You are on page 1of 73

Ali eriati _ Kendini Bilmek Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.

Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei www.kitapsevenler.org www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Tarayan: Mslim Domu

Ali eriati _ Kendini Bilmek

NDEKLER KENDN BLMEK I / 11 Dnya Gr / 13 Maddeci Dnya Gr / 17 Din Dnya KENDN BLMEK II / 49 zbilin ve Yabanclatrlma / Seilmesi / 53 lm Gn / 59 zbilin (Kendini Bilme) 73 stihmar / 81 stihmar Trleri / 89 stihmarcln stihmar / 109 KENDN BLMEK III / 119 Nereden Balayalm / 121 Aydn Kimdir / 129 imdi Nasl Sorusuna Geliyoruz / 135 KENDN BLMEK IV / 173 Sorumlu Aydn Kimdir / 175 KENDN BLMEK V / 185 Soru ve Cevaplar / 187

Gr / 25 51 Belirleyicinin / 69 Toplumsal Bilin / Yntemi / 101 Yeni

YAYINCININ NSZ Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla, Hamd, lemlerin Rabbi olan Allah 'a, salt ve selm O'nun Resulne, line ve ashabna olsun. Toplumlar ya da daha z ifadesiyle "insan" tarihin her dneminde, siyasal,, ekonomik, dnsel, ahlki ve daha pekok ynden baskya ve smrye maruz kalm, Kurann ifadesiyle "istiz'af" a uramtr. nsanlarn, toplumlarn istiz'af a uratlmas (zayf, aciz braklmas, ezilmesi, sz sahibi olmamas), her dnemde ye zulme dayanan her sistemde var olagelmitir. Smr, kleletirme, siyasal ve ekonomik basklar, eriati'nin zgn ifadesiyle "istihmar"* bunlarn hepsi insan yeryznde, zayf ve kendinden, benliinden habersiz brakmann yollar ve aralar olmutur. Hzla deien, kurulu dzenlerin ve dengelerin srekli yenilendii dnyada, insan haklar, bamszlk, demokrasi, zgrlk abalar; kleliin, smrnn, baskc * Bu kelimenin tam karl "eek/etirme" olarak evrilebilir. Ancak kitap boyunca biz kelimenin orijinalini kullanmay uygun bulduk, (y.n.) 7 rejimlerin kalkmas, duvarlarn, bloklarn eriyip gitmesi, tm bunlar acaba insann, layk olduu konuma ve deere kavumas anlamna m gelmektedir? Bu sorunun cevab kukusuz "hayr "dr. Zulm ve istikbar, dn neyse, bugn de odur. Deien ise, yalnzca kullanlan yntemler, aralar ve ekillerdir. Din, sanat, felsefe, edebiyat, ideoloji, kitle iletiim aralar ve propagandalar, bilim ve bilimsel aratrmalar, kadn zgrl, cinsel zgrlk,

maddecilik, idealistlik, demokrasi, hmanizm ve en gelimi aralaryla teknoloji, bunlarn hepsi, zulmn elinde bir tek hedefe ynelmitir. nsan kendi zbilincinden ve toplumsal bilinten mahrum brakmak, Zihinleri; her trl hileyi, aldatmacay, yanl ynlendirmeyi kullanarak, hakikatleri dnmekten, bu uurda aba gstermekten alkoymak, "istihmar "a uratmak. Bu istihmar, dorudan ya da dolayl yollardan olabilir. Gerekirse insanlar, en acil haklarn aramaktan; basit, o an iin gereksiz, hayati zellik tamayan haklara, ayrntl konulara ynlendirilebilir. yle ya da byle, sonuta deien birey yoktur. nsan, kendisine ve toplumuna kar sahip olduu sorumluluklardan uzaklamaktadr. nsan olarak "ben"in, toplum olarak "biz"in kaderi zerinde sz sahibi olmak, ancak insan zbilince ve toplumsal bilince sahip olmakla mmkndr. Bu ise hereyden nce, bu iki bilinci tahrif eden, bireyi ve toplumu bunlardan mahrum brakan her etkeni, "istihmar" arac olarak bilmeyi ve onlarla mcadele etmeyi gerektirmektedir. Mslman toplumlar iin, istihmarn belki de en tehlikeli arac "din " olmaktadr. Elbette ki bu, bozulmu hakikatten ayrlm, talam, gemiin kalntlarndan te bir anlam tamayan "din"dir. Sadece hesab deil, tm sorumluluklar da lmden sonrasna aktaran(!) bu din anlay, insan ve toplumsal bilinci de kr etmektedir. Tm bu engelleri aabilmek ve istihmardan kurtulabilmek; ne filozof , ne entellektel, ne sanat ve ne de bilim adam olmay gerektirmektedir. Allah'n elileri de bunlardan herhangi biri deildi. Halkn iinden ve mmi kimselerdi. Ama tarihin akna yn veren de onlar oldu. yleyse mesele her kim olursa olsun unu, bunu okumak, yazmak, aratrmak deil, "kendini bilmek" ve "zbilin"e sahip olmaktr. te elinizdeki kitapta merhum Ali eriat, kendine zg cokun ve sorgulayc slubuyla "kendini bilme'-'yi ve "istihmar" ele alyor. Dnya grnn ne olduunu, nasl gelitiini, insanlarn tevhidden alkonup nasl istihmar edildiini ve tm bu sorunlarn muhatabnn ve sorumlularnn kim olduunu ortaya koyuyor. Kitabn son blm ise, rencilerinin konuyla ilgili sorularndan ve cevaplarndan oluuyor. Dualarn ba ve sonu Allah'a hamddr. DNYA GR Dnya gr meselesini, dnyada var olan felsefi, toplumbilimsel ve insanbilimsel bir konu olarak ortaya koymak gerekir. nsan dnyay hibir zaman, corafyann dnyadan szettii lde ve ekilde grmez. Bireyin dnya gr1, kendi toplumunun belirlenmi maddi ve manevi boyutlarna tabidir. Bir ehrin (ite) snrlarnn deiip gelimesiyle, orada yaayan bireylerin gznde, d dnya da gelimekte ve deimektedir. Her bireyin dnya hakknda sahip olduu zihinsel ekil bile, kendisinin snfsal erevesiyle kkte, benzer ve ayn ldedir. Baka bir deyile, "Bireyin gzndeki d dnya, kendi toplumunun ve snfnn, gereklik aynasna ve somutluk perdesine yansm bir grntsdr. Toplumbilimde de u vardr: Soyutluk ve znellik, somutluk ve nesnellii kendi eklinde yontan ve boyayan bir ressam veya heykelt-ratr." Bergson'un diliyle sylemek istersek; "kapal bir toplumda"2 yaayan bir insann gznde d dnya, snrl, kk ve durgundur. Bunun aksine "ak bir toplumda"3 yaayan bir insan, d dnyay snrsz, geni 1. Dnya gr Franszca "Visran du Munde"nin evirisdir. 2.3. "Kapal toplum ve ak toplum" tannm, ada byk Fransz Filozofu Henry Bergson'n deyimidir. Kapal toplum; kendine zg ilkeler, inanlar, adetler ve ekillerin hisarlarna skmtr, bu yzden, durgundur, yzyllar gemesine ramen daima sabittif/Aksine ak toplum, bu hisarlar ykmtr, kaplar baka toplumlarn ve dinlerin yzne aktr. Bu durum o toplumun sebibidir. Yahudi kavmi ve dini kapal bir topluma, slm ve 2-4. asrlardaki slm toplumu ak topluma rnektir. Habeistan Hristiyanl kapal, Bat Avrupa Hristiyanl ak bir din, ak bir toplumdur. 13

ve daimi bir deiim iinde grr. Birinci insan iin yeryz, vatanndan biraz daha byk bir yerdir, (vatan da kendisinin kabile, kavim veya birlikte yaad komularndan oluan snrl bir hayat alandr); gkyz, bir kmbet gibi her yandan dnyann zerine eilmi ve dnyann ok belirli ve yakn ufuklaryla temas etmi donuk ve sabit bir tavandr. Kaf Da varlk aleminin snrdr; Cabulsa ve Cabulka4 varln kendini oralara dek gtrd en son noktalardr. rnein o kimse dnyaya Arabistan yarmadasndan baksa, "O uygarln tesinde baka bir uygarlk olmadn grr". Bundan dolay kapal bir toplumda, "lem" kiisel, sade, ok kk ve durgun bir glgeliktir ve vatan snrlarndan biraz daha rak olan, onun ok yakn snrlarnn tesinde, yokluktan veya karanlklarn alamaz, mutlak gizliliinden baka hibir ey yoktur. Toplum, ekillerden, balardan, adetlerden, kiisel, ebedi ve ezeli haklardan oluan bir topluluktur. Din de, akn5, sorgusuz sualsiz, cebri, kesin; akln, anlamann ve sonucun alanndan uzak bir takm inanlar ve ameller btndr. zellikle, buna bal olan btn bireylerin zihinlerinin ve ruhlarnn kalbnda; tek bir yzeyde, tek bir biimdedir; baka bir deyile bir tr igdnn ve ruhsal krln grntsdr. Durkheim'in6 bir gr noktasna gre doru olan deyiiyle "din, toplumun genel ruhu4. Cabulsa ve Cabulka eskiden, biri douda biri batda olmak zere, olduu varsaylan iki hayali ehirdir. 5. Transcendantal (akn-mteali). Bu, ta bugnn Faizmine ve Rasizmi-ne dek gelmi bir bedeviyet aidatmasdr. Hatta Emerson gibi dnrler bu dnceden, Transcendanta lisan altnda bilimsele yakn bir mektep kurmulardr. 6. Emile Durcheim: 1er Formes elementaires de la vie religievse ("Din Hayatnn ptidai ekilleri" olarak evrilebilir). nun da yansmas ve kutsanmasdr." Meselenin neminin bykl, herkesin dnyaya bakt biimde amel etmesinden kaynaklanmaktadr. Varln zihnimizde ekillenen biimi, amelimizde, inancmzda, sosyal davranmzda, toplumsal ve bireysel yaammzda dorudan etkide bulunmaktadr. Yani herkes sahip olduu dnya grne gre yaamaktadr. O halde dnya grlerinin incelenmesi, gerekte insanlarn incelenmesidir. Her mektebin, topluluun ve milletin dnya gr zerinde yaplan aratrmalar; o topluluun ve milletin yaps, tabiat ve sfatlar zerinde yaplan aratrmalardr. Toplumbilimde ve insanbilimde ortaya konmu olan ve bu yeni biime gre var olan dnya grleri bir ka trldr. (Asl sylemek istediimden geri kalmamak iin bu meseleyi fazla derinletirmek istemiyorum, burada iaret etmek yeterli olacaktr). Biz, rnek olarak, bu grle Fars Edebiyat'nn iine girdiimizde, hatta halkmzn dilinde var olan ataszlerini incelediimizde, bu iirlerde, edebi eserlerde veya bu ataszlerinde (devrin veya insann) dnya grn grmekteyiz. Hafz- irazi (15. y.y. airlerinden); \dnya ve iindeki herey, hiclTkJinde hitir, yleyse zaman ganimet say'f', diyor. Bu rdeiki e var. Birinci e Hafz'n dnyy nasl grd esas zerindeki dnya gr. "Dnya ona gre, ekilsiz, balantsz, hedefsiz ve amasz bir iaretler btndr, hilik iinde hitir." kinci e; "yleyse zaman ganimet say" esidir. Bu Hafz'n ortaya koyduu; kendi bireysel ve toplumsal yaamnn tarz ve yoludur, bu dnceler Hafz'n dnya grne gredir. Bu Hafz'n dnya grdr, imdi de Mevlna'nn dnya grne bakalm. "Eer tek bir zerreyi verinden oynatrsan, btn alem batan sona yklr." Yani dnya inceden inceye yaplm hesaplar zerine kurulmu; belirli bir ama ve gr iin yaratlmtr. Byle bir dnya grne sahip olan ben, her admmda, her iimde, inceden inceye aratrmal ve bu adm gerektii ekilde atm mym, atmam mym bakmalym. nk ben de, bu koca dnyann, her zerresi ince bir hesap zerine kurulmu olan, bu ince hesaba gre bulunmas gereken yerde bulunan dnyann bir uzvu, bir esiyim. Dnya byk bir makinadr ve bir hedefin gereklemesi iin ie el atan btn insanlar bu dnya makinasna alet olmaktadrlar. yleyse, ben dnyay bu ekilde grnce artk hayata, ganimet saylan zaman, her ne olursa gzel olur gibi dnceleri, tesadf ve samal spkamam. Gnlmn istedii gibi yaayarak, hayat zevk ve elenceyle

doldurarak, neyi setimse dorudur ve nasl yaptmsa iyidir diyerek yaayamam. Bunlar, bu akli ve mantki dnya grne smaz. O halde biz, insan olarak, dnyay nasl gryorsak yleyiz. Sartre'in deyimiyle 'er insan jmvayjjanchg e-kjldg^asaf^-mer Hayyam'n, Hafz'n, Mevlana'nn, Molla Sadra'nn, Ebu Mslim-i Horasani'nin, Jean Paul Sartre'in, Albert Camus'nun ve benzerlerinin fark, dnya grlerine gredir; yani varl nasl telakki ettiklerine baldr. MADDEC DNYA GR Dnya grlerinin eitli trleri vardr. Birisi maddeci dnya grdr. Materyalizm, yani maddenin aslol-duu esasna dayanan dnya gr. Yani var olan her eyin, tamamnn maddi olan eler, balar, etkenler ve edilginlerden ibaret olduuna, dnyada yalnzca madde esinin varlna inanmaktayz bu durumda. Buna gre dnya bilinsizdir, dnya iradesizdir, dnyann zel bir hedefi yoktur. nk materyalist ilkelere gre dnya, bilgili ve bilinli bir iradenin yaratt bir ey deildir, yleyse, dnyann yaratlmasnda bir hedef gzetilmemitir. Dnya -yine Sartre'in szne gre- bir ahmakevidir ve duygusuz, algsz bir ahman evidir. Dnya, maddi, fiziksel ve kimyasal balar esasna gre, bir hi yaratmakla uraan elerden oluan bir kalabalktr. nsan bu sama, hedefsiz, ba sonu olmayan hilik aleminde, kendi kendine bilgiye ulam biricik edir. Bu insann perianlnn balamasdr. nk insan, kendisiyle uyuamad, yaknl olmayan bir dnyada yaamaktadr. Dnya hie doru gitmektedir; dnyann kendi iinde bir hedefi, bir yn yoktur. Dnya hibir eyi hissetmez, yani insan dnyaya yabancdr. Bu yzden maddeci dnya gr, insann dnyaya yabanclamas ve lemle ztla dmesi ile sonulanmaktadr. Bu ba, insann mantnda maddeci dnya grnden kendi kendine kan bir badr. Eer Albert Camus'nun "Veba" kitabn okursanz, onun kitabnda bir ka tip izildiini grrsnz. Tiplerden birisi dini dnya grn temsil eden bir keitir. Bir dieri bilimci ve toplumcu bir filozoftur. ncs de bu iki dnya grnden hibirine inanmayan bir dnrdr. Oran7 ehrinde insanln sknts ve bels olan veba ortaya kmtr. Kei bu olay karsnda bir tepki gstermekte, sosyal sorumluluu ve ahdi olan dier aydn baka bir tepki gstermekte, bir mahkeme hakiminin olu olan ncs ise ne yapacan bilememektedir. Kei, benim dini dnya grm var demektedir. Dini dnya gr ne demektir? Dini inan, yani ben, bu alemin kendinden haberli, irade, duygu, bilin ve ama sahibi bir sistemden olutuuna, kendimin de bu alemin yaratklarndan ve olgularndan biri olduuma inanmaktaym. Varla hakim olan o byk sorumlu, bilin ve bilgi; btn zerrelerin ilerini gzetledii gibi, benim varlm ve hareketlerimi de gzetlemektedir. yleyse dnyaya hakim olan bu bilince kar sorumluyum ve bu yzden bu vebaya kar da sorumluluklarm var ve yarn sabahtan itibaren oraya gitmeli, btn varlm, btn dncemi bu halka adamah ve Oran ehrini vebadan kurtarmalym. Gryoruz ki sahip olduu dnya grnden byle bir sonu karmakta ve bu dnya grne gre, dini dnya grnn kendisine ykledii sorumluluk gerei o halka bir hizmette bulunmak iin bu dnya grnn ardndan gitmektedir. kinci kii maddecidir; dnyay byle telakki etmektedir. Bu adam yle demektedir: Dnya ahmaktr, gky7. Oran Cezayir'de bir tehirdir. Ancak Camus'nun amaa hayali bir ehri-, dir. Oran ehri bu hikyede insanlk toplumunu temsil eder. 18 z algszdr, bilinsizdir; o yukarlarda hi kimsecikler yoktur. Hi kimse varlk alemini anlayamaz, bilinci yoktur. Bu yzden ben eer kendimi ldrsem, kendimi bakalarna feda etsem veya bakalarn kendim iin feda etsem, kimselerin bir eyden haberi olmaz, nk hi kimse yoktur. Yani alem, donuk, maddi ve duygusuz bir hilik lkesidir. Ama ben insanm; dier insanlarla yanyana yaamak zorundaym. Bilin sahibi olan biz insanlar bilgi sahibi olduumuz iin, birbirimize kar sorumluluk sahibiyiz. Bu yzden dnyaya kar,

aleme kar bir sorumluluumuz yok, sorumluluumuz insana kardr. Biz insanlar, hepimiz tek bir ahnyazsna mahkumuz. Bu yazg bizi anlamayan bir alemde yaamaktr. nsan bu bozkrlarda yabanc, algsz ve kimsesiz bir halde braklmtr. Heideger'in deyimiyle: "nsan varlk meydanna frlatlm bir ta parasdrV' Hi kimsenin, hibir midi, hi bir sna, hibir barna yoktur. Ama ayn insanlar, ortak bir yazgya balandklar iin, birbirleriyle ibirlii yapmak, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmek zorundadrlar. Ben iyi bir hayata sahip olabildiim zaman, toplum da sahip olaca iin, Oran veba belsndan kurtulacaktr. Bu yzden ben kendime hizmet etmek iin ister istemez topluma da hizmet etmeye mecburum. yleyse imdi ben topluma hizmet etmeye gideceim ve Oran'da vebayla savaacam. nc kiinin kendi dnya grne gre, son derece rktc, son derece mantkl ve doru bir kyaslamas vardr. Bu nc kii Albert Camus'nun kendi tipidir. Bu kii demektedir ki, Dostoyevski'nin szne gre "Eer dnyadan Tanry kaldrrsak herey caizdir." Niin? nk iyiyi ktden ayracak hi bir irade, alg ve duygu yoktur. Tpk, bir evin iinde yalnz bir kimse olduunda, onu 19 grebilecek hi kimsenin olmamas gibi. Eer yukarlardan bir gz, sizin hareketinizden haberdar olur ve sizi gz-lerse, bu evde yapacanz davrann ^kli farkl olacaktr. Ama bu insandan baka evde hi kimse olmazsa, bu kii istedii gibi oturacak, istedii gibi kalkacak; zerinde nasl bir elbise ve ss olursa olsun, ne yaparsa yapsn bu ev iin bir ey farketmeyecektir; nk evin duygusu yoktur. yleyse insan duygu sahibi olmayan, bilinsiz bir dnyada, ne yaparsa yapsn, dnya iin bir ey farketmeyecektir. Benim bu ikinci arkadam diyor ki, "biz insanlar ortak bir derde sahip olduumuz iin, Oran'da yaamak zorundayz. yleyse hepimiz Oran toplumuna yani insanla kar sorumluyuz. Buraya girmi olan ve Oran halkn hastalandrm olan veba kendisiyle savamamz iin bize sorumluluk yklyor." Ama nc kii, ikinci kiinin kyasn kabul etmeyerek yle diyor. "Burada bir yanltmaca var, bir aldatmaca var. nk benim davranmn, iyi veya kt, dnyaya, alnyazma ve iimin sonuna hibir etkisi yok. Eer ben bakalar iin kendimi feda etsem veya bakalarn kendim iin feda etsem, dnya bunu anlamaz, nk alglama gc yoktur. Sahip olduum tek aklc sermayeyi, bana verilmi olan krk- elli yllk frsat, kendi kendini anlamayan tesadfler zerine, bakalar bu frsattan daha iyi yararlanabilsinler diye feda etmem aptalca bir i deil midir? Pekla, sen kendin, nesin? Hi, ya sonra? Elbette daha sonralar kendin ldnde, kabrinin zerine bir demet iek koyarlar, fotorafn, rnein bir takn zerine asarlar, kitapla adn koyarlar, senin iin iir sylerler. Bu gllerin, ieklerin ve iirlerin senin zerinde nasl bir etkisi vardr? Artk sen yoksun, rmsn, gitmisin. Bu yzden varln bilinci ve algs olmaynca, Dostoyevski'nin szne gre- ki onun bu szn 20 Sartre de kabul etmektedir- bu egzistansiyalizm ve hmanizmde bilin olmad zaman, dnyada her i caizdir, yaplabilir. O halde her ii, her eyi yapabilirim; bu durum benim varlm ve yazgm iin de farketmeyecektir. nk varlk bir ey alglamamaktadr; bu yzden dl veremez veya benim davranmn zerinde bir etkide bulunamaz. yleyse Tanry ortadan kaldrrsak, "ben" onun yerini alacaktr. Bu mutlak ve kesindir. Eer alemde bilin yoksa, hareketleri deerlendirmek iin bir l bulunmuyorsa, "ben" Tanrnn yerine oturur. Yani bana bu birka yllk mrde lezzet veren, benim beendiim her ey gzel, her i dorudur. Eer ben kendimi, sahip olduum biricik sermayeyi, bakalar iin feda edersem, alem iyi ve kt ii alglamad iin bana bir dl vermeyecektir. Bu yzden "zaman ganimet say" felsefesi Al-bert Camus'nun deyimiyle, bu mantksal samaclk8 (abesabsurdite) felsefesinden domaktadr. Yani benim, btn hareketlerimi, hayatm, bakalaryla olan balarm, tabiatla olan ilgimi, kendi zevkimi, esas alarak deerlendirmem, onunla amel etmem gerekiyor; nk benim kendimi bakalar iin feda etmemi, ok romantik ve idealist olacakt, diye izah edecek balca hibir

l yok. dealistlik insann yle demesidir: Benim hareketimin dnyaya bir etkisi yok, nk dnya benim davranm alglamaz; ama ben yok olduktan sonra bakalarnn beni hayrla yad etmesi iin, ben kendimi onlara feda ediyorum". arkyla, telkinle, duygularyla ve koltuunun altna karpuz sktrmakla, insanlar fedakrla zorlamak mmkndr. Ama yalnzca duygusal insanlar. Yoksa ayn 8. Samaclk: A. Camus (1913-1960) temsil ettii, insan iin evrenin bilinemez, kavranamaz ve akla aykr olduunu ileri sren bir felsefi dnce (-n). 21 kii yle de sorabilir. Altm yl yaayabilecek bu yllarn tamamndan lezzet alabilecek, mrm gzellik, elence ve zevk iinde geirebilecek olan ben, btn bunlar sana veriyorum. Senden sonra toplum ne verecek peki? Toplumun ona verecek nasl bir cevab vardr? Senin hareketini ululayacak, sana dl verecek bilinli, duygulu baka bir alem de yok veya senin hareketinin geleceine bir etkide bulunmas iin bir alem daha yok diye o kiiye nasl bir cevap verecektir. O halde benim davranmn eklinin ve trnn geleceimin yazgs zerinde bir etkisi yoksa, u anki geleceimin yazgsna etkisi olacak bir i yapmam daha mantkldr. te bu yzden, maddeci dnya gr, srekli yoklua ve samala doru gitmektedir. Bugn Rnesans'n ve maddeci dnya grnn, dini dnya grne stn gelmesinin zerinden yz yl getii halde, 20. y.y.'daki btn felsefeler, mektepler ve sanatlar samala ulamlardr. Bugn 20. y.y.'n sanatna hakim olan ruh, sama sanattr. Regrie: /'Dnyada duygusu "olmayan hibir eyin anlam yoktur)'. demektedlrT Hibir ey ne iyidir, ne ktdr, ne gzeldir ne irkindir; ne serdir ne hayrdr. yleyse nedir bunlar? Dnyadaki bir eye veya bir dnceye, istedii gibi gzel veya irkin anlam veren sanatdr." Beckett, yzylmzn byk bir yazarnn, byk bir eseri olan "Godo'yu Beklerken' adl tiyatro eseriyle, Sama'y tiyatroda yaygnlatrr. imdi samac tiyatro son yzyllarda tiyatroya en ok nfuz eden yntemdir. 20. y.y tiyatrosu samac (abes-absurd) bir tiyatrodur. Samac tiyatro ne demektir? Yani, tiyatrolar Aristo zamanndan imdiye kadar daima, halka bir hedef sunmak istiyorlard; dini, ilmi, milli veya felsefi, tarihi bir hedef gstermek bir ey sylemek istiyorlard. Ama bilinci olmayan bir dnyada, insann da syleyecek sz yok. Algs olmayan yabanc bir dnya, insann muhatab olamaz. Kulak duymadktan, alem sar olduktan sonra szn anlam olmu olmam birdir. Samac tiyatro, "Hi"i sylemekle grevli, bir risaleti ve ahdi zerine almamakta szlemi bir tiyatrodur. Samac tiyatroda eitli tipler oyun oynamaktadrlar. ldrmekte, abalamakta, eit eit olaylar gstermektedirler, ama sonunda aldklar sonu ne? Hi. Samac tiyatro bununla m sonulanmaldr? Ama niin? nk, hayat budur, maddeci dnya grnde hayat sama ve anlamszdr. 20. y.y'da batya hakim olan ruh, samaclktr. Oysa 19. y.y.'a hakim olan ruh ideoloji idi. Bugn 20. yzyl batsnda hi kimse ideoloji retmiyor. deoloji retmek 19. yzyllarn iiydi; 20. y.y.'da bunlarla alay edilmekte. Bir 20. y.y. dnmek, bir 20. y.y. yaratmak isteyen her dnr, her filozof, sanat mesaj olmayan bir ey yaratmak zorunda; syleyecek sz olmayan bir tiyatro sergilemek zorunda, niin? nk hayat gerekliini byle gsteriyor. Bir ey sylemek isterse, hayat daha da ir-kinletirrrii oluyor. Eer insan iyi veya kt gstermek isterse, u amala veya bu amala, gerek insan gstermi oluyor. nk dnyann bir anlam olmad zaman, insann da bir anlam olmayacaktr. Hayatn hedefi olmaynca, bireyin de hedefi olamayacaktr. inde oturduum bir tren hibir yere gitmiyorsa, u vagona oturmu olan benim, oturmak iin kendime bir yer semem, aptalcadr, btn bunlar eittir. nsan alemin yazgsndan ayr, kendisi iin bir yazg yaratmad iin, bundan bakas mmkn deildir. DN DNYA GR f Peki, dini dnya gr nedir? Burada benim asl ortaya koymak istediim, szmn konusu budur. Sizin zihninizde bulunan ey, sizin ounuzda veya

aznzda bulunan yarg aynen bende de var. Ben ne din teblicisi-yim, ne rs bir dini tebli ediyorum ne de din tebli etmeye bir ahdim var. Bu benim bir yerlere ulam bir tr bilimsel, incelemeye dayal dncemdir, onu sylyorum. Bu durum dinlilerin veya din kartlarnn kabul edecei bir durum da olsa farketmez; nk, bu benim, inceleme yapan, zihnine bir eyler erien bir kimse unvanyla, kiisel karmmdr. "Dini dnya gr" dediinizde - eer insaflca hkm verecek olursak- kendi kendine u dnce aklnza gelmektedir: Maddeci dnya gr, bir tr Epikrizm'e bir tr Hayyamcla ularsa, o zaman dini dnya gr nasl bir eye ulaacak? nk, maddeci dnya gr, herhalde, bilim esas zerindedir, ama dini dnya gr henz bilime ulamam olan, insann gemiinden kalm hurafeler esas zerinedir. Dini dnya gr undan ibarettir: Varln bir tasviridir, o varlk, bir lke gibi, bir kurum gibi kahredici bir gcn gzetimi altnda ynetilmektedir. O g, alemin arkn dndrmekte, yldzlar evirmektedir. Eyay ve ekilleri kendi istedii gibi yaratmtr. nsanlar kendi arzulad biimde varetmitir. Biz ise onun istedii ekildeyiz, kendi istediimiz ekil ve surette deil. yleyse bu dini dnya grnde insan samadr, abestir. Maddeci dnya grnde dnya sama idi, hi kimse yoktu, hi anlam yoktu; ama dini dnya grnde, dnyann sahibi var, bamzn stnde bir efendi var, Tanr var, yaratc var, Kahir ve Mdebbir olan Tanr var, yleyse insan nedir bu durumda? Tanr'nn vaya tanrlarn iradesi elinde bir oyuncak. nsan iradesiz bir boncuktur ve yalnzca Tanr'nn iradesi, onu istedii her yere hareket ettirmektedir. yleyse dini dnya grnde bir tr fanatizm vardr (yani insann samal, iradesizlii, kiiliksizlii ve aslszl). Dini dnya grnde, insan kendi iradesine, kiiliine, alnyazsna hi yaslanmama-ldr. Tanr'nn iradesine kar kendini, klli akla kar kendi akln ve zihnini, Tanr'nn asaleti ve zat karsnda, kendi asaletini ve kiiliini inkr etmelidir. Bu durumda, dini dnya grnn, tarihe hakim olduu ekliyle, samala ve insann kendini inkr etmesine dntn grmekteyiz. Ben, hem dnya grlerinin en ileri, en bilimsel, zellikle en insancl, yani en hmanist ve en mantklsnn dini dnya gr olduuna inanyorum; hem de en donuk, insana en zt, insann kiiliinin ve asaletinin inkrnn en gl etkeninin dini dnya gr olduuna inanyorum. Niin? Din hakknda bu iki eliik yarg niin meydana geliyor? ok aktr, bu ne yazk ki, din hakknda u an sahip olduumuz yargy iki yerden almakta olduumuz-dandr. Bize kadar gelmi olan insana aykr, donuk, olumsuz bir dinden, tarihi gemiimizden. Ya da donuk hurafi bir dinden (genel olarak arzediyorum) olduumuza veya ona kar olduumuza inanmamzdan. Bize gemiten gelen donuk bir dinin aydn bir kart oluyoruz, yani dinsiz oluyoruz. Ortaan diniyle, Rnesans'tan sonraki yenian aydnlarnn ve bilginlerinin atmalar tecrbesinden bunu karyoruz. Din nedir diye, anlatmak istediimizde her ikimiz (hem dine inanan, hem de kar kan kimseler) de aynyz. Dine iman, tanma meselesinden ayr, din hakknda sahip olduumuz bir tasvirdir. Siz, (rnein zel bir yer olan) cennetin zihnimizde bir yere sahip olduunu grmektesiniz. Sonunda, aydn olan buna kar, dindar olan buna taraftardr, yleyse, bu ikisi cennet hakknda sabit ve ortak bir tasvire sahiptir. Tanr, herkesin zihninde ortak bir kavramdr. Kimilerimiz ona karyz, kimilerimiz de ona inanmaktayz. Kimileri mam Hseyin'in hikyesine kardrlar, onunla alay ederler; ama kimi bakalar ona inanp, onun iin alamaktadrlar. Yani hem kart, hem yanda, konunun trnde ve niteliinde ortak bir yne sahiptir; her ikisi meseleyi bir ekilde anlamaktadrlar. Bundan dolay ben imandan, kfrden veya imanszlktan sz etmiyorum, onunla bir iim yok. Mesele konunun bilimsel ynden zmlenmesidir, bir telkin veya tebli deildir. Bugn biz inanp inanmamaya deil, tanmaya, bilmeye muhtacz. nk ounlukla, bilgisiz bir dinin hibir deeri olmadna inanmaktayz. Bugn biz dini renmeye ve tanmaya muhtacz. Bilimi, toplumu, tarihi, kiiliimizi tanmaya ihtiyacmz var, inanmaya deil. Bunca inan, bilgiyle i ie olmad zaman yararl olmad gibi, ayn zamanda zararldr da. nk insani btn enerjileri smrmekte, almaktadr. man, kendi kendine bir deere sahip deildir. mana deer katan bilgidir. Ali'ye tapmann, Muhammed'e, Kur'an'a

tapmann, Tanr'ya tapmann hibir deeri yoktur ve bazen bunlar bir kavmin olumsuzluk ve donukluk sebebi, bazen talihsizlik se-\bebi olmaktadr. Tanmadmz bir Ali, tanmadmz / 27 x bir Rstem veya tanmadmz bir baka kimse gibidir. Bunlarn birbirinden ayrlmas yalmz tanmakla mmkndr. Yoksa, sevmek, alamak, duygulara alet etmek, bu dini kiiler iin ne farkeder? Bilinmeyen (mehul) bir slm, Buda'nn diniyle eittir; bilinmeyen bir irkle, puta-vtapehkia eittir, byclkle eittir. "Mesnevi" ve "Krt Hseyin" gibi iki kitab, her ikisini birden tanmazsak, birisine inanmamz neyi deitirir? Onlar arp okuduumuzda, deerler konusu, iki dzlemde yer alr ve bize iki ayr ekilde bunlar verebilirler. Mesele bizim sadece inanm olmakla hi fayda olmadn grmemiz, aydn olduumuzda yine hibir yere ulaamadmz grmemizdir. Gerekli bir kavrama din adna, dini bir tasavvur adna veya dini bir dnya gr adna zihnimizde sahibiz ve dinlerin bu ortak, sabit kalc kavramna beeri hayatta ya kartz ya da yanda, her ikisi de yanltr. Tarih boyunca, insann yeryznde bugnk ekliyle yaamaya balad zamandan beri; insan toplumlar iki kar cephede, iki ayr kutupta yer alm ve birbirleriyle savamlardr. Bir topluluk daima dier topluluun aleyhinde savam, iki tarafn bu sava insanlk tarihi boyunca eitli ekillerde devam etmitir, (tarihi aamalarna ve kltrel dzeylerine bal olarak) nsanln ilerlemesine engel olan kutup, yklmay temellendiren cinayeti ve fesad, insan smrmeyi, insann cehaletini, insann kleletirilme-sini, insan trne zorla sahip olmay, insan donuk bir halde, cehalet ve durgunluk halinde tutmay bina eden kutup, insanln tarih boyunca sknt ekmesine sebep olan, yalanc faziletler oluturanlar, zel bir grubun yararna olup, ounlua zarar dokunan hurafe ve kuruntular retenler; hayat felsefesinin biimi ve sosyal durumlar, baka insanlarn bilgiye, ilerlemeye, olgunlamaya veya kiilie kavumalarn engelleyen, varlklar, toplumsal ve tarihsel varlk felsefeleri, adalete ve yeryznde insanlarn birliine aykr olan herkes; daima yeryznde insanln birlii iin alan, dnyada eitliin yerlemesi ve o aznlklarn uydurma ayrcalklarnn yok edilmesi iin abalayan, yani btn insanln ounluunun eitlii iin kavga eden insanlarla savamlardr. Bu kutup, kar kutupla tarih boyunca insan trnn balangcndan bugne dek savam, yarn ve her zaman da savaacaktr. Herbirinin bir silah ve bir dncesi vardr. Bu kutbun silah bir eydi "din". br kutbun silah da aynyd, "din". O halde tarih boyunca daima iki din olmutur; dine kar savaan daima din olmutur. Biz ise tarih boyunca birbiriyle savaan iki eliik ve kart dini, sabit ve ortak bir kavram zerinde, hkme balayarak ya inanyor, ya da inkr ediyoruz. Her ikisi de yanltr. Bugn ilerlemi Avrupa lkelerinde, Avrupal filozof ve yazarn ii nasl, Yunan ve Roma mitolojisinden, eski Yunan'da bundan 2600-2700 yl nce var olan tanrlarn efsanelerinden, Promete'nin Zeus'un, Atlas'n hikyelerinden, insanlk tarihini tanmak iin aydnca kavramlar karyorlarsa, biz de ayn eyi yapmalyz. slm kltr, en zengin, en derin insani anlamlarla, kavramlarla doludur. slmi kssalarmzda bulunan Habil ve Kabil kssasnda Kuran yle diyor: "Bu kssa, ilmi gereklerle doludur." (Eer benzer hikyeleri, tarih olaylar olarak alrsak, anlamsz ve sonusuzdur. Ama sembolik gerekler olarak ele alrsak, ilmi, toplumbilimsel, tarihi srlarla doludur bu hikyeler). Kabil ve Habil kimlerdir? Ademin oullar. O halde, Habil ve Kabil kssas anlatldnda, Kur'an insanlk tarihinin balamasn sembolik bir ekilde (Albert Camus'nun Oran hikyesinde anlatt gibi) anlatmak istemektedir. Burada Habil ve Kabil adnda iki tipleme vardr. Adem, iki kzn bu iki oluyla nianlan-drmaktadr. Ama Kabil kardeinin nianlsn daha gzel bulmakta, ona tamah etmekte ve bu yzden de isyan etmektedir. Bunlar yeryznde insanlk tarihini balatan ilk iki insandr. Adem insan trnn senboldr; ama bunlar insanlk tarihinin balamasnn semboldrler. Habil: "Benim iin seilmi olan ksmete razym" demekte; ama Kabil "Hayr, ben, senin hakkn olan almalym" demektedir. Bu

ikisinin sava, bylece, Kabil'in Habil'in nianlsn elinden almak istemesi yznden, ona kar isyan ve tecavz eklinde balamaktadr. Durumu Adem'in huzuruna gidip ikayet ederler. Adem, "Herbiriniz bir kurban sein, Allah hanginizin kurbann kabul ederse, dieriniz sussun" der. Her ikisi de bunu kabul ederler. Habil srsnde hepsinden daha deerli olan kzl tyl ve evik devesini seer, sonra Allah'a kurban etmek iin, kurban yerine getirir. Kabil, gidip hi kimsenin iine yaramayan solmu sararm, rm bir avu buday alr ve kurban yerine getirir. Bylece kendiliinden Habil'in kurban kabul edilir ve Kabil zntyle kalr. Bu iten de yoksun kalan Kabil, arlklarna yine devam eder. Bir vadide kardeini aldatp ldrr. Bu insanlk tarihinde insan eliyle dklen ilk kandr, nsan trnde balayan ilk karde katli trdr. Bu hikye, hepsi bir soydan, Adem'in soyundan gelen, eit olan, btn insan bireylerinin karde olduu, insanln birliinin nasl ztla dnt, iki kardein birbirine nasl iki dman kesildiini anlatmak istemektedir. Yani insanln birlii, insanln ayrlna, insanln birbirine dmanlna dnmtr. nsan soyundan ilk kan nasl, hangi sebeple dklmtr? nsanln birlii, uyumu bar, insanln eitlii, nasl insanlk tarihi boyunca sren ayrlk ve savalara dnmtr? Toplum nasl snflara ayrlmtr? Tek bir "biz"e sahip olan insanlk toplumu, nasl iki adet "ben"e dnm; biri tekinin katili ve yokedicisi olan iki zt kutup birbirlerine nasl dmlerdir? lk arln sebebi nedir? Btn bunlar anlatlmak istenmektedir. Burada Kabil'in evresinin Habil'in evresinden farkl olduunu, onun hocasnn bununkinden ayr olduunu, onun inceledii, okuduu kitaplarn, bunun okuyup incelediklerinden farkl olduunu. O'nun Bat'ya gittiini veya bunun Necef'e geldiini syleyemeyiz. Her ikisinin de sahip olduklar artlar eittir. Anne, baba, evre birdir; din birdir. Ama birisi katil ve cinayetkar; hevas yznden arla kayor. Dieri insanln, barn ve imann temsilcisi; iman yolunda en deerli, en sevgili bir eyini kurban ediyor. Burada uyumazlk sebebinin ne olduunu grmekteyiz. Birinde olup, dierinde olmayan tek etken, yaptklar iler konusudur. Birisi iftidir. nk gidip buday getirmitir. Habil'in deve dam vardr, nk gidip deve getirmitir. Bu durumda Habil, o aamada insan hayatnn doa, av ve hayvanlar ehliletirmeye dayal olduu, insanlk tarihinin bir aamasnn temsilcisidir. Yani bu dnemde retim kayna doadr. Kabil de insanlk tarihinin, retimin kaynann bireysel sahiplie, tekelletirmeye yneldii bir dnemin temsilcisidir. Biz, insan trnn tarihteki ilk aamasnn, doada avclk yapmak aamas olduunu biliyoruz. Bu aamada hi kimse, hibir eyi kendi tekeline almamaktadr. nk herkesin retim kayna ya denizdir ya da orman. Deniz ve orman hi kimsenin tekelinde deildir. Doann bu ak sofras, btn insanlar aittir, giderler, avlanrlar, alrlar, getirirler ve yerler. Harcama, herkesin elinde, retim herkesin ihtiyarndadr. O dnemde btn insanlk Habil'dir. Bu dnem, temel olarak btn ekonomik kaynaklarn, eit bir ekilde btn insanlara ait olduu bir dnemdir. Henz insanlarda, bireycilik, bencillik, bireysel tekelleme istei, "benim malm, senin maln deil" gibi durumlar yoktur. Kabil, Tanr'ya ait olan yeryznden bir blmn kendisine tekelletirir. O retim kaynana kendi adn koyar, sonra bakalarn smrmeye, kleletirmeye balar; ekmek yiyebilmeleri iin onlar kendi adna, retimsel ve ekonomik kaynaklarda almaya zorlar. Kabil, bu dnemin temsilcisidir. O halde, ilk karde katlinin, insann bireysel tekelleme aamasna girdii, insanln birliinin, ayrla dnt, insanln kardelik bann katil ve maktul (ldrlen) bana dnt bir dnemden itibaren balad apaktr. Yani tarih, Habil'in ldrlmesi ve Kabil'in katil olmasyla, insanln birlii aamasndan, ayrcalkl insanlar aamasna; insan soyunun asaleti aamasndan insan bireyinin asaleti ve insann tekelleme istei aamasna girmektedir. Habil'in yok olup, Kabil'in kalmasyla yeni bir aamaya giriyor. Biz hepimiz Kabil'in ocuklaryz; nk Habil evlenmeden, mutlu damadan lmtr. Tarihin buradan itibaren onun aamasna girdii Kabil kimdir? nsanln tarih felsefesine hakim olan Kabil ve Kabil ruh nedir, bu Kabil kimdir? Ne olduunu

grdk. Kabil, bir dinsiz, Allah' inkr eden birisi deildir. Allah da kim demiyor, Allah yok demiyor. Bu szlerin bir anlam yok da demiyor. nk gidip onun iin kurban getiriyor. Kabil Adem'in dinine sahip, Habil'de ayn dinden, ama bu tek din; iki ayr insanda, birbirine zt iki ayr dine dnyor. Birisi Kabil'in karlarnn korunmasnn sebebi, dieri Habil'in gereklerinin ve erdemlerinin gereklemesinin sebebi. Tarih boyunca bu iki din birbiriyle savamtr ve savamaktadr. Kssadan hisse; geride kalan Kabil'in, Allah'a iman kenara atan, onu kendi karlarna kurban eden; babas Adem'i bir yana atan onu da kendi karlar iin kurban eden, kardeini bir keye frlatan, onu da karlar iin kurban eden bir kimse olduunu grmekteyiz. Onun, karlarn elde etmek iin hereye el atan, dinini kendine hizmet ettiren birisi olduunu, kurban olayna katlmasyla, dinini de kendi karlarna ulamak iin din (yol) sayan birisi olduunu grmekteyiz. Bundan sonra tarih, ayrcalkl insanlar, insann kardeini katletmesi dnemine girer. Artk tarihte, insanln birlii hkm srmemektedir. Kabil insanlk tarihinde daima yaamaktadr. nk Habil lmtr. Kabil de, Kabili sistem, ekonomik ve maddi hayatn zel bir toplulua tekelletirilmesi ve bu zel snf iin ounluun kkletirilmesi biiminde bir dzen kurmutur. Bu dzen, Tevrat'ta ncil'de ve Kur'an'da var olan yzlerce belirtiye gre, btn dnemlerde insanlk tarihini ynetmektedir. nsan toplumlar, insanln aamalar, btn zamanlarda bu ekildedir. Kur'an'm deyimiyle, ad halk, toplum olan ounluu oluturan bir blk vardr ve bir blk de bu halka kar olarak vardr. Tarihte halka hakim olan, insanlk tarihinin ve insan toplumunun yazgsn ellerinde bulunduran halk kart bu kutbun, Kabili kutbun ehresi vardr: Ekonomik ehresi, siyasi ehresi ve dini ehresi. Altn, g ve din; bu zel snfa aittir. Ayn vcudun, yani Kabili snfn bu ehresi, Islamda epeyce tantc ve belirleyici sembole sahiptir. Kur'an'da srekli yinelenen tane tipleme vardr. Bu , Tevrat'ta da vardr. Birisi kudret sembol olan Firavun'dur. ikincisi zenginlik, sermaye ve ekonomi sembol olan Karun'dur. ncs, dini elinde bulunduran bir ruhani olan Bel'am-i Baur'dur. Bu , Kabili snfn semboldr. Dinin, tarihte btn insanlarn gnlnde var olan, hem -Kabil'de hem Habil'de olduu gibi- bir g olduunu, ama ruhanilerin, yani Bel'am-i Baurlar'n elinde bulunan bir g olduunu grmekteyiz. Bel'am-i Baurlar, yani ruhani snflar, tarih boyunca insanlara hakim olan snfmgv-delerinden birisi olmulardr. Her yere baknz. Yahudilerde, Antik ran'da, Roma'da, Yunan'da her yerde ayn beden iinde bu tip, bu ehre vardr. Teslis (leme) budur. Aynen katoliklerin dedii gibi, Tanr da birdir, ama bu durumda o bir, kiidir ve birbirinden ayr olan bu kii, her biri ayr bir uknumdur,9 ama yine de birdirler! Bu gerek, insann aklna smayan Mevlna'-nn u iiri gibidir. "arapsz kadehten, kadehsiz arab iste" yani hibir ey olmuyor. Ama gryoruz ki bu dorudur. Biz teslisin, Allah bir olduu halde ayr ehresi vardr, diye dinlerde var olan ekilde olduunu sanyoruz. Ancak bir snf olmasna ramen, ayr ehresi olan, gerekte tarihe hakim olan snftr. Bir rahip, zahid, ruhani snf ehresi; yani Bel'am-i Baur tipi. Bir kudret ehresi, yani Firavun. Bir zenginlik ve sermaye ehresi yani Ka9. Uknum: Baba, Mesih, Ruhu'1-Kuds. (.n). 34 run. tane olmalarna ramen, her birdir. Tarihte Firavun'un, Karun'un, Bel'am-i Baur'un her nn Musa'ya kar tek bir vcut olarak savatklarn gryoruz. Bu ehre, Kabili snftan birisi olarak tarihi ynetmektedir. Bunun gibi ekonomi, yani zenginlik, insanlk tarihinde, zel bir snfn elinde olmutur. Bunun gibi hkmet, sistem, dnyann ve toplumun siyaseti zel bir snfn elinde olmutur. Din bile bu snfn elinde bir ara olarak kalmtr Nerede? Parann ve zorbaln yannda. Halk, tarihi ynlendiren bu snfn elinde esir olmutur. Bunlar tarihi kendi karlarna uydurmulardr. Halk zorla oturmaya mecbur ettikleri gibi, parayla onlardan yararlandklar gibi, cebini boaltm, teki kulana "karde"! yarn Tanr ecrini verir, gamlanma, sesin kmasn" demitir.

Her de birdiler. Antik ran'a baknz, Sasaniler ve Hahameniler, mubedlere (Zerdti din adamlar) o kadar para veriyorlard ki, Albert Male'nin deyiine gre; Mezdekiler dneminin banda, lkenin tarm alanlarnn % 19'u atekedelere ve mubedlere aitti. 30 yl sonra % 80'lere ulat bu rakam. Msr'da 1. Ramses zamannn bir airi, bugnlerde bulunmu olan tabletlerde yle diyor: "Bu tanr (uhtun) o kadar tamahkrdr ki, ocuumun azna koymak istetiim bir lokmack ekmee bile gz dikiyor ve o lokmay kapyor. Bu agzl tanrlarn karn ne zaman doyacak?" nsanln, bir birlik olarak, iki zt kutba blnd zamandan beri, birbirinin ztt olan, birbirine hi benzer ynleri olmayan, birbirlerine iddetle dman olan iki kutup, insan soyunda ikilik meydana geldiinden beri, insanln birliine uygun olan tevhidi dnya gr, snflarn 35. ikiliiyte uyumlu olarak, ilhi ikilie veya senevi10 dnya grne dnmtr. Hakim dzen, boyutlu bir kudret olduundan beri, ayr grnte, bir Allah da ehrede bir zat olur; teslisin dnya gr budur. Tevhidi dnya grnn ve irk dnya grnn ikisinin de dini olduunu gryoruz^Ama irk dnya gr toplumsal dzenin ilahi nizam zerine dnen bir aksidir, dnyann ge yansm bir grntsdr. Bu ekilde hakim ruhaniyet irkle kark bir tevhidi izah ederek, snfsal ve rki tevhidin dnmn, snfsal ve rki irkte izah etmitir. Burada "zihniyet ve zdelik" arasnda, yani hayat ve din arasnda, dnya gr ve toplum gr arasnda rinte, diyalektik bir oyun yapmlardr ki, bu durum imdi bile birok dnr ve bilgin iin ortaya kmamtr. Dini dnya grnde, toplum dnyaya tbidir, maddi hayata hakim olan dzen, varlk alemine hakim olan dzenin mahkumu ve malldr. Daha sade bir deyile yeryznde olan herey, Allah'n iradesinin diledii eyin bir yansmasdr. O halde Allah veya gaybi irde, illettir ve insan ve insann yeryzndeki yazgs malul. nsan toplumu, insanln tevhidi dzeni olan "ilk ortaklk" dzeninden "toplumsal irk" dzeni olarak adlandrlm snflarn ayrcal dzenine dnmtr. Toplumsal irk itikad tevhidle uyumlu deildir. Toplumsal irkte, eitli topluluklar ve snflar, kendi sosyal durumlarndaki, ekonomik ve siyasi hallerindeki uyumazl, insann zatnda olan, kendi rki kklerinde bulunan bir uyumazlk eklinde ortaya koyarlar ve byle bir aklama iin de, ister istemez felsefi ve itikad bir l, yani dnyevi ve varlk10. Senevi: Alemde iki ayr mebde (balang, kk) olduuna inanan bir topluluk. Yani felsefi anlamda bir dualizm, (ikicilik) demektir. Teizmin ztt-dr, '(.n) sal bir altyap aramak zorundadrlar. Esasen zdelik deiime uradnda, bilinsiz bir ekilde zihniyet perdesinin zerine kendi biimini yanstmaktadr. Bu u ekildedir; insann zati birlii, insann zati saylarna dntnde, Tanrnn zati birlii de, kendisinin zati saylarna yani birka tanrl bir dzene dnr. Bundan dolay, irkin toplumsal dzeninin yaratt bir ey olduu iin, bu ilahi dzen de irktir. Yani, yeryznn tanrlar, gkyzndeki tanrlar yaratmlardr. Ama, halkn dini zihniyetinde, gkyznn tanrlarn, yeryz tanrlarnn dzenini yaratanlar olarak anlatmlardr. Yani toplumsal zdelik, dini zihniyeti yaratr. Bylece dini zihniyet, toplumsal zdeliin yaratcs olarak ortaya kar. Bu ekilde bir irke dayal dnya gr ortaya karan ilahi dzende ve varlk alemindeki zati ve snfsal aamalar zinciri, insanlk alemindeki ve sosyal dzendeki zati ve snfsal aamalar zincirini, felsefi ve mantki bir ekilde aklyor. Din adna olduu iin itikadi, ezeli, ebedi, kutsal, insan tesi, doa tesi, bir aklamada bulunuyor ve onun derin, zeval bulmaz dini imann salamlatryor; bu durumu halkn imannn derinliklerinde kkletiriyor! Tevhidi dnya grnn -ki Habili insann, toplumsal tevhid ve insanln eitlii dzeninin; ilk dnya grnn- Habili dzenin lmesi ve karde dman Kabili dzenin idaresiyle, dalizm (ikicilik), iki zatl dnya grne, yani zt bir dnya grne dnmesi byle olmutur. Dualizm dncesi, iki snfl bir toplumun yansmasdr . ki tanrl dnya gr, iki kutuplu toplumun zihninin altyapsdr.

Sonra insann -insanln zati tevhidinin- hakim ve mahkum iki zt kutuba dnmesi gibi, dnya da iki iyilik ve ktlk kutbuna, Ahuramazda- Ehrimen kutbuna; Kabil -hakim kutup- de toplumsal boyutlarn deiip gelimesi yolunda, insani ilikilerin karmaklamas, snfsal dzenin olgunlamasyla, belirli boyutta ortaya kt. Tek bir hakim gte toplanm olan siyaset, ekonomi ve din gc zelleti, tek bir kutbun ubesine ayrld; topluma hakim olan dzen boyuta knca, dnyaya hakim olan dzende boyutlu oldu. Kabil yeryznde ehreye girince, Tanr da gkyznde ehreye brnd; kii olan Firavun, Karun ve Bel'am-i Baur. Oysa de ayndr. Kabil'in ehresidir. Tek bir tanr olduklar halde baba, oul ve Ruhl-Kuds de kii oldular! Bylece tevhidi dnya gr, teslisi (lemeci- trinite) dnya grne dnt. Bunu Hint'te, Yunan'da, Roma'da ve Antik ran'da, Hristiyanlk, Yahudilik, hatta slm'da (Allah'n yeryzndeki temsilcisi) eklinde grmekteyiz. Burada dnlebilecek olan, ok anlaml ve grmn doruluunu iyice aydnlatan delillerden bir tanesi udur; Dualist dnya grnde, iki tanr, iki kart zat, daima birbirleriyle sava halindedir. (Hayr ve err, aydnlk ve karanlk, Ahura ve Ehrimen). Oysa teslisin dnya grndeki, tanr, tek bir zattrlar, birdirler; her biri bir dierine dnmektedir; her biri dier ikisinde tecelli etmektedir, ayr ayr tanr zat deildir bunlar. Bir zatn grntsdr. Bu da gsteriyor ki dualizm, dinde, toplumdaki iki kutbun dini semboldr, yani iki hakim ve mahkum snftr bunlar. Halbuki tanrlk tek ynde veya tek bir zatn grnts eklinde, tek bir hakim kutbun semboldr. Bu ekilde, insann dnya grnn, dini olduu gemi dnemlerde, tevhidi dnya grnn snfsal dzenini nasl irke evirdiklerini, btn dinleri- hak veya batl-irk dini yaptklarn hatta tevhidin genel ilkelerini koruyarak irkin grn nasl yaydklarn grmekteyiz. Grdmz gibi, kendisini tevhid dininin takipisi sayan pek ok insann dini dnya gr, aslnda irktir ve tevhidin yerine gizlenmi bir irk, hepsinden daha tehlikelidir. slam'da meydana getirilen yeni irk, hepsinden daha derin, daha gizli ve daha gldr. Ama yenialarda temel itibariyle dinle savamlar, dini dnya grn, bilim adna inkr etmiler ve onun yerine maddeci dnya grn oturtmulardr. Gemite, tarihe hakim olan kudret, halkn pek ounu aldatyorlard. Kelm -dini felsefe- adyla, duygu -din ruhu- gcyle, irki, tevhidin yerine oturtuyorlard veya ona tevhid elbisesi giydiriyorlard. Ancak Rnesans'tan sonra- onun 18-19 y.y.'da zirveye ulamasyla- ekonomi felsefesinden ibaret olan bilim adna, aydnlar aldattklar akl gcyle- maddi mantk veya igdsel ruhla- maddecilii, dinin yerine oturttular veya ona maneviyat yani insanlk (Hmanizm) elbisesini giydirdiler! ki d etkenin varl "tarihin en byk" aldatmacasna sebep olmutur. yle ki, bugn ben bu byk aldatmacay aydnlarn ounluunun hayretle, inanlmaz olarak karlad, kiisel bir varsaym olarak ortaya koymak zorundaym. Bu varsaym udur: "Din kart, materyalist yeni dnya gr, tpk irk gibi yeni hakim snfn zel dnya grdr." Bu iki etkenden biri maddeci grn alnd bilimdir, dieri 19. y.y'da Avrupa'da, dine kar olarak, maddecilie yaslanm olan Sosyalizm'dir. Oysa ben u durumdan sz etmekteyim; batnn hem bilimsel gr, hem dnya gr ve felsefi insan gr ve Sosyalizm'in yeni hayat felsefesi, zamana hakim olan ruhun ve grn etkisi altnda kalmtr. Bu hakim gr ve ruh, batnn ilerlemesi ve deimesinin bir sonucu, sonradan da batnn yeni toplumsal snfnn hakimiyetidir. Bu snf, yeni burjuvazi'dir. Ortaa, Avrupa'da toplumsal altyapnn feodalizm olduu bir adr. O an uygun binas ve aklaycs da dindir. Donuk ve alalm Avrupa'nn- ilerlemi dnyasyla, hareketli slm uygarlyla iletiim kurmas, douyla ticaretin yaylmas sonucu, feodalizmin kapal ekonomisinin ve katolik mezhebinin kapal kltrnn duvarlarnn yklmas, Amerika'nn kefi, Afrika'ya gidilmesi, denizciliin gelimesi, dini bask yntemlerinin ve feodal ayrlk sisteminin dini dnce zgrl ve merkezi ynetimin etkisi altnda zayflamas, byk milli toplumun ve tek bir siyasi topluluun tslm dnyasnda yaylmas, rmak gemicilii yerine daha hzl denizciliin gelimesi, milletleraras ticaret,

ortaa Avrupasnda siyaset ve dnce dnyasnn bymesi, ehirlemenin geliimi, ticari pazarlarn ve ekonominin tarmn yerine ilerlemesi, kilisenin ve Protestanln zht yerine gerekiliin gelimesi, daha sonra akln gerici dinlerin zincirinden kurtulup uyanmas, dnce hareketleri ve zgrln gelmesi, tabii bilimlerin ve sanatn yaylmas, bilimin Mesih'in sznden maddeci hayata doru ynelmesi, Papa'ya kar milliyeti hareketler, feodal dzenin tek bir szckle uramas, burjuvazinin gelimesi, gen snfn ynetime gelmesi, feodal yerine burjuvann aratrlmas, sonu olarak feodal ahlak ve kltrle sava, yani ortaan dini ve erafyla sava, burjuvazi kltrnn ve ahlaknn stn gelmesi, yani maddeciliin ve bireysel zgrln stn gelmesi, burjuva snfnn siyasi -ekonomik ynetimiyle beraber, ruhunu ve felsefesini de batya hakim kld. Bilimi de kendi hizmetine soktu. Ahlk, sanat ve edebiyat burjuvalatrd ve bu ekilde; maddecilik, bireysellik ve zevkten iba ret olan burjuvazi kltr ve gr, dine, erdeme ve topluma dayanan eski grn yerini ald. "Yarar", "deer"in yerini ald. Dnen akl, irfani duygunun yerini ald. Hereyde ve zellikle bilimde gl olma istei, ha kikati aramann yerini.... iin yaama ilkesi iin ya amann yerini ald.11 Emniyet olgunluun, zevk erdemin, cinsellik akn, karclk tapmann, yeryz cen neti vaad edilen cennetin, geim dnyas anketin, tabiat glerini istihdam varlk felsefesini kefin yerini ald. n sana anlam kazandran ya da en azndan insann aramakta olduu anlam, ana ilke yani "gerek, gzellik ve iyilik" pilisini prtsn toplad ve yeni insann ticaret ve burjuva kltrnde anlam verdii yeni ilke; "gerek lik, g ve tketim" hayata, ruha, akla, varlk felsefesi ne, yeni toplumun bireyi zerine postu serdi. nsann gz gkyznden, bir defa daha yeryzne evrildi. Gnl den mideye ve midenin altna, ideal hayattan, refah ha yatna, "olma"nn anlamna ulamaktan, "olma"nm elde edilmesi iin gerekli artlar hazrlamaya evrildi insann gz. Sonunda btn duygularn, deerlerin, srlarn, ih tiyalarn, ykseklerde umann, doa tesini aramann, erdem istemenin, idealizmin, inkar ve kovulmas gnde me geldi. nsan daima "doal ve igdsel olmann al ak damndan, Mirac'a, orada bulunan eyin Sidretl-Mntehasna kadar uuran, onu, daima kendisi ne takdir edilen darack topran erevesinden ka es nasnda koruyan, onu dnyadaki yaratlnn ykledii snrl lleri amaya aran, onu bulunduu durumdan 11. "..." olan blmler, metnin aslnda bu ekilde gemektedir, (.n). . daha da byk olmas iin gelitirmeye, verasetin bedeni iin diktii elbiseyi ona daraltp, karlnda; gerekilii, ona kudret ve lezzet veren dnyann snrlaryla snrl, faydal olandan baka, bulunacak hi bir sknt, varlacak hi bir ak, yrek arplacak hi bir bilmece ve ztrap, beklenecek hi bir mide, onu bir rpna, iara ve tapmaya mbtela etmeyecek yeni bir insan trnn va-redilmesine sebep oldu bu inkr. Yeni uygarla ve kltre hakim ruh, burjuvazidir; kuruluk, satlk, alak bir ruh. Kazanma, g uygarl, alet, sanat, ticaret kltr ruhu. Nihayetinde tketici dini, zevki ahlak ruhu. Sonuta bu ruhun edebiyat ve sanat, samalk, yapmaclk, propaganda ve heyecan!??! Bsbtn birbirine kartrlan ey, "eski kltrn kovulmasnda, yeni burjuvazinin uygar bir cinayet" ilediidir. nk burjuvazinin kovduu kltr, ortaan donuk bir maneviyat olan din kltr idi. Yani insanln en ileri, en yce miraslar, ortaan en dk kalplarnda, donuk bir dinciliin eliyle, feodalizmin hizmetine girmiti. Yeni burjuvazi, ortaa ahlak ve kltrn ykmakla, eski insan ruhunu kovmakla, gelimeye, harekete, akln zgrlne, uygarla ve bilime en byk hizmeti yapt. nk feodalizmi dincilik ve ona bal olanlarla beraber kenara ekti. Ancak burada insan ruhunun kltrnn ve

insan soyunun manevi ahlaknn en deerli temelleri de ortaan ykntlar altnda kald ve oraya gmlp, ld. Ve biz insanlar, Rnesans'tan sonra daima hakl olarak, yalnzca Rnesans'n ve burjuvazinin ilerlemi devriminin vgsne, liberalizm, demokrasi ve sian-tizmin zgrlk ve heyecanlandrd sloganlarnn nclne, ilerlemeye ve hurafelere tapmay, zahitlii, din basky kovmaya soyunduk. Hi bir zaman bu b42 yk hizmetinin ihanetini hissedemedik. Bu kurtulu ve devrimde, insann kendi ftratnn temel boyutlarn, lksn, ak, olgunluu, varln anlam ve deeri olan boyutlarn kaybettiini anlayamadk. Dinin kendisini yeryznde Allah'n halifesi olarak adlandrd, tabiatn efendiliini, sorumluluunu omuzuna ykledii, ilahi bir kiilik kazanmaya ard, tabiattan daha stn olan bu artc varln, doann en gl hayvanna dntn anlayamadk. nk burjuvazi, snfsal ahlak bakmndan, parann kuyruuna dnm bir insandr. Yani parann mahiyeti, bir cin gibi onun insani ftratna girmitir ve onun insani mahiyetinin yerini almtr. Din bakmndan, burjuva dininin mutaassp bir mmini, bir tketicidir. Tabiat yalnz gerekler, srlar, gzellikler.ve gayblar dolu bir yer olarak tanmad gibi, insan da ilahi yardmlar sahibi, doatesi imkanlar olan, gzellik, deer, iyilik, srlar ve muammalar, kainattan daha stn zelliklere sahip kk bir alem olarak tanmaz. Onun iin insan ve doa, iki retim kaynandan ibarettir. O, bu ikisindeki btn deerleri, btn yetenekleri, imkanlar, gerekleri vegizli srlar kolayca kurban edebilir veya g kazanma yolunda, karlar urunda bunlar harcayabilir. Ben, bilimsel tarih felsefesine, zdelik ve zihniyet ekonomi ve kltr arasndaki diyalektik ban, snfsal bir altyaps ve dnsel bir styaps olduuna inanan sosyalist aydnlarn bile, burada, zihinsel ve soyut dnen dnrler gibi dinden kama ve maddecilik grnn yeniada gelimesi meselesini, bilimlerin kefi ve felsefenin gelimesi olarak telakki etmelerine amaktaym. Sanki onlar, bilimlerin, felsefelerin ve kltrn, ekonomik -toplumsal gelimelerden; dzenin deimesinden, soyut bir ekilde, toplumun maddi altyapsnda geliip ilerlediine inanmaktadrlar!! Oysa ki, tarihi materyalizmin diyalektik yntemiyle, snflarn maddi ve toplumbilimsel esaslara gre zmlen-mesiyle, toplumun ekonomik ve retimsel deerlendirilmesiyle, Marksizmin bilimsel aratrma ve inceleme yntemiyle, yenian dnsel geliimini, snfsal olarak zmlersek, klasik marksistlerin kard sonucu ortadan kaldran bir sonuca varrz. Yani, ister istemez u yargya varmak zorundayz: Din duygusunun zayflamas, ahlaki, manevi deerlerin sarslmas, dini dnya grnn dlanmas genellikle, bugnn insannn felsefi ve ahlaki ilerleme aray ilkesinden, akl glendirme, ekonomik ahlakn ve maddi dnya grnn ynetimi ilkesinden uzak oluundan ve genellikle bugnn insannn, felsefi bir dnyacla ve ahlaki bir alakla, burjuvazi snfna has doal gereklere, snfsal adet ve huylara, toplumsal davranlara ve ruhbilime yakn olmalarndandr. Toplumbilimin, tarih felsefesini ve snfsal ruhbilimi, bilimsel ve somut ltlerle deerlendiren bir sosyalist; eer bilim gerei aramay, telerin ardna dmeyi, varln sonunu kefetmeyi, insann anlamn kavramay, hayatn gerek lklerini alglamay ve insann yeniandaki var-lksal sarsntlarn brakyorsa, eer Bacon, "bilim" yerine "kudreti" yeni bilimin slogan olarak ortaya atyorsa, bilimsel aratrmalar snrlarn "olgular" ve "olgular arasndaki balar" bulmakla ve bunlar kudret ve maddi tketim yolunda hizmete sokmakla snrlandryorsa, eer yeni felsefe, insann ftratnda varolan, onun btn daimi meraklarn, hedeflerini ve tapnmalarn grmezden geliyorsa, eer bunlarn her ikisi de, insan "ykseklerde uan tanrsal" bir varlk veya "tabiattan daha stn zlemez" bir varlk olmann yce burcundan "tketici, kudret isteyen hayvans" cimri ve alak bir varla dsrmek* iin irfan duygular ve ahlaki deerleri inkar ediyorsa, insann felsefi bilgisi ve bilimsel ilerlemesi, gelimesi, onun en yce deerlerini kefedeceine, bu deerleri bsbtn reddediyorlarsa; bunlarn hepsinin bilim

diliyle konuup, felsefe gzyle gren burjuvazinin ruhu ve mant olduunu bilir. Yeniada insana hakim olan ve felsefi materyalizmi insann dnya grne hakim klan, ekonomik materyalizmdir. Gerekte, toplum maddilemekte, hayat dzeni retim ve salt bir tketim zerinde salamlatrmaktadr. Bilim ve felsefe ise, zihniyette, dnyay bir madde olarak tasvir etmekte, alemin varln ve insan, tabiatta hissedilen bir madde olarak zetlemektedir. Materyalist dnyann, dini dnya grnn yerini almas bu ekildedir. Bu dnya grnde de yine hakim snf, hakim ruh, gr ve kltr ve hakim zde dzen vardr. Bunlar, dn tevhidin dnya grn, halk kart hakim din adamlarnn yardmyla irkin dnya grne dndryorlard. Bugn ise maddeci dnya grn ruhun ve grn yerine oturtmaktadrlar, kendi grn aklayabilmek iin materyalizmi insanla zorla ykleyen, bu hakim kltr ve hakim zde dzendir. Eski alarda, hakim snf, iki kutuplu toplumda snfsal dzeni aklamak, zt, snfsal ve rki ayrcalkl topluma boyutlu snf aklamak iin, hakim gce bal olan din adamlarnn elbirliiyle, tevhidin dnya grn inkar ediyordu ve irkin dnya grn, iki tanrlk, veya daha fazla tanrlk eklinde tevhidi dnya grnn yerine oturtuyordu. Bylece yeryz dzenine ilahi bir kutsallk vermek, ezeli ve ebedi takdiri gstermek istiyordu. Yenia'da da hakim snf, g ve tketim ynetimini, insanlk ruhunun kn, hakim ekonomik maddeciliin anlamsz, lksz hayatnn samaln ve boluunu insann tketici bir hayvana dnmesini, insann "tketim iin retim, retim iin tketim" samalnn etrafnda yer almasn, insanolunun zdeki deiimini; dnyadan sorumlu insan olmaktan, toplum makinasnn aleti olmaya dnmn, makinizm, brokrasi, teknolojik diktatrlk ve retim basksnn elik sisteminde, insann cebri bir i zincirinin halkas olmasn, alemde tek zgr varlk olan insann, yeni klelik sisteminde satlabilmek iin uraan, can veren, tapan bir kle konumuna drlmesini aklamak iin, bo, sama, igdsel ve irkin hayat, hibir eyi olmayan sistemi, uygarl, kudreti, sanat, kltr ve ahlak, ezeli ve ebedi gstermek iin, din bandan kopmu, parann ve iin ua haline gelmi bir felsefe ve bilim olan "burjuvazi", dinin ve ahlakn btn yce ideal ve lklerini inkar etmekte ve maddeci dnya grn, hakim burjuva gcne bal olan entellektelin yardmyla, dini dnya grnn yerine oturtmaktadr. Tarih boyunca, tecavzkr, aldatc, kardeini ldren katil Kabil'in kald ve Tanrya tapan, bar, kardese-ver Habil'in aldatc dzeninin ehveti, mlkiyetin ar istei ve tecavz tarafndan ehit edildii gnden beri, bilim, felsefe veya din adna, din adamlarna veya endl-jansa bal dnse! hakimiyet dneminde, daima, "mevcut konumun" ilahi bir ekilde kutsanmas, dini veya bilimsel aklamas iin, hakim snf ezeli, ebedi, tabii ve ilahi gstermek iin var olan kltr, ahlak, davran, deerler ve kurumlarla uyum iinde bilimsel, dinsel bir iman ve bilimsel veya dinsel bir dnya gr yaratmak, hakim snfn, toplumsal, ekonomik ve siyasal hakimiyetine zg, fikri ve itikadi bir altyap kurmak iin, dine, irk dnya grnn sokulmasna ve bilimden, maddeci ya da ok tanrl yada tanrsz bir dnya grnn karlmasna uralmtr. Bu ikisinin ortak bir rol olmas ve halkn topluma hakim dzenin karsnda, dnyaya hakim uygun dzen adna yer almas artcdr!! Tevhidi dnya gr, insanl snfsal ve insani birlie armak iin irkle savaan, tabiat varlksal anlamndan dmekten kurtarmak, insanl, bu alemde Tanr'nn ahlakna sahip biricik varlk olmas bakmndan, yce ri-saletinden haberdar etmek iin maddecilikle savaan, insan, kr, sama ve bo olmayan bir dnyada, Tanr'nn ve btn kinatn karsna oturtmak, doann, kendisinin ve neslinin takdirinden sorumlu klmak iin, materyalizmle savaan biricik dnya grdr. Tevhidi dnya gr, toplumda ve insanlk soyunda ztl reddeder. Varlk aleminde, tabiat, tabiattesinde ve insanlar arasndaki irk dininin tanrlarn reddeder. Tabiata ve insana anlam, bilgi ve yn kazandrr. Alemin samal ve bo oluunu, insann alalmasn, tabiata krkrne kulluunu reddeder. Tanrszlk gibi, maddecilii de reddeder. Kur'an diliyle sylemek istersek Tevhid, insana "hikmet" ve "l" kazandrr vesselam.

46 KENDN BLMEK 11 ZBLN VE YABANCILATIRILMA (EEKLETRLME) Benim ve bizim iinde bulunduumuz u zel durum, en son sz en nce sylememizi ve kitab sonundan okumaya balamamz gerektirmektedir. Bu yzden, konunun sizler iin kendiliinden bir dereceye kadar yorucu olmas, epeyce bir dikkati ve dnmeyi gerektirmesi mmkndr. Sizlerden kastm, benim ortaya koyduum dnsel meseleler alannda, fazlaca bir bilgisi olmayan kimselerdir. Ancak ne olursa olsun, frsat olmad iin bir ka oturumda sylemem gereken eyleri, tek bir oturumda anlatmak zorundayrr^ Bu durum ise meseleleri daha da anlalmaz hale getirmekte. Son zm olarak sylemem gereken eyi de ilk nce sylemeye mecburum. Bu da konunun anlalmazln artryor, ama bundan baka kar bir yol da yok. BYK ALDANI Size sylemek istediim, size sylemek iin sahip olduum en esasl ve gerekli zm, bilimsel deil, "dnsel" bir meseledir. Sylemek istediim, aklamay ve yorumu gerektirmeyen en byk ve temel zm udur: "Uyank olalm, bilimsel doyumla kendimizi dnsel bakmdan doymu sanmayalm. Bu ok yalanc bir doyma tr, ok byk bir aldan trdr. Bu durum zellikle okumularmza, zamanmzn aydnlarna zgdr. Bunlar bilimsel ynden doygunlua ulanca, yksek renim grnce, bilimsel bakmdan geni bilgiler ve sekin dereceler eldeedince, byk stadlar ve kitaplar grnce, tamamen estetik bilimsel grlere ulanca, kendilerinde bir gurur hisseder, kendilerini yeterli grme duygusuna kaplrlar. Dnsel bakmdan bilgili bir insan olmann son derecesine yardklarn sanrlar. Bu yalanc biat aldantr. Bu al-dna kaplan bir bilgin, bir stad, bir evirmen,, bir filozof, bir byk mutasavvf, bir edip, bir tarihi, hatta halktan biri bile ounlukla dnsel bakmdan tamamyla bir sfrdan ibaret olmasnn mmkn olduunu dnmez. Bylece bilin bakmndan halkn en basit kimselerinden biri olarak kalm olur. Bilgi, zbilin, toplum bilgisi ve zaman bilgisi bakmndan, gz yazy bile tanmayan basit birinden daha da aalarda kalr. Bu ok ackl bir durumdur. Cahil bir bilgin olmak, okumu birisi olarak bilinsiz kalmak, ok kabark diplomalar ve hayli ciddi unvanlarla doktor, mhendis, yksek lisans, doent, profesr ve benzeri bir insan olmak; ama bilin, anlama, bilgi ynnden, toplumu ve kendisini birbirine balayan zamana kar sorumluluk duygusu ve tarihin hareketinin belirlenmesi bakmndan sfr olmak, kr ve sar olmak byk bir tehlikedir, ackl bir durumdur. Bu, bilgin olduu halde cahil olma tehlikesidir. Bunun tehlikesi ,de insann genellikle bilgiyle doyunca, dnsel alk hissetmemesi bakmndandr. Bugn dnyada ortaya konan durum -buna bakar ve grrsek- tamamen ayr bir meseledir, "bilimsel meselelerden" ayr "dnsel bir me-sele"dir. BELRLEYCNN SELMES r~ Bugn Afrika, Asya ve Ltin Amerika gibi nc dnya toplumlar, teknolojik ynden geri kalm olmalar bir yana, bilimsel bakmdan da ok dk dzeydedirler. Hatta sanat, felsefe ve hayatn eitli bilimleri bakmndan Av-' rupa'nn ve Amerika'nn rencisi olabilecek dzeyde bile deillerdir, bu bakmdan tamamen yoksuldurlar. Ancak buna ramen onlar, yeni bir silahla donanmlardr. Bu silah, onlara btn silahlarna ramen Batnn tamamnn karsnda durabilecek gc vermitir. Bat en ileri teknolojik, bilimsel ve felsefi gce sahip olmasna, dnyadaki btn dahileri satn almasna (nk batnn paras vardr; bugn dahi ticari bir mal gibi alnp satlmaktadr. Bilimsel veriler, bilginler, kifler, mucitler, yazarlar, hepsi bir mal gibi alnp satlmaktadr, kimin paras varsa bunlara sahip olur), dnyann btn bilimsel mirasna sahip olmasna, btn bilim dallarnn, bulularnn ve birikimlerinin tamamn -dardan alarak veya kendisi bularak- elinde tutmasna, felsefi, bilimsel ve teknik gelimenin en yce zirvesinde durmasna, insanln balangtan bugne dek ald btn bilimsel meyveleri elinde bulundurmasna karn, tek bir eye "sahip olmaktan" yoksundur. Bu eye sahip olmamas, onu, mad-d i, manevi ve askeri silahlarnn

toplamna ramen, her tr silahtan yoksun, yalnayak, a, evsiz, barksz, hatta gnlk hayatlarn ve ailelerini savunacak aralar olmayan toplumlar karsnda, gszletirmi ve dize gelmek zorunda brakm, yenilgiye uratmtr. '\ Bugn dnyada "ne", "ne" ile savamaktadr? Her tr I bilimsel ve teknik gten yoksun olan glere kar, bi-I limsel ve teknik glerin tamam "kavga" halindedir. Bu I "kavgann ve atmann" yazgs, hi phesiz, birka yl / veya birka gn farkla, ou okumaktan bile yoksun bu / fakirlerin, dnyann bu yalnayakhlannn yararna, bu-/ gnn ve insanlk tarihinin bilimsel ve teknik azn ellerinde bulunduran glerin zararna olacaktr. Kim, kiminle savamakta? Bilim dnceyle savamaktadr. Bu yalnayak, a, fakir, bu yoksullua, hastala, ala ve yalnayakla ve plakla mahkumlar, ona kar yalnzca tek bir eyle silahlanmtr: "Dnce", iman, bir ideoloji, bir ama, aydnca bir bilgi, (oysa okuma yazmas bile yoktur). nsanln bilimsel, teknik ve felsefi btn gcn, dnyann btn sermayesini elinde bulunduran birilerine, bir gce kar savamakta, ama dize gelmemektedir. Bundan dolay, bilimden, felsefeden, teknikten, sermayeden, gten ve talihten baka bir ey daha vardr. Kendisine sahip olup olmamaya dikkat etmezsek, farzedelim gelimemizin doruuna (yani bugnk sermayedar Avrupann) varsak bile, -ki varamayacaz-yine de zamanmzn bu yalnayaklar karsnda dize gelir, iten ker ve yklrz. Buna ramen semek istedikleri toplumlarn yolu zerinde baka bir yolun bulunmas bu yzdendir. Bu seim, bilim, sermayedarlk, g ve teknik yolunun seilmesi veya dnsel, ideal, ideolojik bir yolun seilmesidir. deali olan, ideolojisi ve iman olan bir toplumun, gne sistemini fetheden bir g bile olsa, her gce stn gelecei, byle bir toplumun, hi kukusuz, on yl, on be yirmi yl sonra bir "uygarlk" kuraca "ma-. kina"snn olaca, kendisinin dnya dzeyinde retimci ile olabilecei aktr. Hem gemite, hem zamanmzda /p-birok rnei vardr. Ancak bir toplum, ideali, iman, bilgisi, zbilinci, toplumsal bilinci- yani aydn oluturan ve benim mezhep, yol olarak adlandrdm ey- olmakszn yalnzca, tekniin, gcn, sermayedarln peinden, bugn teknik ve bilimsel ilerleme olarak adlandrlan her eyin ardndan giderse, kazanmay basarsa bile -kazanamayacaktr- daima tketici olarak kalacak ve retici olduunu sanacaktr. (Bu aldan btn geri kalm lkelerin aldandr) Ancak, yoksun ve aciz bir kleye, dnyann enjsjrytfl^gcn yenme mikan j/eren o eyden yoksun kua te bu yzden, bir ideolojiruzofuTsTkesinlikle, en ksa srede, ideolojik baar ve kesin imana ulama baars aamasndan sonra, kendimiz uygarln en byk reticisi olacaz. Ancak dnce eksikliini hissetmezsek, iman meselesini, ideoloji ve gidilecek yol meselesini zemezsek, bunu elde edemezsek, bunun ihtiyacn duymazsak, Avrupa uygarln alma yolunda, daima baka reticilere muhta, klelemi tketiciler olarak kalacaz. Bundan dolay, bugnn aydn geri kalm lkelerde (nerede olursa olsun, ister Latin Amerika'da, ister Uzakdou'da, Ortadou'da veya Yakndou'da fark etmez. nk Fa-non'a gre, geri kalm toplumlarn benzer yazglar vardr, ayn acya, ayn ihtiyaca, ayn ortak seime sahiptirler. nk benzer glerin karsnda yer almaktadrlar ve ortak bir zamana kar bulunmaktadrlar) ya nce "dnceyi" semeli ya da "dncesiz uygarl"! Uygarlktan ama "uygarlarn" sunduklar eydir. Son otuz-krk yln hatta krk-elli yln gemii ve deneyimi gstermitir ki, ideolojik bir yoldan ie girierek, zbilinci ve toplumsal bilinci kazandktan sonra harekete gemi olan toplumlar, bugn dnyann uygarlk kurucu glerinin ilk srasnda yer almaktadr. Fakat Batnn uygarln hzla taklide ynelen, toplumsal bir bilince, insani, uyank bir bilince ulamadan, bir ideoloji sahibi olmadan batya ynelen toplumlar, yalnzca Avrupa uygarlnn etkisindeki yalanc bir hareketle bir tketici olarak, batnn sultasnn zillet ve klelik boyunduruuna teslim olmu bir halde kalmlardr. rneklerini, kendiniz zihninizde bulabilirsiniz. NSAN, UZAK AMA OK YAKIN Burada anlatmak istediim, bir konuma yapmak veya meclisi sslemek deil, bir ders vermektir. Toplumsal meselelerin, kendisinin iinde dallara ayrld

bilimsel bir mesele vardr. Dinde12 (nce sylediim konunun toplamn bir rnekle aydnlatmak istiyorum) insan btn tabii duygulardan daha stn ve daha erefli bir varlktr. 12. Buradaki dinden amacm, verasetle gelen geleneksel dinden bakasdr. nk miras olarak gelen btn geleneksel din ve mezhepler birbirinin benzeridir. nk bana gre, bilgisizce, irsi, yinelenen ve geleneklemi olan ey, ad, ne olursa olsun farketmez. ster ia, ister snni, ister slm, ister Budizm. Cehaletin dereceleri yoktur. Bilinsizce bir slm'n veya bilinsizce, bir kfr farketmez, matematikte sfr alan insanla edebiyatta sfr alan insan ayn kktendir. Buradaki uyumazln bir anlam yoktur. Bu yzden szm bilincden daha stn olan bir dindir, yinelen geleneklerin telkin edildii, korunduu bir btn olan din deil. Bu trl arlar gen ve bilgili neslin kulana erimemektedir. Bilgili nesil, bu kalplar, bu gelenekleri, bu bilinsiz miras ynleri uzaa frlatm veya hl frlatmadysa bile artk frlatmak istemektedir, nihayet yarn bir gn frlatp atacaktr. Bu cebri bir itir, bilgi, cebren, byle bir aamay ortaya getirmektedir. Korumak mmkn deildir. Bu ok ilerlemi bir durumdur, Ben o saplm dnyorum: rnein ran'n geleneksel tipi, toplumumuzda, nce kendisine bilgisizce ve zorla yklenmi olan gelenekler aleyhinde isyan etmekte, hepsini bir yana atmaktadr. Sonra tamamen bir "boluk" aamasna gelmekte, daha sonra onda bir yol bulma ihtiyacfnn korkusu, ztrab, aray ve karamsarl ortaya kmakta ve sonunda yolu bulmaktadr. Dinin, bu, miras kalan; talam geleneklerin inkrndan sonra yeniden bulunmas; bu gn ne yalnz Bu hem dinin sz, hem egzistansiyalizmin, hem Sart-re'n szdr, dini bir iddia deildir. Sartre'nin kendisi bile Allah'a inanmad halde, insan btn tabii varlklardan tamamen ayr bir zat olarak saymaktadr. nsan, gkyznden koparlm, kaderi kendisine braklm, kendisi kaderinin yaratcs olan, kendisi kendisinin yaratcs olan, kendisinin Tanrs olan, tabiata hakim, hepsi tabiatn kuvvetlerinin yarat olan, onlarn cinsinden olan, onlara teslim olmu dier yaratklarn aksine tabiatn glerini idaresi altna alan bir varlk olarak grmektedir. Burada dinin, hmanizmin, insann asaletinin ve egsiztansiyalizmin tek bir sze ulatn grmekteyiz: "nsan tabiattan ve fiziki alemden daha erefli bir zattr". nsan hakknda en yce vgleri yapan slm'n deyimiyle: -ki hi bir an hmanist mektepte dahi insanlk bu derecede yceltilmemitir- insan Allah'n yakndr, ona benzemektedir. Allah'n temsilcisi ve tabiat alemindeki halifesidir. Yine btn varlklar ve tabiatn btn gleri insann hakimiyetindedir. Allah'n btn melekleri insan karsnda secde ederek, itaat ederek teslim olmulardr. Alemde byle bir "efendi" vardr. i? Tpk Allah'n . varlk aleminde yapt ve yapmakta olduu itir. Madd i alemde, tabiat aleminde, o bir iin benzerini yapabilmek .-tedir. Hangi ii? Yani bilgili olmay, tedbir etmeyi, se< ;-meyi ve btn "cebir"lerden zgr olmay. Alemde yaln ,z ran dzeyinde, ne dini toplumlarmzn dzeyinde, belki btn dnya ay dnlar, dnyann gen neslinin uyarnk ve isyanc vicdannda ortaya kc >nabilen, kabul edilebilen bir durumdur. Felsefe tesi; bilim ve sanat tes i bir dindir bu: "zbilin, kendini bilme" dinidir. Gemiin tekrarlanp d uran irsi btnlerinden ibaret dnin aksinedir. O irsi dinin, bundan 2000 yi 1 in ceye veya Nasrddin ah zamanna ait olup olmamas fark etmez! Y; ikaz ca eskimitir, kutsallamtr, ne olmusa olmutur. Allah'a ait olan btn bu zellikler, daha aa derecelerde insana da ait olmutur. "Bilgili, irade sahibi, seebilen, yaratc, deitirici, isyan edici, tabiatn btn dzenine tasullut edici, tarihinin, toplumunun ve hatta zatnn kaderini ykan..." LM GN

lahi deerlere ve varla sahip olan byle bir varlk, gndelik hayatn peine dyor. Bu durum her canl insann katilidir. nsann en sevgili deerleri, her gn bu batakla batyor! nsan bu aptalca hayat dneminde, gndelik hayata, tekrarlanp duran, devir yapan, bir hayata, amiplerden, mikroplardan tutun, btn hayvanlara ve bitkilere hakim olan, devreden hayatn iine dyor. Daima uyuduu, yedii, kalkt, yemek iin alt, almak iin yedii, yemek iin alt, almak iin yedii, rahatlk iin alt, almak iin rahatlad, tketmek iin rettii, retmek iin tkettii bir daimi devir; hangisini alrsan al, bir daimi devirdir. Tpk dolap beygiri gibi -Ali'nin szne gre- sabah yola den, urap didinip hareket eden, yryen, yryen, sabah baktnzda yerinde bulunan eek gibi. Devir, devir, devir... Bu kusurlu daire, insann (Adem'in) macera-sdr, gemite ve imdi, uygar veya vahi, doulu veya batl... Bu sama dnp durmada, insan zel duygular da buluyor, zel ihtiyalar, idealler, balar, hasetler, kinler, aklar ve aclar, btn bunlar az biraz bilgili olan bir insan ldrtacak derecededir. Bazen grrsnz, bir insan nemli bir konuyla yannza gelir, gnlnn derdini dkmek, alamak ister, skntdan syledii szler bir kuru grltdr, acayip- szlerdir, gerekten gln durumdadr. Bu talihsiz adamn aptallna glmek gerekir! Gece gndz arzulayp durduumuz, hayatmzda zevk aldmz, sahip olmay istediimiz, onlara sahip olan herkese haset veya gpta ettiimiz, daima elde etmek abasnda olduumuz eylerin eer tamamn bir kada yazar ve kendimizde olduumuz bir anda ona bakarsak, kendi eklimizden, kendi grnmzden, bedenimizden, varlmzdan, canl oluumuzdan nefret ederiz. nsan yava yava bu tr eyleri anlar, d meseleleri kavrar. rnein evinde o mahallede baka hi kimsenin benzerine sahip olmad bir dekora sahipse, bundan zevk alr. Yalnzca bir kesimlik kalm olan bir para kuma bulmutur, tesadfen de son anda yetimitir. Eer birazck gecikmi olsayd, artk elinden karacakt. O zaman byle bir kuman baka birinin eline gemesi mmknd. O zaman da filan mecliste veya filan bayramda o giyecei yerde bu giymi olurdu. Byle olunca da ne byk bir hasret, ne byk bir talihsizlik olurdu?!! Sonra lezzetleri, hasretleri, nefretleri, oyunlar, daha sonra sz hazrlamalar ve daha da sonra insan iin kymetinin ne olduunu bilmediim hereyi, kolayca en irkin eyleri elde etmek iin bir kurbana evirmeler... Sonra bakarz ki, ba dik olan, ban bu varlk tavanndan dar karp, ta Allah'a ulam olan bu insan, elde etmesi ihtimali olan bir rtbe, bir numara, bir makam, bir derece kazanmak hatta bir hayali elde etmek iin, bir kpein bile o zillete demeyecei derecede zelil olmaktadr. nsan utanmazlkta da, bedbahtlkta da, btn varlklarn tesinde bir yetenee sahiptir. Sonra baka trl bir insan grrsnz. Mutluluktan zplamak ister, evinin iinde dolanr durur, yani mehur sze gre kendi kendine oynar, niin? nk, sabah dairede merdivenden geerken, mdr bey, kendisine bakm, baknda da biraz honutluk okunuyormu, hafiften glmsemi. Tpk efkatli birinin sahip olduu kpee bakt gibi bakm! ' Sonra zevkler, lezzetler... Lezzet aldmz, hayalimizde daima ekillendirip durduumuz, ele geirmek istediimiz, her ne olursa, her trden, elbiseden, arabadan, evden, makamdan, rtbeden, eitimden, arkadatan her ne istiyorsak, bir listesini karp baktmzda, bunlar elde etmek iin nice eyler feda ettiimizi grrz: "Zaman feda ederiz, insan feda ederiz, bilgiyi, yetenei, reddetme g ve yetenei,yaratclk gcn, deitirme gcn, kaderi deitirme gcn, bize yklenmi olan her eyi ykma ve sonra kendi istediimiz her eyi onun yerine koyma gcn feda ederiz, hepsini elden kartrz. Onlara dikkat etmeden, bir an iin bile onlara sahip olmadan, onlar hakknda bir an iin olsun durup dnmeden, hepsini feda ederiz." Bundan dolay insan, gnlk hayatnda, bsbtn da ynelmitir, kendisine zevk ve lezzet veren eylere ynelmi, onlara doru srklenmektedir. Sonra gryoruz ki, kendi "ben'Mm -ki Allah'n ruhundandr. Yukarlardan aalara inmitir, amur yzeyde, bcek gibi, le yemekten neelenmitir!- ve benim tek bir btn olan "varlm" para para olmu, her paras bir yrtcnn

engelinde, bir tuzakta, irkin bir zevkte, bo heveslerde ve aalk ideallerin penesinde kalmtr. Sonra bunlarn tamam gelmitir. Hereyi feda etmek, en irkin ve en pis eyleri elde etmek iin, en deerli, en sevgili eyleri feda etmek... 61 SARSILI Ahlaki bir t vermek istemiyorum. Mesele, kurban olan, her geen gn insani deerleri biraz daha fazla kurban olan insandr. nsann kendisiyle balad en yce insani deerler. "Hayr" diyebilmek iin inkr ve isyan imknna sahiptir. Hazreti Adem'de bununla balad. Bu meyveden yeme dediler, yedi, sonra Adem oldu, insan oldu; yeryzne geldi, yoksa, varolan bunca melek gibi burada, tketmeyen bir melek olurdu. Sonra baka birisi "Adem" olurdu. Onun da bu Adem'in karsnda secdeye kapanmas gerekirdi, ama kendisi isyan etti ve kendisi "Adem" oldu! Adem'in gnlk hayatta, ykt, elden kard, feda ettii ilk ey "isyan"dr, isyan! Hatta insan alemde Tan-rlatran isyan bile yitirir. Ne iin? Bazen taksit adna. ki yl, yl, be yl, bir senet imzalayarak, artk yerinden kprdayamyor. Bana ne orap rerlerse rsnler, "evet, ba stne" den:esi gerekiyor. Taksitler onun maa ve gelirine gre olduu, onun mevcut durumuna gre olduu iin, bakyoruz ki "insann ilahi taraflar" bir buzdolabna, bir eve, bir otomobile feda olmu. Sonra artk bu insan neyi kaybettiini ve buna kar ne elde ettiini anlamaz. Neden zevk ve lezzet aldn anlamaz. syann, ilahi olma imkn ve yeteneinin, yeryznde Allah'n temsilcisi olma imknnn kendisine feda edildii bir otomobile sahip olmak, insana, isyan ve inkra kar ne kadar lezzet verir? u kesindir ki, isyan lezzetinin, inkr lezzetinin, yaratc olma lezzetinin, bilgili olma lezzetinin tadn tadan bir kimse bunu hi bir deere, hibir eye kar deimez. Ama bu kadar kolayca deimemiz iin, ne olmutur? zbilince sahip olmadmz iin hayatta gl bir elin veya acmasz bir krbacn bulunmas gerekiyor, yle ki ok megul olduumuz zamanlarda, ryada bile, idari, ailev, elbise, araba ryalar grdmz gece ve gndzlerde, bu elin yakamz tutup bizi sarsmas gerekmekte. Dizginimizi ekip dndren, bizi sersemce yakalayan, burada ne kadar zaman getiini anlayamadmz, mrn neresinde olduumuzu bilemediimiz, lmle aramzda ne kadar mesafe bulunduunu bilemediimiz, nice imknlar kaybettiimiz, hayatta ele geiremediimiz nice lezzetler, deerler ve olgunluklar olduunun farkna varamadmz bu aptalca labirentten; bu tr eylerle oyalandmz iin; bizi bu amurun iinden dar karmas, gnein karsna koyup bizi kurutmas, sallamas, duvara iyice vurmas ve "sensin! sensin!" demesi gerekmektedir. SAMA brahim Edhem, bo, avare, elencesi yalnz av olan, baka bir ii olmayan, dertsiz tasasz, isiz, gsz, msrif bir eraft. Bakalar alyor, o yiyordu. Bu durumda bu adam ne yapsn? Ava gider. Ava kar gitgide yle bir duyarllk kazanmt ki, ii tamamen bu olmutu. Hayvanlar iinden bir anay, babay ve yavruyu okla vurmak, hayvann oraca ylmas, kendisinin de bundan lezzet almas onun zevki, elencesiydi. Ete ve deriye ihtiyac yoktu, yalnzca bu iten zevk alyordu! Bir insan, sahip olduu ycelikten kp, bylesi bir iten lezzet alan irkin bir sadiste dnmt. Bu onun biricik hayat felsefesiydi. Elbette onun hikayesi bir menkibedir. Ama, gerekten daha doru, bir menkbe. Bir gn, hzla bir avn peinden giderken, bir anda birisi atnn nn kesti, oraya ivilendi sanki. brahim'in bann zerinde imek gibi arpan bir haykr. "Ey ibrahim, Allah seni ne iin yaratt? brahim biraz durdu... "Kendini bilme", bir zbilin kvlcm. Sen! Sen!..." Biz hi bir zaman "ben"in farknda deiliz; "kendimizin" farknda deiliz, yalandan kendimize ait saydmz baka eylere ynelmekteyiz. Bu durumda "ken-di"miz herkesten daha yoksun. "Sen"! brahim Edhem, bir an, sanki ilk defa bir kimseyi, bir varl, bir ycelii tanmaktaym gibi durdu. Geri dnd. Ama geriye dnen "brahim Edhem"di. Yani,

insann yceliinin ykseklii, manen ykseklii ve ruhi ilerleyii karsnda, kendisini kk ve hakir gren brahim Edhem olarak dnd. NMETN NAZ1YLA YETEN "Buda" da yle. Buda, bir ehzadeydi. Ona altn bir kafes yapmlar, her ne varsa ahrna dkmlerdi. Her eyi ona vermilerdi, her eyi. nsanln o zaman sahip olduu, bugn ayn eylerin bulunduu, ama yalnzca trlerinin deitii hereyi vermilerdi ona. Buda'ya bir orman hazrlamlard. Ne zaman gelse avlanabilsin diye, ormann her yanna av hayvanlar koymulard. Baka bir yerde yedi renkli havuzlar, her havuzda kendine zg rengiyle br nilfer, ba baheler, salonlar, orkestralar, danszler.... mutsuz bir insann arzulad her eyi onun saraynda hazrlamlard. Bir gn kafesten dar kt, bir l grd. Sordu: Bu nedir? Bu insann yazgsdr. Yani ben de...? Evet! lm nedir? mrn sonunda, her insan saran bir haldir. Sonra, lmden, sonra nasl olur? 64 Sonra, her yerdeki insanlar, herkes, "hi"e dner, bir "murdar"a dner. Ertesi gn bir hasta grd Buda. Sordu: Bu da kim? Hasta. Hastalk nedir? nsan lmden nce, zaman zaman, az veya ok, iddetli veya yumuaka kaplayan bir haldir. Beni bile mi...? Evet! Hastalk hibir duvar, hibir kale, kap tanmaz. Daha ertesi gn: O da kim? Belinin zerine iki bklm olmu olan da kim? Yal. Yallk nedir? Her insann mutlak yazgs. Benim de mi...? Evet, senin bile. br gn: Kimdir o? Fakir. Fakir kimdir? Btn varl dilencilik ana olan, yalnzca karnn doyurabilmek iin onun bunun yannda asalak olan zavall ve muhta insandr. Ne ehzade, ne Buda, ne de Sakiya'nn olu tanmayan bu drt darbe, mutlak bir gven, refah, tokluk ve rahat iinde yaayan, hereye kar mutlak bir cehalete sahip 65 olup, dolanp durduu bir bilinsizlik cennetinde yaayan bu insan, anszn, hi acmadan kendine getirir. Birdenbire nasl bir "irkin mutluluk"la, nasl bir "bo zevkle" yaadn ve bu yalanc lezzetlerin kargaasnn altnda, kendisine ait tanmad nice eylerin ve sermayelerin bulunduunu anlar!... syan eder. Yalnzca insann yapabilecei btn eylerden kaar. Yalmz, bir gergedan gibi sefer eder, geriye dnmeye zlem ve endie duymadan. Benars saraynda sahip olduu hayata, hi bir susuzluk ve ihtiya duymadan, hi dnmeden kaar oradan. "zgr" "zgr"13 Bambu aalarnn tepesi gibi, her tr erilikten azat! Sen ki, ev, bark, mutluluk derdindesin, meyve dolu aalar gibi, dallarn yere doru krlmaya ve eilmeye balyorlar. Ama gnee doru uzanan servinin st

dallar, kendilerine hibir ihtiyacn ar ykn yklemezler. Bambu aalarnn st gibi, her erilikten azattrlar. Nilfer gibidirler, ama suyun kirine bulanmazlar. Nilfer suda aar, ama sudan, amurdan dar kar, suyun zerinde ieklenir, btn varl gnee kar, kuru, suyun rutubetine uramam tek bir az olur. Ve bir insan, sen! sen! Ey tanr, varlnda nefes alan, sen! btn hayvanlarn ve bitkilerin evi olan, onlar iin yaplm bu bataklktasn. Yine sen, onlarn btn cinslerinden yaplmsn, bu "sen", gsterdiin "sen" deilsin. Senin derinliklerinden haberdar olmadn, gnein altnda parlayan nilfer gibi, btn varln koca bir aza evirme! Gnlk hayatta bizi para para kendi kurbanmz yapan, btn hretler, dedikodular, arlar, srklemeler, hevesler, para para gndelik havam verimlerinin, zevklerinin, dmanlklarnn, kinlerinin ve zlemlerinin hepsi bir insan kltc ve alaltcdr. nsan fare, domuz ve kurt gibi hayvan karakterleri ekline sokmaktadr. te bu sebepten, insan "efendi" olduunu, stnln, izzetini, ilahi ynn ve yeryznde Allah'n temsilcisi olduunu anlayamamaktadr. Kendi ihtiyarnda olan, yalnz ve yalnz kendisine, byle bir varla verilmi olan imknlar ve deerleri anlamamaktadr. Kendisini kolayca harcamaktadr, kolayca zillete drmektedir, kolayca kendisini bakasna feda etmektedir, kolayca bakasnn klesi olma durumuna girmektedir, bakasna kolayca dalkavukluk yapmaktadr, bir baka kimseye kar, kendisinin bile inanmad yalanc birka vg szyle, btn insanln bu birka kelimeye feda ettiini, bunun karlnda eline ne geeceini asla anlamamaktadr. Eline ne geerse gesin, yine de zarar etmitir! Bunun iindir ki, katil de olsa, bir insan dierini ldrdnde, insan olarak kalmaktadr! Ama baka bir insann karsnda eilip bklen, dalkavukluk yapan insan artk insan deildir! Ama bunu anlamamaktadr, ldrmeyi, almay kt sayd halde, dalkavukluu kt saymamaktadr! nk, bu dalkavuklukta, bakasna yapt klelikte, bakasn taklit etmede ve alak gnlllk (!) gstermede, "deerini" bilip, anlayamad bir takm eyleri kaybetmektedir. Hocalarmdan birisi bana t veriyordu. Elbette nasihati ok edepsizce, ama ok manalyd. yle t veriyordu: "nsan ok 'sk tutmamal', zeki ve uyank olmal, maslahatn ve ilerlemesini dnmeli, durumlardan yararlanmaldr, farketmez". Diyordu ki (elbette bunu ona birisi gtlemiti), u bir ey olmayan sakal var ya, bazen insan onu, bize "iyilik olsun" diye eein altna bile sokar! yilik iin! Sonra da oradan karp, ampuanlarlar, sabun srer, koku srer... bylece bu tam kaideye uygun bir sakal olur, hi bir zorluu da yoktur! Hi bir yeri de krlmaz! Bylece ii de yoluna girmitir". Bu, hayat felsefesidir. Bunun kt taraf, yalnzca irkince beyan edilmi olmasdr. Yoksa, biz bundan daha irkin hareket etmekteyiz. ZBLN (KENDN BLMEK) <* "zbilin", beni srekli olarak dardan, beni kendine kurban eden daimi meguliyetlerden " kendi" me aran, beni "kendi"mi grmem iin devaml aynann nne yerletiren eydir. Gerek tasviri gznn nnde olan hi kimse yoktur. Hatta gnde drt saat ayna karsnda olanlar bile, bir kez olsun "kendilerini grmemilerdir!" Kendini bilmek, felsefe bilgisinden, bilim bilgisinden, teknik ve sanat bilgisinden daha yksektir. Btn bunlar "bilgi"dir, "zbilin" deildir. Bunlar beni kendime gs^ teren, beni ortaya karan, beni bana tantan, benim ne kadar deere sahip olduum konusunda beni uyaran, ynlendiren eyler deil. Herkes sahip olduu iman lsnde deere sahiptir. Bizi ne kadar alaltmlar!... Toplumsal ve eitimsel dzene baknz; aileden sonra da hep byledir. Bizi o denli aalamlardr ki, kendi gcmzn imknlar adna bir takm eyleri, kendimiz iin bile tanmyoruz. Hatta hayvanlarn yavrular bile kendilerini bu derece aciz grmezler! Hatta szmz sarfetmek-ten, eletirmekten, soru sormaktan aciziz. Varlmz batan ayaa aciz ve gsz! Kck bir ii tamamlayabilecek beceriye sahip olabileceimiz aklmza smaz. Kiiliimize kar ite bu kadar inansz ve kz. Ve kesinlikle, kendi kendini kk gren bir insan veya soy kktr. Bir kimseyi kendine kle edebilmen iin, en nce onu aalaman gerekiyor. yle ki, bu aalamayla o insann kendisi bile deersiz bir soy, rk veya aileden geldiine inanr hale gelsin. te o zaman, bu durumu onun iin

yalnzca kendisini harekete geirmekle kalmayp, btn ak, arzusu ve ricasyla sana kul olmaya ve senin efendiliine snmaya kadar gelir!! / DAHA KK, YNE DE DAHA KK Acaba bizi, biz nc dnyallar, biz doulular, biz mslmanlar nasl bu hale getirdiler? nce dinimizi, dilimizi, edebiyatmz, dncemizi, gemiimizi, tarihimizi / ve rkmz, hereyimizi yle aalamlar, bizi o kadar I ikinci snf insan saymlardr ki, artk biz oturup kendi I kendimizi alaya alacak hale geldik. Buna kar kendileri-I ni o denli stn ve deerli gsterdiler, bizi yle inandrd-f 1ar ki, bizim btn uramz, armz, arzumuz, i savammz, Avrupa'ya klelik iin oldu. Onlar taklit ede-bilinceye, onlara benzer hareket edebilinceye ve onlar gi-I bi konuup, yrynceye kadar buna devam ettik. Hatta okumu bilginimiz, Farsa'y unuttuu iin vnmektedir. Bunca eeklik? Hatta "eeklik" bile denilemez, nk eee hakaret olur. nsan bilinsizlikle o kadar vnyor, bilmemekle, unutmakla vnyor? ok arI tcdr. Yabanc bir dili rendii iin vnmyor, kendi dilini unuttuu, baz eyleri bilmedii iin vnyor!! te bu derece aciz ve zelil. Bu SordePin diyalektiidir, bu diyalektik ocuk diyalektiidir. ocuk, annesi kendisine kzp, tahkir ettiinde, rahatsz olur ve annesinin saldrlarndan korunmak iin, yine annenin kendisine snr. Bu Sordel diyalektiidir! stn rk, stn millet, hatta stn insan, bir kavmi, bir milleti veya insan, mahmuzunun gc altna ve tasullutuna sokmak iin onu aalamaktadr. O insann dinini, imann, edebiyatn, l dncesini, kiiliini, gemiini, her eyini ylesine aa-\ lamaktadr ki, bunun sonucunda o insan, onun thmet-\ lerinin ve aalamalarnn yolundan, daima aaland o yerden kamak iin, yine onun eteine snmakta ye kendisini onun ekline sokmaktadr ve artk onun iftira ve sulamalarnn yolunda bulunmaktadr?!!! Baz eylerin bir batl iin bir tketim eyas olmas, ama bizim iin bir tketim mal deilde, sembolik bir ey olmas bu yzdendir. Avrupallarn % 15'i klasik senfoniden holanr, ama ranllarn tamam bundan zevk alr!?! Her senfoniden tad alrlar!! Kolaysa birisi beenmesin, zevk almasn, kim cret edebilir?! Niin? nk o senfoni stn bir zevkin, stn bir tadn semboldr. Bu adam ben beenmiyorum demeye cret edemez! Ama bir batl kolayca brak bu ii bu bir dedikodudur, baars getirir sadece, diyebilir. Ama bir doulu, ister istemez zevk almak zorundadr. Hatta lezzet almayacak olursa kendi kendine utanr. Ama niye? nk, onun sembolik bir yn vardr, bir stnlk belirtisidir!!! Btn bunlar, eitli etkenler iin, insann kendisine olan inancn, ondan ald eyler iin yaplmaktadr. nsann kendisine inanmasn salayan biricik etken, "zbilin,-kendini bilmek"tir. Yani birinci aamada benim hangi rka, hangi millete, hangi tarihe, kltre, zamana ve edebiyata ait olduumu anlamam, hangi kvan ve vnlere, hangi dehalara ve deerlere bal olduumu tanmam gerekir. Bu bir "zbilince" dnmedir. Bu kendini tanmaya dntr. Bunun daha stnde "dnsel zbilin", bundan daha da yukarlarda "varlksal zbilin" vardr. Kendini insani bir olgu, ilahi zirvede insani bir varlk olarak hissetmem iin, nce gelip, kendimi tamamen tanmam, kendimle ilikiye girmem, kendime ynelmem ve kendimi grmem gerekir. Ondan sonra daicendimi hi bir fiyata deimemem sonucu, artk "ben"imin hi bir paras satn alnamaz. Eer "ben"in ne olduu anlarsan, bu kolayca satlan, herkese sunulan "ben"in deerini kavrarsan, ayn "ben" kendisini birazck kefedip zbilincine kavutuunda yaratlnn btn yceliine kavuur. Evet; zbilinle olur bu.| TOPLUMSAL BLN <^\ -^"-*^ kinci mesele, -aydna sylyorum- siyasi bilgi, Eflatu-ni anlamyla siyasettir. Jumalist ve gnlk anlamyla deil. Eflatuni anlamyla siyasetin konu edilmesi, yani, siyasi bir canl olmak, insann, tarihi, sosyal ve toplumsal takdirinde hangi aamada bulunduunu hissetmesi. Toplumla nasl bir ba olduunu, kendisine ve topluma hakim olan yazgy, onun ve toplumun karlkl balarnn ne olduunu, kendisini onun yannda,

topluluun yannda hissetmesi. Kendisinin topluluun iinde, ona bal biri olduunu hissetmesi, topluma kar kendi sorumluluklarn bulmas, toplumun ynlendirilmesi, liderlii, kurtuluu ve hareketi iin bir ncnn sorumluluunu kendinde bulmas, btn bunlar hissetmesi. Bu insann ikinci sorumluluunun anlamdr. "Aydn" olmak, veya "mutaassb" olmak, her ikisi tek bir kelimedir. L Bundan dolay iki trl bilin veya bilgi vardr: Biri "zbilin" ve dieri "toplumsal bilin"tir. Toplumsal bilin, u an sylediimve daha nce ayrntsyla anlam verdiim biimdedir. imdi, temel bir meseleye geliyorum. Bu mesele, artk ilkenin belli olduu, aydnlanddr. Benim bir insan bireyi olarak dmanm, bizim bir insan toplumu, bir milli toplum veya bir inan toplumu ya da bir snf toplumu olarak -bu "biz" telakki edilen her ne boyutta olursa olsun farketmez- "birinci ve ikinci bilgi"yi benden alan, karlnda cehalet vermemi, zillet vermemi hatta bilgi vermi bile olsa, ne olursa olsunbenim dmanm olan bir kimse veya bir etkendir. Byle bir kimse veya etken, felsefi bilgi veya teknik, bilimsel bilgi bile verse, karlnda "zbilinci", "toplumsal bilinci", peygamberce bilgiyi, tarihte peygamberlere14 zg olan bilgiyi, bizden alr veya bunlar bizde zayflatr. Bu "benim" ve "bizim" dsmanmzdr. Bu birinci ilkedir. Bunu kabul edersek, geri kalan btn meseleler aydnlanr. evremizde oluan btn meselelerin deerlendirilmesinde iimize yarar. Bugn artk eskisi gibi deil. Dmann banda kendi apkas yok, kendi haneri, kzl elbisesiyle gelip bizi tutmuyor, balamyor, yolunu ap gitmiyor, biz de bylece onun hemen dman olduunu anlayamyoruz. Bugn dman eskisi gibi deil, hayr, artk o yakamzn iinden kyor. Artk eski zamanlar gibi deil ki, bask ynetimi gelsin, elinde krba olsun, insanlar oy atmak iin sandklara gtrsn-ler. Elbette Bat'y sylyorum! Bugn o krba iinin kafasnn iinde, onu kafasndaki sanda srklyor. yle ki, zgr bir ekilde durumu hazrlayp, ii kime isterse oyunu ona atyor. Ama bu iinin ya Goldvvater'a ya da Johnson'a oy atmay gnlnn nasl istedii belli deil? Evet. Hi kimsenin onunla bir ii yok, zgr de, ama gnl nasl oluyorsa yalnzca bu ikisini arzu ediyor! Zaten sonuta hangisine oy atarsa atsn, deien bir ey yok, so-?JU ayn. J~XWl 14. Peygamberler ne filozoftular, ne teknisyen, ne edib, ne air, ne sanat, Halktan, mmi kimselerdi onlar. Ama zamann bilgisine sahiptiler. Bu yzden de, her filozoftan, her yazardan, dnrden, bilginden, daha ok tarihin yolunu belirleyip ona hareket verdiler, uygarlk kurdular, toplumlarnn kaderini deitirdiler. Bu peygamberce bilgiye, okumam bir insan bile sahip olabilir. Tam aksine, yeni ve eski, akli ve nakli bilimleri bilen bir insann, "o peygamberce bilgiye" sahip olmamas da mmkndr. KURULMU KUKLA unu da arzetmek isterim. Bugn plastik maddeleri nasl byk kazanlara sokarak daha sonra her ne istiyorlarsa, -rnein, plk, ekerlik, aydanlk, bardak alt gibi- ksa bir sre de kalbm dkp, el abukluuyla hazrlayarak piyasaya sunuyorlarsa, ayn ekilde insanlar ve nesiller hazrlyorlar. Toplumbilimci, ruhbilimci, tarihi, antropolog, ekonomi uzman, eitim ve retim uzman bir araya toplanyorlar, arkalarnda sermaye var, arkalarnda g de var. "Hazrlayn, tasarlayn", diyorlar. Bastne, ama, ne istiyorsunuz? Emredin biz de yapalm, verelim. Afrikal, Asyal, Ltin Amerikal toplumlarda, eskiye dayal, bana daima kna yakp duran bir nesil olmasn istiyoruz. nk bizde onlara satacak kna yok. yleyse onlarn bizim ss malzemelerimizi tketmelerini istiyoruz. Taptaze, diri, yakkl, gzel bir nesil istiyoruz. Bu neslin tamamen standart, uluslararas llerde bilinsiz olmasn istiyoruz. Evet yalnzca buna ihtiyacmz var. Bastne efendim! Drt yl sonra deiimi size sunarz! '

Bir anda bakyoruz ki, 1940'tcm 1950'ye kadar, on yl zarfnda, Tahran'da Avrupa makyaj malzemeleri ve gzellik enstitleri beyz kat artyor. Kesin bir saymla, be-yz kat bir ilerleme gryorsunuz?!! Peki bu nesli nasl hazrlayalm? yle bir nesle ihtiyacmz var ki, eski yaama tar zndan holanmasn, ondan nefret etsin, durumu dei sin, stelik aydn olsun, ama normal lde, eer zerre kadar fazla aydn olursa, artk yok olacaktr. Belli bir lde damak zevki olsun, artk ayran imeyip "pepsi-kola" isin. Ama yalnzca bu lde!! Eer daha ok deitirirse, zahmete, kemekee sebep olur, bizim iin daha ok harcayaca eyi olur. Bu kadarc yeterli, evet, bu kadar! Biraz da, eski elbiselerini, fistanlarn ve hatta bunlardan sz etmeyi bir yana frlatacak derecede letafeti olsun. stelik kendisi fazllk edecek, elbisesini kendi seecek, modelini, rengini belirleyecek -(zaten sen kim oluyorsun? Sen insan msn ki kendin seesin)- kadar bilinci olmasn. Sadece dediimiz gibi o elbiseleri bir yana atsn... Biraz da tpk sarn az gibi olsun, yani biz "hey" dediimizde, o da "hey" desin. Biz "hay" dediimizde o da "hay" desin. Artk o kendisi ses kartmasn!! Bize ancak bylesi lzm. Bastne efendim, yaparz. Aynen istediiniz gibi. Tpksnn aynsn yaparz!! Yaparlar da; atasz olacak ekilde yaparlar. yle yaparlar ki, Eskimolar'a buzdolab satarlar. Afrikal bir kabile reisine tam ayar altn "Reno" satarlar. Btn lkesinde iki kilometre yol bulunan kabile reisine hem de "araba"y deveye ykleyip getirirler, kuyruunu kaleye balarlar! Bakalar vnsn diye byle yaparlar! Nasl olduunu anlamayalm diye, on ylda nasl byle olduumuzu anlamayalm diye. Bunca esasl deime karsnda, neler elimizden km farkna varmayalm diye. Acaba bizi ne uyandrabilir, dikkatimizi ne ekebilir? lahi sfatlara sahip olan insann, bunlardan nasl lezzet aldn, nasl anlayacaz?! Daima "uzat, ksalt"; yarn yeniden uzat, ertesi gn ksalt! Btn vnc, btn ii bu olan insan nasl anlayacaz!? Yeniden kmaza girinceye, aptal bir devri daime kaplncaya kadar byle durum! Onu nasl bir ey uyandrabilir? Sen bu oyuncaklamalar, kuklalklar karsnda neleri kurban ettin, diye onu ne uyarabilir? Hangi ses, hangi kii, hangi feryat, onu uyandrr, gzlerini aar? te, gz onlar veriyorlar, bilinci onlar veriyorlar, duyguyu onlar veriyorlar, bilgiyi onlar veriyorlar, btn deerlendirme ilkelerini, gzeli seme ilkelerini, bize onlar zorla yklyor, olarn houna giden renkler houmuza gidiyor! Rengi, yiyecei, tatly, ekiyi, ieceimizi de kendimiz seemiyoruz. Yani bunlara kar kim bizi uyandrabilir, karlnda nelerin elimizden gittiini, nelerin bize gizli kaldn kim gsterebilir? ZULMN TELLALI Eer "insani zbilin" ve "toplumsal zbilin" olmazsa, teknik ne kadar ilerlerse ilerlesin; insann o kadar hzl ve daha ok yok olmasna ara olur. "zbilince" ve "toplumsal bilince" sahip olmayan bir millet veya toplumun mhendisi, batnn tamircisi ve montajcsdr, retici, batnn ticari mallarn lkesine daha ok sokan bir aracdr. Mhendisi, teknisyeni olmayan bir topluma, makina da gelemez. Bundan dolay toplum, toplumsal bilgiye ulamazsa, teknisyeni "zulmn tellaldr". Smrnn ehir kuran, cadde dzelten yoludur. Ya bilgini nasldr bu toplumun? Gerek ierde, gerek darda gcn ve parann cretli iisidir, dncesini, aratrmalarnn yolunu yabanclar belirler. nc dnyann beyinlerinin nasl iki ekle girdiini de grmekteyiz. Ya Batda tutuluyorlar, o byk tezgahta yabancnn angaryas iin, midesinin ihtiyac iin, dehalarn ve yeteneklerini feda ediyorlar. stelik ok da lezzet alyorlar bundan; ama onbin tmen maa artacak diye neyin feda olduunu bilmiyorlar. Ya da geri dnyorlar ve burada d tketim iin "budala bir direk" halini alyorlar. Aratrmacs, edebiyats, filozofu bakalarn eekletiren (yabanclatran) kimseler olup kyorlar. Zihinleri aldatan, bozan kimseler oluyorlar. Teknisyeni, kimyacs ve fizikisi de onlarn iini salam-latryorlar! Afrika'da mhendisin olmad otuz yl nce, Fransz, sermayedar, mhendisi Fransa'dan gtrmek zorundayd, ayda 50 bin tmen

harcyordu onun iin. imdi maaallah! Afrikallar'n kendi mhendisleri var, ayda iki bin tmen veriyor ve ayn ii ondan alyor! nsan, gerek eski smrclerin yazgsndan, gerekse yenilerinin yazgsndan kurtaran ey, "insani zbilintir". Bilim tesi, "aknhk mezhebi" bundan szetmektedir. Aydnn ve ideolojinin peygamberce sorumluluun, kendisinden szettii toplumsal bilintir, insan kurtaran. Bu ikisi ilke olmaldr. Her insan iin, zellikle nc dnya iin, slami ve doulu toplumlar iin. nk bu iki ilkeden baka bir eyle durumu deerlendirirlerse aldanrlar. Bugnn aldatclar, dnn talihsiz hokkabazlar deildir. Onlar "gz" yapan kimselerdir, "bak" yapan kimselerdir! Bundan dolay onlarn penesinden kurtulmak, onlarn standart ajdatma ve zorla ykleme ilkelerine kanmamak, kar tarafn elini istemek, insan neslinin nasl bir karmak, artc fitne iinde dndklerini, sonra da ne yapmak istediklerini bilmesini ve anlamasn gerektirir! Eer bunu adamazsan, kendin gitmisin demektir! Dmann bann altna kurbanlk bir deve gibi girmisin, ama bundan zevk de almaktasn, onun seni ty ty etmesinden, couyorsun demektir! Byle artc, mucizevi aptallklar, btn dnyadaki nesilleri bunlara uratyor. Batnn kendisinin de (kendi iinde) byle tutkunluklar var. Batl halk insanln yazgsn tayin eden ellerden ayrdr, (ayn konumda deildir). STHMAR15 (EEKLETRLME) Gereken ilke, iki gz, iki bak, zbilin ve toplumsal bilintir. yleyse, insani zbilin ve toplumsal bilincin yolunda, bizim iin ortaya konmayan her grev, her sz, her ar, her mutluluk, her lezzet, her ilerleme -iyi dikkat ediniz- her ilerleme, her g, uygarlk ve kltr insan olmann, bamsz yaama dncesinin ifal edilmesi, eekletirilmesidir. (stihmarn ne olduunu biliyor musunuz? Yani insanlar eekletirmeler.) Bu, tarih boyunca, hi bir zaman bugnk gcne ulamam olan, en byk bela ve en byk kudretin eekletirilmesinin sebebidir. Gemite eekletirilme, yalnzca eekletirenlerin dehas, zevki ve tecrbesiydi. Bugn "bilim" kargaaya dmtr. Btn kitle iletiim aralar, radyo, televizyon, eitim-retim, basn, dou, bat, eviri, tiyatro, kemekee kaplmtr. Bilimsel ruhbilim, teknik toplumbilim, siyasi ruh-bilim, eitim ve retim ruhbilimi karm, teknik, fenni bir eekletirilmeye dnm, bilimle donanmtr! Bu yzden onu tanmak da, o lde zorlamtr. lke; yeniden sylyorum, zbilin ve toplumsal bilintir. Ortaya koyduum her mesele, ok byk bilimsel bir mesele, felsefi bir mesele, teknik bir mesele, hatta toplumun ve hayatn ilerlemesi meselesi bile olsa, eer insani zbilince ve toplumsal zbilince sahip deil idiyse, aldatc, uursuz, yalanc, sonunda klelie ve zillete dmek 15. Kelime bu ekliyle Arapa'da yoktur. Ona bu anlam eriati kendisi yklemitir. (.n> 81 olan, eekletirilmeye maruz brakan bir tr modern mknats gibi uykuya daldran bir ardr. Eski bir kle olmakla, ada bir kle olmak... ne farkeder? Hibir fark yoktur, yalnzca sunulu biimi farkldr. O birisi "zaife" diyor, bu birisi "latife", her ikisi de "insan deilsin" anlamna. Bundan dolay istihmar, yani insan zihnini, bilgi ve bilincini, ynn tahrip etmek, -ister birey, ister toplum olarak- zbilinten ve toplumsal bilinten alkoymaktr. Bu iki bilinci tahrif eden veya bir bireyi, bir nesli, bir toplumu bu iki zbilinten uzaklatran her etken, etkenlerin en kutsal dahi olsa istihmar etkenidir. Bu iki uratan baka her ura, bu iki zbilince, ya da bu ikisinin yolunda bulunan eylere ynelmekten baka her yneli, tavan uykusuna yatmak, krlemek, dmann gcnn kurban olmak, kutsal bir eye ynelmek veya armak bile olsa, mutlak bir istihmara uramak durumundadr. Belirleyemediimiz zavalllmz, undan kaynaklanmaktadr. Dnlmesi gereken eyden zihinimizi alkoymak iin -yani insan olarak "ben"in ve toplum olarak "biz"in kaderini dnmemiz iin- genellikle bizi ok ileri yce, erefli hatta ok mutluluk verici eyleri dnmeye davet ederler. Bu yzden bu durum bizi aldatr ve ne olduunu anlamayz. Bu sebeple bir yerde "eer sahnede

deilsen, nerede olmak istersen orada ol" demi olmann hedefi udur: Sahnede deilsen, nerede istersen orada ol, ahit olman, hazr olman gereken yerde deilsen, nerede istersen orada ol, ister arapla oturmu ol, ister namaz iin kalkm ol, ikisi de birdir. irkinliklerden nefret etmen seni karr da, anlaman, ynelmen gereken yere dnersin diye seni istihmar etmek iin her zaman "irkinliklere" armazlar. Senin "tip'-'ine gre senin arlmann eklini seerler, bazen de seni "gzelliklere" arrlar. Byk bir hakk ldrmek, bir toplumun hakkn, bir insann hakkn ldrmek iin bazen, seni baka bir hakla oyalanman, baka birinin hakkna yardm iin, baka bir hakk ldrmeye davet ederler. Bir evde yangn ktnda -dikkat ediniz- seni namaza ve Allah'a duaya aran kimsenin ars, hyanetkr bir ardr, baka bir eye ne gerek var. Seni atei sndrmeye yneltmekten baka, orada sana yaplan btn ynlendirmeler -kutsal olsa veya olmasa bile- istihmarc bir ynlendiritir. Eer sen de buna ynelirsen, Allah'la ko-nusan bile, namaza durmu olsan bile, en gzel bilimsel ve edebi eserleri incelemekle megul olsan bile, byk bir bilimsel bulula oyalaman bile istihmar olmusun demektir. Yaptn her i, senin kafan baka ynlerde oyalayan her ey, seni istihmara uratmtr. Artk gitmisindir nsani zbilincinden baka bir eyi dnen her nesil, -bir dnce, bir ynlenme, hayatn yolu ve daimi hareketi olarak; gnlk bir ura olarak deil, nk her insann bir ura vardr- "ben bir insanm" diyerek ve byle bir yazgdayz, byle skntlar, kmazlar ve byle bir kurtulu ihtiyac iindeyiz diyerek "biz"in toplumsal bilincinden baka bir ey dnen her nesil, dnd ey ne kadar da kutsal olsa, "istihmar" olmutur. te bu yzden istihmar, kimi zaman seni irkinliklere ve tahrilere armayp, eer dnecek olursan tehlikeli ve uyarc olacak hakikatten gafil klmak iin, gzelliklere ve kimi gereklere de arr. nsann aldand konu burasdr. nsann gzellii ve iin iyiliini anlad , asl anlamas gereken eyden gaflete dt, bulunmas gereken sahneden kaybolduu nokta burasdr. Bu dolayl bir istih-mardr. HALKIN SYAS DUYARLILII "^ Abbasiler, slam tarihinde, bizim ve slam tarihinin yazgsn bu gne getiren bir i yaptlar. alas bir i. lk dnemin Mslman halk, toplumun yazgs adna en kk bir rahatszlk grecek olsa, Halife tarafndan halka yaplan en kk bir zulm grse ya da makamn ktye kullanan Hilafet'in gcne bal birisini grse, btn ar pazar halk, camiye toplanyorlar, barp aryorlar, Halife'nin yarglanmasn ve aklama yapmasn istiyorlard. Bu, peygamber zamanndaki, mer zamanndaki, Ebu Bekir zamanndaki, Ali zamanndaki, hatta btn Emeviler zamanndaki mslman halkn toplumsal duyarllyd. Byle bir toplumun doru ve adamakll bir ekilde ynetilemeyecei, onlarn rahat, huzur iinde mahmuz altna sokulamayaca bellidir! Onlar bu derece fazl idiler! Szn ettiim "insani ve toplumsal zbilince" sahip bir halktlar, nk mslmandlar, bir ok toplumsal taahhtleri vard, duyarlydlar. te bu yzden, ezan sesi ykselince, heyecanla, cokuyla namaza gidiyorlard, orada kendilerine dalyorlard, kendilerini, aln yazlarn ve "zbilinlerini" dnyorlard. yleki, ran', Msr', Rum'u olan mer'in, sava ganimetlerinden olan gmleinin dier arkadalarnn gmleinden biraz uzun olduunu grnce, mer de olsa, bir asker de olsa, ganimetlerin eite paylalmas gerektii iin, "senin gmlein neden daha uzun?" diye itiraz ediyorlard. nsanlar onu, ran ve Rum'u fethettii iin ona teekkr etmek, takdir etmek, kendisine salavat gndermek yerine, daha ilk srada, "senin gmlein niye dierlerininkinden daha uzun, senin aldn ganimetler dierlerinden niye daha ok? Ayrcalk yapmsn!" diye yakasndan tutup, yarglyorlard. Halkn duyarllna baknz? Halkn kendi alnyazla-nna olan duyarlln gryoruz. Onlarn, Sasani dneminin uygar ran'nn tamamn bir fleyite havaya uurmalar bundandr. ran nereye gitti, belli deil. Btn Rum'u sindirmeleri, bin kiilik bir ordunun saldrsyla btn Msr' teslime zorlayabilmeleri bundandr...! Bunlar tarihi deitirebilen insanlardr.

Toplumlarnn kaderinde meydana gelen en kk bir hareketi, bu derece anlayabiliyorlar. Sonra mer, -szcs gelip haberleri aklama yaparak deil, hayr, onu mescitte ldrrler- olu Abdullah' tank getirmeye mecbur kalyor. "Gelin aratrn, eli gnderin, nereye isterseniz bir temsilci gnderin; aratrn, benim boyum uzun olduu iin, herkese yeter kuma miktar bana yetmedi; bu yzden Abdullah, iki biimlik ganimet kumandan bana bir gmlek ksn diye, kendi hakkn bana verdi. Bundan dolay benim paym Abdullah'n payyla beraberdir. Gidin bakn Abdullah'n bu ganimetten bir eyi yok" dedi. Onlar da gittiler aratrdlar, sonra da mer'i akladlar. Bu insanlarn idare edilemeyecei belli, yleyse onlar depolizite etmek gerek. Yani Eflatun'un syledii siyasal bilinci ve benim aydnca bir bilgi olarak sunduum "toplumsal zbilinc"i ortadan kaldrmak lzm. Bu bilin ortadan kalknca, artk onlarn uygar olmas, bilgin veya filozof olmas nemli deil. Bir yarsnn bn-i Sina, dier yarsnn Hallac- Mansur olmas nemli deil. Far-ketmez, ne olursa olsun, halifenin klesi oluyorlar. bn-i Sina'nn kendisi nedir ki? Genliinde dnyay hayrete dren bir dehaya sahip bu insan, Hakan'n "dolmakalemi" haline geliyor! Eer bilin sahibi olsayd, daha iyi olaca bellidir. te hedef olmad zaman sonu, byle olur. Bir bilim teknisyeninin durumu, ne yapyor? Teknii, bilimi, sanat, hepsi byle oluyor. En byk sanatlar, bilginler, sanatkrlar, gzellik uzmanlar ne halde? Bakyoruz; Al Kapu'yu iria ediyorlar. Badat'ta, Hilafet'in bakentinde "1001 gece" hazrlyorlar. Bu durumda, sanatmz olmasa daha iyiydi. Bu sanattan, bu bilimden ne fayda var? Hi!! Yol deimi, insanlar, toplumsal bilince kar duyarllktan uzaklatrmalar! Abbasiler dnemi geliyor.. Cafer- Bermeki ile Abba-se'nin dn gecesi o kadar ok yemek hazrlyorlar ki, ka gn Badat'n dnda gerekli gda biriktiriliyor, Badat'n dnda kalan yiyeceklerden bir da oluuyor. Daha sonra hayvanlar ve kular bu yiyeceklerden yiyorlar. Geri kalan, Badat'n tamamn ylesine kokutuyor ve halkn saln o kadar tehlikeye atyor ki, bir takrm insanlar, bu yiyecekleri ehrin dna gtrmeleri iin grevlendiriyorlar. Mslman toplumun iinden, bilgin, fakih, air, filozof, imam, cemaat, hi bir kimse kp da bunca yiyecek dini bakmdan israftr demiyor. Bir kimse olsun kar koymuyor! Bu durumda da artk sosyal meseleler ve toplumsal bilin ortaya gelmiyor. Ama bu konularda duyarll olmayan bu insanlar, snrsz bir ekilde biraraya gelip oturuyor, bir eylerden s-zediyor ve mutlu oluyorlar! Neden? Arapa bir kelime kefettikleri iin, Arapa bir dilbilgisi bulduklar iin, Arapa'ya evirmek iin bir elyazma kitap bulduklar iin. Tpta veya eczaclkta tecrbe edebilecekleri bir kitap ortaya kt iin; kitabn arlnca altn almak iin! Bu dnemde, byk felsefi, bilimsel, edebi, estetik, sanatsal konular zirveye kyor, byk slm uygarl Abbasiler zamannda meydana geliyor, ne var ki insanlar kaderlerine, yazglarna olan duyarllklarn kaybediyorlar. Sonra, sonuta ne oluyor? Moollar geldiinde artk ne uygarlk kalyor, ne kudret, ne bilin. Btn grkemler ve ycelikler, btn tslm uygarl, Dou ve Batdaki btn slm imparatorluu, tpk kurbanlk koyunlar gibi, Moollarn krbalar ve kllar altnda boyun eiyor! nk daha nce toplumsal zbilin ldrlmt. Bundan dolay gryoruz ki, Abbasiler zamannda istihmar sebebi, bilimdir, uygarlktr, sanat, edebiyat ve aratrmadr. STHMAR TRLER stihmar iki trldr. Yaznz bunu, bir not tutturmak istiyorum! "Eski istihmar" ve "Yeni istihmar". Ayn eskisi ve yenisi olan smr gibi. stihmar, sylediim gibi zihnin insani ve toplumsal zbilinten yana tahrif edilmesi ve aldatlmas ve bu iki bilinten, her hakk veya batla (far-ketmez) yneltilmesi iin bir etkendir. Ad istihmar, ama eskisi var, yenisi var. STHMARCI DN Eski istihmarn arac "din"di. Dini, hakikatinin zirvesinde "yaln ve dosdoru bir ekilde" ortaya koyan byk peygamberlerin dnemleri dnda, bu dnemden

daha sonralar, istihmarc ve insan kart gler, dinin yazgsn ellerine aldlar. Din adamlar, manevi, sufi, kei snflar adyla -ad ne olursa olsun farketmez- dini, halk istihmar iin ara yaptlar, hem bireysel hem toplumsal istihmar iin kullandlar. nk dinin her iki snfla da ilgisi vardr. zellikle hem bireysel, hem de toplumsal z-bilinci bnyesinde barndran slm dini. te bu yzden, Peygamberden (s) daha sonraki dnemde slm, istihmar arac olunca, insanlk toplumu iin en byk bel ortaya kmtr. Tek bir darbede her iki bilinci de fel etmek iin hem bireysel zbilinci, hem de dini bilinci istihmar etmek iin, eski toplumlarda en gl ve en byk istihmarc "din" olmutur. Bu durumda din, acaba ne yapmaktadr? Din benim kendi yazgma ve toplumuma kar olan sorumluluumu ve toplumsal zbilincimi ortadan kaldrmyor. Din baka bir ey yapyor, yani bunlarn yerini deitiriyor, yerinden oynatyor ve yle diyor; "Btn bu duyarllklar, grevleri, lmn bu tarafndan al ve lmden sonraya brak. " Olsa olsa otuz krk yl far keder. Geri kalan artk senin elinde, yani "orada (cennette) ebedi kalrlar "a kadar var olacaksn. u birka yllk mrde o vazifeleri yapmam kabil deil, dnyay ehline brak! Ehli, yani kendisi ve dier iki orta!"16 Bozguncu din, toplumuma kar olan sorumluluklar iki ekilde kr ediyor: Birincisi; benim kendi ihtiyalarm var. Bu ihtiyalarm elimden alp beni yoksun brakmlar. Benim bir "insan" olduum, "insani zbilince" sahip olduum iin bunlar geri almam lzm. Adaleti istediim iin zulm kabul etmemeliyim. Din beni zulmn ve gas-bn yk altna girmeye zorluyor, sukuta ve sabra aryor, benim iimi gcm "Hazret-i Abbas"a havale ediyor, benden de kendi sorumluluumu alyor! kincisi, te yandan toplumun kaderine kar gnah iliyorum, hyanet ediyorum, cinayet iliyorum, ister istemez toplumsal bilincim beni bunlar telafi etmeye, insanlara hizmet etmeye, haklarn geri vermeye zorluyor. imdiye dek onlara hyanet ettim veya karlarnda onlardan farksz oldumsa, ite imdi bu gnah, bu kusuru telafi etmeliyim, ancak din bu bozguncu ekliyle beni aldatyor ve diyor ki: "Hrszlk yaptn, hyanet ettiin, cinayet ilediin, insanlarn kaderini bakalarna sattn doru. Ama bunun telafi yolu geri vermek deil ki. Geri vermek, asla olmaz. Daha basit bir yolu var. Nedir bu yol? u duay alt kez 16. Yani, Firavun, Karun ve Bel'am (.n) kbleye dnerek okumalsn, artk iin tamamdr. u yediin paradan biraz da bize vermelisin, hepsi bu! Artk o i bitmi, gnahlar balanmtr. Yani efaat-, balama ve af! Byle bir dinin Tanrs, btn ktlklere, irkinliklere gz yumar ve senin gnahm, llerdeki kumlar, gklerdeki yldzlar ve denizlerdeki kpkler kadar bile ok olsa, bir flemede yok eder". O zaman, sorarm, "yleyse ben niin bu toplumsal sorumluluun skntsna sahibim, niin?" Eer benim sosyal hayata kar sorumluluum, insanlarn beni yollarnda lmem, canm feda etmem, hayatm vermem iin, g-revlendirmeleriyse bunun daha kolay bir yolu var. "Dua kitab", bu kitap skntsz, baarsz, harcamasz, zahmetsiz, bilinsiz, dncesiz bir ekilde, hibir sorumluluk olmadan cennetin btn anahtarlarm insann eline verir! Bir koyun a*aman, bir mollaya, bir seyyide birey-ler vermen veya birini sevindirmen, bir gnl ho etmen yeterlidir, bunlar her eyi telfi eder, btn toplumsal sorumluluklar yerine getirir." te bu istihmarc dindir! Gryorsunuz, istihmarc din, hem intikamn lmden sonra almam iin ben zulm grm zorluyor, hem de ben zalime, yapt zulmlerin telafisi ve aff iin, zulm greni raz etmenin gerekli olmadna, bunun yerine yalnzca din ve Tanrnn velilerini raz etmenin gerektiine dair mit veriyor. Onun -veya onlarn- kendisi btn zulm grenler tarafndan hatta Allah'tan yana "gir cennete" diye "Okey" veriyorlar. Bu ynden, bozguncu din hem zalimi hem de mazlumu, her iki snf da istihmara aryor, btn somut meseleleri soyutlatryor. Herkesin omuzunda, fert fert arlk yapan btn toplumsal sorumluluklar, yalnzca bu resmi din adamlar

veya onlara bal kimseler tarafndan bilinen bir takm zel hilelerle, kolayca kaldryor. te bu dini istihmardr! ZHD Zhd de istihmarn bir trdr. Sosyal haklara, doal ihtiyalara sahip olan insana zhd. "Agzllk diini btn isteklerinden ek" diyor. Zhd insan, ihtiyalarn en dk olduu, ok az bir ka kalem ihtiyala, bir hayvan seviyesinde tutuyor. Bu ekilde de, btn dnya nimetleri benim iin yaratlm olduu, benim onlardan nasiplenmem gerektii ve bakasnn buna hakk olmad halde, benim zbilincimi, hakkm benden alyor. Benim kendimi bir keye ekmemi, bir tek bademle yaamam, sonra da byle bir eeklik yaptm diye Allah'a bir ok minnet yklememi istiyor. Allah'n bana nimet olarak verdii yemek iin nice zahmet ektiim ve sonunda da yemediim iin yapyor bunu! Zarar veriyor. Halk ynlarn, yamac ve agzl dmanlarn yararna olsun diye zhde aryor. te bu yzden zhdn, kendisiyle zulm yaplan yumuack bir pamuk kl olduunu grmekteyiz. stihmarn dier aralar, ahlak, tasavvuf, iir, rklk, gemie duyulan sevgi, felsefe vs... dir. iir rneine ok dikkat buyurunuz. R H.617 ylnda Moollar ran'a saldrrlar. Moollarn geldii, Belh'i yok ettii, btn kuzey blgesini yamalad, btn ran' bir kan glnde boduu bu yla ait bir kitap var. Kitap bu yl iinde yazlm. Kitabn yazar diyor ki; Ben daima dar kayorum. Moollar buraya gel92 diler, bizse hepimiz dar kamaktayz. Byle bir durumda, bu yazar, kaarken bu iir kitabn yazyor! Neyin kitab bu? Nereye kadar, ne zamana dek sorularnn, gerekten gayretsizliinin kitab. Bu air, kaside yazyor. rnein yz beyit. Bu kasidede, rnein, kelimeleri yle bir yerletiriyor ki, falan Hakan'n vgsne dair bir iir ortaya kyor. yle okuyunca bir gazel kyor meydana, falan kiinin vasfnda. Bu iin ad "uan sanat" yani kutan geliyor bu kelime, ku sanat! Sonra kelimeleri "bir aa" eklinde okuyunca, yani kelimeleri bir aacn dalna, yaprana yerletirince; falan efendinin vgsnde bir rubai (drtlk) kyor ortaya. Bu da "aal sanat" yani aa sanat!! Ya da kelimeleri bir eek veya boa eklinde okursan, rnein filan Hakan'n vasfnda bir iir oluyor. imdi buna ne kadar zaman, gerekli olduuna dikkat edin. Bir insann baka birinin karnna yedi-sekiz kaside, gazel, rubai ve destan sokuturmas ve onunla, bu eitli sanatlar insanlara sunmas iin ne kadar yetenek gerekiyor, varn siz hesap edin. Hasl, bir insann, rnein birinci beytinin ikinci kelimesi, bir gazelin ikinci beytinin yirminci kelimesi veya bir rubainin yedinci dizesinin onbirinci kelimesinin ve bir destann yedinci dizesinin nc kelimesi olacak ekilde bir kaside yazmas iin ne kadar daha gerektii ortadadr. stelik bu iirlerin her biri ayr bir vezinle, zel bir anlamla yazlmaktadr. Gzel ama, bu iin yaran nedir? Sadece "biz buyuz ite" demektir? Nerede, ne zaman siz "o"sunuz? Cengiz Han'n, bann ardna dt, ldrd, yakp ykt ve bu efendinin de kamakta olduu srada. Gr bak, insan ne hallere giriyor. Bu air bir is-tihmar kurbanna dnm, iir onu istihmar etmi. Yine Tahran'da ok akc dili olan bir air vard. Arapa da biliyordu. Arapa iir sylyordu. Ama bilinci, mazmunu ve baka eyleri yoktu. Duygular da yoktu. Duygusal, akli ve milli bir gazel syleyemiyordu. Yalnzca safdil bir adamd, ama airlik yetenei vard! Bu adam bir konuyu iirletirmek iin ne yaptysa, bir konu eline gemedi. Sadece resmi kaytlara dayanan btn noterlik belgelerini, 1941-1948 yllan arasndaki btn tzkleri iirletirmiti! Hangi tarihte? 1941'den 48'e kadar olan, ran'n drt yabanc ordu tarafndan igal edildii dnemde. Ama bu adamn derdi, byle iir syleyebilmekten ibaret! 1941-1948 yllar aras dneme iyi baknz: Bu dnemde ran'n kaderi, bamszl ve varl, i ve d savalar hepsi iddetle meydanda bulunuyor. Ama bu efendi, byle edebi ve iirsel aheserler yazmakla megul! Bu, iir tarafndan yaplan istihmardr.

IRKILIK A ve zavall bir Alman, Hitler zamannda sandviini srrken "savamak istiyorum ",diye kkryordu. yi, ne iin savamak istiyorsun? nk, Amerika'da be milyon Germen var rklarnn bozulmasndan korkuyorum. te bu yzden gidip onlar kurtarmak ve Almanya'ya getirmek istiyorum. (Bu a ve aptal adamcaz, zavallln ve aresizliini hissetmiyor. Kendisinin hangi propagandalarn ve duygularn esiri olduunu anlamyor. O zaman da, Germen rkndan olan 5 milyon Amerikaly, soylar baka bozuk soylarla karp kirlenmesin diye Almanya'ya getirmek istiyor? Ne yapsn? Sknts bu adamn! GEM SEVGS Gemi sevgisi ve gemi sevgisine zg gururlar: Bir ranl ve bir Msrl (ki- gemilerine kar ok ilgileri ve vnleri var. Btn vnleri, fosillemi ehramlar ve mezarlardr. Bebin yl nceye ait bir mezar "sembol" olsun diye oradan kaldrp getirmiler meydann ortasna. Oysa bu adam canlyken, ne kadar pislik bir adam olduunu bilmezler. imdi bunun lei neyin semboldr?) birlikte konuuyorlad.17 Msrl ranl'ya diyordu ki, bu ehram harabelerinde dolatklarnda, 5 bin yl nceye ait makaralar, ipler, teller buldular. Bundan bizim o zamanlar telgrafa sahip olduumuz anlalyor! ranl da Msr-h'ya yle diyordu, Cemid'in tahtnda ne kadar dolatksa da ne makara bulduk, ne tel ne de baka bir ey. Bundan da anlalyor ki, biz o zamanlar telsiz telgrafa sahipmi-iz. te bu tr eylerle mutluyuz, gemiin, gemi kavimlerin vnleriyle mutluyuz!! Oysa ki bu ranl'nn, dnyann tand, hem slm uygarlnn da binlerce dehas ve binlerce tarihi ve ilmi belgesi, milli vnleri var, hem de bugnk artlarda bile, yeteneini alabildii her yerde, baka kavimler arasnda gsterebiliyor. Ama gemile vnerek!! 17. nsan nelerden yana gaflede dryorlar! Zamann iftiharlarn kurban ediyorlar. Bugnn yeteneklerini kurban ediyorlar, grmezlikden geliyorlar, anlamyorlar. O zamanda gemite gururlanmalar ortaya kyor. Iraki fasit bir air imi, cinsi sapkl varm; hangi ehirde birka gn kalsa, kokusu kyormu ve ardna dyorlam, o da baka bir ehire ka-yormu. Efendinin hayat bu! Ama imdi bir bakn. Ylda bir defa iir divan baslyor, stelik ne bask! Her gece bir defa radyo ve televizyonda iirlerini kuyarlar, irfani iir diye, "edebi diye btn iirlerini ve edebiyatn aratryorlar. Oysa bugn ne iir yetenekleri var. Ama en kk bir tevik bile grmyorlar, zaten anlalmyorlar.,Bunlar dierlerinden daha yksek derecelere sahipler, hem edebi bakmdan, hem insani bakmdan. Ama kimse onlar tanmyor. yleki kitaplar baslmak iin, kat ve para yznden, yaym izni yznden evlerinde kalp kayboluyor. Kendileri de eleri ve ocuklar iin bir lokma ekmek elde etmek uruna, gece gndz kalem oynatyorlar, bir yerin muhasebecisi oluyorlar! nk bir ey gemie mal olur olmaz, deer kazanyor!!? Bu gemile vnme, onun bozuk haliyle kaza ve kaderine inanma, efaat, sevap, kr, gnah korkusu, cennete doru kiisel kurtulu yolu, eski istihmarn aralarndandr. Herkesin cennete yalnzca gidebilmesi iin kendi amellerinin peinde olmas, yalnz bana u dualar okumas lzm. Ondan sonra gelsin cennet! Peki ama halk ne alemde? Halkla bir ileri yok! in yolunu bu dua kitabnda yazmlar: "Bunlar yapan herkes cennete gider!" Yani cennete ulamak iin bireysel kurtulu yolu budur! Bu da, bozguncu dinin istihmar ettii, din, toplumlar iin en byk musibetleri getiren istihmar eklidir. KR Bilgili ve gerek dinin verdii bilinli kr, insann z-bilincinin en byk iaretidir. Bu ise insann kendi deerlerine kar bilgili olmasndan, bir nimete kreden insann, o nimete kar olan bilincinden ibarettir. Ancak bozguncu din felsefesinde edilen kr, yani talihsizlie kretmek, zavallln ve aresizliin karsnda kretme felsefesidir. Bu tr kr, yle diyen o bedbaht adamn krdr. "Kulamz koltuumuzun altnda olmad iin Allah'a krediyoruz". (Zavallnn baka hibir nimeti yok. Allah'a kretmek iin ille de bir eylerin peine dyor. Byle rza gsteriyor. Allah'a hamdolsun ki kulamz koltuumuzun altnda deil!! Eer koltuumuzun altnda olsayd, biri bize bir ey sylerse devaml olarak kolumuzu

kaldrmak zorunda kalrdk. Byle bir evet ekli ise, ne kadar gln olurdu. imdi hibir yerimizi oynatmadan kar taraf duyabiliyoruz, Allah'a kr! bu nimete kr! Bir dede orba iiyordu, Allah'm krler olsun dedi. Orada bulunan birisi ona: "Dede artk Allah' daha fazla utandrma, bu kr ne iin?" dedi. aylarnda minbere kan bir Erdebili hoca varm. Elbette alimlerden sayld iin. Ramazan aynda sevaptr diye minbere karm. Hergn bir eye kr dermi, "otuz kr" yerine. Hergn insanlar iin bir nimet kefeder, onlarda kr derlermi. rnein bir gn gelip ey insanlar kredin dermi. Hepsi "ilahi krler olsun" demiler. O da "iyi de niin krettiimi sormaz msnz?" dermi. Halk sorarm "neye krediyoruz?" Hoca, "eer kyametten sonra bu azap melekleri gelseler ve size sorsalar ki, ey insanlar Allah size akl verdi, bilin verdi, yetenek verdi, esenlik verdi, g verdi, niye benim szme gre hareket etmediniz! Niye gzel iler yapmadnz? ... Siz halktan kimseler olduunuz iin Allaha nasl cevap vereceinizi bilmezsiniz. Allah'a kredin, nk bizim gibi alimleri yaratm da, Allah size byle sorular sorduunda O'na "efendim, aptallarn cevab susmaktr" deriz. Yani bu insanlar aptaldr, verecek cevaplar yoktur. Ertesi gn baka bir eye krediyor. "Allah'm ok kr" Cemaat de aynen tekrarlyor "Allah'm ok kr". Sonra soruyorlar. Bu kr niye hoca? Ne iin krediyoruz? Hoca: "u bindiiniz eek var ya, Allah eer onu baka trl yaratsayd, mesela srtnda koca bir boynuz olsayd, o zaman ne yapacaktnz? te bakn eein srtnda boynuz yok. Yksek sesle syleyin. "Allah'a ok kr." Daha ertesi gn baka bir kr. krler olsun deyin insanlar "krler olsun". Bu niye hoca? Neyin kr bu? Yaz gecesi, damn tepesine oturunca, yanna bir kse sirke alyorsun, iine de salata atyorsun, biraz da kara tohum atyorsun, buz da katyorsun, zerine de su dolduruyorsun. Sonra bu hazrladn eyi dondurup, bann zerine koyuyorsun, daha sonra etrafna su sayor97 sun. Alp uyuyorsun. Geceyars kalknca, eer Cebrail gkyznde geecek olsa yle bir olurdu ki... ebilirdi! Sen de bir anda ksene Cebrail'in dksnn dolduunu grrdn!. O zaman ne yapardn?!! Oysa Allah Cebrail'i yle yce yaratmtr ki, o hi bir zaman bunu yapmaz. yleyse Allah'a krler olsun. Bunu geri u anda bir aka olarak sayyorum ama, bu bizim hayat felsefemizdir! Halkmzn nelere raz olduuna bakn, daha dini, daha mmin, daha kutsal olanlar, ne kadar da razlar!? Ayn lde felakete uram, daha zavall durumdalar. Allah'n nimetlerine ayn lde daha ok krediciler. Byle istihmarc bir kr neyin nesidir? bu dorudan bilinli kretmenin, nimeti bilmenin tam tersidir. Bu, nimetten gafil olmaktr. Bu, yoksun kalmaktan gaflet etmektir. Ellerinden aldklarn, "Allah'a kret, kret te bundan daha beter olmasn" dedikleri nimetlere sahip olmamak, onlardan gafil olmaktr. "Her zaman daha alttakilere bak...!!" yi de eer karar byleyse, artk insan niye ilerlesin? Eer bizim Afganistan'a bakmamz, onun Yemen'e, Yemen'in Mozambik'e bakmas gerekiyorsa, o zaman niin yerimizden kprdayalm? Byle bir kr, Allah'a bu tr kretme, gerileme felsefesidir, byk bir beldr..! Ancak, burada bir ey sormak istiyorum. Yenilikiler, Allah'a gerekten kretmeksizin, bu aptalca kretme felsefesinin istihmar ettii kimseler deiller midir? Neden, sonunda daha erefli, daha modern ve daha lks!! Yoksa onlar da aptallk bakmndan tpk bunlara benzerler. Sonunda onlar da, raz olduklar, mutlu olduklar, ilerleme, baar, aydn olma ve bireysel zgrlk ve hak elde etmeyi kendinde grdkleri eylerden, gnbirlik yaamaktan tad alyorlar, hi kukusuz bunlarn hepsine razlar, bunlara kretmedeler. Ama razlklarnn hangi konularda olduuna iyi bakn!... Bu da tpk dierlerinin ahmaka krne benziyor.

98

99 STHMARCILIIN YNTEM stihmann birinci yntemi dorudan istihmar, ikinci yntemi dolayl istihmardr. Dorudan istihmar yani zihinleri cehalete zorlamak veya tahrif etmek, zihinleri cahillie, azgnla ve bozgunculua ekmek. Dolayl istihmar yani, zihinlerin byk, acil ve hayati haklardan, zihnin kk, hayati olmayan haklara ynlendirilmesi. Bir ocuun aladn varsayalm, bunun varln tedricen kendi adma aktarmak iin, bir ekilde ban balamak istiyorum ve o da birey anlamyor! Bu benim hedefim. Tipine bakyorum. Ban balamak istediim; onu bu kurnazlktan ve bu oyundan gaflete dren her etken, istihmarclk etkenidir. Tipine baldr her ey. ok evik ve gl olduunu grnce "Haydi git spor yap, ruh sal iin de ok iyi olur" diyorum. Onun da ba yarmalar ve karlamalarla oyalanyor, "dnya ruhunu ortaya koymak..." bu tr eyleri olimpiyatlarda bize sylyorlard ve biz anlamyorduk, acayip ve garip bir eydi. Mesih, zamann peygamberidir!... Gryoruz ki, aslnda inkarc deil, entellektel bir tip, bir dnr. Buna "efendi eitim grmeye, aratrmaya git ilim renmek farzdr... dar git, Amerika'ya git" diyorum. Gnlnn diledii ne varsa, her neyin az ve eksikse, hepsini sana vereceim. Gitmesi iin ban okuyorum. Gerekten de eitim iin gnderiyorum, aylk drt bin tmen harlk gnderiyorum. Gerekirse ayda onbin tmen de gderirim, yeter 101 ki eitimini yapsn, aratrsn, doktor olsun, profesr olsun. Ama btn bunlar bana klah geirmek iin bir vesile olmutur, servetinin, sermayesinin ve mirasnn yok olmasna arac olmutur. Gryoruz ki byle mukaddes bir ey, kendisinin anlamad bir istihmardr. Bu kii eitim grm gibi deil, zaten onun durumuna sahip deil. Sadece duygusal bir tip... Ona "ylda bir defa cann nereye isterse oraya git" diyorum. Namaza git, Kerbela'ya, Harem'e, Mekke'ye git. Sakn Harem'den dar kma Adak iin, ihtiya iin, dilencilere, seyyidlere, mollalara, cann kime istiyorsa, ne kadar para istiyorsan, vereceim. Bylece sen de doymu olursun, cennete gidersin, herkesin ahiretini raz klarsn! Gerekten de bu paray veriyorum. Niin? Oyalansn, avunsun diye, ben yavaa iimi greyim diye. Dinin, dinsizliin, sporun, sanatn, eitimin, bilimin, okuryazarln, hayrn, errin hereyin istihmar arac olduunu gryoruz. nk bunlar, zihni bu acil haklardan yana ifal etmek, kimi isterlerse istihmar etmek iin, herkesin tipine gre bir istihmar arac semektedirler. Her kimin neye kar ilgisi varsa, o kiiyi hemen o iin peine gnderirler! Bir takm insanlar duayla oyalanrlar, kimileri sporla avunurlar, kimileri dinle, kimileri sanatla, kimileri bilimle, kimileri aratrmayla, kimileri ahiretle, kimileri irfanla, kimileri de zhdle oyalanrlar. Hasl herkesin ba bir yerlere baldr. Bir insan olarak "ben"; sosyal bir takdir olarak "bizi" aldatan ey, bu "yntem"dir. KUYUMCULUK SAVAI Istihmarn aralarndan -yani o iki bilinten uzaklatrma- birisi de "kuyumculuk savadr". Bizim Mezinan'da (bir ky) bir seyyid var. Amcam ora102 da yaard. Bu seyyidin ok ho bir i yaptn sylerdi. Bu i btn dnyada genel bir yntem haline gelmi. Ama hi kimse bu zavallnn deerini bilmiyor ki!! Benim amcam horozlarla ok har neir olur. Bu seyyid bir gn amcamn yanna gelip yle der: Behmen Abad'ta (kymzn yakn) horoz vardr. Mesel, tanesi ka para? Gzel, hesapl ve Amerikal olmayan horozlarn tanesi be tmen.

Amcam, hayr efendi, bu mmkn deil, diye itiraz eder. Burada horozun tanesi on tmen. Buradan bir kilometre tede be tmen nasl olur? Byle ey olamaz! Hayr efendim, olur! Siz parasn veriniz ben sizin iin getireyim. , Al u elli tmeni, git on tane getir. Seyyid gider, bir iki saat sonra on tane semiz, etli horoz getirir tanesi be tmene. Baka para istemiyor musun? Hayr efendim, eer yine isterseniz, yine getiririm. Aradan bir iki ay geiyor, ta ki bir gn Behmen Abad'-tan bir Hac Day amcam grmeye gelene kadar. Hac Da,y ho be ediyor, szn arasnda amcama: Filann annesi, evimizin tavuunu kulukaya yatr dnda, civcivlerden ka tanesi horoz olursa olsun size vak fedeceine dair adak adad. Onalt, on yedi tane civciv kt. drd ld, gerisi horoz oldular, ada yerine gelsin diye, alt aylk olduklarnda, hepsini size gnderdi. Civcivler iyi miydi? 103 Hangi civcivler? Canm u gnderdiimiz, Seyyidin size getirdii on civciv. Seyyid? Hangi Seyyid? O bana tanesi be tmene satt, stelik parasn da ald! Be tmen ne iin? Horozun tanesi onbe tmen. Beh-men Abad'ta buradan daha pahal! Seyyide, Behmen Abad'ta horozun tanesini katan veriyorlar diye sordum? Be tmen dedi. Benden elli tmen ald. Sonra gidip o on civcivi getirdi! Hayr efendi. O horozlan size hediye ettik, para da nerden kt? Amcam, "anladm ki bu seyyid Behmen Abad'a gelmi, Hac Day da Me?inan'a ne zaman gidecek olursan u on horozu da falana gtr demi, o da geri dnerken gtrrm demi" diye anlatyordu. Seyyid, JVtoinan'a amcamn yanna geliyor, Behmen Abad'ta kaliteli ve ucuz horozlar var, tanesi be tmene diyor, paralar alp gidiyor, sonra da hediyelik horozlar getiriyor! Amcam gerisini yle anlatyordu: Horozlardan konutuumuz bir srada, bir defa seyyid geldi. Horozlar kendine veren Hac Day'nn orada olduunu, benim yanma oturduunu grnce, hereyin ortaya ktn ve herkesin durumu anladn farketti. eri girince biz olay ortaya atmak istedik. Dzenbaz, horoz nasl? Horozun kuyruu var da kendisi niye ortalarda yok! Bir anda seyyid ok anormal bir halde barmaya balad: Efendiler. Ne oturuyorsunuz? Evinizin n damla damla kan olmu, tane baka adam pelerinden gittiT ler, bir dieri yok olmu, falann evini ate sarm...! Biz aceleyle ayn elbise iinde dar kp, pazara vardk. Baktk, hi kimse yok! Bir iki adam oturmu ubuk tttrmeye alyorlar! Ne zaman oldu, nerede, nasld, diye sorduk. Kimsenin haberi yoktu. Dndk, baktk seyyid de yok. Yani bir delie girmiti. nk tehlikeden kurtulmak istiyordu. Utanmamak iin karmzda durup yakalanmak istemiyordu! FAL! FAL! Sava var efendi, sava var. Horoz meselesi su yzne kmasn diye "sava var efendi " diyor. Yola kan dklm, dar gelin, kann nn aln..! Onlar dar ekiyor, horoz meselesini mehul brakmak iin ve onlar hareketsiz hale getiriyor. Onlar bir kuyumculuk, bir yalanclk savana ekiyor. Asl cephenin yannda uydurma bir tali cephe hazrlyor. Bir sre zihinleri oyalyor... Yeni ve eski iir sava, araf ve mini etek sava, sakall sakalsz sava, Latin yazs, Arap yazs sava, muhafazakarla yenilikinin sava, btn bunlar; yalanc, tali savalardr... Hepsi de horoz sava, niin, asl mesele ortaya kmasn diye. 1941-1951 yllar boyunca, ran'da, petrol ortakl, meselesi gnyzne kmasn diye onsekiz-yirmi sava hazrland. Smrnn etkinliinin doruuna ulat 19. y.y.'da, byle bir meselenin slm lkelerinde ortaya gelmemesi, tannmamas iin, in'den tutun da ran'n Bu-ehr'ine kadar 19 yl arayla, tam 17 imam-

zaman zuhur etti! Halkmzn, btn slmi lke halklarnn smrnn sultas altnda can verdikleri byle bir durumda, "aca-

104 105 ba imam madde aleminde mi, yoksa ilhi lemde mi?" diye binlerce ranl kyl bu yolda, bu mesele urunda ldrldler. in garibi, bu kargaa inde adamn biri kp hayr, imam hibirinde deil bu alemlerin. O "hr- kolyayi adnda bir alemdedir. Bu alem lhut alemi ile msut alemi arasnda, yce ve aalk iki alem arasndadr dedi. Bu uurda binlerce kyl ldrld, binlerce zavall kyl ve ehirli bunlarn aleyhinde savamak zorunda kald. 19. y.y'da "Hur-i Kolyayi alemi" sava!?! Yani bu yzylda Avrupa'da iilik sava, sermayedarlk sava, retim sava, burjuvazi ve sendikalizm varken, bu adam(!) kyor, burada "Hur-i Kolyayi" savan ortaya atyor!! u anda bile, taraflarn her biri stn gelse bile sama olan, nice davalar, kemekeler, savalar var aramzda. Hangisinin slogan kazansa bile bouna. Sen yine bosun, bir tarafn kar taraf yenmek iin ortaya att, sloganlar, idealler, arzular; babann kz aleyhinde, kzn olu aleyhinde eskinin yeni aleyhinde, eski neslin yeni nesil aleyhinde yapt btn savalar "kan pazarnn ortasna" drmtr. Hepsi yalan ve aldatmacadr. Yani gidip baktnda bir haber almadn gryorsun, bir taraf brakp kam, ama sonuta ne olmu? Sonuta, frsatlar, elden kam, bir nesil telef olmu, mitsizlemi, yenilmi, btn abasndan ve kavgasndan hi bir yarar elde edememi! Sonra yine bir nesil daha gelir, o zaman da baka bir kuyumculuk sava balar! Baka yzlerce sava! Bunlar hep kuyumculuk savalardr, yani istihmarm en byk arac! Her zaman bu konu vardr. Toplumda bir atma szkonusu olunca, o atmann insani ve toplumsal zbilince bal bir ey mi, yoksa bo bir ey mi olduunu anlamak gerekir. imdi nice, fikri, dini, din d meseleler, felsefi ve bilimsel meseleler, toplumsal meseleler, bozguncu ve yalanc bir ekilde ortada bulunmaktadr. Farsa'daki Arapa kelimelerin zerine nice kargaalar yklemilerdir! Kaldrn bunlar diye, Arapa kelimelerin yakasn tutmulardr! yi, yakalarndan tuttular, ama sonra ne kacak bundan? Hi! Bir sre bu kelimeleri kaldrn, sonra da doru drst konuamayalm, dilsiz olalm, oyun oynayalm diye bir sr grlt patrt. Peki, fasih ve iyi bir Farsa hazrladk! ok gzel! Ama daha sonra ne gelecek bunun ardndan? imdi var olan o yuvarlak ey! Yani konu, mesele baka aslnda. Ama sen bakasnn yerine yapmsn, durumun seninle ilgisi yok! Mesele, baka bir mesele. Dava baka bir dava, ama yine de srekli feryat! Niye? Zavalllk, fakirlik... hepsi hepsi cahilliin eseri! Cahilliimizin sebebi de yazmz (!) Peki ne yapalm? Latine evirelim. ok gzel! 106 107 YEN STHMAR ok hzl bir ekilde konunun balklarn vereceim. UZMANLIK

Herkes kendi kabuuna yle bir gmlyor ki, toplumun genel yazgsndan ve toplumun varlnn btnnden gafil kalyor! Tipler Eflatun Maaras'ndaki boa resmi gibi. Birisi boynuzuna, dieri tasnana ve kuyruuna dokunduu halde hayvann btnn hissetmiyor. Bunun gibi uzmanlk da, herkesin ok kk bir ereve ierisinde, toplumun genelinden soyutlanarak, toplumun kaderini tam bir vcut olarak hissetmemesi konusuna dalmasna sebep oluyor. Bu yzden toplumsal zbilinci ortadan yok oluyor, kendisini de btn bir insan olarak hissedemiyor. nk uzmanlk onu tek bir boyutta yetitiriyor, dier boyutlarda onu atl hale getiriyor. yi ama uzmanlk zorunlu bir ey! Evet zorunlu. Zaten ben de bunu yok etmelidir demiyorum. Ancak, yine de eitli konularda uzmanlatmzda, ideolojideki bireysel ve toplumsal zbilinle, uzmanln ortadan kaldrd o insani ve toplumsal btnl onarabiliriz. BLM Tabiat aleminin gereklerini bilmek ve onun srlarndan haberdar olmak, bizde ylesine yansr ki kendimize ve toplumumuza kar olan bilincimizi yalanc bir ekilde doyurur l Alim kendim ve toplumunu, zamann bildiini sa109 nr. Oysa ki o yalnzca "alim"dir. Bilim bilim iindir demek, soyut bir ekilde, insani ve toplumsal zbilincin bozulmasnn bir etkenidir. Zamanmzn byk stad ve Sartre'n hocas Heideger'in dedii gibi: "Bilim, insann o anlarda kendinden getii zamanlarn birikiminin mey-vesidir"! Yani aratrma, bilim ve teknik, uygarlk, onlarn kurban edilmesiyle deerlenir! Bir incelemeyle megul olduumuz ya da bir bulu veya kefe daldmz zaman, o durumda zbilincimiz yoktur, bir ey hissetmeyiz. O i iin bir ara konumundayz. Teknii, bilimi, uygarl var eden bu hallerin toplamdr. Btn bunlarn gereklemesi kendinden geme anndadr. Hepsi insann gerek "ken-di"nden uzaklamas durumunda olmaktadr. Hepsi, insann kendini dnmekten uzaklamas ve baka bir eye dalmas halinde, bir eyin baka bir ie alet olarak yaramas halinde gereklemektedir. Teknik ve uygarlk byle anlarda var olmutur. Bu yzden bilim bireysel ve toplumsal zbilince darbe vurmaktadr! MADD VE BEDEN G Bu bir dier byk musibettir. Maddi g; gerek bedeni, gerekse teknik ve ekonomik gdr. Servet sahibi olduumda, ve bu para ve servet bana geni imknlar getirdiinde, bu gc kendim hazrladm sanyorum. te bu "kendi"nden bozulmadr. nk paray kendi yerime hesap etmi, kendimi tanmam veya bana g veren bir masa veya makam kendi yerime almm, kendime ait saymm. Yani zbilincimi kaybetmiim. Ya da rnein bedenim ok gl. Ama bu bedeni gllm kendi insani gcme ait sayyorum. Oysa kesinlikle bir ilgisi yok. Nice insanlar vardr, maaallah deve kadar gldrler. Ama bir sere kadar insani gleri yoktur! Onlara bir slk alsan, abdest tazelemeleri lzm gelir! ! Burada da bedeni g, zbilince darbe vurmaktadr. Salam akl, salam vcutta bulunur demiler. Evet dorudur. Ama salam vcut, iri kym veya biimsiz bedenden ayr bir eydir. Bir tanesi yle diyordu: "stediin kadar iri ol, inekten daha iri olmadka seni saarlar. Ne kadar gl olursan ol, eekten gl olmadka sana yklerler! Ne kadar koucu olursan ol, at kadar koucu olmadka, sana binerler!" nsan kendi yazgsna binebilecek kadar gl olduunun bilincindedir. Kimdir o?. O, Saint Helen adasnda "dalgalara esir olmu bir tahta paras gibiyim" diyen Na-polyon deildir. O, beinci senfonisinin sesi, klmekte, armakta olan insann penelerinin altnda takdirinin uluma sesleri gelen zayf, sar, hasta Beethoeven'dir. Evet, bu onun gcdr, bu insann gcdr. "Bir kavim kendilerinde olan deitirmedike Allah onlar deitirmez" Yani bu insan, kendisini, insani zatn deitirirse, kendisinin ve tarihinin yazgsn da deitirir. Bunun parayla, bedenle bir ilgisi yoktur. Sadece kendisinin insan olmasyla ilgilidir.

UYGARLIK ' Uygarlk ve ilerleme... hepsi istihmar etkisi olabilir. Suudi Arabistan'da bu istihmari ilermenin rnekleri ok gze arpmaktadr. Zavall Arap, rnein orada bir taksi s-rcsdr. Orada rnein Cadillac 27 bin tmendir. Ama Amerika'da 30 bin tmen. Yani Amerika'dan daha ucuz orada. Orada srclk tz ve cezalar, bunlarn s18. Ra'ckll (.n)

110 111 z bile yok. nk er'i olarak gzel deil, zorluk var! Orann ajanlarnn elinde demir sopalar var. 50 yada 100 tmen kadar aykr cret alan bir taksicinin arabasnn kaputuna vururlar! Ceza almamak iin oradan indirip kym kym ederler, nk er'i ynden zorluk vardr! Orada tamircilik, onarm filan da yoktur. Sonuta her bir ylda, iki ylda ceza karl bir makina yok olur. Bylece er'an ceza denmi olur! Ama henz yrtk dkk olan ve geen yl lden deve otlatmaktan geldii, lde yaad ve yeni arabay srmeyi rendii anlalan bu yalnayak adam bir Cadillac'-n, bir Chevrolet'in arkasna kuruluyor, yle bir poz veriyor ki asla bir Amerikal bile tozu olamaz onun! (Sizler bu pozlar iyi tanyorsunuz, gece gndz grmektesiniz bunlar). Kendi mal sanyor arabay. Oysa bana ne oraplar rldnn farknda deil. te byle bizim pozlarmz! Tketim uygarlnn pozu! Size unu da syleyeyim "tketici uygarlk, yamyamlktan daha beterdir." Yalnzca tketerek uygar olan insandan, bir vahi daha ileridir. Niin? nk, vahinin retim yoluyla uygarlama ans vardr. Ama sadece tketici olan dieri, retici olmakszn, doal olarak retim ansn elinden yitirmitir. Bu taksi ofrnn 7-8 tane devesi varm lde. Onlar kurban olarak alan haclara satm, bu Cadillac'n ilk taksitini demi. (yi dikkat edin, btn sermayesi deve olan bir lkeden nasl bir sermaye yok oluyor) dier taksitleri demek iinde onca can ekimi, ama imdi nesi var? Tamam ceza olarak gitmi yalnzca geriye pozu kalm bir araba. Develeri de satt, bir gnlne deve yerine Cadillac'a oturdu. Elini uzatyordu, kaps alyordu, 112 emrediyordu radyosu kendiliinden kapanyordu. demesini hurma lifinden yapmalarn emretmiti. inde binbir trl dansz oyunlar vard! ki yl, yl sonra develer gitti, bir demir yn kald geriye, kendisi hi oldu. Ya gidip hrszlk yapmas veya dilenci olmas veya birine kul olmas ya da bir yerde lmesi lzm. Bu onun mutlak yazgs! Develerini de arabann ilk taksiti iin harcam! Nerede? Bugn 5000 devesi olan, btn halknn hayat, o toprak geniliine ramen deveye bal olan ve bir zaman dnyada devenin merkezi olan bir lkede...! Sonra geriye ne kald? Hepsi de iki yldan fazla alamayan, birinci snf araba hurdalarndan bir harabe! Ama yine de mucize bu diye, yle dua ederler, yle memnundurlar ki! Efendi, ah be yl nce gelseydiniz buraya, otomobil mi vard? Hepsi hepsi deve vard, zavalllk vard. Hepimiz deveyle giderdik, deveyle gelirdik. Ama imdi maaallah, Boeing jetleriyle, falan otomobillerle gidiyoruz. yle ki, bugn Peuoget (marka araba) sahibi bir Arap grseniz, ona sahip olduu iin "utanr". nk orada normal srclerin bile 71-72 model Ca-dillaclar, Chevrolet'leri vardr. te efendim, ilerledik artk! Evet ilerlediniz?!! Bugn bir Avrupal veya Amerikal Riyad'a girse gzleri falta gibi olur. Onca lks, onca yeni araba. Yzde yz 69-72 model arabalar! Dnyann hibir lkesi byle deildir! Amerika'dan Ortadou'ya kadar gelsen, her lke, kendisinin iktisadi bakmdan geri kalml ne derecedeyse, lks olmak bakmndan, ayn lde ileridedir. yle ki, Paris'ten Tanzanya'nn bakenti Da-rsselam'a uarken, buraya girince binalarn grkemine, ululuuna, gzelliine, o son model arabalarna aarsn.

113 t Lksne demektir? Yani tketimde ilerleme, tketici uygarlk. retim ansn bizden almak iin bizleri ayana kurban ettikleri ey, hem dnsel, hem teknik retimdir! Evet, btn dou, tketimci retimin kurbandr! Nasl? Taklit, taklit, taklit... BREYSEL ZGRLKLER Bireysel zgrlk, zihnin toplumsal zgrlkten ve z-bilinten ifal edilmesi iin en byk uyuturucu etkendir. Bu mesele ok nemlidir. Zihinde toplumsal zbilincin kr edilmesi ve insann buna kar gaflete drlmesi iin bireysel zgrlkler meselesini ortaya atarlar. Bu insan, bireysel olarak zgr olduunu anlaynca, "zgr" olduunu hisseder! Oysa, bu durumda, tpk salon kapal olduu halde bir kuu kafesten karmalarna benzer! Byle bir zgrlk ne farkeder? Bu yalnzca yalanc bir zgrlk duygusudur, hatta daha da beterdir! nk insann kendi esaretine kar uyank olmas, bir kurtulu nedenidir. Ama bu bilgi ve uyanklk da elden gidip, yalanc bir zgrlk hissine kapldnda, artk Allah'a kredecek-tir (!), etmektedir de. CNSEL ZGRLK Cinsel zgrln iki karl vardr. Birisi Bat, Doudan yamalad hammaddelere karlk olarak bir hediye vermek zorundadr. Bu durumda cinsel zgrlk sunuyor. Yani sizin doudan gelen bunca maddeye kar, size bireyler vermemiz lzm! O halde sizin kendi kendinize cinsel ynden zgr olmanza izin veriyoruz. Gerekten de bat douya byk lutufta bulunmu?!! Propaganda aralar, kitle iletiim aralar btn douda, birbirine benzer zamanlarda, her yerde birlikte, srekli olarak bu slogana dayanmaktadr. Peki niin? Sosyal zgrlk peinde olan, 18-25 ya aras gen nesli yok etmek iin. Bu btn dnyada var. Bu gen nesli ifal edebilecek en byk g nedir? "Cinsel zgrlk"! Niin? nk bu nesilde hem sosyal zgrlk hevesi var, hem de cinsel bunalmlar pek ok. Bunun iin cinsel zgrl vermemiz ve bylece bu sosyal zgrlk ihtiyacnn bunun iinde yok olmas ne iyi olur. Peki bu nasl olacak? Cinsel bunalmn kendisini bask altna ald u be alt ylda, sosyal zgrle kavuacam diye cinsel zgrlkten yararlanarak. Zaten daha sonra bu durum da kalmayacak. Borcun, taksitin altnda yle bir boulacak ki, akl bsbtn bandan gidecek! Evet yalnzca bu be alt yl geerse, zorluk kalkacak! KADIN ZGRL Kadn zgrl ne iin? Kuyumculuk sava iin? Kadn ve erkek arasnda ayr bir cephe amak iin. Bu neden? Onlar dou ve bat arasndaki gerek cepheden habersiz kalsnlar diye. TAKLT Bu konu zerinde ok konuulmutur. Ancak ne yazk ki, henz asl sz edilmesi gereken nemli eyler kalmtr taklit meselesinde. Kadnn rol gibi. Kadn, taklitte, tketici taklitinde, yani doaya sahte bir tketici uygarl vermek ve onun kendisini yalanc bir ekilde uygar sanmas iin, batnn tketimi cazibeli hale getirmesinde en nemli, en gl rol yklenmitir. Tketim uygarlnn saldrya getii u son otuz ylda, kadnn byk bir rol olmutur. Bunun kendisi ayrca szedilecek bir konudur. Ancak u an konuya ayrntyla girecek zaman yok. Yalnzca bir rnek vermek istiyorum, bir taklit rnei.

114 115 Avrupa'da maymun av rnei!... Avrupa'da avclar maymunu canl olarak elde etmek iin ormana giderler. Maymunlar bir tarafta, avclar bir tarafta dururlar. Avclar nceden maymunlarn gelip getii aalarn veya rmaklarn nne tutkal kaplar koyarlar. Kendileri de ayn kaplarn benzerlerini kar tarafa dizerler. Kendilerinin suyla dolu talarnn yanna otururlar. Maymunlar da tutkal dolu

talarn evresine otururlar. Avclar ellerini kaldrrlar; maymunlar da ellerini kaldrrlar. Avclar suyla dolu taa ellerini sokarlar, maymunlar da ellerini sokarlar. Avclar bir sre ellerini orada tutarlar. Maymunlar da tutarlar. Avclar tpk teyemmm eder gibi ellerini alnlarna koyarlar. Maymunlar da ellerini alnlarna koyarlar. Avclar, ellerini yzlerine gzlerine srerler, maymunlar da. Avclar gnee kar dururlar, maymunlar da gnee kar dururlar.. yice kururlar! Ama daha sonra gzlerini amak istediklerinde, almaz! Avclar gidip, onlar canl canl avlarlar. Anlald m acaba? ZET zet olarak, eski istihmar; hem zbilinci hem de toplumsal zbilinci yok etmek iin bir tip hazrlamak istemektedir, snrl bir ereve iinde, iki kere iki drt. Yani btn bedeninin arl yalnzca drt miskai olan bir tip. Btn ideali ileri bir sakal, geri bir araf, bir dua kitab, bir cami, bir Harem, bir Kerbela, bir hoca, bir oru ve bir namaz, tamam. Btn dnya ve ahiret elinde! Var ar-, tk iine git! Bu eski istihmann yaratti bir tiptir! Dnya ve ahiret endiesinden, her trl sorumluluktan, her trl cinayetin korkusundan rahat bir tip. Ve yeni bir bayan, bir bey, bir ok, bir klineks, biraz bor, tamam! Bylece yamukluu dzelmi olur. Siz, evlenmi olanlar veya evlenmemi olanlar, apak sylyorum. Hatra defterlerinize, o zaman yazdnz imdi yazmaya devam ettiniz defterlerinize bakn, u lise yllarnn drdnc beinci yllarnda, nice ktmserlikler ve felsefeler yazlm olduuna bakn: "Allah beni niye yaratm? Ey lm niin gelmiyorsun? Ben niin varm? Kaldr ve gtr". Hepsi incelik, duygusallk ve romantizm, ruhi incelik. Hasta birinin, sabaha kadar uyumam, kendini ldrmek isteyen, kendini bir kuyuya atmak isteyen birinin ince duygulan! imdi evlenmi durumda, u birka ay nceki btn duyarllklar kaybolmu. Hatra defterini de okusun diye bir bakasna vermi. Geri almak iin de ardna dmemi! Zaten kendisi de ap bakmaya utanyor! Niin? nk drt tane taksit onu bsbtn fel-etmi! Artk btn dertlerine, mrani Bankas'nn piyangolar ifa veriyor! Hayatnn yamukluunu gryor musun? Ne kadar abuk bu an kapandn gryor musun? Bu yeni istihmann tipi. stelik eski istihmann tuza da tek tek her birimiz iin kurulmu durumda. O eski kalptan kacak olsak, bizi yeni kalba dkerler. Bir yerden isyan etsek, baka bir yerden bamz balarlar. Bir yeri inkr etsek, baka bir yerde bizi dize getirirler. Bir yere ynelecek olsak, baka bir yerden bizi gaflete drecekler. Bir kuyumculuk savanda ellerini arsak, hemen baka .bir sava, bunun kenarnda meydana getirir ve bizi ekerler. te bu yzden bizim neslimiz, bugn basit maddelerden plastik elde eden ve her nasl isterlerse ona standart

116 117 bir ekil verebilen, neslimizi de istedikleri gibi ekillendiren byk glerin elinde esirdir. Naslsa, bilim onlarda, televizyon onlarda, kitle iletiimi onlarda. Tercme, tiyatro, teknik onlarda. Antropoloji, toplumbilim, sanat onlarda. stelik, dnya dzeyinde. Dnya dzeyinde standartlar var. Bu yzden "kararlan" da var, hem de dnya dzeyinde. Kck bir eye balanan, kk bir eye cezbeden, kk eylerden rahatsz olan, gamlar, dertleri, tasalar ve idealleri pek az olan biz basit ve gafil civcivler, bu karmak glerin ve ok vahi gzbalayclarn esiri olmaktan, nasl emin olabiliriz? Nasl zgr ve bamsz olabiliriz, nasl yeni ve eski istihmara dmeyiz? ok zor! Ancak ben yle dnyorum. Bizim evremizde oluan gerek bireysel, gerek toplumsal, gerek bilimsel, gerekse edebi ekildeki her mesele, sanat, felsefe,

estetik, din veya din d her meselenin hepsinin, eer insani zbilin yolunda, yani kendi kendine ynelmek yolunda ve toplumsal zbilin yani zamana, topluma ve ben'e kar sorumluluk hissetme yolunda olmadn grrsek, ad ve bal ne olursa olsun, her ne kadar gerek ve kutsal olursa olsun istihmardr. Ya eski ya yeni, ama istihmardr. 118 NEREDEN BALAYALIM ? Szme, takipisi olduum, onun slmi, teeyy, arzusu, hm ve lks benim slm'm, mektebim, teey-ym, arzum, hmm ve lkm olan Ebu Zer'i izleyerek balyorum. "Mstazaflarn19 Rabbi'nin adyla"... Szmn konusu zel bir konudur. ounlukla, bilimsel konularn yntemiyle ilgileri olmayan sosyal snf ve gruplar, filan konuyu ortaya koyduunda sz konusu ettiin metinde olan u u eyleri niye ortaya getirmedin diye itiraz ederler. Oysa sizler de bilirsiniz ki, bir yazar veya konumac, yazs veya konumas iin zel bir konu setiinde, yalnz ve yalnz, szn konusunun snrlar iinde kalmak, btn abasn, iddia ettii eyi ispat etmek ve zmlemekle snrlandrmak sorumluluuna sahiptir. 19. Kur'an'da kullanlan istiz'af kelimesi, zavallla ve zaafa uratmak anlamnadr. zerinde oka dnlebilecek bir eydir. nk bu anlam, bask, smr, kleletirme ve istihmardan daha geneldir. Bunlarn hepsi istiz'afn eitli zamanlarda ve sistemlerdeki, eitli ekilleridir. Bazen bunun bir ekliyle savalr, ortadan kaldrlr. Ama bak bir ekil onun yerini alr. nsan ister ekonomik (smr) ister siyasi (bask , ister milli (smr) ister dnsel, ruhsal ve ahlaki (istihmar) zaafa uratan her dzen, ister bir anda ister sistemli bir ekilde, sonradan uydurulan b.ka ekillerde olsun, "istiz'af'tr. Onun kurbanlar mstaz'af snfn nu/dana getirir. Kur'an bu snfn kurtuluundan ve dnyada istiz'afn inkrndan sz eder. Bu yzden Kur'an'm sz, her zaman canldr. Eer byle olmas yerine, smr, bask veya kleletirmeden biri oturtulsayd, bamszlk', demokrasi ve liberalizmin gereklemesinden sonra, klelik dzenin kalkmasndan sonra onun sz lmt, risaleti ortadan kalkmt ve yalnzca tarihi bir deeri olurdu. Halk ynlarm baka ekillerde yeniden istiz'afa dren, snfsal smr, dnsel istihmar gibi eyleri din, sanat, felsefe, edebiyat, ideoloji, propagan121 te bu yzden, dmanlar veya slm bilmeyenler yle iftiralar atyorlar diye slm'dan sz edilecek olsa, bir yazar veya bir konumac, onlara kar delil getirmek istedii zaman, mantki ve bilimsel bir grle, sz konusu ettii eye kaytl kalmaldr. nk sz konusu ettii ey, slm'la tanma veya tantrma konusu deildir ki, bu konuda ortaya getirilen btn meseleleri bir yerde toplayp, tek bir konumada anlatsn. O yalnzca, bu zel konunun kt sunulduunu, doru cevabnn ise unlar unlar olduunu iddia etmektedir. Eer bunu baarrsa sorumluluunu yerine getirmi olacaktr. Sznn konusu tamamen zel bir konu. Aydnlarn zihninde ve zellikle halk arasnda, genel olarak var olan belirli ve snrl bir sorunun cevab bu konu: "Nereden Balayalm?". Bu soru ok derin, kkl ve evrensel bir sorudur. Bu da, bilimler, aratrmalar, cinsel zgrlk, samaclk felsefeleri, hiilik (nihilizm), tasavvuf, zahitlik, bireysellik, riyaset, soyutuluk, maddecilik, gerekilik, idealizm, uyuturucu maddeler, binlerce yeni-eski rengarek teknik araclyla istizaf eden bamszlk ve liberalizmden sonra, smr, bask ve klelie kar savaan Kur'an'n risaleti, bu yeni durumda bir ie yaramazd. Bu durumda aydn, ister istemez, yeni bir dzeni insan ve halk ztt olgu ve formlar yorumlayabilecek ve bu dnceyle, savaabilecek yeni bir ideolijiye ihtiya duyacaklard. Bu dostum, kimi mukaddesatlarn benim, Allah'n "mustazaflarn Rabbi" olduunu sylememi eletirmiler ve bu kavramn iinden anlalan o ki, gllerin, erafn, hakm snflarn baka bir Tanrs var?!! ben de cevap olarak yle dedim, "Bu akll vedini bilgisi olan eletirmenlerin, peygamber (s) zamannda ve Ali'nin imameti zamannda olup, onlara da bu hakimane

hatrlatmalar yapamam olmalar iin ok zgnm! Artk zaman geti, onlarn bu anslar kalmad. O zaman Kur'an', Nehc-l-Belaga'y ve imamlarn dualarn tashih etsinler, irkten kaynaklanan bu byk zorluu da bylece giderebilsinler!!!.. zellikle Tanr'y insana has klan,, tekrar tekrar bunu syleyen Kur'an'n son suresinde (Nas) yerine -ki insandan daha zel ve alemden bir paradr- "alemin" yazsnlar!!! kendi kisel karlarmla veya bireysel zevkimle ortaya koyduum bir soru deildir. Cevab benim cevabm, soran ise zamanmz ve bu zamana yakn olan herkes olacaktr... Dnyadaki sosyal gelimeler tarihinin sayfalarn kartrdmzda, eit eit eserlerin olduu zel bir dneme ularz. Bu eserlerin adlar: "Nereden Balayalm?" veya "Ne Yapmal? "dr. u anda "Ne Yapmal ve Nereden Balayalm" adyla yaymlanm be alt byk eser aklma geliyor. Bu eserlerin ou sosyal gelimelerin zel durumlar srasnda yaymlanmlardr. Yani ortaan ortalarnda bu balk altnda bir kitap, hibir yazar tarafndan yaymlanmamtr. Bu sorular, toplumun ve zamann vicdannn bir i yaplmas gerektiini hissettii, dnce, insan ve d hayatn kaplayan mevcut dzen ve durumdan kurtulmas ve onun yerine baka bir dzen ve durumu koymas gerektiini anlad bir zamanda, bir aamadan baka bir aamaya geildii bir geliim dneminde ortaya kmaktadr. Bundan dolay, sz konusu stratejidir benim istemi olduum. Bir mektep, bir din, bir bilimsel veya sosyal dnceye dayal ideolojiden bahsetmek deildir. Ben yalnzca, hepimizin arzuladmz bir takm zel amalara varmak iin bir toplumda ve zel bir zamanda bu ie nasl, hangi yntemle balanacan, dnsel, sosyal, ekonomik ve insani saldrlar karsnda durabilmek ve kalabilmek iin ne yaplmas gerektiini gstermek istiyorum. Bundan onbir yl kadar nce Avrupa'da bir makale yazmtm. Bu makalenin ksa zamanda arkadalarmdan birisi tarafndan evrilip yaymlanmasn umuyorum. Makalenin ad "Nereye Dayanalm?"dr ye bugnk bahsin tamamlaycsdr.

122 123 Kendi hayatmdan bir para arzetmek istiyorum. Sylemek istediim udur: Akll! insanlarn ve "rezil olmak istemiyorsan topluma uy" diyen byk ahlaki geleneimizin aksine akll insanlar yalnz rezil olmamakla kalmayp eref de kazanrlar. nk her toplumda o toplumun rengine brnrler ve kendi renklerini atarlar. Bu slogann aksine ben, evreye uyum salama, toplumla ayn sz syleyerek ereflenme ve iyilik olsun diye lf etme yeteneine sahip deilim. Hseyniye rad'n renciler iin olmayan programlarnda, bazen konuma yapyorum, din adamlaryla tartyorum, onlarn zihinlerinde var olan inanlarn aleyhinde konuuyorum, niversitede de aydnlar aleyhinde konuuyorum, oysa akll insann tam tersini yapmas gerekir!! Ancakvbir insann yolu ve sz hak ise, rezil olmas, kendi dnce ve ahs aleyhinde eitli evrelerin muhalefetlerine katlanmas pahasna, aydnca mesajn iletmesi gerekir. Ahlak ve kiisel meselelerde nicelerini grmekteyiz. ki kii arasnda bir anlamazlk olsa, bunun yanna gider, onunla muvafk dieriyle muhalif olur, tekinin yanna gider, bununla muvafk olur, kar tarafn aleyhinde atar tutar. Ama yine baka insanlar da vardr. Yangna krkle gitmek istemezler, iyi niyet sahibidirler. Bu tr insanlar, uzaklatran ve yabanclatran bir takm etkenlerin, uzlatrc ve yaklatrn etkenlere dnmesi iin aba sarfederler, yntemleri tamamen tersinedir. Bu ekilde onlar, birbirlerinden ayrlsnlar diye aralarnda binlerce hile, oyun ve fitnenin karld iki g ve iki kutbun arasn bulabilmekte, bir yaknlk ve uzlama kurabilmektedirler. Bugn, zellikle slmi toplumlarn ve genellikle btn geleneki toplumlarn byk bels, halk snf ve okumular arasnda ortak gr ve anlama olmamasdr. Avru-

pa'nn teknolojik toplumlarnda, kitle iletiim aralarnn yaygnlatrlmas, ilerlemesi, eitim ve retimin genel seviyede yaygn olmas sayesinde, halk ve okumular arasnda ortak bir gr ve anlama vardr. Bu iki kesim birbirini tanmaktadr. Avrupa'da bir niversite hocas kolayca halkn arasn da yer alabilir ve onlarla konuabilir. Ne bu bilgin ve d nr hoca kendisini onlarla iletiim kurmaktan daha stn grr, ne de halk onu kendisiyle konuulamayack, ka da skm, sekin bir insan olarak grr. Bizim slami toplumumuzda da gemite, halk ve aydn snf arasnda byle bir ihtilf olmamtr. nk byk slm bilginle ri, yani fakihler, kelamclar, usulcler, tefsirciler, filozoflar ve edebiyatlarn din arac'lyla, halk ynlaryla ba lar olmutur. Kendi snrl medreselerinde ve hcrelerin de, ilmi havzalarnda hapis kalmamaya, halkn gznden ve duygularndan uzak kalmamaya almlardr. te bu yzden byk eski filozoflarmzn, bilginlerimizin, se kin kelmc, tefsirci ve fkhlarmzn halkn arasnda ya adn grmekteyiz. Bu ba aynen bugn de grmek mmkndr. Yani halkmzn, ok yksek ilmi derecelerde yaayan kimselerle diz dize oturmalar, itikadi ve ilmi me seleleri birlikte ortaya koymalar, mmkndr. Bu durum da o bireyle bilginler arasndaki anlamazln, bu ban normal olmayan bir ba olduunu hissetmemeleri mm kndr. Onlar, ilmi, kltrel ve dnsel eitim bakmn dan kendileriyle hibir ekilde ortak bir yan olmayan byle byk bir adam, bir danman olarak, kendileriyle ayn dzeyde hissetmektedirler. Hatta gnllerinin derdini, ih tiyalarn, ahsi ve ailevi zorluklarn onlara dkmekte dirler. Bir kyl, istiharesini, fetvasn veya dini bir hesabn bir bilginden sormakta ve istemektedir.

124 125 Ancak ne yazk ki, yeni kltrde ve bugnk eitim-retim sisteminde genlerimiz, ok salam, fethedilemez hisarlar olan kapal bir kalenin iine ekilmekte, orada yetimektedirler. Topluma girdikleri zaman ise yine halkn iinden tamamen uzak, zel konum ve mevkiilerde ilerini yrtmekte, kapal bir sekinlik tahtravanyla, halkn arasnda hareket etmektedirler. Bu da, hem aydnmzn fildii kulelerinde yaamalarna ve kendi toplumlarnn insann tanmamalarna sebep olmakta, hem de halk ynlarnn, toplumlarnda olan, kendi parasyla onlarn yetimesini salad, onunla temas etmek ve aydnlanmak iin urat dnrlerin beyinlerinden, ayr ve yoksun kalmalarna sebep olmaktadr. Bu ok byk bir musibettir. Bundan dolay, bu unsurlar ve kesilmi paralar arasnda hatta birbirinden nefret eden kutuplar arasnda, genel bir uzlama ve terkip hazrlamak isteyen, toplumu iin yeni bir bina hazrlamak isteyen bir kimsenin en byk sorumluluu, bu iki dnce ve hareket kutbunun arasnda bir kpr kurmak ve bu kocaman yabanclk uurumunun arasn doldurmaktr. Aydn olan, sorumluluu bulunan herkesin, her i iin, inand her mektep iin, halkn iine, halka gre orada entellektelin yaad esrarl, ok gzel ve ok byk olar bu adada bir kpr kurmak, ilk admdr. Bu kpr yle olmaldr ki, hem halk o adaya gidebilmeli, hem de aydnlar o adadan halka ulaabilmelidir.

Nereden balayalm, sorusuna benim cevabm ne olursa olsun, beyan ettikten sonra sizin iin kabul edilebilir gibi olmasa da, ister istemez bu konuda benimle uzlamanz ve ilk admn "byle bir iletiim kprs" kurmak oldu126 unu kabul etmeniz gerekir. "Nereden balayalm?" diye bir soru ortaya geldiinde, bu soru kendiliinden, baka bir sorunun -ki bu sorudan daha nce gelir- konuan ben ve dinleyen sizler iin belli olan bir sorunun iaretidir. Kimler ve hangi i iin balayalm? "Nereden balayalm?" dediimizde, bir eyler yapmak isteyen, toplumlar ve zamanlarna kar sorumluluk hisseden kimseler kendi kendilerine sormaktadrlar. Bunlar kukusuz aydnlardr. nk toplumsal sorumluluu ve risaleti olan yalnzca aydndr. Aydn olmayan kimse sorumlu da deildir. Elbette aydn derken her eyi onaylayanlardan sz etmiyorum. Aydn, entellektel deildir. Yanl olarak aydn diye tercme edilen entellektel, beyin ii yapan kimsedir. Byle birisinin aydn olmas veya olmamas mmkndr. Bunun tersi de olabilir, yani bir kimse beyin ii yapmyor olabilir, mesela ekonomik veya teknolojik bir i yapyor olabilir. Ama bu durumda aydn olmas mmkndr Bunun iin aydn ve entellektel arasndaki ba "iki eit tmel ba" deil, "ynl zel ve genel" badr. Yani her aydn entellektel, her entellektel aydn deildir. Baz entelekteller aydn, baz aydnlar entellekteldir. Settar-han entellektel deil aydnd. Aileme Kazvini aydn deil, entellekteldi. Dehhd, hem aydn hem entellekteldi. Bazlar hibirisi deildi. Ama adlar "byk ve saygn adamlar "di. 127 AYDIN KMDR? Aydn tek kelimeyle, iinde bulunduu zaman, tarihi ve sosyal meknda kendi insani konumuna kar bilin sahibi olan, bu bilincin kendisine cebren ve zorla sorumluluk duygusu ykledii kimsedir. Kendini bilen aydn sorumludur, okumu olursa etkisi daha ok olur, okumam biriyse belki biraz daha az olur. Elbette bu ilk aamalar da byledir, yoksa daha sonraki aamalarda bazen okumu olmayan bir kimse bile okumu birinden daha gl roller oynayabilir. Nitekim, alak bir smrge olma aamasndan, anszn ok ileri ve cokulu bir bilince srayan toplumlarda yaplan genel aratrmalar, bu toplumlarn nderlerinin ve sorumlularnn, bu ilmi, sosyal ve inklabi liderlik roln zerlerinde tutan kimselerin, genellikle entellektel olmayan simalardan ktn gstermektedir. Afrika'ya, Latin Amerika'ya ve Asya'ya genel bir bak atacak olursak, ok az istisnas olan bu ilkeden, inklabi liderlerin, okumular arasndan kmad sonucu karlmaktadr. Aydn, toplumun deitii, insann kmaza girdii, nc dnyada geri kalm toplumlarn yaka paa tututuklar, olumsuzluklarn bulunduu u zamanda, topluma, halka, bilgi, dnsel hareket ve toplumsal ynlendirme kazandrabilen kimsedir. Bu tanma gre aydn, Galileler'in, Kopernikler'in, Sok-ratlar'n, Aristolar'm, bn-i Sinalar'm iine varis olan ve 129 bunlar devam ettiren kimse deildir. Gnmzn bilginleri Von Braunlar, Einsteinler gibi, onlarn ilerini miras alan, devam ettiren ve gelitiren kimselerdir. Esasen bugnn dnya aydnlarnn sahip olduu sorumluluk ve grev, tpk eski toplumlar deitiren liderler ve ncler yani peygamberler ve din kurucularnn sahip olduu sorumluluk ve greve benzer. Nitekim peygamberlerin; filozoflar, bilginler, teknisyenler, sanatlar ve yazarlar srasnda olmadklarn gryoruz. Peygamberler daha ok halkn iinden kmlardr. Ya da halk ynlarnn arasndan kmamlarsa bile, mutlaka, onlarn ardna dt yeni bir slogan, yeni bir gr, yeni bir hareket, yeni bir enerji ile toplumlarn ve zamanlarnn iinde yeni olgular oluturmulardr. Onlarn bu byk, inklabi,

kkl, deitirici hareketleri, sakin, donuk ve alalm bir toplumun, bu risaletle, ynn, hayatn, imann, grn, kltrn ve kaderini deitirmesine sebep olmutur. Bu peygamberler ne gemi bilginlerin srasnda, ne de avamn ve kendini bilmezlerin safnda yer almlardr. nk onlar tarihin hareketinde, insan toplumlarnn ve kendi toplumlarnn yn deitirmesinde en byk rol stlenmilerdir, bu yzden nc bir kategoridendirler. Geleneklere ve sosyal kalplarn uydurmalarna esir olan avamdan deillerdir. Zihni, zevki kavramlara, kefe ve ilmi kerametlere dalan bilginler, filozoflar, sanatlar, arifler, ruhbanlar ve din adamlar gibi de deillerdir. Bu yzden aydnlar, peygamberler gibi ne bilginlerin bir paras, ne de donuk halk ynlarnn parasdr. Aydnlar, en byk sorumluluklar ve hedefleri insan ynlarna ilahi emaneti -yani zbilinci-sunmak olan sorumlu ve bilinli kimselerdir. nk donuk ve alalm bir toplumu, byk dehalarn yaratc ve 130 cokun, ateler srayan ocana dntren ve daha sonra bu toplumun uyanm olan vicdannn iinden byk uygarlklar, kltrler ve kahramanlar karan zbilintir. O halde kimin nereden balamas gerektii ak. imdi ikinci soruya geliyoruz: "Hangi i iin?" Bu sorunun kendisi aslnda bamsz bir konudur. Ancak burada onu tek bir deyile anlatmak ve bu meselelere kar bilgili olan sizlere de, anlamay brakmak istiyorum. Ne iin olduu ok ak. Aydnn sorumluluu, kendi zamannda peygamber olmad halde, toplumuna peygamberlik yapmaktan, halka mesaj aktarmak, bunu haykrmak, halkn tkanm kulana bilgi, kurtulu ve zgrlk nidasn vermek, yn gstermek, donuklam toplumda harekete nderlik etmek ve yeni bir iman atei yakmaktan ibarettir. Bu, bilginlerin yapmadklar bir itir. nk bilginlerin daha ok yaama imkn vermek, mevcut durumu tanmak, tabiatn ve insann glerini kefederek istihdam etmekten ibaret olan tamamen belirlenmi sorumluluklar vardr. Bilginler, teknisyenler ve sanatlar kendi milli veya beeri toplumlarna "kendi varlklar" iinde bilimsel g verirler, ama aydnlar topluma "yrmeyi" retirler, hedef gsterirler "Olu" ri-saletini ve "bylesi bir oluun" cevabn verirler ve hareket yolunu aydnlatrlar. Bilgin; insann feragatine, nasiplenmesine, glenmesine, gvenliine ve saadetine imkn hazrlayan, ynlendiren ve aklayan kimsedir, sonuta gereklikleri kefetmektedir. Fakat aydn, gerei gstermektedir. Bilgin "bu byledir" demekte, aydn, "byle olmas gerekir demektedir", yle de olmaktadr. Bilgin yol iin veya kay-bolmamak iin k yapar, aydn yolu gsterir, seferi 131 gsterip yolun konaklarn gsterir, kendisi kervann n-csdr. tte bu yzden bilgin, zaman zaman cehaletin ve zulmn elinde alet olmaktadr. Ama aydn, zaten ve zorunlu olarak karanl ve zulm inkar eden kimsedir. nk bilim g, aydnlk nurdur. Kur'an'da ve slm kltrnde "hikmet" bu anlamdadr. Her ne zaman ilimden sz edilse, bundan kast teknik, bilimsel ve felsefi bilgiler deildir. Ne din bilgininin oluturduu fkh, usul, hadis, siret, tefsir, ahlak, ilahiyat gibi dini bilgiler, ne de tabii veya insani bilimler, bilginin kurduu fizik, tp, toplumbilim, edebiyat, ruhbilim gibi dnyevi bilimler deildir. nk her ikisi de uzmanlk bilgilerinden ve kltrel bilgiden oluan birer derlemedir. Bunlarn belirli bir dnem boyunca, zel bir eitim sisteminde, renci adnda zel kiilere retilmeleri gerekir. Geri bu dini ya da din d bilgiler, o aydnca zbi-lince yardm edebilirler, bu bilgi ve birikimler aydn iin nemli bir sermaye ve deerli bir silah olabilir. Ama bunlar tek balarna aydnlk ve zbilinlik deillerdir, islm'da kendisine dayanlan bilim, insana zg bir bilgi, vicdani bir gr, ilahi bir aydnlktr. "lim Allah'n kimi dilerse, onun gnlne koyduu bir ktr". Bu nur ve gr kazandran ilim, karanl aydnlatan ve yola klavuz olan ilimdir. Bu ilim "ilahi nur"dur. nsani sorumluluk dourucudur. Fizik, kimya, edebiyat, fkh, usul veya kelm deildir. Bu sorumluluk douran, iman oluturan bir bilgidir. Ebu Zer'de olan, bn-i Sina ve Molla Sadra'da olmayan eydir bu. te bu yzden bazen bir okumam,

toplumunun iinde zuhur eder, toplumu bir hedefe srkler, dermaasz kalm toplumuna enerji verir. Bazen de yle bilginler grrz ki, insanda bir hareket, deime, bilin ve bir ideal oluturmak, toplumun vicdannda taze masna sebep olurlar.

132 133

MD "NASIL" SORUSUNA GELYORUZ ncelikle ok nemli bir aklama yapmak istiyorum. Aydnn ve sorumluluunun belirli ve ak bir tanmnn olmamas, genel olarak btn insanlarn, zellikle de biz doulularn hayatnda byk facialara sebep olmutur. Aydn, ortak deerler, zellikler ve sfatlarda, evrensel bir ekilde olamaz. Ancak insann evrensel bir ekil almas, bunun istisnasdr. "nsan" adnda bir millet veya bir toplum, tek bir kltr, bir dil ve bir ideal ile, ayn sorunlara sahip olmak; henz bu aamalar gemi olarak yeryznde yoktur. Bu ok uzak bir durumdur. Bu yzden ortak kalp, sfat ve zelliklere sahip, "evrensel aydn" yoktur. Oysa ki, bu ortak zellik ve sfatlarla, sabit deerlere sahip evrensel bilginler vardr. Bilgin, ister geri kalm bir Afrika kabilesinden olsun, ister bir slm veya Buda toplumundan gelmi olsun, ister sar, kzl veya beyaz rktan olsun, ister doulu ister batl olsun, ister teknoloji sahibi kapitalist bir sistemden olsun, ister sosyalist bir ekonomi sisteminden olsun, ister eski bir burjuvaziye, ister yeni hareketli bir burjuvaziye mensup olsun, her durumda, her rktan, her dinden, her sosyal sistemden ve tarihin her aamasndan olsun, niversiteye girdi ve mesela tp, elektronik veya astronomi okuduu zaman eitimini bitirdikten sonra, dnyann neresinden gelmi olursa olsun, ya da nereye geri dnerse dnsn doktor, mhendis olacak, yani nihayetinde "bilgin" olacaktr. nk bilim insanln ve tabiatn genel ilkeleri zerine kurulmutur. Bunlar renen herkes za135 mann her aamasnda, her rkta, her toplumda herkesin ittifak ettii, herkese yararl bir bilgin olacaktr. te bu yzden bilgin, sabit bilgileri elde etmi, btn zaman, mekan ve sistemlerde bu bilgisi geerli ve etkili olabilecek bir insandr. Sorumluluu da bir bilgin olarak yerine gelmi olacaktr. Ama aydn byle deildir. Aydn, "Ben Avrupa'ya gittim, u mektepleri okudum, u dersleri rendim, u bilimlerde kabul edildim, diploma aldm. te bu yzden ben aydnm" diyen kimse deildir. Ne yazk ki, bugne kadar biz, aydn, bilgin ve entel-lekteli birbiriyle eanlaml olarak kabul ediyorduk. Aydnn kim olduunu bilmeme yanlna dyorduk. Hatta aydnn, kendisi de, kim olduunu bilmiyordu. Aydnn sorumluluu, byk niversitelerde bir eyler renmi olmak deildir. Eer bu konuda istisnalar varsa, bu kiinin Harvvard veya Sorbon gibi niversitelerde okumu olduu iin deildir. nk o, burada bile olsayd, yksek renim grmemi de olsayd, yine aydn olurdu. yle bir yanln daha ortaya kmas mmkndr. Bir gen veya bir renci, Avrupa'ya gitti. u sosyal, siyasi ve felsefi ideoloji mekteplerini okudu ve geri dnd. Bylece de aydn oldu diye dnebiliriz. Hayr, durum byle deildir. nk bu ahs rnein Marx'n, Sartre'n, Proudhun'un veya Saint Simon'un mekteplerini okumutur, bu dorudur. Btn bunlar, Avrupa'da toplumda in-klabi, yapc ve ynlendirici bir rol oynayan 18.19 ve 20. y.y aydnlarnn kendi toplumlarn bu ideolojilerin esaslarna gre deitirdikleri, hedefe

gtrdkleri sosyal ideolojilerdir. Ancak bu ahs, tp tahsiline ynelip doktor olmu, dier meslektalar gibi, sosyal bilimler, mektep136 ler ve ideolojiler alannda bilgin olmutur. niversitede de bu ideolojilere ynelecektir. Bu kii yalnzca bu ideolojileri okuduu ve rendii iin kendi toplumunda bir aydnn zel roln ve sorumluluunu yerine getiremez ve topluma iman kazandrmakla, sosyal dertleri zerek, halkta toplumsal bir bilin oluturarak, onlara ortak bir ideal ve hedef belirleyerek, toplumu harekete geiremez. nk o, bu mektepleri okumak, bunlar, bilmek ve anlamakla bu mekteplerin uzman bir bilgini olabilir, her nereye gitse, benzer bir ekilde bu mektepleri okutmaya ynelir. Bu yzden evrensel bir tip eklinde aydn yoktur, "aydnlar" vardr. rnein falan adam Kara Afrika'da bir aydndr, slm toplumuna gelse hi bir ie yaramaz, yabancdr, feltir, hibir ekilde aydn deildir, demek gerekir. Ya da bir kimse, Fransa'da, Sanayi Devrimi sonras, Bat Avrupa'da, I. ve II. Dnya Savalarndan sonra aydn olan bir kimse, yapc eserlerinin etkisi toplumunda devam edegelen bir dahi aydn bile olsa, bu adam Hindistan'a gtrecek olsak, artk hibir ekilde aydn deildir. Bir aydn olarak, bu toplumda herhangi bir rol olamaz. Bu yzden, benim mektebime ve kiiliime son derece sayg duyduum, dini veya itikadi bir taassupla bilir bilmez mahkum etmediim Sartre, bir aydndr. Sartre'n Bat Avrupa'da, genel anlamyla, ilerlemi bir kapitalizme, zel bir snf sistemine, kltre v|e toplumsal ruhbilime ulam sanayi Avrupas'nda, Ortaa'n dininden drt yzyl uzaklam bir toplumda aydn olduuna inanyorum. Ancak onun gibi dnen kimseler, zel bir tahlili dnya grne, zel egsistansiyalizm mektebine, iktisadi veya toplumsal bir sisteme, toplumla iletiimde aynen onun gibi dnsel bir mektebe ve bir dile sahip olanlar; zetle onun 137 kopyasdrlar. Bunlar acaba baka bir topluma gitseler, yine aydn olabilecekler midir? zellikle nereye gittiini bilmemiz lzm. Eer Fransa'dan Almanya, ngiltere veya Amerika'ya giderse kesinlikle "Aydn" olacaktr, hatta Sartre'n kendisinden daha da aydn!! nk, skntlar, grler, duyarllklar, yollar, halk, sosyal sistem, tarihin zel aamalar, yle bir Amerika kurmulardr ki, "Sartre gibi birinin patlamasna" muhtatr. Onun vurduu neterlere muhtatr. Sartre'n kendisi de bu grevine kar bilinlidir. zellikle Fanon'un "Yeryznn lnetlileri"20 adl kitabyla ilgili olarak yle syler: "Bir Afrikal'nn yazd u kitap, kitap deil de sanki bir bomba. Ben, bu Batya, bugnn kapitalist, maddeci Avrupa uygarlna, merkezi ve kalbi Paris olan orospuhaneye kar kin gden bu Afrikal'nn kitabn, orada patlatmak iin aldm. nk bu patlamaya, bugnn alalm Batlsnn ihtiyac vardr"! Sartre bir aydndr. nk Bat, tketici bir hayatn kurban olmutur. nsan btn boyutlaryla, btn yetenekleriyle, hayatn bir retim aleti, yeni tketim eyalar ve cinsel zgrlkler aleti haline gelmitir. Bu durumdan kurtulmaya, bu tretici ve igdsel zevklere bal hayattan kurtulmaya, bu tketici ve igdsel zevklere bal hayattan kurtulmaya muhtatr. Bu yzden Sartre, Bat'nn kurtarcsdr. Ama fakirlikten kurtulmak, yokluktan, alktan, cehaletten azat olmak isteyen, geri kalmlktan eziyet eken Afrika, Asya, Latin Amerika gibi dier toplumlarda, kurtarc Sartre gibi birisi olursa, o millet iin bu bir faciadr. Byle bir toplumda , bence -Sartre' tanyan ve ona 20. Yeryznn Lanetlileri / F.Fanon- Bir Yay. (.n) inanan birisi olarak- aydn olamayacak ve bazen de bilgisizce hizmetleri ve fedakrl, "bir ihanete dnecektir"!! Bu ortaadan drt yzyl sonraki Batl sanayi toplumudur. Felsefi bir kmaza girmitir, bir dnya felsefesine ynelme araynda, bir tr maneviyata muhtatr. rfana benzer bir din bulma sknts ekmektedir. Bylece bu da

materyalist snrlar amak istemektedir. Batl aydn byle bir duruma, byle bir bilgiye ihtiya duyan kimsedir. Bu aydn, halknn hizmetine bir takm yollar, amalar ve sloganlar sunabilir. Onlara, bir tr irfan ve t-keticilik ztt ruhbaniyet bulmas iin klavuzluk edebilir. Bundan dolay maddecilik kart, maneviyat bir dnya grne sahip olmak, Hint rurbanhn ve irakn, hatta teknoloji aleyhinde isyan etmeyi ve Descartes'n aklna ynelmeyi gerektirmektedir. Ancak eer Sartre' tanyan ve ona inanan ben, bir aydn olarak rnein Hindistan'a gitsem, benim hareketim, szm, "Sartre" mektebim ve "ey insanlar tketime bu kadar kurban olmayn, u maddeci dnyay brakn, insanda ie ait bir manevi yn vardr; ona ynelin" diyen Heideger'in Egzistansiyalizmine sahip olan Egzistansiyalist mektebimin karsnda muhatabm kimdir? Aln kendisini ldrd, zel bir dini gre sahip, itikadi felsefi dnya grnn kendisini maddi hayattan uzaklatrp yoksun brakt Hintli'dir muhatabm. Bu yzden benim szm o Hintli iin "gln bir faciadr"! u kck evremizde bunlarn taklitleri vardr. Bir vaiz, bir konumac, Tahran'da halkn bir snf iin ok gzel ok yararl bir konumac olabilir. Bu konumac bozkrmza, fakirlie dm Horasan'mzn kylerine giderse ok kt bir vaiz olacaktr.

138 139 Bir sre nce yle bir olay iittim. Ky mollalarndan bir vaiz, Tahran'da ok nfuzlu, nemli yeri olan, sevilen sekin bir vaizi taklit ederek, tutmu bu vaizin hitabesini alm, yazp ezberlemi, sonra da Nekanderabad kynde, aynen bu metni ye o vaizin ivesini taklit etmi. Tahranl vaiz, mesela resmi bir taziye merasimindeymi. O mecliste, Tahran'n eraf, zenginleri, ensesi kaln kiiler ve tamamen istisnai bir maddi hayat yaayan kimseler bulunmular. Dolaysyla, vaiz onlarn hayatn, bozukluklarn ve nasl olmalar gerektiini anlatarak szn buna gre syleyip yle demi: "Ey Hanmlar, Beyler! Bu gemi gibi Cadillac'lara oturan, caddelerde bbrlenerek, gururlanarak giden sizler acaba, yanbanzda, yalnayaklarn su ve amurdan koruyacak ayakkablar olmayan insanlar olduunu biliyor musunuz? Eer onlara yardm etmiyorsanz, canlarn tehlikeye sokmayn, kmsemeyin. Yzlerine, balarna amur sratp, balk atmayn. Kendinizi onlara zt, muhalif ve ayr bir snf olarak gstermeyin. Sizler, gece oturmalarnda, maskeli balolarda, partilerde o sofralarn ve hayal rn meyvelerin yanna kyorsunuz, viskiye yatrlm kaz kebaplar yiyorsunuz. Sigaranzn kln, yars yenmemi havyarn zerine dkyorsunuz. Evinizin yannda, hemen yanbanzdaki mahallelerde, et yemeyi kendileri iin 1001 gece elencelerinden biri sayp, bunu konuan insanlar var!" Bu szler elbette ok arpc ve etkilidir. Tahranl vaizin byle bir gr ve karm yapmas gerekir. Ama bu konumay ezberleyen kyl molla, alktan gzlerinde imekler akan insanlarn olduu, ekmein kendileri iin ilahi nimet ve bereket sayld o kyde, o vaazn aynsn okumutur. Bu durumda, artk bu adam bir vaiz deildir. Minberi "gln bir facia"mn yeridir. Vaiz aydndr, aydnn rolne sahiptir. Bir bilgin ve okul retmeni deildir, aydn grevi tamaldr. Bir vaizin, Tahranl vaizin, bu byk nfuzlu, etkili, sevilen vaizin vaaz metnini aldnda ve yzkilometre teye baka bir kye gtrdnde, onun yalnz bir vaiz olmamakla kalmayp, in diline sahip bir yabanc olduunu grmekteyiz. Bir retmen de olmadna gre kiminle konumaktadr? Neden sz etmektedir? Syledii bu konunun yarar nedir? Mutlak vaiz olmad iin, nerenin vaizi olduunu grmemiz lzm? Bunun gibi mutlak fikri lider de yoktur, o zaman nerenin, neyin fikri lideri olduuna bakmak lzm.

"Aydn yok, kimse ben aydnm diyemez" nk bu cmle kapal bir cmledir, yanl olmas mmkndr. Bu efendinin nerede, hangi zaman ve meknda, nasl bir toplumsal konumda, tarihin hangi aamasnda aydn olduuna bakmaldr. Francis Bacon'u hepimiz biliriz. nsanlk tarihinin en byk aydn ehrelerinden biri olduunu, "bu hurafeleri brakn, bilimi soyut ve uhrevi meselelerden kurtarn, maddi hayata aktarn. Brakn bilim doay tansn, halkn hayat iin, maddi ilerleme hazrlasn, g olutursun" diyen bir kimse olduunu biliriz. Bacon, kendi zamannda aydndr. nk onun zamannda ve toplumunda bilim, keilerin ortaada ortaya koyduklar soyut kavramlarla, dini kitaplarn zmlenmesi ve bir takm sloganlarn isbatyla snrlyd. te bu artlarda Bacon, halk, biti mi, dnmeyi bu kayt ve balardan kurtarabilmi, maddi hayatn hizmetine sokmu ve insanla byk bir hizmet yapabilmitir. Ama Francis Bacon, bugnn Avrupas'nda olsayd, tamamen dnk Ba-

140 141 con'un aksine konumas, halk ve bilimi baka trl ynlendirmesi gerekirdi. Eer bugnn Avrupal aydm, yine Francis Bacon gibi, "bilimi yalnzca ekonomik ve maddi retime mnhasr klan, insanln btn boyutlarn, zihinlerini ve yeteneklerini yalnz tketimin hizmetine, hatta daha da ok sokunuz ve g yaratnz" derse, aydn olamaz. Mevcut durumun hizmetisi ve aklaycs lsnde bir bilgin olabilir ancak. Her ne kadar Francis Bacon'n mektebi ve hedefine gre davranr ve konuursa da, zaman deimi, ihtiyalar deimi, insanln tutkusu, zindan baka bir ekle girmitir. Bu durumda kurtarcsnn da deimesi ve baka bir yerden balamas gerekmektedir. Ne yazk ki, nc dnyada ve zellikle slm toplumlarnda, tarihimiz; tarihini anlamas ve sunmas gereken aydnlarn yanllar ve tahrifleriyle dopdoludur. Tarihi deiimler, hikayelerin ve facialarn tarihidir. slm toplumunun ve geleneki dou toplumlarnn aydnlar, aydnn da bilgin gibi, birtakm zel iarlar ve ideolojileri Bat'-da veya baka bir yerde renmeleri gerektiim; tbb topluma getiren dier arkadalar gibi kendisinin de aydm toplumuna getirmesi ve bu aydnlk grevini yerine getirmi olmas gerektiini sanmalar hatas yznden, gln facialara sebep olmulardr. Bu durum ve hatalar ise, dou toplumunu, slm toplumunu ve hatta en yeteneklilerimizi ve dahilerimizi, -sahip olduklar frsatlarda bir srayla, Avrupa'dan geri kalml giderecek herkesi-kurtarm(!) ve bunlar kurban edebilmilerdir. Uzun yllar, duygular, vicdanlar ve endieler "deiimci" aydnlarmz tarafndan, bir tek meseleye yneltilmi ve deitirme sloganlar atlmtr. Kurtulu yollarnn, bedbahtlklarnn ve klerinin sebebinin bu olduunu zannediyorlard. Sonra bir sava, bir kargaa balyordu. Frsatlar, yetenekler yok oluyordu. Daha sonra bunu uyguladklarnda, bir deiim, ama bilinsiz bir i yaptklarn gryorlard. Sonu, yine yeis, mitsizlik, bkknlk, sorumluluu inkar, bir keye ekilme, irfana yneli, egzistansiyalizm oyunu. Sonra yava yava baka bir slogan, baka bir hedef, baka bir talihsizlik sebebi ele alnr, plan program yaplr. Sonra gler yeniden toplanr, birok yetenekler ve dehalar bu program savunarak, baka bir ta* raf da muhalefet edinerek, bir kavga bir ekime, bir heyecan daha balar, sonra sonu, hi!! Hollanda'da tahsil yapan Byk Petro, Moskova'ya geri dndnde aydn bir adamd. Ama bu deiimci aydnlardand (yani yanl bir anlaya sahip olanlardand.) Gerekten milleti iin bir eyler yapmak istiyordu. Rusya komularna yenilecek kadar geri kalmt. ran bile birka kere yenmiti Rusya'y. Avrupa ise aksine, onca ilerlemiti, glyd. Halk zgr, rahat ve mreffehti. Byk Petro kendi kendine, Avrupa'nn bu kadar ilerlemesinin, Hollandallar'in dnyay ynetmesinin ve Okyanuslar ayaklarnn altnda

bulundurmalarnn, buna kar Rusya'nn niin bu denli geri kalm ve alalm olduunun sebebini sordu? Bir sre dnd ve bir anda toplumunun talihsizliinin kaynan buldu! Neydi? Sakal...!! Ynetimi eline geirdi, sonra sakallarn peine dlmesi iin ferman kard. nk anlamt ki Rusya'nn talihsizlik sebebi, btn insanlarn nn kaplayan bu uzun sakallarn tra etmeleridir. O halde apak bellidir ki, eer bir slah edici gelip btn bu sakallar kknden kazrsa Rusya Hollanda gibi olacaktr. Bu yzden sakallar yok

142 143 etmeye altlar21 Sonunda Petro baard bunu, Rusya'nn ehresi deiti ve Hollandal eklini ald. Ama grn deimedi, hibir bedbahtla are bulunamad, Rusya bir adm ileri gidemedi. Sakallar gitti, ama talihsizliin kkleri aynen geride kald. yi hatrlyorum, ilkokulda Mehed'teyken, bize resim dersi veren bir retmenimiz vard. Henz yeni aydn olmutu. Eksikliklerini hzla telfi ediyordu. O, kurtuluumuzun tek yolunun resim olduuna, resimden balamamz gerektiine inanyordu. Bir milleti resimle kurtarmann ve ileri bir toplum yaratmann izahn yapabilmek iin, ressam, okullarda toplumun talihsizliklerine parmak basabilir diyordu. Bundan dolay ocuklara, ona bakarak resim izmeleri iin verdii modeller bu teze gre toplanmt ve unlardan ibaretti: Birinci model, ocukluklarndan itibaren bir kede birbiriyle oyun oynayan bir kz ve oland. kinci model, bu kz ve olann ilkokula gelmi, birbirleriyle eitli ekillerde arkada olmu halleriydi. nc model, lise modeli, drdnc model niversiteydi. Sonra yine byle modeller gsteriliyordu. Bu iki kii arkada oluyor, birbirlerini alglyor ve seiyorlard, ortaya bir ak kmt... Bunun bizim doulu lkemizle nasl bir ilgisi olduunu sorunca, "Biz Asyallar'n geri kalmlnn ve Avrupallarn ilerlemiliinin sebebi, Avrupa'da kz erkek bir arada yaamalar, Asya'da ise ayr ayr olmalardr, bu yzden doulular alalp geri kalmaktadrlar, zayf, bilgisiz bir halde hastalanmaktadrlar" diyordu. te bu yzden ona gre aydnn en byk sorumluluu, bu durumla savamak, bir 21. Baz insanlar sakallarn kazmamak iin yllarca evlerinden kmad-lar. Hayatmz sakalmz iin feda ederiz dediler! Sakala an olarak balanmayan kimileri de ister istemez bu faciaya katlandlar. gn bizim de okullarda, yurtlarda, kulplerde bir arada olmamz, kadn erkek hi bir perde, engel, rt ve ba olmadan bir arada bulunmamz, sonra da Avrupa'ya benzememiz iin savamakt.22 Bugn bile ayn toplumda, btn olanlara, kzlara, btn annelere ve babalara, slm toplumunun geri kalmlnn sebebinin kadn ve erkek ilikisi ve cinsi gerilikler olduunu anlatmak isteyen yazarlar ve aydnlar vardr. Onlara gre bu zgrlk elde edilir ve cinsel kaytlar kaldrlrsa, dou toplumu btn talihsizliklerinden kurtulacaktr. Faciann ne dereceye vardna bakn! Btn dnceleri bu tr meselelere nasl ynlendirdiklerine bakn! Analar, babalar direniyorlar, kzlar ve olanlar savam veriyorlar; toplumda cinsel bir zgrlk meydana geliyor. Babalar ve anneler nesli, bu durumu en byk bozulma sebebi saymakta, kzlarn ve olanlarn nesli bunu bir kurtulu, ilerleme, uygarlk, bamszlk ve zgrlk se-bibi saymaktadrlar. phesiz her ne zaman bir ba ortadan kaldrlacak olsa, smr, yzne bir tokat yiyor onlara gre?!! Bakyoruz, birdenbire Asya'da, Afrika'da ve zellikle slm toplumlarnda cinsel zgrlk bayraklatrlyor. Bu, olmas gereken bir savan yerine konan kuyumculuk sava iindir. Dnyada g sahibi kimseler iin tehlikeli olabilecek bir savan engellenmesi iin, cinsel zgrl genlerin istedii baka zgrlklere kar vermektedirler. nk onu bununla oyalamakla, aslnda insann

ftratnn, zatnn, vicdannn ve hatrasnn derinliklerinden baka zgrlklerin endiesini karmaktadrlar. "Dnce" 22. Ak'ta yenilmi olmas onu hasta ve zavall yapmt. Toplumumuzu da kendine gre kyaslyordu.

144 145 zgrl yerine "beden" zgrl...! Bu zgrlklerin elde edildiini ama, hibir eyin far-ketmediini grdk. Farkeden tek ey, 1955'ten 1965'e kadar geen on yl zarfnda, ayn Tahran'da makyaj malzemelerinin 500 kat artmasdr. Bunu da ancak bu byk savata elde ettiimiz baarlar ve ganimetlerle salamz!!!... Niin? unun iin: niversiteye giren, kitap okuyan, bilinlenen, hukuki kiilik elde eden bir kzn zihninde kesinlikle toplumsal ve bireysel bilgiler bulunur, ann toplumsal ve bireysel sorumluluklarn, dnyann durumunu alglar, zihninde aydnca dnceler, insanca idealler aar. te bu yzden, bu durumun nn almak lzm, onun btn skntlarn ve insani ideallerini "bedeniyle" mnhasr klmak, yani cinsel meselelere ynlendirmek gerekir. Bu zgrlk adna savamas, makeleler yazmas, deliller getirip konumalar yapmas iin eline bir takm sloganlar verilmesi gerekir. Sonra buna karlk, bunlar gibi dnyann btn talihsizliklerini, mini etekten ve bu tr meselelerden bilen dier gruplara kar, yol hazrlasnlar ve bu iki grup arasnda atma olurken, bir toplumun on yllk yirmi yllk zaman heder olup gitsin. Bir blk aydn, 1941 ve 1944'ten itibaren savamn ve kargaann doruunu u slogan zerine yerletirdiler: "Ey Asya halk, ey mslmanlar, ey ran halk; talihsizlik, geri kalmlk, knt, sknt, alk ve hastalk hisseden, zm yolunun ardnda dolaan sizler, ncelikle talihsizlik sebebinizi bulmak ve tanmak zorundasnz. Bu sebep nedir? Farsa yaz! Meer Farsa yaznn ne kadar ok gnah varm?!! rnein adam "ztrab" kelimesini yirmi ekilde yazabilir, ite bu zamann telef olmasna sebep olmaktadr.23 Acaba zamanmz, her ann zel bir i iin gznne aldmz kadar inceden inceye dzenlenmi midir ki, onun telef edilmesi bu derece faciaya sebep olmaktadr? Farsa yaz kusursuzdur demiyorum, kesinlikle baz eksikleri vardr. Ama eer bu yazy toplumun geri kal ve k sebebi olarak tanrsak, bu tpk bir ehrin caddelerinin plerini o ehir halknn cahilliine sebep olarak gstermeye benzer. Caddelerdeki plere katlanlmaldr demiyorum. Bunun, aydnlarn btn abalarn buna sarfetmelerini gerektirecek bir konuyla ilgisi yoktur diyorum. Yaz deitirdiimizi farzetsek bile daha m ileri gidecektik? Eer geri kal sebebi yaz, ise, in'in ve Japonya'nn dnyann en geri lkeleri olmas gerekmez m? Dostlarmdan birisi, toplumumuzun geri kalmasnn sebebi, genel cehalet yznden, cehaletle yaz yznden ortaya kyor diyordu. Sevgili dostum, cehaletin sebebinin 23. Deiimin dmanlarndan birisi de, btnyle yok olan kltrmz ve btn zavallmz, aresizliimiz dilimiz yzndendir. Dilimiz ve btn zavalllmz, talihsizliimiz hep dilimizdeki bu Arapa kelimeler yzndendir! Pekla, ne yapalm? Bunlar frlatp atalm, bylece btn skntlarmza are bulunsun. imdi dilimiz arnp temizlensin diye yzyl sre lzm. Sonunda bakyoruz ki; birbirimizle konuamaz haldeyiz. Zamanmz da gemi, oysaki yapmamz gereken binlerce i var. Evet, yeni anlyoruz, bu baka meselelerden gafil kalmamz iin bamza rlm bir orap. Bu dil, kltrel ieriiyle, bu kelimeleriyle topluma, kltrel zenginlik, maneviyat ve kltrel g verir. Dnyada Bedeviler'in dilinden baka, yabanc kelimelerden arnm bir dil mi var? Yalnzca Bedevi dilinde yabanc kelime yoktur. Arkadalarmdan birinin

szne gre; Noktaya, daireye, izgiye baka kelimeler bulsak mesele halolur, kurtuluruz. te bunlar, buralardan baladlar. Arapa kelimelerden, yazdan, sakaldan, cinsel engellerden ve elbiseden.

146 147 yazyla bir ilgisi yok dedim. Bu durum, genel cehaleti besleyen baz etkenler yznden meydana geliyor. Bugn alfabelerinde binden fazla harf olan yazlar var ve onlar hibir zaman bunu deitirmeyi dnmyorlar bile. Yaz hibir zaman ilerlemelerine de engel olmuyor. slm tarihine baktmzda, mslmanlarn Endls' ynettikleri 3. y.y'da, btn spanya'da okumamln kknden kazndn grmekteyiz. Bin yl nce Kurtu-ba'da bir tek okumam yoktur. Okumamln suunu yaznn boynuna ykleyen kimse bunu, toplum, cehalete sebep olanlar veya bu okumam-l besleyen ve g elde etmek isteyenleri unutsun, diye yapmaktadr. Bir zaman da "kitap yakma" meselesiyle urap durmutuk. Kimileri btn geri kalmlmzn Moollar yznden olduunu, ne feodalizm, ne yabanc smr, ne i k yznden olmadn sylemektedirler. Bunun sebeplerinden birisi de una baldr, Hafz'in iirlerinde sevgilisini vasfetme tarz. nk o toplumu laubalilie, gazel sylemeye, edebiyata ve iire srklemektedir. O halde haftada bir kere toplanp bir takm terifatla, konumalarla, heyecanl bir ekilde Divan- Hafz, Mesnevi-i Mevln veya Mefatih l-Cinan gibi kitaplar yakmak lazm!! Eski iirimizin aklanmas gerekir demiyorum, dnyann en byk ve en nemli edebi eserlerinden birisidir demek istemiyorum. Ben sadece unu demek istiyorum. Toplumda yalanc bir air, bir hedef, bir iman olusun diye bu meseleyi ortaya atmlardr. Buna snarak, kn, yoko-luun gerek sebeplerini gizlemiler, en iyi frsatlar yok olsun, en iyi gler, bir toplumun en deerli dnr gruplar, deiim yollarnda, insanlarn yakalarndan tutsunlar, susuz olan bir takm etkenlere su yklensin istemilerdir. Bylece o zaman gerek sulu emniyet iinde yaayabilecektir. Birisi bana Kisrevi Bey24 iin ne dndm sordu. Ona, benim her konuda mihenk ta olarak kullandm bir tezim vardr dedim. Burada onun -veya baka bir yazarn, aydnn, sanatnn- ortaya att meseleden, mam Cafer-i Sadk, ia, Snni, slm, rfan, tarih, edebiyat konusunda yapt eletirilerin doru veya yanl, gerek veya batl oluundan sz etmeyeceim. Farz edelim ki, onun bilimsel meseleler, toplumsal eletiriler veya tarihi konur lar olarak ortaya koyduklar dorudur! Soruyorum, acaba Kisrevi'nin bu toplumda iine balad o zel zamanda (1941-1948), genlere o denli derinlemesine tesir eden, (yaadmz o zel durumlarda, bu frsat eldeyken) toplumun, aydnn, bu halkn yazgs iin sylemesi gereken, szlerin en acili ve en esasl olanlar, Sayn Kisrevi'nin syledikleri miydi? 20 Ekim'den sonraki bu zel dnemde, btn yazlarda ve dergilerde toplumun en byk bels olarak Mefatih-ul-Cinan'a ve Hafz'n eski sevgilisine saldrld halde, eski petrol irketinden niin hi sz edilmedi? Aydnlarn ve yazarlarn her eyi syleyebildikleri o zamanlarda, hangi sz daha acil, daha hayati idi? Acaba en hayati mesele kitap yakma slogan myd, halk Hafz'n sevgilisiyle matlatrmak myd? Onun yakasn tutup ran' bugnk haline sen getirdin demek miydi? Yoksa somut, ekonomik, siyasi meseleler, dnya zerindeki smrgecilik meselesi miydi? O zaman hangisinden sz etmek gere24. Ahmed Kisrevi, klsik tran kltrn ve dini eserlerini iddetle eletiren bir yazardr, (.n)

148 149 kiyordu? Mefatih, Mesnevi veya baka benzer kitaplara her zaman saldrlabilir, acaba bu aratrmadan bir ilke kmyor mu? Bilimsel, felsefi, teknik hatta sanatsal meselelerde bu sz mantksal ve bilimsel olarak doru mu yanl m bakmak gerekmiyor mu? Bizim bir doktorla, bir bilginle, bir filozofla, bir tarm mhendisiyle oturup kanserin aresi o mu, bu mu diye konumamz lzm. Alem hadis midir, kadm midir? Merih'te hayat var m, yok mu? Pancar ekimi iin hangi ilem daha iyi olur? Btn bunlar konumamz lzm?!!? Ben grm sylyorum, sen de grn sylyorsun, ancak deneysel ve bilimsel kurallarla geerlilii kantlanan gr ne srenin tezi dorudur. Toplumsal meselelerden bir szn bilimsel bakmdan doru oluu etkeninden baka, aydnn baka bir etkeni de gz nnde tutmas lzm. Dikktle aratrmas gerek. O, bu szn veya o tezin corafyas mdr, nasl? Bilmesi lzm. Bunu nasl yapacak. O tezin bu zamanda ortaya konmas doru mu olur, yanl m, bakacak. Toplumsal meselelerde bazen, gerek olan bir sz, kendi zaman ve mekn dnda bir yanla sebep olmaktadr. Hatta bilimsel bakmdan bir dayana olmayan bir sz bile zel bir toplumsal artamda, olumlu bir rol oynamayabilir. Afrika'daki son savalarda, liderler ve toplumun aydnlar, hedefe ulamak iin, Afrika halknn inanlarna yaslandlar. "Eer bir kimse bir dman yaralar ve dman lmezse, dmann ruhu ondan intikam alr ve onu yok eder" dediler. Bu yzden hurafeci kara Afrikal, dman orackta lsn diye tam bir yaralama yolu bulmaya abalad. Bu batl bir i, ama Afrika savalarnda, liderler ve aydnlar tarafndan smr aleyhinde kullanlmak zere ok gi y^etkili bir silah olarak kullanlmtr. Bunun tam tersine, bazen doru olan bir ok bilimsel meselenin, kendi zaman ve mekn dnda knt sebebine dntn grmekteyiz. Ortaada Nasyonalizm belli bir rol oynamtr, bugn ise Afrika'da ortaada-kinin ztt bir rol oynamaktadr. Bugnn Afrika'snda Nasyonalizm, ortak bir yazgy paylaan, byk bir Afrikal birlie muhta olan kara Afrika toplumunu, smr karsnda para para eden, lokma lokma blen, onlar birbirinin canna dren bir bak gibidir. Oysa ayn "milliyet" tezi, ortaa Avrupas'nda Bat toplumunu Hristiyanla dayanan Papa'nn boyunduruundan kurtarmtr. Cezayir'de toplumu ortasndan ikiye blmek iin, milliyet esas zerine kurulmu, bilimsel ynden doru olan bir takm derinlemesine paralara dayanan Maris Duba-re gibi, Rousseou, Voltaire gibi ileri seviyeli kimselerin fikirlerini yaydlar. 1950-1960 yllar arasnda bunlarla Afrika'nn kuzeyinde byk bir facia dourmak istediler. Zira bu dnceler, Arap ve Berberi rklarnn uzlatr-lamaz, ayr birer rk olular grne dayalyd. Cezayirli ve Afrikal olan smr kart Arap ve Berberi'yi, her ikisi yabanc bir smrgeciye (Fransa) kurban olan, ms-lman olmalar bakmndan ortak ynleri ve birlikleri bulunan bu iki rk, Arap milliyetilii ve Berberi milliyetilii birbirinden ayrmtr. Ortak dmanlarna kar savaacak yerde, birbirinin canna kasteden iki dman haline getirmitir. Bu yzden, her ne zaman toplumsal bir teze varacak olsak, onun doru veya yanl olmasndan sz etmeden nce, bu tezin ortaya konduu, corafi ortamda nasl bir

150 151 etkisi veya yanks olabileceini, buna ne gibi eserlerin denk ' decei aratrlmal ve belirlenmelidir. Bu, toplumsal tezin corafyasdr. Bilimsel meselelerin baka corafyas .' yoktur.

"Deien balar veya deien ortak ynler" ad altnda bir konudan daha sz edeceim. Bir tezin corafyas olarak sz ettiim konuyla burada tamamen uyuan bir eyden sz edeceim. Birbirine bal iki grup arasnda dmanlk ve ayrlk oluturulabilecei gibi, iki dman; birbirinden ayr ve yabana iki grup arasnda bir takm balar ve deiken ortak ynler varetmek mmkndr. Bu hem Afrika'da, hem Latin Amerika'da ve herkesten daha ok douda, zellikle de slm lkelerinde rol oynayan bir durumdur. Birisi -yalan Ve hileyle- dini ortaklk ve iletiim adnda, birisi -bozulmu ekilde- kavmiyet ve kan adyla, bir iletiim olarak mevcuttur. Yani kendisine inanlabilir fikir ve doru mektep, kendi zaman ve corafyas dnda, izah edici bir alet eklinde, birbirine kar olmas gereken snflar, topluluklar veya milletler arasnda yalanc bir iletiim, temelsiz bir akrabalk ve komuluk eklinde istihdam edilmitir. Birisi, daima halk kart etkenler tarafndan halkn aleyhine istihdam edilen din, dieri, kavmiyet ve kan ba son olarak insanln birliinin asloluuna inanan Hmanizm unsur oluturmaktadr. Hmanizm bugn milliyetilik aleyhine atlan bir slogandr. nk milliyetilik, bugn Afrika'da, Asya'da, Ltin Amerika'da smrge kart ileri bir cephe ekline girmitir. Hatta Afrika'da Marksizm'den daha ileridedir. Batran smrsne kar, nc dnya lkelerinde, zgrlk bamsz hareketlerin liderliini, en n sralarda resmi Marksizm'in elinden almtr. Hmanizm, smren ve smrlen insanlar arasnda yalanc bir iletiim kurmak, bu ikisi arasndaki dmanl ve kini ortadan kaldrmak ve insana tapan sufice genel bir bara evirmek iin, dnyaya ve onun kaderine hakim olan gler tarafndan devreye sokulmu bir eydir. Elbette burada felsefi ve. bilimsel Hmanizm meselesinden sz etmediim aktr. nsan trn sevmek kesinlikle kutsal gereklerden birisidir. Fakat bu kutsal gerek, bugn kimin elinde, hangi zamanda, ne iin ortaya atlmaktadr? Doulu ve Batl, smren ve smrlen, hepsi birbirinin uzuvlardr! Milliyet, zel kavmi anlamyla, toplumun durumuna uymayan corafi bir konumda^ bazen, bu dnceye inanmayan kimi etkenler tarafndan yalanc bir rt hazrlanmtr, smren ve smrlen gruplar ve snflar arasnda "ayn trden olma" esas zerine temelsiz bir iletiim kurulmutur!! Bilimsel bakmdan da dorudur. nk bir sl bir insann zerine yaptrp, slk onun kann emdii zaman, o insanla ayn kandan olur!! Din de, biri smren ve yamalayan, dieri smrlen ve yamalanan iki grup arasndaki ortak inanlar ve kutsal balar meydana getirmek iin, din birtakm sahte iarlar, telkinler ortam hazrlar. Sonra bakarsnz ki btn mrmzce kendisi iin zahmet ektiimiz, yiyecek ekmeimiz olmad halde verem olmu bir slk gibi, bizim ve ocuklarmzn kanyla beslenen filan hac efendi, at meclisinde atnn sesi daha ykselir ykselmez, henz Hz. Zeyneb'e at blmne gelmeden bayhverir Ne kadar temiz kalpli bir adamdr!! manl ve kutsaldr! Biz hac efendinin gsterdii bu baarya hibir zaman ulaamadk!!...

152 153 Bu aralarnda dmanlktan baka bir ba olmamas gereken iki insan veya iki din kardei arasnda, aadan sahte bir ba kurmaktr. Islahat ve aydn bir adam! olan Asaf'd-devle Horasan valisi olup Mehed'e gelince, ehri yle genel bir incelemeden sonra halkn gerikalmlnn asl sebebini anlad. Bu sebep uydu. Mehed'teki dkkanlarda birbiriyle ilgisiz mallar satldn anlad. rnein bir maazadan kuma, et, kmr, silgi vs. her trl ey alnabiliyordu. Bir emir karp yarndan itibaren hangi dkknn ne cins mal satacan belediyenin belirlemesini istedi. Daha sonra bunlar belirlenince, bu belirlenmi eyleri satmaya ve bununla ilgili mallara ynelmeye zorlad halk!

Hi oyalanlmadan, iddet ve dikkatle bu emir uyguland. Her maazann mal belirlendi. Sonra, kendisi dorudan doruya, yine birbiriyle ilgisi olmayan mallar satlyor mu dkkanlarda, diye teftie kt. Bir gn tefti srasnda, kutularn ve orada bulunan keselerin durumundan bir ttnc dkkan olduunu anlad bir maazaya vard. Burada kural gerei baka mallar satmak istediinde, azlk, ubuk, nargile, marpu vs. trnden eyalar olmas gerekiyordu. Fakat vali bir anda bu ttnc dkknnn eiinde bir alvar ipi olduunu grd! ok hiddetlendi, ttncy huzura getirmelerini emretti. Bararak "Bu ne?" dedi. Ttnc "alvar ipi" efendim diye cevap verdi. Vali tekrar kzarak "bu iple ttn arasnda nasl bir ilgi var, dedi. Ttnc, "efendim aralarnda tam bir ilgi var, izin verin arzedeyim" dedi; bizim bu ttnlerimiz ok serttir, mteri onu alp ilk nefesi ekince ksrk onu yle bir zorlar ki efendim alvarnn ipi kopar. te bu yzden bizden bir doyumluk ttn alan herkese, bu ttnle beraber iki tane de alvar ipi sarar ve mteri154 ye veririz. lgisi budur efendim!" te sakalla kn ilgisi, arafla geri kalmln ilgisi, yazgyla cahilliin ilgisi, smrlenle smrenin ilgisi, hepsi deiimci ilgilerdir; alvar ukurunun ttnle ilgisi gibidirler!? Bundan dolay, aydnn toplumdaki en byk sorumluluu, toplumun gerek ve asl k sebebini bulmak, insan ve evre iin durgunlua, geri kalmla ve faciaya sebep olan gerek etkenleri ortaya karmak, ondan sonra uyku mahmuru, bilinsiz toplumunu, tarihin ve toplumun uursuz yazgsna sebep olan temel etkenlere kar uyandrmak, toplumun hareketi ve bu durumu terk etmesi iin doru yolu ve zm eklini tahmin edip, onlara gstermektir. mknlar, ihtiyalar ve sorunlar temeli zerine, yine toplumunun sahip olduu sermayelere gre, millet iin mevcut olan zm yollarn ele geirmektir. Sermayeleri doru olarak, kullanmaya, sorunlar inceden inceye tanmaya dayal bir mektep ve programa gre, gerek iletiimi, sebebi ve sebep olan, k, uygunsuzluklar, hastalklar, i ve d olgu ve etkenler arasndaki ilmi balar ortaya karmaya ynelmektir. Kendisinin hissettii sorumluluu ve aydnlarn snrl grubundan kendi halknn iine de aktarmaldr. Toplumun bnyesinde var olan toplumsal elikileri, toplumuna bir bilin ve duygu olarak vermelidir. Bugnn aydnlar genellikle, bir toplumda diyalektik bir eliki olduunda, bu eliki etkeni ve tez-antitez arasndaki zorunlu savan toplumu harekete geirdiine, devrime ittiine, ileri gtrdne, zgrletirdiine, hasl baka bir aamaya soktuuna inanmaktadrlar. Bu inanca gre, toplumsal bir eliki olan fakirliin kendisi veya 155 yine toplumsal bir eliki olan snfsal farklarn kendisi, dorudan diyalektik bir eliki oluturur. Bu eliki toplumun harekete gemesine sebep olur. Oysa byle bir ey yoktur, bu byk bir aldatmacadr. Hibir toplum yalnzca byle diyalektik bir elikiye sahip olmas sebebiyle, yani snfsal elikisi, fakirzengin arasnda derin uurumlar ve bozukluklar var diye harekete ve deiime gemez. zgrle kavuamaz. Toplumun iinde fakirliin bulunmas veya snfsal elikilerin binlerce yl aynen kalmas, toplumda hibir ekilde grnen bir deiimin olmamas mmkndr. "Diyalektiin hareketi yoktur". Toplumda elikinin varl harekete sebep olabildii zaman, diyalektik toplumun iinde dmanla, elikiye ve tez-antiteze dnecektir. Bu eliki toplumun ve sosyal dzeninin iinden alnarak, toplumdaki insanlarn vicdanna ve bilinlerine konmu olacaktr. Bugn Afrika'da ve Avusturya'da 3000 yl nceden bugne dek sosyal sistemleri deimeyen kabileler vardr. Oysa ki bu toplumlarda fakirlik ve snfsal eliki tamamen mevcuttur. te bu yzden, toplum, snfsal diyalektik elikisine, fakirlie ve kntye ramen yzyllarca kalabilmekte, bnyesinde hibir ekilde bir deiiklik yol bulamamaktadr. Bunun istisnas, bu elikilerin toplumdan "halkn bilincine" girmesidir. Fakirliin var olmas bir hareket oluturmaz. Hareketi var eden fakirliin hissedilmesidir. yleyse bir hareket meydana getirmesi iin, elikinin toplumun

iinden, toplumdaki insanlarn vicdanna ve zbilincine gemesi gerektiini anlam olduk. Bylece aydnn sorumluluunun ne olduu da aydnland. Aydnn sorumluluu zetle toplumun i uyumsuzluklarnn, o toplumun bireylerinin biHnlerirte ve duygularna aktarlmasdr. Bundan sonra toplum artk kendi hareketini yerine getirecektir. Buna gre, aydn u vasflara sahiptir: Aydn toplumsal uygunsuzluklara ve elikilere kar bilgili olan, bu eliki ve uygunsuzluklarn gerek sebeplerini anlayan, bu yzyln, bu neslin ihtiyalarn tanyan, bu kt durumlara mahkm olan halka kurtulu yolunu gstermekle sorumlu olan, toplum iin ortak ideal ve zm yollar arayan, kendi geleneksel, geri kalm toplumsal bnyesinde, halka coku iinde ortak bir ak ve iman alayan, hareket oluturan, kendi bilgisini ve zbilincini halkna aktaran, yani tek kelimeyle halkna risalet (elilik) grevi yapan, hidayet ve adalet iin insanlara ak, iman, hedef ve hareket veren, tarihteki peygamberlerin yolunu devam ettiren bir insandr. Dili kendi zamannn diline, zm yollan bu uygunsuzluklara ve sermayesi kltrne uygun olan insandr aydn. O halde "nereden balayalm" sorusu bugn genellikle yanltr. Bunun yerine "Burada nereden balayalm?" denilmelidir. Ben bir gn merhum Celal Al-i Ahmed'ten25 yle sormutum: "Her hangi bir ie el atmadan ve onun hakknda bir ey sylemeden nce, bir aydn olarak, en acil ve en byk sorumluluumuzun; biz mslmanlarn ve slm toplumlarnn, tarihin hangi noktasnda yer aldn tesbit etmek olduunu dnmyor musunuz? Acaba gerekten 20.y.y Avrupas'nda m yayoruz ki, onlarn zm yollarn kendi zm yollarmz olarak gsterelim ve Avrupal yazarlarn, mektep sahiplerinin ve ideologlarn evirmeni mi olalm? Acaba sanayi dneminde mi yayoruz, sanayiin 25. Celi Al-i Ahmed (1923-1969): ranh.Oyk yazar ve aratrmac, (.n)

156 157 skntlar canmza m kastetmi? Acaba byk bir burjuvazi dnemine mi ulatk? Acaba halk ynlarna hakim olan dini dnemler uzaklat m? Acaba toplumumuzun kltr bir sanayi kltr m, rasyonel bir kltr m? Bir Descartes kltr m? Ortaada myz? Dini reformlar anda myz? Rnesans dneminde veya Byk Fransz Devrimi zamannda myz?" "yleyse nce, aydnn zm yolu ve halkn grevinin aydnlanmas iin, tarihin hangi aamasnda olduumuzu belirlemeliyiz". zet olarak, toplumumuz hali hazrda, tarihi aama bakmndan bir Rnesans'n banda ve bir Ortaa dneminin sonunda yaamaktadr (Eer Bat tarihiyle karlatracak olursak tabii). Buna gre dnsel ve toplumsal ortaadan, Bacon'n rnesansna benzer bir r-nesansa doru gelime ve deime dnemindeyiz. Ekonomik bakmdan, slm lkelerine hakim olan toplumsal sistem genellikle piyasa ve tarm sistemi olarak "arac burjuvazi"dir. Yani toplumumuzun asl altyaps, tarmsal retime dayaldr. ehirli, paraya, sermayeye ve burjuvaziye dayal bir ekonomiye deil. nk Fransz Devrimini meydana getiren Avrupa burjuvazisi, ranl burjuva snfyla veya slm toplumlarndaki burjuvaziyle tamamen zttr. Snfsal ruhbilim bakmndan, ounlukla bu ikisini birbirine kartrmaktayz. slm toplumlarnn burjuvazisi, klasik piyasa burjuva-zisidir. Bir sanayi, banka ve sermaye burjuvazisi deildir. Piyasa burjuvazisi hareketli ve ak bir burjuvazi deildir, belki kapal bir dnm burjuvazisidir. Yani, tarmn rettiimi tketime sunmak biimindedir. Yeni yetien bir burjuvazimiz var, grn bakmndan, 18. y.y Av-

rupa burjuvazisine benziyor. Ama toplumsal zmleme bakmndan onunla ilgisi yok. Bu arac burjuvazidir. Yani pazardan, dkkandan dar kp modern ve lks caddelerde, modern dnya burjuvazisinin mallarm satan arac kimseler vardr. Bunlar kendi yerli toplumlarnda batnn tketimini yaymaya almakla meguldrler. 18. y.y Av-rupas burjuvazisinin aksine bu burjuvazi, retimci kylnn karsna retimci ehirliyi karmtr. Bu burjuvazi, ehirde bir retim olmakszn ehirli tketimi meydana getirmitir. Elbette ieride modern retimi balatan kimseler vardr. Ama bunlar henz bir snf ve topluluk ekline girmemilerdir. nk milli burjuvazi, bir ka tane ok ileri ve modern retim birimi kurabilir. Ancak bunun toplumsal bir genellii yoktur. Yalnzca bir birimdir, snf deildir. Kltrel bakmdan, kendi "kltrmzn tipini" tanmak zorundayz. Yunan'n kltr tipi felsefidir. Roma'-mn kltr tipi askeri ve sanatsaldr. in'in kltr tipi sufiyanedir. Hind'in kltr tipi ruhanidir. Bizim kltr tipimiz ise dindir, slmidir. Kltr tipi, yani bir toplumun ruhuna galip gelen bilgiler, zellikler, duygular, gelenekler, grler ve idealler btndr. Zira bunlarda ortak bir ruh vardr. Bu ruh hepsini "kltr" adnda ortak bir bedende birletirmektedir. Her birey , bu kltr ocanda nefes almakta, beslenmekte ve olgunlamaktadr. Bu yzden, toplumun kltrn tanmak, o toplumun iinin, duyarllnn ve duygularnn gereini tanmaktr. Bir kimsenin "ben felsefe bilmiyorum, felsefi grm yok, ama Yunanllar tanyorum veya Hint toplumbilimcisiyim ama Budizm, Vedaizm nedir

158 159 bilmiyorum" demesine imkn yoktur. Aydn da, kendi toplumunun vicdannn derinliklerinde yer almaldr. Eer Hint'te ise Budizm'i, Vedaizm'i iyiden iyiye tanmaldr. nk Hint kltr tipi Vedai tiptir. Bu yzden Avrupal modern bir toplumbilimci Hint'te hibir ey yapamaz. Bir eyler yapabilen insanlar "Gandhi" gibi tiplerdir. Gandhi, Hintli ruha ve Hint kltrne olan yaknl, ainal, o toplumla anlaabilmesi sayesinde, toplumu bunca harekete geirmeyi baarabilmitir. Bundan dolay aydnmzn, kltrne hakim olan ruhun, tslmi ruh olduunu anlamas lzmdr. Toplumun duyarllklarn ve ahlaki altyapsn, tarihini, olaylarn meydana getirenin slm olduunu bilmelidir. Bir ok aydnmzn anlayamad gibi, eer bu gereklii anlamaz-sa, kendi yapmack ve snrl ortamnda kalacaktr. Kendisi dini inanlardan uzak ve beri sayd, 19. ve 20. y.y Av-rupas ortamn teneffs ettii iin, toplumunu tanmak ve anlamakta yanllara decek, bylece halkn kabulne mazhar olamayacaktr. Eserlerini evirmi olmam dolaysyla kendisiyle iletiim iinde olduum sayn Fanon'un, din yoluyla toplumda yaplan almalara kar duyarll vard, din kart bir hali vard. Ama ben onu, zel bir dine ve kltre sahip, baz toplumlarda, bu dinin sahip olduu imknlar, sermayeler, ruhi haller ve kendine zg geleneklerin, toplumunu bir yne gtrmesi ve rehberlik etmesi yolunda aydna yardm edebileceine, siz dind yollarla, dini inanlarla savaarak toplumu buraya getirmektesiniz diyerek ikna ettim. Sonra szlerime devamla "Sizin bu din d durumunuz ortaa Avrupas'nn zel dini ve zel tecrbesinin, S. ve 16. y.y'lardan sonra Avrupa toplumunun kurtulu tecrbesinin malldr. Ancak bu tercbeyi slm toplumlar adna genelletiremeyiz. nk, slm toplumunun kltr, bu dini oluturan gelenekler, dini grler ve unsurlar, din adna ortaaa hkmeden eyin ruhuyla tamamen karttr. Akli bakmdan da herikisini tek bir hkme balayamayz, tslmn Afrika'da ve Hris-tiyanlk'n Amerika'da bugnk durumun karlatrlmas grm glendirmektedir" dedim. Yntem asndan, 16.-17.y.y Avrupas aydnlarnn kendi kendileriyle savat ekilde bu dinle savaacak olursak, en byk hatay ilemi oluruz.

nk ran'n dini duygusu ve dini kltr duygusu, Ortaa Bats'nda din adna var olan eyle tamamen zttr. tslm' ve Hristiyanhk' birbiriyle deerlendirmek, sonra da aydnca bir yargya varmak ok yanl bir ilemdir. Filozof veya tarihi, btn dinlere ayn gzle bakabilirse de, aydnn byle bir ey yapmaya hakk yoktur. nk aydn, tarihin hangi dneminde, hangi toplumda, nasl bir halka bal olduunu belirlemek zorundadr. slm toplumumuzun aydnnn u byk yanlgya dmesi mmkndr: Yani, bugn toplumun iinde din adna bir akma sahip olan eyi, kendi tarihinin ve kltrnn gerek dini olarak ele almas, sonra onunla savamaya kalkarak inkr etmesi, dini toplumu 19. y.y Almanya'snn sanayi toplumuna uygun bir ideolojiye armas ve toplumunda bozguncu bir rol oynamas mmkndr. Bu aydn, slm toplumunda dinle savamas yznden halk, aydnlar kutbundan yana korkutmakta, rktmektedir. Halk da din kart aydnn elinden kamak iin, grnte dini himaye ettii sanlan bir takm gerici, bozguncu ve smrc etkenlere snmakta ve bu ekil160 de halkn aydnla olan ba kopmakta, aydn tek bana kalmaktadr. Bugn slm toplumlarnda aydnlarn inzivaya ekildiini grmekte ve hissetmekteyiz. Gerekten aydm olan resmi kalptaki bir "gen aydn", halka yol bulamamaktadr. Onlarla konuamamakta, sanki onlarla ortak bir dine ve kltre sahip deilmi gibi, dilleri birbirine yabanc kalmaktadr. Aydn bu bilince varmak zorundadr. Halka kar olan, daima onlarn yazgsn yneten, halk ve duygularm bugnk yazglarndan ifal edip, gemi meselelerle ksrlatrmak iin dini keskin bir silah olarak kullanan, halkn somut balarn soyut bir takm balara dntren, din adna halkn dikkatini lm ncesi hayattan, lm sonras hayata ekerek, mslmanlar rahat, zgr, mreffeh bir hayata sahip olmaktan alkoymak iin, bu hayattaki ideallerini lmden sonraki hayata zelletirmek amacyla tahrif eden, sonu olarak, insanlarn en byk ruhi, dnsel glerini gerek hayata doru sevkeden bir dini, btn gzleri, kulaklar, gnlleri bu hayattan alp lm sonras hayata ynelten bir ekle sokan, din adna, dnya hayatna ynelmeyi bir tr k ve bozulu sayan, toplumda bir tr zahitlik, ahiretilik dncesi yayan bozguncu ve gerici etkenleri bilmek zorundadr aydn. Bugnn aydn btn bu etkenleri hissetmekte, bilmektedir. Ama o kadar bilinli ve doru bir ekilde deil. Bu yzden ald netice.dinin halk iinde bozguncu bir rol olduu, maddi ve somut hayatn k sebebi olduu biiminde olmaktadr. Gizli gerici gler, bilinmeyen d etkenler de bu gl durumlaryla halkn ve aydnn aleyhinde birok karlar elde etmektedirler. Aydn, taklitten ve meselelere yzeysel bakmaktan saknmal ve halkn arasnda bugn var olan dinin donuk rolnn, toplumunun altyapsn kuran gerek slm dini ve kltryle ilgisi olmadn, ortaan din kart Hris-tiyanh'nn slm'n bugn ve gemii iin genelletiri-lemeyeceini anlamaldr. slm toplumunun aydn -dini ve imani adan inanc ne olursa olsunkesinlikle ve zorunlu olarak slm' bilmeli, tanmaldr. te ancak slm tandktan sonra, anszn inkilabi, artc ve nceden kestirilemez bir hale sahip olacak, nasl bir faciann meydana getirilmi olduunu anlayacak, dier aydnlarn hepsinin vakitlerini, yeteneklerini ve dehalarn, halk kt balanglarla nasl yok ettiklerini grecek, yanl anlamalar, deiken davranlar, akl d balantlarla nasl byk bir felkete sebep olduklarn anlayacaktr. in kts udur. Dini u son iki yzylda ellerinde tutan onu bugn grdmz donuk ve alalm hale sokan kimseler ve zamanmzn, neslimizin ihtiyalarn bilen ama dinin ne olduunu bilmeyen aydnlarmz yznden sonuta, kendisini kurtarabilecek bir slm'a, kltre ve tarihe sahip olduklar halde, kendisini kurtaracak dini bir bilince ulaamamtr. Aydn slm'la savayordu, slm fikrinin inceliini halk uyuturmak ve kendini beslemek iin arac olarak gryordu. Bu arada slm da tarihin

derinliklerinde hapis kalyordu. Halk da kendi snrl ve donuk gelenekleri iine gmlyordu. Aydn ise halktan ayr, yabanc ve nefret edilen biri olarak kalyordu. Batl, hatta Doulu aydn bilir ki, aslnda Katoliklik, Budizm, Vedaizm, Laotsizm, ruhlar hayattan, somutluk-

162 163 L >, tan ve gereklikten soyutlua, ideallere, doatesine ynlendirmek isteyen bozguncu, bireyselci dncelerdir. Bunlar hayatla ba bsbtn koparmaktadr. Yine bilir ki, aydn topluma g, sorumluluk ve gereklik vermelidir. Ama bu aydnlar dini kltrmz ve zellikle zel bir tslm anlay olan bizim ia mezhebimizin, o dnce ve dinlerle tamamen zt olduunu bilmezler. Bizim dinimiz onlarla yalnz ortak ynleri olmamakla kalmayp, tamamen zttr ayn zamanda. Aydn, Ortaa Hristiyanlk dininin ve bugnk avam arasnda yaygn olan tslm'm eserlerinin birbirine benzediini grnce, bu yanla dmtr. Sonra da slm'n o dinle benzer olduu sanm ve 19. y.y aydnlar gibi onunla savamaya kalkmtr. Bu yanl, o gerici etkenler yaratmlardr. Hristiyanlkta, Protestan olan bir din dnr, 16., 17. ve 18. yzyllarda ne i yapyordu? "Bu kilise, bu keiler, Hristiyanlk dininin ilerici ynlerini grmezden gelmiler, bizim iin geri kalmlk, zavalllk sebebi olmulardr nk zhde ynelme, ie dnme, bireysellik ve doatesi ibadet ve inanlar yaymlardr" diyordu. Yani Avrupal aydn biliyordu ki dini bir reform ve bir Hristiyanlk protestanizmi kurmak iin Hristiyanlm hareketli ve uyandrc ynlerini diriltmek lzm. Ama slm'da ve mezhebimizde durum byle deil, zavalllmz, aresizliimiz ve sorumsuzluumuzun arl da durumun byle olmamasndan. slm'da yalnzca toplumsal hayat dnen, yalnzca bu dnya toplumunun bilincini, hareketini ve uyan dnen ok ileri bir aydn gibi kimileri ortaya km, slm'n btn boyutlarn, var olan btn ynlerini "Kan 164 ve kl", "imamet ve adalet" ad altnda iki sloganla zetlemilerdir. Daima bu tekrarlanmaktadr* Halk da btn bu inanlardan gemi, yalnz ve yalnz Hseyin'in kyamn biliyor, daima onu dnyor. Onun iin bir eyler hissediyor, alyor, at meclisleri kuruyor, inancnn temeli olarak "kan" kabul ediyor, dinini de o renkle gryor. te yandan, slm Peygamberlerini (s) ve dini liderlerimizi btn halk, yalnz cihad ve klla tanyor. Bu dinin slogan "adalet ve rehberlik"tir, bu dinin tarihi "kan ve k"tr ama ortada niin bir eser yok? Asl byk felket budur ite. Meydana getirilen kara mucize, istihmarc bir petrokimya fabrikasnda "kan" "zehir"e evirmek, "kan" "gzya"na dndrmek olmutur. Onlara hatrlatncaya kadar Kerbal'y unutmadlar, ortaya koydular. Ama bu sefer olumsuz etkisi olan bir ekilde klc, slm tarihinin bir simgesi olarak ortaya getirdiler ama bilgisiz mslmann kendi kafasn yaraca ekilde. Ama aydn bu kara faciaya uramamahdr, avam gibi aldanmamaldr. Tamamen dikkatli olmaldr ki, ne Hint gibi ruhani, ne in gibi irfani, ne Yunan gibi felsefi, ne Avrupa gibi askeri ve teknolojik bir kltre deil, kendine zg bir kltre sahiptir. Onun kltr; kendisine hakim olan ruh, eitlik ve adalet olan, imann, idealin, maneviyatn iice olduu, hayat verici, g balayc etkenlerle dolu bir kltrdr. Btn bunlar, slm toplumunun, geri kalm, geleneki dou toplumlarnn, nc dnyann muhta olduu eylerdir. te bu yzden, aydn, halkn hibir iine yaramayan yabanc kltrlerin eserlerini eviren birisi olmak yerine, bu

165 / gl hayat veren ruhu bulup kararak, artarak ona ynelmelidir. Bu ruh, var olan canl kltrde, toplumun iinde, halkn duygularnda mevcuttur, scacktr, hareketlidir. slm, sosyal hayattaki fakirlii aklamaya alan dier dinlerin aksine yle demektedir: "Fakirlik bir eve girdii zaman, din dier kapdan kar" veya inandmz mektebin kurucusu olan Peygamber (s) yle demektedir: "Maddi hayat olmayann manevi hayat da olmaz". Sanki Proudhon konuuyor!! Bugn bu dinden kardklar sonularn ve "yoksullua ve talihsizlie duar olan kimsenin kalbi daha temizdir, daha duyarldr, gaybi ilhamlarn domas iin daha iyi bir ortam olabilir" dediklerinin aksine bir szdr bu. Bo midede hibir ey olmaz. Maddi ve ekonomik eksiklii olan bir toplum, kesinlikle manevi ynden de eksik olacaktr. Ahlak, din adna sylenen eyler, fakir toplumlarda, tanrifi, szde geleneklerdir, maneviyat deildir. Bir papann alma yntemi, "Ali"nin yntemiyle nasl karlatrabilir. Bir yere hakim olduunda btn maalar birbirine kartrmalarn, hazineden, toplumun, askeri ve siyasi en byk subayna dinar maa vermelerini, ayn kiinin klesine de dinar vermelerini emretmektedir. Tasavvuru bile mmkn olmayan bir ii, bugn hangi sistemde grmek mmkndr? Hangi toplum, hangi sosyalist sistem bugn byle bir ii kabul edebilir? Bizim, bu dini oluturan grleri, hedefleri ve ynelileri ortaya koymamz ve aydnlara, "siz, karsnda olduunuz toplumun ve kltrn iinde, halkla iletiim kurabilmek iin ve din araclyla onlardan uzaklamak iin yalnz onlara dayanmakla kalmayn. Hatta una da 166 iman edin ki, bu dinde var olan ey, halk imdiki zaman gemi zamanlara kovan, yeryz hayatndan telere gtren, toplumsal ve somut hayatn skntlarndan, ihtiyalarndan, arzularndan soyut hayallere srkleyen bir ey deildir. Bunun unsurlar cihad ve adalet zerinedir. Dini, ekmek temeli zerine oturtulmutur, ahireti dnya temeline kurulmutur. Sahibi izzeti seven bir "Allah", peygamberi silahl bir peygamber, dememiz gerekmektedir. Adalet meselesi, yalnzca bu dinin usulnden olmak zere var olan bir mesele deil, onun tamamna hakim olan ruh, btn peygamberlerin risaletinin amacdr. Ali, arkadalarndan Meysen'in hurma satarken, hurmalar iyi ve kt olarak ayrp iki ayr fiata sattn grr, ona hiddetle yle der: "Niin insanlar, Allah'n kullarn snflara gre ayryorsun?" Sonra eliyle hurmalar birbirine kartrr ve hepsini ayn fiata, orta bir deerle sat" der. Btn mr sermaye ve smryle savamakla geen, mrn smrc snf aleyhine vakfeden, kendisi bu yolda lp giden Ebu Zer'i, "Allah'n mabedleri alk zerine bina edilmitir", "Ey al, daima ilhama ve vahye uyan kimse" diye Saint Paul'le karlatrmak mmkn deildir. Eer filozof veya tarihiysen, dini cann nasl isterse yle telakki edebilirsin. Ama eer bir aydn isen, zihni ve bilimsel bir grle dini mutlak bir ekilde gremezsin. Dinine zg toplumsal roln kendin bul, nk senin yanlgn bir yazarn yanlgs deildir, toplumsal bir liderin yanlgsdr, toplumu zgr klan birinin yanlgsdr. Peygamber varisinin, tarihteki peygamberlerin yolunu devam ettiren birisinin yanlgsdr. 167 zet olarak arzediyorum. Toplumumuzun sahip olduu kltre gre, olmas gereken aydn, sorumluluklar ve hedefleri tanmak, toplumsal elikileri toplumun iinden, onun vicdanna ve bilincine aktarmak iin yaplan i, aydnn toplumunu ynlendirme ve aydnlatmada sahip olduu peygamberce sorumluluk, aydn olan herkes iinin ara ve gerelerini kendi toplumunun sosyal hayatndan ve kendi zamanndan kazanmaldr prensibi, ortak l ve deerleri bilen evrensel aydnln olmadna inanmak yenilikiler, yeniliki (!) aydnlar tarafndan gsterilen kaypak iletiimlerinden elde ettiimiz ac tecrbeler, bunun gibi

Avrupal aydnlar, taklitle, ie dinle savamakla balayan, halkn halk kart en tehlikeli, en gerici eylerin eteine snmasna sebep olan aydnlarn, yalnz ve yabanc kalndan edindiimiz tecrbelerle, aydn ne zaman topluma hakim olan ruha, yani dine kar umursamaz olsa, toplumun da kendi sorumluluuna kar umursamaz bir halde kal deliliyle, aydn tarafndan dine muhalefet edilmesinin, halk bilgilenmekten, aydn neslin aydnlat-clklanndan faydalanmasndan yoksun brakmas sebebiyle, yine aydnn sahip olduu dnya gr ve bilgi hatrna, halk uyandrp bilgilendirmekte, bilginlerden daha ok, en nemli, en kalc rol oynayabilecei nedeniyle, halkn kendisini irticadan, tehlikeden, kokumuluktan, eskilikten ve perianlktan uyandrmas iin aydndan bekledii eyler sebebiyle, yine slm kltrne^akim ruhun adalet ve rehberlik olduuna, bu dinin dier dinlerin aksine dine kar din savan, baka dini inkr ettiini ve onlara inanmadn bildirdiine26 olan inancmz sebe26. Kur'an'da kfir denilen kiiler din d kimseler deildir. u ayete dikkat edin: "Altn biriktirip, hazineler yan ve Allah yolunda bunlar infak etmeyenlere azab mjdele". "Allah'n ayetlerini inkr edip, haksz yere nebileri ldrenlere, insanlardan adaletle emrolunanlar ldrenlere elim bir biyle, yine toplumumuzun din esas ve bugn btn dnya insanlarnn ideali olan bir gr zerine kurulmu olmas sebebiyle, ehadet geleneine27 sahiptir. Bu dinin insanlar, hi bir zaman maaralarda ve tapnaklarda -rmemilerdir. Hepsi zulm zindanlarnda ve sava alanlarnda ehadete ermilerdir. Aydn, bu esaslara gre, bu toplumda, u anda, halk zgrletirmek, onlar hidayet etmek, yeni bir ak, iman ve coku kazandrmak, zihinlere ve dncelere aydnlk vermek, halk cehalet etkenlerine kar, hurafelere, zulme, ke kar uyandrmak iin, dinden balamaldr ie. Din, buradaki zel din kltr, bu doru ve dzgn dnce anlamnadr. u an var olan ve karsnda grd din deil, aleyhine hatta inkarna yeltenerek karsnda grd din deil. Aydn slmi bir Protestanizm kurmaya ynelmelidir. Bylece Hristiyanhk Protestanizm'inin, Ortaa Avrupa-sm patlatt ve din adna, toplumun yazgsn ve dncesini donduran, durduran btn k sebeplerinin ban ezdii gibi, acil bir ekilde topluma yeni bir dnce ve hareket bahsedebilecektir. Elinde bir ey olmayan ve bar ve uyum Mesih'inden, zgrlk, sorumlu ve dnyaya ynelen bir Mesih yaratmaya mecbur olan Avrupa Protestanizmin'in aksine, azab mjdele". Gerek kfirin kim olduuna, ayetin sralanna baknz. nsanlar arasnda adaletin yerlemesi ve eitlik iin alanlar, peygamberin yolunu, onlarn yazgsn devam ettirenler olarak anlm, onlarn safnda saylmlardr. Adalete, eitlie ve peygamberlie dman olanlarn karsnda hepsi ayn safta yer almlardr, ite bu, bu dinin, tarihi ve snfsal telakkisidir." Dini yalanlayan grdn m?".... 27. Bizim tarihimizde ehadet gelenei vardr, ehadet olaylar deil.

168 169 ? LL

slrh Protestanizm, hareketle, aydnlkla, heyecanla, sorumlulukla ve dnya eilimiyle dolu bir halk ynna sahiptir. Kltrnn en temel gelenei, ehadet gelenei, "insan" aba ve teldr. Adalet ve zulm arasndaki savalarla aydnlatc, sorumluluk getirici ve insan zgrln savunan kavramlarla dolu bir tarihi vardr. Ftrat bu unsurlarla dopdoludur.

yleyse aydnn ie balama noktas, toplumunu diriltmede, kurtarmada ve harekete de geirmedeki sorumluluunun ilk noktas slmi bir Protestanizm kurmaktr. Bylece: 1- Aydn, toplumumuzun byk kltrnn aznlklarn ortaya karp, artacaktr. ke ve ylmaya sebep olan maddeleri, enerjiye ve harekete evirecektir. 2- Toplumda var olan snfsal ve toplumsal elikileri onun iinden alp, sanat, yazarlk, hitabet ve dier sahip olduu imknlarn araclyla toplumun vicdanna ve bilincine aktaracaktr. Toplumsal bilin kvlcmn, aydnlatc bilgiyi, halkn gecesine ve kna saacaktr. Bu Promete'nin insana verdii ilahi atetir. 3- Birbirinden ayr den, her gn daha da uzaklaan aydn adas ve halk sahili arasna, bir anlama, bilime, dildelik ve yaknlk kprs kuracaktr. Bylece hayat ve hareket iin var olan din, hayatn hizmetine girecektir. 4- Din salahn, kendi glerini kullanmak iin, yalandan bu silah kuanan veya onu savunan etkenlerin elinden alacak, bylece muhalif gruba silah braktracaktr. Halk harekete geirmek iin gereken gce sahip olacaktr. 5- Dini bir rnesansla -yani hayat, hareket, g ve adalet dinine dnerek- hem irtica sebeplerini fel edecek, (aydmn bugne dek destekledii sebepler) hem de halk, uyuturan, ifal eden, kerten ve durduran eyden kurtaracaktr. Ayn unsurlar dirili, uyan, hareket ve hurafelerle sava iin ara olarak kullanacak ve kendi gerek kltrne dayanarak, doumunu yenilemeye, kltrel kiiliini diriltmeye ynelecektir. Kendi insani, tarihi ve toplumsal kimliini, Bat kltrnn hcumu karsnda belirgin hale getirecektir. 6- Sonunda "slmi bir Protestanizm" hareketi meydana getirmekle, (zellikle itiraz mezhebi olan, inanc, imamet ve adalet ilkesi, tarihi devaml bir cihad ve ehadet olan ia) halkn bugnk uyumu, takliti, oturmu ruhunun zerine, itirazc, eletiren ve saldran bir ruha dntrecek. Bu byk ve ylm enerjiyi toplumunun bnyesinden ve tarihinden karp artacak ve ondan, hareketli, sndrc maddeler alp, topluma verecek, kendi an ve zaman aydnlatp uyandracaktr. te bu yzden ben, siz rencilerimin arasnda bulunan dertli bir retmen olarak, tarihimin ve halkmn skntlarnn ve tecrbelerinin derinliklerinden km birisi olarak, aydnn yeni bir imana ermesini, halkn yeni ve cokulu bir bilince kavumasn mit ediyorum. nk halkmzn bilince, aydnmzn imana ihtiyac var.

170 171

i MM\\ i |yyj H H

KENDN BLMEK IV

I SORUMLU AYDIN KMDR?

Sorumlu aydn iin var olan esas mesele, hatta meselelerin en esasls, tarihi kefetmektir. Fakat, acaba "sorumlu aydn" kimdir? Aydn, stlahi anlamyla filozoftan, bilginden, fakih-ten, siyasetiden ayrdr, tek kelimeyle kendi konumunu hisseden yani, kendisinin dnyadaki, toplumdaki ve tarihteki konumundan yana bilgili olan kimsedir. Tabiidir ki bu balarn her birinde, bir ekilde, kendisini mteahhit ve sorumlu hisseden kimsedir. Dnya ve kendisi balamnda "nasl olmak" sorumluluu (Ahlak). Toplum ve bakalar balamnda "nasl olmak" (Uygarlk). Tarih ve zaman balamnda "nereye ve nasl gitmek?" (Gelime). Hem bu bilgilerin nisbi olmas, hem de sonu olarak sorumluluk sahasnn snrl olmas doaldr. Bir millet smrgeci bir kudretin esareti altnda yaar. Smr, snflar-st bir sava meydana getirir. Askeri - siyasi emperyalizm (Bat'nn Filistinde'ki empeyalizmi ve Siyonizm) Filistin milletini kurban eder. Vatann o blgedeki askeri g sleri ve siyasi oyunlarnn merkezi haline getirir. Onun saldrs karsnda, kyl, ii, kk ehirli burjuva, aa, sermayedar, din adam ve aydnn yazgs ayndr. Ekonomik emperyalizm, bir lkenin petroln, altnn, kauuunu yamalamaktadr. Smrlen lkenin sermayesini ayaklar altna almakta, canlanmasna izin vermemektedir. Sadece kendileriyle ortak olan, ibirliki olan kimse175 ler mstesnadr. Bunlar bir "zincir" olutururlar, bir snf deildirler, bu durumda iiyi smrmekte, cann karmaktadrlar. Bu artlar altnda "konuyu" anlamakta, faciann derinliini kapsamn ve nemini kendi varlnn derinliklerinde hissetmekte olan herkes aydndr. Bu faciann giderilmesi iin hayatndan ve gcnden harcad ey lsnde, kendi sorumluluuyla davranmtr. Bu kii her ne kadar bir mutaassp, sac bir muhafazakar, bir aa, bir sermayedar veya byk bir eraf bile olsa farketmez. Eraftan olan ve eraf olarak kalan bir sac olan General De Gaul'n, Fransa'nn igal yllarnda, ordunun telaa dt, Franszn esir olduu, Fransz olmann hakaret sayld yllarda, sorumlu bir aydnn parlak ehresine sahip olmas bu anlama gelmektedir. Bazen yaplan hesaplar bozulmakta, tahminler baaa- dnmekte ve ilkeler geersizlemektedir. Fransz sultasna kar, Cezayir milletinin inkilabi seferberliinde "slm Alimleri Topluluu" ve "Cezayir Mslman renciler Kurulu", kyller ve airet reisleri smrye kar kyam edilen kurtarc cephenin en nnde yer alrlar. Cezayir'deki Komnist Partisi'nin devrimci Marksist yeleri de, sahneye kmakla kalmayp, sanki bir sorumluluk yerine getiriyorlarmcasna, iddetle ve kesinlikle, resmi bir bildiriyle silahl mcadeleyi yasaklarlar. Hatta "Milli Kurtulu Cephesi"ni, din yobazlarnn ve kavmiyeti gericilerin oyunca, maceraclar olarak adlandrdlar. Onlarn, slm'a aran Malik Faysal'n parasyla, Arab birliine ve kavmiyetiliine aran Abdnnasr'n tahrikiyle, bir tr sonusuz ve gerici bir anarizm balattklarn iddia ederler. Onlara gre, bu aslnda devrim kart bir eylemdir, tarihin ilmi akna aykrdr. nk snflar savama dayanan ilmi tarih gr, smrlen bir lkede sermayeci snfn knden nce, smrlen milletin kurtuluunu muhal sayar. nk, Batda sermayedar olduu srece, yolda Lenin'in szne gre, emperyalizm de onun en son gelime aamas olacaktr. Bundan dolay ilmi hareket izgisi, biz Cezayirliler'in Komnist Partisi'ni destekleyerek, Fransz ii snfnn sermayedarlkla savana yardm etmemiz eklinde olmaldr. Bylece Fransz proleteryas hkmete geip komnizm, kapitalizmin yerini aldnda, smr de kendiliinden yokolacak ve Cezayir kendi kendine kurtulmu olacak" derler. Aydnn ne derece nisbi, sorumluluunun nereye kadar snrl olduunu grmekteyiz. Bir milletin d smrnn zincirine bal olduu zel bir zaman ve mekn snrnda, smrye cephe alan, doru bir seim yapan, kahramanca hareket eden, fedakrlk ve samimiyetle dolu inklap bir ruha sahip, sorumlu aydnn en yce

ehresine sahip birisi ortaya kar. Ama, milli cephelenme, d sahnede ortadan kalkp o aamay getiinde, milletin bamszln ve kurtuluunu kazanmasndan sonra, dmana kar ekillenmi olan ortak bir ruh ve vicdandan meydana gelen milli birlik, yerini i cep-helenmeye ve snfsal belirlenmelere verir. Bunun yansra gerici ve ilerici iki eilim birbiriyle atrlar. nk d smr ve milli esaretten sonra, zamann ortaya kard konu, i smr ve fikri gericiliktir. Artk bundan sonra mazlum halkn yazgs toplum iin bir mesele olmaktan kar. Bundan dolay aydn iin, o yzyln iftihar krssne km olan ve milletinin kurtulu yolunun anahtar saylan o kahraman aydnn sorumluluunun bu ada,

176 177 adalet yolunda halk iin bir set haline dnmesi, sagam bir kale olmas mmkndr. nk btn gerici, alak, halk kart gler, zahmetke halk ynlarnn ve nasipsiz halknn kann emen gler, onun smr kart cephelerde elde ettii kiiliin, nfuzun, hretin, itibarn ve iftiharn borlarna siperlenebilirler. Smr dzenini, snfsal elikileri, gerici eilimleri kendi maneviyat gleriyle salamlatrp, aydnlar bu durumu yok olma tehlikelerinden kurtarabilirler. Bir ada millet iin, snf veya tr iin var olan ve sorumluluk douran bir mesele balamnda aydnn nisbi-yeti olarak anlamlandrabileceimiz bu ilke, dier konular, iin de geerlidir. Bunun gibi bir insan, gr, ruhiyesi, davran, irsi meziyetleri, eitimsel, kiisel ve snfsal hasletleri, zel dini ve kltrel zelliklerinin tr dolaysyla, toplumun macerasnn bir aamasnda, sorumlu bir aydn telakki edilerek yer alr. Ayn kimsenin, toplumunun tarihi aamasnn deiimiyle, cephelenmelerin ve dengelerin deiimiyle -kendisi bir deiime uramaksznkonumu yok olabilir. Sonuta halk kart bir rol alr. Bir insann iki farkl toplumdaki tek konumunun, iki eliik grev stlenmesi mmkndr. Maneviyatla, ahlaki yetimeye, maddi hayattan, g istemekten ve ekonomi dknlnden kanmaya, tketim uygarlyla savamaya aran bir dnrn szleri bir ar deil, iir ve felsefedir. Bu ancak onu, kendi evresine (toplumsal ve tarihi konumunda) zamann ve yerini oluturan gerekliklere oturtup zerinde yargya vardmz zaman "ardr." nk aydn iin daima "nerede ve ne zaman" sorular mevcuttur. te bundan dolay, byle kutsal bir daveti, tketimin, lezzetin, cinselliin, parann ve gcn, insann hayat yollarn tkad, uygarln ve dncesini batrd Amerika'da, hi kukusuz Mesihvari bir davetidir. Ama ayn daveti Hindistan'da yalnzca "Deccal" olabilir. Hkm, anlamsz bir reetenin iyi veya kt oluuyla ilgili, onu hastann hastal asndan deerlendirmek gerekir. Her aydnn yakasna yapan en byk aldan, geici, nisbi ve konumsal olan gerekleri, lkleri ve cephe-lenmeleri mutlak, ebedi ve evrensel saymaktr. Byle bir aldan, insan, toplumu ve zaman daima hareket ve deiimde gren, artlarn eitliliini, ihtiyalarn deiimini, cephelerin ve ynlerin ayrln, ister istemez itiraf eden bir aydn iin balanr gibi deildir. nk hakikati tanyan bir kimsenin, batla dmeye hakk yoktur. Bir toplumun smryle att, zel ve tarihi bir dudumda, tek sorumluluk; milli birlie dayanan, btn glerin, eilimlerin seferber edilmesine, snfsal ve dnsel btn farkl cephelerin ve ynlerin hareketsiz hale getirilmesine dayanan kurtarc bir savaa girimektir. Bu yolda olmayan hangi dnce ve hizmetle uralrsa uralsn, geersizdir ve ihanettir. Bu durumda, btn dncesini, ruhunu, hayatn ve lksn, kurtarc savata, smrnn kovulmas ve toplumun bamszlk kazanmasnda zetleyen sorumlu ve mcahit aydn, eer toplumunun btn dncesi, ruhu ve hayatnn,

daima, smrden kurtulma ve bamszla kavumakta zetlendiini dnrse, dar grlle ve uygunsuz durumlara der. nk balangc son, arac hedef olarak grmtr.

178 179 I Bugn kendisine ynelinmei ve hereyin uruna kurban edilmesi gereken biricik hakikat olan onun ars, slogan ve risaletinin, milletin kurtuluundan ve smryle sava aamasnn geilmesinden sonra, parlak bir dneme ait altn kelimeler olarak tarihe yazlmas, onlarn eitimsel unsurlar, kltrel sermayeler ve tarihi vnler saylmas doaldr. Bunlarn tekrarlanmas, glendirilmesi ve kendilerine dayanlmas, bir davet, seferberlik ve gnn meselesi olarak, halkn oyalanmas, bann balanmas, uyuturulmas ve aldatlmas, bugnk aamada var olan eyden ifal edilmesinden, yeni ada davetin slogan, aydnn risaletinin bal, halkn hareketi ve eylemi olarak yer almas gereken konunun inkrndan baka bir ey deildir. Yeni an, yeni bir blmn konusuna ynelmek de byledir. Bamszln kazanlmasyla yabanc smr nn kovulmasndan sonra, iinde milliyetin en yksek, en vn verici grkem, kudret, birlik, samimiyet, fedakr lk, ehadet ve hayret verici kahramanlklarn grld, sloganl, edebiyatl, dilli, duygulu, cephelenmeli, zgr lk savan zel balarnn kurulduu bir yzyl gei yor. Ortak dmannn tehlikesinden, yabanc ve igalcilerin sultasndan kurtulan millet evine dnyor. im di, hakllara ve hakszlara gitme, ayrcalklar, elikileri, tekellemeleri, zorbalklar grme, bu evdeki kklemi d zene itiraz etme zaman. Bu ev ki, bir grup almadan yi yor, bir grup alt halde yiyemiyor. Ali'nin deyimiyle: "Onlarn elleriyle topladklarn,, bunlar azlaryla yutu yorlar." ? ' Bu aamada mesele bakalayor, dolaysyla sorumluluk da. Aydn iin ister islemez bir baka konu ortaya kyor. Bu durumda, nceki aamann aksine, aydn, ncelikle toplumsal zamann gerektirdii yeni bir dzenlemeyi hazrlayan, kendi safn bilinlice seen, btn maddi ve dnsel gcn, ilmini, toplumunun bu tarihi aamasnda sloganlaan ve lkleen eyi gerekletirme yolunda ortaya koyan kimsedir. Bu insanlarn kardee yaayabilecei bir sistemin yerlemesi iin snfsal smryle savamaktr. Bir toplumda kardee yaayabilmek ise, "eit hayat" esas dnda mmkn deildir. nk, ounluun ektii eziyet, aznl zengin yapan, temeli rekabete, karcla, daha ok istemeye ve hrsa dayal, insanlar zengin ve yoksul olarak iki dman blme ayran, bir snf dieri tarafndan smrlen ve kullanlan, insanolunun akbabalar gibi lelerin zerine t bir hayat ortam yaratan bir ekonomide, tle, ayetle, rivayetle ahlak oluturulamaz. Snf dzeninde, smr ekonomisinde, bireysel ml-kiyetilikte, din kardelii, milli birlik, insani eitlik gibi szler yalnzca iir yazmaya veya nesir yazp konumaya yarar edebi mazmunlardr. Snfsal irke dayal bir toplumda "tevhid-i ilhi" yalnzca "nifak" iin kullanlabilir bir kelimedir. Bundan dolay, bu aamada aydn; dncesinin btn ufuklar ve ilgisi, lkyle ve inklabi akla dolu olan, sorumluluunun btn alann snfsal tevhid iin cihadla dolduran kimsedir. Ama, acaba tarihin hareketi, daha doru bir deyile, insan trnn geliim seyri, bu aamada duracak mdr? Smr ye smrgecilik insann geliimi

yolundaki setlerdir. Engeli kaldrmay, amac bulma saymamz, hayatn art olan sal da hayatn amac grmemiz, dar grllktr. 181 180 Tarihin kesin hareketi bizde u iman ve yakini (kesin bilgiyi) meydana getirmektedir: nsan tabiatn cebrinden bilimin gcyle, smrnn zincirinden milletlerin kurtulu savayla, smrgecilik savandan da inklabn bereketiyle kurtulur. Tarih kervan bu aamalar zaferle geride brakacaktr. Kervanla yanyana buraya dek gelen bir ideoloji, eer buradan itibaren kervan brakrsa, k-lrse, aksamaya balarsa, bundan sonra artk syleyecek bir sz olmazsa, hi kukusuz snrl ve geici bir ideolojidir. Bu ideolojiye yaslanan bir aydnn da, "gnn aydn" olmas ve sorumluluunun, insann sosyal geliim tarihinin bir aamasyla snrl olmas doaldr. Nitekim, milli bir ideolojisi olan, smr kart savam aamasnn nc aydn, smr kart sava aamasnda eski bir unsurdur, zamana yabancdr. Slogan eskimitir; cokusu, heyecan bounadr, dili unutulmu bir dildir. Artk gemie ait bir ehredir. Yeni cephelen-melerde, gerici ve halk kart bir etken olma snrna dek dmesi mmkndr. Snfsal ideoloji temeli zerine dnen ve hareket eden, smr kart sava aamasnda inklap olan bir aydn, bu aamann geilmesinden sonra, tarihin hareketinde "aamadan uzaklaan" ve "kervandan geri kalan", kendi kendilerinin kurban olan kahramanlarn yazgsna sahip olacaktr. nsann hayatndan cehalet, zulm ve cebr kovulduktan sonra, ortaya gelen ey hayatn ne olduudur? Hayat ne olmaldr, nasl olmaldr? Kervan, cehaletin karanlndan ktktan, haramilerin ve yol kesenlerin saldrlarn defettikten, bireysel ve toplumsal bilinci, insani dzeni ve adilane ilikileri bu kervana yerletirdikten sonra, her ey son bulmu deildir. Belki her ey yeni balamaktadr. Yoldaki engelleri kaldrmak hi bir zaman, yolun sonu deildir. Bu doru bir hareketin balang noktasdr. Bugn, aydnla erien bir insan kurtulmu, hayatn da kurtarm, yeniden esenlie kavumu. Hi kukusuz, meselelerin en nemlisi ve en hayatisi olarak, -artk geici, snrl ve konumsal olmayan, mutlak, ebedi ve varlksal olan meselebundan sonra tarihin ne tarafa doru hareket ettiini bilmek olarak grmektedir. Yani hangi yn semek gerekmektedir? Varlk ve hayat ondan ne istemektedir? Mesele budur. Yalnzca "gnn aydn" olmak istemeyen, sorumluluk dairesinin, tarihin belli bir sosyal konumunda snrl kalmamasn ve zamann bu aamasnda grevinin sona ermemesini isteyen aydn, varl kapsayan, "insan" btn trleri iinde ve tarihi genellii iinde yorumlayan, onun geliim hareketini ta sonuna kadar izleyen yeni bir ideoloji aramak zorundadr. unu da biliyoruz ki, insan esasen ancak bu genellik iinde bir anlam kazanabilir. Tarih bu hareket iinde tannabilir. Geici ve konumsal dnmek, bununla hareket etmek; en keskin zekal aydn, sorumluluklarn en halisini ve ilmi zmlerin en akllcasn bile hatadan beri klmaz. deoloji eylem iin bir ara deildir. Tam aksine, ideolojinin gereklemesi iin eylem bir aratr. deoloji ilk aamada, gereklii tanmaktadr, sonraki aamada deerin yaratlmas ve sorumluluun kefidir. Gereklik ise, ancak kendi genellii, btnl ve sreklilii iinde tannabilir. Aydnlk, (aydn olma) ne felsefedir, ne bilim, ne fkh, ne edebiyat, ne de sanat. Aydnlk tek kelimeyle "hidayet ilmi"dir, bir tr nbvvettir aydnlk, ne felsefe gibi zih-

182 183

niyet tfetr, ne bhm gibi eyann suretim ve balarn zihinde olduu gibi gsterir. Aydnlk "olu" bilimidir; insann "varlk bilincinden" beslenen "yol"dan haber vermektir. Bu yzden kendi zatnda "ar" ile beraberdir ve tabii "sormlulukla"da. deolojiden, byle derin bir telakkiyle ve bylesi geni bir yelpazede sz etmek gerekir. nsan varlnn btn boyutlaryla ortaya koyan ve tarihi btn toplumsal aamalarnda takip edebilen bir ideoloji. 184 SORU VE CEVAPLAR S- Sayn Doktor acaba bugn Cezayir'deki Fransz smrs yok olmu mudur, olmam mdr? C- Evet olmutur. S- Pekala, onlar imdi nasl bir sisteme gre davranmaktadrlar? C- Onlar bir tr kendine geli haline varmlardr. S- Acaba orada slmi bir sermayedarlk var mdr? C- slmi sermayedarlk diye bir ey anlamszdr. S- Herhalde onlarn bir felsefeye gre i yapmalar gerekiyor. C- Genellikle bu inklaplarn hepsi, baarl olduktan sonra, dnyadaki ynlerini yitiriyorlar. Bir tr kendine eilme meydana kyor. stelik bu da, gemi boyunca yklanlar yapmaktan ibaret. Onlar iin var olan zorluklar bizim iin tasavvur edilebilir eyler deildir. Onlarn yzyze geldikleri zorluklardan birisi, smrnn onlar bir "tek kltr" haline sokmasdr. nk smr, btn dnyay kendi tarlas saymaktadr. Bu yzden de, bu mahsul her nerede daha iyi yetiirse oraya ekmitir. rnein Kuzey Afrika'da, gnein bol olduunu topran da iyi olduunu grnce, arap retmek iin zmn dikmitir. Bundan dolay Kuzey Afrika'nn tamam, Fransa'nn arap retimi ve Avrupa'ya ihra iin bir zm ba haline gelmitir. nk hem tketici vard, hem de arab hepsinden daha iyiydi. imdi, alkol bile imeyen bir Af187 rika toplumu kendine dnmtr, btn bu balarn ve tarlalarn vebali kendi boynundadr. Bu balarn hepsini yok etmesi gerekmektedir. Bu arap balarn yok edebilmesi, sonra topra yeniden boaltp kazmas, tarmsal retimine sfrdan balamas ve kendi i ihtiyacn karlayabilmek iin "buday" ekmesi ne kadar ok sermaye ve zaman harcamay gerektirmektedir. nk Fransz kendi dnyevi ihtiyac iin o ba vcuda getirmiti, imdi bu Afrikal kendi i ihtiyacna gre buday ekmek istiyor, pamuk ekmek, arpa ekmek, kimyon ekmek, hasl her eyi ekmek istiyoruz. Bu tarmsal retim sisteminin kendisinin, baka bir tarmsal retim sistemine evirilmesi iin yllarca zaman gerekmektedir. te o zaman ne yapacana bakmaktadr. Biz bunu, bu ekilde grmezden gelip Afrika'nn, Asya'nn, Latin Amerika'nn meselelerine, dnya smrs meselelerine mi yneldim, yoksa kendi iimize mi? Bu, ikincisini semitir. Elbette imdi orada bulunan bu efendi, nceleri, Kuzey Afrikal Mslman renciler Kurulu'nun yesiydi, onlarn kurucularndan ve liderlerindendi, bu izgiye geldikten sonra, iin ortalarnda yani 1955-1960 yllarnda Fanon'un ve onun mektebinin etkisi altnda kald. Bu durum dnya aydn iin byk bir mitti: "Bumedyen Fanon'un etkisi altndadr". Fanon yok olup, i anlamazlklar meydana gelince ve duruma kendisi hakim olunca, ayam milliyetinin ve lkesinin eteine dolad. Yani evrensel mesajn, milli mesajyla deitirdi. S- Bu rn deiimi ve buna benzer meseleler ka ekilde meydana gelebilirler? rnein sermaye koyuculuu Cezayirliler eliyle olur mu? C- Hayr onlarn sermayedarlar yok. S- O halde, belli ki bir felsefeye gre alyorlar? C- Evet, orada btn byk sermayeler millletirilmi-tir, rnein bu devrede, bir ka yl nce genel bir hamam bile milliletirdiler. Orada tek bir banka bile yoktur. S- Halk, niin tek ortaklk akm gibi akmlarda rencilere elik etmiyor? C- nk millet rencilerin ne dediini, renciler de milletin ne dediini bilmiyorlar. O, bir sknt yznden inliyor. Onun pazarda veya kaldrmda

yryen bana kesinlikle mehul olan gizli bir derdi var. Kar taraf feryat edip haykrdndan, ona hak vermem mmkn. Fakat onunla o derdi paylamyorum, nk derdinin ne olduunu bilmiyorum. S- yi ama, Fransa'da neden byle deil? C- nk orada ben onu tanyorum. Orada rencinin halkla asla bir ihtilaf yok. Dou lkelerinde rencilerde bir burjuvazi ehresi var. Giyinii bile tamamen belirli, halktan daha iyi, daha iyi sslenip psleniyor. Oysa, Fransa'da bir otele girip "oda var m?" dediimizde hayr diyor. Hibir tane yok mu dediimizde ise, hayr yalnzca tek bir renci odamz var diyor!! S- Acaba Mehed'ten bir haber yok mu? C- Hayr. Mehed'ten mam Rza ldnden beri yeni bir haber yok! S- Kisrevi'nin yapt i hakknda bir aklama yapar msnz? C- Evet. O, 1942-1946 yllarnda din meseleleri ortaya koydu. Oturduumuz evde -rnein bu yurtta- bir anda ktphane tutuur, ate yaylr ve bu durumda eer hepi-

188 189 miz oturur veya cemaatle namaza durursak, ya da kitap okuyup baka bir hner yaparsak ihanet etmi olmaz myz? Szn corafyas tek bir sze uygundur. Herkes her ne sz sylerse sylesin, mutlak hakikat bile olsa yanltr. S- zr dilerim, bu manayla acaba dier btn iler yok oluyor mu? C- Sakn ha! Yapt dier iler de bu gznne alnarak bunun izgisinde olmaldr, eer ona engel olursa yanltr. rnein slm'da cihad olduunda oru yoktur. Tebk savayd (neredeydi bilmiyorum) peygamber sahabesinden bir kana krba vurdu, Ramazan ayyd ve hepsinin orularn bozmaya izinleri vard. Ama bunlardan bazlar biz orucumuzu bozmayz dediler. Bfz iftar oluncaya kadar uraya uzanacaz. te o zaman uyansnlar diye Peygamber (s), bunlardan bir kann ensesine krba vurdu. S- Ya namaz hakknda? C- Sava zaman "korku namaz" vard. Korku namaz udur: Bir blk cemaatle namaz klar ve bir dier blk nbet tutar. Sonra nbet tutan blk namaz klar dieri nbet tutar. Buna korku namaz ad verilir ve sava zamanna aittir. Bu da gsteriyor ki daha byk bir ilke varken, kk olan ilke nehyolunur veya onun izgisinde bulunur ve ona engel olmaz. Eer ona mani oluyorsa bu karlr. mam Hseyin, Hac merasiminde Mekke'ye girer. Btn insanlar Kur'an'n emri gerei, Kabe'nin etrafn tavaf ederler. mam Hseyin tavafn ortasnda, tavafn bozar ve dar kar. Bu ne demektir? Yani eer bir merasim engel olursa, eer zel bir i yaplmas gereken yerde, baka bir i yaparsak, yeptmz dier i her ne kadar da doru olsa, bo yeredir. S- Sayn Doktor, buyurduunuz insani ve zaman corafyann etkenleri insandr, toplumdur. Siyaset de var mdr? C- Hayr. Ben, szn corafyas dedim. Bilimsel meselelerde her szn bir mant vardr. Ya haktr, ya batldr. Toplumsal meselelerde, szn kendi mantndan baka, szn corafyas, yani zaman ve mekn da nemlidir. Bazen doru bir sz, zel bir zaman ve meknda doruyu getirir. Bundan dolay szn corafyasna bakmak gerekir. Tarih gsteriyor ki, bir dnemin ve bir toplumun ok ileri mekteplerini, zel bir baka dnemde baka bir topluma gtrdmzde, bu o toplumun yok olmasna ve kmesine sebep olmutur. Yani yle ok mektepler vardr ki, rnein 14. ve 15. y.y'da Avrupa'da ok byk insani etkileri olmutur, onlarn birliine ve ilerlemesine sebep olmutur. Ama ayn sz, baka bir dnemde baka bir toplumda, o toplumu blmek, ayrmak ve zillete drmek iin kullandklarn grmekteyiz. Oysa sz ayn szdr. S- Zamann ve meknn corafyas uygun deilmi, bunu da sylediniz. Pekla, imdi corafyann kendisini nasl tanmlyorsunuz?

C- Corafya bilimsel bakmdan deil, toplumsal bakmdan zaman ve meknn artlarndan ibarettir. S- Toplumsal bakmdan zamann ve meknn artlan halkn siyasetini ve kltrn de kapsamakta mdr? C- Evet. Btn bu etkenler vardr. Btn etkenler, birlikte zel artlan hazrlarlar. rnein arzettiim gibi Milliyetilik, (Nasyonalizm) benim inandm bir mekteptir,

190 191 ama zel bir dnemde ve zel bir durumda. Milliyetiliin 14. ve 15.y.y'da Ortaan yokoluuna, Avrupa'nn birlemesine, glenmesine ve uygarlamasna sebep olduunu gryoruz. Ayn Milliyetilik, 8. ve 9. y.y slm toplumlarnn slmi birliinde, slmn tefrikasna ve doulu gcn paralanmasna, Avrupa lkelerinin slm lkelerine tasallutuna sebep olmutur. Yani o milliyetilik, slm', Avrupa'y fethetmekte olan slm' para para yapt, her parasn bir lokma yapp Avrupa'nn eline verdi. Bu filmde Arap Lawrence'in milliyetilikle ne yaptn grdk. Avrupa'dalVoltairler'in izledii milliyetilie douda Arap Lawrence'in taraftar olduunu gryoruz. Milliyetilik sonuca ulatktan sonra, bu ngiliz'in (Lawrence'in) gelip milleti (nasyon) yediini, sonra da ekip gittiini grdk!! yleyse milliyetiliin nerede ortaya ktn grelim, ne iin, kimin iin, onu kimin ortaya kardn grelim. Bizim milliyetiliin iyi veya kt oluuyla bir iimiz yok, sadece kim, nerede ve nasl bunu karyor, ne iin ortaya atyor onu grmeliyiz. yleyse milliyetilikle, milliyetiliin fark, onu ortaya atan kiilerdedir, bunu ortaya atmaktan beklenen amalardadr, dncenin kendisinde deil. Milliyetilik, daima doru olan bir kanun gibi deildir ki. Ben, bize yapc ve genel bir bilgi vermesi iin fikri ve ideolojik meselelerin ortaya konulmas gerektiine inanyorum. nk eer olaylar rnek olarak ortaya koyarsak, yz tane olay da tanm olsak, yzbirinci olay yeniden birinin bize anlatp, tahlil etmesi gerekir. S- Belki, hakknda konuabileceimiz yeterince nemli bir olay vardr? C- Elbette, ama nem kazanan her ey hakknda konumak mmkn olmuyor. S- Ortaya koyduunuz szn corafyasn tanmak iin nceden bilgi gerek. Bunc, n dolay sahip olduumuz eitimsel ve toplumsal sistemi yani bugn var olan durumla, kendini tahsilli sayan bir kimsenin, sahip olduu ncl aralarla konumunu iyice alglayp alglayamadn nasl tehis edebilecei konusunda ne dnyorsunuz? Bunun yalnzca bizim ezberlediimiz eylerden oluan bir takm sz ve karmlar yanl tanmamz olduunu dnmyor musunuz? C- Evet. Aydnln risaletinin talihsizlii ve zorluu da budur zaten. Eer bu olmasayd, biz olutuumuz ekilde, rendiimiz ve kitap okuduumuz ekilde, aynen byle hakikate ulardk. Madem ki buna ulaamadk, karmza u sknt kt. Hakikati nasl alglayacaz o halde, nasl anlayp, nasl tanyacaz? Bizim iin var olan mesele udur. Biz, ne Avrupa'nn ilerici kitaplarn okumakla aydn olabiliriz ne de rendiimiz kltrel, ynetsel ve idari bilgilerle. Pekl, nc yol nedir acaba? nc yol udur: Ben ncs yolu kaybettiimi hissetmeliyim, bildiim eye kar inanszlm hissetmeliyim. Ben de Descartes'e benzer bir phe olumal, sonra toplumun zerine dnmeli ve renmeliyim, yani snf sosyalist toplumbilime veya 19. ve 20. y.y'n toplumbilimine gre tanmlamak ve bizim bu snf tanmna gre kendi toplumsal snflarmz tanmamz yerine, Avrupal toplumbilimcilerin szlerinin tercman olmak yerine; kendi toplumumuza kar bilgili, grc, uyank ve aratrc olmalyz. Daha sonra, kendimize ve toplumumuza, skntlarmza ve kendi zm yollarmza olan bilgimizi daha iyi tanmak iin, zenginleelim, ide'-ler

alalm. Avrupal dnr kendimize bir sembol ve bir retmen olarak almak yerine, bizim dertlerimiz, toplu-

192 193 mumuz, tarihimiz olan doulu veya Afrikal, Asyal dnrleri kendimize retmen veya ilham kayna sayalm. Ben aydn olarak, eer Franszca biliyorsam, Sartre yerine Fanon'u tanmalym, ngilizce biliyorsam, Bertrand Russell yerine Sunkur'u tanmalym. S- Fakat burada baka bir glk daha var. Bu yntemimizle ilerliyoruz, bir ihtiya hissettiimiz zaman yani, ihtiya hissetmemiz gereken o srada ok ge oluyar. Bu duygunun daha abuk elde edilmesi iin hangi nerileriniz ve zm yollarnz var? C- Ben hibir zaman ksa zamanda sonuca ulamak iin telalanmam. Yalnzca, sonuca ulama yolunu doru seememi olmaktan zdrap duyarm. S- Bu doru, ama ihtiya hissetmeyen kimse yola da dmez. C- Eer ihtiyacn hissetmezse -ki asla bunu sz konusu bile etmez- gider golf oynar. S- Bu da doru, fakat ihtiya hissetmemesi, gerekten ihtiya hissetmek istemiyor, demek deldir. Belki evre onu hissedemeyecei bir ekilde yetitirmitir. C- yleyse o bir aydn deil, aydnn zerinde alabilecei bir hammaddedir. Yani aydn onu dertlendirecek, skntya sokacak, kendini bilen, dnen ve alan biri olmaya zorlayacaktr. Biz, aydnn nasl kendi rayna oturaca, ynn nasl seecei meselesinden sz ediyoruz. Bugn aydnlarmz bir danklk, paralanmlk iinde-irler. Kendisinden k saan bir pencereden baka -ki bu encere Avrupal aydnlarn eserlerini evirmektir- aydnca doru hi bir pencere grememektedirler. stelik bu tek pencere, yolun gitmedii taraftadr. O pencereyi kapatn demiyorum, o pencereyi kendi durumumuza benzeyen bir manzaraya doru aalm diyorum. O pencere bize, Fransz Devrimi, Ekim Devrimi, Avrupa'nn sermayedarl, burjuvazisi ve proteletaryas, sol ve sa partiler ve Avrupa merkezi hakknda bilgiler veriyor, oysa bunlarn hibirisi bizim iin gvenilir bilgiler deil. Ama Fanon: "nsani ahsiyetimize ve kendimize, aslmza dnelim. Avrupa'nn oluturamad insan yaratalm, ne Amerika, ne de Avrupa'ya benzeyen nc bir Afrika kuralm" dediinde, bu sz benim iin bir derstir. Yine o "kyllerin her yeni eye kar direnileri bizim sandmz gibi gerici etkenler deildir. Belki aydnn da zerine eilmesi gereken smr kart ilerici bir etkendir." dediinde, bu aydnmz iin yeni bir eitim, yeni bir derstir. Ama ben, Avrupal aydn kendime l olarak aldm zaman, kylere gidip, bir kylnn benden katn, onu aydnlatmak istediimde, onu tedavi etmek istediimde katn grnce, bunlar gerici etkenlerdir, vahilerdirler, insan grmemiler diyorum. Bu durumda benim halk ynlaryla olan temasmn tr, Fanon gibi, Sartre gibi dnyor olmama gre farkllk gstermektedir. SBu, kye hangi elbiseyle girmi olmanza bal. C- Ben de bunu sylemek istiyorum. Oraya u elbiseyle git diye, Fanon sylemeli bunu bana. Eer ben Sartre'-n veya Marks'n elbisesiyle gidersem, kyl kovar beni. Bu yzden hangi aydna ve hangi dnre dayanmam gerektiini iyi grmeliyim. Elbette onlarn bir taklitisi olarak deil, sadece yntemlerini almak suretiyle. Yani onun toplumunda nasl altna, khnemi geleneki bir toplumu, doulu veya Afrikal bir gerici halk nasl, ilerlemeye ynelmi, yapc bir bilgi uyanna getirmi, ona bakmalym. Yntemi vardr ve ben o yntemi kendi top-

194

195 lumuma uyguluyorum. Ama Bat'nn yntemi, ilk yntemde olsa, baarya ulam ve toplumunu sonuca ulatrm da olsa, benim iin izlenebilecek, taklit edilecek bir yan olamaz. S- Siz, u anda elde ettiiniz eylerin yani, sahip olduunuz akide ve ideali, bu tr tahsillere, zellikle ocukluunuz ve genliinizde elde ettiklerinize borlu olduunuza inanyor musunuz? C- Evet, pek ounu. Ama unu kabul etmiyorum. Yani bu eitimi gren herkesin benim dncelerime ulaacan kabul etmiyorum. nk ben o zamandan beri bir takm dersler okudum. Oysa imdi onlarn hepsi benim kar safmdalar. S- Ayn dersleri tekrarlasnlar, demek istemiyorum, fakat u da var ki, u an herkesin sahip olduu zel yntemi takip etmeleri ve aydn olarak kmalarnn imkn pek az. rnein dar giden kimselerin, geri dndklerinde o dnce ve varsayma daha ok aina olan birinin elde ettii karmlara sahip olmalar gerek. C- Evet, hi kukusuz. Benim u an Allah'a krettiim eylerden birisi ky kkenli olmamdr. Btn nimetler olumlu nimetler deildir, olumsuz nimetler de vardr. u "Tevhid-i Mufaddal" kitab ok ilgin bir kitaptr, insan bu kitab okusa, Allah'n bir ok nimetlerini anlayabilir. rnein bir tanesi u: Diyor ki; "var git Allah'a kret, nk kulan kolunun altnda deil, eer bir toplulukta oturduunda birisi konuuyor olsa, daima kolunun altna el atmak ve evet demek zorundasn. Ama kulan u an orada deil, bunu yapmaya ihtiyacn yok. Ya da u; eer burnun bann stnde olsayd ve birisi oraya bir para biber dkseydi sen artk smkremezdin." Elbette bu bir akadr. Ama gerekten toplumsal meselelerde bazen olumsuz meseleler, olumlu meselelerdir. Yani baz eylerin olmamas, olan eyler gibi bir nimettir. rnein ben zengin olmayan bir ailede domu olmaktan ok mutluyum, bir ky ailesinde doduum iin mutluyum. Ky benim tandm kadar baka hibir toplumcu tanyamaz. Ben kye ait toplumbilimi incelediim ve be kelime okuduum zaman, on kelime de kafamda fazladan beliriyor, neden, nk kylym. Ama kyl olmayan kimse iin ky, soyut bir ekil olarak mevcuttur. Benimle felsefi bakmdan hemfikir olan, arkadalarmdan birisiyle sohbet ediyordum. Diyordu ki; ben senin hakknda asla bir karar veremiyorum. nk senin sylediin u szlerin hepsi benim iin yeni ve ben bunlar iyidir veya ktdr demiyorum. Yalnzca bir yargya varncaya kadar ne olacan grmeyi bekliyorum. Senin ne olup bittiiyle ne iin var, dedim. Sen imdi dene, benim szlerimle bir iin olmasn, sen en gzel toplumsal sz kendin syle. Ama birlikte bir camiye veya bir kye girdiimizde -yada cann nereye istiyorsa- sen var yine bu sz syle, ben de gidip konuaym. Hangimiz konuabilirsek, onun ynteminin doru olduu belli olsun. Senin gidip konuacak cesaretin var, azn aabiliyorsun. Ama ben oraya gidip bu sz ortaya koyduumda, herkes anlyor, btn kyl benim peime dp kyn imamn da oradan kovuyorlar. imdi acaba bu niye byle? nk, ben kylym, onun kltrn tanyorum. Dilini biliyorum, derdini de. O mollann buraya nasl nfuz ettiini biliyorum. Kylnn neden o mollann peinden gittiini biliyorum. Bunlarn hepsinden haberim var. Ama sen bilmiyorsun. Sen gzel bir sz renmisin, ama bu ngran kedinin boynuna nasl takacan bilmiyorsun. ngran bir deeri yok ama Kedinin boynuna geince deer kazanr. Sen bunu renememisin. Aydnlarn gzeller gzeli szleri, ellerinin stnde kalm, ne yapacaklarm bilmiyorlar. Bu o aydnn cebine atyor, o bu aydmn yakasna ve kimse anlamasn diye de "sembolik" konuuyorlar! 198 Ali eriati _ Kendini Bilmek Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI:

www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr. LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara.

TRKYE Beyazay Dernei www.kitapsevenler.org www.kitapsevenler.com e-posta: kitapsevenler@gmail.com Tarayan: Mslim Domu

Ali eriati _ Kendini Bilmek

You might also like