You are on page 1of 186

www.KalemGuzeli.

net

Mahmud Bedreddin YAZIR (1893 1952)

www.KalemGuzeli.net

K o n u

ESER VE MELLF H A K K I N D A MUKADDME BRNC KISIM A YAZI 1 Yaz lemine Toplu Bir Bak a Yaz ve nsan b Yaznn Rolleri I Pasif Rol II Aktif Rol c Yaznn Umm Vasflar d Yaz lim ve Felsefesi e Eik n Tarifler I Hat = izgi II Hat - Yaz 1 Fikir Yazs 2 Sz Yazs III Hakk ve Mecaz Yaz f Yaznn Mene'i g Yazlarn Dou Sebebleri I Umm Sebebler 1 Yazan Bakmndan 2 Yazma Bakmndan 3 Yaz Bakmndan II Huss Sebebler 2 Kalb ve rca' Kanunu d b c d e f Kanunun Tarifi Kalb ve irca' Kanununun Tatbkli zah Yaz ve Hendese Yaz Hususiyeti Fonetik Hususiyet Yazma Hususiyeti I Yazya id Yazma Hususiyeti M Yazana i d Yazma Hususiyeti g Lengustik Hususiyet I n' II ml' III Tahrr IV Kitabet h Siyantifik Hususiyet k Artistik Hususiyet (UMM MALMAT)

I X

1 1

1 2

1 3

1 3

1 4

15 17 17 17 17 19 20 21 22 23 25 25 26 28 28 29 29
3 0 3

1
3

www.KalemGuzeli.net

K o n u

b Hat San'at da Gzel San'atlardandr c Hat San'at Nev'inde Tek'dir Birinci Safha ikinci Safha d Hat San'atnn Huss Farikalar I Terkb Hususiyeti II Seyyliyet Hususiyeti III Metanet Hussyeti IV El ve Kalem Hususiyeti V bda' Hususiyeti VI Tahrk Hususiyeti VII ll Olma Hususiyeti VIII Gzellik Hususiyeti e Estetik Yazlarn Mmeyyiz Farikalar I Umm Vasflar II Huss Vasflar f Yazlarn San'at Bakmndan Dereceleri I Mekteb = Ekol (Ecole) II Kol III slb IV Tarz V Tavr V I ve VII Hl g Yazlar Tedkk ve Kymetlendirme Uslleri C H A T T A T L I A VE H A T T A T A D BZI ARTLAR 1 Hattat Tbiri Hakknda Bir Aklama 2 Hattatln artlar a stdd ve Kaabiliyet Sahibi Olmak b Mek ve Tlim Grmek c Hars Olmak d Doru Anlayl Olmak e Kibirsiz ve Azimli Olmak f yi ve Bol Malzeme Kullanmak g ok Yazmak h ok Yaz Mtela Etmek Yaz Bakmndan Estetik Bakmndan Tekml Bakmndan k cazet (Diploma) Formalitesi l Ketebe (mza) ve Trih Koyma ekilleri 3 - - Hattatta Aranlan Vasflar

117 11
1 1 9 1 1 9

120 12 121 121 122 123 125 125 126 127 127 129 130 130 134 134 136 136 138 138 140 143 143 144 144 145 147 148 148 149 150 151 151 151 151 152 154 156

www.KalemGuzeli.net

ESER VE MELLF HAKKINDA


drt yl kadar oluyor, birka gn iin bulunduum Ankara'da, artk rah metle andmz Halim Bak Kunter (1899 - 1971) ile "Hat San'atmz"a dair sohbet ediyorduk. Sakin grnne ramen, mil' mevzularda ok hassas olan merhum, bir ara teessr iinde dedi ki: "Benim rahmetli arkadam Mahmud Yazr'n, "Yaz San'at" hakknda, vefatndan sonra Diyanet leri Riyseti'nce alman, hacimli bir eseri vardr. Sizinle oraya gidelim, bu eseri grp, baslmas hususunda kanatinizi bildirmeniz yerinde olur". Yaad devre yetimekle beraber, tanmak erefinden mahrum kaldm mer hum Yazr'n, neredilmemi byle bir eserinin mevcudiyetini evvelce duymutum. Lkin nerede bulunduunu bilmiyordum. Yazr'n yerine, yazd kitab tanmann da bir mazhariyet olduuna inandm iin, Halim Bak Bey'in teklifini hemen kabul ettim. Diyanet leri Bakanl'nn Neriyat Mdrl'nde duran eseri, bir masa zerine serdik, nce ismine baktm: M E D E N Y E T L E M N D E YAZI V E S L M M E D E N Y E T N D E K A L E M GZEL. Byk boy ktlara inci gibi bir rk'a ile yazlm, dosyalar iinde yzlerce sahife... Belki bir saat, belki daha fazla "Kalem Gzeli"nden gzm ayramadm, yer yer onu ddeledim. Sonunda, yanmdakilere, "Bu mhim eser, zamanmza gre gzden geirilerek, mutlaka baslmaldr" dediimi hatrlyorum. Aradan birka sene geti... "Kalem Gzeli"nin bastrlmasna karar veren Di yanet leri Bakanl tarafndan, nere hazrlama vazifesi de niz ahsma tevd olundu. Ancak, eseri gzden geirmeye balaynca grdm M, rahmetli Yazr, o gnk anlaymn da stnde, tebcile lyk mhim bir i baarmtr.

Bu satrlar yazann, Hat San'atma intisab ve incizb yirmi yla yaklar. Islm san'atlarn en erf ve ltifi sayldktan baka, ayrca Trkler iin mill bir mhiyet gsteren gzel yazya "Marifet iltifata tbidir Mterisiz meta' zydir" kavline aresiz uyarak, yazmakdan ziyde, asrlardr yazlm olanlar tedkk su retiyle hizmette bulunmaya alrken, bunun mahsullerimi de vakti gelince neretme nin, san'at tarihimizde bir eksiklii tamamlayacan dnrdm. Zira, " H a t San' a t n n revada olduu eski devirlerde bile, mzsiyle pek uralmad, "hl"ini yaamakla iktifa edildii bir hakikattir. nsanolu, elde bulunan eylerin gemi ini, yokluunu veya yok olacan hatra getirir m i ? ir ne gzel syler: "Geti mz, ekme istikble gam, Gn bugn, sat bu sat, dem bu dem!" Vakt ki, eldekiler kaybedilir; ite o zaman aranlmaa, mazisine artk mz olan hl'ine, kalmayan istikbline alka duyulmaa balanr!

www.KalemGuzeli.net

XIV
Mahmud Efendi Nruosmniye Medresesinde okurken, orada babadan (yni B a k k a Arif Efendi) mevrut hat hocalm srdren Rakm Bey (1874-1949) den, sonra da Huls (1869-1940) ve mer Vasf (1880-1928) Efendilerden, Meihat Mektub Kalemi'nde vazifeli bulunduu srada da Aziz Efendi (1871-1934) den muhtelif yaz nevi'lerdni rendi (Resim: 4 ve 5.)

Resim: 4 Mahmud Yazr'n Cel - Sls bir levhas.

Resim: 5 Mahmud Yazr'n Cel - Ta'lk bir levhas.


F a k a t , resri vazifelerinin arl, bu san'at ile gereince urap eser verme sine ve kemle ermesine msade etmedi. Esasen, yazy yazmak ve anlamak biri-

www.KalemGuzeli.net

mel asillaryla karlatrlarak, yeniden bastrlmasna lzum ve zaruret m burada bilhassa arz etm'ek isterim. Merhumun, lmne takaddm eden gnlerde, bir mddet evinde ve iki hafta kadar da Ankara Nmne Hastahnesi'nde tedavisine allrken, ziyaretine imde bizzat kendisinden dinlediime gre, doktorlar beyninde bir ur teekk tii tehisinde bulunmulard. Son bir midle gtrld stanbul'da, muvas ferdasnda, 13 Reb'l evvel 137311 Aralk 1952 Pazartesi gn sevgili olu Hakk'm kucanda "Allah, Allah!" diye diye Allah'a ulamtr. Rahmetlinin olu ve iki kz olup, bir oih da son zamanlarda vefat etmitir. Birinci Dny Savanda Alman Kumandan mehur Rabe Beyin Talimgahnda, zabit namzedlerini yetitirme hizmetinde de buuk yl alm olan merhu resm ve mufassal hl tercmesi, Vakflar Genel Mdrl Personel Diresi Ar vi'ndedir. Rahmetli std, stanbul'da lmek ve aabeyinin yanna gmlmek istedi sik sk tekrarlar, bu hususta Cenb- Hakk'm inayetini umard. Bu isteine nai u, Sahr'y Cedid Kabristannda yatan aabeyinin yanna gmM, mafiret Rabbnvyye'ye mazhariyyet sadedindeki niyaznn tahakkukuna da hccet say yeridir. Vefat zerine yazdm trih manzumesini, merhumu rahmetle yd etmeye vesile olaca midiyle aaya kayd ediyor ve onu tanyan, seveh ve sayan o yuculara ilk defa bu eserle sunuyorum: Mahmud Yazr, bu merd-i kmil Gsnde bert- sdk hmil, Vrisdi keml-i AhmedVye, Rehberdi reide, mbtedye; Hattat idi, shib-i kalemdi, zde-i meyl-i b kemdi, Emvc misli c ederdi, Bir zge erb n ederdi; Armd hudd-i L v Lf, Bulmudu reh-i hd-i Zt; Maksdu olup lh yekser, Dnyy bulup siyah yekser, Bir Bu'd-i bada gd gitdi. Bir lem-i de gd gitti. Mazhard zuhr- sermedye; Meydn-i mide gd gitdi. Bir zt-i edb muhteremdi; Evsf- hamide gd gitdi. Allah deyip hur ederdi; Ol nr-i d dde gd gitdi. Gemidi merhil-i Sfat; Bir 'evk. mezde gd gitdi. Ekvm grp 'tebh yekser; Bir cem'i sefde gd gitdi.

Duydukta Keml olup perian, Trihini yand zr giryn MAHMUD YAZIR, BU ZL NSAN SAHR-YI CEDD'E GD GTD. H. 1372

Muhterem Keml Edb Bey'in bu zl yazsndan sonra, merhumun Hat San'atyla alkasn gzden geirelim: Mahmud Beyi Mertiyet sralarnda Elmal'dan
(1) " l m i y y e " snfndan olmas dolaysiyle, aslnda " B e y " yerine "Efendi denilmesi lzm gelirdi. Ancak, zamanmzda "Efendilik-Beylik" tabirleri kalktna gre, farklar da kalma mtr.

www.KalemGuzeli.net

x
istanbul'a gelerek, Rdiye (orta) tahsilinden sonra, Nruosmniye Medresesi'ne girdi, bu arada hsnhat (gzel yaz) ile megul olmaa balad. n c e aabeyinden mek etti. Elmal'l Hamdi Efendi (1878-1942), daha ziyde tefsir sahibi oluuyla tannmtr. Ancak, onun, genliinde Hat San'atma merak sararak, Bakkal Arif Efendi (1830 - 1909) den sls-nesih, Sami Efendi (1838-1912) den ta'lk ve cel sls yaz nev'ilerini rendii, devrinin en byk bu iki hat stadndan icazet ald, pek duyulmam olsa gerektir. Hatt o sralarda, nesih hat t ile lmayye cazetnameleri (Resim: 1) yazarak, geimini de temin edermi.

Resim: 1 Elmal'l Hamdi Efendi'nin yazd Necmeddin Okyay'a id "Takrb czetnmesi"nden iki shife: Nesih (sada) ve Rkaa' (solda) yaz rnekleri.
Kendisiyle ayn hocalardan yaz mekeden Necmeddin (Okyay) Efendi stad mzn: "Hamdi Efendi daha fazla ilim ile uramakla beraber, ekseri vaktini ya zya ayrsayd, dnyda hibir hattatn nm kalmazd" mealindeki bir szn, Ibn-l Emin Mahmud Keml nal "Son Hattatlar" isimli kitabnda (sh. 109) pek mbal al bulduunu kaydeder. Halbuki, az eseri (resim: 2 ve 3) bulunmasna ve ken disini bu san'ata verememesine ramen, Hamdi Efendi, hattatlkda da mfessirlii kadar iktidar sahibidir. "Kaabiliyyetdir husl-i matlabm sermyesi, Elde istdd olunca k r kendin gsterir." beyti, elbette, bouna sylenilmi deildir. Yeri gelmiken, kardei hakknda Hamdi Efendi'nin, her ikisiyle de yakn te mas olan vefakr Nuri Arlasez'e sylediklerini nakledeyim: "Biraderimin ilme kaabiliyeti benden fazladr, lkin hoca eline demedi".

www.KalemGuzeli.net

Bugn "Hat San'at" da bir avu merakls mstesna mz olmu ve ar tk "trih aratrma" konusu hline gelmitir. te, "Kalem Gzeli"yle hemhal olmaya baladktan sonra, karnca kararnca hazrlamaa niyet ve cesaret ettiim esere, btnyle lzum kalmadn anladm. Ho, yaz cinsini bile ayrd edemeyenlerin, hatt eski harfleri bilmeyen bz kimse lerin, bu mevzuda makale, kitap yazdklar u zamanda, benim niyetime de cesaret denilmezdi ya! Ne ise, Allah'a hamdolsun M, Mahmud Yazr isminde ihls sahibi bir zat km, ahsen dnebildiklerimi, hatt pek ok dnemediklerimi en g zel ve edeb ekliyle kaleme almtij Bizim nesilden, byle messir slba shdb kim selerin kmadn, kamadn tiraf etmek hakkn teslimi olur. nk, bu tarz da ihatal yazabilmek iin, bz bilgilerle mcehhez bulunmak cbeder ki, biz, ne sil olarak bunlardan mahrum kalmzdr.

*
Peki, kimdi bu Mahmud Y a z r ? 1893 ylnda, Yazr'l Hoca Nman Efendi'nin olu olarak Elmal'da doan merhumun en yakn dostlarndan, kymetli ir ve edbimiz Keml Edb Krkolu, vk ricam zerine onun hakknda aadaki ma lmat ltfettiler:

Ftih niyaz ederek/.., RahmetTA Mahmud Bedrddin Yazr Bey'i, Vakflar Umum Mdrl, Kuyd- Vakfyye (Vakf Kaydar) Dairesi Mmeyyizi (Bro miri) bulunduu srada, o zaman Umum Mdrlk Mlhak Vakflar Dairesi Mdr olan merhum Halim Bak Kunter'in delaletiyle, 1989 ylnda tandm. Onunla muarefemiz, mmeyyizUkden drle getiriliinden, Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Ve Ankara niversites tbhne Mdrlklerim esnasnda ad geen fakltede, esas hizmetine ilveten " manl Paleografyas" dersini okuttuu yllarda da kesilmeyecek; Hakk'a yrd ebediyyete huzr-i Ahadiyyete yneldii gnlere kadar, fakr'den esirgemedii temdi muhabbet, kendisine cizane gstermeye altm stn hrmet havas iinde faslasz sretde devam etti.. Burada: "I'te bu, benim Rabbimin fazlu sinden!" mealindeki yet-4 celleyi anmak isterim. Bu zt, kkl br tahs grmt; eksiksiz bir limdi. Medreset-l Mtehassi (Islm limler Yksek htisas Mektebi) nden me'zun olup, Felsefe ubesinde i sasn yapmd. Kayd- hayat artyle "Ders-i m" lk payesine shipdi. Ayn manda Hfz- Kur'nd. Kur'n- Kerm'im ilmiyle mil, feyziyle kmildi. Osm Evkaf Nazrlarndan Elmal'l byk mfessir Kk Muhammed Hamd Yazr'n kk kardei idi. limlii yannda rifdi de! Hattatd. Deeri hakknda sz sylemee kendimi yetkisiz grrm., Fatih' skender Paa Camii'nde ve Ankara'da Bahelievler Camii'nde, yine Ankara'nn D nizciler Caddesinde ikametgh civarnda Vakflarn Ermeni mimarnn tabi h ts yznden, mihrab Kble'ye gelmeyen mescidde bulunan levhalarla, bz ma lelerinin de bulunduu "slm'n Nuru" mecmuasnda bir saynm kapandaki levh ve 1951 ynda Dil ve Tarih-Corafya FakltesVnden Pakistan'a giden bir taleb kafilesinin, o devletin kurtarcs ve kurucusu Muhammed Al Cmna'nm trbesin aslmak zere gtrdkleri birka levha onundur. Muhammed Hamdi Yazr'n, Di yanet leri Bakanlnca neredilen dokuz ciltlik "Hak Dni - Kurbn Dili" tefsirinin Mushaf metni ksm da onun yazsdr, bn-l Emin, Mahmud Keml nal'n "Son Hattatlar" isimM eserinin 200 nc sahifesimde derin ve geni ol makla beraber hattatlna dir az ok bilgi verilmee allmtr. "Eski Yazar Okuma Anahtar" ve "Siykat Alfabesi" adlarndaki iki eseri Vakflar Umum Mdrl tarafndan bastrilmsa da, ksa zamanda mevcdlarv tkenmitir. ok byk bir ihtiyc karlayan, herkese aranan, baslmala cizane yardmm dokunan bu iki eserin muhterem ailesinde bulunmas muhte-

www.KalemGuzeli.net

Resim: 2 Elmal'l Hamdi Efendi'nin Sls - Nesih bir kt'as.

Resim: 3 Elmal'l Hamdi Efendi'nin Cel - Sls bir levhas.

www.KalemGuzeli.net

VI
K o n u
S a h i f e

I Grafolojik Hususiyet m Estetik Hususiyet 3 Ksa Bir Trihe a Yaz Trihi b l ve Diri Yazlar c Bugnk Yazlar 4 Arab a b c Yazs , Arab Yazsnn Menei Arab Elifbas Arab Elifbasnn Fonetik Hususiyeti

35 37 38
3 8

38 40 6 60
6 1

64 66 66 68 69 69 69 70 74 74 75 78 78 79 80 80 84 86 90 90 92 95 95 95 95 95 97 99 100 105
1 0 5

5 islm'da Yaz a Arab Yazsnn slm'a ntikali b Mslmanlarn Yazya Hizmetleri c Bir Yabancnn Gr 6 Yaz a b c Hakknda Bir yet yetin 'cz yetin Yaz Bakmndan Bir zh Yaz Hakknda er' Hkmler

7 islm Yazlarnn eitleri a Ma'kl Yaz I Ma'kl eitleri II Ma'kl ile Kf Hakknda Bir Aklama b Kf Yaz I Kf eitleri 1 Yazma Kf 2 Yapma Kf c Aklm- Sitte ( = Alt Kalem) d Yedi Kalemin Tarifleri I Sls Kalemi II Nesih Kalemi III Muhakkak Kalemi IV Reyhn Kalemi V Tevk' Kalemi V I Rkaa' Kalemi VII Ta'lk Kalemi e Dier Mevzun Kalemler (ll Yazlar) f islm Yazlarnn Umm Bir Yeknu g Yaz eitleri Hakknda Bz Aklamalar B H A T S A N ' A T I N I N GZEL S A N ' A T L A R A R A S I N D A YER 1 Estetik N e Demektir? a Tarifler ve Tetkkler I bda' ve Bed' II Gzel ve Gzellik III Gzel ve Gzellik Nazariyeleri b Bu Grlerin Hulsa ve Tenkidi 2 Gze! San'atlar Nelerdir? a Tarif ve zah

105 108 109 111 113 116 116

www.KalemGuzeli.net

birinden ayr mevzulardr. Mahmud Yazr ise, bizde, Hat San'atna sofiyane bir ne'e ve felsef bir nazar ile bakmasn bilen, belki yegne insandr. Neredilmi dier iki kitab da mhim olmakla beraber, kanaatimce onun en byk eseri, birinci ksm nazarlarnza sunulan , u elinizdeki "Kalem Gzeli" dir. Aslnda, bu gzeli sizlere tantmaya mahal yoktur. nk, azz mellifinin yazd mukaddime okunursa, eser de nelerden bahsedildii renilmi olacaktr. "Kalem Gzeli"nin, Hat San'atm gr tarz, muhtevas ve hacmi tibariyle, ilk ve benzeri yazlmam bir kitap olduu pheslzdlri.

Eseri gzden geirirken, ifdesini yeni yetienler iin, imkn nisbetdnde sa deletirmee altm. F a k a t , aslnda tek kelime ile ifde edilebilen mefhumlarn, ancak birka kelime veya bir cmle ile anlatlabileceini grmekle, bu gayretin, is tenilen neticeyi vermediini belirtmeliyim. Essnda, bu gibi eski san'atlarmza merak bulunanlarn, hakik Trke'mizde ifde zenginliini salayan birtakm ke lime ve tbirleri renmi olmalar cbeder. Candan benimsediim ve en iyi bSr ekilde nerolunmasn dilediim bu eserde, insanlk hli, hatya dlm olan ksmlar dzelterek yazmay, cbmda resim lerini deitirmeyi bir vazife bildim. Byle yapmakla yanldysam, mellifin temiz ruhundan af dilerim. Aslnda olmayp da, ilve edilen haiye (dip notu) 1er in, rakam yerine (*) iareti kullanlmtr. Gzden geirmeye balarken, ele alnmam bz konular yeri geldike ilve et meyi dnyordum; ancak, bunlarn, eserin btnln hakkm olmad halde zedeleyeceinden ende duydum. Byle mevzularn, umm bir "Hattatlar Trihi" ve ndeks ile beraber, zeyl olarak, in-Allah ilvesi dnlmektedir. Bz tezcanl okuyucularmz eserin "tnb" tile yazlndan, yni fazla tafsiltl oluundan belki sklacaklardr. Ancak uras unutulmasn ki, mufassal eserlerden ksaltma, her zaman yaplabilir. Lkin, dar erevede yazlan bir eserin hele m tehasss kalmayan bir mevzuda i s e geniletilmesi hemen hemen mmkn olmaz. Devrinin ve muhtinin imknszlklar iinde, merhum stad eserini muhakkak ki, istedii gibi, yaz nmneleriyle bezeyememiti. B u yzden, kitapta, bzlar renkli olmak zere, yeni resimler sunulmaktadr. Bunlarn bulunduu yerler de, eer bili niyorsa, belirtilmitir. Ayrca, vaktiyle tesbit ettii yaz resimleriyle hat trihimize hizmeti byk olan skdar'l Ebrucu Mustafa Dzgnman'n fotoraf arivinden faydalandm iin, kendisine ve bu arivin imdiki muhafz Neyzen Niyzd Sayn'a teekkr ederim. "Kalem Gzeli"nin ehemmiyetini takdir ederek bastrlmasna karar veren Di yanet ileri Bakanl ilgililerinden Hak raz olsun. Eseri nere hazrlarken, yardmlarn esirgemiyenlere, bu arada bilgilerine m racaat ettiim aziz Mahir Iz hocama ve muhterem Prof. Dr. Nihad etin'e, san'at vadisinde ifah me'hzm Hezr-fen Hattat Necmeddin Okyay stadma, arivinden faydalandm aziz hocam Ord. Prof. Dr. Sheyl nver'e, fotoraflar en gzel e kilde hazrlayan san'atkr Hasan li Gksoy'a, kitabn mkemmel olarak nerine
(1) smil Hakk Baltacoglu'nun 1958'de Ankara'da Trk ve islm San'atlar Enstitsnce neredilen "Trklerde Taz San'at" isimli kitab, yazlmas 1951 de tamamlanan "Kalem Gzeli" ne nazaran daha yenidir, stelik, iinde ilm olmaktan ziyde ind hkmlere ve bir takm hatalara yer verilmitir.

www.KalemGuzeli.net

XVI
alan Yayn Mdrl personeline ve dier emei geenlere minnet ve kran larm arzederim slm Trklmzn kltrne byk katkda bulunacan ve lmnden tam yirmi yl sonra aziz mellifini mecaz mansyla bir "ba's b a ' d e ' l - m e v f e ka vuturacan umduum bu muhteem eserle, muhterem okuyucularmz artk babaa brakabilirim. stanbul, 1 Austos 1972 Ecz. Uur DERMAN

www.KalemGuzeli.net

DYANET LER BAKANLII

YAYINLARI

MEDENIYET LEMINDE YAZ VE ISLM MEDENIYETINDE KALEM GZELI


I. Ksm

Yazan Mahmud Bedreddin YAZIR


Nesre Hazrlayan Ecz. Ueur DERMAN

A Y Y I L D I Z M A T B A A S I A. . A N K A R A

1972

www.KalemGuzeli.net

"Esirgeyen ve balayan Allah'n adyla..." M U K A D D M E

(lemlerin sahibi Allah'a hamd ile Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed'e, O'nun muhterem soyuna, ashabna ve O'na tbi' olanlara sait selm ettikten sonra...) Eski eserleri, trih veskalar, ariv sicil ve kaydlarn okuyup zmeye bir yardm olmak zere yazdm "Siykat Yazs" ve "Eski Yazlar Okuma Anahtar" adl iki kitab, 1942 ylnda Vakflar Umum Mdrl tarafndan bastrlarak neredilmiti. Anahtarda, islm yazlarnn eidleri, lisan ve fonetik (ses) husu siyetleri, san'at karakterleri ve este tik gzellikleri ele alnmt. Yazdk larm resmen tedkka memur edilen bz limlerin tavsiyelerine uyula rak, nc ksm tekil eden "Ya zlarn San'at Bakmndan Okunu lar" bahsi ile, bunun bir hulsasn veren "Yazda A h e n k " basm d braklmt. Bu neirden biraz sonra, Anka ra niversitesi Dil ve Tarih - Corafya Fakltesi'nde vermeye baladm "Osmanl Paleografyas" dersine devam eden talebelerle, dier fa kltelerden ve hariden katlan me rakllar arasnda, yaz san'at ve g zellii etrafnda bz enteresan so rular ortaya atarak cevablandrmam isteyenler oluyor, zahlarm not etmekle kalmayp anahtardan ka rlan bahislerin bir kitab halinde neredilmesinin yaz ve estetik t rihi bakmndan faydal bir hizmet olacan sylyorlar. islm - Trk Ansiklopedisi'nin "Ahenk" maddesinde neredilen "Yazda Ahenk" bahsini okuyan ta lebelerle san'atkr bz dostlarm da, bu mevzu'da daha geni ve toplu zahlar ihtiva eden bir eser yaza rak, imdiye kadar el srlmemi olan birtakm etin mes'elelerin hal-

www.KalemGuzeli.net

li ve yaz gzellii karsnda duyulagelen hayret ve hayranlk sebeblerinin aklanmas gibi birok ar tekliflerde bulunuyorlar. Filhakika, bibliyografik ksmn (A) ve (B) gruplarnda sraladmz kitablarn ksa delletlerinden de anlalaca zere, slm yazlarnn eidlerine, usl ve kaidelerine, tek nik malzemesine, hattatlarn hl tercemelerine dir epeyce eser ya zlmtr. Yabanc dillerde yazlm umm mhiyetteki yaz trihlerin de ve ansiklopedilerde, "Arab yaz s" ad altnda pek ksa bilgiler veril mitir. Lkin, yaz san'at ve estetii nin felsef zhna dayanan yaz gzellii mevzuunda bz ksa szler istisna edilirse trih boyun ca ma'nl bir skt devam edegelmitir ki, bunun birtakm sebebleri olmak cbeder. Dier gzellikler gibi yaz g zelliinin de gerei kadar anlal mas, gzden ve szden ziyde ha le, yni tesirli ve kavrayl bir zevk ve idrke dayand iin, en salahi yetli isnadlariyle "O, zevk iidir, lfa smaz" diyerek dvay kesip atarlar. Szle anlatmaya almay, bir gzellik ismi ve resmi ile avun maya benzetirler. Yaza yaza san'at iinden geerek, tadn kararak renmeyi ve anlamay tavsiye eder ler. Talebelerine yaz retirken, san'at inceliklerini anlatmada kar latklar zorluklar hafifletebilmek iin tebih (benzetme), temsil (r nek verme), m (iaret yapma) yollarna bavururlar. Bunlarla, bir taraftan, yaznn en basit paralar na kadar inerek oralardaki estetik unsurlar ve gzellik karakterlerini

talebenin ruhuna aksettire ettire, di er taraftan, yaznn umm duru muna ve toplu cihetlerine dikkati ekerek, zevkini eitli yollardan tattra tattra, tesirli ve kavrayl bir idrk kazandrmaya alrlar. Byk bir ksm amel olan bu gibi al malar ifadelendirip de, ilimlemi bir surette satrlara dkmeye lzum ve hacet grmezler. Nitekim, hoca larmdan birisine, bildiklerini bir kitabda tesbit etmesini rica ettiim zaman verdii cevab: "Gzel yaz nn meddahln yapmaktansa, ken disini yazmak daha yakn bir bilgi, daha zevkli bir anlay salamaz m?" demek olmutu. Onun iin, ayn zihniyetle yazlm olan bah settiimiz bu kitablarn, o tesirli ve kavrayl idrke yol gstermeyi zerine almam olmalarna ve s ktu tercih eylemi bulunmalarna hayret etmemelidir. Bundan dolay "Yaz gzellii dvas, ehemmiyeti ni, dokunulmam olarak hl mu hafaza ediyor" diyebiliriz. Geri, gzeli sevmeyen, sevi lecek gzeli bilmeyen, bilip de ara mayan, arayp da bulamayan ve hep sevdiine gzel diyen kimselere kar sylenecek hibir sz yoktur. Fakat, bu zmreden olmayan ve ne o kitablarla, ne de "O zevk iidir, lfa smaz" demekle dvann hal ledilmediini gren merakllarn, bir gzel yaz karsndaki mahedele rini buulanmaktan kurtaracak, dik katlerini yaznn hl denilen ynne teksif edecek imknlar gstermek, uur ve idrke salim bir yol amak da bir dereceye kadar mmkndr. Zr, gzel yaz yazmak baka, onun zevkini duymak baka, bunu anla mak baka, anladn sz veya yaz

www.KalemGuzeli.net

ile anlatmak da bakadr.-Bu sebep le, birini bilenden dierini de iste meye hakkmz yoktur. Bir hususun imknszln dier hususlara kadar geniletmeye de hakkmz olmaz. Fakat, hepsini nefsinde toplayabilenler, elbette bakalarna da fay dal olmaa imkn bulurlar. Bir dereceye kadar dedik. n k, binbir nisbet ve izafetin ruhu ve eidli hendeselerle bnye iin de ve dnda yer alm trl tensblerin, eidli tenazurlarn bir bedi' vahdet hlinde dokunup ilen mesinden, birbirini tamamlayan muhtelif henklerin henginden do an, arzettii surette; yazann san'at ruhundaki yaradl gzelliinin me tafizik ifdesini tayan, bzan gz lere ve gnllere san'at srr hlin de, bzan da ruhumuzun derinlik lerine ileyen hilkat srr hlinde ya ylarak, yazann ruhunu veya ruhu nun san'atlam bir hlini hlimiz klan bir yazdaki gzellii, madde ye tapmak yznden tabiat sertlik leri altnda nasrlam hislere, bun larla buulanm ahenksiz mahe delere, imanszln ve taklid d knlnn srkledii hev ve ehvet aclar yznden kvamn bozmu zevklere duyurup anlatma ya; derme-atma szlerin, kabuklam kelimelerin g yetiremiyeceklerine gre, tek re susmak gr nrse de, lkin bundan ne kar? San'at ve ilim nmna ac ve o kadar da ackl olan bu vaziyet karsnda, bir de Kant'n "Gzeldir hkm kll ve kabldir, yni his lerden nce ve herkese mildir"
1

sz dnlrse, gzel yaznn hakk muhatab herkes deil, ftr temizliini kaybetmemi, zevk ve idrki bozulmam, zedelenmemi selm kimseler ve byle bir topluluk olmak lzm gelir gibi grnr. Bu, yaradl itibariyle yanl olmamak la beraber, yaz gzellii, ftr te mizliini bozmu olanlara da kayblarn yava yava buldurmaya reh berlik eden Rabbn bir mrebbdir. Hat san'at bunun fakltesidir.
2

i) yeti bu

hususta bir delil ve mjdeci olarak kaydolunabilir . te, byle birtakm cidd d nceler evkiyle, "Eski Yazlar Okuma Anahtar"ndan karlan "Ya zlarn san'at bakmndan okunula r" mevzuunu yine ele aldm. Biz den zh istenilen hususlar da il ve edince, nce beer yazlarn ya z mevzuunda birletirip bir btn olarak ele almak, sonra yaz san'at ve estetiinin tekmln gster mek ve bu arada hat san'atnda bir gaye, yaz estetiinde bir ideal olan Kalem Gzeli'ni seip ortaya koy mak, sonra da onun mmessili olan rnekleri birka cihetten mahede ye almak gerektiini anladm. Haddimden ar grnen bu durum karsnda j (nn) gibi inledim, aczimin gcrtlarn kendim dinle dim. Bir mddet daha hazrlanmak lzum ve ihtiyacn duydum. Mevzu'u sistemli, toplu ve idel bir tarzda zah edebilmek iin, bir yaz felsefesi zerinde almak ge rekiyordu. Byle bir eserin mevcu diyeti de bizce mehul olduundan,

(1) Estetik bahsinde Kant'n dncelerine baknz. (2) Yaz hakknda bir yet bahsine baknz.

www.KalemGuzeli.net

resm ilerim, huss megalelerim dnda sekiz - dokuz sene kadar ya za boza, karalaya dzelte bir eyler ortaya koymak iin uratm. Fakat, hemen tiraf edeyim ki, nev'inde ilk olan bu kitabda her eyi zp zah ettiimi iddia edemem. Bununla be raber, yazy bir btn hlinde, hat san'atn ilim gzyle, yaz gzelli ini idel bir grle ele alarak yakndan lantmaya altm. Umm fihrist, bu hususta toplu bir fikir verecek durumdadr. Yalnz, orada grlmeyen, ileride de arzna yer olmayan bz noktalar sralayvermeyi gerekli buluyorum: 1 Faydalandm kitaplarda bulunmayan, bulunup da birbirine aykr den, yanl anlalm veya anlatlm olan mes'eleleri, hocala rmdan rendiklerime, bunlarn da yetimedii yerlerde ve hallerde krk seneyi geen mahede ve tec rbelerime dayanarak, deta yeni den ortaya koyarcasna yazmak zo runda kaldm. G yetiremediim mes'elelerin hallini de ehillerine b raktm. 2 Gzel yaz, hat san'atnn ilm ve amel yollarda geirdii s rekli ve etin bir alma ve tek mln mahsul olduundan, bu tekmln seyrini kaba hatlariyle olsun takib etmeden bugnk gzel yazya geivermek, alkanl a uygun gelse de, ilim nnde te peden dmeye benziyecei cihet le, yazy bir btn olarak ortaya koyup bir ekirdekten meyvalar alrcasna tabi bir inkiaf iinde mtlea ve tedkika girimek iin, mev zuu be ana ksma blmek faydal grlm, her biri bir kitap demek olan bu ksmlarn tertibinde de,

yaznn tabi geliimine uyarak, u seyir takib edilmitir: Birinci ksmda: Yaz bahsi ilm ve umm zaviyeden ele alnm, beer yazlarna toplu bir geit res mi yaptrarak san'at ve estetik sa hasna geii gsterilmi, bu saha nn bandan bugne kadar geen safhalar arasnda yer alan mmtaz misllerden idel bir yaz gzellii ne geilmitir. Bu arada estetik, g zellik, gzel sanatlar hakknda ksa ve umm mhiyetteki bilgilere ileriye bir hazrlk olmak zere temas edilmi, hat san'atnn dier gzel san'atlar arasndaki yeri ve ayran vasflar belirtilmitir. Bu yz den, birinci ksm, yaznn dnk, bugnk ve yarnki seyrinin nirengi noktalarn gsteren bir emas gi bidir. kinci ksmda: slm'daki yaz san'atnn teknii ile samm alkas bulunan yaz levazm ele alnm, bunlarn yaz estetii ve gzellii zerindeki msbet ve menf te'sirleri hakknda seleften halefe nakledilegelen bilgiler, tecrbeler, tavsi yeler, stlahlar, tarifler kayd ve zah edilmitir. nc ksmda: San'at tekni inin fiilen tatbk demek olan yazma bahsi ve eidleri zerinde durulmu, hakk ve mecaz yazla rn teknik hususiyetlerini, estetik farklarn gsterme bakmndan "san'atn ilii" diyebileceimiz artis tik yazmann zorlu safhalar, her bi rinin yaz gzellii ile olan alka ve mnsebet dereceleri ele alnm, bz rnekler zerinde tenkdler ya plmtr. Bu ksmda geenler, nceki ba hislerde yer alan ve yaz san'at ile

www.KalemGuzeli.net

alkal bulunan nazar bilgilerin amel ynden zh, san'atkrda ara nlan terkb kudretinin yine san'atkr gzyle tahlli, dier bir deyi le; yaz gzelliinin terkib ve bnyeletirme bakmndan bal bulun duu fizyolojik, biyolojik ve psiko lojik sebep ve millerin tahll bir mahedesi olduundan tekrara dtmz sanlmamaldr. nk terkbi bilmeyen, tahlle g yetiremez; tahlli grmeyen terkibdeki incelikleri anlayamaz ve tabiatiyle yaznn tad estetik hviyete ve bunun inceliklerine his ve idrkini intibak ettiremez. Bunlar olmaynca da, estetik gzellii mahedede art olan tesirli ve kavrayc idrke yol bulamaz, bulsa da msbet bir neticeye, salam bir hkme vara bildii pheli kalr. Drdnc ksmda: Yazlarn es tetik ynden zahlar ele alnm, yaz gzellii tabi bak, ilm ara trma ve felsef grle mtlea edilmi, gzelliin nzm ve mihra k saylan Ahenk bahsi zerinde et raflca durulmu, bu almalarn neticeleri diyebileceimiz Yaz g zelliinin eidleri, dereceleri, ta rifleri, tasnifleri, ayran vasflar, tesirleri, faydalar ve kymet h kmleri belirtilmitir. Beinci ksmda: Gzel bir ya zy mtlea ederken dtan ve i ten zihne taklarak ilm phe ve is tifhamlar uyandran ve bu sebeble "metafizik" ynden mtleay ge rektiren bz przl ve sert nok talar belirtilmi, bunlar zp zah edebilmek iin rh nazariyeleri, ru hun mhiyeti, l ahenk gibi ar ve ince bahislere ve mes'elelere el atmak zarureti hsl olmutur.

3 Yaznn zuhurundan bu gne kadar filen tatbik gregelip de nceleri bilinmeyen, islm san'atkrlar tarafndan sezilerek birka kelime ile sylenip geiliveren ve ya hi temas edilmemi olan, yaz san'at ve gzelliini anlatmaya ya rayan birok esaslar tesbit ve zah olunmu, mesel; kalb ve irca' ka nunu, terkib kanunu, tahrik kanu nu, soy gtme kanunu, fil ahenk kanunu gibi bz kanunlar, stlah lar iinde sembolletirilmi ma'n ve maksadlar, yaz ekillerinde slplam ph karakterler aklanmaya allmtr. 4 Dil - yaz ve kltr inkl b geiren yeni neslin, yabanc s olduu bu eseri, kendisine hitab eden kifyetli bir ifde iinde bulamam olmasndan, biz de ken dileri kadar znt duyuyoruz. Fa kat, bu hususta mellifi ma'zur gs terecek sebepler de yok deildir. Bir defa, bu san'atta birer stlah olarak kullanlagelen ve yeni tbir lerimizde tam karl bulunmayan kelimeleri aynen muhafaza etmek gerekiyordu. Sonra, Trke Szle konup da henz ummun tasvib szgecinden gememi olan kelime leri, yepyeni, etin ve muazzam bir konunun zh iin kullanmakta ace le edemezdim. Kald ki, mevzuun asl muhatab, yalnz gnmzn genleri deil; btn bir beeriyet olduuna gre, eserin bu topluca karakterini hrpalamamak da cbeder sanrm. 5 - Yaz estetiini ifde este tii ile sunmakta bir hazm kolayl bulunduu phesiz olmakla bera ber, buna gerei gibi riyet ede-

www.KalemGuzeli.net

mediimi i'tiraf ederim. Szden zi yde ze ehemmiyet verdiimden, ele aldm bir mes'eleyi zha a lrken delil gstermekte, rnek ver mekte hasis davranmadm, ar bile gittiimi sanyorum. Mevzuumuz esasen madd olmakla beraber, daha ok rh ve ma'n leminde yrmeyi gerektirdiinden sert, in ce ve muamma gibi grnen satr larla karlamay tabi ve zarur grmek gerekir. 6 Her eyin bir mahrem yn olduu gibi, gzel yaznn ve bundan bahseden bu kitabn da mahrem kalm taraflar bulunabile ceini hatrlatmak isterim. Hatt, gzel bir yaznn can saylan ruh halini, iimizde kendi halimiz olmu bulsak bile, kendimize mahrem ka lan hallerimiz kadar, onun da mah rem bir yn bulunabilecei unu tulmamaldr. 7 Biraz daha ileri giderek diyeceiz ki; herhangi bir ey kar snda az ok bir hayret ve hay ranlk duyuumuzun yakn sebebi ni ve gerek illetini, o eyin bildii miz veya sezdiimiz cihetlerinde deil de, daha ok sihirbazn nu maralar karsnda olduu gibi bi ze kapal grnen ve merakmz uyandran mahrem taraflarnda ara rz. Bu arama merak devam ettik e, o ey hakkndaki hayret ve hay

ranlmz da srer gider. O kadar ki, mver (metafizik) sahaya ge er, Allah'a kadar ykselen haller ve dereceler de bulunabilir. Gzel lik de byledir. Onun iin, estetik ilim ve felsefesinin belli bal ii, bir gzel karsnda kalan nefislere o aramay yaptrarak, dikkati daha ok gizli ve kapal grnen mahrem taraflara ynelterek, uur ve idrki hayret ve hayranlmzn yakn se bebleri ve gerek illetleri ile babaa brakmaktr. tesi, kiinin fe rasetine ve idrk seviyesine ve Allah'n yardmna baldr. Dolaysyle bu kitap da, bundan fazla bir ey yapm olmayacaktr. Lkin, bu szmzle, "hat ve kusurumuz yoktur" demek istemi yoruz. Kimbilir? Belki de oktur. Esasen kusur yapmak, hatya d mek hemen hemen yalnz insanda olan ve aranlan eylerdir. Affet mek de onun faziletlerinden, gzel huylarndan saylagelmitir. Kii af fa uradn grmekle de kendisini bahtiyar sayar, u halde bu satrlar yazann da byle bir mde dme si yersiz deildir. nk, bu fni hayatta belli bal isteimiz ve di leimiz, mid iinde yaamak, em niyet altnda almak, salam bir man iinde gzel bir akbete var maktr. Neticeye erimek ise, ancak ve dima Allah'n yardmyladr. Mahmud YAZIR
Balama trihi : 20.4.1942 Bitirme tarihi : 3.2.1951

www.KalemGuzeli.net

BRNC

KISIM

(UMM MALMAT) A YAZI 1 Yaz lemine Toplu Bir Bak a Yaz ve nsan: Yazlarn mene'leri, hususiyet leri ve mrleri ne olursa olsun, hepsi de dem-olunun cemiyet ve medeniyet haytnda, hafzas ve mfekkiresi ilerini gren birtakm rhn temessllerdir. Yaplarnda grlen girinti ve kntlarla arzettikleri umm manzaray haylen kavrayabildiimiz zaman, topunu birden muazzam ve canl bir dima ebekesine benzetebiliriz. te; btn bir insanln bey ni diyebileceimiz bu muhteem izgiler leminin de kendine mah sus vcd (varolma), tenasl (o alma) ve bek (devam etme) k nunlar, tekml (olgunlama) ve inkraz (yok olma) sebebleri, par alar ve btnleri arasndaki mu vzene ve ahengi salayan cazibe (ekme) ve dfia (itme) kuvvet leri vardr. Bu zd te'sirli kuvvetler arasnda yaamak zorunda bulunan ferdler ve cemiyetler, bir taraftan yazlardan faydalanrlarken, bir yan dan da onlarla gizli veya ak sa vamaktan geri durmamlardr. Ni tekim, nice ftihler zabtettikleri l keler halknn mzleriyle rabtala rn kesmek, onlar yeni bir hayta sndrmak iin yazlarn deitir mek lzumunu hissetmilerdir. Gnnn malblarna olduk a ar ve ac gelen bu eid sava lar ve deimeleri, hakkatte yaz nn olduu kadar, insanln da ya rarna kaydetmemiz cbeder. n k, ilk nazarda meden haytn ve itima bnyelerin bir nevi' ba a rlar ve burun kanamalar diye vasflandrabileceimiz yaz inklblariyle insanlar, yalnz o muazzam dima felce tutulmaktan korumak la kalmamlar, ayn zamanda yeni ve daha iyi bulularla ona taze kan ve enerji vere vere, yaamakta ve olgunlamakta devamn salam lar ve nihayet, yaz ilim ve san'atn zengin ve ilek bir medeniyet ci haz haline getirmilerdir. Fakat, hemen syleyelim ki i bununla bitmi deildir. Medeniyet ilerledike, milletlerin hayat ve san'at telkkleri, kltr ve idrk seviyeleri, gzellik anlaylar, ye nilenme ve hazim kabiliyetleri ile mtensib olarak nice nice savalar ve deimeler iinde kyamete ka dar devam edip gidecektir. Dolaysiyle bugnn insanlar medeni yet, teknik, dil, yaz, ilim ve san'at

www.KalemGuzeli.net

bakmlarndan ne kadar iftihar eder lerse etsinler, bunda ne dereceye kadar hakl olurlarsa olsunlar; hi birisi, cihna yaylan bu ak dn da kalacak garantiye shib deildir. Esasen byle bir garanti aramak, o muazzam diman tamamen olmasa bile u veya bu nahiyesinin, u ve ya bu merkezinin azok dumura uramasn istemek olur ki, hibir meden insan hislerine malb ol madka byle kt bir temennde bulunamaz. Zr o, pek l bilir ki, ileri bir medeniyetin tohumlarn tayan her iyi eyin yaayp feyizlenmesine el birliiyle almak, in san bir hak olduu kadar, bir vazi fedir de! O tohum, ister ark'n, is ter Garb'n, ister Hind'in, ister in'in, ister Afrika'nn, ister Ame rika'nn mnbit veya orak, scak veya souk topraklarnda dosun, onu bulan veya veren el ister be yaz, ister siyah olsun, elverir ki onda bir hakkat, insanlarn hayr na' yarar bir fazlet bulunsun... Dolaysiyle, byle geni bir vicdan hrriyyetinin altnda bir Ms lman elinden ve bir Trk kalemin den doan bu satrlar ve bu satr larn ifadelendirmeye alt "Ka lem Gzeli"ni de, o muazzam ve muhteem diman nahiyelerinden bir kk hcrede douvermi pa rltlar olarak vasflandrmak yerin de olur sanrm. b Yaznn Rolleri: Yazlarn zuhurlarndan bugne kadar geirdikleri ksa veya uzun bir mr iinde oynadklar rolleri, biri pasif dieri aktif olmak zere balca iki asla balamak mmkn dr.

I Pasif rol: Yaznn kendine verilen ekil ve muhtevay bnyesi iinde korumasdr. Her yazlm ya zda bunun mahhas bir mislini buluruz. Yazl bir kt parasndan alnz da, btn kitablara ve kita belere, her eid levha ve ktpha nelere, trl vesika ve sicillere, ip tida ve modern mzelere ve ariv lere, her biri etrafnda evrelenen huss ve resm te'sislere ve al malara varncaya kadar hepsi bu roln derece derece neticeleridir. Bu bakmdan yazlara "Beerin par maklar ucundan doan, i lemle rinin ham veya olgun, zayf veya kuvvetli, irkin veya gzel, faydal veya zararl, zehirli veya ifal meyveleridir" demek yarar. Her yaz girdii yerlerde, karlat gzlerde, ilitii gnllerde kendi sinin ve dolaysiyle yazarnn rekl mn leh veya aleyhindeki propa gandasn bunlarla yapar, aktif ro lnn yollarn bunlarla aar, tesi rini onlarla salar. II Aktif rol: Manev kurs lar, rhn vitaminler diyebilecei miz bu eidli meyvalardan alabil diklerimizi hazm ve temsl etmek suretiyle ferdlerin ve topluluklarn muhta olduklar meden ve klt rel enerjiyi ve bed zevki sala maktr ki, btn okuma ve yazma lar, dil ve yaz belleyip belletmeler ve bunlar etrafnda evrelenen hu sus ve resm te'sisler ve alma lar da, aktif roln neticeleridir. Pasif rol btn deerini bununla kazanr ve tamamlar. c Yaznn Umm Vasflar: Yaz, dilin eli, elin dilidir. Kafa nn mzn, gnln tercman, ir-

www.KalemGuzeli.net

denin ls, ruhun aynasdr. Ce sette ruha benzer. Akllara eli, ma'rifetlere silh, ilimlere hccet, medeniyetlere senettir. Snesinde srlar saklayan, ehresinde gz ve gnl srru tayan, mesafeleri dren, devirleri nlara sokan, gemii gelecee balayan sihirli bir beda, Rabbn bir hrikadr. Yaz, hafzann ykn hafif letir, gzel yaz bunu daha da azaltr, gz ve zihni erken yorulmaktan korur, fikrin ilemesine, olgunla masna yarar, sz dzenler, ifdeyi kuvvetlendirir, dili dizginler, dn meye zaman, dzeltmeye imkn ve rir. Ktibini edb, hattatn zarf ya par, eidli ihtiyalara, bunlarla mtenasib yeni yeni keiflere yol aar, kiiye nmet, fakre devlet, zengine eref, leme ziynet, yoklukta cels, gurbette ens olur, yazana nam ve rir, okuyana an. Yaznn, bilgiyi satrlarda b rakmaya sevkettii, hafzay zayf latt, bzan anlaamamazlklara da sebeb olduu bir gerektir. O, yle fsunkr bir fitnedir ki, ne dernekler datr, ne dzenler bo zar, can cana, kan kana katar da, kiiyi yaz bildiine piman eder; yle anlar da gelir atar ki, insan okuyup yazma bilmediine nadim olur. Hulsa; yazlar, adamna gre ifde ve te'sri deiebilen bir ruh sembol, birok cihetlerden ve muhtelif bakmlardan mtlea ve tedkka mtehammil bir hrikalar lemidir. d Yaz lim ve Felsefesi: Sdece yaz deyip geiverdiimiz bu zengin ve muhteem lemi,

esasl ve toplu bir surette tanyp bellemek iin, onu birka bakmdan mtleaya girimek cbeder. Bu takdirde, yaz bilgisi de derece de rece artar, geniler ve derinleir. Bu sebeple, salam bir yol zerin de yryebilmek iin, bu bilgileri nceden ayrd edip snrlamak l zmdr. Yazlar, hangi devre ve hangi millete mensub olursa olsun bz istisnalarla beraber balca u ynlerden bilgi mevzuu olagelmi lerdir: I Mene', II Trih, III Dou sebebleri, IV Madd ve ru h hendese, V Fonetik (Ses, Okuma, Mtlea), VI Lisaniyat (Vaz', Lgat, Sarf, Gramer, Dellet), VII Kitbiyt (n', ml', Tahrr, Kitabet, Edebiyat), VIII lm hay siyet (fde, Muhteva, Medlul, M n, IX Kullanld yerler, X Tasnf ve kymetlendirme, XI Srf yaz olma, XII Teknik (Teknik malzeme, Teknik yazma, Teknik yapma), XIII Pratik (Gelii gzel yazma veya yapma), XIV San'at haysiyeti (Artistik yazma, Gzel yazma, Gzel yaz yazma), XV Stenografik (Amel kymet, Sr'at, Gizlilik), XVI Grafolojik (Yaz Arrafh - Bilirkiilii), XVII Es tetik (Bediyyt, Zarafet, Gzellik)... Bu mevz'lar ayr ayr veya toptan bizi megul edebilir. Her mevzu' kendine mahsus bir bilgi yoluyla renilir. Yerinde ve sra snda biri dierinden istine eder, biri dierine yardmc olabilir. Bu sayede btn bunlar yaz mevz'u zerinde toplayp sistemli ve um-

www.KalemGuzeli.net

m bir surette mtleaya imkn h sl olur ki, bu da yaz felsefesinin mevz'u olur. Lkin, asl yaz ilmi ile yaz felsefesini ayrd edebilmek iin yle bir zha ihtiya vardr: Yukarda sraladmz hususla rn bir ksmn yaznn ilm haysiye tine, bir ksmn da san'at haysiye tine irca' etmek ve ikisini bir btn hlinde yaz ilminin konusu yapmak hatra gelir. nk, yaz yazmay bilmek, yaz okumay bilmek diye hulsa edebileceimiz bu iki hay siyet, derece fark ne olursa olsun, bir madalyann iki yz gibidir. Fa kat, birini bilmek dierini de bilmi olmay cbetmez. Hatt, ikisini de bilmi olmak, yaz bilmi olmay ik tiz etse bile, yazy bilmek bunlar da bilmi olmay gerektirmez. Nite kim, unun hiyeroglif, unun Ltin, unun Arab yazs olduunu bilirim de nasl yazlp okunduklarn bil meyebilirim. u halde, yaz ilmini "Yaz yazma ve okuma bilgisi" diye tarif etmek bazlarnca hoa gitse bile, doru deildir. nk, asl ya z ilmi, yazy srf yaz olmak bak mndan ele alan, mutlak yazdan bahseden ilimdir. Bu tarif bize u netceleri verir: A Yaz ilmi, gemi, mevcud ve gelecek her eid yazy srf yaz olma bakmndan mtlea eder. B -Bu sebeple, yaz ilminde, okuyup yazmak dorudan doruya bahis mevz'u olmaz, belki, onun halleri ve mes'eleleri olmak zere dolaysiyle ve derece derece bah sedilir. C u halde her yaznn ken dine mahsus bir ilmi vardr; ite bu sebeple, mevcud yaz eidleri ka

dar huss yaz ilmi vardr. Bunla rn ne her birine, ne de topuna ta rif ettiimiz mnda bir yaz ilmi ile vsl olamayz. Bundan dolay birbirinden farkl balca eid yaz ilmi dnmek cbeder: 1 Huss yaz ilmi: Muay yen ve mahhas bir yazy konu olarak alr, onun hallerinden ve mes'elelerinden, nasl yazlp nasl okunduundan bahseder. Nota ya zs, kr yazs gibi. 2 Umm yaz ilmi: Gemi teki ve haldeki btn beer yazla rn konu olarak ele alr, her birisi ni teker teker umm hatlar ve ayran vasflaryla bildirir. Okunup yazlmalarndan bahsederse, dolay siyle bahseder. Umm yaz trih leri ekseriyetle bu ksmdandr. 3 Mutlak yaz ilmi: Muay yen bir yaz ile ilgilenmemekle be raber her yazy iine alan mutlak yaznn hallerinden ve mes'elelerin den bahseder. Huss ve umm yaz ilimlerinden faydalanr, mevz'unu yukarda sraladmz cihet lerden toplu ve sistemli bir surette mtlea eder, gemi ve mevcut yazlar ortak balanglara balar. Yazlarn vcd (var olma), bek (devam etme) ve tekml (olgun lama) sebeblerini ve kanunlarn aratrr, ilim ve san'at haysiyetleri ni idel bir nazar altnda tedkk eder, ind, nisb telkkler stnde daha gzel, daha faydal bir yaz bulma imknlarn aratrr, bz esaslar verir veya vermeye alr, ite yaz felsefesi denildii zaman bu toplu, sistemli ve mutlak bilgi anlalr. Bu felsefenin toplanma nokta s olan yaz san'at ve gzellii ideali,

www.KalemGuzeli.net

11 beer ruhunda gizli ftr bir tema yln evkiyle trh boyunca ve tedrc bir surette fiilen ve muhtelif ekiller altnda tatbk gregelmi olduu cihetle, bunun kitap haline getirilmemi olmas ikinci derecede kalr. Her olgun, her yararl, her gzel yazda o ftr felsefenin daha stn bir mislini grrz. Yaznn mtemadiyen ileyen ve gelien bir medeniyet cihaz halini alabilmi ol mas, yaz san'at ve gzelliinin bugnk mmtaz mevkie yksele bilmi bulunmas ne o felsefenin, ne o ftratn, ne de yaz san'at ve gzelliinin son haddine varm, mukadder seyrini bitirmi olmas demek olmadna gre, bu felsefe nin tamamn olmasa bile bir iskele tini kurmak, kk apta bir ema sn vermek mmkn olduu kadar lzm ve faydaldr da. Bu imkn kabataslak da olsa tahakkuk ettir mek ve satrlarda ifadelendirebilmek iin, dnk ve bugnk yazlar ara sndan geerek isabetli bir seim ve tasnften sonra gereken etdleri yapmak lzm. Bunun iin de t ba tan balamak zere eik n bz ta'rflere girimek cbediyor. e Eik n Tarifler: Yaz kelimesini hepimiz biliriz. Fakat, bundan neler anlamak gerekdiini oumuz bilmeyiz. Bunun karl olarak eskidenberi kullanageldiimiz Hat* kelimesi de byle dir. Bu kelimeleri gelii gzel kul landmz ve kendi anlaymza gre mnlandrdmz takdirde yaz ilim ve san'atndaki mnlarn kavramak zorlar, birtakm yersiz tirazlara yol aar. Bu sebeple, bu kelimeler zerinde biraz duralm. I Hat = izgi: Kms'un kaydettiine gre Hat kelimesinin 10'dan fazla ma'ns vardr. Bizi al kadar eden u ikisidir: 1 Hat; lgatte izgi'ye de nir, lgatte asl hakkat mns bu dur, Ligne karldr. 2 Hat; masdar da olur, ka lemle yaz yazmak manasnadr, ecrire karldr. Grlyor ki, her iki mnda da hatta yaz denildii aklanmyor, ikincide, yazmann neticesi ve ese ri olan izgiye, mecazen hat veya yaz demek, yni, mahtt mnsn da bir stlah olmu oluyor. Demek ki, hat bakadr, yaz hatt baka dr. Bu takdirde; her izginin yaz ve her izmenin yazma olamamas lzm geliyor. Bu sebeble bir ak lamaya daha ihtiya grlyor. Bir hattn hakk ve mecazsi ne demektir? Yukarki lgat mn larndan anlaldna gre hende sede bilip tandmz izgiden neyi anlyorsak hattan da evvel onu anlayacaz. Bilindii zere hende sede "Hat, iki veya daha fazla nok talarn yanyana gelmesinden hsl olur" diye tarif olunur. Bu izgi dz veya krk, eri veya eksik, k sa veya uzun, ince veya kaln, bo zuk veya dzgn, gzel veya ir kin olabilir. Tabat veya san'at yo luyla, ikisinin itirakiyle vcud bu labilir. Canl ve cansz eylerin m nsebetlerinden, temas ve te'sirle-

(*) Kelimenin asl Ja>- olmakla beraber, yeni harflerle Hatt imlsyla yazlmayp Hat ekli kabul edilmitir. J s daki edde, Trke'de, kelimenin sonuna baka harfler (a, ...) takld zaman (hatta, hatt... gibi) meydana kar.

www.KalemGuzeli.net

rinden, birbirlerine veya bize kar aldklar vaziyetlerden doabilir. Bi zim tarafmzdan izme, yapma, oy ma, yazma... ilh. suretiyle vcde getirilmi bulunabilir. Byle d lemimizde deil de hissimiz veya zihnimiz, hayl veya vehmimizle farz ve tibar ederek i lemimiz de de trl trl izgiler izer, e killer dnr, suretler kurarz. Bun lar, hride de varm gibi farz ve tahayyl ederiz. Her birine bir ad takarak dierlerinden ayrd da eyle riz. Mesel: Hendese hatt, resim hatt, yaz hatt, yhud; demiryolu hatt, telgraf hatt, telefon hatt, y hud; hudut hatt, deniz hatt, hava hatt, yhud; telsiz hatt, ziy hatt, ses hatt deriz. Bunlar hiss, zihn, hayal, mevhum hat, yhud; mad d, zahir, hakk, manev, faraz, tibr, ruh hat diye bir ksmn d, bir ksmn i lemimize balarz. Btn bunlarda hat kelimesi biribirinden farkl ma'nlarda kul lanlm ve fakat, hepsinde de izgi mns az ok gizli veya ak ola rak gzetilmitir. Demek ki, hat izgi mnsnda hakkat, dierle rinde de izgi gibi mnsnda ola rak mecaz, kinaye, istiare, temsl, tebih suretiyle kullanlm ve bu fark gstermek zere izgi karl nda yalnz hat, dierlerinde ise dier bir kelime ile birlikte ifde edilmitir. u halde; ne her hat izgi ve yazdr, ne her izgi hat ve yazdr, ne de her yaz hat veya izgi dir, belki izgi olmayan yazlar da vardr. Yaz olmayan izgiyi, iz gi olmayan yazdan ayrd etmeye her zaman hat kelimesi kifayet et(1) Hat ve Hatttn - shife: 8.

miyecei cihetle, herkes hat ve iz giye kendince ne ma'n verirse ya zy ve bu mnda kullanlan hatt da yanl anlar ve tabatiyle syle nenleri de gerei gibi anlayamaz. u hle gre, yaz ilim ve san'atnda hat denildii zaman, iz gi veya izgilerden yaplm bir e kil veya ekillerden mrekkeb be lirli bir suret de olabilecei unutul mamaldr. Nitekim, kalem bahsin de gelecei zere, yazya kalemle yazlan belirli hat mnsnda kalem demek de ayr bir stlah olmutur ki, bu; izilmi izgi olabilecei gi bi izgiden baka da olabilir. Demek ki bir hattn izgi, yaz ve kalem olabilmesi iin her birinin dierin den farkl bir hususiyeti bulunmak cbeder. (Hat San'atnn Farikalar bahsine baknz). II Hat = Yaz: Trihlerin bildirdiklerine gre; insanlar, izgi yi nce resim yapmakta kullanm, izgi ile ifdeyi resimden ve izgisiz ifdeden sonra yapabilmitir. Szle anlatamadklarn hal ve ta vrla, el, gz ve ka iaretleriyle, u veya bu eyi gstermek suretiyle, sonra uraya buraya talar, kazklar dikerek, aalara, talara kertikler aarak, iplik ve sicimlere dmler yaparak, uzaktakine meramn an latmak iin iek ve baharat gibi aralarnda belirli ve nefis saylan eyleri biribirine gndererek anla maya almlardr. imdiki etele tutmak, mendil kenar dmlemek, parmaa iplik balamak, yollara mil dikmek, zebn- kfe (iek dili) denilen anlama tarz da onlardan tevars yoluyla intikl edegelmi anlama vastalardr . Asker for1

www.KalemGuzeli.net

malar, nianlar, rozetler, armalar, bayraklar, filmalar, markalar, almet-i farikalar, bunlar da, tren yol larnda, otomobil ve emsali tatlar da, yol kavaklarnda, yangn kule lerinde grdmz renkli klar, iaretler, elektrik tevz merkezle rindeki kuru kafa ve yldrm resim leri de bu kabildendirler. Bir zaman sonra da izgi ve ekillerle ifadeye geilmi ve balca u seyir tkib olunmutur: 1 Fikir yazs: Hat, yni izgi, dorudan do ruya u veya bu eyi anlatmak iin kullanlmtr. Mesel: Bir adedini ifde iin (I), iki iin (II), iin (III) izgi kullanmak gibi. Ve yine mesel: Ay iin bir resim ol makla beraber onu anlatan bir nevi' yazdr. Ve yine mesel: Msr Hi yeroglifinde gne resmi akl mansn ifdede kullanlmtr. Yi ne bu yazda "Ahum" denilen kz bas resmi , kz veya ahumu anlatmaya bir vasta olmas bakmn dan resimden sonra ve ondan farkl olarak bir fikir yazs, bir hat ol mutur. Halbuki bir izgi deil, iz gilerden mrekkeb bir resimdir. Ve yine mesel: ince ve Japonca'da birka izgiden yaplm aa resmini andrr bir ekildir. Bu, "bir aa" ma'nsn ifde etmek iin ikisinin yanyana getirilmesiyle hsl olan ekil de "bir orman" mnsn anlatmak zere birer hat, birer yaz olmutur. Bu serye giren yazlar yazma ya veya izmeye umumiyetle Fikir

yazma = Ideografi denilir ki, izgi veya izgilerin veya bunlardan ya plm ekillerin eyi, fikri ve m ny ifdede kullanlmas demektir .
1

2 Sz yazs: Eer bir hat, yni izgi veya izgilerden mrekkeb bir ekil az mzn belirli yerlerinden (mahre lerinden) kan ses paralarn (fo nemleri) anlatmak zere resmedilirse buna da dier bir stlah olarak hat veya yaz denir ki, btn dier milletlerin kullandklar yazlar da, bata alfabeleri olmak zere, bu su retle vcda getirilmilerdir. Bu trl izme ve yazmaya da Ses yaz ma = Fonografi tbir olunur .
2

Burada mhim bir noktaya ia ret etmek isteriz. Bu mnca yaz da ses ve yaz paralarndan her birine Arapa'da, Farsa'da ve Os manlca'da harf denilmitir. Esasen harf, bir eyin kenar demektir. Ses paras szn bir kenar olduu gi bi, yazdaki harfler de sze dellet eden kelime veya cmlenin bir ke nar gibi olduundan bu sk mna sebetten dolay yazda harf, ses olan harfin yerine geen bir vekil saylmtr. Onun iin, eer harften ses paras murad olunursa hakkat, yaz paras murad olunursa mecaz olmu olur. Esasen bu telkki doru olmakla beraber, son zamanlarda bizde harf kelimesi yaz paras kar lnda hakkat olarak kullanlma ya balanm, ses paralarna da fo nem veya ses denilmitir. Maamafih, bu kullan, lisanclarmz ara snda olup umm kullanl, yine es kisi gibidir.

( 1 ) , (2) i s l m - T r k Ansiklopedisi - cild: 2, shife: 17.

www.KalemGuzeli.net

Hsl, her iki anlaya ve kul lana gre de sz yazsndaki hat tn mns, en geni anlamda ol mak zere harflere ve harflerden kurulan kelimelere, kelimelerden yaplan cmlelere, cmlelerden do an bir kelma dellet etmek zere el ve kalemle veya benzeri bir va sta ile izilerek veya yazlarak ve ya yaplarak husule gelen ekiller, suretler diye tarif olunur. III Hakk ve mecaz yaz: Yaznn san'at bakmndan birtakm mnlar daha vardr. Gelecek ba hislerde ehemmiyetle yer alacak olan bu mnlarn burada aklan mas lzmdr. Hakkat mnsyle ve en dar ifadesiyle yaz: "El ve kalemle ya zlarak vcde getirilendir". Ne bi imde olursa olsun, nereye yazlrsa yazlsn, bir mns olsun veya ol masn, gzel veya irkin grnsn, bundan bakasnda da mecazdr. Mesel, taa hakkedilmi, hendese aletleriyle izilerek yaplm, fra ile doldurulmu, fotoraf alnm, ileme, dokuma... v.b. gibi bir ba ka san'atn teknii ve cablariyle vcde getirilmi yazlar, el ve ka lemle yazlan asl yaznn derece derece uzaklaan kopyalar veya re simleridir. Bunlarda dorudan do ruya "el ve kalemle yazma" denilen terkib ve bnyeletirme yoktur. (San'at cihetinden zahlar ksmna baknz). Maden ve kd para larda grdmz insan, hayvan ve nebat resimleri asllarna nisbetle ne ifde ederlerse, onlardaki ya z dediimiz eyler de yledir.

El ve kalemle yazarak vcde getirenlere sdece hat veya yaz, yhud el yazmas, yhud orijinal yaz denilir. Mecazler de, mesel: izme yaz, yapma yaz, kopya yaz, basma yaz, ileme yaz... diye asl yazdan ayrd edilirler. Geri, hakkat ve mecaz fark gzetmeksizin hepsine de hat veya yaz deyivermek lisan ve amel ba kmdan pek ehemmiyetli grnmez. Lkin, yazlarn san'at, teknik, gra foloji ve gzellik ve bed kymet bakmlarndan tedkik ve tahlilleri bahis mevzuu olan yerlerde ve hal lerde bu farklar aramak, kl krk yararcasna eleyip taramak bir vec be olur. Bu cihetlerin zahlarn yer lerine brakarak yaznn meneine de bir nazar atfedelim. f Yaznn Menei: ilk yaznn nereden ve nasl kt ve kimin cad ettii eskidenberi zihinleri igal edegelen soru lardandr. Derhal tiraf edelim ki, bu gibi istifhamlar, yaz kadar es rarla rtl, cevabsz kalmaa mah kmdur. Zr, bugnk bilgilerimi ze gre yaz trihinde iki byk safha vardr. Birinci safha; "Karan lk alar" veya "Kadm devirler" denilen, trihin kaydedemedii pek eski zamanlardr, ikinci safha; t rihle balayp, zamanmza kadar ge len olduka uzun bir devirdir. Trihlerimiz, kadm zamanlar da yaznn ne varl, ne de yoklu unu kat' olarak bildiremiyorlar. Kazlarla ele geen yer alt eserleri de bu karanl gideremiyor. Ancak, nisbeten daha beri zamanlara id olmak zere bz masallara, kitab-

www.KalemGuzeli.net

lara gemi esatir denilen yalan yan l haberlere dayanan faraziye ve nazariyelerle aklanmaa allm ise de, biz bunlardan bahsetmekte ilm ve hakk hibir fayda grm yoruz. Yalnz, durumun fecaatine bir misl vermi olmak iin, islm Trk Ansiklopedisinde (A)'nn men eini gsteren u satrlar kaydedi yoruz: "Kadmler, umumiyetle yaz ve alfabe ile beraber (A) harfinin de lh bir mene'den geldiine veya yksek bir deha ve ilhamla kahra man krallar tarafndan cd edildi ine inanrlard. Sihrin de bu ite mil olduu ve bu arada ilk insann bu harf eklini kamer'in arzettii ekillerden mlhem olarak cd et tiini syleyenler olmutur. Huru flik ve Kabbalizm ise bunun zhn tasavvuf yoluyla yapar. imdi umu miyetle kabul edildiine gre (A) harfi yaz sisteminin geirdii uzun bir tekmln mahsldr." (Cild: 2, shife: 17). Bu szler ve haberler, o karan lk alara deil, hatt ilk insana da deil, ok daha berilere id olma sna ramen son cmle mstes na ilm bir deer tamayan hu rafe ve masaldan ibarettir. Son cm le, trihin tesbit edebildii zaman lara mnhasr olan ikinci safhaya id ve bu safhann bir hulsas gi bidir. Ksa bir trihe blmnde gelecei zere, bu safha dahi, bugn bile gerei gibi aydnlanm deil dir. Trihlerin kaydedebildikleri ya zlarn mene'lerine gelince: Bu ci het, yaz trihinin her yaz hakkn da ayr ayr ele almas gereken zen

gin mevzulardan olup, bu kitabda yeri olmamakla beraber, umm yaz trihlerinde az ok bahsedilegelmi bulunduu cihetle biz, yalnz yaz larn dou sebebleri hakknda bz esaslara iaret etmekle iktifa eyliyeceiz. g Yazlarn Dou Sebebleri: Bir ksmna, Hans Jensen'in de kitabnn mukaddimesinde iaret et mi olduu bu sebebleri, felsef ynden umm ve huss olmak zere iki grupta toplayabiliriz: I Umm sebebler: Btn yazlarn doularnda hkim olan bu ksm sebeblerin en banda ihtiya, maksad, lzum ve zaruret gelir. Zr, hibir yaz yok tur ki, zarur veya lzumlu bir ihtiyadan domu olmasn, bunlarla mtenasip olarak az veya ok, giz li veya ak, devaml veya muvak kat bir maksada dnk bulunmasn. Bundan dolay, bsbtn sebepsiz, maksadsz ve faydasz saylabilecek hibir yaz yoktur. Ancak, ihtiya ve maksadlar gibi, lzum ve zaruretler de yerine, zamanna ve adamna gre deie bilen nisb ve izaf eyler olduun dan bunlarn hususiyet derecelerini kendi zaviyemizden "udur" diye kestirip atmaya her zaman imkn ol mamakla beraber, bz yazlarn if desinden, eklinden, kullan tar zndan dou sebeblerinin bir ks mn olsun sezmek ve tanmak mmkndr. Mesel: "Telgraf ve nota yazlarnn domalarna sebeb, sr'atle muhabere, musikyi ren me dncesidir" demekte zorluk ekmeyiz.

www.KalemGuzeli.net

Bir yaznn zuhurunu gerekti ren sebebler, yazanlara, muhtevaya, ifde kudretine, kullan tarzlarna gre artp eksilen bir yry iin de deiir. Bu deime nisbetinde de o sebebler oalr. Yazlar da, bunlarla mtensib olarak ya um m sebeblerden daha huss sebeblere doru inerler, yhud da en m ahhas ve basit sebeblerden en umm sebeblere doru kademe ka deme ykselirler. Yazlarla sebebler arasndaki bu ini ve klar, onlar kullanan topluluklarn medeniyet havas iinde bir nevi' itima ne fes alp vermesidir ki, bundan yal nz yazlarn dou sebeblerini ve tekml derecelerini deil, onlar kullananlarn, duyu, dn, an lay, zevk ve derecelerini, hayat ve san'at telkklerini, bilgi ve mede niyet seviyelerini de anlamak mm kn olur. Mesel; krlerini dahi okutabi lecek yaz bulan bir cemiyetin, g z aklarna bile yaz belletmeyi dnmeyen bir topluluktan daha meden olduunda phe mi var dr? Ve yine mesel; yazsn gzel ftr teekklne uygun bir bnye ye mazhar edebilen bir cemiyetin, gzleri erken yoracak yaz kullanan bir cemiyetten daha isabetli hare ket etmi olduu sz gtrr m? Ve yine mesel: Yazsna daha pratik, daha iktisad, daha gzel ka rakterler verebilen bir cemiyetin, yazanlar zamanda ve meknda is rafa dren, okuyanlara zaman kaybettiren, bed duygular uyu turan yazlara balanp kalm bir cemiyetten daha kltrl ve daha

ileri grl ve ince duyulu oldu una hkmetmekte, isabet yok mu dur? Bir yaznn dou sebebi, tek nii ve okunup yazlmas zerinde de messir olur. O sebebin bilin mesi, yalnz tekniini bilmee de il, okuyup yazmasn renmee de yararl olur. Mesel, matbaa ve ya daktilo harflerinin ne ie yara dklarn, nasl kullanldklarn bil meyenler onlardan faydalanamaz lar. Bazen huss sebebler umm sebebleri, bazen de umm sebeb ler, huss sebebleri bildiren birer yardmc olabilir. Mesel; iki satr lk bir yaz altndaki imzann trih bir ahsa id olduunun bilinmesi, yhud, birka batn evvelki dedele rimizden birisinin yazs ve imzas olduunu bilmi olmamz, yalnz o ahslarn yazlarndaki hususiyetle ri tanmakla kalmaz, ayn zamanda muhteva ve yaz tarzndan, hangi sebebden dolay yazlm olduunu anladmz gibi, o devrin yaz hak kndaki bilgi ve grg derecesini ve bizim bugnk yazmz zerinde tevars yoluyla tecell eden birta km gizli sebebleri dahi tanmamza yararlar. Ariv vesikalarn, eski san'at eserlerini tedkk edenler ara snda grafoloji bilenlerin, yazlarn bu gibi ifdelerinden nice trih sr lar rendiklerini oumuz biliriz. Yukarki drt asla balayabile ceimiz ikinci derecede umm se bebler de vardr. Bir ksmn, ya zan, yazma ve yaz bakmndan ifde; bir ksmn, okuyan, okuma ve okunu bakmndan istifde ke-

www.KalemGuzeli.net

limeleriyle hulsa edebileceimiz bu ksm sebeblerin balcalarn yle ce sralayabiliriz: 1 Yazan bakmndan: Ht ra brakmak, sihir veya gz boyac lk yapmak, haber verme, isteme dnceleri, birtakm mn, duygu ve temaylleri sembolletirme me rak, elence, elendirme, sevdirme, tiksindirme, gldrme, alatma, d ndrme, bhelendirme, aratma... gibi birtakm arzular birer ihti ya ve maksad, birer lzum ve za ruret halini alabilir. 2 Yazma bakmndan: Mak sad ve meram, mn ve murad anlatacak surette ekillendirme, k sa veya uzun bir zamanla mukayyed olma, sr'at, dikkat ve i'tina ile yazma gibi sebeblerle yazarak, i zerek veya resmederek... bunun gibi suretlerle devam ve muhafazalarn salama dncesi de birer ihtiya ve maksad, birer lzum veya zaru ret halinde, yazann irdesi zerine tesir etmi olabilir. 3 Yaz bakmndan: Sdr ol duu makamn veya ahsn hl ve snna, muhatabn mevki' ve dere cesine, mevzuun ehemmiyet ve de erine riyet etmek gibi dnce ve cablarla ekle, meddya, muh tevaya azamet vermek, sadelik, ak lk, cmerdlik, kullanlk gzetmek, okunu ve dellette gizlilik aran m olmak. Okumada, kopye alma da kolaylk, abukluk, zaman ve mekndan kazanma, zenme, gs teri, ssleme, zarafet, gzellik, eg zersiz, mek ve tlim, acemilik, al kanlk, beceriksizlik, taklid, yenilik, benzetme, ekillendirme, iaret gibi msbet veya menf tesirli hususi

yetler gzetilerek yazlm olmak da, yazlarn doularnda ve eidlenmelerinde birer sebeb ve mil ol mu bulunabilir. Her ksmdaki sebebler ayn zamanda o yazlarn okunmalarnda da messir olurlar. II Huss sebebler: Bunlar, muayyen bir yaznn zuhurunda messir olan sebeblerdir ki, yukardaki sebeblerin biri veya birka birer hususiyetle yer alm bulunabilir. Bu i'tibarla bunlar da y a z a n , yaz ve yazma bakmlarn
dan tasnif etmek mmkn olmakla

beraber, u ynlerden de mtlea olunabilir: 1 Umm sebebler bulun sun veya bulunmasn, muayyen bir yazy objektif haliyle dier bir ya zdan ve mesel ince'yi Ltin ya zsndan, bran'yi Arab yazsndan, dilsiz yazsn kr yazsndan, el ya zsn basma yazdan... ayran se
bebler bu cmledendir.

2 Muayyen bir yaz nev'inin eidlerini birbirinden ayran ve mesel; A'y dan, bunlar a'dan, hepsini ve yine mesel hepsi Arab hatt nev'inden olan Kf'yi Sls'den, Ta'lk' Rik'a'dan, bunla r Siykat'dan... ayran sebebler gibi. 3 Ahmed'in yazsn Mehmed'in yazsndan, Hasan'n muh telif zamanlardaki yazlarn biribirinden ayran, Hseyin'in u bir sa tr yazsndaki kelime ve harflerin hususiyetlerini gerektiren sebeble ri de, daha huss sebebler olarak mTlea etmek cbeder. Hakkaten, chil yazs, ocuk yazs, kadn yazs, san'atkr yaz-

www.KalemGuzeli.net

s, hasta yazs, ihtiyar yazs, sarho yazs, sinirli yazs, terbiyesiz yaz s, edb yazs, u hattatn ilk, orta ve son zamanlarndaki yazlar di ye tyine yarayan o kadar ok hu ss sebebler vardr ki, hepsini de bu ksma sokabiliriz, ilk bakta sez mee pek de imkn grlmeyen bu ksm sebebler, daha ziyde uzun mahede ve mteaddid tecrbe lerle, san'atkrne tahlillerle kaza nlm ihtisas ve meleke ile zle bilen etin dmlerdir. Bazlarnca lzumsuz saylabi lecek olan huss sebebleri tyin iinin amel hayatta ve bilhassa hu kuk ilerinde, grafolojik tedkiklerde, estetik kymetleri anlama husus larnda insanlarn parmak izlerini, ruh hallerinin hususiyetlerini tan yp bellemek kadar lzumlu ve ehemmiyetli olduunu zha lzum grmyoruz. Bir de u noktay kaydedelim: Herhangi bir yaz ilk zuhurunda hu ss birka sebebe istinad etmi ol duu halde, kullana kullana ya um m sebeblere doru ykselmeye msaid bir kabiliyet ve inkiaf kazanr, yhud mahiyetindeki ksrlk yzn den hususiyetini muhafaza eder. Mesel; Kzlderililer yazs, Ermeni yazs ancak mahdud bir topluluun iine yarar. Kr yazs ancak krle re faydal olabilir, iki kii arasnda sr olarak kullanlan ifre yazlar, u veya bu meslek adamlar arasnda geen reete yazlar gibi stenografik mhiyette yazlm yazla rn umm sebeblere kadar kp byk bir ounluun, btn bir in sanln ihtiya ve maksadlarn if deye hizmet edecei beklenemez.

Fakat, nota yazs, aksine olarak, mnhasran mzik dilini ifdeye ya ramakla beraber, bundan her isle yenin faydalanmas mmkndr. Burada, gzel yazya id sebeb ler zerinde de bir para durmak isteriz. Geri yukarda ssleme, za rafet, gzellik kelimeleriyle iaret etmitik. Lkin, bu kelimelerin m nlar, yaz nev'ilerine, milletlerin gzellik telkksine ve hat san'at nn ve yaz estetiinin bugne ka dar geirdii safhalara ve bugnk tekml mertebesine nazaran hayli deimitir. Gzel yaznn domasnda, ss leme, fantaz fikirleri tl birer sebeb olabilir. Fakat, slm'daki gzel yaznn bunlardan ileri daha ince sebeblere dayand anlalyor. Bunlar arasnda en ehemmiyetlisi, bed zevki dier gzel san'atlarda olduu gibi hayat ve tabat taklde mstenid san'at eserleri zerine de il, daha ziyde ibd'dan doan bir yaz estetii zerine evirmek tir. Bundan maksad, insan zevkinin bed sahada en ince bir safhasn, insan duygusunun, ruh seziinin en gizli, uur ve idrkin en keskin bir mertebesini ele alarak bunu san'atn muhatab yapmak, bu muhatabn dier san'atlarla tatmnine imkn bulamad zevki hakkyle tatmne almak ve bunu ner ve tamime en msid bir zemn olan ve o vak te kadar ssleme veya fantazi te maylnden ve rahata okunma ih tiycndan ileri gemeyen yaz bn yesi zerinde tahakkuk ettirmektir. Fakat, bu i kolay olmam, Arab yazs slm'a getikten, m met yazs halini afdktan, uzun bir

www.KalemGuzeli.net

arnma merhalesi geirdikten sonra elde edilebilmitir. Kr yazs kre okumay rettii, fikrini olgunla trmaya hizmet ettii gibi Kalem g zeli de bed zevkleri krlemi, tat minde yolunu arm ince ruhlara, hibir san'at eserinde bulunmayan bed' ve tabiat-st bir zevk iinde bir taraftan ilme hizmet ederken, bir yandan da ilim ve tekniin, di er san'atlarn giremedii, girip de yakalyamad i lemimizin derin liklerine hs ve sehhr bir zevk tesriyle nfuz ede ede ilmin yolunu aar ve roln tamamlar. Bundan do lay byle bir yazy srf ssleme veya fantaz, zarafet kelimeleriyle tasvre almak, douunu bu gibi sebeblere dayamak yalnz kaba ol makla kalmaz, yersiz ve uygunsuz da olur. Yalnz insan gnlnde de il, Allah yannda da bir mevkii olan bu Rabbn bedann zhn yerlerine brakarak sz btn ya zlarda hkim olan Kalb ve irca' kanunu'na nakledelim. 2 KALB VE RCA' KANUNU a Kanunun tarifi: Kalb; bir eyi dier bir eye evirmek demektir. Yn bkp iplie, iplii dokuyup kumaa, ku ma biip dikip elbseye evirmek gibi. Sz yazya evirmek de by ledir, irca'; bir eyi kendinden n ceki bir eye dndrmektir. Elbise yi bozup didikleyip yn haline ge tirmek gibi; yazy sze, sz m nya dndrmek de byledir. Kalb, birlikten oklua gemek, irca' okluktan birlie dnmek, ek

linde ifde olunabilirse de, kalbde ve irc'da birlikten dier bir birli e, okluktan dier bir oklua in tikalin de bulunabilecei unutulma maldr. Harflerden kelimelere, ke limelerden cmlelere gemek, y hud, cmlelerden kelimelere, keli melerden harflere dnmek gibi. Bundan dolay, bir yaznn meydana k veya gzel olmas, rollerini yapabilmesi iin, yapsnn mutlaka basit veya mutlaka m rekkeb olmasna bal deildir. Ba sitten basite, basitten mrekkebe, mrekkebden mrekkebe, mrekkebden basite geebilir. Kalb ve ir ca' kanunu her birinde baka bir hususiyetle tatbik edilmi bulunur. Bz hallerde elstik ve girift bir hal alm da bulunabilir. Fakat, mu hakkak olan udur ki, kalb ve irca' kanunu tatbik ekli ne suret arz ederse etsin btn yazlarda h kim olup, bunun dnda yer alm tek bir yaz, hatt tek bir hat dahi yoktur. yed varsa, o, ya yaz de ildir, yhud kalb ve irc' henz mehlmzdr. Bu kanunun cb olarak, her cd edilmi yazda kendinden n ceki bir eyin gizli veya ak, az ve ya ok bir izi vardr. Bu izin ne ol duu ve yaz ile mnsebet dere cesi anlalmadka o yazdan bek lenilen fayda da hsl olmaz. Me sel; nn ne ifde ettiini anlamak iin, nce nn Arabada "beinci" demek olan den, nin de on ma'nsnda olan den ksaltlarak, siykat ya zs ile rakkamn ifde iin kullanlm olduu bilinmedike, asl maksad da anlalmaz.

www.KalemGuzeli.net

Hele, estetik yazlar bahsinde, bu kanunun ibda' bakmndan oy nad roln fizyoloji ve psikoloji ynnden olduu kadar felsef tedkikler bakmndan da ehemmiyeti byktr. Bunu bilmeyenler ibd'n hakk ve mecazsini ayrd etmiyerek, mecaz ibd' da "yaratmak" sanmlar ve bu yzden byk ha tlara dmlerdir. Bunlara yerleri geldike temas edilecektir. (bd'n tarifi bahsine baknz.) b Kalb ve irca' kanununun tatbkli zh: 1 Fikir yazs bahsinde k saca iaret olunduu zere, Msr Hiyeroglifinde Ahum denilen ve bunun ksaltlm ekli olan ibtid ve fakat bir hattan izgi den hatta, yni basitten m rekkebe, birlikten oklua giden bir teekkl seyri iinde tahakkuk et mitir, ikinci, birincinin kalbedilmi dier bir eklidir. Bu ekil, Fenike yazsna dnerken, yarm bir kalb ile yalnz cebhe deitirerek , rm yazsnda yine yarm bir kalb ile , Eti Hiyeroglifinde mrek kebden dier bir mrekkebe giden yarm bir kalb ile , eski Yunan ve Ltin yazlarnda mrekkebden baste geerek A olmu, bu da di er kalblerle , a ve gibi e killer almtr. A ekli, eski Hind ya zsnda mrekkebden basite bir kalb ile suretini alarak biraz daha sa delemi, Arab hattnda da mrek kebden basite inerek olmu, s tndeki iaret olmadan da okundu una gre ekli okluktan birlie, mrekkebden basite geen bir kalb

iinde ok sde bir ekle kalbedilmitir. 2 Arab yazs, slm'a geip de "mmet yazs" hlini aldktan sonra, ekli zaman zaman eidi kalblere uram, iken Kf'de , Sulsde , Nesihde , Tevk'de , Dvnde , Celisinde , Krmasnda , Ta'lkde Sykatde Rk'ada ... bunun gibi binlerce ekle kalbedilmitir. Bir eliften btn alfabe harflerinin domu olmas ve bir harfin yal nz, bada, ortada ve sonda ekil lere girebilmesi ve her eklin ll yaz nevilerine gre mteaddid su retlere dklmesi ve her birinin za manla bine yaklaan bnye dei ikliklerine uram bulunmas kalb ve irca' kanununun olanca geniliiyle tatbknn bir netcesi olmu tur. Geri bu hal dier milletlerin yazlarnda da grlr; lkin, slm yazlar kadar bu kanuna son dere ce zenginlikle intibak edebilmi ba ka bir yaz grlmemitir. 3 Yine bu kanuna dayana rak herhangi bir yazy birinci mi slde grld gibi yeni bir ya zya kalbetmek, yhud kendinden evvel domu bir ekle irca' etmek de mmkndr. Mesel: Arab hat tndaki ince ve kaln okunan nn Ltin harflerindeki i ve 'ya, - L'ye, - g'ye, - e'ye, T'ye, - v'ye. - b'ye, - c'ye, - y'ye ve - y'ye, - j'ye, ve - D'ye, - D'ye, - n'ye, - Ke'ye, - H'ye, - S ve y'ye, - f'ye kalb veya irca' olunabilir. Maamfih verimli

www.KalemGuzeli.net

21 bir tatbik yapabilmek iin harflerin yaplar arasnda dorudan doruya veya ile T ve ile f'de grl d gibi birka kalbden sonra ir ca' yapmaa imkn verecek az ok bir mnsebet ve benzerlik bulun mak da lzmdr. Seslerde uyarlk bulunup bulunmamak ikinci bir kalb ve irca' ii olduundan, bu da yeri ne gre ayrca dnlmek cbeder. (Fonetik hususiyet bahsine ba knz.) 4 Bugnk milletlerin kul landklar yaz eidleri bahsinde verdiimiz rnekler bu kanunun geni surette tatbkn gsteren mi sllerdir. Kalb ve irca' kanununun bu geni tatbkn mbalaya ham letmemen, bo ve faydasz da san mamaldr. nk, btn beer ya zlarn bu kanun altnda tedkk ve mukayese etmeye balaynca hep sini bir noktaya irca' etmenin veya hepsini bir noktadan kalb ede ede rtmenin mmkn olduu grlr. Bu itibarla bu kanuna yazlarn vcud (var olma) ve tenasl (oal ma) kanunu demek yerinde olur. Hatt, yaznn istif (arnma) ve tekmln de yine bu kanun iinde aramaldr. Hakkatde, yaz ilmi ve felsefesi bahsinde mtlea konusu olarak sraladmz yaz hususiyet lerinin hepsinde de bu kanunun h kimiyeti okunur. nk bir yaznn herhangi bir ynden tahllini bil mek, onun ircn bilmek demek ol duu gibi, o yne id terkbi bil mek de, ondaki kalb hususiyetini bilmek demektir. Hatt, bu kitabda badan sona yaptmz alma ve izahlar da, bu kanunun eidli yn lerden muhtelif ekiller altnda en geni bir tatbkn ibaret olacaktr. gstermekten

c Yaz ve Hendese: Herhangi bir yaz, en kaba ek li ve en sde ifadesiyle de alnsa, azok bir san'at veya snatn mis lini tar. Bu misl her eyden nce madd vstalar ve hendes unsur larla salanabildiinden; hendese erevesi dnda kalm, onun usl ve kaidelerinden faydalanmam bir yaz dnlemez. Velev ki o yaz iplere sralanm dmler, talara yaplm oyuklar olsun. Bununla be raber, yaz sdece hendeseden iba ret de deildir. Hendese aletleriyle izilerek yaplan yazlarda bir donukluk ve kat'lik grlr. Fakat el ve kalemle yazlarak vcde getirilmi yazlar da, umumiyetle madd hendeseyi kendi lehine kabiliyeti nisbetinde kullanan yle ruh unsurlar ve miller vardr ki, bunlar, madd hen deseden gelen sertlii ve kat'lii az ok hafifleterek veya bsbtn si lerek bnyeyi ruh hendese ile do kuya dokuya madd hendese ekil lerinden farkl bir hususiyete kalbederler (Yaznn artistik zh bahsi ne baknz). Tabidir ki, bu kalbde en mhim rol, yazann kalb veya ir ca' srasnda ruhundan bz eyler ekliyerek tahakkuk ettirmesi veya ettirmeye alm bulunmasdr. Ge lii gzel yazlvermi dk kaliteli yazlarda bile, kalb ve irca' kanunu nun maddeden silkinip ruhlamaya alan kaba bir ifdesi okunur. Ni tekim ilk yaz belleyenlerin yazla rnda grdmz karakterler umu miyetle byledir. Yksek kaliteli

www.KalemGuzeli.net

yazlarda, bu ruhlamay daha ince hallerle tecell etmi grrz. Bu, u demektir ki, san'at incelemeye balaynca; yalnz hendese bilgisi, izme melekesi, resmetme kudreti elvermeyip yaz nev'inin hususiye tini salayan kalb kaidelerini ve terkb millerini yerli yerince gster mede messir olan fizyolojik ve psi kolojik daha baka bilgi ve tecrbe ye, meleke ve ihtisasa ihtiya var dr. Bu ihtiycn tatmninde ess, kalb ve irca' kanununun yaz esteti i ve teknii ile kaydl olmak tekil eder (Yazma bahsine baknz). Onun iin bir yaznn hendeseden fayda lanmasn gerektiren sebeb ve mil leri, hendesenin yaz lehinde bir kal be tbi' tutulmasn cbettiren se beb ve millerden ayrd etmek ge rekir. Herhangi bir ses, muhakkak sz veya mzik te'sir ve karakteri gsteremiyecei gibi hendes bir eklin urada burada yer alm bu lunmas, gzel veya irkin bir eh re gstermesi, onun muhakkak ya z olmasn zarur klmaz. O hende senin veya eklin, yaz olmak veya gzel yaz olmak zere kalbedilmi olmas ve yazlk karakterinin belli olmas, rollerini tanmaya elverili bulunmas arttr. Mesel: ekilleri no ta yazsnda birer sesin ifadesidir. Fakat bunlara "b, d, f harfleri ve sesleridir" diyemeyiz. kisinin de kalbleri gibi irc'lar da bakadr. te, bundan da hendesedeki hat, izgi ve ekillerden farkl ola- rak yaz hatt doar. Yazma ii de, izmeden tabiatiyle ayrlr. Bunun la beraber, yaz ile resmin birle mesi hlini bu dediklerimize ay-

kr sanmamaldr. (Yazlarn dier san'atlarla mnsebeti bahsine ba knz) . d Yaz hususiyeti: Bunda yaz, srf yaz olma ba kmndan ele alnr. nce, onun iz gi, ekil, resim gibi madd veya ru h hendeseden doan suret hususi yetlerinin yazlk vasf ile olan al ka ve mnsebetini, sonra nasl ya zldn bilmek ister. "Ltin yazs bellemek, ivi yazs yazmak, Arab hatt renmek" dediimiz zaman bu hususiyeti kasdederiz. Bunu tan mak ve anlamak, burada tatbik olu nan ekle id kalb ve irc'n husu siyetini tanmak ve bilmek demek olduundan, bu hususiyet ise her yazya ve yazana gre deiebildiinden, yaz hususiyetleri de o nisbette deiik karakterlere brnr ler. Bu takdirde, bir yaznn ^sl olan hususiyetini, sonradan katlan bu karakterler iinde muhafaza et mek veya tanmak pek de kolay de ildir. Onun iin bugnk gelimi yaz rneklerinin az ok devaml ekil ve suret altnda mahfuz tutul malar kolay ve abuk oluvermemi, uzun yllar boyunca nesilden nesile geen almalarn ar ar geli mesiyle elde edilen san'at teknii ve yazma metodlar sayesinde sa lanabilmitir. Bundan dolay, yaz hususiyeti mevzuunda, u yazya gre bir te kml ifde eden kalb ve irca' sey ri, dier bir yazya nisbetle bir ge rileme sebebi olabilecei gibi, bir yaznn ayn kalb ve irc'a sral olarak uymas; yni uzun mrl bulunmas da o yaz lehine bir te-

www.KalemGuzeli.net

23 kml ifde etmez. Nitekim Batta ve Sanskrit yazlar arasnda gr len tekml fark, onlardan ok da ha eski olan Ltin ve Arab yazlarn daki tekmle nisbetle geridirler. Aksine olarak, bugnk stenografik yazlar, mtekmil bir medeniyetin yeni cadlarndan saylmalarna ra men, bir mekteb ocuunun yazsn daki ifde kudreti ile llemiyecek kadar eksiktirler. Bu eksiklik ve bun dan doan zorluk; zek, hafza ve ok kullanma ile bertaraf edildii takdirde, o yaznn amel bakmdan terche deer bir kymet tad da inkr olunamaz. Bundan dolay, yaz hususiyetlerinde ie yararl olmak ve olmamak noktasndan verilen hkmlerde zeknn, ince sezi ve duyuun, zamanndaki kltr dere cesinin, gelenek ve greneklerin az ok tesirleri vardr. Hakkaten, de vaml ve sabit karakter tayan mad d hendese izgileri iinde donup kalm bir yaznn huss ehresi bize ne suret gsterirse gstersin, kalb ve irc'ndaki sadelie ramen yazlmasnn yni izilerek yaplma snn zor ve zaman kaybna sebeb olduu anlaldka, bundan kurtul mak lzumunu duyan milletler, ya zlarna yeni bir ekil vermek zo runda kalmlar, kendi zek ve ka biliyetlerine ve amel ilerine uyan ekillere bavurmular ve umumi yetle el yazlarndaki donukluklar gidererek Ltin el yazlarnda ol duu gibi abuk yazlabilir bir deiiklie bitiik yazmaya ve sile olmulardr. Bu gibi ihtiyalar arttka da, yazlarn eidlenmesine yol almtr. Ancak, yaznn eidlenmesi ve sr'atle yazlmas halin de karlalmas tabi olan okuma zorluklarn hafifletmek ve okuyup yazmay bir topluluk apnda ko laylatrmak iin yazlarn dzenli bir usl ve kaide altnda yazlmas dnlm, bunu salamak iin de mmkn mertebe gzel olmasna ehemmiyet verilmi ve bylece ya z hususiyetlerine teknik ve artistik hususiyetler de katlm, bundan da hat san'at ve yaz estetii domu tur. Dolaysiyle, bugn, her mille tin, her yaznn, her yaz yazann bu san'attan nasb alamam olmasna, srf ihtiya ve greneklerin, kabiliyetsizliin ve bilgisizliin ve hatt zevksizliin evki altnda yaz yaz mak zorunda kalanlarn da buluna bilmesine, bylece san'at dnda kalm, dk kaliteli iren yazla rn beer hayat ve medeniyetinde hl yer ve rol almalarna amama ldr. Hlsa, yaz hususiyeti ve t biri, gzel veya irkin olmaktan faz la bir ey ifde eder. Yni onda da ha baka hususiyetlerin de aranma s cbeder ki, fonetik hususiyet bunlarn banda gelir. e Fonetik hususiyet: Buna Ses hususiyeti de denilir. Sz yazlarn okumann ilk unsuru olan bu hususiyette aranlan ilk art, alfabe harflerinin azmzn belirli yerlerinden, yni mahrelerinden kan ses paralariyle (fonemlerle) olan mnsebetlerini ve nasl ses kardklarn bilmektir. Sonra, hece fonetii gelir; ya ni sessiz harflerin hece hline gelir ken nasl ses kazandklarn veya

www.KalemGuzeli.net

nasl ses kazanmalar lzm geldi ini bilmek ve yapmak gelir. Sonra dil fonetii gelir. Bunda srf, gramer terkiplerinde yer alan harflerin, kelimelerin birbirleriyle olan mnsebetleri dolaysiyle, okur ken seslerde hsl olan veya olmas cb eden deime derecelerini bel lemek ve yazy ona gre okumak istenir. Mtlea denilen sessiz, iten okuma hallerinde de, bunlara zih nen tibar olunur. Nihayet, btn hece okuyu lar, tecvd okuyular, lehe ve ve okuyular, iir, hitabet ve ede biyat okuyular, artistik ve takld okuyular ve her birine gre kan veya kmas gereken seslerin tonu, iddeti, zayfl, sertlii, yumuakl , incelii, kalnl, arl, ha fiflii, kabal, kapall ve ak l... gibi haller hep yaznn fo netik hussyetiyle alkal eyler olup, her birinin tatbknda kalb ve irca' kanununun bir hususiyeti bu lunur. Mesel: Trke'de (Ca)'nn Franszca'da (Ka); Franszca'daki (Pha)'nn Trke'de (Fa); Fransz ca'daki (Eau)'nun Trke'de (O) fonem hussyetiyle okunmas gibi. Ve yine mesel; Araba'daki ( = Kitb) n Trke'de (Kitap), Trke'deki (Hizmet) in Araba'da ( = Hdmet), Arab a'daki ( = Fide) nin Trk e'de (Fayda), Farsa'daki ( = Havce) nin Trke'de (Hoca), Trke'deki (Bedesten) in Farsa'da (Bezs-sitn) ekillerinde yazlp okunmalar da dil, yaz ve

fonem hususiyetlerinden doan za ruretlerdir. Ve yine mesel: ( = Et bezi) ve ( = plik bezi) szlerinde olan (bezi) kelimelerin deki (e) harfleri, yaz bakmndan ayn olduklar halde, fonetik husu siyetleri birbirinden farkldr. Yine bunun gibi, Trke'deki ( = Fethider) kelimesindeki (ider)'in (i)'sini ne tam (i), ne de tam (e) deil, ikisi ortas bir fonem hus syetiyle okuruz. Buna dellet eden baka bir harf olmadndan, bazen (i) bazen (e) ile yazdmz halde, fonetik hususiyetini nce azdan iiterek belleriz ve okurken, bu harfleri sanki o fonemin karl gibi anlarz. Ne bunda, ne de bun dan evvelki mislde tam bir kalb ve irca' bulunmad grlr. Bu gibi aksaklklara dier dillerde ve yazlarda da rastlamak mmkndr. Yaz fonetii ile dil fonetii arasndaki ahenksizlikten, kalb ve irca' noksanlndan doan bu gibi farklar bzan pek ehemmiyetli mah zurlar dourabilir. Bilindii zere her milletin ve hatt her ahsn ya radllarnda kendilerine has bir ses hususiyeti ve bunun netcesi ola rak ayr bir konuma ve okuma tar z vardr. Yaz harfleri ve bunlarda sembolize edilmek istenilen fonem hususiyetleri, o dillerin herbirine has fonem hususiyetlerini aynen if deye yeter olmadndan, yaz fo netii her dilde ve yazda aslndan farkl bir kalb ve irc'a tbi' olur. Mesel; u satrlar bir ocu un, bir kadnn, bir kyl veya e hirlinin, u millet veya kavmin, by-

www.KalemGuzeli.net

lece btn insanlarn okuduklarn farzedelim. Herbirinin bir baka tel den aldn grrz ve u snr l harflerin bu eid eid seslere nasl dellet ettiklerini hayretle so racamz gelir. Buna hakkatte l zum yoktur, nk o satrlar ve harfleri okuyanlardan her birisi, okuma irc'n kendine gre yapm olduundan harfler birer kalb mev kiinde kalmlardr. Yni, o sesler bu kalblarla hususiyet kazanmam, aksine olarak her kalb kendine tat bik edilen ses boyasna boyanarak dillenmitir. Harfler pasif iken d zenli olma karakteri arzettikleri hal de, aktif olunca yeni bir irca' ile ks men dzensiz bir hal almlardr. Bu dzensizliin hududunu tyin etmee ise filen imkn yoktur. Onun iin, yaz kullanan milletler umumiyetle yazlar ile sesler arasn daki bu gibi dzensizlikleri, okurken kendilerine gre harfler zerinde huss irc'lar yaparak gidermee alrlar. Bu hal, o yaz ile o dil arasnda fonetik hususiyet bakmn dan devaml bir ahenksizlik dou rur, irc'lardaki aksamalar, yava yava bir taraftan yazy, dier ta raftan dili kemire kemire yer bitirir. Buna bir misl olmak zere Osmanlca'daki Araba ve Farsa keli melerin, Trke'de ahenk kaidesine uyularak, asllarndaki fonetik hu susiyetlerden farkl, Trk fonetiine uygun bir okunu kisvesine brn m olmalarn syliyebiliriz. Bu hal, zamanlar getike, dil ile yaz arasndaki kalb ve irc' bulandrm ve nihayet Osmanlca'nn yaz ve konuma dilini rndan karm tr. Halbuki, Arab harflerinin ter

kine sebeb olan bu anari, ha kkatte yazdan ve onun fonetik hu susiyetinden deil, dilden ve onun fonetik hususiyetinden doan bir hastaln tezahr idi. Eer yaz, dilimize uygun yeni bir kalb ve irc'a tbi' tutulmu olsayd, mes'ele kalmazd. Nitekim, bunu anlayan dil bilginlerimiz, yazya uyularak dilin de dzeltilmesini ehemmiyet le ele almak lzumunu duymular ve bylece yaz inklb dil inkl bn dourmutur. f Yazma hususiyeti: Bundan maksadmz, hat ek me, izgi izme, yaz yapma, yaz resmetme, yaz kopye etme tbir lerinden farkl bir mnda olmak zere, Yaz Yazma Hussyeti'dir. u var ki, yazma ii yazanla yaz ara snda mterek bir yeniden olu h lidir ki, bunun, biri yazya, dieri yazana bakan iki yn vardr. Ba zen biri, bazen dieri, bazen ikisi birlikte mlhaza olunur. Dolaysiy le, yazma hususiyetini de bunlara gre mnlandrmamz lzmdr. I Yazya id yazma hususi yeti: Bunda balca iki mlhaza vardr: 1 Herhangi bir yazy yaz madan nce, onun yazlmasn sa layan metodun hususiyetidir. Bu bakmdan, her yaznm kendine has bir yazma usl, kaidesi vardr. Me sel: "Arab hatt sadan sola, Ltin yazs soldan saa, ince ve Japon ca soldan saa veya yukardan aa ya, msenn yazlar her yn ve istikamette yazlr" dediimiz zaman, her birine mahsus yazma hususi yetlerinden bir ksmn ifde etmi

www.KalemGuzeli.net

oluruz. Ve yine mesel, "Bz yaz larn harfleri teker teker yazlr, L tin harflerinde olduu gibi. Bz ya zlarda kelimeler ayr, kelime harf leri bitiik de yazlr, Ltin el yaz larnda olduu gibi. Arab hattnda kelimeler bzan bitiik, bzan ayr; bz kelimelerin harfleri ksmen bi tiik, ksmen ayr; bzan da harfler ve kelimeler biribirine taklarak hepsi bitiik de yazlr" dediimiz zaman yine yazma hususiyetlerin den bir ksmn anlatm oluruz. 2 Yaz yazldktan sonra on da grlen hviyet hususiyetidir. Yazarken yazma usl ve kaideleri ne uyulmu veya uyulmam olabi leceine gre, o hviyet de aslna uyan veya uymayan bir suret gs terir; br nevi' yazma hususiyeti if de eder. Buna, tekisinden ayrd iin Yazl Hususiyeti de diyebiliriz. II Yazana id yazma husu siyeti: Bunda da balca iki mlha za vardr: 1 Yazan, yazma kaidelerine riyet etsin veya etmesin, yazarken kendinde dolaysiyle elinde ve kaleminde geen ve beliren fiz yolojik ve psikolojik hl ve hare ketlerin hususiyetleri mlhaza olu nur ki, buna Yaz Hususiyeti de diyebiliriz. 2 Yazann o hareketlerinden ve hallerinden yalnz yazya geen ler mlhaza olunur. Bu da, ya ya znn asl olan suretine uyar veya uymaz. Her iki takdirde bu suretin ifde ettii karakterler, yazdan ya zana intikal suretiyle dnlrse bu, yukarki yaz hususiyeti de mektir. Sdece o yazya mahsus bir

hal olarak dnlrse, buna da Yazl Hususiyeti denir. Gerekten, bir harf veya keli meyi veya bir satr yazy u veya bu yaz eidine gre be on kii ye yazdrsak, grrz ki, sesleri ve okuyular gibi yazlar ve yazlar da biribirine benzemez. Az ok bir fark vardr. nk her yazann, yaz ma ve yaz hususiyetini ifde eden hli, az ok bir farkla yazya gemi bulunur. Bu, yaz nev'ine gre bir hususiyet ifde etse bile, yazan ta rafndan ibda' veya takld ile, dik katli veya dikkatsiz, pratik veya teknik yazma yznden ve benzeri bz sebeblerden dolay, yazya aslnda olmayan bir eyler ilve edi lip, bz eyler de karlarak onun belirli sureti, ileri geri az ok de itirilir. Yazma ve yaz hususiyet lerinden doan bu gibi uygunsuz luklar yaznn okunmasn gletirebilir. Fakat bu, aslnda yazya de il, yazana id bir kusur saylmak cbeder. Engelin nereden geldii anlalmadka bu glk de yenil mez. Mesel: yerinde , gibi, yhud ye rinde veya Ahmed gibi. Y hud " hacim oksijen" karln da ( 0 ) gibi, yhud ( ) yerinde ebced hesabiyle ( ) , yhud ( ) yerinde siykatle ( ) yazlm olmas gibi ki, bunlarda yalnz yaz nevi'leri de imekle kalmam, yazmadan ve yaztan doan bz hususiyetler de yer almtr. Bir yaz, pratik veya teknik ya zlm olabilir. Bz yerlerde ve hal lerde karm da bulunabilir. Nite3

www.KalemGuzeli.net

kim kendi kendine teknik yaz bel lemee alanlarn yazlarnda bun lara hid oluruz. Zr, pratik yaz mada yazann kendi kabiliyeti, an lay ve yaz hkim olduundan, gelii gzel bir yazmadr. Burada yazma ve yaz hususiyeti birlemi tir. Stenografik yazlarda ve umu miyetle abuk yazlm el yazlarn da bu halleri grrz. Dzensiz ol duklarndan belirli bir yaz eidine irc'lar az mmkn olur. Teknik yazmada ise, yaznn nasl yazlaca n bir ehlinden metodlu olarak bellemek ve bunda geerli olan usl ve kaidelere uygun bir ekilde yazmak istenir. Teknik yazlarn kalb ve irc'larnda bir uygunluk bulunmas asl olmakla beraber, her yaz nev'inin kendine mahsus bir teknii ve bu tekniin gerektirdii bir yazma ve yaz hususiyeti bu lunduu iin, bu hususiyet yazanla rn ahsiyetlerinden doan yaz hussyetleriyle karabileceine gre, kalb ve irc'lar da o nisbette bu ulanm olur. Nitekim bir nevi' ya znn ayn teknie uyularak yazlm bulunmasna ramen, yazanlar de itike, o yaznn eidieri denecek kadar birbirinden farkl hususiyetle re brnm olduu, arivlerimizde her zaman karlatmz eylerdir. u var ki, bir yaznn teknii ve yazma metodlar deimedike srf yaztan gelen hususiyetler o nev'i, kendi hususiyetinden kar maz. Dier bir ifde ile; teknik ya zlarn asaleti dima mahfuz kalr. Yaz hususiyetleri teknie tbi' ol duka, o asaleti bozup da bir k t kasd ve niyet bulunmadka yazy soysuzlatramaz. Hatt, pra

tik yazlm teknik yazlarda bile bu asalet kendini gsterir. Hsl, yazlar umumiyetle yaz ma hususiyeti bakmndan balca iki esasl karakter arzeder: Asalet, soysuzluk. Asl yazlarda kalite d kl, estetik fakirlii bulunabi lir. Bu hal daha ziyde yazanlardan gelir. Lkin bu dklk ve fakirlik onun soysuzluuna dell olamaz. Asl bir yazdan dier bir yaznn domas hlinde, ikinci yazda bi rincinin asaleti ya sezilir veya sezil mez. yed sezilmiyorsa, bu yaznn bir istihale geirmi olmasna ra men asl olmas lzm gelmez. Aksi ne olarak, soysuz bir yaznn olgun lama ve arnma ile bir teknie ba lanarak soysuzluunu gidermek de mmkndr. Fakat, soysuz bir yaz soysuzlukta devam ettike, yalnz kalitesi dk olmakla kalmaz, bak tka ruhu tiksindiren iren bir hli vardr. Byle bir yaz tezhb, tersm ve ire gibi ariyet ssleme ler iinde tllenerek mankenli ha liyle nazarlar zerine ekebilir, b z gafillere, chillere, "Ne gzel, amma da gzel h!" dedirtebilir. Fakat bu aldatan cazibeye ve pro pagandaya kanmayp, onun kendi bnyesi iindeki soysuzluk derece sini aratrmaldr. Belki de, dk kalite altnda yatan gizli bir asaleti vardr. Bz kimselere romantik ge lebilecek olan byle aratrmalara, gerek okumak ve grafoloji ve ge rek hukuk ve estetik bakmlarndan son derecede lzum ve ihtiya gs teren durumlarla ok defa karla rz. Umm olarak diyebiliriz ki: Asl yazlarn yazlmalar bir ihtisa sa dayand halde, okunmalar

www.KalemGuzeli.net

pek de ihtisasa bal deildir; soy suz yazlar ise, yazlmalar ihtisasa taallk etmedii halde, okunmalar, teknik yazlardan daha stn bir ihtisas ve melekeye muhtc olur. Bununla beraber, gerek pratik ve gerek teknik yazlm olsun, gerek asl ve gerek soysuz bulunsun, bir yaznn, yazmadan doan hususi yeti her ne karakter arz ederse et sin, kalb ve irc'n bize tantma ya her zaman kifayet etmez de, da ha baka hususiyetlerin aranmasna zaruret bagsterir. Lengustik husu siyetler bu cmledendir. g Lengustik hususiyet: Herhangi bir yaz fikir yaz s mstesna birok dilleri ifdede kullanlabileceine gre, o yaznn srf yaz olarak eidlerini bilmi ol mamzn, kullanld u veya bu di li okuyup anlamamza dorudan doruya hibir yardm yoktur. Me er ki nce dili, sonra da onun u veya bu yaz ile ifdelendirilmesine yarayan usl ve kaideleri bilmi ve bellemi olalm. Mesel, sz ve ya zs Arabca olan veczesini "Kemlke tahte kelmike" suretine evirdiimizde, ikisini de okuduumuz zaman yaz husu siyetleri ayr, kulamza gelen ses hususiyetleri ayn olduu halde, Arabca bilmiyorsak... ne demek iste nildiini anlayamayz. nk Trkeye evrilmemi, lisanla alkal irca' yaplmamtr. ayet, Arabca bilmi olsaydk, yhud Trkeye evrilmi olarak her iki yaz ile de yazlm bulsaydk, bu yazlar okuduumuz takdirde "Senin kemlin sznn al tndadr", yni "Olgunluk derecen

sznden bellidir" demek istenildi ini anlayverirdik. Grlyor ki, bu anlamada her iki yaznn, srf ya z olmalar bakmndan aktif hibir rolleri olmam, fakat, lengustik hususiyetlerini tandmz zaman dr ki bize faydal olmulardr. Acaba bir yaz, bu hususiyeti nasl kazanyor? Cevb udur: Bir yaz, lengustik hususiyetle dnld zaman, evvel, onun u veya bu dile gre ifdelendirilmesi, sonra da bu ifdeyi salyacak vehile yazlmas aranr, birin ciye Lisaniyat, ikinciye Kitbiyt de nilir. Lengustik tbiri ikisini birden ifde eder. Fakat, burada u noktay teba rz ettirmek lzmdr. Kitbiytn da balca iki safhas vardr. Birisi; do rudan doruya lisan hususiyetine bakar ki, buna Sz Yazmak diyebi liriz. Dieri; sz yazmada kullan lan yaznn nev'ine ve hususiyetine bakar ki, buna da Yaz Yazmak de nilir. Sz yazmak mnsna olan kitbiytn da balca drt ekli vardr: I n': Yapma, kurma, ka leme alma, yazya dkme demektir. Sanki harfleri tula dizer gibi kd zerinde sze gre dize dize bir sz yaps in' edilmi, bir kelm vcde getirilmi olur. Dolaysiyle in'; harflerden kelimeler, kelimelerden cmleler, cmlelerden bir btn sz kurmaya mil olur. Bunda lisaniyat bakmndan eksik veya fazla, kusur ve hat bulunmamak asldr. Lkin "lisaniyat yazya kalb ve tatbk" de mek olan sz yazya dkme ii ko-

www.KalemGuzeli.net

lay olmadndan, bu ide melekesi olmayanlar iin, mevzuun ehemmi yetine, muhtevann etin ve uzun oluuna gre, nceden bir msved de zerinde almaya, bir etd yapmaya ihtiya hsl olur. Byle yaz in' edene umumiyetle Ktib denir. Bunu, lisnn edebiyatna uy gun olarak yazana Edb, yksek bir slb iinde yazana Mn, bu ide kalemi hkimiyet ve metanetle kul lanarak en stn bir ifde ile sz in eden kimseye de Shib-i ka lem ( = Kalem sahibi) ad verilir. II ml': Essnda doldurmak manasnadr. Burada murad, keli melerin yazllarnda kullanlmas kabul edilmi olan harf kadrosuna gre yazmaktr. Mesel, " ( (Gebze)'nin imls eskiden (Gekbze), daha eskiden )

ml iinde, yaz nevi'lerinin de msbet veya menf az ok tesirleri bulunabilir. Mesel: Arab hattnda iml bakmndan, btn harfleri ay r yazlmak gereken ( = Or du), ( = zm), ( = Derede drt deve var) kelimelerini Dvn yaz ile yazdmz takdirde yaznn tek nik hususiyeti cb olarak , h lini alrlar. Bunlarda bitimeler, im l bakmndan aranlan hakk biti me olmayp, san'at cb, dokunma ve ilime kabilinden saylm, ku sur deil bilkis gzel grlmtr. (ttisal ve infisl bahsine baknz). Yine bu yazda noktal bir har fi noktasz, noktasz noktal yaz mak iml bakmndan kusur sayl m ve byle yaz yazanlar beddua lara bile uramlardr . Bununla be raber, siykat yazs gibi, noktas bi lerek terkedilmi veya tamamen noktasz yazlm yazlar da yok de ildir (Resim: 72'ye baknz).
1

(Gekebze) idi" dediimiz zaman, bu kadrolara gre imlya alnrd demek isteriz. ml, dilin yazya d klmesinde harflerden sonra en mhim bir terkib unsuru olduun dan, lengustik hususiyetin ilii me sabesindedir. Bu itibarla, yanl imll yazy harsz veya kulsz ya plm binaya benzetebiliriz. Byle bir bin iinde oturmak ne kadar tehlikeli ise, imlsz ifdeye giri mek, byle yazlara timad etmek de yledir. Yalnz okumay gle tirmekle kalmaz, mny da alt st edebilir, hatt bz hallerde ve za manlarda insann haytna mal olur.
t) Nitekim Fuzl Trke dvnnn

III Tahrr: Yaz ekli ne olur sa olsun, lisnn ifde kudreti ne seviyede bulunursa bulunsun, fikri, murad, mn ve maksad doru drst sz olarak, isabetle kda geirmektir. Zr, sz sylenirken bazen doru grnebildii halde, yazya dknce yanl olduu veya yanl dkld meydana kverir. Nitekim memurlarn her gn yaptk

banda yle demitir:

"Kalem olsun eli ol ktib-i bed-tahrrin Ki sevd- rakam srumuzu r eyler Gh bir harf skutiyle eder ndiri nr, Gh bir nokta kusriyle gz kr eyler."

www.KalemGuzeli.net

lan yzlerce msveddede bunun ni ce eidlerine hid olur dururuz. "Arab Hasan" yerinde "Hasan Arab" yazamayz. "Bb- l Kaps" yerin de "Bb- l diyemeyiz. Bu sebep le, yanl, sakat, eksik, fazla, mbhem, pheli yazmaya tahrr denil mez. Tahrri gzel yapana eskiden muharrir ad verilirdi, imdi yazar deniliyor; fakat, muharrir kelimesin de gzetilen incelii ifde etmiyor. IV Kitabet: Sz, mensub olduu dilin sarf, gramer ve edebi yatnda mevcud usl ve kaidelere uygun olarak yaz hline dkmektir; sz iyi yazmak demektir. Byle yazana Ktib denir. Kitbiytn ikinci safhasna ge lince: Yukarki drt safhadaki ketb veya kitbet'i, yni sz yazmay u veya bu yaznn yazma tarzna g re kda dkme ii vardr. Bu na da dier bir stlah olarak yine ketb veya kitabet denir ki, yukarda yazy yazmak diye ifde etmitik. Mesel, u sz Ltin veya Arab harfleriyle, yahut Arab hatt nev'inden olan sls, nesih, ta'lk, rk'a yaz ile, yahut harekeli veya hare kesiz, noktal veya noktasz yazmak gibi. Bu ma'nca yazmaya eskiden rakam ve terkm de denilirdi (Ketebe ve imza bahsine baknz). in', iml', tahrr ve kitabetle megul olurken; fikir ve sz, yazma da hkim olur, el ve kalem bu h kimiyete balanm bulunur. kinci mnca ketb ve kitabetle megul olurken de, el ve kalem hkim, fi kir ve sz ona tbi' olur. Bu yz

den, yazarken aslnda olmayan bir ok hatlar vuku' bulur. Gerek birinci ve gerek ikinci mnda ketb ve kitabetle megul olana veya olmak sfatn hiz bu lunana bizde umumiyetle ktib denir. Trke'de hatt'a yaz denildi ine gre, kitabete yazclk veya yazmanlk, ktib'e de yazc veya yazman demek akla gelirse de, yi ne eskisi gibi kitabete ehil olmaya ktiblik, ehil olana da ktib demeyi terch edegelmiizdir. Yazc ta'bri de ordudaki ktib yardmcsna tahss edilmi ve yazman hi kullanl mamtr. Bir de, kitabet ve yazma tbir leri dier bir stlah olarak yazy g zel yazmak veya gzel yaz yazmak yerinde kullanlr. Gzel yaz yazma y kendisine meslek.edinen san'atkra eskiden ( = Kettb) denilirmi, Yakut'tan i'tibaren Hat tat denilmeye balanm ve bu st lah bugne kadar devam edip gel mitir. Sz bitirirken bir noktaya da ha iaret edelim: Trke szlkte hattat, gzel yaz yazan san'atkr diye tarif olunmutur. Fakat, bu mutlak deildir. Yni, herhangi bir yazy gzel yazan san'atkr demek olmayp, mnhasran slm yazlar iinde yksek estetii hiz olan ya zlar gzel yazmay kendisine mes lek edinen san'atkra verilmi hu ss bir stlahtr. Dolaysiyle, dier milletlerin yazlarn gzel yazanla ra imdiye kadar hattat denilmemi olduu gibi, bugn de denilmiyor. Bu sebeple hattat tbirini islm ya
1

t ) Yakut'un san'atta yapt inklb bahsine baknz.

www.KalemGuzeli.net

z san'atnn ve san'atkrlarnn t rih ve mahhas bir almet-i fari kas olarak anlamak daha doru olur .
1

h Siyantifik hususiyet: Buna lm Haysiyet Hususiyeti de diyebiliriz. Kitabn banda, ya zlarn pasif ve aktif iki eit rolleri olduunu sylemitik. Bu iki role muvz olarak her yaznn biri ilme, dieri amel'e veya san'ata bal olan iki haysiyeti vardr. Bu iki hay siyet bir yazda bazen birlemi, ba zen de biri bulunduu halde dieri tahakkuk etmemi olabilir. Dolaysiyle, bu iki haysiyet ve bunlardan doan hususiyetler bilinip anlal madka, o yazdan istenilen istif de de salanamaz. Onun iin bun lara biraz temas etmemiz, gelecek bahisler iin de faydal olur. Bir yaz ilm haysiyet bakmn dan dnld zaman, eklinin gzel olup olmamas aranmaz; bel ki, anlatmak istedii eye delleti ve bu dellette doruluu ve isabeti aranr. Maksad ve meram, fikir ve mny, medlul ve murad ifdeye elverili olmas istenir. Bunlar bize salayabilen bir yaz kl ne olursa olsun gzel yazdr. Artk onun d gzellii ikinci derecede dnlr. Yazda grlen ilk gaye ilm haysiyetidir. nk yaznn cdna asl sebep budur. Onun iin yazlarn ilme yardmlar dorudan doruya olmak gerekir. Dier rol leri, hep bu haysiyete hizmet ve yardm edici, onu kolaylatrc, ko ruyucu ve nihayet ssleyici olabilir.

Bu haysiyeti bozan, kartran her ey, gnllere ve gzlere ho gel se bile ilm haysiyet bakmndan bir kusurdur. Okunmasnda, anlalma snda zorluk, sakatlk, yanl bulu nan, okuyanda phe ve tereddd uyandran bir yaznn ilm haysiyeti de o nisbette zedelenmi olur. An cak, ifre, stenografik ve estetik ya zlarda ilm haysiyetin ihml edil medii ve aksine, bz kayd ve art altnda temin edilmi olduu veya olmas cbettii ve bu yazlarn il tizam ve terchinde o haysiyete ek lenen bz sebebler ve maksadlar da bulunduu iin, bunlar iyi bilin medike o yaznn ilm haysiyetinin bozuk olduuna, siyantifik hususi yetinin bulunmadna derhal hkmedilemez. Bir yaz bu haysiyet ve husu siyetle dnld zaman ek li, sureti, durumu, lisaniyat, kitbiyt, estetik deeri ne olursa ol sun evvel okuyup, ifdeden anlatlana gemek, iindekileri kav ramak, mnsn anlamak; bylece, yazann yalan veya yanl, hakl ve ya haksz her ne ise; maksad ve me ramn renmek istenir. Lkin u var ki, herhangi bir yaz pasif durumuyla bunlar bize temine ye ter olmadndan, aktif rolnde h kim olan fikir ve manta nfuz etmemiz gerekir. Halbuki okuyan dnmesini bilmezse, bilip bilme diini de gerei gibi dnemiyeceinden, byle bir okuyula yaz nn bu haysiyet ve hususiyetini de gerei gibi kavramak, msbet veya menf bir bilgi salamak imknna da ykselemez.

(1) Hattat tbiri hakknda bir aklama bahsine baknz.

www.KalemGuzeli.net

Kald ki, bir yaz, asl mevzu' ve muhtevasndan baka, eklinden, iaret ve dellet ettii mndan da herhangi bir malmat sala yacak tertib ve kudrette bulunabilir. Bunlar da o yaznn siyantifik hu susiyetine balamak mmknse de, bu, artk onun dorudan doruya asl olan roln ve gayesini deil, dolaysiyle olan tbi' rollerini alka landrr. u hle gre, bir yaznn asl olan ilim haysiyetini kavramadan, dier ynlere ve birlikte gelen tbi' rollere taklp da ii bunlarla bitirmemeli, bu gibi teferruat asl maksadn anlalmasnda yardmc olarak kullanmay terch eylemeli dir. Zr, ekli ok gzel, lisaniyat ok yksek olan bir yaznn ilm haysiyeti belki de mnsz, yalan yanl bir fikir, daha dorusu bom bo bir grlt, fikirsizlik, hoppalk veya maskaralktr. Eer ekle kap larak edindiimiz onu tamamlayan bilgileri, asl olan ilm haysiyetini ifdeye bir dell tutarsak, aldandmzn resmidir. Nitekim yle ya zlar vardr ki, eklindeki gzellie, okunuundaki fonetik henge, iir ve edebiyat parlaklklarna, bunlarn zerimizdeki sihirli tesirlerine ken dilerini kaptrm olanlar, o esnada aldandklarnn farkna varmazlar da, mantk ve anlay kudreti ie mdhale ettii, yahut etmeye im kn bulabildii zaman, muhtevann kofluu, meydana kar ve o yaz, btn zahir ihtiamna ramen bir kpk sn gibi gz ve gnl den silinir gider. Yerini aldanmam olmak zevkine terkeder. Maamfih, unu da kaydetmek yerinde olur ki, ilm haysiyeti hiz olan bir yazda mn ve fikir ne

kadar kudretli ve messir, yaz hak ve hakkate ne kadar hadim bulu nursa, dier gzellikleri ve hususi yetleri de, bir derece daha kuvvet ve aklk kazanr. Bahsettii hakkat, sert ve ac da olsa, o tl g zelliklerle hazmolunabilecek bir hal alr. Bir yaznn ilm haysiyet bak mndan muhtevas ne kadar yk sek, ne kadar etin, ne derece ince olursa olsun, okuyup anlamakta hissedilen zorluun yazdan m, ya zandan m, muhtevadan m; tl rollerinden mi geldii ilk bakta anlalvermez. Bu gibi yerlerde ve hallerde sradan dil ve yaz bilgisi kifayet etmez de, nceden daha baka bilgilerle mcehhez bulun may gerektirir. Mesel, bir tccar mektubu, bir doktor raporu, bir mahkeme i'lm, bir trih veya co rafya, bir kimya veya fizik, bir astro nomi veya jeoloji, bir biyoloji veya zooloji, bir fizyoloji veya psikoloji, bir felsefe veya din, bir ahlk veya hukuk, bir iktisad veya tb, bir tef sir veya hads kitab her eid ya z ile yazlabilir. Bu yazlar bilenle rin, bu eserleri okumu olduklarn farz edersek, muhtevalarn da tam bir irca' iinde anlam olduklarn iddia edemeyiz. nk her birinde yle bir ilm hususiyet vardr ki, dierinde bulunmaz. Bu hususiyet lerin banda her birinin ilm hay siyetlerini ifdede kullanlan stlah larn hususiyetleri gelir. Bunlar ge rei gibi nceden bellenmemise, anlama da, tabiatyle gdk ve sa kat olur. Bir de u var ki, muhteva ne kadar gzel olursa olsun, okunmas

www.KalemGuzeli.net

mkl, soysuz, irkin bir yaz ile yazlm ise okumadaki zorluk, an lamay ve o gzellii de bulandrr. Onun iin, yazlarn ilm haysiyet lerini ihll etmiyecek, bilkis ko laylatracak surette yazlmalar umm ve ftr bir ihtiya olmu, g zel yazl eserleri, irkin yazllara terch etmek, umm ve hakl bir temayl hlini almtr. Bu temayl ve arzu, mnhasran bed hissin, estetik zevkin bir cb deil, rhumuzdaki "derinliine inmek" mera knn, hak ve hakkati renme evk ve aknn gerektirdii ftr bir ihti ya ve zaruret olduundan, gzler kadar gnller ve fikirler de, gzel ve hatt ok gzel yaz aramak ti tizliinden vareste kalamazlar. Fa kat, tiraf edelim ki, bu ihtiyca her yaznn ve hatt her gzel yaznn cevap verecei mid olunamaz. nk, bz yazlarn gzellii yal nz "derinliine inmek" fikrine hiz mete ve ilm pheleri kaldrmaya dayand halde, bir ksm fazla ola rak bed zevki de tatmn etmee veya iki evvelkileri ikinci sraya alarak, sdece bed zevki azam de recede tatmne dayanr. Onun iin, bir yaznn gzel veya irkin oldu unu ve gzel grnn fikre mi, hisse mi, her ikisine mi hitb etti ini takdre g yetiremeyen bir yazar veya okur, o yaznn ilm hay siyeti ile ne demek istediini anlayamazsa, karlat zorluu ve ek siklii kendinde aramayp da, s dece yazya veya yazana veya muh tevaya yklerse, hat ve hakszlk etmi olur. Onun iin, byle girift hallerde hatdan korunmann tek yolu, haty nce kendinde aramak ve noksanlarn tamamlamak, sonra

da yaznn ilm haysiyeti ile san'at haysiyetinden doan hususiyetleri ni kartrmamak, birini dieri lehin de yardma olarak kullanabilmektir. Bu ise, ne mnhasran pratik veya teknik yazma ile salanabilir, ne de okuyann edb ve lim olmas kifa yet eder. Yazlarn artistik hususiye tinden doan kalb ve irc'a hkim olmak ve yazy tad incelikletiyle mtensib olacak tedkk ve tahlle muktedir bulunmak gerekir. h Artistik Hususiyet: Buna San'at veya Snat Haysi yeti, yhud Gzel Yazmak, yhud Gzel Yaz Yazmak Hususiyeti de diyebiliriz. Birincisi yazanla, ikincisi yazyla alkaldr. Bu hususiyet bah sinde de, kalb ve irca' kanununun birka tatbik ekli ile karlarz. Artistik yazmada esas, herhangi bir yazya, hendes ekiller stnde estetik karakter salayabilmektir. Bu eid yazma ve yaz, dier yazma ve yazlardan bambaka bir kalb ve irc'a tbidir. Bu da pratik ve teknik yollardan kazanlabilirse de, asl olan teknik bilgiye dayanm olmasdr. Bu sebeple, san'at dah lerinin yazlar istisna edilirse bir yaznn artistik hususiyeti dn lrken san'at tekniine olan nisbeti ve derecesini anlamak bahis mev zuu olur. Teknik ve metod deitik e bu nisbet ve derece de deiir, bu sebeble her yaz kendi nev'i iinde ve her yazan elinde dierin den farkl bir hususiyet tar ve her yaznn artistik deeri bu hususiye tinden okunur. Bir yaz, san'at haysiyeti ve ar tistik hususiyeti ile ele alnnca

www.KalemGuzeli.net

ilm haysiyetin aksine olarak okunup okunmamas, murad an latmaya vsta olmas deil, daha ok resminin, madd suretinin, D n yev eklinin, obje durumunun g zel ve bed deerinin fevkalde olmas dnlr. Artk bunda ilm durum ve murada dellet ikinci dere cede itibar olunur. Onun iin, bir yaznn san'at haysiyeti n safda bulunduka lisnn fonem ve gra merine, iml, tahrr ve kitabetine teallku bulunmayan, yni bunlar kartrmayacak surette srf ekle id bz fedkrlklar yaplabilir. Al lm ekiller stnde bz yenilik ler, deiiklikler, bz atmalar ve katmalar, czib ve zarif olmak kaydiyle bz bitimeler, ayrlmalar, taklmalar, dokunmalar, gemeler, kenedlenmeler, kesmeler, kesime ler... v.b. ihtiyar olunabilir. Hatt, san'at stnde ve kaideler dnda grlen bz hareketler bile iltizam edilmi bulunabilir (Kaide st du rumlar bahsine baknz). Bu se beple, byle yazlarn, ilme yar dmlar dorudan doruya deil, dolaysiyle olur. Fakat, bu sz mzden, bir yazda ilim ve san'at haysiyetlerinin birleemiyecei netcesi karlmamaldr. Aksine ola rak, bir yaz bu iki haysiyeti, yni i ve d gzelliini kendisinde topla yabildii takdirde, ona hakkaten gzel demek yarar. Demek oluyor ki, yazlarn san'at haysiyetini hiz olmalar, y ni gzel sfatn kazanabilmeleri mutlak deildir. San'at evkiyle ya zlm yazlar iinde gzeli de irki ni de bulunabilir. Gzelleri de biribirinden stn olabilir. Kald ki, g zel olmakla gzel grnmek arasn

da da fark vardr. Onun iin gzel grnveren her yaznn mutlaka hat san'at iine giren artistik fevka ldelii hiz gzel yazlardan oluvermesi cbetmez. Mesel; krma, stenografi, yapma yazlar, hatt- ecer, nota, telgraf yazlar gzel g rnebilirler. u ktibin el yazs ho a gidebilir. Btn beer yazlar iinde (bu ser altndaki yazlara baknz) sevilenler bulunabilir. L kin hibirisi estetik ilmini, hat san'atn ve hattat ilgilendirmez. Bunlar arasnda bzan yksek kaliteli g rnenler bulunsa, bunlar yazanlara veya yapanlara ktib, ressam, artist veya san'atkr denilse bile hattat denilmez. Fakat, sls, nesih, ta'lk gibi bz yazlar vardr ki, her biri hiz olduu estetik deeri ve aslndaki fevkaldeliiyle balbana hat san'atna ve estetik ilmine mevzu olabilir. te, insan ruhunun derin liklerine hitb eden yazlar, bu nevi'den olan yazlardr. Gzel gr dmz veya sandmz dier ya zlar ise, gze ve nihayet ruhun ka buk tabakasna hitb ederler. Gz bunlar grr, ruh da holanr ge er. tekilerde ise taklr kalr ve ne kadar kalrsa o kadar zevk alr. Zevki arttka da hayret ve hayran l artar. Bz yazlar da vardr. Srf ko layca yazlvermi, eski bir devre, yhud mehur bir adama id bulun mu, ok ince veya fevkalde kaln yazlm, tezhb, hkk, ileme gibi birtakm gzel san'atlarn tesiriyle sslenmi, yhud, mhim bir veska veya ender bir mevzua id ol mak gibi birtakm enteresan hussi-

www.KalemGuzeli.net

yetleri sebebiyle birer kymet atfe dilmi olabilir. Fakat hibirisinin srf bu hususiyetlerinden dolay hat san'at iinde yeri yoktur. Artistik hususiyeti bulunmadka hattat da alkadar etmez. Demekki, artistik hususiyet, mutlaka gzel yazmak deil, gzel yazy gzel yazmaktr. Yni hattat lk, her yaz ile megul olmak deil, gzel yaznn gerektirdii en nadde ekli ve durumu tahakkuk ettir mektir. Bu takdirde, estetik bir ya znn hat san'atndaki ve estetik ilmindeki yeri, ne yazanlarn kudret leri, ne de bakanlarn takdirleriyle deil, yaznn mahiyetindeki estetik deeriyle tyin olunur. San'atkr ancak, bu kymeti yazsnda yaa tabilmi olmas bakmndan kymet kazanr. Bu u demektir ki, yaz ya zanla deil; yazan, yaz ile kymet kazanr. Bunu kazanmaksa, kolay deildir. nk, estetik yaz, don mu bir izgi deildir. izgilerden domu donuk bir hendeseden iba ret de deildir. Ruh lemimizde kaynaan ve hayl edilen hendes suretlerin kda aksedivermi ol masndan ibaret de deildir. unun bunun takdriyle kymet kazanan nisb bir tesir hli de deildir. Belki btn bunlarn stndedir. Yni ruh lemimizde yaanm birtakm nisbet ve izafetlerin, san'at ruhu muzda ilh bir tlim iinde yourulan, fizyolojik kuvvetlerimizin te sirleri altnda kalem ucundan sz lerek doan zarif ve ftr bir mah suldr. Fakat, bu mahsul, yazy tekil eden bnyeden ibaret de de ildir. Belki bnye iinde ve dn da madd ve ruh hendese unsurla rnn bed' bir suret iinde henk-

ledirilmesinden doan rhn bir vahdettir. Bu vahdetin paralarnda ve yeknunda san'atkrn ruhundan bir parann parltlar grlr. Ar tistik yazma, bu paray yaradl temizliine ve olu gzelliine toz kondurmadan maddede lyk oldu u yere koymakdr ki, bu yere "ya znn krss" tbir olunur (Yazma bahsine baknz). L Grafolojik Hususiyet: Bilindii zere, her yaz bir irde mahsldr. rdemizin kuv vetli ve zayf oluuna, dikkatli veya dikkatsiz kullanlna, pratik veya teknik yollar takib ediliine gre yazarken araya giren el ve letlerin, ruh veya haric bz mdhalelerin tesiri altnda tabi ve allan seyrini deitirebilir. Yaz da, tabiatyle belirli suretlerden farkl birtakm karakterlere brnr. O kadar ki, yaznn madd hendesesi, sanki bunlar iine gmlm, adet bn yenin iskeleti gibi bir seviyeye d m bulunur. Bu iskeleti clz veya toplu, hastalkl veya shhatli, ir kin veya gzel, ifadeli veya ifadesiz duruma sokan mil, yalnz madd ve ruh karakterlerle o iskeleti sar m olmas deil, bunlarn tabi ve irad bz tesirler altnda gizli veya ak bz kayd ve arta bal kal mak suretiyle muayyen bir maksad iin ilenmi bulunmasdr. Bu ile me esnasnda, irde, yaz zerinde roln yaparken, yazan isteyerek veya istemiyerek ruh bz halleri ni ve karakterlerini de o maksad etrafnda teksf ederek yazm, res metmi bulunur, ite, insanlarn bir nevi' parmak izleri, ruh hallerinin da vurmu glgeleri, yazarken var-

www.KalemGuzeli.net

tklarnn deien ve deimeyen ayrc vasflarn tayan birtakm damgalar diyebileceimiz bu ka rakterler bizi balca iki bakmdan alkadar ederler: Grafoloji ve este tik. Bu iki hususiyet yazlarda b zan ayr, bzan da birlikte bulunur. Ancak, grafolojik hususiyet btn el yazlarna mil olduu halde, estetik hususiyet ise sdece gzel yazlarda bulunur ve gzel yazlar da iki hususiyet birlemi olabilir. Dolaysiyle, bunlar biribirine ka rtrmadan tanmak ve bilmek hi de kolay bir i deildir. Estetik iin olduu kadar, gra foloji iin de ayr bir fen tesisine uzun zamandan beri allmakta ise de, henz son sz sylenmi deildir. Fakat, bir ahsn fizyono misinden onun bz huylarn sez mek mmkn olduu gibi, yazlarn grafolojik ve estetik karakterlerin den de yazanlarn ruh hallerini sez menin ve bz bilgiler, yni bir ir fan elde etmenin mmkn olduu hakknda tecrbelerden edinilmi ekseriyete yakn bir kanaat vardr. Bu kanaat, ilim karakter ve kuvve tini hiz olmamakla beraber, yabana atlmyacak kadar da ehemmiyetli dir. Gerekten, eski bir elbsenin tl ve temiz, yeni bir elbsenin pis ve peran duruundan onlar bu hle sokanlarn ruhlarn; birinin ihmalci, dierinin tedbirli olduunu, birinin pislikten, dierinin temizlik ten, birinin peranlktan, dierinin intizamdan zevk aldn anlamaz myz? Amirinizin yanna girdiiniz zaman atk suratna, yhud gler yzne ve mltefit bakna gre tavr ve hareketinizi ve szlerinizi

ayarlamak zorunda kaldnz gibi, msveddenizde yapt tashihlerin yazlndaki titizlik nianelerini, n ceki yazlarnda grdnz ar ballk ifde eden durumlarla kyaslyarak, sizi yazsnn hl diliyle takdr veya tekdr ettiini sezerek, kendinizi ve yazacaklarnz ona g re ayarlamak lzumunu duymaz m snz? ite bu gibi sezilere ve du yulara arfet ve feraset denildii gibi, Yaz Arrfl ve Grafoloji de denir. Grafolojinin falclktan fark udur: Grafoloji, var olan, vuku' bulan bilmeye alr. Falclk ge lecekte var olaca, vuku' bulaca bilmek ve anlamak dvsndadr. Bundan dolay, grafoloji falclkla kyas kabul etmeyen bir kuvveti hizdir. Falclk ise bo atp dolu tutmaktan ibarettir. Yer altndan karlm eski bir kafatas, teekklndeki en kaba hatlar, en silik ifdeleri ile trihin bz karanlk noktalarn aydnlatt , yaad devrin rk ve zek se viyesi hakknda bz ipular vere bildii gibi, birka satr yazdan da yazan hakknda bz eyler sezmek mmkndr. Bu gibi seziler, yaz estetiini de megul edebilir, an cak hepsini estetik hesabna kaydedemeyiz. nk gerek grafolojik ve gerek estetik karakterler her zaman ayn cinsten ve ayn derecede ol maz. Bzs gzle grlebilecek ka dar ak, bzs ilm mukayeseler, ince tahliller ile anlalabilecek ka dar kark, bzs da uzun zaman yaplm muhtelif tecrbelerin sa lad vukuf ve ihtisaslarla, keskin zek sezileriyle, ok ince ve n duyularla anlalabilecek kadar giz li bulunur. Onun iin ilk yaplacak

www.KalemGuzeli.net

i, grafoloji ve estetik ile alkal olanlar ayrmak ve mahedeyi ona gre yapmaktr. Bundan dolay sz estetik hususiyete nakledelim. m Estetik Hususiyet: Orijinal bir yazya baktmz zaman, gr artlarmz ne olursa olsun; onda grdmz evvel, ob jektif hl ve durumdur. Bu hlin o an iin btn deeri objelikten iba rettir. Bunun grafolojiyi alkadar eden bir hususiyeti olabilecei gibi, estetii alkadar eden bir taraf da bulunabilir. Bu iki hususiyet, o ob je hl iinde birletii zaman iin rengi deiir. Acaba, o yazy han gi kayd ve art altnda mahede ve mtlea etmelidir ki, o iki husu siyeti biribirine kartrmadan idrk edebilelim? Eer, o obje durum ve hl, grafoloji cihetinden mtlea edile cekse, burada yaznn hlini deil, yalnz yazann hlini anlamak iste nir ve objedeki ifdeler bu ynden mnlandrlr. Yni, yaznn ne g zel olup olmamas, ne de ilm hay siyeti aranr. Sanki bunlar yokmu gibi, btn dikkat obje hle tevch olunarak ifde derecesine gre k sa veya uzun bir aratrma ile ya znn karakterlerinden grafolojik hususiyetleri ayrp, ifdelerini an lamaya alrz. Buna bir misl ol mak zere yaz estetiinin bz san'atlarla mnsebeti bahsinde, bz misller ve tahliller srasnda konulacak birka resmin zahlarna baklmasn rica ederiz. Eer, mahedemiz estetik y n ilgilendirecekse, bu sefer de, yaznn ilm haysiyeti ve yazann

hli braklp, yalnz yaznn obje durumundaki hlin estetik deeri ele alnr. yed mahede srasn da yazann ruh hallerine ve karak terlerine dellet eden izler sezilmise ve bunlar yaznn gzellii lehi ne veya aleyhine durumlar meyda na getirmekten uzak kalmyorsa ki, ekseriya byle olur artk bunlar yaznn estetik deeri bak mndan lehine veya aleyhine kay detmemiz cbeder. Nitekim, yuka rda bahsi geen resimlerin zh bu cihetten yaplmtr. Denilebilir ki, "Gzel yaz ken disini gsterir, bundan dolay obje hli ince eleyip sk dokumaya ne lzum var?" Evet amma, asl dva bu deildir. "O grnen obje hl hakkaten gzel midir? Yoksa, r'yet artlarnn eksikliinden ve d lemin tesirlerinden doan bir serab mdr? Ne iin gzeldir? Gzel olduu iin mi? Gzel grnd iin mi? Gzel sandmz iin mi? Yazdaki gzellik yazdan baka m dr? Yoksa bizim bakarken tedler evkiyle ruhumuzdan ona giderdi imiz bir haylin aksetmi bir sure ti midir? Yaz gzellii canl, cansz eyada var mdr? D lemdeki b z gzelliklerin sembolletirilmi bir sureti midir? Hsl, yaz: gzelli inin mhiyeti, keyfiyeti, ciheti ve sebebi nedir? Dier gzelliklerden fark nedir? Bize tesiri ne suretle vukua gelmektedir? Bunlar nasl anlamal, nasl anlatmal, dier g zelliklerden nasl ayrd etmeli?" gi bi birok sual ile karlarz. Bunlar cevablandrabilmek iin, yazlarn nazariyatn, tekniini, her birinin terkib metodlarn, yazma prensiplerini, yazl hususiyetlerini,

www.KalemGuzeli.net

fizyolojik ve psikolojik artlarn bil mek, eidli rnekler zerinde terkb ve tahll mahedeler, muka yeseler, tasnifler yapmak, hatt kendisi de yazarak iinden gemek suretiyle gzel yaznn ne olduu nu veya ne olmas lzm geldiini, estetik kymetinin derinliini anla mak lzm, bunlar yerine getirildii takdirde cevablar da kendiliinden verilmi olacak; belki de bize sz dmeyecektir.

biraz sonra arzedilecei zere btn bu sorular cevabi and ramam olduu gibi, huss trihler de bizi alkadar etmediinden her iki bakmdan da sz ksa kesmek zo rundayz. b l ve Diri Yazlar: Trihe geebilen yazlar bal ca iki gruba ayrmak mmkndr. Birinci grup: ekilleri tamamen veya ksmen malm olup da bugn kullanlmayan lm yazlardr. Eski Msr Hiyeroglifi, ivi yazs, eski Fenike yazs, Eti ve Uygur yazlar gibi. Bu gruba dhil yazlardan b zlar bugn okunabiliyor. Bir ksm ise hl okunamamtr. Nitekim "1926 senesinde Merkez Fransa' nn Glozel mevkiinde cill ta dev rine id olduu iddia edilen ve ba ka ekiller arasnda Ltin A harfine benzer bz iaretler de ihtiva eden yazms kitabeler bulunmusa da, sahte olduu sonradan anlalmtr. Yine ayn devirden kalma, Fransa' da (Masse d'Asile) maarasnda bu lunan bz akl talar zerinde ya zms ve hendes ekiller arasnda A'ya benzer ekiller grlmtr. Bunlarn sdece mlkiyet damgalar olmas muhtemeldir. Alvao (Porte kiz) de bulunan dolmen mezarlar zerindeki yazms izgiler gibi sihir iareti zannedilen yazlar grlm ise de okunamadklar iin yaz m, deil mi kestirilememitir." Kadm Yunanllardan Minoa'llarn yazlar hl okunamam ve bu yzden trihleri ve dinleri an lalamamtr . Eski Hind dnine id
1 2

2 KISA BR TRHE a Yaz Trihi: Yaz trihinde ele alnmas ge reken balca konular: "Yazlar ne zaman, nerede ve nasl zuhur et mi, ekilleri ne imi, kimin tarafn dan cad edilmi, ne gibi deiiklik lere uram, ne kadar yaam, hangi muhitlerde yer alm, ne ra bet grm, ne iin snm, ken dinden nceki bir yazdan m do mu, yoksa kendiliinden mi ortaya km, gemi yazlarla, zamnndakilerle alkas ve mnsebet dere cesi ne imi" gibi sorular cevablandrmaktr. Bunlar, tek bir yaz hakknda bahis mevzuu olabilecei gibi insan varlnda yer alan btn yazlar hakknda da vrid olabildi ine gre, yaz trihi de umm ve huss olmak zere iki trldr. Btn yazlar byle her ynden ele almaya bu shifelerin tahamm l olmad gibi imkn da yoktur. nk mevcud trihlerden hibirisi

(1) s l m - T r k Ansiklopedisi - cilt 2, shife 18. (2) Yeryzndeki Dinler Trihi, mer Rza Dorul, stanbul, 1947 - shife: 76.

www.KalemGuzeli.net

olup "Rig Veda" ad verilen ve Mld'dan ikibin sene evvel yazlm olan ilh ve nefesten mteekkil yz kadar kitab da henz okunamamtr . kinci grup: Eskidenberi mevcud veya yeni cdedilmi olup da bugn dahi kullanlan yazlardr. Bunlar da balca iki snfa ayrlr lar. Birinci snf, in, Ltin ve Arab yazlar gibi mill topluluklar tara fndan kullanlan yazlardr. kinci snf, u millet veya kavme, u ce mat veya zmreye, u meslek ve ya ie id olan ve gittike darlaan yazlardr. Batta yazs, Grc yaz s, Cifr yazs, Kr yazs... v.b. gibi ki, bunlarn yeknunu kesin bir kadro iinde gstermeye imkn yoktur. Geri, Hans Jensen'in "Gemi teki ve bugnk yazlar" adl Al manca yaz trihinde 490 eid yaz hakknda bilgiler verilmi ve bz rnekler konulmutur. Fakat, yaz trihi bakmndan arzettiimiz art lar ve ilm tasnfi hiz olmad gi bi, mesel islm yazlar hakknda verdii bilgiler ve rnekler hem ok eksik, hem de bugnk eidlerine ve mtekmil ekillerine dir hibir bilgi verilmemi ve hatt mehur
1

Aklm- sitte hakknda bile bir ey sylenmemitir. Bu kitabdan daha sonra ve nisbeten yeni yazld anlalan "Bin Diller" adl ingilizce eserde bugn yeryznde kullanlan 1100 kadar dil ve yaz hakknda hayli bilgi ve rilmekte ve rnekler dercedilmi bulunmakta ise de, grlen gaye ncil'in neredildii dillere ve yaz lara mnhasr olup gemi yazlar hakknda hibir bilgi verilmemekte, islm yazlarna dir konulan birka rnek de ok iptida ekillerden iba ret bulunmaktadr. Mracaat eylediim eserler iinde ylelerini de grdm ki, ge rek dier milletlerin ve gerek islm yazlarnn eidleri hakknda mal mat verirken bibliyografik gereke lere riyet edilmi olmasna ramen, aralarnda bir uyuma bulunmad gibi, shhatli bir tertib ve tasnf de yoktur. rnek verme hususu ise, o unda bsbtn ihml edilmitir. yle anlalyor ki, bu eserleri ya zanlar, mracaat ettikleri kitablarda ne bulmularsa doruluunu ara trmaya lzum grmeksizin gelii gzel kaydetmeyi bir i saymlar dr . Bu yzden, ne eski ne de yeni
2

(1) Yeryzndeki Dinler Trihi, mer Rza Dorul, stanbul, 1947 - shife: 102. (2) Bu hususa bir misl vermi olmak iin, l merhumun "Menkb- Hnervern" adl eserinden milletlerin kullandklar yazlar hakkndaki satrlarn sdeletrerek kayde diyoruz (shife: 9-10): "1 Yaznn birincisi Arab Yazsdr ki, Arab, Acem, Anadolu ve Deyjem memle ketlerinde kullanlr. 2 Kf Yazsdr ki, Hicret'den nce, ekseriya bu yaz kul lanlrd ve harfleri Arab harflerinin belirsiz bir mkdar idi. 3 Tabi Yazdr ki, Vefk ve ilm-i Ncm (Astroloji) ile uraanlar bunu kullanagelmilerdir. 4 Hrmz-i Hakm (bzlarna gre idris Peygamber) Yazsdr ki, galiba yaznn en es kisi budur. 5 Kalkatn Yazs. 6 Hkema (Hakmler) Yazs. 7 Esrar Yazs. 8 Meknun (Gizli) Yaz. 9 aret Yazs. 10 Sryn Yazs. 11 Kutayr Yazs. 12 Ysuf Khin Yazs. 13 Fris Yazs. 14 Reyhn Yazs. 15 Y nan Yazs. 16 Kbt Yazs. 17 Mh (ivi) Yazs. 18 Saklib Yazs.

www.KalemGuzeli.net

yaz trihlerine dayanarak beer ya zlarnn doru bir cedvelini dahi vermeye imkn grmemekteyiz. c Bugnk Yazlar: Bunlarn da tam bir cedvelini bile vermeye mdimiz yoktur. Me sel, Ltin yazsnn bunu kullanan milletler arasnda ka eide eritii kat'iyetle malm deildir. Bir Alman matbaasnn reklm mecmuasnda yirmiye yakn yaz eidi grdk. Bugnk millellerin el yazlar ne lerdir, kesin olarak bilinmiyor. slm yazlarnn btn eidlerini de tam kadrosuyla vermeye cesaret edeme mekle beraber asllarnn bugne

kadar mahfuz tutulagelmi olduu nu syliyebiliriz. Maamfih btn dnyca bili nen en kesin cihet, slm yazlarnn estetik gzellik bakmndan beer yazlarnn hibirisiyle kyas kabul etmiyecek kadar fevkalde bir ky met ve mstakil bir varlk olmas dr. Hem bu hususu rneklerle tesbt ve tevsk etmek, hem de kalb ve irca' kanununun yazlar zerin deki rollerini mtlea ve tedkka imkn vermek iin, bugnk beer yazlar iinden kalburst diyebile ceimiz altm be eidini rnekle riyle birlikte "Bin Diller" adl eser den naklederek veriyoruz.

Resim: 1 Amharik yazs, dokuz eidi vardr (Bin Diller, No. 2 1 ) .

Resim: 2 Arab nev'inden Karn yazs (Bin Diller, No. 2 7 - D ) .

Her ne kadar, tamam yirmi nev'idir diye yazl ise de, birer birer grdmz bu on sekiz yaz kaydldr." Bu satrlar, eksik malmata dayanan, tedkka muhta eylerdir. Mesel yaznn birin cisi Arab Yazs denilmesi, Kf ile Reyhn'yi bunun dnda saymas trihe a y k rdr (Arab Yazs bahsine baknz).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 3 Arab nev'inden Tunus yazs (Bin Diller, No. 27-B).

Resim: 4 Arabi nev'inden Marib yazs (Bin Diller, No. 2 7 - A ) .

Resim: 5 Eski Ermeni yazs (Bin Diller, Levha: 2 ) .

Resim: 6 Modern Ermeni yazs (Bin Diller, No. 4 0 ) .

Resim: 7 Eskimo yazs (Bin Diller, No. 2 6 1 ) .

Resim: 8 Eskimo yazsnn dier eidi (Bin Diller, No. 2 6 8 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 9 Devengari. Evvelce Sanskrit ve eski Hind lisanlarnda kullanlrd, bugn Hindistan Mecstleri kullanyor (Bin Diller, No. 5 9 9 ) .

Resim: 10 Balanz. Bali adasnda oturanlarn yazsdr (Bin Diller, No. 5 5 ) .

Resim: 11 Batta. Sumatra adasnda oturanlara mahsustur (Bin Diller, No. 77).

Resim: 12 Biray (Biraille). Ltince kr yazs (Bin Diller, No. 3 5 5 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 13 Maan. Arabca kr yazs (Bin Diller, shife: 3 6 5 ) .

Resim: 14 Bugis. Endonezya'da Selb adasnda oturanlara mahsus (Bin Diller, No. 121).

Resim: 15 Birmanya. Birmanya civarnda kullanlr (Bin Diller, No. 132).

Resim: 16 Kambo. in Hind'inde kullanlr (Bin Diller, No. 132).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 17 irayi. imal Amerika'da Kzlderililerin yazs (Bin Diller, shife: 146).

Resim: 18 ince. pin fonetik yazs (Bin Diller, No. 156-A).

Resim: 19 ince Vang Cav sistemindedir (Bin Diller, No. 156-B).

Resim: 20 Msr Kbt yazs. Muhtelif ekilleri vardr, Hiyerogliften bakadr


(Bin Diller, No. 190).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 21 Msr Kbt yazs, dier bir eid {Bin Diller, No. 191).

Resim: 22 Kiril. Katolik olmayan Slavlarn yazsdr (Bin Diller, Levha: 16 - No. 132).

Resim: 23 Erse (rs) rlanda'da kullanlr. Ltince'nin deimi bir nev'idir (Bin Diller, Levha: 17 - No. 4 0 0 ) .

Resim: 24 strangels Suriye yazs (Bin Diller, Levha: 18 - No. 901-A).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 25 Habe yazs. bran'den alnmtr (Bin Diller, Levha: 19 - No. 2 7 1 ) .

Resim: 26 Grc yazs (Bin Diller, Levha: 20 - No. 3 2 7 ) .

Resim: 27 Yeni Gotik. Ltince'den alnmtr, imdi yalnz Almanlar kullanyor


(Bin Diller, Levha: 21 - No. 199).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 28 Eski Gotik, Ltince ve Yunanca'nn karm ile yaplmtr


(Bin Diller, Levha: 22 - No. 3 4 6 ) .

Resim: 29 Grek. Yunanca (Rumca da denilir) (Bin Diller, Levha: 23 - No. 3 4 5 ) .

Resim: 30 Gucarati. Hind yazlarndan bir eid (Bin Diller, No. 3 5 3 ) .

Resim: 31 Gurumuki. Hind yazlarndan dier bir eid (Bin Diller, No. 7 5 8 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 32 bran yazs (Bin Diller, No. 3 6 3 - A ) .

Resim: 33 Ykb yazs (Bin Der, shife: 9 0 1 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 34 Kammacsi. Japonca'nn bir nev'idir (Bin Diller, No. 423-B).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 35 Katakona. Japonca'dan dier bir nevi'dir (Bin Diller, shife: 423).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 36 Hrayama. Japonca'dan dier bir nevi'dir (Bin Diller, No. A - 4 2 3 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 37 Cava yazs (Bin Diller, No. 4 ? 7 ) .

Resim: 38 Kaythi. Bengal'de oturanlara mahsus (Bin Diller, No. 9 5 ) .

Resim: 39 Kanari. Gney Hindistan'da kullanlr (Bin Diller, No. 445).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 40 Anmun. Koro yazs (Bin Diller, No. 4 8 5 ) .

Resim: 41 Lando. Bat Pencab'da kullanlr (Bin Diller, No. 5 0 8 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 42 Lao. Siyah ve Laos'da kullanlr (Bin Diller, shife: 908).

Resim: 43 Lapa. imal Hindistan'da kullanlr (Bin Diller, No. 37-526).

Resim: 44 Malayalam. Hindistan'n bat sahilinde kullanlr (Bin Diller, 38-572).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 45 Manu. Manuri'de kullanlr (Bin Diller, No. 5 8 9 ) .

Resim: 46 Madi. Bombay ve civarnda kullanlr (Bin Diller, shife: 5 6 0 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 47 Mangul. Moolistan'da kullanlr (Bin Diller, No. 6 3 7 ) .

Resim: 48 Nasturi. Suriye'de kullanlr (Bin Diller, No. 9 0 1 ) .

Resim: 49 Oriya. Madras eyletinde kullanlr (Bin Diller, No. 4 6 5 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 50 Fris. ran'da Nesta'lik denilen yaz (Ta'lik bahsine baknz)


(Bin Diller, No. 2 0 1 ) .

Resim: 51 Miyav (Pallord). Bat in'de kullanlr (Bin Diller, No. 4 8 4 ) .

Resim: 52 Ltin. (Alfabelerde bz farklar mevcud olmak zere Avrupa ve Amerika milletlerinde ve bizde kullanlmaktadr) (Bin Diller).

Resim: 53 Samura. Filistin'de Sm yazs (Bin Diller, No. 9 1 9 ) .

Resim: 54 Sarada. Kemir civarnda ve Kuzey Hindistan'da (Bin Diller, No. 4 5 5 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 55 an. Kuzeybat Birmanya'da ve Habe'in gneydousunda (Bin Diller, 8 5 6 ) .

Resim: 56 an (dier eid). in'in Bottan ilinin batsndaki mahalle mahsus


(Bin Diller, No. 8 5 7 ) .

Resim: 57 Siyam. Siyam'n imalinde (Bin Diller, shife: 6 2 8 ) .

Resim: 58 Sinhaliz. Sevlan Adasnda oturanlara mahsus (Bin Diller, shife: 7 5 1 ) .

Resim: 59 Sillabik. Kanada'nn kuzeybatsnda Kzlderililerin hece yazsdr


(Bin Diller, 52-183).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 60 Tayla. Bat in Hind'inde, Birmanya ve Bottan'da (Bin Diller, shife: 9 0 9 ) .

Resim: 61 Tamil. Gney Hindistan'da (Bin Diller, shife: 4 4 6 ) .

Resim: 62 Tankiri. Hindistan'n kuzeybatsnda, Tibet hududunda (Bin Diller, 55-447).

Resim: 63 Talugu. Orta Hindistan'da (Bin Diller, 56-341).

Resim: 64 Tibet. Tibet'te kullanlr (Bin Diller, 57-932).

Resim: 65 Tifiag. Byk Sahra'da (Bin Diller, 58-915).

www.KalemGuzeli.net

Bu altm be eid yaz rne i arasnda Arab yazsna kaba birer misl veren 3., 4. ve 50. resimdekilerin dierlerinden farkl bir hvi yet arzettii aka grlmektedir. tekilerin ou, madd hendese iz gileri iinde yer alm daha ziyde izme ve yapma mahsl grn yor. El ile yazldklar anlalan 18., 19., 34. ve 56. resimdekiler de d hil olduu halde, ilerinde hoa gi denler varsa da, ilerde rneklerini greceimiz estetik yazlarla muka yese edildikleri zaman estetik tedkik ve tahlillere mtehammil olma dklar teslim olunur; ilm haysiyet leri ise bizi ilgilendirmez. Dolaysy la, bu yazlar zerinde bir an iin dahi durmak lzumunu hissetmiyo ruz ve sz slm yazlarnn men ei olan slm'dan nceki Arab ya zs zerine nakleyliyoruz. 4 ARAB YAZISI Bu yaznn, biri slm'dan nce, dieri sonra iki safhas vardr. Ba langc kesin olarak bilinmeyen bi rinci safha Mld 512 ylnda ya zlm olan Zebed, 568 senesine id Harran ve Suriye'de 600 ylnda ya zld tahmin olunan mm'l-Ceml kitabelerine gre islm'dan nceki birinci yzyla rastlamakta ve bir asr doldurmamaktadr, ikin
1

ci safha, Hicr yln bandan bug ne kadar geen 1371 senelik* bir devri ihtiva eder ki, bu devir bz karanlk ksmlar istisna edilirse olduka malm ve mazbuttur. a Arab Yazsnn Menei: Bu husustaki haberler bir hayli karktr. Tarihilerin bzs, bu ya znn ilk defa, Arab Yarmadas'nn cenubundaki Himyer'lilerin dik ve keli yazsndan zuhur etmi oldu unu ; bzs, imaldeki Nabat'llarn yuvarlak yazsndan domu ol duunun kesin olarak anlaldn ; bzs, her ikisinden domu oldu unu ; bzs, baka bir kk yazdan olmasnn muhtemel bulunduunu ; bzs, Himyer'lilerin Msned veya Hatt- Satrancl denilen dik ve k eli yazsndan alnan ve Frat'n sa nda bugnk Necef kasabasnn bulunduu yerde bir zamanlar h kmet merkezi olan Hre Arablarnn kullandklar Hatt- Hr denilen dik ve keli yazdan mlhem ola rak, Enbr'da Mrre olu Mermir tarafndan ilk defa ortaya konuldu unu , adna da islmdan nce
2 3 4 5 6

Arablar arasnda Ma'kl denildiini sylemitir . Bir rivayet te, bu yazy Muviye'nin babas Eb Sfyn'n babas Harb, bizzat Mermir'den renmi , dier bir rivayette; Eb Sfyn, Enbar'l Sid7 8

(1) (*) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8)

Die Schrift, Hans Jensen - Hamburg, 1935 - shife: 221. Bu satrlarn 1371 Hicr (1951) ylnda yazlm olduu hatrlatlr. Hat ve Hatttn - shife: 12. slm Ansiklopedisi - shife: 498. Medeniyet-i Islmiye Trihi - cild: 3, shife: 98. Die Schrift - shife: 214. Hat ve Hatttn - shife: 13. Hat ve Hatttn - shife: 19. Hat ve Hatttn - shife: 18.

U.D.

www.KalemGuzeli.net

re olu Eslem'den bellemi , dier bir rivayette de, Eb Sfyn'n kz kardei Sahb, Enbar'l Abd'i-Melik el-Kind'nin olu Ber ile evlenmi ve Mekke'de yazy bundan ren mi , Hicaz'a bunlarla geen Arab yazs, etrafa da Mrre oullariyle Enbar'llar tarafndan yaylmtr . Bu rivayetlerden baka bir de, imaldeki Nabat'llara komu olan Zebed ve Harran Arab'larnn ele geen kitabeleri arasnda yalnz yu varlak ekilde deil, dik keli ya zlar da grld ve aralarndaki benzerlie baklrsa, bunlarn birbir lerinden domu olmalarnn reddedilemiyecek bir hakkat olduu sy leniyor . Fakat, hangisinin daha n ce domu olduu hakknda bir ey denilmiyor. Bundan dolay, yalnz kitabelere dayanlarak bunlarn Na bat yazsndan ktn sylemek bu safhay isbta yeter bir dell olamaz. Kald ki, "Hre'den veya Himyer'den karld anlalmtr" diyen ler de, San'a, Aden ve Hadramut taraflarnda o kitabelerden evvel yazlm kitabeler tesbit edildiini syledikten baka , biraz nce kay dettiimiz Ma'kl'nin vz ve yeri ve adlar da tesbt olunuyor . Btn bunlar bir araya getirilirse, ok muhtemeldir ki, Ma'kl yaz V. as rn birinci yars ortalarnda Enbar'da ortaya ktktan sonra, Zebed ve
1 2 3 4 5 6

Harrn'llar, Enbar veya Hre'llerden Ma'kl'yi renip, bundan ve o vakte kadar yazdklar Nabat yazs'ndan mlhem olarak, dik keli ve yuvarlak ekillerdeki Arab yaz sn bulmu ve o grlen kitabeleri bunlarla yazm; Hicaz'llar da, de nildii gibi yuvarlak yazy bunlar dan renmi olabilirler. Bu ihtimal, yukarki rivayetlere uyduu gibi, aksini gsteren shhatli bir rivayet de imdiye kadar ileri srlm de ildir. Aksine olarak, islmiyet'in zuhuru sralarnda bu iki yaznn Mekke'de bilindii, Ma'kl'ye Hicz, yuvarlak yazya da m denildi i kaydolunuyor .
7

b Arab Elifbas*: Bilindii zere Elifba zerine kurulan yazlarn hepsi de, nihayet Fenike Elifbasna dayanr. Bu Elifba tertibinde gsterilen yirmi iki harf ten ibarettir. Keldn'ler bunlar alarak bran yazsnn asln cd et miler ve bu ilk defa Ken'n diya rnda grlm. Asr'ler de Buht n-Nasr zamannda Sryn ekline dkmler . Arablar da Elifb'larn bunlardan imalden ve cenubdan almlar ve fakat alrlarken Keldn'lerdeki Farsa kf, cm ve p harflerini dillerinde olmad
9

(1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8)

Medeniyet-i Islmiye Trihi - cild: 3, shife: 99. Hat ve Hatttn - shife: 18. islm Ansiklopedisi - shife: 498. slm Ansiklopedisi - shife: 498. Medeniyet-i Islmiye Trihi - cild: 1, shife: 11. Hat v e Hatttn - shife: 18, 19. Hat v e Hatttn - shife: 11. Arab harfleri "Elif, b " harfleriyle balad iin Elifba tbiri kullanlagelmitir. Bizde Ltin harflerinin kabulnden sonra " A l f a b e " denilmeye balanmtr. (9) Hat ve Hatttn - shife: 10.

www.KalemGuzeli.net

iin cm, sad ve b harflerine e virmiler. Dillerinde olup da Keldn'lerde bulunmayan


fonemleri (sesleri) iin mahre m nsebetlerine d a y a n a r a k

Yalnz, Arab'a mahsus olduu sy lenilen ve Lmelif denilen ve hare ke (vokal) kabul etmeyen sakin elif iin de belki Tamra'llardan Mld VI. asrda ekillerini almlar-, fakat bunu Elifb'ya bir hadsde bildirildii zere tek bir harf olarak koymulardr . Nihayet
3

harflerini bir rivayete gre, zerlerine ayrdedici birer izgi ekip kullanmlardr .
1

(1) Hat ve Hatttn - shife: 10. (2) islm Ansiklopedisi - levha: 1. (3) Emrullah Efendi, Muht'l-Marif, maddesinde hadsin metni zikredilmiyor* (*) Lmelif harfinin elifb'ya mstakil olarak girii hakknda Muht'l-Maarf'de verilen zhat tatminkr deildir. Bu mevz'da duyulan merakn izlesi iin, istanbul niver sitesi Edebiyat Fakltesi Arab Dil ve Edebiyat Profesr muhterem Dr. Nihad etin, vk olan ricamz zerine, yaptklar aratrma netcesi, aadaki malmat ltfettiler: y "Lmelif bilindii gibi lm ve e l i f i n birlemesinden meydana gelmi mrekkep bir ekildir. Balangta Arab alfabesinde bu ekil, dier harfler arasnda mstakil bir yer igal etmiyordu. Kur'n'n doru tesbit ve muhafazas hususundaki gayretler, Arab yazsnn e kil ve iml ynlerinden ksa zamanda hzla gelimesini salamtr. Kur'n'n harekelenmesi yolundaki almalar srasnda bu mrekkep ekil zerinde de durulmutur. Eb Amr Osman b. Sa'id ed-Dn (lm. 444 H. / 1053 M.) "El Muhkemu f nakt il mashif" adl eserinde (nr. zzet Hasan, am, 1379/ 1960, s 197 v.dd.) lmelif'in mhiyeti hakkndaki grleri derli toplu olarak anlatr. Ed-Dn'nin ver dii bilgi u surette hulsa edilebilir: 1. Eski limler lmelif in hangi ucunun hemze olduu hususunda ihtilfa d mlerdir. El-Hall b. Ahmed (lm. 175 H . / 7 9 1 ) ' e gre ilk ucu hemze (elif), ikin cisi lm'dr. Dikkatli limler bu kanatlerinin doruluunu isbat iin salam deliller ileri srmlerdir: Nitekim lmelifin en eski yazl ekli idi. v.s.'de olduu gibi burada da ikinci taraf eliftir. Ancak, iki ucunun ayn ekilde ykselii ile, lmelifin, baka yazlar andran bu ekli beenilmemi, bir ucu dierinin zerine katlanarak sa rgs dm gibi bir kvrmla gzelletirilmitir. Bu kvrmda hangi u dierinin zerine getirilmi olursa olsun, hemze'nin, yni elifin ne geecei aikrdr. u halde lmelifin soldaki ikinci ucu lm, sadaki ilk ucu da eliftir. 2. Hat san'atna hakkyle vkf eski ktiplerin lmelifin yazlna nce sol ucundan baladklar, sonra sa taraftaki izgisini ektikleri, bunun aksini yapanlarn yaz san'atn bilmedikleri sylenmitir. Bununla beraber, yazlnda u veya bu ta rafndan balanm olmas asl ihtilf halledecek bir delil saylmaz. 3. Sad b. Mes'adet el-Ahfe (lm. 207 H. / 822)'e gre lmelif'in >lk ucu lm, ikincisi eliftir. nk nce telffuz edilen harf, yazda da nce; sonra telffuz edi len yazda da sonra gelir. 4. Elif, lm ile neden beraber geldi ve onunla birleip kart? Sze sakin bir harf ile (yni sakin elifle) balamak gtr. Bu sebeple sakin harfin evveline, k o numada kendisine balanacak mteharrik bir harf getirilmitir. Bu harf lm'dr. Mteharrik harfin baka bir harf deil, lm olarak seilmesinin sebebi ise, elifle lm arasndaki benzerliktir. 5. Bylece bu iki harf bir araya getirildikleri zaman ,birlemi, birbiriyle ka

rmtr.

www.KalemGuzeli.net

63 yedi harfin ilvesiyle, Arab Elifbas Ebced tertibi zere yirmi dokuz harften kurulmutur. Bu Elifb'daki harfler Lmelif hri her biri karlnda birer rakam koyarak Ebced Hesab adyla

Ed-Dn'den hulsa edilen bu satrlarda, grld gibi lmelif'in bir taraftan ekil olarak zerinde durulmu, dier taraftan ses deeri belirtilmitir. Bu iki hu sustan birincisine dir, mesel harfin ilk eklinin fabesinden baka yazlar andrmas zerine olup beenilmemesi, Arab al ekline geilmesi gibi kanatler, bir

tahminden ibarettir. nk bu son ekil, Arab melliflerinin tesbit ve mahede edemiyecekleri bir mazide domu bulunuyordu: Lm'a e l i f i n bu tarzda birlemesi d a ha Nabat yazsnda mevcuttu. Mesel, Nabat alfabesi ile yazlm Araba ve Mld 328 tarihli Nemre kitabesinde, Arab yazsnn mevcud en eski numunelerinden olan mld 512 tarihli Zebed kitabesinde ve daha sonraki vesikalarda bu ekil mevcuttur. Ed-Dn'nin de iaret ettii gibi, hangi ucunun nce yazld mes'elesi, harfin hangi tarafnn elif olduunu tyin ve isbat edemez. Esasen lmelif'in, paralar ve eski papirs zerine yazlm vesikalarda , , gibi ekillerine de tesadf edilir. Bu ekillerin yazl tarz hakknda kat' tahminde bulunmak gtr. Herhalde lmelif'in yazlna sol ucundan balanlmas, bu mrekkep ekilde ilk harf olan lm'n sol tarafa gemi olduunun dnlmesi ve tefriki ile kaidelemi olmaldr. Byk dil limi El-Hall'in ve ona tbi olan biroklarnn kabul ettikleri bu esas, yalnz eski mushaflarda deil, baka harekeli metinlerde de grlr. Mesel kelimeleri , eklinde yazlyordu. Bugn sade

letirilmi ekliyle tandmz iml ve harekeleme kaidelerinin essn tekil eden sis temi aksettiren eski yazmalarda, mesel hicr drdnc asrda grlen bu hususa hicr V I . asrda bile, muhafazakr ve lim ktiplerde tesadf edilir. Bununla beraber, yukarda iaret edildii gibi, El-Ahfe'in de katld, Arab yazsnn yazl istikameti bakmndan daha pratik olan gr, sonradan dierinin yerini alm ve devam edegelmitir. Lmelifin ses deerine gelince, bu alelade ve tesadfen teekkl etmi bir ekil deil, mstakil bir sesin remzidir. Bu ses sakin eliftir. Alfabenin banda bulunan elif, muayyen bir sese dellet etmez. Alfabenin meneinden muhafaza edilmi, belli bir sese dellet etmedii iin, yine meneinden kalma ad ile anlm bir ekildir. Bunu Araba'da mevcut iken harf dizisinde bulunmayan, aslnda bir sessiz olup harekesine gre , , eklinde ald ksa seslilere gre telffuz edilen hemze'nin yerini gsteren bir iaret saymak mmkndr. Buna mukabil ses deeri l olan lmelif'teki elif, -'ya tekabl eden bir seslidir. u halde bu ses deerini tayan sakin elif, alfabenin ilk harfi olan e l i f l e kartrlmamaldr. Buna gre, kelime banda gelemeyen, l ve benzeri hecelerde bulunan, sakin, hava v.s. denen - deerindeki e l i f i n addr. Lmelif, Arab yazsnn meneini gsteren ebced dizisinde yoktur Basit ve mstakil bir harf olmad iin, bu dizide mstakil bir say deeri de tamaz. iaret edildii gibi, lm'n birlemesi hlinde, ekil olarak ok nceleri do mu, fakat lmelif adiyle, sakin e l i f i ifde eden bir hviyet kazanmas, herhalde hicr I., II. asrlardaki dil almalar srasna rastlam olmaldr. Arab alfabesi bir ara ebced dizisinde, benzer harfler bir araya getirilmek su retiyle yeni bir sraya sokulmutu (bk. slm Ansiklopedisi, cild: I, sh.: 508, " A r a bistan" maddesi; cild: IV, sh.: 3, " E b c e d " maddesi). Marib'de bugne kadar

www.KalemGuzeli.net

64 trih drmekte kullanlagelmitir ki, her harfe isabet eden rakamlar srasyle unlardr: dan sekizinci olmak zere harf kad rosu 33 olmu, Osmanlicada eklinde yazlp yerine gre nn, vv, y' gibi okunan ve kf- nn, kf- vv, kf- y denilen ve de niz , g v e r c n , deyirmen misllerinde g rlen kf da bz Elifba kitablarnda bz iaretler ilvesiyle Farsa kf'dan sonraya konmu ve kadro 36'ya km, bz kitablarda ise bu kf'lar gsterilmemi, Araba kf ekli bu drt kf yerinde de kullanlm ve fonetik rolleri takdre braklmtr .
2

( 1 - 2 - 3 - 4 ) ,

( 5 - 6 - 7 ),

(8 - 9 - 10),

(20 - 30 - 40 - 50 ),

( 60 - 70 - 80 - 90 ),

( 100 - 200 -

300 - 400 ),

( 500 - 600 - 700 ),

( 800 - 900 - 1000 ). Arab Elifbs'nn bu ebced tertbi, Arab'da ve yayld yerlerde harflerin ses veya ekil benzerlik leri essna dayanlarak eidli tertiblere sokulmu ve bizde en ok tannan u olmutur:
1

Arab Elifbasnn bugnk tan dmz yukarki tertbe ne vakit so kulmu olduu hakknda kat' bir ey bilmiyoruz. IV. Hicr (X. Mld) asrdan sonra ortaya km olmas kuvvetle muhtemeldir. Yukarki ter tbe bz tirazlar yaplmsa da, bu manaszdr. En mhim grneni (L)'nn (ye)'den evvele, tekilerden sonraya konmas hakkn da olandr. Fakat, bu tertibde nn iki rolne iaret vardr. Biri, sa ndaki harfleri (l) gibi (b), (fa)... eklinde ack hec, dieri, soluna gelenleri (ly)

Arab telffuzu ile adlar: Elif, B', T', S', Cm, Ha', H', Dl, Zl, R', Z', Sn, n, Sad, Dad, Ta', Za', gibi (bt), (far)... Ayn, Gayn, F', Kaf, Kf, Lm, Mm, eklinde kapal hec olarak okuna Nn, Vv, H', Lmelif, Y'. Her harfin fonem ses hu can ania|maj<tr. susiyetinden bir rnek, adnn ilk hecesinde verilmitir.sonra yaplan son sralamada, sessiz deerleri yannda, yaayan bu diziden Fars Elifbasnda n ksa seslileriyle harekeli (pe) harften sonra sakin olarak geldikleri takdirde, 0 ve I bir c, uzun (e) yedinci, eden (je) on'ile birlikte dizinin sonuna alnmas da, lmelif'in seslilerini ifde ve drdnc ve iareti (Farsa kf) son sralama hicr II. asrda mevcuttu." U.D. - sesinin olmasndandr. Bu son
(1) islm Ansiklopedisi - shife: 508. (2) Eski Yazlar Okuma Anahtar - shife: 16, 93, 95.

www.KalemGuzeli.net

c Arab Elifbasnn Fonetik Hususiyeti: Arab Elifbas lmelif hri esasen lisnn temel harfleridir. L tin harflerindeki konsonantlar gibi sessiz olduklarndan, hec (hece) hlinde okunabilmeleri iin, vokalle re, yni sesli harflere muhtatrlar. Halbuki bu Elifbada vokallik yapa cak belirli bir harf yoktur. Her kon sonant, sanki bir vokal varm gibi okunur. Var saylan bu vokaller a zmzn belirli yerlerinden (mahre lerinden) konsonantlar hareket h line getirmekle hec hsl olur. Bun dan dolay, vokalsiz konsonantlar hec sonunda bulunduklar vakit, hareketsiz, yni sakindirler, ite, harflerin bu hareket hallerini, hec hususiyetlerini gstermek iin var saylan vokallere hareke, duru h line de skn denilmitir. Eer, ses lerin cierlerden gelen hava cereya nnn kuvvetiyle ses yolundaki te ekkl suretini dnecek olursak, bu hareke ve skn tasavvurunun bir mecazdan ibaret olmayp hdi selerin hakikatine yaklaan bir ta rif olduunu anlarz. Anlalyor ki Arablar, yaz ve Elifba cad ederken sesli harfleri ayr birer fonem ve harf deil, ses siz harflerin ayrlmayan ve mahre hususiyetine gre renk alan zat birer hli gibi anlamlar ve her har fin hususiyetini mahrelerden karmaya uraarak bellemeye al mlar, Ltin harflerinde olduu gibi yazda ayr birer harf suretinde gs termekten ve harf arasna sokmak tan kanmlar ve hatt bunlar sonradan yaptklar gibi bugn

k bildiimiz ekilde iaretlerle if deye uzun zaman yanamamlar dr. Bunun bz sebebleri olmak cbeder. Gerekten, hareke olarak kul lanlan iaretlerin rolleri, sesli harf lerin rolleri gibi kat olmayp her sessiz harfe bitiecek fonem (ses) in tabatna tbi'dir. Bunun faydalar olabilecei gibi, zararlar da bulu nabilir. nk, hareke iaretleri de nilen (fetha), (kesre) ve (zamme) den her biri*, harflerin azdaki oynay hallerine, fonem hususiyetlerine, ses kymet lerine dellet edecek, vokal ii g recektir. Halbuki harekeler her har fin tabatna gre bir hal ald ve mesel gibi, her harf ve hareke dierinde bulunmayan bir renge brnd cihetle harflerin bu hususiyetleri harekelerinden mi, yoksa harekele rin hususiyetleri harflerden mi gel dii, fonetik bakmdan zerinde du rulmaya deer bir mes'ele tekl eder. Harflerin, esasen fonem resim leri olduu dnlrse, harekelerdeki bu deime hallerinin, harfler den, daha dorusu var saylan vo kallerden geldii kabul edilmek lzmgelir. u halde harekeleri yalnz bana dndmz zaman belir li bir foneme dellet etmez. Mesel: Fetha, bulunduu harfin tabatna gre e veya a veya , Kesre i veya , Zamme u veya , o, rol oynar. Bu deimeleri birletikleri harfler den alrlar, bundan dolay hakkaten

(*) Trke'de Fetha'ya stn, Kesre'ye Esre, Zamme'ye tre ad verilmitir.

www.KalemGuzeli.net

vokal deildirler. u hle gre, hu susiyetlerini vokallerde olduu gibi yalnz ekillerine bakmakla tyin et mek mmkn olmyacandan, harf lerin olduu gibi, harekelerinin de rollerini nceden azdan iiderek bellemek cab eder. Bu cihet sala nnca da, harekelerin rolleri okuya nn takdirine kalm olur. Hareke ler yardmyle belleme yoluna git mek kk yataki ve zeks kt renciler iin bir kolaylk salasa bile, okumada ve yazmada alkan lk hsl olduktan sonra, harekeler birer fazlalk ve kalabalktan baka bir ey ifde etmez hle gelirler. Fakat, Elifba harflerini retirken her harfin kendi hususiyetine gre en az trl okunabileceini az dan retmek ve sesli-sessiz taksi mine kamamak bu yaz iin daha pratik bir metod olabilir. Harfler, byle kestirme, sde bir tarzda bel lendikten sonra, artk harekeler n ceden birer muhtra, sonra ss ve nihayet bir yk olmaktan fazla bir i grmemeye balar ve terk edil mekle yazya bir eksiklik arz olmaz. Nitekim, trih boyunca bunlarsz da sr'atle ve kolaylkla yazlp okunageldii sz gtrmeyen bir haki kattir. te, Arablarn uzun zaman ha reke kullanmak ihtiycn duymama lar da arzettiimiz dncelere da

yanm olsa gerektir. Demek ki, Elifb'y ortaya koyarlarken gzden ziyde zek ve hafzaya hitb eden, fazla yere ve zamana ihtiya gster meyen, abuk yazlan ve abuk okunan, bugnk tabiriyle amel, pratik, stenografik bir mhiyette ol masn dnmler. Nitekim, me hur lisan mtehassslarndan Ya'kb- Kind , "Hibir hat, Arab hatt kadar tahlle, tedkke ve sr'atle yazlmaya msid deildir" demek le bu gr anlatmak istemitir. Yaz, mmet yazs hlini aldktan sonra, lisan ve yaz iini zek ve ha fzadan gze indiren muhitlerin duyduklar zorluklar kendilerinde aramak lzm gelirken, yazya yk leyerek harekelere ve daha bz yardmc iaretlere bavurmak zaru reti hsl olmudur ki, bunlar hak knda iaretler bahsinde gereken zahlar gelecektir.
1 2

5 SLM'DA YAZI a Arab Yazsnn slm'a in tikali: Birinci safhasnda iptida ve ba sit bir halde bulunan Arab yazs, slm'a intikal ettii zaman ki bu intikal islm'n zuhuriyle balar Hicaz'da Ma'kl ( = dik ve keli) ve m ( = yuvarlak) olarak iki e kilde kullanlyordu. Peygamberimiz'e mlk olan Mslmanlardan

(1) Ya'kb- Kind iin "Medeniyet-i islmiye Trihi"nde verilen malmat melen ve sdeletirerek alyoruz: "slm Hakmlerinin en by, en mehuru ve eskisi olan shak olu Kinde'li Ya'kub, dier slm Hakimlerinin aksine, Arab asll idi ve soyu Kinde hkmdarlarna dayanyordu. Bu sebeple kendisine "Feylesof l A r a b " ( = Arab Filozofu) denilmitir. Ya'kb- Kind, Halfe Mtevekkil zamanna kadar yaamtr. ada olan Halfe Me'mun ve Mu'tasm kendisine tibar gsterip ok deer vermilerdir. Tp, felsefe, matematik, astroloji, mantk, msik dallarnda iktidar ve sz sahibi i d i . " (Cild: 3 - shife: 3 5 2 ) . (2) Hat ve Hatttn - shife: 19.

www.KalemGuzeli.net

67 Eb Tlib olu Al, Hattb olu mer, Ubeydullah olu Talha, Sad olu Osman, Sad olu Eban, Eb Sfyn olu Yezd, mer olu Htb, Hazrem olu Al', Abd'l-Ehel olu Eb Selm, Sa'd olu Abdullah, Abd'l-Uzz olu Huveytb, Eb Sfyan ve olu Muviye, Salt olu Cehim ve arkadalar yeni islm le minin ilk yaz yazanlar idiler ve saylar yirmi kiiyi gemiyordu . Kur'n yazmakta resmen rol al maya balayan slm yazs Ma'kl idi, yuvarlams yaz ok bozuk bir halde olduundan resm bir yer i gal etmiyordu. Ancak halk arasnda, resm olmayan yazmalarda kulla nlyordu . Bu, u demektir ki, is lm'da yaz, daha balangta yalnz ilm haysiyetiyle deil, san'at hay siyetiyle birlikte ele alnm ve Ma'kl yaz buna tekisinden daha msid grlmtr. Prof. Cell Es'ad Arseven'in "San'at Trihi" adl eserinde dedii gibi: "slmiyet'in Orta Asya'da inti r, orada siys ve itima hayt deitirdii gibi, san'at da deitir di. slmiyet, btn slm memleket lerini bir vatan hline koyarak san'atkrlarn bir memleketten br memlekete kolaylkla muhaceret ve seyahat yapmalarn temin ettii va kit, tabiatiyle san'atta da haric te sirler ve yabanc unsurlar peyda ol maa balamtr. Kavmin san'at bu suretle mmetin san'atna doru gitmee balamtr, islmiyet'in heykel ve tasvirleri men' etmesi dolaysiyle san'atn inkifna bir
1 2

mni tekil ettii fikrinin aksine ola rak, slmiyet'ten sonra san'at yeni bir seciye kazanm ve byk bir tekml safhasna girmitir. hadsi de gste rir ki, islmiyet gzeli sevmeyi ve gzele kymet vermeyi retmitir. Zten dinlerle san'atlar arasndaki balanty inkr etmek imknszdr. Her din bir san'at dourmutur. s lmiyet de, san'at sndrmek deil, islm olan milletlerin san'atlarnda yeni bir inklb vcde getirmitir .
3

te, Arab yazs ve yaz san'at da, islm'n balangcnda bu ink lba mruz kalm ve Ma'kl bunun tohumu olmutur. Bu tohum, birok yenilik ve gelime merhaleleri ge irmi ve bir zaman sonra yuvarlak yazya da islm bir karakter vere rek gzelletirmitir. Srekli olarak yaplan ve gelien, estetik arnma lar ve eidlenmeler geiren bu ya z, mmetin san'at hlinde zaman mza kadar devam edip gelmitir. Bz yerlerde mevcud yaznn yeri ne gemi (mesel ran'da), bz yerlerde de o mmetin ilk yazs ol mutur. Mesel Afrika'da Berber yazsn, Msr'da Kbt, Suriye'de, Arabistan'da ve Irak'da Arm, Sr yn ve dier Sm yazlarn, ks men de Yunan yazsn ortadan kal drdktan sonra, iran'da Pehlev, Or ta Asya'da Uygur yazsnn yerine gemi, Afganistan'a, Blcistan'a, Hindistan'a, Malezya'ya, Sumatra'ya, Cava'ya, in'e kadar sarkmtr . Bu yaz ile Trke, Farsa, Tatarca,
4 5

(1), (3) (4) (5)

(2) Medeniyet-i slmiye Trihi - cild: 3, shife: 100. Eserin 35. shifesinden sadeletirilerek alnmtr. Die Schrift - shife: 226. Trk Ansiklopedisi - cild: 3, shife: 251.

www.KalemGuzeli.net

Afganca, Hinde, Malayaca yazld gibi, imal Afrika'nn Berber li sanlarnda da hl kullanlmaktadr . Hsl, Arab Yazs tbiri birinci saf has tibariyle ve sadan sola yazl mas bakmndan doru olsa bile, ikinci safhada, cihna yaylan rol, eidlenmesi, tekml ve estetik deeri bakmndan slm Yazs de mek cb eder.
1

b Mslmanlarn Yazya Hiz metleri: Muazzam ve ar olduu ka dar yksek ve geni bir medeniyete de tercman olan bu yaznn geli me ve olgunlamasnda stdd ve kabiliyetlerin byk rol olduun da phe yoksa da, asl feyzi Kur'n'n beynnda (Yaz hakknda bir yet bahsine baknz), Peygamberimiz'in iradlarnda ve bunlardan aldklar ilhamlarla coarak san'ata rehberlik edenlerin yksek himmet lerinde, zorlu bir fedkrla katlan ma zevkini kana kana tatm olan san'atkrlarn engin ruhlarnda, l h bir eriilmezlik iinde dile gelen ellerinde, Musa'nn asas gibi can lanm olan kalemlerinde aramaldr. mmet iinden yalnz Arab'lar de il; Trk'ler, Acem'ler, Msr'llar, Tunus'lular, Cezyir'liler, Fas'llar, Endlsller, Afgan'llar, Buhr'llar, Hre'liler, Semerkant'llar, Hind'Iiler, Cava'llar, Krd'ler, Laz'lar, Po mak'lar, Bonak'lar, Arnavut'lar, erke'ler, daha nice kavimler ve milletler iinde, kleler, cariyeler, erkekler, kadnlar, fakirler, zengin ler, limler, feylesoflar, ressamlar, msikinaslar, bestekrlar, hanen deler, hekimler, hkimler, eyhler,
(1) Die Schrift - shife: 226.

fakhler, kadlar, mftler, kadaskerler, eyhlislmlar, vezirler, na zrlar, paalar, mirler, ahlar, pdi hlar arasnda gz nuru dken ve mrler tketen ve aheserler veren nice yksek san'atkrlar yetimitir. Devhat-l Kttb, Hat ve Hatttn, Tuhfe-i Hatttn, Silsile-i Hatttn gi bi yazlm nice kitaplar, kalemi san'atla kullananlarn, kalem gzeli teb'asnn ba dndrc menkabeleriyle doludur. Kl ve frann, e ki ve mzrabn salyamad este tik karakterler ve tesirleri, bu has sas parmaklarn san'at kalemlerinde aradn bulmu, hat san'at ve g zellii bunlarla Mi'rc'a mazhar ol mutur. slm'n fetih seferleriyle atba giden bu kuvvetli gelime ve ya ylma, birka kt'ay dolatktan son ra, Osmanl'larn ykselme ve ha met devirlerinde ve bilhassa ikinci Byezd zamannda Arrvasya'l eyh Hamdullah'n byk himmetiyle s tanbul'da balayarak, btn vatanda her gn artan bir feyz iinde de vam edip gelen hummal alma larla, istanbul ehri yalnz Trk'ler ve slm lemi iin deil, btn bir insanlk iin gzel yaz meheri, yksek bir estetik niversitesi hli ne gelmitir. Bugn nazarlarmzda bir Sinan Sleymniyesi, bir Fuzl Dvn, bir Dede Efendi bestesi, bir Mevln Mesnevsi, bir Sleyman elebi Mevlid'i,... ne ise, bir Hazret-i Al Kfsi, bir eyh murakka', bir Mr Al kt'as, bir imd shifesi, bir Yesr Besmelesi, bir Hafz Osman Mushaf', bir Rakm Celsi, bir Kazas-

www.KalemGuzeli.net

ker Hilyesi, bir ismail Zhd meki, bir evk cz', bir Sm kitabesi... de yledir. San'at leminin mukad des bideleri olmak vasfn ve de erini dima muhafaza edecek olan bu ksm eserler, yalnz mslmanlar iin deil, her meden lke ve mzenin de gslerini iftiharla dol duracak olan benzersiz kymetler dir. Her gelecek neslin zevk- selmine, gemiin rhniyetini ve hu zurunu, eskilerin bed zevklerini ve heyecanlarn aktaracak ve ruhlarn daki incelii ve ak tantacak ve tattracak olan bu eserler, gzlerde ve gnllerde istifhamlar izmekte devam edecek, bunlar cevablandka da trih, ilimi, san'at ve medeniyet-severliin birtakm muadelele ri zlecek, bz karanlklar gide rilecek, sklan gnlleri zevk nurlaryla doldurmaya yararl olmak vasfn da muhafaza edecektir, c Bir Yabancnn Gr: Birinci Cihan Harbinde askerlik mnsebetiyle tantm Macaristan'l ressam ve subay bir arkadam vard, arasra istanbul camilerini, mze ve ktbhnelerini birlikte gezer, her eid san'at eserlerini zi yaret ve tedkk ederdik. Bir gn, Sultan Ahmed Cmi'indeki Melek Paa-zde Ali Haydar Bey merhu mun ta'lk celsi levhas nnde bulunuyorduk. Ar kadam ona bakd da, sonra bana dnerek: "Dostum! Bu sizin yazlarda bir hl var. ok dikkat ediyorum, ilk bakta sde bir renk, geometrik bir sessizlik, baktka harekete ge liyor, canlanyor, cilveleniyor. nce
(1) Cild: 1, shife: 5252.

bir tatl bak, arkasndan yava ya va ie szlen canl bir ak, sessiz bir armoni iinde ruhu oynatan me tafizik bir msik var. Lkin ondaki ahengi kulaklar duymuyor, iler din liyor, dinledike bir baka leme ykseliyor. Bakarken ne oluyor an lamyorum, iimi iine eken by leyici bir ehre, bir gzellik denizi, sevimli titremelerle gnlm fe rahlatan bir hava, derken bir me lek sesi ve nefesi kadar gizli ve lk bir okay ve sarl iinde kalyo rum; o, ben; ben o oluyoruz gibi bir eyler oluyor, sizde de byle eyler olur mu?" demiti. Onun bu szlerini hatrladm da, u satrlar ilve etmek lzumu nu duydum. Gzel yaznn ve dier san'at eserlerinin tesir derecelerini radyonun uzun, orta ve ksa dalga derecelerine benzetebiliriz. Bunlar karsnda birer anten vaziyetinde bulunan hislerimiz, o dalga seviye sine inip kmadka verilenleri alamyaca gibi, gzel bir yazdan haz ve zevk alanlar ve aldklarn gere i gibi anlayanlar da, ancak onun grnndeki estetik seviyeye rhan kabilenler olabilecektir. Aca ba, hattatlar ve gzel yaz merakl lar bu seviyeyi nasl kazanyorlar? Bunu cevaplandrmak iin Kalem yeti nnde biraz duralm. 6 YAZI HAKKINDA BR YET a yetin 'cz: Kur'n- Kerm'in yirmi doku zuncu cz'nde Kalem Sresi'nin bi rinci yeti olan: "Hak Dni Kur'n Dili" adl Trke tefsrde meal olarak, "Nn ve ka1

www.KalemGuzeli.net

70 lem ve ehl-i kalemin satra dizdikle ri ve dizecekleri hakk iin - Y Mu hammed I" suretinde ifde olunmu ve mfessirlerin bu yet hakkndaki zahlar kaydedilmi ve yetin lisan da geen hakkat ve mecazn gster dii mnlara gre tevil ve tefsre msid, sonsuz gzellikte bir nazm ve tertibde olduu anlatlm ve ikinci maddesinde kalem, yaz ve yazanlar bakmndan gereken izah lar da yaplmtr. Gerekten, bataki bu ek liyle, mutlak imkn lemine, hem ilh, hem de btn madd ve ma nev lemlere, her mevcuda, hilkat ten evvel diye dnlen ezeliyete ve her mevcudun evveline, sesiyle de btn bunlarda cereyan eden vakalara, bizdeki fizyolojik ve psi kolojik hdiselere, dern ve ruh hallere; mesel, hattatn yazarken san'at ruhunda geen gizli faaliyet lemine, yazy ilim ve san'at hay siyetlerinden tem ve mtlea edenlerin i lemlerinde geen uur, zevk ve tefekkr hallerine, hepsinin biribirlerine, bize ve Allah'a olan nisbet ve izafetlerine dellet, iaret veya m etmekten geri kalmaz. Sondaki , ekil bakmndan batakinin ayn gibi ise de, bunlar makam bakmndan farkldrlar. Ba taki mebde, sondaki mnteh, birin cisi ferdiyet, ahadiyet ve ahsiyet ten, sondaki ferdiyetin topluluk ve okluk nizmnda bulunuundan bi rer misl gibidir. Bataki , za mann ezelden hle akna ve hl den ezele doru geriye zihnen in tikalimize, yni kalb ve irca' kanu nunun metafizik mnsna; sondaki o , zamandaki hlin son'nna, bun lardaki Rabbn hdiselerin bir an sonrasna, yarnna, gelecee, ki natn teker teker ve toptan bir ni zam satr zerinde cereyanna, yni umm tevhid ve ahenk kanunu al tnda ebediyete doru kevnde ve zamanda bir akbete doru gitmek te bulunduuna, kalb ve irca' ka nununun istikble bakmakta olan metafizik dier bir mnsna iaret verebilmektedir. Hsl, bataki , nceden ta nnan ve akledilen her neyin remzi olarak alnrsa, dier bir mnya brnr ve her birinden kalb ve irc'n yeni bir ekli okunur. Bundan dolay yetin, akl, mantk, uur ve idrk nurlan karsnda mtemadiyen rengrenk ilh parltlar gsteren, bir yn en uzak sonsuzlua, bir yn en ya kn sonsuzlua bakan, ilenmi, Rab bn bir prlanta olduu anlalr; btn bunlar zha ise, beer g c elvermeyip yeti daha iyi anla mak isteyenler buna misl veren kinat mtlea ve tefekkr etsin ler, ilh kalemle yazlm olan bu Rabbn yazy okuyup anlamaya alsnlar. Biz, burada, yetin yalnz mevzumuzla alkal bir yzn mnlandrmaya gayret edeceiz. b yetin Yaz Bakmndan Bir Izh: NnL Bu iniltili ve titre imli ifrenin mns ne mi? Haydi anlaynz bakalm! "Ne mi?" sulinde imtihan, "Anlaynz!" emrinde de eriilmezlik vardr. Yni: Ey insanlar, hepiniz

www.KalemGuzeli.net

toplannz, ilimlerinizi, san'atlarnz ve her eyinizi bir yere getiriniz, bu harfin ve sesinin tad ilh m ny anlamaya alnz. Lkin haber verelim ki, buna g yetiremezsiniz. Allah, Peygamber'i vstasyle sizle re bildirmezse, bir kitabda yazdrmazsa, bileceiniz de yoktur. Bun dan dolay, evvel Allah'a, Peygamber'e, Vahye ve Kur'n'a bir mn edin, sonra bildirilecek olanlar dik kat ve ehemmiyetle dinleyin, sonra da geni bir vicdan ve tefekkr hr riyeti iinde ve mrnz boyunca uzun uzun dnn! ite; o nn'un mnlarndan Dirisi dur. i (Vav), kasem iindir. Bilin dii zere kasem, mhim bir ey zerine bilerek ve isteyerek yemn etmektir. Yemn, yemn edilen e ye dikkati ekmek, gnllerdeki phe ve tereddd gidermek, ye mn edilen eyin, kendisiyle yemn edilmeye lyk mhim ve mukad des bir ey olduunu bildirmek iin yaplr. Burada kaleme kasem edilmitir. un vav', atf iin olup u e ba lar ve onun hkmne sokar. Bun dan dolay, satra dizenlere ve di zilenlere, dizilecek ve dizeceklere de yemn edilmi, kalem gibi yazan lara ve yazlara da kasem buyurulmu, onlarn da ehemmiyet ve ky met ve kudsiyetlerine iaret olun mu ve bu suretle bataki nn'un bir beyn yaplmtr. "Burada dikkat olunacak m him bir nkte vardr. cem'-i

mzekker-i salimdir. Bu cem' ise zevi'l-ukule mahsustur. Kalem mfred olarak zikrolunduu halde, yaz ve yazlanlar ona nisbet edil meyip zikri gememi olan bir zevi'l-ukul cem'ine nisbet edilmitir. Bu ise unu anlatm olur: Yaz ya zan asl kalem deil, onun arkasn da gze grnmeyen bir akl ve id rk sahibidir. Onun iin mahss ka lemler yazlar nisbetinde dima ar kalarnda gizli olup da onlar ileten bir akl alemindeki mdrik sahihle rine, yni ehl-i kaleme dellet eder ler ki, hakikatte o kalemle o yaz lar satra dizip yazan onlardr. Ka lemden maksd da, kendisi deil, o yazdklardr. Kalem, daki vv- atf gibi bir lettir. Bu suretle burada vv, atf iin olarak kasem, kalem ve yazlaryle, sh'bleri olan ehl-i idrke dellet etmek zere, mecmuna yaplmtr. O halde, ka lem ve yazlardan lem-i ukul ve menyi ve onlardan da onlar akl- beere yazan kalem-i evveli, ondan da onun sahibi olan Rabb'l-lemn'i anlamaldr" . Btn bunlar etraflca d nnce, yetten u mnlar anlamak mmkn olur: " ... Bir hokka res mini andran bu iniltili ve titreimli ifrenin muhteva ve mns ie yni bu anlatma ve anlama ii ne gereken ehemmiyeti verip ir desini kullanarak kalemle satra di ze dize yazan ve yazacak olan akl l, bilgili, dikkatli, muvazeneli rical denilen toplu, olgun, dolgun ve d rst kimselerin doru drst yaz dklar ve yazacaklar, gzel gzel
1

www.KalemGuzeli.net

satrlara dizecekleri nizaml, ahenkli gzel yazlariyle anlalacaktr. De mek ki, kalemler, yazanlar ve yaz lar gibi muammal, esrarl, dik katle dnlmeye, gerei gibi an lalmaya ve yceltilmeye, sevgi ve sayg ile ele alnmaya, sze sened, hakka mesned yaplmaya deer son derece kymetli birer nimettirler. Allah bile, onlara bu yette kasem buyurmu, gelecek yetlerini ve dolaysyle sizleri kuvvetlendirmitir. Siz de, bunlar dnrseniz, anlar snz ki yaz yazanlar hatt siz ler Rabbinizin gibi, bu yet gibi birer yazs ve ayn zamanda birer kalemi bulunuyorsunuz. Bu sebeple, ne kendinizi, ne de kale minizi, ne de yazlarnz ve yaza caklarnz erre kullanmaktan, kt yaz yazmaktan koruyunuz. Her ahs iinde bir nokta, u feza iinde bir arz gibi, arz ze rinde bir beden, beden iinde "Ben! Ben!" deyip duran, uultulu, iniltili, kederler ve ne'eler iinde titreyen, arzu ve midler iinde kaynayp ta an, ak ve mek ile coan, haddi ni aan, ac tatl hdiseler iinde yaayan, Hakk'm kaz ve kader ka lemiyle yazm olduu pek gzel bir yazsdr. Hepinizin, u hayat satr ze rinde tek tek ve toplu olarak gzel bir satr yaz veya onda bir kelime veya bunda bir harf veya unda bir taraf gibi nizam ve vahdet, ahenk ve muvzene iinde birer yeriniz vardr. Dolaysyla, ferd ve itima haytnzda gzel bir yaz gibi ol manz iin, bu ahenk ve nizmn birleme noktas olan tevhd kanu

nuna iinizde ve dnzda uyabil mek arttr. Yoksa, o geni hrriyet elden gider, kvamnz bozulur, sa trna oturmam, gerek yerini al mam bozuk ve irkin bir yaz gibi silinip yrtlmaya, bir ukura atl maya, atelerde yanmaya mahkm olursunuz. Halbuki siz atelerde yanmak iin yaratlmadnz, hrriye te bunun iin shib olmadnz, g zellik varken irkinlie, iyilik var ken ktle, hak varken btla, ceml varken celle, cennet varken cehenneme, saadet varken hsrana atlmak akll bir insan ii midir? Bundan dolay, ferd ve itima, d n ve dnyev haytnzda gzel ya z gibi, ilimde nakil ve rivayete, san'atta teknie ve tecrbeye; ya zda, yazmada ve yazdrmada lim ve san'at gzelliine ehemmiyet ve rerek gzel gzel satrlara diziniz, her birine gereken mevkii veriniz, dikkat ve himmeti, alma ve gay reti gsteriniz, kalemleri d bir v sta, yazanlar bir gz boyac, yaz lar iyi - kt, faydal - zararl, hakbtl, herkesin her yerde kullanabi lecei bir oyuncak sanmaynz, on larn her birinde Allah'n Rabbn bir nazar, mstesna bir ltfu, bed' ve mil bir rahmeti vardr. Zr, kalemlerle baka, yazanlar ve yaz larla baka baka, yazacaklar ve ya zlacaklarla bambaka feyizler vere cek, nice nmetler ihsan edecek, dny ve hiret derecelerinizi artt rp ykseltecek, islm yolunda y rtp selmete erdirecek, huzuruna ekip rz ve cemline kavutura caktr. u var ki, bu ide cebir ve ikrah yok, akl ve irdesini gzelce kullanp hak yoluna girenler, onun izdii kanun satr zerinde, Kur'n

www.KalemGuzeli.net
I

hkmnce kldan ince, kltan kes kin olan Srt- Mstakm zerinde gzel gzel gidenler, nizam ve ahengi bozmayanlar; dnyda da, hrette de d-km olacaklar, ir kin ve kt yaz hline gelenler de, n-km kalacaklardr. te bu yzden kalemler, yaz lar ve yazanlar, gzel gzel satra dizenler, ahenkli, nizaml, drst, gzel, faydal yazlar yazanlar, ya zlarn, kalemlerini, kendilerini k tlkte ve kt yerde kullanma yanlar; dn olduu kadar, bugn de, yarn da, dnyda da, hrette de gibi fsunlu, esrarl, hayret ler veren, hayranlklar douran, ca zibeli bedalara mahal, Rabbiniz'in hilkat ve rubbiyet cilvelerine, ka za ve kader kaleminin un ve tecelliytna mkes ve mahmeldirler. Her biri; Hakk'n varlna, birlii ne bu yet gibi dellet eden, bu yeti ve muhtevasn i ve d lem lerde gzel yazlariyle gzlere ve gnllere gzel gzel erh ve zah eyleyen ve eylemekte bulunan birer yetidirler..." Grlyor ki, islm'daki hat san'at ve yaz gzellii, bu yksek feyiz ve kudreti, san'atkrn ruhun da titreen tfeyl ve serseri hayl lerden, bunlardan kurulmu ehev mevhmelerden deil, dnin verdi i yksek kltrn, bununla sala nan huss tekmln san'at ruhu na kazandrd keskin grl ve ince duyulu rhniyetin muvaze neli ve ahenkli tesirlerinden, daha dorusu bu tesirlerin hakk sebebi olan ve buyuran Ki natn Yaratcs'ndan almaktadr.

O kadar ki, bu yazlar arasn da grlen dank gzelliklerde bile inceden inceye ilenmi, gizli bir muvzene ve ahengin hkimi yeti okunur (l ahenk bahsine ba knz). Onun iin bu srrn tesirle rini ruhunda duyan san'atkr (Ruh yetinin zhna baknz), eserleri nin hakkatte yaradan kendisi ol madn kendi vicdanna kar tiraf etmek zorunda kalr. "San'atta lh beenmemezlik" denilen bu duygu ve tiraf karsnda onun iki kuvvetli delil ve ahidi vardr. Bi risi, mahede ve tecrbenin, ilim ve akln bu mertebede dermandan derek dilsiz olular, dieri de bundan doan ve "hayret" kelime siyle vasflandrabileceimiz Rabba ni bir tazyik ve kazn nefisde en yksek hadde km bulunmasdr. Bu iki ahadet karsnda kaydsz kalanlar, yivinden frlam tekerlek gibi tabiat felsefesi veya hlyas pe inde mr tketmeye mahkmdur lar. Halbuki, bir yerde tabiat dedi imiz tekrarlanma dzeni varsa, orada ftrat (yaratl) daha evvel vardr. nk tabiat, ftratn kabuklam bir ifadesidir. Bundan dola y, ftrat bulunmayan yerde tabiat da yoktur. San'atta ibda' ise, tabiat yolundan deil, ftrat yolundan ge len Rabbn bir tlim ve nefhin te cell ve ifdesi olduundan; gzel yaz ve yaz gzellii, tabiatn s tnde ve ftratn iinde yer alm bambaka bir hsnn timslidir, i te islm, yaz san'at ve felsefesini artp olgunlatrmakla, bu nevi' g zelliin aklamasn yapmak gibi yksek bir san'at felsefesini insan lara retmi ve insann yalnz taklidi bir mahlk deil, daha stn

www.KalemGuzeli.net

bir kymet olduunu filiyle ve eser leriyle isbat eylemitir. c Yaz Hakknda er' H kmler: Herhangi bir yazya veya yaz l herhangi bir eye hrmet etmek, stne basmamak, oturmamak, tah kir etmemek, ayak altlarna, pis yer lere atmamak, pis yerlerde ve kt ilerde kullanmamak dnin emirleri ve yasaklar arasndadr. Yazlarn muhtevalarna gre bu emir ve ya sak, derece derece artar, harama, kfre kadar gider, Kur'n, Tefsr, Hads gibi mukaddes herhangi bir kitab veya bundan bir shife ve ya paray tahkr etmek, bu maksadla bile bile yere atmak, ine mek, yrtmak, pislemek haramdr, kfrdr. nk bir esere saygsz lk, sahibine hrmetsizliktir. Onun iin slih mslmanlar, yazlara ve yazlm eylere, hatt mrekkebe, kda, kaleme ve kalem krntlar na kar bile saygszl dn edebe,

yukarki yete, mn olgunluuna aykr bulmular ve bu hususta ok titiz davranmay ve ihtiyatl hareket etmeyi dima tavsiye ve tenbh edegelmilerdir. Nitekim, merhum biraderim mfessir Hamdi Yazr'dan genli imde u hdiseyi dinlemitim: Kendisi on yanda iken 1310 Hicr (1893) ylnda istanbul'a ge lip Kk Ayasofya Medresesine girmi. Hac Kmil Efendi* adnda mbarek bir zta hizmet eder, ha yr duasn almaa alrm, Oda kapsnn eii ykseke olduun dan, Kmil Efendi'nin rahata girip kmas dncesiyle, zerinde Ro mence yaz bulunan bir gazya sandnn kapan eik nne yer letirmi, ertesi sabah, bunu gren Kmil Efendi biraderimin koymu olduunu renince: "Ey oul!" demi, "Aya mz altna yle bir karpuz kabuu koymusun ki, hi gnhmz olma sa bu yeter!" Biraderim:

(*) Matbu kaynaklarda, bu mbarek zt hakknda malmat bulunmad cihetle, Hseyin Vassaf Bey ( 1 8 7 2 - 1929) tarafndan yazlan "Sefne-i Evliy-y Ebrr" isimli h e n z baslamyan mhim eserden, grdklerimizi ksaltarak nakledelim: "Tahmnen 1825 ylnda Ayvack'da doan Kmil Efendi, stanbul'a gelerek, Kk Ayasofya Med resesine yerleti. Tahsile devamla icazet sahibi oldu. Bu arada Bosnal Hammm Tevfik Efendi'nin irtihline kadar, ondan feyz ve irfan ald. Sultan A z i z devrinde sefir olarak istanbul'a gelen Kagr'l Seyyid Ya'kub Han ile gren Kmil Efendi, nce, kalben ona balanamamt. Fakat bir g n , Ya'kub Han'n, "Sizin feyziniz bizdendir" demesiyle kurulan rabta zerine, stanbul'dan ayrlna k a dar onun imamln ve bahevanln yapm, manev feyz almtr. Hayt boyunca 6-7 defa Hacca giden Kmil Efendi, 66 yldan fazla Kk Ayasofya'daki medresenin sol ke odasnda oturup gelenleri ird ile uramtr. 18 Ocak 1912'de irtihl edince, Kk Ayasofya'daki Dr's-Sade Aas Hseyin Aa'nn trbe sine Sultan Read'n iradesiyle defnolundu. Halvet'liin a'bniyye kolundan olup, Kuadal brahim Efendi yoluna tbi' idi. Gmrk Diresinde memur olan Hseyin V a s saf Bey, bir gn mesa saatinde kendilerini ziyarete gittiinde, "vazfesi banda olmas cbederken, yannda vakit geirmesine zldn, bunun devlet hakkna tecvz o l d u u n u " sylemesiyle hemen iine dner. Yokluunda miri tarafndan aranp bulu namaynca, baka bir ksma tyinine karar verilmek zere iken yetiir ve Kmil Efendi'ye ball artar. Hac Kmil Efendi'nin rnek hayt, bu gibi vak'alarla doludur." U.D.

www.KalemGuzeli.net

75 "islm yazs deil de..." demeye kalmam, "A molla! Mslman'n da, Gvur'un da yazs vardr ama, ya znn Mslman', Gvur'u olur mu? Biriyle grlen i, dieriyle de g rlmyor mu? Elverir ki kt yerde ve btlda kullanlmam olsun; hayra yarayan, hakka hadim olan her yazya sayg lzm. Allah, yetinde yaz lara ve yazanlara bouna m ka sem buyurdu sanyorsun, aman dik katli ol yavrum!" demi ve o tahta y kaldrtm. ite din ve mn sa lam olanlarn ileri de byle olur, Allah ikisine de gani gani rahmet eylesin. 7 SLM YAZILARININ EDLER is'm yazlar asl (asl ve esas o'jn) ve fer' (asldan kollara ayr lan) olmak zere, balca iki grup tekil eder. Bunlar zha gemeden nce mhim bir noktaya iaret ede lim. islm'da, yazya btn dier mmetlerden fazla ehemmiyet veril mi olduundan, bu yazlarn eidlenmelerini bir tesadf eseri sanma maldr. Yaz stad ve san'atkrlar, yukarki yet gereince, hatt daha balangta bir san'at konusu olarak ele almlar ve bunda el ve kalem le yazmay esas tuttuklar gibi, Ma'kl yazy da bu ide harekete ba lang olarak saymlardr. Bu esas tan hareketle, kalb ve irca' kanu nunun, kalemle yazma bakmndan, san'at zerindeki rollerini sammiyetle hesaba katarak bir yaz orta ya koyarken, hayat ve tabiat, eya y, lzum ve ihtiyc etraflca mtlea etmekle beraber; ruh hendese yi bir estetik iinde kalemle tesbt ederken, yok olmaktan korumak ve mrl klmak iin ilmini de yap may ihml etmemiler, yni o nev'in veya u eid yaznn kendine hs olan tekniini, metodunu, prensip ve formllerini de etd ederek or taya koymaktan ve bunlar ilm bir tasnf iinde derecelere ayrmaktan da geri kalmamlardr. Bunlar ya parken ve yazlarn ilm haysiyet bakmndan olan rollerini gz n ne alrken ayrca san'at haysiyeti zerinde durmular ve bu suretle, san'atn ileri inkifn salayacak sistemli bir ekol hlinde ilemesine himmet eylemilerdir. ite, bu ehemmiyetli noktalar bilmeyen veya yanlan, yhud kasden gz yuman arkl ve garbl bz tarihiler, slm yazlarna da dier yazlara baktklar gzlklerle bak mlar, onlar yalnz ilm haysiyet leriyle mtlea ederek yanl telkklere dmler ve bu yzden yer siz tirazlarda bulunmulardr. Mese l, Ma'kl, Kf ve Nesih yaz anla ylarn bu san'atla te'lfe imkn yoktur. Dillere den, kitablara ge en ve zamanmza kadar srp ge len bu gibi hatlara, yerleri geldik e, iaret etmeyi gerekli buluyoruz. nce, asl kalemlere, sonra da bunlardan ayrlan kollara gemek zere hareket noktas olan Ma'kl'den balayalm. a Ma'kl Yaz: Bu yazya Ma'kl = de nilmesinin sebebini gsteren bir nakle rastlam deiliz. Fakat, keli-

www.KalemGuzeli.net

menin lgat manisiyle yaz ekli arasnda bir mnsebet sezilmekte dir. Ma'kl, lgatte, "kal'a (kale) gibi snacak yere, yhud sarp ye re" denir. Ma'kl yaz da yle ta rif olunmutur: "Tamm hurf-u musattah olup harf-i mdevver an da yoktur" . Yni harflerinin hepsi dz, keli, hendes ve donuktur. Bu sebepten sertlik ve kat'lik ifde eder. Sarp, kbik bir yazdr. Bun dan dolay, gzl ve bal harfler, hep muntazam murabba' (kare) resmederler. Her harf deilse de,
1

ou, drt hareketle meydana ge lir. Bu sebepten Ma'kl'ye Hatt- satrancl de denilmitir. Bu yaz, slm'dan nce bide yazs olarak kullanlrm. Fakat, el ve kalemle yazarak deil, hendese ve nak aletleriyle izerek, hkk ederek vcde getirilirmi. islm'a getikten sonra da, bide yazs ola rak kullanlm ve hep izerek ya plmtr. Bunlar da, el ve kalemle yazmak bulunmadndan; hakk deil, mecaz yazlardan saylrlar, estetikleri de ancak resmedilme ba kmndan mtlea olunur.

Resim: 66 Satranl, insicaml, kesirsiz, dz Ma'kl numunesi: Rahman ve Rahm'in noktalar yerin msaid olmamas ve muhtevann herkese bilinmesi yznden terkedilmitir.

Resim: 67 Satranl, insicaml, kesirsiz, helezon ve mterek harfli Ma'kl numunesi: "Kelime-i Tevhd". Aadan ve sadan balar ve stndeki satrda tersine devam ederek sona erer. Hicr 888 (Mld 1483) trihinde Afyon Karahisar'nda yaplm olan Abdurrahm-i Msr Trbesinin oymal aa kapsndan alnmtr.
(1) Hat ve Hatttn - shife: 21.

www.KalemGuzeli.net

77

Resim: 68 Satranl, insicamsz, kesirli ve helezon! ekilde tertib olunmutur. Aadan balar, etraf dolaarak ortada biter. (Muhammed, Eb Bekir, mer, Osman, Al!) isimlerini ihtiva eder. Shib-i Dvn emsddin bin Muhammed'in Hicr 670 (Mld 1271) trihinde Sivas'ta yaptrd medresenin minare kaidesinden alnmtr.

Resim: 69 Satranl, insicaml, kesirsiz Ma'kl. Bir kare iinde drt kere tekerrr etmek zere resmedilmi = Muhammed. Hicr 888 (M. 1483) trihin de Afyon Karahisar'nda yaplm olan Abdrrahm-i Msr Trbesi'nin aa kapsn dan alnmtr.

Resim: 70 Satranl, insicaml, kesirsiz ve hendes ekilde Ma'kl. Bir karenin kenarlar zerinde (elif-lm) harfleri ortada hendes bir ekilde dzen lenip resmedilmitir. Her bir yana bir tne isabet etmek zere, drt tne ( = Elhamdlillah) dan tekl edilmitir. Bu cins Ma'kl, kinci Byezd devrinde ok kullanlmtr.

Resim: 71 Satranl, insicamsz, iki ke sirli Ma'kl. Ortada harfi drt itira ki olmak zere bir murabba (kare) iinde (Mahmud Yazr) isminin tek rar suretiyle resmedilmitir.

www.KalemGuzeli.net

I Ma'kl eidleri: Kaln ve ince olmak zere balca ikidir. Ka lnlarna Cel Ma'kl de denebilir. Bunlar umumiyetle birer sath ifde ederler. nceleri de izgi halindedir. Bu yazya , birer misl ola bilir. Kaln Ma'kl'nin de kesirsiz ve kesirli iki ekli vardr. kisi de insi caml ve insicamsz olabilir. Kesirsiz Ma'kl'de, noktas olan murabba'n kalem kalnl, harf ve kelime bn yelerinde ve aralklarda dima mah fuz tutulur; makbul olan budur. Ke sirli Ma'kl'de, kalem kalnl bn yede mahfuz kalmakla beraber, harf aralklar bundan az veya ok ola bilir. Bu dediklerimize birer misl vermek zere, Konya Mzesi M drlnden emekli Yusuf Akyurd'un bizzat resmedip eserimize armaan ettikleri rnekler (Resim: 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71), nceki shifelerde grlmektedir. II Ma'kl ile Kf Hakkn da Bir Aklama: Alman melliflerinden Hans Jensen, eserinde yle demi: "En eski kitabelerin yazs zamann ge iiyle deimi ve gittike farkl ekiller alan ayr bide yazs ki, buna ekseriya Kf derler" . Prof. ismail Hakk Baltacolu da ilahiyat Fakltesi Mecmuas'ndaki makalesinde (shife: 9-122) yle diyor: "Kf'nin bu tabiat bir de rece daha mbala edilince srf
1

dz izgilerden, mustatil ve murabba'lardan ibaret bir nevi' Kf yaz s daha vcde gelmitir ki, buna Satranl Kf diyebiliriz" . Grlyor ki, Ma'kl yazya bi rincide Kf, ikincide de Satranl Kf deniliyor. San'at bakmndan, ikisi de yanltr. Onun iin burada bir aklamaya lzum gryoruz. Evvelce de arzettiimiz gibi, is lm'n ilk zamanlarnda Ma'kl res men n safa alnmt, m denilen yuvarlak Nabat yaz resm olma yan yazmalarda kullanlyordu . Fakat, Ma'kl denilen Hatt- Satrancl'yi el ve kalemle yazmak bahis mevzuu olduu vakit, dik ve keli olmasndan dolay zorluu anlald. Keleri yuvarlamak, yazya yuvar lak ksmlar ilve etmek lzumu his sedildi, m yazdan mlhem ola rak bununla Ma'kl'nin karmn dan nc bir yaz dodu (Re sim: 72'ye baknz). Mensb ad ve rilen yaznn bu yaz olduu syle nir . slm'da Kur'n yazlmaya ba2 3 4

Resim: 72 Hicret'ten sonraki ilk Arab kitabelerinden biri - 652 tarihli (Trk A n siklopedisi - c. 3, s. 231'den).

(1) Die Schrift - shife: 221. (2) Satranl Kf (yni doru ifadesiyle: M a ' k l ) , Kf'den sonra deil, daha ev vel mevcud olduundan bu ifde yaz trihine btnyle aykrdr. (3) Medeniyet-i slmiye Trihi - cild: 3, shife: 101. (4) Hat ve Hatttn - shife: 35.

www.KalemGuzeli.net

79 lan lan ilk yaz budur. Bunun dier bir mislini, Hazret-i Muhammed Aleyhisselm'n Mukavks'e gnder dii mehur mektubun fotoraflarn da grrz. Vahiy ktibleri bu yaz y kullanyorlard. Hazret-i Al bu nu slh ederek gzelletirmitir. Kendisine Kf'nin vz denilmesi de, bu slhattan galattr . te, slah grm olan bu Mensb hatt ile resmen Mushaf yazma ii, Hazret-i mer'in hilfeti zama nnda Amr ibn-i s tarafndan Kfe ehrinin kuruluuna kadar devam etti. Sonra, burada yksek bir mekteb tesis edilmiti. Etraftan celb edilen hret kazanm ktibler ve mstensh (kopya eden) ler Kfe'de bu yaz ile Kur'n yazyorlard . Bu Mushaflar yeni Mslman mu hitlere gnderildike, yaz da Kfe yazs diye anlmaya baland ve Kf ad yayld. Kf'nin yannda Ma'kl de, resmetmek ve izmek yoluyla bide yazs olarak kullanlyordu. Kf' nin bide yazs olarak kullanlma ya balayan eidleri de treyip da ldka bu yazlarn san'at hususi yetleri, yazma ve yapma farklar hesaba katlmakszn hepsi de Kf diye tannmaya ve tantlmaya ba lanm ve yukarda ad geen mel lifler de bu zihniyete tercman ol mulardr. Geri Arab yazs olmala r tibariyle Ma'kl'ye ve Mensb'a, Kf veya Satranl Kf demekte il m haysiyet bakmndan bir mahzur grlmeyebilir. Nitekim Eb ishak,
1 2

Arab yazsna slm'dan evvel Ma' kl, sonra Mekk, Meden, Basr ve Kf denildiini kaydeder . Lkin, san'at bakmndan inceleme bahis mevzuu olduu zaman, her birinin hususiyetini gz nne almak ve hakkn ona gre vermek cb eder. San'at haysiyeti ile mtlea olundu u zaman ise Ma'kl baka, Kf de bakadr. Bu sebeble, Ma'kl'ye K f veya Satranl Kf demek, Kfye Sls demek kadar yersiz olur ve trih seyire de aykr der. Ma'k l'nin yukarda kaydettiimiz san'at karakterleri ile Kf'nin imdi arzedeceimiz hususiyetleri bir araya getirilirse, iki mellifin o szlerine yer olmad kendiliinden ortaya kar. b Kf Yaz: Kf yle tarif olunmutur: "Hurfu hem musattah ve hem mdevverdir" . Yni bu yazda Ma'kl'den farkl olarak dzlk ve yuvar laklk muayyen nisbetler aitnda ka rtrlm ve kalemin tabiat ona g re ayarlanarak, yazta harekete h kim klnmtr. Bundan dolay gzl ve bal harflerin hareketi Ma'kl' de drt iken, bunda e indirilmi olduundan Kf'nin her eidinde bal ve gzl harfler genimsi (mselles) ve yuvarlams (tedvr) durum alrlar. Her harf en az
3 4

hareketle vcde gelir. gibi. Ma'kl'de eiif mesel

, veya

(1) (2) (3) (4)

Hat Die Hat Hat

ve Hatttn - shife: 35. Schrift - shife: 221. ve Hatttn - shife: 19. ve Hatttn - shife: 21.

www.KalemGuzeli.net

iken Kf'de yuvarlaklk eya

kararak

eklini alr. Bu dzlk

ve yuvarlaklk hususiyeti Ma'kl ile Kf arasnda hkim bir ayrma un suru olarak dnlmelidir. Nitekim bunu Ma'kl ile Kf'nin btn eidlerinde grrz. El ve kalemle yazlarak vcde getirilen Kf'lerde, dzlkle yuvar lakln imtizacnda kalemin tabatna uygun bir terkb ve bnyeletirme bahis mevzuu olduu iin, g zel bir Kf yazmak zannedildiin den ok zor bir san'at ve meleke iidir. Sylendiine gre, Hazret-i Al'nin Kufileri bada gelir (Resim: 74). Kf'nin terkb ve bnyeletirme iinde belirli bir forml yoktur. Yazann ftr ve bed zevki hkim olduundan Ma'kl'de grlen do nuk hendese, ruh ve akc bir hen deseye dnm (Artistik yazma bah sine baknz), bu da yazya ve ya zanlara geni bir inkiaf ve imkn salamtr. Kf'nin birok yazlara kaynak olmasnn srrn ve mm'lHutt ( = Yazlarn anas) denilme sinin sebebini bu noktada aramal dr. I Kf eidleri: slm'n bi rinci yzylnda yalnz Kur'n yaz maa tahss edilmi olan Kf yaz, islmiyet'in yayld muhitlerde, resm olan ve olmayan yazmalarda ve bidelerde de kullanlm, ihtiya, zek, merak, ferde ve topluma id zevk ve gzellik telkkleri altnda mtemadiyen remi ve eidli ka rakterlere brnmtr. Emevler

devrinde Kutbe adnda bir hattat, zamannn ihtiyalarn cevablandrabilmek iin drt eid Kf yaz cd etmi olduu gibi, trih boyun ca da, Hulef, Emev, Abbas, Tolon, Eyyb, Fatm, Msr, Marib, Tnus, Fs, Endls, rn, Selk ve Osmn gibi eidleri zuhur etmitir. Hatt, Avrupal bir mste rikin vcde getirmi olduu zen gin bir Kf albmnde be yze ya kn Kf eidi tesbit edilmi bulun duunu ve bu albmn Osmanl devrinin son Marif Nzn Ali Ke ml'de iken lmnden sonra Avrupallara satldn vrislerinden birisi sylemiti. Fakat, bu albmde Ma'kl eidlerine de yer verilmi olduunu sanyoruz. Maamfih, Kf'nin gz ka matran bu zenginliine san'at g zyle baktmz zaman hepsini yaz ma ve yapma olmak zere iki sn fa ayrabiliriz: 1 Yazma Kf: Hat san'atnda asl Kf budur. Hazret-i Ali'nin slh ettii yaznn el ve kalemle yazlandr. Yukardaki tarif nce bunun tarifidir. Evvel Mensb, sonra Kf diye hret bulan ve mm'l-Hutt ( = Yazlarn anas) de nilen budur. Kaleminin belirli bir kalnl yoktur. Kalem kalnlatka "Kaln (veya) cel Kf", incel dike de "ince Kf" adn alr. Yaz ma Kf'lerde bnyeden ayr tezyn unsurlar yoktur. Yuvarlak ksm lar ve eri izgiler daha oktur. Bu nevi' Kflerin estetikleri dorudan doruya yaz estetii olarak mtlea olunur. Bu mnca, Kf slm' dan evvel yoktur (Resim: 73-74).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 73 Drdnc Halfe Hazret-i Osman tarafndan deri zerine yazlan ve Petersburg Ktbhnesinde mahfuz bulunan Mushaftan alnp Sebl-r-Red Mecmuasnn kapanda neredilmi olan bu shifede asl Kf'nin bir rneini gryoruz. Bunda nokta ve hareke konulmam, tezyn hibir unsur da sokulmamtr.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 74 Hicr birinci asrda deri zerine, stteki Hazret-i Al ve alttaki Hazret-i Os man tarafndan yazlm olup asl Topkap Saray Mzesi Ktphnesi'nin G.Y.-1411 numarasmdadr. Bunlarda nokta ve hareke iaretleri kullanlmtr. Estetik bakmdan n safta gelen Kf'lerdendir. En stte ve en altta, bu yazlarn Nesih hattyla ak okunular yazlmtr.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 75 nce Kf'nin dier bir eidini veren bu levha, Tire'de Necib Paa Ktp hanesinden getirtilip Vakflar Genel Mdrl arivinde muhafaza altna alnan ve Hicr (95) de yazld sonundaki erhten anlalan ve yazan belli olmayan bir Mushaf'a iddir. Bunda ince Kf'ye daha ilek bir karakter verilmitir. Bz harflerinde nesih kale mine kaan tavrlar vardr. Bu itibarla buna Kf Neshi denilebilir. Tunus'da, Fas'da, Msr ve Cezir'de bunun deiik tipleri grlmtr. (Resim: 4) deki Marib yazs bunun di er bir eidini vermektedir. (Resim: 3) deki Tunus yazs ince Kf ile nesih yazsnn birlemesinden doan bir ekil gstermektedir.

www.KalemGuzeli.net

2 Yapma Kf: Bu grupa d hil olan yazlarda el ve kalemle yaz ma yoktur. izme ve resmetme, y ni yapma bahis mevzuu olabilir. n celeri, kalnlar ve celileri vardr. Aralarnda bz farklar gze arpar, inceleri Mushaflarn sre balarnda (Resim: 75) ve emsali yerlerde g rlr. Bunlarda tezyn ksmlar he men hemen yok gibidir; daha kalnlaan ve bidelerde kullanlan e killeri vardr. Kf'nin mmr tezynta tatbkndan doan bu tarz K-

f'ler Elhamra'da, Seluk bidelerin de ve Bursa Ulu Cmii'nde daha ok yer almtr. Bunun, (Resim: 76) da harekeli ve (Resim: 77) de ekilli tiplerini gryoruz. Bu eid Kfler, Osmanl'larda, bilhassa Mmar Si nan devrine kadar devam etmitir (Mesel, Gebze'de oban Mustafa Paa Camiindeki kuak yaz). Bun larda tezyn unsurlar gze arp maktadr. Bnye kalnlatka, p lak ksmlar doldurmak iin, harf lerden farkl bz fazla ekiller, mo-

Resim: 76 Cel sls "vav" harfleri iinde ve ortada Harekeli Yapma Kf: Besmele ve "ems" sresinin ilk 6 yeti (Bursa Ulu Camiinde).

www.KalemGuzeli.net

85 tifler katlmtr*. Bunlar, yaznn tenazur ve tenasbn temin bak mndan arzu edilmi olmakla bera ber, umm durum bakmndan ay rca bir ahenk verilmeye allm olduu da anlalyor. Bu tip Kf' nin dier bir eklini (Resim: 78) de gryoruz. Yine yapma Kf nev'inden olup Mlsk Hatt denilen bir tip daha vardr ki (Resim: 79), vak tiyle Marb- Aks'da ve Ribat'da kullanlrd. Msr'a gemise de, imdi kullanlmamaktadr. Cel Kf de denilmi olan bu yapma Kf'ler, umumiyetle cedvel, gnye, pergel aletleriyle izerek resmetme yoluyla vcda getiril dikleri cihetle, yazma deil, yapma drlar. Bundan dolay, hakk yaz deil, mecaz olarak mtlea olun mak ve asl Kf ile kartrlmamak cbeder. Bunlara Kf denilmesi, dzlkle yuvarlakln az ok ka rtrlm olmasndan ileri gelse ge rektir. Harf ekilleri, daha ziyde tezynt andrrlar. Kollar, bacaklar, dolanmalar, kilidlenme ve kenedlenmelerle sslenmi, tenazur ve tena sbe ok dikkat edilmitir. Asl Kf'de mselles (genimsi) bir man zara gsteren gzl ve bal harf ler, bunlarda yuvarlaklamaya yz tutmu ve tammiyle yuvarlak hal alm olarak grlr. Hibir yerinde kalem hareketlerinden ve cereyann dan eser bulunmaz. Bu yzden, yapma Kf'ler hattat yazs deil, mmar, ressam, mhendis yazsdr. Estetikleri de, yaz deil, resim es tetiidir.

Resim: 77 Resim tarzndaki Yapma Kf'ye Bursa Ulu O m u n d a n bir rnek: ibaresinin ortasna cami eklinde oturtulmutur.

(*) Bu ilvelerin ekline gre Yapma Kf'ye, rgl Kf, Yaprakl Kf, iekli Kf gibi isimler de uygun grlmtr. U.D.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 78 Yapma Kf'ye Yusuf Akyurd tarafndan hazrlanan tezyn bir rnek.

Resim: 79 Yapma Kf nev'inden olan Mlsk Hatl'na bir misl. Yusuf Akvurd tarafndan hazrlanmtr!.

c Aklm- Sitte ( = Alt Ka lem) : islm yazlar arasnda Aklm- sitte diye hret bulmu olan ve e kalem dahi denilen, Kf'den sonra mevzun (ll) yazlarn as l ve kayna saylan alt kalemin neler olduu hakkndaki grler olduka farkldr. Bu sebeple bu

grlerin ilm ynden tedkik edile rek en fazla tercih olunann tesbti, hat san'at bakmndan ok lzumlu bir keyfiyettir. "Hat ve Hatttn", Ma'kl ile Kf'yi san'at bakmndan yukarda kaydettiimiz vehile tarif ettikten sonra yle der: "stadlar ve hat tatlar, bu iki yaznn karmyla ak-

www.KalemGuzeli.net

lm- sitte denilen alt cins yazy bulup, her birine, mnsna gre bir isim koymulardr"*. Biz bunu doru grmyoruz. nk Ma'kl'den Kf'nin ne suretle karlm olduunu ve ondan sonra Kf'nin dier yazlara kaynak olacak bir ka biliyet ve imkn tadn ve bu tibarla mm'I-hutt denildiini kaydetmitik. Nitekim Hat ve Hatttn'n 22. shifesinde, Akim- sitte'nin Kf'den ne ekilde karldn gsteren yle bir ecere de mevcuddur:

Muhakkak, Rkaa' olarak gsteriyor (cild 3 - shife 102). Burhn- Kaat'da akland zere, bzlar Ta'lk' yedinci olarak almlar ve ll ya zlarn asl yedi kalem olduunu ve Heft kalem denildiini sylemiler dir. Bu hle gre tertb yle olmak lzm geliyor: Sls, Nesih, Muhak kak, Reyhn, Tevk', Rkaa', Ta'lk. Bununla beraber, Hat ve Hatttn'da kaydolunduu zere, bz lar Tevk' kalemini Slsle Nesih'e balayarak yine alt kalem saym lar, bzlar da yazma bakmndan Muhakkak' Kf'den sonra Aklm- sitte'nin birincisi olarak almlar ve Reyhn'nin bundan karldn sylemilerdir. Bzlar da Sls' nc saymlar ve Nesih'i bun dan karmlardr. Ma'kl'den K f'nin, bundan Nesih'in, bundan Sls'n, Tevk'den de Rkaa'n ka rldn syleyenler de olmutur. Hans Jensen de u dikkate de er malmat veriyor: "Nesh yaz nn harf ekilleri Kf'de grlen ekillerden daha yuvarlak ve daha zariftir. Buna bir nevi' abuk yaz lan "el yazs" diyebiliriz. Nesh ya z Kf'den ziyde inkiaf etmi bir manzara arzetmekte ve bu sebebden dolay Kf'den daha modern bir yaz olduu tahmin edilmi bu lunmakta ise de, Kf'den daha ye ni deildir. Bunun isbt undan iba rettir: Msr'da, Mld'dan sonra ye dinci asra id Papirs (yaprak ya z) larda Nesh yazya ok benzer bir yazya tesadf ederiz. Berger'ye gre, Kf yaz Suriye tesiri altnda Arabistan ve Suriye'de inkiaf et-

Yukardaki ecerede gsterilmemitir.

Ma'kl

Buradan da anlalaca gibi Aklm- sitte, Ma'kl ile Kf'nin karmndan deil, Kf'den ka rlmtr. Zr, Kf'de dzik ve yu varlaklk mevcud olduundan, tammiyle dz olan Ma'kl'ye mra caata lzum gstermez. San'at tek nii bakmndan buna sebep de yok tur. Hat ve Hatttn tesbit ettii e cereye gre Aklm- sitte'yi: Sls, Nesih, Muhakkak, Reyhn, Tevk', Rkaa' olarak kaydediyor (shife 21). Menkb- Hnervern (shife 10) ve Medeniyet-i slmiye Trihi de Sls, Nesih, Ta'lk, Reyhn,
(*)

Hat ve Hatttn'n 21. sabitesinden sadeletirilmitir.

www.KalemGuzeli.net

mi bir nevi' Nabat yazsdr. Halbu ki Nesh yaz, bu tesirlerden uzak olarak Msr'da ortaya km Nabat yazsdr. Herhalde unu syleyebi liriz ki, gerek Kf ve gerek Nesh ayn esas tipten tremi iki yazdr. Bu esas tip yaz Kf'den ziyde Nesh'yi andryordu. Nesh yaz zamann gemesiyle daha ilek e killer almtr" . Bu hususta, Corci Zeydan, Medeniyet-i Islmiye Trihi'nde unlar kaydediyor:
1

asla balanmtr ki, bu u demek tir: "Papirslerde grlen ve Nesih'e benzeyen yaz, kalb ve irca' kanunu altnda zamanla ekil dei tirerek ve muhtelif isimler alarak ibn-i Mukle'ye kadar gelmitir". Yazy ilm ynden mtlea eden bu gr dorudur. Her yaz ayn kanun altnda byle tremi ve remitir. Yanl olan iki cihetten birisi ise udur: bn-i Mukle'nin, kendi zamanna kadar gelen bu yaz ze rinde etdler yaparak ona yeni bir estetik hviyeti kazandrdktan son ra, bu yeni san'at eserine hs ol mak zere takt Nesih veya Nesh adn, bir benzerlik mnsebetiyle Nabat yazsna veya Papirslerde grlen benzerine de vermek, yni sonradan konulan ve hs olan bir ismi ve stlah eskiden beri bulu nana da takmak, yerinde bir anla y deildir. Papirs'lerdeki yazya bn-i Mukle'nin Nesh'i diyemiyeceimiz gibi, bunun adn ona da verdiimiz takdirde, san'at bakmn dan teknikde, metodda ve estetikde ayn yaz olduunu anlatmak gibi byk bir hatya dm olu ruz. ikinci cihet de udur: Yine bu yanl grn netcesi olarak bn-i Mukle'ye, "Nesh'i ilk yazan deildir, onu slah etmitir" demek de yan ltr. Byle bir dnceye yer ve rildii takdirde, "Dnydaki ilk ya zy bulandan sonra, baka hibir yaznn vz yoktur" demek cbeder. Bunun manaszl ise aktr.

"Nesh, yahut Nabat yaz, resm yazmalarn dnda kullanl makta idi. Daha sonra, Hicr 328 (941) trihinde vefat eden Hattat Vezir bn-i Mukle ortaya knca, bu yazya yeni bir ekil verip ssleye rek, bugnk hline getirdi ve res m ilerde kullanlmak zere hk met dairelerine soktu. Tarihiler, ibn-i Mukle'nin Nesh yazy Kf' den aldn kabul ederler. Bizim kanaatimizce, gerek Kf, gerek Nesh yaz, islmiyet'in balang cndan beri, Arab'larda biliniyordu. Kf hatt, Mushaf'larn ve dn me tinlerin yazlmasna, Nesih veya Nabat denilen yaz da, haberleme vs.'ye tahsis olunmutu. Ancak, ibn-i Mukle, Nesh hattn Mushaf lar yazmaa yarar surette gzelle tirmitir" .
2

Bu iki tarihinin mhim gr nen u szlerinde, biri doru, ikisi yanl cihet gryoruz. Doru cihet udur: bn-i Mukle'ye isnad olunan ve Nesih ad verilen yaz, Papirslere kadar kan eski bir
(1) (2)

Die Schrift - shife: 223. Cild: 3, shife: 101'den sadeletirilerek

alnmtr.

www.KalemGuzeli.net

bn-i Mukle Papirs'lerdeki yaznn veya Nabat hattnn vz deildir. Fakat Nesih yazsn bulan odur. nk, Nesih hattnn tarifinde ge lecei zere, bn-i Mukle Nesh'i dorudan doruya Nabat yazsn dan deil Sls yazsndan karm tr. Bu, u demektir ki, Nabat yaz sn Sls yaz iinde etd ettikten sonra, Sls'n "te ikisi dz ve te biri yuvarlak olma" metoduna dayayarak Nesih'i Sls'e tbi' kl mtr. Bunun san'at bakmndan ne demek olduu ise, Nesih kalemi ks mnda grlecektir. Bu tbiiyette, Nabat yazs ele bile alnm deil dir. nk ok bozuk olan bu yaz, byle bir tbiiyete imkn verecek san'at karakterini hiz deildi. Bu ciheti o tarihiler de inkr etmiyor. San'atta ok mhim olan bu nokta y unutur grnenler, biraz evvel kaydettiimiz gibi aklm- sitte hak knda trl trl grlere kaym lar, san'at da mihverinden kaydr mlardr. Bu bahsin bandan buraya ka dar kaydettiimiz grler, aklm- sitta'nin san'at teknii ve prensip leriyle uyumayan noksan malma ta dayanan ind eylerdir. Buraya dercetmekten asl maksadmz, Dou'da ve Bat'da, hat san'atnn ilmi yaplmadan, yazlar zerinde gelii gzel szler sylene sylene, bu san'atn rndan karlarak, ha yatiyetinin ve inkiaf kudretinin dumura uratlmas tehlikesinin be lirtilerine iaret etmektir. Byle g rlerle yaz estetiini zha ve yaz felsefesini kurmaya imkn da yok tur. Bu sebeble u mhim noktay tesbit edeceiz:

Ma'kl hattnn tam bir kare olan noktasn alr, kalemlerin ilerde gelecek olan tariflerine tatbik ede rek yazarsak, u ekillere girer: 1 Ma'kl: 2 Kf: 3 Muhakkak: 4 Reyhn: 5 Sls: 6 Nesih: 7 Tevk': 8 Rkaa': 9 Ta'lk: Bunlardan birisinin dierinden nce veya sonra ortaya konulup cd edilmi olmasnn, bu tertbe, nazar olarak hibir tesiri yoktur. Tatbikatta da hkm deimez. Na zar hat ilminde kalem ve onun bir noktas, harekete balang olarak alnp (artistik zahlar bahsine bak nz), bununla dier yazlarn kalb ve irca' kanunu altnda tahlli mm kn olduundan, dier kalemlerin tatbkatta nceden veya sonradan km olmalarnn bir ehemmiyeti yoktur. Bundan dolay, kalb ve irca' kanununun kalemle bnye arasn da bir nevi' tatbk olan yukardaki deime seyirleri, san'at bakmn dan, terkib ve tahllin essn anla tan bir mhiyet arzeder. Mesel; Muhakkak kaleminde yazarken hi bir fedakrlk yaplmad cihetle, bu bakmdan Kf ve Ma'kl'ye ya knlk arzeden hafif bir meyil g rlr. Ta'lk'den baka kalemlerde ise, bu meyil derece derece artar ve bu yzden kalemde ve bnyede

www.KalemGuzeli.net

90 tedrc bir karma ve katma bulu nur. Fakat bu karma ve katma, kalemin ince veya kaln olmas de mek deildir. Ayn kalemin yrr ken uyaca terkb metoduna uy gun olarak kullanlmasndan doan meyillerin tabi birer cb olmak zere, kalemin bir ksmn kendi hareketi iinde gizlemesi demektir. Bu gizlenme, tabiatiyle bnye ze rinde de gizliden gizliye hissesine den roln yapmakta ve izini b rakmakta devam eder. Her mevzun kalemde ve yazda bunu grrz. te bu san'atta, kalem denildii za man, bu hareket hattnn anlalma s istenir. Her kalemin tarifi, bu ha reket hattn tesbit eder ve bu tes bit keyfiyeti, yukarda grld zere, nokta'dan balar (Hareket mebdei bahsine baknz). Onun iin, yalnz harflerin birbirine bir benzerlik arzetmesi, tekniinin hu susiyetini anlamaya kifayet etmez. Kalemin ve yaznn hareket hatt na, yni tesbit edilen formle inti bak derecesini yakndan bilmek ve anlamak gerekir. Bu kalemlerin, bu gibi esasl rollerini ve derecelerini ve nazar hat ilmi bakmndan ara larndaki mnsebetleri ve farklar bilmeyenler, bunlarn yazmada ne iin kk saylm olduklarn zah edemiyerek, saa sola kaymlardr. Kalb ve irca' kanunu ile karma ve katmann hareket seyri iindeki rollerini ve tesirlerini san'at evkiy le ve zevkyle sezenlerden bzs., u kalemi u kaleme, bzs dier bir kaleme irca' veya kalb etmekle yetinmiler, fakat ilm hibir zah(1) (2)

da bulunmamlardr. Bunlarn yal nz trihiyle megul olanlar da, yu karda belirtildii gibi, hi bu taraf lara iltifat etmeksizin; yalnz ilm haysiyete taklarak, doru-yanl demiyerek satrlara dkmlerdir. Kalemlerin bu esrar dolu rollerini zah edebilmek iin, seleften halefe nakledilegelen tariflerini ve noktalariyle harflerin bu tariflere gre tat bik ekillerini grmek, artistik yaz mann teknik inceliklerine vkf ol mak, yaz gzelliinin tutunduu esaslar bilmek, yni nokta'dan u veya bu kaleme gre yazy kurup ortaya koymak cbeder. Bunlar bi linmeden yaz estetiinin derinlii ne varmaya imkn yoktur. Onun iin, artistik yazma bahsinde bunlara ay rca temas olunacaktr. imdi, yedi kalem'in trifleriyle vz'larn ve t rihlerini tesbit edelim. d Yedi Kalemin Tarifleri: I Sls Kalemi: "Drt beh resi musattah, iki behresi mdevverdir" diye tarif olunmutur . Bu na gre, slsde her harfin altda drt paras dzms, altda ikisi de yuvarlams olacaktr. Kalem kaln l ortalama dr.
1

Tuhfe-i Hatttn'de yle deniliyor: "Tomar ile Gubr l-hilye nev'i ya zlarn karmndan hsl olan kaln ln slsne, yni te birine, Sls ismi verilir. Tomar denilen ya znn kalem genilii yirmi drt a'r (kl) kadardr. Ve sls (te biri) sekiz kl mkdr olur, diye Risle-i Avfiye'de zikredilmitir" . Resim:
2

Hat ve Hatttn - shife: 21. Eserin 618. sahifesinden sadeletirilerek alnmtr.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 80 Son devrin hat stadlarndan Bakkal Arif Efendi'nin (1830 - 1909), "Peygamberimiz'in On Mcizesi"ne dir yazd sls ( 1 . - 3 . - 5 . - 7 . - 9 . satrlar) ve nesih ( 2 . - 4 . 6.-8. satrlar) bir levha. Son satr rkaa' hatt iledir. 1312 H. (1894) tarihli.

www.KalemGuzeli.net

80'de mtekmil bir Sls yaz r nei veriyoruz. Sls kalemi'ni bu rada birinci derecede gstermemiz, hat stadlarnn umm kanatleri ne uymu olmak iindir. nk bu kalem hat san'atnda Kf'den son ra balbana bir mebde' ve hat t liminde bir esas ve mkyasdr. Nite kim Tuhfe-i Mahmd'de de bu ci het belirtilmitir .
1

II Nesih Kalemi: Sls'e tbi' olup, kalnl onun te biri ka dardr (Resim: 80'e baknz). Bu yaz, teknik bakmndan Sls'n te ikisini neshetmi ve te bi riyle de ona tbi' olmutur. Bu sebeble, Nesih yazda Sls harfleri te bir nisbetinde ufaltm olmakla beraber, tam Sls deil, onu and ran bir hususiyeti hizdir. Bu sebeble, Nesih* ad gelii gzel konuver mi olmayp, yaznn tarifini veren bir mhiyet tar. simlendirilmesi hususunda u sebep sylenebilir: * Nesih, yni "bir eyi kald rp onun yerine baka bir ey koy mak" mnsndan "nsih" yerinde kullanlm olmasdr ki, Kf'yi Kur'n yazlmak mevkiinden resmen kaldrp onun yerine gemi olma sdr. ** "Nsha karmak" mn sndan Mushaf nshalarn teksir etmekte veya bu gibi kitab istinsah eylemekte kullanlmak zere orta ya konulduunu ifde iin Nesih denilmi olmas da uygundur.
(1) (*) Tuhfe-i Hattatn - shife: 6E2. Kelimenin asl

*** Yaznn san'at bakmndan teknik hususiyetini ifde etmektir ki, bu da Sls'n te ikisini nesh ve tay (kaldrma ve karma) ve te birini ibka etme (brakma) ve bu te bir nisbetle Sls'n yukarda ki tarifine tbi' olmasdr ki, bunun ne demek olduu, yazlarn san'at bakmndan zh blmnde, Nesih kalemi bahsinde tebarz ettirilecek tir. Bu ihtimal. Nesih yaz hak knda sahh ve biribirini tamamlar mhiyette olup, ilk ikisi ilm haysi yet, ncs de san'at haysiyeti bakmndan birer isimlendirmedir. Bununla beraber, ilk ikisi daha zi yde trih bir adlandrma olabil dii halde; nc, yaznn essn ve tekniini ifde etmesi tibariyle hepsinden kuvvetlidir. Bu karakter ve kuvvet, bn- Mukle'nin Nesih adn verdii yazdan evvelki yaz da, Papirs'lere kadar da gidilse, yoktur. Dolaysiyle, Sls'le Nesh'n vzn tarihiler arasnda mehur olduu gibi, Hans Jensen'in ve Corci Zeydan'n kanatlerinin aksine, ibn-i Mukle olarak kabul etmek, hdiselerin seyrine daha uygundur. bn-i Mukle, Hicr IV (Mld X.) asrda yetien ve Imm-l Hatttn diye hret bulmu olan Badad'l Eb Abdullah Muhammed bn-i Hseyin kn-i Mukle'dir . Ho cas Ahvel imi . Tuhfe-i Hatttn'de kaydedildiine gre (shife: 429),
2 3

( = Nesh) olmakla beraber,

( = Aks)

ke

limesinin (Akis) e dn gibi, Trkemizde Nesih eklinde sylenip yazlmaktadr. U.D. (2) Tuhfe-i Hatttn'e gre lkab: Eb Ali'dir. Hat ve Hatttn ise Eb-Abdullah olarak zikretmektedir. (3) Hat ve Hatttn - shife: 38.

www.KalemGuzeli.net

bn-i Mukle, Abbas halfelerinden Muktedir-Billh, Kaadir-Billh ve Rz-BIlh'a vezr olmu, defa gaz etmi, defa gazaba uram, mal msadere, kendisi hapsedilmi

ve evi yaklmtr. Nihayet dili ve sa eli kesilmi ve Hicr 328 (Mldi 940) de vefat etmi, eli kesildikten sonra sol eliyle de yaz yazm olduu rivayet olunurmu.

Resim: 81 eyh Hamdullah'n yazd aklm- sitte murakkandaki Muhakkak satrlarn


bir arada grn (Topkap Saray Mzesi - E.H. 2 0 8 4 ) .

www.KalemGuzeli.net

Resim: 82 eyh Hamdullah'n yazd aklm- sitte murakkandaki Reyhn yazlarn bir araya getirilmi ekilde grn (Topkap Saray Mzesi - E.H. 2084).

www.KalemGuzeli.net

III Muhakkak Kalemi: "Bir buuk hissesi dz, baksi mdevverdir" , kalnl Sls kalemi ka dardr (Resim: 81). IV Reyhan Kalemi: "Muhak kak kalemine tbi'dir" . Bu tbiiyyetin ne demek olduu, Muhakkak'tan fark ve hususiyetleri san'at bakmndan izahlar ksmnda beyan edilecektir. Kalem kalnl Nesih kadardr (Resim: 82). Bu iki yazy bulup ortaya koyan hattat, Hicr V. (Mld XI.) asrda yetien ve bn-i Bevvb lkbiyle tannan Badad'l Al bn-i Hill'dir . Knyesi Eb'l-Hasen'dir. Aleddn bn-i Bevvb diye de anlr. Babas Bveyhiye devletin de pdiha bevvablk (kapclk) yapt iin bu lkab alm*. Yazy nceleri Muhammed bn-i Esed'den, sonra Muhammed ibn-i Semsn'den renmi, Badad'da Hicr 423 (M ld 1032) de vefat etmi ve imam Ahmed bn-i Hanbel'in kabri yanna defnolunmutur . V Tevk' Kalemi: "Yars dzms ve yars yuvarlamsdr" diye tarif olunmutur*. Kalem kaln l Sls'e pek yakndr (Vz hak knda Rkaa' kalemine baknz) (Re sim: 83). VI Rkaa' Kalemi: "Dzl ve yuvarlakl deiik, ou harf leri bitiiktir" . Kalem kalnl de iebildii gibi belirli bir haddi de yoktur (Resim: 83). Gayet sr'atle yazld, seyyl ve stenografik bir
1 2 3 5 7

mhiyette olduu iin harfler tabiatiyle biribirine bitiir*. Dier yaz nevi'leriyle karmaya da son dere cede elverili olduundan, birok yazlarda rol ald grlr. Bu ka leme eskiden bazlarnca Rk'a denilmise de dorusu Rkaa'dr. Rk'a ile aralarnda fark vardr (Terkib metodlar bahsinde Rkaa' kalemi ksmna baknz). Tevk' ile Rkaa'n vz, Hicr VI. (Mld XII.) asrda yetien Ba dad'l Eb'l-Fazl bn-i Hzin diye ta nnan Ahmed bn-i Muhammed bn'l-Fazl'dr . Krk yedi yanda 518 Hicr (Mld 1124) trihinde Badad'da vefat etmitir . VII Ta'lk Kalemi: Her harfi tedvr (yuvarlams) olup musattah (dz) harf yoktur. Dolaysyle, Ma'kl'nin tam aksidir. Bu tibarla bu iki yazya Ta'lk ve Ma'kl adla rnn verilmesinde vaktiyle bir m nsebet gzetilmemise, ho bir te sadf olmutur. Ta'lk kaleminin ka lnl Sls kalemi kadar olup Mek Kalemi diye mruftur. Cel'sine Ka m Kalem ismi verilmitir. Ta'lk kalemine Iran'llar iVo.V ( =
8 9

ardank) derler ki, "drt taraf denk ve ll demektir. Bu m nca, Ma'kl'nin kalemi de ardank'dr. Ta'lk'a bizde Acem Yazs da derler. Ta'lk'n cd trihi kesin olarak belli deildir. Hat ve Hatttn'da

(1), (4), (6), (8) (9) (*) baknz).

( 2 ) , (3) Hat ve Hatttn - shife: 21. (5) Tuhfe-i Hattatn - shife: 331. (7) Hat ve Hatttn - shife: 21'den sadeletirilmitir. Hat ve Hatttn - shife: 48. Tuhfe-i Hattatn - shife: 79. Osmanl Hattatlar bu yazya cze Yazs da derler (Ketebe ve cazet bahsine Bazlar, yanllkla, icze'nin Reyhan hatt olduunu zannetmilerdir. U.D.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 83 eyh Hamdullah'n yazd aklm- sitte murakka'ndan tevk' (stteki bir satr) ve rkaa' yazlar (Topkap Saray Mzesi - E.H. 2084).

kaydolunduuna gre (shife: 21), ilk vz Hoca Eb'l-l'dir. Kendisi, bu yaznn esaslarn Pehlev hatty la Kf'nin paralarndan karm tr. Bu sebeple, aslnda mrekkeb (birlemi) bir yazdr. lk ktn da bz harfleri Sls' andrr han tal bir ekilde imi. (Resim: 84) de bunun gelime safhalarndan bir misl gryoruz. Bunda Hicr 583 (1187) trihi grlyorsa da ilk knn daha evvel olduunu san yoruz. "Kdvet'l-Kttb" ve "Sultn- Tebrz" diye tannan Tebriz'li Ho ca Mr Al'ye gelinceye kadar, ran' da, risaleler Divan, mektuplar bu Ta'lk ile yazlrm. Sultan Al Me-

hed'nin bir kasidesinde de syledi i gibi, Hoca Mr Al Nesih ve Ta' lk hatlarndan terkb yoluyla haf ve cei olmak zere Ta'lk' deiti rip dzelterek eski Ta'lk'a Nesih kalemini ekmi ve yeni yazya da Nesh- Ta'lk demi, sonra syleme de kolaylk olsun diye Nesta'lk de nilmitir. u duruma gre Mr Al' yi Ta'ik'n vz olarak gstermele ri doru deildir. O, Nesta'lk'n vzdr. Dolaysyle, Tuhfe-i Hatttn'in "Ta'lk hattn ilk kartan budur" diye Mr Al'yi gstermesi hatdr. Bu hatnn sebebi udur: "Mr Imd- Hseyn"nin tale besinden "Buhr'l Dervi Abdiyy-i Mevlev" demekle mehur Seyyid

www.KalemGuzeli.net

Resim: 84 Ta'lk hattnn balangcna id bir nmne - 583 H. (1187) tarihli. (islm Ansiklopedisi - 7. cz, 9. levha).

Abdullah Nesta'lk yazy ran'dan stanbul'a getirdikten bir mddet sonra, Osmanllar buna Ta'lk adn vermilerdir ki, bizim bugn Ta'lk diye tandmz ve Sls kalemi ka lnlnda yazdmz yazdr (Re sim: 85). Bunun incesine Haf ve ya nce Ta'lk, yhud Hrde Ta'lk (Resim: 86); kalnlarna da Cel Ta'lk veya Ta'lk Celsi diyegelmiizdir. Nitekim Tuhfe-i Hatttn de, Nesta'lk- Haf'nin, Nesih cesame tinde yazlan Ta'lk olduunu ak lar (shife: 623). Ta'lk kelimesini mutlak olarak aldmz zaman, ne de ihtimli vardr, iranllar, Ta' lk ile Haf'sine Nesta'lk, Cel'sine de Cel-i Ta'lk derler. te bu Nes ta'lk tbiri, sonradan Osmanl hat tatlar arasnda, isfahanl Hoca Tceddn'in Tevk' ve Rkaa' kalemle
1

rinden alarak vcde getirip Hoca Abdlhay- Mn'nin olgunlatrm olduu yaznn ad olmutur (Resim: 87). Buna bzlar keste Ta'lk, bzlar Krma Ta'lk yhud Ta'lk Krmas, bzlar Rk'a Ta'lk demilerdir. Bunlarn her biri, Ta'lk'n azok neshedilmi ekilleri bu lunmasna gre, hepsine birden ikin ci bir stlah olarak Nesta'lk demek daha doru olur. Nitekim, bizde Nesta'lk denilince, umumiyetle bunlar veya bunlardan birisini an larz, ite Mr Al'nin kard Nes ta'lk bu olmayp, bizde Ta'lk, iran llarda Nesta'lk denilen yazdr. Dolayisiyle Kf ve Nesih kelimelerin de olduu gibi, Ta'lk ve Nesta'lk kelimelerinde de bir kartrma ol mu ve bu yzden bz yanllkla ra sebebiyet verilmitir.
2

e Dier Mevzun (ll Yazlar):

Kalemler

Hat ve Hatttn'da, Tuhfet'lHatttn'de ve benzeri eserlerde, Ak lm- Sitte'den her birinin Hf ve Cel'ye ayrld ve bu suretle l l kalemlerin on ikiye eritii ve bu on iki kalemin Aklm- Sitte ile kollarndan ibaret ve Cel'lerin kol sayld kayd olunduktan sonra bu on iki kalem, "Hutt- mevzne-i asliye" (Asl olan ll yazlar) nm altnda yle gsteriliyor: 1 Kalem-i Sicillt, 2 Ka lem-i Dbc, 3 Kalem-i Tomar- Kebr, 4 Kalem-i Slseyn, 5 Kalem-i Zenbr, 6 Kalem-i Mfettah, 7 Kalem-i Harem, 8 Ka lem-i Mumert, 9 Kalem-i Uhd,

(1) (2)

Vefat Hicr 1057 (1647) dir. Hat ve Hatttn - shife: 239. Hat ve Hatttn - shife: 251.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 85 En byk hattatlarmzdan Yesr Es'ad Efendi'nin bir Ta'lk meki.


(Mellifin albmnden).

www.KalemGuzeli.net

99

Resim: 86 Son devrin Ta'lk stad Huls Efendi tarafndan nefis bir Hrde Ta'lk ile yazlan Hilye-i erfe'nin gbek ksm.

www.KalemGuzeli.net

100 Memzc, 35 Kalem-i Mellef, 36 Kalem-i Tev'emn, 37 Ka lem-i Mu'ciz, 38 Kalem-i Muras sa', 39 Kalem-i Nessh, 40 Ka lem-i Manla', 41 Kalem-i Havlec, 42 Haff-i Sls, 43 Mahir Mu hakkak, 44 Kalem-i Siykat, 45 Kalem-i Dvn, 46 Rk'a Dvn (Dvn krmasndan baka). itiraf ederiz ki, btn bu tertib ve tasniflerin ilm ne gibi esas lara dayandn bilmiyoruz. Vz'lar, trihleri, nasl bulunup karl d, teknik hususiyetleri, metodlar ve rnekleri hakknda bir bilgiye shib deiliz. Yalnz Tuhfe-i Hatt tn'de u satrlar grdk: "Dvn, Siykat, Krma ki grmata'dan ga lattr hepsi elli drt eit yazdr. Lkin ou Anadolu'ya kmamtr. Birounun da hattat bu zamanda yoktur."* f slm Yazlarnn Umm Bir Yeknu: Yukardanberi sayageldiimiz yazlara ikeste, Snbl, ecer, Ce liler, Hurdeler, Msennlar, Mlsklar, Makkaklar, Rk'a ve Krmalar ve beyz geen Kfler, Gubrler de ilve edilirse, hakk ve me caz yaz yeknu bine yaklar. Bu yekn, islm'da yazya verilen ehem miyetin, sarfolunan cehd gayre tin ksa bir bilanosu gibidir. San'at leminde ismen bile kmsenemiyecek olan bu zenginlik; Rabbn bir feyiz ve rahmet altnda ileyen dima ve ellerin, man ve zevk do lu gnllerin gzel ve muhteem tezahrleridir. Bunlarn, slm medeniyetindeki san'at ve gzellik telk-

Resim: 87 Bir ikeste Ta'lk rnei.

10 Ka!em-i Ksas, 11 Kalem-i Muammt, 12 Kalem-i E'r. Bzlar bu on iki kaleme un lar da ilve ederek mevzun yazlar krk altya karmlardr: 13 Kalem-i Cell, 14 Ka lem-i Mecmu', 15 Kalem-i Riys, 16 Kalem-i Nsf, 17 Kalem-i Tunc, 18 Kalem-i Mselsel, 19 Gubr- Hilye, 20 Kalem-i Muhdes, 21 Kalem-i Mdemmec, 22 Kalem-i Mensur, 23 Ka lem-i Mukterin, 24 Kalem-i Ha vas, 25 Kalem-i L'l, 26 Kalem-i Meshif, 27 Kalem-i Faddh-i Nesh, 28 Kalem-i Gubr, 29 Kalem-i Muallk, 30 Ka lem-i Muhaffef, 31 Kalem-i Mrsel, 32 Kalem-i Mebst, 33 Ka lem-i Mukavver, 34 Kalem-i
(*)

Tuhfe'nin 618. sahifesinden sadeletirilerek alnmtr.

www.KalemGuzeli.net

ksini adedle olsun gstermesi; yal nz slmlk iin deil, insanlk n mna da bir zevk tekil eder. yle zannediyoruz ki, shifeler arttka bu zevk de kabaracaktr. g Yaz eidleri Hakknda Bz Aklamalar: Adlarn ve adedlerini verdii miz bu yazlarn domalar, inkiaf lar, olgunlamalar ve kullanldk lar yerler, ihtiya ve maksada, l zum ve zarurete, muhit ve zaman tahavvllerine bal olduundan, bir ksmn dier bir kitabda bulamamaklmz tabi grlmelidir. Asl kalemlerin tesbti ve kollara ayrl mas hususunda zaman zaman dei ik grlere rastlamamz da bunun la alkadardr. Bu yazlarn san'at ve gzellik bakmndan mtlea ve tedkikleri nmne grmeye bal olduundan mevcut yazlar zerinde bile byle bir tedkke giritiimiz takdirde bu na ne g yeter, ne de kitablar ta hamml eder! Dolaysyle, bu hu susta bizim iin en salam hareket yolu, asl olan yedi kalemi ve bil hassa bunlardan bugn zerinde allanlar ele almak olacaktr. Bu yazlarn, yukarda grld zere Kalem's-Sls, Kalem-i Havlec gibi kalemle ifde edilmi olmalarnda balca maksad var dr: 1 El ve kalemle yazlmala rnn asl olduunu, 2 Srf hat - yaz mns ara np, ilm haysiyetlerinin dnlme diini, 3 Her biri kendi frtnn balama noktas olduunu ifdedir. Nitekim, furat (ayrlan kollar) iin Kalem tbiri kullanlmaz ve me

sel Kalem'l-Hurde, Kalem'l-Cel denilmez de hangi kalemin Hurde'si veya Cel'si ise onunla birlikte sy lenir. Mesel: nce Sls, Hrde Nesh, Cel Ta'lk, Rk'a Krmas... diye ifde olunur. El ve kalemle yazma bakmn dan Kf, mm'l-hutt ( = Yazla rn anas) saylmtr. Btn dier kalemlerin dorudan doruya veya dolaysyle bununla alkas oldukla r sylenegelmitir. Kf'den sonra, aklm- sitte ikinci derecede kk saylr. Aklm- sitte'den Sls ile Nesih, gzellikte birinci gelir. Sls kalemi, hat san'atnda balbana bir balama noktas olarak ele aln m ve bu tibarla Kf'den stn bir mevki verilmitir. Bu imtiyazl karakteriyle Mikys'l-hat ve Mzn'l-hat diye hret bulmutur. Bun dan sonra Ta'lk gelir. Onun iin, yaz stadlar talebelerine Sls'le Nesh' rendikten sonra, Ta'lk' retmeyi tercih ederler. nk bu yazy elde eden bir talebe, dier yazlar da ksa zamanda kendiliin den yazabilecek kudreti kazanm olur. Bundan sonra Sls ve Ta'lk Celileri gelir. Yni bunlar zerinde ayrca tlim grmek cbeder. Muhakkak ile Reyhn okunakllkda birinci, gzellikte ikinci de recede grlmtr. Tevki' ile Rkaa' kalemleri daha ziyde sr'atle yaz mak iindir. Dolaysyle bunlar da, amel bakmdan birinci, estetik yn den ikinci ve nc ve hatt biraz daha geride mtlea olunurlar. Aklm- sitte ile Araba, Ta'lk ve bunun kollar ile Farsa, Dvn, Cel Dvn ve Krma Dvn, Rk'a ve Rk'a krmalar ile Osmanlca ke lime ve ibareler daha gzel durum

www.KalemGuzeli.net

arzederler. Bu tibarla, "Lisan ve kavmiyet hususiyetinin bu yazlar zerinde azok tesiri olmutur" de nilebilir. Tuhfe-i Hatttn'de yle denil mitir*: "Her yaznn, yerine gre mnasip ve lzumlu olduu bilin melidir. Reyhn, Mushaf, En'am, Delil ve Dunme gibi kitaplarda gzelliini gsterir. Nesih hatt, Tefsr, Hads ve benzeri eserlerde, Sls de ancak hat renmek iin kullanlr; her yaznn temelidir. Onun metanet ve kemli hepsine yaylm olmakla beraber, asl iste nilen bu deildir. Tevk', devlet b yklerine, kadlara ve mevk sahip lerine; ferman ve bert yazlmasn da yarar. Rkaa'nn yeri, haberle me ilerindedir. Ibn l Bass ve Nasrullah tarafndan artlan Muhakkak hatt, drlen trih manzumeleri nin, kasdelerin ve iirlerin yazlma snda kullanlr**. Bu yazya Muennak ismi de verilir. Bzlar Muennak' "Muhakkak ve Sls'den sei len harflerin birlemesiyle ortaya kt" zannederler. Birou da "Balbana bir yazdr" derler. Aralarn daki fark, erbabnn anlayabilecei bir zek iidir. Her ey zekya muh tatr. Lkin, yaz yazmak iin, zek nn iki ekilde ilemesi lzmdr: Bi ri, mnlar kalbinde toplayarak d

nme, dieri de kalemle sralayp muhafaza etmektir." Tevk' ve Rkaa'n yalnz veya birarada rol aldklar her yazda as lndan biraz fedakrlk yaplarak yazmada sr'atin tercih ve temin edilmi olduu grlr. Bu nevi' ya zlara ince kalemlerde umumiyetle krma veya hrde denir. Rkaa' kaleminin mahiyetindeki stenografik roln cb olarak, yaz bnyeleri biribirine taklarak veya bsbln ayrlarak yazy eilli ka rakterlere brr. Yuvarlaklkla dz lk mtemadiyen deiir. Buna ya zanlarn dikkat ve ihml ile yazma larndan doan haller de eklenerek grafolojik bakmdan dikkate deer hviyetler alr. Onun iin buna be lirli bir yaz misli vermek hat olur. nk bu mislle o kalemin rol muhtab nazarnda snrland rlm demektir. Mesel eyh Ham dullah'n Rkaa' yazsna bir baka rnek olarak koyduumuz (Resim: 88)'i grp de, Rkaa' bundan iba ret sanmamaldr. Bu mislden maksad, kalemin Sls bnyesini nasl hrde hle soktuunu ve harflerin biribirine nasl taklp gittiini gs termektir. (Resim: 87)'de Ta'lk ile Rkaa' yazlar imtiza ettirilmitir. Mevzun kalemlerin haf ve cel'ye, yni inceye ve kalna doru

(*) Eserin 612. sahifesinden sdeletirilmek suretiyle meali verilmitir. (**) Yazlarn kullanlma yerleri hakknda Tuhfe-i Hatttn'de verilen malmat, bel ki, X V I I . asra kadar cardir. Zr, Osmanl - Trk zevkine aklm- sitte arasnda Sls, Nesih ve biraz da Rkaa' yazlarndan baka uyan yoktur. yle k i , Mushaf, En'am, Delil ve Dunme yazlmasnda olduu kadar Tefsr, Hads kitaplarnda da Nesih kullanlmtr. Muhakkak, sdece Besmele yazmakta tutunmu (Resim: 95, 96, 97, 98) ve Reyhn Sls uydurma adyla anlm, Reyhn ise tamamen unutulmutur. Rkaa' yazsna Hatt- cze ismiyle icazetnamelerde ve yazlarn imza yerlerinde rastlanr ki, buna da zamanmzda yanl olarak Reyhn denilmektedir. Haberlemelerde daha sonra kan Rk'a hatt kulla nlmtr. Tevk' ise yerini Dvn ve Cel Dvn'ye brakarak ekilmitir. Bz eski Tura'larn imzalarnda rastlanr. Zten, Turake'lere evvelden " T e v k i " denilmekteydi. U.D.

www.KalemGuzeli.net

"Hat ve Hatttn"n 255 ve "Die Schriff'in 226. shifelerinde aklan d zere; ikeste, Farsllarn mektublarnda ve el yazlarnda kullan dklar okunmas ok zor bir nevi' yaznn addr. Bu tbir ve yaz biz de kullanlmamtr. Bu tibarla ikeste'nin (Resim: 87)'de gsterilen ikeste Ta'lk'den baka olduu an lalyor. Nesih'de, Ta'ik'de Hrde, bzan da Krma tbirleri kullanlr. Nesih Hurdesi veya Hrde Nesih, Nesih Krmas veya Krma Nesih, Ta'lk Hurdesi veya Hrde Ta'lk, Ta'lk Krmas veya Krma Ta'lk de nilir. Hrde, yaznn kk eb'adda

Resim: 88 eyh Hamdullah'dan Rkaa' ile


yazlm bir sahife. (Necmeddin Okyay
koleksiyonundan).

derece derece inip karak oalma ya msaid ve biribirleriyle az-ok i tirak ve imtizaca kabiliyetli olmalar gznne getirilince, slm yazla rnn hakk bir cedvelini vermee ve namzed bulunduu istikbli s nrlamaa fiilen imkn yoktur. Bu nunla beraber haric mevcudiyet ba kmndan karlatmz btn yaz eidlerini de mevzun kalemler ve bed' kymetler arasnda sokmaya da yer olmad sz gtrmeyen bir hakkattr. Biraz evvel ikeste kelimesini kullanmtk. Bu, esasen "krma" veya "krkl" mnsna geler Fars a bir kelimedir ve hangi yaz nev'i ile beraber sylenirse, onun "kr ma" vasfn belirtmi olur. Fakat, Krma ve ikeste kelimeleri her yer de ayn mnda kullanlmamtr.

Resim: 89 Hattat lm Efendi'nin Hrde Nesih ile yazd bir Kur'n- Kerm sahifesi.
( N . Okyay koleksiyonundaki aslnn eb'adndadr).

www.KalemGuzeli.net

ve ince yazldna dellet eder. Kr ma, karakterinde Krma vasf olan yaz iin kullanlr. Bu prensibi bir yaz nev'inden ayrlan btn kollar-

Resim: 91 Krmas ok, Ta'lk karakteri az bir Hrde Ta'lk krmas.

az bir Nesih Krmas rnei.

da dnp tatbik etmek mmkn dr (Resim: 89-90-91 - 9 2 - 9 3 ) . Bizde harf inklbndan nce, hattatlarmzn megul olduklar ya zlar bir arada toplam olan Reis'lHatttn Akdik merhumun, asl G zel San'atlar Akademisi'nde mahfuz bulunan levhasnn bir rneini* ve riyoruz (Resim: 94). Bu levhadaki

(*) Aada zah olunacak hatlar dolaysyle, bu resmi esere koymayp karmay dndk. Ancak, bz ansiklopedilerde (Trk Ansiklopedisi'nin " A r a b Y a z s " maddesi, Hayat Ansiklopedisi " H a t " maddesi...) ve mecmualarda rnek olarak verilen bu levhann ayn, stad Hattat Hmid (Ayta) Beye de, son yllarda mteaddid defalar yazdrld ve bu tertip ok yayld. O n u n iin bu haty dzeltmek art haline geldi: 4. srada Reyhn diye tantlan yaz Muhakkak'tr. 5. sradaki yaz, hi alkas olmad halde Muhakkak olarak gsterilmitir, halbuki, ince kalemle yazlm Sls'den baka bir ey deildir. 6. sradaki Tevk' yazs, ayn zamanda Hatt- icze olarak tantlyorsa da, hakkatde Rkaa' yazsna Hatt- cze denilir. 7. srada iki satr olarak yazlan ve yanllkla nce Tevk' diye isimlendirilen yaz Rkaa'dr ve 13. srada cze diye bahsedilen hatla ayn karakterdedir. Gsterilen dier yaz nevi'leri doru tarif edilmitir. Aklm- Sitte'nin bzlar son asrda unutulup kartrlmtr, bu levha da o cmle dendir. Hsnhatt'n, eskiden ayn zamanda bir ilim olduu ve X V I I I . asrdan sonra ilm vehesini kaybedip, sdece san'at tarafnn tekml ettii bir gerektir. Hac Kmil A k dik, hattn yalnz san'atn bildiinden ilminde yanlabilir. nk hat insanlara mahsustur. Mahmud Yazr merhum da, me'haz olarak Kmil Akdik'i ald iin, gerek "Eski Yazlar Okuma Anahtar"nda, gerekse bu eserinde aklm- sitte'nin sls - nesih hricinde kalan nev'ilerine yanl rnekler vermitir. Esasen, hat hakknda k k b y k eser yazan son devir mellifleri de, bu noktada hep yanlmlardr (Fatih Devri Hattatlar'nda Ekrem Hakk Ayverdi mstesna). Eski bir makalemde, Muhakkak bir Besmele'den Reyhn Sls diye bahsettiimi ben de hatrlarm! Ancak, mze ve ktphanelerde rastladm eyh Hamdullah, Hafz Osman, Karahisr, Hasan elebi, Aakapl gibi stadlarn aklm- sitte rnekleri, bu husustaki mklleri halletmee yetti. u esere konulan (Resim: 81 - 8 2 - 8 3 ) deki numuneler eyh'indir. Aradaki farklar grmek iin, (Resim: 94)'le mukayese oluna bilir. Maksadmz, kimsenin hatsn karmak deil, hakk'a ve hatt'a hizmettir. U.D.

www.KalemGuzeli.net

nin yksek birer misli ve san'atn birer ekol olarak n safta mtlea edilegelmi olduundan, biz de sz lerimizi bu noktada teksf edeceiz. B HAT SAN'ATININ GZEL SAN'ATLAR ARASINDA YER Estetik felsefe bakmndan ehemmiyetli bir mes'ele tekil eden bu yeri tyin edebilmek iin; esteti in, gzellik ve gzel san'atlarn tariflerini ve eidlerini grmek, son ra o yeri aratrmak cbeder. 1 ESTETK NE DEMEKTR? a Tarifler ve Tedkikler: Mracaat ettiimiz eserlerde, estetik kelimesinin muhtelif ekil ve mnda tarif edilmi olduunu gr dmz iin, mevzuu bir sual h linde ele alyor ve ehemmiyetine binen bu tariflerden birkan y lece sralyoruz: 1 emseddin Sami Bey'in Franszcadan Trkeye evirdii Kaams'da unu gryoruz: "Esthetique: Aksm- felsefeden tabiatda veyhud sanayideki hsn ve letafe ti fark ve temyz etmek hassas. Fenn-i bedyi'. Gzel eyi fark et mek. Hsne mensub ve mteallik." (Shife: 770). 2 Prof. Suud Keml Yetkin "Estetik" adl eserinin banda (s-

Resim: 92 Krmas az, nce Dvn karak teri galib Hrde Dvn.

Resim: 93 Krmas galib, Dvn karak teri az, nce Dvn Krmas.

yazlarn adlar satr srasyle un lardr: 1 Kf, 2 Sls, 3 Ne sih, 4 Reyhn, 5 Muhakkak, 6 Tevk' (cze), 7 nce Tevk' (iki satr), 8 Ta'lk, 9 nce Ta'lk (iki satr), 10 Dvn, 11 Cel Dvn, 12 Rk'a (izzet Efen di Rk'as), 13 cze. Bugn, Gzel San'atlar Akade misinde retilmekte** olanlar: S ls, Ta'lk ve bunlarn Celileri ile Nesih ve cze'dir. Bunlardan Sls, Nesih ve Ta'lk elde edildikten son ra dierlerini de yazmak ve yaz es tetii zerinde mtlea ve tedkka kudret kazanmak imkn bulundu undan, bunlar ideal Kalem Gzeli'-

(**) Merhum Mahmud Yazr, en az yirmi iki yl nce, bu satrlar kaleme ald srada, Gzel San'atlar Akademisi'nde san'at yazlarmz, hem de Halm zyazc (1898 1964) gibi bir stad eliyle retiliyordu ve merakls bir hayli idi. Ancak, 1963 yl b a nda ya haddinden emekliye ayrlan Halm Efendi'nin, cretli olarak tekrar devam iin de kanun bir forml bulunamad. Tezynat Hocalarnn da emekliye ayrlmasyla, 1936'dan beri Akademi bnyesinde faaliyet gsteren "Trk Tezyn San'atlar" ubesi, G.S.A. yet kililerince lvedildi. U.D.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 94 Kmil Akdik'in "Hutut- Mtenevvia" levhas.

www.KalemGuzeli.net

hife: 1) yle tarif ediyor: "Estetik kelimesi, kuvve-i hissiye veya has sasiyet demek olan Yunanca asthesis lfzndan mtak olup, harfiyyen tercmesi lzm gelse lm-i his de mek cbeder. Halbuki bugn, este tik kelimesi Gzel'i, san'at ve san'atkrlar mevzu' ittihaz eden ilme de nilir." 3 Prof. Cell Es'ad Arseven de San'at Ansiklopedisi'nde (cild: 1, shife: 539) yle tarif etmitir: "Estetik - (Osmanlca: bedyi' ve bediyyt) Yunanca hassasiyet ve duygu mnsna olan Esthesis keli mesinden alnarak btn Avrupa dillerine girmi olan bir tbirdir. Duygu ilmi mnsn ifde ederse de, bugn, san'attaki gzelliin m hiyetinden bahseden ilim mnsna kullanlmaktadr... Estetiin bir m ns da gzel ve bedidir." .
1

4 Nisbeten yeni yazlm olan Trke Szlkte de (shife: 189) unlar gryoruz: "Estetik, gzellii ve gzelliin insan zihnin deki ve duygularndaki etkilerini konu olarak alan felsefe kolu olup: mantk, hakkate ermek iin akla nasl klavuzluk ediyorsa, estetik de gzeli bulmak iin duyguya ylece yol gsterir." Birinci trifde kelimenin muh telif mnlar veciz bir surette top lanmtr. Demek ki, estetik kelime si yerine gre bunlardan birisi kar lnda kullanlyor. Fakat, n cdeki hasr bunda grlmyor. Sonra 2., 3. ve 4. tariflerden asl maksad, estetiin, gzeli temyiz et

mek hassas, gzel ve bed mn larn ifde olmayp herhangi bir gzelden bahseden mdevven bir ilim veya felsefe mnsna kullanl m gibidir. Fakat, kanatmzca de zerinde durulmaya deer. n k hibirisi estetii bize "efradn cami', ayarn mni" olacak suret te tarif etmie benzemiyor. nk ikinci ile drdncde gzel ve g zellik mutlak mansyla alndn dan, birinci tarife uygun olarak hil kat ve san'at eserlerindeki gzellere ve gzelliklere mil olduu halde, ikinci tarif estetiin mevzuunu yal nz san'at gzelliine hasrediyor; bu gzelliin bed olanna ve ol mayanna mil oluyor. kinci ile nc, estetie ilm; drdnc ise felsef bir karakter isnad ediyor. Bu sebeble de aralarnda uyuma g rnmyor. Kald ki, gzellik mes'elesinin ne ilm, ne de felsef ba kmdan henz kat'iyetle halledil mi olmad da malmdur. Bundan dolay, ikinci ve nc lrifleri yapanlarn "Bugn estetik u... m nda kullanlyor" demelerinde bir uyuma bulunmamas sebebiyle, bu hkmn ya bir terceme hatsndan veya yanl anlamaktan doduu fikrini veriyor. Bu tariflerden her birinin bir baka telden almas kar snda zihin tereddde dmekte dir. Estetik kelimesinin Yunanca'da asl mns his ilmi veya hassasiyet veyahut duygu demek olduuna ve gzel, bsd, bedyi' veya bediyyt karlnda kullanldna ve bed gzelliklerin yalnz san'at eserlerine mnhasr olmayp, hilkat (yni ft-

(1) Bu iki mellif, estetik kelimesini ilk defa Alman Feylesofu Baumgarten'in kul lanm olduunu kaydediyorlar.

www.KalemGuzeli.net

rat ve tabiat) eserlerine de mil olduuna ve gzelliin, hislerimizden baka nefsn arzulara, yhud akl ve basrete de mevzu' olabilir eidleri bulunduuna gre, estetik kelimesini ilk kullanan Alman Feyle sofu Baumgarten'in, bu kelimeyi, hilkat ve san'at eseri gzellikler iinden yalnz hissimizle, belki de sdece gz ve kulamzla alkas olan ve bir bedati hiz bulunan gzeli ve gzellii kasdederek nef sn arzulara, akl ve basrete taal lk edenleri hri braktn ifde iin kullanm olmas aykr grle mez. Bizde eskiden bu mnda Bediyyt, Fenn-i bed', lm- bed' gi bi tbirlerle kullanlm olagelmesi de bu noktay kuvvetlendirir. Bediyytn yalnz san'at gzelliklerine id olmad ve bundan bahseden fen nin tam bir ilim karakterini tama d dnlrse, drdnc tarifin tekilerden daha derli toplu olduu anlalr. Ancak, bu tarif zerinde de dnlecek hususlar yok deildir. nk, gzel ve gzellik gibi bed', bed ve bedyi' ve bediyyt keli meleri de, estetie verilen mnlar bakmndan dnlmeye deer mevzulardr. Zr, bu kelimelerin ibda' ile alkadar olduu malmdur. Bu yzden, eer ibda' yalnz yarat mak ve yaratma diye hakk mnsyle alnr da nisbsi dnlmezse, yukarki kelimeleri hakk ibda' ile vcud bulan hilkat ve tabat gzel liklerine hasretmemiz, nisb ibda' eseri olan san'at gzelliklerini ve bu arada yaz gzelliini bediyyt ve estetik dnda brakmamz, y hud da hilkat ve san'at gzellikle
(1)

rini ve bunlardaki bedati msv sayarak hibirisini estetiin yukar ki tarifleri iine sokmamamz lzmgelir. Bu sebeple, ilk nazarda m nsz gibi grnen bu vaziyeti bir derece daha tahkk edebilmek iin, ibda', bed' kelimeleri zerinde ay rca durmak gerekmektedir. I bda' ve bed': "Ibd', bir misli, bir rnei gememi olan ve bir benzeri bulunmayan bir ey ih tira' ve tekvn etmektir. Nisb olan ibd'lar, azok bir misl ile alka dar olabilirse de hakk ibda' hibir misl ve asi ile mesbk olamaz. te, byle bir misli gemeden cd olunan ve bir benzeri bulunmayan rneksiz gzele ve fevkalde eye ibda' edilmesi veya bedatle muttasf olmas mnsna bed' denildii gibi, bunu ibda' eden ve ibda' de ti olan mbdia da bed' denir. Her iki mn ile bed' denildii zaman bir rneksizlik, gzellik ve fevkallik mefhmu vardr. Bununla bera ber, her ne olursa olsun, ibda' edil mi olan eylere bed' demek an cak bir misli gememi olmak tibriyle izaf ve nisbdir."
1

Grlyor ki iki trl ibda', iki trl bed', iki trl gzel veya g zellik var. Biri, "hakk ibda' ile vcd bulan ve benzeri olmayan bed', hakk gzel ve gzellik", dieri, "nisb ve beer ibda' ile vcd bu lan ve benzeri olan bed', mecaz gzel ve gzellik". Estetik; bu iki gzele de, gzellie de mil bir tbir gibi grnr. Halbuki nc tarifin birinciye mul yoktur. Di er tarifler ise bunu da iine alr.

Hak Dni Kur'n Dili - cilt: 3, shife: 2006.

www.KalemGuzeli.net

Sonra, ibd' hakk mnsnca "ya ratmak" veya "yaratma" ile ifade etmek ve bu mnca bed'i hilkat eserlerinde mlhaza etmek her za man doru olursa d?, nisb ve izaf olan san'at eserlerinde bir fevkal delik de bulunsa, bunlara ibda' ve bed' isnad "benzersiz yapmak" mnsnda doru olabilir. Maam fih, tabiat taklid ile uraan veya tabiat eserleri etrafnda dorudan doruya veya ideal bir nazarla do laan gzel san'atlar, hakknda d nlmeye deer metafizik ayr bir mes'eledir. Burada u kadarck ia ret edelim ki, hakk ibd'a Allah'dan bakas g yetiremez. Zr bu, nmtenh ilim ve btn sebeblere hkim, stn bir kudret ister. n sanlar ise mahdud bir ilim ve kud retle yaratlm olduklarndan dima sebebe ve nihayet Allah'a muhta trlar. Bundan dolay kendiliklerin den bir ey yaratamyacaklarndan, hakk ibd'a da g yetiremezler. Ancak yaratlmaya sebeb, vsta ve let olurlar . Bunlardaki rolleri nisbetinde nisb ve izaf bedati hiz eserler verebilirler. Bu eserler ne kadar gzel ve fevkalde de grn seler, nisb ibda' mahsl olmalar itibariyle, rnek edindikleri tabi gzelliklerden stn olamazlar. Hal buki "San'at tabiat tamamlar" diyen nice feylesoflar gelip gemitir. yed, estetik "tabiat stne kan, ftrat gzelliine ynelen, hilkate ykselen ideal bir gzellik san'at nn yollarn gsteren ilim veya fel sefe" demek ise, bu nazar olarak ne kadar czib oiursa olsun, bunun imdiye kadar bir susam tanesi, ve
1

ya bir anlk dnme zerinde bile tatbik edilememi olduunu syle mekle iktifa ederiz. imdi bu zahlarla bataki ta rifler gznne getirilince, biraz ev vel iaret ettiimiz gibi, estetii ilim veya felsefe zaviyesinden mlha za ettiimiz zaman; mevzuunu, ha kk ve nisb ibda' eseri olan gzel lere ve gzelliklere temil etmek l zm gelirse de, tabiat ve san'at eser leri iinde estetik olmayan ve gzel denilen eyler ve haller de yok de ildir. Mesel, akln gzel grd iyilik ve adalet, nefsn arzularn holanp haz duyduu intikam ve tahrib, sevmek ve sevilmek, ilim bellemek, zengin olmak, yeme ime lezzetleri, tabi ve sun' gzel koku lar, fevkalde ve ie ileyici de ol salar, hibirisi estetik gzellikten sa ylmamlardr. u halde "Estetik olan ve olmayan gzel ve gzellik nedir?" bunu ayrdetmeden estetii tarif etmek, veya o tariflerden her hangi bir gzellii kasdedivermek hi de ilm olmaz sanrm. Bu sebeble, gzelin ve gzelliin de tarifle rini yapmak ve yukarki tarifleri ona gre bir daha incelemek zaru reti vardr. II Gzel ve gzellik: "Hasen, yni gzel; mcib-i srr ve rabet olan herhangi bir ey demektir. Hsn, yni gzellik, insann nef sinde messir olan hlet-i mahssa dr. Binenaleyh hsn, hadd-i z tnda vk bir emir olmakla bera ber kymeti, enfs tesirt tibariy ledir. Yni hsn, istihsna mukad demdir. Fakat, tecellsi onunladr. Bunun iin gzel tr: Ya akl ve

(1)
bahislerine

Sebeb, illet mes'eleleri hakknda te'sr ve teessr, ruhun mhiyeti, irde ve ihtiyar
baknz.

www.KalemGuzeli.net

basret cihetinden mstahsen veya hev (ehvet) cihetinden mstah sen veya his (duygu) cihetinden mstahsendir. Avam, hsn hissiy le ve alelekser gzyle arar. Kur'n'da vrid olan hsnler ise ekseriya basret cihetinden mstahsen olan lardr." u halde, estetiin ele ald gzel, sadece his cihetinden bee nilen hakk veya nisb bir bedati hiz bulunan ve bizde meftunluk ve hayranlk uyandran tabi ve sun' gzeller olmak lzmgelir. L kin, bu gzelliklerin d ve i g rn cihetinden beenilen gzel liklerle kart mesel bir gln ekli, rengi, kokusu, taraveti, haya tiyeti, yapraklarnn yumuakl, bir dost hediyesi olmas gibi eylerde ve hallerde bulunabilecei dn lrse, bu eitli gzellikler arasn dan estetik gzellii bal bana bir mevzu hlinde mtlea ve idrk et mek ve daha umm bir tbir ile, estetik gzellii zarf ve ulvden, ho ve mkemmelden, faydal ve hayrldan, irkin ve fantaziden, hakkat ve henkden, heyecan ve naz dan ayrd etmek zannedildii kadar kolay bir i deildir.
1

Kald ki grme ve iitme gibi dier hislerimizin bize verdikleri iinde, meftunluk ve hayranlk duy duumuz gzellikler de vardr. Hal buki estetik ilmi veya felsefesi da ha ziyde gz ve kulakla alkal gzellikleri bahis mevzuu eder de, teki hislerimizin bize verdikleri zerinde durmaz. Bir iek veya kumadaki yumuaklk gzellii, g
(1) (2)

nl ferahlatan tabi ve sun' koku lar, yeme ve ime ve giyinmeden doan lezzetler ve holanmalar im diye kadar onu alkadar etmemitir. Acaba ne iin? Bundan baka, g zel dediimiz eylere herkes bakar veya dinler, bir eyler sezer ve be enir. Fakat bu sezme ve beenme ler ind olmaktan ileri gemedii takdirde, bunlara veya alkallarna kendiliimizden bed gzel veya gzellik damgas vurup da, estetik ilim veya felsefesine mevzu' yapa bilir miyiz? Yapamazsak o mevzu' nasl bir gzel ve gzellik olmal dr? Mahhas ve mnferid mi? Zat ve mcerred mi? Mukayyed ve ya mutlak m? Sje mi? Obje mi? Hepsi mi? Bunlar arasnda yhud bunlarn ilerisinde veya gerisinde bir ey mi? Geri, "tabiat veya san'at ver gisi gzelliklerin temaasnda sakin bir sevgi, dern bir beeni ve ie ileyen bir zevk bulunur" . Lkin bu gzelliklere dier hislerimizden, nefsn arzulardan, akl ve basretden, veya ted yoluyla hayl ve hafzadan bz gzellikler de itirak veya mdhale ederek bize tesir et mi olduklar takdirde, bu gibi te sirlerin saf bir estetik gzellik ol duunu nasl iddia veya temyiz edebiliriz? Byle kark mevzular ve haller karsnda estetiin konu su olan bed' gzellii ve bunun mmessili olan bed' gzeli kavra yp idrk etmek zannedildiinden ok etin bir mhiyet arzeder. Nite kim, trih boyunca, mahedeler gi bi hkmler de yer yer ve zaman
2

Hak Dni Kur'n Dili - cild: 1, shife: 726. Estetik Trihi, "Efltun" bahsi - shife: 11.

www.KalemGuzeli.net

zaman deimi, fikirler arasnda derin ihtilflar ba gstermi ve es tetie ilm bir karakter verebilmek iin eidli tedkik usllerine gidil mi, mahede ve tecrbelerin s tnde felsef almalara ba vurul mutur. Bu sebeble yukarki tarif leri kavramak, dorusunu ve erisi ni ayrmak ve "estetik nedir?" su lini cevablandrabilmek iin, gzel ve gzellik stne felsef nazariye ler hakknda da bilgi edinmi bulun mak art olduundan, Prof. Suud Keml Yetkin'in "Estetik Trihi"ndeki nazariyelerden mhim olanlarn ksaca kaydediyoruz. III Gzel ve gzellik nazari yeleri: 1 Efltun'a gre: "Gzel balca iki trl dnleDlir: Hu ss ve mnferid gzel, biztih ve mcerred gzel. Huss ve mnfe rid gzel, huss hayrdr ki maksa da uygunluk, fayda, zevk ve tena shle ifde olunur. Biztih gzel de biztih hayrdr ki, hibir hus s ey onu tam surette tarif ede mez" (shife: 11). Efltun, btn gzel san'atlar birinciye idhl eder ve u mhim noktay ihtar eyler: "Gzel san'at dediimiz eylerin hepsi fn ve birer glge gibi olan eyann glgesidir. San'atkr, edin dii hayllerin suretlerini taklid ile uraan ve bylece kendini ve ce miyeti avutmakla geinen ferdler ve zmrelerdir. Hakk san'atkr odur ki, fnnin arkasnda gizlenen (mutlak) ebed ve ezel gzeli gsterebilsin" (shife: 12-13).
(1)

Bu ifdeye gre, gzel san'at lar ve estetik gzellikler Allah'a ykselmeye birer yoldur. Bu yoldan kayan san'atkrlar, klr ve ru hen alalrlar; hem kendilerini, hem cemiyeti bozarlar. 2 Aristo'ya gre: "Gzel iki bakmdan tedkik olunabilir: Sje (enfs), obje (haric). Sje bakm dan gzel; bilmeyi sevmek duygu suna aittir. Obje bakmdan gzel; nizam tensb ve tenazuru, muay yen hududu hiz olmaldr" (shife: 15). "Gzel, byklkle birleen nizamdr" (shife: 18). Aristo'ya gre san'atkr, tabiatn bir mukalli didir. "Fakat tabiatdan maksad, ta biatn zerindeki ideal gzelliktir" .
1

3 Plotinos'a gre: "Gzel; tensb deil, tensbde parlayan bir eydir. Gzel, maddeye tahak km eden ve onu kendi birliine tbi' tutan surettir. Gzel, ruhun bedende, zeknn ruhda, Allah'n zekda grlmesidir" (shife: 25). 4 Augustinus'a gre: "G zelliin mhiyeti birliktir. Nizam ve uygunluk bu birliin zarur artlarndandr. Fakat, bu gzel, hislerle idrk olunmaz. Hisler, ona varmak iin ruhun kulland vstalardr. Kendi kendine vr olan gzellik dikkate alnnca ruhun tasavvur et tii bir kanundur. Bu kanun birlik suretinde grnr. Bu kanun bizzat Allah'dr. Mutlak gzeliik olan Allah, dnydaki btn gzellikle rin kayna ve prensibidir" (shi fe: 34). 5 Thomas'a gre: "Gzellik eyadadr. Eyadaki gzellik bir

San'at Ansiklopedisi - cild: 1, fasikl: 5, shife: 539.

www.KalemGuzeli.net

uurda nev'i ahsna mnhasr bir intiba uyandran veya uyandrabilen bir ktr. Gzellik obje ile sjenin arasndadr. Birinin dierine olan sk mnsebetinden hsl ol maktadr" (shife: 39). "Gzellii vcde getiren yal nz nizamdr, ister tabiatda olsun, ister san'atda, gzellik; nizam, tensb ve zeknn eseridir. Gzellik, mtensib ksmlar zerinde suretin parlamasdr. Suret ne kadar parlak olursa intiba da o nisbette zevk ve rici ve tam olur. Gzel, hoa giden ey deil, temaas hoa giden ey dir" (shife: 42). 6 Croussaz'a gre: "Gzellik izafdir. Yni gzel mutlak deil, ferdlerle beraber deimektedir. Birok gzellikler vardr. Hepsi birer realitedir, haric bir hakkattir ve hepsi bir ruh vakaya tetbuk et mektedir. Gzelliin tenevvne sebeb, onu tem edenlerin baka baka oluudur" (shife: 46). "Se bebin byk bir ksm kendimizde olduu halde btn bir tesiri yalnz objeye atfederiz" (shife; 47). 7 Rhib Dubos'a gre : "His, san'atda gzeteceimiz yegne rehberdir. Fikir, zek bunun zerin de sonradan hkm verir. Herkesin hissi vardr. Bir cemiyet hislerinin gzel dedii gzeldir. Her san'atn dierinden ayr hususiyeti vardr. Mesel, resim meknla, iir ve m sik zamanla tyin olunur." Dubousse, san'at bir oyuncak veya yalan telkk eder. Btn modern nazari yelerin habercisidir (shife: 50). 8 Hutcheson'a gre, gzellik bakmdan mlhaza olunur: "Bi

rincisi, gzel fikri bil-vastadr. Y ni teemml ve istihsal mahsl de ildir. Gzellik, grnr grnmez bize tesir eder. En tam bilgi, bu hazza hibir ey ilve etmez. G zelliin ruhumuzda uyandrd fi kirler kendiliinden ve dolaysyle houmuza gider. Menfaat ve zarar dncesi bir eyi bize ho buldur maz. Gzeli gzel olduu iin seve riz" (shife: 60). ikincisi, "Bizde terbiye, alkanlk ve taklde tekaddm eden tabi bir idrk melekesi, bir gzellik duyumu vardr. Gzel hissi, dier hislerden ayrdr" (s hife: 61). ncs, gzelliin ne den ibaret olduu meselesinde y le der: "Bir eyin bulunmasyle o eyi gzel yapan ey vahdettir. Biz de gzellik fikrini uyandrmaa en kabiliyetli olan ekiller, kendilerin de, birlikle deiiklii birletiren e killerdir" (shife: 63). 9 Kant'a gre: Kant gzelli i keyfiyet, kemiyet, cihet ve sebeb bakmlarndan tedkk eder. "Keyfi yet bakmndan; bed zevk hkm, hisden evvel, ho hkm sonradr. Kemiyet bakmndan, gzellik ser best ve tabi' olmak zere ikidir. Be d zevk serbest gzelliktir. Husul hibir kayd ve arta tbi' deildir. Ferd olmakla beraber klldir. Tbi' gzellik u veya bu art ile veya mantk yoluyla idrk olunur. Cihet bakmndan; gzellik hazz, muhay yile ile mdrike arasnda kurulan ahenkli bir oyunun netcesidir. Se beb bakmndan; gzellikte gaye, iyilik, maksada uygunluk ve fayda gibi duygularn ve mefhumlarn ro l yoktur". Hulsa, Kant'a gre g zellik, mefhumsuz, klliyen hoa giden eydir (shife: 101-108).

www.KalemGuzeli.net

10 Fechner'e gre: Tecrb estetik bununla balar. Bu feylesof, gzelliin objektif unsurunu nazar olarak tyine almann imknszl na iaret ettikten sonra, faraziye leri brakp doru mahedelere ve tecrbelere dayanmtr. Mahede bize unu retmitir ki, derhal ho a gitmek kalitesini yksek derece de ve olduka saf olarak hiz olan ey, gzeldir. Demek oluyor ki g zel, essnda bir zevk ve haz duy gusudur. Fakat, zevk ve haz duygu lar psikolojik hdiselerdir. Bu se bebden dolay onlar psikolojik usllerle tedkk etmek lzmdr. Bu usller: Seme, hazrlama ve yap ma ve evde kullanlan eyann tedkki uslleridir. Bed hissin ve hk mn ne olduklarn anlamak iin idealist estetik gibi kark eylerin, g san'at eserlerinin tedkkinden hareket etmek deliliktir. Btn bu eyler, btn bu eserler, sonunda; izgi, renk ve zaman paralar gibi ok basit ve fakir unsurlara irca' olunmutur. Says mmkn olduu kadar ok olan orta bilgili bir zm renin takdirlerine tbi' tutulmas lzmgelen unsurlar bunlardr (shi fe: 181). 11 Lipps'e gre: "Bed rea liteyi, tek bana ekle id prensiblerle, yni deiiklikde birlik ve monarik tbiiyyet prensibleriyle zah etmeye imkn yoktur. Bed nesnede duyulur unsur dima psi kolojik bir i'in semboldr. Bu un sur onunla canlanm, ruhlanmtr. ite ancak bu surettedir ki, ekil be d bir kymet tar. Bu rhn pren sip, benlik hissinin eyaya izafe edilmesidir" (shife: 212).

12 Veron, Jean Marie Guyau ve Lalo gibi daha bz feylesoflar da, gzellii tecrbe yoluyla anlamaya almlardr. 13 Prof. Cell Es'ad Arseven de, San'at Ansiklopedisi'nde yle der: "Nazar estetik ilk nce leri modernler tarafndan ok ihml edilmiti. On sekizinci asrda, P. Andre 1741'de nerettii "Gzel Hakknda Bir Tecrbe" isimli kita bnda esas doktrin olarak (ordre) dzeni ve tabiatdaki hendeslii kabul etmitir. Bununla beraber, d gzelliin ruhun yaamasndan inti r ettii netcesini karmaktadr. Daha birok felsefeciler de estetik hakknda muhtelif fikirler yrtm lerdir" (shife: 539). b Bu Grlerin Hulsa ve Tenkdi: Gzellik mes'elesi beer zihnini trih boyunca igal eden bir dva olmakla beraber yukarki hulsalar dan anlald zere gzeli ve g zellii anlama ve anlatma mevzuu nu ilk defa Efltun ele alm, ondan sonra gelen birok feylesoflar da biribirinden farkl fikirler ileri sr mler, bir ksm kendi felsef sis teminin cb olarak bz mebde'lerden, bir ksm da tabiat ve san'at eserlerinden yryerek, bzs g zellii objede, bzs sjede, bzs her ikisinde, bzs ikisinin birleme sinde, bzs hakk, bzs izaf gr m ve bylece estetik metafizik, psikolojik, fizyolojik, filozofik, iti ma ve trih, nazar, tecrb ve mo dem ksmlara ayrlmtr. Btn bu feylesoflar, birok noktalarda birlemi grnmekle

www.KalemGuzeli.net

beraber, arptklar ve ayrldklar ehemmiyetli noktalar da y>k deil dir. Bu fikirler ve kanatler ksmen doru olabilir. Fakat kanatimizce hibirisi dvay halletmi grnm yor. Byle bir beraberlik mevcud olsayd, nazar ve tecrb yollara sapmaya ve modern usullere ba vurmaya lzum ve hacet kalr my d? Nazar sistemin en kuvvetlisi grnen "Kant" sistemi, nihayet ob jeden tecerrd ederek gzelliin mihrakn muhayyile ile mdrike arasnda bir oyunda gryor. Fakat, bu oyunun illetini gsteremedii iin tahmincilie kayor ve sistem de kendi kendisini ykyor. Tecrb sistemin kuvvetlilerinden grnen Fechner yolu da fakir unsurlardan zengin bir btnn, izgiden fevka lde gzellik, (1 = . + . + .) in nasl vcud bulduunu (tesir ve teessr bahsine baknz) zah ede miyor. Kald ki, bir eyin beenil mi olmas o eyin gzel olmas iin yeter illet olamaz. nk, bir eyi beenmek, takdir etmek, "g zeldir" demek baka; bunun haric realiteye uygunluunu tyin etmek baka; gzeli ve gzellii anlamak da bakadr. Herkes gzeli tanr, bunda phe yoktur. Asl dva ise o tannan anlamaktr. Btn ihtilf lar da bundan domaktadr. Bu tibarla bu mevzdaki u veya bu fik re ilim veya felsefe damgas basvermekle, onun, o kudret ve karak teri hiz olmas cbetmez. Bilindii zere, hislerimizin ii, dtan aldklar ihtizazlar sinir seyylelerine vermek, bunlarn da vazfesi aldklarn dima merkezleri ne ulatrmakdan ibarettir. Bed zevk ve idrk ise, merkez organla

rnda daha dorusu bunlar vstasyle (ben) de vukua gelen bir uur hdisesi, ruh bir olutur. Bu ise, yaanlan bir gzelliktir. Asl dva ise, d realitedeki gzel dedi imiz eydeki gzellie nazrdr. Halbuki, ihtizazlarda uurun bulun mad da muhakkaktr. Bu sebeple, ihtizazlarla alnan intiban, uura mal olurken araya hayl veya haf za veya vehimden doan oz para zitlerin mdhalesi bulunup bulun madn ne ile kestirebiliyoruz? Her idrk olunann behemahal ha ric bir realiteye tekabl etmesi ve tekabl hlinde intibak edivermesi zarur olsayd, dnyda cehle, ya lana ve aldanmaya yer kalr myd? Dolaysyla, burada btn o feyle soflara u suli sormak zihne geli verir: "Limonu grnce veya adn iidince azmzn sulanmas gibi, bir eser grnce, kafamzdaki mkteseb duygu ve bilgilerimizin feda si ile bizde n ve ser bir zevk ve drk hsl oluyor da derecesi ne olursa olsun buna, ihtizazlardan uura geen, objeden gelme, ser best, saf, mefhumsuz gerek br es tetik gzellik zevk ve idrki duyu yorsak, bununla kendimizi ksmen olsun aldatm olmuyor muyuz? ihtizazlardan gelenle fedalerden ge leni bize o anda temyiz ettiren ne dir?" Onun iin, gerek nazariyeciler ve gerek tecrbeciler obje ile sje arasnda bir intibak, idrk ve idrk edilen arasnda bir tesadf ve bir lik aramak lzumunu duymular; ki misi, gzelliin hislerle idrk edilemiyeceine, gzellik hissinin ayr olduuna; kimisi ahenkli oyuna, ki-

www.KalemGuzeli.net

misi bir topluluun hkmne ve sa hiciliine uymay zarur grm, bu suretle gzelin ve gzelliin anla ldn sanmlardr. Bu yzden, ne nazar, ne de tecrb estetik, bal bana bize matematik, kimya, fizik, mantk gibi msbet ve kat' bir netce va'd edemedii halde; es tetie, yukarki tariflerde grld gibi ilim karakteri isnad etmek kanatimizce doru olmasa gerek tir. Bizde eskiden buna marifet ve ya fen denilir ve byle demekle, msbet bz hakkatlarn mevcud ol masna ramen, mevzuun btny le bir kanun hline henz gelmemi olduunu anlatmak istenirdi. Gerekten, estetik tedkikler ge rek metafizik ve psikoloj'ik ve gerek fizyolojik ve filozofik bakmlardan mtemadiyen deimekte olduu halde, on sekizinci asrda balayan ve "modern estetik" diye kitablara geerek zamanmza kadar srp gelen fikir ve kanatlerin, bugnk yeni fizik ve fizyoloji ve psikoloji ile, Einstein ve ruh nazariyeleri kar snda yeri kalmam olduundan, "modern estetik" tbiri de artk mnsn deitirmitir. Bugnk anlaya gre "estetik", tabiat ve san'at eseri gzellikler iinden his simize yerleen bed gzel ve g zelliin mhiyetinden bahseden ve tecrbe ve nazariyelerden faydala narak felsef idrke yol aan ve bu suretle san'atn inkiaf ve tekm l imknlarn arayan br sistemdir. Bu sisteme gre; ne hilkatte, ne de san'atta, gzel ve gzellik tek bir varlk deildir. Onun iin, her san'atn kendine mahsus bir mev zuu ve onunla mtensib has bir estetii mevcuttur. Bu estetii obje

de tahakkuka dayanan huss bir teknii, muayyen metodlar ve pren sipleri, bunlar zah eden kanunlar ve nazariyeleri, mahede usulleri ve tecrbe yollar, idrk artlan, anlama ve anlatma ekilleri vardr. Bu tibarla her san'atn ve her gzel san'atn birbirinden ayrlan hususi yetleri ve mmeyyiz farikalar ol mak zarurdir. Onun iin, birisini bilmek dierini bilmeyi cb ettir mez. Fakat, imkn nisbetinde yar dmc olabilir. Daha tede dier bi risiyle bz noktalarda birleerek, felsef idrke ykselmeye yarar imknlar verebilir. Bylece, tabiatdan, hayatdan, dier san'at eserle rinden yardm isteyebilir; mimarlk, ressamlktan, heykeltra da bunlar dan san'at lehine faydalanabilir. Byle olmakla beraber, resim este tii mzik estetiini, bunlar iir ve ya raks estetiini, sonuncular da yaz estetiini retmez ve anlat maz. Belki bz yerlerde ve hallerde benzetme ve temsil yollarndan yar dmc olabilir. Bu sebeple, isabetli bir estetik ilim veya felsefesine yk selmek iin, yalnz nazariyelere ba lanmak kadar tecrbelere bal kal mak da hataldr. nk tecrbeler stne kmayan, nazariyelerden faydalanmasn bilmeyen san'at ek sik kalr, realiteleri deitirebilecek bir san'at, tecrbelerin stne k mak zorundadr. Bu hususta tek yol, gemiin ve gnn bilgi ve tecr belerini birletikleri noktalarda alp, ayrldklar cihetleri tecrbeler ve nazariyelerle mtlea ederek yeni zah ve ikml imknlar arayp bul maktr. Bunun iin, bu sistemin en ay rc vasf, realite ve tecrbelerden

www.KalemGuzeli.net

ilm ve felsef nazariyelere yksel mek, san'atn ileri inkiaf bahsin de dier msbet ilimlerden fayda lanmasn bilmektir. Objeden sjeye, aadan yukarya gemek, fen den ilme, ilimden felsefeye giden basamaklar ka ka, tabiat ve ha yat kanunlarna intibak ede ede san'at tatbkat iinde kvamn bul mu felsef aratrmalarla daha ileri bir tekmle ykselmektedir. Her kademede insan duygu ve bilgisi nin, zek ve faaliyet kudretinin muayyen bir seviyesine, bu veya u aptaki bir toplulua hitb edebile cek yeni bir olua ykselmektir. nk insanlar, beden cihetinden olduu kadar, ruh hayat ve faali yet bakmndan da birbirlerine ben zemeyen, doutan kazanlm o ka dar hususiyetleri hizdirler ki; bun lar nazara almadan, mahedeleri bu hususiyetlere gre ayarlamadan, u veya bu gzeldeki gzellii an latmaya almak ve byle ayarsz ve kontrolsuz mahede ve anlama lardan, obje nm ve hesabna ind hkmler karmak isabetli bir ha reket olamaz. Piyano almasn bil meyenden bir ark alvermesini istemee hakkmz olmad, saati mizi kunduracya tamir ettirmek aklmzdan gemiyecei gibi, bir mzisyenden bir resim gzelliinin zh istenemiyecei phesizdir. Bunun gibi, saz estetii ile sz es tetii, resim gzellii ile yaz gzel lii anlalvermez. Birinin gerektir dii mahede ile dierinin zevkine erilmez. urada ve u zamandaki toplum vicdannn u veya bu san'at eserine id zevk lleri ve kymet
(1) Trke Szlk - shife: 218.

hkmleri, baka bir toplumun vicdan ve zaman iin, amayan ller olamaz. Eer gzel ve g zellik dediimiz e'niyet (yeniden olu), objede mevcud bir realite ise bu, sjelerin nisb ve izaf olan e' niyet hkmlerine tbi' bir ey ola maz. Bu sebeple, imdiye kadar ne nazariye ve tecrbecilerin, ne de eski ve yeni modern estetikilerin el srmedikleri yaz gzellii hak knda da arzettiimiz yukarki mah zurlar, itirazlar ve mlhazalar ba his mevzuu olabileceine gre, bi zim iin yaplacak ilk i, "Gzel san'atlar nelerdir? Yaz san'at bun lardan mdr? Bunlar arasndaki mevkii ne olabilir? Yaz gzelliini idrk iin zihne nasl bir yol amak cbeder?" suallerini cevablandrmak olacaktr. 2 GZEL SAN'ATLAR NELERDR? a Tarif ve zah: "Gzel san'atlar; edebiyat, m zik, resim, heykel, mmarlk ve ti yatro gibi insanda meftunluk ve hayranlk uyandran san'atlar ki gerekletirdikleri eserler ancak, ha yat ve tabiatn ince bir duygu ve stn bir sezgiye dayanan ayr bir grle grlebilmesiyle meydana karlar" . Felsefe ve estetik trihinde e idi i terfihlere uram olan gzel san'atlar, Hegel'e gre srasiyle: "Mmarlk, heykeltralk, resim, m zik ve iir olmak zere betir. Bu tertibde, san'atn mimarlktan iire doru ykseldii, maddenin hafif ledii, ruhun derinletii, maddenin
1

www.KalemGuzeli.net

ruha doru bir ykselii grlr" . Bu ykseli, insan ruhundaki tek ml seviyelerinin birer ifadesi bu lunmas tibriyle dikkati eken bir mhiyeti hizdir. radesiyle madde den tecerrd etmesini bilmeyen ve tecerrd edemeyen bir ruh, madde nin emri altnda kalacandan irad tekmle eremez. Bilgi ve duygusu nu fil ve amel ve gzel bir su rette tatbik etmek demek olan san'at lehinde, maddeyi emri alt na alamyacandan gzel san'at seviyelerine de ykselemez. Halbu ki gzel san'atlarn ve hatt um m olarak san'atlarn asl hedefleri, ruhlara maddeden irade ile syrl may ve ona dnp daha ileri ibd'lar ve gayeler lehinde emri alt na almay renerek irad tekm ln yollarn amak olduundan, beer ruhu ideal gzelliklere ve me tafizik estetie ne kadar vkf olur sa, ibda' kudreti o kadar hareketli, veld ve madd eyay emrinde kul lanmak melekesi; daha ileri gaye lere evrilmek imknn kazanaca ndan, gerekleri yeni yeni ibd'laryle deitire deitire, ferd ve cemiyet haytnn ykselmesine ve olgunlamasna daha iyi hizmet et mi olur.
1

dar geen medeniyetlerde, bugn k anladmz mnda yaz gzel lii diye bir ey bilinmediinden, ona san'atda bir yer aramak da d nlmemitir. slmiyet'in zuhurun dan sonra da Garb'da, gzel yaz karlnda kullanlan Calligraphie ve bunun bz yazlarda grlen tezyn ekilleri, trih boyunca, m mr tezynt arasnda resmin bir u'besi olarak mtlea olunmu ve yazma deil, resmetme bakmndan deerlendirilmitir. Geri gotik ya zlarda, majskl harflerde ve umu miyetle yaz kullanan milletlerin el yazlar arasnda, hafif kaliteli bir hoa gitme karakteri gsterenler vardr. Fakat, estetik bakmdan bir fevkaldelik arzetmediklerinden, zi hinleri megul etmemi ve gzel san'atlar arasnda bir yer ayrmak; dn de, bugn de bahis mevzuu ol mam ve olmamaktadr. b Hat San'at San'atlardandr: da Gzel

Yukarki tertbe sonradan tiyat ro, raks ve son zamanlarda fotoraf alma ve renk verme gibi bz san'atlar da katlm ve fakat hat san'at n bu tertbin neresine koymak ge rektii hakknda ne Garb'da, ne de ark'da esasl bir fikir ileri srlm deildir, islmiyet'in zuhuruna ka

Lkin hat san'at, islm'da hem mmtaz bir ekol ve estetik, hem de bir kymet hlini aldktan sonra, yer yer ve kol kol inkiaf ve tekemml ederek hiz olduu fevkaldeliiyle gzel san'atlar arasndaki yerini fiilen alm bulunduu halde, bu nun farkna varmayanlar veya varp da kt bir maksad gdenler, "Garb tarihilerinin detlerine uyarak, bun lara da mmr tezynt deyip geivermilerdir" . Geri, Kf, Sls ve Ta'lk Cel'leri ve Msenn'lar gibi bide ya
2

t) Estetik Trihi - shife: 127. (2) Prof. smail Hakk Baltacolu ilahiyat Fakltesi Mecmuasndaki makalesinde bu noktay bu cmlesiyle tebarz ettirmitir.

www.KalemGuzeli.net

zs olarak kullanlan ve bu suretle mmr tezynt arasnda da yer al m olan yazlar yok deil, oktur. Fakat, bunlarn mmr tezynatda kullanlmalar, gzel yaznn mmr tezynatdan olmasn gerektirmez. Mushaf'lar, czler, Hilye'ler, kitablar, murakka'lar, kt'alar, mekler, fermanlar, i'lmlar gibi nice mevzu larda yer alm nice yaz eidleri ve gzellikleri vardr ki, bunlarn m mr tezynatla hibir mnsebetleri yoktur. Bir karikatr, bir mzik parasn, bir piyes veya iiri bu haysiyetleriyle mmr tezynatdan saymak aklmzdan gemedii gibi, gzel yazy da nev'i ne olursa ol sun bu estetik haysiyetle mmr tezynatdan saymak ve mmrnin veya resmin bir u'besi gibi mt lea etmek, hakszlk olur. Dolaysyle, ne bunlara, ne de bunlar bize salayan hat san'atna lyk olduk lar yerin garb kitablarnda ve g zel san'atlar arasnda imdiye kadar verilmemi olmasn gzel yazya deil, bunu takdr edemeyenlere it bir eksiklik olarak anlamak, ilim ve hakkate daha uygun olur. Yukarda estetik hususiyet bah sinde geen izahlarmz ve Hat san'atnn farikalar ksmnda arzedeceimiz hususlar gznne geti rilince; hat san'atna, gzel san'at lar arasnda yer vermenin zarur olduunu takdr etmek mkl ol maz. Geri, yaz estetii ile cidd sretde megul olmak lzumunu duyan bz lim ve san'atkrlar bu san'ata resimle msik arasnda yer
(1) Prof. smail Hakk Baltacolu bu hususu kayd ve tercih eder. (2) Estetik Trihi - shife: 50. (3) Altn Zincir - shife: 8-9.

vermiler, resimden stn ve mzikden geri grmler; fakat, bunu doru grmeyenler, "Yaz, nev'inde 1ek bir san'atdr" demilerdir ki , kanatimizce dorusu da budur. Ehemmiyetli olan bu noktann zhn ayr bir bahse alyoruz.
1

dir:

c Hat San'at Nev'inde Tek

Efltun ve Aristo gibi eski fey lesoflar "san'atn temeli takliddir" demilerdir. Nitekim Feylesof Dubos bunu yle anlatr: "San'atkrlar, hakk ihtiraslar uyandracak objelerin taklidleriyle bizde sun' ihtiraslar uyandrrlar. Taklid edilmi objenin uyandrd intiba, hakk objenin uyandrd intibdan ancak iddet tibariyle farkldr. Taklid, taklid edilen obje den dima zayf sretde messir olur. Bu suretle, san'atn bize arzettii taklidler, iddete asllarndan daha az tesir ederler" . Geri, san'at "bir ey, olduu gibi veya olmas lzmgeldii gibi yhud san'atkrn yaad gibi izhrdir" ve "san'atn hakk hedefi realitenin deitirilmesindedir" de niliyor. Fakat, bu szler, yukarki hkme aykr deildir. nk, bun larn her birinde bir asl gzetilmi ve bunun zerinde veya etrafnda dnp dolalmtr. Bundan dolay, byle bir asl yoksa san'atn da ko nusu yoktur, konu yoksa san'at da yoktur. Onun iin san'at hangi m nda alnrsa alnsn, gayesi ne olur sa olsun, onda bilerek veya bilme2 3

lahiyat

Fakltesi Mecmuasndaki

makalesinde

www.KalemGuzeli.net

yerek ne kadar ifrata veya tefrta dlm bulunulursa bulunulsun, hepsinde tabatda veya hayatda mevcud bir asln etrafnda dner do lar, bununla bal bir san'at eseri de, deerini o asla ball nisbetinde kazanr. iir gibi maddeden uzaklaan ve ruhlaan san'atlar da, bu esasdan hri deildir. Yazya gelince; onda, dier san'atlarda g rlmeyen bir hususiyet vardr. Bu hususiyet, ruhdan doan ve tabatn stnde bir ftrat karakteri arzeden fevkaldeliidir ki, bunun bir ben zerini dier san'at eserlerinin hibi risinde grmeyiz. Biroklarna garib gelecek olan bu nokta, San'atn mmeyyiz farikalar bahsinde etraf lca zah olunacaktr. Burada, mevzumuz bakmndan zah iin, yaz nn mehur bir tarifi ile yazmann iki esasl safhasn gzden geirmek lzmdr. nce tarifini grelim: "Yaz; cismn letlerle mey dana kan rhn bir hendesedir" . Her gzel yazda bu hendesenin hs bir mislini buluruz. Bunun na sl zahir olduuna dir Yaznn do uu bahsinde etrafl zahlar gele cektir. Bu tarifi, yazma bakmndan iki safhada mtlea edelim.
1

veya teknik almalardan toplaya rak beller. Zihnine nak ve hafza sna mal eder. Fiilen yaza yaza san'atlamaya balayan ruhu, i or ganlarn kendi leminde gizliden gizliye bal arsnn kovannda petek yapmas gibi ftr ve tabi bir surette ileye ileye, yaznn ru h hendesesi iinde kaynar gider. Bu hal devam ettike olgunlama da devam eder. Bu safhann, dier san'atlar kazanmaktan pek fark yoktur. kinci safha: Lkin eline kalemi alp da artistik yazmaya geince, ar tk, tabat ve eyadan, haytn her hangi bir tezahrnden, rnekler den, meklerden hibirisinin takldini hedef edinmeden; san'at ru hunda kvamn bulmu bir hende seyi yepyeni bir ftrat (yaratlma) hlinde ibda' ederek da verir. Verirken, kendi iinde yaad ru h hendeseden baka bir eye uy mak veya balanmak lzum ve ihti ycn duymaz. Da verdii suret zerinde silme, yeniden yazma, tas hihler yapma gibi ilerle uramas, br ressam veya heykeltra gibi tabiatda mevcud bir asla ve misle intibak iin deil, madd hendese iinde ruh hendeseyi salayp ahenkletirmek ve bu ahenk ile te cell edecek sureti, ruh hendesedeki ftrat mekine intibak ettirmek iin dir, intibak ettirebildii takdirde o ftrat, btn bedati ve hviyeti ile dda bed' bir realite olarak tahak kuk eder. Arzettii suret, artk kinatda tabi ve sun' hibir eye te kabl etmez. Balbana bir ftrat gibi varlkda yer alr.

Birinci safha: Yaznn madd hendesesiyle alkal olan ve ilk un surlar tekil eden izgileri ve bun larla yaplan ekilleri herkes gibi hattat da, nce ksmen tabatdan ve eyadan, ksmen yaz eidleri ve rnekleri zerinde mtlealardan, ksmen bir mek zerinde pratik
(1)

slm - Trk Ansiklopedisi - cild: I, shife: 155.

www.KalemGuzeli.net

ite, yan gzellii dediimiz zaman, madd hendese iinde yer alan ve bir benzeri bulunmayan, ruh hendesenin ifadelendirdii bu ftrat gzellii'ni kasdederiz. Bu se beple, ruh hendesenin ve ftr ka rakterinin hkimiyeti bakmndan, hattat, mekini akndan almakda ve ak mekini kendinde bulmaktadr. Dier san'atlar ise, meklerini akla rnda bulsalar bile, aklar mekle rini tabat ve hayatdan almaktadr. Demek ki hattat, yazarken, bu ha yat ve kinatn stnde gibi es rarengiz bir lemin feyizlerinden nasb almakta, bir elma ekirdeine benzeyen san'at ruhu, daha doru su si bu nasible mtensib ola rak- inkiaf bulmaktadr. Tpk o e kirdein iine depo edilmi metafi zik ieklerin, yaprak ve meyvele rin, gzellik ve lezzetlerin topraa dp de altdan stden, sudan ve gneden, havadan ve maddeler den gdalanarak inkiaf etmesi ve olgunlamas gibi. Bu sebeple yaz san'atnn; m hiyeti, teknii, ortaya k artlar, sebebleri ve gayesi bakmndan di er san'atlarla bir benzerlii bulun sa bile, oluu tibriyle hakk mev kiini onlarn da stnde aramak ve nev'inde bal bana bir san'at ola rak anlamak lzmgelir. Bu lzumu daha etrafl bir sretde anlamak iin, bu san'atn dier san'atlarda bulunmayan huss farika (ayran vasf) larndan bzlarna bir nazar atfetmemiz mnsib olur. d Hat San'atnn Hussi Fa rikalar: Bunlar balca, 1 Terkb, 2 Seyyliyet, 3 Metanet, 4

El ve kalemle yazma, 5 bda', 6 Tahrk, 7 ll olma, 8 Gzellik hususiyetleri olup srasyle gzden geirelim. I Terkb hususiyeti: Yazma denilen terkb ameliyesi, bu san'a tn en esasl farikalarndan birisi ve belki de birincisidir. nk bu bu lunmazsa dierlerine de yer kalmaz. Bu san'atda terkb, dier yazlarda grlen izme ve ekillendirme de mek olmad gibi, resim yapmada ki tersm ameliyesi gibi yaz yapmak veya takld etmek demek de deil dir. Birtakm fakir unsurlar, madd hendese izgilerini sdece toplayvermek, u veya bu ekil altnda sralayvermek, biribiri zerine ge lii gzel bindirivermek veya bir birine kartrarak yvermek de mek de deildir. Belki: Hat san'atnda terkb, ruh hendeseyi muayyen bir mevzu zerinde ve en gzel bir tarzda bnyeletirircesine can landrarak bir vahdetde nizamlamak, nizaml birok vahdetleri bir henkde dzenliyerek bir ftrat gzellii halinde ifadelendirmektir. slm yazlarnn hemen hemen hepsinde hkim bir kanun olan bu ess tatbik etmenin her eli kalem tutana myesser olmad da bir gerektir. Bu yazlar arasnda gr len farklarn ou, bu terkb kanu nuna fiilen intibak edip edememe nin zarur birer neticesidir. Yaz bellemek, bu san'at kazanmak iin yaplan terkb ameliyeleri bu mn ca bir terkb deil, belki buna g trecek olan bir egzersiz ve takld safhasdr. Bu ksm yazlarn asl terkbe ykselebilmeleri iin bz teknik artlara filen riyet mecb-

www.KalemGuzeli.net

riyeti vardr ki, bunlar zerinde ile ride ayrca duracaz. II Seyyliyet hususiyeti: Bir yaz bnyesini terkb ederken, ilk unsur olarak yer alan harfler, biribirine ilimeye, taklmaya, sa ve soldan bitiip kaynamaya (ttisal ve infisl bahsine baknz) ve by lece itima bir birlik ifde etmeye son derecede kabiliyetli olduklarn dan, bunun cb olarak her harfin yerine gre eidli bnye deime lerine uramas, terkb iini alabil diine geniletmi, zenginletirmi, hal ve makama uygun ince vaziyet ler almaa imkn vermitir. Bu de imelerde ve birlik nizmna gir mede harfler, cevher denilen en esasl ksmlarn her yerde ufak farklarla muhafaza edebilmeleri sa yesinde yalnz ve bir arada durum larnn gerektirdii hallere intibak edebilecek elstik bir kabiliyet al m ve bu sayede madd hendese, istidad ve kabiliyetlerin, bilgi ve tecrbenin kuvvetiyle mtensip olarak ruh hendese iinde yourula yourula erimi ve yazlar bir seyyliyet hususiyeti kazanabilmitir. Bu karakteri, bir menba'dan kaynayan suyun, arazinin tabi mey line gre kendi hziyle yollar bula rak hibir sun' mdhaleye uramakszn akp gitmesi hline benze tebiliriz (Kalem cereyan ve fiil ahenk bahislerine baknz). Bu sa yededir ki, yaznn bedati; tabatn yannda deil, iinde yaanabilen bir ftrat karakteri ifde edebilir hle gelmitir. Dier bir ifde ile; her san'at eserinde aradmz ifde canll, suret parlakl yazda kendine hs bir ehre ile tecell

eder. Cel yazlarda bunun daha muhteem rneklerini grrz. Fakat tiraf edelim ki, byle bir /az, hakk mnda canl bir mah lk da deildir. Belki, san'at ruhu nun bnyede kalemle resnr ve nak olunmasndan doan ruhi hendese nin bed' karakterlerini tayan mad d bir sretden ibretdir. Lkin bu suret, haliyle yle bir ifdeyi h mildir ki seyyl olan bu hl, baka hibir san'at eserinde grlmez. Biz bu seyyliyet hlini "Ne canl, ne cana yakn, ie akan bir hli var" gibi kelimelerle anlatmaya alrz ve bu kelimeleri, dier san'at eser lerinde kullandmzdan farkl bir mnda sylediimizi de biliriz. Zr bu hususiyeti baka san'at eser lerinde grmeyiz. Fakat, yaznn bu seyyliyeti yannda daha dorusu iinde bir de metin olma vasfnn bulunmas lzumu dnlrse, bu iki karakteri bir yaz bnyesi ze rinde henkletirebilmenin ne zorluklu bir i olduunu anlamak m kl olmaz. Yaznn seyyliyet husu siyetine estetik bakmdan bz neti celer terettb eder ki, Ahenk bah sinde zah olunacaktr (Manev ahengin zh'na baknz). III Metanet hususiyeti: Ter kb kanununun asl hedefi, yaz bn yesine ruh hendesenin gerektirdi i metaneti salayabilmektir. n k bir yaz ne kadar metin yazlm olursa, o nisbetde gzel olur. Nite kim, eyhlislm Hasan- Sincr "Bidat-l Mcevvid" adl eseri nin mukaddimesinde, "Gzel yaz halvetli olandr. Halvetli yaz da metn olandr" diye ifde eder. Bu metanet nce yaznn madd hendesesindeki mkemmeliyetle tahak-

www.KalemGuzeli.net

kuk ediyor gibi grnrse de, hakkatde ruh hendesenin madd hen deseyi kendi metaneti lehinde kulla nabilmesine baldr. Gerekten, Ma'kl'de olduu gibi donuk hen deseye brnm bir yazda munta zam yontulmu bir ta metaneti ka dar sertlik duyulabilirse de, estetik yazda aranlan metanet; tutmu, ta kesilmi bir imento metaneti deil, ruh hendesenin ifdesindeki seyyl metnetdir. Bunu, u misl ile daha ak ifde edebiliriz: Bnye teekkl bakmndan grbz, shhatli, kuv vetli grnen ve gzler yldran bir pehlivann bu grn hakkatde madd ve zahir bir haldir. Onda aranlan asl metanet ise, ona bun lar salayan ruhunun manev bir zayfla, gizli bir hastala mbtel olmasnda, irdesinin ve rhaniyetinn kuvvetli bulunmasndadr. Korkak, gab, imknlardan istifade yi dnemiyecek kadar beceriksiz, birka dakka sonra tknefes oluveren, sert bir kaya gibi durmaktan baka bir rol alamyan bir pehlivan la, evik, zeki, tedbirli ve mukave metli, yerine gre pasif, yerine g re aktif olabilecek kadar elstik ve seyyl bir varlk ifde eden pehli van arasnda ne kadar fark varsa bir yaznn madd ve ruh hendeselerindeki metanetler arasnda da o kadar fark vardr. te, san'atda aranan ve tahak kukuna allan asl gzel yaz, g ze sert grnen ve ruha donuk bir ta katl telkn eden deil, yaza nn ruhundaki ve bundan doan ru h hendesedeki metaneti ve bu me tanet iinden szlp gelen cana yaknl tanttran ve ruhu, seyyli-

yetiyle istl eden yazdr. elik, tahta, mukavva, lstik arasndaki metaneti nasl ayrdedebiliyorsak, yazlar arasnda da byle dereceli metanet sezmek dima mmkn dr. Maamfih, yazdaki metanet, yazya mnhasr bir hususiyet oldu undan bir aynn dier san'at eser lerinde grmeyiz. Bunlarda grlen metanet, asllarndaki metanete nis betle tyin ve takdr olunduu hal de, gzel yazda dorudan doruya takdr olunur. Bu, yle bir metnet dir ki, yaznn madd hendesesinde, metaneti kendi seyyliyeti iinde eriterek estetii lehinde kullanr da, yaz hem akc ve yumuak bir ka rakter gsterir, hem de nfuz edile meyen bir mukavemet hissettirir. Estetik deeri de, bu iki metanetin bir seyyliyet iinde arzettii henkden okunur. Fsun ve cazibe hli bu mertebede kendini gsterir. Maamfih, bir yaznn bedati iin, metanet balbana bir mil de de ildir. Daha baka eylerin de bu lunmas gerekir ki, bunlara yerleri geldike temas olunacaktr. IV El ve kalem hususiyeti: Terkb hussyeti'nin tahakkuku el ve kalem hususiyetine baldr. n k, hat san'atnda estetik yaz ne izmedir, ne de umm mnda yaz madr. Belki terkb hussyeti'nin ve estetik cablarn artlar iinde; el ve kalemin, huss bir teknik takibiyle yrtlmesidir. Byle bir yrtme de, dier yazlar, yazmalar ve yaz larda bulunmayan ve baka san'at larda grlmeyen bu el ve kalem hususiyetinin yle izleri tezahr eder ki, her birine "san'at ruhunun maddeye aksetmi izleri ve suretle ridir" diyebiliriz. El ve kalemle bu

www.KalemGuzeli.net

tarzda bir yazma, hibir yazda ve hibir san'atda bulunmayan bir fa rikadr. Bu mnca, yaznn el ve ka lemle yazlmas ve kalemlerin yaz nevi'lerine gre muayyen bir kaln la tbi' tutulmalar ve bir kalemin haf ve cel seyirler iinde rol ala bilmesi, yni; muayyen haddin al tnda ve stnde derecelere inip kabilmesi terkb iini daha ince bir hle getirmitir. nk bu hl ve ta vrlarn her birinde gereken ruh hendesenin, dierinden azok bir farkla tatbk edilmesi, harf ve keli me bnyelerine yeni yeni estetik karakterler bulup katma iini de do urmutur. Btn bunlar el ve ka lemle u veya bu kayd ve art al tnda inceden inceye, en bed' bir suret lehinde ilemek, en kaln ka lemlerin karacaklar harf ve keli me bnyelerine ayn incelikleri ve karakterleri verebilmek, her birinin hususiyetini en bed' bir suret iin de tebarz ettirmek, yazann kendi canndan koparp o surete katmak kadar mkl bir i olduu iin; terkb ameliyesini, seyyliyeti daha ileri gtren bir mhiyette baar mak ve ayn zamanda metaneti de salamak zarur olduundan; san'atkr, dier san'atlarda grlmeyen daha ince bir faaliyetin gidiine uy gun bir surette el ve kalem yrt mek zorunda brakmtr. Geri, bu zorlu ide en mhim rol, el ve kale mi ilgilendirmekle beraber, san'at krn bu hususlara id bilgisi, kud ret ve istei, cehd ve dikkati kf olmayp "meleke" denilen olgunlu a ermi bulunmak da, en esasl artlardandr. Bu artlara riyet sa yesindedir ki, hat san'at slm'n

elinde ve kaleminde, yepyeni bir hl ve kymet kazanmtr. V bda' hususiyeti: "Yepye ni" dedik. nk yazdaki ibda' ve bedat, nisb olmakla beraber, di er san'atlardaki ibd'lardan bam bakadr. Gzel san'atlar trihinde ve estetik leminde beer faaliyeti ne yeni bir devir ve saha am olan bu san'at, beer ruhunu, tabat ve eyay takld temaylnn ve kabuklam alkanlklarn st ne kararak, ona san'at ve bedat sahasnda ve ruhunun enginlerinde yeni ufuklar gstermi, kinat her ynden mtlea ettirip, ruhunda sin direcek hle getirdikten sonra; nis b olmakla beraber, yeni bir ftrat ifde edebilecek kadar kuvvetli bir ibda' ile hilkatle tabat arasnda yer alan, yni "ftr bir beda" sunabil menin imknn gstermitir. Byle ce, beer zevkini ve duygularn, taklidlere dmekten kurtarp, daha yksek, daha ince, daha esrarengiz bir alma seviyesine kabilmenin mmkn olduunu retmektedir. Bu hle, dier san'atlarn hibirisin de rastlyamayz. Bu szmz, onla r hafif grmek ve kmsemek de mek olmayp; maksadmz, yaz g zelliinin onlara bedat leminde yeni bir rnek saylabilecek kadar grlmeye deer olduunu ifdedir. Mesel, gzel bir Sls veya Ta'lk veya bunlarn Cel'leri ile ya zlm bir levha, msikye tatbk edilebildii takdirde, msiknin ne renk alacan imdiden kesdirmek mmkn olmamakla beraber msi k stadlarnn bu mevzuda yapa caklar etdler, Bat mziinde ehemmiyetle yer alm olan "mef-

www.KalemGuzeli.net

humlu ve manl mzik" gibi, hatt ondan daha enteresan yeni bir san'a tn domasn mmkn klsa gerek tir. Bir artla ki, mzisyen, yaz este tiini bilir ve anlar olsun. Yaz estetiinin ve tekniinin resme ve mmrye de tatbk mm kndr. Mesel, gzel yaz estetii zerine yaplm bir bina, kurulmu bir park, henkletirilmi bir kpr... gibi eserler, gzel bir yaz gibi, g nlleri ruh hendeseleriyle de bir dereceye kadar alkalandrabilr. Nitekim, bu san'atta byle bir tatbik eklinin ibtid ve ufak numuneleri ni, resimle yaznn kartrlm r neklerinde grrz (Hat san/atnn dier san'atlarla mnsebetleri bah sine baknz). Msenn yazlar ve turalar byle bir fikrin mahsl dr. Her biri ayr bir etd mevzuu olacak kadar ehemmiyetli olan bu iler, kalb ve irca' kanunu'na daha yeni ve daha geni bir tatbk saha s bulmak demek olduuna gre, bugn iin ham bir hayl grnen bu fikirden ileri medeniyetlerin is tifde etmi olmalar aykr grle mez. Hsl, ibda' hususiyeti biri ya zlara, dieri yazanlara id olmak zere iki bakmdan tedkka deer bir mevz'dur. Yaz bakmndan; zengin, ince bir kymet ifde eden bu hususiyet, yazanlar elinde mte madiyen eidlenmi; telkkye, mo daya tbi', gelip geici, gze srr olmakla kalan gzellikler stnde, gnlleri ve basretleri byleyen karakterleriyle asrlara hitb eden aheserler de vcd bulmutur. Bu ksm yazlar, dierlerinden ayrd
(1) Tuhfe-i Hatttn - shife: 621.

edilmek zere Cenh- tvs ( Ta vus kuunun kanad) diye vasflandrlagelmitir .


1

Fakat, burada bir noktay ak lamamz lzmdr: Cenh- Tvs t biri bir stlah olmakla beraber, hat san'atnn ideal bir ifdesi deildir. Ancak, bedati yksek yazlara ve rilmi mecaz bir etiketdir. nk, bu san'atda ibda' ve bunun san'atkra va'd ettii saha o kadar geni tir ki, hattat bu genilii sezemeyip de kendisine ideal olacak mahhas ve muayyen rneklere balanp kal d takdirde, kendisini takld ile erevelemi olaca; bu ise san'atn gayesine aykr bulunduu cihetle, yksek san'at dahleri kendilerini byle bir kafese hapsetmekten her zaman uzak kalmlardr. Kaleme h kim olan (bu bahse baknz) san'atkrlar, ibd'larnda hibir kayd ve art tanmazlar, o geni imkn saha snda bizzat yaza yaza, ibd'lar iinde yksele yksele ceveln et mek isterler. nk onlar una kani' olmulardr ki, bir san'atkrn ruhu, o gibi esrarengiz, madd lemler den ok daha geni ve zengindir. Elverir ki, bu genilik ve zenginlie fiilen intibak edebilecek ak ve kud reti zerinde duysun, deki Rabbn meki ruhunda bulsun. Bu kudreti hiz bir el, kalemle yazarak mevcd rnekler stnde bir bedatin tahakkukunu grmek merakiyle eserler sunmaa alr ken, kendisini "ilh bir beenmemezlik" duygusunun inelediini sezer ve her inelenmeden ilham

www.KalemGuzeli.net

alarak mevcudun zerine daha g zelini ekleme gayretiyle, cenh- ta vus gibi etiketlere kaplmamaya, yeni yeni bedalar vermee alr. San'atkrn durumundaki bu nez ket ve arlk dnlrse, bu san'at da, bilhassa ibda' bakmndan beer kudretinin stnde bir i'cz ve te sirin hkim olduu ve Kur'n'daki Kasem"in ehemmiyeti ve esraren gizlii bir dereceye kadar anlalr. Bu anlalmadan sonradr ki, tahrik hussyeti'nin incelii kendini gs terir (Fiil ahenk bahsine baknz). VI Tahrik hususiyeti: Tahrik, "kalemi hareket ettirmek" demek ise de, dier san'atlarda grlme yen bir hususiyet ve ehemmiyeti ve o kadar da etin zorluklar vardr. En olgun bir san'atkr bile, btn mrnce bununla gremekten kur tulamamtr. nk, yazarken elde faaliyete geen kalem, yerine gre tam veya yarm, yhud te iki ve ya te bir tavr ve hareketlere t bi' olmak zorundadr. Her birinde, yerine ve cbna gre ar, hzl veya ikisi ortas, hafife veya bas trarak, dz, eri, krk, birden ve ya para para hareketlerle ine ka, ala bkle, kvrla dolana, ya y la loplana, bozula kapana yrr ken kalem cereyann, kalem hak kn, kalem takntlarn harflerin tabiatlarna uygun olarak vermek suretiyle, ahenkli bir vahdet hlin de gayeye ermekde ve bylece en kk paralardan noktalara, nok talardan dz hatlara, bunlardan k rk veya eik sathlara, donuk dik liklerden bir ifde tayan gayet muntazam mnhanilere kadar gide bilmektedir.

ite, yaz estetii tahrik denilen byle bir dokuma ile bn/eye ile nir ve ilenirken, mahslnn bir "ftrat" karakteri gstermesi aranr. Btn bu safhalarda san'atkr yar dmc vstalardan ne kadar zde ve mstan kalabil irse, yaz da o nisbetde ftr karakterini gsterme ye imkn bulur. Bu nisbetde de ky met kazanr (Tashihsiz yazma bah sine baknz). Bu ilerde en ziyde tesirli grnen mil, el ve kalemin, tahrik esnasnda yerine sarf oluna cak sretde rol alm bulunmas ve bunun iin de tahrk'in batan sona kadar muhkemeli, kuvvetli ve isa betli olmasdr, ite byle bir tahrik, baka san'atlarda grlmeyen yle bir hususiyettir ki, estetik yaznn bel kemii mevkiindedir (Fiil ahenk bahsine baknz). VII ll olma hususiyeti: Her gzel yazda bir asalet sezilir. Bunun nereden geldii dikkati e ker. Bu, yaz nev'i iin tesbit edil mi olan belirli llere riyetden domaktadr. Hattat, elini ve kale mini bunlara gre ayarlayarak y rtmek sayesindedir ki, yazsnda o asaleti ve llerin gerektirdii hu susiyeti salar. Yaz, bu llerle, san'atkr elinden kendine has ftrat elbisesini giyerken veya giydirilme ye allrken, bu elbsenin gerek tirdii biimi ve nizm da alm bu lunur veya almaya ihtiya gsterir. San'atkrn, byle ihtiyalar dima gznnde tutmas cbeder. Dolaysyle, bu lleri, ahenk kanunu nun her yaz nev'ine gre formllemi tli' derecedeki kalplar gibi dnebiliriz. Bu llere riyetledir ki, ya zy gzn bnyev teekklne uy-

www.KalemGuzeli.net

gun ye severek kavramasna elve rili suretlere sokmak mmkn ol duu gibi, gzellik bakmndan ru h hendesenin gerektirdii ftr ka rakterleri u veya bu nev'e gre bnyeye vermek, her birinin gzelliindeki hl ve tavr inceliklerini gstermek, bnyedeki madd ve hissedilen hendeseyi ruha akabile cek bir hle getirmek kaabil olur. Yalnz, burada dikkati eken bir cihet vardr. Hattat, salhiyetle rini balayan, irdesini dizginleyen bu llere riyet ederek yazarken, san'at ruhundan kopup gelen ruh hendesenin ftr cablariyle bada trmak zorunda kalr. Fakat, dikkate ayandr ki; san-'atkr, kayd altna alyor gibi grnen bu ller, ay n zamanda, el ve kalemi daha ge ni bir imkn ve elstik bir faaliyet iinde yrtmeye de yararl olur. nk, bu llerin bilinmi olma s, gidilecek yolun ve hedefin nisbeten bilinmi olmas demektir. Yol ve hedef bilinince de zorluklar ha fifler, yava yava kolaylar. Yazan, o lleri de ibd'lar lehinde kul lanmaya imkn ve kudret bulur. Mesel, u yaz nev'i hakknda tatbik olunagelen ller, san'atkr deh ve ibda' kudretine uyabil mek iin yeni yeni imknlar ara trmaya sevkeder. Kaide st du rumlara (bu bahse baknz) gt rr. Bu arama, ayn zamanda eski llerle yeni ve bed' durumlar badatrmaya ve bunlar yeni yeni metodlara balamaya sevkeder. Bu suretle hem eski lleri daha m tekmil seviyeye ykseltmeye, hem de yeni yeni ller, mevzun ka lemler bulmaya frsat ve imkn ve rir.

Nitekim, muayyen kalemlerin inceye doru derece derece inme leri, derece derece kalnlklara k malar salanrken, allan llerin az-ok deitirilmesine zaruret hsl olmu ve esaslar kaybed il med i in den, aradaki alka ve mnsebetin gizli bir bala muhafazas mmkn olmutur. Yazlarda grlen bu "ye nilik iinde eskinin devam" hline soy gtme denilir. Bu hal mevzun yazlarda bir kanundur. Teceddd ve bekaa, yhud soy gtme kanunu de nilen bu gizli ba sayesinde, mil yonlarca yaz iinden nevi'leri ve nevilerin derecelerini bilip snflan drmaa imkn hsl olur. Dnelim; birok eidli yaz lar arasndan Sls vav'larn bir ta rafa, Muhakkak vav'larn bir tarafa, Reyhn vav'larn bir tarafa, Cel'leri bir tarafa... seip karmak ne demektir? Hepsinin soyu, yni l s, forml belli olduu iindir ki, bunlarla tarta tarta, birbirine benzemeyen karakterlere brnm ekiller arasnda sakl kalm olan karakterlere gre ayrd etmek bir soydan gelen erkek ve dii byk, kk kardeleri fizyonomilerinden veya kanlarndan tanmak gibi mmkn olmutur. VIII Gzellik hususiyeti: Ya z estetiinin dierlerinden farkl bu lunduunu Estetik hususiyet bahsin de arzetmitik. Burada ll olmak hususiyetinden doan ikinci derece de ve daha canl bir estetik hususi yet de bahis mevzuu olur ki, bunu da tekisinden ayrd iin gzellik hususiyeti diye vasflandryoruz. Bunun, yaz nevi'leri kadar eidleri bulunabilecei gibi, yazanlarn ah siyetlerinden eklenen karakterlerle

www.KalemGuzeli.net

birbirinden ayr hususiyet arzeden gzellikler de vardr. Mesel, bir Sls yazdaki estetik hususiyeti bir Ta'lk yazda grmeyiz. u hattatn u nevi' yazsndaki gzellii, bir dierinin ayn nevi'den olan yaz sndaki gzellikten ayrd edebiliriz. Hatt bir ahsn ayn nevi'den yaz d mteaddid yazlar arasnda bi le, birbirinden farkl gzellik husu siyeti arzettiine hid oluruz. Bu hususiyetler, bir taraftan asrlarn san'atkrlar elinde szp getirdii estetik imknlarn bir mey vesi olduu gibi, bir taraftan da, her yazann san'at ruhundan katlm vasflar da tar. Onun iin, "u ya znn gzellii" dediimiz zaman, "eskiden doru gelen birok g zelliklerin henginden doan ve son san'atkrn elinde ileri veya geri yeni bir surete sokulmu bulunan bir mahsl" anlalmaldr. Bilhassa, ileri seviyede bulunan yle bed' bir realitedir ki, bu ekilde bir su ret elde etmek iin; takld ereve sini amak, mzyi hl'de dere ettikden baka, onun stnde bir gzel lii tahakkuk ettirmek cbeder. Bu sayededir ki, san'atkr kendi ahsi yetini ve ahsiyetinin ftrat hlini eserlerinde yaatmaya imkn bulur. Byle bir eserde grlen gzelliin hususiyeti ise, kendisinden baka, tabi ve sun' hibir eserde bulun maz. e Estetik Yazlarn Mmeyyiz Farikalar: Gzel san'atlar arasnda yer alan yazlar, birbirinden ayrd et meye yarayan bz mmeyyiz vasf lar vardr. Bu vasflar umm ve

huss olmak zere balca iki grupda mtlea etmek mmkndr. I Umm vasflar: Bir nev'i dier nevi'den ayran vasflar olup, bunlar dorudan doruya yaznn bnyesiyle alkaldrlar. Bu ksm vasflar da, balca iki tridr: Ya asl veya fer' olur. Asl olanlar sa bit olup, nev'in essn tekil eder ler, ikinci derecede olanlarsa dei iktirler. Bu sebeble bunlar, nev'in tl vasflar olarak mtlea olunur lar. Mesel, Sls yaz te ikisi dz, te biri yuvarlak olmak vasf larn hizdir. Bu nisbet, sls nev'inin asl karakteridir. Bu asla gre, mesel "Elif harfi, Sls'de te iki ve te bir meyille yazlr. Boyu ye di noktadr. Banda bir tahdb (kanburluk), sonunda bir tahrf (erilik) vardr" denilir. Meyil, yedi nokta, tahdb ve tahrf vasflar elif harfi nin Sls nev'ine gre bnyelemesinde messir olurlar. Bu vasflar bulunmazsa Sls elifi'ni yazmak mmkn olmaz. Yaznn ll ol masndaki hususiyet, bu vasflar tahakkuk ettirmekle salanr. Yine mesel "Elif, Sls'te u: ve u ekillerde de yaplr", yhud "Sls Celsi'nde elif yle ve yle olmaldr" dedi imiz zaman, bunlar da tl vasf lardr. Tl vasflar olmazsa, asl vasflara gre yapmak, ona dn mek mmkn olur. Umm vasflar, yaz eidler ine gre burada saylamyacak ka dar oktur. Bunlar, nce stadn t-

www.KalemGuzeli.net

Resim: 95 Mehmed Thir Efendi (

- 1845) nin Besmele'si.

Resim: 96 Hac Kmil Akdik (1861 - 1941) in Besmele'si.

Resim: 97 Hac Nuri Korman (1868 - 1951) n Besmele'si.

Resim: 98 Neyzen Mehmed Emin Yazc (1884 - 1945) n i n Besmele'si.

www.KalemGuzeli.net

rif ve tlimleri iin, mek, tarif san'atda esasl ve Hazret-i Al, "Yaz hocann buyurmutur.

ile bellenir, onun ve tlim grmek bu artlardan saylm tliminde gizlidir"

II Huss vasflar: Bunlara ahs vasflar da diyebiliriz. ahs olmas yazan bakmndan, huss ol mas da yaz bakmndandr. Bu ksm vasflar, henz nev'e mal olmayp, daha ziyde yazann veya yazanlarn ahsiyetlerini ifde ederler. Yaz ister olgun olsun, ister olmasn. Bu gibi hususiyetler, daha ok mukayeselerle anlalr (Nisb gzellik bahsine baknz). nk, iki eid ayrc vasf bir tek yazda ayrlm olarak gr mek kaabil deildir. Fakat, ayn nevi'den iki yaz mukayese edilirse, ayran vasflarn birbirinden ayrl dklarn grmek mmkn olur. Bu iki yazy biribirinden ayran farklar ne ise, o yazlarn kendilerine hs olan mmeyyiz vasflar da onlardr. Bunun iin, mesel "u hattatn S ls yazs, nev'ine en uygun bir yazdr" yhud, "u yaz ok gzel dir" dediimiz zaman, bu iki gruba id vasflarn hepsini mi, yoksa bir ksmn m kasdettiimiz, yhud da hibirisini gzetmeden mi hkmet tiimiz anlalmaz. Mesel, (Resim: 95, 96, 97, 98) de drt ayr hattatn yazm olduk lar Besmele'leri mahede ve ted kk ederken biribirine benzeyen ve benzemeyen cihetleri bulunduunu hemen hepimiz de ayrd edebiliriz. Benzeyen taraflar: 1 Nevi' bir

lii (Muhakkak hatt olmalar), 2 Mevzu' birlii (Besmele olmalar), 3 Nizam birlii (satr nizm ze re yazlm bulunmalar) dir. Benze meyen taraflar: Kalemlerinin azok incelik ve kalnlk arzetmesindcn zi yde yazanlarn, ahsiyetlerinden yazlarna katm olduklar, biribiri ne benzemeyen huss karakterler le kark birer durum arzetmeleri ve bir de gzellik hususiyetleridir. yle ki, bu farklar yalnz yazlarn umm durumlarnda deil, harfle rinde de grmek mmkndr. Eer benzeyen taraflarn bilmezsek, bu yazlar baka baka nevi'ler zannet memiz muhtemeldir. Burada ehemmiyetli Dr nokta vardr. "Bu yazlarn hangisi die rinden daha gzeldir?" dediimiz zaman, ahsiyeti ayran vasflarla birlikte mtlea ederek hkm ver memiz gerekir. nk her birinin oluu o vasflarla mmkndr. Bu takdirde, en gzel hangisi ise, artk nev' ve ahs vasflariyle birlikte en gzeldir. Lkin bunlarda nev in vasflar esasen msv olsalar bile, ahs vasflar msv olamyacandan, aralarndaki gzellik fark bu ahs vasflardan domutur. Bunun la beraber, her biri kendi bnyesin de nev'i de azok deitirmi olur. Bu sebeble her birini bir baka eh re ile tanrz. Demek ki, nevi', ancak hri teki yaz ile tahakkuk etmekle bera ber, ahs vasflardan da msbet veya menf sretde azok mteessir olduundan; ahs vasflar dedii miz zaman, ne nev' vasflardan s tn, ne denk, ne de geri bir mn anlamayp, yerine gre bunlardan

www.KalemGuzeli.net

biri veya birka ile karlaabilece imizi unutmamaldr. nk, hakkatde birbirine her cihetden temmiyle benzeyen bir yaz yoktur. ah s vasflardan nev'e en yksek g zellii salayabilmi olanlar, ahsiyetden karak nev'in mal ve onun mmessili olurlar. San'atda ekol ol mak mevkiini tutabilirler. Bakalar iin bir ideal de olabilirler (San'atda ideal bahsine baknz). Fevkalde likleri nisbetinde, ideal rolleri bir zaman iin devam edebilir. Onun iin, bu ksm yazlar, bunlar ya zanlarn daha nce yazm olduu yazlarndan ve devrindeki ahs vasflarn tesirlerinden ayrd etmek ve yalnz imzaya dayanarak hkm vermemek cbeder. Nev'e ml edilen ahs vasf lar, nev'e daha stn bir kymet kazandrabilirler. Lkin bu, o nevi' etrafnda toplanan ve henz kendi seviyesine ykselmemi olan dier hs vasflar ifde etmiyecei iin, bir yazda grlen bu eid eid va sflardan ne nev'in son haddini, ne de nev'i temsil eden vasflardan ya znn son haddini bilemeyiz. Bunu ancak salam bir tasnfe mlik, m kemmel bir yaz estetik trihi gs terebilirse de, byle bir kitab henz yazlm deildir. "Zevk-i selm" denilen saduyunun da bu ide ye ter olmad muhakkaktr. nk, yazlardaki bu eid eid vasflarn gaye ve hedefleri bir deildir. Bir ksm hisde ve zevkde kalr. Bir ks m fikir ve zekya hitbeder. Bir ksm gnle ve kalbe taklr. Bir ksm irde ve ihtiyara atar. Bir ksm, zihinlerde birtakm istifham lar uyandrarak cevab aramaya da vet eder. Bir ksm hepsine birden

ynelmi, ruhu her cihetden by lemeye alr. Bir de, bu kymetler zaman ve mekn tibriyle, dei melerle karlatklarndan, bunlar yalnz zevke dayanarak ayrd ede meyiz, "zevk- selm" yannda "fikr-i selm" denilen salam anla yn da yardmna ihtiya vardr. nk, bir yazda bir bakma onun zerinde alm olanlarn tevars suretiyle intikal etmi vasflarn, bir bakma yazann kendi vasflariyle yourmasndan doan bir mahsl grrz. Bylece, her son eserde uzun bir mznin trihini ve kymet istihalelerini tayan bir hulsa bulu ruz. Bu hulsaya san'atda lyk ol duu yeri verebilmek iin, ona bir cihetden bakmak yetimez. Muhtelif bakmlardan tedkk etmek, umm ve huss vasflarn tyin etmek, bunu yaparken de yazmay u de recelerden geirerek mtlea etmek lzmdr: f Yazlarn San'at Bakmn dan Dereceleri: Estetik yazlar balca yedi de rece zerine mtlea etmek mm kndr: I Mekteb = Ekol (Ecoie): Bir yaz birka bakmdan mekteb olmak vasfn kazanabilir. Bunlarn en banda kalemleri (nevi'leri), ya zanlar, zamanlar ve muhitleri gelir. Kf ve yedi kalem ve bunlar dan bilhassa Sls, Nesih ve Ta'lk ile Cel Sls ve Cel Ta'lk bal ba na birer mektebdirler. Her ll yazy bu sfatla mtlea etmek ilk idir. nk her biri birok san'atkr etrafnda toplam, onlarn ye-

www.KalemGuzeli.net

Resim: 100 Ahmed Karahisr'nin mekteb olmu Sls, Nesih, Tevk', Rkaa' yazs. (Trk - slm Eserleri Mzesi'nden).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 101 Hafz Osman (1642 - 1698) n mekteb oimu Sls ve Nesih hattndan (Necmeddin O k y a y Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

timelerini salam, bed zevk ih tiyalarn cevablandrm, onlarn irdeleri, hisleri ve varlklar zerin de messir olmutur. Bunlarn ver dikleri eserler vstasyle de zama nnn, muhitinin ferd ve itima estetik temayllerini tatmine al m, onlarn hislerine, zeklarna, gnllerine, irdelerine hitb etmi, bir tarafdan ilm, dier tarafdan san'at haysiyetleriyle islm Kltr ve Medeniyeti'nin yaylmasna hiz met eylemi, yer ve zaman deitir mi, bunlarla mtensib bnye de itirmi, bylece, u veya bu yer deki, u veya bu zamandaki toplu luklarn i hayatlarn, ferdle cemi yet, kavim ve mmet arasndaki ruh, dn ve ahlk... birtakm m nsebetleri, hayat ve kinat hakkn daki grleri, duyular anlatmaya alm, gzeli ve gzellii tantp

sevdirmeye uram. Hatt bu ka darla kalmam, ifdelerinde tad bz istifhamlarla, muammalarla karsndakileri dndrebilecek hle getirerek, onlarla babaa brakm tr. Bylece nev' veya ahs olsun, birok ayrc vasflarn eidli r neklerini vererek azok bir mr geirmi ve bir trih kazanmtr. Mesel, Arab Kfsi, Endls Kfsi birer mekteb olabilmilerdir. Bun dan baka, u veya bu zamanda, u veya bu san'atkrn ibda' eyledii yle yksek san'at hususiyetleri de vardr ki, bunlar yalnz nev'i deil, onun yolunda gidenleri de asrlarca arkasna takp gtrmtr. Hazret-i Al Kf'si, md Ta'lk', eyh Ham dullah Nesh'i, Rakm Celi'si byle birer mekteb olmu san'at bidele ridir. Resim: 99 (Renkli), 100, 101, 102 (Renkli), 103, 104, 105 (Renk-

Resim: 103 Mahmud Celleddn (? - 1829) in ekol olmu yazlarndan Sls Celsi bir levha.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 104 evk Efendi (1829 - 1887) nin ekol olmu bir Muhakkak - Nesih kt'as. (Necmeddin Okyay Koleksiyonundan).

li), 106 (Renkli), 107 (Renkli) ye baknz. (Renkli resimler kitabn sonundadr.) II Kol: Her biri bir mektebe mensub olmakla beraber, nev'inde veya nev'in bir ubesinde gerek ge lime ve gerek ifde ettikleri bed kymet tibriyle belli ve dzenli bir hlde, canl ve sekin izler ze rinde yryen yazlara Kol denir. Her kol ayr bir slb ifde eder (slb'a baknz). Mesel, Sls'de Celleddn kolu, Kadasker kolu, Cel'de Rakm kolu, Celleddn kolu, Nesih'de eyh kolu, Hafz Osman kolu, evk kolu, Ta'lk'de Mr Al kolu, Yesr kolu, Sm kolu gibi. Kol'da yaz nev'i bir olduu halde, yazanlarda bir silsile dnlebilir. Tabiatiyle, yazlarda da byle tertb ve silsile vcde getirmeye bir ma n yoktur. Aksine, san'at trihi bak mndan ok faydaldr.

Kol'a id mterek vasflar, nevi' ile ahs vasflar arasnda bir cins kpr vazfesini grr. Bu sebeble burada slb, dolaysyle m lhaza olunur. Bundan dolay, kol da nevi' ile slbun ayr olduklar n unutmamak lzmdr (Resim: 108). III slb: Muhtelif ahsiyet ler tarafndan yazlan, ekol veya kol tekl edecek kadar dierinden fark l yksek karakter gsteren yazla rn, yazlmalarnda hkim olan usl ve kaidelerin btnne sib denir. Mesel, eyh slbu, Rakm slbu dediimiz zaman, bunda koldan fark l olarak, yaznn san'at seciyesini ifde eden vasflarn nevi' iindeki hususiyetini gsteren bir ehre var dr. Bu ehre slb'dan gelmitir. Onun iin eyh'in Nesh'ndeki s lbu Hafz Osman'n Nesh'nde bu lamayz. Rkm'n Cel'lerindeki s-

www.KalemGuzeli.net

Resim: 108 Kadasker Mustafa zzet Efendi Mektebinden kol sahibi olan efik Bey
(1819 - 1880) in Cel - Sls bir levhas: Y Mahbb el kn. Ktphnesi'nden). (Topkap Saray M.

lb hususiyetini Mahmud Celleddn'in Cel'lerinde gremeyiz. Kol lar, bu slblarn tbi'leridirler. slbda, yazanlardan ziyde, yazlar

la metodlar ve aralarndaki farklar daha evvel dnlr. Resim: 109 (Renkli), 110 (Renkli), 111 (Renk li).

www.KalemGuzeli.net

136 IV Tarz: Yazlm muayyen bir nev'e, bir mektebe, bir slba dayanmakla beraber, bz mtema yiz vasflar hasebiyle dierlerinden ayrlan bir yaznn ayrc karakter hususiyetine Tarz denilir. Fakat, her slbda bu mnca bir karakter hu susiyeti bulamayz. Mesel, md tarznda Ta'lk dediimiz zaman, imd'n slbunda yazlm olmakla beraber, onda olmayan yle canl bir gelime vardr ki, bununla slbdan ayrlr. Bu hususiyet ve h viyet henz slbun mal olamyacak bir durumdadr. Bunu bzan vd kelimesiyle de ifde ederler. Mesel, "Nefeszde smail Efendi, eyh Hamdullah vd'sinde yazard" denilir ki, "onun slbunu temsl etmekle beraber, biraz ondan farkl idi" demektir. Bu mislde ince bir fark daha vardr ki, onu da tavr ile ifde ederiz (Resim: 112, 113, 114). V Tavr: Yazann ahsiyetin den ilve ettii vasflar gstermek ten ziyde, dier bir hattatn yaz sndaki karakterleri andran bir ya znn btn dier hususiyetleri ile birlikte ifde ettii duruma Tavr denir. Buna bzan alm da tbir ederler. Mesel: "ismail Zhd'nin eyh tavrnda yazd bir Mushaf" dediimiz zaman, yaznn eyh s lbunda ve o tarzda yazlm oldu unu, bununla beraber eyh'in ya zsnda olmayan ve yalnz smail Zhd'nin ahsiyetinden doan hu susiyetler mevcd bulunduunu, fakat, bunlar smail Zhd'ye id ol makla beraber, daha ok eyh'in ya-

Resim: 112 Nefeszde smail Efendi (? - 1679) nin eyh Vadisinde Sls - Nesih bir kt'as. (Necmeddin O k y a y Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 113 Trk slbunda, Yesr (? - 1798) koluna yakn bir tarzda yazlm Arabzde Sa'dullah Efendi (1767 - 1843) nin Ta'lk ile Trke bir kt'as. (U. Derman Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 114 Kadasker Kolundan ve o tarzda Hac Nuri Bey (1868 - 1951) tarafndan yazlan Cel - Sls bir levha.

z;sndaki hususiyeti ifde ettiini anlarz. Bunda eyh'n tavr belli, ismail Zhd'nin ahsiyetini ifde ifde eden karakterler gizli olur. Ta vrda tam bir intibak bulunmak art deildir. Tam intibak bulunursa takld denilen ksma girer (Takld bahsine baknz). Tavr'd3, yazann ahsiyetinden ilve edip de, istenil meyen, gizli veya ak, az veya ok bz farklar sezmek mmkn olur. Resim: 115, 116, 117 (Renkli). VI ve: Nev'i, ekol, sl bu, tarz ve tavr ne olursa olsun; bir yazda tavrn aksine olarak, da ha ok yazann artistik hususiyetini ifde eden ksmn veya ksmlarn her birinde ve topunda grlen ve ya sezilen ve bakasnda bir benze rine rastlanmayan tammiyle huss ve ahs olan vasflara veya bunla rn netcesi olan belirli duruma ive denir. Bu tpk lisandaki veye ben zer. Mesel: Sls Celsi ile Rakm slbunda ve Sm Efendi tarznda mer Efendi'nin yazm olduu (Resim: 118)'e dikkatle bakalm:

Bu levhada mer Efendi'nin kendi ahsiyetinden doan yle hu ss ve karakterleri vardr ki; bun lar, yazy bozmak yle dursun, bir kalbdan silkerek alnm bir yaz olmadn, dorudan doruya kalemle yazlm bulunduunu an latr. Bu ve hususiyetini mer Efendi baka bir yazsnda aynen gstermeye belki de g yetiremez. Hatt takld suretiyle tekrar yazm olsa bile, onda da dier bir ve hususiyeti grmemiz muhakkaktr. VII Hl: veden daha hu ssdir. (Renkli Resim: 119)'da birbi rine benzeyen eliflerin, vav'larn ve ayn'larn veleri ayn olduu hal de, bunlar yanyana getirip de iyice bakarsak, her biri kendi hl'iyle bi ze "Bizleri biribirimizden ayran hlimizdir" diyeceklerdir. Bununla beraber, vede, tarzda, slbda, ekolde de umm ve huss vazi yetlerden km ayr birer hl de nazara arpar. Bu tibarla "hli ol mayan hibir yaz yoktur" diyebili riz. O yaz, ister mecaz olsun, ister

www.KalemGuzeli.net

Resim: 115 Rakm ekolnden, Sm (1838 - 1912) kolundan, Sm tavrnda yazlm Neyzen Emin Efendi (1884 - 1945) nin Sls Celsi bir aheser levhas.

Resim: 116 Mahmud Celleddn mektebinden ve o koldan, o slbda ve tavrda, Mahmud Celleddn'in talebesi Thir Efendi (? - 1845) tarafndan Cel - Sls'le yazlan Trke bir beyit. (Ali ztaylan Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 118 mer Vasf Efendi (1880 - 1928) nin Cel - Sls levhas:

hakk, ister gzel olsun ister irkin. Bunun iin, estetik bakmdan yap lacak mahede ve tedkiklerde, hl derecelerini ve hususiyetlerini ayr ayr nazara almak cbeder. nk, hli malm olmayan yaznn gzel lii hakkyle anlalmaz. Bzan konuurken slb, tarz, tavr, ve ve hl yerinde, bu trl, bu eid, biimi, ekli, durumu, kl , alm denildii olursa da, dil al skan ligiyle sylenivermi oldukla rndan, her zaman maksad ifde et medikleri iin, seleften halefe nakledilegelen stlahlar aynen kullan may daha doru bulduk. g Yazlar Tedkk ve Kymet lendirme Uslleri: Bu bal okuyanlar, belki yle diyeceklerdir: "Her gz iki yazya bakar ve birbirine benzeyip, benzemediini ayrd edebilir; gzel

mi, irkin mi, grnce anlar, msbel veya menf bir hkme balar. Dolaysyle ayrca bahse deer mi?" Evet, bu szler bir bakma do rudur. Fakat, her zaman, herkes ve her yaz iin deil! Gz nne al nacak bz hususlar vardr. Sls ile Cel'sini, Nesih ile Ta'lk'... yanyana getirince ayr yazlar olduklarn fark etmek phe yok ki kolaydr. "u gzel, u irkin" de diyebiliriz. Lkin mesel, iki kiinin yazdklar ayn mevzdaki iki yazy (Resim: 9 5 - 9 6 - 9 7 - 9 8 ) ' d e grlen Besme leleri karlatrp tedkk etmek ve ya herhangi bir yaznn yalnz ba na estetik deerini isabetle tyin eylemek bahis mevzuu olunca, bun larn gze arpan taraflarn kaba grlere brakalm. Ancak, ilk ba kta hibir fark grnmedii halde, ele aldmz yaz veya yazlarn, im zal veya imzasz, tarihli veya tarih siz olduklarna gre, kymetlerini

www.KalemGuzeli.net

isabetle takdr etmek, hi de kolay bir i deildir. te arzetmek istedi imiz metodlar, byle nzik ve e tin, ince durumlar iindir. Bu bahsi yazmama sebeb olan bir hdiseyi kaydetmemiz, iin ehemmiyetini da ha iyi aydnlatacaktr: Mill Eitim Bakanl Orta Tedrsat ube M drlerinden Salhaddin Tansel Bey dostumuz, gzel yaz toplamaya me rakldr. Bulutuumuz gnlerde ek seriya bu yazlar tem ile tatl lall vakil geiririz. Yine bir gn evine gitmitim, yeni alm olduu on kadar yazy gsterdi. Birisi ok dikkatimi ekti, imza ve trih yoktu. "Kiminmi?" diye sordum. "Arka snda yazl" dedi. Hakkaten, Res-l-Hatttn Kmil Akdik mer hum, yaznn Aakapl smail Efendi'ye id olduunu yazarak tasdk ve imza etmi. Yazy bir daha tet kik ettim ve "Hayr!" dedim, "Bu, ya eyh Hamdullah'n veya olu Mustafa Dede'nin olsa gerek!" Bu szme o da hayret etmekle bera ber, bir ey sylemedi. Bir hafta sonra evime geldi ve ilk sz o ya zdan bahsetmek oldu: "Azzim! Av detinizden sonra o hkmnz beni ok dndrd, bir yazya, bir de arkasndaki tasdk erhine bakarken ne greyim? Yaznn eyh'e id ol duu kurun kalemiyle bir kesin de "Li'-eyh" diye iaretli deil mi? Bir hakkatin tezahrne sebeb ol dunuz, teekkr ederim" dedi. Ben de Rabbime krettim. Bu hdise gsteriyor ki, bir ya zy mukayese ve tedkk ederken ii tammiyle objektif olarak ele al mak, hibir tesir ve teessre kapl mamak lzmdr. nd grlere ve telkinlere kaplmakszn hkm ve

rebilmek zordur. nk bu gibi mev zularda "Gnl kimi severse gzel odur" denilemez. u hususlar gznnde bulundurmak cbeder: I Ele alnan yaz bir veya daha ok olduuna gre, yaplacak ilk i, her birinin slbunu, tarzn, tavrn, vesini ve hlini tesbit et mek olmaldr. Bu ynlerden yerleri ileri geri nedir? Yaz trihinin ve tekml seyrinin hangi seviyesindedirler? Bu cihetlerden ya yksek, ya msv veya geridirler. Kymeti veya kymetleri buna gre tyin ve tesbit olunur. Bu cihetlerden bir netce elde edilemezse: II Ele alnan yaz veya yaz lar, dz satr zerine yhud istifli olarak yazlm bulunduklarna g re, uzaktan veya yakndan yaptk lar tesirin derecesi nedir? Fark var sa nedir ve nerelerindedir? III yed ele alnan yazlar takld suretiyle yazlmlarsa unla ra dikkat gerekir: Harflerinde ince lik ve kalnlk fark var mdr? Varsa ne nisbetdedir? Yoksa, kalem hak k, kalem cereyan, kaleme hkimi yet, seyyliyet, metanet bakmlarn dan bir fark var mdr? Meyiller, dnler, iniler, klar, takllar, harfler arasnda yaknlk ve aklk bakmlarndan bir fark yoksa, ben zeyen harfler birbirine nisbet edilir. Bnyelerinde, yazlarnda, durum larnda bir aksama var mdr? Sun'lik denebilecek, velev ki hareke ve ir iaretlerde olsun, bir fark sezi liyor mu? Bir tercih sebebi buluna myorsa: IV Yazlar tashihli veya tashihsiz mi yazlmlardr? Tashih

www.KalemGuzeli.net

hangisinde az veya oktur? Tashih gren yerlerde silinti, kaznt belli midir? Ayn harflerde midir? Yaz mas zor veya kolay olan, kalem ha reketi az veya ok bulunan harfler de midir? Mrekkeblerinde eskilik veya yenilik gsteren bir hal var mdr? Renginde, aknda tabilik veya sonradan eklenme, parlaklk, donukluk, krllk gibi tezahrler gze batyor mu? V Kullanlan kdlarn ha murlar, aharlar, mhreleri, incelik ve kalnlklar tibriyle, kolaylk ve ya zorluk iinde yazlp yazlmamalar bakmndan bir fark var mdr? VI Yazlar kk iseler, per tavszla bylterek, bykse kl terek harflerde clzlk, kabalk, tensbszlk gibi bir hl arzediyorlar m? Etmiyorlarsa, ba aa e virerek badan sona, sondan baa, aadan yukar, yukardan aa bakarak akul, ufk, meyilli hatlar arasnda muvzlik, tensb, tena zur bakmlarndan bir aksama var mdr? VII mza ve trih varsa, bun lara nceden hi bakmamay, sanki imza yokmu gibi ele almay, bu ba kmdan olan tedkikleri en sona b rakmay terch ve det edinmelidir. nk o eser, belki en yksek bir elin mahsldr veya deildir. Y hud bilmediimiz, adn duymad mz birinin eseridir. Eer mehur bir ztn ise, nefs, o ismin tesiri altn da kalarak, yazy gzel grmek te maylne kaplabilir ve yazda ol mayan bir kymeti ona isnd edebi lir. Bu gibi hallerde ise, iin rengi, srf indden de geri bir seviyeye der. Mesel nefs, kendi kendine

"Rkm'n, yhud Mustafa Dede'nin, Dervi Al'nin... kim o'duu ma lm; o sultnn yazs fena olmaz. yed ben u yazda bir kusur g ryor, bir hoa gitmemezlik sezi yorsam, kusur bende ve benim se ziimde olmak muhtemeldir. De mek ki, bu harfin uras byle ola cakm da ben bilmiyormuum!" gi bi telknlere kaplarak onu gzel sa nabilir, ismin tesiri altnda urad zaaf, o sanmay ve aldanmay do urmutur. yed o eser tannmayan bir san'atkra id ise, imzas olsun ve ya olmasn; nefs, buna kar da nce kaydsz kalmak temaylne debilir ve yle fsid bir dn ceye kaplabilir: "Bunu yazan, me hur bir san'atkr olsayd, imzasn koyard (imza varsa) Bu imza im diye kadar tannrd. Geri u yaz bana gzel grnyor ama; belki de bu grm, kifyetsizliimdendir. stadlarn da bu kanatime i tirak edip etmiyeceklerini bilmem, hele ben her ihtimle kar gr mden biraz iskonto yapaym!" der, yaz gerekten gzel de olsa, lereddd ve zaaf kat' hkm ver mee mn olur. Lkin kii, nefsine hkim ve yaznn yazanla deil, yazann yaz ile kymet kazanabileceini bilir ve hkmlerini cidd ve tarafsz bir ledkk ve muhakeme sonunda ver meye muktedir ise, "Evet, u yaz imzal veya imzasz olsa d a u ve u sebeblerden dolay gzeldir. Yhud u derecede bir yazdr. Y hud estetik kymeti yoktur" hkm n vermekte tereddd etmez. Eer, tedkk edilen yaz takld edilmi bir

www.KalemGuzeli.net

yaz ise, takld olunan nde bulun mak itibariyle takld edilerek yaz landan, bu da, takld san'at bak mndan evvelkinden stn kymet ifde ederler. Yni, gzellik bak mndan grnte birbirlerine msv de olsalar, manev bakmdan dierinde bulunmayan bir karakter stnl vardr, ite hkm, asl bu farka gre verilmek cbeder.

sflarn kaleme almak suretiyle ya zan Yakut'un kabul ettiklerini tesbit ettim. Yakut'un yaz san'atn kuv vetlendirmi olduunda tarihilerin ittifak vardr. Yakut'un, ark'da ve Garb'da yaz yazanlarn en limi ol duunda bhe yoktur" .
1

C HATTATLIA VE HATTATA D BZI ARTLAR 1 Hattat Tbiri Hakknda Bir Aklama Son Abbas Halfesi Msta'sm Billh'n klesi olduu sylenen Ykt- Msta'sm (? - 1299) ye ge linceye kadar kalemin az dz ke silirdi. Yakut eri keserek Tahrf-i Kalem'i cdetti. Kristof Kolomb'un yumurtas gibi basit grnen bir bu lula yaz san'atn bed sahada ileri bir safhaya geirmeye, yaznn yeni dnysn bulmaya muvaffak oldu. Ancak, bzlarnn dedikleri gibi Yakut bir hat mucidi ve bir kalem vz deildir. Tahrf-i kalem saye sinde aklm- sitte'ye yeni bir rev nak ve san'ata yeni bir vehe ver mitir. eyh'l-islm Muhammed bin Haseni's-Sincr, "Bidat'l-Mcevvid" adl manzum eserinin banda yle der: "Bu san'atn usln vcde getirip yazan Eb'l-Fazl Al bin Hill'in sedii eylerden kf ve herkesin houna giden gayet ltf bir tarz karm olan ve bunun va
(1) Hat ve Hatttn - shife: 278.

ite Yakut'a, san'atda yapt bu yenilikten dolay Hattat denildi. Fakat, burada aklamamz gereken mhim bir nokta vardr: Ykut'dan evvel gzel yaz yazanlara ktib de nildii gibi hattat da denirdi. Nite kim ibn-i Mukle'ye mm'l-Hatttn lkab verildii yukarda gemiti. Fakat, bu kullanlar Yakut hakkn da ve ondan sonra bugne kadar kullanld gibi deildir. Ykut'dan evvelkiler hakknda, ktib ve kttb ( = ktibler), hattat ve hattatn ( = hattatlar) tbirleri, mns ayn olarak, biri dieri yerinde kullan lrd. Hat ve hattatlk Yakut'la mm taz bir san'at ekol vasfn kazann ca, hattat kelimesi, bunu sembolize eden yeni bir stlah ve ayrc bir almet olarak kullanlmaya balan m ve artk o gnden bugne ka dar bu mnda ktib ve kttb de nilmemitir. Yalnz, bu farklar ve hususiyetleri bilmeyen bz^ kitablar ve mtercimler, birini dieri ye rinde kullanmlardr. Bu kullan her ne kadar Ykut'dan evvelkiler hakknda doru ise de, sonrakiler hakknda deildir. Bir de Osmanl hattatlar, ran l'lara uyarak Hattat karlnda Ho-nvis veya Hb-nvis kullandk lar gibi, yalnz u veya bu yazy gzel yazan anlatmak iin mesel:

www.KalemGuzeli.net

Ta'lk-nvs ( = Ta'lk yazan), Celnvs ( = Cel yazan), Siykat-nvs ( = Siykat yazan)... veya Ta'lk-nvsn Ta'lk yazanlar), ep-nvsn ( = Dvn yazanlar)... tbir lerini kullanmlardr. 2 HATTATLIIN ARTLARI Hattatln pratik ve teknik yollardan elde edilmesi mmkn olmakla beraber, btn stadlar teknik yoldan bellemeyi ve bellet meyi dima tercih ve tavsiye edegelmilerdir. Fakat teknie riyetin mutlak surette kf olmayp, tecr belerden kazanlm bz artlara da uymann ehemmiyeti ihtar olunagelmi bulunduundan, bizim de bunlar gzden geirmemiz yerinde olur. a stdd ve Kaabiliyet Sa hibi Olmak: Her san'at gibi, hattatlk da her eyden evvel ftr bir istdd ve kaaoiliyete dayanr. Bunlar, bz kimse lerde uykuda, bzlarnda da uyank haldedirler. Uykuda olanlar hareke te geirmek iin gzel rnekler gs termek bzan elverdii halde, bzan da zamana brakmak, tlim ve ter biye ile yava yava uyandrmak gerekir. Nitekim gen yata yksek eserler veren hattatlar zuhur etmi olduu gibi, uzun bir alma ile tedrc bir sretde inkif ve tekem ml etmi san'atkrlar da oktur. Tevarsn de bu ide byk rol vardr. Soydan soya intikal eden is tdd ve kaabiliyetlerin gittike da ha kuvvetli olduu ve daha abuk inkif bulduu da inkr olunamaz.

Uyank olan istdd ve kaabili yetlerin inkiflar ise tekilerden ziyde dikkat ve ihtimam ister. nk bunlar, fitili ate alm bir bombadaki barut gibi olduklarn dan mukavemet haddini adklar anda patlayarak mecralarn deiti rirler; bed hislere hizmet etmek yolundan nefsn arzular tarafna kayarak sahibini yazdan vazgeirtip birtakm kt temayllere dre bilirler. Bu hl, dier eylere olan istdd ve kaabiliyetler hakknda da dnlecek bir mes'eledir. Bir o bann olu okur, adam olur, san'at kr olur, bir okumuun veya san'atkrn olu ayya, hrsz veya kaatil olabilir. Onun iin bu ksm istdd ve kaabiliyetde olanlar kendilerini nceden ayarlamal, ii rndan karp da, sonunda pernla ve nedamete dmemelidir. Kendisini idare edecek ilim ve kltre shib olmak ve irdesini feverandan ko rumak zere dizginini elinde tut mak gerekir. Bir de stadlar, bu k sm istdd ve kaabiliyetleri nce den anlayarak tlim ve tedrislerinde yararl bir yol takib etmelidirler. Nitekim, merhum biraderim mfessir Hamdi Yazr, genliinde Filibeli Hac Arif Efendi merhumdan yaz tahsline balam, ksa zamanda Sls'le Nesih'i ilerletmi, gerek g zel yazya olan istdd ve kaabiliyetinin fazla oluu ve gerek ilim tahsli hususundaki meraknn ar bu lunuu Arif Efendi'nin dikkatini ek tiinden, "Olum! Artk Sami Efendi'ye gitmenin zaman gelmitir. San'ata olan istdd ve kaabiliyetini uzun zaman hapsetmek istemem" demi ve alp Sami Efendi'ye gtr m. Ona bir eyler fslam, Sami

www.KalemGuzeli.net

145

Resim: 120 Yakut'un san'at haytnn ilk devrine id Sls - Nesih bir hatt.

Efendi biraderimin hususiyetini der hal takdr etmi, arkadalarndan ay r bir tlim usl tutmu, biraderim de ksa zamanda icazet alp (cazet formalitesi bahsine baknz) resmen hattat olarak yaz yazmaya ba lam, bylece hem maetini kazan maya, hem de ilim tahsline devama muvaffak olmu, hatt be-on kuru da pederine gndermek suretiyle evldlk vazfesini de yapmaktan geri durmam. Biraderim, bu maceray bana anlatdktan sonra: "Kardeim, senin de yazya merakn var. al, fakat, insanda her neye istdd ve kaabiliyet olursa olsun, gerei gibi terbiye edecek ellere dmezse sahibini a rtr ve aztr. Onun iin dikkat et, haytnda yolunu bu iki eytann eline teslm etme, onlar yularlayp hayrna alan yorulmaz iki sdk uak hline getir. Yoksa, mrasyedi zengin ahlkszlara dner; Hakk'n

verdii ve verecei nimetleri, ist dd ve kaabiliyetinin fena mecra lara kaymas yznden heba ederek sonunda eli bo kalrsn!" diye g zel bir nashatde de bulunmutu. Bu nashat elimden geldii kadar tutdum, o nisbetde de faydasn grdm ve ok kr hl da gr mekteyim. b Mek ve Tlim Grmek: Yazy ehlinden bellemek, ist dd ve kaabiliyetin az zamanda in kifna, ksa yoldan selmetle ke mle ermesine hizmet etmesi bak mndan n safda gelen artlardan dr. Yni teknik bellemeyi, pratie dima terch etmelidir. Nitekim Hazret-i Al yle buyurmutur:

www.KalemGuzeli.net

Resim: 121 Ykt-l Musta'sm'nin kemle eritii devre id (681 H. - 1282) bir Mushaf cznn imza sahifesi. stten bir satr Muhakkak, aa taraf Tevkt' hattyladr. (Topkap
Saray Mzesi - E.H. 2 2 7 ) .

www.KalemGuzeli.net

"Gzel yaz, hocann retiin de gizlidir; kemle ermesi ok yaz makla, devam da slm Dni zere bulunmakla olur." Yaz, hocann tliminde gizlidir. nk hoca, ondaki ruh hendese nin madd hendese iinde nasl ve ne suretle yer aldn pek ok tec rbe iinde anlam bulunduu, es tetik inceliklerin ve karakterlerin kalemle nasl salandn daha ya kndan bildii iin, bunlar mekleriyle ve ifadeleriyle tarif ve tlim ederken, daha kolay ve daha isa betle retir, zevkine vardra vardra belletir. Talebe, istdd ve kaabiliyetini daha kestirmeden inkif ettirmeye yol bulur. Hat hocalarmdan Hrka-i erf Hatbi Cel-nvs Hafz mer Vasfi merhum (1880 - 1928), bir gn sor duum bir sul zerine: "Hattat ol mak kolay deildir. Gzel mek gr meli ama, daha ok hoca yazarken, tarif ve tlim ederken, hele kart may yaparken ok dikkatli olmal sn, szle yapt zahlara, temsille re, tebihlere ehemmiyet vermelisin. nk bunlar, yaznn gzelliini salayan srlar anlamaya o kadar faydal olur ki, bir kitab okumu ka dar iine yarar. Bunun iin anlama dn sor, hocann el ve kalem ha reketlerini yakndan tkib et, ya zarken de tatbk eyle" dedikten sonra unu anlatdi: "Bir gn hocam Sami Efendi'ye yaz gstermeye git

mitim. Bir harf zerinde tlimler ve tarifler yapyordu. "Anladn m, anlat bakaym!" dedi. Anlamadm anlaynca, tekrar yazd ve yazarken kalemi nasl koyduunu, nasl ekip evirdiini ar ar, para para gstererek bunlara dikkatle bakma m syledi ve kalemi elime verip, bir de sen yaz bakaym, dedi. Ben yazarken, hareketlerimi tkib edi yor, en ufak bir falsomu derhal dzeltiyordu. Benim fazla skld m sezince dedi ki: "eyh Hamdul lah'a, bu yazy nasl elde ettiini sormular, o da, "Gzlerimi hoca mn eline ve kalemine, kulam di line, gnlm yazya verdim, elimle kalemi de gereine baladm, bir harfi nasl yazmak cb ediyorsa yazncaya kadar yazmaktan bkmadm" cevabn vermi!" unu da kaydetmek yerinde olur ki; hocann da, talebenin de ihls sahibi olmalar, ii iyi niyetle ele almalar cbeder. Bz hoca feyizsiz olur, bz talebe de ie lyk olduu kadar sarlmaz. Onun iin mek ve tlim grme yannda ho cann feyizli, talebenin de dikkatli ve becerikli olmas artdr. c Hars Olmak: Hrs, bir eye sonu gelmeyen bir istekle balanmaktr. Muvakkat ve yalanc hrs, her zaman semere siz olur. Hrs, nefisde devam etti rebilmek iin mevzuun belli olmas, yazann yaz gzellii hakknda azok bir bilgi ve duygu sahibi bulun mas lzmdr. Hrs, san'at akyle gdalanr. midsizlik, yeis, cevabsz kalmak ise onu boar, sahibini tammiyle pasif bir hle koyar. Yeis

www.KalemGuzeli.net

ile hrsn att anlarda irde aknlar, bu hlin muvakkat veya devaml olabileceine gre sahibi de o nisbetde verimsiz ve ekingen olur. Bundan kurtulmak iin yeisin atlmas ve hrsn beslenmesi lzm dr. Bunu yerine getirmek iin de, evvel yeise yataklk yapan kibiri atmal, sonra Allah'n ltuf ve yar dmna snmaldr. Nitekim Yakut ile bn-i Hill, bu san'atda hrs sa hibi olmann temel artlardan oldu unu, dier artlarn hep buna da yandn sylemiler, ibn-i Bevvb da "Raiye Kasdesi"nde, "Azmin sdk olmal ve meramn kolayla trmak iin Allah'dan tevfk isteme li" demitir. nk hrs olmaynca istdd krleir. Tevfk ( = Allah'n yardm) olmaynca da, hrs kurur ve dier artlara riyete lzum da kalmaz. d Doru Anlayl Olmak: Bu, kolay deildir. nk insan nefsi, hdiselerle karlamadan n ce, kendisini zek ve anlayl sana bilir. Fakat, yaz bellemek iin bu kadar kf deildir. Zr, burada aranlan doru anlama; zekya, ha fzaya, dikkate, manta ve tekrarlarndaki isabet derecesini ayrmak iin muktedir olmaya baldr. Hal buki, hars olanlarn hareketlerine ekseriya hisleri hkim olur ve fikir hisse tbi' kalr. Bu hlin devam ise fikri uyuturur, hafzay krletir, dikkati azaltr, yazan gelii gzel hareketlere ve muvaffakyetsizliklere gtrr. Bundan dolay, doru anlayl olmak iin, bunlara nefiste yer vermemekle beraber, yaznn

esaslarn, usl ve kaidelerini, ho cann tlim ve tariflerini, kalemle el ve yaz arasndaki ince alka ve rol leri bilmek ve anlayarak tatbk et mek gerekir. u kadar var ki, bun larn hepsini birden baarm olmak ve kazanm bulunmak bahis mev zuu olmadna gre, anlay yeter derecede olmazsa, glk zamanla artar ve kalem elde inad bir haa r olur kalr da, istenildii gibi bir harf dahi yazdrlamaz. Onun iin, doru anlayl olmak mevzuunda btn hat stdlar mttefikdirler. Ancak, bu anlay birden deil, za manla kazanlabilecek bir i oldu undan bugn anlalamaz grnen bir hususun zamanla ve almakla en ufak sebebler ve veslelerle ken diliinden aydnlanverecei de unu tulmamaldr. Bununla beraber, s tadn anlatma tarznn da bu ide byk rol vardr. "retmede metod isabeti" dediimiz bu rol k msenmemelidir. Bir de, doru an lay; sora sora ve tecrbelerle elde edilir. phe uyandran ve mkl grnen herhangi bir husus, kmsenmiyerek ehlinden sorulmaldr. Ehil bulunamazsa, yksek karakterli yazlar zerinde o mkl noktay bulup mukayeselerle anlamaya a lmaktan baka yol yoktur. Bu usl ne kadar ok tatbk edilirse, doru anlama da o nisbetde artar. unu da kaydedelim ki, kaide st durumlarn (bu bahse baknz) anlalmas, kaidelerden ziyde, tec rbelerle, san'at ruhunun dikkatli sezileriyle anlalabilen fevkalde likler olduu cihetle, her kaide ya nnda bz istisnalarn da yer alm olabilecei unutulmamaldr.

www.KalemGuzeli.net

e Kibirsiz ve Azimli Olmak: Bilindii zere, her yerde ve her ide olduu gibi, bu san'atda da kibirli ve azimsiz olmak baarszl n gizli sebeblerindendir. nk kibir, azmin sinsi bir dmandr, bir arada geinemezler. Birinin el att yerde tekisi roln yapamaz. Bundan dolay, san'atda muvaffaki yetin art olan hrs ve azmi lykyle devam ettirebilmek iin, kibiri krmak gerekir. Bunun iin de, ayr bir azim ister. Kibir, nefsi gurura, aldanmaya sevk eder, hat ve do ruluunu aratrmaya engel olur. Bu ise, doru anlayn kaybolmas demektir. Bu kaybolunca da, mey dan kibire kalr. Birok haksz d valara yol aar, yanl isabetli gs terir. Azmin nne birok eytan tuzaklar kurar, yava yava maksaddan uzaklatrr. Bu uzaklamay kendinde duyan tlib, geirdii uzun zamanlara, heder olmu vakit lerine bakar; yeise ve midsizlie der. Ahlk zaaf da varsa, kendi snfnda olup da hakr grd kimselerin baarlar karsnda hased eder, bu ate de ayrca bir be l olur. hret kazanm yksek hattatlarn ou buna benzer geit leri gemi, nice ac misllerine hid olmu bulunduklarndan, kendi leri yalnz mtevz, vakarl, edebli olmakla ve dima hayr istemekle iktifa etmezler. Talebelerine de, azimli olmalarn, kibirden uzakla malarn salyacak misller vermek ten geri kalmazlar. nk kmil bir std nazarnda san'at; br edeb, ahlk ve zarafet mektebi ve kitab dr. Talebesine bu kitabdan ders verdiini takdr ederek, onunla ili ii olan hastalklardan uzak bulun

durmay hocaln cablarndan bilir. nk, bir fakr hattatn fazleti nnde diz kmek, kibirli bir nef sin yapabilecei ilerden deildir. Byle bir tenezzlde bulunamyan bir nefse kuru azmin ne faydas olur? Kald ki, san'at ve san'atkr, kibirliye vakar ve istina ile bakar, sert ve han bir kaya kesilir. Mte vz olana da tevazu ve iltifat ile bakar, mum olur. Bu, u demektir ki, yaz bir edeb ve ahlk zerine dayanr. Bunun cb olarak, kibir lilere ve azimsizlere yz vermez. nk gzel yazda ftrat gibi bir temizlik vardr. Bu temizlie, kibirli vicdanlar, bozuk ruhlar el sremez; r.ncak uzaktan bakmaa mecbur ka lrlar. Bu hl, dnen bir gnl iin ne mndrdr! f yi ve Bol Malzeme Kul lanmak: "let iler, el nr" darb- meseli bu san'at iin de dorudur. Yazda kullanlmas zarur olan ka lem, kd ve mrekkeb gibi mal zemenin iyisini kullanmakla kt sn kullanmann ayn netceyi vermiyecei phesizdir. Hele, yaz gi bi ruh hendese ile kurulan bir san'atn ortaya kmasnda messir olan malzemenin estetik bakmdan ne gibi netceler dourabilecei d nlrse, bu ie ne kadar ehem miyet vermek gerektii kolayca an lalr. Nitekim "Bidat'l-Mcevvid"de kaydolunduu zere, Yakut yle sylemitir: "Elde edilmek is tenilen gzel bir ey iin, bol bol mal sarfetmekten ekinmemelidir. Zr, byle bir sarf, talibin, namzed olduu gzele pahal bir mhr vermesi demektir", ibn-i Hill de,

www.KalemGuzeli.net

"Ktib yni hattat oluncaya ka dar ne altnlar sarfettim de, nice in sanlar nafakalandlar" demitir. Hocalarmdan mer Vasf Efen di merhum da u tavsiyede bulun mutu: "Kdn yumuan, kale min sert sralsn, mrekkebin aka rn ve iyisini kullan. Bunlarn ad leri; bir taraftan kalemin, dier ta raftan senin, bir taraftan da yaznn haklarn yerler. Emeini kemirirler, hevesini krarlar, kaabiliyetini inkiafdan alkorlar. yi malzeme ise, zarf bir sofra gibi itih ac olur. Bunlar hakknda hasislik yapana kar, san'at da hass davranr, c merde de cmerd olur". Gerekten, kr bakla tra olmak, akl stn de yatmak, uyumak iin yatp da uyuyamamak ne ise; kt azl ka lemle yazmak, kr bakla kalem amak, akmaz mrekkeble, mrekkeb tutmaz kda yazmaya al mak da odur. g ok Yazmak: Hazret-i Al'nin daha nce geen szndeki "Kemle ermesi ok yazmakladr" fkrasndan da anlald zere, ya z nazariyatla deil, ok yazmakla kazanlr. Asl hattat, mkemmel eserler veren san'atkr demek oldu una gre, ok yazmaktan maksad, gelii gzel kdlar doldurmak de mek olmayp; teknik artlara uy gun, daha gzelini elde etmeye m teveccih olarak ok yazmak manas nadr. Bu sayededir ki, meleke ar tar, anlay kuvvetlenir, yaz meta net kazanr, kusurlarn grmek, in celikleri sezmek, bed zevkini daha

candan duymak ve anlamak kabil olur. Bu duygu ve anlaylar oal dka, gnldeki sfl duygular, ki bir ve gururlar silinmeye, yerini fazlet hissi doldurmaya balar. Byle ykanm bir duygu iinde yaz art tka, gnlde birtakm zarafet ve itima dabn yeerip tomurcuklan d grlr. Bylece rh, yaznn ruh hendesesinde ebnemlemi olan rhn duygulardan tabi bir sretde gdlanr. Nihayet yle bir hle gelir ki, ham bir meyvenin gne karsnda tatlanp balland gibi, san'at ruhu da tekml yoluna girer ve san'atkra mkemmel eser ler vermek imknn kazandrr. Bir de, ne kadar ok yazlrsa evvelce grlmeyen birtakm gizli ve ince haller ve tavrlarla, o na kadar kapal kalan estetik durum larla karlalr. Bunlar ihml etme mek, iyice anlamak gerekir. nk bu gibi mstesna hallerle kar lavermek, bir san'atkr iin aranp da bulunamyan fevkalde frsatlardr. Nadiren tekrarlanan bu gibi bed' zuhrtdr ki, san'atkrn ibdlarnda faal rol alan estetik unsurlar ol mak deerini tarlar. Her biri bir baka sebebden domu olduklar halde, bu sebebler urada burada tekrar grndke, bu ince durum lar da doup snerler. Snerler de dik, nk u yazda ve u yaznn urasnda bugn ho grnen bir hlin, yarn u veya bu sebebden dolay menf tesir yapmas imkn dnda deildir. "lh beenmemezlik sebebleri" diyebileceimiz bu gibi ince tezahrler ise tarif ve tlim ile bilinir ve bellenir eyler deillerdir. Zekya, anlayl al maya yni ok yazmaya mtevakkf

www.KalemGuzeli.net

olan bu hallere yaz tashhi esnasn da daha ok rastlanr (Tashihli yaz ma bahsine baknz). Nitekim, hocam mer Vasf Efendi'ye bir gn yaz gstermeye gitmitim. Odasna girdiimde, si yah kd zerine zrnkla Sls Celsiyle ... sresini

h ok Yaz Mtlea Etmek: Bunun ehemmiyeti ak olmak la beraber bu hususda biraz hesabl hareket etmek de lzmdr. nk gzel yazlar birka bakmdan m tlea olunabilirler. Balcas yazma, estetik, tekml seviyesidir. Yaz bakmndan: Mfredatn, mrekkebtn, satr ve istif nizam larnn, hareke ve tezyn iaretleri nin ne suretle ve ne dereceye ka dar baarlm olduu ve bilhassa harflerin birbirlerine taklmalar, kaynamalar, aralklar, tenazur ve tenashleri zerinde durmal, dier yazlardakilerle karlatrarak bun lar iinden beendiklerini bir kd zerinde yaza yaza ruha mal etme lidir. Estetik bakmdan: Hoa giden ve gitmeyen harfler ve durumlar nelerdir ve nereleridir? Bunlar ara trmal, kendi gr ve anlaymza nisbetle aradaki farklar hafzaya iyi naketmeli, bunlar baka yazlarda ki benzerleriyle karlatrarak ka nat getirdii hususlar yazarken tatbk etmeye almaldr. Tekml bakmndan: Ele ald mz bir veya mteaddid yazlarn zamanndaki ve gemiteki yazlara nisbetle slb, tarz, tavr, ve ve hl cihetlerinden ileri veya geri ve ya msv olup olmadn aratr mal ve n safda yer alm bulunan larn estetik karakterlerinden istif deyi ihml etmemelidir. Bununla beraber, u safha, mtlea edenin grne, anlay na, dikkat ve merakna bal oldu undan, herkesin vard netce ve dindii fayda bir olmaz. Bu eid

yazarken megul buldum. "Gel bi rader gel!" diye yanna ard. Bir (dal) harfini baka bir siyah kd zerinde defalarca hatrmda kaldna gre yirmi kadar yazmt ve nihayet "Hah oldu!" di ye birisini beendi ve onu ineleyip asl yazd yere silkdi, sonra ze rinden tin ile tekrar kalemle yaz d, sebebini renmek iin "Niye byle yaptnz?" diye sordum, u cevb verdi: "Elimiz teki ekille re alm, buraya uygun olan bir trl karamadm, yaza yaza kva mn bulduruncaya kadar urama ya zaruret hsl oldu. te, ok yaz mann bir mns da budur. Bu ek li bir daha yapabileceime gvenim olmadndan, ineleyip silkmek ve zerinden yazmak kolayln terch ettim. Grdn ya, hocamdan icazet alal, yni bana hattat denileli yle byle yirmi seneyi getii ve u harfi binlerce defa yazdm halde, istifden doma cablara uygun ola cak sretde ve belki de buraya mahss olmak zere, harfi krss ne oturtmak noktasnda bir talebe kadar ter dktm. Fakat, muvaffak oluum, yorgunluumu giderdi. Bu halleri grp de sakn me'ys ol ma!"

www.KalemGuzeli.net

mtlealarda, bilhassa trih mal matn ve yazann san'atdaki derece si hakknda azok bilgi sahibi bulun mann da tesiri inkr olunamaz. Ya kut zamannda yle yazlan bir har fin, Karahisr devrinde, Rakm ve ya Kadasker mekteblerinde, Sami ve onun yolundan gidenler tarafn dan nasl yazlm, ne ekillere so kulmu, her birinin estetik seviyesi nereye kadar varm, tekml bak mndan hangileri daha stn gr nyor? Aratrmak gerekir. Ancak, bu gibi sert mevzular ilk zamanlar da yalnz yazlarn yzlerine bak makla kavramak ve anlamak mm kn olmamakla beraber, trih bil gilerle mahedeler ve yaz al malar birbirini takviye ettike me leke de artar ve onlarla hem-hl olmak ve dillerinden anlamak kaabil olur.

k cazet (Diploma) Forma litesi: Bir staddan ders grmek, ya znn usl ve kaidelerini nazar ve amel olarak tahsl edip, yazdklar na imzasn koymaya salhiyet ka zanmak ve bunu resmen tevsk et mek eskiden det idi. imzaya izin vermeye cazet verme, bu salhiye ti almaya da cazet alma tbir olu nurdu ki, bir nevi' diploma verme ve alma formalitesi demektir. Bu usl gereince, talebe ol gunlap imza atabilecek bir seviye ye eritikten sonra hangi yazlar tahsl etmi ise ekseriya bir kt'a, bzan da bir murakka' ( = yaz al bm) veya hilye, yhud bu gibi bir levha yazar, bir (tez) hazrlar, hocasna verir. Hocas veya hocalar bunu tedkk ederek talebenin ehli-

Resim: 122 Hattat Necmeddin Efendi'nin Sls - Nesih cazetnamesi (1324 H. - 1906).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 123 Ali Haydar Bey'in, 1238 H. (1823) de Yesrzde Mustafa zzet Efendi'den
ald Ta'lk cazetnamesi. (Topkap Saray Mzesi K. - G.Y. 321, 3 0 a ) .

www.KalemGuzeli.net

yet derecesini takdr ve tyn ettik ten sonra, (Resim: 122 ve 123)'de grld zere, levhann altna ta lebenin ve kendilerinin adlarn ya zarak, "Artk, yazdklarnn altna ketebe (imza) koymaya ve baka sna da ders ve icazet vermeye izin verildii" beyn ve tasdk edilirdi. Bu sebeple, icazet almayan bir kim se, yazlar altna kendiliinden im zasn koyamaz, yni koyup da ya zsn cemiyete ve san'ata mal ede mezdi. Kendisini, ne bir san'atkr tanmaya ve tantmaya; ne de ba kasna izin ve icazet vermeye sala hiyetli grebilirdi; aksi takdirde resmen mes'l olurdu. Bundan maksad, san'atn erefini ve san'atkrlarn hukuk ve haysiyetlerini ve ce miyet iindeki mevk ve kymetleri ni korumak, san'atn ktye kulla nlmasna ve gerilemesine, estetik kymetlerin ehliyetsiz ellerde oyun cak olmasna yer vermemektir. Demek oluyor ki, hattatlk Ykut'dan sonra slm dnysnda bir istikll kazanm, san'at ruhunun bed' ve temiz tezahrleri olan yaz lar, san'atn salhiyet ve tenkid sz gecinden geirmeden medeniyet lemine arz etmemek, bir prensib olarak kabul edilmitir. Fakat bu, bir inhisar zihniyetiyle yaplm de il, bir ihtisas iinin btn incelik lerini yakndan kavram bulunma nn samm bir ifdesi olarak konu lup devam ettirilmitir. Bununla be raber, son zamanlarda bu imza ya sana ve icazet alma lzumuna ri yet edilmez olmu, bu da mes'liyet hissinin snmesine sebeb oldu-

undan, tabiatiyle her eli kalem tu tan imza atmaya balam ve icazet verme ve alma ii, trih bir an'aneye uymaktan ve ihtiyar bir for maliteden ibaret kalmtr. I Ketebe (mza) ve Trih Koyma ekilleri: Hattatlar, yazlar altna koy duklar imzalarn ekseriya Araba "Bunu yazd" demek olan kelimesiyle birlikte yazarlar ki, bu na Ketebe koymak, Ketebe yazmak, Ketebe atmak, ksaca ketebe derler. Her yaz nev'ine gre ketebe koymann huss bir ekli vardr. Sls, Muhakkak, Reyhn, Cel ve Msenn yazlarda ekseriya Rkaa' kalemiyle yni (icazet) yazsiyle ya zarlar ve nokta koymazlar Ta'lk'de yine Ta'lk yaz ile ve asl kalemin te biri kalnlkta olmasn tercih ederler. Ketebeh yerinde, .= nemekahu, yazan ken disinden bir sz katyorsa Harrerehu*, harekeli yazm ise =

= Rakamehu*, tevazu' iin, yhud karalama yazm ifde iin olduunu = Sevvedehu*,

bir meka baka baka yazdn, y hud mek olmak zere tin ile ya zldn ifde iin = Meakahu, istinsah (kopya) sre-

(*) Merhum mellifin bu nazar tasnifine, tatbikatta sdk kalnmam, hattat, bu be kelimeden hangisini isterse onu kullanmtr. U.D.

www.KalemGuzeli.net

tiyle yazmsa hahu, yhud de, iin

= Nese= Satarehu, = Kalledehu gibi

aynen takld ederek yazldn if tbirler kullanlmtr. Bir de, murakkaf, kt'a, kifb ve levhalarda yhud = El-mznib, = El-fakr, = El-hakr, Er-rc

gibi' makama ve yaz muhtevasna uygun ve tevzua dellet eden bir kelime' veya cmleden sonra, isim yazmay det edenler de olmutur. simden sonra bzan Gufire lehu, = Gufire

znbuhu Ve emsali dy tayan br cmle ilve edilir. Bzlar, yalnz kendi ismini yazmazlar, bzlar isimden nce ve ya sonra babasnn, hocasnn, her ikisinin adlarn yazmlar ve hatt memleketini ve mesleini bile teba rz ettirenler olmutur. Hsl, imza ve ketebe iinde her san'atkr ken dince mnsib grd ekli kul lanmtr. Bilindii zere, imzal yazlara imzaszlardan ziyde kymet verilir. nk imza yaznn senedi mahi yetindedir. Bu tibarla bir hattat, bi le bile gzel bir yazsna imza atmak istemiyecei gibi, beenmedii bir yazsna da imza atmaktan ekinir. Dolaysyle, bir yaznn imzal veya imzasz olmasnn mutlaka bir m ns olmak cbederse de, bunu her zaman sezmek mmkn olmaz, im za koymamak hususunda sebeb ola rak balca unlar hatra gelir: Te-

vzu'dan, yhud yaznn fevkalde liinden dolay kendini gurur ve hret fetine tutulmaktan korumak, yhud btn bir san'at lemine mey dan okumak, yni: "yle bir yaz yazlmtr. Yazan kim olursa olsun, onun ehemmiyeti yoktur. Bir h veya bir ged olabilir. Mes'ele bun da deildir. Bunun bir benzerini yazacak varsa, ite er meydan, bu yursun! Bununla beraber, byle bir eseri meydana koyann unutulmas, hret fetine tutulmasndan hayr ldr. Maksad hret deil, gzel bir i grmek, gzel bir eser brak maktr. Bunu yazan, notunu halkdan deil, Hlk'ndan almak mdiyle yazm, bu husus ise henz tahak kuk etmemi bulunduu iin o ese ri kendine izafe etmekten Hakk'a kar hicb duymasndan dolay, im za koymaa eli varmamtr" demek istemitir. Turalar, fermanlar, paralar, beratlar... gibi resm yazlarda hat tatn imza koymamas istenildii, yhud imza koymaa henz izin ve icazet verilmedii iin, koymam olabilir. Trih koymaya gelince, bunda asl olan koymak ise de, yukarki sebeblerden baka, yazda trih ko yacak mnsib bir yer bulunmama sndan veya yaznn estetii zerin de menf durum ihdas edecei d ncesinden, yhud trih koymas istenmemesinden, trih atmaya de meyen muhtevay tamasndan ve ya konduu takdirde bir karklk ve fesad mcib olacandan konul mam olabilir. Bir de, bz mehur hattatlar, yazlarnn ekol (mekteb) hlini alm fevkalde bir slbu

www.KalemGuzeli.net

hiz olmas ve ahsiyetine delletde vazh bulunmas hasebiyle imza koymaya lzum grmemilerdir. 3 _ HATTATDA ARANILAN VASIFLAR

Hattatlk artlarna riyet eden lerin hattat olmas lzm gelirse de, bz vasflar hiz olmas da bu san'atda aranlan hususiyetlerdendir. Bunlar ylece hulsa edebiliriz: Bir hocadan icazet alm olmak, es tetik deeri bulunan muayyen bir veya birka yaz ile uramay det edinmi olmak, kalemini kt ey lere let edinmemek. Rhniyetini ldren madd ve manev sfliyetlerden uzak bulunmak. Kendisinden yaz tahsl etmek isteyenlere efkat li, edebli, sabrl ve cmerd olmak, hakem mevkiinde bulunduu zaman hakk sylemekten ekinmemek, kendisine tevd' edilen bir srr f etmemek, ne medihlerden gurura, ne de tenkidlerden inkisara kapl mayp hak ise kabul, deilse affet mek, szne sdk, ahdine vefakr olmak bu san'atda feyz almann gizli sebeblerindendir. Nitekim, bu san'atn stadlar verdikleri derslerden dolay talebe lerinden cret almamay, hep para sz retmeyi bir ibdet olarak na zara almlar ve san'at ahlknn ge rekelerinden saymlardr. Fakr olanlar bile buna riyetden ayrl mamlar, sonralar resm mekteblerde maal yaz hocal yapanlar bi le resm vazfeleri dnda kendileri ne arz- hl edenlerden cret mu-

kabili bir ey almay zillet addetmi ler, hatt hediye bile almaktan e kinen zengin kalbi i, dery-dl stadlar ok grlmtr. Talebelerine meccnen kd, kalem, mrekkeb ve gzel yazlar vermek suretiyle efkat ve yardmlarn gsteren stadlar da vardr. Gzel yazdaki cemiyet ahenginin verdii itima derslerden birisi de, hattatlara; al maya deil, vermeye merak etmek bykln telkin etmi bulunma sdr diyebiliriz. Tuhfe-i Hatttn'de unlar kaydolunmutur: "Bir hat stad kt huylu olup da, yaz retmekte za yf talebelere eziyet ediyorsa, yok sullua der... Kald ki, "Bildiini saklayan muallimin azna, ateten gem vurulur" mealinde bir Hads, ify- erf'de yazldr. u hlde, muallim tvbe ile Allah'a snp, hlis niyetle cehaleti yok etmeye ve Hat lmi'ni yaatmaya almal dr"*. Yine o eserde yle denilmi tir: "Kalem ehli, Hakk'n emn ve vekl kullardr. Hat ve kitabet ile uraanlar da limler srasnda say lr. Hat San'atnn ilim olduu, = "Kalemle retti"

Hak sznden anlalr"**. Gerekten,

"Allah gzeldir, gzeli sever."

(*) Tuhfe'nin 625. sahifesinden melen alnmtr. (**) Tuhfe'nin 602. sahifesinden melen alnmtr.

www.KalemGuzeli.net

157 Hads-i erifine imtislin ehemmi yetini ve kymetini takdr eden bir hattat, yaamann fazleti ya atmak olduunu yazlarnda fiilen tadar ve yaatmaya alr. Allah'n yetinde kalemler, yazlar ve yazanlar hak kndaki kaseminin mn ve muln, btn gzelliiyle gzel yazlarnda yaatmava koyulur. Bu suretle hattatlar, o un, o kasem edilen eylerle erh ve tefsrini yap maya almlar, mfessirlerin el srmedikleri bir sahada kalemlerini yle kullanmlardr ki, ne bir puta tapmlar, ne de o gzel yazlarn pui" diye tantmay dnmlerdir. Kendilerini Allah'a vermiler, amel lerinin hakk mterisi olarak an cak O'nu semiler, ne yapm ve yazmlarsa O'nun adn yceltmek, rzsn kazanmak iin yapmlar ve yazmlardr. Nihayet, kendilerini ve amellerini, kefenlerini ve mezar larn, talarn ve Fatihalarn kendi elleriyle gzel yazlarna nak ve defnetmiler; gelecek nesillere de birer emnet olarak brakmak sure tiyle, onlar insanlk imtihniyle de babaa brakp, ebediyyet semla rnn ufuklar arkasna uup uup gitmiler ve u fn kubbede de bi rer ho sad olmulardr. Allah cm lesine gani gani rahmet eylesin.

Birinci Ksmn Sonu

www.KalemGuzeli.net

BALIK'LARA GRE ALFABETK FHRST


Shife

A Aklm- Sitte (Alt Kalem) ... Aktif Rol Artistik Hususiyet Arab Elifbas Arab Elifbasnn Fonetik Hu susiyeti Arab Yazs Arab Yazsnn Mene'i Arab Yazsnn islm'a ntikali yetin 'cz yetin Yaz Bakmndan zah B BRNC KISIM (UMM MA LMAT) Bir Yabancnn Gr Birinci Safha Bugnk Yazlar Bu Grlerin Hulsa ve Tenkdi ok Yazmak ok Yaz Mtlea Etmek D Dier Mevzun Kalemler (l l Yazlar) Doru Anlayl Olmak E El ve Kalem Hususiyeti ESER VE MELLF HAKKINDA

86 8 33 61 64 60 60 66 69 70

Estetik Bakmndan 151 ESTETK NE DEMEKTR? 105 Estetik Yazlarn Mmeyyiz Fa rikalar 127 Estetik Hususiyet 31 Eik n Tarifler 11 F Fikir Yazs Fonetik Hususiyeti G Grafolojik Hususiyet Gzellik Hususiyeti Gzel ve Gzellik Gzel ve Gzellik Nazariyeleri GZEL SAN'ATLAR NELERDR? H Hakk ve Mecaz Yaz Hl Hars Olmak Hat = izgi Hat = Yaz Hat San'at da Gzel Sanatlar dandr Hat San'at Nev'inde Tekdir ... Hat San'atnn Huss Farikalar HAT SAN'ATININ GZEL SAN'ATLAR ARASINDA YER .. HATTATDA ARANILAN VASIF LAR , HATTATLIA VE HATTATA AD BZI ARTLAR 14 138 147 11 12 117 118 120 105 156 143 35 126 109 111 116 13 23

1 69 119 40 113

150 151

97 148

122 IX

www.KalemGuzeli.net

Shife

Hattat Tbiri Hakknda Aklama Hattatln artlar Huss Vasflar Huss Sebebler

Bir

143 144 129 17

bda' Hususiyeti bda' ve Bed' icazet (Diploma) Formalitesi KNC SAFHA ml' in' SLM YAZILARININ ETLER slm Yazlarnn Umm Bir Yeknu SLM'DA YAZI stdd ve Kaabiliyet Sahibi Ol mak iyi ve Bol Malzeme Kullanmak K KALB VE RCA' KANUNU ... Kanunun Tarifi Kalb ve rca' Kanununun Tat bikti zh Ketebe (imza) ve Trih Koy ma ekilleri Kibirsiz ve Azimli Olmak Kitabet KISA BR TARHE Kol Kf eitleri Kf Yaz L Lengustik Hususiyet M Ma'kl eitleri

123 108 152 119 29 28 74 99 66 144 149

Ma'kl ile Kf Hakknda Bir Aklama 78 Ma'kl Yaz 75 Mekteb - Ekol (Ecole) 130 Mek ve Tlim Grmek 145 Metanet Hususiyeti 121 Muhakkak Kalemi 95 MUKADDME 1 Mslmanlarn Yazya Hizmet leri 68 N Nesih Kalemi ll Olma Hususiyeti l ve Diri Yazlar P Pasif Rol Reyhn Kalemi Rkaa' Kalemi R 8 95 95 125 38 92

19 19 20 154 148 30 38 134 80 79

S Seyyliyet Hususiyeti Siyantifik Hususiyeti Sz Yazs Sls Kalemi ive T Ta'lik Kalemi Tahrk Hususiyeti Tahrr Tarif ve zah Tarifler ve Tedkikler Tarz Tavr 138 95 125 29 116 105 136 136 121 31 13 90

28

78

www.KalemGuzeli.net

Shife

Tekml Bakmndan Terkb Hususiyeti Tevk' Kalemi U - Umm Sebebler Umm Vasflar slb Y Yapma Kf YAZI Yaz lemine Toplu Bir Bak Yaz ve nsan Yaznn Rolleri Yaznn Umm Vasflar Yaz ilim ve Felsefesi Yaznn Mene'i Yazlarn Dou Sebebleri ...

151 120 95

15 127 134

84 7 7 7 8 8 9 14 15

Yazan Bakmndan 17 Yazma Bakmndan 17 Yaz Bakmndan 17 Yaz Hususiyeti 22 Yaz ve Hendese 21 Yazma Hususiyeti 25 Yaz eitleri Hakknda Bz Aklamalar 100 Yazya id Yazma Hususiyeti 25 Yazana id Yazma Hususiyeti 26 Yaz Trihi 38 YAZI HAKKINDA BR YET ... 69 Yaz Hakknda er' Hkmler 74 Yazma Kf 80 Yazlarn San'at Bakmndan Dereceleri 130 Yazlar Tedkk ve Kymetlen dirme Uslleri 140 Yaz Bakmndan 151 Yedi Kalemin Tarifleri 90

www.KalemGuzeli.net

Renkli

Resimler

www.KalemGuzeli.net

T Z A R Merhum Mahmud Yazr'n doumu (1311) ylndadr. "Son Hattatlar"da trihler (Hicr - Mild) verildii iin, bu trihin de Hicr olduu tahmin edilerek, Mld kar l (1893) gsterilmiti. Eserin basm bittikten sonra, mellif hatt ile grlen bir hl tercmesinde, 1311 ylnn Rm olduu kaydldr. Bu sebeple, merhumun doum trihi (Mld 1895) ylna rastlamaktadr. Muhterem okuyucularmzn, eserin balangcndaki bu haty, yukarya karlan dier hatlarla beraber dzeltmeleri rica olunur. U.D.

www.KalemGuzeli.net

Resim: 99 eyh Hamdullah (1429 - 1520) n ekol olmu yazlarndan bir Sls - Nesih
kt'a. (istanbul niversitesi Ktphanesi - A. 6486).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 105 ran'l Ta'lk-nvis md l Hasen (? - 1617) nin mekteb olmu bir Ta'lk
kt'as. (istanbul niversitesi Ktphanesi - F. 1428'den).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 106 Kadasker Mustafa zzet Efendi (1801 - 1877) nin ekol olmu bir Sls - Nesih Hilye levhas. (Mihriban Szer'in tezhibi - Ekrem Hakk Ayverdi Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 107 evk Efendi (1829 - 1887) nin mekteb olmu yazlarndan Muhakkak Nesih - Sls hatlar ile bir Hilye levhas. (Mihriban Szer'in tezhibi - Ekrem Hakk Ayverdi Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 109 eyh'l-slm Veliyyddin Efendi (? - 1768) nin md slbunda yazm


olduu nefis bir Ta'lk kt'a. (istanbul niversitesi Ktphanesi - F. 1428'den).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 110 Kadasker Kolundan, efik Bey slbunda, Hasan Rza Efendi (1849 - 1920)
nin Muhakkak - Nesih hatt ile yazd bir Hilye levhas. (Muhsin Demironat'n tezhibi Ekrem Hakk Ayverdi Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 111 evki Efendi Kolundan Hac Arif Efendi (1830 - 1909) tarafndan o tarzda yazlan Sls - Nesih nefis bir kt'a. Tezhibi Dr. Sheyl nver'in, Ebr'lar std Necmeddin
Okyay'ndr. (Necmeddin Okyay Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 117 eyh ekolnden. Byk Dervi Ali (? - 1673) kolundan, Aakapl smail Efendi (? - 1706) nin kendi slb ve tavrnda bir Sls - Nesih kt'as. (Sleymniye Ktphanesi - Hamidiye Murakkaat, 21'den).

www.KalemGuzeli.net

Resim- 119 -

Hac. Kmil Akdik (1861 - 1941) tarafndan toka Sls ile yazlan yet el

Krs levhas. (Turake i. Hakk, Altunbezer tezhibi - Es'ad Fuad Tugay Koleksiyonundan).

www.KalemGuzeli.net

Resim: 102 Mustafa Rakm (1757 - 1826) n ekol olmu bir sls satr. (Turake . Hakk Altunbezer'in tezhibi - Ekrem Hakk Ayverdi Koieksiyonundadr).

www.KalemGuzeli.net

You might also like