You are on page 1of 120

qAGDA$

ocnBrilER (NEw AGE) oizisi: tz


Ozgiin Adr: THE POWER OF SILENCE Further Lessons of don Juan

Carlos Castaneda
o

Sessizli$in

Erki

Don Juan'm Difer Olretileri


Copyright @ Carlos Castaneda, 1988 Tiirkiye Temsilcisi Kesirn Ajans Yayrn Hakkr O 1998 SOZ YAYIN OYUNAJANS LjID.

Qeviri: Kaan Peridar

i;Siriilili
a

Biiro Telefonlan: (02 I 2 ) 2g3 l0 40 & (0212) 244 02 26 Biiro Faksr: (0212) 245 41 02

e-mail nerkrnen@ turk.net

ISBN

975

7190

17 - 9

Edittir:
Senay Soydemir

Kapak resmi: Mario Toral

Kapak tasartmt:

Figen Qapan & Ali Erkmen

Baskr ve Cilt: Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. I td..$ti.

istanbul (0212) 212 03 3-40 Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)

$ fe
i,l t,

Igindekiler
5

Onsciz
6

Sunuq
l-5

I Tinin Belirmesi
34

2 Tinin Dokunugu
.56

3 Tinin
87

Hilesi

4 Tinin
t4l
5 N iy e ttn

inigi

Gereksindirdikleri
t76

Onstiz
Kitaplanm, Meksikah Krzrlderili bir btiyticti olan don Juan Matus'un, biiyticiilerin diinyasrm anlamama yardtmcr olmak igin ku[andr[r, gergek o[reti ycintemlerini igerir. Bu bakrmdan kitaplanm , zalrran gegtikge daha da agrkhk kazanan stirekli bir
geligimin anlatrmrdrr. Gtinliik hayata akrlhca ayak uydurmayr ofrenmek, yrllann efiitimini gerektirir. E[itim sistemimiz-ister agft uslamlamada, ister resmi konularda olsun epey a[rrdrr, giinkii vermeye gahgtrfirmrz bilgiler gok karmaqrktrr. Aym $eyi, biiyiiciilerin diinyasr igin de sciyleyebiliriz: onlann e[itimi sozlii olretilere ve bilinglilifiin idare edilmesine dayamr, bizimkinden farkh da o1sa, onun kadar yorucudur, gi.inkii, onlann bilgisi de en az bizimki kadar hatia daha da karmaqrktrr.

6 Niyeti Kullanmak

SUNU$

"sradan insanlar," dedi don Juan, "btiyticiiliiEti saEma ya da ulaqamayacaklan tuhaf bi gizem olarak gcirtir. Hakhdrrlar da-soytedikleri kesin bi gergek oldu[u igin defil, sradan insan btiyiiciiltikle ufiraqacak erkeye sahip olmadr[r igi.n." Sdzlerini stirdtirmeden once krsa bir ara verdi. "Insanoflu srrurh.bi erkeyle do[ar," diye devam etti, "dofum anrndan itibaren dtizenli olarak yayrlan bu erke belli br zamartrn duyum boyutunca en avantajtr bigimde kullanilabilir." "Zamarun duyum boyutuyla neyi kastediyorsun?" diye
sordum.

"Zamanrn duyum boyutu, algrlanan erke alanlal destesi biittiniidiir," diye yanrtladr. "insan algtsmtn ga[lardan beri defiqti[ine inaruyorum. $imdiki zaman, iginde bulundufumuz [aiin nltelifini belirler; sayilamayacak kadar gok olmasrna ra[men hangi erke destesinin kullanrlaca[rna zamarl karar verir. Ye zamanrn duyum boyutunun-yani, segilmiq bikaq erke alanrrun-iqlenmesi, var olan ttim erkemizi silip gottiriir ve btzde obiir erke alanlarrmtzt kullanabilecek takat btrakmaz." Kaqlarrnrn anlamh bir hareketiyle, btitiin bunlarr iyice diiqiinmemi istedi. "Slradan insanrn biiyi.ictiltikle ulraqacak erkeye sahip olmadrfrnr soyledifimde bunu kastediyordum," diye siirdi'irdii. "E[ei sadece elindeki erkeyi kullanrrs a, btiyi.iciilerin algrladr[r

Sunug
Don Juan, geqitli zamanlarda bilgisini benim igin adlandrmaya galrqtr. Nagualcrh[rn en uygun ad olabilecefini,.fakat bu terimrn fazlasryla anlaqrlmaz oldufunu diiqiindii. Ona sadece "bilgi" demek yetersiz, "sihirbazhk" demek ise kiigtiltticiiydi.i. 'Wi yette ustalaqma" gok soyut, 'omutlak ozgiirltik arayrqt" ise Eok uzun ve mecaziydi. En sonunda, daha uyglln bir ad bulamadr!"r igin, kesin olmamaslna rafmen, buna "btiyiiciiltik" dedi. Yrllarca bana defiqik btiyticiiliik tanrmlamalan yapfi, ama tarumlamalann her zatnan, bilginin artmasryla birlikte defiqtifini soylemeyi de ihmal etmedi. Qomezlifiimin sonlanna dogru, daha agrk bir tarumlamarun ayrdma varacak durumda oldulumu diiqtiniiyordum, boylece ona bir kez daha sordum.
.

dlemleri algrlayam az. On\atr algrlayabilmek igin, biiyiici'iler, normalde kullanrlmayan bi erke alant obefi kullanrrlar. Dofaldr ki, stradan insan, bu dlemleri algrlayacak ve bi.iyilci.ilerin algtsmt anlayacaksa, onlann kullandrfr obe[in ayntstnr kullanmak zorundadrr. iqte bu da olanakszdra gtinkii olanca erkesi zaten yayrhp gitmiqtir. " Agrklamaslnl belirginleqtirmek amactyla, en isabetli scizti bulmak istermiqEesine duraladr. ,,Bi de qoyle diiqiin," diye siirdtirdti. "zaman ilerledikge biiyticiiltifti o[reniyor defilsin; ashnda sen erke biriktirmeyi ofieniyorsun. Ve bu erke, gu anda senin igin ulaqtlarrtaz olan eike alanlarma igleyebilmeni saflayacak. Btiytici.iltik iqte budur: bildi[imiz sradan di.inyarun algrlanmasinda kullamlmayan erke alanlarrnr kullanma yetisi. Biiyiictiltik bi bilinqlilik

sESSizriGiN enrci
durumudur. Btiyticiiliik srradan algmm farkrnda olmadrlr qeyleri algrlama yetisidiE o'Sana yaqattr$rm deneyimlerin hepsi," diye stirdiirdii don Juan, "gristerdi[im her bi qey, sadece gozimizle gorebildigimizden daha fazla qeyin var oldu$u gostermek iEindi. Kimsenin bize biiyiictiliik cifretmesine gereksinimimii yok, g{inkii, ashnda cifrenecek bi qey yok. Bize gereken, burnumuzun dibinde olgtisiiz erkin var oldufuna bizi ikna edecek bi o[retmendii. Ne tuhaf bi geliqki! Bilgi yolundaki her sava$gr zuman zaman biiytictiliifti o$rendifini dtiqtiniir, ama yaptr[r qey sadece kendi varhlrndaki gizli erke ve ona ulaqabilecefine inandrrrlmaya r azt olmasldtr. " "Senin yaptr[rn da bu mu don Juan? Beni inandrrmak mt?" "Kesinlikle. Seni, o erkeye ulaqabilecefine inandrmaya gahqryorum. Ben de aynr yollardan gegtim. ve ben ikna edilme konusunda senden de katrydrm." 'oOna ulaqtrfrmrzda, onunla ne yapanz don Juan?', "Higbi qey. Ona ulagtrfirmrzda, o kendili[inden kullanrlabilir ama ulagrlamaz olan erke alanlanndan yararlanrr. ve iqte bu, dedilim gibi, biiytictiliikttir. iqte o zamanbagka bi qey gormeye-yani, algrlamaya-baqlarrz; hayalimizde defil, gerqek ve somut olarak. ve artrk scizciikleri kullanmak zorunda kalmaksrzrn bilmeye baqlarrz. ve bu artan algrlamayla, ve sessiz bil giyle ne y ap ac a$rmrz i s e, kend I mrzacrmtza b aphdrc.,, Baqka bir seferinde de, baqka bir agrklama yapmlgtr. ilgisiz bir konuyu tartrqryorduk ki aniden konuyu defigtirdi ve bana bir fikra anlatmaya baqladr. Gtilerek kibarca omuzlanmrn araslnl, srrtrmr okqadr. Sanki utaruyordu da, bana dokunmak igin cesaret toplamasr gerekiyordu. Ben sinirlenince, krkrrdamaya baqladr.

SUNU$

"Qok tirkeksin," diye takrldr, srrtrma daha sertge vurdu. Kulaklanm u$uldadr. Bir an iEin nefesim kesildi. Adeta ciferlerim a$zrmagelmiqti. Soluk almak gittikge daha gok rahatsrzhk veriyordu. Birkag kez aksnp trksrrdrktan sonra ci[erlerim agrldr ve kendimi derin, dtizgtin soluk alrrken buldum. o kadar harika hissediyordum ki, bu beklenmedik ama sert darbe
.

igin ona kzamadrm bile. Ardrndan, epey ilginE bir agrklamaya giriqti, biiyiictilti[iin de[iqik ve daha agrk bir tanrmrna. Olafaniisti.i bir bilinglilik durumuna girmigtim! Oylesine bir us berrakhfrm vardr ki don Juan'tn soyledi[i her qeyi anlayabiliyordum. Evrende, btiyticiile rrn niy e t dedifi, cilgiilemeyecek ve anlatrlamayacak bir giig bulundufunu ve evrende var olan her qeyin bir ba[lantr hattryla niyete ba[h oldufunu soyledi. Onun, btiytictiler ya da savaggrlar diye adlandrrdtlr insanlar, bu baflantr hattmrn tartrqrlmastyla, anlaqrlmasryla ve kullarumryla ilgilenirlermiq. Ozellikle yaptrklan qey, gtinliik hayatlarmrn sradan kaygrlarrnca duyarszlaqtmlan bu hattr temrzlemekle ufragmakmrq ki biiyiictiltife, bu ba[lamda, insantn niyet ile olan ba$antrsmm temiz tutulmast da denebilirmiq. Don Ju'an, bu 'temizleme iqlemini' anlamanln ya da ofrenip uygulamanln son kerte zor oldufunu sciyledi. Boylece, btiytictiler yonergelerini iki gruba ayrmrqlar. Biri, gtinli.ik ya$am bilinglili[i durumuna iliqkin yonergeler ki; bunlar da temizlik iqlemi ortiilii bir bigimde sunulurmuq. Diferi, benim qimdi deneyimlemekte oldufum, bilyiiciilerin bilgiyi, konugulan dilin miidahalesi olmaksrzrn, dolaysrz olarak niyetten aldrklan ileri bilinglilik durumunun yonergeleriymiq. Don Juan, biiyiiciilerin ileri bilinglilifi zorlu mticadelelerle gegen binlerce yrl boyunca kullanarak, niyet ile ilgili belirgin iggortiler edindiklerini, bu dolaysrz bilgileri, kuqaktan kuqafa gi.iniimi.ize taqrdrklarmr agrkladr. Btiytictiltiftin gorevinin, bu eurlaqrlmazml$ gibi goriinen bilgiyi ahp, giinltik hayatrn bilinglilik standartlannda anlaqrhr krlmak oldu$unu soyledi. Sonra, ktlavuzun, biiyticiiniin hayatrndaki yerini aErkladr. Krlavuza 'nagual' denildigini, onun ola[antistti erkeye sahip bir kadrn ya da erkek, a$rrbaqh, sabrrh ve kararh bir ofretmen oldufunu, goriiciilerin onu birbirine bitigtirilmiq dort saydam toptan oluqmuq dort boliimlii saydam bir kiire halinde gordiiklerini soyledi. Olafani.istti erkelerinden dolayt, naguallar aracrydrlar. Erkeleri onlara bangt, uyumu, neqeyi ve bilgiyi dolaystz,ca, kayna[rndan, yani niy e tten almalanna, arkadaqlanna aktarmalarrna olanak sa$ryordu. Naguallar, biiytictilerin'asgari

l0

sESSizt-iciu

snri

UNU$

ll

qans' 4drnr verdikleri qeyi, kiqinin niyet ile ba[lantrsmrn farkrndah[rnr sallamakla ytiktimltiydii. Ona, bana anlattr[r her qeyi akhmm aldrfrnr, sadece neden iki grup olretiye gereksinim duyuldufunu anlayamadrfrmr sciyledim. Anlaqrlmasrnrn gok zor oldufunu belirtti[i kendi dtinyasr hakkrndaki her qeyi kavrayabiliyordum. "Bugiin edindi[in iggcirtiyii arumsayabilmen igin bi cimre ihtiyacrn olacak," dedi don Juan, "giinkti bunlann goEu sessiz bilgidir. Krsa siire sonra unutulur. Bu, bilingliligin erigilmez srlarmdan biridir." Sonra, sol yamma, go[tis kafesimin kenanna vurarak, biling diizeyimi deliqtirdi. Bir anda zihnimin olafiantistti netli[ini yitirdim ve ona sahip olup olmadrfrmr bile arumsayamazhale geldim...

Bu iig uzmanhk alam, btiyticiilerin bilgi arayrqrnda kargrlanna grkan iig bilmeceydi. F arkmdaltlcta ustahk, akhn bilmecesiydi : btiyi.iciilerin algr ve farkmdah[rn gizeminin ve enginlifinin ayrrdma vardtklannda. yaqadrklarr qaqkrnhk.

Btiyticiilti[tin ilk bciltimlerini yazmam igin benrbtzzar don Juan gcirevlendirdi. Bir keresinde, gcimezli[imin ilk zamanlannda durup dururken bir kitap yazaraktuttu[um notlan de$erlendirmemi dnermiqti. Yrfrnla not toplamrqhm ve onlarl a ne yapaca[rmr hig diiqiinmemiqtim ona cinerisinin sagma oldufunu, giinkti bir'yazar olmadr-

Iz silrme sanafi, yiirelin bilmecssiydi: biiytictilerin iki qeyin bilincine vardrklarrnda yaqadrklarr hayret; ilki, bizim algr ve bilincimizin ozellifinden dolayr diinyarun duralan ve gergek gortinmesi; ikincisi, defiqik algrlama ozelliklerini kullanmaya baqlarsak dtinyada durafan ve gerEek gortinen qeylerin de!iqmesi. Niyerte ustahk ise tinin bilmecesiydi, ya da soyutun Eeliqkis i-biiyticiilerin ins ani durumumuz titesinde yansrttrklarr dtiqiince ve davranrqlar. Don Juan'tn iz stirme sanatr ya da niyette ustahk hakkrndaki yonergeleri onun o[retisinin temel taqr sayrlan ve aqaftdaki temel ilkelerden oluqan farkrndahkta ustalaqmayla ilgili yonergesine dayanryordu
1. Evren, rqrk
:

ipliklerine benzeyen sonsuz bir erke alanlart

yr[rnrdrr.

frmr belirttim. "Tabn ki yazar de[ilsin," dedi, "bu yi.izden biiyiicjiltiEti kullanman gerekecek; cince, deneyimlerini yeniden yaqryormu$ gibi imgelemelisin. sonra da metni riiyada gormelisin. senin rginyazmak edebi bi ahqtrrmadan gok, biiyti"tittit igin bi ahgtrrma olmah." Btiytictiltiftin temel ilkelerini, bu anlayrqla, don Juan'rn bana anlattrfr gibi, onun o[retisi bafilamrn da yazdrm. Gegmi g zamanlan n biiyiiciileri tarafindan geliq tirilen ci!retim di.izeninde iki grup yonerge vardr. 'SuE yan o[retileri' denen boltim normal bilinglilikte uygulanrrdr. Di[erine 'sol yan olretileri' denilirdi ve sadece ytiksek bilinglilik durumunda uygulanrrdr. Bu iki grup ofreti, o[retmenlerin gcimezlerini iig uzmanhk alarunda efitmesine rzin verirdi: Farhndalrha ustahk, iz silrme sanatr ve niyette ustahk.

2. Kartal'rn yayilrmlan denilen bu erke alanlart mecazi


olarak Kartal denilen, diiqiintilemez boyutta bir kaynaktan yayrlrrlar..

3. Insanlar da bu ipli[e benzeg hesaplanamaz sayrda erke alanlanndan oluqur. Kartal'm bu yayrhmlan, cirttiqmiiq bir yrfrn goriiniimtindeki bu rqrk topu, kollarr yandan sarkan, insan bedeni biiytikltifiinde koca bir saydam yumurta gibi goriiniir.

4. Bu parlak topun igindeki eirke ,alanlarrndan ufak bir grup, yumurtanrn yilzeyinde yer alan bir yofiun parlakhk noktasryla aydmlarur. 5. Algr, o ufak grup igindeki erke alanlan, parlakhk noktasmr bir anda gevreleyip, topun drqrndaki ozdeg erke alanlanm aydrnlatmak igin rqrklannr ulaqtrrdrklarrnda, ortay a grkar. Algrlanabilir tek erke alanr parlakhk noktasr tarafindan aydrnlanmrq oldufundan, o noktaya 'algmrn toplandrfr nokta', ya da krsaca 'birleqirn noktasr' denir. 6. Birteqim noktasr, olafan yerinden saydam topun yizeyi

T2

sEssizttctN BRri

SUNU$

l3

tizerinde , yizeydeki bagka bir konum a ya da igeriye do!ru ha-

reket ettirilebilir. Birlegirn noktasrnln parlakkfr teriras ettifi herhangi bir erke alarunr aydrnlatabildiEinden, yeni bir konuma geEtilinde, derhal yeni erke alanlannr aydrnlafir, onlan algrlanabilir krlar. Bu algrlama, gorme olarak bilinir. 7. Birleqim noktasr yer de[iqtirdifinde, tamamryla farkh bir diinyamn algrlanmasr mtimkiin elul-yar olan di.inyamrz kadar nesnel ve gergek olan bir dtinya. Bi.iyiiciiler, bu oteki diinyaya erke, erk, genel ve ozel sorunlara goziimler bulmak igin ya da imgelenemez olanla yiizleqmek iEin giderler. 8. Niyet, algrlamamza neden olan yaygm kuvvettir. Farkrndahfrmrztn nedeni algrlamamrz delildir, asrl niyetrn baskrsl ve iggali sonucu algl/'arru. 9. Biiyticiiniin amacr, algrrun insarun eriqebilece[i tiim ola-

istedi. Bu istek benim kabul edemeyecefim kadar zor defildi. O eqsiz farkrndaltk durumlannda yonergeleri anlayabilme yetenefim, inarulmaz derecede arttyordu, ama aynl zamanda onlan anlatamayacak hatta ammsayamayacak kadar da g{igsi'izlegiyordu. O durumlarda, ustaca, kendimden emin kararlar vereUiiiyoraum, alna bir kez normal bilince dcintince higbir qey
arumsamtyordum.

srhklannr deneyimleyerek mutlak farkrndahk durumuna ulaqmaktrr. Hatta bu farkrndahk durumu oltimtin alternatif bir bigi-

Arttnlmrq farkrndahfrmdakileri normal bellefime aktarabilmek yrllanmr aldr. Mantrltmrn ve salduyumun' ileri farkrndah[rn akrl almaz gerge[i ve do[rudan bilgisiyle gatrqmasr bu am geciktiriyordu. Kavrayrqrmdaki bu di.izensizlik tizerinde diiqtinmeyerek bu meseleden yrllarca uzak durmama yol agtr. Biiyiiciiliik gomezlilimle ilgili qimdiye dek yazdt[rm ne varsa, don Juan'tn bana farkrndahkta ustahlr olretiginin aktanmtdrr. iz siirme sanaftnr ya da niyette ustalaqmayr heniiz arr'
latmadrm. Don Juan, iz siirme sanattnrn ve niyette ustalaqmanln ilkelerini ve uygulamalannt bana iki dostunun yardrmtyla o[retti: Vicente Medrano adh bir biiyiicti ve Silvio Manuel adh bir di-

mi anlamrna bile gelir.


Farkrndahkta ustahk ofretilerine bilginin uygulamah bir di.izeyi de dahil edilmiqti. Bu uygulamah di.izeyde don Juan bana birleqim noktasmr hareket ettirmek igin gerekli olan iqlemleri ofretti. Bunu baqarmak igin eski zamanlann biiyticii gortictileri tarafindan tasarlanml$ iki biiyiik sistem vardr: rilya gormek; rtiyalarrn denetimi ve kullanrmr ile iz silrme; davramqrn dene-

timi. Birleqim noktasmr hareket ettirmek, her biiyi.ici.iniin cifrenmesi gereken hayati bir manevraydr. B azrlan-naguallar-bunu bagkalanna uygulamayr da cifrendiler. Birleqim noktasrna do[rudan attrklarr sert bir tokatla birleqim noktasmr yerinden oynatabiliyorlardr. Bu vuruq-bedene hiE dokuirmamaslna ralmen omuz bagrna afilan bir qaplak bigiminde deneyimlenirdi ve ytiksek farkrndakk durumuyla sonuglarurdt. Don Juan, gelene[ine uygun olarak, cifiretisinin en zor, en dramatik boltim{inti sadece bu ileri farkrndahk durumlarrnda gergekleqtirdi: sol yan yonergelerini. Bu durumun ola[anUstii niteli$inden dolayr, don Juan, benden bunlan, btiytictilerin ci[reti diizenindeki her qeyi bitirene dek kimseyle tartr$mamaml

[eri. Ama, onlardan ofrendilim her qey, don Juan'm ileri farkrndahfrn incelikleri dedili qeyin iginde bulanrkh[rnr koruyor. $u ana dek, benim tgin iz stirme sanatr ve niyette ustaltk hak[rnda de[il yazmak, tutarh diiqiinmek bile olanaksrzdr. Hatam, onlan normal betlefin ve antlarm konusu olarak de[erlendirmemdeydi. Oyleler, aynt zarnanda da defiller. Bu geliqkiyi gozebilmek igin do[rudan konulan araqtrrmak yerine-ki fiili olarak olanaksrz bii gey bu-onlarla dolaylt olarak, don Juan'rn yonergelerinin son baqhfr dofrultusunda ilgilendim: gegmiq zaman biiyticiilerinin <iyktileri. Bu oykiileri o[retilerinin soyut cizii olarak adlandrrdr[r qeyi agrklamak igin anlatrrdt. Onun ti.im kapsamh agftlamalarma iafmen, bunlan bana bir qeyler agrklamaktan gok zihnimi agmut niyetiyle anlattrfrm qimdi qimdi anhyorum, o zamanlar soyut ozlerin mahiyetini kavramayt beceremiyordum. Don Juaf ,n anlaflqt, soyut ciz tarumtm yillarca akademik tezlere benzetmeme neden oldu; bu qartlarda tiim yapabildi[im. yaptrlr agrklamalarr oldu[u gibi kbbulenmekti. Bu oykiilea kendi adr-

t4

sESSizt-iciN BRri

ma anlayabilmem igin gerekli de$erlendirmeleri yapmaksran sessizce kabullendigim bciliimler oldular. Don Juan, her biri altr soyut ozden olugan, karmaqrkhk diizeyt giderek artan tig grup gosterdi. Burada, aqa[rda saydrklarrmdan oluqan birinci grupla ilgilendim: Tinin belirmesi, tinin vuruqu, tinin hilesi, tinin yrkrhqr, niyenn gerektirdikleri ve niyeri kullanma.

1
Tinin Belirmesi
ILK SOYUT OZ
on Juan firsat buldukga, bana soyunun btiyiictileriyle, ozellikle kendi olretmeni nagual Julian'la ilgili krsa ciykiiler anlatrrdr. Bunlar gergekte ciykii delil, daha gok bu btiyiictilerin davramglanrun ve kiqilik ozellik-

il

lerinin tarumlamalanydr. Bu anlatrlann her biri, gomezli$im srasmda, belirli konulan aydrnlatmak igin
tasarlanmrqfi.

Aym oyktileri don Juan'rn biiyticii toplululunun difer

l6

sESSizriclN snri
dr don Juan.

riNiN BELIRMESi

tl

biri bahsedilen kigiler hakkrnda net bir fikir vermiyordu. Don Juan'r o btiyi.iciiler hakkrnda daha detayh bilgi verrneye razr etmem miimktin olmadr[r igin, higbk zallrran onlarla ilgili derinlemesine bilgi edinemiyecefim dtiqtincesini kabullenmiqtim. Don Juan, bir ri$leden soff4 giiney Meksika dallannda farkrndahkta ustalaqmarun incelikli ydnleri hakkrndaki agrklamalanm stirdtirtirken beni ttimden afallatan bir laf etti. "Sanlrlm, gegmiqimizdeki bilytici.iler hakkrnda konuqmanln zamanr geldi," dedi.
Sisternli bir bakrgla, gegmigten, hem gtindelik iqler diinyasmt, hem de biiytictilerin dtinyasrnr ilgilendiren sonuglar grkarmaya baqlamam gerekiyormu$. "Btiytictiler gegmiqleriyle hayari bi biEimde ilgilenirler," dedi, "ama kastetti[im kiqisel gegmiqleri de[il. Biiytictiler igin gegmiq, difer btiy{ictilerin mazide yapmrg olduklandrr. Bizim de qimdi yapaca[rmtz, gegmiqi incelemek olacak. "srradan insan da inceler geEmiqini. Ama inceledi[i genellikle kendi gegmiqidir. Bunu da kiqisel nedenlerden dolayr yapar. Biiyi.iciiler bunun tam tersini yaparlar; onlar gegmiglerine bi ilgi noktasr saptamak igin bakarlar." "Ama bu herkesin yaptr[r bir gey defil midir? GeEmiqe referans noktasr bulabilmek igin Uafmak?; diye sordum. "Hayu!" dedi gciniildeq bir edayla. "srradan insan kendini gegmigle, kiqisel gegmiqiyle ya da dcineminin gegmiq bilgisiyle, stiregiden ve gelecekteki davramqlarma krhf uydurmak, bi omek segmek igin, karqrlagtrrrr. Gergekte yalnrzca biiyiictiler gegmiqlerine bi ilgi noktasr aramak igin bakar."

on beq tiyesinden de dinlemigtim ama, anlafilan ciyktilerin hig-

"Bi.iyticiiliikte yirmi bir soyut oz vardrr," diye si.irdtirdii, "ve zamantmtztn tini anlamak igin sava$ veren naguallar hakktnda, bu soyut cizlere dayanan siiriiyle btiyiiciiltik oyktis{i vardr. $imdi, sana soyut ozii ve btiyiiciiliik oyki.ilerini anlatmanrn

zamant geldi." Don Juan oykiileri anlatmaya baqlasrn diye bekledim, ama o konuyu de[iqtirdi ve farkrndahk iizerine konuqmayr stirdiirdti. "Dur bir dakika," diye karqr grktrm. "Biiytictittik oyktilerine ne oldu? Onlarr anlatmayacak mrydm?'

"Bir btiyiicti igin ilgi noktasmln ne oldu[unu

soylersen

belki de daha iyi anlanm don Juan," dedim. "Btiyticiiler igin bi ilgi noktasr saptamak niyen inceleme qansr elde etme anlamrna gelir," diye yanrtladr, "ki bu tam da ycinergelerin son baghlrmn amacrdr. Niyetr higbi qey aynr gticti anlamak igin sava$an btiytictilere ait hikayeleri incelemekten daha iyi gosteremez biiytictilere." Kendi neslindeki btiyiictilerin gegmiqlerini incelerken bilgilerinin temel kuramsal dtizeninin farkrna vardrklannr agrkla-

"Tabii ki anlataca[1m," dedi, "ama bu oyktiler masal gibi anlatrlacak tiirden qeyler defiller. Onlan kendi kendine diiqiinmeli, sonra yeniden diiqiinmeli-tabiri caizse, yeniden canlandrmahsrn." Uzun bir sessizlik oldu. Qekiniyor, ciykiileri anlatmasr igin lsrar edersem, daha sonra piqman olacalrm durumlara dtigmekten korkuyordum. Ama merakrm iyi niyetimden gtigltiydti. "Hadi, artrk qu oykiilere baqlayallm," diye mtzmtzLandrm. Asrl niyetimi kolayca yakalayan don Juan pis pis srnttr. Aya[a kalkrp peginden gelmem igin bir iqaret yaptr. Derin bir olu[un dibindeki kuru kayalar tizerinde oturuyorduk. ikindi ilzeriydi. Gokyiizii karanhk ve bulutluydu. AlEak, karaya galan ya$mur bulutlan, dofuya uzanan tepenin iizerinde asrh duruyorlardr. Gtineydeki ytiksek bulutlar oradaki gokytiziinii nispeten agrk gosteriyordu. Daha 6nCe epey yafmur yafmrq, ama sonradan geride sadece bir tehdit brrakarak sotaya gekilmiqti. Bu sofukta iliklerime kadar tiqtimeliydim, ama iiqiimiiyordum. Don Juan'rn tutmam igin bana verdi[i taqr kavrarken, bu dondurucu havada hissettifim srcakhk duyumunun bana yabanct olmadrfrnl, ama her defasmda beni qaqrrttrfrnr fark ettim. Ne zaman donmak :t'.zerc olsam, don Juan bana tutmam igin bir dal, bir taq verir, ya da gomlefiimin igine, goftis kemi[imin iizerine bir avug yaprak koyardr ve bu viicut lslmrn yiikselmesi igin yeterli olurdu. Onun bu yaptrklarrnr kendi kendime, beceriksizce tekrarlamaya gahqrrdrm. Bana, yaptrklarrnrn delil, igsel sessizli[inin beni rsrttr[rnr, dallar, taqlar ya da yapraklann dikkatimi gekmek

l8

sESS izt-iciN

Bnri

TiNiN BELiRMESI

t9

ve dalrlmaslnl onlemek igin kullandr[r srradan geregler olduklanm sciylemiqti. Bir dalrn bah tarafindaki sarp yokugunu, zirvedeki kayahk grkrntrlara ulaqana dek hrzla trrmandrk. Daha yiiksek srra-

daflann ete[indeydik. Kayahk grkmildan, sisin, altrmrzdaki vadinin tabanryla gtiney ucuna do$ru yayrlmaya baqladr[rnr gorebiliyordum. Algak, incecik bulutlar batrya dofru uzanan nefti daflann ytiksek doruklarrndan aga[rya kayryor, etrafimrzr kuqatryordu. Ya[murdan soffa, koyu bulutlu gcikytiztintin altrndaki vadi ve gi.ineye, batrya nzanandaglaa kara-yeqil bir sessizlik ortiisiine btiri.inmiig gibiydiler. 'oBurasl konuqmak iEin ideal bi yer," dedi don Juan, kuytu, srf bir ma[aranrn kaya tabaruna otururken Mafara ikimizin yanyana oturabilmesi igin uygundu. Ba$lartmtz neredeyse tavana deliyordu ve srrtlarrmrzt maparanrn ktvnmh, ta$ duvarlarrna rahatga yaslayabiliyorduk. Malara sanki, bizim cilgtilerimizdeki iki insani barrndrmak igin bilerek
oyulmuqtu.

Mafaranrn bir baqka garip yontinti daha fark ettim: grkrntmrn iizerinde durdulum zaman tiim vadiyi, dofuya ve giineye
rrzanan srradallarr gorebiliyordum. Ama oturdufumda, grkrntr

mafaranrn tabaruyla ayrr diizeyde ve di.iz olmasma ra[men, kay alar tarafindan ku q atrhyorduk. garipli[i don Juan'a anlatmaya niyetlenmiqken, o der-

dimi sezdi. "Bu ma[ara insan yaprsrdrr," dedi. "Qrkmtr meyillidir, ama gciz bu elimi fark etmez." "Bu ma[aruyt kimler yaptr don Juan?" "Eski btiyticiiler. Belki binlerce yrl once. Bu mafararun
cizelliklerinden biri de, hayvanlarrn, boceklerin, hatta insanlarrn bile buradan uzak durmasrdrr. Eski btiytictiler sanki buraya, biittin canlilan tedirgin eden u[ursuz bi gtig salmrqlar." Fakat ben kendimi garip bir gekilde mutlu ve gi.ivenli hissediyordum orada. Bedensel bir hoqnutluk tiim vucudum a ya-

yrhyordu. Sanki btittin sinirlerim grdrklanryordu. "Ben hig de tedirgin de[ilim," diye fikrimi belirttim. "Ben de oyle," dedi. "Bu da sadece, bizim, gegmiqin eski

btiyiiciilerinden genel davranrglar olarak o kadar uzak olmadr$tmrz anlamrna gelir; bu beni Eok tiztiyor.'l Bu konuyu daha fazla degmekten gekiniyordum. O yiizden onun konuqmayr stirdtirmesini bekledim. "Sana anlatacalrm ilk oykiiye 'tinin belirmesi'denir," diye baqladr don Juan. 'oAma adr seni qaqrrtmasrn. Tinin belirmesi, sadece ilk btiy{iciiliik oyktisiini.in kuruldugu ilk soyut cizdiir. "Ilk soyut oz, kendi iginde bi oyktidiir," diye stirdtirdii. "Bi zamanlar, srradan, higbj cizelli$i olmayan bi adam varmrq. O da, herkes gibi, tin igin sadece bir gegitmig. Ve bu ytizden, di[er herkes gibi, tinin, soyutun bi pargaslymt$, ama o bunu bilmiyormuq. Iqleri o kadar baqrndan aqkrnmrg ki, bu konuyla ilgilenecek ne vakti ne de inerakr varmlq. "Tin, baflantrlannl hissettirmek igin boqu boguna didinmiq durmuq. Igsel sesi kullanrp srlarrnr agrklamrq fzrkat adam agrklananlan anlama yetisinden yoksunmu$. Igsel sesi duydu[unda bunlann kendi duygu ve dtiqtinceleri oldulunu sanmrq. "Tino daldrlr uykudan uyandrmak igin adamr sarsrp, tig iqaret vermiq; art arda iig belirme. Adamrn yoluna grkrp duruyor, kendini ayan beyan ortaya koyuyormu$ ama adamm taktr$r yokmuq." Don Juan, benim sorularrml ve yofl,rmlanmr bekledi[t zamanlar yaptrfr gibi, bana baktr. Bir qey soyleyemiyordum giinkii vurgulamak istedi[i konuyu anlayamryordum. "Buraz once sana ilk soyut ozii anlatttm," diye stirdtirdii konuqmasrnr. "Ekleyebilecefim yegAne gey gu: Adamrn anlamamaktaki inadr yiiziinden, tin hile yapmak zorunda kalmrq ve hile bu sayede btiytictilerin yonteminin oztinti oluqturmug. Fakat bu baqka bi oykiintin konusu." Don Juan, btiyiictilerin soyut ozti, olaylann tasarlanmasr ya da niyetin anlamh bir qeyler igin her iqaret veriginde ortaya gtkan, yinelenen bir kahp olarak algrladrklarrnr soyledi. Soyut ozler, o halde, tamamlanmt$ olaylar zincirinin tasanlandrr, denilebilir. Biiti.in nagual gomezlerinin, her soyut oziin her ayrrntrsryla mutlaka karqrlaqacalrndan ernin olmam gerekti$ini sciyledi. Beni bi.iytictiliifiiin soyut ozlerine tabi krlmak igin-nagual Ju-

sESSizt-ictN Bnri
lian'm ve ondan onceki,ttim naguallar'rn yaptr[r gibi-.niyete yardrmcr oldu[unu soyledi. Her nagual gcimezinin soyut ozlerle kargrlaqma si.ireci, o soyut ozlerle nagual gomezinin kigili$inin ve kogullann bir anyagelmesi sonucu kurulan bir riykii ortaya grkanrml$.

riNiN BELIRMESi

2t

Tinin belirmesiyle ilgili, benim de bir oyktim varmrg. Kendisinin, velinimetinin, ondan oncekinin ve di[erlerinin oldulu gibi. "Benim tinin belirmesiyle ilgili oykiim nedir?" diye sordum. "Oyktistiniin bilincinde olabilecek bi savaqql varsa o da sensin," diye yamtladr. "Ne de olsa yrllardt yaztyorsun. Ama sen soyut 6zti fark edemedin gtinkti pratik bi adamsrn. Ne yaparsan yap, sadece iqleri kolaylagtrrmak amacryla yaptyorsun. Yorgun diiqene dek oykiilerinle u[raqmana ralmen onlarda bi soyut ciz bulunabilecelini akhna bile getirmedin. Yaptrfirm goEu $ey sana acayip igler gibi geliyor: biiyticiilii[ti isteksiz-ve aptal bi gomeze ci[retmeye gahqmak. Biiyiiciiliife boyle yaklaqtrfrn s{irece soyut ciz senden uzak duracaktrr." "Affedersin don Juan ama," dedim, "scizlerin gok kafa kanqtmcr. Bana ne sciylemeye gahqryorsun?" "Bliyticiiltikle ilgili hik6yeleri bi konu olarak sana sunmaya gahqryorum," diye yamtladr. "seninle bu konu hakkrnda hig konuqmamrqtrm, giinkii bu geleneksel olarak gtzh tutulur. Bu, tinin son oyunudur. Bi gcimez soyut ozleri ofrendi[inde bi piramidin tepesindeki taqr da yerleqtirip piramidi tamamlamrq olur, derler." Hava karanyordu ve yeniden ya[mur ya[acak gibiydi. Yalmur ya[arken ruzgtr bu ycine do[ru eserse ma[aranrn iginde snlsrklam oluruz diye diiqiiniiyordum. Eminim don Juan da bunun farkrndaydr ama aldrrdrlr yoktu. "Yann sabaha kadar yalmur ya$mayacak," dedi. ' igimden gegenlerin yanrtlandrlrm duymak qaqkrnhktan yerimden slgramama neden oldu ve kafam ma$aramn tavamna garph. Verdili acrdan daha giirtiltiil{i bir garpmaydr bu. Don Juan kasrklannr tuta tuta gtildti. Bir siire sonra baqrm gercekten actmayabaqladr ve ben de ovalamak zorunda kaldim.

"Sen de beni, trpkr benim velinimetimi eflendirdifim gibi eflendiriyorsun," dedi ve yeniden gtilmeye baqladr. Birkag dakika boyunca sustuk. Etrafta u[ursuz bir sessiz-. lik vardr. Daha yiiksek dallardan :drzerimize inen algak bulutlann hrqrrtrsmr duydu[um hissine kaprldrm. Sonra duydu[umun iltk bir ruzgdr oldu[unun ayrdma vardrm. Ma$arada dlrduEum yerden, insan fisrltrlan gibi duyuluyordu bu sesler. "Ben iki nagual tarafindan e[itilmenin inarulmaz qansma sahiptim," dedi don Juan, ve beni hipnotize eden rizgirrn pen, gesinden kurtardr. "Biri, tabii ki velinimetim nagual Julian ve diferi de onun velinimeti nagual Elias'tr. Benimki eqsiz, ahqrlmaml$ bi durumdu." "Neden farkhydr senin durumun?" diye sordum. "Qtinkti, kug aklardr naguallar, kendi ofretmenleri dtinyayr terk ettikten yrllar son-ra kendi gcimezlerini bulmaya bdqlarlar," diye agrkladr. "Benim velinimetim harig. Ben, kendi velinimeti diinyayr terk etmeden sekiz yrl once nagual Julian'rn gcimezi oldum. Boylece sekiz yrllrk ltitfa sahip oldum. Bu baqrma gelebilecek en gansh geydi, giinkti iki zrt mizag tarafrndan egitilme firsatr buldum. Birbirleriyle hig geginemeyen giiglti bi baba ve ondan daha giiglii bi btiyiikbaba tarafindan yetigtirilmek gibi yani. Boyle bi yanqmada btiyiikbaba her zaman kazamr. Bu yiizden ben bi.iyiik olgtide nagual Elias'm tirtintiytim. Ona sadece mizag olarak de[il gortiniig olarak da'benziyorum. Yani, ince ayanml ona borgluyum. Yine de, igin esas krsmt, sefil bir yaratrk olan benim kusursuz bi savaggtya dontiqmem ki bunu da nagual Julian'a borgluyum." "Nagual Julian'm goriintiqti neye benziyordu?" , "Biliyo musun, onun gortinttistinii canlandrrmakta hdl6, bugtin bile zorlamyorum," dedi don Juan. "Sagma gelecek arna, koqullara ve gereksinimine gcire geng ya da yagh, yakrgrkIt ya da gcisteriqsiz, ti.ikenmiq ve zay:f ya da gtiglii kuvvetli, qiqman ya da cthz, orta boylu ya da ctice olabiliyordu." "Yani onun degiqik rolleri aksesuarlar yardrmryla oynayan bir oyuncu oldu[unu mu soylemek istiyorsun?" "Hayr, higbi takrsr yoktu ve o yalnrzca bi oyuncu da deEildi. Tabii ki oyleydi, hakkmr vermek gerek,.biiyiik bi oyun-

SESSIZLIciN Enxi
cuydu ama bu farkh. O, tiim bu zrt kiqiliklere do!rudan doniiqebiliyordu. Btiyiik bi oyuncu olmasl onun dontiqtii$ii canlmm cizelliklerini daha iyi canlandrrmasrna yanyordu. Yani vzrhk degiqtirmek onun igin gocuk oyuncagrydr. Trpkr senin elbise de[iqtirirken zorlanmaman gibi. " Hevesle, bana velinimetinin doniiqtimleri hakkrnda daha fazlasmr anlatmasrnr istedim. Birisinin ona bunlan nasil yapabilece[ini o[rettifini, fakat daha fazla agrklama yapmaya kalktqtrsa, baqka oykiiler de anlatmak zorunda kalaca[inr soyledi. "Nagual Julian bir qeye dontiqmedifii zamanlar neye benzerdi?" diye sordum. "Sanrnm, nagual olmadan cince ince, uzun ve gi.iglii kuvvetliymiq," dedi don Juan. "saglarr koyu renkli ve dalgahydr. Uzun ve sevimli bi burun, biiyiik beyaz diqler, yuvarlak bi surat ve parlak, koyu kahverengt gozler. Aqafr yukan bi yetmig boylarrndaydr. Yerli de$ildi, Meksikah da, ama beyaz bi Ame-

TININ BELIRMESI

23

trrqmalanrun mahiyetini ve onlann de[erini anlamak igin h6ld

fazlasryla iffet taslaylclsrn," dedi. "LJmanm anlattrklartmr kafana takrp, saplantrya dontiqti.irmezsin. " Nedense rahatstz olmuqtum ve konuyu deliqtirme zorun-

lulu[u hissettim.
"Neden naguallar'a 'velinimet' deniyor da basitge o[retmen denmiyor?" diye sordum sinirli sinirli. "Nagual'a'velinimet' demek, gomezin qtikran duygusundandlr," dedi don Juan. "Nagual Ecimezinde karqr koyamayaca[r bi minnettarhk duygusu yarattr. ].{e de olsa nagual, onlan bigimlendiren ve bilinmeyen bolgelerde onlara yol gosteren insandtr."

rikah da. defildi. Ashnda teni baqka hig kimseninkine benzemezd| Ozellikle son yrllarda teni, koyudan gok agr[a ve gerisingeri agrktan koyuya dofru defiqip duruyordu. Onunla ilk karqrlaqtrlrmda, esmer, yaqh bi adamdr. Sonra, zaman gegtikge, agrk tenli, benden sadece bikag yaq daha btiyiik, genE bi adam oluverdi. O zamanlar yirmimdeydim. "Dr$ goriiniigii boylesine biiytileyiciydi," diye stirdtird,ii don Juan, "affia doniiqtimlerine eqlik eden, huy ve davramqlarrndaki defiqiklikler daha bi btiytileyiciydi. Ornefin, qiqman, geng bi adamken neqeli ve duygulu olurdu. Bi deri bi kemik yagh bi adamken ise huysuz ve kinci. $iqman,.yaqh bi adam oldu$unda olabilecek en budala adamr bulurdun karqmda." "Hig kendisi olur muydu?" diye sordum. "Benim ben olduEum gibi de$il," diye yanrtladr. "Ben, doniigiimle ilgilenmedifim iEin her zaman ayruylm. Ama o bana hig benzemiyordu." Don Juan bana igsel gticiimti deferlendiriyormuqgasma baktr. Baqmr bir yandan difer yana sallayarak giiriiltiilti bir kahkaha patlattr. "Bu kadar komik olan nedir?" diye sordum "Do!rusunu istersen velinimetimin ddntiqtimlerinin ve ga-

'Ofretme'nin, benim dtiqtinceme gore, birinin bir diferi igin yapabilecefi en miithig, en insancil qey oldu[unu belirttim. "Senin igin cifretmek, drzgeler hakfrnda konuqmaktan ibaret," dedi. "Bi biiyucti iginse ofretmek, nagual'tn gcimezleri iEin yaptrfirdrr: evrende zaten var olan gticii onlar igin ortaya grkarmak; niyen-her qeyi yeniden dtizenleyen, defiqtiren ya da on' larr oldufu gibi koruyan gticii. Nagual, bu gtici.in gomezleri iizerindeki etkilerini hesaplar ve buna gore onlara yol gcisterir. Nagual niyeri bigimlendirmese, gcimezler igin merak edilecek, hayran kalmacak bi qey de olmazdr. Ve gclmezler, kegiflerle dolu biiytilti bi yolculula grkacaklanna, sadece bi gelene[i ofrenmekle yetinirlerdi; tifiiriikgii, falcr, qarlatan ya da oyle bi qey olmayr." "Bana niyen anlatabilir misin?" diye sordum. "Niyett bilmenin tek yolu," diye yamtladr, "niyet ile, onu hissedebilen canhlar arasrnda canh bi ballantr oldu[u zaman onu tarumaktrr. Btiyticiiler niyete agrklanamaz,tin, soyut, nagual gibi adlar verirler. Ben nagual demeyi tercih ederdim ama bu, lidere, yani velinimete verilen isimle gakrqryor. Bu ytizden ben onu ttn, niyet ya da oz olarak adlandrrmaya karar verdim." Don Juan aniden durdu. Susup, bana soylemiq olduklannr dtiqtinmemi cinerdi. Hava epey kararmrqtr. O kadar derin bir sessizlik vardr ki beni dinlendirip huzur vereceline daha da gerginleqtirmiqti. Kafamr bir ttirlii toparlayamtyordum. Bana anlattr[r oyki.i hakkrnda diigtinmek istiyordum ama uyuyakalana dek onun drqrnda her qeyi diiqiindtim.

SESSTZLIcIN

enTi

TiNiN BELiRMESi
masr da tinin verdifi tigtincii igaretmiq. Qiinkti, birisiyle boyle bir kavgaya tutuqmak, higbir btiyi.ictintin, en aztndan bir nagual'rn yapmamast gereken bir qeymiq.

NAGUAL ELIAS'IN KUSURSUZLUCU

O mafarada ne kadar uyudufumu bilmiyorum. Don Juan'rn sesiyle yerimden firladrm. Tinin belirmesi adh ilk biiyiiciiltik oykiisiiniin, niyet ve nagual arasrndaki iliqkileri igerdifini soyItiyordu. Bu ciykii, tinin nagual'a tuzak kurmasrnrn, gcimez ve nagual'm beklenilen bu tuza$t nasrl de[erlendirdi[inin ve ret
ya da kabul etmeye karar vermesinin ciyktisiiydii. Malara gok karanlrktr ve igi daracrktr. Normalda o biiytik-

Nagual Julian bu durumu de[erlendirdifinde don Juan't gcirdii[ti zarnantinin neden belirdi[ini anlamrq: don Juan, kendisinin nagual gomezi olabilecek mtikemmel nitelikte gift bir
varhkmrq.

liikte bir alan, insanda klostrofobiye neden olabilirdi ama maEara, her nedense, srkrntrmr dalrtarak beni rahatlatryordu. Aynca malaramn bigimi yiiztinden don Juan'rn sesi yankrlanmryor, mafaranrn duvarlannda yitip gidiyordu Don Juan, biiytictiler, ozellikle naguallar tarafindan yapllan her hareketin, niyet ile baflannr giiglendirmek ya da niyerin kendisi tarafindan baqlatrlmrq bir iqe karqrhk yaprldrfrnr agrkladr. Btiyticiiler ve ozellikle naguallar, stirekli olarak, uyanrk bir halde tinin belirmelerini gcizlerlermiq. Boyle belirmelere, 'tinin jestleri', ya da basitge 'yoralar'r denirmiq. Daha cince anlattr[r bir oyktiyi.i, velinimeti nagual Julian ile tamqmastnrn oyktistinii tekrar anlatfi. Ucra bir giftlikteki bir iq igin, iki sahtekAr tarafindan kandrnlmrq. Bu adamlardan biri olan giftlilin kAhyasr, onu kolayca avucunun igine almrq ve kcile gibi gahgtrrmaya baqlamrq. Yalntz olan ve yapabilecek higbir qeyi olm ayan don Juan
kagmaya gahqmrq arna aclmasrz kAhya onu kovalayarak, tenha bir yol kenannda go[stinden yaralarm$ ve oli.ime terk etmiq. Siirekli kan kaybeden, bilincini yitiren don Juan'rn karqrsma nagual Julian grkmrq. Safialtrm bilgisini kullanarak kana-

Don Juan'tn anlattrklart kafama birtakrm sorulann tiqtiqmesine neden oldu. Biiytictilerbazr iqaretleri yanh$ anlayamaz mrydr? Don Juan, sorurnun oldukga mantrkh goriinmesine ra[men, sordulum sorulann go[unlu[u gibi, konuyla ilgisiz oldu[unu giinkti onlart gtinli.ik yagam deneyimlerime dayandrrdrfrmr sciyledi. Boylece, sorulanm, her zaman denenmiq ycintemler, atrlabilecek adrmlar, titiz kurallar hakkmda oluyor, btiytictilii[iin ilkeleriyle iliqkili olmuyormuq. Hatam, olaylan de[erlendirirken biiyiictiler dtinyasrndaki deneyimlerimi iqin igine
katmamakmrq.

Btiyiiciiler diinyasrndaki deneyimlerimin devamhhk taqrmadrfirru, bu ytizden onlart gtinltik yaqantrmda deferlendiremedifimi belirttim. Qok az kez, o da ileri bilinglilik durumlanndayken, her qeyi arumsayabilmiqtim. Ileri bilinglilik diizeyinden yaqanttma ulaqabilen tek qey, don Juan't tanr.yor olmaktr. Soziimti keserek, bi.iyi.iciilerin diiqtince bigimine kolaylrk-

mayr durdurmug ve hdl6 kendinde olmayan don Juan'r evine gcitiirtip orada safaltmrq. Tinin nagual Julian'a gosterdifi ilk iqaret, don Juan'rn vurulup yattr[r yerden birkag metre tzakta, yolun tizerinde oluqan, ktilAh geklinde kiigtik bir hortum olmuq. ikinci iqaret, sildh sesini duymadan birkag dakika once nagual Julian'rn akhndan gegen, bir gomez edinme vaktinin geldi[i dtiqtincesiymi$. Ardmdan, saklanmak yerine, koqup sildhh adamla kavgaya tutuq-

la uyum sa$ayabildiEimi, giinkii biiyiictiltik ilkelerini normal bilinglilik durumunda da deneyimledi[imi soyledi. Daha yumuqak bir ses tonuyla da biiyticiiliik bilgisinin gcirkemli yaplsirun tamamt bilinmeden, ileri bilinglililin her qeyi ortaya grkaramadr[rnr ekledi. Sonra, biiytictilerin igaretleri yanhq yorumlamasl olasrhlr hakkrndaki sorumu yanrtladr. Bir bi.iyiici.i, bir iqareti yorumlarken, onun anlamtnt, bunu nasrl bildigi hakkrnda herhangi bir fikri olmakszm lilirmig. .Bu, niyer ile olan baflantrnrn garprcl ycinlerinden biriymiq. Biiyiictilerin olaylan dolaysrz olarak bilme yetileri varmrq. Baflantt hattmrn giicti ve do[rulu[undan" kuqku duymazlarml$. Herkesin 'sezgi'olarak bildiEi qey, niyer ile olan ballantrmrzrn canlanmasmdan bagka bir qey de[ilmiq. Ve biiytici.iler,

sEssizricin snri
bu ba$antryy aralanndaki bafir gtiglendirmek ve anlamak iEin piir dikkat gozlediklerinden, yamlmaz ve her qeyi do[ru bigim-

TiNiN BELiRMESI

27

de sezebilirlermiq. Yoralan anlamlandrrmak biiytictiler

iEin

olafan iqlerden biriymiq. Yanhq yorumlamalar, sadece biiyticiiniin kiqisel duygulanrun iqin igine girip niyet ile olan ba[rnr bulamklaqtrrrnasl durumunda ortaya grkabilirmiq. Yoksa, onlarrn bilgisi tamamen do[ru olur ve iqe yararmrq. Bir siire sesiz kaldrk. Birdenbire, "Sana nagual Elias ve tinin belirmesiyle ilgili bi oykii anlataca[rm. Tin, btiytictiye ozellikle bi nagual'a kendini mutlaka gcisterir. Ashnda, iqin do[rusu, tin kendini aynr yo[unluk ve tutarlrhkta herkese gosterir, ama sadece b{iyticiiler, naguallar, boyle iqaretlere hazrdrrlar," dedi. Ardrndan da oykiistine baqladr: nagual Elfas, bir gi.in atryla mrsrr tarlalannrn iginden, kestirme yoldan kente giderken, bir qahinin hasrr qapkasrnr birkag santim farkla rskalayan htzh dahqrndan cjtiirii, atr i.irkmiiq. Nagual hemen atmdan inip etrafa bakmmaya baqlamrq. Uzun ve kuru mlsr kamrqlarr arasrnda garip, geng bir adam goriinmtig. Geng adam, koyu renkli, pahah takrmryla oralarrn yabancrsr gibiymiq. Nagual Elfas tarlada, tarla sahiplerini ya da kriyliileri gormeye ahqrkmrq ama hig boyle iyi giyimli bir qehirliyi pahah ayakkabrlar ve elbiselerle tarlalar arasrnda gezinirken gormemiq. Nagual atrnr baflayrp geng adama dofru ytirtimiiq. $ahinin uguqu, adamrn goriinttis{i gibi, aldrmamazhk edemeyece[i, tinin apagtk belirmeleri olarak yorumlamrq. Geng adamm yaruna yaklaqmca neler oldu[unu gormtiq. Adam, onun birkag metre cini.inde koqan, sa$a sola kagarak onunla cilveleqen bir koyIti kadrnr kovahyormug. Ortadaki geliqki nagual'm gciziinden kagmamrq. Mrsr tarlalannda hoplayrp ztplayarak oynayan bu insanlar, birbirlerinin yakrnrndan dahi gegmeyecek kadar farkh tiplermiq. Nagual, adamm giftlik snhibinin oflu ve kadrnm da evde gahgan hizmetkdr bir krz oldulunu dtiqiinmtiq. Drintip gidiyormuq ki, gahin yeniden mlsr tarlarannrn iizerinden dahqa gegmiq ve bu kez geng adamm alruna bir penge indirmiq. $ahinden korkan gift, bagka bir saldrndan sakrnabilmek igin gahini kollamaya

gok baqlamrg. Nagual, adamrn ince ve yakrqrkh, gozlerininse etkileyiCi ve finl firrl oldufunu fark etmiq' Stnra Eift, qahini gozlemekten srkrlp oyunlarma donmtiq. Erkek kadrnr yerkalayrp nazikge kucaklamlq ve yere yattrmlq. Ama, nagual'rn tundtgtntn aksine, kadrnla seviqmeye baqlayaca[rna, ibiseterini grkartrp onun oniinde grnlprplak dolanmaya
baqlamtq

Kadrrun korkmuq ya da utanmtq gibi bir hali yokmu$. Elgiraftaagrk saErk laflar-edip gi.ilen, gehvet diilktinti bir adam gozlerlg bubi dolanan, hoplay tp t pluyun erkefe btiyiilenmiq krp krkrrdryormuq. Sonunda da goriinttiden fazlasryla etkileneatmtq. re^k aqka gelmiq ve kendini geng adamtn kollarma Juan, nagual Elfas'rn ona, tinin ortaya grkardrfr-duDon rumlann kendisinJgok qagrrtrcr geldifini itiraf etti[ini soyledi. Adamrn deli oldugu ortaOiymr$. Yoksa, koyltilerin kadtnlarma bir karqr ne kadar kJruyucu oidukluttnr bile bile, boyle genq yoldan birkaE metre otedekoyiti kadrnrnr, gtindtiz goztiyle, hem de anadan iofma bir halde-baqtan grkarmayt goze a1amazmt$.

Bunlal anlatrrken, don Juan gtilmeye baqladr' o giinlerde birisinin elbisesini qrkarrp, oyle bir yerde, giin ortastnda seviggemesi ya Erldrrdr[r ya da iin tarafindan kutsandrlt anlamtna lirmiq. Abamrn yupttgr giiniimtizde de pe\ h!$ karqrlanmazmr$ u^u yut yil kabai once insanlann tepkileri muhtemelen gok
daha sert olurmuq.

Btitiin bunlai nagual Elias't, daha adama ilk baktrft andan initibaren, onun hem dJi, hem de tin tarafindan kutsanmrq bir gelmesinsan oldu[una inandrrmaya.yetmiq. Koyl{ilerin Erkrp gelmeden, onu"oracrkta ling etmeiinden korkmuq, ama kimse mi$.'Sanki zaman durmuq gibiYmiq Adam seviqmeyi UitiiAitten sonra giyinmiq, bir mendil gtkarrp ayakkabrturtnin tozunu titizlikle almtq, bu srada krza 9rlgrnca vaatlerde bulunmayr da ihmal etmeyip gekip gitmiq. i,du*, birkag gtin boyuniu takip eden nagual, adamm admm Julian oldufunu ve bir oyuncu oldufunu olrenmiq Sonradan, nagual onu gok popiiler bir oyuncu oldufunu o[renecek kadar riklklu gormiiq. Seyirciler, ozellikle de kadrn-

SESSIZLIcIN pnxi

riNiN nsr-inuesi
meye gahqrrken ne zarnan buluqacaklarrnr ofrenmiq. Ertesi gtin, kz evinden grkrnca, caddenin karqrsrnda saklanan nagual da, sabah ayinini bog verip buluqma yerine giden krzrn peqine dtiqmiiq. Oyuncu onu bekliyormug. Kararsrz gcirtinen oyuncuyu,krz bin tiirlii dil dokerek peqine takmrq ve kciyiin drqrndaki taflalara gcitrirmtig. Nagual onlann uzaklagmalanm izlerken, o gtin kimsenin ummadr[r bir qey olacalrndan eminmiq. Oyuncunun kara golgesi neredeyse boyunun iki katr biiytiklti[e ulaqmrq. Nagual, geng kadrrun gizemli bakrqlarrndan, onun da oliimiin kara golgesini sezdifi sonucunu grkarmrq. Oyuncu diiqiinceli gortiniiyormu$. Eskiden yiiziinden hig eksik olmayan gi.iltimsemesi yokmuq artrk. Bir hayli uzaklaqmrqlar. Bir ara nagual'rn onlarr izledifini fark etmiqler, ama nagual orada ya$ayan bir koyliiymiiq ve topralr kazmaya ufraqryormuq gibi davranlnca, geng gift rahatlamrq ve bu da nagual'a daha da yakrnlarrna sokulma firsatr vermiq.

!unu. Btiyticiilerin insanlann oltime yaklagtrklan zamarn bildiklerini, gtinkti kara noktarun, ait oldugu kiqinin boyutlannda, hareke_tli bir gcilgeye dcini.iqmesini gordtikleilnl r,iyt"oi. oltimtin varhlrnr fark eden nagual'rn, qaqkrnliktan eli kolu ballanmrq. Tinin neden bciylesine hasta biriiine ayncahk tanrdr$rnr merak ediyormuq. ona, onanmrn delil, yenilenmenin gok daha yararh oldu$u o[retilmi$. ve naguul, bi geng adamr
mtintin kara golgesine kargr durabilecefinden emin de[ilmiq. Hatta, tinin kendisini boylesine pis bir iqe neden bulaqtridr[rnr anlamakta da giigltik gekiyormu!. Nagual, oturup oyuncuyu seyretmekten, gitti[i yerrerde onu takip etmekten ve daha yakrndan taruma fiisatikollamaktan baqka bir qey yapaffraz olmuq. Don Juan, tinin belirmesiyle yiz y'J,ze gelmiq bir nagual'm yapmasr gereken ilk iqin, itgiti insanlan gcirmek oldulunu soyledi. Nagual Elfas, bu adinr
iyileqtirecek gtice, yetene$e sahip otouguna an, yada onun cilii-

lar ona bayrhyorlarmrq. onun da, diqi hayranla'm bagtan grkartmak iEin bu gekici yoniinti kullanmamak gibi bir diqtincesi-y9kmuq. Nagual, aktorti rakip etrikge, o.rrti baqtan Etlu*u teknigini aynnhsryla o[renmiq. ona tapan hayranlannr yakalar yakalamaz soyunuyormug. sonra kadmm, o.tun gostlrisiyle akhnrn baqrndan gitmesini bekleyip kadrnr ele ge[iriyormuq. Bu ycintem her.seferinde iqe yanyormu$. Nagual aaamrn baqanslnl takdir ediyormug, ama bir sorun varmiq: adam ciltimctit birhastaymr$. Nagual, ciltimiin, onun peqini briakmayan gcilgesini gormiiq. Don Juan, bana yrllar rince anlattrlr bir qeyi tekrarladr: oltimtimtiztin sol omuzumuzun arkasmda duran kara bir leke oldu-

Sonra oyuncunun elbiselerini grkanp, grnlgrplak boy gosterme zamant gelmiq. Ama krz, gonliinti kaptnan oteki krzlar gibi heyecanla kollanna atrlacafrna, ona vurmaya baqlamrq. Onu acrmasrzca tekmeleyip yumruklamrq, acrdan krvrandrmrq. Kadmm vurup durmasma rafmen, adam geng kadrna elini kaldrrmamrq, kendini korumaya, kadrnrn darbelerini savuqturmaya gahqryormuq yalmzca. Bunu yaparken bir yandan da, rsrarla cinsel organlannr gostererek kadrnr baqtan grkarmaya uEra$lyorrnu$. Nagual hayranhk ve qaqkrnhkla bakmrq bu olanlara. Oyuncunun iflah olmaz bir gapkrn oldu[unu gori.iyor, ama aynr derecede kolayhkla ortada onunla ilgili i[reng ama eqsiz bir durum oldu[unu da seziyormu$. Onu en gok qagrrtan da adamrn tinle arasmdaki hattrn inarulmaz derecede agrk olmasrymrq. Sonunda kadrn adama vurmaktanvazgegmiq. Sonra da ka-

gcirme konusuna., ilk goztine garptrpr andan itibaren cizen gostermig. Tinin belirmesinin bir pargasr olan koylii kadrnr da !cirmiiq, ama onun yaplsmda, tinin bu davrantqrni hakh gci,sterJcek higbir qey gcirememiq. Bagka bir gapkrnhk seansrna tanrk oldu$u srrada, nagual'rn gcirme yetene[i bagka bir boyut kazanmrf. Bu sefer oyincuya taparcasrna hayran olan kiqi zengin bir toprak alasrrun krzlymrg. ve iqin baqrndan beri ipler tamamen krzrn elindeymiq. Nagual, krz oyuncuyu ertesi giin kendisiyle buluqmay arazr et-

gtp gidecefi yerde uzarup artrk ona ne isterse yapabilecefini


soylemiq.

Nagual adamrn nefes nefese kaldrlrnr ve neredeyse ken-

sESSizticiN Bnri
dinden gegtigini fark etmig ama oyuncu tiim bitkinliline ragmen kadmm yaruna gelmiq ve iqini tamamlamrq. Nagual, bu yararsrz adamrn erkesini ve kararhhfrnr dtiqiintip giilerken, birdenbire kadrn bir gr[hk atmrq. oyuncu .r"i"t almakta zorlanryormu$. Nagual, kara golgenin oyuncuya vurdulunu gcirmtiq. Bir hanger gibi, i[ne ucu hassashfryla saplaruyormuq adamm boqlufuna. Don Juan burada, bazt ayrrnhlara girmek igin oykiiye ara verdi. Daha cince ciltimiin durmaksrzm vurdufu, parlak kabu[umuzdaki boqlulu anlatmrqtr. $imdi, oli.imtin saghkh varhklara, topa benzer bir qekilde vurdu[unu soyltiyordu-bir yumru_k darbesi gibi. Ama, varhklar oltirken, bu darberer yumruk

TININ BELIRMESI

3l

Nagual kadmm neden bu kadar ilgisiz oldu$unu dtiqiini.irken tinin ona bir igaret daha verdifini anlamrq. Serkin, serinkan-

h olmasr gerekiyormuq. Kaybedecek higbir qeyi yokmuq gibi davranmahymrq. O, nagual geleneli uyartnca olanaksrz ile u[ra$maya karar vermiq, tinden baqka tanrfr da yokmuq. Don Juan, oyktiniin burasrnda boyle ufak tefek olaylar sayesinde bir nagual'm gergek mi sahte mi oldu[unun srnanabil-

gibi defil hanEer bigiminde olurmug. Bu yiizden, nagual, adamm oldti$iinden eminmiq ve bu da kendili$nden.tinin niyetrne dair merakrnr da bitirmiq. Artrk, tasan yokmuq. Oltim her qeyi halletmiq Nagual, sotaya yattr[r yerden kalkrp gitmeye davranmrg ki, akhna bir qey takrlmrg; genE kadmm sakinlifi. Kadrn, kayrtsrz bir qekilde qrkardr[r elbiselerini giyerken bir yancla da rihk
gahyormuq. ve sonra nagual, adamrn bedeninin oliimii kabulrenmedi[ini, koruyucu bir ortti yarattrfrnr gormiig. Adamm gerqek dofasr ortaya grkmrq artrk. o, koruyucu zrhlar ortaya grkarabilme, gortintiisiinti de$igtirebilme gibi muhteqem becerileri olan gift bir adammrq, ve btiyiictiliik ile nagual gornezligi igin eqsiz bir adaymrq; tabii oliimtin kara golgesi olmasayrnrg. Nagual bu gortintti karqrsrnda gok gagrrmrg. $imdi tinin ne tasarladrfmr anlayabiliyor, ama boyle iqe yaramaz bir adamrn btiyiictilerin gereksinimlerini nasrl olup da kargrlayacalrna bir

soyledi. Naguallar, karar verir; sonuglanntn ne olacafrna bakmaksrzrn harekete gegip gegmemeye karar verirler. Dlj'z' mece naguallar'rn ise olEiip bigmekten elleri kollarr ba$anrr, higbir gey yapamazlar. Nagual Elfas, kararrnr vermiq olarak, sakince, olmek izere olan adamtn yanma gitmiq ve ilk hareketi akhyla defil, bedeniyle yapmrq: adamtn birleqim noktasma bir darbe indirmiq ve onun ileri bilinE diizeyine girmesini sa$amrq. Adama..birl'eqim noktaslnl hareket ettirene dek vurmayr si.irdiirmiiq. Oltimiin kendi giici.intin de destefiyle, sonunda nagual'rn vuruqlart adamrn birleqim noktasmr oltimtin artrk bir oneminin kalmadr[r bir yere yollamlg ve boylece adamrn o1mesi durmug. Bu srrada, oyuncu yeniden nefes almaya baqlayrnca, nagual da ne kadar btiyiik bir sorumluluk tistlendifini anlamrg. Eler adam oliimiin giiciinii savuqturmayr baqarabilirse, oliim iyice geri gekilene dek, ileri biling durumunda kalmast gerekecek-

difini

miq. Adamrn hali yerinden krprrdatrlmamaslnr gerektiriyormug, yoksa arunda olecekmiq. Nagual bu qartlarda miimktin olan tek qeyi yapmrq: adamrn etrafina bir golgelik yapmak. Orada, hareket edemeyecek durumda olan adama, iiE ay boyunca bakrcrhk yapmlg. Sadece dinlemek yerine fikir yiirtitmeye baqlaytnca, nagual Elias'rn bir baqkasrnrn topra[rna golgelifii nasrl yapabildifini merak ettim. Qiinkti bolge halkrnrn topra$a olan dtiqkiinltifiinti ve mtilkiyetgili$ini gok iyi biliyordum. Don Juan kendisinin de ayru sorulan sordu[unu belirtti. Nagual Elias, bunu tinin olabilir krldr[rnr soylemiq. Bu, tinin belirmesini izlemesi koquluyla, bir nagual'rn tistesinden gele-

tiirlti akh ermiyormug. Bu arada kadrn toplanmrg, can gekiqen


madan gitmiq.

adzuna doniip bak-

Nagual, kadmrn panlfisrnr gormtiq, ve onun sardrrgiurrr[rnrn, inanimaz diizeyde gok olan erkesinin gerefinden faila ekrgrndan kaynaklandrlrnr anlamrq. E[er kadrn bu erkeyi boqa harcarsa elinde avucunda ne varsa kaybedecek ve kim bilir diha ne iqler agacakmrq baqrna

bilecefi bir durummu$.


Nagual Elfas, oyuncu yeniden nefes almaya baqladrfrnda,

32

SESSiztiGTN eRri

riNiN nplinnaBsr

JJ

ilk iq olarak gidip genE kadrnr bulmuq. o, tinin belirmesinin onemli bir pargaslymlg. onu oyuncunun neredeyse cansrz yattrlr yerin az otesinde yakalamr$ ve adamm durumunu anlatrp onu ikna etmeye gahgmak yerine buna mecbur kaldrlrm diiqiiniip hareketinin ttim sorumlulufunu alarak bir arslan gibi iiierine atrlmrg, birleqim noktasma okkah bir darbe indirmiq. Kadrrun birlegim noktasr hareket etmiq ama yerinden gevqemesiyle beraber diizensiz olarak gidip gelmeye baqlamrq. Nagual onu oyuncunun yattrlr yere taqrmrq. Sonra btitiin gtintinti, bir yandan kadm akhnr kagrrmasrn, bir yandan da adam hayatrnr kaybetmesin diye ufraqarak gegirmiq. Nagual, durumun denetim altrnda olduluna kanaat getirince, geng kzm babasma gidip krzrna yrldrrrm garptr[rnr, aklmrn baqrnda olmadrfrnr soylemiq. Babayr, krzmrn yattr[r yere gcitiirmtiq ve geng adamrn, her kimse, yildnmm ttim yiiktinti gek-

ti[ini, krzmrn hayatrnr kurtardrfimr, ama kendisinin hareket


edemeyecek hale

geldi[ini soylemiq. Minnettar kalan baba, krzmr kurtaran adama, golgelifi yapmasr igin yardrm etmiq. ve tig aydanagual olanaksizr uuqirarak, geng adamr iyilegtirmiq.

Aynlma zamanr geldifinde, sorumluluk duygusu ve manerkesi hem de bu erkenin hayatr ve saflrfr agrsmdan yaratabilece[i tehlikeler konusunda geng kadrnr uyarmaya zorlamrq. Geng krzr biiyticiiler dtinyasrna katrlmaya ga[rrmrq, giinkii kendi kendini yok eden giicijnden korunmasrnln tek yolu buymug. Kadrn cevap vermemiq. tiunun tizerine, nagual Elfas, her nagual'rn yizyilardrr gomez adaylanna anlattrklanm yinelemek durumunda kalmrq, Biiyticiilerin, btiytiden, insana umut ve amag vermek igin bir anhfirna ugu$una ara veren sihirli bir kuq olarak bahsettiklerini, cizgiirliik ya da bilgelik kuqu olarak

tr[t, nagual'r, hem aqrrr diizeydeki

Nagual Elias, hala can gekiqen oyuncuya ise bunlan anlatmaml$. Geng adamrn fazla segenefi yokmug. Ona, eler iyileqmek istiyorsa kendisini koqulsuzca izlemesi gerektigini soylemig. Oyuncu bu koqulu hemen kabul etmiq. Nagual Elias ve oyuncunun eve gidecekleri giin, kadrn da onlarr sessizce, koyiin drgrnda bekliyormuq. Taqrdr[r bir bavul, hatta bir sepet bile yokmuq. Onlarr yolcu etmek igin gelmiq gibi gortintiyormuq. Nagual ona aldrrmadan ytirtimeye devam ederken oyuncu, sedye ile taqrndrfr halde, ona veda etmek igin davranmrq. Kadrn bir kahkaha atmrq ve tek soz etmeden nagual'rn toplulu[una katrlmrq. Her geyi ardrnda brrakmaktan rahatstzltk duymuyorrnug, giinkti kendisi igin baqka seEenek olmadrlrnr gayet iyi anlamrq: cizgtirl{ik kuqu, ya biiyiiciileri yaruna afu ya da brrakrp gidermiq. Don Juan bunda qagrlacak bir yan olmadr[rnr diiqtiniiyordu. Naguallar'rn gtiglii, karqr konulmaz karaktederi olurmug, nagual Elias da o iki insanr derin bir qekilde etkilemiq. Ug ay boyunca, nagual her gtin onlan tutarhh[a, nesnellile ve yansrzh[a ahqtrmak igin gahqmalar yapmlg. Adam ve kadrn, fl&gual'rn zekAsrndan, en gok da, kendisini onlara adamasrndan etkilenmiqler. Nagual Elfas, yaptrklarryla ve anlerttrklanyla onlara btiyiiciiliikle ilgili kahcr bir bakrq agrsl aqrlamrq; destekleyen, besleyen ama bunlann karErh[rnr isteyen ve pek azhatayr hoq goren bir cfuinya Don Juan, srk srk yineledili, benim de.her nasrlsa si.irekli unutmayr becerdilim bir qeyi yeniden hatrrlattr: ozgtirliik kuqunun kararsrzh[a tahammiil edemedi[ini, ve bir kez ugup gitti mi bir daha geri gelmeyecefiini akhmdan hig grkarmamam ge-

adlandrrdrklan bu kuqun kanatlan altrnda yagadrklarlru, ve onu sadakatleri ve kusursuzluklarryla beslediklerini soylemiq . Otgiirliik kuqunun her zaman ileriye do$ru ugtu[unu bildiklerini, geriye donmesi, dolanrp tekrar getmeii scrz to-nusu olamayaca[r igin, kuqun yapabilece[i iki qeyin-ya btiyiiciiyii yanrna almak, ya da onu brakrp gitmek oldu[unu soylemiq.

rektigi. Sesindeki tirpertici titreme, huzur igerisinde sakin sakin oturdu[umuz ortama yayrhverdi bir anda. Ardrndan, ortaya grkan huzursuz havayr gabucak savuqturdu. Koluma hafiften bir yumruk attr. "Kadrn o kadar erkliymiq ki, diledifi insanr yerinden srqratabilirmiq," dedi. "Adl, Talia'ymrq."

TiNiN DoKUNU$u
cafrna uykumu hepten kagrrdr. Kalkrp don Juan'rn yanrna gittim. Onu koltukta kestirirken buldum. Yaruna geldi[imde tamamen uyanmrqtr. "Gtinaydln,"
dedim.

"Uykusuzluk gibi bir sorunun yok anlaqllan," diye soylendim.

2
Tinin Dokunu$u
SOYUT
on Juan'rn evine sabahrn erken saatlerinde ulaqabildik.

"Korktu[un ya da hrizursuzlerrdr[Ln zamanlat uzanarak uyumaya gahqma," dedi bana bakmakslzln. "Benim yaptr[rm gibi, yumuqak bi koltukta oturarak uyu." Bir keresinde de, eler bedenimi dinlendirip zindeli[e kavuqturmak istiyorsam, yiiziim sola doniik, kanntistii yatrp ayaklanmr da yatalrn ayakucundan sarkrtmamr o[titlemiqti. Uqtimemek iginse bir yastrlr, ensemi cirtmeksizin omuzlarrmm tizerine koyarak uzun qekerlemeler yapmah, bu srada ya kahn goraplar giymeli ya da ayakkabrmr grkarmamahymlqlm. Bu oneriyi ilk duydufumda gaka yaptrlrnr diiqiinmtiqtiim, ama sonra fikrim de[iqti. O qekitde uyumak olafaniistti iyi dinlenmemi sa$ryordu. Bu qaqrrtrcr sonuglan ona anlattrfrmda, onerilerine inansam da inanmasam da, sorgulamadan harfiyen uymamr sahk verdi. Oturur durumda uyumaktan bana neden geEen gece soz etmedifiini sordum. Uykusuzlufumun nedeni, aqrrr bitkinli[in yam srra, b{iyiici.ilerin ma[arasrnda bana anlattrklarrna duydu"Sagmalama," diye ba[rdr. "Uykunu hig kagrrmayan Eok daha rahatsrz edici bi yr[rn qey goriip duymugsundur. Senin derdin baqka." Bir an, asrl derdimle ilgili ona diirtist davranmadr[rmr dtigiindiim. Agrklamaya baqladrm ama o beni duymamrq gibi konugmaya devam etti. "Mafararun seni rahatsz etmedilini sciyliiyordun dtin akqam," dedi. "Ama diipediiz etmiq. Diin akqam ma$arakonusunu pek deqmedim, Eiinkti senin tepkini gormek istiyordum.'? Don Juan, mafaramn, eski zaman biiytictileri tarafindan bir katalizor olarak tasarlandrfrnr aErkladr. Malara, iki kiqiyi, iki erke alam olarak banndrracak bigimde inga edilmiq. Biiyiic{iler, kayarun yaplsmm ve oyuluq bigiminin, iki bedenin, iki
Eum yabansr meraktr.

Daldan aqalr yolcululumuz, karanhkta tokezleyip uguruma dtiqmekten korktufum, don Juan da bana gtilmekten nefesi kesildi[i ve srk srk soluklanmak zorunda kaldtlr igin epey uzun siirdi.i. Olesiye yorgundum ama bir tiirlti uyuyamryordum. Ogleden cince yalmur yalmaya baqladr. Qatrnrn kiremitlerine d{iqen yafmurun trprhsr beni mahmurlaqtrra-

SESSTZLIGIN
l

p,nri

TININ DOKUNU$U

37

parlak topun erkelerinin birleqtirmelerine olanak safiamastnt


amaglamrqlar.

"O ma[aruyaseni kasrth olarak gottirdiim," diye stirdtirdii. "Orayr sevdi[imden defil-sevmem de-Eomezin ileri bilincin derinliklerine inmesini sallayan bi arag olarak yaprldrfr igin gittik oraya. Ama ne yaztkki, bi yandan yardtmct olurken, bi yandan da sorunlann goziilmesini gtigleqtiriyor. Eskiden biiytictiler diiqiincelere onem vermezlerdi. Eyleme dayanrrlardt. " "Sen, kendi velinimetinin de oyle oldufunu soylersin hep," dedim. "Bu benim abartmam," diye yanrtladr. "Aynen senin aptal oldu[unu soylemem gibi. Benim velinimetim gafdaq bi nagual'dr; kendini ozgiirl{ik arayrqrna adamrqtr. Ama diiqtincelere pek deler verrnez, yaptlanlann daha onemli oldufiunu diiqtiniirdii. Sen de aynl arayrqr stirdiiren Eafdaq bi nagual'stn ama kafayr sapkrn fikirlerle bozmuqsun." Karqrlaqtlnnasrnrn gok komik oldufiunu diiqiinmtiq olmah ki, bog odada yankrlanan bir kahkaha koyverdi Mafiara konusuna geri dondiifiimde beni duymamazhktan geldi. Bilerek yaptrfrnr, gozlerindeki panltrdan ve giiliiqtinden
anhyordum;

"Do[rusu pek de safhkh dtiqiinemiyorsun," dedi ve igini gekti. "Sana o[rettiklerimin dayandr[r mantt[r anlamanr elbette istiyorum. Benim krzdr[rm, senin bu mantrlr yanhq anlaman. Sana gcire bunlar gtzh sakh iqler biitiinti. Benim iginse iki anlama geliyorlar. Niyetrn, igine girelim diye, goz agtp kapayana dek oniimtize diktiEi gorkemli yaprlar ve igeri girdi[imizde kaybolmayahm diye verdi[i iqaretler. "Gcirdtifiin gibi, nagual Elfas'm oyktisti pegpe$e anlattlan
olaylardan daha fazla br $ey," diye stirdilrdti konuqmasmt. "Tiim olanlann sebebi, niyetrn oyle istemesi. Bu oykii, eski zaman naguallar'rnrn neye benzediklerini, diiqiince ve davrantqlannda niyetrn kurallanyla ters diiqmemek igin neler yaptrklarrnr kavraman, fikir sahibi olman igindi." Uzun bir sessizlik oldu. Soyleyecek bir sciztim yoktu. Boyle susup oturacaftmrza, akhma ilk gelen qeyi soylemeye karar
verdim. Nagual Elfas hakkrnda anlaftlanlarrn, bende onun hakkrnda olumlu diiqi.inceler oluqturdufunu soyledim. Nagual Elias'l sevmiqtim ama nedense don Juan'tn nagual Julian hakkrnda anlattrklarr hoquma gitmemiqti. Srkmtrmr anlattrfrm gibi, don Juan'rn keyfi yerine geldi. Hatta, giilmekten katrhp kalmamak igin oturdufu yerden dofrulmak zorunda kaldr. Elini omzuma koyup, "Kendimize benzeyen insanlardan ya nefret ederiz ya da onlart Eok severiz," dedi. Yine aptalca bir gekilde kendimi tuttum ve ne demek istedifini soramadrm. Iginde bulundufum durumun farkrnda olan don Juan gtilmeyi siirdtiriiyordu. Sonunda, nagual Julian'm gocuk ruhlu bir adam oldufunu, serinkanhhfrnr ve tutarhhfrnr sonradan edindifini soyledi. Biiyticti gomezi olarak aldrfr disiplin olmasa kendini hayatta denetleyemezmiq. Bilmem neden, kendimi savunmak zorunda hissettim. Don Juan'a eskiden beri disiplinli oldu[umu soyledim. "Tabii ki," dedi, dalga gegerek. "Ttpattp onun gibi olamazsrn ya," dedi ve yeniden gtilmeye baqladr. Bazen don Juan beni oylesine gileden grkartyordu ki, bafrrmamak igin kendimi zor tutuyordum. Ama bu ruh hahm fazla uzun stirmedi ve sabrettim, hemen baqka sorular iiqiigtti ka-

"Di.in akqam birinci soyut ozii sana kasti olarak anlatttm," dedi. "Sana yrllardrr yaptrfrm gibi yani. Bi umut, belki difer ozler hakkrnda da bi fikir edinirsin, diye anlatttm. Benimle Eok uzun zamandtr birliktesin, bu yiizden beni gok iyi taruyorsun. Birlikteli[imizin her amnda, soyut ozler dizgesine uygun diiqiinmeye ve davranmaya ufragtrm. "Nagual Elias'm ciykiisti farkh bi oykiidtir. insanlar hakkrnda bi oykiiymtiq gibi goriinmesine ra[men, asltnda niyet hakkrndadr. Niyet, igine girmemiz igin oniimiize gorkemli yaprlar kurar. Btiyiictilerin gevrelerinde olup bitenleri anlama yolu budur." Don Juan bana her zaman anlattrklanntn dayandrft mantr[r bulmaya gahqtr[rmr hatrrlattnca, ben de bana ofretti[i her qeyi toplumsal bir soruna dontiqttirmeye gahqmamr eleqtirdi[ini diiqiindiim. Onun sayesinde arttk olaylara farkh baktr[rmr anlatmaya baqladrm. Beni susturdu ve giiliimsedi.

SESSIZLTciN TnTi
fama. Don Juan'a, ileri bilinglilife farkrnda olmadan girmenin olanakh olup olmadrfrnr sordum. Ya da, o durumda giinlerce kahnabilir miydi? "Bu agamada., ileri bilinglilige tamamen kendi baqrna girebilirsin," dedi. "Ileri bilinglilik mantrksal agrdan gizemlidir yalnrzca. uygulamada ise gok basittir. Her qeyde ordulu gibi, bunu da, olaylan,btzi gevreleyen enginlifi ussallaqtrrmaya galrgmakla karmaqrk hale geti rty orut." Kendi kiqili[imi boq yei" irdeleyecefime, bana anlarrrfir soyut oz hakkrnda diiqiinmemin gok daha yararh olacafr uyansmr yapfi. ona, ttim saberh bu konuyu diiqtindiiftimti, ve oyktintin sembolik bir qekilde tinin belirmesini ant;ittrfrnr kavridrgr-, soyledim. Benim anlayamadrfirm, oykiide bahJedildigini sdyledi$i soyut ozdti. Bu, ciykiide dofrudan belirtilmemig olmahydr. "Yineliyorum," dedi, ci[rencilerine ahqttrrna yaptrran bir ofretmen edasryla. "Tinin belirmesi, biiyticiiltik oyktilerindeki ilk soyut ozdtir. ve goriiyorum ki, biiyiictilerin soyut ciz admr verdikleri q.y yarundan gegip gidiyor. Sen, btiyiiciilerin niyetin gcirkemli yaplsl, tinin suskun sesi ya da soyutun gizh cltizenlemeleri dedikleri qeyi anlayamadm bi riirlii.', Burada bahsettilr 'gtzh'yi, 'gizli neden'deki gibi, agrkga belirtilmeyen bir qey oiarak anladr[rmr soyledim. Bunun ilzlrine, 'gizli'nin bunun otesinde bir enlamr oldufunu, sozsiiz bilgi anlamrna geldifini ve mevcut bilgilerle-hele benimkilerle-kavrarulamayaca$mr sciyledi. Bunu gu anda kavramam olanaklr defilmiq ama bu, konuyu hig kavrayamayacalrm anlamma gelmiyormuq. "EEer soyut ozler kavranilm,az brc geyse, ne diye onlar hakkrnda konuquyoruz ki?" diye sordum. "Kural, bi.iyticiili.ik ciyktilerinin ve soyut ozlerin bu agamada anlatrlmasl gerektifini soyler de ondan," diye yanrtladr. o've bi giin oyktilerde de[inilen sozsiizbrlgi ya da niyetin gorkemli yaprsl olan soyutun grzh diizenlemeleri, oyktilerin kendisi tarafindan sana gosterilecektir." Hala anlayamryordum. "soyutun gizli dtizenlemeleri, soyut cizleri sana gosteren tek dtizen delildir," diye aErkladr. "so-

TININ DOKUNU$U
yut ozlerin ortak noktau ya da aralanndaki baglantryr kuran bi a! da de[ildir. Daha gok, soyutu" dili igin igine sokmadan doIay su olarak bilmektir. " Gormek amacryla, beni tepeden trrna[a dikkatle siizdii. "Bu, sende heniiz ortaya grkmamrg," dedi sonra da. Sabrsrzhfrnr, dahasr krzgrnhfrnr gosterir bir hareket yaptr. Sanki afrr kalmama bozulmuqtu. Bu beni krrdr. Don Juan'r boyle sinirli gcirmeye pek ahqrk defildim. Bana ktzgrn olup olmadrfrnr sordu[umda, "Bunun seninle ya da davranrqlannla higbi ilgisi yok," dedi. "Seni gordtigtimde kafamdan gegen bi dtiqtinceyle ilgili. Senin parlak varh[rrun oyle bi ozelli$i var ki, eski biiyiic{iler ona sahip olmak igin her qeylerin i verirlerdi. " "Bunun ne oldufunu soylesene," diye tisteledim. "Baqka bt zaman soylerim," dedi. "Bu arada,btz konumuza g.ert donelim: soyut. O oyle bi qeydir ki, o olmadan ne sava$gmm yolu diye bi qey olur ne de bilgiyt arayan tek bi savaqgr." Benim yaqadr[rm zorluklann onun igin yeni bir qey olma* dr[rnr soyledi. Kendisi de, soyutun gtzh diizenini anlayana dek, qiddetli acrlara katlanmrq. Ve e[er nagual Elias'm yardrmr olmasaymlq, tamamryla bir eylem adamr olan ve anlayrqa gok az yer veren velinimeti gibi yaralanabilirmig. "Nagual Elias neye benziyordu?" diye sordum konuyu degiqtirmek igin. "Qcimezine hig benzemezdi," dedi don Juan. "O bi Krzrlderiliydi. Qok esmer ve iriydi. Sert ytiz hatlan vardr. Biiyiik bi a$zt, iri bi burnu, kiigtik siyah gozleri ve gtir, simsiyah saglan vardr. Nagual Julian'dan daha krsa boyluydu, elleri ve ayaklan kocamandr. Qok algakgoniillii ve gok bilgeydi ama hig gosteriqli defildi. Velinimetimle kryaslandrfrnda gok soniik kalrrdr. Her zamanyalnrz baqrna kafasrndaki sorunlarla bo[uqur dururdu. Nagual Julian, ofretmehinin kendisine tonla bilgelik gcisterdi[ini soylerdi qaka yollu. Ona tonton nagual derdi. ':Niye onunla dalga gegti[ini anlayamazdrm," diye siirdiirdti konuqmasrnl. "Nagual Elias, benim igin ferahlaficr taze bi soluk gibiydi. Bana her qeyi sabrla, defalarca aqrklardr. Beirim olaylarr sana agrkladrfrm gibi, belki daha da fazla. Bunu bana

sESSizt-icix pnrci
acrdrfir igin yaptr$yr da sanmryorum, bence beni onemsiyordu. Savaqgrlar acrma duygusundan yoksundurlar; gtinkii kendileri-

riNiN DoKUNUg u

4l

ne acrmaktan vazeegmiqtir onrar. Kendine a"imuyan bi insan da bagkasrna hig actmaz." "BirsavagEmln her zamanyalmzbaqrna oldufunu mu soyli.iyorsun?" "Bi bakrml evej. Bi savaqgr igin her gey kendisiyle baglar ve kendisiyle biter. Bununla birlikte, ,oyrttu iliqkisi onun tiu_ rini siler atar ve o da soyut ve ki;;iliksiz bi insana dontiqtir. "Nagual Elias, hayatlanmtztnve kiqiliklerimizin birbirine benzedilini diiqiiniiyordu," diye siirdtirdti. ,,Bu nedenle bana yardrmcr olmak zorunda hissediyordu kendini. Seninle benim aramda pek bi benzerlik yok, o ytird"n de ben sana nagual Julian'rn bana davrandrfr gibi davranabilirim.', Don Juan, gcimezli$inin ilk gtinlerinde, nagual Elfas,m onu kanatlarurrn. altrna aldr[rnr ve anlayrp antamidrfirna aldrr_ maksrzrn efirimi boyunca nerer olup uittigini aErklairaya baqladrfrnr soyledi. Nagual Elias, yardrm etme istegiyle, aon r.ian'r yanrndan hig ayl'rnlyormug. Bu sayede cle onu, nagual Julian'rn actmasrz saldrnlarmdan koruyormuq. "Baqlangrgta stirekli nagual Elfas'rn kahyordum,,, "uinde diye srirdiirdii. "ve bu durumdan gayet hoqnuttum. velinimeti_ min evindeyse her an tetikteydim, bana bi dahaki sefere ne yapaca$rnr dtiqtinmekten her an diken tistiinde gibiyclim. Nagual Elfas'rn evi bu bakrmdan gtivenliydi. "Velinimetim beni acrm astzca zorlardr. Bana neden boyle sert davrandr[rnr hig anlay amazdtm. Adamrn deli oldu[undan hiE qtiphem kalmarnlqtr." oaxaca eyaletinden bir Krzrlderili olan n4gual Elias, aynr bolgeden Rosendo.adh bir baqka nagual tarafindan e[ititmig. Don Juan'rnyalntzkalmayr reuen, miinzevi bir aclam oiarat tanmladr$r nagual Elias, sadece oaxaca'da delil, biitiin giiney Meksika'da tanrna' bir biiyiicti ve ;ifa dagrtrcisrymr$. untintin dilden dile dolaqmasrna ra[men, tiikenin ot"ti ucunda, kuzey Meksika'da yahtrlmrq, tek baqrna bir hayat siirdtiriirm{iq. Don Juan s91tu ve kaqrarrm kard*p, sorgurayan bakrqrarla gcizlerini bana dikti. Bense ciykiisiinri stirdtirmesini istivordu-.

"Ne zaman soru soraca[mr diiqtinsem yanrhyorum," dedi. "Sanrnm nagual Elias'm giinlerini gtiney Meksika'da insanlarla ilgilenerek gegiren bi safaltrcr oldufunu soyledifimi duydun. Kuzey Meksika'da miinzevrhayatr siirdiirdiifiinii de. Sence bi tuhaflrk yok mu bunda?"

Kendimi aptal gibi hissettim. Anlatrlanlarr dinlerken,


adamm yollarda canr Erkmrqtrr herhalde diye dtiqtindiiftimti itiraf ettim. Don Juan gtildii. Ben de, dikkatimi gekti[i konudaki sorumu, nagual Elias'rn aynr zamanda iki yerde birden bulunmastnm nasrl olanakh oldulunu sordum. "Riiya gorme bi biiyi.iciintin ugafirdrr," dedi. "Velinimetimin bi iz stiriicii olmasr gibi, nagual Elfas da bi rtiya goriiciiydii. Biiyiictilerin riiya goren beden ya da 'diferi'olarak adlandrrdrklarr qeyi yaratrp yonlendirebiliyor ve boylelikle aynl anda iki ayn yerde bulunabiliyordu. Riiya gdren bedeniyle btiyiicti olarak iqini stirdtirtiyor, kendisi olarak da miinzevi bi ya$am stirdtirtiyordu. " Nagual Elfas'rn tig boyutlu goriinttistinii yonlendirme yetisinde garip higbir yan bulmuyor, ama soyut cizler hakkrndaki agrklamalannr bir tiirlii anlayamryordum. Don Juan, nagual Elfas'rn ikili yagamml, tin, bilinElilik dtizeyimdeki son ayarlamalarr yaptrfir iEin rahatEa kabullenebildifimi soyledi. Bu belirsiz aErklamaizerine don Juan'l soru yagmuruna tuttum. "Hig de belirsiz de[il," dedi. "Her qey ortada. $u an igin
bu gergefi anlayamlyor olabilirsin, ama anlayaca,frn bi an ge-

lecek." Ben cevap veremeden, o yine nagual Elias hakkrnda konu$maya baqladr. Nagual Elias'rn Eok merakh bir insan oldufunu ve ellerini gok iyi kullanabildi[ini soyledi. Rtiya goriicil olarak yaptrfr yolculuklarda gordiifiii qeylerin, tahtadan ve dokme demirden kopyalannr yaparmrq. Don Juan'rn soyledifine gore, bunlann bir krsmr gok zarrf ve inarulmaz diizeyde
gtizelm ii;.

"Asrllarr ne ttirden nesnelerdi?" diye sordum. "Kim bilir," dedi don Juan. "Nagual Elias'rn bi Krzrlderili

42

sESStzLrGrN

pnri

rixiN

DOKUNU$U

43

oldulunu, rtiya gorme yolculuklannda, vahqi bi hayvantn avl igin sessizce dolandr[r gibi dolandrfmr goz oniinde bulundurmaltstn. Boyle bi hayvan ortahk hareketliyken kendini asla gostermez. Nagual Elias, kendi baqrna hareket eden br rtiya gonicii

olarak, ortahklarda kimseler yokken sonsuzlu[un gopliiftinii eqeler, gordtifii qeylerin suretini grkanrdr anhycan. Ama ne iqe yaradrklannl ve nereden geldiklerini higbi kimse bilmezdi." Yine, soyledi[i qeylerde anlaqilmaz bir yan bulamlyordum. Bu hig de inanrlmazbir qey gibi gelmiyordu. Fikrimi belirtmek iizereydim ki, kaqlarrnrn bir hareketiyle susmam gerekti[ini belirtti. Sonra da nagual Elias'r anlatmayr siirdiirdii. 'oOnu ziyaret etmek benim igin biiytik bi keyifti," dedi. "Bi yandan da garip bi suE gibiydi. Onun yarunda srkmtrdan patlayacak gibi oluyordum. Nagual Elias srkrcr bi insan oldu[u igin defiil, nagual Julian insanr hayatr pahasrna aramakta eqsiz oldufu igin." "Ama nagual Elias'rn yarunda giivende ve rahat oldu[unu sanryordum," dedim. "Oyleydim ama, bu rahathk benim hayali sorunumun ve suglulu[umun da kaynafrydr aynL z'drnanda. Senin gibi, ben de kendime iqkence etmekten hoqlanryordum. En baqta santnm nagual Elias'rn yanrnda huzur bulmuqtum, arna daha sonra nagual Julian'r daha iyi anladrm ve onun yolundan gitmeye baqladtm." Nagual Elias'm evinin ontinde, iginde bir demir potasr, marangoz tezgdhr ve aletleri olan bir sundurrna varrnrq. Kiremit gatrh bu ev, ashnda kanlan olan beq gorticii kadrnla birlikte yaqadrfr toprak zeminli koca bir odadan oluquyormuq. Aynca, nagual'rn evinin dolaylarrndaki ufak evlerde yaqayan dort erkek btiyticii-goriicti varmr$. Hepsi de, iilkenin geqitli bolgelerinden kuzey Meksika'ya gog etmiq Krzrlderililermiq. "Nagual Elias cinsel giice biiytik onem verirdi," dedi don Juan. "Bu gtictin brze, rilya goriirken kullanahm diye verildi[ine inaruyordu. Hassas insanlann zaten sallantrh olan akli dengelerini bozabilen rtiya gormenin, yanhg kullanrlrnaya baqlandrlrnr diiqiiniiyordu. "Rilya gormeyt sana aynen onun bana o[rettifii gibi ogret-

tim," diye siirdiirdii. "Bana, riiya gordiigiimtizde birleqim noktamrzrn a[rr afrr ve dolal bir bigimde hareket ettifiini ofretti. Akli dengemiz, birleqim noktamrzm altqkrn oldu[umuz bi yerde durmasmdan baqka bi qey defildir. E[er riiya gormek, bu noktayr hareket ettiriyors ave riiyia gorme bu dofal hareketi denetlemek igin kullantltyorsa,ve riiya gorme igin cinsel giice gereksinirn duyuluyorsa cinsel gticiin rilya gdrme yerine seviqerek dalrttlmast durumunda sonuq felaket olabilir. Riiya goriiciilerrnbirlegim noktalan, seks yiiziinden dtizensiz bir qekilde hareket edip, goriiciilerin akrllannr yitirmelerine neden olabilir." "Ne clemeye getiriyorsun?" diye sordum. qiinkii bizim konumuz riiya gorme defildi. "Sen bi rtiya gi)riiciisiin," dedr. "E[er cinsel gtictine dikkat etmezsen birleqim noktantn diizensiz de[igme diiqiincesine ahqabilirsin. Daha bi dakka once tepkilerinden dolayt sersemlemiqtin. Senin birleqim noktan da rasgele hareket ediyor, giinkti cinsel gtictin dengesiz." Yetiqkin erkeklerin cinsel yaqaml hakkrnda aptalca ve hiE yerinde olmayan bir konugma yapttm' ooBana "Cinsel gticiimiiz riiya gormemrzi yonetir," dedi. bunu nagual Elfas ofiretti, ben de sana ofretiyorum. Cinsel giici.inii ya seviqmek iEin kullanrrsm ya dariiya gormek igin. Baqka yolu yok. Bundan bahsettim, Eiinkii soyutu kavramak iEin birleqim noktant ayarlamakta epey zorluk gekiyorsun. o'Bana da aynr qey olmu$tu," diye stirdiirdii don Juan. "Ancak, cinsel giiciim kendini dilnyadan kurtartnca yerli yerine oturlabildim her qeyi. Bu rilya gortictilerin kuraltdr. Iz siiriiclilerde ise tam tersidir. Sen de fark etmiqsindir, benim velinimetim, hem srradan bir insan olarak hem de nagual olarak Eapkrn bi adamdr." Don Juan velinimetinin marifetlerini anlatmak iizereydi ki diigtincesini birden defiqtirdi. Kafasrnt sallayrp bu konularda h61A Eok katr oldufumu soyledi. Ben de tistelemedim. Nagual Elias'rn, rilya gorilciilerin kendileriyle yaptrfr inanrlmaz savaqlardan sonra elde ettikleri zindelife sahip oldufunu soyledi. Bu zindelifi, don Juan'tn sorulanyla baq edebilmek
iEin kullarurrnrg.

SESSIztiGiN Bnrci
"Nagual Elfas, kendisinin de tini anlamakta giigliik gekti[ini soylemiqti," diye stirdiirdii. "Tini anlamanrn iki yolu olduluna karar vermiq. Biri tinin ne oldulunu dolayh yollardan anlamak, biri de do[rudan anlamak. "Senin sorunun ilki. Tinin ne oldufunu bi anlasan, ikinci sorun da kendi kendine gciztilecek. Ya da tam tersi. E[er tin seninle sessiz sozci.iklerini kullanarak konuqacak olsa, tini hemen kavrayacaksrn." Nagual Elias, zorlufun, bilginin onu agrklayacak sozler olmadan var olabilecefini anlamaya yanagmamamrzdan kaynaklandrfrna inanryormu q. "Ama bunun dogrulufunu kabul ediyorum ben," dedim. "Bunu kabul etmek, kabul etti[ini soylemek kadar kolay de[il," dedi don Juan. "Nagual Elfas bana, insanhfrn, br zamanlar gok yakrn olmasrna ralmen soyuttan uzaklaqtr[rnr sciylerdi. Bu, yaqamrmrzr siirdi.irmemrzi saflayan bi gtiE gibiydi herhalde o zamanlar. Sonra, bi qey olmuq ve bizi soyuttan uzaklaqtrrmr$. $imdi de ona geri donemiyoruz. Bi Eomezin, soyuta geri donmesinin yrllar stirdtifitinii soylerdi nagual Elias. Bu da dilin ve bilginin birbirlerinden ayn olarak var olabilece[ini anlamekla olabilirmiq ancak. " Don Juan, soyuta donmekte zorlanmamrztn temel nedeninin, sozctikler, hatta dti;iinceler olmrkslztn bilebilecefimizi anlamak istemememiz oldufunu yineledi. Sagmaladrfrnr soyleyecektim ki, defindifi noktanrn benim iEin gok onemli oldufunu ve bir qeyleri athyor olabilecefimi hissettim giiglti bir biEimde. Bana bir qeyler anlatmay a gahqryordui ya benim anlayamadr[rm ya da btitiiniiyle anlatrlamayacak bir qeyler. "Bilgi ve dil ayn qeylerdir," diye yineledi yumuqak bir ses tonuyla. "Bunu biliyorum," diyecektim, sanki gergekten biliyormuqum gibi, kendimi tuttum. "Sana tin hekkrnda konuqmanln olanakh olmadrfrnr soylem ig tim, " diye stirdi.irdti. "Qiinkii tin, yalnr zca deneyimlenebilir. Biiyiictiler bu durumu, tinin, kiqininin gortip hissedebilecefi bir qey olmadrfirnr sciyleyerek agrklamaya gahqrrlar. Ama o, her

TiNiN DOKUNU$u

45

an tepemizde bir golge gibi dolaqryordur. Kimi zamanbazia,r^ti, ziyarct eder. Geneldeyse pek belli etmez kendini." Sessizlifiimi stirdtirdiim. O da agrklamaya siirdtirdti' Tinin pek gok yonden vahqi bir hayvana benzedigini soyledi. Bir qeyi"t onu harekete gegmesi iEin ayartana dek, bizden uzak dururmu$.Ancak o zamanlar belirirmiq tin. Tinin, bir varhk, bir canfu ya da bir ruh olmadr[tna gore, nasrl olup da ayartrldr[rnr sordum.

"Senin Sorunun," dedi. "soyutu delerlendirirken sadece kendi gortiqiinti goz oniinde bulundurman. Orne[in, bi in'sanm igsel {zu yida piensipleri soyut qeyler senc,e. Ya da daha belirsiz qeyler; turut ter, irade, cesaret, soyluluk, onur gibi qeyler. Tin btitiin bunlarla agrklanabilir. Ama asrl qaqrrttct olan' onun bu saydrklanmrn hep.si olmasr ve hiEbiri olmamasldlr." lienim soyutu, ya uygulanabilir olanlann kargrtr ya d1 b1lirgin bir yapiyu ruitip olmadrfrnr dtiqtindiiftim qeyler olarak ele aldrlrmr da ekledi. "olsa bi biiyiicti igin soyut, insanlarrn deferlendirmeleriyIe alakast olmayan bi geydir," dedi. .,Ama buniar aynigiyter," diye bafirrdrm. "ikimizin de aynr geyden bahsettifini gormtiyor musun?" ' ;Hayrr! Aynr qeylei defil!" diye diretti. "Ri biiyticti igin tin soyuttur, giinkti onu sozctikler hatta dtiqiinceler olmadan bile Uiiir. Tin soyuttur, Etinkti tini tarumlayamaz. Yine de, onu anlama konusunda higUi $ansr ya da iste[i olmadrfr halde, tini elinde bulundurur. Onu tanrr, onu Eaftnr, onu kandlrlr, ona altqr ve
onu davrantqlanna Yanstttr." Umitsiziik iEinde kafamr iki yone dolru salladrm. Farkr goremiyordum. "Senin yanftq anlamarun temel nedeni, tini aqrklarken 'soyut' sozcti[iinti i<ullanmrq olmam," ded.i. "Senin igin soyut, sezgisel durumlan agrklayan bi sozciik. Orne[in 'tin'sozciifi'iniirf mantrkh ya da fiili bi aqrklamast yok. Bu yiizden de, senin igin diiq giiciinii eflendiren bi qey olmastntn dtqrnda bi anlamr yok." Don Juan'a ofkelenmiqtim. Ona inatgr oldu[unu soyledim.

Bana gtildii. Bilginin dilden bafrmsrz oldufunu anlamak isti-

sESSizt-iciN

pnri

TiNiN DoKUNUgU

47

yorsam e[er, kendimi pek zorlamamahymlglm, belki o zaman gcirebilirmiqim rqrfr. "Bi de goyle dtiqiin," dedi. "Benimle tanrqmak defil senin igin cinemli olan. Ben seninle tanrqtrfrm gi.in, sen soyutla hnrqmrq oldun. Ama onun hakkrnda hig konuqulmadrfmdan, sen farkma varamadm bunun. Btiytictiler, soyutla, hakkrnda d{iqtinmeden, gcirmeden, dokunmadan, ya da varh[rnr hissetmeden tanrqtrlar." Susuyordum, giinkti onunla tartrgmaktan hoqlanmryordum. Bazen, bilerek anlaqilmaz laflar ettifini diiqtintiyordum. Ama don Juan'rn keyfine diyecek yoktu.

$aqkrnhkla baktrm ona. "Onlarr brrakrp gidemem, onlar da savaqgr. Onlar da nagual'tn toplulu[unun kaderini paylaqtrlar. Ve onlar hakkmda ne

hissettifimi de biliyorlar. A[aglarrn birleqim noktast, devasa


parlak kabuklartrun gok algak bi yerinde bulunur, bu da duygulartmrzr anlamalannr sallar. $u anda bizim son yolcululumuz konusunda ikimizin hissettiklerimizi anlamalart gibi." Bu konuda konuqmak istemedifim igin sustum. Don Juan'ln konugmayr siirdtirmesi beni kendime getirdi.

"Btiyticiiltik oyktilerinin ikinci soyut ozii 'tinin garpmast'


olarak bilinir," dedi. "Birinci oz olan 'tinin belirmest', niyettn inqa edip biiyiiciintin ontine yerlegtirdifi, ve onu iEine ga[rrdrfr gorkemli yaprdrr. Bu, niyerin gorticti tarafindan gortilen gcirkemli yaprsrdrr. Tinin garpmasl ise, igeri galnlan-dahast zorla igeri ahnan-yeni btiytictiniin gcirdtifti, ayru gorkemli yaprdrr. "Bu ikinci soyut oz, kendi iginde bi ciykiidiir. Oykti, tinin daha once soztinii etti[imiz adama belirip, higbi yanrt alamamastndan sonra, ona bi tuzak kurmastnt anlattr. Bu, son hiledir, ama adam ozel bi adam oldufiu igin defiil, tinin algianamayan olaylar zinctrt tin kapryr galdrfr an karqtstna bu adamt

NAGUAL JULIAN'IN SON AYARTMASI


Don Juan'rn evinin iE avlusu, bir manastrr siik0netindeydi. Ti.im sesleri yahtan, rsryl ayarlayan, srk arahklarla dikilmiq biiyiik meyve afaglan vardr. Evine ilk geliqimde, afaglann gefiqigiizel dikilmesini elegtirip durmugtum. Ben olsaydrm, onlara daha gok yer verirdim. Don Juan, a[aElarrn onun mah olmadrfrnr sciylemiqti. Onlar, onun savaggl toplulufuna katrlan, ozgir ve bafrmsrz a[aglarrnrg, ve benim yorumlanm-srradan afaglar igin gegerli olabilirmiq ama-bu afaglar igin gegerli defilmiq. Yanrtr bana gok simgesel gelmiqti. O zamanlag don Juan'rn her qeyi son derece birebir bigimde anlattr[rnr bilmiyordum.

Don Juan ve ben, yid'ziJrm.jzii meyve a[aglarrna donmiiq,

bambu koltuklarda oturuyorduk. A[aglarrn hepsi meyve vermiqti. Goriinttintin sadece gok gizel de[il, aynL zamanda oldukga qaqrrtrcr oldu[unu soyledim, giinki.i meyve mevsimi defildi. Hak vererek, "Bunun bi ciyktisii var," dedi. "Bildifin gibi

toplulu[u-ut savaqgrlan. $imdi *"yir" v-eriyorlar, gtinkii toplulu$umun tiyeleri, burada, onlarrn ciniinde, son yolculuklan herkkrnda konuqmug, neler hissettiklerini soylemiqlerdi. o yiizden a[aElar son yolculufumuza grktrfirmrzda bize eqlik edeceklerini biliyorlar. "
bu afaglar benim

grkardr[r iEin. "Tin ne qekilde belirirse belirsin, adam ttnmamaktadrr. Hatta, tinin belirtileri adamrn dofru bildigi her qeyin tersi, varh[rnrn de[illemesi olur. Tinle alakasr olmayan adam, tabii ki, tini anrnda reddeder. Bciyle giiltinE sagmaltklara kanacak de[ildir ya. En iyisini kendisi biliyordur. Sonugta, iq grkmaza glrler. "Belki de bu aptalca bi oyktidiir," diye si.irdi.irdti. "Belki de, sana anlattrklarlln, soyutun sessizli[inden iirken insanlart avutmak iEindir." Bir an bana bakrp giiliimsedi. "sozciikleri seviyorsun," dedi suglarcaslna. "sessiz bilginin diiqtincesi bile seni iirkiittiyor. Ama oyktiler, ne kader aptalca olurlarsa olsunlar, seni rahatlatryor, sana gtiven veriyor." Oyle muzip bir bigimde gtildii ki, ben de kendimi tutamayrp giildiim. Sonra, tinin onun kaprsrnr ilk gahqlnr daha cince ayrmttsryla dinlemiq oldufumu sovledi. Bir an neden soz ettifini

Ll

il
iilr

48

sESS

iztici

Bnri
I

TiNiN DoKUNU$u
crin bi.iyi.icii terin dtiny
as

49

li

anlayamadrm. "Kurqun yarasl ytiziinden can gekiqirken bana takrhp tokezleyen sadece velinimetim defildi," diye agrkladr. "O giin tin de beni bulup kaprmr galmrqtr. Velinimetimi, kendisinin de sonradan anlayaca[r gibi, kendi akrqr igin bir kanal olarak kullanmrqtr tin. Iqin iginde tin olmasa velinimetimie tanrqmamrn hiEbi anlamr olmazdr."

Tin, nagual'r, kullanmak istedifi zamanlarda-hissettiri

ll
I

meden ya da dofrudan emrederek-bir kanal olarak kullanabilirmiq. Bir nagual, qcimezlerini kendi iradesiyle ya da yontemleriyle seqemezmiq. Tin, ne istedifini bildirir, nagual da bu istefi kargtlamak igin elinden geleni yaparmr$.

rl

li'
I

l.ii
1

ir

lir

ll

ill
ii
ril

"Bi cimiir boyu siiren ahqilrmalardan sonra," diye siirdtirdti, "biiyiictiler, ozellikle naguallar, tinin kendilerini onlerinde gahm satarak duran gorkemli yaprya ga[rnp Ea[rrmadr[rnr bilirler. Onlar, niyet ile olan baflannr denetlemeyi bilirler. Boylece her zaman onceden uyarrlrr, tinin kendileri igin neler hazrrladrklarmr bilirler. " Don Juan, btiytictilerin patikasrnda ilerlemenin baflantr hattmm dtizenlenmesi amaclnl taqryan zor bir iq oldufunu soyledi. Srradan insann niyet ile baflanil hatil, iqgormez halde olurmuq ve bi.iytictiler iqe yararsrz bir hatla bzrqlarmrq. Hat, onlann ga[rrlanna karqrhk vermezmiq. Hattr canlandrrabilmek igin btiyiiciilerin sarsrlmaz kararhlrkta olup, zihnin sarsilmaz niyet denilen ozel bir durumuna gelmeleri gerekiyorrnuq. Btiyiicti gomezlifiinin en zor yonii, sarsilmaz niyete ulaqabilecek tek varh[rn nagual oldufunu kabul etrnekmiq. Bu zorlu$u pek anlayamadrfrmr belirttim. "Qomez, tin ile ballantr hattmr canlandrmaya ve temizlemeye gahqan kiqidir," diye aErkladr don Juzrr. "Bi kere canlandrrdr mr hattr, artrk Eomezlifi aqmrq demektir. Ama o noktaya gelebilmesi igin sarsrlmaz bir kararhhk gerekir ki bu da onda yoktur. Bireysellikten sryrrlmasr ve kararh bir insan olabilmesi igin kendini nagual'a brrakmahdrr. iqin en zor gelen krsmr da budur." Ardrndan bana srk srk soyledifi bir geyi hatrrlattt: gontillti-

iklerini, giinkii onf ann kendi amaglart oldufunu ve bunun da onlarr bireyselliklerinden styrrlmalannr epey giigleqtirdifini. Btiytictiler di'inyasrnrn gontiiltilerin amaglanna ters diiqen istekleri olurmuq bu kiqileiden, ama onlar pek kolay defiqtirmezlermiq kendilerini. "qornezin hattrnr canlandtrmak bi nagual'tn en Zor ve en ustahk gerektiren iqidir," diye siirdiirdti. "Ve de en berbat baq afrrsr. domezin kiqilifine bafh olarak, tinin tasartmlarr ya gok basit ya da karmakangrk bi labirent gibi olabilir'" Ardrndan , zaman zaman krlhk yapmama rafmen, kendisinin naguztl Julian't bunalttrfr kadar onu bunaltmadr[rmr belirf ti. Kentisinde olmayan, az da olsa iqe yarayan bi oz-disiplinim valrnlg benim. Bu oz-clisiplin, kendi velinimetinde kendisininma kabul edilmed

kinden de azmlg.

"Tinin belirmeleri arastndaki fark sezinlenebilir," diye siircliirclti. "Bazr clurumlarda, tirnefin benimkinde, agrkga ortaya konan komutlar bigiminde olur. Ben vurulmuqtum. Gofiis kafesimclen oluk oluli kan boqahyordu. Velinimetim, trpkr kendi velinimetinin ona yaptrfr gibi, seri ve kararlt hareket etmek zorundaydr. Biiyiiciiler bilirler ki, komut ne kadar zorsa' Eomez de o denli zorlayrcldlr." Don Juan iici nagual ile birlikte olmanln en yetrarh yonlerinden birinin, aynr tlykiiyii iki farkh aqrdan dinleyebilmek olclufunu soyledi. Ornefin, nagual Elfas ve tinin belirmesi hakkrndaki oykii, gomezine gore tinin velinirnetinin kaptsmt zar zor -"Velinimetimle Ealabilmes ini anlatrYordu. ilgili her qey gok zordu zaten," dedi ve gtilmeye baqladr don Juan. "Yirmi ddrt yerqrna geldifinde tin onun kaprstnt Ealmakla kalmamtq, alaqafr etmiq bi de'" ^ Velinimetinin oyktisi"i, yrllar cince, velinimetinin yaqamlnl Mexico City'cleki varhkh bir ailenin yakrqrkh ofilu olarak stircltirdii[ii zamanlarcla baqlamrq. Varhkh, efiitimli, tath dilli ve goriiqte dgrk oluyorlarmtq' Eekici bir adammtq. Kadtnlerr ona ilk Ama o kadar zevkdtiqkiinti ve disiplinsizmiq ki, cantnr gekmecligi higbir qeye dontip bakmazmr;; bile. Don Juan, oyle bir karakter ve yetiqtirilme tarztyla-vn1lrkh bir dul kadrntn tek o[luymu$ ve ona tapan dort krz karde-

l
I

50

sES s

izrtciN pnri

rixiN DOKUNU$U

sl

qi, onun iizerine titriyormuq-akla gelen her uygunsuz iqe bulaqmasmrn gok normal oldulunu diiqiintiyordu. Kendisi kadar zevk dtiqkiinii olan arkadaqlarr bile, onu ahlaksz, giinahkAr bi-

risi olarak gortiyormu$. Btr zaman sonra, taqkrnhklarr onu bedensel olarak giiEstizleqtirmiq ve zamamn korkunE hastahfr olan vereme yakalanarak yataklara dtiqmiig. Ama hastah[r onu engelleyecefine, ken-

disini o ana dek oldu[undan daha qehvetli hissetmesine yol agmrq. Kiqisel denetimin zerresine sahip olmadr[r iEin kendini tamamen ugarrh[a vermiq ve hastahfr iimits tz bir hal almrg.

'Tiim aksilikler iist iiste gelir,'scizti, don Juan'rn velinimeti igin kesinlikle geEerliymi$. Bir yandan safhfr giderek bozu-

lurken, onun tek destekEisi olan ve ona sahip grkan annesi de olmiiq. Annesi ona, yagamlnt siirdiirmeye yetecek kadar, hatrrr sayrlrr bir miras brrakmrg. Ama disiplinsizliLi yiiziinden miras birkag ayda suyunu gekmiq. Yaqamrnr siirdtirebileceli bir meslefi ya da ticarete efilimi olmadr[r igin, yaqayabilmek igin beleqEilik yapmak zorunda kalmrq. Parasr kalmayrnca, arkadagr da kalmamrq, hatta bir zamanlar peqinde koqan kadrnlar bile ona srrt gevirmigler. Yaqamr boyunca ilk kez acrmaslz gerEeklerl e yiz yize gelmiq. Safhk durumu da gciz oni.ine alrrunca, pek uzun yagamayacafr goriiliiyoffnug. Ama o kendini toparlamtg ve gahqmaya karar vermiq. Cinsel ahqkanhklanysa de[iqmemiq, hatta bu ahgkanhfr, rahat edebilece[i yerde bir iq bulmasrna yol agmrq: tiyatro. Hem dofuqtan bir oyuncu oluqu, hem de genElifini, gofu kadrn oyuncularla birlikte gegirmiq olmasr sayesinde bu iqi becermiq. Arkadaq gevresinden ve tanrdrklanndan Eok uzakta, kent kent gezen bir tiyatro toplulufuna katrlmrq, dini ve ahlaki oyunlardaki veremli kahraman rolleriyle, baqarrh bir oyuncu olmuq Don Juan, kaderin, velinimetinin yagammt belirleyen garip cilvesine defindi. Tam bir serseri olan, rezll yagaml yiiziinden oliimle burun buruna gelen velinimeti, oyunlarda, btr aziz ya da gizemciyi canlandrml$. Hatta, Kutsal Hafta boyunca 'ihtiras'adh oyunda Isa rohinde bile oynamrq. Saflr[r, kuzey eyaletlerine yaptrgr bir tume srasrnda iflas

ctmiq. Boylece Durango kentinde iki qey olmuq; yaqamr sona r:nni$ ve tin kaprsrnr galmrq. Tinin vuruquyla, oliimiin vurugu aynt ana denk gelmiqglin ortasrnda, gahlarrn arasrnda. Oliimii onu genE bir krzr ayarItrken yakalamrg. Zaten inarulmaz derecede giigsiizmtiq, o gtin tlc kendisini fazla zorlamrq. Oynak, gtigiii ve ateqli olan geng kadtn onu kandrrrp seviqmek iEin kuytu bir yere gotiirmiiq. Ama orada, seviqeceklerine saatlerce kavga etmiqler. Sonunda Iiadtn duruldu[unda, o iyice bitap ve okstirmekten nefes alarrr:z bir haldeymiq. Ardr arkasr kesilrneyen oksiiriiklerin sonunda, omuzunda tlrtyarulmazbtr afrr hissetmiq. Go[iis kafesi yrrtrhyormuq sanki, ve gelen okstiriik nobetinin ardmdan kusmasrna engel olarframrg. Zevk diiqktinlti[ti, baqlayan kanamaya rafmen oliirniirriirt gelmesine dek stirmtiq. O zaman, tin iqe karrqmrq ve gelen bir Krzrlderili yoluyla gortinerek yardrm etmiq. Adam, Krzrlderiliyi daha once de gormii$ arna kadrnla fingirdeqmeye daldr[r ir,.in pek iizerinde dunnamrq. Krzr sanki riiyadaymtgEaslna gormiig. Ktzda korku ya da ;rrrskrnhk belirtisi yokmuq. Seri ve iqbilir bir bigimde giysilerirri giymiq ve av kopefinin kovaladrfr bir tavqan hrnyla oradan
rrzaklaqmrq.

Ardtndan Krzrlderilinin yanrna koqtu[unu, onu oturtmaya qahqtr[rnr gormiiq. Aptalca qeyler soyltiyormuq Krzrlderili. Tirrc yeminler ediyor, yaberrcr bir dilde anlaqrlmaz sozler mnldanryorrnug. Sonra da arkasrna geEip, olanca giiciiyle srrtma bi ;irplak indirmiq. Adam, Krzrlderilinin ya prhtrla$ml$ kanr bo[azrndan Etliutmaya gahqtrfr, ya da kendisini oldijrmeye qahqtrfr sonucurrrr grkarmrq bu davranrqtan.

Krzrlderili durmaksrzrn srtrna vurnlayl siirdiirtince

de,

irtlitm, Krzrlderilinin ya kadrnrn sevgilisi ya da kocasr oldufurrir kanaat getirmiE. Ama Krzrlderilinin gakmak gakmak gozlerini gortince diiqi.incesi defiqmi$. Bu sefer Krzrlderilinin kadrn-

ll

bir iligkisinin olmadrfrnr, deli oldufunu dtiqtinmiiq. Kalan

giici"inti ve bilincini Krzrlderilinin mlrrldandiklarmr anlamaya otlaklamrq. Krzrlderili, insanrn olgtilemez bir giicii oldufunu ve

52

sESStzticiru pnri

TININ DOKUN

U$ U

53

oliimtin biz dofdu[umuz andan itibaren onu niyer ettifimiz igin var oldu[unu, boylelikle olilm niyetrni birleqim noktasrrun
konumunu defigtirerek engelleyebilece[imizi soyltiyormu$. Bunun tizerine Krzrlderilinin zrdeh oldufundan emin olmuq. Qok dramatik bir durumdaymlq-sagma sapan sozler mrnldanan deli bir Krzrlderilinin ellerinde oltiyormuq-yolun sonuna gelmiq bir oyuncu olarak, oliirse eEer, bunun kanamadan ya da aldrfr darbelerden defil, giilmekten olmasrna kendi kendine sciz vermiq, Don Juan, velinimetinin Krzrlderiliyi ciddiye almamaslnrn gok dofal oldu[unu belirtti. Kimse boyle bir qeyi ciddiye almazmr$. Hele hele biiytictil{i[e gonlii olmayan miistakbel bir gomez adayr hig almazmr$. Don Juan biiyiici.iliik gorevinin birgok pargasmr bana iletti[ini soyledi. Tinin bakrq agrsrndan bu gorevi, tinle olan ba[-

$umuzu belirtti. Benim aqilmaz engelim de kayrtsrzh$rmr ba[rmsrzhk olarak algrlamayr si.irdtirmemmiq ona gcire. Karqr grkarak daha somut bir ornek vermesini istedim. Bana, somut cirneklerle beslenmemiq bir eleqtirinin gereksiz tarttqmalar dofuracalrnr soyledi[ini hatrrlattrm. Baktr ve mutlulukla gtiliimsedi.

lantr hattrnr temizlemekten ibaret oldu$unu soylemenin de haddini bilmezlik olarak deferlendirilmeyecefini de ekledi. Niyenn bizi etkilemek igin oniimiize gftardrlr gorkemli yapr, sessiz bilgi temizlenmesinin yaprlmasrna olanak taruyan, iginde pek de gok olmayan kurallar bulacafirmn btr temizlenme evidir. Sessiz bilgi olmaksmrzrn higbir qey yaprlamaz ve sahip oldu[umuz tek duygu kimseye gereksinme duymamaktrr. Sessiz bilginin bir sonucu olarak, akrqma brrakrlan olaylar hem gok basit hem de soyut olduklarr igin, btiyiictiler bunlardan simgesel deyimler halinde soz etmeye karar vermigler uzun zamul once. Tinin vurugu ve belirmesi buna cirnekmiq. Don Juan'rn soyledi[ine gcire, btiyticiilerin bakrq aElsrndan, nagual ve aday Eomezin ilk buluqmasl srrasmda ya$ananlar, kesinlikle agrklanamaz bt ozellikteymi$. Bizim, nagual'rn bir omtirltik deneyimlerinin erdemiyle yofunlaqtr[r bir qeyi agrklamaya gahqmamLz aptalhk olurmuq sadece: bu ikinci dikkatin-biiyticiiliik elitimi yoluyla artril an farkrndah[rn-soyutla olan gciriinmezbaplantrsr ile ilgiliymiq. O bunu bir baqkasmm agrklanamaz soyutla olan gortinmez ba[rnr belirtmek igin yapryordu. Her birimrzrn, kendimize ozel yollarla oluqturdulumuz dogal engeller yiiztinden sessiz bilgiden uzaklaqtrnlmrq oldu-

"Eskiden sana erk bitkileri verirdim," dedi. "Onceleri deneyimledifin qeylerin sanrrlar oldufuna kendini inandrrabilmek igin ug noktalara gidiyordun. Sgnra onlarm ozel sanrrlar olmastnr istedin. Onlara rsrarla 'ofretici sannlandrcr deneyimler'demen pek komi[ime giderdi." Benim hayali ozgtirltiftimii karutlama gereksinimimin, o olanlan anlattrfrnda, sessiz bilgi yoluyla bilmeme rafmen, kendimi, soylediklerini kabul edemeyecelim bir noktaya kadar zorlamama neden oldu[unu belirtti. Erk bitkilerini benim birleqim noktamr olafan yerinden uzaklaqtrrarak ileri bilinglilik durumuna sokmak igin kullandr[rnr biliyormuqum. "Sen, sana ait ozgirltik engelini bu trkanmayr aqmak igin kullandrn," diye devam etti. "Aynr engel bugtine kadar hep iq bagrndaymtq, bu ytizden hAlA o tanrmlanamaz ve dile getirmedifin keder duygusunu yaglyorsun. $imdi sorum qu: grkarrmlannt nastl dtizenliyorsun da gegerli deneyimlerini kayrtsrzhk dizgesine uydurabiliyorsun?" Ba$rmsrzhlrmr stirdiirebilmemin tek yolunun deneyimlediklerim tizerine dtiqiinmemek oldu[unu itiraf ettim. Don Juan gtilmekten neredeyse oturdu[u hasr koltuktan diiqecekti. Soluklanmak igin aya[a kalkrp biraz dolandr. Sakinleqince yeniden oturdu. Koltufunu geriye gekip ayak ayak iistiine ath. "Brz, sradan insanlar olarak, yazgrya karqr kayrtsrz dalgrnlrlrmrzt bize veren qeyin- niyet ile olan baflantr hattrmrzrn-oldukga gergek ve iglevsel oldu[unu bilmiyoruz, belki de hig bilemeyece$tz," dedi. "Giindelik iglerin gegici huzuru bizleri uyuqturur, bu yiizden hareketli yaqamlartmtz boyunca bu dalgrnlrk diizeyinin citesine gegme olana[r bulamaytz," diye siirdiirdti. Yaqamrmlz sona ermek tizereyken yaz9t ile kalrtrmsal dalgrnhlrmrz de[iqik bir yapr kazanw. Giinltik iqlerimizin

SESSTzTiGiN Bnrci
sis perdesi arkasmdan gormemrzi sa$amaya baqlar. Ne yazrk ki bu uyaruq her zatnan dalgrnh[rmrzr iqlevsellife ve olumlu bir buluqa dontiqti.irecek giici.imtiz kalmadrfrnda, yaqlanmadan do[an giig kaybr ile beraber gelir. Bu noktada elimizde kalan, gekilsiz acr bir kederdir, agrklanamayan bir qeye duyulan ozlem ve bunu kagrrmrq olmanrn basit ofkesi. "Pek gok nedenden dolayr giirleri severim," dedi. "Bi ne-

TiNiN DoKUNU$u
Gri giyinmiqtim...
Ve qimdi sagrm gri ve siyah giyinmiqim... Bu benim yiiriiytigiim mti? Bu ses, igimde qimdi Emlayan, eski sesimin ritminde mi? Kendim miyim yoksa dilenci mi

55

deni, savaqqrlann ruh halini yakalayabilmeleri ve giigltikle agrklanabilecek qeyleri agrklamalandrr. " $airlerin, yo[un bir qekilde tinle ba$antr hatfimztn farkrnda olduklannr, ama bunun biiyiiciilerin iqlevsel ve tasarlanml$ yontemleri yoluyla de[il, sezgi yoluyla gergekleqti[ini
vurguladr.

gizli gtzli gezinen bahgemde


akgamm

karanhfirnda?

Etrafa bakrndlm... Bulutlar var ve hava rtizgArh... Bahge, karanhk ve srkrntrh...

"$airlerin tin hakkrnda do[rudan bi.bilgileri yoktur," diye siird{irdii. 'oBu nedenle qiirleri tinin gergek hareketlerini hedeften vuramaz. Ama epey yaklaqrlar." Yanrndaki sandalyeden benim Eiir kitaplartmdan birini aldr. Juan Ram6n lirndnez'in toplu qiirleriydi. Iqaretledifi bir sayfayr aEtr, bana verdi ve okumami irtedi.
Gecede yiirtiyen ben miyim odamda yoksa dilenci mi gizh gizh gezinen bahgernde akqamrn karanhfrnda?

Gelirim ve giderim... Gergek defil mi goktan uykuya dahnrq oldufum? SaErm gri... Ve her qey eskisi gibi ya da degil eskiden oldufu gibi...

$iiri yeniden okudum, ve qairin giigstizlii[tinti ile

qaqkrnh-

frnr yakaladrm. Don Juan'a kendisinin de boyle hissedip hissetmedifini sordum. "Sanlnm gair yaqlanmanln baskrsmr ve bunun neden oldu[u endiqeyi duyumsuyor," dedi. "Ama bu ir;in sadece bir yonti. Beni ilgilendiren difer yonti; gair birleqim noktastnl hig hareket ettirmemesine ra[men, sradrqr bir qeyin $alsa baflr oldufunu seziyor. Btiyiik bir gtivenle, basitlifinden dolayr korkung ve adlandrnlmamrg, yazglmrzr belirleyen bir etkenin var oldulunu seziyor."

Etrafrma bakrndrm ve anladrm ki her qey eskisi gibi ya da de[il eskiden oldu[u gibi...
Pencerem agrk mrydr? Qoktan uykuya dalmarnrq mrydrm? Bahge solgun yeqil defil miydi?... Gokyiizii agrk ve mavi... Ve orada bulutlar var ve hava ruzgdrh ve bahge, karanhk ve srkmtrh.

Saglanm siyahtr sanlnm...

TiNiN HiLESi
uzun stirebilece[ini ve belki de giinlerce dafda kalacafrmrzr belirtti. "$imdi iiEiincti soyut oz hakkmda konuqaca[tt," dedi. "Buna tinin hilesi, soyutun hilesi, iz siirme ya da hattrn tozunu alma denir." Adlarrn goklufiu karqrsrnda qagumlqtrm. Ama bir gey demedim. Agrklamalanna devam etmesini bekledim. "Ve birinci ile ikinci ozde oldu[u gibi," diye devam etti, "bu da kendi iEinde bi oykii olabilir. Oykti der ki, tin bahsettifimiz adamrn kaprsrnt galar da onunla baqarrya ulaqamazsa, kalan tek gegerli yolu kullanrr: hile. Ne de olsa tin onceki kordiifiimleri de hile yaparak Eozmtiqtii. E[er tin bu adamda sarsrcr bir etki yaratmak istiyorsa onu kandrrnasl gerektifii ortadadrr. Boylece tin, adamr btiyiiciiltifiin gizemleri hakkrnda bilgilendirmeye baqlar ve btiyiicii gomezlipi bugtinkii halini alrr: oyunu.n ve kaEama[rn yolu "Oykii, tinin baflantr hattmt gtiElendirmek ve gerekli erkeyi nasrl koruyaca[rnr adama gcistermek iEin, onu bilinglilik dtizeylert aras tnda hareket ettirerek ayzrtmaslnt anlattr. " Don Juan'a gcire, oyktisiinii gtiniimiiz koqullarrna uyarladrfrmrzda, tinin canh adayt-nagual-bu soyut oziin yaplsml tekrar eder, oyunu ve kagamafr ofretrnek igin kullanrrmrq. Birdenbire ayafa kalktr ve srada$ara do!ru ytirtimeye baqladr. Onu izledim ve yan yana trrmanmaya baqladrk. Akqamiizeri, ytiksek daflartn tepesine ulaqtrk. O ytikseklikte bile hava srcaktr. Btittin giin neredeyse gortinmez bt patikayr izlemiqtik. Sonunda ktigiik bir agrkhfa, kuzeye ve bailya egemen eski bir gozetleme kuliibesine ulaqtrk. Orada oturduk ve don Juan konuqmamrzr biiyiictiliik oyktilerine kaydrrdr. Benim qimdi niyettn kendisini nagual Elias'a gostermesinin ve tinin nagual Julian'm kaptsmt gahqrnrn oyki.istinii bildi[imi soyledi. Onun tin ile nastl karqrlaqtr[rnr biliyormu$um ve kendi karqrlaqmamt da asla unutamayacakml$lm. Btittin bu oyktiler aynl yaprya sahiplermiq, sadece karakterler defiqiyormuq. Her oykii soyut bir traji-komediymiq ve bir soyut oyuncusu, niyet ve iki insan oyuncusu-nagual ve gomezi-varmrq. Senaryo da soyut oziin kendisiymiq.

^)

'/ Tinin Hilesi


riN gnTuNIN ToZUNU ALMAK
iineq do[udaki doruklardan hentiz ytikselmemiqti, euna

hava qimdiden srcaktr. Kent civanndan gelen yolda birkag mil ilerleyip ilk dik yamaca ulagtrktan sonra durduk ve asfalt karayolunun kenarmdan ilerledik. Don Juan, yol yaprlrken dinamitledikleri koca kayalann yanrna oturdu ve benim de oturmam igin iqaret etti. Yakrnlardaki daflara giderken genellikle konugmak ya da dinlenmek igin orada dururduk. Bu yolculufiun

58

sESSizttciN enri

TiNiN HiLESi

59

Sonunda ne demek istedifini anladr[rmr dtiqtiniiyordum. Ama anladr[rmln ne oldulunu ne kendime ne de don Juan'a aqrklayamryordum. Dtigtincelerimi sozlere dokmeye baqladrfrmda sagmalamaya baqhyordum. Don Juan zihinsel durumumu anlar gibi gortiniiyordu. Rahatlamamr ve dinlememi onerdi. Srradaki oykiintin biiyiiciilerin tinin oyunu ya da niyet ile olan baflantr hattrnr arrndrrmak dedikleri bir iqlem oldufunu, bunun gomezi tinin dtinyasrna sokma iglemi oldufiunu soyledi. "Bana ateq edildikten sonra nagual Julian'm beni eve gotiirtiqtintin ve yaralanmr iyileqtiriqinin oyktisiinii sana daha cince anlattrm," diye devam etti. "Ama hatfimr nasrl anndrrdrfirnr ve kendi izimi siirmeyi bana nasrl o$retti[ini daha anlatmadrm. "Bir nagual'rn gcimez adayrna yaptrfr ilk qey ona oyun oynamakilr. Yani onun tin ile olan ba$lantr hattma ani bir darbe indirmektir. Bunu yapmarun iki yolu vardrr. Birisi yan normal yollarla olur, ki bu benim sana yaptr[rmdrr. Di[eriyse biiyiiciiliifiiin tiim yontemleriyle gergekleqir, ki bu da velinimetimin bana yaptlfrdrr." Don Juan, velinirnetinin yolda toplanmrq insanlan yaralr adamrn oflu oldufuna nasrl inandrrdrfrnrn oykiisiinti yeniden anlattr. Daha soffa qoktan ve kan kaybrndan bilinEsrz yatan don Juan'r kendi evine taqrmalarr igin birkag kiqiye para odemiq. Don Juan giinler sonra uyanmtq, ve nazik yaqh bir adam ile giqman kansrnl yaraslna bakarken bulmuq. Yaqh adam admrn Belisario oldu[unu, karrsrnrn tinlti bir sa[altrcr oldufunu ve kendilerinin don Juan'rn yarasrnr iyileqtirmekte olduklarrnr soylemiq. Don Juan onlara hig parasr olmadr[rnr soyledifinde, Belisario iyilegtikten sonra bir gekilde odeqebileceklerini soylemiq. Don Juan'rn kafasr, her zaman oldufu gibi, gok kanqrkmrq. Ategli, irikryrm, diiqtincesiz, e[itimsiz ve kafasrzyirmiyaqrnda bir Krzrlderiliymig. Minnettarhk gibi bir duygusu yokrxug. Yaqh adamla kansrnrn ona yardrm etmesini nazik bir davraru$ olarak goriiyormug, ama yine de yarasl iyileqtifi gibi, bir gece yansr kagrp gitmeye niyetliymiq.

yaqh Belisario onu bir odaya gottirmiiq ve titrek fisrldayrqlarla ona oturduklarr evin kendisini ve kanstnt tutsak eden cana-

var ruhlu bir adama ait oldufiunu agrklamrq. Don Juan'dan, ozgtirliiklerini yeniden kazanmak igin, onlart tutsak eden ve onlara iqkence eden adamdan kurtulmalartna yardtm etmesini istemiq. Don Juan daha cevabtnt vermeden, baltk suratlt canavanmsr bir adam, sanki kaptnrn arkasmda onlan dinlermiq gibi, korku hikAyelerinden firlamrqgasrna odantn igine dalmrq. Yeqilimsi gri renkteymiq, alrurun ortasrnda hig krrpmadr[r tek bir gozi-i varmrg, ve bedeni kapr gibiymig. Don Juan'a dofru yalpalayarak yiiriimiiq, ytlan gibi trshyormug. Onu paramparga etmek ister gibi bir hali varmrq. Bunu gciren don Juan korkudan bayrlmrq "Tin ile olan baflantr hatttma indirdili darbe Eok ustacaydl," dedi don Juan ve giildii. "Velinimetim, tabii ki, canavar gelmeden once beni ileri bilinglilik dtizeyine sokmuqtu, bu yiizden de biiyiiciilerin organik olmayan varltk ya da qekilsiz erke alanr dedikleri qeyi bi canavar olarak gormiiEtiim." Velinimetinin qeytanhklarr ttim gomezleri Eok gtiltinE ve utanrlaczrk saylslz durumlara dtiqtirmiiq, ozellikle ciddiyeti ve katrh[ryla velinimetinin qerkalarr igin tam bir hedef tahtasr gori.iniimtinde olan don Juan't. Bu qakalarrn velinimetini Eok Eok eflendirdifiini de arumsadt. "E[er seninle dalga gegtifimi saruyorsan-ki gegiyorum-onun bana yaptrklannm yarunda sozii bile edilemez," drye siirdiirdii don Juan. "Benim qeytan velinimetim kahkahastnr gozyaqlanrun ardtna gizlemeyi ofrenmiqti. Qomezli[imin ilk baqlarmda nastl afladrfrnr hayal bile edemezsin." Don Juan oyktisiine devam,ederek, o canavarrmsr yeratrfr gormenin qokundan sonra hayafirun asla eskisi gibi olmadrfrnr belirtti. Velinimeti de bunun boyle olmast igin elinden geleni yapmlg. Don Juan'tn dedifine gore bi nagual bi kez Eomezini

Yeterince iyileqip de tiiymeye hazn oldu$u

bir

u[Bu itaat iki defiqik tiirde olabilirmiq. Ya geng Tal(a'run durumunda oldu[u gibi, aday qomez oylesine disiplinli ve hazr olurmuq ki sadece nagual'a katrlmaya karar veroyunlarla tanrqtrrdrktan sonra, onun emirlerine uymasl iEin
raq verirmiq.

srrada

mesi yetermiq, ya da aday gomezde disiplinin esamesi okun-

sESS

rzLrciN pnri

TININ HILESI

6l

mazve bu durumda nagual onu inandrmak igin zamanve epey emek harcamak zorunda kalrrmrq. Don Juan dtiqtincesrz, yabani, geng bir koylii oldu[u igin, onu ikna etme iqlemi acayip aqamalar gerektirmiq. ilk ani darbeden sonra velinimeti ona ikinci ani darbeyi bigim defiqtirme yetenelini gostererek vurmuq; bir gtin velinimeti geng bir adam olmuq. Don Juan bu dontiqtimti kusursuz bir oyunculuk,yetenefii olarak algrlamrq ilkin, baqka bir qey olacafrnr akhna dahi getirmemiq. "Bu dcjni.iqiimleri nasil becerirdi?" diye sordum. "O hem bi biiyticii hem de bi oyuncuydu," diye yanrtladr don Juan. "Onun btiyiisii birleqim noktasmr istedifi herhangi bi ozel de[iqikli[i saflayabilecek konuma getirmekten ibaretti. S anatry s a donti q i.imlerindeki kusurs uzluktu. " "Anlattrklarrnr tam olarak anlayamryorum," dedim. Don Juan algrrun insamn oldufiu ya da yaptrfr her qeye destek oldufunu ve birleqim noktasrnrn konumu tarafindan yonetildi$ini soyledi. E[er birlegim noktastntn konumu de[iqirse algr da buna paralel olarak defiqirmiq. Birleqim noktasmt nereye yerleqtirecefiini bilen btiyiicii istedifi herhangi bir qey olabilirmiq. "Nagual Julian'rn birleqim noktastnt hareket ettirme konusundaki ustahfr o kadar miikemmeldi ki, en kurnaz doniiqtimleri bile. rahatEa gerEeklegtirebiliyordu," diye devam etti don Juan. "Ornelin bi biiyticii bi kargaya dontiqtirse bu tartrqmasrz biiyiik bi baqarrdr. Ama bu birleqim noktasrnda gok btiyiik bi de[iqiklifi gerektirir. Hal boyleyken birleqim noktasmr qiqman ya da yaqh bi adam konumuna getirmek en az de[iqikli[i, ama insan do[asr hakkrndaki en yo$un, en canh bilgiyi gerektirir." "Bu qeylerin gergekli[i hakkrnda diiqiinmekten ve konuqmaktan uzak durmak niyetindeyim," dedim. Don Juan zrkla gelebilecek en komik qeyi soylemiqim gibi gtildii. "Velinimetinin doniiqiimleri igin bir neden var mrydr?" diye sordum. "Yoksa srrf kendisini e$lendirmek igin miydi?" "Aptal olma. Savaqgrlar srf kendilerini eflendirmek igin bir qeyler yapmazlar," diye yanrtladr. "Onun dcintiqtimleri straF

tejikti. Yaqlrhktan gengli[e doniiqmesi, gereksinim tarafindan diizenleniyordu. Zaman zaman komik durumlar oluyordu ama
bu baqka mevzu."

Ona velinimetinin bu doniiqiimleri nastl o[rendi[ini daha rince sordufiumu arumsatttm. Bana velinimetinin bir ofretmeni oldufunu, fakat adtnt bana soyleyemeyecefini soylemiqti. "Bahsettifim o gok gizemli biiyiici.i, ona dontiqiimleri o[retmiqti," dedi saygrh bir ifadeyle.

"Ne gizemli biiyiiciisii?" diye sordum. "Oltimg meydan okuyan," dedi ve bana sorgularcaslna
baktr.

Don Juan'm taktmrndaki ttim btiyiiciilerin iginde en goz kamaqtrran karakter 'oliime meydan okuyan'dt. Onlara gore o, eski ga$ann btiyticiisiiydii. Ttim erke alanlan iginde birleqim noktasrnr belirli yonlerde ve belirli konumlafa hareket ettirmiq ve giin{imiize kadar ya$amayr si.irdtirmeyi baqarmrqtr. Boylesi manevralar onun farkrndalt[rrun ve yaqam erkesinin direnmesine olanak sa[lamtqtt. Don Juan bana kendi soyundan gorticiilerin ytizyrller once 'oliime meydan okuyan' ile yaptrklarr anlaqmayl anlattr. Onlara yaqamr igin gerekli olan erke karqrhfrnda armafanlar verirmiq. Bu anlaqmadan dolayr onu koruyucularr saymrqlar, ve ona 'kiract' demiqler. Don Juan eski Eafilarrn btiyticiilerinin birleqim noktasmt hareket ettirme konusund a uzman olduklannt anlatmrgtr. Boyle davranarak algryla ilgili olafaniistti qeyler ortaya koymuq, ayw zamanda sapkrnhkta kaybolmanln ne denli kolay oldufunu da ortaya grkarmrqlardr. 'Oltime meydan okuyan'tn durumu, don Juan'a gore sapkrnhfa birinci struf bir ornekti. Don Juan eline gegen her firsatta, birleqim noktaslnln sadece onu gorenbtn tarafindan defil, aynl zamanda hareket ettirecek yeterli erkeye sahip biri tarafindan yonlendirilmesi durumunda, parlak top iEerisinde yonlendiricinin yoneltti[i herhangi bir konumu alabilecegini tekrarlardr. Birleqim noktastntn parlakhfr, dokundufu ipliksi erke alanlannr aydrnlatmaya yeterliymiq. Bunun sonucunda ortaya grkan di.inya algtst, notmal gtindelik dtinya algrsr gibi eksiksiz ve biittiniiyle ondan farkhy-

62

sESS

izricix Bnrci

riNiN niLESi

63

rnrq. Bu ytizden temkin, birleqim noktasmr hareket ettirme iqiy-

le uf.raqmak igin can ahcr dneme sahipmiq. oykiisi.ine devam eden don Juan, yaqamlnr kurtaran yaqrr adamrn gergekte yaqh krhfrna biirtinmii$ geng biri oldu[u dtigtincesinrhtzlabenimsedifini soyledi. Fakat bir giin geng adam yine don Juan'rn ilk karqrlaqtr[r yaqh adam Belisario ormuq. o ve don Juan'rn onun kansr sandrfr yaqh kadrn egyalarrnr toplamrqlar ve iki sntkan adamla bir diizine katrr grkagelmiq. Don Juan oyktisiinden zevk ala ala giildti. Katrrcrrar katrrlarr yi.iklerken, Belisario'nun kendisini kenara, gekip karrsryla birlikte yeniden krhk defiqtirdiklerini soyledifini anlattr. o yine yaqh bir adam, gizel karrsrysa qiqko, sinirli bir Krzrlderili olmuqtu. "o kadar geng ve aptaldrm ki, sadece gciriinen qeylerin benim igin bi de[eri vardl," diye devam etti don Juan. "Daha bikag gtin cjncesinde onun yetmiqlerinde dermanslz bi adamdan, yirmi yaqrnda gtiglti bi adama inanrlmaz cloniiqiimiinii gormiiqttim ve onun yaqhhfrnr sadece bi krhk defiqikli[i olarak algrlamrqtrm. Kansr da huysuz, qiqko bi Krzrlderilider-r, giizei ve harin bir geng kadma doniiqmiiqtti. Tabii kadrn kenclisini velinimetimin yaptrfr gibi doni-igtiirmemiqti. velinimetim kadrnr defigtirivermiqti. o lamanlar ttim olanlan gorebiliyordum, ama bilgelik bize azar azat ve acl vererek ulaqr." Don Juan, yagh adamrn heniiz pek iyi hissetrnernesine ra[men, yarasrnln iyileqtifine kendisini ikna ettifini soyledi. Daha sonra don Juan'r kucaklamrg ve gergekten tizgtin bir ses tonuyla "canavar seni gok befenmiq, beni ve kanmr azat edip seni tek hizmetkAn olarak yanlna aldl," diye fisrldamrg.

"Bunu komik bulabilirdim," diye devam etti don Juan, "e[er canavann odasmdan gelen derin hrrrltrlar ve iirktitiicii tr-

krrtrlar olmasaydr." Don Juan'rn gozleri igten gelen bir keyifle parhyordu. ciddiyetimi siirdiirmek istiyordum, ama kendime engel olamadrm ve giildtim. Belisario don Juan'rn korkusunun bilincinde, kendisini serbest brrerkan ve onu tutsak alan kaderin cilvesi iEin bol bol ozir dilemiq. Dilini nefretle qaklatrp canavan lanetlemiq. Cana-

vann yaprlmasrnr istedi[i gtinltik iqleri srralarken gcizlerinden yaqlar akryormuq. Don Juan kargr grktr[rnda algak sesle kagmantn olanaksrz oldu[unu, giinkii canavarln sihir bilgisinin benzersiz oldufunu agl klamrq. Don Juan, Belisario'dan nasrl hareket edecefiine delgin oneriler istemig. Belisario sradan insanlarla ufraqrrken uygun dtiqecek davranrq bigimlerini uzun uzun agrklamaya giriqmiq. Insanhk baflamrnda plan yaprp uygulayabilir, $ansa gilvenerck, zekdmtz ve kendimizi adamamrzla baqarrya ulaqabilirmiqiz. Ama bilinmeyenle ytiz yiizeyken, ozellikle don Juan'rn durumunda, kurtuluqun tek yolu ses qrkarmamak ve anlamakmrq. Belisario, don Juan'a zar zat duyulur bir mrrrltryla canavann kendi pegine diiqmeyecefine emin olmak iEin Durango eyaletine gidip btiytictiliik o[renecefini itiraf ermiq. Don Juan'a, onun da btiy.iiciiliik ci[renmeyi isteyip istemedifiini sorrnu$. Don Juan ise bu dtiqtinceden korkarak, cadrlarla bir iqi olmayacafrnr sciylemiq. Don Juan kasftlarrnr tuta tuta giildti ve velinimetinin onlarrn etkileqimlerinden nasrl zevk aldrfrnr dtiqiinmeyi sevdi[ini itiraf etti. ozellikle korku ve ofkeden grldrrmrqken, biiyiiciiltifti olrenmesi igin yaprlan iEten daveti reddeclip, "Ben bi Krzrlderiliyim; cadrlardan korkmak ve nefret etmek iEin do[dum," derken. Belisario kansryla bakrqmrq ve viicudu sarsilmaya baqlarnrq. Don Juan onun sessizce afladrfrnr fark etmiq, besbelli ki don Juan'rn onun cinerisini reddetmesinden incinmiq. Karrsr sakinleqene kadar ona destek olmak zorunda kalmr;. Belisario ve kansr uzaklaqrrken Belisario dontip don Juan'a bir ogiit daha vermiq" Canavarrn kadrnlardan tiksindi[ini, don Juan'm yeni blr erkek igin tetikte olmasr gerekti[ini, e[er canavar buldu[u erkefii yeterince severse kolelerini de[igtirebilecefini soylemiq. Arna hemen timitlenmemeliymiq, gtinkii evden ayrrlabilmesi igin bile yrllar gegmesi gerekirmiq. Canavar, kolelerinin sadrk, en azrndan soz dinler olduklarrndan emin olmak istermiq. Don Juan buna daha fazla dayanamaml$. Yere goktip a$larnaya baqlamr; ve Belisario'ya kimsenin kendisini esir edeme-

64

sESSizt-iciN Bnrci

TiNiN HiLESi

65

yece[ini, canrna kryacafrnr soylemiq. Yaqh adam onun bu soziinden gok etkilenmig ve aynr qeyi kendisinin de dtiqtinmtig o1du[unu itiraf etmiq. Ama bu gabalar boqunayml$, gtinkii karqrsrndakinin diiqtincelerini okuyabilen canavar insantn kendi carunr almasrna bile engel oluyormug. Belisario, don Juan'a biiyticiiliik cifrenmek igin Durango'ya gelmesi igin bir kez daha cineride bulunmuq. Bunun tek gegerli goztim oldu[unu belirtmiq. Don Juan ise ona, bu Eoziimiin krzartma tavasrndan ateqe atlamaktan farksrz oldufunu
soylemiq.

lrgan Belisario'yu gcirdtiftinde olmek tizereymiq dense yerincleymiq. Onu gormek bile don Juan't aniden gok rahatlatmrg. Belisario ona ktmtldamamastnt iqaret etmiq. Gegmek bilmeyen bt zamandan sonra Belisario, don Juan'a dofiru elleri ve dizleri tizerinde siirtinerek ilerlemig. Sonra da hig krmtlamadan yere gomelmiq. Don Juan'tn yanlna varrncayadek, o qekilde, yerde stiriinerek siirdtirmtiq ilerlemeyi. Bu iq saatler siirmtiq. O srada oradan birEok insan gegmig ama

Belisario hrgkrra hrEkrra a$amaya baqlamrq ve don Juan't kucaklamrq. Onun hayafinr kurtardrfl ana lanet etmiq ve yer defiqtireceklerinden haberi olmadr[rna dair yeminler etmig. Burnunu silmiq ve alev alev yanan gozleriyle don Juan'a bakrp, "Krhk defiqtirmek kurtulabilmenin tek yolu. E[er gerektifi gibi davranmazsan canavar ruhunu qalabilir ve seni baqka hiEbir gey yapmayrp sadece onun giinliik iqlerini yapan bir aptala dontiqtiirebilir. Sana nasrl davranman gerektifini gosterecek kadar zamanlmrn olmamasr gok kdtti," demiq. Sonra da daha Eok
a$lamaya baqlamrq.

kimse ne don Juan'tn halini, ne de yaqh adamtn hareketlerini fark etmemiq. iki adam yan yana geldiklerinde Belisario, don Juan'a kendisini bir direfe ba$r bir kopek gibi yalntz brakmaya gonliiniin razt olmadrfrnr frsrldamrq. Karlslnln rtLrazlartna rafmen don Juan't kurtatmak iEin bir qeyler yapmak tizere geri dondiigiinii anlatmrg. Ne de olsa, ozgtirltifitinti kazandrfir iEin
don Juan' a minnettarmtq.

Don Juan gozyaqlanndan trkanmrq bir halde ona nastl kt-

hk defiqtirebilece[ini sormuq. Belisario canavann gozlerinin


gok keskin oldufiunu anlatml$ ve ona kendi be[enisine uygun geqitli elbiselerle denemelerde bulunmasrnr cinermiq. Nasrl olsa defiqik krhklar denemek igin oniinde yrllar olacakmr$. Kaprda don Juan'la hiingiir hiingiir a$ayarak sartlmrglar birbirlerine. Karrsr, don Juan'rn eline Eekinerek dokunmuq. Sonra dzr gidivermigler. "Yaqamrmda asla, ne daha once, ne de daha sonra, boylesine bir dehqet ve garesizlik yaqamamrqtrgr," dedi don Juan. "Canavar, sanki sabrrsrzhkla beni bekliyormuq gibi, evin iginde bir geyleri zangrdatryordu. Kapmrn ontinde oturdum ve acl Eeken bir kopek gibi inledim. Sonra da o biiytik korkum ytiziinden kustum." Don Juan satlerce krprrdamadan oturmuq. Ne igeri girmeye cesareti varmrq, ne de kagrp gitmeye. Soka[rn difer tarafinda kollarrnr sallayan ve telaqh bir qekilde dikkatini gekmeye ga-

Buyurgan bir tavtrla, ona bu durumdan kurtulmak iEin bir qeyler yapmaya niyeti olup olmadr[rnr sormuq. Ve don Juan her qeyi yapabilece[ine dair yeminler etmiq. Belisario gaktrrmadan don Juan'a bir bohqanrn iEinde elbiseler vermiq. Sonra da planrntn ayrtnttlartnt agftlamrq. Don Juan evin canavara en uzak yerine gitmeli ve yava$Ea elbiselerini de[iqtirmeliymiq, evin igine girer gnmez, hrzln ve atak bir bigimde qapkasrndan baqlaylp, ayakkabtlartnt en sona btrakacak biEimde, her seferinde bir parEayr grkarmahymrg. Sonra elbiselerini tahta bir Eergeveye, mankene benzer bir yapr olur;turmak izere koymahymrq. Bir sonraki adtm, don Juan'ln canavan aldatacak yegAne krhfr giymesiymiq: bohgadaki elbiseleri. Don Juan eve kogmuq ve her geyi hazrlamrq. Evin arkastnda buldufu Eubuklarla korkulufa benzer bir gergeve oluqturmu$. Giysilerini grkartml$ ve gergevenin iizerine koymug. Ama bohEayr agtrfrnda hayatmtn stirprizi ile karqrlagmrq; bohgada kadrn elbiseleri vurmrql "Kendimi aptal ve mahvolmuq hissettim," dedi don Juan. "Tam kendi giysilerimi yeniden giyecektim ki o canavarlmsl adamtn insanhkdrqr hrrrldamalannr yeniden duydum. Kadrnlarr kiigiimsemek, onlarrn tek amacrnrn erkeklere hrzmet etmek

66

sES s izttGiN

enri

TININ HILESI

67

oldu[una inandrrrlarak yetiqtirilmiqtim. Benim igin kadrn elbiseleri giymek bi kadrna doniiqmekle eqdeferdi. Ama QanaYardan olesiye korkuyordum ve gozlerimi kapatrp o lanet elbiseIeri giydim." Don Juan't kadrn kryafetleri iginde hayal ederek ona bak trm. O kadar komik bir diiqiinceydi ki istemeden kahkahalara bofuldum Don Juan, sokafm karqrsrnda bekleyen yagh Belisario'nun kendisini krhk defigtirmiq olarzrk gordii[tinde, kendisine engel olamayrp, kontrolsizce aflamaya baqladrfrnr soyledi. Aflayarak, don Juan't kasabarun dtqma, kartstntn iki katrrcryla bekledifi yere gotiirmiiq. Katrrctlardan biri, arstz bir bigimde Belisario'ya bu acayip ktzt geneleve satmak igin mi kagrrdr[rnl sormu$. Yaqh adam liingtir hiingiir aflamaktaymrg, bayrlmak i.izereymiq. GenE katrctlar ne yapacaklarmt qaqrrmrqlar, ama Belisario'nun kanst tiziilecefine kahkahalarla grghk atmaya baglamrq. Don Juan bunun nedenini anlayamamtq. Ekip geceleyin yola koyulmuq. Az kullanrlan yollardan gegip, dofruca kuzeye yonelmiqler. Belisario pek konu$muyormuq. Korkuyor ya da bir belA bekliyor gibiymiq. Kanst stirekli ona Erkrqtp, don Juan't yanlartna almakla ozgiirliik qanslannt firlatrp atttklarrnr soyliiyolrnllq. Belisario, kattrcilann don Juan'rn krhk defiqtirdifini anlamalarmdan Eekindifi igin karrsrndan bu konuda konuqmamasrnt istemiq. Belisario don Juan'a da kadrn gibi davranamadrfr igin kafadan hafif gatlak bir krz gibi davranmasrnr soylemiq. Birkaq giin igerisinde don Juan'm kaygtlarr biiytik olgtide alalmrq. Dofrusu yeniden kendine giivenini kazanmtq, oyle korkmuq ki ne oldufunu bile anrmsamryornuq. E[er giydi[i elbiseleler olmasayml$ ttim deneyimlediklerinin bir riiya oldufunu sanabilirmiq. O koqullar altmda kadrn elbiseleri giyiyor olmak, haliyle bir tzrkrm defiqiklikleri qart krlmrq. Belisario'nun kartst don Juan'a biiytik bir ciddiyetle bir kadrn olarak nasil davranmasl gerekti[ini ofiretiyonnuq. Don Juan ona yemek piqirrnede, Eamaqr ylkamada, ateg iEin odun toplamada yardtmct oluyormuq. tselisario don Juan'rn saglarrnt kesip, kafastna keskin kokulu
ll

trir ilag siirmiiq, ve katrcrlara krzm bitlendi[ini soylemiq. O srralar heniiz sakallan bile Erkmadrfr igin, kadrn gibi dolaqmak pek de zor olmuyormug don Juan igin. Ama kendisinden i[reniyormuq, biittin o insanlardan ve kotii kaderinden de. Kadrn

clbiseleri giymek ve kadrnlann giinliik iglerini yapmak onun kaldrabilecefi bir qey defilmiq. Bir gtin katrcrlarm artrk barda[r taqrrmasryla onun da canrna tak etmiq. Katrrcrlar bu garip krzrn onlarrn kulu kolesi olrnaslnl umuyorrnuq. Dahasr stirekli tetikte olmak zorundaymrq qrinkti adamlar ona sulanlyorrnu$. Akhma takrlan bir qey vardr. "Katrrcrlar da velinimetinle rni gahqryordu?" diye sordum. "Hayrr," diye yanrtladr ve gtirtilttilii bir qekilde gtilmeye baqladr. "Onlar sadece gegici olarak onun btiyiistiniin etkisi all"rna giren iki tath insandr. Onlarrn katrlannr qifa bitkileri taqrInak igin kiralamrg, ve e[er geng bir kadrnr kagumaslna yardrmcr olurlarsa iyi para verecefini soylemiq." Nagual Julian'm yaptrklan kafamr allak bullak etmiqti. Goziimiin oniine don Juan'rn kendisine yaprlan cinseltactzleri savuqturmaya gahqmasr geldi ve katrla katrla giilmeye baqladrm.

Don Juan anlatmaya devam etti. Sert bir qekilde yaqh adarna bu krhk de[iqirmenin meselesinin fazla uzadr[rnr, adamlarrn kendisine sarkrntrhk etti[ini anlatmrq. Belisario so[ukkanlrhkla, ona daha anlayrqh olmasrnr, erkeklerifi hep aynr olduklannr soylemiq ve yeniden aflamaya baqlayarak kendisini kachnlan savunur bulan don Juan'r yeniden qaqrrtmrq.

Kadrnlann durumuyla ilgili gok ateqli oluqu kendisini de korkutuyorrnuq. Belisario'ya boyle giderse sonunun canavarla
kalmasmdan daha beter olacafrnr soylemiq. Yaqh adam goziinde yaqlarla yagamln tath oldulunu, bedeIinin ise bir qaka oldufiunu, canavann ruhunu esir ahp kendisini oldiirmesine dahi izin verrneyecefi tliriinden anlamsrz laflar geveledikge don Juan'rn telaqr bir kat daha artryormuq. "Katrr-

crlarla krnqtr," demiq sakin bir ses tonu ve edayla. "Onlar basit koyliiler. Tek yapmak istedikleri de e$enmek, seni itip kaklrklarr zaman yarundan uzaklaqtrr onlan. Ama brrak bacafrnl

sES s

iztic iN pn r i

TININ HILESI
baya dofru koqmaya baqlamrq; canavar dabo$azrndan yaka-

ellesinler. Ne olur ki sanki?" demiq ve yeniden ztril zrrrl a[lamaya baqlamrq. Don Juan ona neden boyle a[ladrfrnl sorrnu$. "qfinkti biittin bunlar iqin Eok uygunsun," demiq ve bedeni hrg-

knklann baskrsryla ikiye biikiihniiq. Don Juan yaqh adama iyi niyeti ve kendisinin neden oldusrkrntrlara katlandrfir igin teqekkiir etmig ve arttk giivende [u oldu[una gore aynlmak istedifini eklemiq. "Krhk defiqtirerek iz silrme sanattntn biitiin inceliklerini
o[reniyorsun," demiq Belisario, don Juan'tn kendisiyle anlattrklanyla ilgilenmeksizin. "Ve bunlan oylesine iyi olreneceksin ki, kimse senin krhk defiqtirdifini anlayamayacak. Bunun iEin acrmaxz,, zekl sabrrh ve kibar olman gerekiyor." Don Juan Belisario'nun ne hakkrnda konuqtufiunu bile anlayamryormu$. Soylediklerini anlamaya da u[raqmamtg, tek istedi[i erkek giysilerine kavuqm:rkmrq. Belisario Eok anlayrghymrq. Don Juan'a eski giysiler ve birkag peso da para vermiq. Canavardan ilelebet kurtulmak istiyorsa efeq kendisiyle birlikte Durango'ya gelip biiyiiciiltik ofrenmesi gerekti[ini ve fikrini defiiqtirirse kadrn giysilerinin her zaman kendisini bekledifini de sert bir bigimde, tisttine betsa basa belirtmiq. Don Juan bunn razr olmayrp teqekkiir etmiq. Bunun tizerine Belisario don Juan'a iyi giinler dileyip, don Juan'rn strttna peg peqe okkah darbeler indirmiq. Don Juan giysilerini defiiqtirrniq ve hangi yone gidecefini sormuq. Kuzeye"dofru giderse eninde sonunda bir kasabaya varacafrnr soylemiq ona. Ikisi de aynr yone gittiklerine gore-canavardan uza$a-belki ilerde yollan yeniden kesiqebilirmiq. Ozgiirlii[iine kavuqmanln heyecantyla, don Juan hemencecik yola koyulmu$. Be$ altr mil kimselerle karqrlaqmadan yiiriimiiig. Yakrnlarda bir kasaba oldufunu biliyormuq ve nereye gidecefine karar verene kadar orada gahqabilecefini diiqiintiyormuq. Bir ara dinlenmek igin oturmuq. Kattr yolunun kenanndaki Eahlarda bir ktptrtr fark ettifi strada ufak, iicra bir kasabada bir yabanctnrn iq bulmaslntn ne kadar giiE olacafrnr diiqiiniiyormuq. Birisinin kendisini izledifi duygusuna kaprlmrq. Oylesine korkmuq ki, yerinden firladr[r gibi kasa-

litmak iEin yalpalayarak iizerine atrlmrq. Bir iki santim farkla srylrmtg don Juan'r. Don Juan, avazr grktrfr kadar bafrrmrq, lma yine de kendini toparlayrp geldi[i yone dofru koqmaya
[raqlamrq.

Don Juan canlnl kurtarmak igin kaEarken, canavar da birkaE metre arkasrnda, gahlan gatrrdatarak onu kovahyormuq.

Duydufu ses, o gtine dek duydufu en iirpertici sesmiq. Sonunda az ilerde a[rr a[rr ilerleyen katrrcrlarr gormiiq ve yarcLm istemiq.

til
ril

Belisario onu tanrmlq ve dehqet iginde ona do!ru koqmuq. Kadrn elbiselerinin bulundufu bohEayr ona firlatarak, "Bir kachn gibi koq, seni aptal!" diye ba[rrmrq. Don Juan nasrl kadrn gibi koqulacafrnr bilmedifini, ama bu beklenmedik dummda nasil yaptrfrnr bilmeden kadrn gibi koqtufunu anlattr. Canavar onun peqini brrakmrq. Belisario, kendisi canavan oyalarken, don Juan'a da iistrinii defiqtirmesi-

ni soylemig. Don Juan, kimselere bakmakszrn Belisario'nun karrsrna ve srrtkan katrrcilara katrlmrq. Gerisingeriye doniip bagka yollardan gitmigler. Gtinlerce kimse a$nm agmaml$; sonra Belisario don Juan'a gtinlilk dersler veffneye baqlamrq. Don Juan'a Krzrlderili kadrnlarm gok pratik olduklannr, konuya do!rudan yzrklagtrklannr ama aynr zamanda da gok utangag olduklannr sciylemiq. Onlara meydan okundu[unda hemen tepki verirlerrniq; sinsi gozlerindeki korku, kenetlenmiq a[ruIar ve geniqlernir; burun delikleri gibi. Tiim bu belirtilere korkulu bir inatErItPt rzleyen utangaE bir kahkaha eqlik edermig. Don Juan'a gegtikleri her kasabada, kadrnca davranrqlar
konusundaki becerilerinin ahqtrrmasrnr yaptrnyonnuq. Don Juan btitiin bunlar olup biterken h0l6 safga kendisine oyunculuk efitimi verildifini sanryormuq. Ama Belisario, rsrarla ona iz silrme sanatrnr ofrettifini soyltiyorrnuq. Don Juan'a iz siirmenin her $eye uygulanabilir bir sanat oldufunu, ve bunu o[ren-

i1l

rnenin dort basamafr oldufunu anlatryormuq: acrmastzhk, zekA, sabr ve kibarhk.

Anlattrklannr bir kez daha kesmek zorunda kaldrm.

l0

SESSIZLIcIN

gnri

TININ HILESI

1l

"Ama iz stirme yofiun, ileri bilingilikte ofiretilmiyor mu?" "Tabii," diye yanrtladr srrtarak. "Ama bazr erkekler igin kadrn giysileri giymek ileri bilinglilige agrlan bi kapr olabiliyor. Ashnda boyle durumlar birleqim noktasmr hareket ettirmekten daha etkilidir, arna ayatlanmasr Eok zordur." Don Juan'rn velinimeti kendisini iz siirmenin dort koqulu konusunda her giin gahqtrrmtg ve aclmaslzhfr sertlik, zekdyt zallmlik, sabretmeyi boqvermiglik ve kibarh[r da aptalhk olarak algrlamamast gerektifi konusunda onu uyarrnlg. Bu dort basama[m ayrrdma vanlmayacak kadar kusursuz olana dek ahqtrmalar yaprhp mtikemmel hale getirilmesi gerektifini ofiretmiq ona. Kadrnlarrn do[ai iz siiriiciiler olduklarma ikna etmiq onu. Buna o kadar inaruyormuq ki, bir erkefin srrf kadrn krhfrna girerek iz s[irme sanatrnr o[renebilece[ini
iddia ediyormuq.

IZ SURMENIN DORT BIqIMI


Don Juan bana o eski gozetleme noktastnda oturmaml ve yerin gekimini birleqim noktamt hareket'ettirmek iEin kullanmaml, bana iz silrmeyi o[rettifi difier ileri farkrndahk durumlannt
anrmsamamr istedi.

"Onunla geEtifiimizher kasabadzki her pazarda gidip herkesle pazarhk ederdim," diye devam etti don Juan. "Velinimetim bir kenara Eekilip beni seyrederdi. Kararh ve sevecen olrnaml oftitlerdi. Zekt ve saygrh, kibar ve oldiirijcii, sabrrh ama hareketli. Sadece kadrnlar bunu baqarabilirmii;. Bunu yapan erkeklerse can srkrct, titiz insanlar olurlarmrq." Bu arada, sanki don Juan'm dofru yolda oldufunu denetlemek istermiq gibi, canavanmsr adam ara slra ortaya grkryormuq. Krrda avare avare dolanrrken goztine iliqiyormuq don Juan'rn. Onu, genellikle Belisario'nun boynundaki keskin sinir a[nsmr dindirmek iEin yaptrfr masajdan sonra goriiyormuq. Don.Iuan bunu anlafirken giildti ve ileri bilinElilife gegtifinin farkrnda dahi olmadrfirnr soyledi. "Durango kentine ulaqmamrz bi ayrm:u; aldl," dedi don Juan. "Bu bi ay igeristnde iz siirmenin dort kurah hakkrnda bir nebze fikir sahibi olmuqtum. Bu beni pek fazla de[iqtirmedi, ama bi kadrn olmanrn nasrl bi duygu oldufunu anladrm az da olsa."

"GeEtifimiz bikag giinde pek gok kez iz siirmentn bigimlerine de[indim," diye devam etti. "Onlarla ilgili actmasrzhk, zekl., sabr ve kibarhfa de[inmi;tim. E[er bu dort biEimi seni mutlak bi arumsamaya gotiirecek yer gostericiler olarak gorseydin harika olurdu." Fazlasryla uzun goriinen bir siire sessiz kaldr. Sonra beni qaqrrtan, ama qaglrtmimast gereken bir soz soyledi. iz siirmenin dort bigimini bana kuzey Meksika'da Vicente Medrano ve Silvio Manuef in yardtmryla ofretmiq oldufunu agrkladr. Ayrrntrlara girmedi, soylediklerini anlayayrm diye bekledi. Anrmsamaya gahqtrm ama sonundavazgegtim, hig olmamrq bir qeyi anrms ayamayac afrmr hayktrdtm. Itiraz etmeye gabalarken, akhmdan kaygrh dtiqiinceler gegmeye baqladr. Don Juan'tn bu sozleri srrf beni iizmek igin soylemedi[ini biliyordum. Bana ileri bilinElilifie defgin her soru sorulugunda oldufu gibi, onun onderlifinde deneyimledifiim olaylann gergek bir siireklilifiinin olmadrfr saplanttstna kaprhyordum. Bu olaylar, giinltik yaqanttmda olanlar gibi ardrqrk de[illerdi. Hakh olmast gayet olanakhydr. Don Juan'rn dtinyasrndaki herhangi bir qeyden emin olmak benim harcrm defiildi. Kuqkularrmr dile getirmeye Eahqtrm ama o dinlemedi ve anlmsamam igin beni zorladr. Bu arada hava kararmtqtr. RtizgAr grkmrqtr ama ben so[ufu hissetmiyordum. Don Juan gofiis kafesimin iizerine koyayrm diye bana diz bir taq vermiqti. Farkrndahfrm gevrede olan qeylere yonelmiqti. Ne igimden gelen, ne de drqrmda olan ani bir gekilme hissettim, daha Eok bedenimin bilemedigim bir yerinde siiregelen giiEli.i bir asllma duygusu. Aniden, beni qaqkrnhfa u[ratan bir netlikt.e yrllar once yaqadrfrm bir karqrlagmayl anlmsamaya baqladrm. Olaylarr ve insanlan oylesine canlt hatrladrm ki bu beni korkuttu, tirperdim.

72

sESSizt iciN

pnri

TiNiN HiLESi

IJ

Biittin bunlan pek etkilenmiq ya da ilgileniyor gortinmeyen don Juan'a anlatfim. Ruhsal ya da fiziksel korkulara boyun e[memem konusunda beni srkiqtrrcL.

Anrmsamam oylesine ola[antistiiydii ki deneyimimi yeniden yaqryor gibiydim. Don Juan sessizlifini stirdtirdii. Bana bakmadr bile. Kendimi uyugmug hissettirn. sonra bu duygu a[rr a$rr gegti. Don Juan'a ardrgrk varhfr olmayan bir olayr anrmsadrErmda hep soyledifim qeyleri tekrarladrm. "Bu nasll olabilir don Juan? Biittin bunlarr nasrl unutmuq olabilirim?" ,' O da her zaman soyledifi r;eyleri yinelecli. "Bu tiir bi anrmsama ya der unutmanln nolmal bellekle ilgisi yoktur," diyerek beni ikna etti. "Birleqim noktasryla ilgili bi qey bu." Niyettnne olclufuna de[gin bilgim bir bi.ittin olmasrna karqrn heniiz bu bilgiyi kullanmayr beceremedifimi belirtti. I,{iyerin ne oldufunu bilmek, ki;inin istedifi herhangi bir zamanda o bilgiyi agrklayabilece$i ya da kullanabilece[i anlamura gelirmiE. Bir nagual, konumunun getirdifi sorumlulukla, kendi bilgisini bu qekilde yonlendinnek zorundaymrq. "Ne anlmsadrn'/" diye sordu bana. 'oBana iz siirmenin dort bigiminden ilk bahsediqini emrmsadlm," dedim. olafan diinyevi farkrndahfrm tarafindan aErklan amaz bazr qeyler daha bir dakika cincesine kadar var olmayan bir anryl ortaya grkarmrqlardr. ve yrllar once olmuq bir drzi olayr eksiksiz bir biEimde anlmsamlgtrm. Don Juan'rn Sonor.'daki evinden tam ayrrlmak tizereyken, benden bir hafta sonra, ofle saatlerinde, Arizona Nagoles'te, BirleEik Devletler slnln karqrsrnda, Greyhound otobtis deposunda kendisiyle bulLrqmamr istemiqti. Yzrklaqrk bir saat kadar erken gitmiqtim. Kaprrun yanrncla duruyordu. onu selamladrm. Bir qey soylemecli ama aceleyle beni bir kenara Eekip ellerimi ceplerimden grkarmam gerektifini fisrldadr. DonakalmrEtrm. Kargrhk vermeme firsat verrneden, diikkanrmr aErk unutmuq oldu$umu ve utanrlacak bigimde

tahrik olmuq oldufumu soyledi. Uzerimi dtizeltmek igin inanilmazbir hnla koqmaya baqladrm. Bunu kaba bir qaka oldufunu anladr[rmda ise yola grkrnrqtrk bile. Don Juan giiliiyordu, yaptr[r qakayr kutluyormugEaslna srk srk ve sert bir bigimde srrtrrna vuruyordu. Aniden kendimi ileri farkrndahk durumunda buldum. Ufak bir lokantaya girdik ve oturduk. Zthnrm oylesine berraktr ki, her qeye bakmak, her qeyin oztinii gdrmek istiyordum. "Erkini boqa harcama," diye emretti don Juan sert bir sesle. "Seni buraya birleqim noktan hareket ettikten sonra da yemek yiyebiliyor musun, onu anlayaylm diye getirdim. Bundan lhzlaslnr yapmaya gahqma. " Ama daha sonra karqrma bir adam oturdu ve biitiin dikkatim ona yoneldi. "Gozlerinle Eemberler Eiz," diye emretti don Juan. "O adarna bakma." Ama bakmamak elimde de[ildi. Don Juan'tn isteklerinden
srkrlmrqilm.

"Ne gdruyorsun ?" diye sordu[unu duydum don Juan'tn. Kendi iizerine katlanmrg parlak kanatlardan oluqan s3ydam bir koza gormekteyctim. Kanatlar aErldtlar, bir an Errprndrlar, soktildiiler, diiqttiler, ve yerlerine aynt geliqimi izleyen yeni kanatlar Erktr. Don Juan hiE gekinmeden, duvarla yirj'zytize gelene dek sandalyemi qevirdi. Ne gdrruag oldu[umu aErkladrktan sonra, 'oBu ne miisriflik," dedi derin ig Eekerek. "Hemen hernen tiim erkini ttiketmiqsin. Kendine hakim ol. Savaqgrrun bir odak noktastna gereksinimi vardrr. Saydam bir koza tizerindeki kanatlardan kime ne?" ileri farkrndahfrn bir srErama tahtasr oldufunu soyledi. Kiqi onu kullanarak sonsuzlu[a srgrayabilirmiq. Birleqim noktasrnrn yerinden oynatrlmasr durumunda, ya ola[an yerine Eok yakrn bir yere saplandrfrnr, ya da sonsuzlula dofru kaymayr stirdiirdii[iinti tekrar tekrar vurguladt. "Insanlann iEimizde. taqrdrp:mrz qaqrrtrcr erkten haberleri yok," diye devam etti. "Ornefin sen gu anda sonsuzlufa ulaqa-

74

sESSizrtciN enri

TININ HILESI

75

cak bilgiye sahipsin. E[er bu gereksiz davrarugmr stirdiirtirsen birleqim noktam dcintiqii olmayan bir eqi[in otesine itelemeyi becereceksin." Soz etmekte oldufu tehlikeyi anladrm, dahasr bedensel duyarhhfrm da bir.ugurumun eqifinde oldufumu ve bir adrm daha atarsam ugurumdan yuvarlanaca[rmr soyliiyordu. "Birleqim noktan ileri farkrndahfa yoneldi," diye devam etti, "Qtinkii ben sana kendi erkemi cidiing verdim." Yemelimizi sesizce yedik. Son derece basit yemeklerdi. Don Juan kahve ya da gay igmeme izin vermedi. "Benim erkemi kullanmaktayken," dedi, "kendi zamantnda defilsin. Benimkindesin. Ben su igerim." Arabaya geri donerken btraz midem bulandr. Sendeledim, yere kapaklanacak gibi oldum. ilt kez num arah gozliik takrp yi.iriimeye benzer bir duyguydu. "Kendini foparla," dedi don Juan giiltimseyerek, "gittifimiz yerde gok dikkatli olman gerekiyor." Arabayr uluslararasl slnrm cite tarafina, Meksika'da kardeq Nagoles kentine siirmemi istedi. Ben arabayr siirerken o da bana yolu, hangi caddeden gidecefimi, sola ya da safa ne zaman donece[imi, ne kadar hrzla gidece[imi anlattr. "Bu bolgeyi biliyorum," dedim, epey canlm srkrlarak. "Bana nereye gitmek istedifini soyle,.ben de seni oraya gotiireyim. Taksi qofcirti gibi." "Tamam," dedi, "beni 1513 Heavenward caddesine gcitiir." Heavenward caddesini bilmiyordum, ya da boyle bir caddenin olup olmadrfrnr. Beni huzursuz etmek igin boyle bir isim uydurdulunu diiqi.iniiyordum. Sessizlifimi stirdiirdiim. Panldayan gozlerinde alaycr bir rgrltr vardr. "Egomani gergek bi dtiqmandr," dedi. "Onu tahtrndan indirmek igin durmaksrzrn gahqmah yrz." Bana arabayr nereye s{irecefimi anlatmaya devarn etti. Sonunda varhkh bir mahallede, koqe baqrnda bulunan bir arsa iizerindeki tek kath, kemik rengl bir-binanrn oniinde durmamr istedi. Evde ilk anda goziime garpan bir qey vardr: evin gevresini saran, koyu san gakrldan bir katman. Evin saflam sokak kapr-

sr, pencerelerin gergeveleri ve siislemeleri, hepsi gakillar gibi koyu sanya boyanmrqtr. Gori.inen tiim pencerelerin pancurlart kapahydr. Goriiniiqte tipik bir orta smrf taqra evi, kendi halinde bir konuttu. Arabadan indik. Don Juan yolu gosterdi. Kapryr ne galdr ne de anahtarla agtr ama orayavardr[rmrudakapr sessizce, yaEh pewazlar iizerinden kayarak agrldr-fark edebildi[im kadarryla tamamen kendi kendine. Don Juan beni davet etmeksizin gabucak igeri girdi. Onu takip ettim. Kapryr kimin agtrfrnr gcirmek igin meraklanryordum ama igeride kimsc yoktu. Evin igi gok huzur vericiydi. En kiigiik ayrtntrstna kadar temiz ve diizgtin duvarlarda higbir resim yoktu. Lambalar ya da kitap raflan da yoktu . Zeminin altrn sansl doqemesi, duvarlarrn kirli bey az rengiyle gok hoq bir karqrthk igindeydi. Tu$ah qominesi olan, yiiksek tavanh, ferah bir oturma odasma aErlan ufak, dar bir sofadaydrk. Odanln yansl tamamen boqtu, ama qominenin oldu[u yerdeki difer taraf yart gember bigiminde yerleqtirilmiq pahah mobilyalardan oluquyordu: ortada iki biiyiik, bej renkli kanepe, yanlarrnda aynr renk kumaqla kaplanmrg iki koltuk. Ortada som meqeden a[rr, yuvarlak bir sehpa vardr. Evde gordiiklerimden grkartrfrm kadarryla, orada ya$ayan insanlar oldukga varhkhydr, buna rafmen tutumlu goriintiyorlardr. Ateqin etrafinda oturmaktan da hoqlanryorlardr besbelli. Elli yaqlannda iki adam koltuklarda oturuyorlardr. Biz iceri girince ayala kalktrlar. Biri Krzrlderiliydi, di[eri ise orta Amerikah. Don Juan beni, once bana daha yakrn olan Krzrlderiliyle tanrqtrrdr. "Silvio Manuel," dedi don Juan bana. "Benim ekibimdeki en erkli ve en tehlikeli btiyilctidiir, aynr zamanda da en gizemlisi." Silvio Manuel'in yiz hatlarr bir Maya freskini andrnyordu. Teni soluktu, sanya gahyordu. Qinlilere benzedifini diiqiindiim. Gozleri iri, kara ve panltrhydr. Sakalsrzdr. Siyah saglarr parga parga krrlaqmrqtr. Elmacrk kemikleri grkrktr ve etli dudaklarr vardr. Yaklaqrk bir yetmiq boyundaydr, inceydi, olduk-

16

sESSiZt

iCin enrci

riNiN HiLESi

11

Ea zayftr ama giiglii kaslarr vardr. San, spor bir gomlek, kahverengi, bolca bir pantolon ve ince bej bir ceket giymfti. Giysilerinden, genel tavnndan ve konuqma biEiminden grkartrfrm kadanyla bir Meksika-Amerikahsrna benziyordu. Giiltimsedim ve elimi Silvio Manuel'e uzatttm ama o benimle tokalagmadr. Umurcamaz bir tavrrla baqryla selamladr

temin ederim, efer biri diiqkiinliifiinii ciddiye altyorsa o da bu


adamdtr.':

beni.

"Bu da Vicente Medrano," dedi don Juan difer adama donerek. "En eski ve en bilgili arkadaqrm. Eski olmasrnrn ya$lyla ilgisi yok ama. Velinimetimin ilk gomezidir o." Vicente de, Silvio Manuel gibi umursamaz bir selam verdi bana. A$zrnr agrp tek soz etmedi. Silvio Manuel'den biraz daha uzundu ve onun kadar zayrftr. Pembemsi bir teni, diizgtin taranmrq bryrklarr, sakallarr vardr. Sevimli ytiz hatlan vardr: ince, g;.j,zel bigimli bir burun, ufak btr afrz, ince dudaklar. Krr saglan ve sakahna uyum sa[layan koyu renkli, Eah gibi kaqlarr vardr. Gozleri kahverengiydi ve parrldryordu, asrk surat ifadesine ra[men gozlerinin igi gtiltiyordu Sade giyinmiqti: yeqil gofre kumaqtan bir takrm ve agrk yakah spor bir gomlek. O da bir Meksika-Amerikahsr gibi gortiniiyordu. Tahminimce evin sahibi oydu. Karqrlaqtrlnca, don Juan onlarrn yarunda Krzrlderili bir renEber gibi duruyordu. Hasrr gapkasr, eskimig ayakkabrlan, eski, haki pantolonu, ekose gomle[i bir bahgrvanln ya da bir giind.elikg inin elbiselerine benziyordu. Ugiinii birlikte gortince don Juan'rn krhk defiqtirmiq oldufunu di.iq{indiim. Don Juan'rn Eok gizli bir operasyonu yoneten, ne kadar gaba harcasa da kumandanhk yrllarrnr saklayamayan bir komutan oldulu, askeri bir gortintti beliriverdi gozlerimin ontinde. Aynr zamanda, hepsinin ayru yaqlarda oldu[unu dtiqtiniiyordum, ama don Juan ikisinderl de daha yaqh ve daha zinde

goriinliyordu, "Sanrnm Carlos'un qimdiye kadar tanrdr[rm en biiytik diiqktin oldufunu zaten biliyorsunuz," dedi don Juan en ciddi ifadesiylc. "HaLta bizim velinimetimizden de daha btiyiik. Sizi

Giildtim, ama diferleri gtilmediler. iki adam, gozlerindeki garip rqrltryla beni inceliyorlardr. "Eminim unutulmaz bi iiglii olcaksmtz," diye devam etti' "En yagh ve en bilgili, en tehlikeli ve en giiglii, ve en kendine dtigktin." Hela gilhiiyorlardr. iyice rahatstz olana de lice incel"dil"r. Sonra, sessizli[i bozan Vicente oldu. ,.onu neden evin igine getirdilini anlamlyorum," dedi kuru, sert bir ses tonuyla. "Brze bir yarart dokunmaz. Onu arka avluya gottir." ;'V" d. ba$a," diye ekledi Silvio Manuel. Don Juan bunu dofu clondii. "Gel hadi," dedi yumuqalc bir sesle ve kafastntn ufakdevinimleriyle beni evin arkasrna dogru yonlendirdi. o iki adamrn beni sevmedikleri giin gibi ortadaydr. Ne soyleyebilecelimi bitemiyordum. Kesinlikte Eok sinirliydim ve-incinmiqtim, ama her nastlsa bu,duygulartm ileri farkrndahk clurumunci sinclirilmiqti. Arka avluya ytirtiotit. Don Juan kayttsrzca deri bir ipi alrp miithiq bii htzla boynuma clolayrverdi. Hareketleri oylesine hrzh ve oylesine ktvraktr ki kendimi bir kopek gibi boynunclan baflanmrq halde arka verandantn aftr tavantnt destekleyen dJmir ciirufundan yaprlma iki siitundan birine asrh buldum bir anda. Don Juan pes etmiq ya da inanamryoffnuq gibi bir ifadeyle baqrnr iki yJna salladr, ve beni Eozmesi iEin ona.b3gt.-*tu baqladrfrmdi eve geri dondti. Boynumdaki ipin srkrh[r yi'iziinO.n irtJOi[im yiikieklikte bafrramtyordum. Olanfira inanamryorclum. Sinirli bir halde boynumdaki ipi deri iplikler birbirleriEozmeye ufiraqtrm. Diifiim Eok srkrydt, gibiycli. Onlan eryrffnaya ufraqrrken trnaklane yaprqttttt-iq rrm incindi. Denetleyemedifim bir hiddete kaprldrm ve aciz hayvanlar gibi hrrliclm. Sonra ipi kavradtm, kollarrma doladtm ve ctiruf yrfirnrna stktca dayanarak asrldrm. Ama deri, kaslanmtn'

sEssizricirv enxi
gtictinden daha sa$amdr. Aqafrlandrlrmr ve korktufumu hissettim. Korku bana anhk bir temkin getirdi. Don Juan'rn sahte akrlcrh[mrn beni aldatmasrna olanak safladr[rnrn bilincindeydim.

TININ HILESI
hyordu. Gozlerini odaklamadan i.izerimde yofunlaqtrrmtqtt. "Seni bafladrk," diye devam etti don Juan, "senin kibar ve sabrh mr, yoksa zeki ve acrmaslz m1 oldu[unu ci$renmek istiyorduk. Anladrk ki sende bunlartn higbiri yok. Sen koca kafah bi diiqktinstin. Aynen az once soyledi[im gibi. "E[er salduganhfa diiqkiinliiftin olmas aydr, boynun a atfi[rm o diifi.imiin bi hile oldu[unu rahathkla fark edebilirdin. Kolayca Eoztiltiveriyor. Vicente o dtifiimii arkadaqlarmt kandrrmak igin hazrrlamrq." "Ipi vahqice kopardrn. Kesinlikle kibar biri degilsin," dedi Silvio Manuel. Bir an-hepsi sessiz kaldrlar, sonra gi.ilmeye baqladrlzr. "Acrmasru ya da zekt de de[ilsin," diye devam etti don Juan. "E[er olsaydrn, her iki dtiftimti de kolayca g,oztiverirdin ve kagarken de[erli bi deri ipin olurdu. Sabrrh da defilsin. Oyle olsaydm, duvarda iki saniyede ipi kesebilecefin bi trnak makasrnrn durdulunu fark edene dek aflayrp srzlarurdm ve kendini acr rstrabrndan ve gabalamandan kurtartrdtn. "Vahqi olmak ya da aptal olmak, bunlar iqte, sana ofretilemez. Sen zaten oylesin. Ama zekt, aclmastz, sabtrh ve kibar ol-

Durumumun nitelifini olabildi$ince so[ukkanhhkla deferlendirdim ve kurtulmak igin deri ipi koparmaktan baqka yol olmadrfrnr gordtim. Qrldrrmrqgasma deri ipi demir ctiruftan stitunun keskin kenanna siirtmeye baqladrm. E[er adamlardan biri arka tarafa gelmeden ipi koparmayr baqarabilirsem, arabama koqup oradan gitmeyi ve bir daha da donmemeyi planlamaktaydrm.

Kan ter iginde kalmrgtrm. Ama ip kopmak izere gibi oluncaya kadar siirttiim. Sonra

bir ayafrmr siituna dayadrm, ipi ye-

niden kollanma doladrm ve aniden kopup beni evin igerisine gerisingeriye frrlatana dek umutsuzca EekiEtirdim. Agrk kaprdan igeriye srtiistti dtiqttiftimde, don Juan, Vicente ve Silvio Manuel odanrn ortasrnda ayakta duruyorlardr; beni alkrgladrlar. "Ne acrkh bir dciniiq," dedi Vicente, ayafa kalkmama yardrm ederken. "Beni yanrlttrn. Boylesi patlamalan gergekleqti-

rebilece[ini s anmryordum. "


Don Juan yaruma geldi ve diiftimii boynumun etrafindaki ip pargasmdan kurtararak agh. Korkudan, gabalamaktan ve sinird en zangrc zangff titriyordum. Onu memnun etmek ister bir ses tonuyla neden bana boyle iqkence etti[ini sordum. Ugti de gtildiiler ve o an tehlikenin gegti[ini hissettim "Seni slnaytp, nasil bi adam oldufunu anlamak istedik," dedi don Juan. Kanepelerden birini gosterdi ve oturmamr rica etti nazikEe. Vicente ve Silvio Manuel koltuklara oturdular, don Juan difer kanepeye, yiizti bana doniik bir haide oturdu. Sinirli sinirli gtildilm ama artrk korkum gegmiqti, don Juan ve arkadaqlarr hakkmdaki kuruntulanm da. Uqii de igten bir merakla, bana saygl duyarcasrna baktrlar. Vicente ciddi goriinmek igin gabalamasma ra[men, srrrtmadan duramryordu. Silvio Manuel bana bzkarken kafasmr bir o yana bir bu yana sal-

mayl ofrenebilirsin." Don Juan bana aclmaslzhfrn, zeki olmanln, sabrtn ve kibarlr[rn iz stirmenin cevherleri oldufunu aEftladr. Bunlar iz s[irmenin her bir sonuglarryla birlikte dikkatle ve ttttz adrmlarla o[retilmesi gereken temelleriymi$. Benimle konuquyordu ama olanca dikkatleriyle dinleyen ve z'arnan zarnan onaylamak igin baglanm sallayan Vicente ve Silvio Manuel'e bakryordu. Biiyiictilerin yaptrfr en zor iqlerden birinin iz silriiciililgi) o[retmek oldufunu defalarca vurguladr. Ve kendilert iz siirmeyi bana ofretmek igin ne yaparlarsa yapsrnlar ve ben neye inarursam inanayrm davranrqlannr diizenleyen qey, kusursuzlukmuq.

"Bunun otesi, ne yaptr[rmtzt bildi$imize inandrrdr bizi. Velinimetirniz nagual Julian bu konuyla ilgilenmiqti," dedi don Juan ve iigti birden, beni gok rahatsw edecek bigimde, giiriilttiyle giilmeye baqladrlar. Ne dtiqiinecefiimi bilemedim.

80

SESSIZLIGIN E,RKI

TiNiN

HiLE,Si

8l

Don Juan goz ontinde bulundurulmast gereken Eok onemli bir noktayt, drqardan bakan birisi igin biiyiictilerin davrantqtnrn gok kdtii niyetli goriinebilecefini, ama gerEekte bunlann kusursuz davranrqlar oldufiu qeklinde agftladr. "E[er hep zarar goren taraftaysan farkr nastl anlayabilirsin ki?" diye sordum. "Kdtti niyetli davranrqlar kiqisel grkarlan olan insanlar tarafindan yaprlr," dedi. "Btiyi.ictilerinse kiqisel Erkarlarla iliqkisi olmayan, daha biiyiik amaglart vardtr Yaptrklartndan zevk almalarr bi grkar olarak algrlanamaz. Dahast, bu karakterlerinden kaynaklantr. Sradan insanlar sitdece iqlerine geldikleri zaman hareket ederler. Savaqgrlarsa kazang iEin defil, tin iEin hareket ederler." Bunun iizerinde dtiqiindiim. Qrkar saflamayr goz oniinde bulundurrnadan davranmak gerqekten de defiqik bir kavramdr. Ben yatrnm yapacak ve yaptrfirm her qey igin bir odiil bekleyecek bigimde yetiqtirilmiqtim. Don Juan sessizlifimi ve dtiqiinceli oluqumu kuqkuculuk olarak.deferlendirdi. Gtildii ve iki etrkadaqtna baktr. "Ornefin, biz dordiimiiz.j ele alaltm," diye devam etti. "Sen, iyi bir yattnm yaptrfirna ve bu durumdan kazanE saflayacafrna inaruyorsun. E[er btze ktzarsan , ya da biz seni izersek, intikam alnrak igin kotii niyetli davranrqlarda da bulunabilirsin. Bizimse, tam tersine, kiqisel kazanct falan diiqiindiifiiimtiz yok. Bizim davrantqlartmtz, kusursuzluk taraftndan diizenlenir-sana ktztp, senin yi.iztinden dtiq krnkhfrna ufrzrmayrz." Don Juan gtiltip, bana o gtin otobiis deposunda buluqtufumuz andan itibaren yapttEl her qeyin, oyle goriinmemesine ra$men, kusursuzluk tarafindan diizenlendi[ini anlattt. Ileri farkrndahfa girebilmeme yardrmct olabilmek iEin beni gafil avlamasl gerekiyormu$. DtikkAnrmrn agtk kaldrfrnr da bunu saflayabilmek igin soylemiq. "Bu seni sarsmanrn yollermdzur biriydi," dedi srntarak. "Bizler kaba Krzrlderilileriz, bu yiizden qaqrrtmacalartmtz da ilkeldir. Bi savaqEr ne kadar kiilttirlii olursa qagrrtmacalan da o denli incelikli ve ayrrnttlt olur. Ama kabul etmelisin ki bu ka-

bahkla iyi iq yaptrk. Ozellikle seni boynundan asttftmtzda." UEti de stntttlar, sonra kts kts gtildiiler. Sanki evin iEinde rahatsrz etmek istemedikleri birisi daha vzirdt. Don Juan Eok alEak bir sesle, ileri farkrndahk duntmundzt oldufumdan, iki ustah[a defgin bana anlatacaklartnt kolayca anlayabilecelimi soyledi: iz siirme ve niyct. Onlara, eski ya da yeni btiyiictilerin en biiytik baqzrrtst, aynr binlerce ytl. once oldulu gibi bugtin de ilgilendikleri yegAne olgu dedi. Iz siirmenin bir ba;langrg oldufunu, savaqErnrn yolunda herhangi bir girigimden once iz slirmeyi , daha sonra niyctr ofrenmesi gerekti[ini ve ancak ondan sonra istefine gore birleEim noktastnt hareket ettirebilecefini belirtti. Ne hakktnda konuqtu[unu kesinlikle biliyordum. Nasrl bildifirni anlarmztkstztn, birleqim noktastnt hareket ettirmekle

nelerin baqanlabilecefini biliyordum. Ama bildifiimi onlara aErklayabilecek sozcrikler yoktu beilefimde. Bilgimi defalzrrca onlar iEin dile getirmeye qahqtrm. Baqansrzltklarrma giildiiler ve yeniden denetnem igin beni yi"ireklendirdiler. "Ben senin iEin onlan ifade edeyim ister miydin'/" diye sordu don Juan. "Tam da kullanmayl istedifin atmit buhnayr bi ttirlii beceremedifin sozctikleri bulabilirim belki." Bakrqlarrndan ciddi ciddi iznimi istedifi k:tnaatine vardttn. Durumu o kadar tuhaf buldum ki gtilmeye bagladrm. Don Juan biiyiik bir sabrrla benden tekrar izin istedi ve bunun tizerine ben yeni bir kahkaha nobetine tutuldum. $aEkrn ve meraklt bakrqlan bana tepkimin onlztr iEin anlaqtlmaz oldu[unu soyltiyordu. Don Jttan ayafa kalktr ve Eok yorglln oldr-r[umu, srradan iqler diinyasrna geri donme vaktimin geldi[ini bildirdi. o'Dlrr, dur," diye yalvardtm. "Ben gayet iyiyim. Sadece, sanar izin velrnem igin bana soru solmant komik buldum." "Senin iznini almam gerekiyor," dedi don Juan, "Eiinkii sen iEine srkrqrp kalmrq sozciiklerin ikrp gtkmastna rzin verebilecek tek kiqisin. Sanrnm yeterince anladr[rnl varsaymakla hata. yapmrErm. Sozctikler onlara sahip olitn insanlar iEin btiyiik giiE taqrrlar ve onemlidirler, sihirli niteliktedirler. "Btiyiiciilerin bi altrn kurah vardtr: I)erler ki birleqim nok-

rli

sES s

izttciN enri

TiNiN HiLESi

83

tasr ne kadar derine hareket ederse, kiqinin bilgiye sahip olmasl ama onu agrklayacak sozciikleri bulamama duygusu da o ka-

dar artarmrq. Bazen srradan kiqilerin birleqim noktasr bilinmeyen bir nedenle, onlar bunun bilincinde olmakslztn hareket edebilir, ne var ki ya dilleri tutulur, ya kafalan karrqrr ya da kagamak davranrrlar."

Vicente araya girip onlarla braz daha kalmamr onerdi. Don Juan kabul edip, benimle yiz y.jze olabilmek igin dondti. "iz stirmenin ilk kurah bi-savaqgrnrn kendi izini stirmesidir," dedi. "Acrmasrzca, zekice, kibar bir bigimde ve sabrclaizini stirer kendinin." Gtilmek istedim ama bana firsat tarumadr. Birkag kelimeyle, iz srirmeyi belirli amaglar igin yeni ve ozgiin bigimlerde davranmak olarak ozetledi. Gtinltik iqlerde insan davranrglannrn tekdiize oldu$unu soyledi. Bu tekdtizelikten ayrrlan herhangi bir davranrq ttim varh[rmrz izerrnde olafandrqr bir etki yaratrrmr$. Bu olafiandrqr etki btiyiictilerin aradr[r qeymiq, gtinkii diizenli olarak artan bir etkiye don{igtirmiiq. Gegmiq zamantn btiyticii gorticiilerinin gorme yetileriyle, ilkin ola[andrqr davranrqlarm birleqim noktasrnda sarsrntr yaratilfrnr fark ettiklerini agrkladr. Ardrndan, ola[andrqr davranrqlann dtizenli bir qekilde uygulanmalarr, bilgece yonlendirilmeleri halinde birleqim noktasrnrn sonunda hareket etmeye zorlandr[rnr ke gfetmi ;ler. "O goriicii btiyiiciilerin gergek mticadelesi," diye devam etti don Juan, oone dar goriiqlti, ne de kaprisli olan, dahasr goriicii btiyriciileri srradan cadrlardan ayrran, dofruluk ve giizellik duygusunu birleqtirici bi davranrq higimi bulmakmrq." Konuqmayr kesti, ve hepsi sanki gozlerimde ya da yi.iztirnde bir bitkinlik ifdesi ararrnr$ gibi yiiziime baktrlar. "Birleqim noktasrnr yeni bi konuma getirmede baqarrh olan kiqi bi biiyiiciidtir," diye devam etti don Juan. "Ve bu yeni konumu kullanarak gevresindekilere her tilrlii hayn ve qerri yapabilir. Biiyiicti olmak bi ayakkabr tamircisi ya da bi finncr olmaktan farkh olmayabilir. Gcjriicti biiylici.iniin amacl bunun citesine gegebilmektir. Ve bunu yapabilmek igin do[rulufa ve giizelli[e gereksinimi vardrr. "

Iz siirmenin btiytictilerin yaotrklarr ttim hareketlere temel oluqturdulunu soyledi. 'oBazr btiyi.iciiler iz siirme terimine karqr Erkarlar," diye devam etti, "ama bu ad, gizh davranrqlara yol agtrgr iEin ortaya glktr. "Grzh hareket etme sanatr olarak da adlandrrilrr, ama bu terirn de aynr olgiide yersizdir. Biz kendrmLZ, banqgr mizacrmrzdan dolayr, ona 'denetimli delilik' derrz. Sen diledi[ini segebilirsin bu adlar arasrndan. Btz yine de iz stirticii demek kolay', velinirnetimizin soyledifii gibi denetimli delilik yaratan demek zor oldufundan iz stirmeyt kullanmayr stirdiirelim." Velinimetlerinin adrnrn gegmesi tizerine gocuklar gibi gtildiiler. Don Juan'r net olarak anlamrqtrm. Herhangi bir sorum ya da kuqkum yoktu. E[er olsaydr sorardrm, kendimi durdurabilmem igin don Juan'rn soylernekte oldulu her soze srkr srkrya tutunuyordum. Aksi takdirde, diiqiincelerim onun soylediklerinin otesine gegecekti. Kulaklarlm onun soyledifi sozlerin seslerine takrlmrgken, gozlerimin de dudak hareketlerine takrlmrq oldufunu fark ettim. Bunun aylrdrna vardrktan sonra ise onu izleyememeye baqladrm. Konsantrasyonum bozulmuqtu. Don Juan konuqmayr s{irdtiriiyordu ama ben dinleyemiyordum. Siirekli ileri farkrndahkta yagamanrn inanrlmasr zor olasrhfrnr dtiqiiniiyordum. Bunun hayati deferi ne olabilir diye sodum kendi kendime. insan durumlann niteli[ini daha mr iyi de[erlendirebiiirdi acaba? Stradan insandan daha mr hrzh davranrrdr. yoksa daha mr akrlh olurdu? Don Juan aniden konuqmayr kesti ve bana ne diiqtindiigiirni.i sordu.

"Sen de amma pratik bi adamsrn," dedi ne diiqiindiifiimti ofirendikten sonra. "ileri farkrndahktaki mizacrrun daha sanatsal, daha gizemci olaca[rnr diiqiinmi.iqtiim." Don Juan Vicente'ye doniip, ondan sorumu yanrtlamasrnl istedi. Vicente bofazrnr temizleyip ellerini pantolonuna kurulach. Sahne korkusuna kaprlmrq bir oyuncu gibi gortiniiyordu. onun igin iiztildtim. Diigtincelerim kafamda firrl firrl dontiyor-

84

SESSIZLIGIN ERKI

TiNiN HiLESi

85

du. Onun kekeledi[ini duydufumda akhmda bir imge beliriverdi-babama de[gin hep akhmda olan o insanlardan korkrna, iirkme imgesi. Ama kendimi o imgeye kapttracak zamant bulamadan, Vicente'nin gozleri garip bir igsel rqrkla parladr' Bana komik gelen ciddi bir ifade takrndr ve ardmdan otoriter, iqbilir bir tavrrla konuqmaya baqladr. "Senin sorununun yanttt,'l dedi, "ileri farkrndaltk durumunun hayati bir deferi olmamastdr, yoksa tiim insanhk orada olurdu. Yine de qu anda ondan uzak olma konusunda giivendeler, giinkii ileri farkrndah[a girmek gok zordur. Yine de sradan bir insantn, bir qekilde bu duruma girme olasrhfr az da olsa vardrr. Bu duruma girdifiinde genellikle kafastnr kartqtrrmada, bazen de onanl amayacak kadar karrqtrrmada gok baqarrh olur." Ugii de kahkahalarla giilmeye baqladrlar. "Btiyi.iciiler ileri farkrndal tla' niyerin giriq kaptst' derler," dedi don Juan. "Ve onu o qekilde kullanrrlar. Bunu akltnda tut."

birkag dakika once igimi dolduran duyguyu anlmsamryordum. ' 'oYanhq yoldasrn," dedi don Juan. "Diiqiinceleri normalde yaptr[rn gibi anrmsamaya gahqryorsun, ama bu farkh bi durum. Bi saniye cjnce gok ozel bi qey bildifini hissediyordun qiddetle. Bu duygular bellek yardrmryla anrmsanmazlar. Onlan yeniden niyet ederek anrmsayabilirsin. " Bacaklarr kahve masasrnln altrnda, koltukta geriniyor olan Silvio Manuel'e dondti. Silvo Manuel gozlerini bana dikmiqti. Gozleri, parrldayan iki camdan kaya pargasl gibi simsiyahtr. Bir kasrnr bile krprrdatmadan, keskin, kuglann sesine benzer ttz

Srrasryla her birine gozlerimi dikip bakryordum. Afzrm agrktr ve sanki hep agrk tutsam bu bilmeceyi anlarmrqrm gibi

geliyordu. Gozlerimi kapatttm ve yanttt buldum. Onu hissettim, diiqtinmedim. Ama ne kadar gabalasam da onu sozci.iklere dokemiyordum. "iqte, iqte," dedi don Juan, "Btiyiiciilerin yanttlartndan birini tamamen kendi kendine buldun, ama hAlA onu geliqtirip sozctiklere dokecek gticiin yok." Deneyimlemekte oldufum duygu ve diiqtincelerimi seslendiremiyor olmiktan da ote bir qeydi; sanki Eaflar once unuttufum bir qeyi yeniden arumsamaktaydrm. Heniiz konuqmayt ofrenememiq oldu$umdan ne hissettifimi bilememek ve boylece duygulan dtiqiincelere Eevirmeyi becerememek gibi. "seirin istedifini tam olarak dtiqtintip konuqabilmek slnlrsv dizeyde bir erke gerektirir," dedi don Juan ve duygulartmtn arasrna girdi. Yofunlaqan diiq gi.iciim bunlart neyin baqlattrfrnt unutturmuqtu. Dilim tutulmuq, don Juan'a dikmiqtim gozlerimi ve bir dakika once onlartn ya da benim ne soyleyip yapmrq oldufumu anrmsayamadrlrmr itiraf ettim O'na. Deri ip olayrnt ve hemen ardrndan don Juan'tn soylediklerini arumslyordum ama

bir gr$rk attr. "Niyet," diye bafrrdr. "Niyet! Niyet!" Her bafrrrqmda sesi daha bir insan sesine benzemez oluyor, keskinleqiyordu. Ense kokiimdeki saElar diken diken olmuqtu. Tenimde yaban kazt darbeleri sezinledim. Akhm, niyeyse deney-imlemekte oldufum duyguya odaklanacafrna, daha once duydufum duyguyu anlmsamaya baqladr. Bunun tadmr tam grkaramadan, duyum geniqleyerek patladr ve baqka bir qeye doniiqti.i. O zaman, ileri farkrndah[rn neden niyetin girtq kaprsr oldulunu anlamakla kalmaytp, niyetin ne oldufunu da anladrm. Hepsinden ote, bu bilginin sozctiklere doniiqtiiriilemeyecefiini anladrm. O bilgi herkes igin vardr. Hissedilsin, kullanrlsrn diye vardr, agrklansrn diye defil. Kiqi, farkrndahk dtizeyini defiqtirerek ona katrlabilirdi, o halde ileri farkrndahk bir giriqti. Ama giriq bile agrklanamazdr, kiqi onu sadece kullanabilirdi. O gtin bana e[itim gormeden gelen bir dtiqi.ince daha vardr: O da niyetin bilgisinin herkese agrk oldufiu, ama yonetiminin onunla derinlemesine u[ragan insanlann elinde oldu[uydu.
Bu kez gergekten gok yorulmuqtum ve hig gtiphesiz bunun

bir sonucu olarak, Katolik yetiqtiriliq bigimim tepkilerimi saptrdr. Bir an niyenn Tann oldu[una inandrm. Dilqiindiiklerimi don Juan, Vicente ve Silvio Manuel'e soyledim. Gtildtiler. Vicente, yine iqbilir bir edayla, niyettn "fanrr olamayacafirnr, gtinkii onun aErklanamayan, azya da gok temsil edilemeyen bir gtig oldu[unu soyledi. "Haddini bil," dedi don Juan bana sert bir sesle. "ilk ve

sEs s izt-tciu

enri

tek bir giriqe dayanarak fikirler ytiri.itmeye baqlama. Bilgini yonlendirebilinceye kadar bekle, sonra neyin ne oldufuna karar ver."

iz si)rmenin dcirt bigimini anlmsamak beni yormuqtu. Bunun en acrkh sonucu, srradan bir kayrtstzltktan oteydi. Dtiqiip olmiig olsaydtm, ya da don Juan olmtiq olsaydr bunu bile umursamryordum. Btittin gece o eski gozetleme noktastnda kalmamtzr ya da zrfiri karanhkta doniiq yoluna qrkmamtzr da' umursamryordum.

Don Juan gok anlayrqhydr. Beni koca bir kayaya, sanki kormi.iqiim gibi yonlendirdi, ve srttmt kayaya dayaytp oturmama yardtmcr oldu. Dofal uykunun beni olalan farkrndahk du' rumuna geri gottirmesine izin vememi onerdi.

4
Tinin iniEi
riNi cdnunx
eg yenilen bir o$e yeme[inden sonra hentiz sofrada oturmaktayken, don Juan geceyi biiyticiiler mafarasmda gegirece!.imizi ve yola grkmamrz gerekti[ini belirtti. Orada, ziftrtkaranhkfa kaya oluqumlannrn ve btiyticiilerin niyenntn birleqim noktamr yerinden oynatmasr iEin yeniden oturmahymrqrm. S4ndalyemden kalkmaya davrandrm ama beni durdurdu. Ilk once bana agftlamak istedi$i bir qey oldufunu

88

sESSizticiN enrci
bana.

TININ INISI

89

soyledi. Ayaklannr bir sandalyenin otunna yerine koyarak gerindi, sonra huzurlu, rahat bir konum alarak arkasrna yaslandr. "Seni daha aynntrh gdrdiikge" dedi don Juan, "senin ve velinimetimin ne kadar birbirinize benzedifinizi daha iyi anh-

iin baqtma bir gorap ormek tizereymiq duygusunu yaEattyordu

yorum." O kadar korktum ki devam etmesine izin vermedim. Bu benzerliklerin neler olabilecefini kestiremedifiimi, ama boylesi benzerlikler varsa-bu, pek ihtimal vermedifim bir durum da olsa-onlarr dtizeltmek ve defiqtirmek adrna bana bir qans verip soylerse memnun olacafrmr belirttim. Don Juan yanaklz.rrrndan yar;lar akana kadar giildti. "Benzerliklerden biri" dedi, "eyleme gegtifin zaman bunu Eok iyi baqarman, ama iq dtiqtinmeye gelince kendini hep tuza$a kerptrman. Velinimetim de boyleydi, dtiqiinmede iyi

defildi."
Tam kendimi savunmak , dtiqiinmemde bir sorun olmadrlrnr soylemek tizereyken, gozlerinde haylzrzbtr panltr gordiim ve durdum. Don Jun bendeki de[iqikligi fark ederek gaqkrnhkla giildii. O, tarm aksini bekliyor olmahydr. "Demek istedi$im, orne[in tini anlamada onunla ilgili dtiqtind{ifiinde, sorunlarrnrn olmasr," diye siirdtirdti azarlar bir giiliimsemeyle. "Ama eyleme geEtifinde tin kendisini kolayca sana gosteriyor. Velinimetim de boyleydi. "Mzrfarayer dofru yola koyulmadan cince sana velinimetim ve dcirdiincii soyut oz hakkmda bi oykti anlataca[1m." "Biiyiiciiler tinin indifi ilk ana kadar kiqinin ondan uzuklaqabilecefine ama o andan sonra bunun artrk miirnktin ohna= drfrna inanrrlar." Don Juan durdu ve bir kaq hareketiyle soylediklerini dtiqiinmem igin beni uyardr. "Dordiincii soyut oz, tinin iniqinin esas yiikiinii taqryan boliimdtir," diye devam etti. "Dordiincti soyut oz gizh bi qeyin agrfa vurulmasrdrr. Boylelikle tin kendini bize gosterir. Biiyiiciiler bu iniqi tinin :izertmrze avlnrn iizerine atlayan bi hayvan gibi inmesi olarak tarumlarlar. Tinin iniqi her zaman ortiikttir. Olay gergeklegir ama yine de hiE olmamrq gibi gortiniir." Oldukga gerginleqmiqtim. Don Juan'rn sesinin tonu, her

Tinin i,izerime iniqini, soyutla olan siirekli bafrmr damgaladrfr anl anlmsaylp anlmsamadrfrmr sordu. Neden bahsettifi hakkrnda en ufak bir fikrim yoktu. "Bi kez aqrldr mt geri dontiqe olanak velrneyecek bi eqik vardtr," cledi. "Tinilt tlokunugundan itibaren bi gomezin bu eqi[e trlaqmast genellikle yrllar stirer. Bazen de her nastlsa eqife aniden ulaErlrr. Velinimetimin dttrumu buna bi ornektir." Don Juan her biiyiiciiniin bu eqigi geqti[ine dair net bir anrsr bttlttnmasr gerektifini, boylelikle yeni algr potansiyeli durumr-ryla ilgiti kendisine hatrrlatmalarda br-rlunabilecefiini soyledi. Kiqinin bu eqife ulaqabilmesi igin bi biiyticii gomezi olmzlst gerekmiyonnll$. Bu clurumda stradan bir insanla bir btiyticii arzistndaki ayrtrn her birinin neyi vurguladrfrna gore anlaqrlrrmrq. Biiytici,i, e;i[i gegme durumunutr iizerinde durur ve buna dair antstnr bir ilgi noktast olarak kullanrrken, stradan insan, egiIi gegrnez ve onunla ilgili her r;eyi unutmak igin elinden geleni yaparmrq. Aqrlacak yalnrzbn eqik oldufu diigiincesini kabul etmedi-

limden, goriiqiinii benimsemedigimi soyledim. Don Juan go[e dofru umutsuzluk iginde baktr ve baqtnt kornik bir garesizlik edasryla iki yana salladr. Ona karqr qrkmak adrna defil, olaylan kafamda netle;tirmek igin savlmr siirdiirdtim. Yine cle htztmr Eabucak yitirdirn. Aniden bir ttinele dogru kaydrfrm duygusuna kzrprldrm. "Btiytici.iler dordiincii soyut oztin, tin, kiqisel yansrmamlzrn zincirlerini krrdrfrnda ortayzt qrktrfrnr soylerler," dedi. "Zinctrlerimizi krrmak rnuhtersem, ama aynl zamanda arzu edilmez bir qeydir Etinki-i kimse ozgtir olmak istemez." Bir tilnele dofru kaymakta oldu[um duygusu bir an daha stirclij ve sonra he1 qey netlegti. Giilmeye baqladrm. igimdeki
kapana srkrqmrq sezgiler, kahkahaya dontiqerek patlamaktaydr. Don Juan zihnimi bir kitap gibi okur gortintiyordu. "Dtiqiindiifiimtiz ve soyledigimiz her qeyin birleqim noktasrnrn konumuna ba$r oldufunu anlamak ne garip bi duygu" dedi.

90

sESSizt iciN enrci

TININ INI$I

91

Ve iqte bu da tam benim diiqiindiiftim ve gtildiigiim qeydi. "$u anda birleqim noktanrn yer defiqtirdifini biliyorum," diye devam etti, "ve boylece zincrclerimizin grzini:rnlamrq oldun. onlar brzi tutsak eder ama aynl zamanda kiqisel yanslma-

kini nagual'rn adma ekleriz." Don Juan oyki.isiine devam etti. Nagual Elias'm geng oyuncunun ol{imiinii, onu ileri farkrndahk dtizeyine sokarzk
durdurdufiunu ve saatler stiren mticadeleden sonra genE oyuncunun bilincini yeniden kazandrfimr anlattr. Nagual Elias adtndan soz etmeyerek kendisini, iki kiqinin neredeyse oldiigii acrklr bir manzarayakazara taruk olan deneyimli bir otacr olarak tarutmrq. Yerde uzanml$ yatryor olan Talia'yr iqaret etmig. O'nu bilingsiz bir qekilde yanrnda yatryor goren genE adam gok qa$rmlq. Qiinkti kaqrp gitti$ini anlmslyormu$. Yaqh otacrnrn Tann'nrn Talia'yr grinahlarmdan dolayr bir yrldrrrmla qarparak cezalandrrdrfrnr ve genE kadmrn da boylece akhnt yitirdifini agrklamasr tizerine iyice gai;rrml1; ve iirkm{iq. "Peki yafimur bile yafimazken yrldrrtm nasil di"iqer?" diye soffnuq geng oyuncu zar zor duyulun bir sesle. Yaqh Krzrlderili, Tann'nrn yontemlerinin sorgulanamayaca[r yantttnt verince de gozle goriiltir bir qekilde etkilenmig. Yeniden don Juan'rn sclziinii keserek genE kadtnrn gergekten akhnr yitirip yitirmedifini sordum. Bana nagual Elias'tn onun birleqim noktasrna sarslcr bir darbe indirdi[ini antmsattt. Akhnr yitirmiq olmadrfrnr ama darbenin sonucunda sa$rfr igin ciddi bir tehlike oluqturacak qekilde, ileri farkrndaltk ve normal farkrndahk arasrnda gidip geldifini soyledi. Muazzam bir miicadeleden sonra nagual Elfas, 'Talia'ya birleqim noktasrnr dengeleyebilmek igin yardrm edebilmig ve geng kadrn siirekli olarak ileri farkrndahfa girmiq. Don Juan kadrnlann boylesine ustaltk isteyen bir iqi yapma yeterlili[ine sahip olduklannr sciyledi: birlegim noktasmtn yeni konumunu oldufu yerde stirekli koruyabilirlermiq. Ve Talia bu konuda eqsizmiq. Zincvleri krrrlrr ktrtlmaz, her qeyi hemencecik anlamrq ve nagual'rn tasartlartna uymuq. Oykiistine geri donen don Juan, nagual Elias'tn yalnrzca mtikemmel bir rilya gorticii oldufu igin de[il, aynt zamanda eqsiz brc iz siirlicti oldufiu igin de kafi ve duygusuz biri gibi davranan geng oyuncunun ashnda kibirli ve mahvolmuq birisi oldufiunu gordii{iinil soyledi. Nagual, efer Tanrt diiqiincesini, g'[inahr ve cezayr on plana qrkarttrsa geng oyuncunun dini duy-

mtzrn giiven verici noktasrnr sabit tutarak bizi bilinmeyenin saldrrrlanna karqr korurlar. " Biiyiiciilerin diinyasryla ilgili her qeyin krisral parlakh[rnda net oldufu o ola[antistti anlardan birini yaqryordum. Her qeyi anlryordum. "Zincnlerrmiz bi kez koptu mu," diye devam etti don Juan, "artlk giindelik hayatrn sorunlanna bafh defilizdir. orada ya|,arv ama ona ait olmadan. ona ait olabilmek igin insanlarrn sorunlannr paylaqmamtz gerekir, zincirler olmadan da bunu
yapamay:.z-." Don Juan nagual Elias'm kendisine slradan insanlan belir-

leyen qeyin, paylaqrlanmecazi bir hanger oldu[unu aErkladrfrnt sciyledi: kiqisel yansrmamrzrn ortaya Erkardr[r durumlar. Bu hangerle kendimizi keser ve kan kaybedermiqiz; kiqisel yansrmamrza art zincirlerin gorevi, bize birlikte kan kaybettifimrz duygusunu vermekmiq, yani harika bir qeyi, insanhfrmrutpaylaqtr$rmrzr hissettirmek. Ama bunu bwaz inceleyecek olursak, y almzbaqrmrza kan kaybetti[imizi, herhangi birqeyi paylaqmadrfrmzr, tiim yaptrfrmrzm tistesinden gelinebilir, gerEek drgr, insan icadr yansrmamvla oynamzk oldufunu anlarmrqz. "Btiyiictilerin gtindelik diinya sorunlarryla bi iqi kalmamrqtrr artlk," diye devam etti don Juan, "gtinkii artrk kendi kiqisel yansrmalarrnrn kurbanr olmazlar." Daha sonra velinimetinin ve tinin iniqinin oykiisiinti i,nlatmaya baqladr. Oyktintin, tinin geng oyuriun,rn kuptunr gahqrrun hemen ardmdan baqladrgrnr soyledi. Don Juan'rn sciztinii keserek, nigin nagual Julian igin diizenh olarak 'geng adam' ya da'genE oyuncu' terimlerini kullandrErnr sordum.

"Oyktiniin gegtifi zwnanda, o bi nagual defildi," diye yanrtladr. "Geng bi oyuncuydu. Ona sadece Julian da diyemem, qiinkii benim iEin o, her zaman nagual Julian'dr. Kusursuzlupa adanmrq yaqamlanna bi saygl gostergesi olarak, 'nagrral' cine-

I
I

92

sES s izt-ic

ix

pn r

TININ INT$I

93

guliirrnrn alaycr tavrrnr yok edece[ini biliyormuq. Nitekim Tann'nln cezalandrncrh[rndan bahsedilince, geng adamrn maskesi hemen diiqmtiq ve piqmanhklannr dile getirmeye baqlamrq, ancak naguzfl buna izin vermeyerek oltim bize yakrn oldufunda suqluluk duygusunun higbir ige yaramayacafrnr soylemiq. Geng oyuncu nagual Elias'r dikkatle dinlemiq, ama kendini Eok hasta hissetmesine rafmen, oltim tehlikesi iginde bulundu[una inanmryormu$. Gtigstizlii[iiniin ve bayrlmasmrn kan kayburdan kaynaklandrfirnr dtiqti niiyormu q. Nagual, onun akhnr okuyonnugEaslna, iyimser diiqiincelere kaprlmasr igin bir neden olmadrfrnr, efer bir otacr olarak yarattr$r trkag olmasa karnamasrnrn oliimciil olabilece[ini be-

"Dofru diiriist dur da ben de seni iyi edeyim," demiq nagual. "Her zaman oldufun gtiEsi.iz, Eiirtimi-iq aptal gibi davran da cil." Oyuncu, mafrur genE adam hakaretten dolayr Llyuqmug. Bugiine kadar hiE kimse gtiEsiiz Ya da Eiiriimi.iq zrptal dememiqmiq. Ofkesini belli etmeye Eahqmrq, ama aclst o kadar keskinmiq ki, hakarete bile tepki veremiyorrnuq. "E[er actlartnt dindirmemi istiyorsan, bana korii koriine itaat etmelisin," demiq nagual korkutucu bir so[uklukla. "Bana baqrnr .sallayarak igaret ver. Ama bil ki fikrjni de[iqtirip o oldufiun utantlacak geri zekAh gibi davranmaya ba;ladrfrnda, hemencecik trkact kalcltracak ve seni oliime terkedeceIim.
GenE oyllncu giiciiniin son damlastnt kullanarak, bzrqryla

lirtmiq. "Srrtrna vurdufurnda, yaqam gtictiniin akrp gitrnesini engelleyecek bir trkaE yerleqtirdim sana," demiq, nagual kuqkr-rcu geng oyuncuyu. "Bu durdurma olmadan, oltimtin kagmrlmaz geliqimi devam edecektir. E[er bana inanmryorsan, bir baqka darbeyle trkacr yerinden Erkartrp bunu sana kanrtlayabilirim." O konuqmaktayken, nagual Elfas geng adamrn saf tarafina, gofiis kaf-esinin iizerine hafifge vllrmu$. Geng adam bir zrnda bogtirtip, soluksuz kalmrq. Afzrndan kan boqanmr; ve denetimsizce ciksiirmeye baqlamrq. Nagual'rn srrtrna di[er bir vuruqla rstrrap verici acr ve ofiirmeyi durdurmemr gencin korkusllnu durduramamr$ ve bayrlmrq. "Oltimr-i qu an denetleyebililim," clemiq nagual genE oyllncu bilincini yeniden kzrzandrfrnda. "Bunu ne kerdar denetleyebilecefim sana baflr; sanir soyleyecefim her qeyi itiraz etmeden igtenlikle yapmana." Nagual geng adamdan ilk istediklerinin mutlak bir sessizlik ve hareketsizlik oldu[unu soylemiq. E[er trkacrn grkmasrnr istemiyorsa, hareket etme ve konugma erkini kaybetmiq gibi davranmasr gerekiyormuq. En ufak bir krprrclanma ya da mrnldanma oltimiine neden olabilirmiq. GenE oyuncu onerilere ya da isteklere uymaya ahqrk de[ilmig. Iginde kabaran bir ofke duymuq. Karqr Erkrqrnr dile getirmeye yeltendifinde, yakrcr acr ve Elrptnmalar yeniden
baqlamrq

nagual't onaylamtq. Nagual strttna vunnu$ ve acl kayboluvermiq. Ancak yz.krcr zrcryla birlikte bir baqka qey daha kaybolmuq; kafasrnd:rki sis. Boylelikle genE oyuncu herhangi bir r;eyi anlamakstztn her qeyi bilir hale gelmiq. Nagual kendisini yeniden tanrtmrq. Adrnrn Elfzrs oldufiunu ve nagual oldu[unu soylemiq. Ve oyuncu biitiin bunlertn ne anlzrma gelclifini bilmiq. Bundan sonra nagual Elias dikkatini yarr bilingsiz durumdaki Talia'ya yoneltmiq. Afzrnr sol kulaftna dayayrp, birleqim noktasrnrn kararstz de[ir;imini durdunnak iEin krza bazt emirler fisrldamrq. Deneyimlemekte oldufiu qeyin aynlslnr yagamlg olan biiyiiciiler hakkrnda oykiiler anletttp korkusunu dindirmirs. Sonunda sakinleqtifinde kendisini bir btiylicti, nagual Elias olarzk tarutmrq; ve sonra onunla biiyiictiliikteki enzor qeyi don Juan deneyimli bilyticiilerin bildigimiz diinyantn otesine gegme durumuna yatkrn olduklannt, ama deneyimsiz kiqilerin bunu yapamadrlrnr antmsattt. Nagual Elias normztl bir zamanda boylesine ustaltk isteyen bir iqi yapmayr hayal bile etmedi[ini srk srk tekrarlarmlq, ama o gtin kendi bilgisinden ya da istencinden baqka bir qey onu eyleme geEirmiq. Deneyim baqanh olmuq, Talia bildigimiz dtinyantn otesine geEip gtiven iEinde geri donmtiq. Daha sonra nagual baqka bir sezgi daha ya$amlg. Yere uzanml$ olan o iki insanrn araslna otumuq-oyuncll bu strada

94

sESS tzriciN

pnri

riNiN iNigi

95

grtlgrplakmr$ ve tizerinde y.alnrzca nagual'rn binici ceketi varml$-ve onlarrn durumunu gcizden gegirmig. Onlara her ikisinin de durumlarrrun yaratttFl zorlamayla, tinin kendisince kurulmuq bir tuzafa diiqttiklerini soylemiq. O, yani nagual tuzalrn etken krsmrymrq, gtinkii iginde bulundulu durumda onlarla karqrlagmasl, onu onlann gegici koruyucusu olmaya ve biiyiictiltik bilgisini yardrm etmek amacryla kullanmaya itmiq. Koruyucularr olarak onlarr, benzeri olmayan bir eqife ulaqmak iizere olduklanna dair uyarmak onun gcireviymiq; hem yalnrz, hem birlikte, kendini serbest brrakan ama kayrtsrzlaqm ayan, umursayan arna dtiqkiin olmayan bir ruh haline git.r"k o "qlg" ulaqmak, kendilerine ba#rymrq. Kafalarrnr karrqtrnnamak ve kararlannr etkilememek igin daha fazla konuqmak istememiq. E[er eqifi gegeceklerse bu kendisinin en az yardmrryla olmah, diye diigtinmtig. Nagual daha sonra onlan o terk edilmiq yerde yalmz brrakarerk, bazr trbbi bitkiler, hasrrlar ve battaniyeler ayarlamak tjzerc qehre inmig. Yalnrzken eqife ulaqacaklan ve onu gegecekleri diiqiincesindeymiq. Iki geng uzun bir stire yanyana uzanml$ bir halde diiqiincelere dalmrqlar. Birleqim noktalanrun hareket etmiq olmasr her zamankinden daha derin dtiqtinmelerini saflarken aynr olgtide korku ve endiqe de yaratryormug. Talia, konuqabildigi ve biraz daha gtiglii oldufu igin sessizlifi ilk o bozarak, geng oyuncuya korkup korkmadr$mr sormu$. o da evetlercesine bagrnr sallamrq. Bunun iizerine Talia igi genE adama yonelik biiyiik bir gefkatle dolarak, giydi[i qah grkanp onun omuzlanna sarrnrq ve elini tutmuq. Geng adam, konuqursa aclsrnln yinelenece$i korkusuyla hissettiklerini soylemeye cesaret edememiq. Ashnda Talia'dan ozir dilemek, tek tizi.inttisiiniin onu incitmiq olmaktan kaynaklandrfrnr, cilecek olmasrnrn onemli olmadrfirnr soylemek istiyormuq-Etinkti o giinii grkaramayacafrnr biliyormuq. Talia da benzer qeyler diiqiiniiyormu$. Kendisinin de tek iiztinttisti, geng oyuncunun oliimiine neden olacak kadar gok ona vurrnaslymrq. $imdi ise huzur iEindeymiq ve fazlasryla gtiglti olmasmdan kaynaklanan her zamanki gerginlik duygu-

suna kryasla qimdi iginde bulundu[u ruh hali ona yabancr geliyormug. GenE adama kendi oliimiintin de Eok yakrn oldufiunu ve her qeyin o gtin bitece[ine sevindifini soylemiq. Geng oyuncu dtiqiindtifti qeylerin Talia tarafindan dile getirildifini duyunca, iirpermiq. Dalga halinde iizerine gelen bir giig, dofrulup oturmasrnr .sa$amrq. Acr duymuyorrnug, okstirmi.iyormuq da. Daha cince hig yapmadr[r qekilde derin derin solumuq. Krzrnelini tutmuq ve sozctikleri kullanmadan konu$ma-

ya baqlamrqlar. Don Juan iqte o anda tinin onlara indilini soyledi. Ve beraberce gr)rmilEler. ikisi de koyu katolikmiq ve gordi.ikleri de bir cennet gcirtintiisiiymtiq, her qeyin canh oldufu, rqr[rn iginde

yrkandrfir bir yer. Mucizevi gortintiilerden oluqmuq bir dtinya gormiisler. Nigual geri dcindilfitinde, yaralanmaml$ olmalann a ra!men son derece bitkinlerrniq. Talia baygrnmlg, ama geng adam oz-denetimini sonuna kadar zorlayarak ayrk kalmayr baqarmrq. Nagual'rn kulafrna fisrldayarak, "Cenneti gordiik," demiq, yanaklarrndan goz yaqlan stiztiliirken. "ondan dafazlasrnr gordiiniz," demiq nagual Elias hemencecik. "Siz, tini gordtiniiz."

Don Juan, tinin iniqi her zaman orttik oldu[undan, dofal


olarak Talia ve genq oyuncunun o gortintiiyii belleklerinde tutamadrklarlru soyledi. Herkesin yapacafr gibi sonradan gor-

diikleri qeyi unutmuqlar. Deneyimlerinin eqsizli[i higbir e[itimalmadan ve farkmda olmadan birlikte riiya gorilp, trm gormilg olmalanndan kaynaklanryormu$. Bunu bu denli kolayhkla bagarmr$ olmalarrysa son derece sradrqr bir olaymrq. "O ikisi gergekten de bugiine kadar gordtiftim en hatrn sayrlrr varhklardr," diye ekledi don Juan. Ben dofal olarak onlarla ilgili daha fazla qey o$renmek istiyordum. Ama don Juan bununla hig ilgilenmeyerek bana velinimeti ve dordiincii soyut ozle ilgili soyleyeceklerinin bu kadar oldufiunu belirtti. Bana anlatmadrfr bir geyi anrmslyormug gibi gortinerek giirtilttilti bir qekilde giildii ve srrtrmr trprqlayarak,, malaraya do!ru yola koyulma zarrtantntn geldifiini sdyledi. Kaya grkrnfisma ulagtrfitmtzda hava hemen hemen karar-

SESSIZLIGIN ERKI

TrNrN rNr$r

mlqtl. Don Juan aynen ilk oturdulumuz konumda aceleyle oturdu. Benim safrmdaydt, omuzuyla bana defiyordu. Beni mutlak devinimsizll!:e ve sessizlife iten derin bir rahatlama durumuna geEti. Solumastnr bile duyamryordum. Gozlerimi kapaymca, onlan aEmam konusunda uyararak hafifqe dtirtti.i. Hava tamamtyla karardt$tnda, ani bir bitkinlik gozlerimi yakrp kaqrndrrmaya bagladr. Sonunda direnmekten vazgegip, bugiine kadar yaqadrfrm en derin, en karanhk uykuya daldrm. Yine de uyuyormu$ gibi defildim. Qevremdeki yo[un karanlt[r duyumsayabiliyor, stf bir suda yiiriiyormllqgaslna karanhfrn iginde hareket ettifimi hissediyordum. Sonra aniden karanhk
krrmrzilaqtr, turunculaqtr ve ardtndan rahatsrzhk verecek kadar gtiElti neon bir lamba gibi parrldayan bt beyaza donii;tii. Alrr afrr gorlintiiye odaklandtm, don Juan ile aynr konumda oturdulumuzu gorene dek-ama arttk mafiarada defildik. Bir dafrn tepesinden, uzaklardaki daflara, enfes diz arazilere bakmaktaydrk. Bu g{izel geniq krrlar kendilerinden yayrlan bir rqrkla yrkanryor gibiydiler. Nereye baksam tanrdrk biEimler-kayalar, tepeler, nehirler, ormaniar, kanyonlar-ve onlann iE titreqiminin iqsel bir parrltrya doniiqttifiinii gortiyordum. Bu mutluluk zamanda tiim varltfrmr kartncalandrmrqtt. verici goriintti ^ynt "Birleqim noktan hareket etti," dedi sanki don Juan. Sozciiklerin hig sesi yokmuq gibiydi; yine de ben bana az .cince ne dedi$ini biliyordum. Mantrkh tepkim, onu sanki havasr ahnmr$ boq bir odada duymuq oldufumu kendime aEftlamaya gahqmak oldu. Kulaklartm muhtemelen olan bitenden etkilenmigti.

"Klrleklarrnrn bir qeyi yok..Farkrndahfrn farkh bi alanrndayrz," dedi gibi geldi don Juan. Konuqamryordum. Derin uykunun verdifii uyuqukluk soz soylememi engeller gibiydi, yine de olabilclifimce uyanrk ve tetikteydim. "Neler oluyor?" diye dii;iindiim. "Ma[ara birleqim noktant hareket ettirdi," diye diiqiindii don Juan ve ben onun dtiqtincelerini, bana ait sozctiklermig gibi kendime soyledifimi duydum. Diigtincelerle vurgulanmamlg bir emir sezinledim, bir qey

krlara bakmamr buyuruyordu. O harika goriintiiye gozlerimi dikti[imde, rqrk telcikleri geniq krrlardaki her qey iizerinden parlamaya baqladrlar. Ilk baqta, sonsuz sayrda krsa rqrk lifgiklerinin patlamasl gibiydi, sonra lifEikler uzun, ince, birbirine dolanmrq saydam ipliklere, sonsuzlu$a ulaqan titrek rqrk huzmelerine doniiqtiiler. Gergekten de gordiigiim qeyleri anlamamln ya da agrklamamln bir baqka yolu yoktu; titreyen rqrk lifgikleri drqrnda. Iqft lifgikleri birbirine sanlmrq ya da dolanmrq de[illerdi. Her yana dafrlmalarlna ve ytikselmeye devam etmelerine ra[men, her biri farkhydr. Yine de birbirlerinden ayrimaz bir biEimde stkrqtrrrlmtqlardr. "Kartal'tn yayrhmlartnt, onlan ayrt tutan ve birbirine sarmalayan gticii gormektesin," diye dtigiinclii don Juan. Onun diiqtincesini yakaladr[rm an, sanki rqrk lifgikleri tiim erkemi emdi. Ansrzrh bir baygrnhk bastrrdr. Ttim goriintti silindi ve karanhfrn igine daldrm. Yeniden kendime geldilimde, gevremde Eok tanrdrk bir qey vardr, ne oldufunu anlayamadrfrmdan olafan farkrndah[rma donmiig oldufumu diiqiindtim. Don Juan omuzu bana dayanmlq, yanrmda uyuyordu. Sonra gevremizdeki karanhfrn ellerimi dahi goremeyecefim kadar koyu oldu[unu fark ettim. Sisin kaya gtkmtrsmr kapladrfrnr ve mafararun igini doldurmuq oldu$unu diiqtindtim. Ya da belki ma[arayr dolduran, her ya[murlu geceden sonra yuksek daflzrdan sesstz bir grf gibi inen, ince algak bulutlardr. Mutlak karanh$a ra[men, don Juan'm benim ayrlmamm hemen ardmdan gozlerini aEtr[rnr ama bana bakmadr[rnr gordiim. Aniden onu goriiyor olmamm gozlerime gelen rqkla bir ilgisi olmadrfrm, daha gok bedensel bir duyum oldu$unu anladrm. Don Juan'r gozlertm olmakslzln inceleyebilmek beni oylesine dalgmlaqtrmrgtr ki, onun bana ne soylemekte oldufuyla ilgilenmiyordum bile. Sonunda konuqmayr brrakrp gozlerime bakmak is termi q ges ine ytiztinti b ana' Eevirdi. Bofazrnr temizlemek iEin birkag kez okstirdii ve gok alEztk sesle konugmaya baqladr. Velinimetinin srk srk hem onunla hem difer Eomezleriyle, ama daha gok kendi bagrna bu ma[araya
bana yeniden geniq

98

sESSizriciN enri

riNiN iNi$i

99

geldifiini soyledi. Burada bizim gordilgiim[izkrlan gormiis ; trni geylerin akrqr olarak agrklamasrnt sallayan goriintiiyi.i. Don Juan velinimetinin iyi bir diiqtiniir olmadr[rnt tekrarladr. Oyle olsaymrq qeylerin akrqt olarah goriip agrkladrfr qeyin her qeyin igine iqleyen giiE, yani niyet oldufunu anlarmtq. Don Juan velinimetinin gormesiniru bilincine varTnlq olsa bile bunu belli etmedifini soyledi. Ashnda don Juan, velinimetinin bunun hig farkrnda olmadrfr diiqtincesindeymiq. Yine de velinimeti qeylerin aktqmt gordilgtine inaruyolmug ve bu tamamtyla dofruymu$ ama anlamt onun diiqiindti[ti gibi defilmiq. Don Juan'tn bu konuyu agrklarken takrndrfr goniildeq tavrr, ben de aradaki aynmm ne oldu[unu solrnak istefi uyandtrdr, ama konuqamtyordum. Bofiazrm donmug gibiydi. Orada saatlerce kesin bir sessizlik ve hareketsizlik iEinde oturduk. Buna rafmen higbir rahatsrzhk hissetmedim. Adelelerim yorulmadt, bacaklanm uyugmadt ve strtrm afrrmadr. Yeniden konuqmaya baqladr[rnr bile fark etmedim ve ken' dimi isteklice onun sesini dinlemek izete koyverdim. Beni sarmalayan mutlak karanhktan gtkan, ezgtlt ahenkli bir sesti. Benim tam o anda ne olafan farkrndahk ne de yiiksek farkrndahk durumunda oldu[umu soyledi. Bir boqlukta, algtszlt-

asrh kalml$lm. Birleqim noktam giindelik diinyayr algrlama konumundan uzaklaqmrq, ama yepyeni bir erke alant demetine ulaqabilecek ve aydrnlatabilecek kadar da hareket etmemiq. Do[rusu iki algrlanabilir olasrhk arastnda stkrqmrqrm. Bu-ikiprada--durumuna, bu algmrn boqlu[u durumuna, onu yapan biiyticiilerin niyettnce yonlendirilen ma[ararun etkisiyle ulaqmtqlm.

frn karanh[rnda

Don Juan bundan sonra soyleyeceklerine dikkat etmemi istedi benden. Btiyiiciilerin binlerce yrl once gormeyi kullanarak, - yerytizi.iniin hisseden bir varhk oldu[unun ve onun farkrndahfrmn insanlarm farkrndah[rnr etkileyebilecefinin aytrdtna vardrklannt soyledi" Yerytiziini.in farkrndahfrnr insan farkrndahfrntn iizerinde kullanabilecekleri bir yol bulmaya gahqmtqlar ve bunun sonucunda en etkili yerlerin bazr maparalat oldufiunu keqfetmiqler. Don Juan bu btiytictiler igin uygun mafara araqtrmarun ttim zamatdannt verdikleri bir iq haline geldi[ini' ve giri-

qimleri sonucu farkh mafaralann farkh kullanrmlan oldulunu bulduklannr sriyledi. Bu keqfin bizimle ilgili tek sonucu, gu anda bulundufumuz mafaranrn birleqim noktasmr bir ara algr noktas ma ul aqtrrac ak bigimde hareket ettirebilme siymiq. Don Juan konuqtukEa, zihnrmde belirginleqen biiqeylerin yaratttfir tedirgin edici bir duygu yagamaya baqladrm. Birqeyler farkrndahfrmr ince bir kanalm iginden gegiriyordu. ola[an farkrndalr[rmm ttim o gereks iz yarrm kalmrq diiqtinceleri ve hislerinden kurtuluyordum. Bana neler oldufunun biitiintiyle farkrnda olan don Juan zevkten dort koqeydi. Artrk daha kolay konuqabilecelimizi ve konuqmalarrmrzrn daha derin olaca[rnr soyledi. O anda bana daha once agrkladr[r stirtiyle gey arumsadrm. Orneliri, rtiya gormekte oldulumu biliyotdu-. Ashnda tamamen uyuyordum, yine de birinci dikkatimin tamamlayrcrsr olan ikinci dikkatim sayesinde biitiintiyle farkrndaydrm. Bir geqit bedensel duyum ve don Juan'm geEmiqte bana soyledifii bazr qeyler nedeniyle uyuyor oldufumdan emindim. Kartal'ln yaylItmlannr heniiz gormilstlim ve don Juan gegmiqte btiyiiciilerin bu yayrhmlan gormeye dayanabilmelerinin ancak rliya gorme yoluyla miimkiin olabilecefini soylemiqti. o halde ben de raya goriiyor olmahydrm. Don Juan evrenin tarumlanmayave araqtnlmaya karqr koyan erke alanlarrndan oluqtufunu, rgrk lifgiklerinin srradan rgrla benzediklerini, anc ak farkrnd ahk yayrcr Kartal' rn y ayrh ml anyla karqrlaqtrrrldr[rnda srradan rqr[rn gok cansrz kaldrfrnr soylemigti. o geceye kadar onlan asla bciyle siiregiden bir durumda gormeyi baqaramamrgtrm, gergekten canhydrlar ve rqrktan oluqmuglardr. Don Juan gegmiqte niyet hakkrndaki bilgi ve denetimimin goriintiintin etkisine dayanacak yeterlilikte olmadr[rnr defalar-

ca tekrarlamrqtr.

ola[an algmm saf erke olan niyetrn kozamr-

zrn igindeki saydam rqrk telciklerinden bir boliimtinii aydrnlat-

trfrnda oluqtu[unu ve bu durumun aynl zamandakozamrzdan sonsuzlufa dofru uzayan saydam telciklerden uzun bir eklentinin parrldamasrnl sa$ladrfrnr soyledi. Srradrqr algr, yani gt)rme $e niyettn giicii tarafindan bir baqka boliim erke aldrfrnda

100

SES

IZLIGIN BnTi

TININ INI$I

t01

Erkarmrq. Kozanrn iginde cinemli miktarda erke alanr aydmlandr[rnda, bir btiyiicii erke alanlartnrn kendrsrm gormeye baglarml$. Bir baqka sefer don Juan ilk biiytictilerin manttksal dtiqiin-

ve aydmlandrfrnda ortaya

me sistemlerini anlatmtqtr Gorme yetilerini kullanarak, farkmdalr[rn saydam kozamrnn igerisindeki erke alanlarmtn, dtqtmtzda bulunan eq erke alanlanyLa baglanmail sonucu ortaya grktrfrnr anlamrqlar. Ve farkrndahfrn kayna[r olarak baglamgt

Don Juan, Hrristiyanh$a ait Cennet bahEesinden kovulma dtigiincesinin kendisine, sessiz bilgi yam niyer ile olan ba$anmrzrn yitirilmesine iliqkin bir benzetme gibi geldilini ileri siirmtiqtti. Boylelikle btiyiiciiltik, baqlangrca, kcikene yani Cennet'e geri dcinme anlamrna geliyordu.

bulduklanna inanmrqlar. Bununla birlikte yakrndan incelendifinde, Kartal'm yaylIrmlanrunbaglan lEz dedikleri qeyin gorme durumunu tam agrklamadrfr da ortadaymlq. Eski biiyiiciiler kozarun igindeki tqft telciklerinden ktigiik bir krsmr erke alrrken, biiytik ktsmmm deliqmeden kaldrfrnr fark etmiqler. Az sayrda olan bu telcikleri gormek, yanhq bir keqfe yol agmrq. Ashnda rqrk telcikleri aydrnl anm ak igin b a g I a m y gereks inmiyormu q, Etinkii kozamran iginde olanlarla drqrnda olanlar birbirinin ayruslymrq. Onlara g:d,g kazandrran qey kesinlikle bafrmsrz bir kuvvetmiq. Yapmrq olduklarr gibi buna farkrndahk demeyi stirdtiremeyeceklerini anlamrqlar, giinkii farkrndahk aydrnlanan erke alanlartrun aktglymrg. Boylece alanlan aydrnlatan kuvvete istek demiqler. Don Juan eski biiyticiilerin gortiqleri daha etkin ve daha deneyimli hale geldikge, Kartal'tn yayrhmlannl ayrl tutan istelin sadece farkrndah[rmrzdan defil, evrendeki her qeyden sorumlu oldufunu anladrklannt soylemiqti. Bu kuvvetin mutlak bir bilinci oldufunu ve evreni olugturan her erke alantndan yayrldr[rnr gormtiEler. Boylece soziinti ettikleri qey igin niyettn, isteklen daha uygun bir ad oldufuna karar vermiqler. Buna kargrn, zaman iginde bu adrn getirdifi olumsuzluklar belli olmuq, Eiinkii bu ad da onun ezicr onemini ya da evrendeki her qeyle olan canh baflantrsrnt tam tarumlamlyormug. , Don Juan en biiyiik ve ortak kusurumuzun, yaqamlartmtzr bu ba$anttyr tamamen drqlayarak yaqamamrz oldufunu belirtmiqti. Yaqantrmndakr meqguliyetler, aclmaslz ilgilerimiz, sorunlarrmrz, umutlarLmtz, korkulartmrz hep onde geliyormug ve giinii giintine ya$ama esasrna dayanarak, difier her qeyle olan bafrmrzr unutuyormuquz.

Mutlak sessizlik iginde belki saatlerce, belki de sadece birkag an oturduk. Don Juan aniden konuqmaya baqladt ve sesinin beklenmedik etkisi beni sarstr. Ne soyledi[ini anlayamadtm. Sozlerini tekrarlamasrnr soylemek igin bo[azrmt temizledim ve bu hareket beni diiqiinceli halimden Erkardr. Qevremdeki karanlrk artrk zifnt karanhk defildi. Ola[an farkrndaltk durumuma geri dondiifiimil anladrm. Don Juan gok yumuqak bir sesle yaqamlmda ilk kez tini, evreni bir arada tutan giicii gormtiE oldufumu soyledi. Niyenn, kiqinin kullanabilecefii, denetleyebilecefi ya da harekete gegirebilecefi birqey olmadrfrnr, yine de onu arzusu do[rultusunda kullanabilece[ini, denetleyebilecifini ya daharekete gegirebilece[ini soyledi. Bu Eeligkinin btiyiictiltiftin ozii oldu[unu belirtti. Bunu anlayamamak yid'zyl-Jlarca btiytictilere acl ve tiziintti vermiq. Gtiniimtiz nagtal\ar't bu acr dolu bedeli cjdememek igin, sava$Emm yolu ya da kusursuz eylem denilen ve btiyticiileri temkinli ve dtiqiinceli olmaya hazrlayan bir davranrqlar dizisi geliqtirmiqler. Bn zamanlar, uzak bir gegmiqte, btiyticiiler niyettnher qeyle olan genel baflantr hattryla derinlemesine ilgilenmiqler. Ve ikinci dikkatlerini bu hat iizerinde yofunlaqtrrarak, yalnrz dolaysrz bilgi edinmekle kalmamrq, aynl zamanda bu bilgiyi yonlendirerek inanrlmaz iqler yapma becerisi de elde etmiqler. Bu yolla tiim o giigle baqa grkmak igin gerekli olan zihinsel derin-

lifi

elde edememigler ama.

Boylece btiyticiiler sa[duyulu bir ruh hali iginde ikinci dikkatlerini sadece farkrndah[r olan varltklartn baflantr hattr iizerinde yofunlaqtrmaya karar vermiqler. Bu, tiim yaqayan organik canhlan kapsadrfr gibi, biiyiiciilerin dost diye adlandrrdr[r, farkrndahfr olan amabtzim anladtltmrz anlamda bir yaqaml olmayan inorganik varhklan da kapsryotmu$. Fakat bu goztim de baqanh olmamrq, gtinkti onlara bilgelik getirmemiq.

102

SESSIZLIGIN ERKI

TININ INT$I

103

Btiytici.iler bir sonraki denemelerinde dikkatlerini sadece insanlann niyet ile olan baflantr hatttna odaklamrqlar. Sonug bir onceki durumla hemen hemen ayruymtg. Ve bciylece nihai bir Eoziim arayrqma girmiqler. Her btiyticti kendi kiqisel hattr iizerinde yofunlaqmrq. Ama bu da aynr ol' gtide etkisiz olmuq. Don Juan bu dort ayrr ilgi alant arastnda kayda defer aynmlar olmastna ralmen, her birinin birbirinden beter etkileri oldufunu soyledi. Boylece btiyticiiler en sonunda, kendilerini kendi iElerindeki ateqi yakmak izere serbest brrakacak olan niyet r\e baflantrh bireysel hatlarrnrn kapasitesi iizerine. yofunlaqmrqlar.

Giiniimtiz biiyiiciilerinin zihinsel bir derinlik kazanabilmek igin acrmasrzca savaqmak zorunda olduklannr soyledi. Bir . nagual ise, daya dayanrkh oldu[undan, algtyr belirleyen erke alanlan tizerinde daha biiyiik bir denetimi oldufundan, daha efitimli oldufundan ve niyet ile dolaysrzba[lantt anlamlna gelen sessiz bilginin belirsizlifiyle daha tanrqrk oldufundan, ozellikle daha Eok mticadele etmeliymig. Boyle bakrldrfrnda, btiyiictiltik, niyet hakkrndaki bilgimizi yeniden kurma ve ona yenilmeden onun kullnrmnr yeniden kazanma anlamtna geliyordu. Ve biiyiici.iliik oykiilerinin soyut ozleri de bizim niyet ile ilgili farkrndaltftmztn aqamalart, kavrayrqm golgeleriydi.

zenli arahklarla kiqisel defersizlik hislerimden kaynaklanan nobetleri anlatarak onun canrru srkmakta lsrar etti[imi soyledi. E$er batacaksam, oziir dileyip kendim igin tiziilmek yerine dcivtiqmeliymiqim. Kiqisel yazgLmnln ne oldufunun onunla nihai terkediqle yizyize gelecefimiz rgrn onemi yokmuq. Sdzleri beni kutsanmlqgasma mutlu etti. Gozyaqlarrm yanaklarrmdan stiziiltirken defalarca onunla aynr fikirde oldu[umu tekrarladrm. igimde oyle derin bir mutluluk vardt ki, sinirlerimin iyice gevgemiq oldu$unu diiqtindiim. Biitiin giiciimti bunu durdurmak igin seferber ettim ve zihinsel frenlerimin ayrltrcr etkisini duyumsadrm. Ama bu olurken zihnimdeki berraklrk giderek zaytflamaya baqladr. Sessizce doviiqtiim-hem daha az ayrk hem de daha az sinirli olmaya gahqtrm. Don .Iuan hig ses grkarmadr ve beni yalnz brraktr. Dengemi yeniden kazandr[tmda gtin neredeyse afarmrqtr. Don Juan aya$a kalktr, elleri baqmtn iizerinde gerindi ve eklemlerini krtrrdatfl. Ayafa kalkmama yardrm ederek, en aydtnlatrcr gecemi gegirdifimi belirtti: tinin ne oldufunu deneyimlemiq ve bir qeyi baqarmak igin gizli bir dayanrkhfr bir araya getirebilmiqtim; bu yiizeysel olarak sinirlerimi gevqetmek anla-

mrna geliyordu ama daha derin dtizeyde birleqim noktamtn gergekten de gok baqarrh ve iradeli bir qekilde hareket ettirilmesiydi. Sonra geri donme zamm:lrmlzln geldifiini belirtti.

Don Juan'tn aErklamalannt kusursuz bir netlikle anlamaktaydrm. Ahcak daha Eok anladtkga ve ctimleleri netleqtikqe, yitirme ve iimitsizlik hislerim arttyordu. Bir anda, hemen orada yaqamlmr gergekten de sona erdirmeyi diiqiindiim. Kendimi lanetlenmiq hissediyordum. Neredeyse gozyaqlan iginde don Juan' a agrklamalartnt siirdtirmesinin gereksiz oldufunu, zihinsel

DU$UNCENiN PERENDESI
Don Juan'rn evine sabah yedi civannda vardtk, kahvaltr saatiydi. Karnrm aEhktan zll Eahyordu ama yorgun defildim. Ma[aradan tan a[anrken ayrrlmrqtrk. Don Juan kestirmeden gidece[ine, bizi nehir kenarrndan gottiren dolambagh bir yol segmiqti. Eve varmadan dtiqi.ince giiciim{izti toplamamrz gerektifini
agrkladr.

netlifimi kaybetmek tizere oldufumu ve normal farkrndahfrma dondtiftim zaman nastl olsa gdrdiigtim ve duydu[um hiEbir qeyi anlmsamayacafrmr soyledim. Diinyevi farkrndakfirm
bana omri.im boyunca siiren tekrarlama ahqkanh[rmr ve onun akla yatkrn tahminlerini dayatacaktr. Kendimi lanetlenmiq hissetmem bu ytizdendi. Ona yazglma ofkelendi[imi soyledim' Don Juan ileri farkrndahkta bile tekrara dtigebildi[imi, dii-

Dtiqiince gtici.i dafrlmrq olan sadece ben oldufum halde 'dtiqiince gticiimtiz' demiq olmasrntn gok nazik oldulu yantttnt verdim. Nezaketten defil, sava$gr elitimi nedeniyle ciyle dedi-

104

sEssizricix enri

TININ INI$I

r05

yanrtrnr verdi. Bir savaqgt, insan davrantqtrun sertlifine kargr her zaman tetikte olmakymrg. Bir savaggl biiyiilti ve aclmasrz olurmug, en siizme zevkve davraruqlara hatz, kimse aclmasrzhfrndan kuqku duymasm diye diinyevi iqi keskinli[ini ortiik bir qekilde arttumak olan baqrboq biri. Kahv altrdan s onr a bt az uyumanln iyi olacafrnr dii qiindiim ancak don Juan yitirilecek vaktimin olmadrfrnr soyledi. Hala tam da$rlmamrq olan zihinsel netli[imin yakrnda kaybolacafrnr, e[er uyursam onu biitiintiyle yitirece[imi belirtti. Beni baqtan aqafr hrzh bir qekilde stizerek,"Niyct hakkrnda konuqmanrn pek bi yolu olmadrfrnt anlamak iEin dahi olmaya liizum yok," dedi. "Ama bu aErklamayl yapmarun hiEbir anlamr yok. iqte btiytictilerin btiyticiiliik oykiilerine giivenmelerinin nedeni de budur. Oykiilerin soyut ozlerinin bi gtin dinleyiciye bir anlam ifade edecefini timit ederler." Ne soyledifini anhyordum ama hala bir soyut oziin ne oldufunu ya da ne anlama geldigini kavrayamamtqttm. Bu konuda diigtinmeye gahgtrm. Dtiqiince yafmuruna tutuldum. Imgeler, bana onlan dtigiinecek zaman brrakmadan zihnimden hrzhca gegiyorlardt. Onlan tanrmama olanak tanryacak kadar bile yavaqlatamtyordum. Sonunda ofke beni'ele geqirdi ve yumru-

!i

mi, yakrnda eski halime geri donecefimi, o zaman qu ankinden bile daha aptal olacafrmr soyledim. Bunlan yan yarrya hareketlerimle anlattrm. Kahkahalart, bana kendi sozlerimdenfazlasryla etkileniyormu$um hissini verdi. Mtithiq bir melankoliye kaprldrm. Don Juan kolumdan nazikge gekerek beni bir koltufa oturttu, kendisi de tam karqrma oturdu. Gozlerini gozlerime oyle bir dikti ki, bakrqlannrn giictinti krmam miimkiin olmadr. "Biiyiiciiler siirekli kendi izlerini siirerler," dedi beni sakinleqtirmeye gahqan giiven verici bir ses tonuyla. Sinirlilik halimin gegti[ini, bunun belki de uykusuzluktan kaynaklandr[rnr soylemek istedim ancak konuqmama rzin
vermedi. Bana iz srirme ile ilgili her qeyi Eoktan ofrettifini, ancak benim bilginin ileri farkrndahlrmrn derinliklerinde duran boliimiinti hentiz ele geEinneciiglmi soyledi. Ona trkanmr$ olmantn rahatsv edici hissini yaqadrfrmr soyledim. Igimde sanki kilitli birqey vardr, kaprlarr garpmama, masalan tekmelememe yol agan, beni ofkelendirip, gabucak parlamama neden olan birqey. "Her insan bahsetti[in trkanma duygusunu deneyimler," dedi. Bu, niyet ile olan ba[rmrzrnbtze antmsatrlmasrdrr. Btiyiiciilerin amacr bu ba[r isteklerine gcire kullanacak denli du-

fumu masaya indirdim. Don Juan'tn giilmekten biitiin viicudu sarsthyordu. "GeEen akqam yaptrfrnr Y?P," diye dtirttti beni, goz krrparak.'lKendini yavaqlat." Ofkem ytiztinden gok saldtrgandtm. Hemen bir siirii anlamstz iddialar ileri stirdiim; fakat hatamt anlayarak olgiistizltiEiim nedeniyle oziir diledim. "Ozit dileme," dedi. "Sana soylemeliyim ki qu anda peqinde oldufun anlaytq senin iEin olanaksz. Biiyiictiliik oykiilerindeki soyut ozler qu anda sana higbi ;ey soylemeyecek. Sonrayrllar sonra yani, anlamlart kusursuzca ofiaya Etkacak." Don Juan'a beni karanhkta brakmamasl, soyut ozlet hakkrnda konuqmayr siirdiirmesi igin yalvardrm. $u anda iEinde bulundufum ileri farkrndahk'durumunun soylediklerini anlamam igin gok yardlmcl olabilece[ini belirttim. Acele etmesini, giinkii bu durumun ne kadar siirecefini bilmedifi-

yarhlaqtrrmak oldu[undan ttkanmayr ozellikle daha qiddetli


yaqarlar.

"Ba$antr hattmm baskrsr gok biiytik oldulu zaman, biiyiiciiler kendi izlerini siirerek rahatlarlar." "iz siirme ile tam olarak ne kastettifini hAlA anlamrq defi lim," dedim. o'Ama bir bagka diizeyde ne soyledigini tam olarak anladrfrmr diiqiiniiyorum." . "Oyleyse bildifini netleqtirmene yardtmct olaytrm," dedi. "lz s[irmek bi yontemdir, hem de Eok basit bi tanesi. Iz stirmek, bazr ilkeleri takip ederek davranmaktrr. Bi darbe yaratmak adrna grzlice, kagamak ve kandrrtcr gekilde hareket etmektir. Ve kendi kendinin izini siirdtigilnde aclmaslzca ve kurnazca hareket ederek darbeyi kendine vurursun." Bir biiyiictintin farkmdahfr algr patlamast nedeniyle batasaplandrlrnda, ki bu bana olan qeymiq, en iyi hatta tek gare[a

r06

sESSizt tciN Enxi

riNiN iNigi

t07

ntn iz siiruicti darbeyi indirmek iEin oltirn diiqiincesini kullanmak o.ldufiunu soyledi. "Oltim diiqtincesinin bi sava$gmln yagamlnda Eok onemli bi yeri vardlr," diye devam etti don Juan. "Sana yakrn ve kagrnrlmaz sonumuzla ilgili-ki bizi temkinli ve ilrmh olmaya ikna eden qey budur-bugtine dek saytstz ornek gosterdim. Sradan insanlar olarak bize en pahahya patlayan hatamrz, kendimtzi ciliimsiizltik duygusuna kaptrrmaktrr. Oltimii dii qiinmezsek kendrmtzi ondan koruyabihriz zannedenz." "Kabul etmelisin ki don Juan, ciliimti dtiqtinmeyerek onunla ilgili tiziilmekten kurtuluruz," dedim. "Evet, bu diiqiince o amaca hizmet ediyor," diyerek kabul etti. "Ancak bu amag srradan insan igin defersiz, bi btiyiicti iqin de kandrrmacadan ibarettir. Ottime defgin bzrkrg aEtsl belirginleqmedikge, bi diizen, rhmhhk, giizellik oImaz. Btiytictile\ yaqamlanrun anrn citesinde devam edece$ine dair higbi garantilerinin olmadr[rnr mtimktin olan en derin diizeyde anlamalanna yardtmcr olabilmesi iEin bu onemli kavrayrqr miicadele ederek kazanmak isterler. Bu kavrayrq onlara sabrh olup yine de eyleme gegebilme ve aptal olmadan uysal olma cesareti verir." Don Juan gozlerini bana odekladr. Gtiliimsedi ve baqrnr
salladr.

qiirleri kullan." "Anlamadrm, ne dedin?" "$iiri sevmemin birgok nedeni oldu[unu sana daha cince de soylemiqtim," dedi. "Onlarla yaptrfrm qey, kendr izimi siirmek. Onlar yoluyla kendime darbe indiriyorum. Sen bana qiir okurken, dinler ve igsel konuqmamr keserek ig sessizli$imin ivme kazanmasrnr saflarrm. $iir ve igsel sessizlifin birler;mesi darbeyi indiriyor." $airlerin farkrnda olmaksrzrn biiytictilerin diinyasr rgrn ozlem gektiklerini soyledi. Bilgi yolunda yiirtiyen btiyiictiler olmadrklarr igin ttim sahrp olduklan gey ozlemmiq. "Bakahm neden bahsettifimi anlayabilecek misin," dedi, Jose Gorostiza'nrn bir giir kitabrnr bana uzatrrken. Kitabrn iqaretli yerini agtrm, befiendifi qiiri bana gosterdi.
... bu hig bitmeyen direngen oliim,

seni katleden bu yaqayan olti, ah Tannm, kendi yorucu eserinde,

"Evet," diye stirdiirdti. "Oli.im diigiincesi biiytictilere cesaret verebilecek tek qeydir. Tuhaf defil mi? Kibirli olmadan zeki olma ve hepsinden onemlisi de kiqisel onem taqrmadan aclmasrz olma cesareti verir." Yine gtiltimseyip bana hafifge dokundu. Ona oltimii sft srk diiqiindtifiimi.i, bunun bana dehqet verdi[ini, ancak hiEbir qekilde eyleme gegme cesareti ya da istefii vermedifini soyledim. Beni ya alaycr biri yapryor, ya da derin melankolik ruh hallerinde yitip gitmemi safhyordu. "Senin sorunun gok basit," dedi. "Qok kolay takrntrh hale geliyorsun. Sana az once biiyiictilerin takmtrlannm gtictinii krrmak igin kendi kendilerinin izini stirdtigiinii soyliiyordum. Kendi kendinin izini srirmenin birgok yolu vardrr. E[er bunun igin ciltim diiqiincesini kullanmak istemiyorsan bana okudufun

giillerde, taqlarda, boyun e[meyen yrldrzlarda ve yarup kiil olan ette, qarkrlarla tutuqturulan bir qenlik ateqi misali, bir rtiya,
gciz kamaqtrran

bir renk.

...ve sen, kendin, belki olmiiqsiindiir orada yizyilann sonsuzlufunda, biz bunu bilmeksizin, biz tortular, krnntrlar, ktillerin senin;
hAlA buradasrn, kendi rqrfirnca kandrrrlan bize ulaqan, o yrldrzsrz boq rqrk, sen

ki

bir yidrz gibi,

saklanan

kendi sonsuz felaketinde.

108

sESS izriciN

snri

TINrN

rNr$r

t09

"Bu sdzci.ikleri duydu[umda," dedi don Juan ben okumamr bitirince, "o adamrn qeylerin oztinti gordiifriinz hissediyorum ve ben de onunla beraber gorebiliyorum. ilgilendifim, qiirin konusu defil. Yalntzca gairin bana getirdifi duyguyla ilgileniyorum. Onun ozlemini odiing ahyorum ve beraberinde giizelhll de. Ve onun gerEek bi savaqgr gibi kendisine sadece ozlemi ayrrarak, ahcrlar igin, seyirciler iEin savurganca tiikeniqine hayret ediyorum. Bu darbe, bu qok edici gtizellik, iz siirmektir." Qok etkilenmiqtim. Don Juan'rn agrklamasr igimde tuhaf

asla bi daha meydan okumamak iizere onlann ozgiirleqmesine izin verir. Boylelikle yenilgisini kabul eder."

' 8rff[:XTilr|t, ou gu-u z rek dii m an o rdu [unu s oyleyebilir miyiz, don Juan?" diye sordum. "Haylr," dedi kararhhkla. "Oliim oyle goriinmesine ra[q

- t'''

"Bu btiyi.ictiler oliimsiiz olur anlamlna mr geliyor?" "Haylr, o anlama geLmez," diye yamtladr don Juan. "Oltim onlara artrk meydan okumaz, hepsi bu." "Fakat bu ne anlama geliyor, don Juan?" "Bu, diiqtincenin kavranaffraza dofru bi perende athlr anlamrna geliyor," dedi. "Diigtincenin kav ranamaza do!ru bir perende atmasr ne demek?" diye sordum kavgacr gortinmemeye gahqarak. "Bizim sorunumuz kullandrltmtz ifadelerin aynr anlamlarr paylaqmamasr."

rren diiqman defildir. Bizi yok eden qey o oldufunu diiqtinmemtze rafmen oltim de[ildir." "Peki, e$er bizi yok eden defilse nedir o zaman oltim?" "Biiyticiiler oliimtin kayda defer tek karqrtrmrz oldufunu soylerler," diye yanrtladr beni. "Oliim bize meydan okur, biiyiicii olsun, srradan insan olsun bu meydan okuyuqa karqrhk verr mek igin dofmuqtur. Biiyiiciiler bunu bilir, srradan insan bilmez." 'oBen qahsen don Juan, derim ki yaqam bir meydan okumadr, oltim de[il." "Yaqam, oliimtin bize meydan okuma yollannrn bulundubi siiregtir," dedi. "Oliim, etken kuvvettir. Yaqamsa arena. [u Ve bu arenada yalnrzca iki kiqiye yer vardrr, kiqinin kendisi ve oliim." "Meydan okuyucunun insan oldu[unu dtiqiiniiyorum, don Juan" dedim. "Hig de de!il," diye anrnda cevabr yaprqtrrdt. "Biz edilgeniz, bunun iizerine bnaz diigiin. E[er hzreket edebiliyorsak, sadece oliimtin baskrsmr duydufumuz zaman yapaflz bunu. Ottim eylemlerimtz ve duygulartmtz igin basamaklzr hazrlar ve bizi bitirip miicadeleyi kazantncaya kadar acrmasrzca itekler, ya da btz biittin olasrhklann iizerinden yiikselerek oliimii
yeneriz.

"Diirtist davranmryorsun," diyerek soztimti kesti don Juan. "Ne demek istedifimi aslmda anhyorsun, yani 'kavranamaza dofru bi perende afilmasr'konusunda mantrksal bi agrklama istemen maskarahk. Qtinkii bunun ne oldu[unu sen gok iyi biliyorsun."

"Hay[, bilmiyorum," dedim. Ve sonra bunu bildifiimi ya da daha dofirusu ne anlama geldigini sezdi[imi fark ettim. igimde bir parga mantr[rmln slrurlarrnr aqarak, benzetmenin de otesinde, kavranamaza do$ru perende atma agrklamasmr anhyordu. Sorun, o parEanrn benim istefimle bilince grkacak kadar giiglii olmamasrydr. Bu durumun agrklayabildi[im kadarmr bana gtilerek, fakrndah[rmr bir yo-yo'ya benzeten don Juan'a anlathm. Bazen yiiksek bir noktaya ulaqryor, denetimim de onunla birlikte keskinleqiyorrnug, bazense oyle bir dtiqtiyormuq ki mantrkh bir ahma[a dciniiqiiyorrnu$um. Ama go[unlukla pek bir deferi olmayan orta bir noktada , ne bahk ne de kuq olabildigim bir yerde asrh kahyormu$. "Dtiqtincenin kavranamaza do$tu perende atmasr," diye agrkladr a[rrbaqh bir edayla, "tinin iniqidir; algr engellerimizi krma eylemidir. Insan algrsrrun kendi srrunna ulaqtrlr andr.

"Biiyticiiler dliimii yenerler ve bunun kargrhfrnda oltim,

Biiyiiciiler, algr slnlnnr ytikseltmek igin kendilerinden onde giden casus gcinderme ahqtrrmalan yaparlar. Bu da qiirden hoqlanmamrn bi baqka nedeni. $iirleri oncti kogucular olarak gortiyorum. Ancak daha once de soyledifim gibi, qairler bu

ll0

sESSizt-iGiw snrci

TININ INI$I

lll

onci.i koqucularrn neler baqarabilecefini biiyiictiler kadar

iyi

bilmez." Akqamiizeri tartrqacak pek gok qeyimiz oldufunu ve bir yiiriiytiqe Erkmak isteyip istemedi[imi sordu. Zihinsel olarak tuhaf bir durumdaydrm. Az once gidip gelen garip bir yabancrlaqma hissi igindeydim. Bunun ilk once dtiqiincelerim golgeleyen fiziksel bir yorgunluk oldufunu diiqiinmiiqtiim. Ancak diigiincelerim kristal berrakh[rndaydr. Boylece yabancrlaqma duygumun ileri farkrndahkta olmamla ilgili oldufuna karar
verdim. Evden aynhp kasaba meydarunda dolaqtrk. Don Juan'a yeni bir konuya baqlama firsatr tanrmadan hemen yabancrla$mam konusunu sordum. Bunu bir erke de[ilimi meselesi olarak agrkladr. Birleqim noktasrntn norrnal konumununu siirdtirmek igin kullanrlan erkenin ozgiirliifiiinii kazanmasryla, kendisini kendili$nden ballantr hattrna odakladrfrnr soyledi. Bu olmadan cince bir biiyticiiniin erkesini bir yerden bir baqka yere hareket ettirmeyi o[renmesi igin herhangi bir teknik yu da manevra olmadrlrna beni temin etti. Bu daha Eok, belli bir yetkinleqme saflandgmda olan anhk bir defiqme ile ilgiliymig. . Ona yetkinleqme diizeyinin ne oldufunu sordum. Saf anlayrg, diye yanrtladr. Boylesine ani bir erke defiqimi yaqayabilmek igin, kiqinrn niyet ile temiz bir ba$nntr hathrun olmasr gerekirmiq ve bunun igin de saf anlayrqla bunu niyet etmek gerekirmig. Dofal olarak ondan saf anlayl$ln ne oldufiunu aqrklarnasrnr istedim. Giildti ve bir banka oturdu. "Sana biiyiiciili"ik ve btiyiictilerin eylemleri hakkrnda Eok temel bi qey soyleyecefim," diye devam etti. Diiqtincelerinin kavranamaza do$ru attrlr perende konusunda." Bazr biiyticiilerin oykti anlatrcr olduklannr soyledi. Oykii anlatmak yalruzca algr smrrlannr geniEletmek igin onci.i koqucu gondermek de[il aynl zamanda kusursuzlula, erke, ve tine bir gegit, bir kapr agrnak demekmiq. Bir siire verecek uygun bir ornek ararcaslna sessiz kaldr. Sonra, bana Yaqui Krzrlderiliierinin 'unutulmaz gtinler'dedikleri bir tarihi olaylar deriemine sahip olduklannr anrmsattr. Unutulmaz gtinler dedikleri hikaye-

lerin onlann topraklarrnr iqgal eden Ispanyollar ve Meksikahlarla verdikler savaqlarrn kulaktan kulafa anlatrmr oldu[unu biliyordum. Kendisi de bir Yaqui olan don Juan, goniildeq bir edayla, unutulmaz giinlerin kendi ulusunun yenilgi ve dafrhqrnrn anlatrsr oldufunu vurguladr. "Peki," dedi, "okumuq bi adam oldu[una gdre, bi oykti anlatrcr biiyiiciiniin unutulmaz gtinlerden bi anlatlyr ahp-orne[in Calixto Muni'ninkini-sonunu defiqtirmesine, ispanyol cellatlarr tarafindan stiriiltip, bedeninin dorde boliindiifitinti soylemek yerine ki iqin gerge[i budur, onu halkrnr kurtaran muzaffer bi asi olarak anlatmaslna ne derdin?" Calixto Muni'nin oykiisiinii biliyordum. Unutulmaz giinlere gore, savag strateejisi o[renmek igin, Karayib'lerde bir korsan gemisinde yrllarca.Eahqmrq bir Yaqui Krzrlderilisiydi. Sonra Sonora'ya donmtiq, Ispanyollara karqr bir ozgiirliik isyanr baqlatmayl baqarmrq ve sonugta ihanete uframrq, yakalanmr$, ve idam edilmigti.

Don Juan bir yorum yapmam konusunda tath dille rsrar etti. GerEek anlatryr onun soyledi[i qekilde defiqtirmenin, bu oykiiyii anlatan biiytictiniin olayr aslmda olmasrnr diledi[i i;ekle doniiqtiirdiigti psikolojik bir amaca hizmet ettifiini soyledim. Ya da belki son derece kendine ozgti kiqisel bir tavrrla olaya dair ofkesini ancak bu qekilde yatrqtrrabiliyordu. Boyle bir biiytictiye, acr yenilgiyi kabullenememesi dolayrsryla vatansever biri diyebilecefimi de ekledim. Don Juan nefesi kesilene kadar giildii. "Ama bu tek bi biiytici.intin sorunu de[il," dedi, "bunu
hepsi yapar."

"O halde bu biitiin bir toplumun biiinE altr istefinin ifade edilmesinin yine aynr toplumca onaylandrlr bir dizenbazhk," diye karqrhk verdim. "Savln gok ikna edici ve mantrklt," dedi, "ama tinin oli-i oldu[u igin ondaki hatayr goremiyorsun." Soyledifini anlamaya davet eder qekilde tath tzrth stizdii beni. Soyleyecek herhangi bir qeyim yoktu, bir qey soylersem bu beni hrrgrn gosterebiiirdi. "Gergek anlatrnln sonunll cle[igtiren bi biiyi.icti," dedi "bu-

It2

sESStzticiN pnri

riNiN iNiqi

113

nu tinin dofrultusunda ve onun deste$i altrnda yapar. Qiinkii o, niyet ile olan eqsiz bafrnr kullanarak gerEekten bi qeyleri defiqtirebilir. Oykii anlattct biiyiicii qapkasrnr grkanp yere koyar ve onu saat yontiniin tersi dofrultusunda iig yiiz altmtq derece dondiirerek buna niyet ettigini ima eder. Tinin deste[i alttnda, bu basit eylem onu tinin kendisine daldrrrr. Boylelikle dtiqtincesinin kavranamaza dofru bi perende atmastna rzin vermiq

olur." Don Juan kolunu baqmtn i-izerine dofru kaldrrarak, bir an ufkun tizerindeki gokytiziinii iqaret etti. "Saf anlayu; oradaki enginlife dofru giden oncti bi kogucu oldu[Lindan," diye devam etti, "oyktiyii anlatan bi-iyiicii iginde kuqkunun zerresi olmadan bilir ki, orada, sonsuzlukta, tam qu anda, tin inmektedir. Calxto Muni, zafen kazanmtqttr. Halkrnr kurtarmr$, amacr, kendisinin otesine geEmiqtir."

BiRLE$ina xoTTASINI HAREKET ETTIRMEK


Birkag giin sonra don Juan'la daflara brc gezinti yaptrk. Yan yolda, daf eteklerinde dinlenmek igin durduk. Giintin erken saatlerinde don Juan farkrndaltkta ustalzrqmantn bazr incelikli yonlerini agrklayabilecefi uygun bir ortam bulmaya karar verdi. Genellikle batrdaki daflara do[ru gitmeyi tercih ederdi, oysa qimdi dofiudaki zirvelere dofru gitmeyi seqmiqti. Qok daha yiiksek ve daha uzaktaydtlar. Bana daha ufursuz, karanltk ve biiytik gortindiiler. Ama bu izlenim bana mr aitti yoksa don Juan'rn bu daflara karqr besledifi duygulart mr hissediyardum, bundan tam emin defildim. Srrt gantamr aE[m. Iginde don Juan'tn grubundaki kadrn goriiciilerin benim igin hazrrladrfr bir geyler vardt. Baktnca, peynir koymuq olduklarrnr gordiim. Birden bir stkmtt hissettim, gtinkti her ne kadar peyniri sevsem de bana yaramtyordu. Yine de onerildr{r zaman reddedemiyordum. Don Juan bunun gergek bt zaaf olarak nitelemiq ve btt ozelli[imle dalga geEmiqti. ilk once btrazutanrntqtrm ama sonra aniadrm ki ortahkta peynir olmadr[rnda onu aramadtftmt

fark ettim. Sorun, don Juan'rn grubundaki bazr qakacilann her seferinde, sonunda dayanamayrp yedifim biiytik bir topak peyniri benim igin paketlemeleriydi. "Bi oturuqta ye bitir," diye tavsiye etti don Juan gozlerinde yaramazbtr parrltryla. "Boylece daha fazla endiqelenmene gerek kalmaz." Onerisinden etkilenmiqEesine, tiim peyniri govdeye indirmek igin gok yo[un bir istek duydum. Don Juan o kadar gok giildii ki, beni bu hale diiqiirmek igin bu durumu grubundaki difer biiytictilerle birlikte haznladrfrndan bir kez daha kuqkulandrm. Daha ciddi bir ifadeyle, geceyi dafrn eteklerinde geEirip, bir iki giin iEinde yiiksek zirvelere ulagmayr onerdi. Kabul ettim. Don Juan durup dururken, iz siirmenin dort biEimiyle ilgili herhangi bir gey arumsaylp anlmsamadrfrmr sordu. Denedi[imi, ama belle[imin beni hayal krnkhfrna ufrattrfrnr belirttim. "Aclmasrzhfrn dofasr iizerine sana ofrettiklerimi arumsamlyor musun?" diye sordu. "Aclmasrzhk, hani qu kendine acrmanrn tersi?" Arumsayamryordum. Don Juan gimdi ne soyleyece[ini dtiqtintiyormuq gibi goriiniiyordu. Sonra durdu. Dudaklarr sahte bir bezginlik edasryla sarktr. Ornuzlannr silkti, aya$a kalkrp Eabucek bir tepenin iizerindeki ufak dtizltife ulaqan krsa mesafeyi yiiri.idii. "Btittin bi.iytictiler aclmastzdrc," dedi ikimrz yere otururken. "Ama bunu zaten biliyorsun, seninle uzun uzun tartrqmrqtrk bu konuyu." Uzun bir sessizlikten sonra, biiyticiiliifiin soyut ozleriizerine konuqmaya devam edecefimizi, ancak onlar hakkrnda konugmayl giderek daha az istemeye baqladr[mr, giinkti onlarr kendi kendime kegfetme ve anlamlannr aEr[a grkarma zamanrmrn yaklaqtrfrnr soyledi. "Sana daha once de soyledi[im gibi," dedi, "btiyticiiltik oykiilerinin dordiincii soyut ozii, tinin iniqi ya da niyet tarafindan harekete gegirilmek diye adlandrrrhr. Oykiide anlatrldr[rna

tt4

SESSIzTiGiN

Bnri

TININ INI$I

u5

gcire, tin, hakkmda konuqtufiumuz adama btiyticiilii[tin gizemlerini gosterebilmek igin onun iizerine inmek zorundaymrq. Tin bunun igin, adamrn qaqkrn, korumasz oldulu bi anl segmiq ve higbi acrma gcistermeden adamrn birleqim noktasrnrn ozel bir konuma hareket etmesini saflamrq. Bu cizel konum, bi.iyiiciiler arasrnda sonradan acrmanln olmadrfr nokta olarak bilinen konumdur. Boylelikle, acrmasrzhk biiyiictilti$in ilk ilkesi olmuq. "Ilk ilke btiyticiiltik gomezi olmanrn ilk etkisi olan normal farkrndahktan ileri farkrndah[a gegi$ de$iqimi ile karrqtrrrlmamah." 'oBana ne sciylemeye gahqtrfrnr anlamryorum," diye y.akrn-

drm.

"Birleqim noktasmrn yerinden oynamasr bi btiyticii gcimezinin baqrna gelen ilk qeydir, demek istiyorum," diye yanrtladr. 'oYani, bi gomezin bunu btiyictiltifitin ilk ilkesi olarak varsaymasl oldukga do[aldrr. Ama aslmda ciyle defil. Biiyticiiltifiiin ilk ilkesi aclmaslzhktrr. Bunu zaten daha once de konuqmuqtuk. $u anda yalntzca anlmsamana yardrmcr olmaya gahqr-

yorum." Neden bahsettifiine deggin higbir fikrimin olmadrfrnr dtiriistge soyleyebilirdim, ama oyle olmadrlrna dair garip bir duygu vardr igimde. "Sana aclmaslzhlr cifrettifim ilk anr geri getir," diye diretti. "lunu birleqim noktanr hareket ettirerek yapabilirsin." Onerisini dikkate ahp almadr[rmr gcirmek igin bir an duraksadr. Bunu beceremedifim ortada oldu[undan, agrklamasrna devam etti. ileri farkrndah[a kaymadaki gizeme rafmen, kiqinin tek ihtiyacrnrn bunu tinin varh[r ile bagarmak oldufunu soyledi. Ona o giin ya onun ifadelerinin gok kapali oldufunu ya da benim gok dolmuq oldu[umu, gtinkti diiqiince dizgesini hig mi hig takip edemedifimi soyledim. Sert bir qekilde kafa karrqrkhlrmrn onemsiz oldu[unu, onemli olan tek qeyin tinle kurulacak bir baflantr yoluyla birlegim noktasmda istenen her hareketin saflanabilecelini anlamam oldufunu sOyledi. "Sana nagual'rn tin igin bi arag oldu[unu sciylemiqtim," diye si.irdtirdii konugmasmr. 'Wiyet ile olan baflantr hattrru ye-

niden tarumlamak adrna kusursuz bi omtir gegirdifi ve srradan insandan daha fazla erkeye sahip oldu[u igin, tinin kendisini onu kullanarak ifade etmesini saflayabilir. Bciylece bi biiyiicii Eomezinin deneyimledi[i ilk qey farkrndahk diizeyindeki bi de[iqme olur, bu defiqim yalruzca naguahn varhlmdan kaynaklarur. ve bilmeni istiyorum ki birleqim noktasrnr oynatmak igin ashnda higbi yontem yoktur. Tin gcimeze dokunur ve gomezin birlegim noktasr hareket eder. igte hepsi bu kadar basit." ona iddialanrun beni rahatsrz ettifini, Etinkii kigisel deneyimimle zar zor kabul etmeyi ofrendilim qeylere ters d{iqtii[iinti soyledim: ben, ileri farkrndahfirn agrklanamaz olmasrna rafimen inceden inceye iqlenmiq ve don Juan'rn algrmr yonlendirerek idare ettifi bir manevra oldu[unu diiqiiniiyordum. Birlikte oldu[umuz yl/rlar boyunca, srrtrma patlattrfr okkah qaplaklarla beni birgok defa ileri farkrndahk durumuna sokmuqtu. Bu geliqkiye dikkatini gektim. Srtrma vurnaslnrn, algrmr yonlendirmekten gok, dikkatimi toplamam ve kuqkularrmdan. srynlmam igin kullandr$r bir hile oldulunu soytedi. Bunu orta karar kiqiligiyle uyumlu basit bir hile olarak nitelendirdi. Tuhaf numaralardan uzak duran sade bir insan oldufu igin qiikretmem gerektilini, yoksa kuqkularrmrn dafrlmasr ve birleqim noktamln tin tarafindan hareket ettirilebilmesi igin boyle basit bir numara yerine gok acaip bir takrm ritiiellere katlamnak zorunda kalacalrmr soyledi. "Sihrin bizi yakalamasrnr saflamak igin yapm amrz gereken qey kuqkuyu zihnimizden kovmaktrr," dedi. "Kuqkular bi kez kovuldu mu her qey olasrdrr." Bana aylar once Mexico City'de tanrk oldufum ve kendisi biiyiictiliik dtinyasrnrn terimleriyle agrklamadan cince anlaqrlmaz buldu[um bir olayr arumsattr Tanrk oldufum olay tinlii bir otacr tarafindan gergekleqtirilen cerrahi bir operasyondu. Hasta, benim bir arkadaqrmdr ve otacr kadrn, operasyon srasrnda gok dokunakh bir esrime durumuna girmigti. Kadmrn bir mutfak brgafir kullanarak arkadaqrmrn karrn boqlulunu agrgmr, hasta karaii[eri grkanp igi alkol dolu bir kapta yrkayrqrnr, karaci[eri geri koyugunu ve kansz yarr[r sa-

116

sESStzt-iGiN Enri

riniN iNigi

U7

dece ellerinin baskrsryla kapatrqmr izlemiqtim.

tl

li

li rl
l
I

il

lt

'l

Yan karanhk odada ameliyata tanrk olanlann bir krsmrnr benim gibi merakh gozlemciler, bir krsmrnr da otacrnrn yardrmcrlan oluqturuyordu. Ameliyat sonrasr bu gozlemcilerden tigtiyle konuqtum. Onlar da benim taruk oldu[um olaylarrn aynlslru gordiiklerini kabul ettiler. Hastayla, yani arkadaqrmla konuqtufumda, ameliyatr midesinde siiregiden bir aln ve saf yanrnda siiregiden bir yanma duygusu olarak yagadrfirnr soyledi. Don Juan'a biitiin olan biteni anlattrktan sonra alayh bir agrklama yapma ciireti bile gostermiq, yan karanhk odanrn her ttirli.i el gabukluluna, bu arada ig organrn sanki gergekten grkarrlmrq ve alkolde yrkanmrq gibi goriinmesine neden olmuq olabilece[ini soylemigtim. Otacmm dokunakh esrimesinin neden oldu[u duygusal 5rys1nt1-fti bunu da tigkd[rtgrhk olarak goriiyordum-ortamda neredeyse inang dolu bir hava yaratmrgtr. Don Juan bunun alaycr bir agrklama defil, alaycr bir goriiq oldu[unu soylemigti, giinkii soylediklerim arkadaqrmrn iyilegmiq oldufu gergefini agrklamryordu. Daha sonra kendisi, olayr otacrnrn ttim izleyicilerin birlegim noktalannr hareket ettirebildigi garplcl gerge[ine dayanarak aErkladrfr, btiyticiiltik bilgisi kaynakh baqka bir goriiq ileri siirmiiqt{i. Iqin igindeki tek hile-ki buna da hile denilebilirse-odadaki mevcut kiqilerin sayrsrnln kadmrn baqa Erkabilecefinden fazla olmamasrydr. Otacmrn dokunakh esrimesi ve bunu izleyen oyunculufu, don Juan'a gore ya otacrnrn odadaki insanlarrn dikkatini Eekmek igin kullandrfr araglar ya da tinin kendisi tarafindan yonetilen bilingdrql manevralardr. Hangisi olursa olsun, bunlar otaclnln orada bulunanlarrn zihninden kuqkuyu uzzrklaqtrrrp, onlarr ileri farkrndahfa kaymaya zorlamak izere gereksindigi diigtince birlifini besleyebilmesi igin en uygun araglardr. Don Juan'rn iizerine basa basa soyledifine grire, bedeni bir mutfak brgalryla agmasr ve ig organlan grkarmasr el Eabuklu[u defiI, ileri farkrndahkta gergekleqen, bu nedenle de gtindelik hayat yargrsryla de[erlendirilemeyecek gergek olaylarmr;. Don Juan'a otacrnrn hig kimseye dokunmadan izleyicilerin birleqim noktalannr nasil olup da hereket ettirebildi[ini sor-

aleme girdiler."

dum. ona gore, otacrnrn giicti ister bir arma[an isterse kendi becerisi olsun, tine hizmet eden bir aragtr. Boylelikle oradaki insanlann birleqim noktalarrnr hareket ettiren, otacr de[il, tinin kendisiydi. "o zaman sana anlatmrqtrm, gergi bi kelimesini bile anlamamrqtrn," diye devam etti don Juan, "otaclnln sanatr ve erki mevcut olanlann zihinlerindeki kuqkulan uzaklaqtrrmak igindi. Bunu yaparak, tinin birleqim noktalarrnr hareket ettirmesini saflryordu. Birleqim noktasrbikez hareket etti mi her qey olasrdr. oradaki izleyiciler boylece mucizelerin ola[an oldufu bi

GJniildeq bir edayla, otacrnrn ashnda bir btiyiicti olmasr gerekti[ini, eler ameliyatl anlmsama konusunda btaz gaba gcisterirsem, onun kendisini izleyenlere, cjzellikle de hastaya kargr acrmaslz bir tavn oldu[unu anlayabilece[imi belirtti. ona, o seanstan anrmsadrklanmr tekrarladrm. otacmm driz, kadlnsl ses tonu, esrimeyle birlikte grcrrtrh, derinden gelen bir erkek sesine doniigmtiqtti. Bu ses, Kolomb oncesi biriavaqglrun ruhunun otacrnrn bedenini ele gegirdifiini soylemiqti. Bundan sonra otacrnrn tavrr btiytik oranda de[igmig, kendind-en

tirdi[ini, anrmsattrm.

"Ben,'kesinlik' ve'tutarhlft' yerine'acrmasrzrrk' demeyi yeflerim," diye devam etti don Juan, "o otacr, tinin miidahale.si igin uygun ortamr hazrlamak tizere kararh olmak zorundaydr." Bu ameliyat ttirtindeki agrklamasr gtig olaylann, aslmda gok basit olduklzrrnr belirtti. onlarr bizim gozimizde zor ya da anlaqrlmaz krlan dtiqiinme konusundaki rsranmlzml$. E[er dtiqiinmezsek, her qeyin yerli yerine oturdufunu goriirmtiqiiZ. "Bu cidden gok sagma don Juan," dedim, gergekten de demek istedifim buydu. ona, btittin gomezlerinden iyi birer diiqtintir olmalannr bekledifini, hatta kendi velinimerini boyle olmadrfr igin eleq.

emin bir kesinlik ve tutarhhkla eyleme giriqmiqti.

"Qevremdeki herkesin agrk bi qekilde dtiqi.inmesini isterim tabii ki," dedi. "ve dinlemek isteyen herkese apagrk dtiqtinmenin tek yolunun hig dtiqtinmemek oldu[unu aErklanm. Biiytictilti[e mahsus bu getiqkiyi anladrlrnr sanmrqtrm.'l

l l8

sESSizticiN Bnri

riNiN iNigi

119

Sesimi yiikselterek agrklamalanntn belirsizliline isyan ettim. Gtildti ve benim kendimi savuffna takrntrmla dalga gegti. Sonra, bir biiyticii igin iki tiir dtiqiinme gekli oldu[unu aErkladr. Bunlardan ilki, birleqim noktasmtn ola[an konumu tarafindan belirlenen giindelik dtiqiinme qekliydi. Bu, onun gereksinimlerini karqrlamaktan uzak, kafasrnda biiyiik soru iqaretleri brakan, bulanrk bir yolmuq. Di[eri, kusursuz diiqiinmeydi. Bu, iglevsel, tutumlu ve gok az geyi karanhkta brrakan bir dtiqtinme tarzrymrq. Don Juan, boyle dtiqtinebilmeyi becerebilmek igin birleqim noktasmm hareket etmesi gerektifini ya da en azrndan gtindelik diiqiinme tarztntn birlegim noktasmtn hareket edebilmesini saflamak izere durmasr gerektifini belirtti. Ashnda bir geliqki olmayan, geliqik gibi gortinen de buymuq. "Gegmiqte yapmrq oldu[un bi qeyi anrmsamanr istiyorum senden," dedi. "BirleEim nokfhnrn ozel bi hareketini. Ve bunu yapabilmek igin olafan dtiqiinme qeklini durdurman gerekecek. Boylece benim kusursuz diiqiinme dediftmtarz ortaya 9rkacak ve anrmsamanl saflayacak." Ne yanrt verece[ini bile bile, "Ama dtiqiinmeyi nasrl durdurabilirim?" diye sordum. "Birleqim noktarun hareket etmesini niyet ederek," dedi. " N iyet gozlerle gafnlr. " Don Juan'a, zihnimin her qeyin kristal benakh$rnda oldubir durumla, soylediklerini anlayamadrfirm derin bir yor!u gunluk arasmda gidip geldi[ini soyledim. Bu kararsrzhfrn, birleqim noktamdaki ufak hareketlenmeler nedeniyle oldufunu sciyleyeiek beni rahatlatmaya gahqtr. Birleqim noktam, birkag yrl once ulaqmrq oldu[u yeni konumunda heniiz sabitlenememiqti ve kendine aclma duygumdart artakalanlar boyle bir dalgalanma yaratryordu.

lik, sen arumsayana dek, actmaslzh[rn birleqim noktasmrn ozel bi konumu olarak, kendini btiytictilerin gozlerinde gci'sterdi[ini ,sciyleyelim. Bu, gcizlerdeki panltrh bi tabaka gibidir. Biiyiici.ile' rin gozleri gok parlakhr. Btiyiicii ne kadar acrmaszsa, panlh da o kadar yo[undur. $u anda senin gozlerin donuk." Birleqim noktasr kendine aclmanln olmadrfr yere hareket ettifinde, gozlerin parlamaya baqladrlrnr agrkladr. Ve bu yeni konumunda ne kadar sa[lam tutunursa gcizlerdeki parrltr o kadar

yolun olurmuq. "Bu konuda zaten bildifin qeyleri yeniden toplamay a ga-

hg," diye iisteledi. Bir stire sessiz kaldrktan sonra bana bakmadan konuqmaya baqladr.

"Yeniden toparlamak, anrmsamakla ayru gey delildir," diye devam etti. "Anrmsamak, giindelik diiqtinme tarzt tarafindan ycinlendirilir, yeniden toparlamak ise birleqim noktasrmn hareketi tarafindan. Btiy{ictilerin yaptrfr gibi hayatrmn bi cizetini yapmak birleqirn noktasmm hareketi igin anahtardrr. Bi.iyiictiler kendi hayatlarirun ozetini yapmaya en cinemli olay ve eylemleri di.iqiinerek ve arumsayarak baglarlar. Sadece olay hakkrnda diiqi.inmek bile onlan yeniden o olayrn yanr baqrna tagr. Bunu yapabildikleri zaman-yani kendilerini olayrn yanr baqrna tagrdrklannda-birleqim noktalarmr olaym gergekleqtigi nqktaya oynatmayr baqarmrqlardrr. Birleqim noktasmr oynatma yoluyla bi olayr biitiintiyle geri getirmeye, btiytici.ilerin yeniden
toparlamasr denir.

"Bu yeni konum da ne, don Juan?" diye sordum. "Birlegim noktan yrllar once kendine aclma duygusunun olmadrlr bir konuma ulaqtr-ki senden antmsalnanr istedi[im de bu," diye yanrtladr. "Affedersin ama ne dedin?" dedim. "Kendine acrmanln olmadrfir yer, aclmasrzh[rn yam baqrndadrr," dedi. "Ama sen biittin bunlan biliyorsun. Yine de qimdi-

Dinledilimden emin olmak istermiq gibi bir an gcizlerini bana dikti. "Birleqim noktalanmz siirekli hareket ediyor," diye agrkladr don Juan, "algrlanamaz de[iqimler bunlar. Btiyiictiler, birlegim noktalannrn belli noktalara oynamasr igin niyeh iqin igine kanqturnamrz gerekti[ini diigtini.irler. Niyenn ne oldulunun bilinmesine olanak olmadrfrndan, gozlerinin onu galurnaslna izin verirler." "Bi.ittin bunlar benim igin tamamryla anlaqrlmaz qeyler,"
dedim.

Don Juan ellerini ensesinde birleqtirdi ve yere uzandr. Ben

120

sESSlzrtctN nRri

TININ INI$I
sanlara karqr sahip olduklan tek i.isttinliik, erkelerini

121

de aynrsrm yapttm. Uzun bir siire sessiz kaldrk. Riizgdr bulutlan akarcurrna hateket ettiriyordu. Devinimleri neredeyse baqrmr dondiirdti. Sonra baq donmesi bildik bir keder duygusuna brraktr yerini. Don Juan'la her beraber oldu[umda, ozellikle sessizken ve

biriktirmiq

dinleniyorken, ezicr bir iimitsizlik duyuyordum-agrklayamadrfrm bir qeye karqr duydufum ozlem. Yalnrzken ya da baqka insanlarla birlikteyken bu duygunun esiri defildim. Don Juan, ne hissettifimi agrkladr ve bunu birleqim noktamm ani olarak hareket etmesi olarak yorumladr. O konuqmaya baqlaymca sesi beni birdenbire sarstt ve ayakalktrm. [a "Gcizlerinin ilk parladr[r anr yeniden toparlamalastn," de"gi.inkii ilk kez o an birleqim noktan kendine aclmantn oldi,. madr[r konuma ulaqmrqtr. Daha sonra aclmaslzhk ele gegirdi seni. Acrmastzhk bi biiyi.ictintin goziinti parlatrr ve bu parlakhk da niyett ga[rrrr. Birleqim noktasmm hareket ettifi her nokta, biiyiictilerin goztinde ozel bi parlamayla kendini gostert. Gozlerinin kendi belle[i oldufundan, yeniden toparlamayr o alanla birleqmiq belirgin parrldamayr gafrrarak geri getirebilirler." Biiyticiiterin gozlerindeki panltrya ve bakrqlanna bu kadar onem vermelerinin nedeninin, gozlerin niyetle dolaysrz baflantrsr yiiziinden oldu$unu soyledi. Her ne kadar geliqkili gortinse de gozlerin giindelik hayatla sadece ytizeysel bir ilgisi varmr$. Dah'a derinde olansa soyutla olan ba$antrlanymrg. Gozlerimin bu tiir bir bilgiyi nasrl saklayaca[rnr pek anlayamadr[rmr soyledim. Don Juan insarun olanaklannrn gok geniq ve gizemli oldulunu ve bi.iyiiciilerin bunlar iizerine diiqiinmek yerine, anlama timidini bir tarafa brrakarak, keqfetmeyi segtiklerini soyledi. Ona sradan insanrn gozlerinin de niyetten etkilenip etkilenmedi[ini sordum. "Tabii ki etkilenir," dedi. "Bi.ittin bunlarr biliyorsun sen. Ancak o kadar derin bi di.izeyde biliyorsun ki, buna sessiz bilgi diyebihrtz. punu yalntzcakendine agrklayacak kadar bile erken yok heniiz. "stradan insan da gozleri hakkrnda aynr bilgilere sahiptir, ama onun senden btle az erkesi vardr. Btiytictilerin sradan in-

olmalart, dolayrsryla niyetle daha kesin ve agrk bi ba[lantrlanrun olmasr. Dolal olarak, bu da istediklerinde gozlerinin panltrsmr birleqim noktasmt hareket ettirmek igin kullanarak, yeniden toparlama yapabilecekleri anlamrna geliyor. " Don Juan konuqmayr kesti ve bakrqlannt iizerirne odakladr. AgrkE a, gozleriyle, igimdeki tanrmslz bir qeyi yonlendirdi[ini, iteledifini ve gekiqtirdifini duyumsayabiliyordum. Baktqlarrndan srynlamtyordum. Odaklanrqr o kadar yolundu ki, bende bedensel bir duyum yaratf: kendimi bir firrnrn iginde gibi hissettim. Ve aniden ige dondtiftimii anladtm. Her qeyi boq verdi[im bir uyku gibiydi, ancak buna kendime ait bir ig farkrndahk ve di.iqtince yoklufu eqlik ediyordu. Farkrndahfrm Eok ytiksek bir noktadaydr, ige do[ru bakryordum, higli[e dofru.

Biiyiik bir gabayla bundan kendimi gektim ve ayafa


kalktrm. "Bana ne yaptrn, don Juan?" "Bazen gergekten dayanrlmaz oluyorsun," dedi. 'osavurganhfrn sinir bozucu diizeyde. Birleqim noktan istedi[in herhangi bir qeyi toparlayabilecefin bir noktaya gelmigti ki, sen ne yaptrn? Sana ne yaptrfrmr sormak igin, hepsinin akrp gitmesin izin verdin." Bir an sessiz kaldr ve ben yeniden otururken gi.iltimsedi. "Ama can srktct olman senin en cinemli meziyeth," diye ekledi. "O zaman neden qikayetgi olacakmtqtm?" Ikimiz de ytiksek sesle gtilmeye baqladrk. Ozel bir qakaydr.

Yrllar cince, don Juan'm kendini bana yardrm etmeye adamasmdan hem derin bir qekilde etkilenmiqtim, hem de bu gok kafamr kartqtrrmrqtr. Bana neden bu kadar nezaket gosterdi[ini bir tiirlti anlayamtyordum. Bana hayatrnda higbir qekilde ihtiyag duymadr[r ortadaydt. Bana yaflnm da yapmryordu. Ama yaqadrfrm act deneyimlerden higbir qeyin bedava olmadrfrnr anlamrgtrm ve don Juan'rn cidiiliintin ne oldu[unu ongorememek beni fena halde tedirgin ediyordu Bir giin dobra dobra ve oldukga alaycr bir tonda birliktelifimizden onun kazancrnrn ne oldufunu sordum. Bunu kestire-

t22

sESSizttcix enri
ti[im
bi qey de[il.

riNiN irrrigi

t23

medifiimi soyledim. "Senin anlayabilecelin bi gey de[il," diye yamtladr. Yaruil canlml srkmrqtr. saldrrgan denilebilecek bir tavrla, aptal olmadr[rml, en azrndanbana anlatmayr deneyebilece[ini
soyledim.

bu qey, belki de senin anlayabilecelin ya da hoqlanacafrn

"Peki o zarran, sadece $unu soyleyeyim, anlayabilecek olmana ra$men bunu kesinlikle be[enmeyeceksin," dedi, beni bir durumla kargrla$maya hazrrladr lr zamanlarda ytiziinde beliren o giiltimsemesiyle Zokayt yutmuqtum, sciylediklerinin ne anlama geldi$ini agrklamasr igin lsrar ettim.

"GerEeli duymak istedilinden emin misin?" diye sordu, yagamrmrn buna baflr oldufunu bilsem bile hayrr demeyece[imi bile bile. "Tabii ki duymak istiyorum," dedim soziinii kesercesine. Mtithiq bir qaka yapmrgrm gibi giilmeye baqladr. O gtildtikge can srkmtrm arth.

"Bu kadar komii< olan ne, anlamryoilffi, " dedim. *Bazen dipteki gerge[i kurcalamamak gerekil,:' diye y.anrtladr. Buradaki derin gergek qeylerin btiytik bi yrfrnrndan oluqmuq en dipteki bi ktitle gibi. En derindeki taqa dikkatlice bakacak olursak, sonuglanndan hoqlanm ayabiliitz. Bundan uzak durmayr yeflerim." Yeniden gtildii. Yaramazhkla parrldayan gozleri beni ko nunun peqini brakmamaya davet ediyordu. ve ben de yeniden neden bahsettifini anlamam gerekti[i konusunda rsrar ettim. Sakin ama tutarh olmaya gahqryordum. "iyi, eler istedifin buysa," dedi, lsrann baskrsr altrnda ezilmiq birinin edasryla. "Hepsinden cince, senin igin yaptrfirm her qeyi karqrhk beklemeksizin yaptr$rmr sciylemeliyim. Bunun igin cideme yapman gerekmiyor. Bildi$in gibi seninle birlikteyken hep kusursuzdum. ve yine bildigin gibi kusursuzlufum bi yatrrrm de-

Durdu ve gozlerinde qeytani bir parrltryla beni rzledi. "Anlat qunu bana, don Juan," diye sesimi yi.ikselttim, geciktirme taktifinden rahatsrz olmuq bir halde. "Senin iistelemen tizerine anlattr[rmt unutmamanr istiyorum," dedi gtiliimsemeye devam ederek. Yine durdu. Sinirden burnumdan solumaya baqlamrqttm. "E[er beni sana karqr tavtrlanma gcire yargrlayacak olursan," dedi, "sablr ve tutarhhk konusunda kusursuz bi ornek oldufumu do!rulaman gerekecek. Bilmedifin qey, bunu baqarabilmek igin yaqamrmda daha once asla yapmadrlrm kadar bu kusursuzluk igin savagmrq olmam. Seninle vakit gegirebilmek igin, en dayanrlm az gabayr gostererek kendimi her gtin dontiqtiirmem gerekti." Don Juan hakhydr. Soylediklerinden hoqlanmamtqttm. Bunu gristermemek igin, alaycr bir tavtr takrndrm. "O kadar da kotii de[ilim, don Juan," dedim.

MERHAMETIN OLMADTCT YgN


Don Juan ga[rrqrmlmln ayrmtilarrna defgin konuq mamula gerek olmadrlrnr soyledi, en azrndan o an, gtinkii konuqma sadece kiqiyi gafrrqrma gotiirmek igin kullanrlrmrg. Toplanma noktasr bir kez hareket etti mi, deneyimin ti.imii yeniden yagarurmrq. Eksiksiz bir gafrrqtmr gtivenceye almantn en iyi yolunun btaz dolaqmak oldufunu da ekledi. Boylece ikimiz de aya[a kalktrk; ben her qeyi hatrrlayana dek, gok yavaq ve sessizce bir yolu izleyerek da$arda yiirtidi.ik, Don Juan'da bir terslik oldufunu anladrlrmda, bir araba yolculu[u yapmaktaydrk, Arizona Nogales'ten aynlmtqttk, Kuzey Meksika' da, Guaymas' rn eteklerindeydik. Aqafr yukart bir saattir olafaniistti sessiz ve stkmtrhydr. Bu konuda pek dtiqiinmiiyordum, ama aniden bedeni sefirerek denetimden grktr. Boynundaki adaleler kafasrntn afrh[rnr daha fazla taqryamryormug gibi genesi go[tis kafesine Earptr.

!il. Kendime bakamayacak kadar dermansrz di.iqerim diye seni bana bakmaya haztlamryorum. Ama senle olan beraberlifimizden, az once bahsetti$im en derindeki taqla kusursuzca u!ra$ma yoluyla paha bigilmez bi 6dtil elde ediyorum. Ve elde er-

124

sESSizttciN

snri

TININ INI$I

t25

"Araba mr tuttu, don Juan?" diye sordum, aniden panife


kaprlarak.
Yarut vermedi. Afzrndan soluyordu. Birkag saat siiren yolcululumuzun ilk boliimiinde iyiydi. Hemen her konuda epeyce konuqmugtuk. Hatta santaAna kentinde benzin almak igin durdulumuzda, omrrz adalelerini gevqetmek igin arabanrn tavanlna do!ru gerinme hareketleri yapr-

yordu.

:'^

"Neyin var Don Juan?" diye sordum. Karnrmda, kaygrdan kasilmalar oluyordu. Baqr one di.iqmiigtti, yakrnda bulunan harap bir binadaki restorana gitmek istedi[ini soyledi, a[rr alrr ve kekeleyerek orayanasrl gidecefimi tarif etti Arabamr bir ara soka[a, restorandan bir blok citeye park ettim. Arabamm kendi tarafimdaki kaprsrnr agtrfrmda, kolumu btitiin giictiyle kaptr. Acryla, ve benim yardrmrmla, ayaklanrnl zr stirerek ilerledik. Don Juan koluma tiim afrrhlryla abaruyordu. solulu dtizensizdi ve bedenindeki titreme oylesine tedirgin ediciydi ki ne yapacalrmr qaqrrdrm. Tcikezledim ve ikimizi de kaldrrrma diiqmekten ahkoymak igin duvara srkrca dayanmak zorunda kaidrm. Kaygrm o kadar yofundu ki dtiqiinemiyordum. Gcizlerinin igine baktrm. Donuktular. Her zamanki parlakhklan yoktu. Beceriksizce restoranagirdik ve sanki baqlama iqareti bekleyen biri gibi, yardrmsever bir garson, Don Juan'rn imdadrna yetiqti. "Bugiin nasrlsrn bari?" diye don Juan'rn kula[rna bafrrdr. Don Juan'r kaprdan ahp gabucak bir masaya taqrdr, onu oturttu ve ortahktan kayboldu. o'Bu adam seni tamyor mu?" diye sordum yerleqti[imizde. Bana bakmadan anlamsl.z bir qeyler geveledi. Aya$a kalkrp iqi bagrndan agkrn olan garsona bakmak igin gittim. "Birlikte oldu[um yaqh adamr taruyor musun?', diye sordum, onu koqeye srkrqtrrabildifiimde. "Tabii ki tanryorum," dedi, sadece bir soruyu yarutlayacak sabn olan birinin edasryla. "Qarpmtrsmdan dolayr rahatstz, yaqh bir adam."

Bu sdz, benim igin olaylan yerli yerinde koydu. Arabayla yolculuk etti[imizde, don Juan'rn ufak bir garprntrdan rahatszhlr olmuqtu. Endigeli ve garesizdim ama bundan sakrnmak igin yapabilecefim higbir qey yoktu. En kotiistiniin hentiz olmadrlr duygusu kamrmr a[rrtmrqtr. Masaya geri dondiim ve sessizce oturdum. Aniden .aynr garson, iki tabak taze karrdes ve iki kAse denrz kaplumbafasr gorbasryla grkageldi. Restoranrn sadece karides ve deniz kuplumba[asr gorbasr servisi yaptrfrnr ya da don Juan'm her buraya geliqinde bunlardan yedifini diiqtindiim. Garson, don Juan'la o kadar yiiksek sesle konuquyordu ki, rni.i q terilerin giirti I tii s tinii b as trtyordu. "IJmanm yemefii be[enirsin!" diye balrrdr. "E[er bana ihtiyacrn olursa, elini kaldrrman yeterli. Hemen gelirim." Don Juan baqrnr onaylarcasma salladt ve garson don Juan'ln sutrnr sevecenlikle srvazladrktan sonra gitti. Don Juan, ara sra kendi kendine gtiltimseyerek, oburca yemekteydi. Oylesine endiqeliydim ki yeme[in diiqtincesi bile midemi bulandrnyordu. Ama sonra tanrdrk bir istefin eqifine geldim, ve ne kadar kaygrlanryorsam, o kadar actkmaktaydrm. Yemefi tattrm ve gok be[endim. Yemefi yedikten sonra kendimi daha iyi hissettim, ama dururnda bir deliqiklik olmamrqtt, kaygtm da yerli yerindeydi. Don Juan yeme[ini bitirmek tizereyken, elini kafasmrn iizerine dofru kaldrrdr. O anda garson geldi ve hesabruzatfi. Ona parayr odedim ve o don Juan'rn aya{a kalkmasma yardrmcr oldu. Onun restorandan gtkmasrna elinden tutarak krlavuzluk etti. Garson sokafa grkmasrna bile yardrm etti ve coqkulu bir qekilde veda etti. Arabaya yine aynr zahmetli bigimde, birkag adrmda bir nefes nefese kalan ve soluklanmak igin duran, koluma ytiklenmiq don Juan'la birlikte yiirtidiik. Garson sanki don Juan'tn diiqmesing izin vermeyece[imden emin olmak istermiq gibi, kaprda bekliyordu. Don Juan'rn arabaya binmesi iki ya da iig dakika siirdti. "Sciyle bana, senin igin ne yapabilirim, don Juan?" diye yalvardrm

126

sESStzt-iGiN

snri

rixiN iNi$i

127

"Arabayr geri gevir," dedi, gittikge giig kaybeden zar zot duyulur bir sesle. "Kentin difer krsmrna gitmek istiyorum, ffi?Pazaya. Beni orda da tanryorlar. Dostlanm onlar." Hangi ma{azadan soz etmekte oldufunu bilmedi$imi soyledim ona. Abuk sabuk bir qeyler geveledi ve krsa bir ofke nobeti gegirdi. Ayaklarryla arabarun tabarunr doviiyordu. Surattnt ekqitti ve gomle[ine salyalan aktr. Sonra bir an toparlanml$ gdriindii. Diiqiincelerini denetlemedeki zorlanrgrnr izlemek sinirlerimi aqm bozuyordu. Sonunda ma$azaya nastl gidebilecefimi anlatmayr baqardr. Tedirginligi- had saftradaydr. Don Juan'rn garprntrsrnrn sandrfrmdan da ciddi olmasmdan korkuyordum. Onun sorumlulufundan kurtulmzrk istiyordum, onu ailesine ya da arkadaqlarrna gotiirmek istiyordum ama kim olduklarrnr bilmiyordum. Bagka ne yapabilecefimi bilemiyordum. Bir U-dontiqii yaptrm ve kentin di[er tarafinda oldu[unu soyledifi ma$azaya dofru stirdiim arabayr. Restorana doni-ip, garsona don Juan'rn ailesini tanryor mu diye sorsa mrydrm acaba, diiqiincesi vardr kafamda . Ma$azada birileri onu tanrsa bari diye umuyordum. iEinde bulundu$um Erkmazr diiqiindiikge, kendime daha da acryordum. Don juan tiikenmiqti. Yenilgime ve kotti yazgtma kaptrrmrgtrm kendimi. Onu ozleyecektim, ama onun bu en zor durumu cizleme duygumu dengeliyordu. Map.azayr arayarak, neredeyse bir saat boyunca arabayt stirdtim. Bulamryordum map.azayr. Don Juan bir hata yapmlii olabilecefini, mafiazamn bir baqka kentte olabilecegini itiraf etti. Iqte o zaman tamamryla bitkin diiqmtiqtiim ve ne yapabilecelimi hig bilemiyordum. Olalan bilinglilik durumumdA, onun hakkrnda zihnimin bana soyledifinden daha fazlabir qeyler bildifiim gibi garip bir duyguya kaprhyordum. $imdi onun bu kottiye giden fiziksel durumunun baskrsr karqrsmda, nasrl oldufiunu bilmeden ve nerede olduklarrnr bilmememe rafmen, dostlarmm Meksika'da bir yerde onu bekledifinden emindim. BitkinliEim bedensel olmaktan oteydi. Uztintii ve sugluluk karqrmr bir qeydi. Bildigim kadarryla, oliimiine hasta, zayrf,

yaqh bir adamla kapana krsrlmrq olmak beni endigelendiriyordu. Ve ona karqr bu kadar vefasrz oluqum, kendimi suglu hissetmeme neden oluyordu.

Arabamr nhtrmrn yakrmna park ettim. Arabadan inmesi don Juan'rn on dakikasrnr almrqtr. Okyanusa dofru ytiriidiik, ama yakrnlaqtrkga, don Juan bir katrr gibi geri geri gitti ve devam etmemize karqr Erktr. Guaymas Koyu'nun sulannrn kendisini korkuttu[unu geveledi. Gerisingeriye dondti ve beni bir meydana yoneltti: burasr banklarr bile olmayan canslzbt pazr yeriydi. Don Juan kaldrnma oturdu. Bir sokak temizleme aract gelik firgalannr iElerine su piiskiirtmeden dondtirerek, yanrmndan gegti. Toz bulutu
ciksiirmeme neden oldu.

Durumumdan oylesine rahatsrz olmuqtum ki onu orada otururken brrakrp gitmek dti;tincesi akhmdan gegiverdi. Bu dtiqtincemden utanE duycfi-rm ve don Juan'rn srrtrnr srvazladrm. "Btaz gayret gosterip seni nereye gotiirebilecefimi soyle bana," dedim nazikge. "Nereye gitmemizi istersin?" "Cehenneme gitmeni istiyorum!" dedi, Eatlak, grcrrtrh bir
sesle.

Benimle bu qekilde konugmasml duyunca, don Juan'm yakrndr[r qeyin, bir garprntr de[il de, aklmr kagrmasrna yol aEan ve onu saldrrganlaqtrran, baqka bir takrm sakatlayrcr akli dengelerden kaynakh oldufu kuqkusuna kaprldrm. Aniden aya$akalktr ve benden uzaklaqtr. Ne denli gtigsiiz gortindtifiiinti fark ettim. BirkaE saat iEinde yaqlanrvermiqti. O

do[al enerjisininizi kalmamrqtr, karqrmda gordiigiim kiqi, yaqIr, dermanslz biriydi. Ona yardrm etmek igin koqturdum. Yolun bir merhamet dalgasr beni kapana krstrrmrqtr. Kendimi, zar zor ytiri.iyebilen biri gibi, yaqh ve gtigstiz buldum. Dayanamayacak kadar acrhydrm. Aflamak tizereydim, don Juan igin degil, kendim igin. Kolunu tuttum ve ne olursa olsun onu brakmayacalrma de[gin sessizce sciz verdim. Suratrma atrlan o duygusuz tokatln gi.iciinii duydufiumda, kendime acrma diiqtincelerinde kaybolmuqtum. Kendimi bunun qaqkrnh$rndan kurtaramadan, don Juan yeniden, bu kez

t28

SESSTZLICiN ENTI

riNiN iNigi

t29

enseme

bir tokat attr. Ofkeden sarsrlarak, ayakta benimle ytiz yize durmaktaydr. A[zl yarl agrktr ve denetimsizce titriyordu. "Sen de kimsin?" diye haykrrdr, sofuk bir sesle. Bir anda ortaya toplanan kalabahfa dondii. "Bu adamm kim oldu[unu bilmiyorum," dedi onlara. "Yardtm edin bana. Ben yalnrz, yagh bi Krzrlderiliyim. Bu adam bi yabancl ve beni oldtirmek istiyor.'Qaresiz yagh insanlara boyle qeyler yapryorlar, onlan zevk igin oldiiriiyorlar." Bir krnama mtrtltrsr duyuldu. Birkag iri yarl geng adam
tehdit edercesine bana baktrlar. "Ne yaptyorsun don Juan?" diye sordum, yiiksek bir ses-

pata verdim, ama arabama yaklaqtrkga, don Juan'rn, halen insanlarla gevrelenmiq olarak, arabamrn yarunda durdufunu gor-

le. Kalabahfr, benim kendisiyle oldu[uma inandrmak istiyordum.

"Seni tantmtyorum," diye bafirrdt. "Rahat brrak beni." Kalabahla dondii ve onlardan yardtm etmelerini istedi. Beni polis gelene dek ahkoymalannr istiyordu. "Tutun onu," diye diretti. "Ve ltitfen biri polis gafrrsrn. Onlar bu adama ne yapacaklarmt bilirler." Bir Meksika hapishanesinin nastl bir yer oldu[unu tahmin edebiliyordum.Kimse nerede oldufumu bilemeyecekti. Birisinin, ortadan kayboluqumu anlamast igin aradan aylar gegmesi gerektifi diiqtincesi, saldrrgan bir hrzla tepki verrneme yol agtr. Bana yaklaqan ilk genci tekmeledim, sonra panik halinde koqmaya baqladrm. Yaqamrm igin koqtu[umu biliyordum. Birkag geng arkamdan koqmaktaydr. Ana caddeye dofru koqarken, Guayma gibi kiiEtik bir kentte, piyade devriye gezen polislerin her yerde olabilecefini diiqtindiim. Gortiniirde bir polis yoktu, ve onlardan biriyle burun buruna gelmeden once, yolumun tizerindeki ilk'ma$azaya daldrm. Biblolara bakryormuq gibi davrandtm. Peqimden koqan gengler giirtilttilii bir qekilde gegip gittiler. Qabucak bir plan tasarladrm: yapabildigim kadar ahqveriq yapmak. Mapazadaki insanlartn beni turist olarak gormelerine giiveniyordum. Sonra birilerinden paketleri arab'arna kadar taqrmasl igin yardrm isteyecektim. Neye ihtiyacrm oldufunu segmek epey zafirantmr aldr. Ma$azadaki bir gence paketleri taqtmama yardtmcr olmasr iEin

diim. Zabfi tutan bir polisle konuquyordu. Bir faydasr olmamrgtr. Planrm iqe yaramamrqtr. Arabama ulaqabilmemin yolu yoktu. Gence, paketleri kaldrnma brrakmasrnl soyledim. Bir arkadaqrmrn arabasryla gelip beni alacafmr ve otelime gotiirecefini soyledim. Geng adam gitti ve ben orada don Juan ile etrafindakilerin gortiqtiniin drqrnda, taqtdt[rm paketleri yiiziimtin ontinde tutarak durdum. Polisin arabamrn Califomia plakas lnr inceledilini gordtim. Bu beni tamamen ikna etti, iqim bitikti. Qrldrrmrg yaqh adamrn suglamasr oldukga gtigliiydti. Ve kagmrq oldu[um gergefi !gthangi bir polisin goziinde sadece sugumu destekleyecekti. Ustelik, polisin gerqe[i gormezlikten gelerek sadece bir yabancryr tutuklayabilece[i fikrini yabana atarnazdrm. Bir kapr eqi[inde yanm saat kadar bekledim. Polis gitti, ama billrrrp galrran ve bir geyleri kanqtrnrrnl$gasma kollannt sallayan don Juan'rn gevresindeki kalabahk h6ld oradaydr. Ne dedilini duyamayacak kadar uzaktaydrm, atma htzh, sinirli ba[rrqmalanndan konunun ozetrni tahmin edebiliyordum. Derhal bir plana gereksinimim vardr. Arabaya gitmeyi goze almadan cince, bir otelde kalmayr ve birkag giin beklemeyi dtiqtindtim. Ma$azaya geri dcinmeyi ve onlara bir taksi galrrmalarmr soylemeyi diiqiindiim. Daha once Guaymas'ta taksi tutmak zorunda kalmamrqtrm ve olup olmadr[rnr bile bilmiyordum. Ama plarum, polisler iqlerinde iyice beceriklilerse, ve don Juan'r ciddiye aldrlarsa, otellere de bakarlar di.igi.incesiyle arunda suya dtiqtii. Belki de polisler don Juan't bu iqi yapmak igin yalnrz brrakmrqlardr. Akhmdan gegen bir baqka alternatif plan ise, otobi.is duralrna gitmek ve uluslararasr srmrdaki herhangi bir kasabaya giden bir otobtisti yakalamaktr. Ya da Guayma'dan aynlan herhangi birine binmek. Bu dtigiinceden derhal vazgegtim. Don Juan'rn adrmr polislere verdi[inden ve onlann biiytik bir olasrlrkla zaten otobiis qirketlerini uyardrklanndan emindim. Dtiqtincelerim berbat bir panik halindeydi. Sinirlerimi yatrqtrrmak igin krsa krsa soludum.

130

sESStzt-iGin Enri

riNiN iNiSi

l3l

Sonra don Juan'm gevresindeki kalabahftn da[rlmaya baqladrfirnr gordtim. Polis memuru bir arkadaqryla dondii, ve ikisi sokafirn sonuna dofru afrr a[rr ilerlediler. Iqte tam o srrada denetleyemedifim ani bir diirtii duydum. Bedenim kafamdan aynlmrq gibiydi. Paketlerin tiimiinii taqryarak arabama ytirtidi.im. igimde korkunun ya da ilginin en ufak bir pargast olmaksrzm arabamrn bagajrnr agtrm, paketleri igeriye koydum, sonra da stirticti kaprsrnr agtrrri. Don Juan arabamrn yantnda, kaldrrrmdaydt, boq gozlerle bana bakryordu. Ona tamamen kendime ozgi olmayan bir so[uklukla baktrm. Yaqamrmda asla boyle bir duygu hissetmemiqtim. Duyumsadr[rm kin defildi, ofke de defildi. Ona dargrn bile defildim. Teslimiyet ya da sabrr da de[ildi. Kibarhk hig de[ildi. Dahasr sofuk bir kayrtsrzhktr, tirki.itiicii bir merhamet eksikli[i. O anda, don Juan'aya da bana ne oldufunu hiE umurumda de[ildi. Don Juan bedeninin iist krsmrnr, bir kopefin yiizdtikten sonra yaptrfr gibi salladr. Ve sonra, hepsi kotii bir riiyaymrq gibi, yeniden benim bildifim adam oldu. Qabucak ceketini tersyiz etti. Tersyiiz edilebilen bir ceketti, bir ytizii bej ve di[er yiizii siyah. Iqte qimdi siyah bir ceket giymekteydi. Hasrr qapkasrnr arabanrn igine atil ve ozenle saglannr taradr. Gomlefinin yakasmr ceketinin yakasmm drqma grkarttr, bu onu anrnda gengleqtirdi. Tek bir soz soylemeden paketlerin geri kalanrnr ar abay a yerleqtirmeme yardrm etti. Iki polis, arabanrn kaprsmrn agrhp kapanma sesini duyup bize dofru, diidtiklerini otttirerek gerisingeri koqmaya baqladrklarrnda, don Juan gok atak bir qekilde onlan kzrqrlamaya gitti. Onlan gok dikkatli bir qekilde dinledi ve merak edecekleri'bir qey olmadrfr konusunda onlarr temin etti. Onlara akli dengesizlifi olan dermansrz yaqh babasryla karqrlagmrq olduklannr agrkladr. Onlarla konuqurken, arabanrn kaprsmr, sanki kilitleri denetlermiggesine aglyor, sonra tekrar kapatryordu. Paketleri bagajdan arka koltufa taqrdr. Qeviklifi ve genglik enerjisi, birkag dakika oncesindeki yaqh adamrn hareketlerine attr. Onu daha once gorniiq olan polise yardrmcr olmak igin ufraqtr[rm anladrm. Eler ben o polis olsaydrm, o yaqh arkli dengesi

bozuk Krzrlderilinin ollunu gordti[time dair higbir kuqkum olmayacaktr. Don Juan onlara, babasrnr tanrdrklarr restoranrn adrnr verdi ve sonra hig gekinmeden rtiqvet verdi onlara. Polislere herhangi bir gey sciylemek igin kendimi yormadrm bile. Beni kah, soluk, tutarh ve sessiz krlan bir qey vardr. Tek bir soz soylemeden arubaya bindik. Polisler bana herhangi bir qey sorrnaya kalkrqmadrlar. Bunu denemeye kalkrqamayacak kadar yorgun goriiniiyorlardr. Oradan uzeklaqtrk. "Ne biEim bir oyun oynadm orada don Juan?" diye sor-

dum, ve sesimin trnrsmdaki so[ukluk beni qaqrrttr.

"Kararhhktaki ilk dersti," dedi. Yolda, Guayma'a gelirken, kararhhkla ilgili yaklaqmakta olan ders konusunda beni uyardr[rnr anrmsattr. Buna dikkat etmedifimi, Eiinkti sadece yolculu[un can stkrcrh[rndan kurtulmak iEin konuqtufumuzu sanmtq oldu[umu itiraf ettim. "Ben asla sadece konuqmam," dedi sertge. "Bunu qimdiye kadar anlaman gerekirdi. Bu ofleden sonra yaptrfirm qey, senin toplanma noktanr merhametin yok oldulu en do[ru bolgeye getirebilmek iEin uygun bir durum yaratmaktr. Bu bolge merhametin olmadrfr yer olarak bilinir." "Btiyiiciilerin gozmek zorunda oldufu sorun," diye devam etti, "merhametin olmadr[r yere miimkiin olan en az yardrmla ulaqrlmasrdrr. Nagual sahneyi hazrlar, ama kendi toplanma noktasmr hareket ettiren Eomezidir." "Bugiin iqte sen bunu yaptrn. Belki bnaz fazlasryla dokunakh olarak, toplanma noktamr beni dermansrz ve safr solu belli olmayan yagh bi adama doniiqttiren belirgin bi konuma hareket ettirerek sana yardrm ettim. Saclece yaqh ve dermanslzml$lm gibi yapmryordum. Ben yaqhydrm." Gozlerindeki yaramaz rqrltr, o anda eflendifiini soyliiyordu bana. "ille bunu yapmam gerekmiyordu," diye devam etti. "Toplanma noktanr hareket ettirebilmen igin zor yontemler uygularnadan seni yonlendirebilirdim, ama kendimi tutamadrm. Bu olay bi daha asla tekrarlanmayacafirndan, kendi velinimetim

r32

sESSizrictN enri

riNiN iNigi

133

gibi, bir dereceye kadar, davranabiliyor muyum, bilmek istedim. Inan bana, seni qaqrrttrfrm kadar, ben de gagrrdtm." Olafaniistii rahattrm. Bana soylediklerini kabul etmekte bir giiEliik gekmiyordum, ve sorulanm da yoktu, giinkii onun agrklamasma gereksinim duymadan her qeyi anlayabiliyordum. Don Juan sonra, benim tinceden bildiEim ama agtklayacak do!ru sozleri bulamadrfirmdan dile getiremedifim bir qey soyledi. Btiyi.ici.ilerin yaptrfr tiim eylemlerin, toplanma noktalarrrun hareketinin bir sonucu olarak yaprldr[rnt, ve bu gibi eylemlerin biiyiici.ilerin denetimi altrnda bulunan bir miktar enerji tarafindan yonetildilini soyledi. Don Juan'a ttim bunlan ve hatta fazlasmt bildifiimden sciz ettim. Ve o her birimizin sezebilece[i sessiz bilginin muazzam,

karanhk goltiniin, tiim insanlann iginde bulundu[unu belirtti. Benim sava$gmln patikasma karrqmrq olmamdan dolayt, bunu belki sradan insanlardan daha fazla sezebilece[imi soyledi. Sonra btiyticiilerin yeryiiziinde, insan bilgisini aqan iki qeyi gtihqarak sezgisel diizeyin otesine, isteyerek gegen yegdne varhklar olduklannr sciyledi: birincisi toplanma noktasmtn varh[mt diiqtinmek, ve ikincisi o toplaruna noktasmr hareket ettirmek. Biiyiiciilere ait en incelikli bilginin, algrlayabilen varhklar olarak yeterlilifimizle ilgili oldu[unu, ve bu bilginin igeri[inin algrmzm toplanma noktasma dayandrfrnr tekrar tekrar vurguladr. O noktada, sriylediklerine odaklanma konusunda benzersiz bir zorluk yagamaya baqladrm, qaqkm'ya da yorgun oldu[umdan de[il de, akhmln onun sozlerini onceden tahmin etme oyununa baqlarnrq olmasmdan. Bu sanki benim bilinmeyen bir pargamrn igimde olmasr gibiydi, bir diiqtinceyi dilc getirmek igin baqansrz bir qekilde yeterli stizci.ikler arayanbiri gibi. Don Juan konugurken, benim sessiz dtiqiincelerimi nasil vurgulayabilece[ini kestirebildifimi duyumsadrm. Onun stizciik segimi nin her zaman benim segmiq olduklarrmdan daha iyi oldulunu ayrt etmek beni heyecanlandrrmrqf. Ama onun sozlerini tahmin etmek de kehdimi veriqimi azaltryordu. Aniden arabayr yolun kenanna gektim. Ve iqte orada, ya-

qamtmda ilk defa, iEimdeki iki yaprhhfa de[gin bir bilgim oluyordu. Iki ayrr yan apagrk varhllmrn igindeydiler. Birisi son derece yaqhydr, rahattr ve kaygrszdr. Afrrdr, karankktr ve diler ttim qeylerle ba$antrhydr. Benim umursamayan yarumdr, giinkti her qeye eqitti. Olaylarla, umarsrzca efleniyordu. Difer yarum hafifti, yeniydi, yumuqaktr, dalgahydr. Sinirli, hrzhydr. Kendisini urriursuyordu qtinkti grivenlikte defildi ve sadece baqka qeylere baflanabilme yeterlili[i olmadr$mdan, higbir qeyle eglenmiyordu. Yalruzdr, ytizeydeydi, incinebilirdi. O, diinyaya baktrfrm yanrmdr. A[rr afrr gevreme bu yarumla baktrm. Baktrfrm her yonde geniq tarlalar gordiiin. Ve benim o gtivenliksiz, yumuqak ve umursayan yantm, insanh[rn endi.istrileqmesinden duydu!u gurur ile o giizelim eski Sonora gciliin{in saban izleriyle krnqmrg, insanh[rn yararma yetiqtirilmiq bitkilerle dolmuq slradan manzaraslnm gor{inttisiinden duydu[u iiziintii arasrnda srkrqrp kaldr. Yagh, karanhk; a[rr yanrm umursamryordu. Ve iki yarum tartrqmaya giriqtiler. Narim yanlm, alrr yanrmtn umursamaslnl istiyor, afrr yanrmsa di[erinin dert etmeyi brrakmaslnl ve e!lenmesini istiyordu. "Neden durdun?" diye sordu don Juan. Sesi bir tepkime yaratil, ama benim bu tepkimeyi gostermiq oldufumu soylemek do$ru olmaz. Sesinin tmrsr narin yarumr saflamlaqtrrmrq gibiydi, ve aniden belirgin bir qekilde kendim olmuqtum. Btraz cince yaqamtg oldulum iki yaprhhlrmr kavrayrgrmr don Juan'a agrkladrm. Don Juan, toplanma noktasmm konumuyla ilgili bilgilere dayanarak agrklamaya baqladrlrnda, sa[lamh[rmr yitirdim. Narin yamm, iki yaprhhlrmr ilk ayrrt ettilim andakinden gok daha narin bir hal almrgh, ve bir kez daha don Juan'rn neyi agrkladrlrnr bilmekteydim. Toplanma noktasrrun hareket edip, merhametin olmadr[r yere ulaqmasryla, ussalhk ve safduyunun zayrfladr[rnr sciyledi. Daha yaqh, karanhk ve sessiz duyumsamam, zihnin tarihsel gegmi qinin bir gciri.intti si.iymiiq. "Ne dedi[ini tam olarak anhyorum," dedim. "QoEu qeyin

134

SESSTZLTGIN ERKI

TININ TNI$I

135

ayrdma varabiliyorum, ama bildiklerimi stizctiklere dokemiyorum. Nasrl baqlayacafrmr bilemiyorum." "Bunu sana zaten soylediydim," dedi bana. "Deneyimlemekte oldu[un ve iki yaprhhk olarak adlandrrdtftn, toplanma noktarun bi baqka konumunun goriiqiidilr. Bu konumdan insanln en yaqh yarunl duyumsayabilirsin. Ve insanrn yaqh yarurun bildigi qey, sessiz bilgi olarak bilinir. Bu, heniiz drle getiremedigin bilgidir." "Neden dile getiremiyorum?" diye sordum. "Bunu dile getirebilmen igin, hem slnrsrz bi enerjiye sahip olmahsrn, hem de onu kullanabilmelisin," diye yanrtladr. "$u anda verebilece$in bu tiir bi enerjin yok. "Sessiz bilgi hepimizde olan bi qeydir," diye devam etti. "Her qeyle ilgili eksiksiz tistiinltifii olan, eksiksiz bilgisi olan bi qeydir sessiz bilgi. Ama diiqiinemez, dolayrsryla bildifini de
konuqamaz."

"Btiyiiciiler, insanrn bildifini anladrftnda, ve bildifiiyle ilgozden kaybettifine inarurlar. Bu agrklayamadrfrn sessiz bilgi tabii ki niyetlir-tindir, soyuttur. Insanlarrn yanhqr, bunu, giindelik yaqaml bildigi gibi, dolaysrz olarak bilmek isteyigindeydi. Bunu ne denli istediyse, bu bilginin omrii o denli krsa oldu." "Peki bu tam olarak ne anlama geliyor, don Juan?" diye

gili bilingli olmak istedi[inde, bildifini

sordum.

"Bu, insanrn us diinyasrnl, se.ssiz bilgiye tercih ettigi anlamlna geliyor," diye yanrtladr. "Insan us dtinyasma ne denli baflanrrsa, niyet o denli krsa omiirlti olur." Arabayr gahqtrrdrm ve sessizlik igerisinde ilerledik. Don Juan bana nereye gidecefimi ya da nasil stirece[imi anlatmaya kalkrgmadr-bu benim kiqisel cinemimi azdrrmak igin srk srk yaptrfr bir qeydi. Nereye gittigimizihig bilemiyordum, yine de igimde bir geyler hissediyordum. Kontrolii ona braktrm. Akqam geE saatlerde, Meksika'nrn kuzeybatrsrndaki krrsal Sinaloa eyaletinde bulunan, don Juan'rn biiyticii taktmrrun btiyiik evine vardrk. Yolculuk sanki hig vaktimizi almamrqtr. Yolculu[umuzun aynntrlannr anlmsayamlyorum. Ttim bildifim
bu konuda konuqmadrfrmrz.

Ev Soq gortintiyordu. Burada yaqayan birilerinin oldufuna dair higbir belirti yoktu. Her nasrlsa, don Juan'rn arkadaqlarrnrn evin iginde olduklarrnr bilmekteydim. Varhklannl, onlarr gergek anlamda gormemiq olmama ra[men duyumsayabiliyordum. Don Juan birkag gaz lambasr yaktt ve dayanrkh bir masanrn etrafinda oturduk. Don Juan bir qeyler yemeye hazrlaruyonnuq gibi goriintiyordu. Ne yapayrm ya da ne soyleyeyim diye dtiqi.inmekteyken, bir kadrn sessizce igeri girdi ve koca bir yemek taba[rnl masanln i.izerine brraktr. Onun giriqini beklemiyordum, ve karanhktan aydmh[a adrm attrlrnda sanki var olmayan bir yerden ortaya Erkmrq gibi istemeden soluksuz kaldrm. "Korkmaym, benim Carmela," dedi ve yeniden kayboldu, karanhk tarafindan yutularak. Afzrm agrk, atacafrm grfhfrn ortasmda kalakalmrqtrm. Don Juan oyle feci giildii ki, evdeki herkesin onu duymuq oldu[unu biliyordum. Belki gelirler diye'diiqi.indiim ama kimse goriinmedi. Yemek yemeye gahqtrm, ama ag de[ildim. O kadrn hakkrnda diiqtinmeye bagladrm. Kim oldufunu bilmiyordum. Bu konuda aqa[r yukarr bir tahmin ytirtitebilirdim, ama dtiqiincelerimi golgeleyen sisin igerisinde belle[imi kullanamtyordum. Akhmr dingin tutmak igin u$raqtrm. Qok fazla erke gerektifini hissettim ve bundan vazgeEttm Neredeyse onu diiqtinmeyi brrekrr brakmaz, tuhaf, uyuqukluk veren bir kaygr duygusu yaqadrm. ilkiri, o karanhk koca evin igindeki ve gevresindeki sessizlifin ig karartrcr olduluna inandrm. Ama uzaklardaki kopeklerin canstz havlamalannt duyduktan sonra igimdeki kedeiinanrlmaz boyutlara vardr. Bir an bedenimin patlayaca[rm diiqtindiim. Don Juan gabucak olaya mtidahale etti. Benim oturdufum yere zrpladr ve srttmt kttndayana dek ittirdi. Srrtrmdaki basrng garEabuk beni rahatlattr. Sakinleqtifimde, beni neredeyse tiiketen o merak duygusuyla birlikte, her qeyi bildi[imin o aErk duyumunun da yok oldufunu anladrm. Artrk don Juan'tn, benim kendi kendime bildifim qeyleri nasrl ifade edecefini kestiremiyordum.

t36

sESSizt-iciN Bnri
Sonra don Juan gok ozel bir agrklama yapmaya giniqti. Onkeresinde bana,

TININ INI$I

137

bir savaqgr igin sava$ln dofal, banqmsa ahqrl-

ce, beni ytldrrrm gibi Earpan meraklmln, Carmela'nrn birden ortaya grkrqryla, toplanma noktamdaki ani bir hareketinden, ve

toplanma noktamr Carmela'yr tamamen tanrmlayabilece[im bir yere getirebilmek igin giriqtifim kaErmlmaz Eabadan kaynaklandrfirnr sciyledi. Bu ttir meraklarm srk srk yinelenece[i diiq{incesine ahqmaml cinerdi, giinkti toplanma noktam hareket etmeyi stirdtirecekmiq "Toplanma noktasrnln en ufak bi hareketi olmek gibidir," dedi. "Igimizdeki her qey ba$antrsrnr kopanr, sonra yeniden gok daha btiytik bi enerji kayna[rna ba$lanrr. Bu enerji ytikseliqi oldtirticti bi kaygr olarak duyumsarur." "Bu oldu[unda ben ne yapmahylm?" diye sordum. "Higbi $ey," dedi. "Sadece bekle. Bu enerji taqkrnhEr g"gecektir. Tehlikeli olan sana ne oldufunu bilmemektir. Bi kez bunu bildin mi, gergek bi tehlike yok demektir." Sonra eski insanlardan konuqtu. Eski insanlarrn en dolaysrz bigimcie, ne yapmalan gerekti[ini ve bunu en iyi nasrl yapabileceklerini bildiklerini soyledi. Ama, Eok kusursuz hareket ettiklerinden, uygulamaya ahqkrn olduklarr eylemleri onceden kestirebilip tasarlayabilecekleri hissi veren bir benlik duygusu geliqtirmeye baqlamrqlar. Ve boylece bireysel'benlik' duygustr ortaya grkmrq; ciyle bir bireysel benlik ki, do[ayr ve insanlarm eylemlerini kontrol etmeye Eabalamaya baqlamrq. Bireysel benlik di.iqtincesi gtiglendikge, insan sessiz bilgiyle olan dofal baflantrsrnr yitirmiq. Bu geliqmenin mirasgrsr olarak, modern insan, kendisini her geyin kaynafrndan oylesine geri dontilmeyecek bir qekilde uzaklaqtrnlmrq bulmuq ki, ttim yapabildifi kendini yok ediqin vahqi ve alaycr eylemleriyle, umutsuzlufunu vurgulamakmrg. Don Juan insanlann ahlAkr hor gorme ve umutsuzluklanntn nedeninin, iki eylemi gergekleqtiren, iglerinde kalmrq azbir eqsiz bilgiden kaynaklandrfrnr belirtti: bir, insana her qeyin kaynafryla olan eski ba$antrsrnir dair bir sezgi vermesi; ve iki, insana bu ba$antr olmadan, barrg, tatmin ve effne umudunun olamayacafrnr diiqtindtirtmesi. Don Juan'rn bir geliqkisini yakaladrfrml sanmtqtrm. Bir'

maml$ oldufunu soyledi[ine defindim. "Do!ru," diye onayladr. "Ama savag, bi savaqEr iqin, bireysel ya da topluca yaprlan aptalhklar ve nedensiz giddet anlamrna gelmez. Savaq, bi savaqgr igin, insanr erkinden yoksun brakan bireysel benlife karqr mutlzrl< bi mticadele vermektir." Don Juan, kararhhk-biiyiiciilii$iin en temel ilkesi-hakkrnda daha fazlakonuqmamlzrn artrk zamanr oldufunu soyledi. Biiyiiciilerin, toplanma noktasrrun en ufak bir hareketinin, modern insarun eseri olan bireysel benlife duyulan aqrn ilgiden

geldifini ayrrt ettiklerini aErkladr. B iiyticiilerin insanlan tamamryla kendi izlenimlerine diiqktin, katil ruhlu bir egoiste doniiqttiren qeyin, toplanma noktasmrn konumu oldufuna inandrklannr sciyleyerek devam etti. Her geyin kaynafrna bir daha geri donebilme umudunu yitiren insan, avuntuyu kendi benliginde ararrnl$. Ve boyle yaparak, toplanma noktasrnt, kiqisel izlenimini siirdtirecek uygun konumda sabitleqtiffneyi bagarmrq. Boylece, toplaruna noktasrnr ahqrlmrq konumundan uzaklaqflran herhangi bir hareketin, insanr, kiqisel yansrmasl ve onunla birlikte olan kiqisel cjneminden uzaklaqtrrdr[rnr soylemek do[ru olurmuq: kendini fazla onemsemek. Don Juan, kendini cjnemsemeyi, insanrn kiqisel izleniminden dofan bir gtig olarak niteledi. Toplanma noktaslnl $u anda bulundufu yerde sabit tutan giictin bu oldufunu birkaE kez tekrarladr. Bu nedenden dolayr, sava$glnln yolunun asrl anlamr, kendini fazla onemsemeyi yenmekmiq. Ve biiyiictilerin yaptrfr her qey, bu amacr baqarabilmeye yonelikmiq. Btiyiictilerin, kendrnt fazla onemsemenin maskesini diiqtirdtiklerini ve bunun bir baqka qeymiq gibi gortinen kendine aclma oldulunu bulduklarmr agrkladr. "Pek olasr goztikmiiyot, ama olan budur," dedi. "Kendine aclma, gergek diiqmandrr ve insanrn mutsuzlufunun kaynafrdrr. Kendisine fazlasryla aclma duymadan insan qu anda oldu[u kadar kendini cinemsemeyi bagaramazdt. Her nasrlsa, kendrm fazla onemsemenin giicti bi kez iqin igine kzrrqtr mr, kendi Eekim alanrnr geliqtirir. Ve kiqisel oneme sahte bi srcakhk duyusu veren, onun bu gtiya bafrmsrz do[asrdrr."
uzzrklaqma anlarnrna

138

SESSIZLIciN Bnri

riNiN iNi$i

139

Olalan koqullar altrnda anlamsrz bulacafrm bu agrklamalan bana tamamen inandmcr gortindii. Ama hAld igimde var olan iki yaprhhk yiiztinden biraz basite kagar gibiydi. Don Juan, diiqtincelerini ve scizlerini belirli bir hedefe ycineltmi$ gibiydi. Ve ben, ola[an bilinglilik durumumda, o hedeftim.
AErklamalanna, biiytictilerin toplanma noktamrzr ahqilmtq konumlanndan uzaklaqtrrdrfrmrza, sadece kararhhk olarak adlandrnlabilecek bir varhk durumuna gelmeyi baqarabildifimize kesinlikle emin olduklarrnr sciyleyerek devam etti. Biiytictiler, toplanma noktalartnt hareket ettirir ettirrnez, kiqisel onemin

Aya$rnr sabtrstzca yere vurup beklerken, uzun kara saElarmr kafaslnln tepesine toplamrqtr. Deliqim goz ahcrydr. Daha gekici, daha olgun goriiniiyordu. Ondaki degiqim, agrkgast beni gekmiqti. Dofrusu bu nedenden dolayt, kotii tavrmt gorme-

*"'Ifi?ffrtffit"?T;,,,

dedi don Juan. "Kabank ve dcinriqiim,

pargalanaca[rnt, iqlevsel eylemlerinin aracrhfryla biliyorlarmrq. Toplanma noktalannrn ahqtlmtq konumu olmadan, kiqisel izlenirnleri daha fazla devam edemezmiq. Ve kiqisel izlenimlerinin i.izerindeki yofun odaklaqma olmadan, kiqisel actmalartnt ve bununla birlikte, kendilerini fazlaca onemsemeyi yitirirlermiq. Bciylece btiyiiciiler kiqisel onemin yalnrzcakrhk de[iqtirmiq kendine aoma oldufunu sciylemekte hakhlarmrq. Sonra o cifleden sonraki deneyimimi ele ahp adrm adtm izledi. Onun roltindeki bir nagualm, bir ofretmen .ya da bir onder olarak en etkili aynr zamanda en kusursuz bigimde davranmasl gerekti[ini belirtti. Onun igin eylemlerinin gidiqatrnr mantrkh olarak tasarlamak olast olmadr[rnda+., nagual her zaman tinin buna karar vermesine izin verirmiq. Omefin, o sabah erkenden, Nogales'te kahvaltr etti[imrz ana kadar, tin ona bir iqaret verdi[inde, uygulayacak herhangi bir tasan yokmug. O olayr hatrrlamam ve arumsadtklartmt ona anlatmam konusunda rsrar etti. Kahvaltr srasrnda don Juan benimle dalga gegtifinden canlmrn gok srkrldr[rm arumsadrm. "Garson krzr dtiqtin," diye tisteledi don Juan. "Onun hakkrnda ti.im hatrrlayabildi[im, Eok kaba oluqu." "Peki ne yaptr?" diye diretti. "Sipariqlerimizi almayr beklerken ne yaph?" Bir anhk duraksamadan sonra, onun rnoniiyti bana atan ve neredeyse bana dokunurcaslna orada ayakta dikilen, sessizce acele edip sipariqimi vermemi bekleyen, kaba gortiniiqlti geng bir kadrn oldufunu anrmsadtm.

tinin iqaretleriydiler. " O giin bir nagual olarak ilk hareketinin, benim niyetini anlamama izin vermek oldufunu soyledi. Bunu sallamak igin, Eok agrk bir dille, ama kagamak bir tavrrla, o giin bana kararhhk hakkrnda bir ders verecefini soylemiq. "$imdi anrmsadtn ml?" diye sordu. "Garsonla ve di[er masadaki yaqh bi kadrnla konuqmuqtum." Onun bu yonlendirmesiyle, don Juan'tn ozellikle yaqh bir kadrna ve koti.i huylu garson ktza kur yaptr[rnr anrmsadtm. Ben yemek yerken onlarla uzun bir siire konuqmuqtu. Onlara, yonetimdeki yolsuzluk ve yazlaqma hakkmda aptalcastna komik oyktiler ve kentteki Eiftgiler hakkrnda fikralar anlatmrqtt. Sonra garson krza Amerikah olup olmadr[rnr sorrnuqtu. Krz "Hayn," demiq ve soruya gtilmiiqtii. Don Juan bunun iyi oldulunu soylemiqti, gtinkii ben a$k aruyan bir Meksikah-Amerika. h'ymrqrm. Ve hemen burada boyle iyi bir kahvaltr yedikten
sonra aramay a baqlayabilirmiqim. Kadrnlar gtilmi.iqlerdi. Ben, srkrlmrq olmama giildtiklerini dtiqiinmiiqtiim. Don Juan onlara, ciddi bir qekilde konuqarak, Meksika'ya bir eq bulmaya geldi[imi soylemiqti. Onlara, dtirtist, algekgontillti, erkekte drq goriiniiqe fazla onem verrneyen ve evlenmek isteyen namuslu bir kadrn tanryrp tarumadtklannt sormuqtu. Kendisini benim sozciim ilan etmiqti. Kadrnlar feci qekilde giilmi.iqlerdi. Gergekten gok ofkelenmiqtim. Don Juan garson krza doni.ip benimle evlenmek isteyip istemedi[ini sormuqtu. Krz niqanh oldu[unu soylemigti. Bana sanki don Juan'r ciddiye almrqmrq gibi gelmiqti. "Neden brakmlyorsun da kendi adma konuqsun?" diye sormuqtu yaqh kadrn don Juan'a. "Qiinkii o konuqma 6ztirlti," demiqti. "Feci qekilde keke-

liyor."

140

SESSTZLIciN

enri

Garson krz benim yeme$imi rsmarlarken olabildi[ine dizgiin konuqfulumu soylemiqti. "Oh! Ne kadar da gcizlemcisiniz," demiqti don Juan. "O sadece yemek nmarlarken herhangi bi baqkasr gibi konuqabilir. Ona defalarca e[gr diizgiin konuqmak isilyorsa kararh olman gerekir, dedim. Onu buraya kararhhk hakkrnda dersler verrneye getirdim." "Zavalh adam," demiqti yaqh kadrn. "Oldu, bugi.in ona bi aqk bulacaksak gitmemiz gerekir," demiqti don Juan, gitmek igin ayafa kalktr[mda. "$u evlilik meselesi konusunda ciddisin sen," demiqti geng garson krz don Juan'a. "Elbette," diye yanrtlamrqtr. "Ona gereksinimi olan qeyi elde etmesi igin ydrdrmct olacalrm, boylece o slntra gelip merhametin olmadrfr yere gidebilecek." Don Juan'rn merhametin olmadr$r yer dedifi qeyin, ya evlilik ya da A.B.D. oldulunu sanmrqtrm. Bu mec azi anlarna gtitmiiq, sonra yaqh kadrru neredeyse cildiiren ve don Juan'r l<nzler gegirtecek qekilde giildiiren, bir anhk felaket kekelemeye tutulmuqtum. zaman sana amacrmr bildirmem zorunluydu," diyerek aErklamalarlna devam etti don Juan. "Yaptrm da, ama olmasr
o'O

gerekti[i gibi seni tamamen rskalamrq." Tinin belirdi[i andan baqlayarak, her adrmm tatmin edici sona do$ru btiyiik bir rahathkla atrldrfrnr soyledi. Ve onun defiqiminin baskrsr altrndayken, toplaruna noktam merhametin olmadrlr yere ulagmrqtr, kiqisel yanslmanrn o ahqrlmrg yerini

J
N iy e trn

Gereksindirdikleri

'

brrakmaya zorlanmrqh. "Kiqisel yanslmanrn konumu," diye devam etti don Juan, "toplanma noktasrnr diizmece bi actma dtinyasr kurmaya zorlar, ama gergekten actmastz ve benmerkezcidir. Bu dtinyadaki tek gergek duygu, onlarr duyumsayan igin uygun olarudr. "Bi btiyiici.i iEin kararhhk acrmasrzhk degildir. Kararhhk kendine acrma ya da kendini fazlaca onemsementn zfi anlamhsrdr. Kararhhk, akh baqrndahktr."

riqisnr- vANSIMAMIZTN AvNASINI KIRMAK


uaymas'ta, deneyimlerimi hatrrladr[rm yerde bir gece gegirdik. Toplanma noktam gece boyunca esnekti, bu nedenle don Juan, am niteli[i tagrmayan, bulamk dtiqlere dontiqtiveren yeni konumlara ulaqmama yardrmcr oldu. Ertesi gtin ne oldufunu ya da ne algrladr[rmr antmsayamryordum; buna rafmen, tuhaf deneyimler yaqadrlrmdan emindim. Don Juan toplanma noktamrn bekle-

142

sESSizt-iGiN Bnri

NIYETIN GEREKSiNPiNDiKLERi

t43

di[inin drqrnda hareket etmiq oldufunu kabul etti, yine de ne yapmr$ olduluma defgin bir ipucu bile vermedi. Tek yorumu, bir gtin her qeyi hatrrlayabilecelim olmuqtu. Olleye do$ru, daflarda yi.irtimeye baqladrk. Sessizlik iginde yiiriidiik ve akqam iizerine defigin konuqmadrk. Hafif e[imli da! srrtrnr trrmarurken, don Juan aniden konuqmaya baqladr.
Sciylediklerinden higbir qey anlamryordum. Oldufumvz yerden goriinen agrk bir kaya grkmflsmda durmak istedi[ini anlayana kadar soyledifini tekrarladr. Orada koca kayalar ve gah g rrpr I arc a ruz gdr dan korun ac afrmr zr s oylemekteydi. "Sciyle bana, kaya grkmtrsmda biitiin gece oturabilecefimiz en iyi yer neresi?" diye sordu. O gtin daha cince, trmanmaktayken, neredeyse hig farkedilemeyecek konumda olan kaya grkmtrsrnr gormi.iqtiim. Dafrn etefine dikilmiq kara bir yama gibiydi. Qok hrzh bir bakrqla orayl tarumlamrqtrm. $imdi don Juan benim gortiqiimti almaktaydr; grkmtmrn giineyinde, neredeyse siyah, daha da karanhk bir alan belirledim. Karanhk grkrntr ve igindeki o siyah alan, bende korku ya da endiqeye yol agmryordu. O grkrntryr befendifimi anladrm. Ve hatta onun o karanhk alarunr daha gok be-

rum," yamfinr verdi. "Epeyce dikkatsiz biri oldufiundan, algrladrlrnrn yalmzca sradan duyumsal algrlama oldu$unu diiqiinebilirsin." Ona inanmlyorsam, soyledi[ini do!rulamak igin tekrar daErn dibine inmem konusunda beni cesaretlendirebilecefini sciyledi. Karanhk grkrntryr sadece gcizlerimle gorebilmemin olanaksz olacafrnr ileri si.irdti. Ateqli bir qekilde ondan kuqkulanmak igin higbir nedenim bulunmadr[rnr belirttim. O koca da[rn dibine inmeyecektim. Aqa[r inelim diye tutturdu. Bunu salt benimle ellenmek igin yaptr$rnr diiqiindtim. Sinirlenmiqtim, ama ciddi olabilecelini anladrm. Oyle qiddetli gtildti ki, solufu kesildi. Ttim canhlann kendilerine ozgti enerji dtizeyleriyle, gevrelerindeki alanlan araqtrabildikleri gergefi iizerinde durdu. Hayvanlarrn go[u bu alanlardan korkar, onlardan uzak dururlarmrq. Bu genellemenin drqrnda kalanlar, boylesi alanlarla karqrlaqtrklannda oralarda dinlenen, hatta uyuyan da[ aslanlan ile kurtl armr q .. Am a, y alnrzc a biiyiiciiler boyle al anl an etkil eq imleri igin kasrth olarak ararlarmrq. Bu etkileqimlerin ne oldu[unu sordum. Bunlarrn, insan

[enmigtim. "Oradaki alan gok karanhk, ama benim hoquma gitti," dedinr, grkrntrya ulaqtrfrm vda. Biittin gece oturulacak en iyi yer oldu[u gori.iqiime katilryordu. Kendine ozgid bir enerjiye sahip bir yer oldu[unu ve kendisinin de o huzur verici karanhlr sevdifini soyledi. Girintiler ve grkrntrlar oluqturnu$ kayalara dofru ilerledik. Don Juan bir bolgeyi taqlardan anndrrdr ve srtlarrmwkayalara dayah oturduk. Don Juan'a, kendi adrma o noktayr segmiq oldufum igin bir yandan qansh bir tahmin yaptrfirmr dtiqtindii[timi.i, difer yandan, bunu gozlerimle algrlamrq oldulum gergefiini goz ardr edemedi[imi soyledim. "Ben bunu sadece gozlerinle algrladrn diyemem," dedi. ('Anlattrfmdan

braz daha karmaqrk bi

qey."

"Bununla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum. "Heniiz farkrnda olmadr[rn yeteneklere sahipsin diyo-

enerjisini dingleqtiren, sezilemeyen sarsmtilar yarattltnt, ve dofal ortamlarda yagayan sradan insanlann da boyle alanlann etkilerini, bunlarr bulmuq olduklarrndan haberleri olmadan bile bulgulayabildiklerini soyledi. "Bulabildiklerini nasrl anhyorlar?" diye sordum. t'Asla anlayamryorlar," diye yanrtladr. "Patikalarda yolculuk eden insanlarr gcizleyen biiyiiciiler, onlarrn go[unlukla yorulduklannr ve do!ru bi alanda pozitrf bi enerjiyle dinlendiklerini derhal fark ederler. Ote yandan, efer zedeleyici bi enerji akrmr alaruna yonelirlerse sinirli olurlar ve ko"quqtururlar. Eler onlara bu konuda bi qey soracak olursan, zindelegmig otduklan igin o bolgeden koqarak gegtiklerini soylerler. Ama bunun tam tersidir olan-onlan zindeleqtiren tek yer, yorgun olduklarr yerdir." Btiyticiilerin boyle alanlan, gevrelerindeki en ufak enerji dalgalarrnr ttim bedenleriyle algrlayarak bulabilme yeterlilikleri oldu[unu sciyledi. Biiyticiilerin kiqiscl yansrmalannrn krsrt-

t44

sESSizriGiN

pnri
geni q bir

NiYETIN GEREKSiNOiRDiKLERi
t

145

lanmas rn dan f azlal aqmr q enerj

ileri, duyumlanna daha

eylemler dizisini izleyen herhangi birinin toplanma noktasrnr


hareket ettirmeyi ofrenebilecefini soyledi.

algrlama kapsamr saflarmrq.


'oSana, ister btiyticiiler iEin olsun, ister sradan insanlar

igin, gerekli tek eylem akrqrrun, kiqisel yanstmamrzla olan ilgimtzi smrrlamamrz oldu[unu agrklamaya gahqryorum," diye devam etti. "Nagual'rn gcimezleriyle ulaqmaya gahgtr[t amag, onlann kiqisel yansrmalannrn aynaslru tuzla buz etmektir." Her gomezin bireysel bir durum oldulunu, ve nagual'tn aynnfilara karar vermesi igin tine izin vermesi gerektigini ekledi.

"Her birimizin, kendi kiqisel yansrmasrna baflrhk diizeyi farkhdrr," diyg devam etti. "Ve bu ba$rltk, gereksinme olarak duyumsanrr. Ornefiin, ben bilgi yoluna girmeden cince, ya$amlm sonsuz gereksinmelerden oluquyordu. Ve nagual Julian'm beni kanatlannrn altrna almasmdan yrllar sonra, eksi[i ve fazlasryla, ben hala bi muhtagtrm. "Biiyticii ya da stradan insanlann arasrnda, kimseye gereksinim duymayan insanlarrn cirnekleri vardr. Onlar huzuru, uyumu, giilmeyi ve bilgiyi do[rudan tinden alular. Onlartn eracrlara gereksinimi yoktur. Senin igin ve benim iEin, bu durum baqka. Ben senin aracrnrm ve nagual Julian da benim aractmdt. Aracrlar, ufak bi qans tarumaktan ote-n iyenn bilincinde o1ma-insanlara kiqisel aynalannt tuzla buz etmede yardlmcl olurlar. "Bugiine dek benden aldr[rn en sallam yardtm, kiqisel yansrmana saldrmrq olmamdrr. E[er boyle olmasayd\ zamanrnr boqa harcryor olacaktrn. Bu benden aldrfrn tek gergek yardtmdrr." "Ttim ya$amrmdaki herhangi birisinden gok daha fazla oPrettin bana, don Juan," diyerek karqr grktrm. "Dikkatini tuza$a diigiirmek igin sana bi siirti qey ofrettim," dedi. "Yine de yemin edersin sen, o cifretilerin olayrn tjnemli krsmr olduluna. Ama oyle defil. E[itimin gok azbr deferi vardrr. Btiyiiciiler toplanma noktasrnr hareket ettirmenin tek cinemli qey oldu[unu ileri siirerler. Ve bu hareket, senin de gok iyi bildifin gibi elitime defil , fazlalaSmrq enerjiye dayanlr." - Sonra ba[dagmazbtr agrklama yaptr. Belirgin ve basit bir

Kendisiyle geliqmekte oldufuna defindim. Bana gcire eylemler dizisi, efitim demekti; bir yontemdi. "B iiyiiciilerin diinyasrnda s adece kavrams al Eeliqkiler vardlr," diye yanrtladr.. "Uygulamada geliqki yoktur. Sciztinti ettifim eylemler dizisi bilingli olmaktan ileri gelir. Bu dizinin bilincinde olmak igin bi nagual'a gereksinim duyarsrn. Bi nagual'rn ufak bi qans yarattrlrnr bu ytizden soyledim, ama bu ufak qans, bi makinayr kullanmak igin gereksindi$in yontemler gibi bi efitim delildir. Bu ufak gans, tinin bilincinde olmaktrr." Akhndaki belirgin dizinin, toplanma noktasrnr durafan krlan bir gtig olan, kendini onemsemeyi bilmeyi gerektirdigini agrkladr. Kendini onemsemek krsrtlandrfmda, gereksindigi enerji yayrlmasrnr durdururmug. Bu fazlalaqmrq enerji, sonradan, toplanma noktasrnr kendilifinden ve kasrtsrz olarak us almaz bir yolculufa firlatan bir srErama tahtasr gorevini
i.istlenirmiq.

Toplanma noktasr bir kez hareket etti mi, hareketin kendisi, kiqisel yansrmamrzdan uzaklagmakla sonuglanrrmrq ve bu da srrasr geldi[inde, tinle agrk bir ba$antr hattr kurulmasrnr temin edermiq. Ne de olsa tinden insanlan aytran, ilkin kiqisel
yanslmayml$'.

"Daha cince de sana soylemiq oldulum gibi," diye devam etti don Juan, "btiytictiliik bi doniiq yolculufiudur. Yengi kazanarak tine geri doneriz, cehenneme inmiq olarak doneriz. Ve cehennemden odiille r gettrtnz. Anlayrq, odiilleri mizden biridir. " Ona bu dizinhakkrnda konuqtufunda gok kolay ve gok basit gortindiifiinii, ama uygulamaya kalktr[rmda bunu kolayhfrn ve basitlifin karqrt savr olarak bulguladr$rmr soyledim. "Bu basit geliqimin karqrsrndaki zorlanlqmlz," dedi, "ya$amrmrzl siirdtirmek igin Eok az geye gereksinim duydufurnuzu kabul ediqimizdeki isteksizliktir. Elitimi, olretiyi, rehberlifi ve ustah[r kabullenmeye balrmh hale gelmiqiz. Ve bize bunlardan herhangi birine gerek duymadr$rmrz soylendilinde, inanmryoru2. Sinirleniyoruz, sonra gi.ivenimiz sarsrhyor, sonunda ofkelenmiq ve diig krnkh[rna ufiramrq oluyoru z. Eler yardrm gerek-

146

sEssizr-iGiN

snri

NiYETIN GEREKsiNpinpixIBni

t47

siniyorsak, bu ycintemlerle olmamah, vurgulamalarla olmah. E[er biri kendrnizi fazlaca cinemsememizi ktsttlamamrz gerektili konusunda bizi bilinglendiriyorsa, gergek yardrm budur." "Btiyticiiler, di.inyanln, sonsuz dtizeyde, en grlgrn diiqlerimizde oldulundan da karmaqrk oldu[una ikna olmamrz igin kimseye ihtiyaE duymamamrz gerektilini sciylerler. O halde, nigin bafrmhyrz? Nigin kendi baqtmtza beceremedi$rmrz zaman birinin bizi ycinlendirmesini qiddetle arzulanz? Zor'Iu br soru, ha?" Don Juan baqka bir qey soylemedi. Bu soruyu uzun uzun diiqiinmemi istedi[i agrkga belliydi. Ama benim kafamda baqka endiqeler vardt. Arulanm, darsrlmaz oldufuna inandrfrm belli temelleri agmdrrmrgh ve benim son gare olarak onun bunlan yeniden tanrmlamasrna gereksinimim vardt. Uzun siiren sessizlifi bozdum ve sorunumu soyledim. Ytikseltilmiq bilinElilikte yer aldrklannda, baqlangrgtan sonuna dek, ttim olaylarr unutabiliyordum, bunu kabul etmeye hazn oldu[umu sdyledim. Bugiine dek, ola[an bilinglilik durumumda onun yonetiminde yapmrg oldulum her geyi anrmsayabilmiqtim. Yine de Nogales'te don Juan'la kahvaltr etmiq olmak, onu hatrlamadan cince akhmda yoktu. Ve bu bile olayr kolayca giinli.ik sorunlarrn diinyasrna almrq olmahydr. "Can ahcr bir noktayr unutuyorsun," dedi. "Nagual'ln varh[r toplanma noktasmr hareket ettirmek igin yeterlidir. Nagual'rn vuruquyla qikayetlerini onledim. Kiirek kemiklerin arasrna indirdi[im darbe, yalnrzca bi sakinleqtirici. Kugkulannr giderme amaclna hizmet eder. Btiyticiiler fiziksel temast bedeni sarsmak igin kullamrlar. Ycinlendirilecek olan gomeze giiven vermekten baqka bi iqe yaramaz." o'O zaman toplanma noktasrnt kim hareket ettirir don Juan?" diye sordum. "Tin yapar bunu," diye yamtladt, sabnnt kaybetmek iizere olan birinin edasryla. Kendisini toparlamaya gahqryormug gibi gortindti ve gtiliimseyip, kafasrnr pes edermiqgesine sa[a sola salladr. "Akhmrn neden-sonuq iliqkisince yonlendirildi[ini," dedim, "kabul etmek bana zot geltyor."

Yine o olafan, akrl almaz kahkaha nobetlerinden birine yakalanmrqtr-tabii, benim gortiqiime grire akrl almaz. Dargrn gortiniiyor olmahydrm. Elini omuzuma koydu. "Dizenli olarak bu qekilde giiltiyorum giinki.i sen grldrrmlqsln," dedi. "Bana sordufun her qeyin yaruh do[ruca gozlerinin igine bakryor ve sen goremiyorsun bunu. Bence grldrrmrqlrk senin sorunun." Gcizleri oyle parlak, oyle inarulmaz deli ve yaramazlardr ki, sonunda ben de giilmeye baqladrm. "Dilimde tiiy bitene dek sana biiyiiciiltikte iqlemler falan olmadrfrnr anlatmakta direndim," diye devam etti. "Herhangi bi yontem, herhangi bi basamak yok. Onemi olan tek konu top,

lanma noktasrrun hareket etmesi. Ve hiE bi iqlem buna neden olamaz Bu tamamen kendi kendine olan bi etkidir." Omuzlarrmr kaldrrmak istermiqgesine beni iteledi, ve son-

ra dofrudan gozlerimin igine bakarzk, gozlerini bana dikti.


Dikkatim iyice onun scizlerine yonelmiqti. "Bi bakahm sen qu olayr nasrl gozeceksin," dedi. "Daha demin toplanma noktasmm hareketinin kendi kendine oldu[unu soyledim. Ama nagual'rn varhlmm gomezin toplanma noktasrnr hareket ettirdifiini de ekledim ve nagual'rn kararhh[rnr maskeleyiq bigimi, bu harekete ya yardrmcr olur ya da onu kostekler dedim. Bu Eeliqkiyi nasrl halledersin?" Tam da ona bu geliqkiyi sormak i.izere oldu[umu itiraf ettim, gtinkii bu geliqkinin farkrndaydrm ama bunu gozmeye baqlamayr diiqiinemiyordum bile. Bir btiytictiltik zanaatkdrr delildim ben. "Nesin sen o zam'an?" diye sordu. "Ben, biiyticiilerin neler yaptrfrnr gozmeye Eahqan bir insanbilim o[rencisiyim," dedim. Agrklamam pek de do!ru defildi, ama yalan da de[ildi. Don Juan denetimini yitirmiq, kahkahalar atmaktaydr. "Bunun igin gok geE kaldrn," dedi. "Toplanma noktan hareket etti bile. Ve tam olarak birini btiyiicii yapan harekettir bu." Bir geligki olarak gortinenin, gerEekte aynr madalyonun iki ytizti oldu[unu belirtti. Nagual, toplanma noktasmr, kigisel yanslmamn aynasmt krrmaya yafdrmcr olarak ayarfir ve hareket et-

r48

sEsslzriclx P,nri

NIYETIN GEREKSINDIRDIKLER

I4g

tirirmiq. Ama bu, bir nagualm yapabilecefinin ttimtiymtig. Gergek hareketi sa$ayan tinmig, soyutmuq; goriilemeyen ya da hissedilemeyen,,canh gibi gortinmeyen, ama canh olan qey. Bu nedenden dolayr biiyticiiler toplanma noktastrun tamamen kendi kendine hareket ettifiini bildirirlenniq.Ya da nagual'rn bunu hareket ettirdifini soylerlermi$. Nagual, soyutun kanah oldu[undan, bunu eylemleriyle vurgulayabilmesi saflamrmrq. Don Juan'a soran gcizlerle baktrm. "Nagual, toplanma noktasrnt hareket ettirir, yine de esas ooYa da belki tihareketi yapan kendisi defildir," dedi don Juan. nin kendisini nagual'tn kusursuzlu[u ile uyum iginde ifade etti[ini soylemek daha dofru olur. fin toplanma noktasmt, kusursuz nagual'm salt varltfryla hareket ettirebilir-" Dtigi.incesini aErklamayr istemig oldufunu, gtinkti yanl4 anlaqrlmasr halinde bunun bir nagual'r kiqisel cineme ve dolayrsryla yok oluga gotiirebilecefini sciyledi.

ra[men, comertlik maskem, bir ofretmen olarak. gok kaba ve fazlasryla agrk oldufundan defersizmiq. Buna karqrn, kendisininki gibi, bir mantrkhhk maskesi, ne olursa olsun, toplanma noktaslnl hareket ettirecek elveriqli bir ortam yaratmada gok etkili oluyormuq. Mi.iritleri onun giiya mantrkhhfrna tamamen inarurlarmrq. Do!rusu, bu onlarr o kadar isteklendiriyormu$ ki; onlan kolayca, istedifii dtizeyde gabalamalarr igin
aldatryormuq.
baqrna gelenler, nagual'm maskelenmiq kararhh[rnrn kiqisel yansrmayr nasrl tuzla buz ettifiine iyi bi ornek," diyerek devam etti. "Maskem senin dtiqtiqiin oldu. sen, gevrendeki herkes gibi benim mantrkhhlrma inandrn. ve tabii ki her geyden cince bu maskenin devamhh[rna inandm. "Senin kargma, dermansrz yaqh bi adamrn bunamrq davranrqlanyla ve gergekten o yaqh adam olarak grktr[rmda, zihnin kendi kigisel yansrman ve benim mantrkhh[rmm devamhh$r konusunda bi qeyler yapma gabasryla uglarda dtiqtinmeye baq-

"O giin Guaymas'ta

Konuyu de[iqtirip, tinin algrlanabilir bir ozii olmadt[mt, btiyticiilerin daha gok kiqisel yanstmarun aynaslnl tuzla buz edebilecekleri belirli anlar ve yollarla u[raqttklarmt soyledi. Don Juan, bu olayda, naguallar'tn kararhlklanm maskeledikleri defiqik biEimlerin ozel deferini anlamantn onemli oldufuna de[indi. Orne[in, benim comertlik maskem, dtiqiik diiieydebulunan insanlarla u[raqmak igin egsiz, kigisel yanslmalannt krrmak igin yararslzmlg, gi.inkti onlardan neredeyse olanakstz bir karar istemeye zorluyormuq beni. Onlardan, biiyi.iciilerin diinyasma herhangi bir on hazrrhk yapmadan stEramalanm umuyorTnu$um. "Bunun gibi bi stgrama karan igin hazrrlanmak gerekir," diye devam etti. "Ve buna hazrlanmak igin, nagual maskelerinden hangi ti.irii olursa olsun iqe yarar, ccimertlik maskesi drgtnda."

ladr. Ve kendini bi garprntrm oldufuna inandrrdrn.

Belki de umutsuzca gergekten comert oldufuma inanmak isteyiqimden, davranrqlartm tizerindeki yorumlart o suEluluk duyumumu yeniledi. Utanrlacak bir qey olmadrfrna inandrrdr beni ve tek istenmeyen etkinin gi.iya comertlifimin pozitif hilede sonug verrnemesi oldulunu soyledi. Bu konuda, pek gok yonden velinimetine benzemernc

mantrkhhlrmm devamhh[rna inanman olanaksrzlaqtrlrnda, yanslman krrrlmaya baqladr. o andan baqlayarak, toplanma noktandaki defiqim bi zaman meselesiydi. Tek sorun merhametin olmadr[r yere ulaqrp ulaqamayacafrndr." Don Juan'a kuqkulu gortinmiig olmahydrm ki, kiqisel yanslmarnlzln ya da usumuzun diinyasrmn, gok dayanrksrz oldufunu ve kendisine temel oluqturan bir takrm anahtar dtiqiiniiqlerle ayakta durdu$unu agrkladr. Bu esas dtiqtinceler bagansz oldulunda, temel dtizen iqleyemez olurmuq. 'oQu esas diiqtinceler neler, don Juan?" diye sordum. "senin durumunda ve o kendine has dakikalarda, daha cince konugtu[umuz o otacr ve rzleyicilerinin durumundaki gibi, esas dtigiince devamlilrkfi." diye yamtladr. "Devamhhk nedir, don Juan?" diye sordum. "Katl bi bigimden oluqtufumuz di.iqtincesi," dedi. "tIsumuzda, diiny amr zr ay akta tutan defiqmez oldulumuz diiqtinces inden emin oluqumu zdur. Davram q lanmrzrn bk az de! i qebilecefini kabul edebiliriz, tepkilerimizin ve diiqtincelerimizin de$igebilece$ini, ama gciri.intiqlerimizi deliqtirecek, baqka birisi
'

osonunda,

r50

sESSizt-tciN

enri

Ni

YETiN cEREKS iNoiRDiKLERi

t5r

olma noktasrna gelebilecek kadar bigimlendirilebilecefiimiz


parEasr

diiqtincesi, kiqisel yanslmamrzrn temelinde yatan diizenin bi defildir. Bi biiyticti ne zaman bu dtizeni deqse, ussal dtinyasr durur." Herhangi birisinin devamhh[rnr bozmarun, toplanma noktasrnrn hareketine neden olup olamayaca[rnr sormak istedim. Sanki bu soruyu bekliyordu. Bunu bozmarun olayr hafiflettifini soyledi. Toplanma noktaslnrn hareket etmesine yardrm eden, nagual' rn kararkhfrymlg. Daha sonra o ofleden sonra Guaymas'ta gergekleqtirdifi eylemleri, daha once tartrqtr[rmru otactmn eylemleriyle karqrlaqtrrdr. Otacmm, giinliik yaqamda karqrhlr olmayan bir dizi eylemlerle izleyicilerinin kiqisel yansrmalannr krrdrfrnr soyledio dokunakh, ruhun bedeni ele gegiriq sahnesi, defigen sesler, hastarun bedenini yanp agma---dtiqtincelerinin devamhh[r krnlrr knlmaz, toplanma noktalan hareket etmeye hazr olurmuq. Bana daha once dtinyayr durdurma kavramrnr aErkladrfrnr anrmsattr. Okuma ve yazma benim igin ne denli gerekliyse, biiyi.ictiler igin de diinyayr durdurmanrn o denli gerekli oldufiunu soyledi. Bu kavram, giinliik davranrqlarLmrz dokusuna, uyumsuz bir olguyu, srradan olaylarrn, giiya diizgtin akrqrnr durdurma am acrndaki ol guyu tanrtmay r igerirmiq-u sum uzda m antrk tarafindan arqivlenmiq olaylara-. Bu uyumsuz olgu 'yapmama'ya da yapmantnzfitt olarak bilinirmi g.' Yapma', kavrama gerektiren dti qtincelerin tiimtiniin herhangi bir pargasrymlq.'Yapmama', bu gizelgelendirilmii; ttime ait bir olgu defilmiq. "Btiyiiciiler, birer iz siirtic{i olduklarrndan insan davranrqlannr mtikemmellik derecesinde anhyorlar," dedi. "Ornelin, mtikemmellik insanlann doktimler yapmak isteyen varhklar olduklarrnr anlamaktalar. Belli bi doktimtin girdilerini grktrlarrnr bilmek, bi insanr kendi alanrnda bi bilgin ya da bi uzman yapan qeydir. "Btiytictiler, srradan insarun, bu yaprlacak ayrrnfih iqler listesi, doki.imleri prkmaza girdifinde, onun ya bu dokiimlerini geniqletti[ini ya da kiqisel yansrma dtinyasrnrn alabora oldufunu bilirler. Sradan insan, efer dcikiimtintin temelindeki diizen-

le geliqmiyorsa, buna yeni oleler katmaya isteklidir. Ama eler yeni ci[eler bu dtizenle geligiyorsa, insan akh altiist olur. Biiytictiler, kigisel yansrma aynaslnl krrmaya kalkrqtrklannda, buna

gtivenirler." O gtin, benim devamhhfrmr krma eylemi igin gereken ar aglart dikkatlice segmiq oldu[unu agrkladr. Gergekte dermansrz yagh bir adam olana kadar, kendini yavaq yavaq dcintiqttirmiiq ve soffa beni, devarnhh[rmrn kmhqrnr giiglendirmek igin, onu yaqir bir adam olarak tanrdrklan bir restorana gcittirmtiq. scizi.inti kestim. Daha once ayrrdedemedilim geliqkinin bilincine varmrgtrm. Bir ara, yaqh bir adam olmarun nasil bir qey oldufunu anlamak istedifi igin kendisini dcinti$riirdtiEiinti sciylemigti. Durum elveriqliydi ve yinelenemezdi. Bu soziintin, daha once hig yaqh bir adama doni.igmedigi anlamrna geldi[ini sanmrqtun. Yine de restoranda, onu Earpmtrlan olan dermansrz yaqh bir adam olarak tarumaktaydrlar. "Nagual'm kararhhlrnrn pek gok ycinii var," dedi. ,'eok amagh bi alet gibi. Kararhhk, bi varoluq bigimidir. Nagual'in eriqti[i niyetrn bir diizeyidir o. "Nagual bunu, kendisinin ya da gcimezlerinin, toplanma noktasrrun hareketini ayartmak iEin kullarur. Ya da tz stirmek igin. O gtin ige bi iz si.iriicii olarak baqlachm, yaqhymrq gibi goriinerek ve gergekten oyle olan yaqh, dermansrz bi adam olarak iqi bitirdim. Gcizlerimce denetlenen kararhh[rm, kendi toplanma noktamr hareket ettirmiqti. "Daha cince yaqh ve hasta bi adam olarak o restoranda bulunmama ralmen, sadece iz stirmekteydim, yaqh roltinii oynuyordum. Toplanma noktam o giine kadar asla, yaghh$rn ve bunakh[rn o uygun alanrna gitmemiqti." Yagh olmayr niyet eder etmez gozlerinin panldamalannr yitirdiklerini ve benim bunu hemen farkettilimi soyledi. Suratrmm her koqesinden panik okunuyormu$. Gcizlerindeki panldamanrn kayboluqu, onlan yaqh adam konumunu niyet etmek igin kullanmasmdanmrg. Toplanma noktasr o konuma ulagtrfrnda, gortintiqte, davranrqlannda ve duyumsamada yaqlanabilirmiq. Gozlerle niyet etme dtiqiincesini agrklamasrnl istedim. Bunu anladrlrma dair donuk bir gcirtiqteydim, yine de ne bildili-

r52

sESSizrtciN pnxi

NiYETiN GEREKSiNDinoiKLERi

t53

mi kendime bile agrklayamryordum. "Bu konuda konuqmarun tek yolu, niyetin gozlerle niyet edildilini soylemektir," dedi. "Bunun boyle oldufunu biliyorum. Yine de, aynen senin gibi, ben de bildifimi tam saptayamryorum. Biiyiictiler bu belirgin zorlufu son kerte agrk bi qeyi kabullenerek agrklarlar: insanoflu en Erlgrn diiqlerimizden gok daha karmaqrk ve gizemlidir." Olayr aydrnlatmadrfr konusunda ayak diredim. "Tiim soyleyebilece[im gozlerin bunu yaptrfrdrr," dedi, nokta koymak istercesine. "Nasrl oldu[unu bilemiyorum, ama yapryorlar bunu. Niyeti, onlarda var olan agrklanamazbr qeyle gafirryorlar, parrldamalarrndaki bi qeyle. Btiytictiler niyettn mantrkla defil, gozlerle dengyimlendifini sciylerler." Herhangi bir qey eklemeye karqr Erktr ve Eafirrqrnrlmr agrklamaya devam etti. Toplanma noktasrnrn kendisini gergekten yaqh krlan o belirgin konuma ulaqmasryla, kuqkunun benim zihnimden tamamen uzaklaqtrnlmrq olmasr gerekti[ini soyledi. Ama benim, kendimi aqn zeki sanarak gururlanmam gergefinden dolayr, hemen onun dontiqiimiine bir mazeret bulmak
iEin elimden geleni yapmrqrm. "Sana defalarca fazla mantrkh olmantn bi sakathk grkara-

calmr soylemiqtim," dedi. "insanlarrn sihire defgin yofun bi duyumlan vardrr. Btz gizemli olanrn bi pargaslylz. Ussalhk yalntzca bi ciladrr. E[er yizeyr kazarsak altrnda bi biiyiicti buluruz. Bazlanmrz her nasrlsa, bu ytizeysel diizeyin altrna gegmekte epey zorlanrr, baqkalarr bunu biiytik kolayhkla yaparlar.
Sen ve ben bu baflamda epey $s117sv17-ikimizde kiqisel yan-

srmamrzdan kurtulmak igin kan ter iginde kalmak zorundaytz." Mantrkhh[a sarrlmanln benim igin her zamanbir oltim kahm meselesi oldulunu aErkladrm. Hatta onun diinyasrndaki dc-

neyimlerimde brle, fazlasryla bu boyleydi. O gece Guaymas'ta, mantrkhh[rmrn ahqrlmadrk bir qekilde onunla u[raqtrfrnr arumsattr. Olayrn baqrndan beri bildi[i her yolu onu yavag yava$ gokertmek igin kullanmak zorunclrr kalmrq. Bu sonug igin kollarryla giigltice omuzlanma asrlmayl baqlamrq ve afrrh[lnr vererek beni zayf diiqiiriiyormug. Bu ka ba, fiziksel hareket, bedenimin ilk sarsrntrsr olmuq. Ve bu, onun

devamhhfmm yoksunlufundan kaynaklanan korkumla birlikte, mantrkhh[rmr aniden yok etmiq. "Ama mantrkhh[rnr yok etmek yeterli de[ildi," diyerek devam etti don Juan. "Toplanma noktan merhametin olmadrlr yere ulaqacaksa, devamhhfirmrn her zercesini yok etmek zorunda oldufiumu biliyordum. iqte bu gergekten de bunzk olduEurn ve seni kentte dolaqtrrdr[rm zamandt, sonunda sinirlendim ve seni tokatladrm. "Donup kalmrqtrn, arna toparlamak tizereydin ki, kiqisel yanslmanrn iqini bitirecek son vurugu yaptrm. Kryameti koparmaya baqlamrqtrm. Kagaca[rnr ummarntqtrm. Qrlgrn taqkrnirklarrnr unutmuqum." Hemen yerinde toparlanma ycintemlerime ra[men, onun bunak davranrqlarrna ofkelendifimde, toplanma noktamrn merhametin olmadrfr yere ulaqmrq oldufunu soyledi. Ya da belki tam tersi olmuqtu: ofkelenmiqtim gtinkti toplanma noktam merhametin olmadrfr yere ulaqmrqtr. Farketmezdi zaten. Onemli olan toplanma noktamrn oruyaulaqmrq olmasrydr. Oraya ulaqtrfirmda, davranrqlanm kendine ozgti bir qekilde defigmiqti. Sofuk ve tedbirli birine doniiqmtiqtiim, kiqisel giivenli[ime kayrtsz kalmrqtrm. Don Juan'a btit{in bunlarr gordti mti diye sordum. Ona bundan soz etmiq oldu[umu ammsamryordum. Benim ne hissettifimi anlamasr igin tiim yapmasl gerekenin, kendi deneyimlerini gozden gegirmek ve anrmsamak oldufu yarutrnr verdi. Kendi dofalhfura dondtifiinde, toplanma noktamm yeni konumuna otgrdu[una deSindi. Bundan sonra, onun ola$an devamlrlr[rna olan inancrm oylesine muazzam bir deliqikli[e ugraml$ ki, ba$rhk oluqturan bir kuvvet olmaktan grkmrq. Ve o andan sonra, toplanma noktam, yeni konumundan dolayr, baqka bir ttir devamhhk yaratmama olanak sallamrq; bafirmsrz,tuhaf bir sertlik olarak tarumladrfrm bir devamhhk--o andan sonra ola[an davranrq bigimim olan sertlik. "Devamhhk yaqamlarrmrzda oylesine cinemlidir ki, krnldr$rnda arunda onarllr," diye devam etti. "Biiyticiilerin, toplanma noktalarr bikez merhametin olmadr$r yere ulaqtr mr, devamlrhklan, ne olursa olsun, bi daha asla eskisi gibi olmaz.

r54

SESSTZLICIN BnTi
o'Sen

NiYETiN GEREK SiNDiNOi KLER


KUSURS IJZLIJ
G

r55

yaradrhqtan gok a[rr bi adam oldu[un igin, Guaymas'taki o gtinden sonra, bagka qeylerle birlikte, devamhh[rn herhangi bi ttirtinti, ilk anda goriinen de$eriyle kabullenebildilinin farkma vnsnndln-2ihninde hatrn sayilrr bi miicadeleden
sonra tabii." Parrlday an gozlerinin igi giiliiyordu.

A BiR BILET

"Maskelenmiq kararhhfmr elde ettifin gtin de oydu zaten," diye devam etti, "Masken bugiinkii kadar geliqmiq defildi tabii ki. Eline gegen, comertlili$inin maskesi olacak konunun temel bilgileriydi." Karqr grkmaya kalktrm. Nasrl aqrklarsa agrklasrn, maskelenmiq kararhhk diiqiincesini be[enmiyordum. ooMaskeni benim i.izerimde deneme," dedi, giilerek. "Daha iyi bi konu igin sakla onu: seni tarumayan biri igin mesela. "Maskenin bana geldifi anr tam olarak hatrrlamam igin direndi. Seni saran o so[uk ofkeyi duyumsadr$mda," diye devam etti, "onu maskelemek zorunda kaldrn bu konuda dalga gegmiyordun, benim velinimetim de gegmezdi. Bu konuda mantrklr goriinmeye gahqmryordun, ben de yapmazdrm. Sanki bu olay, ilgini Eekmiq gibi de gciriinmiiyordun, Nagual Elias'da oyle g0ri.inmemiqti zaten. Bu benim bildigim iig nagual'm tig maskesidir. Peki sen ne yaptrn? Sakince arabana ytirtidiin ve paketlerin yansrm, sana onlan tagrmakta yardrmcr olan adama verdin." O ana kadar gergekten de birinin paketleri tagrmama yardrm etmiq oldu$unu anlmsamryordum. Yi.iztimi.in cintinde raks eden rqrklar gcirmi.iq oldu[umu don Juan'a anlattrm. Onlarr bayrlmak id'zerc oldulum igin, o soluk Qfkem yiiziinden gordtiftimi.i sanmrqtrm.

Don Juan kiqisel yanslmanln aynaslnr krmaktan konuqurken hava kararmrqtt. Ona, tamamen bitkin oldu[umu, yolculufun gerisini iptal edip eve donmemiz gerekti[ini anlatttm, ama o elimizdeki zamantn her dakikasrnr kullanrp, biiytici.iliik oykiilerini gozden gegirmemrz ya da toplanma noktamr olabildifince gok hareket ettirerek onlart hatrlamamz gerektifi konusunda kararhydr.

"Bayrlmak iizere de[ildin sen,'n dedi don Juan. "Bi rtiya gorme durumuna girmek ve Talia ile velinimetim gibi, tini yalnlzca kendi bagrna gdrmek i.izereydin."

Don Juan'a, paketleri vermemi saflayanrn ccimertli[im defil, o sofuk ofkem oldufunu soyledim. Sakinleqmek igin bir qeyler. yapmak zorundaydrm ve ilk oluveren qey o olmuqtu. "Iqte bu da tam benim sana anlatmakta oldufum qey. Senin ccimertligin gergek de[il," dedi amnda ve kaygrlanmama
gtilmeye baqladr.

Mzmtzlanmaya baqlamrgttm. Benimki gibi yofun bir bitkinlik durumunun, ancak giivensizlik ve inangsrzhfa neden olabilecefini soyledim. "Gtivensizlifin beklenen bir qey," dedi don Juan gerqekEi bir edayla. "Ne de olsa, devamlthfrn yeni bi tiirtiyle ufiraqryorsun. Buna ahqmak zaman alr. Savaqgrlar, ne stradan insan ne de biiyiicii olabildikleri bi boqluk halinde yrllarca kalrlar. "Peki sonunda onlara ne olur?" diye sordum. "Segeder mi bir tarafi?" "Haytr. SeEenekleri yoktur," diye yanrtladr. "Hepsi zaten ne olduklanrun bilincine vartrlar: biiyiicti. Zorluk kiqisel yansrmarun aynaslrun son kerte giiglii olmasmdadr ve kurbanlartnt yalnrzca insafsz bir gatrqmaya siiriikler." Konuqmayr brraktr ve diiqiincelerini toparlayamlyormu$ gibi durdu. Bedeni, daha cjnce de bu duruma girdi[inde dtiqler gorme olarak niteledi$m kaskatr hale birden gegti, ama o, bu anlan toplanma noktasmtn hareket etmig olmast ve hatrlamzk olarak agrklardr. "Sana bi btiyiictiye ait kusursuzluk biletinin oyktisiini,i anlataca[rm," deyiverdi aniden, neredeyse yarlm_ saatlik bir sessizlikten sonra. "S ana oltimi.imtin ciykiistinii anlataca[rm. " orta Meksika'daki bir ayhk yolcululu srastnda, halen kadrn elbiseleri igindeyken, Durango'ya vardrktan sonra neler oldu[unu anlatmaya baqladr. Yaqh Belisario'nun kendisini peqinde olan canavardan saklamak igin dofruca bir giftlik evine gcittirdtifiinden soz etti. Oraya va.rr vatmaz, Don Junn-5uskun do[asrna ters diievcleki herkese tarutmtq. Evde qerek gok

""ru1gn-ksndisini

156

sESStzt-iGiN Bnri

NIYETIN GEREKSiNDiRDiKLERi

t51

yedi gtizel kadrn ve tek kelime bile konugmayan tuhaf, yabani bir adam varrnrq. Don Juan o hoq goriintimlii hanrmlarr, kendisini kagrrrnaya gahgan canavarlmst adamtn Eabalarrnr taklit ederek etkilemiq. Her qeyden once, harumlar onun hfllA giymekte oldufu elbiselerden ve buna eqlik eden oykiiden biiyiilenmiqler. Yolculufiun ayrrnttlannt dinlemekten hig stktlmamrqlar ve hepsi de, yolculu[u strastnda edindifi bilgileri mtikemmelleqtirrnesi igin ona oftitler vermigler. Don Juan't ga$rtan ve kendisine inarulm az ge\en, onlartn a[rrbaqhltklan ve kendilerine olan giivenleriymiq. Bu yedi harum"Eok zariflermiq ve kendisini mutlu hissetmesini sa$amrqlar. Don Juan onlan sevmiq ve onlara giivenmiq. Ona saygrh ve anlaytqlt davranmrqlar. Ama gozlerindeki bir qey ona, bu ahmlt gortintiilerinin altrnda dehqet verici bir sofuklu[un, dayanrlmaz bir duygusuzlufun var oldufunu soylemekteymig. Bu giiElti ve gtizel kadmlartn, boyle rahat davranabilmeleri ve geleneklere hiE aldrrrq etmemeleri iqin basit kadrnlar olmalan gerektifi diiqtincesi gelmiq akhna. Yine de oyle olmadrklarr apagrk ortadaymrq. Don Juan miilkiin iginde aylak aylak dolaqmaya terk edilmiq. Koca konak ve arazrleri onu Eok etkilemig. Bunun gibi bir yeri daha once hig gormemiq. Yi.iksek duvarlarla gevrili eski bir koloni eviymiq bu. Igerde gigek sakstlt teraslar ve gcilge, mahrumiyet ve sessizlik saflayan biiyiik meyve a$agIan ve pasyolar varmtq. Genig odalarr varrnt$ evin, ve zemin katrnda veranda etrafinda dolanan havadar koridorlarr. Ust katta don Juan'tn adtm atmasrnrn yasak oldufu gizemli yatzrk odalan varml$. Bunu izleyen gtinlerde don Juan, kadmlarrn kendisini mutlu etmek igin gosterdikleri biiytik ilgiden gaqakalmrg. Onun igin her geyi yapryorlarmlq. Sanki soyledi[i her soze dikkat ediyorlarmrq. Daha once insanlar ona hig bu kadar nazik davranmamrglar. Ama asla boylesine yalnz kaldrfr da olmamrq. Her zaman o giizel ve ilginE kadrnlarla berabermiq, ama yine de hiE bu kadar yalnrzhk hissetmemiq. Don Juan yalnrzhk duygusunun kadrnlann davrantqlartnt

kestiremedi[i ya da gergek duygularrnr bilemediginden kaynaklandrfrnr diiqiinmiiq. Sadece kendileri hakkrnda anlattrklannr biliyorrnu$. Oraya vanqmdan birkag gtin sonra kadrnlarrn lideriymiq gibi gortinen kadrn, ona yepyeni erkek giysileri vermiq ve kadrn elbiseleriyle dolaqmasma arhk gerek kalmadr[rnr, Eiinkti canavanmsr adamrn kim olursa olsun ortalarda gori.inmedi[ini soylemiq. Kadrn ona istedt$r zamanda gitmekte ozgtir oldu$unu belirtmiq.

Don Juan oliimi.ine tehlikede oldufunu agrklamrg. Evdeki birkag giin boyunca canavarr siirekli olarzrk gormiiq, stirekli evi gevreleyen ekili tarlalarrn iginde pusuya yatryormuq. Kadrn ona inanmamlq ve ona agrk agrk kendisini eve alsrnlar diye canavar gortiyormuq numarasl yapan dtizenbaz btr oyuncu de* miq. Ona evlerinin aylaktrk edecek bir yer olmadrfirnr soylemiq. Kendilerinin gok gahqan ciddi insanlar oldufiunu ve bir serseriye bakamayacaklarrnr belirtmiq. Don Juan aqalrlanmrq. Evden hrqrmla grkmrg, ama canavarr grkrq yolunda, itis otarak kullanrlan fundahklarrn ardmda saklarur goriince korkusu anrnda cifkesini bastrrmrg. Eve gerisin geriye koqmuq ve kadma kalmasr igin rzinversin diye yalvarmrg. E[er giftlik evinde kalrsa, higbir karqrhk beklemeden rengberlik yapaca$rna scjz vermiq. Kadrn, don Juan'rn iki koqulu anladrlrndan emin olduktan sonra kalmasmr kabul etmig: don Juan hig soru sormayacakmr$, ve higbir agrklama beklemeden soylenenleri aynen yapacakmrq. E[er bu kurallanbozarsa evde kahgrrun tehlikeye girecefi konusunda kadm onu uyarrnlg. "Evde gergekten de tttrazlarla karqr karqryaydlm," diye devam etti don Juan. "onun koqullannr kabul etmek hoquma gitmiyordu, ama canavarrn drqarda oldu$unu biliyordum. Evin iginde gtivencedeydim. canavanmsr adamrn, her defasrnda, belki de yiz elli metrelik bi mesafede bulunan ve evi gevreleyen gcirtinmez bi smrrda durdufunu biliyordum. Bu gemberin iginde giivencedeydim. Kestirebildigim kadarryla evde canavan uzak tutan bi qeyler olrnahydr, ve benim flim ilgilendifiim
de buydu.

r58

sEssrzLrGiw p,nri

NiyeriN

GEREKS

ixniRDiKLERi

159

"Ayrtca evdeki insanlann gevremdeyken canavann asla gortinmedifini de fark etmiqtim." BirkaE hafta soma, durumunda higbir de[iqiklik olmamtqken, don Juan'tn canavann evinde yaqamlq oldufuna inandr[r, yaqh Belisario olarak krhk de[iqtiren geng adam yeniden ortaya grkmrq. Don Juan'a hentiz geldifini, adtntn Julian oldufunu ve giftlik evinin sahibi oldulunu soylemiq. Don Juan do[al olarak ona krhk defiqtirme olaymt sormu$. Ama geng adam, gozlerine bakarak ve en ufak bir kuqku duymadan bu kohuda bir bilgisi oldulunu ink0r etmiq. "Benim evimde oturup da nasrl boyle sagma sapan konuqabiliyorsun," diye ba[rrmrg don Juan'a. "Sen beni ne sanlyorsun?"

$oyle ya da boyle, don Juan bir qey yapmadan rince, evin himayesi altmda olmak ne demekmiq makulca onu sorrnaya karar vermiq. Geng adam don Juan'r, konafrn hAlA ingaat halinde olan bir boltimtine gotiirmii$ ve evin o boltimtin{in kendi ya$aml ve eylemlerinin bir gostergesi oldulunu soylemiq. Bitmemiq bir inqaatmrq. Yaprmr stirmekteymiq, ama belki de asla bitirilemezmig.

"[6n-sen

Belisario'sun, oyle defil mi?" diye diretmiq

don Juan.

'oHaylr," demiq geng adam. "Belisario yaqh Ben Julierr'rm ve gencim. Goremiyor musun?"

bir

adamdrr.

Don Juan uysalca bunun bir krhk defiqtirme oldufuna inanmadrfrnr sciylemiq ve durumunun saEmahfrnrn farkma varrnr$. Krhk defiqtirmekle yaqlt olunamazdr, o zaman bu bir
doni.iqtimdti ve iqte bu daha da sagmaydr.

Don Juan'tn gaqkrnhfit o anda artmtq. Canavan sorrnuq etti[ini bilmedi[ini soylemiq. Don Juan'rn bir geyler tarafindan korkutulmuq olabilecefini istekgeng adama, o da neden soz
sizce kabul etmiq, yoksa yaqh Belisario ona bir srfrnak bulmazmrg. Ama don Juan'tn saklanmak igin ne nedeni varsa, kendi bilece[i iqmiq. Don Juan ev sahibinin konuqmaslrun sofuklu[u ve davranrqr karqrsrnda yerin dibine gegmiq. Onun ofkesini kazanma pahasma, daha cince karqrlaqmrg olduklannl soylemig. Fv sahi-

bi onu o giine kadar gormedi[ini, Belisario'ya minnettar oldu!u igin onun dileklerini yerine getirdifi yarutmt vermig. Geng adam sadece evin sahibi olmakla kalmadt[tnt, arula' nnda saklanarak evin himayesi altma girmiq olan don Juan dahil, qiftlikteki herkesten sorumlu oldufunu eklemiq. Don Juan efer bu diizenlemeleri befenmediyse, baqka kimsenin gtiremedifi canavarla kozlarrnr paylaqmak igin gitmekte serbestmiq.

"Sen o tamamlanmamrq yaplrun ofelerinden birisin," demiq don Juan'a. "Diyelim ki sen Eatr destekleyecek kiriqsin. Onu yerine koyup gatryr da izerine dikmeden, alrltlr kaldrrrr mr bilemeyiz. Marangoz ustasr geker diyor. Marangoz ustasr benim." Bu mecazi agrklama, kendisinin nasrl iqler yapaca$rnr bil mek isteyen don Juan'a hiqbir i;ey ifade etmemiq. GenE adam bir baqka yaklagrm denemig. "Ben bir nagual'1m," diye agrklamrq. "Ben ozgiirliik veririm. Ben bu evdeki insanlann lideriyim. Sen bu evdesin ve bu nedenle, be[ensen de befenmesen de iqin bir pargaslsln." Don Juan, higbir qey soyleyemeden ona aval aval bakmrq. "Ben nagual Julian'rm," demiq ev sahibi, gtiltimseyerek. "Benim arabuluculufum olmadan, ozgiirltife ulaqam azstn." Don Juan hdlA higbir qey anlamamaktaymrq. Ama bu adamrn besbelli dengesiz akhna kalmrq kendi giivenli[i hakkrnda endiqelenmeye baqlamr$. Bu beklenmedik geliqmeyi dtiqtinmekle oylesine meggulmtiq ki, nagual sozciiftiniin anlamrnr bile merak etmemiq. Nagual'rn biiyticii anlamma geldi[ini biliyorrnuq, yine de nagual Julian'rn sozlerinin tam olarak ne ima etti[ini anlayamryormuq. Ya da belki, bir qekilde, mantrkh usu becerememes ine ra[men, bunu kusursuz ca anlay abiliyormu q. Geng adam.onu bir dakika boyunca stizmtig ve sonra don Juan'a esas iginin, kendisinin ozel ugafr ve yardlmctsl olmak oldufunu soylemig. Bunun kargrhfrnda odeme yaprlmayacak, rnrq, ama harika bir oda ve yemek verilecekmiq. Arada srrada don Juan'a ufak baqka iqler de di.iqecekmiq, ozel dikkat gerektiren iqler. Don Juan, ya kendisi bu iqleri yapacak ya da yaprlmalarrna gozciiltik edecekmiq. B u ozel hizmetleri karqrh[rnda,

160

SESSIZLICiN BNri

ruiyEriN GEREKSiNDinpiKLERi

l6r

evin difer iiyeleri tarafindan onun igin hesaba geqirilip saklanacak olan ufak odemeler yaprlacakmrq. Boylece, efer bir giin aynlmak isterse, kendisine yardrmct edecek kadar azbtt miktar parasr olacakmrq. GenE adam, don Juan'a kendisini bir tutsak olarak diigiinmemesi gerektifini, ama kalrsa Eahqmasr gerektifini vurgulamrq. Ve iq konusunda da onemli tig talimatt varmtq. Kadrnlarrn ona o[rettifi her geyi o[renmesi igin ciddi bir Eaba sarfetmesi gerekiyormu$.Tavrt, evin ttim tiyelerine ornek oluqturacak qekilde olmahymtq, bu da giiniin her saatinde onlara karqr davranlq ve hareketlerini incelemesi anlamtna geliyormuq. Dofrudan konuqmalarda ona nagual, ve ondan konu;urken ona nagual Julian diyecekmiq. Don Juan koqullarr istemeyerek kabul etmiq. Ama, hemen alrqkrn oldufiu o astk suratlt ve huysuz hahnt almrq olmasrna rafmen iqi Eabuk o[renmiq. Anlayamadrfr qey, davrantq ve hareketlerini dtizenlemesi namlna, kendisinden ne istedikleriymi;. Ve gergekten oyle oldu[una emin olmasa bile kendisine yalan soylendifii ve somiiriildtigii inanctna varlyorrnug. Huysuzlufu galip geldikEe, siirekli somurtkan olmaya baq' lznnrg ve kimselere tek laf etmez olmuq. iqte o zaman nagual Julian, tiim ev sakinlerini toplamrq ve fena qekilde bir yardrmclya ihtiyacr olmastna ralmen, onlartn karartna balh kalacafrnr agrklamrq. E[er onun yeni ortaya Elkan, huysuz ve can srktct davrantqrnr befenmiyorlarsa, bunu soylemek haklanymrq. E[er Eofunluk don Juan'tn davranlqlnl onaylamlyorsa, geng adam aynltp, kendisini drqarda bekleyen bir canav ar yada kendi uydurmast olsun her neyse onunla kozlanm paylaqmak zorundaymlg. Sonra nagual Julian onlart evin kaptstrun ontinde grkartmrq ve don Juan'a, onlara canavarlmst adamt gostermesi iEin meydan okumuq. Don Juan onlara adamt gostermig, ama baqka goren olmamrq. Don Juan grlgrncasrna birinden obtirtine koqmuq, canavarrn orada oldufunu iddia ediyormuq, yardtm etmeleri igin yalvarrp yakanyolrnu$. Yalvarmalarrnt goz atdr etmiqler vc ona deli demiqler. iqte o zaman nagual Julian, don Juan'm kaderini ortayir

cekbirgii9gibikullan.Bu,sahipoldu[untekqey.'' Don Juan'rn akhna gelebilecek herhangi bir kuqku ya da ikinci bir diiqtince, aniden .*uuunmsr adamm golgesinde dalrlryormuq. canavar sabrrszca o gciriinmez giigiiin ardrnda

koymuq. orada bulunan yabani adam oy verrneyi red etmiq. omuzlarrnr qoyle bir geriye atmrg ve gekip gitmiq. Tiim kadrnlar don Juan'rn kalmasma karqr grkmrqlar. Fazlasryla huysuz ve kdtii niyetli oldulunda hernfikirlermiq. Nasrl olduysa,-nagual .Iulian, tartrgmanrn o hararetli havasmda tamamen tavrmr defiigtirmiq ve don Juan'r savunur olmug. Kadrnlann geng adamr yanhq yargrhyor olabilecekleri, belki de onun deh falan olmadr[r ve gergekten bir canavar gcirmiiq olabilecefi fikrini ortaya atmrq. Huysuzlulunun, endiqelerinin sonucunda ortayaErkmrq olabilecefini soylemiq. ve bunu btiyiik bir tarrrqma izlemiq. orkeler alevlenmiq, ve kadrnlar ilk defa nagual'abafirrmrqlir. .Don Juan tartrqmayr duymuq ama ilgilenemeyecek durumdaymrq. onu kapr drqan edeceklerini ve canavanmsr adamrn onu mutlaka kagrnp kcileli[e zorlayaca[rnr biliyormuq. earesizli[inin bu son kertesinde allamaya biqlamrq. umutsuzlufu ve gozyaqlan, cifkeli kadrnlard an bazilarrnt yatrqtrrmrq. Kadrnlann lideri bir baqka segenek sunmuq: don Juan'rn eylemleri ve hareketlerinin her giin tiim kadrnlarta delerlendirilecefi tig haftahk bir gcizlem stiresi. Bu stire igerisinde tutumu hakkrnda tek bir qikayet bile olursa, evden sonsuza dek kovulaca[r konusunda don Juan'r uyarmlg. Don Juan, nagual Julian'm, kendisini nasrl babacan bir tavrla ahkoydu[unu ve kendisinde nasil bir korku tufanr estirmeye baqlattrlrnr anlattr. canavann gergekten de var oldu$unu, ve aynr zamanda konalrn da etrafinda aylak aylak gezindifini bildigini fisrldamrq don Juan'a. yine de, kadmlafla yaptr[r belirli bazr agr{a vuramay acapr eski anlaqmalar yiiziindetr -uitoilini kadrnlara soylemesi yaszrlcmrq. Don Juan'i, inatgr ve huysuz kiqilifiini gostermekten vazgegmesi konusunda uyanp, bunun tersine hareket etmesini sriylemig. "Mutlu ve huzura ermiq gibi ,luuran,,,demiq don Juan,a. "E!er yapmazsan, kadrnlar seni def eclecekler. yainrzca bu olasrhk bile seni korkutmaya yetmeli. Bu korkuyu seni denetleye-

r62

sESs izt-tctN

enri

NiyBTiN

GEREKSiNDIRDIKLERi

Io:

beklerken, sanki don Juan'tn durumunun ne kadar hassas oldulunun bilincindeymiq. Canavar, kurt gibi agmlg, merak iginde bir qolen beklemekteymig. Nagual Julian korku tufarunt daha bir giiglti estirmeye
baqlamrg.

"Senin yerinde ben olsam," demiq don Juan'a, "bir melek gibi davrarurdrm. Beni o cehennem zebanisinden uzak tuttulu siirece, bu kadrnlann benden istedikleri herhangi bir qekilde hareket ederdim." "Demek sen de gergekten canavan goriiyorsun?" diye sormug don Juan.

"Tabii ki gciriiyorum," diye yamtlamrq. "Aynca gunu da biliyorum ki, efer aynlrsan ya da kadrnlar seni kapr drgan edersb, canavar seni kagrnp kilit altrnda tutacak. Eminim bu senin tutumunu de[iqtirecek. Kcilelerin, efendilerine itaat etmekten baqka segenekleri yoktur. Boyle bir canavann verdili acrnrn her qeyin otesinde oldu[unu sciylerler." Don Juan tek umudunun, kendisini olabildifi kadar cana yakrn krlmak oldufunu biliyormu$. O canavann ivr olma korkusu gergekten de giiglii bir psikolojik savagmtg. Don Juan bana, dolasrndakt bazr tuhaf alrqkanhklardan dolayr, yalnrzca kadrnlara gorgtisiiz davrandtlmt, nagual Julian'ln varhlrnda asla kotii davranmadrlrm anlattt. Don Juan'tn tartamadt$rbazr nedenlerden dolayl, nagual, bilingli ya da bilingsiz, etkilemeyi deneyemedi[i biriymig. . Evin difer sakinleri, yabani adam, don Juan igin onemsizlermig. Don Juan, yabani adamt gordiigii an, onun igin bir gortiq belirlemiq ve onu adamdan saymamrqtr. Adamrn giigsiiz, uyuquk ve o g.jzel kadrnlarca boyundurlula ahnmrg biri oldulunu sanlyormuq. Daha sonra nagual'm kiqilifiinin bilincine vardrkga, adamm di$erlerinin panlttst.arasrndzi, agrkga golgede brrakrldrfmr ayrt etmig. Zarran gegtikge, aralanndaki liderli[in ve denetimin do!asr, don Juan'a belli olmug. Kimsenin bir di$erinden daha iyi ya da daha tistiin olmadr$rnt anlamak, don Juan't qaqrrtmrg ve her nasilsa sevindirmiq de. Baz:/'an dilerlerinin yapamadr[r iqleri yapabiliyorlarmrq, ama bu onlan i.istiin krlmtyormuq. Bu ;sade-

ce onlan farkh krhyormuq. Her nasrlsa, tiim olaylardaki son karar kendili$inden nagual Julian'a aitmig, ve o agrkga kararlanm herkese oynadrlr, insanhktan uzak qakalar bigiminde vurgulamaktan biiytik zevk ahyormuq. Aynca aralannda gizemli bir kadrn da varmrq. ona-Talia diyorlarmrq, kadm nagual. Hig kimse don Juan'a onun kim oldu[unu, ya da kadrn nagual'rn ne anlama geldifini spylemem1s, Talia'nln yedi kadrndan biri olmasl, onun igin agik olan tek bilgiymig. Hepsi de onun hakkrnda o kadar gok konu$uyorlarmrq ki don Juan'rn merakr inarulmaz boyutlaru uur-rg.'oyle gok sorular sorrnuq ki diler kadrnlann lideri olan kadrn, ona gkuma yazmayt cifretece[ini, bciylece araqtrma kabiliyetini daha iyi kullanabilecefini sciylemiq. Kadrn ona, olaylan ezberleyece[ine, onlan yazmayt ci[renmesi gerektilini sciylemiq. Bu ycintemle Taliahakkrnda bir stirti detay biriktirebilirmiq, gergek agrfa grkmcaya kadar okuyup incelemesi gereken detiylar. Belki de kadrn, onun usundaki alaycr karqrhfr dtiqiindti$tinden, sagma bir giriqim gibi gori.inmesine karqin Taifa'nrn kim oldu[unu bulmanin, kimselerin sorumlulu[unu ytiklenemeyecefi, en zor ve doyurucu gcirev oldulunu agrklamrq. _ , Bu, iqin eflenceli boltimi.i, demig kadrn. Daha ciddi bir qekilde, mal varh[rm yoneten nagual'a yardlmcr olabilmesi igin, saymanhk o[renmesinin zorunlu oldulunu eklemig. Hemen ardmdan giinltik derslere baqlamrq ve 6ir yrl igerisinde don Juan o kadar htzh ve biiyiik bir geiiqme kiydeimig ki, okuyabiliyor, y azabihyor ve hes aplan tutabiiiyormuq. "Neredeyse tig yrl kadar o evde srlmmacr olarak kildrm," diye devam etti don Juan. "Bu zam an zarfrnda sayrsr z olay gegti baqrmdan, iuna gergekten de cinemli olduklannl t*-tyoidum. Ya da, en aztndan ben onlan cinemsiz sayryordum. ug yrl boyunca tiim yaptr[rmrn saklanmak, korkuyla titremet ve-ui katrr gibi gahqmak oldu$una inanmrgtlm.,' Don Juan giildii ve bana bir defasrnda nagual Julian'rn diretmesi iizerine, her gortiqi.inde kendisini yakrp yok eden, o pusuda canavann korkusundan kurtulabilmek igin, 6ti_bekleyen yiiciilii[ti cilrenmeyi kabul ettifini anlattr. Ama, nuguuiJulian, kendisiyle epeyce konuqmasma rafmen, sanki onunlu daha gok

t64

sESSizrtGiN

enri

NiypriN GEREKsiNDiRpirclpni
de yok olma tehlikesiyle karqr karqrya bulmuq.

165

dalga gegmekten hoqlanryormug. Boylece, bi.iyticiiltikle ilgisi olan herhangi bir gey ofirenmedifini soylemek do[ru ve kesin olurmuq diye inanmaktaymrq, giinkti ashnda, o evde kimsenin btiytictiliik bilmedili, ya da uygulamadrfr apaErk ortadaymrg. Bir giin, nasil olduysa kendisini, iEinde pek de bir isteng duymadan, canavan srnrrda tutan o gortinmez gizgiye do!ru azimle ytiriirken bulmuq. Canavanmsr adam, tabii ki, her zaman oldulu gibi evi gozetlemekteymiq. Ama o giin don Juan, arkasrna don{ip saklanacak bir yer bulmak iEin eve koqturaca[rna; yiirtimeyi siirdtirmiiq. inanrlmaz bir enerji dalgasr onu, giivenli$ini dtiqiinmeksizin, ilerlemeye zorlamrq. Mutlak bir kayrtszhk duygusu, kendisini yrllarca dehqete diiqtirmtig o canavarlayizleqmesini sallamrq. Don Juan, canavann yalpalayarerk ileri atrlaca$rnr ve kendisini bofiazrndanyakalayacalrnr ummaktaymrq , ama artrk bu dtiqtince kendisinde bir korku yaratmryorrnu$. Birkag adrm uzaktan canavara bir an bakmrq ve sonra gizginin iizerinde durmuq. Ve don Juan'm hep korktufu gibi canavar ona saldurnamrg, ama bulanrklaqmrq. Bigimini yitirip sisli bir beyazhfia doni.iqmiig, zar zor algianabilir bir duman lekesi gibi. Don Juan sise do[ru ilerlemiq ve sis korkarmrqcasrna geri gekilmiq. Tarlalarda bu duman lekesini kovalzuntq, ta ki canavardan geriye bir qey kalmadrfmr anlayana dek. Sonra, ortada asla bir canavar olmadr[rm anlamrq. Her nasrlsa, bugtine dek korktulunun ne oldu[unu aErklayamlyolmug. Belli belirsiz bir duygu igerisindeymi$, canavann ne oldufunu tam olarak bilmesine ralmen, sanki bir qeyler ona de[gin diiqiinmesini engellemekteymiq. Aniden, o namussuzun, nagual Julian'm, ne olup bitti[ine defgin gergefi bildifini dtiqiinmiiq. Don Juan bu tiir bir dolap gevirmeyi, nagual Julian'rn yanlna koymayacakmrq. Onunla yizyize gelmeden once don Juan, kendisine eqlik eCilmeden tiim malik6neyi dolaqma zevkine vermiq kendini. Bunu daha once asla yapamazml$. Ne zaman o goriinmez giz. ginin otesine gegmeyi goze alacek olsa, ev sakinlerinden bir i kendisine eqlik edermiq. Bu, onun eylemlerine ciddi bir krsrtla ma getiriyormug. Iki ya da iiE kez kendisine eqlik edilmeclcrr ytiriimeye kalktrfrnda, kendisini canavanmsl yaratrfrn ellerirr

ne doniiqtiirdti."

Denetimini yitirmiq bir qekilde aflayan nagual Julian, kadrnlar giilmekten inler durumdayten,-oon Juan'dan ozir dile_ miq. Don Juan, onlan hig oyle gll".k"n gormemiq. "sen, kendin de ortada bi canavar falan olmacllrnr biliyor_ dun. Bana yalan.sciyledin," diyerek, baqr cintine dtiqintiq , gozreri yaqlarla dolu, hatalarrnr kabullen"n nugual Julian,, ,ugiur"rq. "Gergekten yalan soyledim,', Jiy" gevelemig nuguut _ _. Julian. "Ashnda :T1 canavar yoktu. cana,lu, olarak gciioti_ hiEbir ltin sadece bir enerji akrmrych. Iiorkun onu bir hilkat g#iuesi_

bakmrq. 'oo, canava.n_ var ordu$unu biliyordu," diye bafrm,q don Juan, nagual'r suglayrp parmafryla gostererek.' . Fakat aynt zamanda saEma konugtulunun da bilincindeymiq, giinkii nagual Julian daha ilk baqta,'onu canavann var ol_ madrlrnr soylemiq. "Canavar ashnda yoktu," diye dtizeltmiq don Juan, cifke_ den sarsrlarak. "Bu onun oyunlarindan biriydi.',

.d3l1t!,ama yeni cizgtirlii[ii ve erki.ri tuttuyacalrna, ttim ev sa_ kinlerini toplayrp onlardan yalanlarrnt ogrklu*--ulurin, istemij. onlan, var olmayan bir canavara karqr duydulu korkusuyll J oynaylp' kendisini Id]" gibi gahqtrrdrkla' igin suglamrq. Kadrnlar, sanki dtinyanrn en komik fikralarrnr zuriatryor_ mu$gasma gtilmektelermig. Don Juan, krzgrnhktan gatallaqmrq sesiyle, stirekli korkuyla gegirdi[i o rig yiirn, anlatirken, yupi trklarrndan piqman gcirtinen iadece nuguul Julian'mrg. oon ruan, utanrlacak bir aqa$rlamaya ulramiq oldu[u igin kendisin_ den ciziir dilenmesini isterk"n, nigual iulian"yrt<rirp agrt agit aflamaya baqlamrq. "Ama sana canavar falan olmadrlrnr sciylemigtik,,' demiq kadrnlardan biri. Don Juan, usurca sinmiE olan nagual Julian,a ters ters

"canavarrn beni kendisine esir edecegini sciylemigtin. Ba_ na nasrl bu qekilde yalan soylersin," diye 6ugtr-rg don Juan. "o canavar tarafrndan esir ahnmaksimgEser bir qeydi,,,di-

166

sESSlzt-tcin enri

NIYETIN

GEREKSINDIRDIKLERi

167

ye yanrtlamt$ nagual Julian yumuqakqa. "Aptalltfm senin gergek diiqmarundrr. iqte qimdi oliimctil bir tehlike igindesin, bu yeni canavar tarafindan esir alnma tehlikesi." Don Juan bu aptalca agrklam alata katlanmak zorunda o1madr[rnr ba[rrmrq. Ve aynlmak istedifinde ozgiirliifiinii ktsrtlayacak herhangi bir engelin olmadrfrna defgin kendisine gi.ivence vermeleri konusunda diretmiq.

"istedi[in zarnan gidebitirs in, " demiq nagual Julian, kts ac a. "Yani hemen qimdi gidebitir miyim?" diye sormuq don
Juan.

"Gitmek mi istiyorsun?" diye sormug nagual. "Tabii ki, bu sefil yerden ve burada yagayan bi avug sefil yalancrdan aynlmak istiyorum," diye ba[rrmrq don Juan. Nagual Julian, don Juan'tn parastrun tamamml hemen kendisine odemelerini buyurmug, ve parrldayan gozlerle ona esenlik, baqan ve bilgelik dilemiq. Kadrnlar onunla vedalaqmak istememiqler. Alev alev olmuq gozlerinden kagrnabilmek igin baqrnt on{ine efene dek bakrp durmuqlar ona. Don Jian paraslnl cebine koymuq ve ardrna bir kez bile bakmaksrzm, gilesinin bittifiine sevinerek ytiriiyiip gitmiq. Dtqardaki dtinya adeta bir bilmece gibiymiq kendisi iEin. Goziinde tiitiiyolmu$. Evdeyken drq diinyadan uzak kalmrq. Geng ve giigliiymtiq. cebinde parasr, yagama defgin biiytik bir ozlemi
va1Tnrq.

neyimlemedigim qey cinsel iliqkiydi. Nagual Julian bana giictmii ve dayamkhhlrmr veren geyin bi kadrnla olmamrg olmam gerge$i oldu[unu ve diinyaya kendimi kaptrrmadan cince iqleri yoluna koymasr igin az zamanlmn kaldrfrnr sciylemiqti." "Ne demek istiyordu don Juan?" diye sordum. "Ne tiir bi cehenneme adrm atmak idrzerc oldu$umu bilmedigimi sciylemek istiyordu," diye yanrtladr don Juan, "ve kendimi s avunabilecelim dti gi.inceleri, s es s iz .koruyucul anmr ay ur lamak igin az zamanlm kaldrfirm anlatmaktaydr." "Bi sessiz koruyucu nedir don Juan?" diye sordum. "Bi yaqam kuftancrdr," dedi. "sessiz koruyucu, higbir gey yolunda gitmedili zanrran, bi savaqgrya gelen agrklanamaz bi enerji akrmrdr. "Velinimetim, bi kez onun etkisi alhndan grktrm mt, yaqamlmm ne yonde geliqecefini biliyordu. Bu nedenle bana, btiytici.ilerin gciriiqlerini olabildili kadarryla verebilmek iEin mti-

Onlara tegekki.ir etmeden ayrrlmrq. Uzun zamandr korkusunun engelledili ofkesi sonunda yizeye grkabilmiq. O insanlan sevmeyi bile o[renmi'qti-ve qimdi ihanete u[ramrqtt. Ko$up, o yerden olabildifi kadar uzala gitmek istemig. Kentte, ilk hoq olmayan deneyimini yaqamrq. Yolculuk gok giig ve gok pahahymrq. Kentten bir an evvel ayrrlmak istedi-

finde, gidecefi yeri kendisinin belirleyemeyecefini, katrcilar onu nereye gotiireceklerse, onlan beklemesi gerekti[ini ofrenmiq. Birkag giin sonra tarunmtq bir katrrctylaMazatlfin liman kentine do[ru yola grkmrq. "O zamanlar sadece yirmi iig yaqrmda olmama ra[men," dedi don Juan, 'oBi omtir yagamlqlm gibime geliyordu. Tek de-

biiytictiliik goriiqleri benim sessiz koruyuculanm olacaklardr." "Bu bi.iyiictiliik gdrtiqleri nelerdir?1' diye sordum. "Toplanma noktasrmn konumlan," diye kargrhk verdi, "toplanma noktasmrn ulagabileceli sonsuz sayrdaki konum. Bu sr[ ya da derin defigmelerin tek tek her birinde, biiyticti yeni devamhh[rnr gtiglendirebilir. " Velinimetiyle birlikte ya da onun rehberli[i altrnda deneyimledi[i her $eyin, toplanma noktasmm ya ufak ya da goz ardr edilemeyecek deliqiminin sonucunda oldu[unu yineledi. Velinimeti onu, dolal olarak gerekli olabilecelinden de fazla, saylsrz biiyiicii gortiqiinii deneyimlemek durumunda brrakmrqtr, gtinkti don Juan'tn yazgrslnln, btiytici.ilerin ne olduklannl ve ne yaptrklannr agrklamak igin galrrlmak oldulunu biliyordu. "Toplanma noktasrndaki bu defiqimlerin etkileri, zamanla artan bi bigimdedir," diye stirdtirdti. "Anlayrp anlayamadrlrm bilmek, ytik olur insana. Sonunda, bu birikimin bana bi faydacadele etti. Bu
sr olmuqtu."

"Nagual Julian'la birlikte olugumdan gok krsa bi siire sonra, toplanma noktam oylesine fazlaharaket etti ki, artrk gorebi-

liyordum. Bi enerji alarum canavar olarak gormiistilm. Ye bu

168

SESSiztiGiN Enxi

ruiypriN GEREKsiNpinoirlpn

t69

nokta, ben canavan gergekten oldufu gtbr gorene dek hareket etmeyi stirdtirdti: bi enerji alanr. Gorebilmeyi baqarmrqttm, ama bunu bilmiyordum.. Higbi $ey yapmadrfrmr, bi geyler ofirenmedifimi sanmrqtrm. Inanamayaca[rn kadar aptaldtm."

lifini

olanirk saflamrq .zamangegtikge kayrtsrz sevgisi, kiqisel etkinyitirmesine yol agan grlgrn bir tutkuya doniiqmii$. ona sevme erkini veren kayrtsrzhk duygusu yokmuq artrk.

"Qok gengtin don Juan," dedim. "Baqka tiirlii davranamazdtn."

Gtildii. Bir yanrt vermek iizereydi ki, bu dtiqiincesini defiqtirmiq gortindti. Omuzlarrnr silkip anlatmasrnr siirdtirdii. Don Juan, Mazatl6n'a vardr[rnda, artrk deneyimli bir katrcrymrq, ve bir katr kervaruna bakmasryla ilgili stirekli bir iq cinerilmiq. Anlaqmadan son kerte hoqnut kalmrq. Durango'yla Mazatliln arasrnda seferler diizenlemek diiqtincesi, onu epey mutlu etmekteymiq. Her nasrlsa, canlnr stkan iki qey varmrg: ilki, heniiz bir kadrnla birlikte olmamrq olmast, ve ikincisi, kuzeye gitmek konusunda gtiglii ve aErklanatnaz bir diirtii. Nedenini bilmiyormuq. Sadece, kuzeyde bir yerlerde bir qeylerin kendisini beklemekte oldu[unu biliyormuq. Bu duygu, oylesine gtiglti bir qekilde varhfrnr siirdtirtiyormug ki sonunda, o stirekli iqi reddetmeye zorlanmrq, boylece kuzeye yolculuk edebilirmiq. Borcunu bir dul ve gocuklanna yardrm ederek odemeye kalkrqmrg, ve ferkrnda olmadan e$ ve baba roliinii iistlenmiq. Yeni sorumluluklarr ona bi.iytik srkrntrlar vermiq. Hareket ozgtirliifitinti yitirmekle kalmamrq, uzak kuzeye yapmak istedi[i o yolculufun dtirttisiinii de yitirmiq. Bu kaybrnrn yerini, her nasrlsa, kadrn ve gocuklanna karqr duydufu biiytik sevgi almrq. "Bi eq ve baba olarak neqe dolu, mutlu anlar yaqadrm," deooAma di don Juan. iqte o srada ilkin bi qeylerin feci qekilde ters gittilini fark ettim. Kayrtsrzhk duygumu yitirmekte oldu[umu anladtm, nagual Julian'rn evinde edinmiq oldufum o uzakhk duygusunu. Artrk kendimi Eevremdeki insanlarla tarumlamaktaydtm." Don Juan, nagual'rn evinde edindifii yeni kiqilifinin tiim izleriyle yitmesinin, devamh bir aqrnmayla bir yrhnr aldrfrnr soyledi. Kadrn ve gocuklanna karqr aqrrr fazla, ama yine de uztik bir sevgi duymaya baqlamrq. Bu kayrtsrz sevgi ona e$ ve koca roltinii, kendisini kaptrrarak ve zevk alarak oynamaslna

Bu kayrtsrzhk duygusunun yitiminde dtiny"evi iitekle r'oftaya grkmrq, garesizlik ve umutsuzluk: giinltik yaqam diinyasmm ayrrrcl ozellikleri. Atrhmcrhfrnr da yitinniq aynr qekilde. Nagual'rn evindeki yrllarr boyunca, kendi baqma yola koyuldu[unda gok iqine yarayan, geviklik duygusunu edinmigti. Ama en yrkrcr acr, bedensel enerjisinin tiikenmig oldulunu bilmekmig. Gergekte hasta durumda olmadan, bir giin tamamen felce u[ramrg. Alnsr srzrsr yokmuq. Korkuya da kaprlmamrq. sanki bedeni, efer krmrldayabilse gilgrncasrna gereksinimini duydu[u barrq ve huzuru elde edebilecefini anlamrq. Yatakta garesiz yatmaktayken, dtiqiinmekten baqka bir qey yapmamlq. ve anlamrq baqansrz oldu[unu, gtinkti soyut bir amacl yokmuq. Nagual'rn evindeki insanlann, cizgi.irliigri soyut amaglan olarak kovaladrklarrndan, olafantistti olduklannr anlamrq. ozgiirliigtin ne oldu[unu anlayamamrgtr, ama somut gerekdinmelerinin tersi oldufunu biliyordu Soyut bir amacrnrn olmamasr don Juan'r gtigstiz ve etkisiz krlmrqtr, ailesi oluvermiq insanlarr o berbat yoksulluktan kurtaramryordu. Dahasr ailesi onu, kendisinin de nagual ile kargrlaqmadan once bildigi sefalete, kedere ve umutsuzlufa stiriikliiyorrnu$. Yaqammr gcizden geEirirken, nagual ile gegirdigi yrllar bo-

yunca yoksul olmadr[rnr, somut gereksinimlerinin de bulunmadrfrnr anlamrqtr. Yoksulluk, somut gereksinimleri kendisini yendifinde, onu ele gegiren bir durumdu. Yrllar cince vurulup yaralanmasrndan beri, itk defa nagual Julian'm nagual olduginu, cinderi oldulunu ve velinimeti oldufiunu tamamen anlamrq. velinimetinin, nagual'rn miidahalesi olmakslzln ozgiirliile ulaqamayaca[rnr soyledi[inde ne demek istedigini de anlamrq. Velinimetinin ve onun tiim ev sakinlerinin biiyiictiter olduklan konusunda bir kuqkusu yokmuq artrk. Ama en berrak acrlarla anladr[r, onlarla birlikte olma qansmr firlatrp atmrq olmasrydr. Bedensel garesizlilinin baskrsr dayantlmaz oldufiunda; in-

t70

SESSIzTLCIN

BRri

NIYETiN

GEREKSiNDIRDIKLERI

IzL

me, baglangrcrndaki gibi gizemlice sona enniq. Bir gtin yataktan gftrvermiq ve iqe gitmiq. Ama $ansr hig de dtizelmemiq. Iki yakasmr zar zor bir araya getirebiliyormug. Boylece bir yrl daha gegmiq. Durumu daha iyiye gitmemiq, ama beklentilerinin de otesinde bagarabildiEi bir qey varmrg: ya$ammt genel olarak ozetlemiq. iqte o zaman neden gocuklan bu denli gok sevdiEini ve onlardan aynlamadrfmt, ve 'nigin onlarla kalamayaca[mr anlamtg, ayrrca neden qu veya bu gekilde eyleme gegemedifini de anlamrq. Don Juan bir grkmaza grdrlinin bilincindeymiq ve velinimetinin evinde cilrendiklerinden bir savaqgtyayaraqrr bir qekilde olrnesi gerektifini biliyormu$. Boylece her gece, dtiq krrrkhklanyla dolu srkmtth ve anlamsrz gabalarla gegirilen bir gtinden sonra, sabrla oltimi.in gelmesini bekliyormuq. Oylesine kesin bir qekilde sonundan eminmig ki karrsl ve gocuklarr da onunla birlikte beklemektelermiq-bir dayanrqma havasr igerisinde onlar da cilmek istiyorlarmrq. Dordii de, hig aksatmadan, mutlak bir sessizlik igerisinde oturup oliimti beklerken yaq amlarrnr dtiqtinmektelermiq. Don Juan onlarr, velinimetinin kendisini uyarmak igin kullandrfr scizlerin benzerleriyle uyarmrg,. "Oliimti arzulama," demiqmiq velinimeti. "Sadece gelene dek bekle. Oliimtin neye benzedilini hayal etmeye gahqma. Onun akmtsma kaprlmak igin hazn bulunman yeterli." ' Sessizce gegirilen zarnan onlan zihinsel olarak gi.iglendirmiq, ama bir deri bir kemik kalmrq bedenleri, savaqr kaybettikleriirin habercisiymi$. Bir giin, her nasilsa don Juan qansmm donmeye baqladr[rm diiqtinmtiq. Hasat meysiminde bir grup giftlik iqEisiyle gegi: ci bir iq bulmuq. Ama tinin onun igin baqka tasanlarl varmt$. Qahqmaya baqladrktan birkag giin-sonra, biri qapkasrnt galmrq. Yeni bir qapka almasr olanakszml$, ama kavurucu giinegin altmda gahqabilmesi igin bir qapkaya gereksinimi varmt$. Pagavralar ve szunan demetleriyle baqrnr orterek koruma ycintemleri denemiq. Birlikte gahqtr[r iqgiler ona gtilmiiqler ve onunla alay etmeye baqlamrqlar. Onlarr duymamazhktan gelmiq..Yaqamlan onun gahgmasrna balh olan diler iig kigi var-

ken, nasrl gcirtindiili.iniin cinemi yokmuq. Ama iqgiler vazgeQmemiqler. Onlarrn saldrrganlaqabilece[inden korkan kdhya don Juan'r iqten atana dek giiltip eflenmiqler. Yabansr bir ofke, don Juan'm safduyusunu ve tedbir duygusunu yenqi$. Kendisine yanhq yaprldr[rnr biliyormuq. Hakh olan kendisiymiq. Ttiyler tirpertici, keskin bir gr$Ift atmrq, adamlardan birini yakdlamrq ve belini krrmak amactyla omuzlanrun'iizerinden havaya kaldrrmrg. Ama evdeki ag gocuklarr diiqtinmtiq. Her gece kendisiyle birlikte oturup oliimii bekleyen o srska, minik bedenleri diiqtinmiiq. Adamt yere brrakmrq ve ytiriiytip gitmiq. Don Juan, adamlann gahqmakta oldu[u tarlantn kenannda oturdufunu ve iEinde birikmiq olan tiim umutsuzlu[un sonunda patladr[rnr anlattr. Sessiz bir ofkeymiq, ama Eevresindeki insanlara kargr degilmiq bu ofke. Kendisine ofkelenmekteymiq. Ttim siniri gegene dek ofkelenip durmug. "Orada o insanlann karqtstnda oturup allamaya baqladlm," diye siirdiirdti don Juan. "Bana deliymiqim gibi bakfilar, gergekten de oyleydim, alna umursamryordum. Umursayacak durumum yoktu. "KAhya benim igin tiztildti ve nasihat vermek igin yamma geldi. Kendim igin a$adr[rmr dtigiintiyordu. Tin iEin aflamakta oldu[umu bilemezdi tabii

ki."

Don Juan, cifkesi gegtikten sonra sessiz bir koruyucunun kendisine geldilini sciyledi. Onu, oliimiini.in an meselesi oldugy duygusuyla yalntz brakan, cilgtilemeyecek kadar btiyilk bir enerji akrmr bigimindeymiq. Ailesini yeniden gcirmesine yetecek kadar zamanr kalmadrfirnr biliyormu$. Onlart o cehennemden grkanp yagamlarrnt yola koyacak giicti ve bilgisi olmadr[r iEin yiiksek sesle onlardan ozijrr dilemiq. Qiftlik iqgileri gtilmiiqler ve onunla alay etmeye devam etmiqler. Don Juan onlan miiphem gekilde duyuyormuq. Gcizyaqlarr gofstine do[ru stiziiliirken, tine, kendisini nagual'm yoluna grkardrfir ve ozgAr olmanm o ulaqrlmazfnsattm verdi[i igin tegekkiir ediyormuq. O anlayrgsrz iqgilerin ulumasrnr iqitmekteymiq. Onlarrn alaylanm ve bafrtqlanm, iginden geliyormuqgasrna iqitmiq. Ona gtilmekte haklilarmtq. Uzun zarnandt son-

172

sESSizt-ictN eRri

NiYETIN GEREKSiNniRDiKLER i

173

suzlufun kaprsrndaymr$ ve bunun bilincinde delilmiq. "Velinimetimin ne denli hakh oldufunu anladrm," dedi don Juan. "Bi canavar olan aptalhlrmdr ve goktan beni yiyip bitirmiqti. Bunu diiqiindiiftim anda, sciyleyip yapabilecefim herhangi bi geyin faydasr olamayacafrm anlamqtrm. $ansrmr yitirmiqtim. Artrk sadece o adamlara soytanhk yapryordum. Tabii ki benim yrkrmrmr umursayamazdr tin. Bizler gibi bi siirii insan vardr-aptalh$tmtzdan dolma, o gizel ve ozel cehennemlerim izle-tinin il gilenec e!i. "Diz gokt{im ve yiiztimii gtineydofuya gevirdim. Velinimetime tekrar teqekkiir ettim ve tine, utandr[rmr anlatfim. Qok iizgtindiim. Ve son solulumla, bilgim olsaydr harika olmuq olabilecek diinyaya veda ettim. Sonra ugsuz bucaksz bi dalga tizerime do[ru geldi. Onu duyumsadrm once. Ardrndan iqittim onu, ve sonunda giineydofudan, tarlalann iizerinden bana geligini gordi.im. Beni yakaladr ve karanh$r orttii iizerimi. Ve yagamrmln rqrlr yok olmuqtu. Cehennemimden kurtulmuqtum. Artrk cilmtiqttim ! Sonunda ozgtirdiim! " Don Juan'rn oyktisii yrkmrqtr beni. Bu konuda konuqma gabalarrmr goz ardr etti. Baqka bir zarrran ve bir baqka yerde bunu tartrqaca[rmLzL soyledi. Bunun yerine yapmlg oldu[u qeyle ilgilenmemizi istedi: bilinglililin ustahfrnr agrfa vurmakla. Birkag gtin sonra, daplardan aqalr inmekteyken, birdenbire oykiistine de[gin konuqmaya baqladr. Dinlenmek igin oturmuqtuk. Aslmda, solufiumu yinelemek igin duran bendim. Don Juan'rn soluklan srklaqmamrqtr bile. "Biiyiictilerin kesinlik igin verdikleri mticadele en dokunakh mticadeledir," dedi don Juan. "Acl doludur ve bedeli ytiksektir. Qok, pek gok kez btiyiiciilerin yagamma mal olmuqtur." Bir btiyiiciiniin eylemlerine de[gin mutlak bir kesinli[e sahip olabilmesi, biiyiictilerin dtinyasmdaki konumu ya da yeni devamhhfirn zekice deferlendirebilmesi igin, eski yaqamlnrn devamhh[rnr gegersiz kilmasr gerekti[ini agrkladr. Ancak o zaman eylemleri, onemsiz olaylan dengelemek ve yeni devamhh[rm gtiglendirmek igin gerekli kesinlili saflayabilirdi. "Giiniimtiz gdrticli biiyiiciileri, bu gegersiz krlma iqlemine,

kusursuzlu$un bileti, ya da biiyiictilerin gostermelik oltimii derler," dedi don Juan. "Ve Sinaloa'daki o tarlada, ben kendi kusursuzluk biletimi aldrm. Orada cildtim. Yeni devamhhlrmrn gortiniirltifiiinii hayatrmla cidedim. " "Ama don Juan, oldtin mti, yoksa sadece bayrldrn mr?" diye sordum, alaycr $ortinmemeye gahqarak. "O tarlada oldtim," dedi. "BilinElili[imin drqrma aktrfrnr ve Kartal'a yoneldigini duyumsadrm. Ama yagamlmr kusursuzca gozden gegirmiq oldufum igin, bilinglili[imi yutmadr Kartal. Beni tiikiirtir gibi atrverdi. Bedenim tarlada cilmtq oldu[undan, dzgtirliifie do!ru gitmeme izin vermedi. Sanki geri dciniip yeniden denememi sciyltiyordu. "Karanhk ytikseltilerde yukan gekildim ve tekrar diinyanrn rgrfrna indim. Sonra kendimi tarlarun kenarrnda buldum, gamur ve taqlarla ortiilmi.i$ slf btmezann iginde." Don Juan'derhal ne yapmasr gerekti[ini bilmiq oldufunu sciyledi. Kendisini o gukurdan kaztyrp grkardrktan sonra, bir ceset varrnl$ gibi goriinsiin drye mezan yeniden doldumru$ ve hemen kagmrq. Velinimetinin evine dcinmesi gerektifini biliyormug. Ama, yolculufuna baglamadan cince ailesini gciriip, bir biiyticii oldu[unu ve bu nedenle onlarla kalamayaca[rm soylemek istemiq. Mahvoluqunun, biiytici.ilerin diinya insanlarryla

bir koprii

kuramadrklannr bilmemesinden kaynaklandr[rnr

agrklamak istemiq. Ama. e[er insanlar isterlerse, biiyi.ictilere katrlmak igin onlar bir koprti kurabilirlermiq. "Eve dcindiim," diye stirdi.irdti don Juan, "ama ev boqtu. Dehqete dtiqen komqular, iqgilerin bugiin erkenden gelip benim iqte dtiqiip oldiifiim haberini getirdiklerini, ve kanm ile gocuklann ayrrldrlrnr sciylediler." "Ne kadar olti kaldrn, don Juan?" diye sordum.
"Gori.intiqe gore, btitiin bi gtin," dedi.

Don Juan'm dudaklannda bir giiltimseme gezindi. Gozleri, panldayan camsl kayalardan yaprlmrqtr sanki. Tepkilerimi gozetliyor, yOrumlarrmr bekliyordu. "Ailene ne oldu, don Juan?" diye sordum. " Aa, duygusal bi adamrn sorusu," dedi. "Bi an sanki oliimtimle ilgili bi qeyler soracaksrn sandrm!"

&

174

sESStzt-t1ix Enri

NiYETIN GEREKSiNDiRDiKLERi

175

Sormak iizere oldufumu itiraf ettim, ama sorumu zihnimde tasarlarken gordii!iln bitdigimi ve salt farkh olsun diye baqka bir qey sordu[umu soyledim. Bunu $aka olsun diye soylememiqtim, ama onu gtildiirdti. "Ailem o giin ortadan kayboldu," dedi. "Kanm pagayl kurtarabilecek biriydi. Yaqadrfrmrz qartlarda riyle olmak zorundaydr. Oliimtimii beklemekte oldu[umdan, istedilimde cildiiliimti dtiqtinmiiq olmah. Orada yapabilece[i bir gey kalmadr[rndan, o da ayrrldr. "Qocuklan ozledim ve yazgrmrn onlarla olmadrfr diiqilncesiyle kendimi avuttum. Her nasrlsa, biiyiiciilerin dogal bi yetene[i vardr. En iyi, 'ama yine de...' scizcilkleriyle agrklanan bir duygunun .alacakaranh[rnda yaqarlar. Qevrelerindeki her qey gciktiiltinde, biiyticiiler durumun berbat oldulunu kabul o ederler ve sonra aniden amayine de...'nin alacakaranhlrna kagarlar.

"Ben de aym soruyu kendime sordum ve o giftlik iqgilerinin dindar insanlar olduklarrnr biliyordum. Ben bi Hrristiyan'drm. Hrristiyanlar bu qekilde gomiilmezler, ne de kopekler gibi gtiriimeye brrakrhrlar. Sarunm ailemin gelip cesedi istemesi ve uygun bi toren yaprlmasr igin bekliyorlardr. Ama ailem asla
gelmedi."

"Gidip onlarr aradrn mr, don Juan?" diye sordum. "Hayrr. Biiyiictiler asla kimseyi ararnazlar," diye yanrtladr. "Ve ben de bi btiyticiiydi.im. Bi btiylicti oldulumu bilememe gafletimi hayatrmla odemiqtim, ve biiyiiciiler kimseyle ya$amazlar.

"Ben de o gocuklar ve kadm igin hissettiklerime aynlsml yaptrm. Zorlu bi elitimle-cizellikle en bi.iyiik oflanla-yaqamlannr benimle birlikte gcizden gegirmiqlerdi. Yalnrzca tin bu sevginin akrbetine karar verebilirdi." Bana savaqqrlarrn boyle durumlarda nasrl davrandtklannr o[retmiq oldulunu anrmsattr. Ellerinden gelen her qeyi yapar ve sonra piqmanhk ya da iiztintti duymadan rahatlar ve tinin sonucun ne olacafma karar vermesi igin beklerlermig. "Tinin karan ne oldu, don Juan?" diye sordum. Yamtlamaksrzrn dikkatle baku bana. Bunu soru$umun nedeninin tamamryla bilincinde oldu[unu biliyordum. Buna benzer btr sevgiyi ve bir kaybr deneyimlemigtim. "Tinin karan bi baqka basit tozdir," dedi. "Biiytictiltik oyktileri bu temelde oluqurlar. Bu basit tozii tartl$ma noktasma geldi$imrzde, bu belli karar hakkrnda konuquruz. "Peki, senin oli.imiimle ilgili sormak istedi[in bi soru yok muydu?" "E!er oldti[iinii diigiindiilerse, neden srf bir mezara gdmdiiler seni?" diye sordum. "Neden seni gomecek gergek bir mezar kazmadtlat?" "igte yine kendine benzemeye baqladln," dedi gtilerek.

"O giinden baqlaytr*, yalmzca benim gibi olmiiq olan kigilerin veya savaqgrlann arkadaghlrnr ya da ilgisini kabul ettim." Don Juan, herkesin kendisinin ne bulgulamrq oldu$unu derhal anladrfr yer olan, velinimetinin evine geri dcindiiftinil soyledi. Ve ona hig aynlmamt$ gibi davranmrqlar. Nagual Julian, don Juan'm kendine cizgti do$asrndan citiiri.i, cilmesinin gok uzun zarnan aldr[rnr belirtmiq. "Sonradan velinimetim bana bi btiyiici.intin ozgiirliik biletinin onun oli.imii oldu$unu soyledi," diye siirdtirdii don Juan. "Kendisinin de, evdeki di$er herkes gibi, ozgtirli.ik biletini canryla elde ettifini soyledi bana. Ve qimdi, dlii durumumuzla eqittik-" "Olti mtiyiim ben de, don Juan?" diye sordum. "Sen de oltistin," dedi. "Btiyi.ici.ilerin en btiyiik hilesi, her nasilsa, cilti olduklanmn bilincinde olmaktrr. Kusursuzluk biletlerini, bilingliliklerine sarmalamahlar. Bu s armada, btiyiici.iler derler ki, biletleri grcrr glcr sakh kalrr. "Benimki altrmq yrldrr gtcr glgrr duruyor."

NIYETI KULLANMAK

t77

don Juan ve ben duraksadrk. Oyle ani ve giiglii bir keder dry. gusuna kaprldrm ki ttim yapabildilim yere gokmek oldu. Sonra, don Juan'rn cinerisiyle oval bir kayanrn tepesine kanni.istti

t'""$t?;r

6
Ir{iyetr

gomezler benimle alay edip yiirtimeye devam etriler. Gtiltiqmelerini ve bafrrqlannm uzakta olgtinleqtigini iqittim. Don Juan rahatlamamr ve ani bir hruLa hareket ettilini soyletti!i toplanma noktamrn yeni konumuna ahqmasrna olanak sa[lamamr istedi. "Meraklanma," dedi. "Klsa bi zamanda, srrtrnda bi ti.ir Eekilme ya da darbe duyacaksrn, sanki biri sana dokunuyorrnu$ gibi. Sonra bi qeycilin kalmayacak." Srrtrma incecik darbeyi beklerken, kayanrn iizerinde hareketsiz yatma eylemi, oylesine yofun, agrk ve iEten gelen bir Eafrrqrmr baqlattr ki, bekledigim darbenin ayrdm4 hig varamadrm. Her nasilsa bu darbeyi aldrfrmr bilmekteydim, gergekten de keder duygum anrnda yitmigti. Don Juan'a ne hatrrlamakta oldufumu gabuk gabuk anlattrm. Kayanrn i.izerinde kahp toplanma noktamr, hatrrlamakta oldu$um olayrn, deneyimlemiq oldulum o kesin konumuna dofru hareket ettirmemi sahk verdi. "Olayrn her aynntrsrnr yakaIa,," diye uyardr.

Kullanmak

ugtrNcU

Norre

on Juan srk srk, beni ve difer gomezlerini batrdaki yakm srada$arda krsa gezilere grkanrdr. Bu durumlarda sabah qafakta yola Erkar ve akqamizert doniiq yolculuben' [una baqlardrk. Don Juan'la yiiriimeyi ye[lerdim beni rahatlatryor ve saOna yakrn olmak, her zaman

tinleqtiriyordu; ama o havai Eomezleriyle olmak hep ters etki yarattrdt bende: beni gok yoruyorlardt' Hep birlikte daldan inerken, diizltifie ulaqmadan oncc

Yrllar oncesindeydi, don Juan'la ben, o zamanlar kuzey Meksika'daki Chihuahua eyaletinde, ytiksek bir goldeydik. Topladrfr tedavi edici bitkiler orada fazlasryla bulundu$undan kendisiyle bu gole giderdik. Aynca insanbilimi agrsmdan bakrldrfrnda o bolge benim igin oldukga ilgi gekiciydi. Arkeologlar, krsa bir zaman rince, tarih oncesine dayanan geniq bir ticaret merkezi olarak tanrmladrklarr kahntrlar bulmuqlardr orada. Ticaret merkezinin, Gtineybatr Amerika'yr Gtiney Meksika'ya ve Orta Amerika'ya ba$ayan kervan yolunun ortasrnda, stratejik olarak do[al bir yolda yer aldrfrnl sanmaktalarmrq. Orada, o engebesiz, yiiksek golde birkag kez bulunmam, arkeologlarm oranrn dofal bir gegit oldu[u konusundaki tahminlerinde yanrlmadrklzrrna olan inancrmr giiglendirmiqti. Ben de, tabii ki, don Juan'a o gegidin, Kuzey Amerika krtasrnrn ktil-

178

SESSIZLIGTN ERKI.

Niypri KULLANMAK

I7g

ttirel ozelliklerindeki tarih cincesi dalrhmrrun etkisi tizerinde soylev vermigtim. O zarnanlar btiyii.ciilii[ti, ticaret allannca iletilen ve belirli soyut bir dtizeyde Kolombiya cincesi, bir Krzrlderili birligini yaratmayr amaglayan, Gtirieybatr Amerika,
Meksika ve Orta Amerika'daki inaruglar dtizene[i olarak agftlamaya pek merakhydrra. Don Juan, dolalhkla, savlanmt her agrklayrgtmda ba[rra balrra gtilerdi. Qafrrqtrrdrlrm olay ofletistii baqlamrgtr. Don Juan'la birlikte son kertei zor bulunan iyileqtirici bitkilerden iki ufak keseyi dolduracak kadar topladrktan soffa, bir dinlenme arasl verip bazr koca kayalann tepelerine oturduk. Ama.arabamr brraktr[rm yere yonelmeden cince, don Juan iz silrme sanattnt konuqmamtz igin diretmiqti. Ortamm bu konunun karmagrkhklanm agrklamak igin gok uygun oldulunu, ama bunlan anlamak igin cince ytikseltilmiq bilinglilile girmem gerektifini soylemiqti. Herhangi bir qey yapmadan {ince, yiikseltilmiq bilinglililin gergekten ne oldulunu yeniden agrklamaslm istemiqtim Don Juan, biiyiik sabr gostererek, yiikseltilmiq bilingliligi toplanma noktasrmn hareketlerine ba[h olarak agrkladr. O konuqtukga, ben de iste[imin uygunsuzlulunu anltyordum. Bana anlattrlr her qeyi biliyordum. Herhangi bir geyin agrklanmasrrun gerekmedi[ine de[indim ve o, bizi, derh al yu da sonra" sessiz bilgiye ulaqtrran yolumuzuhazrlamamz igin yardtmct olan agrklamalann asla boq a gitmedilini ve belle[im tze kaztndrklannr sciyledi, Sessiz bilgiye de[gin daha aynnfih konuqmasrm istedi$imde, bana hemen sessiz bilginin, asrrlar cince insarun olalan konumu, olan toplanma noktasmm genel konumu oldufunu, ama tam olarak saptanmalan olanaksrz bir takrm nedenlerden dolayr, toplanma noktasmrn bu belirgin kon-umundan aynldr[rnr ve 'mantrk'dedifimizyeni bir yeri kabullendiEini soyledi. Don Juan her insarun bu duruma bir tirnek olugturmadr[rna delindi. Qolumuzun toplanma noktasr do[rudan dofruya mantrlrn alarunda yer almayrp en yakrn gevresinde bulunuyormu$.Aynr olay sessiz bilginin durumunda da gegerliymiq: insanlann toplanma noktast do[rudan o bolgede yer almazmtq.
i

maktaydrm.

ktirek kemiklerimin arasrna indireceli o her ri*unti darbeyi beklerken sciyledi[i her anlamai<taydrm. Ama darbe hiE _Eeyi gelmedi ve bir geyler anladrlrmtn g"tg"i.ten de bilincinde oll mayarak sciylediklerini anlamayr stiiouiatim. olalan bilincime ozgi o rahathk.d.rl.ygusu, her qeyi oldulu gibi kadul etme duygusu benimle birlikteydi ve ben anlamiyelene$imi rorgutu-u_

Aynca, toplanma noktasmrn bir bagka konumu olan .merhametin olmadrlr yer'in, sessiz bilginin onciisii oraug*u, bununla birlikte 'kaygr yeri' olaraklilinen konumunsa "" mantrlrn rinctisti otdulunu soyledi. Bu tistti kapah agrklamalarda garip bir gey yoktu. Bana gobyn]ar agrk sozlerdi. yiikseltil-iq ^oitiniriug" gir*"r" iiin 1e

gortini.iyordu.

Don Juan gozlerini ayrrmakszrn bakmaktaydr bana ve oval kayarun iizerine kanntisti.i uzanmamr, kol ve bacaklanmr bir kurbaga gibi yanlara sarkrtmamr istedi. orada on dakika kadar uzandrm, pinekremekten yumuqak, fisrldayan bir homurtuyla sarsrlarak ^kurtulana dek, tamamen. qellemt ve uyy.1 durumdaydrm. Baqrmr kaldrrrp bakrndrm ve ttiylerim diken diken oldu. Devasa, karabir jaguar bir kayanrn tizerine gomelmiqti, en fazla on adrm oteolloi, don Juan,rn oturmakta oldulu yerin tam iisttinde. Jaguar, sivri diqlerini gcts_ tererek do!ruca bana bakmaktaydr. saldrrmak tizereymiq "giui

tt- [kimiz de jaguarr korkutup kagrrmrg oldugumuzdan emin olana dek, balrnp ellerimizi garptrk. Bedenim sarsrhyordu, yine be korkmamrqhm. Don Juan,a

garpr$madan sakrnmak igin geriye srgradr ve don Juan yiik"sek, yzun uzadrya ve kesin bir rshk galdr. Sonra av an Erku$r kadai ba[rrdr ve ellerini iki ya da tig kbre qaplattr. erkan ses, susturu_ cu takrlmrq silah sesine benziyordu. Juan.aqalr inmem ve ona katrlmam igin bir iqaret yap-

ba!h." Dedi[ini yaptrm. Don Juan qapkasrnr bir frizbi gibi jaguann kafasrna atana dek, jaguar ile ben bir stire bakrqtik. ragia,
qma

"Krmrldama!" diye seslendi don Juan yava$ga. ..Gcizlerine de bakma. Burnuna bak ve gciziinti krrpma. yagamrn, bakr-

*?ol

XiYETi KULLANMAK
180

l8l

sESSizt-ictN

enri
diye sordum.
'oMantrk, akla uygun olanr segmemizi sa[lar,,'dedi. ,,Orne_

bende en biiyiik korkuyu yarutan qeyin, jaguarrn homurtusu ya da bakrqr olmadrfrnt, onu iqitip de baqrmr kaldrrmadan Eok once beni siizdiiliinden emin olmam oldu[unu anlatttm. Don Juan bu deneyimime de[gin tek bir soz etmedi. Derin

!in, mantrlrn

sana,

diimdiii, toqiulaigin kidar htzhkoqmanr

dtiqtncelere dalmtqtr. Ona, jaguarr benden daha once goriip gormedifiini sormaya kalkrqtr[tmda, emreder bir ifadeyle susiurdu beni. Bende, gok tedirgin ya da kafasr karrqmrq izlenimi yaratfi. Bir anhk sessizlikten sonra, don Juan yiirtimem igin bir iqaret verdi. Kendisi one gegti.Zkzaklat grzerck,hrzh adrmlarla kayalardan uzaklaqrp gahlara yiirtidiik. Yanm saat kadar sonra, dinlenmek igin durdu[umuz agrklfttaki fundah[a ulagmrgtrk. Tek bir soz bile konugmamrqtrk ve ben don Juan'rn ne dtiqiindti[iinti bilmek istiyordum. "Nigin boyle zlkzak gizerek yiirtiyoruz," diye sordum. "Kestirme bir yol bulup hemen buradan grksali daha iyi olmaz ml?" "Hayrr!" dedi don Juan kesin bir dille. "Hig de iyi olmaz. Oradaki erkek bi jaguar. Ag ve peqimizden gelecek." "iyi ya iqte, al sana buradan hemen grkrnak igin bir neden daha," diye direttim. "Bu, o kadar da kolay de[il," dedi. "O jaguar mantrk ile engellenmiq degil. Bizi elde etmek igin ne yapmasr gerektifini tam olarak biliyor. Ve, seninle konugtufumdan emin oldu[um kadar, onun' da diigiincelerimizi okudufuna eminim." "Ne demek istiyorsun, diiqtincelerimizi okuyan bir jaguar ml var yani?" diye sordum. "Bu, hig de mecazi bi kullanrm de[il," dedi. "Ne diyorsam onu kastediyorum. Bunun gibi btiyiik canhlarrn di.iqiinceleri okuma yetileri vardrr. Ve tahmin de etmiyorum. Her qeyi dogrudan bilirler. " "Peki qimdi ne yaply oruz?" diye sordum, gerqekten korkmuq olarak. "Daha az mantrkh olmalrytz ve jaguarrn dtiqiincelerimizi okumasmt imkansrzlaqttrarak s avaqt kazanmayt denemeliliz, " diye yamtladr. "Daha az manttkf olmak bize nastl yardrm edebilir ki'/"
!

sciylemiqti. Mantrfrmn goz cini.inde bulundurmayr baqaramadrEr $ey, arabanrn giivencesine ulaqamadan.cince altr mil koqmamrz gerekti[idir. ve jaguar bizi gegecek. ontimtize gegecek ve izerimrze atlamak igin en uygun yerde saklanrp belileyecek.

diye sordum. "Biliyorum Etinkti benim tinle aramdaki kanal gok temiz," diye yanrtladr. "Bu da, toplanma noktamm sessiz bilginin y"rinde oldulu anlamma geliyor. Buradan onun ag bi jiguar oldu$unu sezebiliyorum, ama daha cince hig insan avlamamrq. ve hareketlerimizden dolayr akh kanqmrq. E[er qimdi zkzak gizersek, jaguar ne yaptr[tmtzt anlamak igin gaba harcayacak.-" "Zikzak gizmekten baqka bir segeneprmiz var mr?" diye
sordum.

"Daha iyi ama az mantrkh olan segim, zkzak cizmektir." "Bunun daha iyi oldu$unu nasrl bilebiliyorsun, don Juan?"

"Yalnrzca mantrkh segenekler var," dedi. l,Ve bizim man_ trkh segeneklerimizi destekleyecek gereglerimiz yok. Ome[in, ytiksefe Erkabiliriz, amaelimizde si]ah ol*urt gerekir. "Jaguarrn segenekleriyle yanqmahyz. Bu segimler sessiz bilgice dtizeltilir. Ne kadar mantrksrz gori.indtifiine aldrrmadan, sessiz bilginin bize soyledigini yapmahytz.,, zkzak gizerek gabuk gabuk ytiri.imeye baqladr. onu gok yakrndan izledim, ama bu qekilde koguqturmarun bizi kurtaracalrna emin de[ildim. Tepkim, geg kalmrq bir dehgete kaprlmaydr. o koca kedinin karanhk, tehditkar bigimi dtiqtincelbrimi ele gegirmigti. Qcildeki fundahk, birbirlerinden dort be$ adrm uzakta, uzun ve darmada[rnrk gahlardan oluquyordu. ytiksek gcildeki krsrth yaEr$,kahn yaprakh ya da srk gahh bitkilerin yegermesine olanak tarumryordu. Yine de korululun gciriinti.isii, srk ve igine girilemez bigimdeydi. Don Juan olafantistri bir Eeviklikle hareket ediyor ve ben de elimden gelenin en iyisini yaparak onu izliyordum. Nereye bastr[rma dikkat etmemi ve daha az ses grkarmamr onerdi.

t82

sESS

izriciN enri

NiYETi

KULLANMAK

I83

A$rrh[rmrn altmda gatrrdayan dallarrn, yerimizi belli edecek tek qey oldu[unu soyledi. Kurumuq dallan krrmamak igin kasten, don Juan'rn izlertne basmaya gahqryordum. Jaguarrn koca karanhk kiitlesini yalntzea otuz adrm ardrmda gcirmeden cince, bu qekilde beq yiiz
metre kadar ytirtimii gttik. Avazrm grktr[r kadar bafrrdrm. Don Juan, durmaksrzrn, koca kedinin gozden yitiqini gorebilecek kadar Eabuk doniiverdi. Don Juan yeniden keskin bir rshk galmaya baqladr ve ellerini susturuculu silah sesini taklit edercesine grpmayr siirdiirdii. Qok krsrk bir sesle bana, kedilerin yukan trrmanmaktan pek hoqlanmadrklannr ve birkag adrm sa[rmdaki derin ve geniq vadiye gok htzh kogup ulaqmamn gerektifini soyledi. Gitmemiz tgtn bir iqaret yaptr ve ikimiz de gahlara do[ru olabildi[imiz kadar hrzh koqtuk. Vadinin bir kenarmdan aqalr kaydrk, sonuna ulaqtrk ve diler tarafindan yukan trmanmaya baqladrk. Buradan yamacr, vadinin dibini ve kendi bulundu[umuz diizlii$i kolayca grirebiliyorduk. Don Juan, jaguarrn ko-

kumuzu izledi[ini, ve efer qanshysak onu aqa$rda izlerimiztn yarunda koqarken gcirebilece[imiz fisrldadr. Jaguann krprfi srnr yakalamak iEin tedirginlikle beklerken, altrmdaki vadiye gcizlerimi dikmiqtim. Ama onu gciremedim. Arkamzdaki gahhkta koca kedinin tirktitticii sesini duydu[umuzda Jaguann kagmrq olabilecefini dtiqiinmiiqtiim. Don Juan'ln hakh olabilece[ini tirpererek kavradrm. $u anda oldu[u yere ulaqabilmesi igin jaguarrn diiqtincelerimizi okuyup vadiyi bizden once gegmiq olmasr gerekiyordu. Tek bir soz bile etmeden, don Juan mi.ithiq bir koqu tutturdu. Onu izledim ve epey bir stire zkzak gizerek ilerledik. Dinlenmek igin durdufumuzda tamamen soluksuz kalmrqtrm. Jaguar tarafindan kovalanryor olma korkusu, don Juan'rn olalani.istii fiziksel atrlganhlrna hayran kalmama engel olmamrgtr. Geng biriymiqgesine koqmuqtu. Qocuklulumda koqmir yetene[iyle beni bir hayli etkileyen birini arumsathlrnr anlatmaya baqladrm, ama o susmam igin bir iqaret yaptr. Dikkatlicc gevreyi dinlemekteydi, ben de oyle yaptrm. Tam cintimtizdeki gaklarda hafif bir hrqrrtr duydum. V'

"Galiba ondan kurtulam ayacaprz," dedi pei edercesine. "Haydi, .d1parkta dolaqmayu gtk*tqtz gibirut in rukilil_ rtiyelim, sen de gocuklulundaki o tritay"yf anlat. Tam ,uoiun ve yeri. Peqimizde. oldukga iqtahh bi jaguar var, ve sen gegmigini anmaktasrn: bi jaguar tarafindan tiJv*anrrken yupri.uyu_ cak en iyi gey." Y{iksek sesle gtildii. Ama ona ciyktiyi.i anlatma istelimi yi_ tirdigimi sciyledi$imde, giilmekten lt i utitttim oldu. "$imdi de seni dinlemek istemedi$im igin beni cezalandt_ nyorsun, ciyle mi?', diye sordu. Ben de, tabii ki, kendimi savunmaya gegtim. Suglamaslnln kesinlikle gok sagma oldu[unu sciyledimlderget<ten de ciyktintin heyecanlnl yitirmigtim. "Btiyiiciin{in kiqisel cinemi olmazsa, ciyktintin heyecarunr yitirmiq olmasr da umurunda olma 2," dedi, gcrzlerinde hain bir pnldamayla. "senh d9 kigisel cinemin kalmiar$rna gcire, hika_ yeni qimdi anlatsan iyi olur. Tine anlat, jaguari u" b-*u'anlat, heyecarum hig yitirmemigsin gibi." 9ru, <iykti gok aptalca oldu[undan ve ortamm epey gergin oldu[undan, isteklerine uyumiyucalrmr sciylemek istedim. Bunun igin, onun gu kendi ciyktiierinle yapHgr gibi, daha uygun bir ortamr, bagka bfu za'ram deferleira'i-i"t istiyordum. Dtiqtincelerimi dile giteremeden, yanrtladr beni. "Jaguar da.ben de dtiqtinceleri okuyabil iiz,,,dedi gtiliimseyerek. "E$er btiyiictili.ik ciyktilerim igin do!ru yeri vJ zama_ nr segiyorsarn, onlan ci$retmek igindir ve onira in azami y;;_ n sa$lamak isterim." Ytirtimemizi igaret etti. yan yana, sakince ytiriidiik. onun :vt" S"pabilmesini y" - enerjisini riuotigtimti ve bu civgiiniin gr.uLd.- bir parga kiqisel onemin bulundu[unu, giinkti tce"noimi iyi -uit koqucu olarak kabul euigimi sciylJdim.'So*u onu ciyle iyi kogarken gcirdtili.imde ammsamrg oldufum gocukluk <iykiimti anlattrm. Qocukken futbol oynadrlrml ve gok iyi kogtulurnu anlat-

soffa, belki de elli adrm otemizde, fundahlrn igindeki bir noktada jaguann kara gcilgesi bir an gcirtindti. Don Juan omuz silkti vb jaguann bulundulu yeri gcisterdi.

184

SESSIZLIGIN ERKI

NIYETI KULLANMAK

t85

trm. Ashnda, o kadar gevik ve hrzhydrm ki, herhangi bir yaramazh$r bagrm belaya girmeden gergekleqtirebiliyordum ; beni kovalayan herkesi ekebiliyordum, ozellikle mahallemizin sokaklannda devriye gezen yaqh polisi. Bir sokak lambasrnt krrdrfrmda ya da bu tiirden bir qey yaptr[rmda ttim yapmam gereken koqmaktt ve kurtuluyordum. Ama bir giin, haberim olmakstztn, yaqlt polis memurunun yerine askeri efitim almrq bir polis timi geldi. Felaket ant, bir malazanrn camlnr krnp htztmtn gtivencem oldu[undan emin olarak koqmaya baqladrfrmda geldi. Geng bir polis peqime dtiqtii. Daha once hig koqmadr[rm gibi koqtum, ama faydasr olmadr. Polis futbol takrmmda yetenekli bir orta saha oyuncusu olan memur, benim on yrlhk bedenimin baqa grkabilecefinden daha gok hrza ve enerjiye sahipti. Beni yakaladr ve camlnr krrdr[rm ma$azaya tekmeleye tekmeleye gotiirdii. Btitiin tekmelerini

ni yenmiq olan o geng polis olarak tanimlanmrq olmahyrm." Buna de[indiginden, diiqtinmtiq ya da konuqmug oldufumu bilmeksizin, duygulanmln oyle oldu[unu kabul etmek zorundaydlm.

yiirtidiik. Benzetmesinden gok etkilenmiqtim, yabani bir gr$hk durumumuzu ammsatana dek, izimizi stiren jaSessizce

guan tamamen unutmugtum.

Don Juan fundahklann ince, algak dallarr tizerinde aqafr ve yukarr zrplamaya ve uzun saph siipiirge tiirii bir qey yapmak igin onlan krrmaya ycinlendirdi beni. Kendisi de aynr qeyi yaptr. Koqarken, kuru kumlu gamuru kaldrrrp tekmeliyor ve onlarr btr toz bulutu yaratmak igin kullanryorduk "Iqte bu jaguarr endiqelenditmeli," dedi, solufiumuzu yinelemek igin durdu[umuzda. "Sadece bikag saatlik giin rgrfrmrz kaldr. Geceleri jaguar yenilmezdir, bu yiizden qu kayahkh te-baqlasak pelere do!ru koqmaya iyi olacak." Uzakta, belki dort ytiz metre gtineyimizdeki birkag tepeyi
gcisterdi.

futbol sahasmda antremandaymtggaslna, ustaca isimlendiriyordu. Beni incitmedi, sadece korkuttu, yine de yo[un olarak aqafrlanmantn etkisi, bir futbol oyuncusu olarak onun yetenefine ve ustah[rna duydufum o on yaqrndaki hayranhkla azalmrgtr. O giin hissettifimi don Juan igin de hissetmiq oldufumu soyledim. Yaq farkrna ve benim h:zlt kagrqlara olan efilimime ralmen beni geEebilmiqti. Aynca ona, ytllarca yinelenen, gok iyi koqtufum ve genE polisin beni gegemedi[i dtigiimden soz ettim. "HikAyen sandr[rmdan da onemliymiq," diye belirtti don Juan. "Annenin poponu tokatlamaslyla ilgili bi hikdye olacafrnl sanmrqttm." Sozlerini vurgulama bigimi, soylemini Eok gtiltinq ve gok eflendirici krlmrgtt. B azen oykiilerimizi anlatm a;rnrzr saflayanrn mantt$rmrz defit, tin oldufunu ekledi. Bu da o zamanlardan biriymiq. Tin, usumdaki belirli bir hikAyeyi canlandtrmtq, giinkti hig kuqkusuz hikAye benim yok edici kiqisel onemimle ilgiliymiq. Ofke ve aqafrlanma meqalesinin igimde yrllarca tutuqtufunu, baqansrzhk ve iiztintii duygularlmln hdld dokunulmamlq olarak kaldrfrnr soyledi. "Bi psikiyatrist senin hikAyen ve ilgili konulanyla bayram ederdi," diye stirdiirdii. "Zthntnde, senin yenilmezlik diiqiince-

"Do[uya do!ru gitmeliyiz," dedim. ooo tepeler epey giineyde. E[er o yonde gidersek arabama asla ulaqamaytz."
"Nasrl olsa bugtin arabana ulaqamayaca$t2." dedi sakince. "Ve belki yann da ulaqamayaca$rz. Arabana bi g{in ulaqabilecefimizi kim soyleyebilir ki?" Bir korku sanclstna tutuldum, ve sonra tuhaf bir huzur duygusu beni denetimine aldr. Don Juan'a oliim beni bu Eolde bulacaksa aclslz olmasmr umdu[umu soyledim. "Merak etme," dedi. "Oliim yalntzca yataktayken, hastahktayken acr verir. Yagamm igin savaqrrken acr duymazsm. Bi qeyler duyumsarsan, bu ovting olacaktrr." Medenile$mi$ insanlar ve biiyiiciiler arasrndaki en dokunakh .ayrrmm, oliimtin onlara gelme bigiminde oldufunu sciyledi. Oliim yalruzca biiyi.icti-savaqgrlara kibar ve tath gelirmig. Oliimciil yarular almrq olabilirler ama yine de acr duymazlar mrq. Ve bunlardan daha da olafaniisti.i olan oltimtin kendisini, biiyiiciiler gereks inmedikge, bir kenarda bekletmesiymiq. "Srradan insan ve bi btiyiicti arasrndaki en biiyiik aylrrm, bi biiytictintin hvryla oliimii denetleyebilmesidir," diye stir-

186

sEssizliciw n,nri

NIYETI KULLANMAK

187

diirdii don Juan. "E[er boyleyse, jaguar beni yiyemeyecek. Seni yiyecek, giinkii sen tiltimiinii ardrnda tutabilecek htza sahip defilsin." Sonra btyticiilerin ciliim vehrz tizerine karmaqrk diiqi.incelerinin aynntilarrna girdi. Gtinliik yagamrmvda sozlerimizden
:

muqgasma soru sorrnayl stirdiirdtim. Ama o konuqmaktayken, baqka algrlanabilir evrenlerle ilgili dtiqtinceler ve baqrboq anr-

lar zihnimde, bir ekran


baqladrlar.

i.izerindeymiggesine bigimlenmeye

ya da kararlanm rzdan kolayca donebileipgirnizi soyledi. Diinyamrzdaki tek deliqrnez qey oltimmtig. Ote yandan, biiytictilerin diinyastnda, olafan ciltim emri iptal ettirilebilir, ama biiytictilerin soz hep gegerli kalrrmrg. Btiyticiilerin diinyasmda karar tekrar gcizden gegirilemez ve defigtirilemezmiq. Bir kez katar verildi mi, sonsuza kadar kalrrmtq. Ona, etkileyici sozlerine rafmen, oliimtin iptal edilebilecefine ikna olmadr[rmr soyledim. O da onceden aqrklamrq oldufunu yeniden agrkladr. Bir gorticti igin insanlann saylslz durafan ama titregen enerji alanlartndan oluqmuq dortgen ya da kiiiiS"t saydam kiitlelerden ibaret olduklarrnr, ve sadece btiytibiilerin bu kiiresel saydamhfa bir hdreket verebildiklerini s6yle-

di. Bir saniyenin onda birinde toplanma noktalannt saydam ktitlelerinde, istedikleri yere gorfderebilirlermiq. Hareket ve hrz, tamamen farkh bir baqka evrenin algrlanmasml anhk olarak saflarmrq. Ya da toplanma noktalarmr, durrnakszm saydam enerji alanlanrun tamamtnda harekete gegirirlermiq. Btiylesi bir hareketle dofan kuvvet ciyle yo[un olurmuq ki, amnda saydam ki.itlelerinin tamamrm tiiketirmiq. Tam o anda iftzertmtze toprak kaysa, kaza sonucu meydana gelen oltimtin olalan etkisini iptal edebilecelini sciyledi.
Toplanma noktastnt harekete gegirecek olan hrzmr kullanarak, evieni 4ggiltirebilir ya da bir salisede kendini igten ige yakabilirmiq. Ote yandan ben, olafan bir qekilde oltirmti$iim, toplanma noktam beni gekip grkaracak hrza sahip olmadrfrndan ka-

yalann altrnda ezilebilirmiqim. Biiyi.ictilerin, dliimii iptal etmekle ayru gey sayrlmayan, cilmenin koqut bir bigimini bulmuq olduklanru diiqiindtiltimti sdyledim. O da ttim s6yledifinin, biiyiictilerin dliimlerini yonlendirdikleri oldu[u yanrtmt verdi. Yalntzca gerektill zarnan oltirlermiq. Sciylediklerinden kuqkulanmama ra[men, oyun oynuyor-

Don Juan'a garip diiqtincelerin beni sardrfrnr sciyledim. Giildti ve jaguarr diiqtinmemi oliitledi, giinkii o kadar gergekmiq ki ancak tinin kendini gostermesi olabilirmi$. Jaguann ne kadar gergek oldulu dtiqiincesi ttiylerimi diken diken etti. "Do[ruca tepelere gidecefimrze ycintimtizti de[iqtirsek daha iyi olmaz mrydr?" diye sordum. Beklenmedik bir deliqiklikle j aguann kafasmt karrqtrrabihrrz diy e dtiqiinmtiqtiim. 'lYcin defigtirmek igin gok geg kaldrk," dedi don Juan. "Jaguar tepelerden baqka gidecek yeflmtz olmadrlrm zaten biliyor." "Bu dofru olamaz don Juan!" diye karqr grktrm. "Nigin olmasm?" diye sordu. Jaguann bizden bir adrm cinde oluqunu agrkga kabullenmeme rafmen, onun, brzim nereye gitmek istedifimizi kestirebilecek bir ongortisi.i oldufunu kabul edemeyecefimi anlatfim. "Senin yanhqm, jaguarrn erkini, onun yetenefini olaylan kavrama ballamrnda ele almandan geliyor," dedi. "O, diiqtinmez, sadece bilir." Don Juan toz kaldrrma hareketimizin, jaguara higbir iqimize yaramayan bir eylemin duyumsal giriqini yaparak, kafasrnr karrqtrraca$rnr soyledi. Yaqamrmrz buna ba$r olsa da, toz kaldrma. eylemi igin gergek bir duyum yaratamazmr1rz. "inan ki ne demek istedifini anlamryorum," diye srzlandrm. Kan basrncr kulaklanmr grnlatryordu. Kendimi sozlerine vermekte gtigliik gekiyordum. Don Juan insan duyumlanrun so$uk ya da stcak hava akrmlanna benzedigini ve bir canavann bunlan izlemesinin kolay oldu[unu aErkladr. Bizler mesajr yollayanlarmrgrz, jaguar ise ahcrymrg. DuygulartmLz ne olursa olsun, jaguara ulaqacak bir yol bulurlarmrq. Dahasr, jaguar, gegmiqimizden bugilne dek kullandrprmrz duygulanmtzL okuyabilirmiq. Toz kaldrma
hareketindeyse, bu eyleme karqr duygumuz o kadar srradrqry-

188

SESS

IZLTcIN Enr<i

mrq

ki, ahcrda yalnrzca bir boqluk yaratabilirmiq. "Sessiz bilginin brze yaptraca[r bi baqka hareketse kuru

NiYETi KULLANMAK

189

gamuru tekmelemektir," dedi don Juan. Bir an tepkilerimi beklercesine bana baktl. "$imdi gayet sakin ytiriiyece$tt," dedi. "Ve sen de koca bi devmiqsin gibi kuru gamurlarr tekmeleyeceksin." Suratrmda aptal bir ifade olmahydr. Don Juan'rn bedeni

gtilmekten sarsrhyordu. "Ayaklarrnla bi toz bulutu kaldrr," diye buyurdu. "Kendini iri ve a[rr hisset." Bunu yapmayr denedim ve hemen ardrndan bir yo[unluk duygusu kapladr beni. $akacr bir tavrrla, trneriler vermedeki gticiiniin inarulmaz oldufunu soyledim. Ashnda devasa ve yrficr olarak duyumsamaktaydrm kendimi. Biiyiikltifiiimle ilgili duyumsadrklanmrn kendi onerisinin bir sonucu olmadr[rna, toplanma noktzundaki deliqimden kaynaklandr[rna inandrrdr beni. Eski insanlarrn efsaneleqebildifini, gtinkii sesiz bilgi yoluyla toplanma noktasmm hareketinden elde edilebilecek erkin ayrrdmda olduklarrnr soyledi. Btiyiictiler bu eski erki daha diiqiik bir olgtide ele gegirmiqler. Toplanma noktalarrrun hareketiyle duygularrnr kullanrp olaylarr de[igtirebilirlermig. Ben de olaylarr iri ve yrtrcr hissetmemle de[iqtiriyormu$um. Bu qekilde yonlendirilen duygulara niyet denirmiq "Toplanma noktan qimdiden epeyce hareket etti," diye stirdiirdii. "$u anda ya bu kazancrnr yitirmek ya da toplanma noktanr oldufu yerin citesine gotiirmek konumundasln." Olafan yagam koqullan altrndaki her insanrn, biiyi.ik bir olasrhkla, gelenelin ballanndan bir kez olsun kurtulma firsatr bulmuq oldulunu soyledi. Toplumsal gelenefi kastetmedifini, algrlarrmrut ballayan geleneklerden sciz etti[ini vurguladr. Bir coqkunluk anr toplanma noktamzr hareket ettirip, gelene[i aqmamtza yetermiq. Aym gekilde bir korku anr, hastahk, ofke ya da keder anr da yetebilirmiq. Ama genellikle, ne zaffran toplanma noktamrzr hareket ettirme olanafr bulsak korkarmrqrz. Dinsel, efitimsel ve toplumsal yaprlanmrz iqin igine kanqrrmrq. Bunlar topluma giivenli doniiqiimtizii kesinleqtirirmiq ; toplanma noktalanmlzln belirlenmiq olafan ya$am konumuna doniiqtinti.

Bildifiim tiim mistik ve ruhani liderlerin boyle yapmrg olduklannr anlattr bana: kaza sonucu ya da efitimle toplanma noktalarr belirli bir yere hareket etmiq; ve sonradan yagamlarr boyunca onlara yetecek bir anryla olafanh[a dcinmiiqler. "Qok dindar, iyi bi gocuk olabilirsin," diye stirdiirdii, ,,ve toplanma noktarun baqlangrEtaki hareketini unutabilirsin. ya da ussal srnrrlannrn otesine gegebilirsin. Sen hAlA o srnrrlarrn igerisindesin." Ne demek istedifini biliyordum, yine debaztkuqkular bocalamama neden oluyordu. Don Juan soylemini daha da ileri gcitiirdti. Suadan insanrn, giinltik srrurlannrn citesini algrlayabilecek enerjiyi bulmaktan yoksun olarak, ola[antistti algr diinyasrna biiytictili.ik, cadrhk ya da qeytanrn iqi diyerek, ve bunu daha fazla incelemeden bir
kenara

gekildi[ini soyledi.

"Ama sen, artrk boyle yapamazsln," diye siirdtirdti don Juan. "Dindar biri degilsin ve herhangi bi qeyden kolayca vazgegmeyecek kadar merakhsrn. $u anda seni engelleyebilecek tek gey korkakhk o'Her geyi gergekten oldu[u bigime dontiqti.ir: soyuta, tine, nagual'a. cadrhk yok, kottiliik yok, qeytan yok. Sadece algrlama var." onu anlamrqtrm. Ama tam olarak ne yapmamr istedi$ini kestiremiyordum. En uygun sozci.ikleri bulmaya gahgrrak don Juan'a baktrm. Zihnimin son kerte iqlevsel bir boyutundaydrm sanki ve tek bir scizci.ifii brle ziyan etmek istemiyordum. "Devleq!" diye bafrrdr, griltimseyerek. "Brrak mantrlrnr gitsin." Iqte o zaman ne demek istedi[ini tam olarak anlamrqflm. Aslmda, olgii ve yrrtrcrhk duygulanmln yolunlu[unu, gergekten de bir dev olup tiim gevremizi gorebilecek, gairlann iistiinde havada asrh kalabilecek kadar artrrabilecelimi biliyordum. Dtigtincelerimi dile getinneye gahqtrm ama hemen vaz gegtim. Don Juan'm ttim dtiqtindtiklerimi bildifini, ve h:atta gok, gok daha fazlasmr bildigini anladrm. ve sonra ola[antistti bir qey geldi baqrma. ussal yetenekle-

190

SESSTZLIGiN BNTi

NiYETi KULLANMAK

191

rim iqlevlerini yitirdiler. Tam anlamryla, sanki kara bir battaniye iizerimi ortmiiq ve diiqtincelerimi golgelemiqti. Ve usumu, dtinyada higbir kaygrsr olmayan biri gibi brrakttm gitti. E[er beni karanhkta brrakan o ortiiyi.i yok etmek istiyorsam, tiim yapmam gerekenin onu aglp gegmek otdufuna emindim. O durumda ileri do[ru itildifimi, harekete gegtifimi duyumsadtm. Bir qey bedensel olarak, bir yerden diferine hareket etmemi safhyordu. Baygrnhk durumu yaqamadtm. Hareketimdeki htz ve rahathk beni coqturuyordu. Yi.irtimekte oldufumu hissetmiyordum; ugmuyordum da.. Dahasr son kerte kolayhkla taqmmaktaydrm. Hareketlerim yalntzca onlan diiqtinmeye gahqtrlrmda s akarlaqrp kabalaqryordu. Hareketlerimle, onlan diiqiinmeksizin eflendifimde, daha once yaprlagelmemiq eqsiz bir bedensel sevinglilik durumuna giriyordum. E[er yagamlmda bciyle mutluluk anlan olduysa, gok krsa siirmtiq olmahydrlar giinkii higbir ant brakmamtqlardr bende. Yine de o esrimeyi yaqadrfrmda belli belirsiz bir tanrmrqhk duygusu hissettim, sanki bunu daha cinceden biliyordum
da unutmuqtum.

Fundahkta hareket etme coqkusu oylesine yofundu ki diher qey onemini yitirmiqti. Bana goie canhhfrnt siirdtiren fer anlar, o coqkunluk anlart ve hareket etmeyi kestifim, kendimi fundalrkla karqr karqrya buldufum zamanlardr. Ama daha da agrklanamaz olan, hareket ettidlmeye baqladrlrmda gahlann iizerinde belli belirsiz ortaya gtkrvermemdi. Bir an, jaguarrn qeklini net bir bigimde cjntimde gcirdiim. Olanca hrzryla kagmaktaydr. Kaktiislerin dikenlerinden kagrnmaya gahqtr[rnr sandtm. Adrmtnr attr[r yere son kerte dikkat ediyordu. Jaguann peqinden koqarak onu korkutup dikkatini dafrtmak iEin dayanrlmaz bir baskr duyumsamaktaydrm. Dikenlerin canrnr acrtaca$rnr biliyordum. Sonra, sessiz zihnimde bir dtiqi.ince patlayrverdi-bir j aguarrn dikenlerden canr incindifinde daha tehlikeli olaca[rnr diiqiindiim. Bu diiqi.ince, biri beni diiqiimden uyandrnyormuggasma bir etki yarattr. Dtiqiinme giici.imtin yeniden gahqmaya baqladrfirmn bilincine vardt[tmda, kayalardan oluqmuq bir sra tepenin dibinde

oldufumun.ayrdrna vardrm. Qevreme bakrndrm. Don Juan birkag adrm ilerideydi. Bitkin goriintiyordu. Solgundu ve hrzlr hrzh soluyordu. "Ne oldu, don Juan?" diye sordum, bolazrmr temizledikten sonra. 'oSen sciyle ne oldufunu," diye konuqtu soluk solula. Duyumsadr[rm qeyleri ona anlattrm. Sonra do!ruca gortiq alarumm igindeki da[rn tepesini zorlukla gorebildigimi anladrm. Qok az giin rqrlr kalmrqfi, bu da benim iki saatten uzun bir stiredir kogtufum ya da yiirtidiigtim anlamrna geliyordu. Zanandaki bu geliqkiyi agrklamasrnr istedim don Juan'dan. Toplanma noktamrn merhametin olmadrfr yerin otesine, sessiz bilginin yerine ulaqmrq oldu[unu , ama bunu kendi baqrma kullanabilecek enerjiye heniiz sahip olmadrfrmr soyledi. Bunu kendi baqrma kullanmak, mantrk ile sessiz bilgi arasmda istefime baltr olarak hareket edebilece[im yeterli enerjiye sahip olmam gerekti[i anlamrna gelirmig. Bir btiyiiciiniin yeterli enerjiye sahip olmasryla-hatta eler gerekli enerjisi yoksa, ama oli.im kahm meselesi yi.iztinden bir defiqim yapmast zorunluysa manflk ile sessiz bilgi arasrnda gidip gelebildifini ekledi. Benim hakkrmdaki yargrsr, durumumuzun ciddiyetinden, benim tine toplanma noktamr hareket ettirsin diye olanak sa[lamrg olmamdr. Sonugta sessiz bilgiye ulaqmrgrm. Do[al olarak, bana yiikseklik duyumu veren, gahlann tizerinde stiziiltiyormu$um duygusunu yaratan algrmrn kapsamr artmrg. O sralarda, akademik e[itimimden dolayr, ortak kararlarla ulaqrlmrq goriiqleri sabit krlmaya karqr dayanrlmaz bt tutkum vardr. O gtinlerdeki omek sorumu sordum. "E[er UCLA'mn insanbilim Boliimii'nden biri beiri gozetliyor olsaydr, fundahkta grlgmca sala sola hareket eden bir dev olarak mr gciri.irdii beni?" "Gergekten bilemeyecelim," dedi don Juan. "Bunu o[renmenin yolu, Insanbilim Bciliimii'ndeyken toplanma noktanr hareket ettirmek olacak." "Denedim," dedim. "Ama higbir qey olmadr. Herhangi bir gey olmasr igin senin etrafta olman gerekli."

192

sESSizt iGiN Bnrci

NIYETI KULLANMAK

t93

"Senin igin bi oliim kahm meselesi defilmiq o zaman," dedi. "Oyle olsaydt, toplanma noktant kendi kendine hareket et-

tirebilirdin." "Peki insanlar toplanma noktamt hareket ettirdi[imde gordiiklerimi gorebilirlei mi?" diye direttim. "Hayrr, Eiinkti onlann toplanma noktast seninkiyle aym
yerde olmayacak," diye yanrtladr. "O zaman, jaguarr dtiqiimde mi gordiim, don Juan?" diye sordum. "Biitiin bunlar yalnzca akhmda mt oldu?" "Pek oyle de!il," dedi. "O koca kedi gergekti. Kilometrelerce hareket ettin ve yorgun bile defilsin. Kugkulanryorsan e[er, ayakkabrlanna bak. Kakttis dikenleriyle dolular. Bu yiizden sen, qaltlarrn iizerinden siiziilerek gerEekten de hareket ettin. Ama aynr zamanda etmedin de. Bu, toplanma noktantn mantrlm mr, yoksa sessiz bilginin yerinde mi oldufuna ba[It". Soylerken anlattrft her qeyi anhyordum, ama istedi[intde herhangi bir krsmrnt tekrarlayamryordum. Ne de bildifimin ne oldufunu kestirebiliyordum, ya da ne iEin bana bu kadar man-

muq gibiydi. olanca hrzrm:p,lahareket ettik ve d{izenli bir qekilde trrmandrk. Her zaman safrmrzda olan ve arada srrada gortinen jaguarrn koyu gekline dikkat etmemeye Eahgtrm. Ugiimtizde dik yamacm dibine aynr zamanda ulaqtrk. Jaguar yirmi adrm kadar safrmrzdaydr. Zryladr ve yamaca trrmanmaya gahqil, ama baqaramadr. Kayadan duvar fazlasryla

e[imliydi.
Don Juan jaguarr seyrederek zaman yitirmememi soyleyerek ba[rrdr, giinkii trrmanmaktan vazgeger gegmez saldracakmrq. Don Juan'rn sozleri biter bitmez hayvan saldrrdr. Artrk uyanlara zaman yoktu. Don Juan'rn ardrnda, kaya duvara trrmandrm. Hiisrana uframrq canavarrn keskin gr[h[r, tam sa[ ayafrmrn topu[unda grnladr. Korkunun iteleyici kuvveti beni bir sinekmiqim gibi diiz ugurumun kenanna yolladr. Ziweye, gtilmek igin duraksaml$ olan don Juan'dan daha
cince ulaqtrm.

tkh geldifini.
Jaguann homurtusu beni o ivedi tehlikenin gergekligine dondiirdii . Otuz adtm safrmrzda, gabucak tepeye yonelen jaguann kara ktitlesini gordtim. "Ne yapacai.rz don Juan?" diye sordum, ontimtizde hareket eden hayvant gormiiq oldufunu bilerek. "En tepeye tumanmaya devam et ve orada bi srlrnak ara," dedi sakince. Sonra, diinyada higbir kaygrsr yokmuq gibi, deferli zamanlmrzr gahlartn tizerinde si.iziilmenin zevki u!runa ziyan etmiq oldufumu ekledi. Gcistermiq oldufu tepelerin giivenlifine yonelece[ime, battdaki daha ytiksek da[larrn yolunu tutmuqum. "O uguruma jaguardan once ulaqmahyrz, yoksa pek qansrmrz kalmayacak," dedi, dafrn tepesindeki neredeyse dik diiz-

Ugurumun tepesinde giivenlikteyken, olanlar hakkrnda daha Eok driqiinme firsatrm olmuqtu. Don Juan herhangi bir qeyi tartrqmak istemiyordu. Geliqimimin bu aqamasrnda, toplanma noktamrn en ufak bir hareketinin bir grzem olarak kalacafrnr

soyledi. Qomezlifimin baqlangrcrndaki miicadelemin, kazandrklanmr yargrlamaktan qok korumak oldufunu soyledi-ve bu noktada her qey bana mantrkh gelirmiq. O anda, hei qeyin bana -unttkh g"iOlgini anlattrm ona. Ama o, bana mantrkh geldi[ini iddia etmeden once bilgiyi kendime agrklayabilmem gerektifi konusunda gok sertti. Toplanma noktamrn hareketinin bir anlamr olmasr iEin, mantr$rn yerinden sessiz bilginin yerine gidip gelebilecek enerjiyi gereksindi$im konusunda diretti. Bakrqlarryla tiim bedenimi siizerek, bir siire sessiz kaldr. Sonra karannr vermiq gcirtindti, gi.iliimsedi ve yeniden konuqmaya baqladr. "Bugtin sessiz

Itigii gostererek. Safrma dondiim ve jaguarr kayadan kayaya srErarken gordtim. Kesinlikle yolumuzu kesmek igin gabalamaktaydr. "Gidelim don Juan!" diye ba[rrdrm gerginlikten. Don Juan giiliimsedi. Korku ve sabtrsrzh[rmla efleniyor-

bilginin yerine ulaqtrn," dedi kesin bir ta-

vrrla. O ofleden sonra toplanma noktamrn, onun mtidahelesi olmaksrzrn, kendi kendine hareket etmig oldu[unu agrkladr. Devasa olma duyumumu kullanarak harekett niyer etmi$im, ve

t94

SESSTZLICiT

ENri

NiYETi KULLANMAK

195

boyle yaparak toplanma noktam sessiz bilginin konumuna


ulaqmrq.

Don Juan'tn deneyimimi nasrl aErklayacafr konusunda gok meraklanryordum. Sessiz bilginin yerinde eriqilen algrya defgin konuqmarun bir yolunun,da onu 'burast ve burast' olarak adlandrrmak oldufunu soyledi. Ona, kendimi o gol fundalr[rnrn i.izerinde siiziildtiliimti hissettifimi anlatttltmda, gol zeminini ve gahlarm iizerlerini aynr anda gormilS oldu[umu da sozlerime eklemem gerektifini agrkladr. Ya da oldufum yerde dururken, aynr zamanda jaguann da oldufu yerdeymiqim. Boylece, kaktilslerin dikenlerinden kagrnmak igin nasrl dikkatli adrmlar attrfrrun ayudma varmtqtm. Bagka bir deyiqle, olafan burast Ve oraslnl algrlamam yerine, "burasl ve burast"nl algrlamrqrm.

mamt$ oldu$um gerge[inden kaynaklanryordu. Usumda yankrlar y alnrzca gtindiizleri olmuqlardr.


Jaguarla olan deneyimimi ga$rnqtrrmak birkag saatimi almrqtr.

Bu zaman boyunca, don Juan benimle konugmamrqtr. srrtinr rahatga bir kayaya dayamrq ve oturur bigimde uykuya dalmrqtr. Bir siire sonra onun orada oldu[unun.artrk ayrdma varami-

yordum ve sonunda uykuya daldrm Qenemde bir afnyla uyandrm. Yiiztim{in bir yanr kayaya dayalr uyumuqtum. Gcizlerimi agar agm az, rrzanmakta olduEum kayanrn tizerinden aqa[r kaymaya gahqtrm, ama dengemi yitirerek gtirtiltiilii bir qekilde kaba etimin tizerine dtiqttim. Don Juan birtakrm gahlarrn ardrndan, giilmek igin tam zamantnda
yetiqti.

Yorumlan beni korkuttu. Hakhydt. Bundan ona soz etmemiqtim, hatta iki yerde birden olabilecefimi kendi kendime kabul edememiqtim. Onun yorumlart olmasaydr bu agrdan diiqiinmeye cesaret edemezdim. Ti.im olaylann bana daha anlamh gelebilmesi igin bundan fazla zamana ve enerjiye gereksinimim oldu[unu yineledi. Oldukga ye.niyetmeymiqim; hAlA epey btr gozetime gereksinimim valml$. Orne[in, ben gahlarm tizerinde siiziiliirken, o da bana goz kulak olsun diye, toplanma noktasmr mantrkla sessiz bilgi arasmda hultca hareket ettirmiq. Ve bu onu bitkin krlmrq. "Beni bir konuda aydrnlat," dedim, manttkhhfrm denemeye gahqarak. "O jaguar senin kabul edebildi[inden de garipti, oyle delil mi? Jaguarlar bu ycirenin hayvanlanndan defiiller. Pumalar, evet, ama jaguarlar hayrr. Bunu nasil agrkhyorsun?" Yanrtlamadan cince yiiztinii buruqturdu. Aniden epey ciddileqmiqti. "santrrm bu kendine ozgti jaguar senin insanbilimsel tezlerini do[ruluyor," dedi a[rrbaqh bir ses tonuyla. "Belli ki jaguar OrtaAmerika'yla Chihuahua'yt birbirine bafilayan bu iinlii ticaret yolunu izliyordu." Don Juan oylesine gtirtiltiilti giildii ki kahkahasr da[larda yankrlandr. O yankr beni jaguarrn ettifinden daha rahatsrz etti. Yine de beni rahatstz eden yankr de[ildi, gecede bir yankr duy-

Geg olmak tizereydi ve ben de karanhk gokmeden cince vadiye yetiqecek zamanrmtz var mr diye ytiksek sesle dtigiindiim. Don Juan omuz silkti ve pek ilgilenmig gortinmedi. yanr
bagrma gciktii.

Hatrrladrklarrmm ayrmtrlarrnr duymak istiyor mu diye sordum. onun igin fark etmedilini belirtti, yine de herhangi bir soru sorrnadr. olayr bana brraktrfrnr sandrm, bu nedenle benim igin btiyiik onem taqryan tig noktaya defindim. Birisi sessiz bilgiden sciz etmiq olmasr; di[eri toplanma noktamr niyett kullanarak hareket ettirmiq olmam; ve sonuncusu da ktirek kemikle- rim araslna inecek bir darbeye gereksinim duymadan yi.ikseltilmiq bilinglilife girmiq olmamdr. "senin en btiytik baqann, toplanma noktamn hareketini riyet etmendi," dedi don Juan. "Ama baqan kigisel bi qeydir. Gereklidir, ama olaym cinemli bciltimii defildir. Biiyticiilerin bekledi[i son eylem defildir." Ne istedifini bildifiimi sandrm. olayr tamamen unutmug olmadr[rmr anlattrm ona. ola[an bilinglilik durumunda usumda kalmrg olan, bir da! aslarurun-jaguar diiqtincesini benimseyemedifimden-bizi bir da[a do!ru kovalamrq oldu$u, ve don Juan'rn koca kedinin saldnsmdan rahatsrz olup olmadr[rml soffnug olmasrydr. incinmig olabilecefimi dtigrinmenin gok sagma oldu[unu sciylemiqtim, o da bana arkadaqlanmrn saldr-

t96

SESSTZLIGIN ERKI

NIYETI KULLANMAK

197

nlanyla ilgili olarak da aynr qekilde dtigiinmem gerektigini


sciylemiqti. Kendimi korumalt, ya da yollartndan gekilmeliymiqim, ama ahlakga haksrzhk etmeden. "Bu soziinii ettifim son eylem de!il," dedi giiltimseyerek.

"Soyutun, tinin dtigtincesinde tek onemli olan son eylemdir. Kiqisel benlik dtiqtincesinin higbi onemi yoktur. Sen hAlA ken. dini ve kendi duygulartnt on plana grkarryorsun. Ne zaman bi firsatrm olduysa, soyuta olan gereksinmemiz konusunda seni bilinqlendirdim. Sen her zaman benim soyut olarak diiqi.inmeyi kastetti[ime inandm. Hayrr. Soyut olmak, kendini tine, onun bilincinde olarak ulaqrlabilir krlmakttr. " insanlarrn durumlarryla ilgili en dokunakh qeylerden birinin, aptalhk ve kiqisel yanstma arasrndaki korkung baflantr oldufunu soyledi. Bizi, kiqisel yansrmah beklentilerimizle ba[daqmayan her geyi elemeye zorlayan aptalhkmrq. Ornefin, sradan bir insan olarak, insanhfrn ulaqabilece[i en onemli bilgilere kor kalmrqrz: toplanma noktastnrn varhft ve hareket edebilece[i gergeli. "Manbkh bi insan iEin, algrnrn toplandr$r gortinmez bi noktarun varhlr diiqtiniilemez," diye stirdtirdti. "Ve daha da dtiqiiniilemeyecek olan, e[er onun varhlr tizerinde ahqrk oldu$u gibi diiqiinecek olursa, belli belirsiz umacaft bigimde, bu noktanrn akhmrzda yer almamastdr." Mantrkh bir insan igin, kendi kiqisel imgesine sadrk kalmanln, o berbat cahilli[ini garantileyece[ini ekledi. Don Juan quna iqaret etti, cirne$in, mantrkh insan btiyticiiliifiin trlsrmlar ve hokus pokuslardan olugmadrfr gerge$ini kabul etmez, ama onun dtinyayr kusursuz bir qekilde kabul etme cizgiirltifiinti de, insanhk adma olast olan her gey igin ozgiirliik verdigini de inkAr edermiq.

yaptrrabilir." Boyiln e{mez niyennne oldufunu yeniden agrklamasmr istedim ondan. Bunun, insanlarm sergiledi[i bir tiir tek-amaghhk oldulunu soyledi; birbirleriyle gatrqan ilgiler ya da arzulafla geri almamayacak, son kerte kolayhkla tarumlanabilen bir amagml$; boyun e{mez niyetrn ayrtca, toplanma noktasmrn ofagan olmayan bir konumda sabit kalmasmdan ortaya grkan bir kuvvet oldu[unu soyledi. Don Juan sonra, toplanma noktasmm hareketi ile deliqimi araslnda-ttim bu yrllar boyunca anrmsayamadrfrm--aok anlamh bir ayrrmda bulundu. Dedifine gcire, bir hareket, konumdaki muazzam deliqiklikmiq, oylesine gtigltiymiiq ki toplanma noktasr, enerji alanlanndan oluqmuq saydam ktitlemizin tiimti igerisinde baqka birtakrm enerjiiere-bil; ulaqabilirqiq. Her bir enerji takrmr algrlanabilecek tamamryla farkh bir evreni temsil ediyormuq. Bir de[iqim ise, gtinliik yaqamlmrzln dtinyasr olarak algrladrfrmrz enerji alanlan takrmr igerisindeki ufak hareketmiq.

ye karqr grktrm. "Thbii ki ciyle," diye temin etti. ooBu, btiyticiilti$iin geliqkilerinden biridir: bunu yapmak gok gtigttir, ama yinJ oe dtinyadaki en basit iqtir. sana daha cince yiiksek ateqin toplanma noktasrnr harekete gegirebilecefini soylemiqtim. Aghk ya da korku , a$k ya da nefret bunu yaptrrabilir; mistizm de ciyle, ayrrca btiyiiciilerin ye$edigi yontem olan boyun .efmez niyet de bunu

Biiyiiciilerin boyun efimez niyett, deligmez kararlarrnr


ateqleyen bir katalrzor olarak gordtiklerini soyleyerek devam etti, ya da tersi olarak: defiqmez kararlan, toplanma noktalarrnr, srasl geldi[inde boyun e{mez niyett oluqturan yeni konum-

"iqte bu noktada sradan insanm aptalhfr en tehlikeli noktasrndadrr," diye siirdiirdli. "Btiyiictili.ikten korkar. Ozgi.irltik firsafl karqrsmda titrer. Oysa ozgiirliik elinin altrndadrr. Buna i.igiincii nokta denir. Ve bunh toplanma noktasmtn harekete gegirilmesi gibi kolayca ulagtltr." "Ama sen kendin bana toplanma noktasmt hareket ettirmek o kadar giigttir ki gerEek bir baqart saytlu demiqtin," di-

lara iteleyen katalizormiiq. A$zrm bir karrq agrk oylece kalmrq olmahydrm. Don Juan gtildti ve btiyi.ictilerin mecazi betimlemelerini anlamaya gahqmanrn, sessiz bilgiyi anlamaya gahqmak kadar yararsruoldu[unu sciyledi. Sozciiklerle olan sorunun, biiytictilerin betimlemelerini her agrklama giriqiminde, onlarm daha da karmaqrklagmasrnda oldufunu ekledi. Nasrl olursa olsun agrklamasrnl lsrarla istedim ondan. Or-

r98

sEssizttciu enri

NiYETi KULLANMAK

t99

ne[in, iigiincii nokta hakkrnda sciyleyebilece[i herhangi bir qeyin; onu sadece agrklayabilecefini belirttim, onunla ilgili her qeyi bilmeme rafmen hAlA gok karmaqrktr. "Gtinltik yagamtmtzm diinyasr iki ilgi noktaslnl iEerir," dedi. "Orne[in, elimizde burast ve orasl, igerisi ve dtqartst, yukarr ve aqa[t, iyi ve k6tti, vs. var. Yani, tam demek gerekirse, yaqamlanmlzln algrlamamrz iki-boyutludur diyebiliriz. Kendi kendimize algrladr[tmtz ve yaptrfrmrzr higbir qeyin derinlifi yok." Dtizeyleri kanqtrrdrfrnr diiqiinerek ona karqr grktrm. Ona gore alErun fanrmrnr, yagayan varhklann, toplanma noktalannca seEilen enerji alanlartnr duyumlanyla ci[renme yeterlilifii olarak kabul edebilirdim-akademik di.izeyime kryasla oldukga ilgisiz bir tanrmdr, ama o anda inandncr gciriin{iyordu. Her neyse, yaptrklanmrzrn derinlilinin ne olabilecefini diiqleyemiyordum. Belki de temel algrlarrmlzln yorumlarrndan aynnfllanndan soz

ettifini savundum. "Bir btiyiicii eylemlerini derinlifiiyle algtlar," dedi. "Eylemleri onun iEin tig-boyutludur. UEiinci.i bi ilgi noktalan vardr." "Ugtincii bir'ilgi noktast nastl var olabilir?" diye sordum, srkmfilt bir tonda.

"ilgi noktalanmrz

baqlangrgta duyumsal algrlarrmrzdan el-

de edilirler," dedi. "Duyulaflmtz algrlamada bulunurlar ve oncelik taqryan konulan di[erlerinden aytrtrlar. Bu temel ayrlml kullanrr ve gerisini bi kenara koyarn. "Kiqinin iigtinci.i ilgi noktasma ulaqabilmesi igin, iki mekdru ayru zamanda algrlayabilmesi gerekir." Hatrrladrklanm, beni tuhaf bir ruh haline sokmugtu-sanki o deneyimimi birkag dakika cince yaqamrqtrm. Aniden daha once biittiniiyle kagrrdrfrm bir olayrn bilincine varmtqhm. Daha once don Juan'tn onderli[inde o boltinmtiq algryr iki kez deneyimlemiqtim, ama ilk defa bunu tamamryla kendi baqrma baqarmr$ oluyordum.

an'ln dedili gibi 'burast ve burasr'nrn, algrmr her iki yerde de ivedi ve kusursuz duruma getirdifinin ayrrdrndaydrm. Ama ikili algrmrn, ola[an algrmdaki mutlak aErkhktan da yoksun oldufiunu fark etmiqtim. Don Juan ola[an algrrun bir baqlangrg noktasr oldulunu agftladr. 'Burasr ve orasr'bu baqlangrg noktaslrun Eevresiymiq, ve btz de 'burasl'ntn agrkh[rnrn taraftarh[rnr yaplyormu$uz. Olafan algrda yalntzca'burasl'nr tamamen, hemen ve do!rudan algrladrF.tmrzr sciyledi. onun ikizi'burasr'ysa ivedilikten yoksunmuq. Bundan bir anlam grkarrlabilia bir sonuca vanlabilirmiq, umulabilir, hatta gergekmiq gibi kabul edilebilirmiq, ama ttim duyumlarla dofrudan kavranamazmrq. Iki yeri aym anda algrladr[rmrzda mutlak agrkhk yitermiq, ama 'orast'nln ivedi algrsr kazancrmrz olurmug. "Peki don Juan, o zaman, algrmr deneyimimin onemli bir pargasr olarak agrklamamda hakhydrm," dedim. "Haylr, de[ildin," dedi. "Deneyimledi$in qey senin igin hayati onem taqryordu, gtinkti sessiz bilgiye yolunu agtr, ama cinemli olan qey jaguardr. O jaguar gergekten de tinin belirmesiydi. "O koca kedi hig gaktrrmadan peydahlandr. Sana dediklerim kadar eminim ki o da bizim iqimizi oracrkta bitirebilirdi. o jaguar biiytintin bi anlatrmrydr. O olmasaydr, bi seving ya$amtg olamayacaktm, ders alamayacakfin , bazr qeylerin ayrdma varamayacakttn." "Peki, o gergek bir jaguar mrydr?" diye sordum.

Hatrrladrklanmr diiqiindtikEe, duyumsal deneyimimin ilkin sandrfrmdan daha karmaqrk oldufunun ayrdma vardtm. Qalrlarrn tizerinde siiztildtifi.im zalrlan boyunca-scizctikler hatta dtiqiinceler olmakssp-ilqi yerde olmantn, yada don Ju-

"Emin ol ki gerqekti!" Don Juan srradan insan iEin o koca kedinin korkutucu ve tuhaf gelmiq olabilecefini dtiqiindiiltinti soyledi. Srradan bir insan, o jaguann, tropik ormanlardan epey uzakta, Chihuahua'da ne aradr[rnr mantrksal baflamda agrklamaya gahqsa, epeyce bir gtigliik gekermiq. Ama bir btiyiici, niyet ile bir buglantt hattr oldu[undan jaguarr bir algrlama aracr olarak gortirmtiq-tuhaflrk delil, huqu kaynafr olarak. Yarutmr bitmek istedi[im yr[rnla soru vardr, yine de sorulanmr dile getiremeden yarutlarrnr bilmekteydim. Bir siire kendi soru-yanrt dizgemi izledim, ta ki sonunda yanrtlarr sessiz

sES s tzriGiru

Bnxi

NiYETi KULLANMAK

20t

olarak bilmemin anlamrrun olmadtfrnr kavrayanakadar; yanrtlann anlamh olabilmeleri igin scizciiklerle ifade edilmeleri ge-

rekiyordu Akhma gelen ilk soruyu dile getirdim. Don Juan'dan bir geliqki olarak gcirtinen qeyi agrklamastnt istedim. Toplanma noktasmr sadece tinin hareket ettirebilece[ini belirtmiqti. Ama daha sonra, niyetge ele alman duygularrmln toplanma noktamt hareket ettirdi$ini soylemiqti. "Yalnrzca btiyiictiler duygularmt niyete agabilirler," dedi. "Niyet tindir, bu nedenle tin toplanma noktalanm hareket ettirir. "Tiim bunlarda yarultan taraf," diye stirdi.irdii, "yalnrzca btiyiiciilerin tini bildiklerrni, niyetin btiyiiciilerin segkin ilgi alanr oldufiunu soylememde. Bu hig de dofiru defil, ama elveriqlilik agrsmdan durum boyle. Gergek durum qu ki btiytictiler srradan insana kryasla, tinle olan baflanttlanrun daha gok bilincindeler ve bunu kullanmek igin can attyorlar. Hepsi bu. Niyet ile olan ballantr hattr, var olan her qey tarafindan paylaqrlan evrensel bi ozelliktir." Don Juan, iki-tig kez, sanki bir qeyler ekleyecekmiq gibi gortindii. Besbelli sozciikleri segmeye gahgrrken bocaladr. Sonunda, aynr anda iki yerde olmanrn, biiyiictilerce toplanma noktalannrn sessiz bilginin yerine ulaqtr[r ant iqaretlemek igin kullamlan bir kilometre taqr oldu[unu soyledi. Kiqinin kendi amaglanyla baqardrfr aynlmrq algrya, toplanma noktastrun cizgiir hareketi denirmiq. Her nagual'rn elindeki erkin tiimtinii, gomezinin toplanma noktasrnr, ozgtir hareketi yapmaya ytireklendirmek igin, stirekli olarak kullandrfmr anlattr bana. Bu eksiksiz gabaya tistti kapalr olarak'tigiincti noktaya uzanma' denirmiq. "Nagual'rn bilgisinin en zorlu yrinii," diye devam etti don Juan, "ve gcirevinin kesinlikle en can ahcr boltimti iigtinc{i noktayauzawnnftlll-nagual cizgtir hareketin ve tinin, bunu baqarmasr iEin gereken geregleri kendisine yoneltmelerini niyet eder. Sen Erkrp gelene kadar hig bu ttir bi gey niyet etmemiqtim. Bu nedenle velinimetimin bunu benim rgtn niyet ederken harcadr[r o muazzam Eabanrn deferini hig bilemedim. "Bi nagual'a o ozgiir hareketi mtiritleri rgtn niyel etmek

zor geledursun," diye devam etti don Juan, "mtiritlerin nagual:rn ne yaptrfrnr anlamada gektikleri zorlukla karqrlaqtrrrldrlrnda higbi gey kalrr. Nasrl Errpmrp durduluna bi bak! Aynr qey bana da oldu. Sonunda gogu zaman tinin hilelerini, ashnda nagual Julian'rn hileleri sarurdrm. "Daha sonra ona yagamtml ve safih$rmr borglu oldu[umu anladrm," diye devam etti don Juan. "$imdi ona Eok daha fazlasrnr borglu oldufumu biliyordum. ona gergekten ne kadar borglu oldufumu bile betimlemeye baglayamadr[rmdan, beni iigiincti bi ilgi noktasrna sahip olmam igin tath dille kandrrdrfirnr soylemeyi yeflerim. "Ugiincii ilgi noktasr algmm ozgtirliig{idtir; niyettir; tindir; dtiqiincenin mucizevi olana dofru attrfr perendedir; smrlanmlzm otesine ulaqma eylemi ve kavranamaza dokunmaktrr."

iri rpr-Yoxt-u

KopRU

Don Juan'la birlikte mutfa[rndaki masanrn etrafinda oturmaktaydrk. Sabahrn erken saatleriydi. Jaguarla olan deneyimimi hatrrladrktan sonra geceyi gegirdifimiz daflardan hentiz donmiiqtiik. Aynlmrq algrmr hatrlamrq olmak, her zamanki gibi don Juan'1, o anda hatrrlayamadr[rm daha duyumsal deneyimlere itelemek igin kullandr[r bir sevince bofmuqtu. CoqkunluEr- yine de azalmamrqtr. "Aynr anda iki yerde olmanrn olasrhfr zihin igin gok heyecanhdrr," dedi. "{.Jsumuz ve mantrkhh[rmrz kiqisel yansrmalartmla oldufundan, kiqisel yansrmamrzrn otesindeki herhangi bi $ey, ya bizi yrldrrff ya da kendine geker, tabii ne ttir bi insan oldufumuza ba$h olarak." GdzleriniOitcip bana baktr ve sonra sanki heniiz yeni bir gey bulgulamrg gibi gtiltimsedi. "Yi da uy"i olgide hem yildrr, hem de kendine geker," dedi, "ki sanrrrm her ikimizin durumunda da bu bciyle." Benim durumumda bunun, deneyimimce bir yrlma ya da cezp edilme sorunu olmadrfrnr, aynlmrq algrnrn olabilirlifinin enginli[inden korkmuq olmamrn sorun oldufunu anlattrm ona.
.

sESSizri1ix r,Rri
"Aynr anda iki yerde oldufuma inanmadr[rmr sciyleyemem," dedim. "Deneyimlerimi inkar edemem, yine de sanmm bundan oylesine korktum ki, akhm bunu bir gergek olarak kabul etmek istemiyor." "Sen ve ben bciyle qeyleri kafaya takan insanlardanlz, sonra hepsini unuturuz," dedr ve gtildti. "Sen ve ben fazlasryla benziyoruz." Gi.ilme slrasr bendeydi. Benimle e$endifiini biliyordum. Yine de dtiqtincelerini riylesine iEtenlikle anlatryordu ki, dtirtist olduluna inanmak istedim. Qcimezleri arasmda onun betimlemelerini, kendimize eqitlik agrsrndan, fazlasryla ciddiye almamayr o[renmiq olanrn bir tek ben oldu[umu soyledim. Onu eylem halinde gcirdti[timi.i, gomezlerinden her birine, en igten edasryla, o'Sen ve ben koca aptallarru. B irbirim ize fazlasryla benz errzl" dedi[ini duydufumu anlattrm. Ve gcimezlerin ona in'andrlmr anladrltmda, tekrar tekrar iirpermiqtim. "Sen bizlerden birine benzemiyorsun, don Juan," dedim. "Sen bizim goriinti.ilertmizi yansrtmayan bir aynasm. Sen zaten bizim ulaqabilece[imiz yerin citesindesin.'i "Taruk oldu[un, ya$am boyu stirmiiq bi mi.icadelenin sonucudyr," dedi. "Gordiifi.in, sonunda tinin tasanlanm izlemeyi ofrenebilmiq bi biiytictidtir, ama hepsi bu. 'oBi sava$gmm bilginin patikasrnda ilerlerken karqrlaqtrlr farkh aqamalarr de[iqik yollarla agrkladrm sana," diye si.irdiirdti. Niyer ile ba'flanilsr baflamrnda bi sava$gl dort aqamadan geger. lirincisi niyet ile pas tutmuq, gtivenilmezbr hat kurdu[unda. ikincisi bunu temizlemeyi bagardr[rnda. Ugtinctisti bunu kullanmayl cilrendilinde. Ve dordtinci.isii, soyutun tasanlannr kabul etmeyi ofrendi[inde." Don Juan bu eriqmiqli[inin kendisini ashndan farkh krlmadrlrnr soyledi. Sadece daha becerikli krlmrq; boylece, bana ya da diler gcimezlerine, bize benzedilini sciyledi[inde $aka yap-

UiYgT[ KULLANMAK
tutunuyordum. Ona trmaklanmla yaplglyordum. Her qey bana onu brrakmamr sciyltiyordu, ama yapamryordum. Aynen senin gibi akhma kesinlikle giiveniyordum, ve bunu yapmak igin herhangi bi nedenim yoktu. Artrk sradan bi insan de[ildim. "Benim o zamanki sorunum senin bugiinki.i sorunun. GiinItik dtinyarun devinirlifi beni stiri.iktedi ve ben de stradan bi insan gibi davranmaya devam ettim. Qrlgrnca o zayff mantrksal kavramlara dayandrm. Sen de ayntstnl yapmlyor musun?" 'oBen herhangi bir kavrama tutunmuyorum; onlar bana tutunuyorlar," dedim, ve bu onu giildtirdti. Onu mtikemmel bir qekilde anladr[tmr soyledim, ama ne kadar denesem de bir btiytictini.in yapmast gerektifi gibi yapamryordum. Biiyticiilerin dtinyasrndaki dezavantajtmrn, ona olan yabancrhltm oldulunu soyledi. Bu dtinyada her qeyle yeniden iliqki kurmak zorundaymlqlm, gtinltik yagamrmm devamliltfiryla gok az bir ilgisi oldufundan bu da gok zoffnu$. Biiyiiciilerin kendine ozgti sorununu iki iqlevlilik olarak betimledi. B irisi pargalanmrg bir devamhhktan yararlanmadaki olanaksrzhk; diferiyse toplanma noktasmrn yeni konumunca dtizeltilmiq. devamhhfrn kullanrlmasrndaki olanakstzhkmtq. Bu yeni devamhhk her zaman fazlasryla giigsi.iz, dengesizmiq,

ve btiytictilere eylemleri igin gereksindikleri gtinliik ya$amm


dtinyasrndaki gtiveni vermezmig. "Biiytictiler bu sorunu nasil gcizilmltiyorlar?" diye sordum. "Higbirimiz herhangi bir qey goziimlemez," diye yamtladr. "Bizim igin tin bi qeyleri gozer Ya da gozmez. Eler tin yaparsa, btiyticii nastl oldulunu bilmeden kendini btiytictilerin dtinyasmda eyleme gegmiq bulur. Bu ytizden seni buldufum giinden beri onemi olan tek qeyin kusursuzluk oldufunda direniyorum. Bi biiyticti kusursuzbthayat yaqar, ve bu da goztimti beraberinde getirmiq gibi olur. Niye mi? Kimse bilmez bunu." Don Juan bir stire sesiz kaldr. Ve sonra ben sciylemigtim giakhmda olan diiqiinceyle ilgili yorumlar yaptr. Kusursuzlubi !un, beni hep dinsel dtirtistliik konusunda diiqtindiirdti[tinti gegirmekteydim.

mlyormu$.

"Nereye ycineldi$ini tam olarak anlayabiliyorum," diye devam etti. "Sana gtildtiftimde, askndi senin yerindeki kendi arulanma gtiltiyorum. Ben de giinli.ik yagamrn dtinyasma srkr srkr

"Sana defalarca soyledifiim gibi kusursuzluk, dtirtistli.ik

sEssizr-lciN enri

NIYETI KULLANMAK
igsel dtinyalanna yeni tilkiiler olretilmesi gerektigini sciyledi-toplumsal i.ilki.iler defil, btiytici.iliik iilktileri, insanhla ait ve bilinmeyenle, kendi kigisel ciltimtiyle ytizleqen iilktiler. $imdi, baqka her qeyden daha gok, toplanma noktasmrn gizlerini ofrenmesi gerekirmiq. Don Juan, herhangi bir on hazrrhk yapmaks rzrn, hatta diiqi.inmek igin durmaksrzrn, bir bi.iyiictiliik oyktisti anlatmaya baqladr. Btitiin bir yrl boyunca nagual Julian'm evindeki en . geng kigi oldu[unu sciyledi. Oylesine bencilmiq ki, ikinci yrhn baqlangrcmda velinimetinin, tig geng adam ve dcirt geng kadmr eve getirdi[inin farkma bile varamamr$. Don Juan'r ilgilendirdifi kadanyla, iki, iig ayda gelen o yedi kiqi sadece hizmetkAmtqlar ve pek bir onemleri yokmuq. Hatta geng adamlardan birisi onun yardrmcrsr olmug. Don Juan, nagual Julian'm onlan ayartrp, iicretsiz gahqmalan igin kandrrdrlrndan eminmiq. Onlarln nagual Julian'a kdrii kortine giivenmeleri, evdeki herkese ve her qeye olan o hastahkh baflrhklan, don Juan'r onlara acrmaktan ahkoyuyormu$. Onlann kole olarak do[duklarml ve onlara sciyleyecek herhangi bir qeyin olmadrfrm diiqiiniiyormuq. Yine de istedi[inden defil de, bunu iginin bir boliimti olarak yapmasml nagual buyurdufundan, onlara arkadaqhk ediyor, o[i.itler veriyormu$. Onlar kendisinden ofiit istedikge, onlann yagam oykiilerinin dokunakhfr ve agrkhhfr kargrsrnda iirperiyormu$. 'Onlardan daha iyi oldulu igin, gizliden grzliye kendisiyle civtintiyormu$. igten ige hepsinden daha akrlh oldufunu dtigtintiyormug. Anladrfrm ileri si.irememesine ra[men, nagual'm eylemlerini sezebilmekle bcibtirleniyormuq. Ve onlann o komik yardrmsever olma gabalarrna gtiltiyormu$. Onlan kcile gibi gcirmi.iq ve yi.izlerine acimasz, profesyonel bir zahm tarafindan kullanrldrklannr sriylemiq. Ama onu cifkelendiren $ey, o dort geng kadrrun tutkuyla nagual Julian'a balh olmalan ve onu memnun etmek igin her qeyi yapmalanymrq. Ofkesini unutabilmek iEin don Juan, avuntuyu iginde arar, iqine dahp gidermiq ya da nagual Julian'm evinde bulunan kitaplardan saatlerce okurmug. Okumak bir tutkuya

ji

de!iI," dedi. "Yalnrzca benzer ona. Kusursuzluk basitge enerseviyemizin en iyi kullanrm bigimidir. Do[al olarak tutumlulufu, dtiqtinceli olmayr, yahnhlr, saflr[r; ve hepsinden ote

kiqisel yansrmadan yoksun olmayr gerektirir. Biiti.in bunlar bi manastrr hayatr krlavuzu gibi gortinmesini sa$ryor,'ama oyle

defil. "Btiyiiciiler tini denetleyip, toplanma noktasrrun hareketini yonetebilmek igin kiqinin enerjiye gereksinim duydufunu
sciylerler. Enerjiyi bizim igin biriktirecek tek qeyse kusursuzlu-

Don Juan toplanma noktalanmtzt hareket ettirebilmek igin bii yiici.iliik o lrenimi gormemiz gerekmedi[ine def indi. B azen, dolal ama dokunakh koqullar alfinda, sava$ ve yokluk gibi, gerginlik, bitkinlik, iiztintii ve garesizlik gibi durumlarda insanrn toplanma noktasr muazzam degiqikliklere ufrayabilirmiq. E[er bu koqullar altmda kalmrq insan biiyiictilerin tilktisiinti be-

lumuzdur."

nimseyebilirse, dediydi don Juan, bu do[al hareketi, higbir gtigliikle kargr kargrya kalmadan en tist dtizeyine grkarabilirmiq. Insanlar, boyle durumlardaki kahplaqmrq tepkileri yerine---ola!anh[a dcinme iste[i-ola[aniistii qeyleri arayrp bulabilirlermiq. "Toplanma noktasrmn hareketi en iist diizeyine grkanldr!rnda," diye stirdtirdti don Juan, "hem sradan insan, hem de biiyiicti gcimezi, birer btiyiicti olurlar, Eiinkii o hareketi en tist dtizeye grkarmak, devamhh[r onanlmayacak qekilde tuzla buz etmiq olur." "Bu hareketi en tist dtizeye nasil grkarrsm?" diye sordum. "Kigisel yanslmayr krsrtlayarak," diye yanrtladr. "GerEekte zor olan, toplanma noktasmr hareket ettirmek, ya da kiqinin devamhh$rnr krrmak delildir. Gergek zorluk, enerjiye sahip olmaktrr. Kiqinin enerjisi varsa toplanma noktasr hareket etti mi, sorgulanacak olaylar ortaya Erkar. " Don Juan, kendi sakh kaynaklarmr sezinleyebilmesinin, ama onlan kullanmaya cesaret edememesinin, insanhlrn agmazt oldu[unu anlattr. Bu nedenle biiytictiler insanh[rn kotii durumuna, ahkh$r ve bilmezlifinin uyumu derlermiq. insanlara gimdi, her zaman oldulundan daha dafazla, cizellikle kendi

sESSizrlciN enri
. . v]

NIYETI KULLANMAK
olmayan bi geyi gafrramazki." Don Juan'm bana anlattrfrna gcire, nagual ile o kadar gok tartrgmrqlar ki sonunda nagual ti.im ev sakinlerinin ontinde, tek bir vuruqla, defil salt tinin ne oldufunu, onu nasil tanrmlayabilecefini de gcisterebilece[ine sciz vermiq. Ayrrca don Juan'rn dersini kutlamak izere, komqularr bile davet edeceli gok biiyiik bir parti vereceline de soz vermiq. Don Juan o gi.inlerde, Meksika Devrimi'nden once, nagual Julian ve ekibindeki yedi kadrmn kendilerini biiyiik bir malikAnenin varhkh sahipleri olarak tanrttrklarrna defiindi. Kimse onlann bu gcirtini.iqiinden, ozellikle zengtn ve yakrq kh, arazi sahibi, en ciddi tutkusu evlenmemiq yedi krz kardeqine dini biittin birer meslek aramak olan nagual Julian'm gortiniiqi.inden kuqkulanmryormug. Bir gi.in, ya[murlu mevsim zamantnda, nagual Julian yaEmurun durmasryla birlikte, don Juan'a soz verdili biiytik parti-

doniiqmti$ onun igin. Hep huzurunu kagrran nagual Julian drgrnda, herkes, okurken onu rahatsz etmemek gerekti$ini bilirmiq.

Nagual, yeni gelen geng kadrn ve erkeklerle dostluk etsin diye stirekli don Juan'l srkrqtrnyormug. Don Juan dahil, hepsinin kendi biiytictiltik gcimezleri oldu[unu soylermiq tekrar tekrar. Don Juan, nagual Julian'm biiyticiilii[e de[gin herhangi bir qey bilmediline inanmaktaymrq, hig inanmakslzln onu dinlerken, onunla alay etmekteymiq. Don Juan'rn gi.ivenden yoksul oluqu nagual Julian'r qaqrrtmazmr$. Sanki don Juan kendisine inanryormu$ gibi hareket ediyor, ycinergeler verrnek igin ttim gomezlerini gevresinde topluyormug. Belli zaman arahklarryla, onlan civardaki da$larda ti.im bir gece siiren gezintilere grkanrmrq. Bu gezintilerden go[unda nagual onlan o engebeli dallarda garesiz durumda, don Juan'rn denetimine brrakrrmrq. Bu gezintilerin gerekgesi, yalnrzhkta ve do[anrn vahqililinde tini bulgulayabilecekleriymiq. Ama asla yapmamrqlar. En azmdan don Juan'rn anlayabilece[i biEimde olmamrq bu. Ama nagual Julian'rn tini bilmenin onemi konusundaki rsrarla-

yi dtizenleyece[ini bildirmiq. Ve br pazar gtinti ofleden sonrasrnda, tiim ev sakinlerini giddetli ya[murdan dolayr taqmrq rma[rn kryrsma gottirmtiq. Nagual Julian atrnr stirerken don Juan, komqularryla karqrlagrrlar diye, gelenek iizerine saygryla ardrndan htzh hrzh ytirtimekteymiq, komqulann bildi$i kadarryla don Juan arazi sahibinin ozel uqaflymlg. Nagual piknik igin, rmak kryrsrndaki yi.iksek bir diizlii$i segmiq. Kadrnlar onceden yiyecek ve igecek hazrlamrqlar. Nagual, kasabadan bir grup mtizisyen bile getirtmig. Btiytik bir

rt o kadar yolunmuq ki, don Juan tinin ne oldu[unu bilmeyi kafasma takmrq. Bu gece gezintilerinin birinde, nagual Julian, ne oldu[unu anlamamasma tafmen, don Juan'r tinin peqinden gitmesi igin
zorlamrq

"Tabii ki, bi nagual'm soyleyebileceli tek qeyi soyltiyordu: toplanma noktasrnrn hareketini," dedi don Juan. "Ama bunu, bana anlamh gelebileceline inandr[r bi qekilde dile getiriyordu: peqine di.ig tinin. "sagmaladr[rnr sanmrqtrm. O zamana kadar kendi goriiq ve inanrqlanmr oluqturmuqtum; tinin, karakter, irade, ytireklilik ve giig olarak bilinen bi qey oldu[una inanmrqtrm. Ve bunlann peqinden gitmeme gerek olmadrfrna inanmrqtrm. Hepsine sahiptim ben. "Nagual Julian, tinin tanrmlanamaz, duyumsanamaz, hakkinda az gok konugulamaz oldulunda direniyordu. Dediline gcire, kiqi vark$rnr farumlayarak ga$rrabilirmiq onu yalnrzca. Benim karqrhlrm da fazlasryla seninkine benziyordu : insan .var

partiymiq, giindelikEileri, komqulan, hatta eflenceyi gormek igin yoldan gegen yolcularr bile kapsryormu$. ' Herkes gonliince yiyip igmiq. Nagual bi.ittin kadrnlarla dans etmiq, qarkrlar sciyleyip qiirler okumuq. Frkralar anlatmrq vebazr kadrnlann yardrmryla herkesi memnun edecek parodiler sahnelemig. Belirli bir anda nagual Julian orada hazr bulunanlara, ozellikle gomezlerine, don Juan'rn dersini paylagmak isteyen var mr diye sornuq. Hepsi bu cineriyi geri gevirmiq. Ttimii de nagual'tn zorlu yontemlerinin iyice bilincindeymiq. Sonra don Juan'a tinin ne oldulunu bilmek istedilinden emin mi diye sorrnu$.

SESSIZLTCIN

ENri

NiYETI KULLANMAK
onu krzdlramlyor, ona kargr sabrszhk gcisteremiyormug. Irma!a tiim yapabildifi, akrntrsmr izlemekmiq. . Don Juan bu basit kavrayrqrn ve neden oldu[u uysalhfrn,

Don Juan hayrr diyememiq. Bu qekilde vazgegemezmiq. Olanca varhfryl a hazr oldufunu soylemiq. Nagual onu ga[layan rrma[rn ktytstna gotiiriip diz Edkmesini sa[lamrq. Nagual riizgArrn ve daflarm erkine yakardr[l uzun bir biiytiye baqlamrq, rrma[tn erkinden don Juan'a onerilerde bulunmaslnr istemiq.

Anlamh olan btiyiilii sozler oylesine sayglslzca dile getiriliyorlarmrq ki, herkes gtilmek zorunda kalmrq. Bitirdi[inde don Juan'dan gozleri kapah, aya$a kalkmasrnr istemig. Sonra gomezi gocukmuggasma kuca[rna ahp, "Allah aqkrna, rmaktan nefret etme!" diye ba[rrarak onu dalgalt sulara atmtq. Bu olaya de$inmek don Juan'tn giilme ncibetine tutulmasrna neden oldu. Belki baqka kogullar altrnda ben de bu durumu giili.ing bulmuq olabilirdim. Bu kez, nedense oykti beni epeyce iizdii. o'O insanlarrn suratrnt gormeliydin," diye devam etti don o'Havada rrmafia dofru ugarken endigeleri gciztime takrlJuan. dr. Kimse o qeytan nagual'rn boyle bi gey yapacaprnt kestirernemiqti." Don Juan bu olayrn yagammln sonu olacafmr sanmtq oldufunu soyledi. iyi bir yiiziici.i de$ilmiq ve rrmafrn dibine batarken, bunlartn baqrna gelmesine izin verdifinden kendi kendine lanetler okumuq. O kadar ofkeliymiq ki dehqete kaprlacak zamant yokmuq. Tiim diiqiinebildigi bu kahrolast rmakta, kahrolasr adamm ellerinde olmeyecegiymig. Ayaklan dibe de[miq ve kendisini yukarr do$ru itmiq. Derin bir rrmak de$ilmiq, ama sel sulan onu btiyiik olgiide geniqletmiq. Akmtr hrzhymrq ve onu ahp gotiirtiyormu$, co$an sularm kendisini alabora etmesine izin vermemeye gahqarak kopekler gibi yiizmtiq. Akrntr onu epey uzaklara stirtiklemiq. Siiriiklenmekte, ve elinden gelenin en iyisini yaparak yenik dtiqmemeye gahqmaktayken, tuhaf bir ussal boyuta gegmiq. Kusurlannr biliyormuq. Qok ofkeli biriymiq ve o serbest kalamayan cifkesi etrafindaki herkesten nefret edip onlarla sava$maslna neden oluyormug. Ama rmaktan nefret edemiyor, onunla sava$amlyorrnu$, ya da genelde yaqamrndaki herkes ve her qeye kar$l davrandtfr gibi

terazinin dengesini bozdu[unu, deyim yerindeyse toplanma noktasmrn cizgtir hareketini deneyimledifini soyledi. Aniden, higbir qekilde ne oldu[unun bilincinde olmakszrn, cogan sularca gekilip gcitiirtilece[ine, don Juan kendisini rrmalrn kryrsmda koqar durumda bulmu.g. olanca hrnyla koqtulunoan otiqtinecek zamant yokmuq. inanrlmaz btr kuvvei liendisini get<mekteymiq, kayalann ve devrilmig a[aglann i.izerinden sanki onlar orada yokmuqEasma onu kogturuyormu$. Uzunca bir siire bu grldrrmrg bigimde koqtuktan sonra, don
Juan, krzilrmsr, azgrn sulara bir bakrq firlatmaya cesaret etmiq. ve kendisini akrnfi tarafindan alabora edilirken gcirmtiq. yagammdaki higbir qey onu bciylesi bir an igin hazrrlayamamrq. iqte o zarnan diiqiince iqlemini iqin iEine karrqtrrmadan iki yerde

birden oldufunu biliyormuq. ve bu yerlerden birinde, o azgtn rrmakta garesizmiq. Btittin enerjisini kendisini kurtarmak iqin harcamrq.

geliiyqrmuq. I Gerilime dayanamayacak gibiymiq. Birdenbire artrk koqmadrlrnr anlamrq; derin bir kuyuya dtiqmekteymig. Suya degdifinde, suyun soguklu[u ba[rrmaslna neden olmuq. Sonra yeniden rrmakta bulmuq kendini, akrntryla stiriiklenerek. Kendini yeniden azgrn sularda bulmasmdan dofan korkusu oylesine yo[unmuq ki, ti.im yapabildili rrmalrn kryrsrnda sapasa[lam olmayr var giiciiyle dilemekmiq. ve birdenbire kendini yine orada buluvermig, rrma[a btaz uzak ama paratel bir gekilde gok hrzh koquyormug. Koqtukga, cogan sulara bakmrq ve kendisini yiizmeye Eahqrken gormug. Bafirrarak emretmek istemiq; kendisine belli bir agryla yiizmesini emretmek istiyorrnug, ama hig ses grkaramamrq. Sularda olan citeki kendisi igin duydufu iiziintii gok ezigibi

Bu konuda diiqtinmeksizin, rmak kryrsrndan agrlmaya bir adrm atmak, ttim giicii ve kararhh$rna mal oluyormuq. Srrtrnda bir aEaE stirtiklemekteymiq sanki. Oylesine afr hareket ediyormuq ki birkag adrm atabilmek sonsuzluk
baglamrq. Yana

210

sESSizr-iciN Enri

NiYETi KULLANMAK

2II

ciymig. iki Juan Matus arasmdaki bir ktiprii gtirevini tistleniyormug bu iiziintii. Amnda yine sulardaymtq, kryrya do[ru bir agryla yiizmeye gahgarak. iki yer arasmdaki defigimin o inanimaz duyumu, korkusunu kcikiinden kazrmaya yetmig. Anrk yazgrsryla ilgilenmiyormug. Irmakta ytizmek ile kryrsrnda kogmak arasrnda serbestge de[iqimler yapryormu$. Ama hangisini yapsa siirekli sola ytrneliyormug, ya rrmaktan uzaklagtyor ya da soldaki kryrya do!ru yiiztiyormug. Akrntr yontinde, yaklaqrk beq mil ilerde rrmafrn solunda karaya grkmrq. Orada gahlara st[rnarak bir haftadanfazla beklemek zorunda kalmrq. Sularrn gekilmesini ve bciylece karqrya. yiirtiyiip gegebilmeyi bekliyormug, ayrrca korkusunun gegmesini ve yeniden bir biittin olmayr da beklemekteymig Don Juan, olanlarm, bitmek bilmeyen giiglti tutkusundan kaynaklandtfmt, bunlann, yagamr igin verdifi savaqtmda, toplanma noktasmrn do!ruca sessiz bilginin yerine yonelmesine neden oldu[unu soyledi. Nagual Julian'm kendisine toplanma noktasrna defgin anlattrklanna hig dikkat etmemiq olmasmdan, neler oldulu hakkrnda herhangi bir diiqtincesi yokmug. Bir daha asla eskisi gibi olamayacalr di.iqiincesinden korkmuq. Ama aynlmrg algtsmt inceledikge, onun iqlevsel yonlerini ve onu belendilini bulgulamr$. Giinlerce iki bedenli olarak kalmtq. Do!rudan biri ya da oteki olabiliyormu$. Ya da aynt anda her ikisi oluyormu$. itclsi birden oldufunda igler kanqryormu$ ve varhfr etkinlifini yitiriyorrnug, bu nedenle bu olasrhfr brrakmrg. Fakat biri ya dadileri olmak, onun igin qaqrrttct olanaklara yol agmr$. Qahlarda yeniden kendine kavuqtufunda, varhklanndan birinin di$erinden daha deligebilir oldulunu ve goz agrp kapaymcaya dek uzak mesafeleri kat edebildi[ini, yiyecek bulabildiEini ve saklanacak en iyi yerlere ulaqabildilini saptamtq. Bir keresinde kendisi igin kaygilaruyorlar mr diye nagual'rn evine giden de bu varhlrymrg. GenElerin kendisi iEin afladr[rm iqitmiq, ve bu kesinlikle hayret vericiymiq. Kendisi hakkrnda ne diiqiindtiklerini cifrenmek igin gittilinden, siiresiz olarak onlart izleyebilirmiq, ama

nti sciyledim. "o rrmakta bo[ulabilirdin," dedim, neredeyse bafrrarak. yaprlacak en vahgi hareket. Nagual Julian delilidi mu-'s-ulu hakkak!" "Dur bi dakka," diye karqr grktr don Juan. "Nagual Julian qeytan gibi bi adamdr, ama deli degildi. Bi nagual ve cifiretmen olarak yapmasl gerekeni yaptr. Oteuitirdim, dofru. Ama bu hepimizin goze almasr gereken bi risk. Sen de jiguar tarafindan kolayca yenilmiq olabilirdin, ya da sana yaptr[rm qeyler yiiztinden cilebilirdin. Nagual Julian gciztipek ve-ycinetici biriioi, her qeyi dogrudan hallederdi. I-afi apnnda gevelemez, yapmacrk sdzler etmezdi." Ahnan dersin de[erlili[iyle birlikte, nagual Julian'rn ycintemlerinin, bana gcire hala acayip ve aqtn oldu[u konusunda direndim. Don Juan'a, nagual Julian'la iigili duydu$um her qeyin beni son kerte srktrfrnr ve ona iliqkin got oturnsuz bir goriiq edinmiq oldu[umu itiraf ettim. "Sanlrrm bugtinlerde seni rrmafia ataca[rmdan ya da kadrn elbiseleri giydirecelimden korkuyorsun," dedi u-" gtilmeye baqladr. "Bunun igin nagual Julian,r be[enmiyorsun." . . Hakh oldulunu kabul ettim, o da velinimetinin yontemlerini taktit etmeye niyeti olmadrlr konusunda bana gi.ivence verdi, gtinkii ona bir yarur sallamamrqlar. Dediline gbre onun kadar kararh olabilmig, ama bir o kadar iqlevsel olimamrg.

kasrklannda hissetti[i keskin, sinirsel bir alriymrq. " o'Hemen ardrndan rrmak kryrsmda burdum kendimi," dedi don Juan, gtilerek. "Ayala kalktrm, heniiz sularr gekilmiq lrrna!r gegtim, ve eve do!ru ytirtimeye baqladrm.,' Bir ara duraksadr sonra bana oyktisti hakkrnda ne diigiindti[iimti sordu. Ben de ona ciyktiniin beni dehqete dtiqtirdtigti-

nagual Julian onu yakalamrg ve bu olaya bir son vermig. Nagual'den korktulu tek zaman gergekten de bu olmuq. ?:l Iq*, nagual'm kendisine sagmarimiyr kesmesini sriyredigini- igitmiq. Kapkara, zil bigiminde, goi< utiytik agrrhk ve giigte bir nesne olarak, aniden belirivermiq. Don-Juun'itutmug. Don Juan nagual'm kendisini nasrl tutmakta oldulunu bilemiyorrnug, ama en sarslcl bigimde carunr acrtryormuq. Kamr ve

2t2

sESStzt tctN

Bnri
sanatrrun

NiYETi KULLANMAK

213

"O stralarda," diye devam etti don Juan, "onun

de[erini bilmiyordum, ve kesinlikle bana yaptrklarrnr be[enmiyordum, ama qimdi, ne zaman bu konuda dtiqtinsem, beni sessiz bilginin konumuna getirigindeki o dolaysrz yontemi ve mi.ikemmellifinden onu fazlasryla takdir ediyorum. " Don Juan deneyiminin biiytiklil$iinden dolayr canavanmsr adamr tamamen unutmuq oldulunu soyledi. Neredeyse nagual Julian'ln evinin kapt.sma kadar kendisine eqlik edilmeden yiirtimtiq, sonra di.iqiincesini defiqtirip, avuntu aramaya nagual Elfas'm evine gitrniq. Nagual Elias da ona nagual Julian'm eylemlerinin tutarhhfrnr agrklamrq. Nagual Elias, don Juan'rn hikayesini dinledifinde heyecantnt zar zor zaptedebiliyormu$.Ateqli bir ses tonuyla velinimetinin her zaman uygulamalann peqinde mtikemmel bir iz siiriicz oldulunu agrklamrq. Onun sonsuz davast, pratik goriiqler ve gdztimler iginmiq. O giin rrmaktaki davrantqr, iz siirmeye kusursuz bir omekmiq. Herkesi kullanmlq ve etkilemiq. Hatta trmak bile onun denetimi altrnda gibiymiq. . Nagual Flias, don Juan'm yaqamr igin savaqlp' akrnh tatafindan siiri.iklenirken, rma[m, tini anlamasr igin kendisine yardrm etti[ine definmiq. Ve gtikiirler olsun bu anlayrga ki don Juan'rn dofrudan sessiz bilgiye girrne firsail olmuqr _ . Don Juan toy bir delikan} oldulundan nagual Elfas'm sozlerini tek bir kelime anlamadan dinlediEini, ve igten bir hayranhkla nagual'tn yolunlulundan etkilendifini soyledi. Nagual Elias don Juan'a ilkin, sozctiklerin tmtsmrn ve anlamrnrn i z si)riiciller igin son kerte cinemli oldufunu agrklamrq. Onlar igin sozctikler kapah olan herhangi bir qeyi agmak igin kullanrlan anahtarlarmrq. Bu nedenle iz siirilctiler amaglanna ulaqmaya giriqmeden cince onu soylemek zorundalarmrq..Ama gerEek amaglartnr baqlangrgta agrfa v'sramazlarmrq, yani sozctikleri, ciz anlamrnt gizlemek igin dikkatlice dile getirmeleri
gerekmiq.

Nagual Elias bu eylemi niyen uyandrrmak olarak adlandrrmrq. Don Juan'a, nagual Julian'm tiim ev sakinlerinin oniinde,

bir darbede tinin ne oldufunu ve nasil tarumlanacafirm kesin bir qekilde belirterek niyettuyandrrmrq oldufiunu agrklamrq. Bu

tamamen sagma bir qeymig, giinkti nagual Julian tinin tanrmlanamayaca[rnr biliyormuq. onun gergekte yapmaya Eahrstrfr, tabii ki don Juan'r sessiz bilginin konumuna yirteqtirmekmiq. Gergek amacrnr gizleyen sozleri soyledikten sonra nagual Julian toplayabilece[i kadar gok insan toplamrq, boylece onlun farkrnda olan ve olmayan yardakgrlarr durumuna sokmuq. Hepsi de onun onceden tasarladr[l amaclnrn bilincindelermiq, ama higbiri gergekte akhnda ne oldufunu bilmiyormuq. Nagual Elias'rn, don Juan'rn, mutlak asilik ve kayrtstzrrF.a olan o gekilmez tutumundan, agrklamalanyla sarsrhp kurtulaca$rna olan inancr tamamryla yanhqtr. Yine de nagual sabrrh bir qekilde, rrmalm akrnflsrnda boluqurken tigtincii noktaya ulagmrq oldufunu agrklamaya devam etmiq. Yaqh nagual sessiz bilginin konumuna tigiincti nota denildilini, kiginin oruyaulaqabilmesi igin ikinci noktuyr, merhametin olmadr$r yeri gegmesi gerekti[ini agrklamrq. Don Juan'm toplanma noktasrnln onu iki bedenli krlacak kadar yeterli bir akrqkanhk kazandr$rnr sciyledi, bu da aynr andaya da de[iqmeli olarak hem mantr[m yerinde hem de sesiz bilginin yerinde olmasma olanak sa[hyormuq. Nagual don Juan'a baqansrnrn olalaniistii oldu$unu anratmtq. Hatta don Juan'r gocukmu$gasma kucaklamrq. ve don Juan'm nasrl, bir qey bilmemesine rafmen ya da belki bir qey bilmedifi igin-ttim enerjisini bir yerden diferine aktarmasr hakkrnda konuqmadan duramlyormug. Bu da nagual'a g6re, don Juan'rn toplanma noktasmrn gok elveriqli, dogal bir akrqkanhgr oldufu anlamma geliyormuq. Don Juan'a her insarun bu akrgkanhk igin bir depolanmrq ve asla kullanmazmtltz, yalnrzca biiyiiciilerin neden oldulu nadir durumlarda, kendisinin henliz deneyimlemiq oldu$u gi6i, ya da riliim kahm meseleleri gibi dokunakh dolal olaylarda kullarulrrmrq. Don Juan, yaqh nagual'm sesinin finrsmdan btiytilenmiq olarak dinlemig onu. Dikkat efti[inde sciylediklerinin anlayabiliyormug, bu da nagual Julian'la yapmayl bir ttirlii beceremedi-

gi bir qeymiq.
Yagh nagual insanh$rn bu

ilk noktada, mantrkta yer ardrfr-

214

sESSizt-tcix enri

NiYETi

KULLANMAK

215

nr, ama her insanrn toplanma noktasrnln da dofrudan bu noktada yer almadrlrm agrklayarak konuqmasmt siirdtirdti. Tam olarak bu noktada bulunanlar insanhfirn onderleriymiq. Bunlar, mantrklannrn bir uygulamasr olan dehalanyla gofunlukla bilinmeyen kiqilermig. Nagual insanhlrn bir bagka zarnanda, dolal olarak ilk nokta olan tigiincii noktada yer almrq oldufunu sciyledi. Fakat bundan sonra insanhk mantr[rn noktasma yonelmiq. Sessiz bilgi ilk nokta oldufunda yine aynr durum gegerli olmug. Her insanrn toplanma noktasr dofrudan o konumda yer almryormuq. Bu da, toplanma noktalan do[rudan mantr[rn ya

da sessiz bilginin yerinde denk gelmiq olan insanlann daima insanh[rn gergek cinderleri oldu[u anlamma geliyormuq. Yagh nagual'rn don Juan'a anlattrfrna gcire, insanh[rn geri kalanr yalntzca izleyiciymiq. Bu cjnderler gtiniimtizde manfilrn sevgilileriymiqler. Gegmiqte de sessiz bilginin. Onlar her iki konum kahramanlanna qiirler okuyup, onlan civen insanlarmtq. Nagtral, insanhfrn tarihin btiytik bir krsmrru sessiz bilginin konumunda gegirdi[ini ve ona biiyiik bir cizlem duymasrrun nedeninin bu oldulunu belirtmiq. Don Juan yagh nagual'a, nagual Julian'm kendisine tam olarak ne yapmaya gahqtrfirm sorrnu$. Bu sorusu gergekte oldulundan daha zekice ve mantrkh gririinmti$. Nagual El(as, o slralar don Juan'a tamamen anlagrlmaz gelen kavramlarla yarutlamrq bu soruyu. Nagual Julian'rn kendisine antrenorliik ettiEini, toplanma noktasrru mantrlrn yerinden aldatarak uzaklagtrrdrErru, boylece tutkulanyla taqmrg ve mantr[rn srradan olaylanna hayran o saf rzleyicr gtiruhunun bir pargasl olacafrna, bir dtiqtintir olabilecegini sciylemiq. Nagual Julian aynr zamanda kendisine, bilinmeyenin o hastahkh ve cahilAgrklanndan biri olucafrna, gergek bir soyutluluk btiytici.isii olmayr o[retiyormuq.' Nagual Elfas, yalntzca mantrkhhla kusursuz bir cjmek oluqturabilecek birinin aynrzamanda sessiz bilgiye kusursuz bir ornek oluqturabilece[ini belirtmiq. Her iki konuma ulaqabilen birinin diler konumu da agrkga gcirebilece$ini sciylemiq, bu da mantrlrn slrunrun oldu[unu bilmenin tek yoluymu$. Sessiz bilginin konumundanmantrlrn konumu agrkga goriilebiliyormuq.

Yaqh nagual don Juan'a, sessiz bilgiden mantr$a uzanan yttnlii kciprtiye 'merak' denildifini anlatmrq. ntida sessiz 1* 9itgivg balh do!ru insanlann bildiklerinin kaynalrna karqr duyduklan merakmrq. Diler tek ycinlti kriprtiyse mantrktan sessizbilgiye uzarurrnlq ve 'yahn anlayrq'olarak bilinirmiq. Bu da mantr$rn insanlanna, sonsuz adalar denizinde mantrlrn sadece tek bir ada oldufunu anlatan bir kargrhkmrq. Nagual, her iki tek-ycinrti kciprtiyti de kullanabilen kiginin, her iki konumu da olasr kilan, can al*' bir kuvvet olan tinle dolayuz ba$lantrya sahip bir biiyiicti oldulunu ekledi. o giin rrmakta nagual Julian'm yaptrfr her qeyin insanlara oegiide tile: .onu izleyen kuvvete bir gcisteri olarak yaprlmrg Jdugurru delindi. Hoplayrp zrplamrq, oynaylp srgraml$ ve herkesi Szelliklefcendis ini gozetley en kuvveti eslendi*ig. Don Juan, nagual Elias'm kendisine tinin yalnrzcakonuqmacrrun edalarla konuqrulunda iqitti[ini olsciyledigi. ve edalarla konuqmak, el kol hareketl6ri yapmak anlamrni gelmiyormy$; gergek bir kendinden gegiq eylemi, geniglik, g-"rg"t Ui, miyah anlayrqr gerektiriyormug. Tine yaprlin uir eoida, utiytictiler kendilerine ait olarun en iyisini ortiya koyarlar, bunu se_ sizce soyuta sunarlarmrq.

coRirNuqmni

rv iy nr

ETMEK

cikm.eydi.

Don Juan, ben eve drinmeden cince dallarda bir gezidaha yapmak istiyordu, arna bunu yapamadrk. Bunun yerh", onu klnie gcittirmemi istedi. orada bazr insanlan gcirmesi gerekiyordu. Yolda niyet drgrnda her konuya degindik. Bu, trog uir ge-

,:r.

ofleden sonra, i$leriyle ilgilendikten sonra, ahgveriq yerindeki be[endi[i banka orurduk. ortada kimseler yottu.'iot yorgun ve uykuluydum. Ama birden, hig ummadrfrm bir anda toparlandrm. Usum olanca netlifine kavugtu. Don Juan bendeki degiqikri[i hemen gcirati ve qaqkrn halime gtildii. zihnimdeki bir dtigiinceyi yakalad\ ya da 6eki ben onun zihnindeki bir di.igtinceyi yakaladrm.

2t6

sESS

izt-tciN Bnri
dum.

NIYETT KULLANMAK

2t'l

"E[er yaqaml yrllar ybrine saatler ba$amrnda diiqi.inecek olursan, yaqamlarrmrz olabildifine uzundur," dedi. "Gi.inler aEtsmdan diiqtindiiftinde bile, yaqam hAl0 sonsuz goriintir." Bu tam da benim diigtindiiftim qeydi. Biiyiiciilerin yaqamt saatlerle cilgtii$iinii, ve bir saatte ya$adrklarrrun normal bir yaqama denk yo[unlukta oldufunu anlattr. Bu yofunluk toplanma noktasmtn hareketi agrsrndan, iq bilgi biriktirrneye geldilinde, bir iistiinliik oluyormug. Bunu daha ayrmilh olarak agrklamasmt istedtm. Uzun zaman cince konuqmalarda not tutmak elveriqsiz oldufundan, bana biiyiictilerin diinyasryla ilgili edinmiq oldu[um katrqrksrz bilgileri, kdfrda ya da zihnime aktarmamamr, toplanma noktasrnrn hareketine aktarmamr onermigti. "En ufak de[iqimiyle toplanma noktast, tamamen yalrtrlmrq algr adacrklarr oluqturur," dedi don Juan. "Bilgi, bilinglilifin karmasrkh[rndaki deneyimler bigiminde, orada biriktirilebilir.' "Ama bilgi, boylesine belirsiz bir qeyde nastl biriktirilebilir?" diye sordum. "Zthtnde aynl oranda belirsizdlu, ama sen onu iyi tanrdr[rn igin hdl6 ona giiveniyorsun," diye yaprqtrrdt yamtt. "Halen toplanma noktasmtn bu bigimdeki hareketine tamihk dgfilsin, ama bu aqafir yukart aym qey." "Demek istedifim, bilgi nasil biriktirilir?" diye direttim. "Bilgi, deneyimin kendisinde biriktirilir," diye agrkladr. "Daha sonra, biiyiicii toplanma noktasrnt deneyimin oldufu yere do[ru hareket ettirdifinde, deneyimin tamamtm yeniden yagar. Biiyiiciilerin deneyimleri hatrrlamast, toplanma noktasmda biriktirilmiq bilgileri edinmesinin yoludur. "Yo[unluk, toplanma. noktasrrun hareketinin do[al bi sonucu," diye devam etti. "Orne[in, sen qu anlarda normalde yaqayacafrndan daha yo[un yaglyorsun, yani, diyece[im o ki, yo[unluk biriktiriyoisun. Bi giin toplanma noktant tam olarak gu anda oldu[u yere dcindi.irerek bu anlart yeniden yagayacaksrn. Biiyiictiler iqte bu yolla bilgi biriktirir." Don Juan'a, son birkag gi.inde deneyimledifim yo[un hatrralarrn, bildi[im herhangi bir zihinsel iqlem olmadan, baqrma geldi$ini anlattrm.
?

"Biri istedifinde hatrrlamayl nasrl baqarabilir?" diye sor"Niyetrnbi yonti olan yo$unluk, dolal olarak biiyiictiniin goztiniin parrldamaslna ba#rdrr," diye agrkladr. "Biiyiictiler o yalrtrlmrq algr adacrklannr galrrqtrrmak igin gozlerinin parrldamasryla birlikte donmek istedikleri alam niyet ederler. Ama bunu zaten aErkladrm." Zihnimin karrqtrlrnr belli ediyor olmahydrm. Don Juan beni ciddi bir ifadeyle kargrladr. ona soru sorrnak igin birkag kez dudaklanmr araladrm, ama di.iqtincelerimi toparlayamryordum. "Yo[unluk diizeyi nor-uiden daha ytiksek btaugu igin,', dedi don Juan, "biiyiicii bi kag saate denk normal bi yaqamtyaqayabilir. Toplanma noktasrnrn bilmedili bi konuma gitmesiyle normalden daha fazla enerJiyi igine alr. Enerjinin fazlaca akrqma yolunluk denir." Soylediklerini olanca agrkh[ryla anhyordum, ve bu btiyiik etkinin darbesi karqrsrnda mantr$rm afalladr, Don Juan gozlerini bana dikti ve biiyticiilerin baqrna bela olan bir tepkiye-biiyiictiliilti inandrncr, iyi diiqiiniilmtiq scizctiklerle, kargr konulmaz agrklama iste$ine kargr uyardr. "Biiyiictilerin deneyimleri oylesine acayip ki," diye siirdiirdii don Juan, "bunla.rr bi zihinsel gahqma olarak alrlar ve kendi izlerini silrmek igin kullanrrlar. Iz siiriiciiler olarakkozlan, bizim algrlayrcrlar oldulumuzun, ve algmrn akhmzm alabilecelinden de fazla olasrhklara sahip oldufunun bilincinde olmalandl r. " Bu konudaki tek yorumum, insan bilinglili[inin acayip ve tatsn olasrhklanndan duydu[um endiqemi dile getirmek oldu. "Btiyticiiler, kendilerini bu engin olasrhklara karqr koruyabilmek igin," dedi don Juan, "kusursuzbikararhhk, zekd, sabrr ve kibarlrk orne[i oluqtururlar. Bu dcirt temel, ayrimaz bi qekilde birbirlerine ba$rdrr. Biiyiictiler bunlan niyet ederek geliqtirirler. Bu temeller, tabii ki, toplanma noktasrmn konumlandr." Bir biiyiicii tarafindan gergekleqtirilen her eylemin bu dort ilkenin tarumlanmasryla yonetildi[ini sciyleyerek devam etti. Bciylece, tam olarak sciylemek geiekirse, her btiytictintin her eylemi, dtiqi.ince ve kavrama bakrmrndan dikkatlice tasarlan-

218

sES s

tzriciN enri

NiYETi KULLANMAK

219

mlq ve iz silrmenin bu dort temelinin kendine ozgti bir bigimine sahipmiq.

"Btiytictiler, iz siirmenrn bu dcirt temelini rehber gibi kullanlrlar," diye siirdtirdti. "Bunlar ziltntnrizin dort ayn boyutudur, btiytictilerin toplanma noktalannl belirli'konumlara getirmelerine neden olan dcirt ayrr yolunluk ttirii." Aniden canr srkrlmrq gciriindti. Ona, benim diretmemin buna sebep olup olmadrfrnr sordum "Ussalhfrmrzrn bizi nasrl iki araya bi dereye srkrqtrrdr[rnr dtiqtiniiyordum," dedi. "{Jzun uzun dtiqi.inme, sorgulama, bi goz.jm bulma efilimindeytz. Ama biiyiictiliifiin diizenefinde bunu yapmanln bi yolu yok. Btiytictiltik sessiz bilgiye ulagma sanahdu, ve sessiz bilgi diigtiniip taqrnarak gozi.ilebilecek bi qey defiil. Yalnrzca deneyimlenebilecek bi qey." Gi.iliimsedi, gozleri iki rqrk noktacrfr gibi panldryordu. Btiytictilerin kendilerini sessiz bil ginin ezici etkisinden koruyabilme gabasryla iz siirme sanattnr geligtirdifini soyledi. Iz siirme toplanma noktasrnr azar azat ama sallam olarak hareket ettirir, btiyiici.ilere zaman ve boylece kendilerini destekleme olanafr saflarmrg. "iz siirme sanatrnda," diye siirdtirdii don Juan, "bi.iytictilerin go[unlukla kullandr$r bi yontem vardr: denetlenen delilik. Biiytictiler denetlenen delilt$in-fazlalaqmrq biling ve algr durumunda-kendi kendileriyle ve gi.inltik sorunlartn diinyasrndaki herkes ve her qeyle baqa grkmarun tek yolu oldu[unu savunurlat "
Don Juan denetlenen delilili denetlenen aldanma sanah ya da eyleme tamamen kendini veriyormuq gibi goriinme sanatt olarak agrklamrqtr-oyle iyi yaprlacakmrq ki kimse ayrdma vararrrazmrg. Denetlenen delilik tamamen kendini aldatma delilmiq demigti , her geyin ayrlmaz bir pargast olarak kalrken, her qeyden ayn olmarun inceden inceye diiqtiniilmtig, sanatsal bir ycintemiymig. "Denetlenen delilik, bi sanattr," diye stirdtirdii don Juan. "Qok can srkrcr ve cifrenilmesi gtig olan bi sanattrr. Qo[u btiyuciiniin midesi kaldrrma bunu, sanatm kendisinde yanhq bi qeylerden de[il, uygulamasmm gok fazla enerji gerektirdifiinden."

Don Juan kendisinin de, boyle yapmaktan pek hoqnut olmamasrna rafmen, belki de velinimeti bu konuda gok usta oldufundan, bunu titizlikle uyguladrfrnr belirtti. Ya da belki kiqili[inin-riyakAr ve dar kafah olan-denetlenen delili$ uygulamaya yetecek geviklifi yokmuq. Ona qagkrnhkla baktrm. Konuqmayr kesti ve yaramaz gozlerini bana dikti. "Biiytictiliige gelene kadar kiqiligimiz zaten oluqmuq olur," dedi, ve omuzlannt aldrmazh[rnr gostermek igin kaldrrdr, "ttim yapabilecefimiz denetlenen delili[i uygulamak ve

nimle ellenirken gtildii[ti gibi giildti. "Bu gok sagma," diye karqr grkhm, "insan davranrqr bu bas itlikte s mrfl andmlamayac ak kadar karmaqrktrr. " "iz stiriictiler sandr[rmrz kadar karmaqrk olmadrfrmrzr soylerler," dedi, "ve hepimiz bu tig srnrflandrrmadan birine
aitmiqiz.

kendimize gtilmektir." Bir gcintildeqlik dalgasr iEimi sardr ve bana kalrrsa hig de riyakdr ve darkafah olmadr$rnr sciyledim ona. "Ama bu benim kiqili[imin temeli," diye diretti. Ben de oyle olmadrfr konusunda direttim. "Denetlenen delili[i uygulayan iz silrilctiler, tljm insanhkiqilik ba$ammda tige aynldrfrna inamrlar," dedi, ve be[m

"

alrdtm amazihnimin

Sinirden giildi.im. Ashnda bciyle bir agrklamayr qaka olarak son kerte agrkh[rndan ve dliqtincelerimin

keskinlifinden ciddi oldu[una inandrm. "Ciddi misin?" diye sordum, olanca kibarh$rmla. "Hem de nasrl ciddiyim," dedi ve giilmeye baqladr. Gtiltiqti beni braz gevqetti. O da iz siirtic[ilenn smrflandrrma yontemlerini agrklamayr si.irdiirdii. ilk srnrflandrmada olan insanlann kusursuz birer yazman, yardrmcr ve arkadag olduklarmr soyledi. Qok akrqkan bir kiqilikleri varmrq, ama akrqkanhklan besleyici de[ilmiq. Yine de dayanrkh, ilgili ve tamamen evcimenlermiq, bazr kahplar igerisinde beceriklilermiq, neqeli, iyi huytu, kibar ve duyarhlarmrq. Bir baqka deyiqle insarun tanrqabilece[i en tath kiqilermiq, ama btiy{ik bir kusurlan varrru$: kendi baqlanna hareket edemezlermi$. Her zaman kendilerini

sES s izt-tciN

snri

NIYETI KULLANMAK

221

birini gereksinirlermiq. Bu yonlendirmenin ne denli dtiqmanc a ya da yapmacrk olmasr cinemsizmiq, hayret edilecek olgiide iyi olurlarmr$. Ama kendi baglanna kaldrklaycinlendirecek

nnda yok olurlaffnlq. Ikinci srruflandrrmadaki insanlar hig de kibar olmazlarmrq. Darkafah, kinci, imrenen, krskang ve bencil olurlarmrq. Qofunluk kendilerinden konuqur, insanlann kendi olgtitlerine uymastnr isterlermiq. Bu durumdan memnun olmamalanna ra[men her zarnan her qeye onayak olurlarmrq. Her durumda tamamen gergin olurlarmrq ve asla rahatlayamazlarmrq. Ozgiivenleri yokmug ve asla memnun olmazlarmrq; cizgiivenleri yittikge daha da kotti olurlarmrq. Oltimci.il kusurlanyla lider olmak igin birilerini tildiirebilmeleriym i q. J'- .. UEtincii srruflandrrmadaki insanlar ne iyi ne de k6tii olanlarmrq. Kimseye hizmet etmez,kimseye kendilerini kabul ettirmeye gahqmazlarmrq. Dahasr kayrtsrzlarml$. Kendileriyle ilgili, sadece tath hayallerinden ve dileklerle dolu dtiqiincelerinden olugturduklan coqkulu bir tammlamalan varml$. E[er tisttin olduklarr bir yetenekleri varsa bu da birqeylerin olmasrnr beklemekmiq. Keqfedilip civgi.i kazanmayr beklerlermiq ve o an ortada olmayan, hep gerEekleqtireceklerini soyleyip ashnda boyle yetilere sahip olmadrklanndan gergekleqtiremedikleri, biiyiik amaglara sahip olduklannrn hayalini yaratmada ola[aniistti yeteneklilermi$. Don Juan kendisinin kesinlikle ikinci smrflandrrmaya ait oldu[unu soyledi. Sonra benim de kendimi smrflandrrmamr istedi, ama ben cifkelendim. Don Juan gi.ilmekten iki btikltim, neredeyse yere dtiqecekti. Kendimi smrflandlrrnaml istedi yeniden, istemeye istemeye tigiincii smrflandlrrnarun birbileqimi olabilecefiimi soyledim. "Brrak bu bileqim sagmahklannr," dedi, gtilmeyi siirdtirerek. "Bizler basit varhklanz, her birimiz bu tig ttirden biri. Ve benim varhklarrz, her birimiz bu iiE ttirden biri. Ve benim bildigim kadanyla sen ikinci smrflandrrmaya aitsin. iz silrliici)ler onlara osuruktan adamlar der." Srnrflandurna dizgesinin algaltrcr oldu$u sciyleyerek karqr

Erkmaya baqladrm. Ama tam uzun bir soyleme giriqmek iizereyken durdum. onun yerine iig tiir kiqilik varsa, hepimizin de[iqme ya da kurtulma umudu olmadan bu iiE srruflamadan birine takrh kaldr[rmrzr belirttim. Durumun tam olarak boyle oldu[unu soyledi. Kurtuluq igin bir yolun drqrnda. Biiyiiciiler uzun bir stire cince yalnrzca

kiqisel yanslmamzrn bu smrflandrmalardan birine girdifiini


ofrenmiqler.

"Bizim sorunumuz kendimizi ciddiye almamtzda," dedi.


"

Kiq isel gciriintimtimtiziin hangi smrfl andlrrnaya

girdili

adece

kiqisel onemimiz agrsmdan fark eder. E[er kiqisel onemimiz olmasaydr hangi srruflandrmada oldu[umuzun bi onemi olmazdt. "Ben het zaman bi osuruk olarak kalacalrm," diye stirdtirdii bedeni kahkahayla sarsrlrken. o'sen de ciyle kalacaksrn. Ama gimdi, sen kendini ciddiye almaktayken, ben kendisini ciddiye almayan bi osurufum." Ofkelenmiqtim. Onunla tartrgmak istedim, ama bunun igin enerjiyi toparlayamadrm. O boq pazff yerinde kahkahasmln yansrmasr tirki.itiictiydti. Konuyu defiqtirip, benimle tartrqmrq oldu$u temel tozleri toparladr: tinin belirmesi, tinin vurugu, tinin hilesi, tinin iniqi, niyetrn gereksindirdikleri ve niyett kullanmak. Bu tcizleri, bellefime, onlan ahkoymam igin bir firsat veriyormuqgasrna tekrarladr. Sonra onlara defgin bana anlatmrq oldu[u her qeyi birkag sozciikle vurguladr. Sanki kasrth olarak biitiin o bilgiyi, o anrn yofunluluna biriktirmemi sa[lamaya gahqryordu. Temel tcizlerin benim igin hala giz taqrdrklarrnr belirttim. Onlan anlayabilme konusunda kaygrlanryordum. Sanki konu baqlrklarmrn onemini ortadan kaldrrryormu$ izlenimi yarafiyordu ve ben hentiz anlamlarrnr hig yakalayamamrgtrm. Soyut tozler hakkrnda daha fazla soru sorrnam gerekti[i konusunda direttim. Soylediklerimi saptamaya gahqrr gciriintiyordu, sonra sessizce bagryla onayladr. "Bu konu da benim igin gok zordtJ," dedi. "Ve ben de bi stirti soru sormuqtum. Ben belki de senden biraz daha bencil-

sEsstzriciN nnxi
dim. Ve gok kottiydtim. Drrdrlanmak soru sonnanrn bildilim tek yontemiydi. Sen de oldukQa saldrrgan bi sorgucusun. Tabii sonug olarak ikimiz de aynr olEi.ide srkrcryrz, ama ayn nedenlerden dolayr." Don Juan'rn konuyu defiqtirmeden cince temel tozlerle ilgili tartrgmamtza ekledili son bir qey vardr; o da kendilerini son kerte yavag olarak belli ettikleriydi, diizensiz olarak geliqtili ve geri gekildigiydi. "Toplanma noktasrnr hareket ettirebilen birinin, bunu daha fazla hareket ettirebilece$ini yeterince tekrarlayamadrm herhalde," diye baqladr. "Ve bi cifretmeni gereksinmemizin tek nedeni, bizi aclmasrzca mahmuzlayacak olmasrndandrr. Yoksa dolal tepkimiz, durup ne gok yol katettik diye kendimizi. kutlamaya ycinelir. " Ikimizin de, kendimize daha yumuqak davranmak konusuna, o nahoq efilimlerimizle iyi birer ornek oluqturdulumuzu soyledi. Qok gtiktir, velinimeti, o ola[antistlj tz siiriicii, kendisini higbir qeyden esirgememig. Don Juan geceleri dofda gezinme ahqtrrmalan srrasrnda, nagual Julian'm kendisine kiqisel onemin dofasr ve toplanma noktasmm hareketi konusunda geniq cilgiide demegler verdi[ini soyledi. Nagual Julian igin kiqisel onem iig bin kafah bir canavarmr$. Insan onunla yid'z yij.ze gelip iig yontemle onu yok edebilirmiq. Ilk yol her kafayr tek tek, aynr anda kesip koparmakmrq; ikincisi, kiqisel onemi ag brakarak yavaq yavaq yok eden, merhametin olmadrlr yer denilen var olmanrn o gizemli yerine ulaqmakmrg; ve iigtinctisi.i de birinin simgesel oliimiiyle olugabilen ani bir yok etmeymiq. Nagual Julian iigiincii segenefi cinermiq. Ama segebilme firsatr olursa kendisini qansh saymasl gerektifini anlatmrq don Juan'a. Qi.inkii genellikle tin btiyiiciini.in hangi yoldan gitmesi gerekti$ine karar verirmiq, biiyi.ictini.in de gorevi bunu izlemekmiq. Don Juan, beni yonlendirdi[i gibi, velinimetinin de kendisini iig bin kafah canavan, kiqisel onemin o kafalannr tek tek kesip koparmaya yonlendirmiq oldu$unu, ama sonuglanrun epey farkh grktrlrnr sciyledi. Ben, bu ahgtrrmaya oldukga iyi

Niyeli KULLANMAK
karqrhk verebiliyorken, o bir karqrhk bile vrempmi$.

223

"Benimkisi kendine rizgti bi durumdu," diye siirdtirdii. "Gri[iisiimde bi kurqun deliliyle yolda yatarken beni gordiiltinden beri, velinimetim, benim yeni nagual olacafrmr bilmekteydi. Buna gcire davramp, safhlrm el verir vermez topIanma noktamr hareket ettirdi. ve biiytik bi kolayhkla o .utrivanmsl adam bigimindeki enerji alarunr gcirdtim. Ama bu geliqme bana beklendili gibi bi yardrm sa$layacalma, toplanma noktamrn yeni hareketler etmesini engeliedi. niger gcimezlerin toplanma noktalan sallam bi qekilde hareket ederken, benimkisi canavan gorme diizeyinde takrldr kaldr." "Peki velinimetin sana neler olup bittiEini anlatmadr ml?" diye sordum, bu gereksiz sorun kargrsrnda epey $allrml$
olarak.

giyi edinmek igini geqitli yollar rasarlayabilirdi.', Don Juan, velinimetiyle kendisinin rifretme ycintemleri arasrndaki aynmrn, insamn segme cizgtirlfti olmasr gerekti[ine inanmasrndan kaynaklandrfinr soyledi. velinimetiyse buna
inanmryormu$.

"Bu qekilde aktanlan bilgilerin etkiden yoksun olaca[rnr sanudr. Asla ulagrlamazdr bilgiye gereksinildilinde. ote yandan, bilgi yalmzca sezdirildi[inde onunla ilgilJnen kiqi bubilan.

"velinimetim, bilgileri aktarmaya inanmazdr, " dedi don Ju-

"velinimetinin cifretmeni, nagual Elias sana neler olup bitanlatmadr mr?" diye direttim. "Denedi," dedi don Juan ve ig gekti. "Ama ben gergekten dayanrlmazdrm. Her geyi biliyordum. o iki adam kula$rmrn dibinde konuquyorlardr, ama asla sciylediklerini dinlemiyordum." Bu grkm azlabagedebilmek igin nagual Julian, don Juan'r bir kez daha, ama bu sefer bir baqka bigimde toplanma nokta-

ti[ini

vermiq. . soztinti, bunun rrmaktaki deneyiminden once mi, sonra mr oldulunu rilrenebilmek igin kestim. Don Juan'rn ciyktileri benim befenebilecelim bir kronolojik sraya sahip defillerdi. "Bu bi kag ay sonra olmuqtu," diye yamtladr. ..Ve sakrn, aynlmrg algryr yagamrg oldufumdan bi parga bile defiqri$imi
srnln cizgi.ir hareketi yapmasma karar

224

sESStzt-iciN Bnrci

NiYETi KULLANMAK

225

sanma, ne daha bilgili, ne de daha akh baqrnda biri olmuqtum. Boyle qeyler hig olmadr. "Senin bagma gelenleri bi diiqiin," diye devam etti. "Senin dev'amhhfrni defalarca krrmakla kalmayrp, onu parqalara ayrdrm, bi bak kendine, hAlA dokunulmamlqsln gibi davranlyorsun. Bu sihrin, niyettn bi baqarrsr. "Ben de boyleydim. Bi siire igin deneyimlemekte olduEum qeyin basktsr altrnda ezilip biiziiliiyordum, ve sonra hepsini unutup, o kaba halime doniiyordum, sanki hig bi qey olmamrq gibi. Bu nedenle velinimetim gergekten de[iqebilmemiz igin olmemiz gerektifine inanryordu." Don Juan kendisiyle birlikte biitiin gomezlerin, Tulio'nun algak ve kendini befenmiq onemsiz biri olmast dtqmda, herhangi bir konuda asla tam olarak anlaqamadrklarrnr soyledi. Kendilerine uzak durdu[u ve hor davrandtfr igin Tulio'dan tiksinirlermiq. Onlara oylJsine bir aqafrlamayla davrantrmtq ki, kendilerini pislik gibi hissederlermiq. Hepsi de Tulio'nun kendileriyle konugmamaslnrn nedeninin soyleyecek bir qeyi olmamasr oldufuna inanmrqlardr; ve en dikkat geken halinin, o kendini befenmig her qeyden uzak durugunun gekingenlifine bir maske oluqturmak iEin oldu[unu sanmtqlardt. Yine de sofuk kiqili[ine ve ttim Eomezlerin krzgrnh[rna rafmen, Tulio'nun ev sakinleri tizerinde agrrr bir etkisi varmrq-ozellikle iizerine titriyormuq gibi gortinen nagual Julian'ln. Bir gtin nagual Julian tiim gomezlenbiittin giin siirecek bir iq iEin kente gondermiq. Evin di[er yaqh sar<inleri yanl sra evde kalan tek kiqi don Juan'mt$. Giiniin ortastna do[ru nagual Julian, gahqma odasrnda, her zamanki saymanhk iqleriyle ilgilenmeye koyulmu$. Igeri girerken don Juan'dan kendisine hesaplarda yardrm etmesini istemig.

Don Juan makbuzlara baktrkga, iqe devam edebilmesi igin, vgat baqr Tulio'nun elinde bulunan ve onun not etmemiq oldulu bazt bilgilere gereksinimi oldufunu anlamt q. Nagual Julian, don Juan't sevindiren Tulio'nun bu dikkatsizliline gok krzmrq. Nagual sabrstzca don Juan'a tarlada iqEi-

'Don Juan sert bir ses trnrsr ve abarhlmrq buyurgan tavrlarla Tulio'ya nagual'm onun hizmetine gerek diydulundan onunla eve geknesini istemiq. Sesi zar zor duyulan'iulio, o aniqi oldugu, arna bir saate kadar serbesikalacalrnr ve ge9q g:t lebilece$ini soylemiq. Don Juan, Tulio'nun kendisiyle tartrqmaya giremeyece[ini, bagmrn bir hareketiyle konuyu kapaticagrnr bildiEi halje, diretmi q. Tul io a.lzrna ahnmayac ak s o v gii ler yafclrrurik kendisine baEumaya bagladr[rnda dehqete kaprlmtq. nu manzara oylesine Tulio'nun yaprsma ters dtiqtiyormuq kiiggiler bile igleiini brrakrp soru soran bakrqlarla birbirlerine bakmaya baqlamrqlar. Don Juan Tulio'yu son kerte ofkelendirmiq. Hatta t agrp giden, j.irkmtig don Juan'a bir taq savurrnu$. Don Juan'la koruyucusu derhar kagip eve geri dcinmtiqler. on kaprda Tulio'yla karqrlaqmrqlar. Bazrladrnlarla sakin sakin konuqup giiltiqtiyorrnu$. Ahqkanh$r oldufu tizere, don Juan,r gcirmemezlikten gelmek igin baqrnr ote yana gevirmiq. Nagual onu gahqma odasrna isterk"n oridu laflamasrnoqn doiayr, "oon Juan onu sinirli sinirli ve a[n bir gekilde suglamaya baqlamrq. 5 Tulio ve kadrnlar don Juan'a sanki delirmiq giui uatmrqiur. - Ama o giin Tulio hig kendi do$al halinde defilmiq. Arrrnda don Juan'a o lanet aprnrukapayip kendi lanetlqlerlyte itgilenmesini haykrrmrg. Utanmadan don Juan,r nagual filian;la aralafinr bozmay a gahqmakla suglamrq. Kadrnlar kaygrlannr ahlayrp vahlayarak, don Juan,a belenmeyen _bakr g larla_bakarak gostermi gler. Tulio' yu s akinleqtirmeye gahqmrglar. Don Juan Tulio'ya nagual,rn odasma giimesini ve hesaplan agrklamasrnl emretmiq. rrno ona cehenneme gitmesini sciylemiq.

lerin baqrnda bekleyen Tulio'yu bulmasmr ve gahqma odasma getirmesini buyurmuq. Don Juan Tulio'yu iizeceli dtiqtincesine haince sevinerek, tarlaya olan beq yiz metrelik yolu, tabii ki kendisini canavarlmsl adamdan koruyacak bir giftlik iqgisiyle koqmuq. Her zayanklslbi iqgiteri uzaktan gozetleyen"Tuiio'yu-bulmuq. Don Juan Tulio'nun insanlarla dofrudan iliqkiye girmekten"nefret ettilinin, onla' hep uzaktan iiledrlinin faikrniuy-rq.

sESS

tzriciN enxi

NiYETi

KULLANMAK

227

Don Juan ofkeden sarsrlmaktaymrq. Basit bir hesaplarr sorrna gorevi kdbusa doniiqmiiq. Ofkesini denetlemiq. Kadrnlar onu dikkatle tzliyorlarmrq ve bu onu yeniden cifkelendirmig. Sessiz bir ofkeyle nagual'rn odasrna koqmuq. Tulio ve kadrnlar konugmalanna geri doniip, ozel bir gakayr kutluyornu$gasma gi.ilmeye baglamr qlar. Don Juan'rn qaqkmh[r gahgma odasrna girip Tulio'yu nagual'rn masasr baqrnda hesaplanna dalmrq olarak gordti[tinde son noktaslna varrnr$. Don Juan inarulmaz btr gaba harcayrp
ofkesini denetlemiq. Tulio'ya giiliimsemiq. Artft ona gci[tis germesi gerekmiyormu$. Aniden nagual'rn Tulio'yu, kendisini denemek, ofkelenip ofkelenmeyecefini gormek igin kullanmakta oldu[unu anlamrq. Ona bu zevki verrneyecekmiq. Tulio baqrnr hesaplarrndzur kaldrrmadan, eler nagual'r anyorsa onu evin di[er tarafinda bulunabilecefini soylemiq don
Juan'a.

Don Juan evin di$er tarufrna kogturup, nagual Julian'r yaTulio'yla a$rr alrr iE avluda dolaqrrken bulmuq. Nagual biittin dikkatini Tulio'yla yaptrfr konuqmaya vermiq goriintiyordu. Tulio, nazikge nagual'm giysisinin kolunu gekiqtirip, algak bir sesle yardrmcrslrun orada oldu[unu soylemiq. Nagual ciddi bir qekilde i.izerinde gahqtrklarr hesaplarla ilgili her qeyi don Juana agrklamrq. [.fzun, aynntrh ve kapsamh bir agrklamaymlq. Daha sonra don Juan'a ttim yapmasl gerekenin gahgma odasmdan hesap defterini getirmesi, bciylece girdileri yaprp Tulio'ya imzalatmalan oldufunu soylemiq Don Juan ne olup bitti[ini anlayamryorriruq. Aynntrh agrklamalar ve nagual'rn ciddi ses tonu, her qeyi olafan sorunlar bigimine doniiqttirmtiq. Tulio iqi oldufundan, sabrszca don Juan'aacele edip defteri getirmesini soylemiq. Bir bagka yerde de ona gereksinimi olanlar varmlg. Ondan soffa don Juan kendisini bir soytan olarak gormeye baqlamrq. Nagual'rn bir qeylerin peqinde oldu[unu biliyormugl gcizlerinde, don Juan'a, her zarnan o kcitti qakalarrnrn birliktelifini anlatan tuhaf bir bakrq vaffnr$. Bunun yanrsra, Tulio o giin, don Juan'rn o evde oldu[u ti.im iki sene boyunca konuqtulundan daha gok konu$mu$.
runda

olmahymrq.

Tulio'nun-kesinlikle nagual ile bek'lemekte "oiyormrq. olaca$rnr kes_ tirmekteymig. yine de onu -orada gcirdtigrina. guqr*amaslna ra[men, inanamamrg. En krsa yol-u izle]erekten evin iginde {ogruq.'Tulio'nun kendisinden daha trLn kogabilmesi olasr de$ilmiq. Dahasr eler Tulio koqtuysa, onun yamnda koqmuq

ca$rnr sanmaktaymt$. hengamenin ortasrnda, yine de Tulio,nun .Bu kendisinden nasrl her zaman bir adrm cinde otuuitoigini m"rat<

Don Juan tek bir sciz etmeden garrqma odasrna geii dcin_ mti$. ve bekledili gibi Tulio kendisinden cince oruyiuur-rt Don Juan'r bekleyeiek masanrn koqesinde oturmakta, sabrsz_ ca aya$rrun topukla'yla yere uur-"uktuyml$. Don Juan,m ara_ drlr defteri ona uzarmrq ve yola koyurmaririi ,ciyte;[. Buna kargr kendisini hazrramig otmurina ragmen don Ju_ an afatlamrg. ofkelenip kabal?.$u'' ;cizlerini dikmiq. Don Juan patlamamak (in kenaini ,o. tut-u!. B{ittin bunla'n yalnrzca davranrqra'nr denemek igin olduguiru ,oyteyip dur_ muq kendisine. Denemeden baqa'ytu g.g"ln ezse evden atrra_

"d;;

grimtilmti$mii$, onu fark etmemiq bile. Don Juan ona nerer ol.b biffi[ini sormu$- Bu kez Tulio gergek kendine benziyormul, yanrttamamr$

onlu' gcirdtigtinden nagual, a geri koqmuq. Tufig oruda, nagual ife konigrnuflruy_rq. Inanrlmazbr kugku don iuan'rn zihninae uetiriv"r-iq. guhqma odasrna koqmug; Turio saymanrrk iqine

niy.o-rlarmrq. Kendisini gdrm.o"n

Nagual Jul_i3n fayfisrz bir tavrrra hesap defterini don Juan'dan almrg. gldjleii yapTr$,Tulio da irrzalamrg. Sonra ye_ niden, gozlerinirulio'yi o^il<miq olan don Juan,a aldrrmaksrzln hesaplarla ilgili konugmaya bagiamrqlar. non iu* kendisine ne ttir bir deneme uyguradrkra'ni anlamaya g;ir$;o""uq. Davranrgla'yla ilgili bir deneme oldulu"u ,un*rl.'li. a" orsa o ev_ dekidavraryllal her zaman gilnlemdeymig. Nagual rulio'yra yarnrzkahp ig t onuq-ut istedi[ini sciyleyerek don Juan'r yoriamrq. Don Juan aeirra kadrnla' burup, onlann bu tuhaf durum hakkrnda sciyleyeceklerini dinlemek is_ lemiq. on adrm kadar ilerlemiq ki, tuornr*jun ikisi ve Tu_ lio'yla karqrlagmt?: ggu de epeycogkuru bir konuqmayr stirdii-

SESS

IZLICIN BNrci

NIYETI KULLANMAK
Nagual'rn ycintemleri agrkga ortadaymrq. Don Juan nagual'm Tulio'yu kullanarak denemesine devam etmek istedilini biliyormu$.

onu, ona bakmamrg da. Don Juan o anda bir baqka akrl almaz dtiqtinceye kaprlmtq. Ahrra koqmuq, iki atr eyerlemiq ve sabahki koruyucusundan ye-

niden tcenAisine eqlik etmesini istemiq. Daha once Tulio'yu gordtikteri yere dortnala gitmiqler. Tam olarak onu braktrklan yerde duruyormu$. Don Juan'la konugmamrq. Don Juan ona sorular sordu[unda omuzlannr kaldrnp bagrnr ote yana Eevirmiq. Don Juan ve koruyucusu dortnala eve donmiiqler. Adamt atlarla il gilens in diye brrakrp eve ko qturmu $ .]ulio kadrnlarl a

birlikte 5gr" yemefi yemekteymiq. Ayrrc_a Tulio nagual ile -uytt.a Tulio defterler i.izerinde gahgkonuqmaftuy*tq. V"
maktaymtq. Dbn Juan oturup korkudan sofuk sofuk terledifini duymu$. Nagual Julian'in kendisini o.berbat qakalarrndan biriyle denlmek-te oldu[unu biliyormu$. Uq tiir eylemde bulunabilece[ine karar u"trniq. sanki olafandrqr higbir qey olmam$ gibi dairanabilirmiq; deneyi kendi baqma anlamaya gahgabiliTiq ya da nagual don Juan'tn her istedili agrklayacafrnr soyleyip, 6unu kafiya takmrq oldufu igin nagual ile ytizleqip ondan aqrklama isteyebilirmiq.

Don Juan anlatrmmr kesip, Tulio'ya defgin ne dtiqilndiigtimti sordu. B{iyiictilerin di.inyasryla ilgili bildiklerime dayanarak, Tulio'nun bir biiyticti oldu[unu ve bir bigimde kendi toplanma noktasmr iyi tasarlanmr$ olarak hareket ettirdi[ini ve don Juan'a dcirt yerde aynt zamanda bulunabildigi izlenimini verdilini sciylerdim dedim. "Peki kuliibede ne buldum dersin?" diye sordu don Juan, koca bir srntmayla. "Ya Tulio'yu bulmuqsundur ya da hig kimseyi," diye yarutladrm.

sormaya karar vermiq. Nagual'a gidip kendisine ne yaprlmakta oidugunu aErklamasmt istemiq. Nagual halen hesapiarta ufragmaktaymrq ve yalruzmrq. Defteri bir kenara koyup don Juin'a giiliimsemiq. Don Juan'a kendisine ofretmiq oldu-eyleminin kiqisel ofrenimin i.iE bin ka[u yirmi biiyapmama iurinr kesip koparabilecek geregler oldufunu, ama bu gereglerin don Juan^'a higbir ettiide bulunamadrklarrnr soylemiq' Boylece don Juan't merhametin olmadrfr yer denilen konuma sokmaya gahqarak kiqisel onemi yok etmenin ikinci yontemini denemekteYmiq. iqte o zamandon Juan, nagual Julian'm di.ipediiz deli olduiig bin kafah cana[una in**tg. Onun yapmamalardan ya da iarlardan ya da merhametin olmadlEr yerlerden konugtugultg duymak neredeyse don Juan't ona aclmaya itmiq. Nagual Julian gok sakin bii qekilde don Juan'dan evin arkasrndaki ambarhk kuliibeye gidip Tulio'yu ga[rrmasrnt istemiq' Don Juan ig gegirip, gtilmemek igin kendini zor tutmuq.

"Ama bu'ikisinden biri olmuq olsaydr, benim devamhhlrma bi darbe inmig olmayacaktr," dedi don Juan. A"cayip qeyler diiqtinmeye gahqtrm ve belki de Tulio'nun rtiya goren bedenini bulmuq olabilece[ini ileri siirdtim. Don Juania kendisinin de buna benzer bir qeyi btiyiictiler gurubundaki iiyelerden biriyle yapmrg oldulunu arumsatttm. "Hayrr," diye don Juan arunda yanrtladr. "Buldulum gey gergeklikte bi eqi olmayan bi gakaydr. Yine de acayip de[ildi, bu dtinyarun drqmdan bi qey hig de[ildi. Ne oldu[unu diiqiiniiyorsun?" Don Juan'a bulmacalardan nefret ettifimi anlattrm. Ttim o yagamama neden oldu[u acayip qeylerden sonra, bekleyebilecelim geylerin daha fazla acayiplikler olacalmt, bu da artrk soz konusu olmadrfrna gore, tahmin etmeyi brrakacafirmt sciyledim. "Kuliibeye girdi[imde Tulio'yu saklamrken bulacafirma hazrlamrqtrm kendimi," dedi don Juan. "Denemenin bi sonraki bciliimi.inde Eileden Erkartrcr bi saklan da arayaylm oyunu oynayaca[rmrzdan emindim. Tulio kultibenin igerisinde saklanarak beni deli edecekti. "Ama bekledi[im qeylerden higbiri olmadr. Kuliibeye girdim ve dort Tulio buldum." "Dort Tulio'yla ne demek istiyorsun?" diye sordum. "O kuliibede dort adam vardr," diye yanrtladr don Juan. "Ve hepsi de Tulio'ydu. Benim qaqkrnh[rmr tahmin edebiliyor

SESSIZLIGIN BNTi musun? Hepsi de aym bigimde oturuyorlardt, bacak bacak, tizerine atmrqlar ve beni bekliyorlardr. Onlara baktrm ve Erfhklar atarak kaEtrm. "Velinimetim beni kapmtn dtqmda tuttu. Sonra gergekten dehqete diiqmtiq olarak, don Tulio'nun kuliibeden grkrp bana do!ru geldiklerini gcirdtim. Tulio'lar saldtran kova kuqlar gibi beni parmaklarryla gagalarken avazlm grktr[r kadar bafrrdrm. Igimde bi qeyler pes edene kadar ba[rrndrm ve inarulmazbrkayrtsrzhk durumuna gegtim. Yaqamtmda asla boylesine olafani.istii bi qey duymamtqtrm. Tulio'larr silkeleyip attrm ve aya$a kalktrm. Beni sadece grdrkhyorlarmtq. Dofruca nagual'a gidip bana o dort adamt aErklamasmt istedim." Nagual Julian'm don Juan'a aEtkladrfr, o dort adamrn rz siirmenin kusursuz ornekleri oldufuymuq. Adlan ofretmenleri nagual Elfas tarafindan bulunmuq. Nagual Elias, denetlenen delili[e bi ahqtrrma olsun diye ispanyolcadan aldrfr sayma sayrlanna- uno, dos, tres, cuatro-Tulio adrnt ekleyerek elde ettigi Tulirino, Tuli6do, Tulitre ve Tulicuatro adlartnr koymuq
bunlara.

NiYETi TUIInNMAK

231

lanma noktasr onlenemez bir qekilde ayrrldrlr noktaya dcine.


cekmiq.

Nagual don Juan'a herhangi bir sorusu var mr diye sordu[unda, kendi on gortileriyle itglli tahminler ytiriireceline, tiim dikkatini nagual'm agrklamalarrna verirse daha iyi olacalrnr
anlamrq.

Nagual Julian her birini srrayla don Juan'la tantqtmnl$. Dort adam tek sra durmaktalarmrg. Don Juan her birisinin ytiziine bakrp baqryla selam vermiq, onlar da ona baktp selam vermiqler. Nagual o dort adamtn, don Juan'tn da dofruladrfr gibi, olafaniistii bir yetene[in iz siiniciileri oldufunu ve bunun karqrsmda ovgiiniin bile yersrzkalaca[rnr soyledi. Tulio'lar nagual Elias' r n zaferleriymig ; onlar ayrrdedilemezli[in oztiymti qler. Onlar oylesine harikulade iz siirilcillerunrgler ki, tiim iqlevsel amaglar iEin sadece biri var oluyormu$. Insanlar her gtin onlarr gortip konuqmalanna rafmen, ev sakinlerinin drqrnda hiE kimse dort Tulio oldufunun farktnda defilmiq. Don Juan kusursuz bir agrkhkla nagual Julianrn adamlara delgin soylediklerini anlamaktayml g. Bu ola[anti stii agrkhktan dolayr merhametin olmi'drfr yere ulaqmrq oldu[unu biliyormu$. Ve tamamen kendi kendine, merhametin olmadrfr yerin kiqisel aclmayl kullanrm drgr brrakan toplanma noktasmm bir konumu oldu[unu anlamrq. Ama don Juan ayrrca bu sezinleme giici.iniin ve bilgelifinin gegici oldufiunu da biliyormu$. Top-

Don Juan Tulio'lann nasrl tek kiqiylermig izlenimi yarattrklarmr bilmek istemiq. Son kerte meraklanmlg, giinkii onlar yakrndan inceledikge trpatrp aynr olmadrklannr-anlamrq. Aynr giysileri giymektelermiq. Aynr boy, yaq ve yaprlardaiu*rq. Ama bu onlann benzerliklerinin uzarumrymrq. yine de onlara baktrkga bile tek bir Tulio olduluna yemin eo-euitirmiq. Nagual Julian insan goziiniin herhangi bir qeyin en belirgin niteliline odaklanacak qekilde efitilmiq oldu[unu ve bu belirgin niteliklerin cinceden bilindifini agrklidr. Boyle ce iz stiriiciilerin sanatr seEtikleri nitelikler ki uut unrn goz oniinden kagmasr olanaksrzmrq. Belli izlenimleri ozenle gtiglendirerek, iz siiriictiler bakan agrsmdan gozleriyle algrlamrg olduklan qey hakkrnda alt edilemeyecek bir kanr yaratabilirlermiq. Nagual Julian, don Juan'rn kadrn erbiseleriyle ilk geldigi giinde, grubundaki kadrnlarrn hognut oldu[unu ve uEltttttu gtildiiklerini soyledi. Ama onlarla olan adam yani Tuliire, hemen don Juan'a Tulio'nun izlenimi saflamrq. ytiziinii saklamak iEin baqrnr Eevirmiq, omuzlarmr umursamazhkla sarsmrg, sanki ttim olanlar carunr srkryormuq gibi, sonra grkrp gitmiqsaklandrlr yerde rahat rahat giilebilmek igin-kadrnlar da bu ilk etkiyi pekiqtirmek igin, adamrn yabanilifine srkrlmrq.goriinmiiqler.

dikkatli ve stirekli eylemlerle olanakh oldu$unu soylemiq. ug aydan sonra gormezligi oylesine belirginleqmiq ki rulio;larrn artrk dikkat etmeleri gerekiyormu$. Evde do[al-olarak davran-

o andan itibaren don Juan'rn yakrnrnda bulunan Tulio,lardan herhangi biri bu izlenimi giiglendirip daha da ileri gottirmiiq, ta ki don Juan'm gcizii kendisine verilenden bagku bir q"yi goremeyene dek. Bundan sonra Tulirino konuqup, don Juan'r yonlendirildi[inin drqrnda her qeye karqr kor bir hale getirmelerinin iig ayhk

232

sESSizt-tciN Bnri

NIYETI KULLANMAK

233

maya baqlamrqlar. Hatta kimliklerini aynr tutan giysiler giymeyi bile brrakmrqlar, ve don Juan aynml ayrt edememiq.

Yeni gomezler getdi[inde, Tulio'lar tekrar yeniden baqlamak zorunda kalmrqlar. Bu kezdurum daha da zormuq, Eiinkii pek gok gomez varrnl$ ve akrlhlarmlq. Don Juan Tulirino'ya Tulio'nun goriiniiqtinii sormuq. Tulifno, nagual Elias'm stiregelen gortiniiqtin, denetlenen delili[in ozii oldu[unu ve iz stirilciilerin gtirtiniiqleri, onlan yardtmct malzemelerin yardrmryla iireteceklerine niyet ederek yarattrklannt soylemiq. Yardtmct malzemeler goze yanhq goriinen do[al olmayan gortiniiqler yaratrlarmrg. Bu baflamda, gorniiqlert niyet etmek iz siirticiiler iEin yalnrzca bir ahqtrmiaymlq. Daha soffa Tulftre konuqmug. Goriini.iqlerin tinden istenebilecefini soylemiq. Goriiniiqler istenirmiq, gtigli.i bir qekilde gafrrlrrlalrnlg, asla mantrksal olarak bulgulan amazlarmrq. Tulio'nun gcirtintiqti tinden istenmeliymi$. Ve bunu kolaylaqtrrmak igin nagual El(as onlartn dordiinii de gok ufak ve rrak bir depolama odasma koymuq ve orada tin onlarla konuqmuq. Tin ilkin ttirdeqliklerini niyet etmelerini gerekti[ini soylemiq. Dort haftahk mutlak yalrtrlmrqhktan sonra hepsi de aynr ozelliklere
sahip olmuqlar.

lio'yu unutulmazbir kiqilik yaptrlrnr soyledi. Ashnda oylesine unutulmazmlg ki, Tulio'yu don Juan ve di[er gomezler igin bir ekrandaymr$Easma canlandrmak, o dcirt adamdan birinin bir nitelifi ima etmesiyle olurmuq, ardmdan don Juan ve di[er gomezler olaylarrn gerisini kendili$inden getirirlermiq. Don Juan, bu bilginin mtrazzam yofunlulundan dolayr, Tulio'nun kendisi ve di[erleri igin i[renilecek bir adamrn oztinii oluqturmu$ oldu$unu soyledi. Ama aynl zamanda, derinlemesine kendi iglerini araqtrracak olsalar, Tulio'nun zor unutulan biri oldu[unu da anlarlarmrq. Qevik, gizemli, esnek, farkrnda olarak ya da olmayarak bir golgeymiq izlenimi yaratan biriymig o. Don Juan, Tulirino'ya niyeh nasil galrrdrklanru sormuq. Tulirino da iz si.irilctilenn niyen ytiksek sesle ga[rrdrklanru anlatmrq. Nryer genellikle kiigtik, yahtrlmrg, karanhk bir odadan Eaglnrrnlq. Kara bir masaya, gozlerin birkag santim oniine bir mum yerleqtirilirmiq, sonra niyet sozctifii yava$ga, kiginin gerek duydu[u sayrda agrk segik ve ozenli bir qekilde sciylenirmiq. Sesin trnrsr bir qey diiqtinmeksizin algalrr ya'da yiikselirmig. Tulirino, niyetr gafrrma eylemindeki vazgegilmez iqlemin, niyet edilene yonelecek olan mutlak yofunlufun oldulunu vurguladr. Onlann durumunda yofunluklannr tiirdeqlifiiyle ve Tulirino'nun gortintiqiine yoneltmeleri gerekiyormug. Niyetge kaynaqtrnldrktan sonra, ttirdeqliklerin ve Tulio'nun goriintiqtintin bir rzleyiciye gergek gibi gortinebilmesi igin yrllarrn geEmesi gerekmiq. Don Juan'a, onlann niyett galrngrna de[gin ne diigtindtifiiinti sordum. O da velinimetinin, nagual Elfas gibi, geleneklere kendisinin oldu$undan btaz daha fazla ba[h oldufunu, bu nedenle mumlar, dar karanhk odalar, kara masalar gibi qeyleri tercih ettiklerini soyledi Ben de geleneksel davranrqlara gok baflr oldu[umu anlattrm. Rittiel yofunlaqabilmek iEin son kerte onemli goriintirdti bana. Don Juan bu agrklhmzunr dikkate aldr. Bedenimin, onu bir enerji alanr olarak gcirdti[tinde, eski zaman btiyticiilerinin, diferlerinde gok istekli bir qekilde aradrklarr, saydam kozarun alt sa! bdlgesinde bulunan bir parlak alana sahip oldufunu

Naguai Elias niyennonlarr kaynaqtrrdrfrnr ve bireyselliklerinin el defmeden kalaca[mm kesinlifini kazanmrq olduklarrnr soylemiq. Artrk izleyrcr tarafindan algrlanacak gortini.iqii ga[rrmalart gerekiyormuq. Ve onlar da don Juan'tn gormiiq oldufu Tulio'nun gortiniiqtinii niyet etmekle ufraqmrqlar. .Bunu kusursuzlaqtrrabilmeleri igin gok gahgmalart gerekmiq. Ofretmenlerinin yonetiminde bunu kusursuzlaqtrracak ti.im ayrrntilann iizerinde odaklanmtqlar. Dort Tulio, don Juan'a Tulio'nun en belirgin niteliklerinden gcistermiqler. Bunlar, gok giiglii kiigtimseme ve kendini be-

enmiqlik edalarrymrg; ytiztin ofkeliymiqcesine aniden safia dondiiriiliiqti, bedenin i.ist boliimtine, ytizii sol omuzla saklamak igin verilen ktvnmlar, el ile ahna d{iqiin saElan gekmek is-. termiq gibi yaprlan gozleri saklama hareketi ve hangi ycine gidecefiini bilemeyecek kadar sinirli bir adamrn yiirtiyiiqtiDon Juan bu ayrmtdr davranrqlarm ve siirtiyle di[erinin Tu-

SESSIZLIGIN pnTi
sciyledi. Bu parlakhk beceriklilikle birlikteymiq ve sapkrnhla elimliymiq. O zamanrn kara btiyiictileri bu imrenilen nitelili kullanma ve onu insarun karanhk yoniine aktarmaktan zevk
alrrlarmrq.

NiYETi KULLANMAK

235

yiilii bir
B

aErhqla girermiqiz: dofum. Ve bir baqka agrltgla bu odadan grkarmrgrz: oli.im. c


una ra[men btiyiiciiler, yaqamlanm si.irdiirmekteyken

bir,

"O halde insanda bir kotii ycin var," dedim sevingten ugarak. "Sen her zaman bunu reddedersin. Kottiliifiin olmadrfimr, y alnrzca erkin oldu$unu sciylersin. " Bu tepkime kendim de qaqrrdrm. Bir anda tiim Katolik gegmigim beni yolumdan dondtirmek igin geri geldi ve Karanhklarrn Prensi yagamdan bile daha btiyiik goriindii. Don Juan cikstirene dek giildii. "Tabii ki karanlft bi yoniimtiz var," dedi. "Yok yere oldiirtiyoruz, oyle defil mi? Thnn adma insanlan yakryoruz. kendimizi mahvediyoruz, ya$amr bu gezegenden silip diinyayr yok ediyoruz. Sonra da ci.ippeler giyiniyoruz ve Tannmru btzimle konuguyor. Peki Tannmz bize ne anlahyor? Bize iyi gocuklar olmamrz gerektifini yoksa bizi cezalandrraca[mr soyliiyor. Thnnmz yid.zy:Jlardr bize gozdapl veriyor ama higbi q"y. oldugu yok. Kdtti oldu[umuzdan defil, aptal oldufumuzdan.InsanItfrn karanhk bi yonii vardrr, bu dofru ve buna aptalhk denir." Baqka bir gey soylemedim, ama sessizce onu takdir ediyordum ve mutlulukla don Juan'rn usta bir tartrqmacr oldufunu dtiqi.inmekteydim. Bir anhk duraksamadan sonra, don Juan rittielin sradan insant, kigisel cinemin birer arutr olan koca kiliseler yapmaya zorlamasr gibi, btiy{ictileri de sapkrnhk ve tutkuya gorkemli binalar yapmaya zorladrfrnr agrkladr. Sonug olarak, her nagu-

baqka grkrq yolu bulabiliyor, mtihiirlenmiq odayr terk edebiliyorlarmrg. $ahane bir edim. Ama akrllan baqtan alan baqarrlan, o miihiirlenmiq odayr terk ettiklerinde ozgiirliifiti segmig ol-

malarrymrg. Koca perili evin difer boliimlerinde yiteceklerine


oradan aynlmayr segmiqler.

Sapkrnhk bilinglili$in ozgiirltifie ulaqabilmesi igin gereksindi[i enerji akrqrrun karqrtrymrg. Sapkrnhk biiyticiilere yollarrnr yitirtip, bilinmeyenin karmaqasrnda, onun karanhk tali yollannda tuza$a diiqmelerine neden oluyormuq. Don Juan'a Tulio'larda sapkrnhk var mtydr diye sordum. "Tuhafllk sapkrnhk defil," diye yanrtladr. "Tulio'lar tinin kendisince yetiqtirilen oyunculardr. " "Nagual Elias'm onlan o qekilde e[itmesinin nedeni neydi?" diye sordum. Don Juan dikkatli dikkatli baktr bana sonra da g{ildii. O strada pazar yerinin rqrklan yakrlmrqtr. Belendifi banktan kalktr ve avucunun igiyle, evcil bir hayvanmr$gaslna okgadr. "Ozgiirltik," dedi. "Algilanabilir gelenekten ot9 bi cizgiirliigii istedi onlar iEin. Onlara oyunculufu olretti. Iz siirme bt sanattrr. Bi biiyticii igin, sanatrn sahibi ya da satrcrst olmadrfrndan dolayr, sanatrn igleviyle ilgili en cinemli qey onu yugulaya-

al'rn gorevi bilinglilifie onci.iltik etmekmiq, boylece

borgtan

hargtan uzak soyuta do[ru ugarml$. "Borg hargla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum.

"Rittiel dikkatimizi dtiqiinebilece[im her qeyden daha iyi gekebilir," dedi, "ama bedeli de epey ytiksek. Bunun yi.iksek bedeli sapkrnhk ve sapkmhk bilinctmrze en a[rr borg harcr takabilir." Don Juan insan bilinglilifinin biiyiik bir perili eve benzedigini soyledi. Giincel yagamm bilinglilifi koca evin odalanndan birine omiir boyu mahkOm olmak gibiymiq. Bu odaya bii-

bilmektir." Bankrn yanrnda, geceleyin gezinmeye grkmrq insanlarr izleyerek ayakta durduk. Tulio'larrn oyktisti igimde kotii bir qeyler olacafrna defgin bir duygu oluqturmuqtu. Don Juan eve donmemi onerdi; dedi ki Los Angeles'a gidiqin uzun yolcululunda, toplanma noktam son birkag giinde yapmrg oldu[u tiim o hareketlerden sonra dinlenme olanalr bulacakmrq. "Nagual ile birliktelik gok yorucudur," diye stirdtirdii. "Acayip bi yorgunluk yaratr; hatta ynalayabilir kiqiyi." Ona hig yorgun olmadrfrmr anlattrm ve arkadaqhlrmn yaralayrcr olmaktan baqka her qeye benzedifini soyledim. Ashnda, onunla birlikte olmak uyuqturucu etkisi yapmaktaydr bende-onsuz yapamryordum. Bu onun gururunu okquyormu$um

sES s izr-iciN

enri

hav4sr yaratfi, ama Sciyledifimde ciddiydim.

Mutlak bir sessizlik iginde pazffi yerinde iki ya da iig kez


gezindik.

"Eve git ve biiytictiltik ciykiilerinin temel tozleri hakkrnda dtiqiin," dedi don Juan, sesinde bir bitirig edasryla. "Dahasr, diigtinme onlan, ama toplanma noktam sessiz bilginin yerine dogru harekete gegir. Toplanma noktasrnr hareket ettirmek her qeydir, ama sabrrla denetimlenerek yaprlmazsa hig bi anlam ifade etmez. Bu nedenle, kiqisel yansrmarun aynaslnl krr. Kusursuz ol, boylece 'sessiz bilginin yeri'ne ulaqacak enerjiyi bulacaksrn kendinde."

I
I
I
I

You might also like