You are on page 1of 109

http://genclikcephesi.blogspot.

com

A t a t r k ' n yakn arkada M e h m e t N u r i (Conker), 1881 ylnda Selanik'te domutur. Mustafa Kemal gibi o da Manastr Askeri dadisi'ni bitirmi (1902), H a r p Akademisi'nden mezun olmu (1904-1905), yzba olarak orduya katlmtr. 31 M a r t Isyan'n bastrmak zere istanbul'a yryen ' H a r e k e t O r d u s u ' n a gnll olarak katlan M e h m e t N u r i , b u harekette Mustafa Kemal'le birlikte alm, daha sonra M a h m u t evket Paa'nn yaverliini yapmtr. 1910 ylnda kurmay subay olan M e h m e t N u r i , Trablusgarp Sava'nda Bingazi'deki kuvvetlerin kurmay bakanlna getirilmi, Balkan Sava srasnda Bolayr'da yaralanm, Birinci D n y a Sava'nda a n a k k a l e ' d e 24. Alay'a k u m a n d a etmi, Conkbayr m u h a r e b e l e r i n d e ikinci kere yaralanmtr. M e h m e t Nuri'ye bu gaziliinin bir nian olarak, daha sonra Atatrk tarafndan 'Conker' soyad verilmitir. Kurtulu Sava balarnda Anadolu'ya geen N u r i Conker, 4 1 . T m e n Kumandanl ve A d a n a vali vekillii grevlerinde b u l u n m u , 1921'de T B M M ' n i n siyasi temsilcisi olarak Almanya'ya gnderilmitir. 1923-1931 yllar arasnda Ktahya, 1931'den l m n e k a d a r da (1937) Gaziantep milletvekili olarak grev yapan N u r i Conker, her zaman A t a t r k ' n yaknnda bulunmutur. Mustafa Kemal 'Zabit ve K u m a n d a n ile H a s b i h a l ' adl nl eserini, N u r i C o n k e r ' i n 'Zabit ve K u m a n d a n ' (1914) adl kitabna cevap olarak yazmtr. N u r i C o n k e r ' i n bu ilgi ekici almasn, HasanAli Ycel'in nsz ve g n m z Trkesi ile tek kitap olarak gelecek cuma gn yine gazeteniz C u m h u r i y e t l e birlikte alacaksnz.

http://genclikcephesi.blogspot.com

Dizgi - Bask - Yaymlayan Yenign Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Mays 1998

http://genclikcephesi.blogspot.com

RTCANIN AYAK SESLER

SMET ZEK EYUBOLU

Cumhuriyet

GAZETESININ

OKURLARNA ARMAANDR.

http://genclikcephesi.blogspot.com

NSZ Cumhuriyet ynetimi, sekiz yz yllk yar-dinci, yan-dind bir ierik tayan Seluklu - Osmanl ge leneklerini, uygulamalarn, dnya grn aan bir nitelikteydi. Seluklu devlet adam N i z a m l m l k ' n , 1080-1090 arasnda kurduu Harran, Badat m e d r e selerinin eitimsel egemenlii sekiz yz elli yl sr dkten sonra 1926'da tarihe gmld. Bu, uzun say lan d n e m iinde, Seluklu - Osmanl t o p l u m u eitim k u r u m l a n Avrupa lsnde bir aydn, bilgin, bilge yetitirememitir, bu olay ak, yadsnamayan, tartl m a z bir gerektir. Avrupa, ilerde grlecei gibi, Hum a n i z m a - Rnesans - Reformasyon - Aydnlanma gi bi uygarln deiik doruklarn oluturan drt geli im evresini geride brakt. Oysa Osmanl toplumu y netimi bunlarn birini bile gremedi. Toplumsal kat manlarn kklerini besleyen dinci gelenek, sk sk k lk deitirerek, boya deitirerek yerini korudu, du r u m u n elverililiine gre yzeye yansd, yerin alt na girdi, uygun rty bulmakta gecikmedi. Bu du r u m d a bile an gerisinde kalmay salayacak, a da olanaklar bulmakta da glk ekmedi. Cumhuriyet ynetimi, daha nceden bilimsel - d nsel bir t a b a n b u l a m a d , y u k a r d a n geldi, a n c a k u m u l m a d k bir evre uygunluu da buldu. Direnen odaklarn erei deimedi, Osmanlln zlem duyu5

lan "eriat", gndemden dmedi, son yargy (din ba kmndan) snni eyhlislamn verdii alarda bile alanlara dklerek "eriat isterk" diye haykran s rler, bugn daha rgtl, daha dzenli, ada bulu lardan yararlanarak seslerini duyuruyorlar. Bu durum sayrla varan, tinsel saln bozulmasndan kaynak lanan bir dnce, bir inan bunalmdr, toplumsal boalmalar gerektiren bir sayrlktr. 1950 dnemi Trk uygarl iin saltm bitirilmeyen bir bunal m n yeniden yzeye kmasdr. Osmanl eitimi gr m , ancak Avrupa bulularndan yararlanmay da karna uygun gren, ada klkl " b e y n i sarkllar" ok partili dnemin bir "geriye d n " olana sala yacan nceden kolaylkla grdler, bunu devrimci, ilerici kesim aydnlar gremediler. ok partili dne mi isteyenlerin, C u m h u r i y e t ' i n ilk yllarnda bile pu suya yattklarn, seslerini istemeyerek kestiklerini d nmediler. A t a t r k ' e , devrimlerine dolayl olarak C u m h u r i y e t ynetimine kar kanlarn T B M M ' y e girileri, pek de iyi olmad, zlenen bar, istenen se vecenlik, giderilmeye allan eski krgnlklar umu lan vermedi. Bu d u r u m nden grlmeliydi, grle medi, nedeni de, lkemizin Avrupa'da yaanan drt ge liim, ykseli evrelerinden birini bile geirmeyiidir. Avrupa bu drt byk geliim olayyla gemiini unut mad, yaplan yanl uygulamalarn utancn yaad, ancak bir daha geriye d n m e k istemedi. Oysa C u m 6

huriyct dnemini yaayanlar arasnda, nceden en yk sek grev aamalarnda bulunanlar arasnda eskinin zlemini ekenler, devrim ndan gzleri kamaanlar az deildi, ite ok partili d n e m denilen giriim le balayan yozlamann kaynanda bu etkinlikler var dr. Bugn " e r i a t " isteyenler eskiden de yine "eri a t " isterdiler, bu zlem, bu istem g n d e m d e n d m e di, yarn da, br gn de dmeyecek, ancak ierden balayan rme sesleri anlamsz uultulara dntr m e d e de etkisini gsterecek. Bu toplumsal bunalmn eitimle giderilmesi glemektedir. Trkiye'de ei tim kurumlarnn dnda, gizlilikler iinde srdrlen, oy toplama yznden zerine gidilmek istenmeyen, gizli kurulular da vardr, ne yazk ki bunlarn gl savunucular, besleyicileri, koruyucular T B M M iin dedir. Bunlar " t r b a n " , " s a r k " bandan karp bey nine giydirmi kimselerdir. A n c a k Cumhuriyet yne timi, laiklik, uzun bir sreyi gerektirse bile, an ak na kar olan bu ters giriimlerin ynetime, t m d e n egemen olmasna olanak salamayacaktr, bu an, uluslararas ilikilerin etkinliinden kaynaklanyor. amzda uluslar, ynetimler, evrensel insan zgr lnn denetimi altna girmitir, ada gr ulus lar yarglyor, ada uygarlk uluslar, ynetimleri babo brakmyor.

TARKAT GZL R G T T R slamn douundan, aa yukar, altm yl sonra " m e z h e p " denen kurulular ortaya kmaya balad. G nmzde bunlarn says, irili ufakl 120 (yz yirmi) do layndadr. Bu kurulular (mezhepler) genelde us ilkele rine, tinsel inan birikimlerine gre ikiye ayrlr, baka bir deyile "akla dayanan mezhepler, imana dayanan mezhepler". Bunlar, burada uzun uzadya anlatmann gerei yoktur. Mezheplerden sonra "hadis toplaycl "balamtr. Ebubekir-mer dneminde " h a d i s " de nen peygamber szlerini toplamak yasaklanm, ilk top lanan be yz dolaynda " h a d i s " yaklmtr. Bundan ok sonra, Kuran bugnk biimini alnca, bu ilk yasak kaldrlm. lkin Buhari adl Buharal bir gen (doumu Peygamber'in lmnden 182 yl sonra) bu ie balam, bugn en ok gvenilen kitabn dzenlemitir. Bu ilk ha dis toplayclar alt kii olduundan, yaptlarna "ktb-i sitte (alt kitap)" denir, bunlar da Mslim, Sicistani, Nesai, Kazvini, Tirmizi adlaryla anlr. te bunlar dan sonra, birden bire, yine ran kkenli tarikatlar, yer den ot bitercesine oalmaya balam, gnmzde drt yz (400) dolaylarna varmtr. Bu kurulularn, gn mzde, lkemiz iin en sakncals Nakibendilik dene nidir, on bir kolu vardr (imdi oalmaktadr), bunun ku rucusu ranl Bahaeddin Nakibend'dir, ailesi slamdan nce Zerdt inanlarna balyd. 9

Nakibendilik grnte koyu slamc (eriat), ie rik bakmndan ise lslamla yetinmeyen, Islama kendi an layna gre bir yorum getiren, dahas yeni bir slam di ni kurmay amalayan bir yapdadr. Bu kurulu tapm (ibadet), gelenek, uygulama bakmndan ancak grn te Mslman saylabilir. Osmanl imparatorluu dne minde btn ayaklanmalara nclk eden bu kurulutur. Bunun iki kanad vardr. Birincisi devleti dardan ynet mek, devlet kurumlarnda kendi inanlarna uygun dav rananlar grevlendirmektir. Nakiler, deiik vergiler den oluan hazineyi (Osmanllar'da mali ileri kapsayan, " b t e " denen birikimi kuran odak) " h a r a m " saydkla rndan aylk (maa) almak istemezler. Onlara gre ver gilerin iinde aznlklardan (Mslman olmayan yurtta lardan) alnan vergiler yasakldr, slama gre davran mazlar. Bu nedenle Nakiler, kendi eyhlerinin denetim leri altnda al-verile uramay, ok kazanmay ye lerler. Nakiler, eski Zerdt inanlarna gre gen bi imli barts kullanrlar (erkekleri de, diileri de), bun lar ran'da araf giyerler (kadnlar), Arabistan yrele rinde, Arapa konuulan lkelerde tepeden ayaklara de in inen bir stlk giyerler, buna kimi yerde " c i l b a b " de nir. Arapada " p " , " " sesleri olmadndan "araf", " p e e " szcklerini syleyemezler. Bu iki rt biimi, yanma " c b b e " y i de alarak Sryani inanlarna kar m, bir sylentiye gre de onlardan yaylmtr (Srya10

ni inanlar slamlktan ncelere dayanr). Islamda " d i n adam l a n " diye zel bir topluluk olmadndan, bu tr gi yimler de yoktur. Nakibendilikle Yesevi Tarikat'ndan gelen, dei ik aman uygulamalar olduundan, bir aman bal olan "sark" da benimserler, ancak bu baln dilimle ri i iedir, yan yana deil. Nakilerde kadn eli skmak, kadnla konumak (kendi evinin dnda), ekmei bak la kesmek, sandalyede oturarak yemek yemek, nasl ke sildiini bilmedii hayvann etini yemek yoktur. Onlara gre ancak "lslami usule uygun kesim" geerlidir, bu yzden Nakiler bilmedikleri, tanmadklar kasaplardan et almazlar. Nakiler be " v a k i t n a m a z " dnda, gece ya rlarna dein sren baka namazlar da klarlar, bu onlar iin bir " i arnmas" saylr. Nakiler, hangi koullar al tnda olursa olsun, cuma gnleri evlenirler, nce Kuran okunur, " i m a m nikh" kylr. Nikh kyacak imamn da bu tarikattan olmas gerekir. te yandan Nakilerde sakal gereklidir, yuvarlak biimli olmasna ilgi gsteri lir. Nakiler, eyhlerinin mezarn, trbesini grmeye git tiklerinde sakallarndan birer kl koparr mezar topra nn iine koyarlar, bu, eyhe toprak oluncaya dein ba llk anlamna gelir. Nakilerde, yaknlarndan birisinin ld gece, evde ya da tekkede toplanlr, krk bin, ya da yetmi bin "tevhid" ekilir (eyh yerinde oturur, binbir taneli tebihini alr, her tevhidde birini eker, ya da zel kapta bulunan ince talar birer birer teki kaba ak11

tanr). Burada toplananlar krk ya da yetmi kii olmal dr. Bylece her biri bin tevhid (lilheillallah) eker, sa y eksiksiz uygulanr. Nakibendilik'te evlenmeler de kendi aralarnda srdrlr, bir naki genci yine naki olan bir genle evlenmek ister, kutlu saylr. Nakibendilerde ramazan ayndan sonra da oru tutulur, kimileri zeytinle orucunu aar (iftar eder) sonra yer, tekkeye ekilir. Bu kuruluun en yaygn olduu yre Dou Anado lu'dur. Ar, Van, Erzurum, Erzincan, Malatya, Diyarba kr, Gmhane, sonralar Konya yrelerinde younlatlar. Bu kurulua gre Islamda bulunmayan (balang ta) tm aralar, gereler yasaktr (haramdr), bu neden le koyu Nakibendiler evlerinde radyo, televizyon bulun durmak istemezler. Bu kuruluun baka bir zellii de tm eylemlerinin byk bir gizlilik iinde srdrlme sine zen gstermektir. Bu kurulua bal kimseler, zel likle, yoksul evreleri seer, onlara yardmc olur, giye cek, yiyecek, yakacak verir, parasal balarda bulunur lar. Btn sorun sznden dnmemek, kuruluun ngr d yaam biimini benimsemek, kendini evreden so yutlamaktr. Bir Nakibendi dervii (gizlidir) evresin de kendi gibi dnen, inanan yoksa oradan uzaklama ya alr, kimseye sezdirmek istemez. Nakibendilerin geceleri, gizli ev toplantlar da var dr, bunlar zellikle kadnlar kendi aralarnda dzenler, erkekler tekkeye giderler. Bu nedenle kadnlarn bu ku12

rulutaki etkinlikleri sanldndan oktur. Nakibendiler, aznlkta olduklar camilere de gitmeyi sevmezler. nanm bir Nakibendi iin bilim, eyhin szlerini bel lee yerletirmek, nerilerini, isteklerini eksiksiz yerine getirmektir, bunlar yapamayan kimseye eksik anlamn da " n o k s a n " denir. Nakibendiler yrrken, yere bakar lar, selamlamalar da sa ellerini gslerinin stne ge tirmekle olur. Bir Nakibendi iin ban eerek selam vermek saygszlktr, ba yalnzca eyhin nnde eilir. Bu yzden Nakibendi genleri askerlii sevmezler. Bir Nakibendiye gre lm cezas klla boynun vurulma s sonucu uygulanr, kl yoksa geliigzel bir arala ba kesilir. Ba kesilen kimse " d i n s i z " saylmsa ba yerde top gibi biraz yuvarlanr. Bir ulus Nakibendi inanlarna gre ynetilmiyorsa, eyh Bahaeddin Nakbend'in dnceleri uygulan myorsa oras "darlharb" saylr, orada Nakibendi der vii gizli bir sava iindedir. Nakibendilik'te " z i k r " de nilen zel tren geerlidir, bunu yalnzca " e y h " yne tebilir. Bir yrede " e y h " yoksa, oras "gurbef'tir. Ki mi Nakibendiler namaz klarken avularn aarak sec deye varmazlar, ellerini yumarak yere koyarlar. Bu da in sann iki avucunda, eski saylarla " 1 8 " , " 8 1 " saylar nn bulunmas, ikisinin toplam olan " 9 9 " u n da Tanr nn adlarn (esma-i hsna) yanstmas nedeniyledir. S leyman Hilmi Tunahan byle namaz kldrrd. Bu tr yorumlarn balca kayna, tarikatn kurul13

duu yrede yaayan geleneksel inanlardr. Eski inan lar yeni dine biim deitirerek girer, bsbtn ortadan kalkmaz. Nitekim, ran uygarl pek ileri bir ortamda doamayan Islamm karsnda kkldr, eskidir, byk baarlarn ortaya konduu bir alandr. Islamn getirdik leriyle ran'da ortaya kan eski uygarlk rnleri kar latrlamaz, ran'n insan artan bir stnl vardr. lde adrlarda yaayan Arap topluluklaryla, ran'da Persopolis saraylarn kuran uygarlk dnlsn. Tm sanat alanlarnda byk gelimeler gsteren lkan ran' gzler nne getirilsin. Bu karlatrma islam inanlar bakmndan i ac deildir. Islamm klca da yanarak benimsetmek istediini ran sanat yoluyla, ok kolay baarmtr, ilkada, I onuncu yzylda bile Iran sanat Anadolu'yu, zellikle Urartular etkilemi, BabilAsur-Smer uygarlklar karsnda verimli bir Iran uy garl yer almtr. Iran bu eskilii kkll dolaysyla islam inan lar karsnda eski uygarlyla kendini savunmu, ko rumutur. Nitekim, daha yedinci yzyln bitiminde, es ki Iran-Hind dncesi Islam etkilemekten geri kalma mtr. ran' ele geiren Arap ordular ummadklar bir uygarlkla yz yze gelmitir. Bu artc olay Islamdan dokuz yz yl nce Byk iskender yaam, cn Iran saraylarn ykmakla, yakmakla almaya almtr. Iran, gelien islam karsnda gerilememi, eski inan larnn boyasn deitirerek yeni bir birikim ortaya koy14

mutur. Bu, yeni bir bulu deildi, kkl eskiyi yzey sel yeninin nne karmakt. Iran bunu besledii say sz tarikatla baarmtr, tslam znden vuran, ieriini yorumlarla deitiren byk kurulu ran kkenlidir. Bunlar da ksa srede Anadolu'yu etkilemi, bambaka bir slam ortaya koymutur. Mevlevilik, Kadirilik, Nak ibendilik gibi birbirinden ayr ierikler tayan b yk tarikatn kurucular ran kkenlidir. Mevlana Celleddin, Bahaeddin Nakbend Abdulkadir Geylani kken olarak ranldr. Nitekim bu tarikat incelendiinde, z olarak slamla badamayan bir durumla yz yze geli nir. Mzikli, sema'l, ikili, resimli, insan-Tanr zde liine inanan Mevlevilik'le koyu eriattan yana olan s lamlk hangi inan ortamnda badaabilir, diye sorsak yantsz kalrz. Kadirilik'te inanlarla, Tanrdan sonra Abdulkadir Geylani'ye inanmann, onun yolunda gitme nin gereini savunan, islam inanlarn Abdulkadir Geylani'nin dnceleriyle yourarak yeniden biimlendiren bir anlayla kesin, deimez koullar olan slam inan larn badatrma, uzlatrma olana yoktur. Bu kart durumlar, ran uygarlndan, eski ran inanlarndan, Zerdt uygulamalarndan kaynaklan yordu, deien yalnz yzeysel oland. Bunlara bir de iilik'in yeniden yourduu, yeni bir ran dini durumuna soktuu Islam katabiliriz. iilik girdii yerde, kendine uygun "yeni islam' yaratmakta gecikmemitir. Osman l Devleti, aralkl olarak iilikle yz elli yl savamtr.
15

alas bir olaydr, Osmanl'nn dinsiz (rafizi) sayd, yzelli yl savat, binlerce ba kestii iilik, 1950'den sonra, ksa bir srede, tarikatlar yoluyla Anadolu'ya ya ylm, toplumun en yksek kesimlerinde yanda, savu nucu bulmutur. Bugn gericilik (irtica) diye nitelenen, gizliden gizliye toplumsal kurumlara bile yerleebilen uygarlk d kurulularn tran yanls olduu kantlary la sergilenmitir. Pee, araf, ar eriat yandal ran kkenlidir. Peki, Osmanl'nn Mslman saymad, ey hlislam fetvalaryla " d i n s i z " , "katli vacib" sayd bir din gnmzde slam kavramnn iine hangi yolla, han gi yorumla sokulmutur? Bu aratrmaya deer. Tarikatlar, yasaklanmad dnemlerde bile "birer gizli rgt" niteliindeydi. imdi alacak bir rnek ve relim: Osmanl sultanlarnn ilk Ahilik yandayd (Osman Gazi, Orhan Gazi, Birinci Murad) ondan sonra yalnzca Birinci Abdulhamid'le Drdnc Mustafa Nak ibendi kuruluuna balyd. Osmanl Devleti'nin geri leme, dalma, zlme dnemi bu padiahlar anda hzlanmt. Osmanl padiahlan iinde Kadirilik'le ilgi si olan yoktur. Osmanl Devleti dneminde, yalnz s tanbul'da 65 Kadiri tekkesi, 95 Nakibendi tekkesi var d. Bugn de, Nakibendilik'in, lkemizde en yaygn ol duu illerin bainda stanbul gelmektedir. Yine geen yzylda stanbul'da alan tekkelerin says 450 idi (bk. Enver Behnan apolyo: Mezhepler ve Tarikatlar Tarihi, 1964). Gnmzde de, stanbul'un durumu baka deil16

dir. Bu tekke says, Trkiye genelinde alnrsa binin s tne kar, gizli tekkelerin en yaygn olduu iller arasn da Konya, Erzurum, Erzincan, Ankara birbirinden geri kalmaz. Durum byleyken, gericiliin kaynaklarn ba ka yerlerde aramann, hangi komu devletle balantl ol duklarn soruturmann gerei yoktur. Bu tarikatlarn ierikleri, uygulamalar iyice aratrlrsa, islam inan larndan ok Iran kkenli geleneklerle balaml oldu u kolayca aydnlatlabilir. lkemizde toplumsal sarsn tlara yol aan olaylarn kkenlerine inildiinde, hepsi nin arkasnda Nakibendilik'in nc olduu ok kolay lkla grlr. Bu kurulu, gizli altndan, ok dei ik uzantlar gsterir, nitekim Sleymanclk, Nurculuk, son dnemlerde Aczmendilik hep bu kuruluun dallar dr. Nakibendilik'in zelliklerinden biri de evreye uy maktr, yresel grntler iinde varln srdrmektir.

17

TURBAN IKMAZI Bilen, bilmiyor konuuyor u " t r b a n " denen bar ts konusunda, oysa trban gerekte barts deil dir, erkein kulland sarktr, ada uluslar arasnda, bu giysiye kadn barts diyen yoktur. Alman dilinde " t r b a n " szc " D o u erkeklerinin bal, s a n k " an lamndadr, nl szlk bilgini Kluge'nin "Etimologisches Wrterbuch der Deutschen Sprache" de byle ya zar, bunun Farsa "dulbend"ten trediini syler. emseddin Sami, nl "Kamus-i Fransevi"sinde bu szc n Franszcaya Farsadan,"dulbend"ten getiini "sa rk, imame, lale" anlamna geldiini bildirir (lale, sark biimli bir gs asksdr). Yine emseddin Sami'nin nl "Kamus-i Trki"sinde byle bir szck yoktur, an cak yakn yllarda, bu nl yapt bugnk Trkeye ak taran, Prof. Dr. Mertol Tulum bakanlnda bir kurul, bu yaptta bulunmayan " t r b a n " ona eklemi, "ince tl den yaplm kadn barts" yorumunu getirmitir, bu hangi bilimsel ahlak kuralna uyar bilemeyiz, italyanca, Ispanyolcada " t u r b a n t e " diye geer, erkek bal diye aklanr. Prof. Fahir Iz'in dzenledii tngilizce-Trke szlkte " t r b a n " kadn barts anlamnda aklanr, bu yenidir, " t r b a n " m kadn bal anlamnda alnma ya balad evrelerden sonradr. Arapada " t r b a n " top rak anlamna gelen " t u r a b " n ouludur (topraklar), bu nun " t i r b a n " biiminde sylenii de vardr. Osmanl d neminde " t r b a n " yoktu, bilinmiyor.

19

Bu ksa aklamadan sonra olayn zne girmeye, hangi amala yaygnlatrldn anlamaya alalm. Trbann dinle, Islamla, kadnla bir ilgisi yoktur. Bu ba lk, lkemize 1960'h yllarn ardndan, rtl bir dn ceyle girmitir, ran kkenlidir, ancak Iran dilinde by le bir anlamda kullanlmaz, sylenii Bat kaynakldr. Trban, kadn barts deil, bir "tarikat" simgesidir, zellikle Nakibendiler arasnda tutunmutur, stelik an lam bilinmeden. Krsal kesimlerde, yurttalarmz bu nun ne adn, ne de kendini bilirler. Islamda rtnme vardr, ancak kadnn bartsnn biimi, boyas, rtn biimi belirtilmemitir. Kuran'm "Ahzab Suresi"nde kadnlar iin "rtnn, iffetlerinizi koruyun" denmektedir. Bundan da, bartsnn bir ko runma arac olduu aka anlalmaktadr. Yine Ku r a n ' m " N u r Suresi"nde, "rtnn, bartlerinizi iki yakanzdan aa sarktn" anlamnda yorumlanan bir blm vardr, orda da renk, biim belirtilmemi, yalnz ca " r t n m e " sz konusu edilmitir. rtnme, islam di ninde nemli uygulamalardan biridir, ancak belli bir bi imi, bartsnn toplumsal bir belirleme anlamnn gndeme getirilmesi sz konusu deildir. Islamda r tnme ak bir korunma arac olmaktan teye geemez. rtnmeyle ilgili hadisler (Peygamber szleri) oktur, ancak onlarda da kesin, tm kadnlarn benimsemeleri gereken belli kesin bir biim, dahas bir " n i f o r m a " ni telii yoktur. te yandan " t r b a n " bir "islam rts" an-

20

lamnda da yorumlanamaz, nitekim gnmz Arabis tan'nda bu biimde yaygn bir rt uygulanmyor. u soru ok nemlidir: " T r b a n " bir "slam rt s " diye anlalrsa, yle anlalmas gerekirse, bu rt uygulama alanna konmadan nce Trk kadnlar " M s l m a n " deil miydi? yle saylmayacaklar m? Peygam ber dneminde byle bir rt var myd? Varsa ad ney di? Araplar o alarda buna ne derlerdi? Bu sorunun bi ricik yant, azn teye beriye ekerek samalamaktr. " T r b a n " m slamla, Islamn byle bir rtyle ilgisini saptamak iin bu dini birazck bilmek, renmek gere kir. slam dininde " s a r k " yoktur, nitekim Arap dilinde " s a r k " anlamna gelebilecek bir szck yoktur, Pey gamber anda "sark" bilinmezdi. Bu balk EmeviAbbasi dneminde, halife saraylarnda, konaklarnda beki, gzc (muhafz) olarak grevlendirilen aman inanlarna bal Asya Trkleri araclyla Mslman lar arasnda yaylmtr, "sark" bir aman baldr, aman "yo/yu" trenlerinden kalmadr. slamda, balangta rtnme gerekimi yoktu. Pey gamber, kadnlar, arkadalar, eleri Mekke'den Medi ne'ye gerken, yolda kart inanllar kadnlara szle sa tamlar, bunun zerine slamda rtnme gerei ng rlm, bir sylentiye gre olay byle balamtr. An cak Arap dilinde " p " , " " sesleri olmadndan " p e e " , "araf" da yoktur, bu szckler sonradan Farsadan
21

alnmtr. Bu nedenle Araplar bu rtleri bilmezler, ad larn bile syleyemezler. Bugn, lkemizde tartma ko nusu yaplan, yle srdrlen, srdrlmesinde yarar grlen bu rtnn de, onu kullananlarn da islam dini nin zyle en ufak bir ilgisi yoktur. "Trban inan ara c " olamaz, bunun kart Islamn zne aykrdr. Bu r t dine sonradan sokulmu bir sapmadr (bid'at), baka bir anlam, yorumu yoktur. islam dini kadnlara, kzlara toplumsal kurumlarda, kesinlikle yer vermemitir, erkeklerle eitlik tanmam tr. Nitekim slam uygulamalarna gre kadn mft ola maz, imamlk edemez, minareye kp ezan okuyamaz, kaymakam, vali, bakan, dahas kamu kurumlarnda g revli olamaz, kadnn balca grevi evinin iindedir, ei ne ballktr. Peki, "trban" bir inan simgesi sayan kz larn yksekretim kurumlar, mam-hatip okullarnda ne ileri vardr? slam dininin, Kuran'n kendilerine ver medii bu yetkileri nereden, kimden alyorlar? slamn kayna olan Kuran'da byle bir yetki tannmazken, Tan r byle bir bildiri, buyruk vermemiken, Tanr'nn yap madn, yine Tanr adna yapmaya kalkmak dinle ba dar m? slam dinine gre Tanr'nn buyurmadn, Tanr buyurmu gibi gstererek, Tanr'ya baka bir nite lik yklemek su deil mi? (stelik ok ar su.) Sk nca " B e n inancm gerei trban takmyorum" diyen bu yksekokul rencisine soralm: Kzm sana Tanr toplumsal kurumlarda, erkekler arasnda grev alma yet-

22

kisi verdi mi? Bu sorunun yantm niversiteli kzmz deil, slam bile veremez. Bunun yantn Kuran'la, slamla yetinmeyen, slamn zne aykr den uygula malarla toplumsal inan bunalm yaratarak kar sala yan Nakibendi yanda verebilir, o da Mslman say lrsa. slamda "frka" (imdi parti deniyor) yoktur, ger ek bir Mslman "parti/frka" kuramaz, blclktr, araya ikilik sokmaktr. Oysa slam btncldr, evren seldir. Peki, Kuran'm uygun grmedii, sulad bir gi riimle, bir kurum oluturmak (parti kurmak) hangi din sel ilkeye, kaynaa dayanyor? Bu da yantszdr. Bir din, douundan 1400 yl sonra srekli tartma lara konu oluyorsa ona balanmak us ilkelerine aykr dr. Us, kendi lleri iinde, kesinlik, tutarllk ister. Cenneti sevmem iin cehennemi nme sren bir dinde sevecenlik, insan deerlerine sayg yoktur. Bu tutum, o cuklara ac ilac iirmek iin bardan kylarna bal sr meye benzer. Dinde yeterlilik duygusal eilimler zeri ne kurulursa, zaman ak iinde, duygulardan daha hz l bir deime ortaya kar. slam anlamak, slamn d nce tarihindeki yerini, baarlarn saptamaya dayanr, bana slamla ilgisi olmayan bir rt ekmeye deil. l kemizde, slam anlamak iin baka dinlerin okutulma s, onlarla slam arasndaki gr ayrlklarn, ortak so runlar renmek, tartmak gerekir. Nitekim bilgelik, iyilik, gzellik, doruluk, erdem, yardmseverlik, ar-

23

ballk, eitlik, sevgi, sayg gibi evrensel insan deerle ri btn dinlerde vardr, bunlar Islamn zel bir buluu d i y e gstermek yanltcdr, saptrcdr. lkemizde 1950'den bu yana yaplan, uygulamaya konan da budur. Burada, zellikle Cumhuriyet ynetiminin getirdii ye niliklere, onun kurucusunun kiiliinde sakl devrimci lie kar bir eziklik sz konusudur. 1950 ynetiminin kurucularnn hepsi yerdikleri ku ruluta, daha nceden, yksek grevlerde bulunmu yet kililerdi. Halkmz, onlarn eskiyi sulamalar karsn da, kendilerine soru sormay bilmiyordu, onlara "Yerdi iniz: ktlkler yaplrken siz yksek grevlerde deil miydiniz?" demeyi bilmiyordu. Onlar da bu durumdan ok iyi yararlanmay bildiler, halk smrdler, yozla m a n n ilk admlarn atmann yakksz rneklerini ver diler. Bilgisizlik karsnda sorumsuzluu gizlemeyi ok iyi becerdiler. Bugn, slam inanlar adna, " t r b a n " savunanla rn hangisinin anas,bacs, ninesi kynde bu rty kullanmt? Dahas bu yksek yetkililerin hangisi bu szcn ak anlamn, kkenini, geli yolunu biliyor? te burada ok ak seik bir yozlatrma vardr. lkin unu bilmek gerekir: Bu rtnn slamla, dinle, inanla en ufak bir ilgisi yoktur, vardr diyenin slam inanlar n rendii, bildii sylenemez. Gnmzde slam inanlarnn yaygn bir tartma k o n u s u olduu aktr. ' kullara konulan "din dersleri"
24

bunun ak kantdr. Soralm, hangi dinin dersleri? Han gi ahlak retisi? stelik konunun daha gln yanlar gzlerimin nnde srtmaktadr. slam dininde Hanefi, Hanbeli, Maliki, afii olmak zere drt "Snni mez h e p " , bir de "ii mezhebi" vardr. Bunlarn uygulama lar birbirine benzemez. Szgelii Maliki inanlarna g re kpek "temizdir" itii suyla aptes alnr, oysa Hane fi inanlarna gre bunun tersi geerlidir. imdi bu drt "Snni mezhep"te namaz, oru, zekt, hac, tze (hu kuk) birbirine uymaz, hepsinde baka bakadr. Oysa hepsi de Kuran'a dayand kansndadr. Szgelii bir afii inancna gre aptes alm bir erkein etei kadnn giysilerine deerse aptes bozulur. Peygamber'in bir "hadis"ine gre namaz klarken, bir erkein nnden do muz, eek, kadn geerse namaz bozulur. Burada, kad n ok ycelttii sylenen, savunulan bir dinin kadna hangi gzle bakt aktr. " T r b a n " gerekte bir din sorunu, rtnme sorunu deildir, kimi kar odaklarnn, zellikle " t a r i k a t " de nen smrc kurulularn yarar aracdr. Baka bir an lamda, bu rt, ada toplumda bir aalk duygusu nu gizleme aracdr. Bize kalrsa, bu konuda bir "ruhsal bozukluk" gndemdedir. Nitekim tarihte, zellikle top lumsal bunalm dnemlerinde, bylesine "ruhsal denge sizlikler" in yaygnl ok grlmtr. Genler toplum sal doyumsuzlua uramtr, hepsinde bir gelecek kor kusu, yaam kaygs vardr. Bu kayg, bu korku genle25

ri gvensizlie, doyumsuzlua srklemitir, burada din erek deil, geretir. Duvarlarda, alanlarda "Kurtulu slamda" sylem leri ieren yazlar grlr. imdi hangi kurtulu, slam kimi kurtard? sorusunu sorarsak aknlk verici durum larla karlarz. Bugn, yeryznde, bir milyar dolayn da Mslman halkn yaad syleniyor. Bunlar arasn da, Tanr'nn kendisine verdii yeralt kaynaklarn, zen ginliklerini kendi rettii aralarla ileten, iletebilen bir slam lkesi bilinmiyor. Ortadou bunalmlarnn bal ca nedeni de bu yeralt kaynaklardr, " p e t r o l " denen b yl nesnedir. Bakalm Suudi Arabistan, Krfez Emir likleri, Kuveyt, Cezayir, Pakistan, ran, Afganistan, M sr gibi.ou "petrol zengini", saylan lkelerde ada bilimin, tekniin deil yannda, arkasnda bile yrye cek topluluk (slam) bilinmiyor. ngiltere, Amerika, Al manya, Fransa, talya ile teki Avrupa lkeleri bu slam topluluklarn ylesine kolay, ylesine ucuzundan smryor ki Tanr'ya inanm bir kimsenin buna gleryzle bakmas olanakszdr. Bugn, dnyann Mslman lkeleri arasnda, ken dini kurtarm, zellikle kadn sorunlar konusunda hep sinin nne gemi lke Trkiye'dir, Atatrk devrimle ridir. Oysa, ada yetkileri kazanm kadnlarmzn balarna bu niyd belirsiz rty ekerek devrimle re, Atatrk'e kar kmalar tinsel bir bunalm dnda aklanamaz. " T r b a n " da vurmu, ierikten yoksun,
26

grn kurtarma, bakalarn kandrma arac olmak tan teye geemez, bu nedenle bir inancn deil, kayna yeterince aklanamayan bir bozukluun, dengesizli in simgesidir. Bu dengesizlik kiisel bilin yetersizli inden kaynaklanyor. slam bilime byk nem verir diyenlerin de, nerdeyse hepsi yalan sylyorlar, kavramsal kandrmacalarla evreyi oyalyorlar. yle: slam bilime, sanata byk nem veriyorsa hangi slam lkesinde ok gelimi bir fizik, tp, kimya, gkbilim, teknik; felsefe, resim, yontu, mzik, seramik, tiyatro, bale gibi yarat trlerinde gz doldurur bir ilerleme, bir baar vardr? " T r b a n " n gerekte bir inan sorunu olmadn vurguladktan sonra, bu aracn kadnlar savunma, koru ma amacn gtmediini, eskiye, ypranma, gn ge mie, deerden dme ynelmenin simgesi olduunu da syleyebiliriz. Bu rt bir sayg, sevgi arac deil, bir stnlk salama, toplumda gsterie, grne yne liktir demekte bir elime, saknca yoktur. Bu rt yeni lie, ada uygarla kar sinsi bir direnmenin grntsel rneidir. Bir yandan Islamn btn kurallarna uy may, slama uygun bir yaam biimini savunacaksn, te yandan slam lkelerini bir smr oda diye gren, aa layan, ezen, kmseyen Bat uluslarnn en ileri bu lularndan yararlanacaksn, buna "slama hizmet" ad n koyacaksn. Peki, "Hristiyan Bat Kulb" bu a da aralar yapp satmasa, bizimkiler slam neyle sa27

vunacak, ona neyle " h i z m e t " edeceklerdi? Yoksa "slam hizmetsiz" mi kalacakt? Bunlar savunanlarn ne denli tutarszlk iinde yuvarlandklarn grmek kolaydr, siz onlarn syledikleriyle yaptklarn, nerdikleriyle uygu ladklarn karlatrn dnsel yozlamann esiz r neklerini grmekte glk ekmezsiniz? " T r b a n " konusunda baka bir yutturmaca daha var: Bu rt kadnn deerini ykseltiyor, ona toplumsal ki ilik kazandryor. Yalann bylesi, tinsel denge bozuk luunu vurgular. nsanlar, kadnlar "trban"dan ok n ce vard. slam inanlar bu rtden bin drt yz yl n ce domutur, yirmi otuz yldr bu balk kullanlyor. yleyse daha nceden kadnlarn deeri, kiililii yok muydu? Grlyor, konuya ne yandan baklsa, ne yan dan yaklalsa, insan deerleri adna, utan verici grn t sergileniyor. insan denen varlk, ister erkek, ister dii, bakasna giydiiyle, omuzlarna astyla deer kazanmaz, deer gnlk giysilere benzemez, onlarla llmez, deer in san varlnn zyle ilgilidir, klyla deil. Bu nedenl e , " t r b a n " giyen daha ok deerli, giymeyen daha az deerlidir demek lgnln, bilin bulanklnn baka bir gstergesidir. Burada, yine rtnmeden kaynaklanan, bir kadn de eri, kadna sayg sorunu gndeme geliyor. Ar dinci lere gre slam dini kadna, ana olarak tarihte grlme dik, benzersiz bir sayg kazandrmtr. Bu da bir kandr28

maadr. Ana olan kadna gsterilen saygnn kkenin de " a n a " nitelii yatmaktadr. " A n a saygs" slam inanlarndan binlerce yl ncedir, islamlkla ilgisi yok tur. Szgelii, bugn elimizde, anaya gsterilen saygnn somut kantlar olan yontular vardr. " K u b a b a " , "Kbel e " bir "ana-Tanra"nn addr, 10 7000 (yedi bin) y lndan kalma, topraktan yaplm yontular vardr. Ona adak sunulur, adna trenler dzenlenir, sayg gsterilir di. Bu Tanra evin, kadnn, ocuklarn koruyucusudur. Saygnl da bu koruyucu niteliinden gelir, islam di ninde "cennetin anahtarlar anann ayaklar altndadr" denir, anaya saygnn en gzde anlatm saylr. Peki ana olmayan, ocuksuz kadnn durumu nedir? Anaya veri len Tanrsal deeri kadn soyuna yklemek de yzeysel bir kandrmacadr. Uygarlk tarihinde, insanlk tarihin de anaya sayg gstermeyi buyurmayan, bir erdem kura l vurgulamayan bir din yoktur, en ilkel saylan, en geli memi inan kurumlarnda bile " a n a " saygndr, kutsal dr. Toplumumuzda, zellikle 1950'den sonra yzeye vurmu, deiik arplmalar gsteren, genellikle de es kiye sarlmay nemli bir geliim sayan eilimler vardr. Bunlarn iinde ada akmlarla, yeniliki giriimlerle ilgili olan yoktur. Toplumumuz bir deerler bunalmna srklenmi, eskinin deersiz diye dlad birtakm gi riimler yeniden deer oda durumuna getirilmek isten miti. imdi, bunun gldrc rneklerini, Osmanl Dev29

leti'nin gcnn doruuna ulat onaltnc yzylda, Kanuni Sleyman dneminde tartlan rneklerini g relim. Bunlar btn Osmanl tarihlerinde vardr. Bu tar tlan konular unlardr (birka): Firavun Allah'a inan m m, inanmam m? Hzr Aleyhisselam yayor mu, yaamyor mu? Peygamberin miraca k maddi midir, manevi midir? (Miraca k tinsel mi, yalnz Peygam berin ruhu mu yoksa gvdesi de mi miraca kmtr?) nsann tini gvdeden nce mi yaratlm, sonra m? Ruh gvdenin neresindedir? Cehennemde ceza grecek olan ruh mu, gvde mi? Bu rnekleri geliigzel bir dnceyle semedik, Kanuni dnemi yazarlarnn yaptlarn okuyun, grr snz. imdi, bu yazda anlatlanlarla, Kanuni dnemin de tartlanlar arasnda ak bir eilim benzerlii gr memek elde deil. Uygarlk insan soyuna uzayda mutlu bir yaam lkesi yaratmaya alrken bizim genlerimiz, balarn trbanla rtmezse salarnn ylan olup cehen nemde boyunlarna sarlacaklarna inanabiliyorlar. Biraz dnelim, bir kadnn banda ka tel sa vardr, bunla rn hepsi ylan olsa nereye sar? stelik cehennemde y lann ne ii var, cehennem sulu insanlar iin, hayvanlar iin deil.

30

KARANLIIN YKSEL 12 Eyll dneminin dnsel alanlarda yaratt t kenmilii glle dntrmek iin kart grl odaklarn gelimesine olanak saland. Bo balarn do lu grnme zlemiyle gndeme getirdikleri an d na taan uygulamalar, insan deerlerinin tesinde, ken di dk niteliklerine yarar biimde etki odaklar bul makta gecikmedi. Szgelii "dinsiz devlet o l m a z " gibi utan verici bir savla "anayasa"lar dzenlendi, zel b lmler eklenerek, yneticilerin boluu dorultusunda uygulama kurallar yrrle kondu. "Dinsiz devlet ol m a z " ne demektir? Hangi devlet dinli, hangi devlet din sizdir? Devletin dinliliinin lleri nelerdir? Dinli dev let hangi uygarlk ilkelerine gre kurulabilir? Bu soru larn hepsi boluktadr. Devlete din gerekirse, devletin iinde yaayan btn yurtalarn hangi dini benimseme leri gerekir? Devlete vergi, orduya er gnderen yurtta lar, bu grevleri, hangi din llerine gre yerine getir me gereindedir? Bu sorular da yantszdr. Uygarlk tarihinde, devlet dinin koruyucusu olmu tur, ancak din kurucusu olmamtr. Din, belli bir evre nin yaratt koullarla, yine belli bir evrenin toplum sal olanaklarna gre dzenlenir, bu dzenlemede dev let ynetiminin etkisi, katks olursa, din kendi zgrl n yitirir, bir yasa nitelii kazanr, o durumda da din olmaktan kar. 12 Eyll yneticileri bu gerekleri anla31

yabilecek durumda kimseler deildi, yarattklar eliki lerin arkasnda gelecek korkusu saklyd. Bu korku, bi im deitirerek " d i n koruyuculuu"na dnt. Nite kim, durup dururken, anayasaya . . . " d i n " kavram sokuluverdi, din retimi devletin toplumsal gr gibi ser gilendi. Bu anlayn, bu sergilemelerin en somut olarak din ilkelerine dayanan " p a r t i " birlikleri oluu verdi, sz gelii RP byle bir grn, tabana yansmayan, dini "devlet d i n i " diye grmenin yanlgs iinde olutu. Ca miler birer "politika oda" durumuna getirilerek, din bi reyin gnlnden alanlara dklverdi, bir kar, bir ka zan arac olmakla da kalmad, toplumsal birlik biimi ni alverdi. zellikle Nakibendilik denen koyu "eriat" yanl s, ran kkenli "tarikat" kimi devlet grevlilerince bes lendi, glendirildi. Gelir kaynaklar yasal kurumlarn nne geti. Oysa btn tarikatlar birer rgttr, belli amalar vard, islam dininde "tarikat", " m e z h e p " gibi kurulularn birine bile yasal dayanak verilmemitir. Ku ran'da, hadislerde (Muhammed'in azndan kt ileri srlen zdeyilerde) tarikata yasallk tanyan bir b lm, bir anlatm yoktur. Tarikatlarn, mezheplerin do masnda balca neden iran'dr. Eski bir uygarln yara tcs olan Iran, inan bakmndan, islam dininin ierii ne aykrdr. Iran uygarl byktr, eskidir, kendi do u ortamnda zgndr, islam dini ise dar, gelimemi, verimsiz, llerle kapl bir yrede domu, zellikle Tev32

rat'n deiik bir yorumu olarak ortaya kmtr. Bu di nin gelimi bir uygarln egemen olduu ortamda do yurucu, inandrc, gven verici bir ierii yoktur. Gerek Kuran, gerekse hadisler incelendiinde, kadn-erkek ili kilerine arlk verildii, kadnn bir " i n s a n " deil, se vime, doal ilikilerde bulunma arac olduu kolayca anlalr. Nitekim, "Sahih-i Buhari"nin birinci cildinin sonunda yer alan blm okunduunda, kadnlarn ay ba durumlarnda bile ne yolla temizlenmeleri gerekti ini Muhammed'den aka sorduklar grlr. Kadn, bir topluluk iinde, ayba olduunu, dlyatann ev resine bulaan kann ne yolla temizleneceini, ok ak bir dille Muhammed'den sorar, yantn alr. Yine bu ya ptta, M u h a m m e d ' i n bir gecede dokuz kadnla yatt, onda otuz erkek gcnn bulunduu sylenir. Baka bir hadiste, Muhammed'in dkln kardktan sonra, si linmek iin, yanndaki arkadalarndan ta istedii yazldr. te yandan, Muhammed'in dkln dker ken arkasn Kabe'ye dnd, bu nedenle ayak yolun da arkasn Kabe'ye dnerek gereksinme gidermenin su olmad bildirilir. Muhammed'in yaad dnemde, iinde bulundu u toplumda kadnlar araf, pee bilmezdi, o gibi giy siler o toplumda yoktu. Ayrca, sark, cbbe gibi giysi ler de yoktu, bilinmezdi. Nitekim Arap dilinde bu giysi lerin karl olabilecek szckler yoktur. Hadis topla yclarna gelince, bunlar da Arap deildir, yalnz Nesai
33

(830-915) Mekkelidir, teki be kii ranldr (Buhari, Sicistani, Tirmizi, Kazvini, Mslim) hepsi ranldr, hepsi Muhammed'in lmnden 180-200 yl sonra domu tur. Bu nedenle hadislerin ou tartmaldr, yalnzca bellee dayanr. te yandan Kuran'n zgnl de tar tmaldr. Muhammed'in lmnden sonra, Halife Os man dneminde toplatlp dzenlendii, birok hafzn belleine bavurulduu, karlatrmalar yapld, de ri, kemik, tula ta gibi gerelerin zerine yazl "ayet l e r i n karlatrlarak incelendii sylenir. Bugn eli mizde bulunan Kuran dank blmlerden oluturul mu bir btndr, ancak kesin deildir. Nitekim, rnek alnan, dayanlan en gvenilir yazmann, mer'in kz, M u h a m m e d ' i n kars Hafza'da (605-665) bulunduu sonradan elinden alnp yakldn en gvenilir slam kaynaklar bildirir. Bu yazma neden yaklm, hangi d ncelerle ortadan kaldrlm kesin deil. leri srlen biricik neden, gelecekte birinin eline geerse kuku uyan drr, o yzden ortadan kaldrlmaldr biiminde tutar sz bir ierik tar. Ancak, uras aka biliniyor: Kuran, elimizde bulunan biimden bambakayd, dzenlenir ken birtakm deiikliklere uratlmtr. ran dncesinin slam karsndaki stnl, kkenlilii nemli bir etkendir. Arabn yalnzca yresel inan gereksinimlerine yant veren slam ran uygarl nn yaratt grkemli ortamda ncl duruma geeme mitir. te "iilik" denen inan dzeninin domasnda
34

balca neden slamn bu ieriksel yetersizliidir. Bu gn, zellikle RP'nin dayand Humeyni anlay, ger ekte slamm zne aykrdr. Osmanl mparatorluu "ii ran "la, aralkl olarak, yz elli yl savamtr. Sn ni Osmanl eyhlislam, ii ran ahlarn " s a p k n " , "rafizi", "kzlba", " d i n s i z " diye sularken, yine Sn ni olduunu ileri sren RP topluluunun gemii unuta rak, balangta iiliin ieriinden beslenen Humeyni ynetimine ynelmesi ok anlamldr. Bunun nedeni de, bu gibi ortamlarn domasna olanak salayan, dini salt ortamndan kararak alanlara srkleyen 12 Eyll ka ranl, yozlaml olmutur. 12 Eyll sorumlularn, gerekte sorumsuzluun baboluunda, btn ada gelimelere ters den bir dorultuyu benimsemeleri, tinbilim bakmndan doaldr. Dnsel alanda, en ufak bir baar gsterme yeteneinden yoksun bir topluluun, ordu gcne dayanarak yeterli grnmeye abalamas aalk duygusunun arl altnda ezilmekten baka bir anlam tamaz. Bunu, Kenan Evren'in yaymlad an larndan anlamak kolaydr. Bu anlarda sergilenen tutar szlk, kiisel bilin bulanklnn, ezikliinin esiz r neidir. Bir yandan ileri, ada grnme abalar, te yandan da szcklerden korkmak, rkmek, kurtuluu or du gcnn arkasna snmakta bulmak, sonra Marma ris'te bir koruyucu birliin denetimi altna girmek, yurt talar arasna katlmamak. 12 Eyll ynetiminin RP gibi baka gerici, devrim35

lere kar eskiyi savunucu kurululara yaama alan ya ratan giriimleri, uygarln en gelimi anda bile ba n iinde bilimsel birikimlere deil de omuzlarda ta nan ordu aamalarnn imlerine dayanmas, Kurtulu Sava'n kazanm, amzda bir ei daha grlmeyen devrimleri gerekletirmi bir toplum iin ok mu ok utan vericidir. ANAP'n yaps, ilerlik biimi, kurulu ilkeleri yan tutmayan bir anlayla incelendiinde, 12 Eyll yneti minin, Ortaan bile gerilerine giden, bir dnceye saplandn gsterir. Ynetimi eline geiren bu 12 Ey ll rn ANAP, 12 Eyll Anayasas'na dayanarak, Tr kiye Cumuhriyeti'nin temel ilkelerini deitirmi, dev letin varln pekitiren dnsel odaklar yrrlkten kaldrm, devlet-din birliinin en gln rneini ver mitir. 12 Eyll Anayasas, halk-devlet ilikisini din-devlet zdeliinin denetimi altna vererek yozlatrmtr. slamclarn savlarna baklrsa, slam dini bilime, sa nata, uygarla, tzeye, yasaya en ok deer veren bir ku rumdur. Oysa btn slam lkelerinde srdrlen uygu lamalar nda sorunlara yaklalrsa, bsbtn tersinin benimsendii grlr. Bugn hangi slam lkesinde, a n uygarlk anlayna, bilim dizgelerine uygun, verim li bir gelime vardr? Hangi slam lkesinde fizik, kim ya, tp ila retimi, teknik, felsefe, dirimbilim, tinbilim, toplumbilim, tarih gibi daha ince baar alannda vn lecek bir gelime gzlenebilir? slam dininin kadna b36

yk deer verdii, onu ycelttii ileri srlr. Peki top lumun hangi aamasnda, hangi uygulama alannda kadn-erkek eitlii, kadnn yceltildii ne srlebilir? RP'li kadnlarn (bir bilim kurulunun aratrmalarna g re, gazeteler aralk 14-17) yzde seksenden yukars "ka dnn grevi ocuk yetitirmektir" demi, erkein kad n dvebileceini savunmu. Bu sav Kuran'dan kaynak lanyor. Peki, dourmak, yavru bytmek, gelitirmek doada yalnz kadnn ii mi? Grevi mi? Doada yav rusunu dourur dourmaz kaldrp atan, bakmayan, kollamayan, onunla ilgilenmeyen ka yaratk tr vardr? Ana olmann, doal bir anlam da yavrusunu, belli bir s re bakmak, yetitirmek, kollamak deil midir? Bir kedi, bir kpek, bir akal, bir tilki, bir kurt, bir domuz, bir ge yik, bir arslan dourduu yavruya bir sre bakmaz m? Douruculuk toplumun deil doann verdii bir yeti, bir grevdir, d o u m gcnn kayna toplum, ynetim de ildir. Kadn, yalnz dourup ocuk bakmakla grevli sayarsak, teki dii yaratklar tesinde, bir insan olarak, deeri, ayrcal kalr m? te 12 Eyll ynetiminin ge litirdii toplumsal anlayta, aile dzeni, kadnn top lumdaki yeri byle nitelenir. amzda btn tek Tanrl dinlerde bir deime, bir bakalama grlmektedir. Bu durum bir gelimenin, ilerlemenin da vurmu grnts deildir; dinin ayak ta durabilmesi iin an bulularndan yardm istemesi gizlice onlarn koruyuculuu altna snmasdr. Nite37

kim, zellikle giyim kuam bakmndan, ada kla kar karak sark, cbbe, pee, alvar, araf, bart s giyenlerin nerdeyse hepsinin ada donanml konut larda oturduklar, oturmak istedikleri, ada bulular dan (tp, teknik, ara-ger bg.) yararlanmada artc bir yarmaya girdikleri gzden kamamaktadr. Batya y knme (Bat taklitilii) diyerek alanlara, yollara dk len bilinsiz gericilerin hangisi ada bululardan ya rarlanmyor, "gvur ii" dedikleri ara-gerelere sarl myor? Dahas, bu Mslman geinen bilinsiz srle rin hangisi " d o l a r " , " m a r k " , " s t e r l i n " gibi yabanc ak elerin tutsa deildir? Son yresel seimlerde, kimi blgelerde RP byk bir baar salam gibi gsterili yor. Bu bir kandrmacadr. Seim blgelerinin toplum sal aamalar, inan yaplar, yaama biimleri yansz bir tutumla incelensin, btn baarnn araf-pee-sark-cbbe-barts gibi giyimlerden kaynakland ko layca grlr. RP ile benzeri kurulularn kazanc, baa rs bilin ndan yoksun kalmay slamn bir beceri si, ze degin tutumu sayan anlaytadr. Ar dinci ki i, varlkldr, alveriidir. Eczane, salk evi, saltm kurumu amtr, kurumun giriinde, kapnn stnde "ihlas","tekbir", " t e v h i d " gibi Arapa, dinle ilgili sz ckler grlr. Bu kii, kiiler dinden yararlanr, ancak ieri girip alverie balaynca " K D V fii" vermedik leri, atlatmaya altklar grlr, bunu hepimiz yayo ruz, gryoruz gnlk ilerimizde. slam dini "malnn

38

krkta birini zekt olarak vereceksin, krk devesi olan bir deve yavrusu zekt diye vermelidir" kuraln getirmi tir. Bugn, bu din kuralna uyan, islam dininin be ko ulundan (namaz, hac, zekt, oru, tevhid) biri olan " z e k t " grevini yerine getiren ka dini btn Mslman vardr? slam dininde cami, mescit gibi tapm odaklar (iba det yerleri) gsteri iin deil, gereksinme sonucu yap lr, kullanlmak iindir, kazan salamak, gelir edinmek iin deildir. slam dininde undan bundan yardm top layarak, ake dilenerek "ibadet yeri" yaplmaz, byle bir kural yoktur. Oysa gnmzde gsteri iin yaplyor bunlar, 12 Eyll ynetimiyle bu tr yaplarn yapm hz landrlmtr. stanbul'dan Van'a, Trabzon'a giderken byk yollarn kylarnda, sal sollu dizilmi camiler ot biter gibi ortaya kmaktadr. Oysa, cami insanlarn yo un olduklar, namaz klmak gereksinimi duyduklar yer lerde yaplr, Mslman grnmek iin deil. Yol ky larna dizilen camilerde, ounlukla le-ikindi namaz lar klnyor, sonras bo. Bu grev yerlerinde alan larn hepsi devletten aylk alrlar. Bir gnlk namazlarn sresi iki saati bulmaz. Grevli, aralkl olarak, gnde iki saat camide kalr, teki alma sresini alveri ye rinde geirir. Peki bu davran tslamn zne uyar m? slamda akeyle namaz klmak, akeyle Kuran okumak var mdr? Yoktur (eyhlislam Ebussuud Efendi'nin bu konuda yasaklayc fetvalar vardr). .

39

12 Eyll ynetimiyle gelen tutarszlk arasnda bir de "vakf" kurma yans balamtr. Yalnz stanbul'da kurulan bu " v a k f l a r n says yzn stndedir. Bu kurululann en byk, en varlkl blm dine dayaldr. Bunlar arasnda "lim Yayma Cemiyeti" gibi ok geni bir alana yaylan, saylav, bakan, genel mdr gibi toplu mun en yksek grev aamasnda yeleri bulunan kuru lu olduka ilgintir. Bu kurulu "ilim"den ne anlyor? Anlad ak: Yalnzca slam diniyle ilgili konular. Pe ki, bir ada, bir toplumda " i l i m " denince yalnz dine degin sorunlar anlalrsa, bu kurulular ayakta tutan kaynaklarn, o kaynaklar ellerinde bulunduranlarn ya ama biimleri ne olmaldr? Benimsedikleri syledik leri slam dininin koullarna uygun bir yap deil mi? imdi soralm, bunlardan hangisi Islama uygundur? Ev lerin donanm, tatlar, alveri olanaklar, iletiim aralar arasnda Islamn rettii var m? Konuyu biraz daha geniletelim, devletin genel btesini oluturan ver gi dzenine geelim. Devlet ufakl bykl btn iletmelerden, iyerle rinden vergi alr. Bunlar arasnda yasaya dayal genelev ler, kumarhaneler, meyhaneler, btn iki trleri, siga ra, ttn, gece kulpleri, dinli-dinsiz, imanl-imansz, ayk-sarho gibi saymakla bitmez vergi odaklar vardr. yleyse btn RP saylavlarnn, cami grevlilerinin ay lklarnda, burada slama aykr saylan, dahas dince ke sinlikle yasaklanan nesnelerden toplanan vergilerin bir

40

blm vardr. slamn " h a r a m " diyerek yasaklad ver gi odaklarndan toplanan akelerin de ilerinde bulun duu "bte"lerden mftye, imama, hocaya, "lim Yay ma Cemiyeti"nin aylk grevlilerine, "Aydnlar Oca

nn

devletten aylk alan sayn yelerine, yandalar

na gerekli blm dmektedir. Demek ki akenin ucu keskin, sivri kargs "slama hizmet" iin altn ile ri srerek oy toplamaya, seim kazanmaya kan yksek grevlilerin, "adil d z e n " rtkanlarnn "slamn ima n "yla -pekitirilmi, berkitilmi gnllerini kolaylkla delebiliyor, bir yanndan girip te yanndan kabiliyor. Akenin gc " i m a n " n stesinden geliyor. Bu olumsuz bir gelimedir, ierii anlamszlkla sulandrlm kav ramlarn arkasna snma eiliminden doan, olumsu zu olumlu gsterme abalarndan kaynaklanan yzeysel yansmadr. 12 Eyll sorumlulular, byle bir yansma nn gelecekte, ulusun bana ne denli iler aacan bi lemediler, bilmeye bilimsel gleri yetmedi, yetemezdi. Onlarn yaadklar dnyaya, ancak omuzlarna yerle tirilmi sanlarn, Atatrk'n yaratt Cumhuriyet Trkiyesi'nde geerlik kazanan yetkilerin gzlyle bak lyordu. Oysa Atatrk byle dnmemiti, devrimin ta bandan, Cumhuriyet'le gelen kurumlar oluturan bilin li odaktan gelmesi gerektiini vurgulamt. Tarihte bir ok byk nder, byk devrimci, byk devlet kurucu kimseler gelmi gemitir. Ancak, lkenin geleceini, gvenini "genlik"e brakan onu devletin koruyucu g l oda diye anlayan bir nder daha grlmemitir.
41

Uluslarn tarihlerinde, byk devrimcilerin bize ka lan dnsel yaptlarnda, yurdun geleceini yetiecek genlere brakan bir devlet kurucusu bilinmiyor, bilini yor diyen beri gelsin. 12 Eyll yetkilileri bu gerei an layabilecek olgunluk aamasnda deildi. ok bildikle rini, an en ileri ynetimlerini ok iyi anladklarn sa nan bu yetkililerin yreklerini ezen, bilinlerini kavra y gcnn tesine iten biricik etken 27 Mays olayy d. Onlar, 27 Mays dneminde de, 27 Mays' gerek letirenlerin yetitikleri ocaktayd, seslerini bile karma dan, kimi yerde yalvarmajarla, yakarmalarla durumu kurtarmaya altlar. Sonra, 27 Mays'n yerlerde s rklediklerini nerdeyse Atatrk'n bile ilerisine gtr meye altlar, szn ksas uzun sre "musalla tanda bekleyen" birer " c e n a z e " n i n kaldrcs olmann tadna varmakla vndler, kendilerine tarihte bu yolla yer edin meye abaladlar, uratlar, didindiler, hepsi bu. Atatrk'n, Cumhuriyet'in koruyucu, yaatc gc olarak niteledii "genlik" toplumun tabanndan gelen bir birikimdir. Bu birikimin ynlendirilmesi, eitimin ada uygarlk anlaynn ilkelerine gre olabilir. Bu nu ok iyi bilen Atatrk'n yurdumuzu "ada uygar lk dzeyine k a r m a " n m koulunu da genlikte gr mtr. 12 Eyll ynetimi, nedense, bu ince gr do al eilimiyle seziverdi. Aktan aa Atatrk'e kar kmay gze alamad. Ne yapt, ie tabandan, genlik ten balad, bunun iin de " d i n eitimi"ni gerekli gr42

d. Bu eitim, eitim anda olan kimselere verilebilir, taban oluturan, ulusun geleceini gvenceye alan da bu kesimdir ite. Dine dayal eitimin ada olamayaca, an gerilerinde bol otlu. sulak bir otlama alan bulaca belliydi. Bu sulak, otlak alan, Adnan Menderes sa lamt. Bu yzden, Atatrk'n stn grn kavraya cak gte olmayan eski Osmanl artklar Menderes'in evresinde toplandlar. Bylece, 12 Eyll ykmnn g lenmesine yarayl otlaklar salanmt. , bu bol otlu, sulak otlaklarda yaylacak srleri bulmaya kalmt. te 12 Eyll yetkilileri bu grkemli otla bulup srleri ni yayladlar. Din, hangi ortamda olursa olsun, kendi deimez il kelerine bal kalnmasn, onlarn eksiksiz uygulanma sn ister. slam dininde, ynetimi ele geirme, devlet kurma eilimi ar basar. Nitekim Muhammed bir dev let kurucusu saylr. Onun yaad dnemde toplumu (daha sonra devleti) ynetebilecek kii "halife", ya da "imam"d. Muhammed, kurucu olarak " i m a m " , ondan sonra gelenler ynetici olarak "halife" sann tadlar. "Halife" ncekinin yerine geen, sonradan ynetimi eli ne alan, ardl gibi anlamlara gelir. Bu nedenle Muhamm e d ' e "halife" denmez. Yavuz Selim, Msr' ele geir dikten sonra ynetimi ardllarn (halifelerin) ellerinden ald, Osmanlya balad, bylece Osmanl padiah "ha life" sann da kazand. Nitekim, 12 Eyll ynetiminin ba Evren'in Trabzon'da tand sylenen Necmettin 43

Karaduman, "Meclis Bakan olur olmaz, Meclis'in ya nnda bir de cami yaplmasn kolaylatrd. Arkasndan, kimi saylavlar, burada " c u m a n a m a z " klmaya balad lar. Bu uygulama Islamda " Halifenin cuma namaz klmas-kldrmas" geleneinin yzeysel, bilinsiz bir saptrmasyd. Nitekim ANAP bakannn ilk ii, bu cami de cuma namaz klmak olmutu, sonra Nakibendi tari kat yandalar saylav seilince, imamn arkasnda top lananlarn says artt. Bu olay ok ilgintir, basnmzn nl yazarlar, szde yetkilileri bu olayn tabann bilmediklerinden, Turgut zal'n cumhurbakan olduktan sonra, Amerika'dakine benzer bir "bakanlk ynetimi " n d e n yana ol masn, bu konuda direnmesini gereince anlayamyor lar. slam dinine gre, Muhammed dneminde " i m a m " , ondan sonra "halife" snrsz yetkileri olan "bakan"dr, toplumu tek elden ynetir, son sz o syler. Bu yne tim biimi yzeysel grnmde Amerika ynetimine benzer, ierik bambakadr. Bu nedenle "bakanlk" ku ram, slamn "halifelik" uygulamasna yakndr (s bir yorumla), ayrlkretim-tketim ilikilerinde, toplumsal kurumlarn i yapsnda grlr. Yine ok ince, duyarl bir konuya deinelim. Osman l ynetimi dine dayalyd, ancak ilk drt padiahn d nda, hepsi (padiahlarn) " S n n i " gre dayanyordu. (nc Selim, Abdlaziz, Beinci Murad dnda. Bu padiahlardan ikisi Mevlevi, Abdlaziz Bektai diye bi44

linir). Oysa btn padiahlar (ad geenler dnda, ilk drd, son ) tarikatyd, bu tarikatlar da " Snni "ydi. Osmanl ynetimi (padiah) bu incelii sezdi, onun iin eyhlislamlk kurumunu oluturdu. Padiah "tarikat " olabilirdi, ancak eyhlislam olamazd. Durum, g rnte, kurtarld. 12 Eyll yneticileri, ok iyi bildik lerini sandklar bu gerekleri duymadklar iin, re tim kurumlarnda " d i n " e yer verilmesinden yana ar lk koydular. Bunun sonucu, "Nakibendi tarikat" yan dalar arlk kazand. (lim Yayma Cemiyeti bu tarika tn elindedir, ounlukla). Durum ne oldu, 12 Eyll y netiminin stn, Atatrk rtsne brnerek "Naki bendilik" ankaya'ya dein trmand, nce gizlice, son ra aka. Bu tarikatlara gre toplumun en yksek grev aamasnda bulunan kimsenin " S n n i " , dolaysyla, "ehl-i ibadet" olmas gerekir. te, bugn, lkemizde " c u m a namazlar"nn smana byle girilir. 12 Eyll ynetiminin glendirdii "Nakibendilik" tarihin b tn evrelerinde, bugn lkemizde grlen, etkinlik aa masna ulaamamt. Dou Anadolu'da yaanm ayak lanma olaylarnn byk nclerinin hepsi "Nakiben d i ' y d i . Krt yurttalarmzn bugn PKK yannda bulu nanlarn, nerdeyse hepsinin, bykleri "Nakibendi'ydi. 12 Eyll yetkililerinden birinin byk babas Trabzon'un Akaabat-Vakfkebir ilelerinden Merzifon'a gen bir kiinin torunudur (bu ilgin olay burada deil, baka bir yazmzda aklama gerei duyduk). Durum pek i a45

c deil, yetkililer grnte kurtarc, ancak birbirleri nin dnsel inanla balantl kkenlerini bilmedikle rinden, uurumun sisleriyle kapal yolunu da gremedi ler. Osmanl ynetiminden beri, istanbul'un Fatih yre si, tarikatlarn arlk gsterdikleri bir alandr. Bu alan da Nakibendilik, Halvetilik, Rifailik gibi kurulular et kilidir. Karagmrk yresinde, Kadirilik varsa da yay gn, etkin deildi, ikinci Abdlhamid dneminde, " d e lidir" nedeniyle Topta tmarhanesine atlan, Said-i Nursi (Bedizzaman) da koyu bir Nakiydi, sonradan adnn " n u r " (gerekte Nors, bir kydr Dou'da) szcnden dolay " N u r c u l u k " adl kuruluun ncs saylmtr, yanltr. Bu kii, gerekte, Douda "bamsz bir Krt devleti" kurmaya ynelik giriimlerin "silahl ncleri"ndendir. Nitekim, Necib Fazl Ksakrek'in kard "Byk D o u " dergisinin besleyici kayna da Said-i Norsi'nin (gerek ad budur, Nors kynden gelen Said demektir) evresinde toplananlardr. Bu kii, oy toplamak dncesiyle, Menderes dneminde byk ilgi grm tr. 12 Eyll yetkililerinin, Said-i Nursi'nin zlemleri dorultusunda, eitim kurumlarna "din kltr" ya da " d i n dersi" koyma gereini duymalarnn tabannda, bu yeterince bilinmeyen, rtl eilimlerin derin izleri var dr. Din birey iin gerekli olabilir, toplumlarn dnsel yapsna gre, yararl olduu alar da vard. Ancak, uy46

garhn hzl geliimi, yaratc devrimleri, dourucu gi riimleri karsnda olduu gibi kalmay ilke edinen bir inancn kendi kendine kuyu kazdndan da kuku du y u l m a m a k Bir inan kaynanda ne denli gl olursa olsun, gelecekteki yaamn benimsemedii bir uygarl n verileriyle balamsa, onlarla srdrmekten baka yol bulamyorsa, kmeye, yklmaya ynelmi demek tir. slam byle bir dneme, Ortaan bitiminden sonra girmi, belli alanlarda gerici olsa bile, kilisenin baar larn salayamam, onlar karsnda yenik dm ezik kalmtr. Kutsal sayd " z e m i n " i bile " g y u r " u n yap t kapta saklayan, baka lkelere gtren, yaknlarna sunan bir dinin tabannda beliren byk atlaklar gr mezden gelmek sarsaklktan te bir anlam tamaz. Bu gn slam dini, alanlarda, kalabalklarda dinlediimiz, grdmz gibi, hep "gvur kasetleri"yle yaylmaya alyor, var olduunu kantlamaya abalyor. 12 Eyll'n, slama en byk yardm da, "gvur buluuyla beslenme" eilimini yasallatrmasndadr. Trk din g revlilerinin aylklarn Suudi Arabistan'n demesini ola an karlayan 12 Eyll yetkilisinin tutumu, an uygar lk geliimlerini gremeyen gzleri bunun kantdr. 12 Eyll ynetimi, btn atp tutmalarna, gl grnmek istemelerine karn Trabzonlu gen bir ozann, bir iirin den korkarak, eli aya titreyerek Trk Dil Kurumu'nu kapatmtr, bir ynetim iin bundan daha acnas ilem, bundan daha gldrc eylem olabilir mi?

47

TRK-tSLAM SENTEZ Son yllarda, zellikle 1950 ynetiminin egemenli i altna giriin ardndan, islamc evrelerde, "Trk-Islam sentezi" balkl bir akm oluturulmak istendi. Bu akmn nclerinin ou, Trkiye'ye sonradan gelen, gemileri komu lkelerde kkleen kimselerdir. Bun larn nemli bir blm tarihidir, adlarn burada anmak istemiyoruz. Bunlara gre Trk denen insan ancak islam inanlarn benimsedikten sonra yerleik yaama dze nine gemi, uygarla ilk admm bu geile atmtr. Trkn anayurdu, atalarmn oca Orta Asya'dr. Trk ler, sonralar byk-geni yaylalardan byk obalara b lnerek B a t i ya gmeye koyulmu, in'den Avrupa or talarna dein deiik blgelerde birok devlet kurmu tur. Bu Trk devletlerinin bilinen en gl kolu Hunlar'dr, balarnda Avrupa'y sarsan Attila vardr. Bug nn Avrupasinda yaayan Macarlar, Bulgarlar, Peenekler, Kumanlar eski Trk boylarnn torunlardr, bu ad larla anlan lkeler de eski Trk yurtlardr, dolaysyla bu uluslarn kkenleri Trk'tr, kiminin ad sonradan deimitir, bu da Hristiyanlk' benimsemelerinin so nucudur. zellikle Dou Avrupa devletlerinin ou Trk kkenlidir. imdi bu gr birok tarihinin benimse diini biliyoruz. Bata Bulgarlar, Macarlar, ekler olmak zere birka Avrupa topluluunun Trk kkenli ya da Or ta Asya kl olduu onaylanmaktadr. Bu sorun tart-

49

lm, deiik grler ne srlm, ancak Dou'dan, Asya'dan gelip Balkanlar'a yerleen byk konar-ger topluluklarn varl, etkinlii yadsmmamtr. Biz, bu rada bu konunun ayrntlarna girmeyeceiz, stelik bi zim iin, burada, gerekli-deildir. Ancak, kendilerini " T r k " , " s l a m c " diye niteleyen Trk aydnlarnn hepsi bu konuda birleir; kimi Trk'e kimi slama stn lk tanr, o da ayr bir sorundur. Trkler, ancak Arap komutan Kuteybe'nin Asya'ya zellikle Uygurlara saldrmasndan sonra slam dinini benimsemeye balamlard, ondan nce doa dinlerin den birine balydlar, bunu Orkun Yaztlarndan, KlTigin'in szlerinden reniyoruz. Bir baka gre g re de Trkler " aman inanlarna" balydlar. Bu da ok Tanrl bir inan beidir. Demek, Trk topluluu slam inanlaryla ancak 8. yzyl balarnda karlamtr. Bu karlama daha ok Bat Trk boylaryla olmu, GkTrk topluluu bundan pek etkilenmemitir. Burada il gin olan yan Trk topluluklarnn slam inanlaryla alveri iine girmeleridir. te Trk-slam sentezi yan dalarnn konuyu balattklar evre bu " s l a m l a m a " dnemidir. Trkler, slam inanlaryla karlamadan, yaknlk kurmadan nce, baka topluluklarla pek karp kaynam deillerdi, kendilerinde bir "soy arnml" vard, bu da onlarn yksek yaylalarda konar-ger ol malar yzndendi. Bu Trk topluluklarnda yerleik ya ama dzenine geile baka topluluklarla karma ey-

50

lemi de balamtr. Eski Trk topluluklarnn soy bak mndan, kan ynnden saltl, annml gittike yok olmutur, ite slamclarn savunduklar savlardan biri de budur: Islam benimseyen Trkler hzla uygarlamaya balamlar, yerleik yaama dzenine girmiler, byk devletler kurmulardr. Trk-slam sentezi yandalarnn en gl, en sa lkl dayana bu anlatlan olaydr, bunda tarih bakmn dan gerein etkinlii yadsnamaz. Ancak btn Trk lerin islam inanlaryla uygarlatklarn savunmak da pek tutarl deildir. Nedeni de bu " i s l a m l a m a " giriim lerinin baka topluluklarla karp kaynama sorununu gndeme getirmesidir. Trkler slam inanlaryla yakn lk kurmaya balaynca, bu ad geen karp kaynama lar da hzlanmtr, bu tartma gtrmeyen bir olaydr. Trk topluluklarnn byk obalar durumunda B a t i y a gmeleri slam inanlaryla tanmalarndan ok nce dir, bu gler genellikle Rusya yaylalarndan, ovala rndan geerek gereklemitir. Bugn Dou Avrupa uluslarnn Trk ya da Orta Asya kkenli saylanlar oktanncyd, sonralar Hristiyan inanlarn benimsemi lerdir. nceden onlarn Mslmanlklar sz konusu de ildir. Anadolu'ya gen Trk topluluklarnn ise (11. yzylla balayan aknlara katlanlar) hepsi Mslmand. Bunlarn en glleri, Anadolu'nun "Trklemesi"ni gerekletireni Seluklular olmutur. mdi ortada iki du rum vardr: Asya'dan Anadolu'ya gelmeden nce Islam

51

seen Trkler, yine Asya'dan Bat Avrupa'ya gtkten sonra Hristiyanlaan Trkler, Trk-slam sentezi yan dalarnn zerinde nemle durduklar sorun, birincisi dir. Burada konuya aklk, anlalmada kolaylk sala mak amacyla yeniden " s l a m ' kavramna, bu kavramn ierdii inan odana dnelim, bir aklamayla soruna yaklaalm. slam szc brani dilinde geen " s a l e m " kknden gelir. O dilde " k u r t u l u " , " g v e n " , "salam lk", "sala kavuma" gibi deiik anlamlar ieren bu "salem-salam-salm" szc Arapaya geerken epey ce anlam deiikliine uramtr. Nitekim, daha nce leri Arapada, imdiki anlamda byle bir szck yoktu. Arapada bu szck salt bir din kavramdr, kken anla mn yitirmitir, insanla Tanr arasndaki tinsel balant y vurgular, saysz yoruma uratlr. Szgelii bir nes neyi bakasna vermek, brakmak, adamak, dn ola rak yannda saklamak, kendini birine vermek, zgrl nden, bamszlndan gemek, kadnn kendini er kee vermesi, onunla yatmas, dllemesi, tutsak olma, gvence salama, T a n r i y a balanma, birinin ardndan gitme gibi genelde dinle ilgili anlamsal yorumlara eki lir. Bu yorumlarn hepsine din asndan baklr, burada o da nemli deil. slam szcnn kkeniyle ilgili balantl olma dn, Arapada ayr bir ierik kazandn vurguladk tan sonra etki alann grmeye alalm. Bu szck, bir
52

din kavram olarak, Peygamber'in ortaya kyla, Tan rsal buyruklar evresine bildirmesiyle, szn ksas " Mslmanlk" yaymakla grevlendirilmesiyle gnde me getirilmitir. slam dininde, bu szcn ierdii an lamlar birer koul, birer kural nitelii tar; bu nedenle bu szck ynlendirme, biimlendirme karlndadr. slam denince, Muhammed'le gelen, insanlar bir btn lk iinde anlayan din sz konusudur, daha a bir inanlar birikimidir, yaln anlaml deildir. Bu biriki min, birer Tanrsal buyruk niteliinde dnlen ele ri unlardr: Tanrnn birliine inanmak, namaz, oru, hac, zekt. Bunlara "slamn be koulu" denir. Bu ko ullara uymayan, balanmayan, bu koullarn genel ie riini benimsemeyen bir kimse slam kavramnn dn da kalr, " M s l m a n " olamaz. bununla bitmez. Tze, aktre, yasa, uygulama, yaptrm, ynetim, birlik, btn lk, doruluk, bilim gibi daha nice vurgulama bu szc n kabuu iine alnr, bylece " s l a m ' szc geni kapsaml bir kurum niteliine brnr. Bu kurumun balca zellii "deimezlik"tir. Yu karda saylan, slam szcnn kapsam iine giren elerin birini bile deitirme olana yoktur, hepsini gndemde tutmak, onlara uymak dinin getirdii kesin, tartlmaz bir yasa durumundadr. Szn ksas slama ne bir nesne eklenebilir, ne de ondan bir nesne karla bilir. Szgelii salk bakmndan, geim ynnden nemli bir saknca yoksa namaz azaltmak, oru tutma53

mak, hacca gitmemek, bir sevgiliyi Tanr yerine koymak gibi ilemler yaplamaz m? Yaplamaz, Kuran bu tr i lemlerin hangi koullar altnda srdrleceini kesinlik le vurgulamtr, bu vurgulama deitirme yle dursun tartma konusu bile edilemez. Bu niteleyici, belirleyici bir zelliktir. Bu zelliin grlmedii, bilinmedii yer de slam szcnn anlam yoktur. Kuran slam szcyle yanstlan inan kurumunun anlamn, kapsamn, ieriini oluturan kurucu eleri kesinlikle saptamtr, belirlemitir. Bir dnr, ne den li gl olursa olsun, Kuran'n ngrd koullarn te sinde bir din neremez. slam konusunda yaplmas, d nlmesi, anlalmas gereken ne varsa hepsini Kuran ortaya koymutur. Bu nedenle, bir Mslman iin dn mek Kuran'n gsterdii yolda yrmek demektir. Ku ran'n zne aykn gelen bir kurum, bir gr slam kav ramnn iine sokulamaz. An slamc dnrlere g re, slam dini isten zgrln, us egemenliini deer lendirmi, geerli klmtr. Bu tutarl bir sav deildir, is ten zgrl, us egemenlii Kuran'la izilmi izgiler iindedir, belirlenmi yarglara, nyarglara gredir. Bun larn dna kan karsnda lm bulur. Nitekim slam tarihi boyunca ldrlen yazarlarn, dnrlerin, ay dnlarn hepsi Kuran yarglarn, slam koullarn a makla, inemekle, slamdan sapmakla sulanmtr, yi ne Kuran yarglarna gre ldrlmtr. Peki, burada, dnme isten zgrl nerdedir? Yant ak: Ku-

:S4

ran'n gsterdii izgiler iinde, bir slamcya gre Tan r insan yaratmtr, ona us, isten vermitir, bunlar da dnmek iin vermitir. Peki hangi koullar altnda bu yetkileri kullanarak dnebilir insan? Kuran'n, Tanr nn gsterdii yolda, uygun bulduu anlay ortamnda. slam anlay felsefeye kardr, nitekim bugn vn len slam bilgelerinin hepsi alarnda sulanm, dine aykr davrandklar ileri srlerek knanmtr. mdi "slam' szcnn bu genel niteliklerini ak ladktan sonra, gelelim " s e n t e z " kavramna. Bu kavram Bat dillerine eski Yunancadan, Trkeye de Bat dille rinden gemitir. Szcn ak anlam yledir: Birle tirme, uzlatrma, yan yana getirme, kaynatrma, btn letirme, dizileme, badatrma, birlikte koyma, birlik te ne srme, bititirme, birbiriyle katp kartrma (uyum salama). Bu szgnn ilk blm " s y n " birlik, btnlk, topluluk gibi anlamlar ierir. kinci blm " t h e s e " ise koyma, yerletirme, taban oluturma, yere oturtma gibi anlamlarda sylenir. Bu iki szcn bir letirilmesinden oluan " s y n t h e s e " , dilimizde "sentez", kullanld bilimsel alana gre yorumlanr. Ancak ke sin anlam birletirme, uyum salama, iki ayr dnce den bir dnce, bir gr oluturma, dnsel bakm dan yeni bir e retme, iki ayr dnsel eyi bir odak ta toplama. Szcn yorumlamasyla anlam alannn genilemesi doaldr, ancak oluturucu elerin birlee rek yeni bir btn yaratma gerei vardr. Baka bir an55

lamda, sentez dnsel retimle salanan yeni bir bulu tur. Bir felsefe kavram olarak " s e n t e z " daha deiik bir anlam ierir, deiik rlarn, deiik grlerin rn lerinden kurulu yeni bir dnsel btn diye aklanr. mdi, bu ksa aklamadan sonra, Trk-slam sente zi konusuna gelelim. Byle bir sentezin gereklemesi iin, nce Trk'n yukarda anlatlan "slam' kavram nn ieriini deitirerek, ona yeni bir katkda bulunma s gerekir. Peki kkeninde deimezlik, kesinlik bulunan, btn deimelere kar kan bir din kurumuna Trk'n yapaca katk ne olabilir ki bir " s e n t e z " ortaya ksn? Trk, bu deimeden slama ne katabilir, onun neresini deitirerek yeni bir btn, yeni bir birikim oluturabi lir? Trk, slama yardmc olmutur, onun yaylmasn da, tutunmasnda, glenmesinde byk emek tketmi tir, byk zveriler gstermitir, ancak ona " s e n t e z " kavramyla aklanabilecek bir katkda bulunmamtr. Cami, mescit, eme, sebil, han, imaret, kervansaray, hastane (darifa), trbe gibi genelde dinle ilgili yap lar kurmak " s e n t e z " anlamna gelmez. Seluklu, Osmanl devletleri Mslmand, bu dinin etkisi altnda birok rn ortaya koydular, zellikle sa nat alannda alarna gre byk, stn baarlar gs terdiler, uygarla belli alanlarda katkda bulundular. An cak bu saygdeer baarlar " s e n t e z " deildir. Szgeli i Osmanl ozanlarndan birinin iirlerini, sanatta, stn bir yere koyabiliriz, baarl sayabiliriz, ancak bunu han56

gi "sentez"le aklayabiliriz? slam denince anlalan Kuran'la gelendir, buna Trk'n dnsel alanda katk s ne olabilir ki " s e n t e z " niteliinde yorumlansn? Trk kkenli dnrler, yazarlar, ozanlar, sanatlar (mimar, ressam, hattat bg.) slam kavramnn kapsamna giren ko nular ilediler, rnler verdiler, ancak bunlar birer "sen t e z " deildir, ortada bir Kuran'la dnrn grn uzlatran yeni bir rn grlmyor. mdi Mimar Sinan Sleymaniye Camii'ni yapt diye, bunu " s l a m ' kavra mnn dnsel kapsamnda bir " s e n t e z " olarak grmek doru deildir. Nedeni de bu nl yapnn nesnel bir var lk oluudur. Bu tr rnekleri istediimiz nicelikte oal tabiliriz. Szgelii bir Hind-slam sentezi dnlebilir, onun ardndan Ispanya-slam, Iran-slam, Msr-slam, Pakistan-lslam, Kuzey Afrika-slam sentezleri gnde me getirilebilir. Ancak, bilimsel gzlkle baklnca, bi zim Trk-lslam sentezi yandalarnn ekmeine ya s recek bir sonuca varma olana bulunamaz. Bu konudaki yanlmann kayna, sorunlara bilin li bir anlayla yaklalmamasdr, ortada kavram karga alndan yararlanma vardr. Sleymaniye Camii'ni ya pan mimar Mslmandr (sonradan), dolaysyla Osman l uyruundadr, ancak yapt yap slam deildir, slam ortamnda yaayan bir topluluun rndr, daha a Mslman bir aydnn yaptdr. Ta Mahal, slam inan larnn evresinde ortaya konmu bir rndr, dolaysy la Mslman bir aydnn yaptdr. Bunu "slam' kavra57

minin kapsamna alarak aklama yanltcdr. Nedeni de bu yapsal biimlenmelerin kayna islam kavram kap samnda deildir, slamn ortaya knda byle bir ya p gelenei bilinmiyordu. Islamm doduu yrede bir mi marlk anlaynn varln kantlayacak bir belgemiz yoktur. Byle bir mimarlk geliiminde Hindistan'da g rlen "stupa"lar, Iran yaplarn (Islamdan nce), Hris tiyan yaplarn, szgelii, Ayasofya'y nereye koyacak snz? Daha dorusu bugnk "islam s a n a t i ' n hangi Is lama zg kaynaklara dayanarak aklayacaksnz? Bu baarlar slamn m, yoksa Islam benimsemi topluluk larn m? Btn sorun burada odaklayor, yant da is lamc anlayla baklrsa, ok gtr. Gerek udur, is lam inanlarn benimseyen ulular, islamn yaylmas, tutunmas iin byk baarlar saladlar, byk rnler ortaya koydular, ancak bunlar islam kavramnn, ieri iyle kapsamyla balantl deildir, nedeni de byle bir sanat anlaynn slamda bulunmaydr. slamc aydnlarn yanldklar nemli bir konu da ha var, o da ortaya konan rnn zgnln, slam sz cnn ierdii dinci anlama balamalardr. Burada din ierikli anlamla sanatta zgn yaratclk birbirine ka rtrlyor. Szgelii Anadolu'da byk su kemerleri, b yk tiyatrolar vardr. Bu tiyatrolar yapanlar Anadolu yerlileri iseler de, yaptran yneticiler ya Roma'ldr ya da ona komu bir toplum. Seluklu, Osmanl dnemle rinde yaplan su kemerleri Mslman aydnlarn ellerin58

den kmtr, ancak slam lkelerinde, slamla bala yan, salt Islamm buluu denebilecek byle bir yap ge lenei yoktur. Bugn, kimi slam lkelerinde bulunan ti yatro, sinema, resim, yontu, mozaik kabartma, mzik, felsefe, fizik, kimya, gkbilim, tp, matematik ile ben zeri bilimler, sanatlar, doa bilimleri kken olarak slam szcnn kapsam dndadr. Kuran'da birkann ad geer, hepsi bu. Bu bilimlerin hangisi slam kavramnn kapsamndan kmtr? Trk-slam sentezi yanda bu soruya gvenilir bir yant veremez, ii kavram oyuncu luuna evirerek gevi getirir. te yandan, yine bu ay dnlar, slamn yasaklad bulularla vnmeyi de bir be ceri sayarlar. Daha nce, eyhlislam Ebussuud Efendi'nin yarglarndan sz etmi, yasaklarndan rnekler vermitik. slam dini "suref'i, bir yaratn benzerini, be timini (resmini, yontusunu) kesinlikle yasaklam, hep sini birer " p u t " saymtr. Buna karn, Seluklularda, Osmanllarda bu yasaklarn dinlenmedii, slam kavra mnn dna kld biliniyor. Seluklularda, Osman llarda resim (minyatr), kabartma (hayvan, bitki), yazresim (balca konu insandr), mezar talarnda kabart mal, bitki-hayvan sslemeleri yaygndr. mdi bu insan baarlarn, Islama karn ortaya konan sanat rnlerini Trk-slam sentezi iinde aklama olana varn? Sa lkl bir ba, bir saduyu slamn yasaklad bir baar y yine slamda aklayabilir mi? Trk-slam sentezi savunucularnn balca dn59

cesi, Anadolu'da ortaya konan, genelde, 11. yzyddan sonra balayan, btn basanlarn slam kkenli, slam et kili olmasdr. Oysa, biraz derinliine dnlrse, bu ba arlarn ou slamn zne aykrdr. Szgelii alg, oyun, ezgi slamla badamaz. Oysa, Anadolu insanla rnn, zellikle krsal kesimlerde yaayanlarn, en nem li baarlar bu yasaklanan alanlarda grlyor. Halk ya znn ilgin rnleri bu yasak kesim ortamnda sergilen mi, yeermitir. Mimarlk alannda grlen stn nite likte yaptlarn kkeni de ilka Anadolu uygarlndan beslenen bir gelenein geliim izgisi zerindedir. Trk tarihi konusunda dnmek, onun geliim do rultusunu izleyerek, Trk insannn uygarlk alanndaki baarlarn sergilemek gerekirse, varlacak sonu Trkslam sentezine ok ters der. Bugn, elimizde bulunan nesnel belgelere gre, Trk en byk baarsn Anado lu'da gstermiti, en gl en uzun yaaml devletini Anadolu'da kurmutur. Anadolu Trk'nn hepsi slamdr, ancak nemli bir blm yine bu " s l a m ' kavram nn ieriiyle badamad sylenen baka bir inanca baldr. Bu blm, slamdr, "Alevi "dir diye nitelenir, sulanr. Bu sulama da bugn Trk-lslam sentezini sa vunan bein bal bulunduu "Snnilik"ten kaynakla nr. Snni Osmanl ynetimi Alevilik'i sapkn, dinden km,azm saym, onbinlerce Alevi yurttan kanna ekmek doramtr. Oysa bugn ad geen slamc top luluk bu sapkn saylan kimselerin zgn rnlerini de
60

kendi ortamnda gsterir. Szgelii, Hac Bekta Veli bi le onlarn ermiidir (Snnidir). Bu ylk elikiyle bir yere varlmaz. Demek ortada olumsuz etkisi sezilmemi bir bilin bulankl vardr bu nedenle btn baarlar Tanrf ya balanmtr, ite yine bu bilin bulankl bu saptrc-dinci giriim lkemizde bir tarih bilincinin do up gelimesini engellemitir. Bu engelleme nedeniyle btn toplumsal olaylara slamc gzlyle baklmak tadr. Trk-lslam sentezi dncesinin Trk tarihi bakl anndan ok sakncal, tutarsz bir geliim izgisi zerin de olduunu grp gstermek kolaydr. Trkler Anado lu'da 11. yzylda egemenlik kurmaya balam. Anado lu'nun btnn neredeyse drt yz yla yakn bir sre de ele geirmilerdir. Daha nce Anadolu Hristiyand. Trk deildi, kark insan topluluklarnn yaadklar bir yerdi. Anadolu'nun ilk yerlileri de tarih ncesinden gnmze dein gelen kimselerdi, biz onlarn torunlar yz, ok deiik kkenlerden gelenlerin karmndan olumu bir btnz, bylece Trkz. Bu Trk Anado lu demektir. mdi, tarihe byle dinci biracdan baklrsa, Anado lu ancak 11. yzyldan sonra " b i z i m " olmutur diyebi liriz. Bu " b i z i m " szc de Trk-lslam sentezi sonu cu "Mslman Trkiye" anlamndadr. Peki zerinde yaadmz bu topraklar kimindir? Biz bu topraklar ze rinde belli bir ylla oturmaya balayan gebeler miyiz?
61

Trklerden nce Anadolu'da yaayan insanlar ne oldu lar, onlarn torunlar kalmad m, soylar srmedi mi? Anadolu'yu Mslman Trkler kimlerden aldlar, bu al dklar insanlar ne oldular? Anadolu 11. yzyldan son ra " b i z i m " olmusa, bu topraklarn gerek egemenleri, gerek iyeleri (sahipleri) kimlerdi, imdi bu topraklar bizden isterlerse vereceimiz karlk ne olabilir? Bu tr sorularn benzerlerinin karlklarn bugn Almanya'da "Hitlerci dazlaklar" vermeye almaktadrlar, ite Bi rinci Dnya Sava yllarnda, btn Avrupa uluslarnn Trkleri Avrupa topraklarndan kardktan sonra, Ana dolu'yu blmek, Trkleri geldikleri yerlere srmek is temelerinin balca nedeni buydu. Yunan ordularnn, btn Avrupa topraklarndan kardktan sonra, Anado lu'yu blmek, Trkleri geldikleri yerlere srmek iste melerinin balca nedeni buydu. Yunan ordularn, btn Avrupa uluslarnn yardmlaryla, Polatl yaknlarna ulatran byle sarsaka, savruk bir anlayt. Bir ulusun varln inand dinle balantl klmak, tarihini diniy le balatmak, yalnz saltm grmesi gereken bilinsiz sayrlarn ii olabilir, bu da lkemizde olmutur. Yugos lavya'da kesilen Mslmanlar orann yerlileridir, oraya Anadolu'dan, Arabistan'dan gitmediler. Buyursun islam c srler kurtarsnlar onlar, dindirsinler, iniltilerini. Ne den hep Trkiye yardmc olsun, Srbistan Mslmanlarn kurtarsn deniyor. Nerde slamn Tanr yardmyla yeryzn sarsacak ordular, nerde Arabistan petrolleri62

ni smren Avrupa karsnda kuyruunu kvrp oturan grkemli Arap eyhleri? te Trk-slam sentezinin ta ban da byledir. Sen zerinde yaadn, slam olmak la vndn topran tarihine kar kyorsun, onu kendinden saymyorsun, sonra dnyorsun "topraklar mzda gzleri var" demek samaln gsteriyorsun. Bu samalklarla Avrupa aydnnn, uygarln karsnda yerin yoktur. Burada bir tarih kuram, szde yeni bir gr sergi lenmek isteniyor, bu bilimsel bir anlay tabanna otur sa sevindiricidir, ancak bu gr ileri srenlerin hzla bilimden katklarn gryoruz, kendilerini yakndan tanyoruz. mdi, btn duygularmz, usla badamayan eilimlerimizi, gcmz yettiince bir yana iterek d nelim. Hepimiz, inansak da, inanmasak da Mslman bir bireyler topluluu iinde yayoruz. Gemiten gelen birtakm geleneklerimiz, alkanlklarmz, uygulamala rmz vardr. Bunlar eletirebiliriz, yetersiz grebiliriz, gereksiz sayabiliriz, ancak hepsini birden kaldrp atama yz, kendimizi birden bire bir bolua brakamayz. ev remizde toplanan, bizimle komuluk kuran, yaknlk sa layan, az ok dncelerimize katlan insanlar vardr, gnldelerimiz, arkadalarmz vardr, bunlarn hepsin den kopmamza da gerek yoktur. Ancak dnen, bili min, uygarln tadna varan bir kimse iin gemiten ge len deimezliklere balanmak da samalktr. Gemi imize, geleneklerimize, alkanlklarmza sayg gste63

receiz, hepsini tepmeyeceiz, onlara bilinsizce de ba lanmayacaz. Ben bunlar yazarken kendimi, gemii mi, evremi dndm, belleimin ekmecelerini atm, ne varsa ortaya dktm. u sonuca vardm: ben, gemi ine sayg duyan, ancak sarsaka, savruka balanan bir kimse deilim. Anamn, babamn, dedemin, ninemin, btn byklerimin inanlarna, davranlarna, uygula malarna sayglym, onlarn ansna istediklerini de yap may kendime bir insanlk borcu diyebilirim. te yan dan onlarn inandklarna inanmyorum, onlar gerek saymyorum. Onlarla ortak bir gemiim, ortak bir ev rem vardr, kendim onlara borluyum, onlar olmasalar d ben de olmazdm. Yukarda sylediklerimle imdiki durumum arasn da bir karlatrma yaparsam elikilere srklendii mi anlarm, bu ok kolay. Ancak, bu elikiler bende, kendi kiiliimi yanstan, biimlendiren dncelerin domasna, gelimesine engel deildir. Gemiime duy duum sayg gemiimi olduu gibi uygulamam gerek tirmez. Ben, gemiini belleinin ekmecelerine yerle tirerek ann bilimsel, dnsel odaklarna inanan, ba lanan bir insanm. Bu durum, ilk bakta kt bir eli me saylabilir, ben yle dnmyorum. retici dn menin boyutlar vardr, bu boyutlarn birincisi ynlendi rici olan, gemiten gelecee doru geliim izgisi ze rinde uzanandr. Bu geliim izgisi kopuksa, gemiin yaratc dnme odaklaryla ban srdremiyorsa atl64

mas kanlmazdr, engelleyicidir, anlamszdr. Bu an lamszlk gemie duyulan, az nce aklanan, saygy saygszla dntrr, kar tutkusu gemie duyulan saygnn rtsne brnerek kiiyi yozlatrr. Gemie sayg, ballk konusunda arpc bir rnek verelim: kimi byklerimizin gmldkleri yerlere gi diyoruz, onlar anyoruz, anlaryla kendimizi onlara ba lyoruz. Yasal uygulamalarda, kamuya zg byk tren lerde, Atatrk'n gml olduu yeri, ant da grmeye gidiyor, ona sayg duyuyoruz. Atatrk, bugnk varl mzn, bamszlmzm, daha a ulus olarak kiili imizin tarihin gcyle zde odadr. Hangi g, han gi etkinlik olursa olsun, Atatrk' tarihteki yerinden in dirme olana yoktur. Buna en gl saylabilecek bir di nin de gc yetmeyecektir. Bu ak, kesin, evrensel bir gerektir. Atatrk, birok slam aydnnn, dnrn, yneticisinin de syledii gibi, "Islamn namusunu kur taran adamdr"; bu yarg, bu aklama benim deildir. 1950 ynetimiyle, Trk tarihi bakmndan ok utan ve rici bir uygulama balad; kimi slam devletlerinin b yklkleri, uluslararas ilikiler nedeniyle, lkemize ge lince Antkabir'e gitmiyorlar, bir iek brakmyorlar. Bu saygsz, soysuz konuklara uyan, onlarn davranla rn doru sayan, onlardan daha soysuz yetkililerimiz vardr. stelik bu yetkililerin ou, "Trk-slam sentezi"nden yanadr. Peki slam dininde, zellikle Kuran'da llerinizi iyilikle ann, onlara Tanrdan iyilik dileyin, g65

mldkleri yerleri gidin grn, onlar ann gibi anlam lara gelen tler yok mu? Vardr, hadislerde de byle tler birer din grevi saylmtr. Yukarda anlatlanlarn etkisiyle, Trk-lslam sente zini savunanlara soralm: Asya Trklerinde zellikle Uygurlarda, Gktrklerde ller adna, ynetici bykler adna dikilmi antlar yok mu? Gktrk yaztlar evre sinde ant yok mu? Trklerde " B a l b a l " ne anlamda sy lenirdi? Bu gerei gnmzn slamc Trk aydn renmek, bilmek istemez, baland Arap inanc onu, "milliyeti" geinmesine karn btn ulusal balarn dan, erdemlerinden uzaklatrmtr. Onun bilebildii Trk tarihi, ancak slama kullukla balamtr. Byle bir kimsede, byle bir toplumda tarih bilinci yok demektir. Bize kalrsa diri varlklar arasnda yalnzca dnen, d nsel alanda reten insann tarihi vardr. slama bala nan, bu inan kurumunun deimez ilkelerine saplanan bir kimsede bilin uyankl olmadndan, onun, tari hi de yoktur. Bu nedenle slamn da tarihi yoktur, ancak tarihe konu olabilecek olaylar vardr. Biz bu gr "Ta rihin lkeleri, 1991, Say, yay." adl almamzda ayrn tlaryla inceledik, kimin tarihi olabileceini, hangi ge limelerin tarihin kapsam iine girdiini rneklerle gs terdik. slam toplumlarnda, felsefe ilkelerine dayanan, bilgi eleriyle beslenip gelien bir tarih anlay do mamtr, buna balca engel dindir. zellikle slam dini birtakm deimezliklere daya66

nr, onlarla kalc olabileceine inanr. Deimezliin egemen olduu yerde tarih de yoktur derken, tarihi ya pan olaylarn bulunmadn vurgulamak istedik. Bu ne denle bir "slam tarihi" sz konusu deildir, o ancak bir "slam yks" olabilir, tarih kavramnn ierdii anla mn dnda kalr. Bu nedenle de bir Trk-slam sentezi dnlemez, elimelere dlr. Anadolu'ya yerleen Trklerin hepsi Mslman de ildi, bunlar arasnda byk bir Hristiyan Trk toplulu u da vard. Bu topluluk, birdenbire ortadan kalkmad, Hrisityan olurken benimsedii yresel gelenekleri de or tadan kaldrmad, peki ne oldu? Kukusuz slam kavra mnn iine aktarld. "Anadolu'da ne kadar Hristiyan Trk mevcut oldu u hakknda hibir ey tahmin etmek mmkn deildir. Yalnz onlarn teden beri slamlar ile harb etmek zere hudut blgelerine yerletirildiini ve Kapadok'ta ve Toros geitlerinde mhim bir kesafete malik olduklarn tahmin edebiliriz. Bu Hristiyan Trklerin bir ksm lslamiyeti kabul ederek fetihlere karmlar ve Mslman elan her fert gibi vatanda hukukuna malik olmulardr. Mslman olmayanlar ise Trkeden baka bir dil bil medikleri halde mensup olduklar kiliselere isnad edile rek Rum ve Ermeni adlarn haksz yere tayp zaman mza kadar gelmilerdir. (Prof. Mkrimin Halil Ynan, Trkiye Tarihi Seluklular Devri. 1944, s. 176). Bu aln t ok ilgintir, stelik bu yaptn yazarnn rencileri,
67

Trk-slam sentezinin ncleridir, imdi bu alntya g re, gnmzde bile Rum-Ermeni diye nitelenen yurtta larmzn bir blmnn Trk olduu gndeme geliyor. Biz buna, Dou Anadolu'da yaayan, Krt denen yurt talarmzn nemli bir blmn de katabiliriz. Nedeni udur: bugn " K r t t o p r a k l a n " denen yrelerde, daha nce Krt olmayan halklann devletleri vard, szgelii Diyarbakr yrelerinde bir Ermeni Krall'nn bulundu unu, bu ili Tigranes adl kraln kurduunu, ona "Tigranokerta/ Tigranes ili" dendiini biliyoruz. Bu yreler sonralan Trk egemenlii altna girmi, Islamlam, es ki toplumsal zelliklerini yitirmitir. Bugn, o yreler de yukardaki alntya dayanarak konuursak, Hristiyan Trklerin, baka insanlann inan deitirmi torunlar yaamaktadr, ilkada, Dou Anadolu'da, youn bir Trk topluluunun bulunduunu gsteren kaynaklar, yok elimizde. 13. yzylda yaad bilinen Abu'l-Farac'n bildirdiine gre, Krt topluluunun nemli bir blm Medya dalannda yaarlard, daha byk illere inmemi, yerleik yaama dzenine gememilerdi. te yandan Urfal Mateo da "Vakayi-name "sinde Trk toplulukla rnn daha 10. yzyl bitimiyle 11. yzyl ortalarna de in, Iran zerinden gelen Trk ordularnn bu yrelere aknlar dzenlediklerini, Ardze (Erzurum) ilini aldktan sonra "...Mslmanlar, kllarn kaldrm olduklar halde ehre hcum ettiler ve 150.000 kii kadar olan hal k kamilen kltan geirdiler, (s. 86)." Bu olayn 1050
68

dolaylarnda.Sultan Turul dneminde olduu biliniyor. Bu alntnn bulunduu yapt (Vakay-name) Trk-lslam sentezi nclerinin egemen olduu "Atatrk Kltr, Dil ve Tarih Yksek K u r u m u " araclyla, ikinci kez 1987'de yaymlanmtr, bakalarn sulama gerei kal mamtr artk. Bu tarih gerekleri karsnda Trk-lslam sentezinin syleyecei ne olabilir? Hristiyan Trkleri, onlardan nce Anadolu'da yaayan Hitit ncesi insanla rn, Hititleri, Hunileri, Luvileri, Urartulan, Frigleri, Lig leri, Persleri, Araplar, Ermenileri, Krtleri, Rumlar, Ya hudileri, Grcleri bunlar gibi daha nicelerini bu Trkslam sentezini savunan nl "beik ulemas" nereye koyacak, hangi tarih, hangi bilim anlayna gre deer lendirecek? Bu soruya saduyunun verebilecei bir ya nt yoktur. Trk-lslam sentezi yandalarnn, dncelerini sa vunurken, hep tarihe dayandklarn, kendilerine gre kaynaklar bulduklarn da biliyoruz. Ancak, yine kendi aralarnda byk ekimelere yuvarlandklarn da biz syleyelim. Onlarn, gerekten geni bilgisiyle n kazan m ncleri, bizim de yakndan tandmz, Beyazt kahvelerinde uzun uzun syletiimiz Mkrimin Halil Ynan't. Bu saygdeer kii tarih olaylar karsnda belgesiz konumay pek sevmez, varsaymlarn bile bir takm kaynaklara dayamaya nem verirdi. Onun yukar da ad geen yaptnda yle bir vurgulama var: " B u tak dirde bu al zamannda Anadolu'ya gelen Trk ve 69

Mslmanlarn miktarnn l.OOO.OOO'u getiini kabul etmek mmkn olur. (s. 176)." Bu alnt zerinde uzun boylu durmann gerei yoktur.Trk egemenlii 1071 olayyla balam, evre evre 1461 'de, Trabzon'un alnmasyla dorua ulamtr. m di 1071 ile 1461 arasnda 390 yllk bir sre vardr. De mek ki Anadolu'da Islam-Trk egemenliinin salan mas en az 390 yl boyunca savamayla olmutur. Peki, Trkler yz doksan yl boyunca, Anadolu'da kimler le savamlar, bu savatklar insanlar ne oldular? Ana dolu'nun ssz kaldn, byle bir dnemin yaandn bilmiyoruz, elimizde bir kaynak yok. yleyse bu insan larn, bu Mslman Trk olmayan topluluklarn, slamTrk sentezine katklar ne olabilir? Ortada bir tutarsz lk, ne srlen grle varlan sonu arasnda uyumsuz luk aktr, bu da seilen kavramlarn ieriini yeterince bilmemekten geliyor. Yurdumuzda, zellikle yksek retim kurumlar nn etkinliinin oalmasyla balayan, Osmanl medre selerinden kaynaklanan bir "ucuz konuma gelenei" vardr. Bu gelenein bilimsel ncs Fuad Kprl'dr, nitekim Trk-tslam sentezi yandalarnn, tarih, edebi yat renimi grenleri, onun rencileridir. Bu ucuz ko numa geleneinin balca zellii, seilen kavramlar konusunda dil sorumluluu tamamaktadr. Dilimizde "dilin kemii yoktur" atasz kapsamnca bu gelenein bir taban var demektir. nce Anadolu'nun uzak gemi70

ini, tarih ncesini, tarih dnemlerini iyi bilmek gerekir. Bu topraklar zerinde yaam insanlar belli bir kkene balama, hepsini bir kkten tretme olana yoktur. Ana dolu, insan topluluklar bakmndan, saysz karp kay namalarn yaratt bir birikimdir, biz bu birikime bu gn " T r k " ad altnda "Trkiye Cumhuriyeti ulusu", ya da Trk ulusu diyoruz. Bu ad, belli bir soyun, belli bir kan zdeliinin deil, alarn oluturduu bir bileim (synthese) niteliindedir, bu nedenle Anadolu ulusu- bir "bileim"dir. Bunda, bu bileim olaynda, Islamn oldu u gibi, baka dinlerin, baka inanlarn, baka gelenek lerin de etkileri, katklar vardr, btn baary Islamda grmeye almak, bilim adna bir sapknlktr. Bugn yaadmz zc, ackl, tatsz, tedirgin edici, uygar lkla badamayan olaylarn kayna bizde bir tarih bi lincinin uyanmamas, bilim kurumlarmzda felsefe ilke lerine dayal bir tarih anlaynn bir tarih felsefesinin domaydr. Yeryznde aydnlar, dadnk dnen bir ulus varsa o da biziz, bilimsel kavramlarn kabuklarna bak maya almz, kavram sylerken bilimle uratm z, kapsaml bir dnce, derin bir gr sergilediimi zi sanmann karanl iindeyiz. Dilimize doladmz kavramlarn gerek ieriklerinin ne olduunu, konuuruken ne dediimizi kendimiz bile bilmeyiz. Nedeni de bilmeden konumaya, anlamadan dinlemeye almamzdr. Nitekim dinimiz yle buyuruyor, yle gerektiriyor.
71

Kutsal kitabmzda binbir anlaml szcklerin bulunma s, bizi anlamadan dinlemenin yce erdemine ulatrm tr. Bu yzden Mslman olmakla "gurur duyuyoruz" diyor btn anlamadan konumaya alm byklerimiz. Nerede utan duyulacan bilemeyen bir yksek grev linin slamla vnmesi (gurur duymas) doaldr, eek ldkten sonra onu ister kurt yesin ister akal, nemli deilAnadolu'da bir bireim (synthese) dnlebilir, an cak bu dinle olmaz, bu topraklar zerinde yaam, ya ayan deiik topluluklarn emekleriyle ortaya konan uy garlk rnlerinden oluan gelitirici btn Anadolu in sanlarnn ortak yaratdr. Son yllarda, yine Anado lu'da, bilim rts altnda, Trk-slam sentezine benzer kuramlar sergilenmektedir. Bu kuramlara gre Anado lu'nun belli yrelerinde bamsz uygarlk, bamsz bir ekin ortaya konmu, bylece ulusal bir dayanak yaratl mtr. Bu, bilim adna, utan verici bir giriimdir. Ana dolu'da bamsz bir Trk ekini (teki insanlar dlaya rak, Asya'ya balanarak), bamsz bir erkez ekini, yi ne bamsz bir Krt ekini, daha bakalarn aramak bi limsel anlayla badamaz. Ekinde bamszlk sz kounsu olsa bile, konar ger topluluklarn karlat kprbalarnda olmaz bu i. zellikle Dou Anadolu'da bamsz bir ekin, ulusal bir ekin birimi aramak, byle bir gerein bulunduunu savunmak, bilin bulankln dan te bir anlam tamaz. Dou Anadolu, tarihi boy72

nuca bir konar ger obasdr, bir konaklama yeridir. O konaklama yerinden gelip gemi obalar, bilimsel ka ntlara dayanarak, belge gstererek saymamza olanak yoktur, ancak belli belirli olanlar bilebiliriz. Bunlar da: Persler, Urartular, Luviler, Hurriler, Araplar, Sryaniler, Grcler, Ermeniler, Trkler, Grekler, Romallar, daha ad bilinmeyen nice topluluk. Bu topluluklarn Krte d nda, hepsinin zgn bir dili vardr. Krte yaps, ie rii, dizini bakmndan Farsann epeyce deimi bir uzantsdr, zgnlk savyla ortaya atlarak yanltc, kandrc odaklar aramayalm. Bilimsel savlarla ortaya atlan, bilime gerekten saygs olan bir aratrcnn, ulu sal birlik dncesi gdyorsa, yapaca ilk i, Dou Anadolu'daki il, ile, bucak, ky, yaylak, oba, da adla rnn kkenlerini aratrmaktr. Bir yerleme yerinin ad hangi dille aklanabilirse, onun kurucusu, yerletiricisi (insanlara bir yerde oturma olana salama), dzenle yicisi o dili konuan topluluktur. Konuya bu adan ba klrsa, bugnk ulusal savlarn hepsi bolukta kalr. Yeryznde deiik kkenli topluluklarn en ok ka rp kaynat yeni birikimler oluturduu bir iki bl ge Dou Anadolu'dur. Bu blgede Kafkasya, Mezopo tamya, Hind, ran, Bat Anadolu gibi deiik ynlerden gelen topluluklar birbiriyle yourulmu, bireyler kkensel zelliklerini yitirmitir, bu nedenle bu blgede zgn bir toplululuk yoktur. Bugn, zlmesi ok g bir so run varsa o da Kuzeydou Anadolu ile Gneydou Ana73

dolu insanlar arasnda bir kken birliinin, soy zdeli inin varln savunmaktr, buralarda konuulan dil nemli bir etken, inandrc bir kant deildir. Dilin bi limsel kant olmayn sylememizin nedeni udur: bu yrelerde bugn Trke, erkezce, Grcce, Arapa, Krte, Sryanca konuan topluluklar vardr, bunlarn hangisi bilimsel taban olarak alnabilir? Bu toplulukla rn hangisi lkada bu blgede yaam, devlet kurmu topluluklara balanabilir? Bilim bu sorular karsnda susmaktan baka ne yapabilir? Konuyu epeyce genilettik, ilk bakta baka sorun lara deinerek, taban sorundan ayrldmz sans uya nabilir, ancak Trk-lslam sentezini yarglayabilmek iin, btn kart grleri sergilemekte yarar var kansnda yz. Bugn Anadolu'da zgrlk, bamszlk savlar ar dnda koan aydnlarmzn says az deildir. Bu sayg deer uygarca bir davrantr, zgrlk, bamszlk uy garln kurucu ilkeleridir. Bu konularda bilimsel ierik li bir tabana dayanlmazsa, sorunlar duygusal etkinlik ler altnda gndeme getirilirse dnme ortamnda kar gaa balar. Sorunlara ynelen kiinin bir takm nbilgi ler edinerek, uraaca konunun evre izgilerini belir lemesi, aratrmada, varlan sonu gerektirirse, bu izgi leri daha geniletmesi doaldr. Trk-slam kavramlar n yan yana getirmek kolay, birini tekinin ieriiyle dol durmak g, dahas olanakszdr. Bu tutum son yllarda ortaya kan kimi aydnlarn, btn Dou Anadolu'yu

74

belli bir oyman uygarlk alan saymasna, btn ge mii o oymaa balamasna benzer. Toplumlar ynlendiren, dzenleyen, onlara yaa ma olanaklar salayan dinler deildir, amzda dinle kalknan, mutlulua ulaan bir toplum grlmemitir. Uygarlk, dinlerin dnda, daha etkili, daha ekici sorun lar getiriyor, yaam tinsel deil nesnel retim odaklar nn egemenlii altnda gryor, dinler genelde bireysel eilimler olarak anlalyor. Bugn slam lkelerinde bir lik, btnlk, yardmlama, birbirini koruma, belli bir inan odanda toplanma gibi olumlu giriimler yoktur. Bu durumda Trk-Islam sentezi yoldalarnn olumlu bir sonu alacaklarn sanmyorum, nedeni de btn sorun lar nesnel ortamdan tinsel ortama kaydrmalar, zellik le retim-tketim ilikilerinin etkinliini gzard etme leridir. Nedense, bu dine bal evrelerde btn sorun larn, toplumsal bunalmlarn yukardan aa doru n lemlerle zme ulaaca kans yaygndr. O evreler de taban sorunlarna ilikin kavramlarn geerlilii yok tur, bir altyap dncesi domamtr. Btn yaamasl gereksinimlerin Tanr buyruuyla karlanacan sanan bu slamc gr Arap petrollerinin nemini, etkinliini anlayacak bilin aamasna bile ulaamamtr. Avrupa uluslarnn, Amerika'nn petrol karan slam lkelerine yaknlamalarn bile slam inanlarna duyulan etkilen me gibi gsteren slamc aydnlarmz, bilginlerimiz az deildir, hepsi de Trk-slam sentezi ardnca yaylrlar.
75

Gndeme getirilen bir sorunun nce kendi ieriiy le balantl olmas, evre sorunlarla eliik duruma d memesi gerekir. Bir sorun ele alnnca onunla ilgili yan sorunlar dlanamaz, nedeni de sorunlarn yalnz olma y, yeterince grlemezse bile bir evreyi tamasdr. evresiz sorun olmaz, bir sorun da evresinden soyutla namaz. Trk-Islam sentezi, bir sorun olarak dnlr se, nce yan sorunlarn da saptamak gerekir. Bu yan so runlarla kurulan balant nemlidir, kimi sorunlarda odak soruna girebilmek iin yan sorunlar aralamak, bir yol amak gerekir. Burada slam szc gndeme ge tirilirse ilk soru udur: Hangi islam? Szgelii Hanefi mezhebinin anlad islam m? Trk-Islam sentezini ne srenler, islam mezheplerinden birine balysa i dei ir, slam kavramnn kapsam iinde bir mezhep d nlr, b da islam szcne o mezhebe gre bir yorum getirmeyi salar. Bu durumda sorunlar birbirine dolar, iinden klmaz. Trk-Islam sentezi, yandalarnn d ncelerinden, davranlarndan anlaldna gre, Ame rika gdmnde bir grtr. Amerika, petrol nedeniy le slam lkelerine zel bir yaknlk duymaktadr. Petrol karmayan lkeler bu yaknlktan yoksundur. Bu petrol lkeleriyle kurulan zel ilikiler sonucu, Amerika bu l kelerin hep dine bal kalmalarn, hep dinle ynetilme lerini ister bu isteini yerine getirmek iin de ok ynl uygulamalara giriir. Szgelii, Amerika yksek dzey de bir grevliyi, bir komutan istemiyor diyelim, gecik76

meden o komutan dncelerine kart bir uygulama gndeme getirilir. Bizde imam-hatip kllarn Kara Harp Okulu'na alnmamalar, nedense slartu ok seven petrol kokulu Amerika'y tedirgen eder. Ona gre Trk ordusuna imam-hatip kllar girmeli, Mslman bir or du kurulmal, Atatrk'le gelen btn yenilikler ortadan kaldrlmal, Osmanlya dnlmeli, daha ak, daha se ik bir Amerika egemenliinin altna girilmeli, manda clk yasallamal. Bu durum ok aktr, oysa bizde din ci geinen bir topluluk da byle dnyor, ordu slamlatnlmah. Peki orduyu oluturan bireyler Mslman de il mi? Kukusuz Mslman, genelde geleneklerine ba l, ancak kat yobaz deil, eriat deil. Ama belli, b tn yurt dzeyinde etkinliini srdren bir "islam dev leti" kurmak. Bu devletin kurulmas ordunun Islamlatrlmasna bal deildir. Trkiye'de slamc anlaya, e riat gericilie kar kan byk bir oy birikimi vardr. Aleviler vardr, yine eriat ynetimine kar gler var dr. Bu ada, bunlarn hepsini bir yana iterek bir "eri at devleti" kurmak pek kolay deildir, te yandan ran, Suudi Arabistan, Amerika istiyor diye btn Trk Mslmanlarn srye dntrerek bakalarnn gdm ne brakmak pek kolay deildir. unu ok iyi bilmeliyiz ki imam-hatip okullar da, gnn birinde, Osmanl med reseleri gibi kendi kuyusunu kazacak, kendi ban yiye cektir. Nedeni de, bu kurulularn amalar dna tama s, kurulu ilkelerine aykr bir taban zerinde durmala77

ndr. Bu okullarn altyapsyla styaps arasnda yaam sal bir balant, bir uyum yoktur. Bugn, ayakta duran Mslman devletlere bakldnda, dnce bakmn dan, ynetim bakmndan bamsz, Amerika ya da Av rupa gdmnde olmayan grlmez, peki hangisi ken dini kurtarabiliyor? Yant yok. Dnya tarihinde ei benzeri grlmemi bir olayn iindeyiz. Dinciler, eriatlar birleerek lkemizi Birin ci Byk Sava ncesine getirmeye almaktalar, Os manl devletini ykan, ondan irili ufakl birok bamsz devlet oluturan d glerin denetimi altna girmeyi Tan rnn buyruu gibi grmekteler. Amerika, lkemizin bu gnk durumundan ok kvan duymaktadr. lkemiz bir yn zm g sorunlarla kar karyadr: Kbrs so runu, Krt sorunu, retim-tketim ilikilerinin dengesiz liinden doan, u " e k o n o m i " kavramnn kapsamna gi ren olaylar sorunu. Bu iinden klmas yalnzca Trk ynetiminin elinde olmayan sorunlar: devletimiz daha ok sarlsn, daha ok gten kesilsin diye alanlarn, ran, Suudi Arabistan, Al-Baraka yardmlaryla beslenen dincilerin yarattklar slam sorunu. Gemie baklrsa bi rinci Byk Sava ncesinde, Kurtulu Sava dnemle rinde yine bu tr sorunlar ortaya atlmt, bunlarn kay na yine kimi d devletlerdi. O dnemlerde unlar gn demdeydi: d borlar (duyn-i ummiye-kapitlasyonlar), Osmanl ynetimine bal kimi uluslarn bamsz lk sorunu, Osmanl ynetimi altnda yaayan aznlkla78

nn sorunlar, lkemizde bata Amerika-lngiltere olmak zere kurulan yabanc okullar sorunu. Bu sorunlar karlatnlrsa, deimedikleri, hep Trkiye'nin gndemin de bulundurulduklar anlalr. Kurtulu Sava evrelerin de de yine bu tr sorunlar gndeme getirilmiti. Dou ayaklanmalar, hepsi Nakibendi tarikatnn etkisiyle, Krt sorunu, Musul petrolleri sorunu, din sorunu, d borlar sorunu. Sorunlar tkenmiyor, zden deimiyor, yalnzca kabuklar boyatlyor, baka bir grnmle su nuluyor, neriliyor. mam-hatip kl dinci eriat yurt tamz bu ldrc gerei gremiyor, dnemiyor. Geen yzyl sonlarna doru, lkemizde Osmanl clk, slamclk, Turanclk adlarn alan akmlar do mutu. Bugn, bu akmlarn dou nedenleri aratrln ca, hepsinin d kkenli olduu, baka devletlerce bes lendii anlalmtr. Osmanlclk akmnn besleyicile ri, kurucular hep dnme yurttalard, sonradan Msl man olan, yurtdndan gelen kimselerdi. Turanclk'n ncs Alnanlard, islamcln klavuzu da ngilizler, Amerikallard. Hepsinin erei Osmanl devletini iinden kertmek. Nitekim "Osmanl Bankas"n kuranlar da yabanclard. Osmanl devletinde ileriye dnk kprda malar sezilince, Avrupa ban kaldrr, aznlk sorunla rn gndeme getirir, lkede bir ynetim tedirginlii ya ratrd. Bugn durum deimemi, yalnz kullanlan bi linsiz uaklar deimitir. Trkiye bugn bir sorunlar karmaas iindedir, bu
79

burgacn en gl dnd evrede, evrintinin en ok ba dndrd aamada, beklenmeyen bir dnemde, Trkslam sentezi gndeme getirildi. Daha nce, ilk kurulu eleri 1950 ynetimi evrelerine uzanan, lim Yayma Cemiyeti kurulmutu, onun ardndan Aydnlar Oca olutu. Bu kuruluta bulunan, grev alan kimselerin ounu yakndan tanrz, biliriz. lim Yayma Cemiyeti, Nakibendi tarikatna eilimli bir kurulutur. Biz bu ku rulular ktlemeyi, yermeyi dnmyoruz, ancak hep sinin ada bir anlay iinde olmadn, Atatrk'le ge len yeniliklere scak bakmadn Osmanl yanls oldu unu sylemeliyiz. Burada ilgin bir olay ykleyip ge elim: Prof. Dr. Hakk Dursun Yldz, 1970-1973 evresin de, Meydan-Larousse Ansiklopedisi'nde, tarih blmn de alan, sevecen, tatl dilli, gler yzl, ekingen bir asistand, retmeni Prof. Dr. ahabeddin Tekinda'n sevdii, doent olmas iin arln koyduu bir kim seydi. Aradan yllar geti ilerledi, tarih profesr olarak grevini srdrd dnemde akcier kanserine (bir sy lentiye gre beyin kanserine) yakaland. Saltm giriim leri olumlu sonu vermedi, yz arpld, tanyanlar zen bir duruma geldi. Artk lm, kendisine son uyar sn yapmt, grevine yle byle gidip geliyordu. Ay dnlar Oca ne yapt bilir misiniz? Bu lmle bulumak zere olan arkadamz, Turgut zal' yanltarak, rek tr setirdi bir sre sonra da musalla tanda selamlad.
80

Bu zc bir olaydr. "Bizden olsun da ne olursa olsun" dncesinin anlamsz bir uygulamasdr. O da Trk-slam sentezinden yanayd, topra bol olsun. lkemizde, byle deiik balklar altnda oluan derneklerin, zellikle dinci, "milliyeti" kurulularn ada uygarlktan yana bir tutumu benimsemeleri d nlmemeli, eilimleri buna elverili deildir. Yeri gel miken bir anm daha aktaraym. stanbul'da, Laleli Ca mii karsnda zel sayr bakm yeri (muayenehane) olan nl bir doktorumuzu tanrm, tinsel sayrlklar (ruh has talklar) uzmandr, bu alanda epey n salamtr. Bu eski arkadamz, sayrlarn "Kuran'dan ayetler" okuya rak saltmaya alr, sonra bilimsel gereleri uygula maya koyulurdu, gereini yapard (reete yazard). Bu uzmanmz, bir gn*, emberiita'ta, "Muallimler Birli i " n d e , " B i r Komnistin Beyin Anatomisi" adl bir ko numa sergilemiti. lgilendim gittim, en arkada sessiz ce oturup dinledim. Konumann oda uydu: "Bir ko mnistin beyin dokular incelendiinde, salkl dnen, byle aykr yollara sapmayan bir kimsenin beyin doku larndan kolaylkla ayrlr. Tanr komnistin beynini olu turan dokular dinine, ulusuna bal bir Mslmannkinden ok baka, deiik dzende yaratmtr..." Bugn Aydnlar Oca, lim Yayma Cemiyeti gibi kurulularla yakn ilikisi olan bu yurttamzn Tevfik Fikret iin "O bir ruh hastasdr" dediini de anmsatalm. te Trkslam sentezi yandalarnn bilim, uygarlk, insanlk a-

81

laylar. Bu ad geen kurululara bal yurttalarmzn hepsinin Amerika anlayndan yana olduklarn, onun izini srdklerini sylemenin gerei kalmamtr. Bu alntlardan karlmak istenen sonu udur: Av rupa, Amerika kalknm, gelimi, gl, bayndr, uy gar bir Trkiye istemiyor, onlarn bu tutumu Osmanl dan bu yana deimeden srdrlmektedir. Trkiye han gi ykmlara, hangi olumsuz olaylara kar karsa han gi skntlardan syrlmak isterse Amerika da, Avrupa da olumsuz kart yolu benimser, Trkiye'yi kurtulmak is tedii durumun iinde kalmaya iterler. Trkiye ar din cilikten kurtulmak isterse onlar ar dincileri beslerler, Trkiye btn alanlarda bamsz, zgr davranmak is terse onlar zgrl, bamszl nleyecek gl, et kili odaklar bulmakta gecikmezler, stelik bu engelleyi ci odaklar Trkiye yararmaym gibi gstermekte bece rili, baarl olurlar, lkeyi iinden sarsmak iin zveri li uaklar, beslemeler, yanamalar, odalklar bulurlar, en yksek grevlere getirme abas gsterirler. Trk-slam sentezi diye sergilenen grn besleyici topra bu ya banc kkenli gbrelerle verimli klnr, baka neden ara mann nemi kalmamtr.

82

N U R C U L U K DEDKLER lkemizde, zellikle 1946'dan beri, toplumu tedir gin eden bir uyann arl sezilmektedir. 1950 yne timinin glendirdii, Adnan Menderes'in "Siz isterse niz hilafeti bile getirirsiniz" szleriyle yzeye yansyan gericilii okayan tutumuyla ynlendirdii ad akm lar arasnda bir eskiye dnme yar balamtr. Bu ya rta halkmzn olaylarn derinliine inme alkanl ol madndan, kimin neyi istedii aka bilinememitir. 1980 ynetimiyle, lkemizde yasalar bir yana itilmi, Cumhuriyet ilkeleri geersiz klnmak istenmi, ortalk tslamn zne bile aykr akmlara braklmtr. Burada, zerinde duracamz Nurculuk denen giriimdir, sinsi gericiliktir. Bu yaznn yazar, 1939 ylnda, daha on drt yan dayken Nakibendi tarikatna girmi, orada alt yl (yir mi yana dein) kalmtr. mdi " N u r c u l u k " denen akm bu tarikatn yzylmzn ilk drtte birinde ortaya kma ya balam, 1946'da ak adn saptam bir akmdr. Bunun kurucusu Bitlis'in Ncrs kynde doan, dodu u yere gre "Nersi-Nursi" adn alan, Said'tir. Sonra "Said-i Nersi/Nursi" diye tannmtr. Bizim tekkede bulunduumuz srede (1939-1945) bu kiinin ad h Said-i Krdi idi. 1870 yllarnda do an Said dzenli bir renim grmemi, evresindeki yallardan Kuran okumay, biraz da Arapa renmi,
83

daha sonra "Teali-i Krdistan Cemiyeti" yeleri aras na katlm, zellikle Dervi Vahdetimin kard "Vol k a n " dergisinde dini savunan yazlar yaymlamt. Bu evrede Sultan kinci Abdlhamid'in ilgisini ekince g zaltna alnm. Bir sre Topta Tmarhanesi'nde yat rlmtr. Burada geen gnlerini "ki Mekteb-i Musibe tin ahadetnamesi"" adl yazsnda bozuk, kark bir dil le anlatmaya almtr. Said-i Krdi, balangta, ingilizlerin yann tutmu, douda bir Krt devletinin kurulmas iin almaya ko yulmu, baarszla uraynca bir sre susmutur. Da ha sonra 31 Mart diye bilinen gericilik olayna katlm, tutuklanm, sonra srgne gnderilmi, yakalanan ar kada Dervi Vahdeti aslarak ldrlmtr. h Saidi Krdi 1925'te, yine ngiliz kkrtmalaryla balatld sylenen, eyh Said Ayaklanmasna katlm yargla np yine srgne gnderilmitir. h Said-i Krdi, balangta Kurtulu Savamdan yana grnm, Ankara'ya gelmi, ancak Cumhuriyet kurulunca, umduunu bulamam, zellikle Halifeliin kaldrlnda byk sarsntya uram, Ankara'dan ay rlp Van'a gitmitir. Onun, Kurtulu Sava'ndan yana olduunu syleyen yandalarnn ellerinde bulunan, Ata trk'le nn'nn adlarnn da getii belgeler bu dnem le ilgilidir. h Said-i Krdi'nin gemii aratrlrsa olumlu bir yannn bulunmad, salkl bir eitim gr medii, stanbul'a geldiinde "Sebilrread" Eref

84

Edib'le grt, Fatih Camii yannda, okluk Doulu yurttalarn bulunduklar kahvelerde oturduu anlalr. Genliinde beli bakl, kamal, gs armal, kolunda uzun namlulu Osmanl belisi bulunan fotoraflar ek tirmi, deiik dergilerde yaymlatmtr. te bugn, onun genliinde yurtsever bir " k a h r a m a n " olduunu ile ri srenlerin ellerinde bulunan bu fotoraflardr. Bura da, onun bu yanyla daha ilgilenmeyip dncelerini ser gilemeye alacaz. Onun, adna eklenen " n u r " szc, sonradan, Kuran'n " N u r " adl blmnden alnmtr. "Ners/Nurs" szcklerinin bozulmuu deildir. Yazlarna "Risale-i N u r " demesinin nedeni de Kuran'n ad geen blm dr. Nitekim kendisi de bir "Yeni Kuran" yazma amac n gdyordu. Said-i Nursi (Krdi)nin, bizim bildiimiz evrede, yz on drt yazs (risale) vard. Bu say gelii gzel deildir. Kuran 114 blmdr (sure). Bu nedenle Said-i Krdi'nin "Risale-i Nur"u 114 blm olarak d nlmtr. Onun, bu gizli dncesi akla kavuun ca, koyu dincilerin tepkisini ekmemek iin anlarnn da katlmyla bu yazlarn says 130 dolaylarna ykseltil mitir. Ancak, yalnzca, "Risale-i N u r " ad verilen, Ku ran'n szde ada bir yorumu diye gsterilen blm 114 kesimden oluur. imdi Nurcular, bu art dnceyi rtbas etmek iin, 114 saysn Kuran'a, onda geen "sure"lere balarlar. Oysa, iyi bir okuyucu bunun ne denli yalan olduunu ilk
85

okuyuta sezebilir. Nitekim, Said-i Nursi btn "sure"leri yorumlayamamtr. Nedeni'de, Kuran'n btn ince liklerini, ayrntlarm kavrayacak oranda Arapa bilemeyiidir. Onun evresinde toplananlarn nerdeyse hepsi okuma yazma bilmeyen kimselerdi. Sonralar, genellik le Dou illerinden stanbul'a yksekrenim grmeye gelen genler, ailelerinin etkisiyle " N u r yazlaryla" il gilenmeye balamlar. te, bu akmn yaylma serve ni byle balamtr. lkin, ok yakndan tandmz, deiik adlarla der gisinde yaz yaymladmz Necip Fazl Ksakrek, Asmalmescid kahvelerinde, oyun oynanan yerlerde elinde avucunda bulunan kaptrnca para sknts ekmeye ba lamt. O dnemde, Said-i Nursi'nin yazlarn yaymla maktan kanan Eref Edib'in nerisi zerine, Necip Fa zl Ksakrek, yalnzca gelir salamak, srm salamak umuduyla ie giriti. Onun yazlarn "Bedizzaman Sa id-i Nursi hazretleri" bal altnda sergilemeye koyul du. Artk geim yolu alm, zellikle padiah evre lerde byk bir ilgi uyanmt. Byk Dou dergisini, okuyanlarn ou Necip Fazl'n dinci ieriklerle dolu i irlerinin yaymlanmasyla toplanan kimselerdi. Bunlar Beyazt kahvelerine, Marmara Kraathanesi'ne, Kllk'e gelen genlerdi, nemli bir ounluu Dou illefimizdendi.te " N u r c u l u k " bu yazlarn yaymlanmasyla etkisi ni gstermi, bir inan akm nitelii kazanmtr. imdi onun gerekten bir akm olup olmadn aratralm.
86

Nurculuk derli toplu, dzenli, salam ilkeleri, kural lar bulunan bir akm deildir, geliigzel bir topluluk tur. Bu topluluk iin bilinli denemez, duygusaldr, b tn g, btn etkinlik " e y h " i n (nceleri h denirdi) ardndan gelmektedir. Btn nurcular, kendilerine belli grevler semilerdir, onlar da zetle yledir: A- Said-i Nursi ad evresinde tartmadan, eletiri ye sapmadan toplanmak, kesinlikle ona balanmak, onu savunmak. B- "Risale-i N u r " u okumak, okuma bilinmiyorsa okutup dinlemek. Bir kimse bu yazlar okumay bilme yebilir, ancak, okuyan bulup, ona okutarak dinlemesi ka nlmazdr. C- Hangi koullar altnda olursa olsun, Said-i Nur si'yi savunmak, onun btn eksikliklerden arnm, y ce, ulu bir kii olduunu yaymak, bakalarn buna inan drmak, bu yolda elinde avucunda ne varsa hepsini d nmeden tketmek. - Tartmalara girmemek, ar olaylara karma mak, zellikle kadndan, kzdan uzak kalmak, onlarn arasna katlmamak, onlar aralarna almamak. D- Said-i Nrsi'nin Tanrsal kiilii konusunda tm kukulardan, kayglardan uzak kalmak. Nitekim, Said-i Nursi yazlarnda, Tanrsal bildirileri aklarken "... m ellife buyurdu ki..." szlerini syleyerek kendinin doru dan doruya Tanrdan buyruk aldn vurgulamtr, an cak Tanrsal bilgiye varmayanlar bu szleri anlayamazlar.
87

E- Said-i Nursi'nin "Risale-i N u r " u slamn zdr, yeni bir Kuran'dr, yeni bir yorumdur. O, bunu Tanrnn buyruuyla yazm, aklamtr, bu konu tartlmaz, geciktirilmez. F- nanm, arnm, kendine gvenmi bir nurcunun (onlar Nur talebesi derler) balca grevi nereye giderse ora da bir yeni " n u r c u " yetitirmek, birlie kazandrmaktir. G- lkenin neresinde olursa olsun, nurcularn top lanarak "Risale-i N u r " okumalar gerekir. Toplantlarda sesi gzel, uyumlu, uygun kimse okur, tekiler dinleye bilirler. Bu toplantlarda, Tanr adlarndan sonra Said-i Nursi'nin adn sylemek gerekir. Bu ad, gizli bir sesle de yanstlabilir, bilgisizler anlamasn diye. G- Bir nurcunun evinde Kuran olmayabilir, ancak "Risale-i N u r " u n bulundurulmas kesindir. H- Risale-i Nur okumak isteyip de almaya gc yet meyen olursa durumu iyi bir nurcunun ona bir takm alp balamas byk iyiliktir. Nedeni de bir nurcunun g revi toplulua ye kazandrmak, Nurculuun gelimesi ne de katkda bulunmaktr. K- Bir lkede Nurculua kar kanlarn hepsi din sizdir, eriattan ayrlmtr. Nurculuk gerek Mslman lktr, Nurculua kar kmak slam ykmaktr. L- Nurcularn Dou'da oalmalar, Bat'da azalma lar uygundur. M- Risale-i Nur, an anlayna, gereksinimine g re bir "Yeni Kuran'dr", ona gre davranla.
88

N- Devlet eriata dayanrsa doru, dayanmazsa e ridir. Btn devlet kurumlan eriat buyruklarna, daha a Risale-i Nur bildirilerine dayanmaldr. T m yk sekrenim kurumlarnn adlar "Medrese-i N u r " ola rak deitirilmelidir, namaz klnmayan yerde renim olmaz. rnekleri daha oaltabiliriz. Nitekim Risale-i N u r ' u okuyanlar burada dizilenlerin karmak, bozuk bir dille yazldn grseler bile amac anlamakta glk ekmezler. Nurculuk, yukarda zetlendii gibi, dizgeli bir akm deil, ancak ulus ynetimini elinde bulunduranlarn oy toplama tutkusu nedeniyle ok ilgi toplamtr. Nurcu luk Islama uygun, slama bal, Kuran'a dayal bir ku rulu deildir. Nakibendi tarikatnn bir kolu olmas, kendisinden de "Aczmendilik" diye bir kolun domas Islam dladnn nesnel rnekleridir. Islamn kayna, oda Kuran'dr. imdi bu kuruluun neden Islanfa, Ku ran'a aykr olduunu grelim: A- slam dininin kayna olan Kuran'da mezhep, ta rikat yoktur. Kuran btnletiricidir, blc (tefrikac) deil. Oysa tm mezhepler, tarikatlar blcdr, ayr ay r topluluklar oluturmay yeler. B- Islamda btn tapmlar (ibadetler) Tanr adna srdrlr. Kuran'da ad san gemeyen kimseler adna deil. Oysa Nurculuk'ta kurucusunun ad, Tanr adlar yannda anlr. 89

C- Islamda biricik kutsal kitap Kuran'dr, onun "ye nisi", "eskisi" olamaz, benzeri, rnei yazlamaz, ba ka bir kitap Kuran anlamnda alnamaz, yorumlanamaz. Oysa Nurculuk'ta "Risale-i N u r " , "... mellifin..." gibi Kuran yerine de okunmaktadr. Bu tutum, eriata gre "Kfr-i kebir/byk su "tur, lm gerektirir. - Kuran'da btn inananlarn karde olduklar, Tan rnn btn evrenin yaratcs olduu bildirilir, insanlar arasnda stnlk-aalk ayrm gzetilmez. Oysa Nur culuk'ta Said-i Krdi stn yaratll, Tanryla dolaysz iliki kuran bir kimse diye nitelenir. D- Kuran'a gre tapm belli bir dzene gre, alak gnllce srdrlr. Nurculuk'ta deiik klklara b rnmek, olduundan baka trl grnmek, ilgi ekici giysilerle donanmak, elde denek (asa) bulundurmak, ca milerde oyun andrr nitelikte tren dzenlemek vardr. Bu tr davranlar Islamda yasaktr, inanca aykrdr. E- Islamda belli bir dinciler kesiti (snf) yoktur, b tn insanlar eittir. Oysa Nurculuk'ta " N u r talebesi" de nen zel bir topluluk, ayr bir dernek vardr. F- Islamda tapm aktr, gizli kapakl deildir. Nur culuk'ta tapm gizlidir, toplumun gznden uzaktr, ie kapaldr. Nitekim, lkemizde, Nurcularn oluturdukla r topluluklarn hepsi gizlidir. Bu rnekleri daha da oaltabiliriz, ancak gerek mez. Nedeni de "Risale-i N u r " denen yazlarn dzen siz, dank olmasdr. Buna karn, Said-i Nursi, zel90

likle "Sikke-i Tasdik-i Gaybi" adl "risale"sinde kendiyazlarn Kuran'la zde sayar, kendini Tanryla konu an, Peygamber'le, Abdulkadir Geylani ile, Muhyiddini Arabi ile e tutar. Nitekim yle bir yorum getirir: " R i sale-i Nur'u, cenab Allah Kurankerim'de imzalamtr. Bata Hazreti Muhammed olarak, Hazreti Ali, Abdulka dir Geylani, Muhyiddin Arabi ve teki bykler de Risale-i N u r ' a imza koymulardr." Bu szler byle dz gn deil, karmak, dank niteliktedir. Nurcular bu dil bozukluklarn anlam derinliine, Tanrsal bildirilerle gelen rperilere yorarlar. Said-i Krdi, srgn olarak bulunduu sparta'da yazd "Lemalar"da unlar sylyor: "Risale-i Nur gir dii her yeri kutsal latrm (mbareklendirmi), bu ara da... sparta'ya mbareklik mekn kazandrmtr... Ri sale-i Nur, sparta'ya btn illerin stnde bir dindarlk meziyeti salamtr." zetlenerek alnan bu alntda ya zar kendinin bulunduu yerin kutsallatn sylerken, st kapal olarak Tanrsal bir nitelie brndn vur gulamaktadr. slam dinine gre yalnz Tanr "mba rek", " m u k a d d e s " bir varlktkr, il, ile " m b a r e k " ol maz. Kendi kendini " m b a r e k " diye niteleyen Sad-i Nur si " S n m e z Risalesi"nde, u szlerle "Risale-i N u r " u vmektedir: "Risale-i Nur Kuran'n aynasdr, bir muci ze niteliindedir." slam dininde, Peygamber "benden mucize beklemeyin" derken bizim " m b a r e k " yazari91

mz yazlarn bir yandan Kuran'la karlatryor, bir yandan da " m u c i z e " diye niteliyor. Yine bu "risale"nin baka bir yerinde yle diyor: "... Risale-i N u r ' a kimse kar koyamaz, onunla boy lemez, ona denk tutula maz." Bu szler nceleri Kuran iin sylenmiti, onun "bir benzerinin yazlamayaca" vurgulanmt. Said-i Nursi'ye gre "Risale-i N u r " kendisine Tan rnn istei zerine, dolaysz olarak indirilmitir. Nitekim, "Bedizzaman Cevap Veriyor, 1960" adl yazda: "Risa le-i Nur, Said-i Nursi'ye Allah tarafndan verilmitir" denmektedir. slam dinine gre Tanr drt yalvaca (Pey gambere) kitap indirmitir: Tevrat, Zebur, ncil, Kuran. Bunlardan birincisi Musa'ya ikincisi Davud'a ncs sa'ya, drdncs M u h a m m e d ' e indirilmitir. Bunlarn indirilmesi "vahy" yoluyladr. Bunlarn dnda kalan, yi ne Tanrsal sevgiden kaynaklanan kitaplarn yazlmasndaki gizemsel etkinlie "lham/esin" denir. Oysa Nur cu nderi burada, Kuran'da geen " i n s a l " szcn tersine evirerek kullanyor. Nitekim "Emirda Lahika s " adn verdii yazsnda da "Kurankerimin ruhu, Ri sale-i N u r ' u n cesedine girmitir" demekten kendini ala myor. Bu szler yorum gerektirmez, anlamlar ak. Ya zar, benim yazdklarm "Kuran,'dr" aklamasn geti riyor, salkl bir saduyunun bunlara verebilecei ba ka bir anlam yoktur. Bu tr szleri ne srerek, Tanrsal bir nitelikle do natldn syleyenlerin ncs Muhyiddin-i Arabi'dir.
92

O da kimi yazlarnda, kendisinin Tanryla dolaysz g rtn, Tanrnn bir insan klna (zellikle yataa girmi gzel bir kadn) brnerek kendisine yaklat n ortaya atmt. eriat, onun, Gazzali'nin yazlarn su lam, yasaklamt. Said-i Krdimin syledikleri de ba ka trl deil. mdi, yine Nursi'nin "Mesnevi-yi Nuri y e " adl yazsndan, zetleyerek unlar aktaralm: " R i sale-i Nur, Kuran'n bir mucizesi olduundan her eyde bir marifet penceresi amtr. Bu kitap Kuran'a ait bir srr zerek bir yllk ii bir saatte bitirecek duruma gel mitir... Risale-i Nur, Musa peygamberin asas gibi ne reye vurmusa oradan su karmtr." slam dinine gre, bata insan olmak zere, btn yaratklar kendi dillerince Tanrnn adn anarlar, ona kar sayg-sevgi duyarlar, ite bu yorumu "Risale-i N u r " yazar tersine evirerek, kendi yazsn da Kuran'a e tu tarak yle sylyor: "Risale-i Nur'u yalnzca kular de il, gkte ve havada bulunan tm varlklar alklar." Bu rada da anlatlmak istenen ok ak, yorumsuzdur. Ya zarn dilinin altnda, yaptnn Kuran olduu sav okuyu cuya gz krpmaktadr. Said-i Nursi byk bir birikime ulaan yazlarnn hepsinde, kendini kimi yerde st kapal, kimi yerde ok ak olarak paygamberlerle karlatrr. Tanryla dolay sz konutuunu vurgular. Onun "Hizmet Rehberi" de dii yazsndan, geliigzel birka blmc zetleye rek aktaralm: "Ama onda (Risale-i Nur'da) yazlanlar 93

Kuran'n maldr. Hepsi Allah'tandr... Peygamberimiz Kurankerim'in sadece bir tercman idi. stat da (Said-i Krdi) Risale-i N u r ' u n sadece bir tercman gibi dir." Bu alntlarn amac Kuran'la "Risale-i N u r " arasn da bir zdeliin, Peygamber'le Said-i Nursi arasnda bir yaknln bulunduunu vurgulamakt. Risale-i Nur dizisinin tmn okuyanlar, bu alntlarn bu nicelikte kalmadn, olduka bozuk, dengesiz bir dille btn b lmlere serpitirildiini grmekte glk ekmezler. Onun " m a n Hakikatleri" balkl yazsnda syledikleri rperticidir: "Risale-i Nur, peygamberimizin risaletinin yani peygamberliinin bir mirasn stada verir." Ak lamaya, uzun yorumlara gerek kalmyor, Nursi ile Muhammed zde ortamda bulunuyor. slam dininde Kuran'a "salam i p " , "salam tutacak/kulp" anlamnda "urvet'l vska" denir. Nitekim Nursi de, gerek "Hiz met Risalesi", gerekse "Meyve Risalesi" adlarn ta yan yazlarnda, zetle unlar dile getirir: "Risale-i Nur... urvet'l vska kopmayan kulptur., bir Allah ipidir, bu Al lah ipine tutunan kurtulur." Bu szlerden kan anlam da aktr. Okuyucuyu duraksatan yalnzca Arapa "urvet'l vska, hable'l m e t i n " gibi szckler olabilir. Nitekim " h abl 'el m e t i n " de salam ip, Tanrnn ipi, Kuran anlamn dadr. Bu alntya gre "Risale-i N u r " bir Kuran'dr, s zn baka bir yorumu yoktur. Said-i Nursi evresinde toplanan, Anadolu'nun gz lerden uzak bucaklarna dalan " n u r talebesi", zellik94

Ie eriata bal kimseler arasnda tepki uyandrd. Nite kim, 1970'li yllarda, bu konuda yaynlar da grld. Bi zim bu konuyla ilgili yaynlar arasnda en ok ilgimizi eken " M u l a m a m Hatip Okulu Mdr, Ali Gzt o k " u n yaymlad "Mslmanlk ve Nurculuk, 1 9 7 1 " oldu. Yazar, "Risale-i N u r " u batan aa okumu, ince lemi, Kuran'la karlatrm, ilgin alntlarla sergile mi, " N u r c u l u k " denen akmn tm ayrntlarn sergi lemitir. Bu yazy yazarken bavuru belgelerimizden biri de o alma olmutur. "Risale-i Nur'un, Hizmet Risalesi" blmnde ge en u szler de ilgintir: "Risale-i N u r ' a kar kla maz (itiraz). Yaplacak her itiraz. En ulu kiilerden, Kut bu'1 Azam'dan da gelse aldr edilmemeli." Bu alntda da Kuran'a degin bir zellik vardr. Nitekim slam inanlarna gre Kuran buyruklarna, aklamalarna, bildirilerine kar klamaz, Kuran eletirilemez, tart lamaz. Kuran konusunda gndeme gelebilecek bir kar k (itiraz) kesinlikle sutur, bunu yapan ann en byk bilgini, en byk ermii (evliyas) tinsel bakm dan en stn saylan kiisi olsa bile szleri geersizdir. slam dnyasnda Peygamber'e de "Kutbu'l a ' z a m " den dii unutulmamal. "Kutbu'l a ' z a m " en yce, en stn yetke, ana yn veren, k tutan gibi anlamlarda da sylenir. Burada "Risale-i Nur "la Kuran yanyana geti riliyor. Bu tutum slam dinine gre ok ar bir sutur. Oysa, "Risale-i N u r " yazar buna aldrmyor bile.
95

Ali Gztok'un, yukarda ad geen almasnda, Said-i Nursi'nin yazlarndan yaplan alntlar, onlarla il gili aklamalar ok ilgin niteliktedir. Yazar, "Risale-i Nur"da geen yorumlarla Kuran ayetlerini karlatryor, Said-i Nursi'nin "Yeni Kuran" yazma tutkusunu btn aklyla sergiliyor. Birka alnt verelim: "Kurankerim ve Risale-i Nur Rahman ve Rahim olan Allann bir indiriidir, s. 3 8 ) " , alntlarn srdre lim: "Kurankerim ve Risale-i N u r ' u n indirilii aziz ve hakim olan Allah'tandr... ite o nur hem Kurankerim'dir, hem de Risale-i Nur'dur... Risale-i N u r ' u n 129 paras Kuran'dan uzanan elektrik telinin ucuna taklan 129 elektrik lambas gibidir... Bu yle bir kitaptr ki, insan lar karanlktan a karasn diye sana indirdik. (Ku ran Secde Suresi)... Said-i Nursi'ye gre: Bu ayetlerdeki nur, yani k szyle anlatlmak istenen yine Risalei Nur'dur... Bu yle bir kitaptr ki sen onunla insanlar Risale-i N u r ' u n na karasn diye onu sana indirdik. Allaha aran, gzel iler yapan ve ben Mslmanlardanm diyen kimsenin sznden daha gzel ne olabilir (Kuran Fuss. Suresi ayet 33)... Said-i Nursi'ye gre: Hi bir szn kendisininkinden daha gzel olamayaca " s z " , Risale-i Nur Klliyatndan olan "Szler" adl Ri sale yani kitaptr. Ayetle, ite bu kitap anlatlmak isten mi ve vlmtr. Allah'a aran, gzel iler yapan ve ben Mslmanm diyen Said-i Nursi'nin: Szler adl ki tabndan daha gzel ne olabilir? s. 38-40."

96

Yukarda sergilenen alntlar iyice okunur, zerinde dnlrse, slam dininin, zellikle Kuran'n ne gibi arpk yorumlara uratld Said-i Nursi'nin Kuran' bile kendi szlerine, eylemlerine tank gsterdii, " R i sale-i N u r " u n Kuran'da bile anld, bir Tanr buyruu diye tantlmak istendii kolayca anlalr. Biz, burada uzun yorumlara dalmak istemiyoruz. Ancak, Sadi-i Nur si'nin ne olduunu, hangi isteklerin ardnca srklendi ini anlamak iin, rencilerinin (Nur talebesi), yanda larnn szlerini dinlemekle deil yazlarn ilgiyle oku makla salanabileceini vurgulayalm. Yazlarnn Kuran'la, bin yz elli yl nceden bil dirildiini syleyen, yzlerce sayfa tutan "Risale-i N u r " u n pek ok yerinde, olduka kark, bulank bir dil le sergileyen bir kimsenin " M s l m a n " kavram iine so kulmak istenmesi, bir de adnn bana "bedizzaman/an tans" gibi bir niteliin eklenmesi salkl bir sa duyunun ii deil kansndayz. Bir kimse durup durur ken, "beni Tanr syletiyor, bana yeni bir Kuran yaz di yor, bana esinler, vahiyler gnderiyor, bugn yapaca m nceden Kuran'la bildirmitir" savn ileri sren ki iye ne denir bilemiyoruz. islam lkelerinde, Tanryla yaknlk kurduklarn, ondan dolaysz olarak esin-aldklarn, Tanrsal esinle yaz yazdklarn, konutuklarn syleyen nice dn rn, ozann, ermiin ldrldn biliyoruz, yazl kay naklardan reniyoruz. Szgelii Hallac- Mansur, Sey97

yid Nesimi, eyh Bedreddin, Olan eyh brahim daha nicesi inanlarndan dolay lme gnderilmitir. Onla rn syledikleriyle Said-i Nursi'nin "Risale-i Nur"da yazdklar arasnda bir karlatrma yaparsak, ncekile rin salt aydn, susuz kimseler olduklarn, Said-i Nur si'nin ise " e r i a t " anlayna gre mam Gazali, Muhyiddin-i Arabi gibilerden ok daha derin bir " G n a h uu r u m u n a " yuvarlandn anlamakta glk ekmeyiz. eyh Bedrettin sulanrken gerici eyhlislamlar: " B u adam ben peygamberim diyor, bana bunlar syleten Allahtr diyor, yeni bir din getirmek istiyor..." lklarn, yaygaralarn koparmlard. imdi "Risale-i N u r ' u oku yunca insann parma aznda kalyor. Eksiksiz " M s l m a n " geinen bir kimsenin Kuran karsndaki tutumu byle mi olmalyd? Bugn, Bat uygarlnn slamdan doduunu, b tn bulularn Kuran'dan alndn syleyen szde bil ginlerimiz az deildir. Ancak saduyunun sorduu u so ru da yantsz kalmaktadr: Btn bulular Kuran'dan alnmsa, neden hepsi Kuran'a inanmayanlarn, onun varln bile duymayanlarn, onu okumayanlarn ellerin den kmtr. Neden Kuran'n indii toplumda, ona ba lanan uluslarda byle bir kimse kmamtr? lka Yunan-Roma uygarlnn, Avrupa'da tann masnda, zellikle Ortaa'da slam aydnlarnn etkisi yadsnamaz, almalar nemlidir. Ancak bu etki, bu almalar Yunan kaynaklarnn bilinmesinde, renil98

meinde yardmc olmutur. Bat uygarl ksa bir sre de tm Ortaa, Islam amtr. Tm slam bulular, yenilikleri on nc yzyl ortalarna bile ulaamam tr. On beinci yzyl ortalarnda Avrupa'da artc bir gelime, deneyci bir atlm yaanmtr. Gkbilim, fizik, matematik, kimya, tp alanlarnda nemli bulular sergi lenmitir. Elimde " M o d e r n a ncesi Fizik, J.D. Bemal, ev. Deniz Yurtren, 1995" adn tayan ilgin bir yapt var. Bunda, uygarlk tarihi boyunca srdrlen bi limsel gelimeler, bulular anlatlyor, slam aydnlarnn emeklerinden saygyla sz ediliyor. Ancak, bu slam uya n, bilimsel aracl pek uzun srmyor, Ortaa'la kapanyor, unutulup gidiyor. Peki islam dnyas, Ortaa'daki olumlu geliimi neden srdremedi, neden gnmz slamclarna yal nzca o dneme zg bir vnme kald? Bu duraklama nn, gerilemenin nedenleri neler olabilir? Bunlar bizim Nurculara, gericilere, "Kurtulu s l a m d a " , "Anayasa Kuran olmal" diyenlere sorarsanz alacanz yantlar bellidir: "A- Masonlar, B- Tanzimat Dneminde Batl lama giriimi, Mustafa Reid Paa, Mithat Paa, daha sonra ittihat ve Terakki topluluu, en sonra da Atatrk. Bu engeller olmasa slam inanlar ada dnyaya ege men olacakt. imdi, biraz daha genileyelim, unlar so ralm: Atatrk, ondan nceki engeller yalnzca Trki ye'de grld. teki slam lkelerinde byle bir durum yoktu. Szgelii Suudi Arabistan, Pakistan, ran, Endo99

nezya, Fas, Cezayir, Tunus, Irak, Suriye gibi slam lke lerinde Atatrk yoktu, ondan nce gelen Reid Paa, Mit hat Paa yoktu. Neden bu lkelerde, ada Avrupa l snde bir uyanma, bir silkinme, kendine dn olay yaanmad, yaanmyor da? Bu lkelerin hangisi Atatrk Trkiyesi'nden daha ilerde, daha saygn, daha gl, da ha zgrdr? Nurculuk'ta nedense "tarikat" szc kullanlmaz, Nurcular kendi topluluklarna "cemaat" derler. Bu bir kan drmacadr. Nedeni belli: slam inanlarna gre bu dini se enlerden oluan toplulua "cemaat" denir. Peygamberin evresinde toplanan, Kuran'a balanan kimselerin birlii "cemaaf'tr. Said-i Nursi de yeni bir din kurduunu ileri srdnden ona bal toplulua "cemaat" demitir. "Risale-i N u r " , bir yorum olmakla birlikte, Kuran'n btnn kapsamaz, geliigzel seilmi ayetlerin, g reli aklamasn getirir. Ancak bu aklamalar da, yu karda aktarlan alntlardan anlaldna gre gelenek sel Kuran yorumlarna uygun deildir, birtakm aykr d nceleri ierir. "Risale-i N u r " u n "Miftah'l-iman" b lmnde geen u szleri de zetleyerek aktaralm: "...Risale-i N u r " ab- hayattr... Musa Peygamber'in asa s nasl dokunduu tatan oniki pnar akttysa, gerek Hazreti Musa'y, gerekse yanndakileri nasl susuzluk tan kurtarmsa, "Risale-i N u r " da onun gibidir. Bir Ku ran asasdr". Bu szlerin anlam belli, yazar "Risale-i Nur"la Kuran' zdeletiriyor.
100

Saidi-i Nursi, " N u r Meyveleri" adn verdii yaz snda yle diyor: "Risale-i Nur okumak veya yazmak, alim olmak iin yeterlidir, baka bilgiye gerek yoktur." mdi, bu szleri okuyan bir kimsenin bilimden ne anla ldn sormas, zerinde dnmesi doaldr. "Risa le-i Nur"da hangi bilimsel bilgiler vardr? Yukarda ser gilenen rneklere baklrsa, bunlarn bir teki bile dzen li, salkl bilgi deil, birtakm sanlar, sanrlar, saykla malar. Bilim us llerine, dnme kurallarna, bilim sel koullara gre salanr. Bilim kavramnn kapsamn da tarih, fizik, kimya, gkbilim, yerbilim, kazbilim, salkbilim, dirimbilim, toplumbilim, corafya, matematik, geometri, mekanik daha nice deney bilimi vardr. Peki "Risale-i Nur"da bunlarn hangisi bulunur, bulunabilir? nsan bilimlerinde, zellikle insann tinsel varln ilgilendiren salk korumay amalayan bilimlerde ar tc saptamalar vardr. Kimi sayrlklarn, denge bozuk luklarnn saptanmasnda konumalarn, yazlarn, yaz larla anlatlan konularn nemi byktr. Sayrln be lirtileri konumaya, yazya, izime yansr. Nitekim Freud ile rencilerinin nemle vurguladklar bilinalt ev reni insann anlalmasnda tkenmez bir birikim kayna dr. Bugn tinsel sayrlklarn, bilin bozukluklarnn ou bu bilinalt alanna inmekle, oradan zmleme ler getirmekle aklanmaktadr. Bilinalt kiiliin, ra nn snadr. Oraya inmeyi baaran bir uzman, kaa yakalamakta glk ekmez. Yukarda sylenenlerden yola karak, Said-i Nursi'ye yaklamaya alalm:
101

1- Said-i Nursi "Risale-i Nur"da geen szlerinin Tanrdan geldiini, esin kaynann Tanr olduunu sa vunmaktadr. Bu sav, onun dolaysz olarak, Tanryla ili ki kurduu anlamna gelmektedir. Peki Tanryla dolay sz iliki kuran kimselere "peygamber" denmez mi? B tn peygamberlerin ne serdikleri savlar byle deil mi? Byledir. yleyse, durup dururken peygamber olduu nu savunana ne derler? 2- Said-i Nursi, yine rneklerden anlaldna g re, yeni bir Kuran yazma yolundadr. "Risale-i N u r " Tanrsal esinlerle btnleen "kutsal kitap "tr, ona kar klmaz, deitirilemez, eletirilemez. Bu niteliklerin hepsi Kuran iin geerlidir. Oysa, yazd kitaba st kapal olarak "Kuran"dr diyen kiiye ne derler? Bu so runun yantn eyhlislam Ebussuud Efendi'nin "Fet valar " n d a n buluyoruz "Katli vacibtir." Yarg bununla bitmiyor, "ann mezhebinden olanlar dahi katledilir." te eriatn Said-i Nursi ile yandalar, " n u r talebesi" ko nusunda syledikleri bunlardr. 3- Said-i Nursi slam savunurken, onun getirdii ko ullarn birine bile uymuyor. Bu kii, lslamn ngrd " a i l e " birliinden yoksundur, Tanrnn bu konudaki buyruunu yerine getirmemi, Peygamber'in yoluna (snnetine) balanmamtr. Bu nedenle nurcularn nerdeyse byk bir blm evlilikten kanmaktadr. 4- tslamda zel bir giyim, toplumda ayrcalk dou racak nitelikte giyinip kuanma yoktur. Oysa Nur tale102

besi toplumun ilgisini ekecek biimde dadnk giy silere brnmektedirler. 5- slamda almak bile "ibadetten saylr"ken Nur cular almazlar, tarla ilemezler, hayvan yetitirmez ler. Peki neyle geinirler, bu geim kaynan nerden sa larlar? slamda smr, dilenme, almadan geinme, daha a " t a k v a " denen toplumdan el etek ekerek emek tketmeden, kazanmadan yaama yoktur, yasaktr. "Mminler takvay sevmezler". Oysa Nur talebesi hep gizlilikler iinde, grnmeyen, bilinmeyen yerlerde a lmadan yaar. 6- "Risale-i N u r " yaynlaryla bu yurtlarn, okulla rn, derneklerin ayakta durmasna, yeni grkemli yap larn, konutlarn yaplmasna olanak yoktur, bunlar kii sel yardmlarla da olacak iler deil. Burada "deirme nin suyu nereden geliyor" sorusu btn arlyla kar mza kyor. lk bakta nemsiz gibi grlen bu son sorun, hepsinden nemlidir. Nedeni u: Dnsel al malarda, gdlen ama sorunlarn gereklere uygun, bi limsel yntemlere dayal olarak gndeme getirilmesi, onlara yant aranmasdr. Bu ite kapallk, gizlilik yok tur. Topluma ak, belli erei, anlamsal ierii olan bir kuramn evresinde toplananlar iin kazan, smr sz konusu olamaz. Ancak, Nurculuk yle deil. Toplumun belli bir kesimini ele geirerek ynlendirmek, ada anlayla gelen grleri, oluan kurumlan ortadan kai103

drmak, szde bir "eriat devleti" kurmak. Durum by le olunca, bilimsel almann, grn tesine geilir, rtl ama gndeme gelir. Durum byle olunca geim olanaklar, tketim kaynaklar ister istemez sorular dizi sine dnr, deirmenin suyunun kayna aranr. Biz, yakndan tandmz Nurcuhrdan sezinlediimi ze gre, Nurculuk Ortaa'da, ran'da ortaya kan, Hasan Sabbah'n kurduu dernei "Hahaiye" diye nitelemek yaygn bir gelenektir. Hasan Sabbah, ran'da "Alamut Ka lesi" denen dalk yere ekilmi, orada evresinde topla nanlara "haha" vererek uyuturuculuu alamtr. Bu na alan kimseleri, istedii gibi kullanmada, lme gn dermede glk ekmemitir. Onun sonradan "Batnilik" diye anlan r slam lkelerinde uyuturucu kullanma y bir gelenek durumuna getirilmitir. Batinilikte, Kuran'n grnen deil, grnmeyen yanna, anlamsal ieriine nem verilir, bylece all madk bir yorum tr ortaya kar. Birliin "banda bu lunan kimse Tanrlatrlr, szleri Tanrsal kaynaktan gelmi gsterilir, kar konulmaz, tartlmaz, eletiril mez, yalnzca toplu olarak okunur, dinlenir. Nurculuk, ister tarikat, ister topluluk (cemaat) olsun, hangi gr benimsemi, hangi eree ynelmi, ksaca s ne istiyor? Bu sorunun yant yoktur. Nitekim "Risalei N u r " u sklmadan, bunalmadan okuyan bir kimse yaza rnn ne istediini bunlar neden yazdn anlamakta ok glk eker. Nurculara sorarsanz ama, Trkiye Cu104

muhriyeti yerine bir "eriat devleti" kurmaktr. Ancak, al t yz yl slam geleneine balanan Osmanl Devleti'nin sonu nereye vard? diye sorulunca yant yoktur. Bugn, e riata balln savunan slam devletleri iinde Ameri ka'ya Avrupa'ya el amayan, dilenmeyeni yoktur. Trki ye'nin eriat devleti olmas, dilenci slam devletlerinin sa ysn arttrmaktan baka bir ie yaramaz. Diyelim ki gerek ama, Kuran ieriine uygun bir toplum dzeni kurmak, insanlar ona gre eitip yetitir mektir. Oysa "Risale-i Nur"un Kuran'a uymad, onu yenidenyazmay dnd ortada sergilenen yorumlardan belli. Kuran'n Nurculuun isteklerini doyuramad, gi deremedii Said-i Nursi'nin aklamalarndan belli. Son ra, Mslmanla gnl vermi bir kimsenin Kuran du rurken "Risalei-i N u r " okumasna gerek var m? Bir in sana Mslman olmas iin Tanrnn kitab yetmiyor mu? Nurculuun ak bir erei, anlam grlmyor. Yk sekretim kurumlarnn "medrese-i nriye" adyla anl masn isteyen Nurculuk o kurumlarda bilim adna ne okutacak? Yalnzca "Risale-i N u r " okumak iin ykse kretim kurumuna gerek kalmamtr. ada bir toplumu, stelik onlarca milyon insan dan oluan byk bir birikimi ynetmek iin yalnzca "Risale-i N u r " okumak yeter mi? Tm toplumsal kurum larn ynetimi, dzenlenmesi, yaatlmas, gelir-gider i lemleri, denetimi hangi ilkelere gre uygalanacak? a da dnyada iine kapanp kendi bana yaayabilen bir 105

devlet yoktur. Uluslararas ilikiler, szlemeler, anla malar, hep an anlayna, uygarln gidiine gredir. Trkiye bunlarn dna karsa, bunlar yadsrsa kom ularyla hangi koullar altnda bar salayacak, birlikdzen kurabilecek? slam amza yetmiyor. Btn bulular, gelime ler, yenilikler toplumlararas ilikiler Ortaadan beri dinlerin dna tamtr, hepsi Islamn dnda,.uzan da varln srdrme olana salamtr. Bugn, topra nn altndaki petrol kendi olanaklaryla, kendi bulu laryla karan, ileten arndran, satabilen bir slam dev leti yoktur. Yine bugn saln kendi olanaklaryla saltan bir slam devleti yoktur. Varlkl yneticiler, "pet rol zenginleri" balar arynca hep Avrupa'ya, Ameri ka'ya kouyorlar, saltm gerelerini Kuran'da, "Risale-i Nur"da aramyorlar. amz btn dinleri am bir uygarlk anlaynn aydnlnda yryor. Said-i Nursi bir yazsnda: "Risale-i Nur, Kuranke rim'in en hakiki tefsiridir. Risale-i Nur, kendisine hiz met edenler, bata talebelerini mutlak cennete gtrecek" demektedir. Oysa slam dinine gre kimin cennete gide ceini yanlnzca Tanr bilir. Ortaa Avrupas'nda geim sknts eken kiliseler varlkl kimselere byk gelirler karlnda "cennet satarlard", bunu tarih kaynakla rndan reniyoruz. Burada da, ona benzer bir aklama grlyor, "Risale-i N u r " okuyanlar, onu yaymaya a lanlar kesinlikle "cennete gidecekler." Byle bir sav
106

salkl bir dnme odandan kamaz. Bu " c e n n e t " szcnn arkasnda ykl bir kar, kazan tutkusu nun pusuya yatt besbelli. Kuran'da bile, "Kuran oku yan cennete gidecek" denmemitir. Nitekim Kuran', il gi duyunca bir papaz da okuyabilir. Burada, Said-i Nursi'nin derin bir bunalm iine d t, sarsld, dengesinin bozulduu anlalyor. Nite kim yazlarnda, tmceler arasnda salkl bir anlam balants grlmyor, kavramlar yan yana dizilmi, an cak ierikleri birbirinden kopuk. Bu kopukluk dnme eyleminin sk sk kesintiye uramas sonucudur. Dn me eylemi salkl ilemiyor, sramalara, sapmalara, anlam kaymalarna yneliyor. Durum dnce yetersizliinden douyor, bilin bu lankl dnme eylemini saptryor, buna bilgisizlik, kendini beenmilik, evrede toplananlarn savrukluu, sarsakl eklenince i iinden klmaz bir bulakla dnyor. Said-i Nursi'nin ok stn dnceler ret tiini savunanlar, b stn dncelerin neler olduu so rulunca, bir rnek istenince konuyu saptryor, anlamsz szckler sergileyerek gerek bir zm getirdiklerini sa nyorlar. 1950 ylnda, Edebiyat Fakltesi'nin Felsefe Blm'nde renciyken Muhsin Alev adl nurcu bir ar kadamz vard. Sonradan Berlin'e giderek, orada yeni bir " n u r dernei" kurdu, adn da "Muhsin Elkovani"ye dntrd. Bu arkadamz, Almanca yaymlad bir yazsnda, Nursi ile Kant' karlatrm (biz yazy gr107

medik, yalnzca ilenen konunun aktarlmn dinledik), Nursi'yi Kant'tan daha stn bulmu. Biz, Kant'n tm yazlarn okuduk, Nursi'nin "risale'Merini de biliyoruz. kisini karlatrmak yle dursun adlarn yan yana yaz mak bile lgnlktr. Kant'n grlerinden birok felse fe r domu, Avrupa dncesi yeni bir ierik ka zanm. stelik Kant bir yorumcu deil r ac d nrdr. Oysa Nursi yeterince renim grmemi, bilgi edinmemi, yalnzca Kuran'n kimi yerlerini aklama ya, yorumlamaya yeltenmi, dank dnceli, salk sz dilli bir kimse. Ayrca Nursi dinci, kendinden bin yz elli yl nce gelmi bir dinin zn kavrayamadan savunucusu olmaya kalkm bir kimse. Kant, bizim Said-i Nursi'nin bir "yeni Kuran" yazmaya kalkmas gi bi "yeni ncil" yazmay dnmemi. Neyse sz uzat mayalm, bu sylenenlerle yetinelim. Said-i Nursi'nin balca zellii yetitii evrenin gereince aydnlanmam olmasyla balantldr. Nite kim btn slam lkelerinde durum byledir. Kendini Tanrnn zel elisi sayan, peygamber niteliinde grp gstermeye yeltenen t m dinciler bilgisiz, dengesiz, sav ruk anlayl kimselerdir. Uygarlk tarihi, din kurucula rnn ounun birtakm dengesizlikler iinde rpnd n gsteriyor. Dnce reten, gelecei aydnlatc, ge litirici yapt brakan, dnce r aan bir din kuru cu grlmemitir. Hepsi Tanr adna konutuklarn ile ri srm, tutarsz kiiliklerini Tanr kavram arkasnda

108

gizlemilerdir. Bu yzden, yeryznde, din kurucu bir bilgin, bir bilge grlmemitir. Dinlerin hepsi yoksul evrelerde, retim-tketim dengesizliinin egemen oldu u blgelerde, karanlkta yaayanlar arasnda domu tur. Varlkl bir din kurucu bilmiyoruz. Demek yoksulun baars Tanr adna konumasndadr. mdi, buraya dein anlatlanlarn hepsi Said-i Nursi'nin bir din kurucusu, inan, yaycs olarak ortaya kyla, eylemleriyle ilgili bilgi krntlaryd. Peki, din d nda, dinden kaynaklanmayan hangi ada giriimler le bu alanda baar salanacak, toplum gelimesinin n alacak? Bu sorunun olumlu yant yoktur. Said-i Nursi'nin dedikleri en ince ayrntlarna dein toplumsal ku rumlara uygulanrsa, Trkiye yeryznn en bayndr l kesi olurmu. Peki tarihte yalnzca dinsel uygulamalarla varln srdren, bayndrlaan, gelien, ykselen bir devlet var m? Bir Nurcu neyi rnek alarak, hangi ada verilere dayanarak Trk toplumunu ykseltecek? Bunu dnen bir kimse kmamtr. Atatrk' yermekle, cum huriyet ynetiminin dine bask yapt yalann diline do lamakla lke kalknmaz. lkeyi kalkndran belli kay naklar, odaklar vardr. Bunlarn banda retim gelir. Okullara din dersi koymakla, din grevlilerinin aylkla rn arttrmakla, btn toplum kurumlarn dine bala makla kalknma olur mu? Bir Nurcu hangi retim alann da verimli, varsl olabilmitir? Hepsi olumsuz. retim kalknmann birinci kouludur. rettii ken dine yeten, artn bakalarna satarak gelir salayan, ba-

109

kalanndan yardm beklemeyen, rnlerine dnya sataklannda alc bulan, topran altndaki gelir kaynaklarn i letmeyi bilen bir ulus kalknr. Kalknmann baka bir ola na yoktur. Yeryznde dinle salanan geni kapsaml bir retim yoktur. eriat yanls devletlerin yeralt kaynakla rn bile, slama inanmayan uluslar iletip smrmektedir. Kadnlar eve kapamakla, kara rtlerin altna sok makla, kzlar yalnzca din-tarikat bilgileriyle aydnlat maya almakla ne retim salanr, ne de dilencilikten kurtulma olana bulunur. Trk kadn krsal kesimde ka g bilmez, kara rtlere brnmez. Trk kadn tarla snda, ayrnda, harmannda, alnda erkeiyle yan ya nadr, komularyla uzlam iindedir. Kapanma, rtn me byk yerleme yerlerinde, isiz gsz oturmakla balar, bu nedenle gericilii besleyen kaynaklar da bu ralardr. Krsal kesimin retici kadn, byk yerleme yerlerine gnce gecekondularn tketici diisi durumu na getiriliyor, benliinden, kiiliinden uzaklatrlyor. kinci Abdlhamid'in delidir, sapkndr diyerek, Topta Tmarhanesi'ne attrd Said-i Krdi, Cumhu riyet dneminde Tanryla konuan, ondan buyruklar, bil diriler, neriler alan bir olaanst kii durumuna geti riliyor. Peki btn delilerin yazgs byle deil mi? Tan ryla konumak, Tanrlamak deliliin en yksek aama sdr? Tanr, bilinmeyen bir nedenle, cumhuriyetten son ra lkemize gnderdii byle ermi delilerle ulusumu zu ok sevdiini kantlamtr.

110

Cumhuriyet 'in Kltr Hizmeti


A t a t r k ' n Y a z d Yurttalk Bilgileri Blent Tanr Kurtulu (Trkiye 1918-1923) K u r u l u ( T r k i y e 1920 S o n r a l a r ) Prof. D r . S i n a A k s i n Ana izgileriyle Trkiye'nin Yakn Tarihi 1 A n a i z g i l e r i y l e T r k i y e ' n i n Y a k n T a r i h i II Prof. D r . M a c i t C k b e r k A y d n l a n m a Felsefesi, D e v r i m l e r ve A t a t r k Yunus Nadi Trkiye'yi Sokakta Bulmadk F a l i h Rfk A t a y B a V e r e n n k l a p (Ali S u a v i ) Baki z Kurtulu Sava'nda Alcvi-Bcktailcr Prof. D r . T a r k Z a f e r T u n a y a Devrim Hareketlen inde Atatrklk Sabahattin Selek Milli M c a d e l e ( B y k T a a r r u z ' d a n z m i r ' e ) smail Arar A t a t r k ' n zmit Basn T o p l a n t s Prof. D r . N i y a z i B e r k e s 2 0 0 Yldr N e d e n B o c a l y o r u z 1 2 0 0 Yldr N e d e n B o c a l y o r u z 11 Ceyhun Atuf Kansu Devrimcinin Takvimi Paul D u m o n t - F r a n o i s C e o r g e o n Bir m p a r a t o r l u u n l m ( 1 9 0 8 - 1 9 2 3 ) Ali F u a t C e b e s o y Snf Arkadan Atatrk 1 S n f A r k a d a m A t a t r k II Abdi peki nn Atatrk' Anlatyor Paul D u m o n t Atatrk'n Yazd Tarih: Sylev Kl Ali stikll M a h k e m e s i Hatralar Prof. D r . N i y a z i B e r k e s Batclk, U l u s u l u k ve T o p l u m s a l D e v r i m l e r Batclk. U l u s u l u k ve T o p l u m s a l D e v r i m l e r

S. . A r a l o v Bir S o v y t D i p l o m a t n n T r k i y e H a t r a l a r I Bir S o v y e t D i p l o m a t n n T r k i y e Hatralar II Sabahattin Selek smet n n ' n n Hatralar Nurer Uurlu Atatrk'n Yazd Geometri Klavuzu Georgc Duhamel Y e n i T r k i y e Bir Bat D e v l e t i Blent Tanr T r k i y e ' d e Yerel K o n g r e ktidarlar Prof. D r . S u n a Kili Atatrk Devrimi-Bir a d a l a m a Modeli F a l i h Rfk A t a y A t a t r k ' n Bana Anlattklar Reit lker Atatrk'n Bursa Nutku Prof. D r . T a r k Z a f e r T u n a y a slamclk C e r e y a n -1 slamclk C e r e y a n - II slamclk C e r e y a n - III M. akir lktar A t a t r k ve H a r f D e v r i m i Kl Ali Atatrk'n Hususiyetleri Mustafa Kemal A n a f a r t a l a r Hatralar Ecvet Gresin 31 M a r t syan Doan Avcolu 31 M a r t ' t a Y a b a n c P a r m a Metin T o k e r e y h Sait ve syan Sleyman Edip Balkr Eski B i r r e t m e n i n Anlar Yunus Nadi Birinci B y k Millet Meclisi Kemal Slker D n y a d a ve T r k i y e ' d e i Snfnn D o u u Prof. D r . N e d a A r m a n e r slam D i n i n d e n A y r l a n C e r e y a n l a r : N u r c u l u k Fazl H s n D a l a r c a D e s t a n l a r d a A t a t r k . 19 M a y s D e s t a n Yunus Nadi M u s t a f a K e m a l Paa S a m s u n ' d a

12

http://genclikcephesi.blogspot.com

You might also like