You are on page 1of 77

T.C.

SAKARYA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

TRKYE DE DN-SEKLERLEME LKS

YKSEK LSANS TEZ


Yasin AHN

Enstit Anabilim Dal : Sosyoloji Enstit Bilim Dal : Sosyoloji

Tez Danman: Prof. Dr. Ali Rza ABAY

AUSTOS 2008

T.C. SAKARYA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

TRKYE DE DN-SEKLERLEME LKS

YKSEK LSANS TEZ


Yasin AHN

Enstit Anabilim Dal: Sosyoloji

Bu tez 01/08/2008 tarihinde aadaki jri tarafndan Oybirlii ile kabul edilmitir.
_____________ ____________ ____________

Jri Bakan
Kabul Red Dzeltme

Jri yesi
Kabul Red Dzeltme

Jri yesi
Kabul Red Dzeltme

BEYAN
Bu tezin yazlmasnda bilimsel ahlak kurallarna uyulduunu, bakalarnn

eserlerinden yararlanlmas durumunda bilimsel normlara uygun olarak atfta bulunulduunu, kullanlan verilerde herhangi bir tahrifat yaplmadn, tezin herhangi bir ksmnn bu niversite veya baka bir niversitedeki bir tez almas olarak sunulmadn beyan ederim.

Yasin AHN 01.08.2008

NSZ
Hz. Adem den bu yana peygamberler tarihi ve tefekkr dnyasnda, insann dier canl varlklardan stn bir donanm ve ftri olarak iyiye meyyal yaratlm olmas hasebiyle, zerine den sorumluluk bilincini, ncelikle yaratcsndan vahiy vastasyla renmi ve eytann vesveseleri olan batl(ftri yapsn bozan)a doru giden yolu grerek terk edip insan kemal noktasna tamasna vesile olmutur. Nitekim insan baz konularda zayf yaratldnn bilincinde olmas onu i ve dtan gelen eytann oyunlarna kar hazrlkl hale getirmi ve gelitirmitir. Vahiyle bilinlenip olaylar arasnda akl selim olarak takva zerine yetien bireylerin olduu bir toplumda Salih kimselerin kmas ve vicdanlarnn genilii orannda kendisine daha ada(a ama) hedef edinerek, kresel ky olarak nitelenen gnmz dnyasnda kendine bir yer bulacaktr. Ve byle bir toplumun ne oranda gl olacan belirleyen eyin ncelikle kendinden daha zayf toplumlara bask, zorbalk uygulamayaca oranda kendini gelitirip kk toplumlar kendine kataca oranda byk olaca inancndayz. Nitekim tarihsel olaylar ve bunlarn sosyolojik yorumlarndan elde ettiimiz sonularn bu dorultuda olmas bizlerin bu bak asn kazanmamza vesile olduunu grmekteyiz. Bu almada kendine hakk ilke edinmi, kanaatkar ve adalet duygusunun n plana karak olaylar arasndaki alakalar nacziyane bir uslubla sunmaya altmz, Trkiye tarihine art ve eksileriyle dedelik yapm olan Osmanl devletinden miras kalan tasavvufi yaplarn gnmze ne ekilde geldii ve toplumsal bir dinamik olan tarikatlarn toplumsal etkileimleri zerinde durduk. Bu almamn konusunun belirlenmesinde ve aratrmann hazrlanmasnda emei geen kymetli Do.Dr. Osman zkul ve Prof. Dr. Ali Rza Abay hocalarma teekkrlerimi sunmay bir bor bilirim. Ayn zamanda bu gnlere kadar desteini esirgemeyen zellikle annem ve aileme de kranlarm sunarm. lmel yakin yolunda yetimemde destek olan hocalarma minnettar olduumu sylemek isterim. Yasin AHN 01 Austos 2008

NDEKLER

KISALTMALAR........................................................................................................iii ZET..........................................................................................................................iv SUMMARY..................................................................................................................v

GR............................................................................................................................1 1.BLM : TOPLUMSAL DEME, MODERNLEME VE DN .....................4 1.1.Toplumsal Deime..............................4 1.2.Modernleme..5 1.3. Din.....9 1.4 Trkiye Din ve Modernleme likisinin Tarihi Arkaplan .....................10 1.5.Modernleme ve Dinin Yeni Yorumlar...............17 1.6. Trkiyede Din ve Modernleme likisi.........................20

2. BLM: TASAVVUFA GENEL BR BAKI........22 2.1.Genel Olarak Dinlerde Tasavvuf (Mistisizm).......23 2.2.Anadolu da lk Tasavvufi Oluumlar......26 2.3.Osmanllar da Tasavvufi Hareketler.......28 2.4.Osmanllar Dneminde Anadolu da Tarikatlar...........31 2.5.Tarikatlarn Ortodoks Yorumlardan Uzaklamas ..31

3.BLM: TARKATLAR VE CEMAATLER ZERNDE MODERNZMN ETKLER.38 3.1. Trkiye'de Modernlemenin Tarikatlar zerindeki Etkileri.....40 3.1.1. Modernleme Sreciyle Birlikte Tarikatlarn Kapatlmas.........40

3.2.1. Tek Parti Dneminde Dini Gruplarn Yeniden ekillenii...47 3.2.2. 1950 Sonrasnda Hkmet Politikalar ve Dini Gruplar ..................... 50 3.2.3. Snni Eilimli Geleneksel Tarikatlar.............56 3.2.4. Modernleen Yeni Dini Oluumlar (Cemaatleme).........59

SONU VE DEERLENDRME......61 KAYNAKA.................65 ZGEM..........................68

ii

KISALTMALAR

C ev. S Vb Yy

: Cilt : eviren : Sayfa : Ve Benzeri : Yzyl

iii

SA, Sosyal Bilimler Enstits

Yksek Lisans Tez zeti

Tezin Bal: Trkiyede Din-Seklerleme likisi Tezin Yazar: Yasin ahin Danman: Prof. Dr. Ali Rza ABAY Kabul Tarihi:01.08.2008 Anabilimdal: Sosyoloji Sayfa Says: V(n ksm)+ 68 Bilimdal: Sosyoloji

Genellikle Aydnlanma dncesiyle paralel bir biimde alglanan Modernleme olgusu, aslnda Batl toplumlarn tarihinde ok boyutlu ve farkl bir biimde toplumsal deimelerin yaanmasna tekabl etmektedir. Daha ak bir ifadeyle ise modernleme dneminde, her toplum, corafi, kltrel ve kendi iinde bulunduklar artlara gre modernlemeyi farkl ekillerde karlamlardr. Trkiyede ise modernleme tarihinin ve kltrnn nemli bir dneminden kopma ve uzaklama sreci olarak alglanmtr.

Bu sebeplerden dolay Trkiyede slam tarihinden gelen tasavvufun dnyevileerek bozulmasyla ve Osmanl imparatorluundan bu yana tartmalarn oda haline gelmi tarikat yaplarnn, gnmzde de din-devlet, din-siyaset, din-toplum tartmalarnn toplum zerinde yapt etkiyi anlamak nemli bir aba olacaktr. te bu gerei ok nemli bulduumuzdan dolay, byle bir almann yaplmasna ihtiya duyulmutur.

Bu aratrmamzda yapmaya altmz ey, Trk modernlemesinin Osmanl imparatorluunun son dnemlerinde sorun tekil etmeye balayan tarikatlarn kapatlmasna yoluna gidilirken hangi nedenlerin etkili olduu tespit etmek ve de bu nedenlerin Trkiye Cumhuriyeti dnemindeki din-devlet ilikileri ile ne derce bir paralellik tayp tamadn belirlemektir. Burada tarihsel bir srecin, sosyolojik analizi yaplmak istenmektedir.

Son olarak ise Trk modernleme srecinin daha ziyade, bir sorun halinde yaanmasnn nedenleri aratrlmaktadr. Bu srete Trk toplumunun gemiten miras ald kltrel, dini ve ahlaki deerler ile modernizmin dayatt sekler deerlerin atmas zerinde durulmutur. .

Anahtar kelimeler: Modernleme, tasavvuf , din

iv

Sakarya University Insitute of Social Sciens

Abstract of Masters Thesis

Title of the Thesis: Religion-Secularise Belonging to in the Turkey Author: Yasin ahin Date: 01.08.2008 Department: Socialogy Supervisor:Assoc.Prof. Dr. Ali Rza ABAY Nu. of pages: V(pre text) +68 Subfield: Socialogy

The World humanitys starded in the moment to etsem, social changes to become that this it modernize to give whith the name one new period. Every state and people have to examine geograpy, cultural and in own according to see different in the modernize period. The Turkey modernize was worked to be done in the world the model but this it that what rate isnt successful mature.

The West to understanding modernize become different one event in the Turk compartiots to try the taste. Sufism to be broken down in secularize from slam history tradition and, which ever since sufi path in the moment religion and state, religion-polcy, religion-social become real to drag in disputes. We need to do resarch found to this real very important such.

n the research turkish mdernize and westwrnization protect that has taken place from The Ottoman Empire resent periods sufi path that what reason the turkey republice state to forbit the paralel?, Te absence become to different? We have examined to be comprehended in sociolgical dimensions.

We say Turk modernize one process rather than in the condition problem inheritance the comminity to take from the past a cultural, religion, moral value that in the front to obstance formed and this is what a pity couldnt succed.

Keywords: modernize, sufism, religion v

GR
Trk toplumu Cumhuriyetle birlikte ok nemli, kkl, hayati bir deiim ve dnm dnemine girmitir. nklplarn en nemlilerinden olan, knt halindeki tekke ve zaviyelerin kapatlmas olgusu, bu yolda nemli bir adm oluturmaktadr. Aslnda Trk toplumu daha Cumhuriyetten nceki dnemlerde, geri dnlmez bir biimde bu deiim srecini yaamaya balam bulunmaktadr. Bu yzden sreci sadece cumhuriyet zerine indirgemek yanl olacaktr. Osmanlnn hasta olduu iddia edilen dnemde tasavvufun iine giren oryantalist almalarn da etkisi olan, batlla(tr)ma sreci ve tarikatlarnda bozulmasna sebep olan dier i faktrlerin etkisiyle yeni bir ekle dnen bu kurumun da ya modernlemesi ya da modernlemeye engel tekil ediyorsa bu engelin kaldrlmas gerektii dnlyordu. Deiim, tarihi, toplumsal ve kltrel bir olgu olarak Trk toplumunun kendi artlar ile i ve d dinamiklerinin etkisi erevesinde yaanyor. Anlalan o ki, tarihi ve toplumsal geliimi erevesinde, dz hatl bir izgide seyretmiyor. Dolaysyla Trk toplumu da her geen gn srekli modernlemiyor. Tersine deiim zikzaklar ve gidi gelilerle karakterize olan bir srete gerekleiyor. Her eye ramen Trkiye'de kkleri gerilere uzanan ve Cumhuriyetle birlikte ivme kazanan, geleneksel bir toplum modelinden modern bir topluma doru olan deiim sreci, btn hzyla srmektedir. Bu hzl, kkl deiim ve dnm, Trk toplumunu etkisi altnda tutuyor. almann Amac:Ele aldmz konuda modernlemenin getirdii toplumsal deiimlerin din boyutundaki seklerleme olgusudur. Modernleme faaliyetleri ierisinde iki tanesi nemli bir mevkiye sahiptir. Biri, medreselerin kapatlmas, dieri tekke ve zaviyelerin kaldrlp, trbelerin kapatlmas. nk her ikisi de bizzat varlklar sebebiyle gelenei temsil ediyorlar, modernlemenin nnde nemli bir set oluturuyorlard. Bizi bu almay yapmaya ynelten de bu iki olayn toplumumuz tarafndan nasl deerlendirildii ve bunlara bal olan insanlarn ne gibi reflekslerde bulunduunu tesbit etmektir. Ayn zamanda modernleme srecinin getirdii deerlerin de tarikatlar nasl etkiledii ve nasl dntrd sorular da aratrmamzn amalar arasndadr. Dier yandan

toplumsal bir gereklik olarak tarikat mensuplarnn modern deerlere kar nasl bir bak as iinde olduklarn tespit etmek aratrmann bir alt amacdr. Trkiyede hukuki meruiyeti olmad iin bu konular zerinde durmak genellikle ekincelere neden olmaktadr.Bu nedenlerden dolay Trkiye'de tarikatlar ve bunlarn modernlemeye bak alaryla ilgili yeterli derecede alma yaplmas mmkn olamamtr. te bu aratrmann amac szkonusu sorunlara tarihsel ve sosyolojik bir zmleme yapmaya almaktr. almann nemi: ncelikle tarikatlar dinin bizatihi kendisi olmayp, dinin belli bir takm yorumlarndan bazlardr ya da ona yaplm yorumlardr. Bu almada, bilimsel veriler nda tarikatlar, bunlarn toplumdaki fonksiyonlar, toplumsal deimeye ve tabi ki de bunun en nemlisi modernlemeye kar tarikatlarn nasl bir tavr takndn belirlemektir. almann Yntemi: almamz teorik bir alma olup, kaynak taramas yntemi ve sosyolojik analiz metodu kullanarak ve baz konular ksmen yzeysel olarak ele alarak, zerinde durulmas gereken konular derinlemesine irdeleyip deerlendirme yoluna gidilmitir. Konunun hassas olmas sebebiyle siyasi ve ideolojik yorumlardan uzak kalmak amacyla baz konulara girmemeye dikkat edilmitir. Bu almann esasen daha fazla zaman ayrlmasn gerektirecei muhakkaktr. almamz ana blmden olumaktadr: Aratrmada ilk olarak konuya aydnlk getirmesi asndan toplumsal deime ve bunun bir eidi olan modernleme olgusu ele alnmtr. Bu nedenle ilk blmde modernlemenin tanmlamalarna gitmeden nce toplumsal deime zerinde durulmutur. Daha sonra, toplumsal deimenin tezahrleri ve kurumlar eklinde grdmz modernleme ve din gibi olgularn aklamas yaplmtr. Tarikatlara deinmeden ncelikle onlarn ortaya kn hazrlayan mistik dnce ve ortamn anlalmas iin tasavvufa deinilmi, konuya btnlk getirmesi asndan Trkiye'de din olgusunu, toplumsal deime

erevesinde ve de yeni dini hareketler balamnda ele alnmtr. Bu konulardan sonra tasavvuf bal ad altnda, baka dinlerde tasavvuf yani mistik dnceler, Anadolu'da tasavvufi cereyanlar incelenmitir. Bu balk altnda Osmanl'da tasavvufa deinilmitir. Osmanl imparatorluunun ini klarnda

gzlenen tasavvuf kaynakl tarikat yaplarnn ilk ktklarndaki fonksiyonlarn yani dine olan ballklarn kaybettikten sonraki durumlarna deinilmeye allmtr. Tasavvufun da dier din, felsefe ve dncelerden etkilenmesiyle ve de imparatorluun snrlarnn gelimesi olumsuz bir takm olaylarn olmamas ynetimin ve halkn bu yaplara bakn deitirmitir. Osmanl Devletinde en nemlii fonksiyonu olan fetihlerdeki askerlerin moral deerleri ve ahlaki yaplarnn olumasn salayan bu yaplarn gnden gne dnyevileme eilimi gstermesi ve siyasi kararlarda yanl admlar bu kurumlarn kapatlmasna kadar gidilmitir. Bu yzden tarikat yaplar ve bunlarn trevleri olan cemaat yaplarn incelerken hata yapmak, toplumsal bir hataya sebebiyet vereceinden konunun hassasiyeti ve nemi bir kez daha ortaya kmaktadr. Bunlarn incelenmesi esasen corafi, tarihsel ve de sosyolojik olarak iyi zmlemelerin yaplmasn gerektirmektedir. Aksi taktir de dlecek durumun altndan kalkmak zor olacaktr. Tasavvufi yaplardan tarikatlara uzanan bu yolculukta cemaatleme ve cemaat olma unsurlarnn deerlendirilmesi ve de tasavvuftan kaymalarn batllama ve oryantalist almalarnda etkisiyle Trkiye deki tasavvufi anlayn dnmn grmekteyiz. Son olarak ise tarikatlarn kapatlmas ve sonrasnda modernlemeyle birlikte yeni cemaaat yaplarnn incelenmesi ele alnmtr. Aratrmamzda zellikle dinin toplumsal kurumlarla olan balants ve modernlemenin bu yapya etkisi aklanmaya allacaktr. Tarihsel geliimi gz ard etmeyerek zellikle Trkiye

Cumhuriyeti'ndeki modernleme abalarn, tarikat eilimlerini ve bu ikisi arasndaki karlkl ilikiyi ele alacaz. Bu nedenle tasavvuf blmn ksa tutup, Trkiye'deki toplumsal deiim srecinde tarikatlar, yeni dini oluumlar, tarikatlarn yasaklanmas, deiime tepki, teki yeni dini hareketler incelenecektir. Yine bu balk altnda tarihsel sre ierisinde Trkiye'de tarikat olgusu ve bunlarn kendi iinde eitlilii ve eilimleri anlatlacaktr. Tarikatlardaki ikilem ve uzlama abalarna da deinildikten sonra amz insann ynelilerine yer verilecektir.

1. BLM: TOPLUMSAL DEME, MODERNLEME VE DN


1.1.Toplumsal Deime Toplumsal yap ile dnce sistemi arasnda etkileim kanlmaz bir sosyolojik gerektir. nk hibir dnce sistemi soyut bir ortamda, yapdan bamsz olarak olumaz. nsann kendisi nesnel ortamn bir rn olduu gibi insann sistemletirdii dnce biimlerinin kayna da yine ayn ortamdadr, yani toplumsal yaam ve bu yaamn ayrlmaz bir paras olan insan doa etkileimidir. O halde dnce sistemiyle doa-toplum-insan ilikileri arasnda diyalektik bir btnlk sz konusudur. Tarihsel sre iinde bu ilikilerde meydana gelen deimeler dnce sistemini etkiledii lde, dnce sistemi de bu ilikileri etkiler ve bu sre hep byle srp gelmi ve halen de byle devam etmekte ve etmeye devam edecektir(Smith,1996:11). te yandan sosyal deime, toplumun yapsnda, onu meydana getiren unsurlar, tabakalama veya sosyal tekilatlanma durumlarnda veyahut toplumun kltr deerlerinde ortaya kan kkl deiiklikleri ifade etmektedir. Bu deiikliklerin belli bir zaman ierisinde gereklemesi, sosyal deimenin daima zamana bal tarihi bir sre tespit etmemize imkn vermektedir. Ayn ekilde, geici ve sathi deiiklikler gerek anlamda sosyal deimelerin belirli bir zellii de onlarn kkl ve srekli olmalarnda toplanmaktadr. O halde sosyal deimeler bir toplumun tarihi akn, kaderini deitiren deiiklerdir. Baka bir ifadeyle; sosyal deime zaman ierisinde bir toplumda gzlenebilen ve toplumun sosyal tekilatnn yaps veya fonksiyonlarn geici olarak deil de srekli ve kkl bir ekilde etkileyen ve toplumun tarihinin akn deitiren

deiikliktir(Gnay,2000:328,329). Toplumsal deime, toplumun kurumlarnn ve deerler sisteminin gsterdii dnmleri anlatan dinamik bir kavramdr. Deiim yn, bir ideal tip olarak 'geleneksel' bir toplum modelinden 'modern' topluma dn eklinde dnlebilir. Buna, 'cemaat' tipi bir modelden 'cemiyet' tipine veya 'krsal' bir 'tarm toplumu' modelinden 'kent' tipi bir 'modern sanayi toplumu'na yahut 'teknolojik toplum'a gei de denilebilir.

Deiim ve dnmn yn veya biimi yukarda zikredilenlerden hangisi olursa olsun Trkiye'de toplumun son birka yzyl iinde ok nemli ve kkl yapsal, sosyal ve kltrel deime olgularna maruz kald bir gerektir. Cumhuriyetten bu yana da srecin olduka kkl ve zaman zaman da ok hzl bir tempoda seyrettii, phe getirmez bir toplumsal sonu olarak karmza kmaktadr(Gnay ve Ecer, 1999:9-10 ). Aslnda hibir toplum hareketsiz deildir. Her toplumun kendine has bir dinamii mevcut olup, daimi surette o, az ya da ok bir deiime maruzdur. Trkiye'deki deiim olgusu ise zellikle son birka on yl ierisinde, AB'ye tam yelik iin devam eden srete ok hzl ve hatta sancl bir biimde meydana gelmektedir. erif Mardine gre: deien ve adalaan toplumlarda, dinin kanlmaz bir biimde, bireyin toplumla btnleme sorunlarn zen en nemli mekanizma olarak ilevini srdrd ve srdrmesi gerektii kansndadr (www.Kongar.org, 2000). 1.2.Modernleme Modernleme, batl toplumsal bilimciler tarafndan, btn gelimekte olan toplumlarn, bat toplumlarna benzer aamalardan geecekleri anlayndan hareketle oluturulmu bir kavramdr. Bylece toplumsal deimenin zel bir gre (batl gre) gre ele almak zel bir durumu (az gelimilerin deimesi) olmaktadr ( Kongar,2002:227) Modernlemeyi deimeyle ilgili kavramlar arasna alan yaklamlar da vardr. Mesela Arslantrke gre; 'Modernleme, modern kabul edilen toplumlar ynnde gerekleen sosyal deime srecini ifade eden bir kavramdr.' Daha geni bir tanmla modernleme, ileri olduklar kabul edilen yabanc lkelerin kurumlarnn, deerlerinin ve tketim modellerinin benimsenmesi srecidir. Buradan da anlalaca gibi Arslantrk, modernleme kavramnn bir deer yargs ierdiini ve dolaysyla tarafsz bir kavram olmadn belirtmektedir. Ona gre, belli bir yn izmeyen tek tarafsz kavram 'deime' dir(Arslantrk ve Amman, 2000: 409,410). Lerner ise, modernlemenin temelinde 'aklc ve pozitivist bir ruhun benimsenmesinin' yattn syler. Bunun ardndan da modernleme konusunda Bat modelinin evrensel olarak geerli bulunduunu ileri srer( Kongar,2002:227)

Huntington'a gre modernleme sreci, batllamadan baka bir eydir ve ne anlaml bir btnl olan evrensel bir uygarlk, ne de batl olmayan toplumlarn batllamas sonucunu vermektedir. Uygarlklar arasndaki g dengesi deimektedir: Bat'nn greli etkisi azalmaktadr. Asya uygarlklarnn ekonomik, askeri ve siyasal gc artmaktadr. Mslmanlar, slam lkelerindeki ve komularndaki istikrar bozacak bir nfus patlamas yaamaktadr. Batl olmayan uygarlklar, genellikle, kendi kltrlerinin deerli olduunu yeniden onaylamaktadr (www.Kongar.org, 2000). Rogers, modernleme anlaynda yanl dnceyle karlamaktayz der. Bunlardan ilki, modernleme ya Avrupallama ya da Batllamayla edeer grlmtr. Bu anlayta, deime iin itici g veya kaynak zorunlu olarak Avrupa veya Bat uluslar olmutur, modernleme eski ve yeni tarzlarn bir sentezi olup eitli evrelerde deiiklik gsterir. Bu nedenle, modernlemeyi belirleyen yeni elemann zorunlu olarak Avrupa yada Batdan gelmesi beklenmez. Ikincisi ise,ou kez sanlmtr ki, modenleme iyi bir eydir. Oysa modernleme geri deimeye sebeb olabilir, fakat, byle bir deimenin herzaman hayrl olabilecei savunulamaz; ayn zamanda atma, ac ve bir takm strablara yol aabilir. Nitekim Blacka gre, adalama, ayn zamanda tketici bir sre olarak insann bozulmasna ve topluma zulum olarak karmza kabilir

(Trkdoan,1995:212) . ncs de, modernleme sreci tek boyutlu deildir. Bu yzdende tek bir birim veya unsurla llmez. Yksek bir hayat dzeyine sahip olan bir bireyin, zorunlu olarak modern olduu kabul edilemez. Gerekten bu fert tamamyla geleneksel de olabilir. nk modernleme, bir ok unsurlarn etkileimini kapsayan bir sretir . Modernlemeyle ilgili bu gr as, son yllarda, bu kavram kullanmada daha uyank bulunmamz gstermitir. Bu yzden modernleme ekonomist ,siyasal bilimci, sosyolog, antropolog ve tarihi gibi bir ok uzman ilgilendiren sorun haline gelmitir (Trkdoan,1995:213) . Mardin, adalama ynndeki deimenin, laiklii getirdii oranda, dini, toplumsal ve bireysel yaamn dna kardn, bylece de bireyleri bir arada tutan "harc" yok ettiini dnr(www.Kongar.org, 2000).

Dnyevileme-seklerizm kavram zerine eilmek temel alanda dnmeye neden olacaktr. ncelikle kavramn kendisinin ifade ettii anlam; ikinci olarak dnyevilemenin rn olduu zihinsel sre ve nihayet btn bunlarla muhatap olan toplum. Dnyevi kelimesi, karsnda ileri dzeyde kompleks ilahi-olanlar terkibini bulur ki, temelde ite bu ikincisinden ayrlmay ifade eder. Ancak en bata da vurguland zere asl mesele dnmn; btn olup bitenlerin kendisiyle dorudan ilgisi olan toplumun durumudur. Hemen arkasndan gerek dnyevileme, gerek dier bizimle ilgili olup bitenlerin bizlere talim edildii hatrlanrsa zerinde dnlmesi gereken bir baka konu da ortaya kar: Aydnlar. Btn tasnif edilen taraflarn vcuda getirmi olduu hareketi ise sonunda meyvelerini verir ki bu hayat ekillendiren alanlarda (hukuk, idare...) uygulanmakta olan mevzuatlarn dini olan renkten ayrlp sekler ekli almas anlamna gelir. Bylelikle, dnyevilemenin yaand toplumda ilk mhim mesele ortaya kacaktr: Bu yeni dzende dinin rol, snr ve br tarafta ihdas edilen yeni nazmn, tarihle i ie geni kitleler iin meruiyet cihetinden durumunun ne olduudur. Nitekim slam dnyasnda dnyevileeme hareketlerinin neticelerini vermesiyle hemen bu atma ortaya kmtr. Mslman toplum, iinde hayat ve devlet ile ilgili geni dzenlemeler ieren iman ettii dinin nereye konulacann tartmasna girmi, te yandan bu meseleye dini tamamen kenara alarak zen yeni modellerle de meruiyet kavram noktasnda atmaya girmitir(www.koprudergisi.com,1997). Trk sekinlerinin bilinli olarak bat toplumlar tarafndan sunulan seklerleme ve modernleme modelini kopya etmelerinden dolay, liberal demokrasi ideolojileri Trk tarihine ve toplumuna uygun gelmeye balamtr. Yirminci yzyln ilk yarsndaki tek alternatif Rusyadaki kalknma modelidir; fakat bu alternatif srecin benimsenmesi, Rusya ve Trkiye arasndaki siyasi elikilerce bertaraf edilmitir. Trkiyede seklerleme esas itibariyle takliti olmutur. Lerner in modeli Trk toplumsal gelimesine uyuyorsa bu zel teorinin znde kresel bir gereklie sahip olmas nedeniyle deil, Trk toplumun siyasal olarak baty taklit etmesiyle uyuyordur. Bununla birlikte bat ve Trk toplumunun seklerlemesi arasnda ok nemli fark

vardr; ikincisi ekonomik deiimden zorunlu ve otomatik olarak ortaya kmaktan ziyade, siyasi hkmranlkla dayatlmtr( Turner,1997:280). Trkiyede modernlemenin kendine zg mecralara sahip olduu bir gerek. Bu gerek, ou kez Trk modernlemesinin yok saylmasn gerektirecek baka tez veya tasvirlerle dile getirilir. Trk modernlemesinin batl lkelerin kaba bir taklidi abasndan ibaret grld bu tasvirlerde, bir yandan modernlemeye bir eit kendiliindenlik veya isellik atfedilirken bir yandan da aslnda modernliin batda bir kez ortaya km biiminin btn zamanlar iin tek geerli modernlik biimi olarak kurulup kutsanmasna yol almaktadr. Tabii isellik ve kendiliindenlik beklentisi, her eyden nce, zmnen de olsa sahici saylabilecek bir modernleme deneyiminin mevcudiyetini kabul etmek zorundadr ve bu yzden kendiliinden dayanaklara sahip olmayan bir modernlik tecrbesinin, sahici bir modernlik tecrbesi saylamayacan ngrr. Hatr saylr bir yaygnla sahip olan bu teze gre, Trkiye ve bat dndaki lkelerin byk ounluunun modernlemesi, modernlemenin kresel dzeyde kendini tekrarlama ihtimaline sahip olan isel dinamiklerinden ziyade, o lkelerin zellikle batl deerleri benimsemi bir ynetim elitinin ithal etmesine ve bunu halka zorla dayatmaya alan siyasal programlar devreye sokmasna dayanmaktadr. Bu durum, Trk modernlemenin nnde ciddi bir engel olarak grld srece, bir yandan da sahici veya normal saylan bir modernlik kurgusu pekimektedir(Aktay,2000:15,16). Seklerleme ve sanayileme slam dnyasnn deiik blgelerinde farkl ekiller almtr. Trk toplumunun seklerleme rnei zel bir batl seklerleme grn siyasi olarak dayatan en dramatik ve sistematik geliimi temsil eder. Osmanl sisteminin birbirinden az ok ayr bir ulus devletler topluluuna dnmesi-tazimattan birinci dnya savana kadar- ondokuzuncu yzyln tamamna uzanrken, Osmanlnn kurumsal kalntlar sonu olarak 1920 de o dnem hkmetince datlmtr. Bu reformlar, seklerlemenin ithal edildii ve siyasi olarak ynetildii eklindeki iddia modernlemenin son aamalarndan neyin anlalabilecei zerinde younlalmtr( Turner,1997:280). phesiz modernizm karsnda btn Bat d toplumlar gibi Mslman toplumlar da dinlerinin bir ok alanda neleri gerektirdii konusunda eitli sorularla kar karyadr.

Buna karn gl dnsel temellere bina edilmi dnyevi dnce, ba dndrc hzyla insanla yeni eserlerini sunmaktadr. Aslnda bir lde Mslmanlarn bunun karsnda yaad aknlk psikolojisi de nemlidir. imdi cevaplandrlmas gereken soru; dnyevi dncenin btn bu zaferlerine ramen bizim kendi deerlerimizi kullanarak hangi modeli insanla sunacamzdr. Yani blgesel atmalardan, teknolojik bululara kadar btn dnyay kucaklayan ve kk vahye dayanan bir modele sahip miyiz? phesiz bu soruya evet demek ok kolay ancak; gelecekteki konumumuz bu soruya kolayca evet dediimiz gibi gelien sorunlara cevap bulabilmemizde yatyor. Bylelikle son iki yzyldr yaadmz tecrbeyi hatrlamak bile istemeyenlere byk bir grev dyor; btn iki yzyl iinde hi baarlamam olan yani dnyevi dncenin karsndaki btn dinamikleri kullanp zm retebilmek(www.koprudergisi.com,1997). 1.3. Din Dil alimleri, din kelimesinin Arapa deyn kknden mastar veya isim olduunu kabul ederler. Arapa dnda Sami diller yannda Fara ve Sanskrite gibi dier baz dillerde de din kelimesini andran yaplar vardr. (Tmer,1994:312) Din kelimesi etimolojik olarak eitli kaynaklarda noktada toplamak mmkn gzkmektedir 1. Din sz Arami ve brani dillerinden Arapaya gemitir. Bu dillerde hkm manasn bildirir. 2. Kelimenin asl Arapadr ve rf, adet manasn bildirir. 3. Farsadr ve bugnk din manasn bildirir. Batda yaplan din tarifleri ise subjektif ve objektif olarak iki grupta incelenmitir. Tannm din yazarlarndan Regsi Jolivetin Fesefe Lgatndaki tarifi yledir: Subjektif olarak din, insann Allaha kar iinden gelen ak, tazim ve itimat ile balanmas:Allaha ve Onun koyduu prensiplere ve gayelere kar btn akl ve hassaiyetiyle balanmaya mecbur olduunu kabul etmesidir. Objektif oalrak din ise subjektif olarak duyulan din duygusunun harici fiil ve hareketlerle beyan ve ifade

edilmesi. Ayin, kurbanlar, dua ve ibadetler, ahlaki mkellefiyetler gibi(Pazarl 1972:25-28) . Durkheima gre din, doast (veya Tanr) ilkesiyle aklanamaz. nk totemizmde bir doa st olamad gibi budizm ve jainizmde de bir tanr fikri yoktur. Ona gre din kutsal eylere bal ina ve pratiklerin tutarl bir sistemidir. Dini pratie dken insanlar bir cemaat (kilise) olutururlar. Durkheim buradaki kutsal ile yasak edilmi olup olmamay anlar. Ona gre dinin ilk biimi totemizmdir. Daha sonra evrimleme basamaklarna uygun olarak Tek Tanrl dinlere doru bir gelime gstermitir (Aydn, 1997:103-104) . Tanr kavramna gre dinlerin tasnifinde karmza, tek tanrl dinler ( ilahi din),ok tanrl dinler (eski Yunan ve Roma dinleri gibi), tanrya belirli ahsiyet olarak gstermeyen dinler (Hint-Uzak dou dinleri), dualist dinler (Zerdtilik, Hinduizm) kmaktadr. Gnmzde yaayan dinlerin isimleri, genellikle kutsal kitaplarda yer alan veya kurucularna verilen isimler olmayp sonradan dnlm ve konulmutur. Ad kurucusu (Allah) tarafndan tespit edilmi mukaddes kitabnda zikreddilen tek din slamdr. Bu isim Kuran- Kerimde birden fazle yerde zikredilmektedir. slam dinin ifade etmek iin batllar bir sre Muhammedanism ismini kullamlarsa da gnmzde bu isabetsiz adlandrmadan vazgeilmi olup genelde slam kelimesi kullanlmaktadr (Tmer,1994:319-320) . 1.4. Trkiye Din ve Modernleme likisinin Tarihi Arkaplan Trkiyenin, Osmanl dnemi reformlarndan balayp devam eden ulus-devletle en yetkin ifadesine ulaan modernleme ve batllama tarihi, modernleme

teorisyenlerinin tm yazdklarn dorular grnyordu. Trk modernlemesi ilhamn batdan alm, elitler tarafndan ynlendirilen, uyum ilkesine dayal ve gerekeli toplumsal kurumlarn inasna ynelik baarl bir sre olarak kabul ediliyordu. Trkiyenin zellikle eitim, hukuk, toplumsal hayat, giyim-kuam, mzik, sanat ve mimaride bat normlarn, sitillerini ve kurumalarn baaryla uyarlam olmas, modernlik projesinin Mslman bir lkede bile geerli olabileceinin en gzel ispatyd. Nitekim Trk modernlemesi, sadece akademik tartmalarn vazgeilmez

10

rnei olmakla kalmam, Pakistan ve Endonezya gibi pek ok Mslman nc dnya lkelerinin bamszlk hareketlerine de ilham kayna olmu, hatta model tekil etmitir (Bozdoan ve Kasaba,1999:2) .

Tarihi bir perspektiften bakldnda, son derece hareketli bir millet olan Trkler' in tarihinin de kendine has bir dinamizmle karakterize olduu ve bu erevede onlarn tarihi boyunca komu kltrler, milletler, medeniyetler ve dinlerle srekli etkileim ve kltr alverii iinde olduklar ve bylece byk kltr deimeleri merhalelerinden getikleri de bilinmektedir. Trklerin, evrensel dinlerle olan bu temalar ve sonuta byk blmleri itibariyle slam dininde karar klm olmalar, yalnzca belli bir inan deiiklii eklinde ortaya kmam, tersine o ayn zamanda Trk topluluklarnda nemli sosyal, kltrel ve medeniyet deiimi srelerini de beraberinde srklemitir. Aslnda, bu adan Trk tarihine baktmzda, tarihin bilinen dnemleri ierisinde Trklerin, balca iki ok nemli ve byk kltr ve medeniyet deiimi olgusuna maruz kaldn, bunlardan birinin onlarn geleneksel kltrlerinden slam dini ve onun kltr ve medeniyet dairesine intikali esnasnda vuku bulduunu, dierinin ise, modern medeniyet ile olan temas srecinde yaanmakta olduunu ifade edebiliriz(Gnay ve Ecer, 1999:12). Gkalp ise, batda reform hareketlerine benzer bir dini inklbn slamiyet iin ilk denemelerini ortaya koyuyordu. Gkalpe gre, bu sre dinde bir eit modernleme normlarnn balangc demektir. Jaye gre, dini sitemin modernlemesi anlamnda Amerika ilk, Trkiye ikinci ve Japonya ise nc lkeyi temsil etmektedir. Japonyadaki dini modernliin siyasi modernlemeyi destekledii, bu sebeple ikisi arasnda bir olumsuz balant bulunmamaktadr. Zira dini sitemde yzyldan beri bir deime olamamakla birlikte , Japonya siyasi modernlemeyi baarmtr. Japonyadaki milli yap veya milli devlet anlamna gelen Kokutai kavram vardr ki, bunu Trkiye iin yazar mmet kavramyla karlamaktadr. Peygamberin nderlii altnda ele alnan Medine ana yasasnda ( insanlarn tek bir mmetten olduu) tezini savunuyordu. Bylece mmet Arapa umma, Allah n iradesi ve onun

11

hkmranln kabul eden insan topluluudur. Ksacas, mmet, Allahn birliine ve peygamberin Onun mjdecisi olduuna inananlarn cemaati

oluyordu(Trkdoan,2005:214,217). Bununla birlikte, iaret etmek gerekiyor ki, Trk toplumu, son birka yzyl ierisinde modern ve teknolojik Bat medeniyeti ile karlama sonucu maruz kald bu sonuncu, ok hzl ve sancl gei ve deiim-dnm olgusunu ve yeni modele intikal srecini henz tamamlayabilmi deildir. Buna karlk, Onun artk eski modelde deerlendirilmesinin mmkn olmad da ortadadr. Dorusu onun halen, bu iki toplum model arasnda gidi geliler, tereddtler ve araylarla karakterize olan 'tranzisyon bir ara modelde kalmakta devam ettii ve yeni modele intikal srecini bylesine bir dalgalanma ierisinde yaamakta olduudur. Bylece Trk toplumu, orada dinin de ok nemli bir faktr olarak yerini ald, bir lde szl ve krsal bir kltre ve birincil ilikilere dayal cemaatvari geleneksel formunu, deerlerini ve hayat tarzlarn tamamen yitirmi olmamakla birlikte, bundan byle onun, bir ideal tip olarak geleneksel toplumun btn zelliklerini tamad da bir sosyal olgu ve sosyolojik gerekliktir. Buna karlk, Trk toplumu henz, orada mesela anonim ilikilerin egemen olduu kent kltrne dayal 'menfaat cemiyeti' modelinin yahut 'modern sanayi toplumu' tipinin tm zelliklerini btnyle kazanabilmi de deildir (Gnay ve Ecer, 1999:13,14). Osmanl/Trk modernlemesinde candan bir desteki olarak grlen Lewis ise Bat toplumunun ve Trk kltrnn demokratik idealleri arasndaki derin yaknlklar vurgulamakla balar. Ona gre Trkler tarihlerinde kendilerini batdan ayran corafi ve kltrel uurumun kapanmasnda katks bulunan iki nemli tercihte

bulunmulardr. Bu tercihlerden ilki orta ada Asyadan kopup batya ynelmeleridir. Lewis bu temel zerinde izgisel ve srekli ilerleyen bir Trk modernlemesi tarihi kurar. Bu srekliliin Osmanl imparatorluunun kurumlarna ve uygulamalarna sinen Arap ve slam etkisiyle kesintiye uradn belirtir. Osmanl reformcularnn 18.yy.da bir model ve esin kayna olarak batya dnmeleri ikinci nemli tercihi oluturur. Lewise gre Osmanl reformu imparatorluun ykl ve laiklik cumhuriyetin kuruluu

12

Trklerin batnn yanndaki hakl yerlerini edinmeleri nlemi olan ezici bir ykten kurtulmalarna yol amtr(Bozdoan ve Kasaba,1999:17). Dorusu Trk toplumu, bu ok hzl deiim olgusunun gereklerine uyum salamakta zorlanmakta ve hatta deyim yerinde ise adeta bocalamaktadr. Sanayileme ve ehirleme hamleleri, eitim retimin ve kitle iletiim aralarnn yaygnlamas, hzl nfus art, kyden kente ve hatta bata Bat Avrupa lkeleri olmak zere yurt dna g olgusu, arpk kentleme ve gecekondulama, geleneksel aile yaps ve kltrel deerlerde gzlenen deiim, isizlik, gelir dalmndaki adaletsizlikler, bir tketim ve pazar ekonomisine gei, kresellemenin lkemizdeki yanklar, ferdiyetiliin artmas ve siyasal ynetimlerin baarszlklar, vb. birok toplumsal olgu, deiimin etkileri, gei halindeki toplumumuzu, sosyal bir anomiye ve hatta adeta bir tr kaosa srklemektedir. Bylesine arpk bir toplumsal ve kltrel ortamda, geleneksel ile modern arasndaki kartlk da ok daha atmal bir mahiyete brnmektedir. aret edilmesi gerekli olan nemli bir husus da udur ki, bugn geleneksel yapdan modern yapya doru ok hzl bir toplumsal ve kltrel deiim srecini yaayan Trk toplumunun bu deiim ve dnm sreci ierisinde din de ister istemez yerini alm bulunmaktadr. Kk metafizik leme uzansa da yaanan bir toplumsal ve kltrel olgu ve gereklik olarak din, temel sosyal kurumlardan biridir. Bu nedenle toplumsal sistemin herhangi bir yerinde meydana gelen deiikliklerden etkilenmekte ve ayn zamanla kendisindeki deiikliklerde toplumun btnn etkilemektedir. Eskinin geleneksel yaps ierisinde sosyo-kltrel hayatn eitim, kltr, ahlak, sanat siyaset, hukuk, ekonomi gibi hemen btn faaliyet alanlar dinin az ok dorudan veya dolayl etkisi altnda hayatiyet bulurken; modern toplumda bir yandan giderek artan toplumsal ayrmlama, iblm, uzmanlama nedeniyle toplumsal faaliyet alanlar ve kurumlar birbirinden ayrlmakta. Bununla paralel olarak ise, 'seklarizasyon' ad verilen dnyevileme sreci sonucunda da dinin bu alanlar zerindeki en azndan dorudan etkileri gittike azalmakta, bylece dinin toplumdaki etki ve faaliyet oran eskiye oranla adeta daralarak, din kendi z alannda derinlemeye braklmaktadr (Gnay ve Ecer, 1999: 20) . Bugn bat dnyasnda dini deimeler, insanlk tarihinin daha nce bilinmeyen dnemlerine nazaran daha hzl bir biimde ortaya kmaktadr. yle ki 1970de

13

yaplan bir aratrmaya gre, ngiliz halknn %80i bir Allah a inandklarn belirtirken, ancak bunlarn %29u Allah n bir ahs, %35 i ise bunun hayat hamlesi, veya ruh eidi olduunu belirtmilerdir. Bu tablo, ngiltere gibi muhafazakar bir lkede dini yaantnn nemli lde seklarizasyona ( dnyevilemeye) uradn bize gstermektedir (Trkdoan, 1997:7 ) . Modern sanayi toplumlar genellikle geleneksel ve kurumlam dinin ve dindarlklarn eskiye oranla bir gevemesi ve dine olan ilginin azalmas ile karakterize olmaktadr. Bylece, genellikle modern sanayi toplumlarnda ibadete olan geleneksel ballkta ciddi bir dme gzlemlenirken, ABD'nde bu srecin bir tr artla karakterize olmas kayda deerdir. Yine de her eye ramen aratrclar, ABD'nde bile, geleneksel ve kurumlam kilise dindarlnn belli bir deime urad hususuna nemle iaret ediyorlar. Trkiye gibi tranzisyonel toplumlarda ise sre her iki ynde de gelimelere imkan verebilmektedir. Bylece, hzl bir toplumsal deiime maruz kalan Trk toplumu ierisinde bir yandan geleneksel din, dini kltr ve dindarlk formlarnn yerine gre nispi canlan ile de karakterize olabilmektedir. Hatta anlalan bu sonuncu eilim, Trk toplumu ierisinde, 2. Dnya savan takiben bir lde kayda deer bir art gstermeye balam; zellikle 1970'li yllardan itibaren de lkemizde toplumsal deiimin hzlanmasna paralel olarak ivme kazanmtr. Bu bakmdan da tekamlc bir bak asndan hareketle, bir toplumda sosyo-ekononik gelime ve deimelere paralel olarak ve onlarn art ve hzlanmas lsnde, geleneksel ve kurumlam dinin ve dindarlklarn da gerileyecei eklindeki, endstriyel toplumlarda sklkla dorulanan varsaymdr. Fakat Trk toplumu gibi gei aamasndaki toplumlarda daha ok tersi ynde ilemekte, toplumsal gelime ve deimenin art hzna paralel olarak, geleneksel dindarlk formlarnda da bir art kendini gstermektedir. Bu art, ibadet yerleri ve ibadete olan eilimin artnn yan sra, din grevlileri veya dini amalara ynelik dernekler ve vakflar ve bunlarn nclnde kurulan cami, okul ve benzeri tesislerin saysndaki yahut hac ibadetine olan ilgideki byk art, din eitimi ve retiminin ve buna ynelik kurumlarn veya buralardaki renci saylarnn gzle grlebilir artnda gzlemlemek mmkndr.

14

Dinin, Trkiye'nin siyasi ve hatta sosyo-ekonomik ve kltrel hayatnda yeniden gittike artan bir nemle kendini hissettirmeye balam olmas da bunun phesiz bir baka gstergesi olmaktadr (Gnay ve Ecer, 1999: 21, 22, 23) . Osmanllar gibi kfi derecede dine bal devlette vuku bulan dnm, devrin ulemas tarafndan tepkiyle karlanmtr. II. Mahmud, ulemann maddi ve stat durumlaryla ilgili vaatler vererek onlarn muhtemel reaksiyonlarn geici de olsa engellerken, halk nezdinde byk etkinlii olan ayn evrelere sz konusu deiimin dine mugayir olmadn anlatmaktadr. Doal olarak burada u soru akla gelecektir. Osmanllarn oluturduu dzende verilen kararlar nitelik asndan ne kadar dini, ne kadar dnyevidir? Osmanl hukukunun ikili bir nitelie sahip bulunduu iddias Hammera kadar geri gtrlebilir. Nitekim Taner Timurun belirttii gibi 1923 sonras kurulan yeni dzenin eskiyle tamamen ilgisinin koparlmamas iin de Osmanl hukukunun dnyevi taraflarnn varl ortaya konulmaya allmtr. Halil nalck, sultana bal hukukun Osmanl dzeninde en az eri hukuk kadar etkili olduunu

savunmutur(Timur,1994: 65). Bu tartmann temelinde slam hukukunun kamu hukuku denilen alan ile ilgili genel kaideler dnda hkmler iermedii ve bu alanda boluun ilahi kaynaklarn nda dnsel aba ile doldurulduu fikri vardr. rfi hukukun Osmanl ynetiminde byk yer tuttuu ve bunun dinsel olmayan temsil ettii ne srlmtr. Dolaysyla 19. yzyldan ok nceleri devletin dini olan ve olmayan beraberce bugne getirdii kabul edilmitir. phesiz btn bu fikirlerin doruluk pay vardr. te yandan eyhlislamlardan alnan fetvalarn bile salt dinsel motifler iermedii, buna karn ilgili olayn siyasal, askeri taraflarna ait gerekelerle dzenlendii grlmektedir. eyhlislam Ebussuud Efendi, kendisine Kbrs Fethiyle ilgili sorulan soruya verdii cevapta; Trklerin adadaki tarihi haklarndan, adann dman elinde kalmasnn douraca zararlardan bahsediyor ve fethine girimenin caiz olduunu ilan ediyordu(Aksun,1994:353). Bununla birlikte ileriye doru bu uzun yryn temelinde yatan karmakla ilikin geni bilgiler veren Lewise gre genelde slami tarikatlarn Anadoludaki milliyetileri destekler grndn sylemesi ok ilgintir. zellikle Lewisin tarihindeki asl aktr olan Osmanl eliti iinde batnn baz ynleri yada nerilen

15

batllama program ve dorultusu konusunda kararsz kalmak birini bulmak zordur. rnein Lewis III.Selimin Avrupada olup bitenleri yakndan izlediini ve zellikle Fransadaki devrim sonrasndaki yeniliklerden bazlarna ilgi duyduunu anlatr. Ama evresini kuatan nfuzlu danmanlarna gre Franszlarn getirdikleri deiiklikler akllarndaki fesad ortaya karmaktadr, yeni ilkeler koymakla ve yeni yasalar karmakla Franszlar eytann fsldadn yapmaktadrlar(Bozdoan ve

Kasaba,1999:18). Trkiye nin modernlemesi ve dnyevilemesinde en derin etki muhtemelen Fransz devrimiyle balayp Fransz sosyolojisinde son bulan Fransz etkisiydi. Emile Durkheimn, dinsel deerlerin toplumsal dayanmaya yardm edici toplumsal rol ile ilgili grnn Trk seklerlemesi zerinde, Ziya Gkalp ve rencileri araclyla bir etkisi vardr. Trk dnyevilemesinin temel temalarndan biri slam bertaraf etmek deil; aksine ona demokrasiyle uyumlu olacak bir toplumsal ilev vermekti.;yani slamn en azndan ulusal kltr ve toplumsal btnlemenin bir kayna olarak ilemesine izin vermekti. Bu gre gre, toplumsal dzeni, slam n mdahalelerinden kurtararak siyasi, hukuki ve eitim sektrlerine ayrmak zorunludur( Turner,1997:281). Cevdet Paa bak as ve ideolojisi nceden astarlanm kalplara pek uymayan bir baka tannm kimsedir. Bir tarihi ve adliye nazr olarak, 19.yy.daki Osmanl hukuk reformuna nclk etmitir. Lewis onun 1870-1876 arasnda derledii Mecellenin biim ve sunu bakmndan modern olduunu, ama ayn zamanda sk sk eriata dayandn syler. almasnn sonucunu bir yandan eriat ile Hanefi fkhnn itihat derlemesi, bir ayn anda Trk hukuk biliminin en nemli baarlarndan biri olarak nitelendirir.kestirme bir snflandrmaya kolay kolay girmeyen bir dier kii, Lewisin sarkl devrimci diye nitelendirdii Ali Suavidir. Medrese eitimi gren Ali Suavi, Avrupada srgnde iken Trk milliyetiliinin slam ierii hakkndaki dncelerini gelitirir. Gemii, ynelimi, ateli hitabeti ve padiahlk otokrasisine kar uzlamaz tavr onu 19.yy.daki liberal muhalefetin en zgn ve en zor anlalr dnrlerinden biri haline getirmitir. Bunlarn dndaki bir rnek ise umumi dini ve milli ahlak maneviyat korumak ve Osmanl mparatorluunun kalknmas iin bat

16

medeniyetinin salad ilerleme ve rnlerinden yararlanmak gibi ikili bir amala 1911de kurulan Hizb-i Cediddir. 1962de, yani Osmanl reformunun balamasnda neredeyse iki yz yl sonra, Bernard Lewis son yllarda Trkiyedeki dinsel canlanma bir ok yazarn ilgisini ekmitir demekte ve kant olarak da 1947den 1958e kadar uzanan bir dizi makale ve kitap zikretmektedir(Bozdoan ve Kasaba,1999:18,19). Ancak burada konuyu daha fazla zorlamadan denilebilir ki Trkiye'de, bu eitli geleneksel slami canlanma belirtilerinden en tipik, en kayda deer olan ve yeni dindarlama olgusuna damgasn vuran, hi phesiz suf tarikatlar ve buna benzer eilimleri ieren teki dini-mistik grup, cemaat, hareket ve akmlardr. Trkiye, Cumhuriyetle birlikte, tekke ve zaviyeleri kapatarak, tarikat ve eyhlerin her trl faaliyetini yasaklad halde, 2. Dnya Sava'n takiben ok partili demokratik modele geile birlikte Cumhuriyet hkmetlerinin dine kar olan politikalarnda da eskiye oranla ciddi bir deiiklik kendini gstermeye balam ve bu deiiklik genellikle dine ve dini oluumlara kar bir tr lmllkla karakterize olmu, bu erevede geleneksel suf tarikatlarn faaliyetlerinde giderek artan lde bir yeniden canlanma kendini gstermeye balad gibi, zellikle yetmili yllardan itibaren srete bir hzlanma grlmeye balam, 1980 ihtilalini takiben de yeni bir ivme kazanmtr. yle ki, Trkiye'de son elli yl ierisinde yalnzca tasavvufi eilimli geleneksel tarikatlarn canlanmasna ahit olunmam, ayrca tarikat zelliklerine sahip veya onlarn benzeri yeni dini cemaat, grup, hareket ve oluumlar da bu yeniden dini cemaatleme olgusunda yerlerini alm bulunuyorlar (Gnay ve Ecer, 1999: 24) . 1.5 .Modernleme ve Dinin Yeni Yorumlar Sufi tarikatlar dahil din referansl canlanma ve cemaatleme eilimleri, 2. Dnya Sava'n takip eden dnemden itibaren ve zellikle de yzylmzn son eyrei ierisinde sadece Trkiye de deil, slam dnyasnn hemen her yerinde kendini gsteren bir olgudur. Hatta olaya daha geni bir balamda bakldnda olay yalnzca slam dnyasna zg de deildir. Gerek Hristiyan Bat dnyas ve gerekse de onun dnda kalan ve Japonya gibi ileri derecede snai ve teknolojik gelimelerin kaydedildii toplumlarda ve hatta modern Bat medeniyetinin tahripkar etkilerine

17

maruz kalan tm geleneksel kltrlerde, 'yeni dini hareketler' denilen dini canlanma olaylar ve gelimeleri, zamanmzda bu konulara eilen aratrclarn dikkatinden kamamakta ve hatta aratrclar olaylar ve gelimeleri, dikkatle gzlemleyerek gelimeleri anlamaya ve onlar teorik bir erevede aklamaya almaktadrlar. Bilimsel veriler bize, temelinde oulcu (pluralist), deiken ve uar karakterli toplumlarn, yeni dini hareketlerin ortaya k ve gelimesi iin ok uygun bir ortam olutuunu haber veriyorlar. Bu erevede, hzl sosyal, sosyo-ekonomik ve kltrel deiimlerin yahut medeniyet deiikliklerinin yaand toplumlarn da bu tr yeni dini oluumlar iin ideal ortamlar tekil ettikleri anlalmaktadr. Bu balamda ABD, dini gelenekler ve yeni dini cemaatlerin oluumu ve hayatiyeti iin dnyada en verimli bir lke, adeta bir merkez s olarak grnmekte ve hatta mevcut durumu itibariyle o, dini cemaatlerin bir 'spermarketi eklinde tanmlanabilmektedir (Gnay ve Ecer,1999: 25, 26) . Bilindii gibi, Yeni Dini Hareketler denilen, dnya lsndeki dini canlanma olaylarnn kkleri aslnda btn dnyada 19. yzylda kendini gstermeye balam, ancak onlarn asl gelimesi 20. yzylda olmutur. Bu nedenle de genellikle aratrclar Yeni Dini Hareketleri, yzylmzn karakteristik bir dini-toplumsal olgusu eklinde deerlendiriyorlar. zellikle iletiim alannda kaydedilen byk gelimeler, zamanmzn bilgi ve iletiim a eklinde adlandrlmasna imkn verdii gibi, iletiim aralar, dini fikirlerin dnya lsnde eskiden olduundan ok daha hzl ve geni alanlara yaylmas sonucunu da dourmutur. Bu olgu ve zellikle de geleneksel dini kltrler ve kurumlarn, toplumlarn maruz kald modernleme ve seklarizm srelerinden etkilenmesi sonucu meydana gelen deiimler, iki defa Dnya lsnde geirilmi bulunan sava tecrbesi, konvansiyonel silahlarn tesinde ok byk tahrip gcne sahip modern nkleer yahut biyolojik silahlarn gelimesinin insanln dnya yzndeki gelecei bakmndan beraberinde getirdii tehdit, modern Bat medeniyetinin ar materyalist eilimleri gibi bir ok gelime ve deimeler ve bu erevede kendini gsteren inan ve otorite boluu, ahlaki buhran ve benzeri bir ok faktrlerin etkisi altnda kendini gstermeye balayan toplumsal anomi, phesiz dnya lsnde bu tr yeni dini hareket ve oluumlar gelimesi iin uygun ortam oluturmutur. Bu nedenle de aratrclarn

18

nemli bir blm, mesela Hristiyan Bat dnyasnda kendini gsteren, Tanr'nn ocuklar, Hristiyan Dnya Liberal Cephesi, Kampus Hallar, lahi Ik Misyonu, vb. yeni dini hareketleri ortaya kmtr(Gnay ve Ecer, 1999: 27). Modern insan, an stresinden kurtulmak isterken yeni araylara giriyor. 'Nasl, nerede' diye sorarken karsna ilgin isimleri, gizemli dnyalaryla ortaya kan retileri buluyor. Kimi Melek Mikail'den kimi evrenden kimi ise insan vcudundaki saf arzudan enerji aldn savunan retilerin gcne inanyor. Modern mekanlarda, mum klar, ttsler eliinde kendi z benliini arayan gnmz insan, son yllarn moda deyimi haline gelen 'Spirituel'; yani ruhsal araylara yneliyor. retiler, akm ve dnceyi egonun deil, ruhun enstrmanlar haline getirebilmeyi, gemi ile gelecei unutturup o an yaatabilmeyi vaat ediyor. reti seanslarna katlanlarn 'Hayatm kknden deiti. Yaadklarm bir mucize!' diye konutuu bu modern tarikatlar gerek birer fayda m salyor yoksa sadece birilerinin iyi kazanlar elde etmesini salayan birer zengin uras m olduu tartlabilir bir konudur (Ate,2004: 22) . Modern tarikatlar dendiinde reiki, yoga gibi retilerden bahsedilmektedir. Ayrca modern tarikatlara katlanlar retiyi yayanlarn mucizevi glerine inanmakta ve zamanla bu gleri kendilerinin de kullanabildiim ifade etmektedirler. Bat toplumlarnda birka yzyldan beri gelien ar modernleme hareketlerinin doa! bir sonucu olarak grlyorlar ve hatta orada geleneksel dini deerlere dnle birlikte ve zellikle de ileri derecede modernlemi ve sanayilemi ABD gibi lkelerden balayarak 'Sanayi sonras' veya 'Postmodern' denilen yeni bir an ve yeni bir toplum modelinin gelimekte olduundan sz ediyorlar. Buna gre, Bat'da Orta a'n artlarnda gelimi ve kurumlam ekli altnda Kilise'nin temsil ettii geleneksel Hristiyanlk ve Hristiyan kltr, ar derecede laiklemi, aklc ve pozitivist dnceli modern insann ve toplumun beklentilerine ve ihtiyalarna cevap veremeyince, geleneksel dinin brakt boluk, bu yeni dini hareketler tarafndan doldurulmaya allmaktadr. Zira, teknik ilerleme ve rasyonel planlama sonucu gelien ar seklarizm, toplumsal hayatta geleneksel formu altndaki dini bir kenara itmi, Max Weber'in deyii ile dnyann adeta 'bys bozulmutur. Dinde tabiatst inancn yklmas, nce toplumsal siteme yansm, kltr ve deerler yneliminde bir

19

takm sosyal patlamalara ve davran bozukluklarna yol amtr (Gnay ve Ecer, 1999: 28, 29). nemli bir blm itibariyle bu yeni dini hareketler hakim kltr veya resmi kiliselerden sapmak suretiyle olumaktadr. Burada, dnya apndaki bu yeni dini oluumlar veya bunlarn modern Bat dnyasnda ald ekiller yahut bu erevede oluturulan yaklam, aklama, kavray modelleri ve teorilerinin ayrntlarna girmek ve onlar enine boyuna tartmak konumuzun dna tamak olacaktr. Bu bakmdan da kanaatimce, Trkiye'de Cumhuriyet dnemi boyunca gelien ve son zamanlarda kayda deer bir art gsteren yeni dini oluumlar, her eyden nce Trk toplumunun kendi tarihi, dini, kltrel ve sosyal zaman ve kendi i ve d dinamikleri erevesinde ve fakat ayn zamanda onu dnya lsndeki byk deiimlerle ilikilendirmek suretiyle kavramaya almak daha uygun olacaktr(Gnay ve Ecer, 1999:33,34). 1.6. Trkiyede Din ve Modernleme likisi lkemizin nde gelen sosyologlarndan Orhan Trkdoan modernleme srecinde Bat ve Mslman Trk toplumlarnn dini tavrlarndaki deimeyi inceledii yazsnda, ilgin bir ayrmn altn iziyor: moderneme/seklerleme sreci dine ilgi bakmndan bat da ve Trkiye de farkl sonulara yol amaktadr. Batda dine ilgi marjinalleirken Trkiye de kitlesellemekte ve bir kimlik ifadesi olarak gittike nem kazanmaktadr. Bu noktada modernlemenin lkemizde slamlamay besleyen bir faktr olduu sylenebilir (Trkdoan, 1997:7) . Trkiye de bynn bozulmas, modernleme/batllama ve seklerleme sreci olarak Osmanlda 19.yzyln balarnda balam ve Cumhuriyet dneminde de devam etmitir. Fakat bu dnemde yalnz din siyasetten ayrlmakla yetinilmemitir. Tam tersine, dinin yerine modernlik ya da adalk ideolojisi ve milletilik

geirilmitir. Bunu bir devam olarak reformlar, dini zel, kiisel alana daha fazla indirgemitir. Bylece kiiler tek balarna, balarnda imam bile olmadan ibadet edebilecekti. Daha baka bir ifadeyle Dini gruplarn en gllerinden olan tarikatlar ve gayri resmi slami uygulamalar da ieren toplumsal ve siyasal boyutu yasad ilan edip yeraltna itildi (nal,2002:67-80) .

20

Din ve modernleme temelde uzlamalar mmkn olmayan iki olgudur. Dnyann ve evrenin iki farkl tasavvuruna dayanan bu kartlk, insan, hayatn anlam, dnya ve toplumsal ilikilerin dzenlenmesinde karlalan btn sorunlarda kendini gsteriyor. Bir baka gzlem ise: son yz yllk tarihsel gelime iinde modernizm dine kar adm adm glenirken, bu yzyln ikinci yarsndan sonra din modernizme kar gcn toplayarak, modernizm iine ittii krizin farkna varan insanlarn dikkatini zerine ekmeye balad (Bula,1990: 255,256 ) .

21

2. BLM: TASAVVUFA GENEL BR BAKI


Tasavvuf, her dinin veya felsefi dncenin ideale yneli esasn tekil eder. Tasavvuf ayn zamanda bir sosyal hadisedir. Bu yzden onu fikri ve ekli bir tarzda dnmek lazmdr. Tasavvufun mstakil bir meslek olarak ortaya k, yaanan slami hayatn, zaman getike eski gcn kaybetmesinin, zhdi hayatn zayflamasnn bir neticesidir. slam tasavvufunun zhdi hayata verdii bu nem, bu ilmin temel esasnn 'masiva' ile kalbi alakann kesilmesi tarznda gereklemesini salamtr. Tasavvufta Allah'a kul olmak azadeliktir (Eraydn, 2001: 29) . Arapa olan bu kelimenin kayna hususunda ihtilaflar vardr. En doru olarak kabul edilen fikre gre sufi kelimesi, arapa yn anlamna gelen suf tan tremitir. Sufun nispeti sufidir. Gmlek giyene takammasa denilidi gibi suf giyenede tasavvufa denilir. Bunun mastar tasavvuf, ism-i faili ise mutasavvftr(Kerimolu,1983:152). Tasavvufun temel esasn, nefse haz veren eylerden uzaklamak ve ruhunu rehine verip cesediyle yaayan insan durumuna dmemek olduunu ifade edebiliriz. Tasavvufta nemli olan, slami esaslara uygun bir hayat yaamaktr. Din fikrinin olmad bir kimse dnlemez. Menfi de olsa herkes din fikrine sahiptir, inanmadn syleyen insanlarn da bu fikri, zt ynden inananlarn ayndr. Din fikrini inkar suretiyle kabul dahi, din fikrinin varlnn delilidir (Eraydn, 2001: 32) . Tasavvuf bir hal ilmidir ve yaplan eitli tarifler de o halin bir neticesi olarak deerlendirilmelidir. Cneyd Badadi (.297/909): Tasavvuf ihtiyar terk etmektir; Tasavvuf, Hakk'n seni, senden ldrmesi ve kendisiyle ihyasdr. Rveym (lm. 330/941): Tasavvuf Allah'n murat ettiine tevecch etmek ve O'nun iradesine teslim olmaktr (Eraydn, 2001: 36). Tasavvufun tariflerini daha da oaltmak mmkndr. Burada belirtilen iki tariften de anlalaca gibi, her sufi igal ettii makamn zelliklerine ve kendi durumlarna gre tasavvufu tarif etmektedir.

22

Btn tasavvufi tarifleri ana noktada toplamak mmkndr; onlar da srasyla: 1. lahi emirler ve yasaklara teslimiyet 2. Allah ve Resulnn ahlakyla sslenmek 3. Allahtan baka her eyden (masivallahtan ) kalben uzaklamaktr. Masivadan alakay kesmek, dnyaya ve onun nimetlerine kymet

vermemek,insanlardan uzaklamak deil; bizzat onlarn iinde yaayarak, kalben balanmamaktr. Zira dnya hayat ahiretin balangc ve ona mahsul hazrlayan tarlasdr (Eraydn, 2001: 40). Her ilmin ve her messesenin bir ihtiya neticesi vcut bulduunu hepimiz bilmekteyiz.nsamn lehinde ve aleyhinde olan eyleri bilmesi, slam dininin genel tarifidir. Amel cihetinden bilmesi 'fkh', inan olarak bilmesi 'kelam', hal olarak yaamas da tasavvuf olarak aklanabilir (Eraydn, 2001:45 ). 2.1.Genel Olarak Dinlerde Tasavvuf (Mistisizm) Tasavvuf insan tabiatnn bir zelliidir. Tarihin derinliklerinden zamanmza kadar, dini hayat iinde eitli ekillerde temayz etmitir. Eski devirlerde Hindistan'da Brehmen, Msr'da Hermes, Yunan'da Fisagor, Sokrat ve Eflatun meslekleri, Yahudilik'te Kabbalizm ve Hristiyanlk 'ta Mistizism, tasavvufun dier din ve felsefelerdeki tezahrleridir (Eraydn, 2001: 45). Uzak dou dinleri ile musevilik, hristiyanlk ve islamiyet arasnda byk farklar vardr. Uzakdou dinlerinin en eskisi, bugn de baat bir din olan, hinduizmdir. Alt bin yllk bir gemii vardr bu inan sisteminin. ok tanrl bir din olan hinduizm, kendi iinde ylesine ok eitlilik gsterir ki, kimi aratrmaclar onu tek bir din olarak grmek yerine, bir-iki genel inan etrafnda pek ok yerel klt iledinsel edimin bir araya geldii dinler topluluu olarak deerlendirmeyi nermilerdir

(Giddens:2000:467,468). Hint mistiklerine gre her fani suret yok olaca iin, ryadan ibaret olan bu dnyaya balanmamak ve onu sevmemek gerekir. Hint mistikleri ruhun kurtuluunun lmle (mevt-i iradi) gerekleeceine inanrlar. Brehmenler de ayrca tenash

23

(reenkarnasyon) inanc da vardr. Hayat onlar iin tahamml g bir yktr. Btn emelleri terk edip Brahman'n mutlak vcudunda yok olmak saadetin ta kendisidir(Eraydn, 2001: 46, 47) . Hindistan da ortaya kan Kadyanilik Mirza Gulam Ahmet Kadyani tarafndan kuruldu. 1839 da Pencap eyaletinde Kadyan kasabasnda doan Mirza Gulam Ahmet, 1880-88 yllar arasnda bir tasavvuf eyhi, bir slam davetisi grnts altnda ortaya kar. slamn, Budizm de dahil dier tm dinlerle ayn esasa dayandn,temelde bir ollduunu isbata girmitir. 1889 da kendisini mmetin en byk velisi ilan eder ve insanlar kendisini beyata ar. Bu dnemde asrn mceddi ve Allah n grevlisi olduunu iddiasndadr(slamolu,1997:224). 1900 tarihinden itibaren, Hindistandaki resmi kaytlar esas alarak Ahmediyeadn kullanrlar. Bu arada mezhep mensuplar, srarla mezhep yerine Ahmediye hareketi adn kullanrlar ve sebep olarak da slamda mezheplerin bulunmad, var olan mezheplerin slamn birer dnce okulu eklinde grlmesi gerektiini de sylemektedirler. Hereye ramen mezhep, islam dnyasnda Kadiyanilik ekliyle mehur olmutur(Flal,1999:231). Yunanistan'da gelien mistik hareketlerinin kurucusu Pisagor, Sokrat ve Eflatun'dur. Pisagor, Msr mabetlerinde tam 22 sene kalmtr. Pisagor'a gre; insan vcudu ve ruhu, bu lemin kk bir rneidir. Bu lemde hkim olan fitne ve fesattr (Eraydn, 2001: 49). Mesela tasavvuf zerine aratrmalar bulunan Mehmet Ali Ayni (l.1945) tasavvuf tarihi isimli eserinde Pisagor iin unlar kaydetmektedir. onu bizim kitaplarmz bile tasavvufun kuurucusu olarak sayyorlar. Hatta baz alimlerimiz onu nbvvetine kaim olmulardr. Giritli alimlerden Srr Paann erh-i Akaidi tercmesinde yle demektedir. Pisagarun buluu olan hikmeti irak, felsefe ilimleri meyannda bizim ilimler arasnda tasavvuf gibidir... Pisagor, tasavvuf tekkesi ve rahipler manastrnn binasdr. Velayet seyrinin mahhas gibidir(Sarm, 1997:37-38). Yahudiler 'in mistik dnceleri 'lm-i ledn, tecelli, ile' (halvet) olarak hlasa edilebilir. Yahudi mistiklerine gre, bir eyin mahede edilmesi iin surete ihtiya

24

vardr. Yahudilikte tasavvufi bir dnce sistemi olarak vasflandrabileceimiz Kabbalizm, 'an'ane' manasna gelmektedir( Eraydn, 2001: 49). Museviyette, Allah n Musa ya ate suratinde grnmesi, Allahn grmenin bir surata ihtiayc olduu fikrini telkin etmektedir. Nitekim tasavvufta da kendi benliini yok etmedike insann Allah gremeyecei fikri mevcuttur (Kutkan, 1977:38-39) . Hristiyan mistisizminde esas, btn kemalatn ve her trl nimetin yaratcs olan Allah'n, aklla bilinmesi mmkn olmayp, sadece ak ile bilinebileceidir( Eraydn, 2001: 49,50). Hristiyan toplumunda da riyazet, dervilik ve ileke rahiplik hayatnn egemen olduu bilinen bir gerektir. Mevcut Hristiyanlk retilerinin byk bir ksm da tahamml ve dnyadan uzaklatrc konularla ilgilidir. Ruhaniyeti eitim din hayatnda da etkilidir. Miladi birinci ylnda Hristiyanlar iinde Gnostikler denilen bir eit mutasavvflar tremitir. Bunlar Allah n zat ve sfatlar hakknda, esas, birer rabbani ilham olan ve ulu kiiler araclyla Anane ile sregelen yksek bir bilgiye sahip olduklarn iddia etmilerdir. Fakat Hristiyanlkta tasavvuf, ilk nce miladi birinci yzylda yaam olan ve sa nn havarilerinden Paulus eliyle Hristiyan olan ve hatta Atina piskoposluk mekann da eline geiren Deny IAreopagite de grlmektedir. Tasavvuf kelimesinin Garp dillerindeki karl olan Mysticisme deyimini de ilk defa kullanan odur. Ksaca, Hristiyan tasavvufunda esas udur: Btn kemalleri, faziletleri ve nimetleri ortaya koyan ve onlarn en yksek rnei olan Allah, akl ile bulunamaz, ilim ile bilinemez. Allah, ancak ak ile bulunulabilir ve bilinebilir. u halde insan, Allah ta yok edip Allah ta ve Allah iin yaamaldr(Sarm, 1997:37-38). Bu balk altnda ABD'li Evangelistlerden papaz Anis Shorrosh' n yazd 'Gerek Furkan' adl kitaba deinmek istiyorum. ABD'li Anis Shorrosh' n yazd ve Hristiyan Kuran' olarak nitelenen 'Gerek Furkan' adl kitap krize neden oldu. Kitabn ieriinin dini birletiren yeni bir din olarak lanse edilmesi zerine Mslman, Hristiyan ve Yahudi din adamlar konuyu masaya yatrrken. Diyanet leri Bakanl da bir aklama yaparak, kitabn insanlarn

25

kafasn kartrma ve onlar en yce deerlerinden koparma amacna ynelik olduunu belirtti. ncil mesajn btn dnyaya duyurmay hedefleyen Evangelist tarikatnn yesi papaz Anis Shorrosh tarafndan yazlan 'Gerek Furkan' tm Mslmanlar Evangelist tarikatna katmay hedefliyor. Orta Dou ve Krfez lkelerindeki misyoner okullarnda ders kitab olarak okutulmaya balanan kitap bedava datlyor. Kurann bir baka dal olan Furkan' n kelime anlam da "doruyu yanltan ayrt eden" demek. Kitapta 77 sure ile Kuran'dan ve ncil'den derlenmi, ak, bar, cennet, zina gibi bir ok konu zerinde ayetler bulunuyor(Ate,2004:20). 2.2. Anadolu'da lk Tasavvufi Oluumlar Tasavvufun itimai hayatmzdaki yeri ok byktr. Bilhassa hicri 10. asdan sonra tarikatlar ad altnda faaliyet gsteren tasavvufun itimai , iktisadi ve siyasi alanda son derece messir olduunu gryoruz (Eraydn, 2001: 299) . Trklerin Mslman muhite hkim olmalar, slamiyet'i kabullerinden sonra balar. Anadolu'nun Trklemesinde ve slamlamasnda en byk amil M. 11. asrda balayan byk gtr. Bilhassa gebeler arasnda bulunan dervilerin azami gayretleri, Seluklu Devleti'nin kuruluunu gerekletirmitir. Seluklu Devlet'in kuruluundan sonra (23 Mays 1040) tekke ve tarikatlar bu memleketin her yerini yaylm, devlet ileri gelenlerinin ve hatta hkmdarlarn, eyhlere mrit olmalar sebebiyle, tekkelerin nfuzu gn getike artmtr ( Eraydn, 2001: 299) . zel bir snflandrma ile XI, XII, XIII. yzyllar Seluklular dnemi olarak isimlendirirsek, bu dnem tasavvuf tarihinin en dikkate deer safhalarndan biridir. nk bu yzyllarda slam dnyasnn en byk fikir harekelerinden birini meydana getiren tarikat dncesinin en faal sahasn mahede etmekteyiz. Daha sonraki asrlarn dncelerini byk apta etkisi altnda bulunduracak olan Kadiriye, Ekberiye, Rufaiye, Kbreviye gibi tarikatlarn hepsi bu asrlarda kurulmutur. Bir baka deyile bu mistik mekteplerin kurucular bu alarda yaamlardr. Dolaysyla tasavvufun zellikle tarikatlara bal fikir, adab, erkn ve slahatlarnn bu asrlar iinde doup gelitiini rahatlkla syleyebiliriz ( Kara, 1990b:83, 84 ) .

26

eitli slam memleketlerinden gelen eyh ve derviler, bu blgelerde de tasavvufi oluumlar uyandrmay baarmlar, bu dncelerin sratle gelimesini temin etmilerdir ( Eraydn, 2001: 299) . slamda, baka yerlerde olduu gibi, slam ncesi ve Hristiyan inan ve uygulamalar, ite bu tarz tarikatlar arasnda yaad; aslnda Gibb ve Bowen, Bektailer arasndaki Hristiyan inalarn devamnn, snr blgelerinde Hristiyanlkta slama geii daha kolaylatrdn iddia eder. Bu yzden Trk kyleri ile yabanc doumlu askerlerin avami dini, kltrel ve siyasi adan pheli idi ( Turner, 1997:249) . Hac Bekta Veli'nin tarikat olan Bektai Tarikat Osmanl askeri tekilat iinde geni bir yer tutan Yenieri Oca' nn manevi dayana olarak kabul edilmi, bu suretle devlet iinde byk bir nfuz kazanmtr. Seluklular zamannda da tarikat derecesinde messir olan bir baka tekilatta Ahilik'tir (Eraydn, 2001: 301) . Ahi zaviyeleri, tekilatlanm esnaf ve sanatkarlarn dernekleri olan bu atlar, tasavvufi kltrle beraber yeleri arasndaki sevgi ve dayanmay da salamlar, siyasi ve ticari hayata yn vermilerdir ( Kara, 1990b:62 ) . Endls medeniyetinin k, Seluklu devletinin i kargaalar, nihayet hal savalar gariptir ki bu akm, sndrememi, aksine alevlenmesine etki etmi, insanlar tek snak yeri olarak tekkeyi bulmular, biraz daha gereki bir ifadeyle orada tatmin olmu veya avunmulardr. Bu dnemin en nemli zelliklerinden biri de tasavvuf dncesinin zirve hayatn yaamasdr. nk bundan sonra tekke dncesi, yeni hamle ve fikirlerle pek yz yze gelememitir. Medresedeki taklit, erh, haiyecilie benzer bir dnem balamtr. Daha ak bir ifadeyle Osmanllar dneminde olsun, Osmanllardan bugne olsun, slam dnyas, Mevlanay, bn-i Arabiyi, Yunus Emreyi aan bir deha ile karlamamlardr. Bu durum ister istemez geen asrlarda feyiz bitti mi sorusunun cevaplandrlma tartmalarn su yzne karmtr ( Kara, 1990b:84 ) . Fakat daha sonralar slama tasavvuf yoluyla sokulmaya allan kadercilik, taklit ve pasiflik gibi bir takm tavrlardr. Tpk Avrupa pritanizminin mistisizmi ve ayinselcilii dindlk ve siyasi mutlakyetilik ile zdeletirilmesi gibi, ayn zamanda

27

slam pristleri de tasavvuf mistisizmini Mslman toplumun siyasi hastalklaryla ilikilendirdiler(Turner, 1997:250,251) . 2.3. Osmanllarda Tasavvufi Hareketler Din, sanat, tasavvuf, sosyal yardmlama, tartmalar, zulm ve isyan ile tarihe mal olan Seluklular dneminden sonra Osmanl Devletinin kurulu faaliyetlerini gryoruz. Daha nce bahsettiimiz tasavvufi teekkllerin beraberce almalar ile gerekleen kurulu faaliyetleri u hikmetin ruhuna bal kalmtr. Koan insanlar birbirlerinin kusur ve eksiklerini gremezler. Devlet ilgilileri eyhlerle olan dostluklarn ulema ile de srdrm, birinin elini perken dierinin de atnn ayandan srayan amuru kendisi iin eref addetmilerdir. Salam bir vcudun organlar gibi birbirinin yardmna koan bu toplumda tekke kanall bir ok alim ve sanatkar bulunduu gibi pek ok eyh ve dervi de medrese kltr ile yetimi, senelerce o cephede alm, eser vermi kimselerdi ( Kara, 1990b:87,88 ) . Osmanl beylii kurulurken, Anadolu'daki Ahi, Babai ve Mevleviler, siyasi, itimai ve iktisadi alanda nemli rol oynamlardr. Bilhassa tarikat mensubu olup 'alp-erenler' ismiyle anlan gazilere nem verilmi ve bunlar iin zaviyeler yaptrlmtr. Osmanl devletinin temel harcnda, Ahiler' in ve Ahi reislerinin katklar byk olmutur. Osman Gazinin zamannda ahi eyhlerinden Eskiehir yresinde itburnu denilen yerde tekkesi bulunan eyh Edebali, o havalinin en ileri gelenlerindendi. Osman Bey, Edibalinin kz Malhon Hatun la evlenerek, damad olmutur. Osman Bey in yannda, eitli savalara itirak ettii rivayet edilen Geyikli Baba, Abdal Musa, Abdal Murat ve emsali babalar, Ahi eyhlerindendir. eyh Mahmud Gazi, Ahi emseddin ve olu Ali Hasan ve sonralar Osmanllarda kad, kazasker ve vezir olan Cendereli ( andarl) Kara Halil de Ahilerdendi. Her biri imparatorluun bymesinde mhim rol oynamlardr. Ahilerin bu nfuzu XV. Yzyln ilk yarsnda da gze arpmaktadr. Bu tarikat eyhinin Edabal dan sonra kim olduu bilinmemekle beraber, bu kua, zamanla I. Murad a intikal ettiini biliyoruz (Eraydn, 2001: 302) .

28

Osmanl hkmdarlarnn, vezirlerinin, devlet adamlarnn ve halkn mutasavvflara kar gsterdikleri yakn ilgi, tarikatlarn hzla yaylmasna ve glenmesine neden olmutur. Padiahlar sefere giderken, baz tarikat eyhlerini de beraberlerinde gtrmlerdir. Fatih Sultan Mehmed' in stanbul'un fethinde Hac Bayram Veli halifelerinden Akemseddin ile Akbyk' beraberinde bulundurmas, onlarn ordu iinde faaliyet gstermelerine ve askeri manen glendirmelerine sebep olmutur (Eraydn, 2001: 303) . lk savalar ve sonralar yenieriler arasndaki klavuzluk rol Bektai tarikat tarafndan oynand. Bu tarikat yar-efsanevi sufi horasanl hac Bektai a (.1337) nispet edilir. Hac Bekta Seluklularn knden sonra Anadolu ya kat. Tarikat yerlemi olduktan sonra Anadolu ya dnp, Bektai kurucular olarak baktlar. Bu kurucu simann nemi , onun yenierilerin koruyucu azizi olmasndan ileri geliyordu. O kadar ki Bektailiin zel askeri balantlar vard. Bu derviler nihayet 1826da yenieriliin kaldrlmasna kadar glerine hibir zaman temel anlamda meydan okunamayacak ekilde sultann askerleri zerinde dinsel bir tekel kazandlar(Turner, 1997:248) . Fakat imparatorluu son dnemlerine doru yenieri ocann kmesi Bektailiin kmesi demekti. Kader birlii yapan bu iki messese niin kmt? Bu konuda ok ey sylenebilir. Ancak bu tarikatn, slam n msamaha prensiplerini ou zaman ihlal ederek, yrtt propaganda ve dnce sisteminde de bu ite byk pay var. Mslman olmayanla, mridi, hatta tekke eyhlii yapacak kadar tarikatla i ie gryoruz. Osmanl topraklarnda Bektailik tarikatnn yasaklanmas, tekkelerin kapatlmas ile yenieri ocann kaldrlmas ayn mesele olarak dnld ve uyguland. Devrin eyhlislam stanbuldaki 14 byk tarikatn temsilcileriyle yapt istiareyi yle aklyor: Hac Bektai Veli teki byk pirler gibi ehlullah olup kendisine katiyen diyeceimiz yoktur. Lakin yce tarikatlara intisap edenler, kadim usul ve erkn zre gidip her eyden nce kutsal eriata uymaldr. Hatta eriatta mekruh olan eyler tarikatta haram saylr. Baz cahiller ise Bektailik namyla farzlar eda edeceklerine, haramlar helal klmaya ve adetlerle alay etmeye kalktklarndan kafir olduklar genel

29

olarak bilinir. Sizler ki yce tarikatlar eyhlerisiniz. Bu hususta rey ve grnz nasldr. Bu gibiler hakknda ne dersiniz? eyhlerin cevaplar ok ksa ve bu her eyi ile anlatacak kadar zl: o tayfayla lfetimiz olmadnda hallerini bilmeyiz ( Kara, 1990b:207,208 ) . Padiah II. Mahmut Han, devleti ebed mddetin birlii ile dirlii zedeleniyor gerekesiyle, eyhlislam Tahir Efendi nin de fetvasn alarak Haziran 1826da yenieri tekilatn lavetmitir. Ardrdan da, yenierilere bal bulunduklar Bektai tarikatn ayn yln temmuzunda yasaklamtr (Dural, 2000:76 ) . Yenieriliin ilgasyla birlikte gzden den ve yasaklanan Bektailie karlk 1890lara kadar Halidi Nakliin ykseli gsterdii mahede edilmektedir. Bektailiin tekrar meru muteber bir tarikat halini al ancak ittihat ve terakki ile olan ok ynl mnasebetleri sayesinde mmkn olabilecektir. II. Abdlhamit dneminde, zellikle de 1890lardan sonra, bu defa birok Halidi-Nak eyhinin dier eyhler meyannda srgne gnderilmesi hadisesiyle karlaacaz. II. Abdlhamit in iktidara gelmesinde messir rol stlenen yeni kap Mevlevi hanesi eyhi Osman Selahaddin Dede, Mithat Paann nefyinden sonra itibardan decek ve buna paralel olarak ehzade Mehmet Reatn Mevlevi olmas dolaysyla Mevlevi tarikatnn btnne dnk bir gz hapsinde tutma ve srgn sreci balayacaktr. Mevlevi tarikatnn ve eyhlerinin tekrar itibar kazanmalar, Mevlevi olan Mehmet Reatn 1909da padiah olmas ve yine ittihat ve terakki ile olan mnasebetleri sayesinde gerekleebilecektir. Dier tarikatlarn ve tekkelerin durumu da aa yukar byledir ( Kara, 2003:325,326 ) . Medreseye gre daha geni kitleye hitabeden tekke ise kendi ufuklarn kavrayamayanlar medreseye, akli ilimlerin merkezine gndermekte hibir zaman tereddt etmemitir. Konu ile bir baka fikre de temas edelim: baz mnevverlerimize gre, medresenin ekilci ve msamahasz tavr karsnda, tekkelerin ze nem vermesi daha msamahakr ve dolaysyla daha hmanist olmas yznden Trk halk bu ikincilere rabet gstermitir. imdi buradaki ekil ,z, msamaha, hmanizm gibi manas bilinmeden bol bol kullanlan szler bir tarafa, Trk halknn medrese ve tekke karsnda tercih yapm olmas tamamen aslsz bir iddiadr.

30

Medrese tahsili yapmak ve tarikata girmek birer tercih meselesi olmad gibi birbirinin zdd eyler de deildir. Btn byk tarikat pirleri hep medrese tahsili grm kiilerdir. Hem mderris olup hem tarikata giren kimseler oktur. XX. yzylda bile herkesin niversite tahsili yapamadna baklrsa o alarda ounluu yar gebe olan bir halkn medrese tahsiline rabet etmesindeki imknszlk anlalr. uras muhakkak ki bizim halkmz itimai terbiye ve birlik uurunu daha ziyade tarikatlar vastasyla kazanmtr ( Kara, 1990b:88,89 ) . 2.4. Osmanllar Dneminde Anadolu da Tarikatlar 14. asr ortalarnda Buharal Muhammed Bahauddin Nakibend tarafndan kurulan ve rencileri tarafndan yaylan Nakibendlik Tarikat, zellikle mam- Rabbani'nin etkisiyle nce Bat'ya doru uzanan geni bir corafyada etkili oldu. Nakibendliin Osmanl topraklarnda yaylmas ise Halid el-Badadi kanalyla oldu. Halid el-Badadi mmet bilincini alad yzlerce halife ve mritleri ile Osmanl topraklarnda emperyalizme kar hilafetin mdafaasn yapt. Badadi'nin talebeleri kurduklar medreselerde mmet bilincini alarken, zellikle ehl-i snnet itikadnn temel kitaplarn okuttu. Yaad dnemdeki limlerden byk sayg gren Badadi'nin mritleri arasnda bn Abidin, Ruhu'l-Meani isimli tefsirin sahibi Mahmud el-Alusi, II. Mahmud'un eyhulislam Mekkizade Mustafa Asm Efendi gibi devrin nemli limleri de yer ald. El-Badadi Nakibendlik ierisinde mam- Rabbani'den sonra en etkin olan ikinci adam oldu. Halidiyye kolunu temsil eden mritlerin ulema snfndan gelmesi ise tarikatn stanbul ulemasnca kabul grmesini salarken Nakibendlik ilim ve devlet adamlar nezdinde ciddi bir saygnla ulat (www.edebi.net, 2006) . 2.5. Tarikatlarn Ortodoks Yorumlardan Uzaklamas Reformcu ulemadan zellikle Muhammed Abduh (18491905) ve Reit Rza (1865 1935) doru ve yanl mistisizm arasnda bir ayrm izdiler. Onlar isel teslimiyet, vicdan aray ve kiisel ibadete dknl reten mistisizmi reddetmediler, fakat tasavvuf eyhlerinin kerametlerine kr bir ball suladlar. Dini bakmdan tasavvuf, Snni slamn saf geleneklerini bozmu olan, Ortodoks olmayan inan ve uygulamalarn slama giriinden sorumlu tutuldu. Sosyal bakmdan ise, yzyllardr Ortodoks eletirilerin nesnesi olagelmiti tasavvuf; fakat sufi mistisizminin ada reddi iin yeni bir vurgu vard. Tasavvuf ekonomik kaynaklar zerinde kurucu bir

31

szge ve aktivizm ve toplumsal deiimle uyumsuz olarak grlyordu. Veli trbelerine yaplan gereksiz harcamalar ve sufi lenleri zellikle kuzey Afrikada ar bir ekilde eletirilmitir.Cezayirdeki Bedsiye reform hareketi, ruhanilerce icra edilen heterodoks dini bayramlara ve bunlara elik eden harcamalara gl bir ekilde muhalefet etti. Bu tr harcamalar kyller iin szc bir kanal oluturdu. Bunlarn dinsel bir reform hareketince ortadan kaldrlmas dnyann birok yerinde ortak bir zelliktir(Turner,1997:251). Osmanllarn kendi dzenlerine ait bu tartmalarn dnda cereyan eden ve 11. miladi asrda btn slam corafyasnda balayan entelektel tkanklkla ilgili dier tartma da dnyevileme kavramn aklamada aydnlatcdr. Buna gre sz edilen yzyldan itibaren slam dnyasnda statikleme balam, ilahi kaynaklarn nda yaplan dnsel abalar son bulmutur. Sonu olarak Osmanllar da iinde olmak zere btn slam dnyas kendi dlarnda tekml eden dnyevi dncenin etkisi altna girmilerdir. slam dnyasnda bilimin yaad tkanklk nedeniyle oluan bu durum, daha sonralar grlecek olan Batcln en iptidai temelleridir. nk ayn zamandan itibaren Batda bilimsel dnce hzla g kazanacaktr. Doal olarak kendi i dnmn srdremeyen slam toplumu iin sorunlarn almas imknsz hale gelecek ve zorunluluktan doan bu Bat kaynakl dnceleri kullanma devri balayacaktr. Dnyevileme kavramnn bu yn ok nemlidir(www.koprudergisi.com,1997). Trk eitimin gl bir sekinci ve devleti karakteri tarken, 1919la birlikte devletin modern bir sekler eitim sisteminin btn temel unsurlar salad grlr. Dini eitime son darbe 1924te, medreselerin kaldrld ve kalan btn dini okullarn eitim bakanlnn denetimine girdii zaman geldi. Sonu ise din uzmanlar ve memurlarnn mevcudunun tkenmesi oldu. Din eitimimizin zerindeki sekler denetim, ilk bata dini atmaya almak deildi; daha ok dini ve dinsel eitimi geleneksel deerler ve kurumlardan ayrmakt. Reformlarn amac dine modern ve rasyonel bir ierik salamakt. Medreseleri kaldrdktan sonra, stanbul niversitesinin bnyesinde uygun bir batl zihniyet sahibi bireyler yetitirmek zere dzenlenmi bir ilahiyat fakltesi kuruldu. Bu tecrbe baarl olmaktan uzak kald( Turner,1997:283).

32

Dini olan mevzuata dini olmayann karmas meselesi ise ok ncelere varan bir konudur. Biruni, ilahi dinin en nemli sorunlarndan birinin onun yerel gruplar tarafndan kendi yerleik anannelerine gre telakki edilmesi olduunu belirtmitir. Bu hakl bir endiedir. Gerekten de slamn yaylmasyla deiik alanlarda birbirlerinden farkllaan kozmopolit kltrler ortaya kmtr. Beluzuriden bn Halduna kadar birok dnrn kabul ettii gibi slam devletlerinin Bizans ve Persten kurumlar asndan etkilendii de burada vurgulanmas gereken dier bir balktr. Bylelikle trl nedenlerle din kavram, iine yerleik dnyevi deerleri almak zorunda kalmtr. Osmanllar dneminde fetihler yoluyla srekli byyen topraklarda uygulanan fkh mezhebinin Hanefilik olmas ayn adan ilgi ekicidir. Hanefi mezhebi dierlerine oranla, kyasa verdii geni yer nedeniyle karlalan trl sorunlar zebilmede bilinli olarak kullanlmtr(www.koprudergisi.com,1997). Mutlak gerekliin kolektif deil, bireysel vicdann sorunu olduunu temel varsaym kabul eden modern batnn tersine slam da bu drt kiinin kendisini Allah a teslim etmesi ve yaam boyunca cemaatin kendisine rehber olmasna izin vermesi yoluyla gerekleir. rtnme bize zel yaamla snrl tutulmas ve halkn nnde ifade edilmemesi gereken yasak ve mahrem bir alann varln hatrlatr. Dolaysyla slam n kulu, bat modernliini zmlemeyi reddederek, din ile rasyonalizm ve evrenselciliin bastrd bir bellei yeniden kefetmek ve tanmlanmasna yardmc olacaktr. Bir yaam tarz olarak slam, kiiye yeni bir dayanak noktas salar, bylece birbirlerini tanmayan, ama ayn dleri ve manevi ballklar paylama bireyler arasndaki toplumsal balar pekitiren bir hayali cemaati yeniden oluturur. slamclk, kutsiyet potasnda dvlp ilenmi bir cemaat oluturmas asndan siyasal ideolojinin tesinde bir eydir(Bozdoan ve Kasaba,1999: 80). Hlbuki cemaat kuru bir kalabalk demek deil, ayn duygularla birlik halinde hareket edebilen dzenli bir kurul demektir. Bundan dolay cemaatin olumas bir ruha ve sosyal bir antlamaya baldr. Sosyal antlama ise henz iinde bulunduumuz akit ve szleme ile oluacaktr. slm cemaatinin olumas da Fatihann inmesinden sonradr. Bundan dolay arada tuhaf bir zaman kusuru var zannedilir. Fakat gerek yle deildir. Sosyal ruh, nce tek kiilerde yerleir, kiinin vicdanna ne vakit kardelik duygusu girer ve onu kibirden, darlktan, bencillikten kararak geniletirse o vicdann genilii

33

orannda bir cemaate aday olur. Bu genilik, bir arkadalktan bir aileden tutunuz da dnyaya egemen olan devletlere kadar gider. Vicdan darl, cehalet ve kibir ile beraberdir. Gnl ferahl da denilen vicdan genilii ise korku ve mitte, kvan ve kederde ykselmi bir anlay ve irfana ve bundan dolay alak gnlllk gsterme ve merhamet, sabr ve tahamml gibi gzel huylarla beraberdir. Kibirli, dar bir vicdan yalnz kendini sever ve yalnz kendisi iin korkar. midi kendisine, korkusu yine kendisine aittir. Ona gre fayda onun faydas, zarar onun zarardr. Bir vicdanda bu sevgi ve korku ykselip de bir dierini dahi kendisi gibi, en azndan kendisine eit bir deerle grmeye ve onun faydasndan kendisininmi gibi memnuniyet, zararndan kendisininmi gibi znt duymaya balarsa o vicdanda sosyal ruh olumaya balam olur. nsan kelimesinin bir asl olan ns (alkanlk) ve mvneset denilen karlkl samimiyetin balangc budur. Byle bir duygu ise iki denk kuvvet arasnda bir ortak toplayc hissini duymaktr ve ite bu toplayc duygu kardelik hissinin balang noktasdr. Bu his fiilen yaandka o topluluk kuvvet bulur; bu his, bu topluluk ne kadar genilerse ve ne kadar kuvvet bulursa, kibir o oranda azalr ve sosyalleme ve medeniyet de o oranda geniler ve kuvvetlenir. Bu sosyal ruhun kurulabilmesi ncelikle ftr bir Allah vergisi ve ikinci derecede evrenin bir yansmasdr. Ve her iki gr as ile yaratltan var olan terbiye ile sonradan elde edilen terbiyeden etkilenir. te vicdannda byle bir sosyal ruh yerlemi olan kii, vicdannn genilii ve kuvveti orannda bir sosyal toplumun olumasnda balang noktas olur. Bu vicdann duyduu o topluluk, tad sevgi ve korkunun temeli ne ise kardelik duygusunun derecesi o kadardr ve aday olduu toplumun snr da odur. Bu ekilde eitli milletleri ayran, eitli ve birok toplumlar ve onlara uygun olan ruhlar oluur ve bir toplumda insanlar ne kadar bencilleirse sosyal ruh da o kadar daralr ve genel olan toplumu paralar, cemaatini ve kardelerini de o oranda azaltr. Fakat bunda ne sevgi, ne de korku; ne fayda ne zarar btn snrlar ile temin edilmi olmaz. Ve bunun tam aksine, bir toplum ne kadar geni ve kapsaml ise sosyal ruhu o kadar geniler ve dar ereveli kk toplumlar o oranda kendine katarak ykseltir. Bylece sosyal adan sevgi ve korku; fayda ve zarar da son snrna dayanm olur. Bunun iin toplumu bylten veya klten en nemli sebebin, sosyal ruhundaki genilik derecesinde ve vicdan kuvvetinde aranmas gerekir. Toplumda genileme var da, vicdanda kuvvet yoksa, o toplum idare edilemez. Dalmaya, paralanmaya ve

34

klmeye mahkum olur. Vicdanda kuvvet var, fakat toplumda genileme yoksa o toplum byyemez. Sonunda byk bir toplum tarafndan yutulur(Yazr,?:114,115). Acaba insan ruhunda sevgi ve korkunun btn snrlarn kuatan en kapsaml ve en kuvvetli sosyal etki ne olabilir? Zdd, benzeri, orta bulunur farz edilebilen hibir ey bylesine kapsaml bir kuvvete sahip olamaz. Orta ve benzeri bulunmayan da ancak yce Allah'tr. nk mukabili bizatihi batl, geersiz ve imkansz olan ancak O'dur. Ve bunun iin btn kr ve hamdler O'na aittir. Bunu duyan ve kuvvetle yaayan vicdanlar, evrensel bir toplumun yesi olmaya aday bir sosyal ruha sahiptirler. Ve ancak bu toplum ile kardelik duygusu en son haddini bulur ve daha yukars dnlemeyecek bir sosyal kurul oluabilir ve onunla yce Allah'n rzasna eriilir. te Ftiha'da yce Allah kendisini nce akll kiilere duyurarak vicdanlarnda bu sosyal ruhu terbiye ve kuvvetlendirmek iin her birinden diye sz ve misak alrken her ahsn ikrarn; btn insanl ve btn lemleri kapsayan byk bir sosyal kurulu temsil eden bir kardelik duygusu ve bir sosyal vicdan ile alyor da "na'bud ve nesta'in = ibadet ediyoruz ve yardm diliyoruz" dedirtiyor. nk birinci oul ahs, ikinci ve nc ahs oullarna benzemez. Bunda gerekten sz syleyen yine bir tek kiidir. Fakat o tek kii kardelerini temsil ederek yalnz kendinden syler de "biz" der ve ne vakit bir insan topluluu, insan topluluu olarak sz sylemek isterse ilerinden biz diye syleyebilecek birinin bakanl altnda toplanrlar da hepsi ona syletirler, yoksa onlarn hepsinin birden ben, ben, ben diye barmas bir topluluun konumas saylmaz da ayr ayr ahslarn konumas saylr. Bundan dolay birinci oul ahs, gerekte birinci ahsn bakalaryla beraber olmas demektir. Ve bu ekilde diyen, bir kii olacak ve bununla beraber bunu sylerken vicdannda hissettii kardelerini de temsil etmi bulunacaktr. Bu kardelik insan koruyan ve amellerini yazan hafaza meleklerinden balayp hazr olan veya olaca dnlebilen insan topluluklarna kadar gider. Her kii, Ftiha ile bu anlamay yapar ve salamlatrrken, bir insan topluluunun imam derecesindedir. Ve bu mn dolays ile Hanefi mezhebinde imamn arkasnda namaz klan cemaat ne Ftiha, ne baka hibir eyi okumaz da hepsinin hesabna yalnzca imam okur. nk Kur'n okumak Allah Tel ile konumak anlamndadr. Yalnz bana namaz klan kii ise henz gerekte olumam, fakat dnce halindeki

35

bir cemaatin imam yerinde olduundan mutlaka Ftiha ve sreleri okur. Ve bu gibi kiiler oalp tantka gerekten cemaat de kendiliinden ve kolayca oluur, hemen ilerinden birini imam tanyarak ona uyarlar ve sosyal gleri de imamlar ile orantl olur. "Siz nasl iseniz banza ylesi gelir." slam dininin namaz hkmleri etrafl olarak bilinir, dnlrse bunun inceliklerini anlamak mmkn olur. Ve her namazda Ftiha okumann esas hikmeti de meydana kar (Yazr,?:116) . Demek ki, henz byle bir cemaat gerekten yokken bu ruhun bir kiide yerlemesinden daha sonra byk bir sosyal kurul oluabilir. Ve bu ekilde sosyal ruh, sosyal vcuddan nce olduundan bir kii, bir cemaatin btn vicdann onun olumasndan nce de tayarak onu temsil eder ve o duygu ve vicdan ile Allah Tel'ya anlama akdini yapabilir. Ve bu meselede hibir devir kusuru yoktur. te slm bu byk ve benzersiz sosyal ruhun kendisidir ve onun gerek anlamyla barndrd toplum ve medeniyet kavramnn stnde hibir toplum dnlemez. Bunu ise pek kk ve dar vicdanlar yaayamazlar, kk kk ilhlar ararlar ve kardelik ereveleri ne kadar klrse o kadar rahatlk duyacaz zannederler, fakat duyamazlar. Bir mslmann kalbindeki gven, metanet ve skunete bir trl eremezler. Bu ekilde slm cemaatinin kuvveti, kiilerin okluu ve slm vicdanlarnn kuvveti ile doru orantldr. Ve toplum yaps var olup kuvvetli iken ahsn bu sosyal ruhu duymas ve tamas kolay olur. Fakat cemaatin yaps zayf olduu zaman byle bir vicdan tamak zor ve hele henz gerekten cemaat yokken byle sonsuza eren kuvvetli bir vicdana sahip olmak, btn dnyay tutacak olan bir btnn ruhuna sahip olmak demek olduundan, bizzat bir ilh destekten baka ekilde gs gerilemeyen ok zor bir eydir. Ve bu makam, peygamberlerin ve zellikle son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in makamdr. Gerekten yce Allah da Ftiha'da nce bu akdi byk dostu Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz'in risaletpenah kalbine vahiy ile yaptrm ve bu anlamay onun sosyal vicdan ile kulluk dili ile ona syletmitir. Bundan dolay tam anlamyla diyebilen sadk ve tasdik edilmi en mkemmel kul, ahsnda insanln hepsini temsil eden, peygamberlerin sonuncusu Efendimizdir. Ve esas kulluk makam onundur. Bunun iin "Allah'tan baka ilh olmadna ahitlik ederim. Ve Hz. Muhammed'in

36

Allah'n kulu ve elisi olduuna ahitlik ederim." iman ilkesini tekil eder. Onun gs yle bir ferahla ermi idi ki, Hra maarasndaki yalnzl esnasnda ibadeti ile kll ruhu (btn yksek ruhlar) temsil etmi ve onun sosyal vicdan btn lemlere imam olmu ve ite slm cemaati bundan domutur. Ve her asrda onun snnetine uymakla gerekten onun mmeti olabilen slm cemaati de bireyleriyle deil ise de btn sosyal heyetleriyle bu kulluk akdini hakkyla syleyebilmiler. Ne Allah'tan bakasna boyun emiler, ne de O'ndan bakasndan yardm isteinde bulunmulardr. nk dnyann rnek devletini onlar kurmular. Yirmi otuz sene iinde Kbe'deki putlar kran, Kisralarn dnyay titreten saltanatlarn deviren, Kayserlere boyun ediren bu ruh idi. Trkistan sahrasna gidip Trkleri kendine eken, oradan ekip stanbullara, Viyanalara kadar gtren yine bu ruh idi. Namazda Ftiha okurken bir kimse yerinde "Yalnz sana ibadet ediyorum ve yalnz senden yardm diliyorum." dese namaz bozulacaktr. nk yce Allah kiiden yalnz kiisel vicdan ile bir antlama yapmak istemiyor da sosyal vicdan ile bir antlama yapmak istiyor. Ve her namaznda bu vicdan terbiye etmek kuvvetlendirmek istiyor. Bundan dolay bir Mslman derken yle bir dnmelidir: Ancak sana ibadet ederiz" dedii zaman kimleri temsil ediyor? ve "ancak senden yardm dileriz dedii zaman kimlere vekillik ediyor? Yani hangi cemaatin beraberlii ile bu sznde durmu olabilecekse en azndan onlar dnerek bunu sylemelidir. Byle bir kulluk topluluu imdiki zamanda gerekten varsa o yetebilir, deilse var olan cemaate potansiyel cemaati, Allah'n meleklerini de ilave etmeyi her halde unutmamaldr. Bu mertebelere iaret etmek iin mfessirler buradaki biz zamirleri, "Okuyan kimse ile beraberindeki, insann yapt ilerini yazmakla grevli meleklere veya hazr bulunan cemaate veya btn muvahhidlere racidir" derler(Yazr,?116-117).

37

3.

BLM:

TARKATLAR

VE

CEMAATLER

ZERNDE

MODERNZMN ETKLER
Kuran- Kerimde geen 'tark' kelimesi, 'karanl delercesine etraf aydnlatan sabah yldz' manasna gelmektedir ki, yol gsteren, klavuz demektir. (Tark, 86/2-3) yine Kuran- Kerim'de 'tark' kelimesi 'yol' olarak gemektedir: ... kendinden ncekini dorulayan, Hakk'a ve doru yola ileten... (Araf, 46/30). Tasavvufta tarikat, Allah'a ulaan yoldur. Tarikat bir disiplindir. Tarikat kelimesi tasavvufun sistemlemesinden sonra, giyim, zikir tarz ve telakki ayrlklaryla zellikler gsteren tekilatlara isim olmutur. Tarikatlar, bir velinin, mutasavvfn, din bynn szleri, yazlar, yaama biimi ile belirlenmeye balar. Kurucudan sonra gelenlerin oalmas ve fikrin messeselemesi ile birlikte kendilerine zg baz kurallar, treler ve adetler edinmeye balar. Zamanla her tarikatn belli bir i dzeni ve dier tarikatlardan ayr bir takm gelenekleri oluur. Ayn zamanda bunlar tarikatn messese olarak ilgi grmesini, ekonomik hrriyet kazanmasn, evrenin ve an artlar iinde sosyal, bazen de politik arlk kazanmasn da salamtr. En az merasimi olan tarikatlarn -eer fikir sistemi gl ise- yaama ans okken, sk kurallara ve trelere bal tarikatlarn artlar deitike tarikat prenslerini koruma ve hayatta kalma ans azalmtr. Nakibendilik ile Mevlevilik arasndaki adab-erkan farkll bugn, Mevleviliin "sevenler", Nakiliin ise "ballar" olarak grlmesinin sebeplerinden biridir (Gner,1986:36) . lk zahid ve sufilere nispet edilen tarikatler var ise de (Cneydiye, Tayfuriye, Hailaciye, Sehiiye, Muhasabiye, Gazzaiiye, vs.) tasavvuf tarihinde yaygn olduu ekliyle tarikatler 13. yzyldan itibaren kurulmaya balamtr (Kara, 1990a: 197) . Allah Teala'ya ulamaya vasta olan bu tarikatlerin ubeleriyle birlikte saylarnn ikiyz kadar olduunu bilmekteyiz (Eraydn, 2001: 313) . slamiyet yayldka onun muhtelif ekillerine tamamen uymayanlar bu

uyumsuzluklarn cevabn Ortodoks slam dnda kiinin ve gruplarn yorumuna ak olan gizemcilikle (mistisizm) ve onun rgtlenmi ekli olan sufilikte bulmulardr. slamn kendi iinde karlat ilk nemli bakaldrma, Karmatilerin isyan, bylece

38

dinsel bir grnle ortaya kmtr. Sufiliin kendi iinde kurumsallamas ise tarikatlarn kurulmasna yol amtr ( Mardin, 1995:94) . iilik, Karmati hareketi, Mutezile ve baz felsefi ekoller insan zgrl mefhumunu ve bununla da ahlaki seim dncesine ball korumaya altlar, fakat hakim normatif gd sz-daarc Snni muhafazakard. Ayrca insan gdsyle ilgili kaderci gr, modern zamanlara kadar, zellikle slam toplumunun cra kesimlerinde yaad ( Turner, 1997:245) . Orta Asya Trkleri slamiyete getikleri sralarda slamiyetin, kendi gebe yaplarna uymayan zelliklerini kolayca kabul etmediler. Bilhassa kadn-erkek ayrm, arap yasa gibi normlar kendilerince kolay benimsenmedi. Orta Asya dan amanlkla kark gelen inalara en yakn sufilik idi. slamiyet ile geleneksel Trk yaps arasndaki bu uyumsuzluk, Trkler ehirlere yerletikten sonra kurumlam bir ekil ald. Bir taraftan ehirlerdeki sekinler slam olduu gibi kabul ederken, ehir medeniyetinin dnda kalan Trkmen airetleri ve bir dereceye kadar sekinlerden olmayanlar slamn heterodoks, sufi eklini tercih ettiler. Osmanl imparatorluunun kurulu devirleri, slam dininin heterodoks eklini kabul edenlerle Snni slam her tarafta hkmdar klmak isteyenler arasndaki ekimelerin tarihidir bir bakma. Ahmet Refik, bize vermi olduu vesikalarla bu ekimenin daha sonra da devam etmi olduunu gstermitir. Daha nce slam leminde olduu gibi, Osmanl imparatorluunda da sufilik kurumlat. mparatorluun kuruluundan sonra geen yllar, slamn bu iki grntsnn, sunni slamiyetin ve kurumlam sufiliin bir mtareke yaptklar devirdir. Bylece Osmanl imparatorluunda her iki kurum, birbiri ile girift olarak, toplum zerinde etkili olmutur. Bir taraftan resmi dini yayanlar slam n Snni grntsn daha ince bir ekle getirirken, dier taraftan topumun muhtelif katlarndaki kurulularn tarikatlarla ilikileri resmi bir ekil almtr. Yenieriler, esnaf kurulular, belirli tarikatlara baldr. Dier taraftan tarikatlar resmi kurulularla bir balant saladklar oranda bir sosyal seyyaliyet kanal fonksiyonu grmlerdir. ki kurum arasndaki ibirlii, ikisinin de meru devlet mekanizmasnn bir paras olarak i grmesinde belirdi. Devletin din ve kltrn balayan bu a, Gibb e gre imparatorluun en nemli yapsal pekitiricisi olmutur. Bylece bir zaman devlet dnda rgtlenmelerinden korkulan esnaf

39

teekklleri gibi teekkller de devlet yapsnn iine girmitir. Burada dikkate deer nokta, dinsel bir kuruluun zerinde kontrol kurmak yolu ile devlet dnda yapsal nitelik kazanmaya eilimli unsurlarn bylece kontrol altna alnm olmalaryd. imdiye kadar mezheplerin toplumsal yap yerine geen zelliklerini, devlet d akmlarn ekillendirilmesi asndan ele almtk. Bunun yannda tarikatlarn en aa ek fonksiyonu olmutur: tarikatlar bir eitim merkezi olarak resmi ulemann verdikleri dnya grnden farkl bir grn salanmasn mmkn klmlardr. Basit halk tabakalarnn meraya ve kap kullarna kar direnmelerini salamlar ve toplumsal seyyaliyete set ektii zaman, bunu salayc bir rol oynamlardr ( Mardin, 1995:94-96 ) . lkemizde tarikat denince ilk akla gelen kelime Nakibendiliktir. Hem 1925 eyh Said hem de 1930 Menemen olay ile bu tarikatn irtibatlandrmas, zerinde konuup yazmay zorlatrmaktadr. Daha nce de iaret edildii gibi, lkemizde bugn hayatiyetini srdren tasavvufi cemaatler yerli yabanc birok aratrmacnn ilgi alanna girmektedir. Tekkelerin kapal, tarikatlarn yasak olmas, yerli akademisyenlerin cevelan alann kstlarken, yabanclar daha rahat hareket etmektedirler. Yerlilerin gremedii, grmek istemedii baz fotoraflar daha net olarak mahede edebilmekte ve yorumlayabilmektedirler (Kara, 2003:521) . 3.1. Trkiye'de Modernlemenin Tarikatlar zerindeki Etkileri 3.1.1. Modernleme Sreciyle Birlikte Tarikatlarn Kapatlmas phesiz Cumhuriyet, Trk tarihinde ok nemli ve hayati bir dnm noktasn oluturmaktadr. Trkiye nfusunun %90' Mslman olmasna ramen,

modernlemeyi ve laiklii kendisine ilke edinmitir. Bir lm kalm savan takiben Byk Zafer, Saltanat ilgas ve Cumhuriyet ile birlikte Trkiye, aklc, bilimsel, modern ve laik bir Trk toplumunun yeniden inas iin gerekli yap deiikliklerini salamak zere, hukuk, eitim, ynetim vs. alanlarda bir dizi inklba sahne oldu. Laiklik dine saygy temel ilke edinmi olmakla birlikte,

40

modern bir toplumun aklc, bilimsel ve laik esaslara gre yeniden inas da geleneksel anlay ve yaayta nemli deiiklik ve dzenlemeleri gerektirmekteydi. Bu erevede Hilafet ile er'iye ve Evkaf Vekleti kaldrlarak yerine din hizmetlerini dzenlemek ve yrtmek zere Diyanet leri Reislii ve Vakflar Umum Mdrl kuruldu. Bu arada Tekke ve Zaviyelerin ynetimi de Diyanet'e brakld. Medreseler kapatlarak, eitim ve retimde, Tanzimat dneminden bu yana kendini gsteren Mektep / Medrese ikiliini ortadan kaldrmak zere Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile eitim-retim ii Maarif Vekaletine verildi (Gnay ve Ecer, 1999: 220, 221) . slam dnyasnda tasavvuf ve tarikatlara yneltilen ve bozulmaya, gerilemeye, ke vurgu yapan tenkitlerin tarihinin slahat (modernleme) teebbslerinden ok daha gerilere doru giden bir gemiinin olduu vakas hesaba katldnda bu yeni tenkitlerdeki devamllk/benzerlik unsuralarn grmek zor olmayacaktr (Kara, 2003:359) . Tasavvuf ve tarikatlarn, tekkelerin, gemii byle yorumlayan ve gelecee dnk bir tr tek tip ve herkesin anlayabilecei lde basit/sade projeleri olan klli bir kabul ve siyaset karsnda problem tekil etmesi kanlmazdr. Modernleme dneminde bir muhkemletirme eiliminden ok bir arndrma temaylnn gl olarak ne kmasdr. Arndrma anlamnda tasfiye ilk bakta msbet bir kavram ve hareket olarak grlse de gerek teorik gerek pratik dzeyde durdurulabilecei bir yer esasen yoktur (Kara, 2003:362,363) . Tasavvuf ve tarikatlara ynelik tenkitlerin ok younlat bir dnemde bile tasavvufun slami ilimler hiyerarisindeki nemli yeri ve riyazet ile mcahedenin bilgi kayna olarak deeri tamamen unutulmu, ihmale uram deildir .(Kara, 2003:364) zellikle hilafetin kaldrlmasnn tepkileri srerken Nakibend eyhi Said' in nderliinde, Anadolu'da Seluklulardan bu yana rneklerine sklkla rastladmz, dinin siyasete alet edilmesi suretiyle devlete kar isyann bir rnei daha yaand. Ve anlalan bu olay, eitimsizlik ve bilgisizlik nedeniyle uzun zamandan beri knt ierisinde olan Tekke ve Zaviyelerin kapatlarak tarikatlarn faaliyetlerinin yasaklanmas ve Trbelerin eddine Dair Kanun'un 1925'te yrrle konulmas iin ok uygun bir frsat oluturdu. Bu kanunun karlmasndan nce, isyan olaynn

41

hemen akabinde, Dou Anadolu'daki btn tekke ve derghlarn derhal kapatlarak, faaliyetlerinin yasaklanmas yoluna gidilmi olmas, olayn kanunun karlmasnda vesile-sebep roln oynadnn daha iyi anlalmasna imkn tanyor (Gnay ve Ecer, 1999: 221) . Trkiyenin batllaabilmek iin Osmanl-slam geleneiyle ilgili her eyin ortadan kaldrlmas taraftar olmu ve bunu gerekletirmek iin eitim ve retimi nemli lde kullanmtr. 3 Mart 1924te tevhid-i tedrisat kanunuyla medreseler, ayn kanun gerei olarak alan ilahiyat fakltesi de 1934de kapatlmtr. eitli yerlerde alan 26 adet imam hatip okulun tamam da devletten maddi yardmlarn kesilmesiyle 1931de kapannca cumhuriyetin ilk on yl iinde Trkiye de dini eitim veren devlet destekli hibir okul kalmam olur. 1927de yaplan program deiikliiyle de din dersleri, Arapa ve Farsa ile beraber ortaokul ve liselerin programlarndan karlr; zira maarif vekaleti laik bir memleketin okullarnda din dersi okutulmasnn anayasaya aykr olaca kanaatindedir (Bagz, 1995:78) . Cumhuriyetin ilk dnemlerinde tanr tanmazla varmakla birlikte, din adam aleyhtarl tesinde ,din, dolaysyla din kartl ynndeki anlaylar onaylanrken, tarikat ve tekke yrrlkteki anayasaya aykr olarak yasaklanr. Zira anayasann 24. maddesinde tarikat ve felsefi itihattan dolay kimsenin muaheze edilemeyeceine dair hkmde tarikat kelimesi 1937de laikliin anayasaya girmesiyle kaldrlacaktr( Tuncay,1981:81-83). Ayrca anayasada kelime olarak yer alan laikliin hukuki bir tanmnn yaplmam olmas ilk dnemlerden itibaren farkl yorum ve uygulamalarn ortaya kmasna neden olmutur. Bir ara 1928de slam dininde reform yaplmas da tasarlanm, fakat bunun din adamlarnn yeniden glendireceinden ekinilmi olmaldr ki stanbul ilahiyat fakltesince hazrlanmas planlanan komisyon raporunda belirtilen hususlar, Arapa ezann yerini Trke ezann almasyla snrl kalan ksm dnda hibir zaman uygulamaya konulmamtr. Buna ramen1930lu yllarda Trkiyede laikleme basks son derece artm, din eitimi yasaklanm, camilerin fonksiyonu laikletirilmi, hzla ina edilen bakentte hibir yeni cami yaplmamtr. Hatta Bernard Lewis in de son derece sembolik olarak deerlendirdii gibi, stanbulu fetheden Fatih Sultan

42

Mehmetin, bu zaferinin bir sonucu olarak kiliseden camiye Ayasofya bile ibadete kapatlarak mzeye dntrlmtr (Demir,2004:30-31) . Kanunun Meclis'te grlmesi esnasnda tekke ve tarikatlarn lehinde hi kimsenin sz almam olmas, her halde bu zamanda onlarn bilgisiz ve eitimsiz kimselerin elinde uyuukluk, tembellik ve zellikle de siyasal istismar yuvalar olarak kntlerinin hangi dereceye ulatn anlamamza izin verdii gibi, kapatmak zere kanuni dzenleme yoluna gidilmesinin arkasnda yatan derin sebepleri kavramamza da imkn veriyor. Tekkeler, zaviyeler, tarikatlar ve tarikatlara ait kazan elde etmeye dayanan trbeler kapatlrken, ayn zamanda eyhlik, dervilik, mritlik, dedelik, seyyitlik, elebilik, babalk, emirlik, naiplik, halifelik, byclk, frklk ve falclk gibi unvan ve sfatlarn kullanm, bunlara ilikin ilerin grlmesi ve elbise giyilmesi de yasaklanmaktayd. Aslnda pek ok tekke mensubu Milli Mcadele srasnda harekete destek olmutur. Birinci ve kinci Meclise de bir ok tarikat mensubu temsilci olarak katlmtr. adalamak azminde olan ve bu amala sistemli bir reform abas iinde bulunan bir toplum ve devletin bylesine knt ierisindeki bir kurumu iinde barndrmas elbette ki bir eliki yaratacakt. Dorusu tekkeler, zaviyeler ve tarikatlar kapatlmak suretiyle, Trkiye'de yaplmak istenen ey, halkn gndelik yaamna kadar girmi ve kkleri yzyllarn derinliklerine uzanan doulu mistik bir anlay ve bunun etrafnda olumu bulunan istismar odaklarn, devrimci bir atlmla bertaraf etme isteiydi. Anlalan tarikat mensuplarnn bir blm kapatma olayn skunetle karlamay bilmi, ancak daha geni bir blm, geleneksel ve allm bir tutumla olayn aknl altnda kalmaktan kendini kurtaramamtr. Bundan byle, Trkiye Cumhuriyeti'nde grnrde tarikat kurulular ve faaliyetleri resmen ortadan kalkmtr. Ancak gerekte knt halinde de olsa, toplumsal yap ierisinde geleneklemi bir biimde yer tutan ve mensuplarna bir kltr ve hayat tarz sunan tarikatlarn faaliyetlerinin bir anda tamamen durmasn beklemek elbette ki mmkn olmayacaktr.

43

Geri kanun, byk lde caydrc rol oynamtr ve bunu takiben tekke ve zaviyelerin kaplarn kapattklar gzlenmitir. Nitekim tarikatlardan bazlarnn bundan byle herhangi bir faaliyetine de rastlanmamtr. Bununla birlikte, anlalan onlarn en azndan nemli bir blm, resmi kapatma karsnda faaliyetlerini yeraltna kaydrma yoluna gitmiler ve artlar msait olduu andan itibaren de gn yzne kmlardr (Gnay ve Ecer, 1999:222,223) . slama eitim reformuyla ada bir muhteva salama abas, geleneksel olarak siyasi tehlike ve kltrel gerilik sayla gelmi olan dervi tarikatlarna bir saldryla birleti. Trk hkmeti milli bir dzeyde tarikatlarn kurumsal yapsn kaldrmaya, mlkiyetlerinden yoksun brakmaya ve siyasi faaliyetlerini yasaklamaya giriti. Ancak sonu toplumun kenarlarnda ve ky dzeyinde var olmakta srar eden tarikatlarn toptan ykm olmad( Turner,1997:284). Bu bakmdan da Cumhuriyet dneminde tekke ve zaviyelerin kapatlmasn mteakip, meydana gelen tarikat hareketleri ve genel olarak dini bir renk ieren cemaatleme olaylar ve hareketlerini bylesine bir deiim olgusu perspektifinde, geleneksel modelden modern ve ada bir toplum modeline gemek isteyen ancak henz bunu baaramayan; yine de artk eskisi gibi de olmayan 'tranzisyonel' bir toplumun kendi i ve d dinamikleri erevesinde yaamakta olduu deiim ve dnm ve bunlara uyum ve uyumsuzluk olgular ve elikiler biiminde deerlendirmek gerekiyor. Baz din sosyolojisi uzmanlarna gre; Trkiyede kendini yeniden gsteren tarikat olgusunun ve hatta teki dini hareketlerin en belirgin zellii, Atatrk'n balatt modernleme yolundaki gelimeler ve bu erevede ancak araya baka bir ok faktrlerin de girmesi ile ortaya kan deiim ve dnmler, gelgitler, zikzaklar ve bu suretle oluan uyum ve uyumsuzluk sre ve olgular olarak kendilerini gstermelerinde toplanyor (Gnay ve Ecer, 1999: 232, 233) . 1925te orta retimde Arapa ve Farsa retiminin kaldrlmasyla rencilerin kalitesi dmt. Ayrca 1930 ylnda stanbul lahiyat Fakltesinin kapatlmasyla da darbe alan dini eitim, ilerleyen yllarda imam hatip okullar rencilerinin yokluundan dolay daha kt bir hal almt.Bu dnem hkmet politikasnn baarszl, nitelikli din adamlarn zorla azaltmaya yneltti;fakat bunun ayrca cra

44

yerlerdeki kaba din adamlarnn kariyerlerini arttrmak gibi istenmeyen bir sonucu oldu. Bernard Lewisin belirttii gibi, salam bir din eitiminden gemi insanlarn ktl: ounlukla talihsiz sonularla meydan banaz ve cahillere braktrd. Ekim 1949da kaplarn rencilere aan ilahiyat fakltesinin restore edilmesi, en azndan ksmen, phesiz bu nedenleydi(Turner,1997:284). Her halkarda olanlar, bylesine bir deiime kar tepkisel oluumlardr ve deiime tepki, Cumhuriyet dneminin dini hareketlerinin esas karakterini oluturmaktadr. phesiz bu tepki, deiim olgusu ierisinde ona tam meydan okuma biimine brnebildii gibi, onunla bir ekilde uzlama eilimini de ierebilmektedir. Dorusu tepkisel oluumlar ok eitli biimler altnda kendilerini ortaya koymu

bulunmaktadr. Her eyden nce, eskiden olduu gibi Cumhuriyet dneminde de tarikatlarn kollara ve dallara ayrlarak blnmeleri ve hatta bu erevede yeni cemaat ekillerinin ortaya kmaya balamas suretiyle kendini daha da arpc biimde gsteren paralanmlk hali, deiime kar onlarn tepkisel konumunun en ak bir gstergesi olmaktadr. Bununla birlikte, belirtmek gerekiyor ki, Trk toplumu ierisinde, tarihi olarak, nceki dnemlerde olduu gibi, Cumhuriyet dneminde de din, gerek kiisel ve gerekse de toplumsal dzeyde de ok fonksiyonludur. Bu bakmdan Cumhuriyet dneminde Trkiye'de tarikatlar, teki yeni dini oluumlar ve hatta sosyal bir olgu ve sre olarak Trk toplumunun dini yaayn da bu erevede deerlendirmek yerinde olmaktadr. Ancak, derinliine tahliller, Cumhuriyet dneminde cemaatleme olgularnn, gerek yapsal gerekse de fonksiyonel olarak eskinin geleneksel cemaat yaplarnn salt birer uzants olmadklarn, zira deiimin onlara nemli uyum srelerini empoze ettiklerini, bu bakmdan onlarn yeni artlarda yeni ilevlere yneldiklerini gsteriyor. Konu ile ilgili olarak, bu dnemdeki gelimelere tarihsel sre iinde bir gz at, bu durumun daha iyi bir ekilde anlalmasna imkan salayacaktr (Gnay ve Ecer, 1999: 234, 235) . Tekkelerin kendilerini yenilemeleri gerektiini savunanlarn grlerini zetlemek gerekirse unlar sylenebilir:

45

Tasavvufi hayattaki knty ve Osmanl Devleti nin iinde bulunduu kt durumu inkar etmek mmkn deildir. Ancak bunun faturasn tarikatlara kesmek hakszlktr. Kald ki tasavvufi hayat toplumun bir kesimi iin ihtiyatr. Dolaysyla bu hayatn ilga edilmesi yanltr, slah edilmelidir. Bu gr savunalar balk altnda incelenebilir: 1. Tekke mensubu olamayan ancak toplumda bozulan dengelerin kurulmas iin dnen, yazan insanlarn gr ve teklifler,Ziya Gkalp n grleri bunun dikkat ekii bir rneidir. 2. Bizzat tekke mensuplarnn yaptklar tespit ve teklifler: 3. Devletin ald tedbirler, kurduu messeler (Kara, 2003:57 ) .

Trkiye'de modern deiime kar bylesine bir tutumun a ile uyum iinde olmamas, birok sufi evreleri bir lde belli bir uyana ve tutum deiikliine yneltmekten de geri durmamtr. Tarikatlara , gerek rgtsel gerekse de zihni planda bir lde kendisine uyum yahut hi deilse uzlama srelerini de empoze ediyor. man kurtarma yahut ruhu yceltme ve ahlaki derinlik amacnda olduklarm ifade eden tarikatlarn faaliyetleri arasna dernek, vakf, yurt, irket kurma ve bunlar iletme, rencilere ynelerek onlar kendi kltrel normlar, deerleri ve dnya grleri erevesinde eitmek, basn ve medya rgtlemesi gibi dnyevi amalara ynelik iler dahil olmaktadr. Deien artlarda zellikle byk kent merkezlerinde onlar, bu yeni tr rgtlenme yoluyla kendilerine gl bir alt yap oluturma eilimleri de artarak oalmaktadr. Bu durum tarikat kltr ve deerlerinde deimelere yol amaktadr. Aslnda hepsinden nemlisi, sufyane hayatn temelinde yatan dnya hayatnn reddedilmesi anlay gerei Batllama olgusuna kar tepkinin ortaya konuluunu temsil eden modern ara ve gerelerin kullanmn kabullenmeme tutumunda nemli deiiklikler olmutur. Yoksa tarikatlar modernlemeye mi balamtr? (Gnay ve Ecer, 1999: 273,274).

46

Aslnda tarikatlar bir tr ikilem ierisinde kalmlardr. Geleneksel sufi ahlak deerleri ile modern hayatn insanlara sunduu deerler arasnda kalan tarikatlar, bazen kendi ilerine kapanarak toplumsal hayat ve kltrn tamamm kendi normlar erevesinde slamiletirmektedirler, bazen de temel deerler gz ard edilmeksizin modern hayatn oluturduu kltrle uzlamaya almaktadrlar. Bylece, dnyaya kar pasif bir kadercilik anlaynn egemen olduu bir tutum taknmann yerine tarikatlar, deien artlarda dnya hayat iin didinen insan telakkisine meylediyor grnyor. Ve bylece bir ekilde deiime uyum veya en azndan onunla uzlama ya da bocalama eiliminin tipik bir rneini sunuyor. Her halkarda, Trkiye'de bir bakma tarikatlar, muhafazakar bir ahlak alamak, uygulamaya deil de inanca arlk vermek ve siyasal eylemcilikten ok kendini gelitirmeyi tevik etmek suretiyle varlklarn srdrmek eiliminde

grnmektedirler. Bununla birlikte, onlarn kapatlma gerekesinde yer alan, siyasal partilerce harekete geirilmeye msait bir yap oluturmaktan da geri durmadklar da bilinmektedir (Gnay ve Ecer, 1999: 279,280) . 3. 2.1. Tek Parti Dneminde Dini Gruplarn Yeniden ekillenii Cumhuriyet dneminde, tekke ve zaviyelerin kapatlmasndan sonra, Trk toplumunda gzlenen tarikatlar ve teki dini oluumlar, dini ve mistik hareketlerin tepkisel zelliini gl bir biimde paylamlardr. Hatta, Cumhuriyet dneminin dini ve sufi oluumlarnn tepkisel zellii, bilinen biroklarndan daha da arpc bir biimde karmza kmaktadr. Bunda, phesiz onlarn illegal yeralt oluumlar veya paralel din karakterine sahip bulunmalarnn pay byk olmaldr. Trkiye Cumhuriyeti'nin kurulu dneminde, bu tr bir tepkisel tavrn ak gstergelerini Nak hareketlerin Atatrk inklplarna kar protesto eylemlerinde gzlemek imkanmz olmaktadr. nklplar, eyh Said isyann takiben, 1925'teki apka Devrimi'ne kar yaplan protesto hareketinden, 1930'daki Menemen Olay, 1933'te Bursa'da Trke ezana direni gibi tm gl tepki hareketlerini bir lde ounlukla Nak evrelerden grdler (Gnay ve Ecer, 1999: 238, 239) . Menemenin faturas M. Esad Erbilliye kesilecek, stanbuldan menemene getirilecek ve orada vefat edecektir. Kabri mehul olanlardan biri de odur.

47

1830lu yllarda stanbul Bektailie nasl bakyor idiyse 1930lu yllarda Ankara Nakibendilie yle bakyordu. Bundan sonraki yllarda bazen ak bazen kapal, bazen satr ilerinde bazen satr aralarnda zerine gidilen, hedef gsterilen en byk sulu tekkedir, tekkelilerdir, tarikattr, tarikat mensuplardr (Kara, 2003: 186) . 1925de Tekke ve Zaviyelerin kapatld Trkiyenin, bugn bir tarikat cennetine dnt/dntrld dnlecek olursa, bata Mevlevilik, Naklik ve Kadirilik olmak zere irili ufakl onlarca tarikatn mevcut olduu gereini de hatrlamakta fayda vardr. Ayrc, Nurculuk, Sleymanclk gibi, tarikat formunda rgtlenmelerine ramen, kendilerine tarikat demekten kanan oluumlar da unutmamak

gerekmektedir. Ancak, Alevilerin, gerek vergi ile balantl olarak, gerekse kendilerinin Snniletirilmek istendii eklindeki iddialarla beraber Diyaneti gndeme getirmeleri, birtakm ciddi sorunlarn var olduunu gstermektedir ( www.edebi.net., 2006: ) . 1946 seimleri Trkiyede birok konuyu tartma gndemine tamtr. Bu konulardan bir tanesi de dini hayattr. 1924-1946 arasnda cereyan eden olaylar, yneticilerin sergiledikleri tavrlar ve oluan siyasi ve kltrel atmosfer dini, tezahr ve faaliyetleri ile birlikte ok gerilere itmiti. eyh said ve menemen olaylarnda faturann eyh ve dervilere kesilemesi genelde dini hayatla ilgili olarak ortaya kan olumsuz tavrn zelde tarikat mensuplar zerinde youlamasna sebeb olmutur. 1946 ile birlikte derin sessizlik ksmen bozulur ve dini hayat yerde defa derin nefes alr. Bunlar kitaplar, dergiler ve dini sohbetlerde olur (Kara, 2003:211) . Geri, rejimin giderek glenip oturmas, bu tr aleni tepkilerin hi deilse bir dnem iin arkasnn kesilmesi ile sonulanmtr. Ancak yine de 1940l yllar saldrgan tarikat olaylarna sahne olmaktan da geri durmamtr. Trkiye Cumhuriyeti'nde tarikatlar konusunda bir yabanc aratrc, zellikle 19251950 arasndaki dnemde tarikatlarn varlklarn camiler vastasyla srdrm olduklar hususu zerinde nemle duruyor. Nitekim tekkelerin kapatlarak tarikatlarn yasaklanmasnn zerinden uzun bir zaman gemi olmasna ramen bugn Trkiye'de Nakilik, Halvetilik, Kadirilik ve Rufailik varlklarnn ancak bu yolla gl bir ekilde srdrebiliyorlar. te yandan bunlara nispetle, teki tarikatlarn bir ou ya silik bir

48

ekilde var olabilmi veya tamamen ortadan kaybolmusa, bunda onlarn tekkelerini, onu en azndan bir cami ile btnletirebilmek ve bylece cemaatine, onun eitimine, manevi silsilesine ve karizmasna sreklilik kazandrmak suretiyle, ayakta tutamam olmasnn rol byktr. Nitekim bugn Bektailik ve Mevlevilik, gizliden devam eden tekkelere sahip olmadklarndan varlklar ve geleneklerini yle pek gl bir biimde korumay baarabilmi grnmyorlar (Gnay ve Ecer, 1999; 241, 242, 243) . 1925de lkemizde tarikatlarn faaliyetleri durduunda zaman hangi tarikatlar ve kollar mevcut idi? Baka bir deyile 1925den sonra gizli olarak hayatiyetini srdren tasavvufi yollar hangileridir? 1925 ncesine bakarak bu soruya yle cevap verilebilir. KADRYE Abdulkadir Geylani (l. Badat 1167 ) Erefiye Erefolu Rumi (l. znik 1469) Rumiye smail Rumi (l. st. 1631) NAKBENDYE- Bahauddin Nakbend (l. Buhara 1389) Mceddiye mam Rabbani (l. Hindistan 1625) Halidiye Halid Badadi (l. am 1826) HALVETYE mer Halveti (l. Herat 1397) abaniye- aban- Veli (l. Kastamonu 1568) Gleniye brahim Gleni (l. Kahire 1533) Cerrahiye Nurettin Cerrahi (l. stanbul 1721) Msrye Niyaz-i Msr (l. Limni 1694) Uakkye -Hasan Husameddin (l. stanbul 1592) Snbliye Snbl Sinan (l. stanbul 1529) MEVLEVYE Mevlana Celaleddin (l. Konya 1273) BEKTAYE H. Bekta Veli (l. Nevehir 1269 )

49

BAYRAMYE H. Bayram Veli (l. Ankara 1430) CELVETYE A. Mahmud Hdayi (l. stanbul 1628) SADYE -Sadettin Cibavi (l. am 1300) RFAYE Ahmed Rifai (l. Basra 1183 ) Siyasi ve idari tavrlar, bask ve ynlendirmeler tarikatlar ortadan kaldramyorsa da gidiatna tesir etmektedir, bu adan 1925 sonrasnda hibir eyin deimediini kimse iddia edemez(Kara, 2003:144.145) . phesiz tarikatlarn, Cumhuriyet dneminde, yasaklanm olmalarna ramen hayatiyetlerini devam ettirme yollarnn en etkili olanlarndan birisi, eyhlerin camide, zel yerler yahut evlerdeki sohbet toplantlar olmu, bu yolla hem geleneksel tarikat kltr sreklilik kazanm hem de eyhler manevi rehberler olarak mesajlarn cemaatlerine iletebilmilerdir. Bylece manevi aktarma mekanizmas yolu ile tarikat gelenei canl bir biimde srdrld (Gnay ve Ecer, 1999; 244,245) . 1925den 1950ye kadar olan dnemde, slami tarikatlarnn hayatlarnn nasl olduunu belirlemek iin ciddi olarak bilgi eksikliimiz var, hatta birka yl ncesine kadar tamamen namevcuttu. Bugn ok sayda eyh biyografisi var ve tarikatlar her trden bir hayli eser yaymlanyor. Bu eserler, satr aralarn okumasn bilenlere ok nemli bilgiler veriyorlar. Trk tasavvuf tarihinin bu karanlk dnemini iyice aydnlatmak iin gerekli malzemenin tamamna, maalesef, henz sahip deiliz. Tarikat eyhlerinin tekkelerin kapatlmasyla farkl tavrlar takndklar kesindir. Bazlar Trkiye cumhuriyetin kanununu takip etmeyi tercih ederken, bazlar Kemalist diktaya kar kendi tarikatlarnn geleneklerini srdrmeyi tercih etmilerdir (Kara, 2003:531) . 3.2.2. 1950 Sonrasnda Hkmet Politikalar ve Dini Gruplar Cumhuriyet dneminde, tarikat olgusunda asl canlanma, ok partili dneme gei ve zellikle de Demokrat Partinin iktidara geliini mteakip dini politikalarda gzlenen lmlla paralel olarak kendini daha bariz bir biimde gstermeye balad. Bylece, siyasi deiimlerin, toplumda suf eilimlerin art ve tarikat olaylarnn sklamas olgusu ile olan sk balants, tarihte daha nceki benzerlerinde olduu gibi, Trkiye

50

Cumhuriyeti'nde de bir kez daha gzlenme imknn elde etmekteydi (Gnay ve Ecer, 1999: 245) . Trkiyede, 1940lardan sonra dozu gittike artan dini deerlerin, bizzat dinden soyutlanmas anlamndaki seklarizmin gndeme gelmi olmas, milli ve tarih kklerden uzaklama hatta Greko- Latin kltre ynelik tutum ve zihniyetlerin belirlenmesi, yasal olmayan izgide sufi gelimeleri ortaya karrken, yasal izgide de komiser imajn oluturmutur. Bylece A. Bennigsennin deyimiyle, bir yanda sufi, te yanda komiser olmak zere paralel slam diye bilinen bir gerei kltrel yaantmza maletmitir. erif Mardin inde isabetle dedii gibi dnyevi giriimler ne kadar hzla art gstermise, sufi tepkiler de o nispette toplum katlarnda yaylma olanana kavumutur (Trkdoan,1997:7 ) . 14 mays 1950 seimleri sonucunda i bana gelen DP iktidaryla birlikte, Trkiye de 1946 ylnda beri gelime gsteren dini hayat yeni bir safhaya girmi oldu. Tek parti dneminin tek renginden ok partili hayatn nispeten ok renkliliine geen toplumun dini tezahrleri de eit eit bir grnm arz etmekteydi. Dini hayatn en nemli sembollerinden biri olan ezann asli ekline dntrlerek tekrar Arapa olarak okutulmas byk bir coku ile karlanmt. Tasavvufi hayat ile ilgili yasaklar resmen kalkmadysa da din ve vicdan hrriyetine getirilen yeni yorumlar eyrek asrdr kendi kesine ekilmi olan tarikatlarn derin bir nefes almasn salamtr. Tasavvufi hayatn 25 yldan beri yasak olmas, tekkelerin kapal olmas durumu bu dnyann elamanlarnn yetimemesine sebep olaca aktr. 1925 te grev banda olan eyhlerin bir ounun bu dnem iinde vefat etmi olmas ciddi olarak bir kadro eksikliini gndeme getirmitir. Dolaysyla 1950 ile balayan yeni dnemde gerek ariflerin aynnda aktr eyhler de sahneye kmtr. Tekke ve tarikat dnyasnn serbest olduu dnemlerde dahi sufilerin sahte mritlerden dert yandklar hatrlanrsa durumun ciddiyeti daha da yakndan hissedilmi olur ( Kara, 2003:241 ) .

51

Trkiye balamnda g 1950lerde balad; bunu besleyen iki amilden biri, Trkiyenin Bat ittifak NATOya giriinden sonra Truman doktirini erecesinde Amerikadan ald Marshal yardmlardr. ABD bu yardmlar yaparken, kaynaklarn zellikle tarmda kullanlmasn ve bunun iin kara yollarna arlk verilmesini art komutu. Binlerce sene geleneksel usulde yaplan tarma makine girince, milyonlarca insan isiz kald ve yeni alan kara yollarn izleyerek byk ehirlere g etti (Bula,2008:22) . Ancak, iaret etmek gerekiyor ki II. Dnya Sava' n takip eden dnemde Trkiye, ayn zamanda tarmn makinelemesi hadisesine paralel olarak nemli bir yapsal deiime de sahne olmaya balad ve bylece kyden ehre ve zellikle de byk ehir merkezleri ve stanbul gibi metropollere byk bir i g olgusu ba gsterdi. Hatta olay orada da durmad ve 1960'l yllardan itibaren yurt dna ve zellikle de Bat Avrupa lkelerine bir g olgusu yaanmaya balad. Trkiye'de byk ehirler kylerden balayan bu akm yeterince dzenleyebilecek bir snai ,sosyoekonomik ve kltrel kapasiteye sahip olmadndan ehirlerin evresinde gecekondulama olay ok byk boyutlara ulat. te Trkiye'de dini yeniden canlanma ve zellikle de tarikat olgusu ile bu yapsal deiim olgusu arasnda ok sk bir iliki bulunmaktadr. Trkiye'de zellikle 1970'li yllardan itibaren deiim ok hzland. Bu arada tarikatlarn gelimesinin de buna paralel olarak yeni bir ivme kazandna ahit olundu. 1980 ihtilali sonras dnemde ise Trkiye'de tarikatlarn canlannn adeta 'altn dnemi' olarak karakterize olundu. Bylece, Trkiye'de Cumhuriyet dneminde kanuni yasaa ramen tarikatlarn nemli bir blm, tepkisel bir biimde yeniden canlanmaya ve faaliyetlerini deien artlarda aleni bir gsteriye dntrmeye baladlar (Gnay ve Ecer, 1999:245,246) . Cumhuriyetle balayan ve II. Dnya Sava'n takiben Trkiye'de hzlanan deiim, bir yandan yeni tarikat ubelerinin ortaya kma imkn verdii gibi, te yandan geleneksel anlamda tam bir tarikat eklinde deerlendirilmeleri yanl olsa da yine de onlarla temelde baz balantlar bulunduu gibi, yaplar itibariyle de bir lde onlar andran yeni dini cemaat ve hareketlerin olumasna da ahit olundu. (Gnay ve Ecer, 1999: 247) .

52

Nakibendiye-Halidiyenin en gl kollarndan birinin-Gmhaneviye, kurucusunun ismiyle syleniyor-stanbulun belli sayda camiinde devam ettii ve Fatih mahallesinde bulunan skenderpaa camiinde sokaa dnk bir buluma yerinin olduu gzlenebilir. Istanbul mm Glsm Camii imam ve bakan eyh Abdlaziz Bekkine nin lmnden sonra, yerine gemek zere Bursa dan gelen ve tarikatn manevi ynetimini stlenen Mehmet Zahid (Kotku) arldna gre ellili yllarda kesinlikle dokunulmad ortaya konabilir ( Kara, 2003:532 ) . Her trl tarikat faaliyetinin yasakland Trkiyede bir zamanlar bir milyona yakn mridi olduu sylenen bir dergahn varln korumak, sdrmek, gelitirmek byk bir sorumluluk gerektirmekteydi. Kotkunun tasavvuf faliyetlerini birbirinden zayflayan iman glendirme ile birbirini tamamlayarak

koparmadan,

srdrebilmesinin bir maharretiydi. Kotkunun bir baka yn Trkiyenin hzla deien koullarna uyum

salayabilmesiydi. Politika ve ekonominin neminin gitgide artt ve modernlemenin etkilerinin youn olduu bu dnemde Kotku iki yntem izliyordu.(akr,2002:23-24) lk olarak, resmi ideolojinin aralad tm kaplar, bata kitlelerin din eitimi iin zorluyordu. Bu amala mridlerini, Kuran kurslar ama, yeni camiler kurma,var olanalara sahip kma, renim andaki genler burs, pansiyon gibi kolaylklar salama yolunda seferber ediyordu. kinci olarak bizzat kendisi lkenin ekonomik,politik,kltrel her tl sorunlaryla ilgilenmeye alyor,mridlerinide ayn ynde tevik ediyordu. Ekonomiye bak ise sohbetlerinden anlad kadaryla tketim toplumunu kyasya eletiren bir yn bulabiliriz. Siyasi alanda ise, baz siyasi partilerinde onun tevik ve onaylaryla kurulduunu syleyebiliriz. Kotkunun vefatndan sonra yerine geen Esad Coan ise gen yalarnda bu cemaate ballyla bilinmektedir. oan 1983 ylnda slam dergisini karm ve cemaat ii ilikileri yenilemenin dnda baka ihtiyalara da cevap vermeye almtr: amz dnyas hzl bir ilerleme ve deime iindedir,mslmanlar olarak bu yeni deiime ayak uydurmak zorundayz. erefle yaamak ve ykselmek iin bu arttr.Bu i kaliteli

53

eleman, kadro,mali g, iyi vasta modern malzeme ve geni zaman ister. Yllar sonra bu zorluklar, an gerektirdii performans gstermek, eklinde formle edilmitir. Bu dergi ncesinde cemaatin Vefa Yaynclk A.. gibi yaplanmalar an

gereklerine uygun hareket tarzn benimsediinin bir gstergesidir diyebiliriz. (akr,2002:27) Derginin almalar, siyasi yne 1987 de arlk vermitir. Bu dergi ve cemaate destek asndan nemliydi. Bunun uzun srmediini din siyaset balamnda deerlendirecek olursak dergide 1990da kan bayazda kendisinin bile desteklemi olduu siyasileri yine menfaatleri ve ekimeleri icab despot olarak nitelemeye balam olan oan derginin bir sonraki saysnda da ilk kez resmini yaymlatmtr. Siyasi yne arlk verdiini seimlerde de byk hizmetlerimiz, sonulara kesin tesirlerimiz olacak. Bunu biz deil, tm gazeteler yazarlar ve televizonlar sylyor (Coan,1995:5) kadn ve aile dergisininkasm/aralk ay bayazsnda grmekteyiz. Cemaatin siyasetle bir yerlere varmak istemesi ise bazen parti desteklemeleri bazen partiden desteklerini ekmeleri eklinde srmektedir. 1987 ylnda dergide yaynlanan anket deerlendirmesinde skender Paa Cemaatinin nasl bir zemin zerine oturduunu daha iyi anlamaktayz. Anket sonularna gre dergi okuyucularnn %80e yakn 30 ya altnda. Yzde 29.01i 15-20 ya; % 31.9321-25 ya ; %20.35i 26-30 ya grublar arasndadr.30 ya zerinde ise %20.35 . Dergi okurlarnn %91.13 erkek ki bu yksek orann nemli nedenlerinden biri ayn cemaatin Kadn ve Aile dergisini de karm olmas . Okuyucularn eitim durumu ise yle ilkokul mezunu %9.34, lise mezuu %37.70 ,niversite mezunu %35.92; niversite st %2.04. Dergi okuyucularnn yzde 20ye yakn yabanc dil bildiini sylyor. Bunlarn %36.68i Arapa; %38.13 ngilizce, %9.33 Almanca ,%4.28iFranszca

konuabiliyor ve bu dillerden eviri yapabileceklerini belirtiyorlar. Son olarak anketi cevaplayanlarn %51.33 ehirde, %29.68i kasabada ve %18.97sinin kyde yaadn ekleyebiriz.

54

Btn bu rakamlar bu cemaatin temel olarak ehirli(ya da ehirlemi), gen, aydn bir kesimin platformu olduunu ortaya koyuyor (akr,2002:43-44) . Diyebiliriz ki cemaat esas gcn ve modernlemeye kar tutumunu bu kesimden alacaktr. skenderpaa cemaatinin en belirgin sorun alan gelenekilik- modernleme dengesinin, modernleme lehine giderek bozulmas. Mehmed Zahid Kotku dnemi bu dengeyi arlkla kiisel inisyatifiyle salamay biliyordu. Bu baars o dnemde kitle iletiim aralarnn yaygn olmamas ve Trkiyenin artlar diyebiliriz. Esad Coan dnemi ise kitle iletiim aralarnn, toplumda hibir mahrem nokta brakmama cretkarlna ulaabilecek kadar geliip yaygnlatklar bir dneme rasgelmitir. Ayn dnemde Trkiyede artlarn daha da deierek yeni ortama ayak uydurmak isteyen cemaatin modernlemeye doru kaydn grmekteyiz. Coann 1990 austos saysnda yaymlanan islam dergisindeki yazsnda imdiki zamann dervii kot pantolan giyiyor, ksa gmlek giyiyor, niversitelerde okuyor yksek tahsil yapyor aklamas cemaate nemli kayplar verdii bilinmektedir. Bugn modernizme kar modernlemenin islami kesim iindeki en tipik rnei olan skender Paa Cemaatinin can alc amaz Trkiyenin yaad derin sosyal adaletsizliklere, gelir dalmndaki muazzam eitsizliklere ksacas yoksullua ve kanaatsizlie kar nasl bir zm neresi sunduudur. Cemaatin lideri olan oann dergisinde yaymlam olduu elikili ifadeler cemaatinin baz ksmnn kafasn kartmtr.slamda Siyasetin Yeri ve nemi balkl yazsnda ok dervi olmalyz derken, hemen bir sonraki cmlede fevkalade pratik bir pragmatik olmamz gerekiyor diyerek bu iki seenein arasnda konum arayna gitmitir.

(akr,2002:49-50) Sosyolojik olarak tarikatlarn bitip cemaatlerin balad bu son dnemde, bu cemaatin lideri olan Coan modernlemeye kar olmayp, gerektiinde modernlemenin olabilecei zerinde durmaktadr. Modernlemenin esasen teknolojik aralarnn fayda verdii lde kullanlmasnn ve kltrel olarakta modernlemeye mesafeli durduunu da belirtmek cemaatin modernleme karsndaki tutumunu daha iyi kavramamza imkan vermektedir. ..Radyomuzu imdi uzaydan,uydudan yayna

55

getii iin, avrupadaki kardelerimiz artk yaynlarmz 24 saat dinleyebilirler. Bu onlar,eleri ve ocuklar iin ok nemli ve faydal :hem dini,milli,dnyevi,ilmi bilgi kazanacak,hem ana dillerini unutmam olacaklar(Necatiolu,1995:5). 3.2.3.Snni Eilimli Geleneksel Tarikatlar Trkiye'de Snni tarikatlar ehirli ve en ok da kasabal bir fenomendir. Onlar kylere nfuzu nadir hallerde olmaktadr. Bu tarikatlarn banda Naklik, Kadirilik, Cerrahi Tarikat, Mevlevilik, Rufailik, Bayramilik en bata gelenlerdir. Bunlar genel olarak modernleme sreci iinde tepkisel bir konumda bulunmaktadrlar. Cumhuriyetin balang ylndaki gelimeler ve olayla Nakibendleri, tepkisel bir konuma yneltmiti. Bir ksm Snni tarikatlarn aksine Bektailer, Cumhuriyete reformlara ve bunlarn sonucunda ortaya kan deiimlere olumsuz tavrlar sergilemedikleri gibi, tersine onlar desteklediler, bylece Bektailer yeni rejimle btnlemek suretiyle yeraltna da itilmi olmadlar. Ancak Bektai geleneinde bir gerileme de kendini

gstermitir(Gnay ve Ecer, 1999: 268). Suflik Anadolu'da hi deilse ilk dnemlerde Mevlana ve Yunus Emre gibi ok yksek fikir dzeyinde ahsiyetlere sahip olmakla vnmektedir. Aslnda Trk tasavvufu Anadolu'da sanata uygun ortam hazrlamay bir lde baarmtr. Bylece, iir, edebiyat, musiki ve sanat Anadolu'da tasavvufun zengin oluumlarna sahne oldu. Ancak belirtmek gerekiyor ki, Osmanl dnemi Mevlana ve Yunuslar retemedii gibi Cumhuriyet dnemi de bu konuda ok clz kald. te yandan her eye ramen, yine Osmanl'nn bir devam olarak Cumhuriyet dneminde de clz da olsa, entelektel tasavvuf zellikleri de eksik olmad. Bu eilimin nde gelen isimleri arasnda smail Fenni Erturul ve Kenan Rufai gibi bilerin adlarn anmak gerekiyor (Gnay ve Ecer, 1999:270- 272). zellikle bu sonuncusu, stanbul da kadnlar arasnda nemli bir poplerlik kazand ve bunu tarikatlarn kapatlmasndan sonra 1950lere kadar srdrd. Kenan Rufainin, slam ahlakn modern bir ekilde yorumlad ve dergahn bir kltr akademisi haline getirmeye amalad ifade ediliyor( Gner,1991:317).

56

Cumhuriyet dnemi ve onun Atatrk reformlar ile balayan hzl deiim olgusu ve buna tepki ortam, esas yaps itibariyle Osmanl dneminin suf teekkllerinin az ok birer devamndan ibaret olan ve bu bakmdan da 'geleneksel' kategorisinde deerlendirmeye aldmz sufi tarikatlarn yeni bir ortamda tepkisel bir biimde gelimesine imkn verdii gibi, te yandan yine bu dnemin hzl deiim ve tepki ortam, kaynan tasavvuftan alan, ancak geleneksel tarikatlardan olduka farkl, yeni bir tip yap ve rgtlenme biimlerine ve bylece oluan yeni cemaat ve hareketlere tank oldu. Bu erevede Cumhuriyet dneminde karmza hepsi de Mceddidi Nak evrelerden gelmi bulunan isim yani Said Nursi, Sleyman Hilmi Tunahan ve Hseyin Hilmi Ik ve bunlarn balattklar hareket olan Nurculuk, Sleymanclk ve Iklk kmaktadr. Bunlar tasavvufi bir kaynaktan hareket etmi olmakla birlikte, geleneksel anlamda tarikat eklinde grnmemekte, ancak tarikatlarn yeni artlarda yeni birer cemaat tipi olarak yeni tarz rgtlenme ekillerini bize sunmaktadr (Gnay ve Ecer, 1999: 259) . Tazimatla birlikte balayan batlama sreci, Mslmanlar arasndaki tarihten gelen ayrlklar derinletirip onlara yeni grnmler kazandrd. akra gre: Cumhuriyetle birlikte Mslmanlarn modernizme kar genel olarak farkl bak as benimsedii grlyor. Hem kltr, hem teknolojisiyle modernlemeye sahip kmak. Bu yaklamdaki Mslmanlara gre modernizmin deerleri slamn zyle elimiyordu. Bata laiklik olmak zere tm Kemalist devrimler yobazlar yznden geri kalm olan dini ve Mslmanlarn ilerletilebilirdi. Balangta hem batl, hem dini eitim alm bir avu aydn tarafndan savunulan bu gr zaman iinde halkn ounluu tarafndan benimsenmitir. Bu kesime geleneksel islami yaplardan da katlanlar oldu. nce aleviler, ve Bektailer, Mevleviler. ok partili hayatla birlikte bu kervana cerrahilik, Rufailik, gibi tarikatlar, Kadiriliin baz kollarda katld. Naki geleneinden gelmekle birlikte, emekli albay Hseyin Hilmi Ik, 60 l yllardan itibaren etrafnda oluturmaya balad cemaati deitire dntre ayn rotaya oturtturdu. eriatla balar koparlm tarikat

57

faaliyetlerini, tasavvufi ritellerin yeniden retilmesiyle srdrlen bu erevelere son olarak bambaka yntemlere sahip olan Adnan hoca ve Edip Yksel dahil oldu. kinci olarak batnn teknolojisini alp, slam kltrn muhafaza etmek.

Mslmanlarn bat karsnda yenik dtklerini kabul ettikleri andan itibaren ortaya kan bu grn savunucuklar tek parti dneminde iktidarla birlikte muhalif bir uzlama iindeydiler. Onlar da Kemalistler gibi bidat ve hurafelerin ilerlemeye engel olduu kansndaydlar. Kemalistlerden ayrldklar nokta, bu ayak balarn ayklayp yerine slam n gerek-z deerlerini geerli klmak istemeleriydi. Genellik medrese kl aydnlarla savunulan bu gre Said Nursi toplumsal bir pratik kazandrd. Gnmzde yine nurcular tarafndan ak ak srdrlen bu yaklam aslnda dindar kalabalklarn ezici ounluunca benimseniyor. nc olarak batnn hem teknolojisine hem de kltrne kar kmak. Kemalist devrimler dneminde, halk islam ve onun balca gc tarikatlar bir mddet

kabuklarna ekildiler. Kendi varolularnn olumlama ve korunumlarnn tek yolu, toplumdaki her trl deiime ve gelimeye kar kmakta buldular. Ancak tepkileri esas olarak kltreldi. Devletin dine kar slubunun yumuamasyla onlarnda sanld kadar teknolojiye kar olmadklar anlald. Tarikat yaplarnn vcuda getirdii siyasi parti ar sanayi hamlesi slogann kendine bayrak edindi. Modernizme kar bu tavr bir nokta da birleiyor: modernizmle uzlama. Onu bir dost; bir yar dost yar dman ;bir dman olarak alglayanlar, modernizmin kendilerinden stn konumda olduunu kabulleniyorlar. Her tavrda, hareketlerini programlarn modernizme gre ayarlyor. nk kimse ada uygarlk dzeyinin gerisinde kalmak istemiyor. O dzeyi yakalayabilmek iin kalknmak, sanayilemek, bymek ve ilerlemek istiyor (akr,2002:300,301). Btn bu cemaatlemeler yurt ii ve hatta yurt dnda (zellikle Almanya'da) faaliyetlerini srdrmektedirler. Kur'an kurslar, yurtlar, pansiyonlar, zel

okullar,dergiler, gazeteler, radyo ve televizyon kanallar, inaat ve ticari irketler araclyla kendilerine gl bir alt yap kurma eilimine gitmi olmalar kayda deerdir(Gnay ve Ecer, 1999: 267).

58

Esasen hzla deien Trkiye'de, deiime kar byle hep tepkisel tutum ve davranlar ierisinde olduu srece , an gndemini pek yakalayabilecek ve insan ve topluma yle ruhi bir derinlik katabilecek yetenekte de pek grnmemektedir. Anlalan gereklerden, ekonomik skntlardan, sosyal dengesizliklerden ve siyasi istikrarszlklardan bir ka ve aldatc bir savunma eilimi baskn gelmektedir. 3.2.4. Modernleen Yeni Dini Oluumlar (Cemaatleme) Trkiyede yaanan gelimeler tarikat yaplarn, modernizm sonras dnemin yeni dini oluumlar biiminde cemaat yaplarna dntrmtr. Alt izilmesi gereken husus u ki, Trkiyede az sosyoloun ilgilendii Alman Tnniesin Cemaat-cemiyet kuram, gelien islami politik/toplumsal yaplar tarafnan dorulanmaktadr. Geen yzylda cemaatlerden cemiyete/topluma doru gidi gzlenirken,yzyln son eyreinden itibaren toplumsal hayat kendi i bnyesinde yeni tr cemaat yaplar ortaya karmaya balad. Modern kentin cemaatleri iradidir, kii tercihlerine dayanrlar, sivil alanda insiyatif kullanrlar ve gnll olarak varlklarn srdrrler. Aralarnda geleneksel toplumda gzlen kat ve emredici hiyarari mevcut deildir. Cemaatler,demokratik yntemi takip ederek toplumsal hayat iinde yerlerini alrken, 19.yzyln pozitivist aydnlanmaclar ve modernist iktidar elitleri, demokratik siyasetin besledii cemaat yapsn hala Tnniesin kuramnn ilk blm ercevesinde grmeye devam ediyorlar.Zira aydnlanmac pozitif paradigma asndan sz konusu cemaat, tarihin karanlk mahzenlerine ekilmesi gerekirken, tam aksine dnyann her yanna ulayor;en yksek dzeyde eitim veren kolejler, niversiteler ayor, tekiyle diyaloa gemenin imkanlarn aryor (Bula,2008:13-16) . Ana hatlaryla be cemaat tipolojisinden sz etmek mmkn grnyor: 1) Politik cemaat: Bunun karakteristlik zellii politize olmas, doktiriner davranmas ve misyonunu politik kavramlarla ifade etmesidir. 2) ktisadi cemaat: bu cemaat tipinin karakteristik zellii

pragmatizm,uzlamaclk ve iktisadi rasyonalitedir. 3) Lider eksenli cemaat: bu cemaatin karakteristlii liderin kurtarc misyona sahip olmas, misyonun ne karmas ve snrl sayda mntesiple

59

yetinmesidir. rnen lider kurtarc- mehdi oluuna inanlyorsa saysn 300den fazla artramaz. 4) Snrl alan cemaati: bu cemaatin karakteristlii, ie dnk hayat; kapal alan faaliyeti, iddiaszlk ve gndelik hayatn demodernist izgilerle srdrlmesi abasdr. 5) Fikir ve lider eksenli cemaat: bu tr cemaat yaplarn salt fikir ve kitaba dayal ya da fikir ve lidere eksenli olmak zere iki grupta toplamak mmkn. Bu tr cemaat yapsnn karakteristlii ise sosyal milli ve kresel alma yatknlk olarak belirginleir. Cemaatler geleneksel tarikat formunda olumu deiller, modern kente aittirler. Ondokuzuncu yzyln ikinci yarsnda ortaya km islamclk gibi, bir yandan modernlie cevap vermektedirler, dier yandan modern hayata katlm

salamaktadrlar. Btn cemaatlerin meruiyet erevesi dine hizmete dayanr. Ana motivasyonlar kente uyum, modern hayata katlm, merkezde yer alma arzusu veya merkezi etkileme abasdr (Bula,2008:19-20) .

60

SONU VE DEERLENDRME
Aratrdmz konu, resmen tarikatlarn yasak olduu Trkiye'de modernleme sreci ierisinde bu kurumlarn neyi ifade etmekte olduklarnn ve modernlemenin getirdii kltrel deerlerle aralarndaki karlkl ilikide nasl bir tutum takndklarnm belirlenmesidir. Gerekten derin bir modernleme sreci iinde yaamaktayz. 'Modernleme konusunun bizde modernleme sorunu haline gelmesi' ana problematik noktadr. Modernlemenin grld alanlar balca ikiye ayrabiliriz: 1) Bilim ve teknoloji alannda, 2) Toplumsal alanda modernleme. Biz konumuz gerei ikincisiyle ilgilendik. nk sosyal modernleme, inanlara, tabulara, mitlere,deerlere ve btn bunlarla ilgili sembollere dokunan bir sre olduu iin her toplum katmann varolusal olarak derinden ilgilendirmektedir. Bilindii gibi, slam dnyas modern alara yenilenmi bilgilere, bu bilgilerin nda yryen eletirisel bir dnceye sahip olarak gir(e)medi. Modernlemenin ncln yapanlarn nemli bir kesimi 'Batl ol kurtul' tezini savunmaktayd. Bu teze gre modernleme batllama idi ve batllama da bir btnd. Bu kesimin, slami kesimin zellikle de halk tabakasnn modernlemeye bak asn biimlendirdiini dnmekteyiz. Trk modernlemesini (din asndan) kmaza sokan en nemli deyim modernleme ya da batllamadan ok 'seklerleme' (dnyevileme) dir. kinci olarak da halkn istemi olduu yaama biimine mdahalelerdir. Bu mdahaleler kapatmalar, yasaklamalar, z-grlklerin ve haklarn ihlalini oluturmaktadr. G istencinde bulunanlar halk pasivize etmek iin bu mdahaleleri uygun grmler fakat lkemize verdikleri zararn tespitini yapamamlardr. Lakin bu sosyalbilimleri de

ypratmaktadr. Aratrmaclarn eitli kayglar ne bu alanlara girmeye ne de bu alanlarda verimli olabilecek destek salanmasnda yardmc olunmam bana dokunmayan bin yl yaasn denilip zehrin tesirleri gn yzne ktnda ok ac tablolarla karlalmtr. Modernleelim derken nelerden taviz verildii ve toplumun zerinde nelerin denendii ise konuulmayacak hatta yazlmayacak kadar etkileri olan konulardr.

61

Tasavvufun temelinde, dini-mistik bir duygu ve eilimin bulunduu bir gerektir. Ancak, slamiyet ve Trklerde, tasavvuf ve tarikatlarla ilgili panorama bize gstermektedir ki, tasavvufun ortaya k, gelimesi, sufi teekkller olarak tarikatlarn oluumu ve deiimi, bu temel dini-mistik eilim yahut duygu ya da yetenein, tarihi, sosyal, kltrel, siyasal, ekonomik ve artistik vs. etkenlerle srekli olarak beslenmesi suretiyle vuku bulmu, ferdi ve toplumsal bir gereklik olarak, olay, toplumda bu haliyle bir olgusal gereklik kazanmtr. Trkiye Cumhuriyeti'ndeki tarikat ve onun trevleri olarak yeni cemaat ve hareket olgular ve sreleri, gerekte geleneksellikten modernlie yahut cemaat tipinden modern sanayi toplumu tipine evrilen, ancak gei halinin hzl deiim ortamm yaayan toplumumuzda, bu intikalin uyum/uyumsuzluun oluturduu toplumsal bunalm, anomi ve araylarn Trk toplumuna has tipik tezahrleri olmaktadrlar. Keza, Trkiye'de adalamay ve laiklii kendine hedef edinen Cumhuriyetin balangcnda, Atatrk devrimleri ile Mslmanlarn hayatnda asli grevlerini oktan tamamlam, kntye uram, istismar odaklan olmaktan baka artk pek bir ie yaramyor grnen ve dini bakmdan bile birer tarihi kurum olmaktan teye deer ifade etmedikleri anlalan tekke ve tarikatlarn kapatlp yasaklanm olmasn da ancak bu erevede deerlendirip anlamak mmkn olmaktadr. Tasavvuf ve tarikatlar tarihi, zellikle de knt halindeki gelenee dnm

formlarn ise toplum yeri ve zaman gelince sorgulamtr, sorgulamaya devam etmektedir ve fonksiyonel olarak onlar deerleri ve hayatiyetlerini bu toplumun sosyokltrel yapsnda kaybettikleri andan itibaren zaten kendiliklerinden ortadan kalkacaklardr. Bu yzden mdahaleden ok yaptklarn objektif bir ekilde deerlendirmemiz ve yarglamamz iin kafadan dolma bilgiler yerine, tarihsel ve sosyolojik olarak olaylarn srelerini incelememiz gerekmektedir. Aksi halde yanl yarg ve infazlarda bulunmu olmakla kalmayp,bunun faturasn ar deyebiliriz. Bugn toplumsal yaps hzla deimekte olan Trkiye'de onunla sarma dola bir halde hayatiyet bulan din, farkllaan toplumda kendine yeni bir yer edinme srecini yaamakta ve bu erevede ister istemez bazen sesli bazen de sessiz ve derinden kendi konumunu sorgulamaktadr. Bylesine yapsal ve fonksiyonel bir konumda ve hzla deien bir ortamda tasavvuf ve tarikatlar de olayn nemli bir boyutunu temsil

62

etmekte ve sre bu ekli altnda yaanmaya devam etmektedir. te bylesine dinamik bir perspektiften yaklam bize Trkiye'de tarikat olgusunu tm gereklii iinde anlamamza imkan salamaktadr, aksi halde olay tek yanl alglay daima yanltc olmaktadr. Bylesine dinamik bir perspektiften olaya baktmzda ise tarikatlarn, zellikle Cumhuriyetle balayan byk deiim olgusuna geleneki toplumun gsterdii tepkisel bir gereklik boyutunu ierdiini bu almayla ortaya koymaya abaladk. Yine bu aratrma, Cumhuriyet ynetiminin tarikatlar resmen kapatm olmasna ramen, toplumsal birer olgu ve gereklik olarak onlarn byk oranda toplumda varlklarn srdrdklerini, zaman ve artlara gre yeni ekil, boyut ve fonksiyonlar kazandklarn ve stelik yeni oluumlara imkan verdiklerini bize gstermitir. Bu oluumlarn ncelikle Trk milletini ve daha sonra dnyada yaayan milyarlarca insana nasl tezahr edecei ise daha geni bir konuyu oluturmaktadr. Deien toplum bunlarn yerini doldurabilecek kurumlan ve toplumsal oluumlar fonksiyonel bir biimde yeniden oluturabilecek bir geliim ve olgunlua henz erimi deildir. Aslnda bu olduu gn onlar tarihi rollerini oynam ve tamamlam olarak kendiliklerinden ortadan kalkacaklardr. Tarikatlarn ya da onlarn trevleri olan yaplarn toplumsal mutabakatla ilikilerinin kstlamalara yada ayrmna gidilmesi bu durumu daha da karmak hale soktuunu gn getike daha iyi kavram olacaz. Aslnda tarikatlar, Trkiye'de toplumsal deimenin ortaya kard bir anomi ve bunalm ortamnda, geleneksel formlarn kendilerine yabanc grdkleri deiimin yeni ekillerine kar tipik bir set oluturmak suretiyle direnme gayretlerinin sembolik bir anlatm oluyor. u halde sorun, tarikatlarn gelimesine uygun olan ortamn kaldrlmasnda yatmaktadr. Bu da ortam hazrlayan sorunlarn zmne bal bulunmaktadr. Tarikatlarn gelimesinin nnn kesilmi olmas, bunlarn yer altna itmi ve toplumdan soyutlamaya allmtr. Ama insanmz onu yer altnda ve gizlendikleri yerden karmaya alm hatta 1950 sonrasnda bunlarn tekrar resmi olarak gn yzne kmalar toplumsal huzurun salanmas ve Trkiye dnda olan dinsizlemenin Trk insanna etkilerini azaltabilmek iin resmiyet kazanmalar iin almalar yaplm ve siyasi hayata da ekilmeye balanmtr.

63

Fakat bu almalarn nnn tekrar kesilmesi 1980lere doru Trkiyedeki toplumsal olaylarn kmasna zemin hazrlam ve bunun faturasn da Trk toplumu ncelikli olarak demitir. Kutuplamalarn tevik edilmesi ve ilk olarak dini hedef gstermelerinin neticesi ise 1990larda toplumsal milliyetilik ve dier milletlerle olan atmalar (modernlemenin olmas iin atmac teoriyi ileri srenlerin de bunda katks ok) gndeme getirmi ve ekonomik olarak da krizin eiine gelinmitir. Hepsinden nemlisi baz tarikat rgtlenmelerinin kimlerin tarafndan yaplandrld halen mehul kalmakla birlikte bu rgtlerin yapt eylemleri medya ve dier yayn organlaryla iirilerek soyut bir kiilik haline getirilerek slam dininin veya dindar insanlarn zerine atlmaya allmaktadr. Aslnda sorunlar dorudan dinin yapsndan kaynaklanmammaktadr. Esas sorun insani sorumluluk bilinci oluturmayp, huzurlu bir toplum iin zerimize denleri grmezden gelip, kltrel deerler hiyerarisinin ve dier dnce sistemlerinin retmi olduu yapay yollardan beslenip, ahlaksal, duygusal ve de dnyevileme eilimlerimizin bir sonucu olaraktan karmza kan problemlerin ekonomik, dini, siyasi, vb. birok trdendir. Sz konusu olan Trk toplumunun gemite beslenmi olduu ftri kaynana doru bir yol almasdr. Bu dnce nce bireylerin sosyal vicdanlarnda yerleecek ve daha sonra bu sosyal vicdanlar biz diyecek seviyeye gelecek ki, toplumsal mutabakat salanm olsun.

64

KAYNAKA
AKSUN, Ziya Nur,(1994),Osmanl Tarihi, tken Yaynlar c.1, stanbul AKTAY,Yasin, (2000),Trk Dinin Sosyolojik mkan, letiim Yaynlar,stanbul ASLANTRK, Zeki ve Amman, M. Tayfun, (2000), Sosyoloji, Kakns Yaynlar, stanbul ATE, Yldz,(2004), Sahte Furkan, Sabah Gazetesi, 5 Aralk, s.20. ADIN, Mustafa, (1997), Kurumlar Sosyolojisi, Vadi Yaynlar, Ankara BACIK, Gkhan,(1997), Dnyevileme ve Arka Plan,

http://66.102.9.104/search?q=cache:ehjCAFUcGIkJ:www.koprudergisi.com/inde x.asp%3FBolum%3DEskiSayilar%26Goster%3DYazi%26YaziNo%3D344+d% C3%BCnyevile%C5%9Fme+ve+tarikatlar&hl=tr&ct=clnk&cd=1&gl=tr&lr=lan g_tr 30.04.2008 BAGZ, lhan,(1995), Trkiyenin Eitim kmaz ve Atatrk, Ankara BOZDOAN, Sibel ve Reat Kasaba,(1999), Trkiyede Modernleme ve Ulusal Kimlik,Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul BULA, Ali, (1990), Din ve Modernizm, Endls Yaynlar, stanbul BULA, Ali(2008), Din-Kent ve Cemaat Fetullah Glen rnei, Ufuk Kitap, stanbul COAN,M.Esad,(1995), Grubumuzun almalar ve seimler,Kadn ve Aile Dergisi,Say:128,stanbul AKIR,Ruen,(2002), Ayet ve Slogan Trkiyede slami Olumlar, Metis Yaynlar, stanbul DEMR, Ahmet shak, (2004), Cumhuriyet Dnemi Aydnlarnn slam a Bak, Ensar Neriyat, stanbul DURALI, . Teoman, (2000), ada Kresel Medeniyet, Dergah Yaynlar, stanbul ERAYDIN, Seluk, (2001), Tasavvuf ve Tarikatlar, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar No: 82, stanbul

65

FIRALI, Ethem Ruhi (1999), amzda tikadi slam Mezhepleri,a-to lahiyat 11.basm,stanbul GDDENS, Anthony, (2000), Sosyoloji, Ayta Yaynlar, Ankara GNAY, nver ve Ecer, A. Vehbi, (1999), Toplumsal Deime tarikatlar ve Trkiye, Erciyes niversitesi Yaynlar No: 112, Kayseri GNAY,nver,(2000) Din Sosyolojisi,nsan Yaynlar,stanbul GNER, Ahmet (1986), Tarikatlar, Milliyet Yaynlar, stanbul GNER, Ahmet (1991), Tarikatlar Ansiklopedisi, stanbul http//www.kongar.org/makaleler/mdex.php,20.01.2000 NECATOLU,Halil(1995), Bayaz,slam Dergisi,Say:147, stanbul KARA, Mustafa, 1990a, Tasavvuf ve Tarikatlar Tarihi, Dergah Yaynlar, stanbul, KARA, Mustafa, 1990bTekke ve Zaviyeler, Dergah Yaynlar, stanbul, KARA, Mustafa, (2003),Metinlerle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, Dergah Yaynlar, stanbul KARA, smail, (2003), Din ile Modernleme Arasnda ada Trk Dncesinin Meseleleri, Dergah Yaynlar, stanbul KERMOLU, Yusuf,(1983),Kelimeler ve Kavramlar, nklab Yaynlar, stanbul KURTKAN, Amiran, (1977), Sosyolojik Adan Tasavvuf ve Laiklik, Kutsun Yaynevi, stanbul KONGAR, Emre, (2002), Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, Remzi Kitapevi, stanbul LEWS, Bernard, (1984), Modern Trkiye'nin Douu, 2. B., Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara, MARDN, erif, (1995), Din ve deoloji, letiim Yaynlar, stanbul

66

MARDN, erif, (1993), Trkiye'de Din ve Laiklik", ev. Fahri Unan, Trkiye'de Din ve Siyaset, 3. B., letiim Yaynlar, s. 75-76 ,stanbul MAN, Nazife,(2001), Barts Yasaklar ve Kadn Haklar Sylemi, Tezkire Dergisi,Yl 10,Say 19,s.34-40. ,Ankara ONAT, Hasan, ( 2006), http://www.edebi.net/article_read.asp?id=93-06.10.2006 PAZARLI, Osman, (1972), Din Psikolojisi, Remzi Kitapevi, stanbul SMTH, Anthony D.,(1996), ev.Prof.Dr.lgen Oskay, Toplumsal Deime Anlay, Gndoan Yaynlar, Ankara SARMI, brahim, (1997), Teorik ve Pratik Adan Tasavvuf ve slam, Ekin Yaynlar, stanbul TMUR, Taner, (1994), Osmanl Kimlii, Hil Yaynlar, stanbul TUNAY, Mete,(1981), Trkiye Cumhuriyet inde Tek Parti Ynetiminin Kurulmas, Ankara TURNER, Bryan S., (1997), Max Weber ve slam, ev: Yasin Aktay, Vadi Yaynlar, Ankara TMER, Gnay, (1994), Din, slam Ansiklopedisi, Trk Diyanet Vakf, stanbul TRKDOAN, Orhan, (1997), Bat da ve Trkiye de Deien Dini Tutumlara Bir Bak, Yeni afak, s.7 TRKDOAN, Orhan, (1995), ada Trk Sosyolojisi, Turan Yaynclk, stanbul TRKDOAN, Orhan, (2005), slam Deerler Sistemi ve Max Weber, IQ Kltr Sanat Yaynclk, stanbul NAL, Ahmet Seki (2002) Dinselliin Dnm ve Seklerlik

Tartmalar,slamiyat Dergisi c.5 ,Say 4, Ankara YAZIR, Elmall M. Hamdi,?,Hak Dini Kuran Dili,C.1, Zaman, stanbul

67

ZGEM 04.11.1979 ylnda Sakaryada dodu. lkokulu Sakaryada Alidilmen lkokulunda tamamlad. Lise eitimimi Alidilmen Lisesinde bitirdi. 2004 ylnda Sakarya niversitesi Fen-Edebiyet Fakltesi, Sosyoloji Blmnden mezun oldu. 2006 ylnda Sosyoloji Blmnde yksek lisansa balad.

68

You might also like