You are on page 1of 89

MLL ETM BAKANLII YAYINLARI: 1151

BLM VE KLTR ESERLER DZS : 279 ark - slm Klsikleri : 26

Bask yl 1989

ark - slm Klsikleri

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL
Gazali

eviren HLM GNGR

stanbul 1989

N S Z

Hicr beinci yzylda slm memleketlerinde bir aknlk hkm sryordu. Bir taraftan trl din frkalara mensup olanlar halkn zihnini kartryor, dier taraftan felsefe ile uraanlar slm akidesine aykr baz fikirler yayyorlard. Ehli snnet mezhebinden olan limler bununla mcadele ettiler. Bu mcadele nin n safnda bulunanlardan biri de "El-munkz--min-addall" yazan byk slm limi "gazali!" olmutur. Gazali'nin asl ad Muhammed'dir. slm dinine yapt byk hizmetlerden dolay slm leminde "mam, Zeyn-d-din, Hccetl-slam" gibi anna lyk byk unvanlarla anlr. 450 (1058) tarihinde Horasan'da, bugn ad Mehed olan, Tus ehri civarnda "Gazale" kynde domu ve bilhare doduu kye nisbetle Gazali adn almtr. Bu hususta yle bir rivayet daha vardr: Babas fakir ve okumam bir bir adamd. Yn eirip dkknnda satard. Arapada san'at eirmek olan kimseye "Gazzal" sfat verilir. Byk lim, babasnn san'at dolaysiyle "Gazzal" adn ald. Her iki rivayet de muteber kitaplarda kaydedilmitir. Ancak amcas da ulemadan olup "Byk Gazali" adiyle tarihe gemitir. Bu zatn, kadeinin yn eirme sanatiyle bir ilgisi yoktur. Bu cihetle birinci rivayete gre Gazali adn ald anlalr. Memleke timizde byk limin ad hep "Gazali" tarznda sylendii iin biz de bu ekli kabul ettik. Gazali, tahsilini Tus'da yapt. Sonra Curcan'a gitti, orada afi fkhn tahsil ettti. Memleketine dnerken yolda bandan yle bir vak'a geti: Beraber yolculuk yapt kervann yolunu ekiya kesti. Btn yolcular yoydular. Gazali'nin, iinde notlan bulunan torbasn da aldlar. Gazali bakanlarna mracaat etti. Senelerce mr sarfedip elde ettii bilgilere ait notlarnn torbada olduunu ve bu notlarn kendilerine hi bir faydas olmyacan anatarak geri verilmesini istedi. Bakan glmsedi: "Elinden kt paralar

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

alnnca cahil kalyorsun. Bilgi byle mi olur?" dedi, adamlarna tarbann geri verilmesini syledi. Gazali bu szden ders alarak Tus'da sene bu notlar ezberlemekle megul oldu. Sonra Niabur'a gitti "mam-l-haremeyn" adn tayan bayk limden ders almaya balad. Hocas onu ok beenirdi. Hatt son zamanlarda zeksna gpta ederdi. Gazali bu sralarda daha gen yanda iken eser telifine balad ve hret kazand. Hocas vefat edince Badada bal bulunan ve bugnk ad samra olan "erre men rea" ehrine gidip deerli limleri hizaye etmekle tannm mehur vezir "Nizam-l-mlk"n ikram ve tazimine mazhar oldu. 484 tarihinde Badaddaki "Medrese-i-Nizamiye"nin mderrislii ne tayin olundu. Drt sene sonra sebebi tercme olunan bir risalede tafsiltiylek grlecei zere tedrisi brakt, ama vard. ki seneye yakn orada kald. Sonra ziyaret iin Kuds'e ve Hicaza gitti. Nihayet vatanna dnd. On sene kadar inzivada yaad. Sonra kendi tabiriyle vaktin padiah (1) onu Niabura gitmee davet etti. Orada yeniden tedrise balad. Fakat bilhara bu vazifeyi de brakarak Tus'a dnd. Yaptrd bir tekke ile bir medresede tedris ve irat ile megul oldu. Mezar Tus'da mehur air Firdevs'nin mezar karsndadr. Gazali ok eser brakm verimli bir melliftir, eserlerinden birka unlardr: hyu Ulm-id-dn, Tehft-l-felsife, Minhcl-bidn, Mikt-l-en-vr, El-munkzu-min-ad-Dall, El-Kstsl-mstakim, lcm-l-avm an ilm-il-kelm, El-madnunu bihi al-gayri ehlili, Faysal-t-tefrika beynel-slmi ve-'z- Zendaka, Eyyh-el-veled, Kimy-y Saadet, Nasihat-l-Mlk v.s. Son iki kitap Faris diliyle yazlm, sonralar Arapaya ve dier lisanlara tercme edilmitir. Bu esererin en mehuru "ihyu Ulm-id-dn" ile "Teh-ft-l felsife" dir. 14 cemaziyelhir 505 (1111) tarihinde 55 (53) yanda vefat etti.

(1) Bu davet 499 (1105) tarihinde vuku bulmutur. Gazali'nin halife unvan kullanmayp padiah dediine gre bu zatn Selukilerden Melikahn olu Mehmet Gyaseddin olmas gerektir.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Gazali daha ocukken babas ld. leceine yakn oullar Muhammed ile Ahmedi (Gazali ile kk biraderini) bir sofinin eline teslim etti. Pek az olan maln da onlara brakt. Babadan kalan mal bitince, sofi geimlerini salamak maksadiylek onlar bir medreseye yerletirdi. Sonralar Gazali bu hdiseye iaret ederek: "Biz Allah rzas iin ilim tahsiline balamadk. Fakat ilim Allah rzas iin olmaktan baka bir gayeyi kabul etmedi." tarznda ok byk bir sz sylemitir. Gazalinin bir mddet o sofinin yannda bulunmas onun ruhu zerinde mhim bir tesir brakm, bilhare o da tasavvuf tarikna girmitir. Gazali felsefecilere ok muarzdr. Yukarda ad geen ve felsefeyi tenkid eden "tehaft-l-felsife" adndaki kitabn bni Sina'ya kar yazmtr. Buna mehur slm filozofu Endlsl bni Rd "Tehaft--tehaft-il-felsife" adl kitabiyle cevap vermitir. Fatih Sultan Mehmet, devrinin limlerinden Hocazade Mustafa ile Tus'lu Aleddin'e bu iki kitabn muhakemesi, hakknda birer kitap yazmalarn emretmi, Hocazadenin Gazaliyi mdafaa eden kitab ok hret kazanmtr. Rum 1303 tirihinde Gazalinin, bni Rdn ve Hocazadenin eserleri bir arada Kahire'de baslmtr. Gazali, "El-munkz" risalesini de felsefecilerle tlimiyecilere kar yazmtr. Kitabn sonunda bu ciheti aka anlatyor. Geri baka bahislere de temas etmitir, fakat en ok bunlar hakknda mtala yrtmtr, felsefecilere dair herkesin az ok fikri vardr. Fakat talimiyeciler kimlerdir? Bunlara smailiye, Btniye de denir. Birtakm adlar daha vardr. Horasan taraflarnda "Ehl-i talim" adiyle tannmlardr. Mezhepleri hakknda bilgisi olmyan kimselerin aydnlanmaa ihtiyalar olaca phesizdir. Tercme de bunlara dair not eklinde biraz malmat verilmekte ise de burada birka satrla kbiraz aklamak faydadan hli olamaz. Mezhebin adndan mahiyeti hakknda fikir edinmek mmkndr. Fakat biraz derinletirildii zaman iinden pek klamyacak bir hal ald grlr. Gazali de byle diyor. Bu mezhap erbab, hakikatlerin akl ile ispat olunabileceini kabul etmezler. Her eyi; masum, yani gnahtan saknmak melekesine sahip bir muallimden renmek iktiza ettiini iddia ederler. Bu muallim, olarn itikadn-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

ca, Hazreti Ali evldndandr. Kendini belli etmiyerek m e m l e k e t leri dolar. Onun adna, "Da" denilen birtakm kimseler mezhebi yaymaa gayret ederler. Bu dalerden biri olan, mehur "Hasan Sabbah" tarihte byk bir hret brakmtr. Mellif bu risalede sz aralarnda kendi hal tercmesine ve ilm hviyetine dair de ok kymetli malmat vermitir. Okuyanlar bu hususta ok eylere vkf olurlar. Hatt bu risale okunduktan sonra ona dair yazlm baz yazlarn dzeltilmee muhta oluu grlr. Gazali'nin bu risalede temas ettii birok meseleler iinde en ok dikkatli eken ve insan dndren bir nokta vardr ki onu anlatmadan gemek doru olamaz: Mehur Frasz filozofu Dekart (Descartes) tan (1596-1650) be buuk asr kadar evvel dnyaya gelmi olan bu byk adam, Dekart gibi, (ihsasat) ve (akliyat) a dayanan bilgilere tamamiyle itimad edilemiyeceini daha o zaman ortaya atm, fikrini misallerle tesbit etmitir. Kitapta "Safsataya kaplarak ilimleri inkr ettiime dair" balkl ksm dikkatle okuyanlar greceklerdir ki Gazali de Dekart gibi bir mddet temelli bilgi edininciye kadar btn bilgilerden phe etmitir. Nihayet "zaruri" yani delile muhta olmyan bedih bilgileri temelli bilgi olarak kabul edip phecilikten kurtulmu, kendisini phecelikten kurtard iin de mutasavvif bir mslmana yakr tarzda Cenab Hakka hamdetmitir. Gazali, ada olan byk limler kadar meseleleri akl ve mantk usullerle ispat iin delil tertibinde mahir olduu halde kalbi duygular, baka tbir ile nakli akl delillerden stn tutar. O, Talimiyecilerin "Talime ve muallime ihtiya vardr" fikrini kabul etmitir. Ancak muallim meselesinde onlardan ayrlmtr. "Bizim muallimimiz Hazreti Muhammeddir" diyor. O, nbvvete, yani peygamberlie baldr. Her hakikatin onun ile aydnlanaca na kanidir. Akl muhakeme ile hakikatlere erileceini imknsz sayar. Hlsa hakikati dinde arar. te bu sebeple, bir meseleyi zmek iin akl delilleri tertip e t m e k t e insan hayrete dren bni Sinay tenkid etmi ve ona kar Tehaft kitabn yazmtr. Bununla beraber bni Sina ile Farabi'nin felsefedeki kudretlerini hibir mslman limde bulamadn itiraf etmitir.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Mehmet Ali Ayni, Gazali'nin slubu hakknda yle der: " H e m bu kadar rengin ve rakik ve hem prmani bir slp hibir ebediyatta h e m e n maruf deildir. te bundan dolaydr ki Gazali'nin harfiyyen tercme-i asrndaki usret fevkalde olup bu ise ayan eseftir." Bu sz dorudur, u kk risaleyi tercme ederken baz yererde epeyce yoruldum. O gibi yerlerde manya tamamiyle sadk kalmakla beraber ifadenin Trkemize uygun olmas ve mnann iyice anlalabilmesi iin ufak tefek slp tasarruflarnda bulunmay muvafk buldum. Byle yerler pek azdr. Risalede birok eski terimler bulunmaktadr. Bu terimlerden birounun bugn kabul edilmi Trke karlklar vardr. Ancak bu karlklardan bir ksmnn yaz diline girmedii ve bu sebeple birok okur yazar kimselerce bilinmedii de bir hakikattir. Klsikleri tercme ettirmekten maksat bunlarn okunmasn salamaktr. Bir insan okuduu bir kitapta sk sk kendince "allm" olmyan kelimelerle karlarsa mtalaadan zevk al maz. Bu da okuyucularn saysn azaltr. Bu dnce ile yaz diline henz girmemi olan bir ksm yeni terimleri kullanmadm. Lzm gelen yerlerde kullandm eski terimlerin mnalarn not eklinde akladm (*) Hilmi Gngr

(*)

Mellifin biyografisi iin Bkz. slm ansiklopedisi, Cz. 37, s. 748-760. El-munkzu Min-ad-Dall'n Rahmi Balaban tarafndan, Sapklktan Kurtulu adiyle yaymlanm bir tercmesi varsa da malen denecek ekilde sathi ve muhtasardr. Eserin Garp dillerinden birine olan tercmesinden dilimize evrildii, asl metne uymamas dolaysiyle, sylenebilir. Bkz. Hakikat Yol larnda serisi No 1, Gazali, Sapklktan kurtulu, M. Rahmi balaban, Gayret Kitabevi, stanbul 1947, 16 sahife.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

RAHMAN VE RAHM OLAN TANRININ ADYLE BALARIM Her kitabn ve her makalenin banda kendisine hamdolunan Allaha hamdederim. Hakk haber veren Allah elisi Muhammed Mustafaya insanlar dallet ten kurtarp doru yola gtren line ve eshabna salt ve selmet okurum. Bu vecibeyi eda ettikten sonra maksada balyorum: Ey din kardeim,( 1 ) ilimlerin gayesi ile srlarn; mezheplerin, aknlk douran halleriyle derinlikerini (mahiyetlerini) sana anlatmam istedin. Trl din meslek ve yollar iinde hakk bulup meydana kar mak iin ektiim zahmetleri, taklit suretiyle olan itikattan( 2 ) kurtulup tahkik derecesine nasl ykseldi imi, ilkin lmi Kelmdan faydalandm cihetleri sonra Hakka ermeyi mam tandklar bir kimseyi taklit etmeye hasreden "Ehl-i Tlim"in( 3 ) gittikleri yollar, daha sonra, beenmeyip tenkit ettiim felsefe
(1) Eski limlerden bazlar kendilerinden bir ey soranlara bir risale ile cevap verirlerdi. Gazalide de bu det var. "lcam-l avam An-ilm'il kelm" "Eyyh-el-veled" kitaplarn bu suretle yazd gibi bu risaleyi de yle yazm. Sorulan sorann kim olduuna iaret yok. (2) nikatta taklit, bakasnn szn delilsiz kabul etmektir. Aksi "tahkik" tir. (3) "Ehl-i talim" ilerden bir taifedir. Bunlar hakikatleri mam tandklar bir zattan renmek icap ettiini iddia ederler. Bunlara "smailiye" ve "Btniye" dahi denir. Kitapta kendile rinden uzun uzadya bahsedilecektir.

14

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

mesleklerini, nihayet doru bulduum ve kabul ettiim tasavvuf tarikini, halkn szlerini ve dnce lerini tetkik ettiim sralarda bana malm olan hakikat zlerini, Badatta birok talebeye ders ver mekte iken ne sebeple bundan feragat ettiimi, uzun mddet sonra niin Niabura dnp tekrar ilim yaymya baladm aklamam arzu ettin. Bu istek te samim olduuna kanaat getirdiim iin arzunu, yerine getiriyorum. Tanrdan yardm isteyip ona te vekkl ederek, tevfikn benden esirgememesini dile yip ona snarak size sylyorum: Biliniz ki - Allah sizi doru yolda yrmee muvaffak etsin ve hakikata boyun emenizi kolaylatran - insanlarn muhtelif din ve milletlere ayrlmas; bir mmetin, yollar ayr olan trl frkalara ayrlarak birok mezhepler mey dana getirmesi derin bir denizdir ki oklar iinde boulmu. Pek az kimseler ondan kurtulmutur. Her frkaya mensup olan kimse, kurtulan kendi frkas olduunu zanneder ve "Her zmre kendi gidiinden memnundur - ayet" Btn szleri hakikat olan Pey gamberlerin ulusu - Allann salvat ona olsun kendi mmetinin de byle olacan: "mmetim yetmi frkaya ayrlacaktr. lerinde necat bulan yalnz bir tanedir" mnasndaki hadis - i erifinde bize haber vermitir. O byk Peygamberin, olaca n haber verdii ey tahakkuk etti. Genliimin ilk devresinden itibaren, yirmi yana girmeden evvel, blga yaklatm zamandan bugne kadar - ki im di yam elliyi gemitir - bu derin denizin dalgalariyle mcadele ediyorum. Cesaretle derinliklerine dal-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

yorum. Korkak ve ekingen deilim. Btn karanlk durumlarda da urayorum. Her gl yenmee alyorum. Her uurumu atlatmaa gayret ediyo rum. Her frkann itikadn aratryorum. Her taife nin mezhebine ait srlar meydana koymaa abalyo rum. Hangisi hak, hangisi btl; hangisi Peygamberin snnetine uygun, hangisi bid'at( 1 ) zerine kurulmu? anlamak istiyorum. Bir btnnin( 2 ) iindekini ren mek dilerim. Bir zahirinin gittii yolun neden ibaret olduunu renirim. Bir felsefecinin felsefesinin ma hiyetini anlamay arzu ederim. Bir mtekellimin (lm-i Kelm liminin) fikrinin ne olduunu, ne iin mcadele ettiini tetkik ederim. Bir mutasavvfn i temizliine nasl eritiinin srrna vakf olmay ok isterim. Bir bidin ibadetinin ona ne saladn incelerim. Allah inkr eden bir zndkn bu inkra cret etmesinin sebeplerini aratrrm. Genliimin iptidasndan beri hakikatleri kavramaa susam ol mak ftr bir detimdir. Allah tarafndan yaradlm da yer etmitir, Bunda benim ihtiyar ve arzumun tesiri yoktur, Bu sayede taklit bandan kurtuldum. ocukluk devrine yakn bir zamanda, grenee dayanan akidelerden azade kaldm. nk grdm ki daima hristiyan ocuklar hristiyan olarak, yahudi ocuklar yahudi olarak mslman ocuklar da mslman olarak yetiiyorlar. Tanr elisinden Allah ona asalt ve selm etsin rivayet olunan u
(1) Ashabn ve tabinin gittikleri yola aykr yol ve gidi. (2) Btinler Kur'ann zahir mnasna bakmazlar. "Maksat btn dr" derler.

16

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

manda bir hads iittim. "Her doan ocuk msl man yaradl zere dnyaya gelir. Sonra ana ve babas onu yahudi yapar, hristiyan yapar, mecusi yapar". Asl yaradln hakikati ile ana ve babay, retmenleri taklit etmek dolaysiyle arz olan akide lerin hakikatini aratrmay arzu ettim. Telkin ile balyan; hangisi hak, hangisi btl olduunda birok ihtilflar vuku bulan bu taklitleri ayrdetmek istedim.' lkin kendi kendime dedim ki benim maksadm ilerin hakikatlerini anlamak ve bilmektir. O halde evvel (bilgi) nedir? Bunun hakikatini aratrmak icap eder. Nihayet anladm ki (yakn) reddesine varan bilgilerde bilinen eyin asla ek gtrmiyecek derecede anlalm olmas gerektir. Bunda yanlm olmak, vehme kaplmak ihtimali varit olmaz. Kalp byle bir ihtimale imkn veremez. Hatadan emin olmak iin (bilgi) o suretle kuvetli olmaldr ki mesela birisi o bilginin btl olduunu iddia etse ve ta altna evirmek, deynei ejderha yapmak suretiyle de dvasnn doruluuna delil gsterse bu keyfiyet o bilgi sahibine ek vermez. B e n (on) saysnn () ten byk olduunu bildiim halde birisi "hayr on'dan daha byktr. Szme inanmanz iin de u denei ejderhaya evireceim." dese ve dediini yapsa, ben de grsem bu yzden bilgimde bana bir ek arz olmaz. Ancak o adamn bunu nasl yaptna aarm. Yoksa bildiim eyde phe etmem. Sonra anladm ki bu tarzda bilmediim, bu suretle (yakn) hasl etmediim her bilgi itimada ayan deildir,

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

17

hatadan emin olamaz. Hatadan emin olmyan bilgi de yakn ifade etmez.

SAFSATAYA( 1 ) KAPILARAK LMLER NKR ETTME DAR Sonra bilgilerimi kontrol ettim. Grdm ki bende (hissiyat) ve (zaruriyat)( 2 ) tan baka byle bilgi yok. Dedim ki imdi bende hsl olan yeisten sonra hissiyat ve zaruriattan ibaret olan bedih bilgilerden baka mklleri zerek bir vasta kal mad. yle ise ilkin bu bilgileri inceliyerek kuvvet derecelerini anlamalym. T ki mahsusata olan gvenim, zaruriyatta yanlmaktan emin olmaklm; taklide dayanan eski bilgilerimle birok kimselerin ispata dayanan bilgilerindeki emniyet cinsinden mi dir? (yani ek gtrr). Yoksa bu emniyet hakikate uygun, yanlmak ihtimalinden uzak bir ey midir? Anlalsn. ok cidd bir gayretle mahssat ve zaruriyat zerinde dnmee, bunlarda nefsimi pheye drmek mmkn olup olmadn aramaa bala dm. Uzun mddet pheden ileri gelen aratrmalar dan sonra mahssatta hata olmyacana emin olmay
(1) Vehim ifade eden mukaddimelerden tertip edilmi delil.

Kardaki muarz artmak ve susturmak iin kullanlr. (2) Hissiyat. B e hasse ile kazanlan bilgiler. Zaruriyat: Delil aramaa mahta olmyan bedih bilgiler. Bir ikinin yarsdr, gibi.

18

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

nefsim kabul etmedi. Bu hususta dt ek kuvvet buldu. im diyordu ki "Mahssata nasl gvenilebi lir? Bunlarn en kuvvetlisi gz hassesidir. Bu hasse glgeye bakar, onu sabit, hareketsiz grr. Onda hareket olmadna hkmeder. Bir mddet sonra tecrbe ve mahede ile anlar ki o, hareket ediyor. Ancak o hareket birdenbire olmayp tedri ile, zerre zerre oluyor, onda sabit olmak durumu grlmyor. Kezalt gz yldza bakyor. Onu bir altn lira byklnde gryor. Halbuki hendes deliller, onun zerinde bulunduumuz kreden daha byk olduunu gsteriyor. Mahssatta bu gibi hallerde his hkimi hkmediyor. Fakat akl hkimi mdafaasna imkn olmyacak ekilde tecrbe ile yalanlyor." Dedim ki "mahssata olan gven btl oldu. O halde zarur olan akl bilgilerden baka itimada deer bir ey kalmad." "On, ten byktr; bir eyde nefiy ve ispat bir araya gelmez; bir ey hem ldis, hem kadm; hem var, hem yok; hem vacip (bulunma s zaruri), hem muhal olamaz," szleri gibi. Bunun zerine mahssat ie kart. Dedi ki: "Bu gibi akl bilgilere olan itimadnn mahssata olan itimadna benzemiyeceine nasl emin olabilir sin? Bana gvenin vard. Akl hkimi geldi. Beni tekzip etti. O olmasayd beni tasdikte devam edecek tin. htimal ki akl anlaynn tesinde dier bir hkim vardr. Ortaya kt vakit akl verdii h kmden dolay tekzip eder. Nasl ki akl hkimi ortaya ktnda hissi verdii hkmden dolay

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

19

yalanlad.. Akln tesinde dier bir idrakin ortaya kmamas onun muhal olmasna dellet etmez." Nefis bunun cevabnda biraz duraklad ve rya hadisesiyle kiindeki pheyi kuvvetlendirdi ve dedi ki: Grmyor musun? uykuda birtakm eylerin varlna inanyorsun, birtakm halleri tehayyl edi yorsun, onlarda sebat ve istikrar bulunduunu kabul ediyorsun. O durumda onlar hakknda hibir ekke dmyorsun. Sonra uyanyorsun, gryorsun ki btn tahayyl ettiin, inandn eylerin asl yok. O halde uyank iken hissin, yahut akln delaletiyle edindiin itikadn hak olduuna nasl emin olabilir sin? Vaka o itikat, iinde bulunduun hale nazaran haktr. Lkin mmkndr ki sana dier bir hal arz ola ki onun uyanklna nisbeti senin uyanklnn uykuya nisbeti gibi olsun, uyankln o hale izafetle uyku saylsn. O hal sana arz olduu zaman aklnla tevehhm ettiin her eyin hayal olduunu, aslsz bulunduunu kesin olarak anlarsn. Belki bu hal sofilerin kendilerinde bulunduunu iddia ettikleri haldir. Onlar kendilerinden geip hasselerini kaybet tikleri zaman kendilerinde mkulata uymyan baz halleri mahede ettiklerini sylerler. htimal ki bu hal lmdr. nk Hazreti Peygamber - Allah ona salt ve selm etsin - nsanlar uykudadrlar. ldk leri zaman uyanrlar buyurmutur. Dnya hayat ahirete nisbetle uyku saylabilir. nsan ld zaman herey ona imdi grdnden baka trl grnr. O zaman kendisine denir ki:

20

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

zerinden rtn (Perdeni) kaldrdk. Bu gn gzerin daha keskindir( 1 ). Bu vesveseler iime dounca kalbimde yer etti. Buna bir il aradm, fakat bulamadm. nk bu vesveseleri ancak delil ile giderebilirdim. Delil de ancak (bedih) dediimiz bilgilerden meydana gelebi lirdi. Bu bilgiler msellem( 2 ) olmaynca onlardan delil tertip etmek de mmkn olmad. Bu hal g iyileen bir dert gibi iki ay kadar iimi kemirdi. Durum itibariyle safsata mezhebine saplanmtm. Fakat kimseye bundan bahsetmiyordum. Nihayet Cenab Hak beni o hastalktan kurtard. Nefsim shhat ve itidale dnd. (Zaruriyat) dediimiz bilgile rin kabule ayan, gvenilir olduuna emin oldum. Bu emniyet, delil tertip ve tanzim etmek suretiyle hsl olmu deildi. Ancak Cenab Hakkn kalbime att bir nur sayesinde olmutu. Bu nur, birok bilgelerin anahtardr. Hakikatlere ermek daima delil ile olur zannedenler Allahn geni ve sonsuz rahmetini da raltm olurlar. "Tanr bir kimseyi hidayete eritir mek istedii zaman, islm dinini kabul etmesi iin gsn erh eder." mnasndaki ayeti kerimede "erh" ten maksat ne olduunu Hazret Peygambere sormular. erh tanrnn kalbe att bir nurdur, buyur mular.
(1) yet. (2) Msellem, kabul edilmi demektir.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Bunun almeti nedir? demiler. Gurur yeri olan dnyadan uzaklamak, ebe diyet diyar olan ahirete balanmak, snmaktr, cevabn vermilerdir. Hazreti Peygamber bir hadis - i erifinde: "Al lah halk karanlk iinde (nefsin hkm altnda) yaratt. Sonra onlarn zerine kendi nurundan serpti (hidayet etti) buyurmular. te yukarda bahsi geen nur, bu nurdur. Kefi, yani hakikatlara vakf olmay bu nurdan beklemek gerektir. Bu nur zaman zaman Tanrnn kereminden fkrr. Ona ermek iin kollamaldr. Nitekim Hazreti Peygamber; "Dnyadaki hayatnzda zaman zaman Rabbinizin ilhamkr ltuflar zuhur eder. Onlar karmamaya aln" buyur mutur. Bu hikyeyi anlatmaktan maksat, hakikati ara makta ok cidd hareket ettiimi gstermektir. O derecede ki aramak lzm olmyan eyi bile aradm. nk bedihyat aramak iktiza etmez. Onlar hazr dr (herkese malmdur). Hazr olan ey aranrsa kaybolur, gizlenir. Aranmas lzm olmyan bir eyi ariyan kimse aranmas iktiza eden eyi aramakta kusur etmekle itham olunamaz. *** HAKKAT ARATIRANLARA DAR Cenab Hak ltfu ve keremi ile beni bu hastalk tan iyi edince hakikati aratranlarn drt snftan

22

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

ibaret olduuna dikkat ettim. Birinci snf lmi Kelm limleridir. Bunlar rey ve istidlal sahibi olduklarn iddia ederler. kinci snf Btiniye frkasdr. Bunlar, talim ashabndan olduklarn, hakikatleri "mam - i 1 masum ( )" dan rendiklerini sylerler. nc snf felsefecilerdir. Bunlar da mantk, ve Brhan( 2 ) erbab olduklarn iddia ederler. Drdnc snf mutasavvflardr. Bunlar Tanr nn huzurunda bulunduklarn, mahade ve keif ashabndan olduklarn iddia ederler. Ben de kendi kendime dedim ki hakikat bu drt meslein dnda kalamaz. Bu meslekler erbab haki kati aramak yolunda yryorlar. Hakikat bu meslek ler dnda kalrsa o, zaman ona ulamak midi kalmaz. nk taklitten ayrldktan sonra tekrar ona dnmek imkn yoktur. Mukallidin mukallit olduu nu bilememesi arttr. Mukallit olduunu bildii anda taklide dayanan bilgisi bir ie gibi paralanr, hie iner. Bu paralar biribirine eklenmekle dzelmi olmaz. Meer ki dimada eritilerek yeni bir kalba dklm olsun. Bu yola girmeye, bu frkalarn dncelerinin mahiyetini aratrmaya koyuldum. nce ilmi kelm, sonra felsefe yolunu, daha sonra btnlerin talimatn, drdnc olarak tasavvuf mez hebini inceledim.
(1) Masum, gnahtan saknma melekesine sahip, demektir. (2) Yakn ifade eden bilgilerden tertibedilmi delil.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

LM- KELMDAN MAKSAT VE GAYE NE OLDUUNA DAR Evvel ilmi kelma baladm. Onu lykyle rendim. zne vkf oldum. Bu ilimde 1 "Muhakkik"( ) saylan kimselerin kitaplarn mtala ettim. Arzu ettiim konulara dair kitap tasnif ettim. Grdm ki bu ilim kendi gayesini temine kfi geliyor. Fakat benim maksadm temin edemiyor. lmi kel mn gayesi Ehli Snnetin akidesini muhafaza etmek, onu bid'at erbabnn kartrmasndan korumaktr. Tanr, elisinin diliyle kendi kullarna din ve dnyala rnn iyiliini salyan hak bir itikad telkin etti. Kur'an Kerim, Peygamberin szleri (hadisler) bunu bize haber veriyor. Sonra eytan, bid'at ashabnn vesveselerine, snnete muhalif bir takm kanaatler kartrd. Onu yaydlar, mslmnlarn doru itikat larn tevik edeyazdlar. Cenab Hak lmi Kelm limlerini yaratt. Gelenee bal Ehli snnete muha lif olan tremi bid'at ashabnn kt gidilerini meydana koyacak szerle snnete yardm etmek arzusunu onlarda uyandrd. te (lmi Kelm) ve (Mtekellimn) bundan dodu. Bunlardan bir taife Cenab Hakkn kendileri ne verdii vazifeyi yerine getirdi. Snneti iyi mda faa, Peygamberin telkin ettii akideyi muhafaza ettiler. Uydurma bid'atlere kar koydular. Lkin bu mdafaalarda, hasmlar tarafndan ileri srlm,
(1) Meseleleri delil ile ispat ederek kabul eden lim.

24

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

kendileri tarafndan ya taklit, ya icma - mmet, yahut da Kur'an ve hadise uygunluk dolaysiyle kabul ve teslim edilmi baz mukaddemetlere ( 1 ) dayandlar. En ok hasmlarnn szlerindeki tenakuzlar meyda na koymak, onlarn kabul ettikeri esaslarn dourdu u batl fikirleri muaheze etmek gibi eylerle urat lar. (Bedih) szlerden baka szleri asla kabul etmiyen bir kimse iin bu eit szlerin faydas pek az olur. Binaenaleyh ilmi kelm kfi derecede beni tatmin etmedi. Yukarda ikyet ettiim derdime ifa olmad. Evet (Kelm) sanat meydana geldikten sonra onunla itigal oalp zaman geince (Mtekellimin) snneti mdafaa ederken eyann hakikatleri ni anlatmaa zendiler. Cevherden, arazdan ve bunlann ahkmndan bahsetmee baladlar. Fakat ilmi kelmdan maksat bu deildi. Bunun iin szleri asl gayeyi temin edemedi. Halkn akide ihtilfndan doan aknlk karanln tamamiyle gideremedi. Benden bakas iin byle bir gaye tahakkuk etmi olabilir. Hatt bir ksm insanlarda byle bir gayenin tahakkuk etmi olduuna phe etmem. Fakat bunun (evveliyat) tan( 2 ) olmyan baz noktalarda taklit ile kark olduu da phesizdir. B e n imdi kendi halimi anlatyorum. Yoksa ilmi kelmdan ifa bekliyenlere diyeceim yok. ifa veren illar derdin bakalna

(1) Mukaddime: Mantkta bir kyasta bulunan iki cmleden her biri. Burada prensip diyebiliriz. (2) spat muhta olmyan bedih bilgiler.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

gre deiir. Ne kadar il vardr ki bir hastaya menfaat, dier birine mazarrat verir. * ** FELSEFENN GAYESNE DAR (Felsefenin gayesi nedir? Kt olan ve olmyan ksmlar hangileridir? felsefeciler hangi szlerinde tekfir olunurlar, hangilerinde olunmazlar? Hangi szlerinde ehli bid'attan saylrlar, hangilerinde sayl mazlar? Ehli hakkn szlerinden alp btl maksatla rn kabul ettirmek iin kendi szlerine kartrdklar szler nelerdir? Hak dedikeri bu szlerden halk nasl nefret etmitir? Hakikat sarraf olan kimseler felsefe cilerin szlerindeki halis hakk kalp ve mau haktan nasl ayrdetmilerdir? Bu cihetleri izah edeceim.) lmi kelm bitirdikten sonra felsefeye baladm. unu kesin olarak anladm ki bir ilme son haddine kadar vkf olmyan kimse o ilimdeki bozuklua vkf olamaz. O derece vkf olmal ki o ilimde en byk lim saylan kimseye eit olmakla kalmayp onun derecesini gemeli ve onun kavryamad derin noktalar, gaileleri kavramaldr. Ancak o zaman o ilmin fasit olduuna dair iddias doru olabilir. slm limleri iinde himmetini bu noktaya sarfetmi bir kimseyi gremedim. Mtekellimnin, kitaplarnda felsefecileri reddettikleri yerlerde onlardan aldklar szlerin hep vuzuhsuz, perian, tenakuz ve fesatla

26

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

dolu olduunu grdm ilimlerin inceliklerine nfuz ettiini iddia edenler yle dursun, cahil halktan bir kimse bile o szlere kanamaz. Anladm ki bir mezhebi iyice anlamadan, zne vkf olmadan reddetmek karanla kubur skmak gibidir. Bu se beple felsefe tahsiline ciddiyetle sarldm. Bu bapta yazlm kitaplar bir stattan yardm grmee muh ta olmadan mraleaya koyuldum. er' ilimlerin tedris ve tasnifinden bo kaldm saatlerde buna altm. O sralarda Badatta yz talebeye ders veriyordum. Cenab Hak, bo zamanlarmdaki bu mtalalarla iki seneden az bir vakitte beni bu ilmin en son haddine muttali kld. lmi tamamiyle anladk tan sonra bir sene kadar da daim surette onu dndm, tekrarladm, derinliklerine daldm. Niha yet oradaki aldatmalara, tezvirlere, hakikat ve hayal lere ek ve pheye mahal kalmyacak surette vkif oldum. imdi felsefecilerin ve ilimerinin hikyesini benden dinle. Bunlarn birka snf olduunu, ilimle rinin de birka ksmdan ibaret bulunduunu gr dm. Btn bu snflar; eskilerle daha ncekiler, sonrakilerle evvelkiler arasnda, hakikatten uzak ve yakn olmak hususunda byk fark bulunmakla beraber hepsi kfr ve ilhat ( 1 ) damgasn tarlar.

**

(1) Btl mezhebed slk etmek.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

27

FELSEFECLERN SINIFLARINA VE HERSNDE KFR DAMGASININ BULUNDU UNA DAR Felsefeciler; frkalar ok, mezhepleri muhtelif olmakla beraber ksma ayrlrlar: Dehrler, tabi ler, ilhler. Birinci snf dehrlerdir. Bunlar en eski felsefeci lerden bir taifedir. Kinatn tedbirli, lim, ve mukte dir bir yaratcs bulunduunu inkr ettiler, lem tedenberi kendiliinden bylece mevcuttur, bir yaratcs yoktur. Hayvan meniden vcuda gelir. Meni de hayvandan hasl olur. tedenberi byledir ve byle gidecektir; dediler. Bu ksm felsefeciler zndktrlar. kinci snf tabilerdir. Bunlar bir zmredir ki en ok tabiat leminden, hayvanlarn ve nebatlarn acaibinden bahsettiler. "Hayvanlarn azasn terih" ilmi ile ok megul oldular ve bu ilimde Cenab Hakkn ok hayret verici sanatlarn ve yksek hikmetlerini grdler. lerin gayelerine vkf, kadir ve hakm bir halikn varln itirafa mecbur kaldlar. Terihi ve menafill'aza ilmininin acayip cihetlerini mtala eden her insanda hayvan yapsn, bahusus inan yapsn bina eden Allann tedbirlerindeki kema le dair byle zaruri bir ilim hasl olur. Fakat, tabiler tabitattan ok bahsettikeri iin hayvani kuvvvetlerin kvam ve kemal zere bulunmasnda mizan itidal zere bulunmasnn byk tesiri olduuna vkf

28

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

oldular. nsandaki "Kuvvei kle(1)" nin de mizaca tbi olduunu zannettiler ve mizacn bozulmasiyle o da bozulur ve yok olmu bir ey tekrar var olamaz, dediler. Bu sebeple bunlar "Nefs lr, bir daha dnmez" fikrine sahip oldular ve ahiret yoktur, dediler. Cenneti, cehennemi, kyamati ve hesab inkr ettiler. badet iin sevap, gnah iin azap olacan kabul etmediler, gemsiz, ba bo kaldlar. Hayvanlar gibi, ehvetlere daldlar, Bunlar da zndk tlar. nk imann esas Allaha ve ahirete inanmak tr. Bunlar Allaha ve sfatlarna inandlarsa da ahireti inkr ettiler. nc snf ilhilerdir. Bunlar daha sonra yetien felsefecilerdir. Bunlardan biri Efltunun ho cas olan Sokrattr. Efltun da Aristo'nun hocasdr. Mantk ilmini tertip eden, felsef ilimleri telhis edip kolayca istifade edilir hale getiren Aristo olmutur. Bu suretle bu ilimlerin, anlalmas g ksmlar daha kolay anlalr bir hale geldi. Bunlarn hepsi, yukar daki iki snf, yani dehrilerle tabileri reddettiler. Onlarn byk hatalann bakalarna sz brakmyacak surette akladlar. Onlann bu suretle birbiriyle arpmalar "Allah mminleri arpmadan kurtar d" mnasndaki ayeti kerime fehvasnca mminlerin onlar reddetmek iin uramasna hacet brakmad. Sonra Aristo, Efltunun, Sokratn ve daha nce yaam ilhlerin felsefesini iddetle reddetti, hepsin den uzaklat, ayn kald. Bununla beraber onlarn
(1) Hayat ve idrak kuvveti.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

29

kfr ve bid'at saylan baz fikirlerini kabul etti, kendini o gibi fikirlerden kurtaramad. Bu sebeple gerek bunlar, gerek bni Sina, Farabi ve bakalar gibi onlara uyan islm felsefecilerini tekfir etmek vacip oldu. unu da ilve edelim ki hibir mslman filozof bni Sina ve Farab kadar Aristonun ilmini bize lykyla nakletmee muvaffak olamamtr. Bakalarnn naklettikleri hep hatal ve karktr. Okuyanlarn zihni karr, anlayamaz. Anlalmyan bir ey nasl red veya kabul edilebilir? bni Sina ve Farabnin nakillerine gre Aristonun bizce malm olan btn felsefesi ksma ayrlr. Biz ksm kfre gider, bir ksm bid'at saylr, bir ksmnn da asla inkr icap etmez. Bunlar tafsil edelim.

FELSEFENN KISIMLARINA DAR Felsef ilimler, elde etmek istediimiz maksada gre, alt ksmdr: Riyaziye, mantk, tabiye, ilhiye, siyasiye, ahlk. 1 RYAZYE Riyaziye; hesap, hendese ve heyet ilimlerinden ibarettir. Bunlarn hibirinde ne msbet, ne de menfi cihetten dine taallk eden bir cihet yoktur. Bunlar akl delillerle ispat olunan eylerdir. Anlalp re-

30

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

nildikten sonra inkra mahal kalmaz. Fakat bunlar dan iki fenalk domutur. Birisi udur: Bu ilimleri mtala eden kimse oradaki incelikleri ve delilleri hayret ve taaccp ile karlar. Bu yzden felsefecilere kar iinde takdir hissi uyanr. Zanneder ki felsefeci lerin btn ilimleri ak olmak ve kuvvetli delile dayanmak hususunda bu ilim gibidir. Sonra felsefeci lerin kfrn, Allah inkr ettikerini, maneviyata kymet vermediklerini undan bundan iitir, srf onlar taklit etmek sebebiyle kfir olur. Kendi kendine Din hak bir ey olsayd riyaziyeyi bu kadar incelemi olan bu byk adamlarca malm olurdu, gizli kalmazd. der, onlann kfrn, inknn iitince dini nkr etmenin doru olduuna kanaat getirir. Baka hibir dayana olmad halde yalnz byle bir dnce ile doru yoldan kan ne kadar adam grdm! Taklit ile doru yoldan kan bu adama: Bir ilimde mahareti olan kimsenin dier ilimlerde de mahir olmas lzm gelmez. Fkh, Kelm ilimleri ni iyi bilen bir insann tp ilminde de hzk olmas icap etmez. Sonra akl ilimleri bilmiyen bir kimsenin Nahiv ilmini de bilmemesi iddia edilmez. Her ilmin erbab vardr. O ilimde ilemde ilerlemiler, bakalarn gemilerdir. Bazan bunlar baka ilimlerde cahil ve ahmak mevkiine derler. Eskilerin riyaziyata ait szleri delile dayanr. Fakat ilahiyatta tahminidir. Bunu ancak tercbe eden, onunla megul olan anlar. dense kulana girmez, kabul etmez. Nefsinin galebesi, tembellik arzular, kendini akll gstermek ten holanmas gibi haller onu btn ilimlerde

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

31

felsefecilere iyi gzle bakmakta srar etmee sevk eder. Bu byk bir fettir. Bu sebeple bu ilimlerle fazla megul olanlar menetmek vacip olur. nk bu ilimler geri dine taallk etmezler. Ancak fesefecilere ait ilimlerin balangc olduu iin felsefecilerin fenal ve uursuzluu okuyana sirayet eder. Bunun la fazla uraanlar iinde dinden kmyan, takva gemini bandan atmyan pek az kimse vardr. kinci fenalk, islm dininin cahil taraflarndan gelmitir. Bunlar felsefecilere ait btn ilimleri inkr etmeyi dine hizmet ve yardm saydlar. Bu suretle onarn btn ilimlerini red, cahil oldukann iddia ettiler. Hatt onlann ay ve gnein tutulmas hakkn daki szlerini kabul etmediler. Bu iddialann er'a muhalif olduunu sylediler. Cahillere yakan bu iddialar, ay ve gnein tutulmasn kat' brhan (akl delil) ile bilen bir kimsenin kulana vard zaman kendi delilinde pheye dmez, ancak islm dininin cehil zerine kurulduuna, kat' brhanlan tanmad na hkmeder, felsefeye kar sevgisi artar, islm dininden yz evirir. Bu ilimleri inkr etmekle islm dinine hizmet ettiklerini zannedenlerin din aleyhinde iledikleri cinayet ok byktr. eriat, bu ilimler hakknda ne msbet, ne menfi bir ey sylemi deildir. Bu ilimlerde de din ilerine dokunacak cihetler yoktur. Hazreti Peygamberin u mnada bir sz vardr: Gne ile ay Allann ayetlerinden (almetlerinden) iki ayettirler. Bir kimsenin ne

32

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

lm(1) ne de yaamas iin tutulmazlar. Byle bir ey grdnz vakit Allah anmaya ve namaza kounuz. Bu hadste gne ile ayn seyrini, onlann belli durumlarda itima ettiklerini, yahut karlatk larn tarif eden hesap ilmini inkra sebep olacak bir ey yoktur. Bu hadis-i erifin sonu olarak gsterilen Ancak Allah bir eye tecelli ettii zaman o ey hudua (ba emek demek) vanr. cmlesi sahih denilen muteber hadis kitaplannda yoktur. te riyaziyatn hikmeti ve afeti budur. 2 MANTIK Mantkta da ne msbet, ne de menfi cihetten dine taallk eden bir ey yoktur. Mantk delilerin, kyaslarn usuln, brhann mukaddimelerinin art larn bu mukaddimelerin nasl tertip edileceini, (haddi sahih) denilen tariflerin artlarn, bunun nasl takip edileceini - ilmin ya tasavvurdan - ki tarif yoliyle renilir, ya tasdikten - kibrhan yoliyle renilir - ibaret olduunu tetkik eder. Bunlarda inkr edilmesi gereken bir cihat yoktur. Bunlar "Mtekilliminin" ve ilim erbabnn delile ait zikret tikleri eyler cinsindendirler. Aralarndaki fark ifade ekillerinde, terimlerde grlr. Bir de mantk alim leri tariflere, taksimlere fazla ehemmiyet verirler, bunlan etrafl olarak anlatrlar. Mantklarn szleri(1) Hazreti Peygamberin olu brahim vefat ettii gn gne tutulmutu. Halk, Peygamberin olu ld iin gne tutul du, d e m e e balad. Hazreti Peygamber onlar irad etti.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

33

ne dair misal verelim. Derler ki: Her (a) nn (b) ol duu sabit olursa, baz (b) nin (a) olmas lzm gelir. Yani (her insan hayvandr) sz sabit olanca bundan (baz hayvann insan olduu) mnas kar. Bunu yle bir kaide ile ifade ederler: "Mucibe-i klliyenin aksi, mucibei cziyedir" Bu szlerin, dinin esaslarna ne taallku vardr ki inkr olunsun. nkr edilere mantklar inkr edenin aklnda, hatt dininde kusur olduu zannna derler. nk o adam dinin bu gibi inkrlar zerine kurulduu kanaatinde olduunu gstermitir. Evet, mantklarnda da bu ilimde baz fenalk lar grlmektedir. Bunlar "Brhan" iin bir takm artlar ortaya koymulardr. Bu artlarla (brhan) phesiz (vakn) ifade eder. Fakat din meseleleri tetkik srasnda bu artlara tamamiyle riayet edeme miler, ok msamahakr davranmlardr. ok kere mant tetkik eden bir kimse onu beenir, ok ak vekat'i bulur. Sanr ki mantklar kendilerinden rivayet olunun ve kfre varan meseleleri bu gibi brhanlarla ispat etmilerdir. Din ilimlerde o mesele ler hakknda yaplan tahkikata iyice vakf olmadan o yanl fikirleri kabul edecek kfre der. Bu fet de manta arz olmaktadr. 3 TAB LMLER Bu ilim, lemdeki cisimlerden; yani gklerden, yldzlardan, yerdeki su, hava, toprak, ate gibi basit cisimlerden; hayvan, nebat, madenler gibi mrekkep

34

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

cisimlerden; bunlarn deimeleri, istihale geirmele ri, imtiza etmeleri sebeblerinden bahseder. Bu, bir tabibin insan cisminden, mhim ve tli zasndan ve mizacnn istihalesi sebeplerinden bahsetmesine ben zer. Din tp ilmini inkr etmedii gibi tabi ilimleri de inkr etmez. Ancak belli ve sayl baz meseleleri reddeder ki onlar (Tahaft-l-felsife)(1) adndaki kitabmzda zikrettik. O kitapta zikrettiimizdenbaka dine uymad grlen meselelerin, iyi d nld takdirde, anlattm meselelerde dhil olduu anlalr. Hepsinde esas olan nokta udur: Tabiat Allann emri altndadr. Kendiliinden bir ey yap maz. Halik ona yaptrr. Gne, ay, yldzlar ve dier eya Allann emrine tabidirler. Hibiri kendiliinden bir i yapacak durumda deildir. 4 LH LMLER Felsefecilerin en ok yanldklar meseleler bu ksmdadr. Mantkta (brhan) iin kabul ettikleri artlara lykyle riayet edemediler. Bu yzden arala rnda ok ihtilf oldu. bni Sina ve Farabinin anlattkanna nazaran Aristo ilahiyatta mezhebini islamlarn mezheplerine yaklatrmtr. Fakat felsefecilerin ila hiyat bahsinde yaptklar hatalar yirmi esasa dayanr. kfre varr, on yedisi islm dinine nazaran bid'at
(1) Tehaft, arka arkaya bir eyin zerine dmek, arpmak manasnadr. Pervanenin lmbaya arpmas gibi "Tehaft l - felsife" filozoflarn hatalara dmesi, dklmesi d e m e k olur.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

35

saylr. Bu yirmi meseledeki kanaatlerini ykmak iin (Tehaft) kitabn tasnif ettik. Kfre varan mese lede btn mslmanlara muhalefet etmilerdir. Birinci mesela udur: nsan ldkten sonra cesedi tekra dirilmez. Sevap ve azap gren ruhlardr. Azaplar, ruhandir, cisman deildir. "Ruhun azap duyacan kabul etmelerinde isbat etmilerdir. Ruh azab duyacaktr. Ancak cesedin dirilmesini inkr etmelerinde hat etmilerdir. Ve bu iddia ile eriat nazarnda kfr irtikp etmi saylrlar. kinci mesele: "Cenab Hak klliyat bilir, cziyat(1) bilmez" Bu sz de eriat nazarnda ak bir kfrdr Kur'an Kerimde yle denilmitir: "Yerde ve gkte bir zerre miktar dahil Allann ilminden hari kalmaz." Hakikat budur. nc mesele: Felsefeciler lemin kadim ve ezel olduuna inanmlardr. Mslmanlardan hibir kimse bu meseleleri bu tarzda kabul etmemitir. Bu meselelerden baka meselelerde, mesel, Allahn sfatlarn nefiy eylemekte, "Allah zat ile bilir, ayrca bir ilim sfat yoktur." tarzndaki idialarda mezheple ri mutezile mezhebine yakn grlmektedir. Bu gibi szlerle mutezilenin tekfiri lzm gelmez. "Feysal ttefrika beynel - islmi ve' - ez - zendeka" adnda ki kitabmzla, kendi mezhebine muhalif olanlar
(1) Bir cinsten olan birok varlklar gsteren mefhumlara kll denir, Aksi "cz" dir. Mesel deniz kllidir, btn denizleri gsterir. Fakat Marmara czdir, yalnz bir denizi gsterir.

36

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

hemen tekfir edenlerin doru dnmediklerini gs terecek izahat verdik. 5 SYASYAT Felsefecilerin bu husustaki btn szleri dnya ilerine ait saltanat tarafndan maslahata binaen kabul olunan tedbirler" diye hlsa edilebilir. Bu baptaki bilgileri Allah tarafndan Peygamberlere gnderilen kitaplardan ve gemite yaam veliler den naklolunan hikmetlerden almlardr. 6 AHLK

Felsefelerin bu husustaki btn szleri de nef sin sfatlarn saymak, ahlkn beyan etmek, bunla rn cins ve nevilerini anlatmak, fena olanlarn dzel tilmesi iin lzm gelen tedbirleri almak ve mcahedede bulunmak tarznda hulsa edilebilir. Bu bilgi leri mutasavvflarn szlerinden almlardr. Muta savvflar llaha inanan bir zmredir. Allahn zikrine devam, nefsin arzularna muhalefet ederler. Dnya dan yz evirerek Allaha giden yolda yrrler. Bu suretle vuku bulan mcahedelerinde nefsin ahlk, kayplar, hareketlerinin kt taraftan kendilerine malm olur. Bunlan ak olarak anlatmlar, felsefe ciler de alp kendi szlerine kartrmlardr. Mak sattan szlerini hoa gidecek bir ekle sokarak btl fikirlerini kabul ettirmektir. Felsefeciler asrnda, daha dorusu btn asrlarda bu gibi Allah adama-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

37

nndan bir cemaat bulunmutur. Cenab Hak dnyay onlarsz brakmaz. Onlar yeryznn manev byk leri temel talan saylr(1). Onlarn bereketiyle yer yzndeki halka rahmet yaar. Hazreti Peygamber bir hadste: "Bunlann yz suyu hrmetine insanlara yamur yaar, rzk ihsan olunur. Ashab kehif bunlardan bir cemaat idi." buyurmutur. Sofiler, kur'an kerimin beyan vehile eski zamanlarda da yaamlardr, felsefecilerin, peygamberlerle tasavvuf erbabnn szlerini kendi kitaplanna dercetmeleri yznde iki fenalk meydana geldi. Biri o szleri kabul edenler, dieri de reddedenler hakkndadr. O szleri reddedenler hakkndaki fenalk byktr. nk bilgisi zayf olan bir zmre zannetti ki o szler onlann kitaplannda yazl ve onlann btl fikirleriyle karm olduu iin terk edilmek, okunmamak icap eder. Hatt onlar anlatanlara itiraz etmelidir, dedi ler. O szleri ilk nce elsefecilerden iittikleri iin btl olduu zayf akllarna yerleti. nk syliyen, szleri btl bir insandr. Bir misal verelim: birisi bir hrstiyandan "Tanrdan baka tapacak yoktur. sa Tanrnn elisidir" szn iitiyor, kabul etmiyor. Diyor ki bu, hristiyan szdr. Dnmyor ki hristiyan bu szle mi kfir oluyor? Yoksa Hazreti Muhammedin peygamberliini inkr etmekle mi? Eer Hazreti Muhammedin peygamberliini inkr

(1) Metinde bu zatlar hakknda (evlat) kelimesi kullanlmtr. Ta savvuf dilinde (evlat) ark, garp, imal, cenup olmak zere dnyann drt kesinde oturan drt byk zate denir.

38

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

dolaysiyle kfir oluyorsa kfrn icap eden eyler den baka, haddi zatnda hak olan eylerde isterse o eyin hak olduunu o hiristiyan da kabul etsin - ona muhalefet etmek doru olmaz. nk bu, akl zayf olanlarn detidir. Hakk adam ile tanrlar, adam hak ile deil. Akl sahibi olan kimse akll insanlarn en by olan Hazreti Aliye uyar. Buyurmu ki: "Hakk adamla bilemezsin. nce hakk tan, o mnasebetle ehlini de tanrsn" Akll adam esasen hakk tanr. Bir sz iittii vakit ona bakar. Hak ise kabul eder. Syliyen, ister bozuk fikirli bir kimse olsun, ister doru dnceli. Hatt ok kere sapk kimselerin szlerinden hakikati karmaa alr. Bilir ki altnn kt yer topraktr. Bir sarrafn kendi anlayna gveni olduka elini kalpazann kesesine sokup halis altn kalpndan ayrarak karmasnda bir zarar tasavvur olunmaz. Kalpazanla muamelede ancak kyl zarar grr, sarraf deil. Yzme bilme yenler deniz kysnda dolamaktan menolunur, ma hir yzgeler deil. Ylana dokunmaktan ocuk menolunur, efsunlu( 1 ) olup bu hususta mahareti olan bir kimse menolunmaz. Hayatma yemin ederim ki insanlarn ou hakk btldan, doru yolu eri yoldan ayrd etmek hususunda kendilerini maharetli ve ok akll sanrlar. Bu sebeple mmkn olduu
(1) Efsun esasen by demektir. Eskiden baz dervi geinenler ylann kendilerine zarar vermemesi iin eyhlerin elinden erbet ierlerdi. Bunlar ylanlar tutarlar, oluk ocua tehir ederlerdi. Halk onlara efsunlu, erbetli derdi. Yaptklar i bir nevi maharetten ibarettir.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

39

kadar hepsini saptm olanlarn kitaplarn okumak tan menetmek, kapy kapamak vacip olmutur. nk bunlar anlattm bu fetten kendilerini korusalar bile ileride anlatacam ikinci fetten salim kalmazlar. Kltr itibariyle ilimlerin mahiyetini kavryacaak derecede kuvvet bulmam, kalb gzleri mezheplerin yksek gayelerine doru almam bir zmre din ilimlerinin srlarna ait yazdmz eserler de kaydettiimiz baz noktalaraa itiraz ettiler ve iddia ettiler ki onlar eski felsefecilerin szlerinden alnm tr. Halbuki onlann bazs bizim kendi fikirlerimizdir. "Bazan bir at evvelce geen bir atn izine basar." atasznde anlatld vehile bizim hatnmza gelmi olan bir ey nce bakasnn da hatrna gelmi olabilir. tiraz olunan szlerin bazs da er' kitaplar da, biroklarnn mnas da tasavvuf kitaplarnda mevcuttur. Farz edelim ki o szlerin hepsi ancak felsefecilerin kitaplannda vardr. Bundan ne kar? O szler haddi zatnda mkul ve burhan ile sabit ise, Kur'ana ve hadse muhalif deilse niin terk ve inkr edilmek icap etsin? Bu kapy aarsak, bir hakikati evvelce bir ehli btln hatrna gelmi diye reddetme e kalkrsak birok hakikatleri reddetmemi lzm gelir. Hatt Kur'ann ayetlerinden, Peygamberin hadslerinden, gemiteki byklerin hikyelerinden, hkema ve mutasavvflarn szlerinden bazlarn reddetmek iktiza eder. nk "hvanussafa" adnda ki kitabn sahibi bu saydklanmz kitabnda zikret mitir. Bunlan kendi dvasna delil gstermi ve bu vasta ile ahmaklarn kalblerini kendi btl fikrine

40

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

celbetmee almtr. Byle bir kanaat, ehli btln hakikatlari, kitaplarnda kendi szlerine kartrmak suretiyle elimizden almalarna sebep olur. Bir limin en aa derecesi koyu cahil halktan farkl olmaktr. Baldan, - hacamet iesinde grse bile, - tiksinmez. Dnr ki ie baln kendisini bozmaz. Nefsin ondan irenmesi cehilden ileri geliyor. Esasen ie pis kan iin yaplmtr. Cahil zanneder ki kan iede olduu iin pis olmutur. Bilmiyor ki kan kendinde mevcut bir sfattan dolay pistir, Baldan bu sfat olmaynca mcerret o iede olmas ona o hali vermez ve pis olmasna sebep olmaz. Bu, btl bir vehimdir, halkn bir ouna galip galmitir. Bir sz onlann byk tand bir adama isnat etsen btl dahi olsa hemen kabul ederler. Fena, deersiz bildikleri bir kimseye isnat etsen doru da olsa reddederler. Daima hakk adamla lerler. Adam haktan tanmazlar. Bu ok byk bir dellettir. zah ettiim bu afet, felsefe kitaplarn mtalea etmeyi reddedenlere aittir, kinci fet o kitaplan mtalea etmeyi kabul edenlere taallk eder. Felsefe ye ait "hvanussafa" ve saire gibi kitaplar okuyan kimse, iinde Peygamberin szlerinden alnm hik metleri, mutasavvflarn fikirlerini grr, ekseriye o kitaplar beenir ve kabul eder. Onlara kar sevgi besler. Okuduu ve beendii szlerin verdii iyi zan sebebiyle ona kartrlm olan btl fikirleri de hemen kabul eder. te bu, bir nevi btl fikirleri telkin demektir. Bu fetten dolay o kitaplar okuma y menetmek lzmdr. nk onlar okumakta b-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

41

yk mahzur vardr. yi yzmeyi bilmiyen kimseleri nehir kenarlarnda dolamaktan korumak iktiza ettii gibi halk bu kitaplar okumaktan korumakta iktiza eder. ocuklar ylanlara ilimekten menetmek lzm olduu gibi halk, btl fikirlerle dolu bu szleri dinlemekten de menetmek lzm gelir. Efsunlu kim se, kk ocuunun kendisini taklit edeceini, "Ben de babam gibi yapabilirim" diyeceini anlarsa onun yannda ylana el srmemelidir. Bu suretle, ocuu byle bir harekette bulunmaktan sakndrmak lzm gelir. Hakik bir lime byle yapmak der. Bir mahir efsunlu ylan tutup panzehir ile zehiri ayrd, panzehiri kararak zehiri yok ettii vakit panzehiri muhta olandan esirgemesi yerinde deildir. Salam para ile kalp paray iyi ayrt eden bir sarraf kalpaza nn kesesine eline sokup halis altn alarak kalp iade ettii zaman iyi ve salam paray muhta olan kimseden esirgemesi doru olamaz. lim de byledir. (1) Panzehire muhta olan kimse zehir mer kezi olan ylandan karlm olmasndan dolay ona kar yzn ekitirse, paraya muhta olan fakir, kalpazann kesesinden karlm altn kabulden nefret ederse kendilerine hatrlatmak lzm gelir ki bu nefret onlar arzu ettikleri faideden mahrum brakacak tam bir cehilden baka bir ey deildir. unu da anlatmal ki iyi para ile kalp para arasnda, bir kese iinde bulunmak suretiyle, yaknlk bulun(1) Yani bilgisi, halkn zihnini kartrmadan onlara felsefenin iyi taraflarn anlatmaa kfi ise bunu esirgememelidir.

42

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

mas iyi paray kalpa evirmez. Nasl ki kalp paray da iyi yapmaz. Bunun gibi hak ile btl arasnda yaknlk olmas, yani bir ilim iinde kark olarak zikredilmi olmas btl hak yapamaz. te felsefenin feti ve zarar hakknda anlatmak istediimiz bu kadardr. *

** TALM MEZHEB LE GALESNE DAR


Felsefe ilminden, onu renip anlatmaktan, tentid edilmesi lzm gelen yerleri tenkidetmekten fari olduktan sonra anladm ki bu da maksad lykyle temin edemez. Akl btn meseleleri, dava lar kavramakta mstakil deildir. Btn kank meseselerin zerinden (anlalmazlk) perdesini kal dramaz. imdi "Talimiye mezhebi" denilen mezhep zuhur etmitir. "Biz her eyin mnasn, hakk retmee memur masum bir imamdan renmiiz" tarzndaki iddialar halk arasnda yaylmtr. Kitap larnda yazl eylere vukuf kesbetmek iin onlarn da szlerinden bahsetmek arzusu bende uyand. Bu srada tesadfen onlarn mezheplerinin hakikatini meydana koyacak bir kitap yazmaklm iin hilfet makamndan( 1 ) kat' bir emir aldm. Bu emri ihmal etmek elimden gelmezdi. Bu, iimdeki arzuya haric
(1) Yirmi sekizinci Abbas Halifesi Mstazhir Billh bni Muktedi.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALAL

43

gzel bir saik oldu. Kitaplarn aramaa, szlerini toplamaya baladm. Onlarn, eski talimiyecilerden duyulmu szlere pek de uygun olmyan, bu zamann insanlar tarafndan ortaya atld anlalan baz szlerini duymutum. O szleri topladm. yice ince ledim. Sonra salam bir tarzda sraladm, cevaplarn tamamiyle verdim. O derecede ki Ehli snnetten bir zat, onlarn delillerini anlatmakta fazla gayret gster mi olmam doru bulmad: Bu, onlara bir hizmettir. Sizin bu tahkikleri niz, sralamalarnz olmasayd onlar bu gibi kark lklar, pheler dolaysiyle mezheplerini mdafaadan ciz kalrlard, dedi. Bu sz bir cihetten dorudur. Ahmet bni Hambel( 1 ), mutezileyi red hakknda bir kitap yazan "Hris-i Muhasibi" ( 2 ) ye iyi yapmadn syledi. Haris: Bid'ati reddetmek farzdr, dedi. Ahmet: Evet, fakat sen ilkin phelerini anlattn, sonra cevap verdin. Mtalea edenlerin bu phelere zihni taklp verdiin cevaba iltifat etmemesi, yahut verdiin cevabn hakik mnasn anlamamas varit tir. Cevabn verdi. Ahmedin dedii dorudur, eer bahsedilen phe yaylmam ve hret bulmamsa. Fakat phe yaylmsa ona cevap vermek vaciptir.
(1) Hambel mezhebinin imam. (2) Basral mehur bir mutasavvftr. Cneydi Badad'nin amcasdr. Vefat: 243

44

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Cevap vermek iin de evvel pheyi anlatmak lzmdr. Evet onlarn ehemmiyet vermedikleri p helere fazla ehemmiyet vermemeli. Ben de byle hareket ettim. Ben, pheleri, evvelce "talimiye" cilere katlp onlarn mezhebini benimsemi olan, sonra bana gelip gitmiye balyan birisinden iittim. "Onlar mezheplerini reddeden musanniflere glyor lar, nk bu musannifler hl onlann delillerini anlyamamlar." dedi, bana o delilleri zikretti ve onlardan hikye etti. Asl delillerinden gafil olduu mu zannetmelerine nefsim raz olmad. Bunun iin onu zikrettim. Delilleri iitip de anlamadm sanma larna da gnlm raz olmad. Bunun iin de pheyi anlattm. Demek istiyorum ki evvel phelerini imknn son haddine kadar akladm. Sonra fesadn gsterdim. Hulsa: mezheplerinin esas, szlerinin kymeti yoktur. Eeer cahil dostun kt yardm olmasayd o bid'at zayfl ile beraber bu dereceye kadar hret bulamazd. Fakat taassubun iddeti, hakk mdafaa edenleri yaplan mnakaalarn ba langcnda niza' uzatmaa, onlarn her dediini red ve inkr etmee sevk etti "Talim ve muallime ihtiya vardr", "Her muallim ie yaramaz. Belki masum muallim lzmdr." yolundaki dvalarn reddettiler. Fakat "Talime ve muallime ihtiya vardr" dvasnda talimiyeciler hakl ktlar. Bu davay reddedenlerin sz hkmsz kald. Baz kimseler buna aldandlar. Sandlar ki bu cihet onlann mezheplerinin kuvvetin den ve muhaliflerin mezheplerinin zayflndan ileri geliyor. Halbuki bu, hakka yardm edenin zayfln-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

45

dan ve yardm yoliyle yapmayi bilmediinden ileri gelmitir. Bunu anlyamadlar. Dorusu udur ki muallime ihtiya vardr ve bu muallimin masum olmas gerektir. Bunu itiraf etmek lzmdr. Fakat bizim masum muallimimiz Hazreti Muhammeddir. (Allahn selm ona olsun) Onlar: Hazreti Muhammed vefat etmitir. Derlerse biz de: Sizin mualliminiz de gaiptir(1). Deriz. Onlar: Muallimimiz insanlan doru yola davet ede cek rehberler yetitirdi ve her tarafa gnderdi. Rehberler ihtilfa derlerse, yahut mkl karsn da kalrlarsa kendisine mracaat etmelerini bekle mektedir. Derlerse biz de:
(1) iiler, Hazreti Peygamberden sonra imam (yani Halife) olmak Hazreti Alinin hakkdr; ondan sonra bu hak onun evldna geer, derler. Bu suretle imam tanlan on iki zat vardr. On ikinci imam Muhammed Mehdi, babas Hasan- Askeri ld zaman ortadan kayboldu. Ahir zamanda meydana kacan bekliyorlar. Fakat yukarda bahsedilen imamlar hakknda i zmreleri arasnda ihtilf var. Burada (talimiye) dediimiz zmre, altnc imam Cafer-i Sadk'tan sonra dier iler gibi onun ikinci olu Musa Kzm deil, kendinden evvel lm olan byk olu smaili imam tandlar. Bu suretle onlara smailiye ad verilmitir. Kendilerini i telkki etmezler. mamlarn ne suretle meydanda olmadna dair vazh mal mat elde edilemedi.

46

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Bizim muallimimiz de rehberler yetitirdi ve her tarafa gnderdi. retmedik bir ey brakmad. Cenab Hak Kur'an Kerimde: "Bugn size dininizi ikmal ettim" buyurmutur. Her ey retildikten sonra muallimin vefat etmesi zarar vermez. Nasl ki ortadan kaybolmas zarar vermiyor, deriz. zlmesi gereken bir mesele kald. Bu rehber ler iitmedikleri hususlarda nasl hkmederler? Nas ile( 1 ) mi? Bu, olamaz. nk o husus iin nas yoktur. tihat ve rey ile mi? Aradaki ihtilf da buradadr. Deriz ki: Hazreti Peygamber tarafndan Yemene gnderi len Muazn yapt gibi yaparlar. Mesele hakknda nas varsa onunla, yoksa itihat ile hkmederler. Daha dorusu onlann (da) lerinin( 2 ) imamdan uzaklaarak dounun en uzak yerine gittikleri zaman yaptklarn yaparlar. Onlar (dailer) daima nas ile hkmedemezler. nk naslar mahduttur. Tkenmiyen vak'alan tamamiyle gstermez. cap eden her vak'ada uzun mesafeleri yryerek imamn bulundu u ehre gidip sormak da mmkn deildir. O vakte kadar, meseleyi sormu olan kimse vefat etmi olabilir. Bu takdirde oraya kadar gidip gelmek bir fayda temin etmi olmaz. Birisi kblenin hangi tarafta olduundan pheye dse kendi itihad ile (arat rarak) hangi tarafta olduuna hkmeder ve o tarafa
(1) Ayet. hads. (2) Da: Talimiye mezhebinde halk bu mezhebe davet e t m e y e vazifeli kimse.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALAL

47

doru namaz klar. Baka yol yoktur. nk kbleyi renmek iin imamn bulunduu memlekete gitse namaz vakti geer. O halde itihada binaen kbleden baka bir tarafa doru namaz klmak caiz olur. yle bir esas kabul olunmutur: tihadnda hat etmi olan bir kimseye bir sevap, isabet edene iki sevap vardr. tihada bal btn meselelerde hkm byledir. Fakire zekt vermek ii de byledir. ok kere insan, zengin olduu halde maln saklyarak kendini fakir gsteren bir kimseyi fakir zanneder, ona zekt verir. Bundan dolay muaheze olunmaz. Hat etmi olsa bile... nk insan ancak kendi zannna gre muaheze olunur. Burada talimiyeci dese ki: O adamn muhalifinin zann da kendi zann gibidir. Deriz ki: nsan kendi zannna uymakla memurdur. Kblenin hengi tarafta olduunda pheye den bir kimse kendi zannna uyar. sterse bakas kendisine muhalefet etsin. Buna kar da dese ki: Amelde( 1 ) mukallit olan kimseler Ebu Hanife'ye, afi'ye ve dier mtehidlere uyarlar. Derim ki:
(1) Amel, itikat karldr. Bedenle yaplan iler ve ibadetler demektir.

48

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Kblede pheye den kimse, reyleri birbiri ne uymayan birka itihat sahibi arasnda kalsa ne yapar? O reylerin sahiplerinden hangisinin daha faziletli, kble hakkndaki delillere daha lim olduu na kendi itihadiyle hkmeder ve onun itihadna uyar. Mezhepler hakknda da byle yapmak zarur olurki yine kendi itihadna uymu olur demektir. Peygamberler, mamlar ilimleri olduu halde bazan hat ederler. Peygamberimiz - Allahn selm ona olsun - buyurmu ki "Ben zahire gre hkmede rim. Kalblerde sakl cihetleri Allah bilir." Yani ben ahitlerin szlerinden hsl olan galip zanna gre hkmederim. Bazan ahitler hat ederler. Byle itihada tbi meselelerde peygamberler dahi yanlmaktan kurtulamazlar. O halde yanlma mak bizden nasl beklenebilir? Burada (ehl-i talim) in iki sorusu vardr: Birisi udur: tihad meselesi, itihada tbi meselelerde doru olabilir. Fakat itikada ait esaslarda doru olamaz. nk bunda yanlan mazur saylmaz. O halde byle meselelerde ne yaplr? Derim ki: Akaid esaslar Kur'an Kerimde ve hadslerde zikredilmitir. Geriye kalan tafsillerde ve niza'l meselelerde hakikat, "kstas- mstakim" yani doru mizan ile tartlarak anlalr. Kstas mstakim dedi im ey, Cenab Hakkn kendi kitabnda zikrettii

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

49

be esastr ki onlar "Kstas- Mstakim" adndaki kitabmda anlattm. Talimiyeci dese ki: Hasmlarn bu mizanda sana muhalefet edi yorlar. Derim ki: Bu mizan anlaldktan sonra ona muhalefet edilemez. zah edeyim: Ehli talim muhalefet edemez; nk onu Kur'andan aldm, Kur'andan rendim. Mantklar muhalefet edemez; nk mantkta gs terilen artlara uygundur, muhalif deildir. lmi kelm limleri muhalefet edemez; nk nazar meseleleri ispat eden deliller hakknda anlattklar cihetlere uygundur. lmi kelm meselelerinde hak bu vehile meydana kar. Buna kar da: Elinde byle bir mizan varsa niin halk arasndaki ihtilf kaldrmyorsun? dese. Derim ki: Beni dinleseler aralarndaki ihtilf kaldr rm. htilf kaldrmak yolunu "Kstas Mstakim" kitabnda bildirdim. Dikkatle oku ki hak olduunu bilesin. Halk onu dinledii takdirde aralarndaki ihtilf kesin surette kaldracan anlarsn. Fakat onlann hepsi dinlemiyor. Ancak bir zmre dinledi, aralarndaki ihtilf kaldrdm. Senin mamn (talimiyecilerin imam), halk kendisini dinlemedii halde, aralarndaki ihtilf zorla kaldrmak istiyor. Peki,

50

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

imdiye kadar niin kaldramad? mamlarn ba olan Hazreti Ali bile - Allah ondan raz olsun ihtilf kaldramad. Niin?... Bir de senin imamn btn halk zorla kendini dinlemeye mecbur edebileceini iddia ediyor. O halde bugne kadar niin zorlamad. Hangi gne brakt? Onun halk kendi tarafna davet etmesi, ihtilf ve muhalifleri oaltmaktan baka bir netice vermedi. Halk arasndaki ihtilf; kan dkme e, ehirleri ykmaa, ocuklar ksz brakmaa, yol kesmee, mallar yama etmee sebebolmasn diye korkuluyordu. te sizin ihtilf kaldrmanzn iyi neticesi olarak (!) dnyada yle haller zuhur etti ki misli grlmemitir( 1 ). Yine dese ki: Halk arasndaki ihtilf kaldracan iddia ediyorsun. Birbirine uymyan mezhepler, karlkl ihtilflar arasnda aran bir kimseye seni dinleyip hasmna kulak vermemesi lzm gelmez. Sana muha lefet eden birok hasmlarn vardr. Seninle onlar arasnda ne fark var? te bu onlann ikinci sorusudur. yle cevap verilir: Bu, soru evvel senin aleyhine dner; nk o arm adam kendi tarafna davet etmek istirsen "Senin, muhalifinden daha iyi olduun ne ile sabittir? Halbuki ilim ehlinin ou sana muhaliftir" diyecek.
(1) Talimiyeciler tarafndan yaplan zulmlere iarettir. Tafsilt tarih kitaplannda yazldr.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

51

Buna nasl cevap vereceini merak ediyorum. "Be nim imamm hakknda (nas) vardr.( 1 )" mi diyecek sin? Nas dvasnda seni ne zaman tasdik eder. nk o, nass Peygamberden iitmemitir. Bunu ancak senin iddia ettiini iitiyor. Halbuki ilim eshab bu hususta senin yalan sylediini kabulde mutabk kalmlardr. Haydi o adam nassa ait dvan kabul etti diyelim. Eer asl nbvvette (peygamberlikte) yani "nbvvet var m, yok mu?" meselesinde anp: "Farzedelim ki senin mamn bana kar Hazreti sann mucizesi ile szn teyide kalksn, hakk sylediine delil olarak "Ben baban diriltirim" desin ve hakikaten baban diriltsin, bunun zerine bana hakl olduunu sylesin. Onun doru sylediini ne ile kabul ederim? Halkn hepsi bu mucize ile Hazreti sann doru sylediini kabul etmedi. Bu mesele zerine yle g sualler sorulabilir ki akl delilden baka bir ey ile cevap verilemez. Akl delillere de sence itimat olunmaz. Sihrin mahiyeti ve mucizeden fark anlalmadk a ve Cenab Hakkn kullarn dallete drmiyecei( 2 ) bilinmedike mucizinin dorulua
(1) Talimiyeciler, Hazreti Alinin ve evldnn imaml hakknda baz hadsler bulunduunu rivayet ederler. (2) Kur'an Kerimde "Tanr istedii kulunu doru yoldan ayrr, istediini doru yola gtrr." mnasnda bir yet vardr. Tanrnn kullarn doru yoldan ayrmas, tartma konusudur. Burada bu cihete iaret edilmitir.

52

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

dellet edecei anlalamaz. Allah kullarn dallete sevk eder mi? suali ve buna cevap vermenin gl mehurdur." Dese, btn bu itirazlara ne suretle cevap verilir? Halbuki senin iddia ettiin imam kendisine uymak hususunda muhalifinden daha uygun deildir. Bu itirazlar karsnda ister istemez inkr etmekte olduu akl delillere mracaat eder. Bu takdirdehasm onunkinden daha ak delillerle dvasna kuvvet verir. Grlyor ki bu ikinci sualleri yle bir tarzda aleyhlerine dnd ki (talimiye) taifesinin eskileri ve yenileri hep bir araya gelseler, buna cevap vermee urasalar baaramazlar. Onlarn bu ikinci suallerinin ortala yayd fesada, ilm ehliyetleri zayf birtakm kimselerin onlarla tartmaya tutumalar, anlattmz bu sualin aleyhlerine evirme cihetini brakp cevap vermee kalkmalar sebebolmutur. Cevap vermiye kalk mak, sz uzatmak demektir. Maksat arzu edildii vehile abuk anlatlamaz. Bu sebeple hasm cevap tan aciz brakmaya yaramaz. Birisi dese ki: Suali aleyhlerine evirmek suretiyle onlar susturmak ciheti anlald. Fakat bu suallerine cevap da verebilir mi? Evet derim, eer bahsolunan akn adam "Ben hayrette kaldm", derse ve hayrette kald

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

53

meseleyi tyin etmezse ona denir ki "Sen bir hasta gibisin ki ben hastaym, diyor, fakat hastalnn ne olduunu sylemiyor. Yalnz bana il veriniz, diyor. O hastaya denir ki dnyada mutlak hastala il yoktur. llar muayyen hastalklar iin verilir. Baars, ishal ve saire gibi..." Hayrette kalm olan kimse de byledir. Hangi meselede hayrette kaldn tayin etmelidir. Tyin ederse yukarda bahsettiim be mizan ile tartarak hakikati kendisine anlatrm, O mizanlar ki kim onlar lykiyle anlarsa doru olduk larn kabul eder. Onlarla tartlan her meselede kendisine kanaat gelir. Hem mizan, hem de tartnn doru olduunu anlar. Nasl ki bir hesap ilmi rencisi hem hesab, hem de retmenin hesap bildiini ve doru yaptn anlar. Bu ciheti "El kstas" yirmi yaprak kadar tutan szlerle akladm. Dikkat olunsun! imdi maksadm onlann (talimiyecilerin) mezheplerinin fasit olduunu anlatmak deil dir. Bu ciheti ilkin "El-mstazhiri" kitabnda, sonra onlann Badatta bana anlatlan bir szne cevap olarak yazdm Hccet - l - hak" kitabnda, n c defa Hemedan'da bana anlatlan bir szlerine cevap olarak yazdm on iki fasladan ibaret "Mufassal-l h i l a f adndaki kitapta, drdnc defa olarak Tus'ta bana sylenen birtakm rk fikirleri ne cevap olarak yazdm cetvel eklindeki "Kitap d - derec" adl eserimde, beinci defa olarak da bal bana bir kitap olan, gayesi bilgilerin mizann gstermekten ve bu mizanlar iyi anlyan bir kimsenin ayrca bir imama uymas lzm gelmiyeceini anlat-

54

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

maktan ibaret olan "El kstas" kitabnda zikrettim. Burada maksadm unu anlatmaktr ki bu adamlar dan, insan kark ve karanlk fikirlerden kurtaracak bir ifa beklenemez. Bunlar imam tyini hususunda delil gstermekten cizdirler. Uzun mddet onlar denedik. Talime ve masum muallime ihtiya bulun duu hakkndaki iddialarn tasdik ettik. mam, onlann tyin ettii zat olduunu kabul eder grn dk. Sonra "Bu masum imamdan ne rendiniz?" diye sorduk. Bu hususta aklmza gelen baz mkl leri onlar anlattk. Mkllerimizi zmek yle dursun anlyamadlar bile. Kendi acizlerini grnce ii gaip imama havale ettiler. "Gidip ondan sormak lzm" dediler. Gariptir ki bunlar muallimi aramak ve onu bularak kurtulua kavumak fikriyle mrleri ni boa harcadlar. Ve ondan hibir ey renmedi ler. Pislie bulam bir insan gibi ki su aryarak yorulur. Suyu bulunca da kullanmaz yine pislie bulam olarak kalr. Bunlardan bazlar imamdan renilmi baz bilgileri olduunu iddia eder. Anlatt nn hulsas Fisagorun bozuk felsefesinden ibaret tir. Fisagor en eski felsefecilerden biridir. Mezhebi felsefe mezheplerinin en ktsdr. Aristo reddet mitir. Hatt ok zayf bulmu ve rezil etmitir. (hvan us safa) adndaki kitapta anlatlan felsefe budur. Hakikatte bu, felsefenin en mnsz ksmdr. Taaccp olunur ki baz kimseler mrleri boyunca ilim tahsili yolunda yorulurlar. Sonra byle rk ve bozuk ilimlerle kanaat ederler. Ve zannederler ki ilimlerden maksat ne ise onun en yksek derecesine

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

55

nail olmulardr. Bunlar da tecrbe ettik, zahir ve btnlarna dikkat ettik. Gayeleri cahil halk, akl zayf olanlar muallime ihtiya bulunduuna inandr mak, "Muallime ihtiya yoktur" diyenlere kar kuvvetli ve susturucu szlerle mcadele etmektir. Birisi "muallime ihtiya vardr" diye onlardan birine uyar gibi grnse ve "Muallimden rendiini anlat, onun taliminden bizi de faydalandr." dese, duraklar. "imdi madem ki szm kabul ettin, muallimi ara. Benim maksadm yalnz bu idi." Tarznda cevap verir. nk bilir ki baka eyler sylemeye kalksa rsvay olacak, en ufak bir kark meseleyi zmek ten ciz kalacak. Hatt zmek yle dursun onu anlamaktan bile ciz kalacak. te onlann hakiki halleri budur. Tecrbe et, kendilerinden nefret eder sin. Biz tecrbe ettik ve onlardan el ektik.

MUTASAVVIFLARIN TARKATINA DAR


Bu ilimlerin tetkikini bitirdikten sonra btn himmetimle tasavvuf tarikini tetkike baladm. unu anladm ki bu tarik ancak ilim ve amelin ikisiyle tamamlanyor. Mutasavvuflarn ilmi, netice itibariyle nefse ait geitleri atlatmaktan, onun kt ahlkiyle fena vasflanndan kendilerini uzaklatrmaktan iba rettir. Bu suretle insan, kalbini Allann gayri eyler den boaltr, onu Tanrnn zikriyle bezer. Tasavvufun bu ilim ciheti bana amelden daha kolay geldi. Bu sebeple evvel mutasavvflardan Ebu Talip-ilMekk'nin (kut-l-kulb) adndaki kitabn, Hris-i

56

EL - MUNKIZU MN - AD - DALAL

Muhasb'nin kitaplarn, Cneyd, ibl ve Ebu Yezid-i Bistam ve saire gibi byk mutasavvflardan nakolunan szleri ihtiva eden kitaplar mtalaa et mek suretiyle bu ilmi tahsile baladm. Bu zatlarn ilm maksatlarnn zne vakf oldum. Tasavvuf tarikinin renmek ve iitmekle tahsili mmkn olan ciherini tahsil ettim. Anladm ki byk mutasavvflarn elde etmek istedikleri gaye renmekle deil; tatmak, yaamak, hal ve sfatlan deitirmek suretiy le elde edilir. Shhatin ve tokluun tarifelerini, sebeplerini, artlarn renmekle salam olmak, tok olmak, arasnda ne kadar byk fark var! Kezalik sarholuun "mideden ykselen buhann dima istil etmesinden hasl olan bir haldr" tarzndaki tarifini bilmekle sarho olmak arasnda da byk fark vardr. Hakikatte sarho sarholuu tarif edemez. Fakat sarho olmutur. Ona dair hibir bilgiye sahip deil dir. Ayk, sarholuu tarif eder, levazmn bilir. Halbuki kendisinde sarholuk yoktur. Bir tabip hasta iken sihhatn tarifini, sebeplerini, illarn bilir; halbuki o anda shhatini kaybetmitir. te bunun gibi zhdn (dnyadan yz evirmenin) hakikatn, artlarn, sebeplerini bilmenle zabid hayat yaaman; nefsi dnyadan vazgeirmen arasnda da fark vardr. yice anladm ki mutasavvflar iyi hallere sahiptirler, kuru szlerden uzaktrlar. Bu meslekte ilim yoluyla renilmesi mmkn olan tahsil ettim. Benim iin iitmek ve renmekle elde edilemeyip ancak tat makla, o yolun adam olmakla elde edilebilenden baka bir ey kalmamt. er' ve akl ilimleri iyice

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

57

kavramak iin lykyle rendiim ilim branlar ve slk ettiim meslekler bana Allaha, nbvvette (peygamberlie) ve kyamet gnne phe gtrmez bir iman vermiti. mann bu esas, muayyen ve mcerret bir delil le deil, belki saymya gelmiyen sebepler, karineler ve tecrbelerle kalbimde salam yerlemiti. Bende u kanaat hasl olmutu ki ahirette saadete kavumak iin tek yol takva (gnahlardan saknmak) ile yaamak, nefsi hava ve hevesinden menetmek yoludur. Bu hareketin ba da bu gurur diyarndan (dnyadan) uzaklamak, ahirete balan mak, btn varlnla Allaha ynelmek suretiyle dnyadan kalbin ilgisini kesmektir. Bu da ancak makamdan, maldan yz evirmek, insan yksek gayelerden alkoyan meselelerden, alkalardan ka mak ile tamam olabilirdi. Sonra kendi durumumu gznne getirdim. Baktm ki dnya alkalarna dalmm. Bu alkalar her taraftan beni evrelemi ler. Yaptm ileri dndm. En gzeli tedris ve talim idi. Bunda da ehirete pek menfaati olmyan ehemmiyetsiz bir takm ilimlerle megul olduumu grdm. Tedristeki niyetimi yokladm. Onun da Allah rzas iin olmadn; mevki sehibi olmak, an ve eref kazanmak arzusundan ileri geldiini anla dm. Uurumun kenarnda bulunduuma, vaziyetimi dzeltmee uramazsam atee yuvarlanacama ka naat getirdim. Bir mddet hep bunu dmdm. Henz ihtiyanma sahiptim. Bir gn Badatdan k maa, o hallerden kurtulmaa kat' karar verirdim; ertesi gn bu karardan vazgeerdim. Kararszlk

58

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

iinde idim. Bir sabah ahiret isteine meyi ve arzum kuvvet bulsa akam zeri muhakkak dnya arzulan bir ordu gibi zerime saldrarak o arzuyu datrd. Dnya arzular zincir gibi beni makam ve mevkie doru srklyordu. man mnadisi de(') yle seslenirdi: G zaman gelmitir. mrn sona ermek zeredir. nnde uzun ahiret seferi vardr. imdiye kadar edindiin amel ve ilim hep riya ve gsteriten ibarettir. imdi ahirete hazrlanmazsan ne zaman hazrlanrsn? Dnya alkalarn imdi kesmezsen ne zaman kesersin? Bu srada iimde evvelki arzu yeniden uyanr. Badattan firar etmek karar kuvvet bulurdu. Bu sefer eytan gelerek yle derdi: Bu bana nz olmu bir hastalktr. Sakn itaat edeyim, deme. nk abuk zail olacak bir haldir. Eer ona uyarak bugn iinde bulunduun yksek mevkii, kimsenin bozmaya imkn bulamayaca muntazam hayat, hasmlar tarafndan ihll edilmek tehlikesinden uzak maieti terkedersen ihtimal birgn nefsin onu arzu eder, fakat ona bir daha kavumak myesser olmaz. 488 Senesi Recep ayndan itibaren alt ay kadar dnya arzulan ile ahiret dnceleri arasnda kararsz kaldm. Bu Recep aynda i ihtiyar olmaktan kt.
(1) Mnadi: Halk herhangi bir eyden haberdar e t m e k iin

yksek ses ile baran kimse.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

59

ztirar mevkiine dtm. nk Cenab Hak dilime bir kilit vurdu, tedrisi yapamyacak surette baland. Talebemi memnun etmek iin bir gn olsun ders vermiye nefsimi zorladm, fakat dilim bir kelime dahi syleyemezdi. Buna muktedir olamyordum. Sonra dilimdeki bu tutukluk kalbime bir hzn verdi. Bu hznn tesiri ile midemde hazm kuvveti kalmad. Yemekten, imekten kesildim. Kandracak kadar su boazmdan gemiyordu. Bir lokmay hazmedemiyordum. Bu yzden btn bedeni kuvvetlerim zayf dt. Doktorlar, ilcn bana fayda vereceinden mit kestiler. Dediler ki: "Bu, kalbe arz olmu bir haldir; oradan mizaca sirayet etmitir. Kalbe arz olan byk elem zail olmadka illa iyiletirmeye imkn yoltur." Aciz iinde kaldm, irademin tamamiyle elden gittiini grnce aresiz kalm bir kimsenin ilticas suretiyle Allaha iltica ettim. aresiz kullarnn duasn karlksz brakmyan Allah beni kurtard. Mevki, mal, aile, evlt ahbap gibi eylerden yz evirmeyi bana kolaylatrd. Mekke'ye gitmek kararnda olduumu syledim. Halbuki iimde am'a gitmek arzusu vard. Halife ve btn beni sevenler am'da ikamet etmek arzusunda olduumu renme sinler diye hakikati sakladm. Bir daha dnmemek zere Badadan kacam "Ltif hileler" denilen kaapal szlerle belli etmemeye altm. Btn Irak limlerinin tenkidine hedef oldum. Onlann iinde btn bu eylerden yz evirmemin din bir sebepten ileri geldiini kabul edecek bir kimse yoktu. Zanne diyorlard k iinde bulunduum mevki dinin en

60

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

yksek mevkiidir. Bilgileri ancak bu anlaya msait ti. Sonra halk bir takm tahminler iinde ard kald. Iraktan uzak olan kimseler bunun memleketi idare eden byklerin arzularndan ileri geldiini zannedi yorlard. Bu byklere yakn olanlar da onlarn beni brakmamak iin nekadar uratklarn, yaptm beenmediklerini, benim de onlardan yz evirdii mi, szlerine kulak vermediimi gryorlard. "Bu, Allahtan gelmi bir itir. Ehli slama ve ulema zmresine gz dedi. Bunun baka trl sebebi olamaz." diyorlard. Badattan ayrldm. Yanmdaki mal dattm. Benim ve ocuklarmn nafakasna yetecek kadarn braktm. Irak mal, mslmanlara vakf olduundan byle ilere ayrlmas caizdir. Dnyada bir limin kendi ocuklar iin ayrabilecei bundan daha iyi mal grmedim. Sonra am'a vardm. ki seneye yakn bir zaman orada oturdum. Tasavvur kitaplarn dan rendiim vehile nefsimi fena hallerden temiz lemek, ahlkm dzeltmek, Allah anmak iin kalbi mi tasfiye etmek gayesiyle vaktimi hep insanlardan ayr yaamak, riyazet ekmek, ibadetle megul olmak suretiyle geirdim. Bir mddet am'daki Emev Camiinde itikfa girmitim. Btn gn Camiin mina resine kar, kapsn zerime kilitlerdim. Sonra Kudse gittim. "Beyt-i Mukaddes" e girdim. Her gn "Sahratullah(1)" mevkiine girer ve zerime kap sn kilitlerdim.
(1) Beyt-i Mukaddes'te birok Peygamberlerin ve Allah adamlar nn ibadet yeri olan bir kaya.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

61

brahim Halilullahn ziyaretinden fari olduktan sonra hac farzn yerine getirmek, Mekke ve Medinenin bereketlerinden faydalanmak, Hazreti Peygambe rin kabrini ziyaret etmek arzusu iimde uyandm. Hicaza gittim. Daha sonra iimdeki arzu ve ocukla rmn daveti beni vatanma ekti. Herkesten ziyade dnmek fikrinden uzak iken oraya dndm. Yine insanlardan ayr yaamay ihtiyar ettim. Yalnz kal maa ve Allah anmak iin msivay (Allahtan gayr varlklar) kalbimden karmaa ok haris idim. Zamann olaylar, oluk ocuk derdi, geim zorluu huzurumu karyor, yalnzlktan duyduum zevki bozuyordu. Ancak arasra yalnz yaamaktaki zevki duyuyordum. Bununla beraber ondan midimi kes miyordum. On sene kadar byle devam ettim. O yalnzlklar esnasnda bana o kadar ok eyler malm oldu ki onlar tamamyle saymak mmkn deildir. Faydalanmak iin u kadarn zikredeyim: phe gtrmiyecek surette anladm ki mutasav vflar Allah yolunu tutan kimselerdir. Onlarn gidii, gidilerin en iyisidir. Yollar yollarn en dorusudur. Ahlklar, ahlklarn en temizidir. Dnyadaki btn akll insanlarn akl, hakimlerin hikmeti, eriatn esrarna vakf olan limlerin ilmi, onlarn gidilerin den, ahlklarndan bir ksmn deitirmek, daha iyi bir hale getirmek iin bir araya gelse buna imkn bulamazlar. Onlarn dlarndaki ve ilerindeki btn hareketleri ve durgunluktan hep nbvvet kandilinin ndan alnmtr. Yeryznde nbvvet ndan baka aydnlanacak bir nur yoktur. Elhasl: Bir

62

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

tarikat ki ilk art olan temizlii, kaybi tamamiyle msivadan temizlemekten, namazdaki iftitah tekbiri mesabesinde olan anahtar kalbin tamamiyle Tanry anmakla megul olmasndan, sonu tamamiyle nefsi Allann varlnda yok etmekten ibarettir, bunun hakknda baka ne denebilir? Allann varlnda yok olmann son mertebe saylmas balangta ihtiyar ve irade ile yaplabilen hallere nazarandr. Yoksa hakikatte bu, tarikatn balangcdr. Bundan evvelki haller bu yolun yolcu lar iin sokak kaps ile evin asl kaps arasndaki dehliz mesafesindedir. Tarikatin balangcndan iti baren keifler, mahedeler balar. Hatt slikler uyanrken melekleri, peygamberlerin ruhlarn grr ler, szlerini duyarlar. Onlardan birok faydalar iktibas ederler. Sonra bu tarzda ekilleri ve hayalleri grmekten birtakm yksek derecelere terakki etmek hali gelir ki bunu szle anlamak imkn yoktur. Kim o hali ifade etmek isterse sznde, saknmak mm kn olmyan, ak hatlar olur. Hulsa i Allaha o kadar yaklamak derecesine varr ki bir zmre Allaha hulul ettiini, bir zmre Allah ile birletiini, bir zmre Allaha vsl olduunu tahayyl eder. Bunun hepsi de hatdr. Neden hat olduunu da "Elmaksad-l-aksa" adndaki kitabmzda akladk. Kendisinde bu hal grlen kimse: "Hatrma getirme diim ey vuku buldu. yi zanda bulun, iin hakikatini sorma." mmasndaki beyte uyarak fazla bir ey sylememelidir.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

63

Elhasl zevk ile vkf olmayan kimse nbvvetin hakikatini anlyamaz, sade ismini syler. Evliyadan sadr olan kerametler phesiz ki peygamberlerden ilk zamanlarnda sdr olan hallerdir. Hazreti Mu hammedin ona selm olsun, kendisine peygamberlik gelmeden evvel Hira dana ekilip Tanrs ile yalnz kalarak ibadet etmesi de bu halin neticesidir. Hatt araplar "Muhammed Rabbine k oldu." dediler. Bu bir haldir ki yolunu tutan onu zevk ile anlar. Zevkten nasibi olmyanlar onlarla (Sofilerle) musa habede bulunursa tecrbe ve iitme ile iman hasl eder. Hallerin delleti ile bunu kesin olarak anlar. Onlarla kalkp oturan kimse kendilerinden bu iman istifade etmi olur. Onlar bir cemaattir ki sohbetle rinde bulunan kimse dallette kalmaz. Kendileri ile musahabede bulunmak erefinden mahrum kalan kimse "hya -ulm-id-din" adndaki eserimizin "Acaib l-kalb" ksmnda zikrettiimiz vehile akl delillerle bunun mmkn olduunu anlar. Bir hali, akl delillerle tahkik etmek ilimdir. O halin kendisi ile hallenmek zevktir. yi zannn tesiri altnda iitmek ve tecrbe etmekle kabul etmek imandr. Bunlar derecedir. "Cenab Hak iman edenlerinizi, ilme nail olanlarnz daha yksek derecelere ykseltir.(')" Bu zmrelerin tesinde birtakm cahil kimseler vardr ki bu halleri tamamen inkr ederler. Byle szlere aarlar. itirler ve alay ederler. "alacak ey, bunlar ne hezeyanlar yapyorlar!" derler. Cenab
(1) Trnak iareti iinde alnan bu cmle ayeti kerime tercmesi dir.

64

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Hak bunlar hakknda Hazreti Peygambere Kur'an Kerimde yle buyurmutur; "Onlardan bazdan seni dinlerler, yanndan ktklar zaman ilim sahibi olan lara, demin ne syledi? diye sorarlar. te bunlar kalbleri Allah tarafndan mhrlenen, nefislerinin havasna tbi olan kimselerdir." Mutasavvflarn yolunda devam zere yrd mden dolay bana zarur ilim ile nbvettin haki kati ve hasss zahir oldu. Bunun esasna dair biraz malmat vermek lzmdr. nk buna ok ihtiya vardr. NBVVETN HAKKATNE VE BTN NSANLARIN ONDAN FAYDALANMAA MUHTA OLDUUNA DAR unu bilmelidir ki insan asl yaradlta bilgisiz, Allann yaratt btn lemlerden habersiz olarak yaratlmtr. Bu lemler oktur. Saylarn Allahtan baka kimse bilmez. Nitekim Cenab Hak Kur'an Kerimde "Rabbinin ordulann ondan baka kimse bilmez." buyurmutur. nsann lemden haberdar olmas idrak vastasiyle olur. draklerden her biri, insan onunla bir leme vkf olsun diye yaratlmtr. lemlerden maksadmz varlklann eitleridir. n sanda en evvel halk olunan dokunma hassesidir (duyu). Bununla scaklk, soukluk, rutubet, kurak lk, yumuaklk, sertlik vesaire gibi varlklann birok ksmlarn idrak eder. Bu hasse renkleri, sesleri, kat'iyen idrak edemez. Bunlar (dokunma) hassesine

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

65

gre yok demektir. Sonra insanda grme hassesi yaratlr. Bununla da renkleri, sekilileri idrak eder. Bu grme hassesine ait lem, mahssat lemlerinin en geniidir. Daha sonra insanda iitme hassesi geliir. Bununla sesleri, nameleri iitir. Nihayet onda zevk yaratlr. Mahssat Aleminden daha ileri ye geecek aa gelince kendisinde temyiz kudreti halk olunur. Bu yedi yana yaklat adr. Bu ada varlnn baka bir durumuna girmitir. Bu zamanda mahssat leminden gayri eyleri de idrak eder. Bu idrk ettii eyler his leminde bulunmaz lar. Daha sonra da baka duruma ykselir. Kendisin de akl halk olunur. Onunla vacipleri, caizleri, muhalleri ve evvelki durumlarda kendisinde bulunmyan halleri idrak eder. Akln tesinde bir durum daha vardr. O durumda insanda baka bir gz alr. Onunla gayb, gelecekte olacak hdiseleri ve akln ermedii baz eyleri grr. Temyiz kuvveti mkult; his kuvveti temyiz kuvvetinin idrak edecei eyleri idrakten mahrum olduu gibi akl da yukarda iaret edilen noktalar idrakten mahrumdur. Temyiz kuvve tine sahip bir kimseye akln idrak edebilecei bir ey sylense kabul etmez. Olmaz bir ey telkki eder. Bunun gibi baz akl sahipleri nbvvetin idrak ettii eyleri kabul etmediler, olmaz bir ey telkki ettiler. Bu, cehlin kendisidir. nk bu iddialar iin bir dayanak gsteremezler. Bu onlann varamad, ken dileri iin yok olan bir durumdur. Zannederler ki o durum esasen mevcut deildir. Anadan doma kr tevatr ile iitmekle renklerin ve ekillerin varln

66

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

renmemi olsa ilk defa olarak kendisine, bunlar dan bahsedilse bir ey anlamaz ve kabule yanamaz. Tanr kullarna ltfederek onlara nbvvet hassasn dan bir rnek vermitir. Bu da uykudur. Uykuda olan kimse gaypten haberdar olur. Gelecekte olacak bir eyi ya ak olarak yahut tbir ile anlalacak bir ekilde idrak eder. Bunu bir insan nefsinde tecrbe etmese ve kendisine "Baz insanlar baygn bir surette l gibi derler. Duygular, iitmeleri, grmeleri zail olur ve bu halde gayb idrak ederler." dense inkr eder, bunun mmkn olmadn delil ile ispata kalkr: "drakin sebepleri his kuvvetleridir. His kuvvetleri meydanda varken herhangi bir eyi idrak etmiyen kimsenin o hislerin uyuuk olduu bir anda o eyi idrak etmemesi elbette akla daha uygundur." der. Bu bir kyastr ki hakikat ve mahede onu yalanlyor. Akl insanlarn hallerinden bir haldir. Bu hal iinde kendiside mnevi bir gz alr. Onunla his kuvvetlerinin idrakten uzak kald mkult eitleri ni grr. Bunun gibi nbvvet de bir haldir ki o hal iinde insanda yine mnevi bir gz hasl olur. Bu gzde bir nur vardr ki o nur ile gayb ve akln idrak edemiyecei eyleri grr. Nbvvet hakknda ek ve pheye dmek ya imknnda, ya vcut ve vukuun da, yahut da muayyen bir ahsta husulnde olur. Mmkn olmasna delil, var olmasdr. Var olmas ise dnyada akl ile elde edilmesi tasavvur edilmiyen birtakm bilgilerin varl ile sabittir. Tp ilmi, ncum ilmi gibi... Bunlardan bahseden kimse bilir ki bunlar

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

67

ancak Allann ilham ve tevfik ile idrak olunur. Tecrbe yolu ile elde edilemez. Ncum ilmine ait yle hdiseler vardr ki ancak bin senede bir kere vaki olur. Bunun hakknda nasl tecrbe yaplabilir? llarn hassalar da byledir. Bu delil ile anlald ki bu gibi akl ile idrak olunamyan eylerin idraki iin de bir yolun bulunmas mmkndr. Nbvvetten maksat da budur. nk nbvvet ancak bundan ibarettir. Daha dorusu akln idrak edecei eyler haricinde kalan bu gibi eylerin idraki nbvvetin hassalarndan ancak birisidir. Nbvvetin bundan baka daha birok hassalar vardr. Anlattmz cihet nbvvet denizinden bir damladr. Onu zikrettik; nk sende ondan bir rnek vardr. O da uykuda idrak ettiin eylerdir. Sende tp ve ncum ilimlerine ait bu cinsten bilgiler de vardr. Bu bilgiler peygam berlerin mucizesi olarak meydana gelmitir. Akl sahipleri yalnz ilim sermaysi ile buna asla yol bulamazlar. Nbvvetin bundan baka hassalar ta savvuf tarikna slk etmekten hasl zevk ile idrak olunur. nk yukardaki nbvvet hassasn ancak sende mevcut olan rnek ile anladn. Bu da uykudur. Bu rnek olmasayd onu tasdik etmezdin. Peygam berde, sende rnei olmyan bir hassa varsa onu asla anlyamazsn. O halde nasl tasdik edebilirsin? Bir eyi tasdik etmek, onu anladktan sonra olur. Bu rnek tasavvuf tarikinin balangcnda hasl olur. Sende bu rnekten hasl olan miktar nisbetinde bir nevi zevk ve buna kyas ile rnei hasl olmam

68

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

hallre ait bir nevi tasdik vcut bulur. Bu tek hassa asd nbvet iman etmek iin sana kfidir. Muayyen bir ahsn peygamber olup olmadn da ek edersen onun hallerini ya mahede ile, ya tevatr eklinde iitmekle renmedike sende yakn hasl olmaz. Sen tbb, fkh bilirsen fakihleri, tabiple ri; hallerini grmek, kendilerini grmeden szlerini iitmek suretiyle anlyabilirsin. Kezalik fkhtan ve tptan bir miktar renip afinin ve Calinos'un kitaplarn mtala ederek birinin fakih, dierinin tabip olduunu, bakasn taklit ile deil, tahkik suretiyle anlamakta glk ekmezsin. Onlarn hali ne dair sende zarur bir ilim hsl olur. Bunun gibi nbvvetin mnasn anladn takdirde Kur'an Ke rimi, hadsleri ok oku, Hazreti Muhammedin n bvvet derecelerinin en ykseinde bulunduuna dair de sende zarur bir ilim hsl olur. badet ve onun kalbi tasfiye etmekteki tesiri hakknda syledii szleri tecrbe ederek kanaatini kuvvetlendir. Onun; "Bir kimse bilgisi ile amel ederse Cenab Allah ona bilmedii eyler hakknda bilgi ihsan eder.", "Bir kimse bir zalime yardm ederse Cenab Hak o zalimi ona musallat eder.", "Bir kimse sabahleyin kalkt vakit endieleri yalnz bir nokta etrafnda toplanyor sa (yani yalnz Allah dnyorsa) Cenab Hak onu dnya ve ahiret endielerinden kurtarr." mnalarndaki hadslerde nasl sadk olduunu anlamak iin bin defa iki bin defa hatt binlerce defa tecrbe edersen sende zarur bir ilim hasl olur. Artk hi pheye dmezsin Nbvvet hakknda yakn hasl etmek iin

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

69

bu yolda yrmee gayret et. Yoksa sade denei ejderha yapmak( 1 ), ay ikiye blmek( 2 ) gibi mucizele re bakmak kfi gelmez. nk yalnz bu mucizelere bakp saylamayacak derecede ok olan meydandaki karineleri gz nnde tutmazsan ekseriya o mucize leri sihir ve hayal sayar, Allann onunla baz kimsele ri dallete drmek istediini telkki edersin. n k "Cenab Hak istedii adam dallete drr, istediini hidayete eritirir." Bu takdirde mucizeler hakknda sana sorulacak sual karsnda arrsn. Nbvvete olan imannn dayana (Kur'an Kerim olduu gibi) yalnz ok dzgn ve tesirli kelmdan ibaret olduu takdirde ona benziyen dier muntazam bir kelm ile sende phe uyanr, imann yklr. Byle harikalar sende bu husustaki delillerin, karine lerin bir tanesi olsun. Bu suretle sende belli bir dayana zikredilmiyen zarur bir ilim hasl olur. Mesel: bir kimse bir cemaattan tevatr suretiyle bir haber duymu, ona inanm. Kendisinde hasl olan yakni belli bir ahsn sznden istifade ettiini zikredemez, yakninin ne siretle hasl olduunu bilemez. Geri yakn o cemaatin ayr ayr verdii haberden hari kalmaz. Fakat ahs belli olmaz. te kuvvetli ve ilm iman budur.
(1) Hazreti Musann Kur'an Kerimde anlatlan bir mucizesine iarettir. Firavunun huzurunda sihirbazlara kar Allahn emri zerine deneini yere brakt, byk bir ejderha olduunu grd. (2) Peygamberimizin bir mucizesine iarettir: M e k k e ahalisi ken disinden bir mucize gstermesini istemi ay ikiye blnm. Buna (inikak- Kamer) denir.

70

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Zevk; gzle grmek, elle tutmak gibidir. Ancak tasavvuf tanknda bulunur. Nbvvetin hakikatine dair bu kadar malmat, burada anlatmak istediimiz derecede maksadmz anlatmaa kfidir. Bu akla malara neden ihtiya grldnn sebebini ileride anlatrm.

TEDRS TERKETTKTEN SONRA TEKRAR BALAMAMIN SEBEBNE DAR


On seneye yakn bir zaman iinde halk arasna karmazdm, yalnz yaamaa devam ettim. Bu mddet esnasnda sayamyacam birok sebeplerden dolay hem zevkle, hem akl delil ile, hem imandan ileri gelen kabul ile zarur olarak bana zahir oldu ki insan bedenden ve kalbden halkolunmutur. Kalbden maksadm Allah tanmaa mahsus bir yer olan ruhun hakikatidir. Yoksa llerle, hayvanlarla m terek olduu et ve kan deildir. Bedenin shhat hali vardr ki saadeti ona baldr. Hastalk hali vardr ki helakine sebep olur. Kalbin de bylece shhat ve selmeti vardr. nsanlar iinde "ancak selim bir kalb ile Allann huzuruna gelen" necat bulur. Kalbin hastal da vardr ki insann uhrev ve ebed helakine sebep olur. Nitekim Cenab Hak Kur'an Kerimde bylelerinden bahsederken "kalblerinde hastalk vardr" buyurmulardr. Allah bilmemek kalbin ldrc zehirdir. Nefsin arzularna uyarak Allaha si olmak onu hasta eden illetidir. Allah

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

71

tanmak, diriltici panzehiridir. Nefsin arzularna mu halefet ederek tatte bulunmak ifa veren ilcdr. Kalbin hastaln gidermek, onu shhate kavutur mak ancak illarla olur. Nasl ki bedeni tedavi etmek de byledir. Bedeni tedavi etmek iin kullan lan illar kendilerindeki hassa ile shhati yerine getirirler. Bu hassalar akll kimselerin akl sermayeleriyle idrak olunmaz. Nbvvet hassas ile eyann hassalarna vakf olan peygamberlerden renmi olan tabipleri taklit etmek lzm gelir. Bunun gibi zarur ilim ile bana malm oldu ki peygamberler tarafndan miktarlar belli edilen ibadet illannn de tesirleri, akll kimselerin akl sermayesiyle idrak olunmaz. Bu hususta ibadetlerin hassalarn akl sermayesiyle deil, nbvvet nuru ile idrak eden peygamberleri taklid etmek lzm gelir. llar, eitleri ve miktarlar baka baka olan birtakm maddelerden yaplr. Bir ksm maddeler tartda dierlerinin iki misli olur. Miktarlann ayr ayn olmas sebepsiz deildir. Hassalarna gre byle olmas icab etmitir. Kalb hastalklarnn ilc olan ibadetler de byle eitli ve miktar baka baka olan birtakm hareketlerden ibarettir. Secde, rk'un iki mislidir. Sabah namaz, ikindi namaznn yansdr. Byle olmasnda ilh bir sr vardr. Bu sr ancak mbvvet nuriyle sezilebilen hassalar kabilindedir. badetlerin bu durumlan iin akl yoliyle hikmet ve sebep aryanlar, yahut bu hallerin baz hassalardan ileri gelen ilh bir srra mstenid olmayp tesadfi bir ey olduunu zannedenler hamakat ve cahillerini belirt-

72

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

milerdir. llarda birtakm esasi maddeler vardr ki onu meydana getirmitir. Bunlar "erkan" saylr. Bir de o ilalar hazrlarken tesirini salamak maksadiyle baz hususlar gznnde tutulur. Bunlar da tamamla yc cihetlerdir. Bunun gibi nafileler, snnetler de ibadetlerin asl rknlerini tamamlayc saylr. Hul sa peygamberler kalb hastalklarnn tabipleridir. Akln faydas ve ii bu noktay bize bildirmekle, beraber nbvveti tasdika dellet, nbvvet gziyle idrak olunan eyi anlamaktan ciz olduunu kabul etmektir. O, krleri, elinden tutacak adama; arm hastalar, efkatli tabiplere teslim eder gibi elimizden tutarak bizi nbvvete teslim eder. Akln yapaca i bu kadardr. Bundan tesine karamaz. Ancak tabibin kendisine sylediini bize haber verir. Bunlar birtakm meselelerdir ki halk arasna karmyarak yalnzlk iinde yaadm mddet esnasnda deta mahade eder gibi zarur bir tarzda anladm. Sonra mbvvetin var olup olmadnda, nbvvetin mahi yetinde, nbvvetin kabul ettii eylerle amel etmek te halkn itikadnn zfa uradn, bu halin halk arasnda yayldn grdm. Bu iman zayflnn sebeplerini aratrdm ve buldum: Biri felsefe ile megul olan, dieri tasavvuf tarikna giren, ncs talim davasna balanan, drdncs halk aarasnda ulemadan saylan kimselerin tuttuu yollardr. Bir mddet de halk gzden geirdim. eriatn emirlerini yerine getirmekte kusur edenden sebep sordum. phesini aklamasn istedim. tikadndan ve iin dekinden bahsettim.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

73

Niin kusur ediyorsun? Eer ahirete imann varsa oras iin hazrlkta bulunmayp onu dnya mukabilinde satyorsan bu, hamakattir. nk sen ikiyi bire deimezsin. Nasl oluyor da ebed bir dnyay geici bir dnya mukabilinde satyorsun!.. Eer ahirete inanmyorsan kfirsin demektir. man talep etmek hususunda nefsine hkimol. inde sakl olup batn mezhebin saylan ve zahirdeki cr'etine sebep olan gizli kfrn sebebini aratr. Kendini iman sahibi ve eriate bal gstererek kfrn aa vurmamak faydaszdr. Diyordum. Birisi ylee cevap veriyordu: Bu, muhafazas lzm olan bir ey olsayd lim geinenlerin byle hareket etmeleri daha ok yerinde olurdu. lmiyle tannm kimseler arasnda hreti olan filn namaz klmyor, filn arap iiyor, filn evkafn ve yetimlerin maln yiyor, filn padia hn ihsanlariyle geiniyor, haramdan saknmyor, filn hkimlikte, ahitlikte rvet alyor. Bunu daha uzatabiliriz. Dier birisi ve tasavvuf ilmine vkf olduunu sylyor. Ve zannediyordu ki kendisi artk ibadet etmee hacet brakmayan yksek bir mertebeye ermitir. nc bir kimse (ehli ibaha)( 1 ) denilen zmre nin phelerinden bir pheye saplanmt. Bunlar tasavvuf tarikndan saptan kimselerdir.
(1) baha mezhebi: nsan istedii hereyi yapmakta serbest

brakan mezheptir.

74

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Drdnc bir adam ehl - i talim ile grm. Diyordu ki: Hakk bulmak gtr. Ona varan yol kapal dr. Bu hususta ok ihtilf vardr. Mezheplerden biri dierinden daha doru grnmyor. Akl deliller biribirini rtyor. Bu delilleri ileri srenlerin reyi ne gvenilmez. Talim mezhebine davet eden de mtehakkimdir. Elinde bir hccet yoktur. O halde bir ek uruna yakn nasl brakabilirim? Beinci bir kimse de diyordu ki: Bunu taklid suretiyle yapmyorum. Ben felse fe ilmini okudum. Nbvvetin hakikatini rendim. Hulsas hikmet ve maslahata varr. badetlerden maksat, halkn cahil ksmn zaptetmek, onlar birbi rini ldrmekten, niza etmekten, nefsin ehvetlerine dalmaktan uzaklatrmaktr. Ben cahil kimselerden deilim ki er' tekliflerin altna gireyim. Ben hakim lerdenim, hikmete balym, onun hakikati grrm. Taklitten mstaniyim. te ilh felsefecilerin mezhebini kendilerinden okuyanlarn hakik iman bundan ibarettir. Ve bunu bni Sina ve Ebu Nasr - il - Farabi'nin kitaplarndan renmitir. Bunlar slm dinini kendilerine gsteri vastas yapan felsefecilerdir. ok kere bunlardan birini grrsn ki Kur'an okuyor, namaz klmak iin camiye gidip camaate hazr oluyor, diliyle eriati tebcil ediyor. Bununla beraber arap imeyi, mslmanlnn menettii eit eit fenalklar ilemeyi terketmiyor. Kendisine:

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

75

Nbvvet sahih deilse niin namaz klyor sun? Denildii vakit: Beden iin bir idmandr, memleket halknn detidir, malmz oluk ocuumuzu muhafazaya vesiledir. Cevabn verir. Bazan: eriat sahihtir, nbvvet haktr, der. O halde niin arap iiyorsun? diye sorulun ca: arap insanlar arasna dmanl, kini brak t iin menedilmitir. Ben hakimim, bundan sakn rm. Maksadm zihnimdeki durgunluu gidermektir. Cevabn verir. Hatt bni Sina yazd bir ahitnamede Allaha kar u ve u ahiretlerde bulun duunu, er'a uygun hareketlere kar tazimde bulu nacan, din ve beden ibadette kusur etmiyeceini, arab zevk iin deil, ancak tedavi iin ieceini anlatm; imannn kuvvetli olduunu, ibadetleri ih mal etmediini anlatrken srf tedavi maksadiyle arap imeyi istisna etmitir. Bu felsefecilerden iman sahibi olduunu iddia edenin imandr. Bir ksm insanlar onlara aldanmtr. Hendese, mantk ve emsali gibi kendilerine pek lzm olan ilimleri inkr eden kimselerin itirazlarnn rkl de halkn bu aldanmalarn arttrmtr. Yukarda da bu noktaya iaret etmitik. Bu gibi sebeplerle her eit halkn bu dereceye kadar imanlarnn zayf dtn grnce bu phe-

76

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

yi gidermek iin kendi nefsimi haznlanm buldum. Bu adamlar rsvay etmek benim iin bir yudum su imekten daha kolay oldu. nk onlarn; yani mutasavvflarn, felsefecilerin, talimiyecilerin ve lim geinen kimselerin ilimlerini lykiyle renmitim. Kalbime dodu ki bu zamanda bunu yapmak benim iin kanlmaz ve zarur bir itir. Kendi kendime "Yalnz yaamak, halk arasna karmamak ne ie yarar? Halbuki hastalk salgn halini alm, tabipler hastala yakalanm, halk helak olmak zeredir" diyordum. Sonra iimden, bu bely gidermek, bu karanlk ile arpmak iin ne zaman imkn bulabilir sin? Zaman fetret( 1 ) zamandr; devir batl devridir. Halk gittikleri yoldan doru yola davet etsen btn zamane adamlar sana dman kesilir. Onlara nasl mukavemet edebilirsin, onlarla nasl geinirsir? Bu, ancak elverili bir zamanda ve mtedeyyin, kudretli bir padiahn yardmiyle olabilir. Delil ile hakk izhar etmekten ciz olduumu bahane ederek halktan ayr yaamakta devam etmei benimle Allah arasnda ruhsata iktiran etmi telki ettim. Cenab Hakkn takdiriyle zamann padiah( 2 ) dardan bir tesir olmakszn iinde bir arzu duydu. Bu fetreti kaldr mak iin Niabura hareket etmemi itizar kabul etmiyecek surette emretti. Bu emir o kadar kesin idi

(1) Fetret: ki peygamber arasnda vahiysiz geen zaman. Burada din ilerin ihmal edildii zaman demektir. (2) Bu zat Selukilerden Melikahn olu Mehmet Gyaseddin olsa gerektir. nszde de iaret olunmutu.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

77

ki muhalefette srar etseydim, onun kalbini krm olacaktm. Dndm ki kede oturmak ruhsat artk zfa urad. Tembellik, istirahat, nefsimi aziz tutmak, onu halkn ezasndan muhafaza etmek gibi eyleri halktan ayr yaamakta devam etmee sebep gstermek lyk deildir. Halkn cefasna katlanma nn gl, nefse ruhsat vesilesi olmaz. Cenab Hak buyuruyor: "Elif - lmmim. nsanlar iman ettik de mekle bulunduklar hal zre terkolunacaklarn, trl cefalara uramyacaklarn m zannettiler? Kendile rinden evvel gelmi olanlar da cefalara mptel ettik." Yine aziz ve cilil olan Allah, yarattklarnn en azizi olan peygamberine buyurur: "Senden evvel de peygamberler halk tarafndan tekzip olundular. Ya plan tekzibe kar sabrettiler ve cefalara katlandlar. Nihayet onlara yardmmz yetiti. Allahn vaitlerini bozacak bir ey yoktur. Sana peygamberlere ait haberler gelmitir." Yine Tanr "Yasin. Hikmetlerle dolu Kur'ana yemin ederim ki sen peygamberlerden sin. Doru yolda yryorsun. Kur'an aziz ve rahim olan Tanr tarafndan gnderilmitir. Onunla, atalar korkutulmam, gafil bulunan bir kavmi korkutur sun. Onlarn biroklar bizim azabmza mstahak olmulardr, iman etmiyorlar, boyunlarna, ene ke miklerinin birletii yere dayanm birer demir halka taktk. Balar kalkk duruyor, aa bakamyorlar. nlerinde bir set, arkalarnda bir set yarattk. Onlar her taraftan evirdik. nlerini, arkalarn gremiyor lar. Onlar korkutsan da, korkutmasan da kendileri

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

iin birdir, iman etmezler. Sen ancak Kur'ana uyan, Allah grmedii halde ondan korkan bir kimseyi korkutabilirsin. Onu mafiretle, cennetle mjdele." buyurmutur. Bu mesele hakknda kalb ve mahede erbabn dan, yani mutasavvflardan bir cemaatle istiarede bulundum. Hepsi artk halk iine karmak, keyi terketmek lzm geldiini ittifakla sylediler. Allah yolunda yryen baz iyi kimseler tarafndan grlp tevatr derecelerine varan birok ryalar da bu fikre kuvvet verdi. Bu ryalar bu hareketin Cenab Hak kn bu asrn banda takdir ettii bir hayrn, dorulu a dnmenin balangc olduunu gsteriyordu. Tan r her yzyl banda dini yeniden dirilteceini vait buyurmutur. Bu ehadetlerden dolay iimde mi dim kuvvet buldu. yi zannm galip geldi. 499 senesinin Zilkadesinde bu mhim vazifeyi yerine getirmek iin Niabura hareket etmemi Tanr myes ser kld. Badattan km, 488 senesinin Zilkade sinde vuku bulmutu. Demek ki halktan ayr yaama mddetim on bir seneyi bulmutur. imdiki hareket Allann takdirettii bir harekettir. Allah'n yle acayip takdirlerindendir ki halktan ayr yaadm esnada kalbimden hi gememiti. Nasl ki Badat tan, km, iinde bulunduum halleri terk ediim de asla hatrma gelmiyen eylerdi. Kalblerde, haller de deiiklik yapan Allah'tr. "M'minin kalbi Alla h'n parmaklarndan ikisinin arasndadr.( 1 )" u ka(1) Allahn parmaklan olmaz. Mecaz mana kasdolunmutur. Yani Allah istedii dakikada insann kalbinde deiiklik yapar.

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

79

naatteyim ki ben geri ilim nerine dndm. Fakat bende hakik manasiyle bir dnme yoktur. Eski halime dnmedim. nk "dnmek" yeniden eski hale girmek demektir. Ben eskiden insana mevki kazandran ilmi yayyordum. Szmle, amelimle o ilme davet ediyorum. Maksadm, niyetim; mevki, eref kazanmakt. Fakat imdi insana mevkii terkettiren, rtbeden uzaklamay reten ilme davet ediyo rum. Niyetim, maksadm, arzum budur. Bu halim Allann malmudur. Ben kendi nefsimi ve bakasn slah etmeyi istiyorum. Muradma erecek miyim, yoksa istediime kavumaktan mahrum mu kalaca m, bilmiyorum. Lkin yakn ve madeye varan bir imanla inanyorum ki "Bir halin deimesi, bir ii yapmak kuveti ancak yksek ve ulu Tanndan gelir( 1 )" Ben hareket etmedim, Allah beni harekete getirdi. Ben birey yapmadm, o bana yaptrd. Ondan umarm ki ilkin beni slh etsin, sonra benim vastamla bakasn slh etsin. Beni doru yola kavutursun. Sonra benim vastamla bakasn doru yola gtrsn. Hak olan eyin hak olduunu bana gstersin ve ona uymay bana nasip etsin. Btl olan eyin btl olduunu bana gstersin ve ondan sakn may bana nasib etsin. imdi yukarda zikrettiimiz imann zfna sebep olan eylere geliyorum. Saadete gtren, helake sebep olan hallerden kurtaran tariki gstereceim. "Ehl-i talim" den iittikleri szler dolaysiyle ne
(1) Bu cmle, "L havle vel kuvvete..," sznn tercmesidir.

80

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

yapacaklarn aranlarn ilcn "Kstas" adndaki kitabmzda anlattk. Burada tekrar ederek sz uzatmya lzum yok. "Ehl-i ibaha" nn tevehhm ettii eylere gelince, onlarn phelerini yedi ksma ayrdk ve onlar "Kimya - y - saadet" adndaki kita bmzda akladk. Felsefe tariki ile itikad bozulup bu yzden asl nbvveti inkr edenler iin nbvve tin mahiyetini, varlnn zarur olduunu anlattk.' llarn, yldzlann vesairenin hassalarn bildiren ilimlerin varl dolaysiyle nbvvetin sabit olduu nu zikrettik. Bu bahis yukarda gemiti. Bu bapta tbbn ve yldzlarn hassalarndan delil getirdim. nk bunlar felsefecilerin megul olduu ilimlerdendir. Biz; yldzlar ilmi, tp, tabiat, sihir, tlsmlar gibi fenlerden birine vkf olan her lime kar nbvveti ispat iin kendi ilmine taalk eden deliller gsteririz. Fakat nbvveti delil ile ispat edip eriatn gsterdii vaziyetleri hikmet esaslanna gre aklamaa alan kimse muhakkak surette nbv vete iman olmyan bir kfirdir. O ancak talihi dolaysiyle baka kimselerin nnde yrmekte olan bir hakme iman etmi olur. Bu, hibir suretle nbvvet saylmaz.Nbvvete inanmak akln tesin de bir lemin varln kabul etmektir ki orada akln idrak edemiyecei baz eyleri idrak edecek bir gz alr. Kulak renkleri; gz, sesleri ve btn hassalar mkult idrak edemedii gibi o gz ile idrak olunan lar da akl ile idrak olunamaz. Felsefeci byle bir eyi caiz grmyorya biz bunun mmkn olduunu, hatt var olduunu brhan ile ispat ettik. Yok caiz gr-

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

81

yorsa burada etrafnda akln kabul etmek ihtimali asla dolamayan, belki akl tarafndan yalanlanan ve muhal olduuna hkmolunan bir takm hassalarn bulunduunu ispat etmi olur. Mesel bir denk( 1 ) afyon ldrc bir zehirdir. nk tabiat ok souk olduu iin damarda kan dondurur. Bir tabiat limi zanneder ki mrekkep cisimler su ve toprak unsurlar ile souk vasfn alr. Zira tabiatte souk saylan unsurlar bu ikisidir. Herkes bilir ki yzlerce denk su ve topran insann iinde yapaca souma bu dereceye varmaz. Bir tabiat limine bu cihet haber verilse tecrbe etmeden hemen "muhaldir" der. Mu hal olmasna sebep: afyonda ate ve hava unsurlar da vardr. Bu unsurlar soukluu artrmazlar. Cismin hepsi su ve toprak farzolunsa bu miktar su ve toprak soutmay icap etmez. Ona iki scak unsur ilve edilince soutmyaca daha kuvvetle sabit olur. Bu, akl bir delildir. Felsefecilerin tabiiyat ve ilahiyat ilimlerindeki birok brhanlan bu gibi eylerdir. Onlar eyay grdkleri ve dndkleri lye gre tasavvur ederler. Grdkleri ve dndkleri ile telif edemedikleri zaman onun muhal olduuna hkme derler. Sadk ryalar herkese kabul edilmi olma sayd birisi "Hasselerim durgun olduu zamanda gaypten haberdar olurum." deyince yalnz akllariyle hakikatleri ispata alm olan kimseler inkr ederler di. Felsefecilerden birine yle dense:

(1) Denk: Dirhemin drtte biri, bir rivayete gre de altda biridir.

82

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

Olabilir mi ki dnyada bir habbe (tane) kadar olan bir ey bir ehrin iine braklnca btn ehri yok etsin, sonra kendi kendini de yesin. Ne ehirden, ne iindeki eyadan, ne de o habbeden eser kalmasn. Felsefeci: Bu, muhaldir, hurafat nevidendir, der. Halbuki bu, atein halidir. Atei grmemi olan bir kimse bunu iitse inkr eder. Ahirete ait acayip eylerin ou buna benzer. Tabiat limine deriz ki: "Sen, afyonda soutmak hususunda bir hassa vardr ki tabiattaki akla uygun hallere kyas olunamyor." demee mecbur kaldn. O halde er' amellerin kalbleri tedavi ve tasfiye etmek hususunda akl hikmetlere idrak olunamyan, ancak nbvvet gziyle grlebilen bir takm hassalar bulunaca neden caiz grlmesin? Felsefecilerin bundan daha acayip bir takm hassalar kabul ettikleri kitaplannda zikredilmitir. O hassalardan biri, ocuk doururken ok zahmet eken bir gebe kadnn kolayca dourmas iin kullanlan aadaki ekildir. Bu ekil su dememi iki kiremit paras zerine izilir. Gebe kadn gzle riyle onlara bakar ve ayaklar altna kor. Derhal ocuk kmaa abalar ve kar. Felsefeciler bunun mmkn olduunu kabul etmiler ve "acaib-lhavas" adl kitapta gstermilerdir. Bu, dokuz haneli bir ekildir. O hanelere belli rakamlar yazlr. haneden ibaret her cetveldeki rakamlarn yeknu (toplam) yukandan aa, sadan sola ve karlkl

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

83

keler istikametinde hesap edilince hep on be kar. 4 3 8 9 5 1 2 7 6

Anlyamadm bir nokta vardr ki bunu kabul ve tasdik edenin akl; sabah namaznn iki, le namaznn drt, akam namaznn rekt olmasnn felsefe gziyle anlalamyacak birtakm hassalardan dolay olduunu neden kabul etmiyor? Bunun hik meti bu vakitlerin ayr ayr olmasndandr. Bu hassa lar ancak nbvvet gzyle idrak olunur. Gariptir ki bu husustaki ifademizi mneccimlerin( 1 ) ifadesine evirdiimiz zaman bu vakitlerin arasndaki ayrl anlarlar. Deriz ki gnein gn ortasnda, domak ta, batmakta olmasna gre talih hakknda verilen hkm deiik olmuyor mu? Hatt mneccimler heyl( 2 ) ihtilfn, mrlerin ve ecellerin ayrldn bu noktaya gre tesbit etmiyorlar m? (Gnein gn ortasnda bulunmas) ile (zeval vakti) kezalik (Gnein batmakta olmas) ile (marip vakti) tabirle ri arasnda fark yoktur. Bunu tasdik etmesi, imdiye
(1) Mneccim: Yldzlarn yerlerine ve hareket hallerine bakarak baz hkmler karan kimse. (2) Heyla: Mneccimlere gre durumu doan bir ocuun mr ile ilgili yldz.

84

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

kadar belki yz kere yalancln tecrbe ettii mneccimin ifadesiyle fikri dinlemi olmasndan ileri geliyor. Daima da o mneccimi tasdikten geri dur maz. Hatt mneccim dese ki: Gne gn ortasnda iken filn yldz ona baksa, talih de filn burta olsa o srada yeni bir elbise giysen o elbise iinde ldrlrsn. iddetli souktan zahmet ekse, mneccimin yalann da birok defalar grm olsa bile o denilen zamanda yeni elbise giymez. Akl byle garip halleri kabul eden, bunlarn baz peygamberlerin mucizesi olarak renmi hassalar olduunu itirafa mecbur kalan bir kimse nasl olur da mucizeleri zahir, yalan syledii asla iitilmemi sadk bir peygamberin szlerinden rendii bu gibi eyleri inkr edebili yor? Buna hayret ediyorum. Bir felsefeci namaz rektlerinin saysnda, hacda akl talarn atmakta (Minada eytan talamak), hac rkunlerinin saysn da ve er'in emrettii ibadetlerde buu gibi hassalarn bulunabileceini inkr ediyorsa biz bu hassalarla illarn ve yldzlarn hassalar arasnda asla fark gremiyoruz. Felsefeci dese ki: Ben yldzlara ve tbba ait sylenen hassalar dan bir ksmn tecrbe ettim. Bazlarn hakikate uygun buldum tasdik ettim. O hassalara olmyacak bir ey gzyle bakmak, onlardan nefret etmek hissi iimden zail oldu. Fakat senin dediklerini tecrbe etmedim. Mmkn olduunu kabul etsem bile var olduunu ne ile bileyim?

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

85

Derim ki: Yalnz ahsen tecrbe ettiklerinle kalma. Tecrbe edenlerin hikyelerini iittin, onlar taklid et. Evliyann szlerini dinle. Onlar denediler, er'in bildirdii btn eylerde hakk mahede ettiler.. Onlarn yolunda yr. Sen de onlarn grdklerinin bazsn mahede ile idrak edersin. unu da ilve edeyim ki her ne kadar bu hususta tecrben yoksa da tasdik etmek ve uymak lzm olduunu akln kabul etmelidir. Bir adam farzedelim ki erginlik ana ermi, akl banda, fakat henz tecrbe sahibi deil. Bu adam hastaland. Kendisinin ok efkatli, tp ilminde mahir bir babas var. Akl erdiindenberi onun tptaki hretini iitiyor. Babas ona bir il tertip etmi. "Bu senin hastalna iyi gelir, seni bu dertten kurtarr." demi. Onun akl neye hkmetmelidir? il ac ve fena kokulu olsa bile imeli mi, yoksa babasn yalanlayp "Tecrbe etmediim bu ilcn hastalm iyi edeceini aklm kabul etmiyor" mu demeli?. Byle yaparsa onu ahmak telkki edeceine phem yok. te bunun gibi ibadetlerin hassalarn kabulde tereddt gsterirsen basiret sahipleri seni de ahmak sayarlar. Eer: Peygamberin efkatini ve manev tp saylan ibadetlerin hassalarna vkf olduunu ne ile bileyim? Dersen, derim ki: Babann efkatini nasl bildin? Bu madd ve mahss bir ey deildir. Fakat babann halleri karinesiyle, sana kar olan hareketlerinin ahadetiyle byle

86

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

bildin. Bu haller ve hareketler sende zarur bir ilim husule getirdi. Bunda asla phen yok. Bir kimse Tanr elisinin ona selm olsun szlerine, ki taplarda haber verildii zere insanlara doru yolu nasl gsterdiine, halk gayet yumuaklk ve iyilikle ahlklarn gzelletirmee, kavgal ve dargn kimse leri barmaa tevik ettiine, velhasl din ve dnyala rn dzenliyecek eylere davet etmek husususundaki* ihtimamna bakarsa o byk zatn mmetine kar efkatinin bir babann ocuuna kar olan efkatin den daha byk olduuna dair kendisinde zarur bir ilim hasl olur. Yine o kimse Hazreti Peygamberin dikkati eken ilerine, Kur'an Kerimde zikredilmi olup onun lisan ile haber verilen ve hadslerde ahir zamanda zuhur edecei bildirilen gaybe ait eylerin, dedii gibi ktna bakarsa zarur ilim ile anlar ki o, akln tesinde bulunan bir duruma ermitir. Kendi sinde manev bir gz almtr ki onunla ancak Allaha ermi kimselerin idrak edebilecei gayb ve akln eremeyecei eyleri gryor. te peygamberin doruluuna zarur ilim tahsil etmenin yolu budur. D e n e , Kur'ann mnasn iyi anlamaa al, hadsleri mtala et, bunu ok ak olarak anlarsn. Bu kadar sz felsefeci geinenleri yola getirmek iin kfidir. Bu zamanda buna ok ihtiya grld iin anlattm. Drdnc sebebe gelince bu, limlerin kt gidileri yznden halkn imanna zaf gelmi olmas dr. Bu hastalk trl tedavi olunur:

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

87

Birinci tedavi ekli: Halka demelisin ki haram yediini zannettiin limin o haram bilmesi; senin arap ve faizin, hatt ekitirmenin, yalann ve kovuculuun haram olduunu bilmen gibidir. Sen bildiin halde bu haramlar ilersin. Bu hareketin, bunlarn haram olduuna iman etmediinden deil dir. Ancak kuvvetli arzuna kar gelememisin, onu ilemisin. Alimin arzusu da senin arzun gibidir, onu yenmitir. Onun senden fark baka birok meselele re vkf olmasdr. Bu, ilediini grdn gnahtan dolay onu fazla muaheze etmee sebep olamaz. Tbba inanan birok kimseler vardr ki tabip kendisi ni menettii halde meyva yemekten, souk su imek ten kendisini alamaz. Onun bu hareketi, meyvann, suyun zararn kabul etmediine, yahut esasen tp ilmine inanmadna dellet etmez. te limlerden sdr olan yolsuz hareketler de byle telkki edilmeli dir: kinci tedavi ekli: Cahil halka yle denmelidir. lim ilminin ahirette kendisi iin bir efaati olacan kabul ediyor. Zannediyor ki ilim onu kurtaracak, ona afaat edecektir. Bu sebeple ilminin stnlne gvenerek amel hususunda msamahal davranyor. htimal ki ilmi aleyhine bir delil olarak kullanlacaktr. Fakat kendisi lehine olacan caiz gryor. Bu da mmkndr. O, ameli terkediyor, ilmine gveniyor. Fakat sen, ey cahil, ona bakp ameli terkedersen, ilmin de olmad iin, kt

88

EL - MUNKIZU MN - AD - DALL

amelin sebebiyle helak olursun, sana efaat edecek bir eyin de yoktur. nc tedavi ekli: En doru Tedavi ekli budur. Hakik lim, gnah ancak yanlarak yapar. Gnah ilemekte asla srar etmez. Hakik ilim, gnahn ldrc bir zehir olduunu, ahiretin dnyasndan iyi olduunu bildirir. Bunu bilen bir kimse iyiyi kt ile deimez. lmin bu meziyeti, birok kimselerin megul olduklar eit eit ilimlerle hsl olmaz. Bunun iin o gibi ilimler, sahiplerinin gnah ilemek hususundaki cretlerini artrr. Fakat hakik ilim, sahibinde Allah korkusunu uyandrr. Ve artrr. Bu korku kendisiyle gnah arasna girer. Ancak yanlarak gnah saylan baz hareketlerde bulunabilir. nsanlar bu gibi hatalardan kurtulamazlar. Bu, imann zayflna dellet etmez. M'min byle hatalara debilir. Sonra tvbe eder. Gnah ilemekte srar etmez. te felsefe ve talim mesleklerinin ktln, zararlarn ve bu meslekleri insana kanaat vermiyecek usulsz bir tarzda reddeden kimselerin yapm olduu fenalklar bildirmek iin sylemek istediim bundan ibarettir. U l u Tanrdan dileriz ki bizi kendi kulluuna lyk grd, eri yoldan kurtarp doru yola gtrd, kendisini asla unutmamas iin sevgisini ilham ettii, bakasn ona tercih etmemesi maksad ile nefsinin errinden koruduu, yalnz ona ibadet eden kendi has kullar arasna katt kimselerden elesin.

You might also like