.

detlere uymak iin erkein kz ziyaret etmesi gerekir, ne var ki doktor henz Marius'e sokak iznini vermediinden, gen kzn nianlsn grmeye gelmesini herkes normal karlamt. Marius Kozet'in amcas bildii Msy Folvan hakknda ne dneceini pek bilemiyordu. Geri adam kltrl birisi gibi gzel konuuyordu, ama Marius. yine onda bir aksaklk olduunu anlyordu. Msy Folvan'in kendi evrelerinden olan erkeklerden noksan bir yn olmasna karlk, bu salon adamlarndan ok da stn taraflarnn olduunu inkr edemezdi. Kendisine kar nazik, ancak souk davranan, uzak duran Msy Folvan, Marius iin bir esrar perdesi altnda yayordu sanki. Arada bir Marius ban ellerinin arasna alyor ve o, ana baba gnn Barikatn dt gn yeniden yaamak istiyordu. Bir karmaa arasnda M. Mabfin kanl cesedini, Gavroun kurunlardan delik deik oluunu, arkadalarnn ldrlmelerini, Eponin'in kollarnda can vermesini hatrlyordu. O eski dostlar u anda neredeydiler? Hepsinin lm olmalarna inanmak istemiyordu. O gn bir kbus olarak hatrlamay tercih ediyordu. Yaknda uyanaca bir korkulu rya. Ya kendisi, kendisi de ayn adam deildi. Yllarca yoksul yaayan Marius birden yine servete kavumutu. Ac iinde sevgilisinden ayr dtn dnen delikanl, Kozet'le evlenmek zereydi. Sanki karanlk bir mezara girmi ve oradan yeniden aydnla kmt. Oysa bu mezarda en sevdii arkadalar kalmlard. Bunu dnmek Marius'i kahrediyordu, ancak o zamanlarda yannda oturan Kozet'e bakmak onun neesini yerine getirdi. Marius o korkun gnde Msy Folvan'y barikatta grdnden emindi. Hatta adamn, bir hayli yararlklarna tank olmutu, ancak o gnn kahraman, salonun bir kesinde oturan bu souk ve ciddi yzl adama hi de benzemiyordu. Marius, bu ar bal adama, soru soramayacan bilirdi bir kez laf arasnda onun azn aramak amacyla sz anvrri sokana dkt: u isyanda barikatn ykseltildii anvrri sokan bilir misiniz? Msy Folvan, hayretle kalarn kaldrd: Ne dediniz? anvri soka m? Hayr, byle bir sokan varlndan bile haberim yoktu. Marius artk tamamyla inanmt. Kendi kendisine tm bunlarn yorgunluk ve acnn dourduu birer hayal olduklarna inand. Evet hayatnn en uzun gn olan, o kederli gnnde, alk, znt ve yorgunluktan baz hayaller grm olacakt. Herhalde tfeiyle askerlerin balklarn drmekle yetinen, kimsenin canna kymayan o yabanc, Msy Folvan deildi, belki ona azck benzeyen bir bakas olabilirdi.

Marius Kurtarcsn Aryor Bu arada Marius tm mutluluuna ramen baz vazifelerini ihmal etmiyordu. lk amac babasnn kurtarcs Tenardiye'yi bulmakt. Herifin cezaevinden katn renmi, ancak daha sonra onun izini kaybetmiti. Bu eski minnet borcuna, bir yenisi daha eklenmiti. Marius kendisini bir arabada, dedesinin konana getiren yabancnn kimliini ok merak ediyordu. Onu da bulmak, ona teekkr etmek isterdi. Tenardiye'nin, serseri bir dolandrc olmas Marius'in ona olan minnetinde bir deime yapamazd. Gen adam babasnn vasiyetine itaat etmek amacyla, onu aratyordu. Bu aratrmalarn sonunda, o gn Gorbo olaynda yakalanan haydutlarn, aa yukar hemen hemen hepsinin katklarn, Tenardiye'nin en nce kaanlardan olduunu renmiti. Tenardiye'nin kars kapatld, kadnlar ceza evinde lm ve bu davada bylesine kapatlmt. Marius'i kurtaran bilinmeyen adam bulmaya gelince, gen adam bu hususta da hi ansl kmamt. Marius'in kulland ajanlardan biri, ilkin birka sonu elde edecek gibi olduysa da, sonra o da daha fazla bir ey renemediini bildirmiti. Byk lam yaknlarnda, anzelize dolaylarnda bekleyen kiralk araba, bunu polisin emriyle yaptn, gecenin saat dokuzunda lam mazgalnn aldn ve srtnda baygn birisini tayan bir adamn oradan ktn, lam kapsnda nbette bekleyen polis ajannn bu yaraly tayan adam tutuklayp, her ikisin de arabaya atarak "Kalver Kzlar Sokana" gtrdn, daha sonra adamlardan biriyle polisin yeniden arabaya bindiini ve bir mahalle nnde Arivler kavanda durduklarn, polis memurunun istenilen creti vererek, arabay savdn bildirmiti. Hepsi bu kadard, daha fazlasn kimse bilmiyordu. Marius, o kbuslu saatlerden ok az ey hatrlyordu. Yaralanp tam yere decei srada, bir gl elin kendisini salarndan yakalayarak, arkaya ektiini ve gtrldn biliyordu. Daha sonrasn asla hatrlamyordu. Marius, yaplan tm aratrmalara ramen, mehul kurtarcsn bulamadndan derin bir kedere kaplmt. Bir ip ucu edinmek iin, o gn srtnda bulunan kanl elbiselerini inceledi. Ceketinin eteinde bir kuma paras kesilmi olduunu grerek buna ok at. Bir akam Marius, Kozet'le Jan Valjan'in nnde, bu garip macerasndan heyecanla sz ediyorlard. Bu macerasn dinleyen Msy Folvan'in durgun ifadesiz yznde, hi bir heyecan grememek gen adam sinirlendirdi: Bu adam ne olursa, kim olursa olsun, ona sonsuz bir minnet borcum var, bunu nasl anlamazsnz Msy? diye haykrd. Onun neler yaptn biliyor musunuz. Savan en kanl annda kurunlarla delik deik olmak pahasna araya atlarak, beni geriye ekti, beni srkleyerek oradan uzaklatrd. O pis kokulu kanalizasyon galerilerinde beni srtnda tayarak, saatlerce yrd, yrd. Benim canl olduumu bile belki bilmiyordu, srf bir cesedi kurtarmak iin kendini bir cehenneme att. Her admyla, kendi yaamn tehlikeye atan bu kahraman adam, bunu karlksz yapt. Hibir dl beklemeden. Benden ne bekleyebilirdi? Ben yenilmi bir isyanc, polisin arad bir anarist saylrdm. Oh, u Kozet'in alt yz bin frank benim olsayd. Jan Valjan, onun lafn yarda kesti: Bu para sizindir, Msy. Marius haykrd: Tm bu paray, o adam bulmak iin seve seve verirdim, diye haykrd. Jan Valjan sesini karmad.

Cennetin Eiinde 1833 ylnn on alt ubat gecesi on yedinci ubat gnne balayan gece byk bir gece olmutu. Beyaz bir gece, Tanr'nn takdis edecei bu gece Marius'le Kozet'in zifaf gecesi oldu. Btn gn ok gzel gemiti. in en ho taraf o gnn Karnaval elencelerinden bir gn olmasyd. Dn ubatn on altnc gnnde yapld. Geri btn gn yamur yamt, ama ne var ki sevien aklar iin gkyznde daima masmavi bir para bulunur. Jan Valjan, Tusen kadn Kozet'in hizmetine vermiti, gen kz onu yeni evine gtryordu. Jilnorman konanda, gzel bir oda hazrlanmt. Jan Valjan iin, Kozet ona ylesine tatl gzlerle bakm, en yumuak sesiyle babacm bizimle kal diyerek boynuna sarlmt ki, adam hemen oraya yerleeceini kza sz vermiti. Dnden birka gn nce Jan Valjan, hafif bir kaza geiriyordu. Sa elinin ba parman ezmiti. Bu nedenle ok ac ektiinden kolunu askya alm ve parmana kaln bir pansuman yaptrmt. Nikhta imzasn atamayacakt. Damadn dedesi olan Msy Jilnorman, bundan byle Kozet'in de byk kayn babas olacandan tanklk grevini zerine ald. ki ahane araba yola kmt. Birincisinde Kozet, Jilnorman Teyze, Msy Jilnorman ve Jan Valjan bulunuyordu. Nianlsndan ayr gitmesi uygun olduundan, Marius, ikinci arabada onlar izliyordu. "Kalver Kzlar" sokandan knca dn korteji trafik tkanklndan dolay, kuyruk olan arabalarn ardnda, sra beklemeye koyuldu. Sokaklar nee, elence iindeydi. Karnaval elencelerinden en civcivli bu gnnde, maskeliler birbirlerine konfetler atyor, iseleyen yamura ramen, halk glp elenmesine devam ediyordu. Birden maskelilerin doldurduu bir araba kar ynden gelerek dn arabasyla ayn hizada durmak zorunda kald. Arabadaki maskelilerden biri: Hele hele bakn, bir dn. br maskeli, fesat bir kahkahayla karlk verdi: O sahte dn asl gerek dn, biziz... Ancak bu ayn arabada bulunan dier iki maskeli de, dn arabasndakileri grmlerdi. lerinden biri kocaman burunlu, pala bykl bir spanyol soylu maskesi, yzne kadife bir maske takm gencecik bir kza: Bana bakma Azelma, dedi. u dn arabasndaki yal adam grdn m? Hangisi babalk? Hangisi olacak, kolu sargl, siyah redingotlu u herifi. Onu tandmdan eminim. Bugn Paris maskeli, kimse kimseyi tanmaz babalk, cevabn verdi kz. Kz beni dinle, damada baksana? Damat bu arabada deil, teki ihtiyar en azndan doksanlk o evlenecek deil ya? Azelma pestilini kartrm, bana karlk verme, eil de geline bak, ben gremiyorum. Ben de gremiyorum. n arabadan gzelim, inde pelerinden git, u dnn adresini istiyorum bir bildiim var. Bana bak babalk, benim inemeyeceimi biliyorsun, belediyeye kiralandm. Evet ne var ki ben inersem, bana rastlayan ilk jandarma beni enseler. Baksana, ben bugn maskeli olduumdan kabildim, yarn yine inimde saklanacam, sen yarn ku gibi hrsn, yarn bana bu dnn nereye gittiini bildireceksin. Uf baba, amma yaptn, Karnaval gn yaplan bir dnn hangi kilisede olacan, ertesi gn nereden renirim? Bu saman ynnda bir ine aramaya benzer. Azelma bunu reneceksin, bu benim iime yarar. tiraz istemem. Az sonra arabalar harekete getiinde maskelilerin arabay ters yne giderek dn arabasn gzden kaybediyordu. Hayalini gerekletirmek, her kiiye nasip olmaz. Marius ve Kozet'in Tann'nn sevgili kullarndan olduklarndan, bu mutluluu tadyorlard. Nikolet ve Tusen kadnn giydirdikleri "Kozet" bir melek gibi gzeldi.

Beyaz tafta bir jpon zerine, ar dantel gelinliini giyen Kozet'in Brksel dantelinden bir duva, boynunda bir sra incisi, portakal ieklerinden bir gelin tac vard. Btn bunlarn hepsi beyazd o da tm bu beyazlar iinde bir zambak gibi nur sayordu. Marius'un kvrck salar briyantinle dzeltilmiti, arada bir salarnn arasnda soluk izgiler grlyordu ki, bu da ald yaralarn izleriydi. Jilnorman dede, klnda on sekizinci yzyln ihtiamn yanstan giysileriyle Kozet'in koluna girmi, onu mihrap nne gtryordu. Siyahlar giyinmi Jan Valjan, hznl glmseyile onlar izlemekteydi. Trenler bitmi, vali beyin daha sonra Rahibin nnde genler "evet" demiler, gereken tm imzalan vermilerdi, daha sonra birbirlerinin parmaklarna halkalarn taktktan sonra, el ele kilise kapsna doru yrdklerinde herkes hayran hayran onlar izlemiti. Gelin beyazlar, damat siyahlar iinde gen ve gzel... Kozet mutluluuna inanamyor, Marius'e bakyor, gkyzne bakyor, bu tatl ryadan uyanacan sanarak baya korkuyordu. Onun akn ve endieli hali ekiciliine, daha baka bir renk katmt. Dnte gelin ve damat ayn arabaya bindiler, Jilnorman dede ve Jan Valjan onlarn karsnda oturmulard. Bu arada Jilnorman teyze, az nce Marius'i getiren ikinci arabada dnyordu. Yeni evliler, mutluluktan her tarafa k sayorlard sanki. Genlik ve sevincinin deta simgesi olmulard. Her ikisinin yalar eklense krk bulmazd henz, ikisi de ocuk, zambaklar kadar saf ve temizdiler. Kozet, Marius'i bir nur iinde, Marius'de Kozet'i bir aynann ardndan gryordu. Sanki tm ektikleri uykusuz geceler, kederli saatler, gzyalar, hepsi gemite kalmt. Ac ektiklerinden u anda mutluydular, ektikleri ac lsnde mutluluklarn deerlendirebiliyorlard. Bir ara Kozet, Marius'in kulana eilerek: Plme sokandaki bahemizi grmeye gideriz, deil mi? diye sordu. Yolda karlatklar arabalar duruyor, iindekiler gelini seyretmek iin balarn uzatyorlard. Subay "Teodl Jilnorman" akrabas Marius Pontmercy'nin dnnde bulunmak iin gelmiti. Kozet onu tanmad bile. Jilnorman dede, kendi kendisine: u kendini beenmi zppenin vndnden emindim, diye dnd, Kozet'in onu tanmad kzn bakndan belli. Mutluluunu evresindekilerle paylamak isteyen Kozet, Jan Valjan'la en tatl sesiyle konuuyordu. Konaa girdiler. Yemek salonunda bir ziyafet sofras hazrlanmt. Bitiik salonda, kemanc ve bir flt yava yava neeli paralar alyorlard. Jan Valjan salonda kapnn arkasndaki bir iskemleye oturmutu. Henz sofraya oturmadan az nce Kozet onun yanna yaklaarak sormutu: Baba, memnun musunuz? Elbette memnunum. yleyse neden glmyorsunuz? Jan Valjan, glmeye balamt. Birka dakika sonra Bask yemein hazr olduunu haber veriyordu. Yal Bay Jilnorman, Kozet'i koluna takm yemek salonuna ynelmiti, konuklarda onlar izlediler. Masann bana iki rahat koltuk konmutu. Bunlardan biri, Jilnorman dede, dieri ise Jan Valjan iindi. Marius'in dedesi oturdu, teki koltuk bo kald. Herkesin gz Msy Folvan' arad. O burada deildi. Marius'in dedesi ua Bask'a sordu: Msy Folvan'in nerede olduunu biliyor musun? Evet beyefendi, ben de zaten size bunu sylemek istiyordum. Az nce Msy Folvan size vermem iin bir mesaj brakt. Elinin fazlaca ardn ve ok ac ektiinden, sizlerle yemek yiyemeyeceini kendisini balamanz rica etti. Yarn sabah gelecekmi. Bu bo koltuk bir sre dnn neesini bozmutu. Ama birka dakika sonra, bu da unutuldu. M. Folvan olmasa bile, byk baba buradayd, onun neesi herkesi coturuyordu. Birden Msy Jilnorman'n aklna bir ey geldi: Baksana Marius dedi, u yanmdaki koltuk bo kald, gel otur, bylelikle karnn yanna oturmu olursun. Bylece Marius Kozet'in sol ynne Jan Valjan'n yerine geti.

lkin kendisine babalk etmi adamn bulunmamasndan zlen gen kadn, kocasn yannda bulunca her eyi unuttu. Beyaz saten iskarpinli minik ayan Marius'in ayana dayad. Bo koltuk da dolunca btn masa M. Folvan' unuttu, az sonra yemek salonu neeli kahkahalarla nlyordu. Yemek sonunda Msy Jilnorman yerinden kalkarak yeni evlilerin erefine kadeh kaldrd ve onlarn mutluluuna dein birka sz syledi. Akam neeli ve hareketli geiyordu. Dedenin takn neesi havay deitirmiti. Bir hayli iildi, azck dans edildi ve pek ok glnd. Az sonra yeni evliler ortadan yok oldular. Gece yarsndan sonra konak bir mabet olmutu, bir ak mabedi... Sevmek ya da sevmi olmak bir hayat aydnlatmaya yeter, daha fazlasn istemeyin. Btn bir mr boyunca, bir daha byle bir inci bulamazsnz. Sevmek bir tamamlamadr.

Jan Valjan Ne Olmutu? I Kozet'in tatl uyarmas zerine onu sevindirmek iin, zorla gldkten sonra, kimsenin kendisiyle ilgilenmemesinden faydalanan adam, yerinden kalkm ve d antreye gemiti. Sekiz ay nce, amur ve kanla bulanm yz kurun isinden kapkara Jan Valjan, srtnda Marius'i buraya tadn dnd. Oysa artk bu d salon, ieklerle sslenmi bir krsde mzisyenler aletlerini akort ediyorlard. Siyahlar giyinmi Bask, elinde beyaz eldivenler ziyafet sofrasn gllerle sslemekteydi. Jan Valjan ona elinin ardn mrldanm, daha sonra hemen oradan uzaklamt. Yemek salonunun pencereleri sokaa alrd, bir sre karanlkta bekleyen yal adam, dn evinden yansyan neeli gllere ve seslere kulak verdi. Jilnorman dedenin kaln sesine kansan Kozet'in cvltsn duyar gibi oluyordu. Nihayet hznl bir glle ba nnde oradan ayrld. Sokaklar ve mahalleleri at, yaya olarak "Silahl Adam" sokandaki dairesine dnd. Jan Valjan artk tek bana kalmt. Tusen kadn da Kozet'le birlikte gitmi olduundan, adam bu geceyi yalnz geirecekti. Bir mum yakt ve tm odalar dolat. Kozet'in gidiiyle ev sanki ruhunu yitirmiti. Dolaplar boalm ve yataklar bozulmutu. Karyolalar tam takr kalmt. Evde ancak tek yapl yatak Jan Valjan'n yatayd. Kolundaki sargy koparp atm, sa elini pek gzel kullanyordu. Sanki hi acs, szs yoktu. Yatana yaklat birden gzleri daima yannda tad ve Kozet'in kskand naftalinli valize takld. Cebinden kard kk bir anahtarla valizi at. Kozet'i Montferney'den gtrrken ona giydirdii minik siyah ynl robu, nl, rg atky ve gen kadnn hl giyebilecei kaln kunduralar ve yn oraplar kard. Bunlar yatann zerine dizdi. Zavall Fantin'in mezarda, kznn yasn tuttuunu dnerek ruhunun ad olacan biliyordu. Jan Valjan kk kzla el ele geceleyin getikleri karanlk orman dnd, kaynak kysnda ona rastladn bir trl unutamyordu. Birlikte geirdikleri bu uzun yllar. Birbirlerine baba kz gibi dayanmlard. Kozet'in hayatndan kyla dnya kararmt Jan Valjan iin. Montferney'den ayrldklar sabah dnd, kk kz kendi boynunda bebei Kater'in kucanda, minik elini Jan Valjan'n eline brakm dar dnyada ondan baka kimsesi olmadn bilmekten doan bir gvenle ona yaslanmt. Kzn arada bir Noel gecesi kundurasnda bulup nlnn cebine att altn paraya glerek baktn grr gibi oluyordu, eski krek mahkmu. Birden Jan Valjan'n ak sal ba yatan zerine dt, onun ylmaz kalbi bile artk bu kadar acya dayanamazd. Yzn kk kzn giysilerine gmerek, yrek paralayc hkrklarla sarsld, durdu.

II O gece Jan Valjan kaderiyle son savan yapyordu. ki yol azna geldiinin farkndayd. Bunlardan birisinin sonunda mutluluk, nee, dierinin ucunda karanlk bir uurum beliriyordu. Hangisini seecekti? Kozet'in mutluluunu kendi eliyle kurmutu. Ancak bundan byle sevdii ocuk, artk kocasna aitti. O, Jan Valjan bu mutluluktan payn almaya hakk var myd? Zavall adam bu sorunu tm alardan inceledi. Garip deil mi ruhunu bile deitirebilen insanolu, kaderim deitiremiyordu... Jan Valjan alamakla almt, gzyalar ona ileride tutaca yolu aydnlatt. Duruma her ynden baktnda bir aksaklk gryordu. Sabaha kadar ac ac dnd durdu. Nasl bir sonuca vardn daha sonra reneceiz. Arada bir dua ediyordu. Birden rperdi, sanki grnmeyen birisinden bir mesaj alm gibi irkildi. Odada kimseler yoktu, mine zerinde mum nda titreyen kaln gm amdanlarn evresini, sanki bir nur sarmt. Jan Valjan, o gece yllardan beri grmedii birisini grm gibi duygulanmt. Sabaha kar uyuyakald, onu grenler, yzndeki glmseyie bakarak aldanabilirlerdi. O mutlu birinin grntsn almt. Aslnda Jan Valjan ok muyluydu.

Ac Yudum I Dnlerden sonraki gnler ge balar. Ertesi gn henz leye doru uak Bask, salonlar temizlemeye koyulmutu ki, birden zil sesini duyarak kapya kotu. Gelen, gelin hanmn babas M. Folvan'd. Efendinizle grebilir miyim? diye sordu. Hangisiyle efendim, M. Jilnorman m? Yoksa Msy l baron Pontmercy mi? Gen efendisine "baron" unvann veren uan az kulaklarna varyordu. Aslnda birok soylular, uaklarnn gznde, olduklarndan daha da soyludurlar. Msy Pontmercy'i grmek istiyorum. Ancak sakn kendisine benim adm sylemeyin. Kendisine bir srpriz yapmak istiyorum. Bask saygyla eilerek yukar kt. Jan Valjan yalnz kald. Az sonra kapda bir grlt duyarak ban evirdi, Marius neeli bir yzle ieri giriyordu. Baba siz misiniz? diye glerek yal adam karlad. Olur ey deil, u bizim budala Bask; bana sizin olduunuzu sylemedi, ylesine esrarl bir hal taknmt ki. Ama ne yazk ki, ok erken geldiniz, daha Kozet uyanmad. Ama sizi grdme ok sevindim. Dn gece aniden gitmeniz hepimizi zd. Eliniz nasl? Sorusuna cevap beklemeden, szlerine devam etti: Sizden Kozet'le birlikte konutuk. Kozet sizi ylesine seviyor ki. Burada odanz olduunu unutmayn, bundan byle u "Silahl Adam" sokandaki dairenizi artk boaltn. ki evin ne gerei var? Bugnden tezi yok buraya tanacaksnz, yoksa karmam vallahi, Kozet'in ne kadar otoriter olduunu bilirsiniz, kyameti kopartr. Odanz grdnz m bilmem, bizim daireye bitiik, bahelere bakyor, gneli gzel bir odadr, yatanz bile yapld. Hatta Kozet, karyolanzn yan bana rahat bir koltuk bile koydurttu. Pencerenizin tam nndeki alla her bahar, bir blbl yuvasn yapar. ki ay sonra sabahlara kadar blbl sesinden uyuyamazsnz. Geceleyin blbl sizi mest eder, gndz Kozet'in tatl sesini dinlersiniz. skambil oynamasn bilir misiniz? Dedemle oynarsnz. Hem de az sonra, le yemeine oturacaz, dnyada brakmam sizi, bizimle birlikte yersiniz. Jan Valjan birden konutu: Msy, dedi. Size bir ey bildirmeyi kendime bor bilirim, ben bir eski mahkmum. Ne var ki Marius bunu sanki duymamt. Jan Valjan'n azndan kan szler, geri kulana arpmt, ancak anlamn anlayamamt. Az ak olarak bakakald. Birden karsnda kendisiyle konuan adamn korkun derecede solgun olduunu fark etti, kendi mutluluundan baka bir ey dnmeyen Marius ancak o anda bunu grd. Jan Valjan kolunun asksn kararak, elini gsterdi: Bakn, dedi. Elim yaral falan deildi. Marius, adamn eline bakt, Jan Valjan devam etti: Hibir zaman da elim yaralanmad. Bu da gerekti, adamn elinde hibir yara izi grlmyordu. Jan Valjan, anlatmasna devam etti: Sizin nikhnza bir sahtekrn imzasn atmamak iin, bu yara iini uydurdum. Marius, nihayet kekeledi: Btn bunlarn anlam ne? Ne olacak, dedi Jan Valjan. Su zeri yakalanarak kree mahkm edilip yllarca orada altm. Marius: Beni ldrtacaksnz, diye haykrd. Msy Pontmercy, tam on dokuz yl Tulon cezaevinde suumu dedim, oraya bir ekmek almak suundan gnderilmitim, u srada karnzda eski bir kaa gryorsunuz. Marius birden her eyi anlamt, heyecanla sordu: Anlatn bana, her eyi anlatn bana, ne de olsa Kozet'in babassnz.

Jan Valjan birden bam arkaya att ve srtn dikletirdi, sanki tavana kadar eriecekti, ylesine bymt: Bizim gibi eski krek mahkmlarna ant ime hakk tannmaz, yine de bana inanacaksnz Msy, Kozet'le benim hibir akrabalm yok. Hayr, ben Kozet'in babas deilim. Ben ancak Faverollu bir kylym, genliimde kymde renperlik yapar, aa budardm, adm da Folvan deil, Jan Valjan, Kozet'le hibir ilikim yok, iinizi ferah tutun. Marius kekeledi: Bunu bana kim ispat edecek? Ben size gerei olduu gibi sylediime gre. Ben itiraf etmeseydim, eski bir mahkm olduumu Jan Valjan olduunu nasl renecektiniz? Marius adama bakt, duruunda yle bir ycelik, solgun yznde ylesine bir nur ldyordu ki, birden sarsld: Evet, dedi. Size inanyorum. Jan Valjan, birden boynunu bkerek anlatmaya balad: Ben Kozet iin bir yabancdan baka biri deilim. On yl nce, onun varlndan bile haberdar deildim. nsan kendisi yalandnda grd kk bir ocua balanr, kendimi onun dedesi olarak grdm, o da kimsesiz bir kzd, ne anas vard ne de babas. Onun bana ihtiyac vard. Bundan tr onu sevmeye baladm, benim de kimsem olmadndan birisine balanmann gereini duyuyordum. Eer yaptm bir iyilik ise, ben de Kozet'e kar bu iyilii yaptm, onun hayatn neelendirmek, her istediini vermek stedim. u anda onun mutluluunu salam bulunmaktaym, belki de bu lehime bir puan saylr, ne dersiniz? Bugn artk Kozet benim hayatmdan kt, yollarmz ayrlyor, artk ona yapacak bir eyim kalmad. O bir barones, Madam Pontmercy oldu. Hayatndan ekilmem gerekiyor. Marius ykseklerden yuvarlanm gibi sersemlemiti, ne dneceini, bir trl bilemiyordu, birden hrsla haykrd: Hey Y Rabbim, neden sanki tm bunlar bana anlatyorsunuz? Gemiinizi size soran oldu mu? Bu srr saklayamaz mydnz? Kimse sizi ele vermedi, herhalde byle bir anda, bunu kendiliinizden yapmanz iin ok nemli bir nedeniniz olmal. Neden bunu yapyorsunuz? Neden tm bunlar bana sylediniz? Jan Valjan, kendi kendisine konuur gibi bouk bir sesle sylendi: Neden, gerekten ben de bu soruyu kendi kendime sormaktaym. Evet ok garip bir neden yznden, size bu itiraf yaptm, bu eski mahkm aslnda namuslu ve drst bir adamd, srf mzklk etmemek iin, size gemiimi akladm. Evet, size hibir ey sylemeyebilirdim, siz bana evinizde bir oda, masanzda eref yerini verdiniz, ben bunlar seve seve kabullenirdim. Ama byle yaptmda, kendi kendime olan saygy yitirmekten korktuumdan byle davrandm. Oysa susmak ne kadar rahatt. Bana mutlu bir aile hayat nermitiniz, ne yazk ki benim gibilerin ailesi olmaz. Benim hibir zaman bir sevenim, bir ailem olmad. Ancak Kozet'le beraber geirdiim yllarda, azck mutlu oldum, hepsi o kadar. Her kapdan kovuldum, her ev bana kapand, ben daima fazla olan, mutsuz yabanc oldum. Kozet iin yalan sylemek, sahte bir ad altnda dolamak zorunda kaldm yllarca, ama artk ona da mutlu bir evlilik yaptrdma gre kendi kiiliime kavumamn eski adm almamn, hibir sakncas kalmad. Oysa susmak, bu karanlk gemiimi hortlatmamak, ne kadar kolay olurdu. Dn gece sabahlara kadar vicdanmla savatm sonunda yenilen ben oldum, vicdanm sava kazand. Mutlu olmak insana yetmez, Msy, memnun olmak da gerekir. Evet aranzda neenizi paylar, grnerek yaayabilirdim, ama ne var ki, ruhumun bir yn daima karanlk kalacakt. Dedeniz gibi sayg deer bir yal bey elimi tutacak, beni kendisine eit sanarak benimle bir dost gibi konuacakt, siz namuslu, drst bir gen eski bir pranga mahkmuyla, ayn sofrada oturacaktnz. Yoo hayr, yapamazdm bunu, bu bir cinayet olurdu, hem de her gn ilenen bir cinayet, ne yazk ki, bu cinayet iin hi de cezalanmayacaktm. Yllar nce yeenleri alktan lrken, bir k gecesi bir tek ekmek ald iin on dokuz yl yatan Jan Valjan, her gn sahte bir ad altnda cinayet ileyecek ve bunun cezasn grmeyecekti ha...

-Susmak yalan deil diyeceksiniz, hayr hakszsnz, yalan syleyen suskunluklar vardr. Ben de her gn yalan sylemek istemedim. Benim mutlulua hakkm yok Msy, ben bir sefilim. Benim kaderim kara harflerle alnma yazl... Kimse bunu deitiremez... Beni kimsenin ele vermediini sylediniz beyim, bunda aldanyorsunuz, ben daima en mutlu olduumu sandm anlarda, kendimi ele vererek, eski bir borcu demeye altm. Vicdanm asla huzura kavumazd sussaydm. Vicdanl bir pranga mahkmu, belki bu size gln gelebilir, ancak ne yazk ki, ac gerek bu. u son yllarda ok okudum, ok dndm, cezaevine atldmda, harfleri bile tanmayan cahil bir kylydm. Bir zamanlar yaamak iin bir ekmek almtm, bugn yaamak iin bir ad almak istemem. Marius ok duygulanmt: Dedemin birok dostlar vardr msy, dedi. Sizi balatabilir. Onun tek bir sz, size byk yararlar salar. Gerei yok, aslnda beni l sanyorlar. lm de bir eit balanma saylmaz m? Daha sonra Jan Valjan, Marius'in yakalad eli ekerek: Sadece, ben ancak vicdanma hesap veririm, dedi. Birden salonun kaps araland ve Kozet'in ba grnd. Dank salar, gzel yzn evreliyordu, gz kapaklan uykudan imiti. Ban yuvasndan dar uzatan bir yavru kuu andryordu. lkin kocasna daha sonra Jan Valjan'a bakt ve glerek seslendi: Olur ey deil, yine politika konumas m, ne ayp benim yanma geleceiniz yerde. Jan Valjan rperdi. Marius: Kozet, diye kekeledi. Sanki iki su orta gibi baktlar. Kozet, muzip muzip onlara bakyordu, bir gln yreindeki glmseyiini andryordu pembe dudaklarnn kvrmlar. Evet, diye devam etti, yeni gelin. Babam Folvan'n "vicdan", "grev yapmak," gibi szler sarf ettiini duydum, baya canm skld dorusu. Bu politik bir konuma, dnlerin hemen ertesi gnnde, bu gibi konumalara balanmaz. Marius, gen kadnn koluna girdi: nan olsun, nemli bir iten sz ediyorduk, bizi azck daha ba baa brak, gzelim. Senin cann skmak istemiyoruz. Bu sabah yeni bir kravat takmsn Marius, bu da size pek yakm Msy, ssnze dkn olduunuzu gryorum. Hayr sevgilim, senin yannda olduum srece asla sklmam. Hem ben rakamlardan anlamam ki, yalnzca sevdiklerimin yannda kalmak sevdiimin sesini duymak istiyorum. Sizin yannzda kalacam. Olmaz, benim canm Kozet'im, olmaz. Ya! diye kt. Kozet, sevimli bir fkeyle: Ya demek byle ha? Oysa benim de size verilecek ynla haberlerim vard. Size dedenin henz uyanmadn, teyzenizin kiliseye gittiini, Folvan babam iin hazrlanan odann, ocann tttn, Nikolet'in ocak temizleyicisini ardn, Tusen kadnla Nikolet'in daha imdiden kavgaya baladklarn, Nikolet'in Tusen kadnn kekemeliiyle alay ettiini bir bir anlatacaktm. Oysa artk hibir ey renemeyeceksiniz beyefendi. Ben de sras gelince "olmaz, olmaz" derim. Oh, bu iten kazanl kan yine ben olurum. Yemin ederim sana, yalnz kalmamz gerekiyor. Jan Valjan tek kelime sylemiyordu, birden Kozet ona dnd: Baba neden beni daha henz pmediniz? Olur ey deil, neden yle put gibi kprdamadan duruyorsunuz? Aslnda size de dargnm, benim evlilikte ne kadar mutsuz olduumu grmyor musunuz? Kocam beni dvyor. Jan Valjan yaklat. Kozet kocasna dnd: Siz, size dilimi kartrm. Daha sonra alnn babasna uzatarak: Haydi, dedi. pn beni bakalm. Jan Valjan bir adm att, ona doru. Kozet endieyle haykrd: Baba, neden yznz bu kadar solgun, yoksa kolunuz ok mu aryor? Hayr, elim iyileti.

yi uyamadnz m? Bir zntnz m var? Hayr. pn beni, salnz yerinde ve memnunsanz sizi azarlamam. Haydi artk, beni kocama kar savunun, burada kalmamn bir sakncas olmadn syleyin bakalm. Aman Y Rabbim konutuklarnz, para, banka laflar olmal, beni ok mu budala sanyorsunuz? Marius bak bana, bu sabah ok gzelim. Birden tatl bir dudak bk ve omuzlarn silkerek kocasna bakt. Bu iki sevien iftin arasndan biri elektrik akm gemiti sanki, Jan Valjan'n varln bile unutarak birbirlerinin kollarna dtler. Seni seviyorum Kozet diye haykrd Marius. Kozet de ona, "Sana tapyorum," diye karlk verdi. Kozet sabahlnn eteklerini dzelterek: Artk kalabilirim deil mi sevgilim? diye sordu. Hayr Kozet, ok rica ederim beni babanla ba baa brak, ok nemli bir konuyu kapatmak zereyiz. Ne, yine mi hayr? Yine hayr. Ya demek imdiden kocalk haklarnz kullanmaya baladnz Msy, aferin size. Peder beye gelince, size de ok darldm dorusu. Oh olsun ba baa kaln bakalm, ben de Jilnorman dedeye gidip ikinizi ikyet ederim, ne kadar zalim olduunuzu anlatrm. Kapy kapatt, iki saniye sonra tekrar kapda ba grnd: ok, ok hrslandm. Kap kapannca, oda sanki kararmt. Kozet grndnde geceleyin gne bir an iin domu gibi evresini aydnlatmt. Marius, kapnn iyice kapandndan emin olduktan sonra, mrldand! Zavall Kozet rendiinde kim bilir ne kadar dertlenecek. Jan Valjan birden titredi: Eyvah, dedi. Bakn bunu hi dnmemitim. Dorusu bu aklmn kesinden gemedi, insann bir eye gc olur, dierine olmaz. Msy size yalvarrm, ne olur bunu Kozet'e duyurmayn. Onun benden nefret etmesini benden tiksinmesini istemem. O bir ey anlayamaz, yllar yl baba dedii adamn eski bir pranga kaa olduunu renmesin. Yalvarrm size, son bir ltuf olarak bunu istiyorum. Koltua yld, elleriyle yzn rtmt, sessiz hkrklarla sarslyordu. Marius onun ksk bir sesle: Ah keke lseydim, diye mrldandn duydu. Tasalanmayn, dedi gen adam. Srrnz gizleyeceim, Kozet hibir ey bilmeyecek. Jan Valjan, gzleri l l Marius'un karsna dikildi: Son bir ey renmek isterim, dedi. Buna sizin karar vereceinizi de sylemek isterim. Artk bundan byle Kozet'i grmeme izin vermez misiniz? Btn bu konumalar Marius'in zerinde, ok deiik bir tepki yaratmt. Elinde olmad halde, fazlasyla duygulanm, Jan Valjan'in gl kiiliinin etkisinde kalmt. Ne diyeceini bilemiyordu, bu arada taparcasna sevdii karsnn, bir eski krek mahkmuyla grmesine nasl izin verebilirdi? Bence artk onu grmeseniz, daha iyi olur, dedi. Ne, diye haykrd Jan Valjan. Onu gremeyecek miyim? Yz yeilimsi bir renk almt, ok sakin bir sesle konutu: Dinleyin beni, eer byk bir saknca grmezseniz, arada bir onu grmeme izin verirsiniz. Birden ortadan yok olursam, Kozet bu durumdan kukulanabilir. Yllardan bu yana, ona ylesine altm ki. Tam dokuz yldr birlikteyiz. O beni baba bildi. lkin Gorbo viranesinde bir odada, daha sonra Sen Antuvan mahallesindeki manastrda, daha sonra Lksemburg parkna yakn oturduk. Hatta onu ilk grdnzde okuldan henz kmt, bilmem hatrlar msnz, mavi kadife bir apka giyerdi. Daha sonra Plme sokanda, geni baheli bir evde oturduk. Ben d avludaki ksmnda yatardm, her akam onun ge saatlere kadar piyano almasn dinlerdim. zin verin geleyim, zemin katndaki kap yanndaki kk odada onu be dakika grr giderim. Geldiimi kimse grmez, ortalk kararrken gelirim. Her akam geleceksiniz, dedi Marius. Kozet sizi bekleyecek.

II Marius alt st olmutu. Esasen gen adam Msy Folvan'dan daima irkildiini dnd. Bunun nedenini artk iyice anlyordu. Kozet'in baba bildii adamn eski bir mahkm oluu, bilmeden ondan tiksinmesine sebep olmutu. Gen adam mutlu olduu bu gnlerde, saadetine glge saan bu gerei rendiine ok zlmt. Bu arada kendi kendisini de sulu buldu. Akna kendisini kaptrm, Kozet'i sevdiinden gz hibir ey grmeden acele evlenmiti. Ancak kendisi de bir krek mahkmuyla evlenmi deildi ya. Hem de acayip bir karklk vard bu ite, bir krek mahkmu olan Folvan yani daha dorusu Jan Valjan arada bir insan st ycelikler ve nitelikler sahibi olduunu belirtiyordu. Sonra adamn harikulade bir davran daha vard, hayatnn ta sonuna kadar kendisini lks ve ihtiam iinde yaatacak tam alt yz bin frang bytt kza balamt. Birden Marius'un beyninde bir imek akt. Artk gemii mkemmel olarak hatrlyordu. Bu adamn, bu Jan Valjan'n barikata geldiini hatrlad. Byle bir adamn ideal sahibi genler arasnda ne ii vard? Neden Cumhuriyet, devrim uruna arpmaya gelmiti. Gen adam bunun cevabn bulmakta gecikmedi. Javer... Evet, Jan Valjan, srf Javer'i ortadan kaldrmak iin barikata girmiti. Evet Korsikallarn kan davas gibi bu da bir alma meselesinden baka bir ey deildi, Jan Valjan kendi eliyle Javer'i ldrmek iin barikata gelmiti. Marius eitli sorulara zihninde cevap verirken, kendisini en fazla ilgilendiren sorunun zmn bir trl bulamyordu. Jan Valjan gibi kanun d bir adamla Kozet gibi saf bir kzn yollan nasl birleirdi? Kader nasl ve hangi yoldan, kk kz onun karsna karmt? Bu melek gibi saf kz, felein emberinden gemi bir gnahkr adamla nasl birlikte yllarca yaamt? Kuzu kurdu sevmi olduu gibi, kurt da bembeyaz kk kuzuyu taparcasna sevmi, onu korumutu. Marius bir trl bu ilerin iinden kamyordu. Yufka yrekli bu cani, Tanr'nn lanetledii bu iyi kalpli adam, kimdi? Adam Kozet'le hi bir kan ilikisi olmadna ant imiti. in ne garip taraf, Marius de ona inanmt. Hayret dorusu. Bu Jan Valjan'dan tiksinmek istemesine ramen, onun ycelii karsnda, ona kar sayg duymasna engel olamyordu. Susabilecei yerde, eski bir suu itiraf eden, kimsenin kendisinden kukulanmad halde, yllar nceki tutumunu aklayan bu adam kukusuz hi kimseye benzemeyen deiik bir tipti. Ne var ki Marius, byle bir adamn Kozet'le ilikisini kesmemesine zlyordu. Byle bir adamn evine gelmesini bile istemezdi. Ama Marius ona sz vermiti, bir pranga mahkmuna bile verilen sz tutmak gerekir. Marius ne yapacan armt, hem duygulanm hem zlmt, ancak tm bu dertlerini Kozet'ten saklad. Ak bir hnerdir, Marius de ok ak bir e olduundan, usta bir aktr gibi davrand, karsna hibir ey belli etmedi. Ancak delikanl hi hissettirmeden Kozet'in azn arad ve gen kadnn saf gevezeliklerinden kendisini etkileyen pek ok ey rendi. Evet Jan Valjan yalan sylememiti. Tam dokuz yl, bir nine gibi titremiti Kozet'in stne. Kzn bir dediini iki etmemi, onu en efkatli bir ana gibi sevmi korumutu. Evet Marius tahminlerinde yanlmamt. Bu diken, bu beyaz zamba sevmi, onu korumutu.

Zemin Kattaki Oda Ertesi gn, akamleyin Jan Valjan Jilnorman konann kapsn alyordu. Bask kap nnde, sanki onu bekliyormu gibi karlad. Herhalde bunun iin zel emirler alm olacakt. Jan Valjan' grnce, ona sordu: Msy l baron, yukar kmak isteyip istemediinizi soruyor? Aada kalacam, dedi Jan Valjan. ok saygl bir jestle Bask, zemin katndaki oda kapsn at: Madama haber vereyim, diyerek oradan uzaklat. Buras nemli ve lo, kemerli bir mahzen odasyd. Yerler krmz malta talaryla deliydi. Demir ubuklu pencerelerden ieri fazla aydnlk girmiyordu. Jan Valjan, kendisini bitkin buluyordu, ka gndr az yemi, az uyumutu, kendini bir koltua brakt. Bask gelmi, mine zerine bir amdan braktktan sonra ayaklarnn ucuna bakarak ekilmiti. Valjan onun girip ktn bile fark etmedi. Birden billur gibi bir ses duyarak ban evirdi: Olur ey deil baba, bir bu eksikti. Marius beni burada grmek istediiniz syledi. Haydi pn beni bakaym. Gen kadn yanan uzatmt, adamn kprdamadn grerek br yanan uzatt, glerek: br yanan uzat demi, dedi. Ama Jan Valjan yere aklm gibi kprdamyordu. Kozet kmaya balad: Neyiniz var baba? Valla dedeye syler, sizi bir gzel azarlatrm, aslnda dedelerin rol babalar azarlamak. nallah yemei bizimle yemei reddetmezsiniz. Ben akam yemeini oktan yedim. nanmam, hemen benimle yemek salonuna kn bakalm. Neden hayr diye banz sallyorsunuz? Hem de neden sanki, beni grmek iin konan en irkin odasn setiniz? Jan Valjan: Bilirsin dedi -daha dorusu bilirsiniz ki,- ben yle bakalarna pek benzemem Madam... Kozet minik ellerini birbirine vurdu: Ne bu da nereden kt, imdi bir de stelik Madam m olduk? Jan Valjan ackl bir glmseyile: Siz istediniz madam olmasn, dedi. Evlenen kzlar "Madam" diye arlr. Evet ama, sizin iin Madam deilim baba. Beni baba diye armayn. Bundan sonra Msy Jan dersiniz ya da sadece Jan. Ne siz artk "Baba" deilsiniz, ben sizin Kozet'iniz deilim. Msy Jan da kimin nesi? Aman Y Rabbim, neredeyse aklm karacam, btn bunlara nasl alrm. Bir deiiklik mi oldu? Hem de sizin iin hazrlanan o canm odada kalmyor, bizimle yaamak istemiyorsunuz? Ben size ne yaptm ki? Siz Madam Pontmercy olduunuza gre, ben neden sanki Msy Jan olmayaym? Hibir ey anlamyorum sizin gibi dnyann en iyi kalpli bir babas birden nasl byle kk kzn zer. Aniden yal adamn ellerini yakalayarak yzne bastrd: Ne otur baba, eskisi gibi olun, tm bu bilmecelerden bir ey anlamyorum. Bizimle ayn masada yemek yiyin, bizimle birlikte oturun, beni Kozet diye arn. Yine benim babam olun. Sizin artk einiz var, babann gerei kalmad. Ama byle ey olur mu? Size yaadm kadar ihtiyacm olur, yllar yl bana babalk ettiniz. Sevgisiz yaanr m, sizi ne kadar sevdiimi bilmez misiniz? Hem de buras lo, tek bir mum burasn iyi aydnlatmyor, ocaktaki ate snmek zere, buras nemli ve souk. Bir de u Msy Jan olmak istemeniz kt, btn bunlar beni kahrediyor... Yoksa, yoksa, mutlu olduum iin bana darldnz m baba? Jan Valjan birden daha da sarard. Saf kzcaz, farkna varmadan adam derinden yaralamt. Yaramaz bir kedi yavrusu gibi trmalamak istemi, iyice yrtmt. Kendi kendine konuur gibi sylendi: Onu mutlu grmek hayatmn amacyd. Evet Kozet artk mutlu olduuna gre ben de rahat lebilirim.

Kozet sevinle haykrd: Bana yine "sen" dediniz diyerek adamn kollarna atld. Jan Valjan ne yaptn bilmez gibi, gen kadn barna bastrd. Kozet sevin gzyalar dkerek: Teekkr ederim baba, diye mrldanyordu. Birden adamcaz kendisini toparlad ve Kozet'in kollarndan yavaa syrlarak: Sizden ayrlyorum Madam. Sizi yukarda beklerler dedi. Kap eiinde ban evirerek: Beni balayn, dedi. Kocanza syleyin, bir daha kendimi byle koyuvermem. Kozet'i akn akn brakarak dar frlad.

Akam Ziyaretleri I Ertesi gn Jan Valjan ayn saatte geldi. Kozet artk hibir tepki gstermedi, hibir eye amyordu. Kendisine "siz ve madam" denmesine itiraz etmedi. Odann loluundan ve neminden ikyet etmedi. Ancak sanki kzn neesi snm gibiydi. Eer byle bir mutluluk arasnda kederli olabilse ona zgn denirdi. Herhalde Marius bu hususta kendisine baz uyarlarda bulunmu olacakt. Bu gibi konumalarda sevilen erkek istediini syler ve ok fazla bir aklamada bulunmadan sevdii kadnn merakn doyurur. Zemin katndaki oda, azck temizlenmiti, Bask rmcek alarn sprm, Nikolet ieleri atmt. Marius bu akam ziyaretlerinde, sokakta olmay tercih ediyordu. Az bir zaman btn konak bu acayip tutuma almt. Tusen kadnn bu konuda ok yardm olmutu. Efendisi iin, "Msy daima bakalarna benzemeyen eyler yapard," demi. Bay Jilnorman, Kozet'in babalnn kimseye benzemeyen igdye sahip bir bey olduunu sylemiti. Yal adam aslnda gelinin babasnn kendilerini fazla rahatsz etmemesinden memnundu. Marius'le konuurken yle demiti: "Baz kimselerin garip dnleri vardr, hi unutmam genliimde tandm bir soylu vard "Kanapl markisi" bir saray satn alm olmasna ramen, kendisi ancak at kadnda yatard. Byle garip yaantlar olanlar, sandmzdan oktur." Bylelikle birok haftalar gelip geti. Kozet iin yepyeni bir hayat balamt. Evini ynetmek, sabahleyin al verileri kontrol etmek ve geri kalan zamannda elenmekti. Kozet'in elenceleri aslnda ok ucuz elencelerdi. Onun iin Marius'le birlikte olmak, cennette yaamak demekti. Ancak Kozet'i zen bir ey olmutu. Tusen kadn Nikolet ile geinemediinden konaktan ayrlmt. Dedenin sal yerindeydi, Marius arada bir birka davaya bakyordu. Jilnorman teyze, yeni evlilerin yannda eski dzenli yaamn srdryordu. Jan Valjan her akam geliyordu. Kozet bu yeni tutuma da almt, artk eskisi gibi neeli fakat eskisi kadar efkatli deildi. Jan Valjan'la bir yabanc tandkla konuur gibi konuuyordu. Bir gn ona yle dedi: Sizi baba biliyordum, az nce babam olmadnz yalnzca amcam olduunuzu rendim, daha sonra benimle hibir akrabalnz olmadnz, sadece bir Msy Jan olduunuzu sylediniz, kimsiniz? Sizin ne kadar iyi olduunuzu bilmesem, sizden korkardm, inan olsun. Jan Valjan gnlerin uzamasyla ziyaretlerini de uzatmt, gn batarken geliyor geceye kadar kalyordu. Gnn birinde Kozet ona "Baba" dedi. Bu laf azndan karmt, birden Jan Valjan'in yz bir sevin glmsemesi aydnlatt. Ama ciddi bir sesle: Bana "Jan" diyecektiniz, dedi. Kozet neeli bir glle: Ya yle ya, Msy Jan, dedi. Jan Valjan gzyan sildiini gstermemek iin ban evirdi.

II Bu son olmutu. O gnden sonra bir daha birbirlerine hi yaknlamadlar. Gz karanlklara da alr bundan byle gnde birka dakika Kozet'yi grmek onun tatl sesini, neeli gln duymakla yetinecekti zavall ihtiyar adam. Yine birka hafta sonrayd, Jan Valjan, iki gn st ste Kozet'yi grmeye gitmemiti. Nihayet nc gn gen kadn, onu merak ettiinden Nikolet'y yollad. Kadn, adam grnce hanmnn mesajn tekrarlad. Bir gn nce gelmediinin nedenini sordu, ona saln merak ettiklerini ekledi. Jan Valjan iki gnden bu yana gitmediini, kadna hatrlatt. Ama pek akll olmayan Nikolet'yi bundan fazla bir ey anlamamt. Kozet'e hibir ey sylemedi, ama Msy'nn hasta olmadn bildirmekle yetindi. 1833 ylnn bahar gnlerinde, Mare mahallesinin halk aa yukar her akam zeri, gnbatmna yakn saatlerde temiz klkl bir ihtiyar adamn "Silahl Adam" sokandan ktn "Beyaz Mantolar" sokan getiini ve daha sonra sola kvrlarak Sen Lui caddesine girdiini gryorlard. Orada ba yukarda ar admlarla sanki bir ey grmez, bir ey duymaz gibi ar ar ilerlemesine devam ediyordu. Gz "Kalver Kzlar" sokana dikili ilerliyordu. Sokaa yaklatka adam bir tel kaplyordu, sanki yaklamasn hem istiyor hem de bu ann gelmesinden korkuyordu, arasnda sokakla birka ev kaldnda, admlarn daha yavalatr ve sokan kesini dndnde baklarn konaklardan birine dikerdi. Bylece ta kesilmi gibi birka dakika kalr, daha sonra ba nnde zgn ve bitkin admlarla geri dnerdi. Yava yava bu zavall ihtiyar "Kalver Kz" sokann kesini dnmekten vazgeti, sokak banda durarak, sokaa bakt, birka gn sonra "Sen Lui" sokana kadar geldi, uzaktan baktktan sonra, kederli kederli ban sallayarak geri dnd. Daha sonralar, bu Sen Lui sokana kadar bile gelmedi ancak "Beyaz Mantolar" sokana girerek orada birka dakika oyalandktan sonra geri dnd. Her gn, ayn saatte evinden kyor, sokan getikten sonra yar yoldan geri dnyordu. Btn yznde ve davranlarnda bir ac, bir bitkinlik bir neye yarar ifadesi okunuyordu. Artk gzlerinden ya bile gelmiyordu. Bu dnceli, bu zgn gzler kupkuru kalmt. Yal havalarda koltuunun altnda amad bir emsiyeyi tard. Mahalle kadnlar onun iin Bunam diyor, ocuklar ise alay ederek peinden kouyorlard.

Karanlk Gnler Mutlu olmak korkun bir durumdur. Mutlu kii bu tutumunla yetinir, hayatn gerek amacn ve grevini unutur. Aslnda belki de Marius'i sulamakta haksz davranyoruz. Evlenmeden nce M. Folvan'a hibir soru sormayan Marius evlendiinden bu yana, Jan Valjan'a soru sormaktan ekinmiti. Jan Valjan'a Kozet'yi grme iznini verdiine piman olmu ve yava yava karsn ondan uzaklatrmasn baarmt. Bunu ok ustalkla yapm, Kozet'le babalnn arasna girerek, Kozet'in onu dnmesini, aramasn nlemiti. Marius, bunu yapmak zorunda olduunu sanyordu. Bir rastlant sonucu, son zamanlar Latif bankasnn bir memurunun davasna baktndan, ondan baz bilgiler edinmi, birka yl nce bir yabanc adamn M. Madlen, adna konan hesabn, alt yz bin frang geri ektiini renmiti. Marius bu adamn Jan Valjan olduundan emindi, bylelikle Kozet'in drahomas olan alt yz bin frangn M. Madlen adnda Mntrey sr Mer valisinin paras olduunu ve bunun da Jan Valjan tarafndan alndn renmiti. Bu paraya artk elini sremezdi, ama bu paray kime geri vereceini bilemiyordu. Kozet'e gelince o btn bunlardan habersiz, tasasz yaamna devam ediyordu. Ancak onu da fazla ayplamayalm, gen kadn mutluluunun bu ilk sarholuu iinde canndan ok sevdii kocasndan, baka kimseyi gz grmyordu. gdsel bir sezile kocasnn Msy Jan'dan holanmadn hissetmiti, bundan byle Marius'yi sevindirmek iin o da yllarca kendisine babalk eden adam unutmu grnyordu. Aslnda Kozet, u anda akn bir durumdayd, belki hl kendisin sefaletten kurtaran yetitiren adam seviyordu. Arada bir Kozet ondan sz ediyor, son zamanlarda akamlar hi uramadndan Marius'e yaknyordu. Marius, byle zamanlarda belki M. Folvan'n bir seyahate km olabileceini syleyerek onu yattryordu. Marius'den baka bir dayana, bir istei olmayan Kozet, bu aklamayla yetinmi grnyordu. Aslnda evltlarn nankrl, o derece knanacak bir durum deildir. Bu bir doa yasasdr. Doa hibir zaman geri bakmaz, daima ileri bakar. Genler, gelecee, aydnla bakarlar, yallar glgelerde gemite yaarlar. Kkten tamamyla ayrlmamakla beraber, yeni yetien taze dallar aatan uzaklar. Genlik, elenceye enliklere ak ve neeye doru ilerleye dursun, yallar, sonunu dnerek mezarn souk dokunmasna doru adm adm gider. Bu zavall ocuklar sulamayalm.

Jan Valjan Hastalanyor Bir akam ayn saatte merdivenlerinden inen Jan Valjan, kap nnde yryemeyeceini anlayarak, bir ta srann zerine yld. Bu onun sonu canllk belirtisi olacakt. Ertesi gn daha ertesi gn odasndan bile kamad. Kendisine birka patates halamas gtren kapc kadn onun hastaln fark etti: Dn yemeinize el srmemisiniz, yoksa hasta msnz? Hayr, ancak canm yemek ekmedi, yalnzca su itim. Galiba azck ateim vard. Geer... Bir hafta daha byle geti, kapc kadn, kocasna: u yukardaki bey, gnlerden bu yana, bir lokma bir ey yemiyor, yatandan da kalkmyor, galiba zgn. Kzn evlendirdiinden bu yana kendisini brakt. Bana kalrsa kz kt bir evlilik yapm olacak, adamcaz dertlenmekten bu hale dt. Ayn gnn akam kapc kadar sokaktan geen mahalle doktoruna, Jan Valjan'in odasna kmasn rica etti. Birka dakika sonra, merdivenlerden inen doktora soruyordu: Nesi var doktor? Hastanz ok ar, bana kalrsa artk onun benimle pek ii yok. Onun bekledii bir bakas.

Kozet'e Mektup Bir akam zeri Jan Valjan, artk dirseinin zerine bile dorulamadn fark etti. Eliyle nabzn yoklad, bulamad. Sandndan daha zayf ve bitkin dtn anlad. Srnerek yatandan ndi, Kozet'in ocukluk giysilerini saklad bavulu at. indeki giysileri yatann zerine serdi, tm ruhunu gzlerinde toplam gibi derin derin bakt. Daha sonra amdanndaki mumu yakarak masasnn nne kadar srklendi. Hokkaya kalemini batrd. Ancak bu kalemi bile zor tutuyordu, bir zamanlar Folvan babann arabasn omzunda kaldran adam, artk kalemi tutamyordu... Kd nne ekti, elinin tersiyle alnndan boanan terleri silerek, u satrlar karalamak iin son gcn kulland: "Kozet, Tanr senden raz olsun, dinle beni yavrum, kocan bana uzaklamamn gerekli olduunu anlatmakta haklyd. Aslnda o gerei olduu gibi bilmiyor, ancak bunda sulu deil. O dnyann en mert ocuu, onu ok sev evldm, zellikle ben ldkten sonra onu daha da ok sev. Mutlu olun... Evltlarm. Msy Pontmercy, benim sevgili Kozet'imi, daima sevin... Kozet ben ldkten sonra bu kd bulacaksn, sana baz eyleri anlatmak isterim. Bak iyi bil, sana braktm para aln teriyle kazanlm hell paradr. Bu para senin hakkndr. Bak dinle kzm benim. Beyaz boncuk Norve'ten gelir, kara boncuk ngiltere'den gelir, yeil boncuklar Almanya'dan gelir. Ancak Fransa'da Almanya'dan gelen boncuklarn tpksn yapmak mmkn. Eskiden bal mumu, reine ve duman isiyle yapyor ve kilosu 4 franga mal olurdu, oysa benim bir buluum sayesinde bunu gomlak ve terebentinle yaparak ancak otuz metelie mal etmesini baarmtm. spanya bu eit boncuklar bizden tonla satn alr. Oras bir boncuk lkesidir..." Birden kalemi elinden drd, artk titrek elleriyle, kelimeleri bile izecek gc kalmamt, zavall adam ban ellerinin arasna alarak, ackl ackl "Artk mahvoldum," diye dnd. "Onu, Kozet'imi grmeden leceim. Hayatm yllar yl aydnlatan onun gln, grmeden sonsuz geceme dalacam. Oh Y Rabbim, bir an iin onu grebilsem, sesini duysam, eline dokunabilsem, mutlu lrdm. lm bir ey deil, onsuz lmek mthi. Bana gler, bana birka sz sylerdi. Ah ne olurdu, onu grseydim... Ah Tanr'm, onu gremeyeceim." Tam o srada kaps vuruldu.

Marius Bir Srprizle Karlayor Ayn akam, bir iki saat nce sofradan kalkan Marius, bir davann dosyasn incelemek iin alma odasna girmiti ki, Bask, gm tepsi zerinde bir mektupla yanna girdi. Bu pusulay yollayan efendi sizinle grmek ister Msy l baron, dedi. Marius iin kader rzgrlar esmeye balamt. Yllardan bu yana, arad iki ip ucunu, bu pusulay aarak elde edeceini bilmeden zarf at. u satrlar okudu: "Msy, size bir minnet borcum olduundan, bunu yle demeyi uygun buldum. Aileniz yelerinden olan bir Bey hakknda baz srlar bilmekteyim, bu serseriyi kap dar etmeniz iin, size yardmc olacamdan asla kukunuz olmasn. Aslnda sayg deer einiz Madam Barones, ok soylu bir ailenin kzdr. Faziletin daha ziyade cinayetle badamasna yreim raz deil. Emirlerinizi beklerim Msy." Kulunuz Tenard. Bu imza sahte deildi, ancak azck ksaltlmt. Marius, bunun Tenardiye olduunu anlam, ilgilenmiti, uana adam yaz odasna getirmesini emretti. Birden Marius bir srprizle daha karlat, karsnda dikilen yabancy asla tanyamad. Herif gzlerinde kaln gzlkler, bana bir peruka geirmi, enesine kadar kan bir kravat boynuna balamt. Marius el yazsn tandndan karsnda eski komusu Tenardiye'yi greceinden emin bulunuyordu. Hayal krklna uramt: Benden ne istersiniz? diye sordu. Msl l baron, beni tanmadlar. Oysa aylar nce kendilerine Prenses Barasiyon'un salonlarnda rastlamtm. Ben bu ad tayan bir prensesi tanmam bile, ksa kesin, ne istersiniz? Msl l baron, u anda evinizde bir hrsz ve bir katil yaamakta. Ne dediniz? Evet Msy l baron, szlerime iyice kulak verin, ben size onun gerek adn bildireceim, o Jan Valjan'dr. Eski bir pranga kaadr. Biliyorum, ben bunu aylardan bu yana biliyorum. Hayr Msy l baron, bu sr aslnda einiz Baronesle ilgili, bunu size en son yirmi bin franga satarm. Buraya baksana sahtekr herif, ben Jan Valjan'n kimliini bildiim kadar sizin de gerek adnz biliyorum. Siz Tenard deilsiniz, sras gelince isiz ii Jondret, oyuncu Fabu, air Jenfl, spanyol Don Alvarez ve Balizar anasnz. Yani tek bir kelimeyle siz Tenardiye'siniz... Cebinden bir banknot kartarak herifin suratna frlatt: Al bunu sahtekr, dolandrc serseri, cezaevi kakn. Birden Tenardiye, yzndeki gzlkleri sahte perukasn enesini rten kravatn ekip att. imdi gerek yzyle Marius'in karsnda dikilmiti. Herif bu tysz, ancak kendisine hakim ve herkesin adn sann bilen delikanlya, bir eit hayranlkla bakyordu. Onu tanmt geri, ne yazk ki, yllar nce ceplerini soyarken, kurtarma davranlaryla aldatt yaral binba, kendisine adn sylerken sesi zayf ktndan Tenardiye onun adnn Pontmercy olduunu pek kavrayamamt. Oysa u anda szde kurtard adamn oluyla kar karya olduunu bilse, bu durumdan yararlanmasn da dnrd. 16 ubat gn, dn alaynn peine takm olduu kz Azelma sayesinde pek faydal bilgiler edinmiti. Geri Kozet'in gerek kimliini bilmiyordu, ancak Fantin'in kznn pi olduundan asla kukusu yoktu. Bu arada kendisine tamamyla hakim olan Marius, buz gibi bir sesle anlatt: Baksanza Tenardiye adnz bildiim gibi, bana satmak istediiniz srr sizden ok daha iyi bilmekteyim. Evet Jan Valjan bir hrsz ve bir katil. Zengin bir sanayicinin iflsna ve lmne, bir de M. Madlen'in paralarn aldndan hrsz olduunu ve polis memuru Javer'i ldrdnden katil kiiliini...

Msy l baron tamamyla aldanmaktasnz, diye haykrd Tenardiye. Jan Valjan, ok kt bir adam olabilir, ancak sizin sylediiniz sularn ikisini de ilemedi. lkin o Madlen'in servetini nasl alabilirdi? nk M. Madlen ad altnda fabrika kuran ve Mtrey sr Mer kasabasnda vali olan Jan Valjan'n ta kendisiydi. Evet yllarca bu Madlen adn kullanarak yaad. Bana inann beyim, Jan Valjan ve Madlen ayn adamdr. Javer konusuna gelince, burada da susuzdur. O Javer'i ldrmedi. Javer intihar etmitir. Bunun gerekliini ispat eden yazy ben Monitr gazetesinde okuduum gibi, polisin kendisini suya atmadan nce Polis Mdriyetine brakt mektupta canna kydna dair elimde dosyalarm var. Bu szlerle Tenardiye cebinden olduka kaln bir zarf kartarak Marius'e uzatt. Marius bir ryada yaar gibi aknd, neye uradn bilmiyordu. Bir hakszlk etmi Jan Valjan'yi bo yere knamt. Marius herifin uzatt zarftan iki gazete karm, bunlar heyecanla okuyordu. Bu gazeteleri okuyucularmz bilir. Bunlardan biri Jan Valjan'la, M. Madlen'in ayn kimse olduunu, dieri ise 1832 tarihli Monitr gazetesi Sen nehrinde cesedi bulunan polis Javer'in canna kydn yazyordu. Tenardiye anlatmasna devam etti: Ancak btn bu aklamalar Jan Valjan'n susuzluunu ispat etmez, Jan Valjan, aa yukar bir yl nce, byk isyan gn olan 1832 ylnn 6 haziran akam saatlerinde srtnda bir ceset tayarak, byk lam kapsndan kyordu. Parasna tenezzl ederek zengin bir delikanly ldrmt, bakn bunun da delili bende. Bunu bana bir adam anlatt. Onu gzlkleriyle grm, hatta lnn cebindeki paray Jan Valjan ona vermi. Tenardiye byle diyerek Marius'in ceketinden kesmi olduu kanl kuma parasn masann zerine frlatt. Bu adam siyasal nedenler yznden bir lama snm ve lamn anahtarn ele geirmiti. Akamleyin bir grlt duymu ve kilitli mazgal skmek isteyen perian klkl Jan Valjan'la karlam. Jan Valjan bu lamdan kabilmek iin ldrd gencin cebinden aldklarnn bir ksmn kendisine vermi. Cesedi herhalde rmaa atmlar. Ancak bana bunlar anlatan adam, bir eye am, bu pranga mahkmunu ok bitkin bir durumda grdn ve lam kapsna varmadan nce onun saanak sularndan taan bir bataklktan getiini de ekledi, adam srtndaki cesedi o lam batanda brakabilirmi, ama bilinmeyen bir nedenden belki de lam iilerinin cesedi bulmalarndan korktuundan onu da dar kadar srklemi... Marius sanki ta kesilmiti, nefes almaya bile korkarak, baklarn o kanl kuma parasna dikmi bakyordu. Sonra birden ryada yrr gibi duvarda bir dolaba yaklat, titreyen elleriyle anahtar evirdi, kanl ve amurlu bir ceketi kard. Bu arada Tenardiye anlatmasna devam ediyordu: Msy l baron bana kalrsa Jan Valjan'n ldrd gen ok zengin bir ecnebi olmalyd. Adam tuzaa drp, parasna sahiplenerek ldrd. Marius kanl ceketi yere frlatarak: O delikanl bendim dedi, ite giysim. Jan Valjan'n kurtard nankr sefil bendim. Nasl bunu bilemedim? Yan basmdaki gerei neden uzaklarda aradm. Tenardiye'den ald kesik kuma parasn, eteine yaptrd. Tpatp uymutu. Bu kez arma sras Tenardiye'ye gelmiti, herif kafasn kayarak: "Bu kadar beni bile at," diye dnd. Marius birden ban kaldrd, gzleri sevinle parlyordu, ceplerini kartrd, be yz ve bin franklk banknotlar herifin kafasna atarak: Defol serseri, hrsz, haydut, yalanc herif, defol sr satcs, iftirac, defol ama unu da bil ki, Vaterlo savalar seni koruyor, yoksa seni kodese tktrmak, benim iin iten bile deildi. Tenardiye akn akn sordu: Vaterlo m? Evet, unutma sava alannda bir binbay kurtarmtn. Bir generali kurtardm, diye bbrlendi Tenardiye.

Hayr generalde bana ne, binbay kurtardn, o kahraman asker benim babamd, defol, ykl karmdan, yarndan tezi yok kznla Amerika'ya gideceksin yalanc herif, katn da ld. Senin lkeyi terk etmeni izleteceim ve gemiyle Fransa'dan ayrldnda, sana yirmi bin frank daha vereceim, hadi bas git, ekya... Tenardiye ansnn byle dnmesi karsnda sevincinden ne yapacan arm bir halde, Marius'in nnde yerlere kadar eilerek onu selmlad ve para yamurundan kaptklarn ceplerine doldurarak oradan kt. Okuyucuyu merakta brakmamak iin Tenardiye hikyesini urada ksa keselim. Bu olaylardan tam iki gn sonra Tenardiye kz Azelma ile Amerika'ya hareket edecekti. Ama ne var ki, bu sefil herif ansn bu yardmdan da yararlanmayacak ktln .daima srdrecek, Marius'dan ald parayla esir ticaretine balayacakt. Tenardiye'yi savar savmaz, Marius hemen Kozet'yi aramaya kotu. Henz gn battndan, Kozet bahede dolayordu. Kozet, Kozet, diye haykrd. abuk gel bir saniye bile kaybetmeyelim, ko zerine bir atk al, hemen bir arabaya atlayalm. Beni kurtaran buldum, o beni kurtard, anlyor musun ko, onu grmeye gidiyoruz. Kozet birden onu ldrd sanarak isteklerini yapt. Marius sanki nefes alamyordu, kalbinin atlarn dzeltmek iin elini gsne bastryor, lgnlar gibi oradan oraya kouuyordu. Birden aylardan bu yana karartt tabla aydnlanm, temize kan Jan Valjan, bir aziz gibi kendisini evreleyen yaldzl bir ayla ortasnda ldamaya balamt. Ah Kozet, ne kadar mutsuz, ayn zamanda ne kadar sevinliyim, diyordu. Kozet kocasnn ldrdnla artk iyice inanmt, ancak onun arabaya atlarken arabacya: Silahl Adam soka, demesi zerine sevindi, glerek: Oh oh, dedi. Demek Msy Jan' grmeye gidiyoruz. Oh Marius onu ok zlemitim, sana sylemeye cesaret edemiyordum. Baban Kozet, hatta benim de babam. Onun neler yaptn biliyor musun? Benim hayatm kurtard. Hatrlar msn, geen yl barikattan sana yolladm mektubu bir trl almamtn. Gavro, pusulay babana vermi olacak, o srf beni kurtarmak iin barikata girdi. Ancak fedakrlk ona z bir nitelik olduundan bu arada bakalarnn hayatlarn da kurtard. Javer'i de muhakkak bir lmden kurtard. Beni bu cehennemden kurtard, beni sana verdi. Beni saatlerce karanlk bataklklarda srtnda tad. Ah ben ne nankr domuzum. Ah Kozet, .boulma tehlikesini gze alarak beni o balkta srtnda tad. Evet Kozet, onu zorla eve gtreceiz, bundan byle onu bamzda tayacaz. Ah Y Rabbim, ne olur onu bulalm. Hayatmn sonuna kadar ona tapacam, onun dizinin dibinde oturarak ayaklarn psem bana yaptklarn deyemem. Anlyor musun Kozet? Gavro sana yazdm mektubu ona vermi olmal, anladn m? Anlyorum, diyordu Kozet, oysa tek kelime anlamamt.

Kozet Gerei reniyor Jan Valjan kapsnn fkrdadn duyunca birden ban evirerek: Giriniz, diye sylendi. Kap ald, Kozet ve Marius gnndler. Marius ieri girmeye utanyor gibi eikte bekliyordu. Kozet, diye haykrarak Jan Valjan doruldu, snk gzlerini sonsuz bir sevincin parlatmt. Kozet kendisini Jan Valjan'n kollarna att: Baba! diye haykrd. Jan Valjan sevinten aalamt, kekeledi: Kozet, o siz, madam, sen, ah Tanr'm. Kozet ona sarlmt, Jan Valjan haykrd: Sensin, sen demek beni baladn? Marius, gzyalarn tutamyordu, hkrd: Baba, diyebildi. Jan Valjan: Siz de siz de mi beni baladnz? diye sordu. Marius buna verecek cevap bulamad, heyecan onu tkamt, konuamad. Jan Valjan: Teekkr ederim, diye mrldand. Kozet apkasyla atksn, bir iskemle zerine frlatt ve ihtiyar adamn dizlerine oturarak narin ellerini onun beyaz salarnda gezdirdi, onu alnndan pt. Jan Valjan mutluluktan sersemlemi bir halde, bunlara izin veriyordu. Kozet sanki kocasnn borcunu demek ister gibi, onu pcklere, okamalara bomutu. Jan Valjan mrldand: Ne kadar budalalk ettim. Onu grmeden leceimi sandm. Dnn Msy Pontmercy, siz ieri girmeden az nce Kozet'yi grmeden leceimi dnerek kahroluyordum. Oysa Tanr'nn bana son anda yardm edeceini hesaba katmamtm. Tanr benim gibi bir zavallnn sonsuz uykusuna dalmadan nce meleini grmesine izin verdi. Melek geldi ve Kozet'ime kavutum, artk rahat lebilirim. Kozet'i arada bir grmem gerekiyordu, onsuz yapamyordum. O benim iin itiim su, aldm hava kadar gerekliydi. Ah Kozet, kocan ok yakkl ocuk, bunun byle olduunu biliyor musun? Yakandaki ilemeyi ok beendim, bu robu sana ein mi seti? Bak beni iyi dinle, bundan byle Kamir atklar satn alacaksn, en gzel roplar giyecek, boynuna minik kulaklarna prlantalar takacaksn. Msy Pontmercy izin verin de ona sen diyeyim, artk fazla vaktim kalmad. Kozet onu azarlyordu: Neden bu kadar zaman bizi grmeye gelmediniz? Sizi ylesine zlemitim ki, bir daha byle hainlikler istemem. Eskiden drt gn gider, sonra hemen yanma dnerdiniz. Ka kez sizden haber almak iin Nikolet'yi yolladm, hep sizi bulamadm tekrarlyordu. Ah baba, sizi ok zayflam buldum. Ne kadar solgunsunuz. Eyvah babam hastalanm ve biz bundan habersiz yaadk. Bak Marius, eli ne kadar scak. Demek beni baladnz, Msy Pontmercy. Jan Valjan'in bu szne artk dayanamazd Marius, sanki kalbi atlayacak gibi tap boald: Kozet duydun mu ne dediini, benden af diliyor. Benden, benim gibi bir nankr, bir unutkan, bir zalimden af diliyor. Onun neler yaptn biliyor musun Kozet? Beni kurtard, saatlerce pis lamlarda beni srtnda tayarak kanlmaz bir lmden kurtard, daha fazlasn yapt, seni bana verdi. Bu da yetmez gibi kendisini feda ederek aramzdan ekildi ve byle bir insan st varlk, byle Mbarek bir adam, bir Tanr'nn melei benden af diliyor, duyuyor musun? Btn hayatm, onun ayaklarnn dibinde geirsem, ona olan minnet borcumu deyemem. Btn faziletler, yreklilik, iyilik, cmertlik, kahramanlk, hepsine sahip bu adam bir insan deil, bir melek. Jan Valjan ksk bir sesle: Susun, susun, dedi. Bunlar kartrmann ne gerei var?

Marius saygyla kark bir hrsla haykrd: Ya siz, ya siz, neden bana bunlar anlatmadnz, neden bana minnet borcunu dememe imkn vermediniz. Dorusu, bu kadar fazla, insann hayatn kurtaryor ve bunu ondan saklyorsunuz. Bu da yetmez gibi yaptnz iyilikleri gizlemek iin bir de kendinize iftira ediyorsunuz. Jan Valjan: Ben yalnzca gerei bildirdim size, dedi. Marius haykrd: Hayr, susmakta baz zaman yalan sylemek saylr. Bana yalan sylediniz M. Madlen sizden bakas deildi, bunu neden benden gizlediniz? Javer'yi kuruna dizilmekten kurtardnz, bunu neden aklamadnz? Size hayatm borluydum, neden bunu benim yzme vurmadnz? nk bende sizin gibi dnyordum, gitmemin gerekli olduunu dnyordum, size her eyi sylesem, beni asla brakmazdnz. Konusaydm her eyi berbat etmi olurdum. Marius, Jan Valjan'in ellerine sarlarak: Ne? diye haykrd. Sizi burada brakacamz sanyorsanz, ok aldanyorsunuz. Hayr efendim, sizi hemen gtryoruz. Aman Y Rabbim, Tenardiye gibi bir serseri, bir hrszn bana bunlar bildirmesi kaderin bir cilvesi. Hayr, baba artk siz yalnzca Kozet'in deil, ayn zamanda benim de babamsnz. Bu lo evde sizi bir dakika bile brakmam, hemen sizi karyoruz. Yarn burada olmayacaksnz. Yarn burada olmayabilirim, dedi Jan Valjan. Ama ne yazk ki sizin evinizde de olacak deilim. Marius haykrd: Ne demek istiyorsunuz, yoksa yine bir yolculua m kacaksnz? Dnyada brakmayz. Sizin yeriniz bizim evimizin ba kesi. Kozet ekledi: Baba, araba aada bekliyor, haydi izin verin de eyalarnz bir saniyede toparlayp sizi hemen gtrelim. Odanz hazr, sizi bekliyor. Bilseniz bahe ne kadar gzel oldu. Btn iekler at, bahe bir renk ve koku cmb. iekli yollar, rman kumuyla deli, minicik mor akl talar var. Kendi elimle topladm ilekleri size yedireceim. Bir daha artk Madam, Msy Jan diye souk szler yok. Artk Cumhuriyet devrindeyiz, herkes birbirine sen der deil mi Marius? Program deiti. Ah baba bilsen ne kadar tasalandm dn. Bahemde yuva yapm bir saka kuu vard, korkun bir kedi onu yakalayp yedi, ah ele geirseydim, pis kediyi ldrebilirdim. Bilseniz ne kadar aladm, fakat artk alamak bitti, herkes glecek, hep birlikte ne gzel mutlu olacaz. Baba sizin yokluunuz, mutluluumun tek glgesiydi. Bizimle geleceksiniz, dede buna ok sevinecek. Bahede size bir yer ayrrm, oraya iekler ekersiniz, bakalm sizin iekleriniz benimkiler kadar gzel olacak m? Jan Valjan, onun sylediklerini yan anlyor, yar anlamyor, sesinin mziiyle deta sarho olmu gibi, yznde mutlu bir gl onu dinliyordu. Birden mnldandi: Yce Tanr'm, senin byklne bir kere daha inandm, onu bana yolladn iin sana krler olsun. Kozet: Babacm, dedi. Jan Valjan konumasn srdrd: ok haklsn yavrum, kim bilir belki de kularn cvldad o iekli bahede senin yannda yaamak, ok tatl olurdu. Ah yaamak, sabahleyin seni alnndan perek, sana gnaydn demek, gllerin kokularn duyup, ieklerini toplamak, elinden yemek, btn bunlar ok gzel olurdu, ne yazk ki bu da ok ge geldi... Sustu. Bir sre sonra gzlerinde yalarla mrldand: ok yazk... Jan Valjan'n gzyalar yanaklarndan szlrken dudaklar glmsyordu.

Kozet, yal adamn ellerini avularnn arasna ald: Baba! diye haykrd. Elleriniz daha da soumu, bir arnz m var? Nereniz aryor, ok mu ac ekiyorsunuz? Jan Valjan: Yok canm, dedi. Bir eyim yok, yalnz... Birden susmutu. Kozet heyecanla sordu: Yalnz ne? Birazdan leceim... Kozet ve Marius rperdiler. Marius haykrd: Ne, lecek misiniz? Jan Valjan: Evet leceim, fakat bir ey deil, dedi. Nefes ald, glmsedi ve sordu: Benimle konu Kozet Anlat bakalm, demek sevdiin ku ld ha! Konu sesini duymak istiyorum... Adeta ta kesilen Marius, dehetten irileen gzlerini, ihtiyar adama dikmiti. Kozet ac ac alad: Baba, babacm, hayr lmeyeceksiniz, yaayacaksnz Dinle beni, senin lmeni istemiyorum, yaayacaksn benim iin yaayacaksn, beni duyuyor musun? Jan Valjan ban kaldrd, yllarn vererek bytp yetitirdii kzn gzlerine bakt: Ne demek bu kzm? lmeyi yasakla Kozet. Kimbilir belki de yaarm, belki sana itaat ederim. Siz gelmeden nce lmek zereydim, birden iyileir gibi oldum, sanki yeniden canlandm. Marius da sesini ykseltti: Henz ok glsnz baba Byle kolay lnmez. Birazck zldnz. Bundan sonra sizi mutlu etmek iin Kozet'le birlikte var gcmzle alacaz. Ben sizden af diliyorum babacm, nnzde diz kyorum ve beni balamanz diliyorum. Yaayacaksnz, hem de uzun zaman bizimle birlikte yaayacaksnz. Sizi buradan gtryoruz. Bundan byle ancak sizin mutluluunuz iin yaayacak iki evldnz olduunu unutmayn Kozet gzyalarn silerek: Bak baba, Marius da lmeyeceini sylyor, yaayacaksn deil mi? diye yalvard. Jan Valjan glmsemesine devam ediyordu: Ah Msy Pontmercy, beni yannza almakla kimliimi deitirebilir misiniz? Hayr yavrum en gzel are bu. Tanr herkesten iyi bilir, Tanr'nn yolu, hakkn yoludur, o benim iin en uygun zm yolunu buldu. lm en gzel bir son benim iin. Evet Msy Pontmercy, Kozet'imi mutlu kln, hayatnz sonsuz bir nee kayna olsun, evreniz gller blbllerle dolsun. Hayatnzda daima gneli gnler grn, her gnnz bir ncesinden daha renkli, daha mutlu olsun. Dnyada hibir ii kalmayan benim de lmem gerekiyor. Artk sonum geldi, bir saat nce uzun bir baygnlk geirdim. Bak Kozet, dn gece yan basmdaki bu testinin tm suyunu iip bitirdim. Ah Kozet ne altn kalpli bir kocan var, o benden daha bile iyi... Kapda bir grlt duyuldu, hastasn sormaya gelen doktordu: Ho geldiniz ve elveda doktor, dedi Jan Valjan. Bakn ocuklarm beni grmeye geldiler. Marius doktora yaklat, ona tek bir sz syledi: Msy, dedi. Ancak bu soruda bir sr cevap gizliydi. Doktor onun bu sorusuna ok anlaml bir bakla cevap verdi. Jan Valjan: Her isteimiz olmad diye isyankarlk yapamayz. Uzun sren bir suskunluk oldu, kimseden t kmad. Sanki nefes almaya korkuyorlard. Jan Valjan, Kozet'e dnd. Tm sevgisini gzlerinde toplayarak sanki onun hayalini mezarda saklamak istermi gibi ona bakt. Doktor hastasnn nabzn yoklarken mrldand: Ah, demek hastamn bekledii sizdiniz Madam, ne yazk ki ok ge kaldnz.

Jan Valjan baklarn Marius'e evirdi, birden dudaklarndan u szlerin dkldn duydular: lmek bir ey deil, yaamamak korkun. Birden yerinden kalkt. lmden nce, yine sanki eski gcne kavumu gibi davrand. Kararl admlarla duvara yaklat, orada asl olan bir gm salibi ald ve bu salibi masann zerine koyarak: te en byk kurtarc, dedi. Sonra can ekimeye balad. Kozet onu omuzlarndan tutmu, hkrklarla ona destek olmaya alyordu. Arada bir: Baba, babacm, ne olur beni brakmayn... Bizi yalnz brakmayn. Sizi tamamen yitirmek iin mi, yeniden bulduk? Jan Valjan, bu yarm baygnlktan da syrld, Kozet'in elini yakalayarak pt. Marius haykrd: Doktor kendine geldi, ne dersiniz yaayacak deil mi? Jan Valjan: Her ikinizde iyi ocuklarsnz. Evltlarm beni en ok zen ne oldu, bilir misiniz? Msy Pontmercy, Kozet'in parasna el srmemenize ok krldm, bu beni kahretti. Bu para tamamyla einizin, bundan emin olabilirsiniz, hell paradr. Siyah boncuk ngiltere'den gelir, beyaz boncuk Norve'ten gelir. Btn bunlar, u kda yazdm. Bakn bu benim buluumla ok para kazanmak imkn var. Evet Marius, Kozet'in parasn bundan byle gnl ferahlyla kullanabilirsiniz, aln teriyle kazanlmtr. Bunlar huzura kavumanz iin anlatyorum. Bu arada kapc kadn grlt duyarak yukar kmt, doktor ona uzaklamas iin bir iarette bulundu, ancak koyu tutucu kadn inmeden nce hastaya sordu: Bir rahip grmek ister miydiniz? Benim rahibim yanmda, dedi. Eliyle sanki tavandan kendisini bir izleyen varm gibi bir iarette bulundu. Herhalde Piskopos Bienven dostunun can ekimesinde bulunuyordu. Kozet, ihtiyar adamn arkasna, bir yastk yerletirmiti. Bu arada Jan Valjan, Marius'e anlatmasn bitirmemiti: Evet yavrum, bu para Kozet'indir, onu rahat rahat kullann. Bir zamanlar kurduum fabrikada Almanya'dan gelen boncuklarla yaryorduk, rekabeti bir hayli ilerletmitik. Ne var ki Almanlarn yaptklar cam ii boncuklan taklit edemedik. Sevdiimiz birisinin lmek zere olduunu bildiimizde, onu kendi aramzda tutmak iin btn iyi niyetlerimizi baklarmzda toplayarak ona bakarz. Marius ve Kozet el ele dehetten donakalm, sanki ta kesilmilerdi. Karlarnda can ekien adama bakyorlard. Jan Valjan, daha da sararmt, bir ara ocuklar yanna ard: Yaklan, yaklan bana, dedi. Byle ldm iin ok mutluyum, oh yalnz lmemek ne gzel... Sen de beni seviyorsun Kozet'ciim, deil mi? Ah u yast arkama dayamakla ne iyi ettin. Ben ldkten sonra, azck benim iin ala, ama bana bak, sakn ar zlme, senin kederlenmeni istemem. Evet Kozet arada bir Opera'ya gidin, kocana syle sana en gzel roplar alsn, arada bir araba tutun, yle krlarda dolan, dostlarnza ziyafetler verin, rahat yaayn, gzel elenin, birbirinizi sevin. Az nce sana yazyordum Kozet, mektubumu bulursun... u minenin zerinde, ar gm amdanlar da senin Kozet'im. Bunlar sadece gm amdanlardr, ancak benim iin altndan bile daha deerlidir. Bunlar elmas amdanlardr, bunlar Mbarek bir adamn bana armaandr. Bunlar prlantadan bile kymetlidir benim iin, iine konan mumlan deitirecek bir gleri vardr, bunlar kutsal amdanlardr. Bilmem, bunlar bana veren benden memnun kald m, ona olan borcumu demek iin, elimden geleni yaptm. Evltlarm benim yoksul bir adam olduumu unutmayn, beni yoksullarn mezarlna gmdrn. Tan zerine, adm bile yazlmasn, ancak arada bir Kozet'in gelip bir dua etmesini isterim, bu benim ruhumu sevindirir. Msy Pontmercy size bir itirafta bulunmak isterdim, sizi her zaman pek sevmedim, galiba sizi kskanyordum. Oysa artk u anda, siz de Kozet kadar benim evldmsnz. Oh, bunu anlamaya aln, hayatta ondan baka kimsem olmad benim, onun pembe yanaklar, benim tm ufuklarmda. Onu solgun grdmde ben de kederlenirdim.

-ekmece iinde bir be yz franklk banknot var, onu yoksul dullara datn. Kozet, yatan zerinde serili siyah robunu tandn m? On yl oldu, ne mutluyduk deil mi? Zaman ne de abuk geiyor. Haydi yavrularm artk alamayn, ok mutluyum. ok uzaklara gidecek deilim, olduum yerden sizi daima izleyeceim. Geceleyin gklere baktnzda benim size glmsediimizi grrsnz. Kozet, Mrtferney'yi unuttun mu? O gece karanlk ormanda nasl titriyordun? Kovann kulpunu yakaladmda ilk olarak senin minik elini tutmutum. Elin ne kadar souktu? Ya kk Madam, o zaman elleriniz i ve krmzyd, atlak elleriniz vard, oysa artk elleriniz bembeyaz. Byk bebei hatrladn m, ona Katerin adn takmtn. Onu manastra gtremediine zlyordun. Ah sevgili melek, beni ne ok mutlu ettin. Ne neeli kzdn, hemen glerdin. Hatrlar msn, yamur yadn da bahenin sellerinde iekleri yzdrrdn, bir seferinde sana renkli bir kk raket almtm, topunla oynar dururdun. Kiraz mevsimi kulaklarna kirazlar takardn. Btn bunlar gemite kald... ocuumla atm ormanlar, manastrn bahesi, birlikte oyunlarmz. Btn bunlara srekli sahip olacam sanmakla ne kadar aldandm. u Tenardiye'ler, sana ne kt bir ey yaparlar, seni ne kadar hrpalarlard. Onlar da bala, Kozet'im. Kozet artk sana annenden sz etmenin zaman geldi, onun ad Fantin'di. Ah Kozet, onun adn sylerken daima diz k, onun dualarndan eksik etme. O ok ac ekti, btn hayat, sonsuz bir ile oldu... Kiminin kaderi byle kara harflerle yazlr... Tanr iini bilir, senin mutluluuna karlk, anan felketten baka ey grmedi. O yldzlarn arasndan bizi gzetiyor, evet ocuklarm, Tanr beni yanna aryor, ona gitmeliyim. Birbirinizi daima sevin, hayatta sevgiden baka yce ey yoktur. Arada bir urackta, sizin yannzda len bu dertli ve garip yal adam anmay unutmayn. Ah Kozet'im, u son zamanlarda seni grmeye gelemediim iin sakn beni knama. Ancak sokan bana kadar gelebiliyordum. Evltlarm, gzlerim karard, artk sizleri de iyi gremiyorum. Fakat size anlatacam eyler var. Herhalde her eyi syleyemeyeceim nk zamanmn geldiini hissediyorum. Gittiim yerden ikiniz iin de dua edeceimi bilmenizi istiyorum ocuklarm. Yce Tanrm! te gryorum Bir nur halesi gryorum bamda Bana yaklan, daha yaklan ocuklar kr ki, mutlu lyorum. ok mutluyum. Kendimi hi bu kadar hafif hissetmemitim. Uzatn o gzel balarnz da son kez okayaym. Kozet ve Marius, hkrklardan boulacak gibiydi. Yal adamn yatann yannda diz ktler. Jan Valjan, ellerini onlarn bana koydu. Bir sre parmaklarn oynatt ama artk kprdamyordu. Ba arkaya kaymt. Gm amdanlardan yansyan mum yzne farkl bir grnt sunmutu. Marius, cansz halde yatan adamn ellerini pt. Kozet ise aknd ve ne yapacan bilmeden boulurcasna alyordu. Hava iyice kararmaya balamt. Gk ok akt; neredeyse hi yldz yoktu. Herhalde ssz ve karanlk ufuklarda kanat rpan bir Melek, kendisine ulaacak bu yce ruhlu yal adam bekliyordu. *** Perlaez mezarlnn yoksullara ayrlan blmde, ykk bir duvarn dibinde zeri sarmaklarla rtl bir mezar ta vardr. Suyun yeile dndrd, havann karatt ta, ssz bir kede olduu iin kimsenin dikkatini ekmez. Kimse o keye gitmek de istemez. nk buras dikenler ve otlarla kapldr. Mezarl ziyarete gelenler, ayaklarn slatmak istedikleri iin oraya yaklamazlar bile. Mezarln otlar arasnda kertenkeleler oynar, ilkbaharda kular yosun tutmu tan zerine tneyerek, en gzel arklarn mrldanrlard. Yllar nce bugn hi kimsenin bilmedii bir el bu yeile dnm tan zerine u dizeleri yazmt: Bir zamanlar zalim kaderine ramen yayordu imdi uyuyor, Melei terk edince onu, Dayanamad ve o da ld, Gn nasl dnyorsa geceye, Onun lm de kendiliinden oldu

You might also like