You are on page 1of 144

ONSOZ Ethika Nikomakheia'y yeniden okurken, balangta yalnzca Bekker'in metnini ele almay ve yeri geldiinde, Lauren-tianus kodeksinin

yazmna (Kb) yaklatrmay tasarlamtm. Bir kitabn ilk nshalarna, blmlerin gvenirliine ve dayanana, kodekslerde toplanan eylerin dzene konulmasna ilikin sorunlar amzda ortaya km bulunuyor. Bunlar hesap etmeyi bir yana braktm. Yararsz ya da nemsiz olduklarn dndmden deil, ama neredeyse ta bandan beri kodekslerde bulunan ya da bulunmu grnen trden bir kitap olan szkonus kitabn olabildiince temiz ve el dememi olarak korunmas bana sanki bu edisyonn bir yasas gibi geldiinden. Kb kodeksinin ok iyi bir kodeks ve gerein ok gvenilir bir tan olduuna bakalar gibi ben de inandm. Bylece, gerek ona en yakn kitabn a bakmndan (Lb), gerekse bugn Grek kodeksi saymamz gereken eski versiyonun (D a bakmndan kantlara ilgisiz kalamadm. Gerekten, ilk grdmden bu yana metin Aristoteles'in metni imi gibi geldi bana; Lb ve Fda da, grdm kadaryla, eskiliinin yeterince kesin gstergeleri az deil; ayrca bu durum, dorusu, Bizansl'nn dehasna da balanamaz. Kb kodeksini de aka grlebilen hatalarn bozduunu eklemek gerekir; bunlar ya hatal rneklemeden ileri gelen, ya da, taklarn atlanmas ve dikkatsiz yazclarn yapt benzer trden eyler olarak yazma srasnda ortaya kan hatalardr. nk, gerekten, bu kodekste dzeltici6 lerin igzarlna verilebilecek az ey bulunmaktadr. Fakat, yaknda kacak olan kitapkta Larentianus kodeksinin genel durumu zerinde daha ayrntl durmay dndm; bu arada beni, en iyi kodeksi izlediim konusunda pek tutarl grmeyenlerin imdilik bunlarla yetinmelerini isterim. Gustav Heylbut'n abasyla Aspasius'un nihayet 1889'da yaynlanm olan zgn ve salam kommentarlar yakn zaman nce bu aklamalara destek salad; bunun zerine, metnin tarihini aydnlatma ve eski yazm kavrama ynnde kitabn birok yerinde yeni ve beklenmedik bir k parlad. Kodekslere kant getirirken, bu edisyonda yalnzca nemli yazm farkllnn not dlerek belirtildii bir dzen bulunduunu gzledim, elbette ciddi kopistlerin bilmeden ve kazara getirdikleri eyler ayn tutulmak kouluyla. Bu nedenle Kl"nin kendisinin bile tad farkll btnyle koymadm; L1' ve T dan arada bir szettim; nl destekleyiciler bulduunu grerek 213 (Mb) Marcianus'u ayn sessizlikle geitirmeyi istememem dnda, geri kalanlara ilgi gstermedim, diyebilirim. Ayrca, birok eyi ksalk hatrna gzard ettimse de, yine de,

metnin iinde Bekker tarafndan alnm olduunu grdmde, kt durumdaki kodekslerin bile yazmlarndan szettim. Yeni aratrmaclarn ekledikleri eyleri de Bekker'in kodeks kolleksiyonlarma kattm, rnein, beinci Kitap'a Jack-son'n eletirilerini, ayrca Laur.entianus yazm zerine Schoel-lius'un kolleksiyonundan Rassovius ve Susemihl'in saladklarm. Bizim Stewart'ta (Ethika Nikomakheia'nm ngilizce MSS. 'i) bulduum ve Hieronims tarafndan sylenmi eyleri de gzard etmedim. Nihayet baz yerlerde, yazm konusunda emin olmak iin, kodekse kendim de baktm. Tasarm zgrl bu edisyonun dzenine uygun dmedii iin, bir zorunluk olmadka, dzeltmeleri metin iine almadm. Noktalamay zgrce deitirdim, kimi yerde dostum Mars'a, kimi yerde, szlerin doru ayrmlarn bulmak iin sk 7 sk uram olan Susemihl ustaya dayanarak. Sz ondan almken, yalnz bu bakmdan deil, almann btnnde Suse-mihl'in edisyonunn bana ok yararl olduunu kranla aklarm; yle ki onun toplad kaynaklara ne denli borlu olduumu szle anlatmak gtr. Bu sayfalan batan sona okumak iin onca emek vermi olan I. M. Schulhof ve I. Burnet'in adlarn saygyla anmaktan kvan duyarm. Burnet'in de iki yerde benimle ayn dzeltmeyi yapm olduunu sevinerek grdm. Ama, herkesin nnde teekkr edeceim ve kran duyacam birisi var, byk Aris-totelesi I. C. Wilson'dan bakas deil szn ettiim: Bu edis-yonn hazrlanmasnda bana arkada olacan ummutum; umduum gibi oldu; kendi acil ilerini bakasna devrettikten sonra, bakasnn yaptna yardm etmeye, olanak buldunca, dostunun yardmna komaya hayr demedi. Kitabn hayli byk bir blmn birlikte yeniden okuduk; karlkl uzun konmalanmzda en etin problemleri ortak abamzla hallettik. Londra, Temmuz 1890 I. Bywater NIKOMAKHOS'A ETK BRNC KTAP Her sanat ve her aratrmann, ayn ekilde her eylem ve 1094a tercihin de bir iyiyi arzulad dnlr; bu nedenle iyiyi "her eyin arzulad ey" diye yerinde dile getirdiler. Gene de amalarda kimi farklar var gibi grnyor; nk kimi amalar etkinliklerin kendileridir, kimi amalar da bunlardan ayr baz eserlerdir. Amalar eylemlerden ayr eserler olanlarda, eserler 5 doal olarak etkinliklerden daha iyidirler. Eylemler, sanatlar ve bilimler pek ok olduu iin amalar da pek oktur; tbbn amac salk, gemiciliin gemi, askerliin utku, ekonominin zenginliktir. Bu tr olanlarn hepsi ise belirli bir ura alam altnda yer alr, nasl gem sanat ile

binicilik aralarna ilikin sa- 0 natlar biniciliin altnda, binicilik ile askerlie ilikin tm eylemler de askerliin altnda yer alrsa, ayn ekilde dierleri altnda bakalar yer alr; hepsinde ise ba sanat olanlarn amalar, onlarn altnda olanlarnkine tercih edilecek amalardr, 15 nk o amalarn uruna bunlarn peine gidilir. Etkinliklerin kendilerinin eylemlerin amalar olmas ya da amalarn etkinliklerden ayr, baka eyler olmas hi fark etmez szn ettiimiz bilimlerde olduu gibi. Yaplanlarda kendisi iin istediimiz, baka eyleri de onun iin istediimiz bir ama varsa ve 20 10 Nikomakhos'a Etik. her eyi bir baka ey iin tercih etmiyorsak (nk bu ekilde bu sonsuza gider, dolaysyla arzumuz bo ve bouna olur), bunun iyi ve en iyi olaca ak. O halde bunun bilgisi yaam iin byk bir nem tamaz m ve okular gibi hedefimiz 25 olunca, gerekene daha ok isabet ettirmez miyiz? Bu byle ise, onun ne olduunu, hangi bilim ya da ura alannn ii olduunu biimsel olarak dile getirmeyi denemeli. En nemli olann ve en bata geleninkinin olsa gerek. Siyaset byle bir bilim 1094b olarak grnyor, nk kentler iin hangi bilimlerin gerekli olduunu, hangilerini, kimlerin, ne kadar renmesi gerektiini belirleyen odur. Askerlik, ekonomi, retorik gibi en deer verilen uralarn da onun altnda yer aldn gryoruz; dier [pratik] bilimleri kullandna, ayrca da neler yapmak ve nelerden kanmak gerektii konusunda yasalar koyduuna baklr-5 sa, onun amac tekilerin amalarn da kapsamal, yle ki bu ama "insan iin iyi" olan olsa gerek. Bu bir kii iin ve bir kent iin ayn eyse, kent iin olann hem elde etmek hem de ko-nmak daha nemli ve amaca daha uygun gibi grnyor; o nk o bir tek kii iin de istenen bir eydir, ama bir budun iin ve kentler iin olursa daha gzel ve daha tanrsal olur. O halde bir siyaset aratrmas olan bu aratrma bunlara varmay arzuluyor. Konu edilenin zelliine uygun ekilde aklk getirilebilirse, yeterince sz edilmi olacak; nk kesinlik yaplm eylerde aranmamas gerektii gibi tm temellendirmeler-15 de ayn ekilde aranmamal. Siyasetin urat gzel ve adaletli eyler arasnda ise byk farklar vardr, byk yanlglar da vardr; yle ki bunlarn yaplar gerei deil, yalnzca yasa gerei yle olduklar dnlr. Madem pek ok kii onlardan zarar gryor, iyi eyler konusunda da byle bir yanlg var demektir; nitekim kimi zenginlik, kimi de yreklilik yznden yitip gitmi. O halde bunlar zerinde ve bunlara dayanarak ko-20 nuanlarm, doruyu kabataslak ve biimsel olarak gstermeleri; ou zaman yle olanlar hakknda ve onlara dayanarak koBirinci Kitap 11 nuanlarn bu tr sonulara ulamalar yetmeli. Sylenenlerin her biri de bu ekilde kabul edilmeli; nk her bir alanda ancak konunun doal yaps izin verdii lde kesinlik aramak eitim grm kiinin zelliidir; nitekim bir matematikinin olas eyler sylediini kabul etmek, bir sylev ustasndan kantlar gstermesini istemeye benzer. Kii bildii eylerde iyi

yargda bulunur, bunlarda iyi bir yarg olur. O halde bir konuda onda eitim grm olan, genel olarak da ok ynl eitim grm olan iyi yarg olur. Bu nedenle gen bir insan siyaset iin uygun bir dinleyici deildir; nk o, yaamda yaplanlar konusunda deneyimsizdir, oysa bizim temellendirmele-imiz bunlara dayanmakta ve bunlara ilikindir. Ayrca o, tutkularn peine gittiinden, bou bouna ve yararlanmadan dinleyecektir; nk bu temellendirmelerin amac bilme deil, eylemdir. Yaa gen olmakla, karakterce toy olmak arasnda da bir fark yoktur; nk bu eksiklik zamandan ileri gelmiyor, tutkuya gre yaamaktan ve bu tr eylerin peinden komaktan ileri geliyor. Kendine egemen olamayan kiiler iin olduu gibi, byleleri iin de bu bilgi yararsz olur; buna kar akla uygun istek duyanlar ve eylemde bulunanlarn bunlar bilmesi ok yararl olsa gerek. Dinleyici ve nasl dinlemesi gerektii konusunda, ayrca da ne yapmay tasarladmz konusunda bu kadar yeter. Konuyu batan alalm: Her bilgi ve her tercih bir iyiyi arzuladna gre, siyasetin arzuladn sylediimiz ey ve tm yaplabilecek iyilerin en ucundaki ey nedir? Ad konusunda pek ok kii anlayor, hem sradan kiiler hem de sekin insanlar ona mutluluk diyorlar, iyi yaamay ve iyi durnmda olmay da mutlu olmakla bir tutuyorlar. Ama mutluluun ne olduu tartma konusudur, ounluun ondan anlad da bilge kiilerinkiyle ayn deil. Kimi apak, belli eyleri, szgelii haz, zenginlik, onuru anlyor, kimi de bir baka eyi; ok kez ayn kii bile baka baka eyleri anlyor, rnein hasta olunca 25 15 l i 12 Nikomakhos'a Etik. sal, yoksul dnce zenginlii; kendi bilgisizliklerini bilen-lerse, byk ve onlar aan eyler syleyenlere hayran kalyorlar. Kimi, pek ok olan bu iyi eyler yannda kendisi iyi olan bir eyin olduunu, bunun da bunlarn iyi olmasnn nedeni olduunu dnmtr. yleyse bu kanlarn tmn snamak belki bouna olur, en yaygn olanlar ya da bir temeli var gibi grnenleri snamak yeterlidir. Ayrca ilklerden yola kan ve ilklere doru giden temellendirmeler arasnda bir fark olduu da gzmzden kamamal; stadyumda yol hakemden sona don mu yoksa tersine mi gitmeli sorunu gibi. Platon da yolun ilklerden mi yoksa ilklere don mu gittiini pek yerinde sorun edinmi ve soruturmaya almt. Bilinenlerden yola kmak gerek, bilinenler ise iki trldr: Bizim bildiklerimiz ve genel olarak bilinenler. Herhalde bizim bildiklerimizden yola kmak gerekir. Bundan dolay gzel, adil eyleri ve genellikle siyaset konularn yeterince yararlanarak dinleyecek olann ahlka iyi

eitilmi olmas gerekir, [ilk ise, olandr; bu da yeterince grnrse, nedenini gstermeye gerek kalmaz.] Byle biri de zaten ilklere sahiptir ya da onlar kolayca edinebilir. Bunlardan hibiri bir insanda yoksa, o Hesiodos'a kulak versin: "Kim ki ber eyi kendi anlar, en iyi kiidir. Kim ki doru szle ikna olur, o da iyidir. Kim ki ne kendi anlar ne de kulak verir bakasna, ie yaramaz bir adamdr o "1 imdi konudan ayrldmz yere dnelim. yinin ve mutluluun yaam biimlerine bal saylmas pek akla aykr grnmyor; ounluk ve kaba saba insanlar bunlarn lazda olduunu dnrler; bundan dolay da haz yaamn severler. nk belli bal yaam biimleri tanedir: Bu szn ettiim yaam, sonra siyaset yaam, ncs de teoria yaam. Birinci Kitap 13 ounluk evcil hayvanlarn yaamn semekle bsbtn kle 20 gibi grnrler; bylelerinden sz edilmesi ise, iktidarda bulunan birok kimsenin durumunun Sardanapallos'unkine2 benzemesinden ileri gelir. Sekinler ve eylem adamlar ise onurda olduunu dnrler; nk siyaset yaamnn amac aa yukar budur. Ama bu da aradmz eyden daha yzeysel gz- 25 kyor; nk onur, onurlandrmandan ok onurlandranlara bal, grnyor, oysa iyiyi kiiye zg ve kolayca ondanal-namayacak bir ey olarak tasarlyoruz. Ayrca kendilerini iyi olduklarna inandrmak iin onur peinde koar grnyorlar; akl banda kiiler tarafndan, hem de onlar tanyanlarn nnde ve erdemleri iin onurlandrlmay isterler; erdemin onlara gre daha iyi bir ey olduu ak. Hatta belki siyaset yaamnn amac olarak daha ok erdemi sayan kabilir. Ama o 30 da pek ama gibi grnmyor; nk erdem sahibi birinin uyumas da, yaam boyu eylemsiz kalmas, stelik bana felaketler gelmesi ve byk talihsizliklere uramas da olanakl grnyor; byle bir yaam sen birini hi kimse bir tezi3 1096a sonuna dek savunmad takdirde mutlu saymaz. Bu konular iin bu kadar yeter; herkese ak derslerimizde bunlardan yeterince sz edilmitir. nc yaam ekli teoria yaamdr, bunu da daha ileride ele alacaz. Ticaret yaam ise olduka 5 zorlu bir yaamdr, zenginliin de bizim aradmz iyi olmad ak; nk o baka eylere yarar. Bunun iin daha nce sylediklerimizi amalar saymak daha uygun olur; onlar kendileri iin sevilirler. Ama onlar da uygun grnmyor, her ne kadar onlar zerinde ok tartlyorsa da. Bunlar burada brakalm. 10

Geneli aratrmak ve nasl anlaldn soruturmak belki daha iyi olacak her ne kadar byle bir aratrma yapmak dostlarmz trler dediklerini ileri srdkleri iin giilemise de. Hakikati

korumak iin alkn olduklarmz bir yana brakmak daha iyi, hatta gerekli grnyor, filozof olduumuza g- 15 14 Nikomakhos'a Etik. re; her ikisini de sevsek bile, hakikate ncelik tanmak yerinde olur. Bu sav ileri srm olanlar nce ve sonra geldiklerini syledikleri idealar ortaya koymadlar, bu nedenle say ideas-20 n da kuramadlar, iyi ise hem nelik, hem nitelik, hem de gre-lik bakmndan dile getirilir, oysa bir eyin kendisi ve varl doal olarak greliinden ncedir (nk grelik bir filize benzer, varlk iin rastlantsaldr); o halde bunlarn stnde ortak bir idea olamaz. Ayrca varolan ka ekilde dile getiriliyorsa, iyi de o kadar ekilde dile getirildii iin (nitekim ne oldu-25 u olarak, szgelii Tanr ve us eklinde; nitelik olarak, erdemlerin nitelii eklinde; nicelik olarak doru l, grelik olarak yararl olan, zaman olarak uygun zaman, yer olarak yaanan evre eklinde ve bu gibi baka ekillerde dile getiriliyor), iyinin, ortak olan bir geneli bulunamayaca ve bir tek olamayaca aktr; yoksa btn kategoriler bakmndan deil, bir tek 30 kategori bakmndan dile getirilirdi. te yandan bir tek ideaya gre olanlar konusunda bir tek bilgi olduu iin, btn iyiler konusunda da bir tek bilgi olurdu; oysa imdi pek ok bilgi var, hatta bir tek kategori altnda olanlarda bile: rnein uygun zaman belirleme konusunda savata askerlik, hastalkta tp; doru ly bulma konusunda, beslenmede tp, dayankllkta ise beden eitimi var. "Bir eyin kendisinden szeder-ken, acaba ne demek istiyorlar?" diye hayretle soran olabilir. 35 Elbette, insan insan yapan neden 'insann kendisi'nde ve 'in-1096b san'da bir ve ayn ise, insan olduklarna gre aralarnda hi fark olmayacaktr; bu byle ise, 'iyinin kendisi' ile 'iyi' arasnda iyi olduklarna gre bir fark olmayacaktr. Ayrca eer yllarca dayanan beyaz, bir gnlk beyazdan daha beyaz deilse, ebedi olmakla iyi, daha ok iyi olmayacaktr. Biri [bir saysn] iyilerle ayn diziye koyan Pythagoraslar bu konuda daha 5 inandrc konuur grnyorlar; sanrm Speusippos da bunlar izliyor. Ancak bunlardan baka zaman szedelim. Sylenenlerin phe gtrr grnmesi, her iyiyi iyi yapan nedenBirinci Kitap 15 leri dile getirmemelerinden ileri geliyor: Kendileri iin aranan- lara ve sevilenlere bir tre gre iyi denir; bunlar meydana getirenlere veya bir ekilde koruyanlara, ya da kartlarn engelleyenlere de onlardan tr baka bir anlamda iyi denir. Aktr ki, iyi olanlara iki anlamda iyi denmi oluyor: Bazlarnn kendilerine bazlarna da bunlardan tr deniyor. imdi ken- 15 di bana, olanlar, yararl olanlardan ayrarak, bir tek ideaya gre bunlarn dile getirilip getirilemeyeceini dnelim. Kendileri iin iyi olanlar tarafna neler konacak? Tek balarna ayrdmz zaman bile aranan eyler mi, szgelii dnmek, grmek, kimi belli hazlar ve onurlar m? Bunlar bir baka eyden tr arasak bile, gene de kendileri iin iyi olanlar tarafna konabilirler. Yoksa ideadan baka bir ey konmayacak m? Bu 20 durumda da

tr diye bir ey bouna olur. Eer bunlar da kendileri iyi olanlardan ise, iyiyi iyi yapan nedenin btn bunlarda ayn gzkmesi gerekecektir, tpk kardaki ve tebeirdeki beyazln ayn gzkmesi gibi. Oysa onum, akl bandal, hazz iyi yapan nedenler baka baka ve ayrdr. yleyse iyi bir tek ideaya gre olan ortak bir ey deildir. Ama bunlara nasl oluyor da iyi deniyor? Rastlantsal olarak ada gibi grnmyorlar. Acaba hepsinin bir tek eyden gelmesinden ya da bir tek eye gtrmesinden tr m, yoksa bir oranlamadan tr m? Bedende gnne, ruhta us, bir baka eyde bir baka ey iin sylendii gibi. Belki de bunlar imdilik bir yana brakmak gerekiyor; nk bunlar incelemek bir baka felsefe da- 30 lna daha uygun olsa gerek. Idea konusunda da duam byle; nk eer ortak olarak yklenen bir tek iyi ya da iyinin kendisi olan ayr bir iyi varsa, bunun insann yapaca ya da elde edecei bir ey olmayaca ak; bizim imdi aradmz ise byle bir eydir. nk elde edilecek ya da yaplacak iyilerle ilikisinde iyiyi tanmann daha yerinde olduu; byle bir r35 nek elimizde olursa, bizim iin iyi olanlar daha iyi bileceimiz, 1097a bilince de onlar daha iyi gerekletirebileceimiz diinlebi16 Nikomakhos'a Etik. lir belki. Bu temellendirmenin geri inandrc bir yan var, ama bilimlere aykr der gibi grnyor; hepsi iyi bir ey arzulad ve eksik olan arad halde, onun bilgisini bir yana brakyor. Byle bir yardm olduu halde, btn sanatlarn bundan habersiz olmalar ve onu aramamalar pek akla yatmyor. Bir dokumacnn ya da bir marangozun ise, iyinin kendisini bilmekle kendi sanat iin ne yarar salayaca ya da bu ideay grm olan bir kumandann nasl daha ok kumandan olaca, bir doktorun nasl daha ok doktor olaca da bir sorundur. Nitekim doktorun, sal byle ele almad, insann saln, daha da ok belirli bir insann saln ele ald grnyor; nk o tek tek kiileri iyiletirir. Bunlar zerine bu kadar sz etmek yeter. Yeniden aradmz iyiye dnelim; acaba bu iyi ne olabilir? Deiik eylem ve sanatlarda deiik bir ey gibi grnyor; tpta ve askerlikte baka baka eydir, teki alanlarda da. O halde her birinin iyisi nedir? Acaba teki eylerin onun uruna yapld ey mi? Bu da tpta salk, askerlikte utku, mimarlkta ev, her birinde de bir baka eydir, her eylem ve tercihte ise amatr; nk herkes teki eyleri onun iin yapyor. O halde btn yaplanlarn bir amac varsa, bu, yaplan iyi olur; amalar daha oksa, iyi bunlar olur. Bylece temellendirme dnd dolat ayn yere vard; bu noktay daha ak hale getirmeye alalm: Amalar ok grndnden, bunlardan da bazlarn bir baka eyden tr tercih ettiimizden rnein zenginlii, fltleri ve genellikle aralar bunlarn hepsinin kendileri ama olmad ak; oysa en iyi, kendisi ama olan bir ey olarak grnyor. Demek ki kendisi ama olan yalnzca bir tek ey varsa, aradmz bu olur; daha ok ey varsa, bunlarn arasnda en ok kendisi ama olan. Kendisi iin aranan, baka bir ey iin aranandan; hibir zaman bir baka ey iin tercih edilmeyen de, hem kendileri iin hem de onun iin tercih edilenlerden daha amatr diyomz; hibir zaman bir baka ey iin

Birinci Kitap 17 tercih edilmeyip hep kendisi iin tercih edilene ise sadece kendisi amatr diyoruz. En ok mutluluun byle bir ey olduu dnlyor, nk onu hibir zaman baka bir ey iin deil, hep kendisi iin tercih ediyoruz; ama onum, hazz, usu ve her erdemi hem kendileri iin tercih ediyoruz (nk hibir yere gtrmese bile onlarn her birini yine tercih ederdik) hem de mutluluk uruna, onlar araclyla mutlu olacamz dndmz iin tercih ediyonz. Oysa hi kimse mutluluu onlar uruna ya da genel olarak baka bir ey uruna tercih etmiyor. Bunun byle olduu kendine yeterliinden de grnyor, nk kendisi ama olan iyi kendine yeter dnlyor. 'Kendine yeter'den kastettiimiz, kiinin tek bana olmas, yalnz bir yaam srmesi deil, ana-babast, ocuklar, kars, dostlar ve yrttalaryla birlikte olmasdr, nk insan doal yaps gerei toplumsaldr. Ancak bunlara da bir snr koymal; nitekim bunu kiinin ana-babasmn ve tomnlarnn tesine ve dostlarnn dostlarna kadar uzatrsak, sonsuza dek gider. Bunu da daha sonra ele almak gerek. Kendine yeter olmay ise, tek bana alndnda yaam tercih edilecek klan ve hibir eksii bulunmayan ey diye kabul ediyonz; mutluluun da byle bir ey olduunu, stelik her eyden ok tercih edilir olduunu ve baka eyler arasnda saylamayacan dnyoruz saylabilseydi, ak ki, iyi eylerin en knn eklenmesiyle daha tercih edilir olurdu; nk eklenen, iyi eylere stnlk salar, daha byk iyiler de hep daha ok tercih edilir. Demek ki yaplanlarn amac olarak mutluluk, kendisi ama ve kendine yeter bir ey olarak grnyor. Mutluluun en iyi ey olduunu sylemede anlama var gibi grnyor, ama bundan te onun daha ak olarak ne olduunun sylenmesi arzu ediliyor. Belki insann iinin ne olduunu kavrarsak, bu gerekleebilir. nk nasl bir fltnn, bir heykeltran ve her ustann, genellikle de bir ii ve bir yapt olanlarn iyi olmas, onlarn iiyle ilgili grnyorsa, in18 Nikomakhos'a Etik. san iin de byle dnlebilir; onun olan bir ii varsa elbette! Marangozun, ayakkabcnn belli ileri ve yaptklar vardr da, 30 insann bir ii yok mudur? Yani doal olarak isiz mi? Yoksa gzn, elin, ayan ve genellikle paralarn her birinin bir ii olduu grnd gibi, insann da bunlarn tesinde bir iinin olduu ileri srlebilir mi? Bu acaba ne olabilir? Yaamak bitkilerle ortak grnyor, biz ise insana zg olan aryoruz. yleyse beslenme ve bymeyle ilgili yaam da bir yana brak-1098a mal. Bunun arkasndan duyulara sahip yaam geliyor, ama bu da at, kz ve btn hayvanlarla ortak grnyor. O halde geriye akl sahibi olann bunun da akla boyun een olarak, bir de akla sahip olan ve dnen olarak bir tr eylem yaam 5 kalyor. Eylem yaamndan da iki trl sz edildiinden, bunun etkinlik halinde olan yaam olduu belirtilmeli; nk 'daha nemli' diye ona dendii dnlyor. Eer insann ii ruhun akla uygun ya da akldan yoksun olmayan etkinlii ise ve belirli bir iin

ve bu ite yetkin olann iinin ayn olduunu o sylyorsak (rnein gitarcnn ii ile erdemli4 gitarcnn iinin ayn olduunu sylyorsak, bunu da genel olarak her i konusunda sylyorsak buna o iteki erdemde stn olmay eklemek kouluyla; nk gitarcnn ii gitar almak, erdemli gitarcnn ise iyi gitar almaktr); eer bu byle ise [ayrca insann iinin belli bir yaam olduunu, bu yaamn da ruhun akla uygun etkinlii ve byle eylemler olduunu; erdemli insana 15 yakann bunlar iyi ve gzel bir biimde yapmas olduunu; her eyin ise kendine zg erdeme gre iyi yaplrsa, iyi gerekletirilmi olduunu da ileri sryoruz], insansal iyi, ruhun erdeme uygun etkinlii olur stelik yaamn sonuna kadar etkinlii. nk bir tek krlang bahar getirmez, ne de bir tek gn; ayn ekilde bir tek gn ya da ksa bir sre insan kutlu ve mutlu klmaz, iyi, ana izgileriyle bu ekilde betimlenmi ol-20 sun. Belki de nce onun ana izgilerini izmek, sonra da iini tamamlamak gerek. Ana izgileri iyi izilmi eyleri ileyip ayBirinci Kitap 19 rntlarn dzenlemek herkesin yapabilecei bir i gibi grnyor; zaman bylelerini bulur ya da onlara iyi bir yardmc olur. Sanatlarn gelimesi de byle olmutur; nk eksik olan tamamlamak herkesin yapabilecei bir i. Daha nce syle- 25 nenleri de anmsamak ve kesinlii her eyde ayn ekilde aramamak, her bir eyde konu edinilenin zelliine gre ve o aratrmaya uygun dt kadaryla aramak gerekir. Nitekim marangoz ve geometrici dik ay farkl biimde ararlar: ilki yalnzca ii iin yararl olduu kadaryla ona bakar; tekisi ise 3 onun ne olduunu ya da zelliinin ne olduunu arar; nk hakikat olan seyreder, teki konularda da byle yapmal, yapmal ki yan iler ilerin kendilerinden daha nemli hale gelme- 1098b sin. Ayn ekilde her eyde nedeni istememeli, baz konularda bir eyin yle olduunu iyice gstermek yetmeli; szgelii ilkler konusunda; bir eyin olduu gibi olmas nce geliyor ve ilktir; kimi ilkler induksiyonla, kimi duyu ile, kimi bir altrmayla, bakalar da baka ekilde grlr. Her birine doal ya- 5 psna uygun olarak muamele etmeye aba gstermeli ve bunlar iyi belirlemeye zen gstermeli; nk bunlar, onlardan sonra gelenler iin byk nem tarlar. Nitekim balang btnn yarsndan oktur, diye dnlr ve arananlarn birou onunla birlikte grnr hale gelir. Balang konusunda, yalnzca kan sonuca ve temellen-dirmenin hareket noktalarna dayanarak deil, onun zerine 10 sylenenlere de dayanarak dnmek gerekir; nk doru olana, olanlarn hepsi uygun der, yanl olana ise doru hemen aykr der. yiler ksma ayrlm olduklarna ve bazlarna d iyiler, bazlarna ruhla ve bedenle ilgili iyiler dendiine gre, ruhla ilgili olanlara en bata ve tam anlamda iyiler diyoruz; eylemleri ve ruh etkinliklerini de nhla ilgili iyiler taraf- 15 na koyuyoruz. Bylece sylediimiz, filozoflar tarafndan kabul edilen bu eski kanya da uygun olur. Amacn baz eylemler ve etkinliklerden olutuunu sylemek de dorudur; n20

Nikomakhos'a Etik. k bu ekilde bunlar d iyilerden deil, ruhla ilgili iyilerden 20 oluyorlar. Mutlu kiinin iyi yaamas ve iyi durumda olmas da bu sze uyuyor; nk aa yukar bir tr iyi yaamdan ve iyi durumda olmadan szetmitik. Ayrca, mutlulukla ilgili arananlarn tm bizim sylediimizde var grnyor; nk mutluluun, kimi erdem, kimi akl bandalk, kimi bir tr bilgelik olduunu, kimi de hazla birlikte ya da haz olmakszn 25 bunlar ya da bunlardan biri olduunu dnyor; bakalar ise d iyi koullar da hesaba katyor. Bunlardan bazsn insanlarn ou ve eskiler sylyor, bazsn ise sayl birka nl kii; hepsinin tmyle yanlm olmas akla yatmyor, bir noktada, 3 hatta ounda hakl olsalar gerek. Demek ki bu sz, mutluluun erdem ya da herhangi bir erdem olduunu syleyenlere de uygun dyor, nk erdeme uygun etkinlikte bulunma erdemin zelliidir. En iyinin, erdeme sahip olmada bulunduunu dnmek ile onun kullanmada bulunduunu dnmek, yani onun huyda bulunduunu dnmek ile etkinlikte bulunduunu dnmek arasnda byk fark vardr. nk 1099a bir huy bulunduu halde, hibir iyiyi meydana getirmeyebilir, rnein uyuyan ya da bir baka ekilde eylemden alkonanlar-da olduu gibi; oysa etkinlikte bu olanakszdr, nk kii zorunlu olarak eylemde bulunacak ve iyi eylemde bulunacaktr. Nasl Olimpiyatlarda en gzellere ve gllere deil, yaranla-s ra ta giydiriliyorsa (nk onlarn arasndan kar kazananlar), ayn ekilde yaamdaki iyi ve gzel insanlardan ancak doru olarak eylemde bulunanlar baarl olurlar. Bunlarn yaam da kendi bana hotur. Holanmak ruhta olup bitenlerdendir, her bir kii iin de ho, onun sevdii sylenen eydir: rnein atsever iin at, oyunsever iin oyun hotur; ayn ekil-10 de haksever iin hak, genelde erdemsever iin erdem hotur. nsanlarn ounda ho eyler atma halindedir, nk bunlar doal yaplar gerei ho deildirler, oysa gzeli sevenler iin doal yaplar gerei ho olan eyler hotur. Erdeme uyBirinci Kitap 21 gun eylemler byle eylemlerdir, hem erdemi sevenler iin hem de kendileri hoturlar. Erdemi sevenlerin yaam, bir tak gibi hazza ayrca gereksinim duymaz, hazz kendi iinde tar. Bu sylediklerimiz bir yana, gzel eylemlerden holanmayann, iyi de olmad sylenebilir; nk hi kimse hakl i grmekten zevk duymayana adil, cmerte eylemlerden zevk almayana da cmert diyemez; teki erdemler konusunda da durum ayndr. Bu byle ise, erdeme uygun eylemlerin kendileri ho olsa gerek. Bu eylemler ayrca iyi de gzel de olur, hem de en st derecede olur, elbette eer erdemli kii iyi yargda bulunuyorsa; o ise daha nce dediimiz ekilde yargda bulunur. O halde mutluluk en iyi, en gzel ve en ho eydir; bunlar da biribirinden ayrlmaz, Delos yaztnda sylendii gibi: "En gzel ey en adil olandr, en iyi ey salkl olmak; En ho ey ise, kiinin arzdadg eye kavumas olur"5

Bunlarn hepsi en iyi etkinliklerde bulunur. Mutluluk bunlardr ya da bunlardan biri en iyisidir diyoruz. Ama daha nce sylediimiz gibi, d iyileri de gerektirdii grnyor, nk yaamak iin yeterli baz destekler olmadan, iyi eylemlerde bulunmak olanakszdr ya da pek kolay deil. Dostlarla, zenginlikle, siyasal gle pek ok ey yaplr, aletlerle yapld gibi; baz eylerden szgelii soyluluktan, iyi ocuklardan, gzellikten yoksun olmak ise kutluluu lekeler. Nitekim ok irkin olan, iyi soydan gelmeyen, ya da sipsivri olan ocuksuz biri pek mutlu olmaz; ok kt ocuklar ya da dostlar olan ise ya da iyi dostlar olduu halde onlarn lmlerini gren, daha da az mutlu olur herhalde. yleyse mutluluk, dediimiz gibi, ayrca byle koullan da gerektirir gibi grnyor. Bundan tr mutluluu kimi talihlilikle, kimi ise erdemle ayn yere koyuyor. 22 Nikomakhos'a Etik. Bundan da u sorun ortaya kyor: Mutluluk acaba re-io nilebilir ya da allabilir veya baka bir ekilde gerekletirilebilir bir ey midir? Yoksa bir tanr vergisi olarak m ya da bir rastlant sonucu mu gelir? Tanrlarn insanlara verdii baka bir armaan eer varsa, mutluluun da tanrlarn vergisi olmas akla yatkn, zellikle insansal eylerin en iyisi olduuna gre. Ancak bu galiba baka bir aratrma alannn konusuna daha 15 uygun olsa gerek; nitekim mutluluk tanr vergisi olmayp da erdemle ya da belirli bir retim ya da eitimle gelse bile, en tanrsal eylerden grnyor; nk o, erdemin dl ve en iyi ama olarak grnyor, tanrsal bir ey ve kutlu. Herkeste olabilecek bir ey de olsa gerek; nk erdemce sakat olmayan herkes belirli bir retim ve abayla ona sahip olabilir. 2o Rastlantyla deil, bu ekilde mutlu olmak daha iyi ise, bunun byle olmas akla yakn; tabi ki eer doal olarak olanlar olabilecek en iyi ekilde olmularsa; ustalk rn olan ve baka herhangi bir nedenin zellikle en iyisinin rnleri olan eylerle de bu byle. En byk ve en gzel eyi rastlantya brakmak pek yanl olurdu. Ayrca aradmz ey szmzden 25 de apak ortaya kyor; nk mutluluun, ruhun erdeme uygun bir tr etkinlii olduunu syledik. teki iyilere gelince: Bir ksmnn bulunmas zorunludur; bir ksm ise mutlulua katkda bulunur ve ara olarak yararl olur. Bunlar bata syle-30 diklerimize de uygun olsa gerek: Siyasetin amacnn en iyi olduunu kabul etmitik; siyaset ise yurttalar nitelikli ve iyi insan klmaya, insanlarn iyi eylemlerde bulunmasna aba gsterir. yleyse bir kze, bir ata ya da baka bir hayvana mutlu demememiz doaldr; nk onlardan hibiri byle bir etkin-ooa Hkte bulunamaz. Ayn nedenden dolay bir ocuk da mutlu deildir; nk yandan tr byle eylemlerde bulunamaz, mutlu denilenler ise mutlu olmalar umulduu iin kutlu grlrler. Dediimiz gibi, [bir insana mutlu diyebilmek iin) hem s erdemin tam hem de yaamn tam gerekli. Nitekim yaamda Birinci Kitap 23

pek ok deiiklik oluyor, talihin her trl cilveleriyle karlalyor ve olabiliyor ki, en parlak durumda olan kii bile yallnda byk bir felakete unyor Troia efsanelerinde Pri-amos6 iin, anlatld gibi; bylesi bir talihsizlikle karlam ve acnacak ekilde lm birini hi kimse mutlu saymaz. O halde acaba yaad srece hibir insan mutlu sayma- 10 yacak myz? Solon'un dedii gibi sonunu mu grmek gerekir? Bunu eer byle kabul edeceksek, acaba insan lnce mi mutludur? Yoksa bu, zellikle mutluluk bir tr etkinliktir diyen bizler iin, tamamen sama mdr? Yok eer lm olann mutlu olduunu sylemiyorsak ki Solon da bunu demek istemiyor, 15 artk felaketlerin ve talihsizliklerin dnda olduu iin, bir insan ancak o zaman emin bir ekilde kutlu saylabilir demek istiyor bu da tartma konusudur; bir l iin de, yaayp da farknda olmayan biri iin olduu gibi, iyi ve kt eyler olduu dnlr, rnein onurlar, onursuzluklar; ocuklarnn ya 20 da torunlarnn iyi durumda olmalar ve talihsizlikleri gibi. Burada da bir sorun var: Bu sze gre yallna dein kutluca yaam ve lm birinde, tonnlaryla ilgili olarak bir sr deiiklikler olabilir; torunlarnn kimi iyi olabilir ve lyk olduu bir yaam ona debilir, kimi iin de bunun tersi olabilir; oysa 25 aktr ki bunlarn anababalarndan zamanca uzaklklar da farkl farkl olabilir. Onlarla birlikte l de deiseydi ve kh sefil kh mutlu olsayd, sama olurdu. Ama torunlarn durumunun ana babalar belli bir sre iin hi etkilememesi de sa- 30 ma olurdu. Ama biz nce ele aldmz soruna dnelim; nk ondan hareket edersek, imdi aradmz da daha abuk grlebilir. Eer bir insan kutlu saymak iin sonunu grmek gerekiyorsa, yani o anda kutlu olduundan deil, daha nce kutlu olduundan kutlu demek gerekiyorsa; eer sk sk talih dei- 35 iklikleri olduundan yaayanlara mutlu demek istemediimiz noob iin, bir insan hakknda mutlu olduu srada "mutludur" diye-meyeceksek, byle bir ey sama olmaz m? Aktr ki talihin 24 Nikomakbos 'a Etik cilvelerine uyarsak, ayn insana sk sk bir mutlu bir mutsuz di-s yeceiz; mutlu kiiyi bir bukalemun gibi, temelleri rk bir yap gibi gstereceiz. Yoksa talihin cilvelerini izlemek hibir ekilde don olmaz m? nk mutlu ya da mutsuz olmak bunlara bal deildir, ama daha nce dediimiz gibi, insann yaam bunlar da gerektirir; mutluluk iin nemli olan, erde-o me uygun etkinliklerdir, erdeme aykr etkinlikler ise mutluluun tersini yaratr. imdi yapm olduumuz soruturma da bu sz destekliyor. Nitekim insansal ilerin hibiri konusunda, erdeme uygun etkinlikler konusunda olduu kadar hi kimse emin deildir; bilimlerden bile daha kalc saylrlar; bunlarn en deerlileri ise daha da kalc saylrlar, nk kutlu kiiler en l5 ok ve en srekli ekilde bu etkinlikler iinde yaarlar. Bunlarn untulmamasnn nedeni de bu grnyor. Demek ki aradmz ey mutlu kiide bulunacak ve o, yaam boyu byle olacak; hep ve herkesten ok erdeme uygun olan eyleri yapacak ve grecek, talihin cilvelerine de en iyi ve en uygun ekil-20 de katlanacak, gerekten iyi ve przsz, drt drtlk bir kii olacak. Talihin getirdikleri de nemli nemsiz pek ok ey

olduuna gre, aktr ki, kk talihsizlikler yaamn ynn deitirmeyecek, birok byk talihlilikler ise yaamn daha 25 kutlu klacaktr (nk bunlar doalar gerei yaama tuz biber katarlar, gzel ve erdemli bir ekilde kullanlabilirler), talihsizlikler ise kutluluu bozar, yok eder; nk aclar getirir ve pek 30 ok etkinlie engel olur. Ne var ki, bu durumda bile kii, vurdumduymazlktan deil, soylu ve yce gnll olduundan pek ok nemli talihsizliklere gs gerdii iin, gzellikleri parldar. O halde dediimiz gibi, yaamda nemli olan etkin-liklerse, kutlu kiilerden hibiri sefil olmaz; nk hibir za-35 man nefret uyandran, kt bir ey yapmayacaktr. nk ger-oia ekten iyi ve akl banda kiinin, talihinin cilvelerine onurlu bir ekilde katlanacan ve elindekileriyle hep en iyi ekilde davranacan dnyoruz, tpk iyi kumandann, bulunduu Birinci Kitap 25 ordugah savaa en uygun ekilde kullanmas, iyi ayakkabcnn da ona verilen derilerden en iyi ayakkaby yapmas gibi, tm teki sanatlarn da. Bu byle ise, mutlu kii hibir zaman sefil olamaz, ama Priamos'un bana gelen bana gelirse kutlu da olamaz. Ayrca mutlu kii klktan kla giren, kolay deien bir kii de deildir; ne mutluluk ne de bana gelebilen talihsizlikler durumunu deitirebilir, ancak ok ve byk talihsizlikler bunu yapabilir; byle olunca da ksa zamanda deiip yeniden mutlu olamaz; olabilse bile, bu uzun bir zamanda byk ve gzel eyler baarmas sonucu olur. O halde geliigzel bir sre iin deil, yaam boyu amacn kendinde tayan erdeme gre etkinlikte bulunan ve d iyilere de yeterince sahip olan kiiye mutlu dememize engel olan bir ey var m? Yoksa, gelecek bizim iin belirsiz olduundan, mutluluu da her ey iin her bakmdan ama olarak ve kendisi ama olarak koymu olduumuzdan; buna "ve byle yaayacak ve sylediimiz ekilde lecek olana" diye eklememiz mi gerekiyor? Bu byle ise, yaayanlardan bu sylediklerimize sahip olanlara ya da sahip olacak olanlara kutlu diyeceiz; ancak onlara kutlu insanlar diyeceiz! Bunlar zerinde de bu kadar yeter. Torun-larm ve dostlarn tmnn talihlerinin hi etkisi olmad da pek uygunsuz ve kanlara ters grnyor; ama olan bitenler ylesine ok ve eitli olduuna gre, bazlarnn da daha ok, bazlarnn ise daha az baa geldiine baklrsa, bunlar teker teker ayrmak uzun, sonu olmayan bir i olarak grnyor; ana izgileriyle genel olarak dile getirilmeleri galiba yeterli olur. Eer baa gelenlerde yaayanlarn ya da llerin bana gelmesi arasndaki fark, trajedilerde sularn ve felaketlerin daha nce ya da o srada ilenmesi arasndaki farktan daha bykse tpk kiinin bana gelen talihsizliklerden kiminin ar basp yaamnn ynn deitirdii, kiminin ise daha hafif grnd gibi; ki btn dostlarn bana gelen talihsizliklerde de bu byle oluyor bu fark da dnmeli; belki de da26 Nikomakhos'a Etik.

ha ok llerin iyi ya da tersi bir eyden pay alp almadklar 35 soruturulmak. Sylediklerimizden yle grnyor ki, onlara noib ulaan bir ey varsa, bu, ister iyi ister tersi olsun, ya kendi bana ya da onlar iin nemsiz ve kk bir ey olurdu; yle deilse bile,

mutlu olmayanlar mutlu klacak, mutlu olanlarn ise bu mutluluklarn ellerinden alacak derecede ve nitelikte ol-5 mazd. Dostlarnn iyi ya da kt durumda olmalarndan llerinin de bir dereceye kadar etkilendii grnyor, ama bu etkilenme, mutlu olanlar mutlu olmaktan karacak ya da byle bir etki yaratacak nitelikte ve derecede deil. 10 Bunlar belirlendiine gre, mutluluun vlr eylerden

biri mi, yoksa daha ok deerli eylerden biri mi olduunu aratralm; olanaklardan biri olmad ak. vlr her eyin, belirli bir zellii olduu iin ve bir eyle ilgisi bulunduu iin vld grnyor; adil insan, yrekliyi ve genel olarak iyi inam eylemlerinden, erdemi de eserlerinden dolay; gl ki-15 iyi, hzl koan ve bu gibi her kiiyi ise, doutan byle olduu iin ve iyi ile erdemli bir eyle belirli bir ilgisi olduu iin vyoruz. Bu, tanrlara dizilen vglerden de belli; bunlar biz-2 le ilgi kurularak dizildiinde gln grnr ve bu da, dediimiz gibi, vglerin bir eyle ilgi kurularak yaplmasndan ileri geliyor. vg byle eylerle yaplyorsa, aktr ki en iyi eylerin vgs olmaz, onlara daha nemli ve daha stn bir ey yapmak uygun der, yle de oluyor; nitekim tanrlar kutlu ve 25 mutlu sayyoruz, insanlardan da en tanrsal olanlar. yi eyler konusunda da byle yapyoruz; nitekim hi kimse mutluluu adil olmay vd gibi vmez, daha tanrsal ve daha iyi bir ey olarak onu kutlu sayar. Eudoksos'un7 da, birincilik dln hazza vermeyi savunmas yerinde grnyor; nk o, hazzn iyi eylerden olduu halde vlmemesinin, vlen eylerden daha iyi bir ey olduuna iaret ettiini dnyordu, s tanr ve iyi ise byle eylerdir; nk dier eyler bunlarla ilgi iine sokulup vlyor. vgs yaplan erdemdir; iyi eylemBirinci Kitap 27 ler de ondan kaynaklanr; vg iirleri iler iin sylenir gerek bedensel gerek ruhsal iler iin. Ama bunlarn byle olup olmadn aratrmak belki vg konusuyla uram olanlara daha uygun der. Daha nce sylediklerimizden bizim iin 35 aktr ki, mutluluk deerli ve kendisi ama olan eylerdendir. no Bunun byle olduu, mutluluun ilk ey olmasndan da grnyor; nk hepimiz btn teki eyleri onun urana yapyoruz; iyi eylerin ban ve nedenini de deerli ve tanrsal bir ey olarak kabul ediyoruz. Madem mutluluk, ruhun, kendisi ama olan erdeme uy- 5 gun bir etkinlii, erdem konusunu aratrmal; bu ekilde belki mutluluk konusuna da daha iyi bakm oluruz. Ayrca, gerekten siyaset adam olan kiinin, mutluluk konusuyla zellikle urat dnlr; nk o, yurttalar iyi klmak, yasalara uyan kiiler yapmak ister; bunun rnei Giritli ve Lakedaimo- 10 nial yasa koyucular ve varsa benzeri bakalar olabilir. Ve eer bu aratrmay yapmak siyasete dyorsa, aktr ki, soruturmamz bataki tercihimize uygundur. nsansal erdemi aratrmamz gerektii ak; gerekten de insansal iyiyi ve insansal mutluluu soruturuyorduk. nsansal dediimiz erdem ise be- 15 denin deil, ruhun erdemidir; mutluluk da ruhun bir etkinliidir, dedik. Bunlar byle ise, nasl gz doktoru gzleri tedavi etmek iin tm bedeni bilmek zorundaysa, siyaset adam da ruh konusunu bilmeli, hele siyasetin tptan

daha deerli ve daha 20 iyi olduuna baklrsa, daha da ok bilmeli; doktorlarn yol yordam bilenleri ise bedenin bilgisini edinmek iin pek ok urarlar. O halde siyaset adam ruh konusunu ele almal, stelik bunlar uruna ele almal, hem de soruturduklarmz iin yeterli olacak kadar. Bunlar daha fazla aratrmak, u anda 25 yapmay dndklerimizden galiba daha fazla i gerektiriyor. Ruh konusunda, herkese ak derslerimizde baz eylerden yeterince sz ettik; bunlar da kullanmak gerekir: Szgelii ruhun bir yannn akldan yoksun, bir yannn da akl sahibi olduuJ i i! f 28 Nik.omak.bos 'a Etik. 30 nu. Bu iki yan, acaba bedenin eleri ve blnebilir olan her ey gibi bir snrla aynlyor mu, yoksa, dairedeki ibkey ve dbkeyde olduu gibi doal olarak ayrlamaz olup yalnzca szel olarak m ikidir? Bu nokta u anda konumuz iin nemli deil. Akldan yoksun yann bir ksm bitkilerle ortak grnyor, bundan da beslenme ve byme nedenini kastediyomm; 1102b ruhun byle bir olanann btn beslenenlerde, ceninlerde bile bulunduu, ama bu ayn olanan, gelimesini tamamlam canllarda olduu kabul edilebilir; baka bir olanak deil de bunun olmas daha akla yakn. Bu olanan ortak bir erdemi, insansal olmayan bir erdemi olduu grnyor. Nitekim uykuda bu yann ve bu olanan en ok etkin olduu dnlyor. yi ile kt insan uykuda pek az belli olur (bundan dolay, yaamn yarsnda mutlu kiiler ile sefiller arasnda bir fark yoktur derler; bunun da byle olmas doaldr, nk uyku, ruhun erdemli ya da fena denilmesini salayan etkinliine ara vermesidir), baz hareketlerin pek az derecede [ruha] ulamas o dnda ki bu ekilde dom8 kiilerin dleri sradan kiilerin-kinden daha iyi olur. Bu konuda bunlar yeter, besleyen yan bir yana brakalm; nk onun, doal yaps gerei, insansal erdemde pay yoktur. Ruhun akl sahibi olmayan ama bir ekilde de akldan pay alan bir baka doal yan var grnyor. Nitekim kendine egemen olan ve egemen olmayan kiinin akl-15 n, ruhun akl sahibi yann veriz; nk o, don bir ekilde en iyi eyleri tevik eder. Ruhun ksmlar arasnda bir de doal olarak akla aykr olan, aklla atan ve akla kar kan bir baka yan da var grnyor. Tpk, nasl saa don hareket ettirmek istendiinde, bedenin fel olmu eleri, tersine sola 20 doru ynelirse, ruhta da byle olur. Nitekim kendine egemen olmayan kiilerin itilimleri onlar ters yne doru yneltir. Ne var ki bedende bu ters yne gitmeyi grebiliyomz, ama ruhla ilgili olarak gremiyoruz. Yine de belki nlta da akla aykr olan bir eyin, akla kar kan ve ona ters ynde giden bir eBirinci Kitap 29

yin olduunu dnmek gerek; bunun ne ekilde farkl oldu- 25 u ise nemli deil. Bunun da dediimiz gibi, akldan pay ald grnyor. Kendine egemen olamnki hi olmazsa akla boyun eer, yiit ya da ll kiininki ise daha ok akln szn dinler belki; nk bunlarda her ey aklla uyum iindedir. Demek ki akldan yoksun yan da ikili grnyor: Bitkisel 30 olan, akldan hibir ekilde pay almaz; arzulayan ya da genel olarak itah duyan yan ise, akln szn dinledii ve ona boun edii zaman, akla bir ekilde katlr, babamzn ya da dostlarmzn bize akl vermesinden sz ederken byle bir ey kastediyoruz, matematikilerin kant vermesini deil. t verme, her trl yerme ve tevik etme de akldan yoksun yann bir ekilde akl tarafndan ikna edildiini belirtmektedir. Eer buna da akla sahip demek gerekiyorsa, akla sahip olan yan da 03 ikili olacaktr: Biri asl ve kendisi akl sahibi olan, teki ise babann szn dinleyen [akl alan] yan anlamnda. Erdem de bu ayrma gre belirlenmektedir: Kimi erdemlere dnce erdemleri, kimine de karakter erdemleri diyoruz, bilgelik, doru yarglama, akl bandala dnce erdemleri; cmertlie, l- 5 lle ise karakter erdemleri diyoruz. Nitekim birinin karakterinden sz ederken, onun iin bilgedir ya da don yarglama gcne sahiptir demiyomz, sakindir ya da lldr diyoruz. Ama bilgeyi de sahip olduu huy bakmndan vyoruz; huylardan viilenlere ise erdemler diyoraz. KNC KTAP Biri dnce erdemi, dieri ise karakter erdemi olmak zere iki tr erdem vardr. Bunlardan, dnce erdemi daha 15 ok eitimle oluur ve geliir, bu nedenle de deneyim ve zaman gerektirir; karakter erdemi ise alkanlkla edinilir, ad da 30 Nik.nmak.bns 'a Etik. bu nedenle kk bir deiiklikle alkanlktan ['ethos'tan] gelir. Bundan apaktr ki karakter erdemlerinden hibiri bizde doa vergisi bulunmaz; nk doal olarak bir zellie sahip olan hibir ey baka trl bir alkanlk edinemez, rnein 20 doal olarak aa doru giden ta, biri onu binlerce kez yukar doru atarak altrmaya alsa bile, ta yukar doru gitmee alamaz, ne de alev aa doru gitmee alabilir, doal yaps gerei baka trl olan hibir ey de baka trl bir alkanlk edinemez. Demek ki erdemler ne doal olarak ne de 25 doaya aykr olarak edinilir; onlar edinebilecek bir doal yapmz vardr, alkanlkla da onlar tam olarak gelitiririz. Bunlarn olanaklarn daha nce tayoruz, daha sonra da etkinlikleri gerekletiriyoruz (bu, duyular konusunda ak; biz birok kez grmekten, birok kez duymaktan bu duyulan edinmi 30 deiliz, tersine onlara sahip olarak kullandk, kullanarak sahip olmadk). Erdemleri ise, teki sanatlarda olduu gibi, daha nce etkinlikte bulunarak ediniriz; nk renip yapmamz gereken eyleri biz yapa yapa reniriz, rnein ev yapa yapa mimar, gitar ala ala gitarc oluyorlar; bunun gibi adil eyler 1103b yapa yapa adil insan, ll davrana davrana ll, yiite davrana davrana da yiit insanlar oluruz. Kentlerde olan biten de bunu doruluyor, yasa koyucular yurttalar altrmakla iyi klarlar, her yasa koyucunun istedii de budur; bunu iyi bece-5 remeyenler amalarna ulamaz; iyi

ynetimlerin kt ynetimlerden fark da ite buradadr. Ayrca, her erdem ayn eylerin yaplmasyla ve ayn eyler araclyla hem oluur hem yok o olur, her sanat da ayn ekilde: Gitar alanlar gitar almakla iyi gitarc ve kt gitarc olur; mimarlar ile teki btn sanatlar iin de bu byledir; iyi ev yapmakla mimar iyi mimar olacak, kt ev yapmakla ise kt mimar. Bu byle olmasayd bunlar reteceklere gerek kalmazd, herkes iyi ya da kt doard. Erdemler konusunda da bu byledir, insanlarla ilikileri-15 mizde eylemde bulunurken kimimiz adil kimimiz adaletsiz Birinci Kitap 31 olur, tehlikeler karsnda unu ya da bunu yapmakla ve korkmaya ya da yiit olmaya almakla, kimimiz yiit kimimiz de korkak olur. Arzular ve fkeler konusunda da durum byle; nk kimi bu konularda yle davranmakla kimi de byle davranmakla ll ve sakin ya da haz dkn ve sinirli olur. 20 Tek cmleyle sylersek, benzer etkinliklerden huylar oluur. Bu nedenle etkinlikleri belli bir ekilde gerekletirmek gerek; nk bunlarn farklarna gre huylar oluuyor. Demek taa genlikten beri yle ya da byle almak arasnda az deil, ok byk fark oluyor, daha dorusu her ey buna bal. 25

u anda ele aldmz konu dier konular gibi teorik bilgi iin olmadna gre (erdemin ne olduunu bilmek amacyla deil, iyi olalm diye aratrma yapyoruz; yoksa bunu ele almann bir yarar olmazd), eylemler konusunda onlar nasl gerekletirmek gerektiini aratrmak zorunlu; nk dediimiz gibi, huylarmzn nasl olacan da asl bunlar belirliyor. )o Sa akla gre eylemde bulunmak ortaktr; bu [hareket noktas olarak] kabul edilsin. Sa akln ne olduu ve teki erdemlerle ilgisinin nasl olduu ise daha sonra sylenecek. unu da eklemek gerekir ki, balarda "temellendirmeler eldeki konuya g- 1104 re istenmeli" dediimiz gibi eylemlerden kesin olarak deil, biimsel olarak sz etmeli; eylemler ve yararl olanlar konusunda ise hibir ey sabit deildir sala yararl eyler konusun- 5 da olduu gibi. Genel olan konusunda temellendirme byle olduuna gre, tekler konusundaki temellendirme ok daha az kesinlik tar; nk o, ne bir sanat ne de bir talimat konusudur, tpta ve kaptanlkta olduu gibi, eylemde bulunanlar hep duruma bakmal. Ama u anda zerinde durduumuz sav, 10 her ne kadar byle bir sav ise de, onu desteklemeyi denemeli, ilkin (grnmeyenler iin grnenlerin tankln kullanmak gerektiine baklrsa) g ve salk konusunda grdmz gibi, "bu tr eyler doal yaplan gerei eksiklik ya da arlk yznden bozulur" savn aratralm: Nitekim ar ve eksik 32 Nikomakhos'a Etik.

15 yaplan beden eitimi gc ypratr; ayn ekilde iki ve yemekler ok fazla ya da ok az olduu zaman sal bozar, dengeli olduu zaman ise sal meydana getirir, artrr ve korur. lllk, yiitlik ve teki erdemlerde de bu byledir. Her eyden kaan, korkan ve hibir eye dayanamayan korkak; 20 hibir eyden hibir ekilde korkmayan, her eyin zerine giden cretli olur. Ayn ekilde her hazz tadan ve hibirinden uzak kalmayan haz dkn,

yabani gibi hepsinden kaan ise 25 duygusuz oluyor. lllk de yiitlik de arlk ya da eksiklik yznden bozulur, orta olma ile korunur. Ne var ki, ayn eyler ve ayn eylerin yaplmas erdemlerin meydana gelmesini, artmasn ve bozulmasn salad gibi, [gelecekteki] etkin-3 liklerin de ayn eylerden olumasn salar. Nitekim daha ak grnen baka dunmlarda da bu byle oluyor, rnein g szkonusu olduunda: Bol beslenmek ve byk zahmetlere dayanmakla g meydana gelir, gl kii de bunlar en ok yapabilendir. Erdemlerde de bu byle; bazlardan uzak kalmakla ll oluyonz, ll olmakla da onlardan daha ok 35 uzak kalabiliyoruz; yiitlikte de durum ayndr; korkutucu ey-o4b jeri nlemeye ve onlara kar dayanmaya altka yiit oluyoruz, yiit olmakla da korkutucu eyler karsnda daha ok da-5 yanabileceiz. Yaptklarmz izleyen haz ya da ac, huylarn belirtisi saylmal: Bedensel hazlardan uzak kalan ve bundan honut olan ll, bundan yaknan ise haz dkndr; tehlikelere dayanan ve bundan honut olan ya da zlmeyen yiit, zlen ise korkaktr. Demek ki karakter erdemi bazlarla ve 10 aclarla ilgilidir; nitekim haz uruna irkin eyler yapyomz, ac yznden de gzel eylerden uzak duruyoruz. Bunun iin, Platon'un dedii gibi, bu ekilde bir yolunu bulup henz ocuklukta gerektii eylerden haz alacak ve ac duyacak biimde eitilmek gerekir; dom eitim de budur. Ayrca erdemle-15 rin eylemlerle ve etkilenimlerle ilgili olduuna baklrsa, her eylemi ve her etkilenimi de haz ya da ac izliyorsa, erdem hazBirinci Kitap 33 lar ve aclarla ilgili olsa gerek. Bunlar araclyla verilen cezalar da bnu gsteriyor; nk cezalar bir tr tedavidir, tedaviler de doal yaplar gerei kart eylerden oluur. Ayrca daha nce de dediimiz gibi, ruhun her huyu, doal yaps gerei daha kt ve daha iyi klan eylerle ya da bu konularla ilgilidir. Kiiler hazlar ve aclar yznden, bunlarn peinden komakla veya bunlardan kamakla; ya peinde komamalar veya kamamalar gerekenlerin ya da gerekmedii zamanda veya gerekmedii ekilde veya akln bu konularda belirledii dier ekillerde peinde komamakla veya kamamakla kt oluyorlar. Bu nedenledir ki erdemleri bir tr etkilenmeme ve dinginlik olarak da tanmlarlar. Bunu genel anlamda syledikleri iin "gerektii veya gerekmedii ekilde" veya "gerektii zaman" diye ya da bu gibi baka eyleri eklemedikleri iin pek doru tanmlamyorlar. Demek ki bu tr olan erdemin hazlar ve aclarla ilgili olarak en iyileri yaptran, ktln ise tersini yaptran olduu [hareket noktas olarak] kabul edilebilir. Ayn eylerle ilgili olduunu unlardan da aka grebiliriz: Bir tercihe gtren ey, kanmaya gtren de ey vardr: Gzel, yararl, haz veren ve bunlarn kart irkin, zararl, ac veren; btn bunlarda iyi insan baarl, kt insan ise baarsz olur, zellikle de haz konusunda; nk haz canllarda ortaktr ve tercih konusu olan her eyle birlikte bulunur; nk gzel de yararl da ho grnr. Ayrca bebeklikten beri hepimizde bizle birlikte beslenir; bundan dolay yaamn her yanna sinmi olan bu etkilenimi tmyle kazyabilmek zordur. Eylemlerimizi de kimimiz daha ok kimimiz daha az haz ve acya gre ayarlyonz. ite bu nedenle tm bu aratrmann bunlar zerine olmas zorunlu.

Eylemlerden iyi ya da kt bir ekilde haz veya ac duyma nemli bir fark yaratr. Ayrca Herakleitos'un dedii gibi9 hazza kar koymak fkeye10 kar koymaktan daha gtr; sanat da erdem de hep daha g olanla ilgilidir, gerekten de daha zor olanda baarl olmak 30 35 1105a m if m 28 i % I 34 Nik.omak.bos 'a Etik. daha iyidir. Dolaysyla da gerek erdem gerekse siyaset konusunda yaplan her aratrma haz ya da aclarla ilgilidir; bunlar iyi ynde kullanan iyi, kt ynde kullanan ise kt olacak. Demek ki erdemin aclar ve hazlarla ilgili olduu; onu oluturanlarn ayn zamanda onu artrd ama baka ekilde gerekletirildiklerinde onu yok ettii; ve onu oluturmu olan konu-15 larda etkinlikte bulunduu belirtilmi oldu. Kiilerin adil iler yapa yapa adil, ll iler yapa yapa ll olmalar gerektiini sylememiz sorun yaratabilir; nk kiiler adil ve ll iler yapyorlarsa zaten adil ve lldrler: Okuyup yazanlarn ya da mzikle uraanlarn zaten 20 okuryazar ya da mzisyen olduu gibi. Yoksa bu, sanatlarda byle deil midir? Bir rastlant sonucu ya da bir bakasnn tevikiyle bir kii belki okuyup yazabilir; ama, ancak okuryazarlkla ilgili bir i yaparsa ve bunu okuryazarca yaparsa ki bu-25 nu da kendisinde bulunan okuryazarla gre yaparsa okuryazar olacaktr. Ayrca sanatlarla ilgili durum ile erdemlerle ilgili durum ayn deil; nk sanat rnlerinin iyi olmas kendilerinde bulunan bir zelliktir; demek ki bunlarn belirli bir zellik tayacak ekilde ortaya konmas yeter; oysa erdemlere uygun yaplanlar kendileri belirli zellikleri tamakla adilce 30 veya ll bir ekilde yaplm olmazlar, ancak onlar yapann belirli zellikler tamasyla adilce ve ll bir ekilde yaplm olurlar: lkin yapan bilerek yapyorsa, sonra tercih ederek ve kendileri iin tercih ederek yapyorsa, nc olarak da emin ve sarslmaz bir ekilde yapyorsa. Bilerek yapma dn-1105b da bunlar teki sanatlarda gerekli saylmazlar. Erdemlerle ilgili olarak ise, bilmek hi nemli deil, ya da ok az nemlidir; oysa tekiler, ok az ey deil, her eyi salarlar. nk adil ve ll davrana

davrana bu zellikler edinilir. Demek ki adil ve 5 ll kiinin yapaca gibi yaplanlara adil ve ll denir; bunlar yapan deil, adil ve ll kiilerin yaptklar biimde yapan kii adil ve ll oluyor. O halde "adil iler yaparak kiBirinci Kitap 35 i adil, ll iler yaparak kii ll olur" sz yerindedir. Bunlar yapmaynca da hi kimsenin hibir zaman iyi olmas sz konusu olamaz. Ne var ki insanlarn ou bunu yapmyor, sze snp felsefe yaptklarn, bylece de erdemli olacaklarn sanyorlar; doktorlar dikkatle dinleyen, ama onlarn yap dediklerinden hibirini yapmayan hastalara benzer bir ey yapyorlar. Byle tedavi grmekle nasl bunlarn bedeni iyileme-yecekse, onlarn ruhlar da byle felsefe yapmakla iyi olmayacaktr. Bunlardan sonra erdemin ne olduunu aratralm. Ruhta olup bitenler trl etkilenimler, olanaklar ve huylar olduuna gre erdem bunlardan birisi olsa gerek. Arzu, fke, korku, yreklilik, kskanlk, sevin, sevgi, kin, zlem, hrs ve acmann, genel 'olarak' da haz ya da acnn izledii eylere 'et-kilenim' diyonm; bunlardan etkilenebilmemizi salayanlara, szgelii fkelenebilmemizi, ac duyabilmemizi ya da acyabil-memizi salayanlara 'olanak' adn veriyorum. 'Huylar' diye de etkilenimlerle ilgili olarak iyi ya da kt durumumuza diyorum, rnein fkelenmeyle ilgili olarak, an ya da gerekenden az fkeleniyorsak kt, orta ekilde fkeleniyorsak iyi durumdayz. teki etkilenimlerde de bu byledir. Demek ki erdemler de ktlkler de etkilenim deildir; nk erdemler ile ktlklere gre bize iyi ya da kt denir ve etkilenimlere gre deil, erdemler ile ktlklere gre vlr ya da knanrz (nitekim korkan ya da fkelenen vlmez; srf fkelenen de yerilmez, belli bir ekilde fkelenen yerilir). Ayrca kendi tercihimizle fkelenmez ya da korkmayz, oysa erdemler baz tercihlerdir ya da tercihsiz olmuyorlar. stelik etkilenimlerle ilgili olarak 'harekete getirildiimiz', oysa erdemlerle ilgili olarak 'harekete getirildiimiz' deil, belli bir eye 'yatkn olduumuz' sylenir. Bu nedenle erdemler olanak da deildir; nitekim srf etkilenme olanana sahip olduumuz iin iyi ya da kt olmayz; vlmeyiz de yerilmeyiz de. Ayrca olanaklar bizde do36 Niknmakhos'a Etih. al olarak var, oysa doal olarak iyi ya da kt olmayz; bun-o dan ise daha nce sz etmitik. yleyse erdemler etkilenim ya da olanak deilse, geriye onlarn 'huy' olmas kalyor. Bylece erdemin cins bakmndan ne olduunu ortaya koymu bulunuyoruz. Ama bu kadar, yani bir huy olduunu sylemek yetmez, nasl bir huy olduunu da sylemek gerek. yle diyelim: Her 15 erdem neyin erdemi ise, onun iyi durumda olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salar. Szgelii gzn erdemi gz ve onun iini erdemli klar; nk gzn erdemi sayesinde iyi grrz. Ayn ekilde atn erdemi at erdemli klar; iyi koma-20

sn, binicisini iyi tamasn ve dmanlarn karsnda kamamasn salar. Bu her eyde byleyse, insann erdemi insann iyi olmasn ve kendi iini iyi gerekletirmesini salayan huy olmal. Bunun nasl olacan sylemitik, ama bu, erdemin doal yapsnn nasl olduunu aratrrsak, baka bir yoldan 25 da akla kavuur. Srekli ve blnebilir olan her eyi blp daha ounu, bize gre yapabiliriz; eit olan ise arlk ile eksikliin bir ortasdr. Bir eyin ortas iki ucundan eit uzaklkta 30 olana diyorum, ki bu herkes iin bir ve ayn eydir; bize gre orta ise, ne fazla ne de eksik olana diyorum; bu ise tek deildir, herkes iin de ayn deil. rnein bir eyin ou on, az iki ise, eye gre alndnda ortas alt olur; nk eit bir ekilde birini ayor, dieri tarafndan alyor; bu ise matematiksel 35 oranlamaya gre ortadr. Oysa bize gre ortay byle almamak gerekir; nitekim biri iin on be kilo yemek ok, kilo yemek az ise, beden eitimcisi dokuz kilo yemei gerekli bulmaya-l6b aktr; nk bu da bunu yiyecek olan iin az da olur ok da. Nitekim Milon" iin az, beden eitimine yeni balayan biri iin 5 ok olur. Kou ve grete de bu byle. Demek her bilen kii arlk ile eksiklikten kaar, ortay arar, onu tercih eder; bu orta ise eyin ortas deil; bize gre orta olandr. Demek ki, eer her bilim kendi iini ortaya bakarak ve ilerine buna gre yn Birinci Kitap 37 vererek iyi biimde gerekletiriyorsa (b nedenle, arlk ve eksiklik olumluyu bozduu, 'orta olma' ise onu koruduu iin, kendilerine eklenecek ya da onlardan alnacak bir ey olmayan ilere iyi iler deriz; dediimiz gibi iyi sanatlar bunu gzeterek alr), erdem de, eer doa gibi her sanattan daha kesin ve iyi ise, ortay hedef edinmek olsa gerek. Kastettiim karakter erdemidir, nk o etkilenimlerle ve eylemlerle ilgili; arlk, eksiklik ve orta ise bunlarda olur: rnein korkma, cesaret etme, arzu etme, fkelenme, acma ve genelde haz alma ya da ac duymada daha az ve daha ok olur, her ikisi de iyi deil. Oysa gerektii zaman, gereken eylere, gereken kiilere kar, gerektii iin, gerektii gibi bunlar yapmak orta olandr ve en iyidir, bu da erdeme zgdr. Ayn biimde eylemlerde de arlk, eksiklik ve orta sz konusudur. Erdem ise arl yanl olan, eksiklii yerilen, ortas vlen ve isabetli olan etkilenimlerle ve eylemlerle ilgili; vlmek ve isabetli olmak da erdeme zg. Demek erdem bir tr orta olmadr; ortay ama edinir. Ayrca yanla dmek pek ok biimde (Pythagoraslarn dnd gibi, kt snrszn, iyiyse snrlnn zelliidir), isabetli olmak ise tek biimde olur (dolaysyla ilki kolay ikincisi zordur; hedefe isabet etmemek kolay, isabet etmek ise zordur); bu nedenle de arlk ile eksiklik ktle, orta olma ise erdeme zgdr "yiler bir eittir, ktler ise eit eit."12 O halde erdem, tercihlere ilikin bir huy: Akl tarafndan ve akl banda insann belirleyeceiyle belirlenen, bizle ilgili olarak orta olanda bulunma huyudur. Bu, biri arlk, teki eksiklik olan iki ktln ortasdr; ktlk etkilenimlerde ve eylemlerde gerekenden ars ya da eksiidir, erdem ise orta38

Nikomakhos'a Etik. 5 y bulma ve tercih etmedir. Bunun iin varl bakmndan ve ne olduunu dile getiren sz bakmndan erdem orta olmadr; en iyi ile iyi bakmndan ise uta olmadr. Ama her eylem ile her etkilenimin orta olmas sz konusu deildir; nitekim bun-o lardan kimi adlarnda ktl ierir: Szgelii hasetlik, arszlk, kskanlk; eylemler iinde de zina, hrszlk, adam ldrme. nk btn bunlarn ve bu gibi eylerin arlklarnn, eksikliklerinin deil, kendilerinin kt olduu sylenir. O halde bunlarda isabetli olmak olanakl deildir, hep yanla d-15 mek sz konusu. Bunlarn iyi olmas olmamas, zina konusunda olduu gibi, kimle, ne zaman yapmak gerektii sz konusu deildir; bunlardan birini yalnzca yapmak yanl yapmak olur. Ayn ekilde hakszlk yapmak, korkak olmak, haz peinde komak konusunda da orta olma ve arlk eksiklik olduunu 20 ileri srmek sz konusu deildir; nk bu ekilde arln ve eksikliin ortas diye arln arl ile eksikliin eksiklii olacak. Buna karn orta, bir bakma u olduu iin, lllk ile yiitlikte nasl arlk ya da eksiklik yoksa onlarn da ortas, arl-eksiklii yok; nasl yaplrsa yaplsn yanla dlr. 25 Genel olarak sylenirse, ne arln, eksikliin bir ortas, ne de ortann eksiklii ya da arl vardr. Bunu yalnz genel anlamda sylememek, tek tek durumlarda da uygulamak gerekli; nk eylemlerle ilgili sylenen 30 szlerden genel konusunda olanlar daha yaygn, zel konusunda sylenenler ise daha dorudur; nk eylemler tek tek durumlarla ilgilidir ve sylenenler bunlara uymaldr. Bunlar ana izgileriyle ele alalm: Yiitlik korkular ve cretlerle ilgili 1107b orta olmadr, korkusuzlukta arya kaanlarn ad yok (nitekim birou adszdr), cretlilikte ar olan cretli, korkmakta arya kap, yreklilikte yetersiz kalan ise korkaktr. Hazlar ile aclar konusunda (hepsinde, zellikle aclarn hepsinde deilBirinci Kitap 39 se de) orta olma lllk, arlk ise kendini tutamamazlktr. Haz duymada eksiklik gsterenlere pek rastlanmaz, bunun iin bunlara ad verilmemitir, biz 'duygusuz' diyelim. Para alma ile para verme konusunda orta olma cmertlik, arl ile eksiklii ise savurganlk ile cimriliktir; bunlarda insanlar kart ynde arlk ile eksiklik gsterir: Savurgan vermekte arlk almakta eksiklik, cimri ise almakta arlk vermekte eksiklik gsterir. imdilik bunlara biimsel olarak, ksaca deinmekle yetinelim; daha sonra bunlar daha kesin belirlenecektir. Para konusunda baka tutumlar da vardr: ortas, ihtiam (muhteem cmertten farkldr, muhteem byk eyler iin, cmert daha kk eyler iin para harcar); arl gsteri budalal ve kabasabalk, eksikliiyse eli sklk. Bunlar cmertlikle ilgili olanlardan ayrdr; nerede ayrldklar daha sonra sylenecek. Onur ile onursuzluk konusunda orta olma yce gnlllktr, arl kendini byk grme diye bir ey, eksiklii ise kendini kk grmedir. Nasl kk eylerle ilgili olan cmertlik ihtiamdan dediimiz gibi ayrysa, byk bir onurla ilgili olan yce gnllln karsnda, daha kk onurla ilgili bir zellik var; onua

gerektii gibi, gerektiinden ok ve gerektiinden az arzu etmek olanakldr; byle bir arzuda ar olana onur dkn, eksik kalana ise onuru umursamaz denir; orta olann ise ad yok. Bu tutumlarn onura dkn olanm-ki olan onura dknlk dnda adlar yok. Bu nedenle uta olanlar ortann yerini alma iddiasndadr. Biz de kimi kez onur dknne orta deriz, kimi kez ise onuru umursamayana; kimi kez onur dknn veriz, kimi kez de onuru umursamayan. Hangi nedenle bunu yaptmz daha sonra sylenecek. imdi giritiimiz biimde geri kalanlardan szedelim. fke konusunda da arlk, eksiklik, orta olma var; bunlar hemen hemen adsz olmakla birlikte, orta olana sakin diyerek, orta olmay sakinlik diye adlandralm; u noktalardan ar dan sinirli olsun ktlk sinirliliktir eksiklik gsteren f40 Niknmakhos'a Etih. keiz, eksiklik de fkesizlik. Biribirlerine benzemelerine kar-o n, farkl olan orta daha var: Hepsi insanlar arasndaki ilikilerdeki konumalar ve eylemlerle ilgilidir; farklar ise, birinin bu konularda samimi olma ile tekilerin ise hola ilgili olmasdr. Bunun da bir tr akada, bir tr de yaamn her durumunda sz konusu. Her eyde orta olmann vlmesi gerekti-15 ini, ularn ise vlesi, doru olmadklarn, yerilmeleri gerektiini daha iyi grebilmek iin bunlardan da sz etmeli. Bunlarn ou adszdr, tekilerde de yaptmz gibi, bunlara da aklk kazandrmak ve kolay izlenebilir hale getirmek iin, bunlara biz ad bulmay deneyelim. Samimiyet konusunda orta 20 olan insan bir tr samimidir; bu ortaya da samimiyet diyelim. Kendini baka trl gsterme arya doru olursa arlatanlk, buna sahip olana da arlatan, eksiklie doru olursa istihza, buna sahip olana da mstehzi diyelim. akadaki ho konusundaysa orta olana akac, tutumun adna akaclk; arlna 25 aklabanlk, buna sahip olana da aklaban; eksiklik gsterene yabanl, bu huya da yabanllk diyelim. Yaamdaki bir baka ho konusunda, gerektii gibi ho olana dost, ortasna dostluk; arlk gsterene, bu bir nedenle deilse koltuku, bir kan varsa dalkavuk; eksiklik gsterene ve hibir eyi beenmeye-3 ne, kavgac olana etin adam diyelim. Baa gelenlerle ve etkilenenlerle de ilgili ortalar vardr: Utanma bir erdem deildir, ama utanmay bilen vlr; nk bu konularda orta olma sz konusudur; arya kap her eyden utanan utanga, eksiklik 35 gsteren ya da hibir eyden utanmayan yzsz; ortas da l8b utanmay bilendir. nfial, kskanlk ile hasetin ortasdr, bunlar da evremizdekilerin durumlarna ilikin duyulan ac ve hazla ilgilidirler; infial duyan, haksz yere iyi durumda olanlar karsnda ac duyar; kskan ise bunu arya gtrerek iyi durum-5 da olan herkes karsnda ac duyar; haset duyan ise zlmekten ylesine uzaktr ki, bakasnn ac duymasna sevinir. Bunlardan, baka yerde de sz etmek iin frsat olacak. Kendisint Birinci Kitap 41

den bir tek anlamda sz edilmeyen adalet konusunu da bundan sonra ele alp, her iki anlamnda da ortalar olduunu syleyeceiz. Akl erdemleriyle ilgili olarak da ayn eyi yapacaz. ikisi arlk ile eksiklik eklinde ktlk, biri de orta olma erdemi olmak zere [says] olan tutumlarn hepsi, belli bir biimde biribiriyle bir kartlk iindedir; ular hem ortaya hem biribirlerine, orta ise ulara karttr. Nasl eit, daha ke gre daha byk, daha bye gre daha kkse, etkilenim-lerde ve eylemlerde orta huylar eksikliklere gre ar, arlklara gre eksik oluyor. Yiit korkaa gre cretli, cretliye gre korkak grnyor. Ayn biimde ll, duygusuza gre haz dkn, haz dknne gre duygusuz; cmert cimriye gre savurgan, savurgana gre cimri grnr. Bu nedenle ularda olanlarn her biri orta olann tekinin tarafna don iter. Korkak yiite cretli, cretli de korkak der. teki durumlarda da bu byle. Bunlar biribirlerine byle kart olduklarndan, ular biribirlerine, ortaya olan kartlklarndan daha karttr. Nasl byn kkten, kn bykten uzakl, her ikisinin eitten uzaklndan daha oksa, bunlarn da biribirlerine uzakl, ortaya olan uzaklklarndan daha ok. Ayrca yiitlik ve ataklkta, cmertlik ve savurganlkta olduu gibi; kimi ularla ortann belli bir benzerlii var; oysa biribirlerine gre, ular arasnda ok byk benzersizlik var; biribirinden en uzak olanlar kart olarak tanmlanr, dolaysyla biribirlerine daha uzak olanlar biribirlerine daha karttrlar. Orta olan ile karlatrldklarnda kimi eylerin eksiklikleri kimilerinin ise arlklar daha karttr; szgelimi yiitliin kart, arlk olan ataklk deil, eksiklik olan korkaklktr; llln kart eksiklik olan duygusuzluk deil, arlk olan haz dknldr. Bunun iki nedeni var: Biri o nesnenin kendisinden kaynaklanyor: Bir ucun ortaya daha yakn ve daha benzer oluundan dolay, ortann karsna onu deil, daha ok teki ucu ko30 35 1109a zO24 A fc jj M ..... % I"' f 5 II P 42

Nikomakbos 'a Etik yarz; rnein yiitlie ataklk daha benzer ve daha yakn, kor-10 kaklk ise daha uzak grnd iin, yiitliin karsna daha ok korkakl koyarz; ortadan daha uzakta olanlar daha kart gibi grnr. Demek ki ilk neden bu; nesnenin kendisinden kaynaklanyor; teki nedense dorudan bizim kendimizden kaynaklanyor. Doal olan eyler ortaya daha kart gibi grnr; szgelimi doal olarak hazlara daha ok meylimiz var, bu-15 nun iin dzenli bir yaamdan ok, haz dknlne meylederiz. Dolaysyla da kendimizi daha ok verdiimiz eylere daha kart deriz; bu nedenle de arlk olan haz dknl llle daha karttr. 20 O halde karakter erdeminin orta olma olduu ve ne ekil-

de orta olduu: Biri arlk teki eksiklik olan iki ktln ortas olduu ve etkilenimlerde ve eylemlerde ortay hedef edinmekle byle olduu yeterince belirtilmi oldu. Bu nedenle erdemli olmak g itir. Her eyde ortay bulmak zor itir, 25 szgelii bir dairenin ortasn bulmak herkesin deil, bilenin iidir; ayn ekilde fkelenmek, para vermek ve harcamak herkesin yapabilecei kolay bir eydir; ama bunlarn kime, ne kadar, ne zaman, niin, nasl yaplaca ne herkesin bilecei bir ey ne de kolaydr. Bunlar iyi yapmann ender, vlesi, gzel 30 bir ey olmasnn nedeni de bu. Bunun iin Kalypso'nun iit-ledii gibi, ortay arayann nce ona daha kart olandan uzak kalmas gerekiyor: "Bu dumann, bu dalgann dnda tut gemiyi"13 Nitekim ulardan biri tekinden daha ok yanla gtrr; ortay bulmak ise son derece g olduundan, derler ki, ikinci 35 yol olarak en az kt olanlar semek gerekir. Bu da tam bizim uo9b sylediimiz biimde olur. O halde kendimizin de yatkn oldunc Kitap 43 umuz eylere bakmak gerekiyor; nk herbirimiz bir baka eye yatknz. Bu da bizim nelerden haz aldmzdan, nelerden de ac duyduumuzdan anlalacaktr. yleyse kendimizi bunlara ters yne doru ekmemiz gerekli; eri odunlar dzeltenlerin yapt gibi, isabetsizlikten ok uzaklamakla ortaya ulaacaz. Her eyde de hotan ve hazdan saknmak gerek; nk haz konusunda tarafl olmadan yargda bulunamyoruz. Troia'nn ileri gelenlerinin Helene'ye duyduklarnn14 aynsn bizim de hazza kar duymamz ve her dununda onlarn szlerini yinelememiz gerekiyor; bu ekilde onu uzaklatrrsak, daha az isabetsizlik ederiz. zetle sylersek, bunlar yapnca ortaya daha kolay isabet edebileceiz. Bu belki ok zordur, zellikle de tek tek durumlarda: nk nasl, kime kar, neden ve ne kadar sreyle fkelenmek gerektiini belirlemek kolay deil; nitekim kimi kez fkelenmeyenleri vp, onlara sakin diyoruz, kimi kez de fkeye kaplanlara 'erkek' diyoruz. Ama uygun olandan arlk ya da eksiklie dom biraz uzaklaan deil, fazla uzaklaan kii yerilir; nk bu tr biri gze batar. Ancak bunun nereye kadar ve ne dereceye kadar yerilmesi

gerektiini aklla belirlemek de kolay deil. Duyulara verilen eylerin herhangi biri iin de kolay deildir; nk bu tr eyler tek tek eyler arasnda yer alrlar, bunlara ilikin yarg da bunlar duymada verilir. Bunlardan u kadar grlyor ki, ortann huyu her eyde vlen bir huydur ve kimi kez arla, kimi kez de eksiklie dom bir eilim gstermek gerekir. Ortaya ve uygun olana en kolay da bu ekilde isabet edeceiz. NC KTAP Erdemin duygulanmlarla ve eylemlerle ilgili olduuna ve isteyerek yaplanlarda vgler ile yergiler, istemeyerek yap44 Nik.omak.bos 'a Etik. tanlarda ise balama, hatta kimi kez acma sz konusu olduuna baklrsa, 'isteyerek' ve 'istemeyerek' yaplan belirlemek, erdem konusunda aratrma yapanlar iin herhalde gereklidir; 35 yasa koyanlar iin de dllendirme ve ceza verme konusunda moa yararldr. Zorla ya da bilgisizlik nedeniyle yaplanlar istemeyerek yaplm gibi grnyor. Balangc, yapann ya da maruz kalann dnda bulunan, byle olduundan dolay da yapann ya da maruz kalann hi pay olmadan yaplan 'zorla yap-lan'dr; szgelimi bir insann rzgr ya da onu elinde tutanlar s tarafndan bir yere srklenmesi gibi. Daha byk ktlkler korkusundan ya da iyi bir ey iin yaplanlarn ise rnein bir tiran ocuklarn ya da anababasn elinde tuttuu birine zorla kt bir ey yapmasn emrederse ve bunu yapt takdirde onlar kurtulacaksa, yapmad takdirde de ldiirlecekler-se, byle bir eyin isteyerek mi yoksa istemeyerek mi yapld tartlmal. Bunun bir benzeri frtnalarda denize bir ey-o 1er atmada oluyor: Genellikle hi kimse isteyerek bir ey atmaz; akl banda herkes, kendisinin ve tekilerin kurtulmas iin atar. Demek byle eylemler bir karmdr, ama daha ok isteyerek yaplanlara benzerler; nk yapldklar anda tercih ediliyorlar, eylemin amac da duruma uygundur. Eylemlerin isteyerek veya istemeyerek yapld, yapld ana baklarak 15 sylenmeli. Bu gibi durumlarda isteyerek yaplyor, nk byle eylemlerde organlar harekete geirmenin balangc yapann kendisinde bulunuyor; balangc kendisinde olan eyleri yapmak ya da yapmamak da ona bal. O halde bu tr eyler isteyerek yaplyor, ama mutlak anlamda herhalde istemeyerek yaplyor denilebilir. nk hi kimse byle bir eyin 20 kendisini o ey olarak tercih etmez. Kimi kez kiiler; byle eylemler iin, yani daha nemli ve iyi eylere karlk irkin ya da ac veren eylere katlandklar iin vlrler bile; tersini yaptklarnda ise yerilirler. Karlnda iyi ya da uygun bir ey olmakszn en irkin eye katlanmaksa ktlerin zellii. Kimi nc Kitap 45

eylemler de vlmez, ancak balanr, szgelii biri yapma- 25 mas gereken ama insann doal yapsn aan, hi kimsenin katlanamayaca eyler yaparsa. Ama kimi eyler vardr ki kii bunlar yapmaya herhalde zorlanamaz, en byk ktlklere katlanarak lmesi bile gerekebilir. Nitekim Euripides'te15 Alk-maion'u annesini ldrmeye zorlayan nedenler gln grnyor. Kimi zaman da neyi neye tercih etmek ya da ne yerine, neye katlanmak gerektiini grebilmek g; bunu grdkten 30 sonra ise bunda srar etmek daha da g. nk, ou zaman, beklenenler znt vericidir, kiilerin yapmak zorunda kaldklar ise ktdr; bu nedenle vgler ile yergiler kiilerin bunlar yapmak zorunda kalp kalmadklarna gre oluyor. O halde nelere zorla yaplanlar demek gerek? Acaba, genel olarak mob sylenirse, nedeni yapann dnda olduu, onun hi pay olmad zaman yaplanlara m? Kendileri istenmeyen ama yapldklar anda baka eylere tercih edilenler ve balanglar yapanda bulunanlar, kendileri istenmeyerek yaplyor, ama o anda baka eylere karlk istenerek. O halde daha ok, isteye- 5 rek yaplanlara benziyorlar; nk eylemler tek tek eyler arasndadr, bunlar da isteyerek yaplr, ama hangilerini hangilerine tercih etmek gerektiini belirlemek kolay deildir; nk tek tek eylerdeki farklar pek oktur. ayet ho ve gzel eyleI jJ rin zorlayc olduklarn syleyen olursa (nitekim dardan zorlarlar), onun iin her ey zorlayc olsa gerek; nk herkes her 10 eyi bunlar uruna yapyor. Bir eyi zorla ve istemeden yapan-lar ac eker; ho ve gzel bir ey iin yapanlarsa haz duyar. Byle eyler tarafndan kolayca avland iin kendini deil, d etkenleri sulamak; gzel eylemlerin nedeni olarak kendini, irkin eylemlerin nedeni olarak ise ho eyleri gstermek gln olurdu. O halde 'zorla yaplan', zorlanm kiinin hi katlmad, balangc onun dnda bulunan ey gibi grnyor. 46 Nikomakhos'a Etik. Bilgisizlikten dolay yaplan, tmyle, istenerek yaplan deildir; znt ve pimanlk getireni istenmeyerek yaplandr. Bilgisizlikten dolay bir ey yapan ve bundan tedirgin olmayan insan, yaptn bilmediine gre isteyerek yapmamtr, ama znt duymadna gre istemeyerek de yapmamtr. O halde bilgisizlikten dolay bir ey yapanlardan, piman olan iin "istemeyerek yapt" denebilir, ama piman olmayan iin tekinden farkl olduundan "isteyerek yapmad" ifadesini kullanalm; farkl olduu iin kendine zg bir ad olmas daha iyi. Bilgisizlikten dolay bir eyi yapmak ile bilmeden yapmak da biribirinden ayr grnyor. Sarho ya da fkelenmi olan biri yaptn bilgisizlikten dolay yapyor grnmyor; sylenen nedenlerden birinden dolay yapyor, ama bilerek deil, bilmeden. Her kt kii yaplmas gerekenleri ve uzak durulmas gerekenleri bilmez; byle bir yanlg yznden de insanlar adaletsiz ve genel olarak kt oluyor. 'stemeyerek yapm' ifadesi ise yararl olan bilmeyen iin kullanlamaz; nk istemeyerek yapmann nedeni tercihe ilikin bilgisizlik deildir (bu bilgisizlik ktln nedenidir), genele ilikin bilgisizlik de deildir (bu bilgisizlik yznden

kiiler yerilir); istemeyerek yapmann nedeni tek tek eylere ilikin eylemin aralarnda yer ald ve hakknda olduu eylere ilikin bilgisizliktir; bunlarda acma ve balama sz konusu, nk bunlardan birini bilmeyen yaptn istemeden yapyor. O halde bunlar da neler ve ka tane olduunu belirlemek herhalde fena olmayacak. Yani kim, neyi, ne hakknda, hangi durumda yapyor, kimi kez de ne ile szgelimi hangi arala ne iin szgelimi kurtulu iin nasl szgelimi skunetle mi yoksa serte mi yapyor. Hi kimse, deli deilse, bunlarn btnn bilmemezlik edemez; szgelimi yapan bilmemesi olanakszdr, nk kii kendini bilmeyebilir mi? Oysa kii yapt eyi bilmeyebilir: rnein bir eyi sylemise "azmdan kat" denmesi ya da Aiskhylos'un16 srlarla ilgili olarak nc Kitap 47 "sylenmemesi gerektiini bilmiyordum" demesi gibi; ya da nasl altn gstermek isterken szgelii sapann elinden kamas gibi. Biri de Merope17 gibi, olunu dman sanabilir ya da ucu ak mzra korumal sanabilir ve ta, snger ta sanabilir; kurtarmak amacyla birine il vermekle onu ldrebilir; ya da parmak greilerinin yapt gibi, yalnzca dokunmak isterken yaralayabilir. O halde bilgisizlik eylemin btn bu yanlaryla ilgili olduuna gre, bunlardan birini zellikle de en nemlilerini bilmeden eylemde bulunan, yaptn istemeyerek yapm grnyor; en nemli olanlarn ise, eylemin iinde yapld koullar ve eylemin amac olduu grnyor. O halde byle bir bilgisizlie gre istemeyerek yapld sylenen eylemin znt vermesi ve pimanlk getirmesi gerekiyor. Zorla ya da bilgisizlikten dolay yaplan 'istemeyerek yaplan' olduuna gre, 'isteyerek yaplan' yle grnyor ki balangc eylemin tek tek koullarn bilen kiide olduu zaman yaplandr. Belki de tutku ya da arzu yznden olan eylere 'istemeyerek yaplanlar' demek doru deil. Byle olsa, teki canllardan hibiri ocuklar da isteyerek eylemde bulunmayacak, bu bir; ikincisi, acaba arzu ve tutku nedeniyle yaptklarmzn hibirini mi isteyerek yapmyoruz; yoksa gzel eyleri isteyerek, kt eyleri istemeyerek mi yapyoruz? Ya da, neden bir ve ayn olduuna gre, bu gln olmaz m? Kiinin arzulamas gerekli olanlara 'istemeyerek yaplanlar' demek herhalde yersiz olur; kimi eyler konusunda fkelenmek, kimi eyler konusunda da salk ve renme gibi arzu duymak gerekiyor, istemeyerek yaplanlarn znt verici olduu, arzuya uygun olanlarnsa ho olduu grnyor. stelik istemeyerek yaplp yaplmamalar bakmndan, yaplan yanllarn hesapl ya da fkeden dolay yaplmas arasnda ne laik var? nk her ikisinden de kanmaldr. Akldan pay almayan duygulanmlar ise, daha az insanca grnmyor, dolaysyla fke ve arzudan kaynaklanan insan eylemleri de. De48 Nikomakbos'a Elik. mek bunlar 'istemeyerek yaplanlar' olarak saymak uygun de-

Silisteyerek ve istemeyerek yaplan belirledikten sonra, sra 5 tercihi ele almaya geldi; nk erdemle ok yakn ilikili, ve karakterler konusunda eylemlerden daha ok yargya varmaya yardmc olduu dnlyor. Tercih, isteyerek yaplan bir ey gibi grnyor, ama ayn ey deil; 'isteyerek yaplan' daha kapsaml. Nitekim isteyerek eylemde bulunma ocuklarla hayvanlarda da grlr, ama tercih grlmez. Birdenbire yaplan-o lara da isteyerek yaplanlar diyonz, ama tercihe gre deil. Onun arzu, tutku, isteme ya da bir eit san olduunu syleyenler doru sylemiyorlar; nk akl sahibi olmayanlarda tercih yoktur, ama arzu ile tutku ortaktr. Kendine egemen olmayan kii tercihle deil, arzuyla davranr; oysa kendine ege-15 men olan kii tersine, arzuyla deil, tercihle davranr. Arzu tercihe ters debilir, oysa arzu arzuya ters dmez. Ayrca arzu hola ve znt verenle ilgili; tercih ise ne zc olanla ne de hola ilgili. Tutku tercihle daha da az ilgilidir, nk tutku yznden yaplanlar tercihle en az ilgili grnyor. Biribirlerine 20 yakn grnmelerine karn, tercih isteme de deildir. nk olanakszlarn tercih edilmesi szkonsu deil; biri olanaksz bir eyi tercih ettiini sylerse, aptal olduu dnlr, oysa olanakszlarn da istenmesi szkonusudur. rnein lmszln. Ayrca kii hibir zaman kendisinin yapamayaca eyleri isteyebilir; rnein bir oyuncuyu ya da bir sporcuyu yen-25 meyi; hi kimse byle eyleri tercih etmez, kendisinin yapabileceini dnd eyleri tercih eder. steme daha ok amala, tercih ise amaca gtren eylerle ilgili; rnein salkl olmay isteriz, bizi salkl klacak eyleri ise tercih ederiz; mutlu olmak isteriz, istediimizi syleriz; onu tercih ettiimizi syle-30 mek ise uygun deildir. Ksaca, tercih elimizde olan eylerle ilgili grnyor. Tercih kan da olamaz, nk kan her eyle ilgili grnyor, ncesiz sonrasz olanlar ve olanaksz eylerle nc Kitap 49 ilgisi elimizde olanlarla ilgisinden hi de daha az deil; kan doru ve yanl diye ayrlr, iyi ya da kt diye deil; tercihse daha ok iyi ve ktyle ilgili. Geri hi kimse tercihinin genel olarak kanyla ayn ey olduunu herhalde sylemez. Ne var ki belli bir kanyla da ayn deildir, nk biz, u ya da bu kanya sahip olmakla deil, iyi ya da kt eyleri tercih etmekle belirli nitelikte kiiler olunz. Nitekim bizler iyi ya da kt eyleri edinmeyi ya da onlardan uzak durmay tercih ederiz; bir eyin ne olduu, kime yararl olduu ya da nasl olduu konusunda ise kanmz olur; bir eyi edinmek ya da ondan uzak durmak konusunda pek kanmz olmaz. Ayrca tercih, dorunun tercihi olmaktan ok gerekenin tercihi olmakla vlr, ka-nysa doruluk derecesiyle. zellikle iyi olduklarn bildiimiz eyleri tercih ederiz; pek iyi bilmediimiz eylerde kanmz olur. En iyi eyleri tercih edenler ile bunlar konusunda kans olanlarn ayn olmadklar grnyor; kimilerinin daha iyi kanlan vardr, ama ktlkten dolay yaplmas gerekeni tercih etmezler. Kannn tercihten nce gelmesi ya da onu izlemesi arasnda bir fark yok; nk bunu deil, onun kanyla ayn ey olup olmadn aratryoruz. Sylenenlerden hibiri olmadna gre, tercih nedir ya da zellii nedir? isteyerek yaplana

benziyor, ama isteyerek yaplan her ey tercih edilmi deil. Yoksa o, 'enine boyuna dnlen' mi? nk tercih aklla ve dnmeyle yaplr; nitekim ad18 bile [proairesisl 'baka eylerden nce seilmesi gereklilii' anlamna geliyor. Her ey konusunda enine boyuna dnlr m, her ey dnme nesnesi midir? Yoksa baz eylerin enine boyuna dnlmesi szkonus deil midir? 'Dnme nesnesi' ise, herhalde aptal ya da deli birinin dnd eye deil, usa sahip birinin dnd eye demeli. Hi kimse ncesiz-sonrasz eyler hakknda enine boyuna dnmyor; szgelimi evren zerinde kimse enine boyuna dnmyor. Yine hi kimse hareket halinde olanlar ama hep ayn ekilde ister zonnlu ola50 Nik.omak.hos a Etik. rak ister doal yaplan gerei ya da bir baka nedenle hep ayn ekilde olup bitenler konusunda enine boyuna dnmez; rnein gnein dnleri ve doular konusunda. Deiik zamanlarda deiik biimde olan biten eyler konusunda da, szgelimi kuraklk ile ya konusunda enine boyuna dnlmez; ne de bir rastlant sonucu olanlarn zerinde, szgelimi bir definenin bulunmas zerinde. Hatta insanlarla ilgili her ey konusunda da enine boyuna dnlmez. rnein 30 hibir Lakedaimonial Iskitlerin en iyi ekilde nasl ynetilecei konusunda enine boyuna dnmez; nk bunlarn hibiri bizim araclmzla olmaz. Demek biz, elimizde olan ve yaplabilecek eyler zerinde enine boyuna dnrz; nk bunlar kalyor. Bunlarn nedenleri olarak da doa, zorunluluk, rastlant, bir de us ve insan araclyla gerekletirebilecek her ey grnyor. Her insan da kendi araclyla gerekletirebi-m2b lecek eyleri enine boyuna dnr. Kesin, kendi kendine yeter olan bilimler konusunda da enine boyuna dnlmez, szgelimi harfler konusunda (nk bunlar nasl yazmamz gerektii konusunda tereddt etmiyomz); ancak bizim araclmzla olan ama hep ayn biimde olmayan eyler konusunda enine boyuna dnrz: rnein tp, ticaret konularnda, be-' den eitiminden ok daha az kesinlie ulam kaptanlk konusunda; dier sanatlarda da durum byledir, bilimlerden ok sanatlarda enine boyuna dnrz, nk daha ok bunlarda tereddt ederiz. O halde enine boyuna dnme ou zaman belirli bir ekilde olanlarda, ama [bir durumda] nasl ola-o caklar belirsiz olanlarda ve belirlenemeyenlerde szkonusu-dur. nemli konular kendimizin yeterince kestirebileceimize gvenemeyerek bakalarna danrz. Amalar zerinde deil, amalara ulatran eyler konusunda enine boyuna dnrz; bir doktor iyiletirip iyiletirmemesi, bir konumac ikna edip etmemesi, bir siyaset adam yasalara gre ynetip ynetmemesi konusunda dnp durmaz; teki mesleklerde de hi kimnc Kitap 51 ,2

'2 se amalar konusunda enine boyuna dnmez; amac belirleyip nasl ve hangi aralarla ona ulaacan aratrr ve birok 15 yoldan ulalabilecek gibi grnrse, en kolay, en iyi ekilde gerekletirebileceini; bu yol tekse, onun araclyla nasl olabileceini, onun da srasyla bulunmas bakmndan en son olan ilk nedene varncaya dek nasl olabileceini aratrr. Dnp tanan kii, szn ettiimiz ekilde, sanki bir 20 ekli aratrp zmlyor gibidir (her aratrmann bir enine boyuna dnme olmad szgelimi matematikte ama her enine boyuna dnmenin bir aratrma olduu grnyor); zmlemedeki son admn ise olmada ilk olduu grnyor. Olanaksz olan bir eyle karlatklar takdirde vazgei- 25 yorlar, szgelimi para gerekiyorsa ve salanamyorsa; ama olanakl grnyorsa, yapmaya giriiyorlar. Olanakl olanlar ise, bizim araclmzla gerekleecek olanlardr; dostlarn araclyla gerekleecek olanlar, bir anlamda bizim araclmzla gerekleebilir saylr; nk balanglar bizdedir. Kimi kez 30 aralar, kimi kez onlarn kullanl aratrlr; teki durumlarda da bu byle: Kimi kez hangi arala, kimi kez nasl, kimi kez de kimin araclyla bir eyin nasl gerekleebilecei aratrlr. Demek, dediimiz gibi, insan, eylemlerin balangc grnyor; enine boyuna dnme kiinin kendisinin yapabilecekleri konusundadr, eylemler de baka eyler iin yaplr. nk IJiJ hakknda dnlp tanlan, ama deil, amaca gtrenler-. dir; tek tek eyler zerine de enine boyuna dnlmez; rnej in "u bir ekmek mi, ya da gerektii gibi piirilmi mi?" diye 1113a dnlmez; bunlar alglama iidir. Kii hep enine boyuna dnecek olsa, bu sonsuza dek gider. Dnlp tanlan ile tercih edilen ayn eydir, u farkla ki tercih edilen artk belirlenmi bulunuyor; nk enine boyuna dnmeyle hakknda karar verilen tercih edilendir. Kii eylemin balangcn kendin- 5 de hem de kendindeki kendisine yol gsterende arayp bulunca, nasl eylemde bulunacan aratrmaya son verir; 52 Nikomakbos'a Elik. nk tercihi yapan ondaki bu yol gsterendir. Bu, Home-ros'un betimledii eski ynetimlerden de belli; krallar tercih ettikleri eyleri halka iln ederlermi. O halde 'tercih edilmi ey', elimizde olan eyleri dndkten sonra arzu edilen ey olduuna gre, 'tercih' de kendi elimizde olan eylerin enine boyuna dnlm arzusu olur; enine boyuna dnerek karar verdiimizde, dnp tanmamza uygun arzu etmi oluruz. Bylece tercihi biimsel olarak belirlemi ve nelerle ilgili olduunu amalara gtrenlerle ilgili olduunu sylemi olduk. '?} I

istemenin amala ilgili olduunu daha nce syledik; istenenin ise, kimi iyi, kimi de iyi gzken olduunu dnr, "istenen iyidir" diyenlere baklrsa, doru tercih yapmayann istedii eyin, istenen ey olmad sonucu kar (nk o, istenecek bir ey olacaksa, iyi de olmal; oysa o durumda ktyd); dier yandan "istenen, iyi gzkendir" diyenlere baklrsa, hibir eyin doal olarak istenecek bir ey olmad, ancak her kii ona yle grneni istedii sonucu kar; ne var ki baka baka insanlara baka baka eyler ve olabilir ki biribirine kart eyler yle grnyor. Bu sonular beenmiyorsak, acaba "iyi genel olarak ve dom olarak istenendir, her bir kiinin istei ise ona iyi grnendir" mi dememiz gerek? Bu durumda erdemli kiinin istedii dom olarak istenen, sradan birinin istedii ise rastlant sonucu istenen olacak, tpk bedenler konusunda olduu gibi: Salam olanlar iin gerekten sal koruyucu eyler salkldr, hastalkl olanlar iinse baka eyler; ac, tatl, scak, ar ve benzeri eyler iin de bu byle, nk erdemli kii tek tek eyler hakknda doru yargda bulunur ve tek tek eyler konusunda 'dom' ona grnendir. Her kiinin durumuna gre gzel ve ho olan eyler vardr; ve belki de erdemli kiinin bakalarndan en byk fark, tek tek eylerde doruyu grmesinde bulunur: Sanki onlarn ls ve ltnc Kitap 53 dr. o kimsenin ise haz yznden yanld grlyor, nk haz, iyi bir ey olmad halde, onlara iyi grnyor. O zaman ho olan iyi diye tercih ediyorlar, acdan da kt diye kayorlar. stenen, ama olduuna gre; enine boyuna dnlen ve tercih edilenler ise amaca gtrenler olduuna gre, bunlarla ilgili eylemler tercihe bal ve isteyerek yaplan eylemler olsa gerek. Erdemlerin etkinlikleri de bunlarla ilgili. Demek ki erdem de, ayn ekilde ktlk de elimizdedir. Yaplmas elimizde olan eyleri yapmamak da elimizdedir; hayr demek elimizde olan eylere evet demek de elimizde. yleyse iyi olan bir eyi yapmak elimizdeyse, irkin olan bir eyi yapmamak da elimizde; iyi olan bir eyi yapmamak elimizdeyse, irkin olan bir eyi yapmak da elimizde, iyi ve kt eyleri yapmak ve ayn ekilde bunlar yapmamak elimizdeyse iyi olmak ve kt olmak da bu idiyse demek ki doru olmak da kt olmak da elimizdedir. Hi kimsenin isteyerek kt olmadn ne de istemeyerek kutlu olduunu sylemek bir bakma dom, bir bakma yanltr: Hi kimse istemeden kutlu olmaz, ama ktlk isteyerek oluyor. Yoksa biraz nce sylediklerimizden phe etmek ve insann, ocuklarnn olduu gibi eylemlerinin de balangc ve douran olduunu sylememek gerekirdi. Bunlar byle grnyorsa ve biz [eylemleri] bizde olanlardan baka balanglara gtremiyorsak, balanglar bizde olanlar, kendileri de elimizde olanlardr ve isteyerek yaplr. Buna tek tek kiiler de yasa koyucularn kendileri de tanklk eder gibi grnyor; nitekim onlar, kt iler yapanlar bunlar zorla ya da nedeni kendileri olmayan bilgisizlikten dolay yapmadktan takdirde cezalandrarak hizaya getiriyorlar; gzel eyler yapanlar ise dllendiriyorlar; amalar da bunlar tevik etmek, tekileri ise engellemektir. Oysa hi kimse

elinde olmayan ve isteyerek olmayan eyleri yapmaya tevik edilemez; szgelii hi kimsenin snmamaya, ac ya da alk duymama54 Nikomakhos'a Etik.

ya ya da benzen baka bir eye ikna edilmesi olacak i deil-30 dir; nk bunlar daha az duymaya hi de ikna olacak deiliz. Bilmemenin kendisi bile yani kii kendisi bilmemenin nedeni grnyorsa cezalandrlr; szgelii sarholar iin ceza iki kattr; nk yaptnn balangc kendisindedir, sarho olmamak ona baldr; sarholuk ise [yaptn] bilmemesini4a nin nedeni. Yasalarda bilinmesi gereken ve bilinmesi zor olmayan bir eyi bilmeyenleri de cezalandrrlar; bilgisizliklerini gidermek kendi ellerinde olmasna karn, savsama nedeniyle baka konular da bilmedikleri dnlenlere ayn ekilde ceza verilir; nk bilmeme durumunda olmamak ellerindeydi. nk buna aba gstermek onlara bal. Belki de "yle kiilerdir ki, aba gsteremezler" denebilir; ama byle kiiler ol-5 malarnn nedeni kendileridir; babo yaadklar iin adaletsiz ya da haz dkn olmalarnn nedeni de kendileridir. Kimileri kt iler yapmakla, kimileri de iki iip benzeri eyler yaparak yaamakla; nk tek tek eyler konusundaki etkinlikler onlar byle yapar. Bu bir yarma ya da baka bir i iin alanlarda da apak grnyor; nk onlar srekli olarak etkin halde yayorlar. yleyse huylarn tek tek eyler konu-o sunda etkinlikte bulunmakla meydana geldiini bilmemek, btnyle duyarsz birinin zelliidir. Ayrca adaletsizlik yapann adaletsiz kii olmak istememesi ya da haz peinde olann haz dkn bir kii olmak istememesi akla aykrdr. Ama eer biri onu adaletsiz yapacak eyi bilmeden yapmyorsa, isteyerek adaletsiz olur; istedii anda da adaletsiz olmaya son vererek adil bir kii olmayacaktr. Hasta kii de bu ekilde sa-15 lkl olmaz; kendini dizginlemeden yaad ve doktorlar dinlemedii iin isteyerek hastaysa bile. Hasta olmamak bir zamanlar onun iin olanakl iken, bu frsat kard m, onu yeniden elde edemez; tpk bir ta frlatann onu yeniden elde edememesi gibi. Ama atmak ona balyd, nk balang onun 20 elindeydi. Ayn ekilde adaletsiz veya haz dkn kii iin de nc Kitap 55 byle olmamak balangta elindedir; bunun iin de onlar isteyerek yle oluyorlar; bir kere olduktan sonra da yle olmamalar artk olanakszdr. Yalnz ruhun ktlkleri deil, bedenin kimi ktlkleri de isteyerek edinilir, knadklarmz da bunlardr; hi kimse doutan irkin kiileri ayplamaz, hareketsizlik ya da zensizlik nedeniyle irkin olanlar knar. Gszlk ve sakatlk konusunda da bu byledir; nitekim hi kimse doutan, bir hastalk yznden ya da yaralanmadan tr kr olan birini knamaz, daha ok acma duyar; oysa ayyalk yznden ya da baka bir eye dknlk yznden yle olan birini herkes knar. O halde bedenle ilgili ktlklerden bize bal olanlar knanrlar, elimizde olmayanlar ise knanmazlar. Eer bu byle ise, baka konulardaki ktlklerden knananlar da bize bal olanlar olacaktr. Ayrca biri diyebilir ki herkes kendisine iyi grneni arzu eder, ama hayal gcnn efendisi deildir; her

bir kii nasl insansa ama da ona yle grnr; yleyse her kii belli bir ekilde kendi huyunun nedeni ise, hayalinin de nedeni belli bir ekilde kendisi olacaktr; ama deilse, kt bir ey yapmasnn nedeni de kendisi deildir ve bunlar amac bilmemekten dolay yapar, bunlarla kendisi iin en iyinin gerekleeceini sanarak; o amac arzulamas ise kendi seimi deildir; eer iyi yargda bulunup gerekten iyi olan tercih edecekse, grme gcyle olduu gibi, byle domu olmal; yetenekli insan da doutan bu gcn bulunduu insandr; nk bu, en nemli ve en gzel eydir bakasndan ne alnabilecek ne de renilebilecek, doal olarak naslsa yle sahip olunacak bir ey. Tam ve gerek anlamda yeteneklilik bu bakmdan iyi ve gzel bir doal yapya sahip olmaktr. te bunlar doruysa, erdem niye ktlkten daha ok isteyerek sahip olunan bir ey oluyor? nk her ikisi hem iyi hem de kt kii ister doal olarak ister baka bir yoldan olsun ayn ekilde ama ediniyor ve bu ama karlarnda duruyor, teki eyleri ise bu amala ilgili olarak herhangi bir ekilde yapyor56 Nikomakhos'a Etik. lar. Demek ki, ister amac bu ne olursa olsun kii doal olarak edinmesin ama edinilmesinde kendi pay olsun, isterse de ama doal olsun ama teki her eyi erdemli kii isteyerek 20 yapsn, erdem isteyerek olan bir eydir; yleyse ktlk de isteyerek olmaktan geri kalamaz. nk ama konusunda olmasa bile eylemlerde kiinin araclyla gerekleen bir eyin olmas, kt kii iin de szkonusudur. O halde eer, dediimiz gibi, erdemler isteyerek olan eylerse (nk huylarmzn nedeni belli bir ekilde kendimizi de ve naslsak buna gre amacmz koyuyoruz.) ktlkler de isteyerek olan eyler olur; 25 nk durumlar ayndr. Bylece erdemlerin ortak cinsini biimsel olarak belirlemi ve orta olmalar olduklarn, onlar oluturan eylemleri yapmay salayan huylar olduklarn, elimizde olduklarn ve isteyerek edinildiklerini ve sa akln buyurduu ekilde olduklar-30 n sylemi olduk. Ama eylemler ile huylar ayn anlamda 'isteyerek olan' eyler deildir; nk tek tek durumlar bilince, batan sona kadar eylemlerimize hakimizdir, oysa hylarm-1115a zn balangcna hakimiz, tek tek durumlarda beklenen ise tpk hastalklarda olduu gibi bilinemez; ama belli bir ekilde davranmak ya da davranmamak elimizde olduu iin, bundan tr isteyerek olan eylerdir. imdi yeniden her bir erdemi ele alarak, onlarn neler ol-5 duklarn, nelerle ilgili olduklarn ve nasl olduklarn syleyelim; bylece ne kadar erdem olduu da aa kacak, ilk olarak yiitlikten szedelim. Korkular ve cretlerle ilgili bir orta olma olduu daha nce aa kt; bizim korkutucu eylerden korktuumuz ak; bnlarsa genellikle sylenebilecei gibi ktdrler; bundan tr korkuyu ktln beklentisi olarak 10 tanmlarlar. Nitekim biz btn ktlklerden korkarz, szgelii kt nden, yoksulluktan, hastalktan, dostsuzluktan, lmden; ama yiit bunlarn hepsi ile ilgili grnmyor; nnc Kitap

57 k bunlarn bazlarndan korkmak gerekir ve korkmak gzel bir eydir, korkmamak ise irkindir; szgelii kt nden korkmamak; nitekim ondan korkan kii, erdemli ve duyarl bir kiidir, korkmayansa utanmaz bir kii. Byle birine kimileri eretileme yoluyla yiit derler, nk yiitle benzer bir yan vardr; nk yiit kii de korkusuzdur. Belki de yoksulluktan ve hastalktan, ksaca bir ktle ya da kiinin kendisine bal olmayan byle eylerden korkmamak gerekir. Ama bunlar karsnda korkmayan da yiit deildir, onu bir benzerlikten tr byle adlandryoruz; nitekim kimi cmert kiiler savataki tehlikelerde korkak olduklar halde, varlklarn kaybetmeyi yreklilikle karlarlar. ocuklar ve kars karsnda kstahlktan, kskanlktan ya da bu tr eylerden korkan korkak olmad gibi, krbalanmak zere iken yreklilik gsteren de yiit deildir. O halde korkutucu eylerin hangileri konusunda yiit olunuyor? Yoksa en nemli olanlarda m? nk hi kimse korkun eyler karsnda daha dayankl olmaz. En korkutucu ey ise lmdr, nk sondur ve lm biri iin hibir ey atk iyi ya da kt grnmyor. Yiit kii her durumdaki lmle de ilgili grnmyor, szgelii denizden ya da hastalklardan olan lmlerde. yleyse hangi durumlardaki lmlerle? Acaba en gzel durumlardakinde mi? Savataki lmler byledir; nk en byk ve en gzel tehlike iinde olan lmler bunlardr. Kent ynetimlerinin ve monarklarn byle lenleri onurlandrmalar da bunu gsteriyor. O zaman asl anlamnda yiit kii, gzel bir lm karsnda ve lm getirebilecek eylerle burun buruna geldiinde korku duymayana denebilir; byle eylerse savata olur. Elbette yiit kii denizde ve hastalklarda da korku duymaz, ama denizciler gibi deil; nk denizci olmayanlar umutlarn kesmilerdir ve byle bir lm fkelendiriyor onlar; oysa denizciler deneyimlerinden dolay umut iindedirler. Ayrca yiit kiiler kar koymann ve l58 Nik.omak.bos 'a Etik. mn gzel olduu yerde yiite davranrlar; oysa byle fel-5 ketlerde bunlarn hibiri yoktur. Korkutucu olan, herkes iin ayn deildir, insan aan korkutucu bir eyden de szederiz. Bu, usa sahip olan herkes iin korkulacak bir eydir; insana gre olan korkutucu eyler ise, o byklk bakmndan, daha ok ya da daha az korkutucu olmalar bakmndan farkllk gsterir. Yreklendirici eylerde de bu byledir. Yiit kii insan olarak kendini korkuya kaptrmaz. nsan iin korkutucu olan eylerden gerektii gibi korkacak ve gzel bir ey iin akln gerektirdii ekilde katlanacaktr; nk erdemin amac budur. Bunlardan ise daha az ya da daha 15 ok korkutabilir; ayrca korkutmayacak eylerden de sanki korkutacak eylermi gibi korkutabilir. Yanlglardan kimi, korkulmas gerekmeyen eylerden korkmaktan, gerekmedii ekilde korkmaktan, kimi ise gerekmedii zaman ya da bu gibi koullarda korkmaktan ortaya kyor. Yreklendiren eyler konusunda da bu byledir. O halde korkulmas gereken eylerden ve gerekli nedenlerden dolay gerektii ekilde ve gerektii zaman korkan, cesaret edilmesi gereken eyleri yapmaya cesaret eden kii yiittir; nk yiit

kii yakan biimde ve akln gsterdii ekilde etkilenir ve eylemde bulunur. Her et-20 kinliin amac ise huya gre olan bir amatr. Yiit biri iin de yiitlik gzel bir eydir; amac da byledir; nk tek tek eyler amata belirlenir. Dolaysyla yiit kii gzel bir ey iin yiitlie uygun olan eylere dayanr ya da onlar yapar. Korkma-25 makta arya kaanlarn ad yoktur (daha nce de pek ok eyin ad olmadn sylemitik); ama eer biri hibir eyden Keltler iin sylendii gibi, ne depremden ne de selden korkmuyorsa, ya lgndr ya da vurdumduymaz. Korkutacak eylerde korkmamakta arya kaan kii ise cretlidir. Cretli kii arlatan ve yiitlik taslayan saylr; nk o korkutucu eyler konusunda yiit kii naslsa yle grnmek ister; yapabildi-30 i eylerde ona yknr. Bunun iin bunlarn ou yalanc nc Kitnp 59 35 1116a pehlivandrlar; nk yapabildikleri yerde cret gsterir, ama korkutucu eyler karsnda dayanamazlar. Korkmakta arya kaan ise korkaktr; nk o gerekmeyen eylerden, gerekmedii ekilde korkar ve bu tr teki zellikleri tar. Yreklilikte ise geri kalr; ama daha ok, aclar konusunda arlk gstermekle tannr. Korkak kii karamsardr, nk hereyden korkar. Yiit ise tam tersi, nk yrekli olmak iyimser kiinin iidir. O halde hem korkak, hem cretli hem de yiit kii ayn eylerle ilgilidir, ama bunlar karsnda deiik tutumlar olur: ilk ikisi arya kaar veya eksik kalr, yiit ise orta olma zelliine sahiptir ve gerektii gibi olur; Ayrca cretli kiiler ne atlan kiilerdir, tehlikelerden nce gnll olduklar halde, 5 tehlikeyi grnce kaarlar; oysa yiit kiiler i banda etkin-dirler, daha nce ise sakin. O 2 O halde, dediimiz gibi yiitlik, szn ettiimiz konularda cesaret edilecek ve korkulacak eylerle ilgili orta olmadr; bunlar gzel olduu iin tercih eder ve dayanr; ya da bunlar yapmamak irkin olduu iin. Buna karn yoksulluktan, aktan ya da acdan kamak iin lmek bir yiidin deil, daha ok bir korkan iidir; nk zor eylerden kamak gevekliktir ve gzel olduu iin bir katlanma deil, kt olandan kamadr, 15 ite yiitlik byle bir eydir, ama baka eylere de yiitlik denir. Bunlar be trdr: ilki yurttalarn cesaretiyle ilgilidir; yiit-ie en ok o benzer; nk yurttalarn hem yasalardaki cezalardan ve ayp olduundan dolay, hem de onurlandrldm-dan dolay tehlikelere dayandklar grnyor. Bundan tr 20 korkaklarn onursuz, yiitlerin ise onurlu sayldklar yerde, bunlar en yrekli kiiler saylyor. Homeros da bunlar yiit 1 tjl

olarak almyor, szgelii Diomedes'i ve Hektor'u: "Polydamas beni sulayacak ilk kiidir"19 ve [Diomedes] 60 Nikomakbos'a Elik. "Gnn birinde Hektor Troiallara hitap ederken: Tydeus'un olu benden [katj"20 diyecek. En ok bu yiitlik daha nce sz edilene benziyor, nk erdemden tr oluyor utanmaktan ve gzel bir eyi (onum) arzu etmekten tr ve irkin olduu iin ayptan kamaktan tr. Yneticilerin zorlad kiileri de bunlarn arasna katmak gerekebilir; ama bunlar daha ktdr, nk utanmaktan deil, korkudan bunu yapyorlar ve irkin olandan deil, ac veren eyden kayorlar; nk yneticileri bunlar yapmaya zorluyor, Hektor'un yapt gibi: "atmadan kaarken kimi yakalarsam, kaamayacaktr kpeklere yem olmaktan."21 nlerine kattklarn geriye dom katklar zaman vuranlar ve hendeklerin ya da byle yerlerin nne dizenler ayn eyi yapyorlar; hepsi zorluyor onlar. Oysa zomnlulktan deil, gzel olduu iin yiit olmak gerekir. Tekler konusunda deneyim de yiitlik saylyor. Bundan tr Sokrates de yiitliin bilim olduunu dnmtr. Baka baka konularda deneyimli olanlar baka bakadr; savala ilgili ilerde ise askerler deneyimlidir. Savata birok boluk grlyor ve bunlar en ok onlar gryorlar; tekiler bunlarn ne gibi olduklarn bilmedikleri iin de, onlar yiit gibi grnyorlar. Ayrca, deneyimlerinden dolay bir eye uramadan zarar verebiliyorlar, nk silahlar kullanabiliyorlar ve silahlan, hem zarar vermeye hem de zarara uramamaya en elverili silhlardr; silhlanm olarak silhsz kiilerle veya atletler amatrlerle savayor gibidirler; nitekim mcadelelerde en yiit olanlar en iyi savalar deildir, en gller ve en iyi bedenlere sahip olanlar en iyi sanc Kitap 61 valardr. Askerler ise tehlike fazlalanca ve saylar ya da ara gereleri daha az olunca korkak olurlar; ilk kaanlar da onlardr, yurttalar ise orada kalarak lrler, Hermaion'da" olduu gibi. nk onlar iin kamak irkin bir eydir ve lm byle bir kurtulutan daha tercih edilir bir eydir. Dierleri ise kendilerini gl sanarak balangta tehlikeye atlrlar, ama tehlikenin farkna varnca, irkin olandan ok lmden korktuklar iin kaarlar; yiit ise byle deildir. te yandan fkeyi de yiitlikten sayarlar; nitekim kimi kiiler fkeden tr de yiit gibi gzkrler, tpk kendilerini yaralayanlara saldran yaban hayvanlar gibi; nk yiit kiiler de fkeli mizal kiilerdir; nk fke tehlikeler arasnda en ok harekete getiren eydir; bundan tr Homeros "fkesine23 g katt", "tutkusunu ve fkesini uyandrd",

"burun deliklerini saran etin tutku", "kan tututu"24 der; btn bunlar fkenin uyanmas ve iddet anlamna geliyor gibi grnyor; oysa yiit kiiler bir eyi gzel diye yaparlar, fkeleri ise onlara yardmc olur; oysa yaban hayvanlar ac yznden yaparlar, vurulduklarndan ya da korktuklarndan dolay; ama ormanda [ya da bataklkta] iseler yaklamazlar. Demek ki ac ya da fkeden srklenerek, tehlikelerin hibirini kestirmeden tehlikeye atlmalar yiitlik deildir, yoksa a olduklar iin eekler de yiit olurdu; onlara vrsanz bile otlamaktan vazgemezler. Zina yapanlar da arzular yznden pek ok eye cesaret ederler [ac ya da fkeden dolay tehlikeye atlanlar yiit deildir]. fkeden tr olan en doal yiitlik gibi grnyor, ama ancak tercih ve ama ona eklenince yiitlik oluyor. Nitekim insanlar fkelendikleri zaman ac ekiyor, alnca da haz duyuyorlar, bunlar uruna mcadele edenler ise yiit deil, mcadelecidirler; nk bunlar gzel bir ey iin ve akln gsterdii gibi savamyor, etkilenme yznden savayor; ama yiitle bir benzerlikleri de var. yimser kiiler de yiit deildir; pek ok kez ve pek ok insan 62 Nik.omak.bos 'a Etik. yendiklerinden dolay tehlikelere atlma yreklilii gsterirler; her ikisi de yreklilik gsterdikleri iin biribirlerine benzerler, ama yiit kiiler daha nce sylediklerimizden tr yreklilik s gsteriyor, iyimserler ise iyi olduklarn ve hibir zarara uramayacaklarn sandklar iin. Sarho olanlar da byle bir ey yapyor; nk onlar da iyimser olurlar. Ama iler bekledikleri gibi olmaynca kaarlar; oysa bir yiidin zellii, insan iin korkutucu ya da byle grnen eylere dayanmakt, nk byle yapmak gzel, yapmamak irkin bir eydir. Bunun iin nceden grnenlerde deil, beklenmedik tehlikelerde korkusuz ve dingin olmak daha yiit olan insann zellii gibi gr-20 nyor; nk hazrlkl olmasndan ok huyundan dolay cesaret gsteriyor; nitekim nceden grnenleri kii hesapla ve aklla tercih edebilir, ama anszn gelenleri huyuna uygun olarak. Bilmeden eylemde bulunanlar da yiit grnrler ve iyimser kiilerden pek uzak deillerdir; ama bunlarn bir iddias olmadndan daha da ktdrler, tekilerin ise vardr; bunun 25 iin iyimserler bir sre dayanrlar; yanlm olanlar ise ilerin tahmin ettiklerinden baka trl olduunun farkna varnca kaarlar; Sikyonllar diye Ispanaklarla karlanca arpan Ar-goslularn bana geldii gibi. Bylece kimlerin yiit olduu, kimlerin de yiit grnd sylenmi oldu. Cesaret gsterme ve korkmayla ilgili olan yiitlik, her iki-30 siyle de ayn ekilde ilgili deildir, daha ok korkulacak eylerle ilgilidir; nitekim cesaret edilecek eylerden ok korkulacak eyler karsnda dingin olabilen ve bunlarla ilgili tutumu gerektii gibi olan yiittir. Nitekim, dediimiz gibi, ac veren eylere katlanmalar bakmndan onlara yiit deniyor; bunun iin yiitlik hem aclar getiren bir eydir, hem de hakl olarak vlr, nk aclara dayanmak ho eylerden uzak kalmaktan 35 daha gtr. Ama yiitliin amacnn ho olduu, ancak evre 1117b sindeki etkenlerle glgelendii dnlebilir, atletizm yarDrdnc Kitap

63 malarnda da olduu gibi; nitekim boksrler iin ama hotur -yarmalarn niini ta ve onurlardr ama yumruk yemek etten kemikten olduklarndan actr; btn almalar da ac verir, btn bu etkenler pek ok, buna karlk niinlerin kk bir ey olmas yznden, hi ho bir yan yok gibi grnyor. Yiitlik konusunda da byle bir ey oluyorsa, lm ve yaralanmalar yiit kii iin de ac verici olacak, o istemeden bana gelecek, ama o bunlara dayanacaktr, nk bunu yapmak gzel ya da yapmamak irkindir. Erdeme ne kadar tam sahipse ve ne kadar mtluysa, lm [diincesinlden de o kadar ac ekecektir. nk byle biri en fazla yaamaya lyktr ve en byk iyilerden bilerek yoksun kalacaktr, bu da ac vericidir. Ama bundan dolay o daha az yiit olmaz, bunlarn yerine savata gzel olan tercih ettii iin belki de daha ok yiit olur. O halde byle etkinlikte bulunma amaca ulat zaman dnda tm erdemlerde sz konusu deildir. Byle insanlarn deil, daha az yiit olanlarn iyi askerler olmalarn (onlar iin iyi olan baka bir eyleri olmadndan) herhalde engelleyen bir ey yoktur; nk bunlar tehlikelere atlmaya hazrdrlar ve yaamlarn kk kazanlarla deitirirler. Yiitlik konusunda bu sylenenler yeter; bu sylenenlerden onun ne olduunu biimsel olarak belirlemek g deildir. Yiitlikten sonra lllkten szedelim; bunlarn ruhun akldan pay almayan yanlaryla ilgili erdemler olduklar dnlyor. llln hazlar konusunda bir orta olma olduunu daha nce sylemitik; aclarla ise daha az ve deiik bir biimde ilgilidir: Haz dknl de onlarda grnyor. Hangi bazlarla ilgili olduu konusunu imdi belirleyeceiz. Bedenle ve ruhla ilgili olanlar ayralm, rnein onur sevgisi ve renme sevgisi gibi; her insan, sevdii eylerden haz alr ve etkilenen beden deil, daha ok dnme yetiidir. Byle hazlar konusunda insanlara ne ll ne de haz dkn denir; bedenle ilgili olmayan baka hazlar konusunda da bu byle: Nitekim 64 Nikomakhos 'a Etik. biz hikye dinlemeyi ya da anlatmay sevenlere ya da gnlerini lfla geirenlere haz dkn deil, geveze deriz; para ya da 35 dostlar uruna ac ekenlere de haz dkn demiyoruz. O sa halde lllk bedensel hazlarla ilgili olsa gerek, ama bunlarn da hepsiyle ilgili deildir; nitekim grme duyusuyla ilgili eylerden rnein renklerden, ekillerden, resimlerden 5 holananlara ne haz dkn ne de ll deriz; her ne kadar bunlardan da gerektii gibi ya da gereinden fazla veya az holanmak olanakl saylyorsa da. iitme duyusuyla ilgili olanlarda da durum ayndr; nitekim mzik ya da oyuncular dinlemekten fazla holananlara hi kimse haz dkn demez, ge-o rektii gibi holananlara da ll demez. Rastlantsal olanlarn dnda koku alma duyusuyla ilgili olarak fazla holananlara da byle denmez; nitekim elma, gl ya da tts kokusundan holanan kiilere deil, ya kokularndan ya da yemek kokularndan holananlara haz dkn deriz; haz dknleri bu kokulardan, onlara arzuladklar eyleri hatrlattklar iin holanyorlar. Geri, acktklarnda yemek kokusundan

holanan insanlar da grmek olanakl, ama genellikle byle kokulardan 15 holanmak haz dkn kiinin zelliidir; nk bunlar arzulad eylerdir. teki canllarda da, rastlantsal olanlarn dnda, bu duyularla haz alma szkonusu deildir. Nitekim kpekler tavan kokusundan deil, onu yemekten holanrlar, ama tavann farkna varmalarn koku salar. Arslan da inein b-20 rmesinden deil, onu yemekten holanr; [brmesinden] yaknlarda olduunun farkna varr, bundan dolay da holanr gzkr; ayn ekilde "bir geyik ya da yaban keisi grd" [ya da bulduu] iin deil, kendisine bir ziyafet kt iin haz duyar. O halde lllk ve haz dknl, teki hayvanlar-25 la da ortak olan byle bazlarla ilgilidir ve bundan tr bu hazlar klece ve hayvansal grnyorlar. Bunlarla ilgili duyular dokunma ve tad alma duyulardr. Tad alma duyusunu bile ok az, hatta hi kullanmyorlar galiba; nk tad alma duyuDrdnc Kitap 65 sunun ii eylerin tadna bakmaktr, lezzetleri ayrmaktr; arapla" deneyenler ve yemeklere baharat katanlar bunu yapyorlar; ama bundan pek haz almazlar, en azndan haz dkn olanlar. Bunlar yemede, imede ve cinsellik denende dokunma yoluyla salananlardan haz alrlar. Bundan tr, oburun biri boynunun bir turnannkinden daha uzun olmasn diliyordu; dokunmayla haz ald iin. O halde haz dknlnn ilgili olduu duyu en yaygn olandr; insan olarak deil, hayvan olarak bizde bulunduu iin hakl olarak ayplanacak bir ey saylyor. O halde byle eylerden haz almak ve en ok bunlardan holanmak hayvanca bir eydir. Dokunma duyusu araclyla duyulan en soylu hazlar bunlarn dndadr, spor salonlarndaki masaj ya da bedeni stma araclyla duyulan hazlar gibi; nk haz dkn kiinin dokunma hazz btn bedenle deil, onun belli ksmlaryla ilgilidir. Arzulardan bazlarnn ortak olduu, bazlarnn ise kiilere zg ve sonradan edinilmi olduu sanlyor; szgelii yemek arzusu doaldr; nk yemek gereksinimi duyan herkes kum ya da ya besinler arzu eder, bazen ikisini de; bir de delikanl ise ve gcnn donundaysa Homeros'un dedii gibi bir de yata arzu eder. Ama herkes, u ya da bu olsun, ayn eyleri arzu etmez, ne de hep ayn eyleri. Bunun iin arzular kendimize zg grnyor. Ama yine de bunda doal bir ey var, nk baka baka insanlar iin baka baka eyler hotur, ama baz eyler herkes iin hotur. imdi, doal arzularda pek az kii yanlyor, bu da bir ynde oluyor: Fazla ynnde; nk rastgele yemek ya da iinceye kadar imek, derece bakmndan doal olana gre arya kamaktr; nk doal arzu eksik olann giderilmesidir. Bunun iin gerekenden ok tknanlara obur denir. Pek kaba saba olan insanlar byle oluyor. Buna karn kiilere ozg hazlar konusunda pek ok insan pek ok ekilde yanlyor. u ya da bu "sever" denenler, ya holanmamalar gereken eylerden holanmakla ya gerekenden ok holanmakla, 66 Nikomakbos'a Etik.

ya da oklarn holand ekilde holanmakla veya gerektii ekilde holanmamakla arla derler, haz dknleri ise 25 her bakmdan arla derler; holanmamalar gereken baz eylerden holanrlar (nk tiksindirici eylerdir); ve bunlarn bir ksmndan holanmalar gerekiyorsa da, gerektiinden fazla ya da ounluun holand ekilde holanrlar. O halde hazlarda arla kamann haz dknl olduu ve knanacak bir ey olduu ak. Aclar konusunda ise, yiitlikte oldu-30 n gibi dayanana llp dayanamayana haz dkn denmez; ho eylere sahip olmad iin gerektiinden ok ac ekene haz dkn (acy meydana getiren yine lazdr), haz yokluundan ac duymayana ise ll denir. m;* o halde haz dkn ho eylerin tmn ya da en ho

olanlar arzu eder ve arzular onu gder, yle ki bunlar baka eylere tercih eder. Bunun iin hem bunlara ulaamadnda, hem de bunlar arzu ettiinde ac eker; nk arzu acyla birlikte gider, oysa haz yznden ac ekmek aykr grnyor. 5 Hazlar duymada geri kalanlar ya da hazlardan gerekenden az holananlar pek yoktur, nk bu tr duyarszlk insanca deildir; nitekim teki hayvanlar bile yiyeceklerinde ayrm yaparlar: Bazlarndan holanrlar, bazlarndan holanmazlar; ve 10 hibir eyi ho bulmayan ve eyler arasnda ayrm yapmayan kimse varsa, o, insan olmaktan uzak olsa gerek: Bylesi pek bulunmad iin bunlarn ad da konulmamtr. ll kii ise bunlar konusunda ortay bulmutur; nitekim o, haz dkn kiinin pek ok haz ald eylerden holanmaz, hatta onlara kzar; genellikle holanlmamas gereken eylerden holanmaz, bunlardan ok ok holanmaz, yokluklarnda da ac ekmez, bunlar arzu etmez, olsa olsa ll bir ekilde ac eker 15 ya da arzu eder: Ne gerektiinden ok, ne gerekmedii zaman, ne de genellikle gerekmeyen dier ekillerde. Salk ve gllk iin olanlar ise, ite bunlar o, ll bir ekilde gerektii gibi arzulayacak; dier ho eyleri de bunlara engel olmad, Drdnc Kitap 67 gzele aykr olmad ve olanaklarn amad takdirde arzu-layacaktr. Aksi takdirde byle bazlar lyk olduklarndan ok seviyor, oysa ll kii byle deildir, sa akln gsterdii ekilde arzu duyar. Haz dknl korkakla gre daha isteyerek olunan bir eye benziyor; nitekim ilki haz yznden teki ise ac yznden oluuyor, ki bunlardan ilki tercih edilecek, teki ise kanlacak bir eydir. Ac onu ekenin doasn deitirip bozar, oysa haz byle bir ey yapmaz. O halde o, daha ok isteyerek olunan bir eydir. Bu nedenle de daha ok ayplanacak bir eydir; nk bunlara almak daha kolaydr. Nitekim yaamda tehlikesi olmayan byle eyler pek oktur, oysa korkutucu eyler tam tersidir. Tek tek durumlarda ise korkakln ayn ekilde isteyerek gsterilen bir ey olmad grnyor; nitekim korkakln kendisi acszdr, ama tek tek durumlarda [korkan] insanlar acdan dolay deiir, yle ki silh ekerler ya da baka irkin eyler yaparlar; bunun iin [korkmann] zorlayc olduu dnlyor. Buna karlk haz dkn kii tek tek eyleri isteyerek yapar (nk onlar dileyerek ve arzulayarak

yapar), ama genelde haz dkn pek yle isteyerek olunmaz; nk hi kimse haz dkn olmay dilemez. Biz 'haz dknl' (akolasia?*) szcn ocuklarn yapt yanllar iin de kullanrz, nk yaplanlar arasnda belli benzerlikler vardr. Bunlardan hangisinin hangisine gre adlandrld imdiki konumuz bakmndan nemli deildir, ama szcn sonraki kullanlnn ncekinden geldii ak. Bu benzetme de pek kt gibi grnmyor; nk irkin eyleri arzulayan ve gittike artma eilimi gsterenin hizaya getirilmesi gerekiyor. Bu zellii en fazla gsteren de arzu ile ocuktur. nk ocuklar da arzularna gre yaarlar ve ho olan iin arzu zellikle onlarda oluyor. O halde eer uysal olmazsa ve ona yl gsterene boyun emezse, arla gidecektir; nk ho lana duyulan arzu doymak bilmez, her tarafta da dncesiz 68 Nikomakhos 'a Etik. 10 insana arzu uyandran bir ey vardr; bir etkinlik halinde bir arzu ise ayn trden arzulan artrr ve bu arzular byk ve iddetli olunca, insann akln bandan alr. Bunun iin bunlarn ll ve az olmalar ve akla hi ters dmemeleri gerekir. te 'uysal' olma ve 'hizaya getirilmi olma' dediimiz budur. Nasl ocuk, eiticinin buyurduklarna gre yaamalysa, ayn ekilde arzulayan yanmzn da akla uymas gerekir. Bunun iin l-15 l kiinin arzulayan yan aklla uygunluk iinde olmaldr; nitekim ikisinin de ulamak istedii gzel olandr; ll kii de gerekenleri, gerektii ekilde, gerektii zaman arzu eder; akl da bunu buyurur, ite lllk zerine dediklerimiz bunlardr. DRDNC KTAP imdi cmertlikten szedelim. Cmertliin mal mlk konusunda orta olma olduu dnlyor; nitekim cmert kii, savala ilgili ilerde, ll kiinin vld iler ya da karar-25 1ar konusunda deil, mal alp vermede, daha da ok verme konusunda vlr. 'Mal' diye, deeri para ile llen hereye di-youz. Savurganlk ile cimrilik mal konusunda arlk ve eksikliklerdir. Cimrilii mal konusunda her zaman gerekenden ok 30 titizlenenlere ykleriz, savurganl ise kimi zaman daha karmak bir ekilde kullanrz; szgelii kendini tutamaz kiilere ve haz dknlnde fazla para sarfedenlere de hovarda" deriz. Bu nedenle bunlarn ok daha aa kiiler olduu dnlyor; nk birok ktl birden tayorlar, ama uygun 1120a bir ekilde adlandrlmyorlar. Nitekim savurgan kiinin tek bir ktle sahip olmas beklenir: Servetini sap savurmak; savurgan kii kendisi yznden tkendii iin servetinin yok olmas bir eit kendi kendinin tkenmesi olarak dnlyor; Drdnc Kitap 69 nk yaamak bununla oluyor. Demek ki savurganl byle anlyoruz. Kullanlan eyler hem iyi hem de kt bir ekilde kullanlabilirler; zenginlik de kullanlan eylerdendir; her konuda

ona ilikin erdeme sahip olan kii onu en iyi ekilde kullanr; o halde zenginlii de en iyi kullanacak kii mal konusunda erdeme sahip olandr; ite cmert kii byledir. Maln kullanmnn ise harcamak ve vermek olduu dnlyor; almak ve korumak ise daha ok sahip olmaktr. Bunun iin cmert kiinin zellii, gereken yerden almak ya da gerekmeyen yerden almamaktan ok, gereken yere vermektir; nk erdemin zellii iyilik grmekten ok, iyilik yapmak ve irkin eyler yapmamaktan ok, gzel eyler yapmaktr; vermeyi iyilik yapmann, gzel eyler yapmann izledii; almann ise iyilik grmeyi ya da kt davranmamay izlediini grmek zor deildir. kran ise almayan iin deil, veren iin duyulur ve vg konusunda ise bu bsbtn byledir. Hem, almamak vermekten daha kolaydr; nitekim kendimize ait eyleri vermemeye, bakasnnkini almamaktan daha ok yatknzdr. Verenlere cmert denir, oysa almayanlar cmertlik asndan vlmezlerse de adalet bakmndan vlrler; alanlar ise hi vlmezler. Erdemlerinden dolay en ok sevilenler galiba cmert kiilerdir; nk yararldrlar, yararl olan da "verme"dir. Erdeme uygun eylemler gzeldir ve gzel bir ey iindir. O halde cmert kii de gzel bir ey iin ve don bir ekilde verecektir; nk gereken kiilere, gerektii kadar, gerektii zaman ve don verme baka nasl gerektiriyorsa, yle verecektir; bunu da holanarak ya da zlmeden yapacaktr; nk erdeme uygun olan hotur veya zntszdr, pek znt verici deil. Gerekmeyen kiilere verenlere ya da bir ey iin deil, bir baka eyden tr verenlere ise cmert deil, baka bir ey denecektir. zlerek verene de cmert denmeyecektir, nk onlar gzel eylemden ok mal tercih edebilir, bu da cmert kiinin yapa70 Nikomakbos'a Etik. ca bir ey deildir. Gerekmeyen yerden de almayacaktr; nk byle alma mal nemsemeyen bir kiinin yapaca bir ey deil. O isteyen biri de olamaz; nk rahat rahat iyilii kabul etmek iyi davranan kiinin yapaca bir ey deildir. Ama gerektii yerden alacaktr, szgelii kendi malndan; gzel ol-1120b duu iin deil, gerekli olduu iin, verecek eyi olsun diye. Kendi maln da ihmal etmeyecektir: Bununla baz kiilerin yardmna komak istedii iin. Rastgele de vermeyecektir, gereken kiilere, gerektii zaman, gzel bir amala verebilmek 5 iin. Vermekte arya kamak da cmertin zelliidir, yle ki kendisi iin daha az kalr; nitekim kendisini gzetmemek cmert kiinin zelliidir. Cmertlik servete gre szkonusu olur; nitekim cmert olma verilen eylerin okluunda deil, verenin servetine gre verenin huyndadr. Daha az vere-10 nin daha cmert olmasn engelleyen bir ey yok, eer olanaklar daha az ise. Servetlerini kendileri kazanmayp mirasla edinmi olanlarn daha cmert olduklar dnlyor; nk onlar yokluu tatmamlardr ve herkes kendi eserini daha ok sever, tpk ana-babalar ve ozanlar gibi. Cmert kiinin zengin 15 olmas da kolay deildir, nk o almaya ya da elinde tutmaya dkn deildir, seve seve armaanlar verir ve mal kendisinden tr deil, vermek iin nemser. Bunun iin de talih, en lyk olanlar en az zengin olur diye sulanr. Ama bunun byle olmas pek akla aykr deil; nk teki konularda da olduu gibi, sahip olmaya almayan birinin mal sahibi olma-20 s olanakszdr.

O halde cmert kii gerekmeyen kiiye, gerekmedii zaman ya da gerekmedii dier bakmlardan da vermeyecektir, yoksa cmertlie uygun davranmak olmazd; bu ekilde varln tketince de gereken eylere tketecei bir eyi olmazd. Demek ki, dediimiz gibi, cmert kii servetine gre ve gereken eyler iin harcayandr. Arya kaan ise savurgan-dr. Bunun iin tiranlara savurgan demeyiz; nk sahip olDrdnc Kitap 71 duklar ylesine oktur ki, vermede ya da harcamada arya kamalar pek kolay grnmyor. Cmertlik mal alp verme konusunda bir orta olma olduuna gre, cmert kii gereken eyler iin gerektii kadar verecek ve harcayacaktr; kk eyler iin de byk eyler iin de ayn ekilde ve holanarak; 30 gerektii yerden gerektii kadar da alacaktr. nk erdem her ikisi konusunda orta olma olduuna gre, her ikisini de gerektii gibi yapacaktr; nk uygun verme bu ekilde almay gerektirir, alma byle olmaynca da verme de uygun olmaz. O halde biribirini gerektiren davranlar ayn kiide ayn zaman- 1121 da olur, kartlar ise, aktr ki, olmaz. Eer o, gerekenin ya da gzel bir eyin dnda, olur da, harcama yaparsa, bundan znt duyacaktr, ama ll bir ekilde ve gerektii gibi; nk gereken eyden gerektii gibi holanmak da ac duymak da erdemin zelliidir. Cmert kii ayn zamanda mal konularnda kolay yaklalabilir bir insandr, hakszla da ura- 5 yabilir; nk mala deer vermez, gereken bir eyde harcama yapmam olmas, gerekmeyen bir eyde harcama yapm olmaktan duyduu zntden daha ar gelir. Simonides'in" dedii de houna gitmez. Savurgan ise bunlarda da yanlgya der; nk ne gereken eylerden ne de gerektii gibi holanp ac duyar; bu daha sonra syleyeceklerimizle daha da aklk kazanacak. O halde savurganlk ile cimriliin arlklar ve ek- 10 siklikler olduunu, bunlarn da iki konuda almada ve vermede sz konusu olduunu sylemi bulunuyoruz. Harcamay da verme tarafna koyuyoruz. Savurganlk vermede ve almamada arlk gsterir, hatta almada eksik kalr; cimrilik de vermede eksik kalr, almada ise kk eyler dnda a- 15 rlk gsterir. Bunun iin savurganla zg olanlar bir araya gelmez, nk hibir yerden almadan herkese vermek kolay deildir; zel kiiler ki savurganlar yle farzediliyor vermekle servetlerini abucak bitirirler; byle birinin ise bir cim72 Nikomakhos 'a Etik.

riden ok daha iyi olduu dnlyor olsa gerek. Nitekim o, ya ilerledike, ya da olanak eksikliinden dolay kolayca dzelebilir, ortaya gelebilir; nk cmert kiinin zelliklerine 20 sahiptir. Nitekim o, verir ama almaz; ancak her iki dununda da ne gerektii gibi ne de iyi bir ekilde. Eer buna alabilirse ya 25 da bir baka ekilde deiirse, cmert biri olabilir; nk gereken kiilere verecek, gerekmeyen yerden almayacaktr. Bunun iin karakter asndan pek de kt grnmyor; nitekim almadan vermekte arya kamak, kt ya da soysuz kiinin zellii deil, aptal kiinin zelliidir. Bu sylediklerimizden tr, Ayrca da savurgann pek ok kiiye yarar salad, cimrinin ise hi kimseye, kendisine bile yarar dokunmad 30 iin,

byle savurgan olan kiinin cimriden ok daha iyi olduu dnlyor. Ama dediimiz gibi, ou savurganlar gerekmeyen yerden de alrlar, bu bakmdan da cimridirler28. Harcamak istedikleri ama bunu kolayca yapamadklar iin alc olurlar; nk onlarda mevcut olanlar abuk bitirirler. O zaman da i2ib baka yerden salamak zonnda kalrlar. stelik gzel mi deil mi bakmadklar iin, geliigzel her yerden alrlar; vermeyi arzu ederler ama, nasl, nereden olduu onlar iin farket-mez. Bunun iin onlarn vermeleri cmerte deildir; nk ne gzeldir, ne gzel bir ey iindir, ne de gerektii gibidir. Kimi zaman yoksul olmalar gereken kiileri zenginletirirler, buna kar karakter bakmndan ll kiilere hibir ey vermeye-5 bilirler; dalkavukluk yapanlara ya da kendilerinin houna giden baka ey yapanlara pek ok ey salayabilirler. Bunun iin onlarn ou ayn zamanda haz dkndr; nitekim kolayca harcadklarndan, haz dknlne ilikin eylerde bol, bol harcarlar; gzele uygun yaamadklar iin hazlara kaplr-o 1ar. Demek ki savurgan kii, eer bir yol gsteren olmazsa, byle yoldan kar, ama onunla ilgilenen olursa, ortaya ve gerekene ulaabilir. Oysa cimrilik tedavi edilmez bir eydir (niteDrdnc Kitap 73 kim yallk ve her tr olanakszlk bizi cimri yapyor diye dnlyor), insann doal yapsnda da savurganlktan daha kkldr; nitekim vermeyi deil, mal-mlkii sevenler ounlukta. Ayrca ok yaygndr ve deiik biimleri vardr; nitekim cimriliin birok eklinin olduu dnlyor. Her ne kadar iki ekilde, vennede eksiklik almada arlk olarak ortaya kyorsa da, herkeste tmyle grnmyor, kimi zaman ayr ayr grnyor: Bazlar almada arya kayorlar, bazlar ise vermede eksik kalyorlar. Nitekim hasis, nekes, pinti gibi szcklerle adlandrlanlarn tm vermede eksik kalrlar, bakalarna ait olan arzu etmezler, almay da istemezler; bazlar ise bir eit doruluktan dolay, irkin eylerden uzak durmak iin (nitekim baz kiilerin kt bir ey yapmak zonnda kalmamak amacyla ellerindekini konduklar dnlr, ya da kendileri yle der; varyemez ya da byle olan herkes bunlardandr, bu ad da hibir ey vermemede arlktan almtr); baz kiiler ise korku yznden bakalarndan bir ey almazlar; nk kiinin bakalar kendinden almakszn, bakalarnnkini alabilmesi pek kolay deildir; demek ki bunlar ne almaktan holanr ne de vermekten. Bazlar da her yerden her eyi almakta arya kaar; szgelii vurguncular, kadn tccarlar ve benzerleri, ok karlnda az veren tefeciler byledir. Nitekim bunlarn hepsi gerekmeyen yerden gerekmedii kadar alr. Bunlarda ortak olan eyin kirli kazan olduu grnyor; nk hepsi kazan iin, hem de kk bir kazan iin, ayplara katlanyorlar. Gerekmeyen yerden ve gerekmeyen byk eyler alanlara cimri deil szgelii kentleri yama edip, tapnaklar soyan tiranlara daha ok kt, dinsiz ya da adaletsiz diyo-nz. Barbutu, arak, haydutlar da cimri takmndandr, nk kazanlar kirlidir. Hepsi de kazan iin yaarlar ve ayplara katlanrlar; kimileri bir eyi ele geirmek iin en byk tehlikeleri gze alyorlar, kimileri de kendileri onlara vermeleri gere74

Nikomakbos'a Etik. kirken, arkadalarndan kazan salarlar. Dolaysyla ikisi de gerekmeyen yerden kazan elde etmek istemekle kirli kazan dkndrler; bu tr almalarn tm de cimriliktir. Doal olarak da cmertlie kart olann cimrilik olduu syleniyor; 15 nk o, savurganlktan daha byk ktlktr, sylediimiz biimde olan savurganlktan ok daha fazla yanla dlr. O halde cmertlik ve kart olan ktlkler konusunda da bu kadar yeter. Bundan sonra ihtiam ele almamz doal grnyor. nk o da mal-mlk konusunda bir erdem saylyor; ne var 20 ki, cmert gibi mal-mlk konusundaki tm eylemleri deil, yalnzca byk harcamalarla ilgili olanlar kapsar. Bunlarda byklk bakmndan cmertlii aar. Nitekim adnn29 da belirttii gibi yakan byklkte harcamadr. Byklk ise grelidir; nitekim bir sava gemisini finanse eden30 kii ile bir tre-25 ne gnderilen heyete bakanlk edenin31 harcamalar ayn deildir. Yakan, harcayana, harcad duruma ve harcad eye gredir. Kk eylerde ya da ll eylerde deere uygun olarak harcayana (szgelii "dilenciye sk sk para verdim"32 diyene) deil, byk eylerde byle harcayana muhteem denir. 3 Nitekim muhteem insan, cmerttir, ama cmert mutlaka muhteem deildir. Bu huyun eksikliine eli sklk, arlna ise gsteri budalal veya kabasabalk ve bu gibi adlar verilir; btn bunlar gereken eyler iin byklk bakmndan arya kamazlar, gerekmeyen eylerde gerekmedii gibi gsteri yaparlar; bunlardan daha sonra szedeceiz. Muhteem insan bir 35 uzman gibidir; nk yakan grebilir ve zevkle byk har-1122b camalar yapabilir. Bata dediimiz gibi, huy etkinliklerle ve hakknda olduu eylerle belirlenir. Muhteem kiinin harcamalar byktr ve yakt gibidir. Yapt iler de byledir; yaplan i harcamaya, harcama da ie uygun olmal ya da ondan fazla olmal; bylece yaplan harcama byk ve yaplana Drdnc Kitap 75 yakr olacaktr. Muhteem kii bu harcamalar gzel bir ey iin yapacaktr; nk bu, erdemlerin ortak bir zelliidir. stelik holanarak ve saknmadan bunu yapacaktr. nk kuruu kuruuna hesap etmek kklktr. O ne kadar ve nasl daha az harcayacandan ok, nasl en gzel ve en yakr ekilde harcayacana kafa yoracaktr. O halde muhteem insann cmert de olmas zorunludur; nk cmert kii de gerekenleri ve gerektii gibi harcayacaktr; ama byle harcamalarda ki cmertlik de bunlarla ilgilidir muhteem kiinin zellii byklk33 grlr: Ayn harcamayla eseri daha muhteem yapacaktr. nk elde bulundurulan eyin erdemi ile eserin erdemi ayn deildir; en ok nemsenip elde bulundurulan ey, szgelii altn, en deerli olur. Eser ise byk ve gzel olur (byle bir eseri seyretme hayranlk uyandrr; muhteem olan da hayranlk uyandrcdr) ve eserin erdemi ihtiam byklnde bulunur. Bir de onurlu diye adlandrdmz harcamalar vardr, szgelii tanrlar iin dinsel sunular, tapnaklar, kurbanlar; genel olarak dier konularda yaplan harcamalar ve kamu ilerinde tevik edilen onurlar; rnein gsterili bir koro

hazrlamak, bir sava gemisi finanse etmek ya da kent iin yemek vermek gerektii dnlebilir. Dediimiz gibi, btn bunlar harcayann kim olduuyla ve elinde nelerin bulunduuyla ilgilidir; nk harcamalar bunlara lyk olmal ve yalnz esere deil, yapana da yakmaldr. Bunun iin yoksul biri muhteem olamaz, nk yakacak ekilde harcayacak fazla bir eyi yoktur; bunu denemeye kalkan da aptaldr, nk lyk olana ve gerekene aykr bir ekilde harcar, doru harcama ise erdeme gre yaplandr. Byle harcamak, kendi saladklar ya da atalarndan veya yaknlarndan edindikleri olanaklara sahip olanlara, soylulara, nllere ya da bu gibilerine yakr; nk bunlarn bykl ve itibar vardr. O halde tam byle olan biri muhteemdir, ihtiam da byle harcamalardadr, dediimiz gibi; nk bunlar en byk ve en 76 Nikomakbos'a Etik. aa onurlu olanlardr. Byle harcamalar zel hayatta bir kez olanlarda, szgelii dnde ve bu gibi konularda ya da btn kentin veya itibarl kiilerin ilgilendii konularda, yabanc misafir kabul etme ve yolcu etmelerde, armaan verme ve dei-tokularda yaplr. nk muhteem kii kendisine deil, kamu ilerine bol harcayandr ve armaanlar ile sunular arasnda 5 bil" eit benzerlik vardr. Evini zenginliine yakr bir ekilde demek (nk bu da bir eit bezemedir), daha ok uzun sre kalacak eserler iin harcamak (nk en gzelleri bunlardr) ve her eyde yakan harcamak muhteem kiinin zelli-10 idir; nitekim insanlara ve tanrlara ya da bir tapnakla bir mezara ayn ey yakmaz. Ve her harcama, cinsine gre byk olduundan ve en muhteemi byk bir ey iin byk harcama olduundan burada da bu konularda byk olandr; Ayrca eserde byk olan ile harcamada byk olan arasnda fark s vardr; nk ok gzel bir top ya da bir ie34 bir ocuk armaan olarak muhteemdir, oysa bunun deeri kk ve cmertlie yakmyor bunun iin yapt ii cinsine gre muhteem yapmak (nk byle bir ey kolayca alamaz) ve harcamasna deer bir ekilde yapmak muhteem kiinin zelliidir. ite muhteem kii byle biridir; arya kaan ve gsteri 20 budalas ise, dediimiz gibi, gerekenin tesinde harcamakla arya kaar. O, kk eylerde ok harcar ve yersiz gsteri yapar; szgelii masraflar ortaklaa karlanacak bir toplulukta arkadalarn, dnmiiesine yedirir, iirir, bir komedya korosunun masraflarn stlendii zaman, paradosla35 koro yelerini kral gibi giydirir, tpk Megarallar gibi. Btn bunla-25 r gzel bir ey iin deil, zenginliini gstermek iin ve bundan tr hayranlk kazanacan dnerek yapar; ok harcama gereken yerde az, az harcama gereken yerde de ok harcar. Eli sk ise btn bunlarda eksiklik gsterecektir; byk harcamalar yaptktan sonra kk bir noktada gzeli yok edecek ve her yaptnda en az harcamayla nasl yapacana bakaDrdnc Kitap 77

cak, bunlar da dnp durarak yapacak, hep gerektiinden 30 fazla yaptn dnerek. Demek ki bu huylar ktdr, ama kiinin yaknlar iin zararl olmadklarndan ve pek ayp sayamadklarndan, kiinin adn ktye karmazlar. Yce gnlllk de, adnn gsterdii gibi36, byk eylerle ilgilidir; nce hangileriyle ilgili olduunu ele alalm; huyu 35 aratrmak ile bu huya sahip insan aratrmak arasnda ise hi 1123b fark yoktur. Yce gnll, kendisinin byk eylere lyk olduunu dnen ve gerekten lyk olan kiinin olduu dnlyor; nk lyk olmad halde bunu dnen aptaldr; oysa erdemli kiilerden hibiri aptal ya da dncesiz deildir. Demek ki yce gnll, dediimiz gibi biridir. Kk eylere lyk olan ve kendini byle gren ise, yce gnll deil, l- 5 l kiidir; nk yce gnlllk byklkte bulunur, tpk gzelliin boylu-boslu bir bedende bulunduu gibi, ufak tefek olanlar ise zarif ve uyumlu olabilir, gzel deil. Buna kar lyk olmad halde kendini byk eylere lyk gren, kendini beenmi kiidir; ama lyk olduundan byk eylere kendini lyk gren herkes kendini beenmi deildir. Lyk olduundan daha az eylere kendini lyk gren ise o ister bti- 10 yk, ister orta, isterse de kk eylere lyk olsun, kendini hep daha az eylere lyk gren psrktr; hele byk eylere lyk ise, daha da psrk grlebilir. Byle byk eylere lyk olmasayd, acaba ne yapard? Demek ki yce gnll byklk bakmndan uta olandr, gereken bakmndan ise onadr; nk lyk olduu eye kendini lyk grr. tekiler ise 15 arya kaar ya da eksik kalrlar. O halde eer yce gnll byk eylere ve zellikle en byk eylere lyk olduunu dnyorsa, o bunu en ok bir ey konusunda dnyor. Lyk olmaktan ise da ait iyilerle ilgili olarak szedilir; bunlarn en bynn tanrlara sunulan, yksek mevkilerdeki kiilerin en ok arzu ettikleri ve en gzel eylerin dl olan ey 78 Nik.omak.bos 'a Etik. 20 olduunu dnebiliriz: Byle bir ey ise onurlandrlmaldr; nk o da ait iyilerin en bydr. O halde yce gnlii, onurlar ve onursuzluklar konusunda gerektii gibi olan kiidir. Temellendirmeye gitmeksizin yce gnll kiilerin onurla ilgili olduklar grnyor; nk [byk kiiler] kendilerini zellikle onurlandrlmaya lyk grrler, buna da lyktrlar. Psrk ise hem kendine oranla hem de yce gnllnn ken-25 dine lyk grdne oranla [kendini deerlendirmede] eksik kalr. Oysa kendini beenmi kii yce gnllye deil, kendisine oranla [kendini deerlendirmede] arya kaar. Yce gnll eer byk eylere lyksa, o, en iyi insan olsa gerek; nk daha byk eylere hep daha iyi olan insan lyktr, en byk eylere de en iyi olan insan. O halde gerekten yce gnll kiinin iyi olmas gerekir. Her erdemde byk olma y-30 ce gnll kiinin zellii olarak grnyor. Silhn atp kamak ya da hakszlk yapmak hibir zaman yce gnll kiiye uygun dmez; nk onun iin hibir ey byk olmadna gre, niin irkin eyler yapacaktr? Her bakmdan aratrldnda yce gnll kiinin iyi olmamas tamamen gln grnyor. Nitekim kt olsayd, onurlandrlmaya da lyk ol-35 mazdi; nk onur erdemin dldr ve iyilere verilir. O lal-i24a de yce gnlllk erdemlerin bir ss gibi bir eye benziyor; nk onlar daha

byk klyor ve onlarsz olmuyor. Bundan tr gerekten yce gnll olmak g itir; nk gzel ve iyi olmadan yce gnll olunamaz. Demek ki yce gnll zellikle onurlarla ve onursuzluklarla ilgilidir; erdemli kiilerce 5 verilen byk onurlarda bile, ona ait bir eyler ya da daha kk eyler alyormuasna ll olacaktr; nk tam erdeme lyk olan bir onurlandrma olmasa gerek; ama ona verecekleri daha byk eyler olmadndan, bunlar yine kabul edecektir; sradan kiilerin verdii ya da kk eylerde onr-o landrlmaya ise hi nem vermeyecek; nk o bunlara lyk deildir, onurlandrlmamalarda da ayn ey olacak; nk Drdnc Kitap 79 bunlar o, hak etmeyecek. Demek ki yce gnll, dediimiz gibi, zellikle onurlarla ilgilidir, ama zenginlik, egemenlik, her eit talih ve talihsizlie kar da ll olacaktr, durum ne 15 olursa olsun; ne talih glnce ok sevinecek ne de talihsizlik bana gelirse ok zlecek; en byk ey saylan onura kar tutumu da ayn olacak; nk egemenlik ve zenginlik onurdan dolay tercih edilirler; bunlara sahip olanlar onlardan tr onurlandrlmak isterler; onurlandrmann bile kk bir ey olduu kii iin bu ve benzeri eyler de kk olacaktr. Bunun iin byle kiilerin kibirli olduklar sanlyor. Talihin sa- 20 ladklarnn da yce gnll olmaya katks olduu dnlyor; nk soylu kiiler, egemen olanlar ya da zenginler onurlandrlmaya lyk grnyor; nk bunlar bir stnlk gsteriyorlar, iyide stnlk gstermek ise, her eyden onurludur. Bundan tr byle eyler kiileri daha da yce gnll klyor; nk bazlar tarafndan onurlandryorlar; dorusu, yalnzca iyi olan kiinin onurlandrlmas gerekiyor. Her ikisine de 25 sahip olan kii ise, onurlandrlmaya daha da lyk grlyor. Erdemden yoksun olup da byle iyilere sahip olanlar ise, kendilerini haksz olarak byk eylere lyk gryorlar gibi; yce gnll diye adlandrlmalar da don deildir; nk tam erdem olmakszn bunlar olmaz. Byle iyilere sahip olunca kibir- 30 li ve kstah oluyorlar. nk erdem olmakszn talihin saladklarn uygun ekilde hazmetmek kolay deildir; bunlar hazmedemediklerinden ve kendilerini bakalarndan stn say- 1124b dklarndan, bakalarn kmserler, kendileri ise geliigzel davranrlar. nk onun gibi olmadklar halde yce gnll kiiye yknrler, bunu da yapabildikleri eylerde yaparlar. 5 Yce gnll kii hakl olarak kmser (nk kanlar do-mdur), ounluk ise geliigzel. Yce gnll, kk eylerin adam deildir, az eye deer verdiinden tehlikeyi seven biri de deildir, ama byk tehlikeleri gze alr ve yaamn saknmaz; nk her ne pahasna olursa olsun yaamaya demez, 80 Nikomakbos'a Etik. iyilik yapmaya alkndr, iyilik grnce de utanr; nk biri o stn olann, teki altta kalann zelliidir, iyilie daha byk iyiliklerle karlk vermeye hazrdr; nk bylece, nce iyilik eden borlu kalacak ve iyilik gren durumuna decektir. Grdkleri deil, yaptklar iyilikleri

anmsadklar dnlyor (nk iyilii gren yapandan daha aadr, oysa o stn olmak ister); yaptklar iyiliklerden szedeni holanarak dinlerler, grdkleri iyiliklerden szedeni ise holanmadan; bunun 15 iindir ki Thetis37 Zeus'a yapt iyiliklerden szetmez; Lakon-lar da Atinallara yaptklarndan deil, Atinallarn onlara yaptklarndan szederler. Hi kimseden bir ey istememek ya da zar zor istemek, ama seve seve yardma komak, yksek mevkideki ve talihli kiiler karsnda byklk gstermek ve orta hallilere kar alak gnll olmak da yce gnllnn zelli-20 idir; nk onlardan stn olmak zor ve cidd bir eydir, oysa berikilerden stn olmak daha kolaydr ve onlar karsnda bbrlenmek soyluca olmayan bir ey deildir; oysa daha aa kiiler karsnda bu ayp bir eydir bu tpk gsz kiiler karsnda kuvvet gsterisi yapmak gibidir. Onurlar ve bakalarnn stn olmak istedikleri eyleri kovalamamak, hatta bunlar bovermek ve savsamak; ama onurlu ya da byk bir 25 i olunca ona girimek, az ama byk ve nl iler yapmak da onun zelliidir. Nefretini ya da sevgisini aka gstermesi (nk gizlenmek korkann zelliidir, kanlardan ok don-yu gzetmemek de), aka konuup i grmesi zonnldur (kmseyen bir insan olduu iin rahata ak konuur, istil-30 za yapmad zaman, hep doruyu syler). Dostundan bakasna muhta yaayamaz, nk bu klece bir eydir; bunun 1125a iin btn dalkavuklar kle gibidir, btn aalk insanlar da dalkavuk. O, hayranla kendini kaptran biri de deildir; nk onun iin hibir ey byk deil. Kinci de deildir; kt 5 eyleri anmsamak deil, daha ok bunlara bir snger ekmektir yce gnllnn zellii, insanlar hakknda konuan biri Drdnc Kitap 81 de deildir: Ne kendi ne de bir bakas hakknda bir ey syler; ne vlmeyle ne de bakalarnn ktlenmesiyle ilgilenir; vc de deildir; kt konumaz, dmanlar hakknda bile, meer ki [kendisine] kstahlk edilsin. Kanlmaz ya da nemsiz durumlarda pek az yaknan ve rica eden biridir; nk byle yapmak bu durumlar nemseyenin zelliidir. Meyvesini alaca, ie yarar eylerden ok, gzel ve meyvesini almayaca eyler edinme eilimindedir, nitekim bu, kendine yeter bir kiiye daha uygundur. Yce gnll kiinin hareketlerinin yava olduu dnlyor; ses tonu tok, konumas sakindir; az eyi nemseyen biri telal olamaz, hibir eyi byk grmeyen biri de gerginlik iinde olmaz; barmak ve tela gsterme bunlar yznden olur. Demek ki yce gnll byle biridir; bunlarda eksik kalan psrk, arya kaan ise kendini beenmi. Bylelerinin kt olduklar dnlmyor (kt bir ey yapmyorlar nk), yanlgya dtkleri dnlyor. Nitekim psrk iyi eylere lyk olduu halde, kendini lyk olduu eyden yoksun brakr ve kendini iyi eylere lyk grmemekle ve kendini tanmamakla kt bir zellii varm gibi geliyor. Yoksa lyk olduu eyleri arzu ederdi, nk bunlar iyi eylerdir. Byle kiiler aptal deil, daha ok ekingen grnyorlar. Kendileri hakknda byle dnmeleri onlar daha da kt klar; nitekim her kii lyk olduu eyleri arzu eder, oysa onlar, lyk deillemi gibi gzel eylem ve ilerden uzak dnrlar; ayn ekilde da ait iyi eylerden de. Oysa kendini beenmi kiiler

aptaldr ve kendilerini tanmazlar, bu da aka grnr, lyk olmadklar halde onurlu ilere giriirler, sonunda da ayplanrlar. Giyim kuama dkndrler, sslenip pslenirler; kendi talihliliklerinin grlmesini isterler ve bunlardan tr onurlandrlmak iin bunlardan szederler. Kendini beenmilikten ok psrklk yce gnllle ters der; nk hem daha sk grlr hem de daha ktdr. O halde yce gnlllk onurun byi'yle ilgilidir, dediimiz gibi. 82 Nikomakbos'a Etik. 1125b Ama balarda dediimiz gibi, bu onur konusunda da bir erdem vardr ki, cmertliin ihtiama yakn olduu gibi, bu da yiice gnllle yakn olsa gerek. Nitekim bu her iki erdem de bizi byklkten uzak tutuyorlar, ama ll ve kk ey-5 1er konusunda bizi gerektii gibi yneltiyorlar. Para alp vermede orta olma, arlk ve eksiklik olduu gibi, ayn ekilde onurlandrlma arzusunda da gerekenden ok, az, gerektii yerden, gerektii gibi olan vardr. Nitekim biz hrsl kiiyi, onurlandrlmay gerekenden ok ve gerekmeyen yerden arzulad iin, kaytsz kalan kiiyi de gzel eyler iin bile onur-o landrlmay tercih etmedii iin knarz. Ne var ki hrsl insan cesur ve giizelsever diye, kaytsz kalan da alak gnll ve ll diye vdmz oluyor, balarda da sylediimiz gibi. Kiilere birok anlamda u ya da bu 'sever' dendiinden, 'onur-sever'i her zaman ayn eye yklemediimiz ak: Kimi 15 zaman ou insanlardan ok daha onurlandrlmay sevdiinden birini ver, kimi zaman da gerekenden ok onurlandrlmay seviyor diye knarz. Orta olmann bir ad olmadndan, ular alan bo bulup galiba biribirlerini altetmeye alyorlar. Ama arl ve eksiklii olan eylerde orta da vardr; nk onurlandrlmay gerekenden ok ya da az arzulayanlar oldu-2o u gibi, gerektii ekilde arzulayanlar da vardr; ite bu huy, onurla ilgili adsz olan bir orta olduundan vlr. Bu huy hrsl olmayla karlatrldnda kaytsz kalma, kaytsz kalmayla karlatrldnda hrsl olma olarak grnr; ikisiyle karlatrldnda ise, bir anlamda her ikisi olarak grnr. teki erdemlerde de bu byle gibi grnyor; burada ise ortann ad olmamasndan tr, ularda olanlar kart gri'n-25 yor. fke konusunda orta olma sakinliktir; ortann, hatta az ok ularn da ad olmadndan tr, ortaya sakinlik diyoruz; aslnda sakinlik adsz olan eksiklie doru kayyor. Ar-30 la fkelilik denebilir; nk duyulan, fkedir; fke uyandDrdnc Kitap 83 ranlar ise pek ok ve eitlidir. Demek ki gereken eylere ve gereken kiilere kar ayrca gerektii ekilde, gerektii zaman ve gereken sre fkelenen kii vlr; sakin kii bu olsa gerek, eer sakinlik vliiyorsa. Nitekim sakin kii dingin olmak, duygulanmlar tarafndan srklenmemek, akln gsterdii 35 eylere ve akln gsterdii sre iin fkelenmek ister;

daha ok n26a eksiklik ynnde yanlgya dld dnlyor; nk sakin kii kin gdc deil, daha ok balaycdr. Eksiklik, bu ister fkesizlik ister baka herhangi bir ey olsun, knanr; nk gereken eylere fkelenmeyen kiiler ve gerekmedii ekilde, gerekmedii zaman ve gerekmeyen kiilere fkelenenler 5 aptal gibi grnyorlar; nitekim fkelenmedii ve kendini savunmad iin, duygusuz olduu ve ac da duymad sanlyor; kk drlmeye katlanmak ve yaknlar kk drlnce bunu grmezlikten gelmek kleye zg bir ey diye dnlyor. Arl ise her bakmdan olur (gerekmeyen kiilere, gerekmeyen eylerde, gerekenden ok, az ya da daha 10 uzun zaman), ama bunlarn hepsi ayn kiide bulunmaz; bulunamaz da, nk kt kendi kendini de yok eder ve tam olduu zaman dayanlmaz olur. Demek ki fkeli kiiler abucak fkelenirler: Gerekmeyen kiilere, gerekmeyen eylere ve gerekenden ok; abucak da sakinleirler; bu da onlarn en iyi yan. fkelerine egemen olmamaktan hemen parlayp aka 15 karlk vermeleri yznden bu onlarn bana geliyor, sonra sakinleiyorlar. fkeli kiiler hemen parlarlar ve hereye kar her vesileyle fkelidirler; adlar da buradan geliyor. Kinci kiilerin fkesi ise zor geer, uzun sre fkeli kalrlar, nk fkelerini38 tutarlar, ancak hnlarn alnca son bulur fkeleri. Nite- 20 kim alma fkeyi dindirir ve ac yerini hazza brakr. Bu olmaynca, fke onlarn iinde bir arlk gibi kalr; belli de etmediklerinden, sindirmeleri iin zaman gerekir. Byle kiiler ken- 25 dileri iin de en yaknlar iin de son derece ekilmezdir. Gereksiz eylerde, gereinden ok ve uzun sre fkelenenlere ve 84 Nikomakbos'a Etik. almadan ya da cezalandrmadan fkeleri gemeyenlere ters adam teriz. Sakinliin kart olarak daha ok, arl kabul ediyoruz; nitekim ona ok rastlanyor (nk almak insan-30 larda daha ok grnen bir ey). Ters kiilerle birlikte yaamak da daha beterdir. Bunu daha nce de sylemitik, imdi sylediklerimizden de ak: Nasl, kime, nelerde, ne kadar zaman fkelenmek gerektiini ve kimin hangi noktaya kadar doru davrandn ya da yanlgya dtn belirlemek kolay de-35 il. Aza ya da oa doru biraz sapan knanmaz; kimi zaman eksiklik gsterenleri ver, sakin deriz, ters adamlara da baka-1126b larna egemen olabildikleri iin erkek adam deriz. Ne kadar ve nasl sapma gsterenin knanmas gerektiini aklla belirlemek de kolay deildir; nk tek tek durumlardaki yargmz algla-5 mamza baldr. Ama u kadar ak ki, bu huya gre gereken kiiye, gereken eylerde, gerektii ekilde ve benzeri biimde fkelenmemizi salayan ona huy vlr, arlklar ve eksiklikler ise eer azsa yumuak bir ekilde, oksa daha ok, pek oksa iddetli bir ekilde knanr. O halde orta huya yakn olmak gerektii aktr. fke ile ilgili huylar da dile getirmi i olduk. Bakalaryla ilikilerde, ortak yaamada, konumada ve ortak ilerde kimi kiilerin hibir eye kar kmayp her eyi haz vermek iin yapanlarn, karlatklar insanlar iin honutsuzluk yaratmayan insan olmak gerektiini sananlarn 15 kendilerini beendirmek istedikleri dnlyor. Kimi kiiler de bunlarn tersine, her eye kar ktklar ve sknt vermekten hi ekinmedikleri iin etin adam ve kavgac diye adlandrrlar. Sz edilen bu iki huyun da

knanmas gerektii ak; gereken eyleri, gereken ekilde kabul etmemizi ayn ekilde de reddetmemizi salayan bu huylarn ortas ise vlr. Bu hu-20 ya belli bir ad verilmemitir, ama dostlua ok benziyor. Nitekim iyi dost dediimiz sevmeyi eklemek kouluylabu orta huya sahip olan byle biridir. Ama bu, dostluktan farkldr; Drdnc Kitap 85 nk ilikide olduu kiiler iin duygulanma, onlar sevme sz konusu deildir. nk o, sevdii ya da kin duyduu iin bunlar gerektii gibi kabul etmez, byle bir insan olduu iin eder. Tandklarna tanmadklarna, yaknlarna yabanclara da 25 hep ayn eyi yapar, her durumda uygun olduu gibi davranmas dnda; nk yaknlarla ve yabanclarla ayn ekilde ilgilenmek ya da onlara ayn ekilde zlmek uygun olmaz. O halde, genel olarak, onun gerektii gibi ilikilere gireceini, gzeli ve yararly gz nnde tutarak zmemeye ya da durumu daha ho klmaya dikkat edeceini sylemi olduk. Demek bu konu ilikilerdeki haz ve aclarla ilgilidir; ona gre destek- 30 lenmesi gzel olmayanlara ya da zararl olanlara kar kacak, zmeyi tercih edecektir; eer bir eyi yapmak yapana bir utan, hem de kk olmayan bir utan, ya da zarar getiriyorsa, kar kmak ise kk bir ac getiriyorsa, onu kabul etmeyecek, kar kacaktr. Mevki sahibi kiilerle, sradan insanlar- 35 la, daha ok veya daha az tand kiilerle ve ayn ekilde baka farkllklara gre, farkl ekilde iliki kuracak, herbirine ya- 1127* kt ekilde davranacak; memnun etmeyi kendi iinde tercih edecek, zmemeye dikkat edecek; daha nemli iseler kacak sonulara gre davranacak yani gzele ve yararlya gre davranacak demek istiyonm. Gelecekteki daha byk hazlar iin kk aclar ektirecektir, te ortada olan kii byle bir 5 kiidir, ama ad yoktur. Memnun etmek bakmndan insanlardan bir eidi hoa gitmeyi baka amala yapmayan kol-tuku; bir eidi de malla ilgili ya da parayla edinilen eylerle ilgili bir kar yznden yapan dalkavuktur; her eye kar- 10 kann ise ekilmez biri olduunu sylemitik. Ortann bir ad olmamasndan tr, u noktalarn biribirine kart olduklar grnyor. istihza ile arlatanln ortas da aa yukar bu konularla ilgilidir, ama bunun da ad yoktur. Bunlar da ele almak kt olmaz; nk bunlar tek tek ele almakla, karakter konularn86 Nikomakbos'a Etik. 15 da daha ok bilgi edinebiliriz ve erdemlerin orta olmalar olduklarna, btn durumlarda bunun byle olduunu grmekle, inanabiliriz. Ortak yaam ilikilerinde amalar haz ve ac vermekle ilgili olan insanlardan szettik; imdi de ayn ekilde, konumalarnda, eylemlerinde ve olduundan baka griin-20 mek istedii eyler konusunda doru ve yalan syleyenlerden szedelim. arlatann onur kazandran eylere sahip olmad ya da sahip olduundan daha byk eylere sahip bir insan olarak grnmek istedii dnlyor, mstehzi ise bunun tersine, sahip olduu eyleri yadsr ya da daha kk gstermeye alr; orta olan insansa,

bizzat kendisi olan insan olduundan, hem yaamnda hem konumalarnda doruyu 25 syler; kendi hakknda szederken, onda olan zelliklerden szeder: Ne daha azndan ne de daha oundan. Bunlardan herbiri de bir amala ya da amasz yaplabilir. Bu insanlardan herbiri de eer bir amala davranmyorsa, naslsa yle konuur, davranr ve yaar. Yalann kendisi irkin ve knanacak bir 30 eydir, doru ise gzel ve vlecek bir ey. Bylece doru konuan, orta olan biri olduundan vlmeli; yalan syleyen tiplere gelince, her ikisi knanmaldr, ama arlatan daha ok. Bunlarn herbirinden szedeceiz, ilk olarak da doru syleyenden balayalm. Burada szn ettiimiz, bir konuda sylediklerinde ya da bir adaletsizliin veya adaletin ortaya kmasna neden olan konularda doruyu syleyen deil (nk 1127b bunlar bir baka erdemle ilgilidir), bunlarn hibir fark yaratmad durumlarda, szlerinde de yaamnda da huyu byle olduundan, doruyu syleyendir. Byle bir insann doru insan olduu dnlyor; nk doruyu seven biri olduundan, fark etmeyen konularda bile doru sylediine gre, fark eden konularda daha ok doruyu syleyecek; yalan syle-5 mek kt olduundan sylemeye ekinecektir, zaten yalann kendisinden ekiniyordur. Byle biri vlecek insandr. Olsa olsa, dorunun daha azn sylemeye eilim gsterecek; nDrdnc Kitap 87 kii bu, abartmalar tiksindirici olduundan, daha uygun grnyor. Bir amac olmadan sahip olduklarndan daha fazlasna sahipmi gibi grnmek isteyen, kt birine benziyor (yoksa 10 yalandan holanmazd), ama ktden ok bo biri gibi grnyor. Eer bir amac varsa, n ya da onur iin yapan pek fazla knamamak, arlatan gibi; ama para ya da para salayan eyler iin yapan daha edepsizdir (arlatan byle klan bir olanak deil, yapt tercihtir; nk huyundan dolay byle olduundan arlatandr); tpk yalanc gibi: Kimi yalanc yalann kendi15 sinden holanr, kimi de n ya da kazan istedii iin yalan syler. Demek ki n urana arlatanlk yapanlar, vlen ya da talihlilik saylan zelliklere sahip gibi grnmek isterler; kazan uruna arlatanlk yapanlarsa, bakalarna da bir ey salayan zelliklere sahip geinmek isterler; bylece bunlara sahip olmadklar gzden kaabiliyor; szgelii bilici, bilge, dok- 20 tor geinmek isterler. Bunun iin ou kimse byle eylere yknr ve bu konularda arlatanlk yapar; nk onlarda bu sylediimiz huylar vardr. Mstehziler ise, olandan daha azn sylediklerinden tr, karakter bakmndan daha sevimli grnyorlar; nitekim onlarn kazan iin deil, iinmekten kandklar iin byle yaptklar dnlyor. Bunlar n sala25 yan eylere sahip olduklarn zellikle inkr ederler, Sokra-tes'in de yapt gibi. Kk ve grnen eylere yknenlere ise 'tilki' denir ve daha ok aalanrlar; kimi zaman da bu, arlatanlk olarak grnr, Ispartallarn giysileri gibi; nk hem arlk hem de abartlm eksiklik arlatanca eylerdir, istihzay ll bir ekilde kullananlar ve ok sradan ve gzle 30 grlr olmayan eylerde istihza yapanlar ise sevimli grnrler. Demek ki arlatan dom syleyenin kart olarak grnyor, nk o daha ktdr.

Yaamda dinlenme diye bir eyin de olmas ve bu srada Zamann aka ile gemesi szkonusu olduuna gre, burada da zarif davranmadan szedilebilir gibi geliyor neyi, nasl 1128 88 Nikomakbos'a Etik. sylemek ve dinlemek gerektii konusunda. u ya da bu insanlarla konumamz veya u ya da bu insanlar dinlememiz arasnda fark olacaktr. Bunlar konusunda da ortaya gre arlk ve eksiklik olduu aktr. Gldrmede arya kaanlarn aklaban ve az bozuk olduklar dnlyor, bunlar her ekilde gldrmeye abalarlar ve efendice konumaktan ve aka yaptklar kiiyi gcendirmemekten ok, gldrmeye bakarlar. Kendileri glnecek hibir sz etmeyen ya da gldrc eyler syleyenlerden holanmayanlarn ise dadan inme ve kum insanlar olduklar dnlyor. Zarif bir ekilde aka yapanlara ise kvrak zekl denir, kvrak insan dendii gibi; nk bunlarn, karakterin devinimleri olduu dnlyor ve nasl bedenler konusunda devinimlerine bakarak yargda bulunuluyorsa, karakterler konusunda da bunlara bakarak yargda bulunulur. Gldren eyler bol olduu iin, ou kii de elenceli eylerden ve aka yapmaktan gerekenden ok holand iin, aklabanlara da, sevimli olduklarndan tr, nktedan denir; ama aralarnda bir fark, hem de kmsenemeyecek bir fark olduu, sylediklerimizden aktr. Bunlarn orta huyuna yakn olan bir de yol-yordam bilme vardr; doru ve soylu kiiye yakan eyleri sylemek ve dinlemek yol yordam bilenin zelliidir, nk byle bir insann elencede syleyecei ve dinleyecei, ona yakan baz eyler vardr ve soylu insann akas ile kle ruhlu olannki farkldr, eitilmi kiininki de eitilmemi olannkinden farkl. Bu, eski ve yeni komedyadan da grlebilir; nitekim eskilerde gldren ey ak-sak szler, yenilerde ise daha ok imadr; bunlar ise efendilik bakmndan az fark gstermiyor. O halde iyi aka yapan hangi zelliinden, soylu insana yakmayan eyler sylememesinden mi, yoksa dinleyeni incitmemesi ya da neelendirmesinden mi anlamak gerekir? Yoksa byle bir ey belirlenemez mi? nk baka baka insanlar baka baka eylerden holanmaz ya da holanr; dinleyecekleri de byledir; nk bir insann dinleDrdnc Kitap 89 meye tahamml ettii eyleri syledii dnlyor. Her eyi 30 de yapmayacaktr, nk alayl aka bir eit hakarettir ve yasa koyucular baz hakaretleri yasaklarlar; belki de alayl aka yapmay da yasaklamalar gerekirdi. O halde sevimli ve efendi adam, sanki kendisi kendine yasaym gibi olacak. Orta olan insan byle biridir, ister ona yol-yordam bilen, ister nktedan densin, aklabann ise gldrc olana zaaf vardr, gldrmek szkonusu olduu zaman ne kendini ne de bakalarn saknr; sevimli birinin syleyemeyecei, hatta bazlarnn din- 35 leyemeyecei eyler bile syler. Dadan inme insansa byle 1128b konumalar iin ie yaramaz; nk buna hi katks olmad gibi hereye de gcenir. Oysa dinlenme ve akann yaam iin zorunlu olduu dnlyor. O halde yaamda szn ettiimiz trl ona olma vardr, hepsi de baz konumalara ve eylemlere katlmayla ilgilidir. Aralarndaki fark, bu

ortalardan bi- 5 rinin dorulukla, tekilerin ise haz verenle ilgili olmalardr. Hazla ilgili olanlardan da biri akalarda, teki ise yaamdaki baka ilikilerde szkonsudur. Utanma konusundan bir erdem olarak szetmek pek ye- 10 rinde deildir, nk bir huydan ok duygulanma benziyor. ou kez kt n korkusu diye belirlenir; felketlerden korkmaya benzer bir ekilde oluur: Nitekim utanan kiiler kzarr, lmden korkanlar ise sararr. Bunlarn her ikisi de bedensel eyler olarak grnyor, bu da huydan ok duygulanmn bir zellii olarak dnlyor. Ayrca bu duygulanm her yaa 15 deil, genlie yakr. Nitekim duygulanmlarla yaayp, pek ok yanlgya dtkleri iin genlerin utanga olmalar ve utanmann onlar [baz eyleri yapmaktan] alkoymas gerektiini dnrz; utanga genleri veriz, oysa utanan bir insandr diye yal birini hi kimse vemeyecektir; nk onun, utan verici bir ey yapmamas gerektiine inanyonz. Kt 20 eyler yapmaktan meydana geliyorsa, utan duyma doru bir insann da bir zellii deildir (nk bu tr eyleri yapmamak 90 Nikomakbos'a Etik. gerekir; bunlarn gerekten irkin eyler olmalar ya da yle sanlmalar arasnda da hi fark yoktur; her ikisini de yapmamal 25 ki utanmak gerekmesin); irkin bir ey yapabilecek bir insan olmas ise kt insann zelliini olutuar, ama byle bir ey yaptnda utanacak bir insan olmas, bundan tr de doru insan saylmas yerinde deildir; nk utanma, istenerek yaplanlarda meydana gelir, doru insan da hibir zaman isteye -30 rek irkin eyler yapmayacaktr. Utanma ancak varsaylarak doru bir ey olabilir, kii bir eyi ayet yaparsa, utanacaktr, demektir; oysa erdemler konusunda bu byle deildir. Nitekim eer utanmazlk ve irkin eyler yapmaktan utan duymamak ktyse, byle eyler yapann utanmamas hi yerinde olmaz. Ayn ekilde kendine egemen olma da bir erdem deil, bir karmdr, bunu daha sonra gstereceiz. im-35 di de adaletten szedelim. BENC KTAP Adalet ve adaletsizlik zerine dnelim: Hangi eylemlerle ilgili olduklarn, adaletin nasl bir orta olduunu, hakkn da 5 nelerin ortas olduunu. Dnmemiz de daha nce syledikleimizdeki yolu izlesin. imdi gryoruz ki, herkes insanlarn, adil olan yapan insanlar olmalarn, adil eylemlerde bulunmalarn ve hakl eyler istemelerini salayan huya 'adalet'; ayn o ekilde insanlarn hakszlk yapmaya ve haksz eyler istemeye gtren huya da 'adaletsizlik' demek istiyor. Bunun iin biz de ilk nce bunlar biimsel olarak kabul edelim. Nitekim bilimler ve olanaklar ile huylar konusunda durum ayn deildir. nk kartlarn olanann ve biliminin ayn olduu; oysa kart huylarn olduu, ama kartlarn huyunun olmad dniil-15 yor; rnein salk ancak salkl eyler yapmaya gtrr, kargeinci Kitap

91 tlarm deil. Nitekim salkl biri gibi yrd zaman kiinin salkl yrdn syleriz. Bir huy sk sk kartndan bilinir, ou kez de huylar tayclarndan tannr; nk eer bedenin salam olmasnn ne olduu aksa, salam olmamasnn ne oldua da ak olacak; nitekim eer bedenin salam olma- 20 s etin skl ise, salam olmamas etin geveklii olur; salam olmaya gtren eyin eti sk klan ey olmas gerekir. Eer iki karttan biri birka anlamda kullanlyorsa, ou durumda arkasndan tekinin de birka anlamda kullanlmas gelir; rne- 25 in 'lak'tan birka anlamda szediliyorsa, 'hakszlk'tan da birka anlamda sz edilir. Nitekim adalet ve adaletsizlikten birka anlamda szedildii grnyor, ama ayn ad altnda sz edilenler ok yakn olduundan, bu gzden kayor ve uzak olan-lardaki gibi aka grnmyor (nk ide bakmndan fark byk fark oluyor); rnein hem hayvanlarn uyluk kemiine hem de kaplar kilitleyen eye ayn adla [Yunancada] anahtar39 30 denir. O halde adaletsiz insandan ka anlamda sz edildiine bakalm. Hem yasaya uymayan insann, hem karc insann, hem de eitlii gzetmeyen insann adaletsiz olduu dnlyor. O halde ak ki, yasaya uyan insan da eitlii gzeten insan da adaletli olacaktr. yleyse 'adalet' yasaya uygun olanda ve eitlii gzetende, 'adaletsizlik' ise yasaya aykr olanda, "29b eitlii gzetmeyende olur. Adaletsiz insan karc olduundan iyilerle ilgilenecektir, ama hepsiyle deil; ancak talihlilikle ve talihsizlikle ilgili olan iyilerle, ki bunlar kendi balarna hep iyidirler, ama kimisi iin yle deildir. Yine de insanlar bunlar dilerler ve peinden koarlar; oysa byle yapmamal, kendi balarna iyi olan eylerin bizim iin de iyi olmasn dilemeli ve 5 bizim iin iyi olanlar tercih etmeli. Adaletsiz insan her zaman daha fazla olan tercih etmez, kendi balarna kt olanlarda daha az da tercih eder; ama daha az kt olann belli bir ekilde iyi olduu dnldnden, karclk da iyiyle ilgili olduundan, bu insann da karc olduu dnlyor, ona 92 Nikomakhos 'a Etik. o eitlii gzetmeyen diyelim; nk bu sz daha kapsamldr ve ikisini de ierir. "Yasaya uymayan adaletsizdir, yasaya uyan adildir" dediimize gre, aktr ki, yasal olan eyler bir anlamda hakl eylerdir. Nitekim yasaya uygun olanlar yasama sanat tarafndan belirlenenlerdir ve bunlarn herbirinin hak olduunu sylyoruz. Yasalar ise herkes iin konulur: Ya herkesin s ortak yarann ya da en iyilerin yararn, [erdem bakmndan] bata olanlarn yararn ya da bu tr bir baka bakmdan yararl olan hedef edinirler. O halde politik toplumda40 mutluluu ve onun elerini oluturan ya da koruyan eylere bir anlam-20 da haklar diyoruz. Yasa, yiit insann yaptklarn rnein siperi terketmemeyi, kamamay, silhlar brakmamay, ll insann yaptklarn yapmay rnein zina yapmamay, hakaret etmemeyi, sakin insann yaptklarn yapmay rnein vurmamay, ktlememeyi buyurur, dier erdem ve ktlklerde de ayn ekilde baz eyleri emreder, bazlarn da yasaklar; yasa don ise bunu don bir ekilde, geliigzel ya-25 plmsa daha kt bir ekilde yapar. O halde bu adalet kendi amacm kendinde tayan bir erdemdir ama

kendi bana deil, bir bakasyla ilikide bir erdem olarak; bu nedenle sk sk adaletin erdemlerin en nemlisi olduu dnlyor ne akam yldz ne de sabah yldz bylesine harika bir eydir. Nitekim u ataszmz de vardr: "Adalette btn erdem bira-30 rada bulunur"41. Kendi amacn kendinde en ok tayan erdemdir, nk kendi amacn kendinde tayan erdemin tam kullanlmasdr. Tamdr, nk bu erdeme sahip olan yalnzca kendi kendinde deil, bakasyla ilgili olarak da kullanabilir, nitekim pek ok kii kendi ilerinde erdemi kullanabilir, ama bakalaryla ilgili olarak erdemle davranmazlar. Bunun iin de 1130a Bias'n42 "adam makam gsterecektir" sz ok yerinde grnyor; nk ynetici zaten bakalaryla ilgisinde yneticidir ve bakalaryla iliki iindedir. Bu ayn nedenden tr erdemler iinde yalnzca adaletin, bakalarnn iyilii iin olduu dgeinci Kitap 93 nlyor; nk bir bakasyla ilikide szkonusudur. nk o, bakasna bu ister ynetici ister ilikide olan insan olsun, baka birine yararl olan eyler yapar. Bylece hem kendine hem dostlarna kar ktlkle davranan kii en kt insan, ama kendisine deil bakasna erdemle davranan insan en iyi insandr; nk bu g itir. O halde adalet erdemin bir paras deil, erdemin btndr; kart olan adaletsizlik ise ktln bir paras deil, ktln btndr. Erdem ile bu adaletin arasnda ne fark olduu sylediklerimizden bellidir; bu adalet erdemle ayn eydir, ama adaletin olduu ey ile erdemin olduu ey ayn deildir: Bakasyla ilikide szkonsu olduunda adalettir; kendi bana byle bir huy szkonsu olduunda erdemdir. Burada erdemin paras olan adaleti aryoruz; nk dediimiz gibi byle bir adalet vardr. Ayn ekilde ktln paras olan adaletsizlii de ele alacaz. yle bir eyin olduunu u gsteriyor: Baka ktlkler szkonsu olduunda, ktlk yapan bir hakszlk yapyor, ama kendine kar salamyor: rnein korkaklndan dolay kalkann atan, fkelendiinden dolay kt sz syleyen ya da cimrilii yznden para yardm yapmayan gibi; oysa bir kar salad zaman, ou kez byle bir ktlkten ya da btn bu ktlklerden deil, belirli bir ktlk yznden (nk knarz onu) ve adaletsizlik yknden yapar. O halde tm adaletsizliin paras olan baka bir adaletsizlik ve yasaya aykr olma anlamndaki tm hakszln paras olan bir hakszlk vardr. Eer biri kazan iin ve para alarak zina yapyorsa, bir bakas ise arzusundan dolay para vererek ve zarar grerek yapyorsa; ikincisi karcdan ok haz dkn, birincisi ise haz dkn deil adaletsiz olsa gerek; nk bunu kazan iin yapt aktr. Ayrca btn teki haksz eylemlerde hep bir ktlkle ilgi kurulabilir-, rnein eer biri zina yapyorsa haz dknlyle, eer silh arkadan terkettiyse korkaklkla, birine vurdysa 94 Nikomakbos'a Etik.

fkelilikle; ama eer kazan saladysa baka herhangi bir ktlkle deil, adaletsizlikle ilgi kurulur. Dolaysyla tm adaletsizlikten ayr, tanm ayn cins altna girdii iin ayn ad tayan 1130b zel [anlamda] bir adaletsizliin olduu aktr; nk berikisinin de bir bakasna etkileri oluyor. Ama zeli onur, para, kurtulma ya da ad btn bunlar kapsayabilecek bir eyle ve kazantan kaynaklanan bir haz amacyla ilgilidir; dieri ise er-5 demli bir insan iin szkonusu olan hereyle ilgilidir. O halde adaletin birka eidi olduu ve tm erdemden baka bir adaletin de bulunduu ak; imdi bunun hangisi olduunu ve ne olduunu grelim. Hakszln yasaya ve eitlie aykr, hakkn ise yasaya ve eitlie uygun olduunu belir-o lemitik. O halde daha nce szn ettiimiz adaletsizlik yasaya aykr olanla ilgilidir. Yasaya ve eitlie aykr olan ey ayn ey olmayp farkl olduundan btn ile para gibi ( nitekim eitlie aykr olan herey yasaya aykrdr, ama yasaya aykr olan herey eitlie aykr deildir) hakszlk ve adaletsizlik de onlarla ayn ey deil, farkldr, paralar ve btnleri gibi; nk bu adaletsizlik tm adaletsizliin bir ksmdr, bu adalet s de tm adaletin bir ksm. Dolaysyla zelinde adalet ile adaletsizlikten ve zelinde hak ile hakszlktan sz etmek gerek. O halde tm erdemin tarafna koyduumuz adaleti ve adaletsizlii bir yana brakalm; biri, bakasyla ilikilerde tm erdemle 20 teki ise tm ktlkle davranmaktr. Hak ile hakszln da bunlara gre nasl belirlenecei ak; nitekim yasaya uygun eylerin ou tm erdemin buyurduklardr; nk yasa tek 25 tek erdemlere gre yaamay buyurur, tek tek ktlkleri de yasaklar. Kamu ilerine ilikin eitim konusundaki yasal dzenlemeler tm erdemi meydana getirir. Sadece iyi insan olmay salayan kii -eitiminin ise siyasetin mi yoksa baka bir bilimin mi ii olduunu daha sonra belirleyelim. nk iyi bir insan olmakla iyi yurtta olmak belki de hep ayn ey deildir. 30 zelinde adaletin ve ona karlk "olan hakkn bir tr, geinci Kitap 95 onurun, parann ya da topluma katlanlar [yurttalar] arasnda bliitrlebilir olan dier eylerin datlmasnda szkonusu olandr (nk bunlarda kiilerin eitlie aykr ve eit olarak bir eye sahip olmas szkonusudur); bir baka tr ise alverilerde dzeltici olandr. Bunun da iki ksm vardr; nk alverilerin kimi isteyerek kimi istemeyerek olur; isteyerek olanlar, satmak, satn almak, bor vermek, kefil olmak, dn vermek, gvence paras yatrmak, kiralamak gibi eylerdir (bu alverilere isteyerek olanlar deniyor, nk balanglar isteyerek yaplr); istemeyerek olanlardan ise bir ksm gizli yaplanlardr hrszlk, zina, zehirleme, batan karma, klelerin akln elme, tuzaa drerek ldrme, yalan yere tanklk etme gibi; bir ksm da zora dayananlardr kt muamele grme, hapse atlma, lme, soyulma, sakatlanma, amur atlma, aalanma gibi. Adaletsiz kii eitlii gzetmeyen, hakszlk da eitsizlik olduuna gre, eitsizliin de bir ortas olduu ak. Bu da eitliktir; nitekim daha ok ve daha azn szkonusu olduu eylemde eit de szkonusu olacaktr. O halde eer hakszlk eitsizlik ise, hak eitlik olacaktr. Herkes

byle dnyor bu konuda, temellendirilmesi yaplmadan bile. Eitlik bir orta olduuna gre hak da bir orta olsa gerek. Eit plmada en az iki ey szkonusudur. Buna gre hak bir orta olmal, eit olmal ve bir eyle ilgili, birileri iin olmal; orta olarak bir eylerin ortas (ki bunlar da daha ok ve daha azdr), eit olarak, iki eyin eitlii, hak olarak da birilerinin hakk olmal. O halde hakta en az drt eyin szkonusu olmas zorunludur; nitekim haklarn oluturduu kiiler ikidir, hak ettikleri de ikidir. Kiilerde de eylerde de ayn eitlik olacaktr; kiilerin biribirine gre durumu naslsa, eylerin durumu da yle olacaktr; eer kiiler eit deilse, eit eylere de sahip olmayacaklardr. Hem eit kiiler eit olmayan eylere ya da eit olmayanlar eit eylere sahip olduunda ve eit eylerden yararlandnda, bundan atmalar 96 Nikomakbos'c Etik ve sulamalar ortaya kar. Ayrca 'deere uygun yararlanma' sznde de bu ak grnyor, nitekim paylatrmalardaki hakkn bir deere uygun olmas gerektiini herkes kabul ediyor, ama herkes ayn eye 'deer' demiyor; demokrasi yanllar zgrle, oligari yanllar zenginlie, kimileri de soylulua, aristokrasi yanllan ise erdeme 'deer' diyor. O halde hak bir tr orantdr. nk "orant yalnzca birimlerden oluan saylarn bir zellii deil, genel olarak saynn zelliidir; nitekim oranlamada oranlarn eitlii ve en az drt ey szkonusu-dur. nk blnm ortalamada43 drt eyin szkonusu olduu ak, ama srekli olannda da drt ey vardr, nk bir terimi ikiymi gibi kullanr, yani onu iki kez ifade eder. rnein 'a' nn 'b' ile ilikisi naslsa, 'b' nin de 'c' ile ilikisi yledir Demek ki 'b' den iki kez sz edilmitir, yleyse 'b' iki kez alnmsa, orantl olanlar drt tane olacaktr. Hakta da en az drt ey szkonusudr ve oran ayndr; nk ayn ekilde iki kiiye ve iki eye blnyor. Dolaysyla 'a' terimi ile 'b' terimi arasndaki iliki naslsa, 'c' terimi ile 'd' terimi arasndaki iliki de yle olacaktr ve dolaysyla karlkl olarak 'a' terimi ile 'c' terimi arasnda, ayn ekilde 'b' terimi ile 'd' terimi arasnda da ayn iliki olacaktr; yle ki btnler arasndaki iliki ayn olacaktr ki bu ortalamay paylatrma yapyor ve byle yaptnda adaletli oranlyor. O halde paylatrmada 'a' teriminin 'c' ile, 'b' nin de 'd' ile iliki iine sokulmas hakk oluturur ve orta olan bu haktr; hakszlk da bu orana aykr olandr. Nitekim orantl olan ortadr, hak da orantl olandr. Matematikiler de bu oranlamaya geometrik orant adn verirler. Nitekim geometrik orantda teklerden birinin dieriyle ilikisi ne ise, btn ile btnn ilikisi de odur. Ve bu orant srekli orant deildir; nk bir kii iin ve bir ey iin tek terim olmaz. O halde bu hak orantl olandr, hakszlk da orantl olana aykr olandr. Demek ki burada da daha azn ve daha oun olmas szkonusu oluyor; ibanda da byle oluyor: Nitekim hakszgeinci Kitap 97 llk eden, iyi bir eyden daha ona, hakszla urayan ise 20 daha azna sahip oluyor. Ktde ise tersidir: Daha kk kt daha byk ktye oranla iyi olur; nitekim daha kk

kt daha bykten daha tercih edilir, tercih edilecek olan da iyidir ve daha ok tercih edilecek olan daha byk iyidir, ite adaletin bir tr budur. Adaletin geri kalan tr, gerek isteyerek gerek istemeye- 25 rek olan alverilerde grlen dzeltici adalettir. Bu adalet tl ncekinden bakadr. nk ortak eyleri paylatrmadaki adalet hep szn ettiimiz oranlamaya gredir; nitekim paylatrma ortak mallarda olursa, katkda bulunanlarn biribirleri- 30 ne oranlar ne ise ayn oranda olacaktr; bu adaletin karsnda olan adaletsizlik de bu orana aykr olacaktr. Alverilerdeki adalet ise belli bir eitliktir, hakszlk, ise bir eitsizliktir, ama o [geometrik] oranlamaya gre deil, aritmetik oranlamaya gredir. Nitekim doru bir kiinin kt birini ya da kt birinin 1132a doru birini dolandrmas ve don birinin ya da kt birinin zina yapmas arasnda hi fark yoktur; yasa yalnzca zararn farkna bakar ve onlara eit muamele yapar: Yani birinin hakszlk yapp yapmadna, tekinin hakszla urayp urama- 5 dna ve birinin zarar verip vermediine, tekinin zarar grp grmediine bakar. Dolaysyla yarg eitsizlik olan bu adaletsizlii denkletirmeye alr; nk biri dvlp teki dvnce ya da biri ldrp teki ldrlnce, yaplan ile manz kalnan eit olmayan bir blmleme olarak grnr; buna karlk yarg, cezayla kazanc azaltarak bunlar dzeltmeye alr. 0 Byle durumlara ilikin 'kazan' szc genel anlamda kullanlyor, bunlara ok uygun bir ad olmasa bile: rnein 'kazan' szcnn dvenle ilgili olarak, 'zarar' szcnn de dvlenle ilgili olarak kullanlmas gibi; yine de maruz kalnan ey lld zaman, zarardan ve dolaysyla da kazantan szedilir: Demek ki, daha ok ile daha azn eitletirilmesi orta olandr, kazan ve zarar ise kart anlamda daha ok ve daha w 98 Nikomakbos'a Etik. azdrlar: iyinin daha ou, ktnn daha az kazan, bunun tersi ise zarardr. Dediimiz gibi bunlarn ortas eit olandr, hakkn da bu olduunu sylyomz. Dolaysyla dzeltici adalet kr ile zararn ortasdr. Bunun iin anlamazlk olduu zaman yargca bavumlur; yargca gitmek de adalete gitmektir; 20 nitekim yarg canl adalet gibi olmak ister; gerekten de ona olan yarg aranr; kimileri de ona 'ortac' derler: Ortaya isabet ederse hakka da isabet eder diye. O halde adalet, yargcn da olduu gibi, orta olan bir eydir. Yarg eitletirir ve eit kesilmemi bir izgide olduu gibi, ortadan daha byk olan paray kesip daha kk paraya ekler. Btn ikiye ayrlnca, o zaman eit olan aldklarnda "[hakkm] aldm" derler. Eit ise daha byk ve daha kn aritmetik oranlamaya gre orta-30 sidir. Bunun iin ona dikaion denir: 'dikha 'dr [ortadan ikiye blnmtr] diye nerdeyse ona 'dikhaior', 'dikastesk [yargca] de 'dikhastes' [ikiye blen] denecekmi44. Nitekim iki eit parann birinden bir ksm alnp ikincisine eklenince, ikincisi, kendisine eklenen ksmn iki misli byk olur birinciye gre; oysa alnan ksm ona eklenmeseydi, yalnzca alnan ksm kadar daha byk olacakt: Bylece ikinci para [eklenen] bu 1132b ksm kadar ortadan daha byk, orta ise bu ksmn alnd paradan bu ksm kadar daha byk olacaktr, ite bu ekilde daha fazla sahip olandan neyi almamz, daha az sahip olana da neyi eklememiz gerektiini reneceiz; yani ortann

almasna neden olan ksm daha az sahip olana eklemek, ortay aan 5 ksm da daha byk olandan almak gerek: aa', bb' ve cc' izgileri biribirine eit olsun: aa' izgisinden ae paras alnsn ve cc' ye cd ksm olarak eklensin; o takdirde dcc' izgisinin tm ea' izgisini cd ve cf izgileri olarak aacaktr, dolaysyla bb' ve cd izgilerini de aacaktr45. [Bu, teki sanatlarda da szkonu-10 sudur. Nitekim eer yapan yapt kadarn ve yapt gibi yapmasayd, maruz kalan da o kadar ve o ekilde maruz kalma-sayd, sanatlar ortadan kalkard.]46 Zarar ve kazan ifadeleri isgeinci Kitap 99 teyerek yaplan alverilerden geliyor; nitekim alm ve satmlarda ya da yasann izin verdii dier alverilerde hak ettiinden daha fazlasna sahip olmaya kazanmak, hak ettiinden da15 ha azna sahip olmaya da zarar etmek denir; daha fazlasn ya da daha azn deil, verdikleri kadar alyorlarsa, hak ettiklerine sahip olduklar sylenir ve ne zarar ederler ne de kazanrlar. yleyse, adalet, istee aykr yaplan [al-verilerde] bir eit kazan ve zararn ortasdr: [alverilerden] nce de sonra da eit olana sahip olmaktr. Kimileri karln almann kendi bana adalet olduunu dnr, Pythagoraslarn dedii gibi47; nitekim onlar adaleti bakasna yaptnn aynsyla karln alma diye tanmlarlar. Oysa ayn karl alma ne paylatrc ne de dzeltici adalete uygun der her ne kadar 'Rhadamanthys'in adaleti' derken bunu demek istiyorlarsa da: Eer kiinin yapt bana gelirse, hak dorudan doruya yerine gelmi olur. 25 nk bu, birok yerde aykr dyor: rnein bata olan biri birini dverse, onun dvlmesi gerekmez; buna karn biri ileri gelenlerden birini dverse, yalnz dvlmesi deil, cezalandrlmas da gerekir. Ayrca istenerek ve istenmeyerek 30 yaplanlar arasnda da ok fark vardr. Dei toku amal bira-raya gelmelerde, biraraya gelenler arasndaki ba bu tr adaleti olutunyor; karlk, eitlie gre deil, oranlamaya gre alnp verilir. Nitekim orantl karlk vermelerle kent ayakta du-nr. Nitekim insanlar karlk vermek isterler: Ya ktye ktyle (eer karlk vermezlerse, bunun klelik olduunu d- 1133 niirler) ya da iyiye iyiyle; yoksa biribirine bir eyler alp verme diye bir ey olmaz, oysa insanlar biribirlerine bir eyler alp verme sayesinde birarada bulunuyorlar. Bunun iin orta yerde Kharis'lerin tapnan48 kuruyorlar, karlk verme olsun diye. 100 Nikomakbos'a Etik. nk bu, hatrn zelliidir: iyiliini grd kiiye hatr-g-nl borcunu demesi, kendi parasyla byle bir iyilik yapma-5 da ilk olmas gerekir. Oranlamaya gre karlk vermeyi

ke-genlemesine balant kurma salar: rnein a bir mimar, b bir ayakkabc, c bir ev, d ise bir ayakkab olsun. O zaman mimarn ayakkabcdan onun yaptn almas, ona da kendininkini o vermesi gerekir. imdi eer ilkin oranlamaya gre eit olan bu alveri yaplrsa, sonra da buna karlk verilirse, o zaman sylediimiz olur. Yoksa eitlik salanmaz, ilikileri de devam etmez; birinin yaptnn tekininkinden daha iyi olmasna hibir engel yok; dolaysyla bunlar eitlemek gerekir. Bu baka s birok sanatta da szkonusudur; nk eer yapan yapt kadarn ve yapt gibi yapmasayd, manz kalan da o kadar ve o ekilde maruz kalmasayd, sanatlar ortadan kalkard. Nitekim iki doktor biraraya gelmez, bir doktor ile bir ifti, ya da tamamen farkl ve eit olmayanlar biraraya gelir; ama bunlarn eitlenmesi gerekir. Bunun iin dei tokuu yaplan her eyin belli bir ekilde karlatrlabilir olmas gerekir. Para da bu yzden ortaya kmtr ve o bir anlamda ortay buluyor [arac 20 oluyor]; nk her eyi ler, dolaysyla arl ve eksiklii de ler, yani bir eve ya da besin maddesine ka ayakkabnn eit olduunu ler. Demek ki mimar ile ayakkabc arasnda nasl bir ilgi varsa, u kadar ayakkab ile bir ev ya da besin maddesi arasnda yle bir ilgi vardr. Eer bu byle olmasayd, dei toku ve biraraya gelme de olmazd. Ve eer bunlar bir ekilde eitletirilmeselerdi, bu byle olmazd. O halde, daha 25 nce dediimiz gibi, her ey tek bir eyle llmeli. Bu l ise gerekten de ihtiyatr; o her eyi birarada tutar. Nitekim insan hibir eye ihtiya duymasayd ya da ihtiyalar farkl olmasayd, ya dei toku olmazd ya da byle dei-toku olmazd. Uylamla, ihtiyacn dei-tokunda kullanmak zere para getirilmitir; ona [Ynancada] 'nomisma' ad verilmitir, nk 3 doal olarak deil, uylamla [nomo]49 vardr ve onu deitirgeinci Kitap 101 inek ya da ie yaramaz hale getirmek elimizdedir. yleyse eyler eitletirilince, karlk alma sz konusu olur, yle ki ayakkabc ile ifti arasndaki iliki naslsa ayakkabcnn yapt ile iftininki arasndaki iliki de yle olur. Ama bunlar, dei toku yapldktan sonra orant biimine sokulmamal (yoksa heriki arlk ulardan birinde olacaktr), herbiri kendine ait olan bulundurduu zaman orant kurulmaldr. Bu ekilde eit ve birarada olacaklar, nk bu tr bir eitlik bunlarn durumunda kunlabilir rnein a ifti, c besin, b ayakkabc, d ise onun eitlie uygun olarak yapt [ayakkablar] durumunda. Eer byle bir karlk alma olmasayd, biraraya gelme de olamazd. htiyacn sanki bir tek ey imicesine insanlar birarada tuttuunu u da gsteriyor: Eer iki kii karlkl olarak biribirlerine ya da biri dierine ihtiya duymazsa, de-i-toku yapmazlar. rnein sahip olmad bir eye, szgelii araba, ihtiya duyan, ihtiya duyduu bu eye karlk buday vererek ihtiyacn gidermek isterse, o zaman bunun eitlenmesi gerekir. Para gelecekteki dei-tokular iin bir gvence gibidir: Eer imdi bir eye ihtiyac yoksa, ihtiyac olduu zaman onu edinebilecei konusunda bir gvence; nk bu paray tayann bunu almasnn olanakl olmas gerekir. Ayn ey parann da bana gelebilir; nk her zaman ayn gce sahip deildir; ama gene de o, genellikle sabit kalyor. Bunun iin her eye fiyat biilmesi gerekir. nk bylece her zaman dei-toku

olacaktr, dei-toku olunca da birarada olma da olacaktr. Bylece para bir l gibi, eyleri denk klp eitletirir. Nitekim eer dei-toku olmasayd birarada olma da olmazd, denkletirme de olmasayd, dei-toku olmazd. Gerekten de bunca farkl eylerin denk olmas olanakszdr, ama ihtiyala ilgili olarak bu yeterince yaplabilir. [Bu denkletirme iin] bir tek eyin olmas gerekir, bu da bir kabulle olur; bnn iin bu eye [Ynancada] 'nomisma' denir, nk o, her eyi denkletirir; nitekim her ey para ile llr: a bir ev, 102 Nikomakbos'a Etik. b on mndc ise bir yatak olsun. Yani ev be mna ya da be mnoya edeer ise, a, b nin yarsdr; yatak ise, yani c, b nin de onda biri olsun. O zaman bir evin ka yatan edeeri olduu 25 aktr: Yani be yataa. Para bulunmadan nce deitokuun bu ekilde yapld ak; nk bir ev iin be yatak vermek ile be yatan edeerini vermek arasnda hi fark yoktur. Bylece adaletsizliin ve adaletin ne olduunu sylemi olduk. Bunlar belirlenince adaletli eylemin, hakszlk etmek ve 30 hakszla uramann ortas olduu aktr; nk biri daha fazlaya teki daha aza sahip olmaktr. Adalet de bir ortadr, ama teki erdemlerin olduu ekilde deil; o, orta olann zel-1134a ligidir; adaletsizlik ise ularn zelliidir. Ayrca adalet, adil insann "adaletli eyleri tercih ederek yapan ve gerek bakasyla ilikisinde kendine, gerek biriyle ilikisinde bakasna, tercih edilen eyi kendisine daha ok dierine de daha az, zararl 5 olan eyi de bunun tam tersi olacak ekilde paylatrmayan, lem' kendisinin hem de bir bakasnn baka biriyle ilikisinde oranlayarak eite paylatran insan" eklinde tanmlanmasn salayan eydir. Adaletsizlik ise tam tersine adaletli olmayan tercih eder. Bu da yararl ve zararl olann orana aykr olan fazlal ve eksikliidir. Bunun iin adaletsizlik bir arlk ve ek-10 sikliktir, nk fazla ve az olan tercih eder kiinin kendisi szkonusu olduunda kendi bana yararl olann fazlasn, zararl olann azn tercih eder; bakalar szkonusu olduunda da btnnde bir fark yoktur, oranlamaya aykrln ise iki taraftan hangisinin yararnazararna olduu rastlantsaldr. Demek ki haksz eylemde 'daha az' hakszla uramak, 'daha ok' ise hakszlk etmek olur. Bylece adalet ile adaletsizlikten ve ayn ekilde genel anlamda hak ile hakszlktan yani 15 her birinin doal yapsnn ne olduundan bu ekilde szetmi olduk. geinci Kitap 103 Hakszlk yapan birinin adaletsiz insan olmamas da olanakl olduuna gre, kii ne tr hakszlk yaparsa, artk her hakszlk eidi asndan adaletsiz insan rnein hrsz, za-ni ya da haydut olur? Yoksa nasl yaparsa yapsn bir fark olmayacak mdr? Szgelii biri bir kadnla, kim olduunu bilerek ama tercih ederek deil, tutkudan dolay yatarsa, bir fark 20 olmayacak m? Demek ki hakszlk yapyor ama adaletsiz deildir; rnein hrsz deildir ama hrszlk yapyor, zani deildir ama zina yapyor; teki konularda da bu byle. Adalet ile karlk

verme arasndaki ilikinin nasl olduu daha nce sylenmiti. Ama aratrma konusunun hem genelinde adalet hem de toplumdaki adalet olduunu da gzden karmamak gerek. 25 Bu ise zgr ve oranlamaya gre ya da saysal olarak eit kiilerin, kendilerine yeter olmalar iin yaam paylamalarnda szkonusudur, yle ki bu zelliklerin bulunduu kiiler arasndaki ilikilerde toplumdaki adalet szkonusu deil, buna benzetilerek adalet denen bir ey szkonusudur. Nitekim aralarndaki ilikiler yasayla dzenlenenler iin hukuk szkonu- 30 sudur; yasa da biribirine hakszlk yapanlarda szkonusu olur. nk yarg, hak ile hakszl ayrmadr. Ve nerede adaletsizlik szkonusuysa, orada hakszlk yapmak da szkonusudur, ama hakszlk yapmalarn hepsinde adaletsizlik szkonusu deildir; bu da kendisine genel olarak iyilerden daha ounu, genel olarak ktlerden de daha azn ayrmaktr. Bunun iin bir 35 insann deil, akln ynetmesine izin veriyoruz; nk bir in- 34b san bunu kendisi iin yapar ve tiran olur. Oysa ynetici adaletin koryucusudur ve eer hakkn koruyucusu ise eitliin de koruyucusudr. Ve eer adil ise, kendisinde daha fazla bir eyin olmad dnldnden (nitekim kendisiyle orantl olmad takdirde genel olarak iyiden kendine daha ok bir ey ayrmaz; bunun iin bakasna alr; bu nedenle de, daha n- 5 ce sylediimiz gibi, adaletin bakas iin iyi bir ey olduunu sylerler), ona bir karlk verilmelidir, bu da onur ve ayrcalk104 Nikomakbos'a Etik. tr. Bunlarla yetinemeyenler ise tiranlar olurlar. Efendi ve baba hukuku ise bunlarla ayn deil, bunlara benzer bir eydir; nitekim genellikle bize ait olan eylerde hakszlk szkonusu deildir, bir insann klesi ve ocuu belli bir yaa geldii andan ayrlncaya kadar kendisinin bir paras gibidir; hi kimse de kendine zarar vermek istemez; bundan dolay bir insann kendine kar adaletsiz olmas szkonusu deildir, ne de toplumsal adalet ve adaletsizlik szkonusu; nk bu, yasaya gre oluyordu ve yasayla ilgili olan insanlarda szkonusuydu, bunlar da ynetmede ve ynetilmede aralarnda eitliin bulunduu kiilerdir. Bunun iin bir insann ocuu ya da malyla ilikisinden ok, karsyla ilikisinde hak szkonusudur; bu da aile hukukudur ve meden hukuktan farkldr. Meden hukukun bir tr doal, bir tr de yasaldr. Doal olan her yerde ayn gce sahiptir ve kanlara gre deimez; yasal olanda ise balangta yle ya da byle olmas fark etmeyen, ama konduktan sonra fark eden hukuktur; rnein bir kiinin bir mra ile serbest braklmas ya da iki koyun deil, bir keinin kurban edilmesi gibi; Ayrca tek tek durumlarla ilgili olarak konan yasalarda da fark eder, rnein Brasidas'a" kurban kesmede ve kararnamelerle konan eylerde olduu gibi. Kimileri de her eyin byle olduunu dnr, nk doal olan deimez, her yerde ayn gce sahiptir atein hem burada hem de Perslerde yakmas gibi ama hak saylanlarn da deitiini gryorlar. Oysa bu byle deildir, ama byle gibi grnr. Her ne kadar tanrlarda belki hibir ekilde deimiyorsa bile, bizde tm deiken olan ama bir ksm doal bir ekilde, bir ksm da doal olmayan bir ekilde deien doal bir hukuk vardr. Her ikisi de deiken olduuna gre, baka trl olabilecek eylerden hangilerinin

doal bir ekilde, hangilerinin de doal olmayan bir ekilde, yani yasayla ve uylamayla deitii aktr. Baka eylerde de ayn ayrm uygun dyor. Nitekim sa el doal olarak daha iyidir, her ne kadar herkes geinci Kitap 105 her iki elini iyi kullanacak duruma gelse bile. Uylamayla ve yarara uygun olarak konmu haklar da llere benzerler; rnein arap ve buday lekleri her yerde eit deildir, satn alman eyin lekleri daha byk, satlanlarnkiler ise daha kktr. Ayn ekilde doal deil, insansal haklar da her yerde ayn deildir, nk siyasal dzenler de ayn deildir; ama her yerde doal olarak en iyi olan yalnzca bir tanedir. Adaletli olan ve yasaya uygun olan tek tek eylerin bunlarla ilikisi ise, teklerin genelle ilikisi gibidir; nitekim yaplp edilenler pek oktur, adaletli olan ve yasaya uygun olan ise her biri bir tanedir; nk geneldir. Haksz olan ile adaletsiz olan ve hakl olan ile adaletli olan arasnda da fark vardr; nitekim adaletsiz olan doal olarak ya da dzenden dolay byledir; oysa bu ayn ey gerekletirilince bir hakszlk olur, ama yaplmadan nce hakszlk deildir; yalnzca adaletsiz olandr. Hakl olanla da durum ayndr: Genel olarak ona hakl eylem denir, dier szck [dikaiosyne| ise daha ok yaplan hakszln telfi edilmesi iin kullanlr. Bunlarn her biri nedir, ne gibi trleri vardr, ka tanedir ve nelerle ilgilidir konusu daha sonra ele alnacak. Adalet ve adaletsizlik sylediimiz eyler olduuna gre, bir insan isteyerek bunlar yapt zaman bir hakszlk yapyor ya da hakl eylemde bulunuyor; oysa istemeyerek yapt zaman ne bir hakszlk yapyor ne de hakl bir eylemde bulunuyor, yapt rastlantsal oluyor; nk adaletli olmalar ya da adaletli olmamalar rastlantsal olan eylemler yapyor. O halde hakl eylem ve haksz eylem isteyerek ve istemeyerek yaplm olmakla belirlenmi oluyor; nk isteyerek yapld zaman knanr ve o takdirde ayn zamanda haksz bir eylemdir; yle ki eer eylemin isteyerek yaplma zellii yoksa, yaplan bir hakszlk olacak ama eylem haksz olmayacak. Daha nce de sylediim gibi 'isteyerek yaplan', birinin, kendine bal eyleri bilmeyerek deil, bilerek -kiiyi, arac ve amac bilerek yaptna diyonm. Hem de bunlardan her biri rastlant106 Nik.omak.bos a Etik sal ya da' zorla yaplmad zaman (rnein biri birinin elini tutarak bununla bir bakasna vurursa, ikincisi isteyerek vurmu olmuyor, nk bu ona bal deildir); vurulan kii babas olabilir, o ise onun bir insan ya da orada bulunanlardan biri olduunu bilebilir ama babas olduunu bilmeyebilir; ayn ekilde 30 ama iin ve tm eylem iin de byle bir ey belirlenebilir. Bilmeden yaplan ise, bilinmeden yapld zaman kiinin elinde deildir ya da zorla yaplan istemeyerek yaplandr. Nitekim 1135b biz doal olan birok eyi bilerek yapyomz ya da onlara maruz kalyonz, ki bunlardan hibiri ne isteyerek ne de istemeyerek oluyor; rnein yalanmak ve lmek gibi. Hak ve hakszlklarn ayn ekilde rastlantsal olmas da szkonusudr, nitekim eer biri bir emaneti istemeyerek ya da korkudan geri 5 verirse,

onun ne hakl bir ey yaptn ne de hakl eylemde bulunduunu, ancak rastlantsal davrandn sylemek gerekir. Ayn ekilde bir emaneti mecbur edilerek ve istemeyerek geri vermeyenin yalnzca rastlantsal olarak hakszlk yaptn ve haksz eylemde bulunduunu sylemek gerekir, isteyerek yaplanlardan kimini tercih ederek, kimini de tercih etmeden yapyomz: nceden dnp tandklarmz tercih ederek, 10 dnp tanmadklarmz ise tercih etmeyerek. Bir araya gelmelerde meydana gelen zararlar eittir: Bilgisizlikten dolay yaplanlar hatadrlar; rnein eylemi yapan kime, neyi, ne ile, niin yapt konusunda yanlrsa; nk ya vurmay dnmemi ya o eyle vurmay dnmemi ya da o insana vurmay veya o sonucu yaratmak iin vurmay dnmemi, olan da amacna aykr olarak olup bitmitir (rnein yaralamak de-15 il, bir fiske vurmak amacyla vurdysa veya vurduunu sand kiiye ya da vurduunu sand arala vurmadysa). O halde zarar tahmin edilemeyecek ekilde meydana gelince, ona talihsizlik denir; tahmin edilemeyecek ekilde deil, ama bir ktlk de dnlmeden meydana gelince ise, ona hata denir (nitekim neden olmann balangcnda olduu zaman insan geinci Kitap 107 hata yapyor, neden onun dnda olduu zaman ise bana bir talihsizlik gelmi oluyor). nceden tasarlamadan ama bilerek 20 yaplan, haksz eylem olur; rnein fke" yznden ve insanlarda zorunlu ya da doal olan duygulanmlar yznden yaplanlar gibi. nk zarar vermekle ve hataya dmekle hakszlk yapyorlar, yaptklar eylemler de hakszlktrlar, ama kendileri bunlardan dolay bir ekilde adaletsiz ya da kt olmuyorlar; nk verdikleri zarar ktlkten gelmiyor, oysa zarar tercih edilerek veriliyorsa, adaletsiz ve ktdrler. Bunun iin 25 kayna fke olan zararlar doru bir ekilde nceden tasarlan-mayanlardan saylr. Nitekim buna neden olan, fke ile davranan deil, fkelendirendir. Ayrca tartma konusu olan, yaplanlarn olup olmad deil, hakl olup olmaddr; nk fke, grnte hakszlk olan bir eye duyulur. Nitekim burada alverilerde olduu gibi tartma konusu olan, bir eyin olup olmad deildir ki o takdirde bunu, unutmaktan yap- 30 myorlarsa, ikisinden birinin kt olmas gerekir; olan konusunda anlatklar halde, hangisinin hakl olduu konusunda tartyorlar (nceden tasarlayan ise bilmeyerek yapyor deildir), yle ki biri hakszla uradn teki ise uramadn u6a sanr. Ama bir insan tercih ederek zarar verdii zaman, hakszlk yapyor demektir; byle eylemlerle hakszlk yapan, orantl olana ya da eitlie aykr davranan, adaletsiz bir insandr. Ayn ekilde biri tercih ederek adaletli eylemde bulunduu zaman da adil bir insandr; ancak isteyerek davrand takdirde adaletli eylemde bulunur, istemeyerek yaplanlarn kimi ba- 5 lanabilir, kimi ise balanamaz niteliktedir. Yalnz bilmeyerek yaplmayp ayn zamanda bilgisizlikten tr yaplanlar balanabilir; buna kar bilgisizlikten dolay deil de doal ya da insanca olmayan bir tutkudan tr bilmeyerek yaplanlar, balanamaz olanlardr. Hakszlk etme ve hakszla uramann yeterince belirle- 10 nip belirlenmedii tartma konusu olabilir. lkin Euripides'in

108 Nikomakbos a Etik. garip bir biimde sylediinin olup olamayacana [baklabilir]: "ki kelimeyle, kendi annemi ldrdm; ben isteyerek o istedii iin mi, yoksa ben isteyerek deil o da istemedii halde mi?53 yleyse acaba isteyerek hakszla uramak gerekten olanakl mdr olanaksz mdr, yani her hakszln isteyerek yapld gibi, her hakszla urama, isteyerek mi oluyor? Ve acaba her hakszla urama hep yle ya da byle ayn ekilde mi oluyor [her hakszlk yapmann isteyerek yapld gibi]; yoksa kimi isteyerek, kimi ise istemeyerek mi oluyor? Hakkn almada da durum ayndr; nitekim hakl eylemlerin tm isteyerek yaplr; yle ki her birinin kartyla durumunun ayn olmas akla yakndr, yani hakszla uramak ile hakkn almak ya isteyerek ya da istemeyerek olan bir ey olmal. Gene de hakkn almak szkonusu olduunda, her hakkn almann isteyerek olmas garip gibi gelebilir: Nitekim kimileri istemedikleri halde hakettiklerini alyorlar. Biri unu da sorabilir: Hakszlk gren herkes gerekten mi hakszlk gryor, yoksa hakszlk grmekte de dunm ayn hakszlk yapmaktaki gibi midir? nk her ikisinde de hakl olanlardan pay almann rastlantsal olmas olanakldr; o halde hakszlklarda da ayn ekilde olaca aktr; nk haksz eyler yapmak ile hakszlk etmek ve hakszla uramak ile hakszlk grmek ayn ey deildir. Hakl eylemde bulunmak ve hakkn almak konusunda da dunm ayndr; nk hakszlk yapan bir kii olmakszn hakszlk gnnek ya da hakl eylemde bulunan biri olmakszn hakkn almak olanakszdr. O halde eer genel olarak hakszlk yapmak, birinin isteyerek zarar vermesi [demek] ise ve isteyerek zarar vermek zarar verdii kiiyi, arac ve ekli bilmek degeitci Kilap 109 trekse, kendine egemen olmayan kii de bilerek kendine zarar veriyorsa, bu, isteyerek hakszlk grmek, hatt kendi kendine isteyerek hakszlk yapmak olanakldr, demektir. "Kendi kendine hakszlk etmek olanakl mdr?" sonsu da tartma konularndan biridir. Ayrca biri kendine egemen olamamaktan dolay, isteyerek zarar vermek isteyen birinden zarar grrse, bu isteyerek zarar grmek olur. Yoksa bu belirlememiz doru deil midir? Ve 'kime, ne ile ve nasl zarar verildiini bil-me"ye "teki kiinin istememesine ramen de eklemek mi gerekiyor? Demek ki bir insan isteyerek zarar grebilir ve hakszla urayabilir, ama hi kimse isteyerek hakszlk grmez; nk hi kimse bunu istemez kendine egemen olmayan kii bile ama istei dnda davranr; nitekim hi kimse erdemli olmadn dnd eyi istemez, kendine egemen olmayan insan da yapmamas gerektiini dnd eyleri yapar. Kendine ait olanlardan veren, Homeros'n, Glaukos'un Di-omedes'e verdiini syledii ekilde, yani

"bronz silhlara karlk altn silh, yz inek karlnda da dokuz inek"54 veren hakszlk grm olmaz; nk vermek onun elinde olan bir eydir. Oysa hakszlk grmek onun elinde deildir, hakszlk yapan birinin de olmas gerekir. O halde hakszlk grmenin isteyerek olan bir ey olmad ak. Setiklerimizden szn edeceimiz iki konu daha kalyor: Lyk olduundan daha fazlasn veren mi, yoksa sahip olan m hakszlk eder? Ve kendi kendine hakszlk edilebilir mi? Nitekim eer daha nce sylediimiz ey kabul edilecek olursa ve daha fazlasna sahip olan deil, onu veren hakszlk ediyorsa, eer biri bilerek ve isteyerek kendinden daha ok bakasna veriyorsa, o kendi kendine hakszlk ediyor demektir; ki bunu alakgnlllerin yapt dnlyor. nk doru insan daha az almak eilimindedir. Yoksa bu da bylesine basit ve sradan deil mi? nk byle bir insan da bir baka iyi eyden daha fazla alr, szgelii nden ya da genel 110 Nikomakbos. a Etik. olarak gzel olandan. Ama yine de, hakszlk yapmann tanmlanmasna baklrsa, bu sorun zlr; nk o, istemesine aykr olarak hibir eye uramyor; dolaysyla bunun yznden 25 hakszla uramaz, olsa olsa yalnzca zarar grr. yleyse aktr ki, daha fazlay veren her zaman hakszlk ediyor, daha fazlaya sahip olan ise her zaman etmiyor; nk haksz olana sahip olan deil, isteyerek buna sahip olan hakszlk ediyor; bu da eylemin balangc olanda bulunur, bu balang da alanda deil paylatrandadr. Ayrca yapmaktan birka ba-30 lamda szedildiine gre ve balamna baklrsa, cansz eylerin de, elin de, efendisinin emri yznden klenin de ldrmesi olanakl olduuna gre, bunlar hakszlk etmiyor, haksz eyler yapyor. Ayrca bilmeden karar vermise, yasal adalete gre hakszlk yapm saylmaz, karar da adaletsiz deildir; ama adaletsiz gibi grnr; nk yasal adalet asl adaletten 1137a farkldr; oysa eer bilerek haksz karar vermise, o da, kendine den olumlu ya da olumsuz55 karlktan daha fazla alm olur, sanki yaplan hakszla katlmcasna; byle nedenlerle hakszca karar veren insan da daha fazlasna sahip olmu olur; nk karar verme durumunda olup tarla konusunda karar veren, bir tarla deil, para almtr, insanlar hakszlk yapmann onlarn elinde olduunu sanrlar, bunun iin de hakk yerine 5 getirmenin de kolay olduunu dnrler. Oysa byle deildir; nitekim komunun karsyla dp kalkmak, yanndaki birine vurmak, birinin eline para sktrmak kolaydr ve kiilerin elindedir, ama belirli bir huya sahip olan kiiler olarak bunlar yapmak ne kolaydr ne de onlarn elindedir. Ayn ekilde adaletli eyleri ve adaletsiz olan eyleri bilmek iin hi de bilge ol-o mak gerekmediini, nk yasalarn sz ettii eyleri anlamann pek g olmadn dnrler (ne var ki adaletli eyler bunlar deildir, ancak rastlantsal olarak adaletli eyler oluyorlar); ama eylemler nasl yaplrsa ve verilen eyler nasl verilirse adaletli olacaklar, bunu bilmek sala yararl eyleri bilgeinci Kitap

111 inekten daha byk bir itir. nk salk konusunda da bal, 15 arab, hyar- embeyi, yakmay, kesmeyi bilmek kolaydr; ama salk iin bunlar nasl, kime, ne zaman vermek ya da yapmak gerektiini bilmek doktor olmak kadar zor bir itir. Bu ayn nedenden dolay, adil insann adaletli davrand gibi adaletsiz de davranabileceini, nk onun her ikisini de ayn ekilde yapabileceini sanyorlar: Bir kadnla dp kalkabileceini ya da birisini dvebileceim; yiit insann da kalkann b- 20 Takabileceini ve dnp herhangi bir yere koabileceini sanyorlar. Oysa korkak olmak ve hakszlk yapmak, bunlar srf yapmak rastlantsal olarak yapmak deil, belirli bir huya sahip olarak bunlar yapmaktr: Nasl ki doktorluk yapmak ve iyiletirmek, kesmek ya da kesmemek ve il vermek ya da vennemek deil de, bunu belli bir ekilde yapmaktr. Adaletli eylemler, genellikle iyileri paylaanlarla ve bunlardan daha fazla ve daha az almalar szkonsu olanlarla ilgilidir. Kimileri iin fazla diye bir ey olmaz, szgelii tanrlar iin; kimileri iin de szgelii tedavi edilmez kt insanlar iin bir nebze bir ey bile yararl deildir, tersine her ey onlar iin zararldr; kimileri iinse iyiler belli bir noktaya kadar yararldr; b nedenle de adalet insanlara zg bir konudur. 30 Doruluk ve don insan konusuna gelince: Doruluk ile adaletin ve don olan ile adaletli olan arasndaki ilikinin nasl olduunu belinmek kalyor geriye. nk dndmz zaman, ne genel anlamda ayn eydirler, ne de cinsleri pek farkl grnyor; ve kimi zaman doruyu ve doru insan yle 35 vyomz ki, baka eyleri verken de bu szc iyi yerine 1137b kullanmakla, daha don olann daha iyi olduunu da belirtmi olyomz; kimi zaman da, akl yrtme sonucu, 'don' 'adaletli olan'dan farkl bir ey olduuna gre, onun vlecek bir ey olmas garip grnr; nk adaletli olandan farkl bir eyse, ya adaletli olan erdemli deildir ya da don olan adaletli deildir, yok her ikisi de erdemli ise ayn eydirler, ite 5 112 Nikomakbos'a Etik. 'dom' konusunda kmaza gtren aa yukar bunlardr; te yandan btn bunlar bir anlamda yerindedir ve aralarnda bir eliki yoktur: nk doru olan, belirli bir adaletli olandan daha iyi olsa bile, adaletli olandan baka bir cins altnda bulunan bir ey olarak adaletli olandan daha iyi bir ey deildir. O halde doru ile adaletli olan ayn eydir; ve her ikisi de erdemli eyler olmakla birlikte, dom olan daha iyidir. Bu kmaza gtren, doru olann adaletli olmas, ama yasaya uygun olan adaletli olmamamasi; yasaya uygun olan dzelten adaletli olmasdr. Bunun nedeni, her yasann genel olmas, oysa kimi konulardan genellik dzeyinde szetmenin olanaksz olmasdr. Demek ki, genel olarak konumann zonnlu olduu ama bunu dom yapmann olanaksz olduu durumlarda yasa, ou zaman olan hesaba katar, yapt yanl bile bile. Ancak bu yzden yasa daha az dom olmuyor; nk hata yasada ya da yasa koyucuda deil, konu edilenin doal yapsndadr, nk eylemle ilgili konularn malzemesi dorudan doruya yledir ki, yasann dile getirdii genel olana aykr bir ey olduu zaman, dom olan yasa koyucunun genel olarak konumakla

atlad ve yanld yerde eksik olan dzeltmek, yasa koyucunun eer kendisi orada bulunsayd, syleyecei eyi sylemek ve eer bilseydi, yasasna koyaca eyi yapmaktr. Bunun iin dom, adaletli bir eydir ve bir tr adaletten daha iyidir, ama genel olarak adaletten deil; genel olarak adaletin yanlgya gtrd yerde daha iyidir. Ve dorunun z udur: Genel olmas nedeniyle yetersiz kald yerde yasay dzeltmek. Bunun nedeni ise her eyin yasaya gre olmamas, baz konularda yasa konamamas, dolaysyla bir kararnamenin gerekmesidir; nk belirlenmemi olann ls de belirlenmemitir, tpk Lesbos yap tekniinde kullanlan kurun ls gibi; nitekim o ayn kalmad, tan ekline girdii gibi, kararname de konu edilene uygun karlr. O halde dorunun ne olduu, adaletli olduu ve hangi adaletten daha iyi olduu geinci Kitap 113 ak. Bundan da don kiinin kim olduu belli; nitekim by- 35 le eyleri tercih ederek yapan ve yasa ona yardmc olduu hal- ms de olumsuz ynde adaleti harfi harfine yerine getiremeyen, daha azyla yetinen don insandr. Bu huy ise doruluktur, yani bir tr adalettir ve ondan farkl olmayan bir huydur. Sylediklerimizden, birinin kendine hakszlk edip edemeyecei de aa kyor. Nitekim adaletli eylerden bir ksm 5 tm erdeme uygun yasa tarafndan belirlenmi olanlardr; rnein yasa kendini ldrmeyi buyurmaz, tevik etmediklerini ise yasaklar. Ayrca karlk vermek szkonusu olmadan yasaya aykr olarak isteyerek zarar veren kii kime ne ile zarar verdiini bilerek zarar veren hakszlk ediyor. Oysa fkeyle kendi boazn kesen, yasann izin vermediini isteyerek ama sa akla aykr bir ekilde yapyor. Demek ki, hakszlk yap- 10 yor. Kime? Yoksa kendine deil de kente mi? nk isteyerek ac ekiyor; oysa hi kimse isteyerek hakszla uramaz. Bunun iin kent de onu cezalandrr; kente hakszlk etti diye, kendini ldren kiinin bana bir onursuzluk gelir, te yan- 15 dan hakszlk yapann yalnzca haksz olduuna, tmyle kt olmadna baklrsa, kendine hakszlk etmek olanakszdr (nk bu eit hakszlk tekinden farkldr; nitekim korkak gibi, haksz kii de bir bakma kt insandr, tmyle kt insan deil; dolaysyla tm ktle gre hakszlk yapmyor); yoksa bu, ayn eyin ayn zamanda ayn insandan alnmas ve ayn insana eklenmesi olurdu. Bu ise olanakszdr, tersine hak ve hakszln her zaman birden ok kiiler arasnda olmas zo- 20 nnldur. Ayrca bunlar isteyerek oluyor, tercihe dayanyor ve nce oluyor; nitekim daha nce onun bana geleni karlk olarak yapann hakszlk yapt dnlmyor; kendi kendine hakszlk yapan durumunda ise, o, ayn eylere hem uram hem de onlar yapm oluyor. Ayrca isteyerek hakszla uramak olanakl olmu oluyor. Bunlara ek olarak, haksz eylemler yapmakszn hi kimse 'hakszlk' yapmaz; hi kimse 114 Nikomakbos a Etik.

25 kendi karsyla 'zina' yapmaz, kendi evini 'soymaz' ya da kendine ait eyleri 'almaz'. Kendine hakszlk yapma sorunu ise isteyerek hakszlk grme konusunun belirlenmesine bakarak tamamen zlr. Gerek hakszlk grmenin gerekse hakszlk yapmann, her ikisinin de, kt olduu ak (nk biri orta-30 dan daha az, teki daha fazladr; orta ise tpta sala gtren, beden eitiminde de salkl olmaya gtren ne ise, burada da odur); gene de hakszlk yapmak daha ktdr; nk hakszlk yapmak ktlkle birlikte olur ve knanacak bir eydir, hem de tam ktlkle ya da genellikle ktlkle ya da buna yakn olanla birlikte olur (nk her isteyerek olan ey hakszlkla birlikte olmaz); hakszlk grmek ise ktlk ve adaletsizlikten 35 uzaktr. O halde kendi bana hakszlk grmenin kendisi daha l8b az kt bir eydir, ama rastlantsal olarak daha byk bir ktlk olmasna hibir engel yoktur. Ne var ki, szkonusu sanat ilgilendirmez szgelii doktorluk sanat, akcier hastalnn dp yaralanmadan daha nemli olduunu syler, her ne kadar ikincisi rastlantsal olarak daha kt olabilirse de; rnein birinin, ayann taklp dmesi sonucu dmanlar tarafndan yakalanmas ya da ld-5 rlmesi dnmunda olduu gibi. Kendine kar deil de, kendine ait baz eylerde eretileme yoluyla ve benzerlie gre adaletli olmak da olanakl grnyor; bu ise genel olarak adalette deil de efendi ve aile hukukunda olur. Nitekim bu tartmalarda ruhun akla sahip yan, akla sahip olmayan yannn karsna konuyor; bunlara bakanlar, kendine kar hakszln 10 olabileceini dnyor; nk bunlarda kendi arzuladklar dnda bir eye uramalar olanakl; yneten ile yneticiler arasndaki gibi, bunlar arasnda da bir hukukun olduunu dnyorlar. Bylece adalet ve teki karakter erdemleri konusunu da bu ekilde belirlemi olduk. 115 ALTINCI KTAP Madem arl ya da eksiklii deil, ortay tercih etmek gerektiini ve ortann sa akln gsterdii gibi olduunu syledik, bunu ele alalm: teki konularda da olduu gibi, szn ettiimiz btn huylarda, kiinin akla sahip olarak, onu gze- 20 tip onun iin aba gsterdii ve onu arad bir ama var ve arlk ile eksiklik arasnda bulunduunu sylediimiz sa akla uygun olan orta yollarn bir snn var. Bu ekilde sylemek doru ama hi ak deil. Kendileri hakknda bir bilim olan 25 teki almalarda da unu sylemek don: gerektiinden daha ok ya da daha az yorulmamak veya savsamamak, ortay bulmal ve sa akla uymal. Ne ki, yalnzca bunu bilen pek ok eyi bilmeyebilir: Tpk beden iin nelerin verilmesi gerektii 30 sonlduunda, "tbbn emrettii ve doktorun nerdii her eyin verilmesi gerekir" denmesi gibi. Bunun iin ruh huylan konusunda da yalnzca sylenenin don olmas yetmez, sa akl nedir ve onun snr nedir, bunu da sylemek gerekir. Ruh erdemlerini ayrrken bazlarnn karakter erdemleri bazlarnn da dnce erdemleri olduunu sylemitik. Ka- 1139 rakter erdemlerini akladk, tekileri ise, nce nl konusu zerinde durduktan sonra ele alalm. Ruhun ksmlarnn akl sahibi olan ve akldan pay almayan olmak zere ikili olduunu daha nce sylemitik. imdi akll yan da ayn ekilde

ayrmak gerekiyor: Akll yann da ikili olduunu kabul edelim: 5 Biri, ilkeleri baka trl olamayacak nesnelere, teki de ilkeleri baka trl olabilecek nesnelere baktmz yan. Nitekim belli bir benzerlik ve yaknlk asndan onlarn bilgisi oluyorsa, doal olarak cins bakmndan deiik olabilecek ruhun par- 10 alarnn herbiri cins bakmndan deiik olsa gerek. Bu paralardan birine tartan yan tekine bilimsel yan diyelim. Dnp tanmak ile tartmak ayn eydir ve hikimse olduundan ba116 Nikomakbos a Etik. ka trl olamayacak eyler zerinde dnp tanmaz. Dolaysyla akll yann bir ksm tartan yan. Acaba bu iki ksmn hangisinin huyu en iyi, buna bakmak gerekiyor. Bu, lerbirinin erdemi olacaktr, erdem de zg olduu ile ilgili. Ruhta eyleme ve dorulua zg temel ey var: Duyum, us, itah. Bunlarn iinde duyum hibir eylemin ilkesi deil. Yaban hayvanlarnn duyuma sahip olduklar halde bir eyleme katlmamalar da bunun kant. Dncede evetleme ile deilleme ne ise bu, itahta peinden koma ile kamadr. Dolaysyla madem karakter erdemi tercih edilen bir huy ve tercih, dnlp tanlan bir itah, tercih erdemli ise ve ayn eyleri akl uygun bulur itah izlerse, bunlar araclyla akln dom, itahn san olmas gerekir, imdi bu, dncedir; eylemle ilgili do-mlktur. Ne eylemle ne de yaratmayla ilgili olan teorik dnmenin 'iyi' ile 'kt's, 'dom' ile 'yanltr (nk dnme ile ilgili yann btnnn ii budur). Eylemle ilgili ve dnmeyle ilgili doruluk, doru itahla uyum salar. O halde eylemin ilkesi tercihtir (ereksel neden deil, hareket ettirici neden), tercihin ilkesi ise itahtr ve bir ey iin olan akl yrtmedir. Bunun iin us, dnce ve etik huydan bamsz bir tercih olmaz. Nitekim dnceden ve alkanlktan bamsz bir eylemde iyi durum ile bunun kart szkonusu olmaz. Dnce ise, kendisi hibir eyi devindirmez, bir ama iindir ve eylemle ilgilidir, nk o yaratma etkinliini de ynetir. Yaratan her kii bir ey iin bunu yapar ve mutlak anlamda hedef olan ey yaratlan ey deil (bir eyle ilgilidir, bir eye aittir), yaplan eydir. Nitekim iyi dunm bir hedeftir ve itah buna dnktr. Bunun iin tercihe, ya itahl us ya da dnce ile ilgili itah denebilir ve insan byle bir ilkedir. Olmu olan zerine tercih sz konusu deil: Szgelii likimse Troia'nn yklm olmasn tercih etmez, nk olmu olan deil, olacak olan ya da olas olan zerinde dnlp tanlr, oysa olmu olann olmamas olas deil. Bunun iin Agathon hakl: Altnc Kitap 117 "Yalnzca unda Tanr da eli kolu bal kalr: Yaplm eyleri olmam klmak".56 Demek ki, dnce ile ilgili heriki parann da grevi doruluktur. Ona gre herbir parann en ok donya ulaaca huylar, her iki yann erdemleri olan eylerdir.

imdi yukardaki sorunu ele alp bunlar zerine yeniden sz edelim. Ruhun evet ya da hayr derken onlarla donya ulat eylerin says be: Bunlar sanat, bilim, akl bamdalk, bilgelik ve us. Kabul ve san ile ise yanla dlebilir. Bilimin ne olduu, kesin belirleme yaplmas ve benzerliklere kulak almamas gerekirse, urada aklk kazanacaktr: Hepimiz, bildiimiz eyin olduundan baka ekilde olmasnn olas olmadn kabul ederiz. Olduundan baka trl olabilecek eyler, bizim gzlemlerimiz dnda olutuu zaman, olduklar ya da olmadklar sylenemez. Demek ki, bilimsel bilgi nesnesi zonmludur, dolaysyla ebedidir. Nitekim zonnl olanlarn hepsi tmyle ebedidir, ebedi eyler ise domam ve yokedi-lemez eylerdir. te yandan yle grnyor ki, her bilim retilebilir, bilimsel bilgi nesnesi de renilebilir. Analytikler'de de sylediimiz gibi57, her retim nbilgilerden yola kar: Bir tmevarm, bir de tasm yoluyla. Tmevarm bir ilkedir ve genele ilikindir, tasm ise genelden hareket eder. Demek ki, tasm olmayan, tasmn onlara dayand ilkeler vardr. Yani tmevarm. O halde bilim, kantlamayla ilgili bir huydur ve Analytikler'de belirlediimiz teki zellikleri tar. Bir biimde inanld ve ilkeler bilindii zaman, bilgi edinilmi olur. Bunlar sonutan daha ok bilinen eyler deillerse rastlantsal olarak bilime ulalm olacaktr. Bilim konusunu bu biimde belirlemi olduk. Olduundan baka trl olabilecek bir nesne, yaratlan ya da yaplan bir ey olabilir. Yaratma ile eylem ise farkl ey (bu konuda kamuya ak konumalarmza da bavnyonz). 118 Nikomakbos'a Etik. Dolaysyla aklla giden eylemle ilgili huy da aklla giden ' yaratmayla ilgili huydan farkldr. Bunun iin biribirlerini iermezler: Ne eylem bir yaratmadr ne de yaratma bir eylem. Madem mimarlk, aklla giden, yaratmayla ilgili huy olan bir sanat ve aklla giden, yaratmayla ilgili bir huy olmayan hibir sanat ya da sanat olmayan byle bir huy yok, sanat ile doru aklla o giden, yaratmayla ilgili huy ayn eydir. Her sanat olula, sanat icra etmekle; ilkesi yaratlanda deil yaratanda olan ve olas olan eylerden birinin olmas ya da olmamasnn nasl olutuuna bakmakla ilgilidir. Nitekim zorunlu olarak olan ya da mutlak olarak oluan nesnelerin sanat yoktur; doal olanlarn 15 da sanat yok, nk bunlar ilkeleri kendinde tar. Madem yaratma ve eylem deiik eyler, sanatn eylemle deil, yaratmayla ilgili olmas zorunlu. nk sanat ve talih bir biimde ayn eylerle ilgili Agathon'un da dedii gibi, "sanat talihi sever, talih de sanat"58, imdi dediimiz gibi, sanat doru aklla 20 birlikte giden yaratmayla ilgili bir huydur, sanat yoksunluu ise, kart, doru olmayan aklla giden yaratmayla ilgili bir huydur ve olduundan baka trl olabilen eyle ilgilidir. Kimlere akl banda dediimize bakarak akl bandalk 25 konusunu ele alabiliriz. yle geliyor ki, akl banda kiinin ii, salkla, gle ilgili olanlar gibi ayrntlarda deil, btnyle iyi yaama ile ilgili olarak nelerin kendisi iin iyi ve yararl olduu konusunda yerinde dnebilmektir. Kiilere, sanat olmayan nesnelerin erdemli bir amac ile ilgili olarak iyi akl yrttkleri zaman, "bir ey konusunda akl banda" dememiz de bunu 30 gsteriyor.

Dolaysyla genel anlamyla kim iyi dnrse o akl banda olsa gerek. Hikimse olduundan baka trl olamayacak ve kendisinin yapamayaca eyler zerine dnp tanmaz. Dolaysyla, bilim kantlama ile yol alrsa, ilkeleri 35 baka trl olabilecek nesnelerin ise kantlamas olmazsa 1140b (nk hepsinin baka trl olmas da olas) ve Zorunlu olarak olan nesneler konusunda dnp tanmak olanakl deilse, Altnc Kitap 119 akl bandalk ne bir bilim olabilir ne de bir sanat: nk yaplan eyin baka trl olmas olas olduundan bilim deildir, eylem ile yaratmann cinsi farkl bir ey olduundan tr de bir sanat deildir. O halde onun, insan iin iyi ve kt eylerle ilgili, aklla giden, uygulayc, don bir huy olmas kalyor geriye. Nitekim yaratmann, kendisinden deiik olan bir hedefi vardr, eylemin ise olamaz, nk iyi eylemin kendisi hedeftir. Bundan tr kendileri iin ve insanlar iin iyi olan eylere bakabildiklerinden tr, Perikles'in ve onun gibi olan kiilerin akl banda olduunu diinyonz. Byle kiilerin ynetici ve siyaset adam olmas gerektiine inanyomz. Bu nedenle, akl bandal ierdiinden tr ona lllk adn da veriyoruz; gerekten de lllk byle bir kabul ierir. nk 'ho' ya da 'ac verici' ey, her kabul bozup ynn deitirmez: rnein genin iki dik as olduu ya da olmad yollu kabul deil, eylemle ilgili kabulleri bozar ya da ynn deitirir. Nitekim eylemlerin ilkeleri yaplm eylerin ereksel nedenidir, ama haz ya da ac yznden bozulmu kii ilkeyi hemen gremez; hereyi onun iin ve onunla tercih edecei ve yapaca ilkeyi de gremez, nk ktlk ilkeyi yo-keder. Dolaysyla akl bamdaln insansal iyilerle ilgili, aklla giden, don, uygulayc bir huy olmas zorunludur. stelik sanatn bir erdemi var, akl bandaln ise yok. Sanatta isteyerek yanla den kii daha ok tercih edilebilir, teki erdemlerde de olduu gibi akl bamdalkta bu daha az tercih edilir. Demek ki, akl bandalk sanat deil, erdem, bu ak. Madem ruhun akldan pay alan iki yan var, bunlardan birinin, yani san ile ilgili yann erdemi olsa gerek, nk san baka trl olabilecek eyle ilgili, akl bandalk da yle. stelik akl bandalk yalnzca aklla giden bir huy deil: Byle bir huyda unutkanln olmas, akl bandalkta ise bunun olmamas da bunu gsteriyor. 120 Nikomakbos'a Etik. Madem bilim genel olanlarla ve zorunlu olanlarla ilgili bir kabul; kantlanabilir nesnelerin ve her bilimin ise ilkeleri var (nk bilim aklla birlikte), bilim nesnesinin ilkesine ilikin bilim, sanat, akl bandalk olmaz. nk bilimin nesnesi ka-35 ntlanabilir, oysa berikiler baka trl olabilecek nesnelerle il-1141a gilidir. Bilgelik de ilkelere ilikin deil, nk bilgeye den ey belli baz konularda kant sahibi olmaktr, imdi baka trl olamayan eyler ve baka trl olabilen eyler konusunda, onlar araclyla donya ulatmz ve hi yanla dmedii-5 miz erdemler bilim, akl bandalk, bilgelik ve us ise, bunlarn da nden hibiri (nden,

aklbandalk, bilim ve bilgelii kastediyonm) ilkelerle ilgili deilse, us ilkelerle ilgilidir, geriye kalan bu. Sanatlarda bilgelii en usta sanatlar iin kullanyonz. 10 Szgelii Pheidia'ya "bilge ta ustas", Polykleitos'a "bilge hey-keltra" derken, burada sanat erdeminden baka bir ey olmayan bilgelie iaret ediyoruz. Ayrca Homeros'un Margites'de 15 "Tanrlar u adam ne ii ne ifti

ne de baka ekilde bir bilge yaptlar" demesi gibi, baz kiilerin ayrntlarda ya da belirli baka bir eyde deil, genel anlamda bilge olduklarna inanyoruz. Dolaysyla bilgelik bilgilerin en salam olsa gerek, bu ak. Demek ki, bilge yalnzca ilkelere dayanan eyleri bilmekle kalmamal, ilkeler konusunda da doruyu bulmal. Dolaysyla bilgelik en deerlilerin ban eken bir bilim olarak bilim ile us ol-20 sa gerek. Siyasetin ya da akl bandaln en yetkin olduuna inanlmas tutarsz olurdu: Meer ki, insan evrendekilerin en iyisi olsun. Nitekim 'salkl olan insanlar iin ve balklar iin deiik bir iyi ise, 'ak' ile 'dzgn' olan nesne her zaman ayn ise, herkes bilgeyi her zaman ayn kii olarak, akl banda kiiyi ise her zaman deiik olarak belirlese gerek. Akl bandaAltnc Kitap 121 !c kendisi hakkndaki tek tek eylere iyi bakmaktr, denebilir. 25 Akl banda kiiden beklenen budur. Bunun iin yaamlar konusunda nceden sezme yetisi tadklar dnlen kimi hayvanlarn da akl banda olduu sylenir. Bilgelik ve siyaset ayn ey deil, bu ak. nk bilgeliin kendimiz iin yararl olan nesnelerle ilgili olduunu sylesek pek ok anlamda bil- 30 gelik olacaktr. Btn canllar iin tek bir tp bilimi olmasa, btn canllarn 'iyi'si ile ilgili bir tek bilgelik de olmaz, ama her kii iin deiik bir bilgelik olur. nsann teki canllar iinde en iyisi olup olmamas da nemli deil. Doa bakmndan insandan ok daha tanrsal baka birok nesne var: Szgelii u4ib dnyay kuran son derece ak nesneler. Sylediklerimizden kan u: bilgelik doa gerei en deerli eylere ilikin bir bilgi ve ustur. Bunun iin Anaksagoras'a, Thales'e ve byle kiilere akl banda deil, "bilge" diyonz, nk insanca iyileri aramadklarndan tr kendilerine yararl eyleri bilmedikleri, 5 byk, hayranlk verici, zor, tanrsal ama yararsz eyleri bildikleri sylenir. Oysa akl bandalk insansal eylerle ve zerinde dnp tanlacak eylerle ilgilidir: Akl banda kiiye yakacak olan da budur, iyi dnp tanmaktr, diyonz. Ne 10 ki, hikimse baka trl olmas olas olmayan, belli bir amac olmayan ve bu amac yaplabilir bir iyi olmayan eyler zerine enine boyuna dnmez. Tartarak insan iin gerekletirilebilir en iyi eyi gzeten kii mutlak anlamda iyi dnp tanandr. Ayrca akl banda yalnzca geneli deil, ayrntlar da bilmeli. nk eylemle ilgili, eylem ise tek tek nesnelerle ilgili. 15 Bunun iin teki alanlardaki deneyimli kiiler gibi, bilmedikleri halde baz bilgililerden daha uygulayc kiiler vardr. Biri hazm ve salk iin hafif etin iyi olduunu biliyor, ama hangi etlerin hafif olduunu

bilmiyorsa, salk kazandrmaz, bunu ku etinin hafif olduunu bilen biri daha ok baarr. Akl banda- 20 lk ise uygulamayla ilgilidir. Dolaysyla berikisine de, ama da122 Nikomakbos'a Etik. ha ok berikine sahip olmak gerekir. yleyse bu adan da temel bir erdem olsa gerek. Siyaset ile aklbandalk huy olarak ayn ama kendileri 25 bakmndan ayn deiller. Devlet konusunda temel akl ban-dalk olarak yasama sanat, tek tek nesnelerde ortak adyla da siyaset. Bu, uygulamayla ve dnceyle ilgili bir huy. Nitekim karar en son gerekletirilecek eydir. Bunun iin yalnzca karar verenlerin devlet ynettikleri sylenir, nk yalnzca bunlar el sanats gibi i grr. Akl bandaln zellikle kiinin 30 kendisiyle ve tek kiiyle ilgili olduu da grlyor, genel bir ad tadnda da akl bandalk oluyor. Bunlardan biri ekonomi, biri yasama sanat; biri de siyaset. Bunun da biri dnme tanma ile ilgili, teki yarg ile. Demek ki, kendisi iin bilmek bir bilgi tr, ama pek ok ayrm var. Kendisiyle ilgili olanlar bilip kendini yalnzca ona veren kiinin de akl banda olduu dnlyor. Siyasetiler ise pek ok ile ilgileniyor. B-1142a nun iin Euripides yle der: "Hibir i grmeden, bir ordu yn iinde adamdan saylp eit pay alrken, nasl akl banda olabilirimi' 5 grenleri..."59 nk kendileri iin iyiyi aratryorlar ve bunu yapmak gerektiine inanyorlar, imdi bunlarn akl banda olduu bu kanya dayanyor. Yine de ekonomi ve devlet ynetiminden bamsz kendi iin iyi herhalde olmaz. te yandan kendine o ait eylerin nasl dzenlenmesi gerektii ak deil ve aratrlmas gerekiyor. Genlerin geometrici, matematiki ya da bu tr bir bilge olup akl banda olmamalar da bunu gsteriyor. Bunun nedeni akl bandaln yalnzca deneyimle bilinebilen tek tek eylerle ilgili olmas, bir gencin ise deneyimli olmama-15 sidir. Deneyim uzun zaman gerektirir. Niin bir gencin matematiki olabilmesine karn bir bilge ya da doa bilimcisi olaAltnc Kitap 123 madii aratrlmak istenebilir. Acaba biri soyutlamayla ilgili olduu, tekilerin ise deneyime dayanmasndan tr m? Bu ilkelere genlerin gvenmemesi, yalnzca onlar yinelemesi, tekilerin ise neliinin ak olmas m? Ayrca dnme tan- 20 mada hem genel hem de tek tek eylerle ilgili yanlg olabilir: Szgelii btn ar sular pistir ya da buradaki u su ardr gibi. Akl bandalm ise bir bilim olmad ak, nk dediimiz gibi, o sonula ilgilidir, olan ey byle bir eydir, uygulamayla ilgilidir, usa karttr. nk us, nedeni olmayan tanm- 25 larla ilgili, akl bandalk ise bilimi deil, duyumu olan eyin sonucuyla ilgili: zel nesnelerin stn olanlar ve daha ok i

deil, onunla szgelii (geometrik nesnelerde.) bir genin son e olduunun ayrdna vardmz duyumu olan. Nitekim o son noktada artk durulacaktr. Bu akl bandalk deil, daha ok bir ayrt etmedir, ak f IJ, l bandaln tr baka. 30

Aratrmak ve dnp tanmak farkl eyler. Dnp tanmak bir eyi aratrmaktr. Demek ki, iyi dnme ne, bir bilim mi, bir san m, bir isabetlilik mi, yoksa baka cins bir ey mi, bunu anlamak gerekiyamac yaplabilir bir iyi olmayan eyler zerine enine boyuna dnmez. Tartarak insan iin gerekletirilebilir en iyi eyi gzeten kii mutlak anlamda iyi dnp tanandr. Ayrca akl banda yalnzca geneli deil, ayrntlar da bilmeli. nk eylemle ilgili, eylem ise tek tek nesnelerle ilgili. 15 Bunun iin teki alanlardaki deneyimli kiiler gibi, bilmedikleri halde baz bilgililerden daha uygulayc kiiler vardr. Biri hazm ve salk iin hafif etin iyi olduunu biliyor, ama hangi etlerin hafif olduunu bilmiyorsa, salk kazandrmaz, bunu ku etinin hafif olduunu bilen biri daha ok baarr. Akl banda- 20 lk ise uygulamayla ilgilidir. Dolaysyla berikisine de, ama da122 Nikomakbos'a Etik. ha ok berikine sahip olmak gerekir. yleyse bu adan da temel bir erdem olsa gerek. Siyaset ile aklbandalk huy olarak ayn ama kendileri 25 bakmndan ayn deiller. Devlet konusunda temel akl ban-dalk olarak yasama sanat, tek tek nesnelerde ortak adyla da siyaset. Bu, uygulamayla ve dnceyle ilgili bir huy. Nitekim karar en son gerekletirilecek eydir. Bunun iin yalnzca karar verenlerin devlet ynettikleri sylenir, nk yalnzca bunlar el sanats gibi i grr. Akl bandaln zellikle kiinin 30 kendisiyle ve tek kiiyle ilgili olduu da grlyor, genel bir ad tadnda da akl bandalk oluyor. Bunlardan biri ekonomi, biri yasama sanat; biri de siyaset. Bunun da biri dnme tanma ile ilgili, teki yarg ile. Demek ki, kendisi iin bilmek bir bilgi tr, ama pek ok ayrm var. Kendisiyle ilgili olanlar bilip kendini yalnzca ona veren kiinin de akl banda olduu dnlyor. Siyasetiler ise pek ok ile ilgileniyor. B-1142a nun iin Euripides yle der: "Hibir i grmeden, bir ordu yn iinde adamdan saylp eit pay alrken, nasl akl banda olabilirimi' 5 stn olanlar ve daha or.

Aslnda bir bilim deil, nk bilinen ey aratrlmaz. yi dnme bir tr dnmedir ve dii1142b nen kii aratrr, tartar. Dnp tanmak bir isabetlilik de deil, nk isabetlilik akl yrtmeden bamsz, hzl bir ey, oysa dnp tanmak ok zaman ister ve yava yava dnp tanmak gerektiini, dnlp tanlm eyin ise abucak yaplmas gerektiini sylerler. Ayrca kavrama ve iyi dii- 5 nme de farkl eyler. Kavrama, bir tr isabetliliktir. Hibir iyi dnme, bir kan da olamaz. Madem kt biimde dnen yanla

dyor, iyi dnen ise sa karar veriyor, iyi dnmenin bir tr sanlk olduu ve bir tr bilim ya da kan olmad ak. nk bilimde bir sanlk yok (nitekim yanlg da 10 olmaz), kannn sanl ise hakikat. Ayrca kans olan her ey zaten belirlenmitir de. Oysa iyi dnme akl yrtmeden ba11 124

Nikomakhos'a Etik msz deil. yleyse onun anlama yetisine ait olmas kalyor geriye. nk o [yalnzca] bir aklama deil. Kan bir aratr-i5 ma deil, bir aklama, oysa dnp tanan kii, ister iyi ister kt biimde dnsn, belli bir ekilde aratrma yapar ve tartar. Demek ki, iyi dnme bir dnme sanl. Bunun iin ncelikle dnmenin ne olduu ve ne ile ilgili olduu aratrlmal. Madem sanlk pek ok anlamda kullanlyor, burada btn anlamlarn sz konusu olmad ak. Nitekim kendine egemen olmayan kii ve fena kii, grmeleri belirtilen eyi tartarak bulacaktr. Dolaysyla bunlar byk bir ktlk 20 elde etse bile sa dnm olacaktr. Oysa iyi dnp tanmak iyi bir ey diye dnlyor. Nitekim bir iyi ortaya koyan bu tr sa dnme iyi dnmedir. Ne ki aldatc bir tasmla bunu ortaya koymak ve gerekmeyen yolla, yanl orta terimle yaplmas gereken eyi yapmadan yararlanlrken ve bakas konuurken, yerinde deerlendirilirken ayn ey sz konusu olmaktadr. nk iyi deerlendirme ile yerinde deerlendirme ayn ey. Kiileri ona gre "tam yarglayan" diye belirlediimiz doru yarglama ad da 'kavramadan kar. Nitekim biz ou kez "kavrama"ya "don yarglamak" adn veririz. Ona gre kimi kiileri balayc olarak tanmladmz ve anlay tadklarn sylediimiz "anlay"60 diye adlandrlan ey, doru kiiye zg sa yargdr. Doru kiinin zellikle balayc olduu ve baz konularda balayabildiim sylememiz de bunun kant. Balama, doru kiinin sa yargl anlaydr. Sa, yani hakikate zg. Btn bu huylarn ayn amaca ynelmesi akla uygun. Biz ayn kiilerin anlay, us tadklarn; akl banda olduklarn, doru yargladklarn sylyorsak; anlay, don yarglamay, akl bandal ve usu ayn kiilere yklyoruz demektir. nk btn bu olanaklar son durumlarla ve tek tek konularla ilgili olarak ayn ey. Kii nelerde akl banda ise o konularda deerlendirici olmas asndan, ayn zamanda don yarglayandr, anlayldr ya da balaycdr. Nitekim doru eyler 11 126

Nikomakhos'a Etik tekilerle ilgisi iinde btn iyiler iin ortak. Uygulamayla ilgili btn eyler, tek tek eylerle ve en sondakilerle ilgilidir. Akl banda kii bunlar bilmek zorandadr. Hem doru yarglama hem anlay yaplan eylerle ilgili, bunlar da en sonda olan-35 1ar. Us da her iki para konusunda en son eylerle ilgili. Nitekim akl yrtme deil, ustur ilk tanmlara ve en

sondakilere 1143b zg olan: Biri kantlamalardaki deimez ve ilk tanmlarla ilgilidir, teki yaplanlarda en son eyle, olas olanla, deiik bir nclle ilgili. Nitekim ereksel nedenin ilkeleri bunlardr: Tek teklerden tmel olanlar kar. yleyse bunlarla ilgili bir sezgi 5 olmal: ite bu ustur. Bunun iin bunlarn doal olduu dnlyor. Oysa doal olarak bilge olan hikimse yok, ama anlay, doru yarglama ve us edinilebilir. Kant da u: Bunlar yala birlikte gider, doa bir neden olduundan tr; ya, us ve anlay tar diye dnrz. <Bunun iin us hem balang hem sonutur. Ka-10 ntlamalar bu ilkelerden yola karak ve bu elerle ilgili olarak gerekleir>. Dolaysyla deneyimli kiilerin, yallarn ya da akl banda kiilerin kantlanmam grlerine ve kanlarna kantlamalardan daha az deer vermemek gerekir. nk onlar deneyime dayanan baklaryla sa bir ekilde grrler. 15 mdi akl bandalk, bilgelik ne, ne ile ilgililer, bunu syledik ve ikisinin de ruhun deiik bir yanyla ilgili erdem olduunu belirttik. mdi bunlarn yarar ne, bu sorulabilir. Bilgelik, onlar araclyla insann mutlu olaca bir eye bakmyor (hibir olula 20 ilgili deil), akl bandalk ise bununla ilgili ama ona ne iin gerek var? Akl bandalk insan iin adil, gzel ve iyi eylerle ilgili ise, bunlar da iyi bir kiinin yapmas gereken eyler ise, erdemler, salk ve salam yapldkla ilgili eyler gibi, uygula-25 mann deil, bir huy sonucunda byle olmann sz konusu olduu eyler gibi huylar ise, bunlar bilmekle biz hibir zaman daha uygulayc kiiler olamayz. nk tp bilimini ya da beAltnc Kitap 127 den eitimini bilmekle biz hi de daha uygulayc olmayz. Akl bandaln amacnn bunlar deil, akl banda olmay salamak olduunu sylemek gerekiyorsa, zaten erdemli olanlar iin hibir yarar olmaz. Ama erdemli olmayanlar iin de yarar olmaz, nk bunlarn akl bandala sahip olmalar ya da ona sahip olanlara boyun emeleri hi fark etmeyecek, salk konusunda da olduu gibi, bu bize yeterli olabilecektir: Nitekim salkl olmak isteriz ama bunun iin tp eitimi grmeyiz. Bunlarn tesinde bilgelikten daha aa olan akl bandalk, ondan daha asl olsa bu garip bir ey olur. Nitekim yaratc erdem yneticidir ve her ey konusunda yaptrm koyar. O halde bunlar zerine konumak gerekiyor. nk u anda yalnzca onlar hakkndaki somlar dile getirildi, imdi ilkin unu syleyelim: Onlardan hibiri hibir ey yaratmasa bile, madem her bir erdem <ruhun> her bir parasna zg, onlarn kendi balarna aratrlmas zorunlu. Ayrca onlar yaratrlar, ama tp biliminin deil, saln salk yaratmas gibi, bilgelik de mutluluk yaratr. Nitekim erdemin btnnn bir paras olduu iin sahip olmakla ve eylemekle mutluluk salar. te yandan eser, akl bandala ve karakter erdemine uygun olarak tamamlanr. Erdem, amac san klar, akl bandalk da bu amala ilgili olan eyleri. Ruhun besleyici drdnd ksmnda byle bir erdem yok, nk bir ey yaratmak ya da yaratmamak ona bal deil. Bu ilkeden hareket ederek akl bandalk araclyla gzel ve adil gerekleen hibir ey olmad konusunu iyice demek gerekiyor.

Nasl yasalar tarafndan bu-yunlmu eyleri istemeyerek, bilgisizlikten tr ya da kendileri iin deil, baka bir ey iin yapanlar (yine de gereken eyleri ve erdemli kiinin yapmas gereken eyleri yaparlar) gibi baz kiilerin adilce eyler yapsalar bile adil olmadklarn sylyorsak, ayn ekilde, grnd gibi, her eylemin iyi olacak ekilde nasl yaplaca bir biimde belli. Kastettiim u: Szgelii tercih yoluyla ve yaplan eylerin kendileri iin yapmak, 'mdi erdem, tercihi sa klar, tercihten tr doal olarak gerekletirme ise erdemin deil baka bir yetinin ii. Daha ak1 di''m'Z VC oldu8u erdemden bamsz oltn bu ruh grnyle oluur. Nitekim yaplan eylerde larn balangc u: "nk u tr bir ama ve en iyisi", ne olursa olsun bu byle (szkonusu ey bir temellen Nikomakhos'a Etik 128 .. .rmek iin bunlar zerinde durmak gerekiyor. Beceriklilik a go" adlandrdmz bir yeti var: Bu yeti tercih ettiimiz amadiye den eyleri yapmay ve o amaca ulamay olanakl klar ca gi^ ^ j ama gzelse vlecek bir yeti ama ama kt ise kur^yk yetisine dnr. Bunun iin biz akl banda kiilerin t m ve kurnaz kiiler olduunu syleriz. Oysa akl bandayf? r yeti deil, ama bu yetiden de bamsz deil, imdi sy-lk di ledi 30 may: tasn e iin olacaktr). Ne ki, bu bir iyi iin deilse, byle grn-iink ktlk, uygulayc ilkeler konusunda da yanla mez. .. rr. Dolaysyla "iyi" yoksa akl banda olmak olanaksz, 35 ,rik. Yeniden erdem zerinde duralm: Akl bandaln c riklilikle nasl bir yaknl varsa ayn ey deil ama bir ^ erlik

tayor doal bir erdemin de asl olan erdemle il-. . jyle. Alkanlklarmzdan her birini bir biimde doal ola2S 1 ^ kazandmz grlyor. nk daha doutan itibaren " j.j ll, yiit oluyoruz ya da teki alkanlklar kazanyo5 raz. -r baka bir tarzda bulunur diye dnyoruz. Nitekim do-10 _ j |iuylar ocuklarda ve vahi hayvanlarda da bulunur, ama , bamsz olunca zarar verici olduklar grlyor. Bu bir UStl ,, nasl grmeyen koca bir gvde hareket ederken, grme '(sundan yoksun olduundan tr saa sola arparsa, b. da ayn ey olacan kestirmek gerekir. Oysa us tarsa rad:' eyle' na , srasnda farkl olur ve huy doal olana benzer olmasI .rn, o zaman asl anlamda erdem olur. Dolaysyla nasl ile ilgili yanda beceriklilik ve akl bandalk olmak zere ,r varsa, ayn ekilde karakterle ilgili olan yanda da doal . m ve asl erdem olmak zere iki tr vardr ve bunlardan erd< I lan akl bamdalktan bamsz olamaz. Bunun iin kimi-tntn erdemlerin akl bandalk olduunu sylerler ve bu leri^ . da Sokrates de sorgularken bir adan doru sylyordu, Altnc Kitap 129 bir adan yanla dyordu. Btn erdemlerin akl banda-lk olduuna inanrken yanla dyordu, akl bandalktan bamsz olamayacaklarn sylerken de yerinde konuuyordu. u bir kant: imdilerde de herkes erdemi belirlerken bir huy olduuna ve 'neye gre' olduu Yine de asl iyi olarak aradmz baka bir ey ve bu tr

konusunda da 'sa akla gre' olduuna katlyor. Sa akl ise akl bandala uygun olan. imdi yle grnyor ki, herkes bir biimde unu sylyor: Erdem akl bandala uygun byle bir huy. Ama kk bir ey eklemek gerekiyor: Yalnzca sa akla uygun deildir, ayn zamanda sa aklla birlikte giden bir huydur erdem. Sa akl ise bu tr eyler konusundaki akl bandalktr. O halde Sokrates erdemlerin, kimi akl yrtmeler olduuna inanyor (nk hepsinin bilim olduunu sylyordu), oysa biz aklla gittiini sylyonz. imdi sylediklerimizden ak ki, akl bandalktan bamsz asl anlamda iyi olmak ve karakter erdeminden bamsz akl banda olmak olanakszdr. Bu ekilde erdemlerin birbirlerinden ayrldklarnn onunla kantlanabilecei bir sav da rtlebilir. nk ayn kii btn erdemlerle ilgili olarak ok iyi donatlm deildir, dolaysyla kimini elde etmi, kimini ise henz elde etmemi olabilir. Bu doal erdemlerde olas, ama kiinin onlara gre mutlak anlamda iyi diye belirlendii erdemlerde olas deil. nk bir tek akl bandalk bulunduunda ayn anda btn akl bandalk-lar da bulunur. u ak: Akl bandalk uygulamayla ilgili olmasayd bile, gerekli olurdu, nk ruhun bir yannn erdemidir ve akl bandalktan ve erdemden bamsz sa tercih olamaz. Nitekim biri amac, teki amala ilgili eyleri uygulamay gsterir. Ne ki, nasl hekimlik salktan nce gelmezse, akl bandalk da bilgelikten ya da nhun daha iyi bir ksmndan nce gelmez. nk hekimlik sal kullanmaz, onun nasl oluacan grr. O halde ona buyurmaz, 'onun iin' buyurur. Ayrca "kentteki hereyi denetledii iin siyaset tanrlar da ynetir" denmesine benzer bir ey olurdu. 11 130

Nikomakhos'a Etik YEDNC KTAP s Bunlardan sonra baka bir balang noktas alp kanl-

mas gereken alkanlklarla ilgili trden szetmeliyiz: Ktlk, kendine egemen olmama ve "canavarlk". Bunlarn kartlarndan ikisi ak: Birine "erdem", tekine "kendine egemen olma" diyonz. Canavarln kart olarak bizim stmzde, kahramanca ve tanrca bir erdem uygun olabilir: Tpk Home-20 ros Priamos'a, Hektor'un ok deerli olduunu syletirken "lml bir adamn oluna deil, bir tanrnnkine benziyordu" " dedirtmesi gibi. Dolaysyla sylendii gibi tanrlar erdem aknlyla insanlar arasndan kyorlarsa, byle bir hu-25 yun canavarla kart huy olaca ak. Nasl vahi bir hayvanda bir ktlk ya da erdem olmazsa, ayn ekilde bir tanrda da olmaz. Berikininki erdemden daha deerli bir ey, ilkininki ise baka tr bir ktlk. Tanrsal bir insan pek ender varolduu iin, Lakonlar birine pek ok hayranlk duyduklarnda nasl 30 "tanrsal adam" derlerse, ayn ekilde insanlar arasnda da canavara pek rastlanmaz, daha ok yabanclar arasnda bulunur. Kimileri de bir hastalktan ya da bir illetten tr byle olurlar. Ayrca ktiilkleriyle snr aan insanlar da byle adlandryoruz. Ama bu tr tutum zerine daha sonra ksaca duracaz, ktlk zerine de daha nce szetmitik. imdi kendine ege-35 men olmama, zayflk, "oburluk" ile kendine egemen olma ve xi45b salam karakterlikten szedelim. Bu huylarn biri erdem ve ktlkle ayn diye

alnamaz, cbirbirlerinden de> trce farkl deiller. Baka dmmlarda da olduu gibi grnen olgular ve daha nceki sonlan ele alp bylece bu etkilenimler konusun-5 daki tm genel kanlar olabildiince gstermek gerek; hi olmazsa en nemlilerini ve asl olanlarn. Zorluklar zmlenir, genel kanlar geride braklrsa yeterince gsterilmi olacaktr. 131 163 yle grnyor ki, kendine egemen olma ile salam ka-rakterlilik erdemli, vlecek; kendine egemen olmama ile zayflk irkin ve yerilecek eyler. Kendine egemen kii akl yrtmede tutarl, kendine egemen olmayan kii ise akl yrtmede tutarszdr. Kendine egemen olmayan kii kt olduunu bile bile tutku nedeniyle eyler, kendine egemen kii ise arzularn irkin olduunu bildii iin akl yrtmesi sayesinde onlara uymaz. ll kii kendine egemen olan, salam karakterli kiidir. te yandan baz kimseler bu tr birinin hepten ll olduunu, baz kimseler ise olmadn; kimileri haz dkn insann kendiliinden kendine egemen olmayan kii olduunu, kendine egemen olmayan kiinin de kendiliinden haz dkn olduunu ileri srer, kimileri de onlarn deiik olduklarn syler. Bazan akl banda kiinin kendine egemen olmayan bir kii olamayaca, bazan da kimi akl banda ve becerikli kiilerin kendine egemen olmayan kii olabildikleri sylenir. Ayrca gsterie, mevkiye, kazanca kar da kendine egemen olamayan kimselerden szedilir. mdi sylenenler bunlar. Ne ki, birinin nasl olup da sa dnmesine karn, kendine egemen olmad sonlabilir. Baz kiiler bilgili bir insann byle olamayacan syler. Sokrates'in dnd gibi, bilimin olduu yerde baka bir eyin hkmetmesi ve insan bir kle gibi gtmesi korkun bir ey. Nitekim Sokrates "kendine egemen olmama" kavramna kar kyordu ve byle bir eyin olmadn aklyordu.62 nk o hi kimsenin bilgiyle "daha iyi"ye aykr eyleyemeyeceine, bilgisizlikten tr bunu yapabileceine inanyordu. Oysa bu sav grnenlere aka ters dyor. Aslnda tutku zerine aratrma yapmal, bilgisizlikten tr oluuyorsa, ne tarz bir bilgisizlikten tr olutuuna bakmal. Kendine egemen olmayan kii ancak tutku iinde olduu zaman yle olmamas gerektiini dnr, bu ak. Kimi kiiler bu gre bir yanyla katlrken, bir yanyla da katl11 132 Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

Nikomakhos'a Etik maz. Bunlar bir yandan hibir eyin bilimden daha gl ol-35 madiini kabul ediyorlar, te yandan hikimsenin, kansna gre daha iyi olan eye aykr eylemedii grne katlmyorm6a 1ar. Bundan tr de kendine egemen olmayan kiinin bilgi deil, kan tad iin hazlar tarafndan ynetildiini ileri sryorlar. Ama onu gden bilim deil, kan ise ve grleri kararsz kiilerdeki gibi, salam deil, deiken ise, gl arzular karsnda bu grlerinde direnmeyen kii balanabilir, demektir. Oysa ktlk iin ve baka yerilecek bir ey iin balama olamaz. Acaba kar duracak ey akl bandalk m? n-5 k o en gl

ey. Ama bu garip, nk ayn kii ayn anda hem akl banda hem de kendine egemen olmayan kii olacak, oysa bir kii bile "son derece kt eyleri isteyerek yapmak akl banda kiinin iidir" diyemez. Ayrca akl banda kiinin uygulayc olduu (nk o en sondakilere ilikin) ve teki erdemleri de tad daha nce gsterilmiti. te yandan m kendine egemen kii hem gl hem de sefilce arzular tayacak olursa, ll kii kendine egemen kii olamaz, kendine egemen kii de ll biri olamaz. nk ar ve sefilce arzular tamak ll birinin ii deil. Oysa <bu sava gre> byle olmas gerekir. nk arzular yararlysa onlar izlemeyi engelleyen huy ktdr, dolaysyla her kendine egemenlik erdem-15 li olmayacaktr. Oysa arzular kt deil, zayf ise onlara kar kmak hi de nemli bir ey olmayacak, kt ve zayf ise yine bu nemli bir ey olmayacaktr. te yandan kendine egemenlik kanda direken klyorsa, szgelii yanl bir kan ile bunu yaparsa, kt olur. Kendine egemen olmama her kanya 20 gre deikense, Sophokles'in Fhilokteteindeki Neoptolemos gibi erdemli bir kendine egemen olmama sz konusu olacaktr: nk yalan ona ac verdii iin Odysseus tarafndan kendisine kabul ettirilen konularda direken olmadndan tr, vlecek bir kiidir, te yandan aldatc, sofistik temellendirme 25 bir sonn yaratr: Baardklan zaman becerikli gibi grnmek 133 163 amacyla aykrl gstermek istedikleri iin ortaya kan sonu ile bir sorun oluur. nk sonutan holanlmamasndan tr byle kalmak istenmedii zaman, temellendirme ise bir zm tamadndan tr ilerlenemedii iin karm yolu tkanr. Bir temellendirmeyle kendine egemen olmamayla giden akl banda olmamann bir erdem olduu sonucu kabilir. Nitekim kendine egemen olmama yznden dnd eylerin tersini yapar; iyi eyleri kt diye kabul edip onlar yapmamak gerektiini dnr, dolaysyla kt eyler deil, iyi eyler yapacaktr. Ayrca ho eyler olduuna inand iin bunlar yapp izleyen ve tercih eden kii, akl yrtme ile deil, kendine egemen olmama yznden bunu yapan kiiden daha iyi grnse gerek. nk onun fikri deiince iyilemesi daha kolay. Oysa kendine egemen olmayan kiiye u atasz uyar: "Su soluunu kestii zaman, niin imeyi srdrmeli". Nitekim ikna olduu eyleri yapyor olsayd, fikir deitirince vazgeerdi. Oysa imdiki dunmda baka eylere inanmasna karn, baka eyler yapyor. te yandan kendine egemen olmama ve kendine egemen olma hereyle ilgili ise, asl anlamda kendine egemen olmayan kii kim? nk hikimse btn kendine egemen olmama zelliklerini tamyor, baz kiilerin ise asl anlamda kendi egemen olmadn sylyoruz. mdi szkonusu glkler bunlar. Bunlarn bir ksmn zmek, bir ksmn da bir yana brakmak gerekiyor. Bir sorunun bulunmas onun zm. mdi ilkin <kendine egemen olmayan kiilerin> bilerek mi, bilmeden mi; hangi anlamda bilerek davrandklarn incelemek gerekiyor. Sonra kendine egemen olmayan ve kendine egemen olan kiinin nelerle ilgili olduunu onaya koymal: Acaba her tr haz ve acyla m ilgili, yoksa belli kimi haz ve aclarla Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

m ilgilidir ve kendine egemen olan kii ile salam karakterli kii ayn m yoksa deiik mi? Ayn ekilde bu bakla ayn trden baka eyler hakknda da in134 Nikomakhos 'a Etik celeme yapmal. Aratrmamzn balangc u: Acaba kendine egemen olan ile egemen olmayan kii yaptklar eyler asndan m yoksa davranma tarz asndan m bir ayrm tayor? Yani, kendine egemen olmayan kii yalnzca belli eylerle ilgili olarak m byle, yoksa bu dom deil de, davranma tarzyla m o "kendine egemen olmayan kii" oluyor. Yoksa bu da do-ru deil de, her ikisine de mi bal? Ayrca kendine egemen olmama ile kendine egemen olma hereyle ilgili mi, deil mi? Nitekim asl anlamda kendine egemen olmayan kii her eyde deil, nelerde haz diiknyse onlarda byledir ve bunlarla ilgili olarak da mutlak olarak deil (nk bu durumda haz dknl ile ayn ey olurdu), belli bir tarzda davranmakla byledir. Haz dkn nndeki ho eyi her zaman izlemek gerektiini dnd iin tercih ederek davranr, kendine egemen olmayan kii ise, izlememek gerektiini dnr ama gene de izler. Bilimin deil dom sannn kendimize egemen olamadmz eyle ilgili bilgi olmas bizim konumuz asndan nemli deil. nk kimi kiilerin sanlar vardr ama hi de kararsz deillerdir, tersine kesinlikle bildiklerini dnrler, imdi san sahibi kiiler, srf sans zayf olmas yznden bilgili kiilerden daha ok yarglarna aykr eylemde bulunuyorlarsa, bilim sandan hi de farkl olmayacaktr. Nitekim kimi kiiler san sahibi olduklar eylere, bakalarnn bilgisine sahip olduklar eylere inandklarndan hi de daha az inanmyor. He-rakleitos da bunu bize kantlar. Ne ki, madem bilgili olmaktan iki ekilde sz ediyomz (hem bilgili olan ama ondan yararlanmayann hem de bilgili olup bir de ondan yararlanann bilgili olduu sylenir), bilgili olmasna karn yapmak zorunda olduu eyleri grmeyen kiiyle, bilgili olup bir de bunlar gren arasnda fark olacaktr. Beriki durumda kendine egemen olmamak pek artc grnyor, ama biri yapmas gereken eyi grmyorsa artc deil. Ayrca madem iki tarz nerme var, birinin her ikisine de sahip olsa da, gene de teklere ilikin bil135 163 giyi deil, tmel bilgiyi kullanarak bilgisine aykr eylemde bu- 1147 lunmasma hi bir engel yok: nk eylemle ilgili olanlar teklere ilikin olanlardr. Ne ki tmel olanda da ayrmlar var: Kimi kez kiinin kendisine, kimi kez de nesneye baldr: Szgelii ilki iin "kum yiyecekler her insan iin yararldr", ikincisi 5 iin "o bir insandr", veya "u kumdur". Ama bunun byle olduu ya bilinmez ya da bilgi etkinlie geirilmez. Bu iki durum arasnda yle byk bir ayrm var ki, birine gre bilinmesi hi de artc grnmyor ama tekine gre alacak bir ey olur. te yandan insanlar imdi szn ettiimiz biimlerden 10 baka bir biimde de bilgi sahibi olabilirler. Nitekim bilgiye sahip olmann ve onu kullanmann farkl bir huy olduunu gr-yomz: Sanki hem sahip olmak hem de olmamak gibi: Szgelii uyuyan, Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

kendini kaybeden ya da sarho olan biri. fke iinde bulunan kiiler tam bu dnmda: fke, cinsel tutkular ve benzeri kimi eyler bedeni bile gzle grlr biimde deiti- 15 riyor, kimilerini de akl hastas yapyor. O halde kendine egemen olmayan kiilerin bunlara benzer olduunu sylemek gerekiyor, bu ak. Onlarn bilgiye dayanan temellendirmeler yapmalar bir ey kantlamaz, nitekim fke iinde olanlar da karmlar yapar ve Empedokles'in dizelerini yineleyebilir. - 20 renmeye yeni balayanlar da balantlar kurar ama bunlarn anlamn henz bilmez, nk onlarn yapsna katlmas gerekir, bu da zaman gerektirir. Dolaysyla kendine egemen olmayan kiilerin tiyatro oyuncular gibi rol yaptklar kabul edilmeli. Ayrca u ekilde kendine egemen olmama nedeni doal gibi de grnebilir: <Eylemi belirleyen eyle ilgili olarak> bir ge- 25 nel san vardr, bir de duyumun egemenliindeki teklerle ilgili san vardr, bunlar birletirilince zihnin buradan sonu karmas ve eylem sz konusu ise hemen eyleme geilmesi gerekir. rnein her tatldan tatmak gerekiyorsa ve tek olarak u nesne tatlysa, kii kendisine engel olunmadka, onun elinde 30 olduu srece onu tadacaktr. mdi tatmay yasaklayan genel 11 136

Nikomakhos'a Etik bir san varsa, bir de her tatlnn ho olduu ve u belli eyin tatl olduu sans varsa (bu san etkinlik halinde), ama birde tutku sz konusuysa, ilk san bundan kanmay salk verecek, tutku ise ona itecektir (nk o nhun her yann devindirebi-35 lir). Dolaysyla bir biimde, akl ve kendi bana deil ama ili-x47b neksel anlamda sa akla kart olan bir san yznden kendine egemen olunmayabilir san deil, tutkudur sa akla kart olan. Dolaysyla bu yzden de hayvanlar iin "kendine egemen olmayan" denemez, nk onlarn tmel kabulleri s yok, ancak teklere ilikin bir tasarmlar ve anlar var. Bilgisizliin nasl giderildii ve kendine egemen olmayan kiinin nasl yeniden bilgili olduu aklamas, sarho ya da uyuyan birininkiyle ayndr. Bu tutkuyla ilgili doabilimcilerinden duymamz gereken zel bir aklama da yok. Ne ki son karm hem duyuma ilikin olan hem de eylemleri belirleyen bir san olduu o iin, heyecan iinde olan biri ya buna sahip deildir ya da bilgili olann sahip olmas gibi, Empedokles'in dizelerini yineleyen bir sarhoun sahip olmas gibi sahiptir. Yine son tanm t15 mel olmadndan ve tmelle ayn biimde bilgisel bir ey olarak grnmediinden tr, Sokrates'in aratnnasnda ortaya kan eye benzemektedir. Nitekim asl anlamda bilgi varken ne tutku ortaya kar ne de bilgi tutkuyla gdlr: Ancak duyumla ilgili san varsa bu sz konusu. Demek bilgiyle mi bilmeden mi, bilgiyle ne ekilde kendine egemen olmama sz konusu oluyor, bunlar sylemi olduk. 20 mdi acaba saltk anlamda kendine egemen olmayan biri

var m, yoksa herkes bir yanyla m yle; varsa, kii nelerde kendine egemen deil, bunlar syleyerek konuyu srdrmek gerekiyor. Hem kendine egemen olanlar ve salam karakterliler hem de kendine egemen olmayanlar ve zayf karakterliler bazlarla, aclarla ilgili olarak

byleler, bu ak. Madem haz ortaya karan eylerin kimi zonnlu, kimi ise kendi bana tercih 25 edilebilecek eyler ama yine de arlk tayabilirler: Zonnlu 137 163 olanlar bedenle ilgili olanlardr (kastettiim beslenme ve cinsel gereksinimle ilgili olanlar ile haz dknln ve lll onlara gre belirlediimiz eyler), zorunlu olmayanlar ise kendi bana tercih edilebilecek eyler olabiliyor (kastettiim, szgelii utku, mevki, zenginlik, bunun gibi iyi, ho eyler). mdi bunlarda bunlara ilikin sa akla aykr olarak arya kaanlara saltk anlamda "kendine egemen olmayan" adn vermiyo-z, onlarn mala-mlke, kazanca, mevkiye, hrsa kar kendilerine egemen olamadklarn belirtip, saltk anlamda deil, olimpiyat oyunlarnda galip gelene "erkek adam" denmesi gibi bir benzetmeyle yle olduklarn sylyonz. Bu durumda ortak kavram kendine zg tanmdan ok az farkl oluyor ama yine de farkl. Bir kant u: Haz dknl yalnzca bir yanl olarak deil, ya saltk "anlamda ya da belli bir eydeki ktlk olarak da yerilir, oysa bunlarn hibiri yerilmez. Ne ki, "ll" ve "haz dkn" olan onlarla ilgili olarak belirlediimiz bedensel hazlarda kendini tutamayan kiiler arasnda, tercih etmeden ho eylerin arlna kaplan aclardan da ar kaan, yani alktan, susuzluktan, scaktan, souktan; dokunma ve tatma duyusuyla ilgili her eyden ar kaan ama tercihine ve dncesine aykr olarak bunu yapan kiiye belirli bir eyde, szgelii "fkede" diye eklemeksizin, yalnzca "saltk anlamda kendine egemen olmayan kii" denir. Bir kant u: Zayf karakterli kiiler de son saydklarmzla ilgili olarak belirlenir ama tekilerin hibiriyle ilgili olarak byle belirlenmez. "Kendine egemen olmayan" ile "haz dkn olan" ve "kendine egemen olan" ile "ll kii"yi ayn yere koymamzn, ncekilerden hibiri konusunda bunu yapmamamzn nedeni de bu, nk kendine egemen olamayan ile haz dkn kiinin ayn trden haz ve aclarla bir biimde ilgisi var. Geri ayn eylerle ilgililer ama ilgi tarzlar ayn deil, haz dkn olanlar tercih ediyor, tekiler tercih etmiyor. Bunun iin, ar tutku yznden byle olandan ok, tutkuya kaplmadan ya da 11 138 Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

Nikomakhos'a Etik zayf bir arzuyla arya kaan ve ortalama acdan uzak duran kiiye "haz dkn" diyebiliriz. Delikanlca bir tutku sz ko-20 nusu olduunda ya da zorunlu olan eylerin eksiklii ile ilgili zorlu bir ac sz konusu olduunda o ne yapsn? Madem tutkularla hazlarn kimi cinse gzel ve erdemli olanlara ilikin (nk kimi hazlar doaca tercih edilecek hazlar, kimi bunlara kart, kimi de, daha nce dediim gibi szgelii zengin-25 lik, kazan, utku, mevki bunlarn arasnda), btn bunlarla ilgili olarak hem byle olanlar hem de arada olanlar, tutkuya kaplmalar, arzu etmeleri, sevmeleri yznden deil, belli bir biimde byle olmalar ve arya kamalar yznden yerilirler. Bunun iin doaca gzel ve iyi olan bir eye akla aykr 3" kendini kaptran ya da peinden koan kiiler, szgelii gereinden ok mevki peinde koan ya da gereinden ok ocuklarna, ana-babasna denler (nitekim bunlar gzel eyler,

bunlara dkn olanlar vlrler, ama yine de bunlarda da arlk olabilir: Szgelii tanrlara kar savamaya kalkan Niobe63 i48b ya da babasna ar dknlnden tr "baba a" ad verilen Satyros64). mdi sylediimiz nedenden tr, yani her biri doaca kendi bana tercih edilebilecek eylerden olduundan tr, hibiri ktlk deil, kt ve yerilecek olan ey bunlardaki arlklar. Ayn ekilde burada kendine egemen olmama da sz konusu deil, nk kendine egemen olmama 5 yalnzca kalacak bir ey deil, ayn zamanda yerilecek de bir ey. Ne ki, tutkunun benzerliinden tr her biriyle ilgili egemen olmamay ekleyerek konuuyoruz, tpk saltk anlamda "kt" diyemeyeceimiz "kt hekim", "kt oyuncu" gibi. mdi nasl beriki durumda bunlardan her birinin ktlnden tr deil, benzerlik asndan bir karlktan tr byle ad-o landryorsak, bizim konumuzda da ayn ekilde yalnzca lllk ve haz dknlyle ilgili olan eylerin aynsnn olduu yerde kendine egemen olmamann ve kendine egemen olmann sz konusu olduunu kabul etmek gerekir, bu ak. f139 163 ke konusundan ise benzerlik asndan szediyonz, bunun iin "fkede" kendine egemen olmama diye de ekliyonz, tpk "mevkide", "kazanta" kendine egemen olmama dediimiz gibi. Madem kimi eyler doa gerei ho bunlarn kimi saltk anlamda ho, kimi de hayvan ve insan cinslerine gre farkllk tayor kimi eyler ise doa gerei ho deil, ama bazlar kusurlar, bazlar alkanlklar, bazlar da kt yaplar yznden yle grnyor, bu dunmlarn herbirine karlk gelen huylan da grmek gerek. Canavarca huylar, szgelii hamile kadnlarn karnn yarp ceninleri yedii anlatlan kadn; kimilerinin i et, kimilerinin insan eti yedii, kimilerinin biribirle-rine ocuklarn ikram ettikleri anlatlan Pontos evresindeki uluslar, ya da Phalaris zerine anlatlan ey." Bunlar canavarlk. Bunlarn bazlar hastalklar yznden ortaya kyor (ya da delilikten, szgelii anasn adak adayp yiyen ya da kle arkadann karacierini yiyen kii). Kimi doal hastalkl tutumlar, kimi de alkanlklar nedeniyle ortaya kyor, szgelii sa yolmak, trnak yemek, kmr ya da toprak yalamak, bunlarn dnda bir de erkekler arasndaki ecinsellik. Bunlardan kimi doal kimi de alkanlkla ortaya kyor, szgelii ocukken tecavze uram olanlarda bu byle. Neden doa ise, hi kimse bunlara "kendine egemen deil" diyemez: Tpk etkin deil de edilgin olduklar iin kadnlara denemeyecei gibi. Alkanlk yznden hastalkl davran gsteren kiiler iin de bu byle. Demek ki canavarlkta da olduu gibi, bu zellikleri tamak ktlk snrlarnn dndadr. Bu zellii tayan kiinin kendine egemen olmas ya da olmamas asl anlamda kendine egemen olmama deil, bir benzerlik asndan kendine egemen olmama olur: Tpk fke ile ilgili olarak bu zellii tayan kiiye de "kendine egemen olmayan kii" denmemesi gerektii gibi. Nitekim her ar dncesizlik, dleklik, haz dknl, terslik ya hastalktr ya da hayvancadr: Doal olaNikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

11

140

Nikomakhos'a Etik rak byle olup her eyden hatta bir fare tkrtsndan korkan kii hayvanca dleklik trnden bir korkaktr; kimi de kediden korkar, nk hastadr. Akl banda olmayanlara gelince, bun10 larn kimi doa gerei muhakemeden yoksundur ve uzaklarda yaayan kimi yabanc uluslar gibi yalnzca duyumla, hayvanca yaar, kimi ise hastalk yznden byledir: Szgelii sarallar ya da akl hastalar. Bu durumlarda birinin kimi kez bu zellii tamas ama kendini kaptrmamas da olanakldr. Kastettiim u: Szgelii Phalaris bir ocuu yemek arzusuna ya da s sapkn bir cinsel hazza kar kendini tutarsa. Nasl ktlkten, bir anlamda yaln olarak "insana ilikin ktlk" diye, bir de yaln anlamda deil, "hastalkl" diye ekleyerek szedilirse, ayn ekilde kendine egemen olmama da bir anlamda "canavar-ca-hayvanca" ya da hastalkldr, ama asl anlamda yalnzca "in-20 sana ilikin kendine egemen olmama"dan szedilebilir. mdi kendine egemen olmama ve kendine egemen olma, haz dknl ile lllk nelerle ilgiliyse yalnzca onlarla ilgili, bunlarn dndaki eylerle ilgili olarak asl anlamda deil, eretileme ile sz edilen baka tr bir kendine egemen olmama var, bu ak. fkede kendine egemen olmamann arzu-25 larda kendine egemen olmamaktan daha az irkin olduunu ise imdi gstereceiz: yle grnyor ki, fke akl biraz dinler ama kt dinler. Nasl ayana abuk kleler sylenen eyin hepsini dinlemeden kotumr, sonra da buyrulan yanl yerine getirirse, ya da kpekler dost mu deil mi, buna bakmadan srf bir grlt olduu iin havlarsa, bunun gibi fke de 30 doasnn scakl ve abukluu yznden, akl dinlese bile, buyunlan duymaz, hemen cn almak iin saldrr, nk akl ya da tasarm ona bir kstahlk ya da hakaret olduunu gsterir gstermez, byle bir eyle savamak gerektii soncu-35 nu karp hemen alevlenir. Arzu ise yalnzca akl ya da duyum 1149b "ho bir ey var" der demez, tadna bakmak iin saldrr. Dolaysyla fke akl bir biimde izler ama arzu izlemez, o halde be141 163 riki daha irkin, nk fkede kendine egemen olmayan kii bir biimde akla yenik der, teki ise akla deil, arzuya. te yandan doal itahlara kaplmak daha balanabilecek bir ey, nk ortak olduklar lde herkes iin ortak olan bu tr arzularda da bu byle. fke ve terslik, arla ve zorunlu olmayan eylere duyulan arzudan daha doal bir ey. Tpk babasn dven birinin kendini savunmas gibi: "O da babasn dvmt, onun babas da kendi babasn", sonra da kendi olunu gstererek "bu da adam olunca beni dvecek, nk bu bizim soyumuza zg bir gelenek" demi. Olu tarafndan srklenen baba da kapnn nnde durmasn buyurmu, nk kendisi de babasn oraya kadar srklemimi. te yandan iten pazarlkl olanlar ok daha eri kiiler. fkeli kii iten pazarlkl deil, ak, drst. Arzu ise, Aplrodite hakknda "Kbrsl dzenbaz kz" denmesi ya da Homeros'un onun Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

nakl kuandan "akl banda kiinin bile akln elen batan karc"66 diye szetmesi gibi. Dolaysyla bu tr kendine egemen olmama, fkeye egemen olmamadan daha adaletsiz ve irkinse, asl anlamda kendine egemen olmama da yledir ve belli bir biimde bir ktlktr. Ayrca hikimse ac duyarak kstahlk etmez, fke yznden eyleyen herkes ise ac duyarak eyler, oysa kstahlk eden kii bunu haz duyarak yapar, imdi daha adaletsiz olan eylere hakl olarak daha ok fkeleniyorsak, arzu yznden kendine egemen olmama da bunlardan. fkede kstahlk yok. yleyse arzuya bal kendine egemen olmama, fkeye bal kendine egemen olmamadan daha irkin ve kendine egemen olma ile kendine egemen olmama bedensel arzularla, bazlarla ilgili, bu ak. Ne ki, bu sonuncular arasndaki ayrm ele almak gerekiyor. Bata dediimiz gibi, bunlarn kimi gerek cins asndan gerekse byklk asndan insanca ve doal; kimi canavarca, kimi de sapknlk ve hastalk yznden. Bunlar arasnda yalnzca birincilerle ilgili olarak bir lllk ve haz dknl sz konusu. Bunun 11 142 Nikomakhos'a Etik "ili I il Hu l|ui ! SI r.. 3 W| .r "'a1! i orjj;! ijl ; m ti mm i' w l . Vir, h teri,! iin vahi hayvanlara da ll ya da haz dkn demeyiz, ancak eretileme yoluyla bir hayvan cinsini tekinden yrtclk, doymazlk ve saldrganlk asndan ayrrz. nk onlar-35 da ne tercih var ne de muhakeme. Tpk deliren insanlarn isoa "normal" insanlardan ayrlmas

gibi, doadan ayrlmlardr. Canavarlk ktlkten daha hafif ama daha korkutucu, insandaki gibi, mlun daha iyi yan ortadan kalkm deildir, zaten yoktur. Demek ki, hangisi daha kt diye sormak, canl olanla cansz olan karlatrmaya benzer. Bir ilke tamayan kt-5 lk her zaman daha masumdur, ilke ustur, imdi hakszln adaletsiz insanla ilgi iinde aklanmas buna yakn bir ey. nk iki kiiden her biri bir biimde tekinden daha kt olabilir, nitekim kt bir insan, bir hayvandan binlerce kez daha kt eyler yapabilir. 10 Daha nce haz dknl ile lll onlara bal

olarak belirlediimiz dokunma ve tadalmayla ilgili hazlar ve aclara; arzulara-kanmalara gelince: Bunlarda ounluun yendii eylere yenik decek ekilde davranmak olanakl, ounluun yenik dt eyleri yenmek de olanakl. Bunlar iinde bazlarla ilgili olarak birine "kendine egemen olmayan", tekine "kendine egemen olan"; aclarla ilgili olarak da birine 15 "zayf karakterli", tekine "salam karakterli denir. ounluun huyu, daha ok daha ktye eilimli olsa bile, arada bir yerdedir. Madem hazlardan bazlar zomnlu, bazlar deil ve bunlar bir yere kadar istenebilecek hazlar, ama arlklar da eksiklikler de istenecek eyler deil; arzularla ve aclarla ilgili 20 olarak da bu byle; ya ar biimde ya da tercih yoluyla, ulalacak baka bir ey iin deil, kendi bana ar ho eylerin peinde koan kii haz dkndr. Onun piman olmayan bir kii de olmas zorunlu, dolaysyla dzelmez biri. nk pimanlk duymayan kii dzelemez. Kart, bu konuda eksik kalan, orta ise "ll kii". Bedensel aclardan, onlara yenik dt iin deil, tercih yoluyla kaan kii de byle. Tercih 143 163 etmeyen kiilere gelince: Bunlardan kimi haz uruna eyler, ki- 25 mi ise arzudan kaynaklanan acdan kamas yznden, dolaysyla biribirlerinden farkldrlar. Herkes yle dnse gerek: Arzu etmeden ya da pek az arzu ettii iin irkin bir ey yapan kii, ok arzu ettiinden tr bunu yapan kiiden; fkelenmeden birine vuran da fkelendii iin vurandan daha ktdr. nk heyecan iinde olan kii ne yapsn? Bunun iin haz 30 dkn olan, kendine egemen olmayandan daha ktdr, imdi sylediklerimizden biri, daha ok bir zayflk tr, teki ise haz dkn. Kendine egemen olmayanla kendine egemen olan, zayf karakterliyle de salam karakterli biribirine kart. Salam karakterli olmak kar koymakta, kendine egemen olmak ise stn olmakta: Nasl yenilmemek yenmekten farklysa, kar koymak da stn gelmekten farkl. Bunun iin 35 kendine egemen olmak salam karakterlilikten daha tercih edilecek bir ey. ounluun kar koyduu ve baarabildii 1150b eyler karsnda yetersiz kalan kii zayf ve mark biridir, nitekim marklk da bir tr zayflk. Ucunu kaldrmak zahmetine katlanmamak iin pelerinini srkler, hastaym gibi yaparken, sefil bir adama benzemesine karn sefil olduunu dnmez. Kendine egemen olma ve kendine egemen olmama ko- 5 nusnda da bu byle. nk biri son derece gl ve ar hazlara ya da aclara yenik dyorsa, bu alacak bir ey deil, hatta kar kmaya almsa affedilir bir ey: Tpk, Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

ylann soktuu, Theodektes'in Philoktetes'i, Karkinos'un Alo- 10 pdsindeki Kerkyon gibi,67 ya da Ksenophantes'in bana gelen ey: Glmemek iin kendini tutmaya alrken bir anda glmekten krlan kiiler gibi. Oysa ounluun baedebildii eyler karsnda, soyunun doasna ya da bir hastala bal olmadan (szgelii Iskitlerin krallarnda zayflk soya bal) ve 15 kadnn erkekten farkll gibi bir nedene bal olmadan, ba-edemezse ve bunlara yenilirse alacak bir ey olur. Hovarda da haz dkn diye dnlr, oysa o yalnzca zayftr, n144 Nikomakbos 'a Etik k elence bir durak gibi, bir yenilenme. Bunda arya kaanlar hovarda. Kendine egemen olmamann bir tr g eksikli-20 i, bir tr de kendini koyvermedir. Birinciler dnp tand halde, tutku yznden, zerinde dnp tand eyde tutarl kalmaz, berikiler dnp tanmadklar iin tutku tarafndan srklenir. Bazlar da gdklanmamak amacyla nceden kendini gdklayanlar gibi, nceden duyarak, nceden grerek kendilerini ve muhakemelerini nceden uyank tutarak, ister ho ister ac verecek bir ey olsun, tutkuya yenilmez. 25 zellikle abuk fkelenenler ve karasevdallar kendilerini koyverme asndan kendilerine egemen deiller. nk birinciler acelecilik yznden, berikiler de hissettikleri eyin youn basks yznden tasarmlarn izlediklerinden tr akla bal kalmaz. mdi dediimiz gibi, haz dkn kii pimanlk duyan bi-jo ri deil, nk o tercihinde tutarl. Oysa her kendine egemen olmayan kii pimanlk duyar. Bunun iin byle olmas da daha nce soruturduumuz gibi deil; biri iyilemez, teki dzelebilir. Nitekim bu ktlk hastalklar iinde bedenin su toplamasna ve vereme benzer, oysa kendine egemen olmama sara hastalna benzer. Biri srekli, teki srekli olmayan bir k-35 tlk. Genelde kendine egemen olmama ve ktlk farkl bir tr, nk ktlk gizli kalr, kendine egemen olmama gizli 1151 kalmaz. Kendine egemen olmayanlar iinde, kendinden getii iin byle olup, bu durumu srdiirmeyenler akla sahip olanlardan daha iyidir. nk bunlar ok kk bir tutkuya yenik derler, tekiler gibi tasarlayp kurmazlar. Kendine egemen 5 olmayan kii abucak ve ounluun olduundan daha az arapla sarho olan kiilere benzer. mdi kendine egemen olmama bir ktlk deil, bu ak (ama herhalde belli bir biimde). Nitekim biri tercihe aykr, teki tercihe uygun. Gene de eylemlerde bir benzerlik yok deil: Tpk Demodokos'un Miletoslular iin dedii gibi: "Miletoslular aptal deil, ama aptalla145 163 rn yapt eyler yapyorlar". Kendine egemen olamayan kii- o ler adaletsiz kiiler deil ama adaletsizlik yapyorlar. Biri ar ve sa akla aykr olarak bedensel bazlar izlemeye <aslnda> ikna olmam olmasndan tr, teki bunlarn peinde koacak bir yapda olmas yznden buna ikna olmu biri olduundan tr, ilki vazgeebilir, beriki vazgemez. lki asndan, Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

erdem ilkeyi korur, teki ise ilkeyi ortadan kaldrr: Eylemler- 15 de ilke ereksel nedendir, tpk matematikteki kabuller gibi. Ne o alanda ne de burada ilkeleri retecek olan ey akl yrtme deil, doal bir erdem ya da ilke konusunda dom san alkanl kazanm olan bir erdemdir, imdi ll kii ite byle biri, haz dkn olan da kart. Ayrca biri bir tutku yzn- 20 den kendini kaybedebilir, tutku onu yle gder ki, sa akla uygun davranamaz, dolaysyla saknmadan hazlann peinden komak gerektiine inanabilir. te kendine egemen olmayan kii bu; haz dkn olandan daha iyi olduu iin asl anlamda kt deildir, nk 'en iyi', yani ilke konnur. Tutkusu yznden kendinden gemi olmayan ve caymayan kii ise, bu- 25 na kart olan baka tr bir kiidir. Btn bunlardan u ak: Biri erdemli bir huy, teki kt bir huy. mdi acaba kendine egemen kii herhangi bir akl yrtmede ya da herhangi bir tercihte tutarl olan kii mi, yoksa 30 don olanda tutarl olan kii mi? Daha nce sorguladmz gibi, kendine egemen olmayan kii de, herhangi bir tercih ve herhangi bir akl yrtmede mi tutarl olmayan kii, yoksa yanl olmayan akl yrtmede ve don tercihte tutarl kalmayan kii mi? Ya da acaba herhangi birinde ilineksel olarak m, yoksa 'kendi bana' doru akl yrtmede ve dom tercihte mi biri tutarl, teki deil? Nitekim biri bir eyi baka bir eyden t- 35 r tercih eder ya da onun peinden koarsa, kendi bana pe- 1051b inden koulan ve tercih edilen ey bu en son eydir, daha nceki ise ilineksel anlamda. Oysa biz saltk anlamda kendi bana olan eyden szediyomz. Dolaysyla herhangi bir sanda 11 146

Nikomakhos'a Etik biri tutarl kalr, teki cayar, oysa saltk anlamda don sandan szedilebilir. stelik kimi kiiler var, bunlar zor ikna olan ve 5 kolayca fikir deitirmeyen kiilerdir, "inat" adn verdiimiz sanlarna bal kiiler. Nasl savurgann cmertle, atak kiinin saldrganla bir benzerlii varsa, bunlarn da kendine egemen kiiyle bir benzerlii var, ama pek ok bakmdan ayrlrlar. Kendine egemen kii tutku ya da arzu yznden deimez, ye-xo ri geldiinde ikna olduu iin kendine egemen kiidir. Oysa inatlar arzuya kaplabildikleri iin, akl tarafndan deil, hazlar tarafndan gdlebilirler. Dik kafallar, cahiller, hdkler inatdr. Dik kafallar haz ya da ac yznden byledirler, nitekim onlar boyun emezlerse, yendikleri iin sevinirler, sz-15 gelii oylamada onlarn dncesi geri evrilirse, ac duyarlar. Dolaysyla kendine egemen olan kiiden ok, egemen olmayan kiiye benziyorlar. Kimileri de var, bunlar Sophokles'in Philoktetegindeki Neoptolemos gibi, sanlarnda direken deiller, ama bunun nedeni kendine egemen olmama deil. Geri <Neoptolemos> bir haz yznden fikir deitirmitir, ama gzel bir haz yznden. nk onun iin gerei sylemek gzel bir eydi ve onu 20 Odysseus yalan sylemeye ikna edemedi. Haz uruna bir ey yapan herkes haz dkn, kt ya da kendine egemen olmayan kii deildir, ama irkin bir haz yznden bir ey yaparsa byledir.

Madem bedensel bazlardan, gerektiinden az holanan ve akla bal kalmayan kii de var, bu kendine egemen olmayan 25 ile kendine egemen olan aras biri olsa gerek. nk kendine egemen olmayan kii, bir eyin okluu yznden akla bal kalmaz, bu ise bir eyin azl yznden. Kendine egemen kii ise akla bal kalr, bir baka ey yznden de deimez. Ama kendine egemen olma erdemli bir ey olduu iin, aka grlecei gibi, her iki kart huyun da kt olmas gerekir. 147 163 Ne ki bu durum yalnzca az kiide ve ender olarak grldnden, nasl lllk yalnzca haz dknlne kart diye 30 dnlyorsa, ayn ekilde kendine egemen olma da yalnzca kendine egemen olmamaya kart. Madem pek ok durumda bir benzerlie gre ad veriyoruz, ll kiinin kendine egemen olmasndan szedilmesi de benzerlikten tr. nk hem kendine egemen kiinin bedensel hazlar yznden akla aykr bir ey yapmas olanakl deil, hem de ll kiinin. 35 Ama birincisi kt arzular tamasna karn, beriki ise kt ar- 1152a zular tamad iin; yine beriki akla aykr bir eyden hola-namayacak kii olduundan, ilki ise bundan holanabilecek bir kii olmasna karn, kendini brakmadndan byle bir ey yapmaz. Kendine egemen olmayan kii ile haz dkn kii farkl olsalar bile, biribirine benzer, her ikisi de bedensel bazlarn peinde koar, ama beriki bunu yapmas gerektiine ' inand iin, ilki ise bunu yapmamas gerektiine inanmasna karn. te yandan ayn kiinin ayn anda hem akl banda hem de kendine egemen olmayan kii olmas olas deil. Nitekim akl banda kiinin karakter bakmndan da erdemli olduunu gstermitik. Akl banda kii yalnzca bilmekte deil, uygulamada da byledir. Kendine egemen olmayan kii ise uygulamac biri deildir ne ki kvrak zekal kiinin kendine 10 egemen olmayan kii olmasna bir engel yok, bu nedenle kimi zaman baz kendine egemen olmayan kiiler kvrak zekalarndan tr akl banda grnrler, oysa daha nce sylediimiz gibi, akl bandalktan ayrdr bu. Temellendirme asndan yakndr ama tercih asndan farkl. O halde kendine ege- 15 men olmayan kii bilen ve gren biri deildir, uyuyan ya da sarho biri gibidir. Ve isteyerek davranr (nitekim belli bir ekilde yapt eyi ve ereksel nedeni bilir), ne ki kt deildir, tercih doru, dolaysyla yar kt. Adaletsiz de deildir, nk dzenbaz deil. Nitekim bunlar iinde kimi dnd 20 eyde tutarl kalmaz; karasevdal kii genelde hi dnp ta11 148 Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

Nikomakhos'a Etik nmaz. Kendine egemen olmayan kii gereken her eyi kararlatran ve erdemli yasalar olan, ama hibirinden yararlanmayan bir devlete benzer, Anaksandndes'in dedii gibi bir devlete: "Devlet dnyor, ama yasalara hi aldrmyor."

25

Oysa kt kii yasalardan yararlanan ama kt yasalardan

yararlanan bir devlete benzer. O halde kendine egemen olmama ve kendine egemen olma ounluun huyunun arl ile ilgili. Nitekim biri ounluun olabildiinden daha ok teki daha az tutarl. Kendine egemen olmama biimleri iinde kara sevdallarnki, dnp tandklar halde tutarl olmayanlarn-kinden, alkanlk nedeniyle kendine egemen olmayanlarnki de doal olarak byle olanlarnkinden daha kolay iyileebilir, nk alkanlk doal olandan daha kolay deiir. te bu nedenle, doaya benzedii iin alkanlk da g deiebilir. Eu-30 enos'tn dedii gibi "Uzun srecek bir aba gerektiini sylyorum, dostum; sonra da insanlar iin son doann bu olduunu." imdi kendine egemen olma, egemen olmama, salam ka-35 rakterlik, zayflk ne; bu huylar birbirlerine gre ne zellik tayor, bunlar sylemi olduk. xi52b Haz ve ac konusunda aratrma yapmak da toplum felsefecisine der. nk O, her tek durumu onunla ilgisine bakarak saltk anlamda 'kt", saltk anlamda 'iyi' diye adlandrdmz hedefi kuran kii. Ayrca bunlar zerine aratrma yap-5 mak zorunlu, nk biz karakter erdeminin ve karakter ktlnn bazlarla, aclarla ilgili olduunu belirlemitik. ounluk mutluluun hazla birlikte gittiini syler, bunun iin kutlu fmakarion) szcn holanmak (khairein) szcnden tretmilerdir. Kimine gre ise ister kendi bana ister ilineksel o anlamda hibir haz bir 'iyi' deil, nk haz ile 'iyi' ayn ey de149 163 il. Kimine gre ise baz hazlar iyi, ou ise kt. Bir nc gruba gre, btn hazlar iyi olsa bile gene de hazzn 'en ti olmas olas deildir, imdi haz genel olarak bir 'iyi' deil, iinkii her haz 'doa'ya ynelik, duyumla ilgili bir olu. Nasl bir ev inaat bir evle ayn cinsten deilse, hibir olu da amalaayn cinsten deildir. Ayrca ll kii hazlardan kaar, akl banda kii ho olann deil, ac vermeyenin peindedir. Hazlar k-l banda olmaya bir engel: cinsel hazlarda olduu gib: ne denli holanlrsa o denli byk bir engel; haz iindeykenhi-kimse bir ey dnemez. Ayrca hazza ilikin bir sanal tok, oysa her 'iyi', bir sanatn eseri. Bir de ocuklar ve hayvanlar haz peinde koar. Dahas tm hazlar erdemli deil, irkin 20 olanlar var, knananlar var, hatta zararl olanlar var. Zaten iimi hazlar hastaca. Demek ki hazzn 'en iyi' olmamasnn nedeni onun bir ama, bir son deil, bir ak, bir sre olmas imdi sylenenler bunlar. Ne ki, hazzn 'iyi' ya da 'en iyi' olmamasnn bunlara sal olmad uradan aa kabilir: ilkin, madem 'iyi' iki ilde anlalyor (biri saltk anlamda, biri de herhangi binicin), doalar/yaplar ile huylar da byle, dolaysyla deviniminle olular da. Kt diye dnlenler Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

iinde, kimi saltk anlamda kt grnecek; kimi biri iin kt grnecek, bir bakasiin 30 kt grnmeyecek, hatta beriki tarafndan tercih edilebilecektir. Bazlar da herhangi biri iin deil, kimi kez ve ks bir sre iin tercih edilebilir olacak, saltk anlamda olmayacaktr. Kimi de haz bile deil, szgelii hastalarn dunmundakigibi, acyla birlikte olanlar ya da tedavi amacyla olanlar byle Ayrca madem 'iyi', bir anlamda etkinlik, bir anlamda da huydur, ilineksel anlamda doal huy asndan ho olanlar da var M a- 35 dem doa bir eye gereksinim duymadnda, szgelii tori etkinliinde, ac ve arzudan bamsz hazlar da var: dirlik, 1153a kendisinde bir ey eksik olan huy ve arzularn iindedir demektir. Bunun kant da u: Doa geliirken ho olan ay: ta11 150

Nikomakhos'a Etik marnlandktan sonra ayr. Olgunlatktan sonra saltk anlamda zevklerden holanlr, oysa gelime srecinde bunlarn tam kartlarndan bile holanlabilir: Ne doal olarak ne de saltk anlamda ho olan, sert ve ac eylerden de holanlabilir. Dolaysyla bunlar haz bile deildir. Ho eylerin biribirleri arasndaki ba naslsa, bunlardan kaynaklanan hazlarn arasndaki ba da yle. Ayrca kimilerinin, amacn olutan farkl olmadn ne srmeleri gibi, hazdan daha iyi olan baka bir eyin varolmas zorunlu olmayabilir. Haz ne olutur ne de btn hazlar olula birliktedir; hazlar baz etkinliklerdir ve baz amalardr. Olu araclyla deil, nesnelerin kullanmyla sz konusu olurlar. Ama da hazlardan farkl bir ey deil, yalnzca doann tamamlanmasna gtren hazlardan deiik bir ey. Bunun iin hazz "duygularla alglanan bir olu" diye tanmlamak yerinde deil, daha ok "doaya uygun bir ruh etkinlii" diye tanmlamak gerek. "Duyguyla alglanan" yerine de "engellenmemi" demeli. Kimileri ise onu bir olu diye dnr, nk asl anlamda iyinin bir olu olduunu ileri srerler, etkinliin bir olu olduuna inanrlar. Oysa etkinlik olutan farkl bir ey. Kimi ho eylerin hastalkl olduundan tr kt olduunu ileri srmek, baz salkl eylerin pahal olduundan tr kt olduunu ileri srmekle ayn ey. Bu anlamda her ikisi de kt, ama ayn ey asndan kt deil, nk kimi kez aratrma yapmak da sala zarar verebilir. Akl ban-dala da, bir huya da engel olan ey, herbirinden kaynaklanan haz deildir, baka eylerdir, nk aratrmaktan, renmekten kaynaklanan haz daha ok aratrmaya, daha ok renmeye gtrr. Hibir hazzn bir sanatn eseri olmamas da akla uygun, nk sanat baka hibir etkinlie de zg deildir, sanat olanaa zg bir ey ho koku sanat, yemek yapma sanat hazza zg grnse de bu byle. ll kiinin hazdan kamas, akl banda kiinin acdan bamsz bir yaam izlemesi, ocuklarn ve hayvanlarn haz peinde komas, bunlarn 151 163 hepsi ayn temellendirme ile zmlenir. nk madem kimi 30 hazlar bir biimde saltk anlamda iyi, bir biimde de hazlarn hepsi iyi deil, dedik; ocuklar ve hayvanlar bunlarn peinden koacak, akl banda kii bunlarn iinde ac getirmeyeni izleyecektir. Arzuyla ve Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

acyla birlikte gidenleri, yani bedensel olanlar (byle olanlar bedensel olanlar) ve bunlarn arlklarn izleyecek olan kii ise, onlara dkn olan haz dkn kii olacaktr. Bunun iin ll kii bunlardan kaar, ama ll kiiye yakan hazlar da var. 35

Ne ki acnn hem kt hem de kanlmas gerekli bir ey "53b olduu grnde birleilir. O ya mutlak anlamda bir ktdr ya da belli bir ekilde bizi engelledii iin ktdr. Kanlmas gereken ve kt bir ey olduu iin, kanlmas gereken bu eye kart olan ey iyidir: Demek ki hazzn bir iyi olmas zorunlu. Speusippos'un daha byn hem daha ke hem s de eite kart olduu yollu zm doyurucu deil. Nitekim O, hazzn kt bir ey olduunu ileri srememekte. Kimi hazlar kt ise, baz bilgilerin kt olmasna karn herhangi birinin en iyi olmas gibi, herhangi bir hazzn 'en iyi' olmasna hibir engel yok. Her huyun engellenmeyen etkinlikleri varsa, ge- 10 rek her huyun gerekse onlardan birinin etkinlii, engel olmamak kouluyla, mutluluk olabiliyorsa, bunun en ok tercih edilecek ey olmas zorunlu, ite bu haz. Dolaysyla ou hazlar kt olsa bile, herhangi bir haz, denk gelirse, saltk anlamda 'en iyi' olabilir. Bunun iin herkes mutlu yaamn ho olduunu dnyor ve hazzn mutlulua balanmas de yerinde. Nitekim engellenmi hibir etkinlik tam deildir, oysa mutlu- 15 luk tam/mkemmel eylerden. Bunun iin mutlu kii bunlarda engellenmemek amacyla, bedendeki iyilere, da ait ve talihe ait iyilere gereksinim duyar. Kii iyi olduu srece, o tekerlek 2 altna girse bile, en byk talihsizliklere dse bile mutludur, diyenler ya isteyerek ya da istemeden anlamsz bir ey sylyor. Sonra, mutluluk talihe gereksinim duyduu iin kimine 11 152

Nikomakhos'a Etik gre talih akl ile mutluluk ayn ey; oysa bu dom deil, nk talih akl da an ise engelleyici olduundan tr, herhalde mutluluu talih akl diye adlandrmak hakszlk. Onun tanm mutlulua bal olmal. Tm hayvanlarn, tm insanlarn haz peinde komalar, onun belli bir ekilde en iyi ol-25 duunun bir kant. ""Bouna deil bu n, ki onu pek ok kii..."68 Ne ki, madem ne en iyi doa ne de en iyi huy ayn, yle o de dnlmyor, herkes bir haz peinde koar ama herkes ayn hazz aramaz. Belki de haz olduunu bile dnmeden, ya da bu ad vermeden onun peinde kouyorlar. Nitekim her-ey doal olarak tanrsal bir ey tar. Fakat daha ok onlara atlnd ve herkes onlardan pay ald iin, haz adnn mlki-35 yetine bedensel hazlar sahip kmtr, imdi yalnzca bunlar tannm olduundan yalnzca bunlarn varolduu sanlyor, oysa u ak: Haz, bir 'iyi' ve 'etkinlik' olmasa, mutlu kii ho bir yaam sremez. Haz, bir iyi olmasa, mutlu kiinin ac iinde x54a yaamas olas olsa, o, hazza ne iin gereksinim duysun? Haz iyi ya da kt bir ey deilse, ac da iyi ya da kt bir ey olmaz,

dolaysyla ne iin acdan kalsn? Onun etkinlikleri de olmasa, erdemli birinin yaam da ho olmaz. o Bedensel hazlar konusunda, baz hazlarn, szgelii gzel

olanlarn, son derece tercih edilebilir olduunu ama haz dknnn ilgilendii hazlarn ve bedensel hazlarm byle olmadn syleyenlerin dediklerini incelemek gerekiyor: imdi bu hazlara kart olan aclar niin kt olsun? Ktye kart olan ey 'iyi'dir. Yoksa kt olmayan ey iyi olduu iin, zonnlu olan hazlar iyi mi? Ya da belli bir noktaya kadar m iyi? Daha iyinin bir arl yoksa huylarda ve devinimlerde hazzn da bir 153 163 arl olmaz, oysa daha iyinin arl olabilen eylerde haz 15 arl da olur. Bedensel iyilerin bir arl olabilir ve kt kii zorunlu bazlar deil, arl izledii iin byledir. Nitekim herkes belli bir ekilde yiyecekten, ikiden, cinsel hazlardan holanyor ama herkesinki gerektii gibi deil. Oysa ac konusunda tam tersi: Acnn arlndan kalmaz, acdan hepten 20 kalr. Ac, onun arl peinde koan kii dta kalmak zere, haz arlna karttr. Ne ki, yalnzca dom sylemek deil, yanln nedenini de gstermek gerekiyor, ikna iin geerli olan bu: Dom olmayan eyin niin doruymu gibi grnd akla uygun biimde ortaya knca bu, doru olana daha ok inanmay salyor. Dolaysyla bedensel hazlar niin daha tercih edilebilir grn- yor, bunu sylemek gerek, imdi bunun ilk nedeni, bunlarn acy yok etmesi, insanlar acnn arlklar yznden, sanki bir tedavi arac gibi, ar hazlarn, genellikle de bedensel hazlarn peinden kouyor. Kimi zaman "tedavi" fazla oluyor, bunun 30 iin kart olann dnda grnmeleri yznden onlarn peinde kouluyor. Dediimiz gibi, u iki nedenden haz erdemli bir ey deildir, diye dnlyor: Bazlar kt bir huyun eylemleridir (ya hayvanlarnki gibi doutan ya da kt insanlarnki gibi karakterden tr); bazlar tedavi aracdr, bir yokluu giderir, oysa sahip olmak o hale gelmekten daha iyi. Kimi hazlar 54b ise tamamlanma arac olarak szkonusu, dolaysyla yalnzca ilineksel anlamda erdemlidirler. Ayrca gl olmalar yznden, bakalarndan holanamayanlar tarafndan arananlar var, yani bunlar baz alklar gideriyor. Zararsz olduklarnda bu s knanacak bir ey deil, zararl olduklar zaman ise kt bir ey. Byle kiilerin holanacaklar baka bir ey yoktur, doa gerei, ikisinden hibirine sahip olmamak da ou kimse iin ac getiren bir ey. Nitekim "grmek, iitmek bile ac verici" diyen doabilimcilerin tanklk ettii gibi, canl varlk hep sknt iindedir; ne ki, dediklerine gre oktan altk buna. Ayn e11 154 Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

Nikomakhos'a Etik

kilde, genlikte, gelimeleri nedeniyle, insanlar sarholarla ayn durumda, genlik de ho bir ey. Karasevdallar ise doal olarak her zaman tedavi aracna gereksinim duyar, nk onlarn bedeni, dummlarndan tr, srekli olarak bilenir, hep fazla itah iindedirler. Haz gl ise hem ona kart olan eyi hem de herhangi bir acy kovar, bundan tr insanlar haz dkn ve kt oluyor. Oysa acdan bamsz hazlarda arlk olmaz; bunlar ilineksel anlamda deil, doal olarak ho olan eylere zg. "lineksel anlamda" derken tedavi aralarn kastediyomm, bedenin salam kalan paras bir ey yapnca iyileme oluyor, bu yzden tedavi arac ho gibi grnyor. Oysa doa gerei ho eyler, bizde buna karlk gelen doann eylemini salayan eylerdir. Ayrca ne olursa olsun, ho ey ayn deildir, nk bizim doamz yaln deil, tersine her zaman onda, ona gre bozulmann sz konusu olduu, deiik bir ey var. Dolaysyla bunlardan biri bir ey yapsa, bu tekinin doasna aykr bir ey oluyor, eit olduklarnda yaplan ey ne ac verici, ne de ho grnyor. Kiinin doas yaln olsa hep ayn eylem en ho ey olabilirdi. Bunun iin tanr, hep yaln ve tek hazdan holanr, nk yalnzca devinimin deil, devinimsizliin de bir etkinlii vardr, haz da devinimden ok dinginlikte bulunur. Ozana gre de" her deiiklik tatldr ama bu bizim doamzn bir ktl yznden, nk nasl abuk deien insan kt bir insan ise, deiiklie gerek duyan doa da ktdr, nitekim o ne yalndr ne de doru. mdi kendine egemen olma, kendine egemen olmama; haz, ac, bunlardan szettik: nedir, bunlarn kimi nasl iyi oluyor, kimi de nasl kt oluyor, bunlar belirledik. imdi de dostluktan szedelim.

155 SEKZNC KTAP Bundan sonra dostluktan szedebiliriz, nk o ya bir erdem ya da erdemle birlikte giden bir ey. Ayrca yaam iin son derece zorunlu. Btn teki iyilere sahip olsa bile hikimse dostlardan uzak bir yaam tercih etmese gerek. Zenginler iin, 5 iktidar, gc ellerinde bulunduranlar iin dostlar ok gerekli grnyor. Dostlarla ilgili olarak en vlecek ey olan yardmlama ekilip alndnda bu tr iyi dunmda olmann ne yarar olabilir? Dostlar olmadan bu durum nasl elde tutulup koni- o nabilir? nk ne denli oksa o denli gvencesiz. Gerek yoksullukta gerekse baka talihsiz durumlarda tek snan dostlar olduuna inanlyor. Dostluk genlere yanlgya dtklerinde, yallara bakm iin ve gszlk yznden ortaya kan eylem eksikliine yardm iin; yetikinlere ise gzel eylemler 15 iin gerekli, nk "iki kii birlikte olunca"70 hem daha iyi dnebilir hem de daha iyi eyleyebilir. Ayrca yle grnyor ki dostluk, douran iin doana kar, doan iin de dourana kar doal olarak var. Bu yalnz insanlarda deil, kularda, hayvanlarn ounda da byle. Ayn trden olanlarda biribirle-rine kar, ama en ok insanlar arasnda; bundan tr kimi "insansever" kiileri vyoruz. Yolculuklarda her insann bir 20 bakasna nasl yakn ve dost olduu grlebilir. Dostluun devletleri de ayakta tuttuu, yasa koyucularn adaletten

ok onun zerinde durduklar grnyor: Nitekim fikir birlii dostlua benzeyen bir ey; zellikle bunu gzetiyorlar, dman olan anlamazl da olabildiince uzak tutmaya alyorlar. Dostlar olduktan sonra adalete bile gerek yok, ama adil olanlar dostlua gereksinim duyarlar: Dostlua yatkn olma zellikle adil kiilere zg grnyor. Yalnzca zorunlu deil, gzel bir ey de. Dostluu sevenleri vyoruz, dost bolluunun gi'- 30 11 156

Nikomakhos'a Etik

111 HM 1 aut w al

i i i,''., fu zel bir ey olduu dnlyor. Ayrca iyi insanlarn ve dostlarn ayn kiiler olduuna inanyonz. Ne ki, dostluk konusundaki tartmalar da pek az deil. Kimi onu bir benzerlik olarak alyor, benzer kiileri dost sayyor, bundan tr de "benzer benzerine, kuzgun kuzguna" vb. diyor. Kimi, benzer olan herkesin birbirine kart 'seramik' gi-35 bi olduunu ileri sryor. Ayn konuya uzaktan, fiziksel bak-1155b 1ar da var: Kurak topran yamun, yamur dolu kutsal gkyznn topraa dklmeyi sevdiini syleyen Euripides;71 elikinin yararl olduunu, en gzel uyumun kartlklardan 5 ve her eyin atmayla olutuunu syleyen Herakleitos.72 Bunlarn karsnda Empedokles gibi bakalar da var: Benzerin benzerini aradn sylyor O. imdi biz, fiziksel aklama- lan bir yana brakalm (imdiki aratrmamza uygun deil), insanca olanlar, karakter ve tutkularla ilgili olanlar inceleyelim. Szgelii acaba dostluk herkeste ortaya kmaz m, ktler dost olamaz m? Yine acaba yalnz bir tr dostluk mu var, yoksa daha ok mu? Kimi, onda bir arlk ve azlk szkonsu olduu iin, tek olduuna inanyor, ama bunlarn gvendikleri 15 kant yeterli deil. nk tr bakmndan deiik eylerde de daha ok ve daha az szkonsu: bunlardan daha nce szet-mitik. Sevilen ey ne, bu bilinirse belki bunlara bir aklk getirebiliriz. Her ey deil, sevilen ey sevilir grnyor. Bunun da ya iyi, ya ho ya da yararl olduu dnlyor. Ne ki, onun

araclyla bir 'iyi' ya da bir haz ortaya kan eyin yararl olduu dnlse gerek, dolaysyla sevilen eyler amalar ola-20 rak 'iyi', 'lo' olabilir, imdi acaba insanlar 'iyi'yi mi yoksa kendileri iin iyi olan m seviyor? Bunlar kimi zaman farkl olsa gerek! 'Ho' ile ilgili olarak da bu byle. Her kiinin kendisi iin iyi olan sevdii ve sevilen eyin saltk anlamda iyi olduu 157 163 dnlyor, oysa her kiiye gre kendisi iin iyi ola" ey yle. mdi herkes 'kendinde' iyi olan deil, kendine c^e gr- 25 neni seviyor. Ne ki bu farkllk hi nemli olmasa ge~k, nk iyi grnen ey, sevilen ey olacaktr, imdi sevilen ey bu ey olduuna gre, cansz nesnelerle ilgili yaknlk "dostluk" denemez, nk sevgi karlkl yok, onun i-i bir iyi ey de istenemez (ona sahip olunmas amacyla, kon. masnn istenmesi dnda, arap iin iyi eyler istemek herimde g- 30 ln). Oysa dendii gibi, dostlukla ilgili olarak, dost" kendisi iin iyi eyler istemek gerekir. te yandan karsn-ikinden ayn eyi grmyorsa, bu ekilde iyi eyler isteyen kitere "yaknlk duyan" ad verilebilir. Yaknlk duyma karlU olursa "dostluk" olur. Acaba gizli kalmamasn da eklemeli m? nk ou kimse hi grmese bile, don ve yararl olduuna inan- 35 d kiilere yaknlk duyar, bunlardan bazlar da b kiilere n56a ayn duyguyu besleyebilir. Bu dunmda onlar birbir 'ine yaknlk duyuyor diye dnlr. Ne ki biribirlerine ch duklar gizli kalyorsa, nasl onlara "dost" denebilir? imdi karJkh olarak yaknlk duymak ve saklamakszn, sylediklerin^ iinde birinden tr karlkl iyi eyler istemek gerekiyor. ' Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

Bunlar trce biribirlerinden farkl, dolaysyla ca yaknlk ile dostluklar da yle. imdi sevilen eye e sayd* tr dostluk var. Herbirinde sakl olmayan karlkl yaknlk olur, biribirlerini severler, neden tr biribirlerini seviyor-sa, onla ilgili olarak biribirleri iin iyi eyler isterler. Demek fr yarardan tr biribirlerini sevenler kendileri iin deil, Karlkl 10 olarak kendilerine bir 'iyi' olutuundan tr severler- Haz-dan tr sevenler iin de bu byle. Nitekim insani.- akac kiileri belli kimi nitelikleri olduu iin deil, ho olduu iin seviyor. Demek bir yarar nedeniyle sevenler, kendilerine bir 'iyi' geldiinden tr seviyor, haz nedeniyle sevenle ie ken- " dilerine bir 'holuk' geldii iin; sevilenin kendisinden tr 11 158

Nikomakhos'a Etik deil, 'yararl' ya da 'lo'tan tr. mdi bu tr dostluklar geici, ilineksel; nk sevilen kii ne ise o olmasndan tr deil, ya bir 'iyi' ya da bir 'haz' salad iin seviliyor. Bylesi dostluklar abuk bozulur, nk kiiler hep ayn kalmaz. Ho ;o ya da yararl olmadklar zaman dostluk biter. Yararl olan ise kalc deil, deiik zamanlarda deiik bir ey yararl olur, dostluklarnn nedeni ortadan kalknca da dostluk biter, nk dostluk ona bal. ounlukla yallarda bu tr dostluk oluu-15 yor (bu yatakiler ho olan deil, yararl olan aryor), yetikinlerle genlerin iinde de yararl olan arayan var. Bu tr kiiler gnlerini birlikte

geirmezler, nk kimi kez ho deillerdir. Yararl deillerse bu tr bir birliktelie gerek de duymazlar, nk bir 'iyi'nin umudunu tadklar oranda ho olurlar. Ya-io banclarla dostluk da bunlar arasna konur. Genlerin dostluunun ise hazza bal olduu grlyor, onlar tutkuya gre yaar ve en ok kendileri iin hazr bulunan ho eyi ararlar. Ya ilerleyince ho eyler de deiir. Bu nedenle abuk dost 35 olup abuk keserler dostluklarn. Ho olan eyle birlikte dost-1156b luk da deiir, bu tr hazzn deimesi ise abuk olur. Genler cinsellie dkn, cinsel sevgi ise oun tutkuya ve hazza bal. Bunun iin ou kez ayn gn iinde duygular deitiinden, abuk sevip abuk vazgeerler. Ne ki bunlar gnlerini 5 birlikte geirmek ve birlikte yaamak ister, nk dostlua uyan ey, onlar iin bu ekilde oluur. yi kiilerin ve erdeme uygun olarak birbirine benzer kiilerin dostluu mkemmeldir. Bunlar iyi olduklarndan tr biribirleri iin karlkl iyi eyler isterler; kendi bana iyidirler, o Dostlarna srf onlar iin iyi eyler isteyenler en ok dost olanlardr. Bunlar ilineksel anlamda deil, kendilerinden tr byle olurlar. Dostluklar iyi olduklar srece devam eder, erdem de kalc bir ey. Herbiri hem saltk anlamda hem de dostu iin iyidir. yi kiiler hem saltk anlamda iyidir hem de biri159 163 birleri iin yararl. Ayn zamanda hoturlar, nk iyi kiiler ]5 hem saltk anlamda hem de biribirlerine kar ho olur. Her birey iin hazza uygun eylemler kendine uygun eylemlerdir, iyi kiilerin eylemleri de ya ayn ya da benzer, imdi bu tr dostluun kalc olmas akla uygun. Nitekim bu dostlukta dostlarda bulunmas gereken tm nitelikler bir aradadr, nk her dostluk ya saltk anlamda ya da seven kiiye gre, bir 'iyi' ya da bir 20 bazdan trdr ve bir benzerlie gre oluur. Bu tr dostlukta sylediklerimizin hepsi dostlarn kendilerinde var. Bunlardaki benzer zellikler ve teki nitelikler saltk anlamda iyi ve saltk anlamda hotur, en ok sevilenler de bunlar. Demek ki, hem sevgi hem de en iyi 'dostluk en ok bunlarda. Ne ki bylesi dostluklarn ender olmas doal, nk bu tr kiiler ok 25 deil. Ayrca zamana ve alkanla gerek var: Ataszne gre "birlikte tuz tketmeden" biribirini tanmak olanaksz. Herbiri tekine sevilir grnmeden ve buna inanmadan nce ne dost kabul edilebilir ne de dost olunabilir. Birbirleri iin hemen dosta eyler yaparak dost olmak isteyen kiiler de var, ama sevilir kii deillerse ve bunu biliniyorlarsa dost deillerdir. 30 nk dostluk istei abuk doar, oysa dostluk yle deil. mdi bu dostluk zaman ve teki koullar asndan mkemmel. Tam dostlar arasnda olmas gereken ey: Herbiri tekinden hep ayn ve benzer bir karlk alr. Holuktan tr 35 doan dostluk bu tr dostlukla bir benzerlik tayor, nk iyi 1157 kiiler de biribirleri iin ho. Yarardan tr doan dostlukta da bu byle, byle olan kiiler de biribirleri iin iyi. Bunlardaki dostluklar zellikle iki taraftan da ayn sonu ortaya karsa, szgelii haz ortaya karsa, kalc olur. Ne ki yalnzca bu yetmez, ayn zamanda haz, ak olanla ak olunandaki gibi deil, 5 akac kiilerdeki gibi ayn eye bal olmal. Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

tekiler ayn eyden haz almaz, biri tekini grd iin, teki de sevenden ilgi grd iin. Ama kimi kez "bahar" ge11 160

Nikomakhos'a Etik ince dostluk da biter (nk biri iin artk grmek ho deil-o dir, teki iin de ilgi yoktur artk). Yine de pek ok kii benzer karakterde olduklar iin, alkanlkla biribirlerinin karakterlerini sevmilerse, byle bir dostluu srdrr. Ama akta 'ho' deil, yarar karlkl varsa, dostluk daha az ve daha ksadr. 15 nk yarar nedeniyle dost olanlar yararla birlikte dostluklarn da keser, nitekim biribirlerinin deil, karn dostudurlar, imdi hazdan ve yarardan tr hem kt kiilerin biribiriyle dost olmas, hem don kiilerin kt kiilerle dost olmas olas. Hibiri olmasa kim olursa olsun onunla dost olunabilir. Ama u ak: 'Kendileri nedeniyle' yalnzca iyi kiiler dost olur. Kt kiiler bir yarar gelmiyorsa, biribirinden holanmaz. Yalnz-20 ca iyilerin dostluuna amur atlamaz: Uzun sre kendisini denedii bir kii hakknda bir bakasna inanmak pek kolay deil. Gven duymak, asla adaletsizlik yapmamak, gerek dostlua layk eyler yapmak ancak bu dostluklarda sz konusu. Oysa teki dostluk trlerinde olumsuz eylere bir engel yok. 25 Madem insanlar devletler gibi (devletlerin mttefikliklerinin yararl olan iin olutuu grnyor) yarardan tr dost olduklarn, yine ocuklar gibi hazdan tr biribirlerini sevdiklerini sylyorlar, belki bizim bu tr kiilere de 'dost' dememiz gerekir. Ne ki, dostluun daha ok tr olsa da, ilk ve asl an-o lamdaki, iyi olduklar iin iyi olan kiilerin dostluudur, tekiler benzerlik asndan: iyi bir eye sahip olduklar ve ona benzer olduklar iin. Nitekim ho ey de dkn olan kiiler iin bir 'iyi'. Ama bu tr dostluklar biribirine balanamaz, nk yarardan ve holuktan tr dost olan kiiler de ayn kiiler 35 deil; kald ki, ilineksel anlamda varolan nesneler arasnda balant olmaz. 1157b Madem dostluk bu trlere ayrld, kt kiiler, bu adan benzer olduklar iin, ya haz ya da yarar nedeniyle dost olacaklardr, iyi kiiler ise 'kendileri nedeniyle' dost, nk iyidirler. mdi berikiler saltk anlamda dosttur, tekiler ilineksel an161 163 lamda ve berikilere benzemeleri asndan. Nasl erdemlerle il- 5 gili olarak, kiminin huy kiminin de etkinlik asndan iyi olduunu sylediysek, dostlukta da bu byle. Gnlerini birlikte geirenler biribirlerinden holanrlar ve biribirlerine iyi eyler kazandrrlar. Uyuyanlar ya da ayr yerlerde olanlar ise, etkin bir dostluu gerekletiremezler, ama dosta bir etkinlii gerekletirecek kiilerdir. Yer uzakl saltk anlamda dostluu deil, 10 yalnzca onun etkinliini bozar. Ayrlk sresi uzarsa, dostluun unutulmasna neden olduu grnyor. Bu yzden "iletiimsizlik pek ok dostluu sona erdirmitir" derler. yle geliyor ki, yallar da etin kiiler de dostlua uygun kiiler deil. Bunlarda hazla ilgili ey pek az, hikimse de Nikomakbos'a Etik sekizinci Kitap

znt verici ya 15 da ho olmayan kiiyle gnn geiremez. Doa, zellikle ac verici eyden kayor, ho eye yneliyor, grnen bu. Biribir-leriyle anlaan ama birlikte yaamayanlar dosttan ok, yaknlk duyan kiilere benzer, nk birlikte yaamak kadar dostlara zg olan baka hibir ey yok (nitekim gereksinim iinde 20 olanlar yardm ister, mutlu olanlar da gnlerini birlikte geirmek; yalnz olmak holarna gitmez). Ne ki, ho olmayanlarn ve ayn eyden holanmayanlarn biribirleriyle birlikte olmalar olanaksz: Bu i arkadalna benzeyen bir ey. Demek, sk sk dediimiz gibi, iyilerinkiclir zellikle dostluk olan; saltk anlamda iyi ya da ho olan ey sevilecek ve tercih edilecek bir ey olarak grnyor. Ama her bir kii iin kendisine yle grnen ey byle, iyi kii iin, iyi olan, her ikisini de kapsar. Sevecenlik bir tutkuya, dostluk ise bir huya benziyor. nk sevecenlik cansz eylere kar da daha az g- 30 tnmyor. Oysa karlkl dostluk tercihle birlikte olur, tercih de bir huya bal. Bir tutkuya gre deil, bir huya gre sevilenler iin iyi eyler istenir. nsanlar dostu severken kendileri iin iyi olan sever, nk iyi kii dost olduunda dostu olduu kii iin bir 'iyi' olur. Demek ki, herkes kendisi iin iyi olan se- 35 ver ve gerek istek asndan gerekse holuk asndan deiim 162 Nikomakbos'a Etik 1158a

IMIMIII'II CII WD UJ .........I as ,(l......... ci iai at

25

olur. Eitliin dostluun mhu olduu sylenir, bu da en ok iyilerin dostluunda sz konusu. etin kiiler ve yallar ne denli kt zamanlarndaysa ve biribirlerinden ne denli az holanrlarsa, bunlarda dostluun ortaya kmas o denli azalr. nk dostlua uygun ve dostluun olumasna etkin olan eyler en ok bunlar. Bunun iin genler abuk dost olur, yallar ise olmaz, nk biribirlerinden holanmayan kiilerde dostluk sz konusu olmaz. etin kiilerde de bu byle. Ne ki bu tr kiiler biribirlerine yaknlk duyan kiilerdir, biribirleri iin iyi eyler isterler, gereksinim iinde olduklarnda yardm-larlar. Ama gnlerini birlikte geirmedikleri iin ve biribirlerinden zevk almadklar iin henz dost deillerdir, nk zellikle bunlar dostlua yakr eyler olarak grnyor. Ayn anda bir ok kiiye ak olmak nasl olas deilse, birok kiiyle mkemmel dostluk kurmak da olas deil (nitekim ak yalnzca bir kiiye kar olan bir arla benziyor). Ayn kiinin ayn anda bir ok kiinin ok fazla houna gitmesi pek kolay deil. Herhalde hepsinin iyi olmas da yle. Ayrca deneyim kazanmak ve almak da gerekiyor. Ama yarar ya da 'ho'tan tr birok kiinin houna gitmek olanakl olduundan, bu hepten zor: Nitekim pek ok kii byle; bu tr hizmetler de ksa zaman iin ortaya kyor. Bunlarnki, her iki taraftan da ayn eyler olutuunda, dostlar biribirlerinden ya da ayn eylerden holandklarnda, holuktan tr doan dostlua benziyor. Genlerin dostluu byle. Daha ok bu tr dostluklarda cmerte bir ey var. Yarardan tr olan dostluk ise tecimen-lere yakr. Kutlu kiiler yararl deil, ho eylere gereksinim duyar, birileriyle birlikte olmak isterler, bu ac vericiyse ksa sre katlanrlar, ama kendisi iin ac verici ise, iyi bir ey de olsa, hikimse srekli olarak dayanamaz. Bunun iin onlar ho dostlar arar. Herhalde bu tr kiiler hem iyi olmal hem de onlar iin iyi olmal, nk ancak bu ekilde dostlar iin gereken ey onlarda bulunacaktr, iktidarda olan kiilerin ise iki grP sekizinci Kitap 163 dosta gereksinim duyduklar grnyor: Bir grubu kendileri iin yararl olanlar, bir grubu da ho olanlar: Ayn kiilerin he- 30 riki nitelii de tamas kolay deil. Onlar erdemin elik ettii ho kiileri ya da gzel eylere katlan yararl kiileri deil, holuu aradklarndan akac kiileri, emredileni yapacak becerikli kiileri arar, bu zellikler de ayn kiide pek bulunmaz. Erdemli kiinin ayn zamanda hem ho hem de yararl olduunu sylemitik. Ama byle bir kii kendisinden stn biriyle dost olamaz, meer ki sz konusu kii erdem bakmndan da kendisinden stn olsun. Byle olmasa stn gelinen kii oranty 35 eitleyemez. ite bu tr kiilere pek rastlanmyor. mdi szn ettiimiz dostluklar eitlik zerine kurulu. ssb Heriki taraf iin de ayn eyler oluuyor, biribirleri iin ayn eyleri istiyorlar ya da, yarara kar haz gibi, bir ey baka bir eyle deitiriliyor. Bunlarn daha az dostluk olduunu, daha az kalc olduunu belirtmitik. Onlarn ayn noktada benzer- 5 lik ve benzemezlik asndan dost olduklar ya da olmadklar grnyor: Erdeme uygun bir benzerlie gre dost grnyorlar (biri ama olarak ho olan, teki yararly alr; bunlar erdemli dostlukta da var), oysa onun amur atlamaz, kalc bir ey

olmasna karn, bunlar bakalar iin hemen deitiklerinden ve baka bir ok eyde farkl olduklarndan ona benzeme- 10 meleri nedeniyle dostluk olarak grnmyorlar. Dostluun baka bir tr de bir stnle gre olan: Szgelii babann oulla, genelde daha yal olann daha genle, kocann karsyla, her ynetenin ynetilenle dostluu. Ama bu dostluklar biribirlerinden farkl. Babann ocuklaryla dostluu ile ynetenle- 15 nn ynetilenlerle dostluu ayn deil. Babann oluna ve ou-m babasna; kocann karsna, kadnn kocasna dostluu da ayn deil, bunlarn herbirindeki erdem ve i farkl: Sevme nedenleri farkl, dolaysyla sevecenlikleri ve dostluklar da fark-mdi herbiri iin teki taraftan ayn eyler ortaya kmyor, bunu aramak da gerekmiyor. ocuklar ana-babalarna kendi- 20 164 Nikomakhos'a Etik lerini dnyaya getirdikleri iin, babalar da ocklarna soyundan geldikleri iin gerekenleri verdiinde, bunlarn dostluu kalc ve tam dostluk olacaktr. stnle gre olan tm dostluklarda sevecenliin de orantl olmas gerekir: Szgelii daha stn olan, sevdiinden daha ok sevilmeli; daha yararl da yle; tekilerin hepsinde de bu byle. nk ne zaman ki, dostluk deere uygundur, o zaman belli bir eitlik oluur, bu da dostlua yakr, byle dnyonz. yle grnyor ki, adaletli eylerde eit olan, birincileyin deere gre, ikincileyin nicelie gredir; oysa dostlukta birincileyin nicelie gre, ikincileyin deere gredir. Bu, erdem, ktlk, zenginlik ya da baka bir eyde byk bir farkllk olduunda ak: Byle bir durumda dost olmamalar bir yana, layk da deillerdir. Tanrlar konusunda bu son derece ak: onlar tm iyiler bakmndan ok ok stn. Krallar konusunda da bu byle, ok aa olanlar onlarla dost olmaya deer deil. Hi deeri olmayanlar da ok iyi ve ok bilge kiilerle dost olamaz. Bu tr dunmlarda nereye kadar dost olunabilecei, kesinlikle snrlandrlm deil; biri ok fazla yitirse de dostluk srebilir, ama biri, bir tanr gibi, ok uzaksa, artk sz konusu olamaz. Bundan tr dostlarn dostlar iin, tanr olmalar gibi, en byk iyileri isteyip istemeyecekleri de sonlabilir. Bu durumda artk onlar iin dost olmayacaklardr, onlar iin 'iyi' de olmayacaklardr, nk 'dost' demek, 'iyi' demektir, imdi dostun, onun iin, dostuna iyi eyler istediini sylemek yerinde idiyse, onun naslsa yle kalmas gerekecektir. O halde dostu, bir insan olarak, onun iin en byk iyileri isteyecektir: Belki btn iyileri deil, nk herkes en ok kendisi iin iyi eY" ler ister. ounluun 'sayg' sevgisi yznden sevmekten ok sevilmeyi istedii grnyor. Bunun iin ou kii "dalkavuk-sever", nk dalkavuk ar dosttur ya da dostmu gibi davranr, sevildiinden ok seviyor grnr. Sevilmek, ounluu^ ona yneldii sayg grmeye yakn dnlyor, ama sayg1 Sekizinci Kitap 165

kendisi nedeniyle deil, ilineksel olarak tercih edilir grnyor: Pek ok kii onlar araclyla gereksindikleri eyi elde etme umudu yznden (iktidardaki kiiler katnda sayg grmekten holanyor, demek ki saygdan gelecee ilikin karn 20 belirtisi olarak holanlyor). Bazlar da dom ve bilgili kiilerden gelen bir sayg arzulayp kendileri hakkndaki kanlarn salatrmak ister; byle syleyenlerin yargsna kanarlar ve iyi kii olduk diye sevinirler. Kendi bana, sevilmekten de holanrlar. Bunun iin dostluun sayg grmekten daha iyi bir ey 25 olduu ve dostluun kendi bana tercih edildii grlse gerek. yle geliyor ki, dostluk sevilmekten ok sevmekte. Sevmekten sevin duyan anneler de bunun kant: Kimi anneler, kendilerine ait olan ocuklarna yedirir, bilerek sever, ikisi de olmasa, sevgilerine karlk beklemezler, onlar iyi durumda 30 grmek onlara yeter. Bilgisizlik yznden, bir annenin yapmas gereken hibir ey yapmasalar bile, ocuklarn severler. Madem dostluk daha ok sevmekte ve "dostseverleri" vyoruz, dostlarn erdemi "sevmek" olsa gerek. Dolaysyla bu durumun 35 kendilerinde deere gre olutuu kiiler kalc dosttur, onla- ns9b rn dostluu kalcdr. Eit olmayanlar en ok bu biimde dost olsa gerek, nk bylece eitlenebilirler. Ne ki dostluun ru-lu eitlik ve benzerlik, zellikle de erdemce benzerlik: nk kendi iinde tutarl olanlar, biribirlerine kar da tutarl olur, 5 kt eylere gerek duymaz, bunlara deer vermez, hatta onlar engelledikleri sylenebilir. nk yanlmamak, dostlara da bu ynde olanak vermemek iyi kiilere yarar. Kt kiiler ise salam deil; bunlar kendi ilerinde de tutarl kalmaz. Ksa zaman iinde dost olurlar, nk biribirlerinin ktl ekici gelmitir. Oysa yararl ve ho kiiler daha uzun sre, biribirle- 10 rine yarar ve haz saladklar srece dost kalrlar. yle grnyor ki, en ok kart kiiler arasnda yarara dayanan dostluk oluyor: Szgelii zenginle yoksul, bilgili kiiyle cahil. Biri yoksunken ne elde etmise buna karlk baka bir ey verir. Seven 15 II

166 |jl|

'w m -di S t m" , iiiB p

m I

35 1160a Nikomakhos'a Etik ile sevilen, gzel ile irkin de bunlara eklense gerek. Bunun iin kimi kez aklar, sevdikleri gibi sevildiklerini sandklarn da gln grnyorlar. Eit olarak sevilmeye deerse, bu beklenebilir, ama byle deilse gln. Kart kartn herhalde 'kendi bana' deil, ilineksel olarak arar. tah ise ortaya ilikin, nk iyi olan bu: Szgelii kuru olan eyin slanmas deil ortay bulmas gerek; scak eyde ve teki dummlarda da bu byle. Ama bunlar brakalm, nk konumuz dnda bunlar. Bata sylediimiz gibi, yle geliyor ki, hem dostluk hem de adalet ayn eyle ilgili ve ayn kiilerde. Her ilikide adil bir ey var, bir de dostluk, byle grnyor. Nasl denizciler ve silah arkadalar dost diye adlandrlyorsa, baka ilikilerde de bu byle, iliki ne denli oksa, dostluk da o denli ok olur. Adil olan da yle. "Dostun mal ortaktr" sz de don, nk dostluk ortaklkta. Kardeler ve arkadalar iin her ey ortak, bakalar iin ise ayr: Kimi iin daha ok kimi iin daha az. Adil eyler de farkl. Nitekim ana-babann ocuklar karsndaki, kardelerin biribirleri karsndaki haklan; arkadalar arasndaki haklar; yurttalar arasndaki haklar ayn deil, teki dostluklarda da bu byle. Demek ki, bunlarn herbirindeki adaletsizlikler de farkl: Dostlukla balantl olarak, arttka arlar. Szgelii arkadandan para esirgemek herhangi bir yurttatan esirgemekten; kardeine yardm etmemek tanmadk birine yardm etmemekten; babaya vurmak herhangi birine vurmaktan daha ar. Dostlukla ayn anda hak da doal olarak artar, nk ayn alanda ve kapsam eit. Btn ilikiler toplumsal ilikinin paralar gibi grnyor. Kiiler yaama gerekli olan eylerden birini salamak iin ve bir yarar iin bira-raya geliyor. Toplumsal iliki yarar uruna konmu bir ilkeden yola kan ve sren bir iliki gibi grnyor. Yasa koyucular da buna abalyor, ilikiye yararl olana 'adil' diyorlar. teki ilikilerde ise zel bir yarar gzetiliyor: Szgelii gemiciler zenSekizinci Kitap 165 gink ya da benzeri bir ey salamak iin gemi yolculuunda-1< yarar, silah arkadalar zenginlik, utku, kenti ele geirmek istedikleri iin savataki yarar gzetir. Airetler, kabileler de yle. <Kimi ilikilerin de haz nedeniyle olutuu grlyor, szgelii ayinlere ve davetlere katlanlarnki: Bunlar tren yap- 20 inak, birlikte olmak iin katlr> Btn bu ilikiler toplumsal

ilikinin altna yerletirilebilir gibi geliyor. nk toplumsal iliki o andaki yaran deil, tm yaam iin gerekli yarar gzetir.'"* dinsel trenler yaparak, toplantlarda sunular sunarak, kendileri iin hazla geen bo zaman salayarak... Eski dinsel 25 trenlerin ve toplantlarn hasat zamanndan sonra olduu grnyor; szgelii harman zaman, en ok bu srada bo zaman oluyor. Demek ki, btn ilikilerin toplumsal ilikinin paralan olduu grlyor. Bu tr dostluklar da bu tr ilikilerin peinden geliyor. tr ynetim biimi var, bunlarla e sayda da bozuk, yani yozlam biimleri. Ynetim biimleri: Krallk aristokrasi (en iyilerin ynetimi), ncs de kendine zg adyla ti-mokrasi (onurerki) denmesi gereken, ama ounluun 'polite-ia' adn vermeye alk olduu onurlularn ynetimi. Bunlar 35 iinde en iyisi krallk, en kts timokrasi. Kralln bozulma1160b s Uranlk, nk berikisi de tekerklik ama ok farkllar: Tiran kendisi iin yararl olana bakar, kral ynettii kiiler iin yararl olana. Kendine yeter olmayan, btn iyiler asndan stn olmayan kii kral olamaz. Bu tr biri de hibir eye gereksinim duymayacak, kendisi iin deil, ynettii kiiler iin yararl 5 olan kollayacaktr. Byle deilse, olsa olsa "piyangodan kan" bir kral olabilir. Tiranlk buna kart, kendisi iin iyi olann peinden koar. uradan da en kt biim olduu ak: "En iyi"ye "en kt" karttr. Krallktan tiranla deime olur, 10 nk tiranlk tekerkliin ktiilemesidir, kt bir kral tiran haline gelir. Yneticiler kentin olanaklarn deere gre datmazlarsa, btn iyileri ya da onlarn byk bir ksmn kendi200 Nikomakbcs'a Etik lerine ayrrlarsa; hep ayn kiilere yksek mevkiler verir, zen ginlemeyi ok nemli tutarlarsa, onlarn ktl yznden aristokrasiden oligariye (takmerklie) geilir. Bylece don kiiler yerine az sayda kt kii ynetici olur. Timkrasiden demokrasiye geilir, nk bunlar kap komusu. Timokasi de ounluun iktidar olmasn ister, nk belli bir deerde olan herkes eit olur. Demokrasi daha az kt olan bir ynetim. nk ynetim biiminden sapma daha az. imdi ynetim biimleri bu ekilde deiiyor, en yakn en kolay. Bunlara ok benzeyen, hatta bunlarn hemen hemen ilkrnekleri olan biimleri ev yaamnda da bulabiliriz. Babann olu ile ilikisi bir krallk ekli, nk baba oullarna zen gsterir; bu nedenle Homeros Zeus'u "baba" diye adlandrr. Krallk, babannki gibi bir ynetim olmak ister. Ama Perslerde bu, babann Uranl: Onlar oullarn kle gibi kullanyor. Efendinin klelerle ilikisi tiranlk: Burada efendiye yararl olan yerine getirilir, imdi bu dom grnyor, Perslerinki ise yanl, nk farkl kiilerin ynetimi farkl olmal. Kar-koca ilikisi aristokrasiye benzer, erkek deere gre yneticidir, erkee gereken eyleri yapar, kadna uygun olanlar ona brakr. Hereyi ynetmeye kalkan erkein tutumu ise oligariye kayar, nk o deere aykr davranmaktadr, daha stn olmad eyde de bunu uygulamaya kalkmaktadr. Kimi zamansa mirasa konan kadnlar ynetici olur. Bu durumda yetke, oligarilerde olduu gibi, erdeme deil, gce ve zenginlie bal olur. Kardelerin ilikisi ise timokrasi ynetimine benzer, nk yaa farkllk dnda, onlar eittir. Bunun iin yaa ok farkl iseler, karde dostluu olumaz. Demokrasi,

en ok bakan olmayan ailelerde (burada herkes eit olur); yneticisi zayf olan, herkesin istediini yapt ailelerde sz konusu. Ynetim biimlerinin hebirinde 'adil olan' ne lde ise dostluk da o ldedir. Bir kral iin bu, ynettii kiilerle ilgili olarak iyilikte stn olmakta: Bir kral iyi bir kral olduu iin, Sekizinci Kitap 169 bir obann siirsyle ilgilendii gibi, iyi durumda olsunlar diye ynettii kiilerin zerine titrerse onlara iyilik yapar. Bu nedenle Homeros da Agamemnon'u "halkn oban" diye adlandrmtr. Babann ynetimi de byle, ama iyi ilerin bykl bakmndan farkl. Baba, en byk 'iyi' diye dnlen varolmann nedenidir, yetitirme ile, eitimle ilgilenir. Bunlar atalar iin de geerli. Bir baba oullan iin, atalar soyundan gelenler iin; bir kral ynettii kiiler iin doa gerei yetkedir. Bu dostluklar stnlk zerine kurulur, bunun iin ana-babalar sayg grr. Bunlarda 'adil olan' ayn deildir, deere gredir; dostluklar da yle. Kocann kars ile olan dostluunun ayn aristokraside de var: Erdeme gre, daha stn olan iin daha ok 'iyi', herbir kiiye uyan ne ise o. 'Adil olan' iin de bu byle. Kardeler arasndaki dostluk arkadala benzer: onlar eit ve yat, byle olanlarn karakterleri de ok yakn olur. Timokrasiye uyan dostluk da buna benzer: Yurttalar eit ve doru olmak isterler. Ynetim belli bir kesimde olur, eitlie dayanr; dostluk da byle. Yozlam ynetim biimlerinde ise, nasl adalet ok az ise, dostluk da az; en kt ynetim biiminde en az. Tiranlkta ya hi dostluk yoktur ya da pek azdr, nk bunlarda yneten ve ynetilen arasnda ortak hibir ey olmaz, dostluk da olmaz, nk adalet yok: Tpk bir el sanat-syla aleti, ruhla beden, efendi ile kle arasndaki gibi. Btn bunlar kullananlarca belli bir ekilde yararlanlan eyler. Cansz nesnelerle balantl olarak ne dostluk olur ne de adalet. Bir atla, bir kzle ya da kle olarak kle ile balantl olarak da yoktur bunlar, nk ortak bir ey yok. Kle canl bir aratr, ara ise cansz bir kle. mdi kle olarak deil, insan olarak onunla dostluk olabilir. yle grnyor ki, her insan iin yasa ve uzlamann ortak olabildii her eyde bir adalet ilikisi var. yleyse dostluk da, insan olduu lde olacaktr. Tiranlklar-cla dostluk da az, adalet de. Demokrasilerde daha ok, nk eit olan kiilerin pek ok ortak eyi olur. 164 Nikomakhos'a Etik mdi, sylediimiz gibi, her dostluk bir iliki iinde sz konusu. Ama akrabalkla ilgili olan ile, arkadalkla ilgili ohn dostluk ayrlabilir. Yurttalkla, kabile ile; gemi arkadah) jie ilgili dostluklar anlamalar gibi, nk bir benzerlikleri var g-15 rnyor. Bunlar arasna yabanclarla dostluk da katlabilir. Akrabalkla ilgili dostluun eitli biimleri var grnyor, ama hepsi babaya bal dostlua dayanr. Ana-babalar ocuklarn kendilerinden bir para diye sever, ocuklar ana-babalarn 20 onlarn bir paras olduklarndan. Ana-babalar kendilerinden olanlar, ocuklarn onlar onlardan geldiklerini bildiklerinden daha ok bilir ve

dourann doana yaknl, doann dourana yaknlndan daha oktur. Nitekim birinin paras olan ey, paras olduu kiiye yakndr, szgelii diler, sa, herhangi bir ey ona sahip olana yakn, oysa tersi ya hi geerli 25 deil ya da pek az geerli. Zaman uzunluu bakmndan da farkl: Ana-babalar ocuklarn hemen sever, ocuklar ise zaman getike; algladka, duyumsadka. Buradan, annelerin niin daha ok sevdii de ak. mdi anababalar ocuklarn kendileri gibi sever (nk onlardan kaynaklanrlar ve onlardan ayrlmakla bir baka 'kendileri' olurlar), ocuklar ana-ba-30 balarn onlardan doduklar iin; kardeler biribirlerini ayn kiilerden doduklar iin sever: Onlara bal aynlk, biribirlerini de ayn klar. Bu nedenle "ayn kandan", "ayn kkten" vb. derler. Demek ki ayr bedenlerde olsalar bile, bir biimde aynlar. Birlikte yetime ve yatlk dostluk iin nemli. Nitekim "yat yatn arar", alkanlk benzerlii arkada yapar. Bunun 35 iin karde dostluu arkada dostluuna benzer. Kuzenlerin 1162 ve teki akrabalarn yaknl da bunlara dayanr, nk varlklar ayn kiilere bal. Aile reisinden uzakl ya da yaknlna gre daha yakn ya da daha uzak olurlar. ocuklarn ana-ba-5 balaryla ve insanlarn tanrlarla dostluu iyi ve stn olana duyulan bir yaknlk gibi: Bize en byk iyiyi salamlardr, varolmamzn, beslenmemizin, yetimemizin nedenidirler. Bu tr Sekizinci Kitap 165 bir dostluk bakalarnnkinden daha ok holuk ve yarar ierir; onlarla ne denli ortak bir yaam sz konusuysa, o denli. Kardeler arasndaki dostlukta; arkadalar arasndaki, daha ok da o doru kiiler arasndaki, genelde benzer kiiler arasndaki dostlukta ne varsa onlar var. Doutan beri biribirlerini sevmeleri orannda yakn; ayn kiilerce ayn ekilde yetitirilipeitil-meleri orannda da biribirlerine benzerdirler. Dostluun en b- w yk ve en salam kant zamana bal. teki akrabalar arasndaki dostluk ilikileri de bunla orantl. Kar-koca arasndaki dostluk doal grnyor, nk insan doal olarak toplumsal ilikiden ok, ikili ilikiye yatkn. Nitekim aile devletten nce gelir, daha zorunludur, ocuk yapma zelliiyle de teki hayvanlarla ortak. Ne ki, teki hayvanlarda bu iliki bu kadaryla 20 kalr, oysa insanlar yalnz ocuk yapmak iin deil, yaama ilikin eyler iin aile kurar: Grevler kendiliinden blnmtr, kimi erkee, kimi kadna der; kendilerine ait eyleri ortak sayarak biribirlerine yardmc olurlar. Bu nedenle, bu dostlukta hem yarar hem de holuk var. Kiiler doruysa, erdem 25 zerine de kurulsa gerek. Herbirine zg bir erdem var ve bu tr bir dostluktan zevk alnabilir. ocuklarn da bir ba olduu grnyor, ocuksuz iftler bunun iin abuk ayrlyor; nk ocuklar berikisi iin de ortak bir 'iyi', ortak olan ey birletirir. Bir adamn karsyla ve genelde bir dostun dostuyla nasl yaamas gerektiini aratrmak, bunlarda 'adil olan'n nasl oldu- 30 unu aratrmaktan baka bir ey gibi grnmyor. Nitekim, yle grnyor ki, dostun dostla; bir yabancyla, bir arkadala ya da bir meslekdala ilikisi ayn deil. Bata da sylediimiz gibi, madem tr dostluk var ve bunlarn herbirinde dostluklar eitlie ve stnle gre olu- 35 yor (iyiler kendi aralarnda ve daha iyi biri daha kt biriyle ayn

ekilde dost oluyor. Yine ho kiiler ve yararl kiiler de n<b yle, farkl olsalar bile yarar asndan eitleniyorlar), dostluktaki eitlie gre eit olanlar baka alardan eitlemek, eit ol164 Nikomakhos'a Etik mayanlar ise stnlkteki orana sayg gstererek eitlemek gerekir. Sulama ve knamalarn yalnzca, ya da en ok, yarar 5 zerine kurulmu dostlukta ortaya kmas akla uygun. nk erdem nedeniyle dost olanlar biribirlerine iyilik yapmak iin can atar (bu erdemin ve dostluun zellii); bu konuda yar-o anlar iin ne sulama olur ne de atma. Hikimse kendisini seven ve kendisine iyilik yapan kiiye kt davranmaz, tersine ho olduu lde iyilikle karlk verir. Bunda arya kaan ise istedii eye ulatna gre dostunu sulamasa gerek, nk berikisi de iyiyi aryor. Hazza dayanan dostluklarda da bu grlmez: Birlikte yaamaktan holanyorlarsa, aradklar ey berikisi iin ayn anda gerekleir. nk onunla gn geirme-15 mek elindeyken, kendisini elendirmedii iin dostunu sulayan kii gln grnse gerek. Ne ki yarar zerine kurulmu dostluk sulanacak bir ey, bu tr dost olanlar yarar asndan biribirlerini kullandklar iin, hep daha ouna gereksinim duyarlar, hep gerekenden azn elde ettiklerini dnrler, buna deer olduklar halde gereksinimleri lsnde elde ede-20 medim diye kzarlar. Oysa iyilik yapanlar, tutku iindeki kiilerin istediklerinin tmn karlayamaz. yle geliyor ki, nasl adalet, biri yazlmam, teki yasavla belirlenmi olmak zere iki tr ise; yarar zerine kurulmu dostluun da bir tr etik, bir tr yasaya bal. mdi sulamalar en ok, birlemelerle ay-25 almalar ayn eye uygun olmadnda ortaya kyor. Yasayla ilgili dostluk szlemelere bal, ya elden ele deiim biiminde tecimsel ya da 'bir eye karlk bir ey' uzlamasna gre zaman bakmndan daha serbest. Burada dev ak, tartmasz; dostluk esi de tar, bu nedenle bazlarna gre, bunla-30 n davas olmaz, tersine gvene dayanarak uzlaanlarn biribirlerini sevmeleri gerektiine inanlr. Etik dostluk ise szlemeler zerine kurulmaz, dosta dost olarak armaan verilir ya da herhangi baka bir ey yaplr. Sanki vermi deil de, dn vermi gibi, bunun eiti ya da daha ou beklenir. Karlk Sekizinci Kitap 165 byle olmazsa sulama gelecektir. Bu durum, herkesin ya da ounluun, gzel eyleri isteyip yararl eyleri tercih etmesin- 35 den ileri geliyor: Karlk grmek amacyla olmayan iyilik gzeldir, iyilik grmek ise yararl. Bunun iin yapabilen kii ald- 1163a nn deerini karlamal <hem de isteyerek> (istemeyerek yapyorsa dost olarak yapm saylmamal, tikede bir yanl yapm ve haketmedii birinden iyilik grm gibidir yani bir dosttan ya da dostluk iin bunu yapan birinden deil. De- 5 mek, szlemelere dayananlardaki gibi, iyilik grenin karlk vermesi gerekir). Karlk verebilen vermeli, karlk veremiyorsa, srar etmemeli. Dolaysyla, olanaklysa geri vermeli. Kabul edip etmemek iin, balangta kimden

iyiliin kabul edilebilecei, hangi koul iinde iyilik grlebilecei incelenmeli. imdi bir sorun var: Acaba iyilik grenin salad yarar a- "> sndan m, yoksa iyilik yapann yapt iyilik asndan m bir lye vurup, buna gre karlk vermeli? iyilik grenler, iyilik eden kiilerden aldklarn kmseyerek kendileri iin nemsiz olduunu, bunlar bakalarndan da almalarnn olanakl olduunu syler; iyilik yapanlar ise en nemli eyleri kendilerinin verdiini, bunlarn tehlikelerde ve benzeri gereksinimlerde 15 bakalarndan alnamayacan ileri srer. mdi acaba yarar zerine kurulan dostlukta, lt iyilik gren kiinin salad kar deil mi? O da gereksinimi olan kii. iyilik yapan ise e bir karlk bekleyerek ona yardm ediyordur. Demek ki, yardm, iyilik gren ne kadar kar salamsa o kadar byk olur, iyilik yapana elde ettii kadar, hatta daha ou geri verilmeli, 20 bu daha gzel. Erdeme dayanan dostluklarda ise sulama olmaz, iyilik yapann tercihi lt gibi, nk erdem ve karakterde asl olan ey tercihte. stnle gre olan dostluklarda da farkllklar var. Dostlardan her biri daha ok sahip olmay bekler, byle olunca da 25 dostluk bozulur. Daha iyi olan daha oa sahip olmann kendisi iin uygun olduunu dnr, "nk iyinin payna daha 164 Nikomakhos'a Etik ok der"der. Daha yararl olan kii de ayn ekilde dnr-"Yararl olmayan e pay almamal, dostluktan kaynaklananlar ilerin deerine gre olmazsa bir dostluk deil, bir kamu grevi olur; nasl parasal ortaklklarda daha ok sermaye ile katlan daha ok alrsa, dostlukta da byle olmal" der. Gereksinimde olan ve daha aa bulunan kii ise tersini dnr: "gereksinimde olanlara yardm etmek iyi bir dostun grevidir, hibir kar elde edemeyecek olduktan sonra erdemli ya da gl biri ile dost olmann ne yarar var" der. mdi yle geliyor ki, her ikisi de kendi asndan hakl, her ikisine de dostluktan daha ok bir ey kalmal: Ama bu ayn ey olmaz, stn olana daha ok sayg, gereksinimde olana daha ok kazan. Nitekim erdem ve iyiliin dl sayg, gereksinimin destekisi ise kazantr. yle grnyor ki, ynetim biimlerinde de bu byle: Kamu iin hibir 'iyi' salamayan kii onurlandrlmaz, nk kamuya bir iyilik yapana kamusal bir ey verilir, onur da kamusal bir ey. Kamudan elde edilenlerle ayn anda hem zenginlemek hem de onurlandrlmak olanaksz. Her konuda, hi kimse daha aza raz olmaz. mdi paradan yana az alana onur, paray isteyene para. Dediimiz gibi, deere gre olan ey, dostluu eitler ve onu konr. Demek ki, e olmayanlar dzeltmeli, paraca ve erdemce yararlanlan kiiye olabildiince karlk vermeli, nk dostluk olanakly gerektirir, deere gre olan deil. Tanrlar ve ana-babalar ile ilgili onurlarda olduu gibi, her durumda da bu olanakl olmaz. Bunlara hi kimse deere gre karlk veremez, giicnce sayg gsteren kiinin doru olduu dnlr. Bunun iin ocua babay geri evirme izni verilmezken, babaya olunu geri evirme izni verilebilir, diye dnlr nk borlu olan geri vermek zonnda; ocuk grd iyiliklere deer karl hibir zaman veremeyeceine gre de hep borlu kalacaktr. Borlanlan kiiye de, yani babaya, geri e" virme izni verilir. Ne

ki, hi kimse ktlkte arya kamadk-a oluna byle davranmaz gibi grnyor (doal dostluk bu Dokuzuncu Kitap 175 yana, yardm esirgememek insanca bir ey). Ama oul kt 25 biriyse, yardmdan kanacak ya da buna aba gstermeyecektir Pek ok kii iyilik grmek istiyor ama kar olmadnda iyilik yapmaktan kanyor. mdi bunlar zerine sylediklerimiz de yeter. DOKUZUNCU KTAP Dediimiz gibi farkl kiiler arasndaki btn dostluklarda orant eitlii salar, dostluu korur: Toplumda da kunduracnn, yapt ayakkablar karlnda deere gre bir karlk almasna ya da terzi ve tekiler iin de sz konusu olan eye 35 benzer bu. Bunun iin ortak bir l olarak 'para' belirlenmi- um tir; herey ona evrilir, onunla llr. Akta ise kimi kez seven, kendisi ok sevmesine karn, sanki kendisinin hi sevilecek yan yokmu gibi karlk grmediinden yaknr. ou kez de sevilen, nce her sz verilmiken, imdi hibiri yerine 5 gelmiyor, diye yaknr. Bunlar, biri haz nedeniyle sevileni, teki de yarar nedeniyle seveni severse ve her ikisi de artk bunlar elde etmezse ortaya kar. mdi bunlar nedeniyle kurulmu dostluklarda, ne iin seviyorlardysa o olumaynca zlme oluyor, nk biribirlerini deil, kalc olmayan karlar sevi- 10 yoriard, bunun iin bu tr dostluklar kalc olmaz. Oysa szn ettiimiz, karakterler, alkanlklar zerine kurulmu dostluk, 'kendi bana' olmasyla kalc: Onlarn istediklerinden deiik eyler olutuunda ise gr farkllklar ortaya kyor. Aradm elde etmeyince, sanki hibir ey elde etmemi gibi oluyor. Bu una benzer: Gitarcya ne denli iyi alarsa o denli 15 ok cret sz verilmitir; etesi gn szn yerine getirilmesi111 istediinde ona, hazza karlk haz elde ettii yant verilmi-tlr- mdi her ikisi de bunu istemi olsayd bu yeterdi ama biri 176 Nikomakbos'a Etik. II (Mi. jj mm fi 11 qi UJ 11

Y E ES I M' l! 25 30 1164b 15 elenceyi teki kazanc aryor; biri istediini elde edip teki etmeyince onlarn ilikisi bakmndan bu yerinde olmasa gerek nk neye gereksinim varsa ona baklr, onun iin verilecek ey verilir. Ne ki, deeri belirlemek kime der; alana m, verene mi? Veren tekine gveniyor gibi grnyor. Bu Protago-ras'n yaptn syledikleri gibi:73 O birine bir ey rettiinde, rencinin, bilgisinin deeri kendisine gre ne kadarsa o kadar demesini ister ve o kadar alrm. Bu tr durumlarda kiminin houna giden "adamna gre cret".74 te yandan nce para alan, sonra da abarta abatta verdii szlerden hibirini yerine getirmeyenler hakl olarak sulanr. nk onlar anlamalarn yerine getirmiyor. Belki de bildikleri eyler iin hi para verilemeyecek sofistler byle yapmak zorunda kalyor. mdi bunlarn, cretini aldklar eyi yapmaynca sulanmalar hakl. Aralarnda grev dalm belirlenmemi olanlar iinde, kendileri nedeniyle verenlerin sulanmadn sylemitik (erdeme dayanan dostluk byle). Burada tercihe gre karlk vermek gerekir (budur dosta ve erdeme yakan). yle geliyor ki, felsefe yapmak iin biraraya gelenler iin de byle olmal: Burada deer, para ile llemez ve ona edeerde bir onur da olmasa gerek. Ama belki tanrlar ve ana-babalar iin olduu gibi, olanakl olan yeterli. Buna karn verme byle deil de bir ama iinse, belki de bu durumda karln her iki tarafa saptanan deere gre olmas gerekiyor. Eer bu gereklemezse ilk alann karl belirlemesi yalnz zorunlu deil, ayn zamanda adildir gibi grnyor. Nitekim biri tekinin yarar salad ya da haz ald lde alrsa bunun deerinde bir karlk alm olacaktr. Alverilerde de byle olduu grnyor. Kimi yerlerde "isteyerek yaplan szlemeler iin dava olmaz, birine giivenildiinde iliki ne ekilde olumusa o ekilde uz-lasnlar" diyen yasalar var. cret belirlemesini, veren deil, gvenilen kii yaparsa daha adil olur diye dnlr. nk ou kez bir eye sahip olanlar ile onu elde etmek isteyenler Dokuzuncu Kitap 175 e deer bimez ona. Her bir kii iin kendilerine ait eyler ve verdikleri eyler daha deerlidir.

Ne ki, gene de karlk, alan kiilerin belirledii kadar olmal. Ama belki de bir eye sahip olan kiiye grnen deerle 20 deil, b kiinin buna sahip olmadan nce bitii deerle lmek gerekir. u tr sorunlar da var: Hereyi babaya m brakmal, ona hepten boyun mu emeli; hastalkta doktora, savala ilgili ilerde komutana m gvenmeli? Yine erdemli bir adam yerine bir dosta m yardm etmeli? Her ikisi birarada olanakl deilse, 25 bir arkadaa yardm etmektense, kendine yardm eden birine mi karlk vermeli? Acaba btn bunlar kesince belirlemek kolay deil mi? Aslnda byklk, kklk, gzellik, zorunlu-luk alarndan her eitten pek ok farkllklar var. Hereyi ayn kiiye vermemek gerektii ak. Nasl dn alnan ey ar- 30 kadatan nce borlu olunan kiiye veilmeliyse, arkadalar honut etmek yerine iyilik yapanlara karlk vermeli. Ama belki de her zaman byle yapmak gerekmeyebilir: rnein kendisini karanlarca fidye istenen biri, kim olursa olsun kim kendini kurtardysa, o karldnda onun mu fidyesini demeli; 35 beriki karlmamsa ama fidye karln istemise ona he- U65a men paray vermeli mi, yoksa nce babasmnn m fidyesini demeli? Daha ok kendi babasn kurtarmas gerekir, diye dnlebilir. mdi dediimiz gibi, genellikle bor geri verilmeli; verilen, gzellik ve zonnlulk asndan stn bir ey ise, karlk buna gre olmal, nitekim kimi zaman grlen iyiliin kar- 5 l eit olmayabiliyor: Erdemli biri olduunu bilerek ona iyilik yaplan birine, onun kt olduunu dnerek karlk verilebilir. Kimi zaman da verene karlk vermek gerekmeyebilir: Biri doru kii olduu iin geri geleceini dnerek vermitir, teki onu kt sand iin ondan geri geleceini ummamaktadr; durum gerekten byle ise deerlendirme eit 10 200 Nikomakbcs'a Etik deil; ama durum byle deilse, yalnzca onlar byle olduu-nu sanmlarsa anlamsz davranyorlar gibi grnmese gerek Demek ki, sk sk sylediimiz gibi, tutkular ve eylemler konusundaki temellendimeler bal olduklar koullara gre belirleme tamal. mdi herkese ayn eyleri vermemeli; her eyin Zeus iin kurban edilmemesi gerektii gibi, her eyi de baba15 ya brakmamal, bu ak. Ana-babaya, kardee, arkadaa, iyilik yapana farkl eyler vermek gerekir, her biri iin ona yakan, uyan eyler. Kald ki, byle yapld grnyor: Dnlere akrabalar arlyor, nk bunlar iin soy ortak, soyu ilgilen-20 diren eylemler de ortak olacaktr; ayn nedenle cenazelere en ok akrabalarn katlmas gerekir, diye dnlr. yle grii-niiyor ki, zellikle ana-babaya destek olmal, nk onlara borluyuz, varoluumuzun nedeni olan kiilere destek olmak, kendimize yarar salamaktan daha gzel. Tanrlar olduu gibi, ana-babay da saymal; ama her sayg ayn deil: Bir anaya 25 gsterilen sayg ile bir babaya gsterilen sayg ayn olmaz, bir bilgeye, bir komutana gsterilen sayg da. Babaya uyan, anaya uyan var, her yalya yama uyan sayg gsterilmeli: Ayaa kalkma, yer verme vb. Yine arkadalar ve kardeler arasnda 30 srdalk, her eyde ortaklk olmal. Akrabalara, airet yelerine, yurttalara ve baka insanlara uygun olan vermeye, her biri iin yaknla, erdeme ya da ilikilere gre deerlendirme yapmaya almal. Ayn soydan gelenler arasnda bu

deerlendirme daha kolay, farkl soydan olanlar arasnda daha zor. 35 Ne ki, bu yzden iten kamamal, olabildiince belirlemeli. Ayn kalmayan kiilerle dostluk bozulmal m, bozulmamak m, bu da sonn. Acaba yarar ya da holuk nedeniyle dost 1165b olanlarla ilgili olarak, bu artk elde edilmeyince, dostluun bozulmas hi garip deil mi? nk bunlar iin dost idiler, bunlar ortadan kalknca dost da olmamak akla uygun. Yarar ya da 5 holuk nedeniyle seven birinin, karakteri iin seviyormu gibi Dokuzuncu Kitap 175 grndnden yaknlabilir, nk bata dediimiz gibi, en ok farkllklar, dost olduklarna inandklar biimde dost olmayan kiiler arasnda oluuyor. Demek biri, karsndaki hi de byle davranmazken, yanlp da karakteri iin sevildiine inanrsa, kendini sulasn; ama teki yapmack davrand iin aldanmsa aldatan sulamas hakl. stelik daha deerli bir eyle ilgili kt bir eylem olduundan, onu para ile ilgili hile yapandan daha ok sulasn, iyi bir kii olarak kabul ediliyorsa, kt olunca ya da byle grnnce hala dost kalmal m? Acaba her ey deil, ama iyi olan sevilir olduundan tr, bu olanaksz m? Kt olan, ne sevilir bir ey ne de onu sevmek gerekir. Kt kiiyle dost olmamal, kt kiiye benzememeli; kald ki, benzerin benzeriyle dost olduunu sylemitik. mdi hemen mi kesmeli dostluu? Yoksa herkesle deil, yalnzca ktlkleri asndan iyilemeyecek kiilerle mi? En ok dzeltilebilecek kiilere etik ya da maddi yardm salanmal, nk bu daha iyi ve dostlua daha ok yakr. Yine de dostluu kesen kii hi de anlamsz davranmyor gibi geliyor, nk onunla byle biri olduu iin dost deildi. Demek ki, deien kiiyle dostluu yrtmek olanaksz olunca ayrlm-. te yandan dostlardan biri ayn kalr, teki daha doru olursa ve erdemce farkllk oalrsa dostluk korunmal m? Yoksa olanaksz m? B durm, en ok, farkllk byk olunca aklk kazanyor, szgelii ocukluktaki dostluklarda. Biri kafaca ocuk kalr, teki olabildiince gl bir "adam" olursa, ayn eylerden holanmayp, ayn eylerden haz ve ac duymadklarna gre, nasl dost kalabilirler? Nitekim biribirleri iin bunlar ayn eyler olmayacak, bunlar olmaynca dostluk da olmayacaktr. nk yaam paylalamaz artk. Ama bunlardan sz etmitik. mdi b durumda, hi tanmam olsalard, yaplabilecek olan baka bir ey de mi yaplmamal? Yoksa gemiteki yaknln ansn kommal m, nasl yabanclardan ok dostlardan holanmak gerektiini dnyorsak, an bir ktlk yznden 180 Nikomakhos'a ,ik

'pHjr S

I tO i | l'i ". 1- - M eSi at -, HM t J . Sil fe kopma olmamsa, nceki dostluk adna bize dost olanlara bi 35 eyler ayrmal m? Yaknlarla ilgili sevilir eyler, dostluklar belirleyen eyler 66a kendimizle ilgili olanlara bal grnyor, insanlar iyi eyleri ya da dost iin byle grnenleri isteyen ve yapan kiiyi; ya da dostun varolmasn, yaamasn srf onun adna isteyen kiiyi dost sayar. Yani annelerin ocuklar iin, ayr den dostlarn 5 biribirleri iin duyduklar gibi. Kimileri de birlikte yaayan ve ayn eyleri tercih eden; ya da dostla birlikte neelenen, ac duyan kiiyi dost sayar. En ok anneler iin byle oluyor. Dostluu da bunlardan birine gre belirliyorlar. mdi bunlardan her o biri doru kiide kendisiyle ilgili olarak bulunur (baka kiilerde ise byle olduklarn varsaydklar iin: Dediimiz gibi, yle grnyor ki, her birinin ls erdem ve erdemli kii). O kendiyle uyumludur, ruhunun btn ayn eylere itah duyar, iyi olanlar ve byle grnenleri kendisi iin ister, yapar 15 (iyiyi aramak iyi kiinin ii), ve bu kendi admadr (lerbirimizi o kii klan dnceyle ilgili yan adna). Kendisinin yaamasn, komnmasn ister; dnd ey en ok bu olur, nk erdemli kii iin varolmak iyi bir eydir. Her kii iyi olanlar kendisi iin ister; hi kimse btn iyilere sahip olmay olanak-20 h klacak diye, bir bakas olmay kabul etmez; tan da imdi iyiye sahiptir ama daha nce olduu ey olarak kaldka. te yandan her bireyin usuyla varolduu ya da en ok onunla varolduu grlse gerek. Byle biri kendiyle yaamak ister; bunu ho bir biimde yapar, yapm olduklarnn anlan elendirici, gelecekte yapacaklarnn umudu iyidir, bunlarsa ho. Dnce asndan zengin kurgulan vardr, en ok kendi kendine ac eker, haz alr. Onun iin ac, ho olan ey hep ayndr, bugn bu, yarn u deildir. Deyim yerindeyse o "piman olamayan" biri. mdi dom kiide bunlardan her biri kendi bana bulunduundan ve dostuyla ilikisi kendi kendisiyle ilikisi gibi olduundan (dostu bir baka kendidir), bunlarn dostluu 25

30 Dokuzuncu Kitap 175 da bunlara benzer bir ey olur ve bu zellikleri tayan kiilerle dost olurlar, insann kendisiyle dostluu olur mu, sorusunu brakalm. Sylediklerimizden iki ya da daha ou olduu lde dostluun olduu grlse gerek. Yine dostluk arl, 35 kiinin kendisiyle olan dostluuna benzer. Sylediklerimiz, uc>6b kt olsalar bile, bir ok kiide bulunuyor, diye dnlse gerek. Ama, acaba kendilerinden holandklar iin ve kendilerinin don kii olduunu varsaydklar iin, bunlarn arasna katlmamalar m gerekir? Nitekim bu tr nitelikler kt ve kat kiilerde bulunmaz, diye de dnlemez, herhalde aa- 5 lk kiilerde de. Ama onlar kendi ilerinde tutarl olmaz, kendine egemen olmayan kiiler gibi baka eyler arzulayp, baka eyler isterler, kendilerine iyi grnenler yerine, zararl bile olsalar ho eyleri tercih ederler. Kimileri ise kendileri iin daha iyi olduunu dndkleri eyleri yapmaktan, korkaklk ya 10 da tembellik yznden alkonur. te yandan pek ok, korkun eyler yapm olan kiiler, ktlk yznden kendinden nefret eder, yaamdan kaar, hatta, kendini ldrr. Kt kiiler hem birlikte gn geirebilecekleri kiileri arar hem de kendilerinden kaarlar. Kendi balarna olduklarnda pek ok talihsizlikleri anmsayp bu tr baka eyler kurarlar, bakalary- 15 la birlikte olduklarnda, bunlar unuturlar. Ne ki, sevilir hibir yanlan olmadndan kendilerince bile sevilir deillerdir, imdi bu tr kiiler kendi balarna ne haz alr ne de ac duyar; nh-lan karmakarktr, ruhlarnn bir yan ktlk yznden bylesi kimi eylerden yoksun olduu iin ac ekerken, teki paras bundan holanr; sanki blmek ister gibi biri bir yandan, 20 teki te yandan eker. Ayn ancla hem ac ekmek hem de haz almak olanakl olmazsa, haz aldktan sonra az haz ald 'in ac eker, kendisi iin ho eylerin olmamasn bile isteyebilir, nk kt kiiler pimanlk kpdr. mdi kt kii sevilir hibir yan olmadndan, kendisine bile dosta yakla- 25 naz. Demek ki, byle olmak son derece sefilce bir eyse, tm 176 Nikomakbos'a Etik. mm m a*fl 11111 v :o I ,,L L..l ! fft sgf jaS -11, l'lft

14 HltM,,] 3 15 M !ifi 'i 35 1167a gcmzle ktlkten kamal, doru kii olmaya ahmah yz. Ancak bu ekilde kendimizle dost olabilir, baka biriyle dostluk kurabiliriz. Yaknlk duyma dostlua benzer, ama dostluk deil: Tanmadk kiilere de yaknlk duyulur, bu dostluk sakl kalr, oysa dostluk byle deil; daha nce de bunu sylemitik. Ne ki, yaknlk duyma sevgi de deil, nk yaknlk duyma bir eilim ya da itah tamaz, oysa bunlar sevgiye uyan eyler. Ayrca sevgi tanklkla birlikte, yaknlk duyma ise beklenmedik biimde olabilir, szgelii yarmaclarla ilgili olabilir, onlara yaknlk duyulur, onlarla ayn ey istenir ama onlarla hibir ortak eylem yaplamaz. nk dediimiz gibi, insanlar beklenmedik biimde yaknlk duyar, yzeysel sever, imdi yle geliyor ki, nasl akn balangc grmekle doan haz ise, yaknlk da bir dostluk balangc. Hi kimse nce tekinin grnnden holanmadysa ak olmuyor; tekinin grnnden holand iin deil de, daha ok o olmadnda eksikliini duyduunda, yannda olmasn arzuladndan ak oluyor. Demek bu biimde yaknlk duymayanlarn dost olmas olanaksz, ama yaknlk duyduklar iin de daha ok severler anlamna gelmez bu. insanlar yaknlk duyduklar kiiler iin iyi eyler ister, ama ne onlarla ortak eylemde bulunabilir ne de onlar adna skntya katlanabilir. Bunun iin eretileme yoluyla, yaknlk duymann "uyuuk bir dostluk" olduu sylenebilir. Ne ki uzun srelidir, tanma olursa yarar ya da holua dayanmayan bir dostluk haline gelebilir, nk yaknlk duyma bunlara dayanmaz. Yaknlk gren haka davranrsa elde ettiine karlk olarak yaknlk duyar; ne ki, ondan gelecek bir kar beklentisiyle birisine iyilik yapmak isteyen kiinin, ona deil, daha ok kendine yaknlk duyduu grnr: Tpk bir yarar adna zen gsteren kiinin dost olmamas gibi. Ksaca yarmaclar iin de sylediimiz gibi, biri bir bakasna gzel, yiit vb. grndnde erdem ya da belli bir doruluk ile oluuyor yaknlk. Dokuzuncu Kitap 175

Uzlama da sevilir grnyor, bunun iin de fikir birliiyle e tutulamaz; nk beriki biribirlerini tanmayan kiiler arasnda da olabilir. Herhangi bir ey konusunda, szgelii gkyz ile ilgili konularda ayn dncede olanlarn uzlatklar sylenemez (bunlar zerine uzlamak bir dostluk ilikisi de- 25 il). Buna karn yararl olan eylerde anlatklar, bunlar tercih ettikleri, ortak olarak uygun grdkleri eyleri yaptklarnda devletlerin uzlatklar sylenebilir. Demek ki, yaplan iler konusunda uzlalr: nemli olanlar, her iki tarafla ya da herkesle ilgili olanlar konusunda: Szgelii devletler ne zaman yneticilerin seilmesi gerektiinin hepsi iin uygun olduu ko- 30 nusunda; Spartahlarla mttefik olmak konusunda; kendisi istediinde Pittakos'un ynetici olmas konusunda uzlaabilirler. Ama Phoinissaf da75 olduu gibi, her biri kendi adayn isterse anlamazla derler. Uzlama iki taraftan her birinin ne olursa olsun ayn eyi nermesi deil, bir eyi ayn ekilde nermesidir: Szgelii halkn ve don insanlarn aristokrasi yneti- 35 minde uzlamalar! Ancak bu ekilde herkesin istedii olur. i6?b Demek sylediimiz gibi, uzlama toplumsal bir dostluk gibi grtinyor, yararl olanlarla, yaam iin uygun olanlarla ilgili. Bu tr bir uzlama don kiilerde olur, nk onlar kendileri ile, bakalar ile uzlama iindedir. Deyim yerindeyse "ayn y- 5 ne dnktrler" (bu tr kiilerin istekleri kalcdr, bir sarka gibi yn deitirip durmazlar); adil ve yararl olanlar ister, bunlar kamu adna ararlar. Oysa kt kiiler zorluklarda ve kamu ilerinde geride kalp, yararl olanlarda daha ou aradklarndan, dostluklarnda da olduu gibi, pek az dnda, uz-'aamazlar. Her biri bunlar kendisi iin istediinden yaknn- 10 dakini ezer, ona elme atar, ortaklk gzetilmeyince ortaklk rtadan kalkar. mdi biribirlerine frsat vermedikleri, kendileri ^e adil eyler yapmak istemedikleri iin bunlarda anlamazlk 15 rtaya kyor. 184 Nikomakbos'a Etik yle grnyor ki, iyilik yapanlar iyilik yaptklar kiileri, iyilik grenlerin onlar sevdiklerinden ok sever, akla aykr olan bu dunm aratrlr. ou kiiye gre, biri bor verdii 20 iin, teki borland iin bu byle, nk nasl dn verme konusunda, borlu olanlar borlu olduklar kimselerin olmamasn isterlerse, dn verenler de borlu olanlarn "sela-met"leriyle ilgilenirlerse; ayn biimde iyilik yapanlar da iyilik grenlerin varolmasn ister, nk onlar kran borcu tayacaklardr, oysa tekiler buna aldrmaz. Epiklarmos herhalde 25 bunlar syleyenlerin ktmser bir grten yola ktklarn syleyecek, ama "insanca" grnyor, nk pek ok kiinin bellei kt, iyilik yapmaktan ok iyilik grmeye bakyor. Ne ki, nedenin daha doal olduu, dn verme konusuyla bir benzerlik tamad grnse gerek. Nitekim bor alana kar sevgi deil, yalnzca geri verme bakmndan korunmas ad-30 na bir istek var. Oysa iyilik yapanlar dostluk duyar, kendileri iin hi yararl olmasalar bile, daha sonra da yararl olamayacak olsalar bile, iyilik grenleri sever. Bu, sanatlarda da byle olmutur; sanat kendi eserini, eser canl olsayd onun tarafndan sevileceinden ok sever. Bu herhalde en ok ozanlar-35 da byle oluyor; onlar iirlerini ocuklar gibi seviyor, onlarn i68a zerine titriyorlar, lyilikseverlerinki de buna benziyor; grlen iyilik onlarn eseri. mdi bunlar eserin

yapcsn sevdiinden daha ok onu seviyor. Bunun nedeni u: Herkes iin varolma tercih edilecek, sevilecek bir ey, biz "etkinlikle" varz (yaa-s makla, eylemekle); bir eser ortaya karan kii bir biimde etkinlik iinde: Eserini sever, nk varolmay sever, bu da doal bir ey; nitekim olanak halinde varolan, eser etkinlik halinde klmakta. Ayn anda iyilik yapan iin eylemine ilikin olan ey de gzel; dolaysyla bu kimdeyse ondan da holana-o aktr, oysa iyilik gren iin iyilik yapanda gzel bir ey deil, olsa olsa yararl bir ey olur. Bu daha az ho, daha az sevilecek bir ey. Aslnda ho olan, imdikinin etkinlii, gelecektekinin Dokuzuncu Kitap 185 beklentisi, gemitekinin ans. En ho olan ise etkinlikle ilgili olan ey: Sevilecek olan ey de yle. mdi eylemi gerekletirmi olan iin 'eser' kalc (gzel olan ey kalc olur), eyleme urayan iin ise yarar gemite kalr. Oysa gzel eylerin ans ho, yararl eylerinki ya hi ho deildir ya da daha az hotur; yine bunun da pek beklenir bir ey olmad grnyor. Ayrca sevgi bir etkinlik, sevilmek ise edilginlik gibi grnyor; sevilecek eyler, dostlukla ilgili eyler de eylemde daha stn olan kiinin peinden gelir. te yandan, nasl zenginlii kazananlar, mirasa konanlardan daha stnse, herkes zorlukla olanlar daha ok sever. yle grnyor ki, iyilik grmek zahmetsiz, oysa iyilik etmek aba ister. Bunun iin anneler de ocuklarn daha ok seviyor, doum zor, ocuklarnn kendi 'eserleri' olduunu daha iyi biliyorlar. mdi bunun iyiliksever kiilere yakt grlse gerek. Acaba en ok kendini mi sevmeli, yoksa baka birini mi, diye sonlabilir. En ok kendini sevenler knanr, ktleyici anlamda "bencil" diye adlandrlr. yle grnyor ki, kt kii her eyi kendisi iin yapyor ve bu ne denli oksa o denli kt oluyor kendisi iin olmayan hibir ey yapmamakla sulanr. Oysa doru kii 'gzel'den tr, ne denli iyi ise o denli gzel bir eyden tr ve dostu adna eyler, kendi yararn g-zard eder. Ne ki yine de olan bitenler, temellendirmelere uymuyor, bu da akla uygun. En ok dost olan en ok sevmek gerektii sylenir; en ok dost olan kii de, hi kimse bilmeyecek olsa bile, iyi eyleri kimin iin istiyorsa, srf onun adna isteyendir. Bunlar, dostun nitelii olarak belirlenen btn teki eyler bizde daha ok kendimizle ilgili olarak bulunur. Sevilecek her eyin kendimize bal olduunu ve bakalarna yklendiini de sylediydik. Btn ataszleri de bu konuda uzlayor: "tek ruh", "dostlarn mal onaktr", "dostluk eitliktir", "diz kaval kemiinden yakndr" gibi. Btn bu ataszleri en ok kendi 164 Nikomakhos'a Etik kendimize uyar, kii en ok kendi kendisiyle dost olur, en ok o kendini sevmek gerekir. mdi madem leriki gr de ikna edi ci, "hangisine uyacaz" sorusu hakl olarak sorulsa gerek Herhalde, temellendirmelerin lerbiri ne dereceye kadar, ne tarzda don, bunu belirlemek gerekir. Herikisinin de "bencil'i nasl tanmladn ele alrsak belki bu alabilir. Bu szc 15

yerici anlamda kullananlar; zenginlikte, onurda, bedensel bazlarda daha byk ksm kendine ayranlara "bencil" diyor; nk bunlarn pek ou sanki 'en iyi' bunlarm gibi, bunlara itah duyuyor, bunlara zen gsteriyor, bunun iin bu tr eyler arzulanr eyler oluyor. Bunlarla ilgili kar salayanlar arzulardan; genel olarak tutkulardan, ruhun akla aykr yanndan ho-20 lanr, ounluk byledir. Bunun iin "bencil" ad kt olan ounlua bal olarak konmutur, imdi bu biimde bencil olanlar hakl olarak yerilir, nk bu tr eyleri kendine ayranlara ounluk "bencil" diye gelmektedir, bu ak. Biri her zaman 25 daha ok adil, ll ya da erdeme uygun baka eylemler yapmaya alrsa, genellikle hep kendisi iin gzel olana zen gsterirse, kimse ona bencil demeyecek, knamayacaktr. Ama byle biri ok daha bencildir, diye de dnlebilir, nk en gzel eyleri, daha iyi olanlar kendine ayryor, kiinin kendisiyle ilgili en nemli eyden holanyor, buna ikna olmu. Dev-30 let ve btn teki kurumlar, nasl zellikle en bataki ksmyla kurulursa, insan da byle. Demek ki, en ok bu yann seven, bundan holanan kii bencil bir kii! Her bir kii kendi usu ile varolduundan, usuna egemen olup olmamasna gre "kendine egemen", "kendine egemen deil" diye adlandrlr. yle grnyor ki, zellikle isteyerek ve akln katld eylemlerde 35 bulunmakla biz eylemde bulunmu olunz. Demek her bir ki-n69a iyi o kii yapan ustur, ya da en ok odur, bu ak. Don kii en ok usu sever, bu da ak. Bunun iin o yerilenlerden farkl biimde bir "bencil" olsa gerek: Akla uygun yaamak ttku-5 ya gre yaamaktan; gzele itah duymak yararl grnene iDokuzuncu Kitap 175 ta| duymaktan ne denli farkl ise o denli farkl biimde. mdi zellikle gzel eylemler iin alanlar herkes destekler, ver. Erdem byle ise, herkes gzel iin yarnca, en gzel eyleri yapmaya eilimli olunca, hem kamuya gerekli olan her ey hem de her bir kiiye zg en nemli iyiler varolabilir. Dolaysyla iyi kiinin bencil olmas gerekir (gzel eyler yapt iin sevinecek, bakalarna yararl olacak), oysa kt kii bencil olmamal, nk o irkin tutkular izlemekle hem kendine hem de yaknlarna zarar verecektir. Kt kiinin yapmas gerekenler ile yaptklar arasnda tutarszlk olur, doru kii yapmas gerekenler ne ise onlar yapar. Her us kendisi iin en iyi olan tercih eder, dom kii usa boyun eer. Erdemli kiiye gelince: onun dostlar iin, vatan iin, uruna cann vermek bile gerekse, pek ok ey yapt dom: Kendisi iin gzel olan salamak istediinden, zenginlii, onum, ksaca arzulanan iyileri bir yana brakr; az az uzun sre yerine, ksa sre ok gl haz almay; uzun yllar geliigzel yaamak yerine tek bir yl gzel yaamay; saysz, nemsiz eylemler yerine gzel, nemli tek eylemi tercih edebilir. Herhalde kendi yaamlarn feda edenler iin bu sonuncusu sz konusu, nk onlar kendileri iin byk, gzel tek eyi tercih ediyor. Dostlarnn payna onlardan daha ok dsn diye para harcarlar, nk dosta para, kendisi iinse gzel oluuyor, daha byk iyi kendine kalyor. Onurlar, ynetimler konusunda da bu byle: onlar btn bunlar dostlara brakacaklardr, nk kendileri iin gzel, vlmesi gereken bu. Demek erdemli kiinin gzel olan her eye tercih eden byle biri olmas akla uygun. Ne ki, kimi eylemler de dosta

braklabilir: Dostun bunlar yapmasna neden olmak, bizzat yapmaktan daha gzel. mdi btn vlecek eylerde erdemli kiinin, gzel olann daha ounu kendine ayrd grnyor, imdi dediimiz gibi, bu anlamda bencil olunmal, ounluun olduu biimde bencil olmamal. 164 Nikomakhos'a Etik Mutlu kii ile ilgili olarak, dostlara gereksinimi var m, yok mu diye de tartlr. Nitekim kutlu, kendine yeter kiilerin hi de dostlara gereksinimi olmadn sylerler, nk iyi eyler onlarda bulunuyor, kendilerine yeter olduklarndan hibir eye gereksinim duymuyorlar. Ne ki, bir baka "kendi" olduundan tr dost, tek bana elde edilemeyen eyi salar. Bundan, "tanr yardm ederse dostlara ne gerek var" derler.76 Ne ki, btn iyileri mutlu kiiye ayrmak, sonra da dostlar bunun dnda tutmak garip grnyor: Oysa da ait iyilerin en by dostlar olsa gerek, iyi davranmak ve iyilik grmek daha ok bir dostun grevi ise, iyilik etmek iyi kiinin, erdemin nitelii ise; dostlara iyilik etmek yabanclara iyilik etmekten daha gzelse, erdemli kii iyilik edecei kiilere gereksinim duyacaktr. Bunun iin, madem talihsizlie urayan kii iyilik grecei, talihliler ise iyilik yapacaklar kimselere gereksinim duyuyor, acaba talihli durumda m yoksa talihsizlikte mi dostlara daha ok gereksinim var, diye sorulur. Belki de 'tek kiiyi' mutlu saymak anlamsz; nitekim hi kimse btn iyilere sahip olmay tek kendisi iin tercih etmese gerek, nk insan toplumsal, doa gerei birlikte yaamaya yatkn. Bu, mutlu kii iin de byle: O doal olarak iyilere sahip; dostlarla, dom kiilerle gn geirmek, yabanc, sradan kiilerle gn geirmekten daha iyi, bu ak. Demek ki, mutlu kiiye dostlar gerekiyor. mdi acaba dediklerimiz ne anlama geliyor? Ne anlamda doru? Yoksa ounluun dost diye yararl kiileri dndkleri sonucu mu kyor? Oysa kutlu kii bu tr dostlara hi gerek duymayacaktr, nk iyi eyler zaten onda bulunur. Holuktan tr dost olanlara da ya gereksinim duymayacaktr ya da ok az duyacaktr (madem yaam ho, buna ek bir hazza hi ge~ rek yok). Bu tr dostlara gereksinim duymayan biri iin dostlara gerek olmad dnlebilir. Ne ki, bu herhalde dom deil! Nitekim balangta "mutluluk belli bir etkinliktir", demitik: Etkinlik bir mal gibi bulunan bir ey deil, bir olutu1. t Dokuzuncu Kitap 189 bu ak. mdi bata dediimiz gibi, mutlu olmak yaamakta, etkinlikte bulunmakta ise, iyi kiinin etkinlii kendi bana er- 30 demli, ho ise; bu ho ey de bize yakr bir eyse; biz kendimizden ok yaknlarmz ve bizim eylemlerimizden ok onlarn eylemlerini gzleyebiliyorsak, dost olan erdemli kiilerin eylemleri iyi kiiler iin ho ise (her ikisi de ho eylere doal 35 olarak sahip); kutlu kii, doru, yakr eylemleri gzlemeyi U7o tercih ediyorsa; bu tr eylemler dost olan iyi birinin eylemleri ise, o bu tr dostlara gerek duyacaktr.

Mutlu kiinin ho biimde yaamas gerektii de dnlr; tek bana yaayan birinin yaam g olur; srekli olarak kendi bana etkinlikte bulunmak kolay deil, bakalaryla birlikte, bakalar adna 5 bunu yapmak daha kolay. Demek ki, etkinlik, tam da mutlu kii iin olmas gerektii gibi, 'kendi bana' ho olduundan, daha srekli olacaktr. Nasl bir mzisyen gzel ezgilerden holanrsa, ktlerden ac duyarsa; erdemli olmakla erdemli kii de erdeme uygun eylemlerden holanr, ktle bal 10 olanlardan nefret eder. Ayrca Tleoginis'in eledii gibi, bir erdem uygulamas, iyi kiilerle birlikte yaamakla oluabilir. Daha doall arayanlar ise, erdemli kii doal olarak erdemli kii tarafndan tercih edilecek bir dosttur, diye dnr. Kald ki, doal olarak iyi olann erdemli kimse iin 'kendi bana' iyi, ho olduunu sylemitik. Hayvanlar iin yaamak duyu ola- 15 nana gre, insanlar iin ise duyu ya da dnme olanana gre belirlenir. Olanak etkinlie geer, asl olan etkinliktedir. yle grnyor ki, yaamak asl anlamda ya duyumsamaktr ya da dnmektir. Yaamak, 'kendi bana' iyi, ho bir ey; nk yaamak belirli bir ey; belirlenmi olan ey ise 'iyi'nin 20 doasna zg. doal olarak iyi olan, don kii iin de byledir; ite bundan tr herkes iin ho grnyor. Ne ki burada kt, bozuk ya da ac iinde yaam dnmemek gerekir, nk nasl onun nitelikleri belirli deilse, bu tr bir yaam da belirlenmi deildir. B11 konu ilerde ac konusundan sz eder190 Nikomakbos'a Etik lM i Mil " ffi la

30 15 ken aklk kazanacak. mdi yaamann kendisi iyi, hosa (her kesin, en ok da dom, kutlu kiilerin onu istemelerinden de bu grnyor: Onlar iin yaam en ok tercih edilmesi gerekli olan ey, onlarnki en kutlu yaam); gren grdn, iiten iittiini, yryen yrdn duyumsuyorsa, teki durumlarda da ayn ekilde bizim etkinlikte olduumuzu duyumsadmz bir ey varsa; dolaysyla duyumsamakta olduumuzu du-yumsuyor, dnmekte olduumuzu dnyorsak, duyumsamamz ve dnmemiz varolmamz demekse (varolmak dnmek ya da duyumsamaktr, demitik) ve duyumsamak 'kendi bana' ho bir eyse (yaam doal olarak bir iyi, bizde bir iyinin varolduunu duyumsamak ho); yaamak tercih

edilmesi gereken bir eydir ve onlar iin varolmak iyi, ho olduundan tr en ok iyi kiiler iin byledir (onlar kendi bana 'iyi'yi duyumsamaktan holanr), erdemli kii de dostuna kar, kendine nasl davranyorsa yle davranr (dost bir baka 'kendi'dir). mdi nasl herbir kii iin kendi varl tercih edilecek bir eyse, aynen byle ya da buna yakn biimde dostun varl da tercih edilecek bir eydir. Varolmak, kendini iyi olarak duyumsamak olmakla, tercih edilir; bu tr bir duyumsama kendi bana ho olur, bunu sylemitik. Demek ki, dostun varln da birlikte duyumsamak gerekir; bu ise birlikte yaamakta, sz ve fikir alveriinde olusa gerek, insanlarla ilgili olarak, birlikte yaamaktan bu ekilde sz edildii grnyor, ama bu ayn yerde otlamalar yznden srlerle ilgili kullanmdaki anlam tamaz, imdi kutlu kii iin varolmak doal olarak iyi, ho olduundan tr, 'kendi bana' tercih ediliyorsa, ayn ekilde dost da tercih ediliyorsa, dostun varolmas da yle olur. Onun iin tercih edilecek eyin kendisinde bulunmas gerekir, yoksa bundan yoksun kalacaktr. Demek ki, mutlu kiinin erdemli dostlara gereksinimi olacaktr. mdi olabildiince ok mu dost edinmeli, yoksa konukluk konusunda nasl "ne ok konuk ne de konuksuz" demek yeDokuzuncu Kitap 175 rinde grnrse, dostluk konusunda da "ne dostsuz olmak ne de ar sayda ok dostu olmak"77 m demek uygun olacak? Yarar zerine kumlan dostluklara bu sylediimiz eyin ok uyduu grnebilir, nk pek ok kiiye hizmet etmek zahmetli; bunu gerekletirmek iin yaam yeterli deil. Demek ki, yakr bir yaama yeterli olandan daha ok sayda dost fazla; ayrca gzel bir yaam iin engelleyici. yleyse buna gerek yok. Haz zerine kurulanlarda da, yemekteki tuz biber gibi az dost yeter. Erdemli kiilere gelince, acaba ok olabilirler mi, yoksa kentteki yurttalarn says gibi, dost saysnda da bir l var m? On kiiyle bir kent kurulamaz, onbin kiiyle kurulan bir kent de artk bir kent olmaz. Herhalde nicelik belli bir say deil, belirli iki say arasndaki her say. mdi dostlarn okluu belirli, herhalde bir kiinin birlikte yaayabilecei en ok kii says kadar olsa gerek (nitekim bu, en dosta ey diye dnlyor); pek ok kiiyle bir arada yaamak, kendini onlara ayrmak olanaksz, bu ak. Ayrca hepsi birlikte gnlerini geirmek zorunda iseler onlarn da biribirleiyle dost olmas gerekir, oysa pek ok kiide bunun olmas zorlu bir ey. Pek ok kiiyle birlikte yakr biimde haz ve ac paylamak da zor: Ayn anda biriyle haz, tekiyle ac paylamak zorunda kalnabilir. Demek olabildiince ok dostsever olmak iin deil, birlikte yaamaya yeterli olacak kadaryla dost olmak iin almak herhalde iyi olur. Nitekim ok kiiyle sk dost olmak olas grnmese gerek. Bunun iin ok kiiye ak da olmamal: Ak bir dostluk arl olmas demektir, bu da yalnzca bir kiiyle olabilir; yleyse sk dostluk da pek az kiiyle sz konusu. Olan bitenlerde de bu byle grnyor: Pek ok kii arkada dostluuna gre dost olmuyor; iirler de iki kii arasndaki dostluklardan szediyor. ok dostu olanlar, herkese yakn davrananlar ise, toplumsal anlam dnda, hi kimseyle dost deil, bu

grnyor; bunlara "koltuku" derler, ama koltuku olmadan da birok kiiyle dost olunabilir: Ancak gerekten 164 Nikomakhos'a Etik dom kii olunduu lde! Ne ki, erdem asndan ve bizzat kendisinden tr pek ok kiiyle dost olunamaz: stenecek bir ey ama bu tr pek az kii bulunabilir. Acaba iyi gnlerde mi, yoksa kt gnlerde mi dostlara daha ok gerek var? Nitekim beriki durumda da aranyorlar. Talihsizlie urayanlar yardma gerek duyuyor, talihliler ise iyilik yapacaklar yaam arkadalarna, nk berikiler iyi bir ey yapmak ister. Demek ki, talihsizliklerde daha zorunlu; bunun iin beriki dununda yararl kiilere gerek olur; talihli dmmlarda ise daha gzel. Bunun iin insanlar doru kiiler arar, 25 nk onlara iyilik yapmak ve onlarla zaman geirmek daha ok tercih edilen bir ey. Dostlarn varl gerek iyi gnlerde, gerekse kt gnlerde kendi bana da ho; nk ac ekenler dostlar da onlarla birlikte ac ekince teselli bulur. Bunun iin, acaba dostlar arln bir parasn zerlerinden aldkla-30 rndan tr m, yoksa bundan deil de, onlarn varl ho olduu iin ve birlikte ac ekmenin verdii duygu acy daha aza indirdii iin mi bu byle, diye sorulsa gerek. Ne ki, bununla m yoksa baka bir nedenle mi teselli buluyorlar, sorusunu brakalm. Ksaca, sylenen ey oluyor, grnen bu! Onlarn varl ise karmak bir eye benziyor: Dostlar grmek ho ama 35 talihsiz biri iin zellikle ho; acyla ilgili olarak da bir yardm i7ib oluuyor (nitekim dost, yapabildiince, varlyla ve szleriyle teselli eder, nk o karakterini, neden holanp neden ac ektiini bilir). te yandan bizim talihsizliklerimiz yznden bir dostun ac ektiini hissetmek ac verici; herkes dostlar iin 5 bir ac nedeni olmaktan kanr. Bundan tr, doa gerei cesur kii, kendisi acya katlanamasa bile, kendisiyle birlikte dostlarnn ac ekmesine raz olmaz; onlar iin ac veren bir ey olmaya dayanamaz. Aslnda kendisi yaknan biri olamadndan tr, yaknan kiilere pek yanamaz. Kadnlar ve ka-o dns adamlar ise kendilerine destek olan kiilerden holanr, birlikte ac ekenleri dost gibi sever. Demek her durumda daDokuzuncu Kitap 175 ha iyiye yknmek gerekir, bu ak. iyi gnlerde dostlarn varl bizim yaammz ho klar; onlarn da bizim iyiliimizden honut olduklarn hissettirir. Bunun iin iyi gnlerde dostlar gnlden armak (iyilik yapmak gzel), kt gnlerde ise onlar istemeye istemeye armak gerekli grlse gerek: Onlar bizim talihsizliklerimize olabildiince az ortak etmeli; bunun iin "bir tek benim mutsuz olmam yeter" denegelmitir. Ne ki, kk bir zveriyle bize ok yardmlar dokunacaksa onlar armak. Talihsizlie urayanlara ise arlmadan, seve seve komak uygun (nk iyilik yapmak dostun grevi, bek-lemeseler bile en ok gereksinimde olanlara: nk her iki du-nmda da daha gzel, daha ho); talihli kiilere ise

yalnzca i blm yapmak iin koa koa gitmeli (bu bakmdan da dostlara gerek var), ama iyilik grmeye ayaklarn sryerek, nk iyilik grmeye can atmak gzel deil. Yine de yardm geri evirerek "musibet, yanna yanalmaz" nn de herhalde kazanmamak gerekiyor. Kimi kez bu oluyor, imdi her durumda dostlarn varl tercih edilecek bir ey. imdi acaba nasl aklar iin grmek en ok istenen eyse; ak en ok bunda ve bundan doduundan tr, bu duyumu btn tekilerden daha ok tercih ediyorlarsa, ayn ekilde dostlar iin de en ok tercih edilecek ey, birlikte yaamak m? Dostluk bir iliki; biri kendine kar naslsa dostuna kar da yle. Kendimizle ilgili varlk tercih edilecek bir duyum; demek ki dost ile ilgili olarak da yle. Bu duygunun etkinlii birlikte yaamakla oluur, dolaysyla bunun aranmas usa uygun. Her-bir kii varolmay ya da yaamay ne adna tercih ediyorsa, onda dostlarla birlikte yaamak ister. Bunun iin kimi birlikte ier, kimi birlikte zar atar, kimi birlikte spor yapar, avlanr ya da felsefe yapar: Herkes yaamda en ok sevdii eyle gnn geirir. Dostlarla birlikte yaamak istedikleri iin bunlar ya-par ve birlikte ne ile zaman geireceklerini dnyorlarsa onlara katlr. Demek ki, kt kiilerin dostluu kt olur (nite164 Nikomakhos'a Etik kim onlar salam olmadklarndan kt eylere katlrlar biri birlerine benzeyerek kt olurlar), oysa don kiilerinki do n olur ve onlarla ilikilerde bu olgunluk pekiir. Hatta etkin liklerini uygulayarak, biribirlerini dzelterek daha da iyi G| duklar grnr. Biribirlerinin houna gidenleri renirler: Bu nedenle "soylulardan soyluca eyler kazanlr"78 denmitir. mdi dostluk zerine sylediklerimiz yeter. imdi haz zerine konuarak yol alalm. ONUNCU KTAP Bunlardan sonra hazdan szederek konuyu srdrelim. Bizim cinsimizle son derece iice olduu grnyor, bunun iin genleri eitenler onlara haz ve ac ile yn veriyor. yle grnyor ki, karakter erdemiyle ilgili en nemli ey gerekenden holanmak, gerekenden nefret etmek. Bunlar erdemle, mutlu bir yaamla ilgi iinde g, olanak tadklarndan tr btn yaam boyunca etkili oluyorlar, nk insanlar ho eyleri tercih ediyor, ac verenlerden kayor. zellikle pek ok tartmaya yol aan bu tr konulardan szetmeden gememeli: Kimi, hazzn 'iyi' olduunu sylyor, kimi tam kart bsbtn kt olduunu. Berikilerden kimi herhalde yle olduuna gerekten inandklarndan, kimi de yle olmasa da, bizim yaammz iin hazz kt gstermenin daha iyi olacan dndklerinden tr bunu ileri sryor. Nitekim ounluk ona eilimli, bazlarn klesi; bunun iin onlar kar tarafa geirmek gerekiyor, bylece ortaya gidilecektir. Ne ki bu uslamlama don olmayabilir, nk tutku ile eylemler konusunda szler ilerden daha az inandrc olur. insanlar duyuma gre olanlarda aykr dtklerinde aalandktan iin doruyu da saptryor. Hazz aalayan kiinin onun peinde kotuu g" Dokuzuncu Kitap

175 riilrse, bu tr her ey gibi buna da eilimli olduu dnlecektir. Belirleme yapmak ise ounluun ii deil, imdi u grlyor: Uslamlamalardaki donluklar yalnz bilmek iin deil, yaam iin de son derece yararl. Nitekim insanlar yapp ettiklerinde tutarl olduklarnda gven verirler, onlar izleyerek yaamay dnenlere bundan tr yn verebilirler. Ama bunlar zerine bu kadar yeter, haz konusunda sylenenlere gelelim. Eudoksos hem akll hem de akldan yoksun her canlnn ona yneldiini grdnden tr, hazzn 'iyi' olduuna; her ey iinde dom olann tercih edilir ey olduuna, en ok da en gl eyin tercih edildiine inanyordu. O herkesin ayn eye ynelmesinin, bu eyin en iyi olmas anlamna geldiini (beslenmede de olduu gibi, her kiinin kendisi iin iyi olan bulduunu); dolaysyla herkesin yneldii eyin, herkes iin en iyi olan eyin 'iyi' olduunu dnyordu. Onun bu szlerine, szlerinin deerinden ok, karakterinin erdemi dolaysyla inanlyordu: nk son derece ll biri olduu dnlrd. Dolaysyla onun bunlar, hazzn dostu olduu iin deil, gerekten byle olduu iin syledii sanlyordu. Eudoksos kart bir uslamlama ile de bunun daha az ak olmadn dnyordu: Ac, kendi bana, herkese kanlmas gereken bir ey; ayn ekilde kart da tercih edilmesi gereken bir ey olacaktr. Yine bir baka eyden tr, bir baka ey adna tercih etmediimiz ey en ok tercih edilesi olandr; hazzn byle olduunda zlalr, haz kendi bakmndan tercih edildiinden tr hi kimse hangi amala haz aldn sormaz. Ama te yandan, bir 'iyi'ye herhangi bir iyi eklenince, szgelii adil davranmaya ll olma eklenince, onu daha tercih edilir klar. Oysa 'iyi', kendi bana artar. Demek ki bu uslamlama hazzn bir 'iyi' olduunu, ama baka bir 'iyi'den daha iyi de olmadn gsteriyor. nk her 'iyi' balbana 'iyi' deilse, baka iyinin katlmasyla daha tercih edilir olur. Kald ki Platon, bu 164 Nikomakhos'a Etik tr bir uslamlama ile hazzn bir 'iyi' olmadn belirlemitir " Akl bandalkla birlikte giden ho yaamn ondan ayr olmasndan daha tercih edilir olduunu, bu birleik olan daha iyj 30 ise, hazzn bir 'iyi' olmadn; nk 'iyi'nin kendisinin bir ey eklenmeden daha tercih edilir olduunu syler O. Ak ki kendi bana iyi olanlardan herhangi biri ile birlikte daha tercih edilir hale gelen baka hibir ey de 'iyi' olmaz, imdi bizim pay alabileceimiz bu tr bir iyi ne? Biz ite bu tr bir eyi ara-35 tryoruz. Ne ki, herkesin peine dt eyin 'iyi' olmadnda direnenler, anlaml konumuyor, nk herkesin yle olduunu dnd eylerin yle olduunu ileri sryoruz. Bu 1173a inanc ortadan kaldran kii, daha inandrc bir ey syleyemeyecektir. Nitekim yalnzca akldan yoksun varlklar onlara itah duysa, bu sylenenin bir anlam olurdu, ama akl banda varlklar da itah duyuyorsa, bu sylenenin ne anlam olabilir? 5 Belki erdemsiz varlklarda bile, onlara zg bir iyi arayan, kendi bana daha gl doal bir 'iyi' var. Yine kart grle ilgili olarak da onlarn pek yerinde konumad grlyor: Onlar "ac kt ise, haz iyidir" demeyip "kt ktye kart olabilir, her ikisi de kt

ya da iyi olmayan bir eye kart olabilir" derken pek yersiz konumuyorlarama yine de szn ettiimiz konularda syledikleri doru deil. nk her ikisi de <hem haz hem de ac> kt olsa, her ikisinin de kalacak ey olmas gerekir; her ikisi de kalacak ey deilse, ikisinden hibiri de kalacak ey olmaz, ya da ayn lde kalacak eyler olurlar, imdi u ak: Biz birinden bir 'kt' diye kayoruz, tekini bir 'iyi' diye tercih ediyoruz. Demek ki, onlar bu anlamda kart. Ne ki, "haz bir nitelik olmadndan tr 'iyi' deildir" de denemez. nk ne erdemin etkinlikleri niteliktir ne de 15 mutluluk. Ayrca 'iyi"nin snrlandrlm olduunu, hazzn ise az ya da ok olabilmesinden tr snrlanmam olduunu ileri srerler. Ama holanma derecesinden yola karak bu biimde deerlendirilirse, bu, adalet ile teki erdemler iin de Dokuzuncu Kitap 175 geerli olr: Onlara ilikin olarak da aka insanlarn daha az ya da daha ok nitelik tadklar, erdemlere uygun i grdkleri ileri srlr. Nitekim daha adil, daha yiit olunabiliyor; daha az ya da daha ok adil, ll davranlabiliyor. Bu bazlarda da gzleniyorsa bile, yine de nedeni sylemi olmuyorlar, nk kimi hazlar saf kimi de katk. Nasl salk belirli bir ey olmasna karn daha az ya da daha ok olabiliyorsa, hazzn da byle olmasna ne engel var? Nitekim salk herkeste ayn oranda deil, ayn kiide bile her zaman belli bir oranda deil, tersine belli bir dereceye kadar esneklik tayor, daha ok ve daha az olmakla farkl. yleyse haz konusunda da byle olmas olas. te yandan 'iyi'yi tam, devinimleri, olular ise tam olmayan eyler olarak anlayanlar, hazz bir devinim ve olu diye gstermemeye alyorlar; ama hazzn bir devinim olduunu ileri srmek pek yerinde grnmyor. nk yle grnyor ki, her devinime zg bir hzllk ve yavalk var; kendi bana olmasa da, bir bakasna gre, szgelii evrenin devinimi asndan, bu byle. Oysa bazda bunlardan hibiri bulunmaz: fkelenmekte de olduu gibi, abucak sevinmek olanakl, ama abucak haz almak; yrmek, bymek vb. gibi eylerde olduu gibi, bir bakasna bal dnlse de olanaksz. mdi hazza ynelmek hzl ya da yava olabilir, ama haz iinde etkinlikte olmak, yani haz almak hzl olamaz. te yandan nasl haz bir olu olabilir? nk geliigzel bir eyden geliigzel bir ey olumuyor, tersine nesne neden oluuyorsa onda yok oluyor; haz bir olu olsa, hazzn oluu olan ey, acnn yokol-i olurdu. "Ac, doaya uygun bir eyin eksiklii, haz ise bu eksikliin doyurulmasdr" da derler. Oysa bunlar bedenle ilgili duygulanmlar, imdi haz doaya uygun bir eyin doyurulmas olsa, doygunluk nede ise o haz verecektir doygunluk da bedende. Ama byle grnmyor. Demek ki, haz doygunluk deil, doygunluun olumas haz veriyor; olmaynca da ac. yle grnyor ki, bu kan beslenme konusundaki haz ve ac164 Nikomakhos'a Etik 15 1ar dolaysyla oluuyor: Nitekim yoksun olunca ac duyuluyor doyunca haz. Ne ki bu, bazlarn hepsinde sz konusu deil-Bilgiye dayananlar, duyumla ilgili olanlar, yani koku alma,

iitme, grme ile ilgili olanlar; anlar, umutlar acdan bamsz 20 hazlar. Bunlar neyin olular olacak? Ondan doygunluun oluaca hibir eyin eksiklii yoktur bunlarda. Daha irkin bazlar nmze srenlere ise, bunlarn hi de ho olmadklar sylenebilir (kt yatknlklar olanlar iin ho iseler, onlarn dndaki kiiler iin de ho olduu sanlmamak: Tpk hasta kimseler iin salkl, tatl, ac eyler; ya da gzleri iyi grme-25 yenler iin ak grnen eyler gibi). Yine bazlarn tercih edile-si eyler olduu, ama bunlarn tercih ettiklerinin byle olmad sylenebilir. Szgelii zenginlemek tercih edilecek bir eydir ama bir hainin zenginlemesi deil: Salkl olmak tercih edilecek bir eydir ama ne olursa olsun yiyerek deil. Yine "hazlar trce farkldr" denebilir. Nitekim gzel eylerden kaynaklananlar, irkin eylerden kaynaklananlardan farkldr; adil 30 olmayan bir kiinin adaletten holanmas, mziksever olmayann mzikten haz almas olanakl deil; baka eylerde de bu byledir. Dost, dalkavuktan farkl biri olduundan tr, haz-zn da bir 'iyi' olmadnn ya da deiik cinsten hazlar olduunun aa kt dnlyor. Nitekim biri 'iyi' ile, teki haz ile ilgili olarak iliki iinde; biri knanr, teki farkl bir ama 1174 iin ilikide olmasndan tr vlr. te yandan hikimse ocuklarn haz aldklar eylerden olabildiince ok haz alarak yaam boyu bir ocuk zekas tamay tercih etmese gerek. Bir ac gelecek olmasa bile, ok irkin bir ey yaparak haz almak da tercih edilmese gerek. Ayrca biz hibir haz getirmese bile, 5 pek ok konuda aba gsteriyonz: Szgelii grmek, anmsamak, bilmek, erdemlere sahip olmak. Zorunlu olarak bunlarn peinden bazlarn gelmesi de hi farketmez, nk biz bunlardan bir haz olumasa bile, bunlar tercih ederiz. mdi u ak-o a grnyor: Haz 'iyi' deil, her haz da tercih edilesi bir ey Dokuzuncu Kitap 175 deil; biim ya da kaynak bakmndan farkl olan baz hazlar kendi bana tercih edilesi hazlar, imdi haz ve ac konusunda yeterince konutuk. Batan alrsak, ne olduu, nasl bir ey olduu daha ak olabilir: Grme, her zaman tam, bu grnyor, nk onun biimini tam klacak, daha sonra oluacak bir eyden yoksun deil. Haz da bu tr bir eye benziyor, nk o bir btn ve hibir zaman, zaman geince onun biiminin daha kusursuz olaca bir haz alnamaz, ite bu yzden bir devinim de deil: Her devinim, bir evin inaat gibi, zaman iinde belli bir amaca ilikindir, aradn gerekletirince, her zaman iin ya da o zaman iin tam olur. Devinim paralar ise her zaman, tam deildir; biim bakmndan tm devinimden, ayrca biribirlerinden farkldr bu paralar: Talarn yerletirilmesi, kolonlarn dikilmesinden, bunlar da bitmi bir tapnaktan farkldr. Tapnan-ki ise tam: ngrlen dununla ilgili hibir ey eksik deil. Oysa kolon ayaklarnnki, kemerinki tam deil, nk her ikisi de para, biimce de farkl: Devinimin herhangi bir an iinde biimce tam devinimi almak olanaksz; bu ancak devinimin tm iinde olanakl. Yrme ile teki devinimlerinkinde de bu byle: Nitekim yer deitirme bir yerden bir yere devinim ise, bunun biim bakmndan farkllklar, uma, yrme, atlama vb.dir. Yalnz bu kadarla kalmaz, ayn zamanda yrmenin kendisi de farkllklar tar: Bir yerden bir yere yrmek, bir stadion

yrmek ile, bunun bir paras kadar yrmek ayn deil-, kald ki, bir parasyla teki paras da ayn deil; u ya da teki eritten yrmek de ayn deil: Yalnzca tek eritten yrnmez, ayn zamanda biri tekinden farkl bir yerde bulunan bir eritten yrmek sz konusu olur. Aslnda devinim konusunda baka yerde ayrntl szetmitik80. O her an iinde tam deil, bir biimi bir yerden baka bir yere gitmek ise, pek k, biim bakmndan farkl, tam olmayan devinimler var g-nnyor. Hazzn biimi ise her zaman tam. mdi u ak: Devi200 Nikomakbcs'a Etik nin ile haz biribirlerinden farkl olsa gerek: Haz tam, btn Bu uradan da grnebilir: Devinmek ancak belli bir zaman iinde olas, oysa haz alma yle deil, nk o 'an' iindeki o btn bir ey. uradan da hazzn bir devinim ya da olu olduunu sylemenin yerinde olmad ak: Berikiler her eyde deil, yalazca paralara blnebilen, btn olmayan nesnelerde sz konusu; nitekim ne grmenin bir oluu var ne bir noktann ne de 'tekliin' oluu; yine bunlarn hibiri bir devinim de deil bir olu da. Demek ki, hazzn da devinimi, oluu 15 yok, iinkt bir btn. Madem her duyum duyu nesnesine gre etkinlikte olur, duyum altna girenlerin en gzeline gre iyi durumda dunca da tam etkinlik olur (nitekim byle bir eyin zellikle tan etkinlik olduu grnyor; duyumun etkinlikte olduunu ya da iinde onun bulunduu eyin etkinlikte olduunu sylemek farketmez), demek ki, her bir duyuma gre en iyi etkinlik onun altndaki eylerin en iyisiyle ilgili en iyi dun-20 mun etkinliidir. Bu da tam, son derece ho olacaktr. Nitekim her duyum gre bir haz var; ayn ekilde her dnme gcne, her 'teoriye ilikin bir haz var. En ho etkinlik ise en tam olan; en tar. etkinlik de o etkinliin altna girenlerin en erdem-25 lisiyle ilgili iyi durumda olannki. Haz da etkinlii tamamlar. Nasl salk ile hekim ayn adan salkl olma nedeni deilse, haz ile duym da erdemli olduklarnda duyu nesnesini ayn adan tamamlamaz. Demek ki, her bir duyuma gre bir hazzn olutuu ak (grmenin, iitmenin ho olduunu syleriz). u da ak: Ne zaman ki duyum en iyidir, en ok o zaman 30 en iyi eyle ilgili etkinlikte bulunur. Duyan ile duyulan byle olduunda, yapan ve urayan olduundan tr her zaman bir haz olacaktr. Ayrca haz, etkinlii, iinde bulunan bir huy olarak de eklenen bir ama olarak tamamlar: Szgelii gl kiilere Z:ka eklenm.esi gibi. Demek ki dnlen ya da duyulan, hem de karar verilen ya da teori yaplan ey gerektii gi-1175a bi olduu sirece haz etkinlik halinde olacaktr. Nitekim maDokuzuncu Kitap 175 dem ayn ekildedirler ve biribir!eriyle ilgili ayn tarz tayorlar, hem yapann hem de urayann hazznn ayn olmas doal. O halde nasl oluyor da hi kimse srekli olarak haz almyor? Yoksa yorulduu iin mi? Nitekim insanca olan hibir eyin srekli etkinlik halinde olmas olanakl deil, demek ki, haz da byle deil. Haz etkinlii izler. Kimi eyler de yeni olduklarndan tr haz verir ama daha sonra yine ayn nedenle ayn ekilde haz vermez.

Nitekim ilkin dnce uyarlr, onla ilgili olarak dikkatle etkinlikte bulunulur tpk grme konusunda, dikkatle bakanlar gibi ama sonra etkinlik byle kalmaz, ilgi azalr. Haz da bunun iin ortadan kalkar. Herkes yaamay aradndan tr, herkesin hazz da arad dnlebilir, oysa yaam belli bir etkinliktir, herbir kii en ok sevdii eylerle ilgili olarak, onlar iin etkinlikte bulunur: Szgelii mzisyen melodilerle ilgili olarak iitme gc bakmndan, renmeyi seven teori yaplacak eyler konusunda dnme gc bakmndan etkinlikte bulunur, tekilerden herbiri de yle. Haz ise etkinlikleri tamamlar, dolaysyla aranan yaam da. imdi hazzn aranmas ussal, nk her bir kii iin tercih edile-si olan yaam tamamlyor. Bu durumda, acaba yaam m haz-dan tr yoksa hazz m yaamdan tr tercih ediyoruz, so-rusunu bir yana brakalm, nk bunlarn biribirine bal olduklar, ayrlmadklar grnyor: Etkinlikten bamsz haz olumuyor, haz ise etkinlii tamamlyor. Buradan biim bakmndan da farkl olduklar grnyor, nk biim bakmndan farkl eylerin biim bakmndan farkl eyler tarafndan tamamlandn dnyonz (hem doal olanlar hem de sanata bal olanlar byle grnyor: szgelii canllar, aalar, resimler, heykeller, ev, ara-gere). Ayn ekilde biim bakmndan farkl etkinliklerin de biim bakmndan farkl eyler tarafndan tamamland grnyor: Dnce etkinlikleri duyumlara bal olanlardan, berikiler de biribirlerinden biimce farkl, imdi onlar tamamlayan hazlar da biimce farkl. Bu uradan 164 Nikomakhos'a Etik da grnse gerek: Hazlardan herbiri langi etkinlii tamaml-30 yorsa o etkinlikle ayn doada: Etkinlii, etkinlie zg olan baz artrr: insanlar hazla etkinlikte bulunduklarnda herbir eyi daha iyi deerlendirir, daha kesince i grr; szgelii geometriden holananlar geometrici olur, bu konudaki herbir eyi daha iyi kavrar. Ayn ekilde mzii, mimarl sevenler, teki sanatlara dkn olanlarn herbiri ondan haz aldklar iin 35 alanlarnda ilerler. Haz da atar, nk birlikte artan eyler bi-ribirine uyar. Biim bakmndan farkl eylere ise biimce farkn75b h olanlar uyar. te yandan bu, etkinliklerin deiik etkinliklere dayanan hazlarca engellenmesinden de daha aka grtle-5 bilir: Flte dkn olanlar etkinlik halinde iken flt alan birini iitirlerse dikkatlerini uslamlamaya vermeleri olanakszlasn demek ki, flt sesindeki haz uslamlamadaki etkinlii bozar. Bu ayn anda iki deiik eyle ilgili etkinlik olduu zaman baka durumlarda da byle: Daha ho eylerin etkinlii tekini azaltr, bu, hazza bal farkllk ne denli oksa o denli ok olur; dolaysyla tekine gre hi etkinlikte bulunamayacak hale geli-o nebilir. Bunun iin bir eyden ok fazla holanyorsak artk baka bir ey yapmayalm; bir eyi az holanarak yapyorsak baka bir eyi yapmaya girielim. rnein tiyatroda yemi yiyenler, oyuncular kt oynadklarnda bunu daha ok yapar, s Madem uygun haz etkinliklere kesinlik kazandryor, daha uzun sreli, daha iyi klyor, ona uymayan haz ise etkinliklere zarar veriyor, hazlar arasnda ok fark var demektir, bu ak. Etkinlie yabanc hazlar hemen hemen ona zg olan aclarn yapt etkiyi yapar; nk ona zg aclar etkinlikleri ortadan kaldrr: Szgelii biri iin yazmak ya da hesap yapmak skc,

yorucu ise. Etkinlik skc olduunda, biri yazmayacak, teki 20 hesap yapmayacaktr. Demek ki, etkinlie zg, ona uyan haz ve aclar etkinlikler zerinde kart etkide bulunuyor. Ona zg hazlar ise, 'kendi bana' etkinlikle ilgili olarak oluanlar: Etkinlie zg olmayan hazlarn hemen hemen acnn uyandrDokuzuncu Kitap 175 d etkiyi uyandrdn syledik, nk onlar ayn ekilde olmasa da etkinlie zarar veriyor. Madem etkinlikler doruluk, erilik bakmndan farkl ve onlardan kimi tercih edilecek, kimi kalacak, kimi de ne kalacak ne de tercih edilecek etkinlikler, hazlar da yle olur. Nitekim her etkinlie zg bir haz var: Erdemli bir etkinlie zg dom bir haz, kt bir etkinlie zg eri bir haz olur. Gzel eylere duyulan tutkular vlr, irkin eylere duyulanlar ise yerilir. Etkinliklerin kendilerindeki hazlar, onlara duyulan itahlardan daha zgdr onlara. nk itahlar zaman ve doa bakmndan farkl, oysa etkinliklere zg hazlar onlardan ylesine ayrlamazlar ki, etkinliin hazla ayn ey olup olmad bir tartma tar. Aslnda haz ne dnme gc ne de duyumdur (bu sama olur), ama hazlar bunlardan ayrlmadklarndan baz kiilere bunlarla ayn gibi grnr, imdi nasl etkinlikler farkl ise hazlar da farkl: Grme duyumu dokunma duyumundan anlk bakmndan fakh; iitme ile koku alma ise tad alma duyumundan. Ayn ekilde bunlara ilikin hazlar da farkl: Dnme gcyle ilgili olanlar bunlardan, her biri de biribirinden farkl. Ayrca nasl yaamn srdren her bir canlya zg bir i varsa, ona zg bir haz da var grnyor, nk haz etkinlie bal. Bu her aratrcya byle grnse gerek: Bir atn, bir kpein, bir insann hazz farkl. Herakleitos'un dedii gibi "eekler saman altna tercih eder",81 nk eekler iin yiyecek altndan daha ho. Demek ki, tr bakmndan deiik olanlarn bazlar, biim bakmndan farkl olur; ayn trden olanlarn farkl olmamas da usa uygun. Ne ki, insanlar ilgilendiren ey bakmndan da bazlarda farkllk yok deil: Ayn eyler kimini sevindiriyor, kimini zyor; kimi iin ac, nefret uyandran eyler, kimi iin ho, sevilen eyler oluyor. Tatl eyler konusunda da bu byle: Atei olan biri ile salkl biri iin ayn deil. Scak da, zayf olan iin ile sal yerinde olan iin ayn deil. Bu baka konularda da byle. Ama yle grnyor ki, btn bu konularda durum, er164 Nikomakhos'a Etik D !vJ! s LU Kj 35

S C M Mil H qf Ev i, Mm iii demli kii iin naslsa yle olmal. Grnd gibi, bunu sy lemek yerinde ise, her bir eyin ls erdemdir. Erdemli biri olduu iin kii iyi olur, iyi kiiye yle grnenler haz, onun holand eyler ho eylerdir. Herhangi birine ho grnen 20 eyler erdemli kiiye ho grnmyorsa amamal, insanlarda pek ok bozulma, sapknlk var. Bunlar gerekten ho eyler deil, yalnzca byle kiiler iin, bu tr yatknl olanlar iin byle. Demek ki, irkin olduklar konusunda anlatmz bazlarn, bozulmu kiiler iin byle olmalar dnda, haz olduunu sylememek gerekiyor, bu ak. Ne ki, don grnen haz-25 lardan hangisi ya da nasl olan insana zg, bunu sylemek gerekiyor. Acaba aka etkinliklere bal olanlar m? nk hazlar bunlarn peinden geliyor, imdi tam, kutlu bir adamn etkinlii ister bir olsun ister daha ok, bu etkinlikleri tamamlayan hazlar asl anlamyla insana zg hazlar olur, bunu syleyebiliriz. Nasl etkinlikler yleyse, tekilerde ikinci srada, ok geride kalrlar. Madem erdem, dostluk, haz zerine konutuk; onu 'insanca eylerin hedefi' diye dndmze gre, mutluluk zerine biimsel olarak szetmek kalyor geriye. nceden sylediklerimizi ele alrsak szmz claha ksa olacak. Mutluluk bir huy deil, bunu syledik. nk bu durumda yaam boyu uyuyan, bitki gibi yaam sren, en byk felaketlere u-35 rayan bir kiide de bulunabilirdi. Bu kabul edilmiyorsa, daha 76b nce dediimiz gibi, zellikle bir etkinlikle ilgili ele almak gerekiyorsa; etkinliklerden kimi zomnl, bir bakas iin tercih edilen etkinliklerse, kimi de 'kendi bana' tercih edilen etkin-liklerse, u ak: Mutluluu bir bakas iin deil, 'kendi ba-s na' tercih edilen bir ey olarak anlamak gerekiyor. Mutluluk hibir eyden yoksun deildir, kendine yeter. 'Kendi bana tercih edilenler, onlardan etkinliin dnda hibir ey beklenmeyen etkinliklerdir. Bu tr olanlarn da erdeme uygun eylemler olduu grnyor. nk gzel, erdemli eyler yapmak Dokuzuncu Kitap 175

kendisinden tr tercih edilen eylemlerin ii. Ho elenceler de byle; onlar baka eyler iin tercih edilmiyor. Nitekim bedenlerini ve elindekileri onlar iin ihmal edenler, onlardan ya- o rardan ok zarar gryor. Mutlu saylan pek ok kii ise bu tr yaantya snyor; bunun iin bu tr lenlerde elendirici olan kiiler tiranlar yannda iyi yer ediniyor. nk onlar berikilerin aradklar eylerde holuk salyor, berikilerin gereksindii de bu. Demek ki, iktidarda bulunanlar bo zamanlarn 15 bunlarla geirdikleri iin bunlarn mutluluk verici olduu dnlyor, ama bu tr kiiler hibir eyin kant deil; nk erdemli etkinliklerin kayna olan, erdemde us da 'iktidarda olmak'ta deil. Yine bunlar saf ve zgr bir kiiye zg hazdan anlamaz kiiler olduklarndan bedensel bazlara saparlarsa, bu 20 nedenle bedensel bazlarn daha tercih edilesi olduunu da dnmemeli. ocuklarda kendilerince daha deerli olanlarn en nde gelenler olduunu sanr, imdi nasl ocuklara, byklere farkl eyler deerli grnyorsa, eri kii ile don kii iin de byle olmas usa uygun, imdi sk sk dediimiz gibi, deerli olanlar, erdemli kiiye byle grnenlerdir. Her bir kii iin ise en ok tercih edilen etkinlik kendi huyuna uygun olandr; erdemli kii iin erdeme uygun etkinlik en ok tercih edilen etkinliktir. O halde mutluluk, elencede deil; hedefin elence olmas, tm yaam boyu elence unna alp didinmek sa- 30 ma. Nitekim, sylemek gerekirse, mutluluk dnda her eyi bir baka ey uruna tercih ediyonz, nk hedef o. Oysa elence unna abalamak, .didinmek aptalca, ok ocuka grnyor. Anakharsis'in dedii gibi, alp didinmek amacyla elenmek yerinde grnyor. Nitekim elence bir dinlenmeye benziyor; kiiler srekli didinip duramadklar iin dinlenmeye gereksinim duyuyor, dolaysyla hedef dinlenme deil; nk 1177 amac etkinlik. Mutlu yaam erdeme uygun olandr, diye dnlyor; erdemse elenmede deil, almakla birlikte olan bir ey. Yine erdemli eylerin gln, elenceli eylerden daha iyi 164 Nikomakhos'a Etik olduunu da syleriz; insann daha iyi yannn etkinliini dahi erdemli sayarz; daha iyi yannn etkinlii daha deerli, daha mutluluk vericidir. Herhangi bir insan ya da bir kle, bedensel bazlardan en iyi kiiden daha az holanmayacaktr. Oysa hi kimse, onu zgr yaama bal tuttuka, mutluluu bir kleyle badatramaz. Mutluluk bu tr elencelerde deildir, daha nce de dediimiz gibi, mutluluk erdeme uygun etkinliklerdedir. Mutluluk erdeme uygun bir etkinlik ise, en yksek erdeme uygun olmas ussal. Bu etkinlik de en iyiye zg olsa gerek. imdi bu ister us olsun, ister doal olarak bizi ynettii, yol gsterdii, gzel, tanrsal eylere zen gsterdii dnlen baka bir ey olsun; ister kendisi tanrsal bir ey olsun, ister bizdeki en tanrsal ey olsun, onun kendine zg erdeme uygun etkinlii tam mutluluk olsa gerek. Bu etkinliin ise teori etkinlii olduunu sylemitik. Bunun daha nce sylediklerimize, hakikate uygun olduu grnse gerek, nk o en yksek etkinlik (us, bizdeki en yksek ey, bilinen eylerin en yksekleri de us nelerle ilgili ise onlar). Ayrca o en srekli etkinlik: Biz bir eyi yapmaktan ok daha srekli olarak teori yapabiliriz. Mutlulua hazzn da katlmas gerektiine inanyo-nz; erdeme uygun etkinliklerin en hou ise bilgelie

uygun etkinlik, bunda uzlalyor. Aslnda felsefenin arlk, salamlk asndan en hayranlk verici hazlar tad grnyor; yaamak, hakikati bilenler iin, onu arayanlardan daha ho, bu da usa uygun. 'Kendine yeterlik' dediimiz ey de en ok teori etkinlii ile ilgili olsa gerek. Nitekim yaam iin zonnlu olan eyleri hem bir bilge hem adil bir kii hem de teki insanlar gereksinir. Bu tr kiiler bunlara yeterince sahip olsalar bile, adil kii onlara kar, onlarla adil eylemde bulunaca kiilere gereksinim duyar, ll kii, yiit kii, tekilerin her biri de yle. Oysa bilge kii kendi bana olsa bile teori etkinliinde bulunabilir: Ne denli bilgeyse o denli ok. Birlikte alaca kiiDokuzuncu Kitap 175 lere sahip olursa belki daha iyi, ama yine de kendine en yeter kii o. Yalnzca bu etkinliin 'kendi bana' sevildii grnse U77b gerek: nk ondan, teori etkinliinin dnda hibir ey olumaz; yaplanlarda ise eylemin kendisi dnda az ok bir ey elde ederiz. Mutluluun, dinginlik iinde olduu da grnyor: Dinginlie ermek amacyla dinginlii feda eder, bar srdr- 5 mek amacyla savarz, imdi uygulamal erdemlerin etkinlii siyasal ya da askeri ilerde; ama birincilerle ilgili eylemler dingince deil, diye dnlr. Savala ilgili olanlar ise bsbtn byle (nitekim hikimse sava yapmak adna sava tercih etmiyor, ya da savaa yol amyor; biri atma, lm olsun diye 0 dostlarn dman ediyorsa, hepten 'cani' diye dnlse gerek). Siyasetinin etkinlii de dinginlik iinde deil. Devlet ynetimiyle uramak dnda, iktidar, onur ya da kendisi iin ve yurttalar iin siyasetten farkl olan bir mutluluk salamaya alr; mutluluu siyasetten farkl bir ey olarak incelediimiz de 15 ak. mdi erdeme uygun eylemlerden siyasetle ve savala ilgili olanlar byklk bakmndan ne kyorsa, bunlar dinginlikle ilgili deildir, bir amaca ynelir, kendilerinden tr tercih edilesi eylemler deildir. Oysa us etkinlii teori ile ilgili olduundan tr, erdemce farkllk tar, kendisi dnda hibir hedefe ynelmez, kendine zg bir haz tar (bu da etkinlii 20 kamlar), kendine yeterlidir, dingincedir, bir insan iin olabildiince kesintisizdir, mutlu bir kiiye yakan btn teki zellikler, bu etkinlie uygun grnr. Demek ki, bir insann tam mutluluu bu olsa gerek: Ama yaamn tamamn kapsarsa, 25 nk mutlulukla ilgili konularda tam olmayan bir ey olmaz. Ne ki, bu tr bir yaam bir insann doasn aacaktr, nk bir insan olmakla deil, onda tanrca bir zellik bulunmakla, byle yaayacaktr; bu, insan yapsnda ne denli farkl ise, onun etkinlii de teki erdemlere uygun olan etkinliklerden o denli farkl olur. mdi us, insandaki tanrca bir ey ise, usa uy- 30 gun yaam da insan yaamndaki tanrca bir ey olacaktr. m208 Nikomakhos 'a Etik di, insan olduumuzdan insanla ilgili eylerle, lml olduu muzdan lmllerle ilgili olan eylerle ilgilenmemizi tle yenleri dinlememeli; kendimizi olabildiince lmsiizletirme-li, bizdeki en stn eye uygun yaamak iin her eyi yapmal. Nitekim o, ktlece kk olsa bile,

olanak, deer bakmndan her eyi ok ok aar. Asl olan, en iyi olan o ise, her bir kiiyi o kii yapann da us olduu grlse gerek, imdi insan kendi yaamn deil, baka birininkini tercih etse, bu sama olacaktr. Daha nce sylediimiz de imdi sylediimize uyuyor: Doal olarak her bir kiiye zg olan ey, onun iin en asl olan, en ho olandr. O halde bir insan zellikle o olduundan tr, "insan" iin bu, 'akla gre yaam'dr. Demek ki en mutlu yaam da budur. Karakter erdemine uygun yaam ikinci srada gelir, nk buna uygun etkinlikler 'insanl'. Alverilerde, hizmetlerde, her tr eylemlerde, tutkularda her bir kiiye zg olan gz-nne alarak biribirimize kar adil, cesur, erdemlere uygun baka eyler yapyoruz; btn bunlarn da insanl olduu grnyor. Karakter erdemi kimi dunmlarda bedene bal, ou durumda da tutkularla iice diye dnlr. Akl bandalk karakter erdemiyle, beriki de akl bandalkla iice: Akl ban-daln ilkeleri karakter erdemlerine uyuyor; karakter erdemlerindeki donlk akl bandala. Erdemler tutkulara bal olduundan tr insann birleik yapsyla ilgili olsalar gerek. Bu birleik yapnn erdemleri de insancl. Demek ki, yaam ile mutluluk da onlara bal. Usunki ise ayrbama; ama onun zerine sylediklerimiz yeter, bunu daha kesince belirlemek elimizdeki konuyu ayor. Ne ki, usa bal mutluluun da ait iyilere pek az gereksinim duyduu, ya da karakter erdemine bal olanlardan daha az gereksinim duyduu grnse gerek. Nitekim siyaseti bedenle, bu tr pek ok eyle daha ok ilgi-lense bile, her ikisinin de zorunlu eylere gereksinimleri eit olacaktr, nk berikilerde ok az fark olur. Ama etkinliklerle Dokuzuncu Kitap 175 ilgili fark byk olacaktr. Nitekim cmert kii cmerte eyler yapmak iin, adil kii yaplann karln verebilmek iin paray gereksenecek (nk 'niyet' belirsiz bir ey; adil olmayan- 30 lar da adil davranmaya niyetliymi gibi grnebiliyorlar); yiit kii kendi erdemine uygun bir ey yapacaksa gce gereksinim duyacak, ll kii de isten zgrlne.82 Yoksa yle ya da baka trl biri olduu nasl belli olacak? Madem her ikisinde de var, acaba erdemi tercih mi asl olan ey, yoksa erdemli eylem mi asl olan ey, sonsu da tartlr. Ak ki, tamlk her iki- 35 sinde de olacak. Eylemler konusunda pek ok eye gerek var: "78b Ne denli nemli iseler o denli ok. Oysa teori yapmakta olan birine etkinlii iin bunlardan hibiri gerekli deil, hatta bunlarn teoriye engel olduu sylenebilir, nsan olduu iin ve 5 pek ok kiiyle birlikte yaad iin erdeme uygun olanlar yapmay tercih eder; demek ki, 'insanca' yaamak iin byle eylere gerek var. Tam mutluluun bir teori etkinlii olduu uradan da ak olsa gerek: Biz en ok tanrlarn bahtl, mutlu olduklarn kabul ederiz. yleyse onlara hangi eylemleri yaktrmak gerekiyor? Acaba adil eylemleri mi? Ama onlar szleme 10 yaparlarsa, gvence paras verirlerse ya da buna benzer eyler yaparlarsa gln olmazlar m? Acaba yiite [eylemleri mi onlara yaktracaz]? Gzel olduu iin korkutucu iler yapp, tehlikelere mi girerler? Yoksa cmerte eylemleri mi? Kime verecekler? Onlarn paras ya da buna benzer eyleri olsa, bu sama olur. ll eylemleri neler olabilirdi? irkin arzular olma- s dndan onlar vmek densizlik olmaz m? Eylemlerle ilgili eyler dnlecek olursa, hepsi tanrlar iin

kk, deersiz grnecektir. Ne ki, herkes onlarn yaadklarn, etkinlikte bulunduklarn, Endymion83 gibi uyumadklarn kabul ediyor, imdi bir canl olarak eylemek ekilip alndkta geriye teoriden 20 baka ne kalr? Dolaysyla tanrnn etkinlii, madem mutluluk bakmndan farkl, olsa olsa bir teori etkinlii olur. Demek ki, insanl etkinlikler arasnda bu etkinlie trce en yakn etkinlik 210 Nikomakhos'a Et{k en mutluluk verici olur. teki canllarn bu tr bir etkinlikt 25 btnyle yoksun olmalar yznden mutluluktan pay alma malar da bunun kant. Tanrlar iin yaamn btn mutlu dur, insanlar iinse, bu tr bir etkinlie benzer bir etkinlikleri bulunduu lde. Oysa hibir teori etkinliinden pay almadklar iin, teki canllardan hibiri mutlu olamaz, imdi, teori olduu lde mutluluk olur; daha ok teori etkinliinde olan 30 kiiler iin mutluluk sz konusudur; bu da rastgele deil, teori yaamna gre olur. O kendi bana deerli. Dolaysyla mutluluk bir tr teori olsa gerek. Ne ki, insan olduu iin d iyilere de gerek duyacaktr, nk doas, teori yaamyla ilgisi iinde 'kendine yeter' deil: Bedenin salkl olmas, beslenme, teki gerekenler de bu-35 lunmal. D iyiler olmakszn mutlu olunamasa bile, sanlma-1179a mal ki, mutlu kii olmak iin pek ok, byk eylere gerek duyulacak: Kendine yeterlik ile eylem ise arlkta deildir; "de-nizekaraya egemen olmadan" da iyi eyler yapmak olanakl. 5 Dozunda olanakla da erdeme gre davranlabilir (bunu aka grmek olanakl: Sradan yurttan iktidarda olanlardan hi de daha az deil, stelik daha ok dom eyler yapt grnyor), bu yeter. Erdeme gre etkinlikte bulunan kiinin yaam mutlu olacaktr. Solon da d iyileri dozunca elde etmi, en g-o zel eyleri dnd gibi gerekletirmi, ll bir biimde yaam kiilere "mutlu" derken, herhalde bunu gereince onaylar: ancak dozunca iyi elde etmi olanlarn gerekenleri yapmalar olas. yle grnyor ki, mutlu kii pek oklarna garip biri grnyorsa, buna amamak gerektiini syleyen Anaksagoras da, zengin ya da iktidardaki birini 'mutlu' diye ele 15 almyor.84 Oysa ounluk yalnzca bunlar farkedebildiinden, mutluluu d iyilere gre deerlendiriyor. mdi bilgelerin kanlar da bizim dediklerimize uyar grnyor. Bunlar belli bir inandrclk tayor, ama yaplanlardaki doruluk ilere ve yaama gre deerlendirilir: nk asl olan bunlarda. Demek Dokuzuncu Kitap 175 ki nceden sylediklerini ilerine, yaamlarna tayorlar m, buna bakmal: Szler ilere uyuyorsa onlar kabul etmeli, uymuyorlarsa "lafta" kaldn dnmeli. Ne ki, usa uygun etkinlikte bulunan, buna zen gsteren kiinin, en iyi eylere yatkn ve tanrlarca en ok sevilen kii olduu grnyor. nk dnld gibi, tanrlarn insanl eylere bir ilgisi varsa; onla- 20 nn en iyiden, kendilerine en yakn olandan (bu da us olsa. gerek) holanmalar;

en ok usu sevenleri, ona deer verenleri; onlarca sevilenlere zen gsterdikleri iin; doru, gzel davrandklar iin dllendirmeleri usa uygun. Btn bunlarn ise en ok bir bilgede bulunduu ak: imdi tanrlarca en sevilen kii de o. Onun en mutlu kii olmas da doal; dolaysyla bil- 25 ge kii bu adan da son derece mutlu olsa gerek. mdi bunlar zerine, erdemler zerine, yine dostluk, haz zerine biimsel olarak yeterince szettiysek, acaba bizim tercihimizin hedefine ulatn m dnmeliyiz? Yoksa dedii- 30 miz gibi, yaplan ilerde hedef tek tek eyleri aratrmak, bilmek deildir de, daha ok bunlar yapmak m? Erdemi bilmek yeterli deildir de, elde etmeye, onu kullanmaya m almal? Acaba bakaca nasl "iyi" olabiliriz? Szler kiileri doru-kl-mak iin yeterli olsalard, Theognis'in dedii gibi, hakl olarak szlere pek ok, nemli dller verilirdi, bunun salanmas 35 gerekirdi. Ne ki szler zgr genleri gl olmaya; alkanlk- 1179b lan soylu, gerekten gzeli sever, erdemlere bal klmaya yreklendiriyor, zendiriyor ama pek ounu "iyi-gzeV'e ulatramyor. nk onlar doal olarak utanma duygusuna deil, korkuya ba eer; ktden irkinlikler yznden deil, cezalar yznden uzak dururlar. Tutkuyla yaadklarndan 5 kendilerine zg hazlarn, bunlar salayacak eylerin peinde kouyorlar; bunlara kart aclardan kayorlar, oysa 'gzel'i, gerekten ho olan tadna varamadklarndan bunlar d- 10 212 Mkomakbos-a Etik 15 iinmiiyorlar bile. mdi byle insanlar hangi sz deitirebilir Nicedir karaktere ilemi eyleri bir szle deitirmek ya ola nakli deildir ya da kolay deildir. Ama belki de istenecek ey u: Onlar araclyla don kiiler olarak grndmz her 20 ey bizde bulunursa erdemden pay alabiliriz. te yandan kimi doal olarak, kimi alkanlkla, kimi de eitimle "iyi" olur, diye dnlyor. mdi doadan kaynaklanann bize bal olmad, onun gerekten ansl kiilerde tanrsal bir nedenle bulunduu ak. Sz ile eitim ise her zaman, herkes zerinde etkili deil; tpk topran tohumu yeertmesi gibi, dinleyenin nhu-25 nu gzelce holanacak, gerekenden nefret edecek ekilde alkanlklarla ilemelidir. nk tutkuya gre yaayan kii onu bundan vazgeirecek sze kulak vermeyebilir, imdi bu tr birini deitirmek nasl olanakl? Genellikle tutkunun sze deil, zora baedii grnyor. Demek ki gzeli seven, irkinin 30 dman olan, belli bir ekilde erdeme zg bir karakterin olumas gerekiyor. Bunu gerekletirebilecek yasalarla yeti-tirememise, genliinden itibaren erdeme ynelen doru bir eitim almas zor olur. ll bir ekilde, salam karakterli yaamak ounluk iin, zellikle de genler iin pek ho deil. 35 Bundan tr eitim ve uralar yasalarla belirlenmeli: Al-i80a kanlk haline gelen eyler artk ac verici olmayacaktr. Ama gen olduklar iin doru bir eitim ve don bir klavuz bulmak herhalde yeterli deil; 'adam' olduktan sonra bunlar gzetmesi, alkanlk haline getirmesi de gerekir; ite bunlar im yasalara gerek var; genelde tm yaam iin de yasalara gerek 5 var. ounluk szden ok zorunlulua, gzelden ok cezalara baeiyor. Bunun iin kimileri, yasa koyucularn onlar dinleyecek olanlar erdemli alkanlklar bakmndan don kiiler olsunlar diye, onlar 'gi'zel'i

gzeterek erdeme yneltmeleri, tevik etmeleri gerektiine; ba emeyenlere, yola gelmeyenlere cezalar, caydrclar koymalar; slah olmayanlar da hepin . ter^ad^'kaldfrmafen^ereRtiihe inanrlar" Gzel iin yaaDokuzuncu Kitap 175 yan don kiinin sze ba eeceini, hazza itah duyan kt kiinin ise bir yk hayvan gibi ac ile cezalandrlacan dnrler. Bunun iin, hangi hazlar en ok isteniyorsa, o hazlara kart olan aclarn ceza olarak konmas gerektiini de sylerler, imdi dediimiz gibi, iyi olacak insan gzelce yetitirmek, altrmak gerekiyorsa; sonra da onun erdemli uralarla yaamas, isteyerek ya da istemeden kt eyler yapmamas gerekiyorsa; bu, bir usa, gc olan don bir dzene uygun yaayanlar iin szkonusu olabilir. Babann verecei emirler ne g tar ne de zorlayclk; kral ya da bu tr biri deilse genel olarak tek bir insannkiler de yle. Ama "akl bandalk ile usa bal bir sz" olan yasa, zorlayc g tar. Ayrca karsndakiler don yapsalar bile, insanlar giriimlerine kar kanlara dman olur; oysa yasa 'dom'yu buyurduundan tr ar gelmez. Ama yle grnyor ki, yalnzca Spartallarn devletinde ya da pek az baka devlette; yasa koyucu eitim ve uralarla ilgilenmi. Pek ok devlette ise bu tr konular savsanyor, herkes Kykloplar gibi, kars ile ocuklarna yasa koyarak dile-ince yayor. Demek ki en iyi ey, kamusal, don bir denetim olmas <bunun gerekletirilebilmesi:: Kamusal denetim olmazsa, her bir kiinin kendi ocuklar ve dostlarna erdeme ynelmeleri iin yardm etmesi ya da **li olmazsa bunu tercih etmesi uygun griinse gerek. Ne ki sylediklerimizden grnen u: Bunu daha ok, yasamac olan biri yapabilir. Nitekim ortak denetim yasalarla oluur, don denetim de erdemli yasalarla, bu ak. Yazl ya da yazlmam olmalar veya mzik, beden eitimi ve teki uralardaki gibi, bunlar araclyla bir ya da pek ok kiinin eitilmesi arasnda da hi fark olmad grlse gerek. Nitekim nasl devletlerde yasalar ile gelenekler yrrlkte ise, ayn ekilde evlerde de babann sz, alkanlklar yrrlktedir; stelik akrabala dayanarak yaplan iyilikten tr daha oktur bu; nk sevgi, itaat duygulan doa gerei ar basar. te yandan tek'telc kiilerin eitimi, hekim210 Nikomakhos'a Et{k likte olduu gibi, kamusal olandan farkl: Atei olan birine ge nel olarak dinlenme, perhiz iyi gelir ama belli bir kii ijn |)U o uygun olmayabilir, bir boks altrcs da her rencisine her halde ayn mcadele yntemini retmez. Demek ki, tek tek kiilere gre zel bir denetim olunca daha kesin sonu alnaca grnse gerek. nk her bir kii kendine yararl olana daha ok ulaacaktr. Ama her bir kiiye gre en iyi denetimde bulunabilecek olan kimse de, bir hekim, bir beden retmeni herkes iin veya belli kiiler iin neyin genel olarak uygun ol15 duunu bilen baka biridir (nitekim bilimlerin ortak olana zg olduklarn sylerler, byledir de). Ama yine de tpk kendisi iin son derece iyi hekim olan kimselerin bir bakas

iin hi de yararl olmayabileceinin grnmesi gibi, bilgiden bamsz olmasna karn deneyimiyle her bir kii iin uygun olan seike gren birinin gzel bir denetimde bulunmasna da 2 hi engel yok. Yine sanat, teorici olmak isteyen birinin genele ynelmesi ve onu olabildiince bilmesi gerektii de grnse gerek, nk bilimler genelle tmelle ilgili, bunu sylemitik. Demek ki, yasalar araclyla iyi oluyorsak, deneyimi ile ister ok sayda ister az sayda kiiyi daha iyi klmak isteyen biri 25 yasa koyucu olmaya almal. Nitekim birini iyi alkanlklara yneltmek rastgele birinin ii deildir; hekimlikte, bir denetim ile akl bandalk szkonusu olan btn teki alanlarda olduu gibi, bilen birinin iidir bu. mdi bundan sonra unu aratrmak gerekiyor: Ne yolla, nasl yasa koyucu olunabilir? Yoksa 3 teki alanlarda olduu gibi siyaset adamlar araclyla m olur bu? Bunun siyasetin bir alan olduunu dnyorduk. Yoksa siyasette dununun teki bilim ve uralarla ayn olmad m dnlyor? Nitekim teki alanlarda uralar retenler ile o alanda etkinlikte bulunanlar ayn kiiler, bu grnyor; szge-35 lii hekimler, yazmanlar. Oysa siyaset rettikleri sylenen so-i8ia fistlerin hibiri uramyor da, dnme gcnden ok deneyimle ve belli bir yetiyle uygulamada bulunan siyasetiler uDokuzuncu Kitap 175 rayor bu alanda. Berikiler bu tr konulan ne yazyor ne de onlar zerine konuuyorlar (geri bu, mahkemelerdeki, halk -neclislerindeki konumalarndan daha iyi bir ura olsa bile); yine ocuklarn ya da dostlarn siyaseti yaptklar da grnmyor. Oysa bunu yapmalar usa uygun olurdu, onlar devlet iin bundan daha iyi bir ey brakamazlard; kendileri ya da en yakn dostlar iin hibir eyi bu tr bir uratan daha ok tercih etmeselerdi! te yandan deneyimin de az yardm olmad grnyor; yoksa siyasetle iice olmakla siyaseti olunmazd. Bundan tr siyaset konusunda bilgi edinmek isteyen kiilerin deneyime gereksinimi olduu dnlyor. Oysa bunlar retmeye alan sofistler, retmekten ok uzak grnyorlar, nk onlar siyasetin nasl bir ey olduunu, nelerle ilgili olduunu hi bilmiyorlar. Yoksa siyaseti retorikle e, hatta ondan deersiz saymazlard;85 n kazanm yasalar bir araya koyarken kolayca yasa koyucu olunduunu dnmezlerdi. Onlar sanki, mzikte olduu gibi, semek bir doru yarglama edimi deilmi gibi; doru deerlendirme ok nemli deilmi gibi en iyilerini seebileceklerini sanyorlard. Tek tek eylerde deneyimleri olanlar ileri doru deerlendirir; neler araclyla, nasl tamamlandn, nelerin nelere uyduunu bilirler; deneyimsiz kiilere gre aranacak ey ise, yazmanlkta olduu gibi, i iyi ini kt m yaplm, bunu gzden karmamak. Yasalar siyasetin ii gibi grnyor, imdi biri bunlarla nasl yasamac olabilir ya da en iyi yasalar seebilir? Nitekim yazlm olanlar bir araya getirerek hekim de olunmuyor, bu belli. Geri hekimler yalnzca tedavileri sylemeye deil, ayn zamanda nasl iyileilebileceini, beden huylarn ayrdederek tek tek kiileri nasl tedavi etmek gerektiini de sylemeye alrlar, ama bunlar ancak deneyimliler iin yararldr, bilgisizler iinse bir yaran olmaz, bu grnyor. Demek ki, ayn ekilde, yasa ile devlet

ynetimi derlemeleri de, neyin iyi ya da kart olduunu, nelerin nelere uygun olduunu deerlen216 Nik.omak.bns 'a Etik direbilenler, teori yapabilenler iin yararl olabilir. Bu huydan uzak olmalarna karn, bunlardan sz edenler iin ise, don deerlendirmek, bir rastlant sonucu deilse, sz konusu olamaz, ama belki bunlara gre daha dom yarglayan kiiler olabilirler. Madem bizden ncekiler yasama konusundan pek szetmeden konuyu bize braktlar, insanca eyler konusundaki felsefemiz olabildiince tamamlansn diye, devlet ynetimlerini incelememiz herhalde ok daha iyi olacaktr, imdi ilkin bizden ncekiler tarafndan para para iyi bir ey sylenmi mi, bunu incelemeye alalm, tkincileyin deiik devlet ynetim biimlerinden hangileri devletleri kurtaryor, hangileri yok ediyor; ne gibi nedenlerle kimi ynetim biimleri iyi, kimi de kt ynetiyor, bunlar tek tek grmeye alalm. Bunlar zerine teori yaparken hangi devlet ynetimi en iyi, her biri nasl dzenleniyor, hangi yasalar, gelenekleri kullanmlar, bunlar da belki daha iyi bilebiliriz, imdi batan alalm.

You might also like