You are on page 1of 21

OSMANLI'DA

StvtL

TOPLUM

Yrd. Do. Dr. mer ABA.

Sivil toplum kavram 1980 sonras Trkiye'sinde siyasal tartmalar Iiteratrnde nemli bir kavram haline geldi. Askeri mdahaleler, zellikle de 12 Eyll askeri mdahalesi sonucunda toplumsal insiyatifierin, yukardan mdahalelerle merkezi otoritenin denetimine alnmas karsnda baz aydnlar, sivil toplumkavramm gndeme sokarak toplumsal hareketlili~i canlandrnay amaladlar. 12 Eyll hareketinin zellikle sol kesimde yaratt~ hayal krkl~, bu kesim iinden baz aydnlarn sivil toplum argman ile askeri ynetime karlk verme e~i1imini ortaya kard. Bunun yansra 1980 sonras Trk siyasi hayatnda gzlenen yeni de~iiklikler bu kavramn nemini daha da arttrd. 1980 sonrasnda bir tarafan resmi ideolojide meydana gelen anmalar, bir taraftan da "sosyal grup" ekseninde yeni toplumsal taleplerin ortaya kmas sivil toplum tartmalarna yeni bir boyut ekledi. . Sivil toplum kavramn Batda ieri~ini dolduran teorik ereveler iinde ele alan yaklamlarn' yansra, kavramn, teorik ieri~iyle ilgisi olmayan anlamlarda kullanldgn da grmekteyiz. Sivil toplum kavramnn isim yapm baz isimlerce bile "askeri ynetimnin kartolan bir ynetime i!ll'eteder anlamda kullanld~n grmek aka sylemek gerekirse biraz artcdr. Zellikle sol cenahta baz kesimler sivil toplum kavramn toplumsal insiyatifin merkezi-otoriteye kaCartmas eklinde olumlu ynde kullanrken, bir kesim de kavramn marksist literatrde kazand~ ierige sadk kalarak onu olumsuz ekilde telakki etmektedir. Sivil toplum kavram, bugn artk de~iik kesimler tarafndan konuulmakta ve tartlmaktadr. "Sivil cumhuriyet" ve "ikinci cumhuriyet" gibi tartmalarn da eklenmesiyle i990'larn banda kukusuz en ok konuulan konu sivil toplum konusu olmutur. Sivil toplumun gelimesiyle, artk merkezi brokratik ynetimin faaliyet. alannn daralmas, toplumsal insiyatifin artmas, ekonomik ve kltrel hayatn devletin kontrolnden kmas ve dolaysyla demokrasinin gelimesi gibi hususlar anlalmaktadr. Bu almada Cumhuriyet dneminin arka planna inerek Trk siyasi tarihinde sivil toplumun durumunu analiz edip bu tartmalara bir nebze olsun k tutmak istiyoruz. Bugn Trkiye'de Bat Avrupa'dakine benzer bir sivil toplum
.Krkkale niversitesi kisadi dari Bilimler FakUllesi 0lrelim yesi

80

MERAHA

yoklu~un nedenini sanyorum Cumhuriyet Trkiye'sinin tarihsel arka plannda aramak gerekiyor. Bu almada betimleyici biimde Cumhuriyet ncesi dnemde sivilloplumun durumu ele alnacaktr. Ancak buraya gemeden nce sivil toplum kavramna ve onun kt~ sosyo-kltrel atmosfere ksa bir gz atmalctayarar var, Sivil Toplu~ Kavram

Sivil toplumun tarihini Bat Avrupa'ya zg bir gelime olarak onikinci ve onnc yzyllara kadar gtrmek mmkndr. Ozellikle onUUncyzylda gelien pazar ekonomisi, parann geni kullanm alan, zenginlik ve lks yaamn artmas ve gelimesi, zel hayat ve mlkiyetin yaygnlamas ve de~ik hayat biimlerinin ortaya kmas, Bat Avrupa'da sivil toplumun gelimesine temel tekil etti. Onikinci yzyl sonlar ile ondrdne yzyl arasnda kalan dnemde Avrupa'da grlmedik bir ekonomik gelime ortaya kt. Nfus art, gelien ticaret ve el sanatlar sanayi ve tekni~i, yo~unlaan sennaye ve artan yaam standartlar ekonomik hayatta byk bir canllk saglad. Bat Avrupa'nn siyasal literatrnde son derece nemli yeri olan "mlkiyet haklan" kavramnn temelleri de bu dnemlerde atld. Bireysel mlkiyet kavram Glassator'larn elinde zel bir anlam kazanirlcen,zel alan anlay da hukuksal bir stat kazanarak yaygnlayordu.2 zel alann nemini bu dnem ataszlerinde de gnnek mmkndr. Bir ngiliz ataszne gre "insann evi kalesi" iken ayn dnemde yaygn olan bir Alman ataszne gre ise "herkes evinin krall"yd.3 Bat Avrupa'da feodalizmin kurumsallama biimi, merkeziyeti brokratik bir toplumsal yaplanmann ortaya kmasna elverili de~ldi. Devletin simgesel varl~ olan Kraln yetkileri stten Kilise aristokrasisi, alttan da feodal senyrler tarafndan frenlenmiti. Daha sonralar feodal senyrlerin yerini alacak olan burjuvazi, merkezi otorite karsnda ayn rol.stlenecektir. Devlet, parlamenter sistemin araclgyla daha sonraki yzyllarda de~ik sosyal snf ve gruplar arasnda uzlabnc niteligi olan bir arac kurum haline dnecekti. Onuncu yzyldan itibaren Kilisenin siyasal yaplanma iindeki etkinli~inin artmasyla, Krallar Papa karsnda mutlak-egemen g olmaktan km ancalckendi alanlarnda hkmedebilir duruma gelmilerdi. Bil durum egemenlik ve ulusal devletle ilgili teorilerin ortaya kug onyedinci ve onsekizinci yzyara kadar aynen devam etmitir. Onnc yzyl Avrupa'snda esnaf localar ehirlerin otonomisini saglamada nemli rol oynamlard. ehir~erde ve kasabalarda siyasal yaam zerinde de nemli etkinligi olan lonealar "cemaat iinde cemaat" eklinde gelimilerdi. Loncalar zeikle talya'da onikinci yzyldan sonra ehir hayaUnn nefesini kontrol altna almlard. ehirlerin ticaretin merkezi haIine gelmesi ve bylece Eski Yunan'dakini aratmayacak bir

1Antony Black, GulIds and ClvlI Soclety In European Polltlcal Thought: From the Twelfth Century to the Present, New York: Comel University Press. 1984, s. 237. 2Glassator, Orta agda Roma Hukuk metinlerinden hareket ederek bir medeni kanun oluturmaya alan bilginlere verilen isimdir. Onbir ve onUUneU yzyllar Avrupa'da Glassatorlar a olarak adlandrlr. ' 3Black, a.g.e., s. 36.

OSMANL'DA

sva TOPLUM

SI

zerlclige sahip olmas, loncalann zerk almasna ve bu kurumlar araclgyla gelien esnaf erefi, hukuksal eitlik ve kiisel zgrlk kavram~ borludur. ehirler merkezi otoritenin merkeziyeti denetimi altnda de~il, ehrin dokusunu oluturan 'esnaf kltrnn etkisi altnda ekillenmilerdi.4 Ite onyedinci ve onsekizinci yzyllarda. Thomas Hobbes'la balayarak formle edilmeye allan "dogal haklar" ve bunun sivil toplum iindeki uzantsyla ilgili argmanlar bu Spesifik tarihsel arka plann verilerine dayanmaktadr. "Do~al haklar" ynndeki felSerk tartmalar Bat Avrupa'da sivil toplumun daha da glenmesine yol at. Bu dnemde formle edilmeye allan "insan" ve "devlet" anlay, teden beri varolan sivil toplum unsurlarnn hukuksal ykmllk ve laklanmn dzenlenmesine hizmet etmitir. Sivil toplum kavramnn da detayl bir biimde ieri~ni ve anlamn buld~ teorik tartmalar bu dnemin rndr. Bu dnemde, sivil toplumla ilgili ortaya kan tartmalar, Trkiye'dekinin tersine olmas gerekeni de~il, bizatihi olan tehis etmekten ibarettir. Ne var ki Trkiye'de adndan szedilen, konuulan sivil toplum kavram, olana de~il, olmas gerekene atfta bulunarak kul~anlmaktadr. Yani Bat Avrupa'nn siyasal literatrnde analitik bir kavram olarak kullanlan sivil toplum kavram Trkiye'de "ideal bir do~a" olarak kabul edilmekte ve kullanlmaktatr. Bat AvruPa gelene~inde Aristo'ya kadar uzanabilecek bir gemite sivil toplum kavram, siyasal toplumla karlkl bir bvram olarak kullanld. Aristo'da sivil toplum (koinia politike) bvram herkesi kuatan ve domine eden siyasal toplum anlamnda kullanlmaktayd.5 Szlemeci dnrler (T. Hobbes, J. Locke ve JJ. Rousseau) bu bvram zel alann kart olan kamu alan anlamnda kullandlar. Do~a durumundan hareketle tarttklar bireysel hak ve ykmllklerin kamu alanndaki ilikilere gre dzenlenmesine dikka ekerek kavrama yeni bir ierik kazandrmaktan ok bireyin h3IC ve ykmllkleri ile devletin meruiy~t temelini ve varlk sebebini aklamaya altlar. Tarihsel bir olayolarak sivil toplum, aileden sonra gelen bir topluluk yaamdr. Bireyler bir araya gelerek toplumsal szlemeye dayal olarak sivil toplumu gerekletirirler. Kamu alanna iaret eden bir bvram olarak sivil toplum, zellikle Locke'da hem toplumsal hem de siyasal yaam kuatan bir alandr.6 Bugnk anlamda kullanlan sivil toplum kavram esas tanmn F. Hegel'in elinde buldu. Hegel'de sivil toplum, (brgerlicbe gesellscbart) ailenin diyalektik bir gelimeyle devlete varmasnda arac bir basamak oluturmaktayd. Aile ile devlet arasnda kalan alan igal eden pazar ekonomisi, sosyal snflar, ekonomik irketler, bireyler ve devlete bagl olmayan her tr kurum 've kurulu sivil toplum unsurlarn Oluturur.7 Sivil toplum, ailenin dogal olarak sahip oldugu etik yapdan farkl bir etik yapya

40rta ag Avrupa ehirleri ve bunlarn ekonomik ve sosyal hayat iindeki nemi iin bkz. Hemi Pirenne, Oitaal Avrupasnn Ekonomk ve Sosyal Tarh, ev. Uygur Kocabaogu, stanbul: Alan Yaynclk, 1983. 5John Keane, "Despoism and Democracy: The Origions and Development of the ' Disinclion Between Civil Society and the Stale 1750-1850", Clvll Slclety and tbe State, Der. John Keane, London ve New York: Verso, 1988, s. 36. 6Szlemeci eorelerde sivil toplum kavramnn genie bir artmaSl iin Bkz. Frederic CopIeskon, A History of Phllosophy, Cilt: V, Garden Ciy ve New York: 1964. 7Z. A. Pelczyenski, "Inroduction", The State and Clvll Soclety: Studies In Hegel's Polltlcal Phllosophy, London: Cambridge University Press, 1984, s. 50.

82

MERAHA

sahiptir. Sivil toplumda, ailedeki do~al lODeregre edindikleri etikten aynlarak kendileri iin mcedele eden kaprisli ve bencH bireylerin hakimiyeti szkonusudur. Bu alann eti~ini oluturan temel unsur "kar" oldu~ iin yo~un bir mcadele balar ve herkes birbirinin hasm olur. Ksaca sivil toplum, farkllk (difference) ve zel kar (particularity) alan olur.8 te devlet bu alandaki atmac unsurlarn sentezi olarak en yksek etik kimligiyle geliir. Devet, toplumu epeevre kuatan ve kendine ba~lg bir szleme esasna gre degi, bireylerin devlet otoritesine kar olan sorumluluklarna gre dzenleyen tarihsel bir gelimedir. u husus unutulmamaldr ki Hegel, analizini yukarda temas etmeye altgmz Bat Avrupa'daki tarihsel gelimelere dayandrmaktadr. Hegel iin tarihsel laboratuar l1:iteli~ioluturan en nemli tarihi gelime Fransz Ihtilalidir. O'nu akn (transcendenl:al) devlet anlayna gtren tarihi olay da Fransz Devrimidir. Sivil toplum kavramna yeni bir anlam katan diger bir dnw: de K. Marx'dr. Hegel'in kuatc devlet argmannm tersine Marx, sivil toplumu siyasal hayat belirleyen bir alan olardk tanmlad. Marx'a gre sivil toplum, onsekizinci yzyl Avrupa'snda burjuvazi ile geliti. Onun iin sivil toplum, retici glerin belli evrimsel geliiminde ortaya kanbireyler arasndaki ekonomik ilikilerin tmdr. Devlet de sivil toplumun bir yansmasoo. Sivil toplum devletin ahsnda kaybolmaz aksine yeniden retilir. nk sivil toplumda glolan ve retim ara~a hakim olan snf, devlet ve onun normlarn da belirler ve sivil toplumun ileyi kurallarn lehine evirir.9 Marksist Iiteratilrde sivil toplumla ilgili tartmalar nemli lde Gramsci'nin sivil toplum teorisine dayanmaktadr. Gramsci'ye gre Marx'n tersine sivil toplum alt yapsal alana de~i1, st yapsal alana aittir. Gramsci sivil toplumdan ksaca bir sosyal grubun btn toplum zerinde yrtg kltrel hegemonyay anlad. Hem siyasal toplum hem de sivil toplum hegemonyann iki st yapsal kurumudur. Onun iin sivil toplum olumsuz degil olumlu bir alandr. nemli olan hegemonya ile karlkl etkileim iinde olan. siyasal toplun ile sivil toplumu birletirmektir. Sreci tersine evirmek yaplmas gereken eydir. Bu ekilde hegemonyann siyasal ayagn oluturan devlet ile kltrel ayagn oluturan sivil toplum ileyiini tersine evirerek hegemonyaya son verilebilir.1O Bat Avrupa'nn onikinci yzyldan balayarak geirdigi sosyal ve siyasal tarihi evreler sivil toplumun giderek glenmesine ve onsekizinci yzyla geldigimizde siyasal dncelerin dikkatini ekecek noktaya gelmesine yol at. Bu dnyaya ait olan sivil toplumla ilgili anlay genelolarak yukardaki erevede olumaktadr. Ancak bugn modem dnyann yaamakta oldugu deneyimden hareket ederek klasik sivil toplum tanmlamalarnn fazla da bir geerliligiilin olmadgm ileri snnek yanl olmayacaktr. Modem dnyada, zel alan ile kamusal alann ve devletle sivil toplumun iie oluu, sivil toplum kavramn yeniden tanmlamay zorunlu klmaktadr. Ancak bu noktay bir kenara brakarak Trk toplumuna dndgmzde klasik sivil toplum tartmalarnn hemen tmnn birlikte kullanldgm grrz. Bu da kavramla , ilgili nemli .
8T.M. Knox, Hegel's Phllosohpy or RIght, Der. ve Ingilizce'ye ev. T.M.Knox, New York, Oxford ve London: Oxford University Press, 1967, s. 148. 9Norberto Bobbio. "Gramsci and the Concept of Civil Society", ev ii Soclety and the State. s. 75.

10a.g.m., s. 75.

OSMANL'DA SIvIL TOPLUM

83

kanklklann ortaya kmasna yol ayor. unu halrlamak gerekir ki bu durum sadece Trkiye'ye zg de~il. Ingilizce yazlan siyaset dncesi literati1ilndede ayn karklla sk sk rastlyoruz. Btn .bunlar gznnde bulundurarak bir deAerlendirmede bulunduAumuzda. Hegel'in sivil topluma lcazandrdAanlamn byk lde hala \cullanldAnlgryoruz. Osmanl siyaS:81yapsnda sivil toplumun durumunu incelerken Hegel'in tanmn gznnde bulundurarak merkezi otoritenin yap's ve sosyal gruplarn bu yap karsndaki rolleri almann odak noktasn oluturaeaklr. Daha doArusu "ulusal" niteliAi olmamakla beraber Osmanl devlet yaps Hegel'in fonnille ettiI "a-:kn"devlet anlayyla byk bir uyumluluk gsterdiAi iin bu bakasn kullanmak daha pratik olacakur. Osmanl'da Merkezi Otoritenin Yaps

Brokratik bir devlet olarak Osmanl devletinin en belirgin zelliAi merkez ile evre arasndaki uzaklkta yatmaktadr. evreden ba~lmszlA ve bu anlamda sahip . olduAu otonomi. devletin kendine zg rgtlenme ve yaplanma biimini ortaya karmur. Devlet otoritesinin oluturduAu "merkez" ile halk kesiminin oluturduAu "evre" arasnda Hegel'in tanmlad~ anlamda arac kurumlar grmek mmkn deAildir. Merkezi otoriteden ~msz bir hareket alan ve ayn zamanda Ba Avrupa'da grlen ekliyle mlkiyet haklarna sahip olan bir sivil toplum unsuru yoktur. Osmanl devleti temelde devlet normlarna gre yetien sadk hizmetilerin oluturduAumerkezi bir otorite biimindeydi. Bu normlar oAunlukla sui generis olan normlard. DesteAini nispeten halkn kltr ve de~erinden alm olsa da temel niteliAidevletin kendine zg normlaryla . pekimesinde gizliydi. Bu nedenledir ki devletle toplum arasndaki iliki bir "szleme" ya da "uzlama" esasna de~l. devletin topluma baskn gelmesi esasna dayanmaktadr. Ba Avrupann siyasal yaplanmasnda evrede Krala kar ~endi deAer.norm ve zgn karlarna sahip olan ok gl snflar vard. Bu snflara mensup olan soylu ve ncler kendi snflarnn ncelik ve tercihirii yasal erevede saAlamak iin yoAun bir . mcadeleye girimilerdi. me~n bir Fransz KrallAtebas tarafndan sevilen ve mutlak anlamda itaat edilen ok sayda soylu tarafndan kualm. Kraln otoritesini tehdit etmedikleri srece her soylu kendi alannda.tam bir hkmranlk haklcna sahipti. orta a~ Bau Avrupa'sndaki her bir Kraln bulundu~u alanda feodal beylerden oluan adeta bugnk uluslararas gibi bir sistem mevcuttu. Oysa Osmanl ImparatorluAu. ilk dnemlerinde (zellikle onalnc yzyla kadar olan dnemde) toplum ile devletin birli~ine dayal. iie gemi oldu~u siyasal bir yapya sahipti. Nihai g olan Sultan. halkn anlaynda "zillullah-i filiUem" yani Allahn yer yzndeki glgesi olarak yer alyordu.12 Toplumun hayat alan. tercih. beklenti ve ncllerini oluturan devletin kendisiydi. Bau.Avrupa'da oldu~u gibi zerk ehirlerde. mlkiyet haklar zerinde gelien ve belli bir ayncal~ olan sosyal snflarn yoklu~u ayn zamanda ekonomik hayab da devletin kontrol alna sokuyordu. 13

12Turan Gn~. Araba Devrilmeden nce. Istanbul: Kaynak Yaynlar. 1983, ss. 93-94. 13Ukay Sunar, "A Preliminary Note on the Politics of Civil Society Formation in Turkey". A..S.B.F. Dergisi. 24. 3-4 (Eyll-Aralk, 1973). ss. 60-6.1.
\

84

MERAHA

Osmanl'da kukusuz en nemli retim arac mlkiyethakk Allah adna temelde sultana ait olan toprakb. Devlete vergi vermesi karl~nda bu toprak kylye bas, tlmar veya zeamet eklinde dalblyordu. Topragn kontrol ise devlet adna ordunun bir paras olan Sipabi'ye verilmiti. Bu kesimin grevi zellikle sava yllarnda, kylden vergi toplamak ve karl~nda devlete asker (cebeli) gndermekti. Sipahi, bu . zelliiyle askeri bir kesim olarak ynetimin bir parasyd. Topran kullanm hakk tmyle kylye (reaya) ait olmakla beraber kyl istediini ekme serbestisine sahip deliIdi. Btn ekonomik alanlarda olduu gibi bu alanda da yaplan retim temelde devletin belir~i~i nceliklere gre yaplmaktayd.14 Bu anlamda retim pazara ynelik ticari bir meta olarak deil, kullanma ynelik bir meta.olarak yaplmtr. Bu ise bugnlerde bile devam eden tarmsal verimsizlie yol am v~ tarma dayal ticari bir snfn ortaya kmasn ve devlet karsnda bir g olUbJrmasn engellemitir. Bugn Trkiye'nin, kendisinin onda biri kadarlk bir toprak parasna sahip olan herhangi bir A vrupa lkesinden daha az tarmsal retim yapmasnn sebebini bu tarihsel arka planda aramak gerekiyor. Sultan ve ynetici kesim, retime ba~l bir snf de~l, retim zerinde tketim hakk bulunan bir kesimdi. DolaysylaSultan'n yneticilerle ve toplumla ilikisi retim hakkna gre de~il kendisine ba~llk ve sadakat prensibine gre olumaktayd. Bu ise Sultan'n konumunu daha da glendiriyordu. 15 Onalbnc yzyla kadar Sultan'n kiilii devletle zde tutulmutur; Onalbnc yzyldan sonra Sultan'n giderek ordu, sivil ve dini brokrasi ile saraydaki baz klikler elinde bir kukla haline gelmesiyle karizrnasnn kayboldu~u ve bu karizmann devlete geti~ni mahade ediyoruz. Bundan sonra nizam sa~lamaktan sorumlu tutulan devletin kendisi olmu, Sultan ise devleti temsil eden bir simge haline gelmitir.16 rf-i Sultani lfavrarn da bundan sonra giderek gelimi ve kurumsallambr. rf-i Sultani znde sultann irade ve emirlerinin sekler bir nans olma zeUi~ni tayor. nk bu anlamda ortaya kacak olan emir ve kanunlar Sultan'n kiili~inin bir rn de~il, mevcut koullarn dayatb~ bir zorunluluk ve rasyonalitenin sonucudur. Bu durum Metin Hepefe gre Osmanl'da. znde sekiller ve devlet.kkenli olan adab gelene~inin ortaya kmasna yol ambr.17 . Devletin kurumlamasyla beraber gl bir merkeziyeti brokratik gelenek ortaya kmbr. Bu gelenek iinde merkeziyete kar olabilecek g odaklarna hibir biimde msamaha gsterilmemitir. Osmanl'da orduyla beraber en gl ve kendine has nitelikleri olan kurum kukusuz brokra;iydi. Brokrasinin dokusu, devirme yoluyla toplanan ve yetitirilen Osmanl aznlklarnn ocuklarndan olumaktayd. Bunlarn yetime ve ynelimleri tmyle devlet-kkenli normlara gre olmutur. 18 nemli lde bunlardan oluan brokratik ynetim ekonomik hayau tmyle denetimi aluna alrken toplumun da tm titreim noktalarna mutlak bir hakimiyet saglyordu. Onaltnc
14 A.g.y., State and Socety In tbe Turkey's Development, Ankara: A.O.S.B ..F. Yaynlar, 1974, s. 20. ' 151dris Kkmer, Dzenin Yabanclamas. 2.. Bask. Istanbul: Alan Yaynclk, 1989, s. 39. 16Metin Heper. The State Tradltlton In Turkey. Walkington ve England: The Eothen Press, 1985, s. 35. . 17A.g.y., 'The State Tradition in West Germany and Turkey", Typscrlpt, s. 8. 18erif Mardin, "Center-Periphery Relations: A Key lo Turkish Politics?", Deadalus, 102 . (K, 1973), s. 169.

OSMANLI'DA svlL TOPLUM

85

yzylda merkeziyeti brokrasiyle birlikte ekonomide mutlak bir himaye (patronage) sistemi gelitirilerek ticari ve sinai hayata mdahale edilmitir. Bu mdahale zellikle finansman probleminin yaandg dnemlerde tarm sektryle beraber yabaoc Wcearlara kadar uzanmtr.19 Son yzylara gelindiginde brokratik kesimin tmyie toplumsal kesimlerden uzaklatgn, ve nevi ahsna mnhasr, sekler degerler koydugunu gryoruz. Avrupa'da grlen sanayi devrimiyle ortaya kan sanayi burjuvazisi gibi sosyal snflarn yoklugu OSmanl'da brokralik gelenegi mutlak egemen siyasa iktidar haline getirdi. Osmanl'nn gerileme' dneminde brokrasi Bal kurumlar ynnde bir toplumsal degiim projesi balatm ve bunun ncgn yapmtr. Ksaca, Osmanl siyasal yaps iinde nceleri Sultan'n daha sonralar ise merkeziyeti-brokratik gelenegin agrlg devleti kadir-i mutlak bir kurum haline getirmitir. Bu ise Bau Avrupa'da grlen aristokras ve burjuvazi gibi sivil toplumun temel unsuru olan snflarn ortaya kmasna ve devleti alttan ve stten snrlamasna engel tekil etmitir. Osmanl'da :Siyasal Kltr

Osmanl siyasal kllc sivil' topluma temel tekil edecek nitelikte degildi. Osmanl siyasal kltr teden beri muhalefet olgusuna antipatiyle yaklamU. Trkler tarihleri boyunca toplumla devlete kar organik yaklamlar beslemi ve solidarist doktrinleri kolayca benimsemiledi. Trk tarihinde hibir zaman Bau Avrupa tarihinde grdUgmz siyasal, kllrel ve ideolojik muhalefet olgusu merulatrlarak kurumlaunlamamtr. Siyasal yaplanma Osmanl'dan nce de merkeziyeti bir yapya dayandg iin muhalefet oluturabilecek unsurlar sapklkla nitelendirilmi ve dlanmtr. slama girmekle beraber, bu siyasal ruh Trklerde daha da pekimitir. slam'n sahip oldugu tevhid anlay hereyi siyasal iktidarn ahsnda harmonize etmitir. zeikle ilk dnem slam tarihinde ortaya kan iktidar mcadeleleri iinde iktidar kaybeden kesimler ayn zamanda meruiyetlerini de kaybetmilerdir. Ayn egilirnin topltimsal ve kltrel egilimlerde de ortaya kuln gryoruz. Nitekim Ehl-i Snnet anlaynn iktidar karsnda diger ilikadi anlaylar sapklkla, slam d olmakla nitelenerek dlanmlardr. Ayn ktrel elilimin Osmanl tebaas iinde de baskn oldugu bilinen bir gerektir. Bugn dlanan baz kesimler hala kfr ve hakaretlerin simgesi olarak kullanlr.megin, "kitapsz", "imansz", "harici", "rafzi", "yahudi" vs. gibi yaygn kavramlar Trk toplumunda zellikle tara kesiminde yaygn kfrler arasnda yer alarak tarihsel dlarna mekanizmasnn bugnk grntlerini su yzne karmaktadr. ' Osmanl siyasal kltrnn nemli bir relligi de pazar kkenli degerlerzerinde degil, stat eksenli degerler zerinde gelimi olmasyd. Dogrusu bu, merke~iyeti brokratik siyasal yaplanmann dogal bir uzantsyd. Ekonomik 'Snflarnyeterince gelimemesi Osmanl tebaasn devlet iinde bir makam ve mevki edinmeye sevketmi ve bunu kalc bir dogma haline getirmitir. Bau Avrupa'da grlen ticari ve endstriyelorta snfn gelimeyiiekonomik kkenli degerleri ikincil plana itmitir.20 Kukusuz merkeziyei oorienin, bu egilimin gelimesinde kalks byk olmutur. Ekonomik hayata olan mdahalesi bugnlerde bile kapitalizme dayal bir retimin gelimesini ve ekonomik gruplarn kendi blnsellikleri iinde bir zerklige sahip olmasn nlemitir. 19Sunar, A.g.e., s. 33.
20Ergun Ozbudun. "Development and Consolidation of Democracy in Turkey". Turkey In tbe Year lOO.Der. Ergun Ozbudun. Ankara: Trk Siyaset Bilimi Deme~i. 1989. s. 7.

86

MERAHA

Merkeziyeti siyasal iktidar, toplumsal tepkinin ifadesi olan ift bozma gibi durumlarda hemen $l~n ortaya koymu ve ok sayda insan brokraside istihdam etmitir.21 Bu siyaset zaman zaman devreye sokularak Osmanl-Trk siyasal gelene~i iinde kalc bir maraz haline geldi. Trkiye'de hkmetin 19801erin sonuna do~ Gneydo~u'da ihtiya olmadg halde brokraside am bulundu~u 90 bin kiilik kadro bu gelene~in bugn hala devam eden bir uzanbS1D oluturuyor. Itibar-kkenli kltrel de~erlerin a1unda yatan unsurlardan birininde OSmanl'da zellikle e~itim gren kesimin tek istihdam alannn devlet kademesi olmasnda yatyor. Ksaca, gl ekonomik pazar ve snflarn olumay ve devletin akn ve kuatc zellili Osmanl'dakltrel de~erlerin merkeziyeti-siyasal iktidarn emsiyesi altnda ~ni1en itibara ba~h kalmasna yol amtr. Bu da ak biimde merkezi sistemi daha da glendirmi, karl~nda sivil toplumun kltrel alann snk brakmtr. Iki farkl kltr biriminden olumas kukusuz Osmanl kltrnn en belirgin zeUi~iydi. erif Mardin iki farkl kltr "saray kltr" ve "tara kltr" eklinde isimlediriyor.22 Osmanl siyasal sisteminin merkez ~ ve evre (periphery) gibi iki belirgin ve farkl alana blnme zeminini kltrel blnme oluturmutur. Merkez burada Metin Heper'in tanmyla "siyasal yapda devletin otonomisi ve stnl~n savunan ve srdren grup ya da kiilere iaret etmektedir,"23 Buna karlk evre ile tarada yaanan btn ahali ve gruplara atfta bulunulmaktadr. Osmanl'da tara kltr belli bir kimli~e sahip olmad~ iin durgunlu~a terkedilmitir. Mardin'e gre, "ne Osmanl'daki soylu kesim ne de esnaf, tara kltrn ve bu kltrn alt birimlerini dntrecek edebi bir biim ortaya ikaramad. Halbuki Bauda yeni bir sanat biimi olarak gelien roman, yerel kltr kaynaklarnn kullanm ve bunlarn dnm sonucu ortaya kmtr."24 Gebe kabileler, ehir hayatna ayak uyduramadklar iin Osmanl ehirlerinde gelien kltre de uzak dmlerdir. "Medeniyet" (civilization) veya W1Y: dwellini) kavram Osmanl ynetici kesimine iaret eden bir kavramd. Oysa "Trk" kavram kltc anlamda gebeli~e iaret etmekteydi. Merkeziyeti brokrat. ordu. byk ehirlerde ortaya kan edebiyat kesim ve sivil brokrasiye yerleen Ulema daha yeni yerlemekte olan gebe ya da yan-yerleik gebelere kar byk stnlk taslamlardl.25 Kukusuz oSmanl'daki kltrel blnme bir nCeki dnemden, yani Seluklu'dan kalma en nemli mirasU. Seluklu'da da merkezi khrle tara kltr arasnda keskin bir aynm vard. Tara kltrnn alt birimleri hibir zaman merkeze ulaamamlard. Buna en byk engeli kullanlan dil tekil etmekteydi. Tarann yaygn dili Trke iken Seluklu'da resmi dil Farsa'yd.26 Bu dilin ayn zamanda saray kltrnn en nemli taycs oldugu hususu Osmanl tarihinde iyi bilinir.
2 i Musafa Akdai, Trkye'nn ktisadi ve tlmal Tarh, Cilt II. Istanbul: Cem Yaynevi, 1974, ss. 457-474. Kkmer, devletin TUrksiyasal kltrnde sahip oldugu baba imajnn bu tarihsel arka planda yattgn iddia ediyor: Dz e n i n Yabanclamas, s. 42. 22erif Mardin, "Power, Civil Society and Culturein the Ottoman Empire", Comparatlve Studies In Soclety and History, 11/13 (Haziran, 1969), s. 270. 23Metin Heper, "Center and Periphery in the Oltoman Empire: With Specia! Referenceto the Ninteenlh Century", International POlltlcal Sclence Review', I, 1 (1980), s. 85. 24Mardin, "Power Civil Society and Culture in the Ottoman Empire", A.g.e., ss. 273.274. 25 A.g.e., ss. 270-271. . 26 . Gn,e, A.g.e., s. 101.

OSMANL'DA

svIL TOPLUM

87

Osmanl'da millet sistemi gayri Mslim aznlklara kendi dilini ve degerlerini gelitirme imkann byk lde vermiti. Aznlklar ayn zamanda Trk tarihi iinde Trklerle Bat dnyas arasnda nemli bir kpr oluturmulardr. Hem kendilerine zg kltrel degerleriyle hem de Bat ile kurduklar zellikle ekonomik ilikiler araclgyla Bat kurum ve yaayilarn Osmanl'ya tayarak Trk tarihindeki batllamann derin tarihi bir dinamigini 0luturdular.27 Osmanldaki modernleme abalar, aznlklarn kendi degerleri iinde bir btnsellik gelitirmelerine katkda bulundu. Oysa Osmanl ahalisine tam tersi bir ynde etki ederek merkezle evre arasndaki ayrm daha da keskinletirdi. Bir taraftan Paris ve Floransa'y esas model alan ynetici kesim bir taraftan da kltrel degerlerinde direnen cahil chela(!) kesimi terazinin iki ucunu oluturdu. Bu ayrm, Mardin'in ifade ettigi gibi esas itibaryla Fransz kltryle slam kltr arasnda tezahr etrnekteydi.28 Bu ayrmdan Fransz kltr galip km ve slami degerlere sahip olan halkn modem kurumlar ynnde egitilmesi ve degitirilmesi geregi ortaya kmt. Cumhuriyet dnemindeki reformlada halkn az ok muhatap oldugu slami unsurlarla baglan koparlnca bu kez tam anlamyla devletin avucuna sgmas daha da kolaylat. Bu ise merkezi siyasal iktidarn agrlgn daha da pekitirerek Osmanl sivil toplumunun en nemli, ancak snk unsuru olan tara kltrnn clz kalmasna yol amtr. Osmanl kltrnn sivil toplum gelimesine engel tekil eden zelliklerinden biri de nceligin bireye degil kollektiviteye verilmesinde yatyor. Bireycilik bu lltrde sapklkla zde tutulmu ve devlet, ulus, millet veya bunlarn alt birimlerine kar akn bir duyarllk gelimitir.29 Osmanl kltr bu ynyle kollektiviteyi bireyciligin stne karan Dogu toplumlannn-etkisi alundadr. Osman tebaas bir oban tarafndan i,dare edilmesi gereken sr anlamna gelen ~ olarak isimlendirilmiti.30 Reaya kategorisi iinde bireyin hibir nemi ve degeri olamazd. Nitekim Osmanl kltrnn de iinde bulundugu Dogu kltrlerinin ogunda halk edebiyat krallarn, kahramanlann, padiahlarn ve devletlerin destanms anlatmyla doludUr. uras bir gerek ki slamiyet insan haysiyetine Bat kltrlerinde ve Hristiyanlkta emsali bulunmaz bir nem vermitir. Ancak Islam toplumlarnda zel yaamn n plana karacak bir birey kavram koektif ve cemaat kltrlerin arka plannda kalmtr} 1 Bireyle devlet arasndaki arac kurumlarn yoklugu son zamanlarda devlet elitlerini, devleti tek tek bireylerden kurtarmaya sevketmitir. Bu, ayn zamanda modernleme abalar iindeki ynetici elit

27Trk tarihinde Batllama tarihi hep Tanzimatla balatlr. Bu yanltc yaklam Batllama ile modernlemenin birbirine kartrlmasndan kaynaklanyor. Batllamann tarihi Trklerin Anadolu'ya gelileri kadar eskidir. Bunuoluturan arac kurumlardan biri de aznlklar ve onlar araclgyla Bat mallar ile kurulan iliki olmutur. Bkz, Janes Hovani. "Western Goods in the Ottoman Empire of the Early Siltteenth Century: The Dynamics of the Change", Der. Sabri M, Akural, Turkle: Culture: Contlnulty and Change, Bloomington: Indiana University. Turkish studies. 1987. 28Mardin, "Power, Civil Society and Culture", A.g.e., s. 274. 29Nur Vergin. "Demokrasi ve Sivil Topl~m". Yen Gndem. (16-31 Haziran, 1981) s. 37. 30Gne, A.g.e., s. 71. 31 erif Mardin. "Turkey: The Transformation of Economic Code", The Polltlcel Economy of Income Distribution In Turkey, Der. Ergun Ozbudun ve Aydn Ulusoy, New York ve London: Holmes and Meier Publishers. Ine . 1980, s. 23.

88

MERAHA

takmnn jakoben bir tavrla kendi degerlerini esas alarak btn toplum iin degitiiici projeler retmelerini getirmitir.32 Ancak buna ragmen Trk toplumunda herhangi bir Avrupa lkesinde asla grlmeyecek lde devlete kar sevgi ve saygn yaygndr. Sanyorum bu da "devletin" Trk toplumunun kltrel bilin a1unda "baba" zemgiyle canl bir yer edinmesinde yatmaktadr. Devlet bu kUltrelatmosfer iinde sevildigi kadar korkutmaktadr da. Devletin Osmanl siyasa kltrndeki yerinden hareketle Heper bu toplumu analiz emek iin liberalizm ya da otoriterlik gibi tipolojilerin yeterli olamayacagn ileri sryor. Bunun yerine Heper aknlk (transcendentalism) kavramn analitik bir kavram olarak neriyor. Yani; devlet imaj her tr zel insiyatif, kar, yap, teebbs ve varlgn zerinde gelimitir; Osmanh toplumunun al'lrnasndagznnde bulundurulmas gereken husus budur.33 Ksaca Osmanl siyasal kltrrn degiik zellikleri sivil toplum unsurlarnn gelimesine nemli bir engel tekil etmilerdir. Kukusuz otoriteler ve monarik rejimler gibi sivil toplum eksenli dem0kratik lkelerin de siyasal sisteminin arkasnda duran en nemli unsur siyasal kltrdr. Her toplumun tarihi iinde ortaya kardg kurumlarn zgnlgan belirleyen siyasal kltrden baka birey degildir. Farkl siyasi kltrler ayn dnemde yaam olan Bat Avrupa lkelerinin modem kurumlarnda ve hatta demokrasilerinde byk lde farkllklar ortaya karmtr. Bat Avrupa toplumlarnn bugnk demokrasilerinin vetoplum-devlet ilikisinde belirgin olan kurumlarn arkasnda bu toplumlarn tarihsel arka planndaki siyasal kltrleri yatmaktadr. Osmanl siyasal kltr ise sivil toplumun zayf ve clz kalmasn nemli lde kalc bir gelenek . haline getirmitir. Balmh Sivil Toplum Unsurlar

Osmanl'da sivil toplumu tekil edecek unsurlar merkeze bagl kalmlardr. Bu bagmllk ekonomik, kltrel ve idari temellere dayanmtr. Bab Avrupa'nn siyasal tarihinde devlet otoritesi karsnda nisbi zerklige sahip olan ve kendi degerleri zerinde bir btnsellik gsteren sivil toplum unsurlarn Osmanl'da gremiyoruz. Varlklar baglamnda bu unsurlarla karlamak mmkndr; ancak merkezi idare karsndaki durumlar itibaryla kendi normlarn ve salt kendilerine zg kurallar ve ilikileri gelitirememilerdir. Degiik siviltoplum unsurlar u ya da bu ekilde resmi otoritenin birer sacayagn oluturmulardr. Osmanl ehirleri, yaplar ve merkezi otoriten'in kullanm alanlan olmalar itibaryla bagrndan gl bir sivil toplum karacak durumda degillerdi. Osmanl ehirleri temelde brokrasinin ve ordunun merkezini oluturmaktaydlar. Bu ehirler si:aive ticari dinamiklerin ortaya kardg birimler olmaktan ok merkezi idarenin tayin euigi ve statsn eyalet, sancak, vilayet vs. eklinde tanzim euigi yerlerdi.34 Dogrusunu sylemek gerekirse Osmanl ehir yaps nemli lde Araplarn etkisi altnda kalmtr. Osmanl'dan nce de Emevi ve Abbasilerde ehirler merkezi ynetim birimlerinin
32 Asar Sava Akat, Alternatif Byme Stratejisi: ktsat Politikas Yazlar, .Istanbul: I1etiim Yaynlan, i983, ss. iO. 11. 33Bkz. 'The State Tradltlon In Turkey. 340smanl ehirleri ve statlerinin oluum mekanizmasyla ilgili detayl bilgi iin bkz. Suraiya Faroqhi, Osmanl'da Kentl.er ve Kentliler. Ter. Neyyir KalayclOgu, Istanbul: Trkiye Toplumsal ve Ekonomik Vakf Yaynlar, 1993.

OSMANLDA sva

TOPLUM

89

odaklandg yerler haline getirilmitir. Bagda. Halep ve am gibi ehirler ynetimin merkezi ehirleri durumundayd. Ira Lapidus Osmanl'dan nceki Arap-tslam toplumlannn bulundugu ehirlerde balca drt grup bulundugunu sylyor: mahalle sakinleri, esnaf kesimi, dini cemaatler ve devlet erkan. Bunlardan mahalle sakinleri ve eraf tmyle bir ehre ait iken dini cemaatler ve devlet edcanbirden fazla ehir dzeyinde yaylm durumdayd. Ancak bu gruplann hibiri, iinde bulundugu mekana gre tanmlanmamaktayd. rnegin Antik Yunan'n site devletinin ahalileri veya orta ag Avrupa komnlerinin tebaas bulundugu belde ile ad1andnlrlard.35 Nitekim Atina'nn Atinallarla, Isparta'nn IspartaIlarla ve Efes'in Efeslilerle zdeletigini gryoruz. Osmanl ehirlerine damgasn vuran, "Osmanllar" meginde grldg gibi soy ilikisi gibi bir nitelemenin tesinde bir ey degillerdi. . te yandan ngiltere rneginde Manchester ehrinin ortaya kn dndgmzde arada byk farkllklar grrz. Manchester, sanayidevrimi sonrasnda kurulan fabrikalann civanndaki kyl ve iileri bulunduklan yerlere ekmek suretiyle gelimiti. Burann yapsn ve normlarn retime bag olarak ortaya kan sosyal snflar oluturmutur. Sanayi sosyolojisinde bir sanayiye bir de idari ynetime bag gelien iki ehir tipolojisinin birincisine Manchester ikincisine ise Hindistan'n Calcuna ~hri rnek verilir. Calcutta 1950'de Hindistan'da idari ynetiminmerkezi olduktan sonra hzla gelimeye balam ve dah~ nce basit bir ehir iken Hindistan'da ikinci ve dnya leginde onbirinci ehir haline gelmitir.36 Calcuna, idari bir ehir olmakla beraber ticari faaliyetlerin de merkezini oluturmaktadr. Trk deneyimine baku~mz zaman Cumhurfyet dnemi merkezi idarenin baehrini oluturan Ankara canl bir biimde gzlerimizin nnde durm~tadro retime dayal olmayan, tmyle merkezi idarenin konumlandg bir ehir olarak geliip Trkiye'nin ikinci byk ehri haline gelen Ankara esasnda tketimin merkezini oluturmaktadr. "Memur kenti Ankara" olarak amiyane tabire konu olmu bu ehir siyasal iktidarn idari birimlerini banndrro Bu birimler de z itibaryla hizmetin dnda ekonomik degeri olan herhangi bir ey reunezler. retilenhizmetin de ne kadar verimsiz oldugunu ve Trk ekonomisini bugn iinden klmaz hale getirdigini aka gryoruz. Ankara'ya karlk bugn nemli lde Trkiye'nin retiminin merkezini oluturan stanbul, Osmanl dneminde aynen Ankara'nn statsne sahipti. dari birimlerde istihdam edilen devlet memurlar nihayetinde retime fiilen kaulmyor ve devletin stten daglttg ltuflarla hayatlanm idame ettiriyorlard. Oysa Manchester, sanayi kentinin ilk prototipi olarak nOlerde tmyle ekonomik dinamiklerin ve sosyal snflarn konumlandg ehir olarak geliti}7 Byle bir ehrin, tabiau itibaryla merkezi ynetime kar daha gl bir konumda oldugu ve ynetimi etkileyecegi aktr. Bununla beraber burada gelien kltrel deger ve normlar da merkezi otoritenin dayattg. kalplarn dnda kalacaktr. Halil nalck Osmanl ehirlerinde yaygn biimde <ligllril1 olan balca dn sosyal grubun var oldugunu ileri srmektedir. Bunlar ynetici snf oluturan kalem ve
35Ira Lapidus, "Muslim Cities and Islamic Society", Mlddle Eastern Cles, Der. Ira Lapidus, Berkley: University of Califomia Press, 1970, s. 33.. 36peter Wosley, Introduclng Sociology, Ikinci Bask', Great Britian: Hazeli Watson and Viney Limited, 1977, s. 382. 37 A.g.eo, s. 385.

90

MERAHA

kl ehli (brolerasi ve ordu) ile reayay yani tebaay oluturan ifti ve vergi memurlarndan oluur. Bu gruplardan her birinin stats temelde stten belirlenmekteydi.38 Son zamanlara do~ geldike Osmanl'da siyasal gcn net biimde belirginleen drt grubun eline 'geti~ini gryoruz. Bu gruplar brolerasi, ordu, dini kurumlar ve adli kurumleir eklinde zikretmek mmkndr. Fakat bunlarn hibiri kkeni itibaryla ehir yaamnda retime dayal olmam ve devlete kar zerk konuma sahip bir kimlik gelitirememitir. Osmanl'nn en yaygn kurumu olan 've nemli lde kaynagn ve deste~ini halktan alan dini kurumlar bile devletin adli, idari ve e~itim faaliyetlerini tamamlayc ynde rol oynamlard.39 Ksacas, Osmanlda ehirlerin yaps ve merkezi idare karsndaki konumlan bagmsz sivil toplum unsurlarnn gelimesi iin yeterli zemini sa~layamamlardr. Osmanl'da ekonomik hayat bata ticaret olmak zere nemlilde Gayn Mslim aznlklarn elindeydi. Bu aznlklar Osmanlda millet sistemine bagl kalarak yaamlarnidame ettiriyorlard. Millet sistemiyse bir sivil toplum unsuru olmakla beraber stten devlete baglyd. Dini cemaatlenn liderleri ynetimle yakn bir ilikiye girerek cemaatleriyle ilgili idari grevlerde idarecilik yapyorlard~.40 Gerekte ok hukuklu bir sistem olmas itibaryla Osmanl, sivil toplumun sui generis bir tipolojisini izmektedir. Sivil toplum unsurlar zerinde duruldugu zaman Osmanl bu ynyle kayda deger bir rnek sunmaktadr. Millet sistemi; znde "ogulcu" bir nitelik tamaktadr. Bu sistem, etnik kkenlere gre degil salt dinlere dayal bir biimde gelimiti. ~egin ayn etnik kkenden gelen ve ayn dili konuan Osmanl Ermenileri tek millet degil. "Ermeni Katolik" ve '~Ermeni Protestan" milletlere aynlyordu. Bu milletler kendi yasalarnca belirlenirdi ve balarnda vergi ve hartann denmesinden ve i gvenlik konularnda merkezi ynetime kar sorumlu dini liderler bulunurdu. Buna ilaveten her millet merkezi ynetimin ilgi alanna giren baz toplumsal ve idari grevler de stlenirdi. Bu milletler kendi ilerini dardan herhangi bir mdahaleye maruz kalmakszn cemaat meclislerinde (meclis-i milli) yrtrlerdi. Osmanl millet sisteminin taradaki dzenini "milletba" olarak adlandnlan ve cemaatn ruhani lideri vasfna sahip olan kiiler saglard. Bununla beraber krsal alanlarda ihtiyar heyeti bugnk muhtar sfatna sahip olan "kocaba" seerlerdi. Kocabalar kendi milletlerinin ilgi alanna giren sorumluluklar yerine getirmede milletbana kar sorumluydular. Bu sistem 1856 ylnda karlan Islahat Ferman ile zlmeye balad. Bu fermanla btn yurttalar eit kabul edildigi iin dine dayal rgtlenmelerin de bir anlam kalmad.41 Bu tarihten sonra 'mFDetkavram da dine dayal olmaktan km etnik kkenle snrlanmaya balamt. Bu

38Halil Inalck. "The ,Nature of Traditional Society", Polltlcal Modernlzatlon In Japan and Turkey, Der. Robert Ward ve Dankward Rustow, Princeton University Press, 1964, ss. 42-45. ' 39 Frederic W. Frey, "Patterns of Elite Politics in Turkey", PoitiCal Elltes In the MJddle East, Der. George Lenczowski, Washington: American Enterprise Institute for Public Policy Research, 1975, s. 45. 40Metin Heper, "The State and I~terest Groups: With Special Reference to Turkey", Strong State and Economlc Interest Groups: the Post-1980 Turkish ExperIence, Der. Metin Heper, Berlin ve New York: Walter de Gruyter. ss. 16-17. 410smanl'da millet sistemiyle ilgili Bkz. tber Ortayl, "Osmanl Imparatorluu'nda Millet", Tanzimat'tan Cumhuryet'e Trkye Ansiklopedlsl. Istanbul: Ieti~im '(aynlan, 1985, C. IV. ss. 996-1001-. Ayrca Bkz. Cevdet Kk. "Osmanl/arda 'Millet Sistemi' ve Tanzimat" A.g.e .. C. IV. ss. 10071024.

OSMANLI'DA SIvIL TOPLUM

91

ayn zamanda ilk etapta Osmanl, sonralar da Trk ulusulu~unun balangcn tekil edecekti. Ite znde zerk bir statye sahip olan miUet sistemi rgtsel yaps itibaryla Osmanl'da bir sivil toplum unsurunu oluturur. Ancak icra ettigi ilevleri itibaryla esasnda devletin taradaki ykmlklerini, zellikle idari ve e~itim alanlarndaki ykmllkleri yerine getirmiti,. Milletbann cemaatn lideri sfauyla merkezi ynetimle oluturdu~u dikey (vertical) iliki biimi bu zerk sivil toplum bnyesini ba~ml hale getirmitir. - Osmanl millet sisteminin benzer bir me~ini de Osmanl'daki loncalar oluturmatadr. LOncalar da esnafla merkezi ynetim arasnda nemli bir kpr grevi stlenmi durumdaydlar. Anadolu'da retim ve pazarlama ortakl~n tevik edici kurumlar olarak ortaya kan loncalar zamanla retim kalitesini ykseltme, kalifiye eleman yetitirme, yetien elemanlara ustalk sertifkas verme, i ve ticaret ahlakn gelitirme ve denetleme, iileri koruma ve retimi en ucuz yoldan tketiciye ulatrma gibi grevler de stlendiler. Onbeinci yzylda ahilik gelene~iyle btnleen loncalar belli bir heyet tarafndan ynetiliyordu ve bu ynetim gerekli cezai meyyideleri uygulama yetkisine sahipti. Kurul kararyla sulu grlen esnafn falakaya ekilmesi veya iyerinin kapatlmas lonca ynetimi tarafndan szkonusu 0labiliyordu.42 Kapatldklar tarih olan 1913 ylna kadar loncalar merkezi ynetimin Anadolu'daki sacaya~n oluturdular. Loncann ba olan kethuda veya eyh lonca yeleri tarafndan seilirdi. Loncalarn bu zellikleri dikkate alndgnda hakikaten son derece nemli ve yaygn bir sivil kurulu olarak dnmek mmkndr. Ancak merkezi ynetimle olan dikey ilikilerini gznne aldgmzda ayn iyimserli~i beslemek gleiyor. Bir kere loncalarn merkezi otoriteyi Anadolu'da temsil eden baz ynleri var. Lancann ba kethuda zanaatkar ye tarafndan seiliyorsa da bu seimin tescili tmyle merkezi idarenin bera- erifine ba~lyd. Ancak stanbul'dan olur almas halinde kethudann stats kabul grebiliyordu.43 Bununla beraber loncalar hem vergi toplamakla hem de retimin standartlara uygunlu~unu ve fiyatlar denetlemekle ykmlyder.44 Bunun iin loncalar esas itibaryla 1:>alarndaki netimi ve bunun ileyi biimiyle devletle y Anadolu esnaf ve zenaats arasnda devleti temsilen idari bir grev stlenmekteydi. Yani Osmanl loncalarnn bir yz sivil topluma dnk iken a~rlkta olan di~er yz devlete dnk kalmt. Osmanl ekonomisi tarmdan sonra nemli lde ticarete dayalyd. Bilindi~i gibi Osmanl ticaretinin can alc noktasn ise ipek ticareti oluturmaktayd. Tccar kesiminin ticari meta olarak alp satt g mallarn banda ipek gelmekteydi. Ipek retimiyle mehur Bursa teden beri Dogulu ve Batl tccarlarn nemli ugrak yerlerinden biriydi. Bursa ipege karlk diger ticari enitiyann degi toku yapld~ bir ehir olmas itibanyla ipegin yannda diger mallarn da (altn, gm, ini, vs.) ticaretinin yapdg yerdi. Ticari mallarn alm satmyla ugraan zengin bir tccar kesimi vard, ancak bunlar yerli degil yabanclard. Osmanl'nn Dogu ile olan ticaretini tran'l tccarlar Bau'yla olan ticaretiniyse Floransa ve Cenevizli tccarlar yapmaktayd.45 Byle
42Rfat zdemir. 'Tokat 'Esnaf Te~kilal". Ondokuzmays nlnrsltesl Egitim Fak. Birinci "Tarh Boyunca Karadenz' Bildirileri": 13-17 Ekim 1986. Der. Mehmet Saglam. ve Digerleri. Samsun: 1988. s. 403. 43A.g.m. 44Sunar, A.g.e., s. 20. 45Halil Inalck, Osmanl mparatorluu. Istanbul: Eren Yaynclk, 1993, s. 197.

92

MERAHA

olunca Osmanl tebaasndangl bir tccar kesim de ortaya kamyordu. Ticaretle u~aan Osmanl tebaas da ogunlukla guyn-Mslimlerdi. Tccar kesimi Bat Avrupa'daki merkantalistler meginde grld g gibi hibir zaman toplumsal yaay srkleyici ve degitirici bir g oluturamamtr. Osmanl'da din kurumu da znde sivil toplum unsuru olmakla beraber devlet karsnda ciddi bir varlk gsterememitir. slam, teorisi itibanyla devletle din arasnda keskin ayrmlar yapmaz. Bununla beraber standart devlet kurumu nennez ve ynetici kesimin ayn zamanda dinsel nitelili olan kiilerden olumasn ngrmez.46 Dini kurumun Osmanl siyasal yapsndaki rgtlenii bugnk diyanenen farkl olmayan bir biimdeydi. Siyasal yapnn zirvesinde bulunan Sultann yeri aynca slami nonnlarla pekitiriliyordu. Osmanl Hukukunda sultamn sahip oldugu rf-i Sultani islami kuraarca snrlanmazd. Dini kurumun ba olan eyhlislamn atanmas ve grevden alnmas Sultann tasarrufundayd. Bununla beraber eyhlislamn hkmet ilerine mdahalede bulunma yetkisi yoktu. Osmanl'da dinin rgtlenme biimi byk lde Ortodoks Kilisesini devlet emsiyesi altnda ba~ml bir kurum haline getiren Bizans'n etkisindeydi. Yani din tmityle devlete bagnl ve d~vlet alan iinde yer alan bir kurumun (eyhlislamlAn) ats altnda rgtlenmitir.47 Osmanl'da Ulemann stats, atanmas ve postlarn korumalar husu:;u tamamjyle devletin elinde oldulu iin Ulema devlete kar sadaka! ve bagllgn simgesi haline gelmitir. Ancak Ulemann rejimin meruiyetini tanmas ve halk buna kar itaate ynlendinnesi neticesinde merkezi ynetim Ulemay postunda tutaeakt. SZasal sistemin meruiyetini halka kabul ettirmede Ulema en nemli grevi stlenmiti. 8 nk Ulema stanbul hkmetinin btn taraya yaylm en yaygn ve etkili temsilcisiydi. Hakim va kadlar bu kesimden olutulu iin halkla dolaysz diyalog iinde olan kesim Ulemayd. Dinin ve hukuksal nonnlarn yorumcusu oldugu iin lJlemanl halkn gznde yeri daha bykt. Dolaysyla halk devlete kar itaatkar olmaya ilcna eui~i lde devlete yaranabilecekti. Ulema iki konuda devletin yaygn bir kolunu oluturuyordu: Vergi toplamak ve e~itim faaliyetlerini yerine getirmek. Osmanl.da ok yaygn olan vakflarn yneticileri Ulernayd. Ulerna bu vasfyla ayn zamanda vergi toplaycsyd. Bununla beraber medrese sistemi iinde halkn egitimi de bu kesime ait idi. unu hatrlamak lazm ki egitim kurumlarndan medreseler, dini brokrasiye adam yetitirirken, adap sistemi iinde de merkezi idareye devlet nonnlarna gre personel yetitirilirdi. Osmanl'daki vakflarn yapmna Sultanlar da nemli lde katkda bulunmulard. Dini kurumlar olan camiler, mescidler, tekkeler ve bankahlar nemli ld~ Sultan ve yaknlar tarafndan finanse edilerek bunlarla devlet arasndaki bag gkndirilmitir.49 Devletle dini kurumlar

46Bu konuda detayl bir tar~ma iin Bkz. Ali Bula, slam ve Demokrasi, Istanbul: Beyan Yaynlar, 1993. Ayrca Islamn Plurali;t bir sisteme ak olmas hususuyla ilgili detayl bii ,alma iin Bkz. Metin Heper, 'The State Religion and Pluralism: The Turkish Case in Comparative Perspective", British Journal of Mlddle Eastern StudIes, Forhcoming. 470smanl'da dinin rgtleni biimiyle ilgili zgn ve detayl bir alma iin Bkz, Davut Dursun, Osmanl Devletl'nde Siyaset ve nn, Istanbul: Iaret Yaynlar, 1989. 48Sunar, A.g.e., s. 19. 49Rfat zdemir. "Osmanl Dnemin!ie Vakf Kurumlarnn Sosyo-Ekonomik Cephesi i zerine Baz Bilgiler", Frat Unlversltesl DergIsi: (Sosyal Bilimler), I, 2 (1987), s. 209.

OSMANLI'DA SIvIL TOPLUM

93

arasndaki bu scak iliki dini kurumlann devletin mutlak kontrol altna girmesine yol amtr. Oysa Bat Avrupa tarihine bakt~mzda Katolik Kilisesinin rgatlendi~i krallklarda ve sonralar ulusal devletlerde Kilise devletin zerinde bir aristokrasi snf ortaya karmt. Bu snf ayn zamanda devleti sue~ kontrol ederek hareketalann snrlandrm ve nemli bir sivil toplum unsuru haIine gelmiti.SO Kilise devlet zerindeki etkinli~ini yitirdikten sonra da devlet alan dnda kendine ait ekonomik ve rgtsel kaynaklar olan sivil toplumcu zelli~ini korumutur. Oysa Osmanl gelene~inde halk kuatc kltr sistemi olan din. hibir zaman devleti frenteyici ve devlet alannn dnda bir kurum olmad. ~ine. devletin himayeci kanatlar altnda 've znde devleti destekleyici ynde bir sivil katr kodu tekil etti. Osmanl'da devlete ba~ml gelien nemli bir sivil toplum unsuru ise taradaki soylu kesimdi. Tmar sisteminin da~1masyla spontane biimde ortaya kan Ayan zellikle ondokuzuncu yzyln balarnda merkezi ynetim karsnda nemii bir gU oda~ haline geldi. Onyedinc.i yzyl sonlarnda tmar sisteminin bozulmas sonucunda eyalet ve sancak yneticileri halk ile hkmet arasndaki ilikilerde nclk etmek. gvenli~i sa~lamak. vergileri toplamak.ve cepheye asker gndermek gibi ileri yrtmek iin varlkl ve saygn kiilerin yardmna bavurdular.' Tara eraf olarak bilinen bu kesim arazi ve irat elde ederek babadan o~ula zenginleti. Onsekizinci yzyln ikinci yarsnda bu kesimin etkinli~i yerel yneticileri anca merkezi ynetim kent ve kasabalardaki saygn kiileri yerel ynetim ile halk arasnda resmi bir statyle grevlendirdi. "Gzde" an1aJJylaAyan ad verilen bu kesim bulunduklar beldede halk tarafndan seiliyor ve merkezi ynetim tarafndan atanyordu. Giderek glenen ayanlardan bazlarnn emri altnda yirmi otuz bini akn kap halk bulunmaktayd. Bunlar ylesine glendiler ki halk arasnda "sikkesiz sultan" veya "kk padiah" adyla anlr olmaya baladlar. Merkezi otoriteye kar etkin bir i olarak gelimeleri karsnda . Mahmud ayanIarla yo~un bir mcadeleye girimi ve etkinliklerini krmt.S Ayan. merkezi otorite karsnda nemli bir g OO8l olmakla beraber esasnda resmi otoriteyi temsil edici grevler stlenmekteydi. Bunlarn varlk sebebi zaten vergi toplamak ve halktan asker iekil etmeleti.Znde merkezi idarenin sorumlulu~da olan bu grevleri yrttkleri srece varlklar szkonusu olmu. bunu anca da faaliyetleri yasaklanmtr. Dolaysyla kkeni itibaryla halka ait olan bu kesim de Bat Avrupa'daki feodal beyler gibi devlete kar zerk bir bnye gelitirernemitir. Ksaca. toplumla devlet arasnda nemli bir varlk. dolaysyla sivil toplum elementleri niteli~inde olan ehir. lonca. dini kurum ve yerel eraf gibi arac kurumlar varlk itibaryla sivil topluma rtk bir potansiyel tekil etmilerdir. Fakat bu arac kurumlar kkenleri itibaryla toplumda odaklanmalarna ra~men kendilerine ihale edilen fonksiyonlar itibaryla devlete ba~ml birer kurum haline gelmilerdir. Hepsinin ortak zelli~i merkezi idareye ait olan vergi toplama. halk e~tme. halkn siyasal iktidara kar . itaatn saglama gibi ortak faaliyetlerde yatyordu. Bu arac kurumlarn devlete bagmIlg, Bat Avrupa'daki burjuvazi ve aristokrasinin yoldugu. Bat Avrupa'da ortaya kan hmanizm, parlamentarizm ve liberalizm gibi demokratik temeerin Osmanl'da gelimesine engel tekil etmitir.
i

50Bu konuda. Almanya ve Trkiye me~iyle ilgili bir karlatrma iin Bkz. Metin Heper, 'The State Tradition in West Gennany and Turkey", A.g.e. 5 Kkmer, A.g.e . ss. 53-55.

94

MERAHA

Osmanl'da Modernleme abalar


Ondokuzuncu yzyl Osmanl tarihi, devlet elitlerinin Osmanl'y modernletirme abalaryta zdetir. Osmanllar yaklak ikiyzyl nce gerilerneye balayan Osmanl kurumlarnn bilincinde ondokuzuncu yzyldan itibaren balayan bir atakla devlet kurumlarnn yzn Bab kurumlcrna evirmeye baladlar. Babda bilimde, sanatta, ekonomide, sanayi ve teknolojideki gelimeler Osmanl kurumlann Mbk bu dnya ile rekabet edebilir olmaktan karm~b. zellikle ticari hayabn dinami~inin Akdeniz'den Okyanusa kaymasyla birlikte, Osmanl, merkezinde Avrupal lkelerin bulundu~ dnya ekonomi sistemi iinde kenar konuma dmt.52 Ekonomik gerileme di~er Osmanl kurumlarnn da gerilemesine yol ab. Bunun iin (le~ime ya da modernleme alanlar olarak askeri, idari hukuki ve e~itim kurumlan ele alnyordu. Ne var ki ondokuzuncu yzyl Osmanl'snda modernleme tam anlamyla Babllama ile e anlaml kabul ediliyordu. Bunda Bab dnyasnn geirdi~ Rnesans ve Aydnlanma gibi aamalarn nemi kukusuz bykt. Zira Osmanl, tarihi boyunca yaylma, gelime ve kalknmada Avrupa'y referans noktas almb. Avrupa'daki hzl gelimeler ve insanlk tarihine ~rma~an etti~i yeni kurumlar Osmanl elitlerinin modernleme abalarnda ibreyi bizzat Batya yneltmelerine yol ab. Bujneliin temel amacysa Osmanl devletini dm oldu~u geri dwumdan kurtarmakt.5 Modernleme abalarnn motor grevini sivil toplum kurumlan de~il bizzat devlet ykleniyordu. Devlet katnda bu grevi yklenen de devlet sekinlerindenbakas de~ldi. . Osmanl ondokuzuncu yzyl, sivil toplum-devlet ilikisi konusunda apayn bir gelime kaydetti. Daha nceleri Sultan devletle milletin birligi prensibini esas alrken ve devleti tam Hegel'ci anlamda btn sivil toplum kurumlarn -kuabc bir aygt gibi gelitirerek bu birli~i simgelerken, ondokuzuncu yzylda devletle toplumun amalar arasnda keskin bir ayrmann ortaya kbgn gryoruz. Bunu saglayan da devletin itici gc haline gelen brokratik elitlerden bakas de~;ildi.Bu nc kesimin elinde, devlet modernleme aygb olarak telaki edilirken, toplum degiim alan olarak kabul edildi. Bu srete kendini modernletirmenin sembol olarak .tanmlayanbu kesimin elinde, devlet toplumu degitirmenin nc bir kurumu haline gddi. Bu srece kar kan kesimler cahil, gerici ve ilerlemeye karym gibi tanmlanarak dlanma yoluna gidildi.54 Ondokuzuncu yzyl ayn zamanda devktin, ekonomik, kltrel ve siyasal gelime alanlarnda nclk etmesi anlayin getirdi. Bu, klasik Osmanl dnemindeki sivil toplum gelerinin yklendigi rolleri tersine evirme anlamna geliyordu. Yukarda grd~mz gibi Osmanl sivil toplum unsurlan perdenin n yznde grnen kesimlerdi. Ancak perdenin arka yznde bu gruplarn arkasnda devlet eli vard. Bu nedenle varlk olarak nemli bir grnme sahip olmakla beraber fonksiyonelolarak devlete hizmet etmilerdi. Oysa mcdmleme abalanyla beraber perdenin nyz de ak biimde devlet elitlerinin kuatmasna gemeye balad. te bu nedenledir ki bu dnemde
520smanl'nn dUnya ekonomi sist:mi iindeki kenar konumuy1a ilgili geni bir tartma iin Bkz. a~lar Keyder, Toplumsal Tarh almalar. Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar, 1983. 53 Heper. 'The State Tradition in West Germany and Turkey", s. 9 54 Ahmet lnsel ve Cengiz Aktar, '''Devletin BekaSl' iin Yrlren agdama.ma Srecinin Toplumsal Sorunlar", Toplum ve BIlIm, 31/ (Bahar 1985 - Bahar 1987), s. 22.

OSMANLDA SIvIL TOPLUM

9S

tm modem kurumlann Osmanh'ya geliinin araclgm devlet sekinleri yapmlardr. rnegin, ilk fabrikann III. Selim tarafndan yaptnlmas bu abanm somut bir rnegini oluturmaktadr.55 III. Selim'in nc bir devlet sekini sfatyla oynadg rol, hala bugnn Trkiye'sinde temel atma, fabrika ama gibi trenlerde devlet adamlanOln, kurdeleyi kesen taraf olmasnda kendini canl biimde gstermekdedir. Bu ayn zamanda degimesreci iindeki modem Trkiye'nin devlet-toplum ilikisinde nclg devlete veren ondokuzuncu yzyl Osmanl'snm devam eden yapsal bir yzn gstermektedir. Devlet sekinlerinin modernleme abalan Osmanl evre-merkez ilikisinde de nemli bir dnm noktas oluturdu. Devletin bu yndeki atlmlan baz toplumsal gruplann tepkisiyle JCarllanm ve bu gruplar geleneksel rollerini .srdrmeyi amalamlard. III. Selim'in Yenieri'lerden bagmsz birordu kurma ynndeki abalar bata Yenieri'ler olmak zere U1emave Ayan'tarafndan reddedildi. Hatta bu, Ayann III. Selim'i devirip yerine kendi aday olan II. Mahmud'u baa getirmesine kadar varmt. Bilindigi gibi Rusuk Ayan Alemdar Mustafa Paa 1808'de stanbul'a gelmi ve iktidara el koyarak II. Mahmud'u Padiah ilan etmiti. Bununla da yetinmeyip byk Ayanlan stanbul'a agrm ve Sened-i Ittifak ad verilen bir belge imzalatmt. Bu ittifaka gre Ayanlann devlete bagl kalmalan ve blgelerinde herhangi bir zOrbalgabavurmamalan karsnda hkmetin de onlara karmamas anlamasna varld.56 Bir sivil toplum unsuru olan Ayann icabnda devlet zerinde bylesine ynlendirici bir gce ulamas aslnda Osmanl'da sivil toplum gcn bir lde gstermektedir. Hakkalen ondokuzuncu yzyl, Osmanl sivil toplumunun nemli bir canlanma ve kprdanma kaydeuigi bir dnem olarak grmek mmkndr. Ayan gcne ilaveten. Ulema, bu dnemin toplumsal unsurlar lehine gelien hukuksal dzenlemeler ve ortaya kan bankerler etrafnda devlet alan dma taan ekonomik gruplar, sivil topluma bu dnemde nemli bir canllk kazandrdlar. Bu gelimelerden hareket ederek erif Mardin Osmanl son zamanlannda nemli bir sivil toplumun varlgndan sz ediyor ve Osmanl siyasal yaplanmasn almada sivil toptum kavramn analitik bir. ara olarak kullanabilecegimizi neriyor.S7 Ancak sivil toplum unsurlannn ondokuzuncu yzyldaki baansn fazla abartmamak gerekiyor. nk biliyoruz ki glenen Ayan, Ulema, Yenieri vb. kesimlerin karsnda galip kan hep merkeziyeti siyasal iktidar olmutur. Modernleme srecinin kendisi siyasal iktidarn stngne zemin hazrlam ve bu srete ortaya kan entellektel-brokratik kesimin iktidanyla beraber sivil toplum giderek canllgn yitimlitir. Cumhuriyet'le beraber Osmanl'da varolan sivil toplum kurumlan da en az 19S0'ye kadar sahneden ekilmi ve meydan tmyle merkeziyeti brokratik ynetime terkedilmitir. Ayan tarafndan baa getirilmi olmasna ragmen II. Mahmud birka yl sonra bata Ayan olmak zere sivil glerin direncini krarak sultanlgnn otoritesini btn imparatorluga yaymaga alt. Bunun iin de ynetimi daha merkeziletirmeye ve

SSKkmer. 56Robert Jersey:'

A.g.e.,

s. 61.

Bianchi, Princeton

Interest Groups University Press,

984,

and

Polltlcal s. 89.

Development Olarak

In Turkey,

New Defter

S7Bkz. erif Mardin. "Trk Toplumunu Dergisi, 2 (Aralk-Ocak 987).

Inceleme

Arac

Sivil Toplum",

96

MERAHA

bylece modernlemede etkin politikalar oluturmaya alt.58 Dolaysyla II. Mahmud, modernleme abalarna devletin ncl~nde hz kazandrarak devam etti ve sivil toplumdan gelen istekleri gzard etti. Modernleme srecinde nemli bir husus da sivil topluma ait degerlerin zorunlu olarak bir kenara braklmasnda ortaya kyordu. zellikle II. Mahmud merkezi otoriteyi glendirme yoluna giderken sivil toplum degerleri arasnda yer alan Islamc ve milliyeti degerleri bir kenara brakt. Milliyeti degerler Trk olmayan unsurlar zerinde olumsuz etki yapacag dncesiyle bir kenara braklrken gayr- MUslim milletlerin Osmanl'ya olan baglarn kracag endiesinden hareketle slami de~erler de referans olmaktan karld. Geriye katan tek yol sekUler de~erlere bavurmakt. Bu, heterojen imparatorl~u bir arada tutmann yegane yolu kabul edildi. Bu nedenle gerek III. Selim, gerek n. Mahmud ve gerekse Tanzimat dnemi (18381876) sekler degerleri esas referans noktas olarak a1mlardr.59 Bu e~i1im panIslamclk degerlerini esas alarak Islam birligini saglamay amalayan II. Abdlhamid'e kadar devam edecekti. Pan~slamclk politikas da Balkanlarn kendi 'ulusal bagmslZlklarn kazanmalarn hzlandrmt. Ondokuzuncu yzyl modeinleme abalarnn bizi ilgilendiren iki.nemli sonucu zikredilmeye degerdir: Anayasa bir sistemin kademe kademe gelimesi ve devleti sekin, entellektUel-brokrat kesimin ortaya kmas. Modenleme abalar hukuksal alanda anayasa bir sistemin ortaya kmasna zemin hazrlamt. 1808 Sened-i Ittifak, 1838 Glhane Hatt-I Humayunu, 1856 Islahatferman, 1838-1876 Tanzimat dneminde gerekletirilen idari kurumlar ve 1876 ilk Osmanl Anayasas ve parlamentosu kelimenin tem anlamyla sivil toplum lehine ortaya kan gelimelerdi.60 Her bir hukuksal reform, devletin varlk alann biraz daha daraltyor ve sivil toplum insiyatifini biraz daha geniletiyordu. Sivil toplumun devletle ilikileri, devlete kar ykmllk ve haklar sekler normlara dayal hukuksal temellere dayanyordu. Nitekim hukuksal temeller zerinde sivil toplum (~ephesinde nemli gelimeler kayd~ilmitir.61 Ancak hukuksal reformlarn beklendi~;i lde sivil toplumun otonomisine yol amad~n grmekteyiz. ,Bunun da balca nedeni modernleme abalar sonucunda, devlet katnda yeni tip bir ynetici kesimin ortaya karak devlet hegemonyasn sivil topluma nceleme atlmyd. Modernleme srecinin en nemli sonucuysa gazeteci ve entellektellere verilen yeni mide yatmaktayd. Modem kurumlarn tayclar olarak balangta devlet tarafndan yetitirilen bu kesim ksa zamanda geliti ve Gen Osmanllar grubu olarak yeni bir ynetici kesimi oluturdu. Bu yeni kesim Trkiye'de elit politikalarn nclgnde devlet hegemonyasn sivil toplum zerinde daha da belirginletirdi.62 Dolaysyla devletin yeni bir yzn (modem de denilebilir) oluturan bu kesim, sivil toplumun gvencesi olarak ortaya kan hukukun sivil toplumdan yana gelimesine engel tekil etti. 58Richard Chambers, "The Civil Bureaucracy: Turkey", Polltlcal Modernlzation In Japan and Turkey, s. 313. 59Sunar, A.g.e . s. 42. 60Heper, "Center and Periphery in the .Ouoman Empire". A.g.e.. ss. 81-82. 61 Bu dnemde Osmanlda gelien en nemli sivil toplum 'unsurunu ok sayda dergi etrafnda nemli bir hareket meydana getiren kadnlar oluturdu. 62Levent Kker, Modernleme, Kemalizm ve Demokrasi, lsanbi: lIeiim yaynlar, 1990, s. 12.

OSMANLI'DA SIvIL TOPLUM

97

Osmanl'da

Entellektel-Brokratik

ktidar

Ondokuzuncu yzyldan balayarak Cumhuriyet Trkiye'sinde de hala byk lde devam eden bir srete, siyasal sisteme damgasn vuran gl bir grup gryoruz: O da entellektel-brokrat kesimden bakas degildir. Yukarda deginildi~ gibi gerileyen Osmanl Devletinin ka1knmasl, Baulama modl iinde esasl bir dogma haline geldi. Bu doktrinin en belirgin zelligi Batdan teknik bilgi ithal etme idealine dayanyordu. Bunun iin de temelde politika ngrlyordu: Batdan uzman getinnek, teknik bilgi edinmek iin Batya grenci g~dermek ve Bat bilimini greten egitim kurumlan kurmak.63 Bu politikann bir geregi olarak Osmanl'da yaygn bir e~itim kurumunun ortaya kt~n gryoruz. Kadnlan da iine alan idadi, rtiyeler, dar-UI muallimattan kadn niversitesine kadar ok yaygn bir e~tim kurumu ortaya kt. II. Abdlhamid'in e~itime verdigi nem, zellikle kadn e~itimi konusundaki srarl sonqu, e~itim kurumlan Osmanl'nn cra kelerine kadar yaYld.64 Batda egitim grp Osmanl'ya dnen grencilerin implikasyonu ok daha byk olmutu. Bu grencilerin temel felsefesi ve ideali devleti geri kalm durumundan kurtarmakt. Bunlar devlet tarafndan egitildikleri iin yurda dner dnmez devletin de~ik kademelerinde istihdam edildiler. Bylece hem entellektel hem de. brokratik gibi ifte etikete sahip oldular. Entellektel-brokratik kesim, birok Bat toplumu entellektel snfnn meginde grldgnn aksine siyasal otoriteye kar degil, siyasal otoritenin bir paras olarak topluma kar tavr taknd. Zaten yetitirilmesinin arkasnda da devleti kurtarma ve toplumu dntrme amac yatyordu. Toplumun degimesi, doAal dinamiklerinden uzak entellektel-brokratlann elinde gerekleecekti. Aslnda bu durum bu kesim iin bir trajedi ortaya kanyordu. B.u trajedi ise yaadklan toplumsal realiteyle kafalarnda tadklan ideal toplum arasndaki elikiden kaynaklanyordu. Devlet aygt, tm kurumlaryla ondokuzuncu yzyl Osmanl'sndan, Cumhuriyet Trkiye'sinin toplumsal insiyatife msaade edilii n ifadesi olan 1950'sine kadar, Baulatrlc kesimin hkmranlk alan ve deneme tahtas olmutur.65 Entellektel-brokratik kesimin ilk kuagolan Gen Osmanllar temelde pozitivist rasyonalite, anayas rejim ve poplist bir sylem gibi ideal iin mcadele ediyordu. Fakat onlann sahip olduklar poplizm, zijde kendilerinin toplum iin en iyisini bildikleri varsaymna dayanyordu. Bununla beraber kurguladklan "en iyi" toplumsal proje iin toplumu koullandrma nans bunlann poplizminin zn oluturuyordu. En iyi toplumun altn izen dnce Batllamadan baka birey degildi.66 Entellcktcl-brokratlar Osmanl modernlemesinin bir arac olarak kendilerini degiiminsimgesi ve kanal olarak telakki etmilerdi. Bunun iin toplumun tm kesimleri zerinde mutlak bir baskya ynelmi ve devleti kendilerine ait zel bir aygt eklinde alglamlardr. Bu temay! Cumhuriyetin ilk yllarnda son merhalesine

63Murat Belge. "Tarihi Gelime Sreci inde Aydnlar". Cumhuryet Dnem Trkye Anslklopedlsl. Cilt II, Istanbul:. etiim Yaynlar. 1983. s. 124. 6411. Abdlhamid dnemi kadn egitimiyle ilgili detayl bir alma iin Bkz. Bayram Kodaman, Abdlhamld Devri E~itlm Sstem. Istanbul: tken Yaynlar. 1980. 65skender Savar. "Aydnlarn Kibri". Toplum ve Bilim. 24' (K, 1984). s. 32. 66 kr Haniogu. Osmanl ttihat ve Terakki' Cemlyell ve Jn Trklk (1889-1902). Cilt LI. IstanbuL, Iletiim Yaynlar. 1986. ss. 51-52.

98

MERAHA

ulab.67 Kemal Karpat'n ok hakl olarak ifade etti~i gibi, ondokuzuncu yzYln ikinci yarsndan 1940'n sonlarna kadarki dnem iinde entellektel-borakrat kesimin elitist felsefesi, karsnda orta snflarn pragmatik, faydac ve yan-liberal politikalaryla, dini ve muhafazakar evrelerin gelenekel de~erlerini buldu. Fakat siyasal iktidar aygbyla basn gc teden beri bu kesimintelinde oldu~u iin bunlarn dncesi yaygnlama ans bulmu ve muhaliflerin sesi ksbnlmbr.68 .. Karpat'n iaret etti~i bu husus ne yazk ki 1950'den sonra da byk lde devam etmitir. 19901arda hala siyasal iktidano temel kurumlar ve basn imkanlarnn o~u bu kesimin elindedir. Ancak orta snflar ve ekonomik gruplar siyasal partiler aracl~yla siyasal sistem iinde a~rlklarn hissettirirken, dini gruplarn ve muhafazakar evrelerin varl~ entellekel-brokrat kesimin gznde hala bir meruiyete ulaabilmi de~ldir. Bu kesimler degerlerinde srarl olduklar iin 'cahillikle, yobazlkla ve gericilikle damgalanarak siyasal sistemin ve onun kamu alannn dna itilmektedirler. En iyi toplumsal projeye sahip oldugu evhamn tayan entellekel-brokrat kesim halk ile dikey bir iliki yoluna gitmitir. Onlarn topluma bak toplumun cahil, chela, gerici oldu~u evhamndan ileri gitmemektedir. Bunun iin toplumun her alannda mutlak bir hakimiyet sahibi olmaya yeltenmi ve halk egitilmesi gereken cahil ktle eklinde grmlerdir.69 Frederic Frey, Trk politikasnn temel probleminin, belli bir aznl~n toplumu bastrmasna ve bu basbrmay meru gstermesine imkan veren elitizmde yalb~n ileri sryor. Entellektel-brokrat kesim; Bastrma mekanizmasn halkn cehaletine ba~layarak merulatryor. Frey, elitist politikalarn iki yapsal zelli~ine dikkat ekiyor. Birincisi, devleti elit siyasal iktidara fiilen hakimdir. Bu hakimiyeti merulatrmak iin ikinci olarak, halk eehaletle tahkir etmekte ve bu cehaletten dolay. kendilerine olan ihtiyac n plana karmaktadrlar.70 Entellektel-brokratik aznl~n toplum zerindeki tahakkm sivil toplum geliimini byk lde baltalamtr. Ondokuzuncu yzyldaki hukuksal gelimeler, Osmanl tebaasn eit hukuksal temelde kabul etmesine ragmen, toplumsal kanat devleti elitlerin basks karsnda snk kald. Eitlik prensibi, esasnda entellektel-brokrat iin yeni bir durum ortaya kard. Bu prensip toplumun heterojen zelligini kaybetmesine yol at. Eit haklar prensibine dayal olarak devlet sekini, toplumu klasik Osmanl dneminde oldugu gibi kategorize ekilde degil, bir btnolarak grd. Bnlg bozucu geler "ayrlklk"la tanmlaoarak dland. Osmanl'da devletin idari grevini stlenen lokal gruplar bu sistemin iinde agrl~n kaybederek devletin otoritesine muhatap' oldu. Ksaca devlet aruk onlar iin korkulaeak bir aygt haline gelerek Osmanl'daki sevimli yzn ve pragmatik zelligini yitirdi. Entelleklel-brokrat kesimin tam anlamyla iktidar eline geirmesi II. Merutiyet'ten sonraya denk dmektedir. Cumhuriyet'in ilk yllarna kadar entellektel67Kemal H. Karpat, "Social Groups and the Political System After 1960", Social Change and Politics In Turkey, Der. Kemal H. Karpat, Leiden: E. J. Brill, 973, s. 264. . 68 A.g.y. "Structural Change, His~orical Stage of Modemization and the Role of Social Groups in Turkish Politics", A.g.e., s. 49. 69A.g.m. 70Frey, A.g.e., s. 43.

OSMANLI'DA SlvlL TOPLUM

99

brokrat kesimin iktidardaki cenah olan lttihad ve Terakki yneticilerinin elmde Osmanl devleti bir deneme tahtas haline gelecektir. Devlet. ayn zamanda "cebernt" yzn bu dnemden ~alayarak topluma gstermitir. lttihat ve Terakki ynetimiyle birlikte Osmanl klasik dneminde varlk gsteren ve halk ile devlet arasnda nemli kpr grevini stlenen Ulema, lonca, Ayan gibi sosyal gruplar siyasal sistem iindeki agrklarn kaybederek devlet karsnda duran homojen toplum yaps iinde kaybolup gittiler. Sosyal gruplar, ank bundan sonra ne farkl bir kar, ne de farkl bir degerler sistemi vurgulayabilir hale geldi. Esas olan devlet, ve devlet sek-inlerinin gsterdigi istikamet ve iaret ettikleri degeri er olmutur.

Sonu
Sonu olarak diyebiliriz ki, Osmanl toplumunun tarihsel zgemii sivil topluma temel tekil edecek unsurlarla doludur. Devlete idari adan bagml olmasna ragmen en az ondokuzuncu yzyla kadar sivil toplum unsurlar ~nemIi bir varlk sergilemilerdir. Ancak siyasal iktidarn merkeziyeti rgtleni biimi bu geleri sonuta devlete bagml hale getirmitir. tera ettikleri fonksiyonlar itibaryla (halkn egitimi, idaresi ve vergilerin toplanmas) devletin taradaki uzantsn oluturmutur. Bu fonksiyon, grnt dzeyinde hayli zengin olan sivil toplumun. kendi degerleri ve normlar zerinde belli bir otonomiye dayanarak gelimesini engellemitir. Bu duruma ragmen Osmanl'da millet sistem~, UIema, lonca, Ayan gibi sui generis toplumsal kategoriler apayn bir laboratuar oluturmutur. Bu laboratuar esas itibaryla zgn almalara zengin malzeme tekil edecek doygunluktadr. Osmanl'da ne tam anlamyla kadir-i mutlak bir devleti .grebiliyoruz, ne deotonom bir sivil toplumu. Ancak her ikisinden de belli paralar tayan bir toplum prototipi yle. kar karyayz. Sivil toplum-devlet ilikisinde, Osmanl'nn ondokuzuncu yzyldan itibaren girdigi modernleme srecinde nemli bir degiiklik gryoruz. Ondokuzuncu yzyldan nce sivil toplum ile devlet iie gemi fakat ayn zamanda farkl iki alana sahiptiler. Oysa modernleme abalaryla beraber ncelik devlete verilerek devletin kurtarlmas projelendirilmitir. Bu proje uzantsnda toplumun da degimesi geregini getirdi. Tam da bu dnemde ortaya kan entenekttiel-brokrat kesim, sivil topluma tahakkmedayal bir devlet anlay legalize etti. Bylece daha nce devletin en azndan varlgnn meruiyeti olan sivil toplum unsurlar, tek tck '~Genel irade"ye dayal toplum projesi iinde nemini yitirdi. "Farkllk" prensibine dayal gelien Osmanl sivil toplumu, kaynagn hukuksal dayanaklardan alan "eitlik" prensibiyle bir harmoniye dnt. znde zayf olan bu harmoniye kar modem ulusal temayller tayan ve kaynag HegeI'e kadar uzanan kadir-i mutlak cebernt bir: devlet anlay ortaya kt. CeberntIugun icraats ise entellektelbrokrat kesim olacakt. Kuatc devlet anlaynn topluma bak iin gelitirmi oldugu projeksiyon, bugnlerde bile sknts ekilen ve demokrasinin saglam dayanaklara oturmasna engel tekil eden bir ktlgn habercisi oldu.

"

You might also like