You are on page 1of 237

By GRIZZLY Grizzly.orxan93@mail.

ru

KAR Orhan Pamuk


Birinci Bask 2002
1

IINDEKILER
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. 30. 31. 32. 33. 34. 35. 36. 37. 38. 39. 40. 41. 42. 43. 44. Kars'a Gidi Uzak Mahalleler Yoksulluk ve Tarih Ka ile Ipek Yeni Hayat Pastanesi'nde Katil ile Maktul Arasnda Ilk ve Son Konuma Muhtar'n Hazin Hikyesi Parti Merkezinde, Emniyette ve Gene Sokaklarda Lacivert'in ve Rstem'in Hikyesi Kendini ldrmek Istemeyen Bir Inansz Kar ve Mutluluk Ka eyh Efendi'yle Necip'in Hicranl Hikyesi Kar Altnda Kadife ile Bir Yry Akam Yemeinde Ak, rtnmek ve Intihar zerine Millet Tiyatrosu'nda Necip'in Grd Manzara ve Ka'nn iiri arafn Yakan Kz Hakknda Bir Oyun Sahnedeki ihtilal Ihtilal Gecesi Gece Ka Uyurken ve Sabah Ka Souk Korkun Odalarda Sunay Zaim'in Askerlik ve Modern Tiyatro Kariyeri Sunay ile Kararghta Altgen Kar Tanesi Ka ile Kadife Otel Odasnda Lacivert'in Btn Bat'ya Demeci Ka, Turgut Bey'i Bildiriye Katmaya alyor Ka ile Ipek Otel Odasnda Frankfurt'ta Ksa Sren Bir Mutluluk Asya Oteli'ndeki Gizli Toplant Ak, nemsiz Olmak ve Lacivert'in Kayboluu zerine Vurulma Korkusu Arabulucu Ka ile Lacivert Hcrede Hayat ile Oyun, Sanat ile Siyaset Arasnda Pazarlk Son Oyun Iin Hazrlklar Zorunlu Bir Misafirlik Ka ile Ipek Oteldeler Yarm Kalan Blm Kayp Yeil Defter Ipek'in Gznden Son Perde Drt Yl Sonra Kars'ta

1. Karn sessizlii KARS'A GIDI

BY GRIZZLY

Karn sessizlii, diye dnyordu otobste ofrn hemen arkasnda oturan adam. Bu bir iirin balangc olsayd iinde hissettii eye karn sessizlii derdi. Onu Erzurum'dan Kars'a gtrecek otobse son anda yetimiti, Istanbul'dan iki gn sren karl frtnal bir otobs yolculuundan sonra Erzurum garajna varm, kirli ve souk koridorlarda elinde antas, kendisini Kars'a gtrecek otobslerin nereden kalktn renmeye alrken biri, bir otobsn hemen kalkmakta olduunu sylemiti. Yetitii Magirus marka eski otobsn muavini, kapatt bagaj yeniden amak istemedii iin "Acelemiz var," demiti. Bu yzden imdi bacaklarnn arasnda duran koyu vine rengi Bally marka byk el antasn yanna almt. Pencere kenarnda oturan yolcunun zerinde be yl nce Frankfurt'ta bir Kaufhof'tan ald kl rengi kaln bir palto vard. Kars'ta geirecei gnlerde bu yumuack tyl, gzel paltonun kendisi iin hem utan ve huzursuzluk, hem de gven kayna olacan imdiden syleyelim. Otobs yola ktktan hemen sonra, cam kenarnda oturan yolcu "belki yeni bir ey grrm" diye gzlerini drt ap Erzurum'un kenar mahallelerini, kck ve yoksul bakkal dkknlarn, frnlar, krk dkk kahvehanelerin ilerini seyrederken kar serpitirmeye balamt, Istanbul'dan Erzurum'a yol boyunca yaan kardan daha gl ve iri taneliydi. Cam kenarnda oturan yolcu yol yorgunu olmayp gkten ku tyleri gibi inen iri tanelere biraz daha dikkat etseydi yaklamakta olan gl kar frtnasn sezebilir, belki de btn hayatn deitirecek bir yolculua km olduunu ta batan anlayp geri dnebilirdi. Ama geri dnmek aklnda yoktu hi. Akam kerken yeryznden daha aydnlk grnen ge gzlerini dikmi, gittike irileen ve rzgrda savrulan kar tanelerini yaklamakta olan bir felaketin belirtileri olarak deil, ocukluundan kalma bir mutluluk ve safln en sonunda geri gelen iaretleri olarak seyrediyordu. Cam kenarnda oturan yolcu, ocukluunu ve mutluluk yllarn yaad ehre, Istanbul'a on iki yldan sonra ilk defa bir hafta nce annesinin lm zerine dnm, orada drt gn kalm, hi hesapta olmayan bu Kars yolculuuna kmt. Yaan olaanst gzellikteki karn onu yllar sonra grebildii Istanbul'dan bile daha mutlu kldn hissediyordu. airdi ve yllar nce yazd ve Trk okuyucusunun pek az tand bir iirinde karn hayatta bir kere ryalarmzda da yadn yazmt. Kar ryalarda yad gibi uzun uzun, sessizce yaarken cam kenarnda oturan yolcu yllardr tutkuyla arad masumiyet ve saflk duygularyla arnd ve kendini bu dnyada evinde hissedebileceine iyimserlikle inand. Biraz sonra da uzun zamandr yapmad ve aklndan hi gemeyen bir eyi yapt ve koltuunda uyuyakald. Uyumasndan yararlanp onun hakknda sessizce biraz bilgi verelim. On iki yldr Almanya'da siyasi srgn hayat yayordu, ama hibir zaman siyasetle fazla ilgilenmi deildi. Asl tutkusu, btn dncesi iirdi. Krk iki yandayd, bekrd ve hi evlenmemiti. Kvrld koltukta fark edilmiyordu ama Trkler iin uzunca saylabilecek bir boyu, yolculukta daha da solan ak bir teni, kumral salar vard. Yalnzlktan holanan sklgan biriydi. Uyuyakaldktan biraz sonra bann otobsn sarsntsyla yanndaki yolcunun omzuna, sonra da gsne dtn bilseydi ok utanrd. Gvdesi komusunun zerine den yolcu iyi niyetli, doru dzgn bir insand ve bu zellikleri yznden zel hayatlarnda hareketsiz ve baarsz olan

ehov kahramanlar gibi kederliydi hep. Keder konusuna daha sonra ok dneceiz. Bu rahatsz oturuu ile daha fazla uyuyamayacan anladm yolcunun adnn Kerim Alakuolu olduunu, ama bundan hi holanmad iin kendisine adnn ilk harfleriyle Ka denmesini tercih ettiini, bu kitapta da yle yapacam hemen syleyeyim. Kahramanmz daha okul yllarndayken dev ve snav ktlarna adn inatla Ka diye yazar, niversitede yoklama kdn Ka diye imzalar, bu konuda retmenleri ve devlet memurlaryla her seferinde kavga karmay gze alrd. Annesine, ailesine, dostlarna kabul ettirdii bu adla iir kitaplarn da yaymlad iin Ka adnn Trkiye'de ve Almanya'daki Trkler arasnda kk ve esrarl bir n vard. imdi, Erzurum garajndan ayrldktan sonra yolculara iyi seyahatler dileyen ofr gibi ben de ekleyeyim: Yolun ak olsun sevgili Ka... Ama sizi kandrmak istemem: Ka'nn eski bir arkadaym ve Kars'ta bana gelecekleri daha bu hikyeyi anlatmaya balamadan biliyorum ben. Horasan'dan sonra otobs kuzeye Kars'a doru sapt. Kvrlarak ykselen yokularn birinde birdenbire bir at arabas belirip ofr sk bir fren yapnca Ka hemen uyand. Otobsn iinde oluan o birlik beraberlik havasna katlmas ok vakit almad. Dnemelerde, kayalk uurum kenarlarnda otobs yavaladka, ofrn hemen arkasnda oturmasna ramen o da arkadaki yolcular gibi yolu daha iyi grebilmek iin ayaa kalkyor, buulanan n cam ofre yardm evkiyle silen bir yolcuya gzden kaan bir keyi parmayla iaret edip gstermeye alyor (yardm fark edilmemiti), tipi aztnca bir anda bembeyaz kesen n cama silecekler yetiemeyince ofr gibi o da artk hi gzkmeyen asfaltn nereye doru uzandn karmaya alyordu. Yol iaretleri kar tuttuu iin okunmuyordu. Tipi iyice bastrnca ofr uzak klarn kapatt ve yan karanlkta yol daha belirginleirken otobsn ii karanlklat. Korkular iindeki yolcular birbirleriyle hi konumadan karlar altndaki fakir kasabacklarn sokaklarna, krk dkk tek katl evlerin soluk lambalarna, uzak kylerin imdiden kapanm yollarna ve lambalarn belli belirsiz aydnlatt uurumlara baktlar. Konuurlarsa fsldaarak konuuyorlard. Kucana derek uyuyakald koltuk komusu Ka'ya byle bir fsltyla Kars'a ne amala gittiini sordu. Ka'nn Kars'n yerlisi olmadn anlamak kolayd. "Gazeteciyim," diye fsldad Ka... Bu doru deildi. "Belediye seimleri ve intihar eden kadnlar iin gidiyorum." Bu doruydu. "Kars'ta belediye bakannn ldrldn ve kadnlarn intihar ettiini btn Istanbul gazeteleri yazmlar," dedi koltuk komusu, Ka'nn gurur mu utan m olduunu karamad kuvvetli bir duyguyla. gn sonra, Kars'ta karlar altndaki Halitpaa Caddesi'nde gzlerinden yalar akarken tekrar karlaaca bu ince, yakkl kylyle Ka yolculuk boyunca ara ara konutu. Kars'taki hastane yeterli olmad iin annesini Erzurum'a gtrdn, Kars yaknlarndaki kynde hayvanclk yaptn, zarzor geindiklerini ama isyanc olmadn, kendisi iin deil Ka'ya aklamad esrarengiz nedenlerden lkesi iin zldn, Ka gibi okumu yazm birinin Kars'n dertleri iin ta Istanbul'dan gelmesine memnun olduunu rendi. Yaln szlerinde, konuurkenki marur halinde Ka'da sayg uyandIran soylu bir yan vard. Adamn varlnn kendisine huzur verdiini hissetmiti Ka. Almanya'da on iki yl boyunca hissetmedii trden bu huzuru Ka kendinden gsz birisini anlayp ona efkat duymaktan holand zamanlardan hatrlyordu. Byle zamanlarda, dnyaya acma ve sevgi duyduu adamn gzyle bakmaya alrd. Ka bunu yapnca bitip tkenmeyen kar frtnasndan daha

az korktuunu, uuruma yuvarlanmayacaklarn, ge de olsa otobsn Kars'a varacan anlad. Otobs karlar altndaki Kars sokaklarna saat onda, saat gecikmi olarak girdiinde Ka ehri hi tanyamad. Yirmi yl nce raya buharl trenle geldii bahar gnnde karsna kan istasyon binasnn da, arabacnn onu btn ehri dolatrdktan sonra gtrd her odas telefonlu Cumhuriyet Oteli'nin de nerede olgunu karamad. Karn altnda her ey silinmi, kaybolmu gibiydi. Garajlarda bekleyen biriki at arabas gemii hatrlatyordu ama ehir yllar nce Ka'nn grdnden ve hatrladndan ok daha kederli ve yoksuldu. Ka otobsn buz tutmu pencerelerinden son on ylda Trkiye'nin her yerinde benzerleri yaplm beton apartmanlar, her yeri birbirine benzeten pleksiglas panolar ve sokaklarn bir yanndan br yanna gerilmi iplerin zerine aslm seim afilerini grd. Otobsten inip aya yumuack kara deer demez pantolonunun paalarndan keskin bir souk girdi, Istanbul'dan telefon edip yer ayrtt Karpalas Oteli'ni sorarken otobsn muavininden bavullarn alan yolcular arasnda tandk yzler grd ama kar altnda bu kiilerin kim olduklarm karamad. Otele yerletikten sonra gittii Yeilyurt Lokantas'nda yeniden grd onlar. Ypranm, yorgun, ama hl yakkl ve haval bir erkekle, onun hayat arkada olduu anlalan iman ama hareketli bir kadn. Ka onlar Istanbul'dan, 1970'lerin bol sloganl siyasal tiyatrolarndan hatrlyordu: Adamn ad Sunay Zaim'di. Dalgn dalgn onlan seyrederken kadnn ilkokuldan snf arkada bir kza benzediini de kard. Ka tiyatrocu evrelerine zg solgun ve l teni masadaki dier erkeklerde de grd: Bu karl ubat gecesinde, bu unutulmu ehirde, bu kk tiyatro kumpanyasnn ne ii vard? Yirmi yl nce kravatl memurlarn devam ettii bu lokantadan kmadan nce Ka bir baka masada 1970'lerin eli silahl solcu kahramanlanndan birini de grdn sand. Yoksullap soluklaan Kars ve lokanta gibi, hatralar da kar altnda silinmi gibiydi. Sokaklarda kar yznden mi kimse yoktu, yoksa bu donmu kaldrmlarda zaten hibir zaman m kimse olmazd? Duvarlardaki seim afilerini, dersane ve lokanta ilanlarn ve valiliin yeni ast, zerinde "insan Allah'n Bir aheseridir ve intihar Bir Kfrdr" yazan intihar kart posterleri dikkatle okudu. Pencereleri buz tutmu yar dolu bir ayhanede televizyon seyreden erkekler kalabaln grd Ka. Hafzasnda Kars' zel bir yer yapan Rus yaps eski ta binalar grmek biraz olsun iini rahatlatt. Karpalas Oteli Baltk mimarisiyle yaplm zarif Rus yaplarndan biriydi, iki katl, ince, uzun yksek pencereli binaya bir avluya alan bir kemerin altndan geilerek giriliyordu. Yz on yl nce at arabalar rahata gesin diye yksek yaplan bu kemerin altndan geerken Ka belli belirsiz bir heyecan duydu, ama o kadar yorgundu ki zerinde durmad bunun. Gene de bu heyecann Ka'nn Kars'a geli nedenlerinden biriyle ilgili olduunu syleyeyim: gn nce Ka Istanbul'da Cumhuriyet gazetesini ziyarete gittiinde genlik arkada Taner'i grm, o da Ka'ya, Kars'ta belediye seimleri yaplacan, ayrca tpk Batman'da olduu gibi Kars'ta da gen kzlarn tuhaf bir intihar hastalna yakalandklarn anlatm, bu konularda yazmak ve on iki yldan sonra gerek Trkiye'yi grp tanmak istiyorsa Kars'a gitmesini, baka kimsenin hevesli olmad bu i iin ona geici bir basn kart verilmesini nermi ve ayrca niversite arkadalar gzel Ipek'in de Kars'ta olduunu eklemiti. Muhtar'dan ayrlm olmasna ramen

Ipek orada Karpalas Oteli'nde babas ve kzkardeiyle yayordu. Cumhuriyette politik yorumlar yapan Taner'in szlerini dinlerken Ka Ipek'in gzelliini hatrlad. Otelin yksek tavanl lobisindeki televizyona bakan ktip Cavitin anahtarn verdii ikinci kattaki 203 numaral odaya kp kapy kapattktan sonra Ka rahatlad. Kendini dikkatle dinlemiti yol boyunca korktuunun aksine ne akl ne de yrei Ipek'in otelde olup olmamasyla ilgiliydi. Ak olmaktan, snrl ak hayatlarn yalnzca bir dizi ac ve utan olarak hatrlayanlarn kuvvetli igdsyle lesiye korkard Ka. Gece yars, zerinde pijamalar, karanlk odasnda yatana girmeden nce, perdeyi hafife aralad. Karn kocaman tanelerle durmadan yan seyretti.

2. ehrimiz huzurlu bir yerdir UZAK MAHALLELER Kar ehrin kirinin, amurunun ve karanlnn, rtlerek unutulduu bir saflk duygusu uyandrrd hep onda ama Ka Kars'ta geirdii ilk gn kar ile ilgili bu masumiyet duygusunu kaybetti. Burada kar yorucu, bktrc, yldrc bir eydi. Btn gece yamt. Ka sabah sokaklarda yrr, isiz Krtlerle dolu kahvehanelerde oturur, hevesli bir gazeteci gibi elinde kt kalem semenlerle grr, yoksul mahallelerin dik ve buzlu yollarn trmanr, eski belediye bakan, vali muavini ve intihar eden kzlarn yaknlaryla grrken kar hi dinmedi. ocukluunda, Nianta'ndaki gvenli evlerinin penceresinden ona bir masaln parasym gibi gelen karl sokak grntleri imdi yllardr hayallerini iinde son bir snak olarak tad bir orta snf hayatnn ve hayal bile etmek istemedii sonu umutsuz bir yoksulluun balangc gibi gzkyordu. Sabah daha ehir yeni uyanrken yaan kara aldrmadan Atatrk Caddesi'nden aaya, gecekondu mahallelerine, Kars'n en fakir semtlerine, Kalealt Mahallesi'ne doru hzl hzl yrd. Dallar kar tutmu ide ve nar aalarnn altndan hzl hzl ilerlerken, pencerelerinden darya soba borular kan eski ve ypranm Rus binalarna, odun depolaryla elektrik trafosu arasnda ykselen bin yllk bo Ermeni kilisesinin iine yaan kara, buz tutmu Kars aynn zerindeki be yz yllk ta kprden her geene havlayan kabaday kpeklere, kar altnda iyice bo ve terk edilmi gzken Kalealt Mahallesi'nin kk gecekondularndan tten incecik dumanlara bakp ylesine kederlendi ki gzlerinde yalar birikti. Derenin kar yakasna erkenden frna yollanm biri erkek biri kz iki ocuk kucaklarnda scak ekmekler aralarnda itierek yle bir mutlulukla glyorlard ki Ka da onlara glmsedi. Yoksulluk ya da aresizlik deildi iine bu kadar ileyen; ehrin her yerinde, fotoraf dkknlarnn bo vitrinlerinde, kt oynayan isizlerle tk tk kalabalk ayhanelerin buzlu camlarnda, karla kapl bo meydanlarda daha sonra hep grecei tuhaf ve gl bir yalnzlk duygusuydu. Sanki buras herkesin unuttuu bir yerdi ve kar sessizce dnyann sonuna yayordu. Sabah Ka'nn talihi yaver gitti ve herkesin merak edip elini skmak isteyecei Istanbullu nl bir gazeteci gibi karland; vali muavininden en yoksuluna kadar herkes ona kapsn ap konutu. Ka'y Karsllara yz yirmi satl Serhat ehir Gazetesi'ni karan, bir zamanlar Cumhuriyet gazetesine yerel haberler yollayan (ou yaymlanmazd) Serdar Bey tantt. Ka

sabah otelinden kar kmaz ilk i "yerel muhabirimiz" diye Istanbul'dan ad verilen bu eski gazeteciyi gazetesinin kapsnda bulmu, btn Kars' tandn hemen anlamt. Kars'ta geirecei gn boyunca Ka'ya yzlerce kere sorulacak soruyu Serdar Bey sordu ilk. "Serhat ehrimize hogeldiniz stat. Ama burada ne iiniz var?" Ka seimleri izlemeye ve intiharc kzlar hakknda belki bir yaz yazmaya geldiini syledi. "Intiharc kzlar Batman'daki gibi abartlyor," dedi gazeteci, Emniyet Mdr Yardmcs Kasm Bey'e kalm. Ne olur ne olmaz, geldiinizi bilsinler." Kasabaya gelen yabanclarn gazeteci de olsalar polise bir grnmeleri ta 1940'lardan gelen bir tara alkanlyd. Yllar sonra lkesine geri dnen bir siyasal srgn olduu ve hi konuulmasa da PKK'l gerillalarn varl bir ekilde hissedildii iin Ka kar kmad. Ar ar yaan karn altnda Yemi Hali'nden, sra sra nalburlarn ve yedek paraclarn dizildii Kzm Karabekir Caddesi'nden, hznl isizlerin televizyona ve yaan kara bakt ayhanelerin, kocaman kaar peyniri tekerlerinin sergilendii mandra dkknlarnn nnden yryp btn ehri aprazlamasna on be dakikada getiler. Serdar Bey yolda durup Ka'ya eski belediye bakannn vurulduu keyi gsterdi bir ara. Bir sylentiye gre basit bir belediye sorunu, kaak bir balkonun yklmas yznden vurulmutu bakan. Katil, cinayetten sonra kat kyndeki evinin samanlnda silahyla birlikte olaydan gn sonra yakalanmt. Bu gn boyunca o kadar ok dedikodu yaplmt ki suu onun ilediine nce kimse inanmam, cinayet nedeninin bu kadar basit olmas hayal krkl yaratmt. Kars Emniyet Mdrl Ruslardan ve Ermeni zenginlerinden kalan ve ou devlet binas olarak kullanlan eski ta yaplarn sraland Faikbey Caddesi boyunca uzanan katl, uzun bir binayd. Emniyet mdr yardmcsn beklerlerken Serdar Bey Ka'ya ilemeli yksek tavanlar gsterip binann 18771918 Rus dnemi srasnda zengin bir Ermeni'nin krk odal kona, daha sonra da bir Rus hastanesi olduunu syledi. Bira gbekli Emniyet Mdr Yardmcs Kasm Bey koridora kp onlar odasna ald. Ka onun, Cumhuriyet gazetesini solcu bulduu iin okumadn, Serdar Bey'in birisini airlii yznden vmesinin onda olumlu bir etki yapmadn, ama Kars'n en ok satan yerel gazetesinin sahibi olduu iin ondan ekindiini de hemen anlad. Serdar Bey'in sz bitince "Koruma ister misiniz?" dedi Ka'ya. "Nasl?" "Yannza bir sivil adammz veririm. Rahat edersiniz." "Buna ihtiyacm var m?" dedi Ka doktorun artk bastonla yrmesini nerdii hastann telayla. "ehrimiz huzurlu bir yerdir. Blc terristleri kovaladk. Ama ne olur ne olmaz." "Kars huzurlu bir yerse ihtiyacm yok," dedi Ka. iinden emniyet mdr yardmcsnn ehrin huzurlu bir yer olduunu bir kere daha belirtmesini istedi, ama Kasm Bey bu sz tekrarlamad. Ilk olarak ehrin kuzeyindeki en yoksul mahallelere, Kalealt'na ve Bayrampaa'ya gittiler. Hi durmamacasna yaan karn altnda erdar Bey ta, briket ve oluklu kaplama malzemesiyle yaplm gecekondularn kaplarn vuruyor, aan kadnlara evin erkeini soruyor, kendisini tanrlarsa gven verici bir edayla bu nl gazeteci arkadan seim vesilesiyle Istanbul'dan Kars'a geldiini, ama yalnz seimleri deil, Kars'n sorunlarn, kadnlarn neden intihar ettiklerini de yazacan, dertlerini anlatrlarsa Kars iin de iyi olacan sylyordu. Bazlar

onlar ayiek ya dolu tenekeler, kutu kutu sabunlar, ya da biskvi ve makarna kolileriyle gelen bakan adaylar sanp seviniyorlard. Merak ve misafirperverlikle onlar ieri almaya karar verenler nce Ka'ya havlayan kpekten korkmamasn sylyorlard. Bazlar da bunu yllardr sren polis basknlarnn, aramalarn bir yenisi sanp kapy korkuyla ayor, gelenlerin devletten olmadna hkmedince de sessizlie brnyorlard, intihar eden kzlarn aileleri ise (Ka ksa srede alt vakay renebilmiti) kzlarnn hibir ikyeti olmadn, olaya ok arp ok zldklerini sylyorlard hep. Toprakla veya makine halsyla kapl, avu ii kadar, buz gibi odalarda eski divanlarn, eri sandalyelerin zerinde, evden eve getike saylar artyormu gibi gelen ve hepsi krk plastik oyuncaklar (arabalar, tek kolu kopmu bebekler), ieler ve bo ila ve ay kutularyla itierek oynayan ocuklarn arasnda, snsn diye srekli kartrlan odun sobalarnn, kaak cereyanla beslenen elektrik sobalarnn ve sessiz ama srekli ak televizyonlarn karsnda Kars'n bitip tkenmeyen dertlerini, yoksulluunu, iten atlanlarn ve intiharc kzlarn hikyelerini dinlediler. Oullarnn isiz olmasna, hapise dmesine alayan analar, gnde on iki saat hamamda alp sekiz kiilik ailesini zor doyuran tellaklar, ay masraf yznden ayhaneye gidip gitmemek konusunda takntl isizler, talihlerinden, devletten, belediyeden yaknarak kendi hikyelerini, memleketin ve devletin derdi gibi anlattlar Ka'ya. Btn bu hikyelerin ve fkenin bir noktasnda, pencerelerden ieri vuran beyaz a ramen, Ka girip kt evlere sanki bir eit alacakaranln ktn, eyalarn biimlerini ayrdetmekte zorlandn hissediyordu. Dahas gzlerini darda yaan kara evirmeye zorlayan ayn krlk, sanki bir tl perde, bir eit kar sessizlii eklinde beynine iniyor, akl ve hafzas artk yoksulluk ve sefalet hikyelerine direniyordu. Gene de dinledii intihar hikyelerinin hibirini lmne kadar aklndan karamad. Hikayelerdeki yoksulluk, aresizlik, anlayszlk deildi Ka'y bu kadar sarsan. Kzlarn srekli dverek ezen, sokaa kmasna bile izin vermeyen ana babalarn anlayszl, kskan kocalarn basks ve paraszlk da deildi. Ka'y asl korkutan ve artan ey intiharlarn sradan gnlk hayatn iine, habersiz, trensiz, birdenbire girivermesiydi. Yal bir ayhane sahibi ile zorla nianlandrlmak zere olan bir kz mesela, her akam yapt gibi annesi, babas, kardei ve babaannesiyle birlikte akam yemeini yemi, kirli tabaklar kardeleriyle her zamanki gibi glp ve ekierek topladktan sonra, tatl getirmek iin gittii mutfaktan baheye km, pencereden annesiyle babasnn odasna girip babasnn av tfeiyle kendini vurmutu. Silah sesinden sonra yatak odasnda mutfakta sandklar kzlarnn kanlar iinde kvranan gvdesini bulan anne babas onun neden intihar ettiini hi anlayamadklar gibi, mutfaktan yatak odasna gemesine de akl erdirememilerdi. On alt yandaki bir baka kz, her akamst yapt gibi, televizyonda hangi kanal izlenecek ve kumanda aletini kim tutacak diye iki kardeiyle sasaa babaa kavga etmi, onlar ayrmaya gelen babasndan iki sert tokat yedikten sonra, odasna girip koca bir ie tarm ilac Mortalin'i gazoz ier gibi kafasna dikmiti. Bir bakas on be yanda severek evlendii, alt ay nce bir ocuunu dourduu isiz ve ezik kocasndan yedii dayaklardan ylesine ylmt ki, olaan bir kavga sonras mutfaa girip kapsn kilitlemi, ieride ne yaptn anlad iin kapy krmaya alan kocasnn barlarna ramen daha nceden hazrlad kanca ve iple bir hamlede kendisini asmt. Btn bu hikyelerde hayatn sradan ak ile lm arasndaki geiin Ka'y byleyen bir hz ve umutsuzluu vard. Tavana aklan kancalar, kurunlar nceden yerletirilen silahlar, yan

odadan yatak odasna getirilen ila ieleri intiharc kzlarn intihar fikrini uzun zamandr ilerinde tadklarn kantlyordu. Kzlarn, gen kadnlarn birdenbire intihar etmeye balamalar Kars'tan yzlerce kilometre uzaklktaki Batman'da ortaya kmt ilk. Btn dnyada erkek intiharlar kadn intiharlarnn drt kat olmasna ramen Batman'da intihar eden kadnlarn erkeklerden kat fazla olmas ve intihar orannn dnya ortalamasnn drt katna kmas nce Ankara'da Devlet Istatistik Enstits'ndeki alkan bir gen memurun dikkatini ekmi, onun bir gazeteci arkadann Cumhuriyet gazetesinde yaymlad kk haberle ise Trkiye'de kimse ilgilenmemiti. Olay gazeteden okuyup ilgilenen Alman ve Fransz gazetelerinin Trkiye temsilcileri Batman'a gidip yaptklar rportajlar lkelerinde yaymlaynca Trk gazeteleri de intiharlar nemsemi, yerli yabanc pek ok gazeteci ehre gelmiti. Olayla ilgilenen devlet grevlilerinin grne gre bu ilgi ve yaynlar kimi kzlar intihara daha da ok zendirmiti. Ka'nn konutuu vali muavini Kars'taki intiharlarn istatistiksel olarak Batman dzeyine ulamadn, intiharc kzlarn aileleriyle grlmesine "imdilik" kar olmadn syledi ve onlarla konuurken "intihar" kelimesini ok sk kullanmamasn, olay da Cumhuriyet gazetesinde abartarak vermemesini rica etti. Intiharlar konusunda uzmanlam psikolog, polis, savc ve Diyanet Ileri grevlilerinden oluan bir heyet Batman'dan Kars'a gelmek iin hazrlklara balam, Diyanet Ileri'nin bastrd "Insan Allah'n Bir aheseridir ve Intihar Bir Kfrdr" yazan intihar kart afiler imdiden aslm, ayn balkl dini bror de datlmak zere valilie gelmiti. Ama vali muavini bu nlemlerin Kars'ta yeni balayan intihar salgnn durduracandan emin deildi; "nlemlerin" tam tersi bir sonu vermesinden korkuyordu. nk pek ok kzn intihar kararn intihar haberleri kadar, intihara kar devletin, babalarnn, erkeklerin, vaizlerin srekli verdikleri derslere tepkiyle aldn dnyordu. "Elbette ki intiharlarn sebebi bu kzlarmzn ar mutsuzluu, bundan bir phe yok," demiti vali muavini Ka'ya. "Ama mutsuzluk gerek bir intihar nedeni olsayd Trkiye'deki kadnlarn yars intihar ederdi." Fra bykl, sincap suratl vali muavini, kendilerine "intihar etme!" telkini yapan devletin, ailelerin ve dinin erkeksi sesine kadnlarn fkelendiklerini sylemi, bu yzden intihar kart propaganda yapmak iin yollanan heyetlere en azndan bir de kadn konulmas gerektiini Ankara'ya yazdn Ka'ya gururla aklamt. Intiharn tpk veba gibi bulac olduu fikri intihar etmek iin Batman'dan Kars'a gelen bir kzdan sonra ortaya atlmt ilk. Kzn leden sonra Atatrk Mahallesi'nde, karla kapl ide aalarnn altnda bir bahede (onlar evlerine almamlard) sigara ierek Ka'nn konutuu days, yeeninin iki yl nce gelin gittii Batman'da sabahtan akama kadar ev ii yaptn, ocuu olmuyor diye kaynvalidesi tarafndan srekli azarlandn Ka'ya anlatm, ama bunlarn yeterli intihar nedeni olmadn, kzn bu fikri btn kadnlarn kendini ldrd Batman'da kaptn, hele burada Kars'ta ailesinin yanndayken merhumenin ok mutlu gzktn, bu yzden tam Batman'a dnecei sabah baucunda iki kutu uyku hap ald yazl bir mektupla yatakta lsn bulmalarnn kendilerini ok arttn aklamt. Intihar fikrini Batman'dan Kars'a getiren bu kadn bir ay sonra teyzesinin on alt yandaki kz taklit etmiti ilk. Ka'nn gz yal anne babaya olay gazeteye btn ayrntlaryla yazmaya sz verdii bu intiharn nedeni kzn bir retmeninin snfta onun bakire olmadn sylemesiydi. Sylentinin ksa srede btn Kars'a yaylmasndan sonra kzn szls niandan vazgemi, gzel kz istetmek iin daha nceleri eve gelenlerin de aya kesilmiti. Kzn anneannesi ona bu srada "nasl olsa sen evlenmeyeceksin," demeye balam, bir

akam televizyondaki dn sahnesini hep birlikte seyrederlerken sarho babas alamaya balaynca kz anneannesinin kutusundan alp biriktirdii uyku haplarn bir seferde yutup uyumutu (intiharn fikri kadar, yntemi de bulacyd), intihar eden kznn bakire olduunun otopside anlalmas zerine babas dedikoduyu yayan retmen kadar Batman'dan gelip intihar eden akraba kzn da sulamt. Ka'dan gazetede kacak haberinde sulamann aslsz olduunu duyurmasn ve bu yalan karan retmeni tehir etmesini istedikleri iin kzlarnn intiharn btn ayrntlaryla anlatmlard. Btn bu hikyelerde Ka'y tuhaf bir umutsuzlua dren ey intiharc kzlarn intihar iin kendilerine gerekli mahremiyet ve zaman ancak bulabilmeleriydi. Uyku hapyla intihar eden kzlar gizlice lrlerken bile odalarn bir bakalaryla paylayorlard, Bat edebiyat okuyarak, Istanbul'da Nianta'nda yetien Ka, kendi intiharn her dnnde bunu yapmak iin bolca zaman, yeri, kapsn gnlerce kimsenin almayaca bir odas olmas gerektiini hissederdi. Bu zgrlkle ve uyku hap ve viskiyle ar ar icra edecei kendi intiharnn hayallerine her dalnda Ka oradaki snrsz yalnzlktan yle korkard ki, hibir zaman intihar ciddi olarak dnmezdi bile. Intiharyla Ka'da bu yalnzlk duygusunu uyandIran tek kii bir ay bir hafta nce kendini asan "trbanc kz" oldu. Balarndaki rty karmadklar iin nce derslere, sonra Ankara'dan gelen bir emirle okul binalarna sokulmayan eitim enstitl kzlardan biriydi bu. Ailesi Ka'nn konutuu aileler iinde en az yoksul olanyd. Kederli babann sahibi olduu kk bakkal dkknnn buzdolabndan karp ap uzatt CocaCola'y ierken Ka kzn kendini asmadan nce intihar fikrini hem ailesine, hem de arkadalarna atn rendi. Barts takmay annesinden, ailesinden grmt belki kz, ama bunu siyasal Islam'n bir simgesi olarak benimsemeyi okuldaki yasak yneticilerle direnii arkadalarndan renmiti. Anne ve babasnn basklarna ramen bartsn karmay reddettii iin polislerce kapsndan geri evrildii eitim enstitsnden devamszlktan atlmak zereydi. Baz arkadalarnn direniten vazgeip balarn atklarn, bazlarnn bartsn karp peruk taktklarn grdke babasna ve arkadalarna "hayatta hibir eyin anlam olmadn", "yaamak istemediini" sylemeye balamt. O gnlerde hem devlete bal Diyanet Ileri, hem Islamclar intiharn en byk gnahlardan biri olduunu artk Kars'ta da el ilanlar ve afilerle durmadan tekrarlayp yaydklar iin bu dindar kzn kendisini ldrebilecei kimsenin aklnn ucundan gememiti. Teslime adl kz, son gecesinde Marianna adl diziyi sessizce seyretmi, ay yapp anne ve babasna ikram etmi, kendi odasna ekilmi, abdestini alp, namazn klp, uzun bir sre kendi kendine dncelere dalp dua okuduktan sonra kendisini bartsyle lamba kancasna asmt. 3. Oyunuzu Allah'n partisine verin YOKSULLUK VE TARIH ocukluunda Ka iin yoksulluk, avukat baba, ev kadn anne, eker kzkarde, sadk hizmeti, mobilyalar, radyo ve perdelerin oluturduu Nianta'ndaki kendi orta snf hayatnn ve "ev"in snrlarnn bitip dardaki teki dnyann balad yerdi. Elle dokunulmaz ve tehlikeli bir karanl olduu iin bu teki lkenin Ka'nn ocukluk hayallerinde metafizik bir boyutu vard. Bu boyut hayatnn geri kalan ksmnda ok fazla deimemesine ramen, Istanbul'da aniden karar verdii Kars yolculuuna karken neden bir eit ocuklua dn drtsyle

10

hareket ettiini aklamak zor. Ka Trkiye'den uzak olmasna ramen Kars'n son yllarda lkenin en yoksul, en unutulmu blgesi olduunu biliyordu. On iki yl yaad Frankfurt'tan dnnce ocukluunu paylat arkadalaryla yrd btn o Istanbul sokaklarnn, dkknlarn, sinemalarn batan aa deitiklerini, yok olduklarn, ruhlarn kaybettiklerini grmenin kendisinde ocukluk ve safl baka bir yerde arama istei uyandrd, bu yzden Kars yolculuuna, ocukluunda brakt snrl bir orta snf yoksulluuyla karlamak iin kt da sylenebilir. Nitekim ocukluunda kullanp bir daha Istanbul'da hi grmedii Gislaved marka jimnastik ayakkablaryla, Vezv marka sobalarla, Kars hakknda ocukluunda rendii ilk ey olan alt gen paradan oluan yuvarlak Kars peyniri kutularyla ardaki dkknlarn vitrinlerinde karlanca ylesine mutlu oluyordu ki, intihar eden kzlar bile unutup Kars'ta olduu iin bir huzur duyuyordu. leye doru, Ka gazeteci Serdar Bey'den ayrlp Halklarn Eitlii Partisi'nin ve Alevi Azerilerin nde gelenleriyle grtkten sonra iri taneli karn altnda ehirde tek bana dolat. Atatrk Caddesi'nden yryp kprleri geip, en yoksul mahallelere doru kederle yrrken, kpek havlamalar dnda hi bozulmayan sessizlikte uzaktaki gzkmeyen sarp dalara, Seluklular zamanndan kalma kalenin ve tarih ykntlardan ayrlamayacak gecekondularn zerine sanki snrsz bir zamana yaylarak yaan kar kendinden baka hi kimse fark etmiyormu gibi hissedince gzleri doldu. Yusuf Paa Mahallesi'nin salncaklar kopuk, kaydraklar krk parknn yanbandaki bo bir alanda, bitiikteki kmr deposunu aydnlatan yksek lambalarn nda futbol oynayan lise andaki genleri seyretti. ocuklarn karda hz kesilen barmalarn, kfrlemelerini dinlerken, yksek lambalarn soluk sar ve yaan karn altnda dnyann bu kesinin her eyden uzakln ve inanlmaz sszln ylesine gle hissetti ki, iinde Allah dncesi belirdi. Bu ilk anda bir dnceden ok bir resimdi, ama bir mzede aceleyle odalar gezerken dncesizce bakp, sonra hatrlamaya altka gzlerinin nnde bir trl canlandramayaca bir resim gibi belirsizdi. Bir resimden ok bir an belirip kaybolan bir duyumdu ve Ka'nn bunu ilk yaay deildi. Ka, Istanbul'da cumhuriyeti laik bir ailede yetimi, ilkokuldaki din derslerinin dnda hibir Islami eitim almamt. Son yllarda ara ara iinde imdikine benzer hayaller belirince ne telaa kaplyor, ne de kprtnn peinden gitmek iin airce bir drt duyuyordu. En fazla, dnyann seyredilecek gzel bir yer olduu dncesi iyimserlikle iine douyordu. Isnmak ve biraz kestirmek iin dnd otel odasnda Istanbul'dan getirdii Kars tarihiyle ilgili kitaplar bu mutluluk duygusuyla kartrd ve gn boyunca dinledikleriyle, ocukluunun masallarn hatrlatan bu tarih aklnda birbirine kart. Bir zamanlar Kars'ta, Ka'ya uzaktan da olsa kendi ocukluk yllarn hatrlatan konaklarda balolar veren, gnler sren davetler dzenleyen zengin bir orta snf yaamt. Bu insanlar glerini Kars'n bir zamanlar Grcistan, Tebriz, Kafkaslar ve Tiflis yolu zerinde olmasndan, ticaretten, ehrin son yzylda yklan iki byk imparatorluun Osmanl Devleti'nin ve arlk Rusyas'nn nemli bir u noktas olmasndan ve dalar arasndaki bu yeri korusunlar diye imparatorluklarn yerletirdii byk ordulardan alyorlard. Osmanl zamannda eit eit milletin, mesela bin yl nce diktikleri kiliselerin bazlar hl btn hametiyle duran Ermenilerin, Moollardan ve Iran ordularndan kaan Acemlerin, Bizans ve Pontus devletinden kalma Rumlarn, Grclerin, Krtlerin, her tr erkez kavminin yaad bir yerdi buras. 1878'de be yz yllk kalenin Rus ordularna teslim olmasndan sonra Mslmanlarn

11

bir ksm srlm, ama ehrin zenginlii ve karmaas srmt. Rus dneminde kale yamalarndaki Kalealt Mahallesi'ndeki paa konaklar, hamamlar ve Osmanl yaplar gerilerken Kars aynn gneyindeki dzlkte arn mimarlar birbirlerine paralel be ana caddeyle onlar hibir Dou ehrinde grlmeyecek bir dzenle dimdik kesen sokaklardan oluan ve hzla zenginleen yeni bir ehir yapmlard. ar III. Aleksandr gizli sevgilisiyle buluup ava kmak iin geldii bu ehir Ruslarn gneye, Akdeniz'e inme ve ticaret yollarn ele geirme tasarlarna uygun olarak byk mali desteklerle yeniden kurulmutu. Yirmi yl nce Kars'a geldiinde Ka'y byleyen; sokaklar, iri parke talar ve Trkiye Cumhuriyeti'nce dikilmi ide ve kestane aalaryla bu hznl ehir olmutu; milliyetilik ve kabile savalaryla ahap yaplan tamamen yaklp yklm olan Osmanl ehri deil. Bitip tkenmez savalar, kymlar, toplu katliamlar ve isyanlardan, ehrin Ermeni, Rus ve hatta bir ara Ingiliz ordularnn eline gemesinden, ksa bir dnem Kars'n bamsz bir devlet olmasndan sonra, Istasyon Meydan'na heykeli dikilecek olan Kzm Karabekir ynetimindeki Trk ordusu 1920 Ekim'inde ehre girmiti. Kars' krk yl sonra yeniden ele geiren Trkler ehrin ar yaps bu yeni plann benimseyip buraya yerlemiler, arlarn ehre getirdii kltr de Cumhuriyet'in Batllamac heyecanna uygun dt iin ilk bata benimsemiler ve Ruslarn at be caddeye, askerden baka byk bilmedikleri iin Kars tarihindeki be byk paann adn vermilerdi. Halk Partili eski belediye bakan Muzaffer Bey'in gururla ve fkeyle anlatt Batllamac yllard bunlar. Halkevlerinde balolar verilir, Ka'nn sabah zerinden geerken yer yer paslanp rdn grd demir kprnn altnda buz pateni yarmalar yaplr, Kral Oedipus'un trajedisini oynamak iin Ankara'dan gelen tiyatrocular daha Yunanla savan zerinden yirmi yl gememesine ramen Kars'n cumhuriyeti orta snf tarafndan cokuyla alklanr, krk yakal paltolar giyen eski zenginler gller, yaldzlarla sslenmi salkl Macar atlarnn ektii kzaklarla gezintilere kar, futbol takmna destek olmak iin Millet Bahesi'nde akasya aalarnn altnda verilen balolarda, piyano, akordeon ve klarnetler eliinde en son danslar yaplr, yazlar ksa kollu elbiseler giyen Kars kzlar ehrin iinde bisikletleriyle rahatlkla gezebilir, genler klar buz pateniyle liseye giderken ceketlerinin iine cumhuriyet heyecan tayan pek ok lise rencisi gibi papyon kravat takarlard. Avukat Muzaffer Bey lise yllarnda takt o papyon kravat yllar sonra belediye bakan aday olarak geri dnd Kars'ta seim heyecan srasnda yeniden takmak isteyince partili arkadalar bu "zppe" eyinin oy kaybna neden olacan sylemiler, ama o dinlememiti. Bitip tkenmez klarn ekip gitmesiyle ehrin kmesi, fakirlemesi, mutsuzlamas arasnda bir iliki vard sanki. Eski belediye bakan gemi gzel klar hakknda bu yorumu yaptktan ve Ankara'dan gelen ve Yunan oyunlar sahneleyen yzleri pudral yar plak tiyatroculardan sz ettikten sonra sz 1940'larn sonunda aralarnda kendisinin de yer ald genlerce Halkevi'nde sahnelenen bir inklap piyese getirmiti. "Bu eserde kara araf ierisindeki bir gen kzmzn uyan ve sonunda ban ap sahnede arafn yakmas anlatlyordu" demiti. 1940'larn sonunda piyes iin gerekli bir kara araf btn Kars'ta her yere haber saldklar halde bulamadklan iin telefon edip Erzurum'dan getirtmilerdi. "imdiyse arafllar, bartller, trbanllar dolduruyor Kars sokaklarn," diye eklemiti Muzaffer Bey. "Balarnda siyasal Islam'n simgesi o bayrakla derslere giremedikleri iin intihar ediyorlar."

12

Ka siyasal Islam'n ykselii ve trbanc kzlar konusuyla Kars'ta her karlamasnda olduu gibi iinde ykselen sorular sormadan sustu. Tpk 1940'ta Kars'ta tek bir arafl kadn olmamasna ramen ateli genlerin araf kart bir msamere oynamasnn zerinde durmad gibi. Gn boyunca ehrin sokaklarnda gezerken grd bartl ya da arafl kadnlara da dikkat etmemiti Ka, nk sokaklardaki bartl kadnlarn sklna bakp hemen siyasal sonular karabilen laik aydnlarn bilgi ve alkanlklarn bir haftada edinememiti. stelik ocukluundan beri sokaklardaki bartl, kapal kadnlara dikkat etmezdi hi. Ka'nn ocukluunu geirdii Istanbul'un Batllam evrelerinde barts takan bir kadn ya mahalleye zm satmak iin Istanbul'un civarndan, mesela Kartal'daki balardan gelen biri olurdu, ya stnn kars, ya da aa snflardan bir bakas. Ka'nn yerletii Karpalas Oteli'nin eski sahipleri konusunda ise ben daha sonra ok hikye dinledim: arn Sibirya yerine daha hafif bir srgne yollad Bat hayran bir niversite profesr, sr ticareti yapan bir Ermeni, Rumlar iin yetimler evi... Ilk sahibi kim olursa olsun, bu yz on yllk bina dnemin dier Kars yaplar gibi, duvar ilerine yerletirilen ve drt cephesi ayn anda drt oday stabilen pe denen sobalar kurularak yaplmt. Ama Cumhuriyet dneminde Trkler bu Rus sobalarnn hibirini altramad iin evi otele eviren ilk Trk sahibi, avluya alan giri kapsnn nne kocaman pirin bir soba yerletirmi, daha sonra da odalara kalorifer taklmt. Ka yatana uzanp hayallere dalmken kaps vuruldu, paltosuyla yatt yerden kalkp at. Btn gnn sobann karsnda televizyon seyrederek geiren katip Cavit, Ka'ya anahtarn verirken unuttuu eyi sylyordu. "Demin unuttum, Serhat ehir Gazetesi sahibi Serdar Bey acele sizi bekliyor." Birlikte lobiye indiler. Ka tam kyordu ki bir an duraklad: Ipek tezghn yanna alan kapdan ieri girmiti ve Ka'nn hayal ettiinden ok daha gzeldi. Ka kadnn niversite yllarndaki gzelliini hatrlad hemen. Bir telaa kapld. Evet, tabii, bu kadar gzeldi, Istanbullu birer Batllam burjuva gibi nce el sktlar ve hafif bir kararszlktan sonra balarn ileri uzatp vcutlarnn alt ksmlarn birbirlerine yaklatrmadan sarlp ptler. "Geleceini biliyordum," dedi Ipek gvdesini biraz uzaklatrp Ka'y artan bir aklkla. "Taner telefon edip syledi." Gzlerinin iine dorudan bakyordu Ka'nn. "Belediye seimleri ve intiharc kzlar iin geldim." "Ne kadar kalacaksn?" dedi Ipek. "Asya Oteli'nin yannda Yeni Hayat Pastanesi var. Babamla megulm imdi. Bir buukta orada oturup konualm." Istanbul'da mesela Beyolu'nda deil de Kars'ta cereyan ettii iin btn bu sahnede bir tuhaflk olduunu hissediyordu Ka. Telann ne kadar Ipek'in gzelliindendi karamad. Sokaa kp kar altnda bir sre yrdkten sonra Ka, iyi ki bu paltoyu almm, diye dnd. Gazeteye yrrken duygularn ayn amaz kesinliiyle yrei, aklnn asla itiraf etmeyecei iki eyi daha syledi ona: Birincisi: Ka Frankfurt'tan Istanbul'a, annesinin cenazesine yetiebilmek kadar on iki yalnz yldan sonra evlenecei bir Trk kz bulmak iin de gelmiti, ikincisi; Ka Istanbul'dan Kars'a bu evlenilecek kzn Ipek olduuna gizli gizli inand iin gelmiti. Bu ikinci dnceyi sezgisi kuvvetli bir dostu ona syleseydi Ka onu hibir zaman affetmeyecei gibi, bu ihtimalin doruluu yznden hayat boyunca kendini utanla sulard da. Ka kiisel mutluluu iin insann hibir ey yapmamasnn en byk mutuluk olduuna kendini inandrm ahlaklardand. stelik ok az tand birisini evlenmek niyetiyle aramakla

13

Batl sekin okuryazarln badatramazd hi. Bunlara ramen Serhat ehir Gazetesi'ne geldiinde bir huzursuzluk duymuyordu. nk, Ipek ile ilk karlamalar, Istanbul'dan gelirken otobste kendine bile fark ettirmeden hayal ettiinden de iyi gemiti. Serhat ehir Gazetesi Ka'nn otelinden bir sokak aada Faik Bey Caddesi'ndeydi ve yaz ileri ve matbaann kaplad toplam alan Ka'nn kk otel odasndan biraz bykt. zerine Atatrk resimleri, takvimler, kartvizit ve dn davetiyesi rnekleri, Kars'a gelmi devlet bykleri ve nl Trklerle Serdar Bey'in ektirdii fotoraflar, ve gazetenin krk yl nce karlm ilk saysnn ereveli resminin asld bir tahta blmeyle kk oda ikiye ayrlmt. Arkada yz on yl nce Leipzig'de Baumann firmasnca yaplm, Hamburg'da eyrek yzyl alp ikinci merutiyetten sonraki neriyat zgrl dneminde 1910'da Istanbul'a satlm, orada krk be yl altktan sonra hurdaya ayrlacakken 1955'te Serdar Bey'in rahmetli babasnca trenle Kars'a getirilmi sallama pedall, elektrikli bir tipo makine ho bir grltyle alyordu. Bir parman tkrkledii sa eliyle makineyi bo ktla besleyen Serdar Bey'in yirmi iki yandaki olu baslm gazeteyi toplama sepeti on bir yl nce bir karde kavgasnda krld iin sol eliyle hnerle topluyor, bu arada kala gz arasnda Ka'ya bir selam bile verebiliyordu. Kardei gibi babasna deil, Ka'nn nnda hayalinde canlandrd ekik gzl, ay yzl, ksa boylu ve iman anneye benzeyen ikinci oul boyadan simsiyah bir tezgha yzlerce gze blnm saysz kk ekmecenin bana boy boy kurun harfler, kalplar, klieler arasna oturmu, gn sonrasnn gazetesi iin bu dnyadan vazgemi bir hattatn sabr ve zeniyle elle reklam diziyordu. "Dou Anadolu basnnn ne artlarda yaama mcadelesi verdiini gryorsunuz," dedi Serdar Bey. Ayn anda elektrikler kesildi. Matbaa makinesi durup dkkn sihirli bir karanla gmlnce Ka darda yaan karn gzel beyazln grd. "Ka tane olmutu?" diye sordu Serdar Bey. Mumu yakp Ka'y n ksmdaki yazhanenin bir sandalyesine oturttu. "Yz altm baba." "Elektrik gelince yz krk yap, bugn tiyatrocu misafirlerimiz var." Serhat ehir Gazetesi Kars'ta yalnzca bir yerde, Millet Tiyatrosu'nun karsnda, gnde yirmi kiinin urayp ald bayide satlyordu, ama Serdar Bey'in gururla syledii gibi aboneler sayesinde toplam sat yz yirmiydi. Bu abonelerin iki yz Serdar Bey'in arada bir baarlar yznden vmek zorunda olduu Kars'taki devlet daireleri ve iyerleriydi. Geri kalan seksen abone ise Kars' terk edip Istanbul'a yerletikleri halde ehirle ilgisini kesmemi, devlette szleri dinlenir "nemli ve namuslu" kiilerdi. Elektrikler geldi ve Ka, Serdar Bey'in alnnda dar frlam fkeli bir damar grd. "Bizden ayrldktan sonra yanl insanlarla grtnz, serhat ehrimiz hakknda yanl bilgiler aldnz," dedi Serdar Bey. "Nerelere gittiimi nasl biliyorsunuz?" dedi Ka. "Polis tabii sizi takip ediyordu," dedi gazeteci. "Biz de meslek icab bu telsizden polisin konumalarn dinleriz. Gazetemizde kan haberlerin yzde doksann bize Kars Valilii ve Emniyet verir. Herkese Kars'n neden bu kadar geri ve fakir kaldn, kzlarmzn neden intihar ettiini sorduunuzu btn emniyet biliyor." Ka, Kars'n neden bu kadar fakir dt konusunda pek ok aklama dinlemiti. Souk sava yllarnda Sovyetler'le olan ticaretin azalmas, gmrk kaplarnn kapatlmas, 1970'lerde

14

ehre hakim olan komnist etelerin zenginleri tehdit edip karmas, biraz sermaye biriktiren btn zenginlerin Istanbul'a Ankara'ya gitmesi, devletin ve Allah'n Kars' unutmas, Trkiye'nin Ermenistan ile bitip tkenmez kavgalar gibi... "Ben size iin dorusunu sylemeye karar verdim," dedi erir Bey. Yllardr hissetmedii bir akl berrakl ve iyimserlikle Ka asl konunun utan olduunu anlad hemen. Almanya'da kendisi iin de yllarca asl konu bu olmutu hep, ama utancn kendinden saklamt Ka imdi iindeki mutluluk umudu yznden bu gerei kabul edebiliyordu. "Biz burada eskiden hepimiz kardetik," dedi Serdar Bey bir sr verir gibi. "Fakat son yllarda herkes ben Azeriyim, ben Krt'm, ben Terekemeyim, demeye balad. Elbette burada her milletten insan vardr Terekemeler, Karapapak da deriz, Azerilerin kardeidir. Krtler, biz airet deriz, eskiden Krtln bilmezdi. Osmanl'dan kalma yerli de 'ben yerliyim!' deyip gururlanmazd, Trkmenler, Posoflu Lazlar, arn Rusya'dan srd Almanlar, hepsi vard da kimse kim olduuyla gururlanmazd. Btn bu gururu Trkiye'yi blp ykmak isteyen komnist Tiflis radyosu yayd. imdi herkes daha fakir ve daha gururlu." Ka'nn etkilendiine karar verince Serdar Bey bir baka konuya geti. "Dinciler kap kap dolayorlar, takmlar halinde evinize misafir geliyorlar, kadnlara, kap kaak, tencere, portakal skma makinesi, kutularla sabun, bulgur, deterjan veriyorlar, yoksul mahallelerinde hemen dostluklar, kadn kadna yaknlklar kuruyorlar, ocuklarn omuzlarna engelli ineyle altn takyorlar. Oyunuzu Allah'n partisi dedikleri Refah Partisi'ne verin, diyorlar, bamza gelen bu yoksulluk, bu sefalet Allah'n yolundan uzak dtmz iindir, diyorlar. Erkeklerle erkekler, kadnlarla kadnlar konuuyor. Gururu krk, fkeli isizlerin gvenini kazanyorlar, akam tencerede ne kaynatacan bilmeyen isiz karlarn sevindiriyor, sonra yeni hediyeler vaat edip kendilerine oy vermeye yemin ettiriyorlar. Yalnz sabah akam aalanan en yoksullarla isizlerin deil, karnlarna gnde ancak bir scak orba giren niversite rencilerinin, amelelerin, hatta esnafn bile saygsn kazanyorlar, nk herkesten daha alkan, drst ve alakgnlller." Serhat ehir Gazetesi'nin sahibi, ldrlen eski bakann "modern deil" diye faytonlar kaldrmaya kalkt iin deil, (ldrld iin bu giriimi yarda kalmt sadece), asl rvet ve yolsuzluk yznden herkesin nefretini ektiini syledi. Ama eski kan davalar, etnik ayrmclk ve milliyetilik yznden blnen ve birbirleriyle ykc bir rekabete giren sa ve sol cumhuriyeti partilerin hibiri belediye bakanl iin gl bir aday karamyordu. "Bir tek Allah'n partisinin adaynn namusuna gveniliyor," dedi Serdar Bey. "O da otelinizin sahibi Turgut Bey'in kz Ipek Hanm'n eski kocas Muhtar Bey'dir. Biraz aklszdr, ama Krt'tr. Krtler burada nfusun yzde krk. Belediye seimini Allah'n partisi kazanacak." Daha da younlaarak yaan kar Ka'da gene bir yalnzlk duygusu uyandryor, Istanbul'da yetiip yaad evrelerin ve Trkiye'deki Batllam hayatn sonuna gelindii korkusu bu yalnzla elik ediyordu, Istanbul'dayken btn ocukluunu geirdii sokaklarn tahrip edildiini, kiminde arkadalarnn oturduu yzyl bandan kalma btn o eski ve zarif binalarn ykldn, ocukluunun aalarnn kuruyup kesildiini, sinemalarn on ylda kapatlp sra sra dar ve karanlk konfeksiyoncu dkknlarna evrildiini de grmt. Bu yalnz btn ocukluunun deil, bir gn tekrar Istanbul'da yaama hayalinin de sonu anlamna geliyordu. Trkiye'ye kuvvetli bir eriat iktidar yerleirse kzkardeinin ban rtmeden sokaa bile kamayaca da geldi aklna. Ka Serhat ehir Gazetesi'nin neon lambalarndan vuran nda bir masaldaki gibi iri tanelerle yava yava yaan kara bakp Ipek

15

ile Frankfurt'a dndklerini hayal etti. Smsk sarnd kl rengi paltoyu satn ald Kaufhof'ta kadn ayakkablarnn olduu ikinci katta birlikte alveri ediyorlard. "Her ey Trkiye'yi Iran'a benzetmek isteyen uluslararas Islamc hareketin bir paras. "Intiharc kzlar da m yle?" dedi Ka. "Onlarn da ne yazk ki kandrld konusunda ihbarlar alyoruz, ama kzlar daha da tepki duyar da intiharlar daha da artar diye, sorumluluumuz gerei yazmyoruz bunlar. Naml Islamc terrist Lacivert ehrimizde diyorlar. Trbanc, intiharc kzlara akl vermek iin." "Islamclar intihara kar deil mi?" Serdar Bey cevap vermedi buna. Matbaa makinesi durup odada bir sessizlik balaynca Ka darda yaan inanlmaz kar seyretti. Az sonra Ipek'i grecei iin gittike artan huzursuzluk ve korkuya kar Kars'n dertleriyle dertlenmek birebirdi. Ama Ka imdi artk yalnzca Ipek'i dnerek pastanedeki bulumaya kendini hazrlamak istiyordu, nk saat biri yirmi geiyordu. Serdar Bey byk ve iri olunun getirdii yeni baslm gazetelerin birinci sayfasn zene bezene hazrlad bir hediyeyi sunar gibi Ka'nn nne serdi. Ka'nn yllarca edebi dergilerde kendi adn arayp bulmaya alk gzleri kenardaki haberi hemen fark etti: nl airimiz KA Kars'ta Btn Trkiye'ce tannan airimiz KA dn serhat ehrimize geldi. Kller ve Mandalina ve Akam Gazeteleri adl kitaplaryla btn lkenin takdirini kazanm olan Behet Necatigil dl sahibi gen airimiz Cumhuriyet gazetesi adna belediye seimini izleyecek. air KA uzun yllardr Almanya'nn Frankfurt ehrinde Bat iirini tetkik ediyordu. "Adm yanl dizilmi," dedi Ka. "A kk olacak." Bunu der demez piman oldu. "Gzel olmu," dedi bir borluluk duygusuyla. "stat, biz de adnzdan emin olmadmz iin sizi aradk," dedi Serdar Bey. "Olum, bak olum, siz airimizin adn yanl dizmisiniz," diye hi de telal olmayan bir sesle oullarn azarlad. Ka bunun dizgi yanlnn ilk fark edilii olmadn sezdi. "imdi hemen dzeltin..." "Ne gerek var," dedi Ka. Bu sefer adnn doru dizilmiini en byk haberin son satrnda grd: MILLET TIYATROSU'NDA SUNAY ZAIM GRUBUNUN ZAFER GECESI Halk, Atatrk ve aydnlanmac piyesleriyle, btn Trkiye'de tannan Sunay Zaim Tiyatro Kumpanyas'nn dn gece Millet Tyatrosu'ndaki gsterisi byk bir ilgi ve heyecanla karland. Gece yarsna kadar sren ve vali muavini, belediye bakan vekili ve Kars'n dier nde gelenlerin katld msamereler yer yer cokulu tezahrat ve alklarla kesildi. Uzun zamandr bylesi bir sanat lenine susam olan Karsllar, piyesi tklm tklm doldurduklar Millet Tiyatrosu'nun yansra evlerinde de seyredebildiler. nk Serhat Kars Televizyonu iki yllk tarihinin ilk canl yaynn gerekletirerek bu ahane gsteriyi btn Karsllara nnda sundu. Bylece Kars'ta ilk defa Serhat Kars Televizyonu stdyolarnn dnda canl TV yayn yaplm oldu. Henz bir canl yayn arabas olmad iin Serhat Kars Televizyonu'nun Halitpaa Caddesi'ndeki merkezinden Millet Tiyatrosu'ndaki kameraya kadar iki sokak uzunluunda bir kablo dendi. Kardan zarar grmesin diye yardmsever Karsllar kabloyu evlerinin ilerinden de geirdiler. (Mesela di doktorumuz Fadl Beyler, kordonu n balkon penceresinden alp, ta arka bahelerine vermilerdir.) Karsllar bu baarl canl yaynn baka frsatlarla da tekrarlanmasn istiyorlar. Serhat Kars Televizyonu yetkilileri, stdyo dnda yaplan bu ilk canl yayn sayesinde Kars'taki btn iyerlerinin kendilerine reklam verdiini

16

belirttiler. Btn serhat ehrimizin hep birlikte seyrettii gsteride Atatrk piyeslerden, Bat aydnlanmasnn rn tiyatro eserlerinin en gzel sahnelerinden, kltrmz kemiren reklamlarn eletirildii oyuncaklardan, nl milli kaleci Vural'n maceralarndan, vatan ve Atatrk iirlerinden, ehrimizi ziyaret eden mehur airimiz Ka'nn bizzat okuduu "Kar" adl en son iirinden baka bir de Cumhuriyet'in ilk yllarndan kalma Vatan yahut araf adl aydnlanmac baeser yeni bir yorumla "Vatan yahut Trban" adyla sahnelenmitir. "Kar adl bir iirim yok, akam da tiyatroya gitmeyeceim. Haberiniz yanl kacak." "O kadar emin olmayn. Daha olaylar gereklemeden haberini yazdmz iin bizi kmseyen, yaptmzn gazetecilik deil, kehanet olduunu dnen pek ok kii daha sonra olaylarn tam tamna bizim yazdmz gibi gelimesi zerine hayretlerini gizleyememitir. Pek ok olay srf biz nceden haberini yaptmz iin gereklemitir. Modern gazetecilik de budur. Siz de bizim Kars'ta modern olma hakkmz elimizden almamak, kalbimizi krmamak iin eminim nce 'Kar' diye bir iir yazacak, sonra gelip okuyacaksnz." Seim mitinglerinin duyurular, Erzurum'dan gelen ann liselerde tatbik edilmeye baland, belediyenin su borlarnn tahsilini iki ay erteleyerek Karslya bir kolaylk daha yapt gibi haberler arasnda ilk anda fark edemedii bir baka haberi okudu Ka. KAR YOLLARI KESTi Iki gndr srekli yaan kar ehrimizin dnyayla btn ulamn kesmitir. Dn sabah kapanan Ardahan yolundan sonra leden sonra da Sarkam yolu tkand. Yolgemez mntkasnda ar kar ve buz nedeniyle ulama kapanan yol yznden Erzurum ynne giden Ylmaz irketinin otobs Kars'a geri dnd. Meteoroloji Sibirya'dan gelen souklarn ve iri taneli karn gn daha dinmeyeceini duyurdu. Kars, eski klarda olduu gibi gn kendi yayla kavrulacak. Bu kendimize ekidzen vermek iin de bir frsattr. Ka kalkm kyordu ki Serdar Bey yerinden frlad, son syleyeceklerini dinletebilmek iin kapy tuttu. "Turgut Bey ve kzlar da kimbilir size kendilerine gre neler anlatacak!" dedi. "Akamlar dostluk ettiim gnlden insanlardr onlar, ama unutmayn: Ipek Hanm'n eski kocas Allah'n partisinin belediye bakan adaydr. Burada okusun diye babasyla getirdikleri kzkardei Kadife iin trbanc kzlarn en militan diyorlar. Babalar da eski komnist! Drt yl nce Kars'n en kt gnlerinde buraya neden geldiklerini bugn btn Kars'ta tek kii anlayabilmi deildir." Kendisini huzursuz edecek pek ok yeni eyi bir anda iitmesine ramen Ka hi renk vermedi.

4. Gerekten buraya seim ve intiharlar iin mi geldin? Ka ILE IPEK YENI HAYAT PASTANESI'NDE Kar altnda Faikbey Caddesi'nden Yeni Hayat Pastanesi'ne yrrken rendii kt haberlere ramen Ka'nn yznde belli belirsiz olsa da niye bir glmseme vard? Kulaklarnda Peppino di Capri'nin "Roberta"s, kendini bir Turgenyev romannn yllardr hayalini kurduu kadnla bulumaya giden romantik ve kederli kahraman gibi gryordu. Bitip tkenmez sorunlarndan, ilkelliinden yorulup kmseyerek terk ettii lkesini Avrupa'dan zlemle ve sevgiyle dleyen Turgenyev'i ve zarif romanlarn Ka severdi, ama doruyu syleyelim: Ipek'in hayalini Turgenyev'in romannda olduu gibi yllarca kurmamt, Ipek gibi bir kadnn

17

hayalini kurmutu yalnzca; belki arada bir onu aklndan geirmiti. Ama kocasndan ayrldn renir renmez Ipek'i dnmeye balam, imdi de Ipek'le daha derin ve gerek bir iliki kurabilmek iin, onu yeterince hayal etmemi olmasnn eksikliini duyduu mzik ve Turgenyev romantizmiyle kapatmak istiyordu. Ama pastaneye girip onunla ayn masaya oturur oturmaz kafasndaki Turgenyev romantizmini kaybetti, Ipek otelde grdnden de, niversite yllarnda gzktnden de daha gzeldi. Gzelliinin gerek olmas, hafife boyanm dudaklar, teninin solgun rengi, gzlerinin parlakl ve insanda hemen bir yaknlk uyandran iten hali Ka'y telalandryordu, Ipek bir an o kadar iten gzkt ki Ka tabii olamamaktan korktu. Kt iirler yazmaktan sonra Ka'nn hayattaki en byk korkusu buydu. "Yolda Serhat Kars Televizyonu'ndan Millet Tiyatrosu'na amar ipi gerer gibi canl yayn kordonu eken iileri grdm," dedi bir konu ama endiesiyle. Ama tara hayatnn eksikliklerini kmser gzkmekten ekindii iin glmsemedi hi. Bir sre birbirleriyle anlamaya iyi niyetle kararl iftler gibi huzurla konuabilecekleri ortak konular aradlar. Bir konu bitince Ipek yaratclkla glmseyerek yenisini buluyordu. Yaan kar Kars'n yoksulluu, Ka'nn paltosu, birbirlerini karlkl pek az deimi bulmak, sigaray brakamamak, ikisinin de uzak oldu Istanbul'da Ka'nn grd kiiler... Ikisinin de annesinin lm ve Istanbul'da Feriky Mezarl'na gmlm olmas onlar istedikleri gibi birbirlerine yaklatrd. Ayn burtan olduklarn anlayan kadnla erkein birbirine yapay da olsa duyduu yaknln verdii geici bir rahatlkla annelerinin hayatlarndadaki yerinden (ksaca), Kars'n eski tren istasyonunun neden ykldndan (daha uzun bir sre); bulutuklar pastanenin yerinde 1967'ye kadar bir Ortodoks kilisesi olduundan ve yklm kilisenin kapsnn mzede saklanmasndan; mzedeki Ermeni katliam zel blmnden (baz turistler burasnn Trklerin katlettii Ermeniler hakknda olduunu sanp sonra tersi olduunu anlyorlarm) pastanenin yar sar, yar hayalet tek garsonundan; Kars ayhanelerinde isizler pahal diye iemedikleri iin kahve satlmamasndan; Ka'y gezdiren gazetecinin ve dier yerel gazetelerin siyasi grlerinden (hepsi askerleri ve mevcut hkmeti destekliyorlard); Serhat ehir Gazetesi'nin Ka'nn cebinden kard yarnki; saysndan sz ettiler. Ipek gazetenin birinci sayfasn pr dikkat okumaya balaynca Ka tpk Istanbul'da grd eski arkadalar gibi onun iinde tek gerein Trkiye'nin iler acs, sefil siyasal dnyas olmasndan, Almanya'da yaamay aklnn ucundan bile geirmeyeceinden korktu. Ka Ipek'in kk ellerine, kendisine hl artc derecede gzel gelen zarif yzne uzun uzun bakt. "Sen hangi maddeden ka yla mahkm olmutun?" diye sordu daha sonra Ipek efkatle glmseyerek. Ka syledi. Yetmilerin sonuna doru Trkiye'de kk siyasi gazetelerde her ey yazlabiliyor, herkes yarglanp ceza kanunundaki bu maddeden mahkm olup bundan gurur duyuyor, ama kimse hapise girmiyordu, nk polis ii skya alp adreslerini deitiren yazileri mdrlerini, yazarlan, evirmenleri aramyordu. Daha sonra askeri darbe olunca ev deitirenler de yava yava yakalanmaya balam, kendi yazmad ve aceleyle okumadan yaymlad bir siyasi makale yznden mahkm olan Ka Almanya'ya kamt. "Almanya'da zorlandn m?" diye sordu Ipek. "Beni koruyan ey Almanca renememem oldu," dedi Ka. "Vcudum Almanca'ya direndi ve sonunda saflm ve ruhumu korudum."

18

Birden her eyi anlatp gln olmaktan korkarak, ama Ipek'in kendisini dinlemesinden mutlu, Ka iine gmld sessizliin, son drt yldr iir yazamamasnn kimsenin bilmedii hikyesini anlatt. "Akamlar istasyona yakn ve Frankfurt'un damlarna bakan bir penceresi olan kk kira dairemde geride braktm gn bir eit sessizlikle hatrlardm ve bu bana iir yazdrrd. Daha sonra Trkiye'de air olarak biraz nlendiimi iiten Trk gmenler ve Trkleri ekmek isteyen belediyeler, ktphaneler, nc snf okullar, ocuklarnn Trke yazan bir airle tanmasn isteyen cemaatler beni iir okumaya armaya baladlar." Ka Frankfurt'tan dakiklik ve dzenlerine hep hayran olduu Alman trenlerinden birine biner, pencerenin dumanl aynasndan cra kasabalarn narin kilise kuleleri, kayn ormanlarnn kalbindeki karanlk ve srtlarnda okul antalaryla evlerine dnen salkl ocuklar geerken gene ayn sessizlii duyar, bu lkenin dilinden hi anlamad iin kendini evinde hisseder, iir yazard. Eer iir okumak iin baka bir ehre gitmiyorsa her sabah sekizde evden kar, Kaiserstrasse boyunca yryp, Zeil Caddesi'ndeki belediye ktphanesine gider kitap okurdu. "Orada bana yirmi mr yetecek kadar Ingilizce kitap vard." Bayld 19. yzyl romanlarn, Ingiliz romantik airlerini, mhendislik tarihi ile ilgili kitaplar, mze kataloglarn, cannn istedii her eyi lmn ok uzak olduunu bilen ocuklar gibi huzurla okurdu. Belediye ktphanesinde sayfalar, evirir, eski ansiklopedilere bakar, resimli sayfalarn nnde duraklar, Turgenyev'in romanlarn yeniden okurken kulaklarnda bir ehir uultusu duymasna ramen iinde trenlerdeki sessizlii iitirdi Ka. Akamlar yolunu deitirip Yahudi mzesinin nnden Main Nehri boyunca ilerlerken de, hafta sonlarnda ehrin bir ucundan br ucuna yrrken de ayn sessizlii iitirdi. "Bu sessizlikler bir sre sonra hayatmda o kadar ok yer tutmaya balad ki iir yazmak iin arpmam gereken o huzursuz edici grlty artk duymaz oldum," dedi Ka. "Almanlarla zaten hi konumuyordum. Beni ukala, entellektel ve yar deli bulan Trklerle de aram iyi deildi artk. Kimseyi grmyor, kimseyle konumuyor, iir de yazmyordum." "Ama gazete bu akam en son iirini okuyacan yazyor." "En son iirim yok ki okuyaym." Pastanede kendilerinden baka bir tek ta br uta pencerenin kenarndaki karanlk bir masada oturan ufak tefek genten bir adamla ona sabrla bireyler anlatmaya alan orta yal, ince ve yorgun biri vard. Hemen arkalarndaki kocaman pencereden karanln iine lapa lapa yaan kara, pastanenin neonla yazlm adndan pembemsi bir k vuruyor, kendilerini pastanenin uzak bir kesinde youn bir sohbete kaptrm dier iki kiiyi siyah beyaz kt bir filmin parasym gibi gsteriyordu. "Kzkardeim Kadife niversite imtihanlarnda ilk yl baarl olamad," dedi Ipek. "Ikinci yl da buradaki eitim enstitsn kazanabildi. Orada benim arkamda en uta oturan ince adam enstitnn mdrdr. Kzkardeimi ok seven babam, annemin trafik kazasnda lmnden sonra yalnz kalnca bizlerin yanna buraya gelmeye karar verdi. Babam yl nce buraya geldikten sonra ben de Muhtar'dan ayrldm. Hep birlikte oturmaya baladk. llerin i ekmeleri ve hayaletlerle kaynaan otel binamz akrabalarmzla ortak. odasnda biz yayoruz." Ka ile Ipek arasnda niversite ve solcu rgt yllarnda herhangi bir yaknlama olmamt. On yedi yanda edebiyat fakltesinin yksek tavanl koridorlarnda yrmeye baladnda Ka da

19

pek oklar gibi Ipek'i gzellii sayesinde hemen fark etmiti. Ertesi yl onu ayn rgtten air arkada Muhtar'n kars olarak grmt: ikisi de Karslydlar. "Muhtar, babasnn Arelik ve Aygaz bayiliini devrald," dedi Ipek. "Buraya dndkten sonraki yllarda ocuumuz olmad iin beni Erzurum'a, Istanbul'a doktorlara gtrmeye balad, olmad iin de ayrldk. Ama Muhtar yeniden evlenmek yerine dine verdi kendini." "Niye herkes dine veriyor kendini?" dedi Ka. Ipek bir cevap vermedi, bir sre duvardaki siyah beyaz televizyona baktlar. "Niye bu ehirde herkes intihar ediyor?" dedi Ka. "Herkes deil gen kzlar, kadnlar intihar ediyor," dedi Ipek. "Erkekler kendini dine veriyor, kadnlar intihar ediyor." "Niye?" Ipek yle bir bakt ki, Ka sorusunda ve acele bir cevap araynda saygsz, kstaha bir yan olduunu hissetti. Biraz sustular. "Seim rportajm iin Muhtarla grmeliyim," dedi Ka. Ipek hemen kalkp kasann yanna gitti, bir telefon etti. "Saat bee kadar partisinin il merkezinde," dedi dnp otururken. "Seni bekliyor." Bir sessizlik olunca Ka telaa kapld. Yollar kapanmam olsayd imdi ilk otobsle buradan kaard. Kars ehrinin akamstlerine ve unutulmu insanlarna derin bir acma duydu. Gzleri kendiliinden kara dnmt, ikisi uzun bir sre kar seyrettiler ve bunu vakitleri olan ve hayata aldrmayan insanlar gibi yaptlar. Ka kendini ok aresiz hissediyordu. "Gerekten buraya bu seim ve intihar yazs iin mi geldin?" diye sordu Ipek. "Hayr," dedi Ka. "Muhtar'dan ayrldn Istanbul'da rendim. Seninle evlenmek iin geldim buraya." Bir an Ipek bu ho bir akaym gibi gld ama ok gemeden yz kpkrmz kesildi. Uzun bir sessizlikten sonra Ipek'in gzlerinden onun her eyi olduu gibi grdn hissetti. "Niyetini biraz olsun saklayp bana zarafetle yaklaacak ve benimle incelikle krtracak kadar bile sabrn yok," diyordu Ipek'in gzleri. "Beni sevdiin ve zel olarak dndn iin deil, boandm rendiin, gzelliimi hatrladn ve Kars'ta yayor olmam da bir zayflk olarak grdn iin geldin buraya." Artk iyice utand arsz mutluluk isteini cezalandrma azmiyle Ka, Ipek'in ikisi hakknda acmasz bir ey daha dndn hayal etti: "Bizi birletiren ey hayat hakkndaki beklentilerimizin dm olmas." Ama Ka'nn hayal ettiinden bambaka bir ey syledi Ipek. "Ben senin iyi bir air olacana hep inandm," dedi. "Kitaplarn iin tebrik ederim." Kars'taki btn ayhaneler, lokantalar ve otel salonlarnda olduu gibi burada da duvarlara Karsllarn vndkleri kendi dalarnn deil, Isvire Alpleri'nin manzaralar aslmt. Az nce onlara ay getiren ihtiyar garson yalar ve yaldzl ktlar soluk lambann nda parlayan rek ve ikolata dolu tepsiler arasna, kasann yanna, yz onlara, srt arkadaki masalara dnk oturmu duvara asl siyah beyaz televizyonu mutlulukla seyrediyordu. Ka, Ipek'in gzlerinden baka her eye bakmaya hazr televizyondaki filme odakland. Filmde sarn ve bikinili bir Trk oyuncu bir kumsalda kayor, iki bykl erkek onu kovalyordu. Derken pastanenin ucundaki karanlk masadaki ufak tefek adam ayaa kalkt ve elindeki silah eitim enstitsnn mdrne tutup Ka'nn iitemedii bireyler sylemeye balad. Mdr de ona cevap verirken tabancann ate aldn anlad sonra Ka. Bunu silahn belli belirsiz duyduu

20

sesinden ok, mdrn gvdesine saplanan kurunun iddetiyle sarslarak sandalyeden dmesinden anlad. Ipek de dnm Ka'nn seyrettii sahneyi seyrediyordu imdi. Ka'nn demin onu grd yerde ihtiyar garson yoktu. Ufak tefek adam yerinden kalkm ve yere den mdre doru silahn tutmutu. Mdr de ona bireyler diyordu. Televizyonun sesi ak olduu iin ne dedii anlalmyordu. Ufak tefek adam mdrn gvdesine el daha ate ettikten sonra bir anda arkasndaki bir kapdan kp yok oluverdi. Ka onun yzn hi grmemiti. "kalm," dedi Ipek. "Durmayalm burada." "Yetiin!" diye bard Ka clz bir sesle. "Polise telefon edelim," dedi sonra. Ama yerinden kprdamamt. Hemen sonra Ipek'in arkasndan kotu. Yeni Hayat Pastanesi'nin iki kanatl kapsnda hzla indikleri merdivenlerde de kimse yoktu. Bir anda kendilerini karl kaldrmda buldular ve hzla yrmeye baladlar. Ka "oradan ktmz kimse grmedi" diye dnyor, bu da onu rahatlatyordu, nk cinayeti kendisi ilemi gibi hissediyordu. Dile getirdii iin utan ve pimanlk duyduu evlilik istei sanki hak ettii cezay bulmutu. Kimseyle gzgze gelmek istemiyordu. Kzm Karabekir Caddesi'nin ksesine geldiklerinde Ka pek ok eyden korkuyordu ama Ipek ile paylatklar bir srlar olduu iin aralarnda doan sessiz yaknlktan mutluluk duyuyordu. Halil Paa Han'nn kapsndaki portakal ve elma sandklarn aydnlatan ve hemen bitiikteki berberin aynasnda yansyan plak ampuln nda onun gzlerinde ya grnce Ka telaland. "Enstit mdr trbanl rencileri derslere sokmuyordu," dedi. "Onun iin ldrdler zavall adamcaz." "Polise anlatalm," dedi Ka bir zamanlar bunun solcularn nefret ettii bir cmle olduunu hatrlayarak. "Nasl olsa her eyi anlayacaklar. Belki de imdiden biliyorlardr bile her eyi. Refah Partisi'nin il merkezi yukarda ikinci katta." Ipek hann giriini iaret etti. "Grdklerini Muhtar'a anlat ki MIT stne gelince armasn. Ayrca unu da sylemeliyim: Muhtar benimle yeniden evlenmek istiyor, bunu unutma onunla konuurken."

5. Hocam, bir soru sorabilir miyim? KATIL ILE MAKTUL ARASINDA ILK VE SON KONUMA Yeni Hayat Pastanesi'nde ufak tefek adamn Ka ve Ipek'in baklar arasnda, gsne ve bana ate ettii eitim enstits mdrnn zerinde kaln bantlarla balanm gizli bir ses kayt arac vard. Grundig marka bu ithal cihaz eitim enstits mdrnn gvdesine Milli Istihbarat Tekilat'nn Kars ubesindeki dikkatli memurlar yerletirmiti. Bartl kzlar niversiteye ve derslere sokmad iin gerek mdrn son zamanlarda kiisel olarak ald tehditler, gerek Kars'taki sivil istihbarat memurlarnn dinci evrelerden edindii bilgiler bir koruma tedbiri gerektirmi, ama laik olmasna ramen kadere iyi bir dindar kadar inanan mdr, yannda ay gibi dikilecek bir koruma grevlisindense, kendisini tehdit eden kiilerin sesini kaydedip sonra onlar tutuklattrmann daha caydrc olacan hesaplam, ok sevdii cevizli ayreklerinden yemek iin hi hesapta olmadan giriverdii Yeni Hayat Pastanesi'nde

21

bir yabancnn kendisine yaklatn grnce, bu gibi durumlarda yapt gibi, zerindeki ses kayt aracn altrmt. zerine isabet eden iki kuruna ramen mdrn hayatn kurtaramayan cihazdan zarar grmeden karlan banttaki konumalarn dkmn rahmetli mdrn gzleri yllar sonra hl yal dul eiyle nl bir manken olan kzndan aldm. "Merhaba hocam, beni tandnz m?" / "Hayr, karamadm." "Ben de yle dnmtm hocam. Hi tanmadk nk. Dn akam ve bu sabah sizinle grebilmek iin birer teebbste bulunmutum. Dn okulun kapsndan polisler geri evirdiler. Bu sabah ieri girmeyi baardysam da sekreteriniz beni sizinle grtrmedi. Ben de dersaneye girmeden nce kapda nnze kmak istedim. Beni o srada grdnz. Hatrlyor musunuz hocam?" / "Hatrlayamadm." / "Beni grdnz m hatrlamyorsunuz, beni mi?" / "Ne grmek istiyordunuz benimle?" / "Aslnda sizinle saatlerce, gnlerce, her konuda grmek isterim. ok muhterem, okumu, mnevver bir insan, bir ziraat profesrsnz. Biz maalesef okuyamadk. Ama bir konuda ok okumuumdur. Sizinle konumak istediim konu da odur. Hocam, afedersiniz, vaktinizi almyorum deil mi?" / "Estafurullah." / "Afedersiniz, izninizle oturabilir miyim hocam? Etrafl bir konudur nk." / "Buyrun, rica ederim." (Sandalye ekme ve oturma sesi.) / "Cevizli rek yiyorsunuz hocam. Bizim Tokat'ta ok byk ceviz aalar vardr. Hi Tokat'a geldiniz mi?" / "Ne yazk ki hayr." / "ok zldm hocam. Gelirseniz ltfen bende kalacaksnz. Btn mrm, otuz alt ylm Tokat'ta gemitir. Tokat ok gzeldir. Trkiye de ok gzeldir. (Bir sessizlik) Fakat ne yazk ki memleketimizi tanmyoruz, insanmz sevmiyoruz. Hatta bu lkeye, bu millete saygszlk etmek, ihanet etmek marifet bile saylyor. Hocam afedersiniz, bir soru sorabilir miyim, siz ateist deilsiniz deil mi?" / "Deilim." / "yle diyorlar, ama ben de sizin gibi okumu bir adamn Allah', h inkr edebileceine hi ihtimal vermiyorum. Sylemeye gerek yok, Yahudi de deilsiniz deil mi?" / "Deilim." / "Mslmansnz." / "Mslmanm elhamdlillah." / "Hocam glyorsunuz ama, o zaman ltfen u sorumu ciddiye alarak cevap verin bana. nk bu soruma sizden bir cevap alabilmek iin karda kta Tokat'tan geldim buraya." / "Tokat'ta beni nereden duydunuz?" / "Hocam dinine, kitabna bal tesettrl kzlarmz Kars'ta okula sokmadnz Istanbul gazeteleri yazmyor. Onlar Istanbul'daki manken kzlarn rezaletleri ile megul. Ama gzel Tokat'ta Bayrak diye Mslman bir radyomuz vardr, memleketin neresinde mminlere hakszlk ediliyor, haberini verir." / "Ben mminlere hakszlk etmem, ben de korkarm Allah'tan." / "Hocam, iki gndr karl, frtnal yollardaym; otobslerde hep sizi dndm, inann bana 'ben Allah'tan korkarm!' diyeceinizi de ok iyi biliyordum. O zaman aklmda size u soruyu soracam da hep hayal ettim. Eer Allah'tan korkuyorsan sayn Profesr Nuri Ylmaz ve Kuran Kerim'in Allah'n sz olduuna inanyorsan sayn hocam, o zaman bana Nur suresinin o gzelim otuzbirinci ayeti kerimesi hakknda ne dndn de syle bakalm." / "Bu ayette, evet, kadnlar balarn rtsn, hatta yzlerini de gizlesin diye ok ak bir ekilde belirtilir." / "ok gzel drste syledin, saol hocam! O zaman bir soru sorabilir miyim. Allah'n bu emrini ba rtl kzlarmz okula almamakla nasl badatryorsun?" / "Ba rtl kzlarn dersanelere ve hatta okullara sokulmamas laik devletimizin emridir." / "Hocam, afedersiniz bir soru sorabilir miyim: Devletin emri Allah'n emrinden byk mdr, hocam?" / "Gzel bir soru. Ama bunlar laik bir devlette ayr eylerdir." / "ok doru sylediniz hocam, elinizi peyim. Korkmayn hocam verin, verin, bakn doya doya peceim elinizi. Oh. Allah raz olsun. Size ne kadar sayg duyduumu anladnz. imdi hocam ltfen bir soru sorabilir miyim?" / "Buyrun, rica ederim."

22

/ "Hocam, peki laiklik dinsizlik mi demektir?" / "Hayr." / "O halde dinlerinin gereini yerine getiren mmin kzlarmz niye laiklik bahanesiyle derslere alnmyor?" / "Vallahi olum, bu konular tartmakla bir yere varlmyor. Btn gn Istanbul televizyonlarnda bu konular konuuluyor da ne oluyor? Ne kzlar bartlerini karyor, ne de devlet onlar o haliyle derslere alyor." / "Peki hocam, bir soru sorabilir miyim? Af buyurun ama, balarn rten kzlarn, bizim binbir emekle yetimi o alkan, o terbiyeli, o itaatkr kzlarmzn eitim haklarnn ellerinden alnmas Anayasamza, eitim ve din zgrlne hi uyuyor mu? Sizin vicdannza syor mu syleyin ltfen hocam?" / "O kzlar o kadar itaatkrsa balarn da aarlar. Olum senin adn nedir, adresin, iin nedir?" / "Hocam ben Tokat'ta mehur Pervane Hamam'nn hemen bitiiinde enler ayevi'nde ocakym. Ocaklar, demlikler orada benden sorulur. Adm nemli deil. Btn gn de Bayrak Radyosu'nu dinlerim. Mminlere ilenmi bir hakszlk bazan kafama taklr ve hocam demokratik bir lkede yaadm ve kafasna uyduu gibi yaayan zgr bir insan olduum iin, Trkiye'nin neresinde olursa olsun otobse biner, kafama taklan kiiye gider, yzne kar bu hakszl sorarm. Bu yzden ltfen soruma cevap verin hocam. Devletin buyruu mu byktr, Allah'n buyruu mu?" / "Bu tartmayla bir yere varlmaz olum. Sen hangi otelde kalyorsun?" / "Polise mi ihbar edeceksin? Korkma hocam benden. Hibir din rgte mensup deilim. Terrden nefret ederim ve fikir mcadelesine ve Allah sevgisine inanrm. Zaten bu yzden, o kadar sinirli biri olmama ramen, fikir mcadelesi sonunda kimseye fiske vurmu deilim. Yalnz u soruma cevap vermeni istiyorum. Hocam, afedersiniz, Allah'n sz olan Kuran Kerim'in Ahzap ve Nur surelerinde ok ak bir ekilde belirtildii halde niversite kaplarnda zulmettiiniz bu kzlarn ilesi vicdannz szlatmyor mu?" / "Olum, Kuran Kerim hrszn elini de kesin diyor, ama devletimiz kesmiyor. Buna niye kar kmyorsun?" / "ok gzel bir cevap hocam. Elinizi perim. Ama hrszn koluyla, kadnlarmzn namusu ayn ey midir? Amerikal Mslman zenci profesr Marvin King tarafndan yaplan istatistie gre kadnlarn tesettrl olduu Islam lkelerinde rza geme vakalar yok denecek kadar azalmakta, taciz olayna ise neredeyse hi rastlanmamaktadr. nk araf iinde tesettrl bir kadn, kyafetiyle erkeklere nce yle der: 'Ltfen beni taciz etmeyiniz.' Hocam, ltfen bir soru sorabilir miyim: Ban rten kadn eitimsiz brakp toplum dna srmekle, alp salan da batac etmekle kadnlarmzn namusunu seks devrimi sonrasndaki Avrupa'da olduu gibi iki paralk etmek, kendimizi de af buyurun pezevenk durumuna m drmek istiyoruz?" / "Olum ben reimi yedim, kusura bakma ben gidiyorum." / "Otur yerine hocam, otur da bunu kullanmayaym. Bu nedir hocam gryor musun?" / "Tabanca." / "Evet hocam, kusura bakmayn, ben sizin iin bu kadar yol gelmiim, aptal biri deilim, belki beni dinlemezsiniz bile diye dndm, tedbirimi aldm." / "Olum, sizin adnz nedir?" / "Vahit Szme, Salim Femekn, ne nemi var hocam. Ben bu laik, materyalist lkede imanlar iin mcadele eden ve hakszla urayan adsz kahramanlarn adsz bir savunucusuyum. Hibir rgte mensup deilim. Insan haklarna sayglym ve iddetten hi holanmam. Bu yzden tabancam cebime koyuyorum ve sizden yalnzca bir soruma cevap vermenizi istiyorum." / "Peki." / "Hocam, yetitirilmesi yllar sren, analarnn babalarnn gzbebei, o akll, o alkan, hepsi snfnn birincisi o kzlara Ankara'dan gelen bir emirle nce yok muamelesi yaptnz. Yoklamada adn yazmsa, bartl diye sildiniz. Biri bartl yedi renci hocasyla oturuyorsa, tesettrly yok sayp ocaktan onlara alt ay istediniz. Yok saylan kzlar alattnz. Bu da yetmedi. Ankara'dan gelen yeni bir emirle nce onlar snfa almayp koridora attnz, sonra koridordan da kap

23

dar ettiniz. Direnen, ban amayan bir avu kahraman kz dertlerini duyurmak iin okul kapsnda souktan titreyerek beklerken telefon edip polis ardnz." / "Polisi biz armadk." / "Hocam, cebimde tabanca var diye korkup yalan syleme bana. Polisin kzlar srkleyerek gzaltna ald gnn akam sen hangi vicdanla uyuyabiliyordun, sorum budur." / "Tabii bart meselesinin bir simge, siyasi bir oyun haline getirilmesi kzlarmz daha mutsuz etti." / "Ne oyunu hocam, okuluyla namusu arasnda kalan, bunalma kaplan bir kz da ne yazk ki intihar etti. Bu oyun mu?" / "Olum, ok fkelisin, ama bu trban meselesinin byle siyasi bir hale gelmesinin altnda Trkiye'yi ikiye blp zayf drmek isteyen,d glerin olduu hi aklna gelmedi mi?" / "Sen bu kzlar okula alsan hocam trbanc kz m kalr!" / "Yalnz benim isteimle mi olum? Bunlar Ankara'nn istei. Benim karm da rtldr." / "Hocam bana yaltaklanma da deminki soruma cevap ver." / "Hangi soruna?" / "Vicdann szlamyor mu?" / "Ben de babaym evladm, tabii ki bu kzlar iin zlyorum." / "Bak ben kendimi tutmasn ok iyi bilirim, ama asabi adammdr. Tepem bir att m artk film kopar. Hapiste esnerken azn kapamyor diye adam dvdm ben; btn kouu adam ettim, hepsi kt alkanlklarndan kurtuldular, namaza baladlar. imdi sen kvrtma da soruma cevap ver bakalm. Ben ne dedim demin?" / "Ne dedin olum, indir o tabancay." / "Senin kzn var m, zlyor musun, bunu sormadm." / "Afedersiniz olum, ne sordun?" / "Tabancadan korkup bana ya ekme imdi. Ne sorduumu hatrla..." (Bir sessizlik.) / "Ne sormutunuz?" /"Vicdann szlyor mu diye sormutum imansz." / "Szlyor tabii." / "O zaman niye yapyorsun, erefsiz." / "Olum ben sizin babanz yanda bir hocaym. Kuran Kerim'de bynze tabanca tutup hakaret ediniz diye bir buyruk mu var?" / "Sen Kuran Kerim'i azna hi alma, tamam m. Sana soluna da bakma yle yardm dilenir gibi, barrsan da acmam vururum. Anladn m imdi?" / "Anladm." / "O zaman u soruma cevap ver: Ba rtl kzlarn balarn amalarnn bu memlekete ne faydas olacak; iine, vicdanna sindirdiin bir neden syle, mesela de ki ban aarsa Avrupallar onu daha bir insan yerine koyuyor, hi olmazsa maksadn anlayacam, seni vurmayacam, koyuvereceim." / "Sayn evladm. Benim de bir kzm var, ba aktr. Ba rtl anasna nasl hi karmyorsam, ona da hi karmadm." / "Kzn niye at ban, artist mi olmak istiyor?" / "Bana hi yle bir ey sylemedi. Ankara'da halkla ilikiler okuyor. Bu trban meselesinde ne yazk ki boy hedefi olduum, ok sknt ekip zldm, iftiralara, tehditlere, sizin gibi hakl olarak fkelenenlerin ve dmanlarmn kzgnlklarna muhatap olduum zamanlar kzm bana ok destek olmutur. Ankara'dan telefon edip..." / "Aman baba diini sk da ben de artist olaym m der?" / "Hayr olum, yle demez. Babacm, ben btn kzlarn bartl olduu bir snfa kendim de rtsz girmeye cesaret edemez, istemeden rtnrdm, der." / "Ne zarar olur peki istemeden rtnrse?" / "Valla ben bunlar tartmam. Siz bana bir gereke syle dediniz." / "Yani, erefsiz, Allah'n emrine uyan tesettrl, imanl kzlar sen kendi kznn keyfi olsun diye mi kapda polislere coplatyor, zulmedip intihar etmelerine yol ayorsun." / "Kzmn gerekesi, ayn zamanda baka pek ok Trk kadnnn da gerekesidir." / "Trkiye'deki kadnlarn yzde doksan rtnrken baka hangi artistin gerekesi oluyor anlayamadm. Kznn soyunmasyla gururlanyorsun, seni erefsiz zalim, ama unu kafana koy, ben profesr deilim, ama bu konuda senden ok okudum." / "Beyefendi, silahnz ltfen bana doru tutmayn, sinirleniyorsunuz, sonra patlarsa belki zlrsnz." / "Niye zleceim, ben karda kyamette iki gnlk yolu bir kafiri temizlemek iin almm zaten Kuran Kerim inanana zulmedenin, zalimin katli vaciptir der. Gene de acdm iin son bir

24

ans verdim sana: Bana tesettrl kzlarn alp salmasnn vicdanna san tek bir gerekesini syle, bak o zaman yemin ediyorum vurmayacam seni." / "Kadn bartsn karrsa, toplum iinde daha rahat, daha saygn bir yer edinir." / "Senin artist olmak isteyen kzn iin belki. Ama tesettr, bilakis kadn tacizden, rza geme ve aalanmadan korumu ve daha rahat toplum iine kar hale getirmitir. Aralarnda eski gbek dansz Melahat andra'nn da olduu, sonradan araflanan pek ok kadnn da belirttii gibi, tesettr kadim sokakta erkein hayvani hislerine hitap eden ve dier kadnlarla ekici olma rekabetine giren ve bu yzden srekli makyaj yapan zavall bir nesne durumundan karmtr. Amerikal zenci profesr Marvin King'in de belirttii gibi, "nl artist Elizabeth Taylor son yirmi ylda araf iine girseydi, imanlndan utanp akl hastanelerine dmeyecek, mutlu olacakt. Afedersiniz hocam, bir soru sorabilir miyim: Niye glyorsun hocam, lafm ok mu komik? (Bir sessizlik.) Sylesene ulan erefsiz ateist, niye glyorsun?" / "Sayn evladm, inann glmyorum, gldysem de sinirden glmmdr!" / "Hayr, inanarak gldn!" / "Sayn evladm, iim bu memleketin senin gibi, trbanc kzlar gibi, davalarna inand iin ac eken gen insanlarna efkatle dolu." / "Bouna yaltaklanma. Ben hi ac ekmiyorum. Ama intihar eden kzlara gldn iin sen simdi ekeceksin. Gldne gre nedamet getirecein de yok. O zaman ben hemen sana durumunu bildireyim, Islamc Mcahit Adaleti seni oktan lme mahkm etti, karar be gn nce Tokatta oylama sonucu ittifakla alnd, beni de infaza yolladlar. Glmeseydin, piman olsaydn belki affederdim. Al u kd idam kararn oku bakalm .. (Bir sessizlik.) Kar gibi alamadan yksek sesle oku, hadi erefsiz, yoksa hemen vururum seni." / "Ben ateist profesr Nuri Ylmaz, sayn evladm ben ateist deilim..." / "Hadi, oku." / "Evladm, okuyunca beni vuracak msnz?" / "Okumazsan vuracam. Hadi. oku." / "Dinine bal, imanl kzlara, balarn amyorlar, Kuran Kerim'in sznden dar kmyorlar diye, laik T.C. Devleti'nin Mslmanlar Bat'nn klesi haline getirme, onursuzlama, dinsizletirme gizli planna alet olarak yle zulmettim ki, en sonunda bir mmin kz acya dayanamayarak intihar etti... Sayn evladm, burada izninizle bir itirazm var; sizi yollayan heyete de bildirin ltfen. O kzmz okula alnmad iin ya da babasnn basklar yznden deil, Milli Istihbarat Tekilat'nn bizlere bildirdii gibi, ne yazk ki ak acsndan kendini asmtr." / "lrken brakt mektupta yle demiyor." / "Hatta affnza snarak sylyorum evladm; ltfen indirin o tabancay daha evlenmeden nce bu cahil kzmz, bekretini kendinden yirmi be ya byk bir polise dncesizce verdikten sonra adamn ne yazk ki evli olduunu ve kendisiyle evlenmeye hi niyeti olmadn syleyince..." / "Sus rezil. O ii senin orospu kzn yapar." / "Yapma evladm, yapma ocuum. Beni vurursan senin de gelecein kararr." / "Pimanm de!" / "Pimanm ocuum, ate etme." / "A azn, tabancay sokacam... imdi benim parmamn zerinden tetii sen ek. Bir imansz gibi, ama hi olmazsa erefinle geberirsin." (Bir sessizlik) / "Evladm, bak ne hallere dtm, bu yata alyorum, yalvaryorum, bana deil kendine ac. Senin de genliine yazk, katil olacaksn." / "O zaman tetii kendin ek! Intihar nasl bir acym bir de sen gr." / "Evladm, ben bir Mslmanm, intihara karym!" / "A azn. (Bir sessizlik.) Alama yle... Bir gn hesap sorulaca daha nce hi mi aklna gelmedi. Alama, yoksa vururum." / (Uzaktan yal garsonun sesi.) "Efendim, aynz bu masaya getireyim ister misiniz?" / "Yok, istemez. imdi kalkyorum." / "Garsona bakma, idam kararnn devamn oku." / "Olum, affedin beni." / "Oku diyorum." / "Btn yaptklarmdan utanyorum, lm hak ettiimi biliyorum ve yce Allah'n beni affetmesi iin..." / "Hadi oku..." / "Saygdeer evladm, brak alasn bu ihtiyar

25

adam biraz. Brak son kere karm, kzm dneyim." / "Zulmettiin gen kzlar dn. Biri sinir krizi geirdi, drt tanesi nc snfta okuldan atld, biri intihar etti, okul kapsnda tir tir titremekten hepsi atelenip yataa dt, hepsinin hayat kayd." / "Ben ok pimanm sayn evladm. Ama sen de benim gibi birini ldrp katil olmaya deer mi, onu dn." / "Peki." (Bir sessizlik) "Ben dndm hocam, bakn aklma ne geldi." / "Ne?" / "Ben seni bulmak ve cezan infaz etmek iin iki gn bu sefil Kars ehrinde eli bo dolatm. Tam ksmet deilmi diye Tokat'a dn biletimi alm, son bir ay iiyordum ki..." / "Evladm, beni vurup son otobsle Kars'tan kamay dnyorsan, yollar kardan kapand, alt otobs kalkmayacak, sonra piman olma." / "Tam dnyordum ki, Allah seni u Yeni Hayat Pastanesi'ne yollad. Yani seni Allah affetmiyor, ben mi edeceim. Son szn syle, tekbir getir." / "Otur sandalyene olum, bu devlet hepinizi yakalar, hepinizi asar." / "Tekbir getir." / "Sakin ol evladm, dur otur, bir daha dn. ekme onu, dur." (Silah sesi, bir sandalyenin grlts.) "Yapma evladm!" (iki el silah sesi daha. Sessizlik, bir inilti, televizyonun sesi. Bir silah sesi daha. Sessizlik.)

6. Ak, din ve iir MUHTAR'IN HAZIN HIKYESI

Halil Paa Han'nn kapsnda Ipek onu brakp otele dnnce Ka iki kat merdiveni hemen kp Refah Partisi'nin il merkezine gitmedi de han koridorlarndaki isizler, raklar, aylaklar arasnda oyaland. Vurulan eitim enstits mdrnn hl can ekimekte olduu gznn nnde canlanyor, bir pimanlk ve sululuk duyuyor, sabah konutuu emniyet mdr yardmcsna, Istanbul'a, Cumhuriyet gazetesine, herhangi bir tanda telefon etmek geliyordu iinden, ama ayhaneler ve berber dkknlaryla kaynaan handa telefon edilebilecek herhangi bir ke bulamyordu. Kapsnda "Hayvanseverler Dernei" levhas asl yere byle girdi. Burada telefon vard ama meguld. Telefon etmek isteyip istemediinden o kadar emin de deildi artk. Dernein te yanndaki yar ak kapdan geince duvarlarnda horoz resimleri, ortasnda kk bir dv ringi olan bir salona girdi. Ka horoz dv salonunda Ipek'e k olduunu, hayatnn geri kalan ksmn bu akn belirleyeceini korkuyla hissetti. Horoz dvtrmeye merakl zengin hayvanseverlerden biri o gn o saatlerde Ka'nn dernee girip ring kenarndaki bo seyir banklarndan birine dnceler iinde oturduunu ok iyi hatrlyordu. Ka orada bir ay imi ve iri harflerle yazlp duvara aslm dv kurallarn okumutu. Ringe gelen horoz sahibinden izinsiz ele alnmaz. Yatan horoz defa pepee yatar, gaga atmazsa tam kayptr. Mahmuz krldnda 3, trnak krldnda 1 dakika pansuman yaplr. Dvte yere den horozun rakibi boynuna basarsa, horoz kaldrlr, dv devam eder. Elektrik kesilmelerinde 15 dakika beklenir, gelmez ise dv iptal edilir. Saat ikiyi eyrek gee Hayvanseverler Dernei'nden karken Ka, Ipek'i kapp bu Kars ehrinden nasl kaabileceini dnyordu. Refah Partisi'nin il merkezi ayn katta, Halk Partili

26

eski belediye bakan Muzaffer Bey'in imdi lambalar sndrlm avukatlk yazhanesine iki dkkn uzaktayd. (Arada Dostlar ay Evi'yle Yeil Terzi vard.) Sabah avukata yapt ziyaret Ka'ya o kadar uzak bir gemite kalm gibi geliyordu ki ayn binann ayn koridorunda olduuna aarak girdi partiye. Ka Muhtar' en son on iki yl nce grmt. Sarlp ptkten sonra gbeklendiini, salarnn krlap dkldn fark etti, ama bu kadarn tahmin ediyordu zaten. niversite yllarnda olduu gibi Muhtar'n hibir zellii yoktu ve aznn kenarnda o zamanlar da hep itii bir sigara vard. "Eitim enstits mdrn ldrdler," dedi Ka. "lmemi, imdi radyo syledi," dedi. "Sen nereden biliyorsun?" "O da bizim gibi Ipek'in sana telefon ettii Yeni Hayat Pastanesi'nde oturuyordu," dedi Ka. Olay yaadklar gibi anlatt. "Polisi aradnz m?" dedi Muhtar. "Sonra ne yaptnz?" Ka, Ipek'in eve dndn, kendisinin de dorudan buraya geldiini syledi. "Seime be gn kald, kazanacamz iyice anlaldka devlet bamza bir orap rmek iin her eyi deniyor," dedi Muhtar. "Trbanl kzkardelerimize sahip kmak partimizin btn Trkiye'de siyaseti. imdi o kzlar eitim enstitsnn kapsndan sokmayan sefil vuruluyor ve olay yerinde bulunan tank polise bile haber vermeden doru buraya bizim parti merkezine geliyor." Nazik bir hava taknd: "Ltfen imdi buradan polise telefon et ve her eyi anlat," dedi. Telefonun ahizesini ikramyla gururlanan bir ev sahibi gibi Ka'ya uzatt. Ka ahizeyi eline alnca Muhtar bir deftere bakp numaralar evirdi. "Emniyet Mdr Yardmcs Kasm Bey'i tanyorum," dedi Ka. "Nereden tanyorsun?" dedi Muhtar Ka'y sinir eden belirgin bir phecilikle. "Gazeteci Serdar Bey beni ilk ona gtrd sabah," diyordu ki Ka, santraldaki kz Ka'y bir anda emniyet mdr yardmcsna balad. Ka Yeni Hayat Pastanesi'nde tank olduu eyleri yaad gibi anlatt. Muhtar aceleci ve sakar iki tuhaf adm att ve acemice krtp kulan yaklatrp Ka ile birlikte konumay dinlemek isledi. Ka da o iyi duyabilsin diye ahizeyi kendi kulandan onunkine yaklatrd. Birbirlerinin nefesini yzlerinde duyuyorlard imdi. Ka onu emniyet mdr yardmcsyla yapt konumaya niye ortak ettiini bilmiyor, ama byle yapmasnn daha iyi olacan seziyordu. Saldrgann hi gremedii yzn deil ama ufak tefek gvdesini emniyet mdr yardmcsna iki kere daha tarif etti. "Bir an evvel buraya gelin de ifadenizi alalm," dedi komiserin iyi niyetli sesi. "Ben Refah Partisi'ndeyim," dedi Ka. "ok gecikmeden gelirim." Bir sessizlik oldu. "Bir saniye," dedi komiser. Ka ve Muhtar komiserin azn telefondan uzaklatrp fsltyla birileriyle bir ey konutuunu duydular. "Kusura bakmayn, nbeti arabay sordum," dedi komiser. "Bu kar hi dinmeyecek. Biz birazdan araba yollayalm, alsnlar sizi partiden." "Burada olduunu sylemen iyi oldu," dedi Muhtar telefon kapannca. "Nasl olsa biliyorlardr. Her yeri dinliyorlar. Demin de seni sular gibi konumam yanl anlaman istemiyorum." Bir zamanlar kendisini Niantal bir burjuva gibi gren siyaset merakllarna duyduu cinsten bir fke geti Ka'nn iinden. Lisede bu adamlar pandikleerek srekli birbirlerini ibne

27

durumuna drmeye alrlard. Bu faaliyetin yerini daha sonraki yllarda birbirlerini ve daha ok da siyasal dmanlarn polis ajan durumuna drme oyunu almt. Ka bir polis arabasndan, baslacak evi iaret eden muhbir durumuna drlme korkusu yznden siyasetten hep uzak kalmt. imdiyse, Muhtar dinci eriat partiden aday olmak gibi on sene nce kendisinin de kmseyecei bir ii yapm olmasna ramen mazeret ve bahane yetitirmekle ykml taraf gene Ka olmutu. Telefon ald, Muhtar sorumlu bir pozla at ve beyaz eya dkknnn bu akamki canl yaynda yaynlanacak reklamnn fiyat iin bir Serhat Kars Televizyonu yetkisiliyle sk bir pazarlk etti Telefon kapanp ne konuacaklarn hi bilemeyen kskn ocuklar gibi ikisi de susunca on iki yldr aralarnda konuulmayan her ey Ka'nn hayalinde konuulmu oldu. nce birbirlerine hayallerinde yle dediler: "imdi ikimiz de bir eit srgn hayat yaadmza ve yle ok baarl, muzaffer ve mutlu olamadmza gre zor bir eymi hayat! air olmak da yetmiyormu... Siyasetin glgesi bu yzden zerimize bu kadar vurdu." Bu bir kere dendikten sonra, ikisi de hayallerinde unu da demeden edemediler' "iirde mutluluk yetmeyince, siyasetin glgesine ihtiya oldu." Ka imdi Muhtar' biraz daha kmsyordu. Ka Muhtar'n imdi bir seim zaferi ncesinde olduu iin memnun olduunu, kendisinin de Trkiye'deki orta karar air nnden hi yoktan iyi olduu iin azck memnun olduunu hatrlatt kendine. Ama ikisi de bu memnuniyetlerini asla itiraf edemeyecekleri gibi, asl byk konuyu, yani hayata ksknlklerini de hi aamazlard birbirlerine. Yani en kts olmu, hayatla yenilgiyi kabul edip dnyann acmasz hakszlna almlard. Bu durumdan kmak iin ikisinin de Ipek'e ihtiya duymas Ka'y korkuttu. "Bu akam ehir sinemasnda en son iirini okuyacakmsn," dedi Muhtar belli belirsiz glmseyerek. Ka bir zamanlar Ipek ile evli olan bu adamn ileri hi glmeyen gzel ela gzlerinin iine dmanca bakt. "Fahir'i grdn m Istanbul'da?" dedi Muhtar, bu sefer daha belirgin bir glmseyile. Ka da onunla birlikte glmseyebildi bu sefer. Glmseyilerinde efkatli, saygl bir yan da vard. Fahir onlarn yandayd: yirmi yldr modernist Bat iirinin taviz vermez bir savunucusuydu. Saint Joseph'de okumutu, saraydan kt sylenen deli ve zengin babaannesinden ald paralarla her sene bir kere Paris'e gider, Saint Germain'deki kitaplardan ald iir kitaplarn bavuluna doldurup Istanbul'a getirir, kendi kard dergilerde, kurup kurup batrd yaynevlerinin iir dizilerinde bu kitaplarn Trke evirilerini, kendi iirlerini, dier modernist Trk airlerini yaymlard. Herkesin sayg duyduu bu yanna karlk Fahir'in yapay ztrkeye evirdii airlerden etkilerle yazd kendi iirleri ilhamdan yoksun, kt ve anlalmazd. Ka Istanbul'da Fahir'i gremediini syledi. "Bir zamanlar iirlerimi Fahir beensin ok isterdim," dedi Muhtar. "Ama o benim gibileri saf iirle deil, folklorla, 'yerel gzelliklerle' urayor diye ok kmserdi. Yllar geti, asker darbeler oldu, herkes hapse girdi kt, ben de herkes gibi oradan oraya sersem gibi savruldum. Kendime rnek aldm insanlar deimi, kendimi beendirmek istediklerim kaybolmu, hayatta da iirde de istediklerimin hibiri gereklememiti, Istanbul'da mutsuz, huzursuz, parasz yaamaktansa Kars'a dndm. Babamn eskiden utandm dkknn devraldm. Bunlar da beni mutlu etmedi. Buradaki insanlar kmsyor, Fahir'in benim

28

iirlerime yapt gibi, onlar grnce yzm buruturuyordum. Kars'ta ehir de insanlar da sanki hakiki deildi. Burada herkes ya lmek ya da ekip gitmek istiyordu. Ama benim gidecek yerim de kalmamt. Sanki tarihin dna srlm, uygarlklarn dna atlmtm. Uygarlk o kadar uzaktayd ki, onu taklit bile edememitim. Benim yapamadklarm yapacan, bir eziklik tamadan bir gn Batl, modern ve kiilik sahibi olacan hayal edeceim bir ocuk da vermiyordu Allah bana." Muhtar'n arada bir sanki iinden gelen bir kla hafife glmseyerek kendisiyle alay edebilmesi Ka'nn houna gidiyordu. "Akamlar iiyor, gzelim Ipek'im ile kavga etmemek iin eve ge geliyordum. Her eyin, uan kularn bile donduu Kars gecelerinden biriydi. Ge vakit Yeilyurt Meyhanesi'nden en son ben km, o zamanlar Ipek ile oturduumuz Ordu Caddesi'ndeki eve yryordum. On dakikadan fazla srmez bu yol ama Kars'a gre uzun bir mesafedir. Raky fazla kardm iin olacak iki adm yolda kayboldum. Sokaklarda kimsecikler yoktu. Souk gecelerde hep olduu gibi Kars terk edilmi bir ehre benziyordu, kapsn vurduum evler ya iinde seksen yldr kimsenin yaamad Ermeni evleriydi, ya da iindekiler kat kat yorganlar altnda, k uykusuna yatm hayvanlar gibi gizlendikleri deliklerinden kmyorlard." "Birden btn ehrin bu terk edilmi, kimsesiz hali houma gitti, ikiden ve souktan btn vcuduma tatl bir uyku yaylyordu. Ben de sessizce bu hayat terk etmeye karar verdim, be adm yrdm yrmedim bir aacn altna buzlu kaldrma uzanp uykuyu ve lmeyi beklemeye baladm. O soukta ikili kafayla donup lmek be dakikann iidir. Yumuack bir uyku damarlarma yaylrken gzmn nnde bir trl olmayan ocuum belirdi. ok sevindim: Erkekti, bym, kravat takmt; hali bizim kravatl memurlar gibi deil, Avrupallar gibiydi. Tam bana bir ey syleyecekti, durdu, bir ihtiyarn elini pt. O ihtiyar adamdan her yere bir nur yaylyordu. Derken yattm yerde bir k tam gzmn iine vurup beni uyandrd. Bir pimanlk ve umut ile ayaa kalktm. Baktm az tede aydnlk bir kap alm, birileri girip kyor, iimden gelen sesi dinleyerek onlarn peinden gittim. Beni aralarna aldlar ve aydnlk, scack bir eve soktular. Burada Karsllar gibi hayattan umudu kesmi bezgin insanlar deil, mutlu insanlar vard, stelik onlar da Karsl, hatta tandkt. Bu evin, sylentilerini iittiim Krt eyhi Saadettin Efendi Hazretleri'nin gizli tekkesi olduunu anlamtm. Memur arkadalardan, eyhin says her gn artan zengin mritlerinin daveti zerine dadaki kynden Kars'a inip zavall fakir, isiz ve mutsuz Karsllar tekkedeki ayinlere ektiini iitmitim ama polis bu cumhuriyet dmanlna izin vermez diye aldrmamtm. imdi gzlerimden yalar akarken ben bu eyhin merdivenlerini kyordum. Yllardr gizli gizli korktuum, ateistlik yllarmda bir zayflk ve gerilik olarak grdm ey olmutu: Islam'a dnyordum. Karikatrleri yaplan bu ember sakall, cppeli, gerici eyhlerden ben aslnda korkardm, imdi merdivenleri kendi isteimle karken hkrarak alamaya balamtm. eyh iyi bir adamd. Bana neden aladm sordu. Elbette ki, 'gerici eyhlerin, mritlerin arasna dtm diye alyorum,' diyecek deildim. stelik azmdan baca gibi tten rak kokusundan da ok utanyordum. Anahtarm kaybettiimi syledim. lmek iin uzandm yerde anahtarlm drdm aklma gelivermiti. Yanndaki dalkavuk mritler hemen atlp anahtarn mecazi anlamlarna iaret ederlerken o, sokaa anahtarlarm aramaya yollad onlar. Yalnz kaldmzda bana tatllkla glmsedi. Onun az nce ryamda grdm iyi yrekli ihtiyar olduunu anlayarak rahatladm."

29

"Iimden yle geldii iin bana bir evliya gibi gzken bu ulu kiinin elini ptm. ok ardm bir ey yapt. O da benim elimi pt. Yllardr duymadm bir huzur yayld iime. Onunla her eyi konuabileceimi, btn hayatm anlatacam hemen anladm. O da bana ateistlik yllarmda varln zaten iin iin bildiim yce Allah'n yolunu gsterecekti. Bu da peinen beni mutlu ediyordu. Anahtarm bulmulard. O gece evime dnp uyudum. Sabah btn bu tecrbeden utandm. Bamdan geenleri hayal meyal hatrlyor, hatrlamak da istemiyordum. Bir daha tekkeye gitmeyeceime yeminler ettim kendime. O akam beni tekkede gren mritlerle bir yerde karlar mym acaba diye korkuyor, bunalyordum. Ama gene bir gece Yeilyurt Meyhanesi'nden dnerken ayaklarm beni kendiliinden oraya gtrd. Gndzleri duyduum btn pimanlk buhranlarna ramen bu daha sonraki gecelerde de srd. eyh beni en yaknna oturtuyor, dertlerimi dinleyip yreime Allah sevgisi yerletiriyordu. Hep alyor, bundan ok huzur duyuyordum. Gndzleri sr gibi sakladm tekke ayinlerini gizlemek iin en laik gazete bildiim Cumhuriyet'i elime alp cumhuriyet dman dincilerin her yere yayldndan ikyet eder, Atatrk Dnce Dernei'nde niye toplantlar yaplmyor diye sada solda sylenirdim." "Bu ikili hayat bir gece Ipek'in bana 'Baka bir kadn m var?' diye sormasna kadar srd. Alayarak her eyi itiraf ettim. O da Dinci mi oldun, bam m balatacaksn?' diye alad. Byle bir talebim olmayacana yeminler ettim. Bamza gelenlerin bir eit fakir dme gibi bir ey olduunu hissettiim iin dkknda her eyin iyi gittiini, elektrik kesilmelerine ramen yeni Arelik elektrik sobalarnn ok iyi sattn anlattm ki rahatlasn. Aslnda evde namaz klabileceim iin mutluydum. Kitapdan bir namaz hocas aldm kendime. nmde yeni bir hayat balyordu." "Biraz kendime gelir gelmez bir gece ani bir ilhamla byk bir iir yazdm. Btn bu buhranm, utancm, iimde ykselen Allah sevgisini, huzuru, eyhimin mbarek merdivenlerini ilk km, ve anahtarn gerek ve mecazi anlamlarn anlattm. Hibir kusuru yoktu. Fahir'in evirdii en son ve en moda Batl airin iirinden yemin ederim aa deildi. Ona bir mektupla beraber hemen postaladm. Alt ay bekledim, o srada karmakta olduu Akhilleus'un Mrekkebi dergisinde yaymlanmad. Bu bekleyi srasnda iir daha yazmtm. Onlar da ikier ay arayla postaladm. Bir yl sabrszlkla bekledim, gene hibiri yaymlanmad." "O dnem hayatmdaki mutsuzluk ne hl ocuumun olmamas, ne Ipek'in Islam'n gereklerine direnmesi, ne de laik ve solcu eski arkadalarmn dinci oldum diye beni kmsemeleriydi. Benim gibi heyecanla Islam'a dnen zaten pek ok rnek olduu iin fazla da aldrmyorlard bana. Beni en ok Istanbul'a yolladm bu iirlerin yaymlanmamas sarst. Her ay ba yeni saynn kmasna doru gnler saatler gemek bilmiyordu, her seferinde en sonunda bir iirimin bu ay yaymlanacan dnerek kendimi yattryordum. Bu iirlerde anlattklarmn hakikilii bir tek Bat iirlerinin hakikiliiyle karlatrlabilirdi. Bunu da Trkiye'de bir tek Fahir yapabilir diye dnyordum." "Uradm hakszln ve fkemin boyutlar Islam'n bana verdii mutluluu zehirlemeye balamt. Artk gitmeye baladm camide namaz klarken Fahir'i dnyordum; gene mutsuzdum. Skntm bir gece eyhime amaya karar verdim ama modernist iirin ne olduunu, Rene Char', ortadan krlan cmleyi, Mallarme'yi, Joubert'i, bo msrann sessizliini anlamad."

30

"Bu eyhime olan gvenimi sarst. Zaten uzun zamandr bana 'Kalbini temiz tut,' 'Allah'n sevgisiyle bu cendereden karsn inallah,' gibisinden sekiz on cmleyi tekrarlamaktan te bir ey yapmyordu. Hakkn yemek istemem, basit bir adam deildi; bilgisi basit bir adamd yalnzca. Ateistlik yllarmdan kalma, iimdeki yan aklc, yar faydac eytan gene beni drtmeye balamt. Benim gibiler ancak bir siyasi partide kendi benzerleriyle bir dava uruna didierek huzur bulurlar. Bylece buraya partiye gidip gelmenin bana tekkedekinden daha derin ve anlaml bir manevi hayat vereceini anladm. Marksist yllarmdan edindiim parti tecrbesi dine, maneviyata nem veren partimde ok iime yarad." "Ne gibi?" diye sordu Ka. Elektrikler kesildi. Uzun bir sessizlik oldu. "Elektrikler kesildi," dedi sonra Muhtar esrarengiz bir havayla. Ka ona cevap vermeden karanlkta kprdamadan oturdu.

7. Siyasal Islamc, bizlere Batl ve laiklerin verdii addr PARTI MERKEZiNDE, EMNIYETTE VE GENE SOKAKLARDA

Hibir ey konumadan karanlkta oturmalarnda irkiltici bir yan vard ama Ka bu tedirginlii aydnlkta Muhtar ile iki eski dost gibi konumann yapaylna tercih ediyordu. imdi kendisini Muhtar'a balayan tek ey Ipek'ti ve Ka hem bir ekilde ondan sz etmeyi ok istiyor, hem de ona k olduunu belli etmekten korkuyordu. Korktuu bir baka ey Muhtar'n baka hikyeler de anlatmas, bylece onu imdi bulduundan daha da aptal bulmas ve Ipek'e duymak istedii hayranln byle biriyle yllarca evli kald iin batan zedelenmesiydi. Bu yzden Muhtar, bir konu sknts ierisinde, sz solcu eski arkadalara, Almanya'ya kaan siyasal srgnlere getirince Ka rahatlad. Muhtar'n bir sorusu zerine, bir zamanlar "dergide nc dnya zerine yazlar yazan" kvrck sal, Malatyal Tufan'n delirdiini iittiini glmseyerek syledi. Onu en son 'Stuttgart merkez istasyonunda elinde upuzun bir sopa, sopann ucunda slak bir bez slk alp koarak yerleri silerken grdn anlatt. Szn saknmad iin srekli azarlanan Mahmut'u sordu daha sonra Muhtar. Ka onun eriat Hayrullah Efendi'nin cemaatine katldn, bir zamanlar sol iin girdii kavgalardaki hrsla, imdi Almanya'da hangi camiye hangi cemaat hakim olacak kavgalarna kartn syledi. Bir bakas, Ka'nn gene glmseyerek hatrlad sevimli Sleyman ise Bavyera'da nc dnyal siyasal srgnlere kucak aan bir kilise vakfnn parasyla yaad kk Traunstein kentinde o kadar sklmt ki hapise tklacan bile bile Trkiye'ye geri dnmt. Berlin'de ofrlk yaparken esrarengiz bir ekilde ldrlen Hikmet'i, bir Nazi subayndan dul kalm yal bir Alman kadnyla evlenip onunla beraber bir pansiyon ileten Fadl' ve Hamburg'taki Trk mafyasyla alp zengin olan teorik Tark' hatrladlar. Bir zamanlar Muhtar, Ka, Taner ve Ipek ile birlikte matbaadan yeni km dergileri katlayan Sadk imdi Alpler'den Almanya'ya kaak ii sokan bir eteye elebalk ediyordu. Hemen ksveren Muharrem'in Berlin'deki metro sisteminin souk sava ve duvar yznden hi kullanlmayan hayalet istasyonlarndan birinde ailesiyle birlikte mutlu bir yeralt hayat yaad syleniyordu. Tren

31

Kreuzberg ile Alexanderplatz istasyonlar arasnda hzla ilerlerken vagondaki emekli Trk sosyalistleri bir an Arnavutky'den her geilerinde akntya bakp arabasyla kaybolmu efsanevi gangsteri selamlayan eski Istanbul haydutlar gibi sayg duruunda bulunurlard. Selam nnda vagonda bulunan siyasal srgnler birbirlerini tanmasalar da, kayp bir davann efsanevi kahramann selamlayan yoldalarna gz ucuyla bir bak atarlard. Ka solcu arkadalarn psikolojiyle ilgilenmiyorlar diye srekli eletiren Ruhi'ye Berlin'de ite byle bir vagonda rastlam, en alt gelir dilimindeki gmen iilere pazarlanmas dnlen pastrmal yeni bir pizza eidinin reklamlarnn etkisini lmede denek olduunu renmiti. Ka'nn Almanya'da tand siyasal srgnler iinde en mutlusu Ferhat, PKK'ya katlm, milliyeti bir heyecanla Trk Hava Yollar brolarna saldryor, Trk konsolosluklarna molotof kokteyli atarken CNN'de gzkyor ve bir gn yazaca iirleri hayal ederek Krte reniyordu. Muhtar'n tuhaf bir merakla sorduu baka baz isimleri ise Ka ya oktan unutmutu, ya da kk etelere katlan, gizli servisler iin alan, karanlk ilere giren pek oklar gibi yok olduklarn, kaybolduklarn ve byk ihtimal sessizce ldrlp bir kanala atldklarn iitmiti. Eski arkadann yakt kibritin alevinde, parti il merkezindeki hayaletimsi eyalarn, eski bir sehpann, gaz sobasnn yerini grnce kalkp pencereye gitti, yaan kar hayranlkla seyretti. Kar byk, gz doyuran tanelerle ar ar yayordu. Yavalnda, doluluunda ve ehrin neresinden geldii belli olmayan mavimsi bir kta iyice belirginleen beyazlnda insana huzur ve gven veren gl bir yan, Ka'y hayran brakan bir zarafet vard. ocukluunun karl akamlarn hatrlad Ka, Istanbul'da da bir zamanlar kar ve frtnadan elektrikler kesilir, evde Ka'nn ocuk yreini hzlandran korkulu fsldamalar, "Allah korusun!"lu temenniler duyulur, Ka bir ailesi olduu iin mutluluk duyard. Karn altnda zorlukla ilerleyen bir at arabasnn atlarn hznle seyretti: Karanlkta ancak hayvanlarn balarn gergin bir ekilde saa sola sallaylarn seebiliyordu. "Muhtar, eyh efendine hl gidiyor musun?" "Saadettin Efendi Hazretleri'ne mi?" dedi Muhtar. "Bazan! Niye?" "Sana ne veriyor?" "Biraz dostluk, ok kalc olmasa da biraz efkat. Bilgilidir." Ama Muhtar'n sesinde bir sevin deil bir hayal krkl hissetti Ka. "Almanya'da ok yalnz bir hayat sryorum," dedi inatla konuarak. "Gece yarlar Frankfurt'un damlarna bakarken btn bu dnyann, hayatmn bouna olmadn hissediyorum. Birtakm sesler duyuyorum iimde." "Ne gibi sesler?" "Belki de yalandm, lmekten korktuum iindir," dedi Ka utanarak. "Yazar olsaydm, 'Kar Ka'ya Allah' hatrlatyordu!' diye yazardm kendi hakkmda. Ama bu doru olur muydu onu da bilmiyorum. Karn sessizlii beni Allah'a yaklatryor." "Dindarlar, saclar, bu lkenin Mslman muhafazakrlar..." dedi Muhtar aceleyle yanl bir umuda kaplarak, "ateist solculuk yllarmdan sonra bana ok iyi geldiler. Onlar bulursun. Sana da ok iyi geleceklerdir eminim." "yle mi?" "Bir defa btn bu dindar adamlar alakgnlldrler, yumuaktrlar, anlayldrlar. Batllamlar gibi halk hemen kmsemezler; efkatli ve yaraldrlar. Seni tanrlarsa severler, hi sivrilik etmezler."

32

Ka, Trkiye'de Allah'a inanmann, insann tek bana en yce dnce, en byk yaratcyla karlamas deil, her eyden nce bir cemaate, bir evreye girmek demek olduunu batan biliyordu, ama gene de Muhtar'n Allah'tan ve tek bireyin inancndan hi sz etmeden cemaatlerin yararndan sz etmesi bir hayal krkl yaratt onda. Muhtar' bu yzden kmsediini hissetti. Ama alnn dayad pencereden bakarken bir igdyle Muhtar'a bambaka bir ey syledi. "Muhtar, Allah'a inanmaya balarsam hayal krklna urar, hatta beni kmsermisin gibi geliyor bana." "Niye?" "Batllam, yalnzlam ve Allah'a tek bana inanan birey seni korkutur, inanmayan bir cemaat adamn, inanan bir bireyden daha gvenilir bulursun. Senin iin yalnz bir adam, inanmayan adamdan daha sefil ve ktdr." "Ben ok yalnzm," dedi Muhtar. Bu sz bu kadar itenlikle ve inandrc syleyebildii iin Ka ona bir hn ve acma duydu. Odadaki karanln hem kendisinde, hem de Muhtar'da bir eit sarholuk srdal yarattn hissediyordu imdi. "Olacam yok ama benim be vakit namaz klan bir dindar olmam seni asl neden korkutur biliyor musun? Sen dine ve cemaate ancak benim gibi laik allahszlar devlet ve ticaret ilerini zerlerine alrlarsa satlabilirsin. Din d ileri, Bat ile ticaret ve siyaseti hakkyla gtrecek bir dinsizin alkanlna gvenemeden insan bu lkede gnl rahatlyla ibadet edemez." "Ama sen o din d devlet ve ticaret adam deilsin, istediin zaman da seni eyh Efendi Hazretleri'ne gtrrm." "Polislerimiz geldi galiba?" dedi Ka. Ikisi yer yer bur tutmu camn aralklarndan, aada han kapsna park etmi polis anandan kar altnda ar ar inen iki sivile sessizce baktlar. "Ben senden bir ey isteyeceim imdi," dedi Muhtar. "Birazdan bu adamlar yukar gelir, bizi merkeze gtrrler. Seni gzaltna almazlar, ifadeni alr brakrlar. Oteline dnersin, aksam da otel sahibi Turgut Bey seni yemee arr, gidersin. Orada tabii merakl kzlar da olur. O zaman Ipek'e unlar sylemeni istiyorum. Dinliyor musun beni? Ipek'e onunla yeniden evlenmek istediimi syle! Ondan rtnmesini, Islami kurallara uygun giyinmesini istemem bir hatayd. Ona artk dar grl, kskan taral bir koca gibi davranmayacam, evliliimiz srasnda ona yaptm basklardan piman olduumu ve utandm syle!" "Sen bunlar Ipek'e daha nceden sylemedin mi?" "Syledim, ama faydas olmad. Refah Partisi il bakan olduum iin bana inanmyor belki de. Sen Istanbul'dan, hatta Almanya'dan gelen baka trl bir adamsn. Sen sylersen inanr." "Refah Partisi il bakan olarak, karnn rtsz olmas seni siyasette zorlamaz m?" "Drt gn sonra Allah'n izniyle seimi kazanp belediye bakan olacam," dedi Muhtar. "Ama ondan da nemlisi pimanlm Ipek'e senin anlatman. O srada ben belki hl gzaltnda olurum. Bunu benim iin yapar msn kardeim?" Ka bir an bir kararszlk geirdi. "Yaparm," dedi sonra. Muhtar Ka'ya sarlp yanaklarndan pt. Muhtar'a acmayla tiksinti aras bireyler duydu Ka ve Muhtar kadar saf ve ak yrekli olamad iin kmsedi kendini. "u iirimi de Istanbul'da Fahir'e kendi elinle vermeni ok rica ediyorum," dedi Muhtar. "Demin szn ettiim iir, ad 'Merdiven'dir."

33

Ka karanlkta iiri cebine sokarken han odasna sivil adam girdi; ikisinin ellerinde iri el fenerleri vard. Hazrlkl ve meraklydlar ve Ka ile Muhtar'n burada ne yaptklarn ok iyi bildikleri hallerinden anlalyordu. Ka onlarn MiT'ten olduunu anlad. Gene de Ka'nn kimliine bakarlarken burada ne ii olduunu sordular. Ka belediye seimleri ve intihar eden kadnlar zerine Cumhuriyet gazetesine yaz yazmak iin Istanbul'dan geldiini syledi. "Siz Istanbul gazetelerine yazn diye intihar ediyorlar zaten!" dedi memurlardan biri. "Hayr, o yzden deil," dedi Ka dikballkla. "Ne yzden?" "Mutsuzluktan intihar ediyorlar." "Biz de mutsusuz ama intihar etmiyoruz." Bir yandan da ellerindeki lambalarn nda parti il merkezinin dolaplarn ayor, ekmecelerini ekip iindekileri masann zerine boaltyor, dosyalarn iinde bireyler aryorlard. Altna bakp silah aramak iin Muhtar'n masasn devirdiler, dolaplardan birini ne ekip arkasna baktlar. Ka'ya Muhtar'a davrandklarndan ok daha iyi davranyorlard. "Mdrn vurulduunu grdkten sonra niye polise deil de buraya geldiniz?" "Burada randevum vard." "Ne iin?" "Biz niversiteden eski arkadaz," dedi Muhtar zr dileyen bir sesle. "Kald Karpalas Oteli'nin sahibesi de karmdr. Saldrdan az nce bana, buraya, parti merkezine telefon edip randevu aldlar, istihbaratlar partimizin telefonlarn dinledii iin bunu kontrol edebilirsiniz." "Bizim sizin telefonlarnz dinlediimizi ne biliyorsun?" "zr dilerim," dedi Muhtar hi telalanmadan. "Bilmiyorum, tahmin ettim. Belki yanlmmdr." Muhtar'da, polis tarafndan hrpalannca aadan almaya, hakaretleri ve itilip kaklmay onur sorunu yapmamaya, polisin ve devletin acmaszln elektriklerin kesilmesi, yollarn hep amurlu olmas gibi doal bir ey olarak kabul etmeye alm birinin soukkanlln ve ezikliini hissediyordu Ka ve bu yararl esneklik ve yetenekler kendisinde olmad iin ona bir sayg da duyuyordu. Parti il merkezi uzun uzun arandktan ve dolaplar ve dosyalar altst edilip bir ksm iplerle balanp torbalara doldurulduktan ve bir de arama tutana tutulduktan sonra bindirildikleri polis aracnn arkasnda yanyana sulu ocuklar gibi sessizce otururlarken Ka ayn eziklii Muhtar'n dizlerinin zerinde iman ve ihtiyar kpekler gibi uslu uslu duran iri ve beyaz ellerinde grd. Polis arac Kars'n karl ve karanlk sokaklarnda ar ar ilerlerken, eski Ermeni konaklarnn perdeleri yar ak pencerelerinden dar szan soluk turuncumsu klar, ellerinde plastik torbalar buzlu kaldrmlarda ar ar yryen ihtiyarlar, hayaletler kadar yalnz, bo ve eski evlerin cephelerini hznle seyrettiler. Millet Tiyatrosu'nun ilan tahtasna akamki gsterinin afileri aslmt. Canl yayn iin sokaklardan yayn kablosu geiren iiler hl alyorlard. Yollar kesildii iin otobs garajlarnda sinirli bir bekleyi havas vard. Taneleri Ka'nn gzne kk ocuklarn "kar frtnas" adn verdikleri ii su dolu oyuncaklarn ilerindeki kar taneleri kadar iri gzken masalms karn altnda polis arac ar ar ilerledi. ofr dikkatle ve ok yava srd iin bu ksack yolda bile yedi-sekiz dakika sren yolculuk boyunca Ka'nn gzleri, yannda oturan Muhtar'n gzleriyle bir kere karlat ve eski

34

dostunun hznl ve teskin edici baklarndan Emniyet Mdrl'nde Muhtar' dveceklerini, kendisine ise dokunmayacaklarn utanla ve ii rahatlayarak anlad. Arkadann yllar sonra bile unutmayaca baklarndan Ka ayrca Muhtar'n az sonra yiyecei daya hak ettiini dndn de hissetti. Drt gn sonra yaplacak belediye bakanl seimlerini kazanacana kesinlikle inanmasna ramen gzlerinde yle bir tevekkl ve olacaklar iin peinen zr dileyen yle bir bak vard ki Muhtar'n yle dndn de anlad Ka: "Dnyann bu kesinde yaamakta hl srar ettiim, hatta burada iktidar hrsna kapldm iin az sonra yiyeceim ve gururumu krmadan geitirmeye alacam daya hak ettiimi biliyorum ve bu yzden de kendimi senden aa gryorum. Sen de ltfen baklarn gzlerimin iine dikerek utancm yzme vurma." Polis minibs mdrln karla kapl i avlusunda durduktan sonra Ka ile Muhtar' birbirlerinden ayrmadlar, ama ok farkl davrandlar onlara. Ka'ya Istanbul'dan gelen nl bir gazeteci, aleyhlerine bir ey yazarsa balar derde girecek etkili biri ve ibirlii yapmaya hazr bir tank muamelesi yaptlar. Muhtar'a davranlarnda ise aalayc bir "gene mi sen!" havas vard; hatta Ka'ya dnerek "byle biriyle sizin gibi birisinin ne ii olabilir" havasna da girdiler. Muhtar' aalaylarnda onu kafasz (sana bu devleti teslim ederler mi sanyorsun!) ve akn (sen nce bir kendi hayatna sahip olsan!) bulmalarnn da pay olduunu dnmt Ka saflkla. Ama ima edilen eyin ok daha baka olduunu daha sonra acyla anlayacakt. Eitim enstits mdrn vuran ufak tefek saldrgan tehis etsin diye bir ara Ka'y yan odaya gtrp arivlerden derlenmi yze yakn siyah beyaz fotoraf gsterdiler. Kars ve civarndaki siyasal Islamclardan emniyet glerince bir kere olsun gzaltna alnm herkesin fotoraf vard burada. ou genti, Krt't, kyl ya da isizdi ama aralarnda iportaclar, imam hatip hatta niversite rencileri, retmenler ve snni Trkler de vard. Emniyetin kamerasna fke ve kederle bakm genlerin fotoraflarndan Ka Kars sokaklarnda geirdii bir gnde rastlad iki delikanlnn yzn kard, ama daha yal ve ufak tefek olduunu dnd saldrgan siyah beyaz fotoraflardan karmasna imkn yoktu. Dier odaya geri dndnde hl ayn taburede kamburu km olarak oturan Muhtar'n burnunun kanadn ve tek gzne kan oturmu olduunu grd. Muhtar utanla bir iki hareket yaptktan sonra mendiliyle yzn iyice gizledi. Sessizlikte Ka bir an Muhtar'n lkesinin yoksulluu ve budalal yznden ektii sululuk duygusu ve ruhsal eziyetten yedii bu dayak sayesinde arndn hayal etti. Iki gn sonra kendisini hayatta en mutsuz eden haberi acyla renmeden hemen nce bu sefer kendisi Muhtar'n durumuna dmken Ka, artk aptalca da bulsa bu hayali hatrlayacakt. Muhtar'la gzgze geldikten bir dakika sonra ifadesini almak iin Ka'y yeniden yan odaya aldlar. ocukluunda Ka'nn avukat babasnn eve i getirdii akamlar tkrdatt Remington marka eski daktilonun bir kardeini kullanan gen bir polise eitim enstits mdrnn nasl vurulduunu anlatrken Ka, Muhtar' kendisine korkutmak iin gsterdiklerini dnyordu. Az sonra serbest braklnca da ieride kalan Muhtar'n kanl yz uzun bir sre gznn nnden gitmedi. Eskiden, tara ehirlerinde, muhafazakrlar polis tarafndan byle kolay hrpalanmazd. Ama Muhtar ANAP gibi merkez sa partiden deildi; radikal Islamc olmaya alan bir grtendi. Gene de durumunun Muhtar'n kiiliiyle ilgili bir yan olduunu da sezdi. Kar altnda uzun uzun yrd. Ordu Caddesi'nin aalarnda bir duvara oturdu, sokak lambalarnn nda karl yokuta kzak kayan ocuklar seyredip sigara iti. Gn boyunca

35

tank olduu yoksulluk ve iddetten yorgundu ama Ipek'in sevgisiyle yepyeni bir hayata balayabilme umudu kprdanyordu iinde. Daha sonra kar altnda yeniden yrrken Yeni Hayat Pastanesi'nin kar kaldrmnda buldu kendini. Cam krlm pastanenin nndeki polis aracnn lacivert yanp snyor, pastanedeki memurlar oluk ocuk seyreden bir kalabal ve btn Kars'n zerine tanrsal bir sabrla yaan kar ho bir kla aydnlatyordu. Ka da kalabaln arasna girdi ve pastanede polislerin ihtiyar garsona hl bireyler sorduklarn grd. Birisi rkek bir hareketle Ka'nn omuzunu drtt. "Siz air Ka'snz deil mi?" Iri yeil gzl, iyi ocuksu yzl bir delikanlyd. "Benim adm Necip. Kars'a seimler ve intihar eden kzlar hakknda Cumhuriyet gazetesine yaz yazmak iin geldiinizi, pek ok cemaatle grtnz biliyorum. Ama grmeniz gereken nemli bir kii daha var Kars'ta." "Kim?" "Biraz kenara ekilelim mi?" Delikanlnn taknd esrarengiz havay sevdi Ka. 'erbetleri ve Salebiyle Dnyaca Mehur' Modern Bfe'nin nne ekildiler. "Bu grmeniz gereken kiinin kim olduunu, size ancak onu grmeyi kabul ederseniz sylemeye yetkiliyim." "Kim olduunu bilmeden onu grmeyi nasl kabul edeyim?" "Oras yle," dedi Necip. "Ama o kii saklanyor. Kimden ve neden saklandn siz onu grmeyi kabul etmeden syleyemem." "Peki, onu grmeyi kabul ediyorum," dedi Ka. Resimli romanlardan kma bir havayla ekledi. "Umarm bu bir tuzak deildir." "Insanlara gvenmezsen hayatta hibir ey yapamazsn," dedi Necip, gene bir resimli roman havasyla. "Size gveniyorum," dedi Ka. "Grmem gereken kii kim?" Adn rendikten sonra onu greceksin. Ama sakland yeri de bir sr olarak saklayacaksn. Bir daha dn imdi. Syleyeyim mi kim olduunu?" "Evet," dedi Ka. "Siz de bana gvenin." Necip bir efsane kahramannn adn anar gibi heyecanla, "O kiinin ad Lacivert'tir," dedi. Ka'dan hibir tepki alamaynca hayal krklna urad. "Yoksa Almanya'dayken hi duymadnz m onu? Trkiye'de nldr." "Biliyorum," dedi Ka yattrc bir havayla. "Onu grmeye hazrm." "Ama ben nerede olduunu bilmiyorum," dedi Necip. "Hatta hayatm boyunca onu hi grmedim." Bir an birbirlerini kukuyla glmseyerek szdler. "Seni Lacivert'e bir bakas gtrecek," dedi Necip. "Bana verilen grev seni ona gtrecek kiiyle buluturmak." Birlikte Kk Kzmbey Caddesi'nden aa doru kk seim bayraklarnn altndan ve afiler arasndan yrdler. Ka delikanlnn sinirli ve ocuksu hareketlerinde, ince gvdesinde kendi genliini hatrlatan bireyler sezerek ona yaknlk duydu. Bir an dnyay onun gzleriyle grmeye alrken yakalad kendini. "Lacivert hakknda Almanya'da ne duydunuz?" diye sordu Necip. 'Trk gazetelerinden onun siyasal Islamc bir militan olduunu okumutum," dedi Ka. "Baka kt eyler de okudum onun hakknda."

36

Necip aceleyle szn kesti. "Siyasal Islamc dini iin savamaya hazr biz Mslmanlara Batl ve laik basnn verdii bir ad," dedi "Siz bir laiksiniz, ama onun hakknda laik basnn yazd yalanlara kanmayn ltfen. O kimseyi ldrmemitir. Mslman kardelerini savunmak iin gittii Bosna'da ve bir Rus bombasyla sakat kald Grozni'de bile." Ka'y bir kede durdurdu. "u karki dkkn var ya. Tebli Kitabevi... Vahdetilerindir ama Kars'n btn Islamclar orada buluur. Herkes gibi polis de bilir bunu. Tezghtarlar arasnda casuslar vardr. Ben imam hatip lisesi rencisiyim. Bizim oraya girmemiz yasak, disiplin cezas verirler, ama ieri haber vereceim. dakika sonra ieriden kzl takkeli, uzun boylu, sakall bir gen kacak. Onun peine takl, iki sokak sonra, arkanzda sivil polis yoksa o sana sokulur ve seni gtrmesi gereken yere gtrr. Anladn m? Allah yardmcn olsun." Youn karn iinde Necip bir anda kayboldu. Ka iinde ona kar bir sevgi hissetti.

8. intihar eden gnahkrdr LACIVERT'IN VE RSTEM'IN HIKYESI Ka, Tebli Kitabevi'nin karsnda beklerken kar daha da hzland. stnde banda biriken karlar silkelemekten ve, beklemekten sklan Ka oteline dnecekti ki, uzun boylu, sakall gencin kar kaldrmda sokak lambasnn soluk altnda yrmekte olduunu fark etti. Kafasndaki krmz takkenin kardan bembeyaz kesildiini grnce yrei hzlanarak onu izledi. Anavatan Partisi belediye bakan adaynn Istanbul'u taklitle yalnzca yayalara ayrmaya sz verdii Kzm Karabekir Caddesi'ni boydan boya yrdler, Faikbey Caddesi'ne sapp iki sokak aadan saa dndler ve Istasyon Meydan'na vardlar. Meydann ortasndaki Kzm Karabekir heykeli kardan kaybolmu ve karanlkta bir byk dondurma ekline girmiti. Ka sakall gencin istasyon binasna girdiini grnce peinden kotu. Bekleme salonlarnda kimse yoktu. Gencin perona ktn hissederek yrd. Peronun bittii yere gelince karanln iinde delikanly ilerde grr gibi olup demiryolu boyunca korkuyla yrd. Burada bir anda vurulup ldrlse cesedini bahara kadar kimsenin bulamayaca gelmiti ki aklna, sakall, takkeli genle burun buruna geldi. "Peimizde kimse yok," dedi gen. "Ama istersen hl vazgeebilirsin. Yok benimle geleceksen, bundan sonra eneni tutacaksn. Buraya nasl geldiini azndan asla karmayacaksn. Hainlerin sonu lmdr." Ama son sz bile Ka'y korkutmad, nk gln denecek kadar ince bir sesi vard. Demiryolu boyunca yryp, silonun yanndan geip, asker lojmanlarn hemen yanndaki Yahniler Soka'na girdikten sonra ince sesli gen Ka'ya girecei apartman gsterdi, hangi zili alacan aklad. "Usta'ya saygszlk etme!" dedi. "Szn kesme, iin bitince de oyalanmadan k git." Hayranlar arasnda Lacivert'in bir baka takma adnn "Usta" olduunu Ka byle rendi. Zaten Lacivert hakknda siyasal Islamc ve mehur olduundan baka pek az ey biliyordu Ka. Almanya'da eline geen Trk gazetelerinden yllar nce onun bir cinayete bulatn okumutu. Adam ldren pek ok siyasal Islamc vard; hibiri nl deildi bunlarn. Lacivert'i nl yapan ey kk bir televizyon kanalnda yaplan para dll bir bilgi yarmasnn cicili bicili renkli elbiseler giyip, ak sak ve sradan akalar yapp "cahilleri" de srekli aalayan kadns ve zppe sunucusunu ldrd iddiasyd. Gner Bener adl yz benlerle kapl bu

37

alayc sunucu canl yaynlanan bir yarma srasnda yoksul ve alk bir yarmacyla alay ederken dil srmesiyle Hazreti Peygamber hakknda yakksz bir sz sylemi, program uyuklayarak seyreden birka dindar seyircinin fkesini eken bu aka unutulacakken Lacivert Istanbul'daki btn gazetelere mektuplar yollayp sunucu ayn programda tvbe deyip zr dilemezse onu ldrecei tehdidini savurmutu. Bu tr tehditlere alk Istanbul basn bu mektuba hi yer vermeyecekti belki; ama kkrtc bir laik siyaset izleyen kk bir televizyon kanal kamuoyuna eli silahl siyasal Islamclarn ne kadar aztt mesajn verebilmek iin Lacivert'i programna karm, o da tehditlerini abartarak tekrarlam, bu programn baars zerine baka televizyon kanallarnda da "gz dnm, eli satrl Islamc" rolne raz olup grnmt. Savcln "lmle tehdit" suundan kendisini arad ve ilk nn yapt bu sralarda Lacivert gizlenmeye balam, olayn kamuoyunda ilgi uyandrdn gren Gner Bener de her gnk canl yaynda beklenmedik bir kla "Atatrk ve cumhuriyet dman gerici sapklardan korkmadn" syleyerek meydan okumu, birgn sonra program iin gittii Izmir'deki lks otel odasnda programda giydii deniz topu desenli rengrenk kravatyla boularak ldrlmt. Lacivert ayn gn ve saatlerde Manisa'da trbanc kzlar destekleyen bir konferans verdiini kantlamasna ramen, olay ve kendi nn btn lkeye yayan basndan kap gizlenmeye devam etmiti. O gnlerin Islamc basnnn bir ksm da siyasal Islam' eli kanl gsterdii, laik basnn oyunca olduu, bir Islamcya yakmayacak kadar nden ve medyadan holand, CIA ajan olduu gibi gerekelerle laik basn kadar kendisine saldrd iin Lacivert uzun bir sre ortadan kaybolmutu. Bu srada Srplara kar Bosna'da, Ruslara kar Grozni'de kahramanca vurutuu sylentileri Islamc evrelerde yaylmt, ama bunlarn yalan olduunu syleyenler de vard. Lacivert'in bu konularda ne dndn merak edenler kitabmzn "BEN KiMSENiN AJANI DEiLiM" balkl "Ka ile Lacivert Hcrede" alt balkl otuz beinci blmnn beinci sayfasnda "Idammn" kelimesiyle balayan kendi ksa hayat hikyesine de bakabilirler, ama kahramanmzn orada sylediklerinin de hepsinin doru olduundan emin deilim. Hakknda pek ok yalan sylenmesi, kimi sylentilerin bir eit efsane dzeyine ulamas Lacivert'in kendi esarengiz havasndan besleniyordu. Sonradan brnmek istedii sessizliin arkasnda ilk nleni yolunun baz Islamc evrelerde ok eletirilmesi, bir Mslmann laik siyonist burjuva medyada o kadar ok grlmemesi yolundaki eletirilere Lacivert'in hak verdii eklinde de yorumlanabilir, ama hikyemizde greceiniz gibi. Lacivert aslnda medyaya konumaktan holanyordu da. Kars'a geldii konusunda kan sylentilerin ise kk yerlerde bir anda yaylan sylentilerde olduu gibi ou birbirini tutmuyordu. Bazlar Lacivert'in devletin Diyarbakr'daki ynetici kadrosunu basknlarla kerttii bir Islamc Krt rgtnn Kars'taki tabann ve kimi srlarn korumak iin geldiini sylyordu, ama sz konusu rgtn aslnda Kars'ta biriki meczuptan baka taraftar yoktu. Son zamanlarda Marksist Krt milliyetileriyle, Islamc Krtler arasnda Dou ehirlerinde balayp byyen atmay yattrmak iin geldii her iki tarafn bar ve iyi niyetli militanlarnca syleniyordu, Islamc Krtler ile Marksist milliyeti Krtler arasnda nceleri az dalalar, kfrleme, adam dvme, sokak kavgalar eklinde balayan srtme, pek ok ehirde baklamalara, satrlamalara dnm, son aylarda ise taraflar birbirlerini kurunlayarak ldrmeye, birbirlerini karp ikenceli sorgudan geirip (her iki taraf da naylon eritip deriye damlatma, taak skma gibi yntemleri kullanyordu) bomaya balamlard. Pek oklarnn "devlete yaryor!" dedii bu sava sona erdirecek gizli bir

38

arabulucu heyet iin Lacivert'in kasaba kasaba gezerek zemin yoklad da syleniyordu, ama dmanlarnn dedii gibi, gemiindeki karanlk noktalar ve gen ya bu itibarl ve zor grev iin uygun deildi. Gen Islamclar onun Kars'taki yerel televizyon istasyonu Serhat Kars Televizyonu'nun edepsiz akalar yapan ve Islam'la st ok rtl olarak da olsa alay eden, parlak elbiseli "parlak" sunucusu ve diskjokeyini temizlemeye geldii sylentisini de yaymlar, bu yzden Hakan zge adl Azeri kkenli sunucu da son programlarnda ikide bir Allah'tan, namaz vakitlerinden sz etmeye balamt. Lacivert'in uluslararas bir Islamc terrist ebekesinin Trkiye balants olarak hareket ettiini hayal edenler de vard. Eski Sovyet lkelerinden Trkiye'ye fuhu yapmak iin gelen binlerce kadn yldrmak iin bazlarn ldrmeyi Suudi destekli bu ebekenin planlad Kars'taki istihbarat ve gvenlik birimlerine bile duyurulmutu. Lacivert bu iddialar gibi, intihar eden kadnlar, trbanc kzlar ya da belediye seimleri iin geldii yolundaki sylentileri de yalanlamaya kalkmamt. Etrafta hi grnmemesi hakknda sylenenlere hi cevap vermemesi ona, imam hatipli rencilerin, genlerin houna giden esrarengiz bir hava veriyordu. Yalnz polisten saklanmak iin deil, bu efsane havasn bozmamak iin de Kars sokaklarnda hi grnmyor, bu da ehirde olup olmad konusunda kukular yaratyordu. Ka krmz takkeli gencin kendisine gsterdii zili ald ve apartman dairesinin kapsn ap kendisini ieri buyur eden ksa boylu adamn bir buuk saat nce Yeni Hayat Pastanesi'nde eitim enstits mdrn kurunlayan adam olduunu anlad hemen. Adam grr grmez yrei atmaya balamt. "Kusura bakmayn," dedi ksa boylu adam, ellerini havaya kaldrp, avularnn iini gstererek. "Son iki ylda Usta'mz kere ldrmeye teebbs ettiler, zerinizi arayacam." niversite yllarndan kalma bir alkanlkla Ka aranmak iin kollarn iki yana at. Kk adamn kk elleri gmleinin zerinde, srtnda bir silah arayarak dikkatle gezinirken Ka kalbinin ne kadar hzla attnn fark edilmesinden korktu. Hemen sonra kalbinin at dzene girdi ve Ka yanldn hissetti. Hayr, grd bu adam eitim enstits mdrn vuran adam deildi hi. Edward G. Robinson'u hatrlatan bu sevimli ve orta yal adam ne herhangi birini vurabilecek kadar kararl ne de salam gzkyordu. Alamaya balayan bebein hkrklarn ve onunla efkatle konuan bir annenin tatl sesini iitti Ka. "Ayakkablarm karaym m?" dedi ve cevab beklemeden ayakkablarn karmaya balad. "Biz burada misafiriz," demiti ayn anda bir ses. "Ev sahiplerimize yk olmak istemiyoruz." Ka kk sofada bir bakas olduunu o zaman fark etti. Bunun Lacivert olduunu anlamasna ramen aklnn bir yan, ok daha etkileyici bir karlama sahnesine hazrland iin phede kalmt. Lacivert'in peinden siyah beyaz televizyonu ak, yoksul bir odaya girdi. Burada kk bir bebek, elini bileine kadar azna sokmu, altn deitirirken Krte tatl szler syleyen annesini derin bir ciddiyet ve memnuniyetle izliyordu ki nce Lacivert'e, sonra arkasndan gelen Ka'ya takld gz. Eski Rus evlerinde olduu gibi koridor yoktu: Bir ikinci odaya getiler. Ka'nn akl Lacivert'e taklyd. Asker titizliiyle yaplm bir yatak, dikkatle katlanp yastn kenarna konmu ubuklu mavi bir pijama, zerinde Ersin Elektrik yazan bir kllk, duvarda Venedik manzaral bir takvim, kar altndaki btn Kars ehrinin kederli klarna bakan kanatlar ak geni bir pencere grd. Lacivert pencereyi kapayp Ka'ya dnd.

39

Gzlerinin mavisi bir Trk'te hi grlmeyecek koyu bir laciverte yaklayordu. Kumrald, sakalszd, Ka'nn sandndan ok daha genti, hayret uyandracak kadar soluk bembeyaz bir teni ve kemerli bir burnu vard. Olaanst yakkl gzkyordu. Kendine duyduu gvenden kaynaklanan bir ekimi vard. Halinde, tavrnda, grnnde laik basnn izdii bir eli tespihli, bir eli silahl, sakall, taral, saldrgan eriatya benzeyen hibir ey yoktu. "Paltonuzu soba oday stana kadar karmayn... Gzel palto. Nereden aldnz?" "Frankfurt'tan." "Frankfurt... Frankfurt," dedi Lacivert ve gzn tavana dikip dncelere dald. Dine dayal bir devlet dzeni kurulmas fikrini yayd iin "bir zamanlar" 163. maddeden mahkm olduunu, bu yzden Almanya'ya katn syledi. Bir sessizlik oldu. Ka dosta davranmak iin bireyler sylemesi gerektiini hissediyor, aklna syleyecek bir ey de gelmedii iin telalanyordu. Lacivert'in kendisini yattrmak iin konutuunu hissetti. "Almanya'dayken hangi ehirdeki Mslman derneklerini ziyarete gitmi olursam olaym, Frankfurt'ta, Kln'de Dom ile istasyon arasnda, ya da Hamburg'un zengin mahallelerinde, nerede yrrsem yryeyim bir sre sonra yolda grdm bir Alnan' kafamda kendiliinden dierlerinden ayrr ve ona younlardm. Benim onun hakknda ne dndm deildi nemli olan onun benim hakkmda ne dndn hayal ederek kendi klm, kyafetimi, hareketlerimi, yrym, tarihimi, nereden gelip nereye gittiimi, kim olduumu onun gzlerinden grmeye alrdm. Berbat bir duyguydu bu, ama almtm; aalanmazdm: Kardele-rimin nasl aalandklarn anlardm... ou zaman Avrupal aalamaz. Biz ona bakp kendimizi aalarz. Hicret, yalnz evdeki zalimden kamak iin deil, ruhumuzun derinliklerine ulamak iin de yaplr. Cesaret edemedii iin yurdunu terk edemeyen ve su orta olanlar kurtarmak iin bir gn elbette geri gelinir. Sen niye geldin?" Ka susuyordu. Odann yalnl ve fakirlii, boyasz ve svas dklm duvarlar, tepedeki plak ampuln kuvvetli nn gznn iine giriyor olmas onu huzursuz ediyordu. "Ahret sualleriyle seni rahatsz etmek istemem," dedi Lacivert. "Rahmetli Molla Kasm Ensari Dicle kysnda airetinin konaklad yere kendisine ziyarete gelen yabanclara ilk yle dermi: Tantmza memnun oldum, acaba siz kimin iin casusluk ediyorsunuz?" "Cumhuriyet gazetesi iin..." dedi Ka. "O kadarn biliyorum. Ama buraya adam yollayacak kadar Kars ile ilgilenmeleri beni pirelendiriyor." "Ben gnll oldum," dedi Ka. "Eski arkadam Muhtar ile karsnn burada olduklarn da duymutum." "Artk ayrldlar, bilmiyor muydun?" diye dzeltti Lacivert Ka'nn gzlerinin iine dikkatle bakarak. "Biliyordum," dedi Ka. Kpkrmz oldu. Aklndan o anda geen her eyi Lacivert'in sezdiini dnerek bir nefret duydu ona. "Emniyette Muhtar' dvdler mi?" Dvdler." "Daya hak ediyor muydu?" dedi Lacivert tuhaf bir havayla. "Hayr, tabii ki etmiyordu," dedi Ka telala. "Seni niye dvmediler? Kendinden memnun musun?" "Beni neden dvmediklerini bilmiyorum."

40

"Biliyorsun, Istanbullu bir burjuvasn," dedi Lacivert. "Teninden, baklarndan anlalyor hemen. Yukarlarda mutlaka gl tandklar vardr, ne olur ne olmaz demilerdir. Muhtar'n ise byle bir ilikisi, byle bir gc olmad her halinden belli, biliyorlar. Muhtar da zaten onlar karsnda senin gibi gvenli olabilmek iin siyasete girdi. Ama seimleri kazansa bile, makam koltuuna oturabilmesi iin, devletten yedii dayaklar sineye ekebilecek biri olduunu onlara kantlamas gerek. Bu yzden yedii dayaktan memnun bile kalmtr." Lacivert hi glmyordu, hatta yznde kederli bir ifade vard. "Kimse yedii dayaktan memnun kalmaz," dedi Ka ve Lacivert'in karsnda sradan ve yzeysel hissetti kendini. Lacivert'in yznde imdi asl iimizi konualm diyen bir ifade belirdi, "Intihar eden kzlarn aileleriyle grmsn," dedi. "Niye grtn onlarla?" "Bu konuda belki bir yaz yazarm diye." "Bat gazetelerinde mi?" "Bat gazetelerinde," dedi Ka birden bir stnlk zevkiyle. Oysa herhangi bir Alman gazetesinde yazsn yaymlayacak bir tand yoktu. "Trkiye'de de Cumhuriyet iin," diye ekledi pimanlkla. "Trk gazeteleri Batllar ilgilenmedike kendi milletinin sefaletiyle ve aclaryla ilgilenmez," dedi Lacivert. "Yoksulluktan, intiharlardan sz etmek ayp, ad bir eymi gibi davranrlar. O zaman sen de yazn Avrupa'da yaymlamak zorunda kalrsn. Ben de seninle bunun iin grmek istedim: Ne ieride, ne darda intihar eden kzlar sakn yazma! Intihar byk gnahtr! ilgi gsterildike de yaylyor bu hastalk! Hele en son intihar eden kzn 'trban direnii' yapan Mslman bir kz olduu sylentisi zehirden de ldrc olur." "Ama bu doru," dedi Ka. "Kz intihar etmeden abdest alp namaz klm. Trban direnii yapan kzlar da imdi ok sayg duyuyorlarm ona." 'Intihar eden bir kz Mslman bile deildir!" dedi Lacivert. "Onun barts iin mcadele ettii de doru olamaz. Bu yalan haberi yayarsan, bartleri iin direnen Mslman kzlarn aralarndaki dneklerden, peruk takan zavalllardan, polisin, analarnn babalarnn basksndan yld sylentisi yaylr. Buraya bunun iin mi geldin? Kimseyi intihara zendirme. Allah sevgileriyle, aileleri, okullar arasnda kalan bu kzlar yle mutsuz ve yalnzlar ki, hepsi hemen bu intiharc azizeyi taklide balarlar." "Vali muavini de Kars'taki intiharlar abartmamam syledi." "Vali muaviniyle niye grtn?" "Gn boyunca beni huzursuz etmesinler diye polisle de grtm." "Onlar 'okuldan atlan tesettrl kzlar intihar ediyor' haberini memnunlukla karlarlar!" dedi Lacivert. "Ben bildiim gibi yazarm," dedi Ka. "Bu szndeki ima yalnz devletin laik valisine deil, bana da ynelik. stelik bana 'laik vali de, siyasal Islamc da kzlarn intihar ettiinin yazlmasn istemiyor!' diye laf dokunduruyorsun." "Evet." "O kz okula alnmad iin deil, bir ak meselesi yznden intihar etti. Sradan bir ak intiharn tesettrl kzn zl ve iledii gnah diye yazarsan imam hatipli gen Islamclar ok kzar sana. Kars kk yer." "Bunlar bir de o kzlara sormak istiyorum."

41

"ok iyi edersin!" dedi Lacivert. "Allah rzas iin tesettr direnii yaparken balarna gelenlerden ylp intihar edip bir gnahkr olarak ldklerinin Alman gazetelerinde yazlmasn isterler mi sor bakalm kzlara." "Sorarm!" dedi Ka dikballkla, ama korkmutu da. "Bir baka eyi daha sylemek iin ardm seni," dedi Lacivert. "Eitim enstits mdr az nce gzlerinin nnde vuruldu... Bu devletin tesettrl kzlara basksnn Mslmanlarda yaratt fkenin sonucudur. Ama olay da tabii devletin yapt bir kkrtmadr. Zavall mdr nce zulmlerinde kullandlar, sonra da bir meczuba vurdurttular ki Mslmanlar sulasnlar." "Olay benimsiyor musunuz, knyor musunuz?" diye sordu Ka bir gazeteci dikkatiyle. "Ben Kars'a siyaset iin gelmedim," dedi Lacivert. "Ben Kars'a intiharlarn yaylmasn durdurmak iin geldim." Birden Ka'y omuzlarndan yakalad, kendine ekti ve iki yanandan pt: "Sen yllarn iirin ilesine vermi bir dervisin. Mslmanlara, mazluma ktlk etmek isteyenlerin aleti olmazsn. Benim sana gvendiim gibi, sen de bana gvendin, bu karda buraya geldin. Sana teekkr etmek iin hisseli bir hikye anlatacam." Yar oyuncu, yar ciddi bir havayla gzlerini Ka'nn gzlerinin iine dikti. "Anlataym m?" "Anlatn." "ok eski zamanlarda, Iran'da esiz bir kahraman, yorulmaz bir sava varm. Herkes tanr severmi. Onu sevenler gibi bugn biz de Rstem diyelim ona. Bir gn Rstem avlanrken nce yolunu ve sonra da gece uyurken atn kaybetmi. At Rak' bulacam derken dman topraklarna, Turan'a girmi. Ama nam kendinden de nce gittii iin tanyp iyi davranmlar ona. Turan ah misafir edip bir len vermi. Yemekten sonra odasna ekilince ahn kz ieri girip Rstem'e akn anlatm. Ondan ocuu olmasn istediini sylemi. Gzellii ve diliyle onu kandrm; sevimiler. Sabah Rstem doacak ocua kendinden bir iaret, bir bileklik brakp lkesine geri dnm. Doan ocuk Suhrab demiler ona, biz de yle diyelim yllar sonra anasndan babasnn efsanevi Rstem olduunu renince demi ki: 'Iran'a gideceim, zalim Iran ah Keykavus'u tahttan indirip yerine babam geireceim... Sonra buraya Turan'a dneceim ve Keykavus gibi zalim Turan ah Efrasiyab' indirip yerine kendim geeceim! O zaman babam Rstem ve ben Iran' ve Turan' yani btn cihan adilane yneteceiz!' Byle demi saf ve iyi kalpli Suhrab, ama dmanlarnn kendinden daha sinsi ve kurnaz olduunu anlayamam. Iran ile savaacak diye Turan ah Efrasiyab niyetini bilmesine ramen onu desteklemi, ama babasn tanmasn diye casuslar da katm ordusuna. Hilelerden, desiselerden, kt kaderin oyunu ve yce Allah'n gizli rastlantlarndan sonra, efsane Rstem ile olu Suhrab arkalarnda askerleri, sava alannda zrhlar iinde olduklar iin birbirlerini tanyamadan kar karya gelmiler. Zrhlar iindeki Rstem, karsndaki cengaver btn gcn toplamasn diye kim olduunu zaten hep saklarm. Gz babasn Iran tahtna oturtmaktan baka bir ey grmeyen ocuk kalpli Suhrab da zaten kiminle savaacana dikkat bile etmiyormu. Bylece bu iki iyi ruhlu, byk sava babaoul, askerleri arkada onlar seyrederken ne atlp kllarn ekmiler." Lacivert sustu. Ka'nn gzlerinin iine bakamadan yle dedi bir ocuk gibi: "Yzlerce kere okumama ramen bu hikyenin burasna gelince bir rpertiyle kalbim atmaya balar. Neden bilmiyorum, nce' babasn ldrmek zere olan Suhrab ile zdeletiririm kendimi. Kim ister babasn ldrmeyi? Hangi ruh bu suun acsna, bu gnahn ykne dayanabilir! Hele

42

kendimle bir tuttuum ocuk yrekli Suhrab! O zaman babay ldrmenin en iyi yolu onu farknda olmadan ldrmektir." "Ben byle dnrken zrhlar iindeki iki cengaver de tutuur ve saatlerce boutuktan sonra, birbirlerini yenemeden kanter iinde geri ekilirler. Bu birinci gnn gecesinde aklm Suhrab kadar babasna da taklr artk ve hikyenin devamn okurken, sanki ilk defa okuyormuum gibi heyecanlanp yeniemeyen babayla oulun bir ekilde bu iin iinden kacaklarn iyimserlikle hayal ederim." "Ikinci gn gene ordular karlkl sralanr, gene zrhlar iindeki baba oul ne atlp birbirlerine acmaszca giriirler. Uzun dvten sonra o gn talih ya da talih bu mudur? Suhrab'a gler ve Rstem'i atndan drp altna alr. Hanerini ekmi, ldrc darbeyi yakndan babasna vurmak zeredir ki yetiip yle derler: Iran'da, dman cengaverin kellesini ilk seferde almak gelenek deildir. ldrme onu, ilik olur.' Suhrab da babasn ldrmez." "Buray okurken aklm karr hep. Suhrab'a sevgi dolar iim. Allah'n baba oul iin uygun grd kaderin anlam nedir? nc gn ise kavga merakla beklediimin aksine, bir anda biter. Rstem Suhrab atndan drr ve klcn bir hamlede gsne daldrp ldrr onu. Olayn hz, deheti kadar artcdr. Bilekliinden ldrdnn olu olduunu anlaynca Rstem yere diz ker, olunun kanl cesedini kucana alr ve alar." "Hikyenin bu noktasnda her defasnda ben de alarm: Rstem'in acsn paylamaktan ok zavall Suhrab'n lmnn anlamn anladm iin alarm ben. Baba sevgisiyle harekete geen Suhrab' babas ldrr. O noktada iyi kalpli ocuksu Suhrab'n baba sevgisine hayranlmn yerini daha derin ve olgun bir duygu, kurallara ve gelenee bal Rstem'in vakur acs alr. Hikye boyunca sevgim ve hayranlm isyankr ve kiisel Suhrab'dan, gl kuvvetli ve sorumluluk sahibi Rstem'e gemitir." Lacivert bir an susunca, bir hikyeyi, herhangi bir hikyeyi bylesine inanla anlatabildii iin Ka onu kskand. "Ama ben sana bu gzel hikyeyi onunla hayatm nasl anlamlandrdm gstermek iin deil, onun unutulduunu sylemek iin anlattm," dedi Lacivert. "En azndan bin yllk bu hikye Firdevsi'nin ehname'sindendir. Bir zamanlar Tebriz'den Istanbul'a, Bosna'dan Trabzon'a milyonlarca insan bu hikyeyi bilir ve onu hatrlayp hayatlarnn anlamn anlarlard. Bugn Bat'da Oedipus'daki baba katilliini, Macbeth'in taht ve lm saplantsn dnenler gibi. Ama imdi Bat hayranl yznden herkes unuttu bu hikyeyi. Eski hikyeler ders kitaplarndan karld. Bugn ehname'yi Istanbul'da satn alacan bir kitap bile yok! Neden?" Biraz sustular. "Syle dnyorsundur," dedi Lacivert, "Insan bu hikyenin gzellii iin adam ldrr m? yle deil mi?" "Bilmiyorum," dedi Ka. "Dn o zaman," dedi Lacivert ve odadan kt.

43

9. Afedersiniz, siz ateist misiniz? KENDINI LDRMEK ISTEMEYEN BIR INANSIZ Lacivert odadan bir anda knca Ka bir sre kararszlk geirdi. nce, Lacivert'in hemen geri dneceini dnd; "dn!" dedii konuyu Ka'ya sormak iin geri gelecekti. Ama hemen sonra durumun byle olmadn anlad: Gsterili ve biraz tuhaf bir ekilde de olsa kendisine bir mesaj verilmiti. Bu bir tehdit miydi? Ama Ka tehdit edilen birinden ok, bu evde yabanc gibi hissediyordu kendini. Bitiikteki odada anne ile bebeini gremedi, kapdan kimseye grnmeden dar kt. Merdivenleri koar adm inmek geliyordu iinden. Kar ylesine yava yayordu ki, Ka'ya kar taneleri havada asl kalm gibi geldi. Zamann durmu olduu izlenimini veren bu yavalk duygusu Ka'ya nedense ok eyin deitiini, ok vakit getiini hissettiriyordu; oysa Lacivert ile grmesi yalnzca yirmi dakika tutmutu. Demiryolu boyunca, karlar altnda dev ve beyaz bir glgeye benzeyen silonun yanndan geip geldii yoldan istasyona girdi. Kirli ve bo istasyon binasnn iinden geerken ucu kvrk kuyruunu dosta sallayan bir kpein kendisine yaklatn grd. Kara bir kpekti bu, alnnda yusyuvarlak beyaz bir de leke vard. Ka kirli bekleme salonunda kpee simit veren delikanl grd. Biri Necip'ti, arkadalarndan nce koup Ka'nn yanna geldi. "Okul arkadalarma buradan geeceinizi nereden bildiimi sakn aktrmayn," dedi. "En yakn arkadamn bir konuda size soraca ok nemli bir sorusu var. Vaktiniz varsa ve Fazl'a bir dakika ayrrsanz ok mutlu olacak." "Peki," dedi Ka, iki delikanlnn oturduu banka doru yrd. Arkalarndaki posterlerde Atatrk demiryollarnn nemini hatrlatr, devlet de intihar etmek isteyen kzlar korkuturken genler ayaa kalkp Ka'nn elini sktlar. Ama bir tutuklua kaplmlard imdi. "Fazl sorusunu sormadan Mesut kendi iittii bir hikyeyi anlatacak," dedi Necip. "Hayr anlatamayacam," dedi Mesut heyecanla. "Ltfen benim yerime sen anlatr msn?" Necip'in anlatt hikyeyi dinlerken Ka bo, pis ve yar karanlk istasyon binasnda neeyle koturan kara kpei seyrediyordu. "Hikye Istanbul'daki bir imam hatip lisesinde geiyor, ben de yle duydum zaten," diye balad Necip. "Kenar mahallelerden birindeki derme atma bir imam hatip lisesinin mdr, memuriyetiyle ilgili bir i iin Istanbul'da yeni yaplan ve televizyonda grdmz o yksek gkdelenlerden birine gitmi. Byk bir asansre binmi, yukar kyormu. Asansrde uzun boylu, ondan gen bir adam varm, yanna yaklam, elindeki bir kitab gstermi mdre, sayfalarn amak iin cebinden sedef sapl bir bak karp bireyler sylemi. On dokuzuncu kata gelince mdr inmi. Ama sonraki gnlerde kendini bir tuhaf hissetmeye balam. lmden korkuyor, can hibir ey yapmak istemiyor, hep asansrdeki adam dnyormu. Dinibtn bir adamm, derdine are olur diye bir Cerrahi tekkesine gitmi. Naml bir eyh onun kalbinden geenleri sabaha kadar dinledikten sonra tehisi koymu: 'Allah'a inancn kaybetmisin' demi, 'stelik farknda deilsin ama bununla da gurur duyuyorsun! Bu illet sana asansrdeki adamdan gemi. Sen bir ateist olmusun.' Mdr gzyalaryla durumunu inkr etmeye kalkmsa da, yreinin hl drst olabilen bir yanyla eyh efendinin dediklerinin doru olduunu ok iyi anlam. Lisedeki gzel kk rencileri sktrrken, rencilerin anneleriyle yalnz kalmaya alrken, kskand bir retmenin parasn alarken

44

yakalyormu kendini. stelik bu gnahlar ilerken vnyormu da mdr: Btn okulu toplayp insanlarn kr inanlar ve sama treler yznden kendisi gibi zgr olamadklarn, her eyin serbest olduunu sylyor, szlerinin arasna bol bol Frenke kelime sktryor, ald paralarla en moda Avrupa elbiselerinden alp giyiyormu. Bunlar herkesi kmseyen ve 'geri' bulan bir tavrla yapyormu. Bylece okulda renciler gzel bir snf arkadalarnn rzna gemiler, yal Kuran hocas dvlm, isyanlar balam. Mdr bir yandan da evinde alar, intihar etmek istermi, ama bunu yapabilecek kadar cesur olmad iin bakalarnn kendisini ldrmesini bekliyormu. Bu amala okulun en dindar rencilerinin yannda Peygamberimiz Hazretleri'ne h kfr etmi. Ama akln kardn anlayp dokunmamlar. Sokaklara km, h Allah'n olmadn, camilerin diskotee evrilmesi gerektiini, hepimizin ancak Hristiyan olursak Batllar gibi zengin olacamz sylemeye balam. Gen Islamclar onu vurmak istemiler ama saklanm. Umutsuzluk ve intihar isteine bir are bulamaynca ayn gkdelene dnm, asansrde ayn uzun boylu adamla karlam. Adam ona bana gelen her eyi bildiini gsteren bir bakla glmsemi ve elindeki kitabn kapan gstermi, ateizmin aresi de oradaym, mdr titreyen ellerle kitaba uzanm ama uzun boylu adam asansr durmadan nce sedef sapl kitap aacan mdrn kalbine saplam." Hikye biterken Ka bir benzerinin Almanya'daki Islamc Trkler arasnda anlatldn hatrlad. Hikyenin sonundaki esrarengiz kitap Necip'in hikyesinde mulak braklmt, ama Mesut insan ateizme srkleyecek yazarlar olarak Ka'nn hi duymad Yahudi bir iki yazarla birlikte, siyasal Islam'n ba dmanlarndan biri yl sonra vurulup ldrlecek birka ke yazarnn adn da and. "eytan tarafndan kandrlm ateistler bu hikyedeki mutsuz mdr gibi, mutluluk ve huzur arayarak aramzda gezerler," dedi Mesut. "Siz de bu gre katlyor musunuz?" "Bilmiyorum." "Nasl bilmiyorsunuz," dedi Mesut biraz fkelenerek. "Siz bir ateist deilmisiniz?" "Bilmiyorum," dedi Ka. "Sunu syleyin o zaman bana1. Btn bu lemi, her eyi, darda lapa lapa yaan bu kar Allah Teala'nn yarattna inanyor musunuz, inanmyor musunuz?" "Kar bana Allah' hatrlatyor," dedi Ka. "Evet, ama kar Allah'n yarattna inanyor musunuz?" diye steledi Mesut. Bir sessizlik oldu. Ka kara kpein perona alan kapdan frlayp darda neon lambalarnn soluk nda yaan karn altnda neeyle koturduunu grd. "Cevap veremiyorsun," dedi Mesut, "Insan Allah' tanr ve severse onun varlndan hi phelenmez. Bu da aslnda senin bir ateist olduun, ama ekindiin iin bunu sylemediin anlamna geliyor. Bunu zaten biliyorduk. Bu yzden de sana Fazl adna unu sormak istiyorum. O hikyedeki zavall ateist gibi aclar ekiyor musun? Kendini ldrmek istiyor musun?" "Ne kadar huzursuz olursam olaym intihar etmekten korkarm," dedi Ka. "Hangi nedenden?" dedi Fazl, "Insan erefi mahlukat diye devlet yasaklad iin mi? Onu da insan aheserdir diye yanl yorumluyorlar. Neden intihar etmekten korktuunuzu syleyin ltfen." "Arkadalarmn srarn hogrn," dedi Necip. "Bu sorunun Fazl iin ok zel bir anlam var."

45

"Huzursuzluk ve mutsuzlua dayanamadn iin intihar etmek istemiyor musun yani?" dedi Fazl. "Hayr," dedi Ka hafife fkelenerek. "Bizden bir ey saklamayn ltfen," dedi Mesut. "Ateistsiniz diye size bir ktlk etmeyiz biz." Gerilimli bir sessizlik oldu. Ka ayaa kalkt. Bir korkuya kaplmakta olduunu gstermek istemiyordu hi. Yrd. "Gidiyor musunuz, durun gitmeyin ltfen." dedi Fazl. Ka durunca bir ey syleyemeden tutulup kald. Onun yerine ben anlatacam," dedi Necip. "Bizler mz de imanlar iin btn hayatlarn ortaya koyan 'trbanc kzlara' z Trbanc kzlar' lafn laik basn kullanyor onlar iin. Bizler iin onlar Mslman kzlardr ve btn Mslman kzlar da imanlar iin hayatlarn ortaya koymaldrlar." "Erkekler de yle," dedi Fazl. "Tabii," dedi Necip. "Ben Hicran'a m, Mesut Hande'yi seviyor, Fazl ise Teslime'ye kt ama Teslime ld. Ya da intihar etti. Ama bizler iman iin btn hayatn feda etmeye hazr bir Mslman kzn intihar edebileceine inanmayz." "Belki ektii aclar ona dayanlmaz gelmitir," dedi Ka. "Ailesi de ona ban asn diye bask yapyormu, okuldan atlm." "Hibir bask gerekten inanan bir kiinin gnah ilemesi iin yeterli deildir," dedi Necip heyecanla. "Bizler sabah namazn karrz da gnaha gireriz diye geceleri heyecandan uyuyamyoruz. Her seferinde daha erkenden camiye kouyoruz. Bylesine bir heyecanla inanan biri gnah ilememek iin her eyi yapar, gerekirse diri diri derisinin yzlmesine bile raz olur." "Biliyoruz, siz Teslime'nin ailesiyle de grtnz," diye atld Fazl. "Onlar intihar ettiine inanyorlar m?" "Inanyorlar. nce annesi ve babasyla Marianna'y seyretmi, sonra abdest alm, namaz klm." "Teslime dizi seyretmez hi," dedi Fazl sessizce. "Siz onu tanyor muydunuz?" dedi Ka. "Kiisel olarak hi tanmadk, konumadk," dedi Fazl utanarak. "Bir kere uzaktan grdm, zaten iyice rtlyd. Ama bir ruh olarak tabii ki tanyorum onu: insan en ok k olduu kiiyi tanr. Kendim gibi ieriden hissediyordum onu. Benim tandm Teslime intihar etmez." "Belki de onu yeterince tanmyordunuz." "Belki de seni buraya Teslime'nin katlini rtbas et diye Batllar yollad," dedi Mesut kabadayca. "Hayr, hayr," dedi Necip. "Biz size gveniyoruz. Byklerimiz sizin bir dervi, bir air olduunuzu sylemiler. Size gvendiimiz iin de bizi ok mutsuz eden bir konuda size soru sormak istedik. Fazl sizden Mesut adna zr diliyor." "zr diliyorum," dedi Fazl. Surat kpkrmzyd. Gzleri bir anda nemlenmiti. Mesut barma nn sessizce geitirdi. "Biz Fazl ile kan kardeiyizdir," dedi Necip. "Pek ok zaman ayn anda ayn eyi dnr, birbirimizin ne dndn de biliriz. Benim aksime, Fazl siyasetle ilgilenmez hi. imdi onun da benim de sizden bir ricamz var. Aslnda ikimiz de annesinin, babasnn, devletin basklar sonucu Teslime'nin bir gnah ileyip intihar ettiini kabul edebiliyoruz. ok ac ama,

46

Fazl bazan, 'k olduum kz gnah iledi ve kendini ldrd' diye dnyor. Ama Teslime aslnda gizli bir ateistse, hikyedeki gibi, ateist olduunu bilmeyen bahtsz bir ateistse ve ateist olduu iin intihar etmise, ite bu Fazl iin bir ykm olur. nk o zaman bir ateiste k olmu oluyor, iimizdeki bu byk kukunun cevabn da ancak siz verebilir, Fazl' siz rahatlatabilirsiniz. Anladnz m ne dndmz?" "Siz bir ateist misiniz?" diye sordu Fazl yakaran gzlerle. "Ateistseniz kendinizi ldrmek istiyor musunuz?" "Ateist olduumdan en emin olduum gnlerde bile intihar drts duymuyorum hi," dedi Ka. "Bize drst cevap verdiiniz iin ok teekkr ediyorum," dedi Fazl, rahatlayarak. "Kalbiniz iyilik dolu, ama Allah'a inanmaktan korkuyorsunuz." Ka, Mesut'un dmanca baktn gryor, uzaklamak istiyordu. Akl sanki uzaklarda bir yere taklmt, iinde derin bir istein ve ona bal bir hayalin kprdandn hissediyor, ama etrafndaki hareket yznden bu hayale younlaamyordu. Daha sonra bu dakikalar zerinde ok dnecek, aklndaki hayalin lmek ve Allah'a inanamamak kadar Ipek'in zlemiyle de beslendiini anlayacakt. Bunlara son anda Mesut bir bakasn ekledi. "Ltfen yanl anlamayn bizi," demiti Necip. "Bizim bir insann ateist olmasna hibir itirazmz yok. Islam toplumunda ateistlerin yeri hep vard." "Yalnzca mezarlklar ayr olmaldr," dedi Mesut. "Bir Allahszla ayn mezarlkta yatmak mminlerin ruhunu taciz eder. Allah'a inanamad halde durumunu btn hayat boyunca baaryla saklayan baz ateistler yalnz bu dnyada deil, inananlar mezarlarnda bile huzursuz etmeyi kendilerine i edinmilerdir. Kyamete kadar ayn mezarlkta yatmann azab yetmiyormu gibi, kyamet gn mezarlarmzdan kalktmzda karmzda uursuz bir ateist grmenin dehetiyle baedeceiz... air Ka Bey, siz bir zamanlar ateist olduunuzu artk saklamyorsunuz. Belki hl ylesiniz. Syleyin o zaman bu kar yadran kim, bu karn srr ne?" Hep birlikte bir an bo istasyon binasndan darya, neon lambalarnn nda bo raylara yaan kara baktlar. Bu dnyada ne yapyorum? diye dnd Ka. Kar taneleri uzaktan ne kadar zavall gzkyor, ne kadar zavall benim hayatm, insan yayor, ypranyor, yok oluyor. Bir yandan yok olduunu, bir yandan var olduunu dnd: Kendisini seviyordu, bir kar tanesi gibi hayatnn ald yolu sevgi ve kederle izliyordu. Babasnn bir tra kokusu vard, onu hatrlad. O kokuyu koklarken mutfakta kahvalt hazrlayan annesinin terliklerinin iindeki souk ayaklarn, bir sa frasn, gece ksre ksre uyandktan sonra kendisine iirilen pembe renkli ekerli ksrk urubunu, azndaki ka, hayat yapan btn o kk eyleri, hepsinin birliini, kar tanesini... Bylece Ka hayatta ancak ilham anlarnda mutlu olabilen gerek airlerin duyduu o derin ary duydu. Drt yldan sonra ilk defa aklna bir iir gelmiti: iirin varlndan, havasndan, edasndan ve gcnden o kadar emindi ki ii mutlulukla doldu. gence acelesi olduunu syleyerek bo ve yar karanlk istasyon binasndan kt. Yaan kar altnda yazaca iiri dnerek hzl hzl oteline dnd.

47

10. Bu iir neden gzel? KAR VE MUTLULUK Otel odasna girer girmez Ka paltosunu kard. Frankfurt'tan ald yeil kapl kareli bir defteri at ve aklna kelime kelime gelmekte olan iiri yazmaya balad. Bir bakasnn kulana fsldad bir iiri yazar gibi rahat hissediyordu kendini ama yazd eye kendini btn dikkatiyle vermiti de. Daha nce bylesine bir ilhamla ve hi duraklamadan iir yazmad iin yazd eyin deerinden aklnn bir kesiyle kuku duyuyordu. Ama msralar yazdka iirin her eyiyle mkemmel olduunu mantyla da gryor, bu da iindeki heyecan ve mutluluu arttryordu. Bylece pek az duraklayarak, birka yerde sanki iyi iitemedii baz kelimeler iin boluklar brakarak Ka otuz drt dize yazd. iir az nce aklndan ayn anda geen pek ok eyle yaplmt: Yaan kar, mezarlklar, istasyon binasnda neeyle koturan kara kpek, pek ok ocukluk ans ve otele dn yolunda admlar hzlandka mutluluk ve tela aras bir duyguyla gznn nnde canlanan Ipek. iirin adn "Kar" koydu. ok sonralar bu iiri nasl yazdn dndnde aklna bir kar tanesi gelecek, o kar tanesi kendi hayatn bir ekilde gsteriyorsa bu iirin de onun merkezine yakn bir yerde ve hayatn mantn aklayan bir noktada yer almas gerektiine karar verecekti. Tpk bu iir gibi bu kararlarn da ne kadarn o anda aldn, ne kadarnn onun - bu kitabn srlarn zmeye alt - hayatnn gizli simetrisi sonucu olduunu sylemek zor. Ka iiri bitirmek zereyken pencereye gitti, darda iri tanelerle ve zarafetle yaan kar sessizce seyretmeye balad. Kar seyrederse iiri tam gerektii gibi bitirecei duygusu vard iinde. Kap vuruldu, Ka at ve iirin aklna gelmek zere son iki dizesini Kars'ta bir daha hi hatrlamamak zere unuttu. Kapdaki Ipek'ti. "Sana bir mektup var," deyip uzatt. Ka mektubu alp hi bakmadan bir kenara att. "ok mutluyum," dedi. Ancak baya insanlarn "ok mutluyum!" diyebileceklerine inanrd ama imdi hi utanmamt. "ieri gir," dedi Ipek'e. "ok gzelsin." Ipek otelin odalarn evi gibi bilen birinin rahatlyla ieri girdi. Arada geen zaman onlar birbirlerine daha da yaknlatrm gibi geldi Ka'ya. "Nasl oldu bilmiyorum," dedi Ka. "Belki de senin yznden geldi bu iir bana." "Eitim enstits mdrnn durumu arm," dedi Ipek. "ld sandn birinin yaamas iyi haberdir." "Polis basknlar dzenliyor. niversite yatakhanelerine, otellere. Bize de gelip defterlere baktlar, otelde kalanlar tek tek sordular." "Benim hakkmda ne dedin? Evleneceimizi syledin mi?" "ok sevimlisin. Ama aklm orada deil. Muhtar' gzaltna almlar, dvmler. Sonra da braklm." "Sana bir mesaj yollad benimle: Seninle yeniden evlenmek iin her eyi yapmaya hazr. rtn diye sana bask yapt iin bin piman." "Muhtar bunlar bana zaten her gn sylyor," dedi Ipek. "Polis seni braktktan sonra ne yaptn?" "Sokaklarda gezindim..." dedi Ka. Bir an bir kararszlk geirdi. "Evet, syle."

48

"Lacivert'e gtrdler beni. Bunu kimseye sylememeliymiim." "Sylememelisin," dedi Ipek. "Ona da bizlerden, babamdan hi bahsetmemelisin." "Onu tandn m hi?" "Bir zamanlar Muhtar ona hayrand, bizim eve girip kml vardr. Ama Muhtar daha lml ve demokratik bir Islamclkta karar klnca ondan uzaklat." "Buraya intihar eden kzlar iin gelmi." "Ondan kork ve hi sz etme," dedi Ipek. "Byk bir ihtimalle kald yerde de polisin mikrofonu vardr." "Niye yakalamyorlar o zaman?" "Ilerine gelince yakalarlar." "Biz seninle bu Kars ehrinden kaalm," dedi Ka. ocukluk ve genliinde olaanst mutlu olduu zamanlarda hissettii ey, mutsuzluun ve umutsuzluun da ok yakn bir yerde olduu korkusu ykseliyordu iinde. Ka, daha sonra gelecek mutsuzluk byk olmasn diye, mutluluk anlarna telala son vermek isterdi. Bu yzden, tam o sra aktan ok bu telala sarld Ipek'in kendisini iteceini, aralarndaki yaknlk ihtimalinin bir anda tuzla buz olacan ve hak etmedii mutluluun hak ettii bir reddedilme ve aalanmayla sonulanp rahatlayacan sanyordu. Tam tersi oldu. Ipek de ona sarld. Birbirlerini tutmaktan, kucaklamaktan zevk alarak merakla ptler ve yatan zerine yanyana devrildiler. Ksa bir srede Ka o kadar sarsc bir cinsel heyecan duymaya balad ki, az nceki ktmserliinin tam tersi snr tanmaz bir istek ve iyimserlikle birbirlerinin elbiselerini karp uzun uzun sevieceklerini hayal etmeye balad. Ama Ipek ayaa kalkt. "ok hosun, seninle sevimeyi ben de istiyorum ama yldr kimseyle birlikte olmadm, hazr deilim," dedi. Ben de drt yldr kimseyle sevimedim, dedi Ka iinden. Ipek'in bunu yznden okuduunu hissetti. "Hazr olsam bile," dedi Ipek, "babam bu kadar yakndayken, ayn evdeyken seviemem ben." "Benimle plak yataa girmen iin babann otelden kp gitmesi mi lazm?" dedi Ka. "Evet. Otelden de pek az kar. Kars'n buzlu sokaklarn sevmez nk." "Peki, imdi sevimeyelim, ama birka kere daha pelim," dedi Ka. "Peki." Ipek yatan kenarnda oturan Ka'ya eildi ve yaklamasna izin vermeden uzun uzun ve ciddiyetle pt onu. "Sana iirimi okuyaym," dedi Ka sonra bir daha pmeyeceklerini sezince. "Merak ediyor musun?" "u mektubu oku nce, kapya gen bir adam getirmi." Ka mektubu at ve yksek sesle okudu: "Ka efendi bey olum. Size olum demem uygun deil ise affediniz. Ben dn gece sizi ryamda grdm. Ryamda kar yayordu ve her bir tanesi leme bir nur olarak iniyordu. Hayrdr, derken leden sonra, ryamda grdm bu kar penceremin nnde yamaya balad. Baytarhane Sokak 18 numaradaki fakirhanemizin kapsnn nnden getiniz. Cenab Allah'n bir imtihandan geirdii Muhtar Beyefendi sizin bu kara ne mana verdiinizi bana nakletti. Yolumuz ayn yoldur. Bekliyorum efendim, imza: Saadettin Cevher." "eyh Saadettin," dedi Ipek. "Hemen git ona. Akam da babamla bize yemee gelirsin." "Kars'taki btn atlaklarla niye grmem lazm?"

49

"Lacivert'ten kork dedim, ama hemen atlak deme ona. eyh de kurnazdr, aptal deildir." "Hepsini unutmak istiyorum. iirimi okuyaym m sana imdi?" "Oku." Ka sehpann bana oturup yeni yazd iirini heyecanla ve gvenle okumaya balad ve hemen durdu. "uraya ge," dedi Ipek'e. "Okurken yzn grmek istiyorum." Gz ucuyla Ipek'e bakarak yeniden okumaya balad. "Gzel mi?" diye sordu az sonra Ka. "Evet, gzel!" dedi Ipek. Ka daha okudu, gene "Gzel mi?" diye sordu, Ipek "Gzel," dedi. Okumas bitince: "Nesini gzel buldun?" diye sordu Ka. "Bilmiyorum," dedi Ipek. "Ama ok gzel buldum." "Muhtar sana byle iir okumaz myd?" "Okumazd." Ka iiri yeniden heyecanla okudu ve gene "Gzel mi?" diye ayn yerlerde sordu. Birka kere de "ok gzel deil mi?" dedi. "Evet, ok gzel!" dedi Ipek. Ka ylesine mutluydu ki erken dnem bir iirinde bir ocuk iin yazd gibi sanki "evresine ho ve tuhaf bir k" yayyor, bu n bir ksmnn da Ipek'te yansdn grerek mutlu oluyordu. Bu "yerekimsiz zamann" kurallarna uyarak Ipek'i yeniden kucaklad, ama kadn zarife uzaklat. "Dinle imdi: Derhal eyh Efendi'ye git. Burada ok nemli bir kiidir o, senin sandndan nemli: ehirde pek ok kii gider ona, laikler de. Tmen komutannn, valinin karsnn da ona gittii syleniyor, zenginlerden, askerlerden gidenler de var. Devlet yanlsdr. niversiteli ve tesettrl kzlarn derslerde balarn amalar gerektiini syleyince Refah Partililer ona ses karamadlar. Kars gibi bir yerde, byle gl bir adam seni arnca onu reddedemezsin." "Zavall Muhtar' da ona sen mi yolladn?" "Iindeki Allah korkusunu kefedip seni korkuta korkuta dindar yapmasndan m endieleniyorsun?" "ok mutluyum imdi, dine hi ihtiyacm yok," dedi Ka. "Bunun iin de gelmedim Trkiye'ye. Beni tek bir ey gtrebilir oraya: Senin akn... Evlenecek miyiz biz?" Ipek yatan kenarna oturdu. "Git o zaman oraya," dedi. Sihirli ve ho bir bakla Ka'ya bakt. "Ama dikkat de et. Ruhunda krlgan, zayf bir nokta bulup hemen cin gibi insann iine girmekte onun stne yoktur." "Ne yapacak bana?" "Seninle konuacak ve birden kendini yere atacak. Sylediin sradan bir szde ne kadar byk bir bilgelik olduunu, senin bir ermi olduunu iddia edecek. Bazlar nce kendileriyle alay edildiini bile sanr! Ama eyh Efendi Hazretleri'nin kudreti de buradadr. Bunu yle bir yapar ki senin bilgeliine gerekten inandna inanrsn, gerekten de btn kalbiyle inanr da. Senin iinde senden ok yksek bir baka biri varm gibi davranr. Bir sre sonra iindeki bu gzellii sen de grmeye balarsn: Senin iindeki gzelliin, sen onu nceden fark edemediine gre Allah'n gzellii olduunu sezer, mutlu olursun. Dnya da gzeldir aslnda onun yanndayken. Seni bu mutlulua yaklatran eyh Efendi'ni seversin. Btn bu sre boyunca, aklnn bir baka yan da btn bunlarn eyh Efendi'nin oyunu, senin de aslnda sefil, zavall bir budala olduunu sana fsldar. Ama Muhtar'dan anladm kadaryla, artk o kt ve sefil yanna inanacak gcn kalmamtr. O kadar zavall ve mutsuzsundur ki seni ancak Allah'n kurtaracan dnrsn. bu arada ruhunun isteklerini hi tanmayan akln nce biraz direnir. Bylece eyhinin sana gsterdii yola bu dnyada bir tek yle ayakta kalabilecein iin girersin. Karsndaki sefile kendisini olduundan ok daha yce biriymi gibi hissettirebilmek eyh Efendi Hazretleri'nin en byk hneridir, nk bu Kars ehrinin

50

erkeklerinin ou Trkiye'de kendilerinden daha sefil, daha fakir, daha baarsz kimse olamayacan ok iyi bilirler. Bylece sonunda nce eyhine inanrsn, sonra sana unutturulan Islam'a inanrsn. Bu da Almanya'dan gzkt ve entellektel laiklerin iddia ettikleri gibi kt bir ey deildir. Herkes gibi olursun, halkna benzersin, mutsuzluktan biraz olsun kurtulursun." "Ben mutsuz deilim," dedi Ka. "Bu kadar mutsuz olan kimse mutsuz deildir aslnda. nk sk skya sarldklar bir tesellileri, bir umutlar vardr buradaki insanlarn. Burada Istanbul'daki alayc inanszlar yok. Burada iler daha basit." "Sen istediin iin imdi gidiyorum. Baytarhane Soka hangisiydi. Orada ne kadar kalaym?" "Iin rahat edene kadar kal!" dedi Ipek. "Inanmaktan da korkma." Paltosunu giyen Ka'ya yardm etti. "Islam bilgilerin hafzanda taze mi?" diye sordu, "Ilkokulda rendiin dualar hatrlyor musun? Sonra mahcup olma." "ocukluumda hizmeti kadn beni Tevikiye Camii'ne gtrrd," dedi Ka. "Ibadet etmekten ok dier hizmeti kadnlarla buluup grmek iin. Onlar namaz saatini bekleyip uzun uzun dedikodu ederlerken ben ocuklarla hallarn zerinde yuvarlanp oynardm. Okulda, bizi tokatlayarak, peremimizden tutup kafamz tahta srann zerinde ak duran 'din' kitabna vurarak fatihay ezberleten hocann gzne girmek iin btn dualar ok iyi ezberledim, Islam hakknda okullarda retilen her eyi renmitim, ama hepsini unutmuum. Bugn sanki Islam hakknda tek bildiim ey, Anthony Quinn'in baroln oynad ar adl film," dedi Ka glmseyerek. "Geenlerde Almanya'da Trk kanalnda nedense Almanca olarak gsterdiler. Akam buradasn deil mi?" "Evet." "Sana bir kere daha iirimi okumak istiyorum nk," dedi Ka defteri paltosunun cebine koyarken. "Gzel mi sence?" "ok gzel gerekten." "Nesi gzel?" "Bilmiyorum, ok gzel," dedi Ipek, kapy am kyordu. Ka ona hzla sarld, azndan pt.

11. Avrupa'da baka bir Allah m var? Ka EYH EFENDI'YLE Otelden ktktan sonra Ka'nn karn ve seim propaganda bayraklarnn altnda Baytarhane Soka'na doru koarak gittiini grenler var. O kadar mutluydu ki ocukluundaki ar mutluluk anlarnda olduu gibi hayal gcnn sinemas heyecandan ayn anda iki film gstermeye balamt. Birincisinde, Almanya'da bir yerde Frankfurt'taki evinde deil Ipek ile seviiyorlard. Bu hayali srekli gryordu ve bazan sevitikleri yer Kars'taki otel odas oluyordu. Aklnn dier sinemasnda "Kar" iirinin son iki dizesine ilikin kelimeler ve hayaller oynuyordu. Yeilyurt Lokantas'na nce adres sormak iin girdi. Sonra duvardaki Atatrk resminin ve karl Isvire manzaralarnn hemen yanndaki raflarda duran ieler ilham verdii iin bir masaya oturup ok acelesi olan birinin kararllyla bir duble rakyla beyaz peynir ve leblebi istedi.

51

Televizyondaki sunucu youn kar yana ramen bu akam gerekleecek olan Kars tarihinin stdyo dnda yaplacak ilk canl yayn iin btn hazrlklarn tamamlanmak zere olduunu sylyor, baz yerel ve ulusal haberleri zetliyordu. Vali muavini i bymesin, dmanlklar daha da kkrtlmasn diye, vurulan eitim enstits mdrnden haberlerde sz edilmesini telefon edip yasaklatmt. Ka btn bunlara dikkat edene kadar iki duble raky su ier gibi hzla iti. nc bardak raky itikten sonra drt dakikada yrd tekkenin kaps yukardan otomatikle ald. Ka dik merdivenleri karken Muhtar'n hl ceketinin cebinde tad "Merdiven" adl iirini hatrlad. Her eyin iyi geeceinden emindi, ama kendini ine yaplmayacana emin olmasna ramen doktorun muayenehanesine girerken rperen bir ocuk gibi hissetti. Yukar kar kmaz geldiine piman oldu: Rakya ramen derin bir korku sarmt iini. eyh Efendi Ka'y grr grmez yreindeki bu korkuyu hemen hissetti. Ka da korkusunu eyh'in grdn anlad. Ama eyh'te yle bir ey vard ki Ka korkusundan utanmad. Merdivenlerin kt sahanlkta duvarda cevizden erevesi oymal bir ayna vard. eyh Efendi'yi ilk o aynann iinde grd. Evin ii balk istifi kalabalkt. Oda nefesten, insan scaklndan snmt. Ka bir anda kendisini eyh Efendi'nin elini perken buldu. Btn bunlar kala gz arasnda olmu, Ka ne evresine ne odadaki kalabala dikkat etmiti. Odada sal akamlar yaplan basit bir ayine katlmak, eyh'in sohbetini dinlemek ve dertlerini amak iin toplanm yirmi ksur kiilik bir kalabalk vard. Her frsatta eyh efendilerinin yannda olmay mutluluk bilen mandra sahipleri, esnaftan, ayhane iletenlerden be alt kii, yar felli bir gen, bir otobs irketinin a yneticisiyle ihtiyar arkada, elektrik kurumunun gece bekisi, Kars Hastanesi'nin krk yllk kapcs ve birka baka kii... eyh, Ka'nn btn kararszlklarn yznden bir bir okuduktan sonra gsterili bir hareketle onun elini pt. Bir sayg ifadesi kadar kk bir ocuun sevimli elini pen biri gibi de yapmt bunu. eyh'in byle yapacan ok iyi tahmin etmesine ramen hayret etti Ka. Herkesin baklar altnda ve herkesin dikkatle dinlediini bilerek konutular. "Davetime icabet ettiin iin nurol," dedi eyh. "Seni ryamda grdm. Kar yayordu." "Ben de sizi ryamda grdm Efendi Hazretleri," dedi Ka. "Buraya mutlu olmak iin geldim." "Mutluluun burada olduunun iine domas bizleri mutlu etti," dedi eyh. "Burada bu ehirde bu evde korkuyorum," dedi Ka. "nk sizler bana ok yabancsnz. nk byle eylerden hep rktm. Kimsenin elini pmek istemezdim ve kimse de benim elimi psn istemezdim." "Muhtar kardeimize iindeki gzellii amsn," dedi eyh. "Yamakta olan bu mbarek kar sana neyi hatrlatyor?" eyh'in oturduu sedirin sa ucunda, pencerenin hemen kenarnda oturan adamn Muhtar olduunu fark etti Ka. Alnnda ve burnunda birer yara band vard. Gzlerinin evresindeki morluklar gizlemek iin, iek hastalndan kr olmu ihtiyarlar gibi geni caml kara gzlkler takmt. Ka'ya glmsyordu ama hi de dostane gzkmyordu. "Kar bana Allah' hatrlatmt," dedi Ka. "Bu lemin ne kadar esrarengiz ve gzel olduunu, yaamann aslnda bir mutluluk olduunu hatrlatmt kar." Bir an susunca odadaki kalabaln gzlerinin zerlerinde olduunu grd. eyh'in de durumdan ok memnun olmas sinirlendirdi onu. "Beni buraya niye ardnz?" diye sordu.

52

"Estafurullah," dedi eyh. "Muhtar Bey'in anlattklarndan gnlnz ap sohbet etmek isteyeceiniz bir dost aradnz dndk." "Peki, sohbet edelim," dedi Ka. "Ben buraya gelmeden nce korkumdan kadeh rak itim." "Bizden niye korkuyorsunuz?" dedi eyh, ok arm gibi yaparak gzlerini kocaman kocaman at. iman ve sevimli bir adamd, etrafndakilerin de itenlikle glmsediklerini grd Ka. "Bizden niye korktuunuzu sylemeyecek misiniz?" "Sylerim, ama alnmanz da istemem," dedi Ka. "Alnmayacaz," dedi eyh. "Buyrun. yanma oturun. Sizin korkunuzu renmek ok nemli bizim iin." eyh'in, mritlerini her an gldrmeye hazr yar ciddi yar oyuncu bir havas vard. Ka houna giden bu havay oturur oturmaz taklit etmek istediini hissetti. "Ben lkemin kalknmasn, insanlarnn zgrlemesini, modernlemesini bir ocuk gibi iyi niyetlerle istedim hep," dedi "Ama dinimiz bana hep bunlara karym gibi gzkt. Belki yanlyordum. Afedersiniz. Belki imdi ok ikiliyim de o yzden bunlar itiraf edebiliyorum." "Estafurullah." "Istanbul'da, Nianta'nda sosyetik bir evrede bydm. Avrupallar gibi olmak istiyordum. Kadnlar arafn iine sokup, yzlerini rttren bir Allah ile Avrupal olmaya ayn anda inanamayacam anladm iin dinden uzak geti hayatm. Avrupa'ya gidince sakall, irticai, taral tiplerin anlattndan bambaka bir Allah olabileceini hissettim." "Avrupa'da baka bir Allah m var?" dedi eyh akac bir havayla, Ka'nn srtn okayarak. "Huzuruna kmam iin ayakkablarm karmam, birilerinin elini pp dizlerimin zerine kmem gerekmeyen bir Allah istiyorum ben. Benim yalnzlm anlayacak bir Allah." "Allah tektir," dedi eyh. "Her eyi gryor, herkesi anlyor. Senin yalnzln da. Ona inansaydn ve yalnzln grdn bilseydin, yalnz hissetmezdin kendini." "ok doru eyh Efendi Hazretleri," dedi Ka, btn odadakilere konutuunu da hissederek. "Yalnz olduum iin Allah'a inanamyorum, Allah'a inanamadm iin de yalnzlktan kurtulamyorum. Ne yapaym?" Sarho olmasna ve iinden geenleri gerek bir eyhe cesaretle sylemekten hi beklemedii kadar derin bir haz almasna ramen aklnn bir baka yanyla tehlikeli blgelerde dolatn ok iyi hissettii iin eyh'in sessizliinden korktu. "Benden gerekten akl istiyor musun?" dedi eyh. "Bizler sizin sakall, irticai, taral dediiniz kiileriz. Sakalmz kessek bile tarallmzn aresi yok." "Ben de taralym, daha da ok taral olmak, dnyann en bilinmeyen kesinde zerine kar yaarken unutulmak istiyorum," dedi Ka. eyh'in elini pt yeniden. Bunu yaparken kendini hi zorlamadn fark etmek houna gitti. Ama aklnn bir yannn hl Batl, bambaka biri olarak ilediini, durumundan dolay kendisini kmsediini hissetti. "Kusura bakmayn, buraya gelmeden nce itim," dedi yeniden. "Btn hayatm boyunca eitimsizlerin, ba rtl teyzelerle eli tespihli amcalarn inand yoksullarn Allah'na inanmadm iin sululuk duydum, inanszlmn marur bir yan vard. Ama imdi dardaki u gzel kar yadran Allah'a inanmak istiyorum. Dnyann gizli simetrisine dikkat kesilmi, insan daha uygar, daha ince klacak bir Allah var." "Var tabii evladm," dedi eyh. "Ama burada sizin aranzda deil o Allah. Darda, bo gecenin, karanln, garibanlarn kalbine yaan karn iinde."

53

"Allah' tek bana bulacaksan git, gecenin iinde kar yreini Allah sevgisiyle doldursun. Biz senin yolunu kesmi olmayalm. Ama unutma ki ancak kendini beenmi marurlar tek bana kalr. Allah marurlar hi sevmez. eytan marur olduu iin Cennet'ten kovuldu." Daha sonralar utanaca ayn korkuya kapld Ka. Buradan karsa arkasndan konuulacaklardan da holanmyordu hi. "Ne yapaym eyh Efendi Hazretleri?" dedi. Yeniden elini pecekti, cayd. Kararszlnn ve sarholuunun iyice fark edildiini, kmsendiini hissetti. "Sizlerin inand Allah'a inanp sizler gibi basit bir vatanda olmak istiyorum, ama iimdeki Batl yznden kafam karyor." "Bu kadar iyiniyetli olman da iyi bir balang," dedi eyh. "Sen nce alakgnll olmay ren." "Onun iin ne yapaym?" dedi Ka. Gene de alayc bir eytan vard iinde. "Akamlar iftardan sonra sohbet etmek isteyen herkes sedirin seni oturttuum u kesine oturur," dedi eyh. "Herkes herkesin kardeidir." Ka sandalyelerde, minderlerde oturan kalabaln aslnda sedirin kesine oturmak iin sraya girmi olduunu sezdi. eyh'in kendisinden ok, bu hayali sraya sayg duyduu, bir Avrupal gibi bu srann en arkasna girip sabrla beklerse en doru eyi yapm olacan hissettii iin kalkt, eyh'in bir kere daha elini pp en kenardaki mindere oturdu. Yannda Inn Caddesi'nde bir ayhane ileten ksack boylu, yan dileri altn kaplama irin bir adam vard. Adam o kadar kk, Ka'nn kafas da o kadar karkt ki onun eyh'e kendi ufaklna bir are bulsun diye geldiini dnd Ka. ocukluunda Nianta'nda ok kibar bir cce vard, her akamst Nianta meydanndaki ingenelerden bir demet meneke ya da tek bir karanfil alrd. Yanndaki ufak tefek adam onu bugn ayhanesinin nnden geerken grdn, ama Ka'nn ne yazk ki ieri girmediini, yarn beklediini syledi. Derken otobs irketinin a yneticisi de sohbete katld; o da fsldayarak kendisinin de bir kz meselesi yznden bir zamanlar ok mutsuz olduunu, kendini ikiye verdiini, Allah' tanmamak derecesinde isyankr olduunu, ama sonra hepsinin geip gidip unutulduunu syledi. Ka "Kzla evlendiniz mi?" diye sormadan, a ynetici "Kzn bize gre olmadn anladk," dedi. eyh intihar aleyhine konutu sonra: Hepsi sessizce, bazlar balarn sallayarak dinlediler ve aralarnda gene fsldaarak konutular: "Baka baz intiharlar daha var," diye anlatt kk adam, "ama devlet tpk meteorolojinin havann daha souk olduunu moral bozmasn diye saklamas gibi saklyor: Kzlar para iin yal memurlara, sevmedikleri adamlara veriyorlar." Otobs irketinin yneticisi "Karm da beni tanynca bata hi sevmemiti," dedi. Isizlik, pahallk, ahlakszlk, imanszlk intihar nedenleri olarak sayld. Ka her sylenene hak verdii iin kendini ikiyzl buluyordu, ihtiyar arkada uyuklamaya balaynca a ynetici onu uyandrd. Uzun bir sessizlik oldu, Ka iinde bir huzurun ykseldiini hissetti: Dnyann merkezinden o kadar uzaktlar ki kimse oraya gitmeyi sanki aklndan bile geiremiyor, bu da darda havada asl durur gibi yaan kar tanelerinin de etkisiyle, insanda yerekimi dnda yaad izlenimini uyandryordu. Kimse kendisiyle ilgili deilken Ka'ya yeni bir iir daha geldi. Defteri yanndayd, birinci iirden edindii deneyimle btn dikkatini iinde ykselen sese verdi ve bu sefer iirin otuz alt dizesini hi karmadan bir hamlede yazd. Kafas rakdan dumanl olduu iin iire fazla gveni yoktu. Ama yeni bir ilhamla ayaa kalkp, eyh'in iznini isteyip, kendisini dar atp tekkenin yksek basamakl merdivenlerine oturup defterini okumaya balaynca birincisi kadar kusursuz olduunu grd.

54

iir Ka'nn az nce yaad, tank olduu malzemeyle yazlmt: Drt dizede bir eyh ile Allah'n varl hakknda karlkl konuma vard, Ka'nn "yoksullarn Allah"na sululuk dolu bak, yalnzlk ve dnyann gizli anlam ve hayatn yaps zerine akl yrtmeler, altn dili bir adam, a bir adam ve eli karanfilli beyefendi bir cce ile birlikte ona btn hayatn hatrlatarak iirde yerini almt. "Btn bunlarn anlam ne?" diye dnd kendi yazd eyin gzelliine aarken. iiri bakasnn yazd bir iir gibi okuyabildii iin onu gzel buluyordu. Gzel bulduu iin de, malzemesini, kendi hayatn artc buluyordu. iirde gzelliin anlam neydi? Merdivenlerin otomatii tak etti ve her yer kapkaranlk oldu. Dmeyi bulup lambalar yakp elindeki deftere bir daha baknca iirin ad geldi aklna. "Gizli Simetri" diye tepesine yazd. Daha sonra bu ad bu kadar erken bulmasn btn bu iirlerin tpk lem gibi kendi tasarm olmadnn kant olarak gsterecek, iiri de Mantk dalnn zerine ilk iir gibi yerletirecekti.

12. Allah yoksa yoksullarn ektii onca acnn anlam nedir? NECIP'IN HICRANLI HIKYESI eyh Hazretleri'nin tekkesinden oteline kar altnda dnerken biraz sonra Ipek'i yeniden greceini dnyordu. Halitpaa Caddesi'ndeyken nce Halk Partisi'nin seim kalabalna, sonra da niversite snavna hazrlk kursundan kan rencilerin arasna dt: Akam televizyon seyretmekten, kimyacnn kerizliinden sz ediyor, tpk o yata Ka ve benim yaptmz gibi birbirlerini gaddarca ineliyorlard. Bir apartmann kapsnda, yukardaki dii muayenehanesinden gzyalaryla kan kk bir kzla onu ellerinden tutan anne babasn grd. Kyafetlerinden kt kanaat geindiklerini ama zerine titredikleri kzlarn devlet dispanserine deil, cann daha az yakacana inandklar zel doktora gtrdklerini hemen anlad. Ak bir kapdan, kadn oraplar, makaralar, boya kalemleri, pil ve kaset satan bir dkknn iinden ocukluunda k sabahlar amcasnn arabasyla Boaz'a gezmeye gittikleri vakit radyodan dinledii Peppino di Capri'nin bir arksn, "Roberta"y iitti ve iinde ykselen duygusall yeni gelen bir iir zannederek nne kan ilk ayhaneye girdi, ilk bo masaya oturup kalemini defterini kard. Bo sayfaya elinde kalem nemli gzlerle bir sre baktktan sonra bir iir gelmeyeceini anlad Ka, ama iyimserliini hi bozmad. Isizler ve rencilerle tk tk dolu ayhanenin duvarlarnda Isvire manzaralarndan baka tiyatro afileri, gazetelerden kesilmi karikatr ve haberler, memur almak iin yaplacak bir snava katlma artlarnn duyurusu ve Karsspor'un bu sene yapaca karlamalarn cetvelini grd. Oynanm malarn ou yenilgiyle bitmi sonular deiik kalemlerle iaretlenmi, 6-1 yenilgiyle biten Erzurumspor mann yanna, birisi ertesi gn Talihli Kardeler ayhanesi'nde otururken Ka'nn yazaca "Btn insanlk ve Yldzlar" adl iirine olduu gibi girecek u msralar yazmt: Anamz kp gelse Cennet'ten bizi kollaryla sarsa, Imansz babamz onu bir akamck dayaksz braksa, Gene de para etmez, bokun donar, ruhun kurur, umut yok! ek sifonu gitsin kii dtyse ehri Kars'a. akac bir iyimserlikle bu drtl defterine yazarken arka masalarn birinden Necip, yznde Ka'nn onda grebileceini hi sanmad bir sevin ifadesi, gelip masasna oturdu.

55

"Seni grdme ok sevindim," dedi Necip. "iir mi yazyorsun? Sana ateist diyen arkadalarm iin zr dilerim. Hayatlarnda ilk defa bir ateist gryorlar. Ama aslnda sen ateist de olamazsn, nk ok iyi bir insansn." Ka'nn ilk bata birbirleriyle ilikilendiremedii baka eyler de syledi: Akamki tiyatroyu seyretmek iin arkadalaryla okuldan kamlard, ama arka sralarda oturacaklard, nk televizyonda canl yayn yaplrken mdrlerinin kendilerini "tespit etme"sini tabii ki istemezlerdi. Okuldan kat iin ok mutluydu. Arkadalaryla Millet Tiyatrosu'nda buluacaklard. Kann orada iir okuyacan biliyorlard. Kars ehrinde herkes iir yazyordu ama Ka hayatnda tand iirleri yaymlanm ilk airdi. Ona ay ikram edebilir miydi? Ka acelesi olduunu syledi. "O zaman bir tek soru, son bir soru soracam sana," dedi Necip. "Arkadalarm gibi amacm sana saygszlk etmek deil. ok merak ediyorum." "Evet." Sinirli ellerle bir sigara yakt nce: "Allah yoksa Cennet de yok demektir. O zaman hayat yokluklar, fakirlik ve ezilerek geen milyonlarca kii Cennet'e bile gidemeyecek. O zaman yoksullarn ektii onca acnn anlam nedir? Ne iin yayoruz ve bunca acy bou bouna neden ekiyoruz?" "Allah var. Cennet de var." "Hayr, bunu beni teselli etmek iin sylyorsun, bize acdn iin. Almanya'ya geri dnnce gene eskisi gibi Allah'n olmadn dnmeye balayacaksn." "Yllardan beri ilk defa ok mutluyum," dedi Ka. "Senin inandna ben niye inanmayaym?" ''nk sen Istanbullu bir sosyetiksin," dedi Necip. "Onlar hibir zaman Allah'a inanmazlar. Avrupallarn inand eylere inandklar iin kendilerini milletten stn grrler." "Istanbul'da bir sosyetiktim belki," dedi Ka. "Ama Almanya'da kimsenin metelik vermedii bir garibandm. Eziliyordum orada." Necip'in gzel gzleri ie dnk baklarla baknca, Ka delikanlnn kafasnda kendi zel durumunun bir an gzden geirilip irdelendiini hissetti. "O zaman niye devleti kzdrp Almanya'ya katn?" dedi. Ka'nn mahzun olduunu grnce, "Her neyse!" dedi. "Zaten ben zengin olsaydm, halimden utanr, Allah'a daha da ok inanrdm." "Bir gn hepimiz zengin olacaz inallah," dedi Ka. "Senin benim dndm sandn kadar basit deil hibir ey. Ben de o kadar basit deilim ve zengin de olmak istemiyorum. air, yazar olmak istiyorum. Bir bilimkurgu roman yazyorum. Kars'taki gazetelerden birinde, Mzrak'ta belki yaymlanacak, ama ben romanmn yetmi be satan bir gazetede deil, binlerce satan Istanbul gazetelerinde yaymlanmasn istiyorum. Romanmn zeti yanmda. Sana okusam, Istanbul'da yaymlanabilir mi, bana syleyebilir misin?" Ka saatine bakt. "ok ksa!" dedi Necip. Tam o anda elektrikler kesildi ve btn Kars karanla gmld. Necip ocan nda koarak tezghtan mum ald, yakp bir tabaa damlatp mumu yaptrd ve masaya koydu. Cebinden kard buruuk ktlar titreyen bir sesle ve arada bir heyecanla yutkunarak okudu. 3579 ylnda, bugn daha bilinmeyen Gazzali gezegeninde insanlar ok zengin, hayat da bugn bizim yaadmzdan ok daha rahatt, ama materyalistlerin sandnn aksine "artk zenginiz" diye insanlar maneviyatlarna bovermemilerdi. Tam tersi varlk ve yokluk, insan ve lem, Allah ve kullar konusunda herkes ok meraklyd. Bu yzden, bu kzl gezegenin en cra

56

kesinde en zeki ve alkan rencilerin alnd bir Islam Ilimler ve Hitabet Lisesi almt. Bu lisede iki candan arkada vard: 1600 yl nce yazlm, ama ayn Dou-Bat meselesiyle hl taptaze kitaplarn hayranlkla okuduktan Necip Fazl'dan ilhamla kendilerine Necip ve Fazl takma adlarn veren bu iki srda, byk stadn en byk eseri Byk Dou'yu defalarca okur, geceleri yatakhanede Fazl'n en st ranzasnda herkesten gizli buluur, yorgann iine girip yanyana uzanp stlerindeki kristal dama yadka yok olan mavi kar tanelerinin her birini yok olan bir gezegene benzeterek seyreder ve birbirlerinin kulaklarna hayatn anlamn ve ileride yapacaklar eyleri fsldarlard. Kt yreklilerin kskan akalarla lekelemeye altklar bu saf dostluk bir gn glgelendi. cra kente nlanan Hicran adl bir bakireye ayn anda k oldular. Hicran'n babasnn ateist olduunu renmeleri de bu aresiz aktan kurtarmad onlar, tam aksine tutkularn daha da iddetlendirdi. Bylece kzl gezegenin ikisinden birine fazla olduunu, birisinin lmesi gerektiini btn kalpleriyle hemen anladlar ve nce birbirlerine u sz verdiler: Kim lrse lsn, br dnyaya gittikten bir sre sonra ka k yl uzakta olursa olsun geri gelecek ve en ok merak ettikleri eyi, lmden sonraki hayat, bu dnyada kalana anlatacakt. Kimin nasl leceine ise hi karar veremediler, nk ikisi de tekinin mutluluu iin kendini feda etmenin asl mutluluk olduunu biliyordu. Birisi, mesela Fazl, plak elle ayn anda elektrik akmna sarlalm diyorsa Necip, bunun Fazl'n kendisini feda ederek lmek iin bulduu kurnaz bir hile olduunu, nk kendi tarafndaki fiin az elektrik ektiini hemen karyordu. Aylar sren ve her ikisine de byk ac veren bu trden kararszlklar bir gece bir anda sona erdi: Gece dersinden dnen Necip, sevgili arkadann acmaszca kurunlanm cesedini ranzasnda buldu Ertesi yl Necip, Hicran ile evlendi ve dn gecesi ona arkada ile yaptklar anlamay, bir gn Fazl'n hayaletinin geri geleceini anlatt. Hicran da ona, kendisinin aslnda Fazl'a k olduunu, onun lm zerine gzleri kan anana dnene kadn gnlerce aladn, kendisiyle de srf onun arkada olduu ve Fazl'a benzedii iin evlendiini syledi. Bylece birbirleriyle sevimediler ve Fazl br dnyadan geri gelene kadar kendilerine ak yasakladlar. Ama yllar geince nce ruhlar, sonra da gvdeleri iddetle birbirlerini arzulamaya balad. Dnya'daki kk Kars ehrine bir denetim iin nlandklar bir akam kendilerini tutamadlar ve deliler gibi sevitiler. Vicdanlarn di ars gibi szlatan Fazl' unutmulard sanki. Yalnz yreklerinde gitlike byyen bir sululuk duygusu vard ve bu onlar korkuttu. Bir an ikisi de korkuyla kark tuhaf bir duygudan boulacaklarn sanp yatakla doruldular. O anda karlarndaki televizyon ekran kendiliinden aydnland ve orada Fazl'n prl prl ve berrak grnts bir hayalet gibi belirdi. Alnnda ve alt dudann altnda ldrld gn yedii kurunlarn hl taze, kanl yaralar vard "Aclar iindeyim," dedi Fazl. "br dnyada gitmediim yer, grmediim ke kalmad. (Bu yolculuklar Gazzali'nin Ftuhat Mekkiye'sinden ve Ibni Arabi'den ilhamla btn ayrntlaryla yazacam, dedi Necip.) Allah'n meleklerinin en byk iltifatlarna mazhar oldum ve arn en eriilmez sanlan yerlerine ktm ve kravatl ateistlerin ve halklarnn inanlaryla alay eden marur ve kolonyalist pozitivistlerin Cehennem'de arptrldklar korkun cezalar grdm, ama gene de mutlu olamadm, nk aklm burada sizinleydi." Kar koca hayret ve korkuyla dinliyorlard mutsuz hayaleti.

57

"Yllarca beni mutsuz eden ey, bir gn ikinizin bu gece grdm gibi mutlu olmas deildi. Bilakis Necip'in mutlu olmasn, kendi mutluluumdan daha ok istiyordum. Birbirimizi, iki arkada olarak bu kadar ok sevdiimiz iin de bir trl ne kendimizi ne de birbirimizi ldrebiliyorduk. Sanki birbirimizin hayatna, kendi hayatlarmzdan daha ok deer verdiimiz iin ikimiz de bir lmszlk zrhna brnmtk. Ne mutlu bir duyguydu bu. Ama lmm bu duyguya inanmakla hata ettiimi bana hemen kantlad." "Hayr!" diye bard Necip. "Hibir zaman kendi hayatma seninkinden fazla deer vermedim." "Bu doru olsayd hi lmezdim ben," dedi Fazl'n hayaleti. "Sen de gzel Hicran ile evlenemezdin hi. Benim lmm, gizliden gizliye, hatta kendinden bile saklayarak istediin iin ldm ben." Necip gene iddetle kar ktysa da hayalet dinlemedi onu. "Yalnz lmm istediin kukusu deil, gece karanlnda ranzamda uyurken alnmdan ve buramdan kallee vurulmamda da parman olduu dncesi, eriat dmanlaryla ibirlii yaptn korkusu te dnyada bana hi huzur vermedi," dedi hayalet. Necip susmu itiraz etmiyordu artk. "Benim bu huzursuzluktan kurtulup Cennet'e girebilmem, senin de bu korkun suun phesinden kurtulabilmen iin tek bir yol var!" dedi hayalet. "Katilim kimse bul onu. Yedi yl yedi aydr tek pheli bulamadlar. lmmde parma hatta niyeti olana ksas istiyorum. O alak cezalandrlmadka bana bu dnyada, sizlere de asl dnya sandnz u geici dnyada huzur yok artk." Hayretler ve gzyalar iindeki kar koca itiraz edemeden hayalet bir anda ekrandan yok olup gitti. "E sonra ne olmu?" diye sordu Ka. "Devamna karar veremedim daha," dedi Necip. "Bu hikyeyi yazsam sence satar m?" Ka'nn sustuunu grnce hemen ekledi: "Ama ben zaten her satrna btn kalbimle inandm eyleri yazyorum. Sence bu hikye ne anlatyor? Ben okurken ne hissettin?" "Bu hayatn br hayata yalnzca bir hazrlk olduuna btn kalbinle inandn rpererek anladm." "Evet, inanyorum," dedi Necip heyecanla. "Ama bu yetmez. Allah bizim bu dnyada da mutlu olmamz istiyor. Bu ise ne kadar zor!" Bu zorluu dnerek sustular. Ayn anda elektrikler geldi, ama ayhanedekiler sanki karanlk sryormu gibi hi ses karmadlar. ayhane sahibi almayan televizyonunu yumruklamaya balad. "Yirmi dakikadr oturuyoruz," dedi Necip. "Bizimkiler meraktan patlyordur." "Bizimkiler kim?" dedi Ka. "Fazl da aralarnda m? Bunlar sizin hakiki isimleriniz mi?" "Elbette hikyedeki Necip gibi benim adm da takma. Polis gibi sorular sorma! Fazl ise byle yerlere hi gitmez," dedi Necip esrarengiz bir havayla. "En Mslmanmz Fazl'dr, hayatta en gveneceim kii de. Ama siyasete bularsa siciline geeceinden, okuldan atlacandan korkuyor. Almanya'da amcas var, onu aldracak, biz de hikyedeki gibi birbirimizi ok severiz ve biri beni ldrse cm alacandan eminim. Biz aslnda hikyede anlattmdan da yaknzdr birbirimize ve birbirimizden ne kadar uzak olursak olalm o anda dierinin ne yaptn syleyebiliriz?" "Ne yapyor imdi Fazl?"

58

"Hmmm," dedi Necip. Tuhaf bir poz yapt. "Yatakhanede okuyor." "Hicran kim?" "Bizler gibi onun da hakiki ad bakadr. Ama Hicran onun kendine verdii bir ad deil, bizim ona verdiimiz bir ad. Bazlar srekli ak mektuplar, iirler yazarlar ona, ama korkudan yollayamazlar. Bir kzm olsayd onun gibi gzel, akll ve cesur olsun isterdim. Trbanc kzlarn lideridir o, hibir eyden korkmaz, ok kiiliklidir. Aslnda balangta, ateist babasnn etkisiyle o da dinsizmi, Istanbul'da mankenlik yapyormu, televizyona kp kn bacaklarn gsteriyormu. Buraya televizyonda gsterilecek bir ampuan reklam iin gelmi. Kars'n en fakir ve pis ama en gzel caddesi olan Gazi Ahmet Muhtar Paa Caddesi'nde yrrken birden kamerann karsnda duruyor, bann bir hamlesiyle beline kadar uzanan harika kumral salarn bayrak gibi sallayp ayor ve 'Gzel Kars ehrinin pisliine ramen salarm Blendax sayesinde her an prl prl,' diyormu. Reklam btn dnyada gsterilecek, btn dnya da bize glecekmi. O srada barts mcadelelerinin henz banda olan eitim enstitl iki kz onu televizyondan ve Istanbullu zengin ocuklaryla yaad rezaletleri yazan dedikodu gazetelerindeki resimlerinden tanyor, gizliden gizliye hayranlk duyuyorlarm; bir ay imeye davet etmiler. Hicran alay olsun diye gitmi. Orada da kzlardan hemen sklm ve yle demi: 'Madem dininiz evet, dinimiz deil, sizin dininiz diyormu salarn gzkmesini, devlet ise rtmeyi yasaklyor, siz de yleyse filanca gibi yabanc bir rock yldznn adn sylemi burada salarnz kknden kazyn ve burnunuza da demirden bir halka takn! O zaman btn dnya sizinle ilgilenir!' Kzlarmz o kadar zavall bir haldeymiler ki onun bu alaylarna onunla birlikte glmler! Bundan cesaretlenen Hicran 'Sizi ortaan karanlna gtren bu bez parasn gzel balarnzdan karn!' diyerek kzlarn en aknnn bartsne elini atp ekmeye yeltenmi ve o el o anda hareketsiz kalm. Hemen kendini yere atp kzdan aklszn aklsz kardei bizim snftadr zr dilemi. Ertesi gn, gene gelmi, daha ertesi gn gene ve onlara katlp bir daha Istanbul'a dnmemi. Trban ezilen Mslman Anadolu kadnnn siyasal bayra haline getiren bir azizedir o, inan bana!" "O zaman hikyende niye bakire olmasndan baka ondan hi sz etmedin?" diye sordu Ka. "Necip ile Fazl niye onun uruna kendilerini ldrmeden nce Hicran'a bir fikrini sormay akl edemediler?" Necip'in iki saat dakika sonra biri kurunla paralanacak gzel gzlerini yukarya, sokak hizasna kaldrp karanln iinden yavaa akan bir iir gibi yaan kara dalgn dalgn bakt gergin bir sessizlik oldu. "ite o. O ite!" diye fsldad sonra Necip. "Kim?" "Hicran! Sokakta!"

13. Dinimi bir ateistle tartmam KAR ALTINDA KADIFE ILE BIR YRY Sokaktan ieri giriyordu. zerinde mor bir pardes, yznde onu bir bilimkurgu kahramanna benzeten kara gzlkler, banda da siyasal Islam'n simgesi trbandan ok Ka'nn ocukluundan beri binlerce kadnn taktn grd zelliksiz bir barts vard. Gen kadnn kendisine doru geldiini fark edince Ka snfa retmen girince ayaa kalkan renci gibi ayaa kalkt.

59

"Ben Ipek'in kardei Kadife'yim," dedi kadn, hafife glmseyerek. "Akam yemei iin sizi bekliyor herkes. Babam sizi getirmemi istedi." "Burada olduumu nereden biliyordunuz?" dedi Ka. "Kars'ta herkes, her an, her eyden haberdardr," dedi Kadife hi glmeden. "Yeter ki bu ey Kars'ta olsun." Yznde bir ac ifadesi belirmiti: Ka hi anlayamad bunu. ."air ve romanc arkadam!" diyerek Necip'i tantrd Ka. Birbirlerini bir szdler, ama el skmadlar. Ka bunu gerginlie yordu. ok sonra olup bitenleri yeniden kurarken "tesettr" yznden iki Islamcnn el skmadklar sonucunu karacakt. Necip bembeyaz olmu bir yzle uzaydan gelmi Hicran'a bakar gibi bakyordu ona, ama Kadife'nin hali tavr o kadar aleladeydi ki, kahvedeki erkekler kalabalndan kimse dnp ona bakmamt bile. Ablas gibi gzel de deildi. Ama onunla kar altnda Atatrk Caddesi'nde yrrken kendini ok mutlu hissetti Ka. Bartsnn ereveledii, ablas kadar gzel olmayan sade ve temiz yzne, ablas gibi ela gzlerinin ta iine bakarak rahat rahat konuabildii iin de onu ekici buluyor, imdiden ablasna ihanet ettiini dnyordu. nce, Ka'nn hi beklemedii bir ekilde meteorolojiden bahsettiler. Gnlerini ancak radyodan haberleri dinleyerek blp doldurabilen ihtiyarlarn bilebilecei ayrntlardan bile haberdard Kadife. Sibirya'dan gelen alak basnl souk hava dalgasnn iki gn daha sreceini, bu ya devam ederse yollarn iki gn daha almayabileceini, Sarkam'ta kar yksekliinin 160 santimetreye ulatn, Karsllarn meteorolojiye inanmadn, devletin halkn morali bozulmasn diye hava scakln hep 5-6 derece dk gsterdiinin burada en ok konuulan dedikodu olduunu (ama Ka'ya kimse amayacakt bu konuyu) anlatt. ocukluklarnda, Istanbul'da Ipek ile kar hep daha ok yasn isterlerdi: Kar onda hayatn gzellii ve ksal duygusunu uyandryor, btn dmanlklara ramen aslnda insanlarn birbirlerine benzediini, lemin ve zamann geni, insann dnyasnn dar olduunu hissettiriyordu. Bu yzden kar yanca insanlar birbirlerine sokuluyorlard. Kar sanki dmanlklarn, hrslarn, fkelerin stne yaarak onlar birbirlerine yaklatryordu. Biraz sustular. Btn dkknlar kapanm ehit Cengiz Topel Soka'nda sessizce yrrlerken kimseciklere rastlamadlar. Kadife ile kar altnda yrmekten holand kadar telalandn da hissetti Ka. Sokan ucundaki bir vitrinin klarna dikti gzlerini: Dnp Kadife'nin yzne daha ok bakarsa ona da k olmaktan korkuyordu sanki. Ablasna k myd? Delice k olmak iin akllca bir istek vard iinde, bunu biliyordu. Sokan sonuna vardklarnda, zerindeki defter kdnda "Akamki tiyatro mnasebetiyle Hryurt Fanisi bakan aday sayn Zihni Sevk'n toplants ertelenmitir" yazan kl vitrinin arkasndaki kk ve dar Nee Birahanesinde, bata Sunay Zaim olmak zere btn tiyatro takmnn oyunun balamasndan yirmi dakika nce, hayatlarnn son ikisini ier gibi hararetle itiini grdler. Birahanenin vitrinine aslm seim ilanlar arasnda sar kda baslm "Insan Allah'n Bir aheseridir ve Intihar Bir Kfrdr" duyurusunu grnce Ka Kadife'ye Teslime'nin intihar hakknda ne dndn sordu. "Teslime'yi Istanbul gazetelerinde, Almanya'da ilgin bir hikye olarak anlatrsn artk," dedi Kadife hafif bir fkeyle. "Kars' yeni tanyorum," dedi Ka. "Tandka da burada olup bitenleri darda kimseye anlatamayacam hissediyorum, insan hayatnn krlganl ve ekilen aclarn bounalndan gzlerim doluyor."

60

"Aclarn boubouna ekildiini hi ac ekmemi ateistler dnr yalnzca," dedi Kadife. "Birazck ac eken ateistler bile inanszla uzun bir sre dayanamayp iman eder nk sonunda." "Ama Teslime acnn son noktasnda intihar ederek inanszca ld," dedi Ka ikinin verdii bir inatlkla. "Evet, Teslime intihar ederek lmse bu onun gnah ileyerek ld anlamna gelir. nk Nisa suresinin yirmi dokuzuncu ayeti kerimesi intihar ok ak bir dille yasaklar. Ama arkadamzn intihar etmi ve gnah ilemi olmas ona kalbimizde duyduumuz neredeyse aka denk derin sevginin eksildii anlamna gelmez." "Dinin lanetledii bir ii yapan bahtsz gene de kalbimizle sevebiliriz mi? diyorsun," dedi Ka Kadife'yi etkilemeye alarak. "Allah'a artk ona ihtiyac olmayan Batllar gibi kalbimizle deil, mantmzla inanyoruz mu demek istiyorsun?" "Kuran Kerim Allah'n buyruudur, kesin ve ak buyruklar biz kullarn tartabilecei eyler deildir," dedi Kadife kendine gvenle. "Bu dinimizin tartlacak bir yeri yoktur anlamna gelmez elbette. Ama ben dinimi deil bir ateistle, bir laikle bile tartmak istemem, ltfen kusuruma bakmayn." "Haklsnz." "Laiklere Islam'n laik bir din olduunu anlatmaya alan yalaka Islamclardan da deilim," diye ekledi Kadife. "Haklsnz," dedi Ka. "Ikidir hakl olduumu sylyorsunuz, ama buna gerekten inandnz sanmyorum," dedi Kadife glmseyerek. "Gene haklsnz," dedi Ka glmsemeden. Bir sre sessiz yrdler. Ablas yerine ona k olabilir miydi? Ka barts takan bir kadna cinsel ekim duyamayacan ok iyi biliyordu, ama gene de bu gizli dnceyle bir an oyalanmaktan alamad kendini. Karada Caddesi'nin kalabalna ktklarnda sz nce iire getirdi, acemice bir geile Necip'in de air olduunu ekledi ve imam hatip lisesinde ona Hicran adyla tapnan pek ok hayran olduundan haberi olup olmadn sordu. "Ne adyla?" Hicran hakknda anlatlan dier hikyeleri de zetledi Ka. "Bunlarn hibiri doru deil," dedi Kadife, "imam hatipten tandm rencilerden de hi iitmedim." Birka adm sonra "Ama ampuan hikyesini daha nceden iittim," dedi glmseyerek. Trbanc kzlara, Bat medyasnn dikkatini ekmek iin salarn kaztmay ilk olarak Istanbul'da nefret edilen zengin bir gazetecinin nerdiini hatrlatt, kendisine yaktrlan eyin kaynan gstermek iin. "Tek bir ey doru bu hikyelerde: Evci, trbanc denilen arkadalarm ilk ziyaretimde alay etmek iin gitmitim oraya! Merak da vard iimde. Peki: Alayc bir merakla gitmitim." "Sonra ne oldu?" "Buraya, puanm eitim enstitsne tuttuu ve ablam zaten Kars'ta olduu iin gelmitim. Sonuta o kzlar benim snf arkadalarmd ve inanmasan bile seni evlerine ardklarnda gidersin. O zamanki bakmla bile hakl olduklarn hissettim. Analar babalar yle yetitirmi onlar. Hatta din eitimi veren devlet de onlar desteklemi. Yllarca 'rtn banz' dedikleri kzlara 'an banz, devlet byle istiyor' diyorlard. Ben de srf siyasal bir dayanma olsun

61

diye bir gn bam rttm. Yaptm eyden korkuyor, bir yandan da glmsyordum. Belki de devlete ezeli muhalif ateist babamn kz olduumu hatrladm iin. Oraya giderken bu ii bir gnlne yaptmdan ok emindim: Yllar sonra bir aka gibi hatrlanacak tatl bir siyasal hatra, bir 'zgrlk jesti'. Ama devlet, polis, burann gazeteleri yle bir zerime geldiler ki, iin alayc, 'hafif yann ne karp bu iten syrlamadm.Izinsiz gsteri yaptmz bahanesiyle ieri aldlar bizi. Bir gn sonra hapisten knca 'Vazgetim, zaten ben batan beri inanmyordum!' deseydim btn Kars yzme tkrrd. imdiyse btn o basklar Allah'n bana doru yolu bulaym diye yolladn biliyorum. Bir zamanlar ben de senin gibi ateisttim, bakma bana yle, bana acdn hissediyorum." "Sana yle bakmyorum." "Bakyorsun. Kendimi senden gln hissetmiyorum. Senden stn de hissetmiyorum, bunu da bil." "Btn bunlara baban ne diyor?" "Durumu idare ediyoruz. Ama durum da idare edilemez bir yere doru srkleniyor ve ok korkuyoruz, nk biz birbirimizi ek seviyoruz. Babam bata benimle iftihar etti, bam rtp okula gittiim gn bu ok zel bir bakaldr usulym gibi davrand. Benimle birlikte annemden kalma pirin ereveli aynaya bakarak bartmn bamn zerinde duruunu seyretti ve biz aynann karsndayken pt beni. Aramzda ok az konuulmasna ramen uras kesindi: Benim yaptm Islamc bir hareket olduu iin deil, devlete kar bir hareket olduu iin saygdeerdi. Babamda 'benim kzma bylesi yakr' havas vard, ama gizliden gizliye o da benim gibi korkuyordu. Bizi ieri aldklarnda korktuunu, piman olduunu biliyorum. Siyasi polisin benimle deil hl kendisiyle uratn ileri srd. Bir zamanlar buralarda harl harl solcular, demokratlar fileyen MIT elemanlar, imdi dincilerin etelesini tutuyordu; ie eski tfein kzndan balamalar anlalr bir eydi filan. Btn bunlar benim geri adm atmam zorlatryor, babam da benim her admma destek vermek zorunda kalyordu, ama gittike zorlayordu bu. Hani baz ihtiyarlar vardr, evin iindeki kimi sesleri, sobann patrtsn, karsnn kimi konulardaki hi bitmeyen drdrn, kapnn gcrdayan menteesini kulaklar duyar duymasna da akllar hi fark etmez ya: Benim trbanc kzlarla mcadeleme de byle yapyor artk babam, intikamn o kzlardan biri bazan eve gelirse ona hnzrca ateistlik ederek alyor, ama iler sonunda o kzlarla bir eit devlet kart cilvelemeye dnyor. Kzlarn da altta kalmadan babama laf yetitirebilmelerini bir olgunluk olarak grdm iin evde toplantlar yapyorum. Bu akam da o kzlardan biri, Hande gelecek. Hande, Tcslime'nin intiharndan sonra ailesinin basklar sonucu ban amaya karar verdi, ama kararn uygulayamyor. Babam btn bunlarn kendisine eski komnistlik gnlerini hatrlattn sylyor bazan. Iki trl komnist vardr: Halk adam etmek, lkeyi kalkndrmak iin bu ie giren marurlar; bir adalet ve eitlik duygusuyla bu ie giren masumlar. Marurlar iktidar dkndr, herkese akl verirler, yalnzca ktlk gelir onlardan. Masumlar ise yalnzca kendilerine ktlk ederler: Ama tek istedikleri de budur zaten. Yoksullarnn acsn sululuk duygularyla paylamak isterken daha da ktsn yaarlar. Babam retmendi, memurluktan attlar, ikence yapp bir trnan ektiler, hapislerde yatrdlar. Yllarca annemle bir krtasiyeci dkkn iletti, fotokopi yaptlar, Franszca'dan romanlar evirdii de oldu, kap kap dolap taksitle ansiklopedi pazarlad zamanlar da. ok mutsuz olduumuz, yokluk ektiimiz gnlerde ya da bazan durup dururken bize sarlr alar. Bizim bamza kt bir ey gelecek diye ok korkar. Eitim enstits mdr

62

vurulduktan sonra otele polisler gelince korkmaya balad. Onlara da sylendi. Lacivert'i grdnz kulama geldi. Babama sylemeyin bunu." "Sylemem," dedi Ka. Durup stndeki bandaki karlar sildi. "Bu tarafa, otele doru yrmyor muyduk?" "Buradan da gidilir. Ne kar diniyor, ne de konuacak eyler bitiyor. Size Kasaplar Soka'n da gsteririm. Lacivert ne istiyormu sizden?" "Hi." "Bizden, babamdan, ablamdan sz etti mi hi?" Kadife'nin yznde endieli bir ifade grd Ka. "Hatrlamyorum," dedi. "Herkes korkar ondan. Biz de korkuyoruz. Bu dkknlarn hepsi burann naml kasaplardr." "Babanz gnn nasl geirir?" diye sordu Ka. "Otel-evinizden hi kmaz m?" "Oteli o ynetir. Herkese, khyaya, temizlikiye, amarc kadna, komilere emir verir. Biz de bakyoruz ablamla. Babam ok az kar dar. Siz hangi burtansnz?" "Ikizler," dedi Ka. "Ikizler ok yalan sylermi, ama ben bilmiyorum." "ok yalan sylediklerini mi bilmiyorsunuz, yoksa hi yalan sylediinizi mi bilmiyorsunuz?" "Yldzlara inanyorsanz benim iin bugnn ok zel bir gn olduunu bir yerden karabilmeniz gerekir." "Evet, ablam syledi, bugn iir yazmsnz." "Ablanz her eyi sylyor mu size?" "Bizim burada iki elencemiz vardr. Her eyi konumak ve televizyon seyretmek. Televizyon seyrederken de konuuruz. Konuurken de televizyon seyrederiz. Ablam ok gzel deil mi?" "Evet, ok gzel," dedi Ka saygyla. "Ama siz de gzelsiniz," diye terbiyeyle ekledi. "imdi bunu da ona syleyecek misiniz?" "Sylemeyeceim," dedi Kadife. "Aramzda kalan bir sr olsun, iyi bir arkadalk iin srdalk en iyi balangtr." Mor ve uzun yamurluunun zerinde biriken karlar sildi.

14. Nasl iir yazyorsunuz? AKAM YEMEINDE AK, RTNMEK VE INTIHAR ZERINE Millet Tiyatrosu'nun nnde az sonra balayacak olan "gsteri" iin kapda bekleyen bir kalabalk grdler. Hi durmamacasna yaan kara ramen bir ey olsun da elenelim diye toplanan isiz gszler, yatakhanelerinden, evlerinden kp gelmi gmlekli, ceketli genler, evden kam ocuklar yz on yllk binann kapsnda, kaldrmlarnda toplanmlard. oluk ocuk gelen aileler de vard. Ka, alm siyah bir emsiye grd Kars'ta ilk defa. Kadife programda Ka'nn da bir iiri olduunu biliyordu ama Ka oraya gitmeyeceini, zaten vakit olmadn syleyerek konuyu kapatt. Yeni bir iirin gelmekte olduunu hissetmiti. Otele kadar hi konumamaya alarak hzl hzl yrd. Yemekten nce stne bana ekidzen verme bahanesiyle hemen odasna kt, paltosunu kard ve kk masaya oturup hzl hzl yazd. iirin ana temas arkadalk ve srdalkt. Kar, yldzlar ve zel mutlu gn motifleri ve Kadife'nin azndan kan baz ifadeler iire olduu gibi giriyordu ve Ka msralarn alt alta diziliini bir resmi seyreder gibi zevkle, heyecanla seyrediyordu. Kadife ile konutuklar eyleri akl gizli bir mantkla gelitirmi,

63

"Yldzlarn Arkadal" adl iirde her insann bir yldz, her yldzn bir arkada ve her insann da yldz kendisininkine benzeyen bir benzeri olduunu, bu benzeri de bir srda gibi iinde tadn iliyordu. iirin mziini ve mkemmeliyetini btnyle iinde duymasna ramen yer yer baz msra ve kelimelerin eksik kalmasn, daha sonra aklnn Ipek'te ve ge kald yemekte olmasyla ve bir de ar mutlulukla aklayacakt. iir bitince aceleyle lobiden otel sahiplerinin kk dairesine geti. Burada yksek tavanl geni bir odann ortasna kurulmu sofrann banda, iki yannda kzlar Kadife ve Ipek, Turgut Rey oturuyordu. Masann bir kenarnda bandaki k, mor rtden Kadife'nin arkada Hande olduunu Ka'nn hemen anlad bir nc kz vard. Onun karsnda gazeteci Serdar Bey'i grd. Birlikte olmaktan ok mutlu gzken bu kk kalabaln nndeki sofrann dankl ve tuhaf gzelliinden, hzla arkadaki bir mutfaa gidip gelen Krt hizmeti Zahide'nin mutlu ve becerikli hareketlerinden Turgut Bey ve kzlarnn akamlar bu sofrada uzun uzun oturmay alkanlk haline getirdiklerini hemen hissetti. "Btn gn sizi dndm, btn gn sizi merak ettim, nerede kaldnz?" dedi Turgut Bey ayaa kalkarak. Birden Ka'ya ylesine yaknlaarak sarlmt ki Ka onu alayacak sand. "Her an ok kt eyler olabilir," dedi trajik bir edayla. Turgut Bey'in kendisine gsterdii yere, masann onun tam karsndaki teki ucuna oturduktan, nne konan scak mercimek orbasn heyecanla kakladktan ve sofradaki dier iki erkek rak imeye baladktan sonra kalabaln ilgisi bir an kendisinden hemen arkasndaki televizyon ekranna kaynca Ka uzun zamandan beri yapmak istediini yapt ve Ipek'in gzel yzne doya doya bakt. O anda hissettii geni, snr tanmaz mutluluu daha sonra defterine ayrntlaryla yazd iin ne hissettiini tam tamna biliyorum: Kollar bacaklar mutlu ocuklar gibi durmadan oynuyor, az sonra Ipek ile onu Frankfurt'a gtrecek trene yetimek zorundaymlar gibi sabrszlkla kprdanyordu. Turgut Bey'in kitaplar, gazeteler, otel defterleri ve faturalarla karmakark alma masasnn zerindeki abajurdan vuran n bir benzerinin, ok yakn gelecekte Ipek'in yzne Frankfurt'ta birlikte mutlulukla oturacaklar kk dairedeki kendi alma masasnn zerindeki abajurdan vuracan hayal etti. Hemen sonra Kadife'nin kendisine baktn grd. Ka ile gzgze gelince ablas kadar gzel olmayan yznde bir an bir kskanlk ifadesi belirir gibi oldu, ama Kadife srdaa bir glmseyile bunu bir anda saklamay baard. Sofradakiler, ara ara ak televizyona gz ucuyla bakyorlard. Millet Tiyatrosu'ndaki gecenin naklen yaynna yeni balanm, Ka'nn ilk gece otobsten inerken grd tiyatro kumpanyasndan upuzun boylu, denek gibi bir oyuncu, bir saa bir sola eilerek geceyi sunmaya balamt ki birden Turgut Bey elindeki kumanda aletiyle grnty deitirdi. Ne olduu anlalamayan, beyaz benekli, bulank, siyah beyaz bir grntye uzun uzun baktlar. "Baba," dedi Ipek. "Niye imdi bunu seyrediyorsunuz?" "Kar yayor burada..." dedi babas. "Hi olmazsa doru bir grnt, gerek bir haber. Herhangi bir kanala uzun uzun bakmann gururumu krdn da biliyorsun." "Kapatn o zaman televizyonu ltfen baba," dedi Kadife. "Burada hepimizin gururunu kran bir baka ey yaanyor." "Misafirimize anlatn," dedi babas mahcubiyetle. "Onun bilmemesi beni huzursuz ediyor." "Beni de," dedi Hande. fkeli, olaanst gzel, kocaman kara gzleri vard. Hepsi bir an sustular.

64

"Sen anlat Hande," dedi Kadife. "Bunda utanlacak bir ey yok." "Tam tersi, utanlacak ok ey var ve bu yzden anlatmak istiyorum," dedi Hande. Bir an yz tuhaf bir neeyle d. Ho bir hatray anar gibi glmseyerek, "Bugn arkadamz Teslime'nin intiharnn krknc gn," dedi. "Teslime aramzda dini iin, Allah'n sz iin mcadele eden en imanl kzd. Onun iin barts yalnz Allah sevgisi deil, kendi iman ve onuru da demekti. Kimsenin aklna gelmezdi onun intihar edecei. Okulda hocalar, evde babas ona ban asn diye acmaszca bask yapyorlard " ama Teslime direniyordu. yldr okuduu ve bitirmek zere olduu okuldan atlmak zereydi. Bir gn emniyetten adamlar bakkal babasn sktrmlar ve 'Kzn ban ap okula gelmezse dkknn kapattrr, seni de Kars'tan kovarz' demiler. Bunun zerine babas Teslime'yi evden atmakla tehdit etti nce, bu para etmeyince krk be yandaki dul bir polisle evlendirmeyi planlad. Hatta polis elinde ieklerle bakkal dkknna gidip gelmeye balamt. Teslime 'Maden gzl ihtiyar' dedii bu adamdan yle tiksindi ki bizlere onunla evlenmemek iin ban amaya karar verdiini syledi, ama bu kararn da bir trl uygulayamyordu. Bazmz maden gzlyle evlenmesin diye kararn onayladk, bazlarmz da 'Baban intihar ile tehdit et!' dedik. Bu akl da en ok ben verdim. nk Teslime'nin ban amasn hi istemiyordum. Ka kere ona, Teslime, intihar etmek, insann ban amasndan iyidir,' dedim. Laf olsun diye sylyordum bunu. Gazetelerde okuduumuz kadn intiharlarnn imanszlktan, maddi hayata ballktan ve ak umutsuzluundan olduunu dnp intihar sz babasn korkutur sanyorduk, imanl bir kz olduu iin Teslime'nin intihar edeceine hi ihtimal vermiyordum. Ama onun kendini astn iitince herkesten nce ben inandm. Teslime'nin yerinde olsaydm benim de intihar edebileceimi hemen hissettim nk." Hande alamaya balad. Herkes sustu, Ipek Hande'nin yanna gitti, onu pp okad. Kadife de katld ona: Kzlar birbirlerine sarldlar, elinde uzaktan kumanda aletini tutan Turgut Bey de tatl szler syledi, alamamas iin hep birlikte akalar yaptlar. Turgut Bey kk bir ocuu oyalar gibi ekranda beliren zrafalara dikkat ekti, dahas, oyalanmaya hazr bir ocuk gibi Hande de yal gzlerle bakt ekrana: ok uzaklarda bir yerde, belki de Afrika'nn gbeinde, glgeler iinde aal bir arazide ar ekim bir filmdeki gibi memnun mesut ilerleyen bir zrafa iftini hepsi uzun bir sre, kendi hayatlarn neredeyse btnyle unutarak seyrettiler. "Teslime'nin intiharndan sonra, Hande annesini babasn daha fazla mutsuz etmemek iin ban amaya, okula girmeye karar verdi," dedi daha sonra Kadife Ka'ya. "Onu ne zorluklarla, yokluklar iinde tek erkek ocuu yetitirir gibi yetitirdiler. Annesi babas ileride kzlarnn kendilerine bakacan dlerler hep, ok aklldr Hande." Tatl bir sesle, fsldar gibi, ama Hande'nin iitecei bir sesle konuuyor, gz yal kz da herkesle birlikte ekrana bakarken onu dinliyordu. "Biz rtl kzlar mcadelemizi brakmasn diye nce onu ikna etmeye altk, ama ban amasnn intihardan daha iyi olduunu anlaynca Hande'ye yardm etmeye karar verdik. Bartsn Allah'n emri bilmi ve bir bayrak gibi benimsemi bir kzn, daha sonra onu bandan karp insan iine kabilmesi ok zordur. Hande gnlerdir evine kapanm bu kararna konsantre olmaya alyordu." Ka da tekiler gibi bir sululuk duygusuyla bzlmt, ama kolu Ipek'in koluna deince iine bir mutluluk yayld. Turgut Bey hzl hzl kanal deitirirken Ka ayn mutluluu arayarak kolunu Ipek'inkine dayad, Ipek de ayn eyi yapnca sofradaki hzn unuttu. Televizyon ekrannda Millet Tyatrosu'ndaki gece belirdi. Uzun boylu denek gibi adam Kars tarihindeki

65

ilk canl yaynn paras olmann gururunu anlatt. Gecenin program okunurken hisseli hikyeler, milli kalecinin itiraflar, siyasal tarihimizin utan verici srlar, Shakespeare'den, Victor Hugo'dan sahneler, beklenmedik itiraflar, rezaletler, Trk tiyatro ve sinema tarihinin unutulmaz ve emektar isimleri, akalar, arklar ve korkun srprizler arasnda Ka, "yllardan sonra sessizce lkemize dnen en byk airimiz," olarak kendi adnn okunduunu iitti. Masann altndan Ipek Ka'nn elini tuttu. "Akam oraya gitmek istcmiyormusunuz," dedi Turgut Bey. "Burada ok memnunum, ok mutluyum efendim ben," dedi Ka kolunu Ipek'e daha da dayayarak. "Aslnda ben mutluluunuzu hi bozmak istemem," dedi Hande. Hepsi bir an neredeyse korktular ondan. "Ama bu akam buraya sizin iin geldim. Hibir kitabnz okumadm ama Almanya'lara kadar gitmi, dnyay grm bir air olmanz bana yeter. Syleyin ltfen, son zamanlarda iir yazdnz m?" "Kars'ta pek ok iir geldi bana," dedi Ka. "Bir konuya nasl konsantre olacam bana siz anlatabilirsiniz diye dndm. Bana unu syleyin ltfen: nasl iir yazyorsunuz? Konsantre olarak deil mi?" Almanya'daki Trk okurlarla yaplan iir gecelerinde kadnlarn airlere en ok sorduu soruydu bu ama Ka her seferinde olduu gibi ok zel bir soru sorulmu gibi irkildi. "iirin nasl yazldn bilmiyorum," dedi. "Iyi iir sanki dardan uzak bir yerden geliyor." Hande'nin pheyle baktn grd. "Konsantre olmaktan ne anlyorsunuz, syleyin ltfen." "Btn gn abalyorum, ama gzmn nnde canlanmasn istediim ey, bartsz halim canlanmyor. Onun yerine unutmak istediim eyler geliyor gzmn nne." "Mesela ne?" "rtl kzlarn says artnca bizi bamz amaya ikna etsin diye Ankara'dan bir kadn yollamlard. Bu 'iknac kadn' bir odada hepimizle tek tek saatlerce grmt. Bize 'Baban anneni dver miydi? Ka kardesiniz? Baban ayda ka lira kazanyor? Trbandan nce baka ne giydin? Atatrk' seviyor musun? Evinin duvarlarnda ne resimler asl? Ayda ka kere sinemaya gidiyorsun? Sence kadnla erkek eit midir? Allah m byktr, devlet mi? Ka ocuun olsun istersin? Aile ii tacize uradn m?' gibi yzlerce soru sormu, cevaplarmz ktlara yazm, hakkmzda formlar doldurmutu. Dudaklar, salar boyal, ba ak, moda dergilerindeki gibi ok k, ama nasl sylesem, aslnda ok da sadeydi. Sorular bazlarmz alatmasna ramen aslnda onu sevmitik de... Kars'n pislii amuru ona bulamamtr inallah diye dnenlerimiz vard. Daha sonra ben onu ryalarmda grmeye baladm, ama nemsemedim nce. imdiyse ne zaman bam ap salarm ortaya dkp insanlar arasnda gezineceimi hayal etmeye alsam, kendimi bu 'iknac kadn' olarak gryorum. Ben de onun gibi k olmuum, ince topuklu ayakkablar, onunkilerden de ak elbiseler giyiyorum. Erkekler bana ilgi gsteriyor. Bu hem houma gidiyor, hem de ok utanyorum." "Hande utancn anlatma istersen," dedi Kadife. "Hayr anlatacam. nk hayallerimde utanyorum, ama hayallerimden utanmyorum. Bam aarsam erkekleri kkrtmak isteyen, ehvet dkn bir kadn olacama aslnda hi inanmyorum. nk yaptm eye hi inanmadan aacam bam. Ama insann inanmad halde, hatta hi istemediini sand anda ehevi hislere kaplabildiini de biliyorum. Kadn erkek hepimiz geceleri ryalarmzda gnlk hayatmzda hi istemediimizi sandmz canlarla gnah iliyoruz. Doru deil mi bu?"

66

"Yeter Hande," dedi Kadife. "Doru deil mi?" "Deil," dedi Kadife. Ka'ya dnd. "Bundan iki yl nce Hande ok yakkl bir Krt delikanlsyla evlenecekti. Ama ocuk siyasete bulat, ldrdler onu..." "Bam aamamann bununla hi ilgisi yok," dedi Hande fkelenerek. "Bam aamamann nedeni, konsantre olup ba ak halimi gzmn nne getiremememdir. Her konsantrasyon denememde hayalimde ya 'iknac kadn' gibi kt bir yabancya dnyorum, ya da ehvet dkn bir kadna. Bam ak olarak okulun kapsndan ieri girdiimi, koridorlarda yrdm ve dersaneye girdiimi bir kerecik gzmn nne getirebilirsem, bu ii yapabilecek gc kendimde bulacam inallah ve zgr olacam o zaman. nk bam kendi iradem ve isteimle am olacam, polis zoruyla deil. Ama o na konsantre olamyorum." "O n nemseme o kadar," dedi Kadife. "O an yklsan bile sen bizim her zamanki canmz Hande'mizsin." "Deilim," dedi Hande. "Sizlerden ayrldm ve bam amaya karar verdiim iin beni iten ie suluyor, kmsyorsunuzdur." Ka'ya dnd. "Bazan gzmn nnde canlanan bir kz, ba ak olarak okula giriyor, koridorlarda ilerliyor, ok zlediim bizim snfa giriyor, hatta o an koridorlarn kokusunu, dersanenin ar havasn hatrlyorum. Tam o anda snf koridordan ayran camda o kz gryorum ve grdmn ben deil bir bakas olduunu anlayarak alamaya balyorum." 'Herkes Hande gene alayacak sand.' "Bir bakas olmaktan o kadar fazla korkmuyorum," dedi Hande. "imdiki halime hi dnememek, hatta onu unutmak korkutuyor beni. Insan asl bu ynden intihar edebilir." Ka'ya dnd. "Hi intihar etmek istediniz mi?" dedi krtran bir havayla. "Hayr, ama insan Kars'taki kadnlardan sonra bu konuyu dnmeye balyor." "Bizim durumumuzdaki pek ok kz iin intihar istei, kendi vcudumuza sahip olmak anlamna gelir. Aldatlp bekretini kaybeden kzlar, istemedii adamla evlendirilecek bakireler hep bu yzden intihar eder. intihar bir masumiyet ve saflk istei olarak grrler, intihar zerine hi iir yazdnz m?" Bir igdyle Ipek'e dnd. "Misafirinizi ok mu sktm? Peki, Kars'ta 'gelen' iirlerin nereden geldiini sylesin, onu rahat brakacam." "iirin gelmekte olduunu hissettiim zaman onu gnderene kranla doluyor iim, nk ok mutlu oluyorum." "Sizi iire younlatran da o mu? Kim o?" "iiri inanmadm halde bana onun gnderdiini hissediyorum." "Allah'a m inanmyorsunuz, yoksa iiri size onun yolladna m?" "iiri bana Allah yolluyor," dedi Ka bir ilhamla. "Burada dinci hareketin nasl ykseldiini grd," dedi Turgut Bey. "Belki tehdit de ettiler onu... Korkup Allah'a inanmaya balad." "Hayr, iimden geliyor," dedi Ka. "Burada herkes gibi olmak istiyorum." "Korktunuz, sizi knyorum." "Evet, korkuyorum," diye bard ayn anda Ka. "ok korkuyorum hem de." Kendisine yneltilmi bir tabanca varm gibi ayaa kalkt. Sofradakileri de bir telaa srkledi bu. "Nerede?" diye bard Turgut Bey sanki kendilerine yneltilen bir silah sezmi gibi.

67

"Korkmuyorum, hibir eye aldrmyorum," dedi Hande kendi kendine. Ama o da tekiler gibi tehlikenin ynn kestirebilmek iin Ka'nn yzne bakyordu. Yllar sonra gazeteci Serdar Bey bana, o an Ka'nn yznn kire gibi olduunu, ama korkudan ya da badnmesinden fenalk geiren birinin ifadesi yerine yznde derin bir mutluluk belirdiini syleyecekti. Hizmeti kadn daha da ileri giderek odaya bir k doduunu, her eyin nura battn bana srarla anlatt. Ka onun gznde, daha o gnden bir aziz mertebesindeydi. Odadakilerden birisi o anda, "iir geldi," demi, herkes bunu kendilerine yneltilmi bir silahtan daha da heyecan ve korkuyla karlamt. Daha sonra tuttuu bir defterde olup bitenleri deerlendirirken Ka, odadaki bekleyi gerginliini ocukluumuzda tank olduumuz ruh arma seanslarnda grlen o korkulu bekleyi anlarna benzetecekti. Yirmi be yl nce, Nianta'nn bir arka sokandaki evinde bir arkadamzn gen yata dul kalm iyice iman annesinin dzenledii bu gecelere dier mutsuz ev kadnlar, parmaklar fel olmu bir piyanist, bizim, "o da geliyor mu?" diye sorduumuz orta yal ve asabi bir film yldz ve onun ikide bir baylan kzkardei, gekin film yldzna "kur yapan" emekli bir paa ve bizi arka odadan sessizce salona alan arkadamzla birlikte Ka ile ben de katlrdk. Gerilimli bekleyi anlarnda, "ey ruh geldiysen ses ver!" derdi birisi ve uzun bir sessizlik olur, sonra belli belirsiz bir tkrt, sandalye gcrts, bir inilti ya da bazan masann bacana atlan kaba bir tekme duyulur ve birisi "ruh geldi" derdi korkuyla. Ama Ka ruhla karlaan biri gibi deildi, mutfak kapsna doru yryordu. Yznde mutlu bir ifade vard. "ok iti," dedi Turgut Bey. "Evet, yardm edin ona." Ka'nn yanna koan Ipek'i sanki kendi yolluyormu gibi yapmak iin sylemiti bunu. Ka mutfak kapsnn yanndaki bir sandalyeye kt. Cebinden defterini, kalemini kard. "Byle, hepiniz ayaa kalkm beni seyrederken yazamyorum," dedi. "Ieride bir odaya gtreyim seni," dedi Ipek. Ipek nde Ka arkada Zahide'nin ekmek kadayfna urup dkt ho kokulu mutfaktan ve souk bir odadan geip, arkada yar karanlk bir odaya girdiler. "Burada yazabilir misin?" dedi Ipek, lambay yakt. Temiz bir oda, dzenli yaplm iki yatak grd Ka. Kzkardelerin komodin ve masa niyetine kulland bir sehpann zerindeki krem tplerini, dudak boyalarn, kk kolonya, bademya ve iki ielerinden oluan iddiasz bir kolleksiyonu, kitaplar, fermuarl bir antayla ii fralar, kalemler, nazar boncuklar, kolye ve bileziklerle dolu bir Isvire ikolatas kutusunu grd; buz tutmu camn kenarndaki yataa oturdu. "Burada yazabilirim," dedi. "Ama beni brakp gitme." "Niye?" "Bilmiyorum," dedi nce Ka. "Korkuyorum," dedi sonra. ocukluunda amcasnn Isvire'den getirdii bir ikolata kutusunun tasviriyle balayan iirini bu srada yazmaya balad. Kutunun zerinde Kars ayhanelerinin duvarlarnda olduu gibi Isvire manzaralar vard. Daha sonra Ka'nn Kars'ta kendisine "gelen" iirleri anlamak, snflandrmak ve bir dzene sokmak iin tuttuu notlara gre, iirdeki kutunun iinden Ipek'in ocukluundan kaldn iki gn sonra renecei bir oyuncak saat kmt ilk. Ka bu saatten yola karak ocukluun zaman ve hayatn zaman zerine bireyler sylediini dnecekti...

68

"Yanmdan ayrlman hi istemiyorum," dedi Ka Ipek'e, "nk sana ok fena k oldum." "Beni tanmyorsun bile," dedi Ipek. "Iki trl erkek vardr," dedi Ka eitici bir havayla. "Birincisi, k olmadan nce kzn nasl sandvi yediini, salarn nasl taradn, hangi samalklar dert edindiini, babasna neden kzdn, onun hakknda anlatlan dier hikye ve efsaneleri bilmelidir, ikincisi ise, ki ben onlardanm, kz hakknda pek az ey bilmelidir ki k olsun." "Yani bana hi tanmadn iin mi ksn? Gerekten ak mdr sence bu?" "Insann her eyini verecei ak byle olur," dedi Ka. "Nasl sandvi yediimi ve kafay nelere taktm grdkten sonra akn sona erecek." "Ama o zaman aramzdaki yaknlk derinleerek vcutlarmz saran bir istek, bizi birbirimize balayan mutluluk ve anlara dnecek." "Kalkma otur yatan kenarna," dedi Ipek. "Babamla ayn at altnda kimseyle pemem ben." Ka'nn plerine ilk bata kar koymad ama "Babam evdeyken houma gitmiyor," dedi Ka'y iterek. Ka bir kere daha zorlayarak azndan pt onu ve yatan kenarna oturdu. "Bir an nce evlenmemiz ve birlikte buradan kap gitmemiz lazm. Frankfurt'ta ne kadar mutlu oluruz biliyor musun?" Bir sessizlik oldu. "Hi tanmadn halde bana nasl k oldun?" "Gzel olduun iin... Seninle mutlu olacamz hayal ettiim iin... Sana her eyi utanmadan syleyebildiim iin. Durmadan sevitiimizi hayal ediyorum." "Almanya'da ne yapardn?" "Yazamadm iirlerle megul olurdum ve otuz bir ekerdim hep,.. Yalnzlk bir gurur sorunudur; kendi kokusunun iine marur bir ekilde gmlr insan. Gerek airin sorusu hep ayndr. Uzun bir sre mutlu olursa baya olur. Uzun bir sre mutsuz olursa da iirini diri tutacak gc kendinde bulamaz... Mutlulukla gerek iir ok ksa bir sre birlikte olur. Bir sfe sonra ya mutluluk iiri ve airi bayalatrr ya da gerek iir mutluluu bozar. Frankfurt'a dnp mutsuz olmaktan artk ok korkuyorum." "Istanbul'da kalrsn," dedi Ipek. Ka dikkatle bakt, "Istanbul'da m yaamak istiyorsun?" diye fsldad. Ipek'in kendisinden bir ey istemesini ok istiyordu imdi. Kadn da sezdi bunu: "Hibir ey istemiyorum," dedi. Ka acele ettiini hissediyordu. Kars'ta pek az kalabileceini, ksa bir sre sonra burada nefes alamayacan, acele etmekten baka aresi olmadn da hissediyordu, ieriden belli belirsiz gelen konuma seslerine ve kan ezerek pencerenin nnden geen bir faytona kulak verdiler, Ipek kap eiinde ayakta duruyor, dalgn dalgn elindeki sa frasna taklm salar ayklyordu. "Burada her ey o kadar yoksul ve umutsuz ki insan senin gibi bir ey istemeyi bile unutabilir," dedi Ka. insan burada, yaamay deil, lmeyi dleyebilir yalnzca... Benimle gelecek misin?.." Ipek cevap vermedi. "Kt bir cevap vereceksen syleme hibir ey," dedi Ka. "Bilmiyorum," dedi Ipek gz frada, "ieride bizi bekliyorlar." "Ieride bir dolaplar dnyor, seziyorum ama ne olup bittiini anlayamyorum," dedi Ka. "Sen anlat bana."

69

Elektrikler kesildi, Ipek hi kprdamaynca Ka ona sarlmak istedi, ama Almanya'ya yapayalnz dnecei korkusu her yerini sarmt; kprdayamad. "iir yazamazsn bu karanlkta," dedi Ipek. "Gidelim." "Beni sevmek iin en ok ne yapmam istersin?" "Kendin ol," dedi Ipek. Kalkp odadan kt. Ka orada oturmaktan ylesine mutluydu ki glkle kalkt. Mutfaktan nceki souk odada bir anda oturdu ve oradaki titrek mumun nda aklndaki "ikolata Kutusu" adl iiri yeil defterine yazd. Ayaa kalktnda Ipek'in arkasndayd, ona sarlmak, ban salarna gmmek iin bir hamle yapnca birden kafasnn iinde her ey karanlkta olduu gibi birbirine girdi. Mutfaktaki mumun nda Ka, Ipek ile Kadife'nin birbirlerine sarldklarn gryordu. Kollarn birbirlerinin boyunlarna dolam, birbirlerine sevgililer gibi sarlmlard. "Babam size bakmam istemiti," dedi Kadife. 'Peki canm." "iir yazmad m?" "Yazdm," dedi Ka karanlktan karak. "Ama imdi size yardm etmek isterdim." Titreyen mumun nda girdii mutfakta kimseyi gremedi. Kala gz arasnda bir bardaa rak doldurup su koymadan iti. Gzlerinden yalar aknca aceleyle bir bardak su doldurdu kendine. Mutfaktan knca bir an tekinsiz bir zifiri karanlkta buldu kendini Bir mumla aydnlanan yemek masasn grp yrd. Sofradakilerle birlikte, duvarlardaki iri glgeler de Ka'ya dndler. "iiri yazabildiniz mi?" dedi Turgut Bey. nce birka saniye sessiz kalp Ka'y nemsemiyormu gibi yapmak istemiti. "Evet." "Tebrik ederim." Ka'nn eline bir rak barda tututurdu, doldurdu. "Ne hakknda?" "Burada kiminle grr konuursam ona hak veriyorum. Almanya'dayken darda sokaklarda gezen korku, imdi iime girdi." "Sizi ok iyi anlyorum," dedi Hande bilmi bir havayla. Ka minnetle glmsedi ona. "Ban ama gzelim" demek geldi iinden. "Kiminle grrseniz ona inandnz iin eyh Efendi'nin yannda da Allah'a inandnz sylediyseniz bunu dzeltmek isterim. Kars'ta Allah' eyh Efendi temsil etmiyor!" dedi Turgut Bey. "Kim temsil ediyor Allah' burada?" diye diklendi Hande. Ama Turgut Bey fkelenmedi ona. Inat ve kavgacyd, ama taviz vermez bir ateist olamayacak kadar yumuak kalpliydi. Ka Turgut Bey'in kzlarnn mutsuzluundan endielendii kadar, kendi dnyasnn alkanlklarnn yklp gitmesinden korktuunu da hissetti. Bu siyasal bir tela deil, hayatnn tek elencesi her akam kzlar ve misafirleriyle birlikte saatlerce siyasetten ve Allah'n varlndan ve yokluundan sz ederek didimek olan bir adamn masann merkezindeki yerini kaybetme telayd. Elektrikler geldi, oda birden aydnland. ehirde elektriin gidip gelmesine o kadar allmt ki, Kann ocukluunda Istanbul'da olduu gibi elektrik gelince neeli lklar atlmyor, aman amar makinesine bak bozulmasn, ya da mumlar ben fleyeceim gibilerinden mutlu bir tela da olmuyor, insanlar hibir scy olmam gibi davranyordu. Turgut Bey televizyonu

70

altrp kumanda aletiyle kanallar deitirmeye balad. Ka Kars'n olaanst sessiz bir yer olduunu kzlara fsldayarak syledi. "nk biz burada kendi sesimizden bile korkuyoruz," dedi Hande. "Bu, karn sessizlii," dedi Ipek. Bir yenilgi duygusuyla hepsi ar ar kanal deitiren televizyona baktlar uzun sre. Masann altnda Ipek ile elele tutuunca Ka burada gndzleri kk bir ite pinekleyip, akamlar bu kadn ile elele tutuarak anak antene balad televizyonu seyredip btn hayatn mutlulukla geirebileceini dnd.

15. Hepimizin hayatta istedii asl bir ey vardr MILLET TIYATROSU'NDA Ipek ile btn hayatn Kars'ta geirip mutlu olabileceini dnmesinden tam yedi dakika sonra Ka kar altnda, tek bana bir savaa gider gibi Millet Tiyatrosu'ndaki geceye katlmaya koarken, yrei kt kt atyordu. Bu yedi dakikada her ey aslnda ok anlalabilir bir hzla gelimiti. nce Turgut Bey ekrana Millet Tiyatrosu'ndaki canl yayn getirmi, duyduklar byk grltden hepsi orada olaanst bireyler olduunu sezmilerdi. Bu onlarda hem bir gecelik olsun tara hayatnn dna kma istei uyandryor, hem de kotu bir ey olabilecei ihtimaliyle onlar korkutuyordu. Orada sabrsz bir kalabaln alk ve lklarndan ehrin n sralarda oturan ileri gelenleriyle, arka sralardaki genler arasnda bir gerginlik okluunu hepsi sezmilerdi. Kamera salonun btnn gstermedii iin hepsi orada ne olduunu ok merak ediyordu. Sahnede bir zamanlar btn Trkiye'nin tand bir milli kaleci vard. On be yl nceki trajik bir milli mata Ingilizlerden yedii on bir goln daha ancak birincisini hikye edebilmiti ki, geceyi sunan denek gibi ince adam ekranda belirdi ve milli kaleci tpk ulusal televizyondaki gibi bir reklam aras verildiini anlayp sustu. Mikrofonu eline alan sunucu birka saniyelik sreye elindeki kttan okuduu iki reklam sdrm (Fevzi Paa Caddesi'ndeki Tadal Bakkaliye'ye Kayseri'den pastrma gelmi ve Bilim Dersanesi niversiteye hazrlk gece kurslar iin kaytlara balamt), gecenin zengin programn tekrarlayp iir okuyacak diye Ka'nn adn saym ve kameraya kederli bir ifadeyle bakp eklemiti. "Fakat ta Almanya'lardan serhat ehrimize gelen byk airimizi hl aramzda grememek Karsllar gerekten ok zyor." "Artk bundan sonra gitmemeniz ok ayp!" demiti Turgut Bey hemen. "Ama geceye katlr mym diye bir sormadlar," dedi Ka. "Burada det byledir," dedi Turgut Bey. "Sizi arsalar gitmezdiniz. imdi onlar kmser duruma dmemek iin gitmelisiniz." "Buradan sizi seyrederiz," dedi Hande hi beklenmedik bir hevesle. Ayn anda kap alm ve geceleri resepsiyona bakan ocuk "Eitim enstits mdr hastanede lm," demiti. "Zavall budala..." demiti Turgut Bey. Sonra Ka'ya dikmiti gzlerini. "Dinciler hepimizi teker teker temizlemeye baladlar. Cannz kurtarmak istiyorsanz bir an nce Allah'a daha da ok

71

inansanz iyi edersiniz. nk Kars'ta ksa bir sre sonra korkarm lml bir dindarlk eski bir ateistin paasn kurtarmasna hi yetmeyecek." "Haklsnz," demiti Ka. "Ben de btn hayatm yreimde derinden hissetmeye baladm Allah sevgisine sonuna kadar amaya karar vermitim zaten." Bunu alayc bir ekilde sylediini hepsi anlamlard anlamasna ama iyice sarho olduundan emin olduklar Ka'nn bu hazrcevapl masadakileri onun bunlar daha nceden de dnm olabileceinden phelendirmiti. O srada Zahide bir elinde hnerle tuttuu iri bir tencere, brnde sap lambann n yanstan alminyum bir kepe masaya efkatli bir anne gibi glmseyerek sokulurken demiti ki: "Dibinde bir kiilik orbam var, yazktr atlmasn; hangi kz ister?" Ka'ya Millet Tiyatrosu'na gitmemesini, korktuunu syleyen Ipek de Hande ve Kadife'yle birlikte Krt hizmetinin glmsemesine bir an dnp katlmt. "Ipek 'Ben!' derse, benimle Frankfurt'a gelecek ve evleneceiz," diye dnmt Ka o an. "O zaman Millet Tiyatrosu'na gidip 'Kar' adl iirimi de okuyacam." "Ben!" demiti hemen sonra Ipek ve hi de neelenmeden ksesini uzatmt. Darda iri tanelerle yaan karn altnda Ka bir ara Kars'n yabancs olduunu, ayrlr ayrlmaz ehri unutabileceini hissetti, ama ok srmedi bu. Bir kader duygusuna kapld; hayatn mantn zemedii gizli bir geometrisi olduunu kuvvetle seziyor, bu mant zp mutlu olmak iin derin bir zlem duyuyor, ama bu mutluluk isteine yetecek kadar gl hissetmiyordu kendini o anda. nnde Millet Tiyatrosu'na kadar uzanan ve zerinde seim propaganda bayraklar dalgalanan karla kapl geni sokak bombotu. Ka bir zamanlar burada birilerinin (Tiflis'te ticaret yapan Ermeniler?, mandralardan vergi toplayan Osmanl paalar?) mutlu, huzurlu, hatta renkli bir hayat yaadn eski binalarn buz tutmu saaklarnn geniliinden, kaplarn, duvar kabartmalarnn gzelliinden, binalarn arbal ama gngrm cephelerinden hissediyordu. ehri alakgnll bir uygarlk merkezine eviren btn o Ermeniler, Ruslar, Osmanllar, erken Cumhuriyet dnemi Trkleri, herkes ekip gitmiti ve sanki yerlerine kimse gelmedii iin de sokaklar bombotu, ama terk edilmi bir ehrin aksine bu kimsesiz sokaklar insanda korku uyandrmyordu. Hafif turuncumsu ve solgun sokak lambalarndan, buz tutmu vitrinlerin arkasndaki soluk neonlardan vuran n ide ve nar aalarnn dallarndaki kar ynlarna, kenarlarndan iri buz paralar sarkan elektrik direklerine yansyna Ka hayranlkla bakt. Kar sihirli, neredeyse kutsal bir sessizlik ierisinde yayor, kendi belirsiz ayak seslerinden ve hzla soluk alp vermesinden baka hibir ey duymuyordu. Hibir kpek havlamyordu. Sanki dnyann sonuna gelinmi, u anda grd her ey, btn lem karn yana dikkat kesilmiti. Ka soluk bir sokak lambasnn evresindeki kar tanelerini, bazlar ar ar aaya inerken birka tanenin kararl bir ekilde yukarya karanla doru ykseliini izledi. Aydn Foto Saray'nn saann altna girdi ve kenarlar buz tutmu ilan levhasnn iinden gelen krmzms bir kta pullusunun koluna konan bir kar tanesini bir an prdikkat seyretti. Bir rzgr esti, bir hareket oldu ve Aydn Foto Saraynn ilmi levhasnn krmz birden snnce karsndaki ide aac da sanki karard. Millet Tiyatrosu'nun kapsndaki kalabal, az te de bekleyen polis minibsn, kardaki kahvehanenin yar ak kapsyla eik arasna snp kalabal seyredenleri grd.

72

Tiyatro salonuna girer girmez, ierideki grlt ve hareketten ba dnd. Youn bir alkol, nefes ve sigara kokusu vard havada. Kenarlarda pek ok kii ayaktayd; bir kede bir ay tezghnda gazoz ve simit satlyordu. Ka le kokulu helann kapsnda fsldaarak konuan genleri grd, bir kenarda bekleyen mavi niformal polislerin ve daha tede ellerinde telsizle dikilen sivillerin yanndan geti. Bir ocuk, babasnn elinden tutmu, iedeki gazozun iine att leblebilerin hareketlerini grltye hi aldrmadan btn dikkatiyle seyrediyordu. Ka kenarda dikilenler arasnda birisinin telala el salladn grd, ama kendisine mi emin deildi. "Ta uzaktan, paltonuzdan sizi tandm." Ka Necip'in yzn yakndan grnce iinden derin bir sevgi geti. iddetle kucaklatlar. "Biliyordum geleceinizi," dedi Necip. "ok sevindim. Hemen bir ey sorabilir miyim size? ok nemli iki ey var aklmda." "Bir ey mi, iki ey mi?" "ok akllsnz, stelik akln her ey olmadn da anlayacak kadar," dedi Necip. Ka'y daha rahat konuabilecekleri sakin bir keye ekti. "Hicran ya da Kadife'ye ona k olduumu, hayatmn tek anlamnn o olduunu sylediniz mi?" "Hayr." "Onunla ayhaneden birlikte kp gittiniz. Benden hi mi bahsetmediniz?" "Senin imam hatipli olduunu syledim." "Baka? O hibir ey sylemedi mi?" "Sylemedi." Bir suskunluk oldu. "Benim hakkmda gerekten baka bir ey konumamanz anlyorum," dedi Necip byk bir gayretle. Yutkundu. "nk Kadife benden drt ya byk, beni fark etmemitir bile. Belki de onunla mahrem eyler konumusunuzdur. Hatta gizli siyasal konular da alm olabilir. Bunlar sormuyorum. Tek bir eyi merak ediyorum ve bu benim iin imdi ok nemlidir. Hayatmn geri kalan buna bal. Kadife beni hi fark etmese bile ki byk ihtimal beni fark etmesi yllar alr ve o zamana kadar da evlenir vereceiniz cevap yznden ona hayatm boyunca k olabilirim ya da u anda onu unutabilirim. Ltfen hemen ve hi duraksamadan doruyu syleyin." "Sorunuzu bekliyorum," dedi Ka resm bir havayla. "Yzeysel eylerden bahsettiniz mi hi? Televizyondaki samalklardan, kk, nemsiz dedikodulardan, parayla alabileceiniz kk eylerden. Anlyor musunuz? Grnd gibi yzeysel kklklere metelik .vermeyen derin bir insan m Kadife, yoksa ben ona bouna m k oldum?" "Hayr, yzeysel bir ey konumadk," dedi Ka. Verdii cevaplarn Necip'te ykc bir etki yaptn gryor, delikanlnn insanst bir gayretle gcn hemen toparlamaya altn da yznden okuyordu. "Ama onun olaanst bir insan olduunu grdnz." "Evet." "Sen de ona k olabilir misin? ok gzel nk. Hem ok gzel, hem de hibir Trk kadnnda grmediim kadar bana buyruk." "Ablas daha gzel," dedi Ka. "Eer mesele gzellikse."

73

"Nedir peki mesele?" dedi Necip. "Ulu Allah'n bana srekli Kadife'yi dndrtmesindeki hikmet nedir?" Biri elli bir dakika sonra paralanacak iri yeil gzlerini Ka'da hayretler uyandran bir ocuksulukla sonuna kadar amt. "Bilmiyorum," dedi Ka. "Hayr biliyorsun, ama sylemiyorsun." "Bilmiyorum." "nemli olan her eyi syleyebilmek," dedi Necip yardm eder gibi. "Yazar olabilseydim, sylenmemi eyi syleyebilmek isterdim. Bir kere olsun bana her eyi syleyebilir misin?" "Sor." "Hepimizin hayatta istedii bir ey, bir asl ey vardr deil mi?" "Doru." "Nedir seninkisi?" Ka susup, glmsedi. "Benimkisi ok basit," dedi Necip gururla. "Kadife ile evlenmek, Istanbul'da yaamak ve dnyadaki ilk Islamc bilimkurgu yazar olmak istiyorum. Bunlarn imknsz olduunu biliyorum, ama gene de istiyorum. Sen seninkisini syleyemiyorsun diye de alnmyorum, nk seni anlyorum. Sen benim geleceimsin. imdi benim gzlerimin iine bakndan da anlyorum bunu: Sen de bende kendi genliini gryorsun ve bu yzden seviyorsun beni." Dudann kenarnda mutlu, kurnaz bir glmseyi belirdi ve Ka korktu bundan. "O zaman sen de benim yirmi yl ncem gibi mi oluyorsun?" "Evet. Bir gn yazacam bilimkurgu romannda tam tamna byle bir sahne olacak. Afedersin, elimi alnna koyabilir miyim?" Ka hafife ban ne edi. Necip, daha nce bu hareketi yapm birinin rahatlyla avucunun iini Kann alnna dayad: "Simdi sana yirmi yl nce ne dndn syleyeceim." "Fazl'la yaptn gibi mi?" "Onunla ayn anda ayn eyi dnrz. Seninle ise aramzda zaman var. Ltfen dinle imdi: Bir k gn, lisedeydin, kar yayordu ve dnceler iindeydin, iinde Allah'n sesini duyuyordun, ama unutmaya alyordun O'nu. Her eyin bir btn olduunu hissediyor, ama onu sana hissettirene gzlerini kaparsan daha mutsuz ve daha zeki olacan dnyordun. Haklydn. nk ancak zeki ve mutsuzlarn iyi iir yazabileceini biliyordun, iyi iir yazabilmek iin inanszln aclarn kahramanca gze almtn, iindeki o sesi kaybedince btn lemde yapayalnz kalabilecein henz aklna gelmiyordu." "Peki, haklsn, byle dnyordum," dedi Ka. "imdi sen de mi yle dnyorsun?" "Hemen bunu soracan biliyordum," dedi Necip telala. "Sen de Allah'a inanmak istemiyor musun? Istiyorsun deil mi?" Ka'y rperten souk elini alnndan ekti birden. "Sana bu konuda ok ey syleyebilirim, iimde 'Allah'a inanma' diyen bir ses de duyuyorum. nk bir eyin varlna bu kadar akla inanmak ancak onun yokluu konusunda bir phe, bir merak duymakla olur anlyor musun? Gzel Allah'mn varlna inanla hayatta kalabildiimi anladm zamanlar tpk ocukluumda annem babam lseydi ne olurdu diye dndm gibi bazan acaba Allah olmasayd ne olurdu diye dnyorum. O zaman gzmn nnde bir ey canlanyor: Bir manzara. Bu manzarann Allah sevgisinden kuvvet aldn bildiim iin korkmuyor, onu merakla seyrediyorum." "Anlat bana o manzaray."

74

"iirine mi koyacaksn? iirinde benim adm vermene de gerek yok. Karlnda tek bir ey istiyorum senden." "Evet!" "Son alt ayda Kadife'ye tane mektup yazdm. Hibirini poslalayamadm. Utandm iin deil; postanedekiler ap okuyacaklar iin. Kars'n yars sivil polistir nk. Buradaki kalabaln yars da yledir. Hepsi bizi izliyorlardr. Dahas bizimkiler de bizi izliyorlardr." "Bizimkiler kim?" "Kars'n btn gen Islamclar. Seninle ne konuacam ok merak ediyorlar. Buraya olay karmaya geldiler. nk bu gecenin laiklerin ve askerlerin bir gvde gsterisine dneceini biliyorlar. O malum araf adl eski oyunu oynayacaklar, trbanc kzlar aalayacaklarm. Ben aslnda siyasetten nefret ediyorum, ama arkadalarm isyanda hakl. Onlar kadar ateli olamadm iin pheleniyorlar benden. Mektuplar sana veremem. Yani, bu ara, herkes bakarken. Onlar Kadife'ye vermeni istiyorum." "imdi kimse bakmyor. Hemen ver bana, sonra manzaray anlat." "Mektuplar burada, ama zerimde deil. Kapdaki aramadan korktum. Arkadalarm da zerimi arayabilir. Tam yirmi dakika sonra sahnenin kenarndaki kapdan girilen koridorun ucundaki helada gene bulualm." "Manzaray o zaman m anlatacaksn?" "Onlardan biri buraya geliyor," dedi Necip. Gzn kard. "Tanyorum onu. Hi bakma o yana, fazla samimilemeden normal konuuyormu gibi yap." "Peki." "Btn Kars senin buraya neden geldiini ok merak ediyor. Buraya gizli bir grevle devletimiz tarafndan, hatta Batl gler tarafndan gnderildiini dnyorlar. Arkadalarm beni buraya sana bunlar soraym diye yollad. Doru mu sylentiler?" "Deil." "Ne diyeyim onlara? Ne iin geldin buraya?" "Bilmiyorum." "Biliyorsun, ama utantan gene syleyemiyorsun." Bir sessizlik oldu. "Buraya mutsuz olduun iin geldin," dedi Necip. "Nereden anlyorsun bunu?" "Gzlerinden: Senin kadar mutsuz bakan birini grmedim hi... imdi ben de hi mutlu deilim; ama gencim ben. Mutsuzluk bana g veriyor. Bu yata mutsuz olmay, mutlu olmaya tercih ederim. Kars'ta ancak aptallar ve ktler mutlu olabilir Ama senin yana geldiimde sarlacak bir mutluluum olsun isterim." "Mutsuzluum beni hayata kar koruyor," dedi Ka. "Benim iin dertlenme." "Ne gzel. Kzmadn deil mi? Yznde yle iyi bir ey var ki aklma gelen her eyi, en sama eyi bile sana syleyebileceimi anlyorum. Byle eyleri arkadalarma sylesem, hemen alay etmeye balarlar." "Fazl bile mi?" "Fazl baka. O bana ktlk edenden intikam alr ve benim ne dndm bilir. imdi biraz da sen konu. Adam bize bakyor." "Hangi adam?" dedi Ka. Oturanlarn arkasnda birikmi kalabala bakt: Armut kafal bir adam, sivilceli iki gen, atk kal, yoksul giyimli delikanllar, hepsi sahneye dnktler imdi ve bazlar sarho gibi sallanyordu.

75

"Bu akam tek ien ben deilim," diye mrldand Ka. "Onlar mutsuzluktan iiyorlar," dedi Necip. "Siz iinizde sakl mutluluunuza dayanabilmek iin imisiniz." Sznn sonuna doru birden kalabala kart. Ka onu doru iittiinden emin olamad. Ama kafasnn ii salondaki btn grlt patrtya ramen ho bir mzik dinliyormu gibi rahatt. Biri ona el sallad, seyirciler arasnda, "sanatlard ayrlm birka bo yer vard, tiyatro takmndan yar kibar yar kabaday bir set iisi Ka'y oturttu. O gece Ka'nn sahnede grdklerini ben yllar sonra Serhat Kars Televizyonu'nun arivlerinden karttm video bantlarndan seyrettim. Bir banka reklamyla alay eden kk bir "vinyet" oynanyordu sahnede, ama Ka yllardr Trkiye'de televizyon seyretmedii iin neyin hiciv, neyin taklit olduunu anlayamyordu. Gene de para yatrmak iin bankaya giren adamn ar Bat taklitisi bir kibar zppe olduunu karabildi. Kars'tan da kk ve cra kimi kasabalarda, kadnlarn ve devlet erknnn uramad ayhanelerde Sunay Zaim'in Brechti ve Bakhtinci tiyatro kumpanyas bu oyuncuu daha edepsiz bir vurguyla oynar, "bankamatik" kart alan zppenin kibarl seyircileri kahkahalara boan bir ibnelie dnrd. teki "vinyette" salarna Kelidor ampuan ve Sa Kremi dken kadn klndaki bykl erkein Sunay Zaim olduunu son anda fark etti Ka. Kadn klndaki Sunay cra erkek ayhanelerindeki fkeli ve yoksul kalabalklar "antikapitalist bir katharsis" ile rahatlatmak istedii zamanlardaki gibi bir yandan edepsiz kfrler ederken bir yandan da Kelidor ampuan'nn uzun iesini arka deliine sokar gibi yapt. Daha sonra Sunay'n kars Funda Eser sevilen bir sucuk reklamn taklit ederken eline ald kangal "At m, eek mi?" diyerek edepsiz bir neeyle biraz tartt, daha ileri gtrmeden sahneden kat. Arkasndan sahneye 1960'larn nl kalecisi Vural kp Istanbul'da bir milli mata Ingilizlerden nasl on bir gol yediini ayn gnlerde nl artistlerle yaad aklarla ve yapt ikelerle kartrarak anlattklar ve ac ekme zevki ve Trk'n elenceli zavalll havasyla glerek izlendi.

16. Allah'n olmad yer NECIP'IN GRD MANZARA VE Ka'NIN IIRI Yirmi dakika geip Ka serin koridorun ucundaki helaya girince hemen arkada, Necip'in de pisuvarlara ieyenlerin yanna gelmi olduunu grd. Bir sre birbirlerini hi tanmayan iki kii gibi, arkadaki blmelerin kilitli kaplar nnde beklediler. Ka helann yksek tavanna yaplm kabartma gl ve yapraklarn grd. Bir hela boalnca ieri girdiler. Ka yal ve az disiz bir ihtiyarn kendilerini grdn fark etti. ieride srgy ektikten sonra Necip, "Grmediler," dedi. Sevinle Ka'ya sarld. Becerikli hareketlerle blmenin duvarndaki bir kntya spor ayakkabsyla basp bir anda ykseldi ve elini uzatp sifon haznesinin zerindeki zarflar buldu. Yere indi, zarflarn zerlerindeki tozu zenle fleyip temizledi. "Kadife'ye bu mektuplar verirken bir ey sylemeni istiyorum," dedi. "ok dndm bunu. Onlar okuduu andan itibaren hayatta Kadife ile ilgili hibir umudum ve beklentim kalmayacaktr. Bunu Kadife'ye ok ak bir ekilde sylemeni istiyorum."

76

"Senin akndan haber ald an, hibir umut olmadn da renecekse, neden onu bundan haberdar ediyorsun?" "Senin gibi hayattan ve tutkularmdan korkmuyorum ben," dedi Necip. Ka'nn kederlenmesinden endielendi. "Bu mektuplar benim iin tek aredir: Birisini, bir gzellii tutkuyla sevmeden yaayamyorum. Bir bakasn mutlulukla sevmem lazm. Ama nce Kadife'yi aklmdan karmalym. Kadife'den sonra btn tutkumu kimi sevmeye vereceim biliyor musun?" Mektuplar Ka'ya verdi. "Kimi?" diye sordu Ka onlar paltosunun cebine yerletirirken. "Allah'." "Bana grdn o manzaray anlat." "nce u pencereyi a! ok kt kokuyor buras." Ka pasl mandaln zorlayarak kk hela penceresini at. Karanln iinde ar ar ve sessizce yaan kar tanelerini bir mucizeye tank olur gibi hayranlkla seyrettiler. "Alem ne kadar gzel!" diye fsldad Necip. "Sence hayatn en gzel yan neresi?" dedi Ka. Bir sessizlik oldu. "Hepsi!" dedi Necip sr verir gibi. "Ama hayat bizi mutsuz etmiyor mu?" "Ediyor, ama o bizim kabahatimiz. lemin ya da onu yaratann deil." "Bana o manzaray anlat." "nce elini alnma koy ve benim geleceimi syle," dedi Necip. Yirmi alt dakika sonra birisi beyniyle birlikte paralanacak gzlerini iyice at. "ok uzun ve ok dolu yaamak istiyorum ve biliyorum bamdan pek ok gzel ey de geecek. Ama yirmi yl sonra ne dneceim, bilemiyorum ve bunu ok merak ediyorum." Ka sa elinin avucunu Necip'in alnnn narin derisine dayad. "Ahl, aman Allahm!" ok scak bir eye dokunmu gibi elini akacktan ekti. "ok hareket var burada." "Syle." "Yirmi yl sonra yani otuz yedi yana bastn o gnlerde dnyadaki btn ktlklerin, yani yoksullarn bu kadar yoksul ve aklsz olmalarnn ve zenginlerin bu kadar zengin ve akll olmalarnn, kabaln, iddetin ve ruhsuzluun, yani sende lme istei ve sululuk duygular uyandran her eyin nedeninin herkesin herkes gibi dnmesi olduunu en sonunda anlam olacaksn," dedi. "Bu yzden herkesin ahlakl gzkerek aptallat ve ld bu yerde, sen ancak kt ve ahlaksz olarak iyi olunabileceini seziyorsun. Ama bunun da korkun bir sonucu olacan anlyorsun. Titreyen elimin altnda hissediyorum nk bu sonucu da..." "Nedir o?" "Sen ok akllsn ve bunun ne olduunu bugn de biliyorsun. Ve bu yzden senin sylemeni istiyorum ilk." "Nedir?" "Yoksullarn sefaleti ve mutsuzluu iin ektiini sylediin sululuk duygusunu aslnda bu yzden ektiini de biliyorum." "H Allah'a inanmayacak mym?" dedi Necip. "O zaman ben lrm." "Asansrde ateist olan zavall mdr gibi bir gecede olmayacak bu! yle yava olacak ki sen bile fark etmeyeceksin. Yava yava ld iin, yllardr teki dnyada olduunu bir sabah raky fazla karnca fark eden adam gibi olacak."

77

"Sen misin o?" Ka elini onun alnndan ekti: "Tam tersi. Ben yllardr yava yava Allah'a inanmaya balamm. Bu o kadar yava olmu ki, ancak Kars'a gelince anladm. Burada bu yzden mutluyum ve iir yazabiliyorum." "imdi bana o kadar mutlu ve akll gzkyorsun ki," dedi Necip, "sana unu soracam. Gerekten gelecei bilebilir mi insan? Bilmese bile, gene de bildiine inanp huzur duyabilir mi? Bunu ilk bilimkurgu romanma koyacam." "Baz insanlar biliyor..." dedi Ka. "Serhat ehir Gazetesinin sahibi Serdar Bey; bak bu akam ne olacan yazp gazetesini oktan yaymlam." Ka'nn cebinden kard gazeteye birlikte baktlar: "...msamereler yer yer cokulu tezahrat ve alklarla kesildi." "Mutluluk denen ey bu olmal," dedi Necip. "Bamza neler geleceini gazetelere nce biz yazsaydk ve sonra yazdmz gzel eyleri hayretle yaasaydk, kendi hayatmzn airleri olurduk. Gazete son iirini okuduunu yazyor. Hangisi o?" Blmenin kaps vuruldu. Ka Necip'ten "o manzaray" hemen anlatmasn istedi. "Anlatacam imdi," dedi Necip. "Ama benden iittiini kimseye sylemeyeceksin. Seninle fazla samimi olmam holarna gitmiyor." "Kimseye sylemeyeceim," dedi Ka. "Anlat hemen." "Allah' ok seviyorum," dedi Necip heyecanla. "Bazan h Allah olmazsa ne olurdu diye kendime hi istemeden soruyorum ve gzmn nne beni korkutan bir manzara geliyor." "Evet." "Bu manzaraya bir gece, karanlkta, bir pencereden bakyorum Darda kale duvarlar gibi yksek ve kr iki beyaz duvar var. Sanki iki kale kar karya! Ben aralarndaki dar dehlize, bu dehlizin bir sokak gibi nmde uzanna korkuyla bakyorum. Allah'n olmad yerde sokak Kars'taki gibi karl ve amurlu ama rengi mor! Sokan ortasnda bana 'dur' diyen bir ey var arna ben sokan ucuna, bu dnyann sonuna bakyorum. Bir aa var orada, yapraksz, plak bir son aa. Birden ben baktm iin kpkrmz kesiliyor ve yanmaya balyor. O zaman Allah'n olmad yeri merak ettiim iin sululuk duyuyorum. Bunun zerine kzl aa birden eski karanlk rengine dnyor. Bir daha bakmayaym derken gene kendimi tutamayp bakyorum ve dnyann sonundaki yalnz aa yeniden kpkzl kesilip yanmaya balyor. Sabaha kadar sryor bu." "Niye seni bu kadar korkutuyor bu manzara?" diye sordu Ka. "nk bazan eytann drtmesiyle bu manzarann bu dnyaya ait olabilecei de geliyor aklma. Ama gzmn nnde canlanan ey benim hayal ettiim bir ey olmal. nk anlattm gibi bir yer bu lemde olsayd, o zaman h Allah'n olmad anlamna gelecekti. Bu doru olamayacana gre, geriye kalan tek ihtimal artk benim Allah'a inanmadmdr. Bu ise lmden de beter." "Anlyorum," dedi Ka. "Bir ansiklopedide baktm, ateist kelimesinin kayna Yunanca athos imi. O kelime de Tanr'ya inanmayan kiiyi deil, tanrlar tarafndan terk edilen yalnz kiiyi anlatyormu. Bu da insann burada hibir zaman ateist olamayacan gsterir. nk Allah bizi burada istesek bile terk etmez. Ateist olmas iin kiinin nce Batl olmas gerekir." "Ben hem Batl olup, hem de inanabilmek isterdim," dedi Ka.

78

"Allah'n terk ettii kii her akam kahveye gidip arkadalaryla glp kt oynasa, her gn snfta arkadalaryla kahkahalarla glp elense, btn gnlerini dostlaryla sohbet ederek de geirse yapayalnzdr." "Gene de gerek bir sevgili, bir teselli olabilir," dedi Ka. "Onun da seni, senin onu sevdiin gibi sevmesi gerekir." Kap gene vurulunca Necip Ka'ya sarld, onu yanaklarndan bir ocuk gibi pp kt. Ka bekleyen birisi olduunu grd ama tam o sra teki helaya kotu. Ka helann kapsn yeniden srgledi ve darda yaan harika kara bakarak bir sigara iti. Necip'in anlatt manzaray, bir iiri hatrlar gibi kelime kelime hatrladn, Porlock'tan kimse gelmezse, Necip'in grd manzaray bir iir gibi defterine yazabileceini hissediyordu. Porlock'tan gelen adam! Lisenin son yllarnda Ka ile gece yarlarna kadar edebiyattan konutuumuz gnlerde ok sevdiimiz bir konuydu bu. Ingiliz iirini biraz tanyan herkes Coleridge'in "Kubla Khan" (Kubilay Han) adl iirin bana yazd notu bilir. Alt bal "Rya'da Grlen Bir Hayal, Bir iir Paras" olan bu iirin banda Coleridge, hastal yznden ald bir ilacn (aslnda keyif iin afyon ekmitir) etkisiyle uyuyakaldn, uykuya dalmadan nce okumakta olduu bu kitabn cmlelerinin derin uykuda grd bir harika ryada sanki birer nesneye ve bir iire dntn anlatr. Hibir zihn aba harcanmadan sanki kendi liginden oluan harika bir iir! Dahas, uyanr uyanmaz Coleridge bu harika iirin btnn kelime kelime hatrlamaktadr. Kt, kalcn, mrekkep karr ve merakla msra msra iiri hzla yazmaya giriir. nl iirin bildiimiz msralarn yazmtr ki kap vurulur, kalkp aar: Yakndaki Porlock ehrinden bir bor para ii iin gelen biridir bu. Adam savdktan sonra Coleridge masasna hzla geri dndnde iirin geri kalann unuttuunu, yalnzca havasnn ve tek tk baz kelimelerin aklnda kaldn anlar. Porlock'lan gelen hi kimse dikkatini datmad iin Ka sahneye arldnda iiri hl aklnda tutabiliyordu. Sahnede boyu herkesten uzundu. zerindeki kl rengi Alman paltosu onu oradaki herkesten ayryordu. Salondaki uultu bir anda kesildi. Bazlar, azgn renciler, isiz gszler, protestocu siyasal Islamclar, neye gleceklerini, neye tepki gstereceklerini bilemedikleri iin susuyorlard. n sralarda oturan memurlar, btn gn Ka'y izleyen polisler, vali muavini, emniyet mdr yardmcs ve retmenler onun air olduunu biliyorlard. Uzun boylu sunucu sessizlikten rkmt. Televizyonlardaki "kltr programlar"ndan kma bir soru sordu Ka'ya. "airsiniz, iir yazyorsunuz. iir yazmak zor mu?" Video kasedi her seyrediimde unutmak istediim hu ksa, zoraki konumann sonunda salondakiler iir yazmann zor olup olmadn deil, Ka'nn Almanya'dan geldiini anlamlard. "Gzel Kars'mz nasl buldunuz?" diye sordu daha sonra sunucu. Bir kararszlktan sonra "ok gzel, ok fakir, ok kederli," dedi Ka. Arkalardan iki imam hatip rencisi buna gldler. "Fakir senin ruhun," diye bard bir bakas. Bundan cesaretlenen alt yedi kii ayaa kalkp bard. Yars alay ediyordu, yarsnn ne dediini kimse anlayamad. Daha sonra Kars'a gittiimde Turgut Bey bana otelde televizyon banda Hande'nin bu sz zerine alamaya baladn anlatt. "Almanya'da Trk edebiyatn temsil ediyordunuz," dedi sunucu. "Buraya neden geldiini sylesin," diye bard biri. "Geldim, nk ok mutsuzdum," dedi Ka. "Burada daha mutluyum. Ltfen dinleyin, imdi iirimi okuyacam."

79

Bir an bir aknlk ve barmadan sonra Ka iirini okumaya balad. Yllar sonra o gecenin video kaydn elime geirince arkadam hayranlk ve sevgiyle izledim. Onu ilk defa bir kalabalk nnde iir okurken gryordum. Dikkatle ve sakin sakin yryen biri gibi, kafas megul ilerliyordu. Yapmacklktan ne kadar uzakt! iki kere bir ey hatrlar gibi duraklamasnn dnda, iirini hi kesintisiz ve zorlanmadan okudu. iirin az nce kendi anlatt "manzara"dan kaynaklandn "Allah'n olmad yer"e ilikin sylediklerinin kelime kelime iire girdiini fark edince Necip oturduu yerden bylenmi gibi ayaa kalkt ama Ka karn yan hatrlatan hzn kesmedi. Bir iki alk iitildi. Arka sralardan birisi ayaa kalkp bard, bakalar da katld ona. iirin msralarna m cevap veriyorlard, canlar m sklmt anlalmyordu. Az sonra yeil bir fon zerine decek silueti saylmazsa bu benim yirmi yedi yllk arkadamn tank olabildiim son grntleri olacakt.

17. "Vatan yahut Trban" ARAFINI YAKAN KIZ HAKKINDA BIR OYUN Ka'nn iirinden sonra sunucu oynanacak oyunu abartl hareketlerle ve gecenin en byk gsterisi olarak kelimeleri yaya yaya sundu: Vatan yahut Trban. Imam hatipli rencilerin oturduu orta ve arka sralardan birka itiraz, biriki slk, yuh eken birka kiinin uultusu ve n sralardaki memurlar arasndan onaylayc biriki alk duyuldu. Salonu tklm tklm dolduran kalabalk ise ne olacak beklentisiyle, yar merak, yar saygyla seyrediyordu. Tiyatro topluluunun nceki "hafiflikleri", Funda Eser'in edepsiz reklam taklitleri, lzumlu lzumsuz gbek dans yapmas, Sunay Zaim'lc birlikte eski bir kadn babakanla rveti kocasn canlandrmalar, onlar n sradaki baz memurlar gibi geceden soutmam, aksine elendirmiti. Vatan yahut Trban da kalabal elendirdi, ama imam hatipli rencilerin satamalar, srekli seslerini ykseltmeleri can skyordu. O zaman sahnedeki diyaloglar da hi anlalmyordu. Ama bu yirmi dakikalk ilkel ve "demode" oyunun yle salam bir dramatik yaps vard ki sar ve dilsizler bile her eyi anlard. 1. Kapkara bir araf iinde bir kadn sokaklarda yryor, kendi kendine konuuyor, dnyordu. Bir nedenden mutsuzdu. 2. Kadn arafn kararak zgrln ilan ediyordu. imdi arafsz ve mutluydu. 3. Ailesi, nianls, yaknlar, sakall ve Mslman erkekler bu zgrle eitli nedenlerle kar kp kadna yeniden araf giydirmek istiyorlard. Bunun zerine kadn bir fke nnda arafn yakyordu. 4. Bu diklenmeye eli tesbihli ember sakall yobazlar iddetle karlk veriyor, salarndan srdkleri kadn tam ldreceklerken. 5. Onu Cumhuriyet'in gen askerleri kurtaryordu. Bu ksa oyun 1930'larn ortasyla Ikinci Dnya Sava arasnda kadnlar araftan, din basklardan uzak tutmak isteyen Batllamac devletin tevikiyle Anadolu'da liselerde ve Halkevleri'nde pek ok kere oynanm, 1950'den sonra demokrasiyle Kemalist devrimin iddeti zayflaynca unutulmutu. arafl kadn oynayan Funda Eser, yllar sonra Istanbul'da onu bulduum bir seslendirme stdyosunda bana annesinin de ayn rol l948 ylnda Ktahya

80

Lisesi'nde oynamasndan gurur duyduunu, daha sonra kan olaylar yznden kendisinin ayn hakl mutluluu Kars'la ne yazk ki yeniden yaayamadn anlatt bana. Uyuturucularla ypranm, yorgun ve ylgn sahne sanatlarnda grlen o her eyi unutmu haline ramen, o geceyi bana olduu gibi anlatsn diye onu ok zorladm. Geceye tank olan baka pek ok kiiyle de konutuum iin ayrntlara giriyorum: Birinci tabloda Millet Tiyatrosu'nu dolduran Karsl seyirci aknlk iindeydi. Vatan yahut Trban ad onlar gncel ve siyasal bir oyuna hazrlamt, ama bu eski ksa oyunu hatrlayan biriki ihtiyar dnda kimse arafl bir kadn beklemiyordu. Siyasal Islamclarn simgesi trband akllarndaki. araf iindeki esrarengiz kadn bir aa bir yukar kararllkla yrrken pek ok kii onun yryndeki o gururlu hatta marur havaya takld Din kyafetleri kmseyen "radikal" memurlar bile sayg duydu ona. arafn iinde kim olduunu tahmin eden imam hatipli uyank bir gen ise n sralar fkelendirecek bir kahkaha att. Ikinci tabloda arafl kadn bir aydnlanma ve zgrlk hamlesiyle kara rtsn amaya balaynca ilk anda herkes korktu bundan! Bunu Batllamac laiklerin bile kendi fikirlerinin sonularndan korkmalaryla aklayabiliriz. Aslnda, siyasal Islamclardan korktuklar iin Kars'ta her eyin eskisi gibi srp gitmesine oktan razyd onlar. Cumhuriyetin ilk yllarnda olduu gibi arafllar devlet zoruyla arafszlatrmay imdi akllarndan bile geirmiyor, yalnzca "arafszlar Islamclarn zoru ve korkusuyla Iran'daki gibi araflanmasn yeter" diye dnyorlard. "Aslnda n sradaki btn o Atatrkler, Atatrk deil, korkak!" demiti Turgut Bey daha sonra Ka'ya. arafl bir kadnn sahnede gstere gstere soyunmasnn yalnz dincileri deil, salondaki isizleri ve ayak takmn da galeyana getirmesinden herkes korkuyordu. Gene de tam o srada nlerde oturan bir retmen ayaa kalkm, arafn zarif ve kararl hareketlerle karmakta olan Funda Eser'i alklamaya balamt. Ama bazlarna gre modernlemeci bir siyasal eylem deildi bu; kadnn plak ve tombul kollar, gzel gerdan ikiden zaten dumanl olan ban dndrd iin yapmt bunu. Bu kimsesiz ve yoksul retmeni arka sralardaki bir avu gen fkeyle cevaplad. Durumdan n sralardaki cumhuriyetiler de holanmamlard. arafn iinden gzlkl, aydnlk yzl, okumaya azimli saf bir kyl kz yerine Funda Eser'in, kvrak bir gbek dansznn kmas onlarn da akln kartrmt. Ancak orospular, ahlakszlar arafn karr anlamna m geliyordu bu? Bu Islamclarn mesajyd o zaman. Vali muavininin "Yanl i bu, yanl" diye bard iitildi n sralarda. Bakalarnn belki de dalkavukluktan ona katlmas da Funda Eser'i ikna etmedi. n sralar kendi zgrln savunan aydnlanm Cumhuriyet kzn takdir ve endieyle izlerken imam hatipli genler kalabalndan bir iki tehdit sesi duyuldu, ama kimsenin gzn korkutmad bu. n sralardaki vali muavini, zamannda PKK'llara kk sktrm alkan ve cesur Emniyet Mdr Yardmcs Kasm Bey, dier yksek memurlar, tapu kadastro il mdr, ii Krte mzik kasetlerini toplatp Ankara'ya yollamak olan kltr mdr (kars, iki kz, kravat taktrd drt olu ve erkek yeeniyle gelmiti), sivil giyinmi baz subaylarla karlan olay karmaya niyetli imam hatipli birka kendini bilmez gencin grltsnden hi korkmuyorlard. Salonun her yerine datlm sivil polislere, kenardaki niformal polislere, sahne arkasnda bekledikleri sylenen erlere gcendikleri de sylenebilir. Ama daha nemlisi gecenin tclevizyondan naklen yaynlanyor olmas, bu bir yerel yayn olmasna ramen, onlarda bulun Trkiye'nin ve Ankara'nn kendilerini seyrediyor olduu duygusunu uyandrmt. n sradaki devlet erkn da salondaki

81

btn kalabalk gibi, akllarnn bir kesiyle sahnede olup biten olaylar televizyonun verdiini dnerek seyrediyor, srf bu yzden sahnedeki bayalklar, siyasal satamalar ve samalklar onlara olduundan daha zarif ve byl gzkyordu. Televizyon kamerasnn hl alp almadn denetlemek iin ikide bir dnp kameraya bakanlar, arka sralardan el sallayanlar olduu gibi, "aman bizi seyrediyorlar!" korkusuyla salonun en cra kesindeki yerlerinde bile hi kprdamadan duranlar da vard. Gecenin yerel televizyondan "veriliyor" olmas Karsllarn ounda evlerinde oturup sahnede olanlar televizyondan izleme ileinden ok, tiyatroya gidip "ekim" yapan televizyoncular seyretme istei uyandrmt. Funda Eser az nce kard arafn sahnedeki bakr leenin iine amar gibi yerletirmi, zerine benzini amar suyu dker gibi titizlikle dkp itilemeye balamt. Benzin, bir rastlantyla Karsl ev hanmlarnn o srada ok kulland Akif amar Suyu iesine konduu iin yalnz btn salon deil btn Kars isyanc zgr kzn fikir deitirip uslu uslu arafn itilediini dnp tuhaf bir ekilde rahatlad. "Yka kzm, iyice itile!" diye bard biri arka sralardan. Glmeler oldu, ndeki memurlar alnd bundan, ama btn salonun gryd bu. "Hani bunun Omo'su," diye bard bir bakas. Bunlar imam hatipli genlerdi, salonu huzursuz ettikleri kadar gldrdkleri iin onlara fazla kzlmad. n sralardaki devlet memurlar kadar salonun ou da bu demode, Jakoben ve kkrtc siyasal oyunun bir tatszla varmadan geitirilmesini istiyordu. Yllar sonra konutuum pek ok kii de ayn duygular tadn syledi bana: memurundan yoksul Krt rencisine, o gece Millet Tiyatrosu'ndaki Karsllarn ou bir tiyatroda yaplaca gibi deiik bir deney yaamak, biraz da elenmek istiyordu, imam hatipli fkeli baz renciler gecenin tadn karmaya niyetliydiler belki, ama o na kadar ok da korkulmuyordu onlardan. Funda Eser de reklamlarda sk grdmz amar elence haline getirmi ev kadn gibi ii uzatt. Vakti gelince slak kara araf leenden kard, amar ipine asacak gibi seyircilere gsterip bayrak gibi at. Ne olacak diye anlamaya alan kalabaln akn baklar arasnda cebinden kard akmakla kara araf ucundan tututurdu. Bir an bir sessizlik oldu. araf patlar gibi saran alevlerin soluu iitildi. Btn salon tuhaf ve korkutucu bir kla aydnland. Pek ok kii dehetle ayaa kalkt. Hi kimse beklemiyordu bunu. En dn vermez laikler bile korkmulard. Kadn alevler iindeki araf yere atnca bazlar sahnenin yz on yllk demelerinin, Kars'n en zengin yllarndan kalma kirler iindeki yamal kadife perde'lerinin alev almasndan korktular. Ama salonun ounluu okun yaydan ktn doru olarak sezdii iin dehete kaplmt. Her ey olabilirdi artk. Imam hatipli rencilerin arasndan bir uultu, bir grlt patlamas geldi. Yuhalamalar, barmalar, fkeli lklar iitildi. "Allahsz din dmanlar!" diye bard biri. "imansz ateistler." n sralar hl aknlk iindeydi. Gene ayn yalnz ve cesur retmen ayaa kalkp "Susun seyredin!" dediyse de kimse dinlemedi. Yuhalamalarn, barlarn, sloganlarn dinmeyecei, olaylarn byyecei anlalnca bir tela rzgr esti. Il salk mdr Dr. Nevzat, kravat ceketli oullarn, rgl sal kzn ve en iyi kyafeti olan tavuskuu rengi krep robunu giymi karsn bir anda kaldrp k kapsna doru srkledi. ehirdeki ilerini grmek iin Ankara'dan gelen eski Karsl zenginlerden deri tccar Sadk Bey ile ilkokuldan snf arkada Halk Partili avukat Sabit Bey birlikte kalktlar. n sralarn bir korkuya kapldn grd Ka,

82

oturduu yerde kararsz kald: kacak olaylardan ok grlt patrt yznden hl yeil deftere yazmad aklndaki iiri unutmaktan korktuu iin kalkmay geirdi aklndan. Ayrca tiyatrodan kp Ipek'in yanna dnmek istiyordu. Ayn anda btn Kars'n bilgisine, efendiliine sayg duyduu telefon idaresi mdr Recai Bey dumanlar iindeki sahneye yanat. "Kzm," diye seslendi. "Atatrk piyesinizi ok beendik. Ama yetiir artk. Bakn herkes huzursuz, halk da galeyana gelecek." Yere atlan araf ksa srede snmt ve dumanlar iindeki Funda Eser tam metnini 1936'da kan Halkevleri yaymlar ierisinde bulacan Vatan yahut araf'n yazarnn en ok gurur duyduu monologu okuyordu imdi. Olaylardan drt yl sonra Istanbul'da doksan iki yanda ve hl zinde bulduum Vatan yahut araf'n yazar bir yandan zerine srayan yaramaz torunlarn (aslnda torunlarnn oullarn) azarlarken bir yandan da bana. btn eserleri (Atatrk Geliyor, Liseler iin Atatrk Piyesleri, O'ndan Hatralar vs.) ierisinde ne yazk ki imdi unutulmu olan (Kars'taki sahnelemeden ve olaylardan haberi yoktu hi) bu oyunun bu noktasna gelindiinde 1930'larda liseli kzlarn ve memurlarn ayaa kalkp gzyalaryla alkladklarn anlatt bana. imdiyse imam hatipli rencilerin yuhalamalarndan, tehdit ve fkeli lklarndan baka bir ey duyulmuyordu. Salonun nndeki sulu ve korkulu sessizlie ramen pek az kii Funda Eser'in szlerini iitebildi. fkeli kzn neden arafn attn, yalnz insanlann deil, milletlerin de cevherlerinin kyafetlerinde deil, ruhlarnda olduunu, imdi, ruhumuzu kararlar ve geriliin simgesi araf, trban, fes ve sarktan kurtulup uygar ve modern milletlerin yanna Avrupa'ya komann gerektiini anlat pek iitilmedi belki, ama gene de arka sralardan duruma uygun fkeli bir cevap btn salondan duyuldu. "Sen de plak ko Avrupa'na, rlplak ko!" Salonun nlerinden bile kahkahalar, onaylayc alklar iitildi. Bu, n sralar her eyden ok hayal krklna uratarak korkuttu. Pek ok kiiyle birlikte Ka da bu srada yerinden kalkt. Her kafadan bir ses kyor, arka sralar fkeyle baryor; bazdan kapya doru ilerlerken arkalara bakmaya alyor; Funda Eser pek az kiinin dinledii iirini hl okuyordu.

18. Ate etmeyin, tfekler dolu! SAHNEDEKI IHTILAL Ondan sonra her ey ok abuk oldu. Sahnede ember sakall, takkeli iki yobaz belirdi. Ellerinde boma ipi ve baklar vard ve rtsn karp yakarak Allah'n buyruuna meydan okuyan Funda Eser'i cezalandrmak istedikleri her hallerinden anlalyordu. Funda Eser onlarn eline dnce kurtulmak iin i gcklayc, yar cinsel hareketlerle kvrand. Aslnda bir aydnlanma kahraman gibi deil, gezgin tara tiyatrolarnda ok sk canlandrd "rzna geilecek kadn" gibi davranyordu. Alkanlkla bir kurban gibi boynunu bkp yalvaran baklaryla erkek seyircinin cinselliine seslenii bekledii kadar bir heyecan uyandrmad. ember sakall yobazlardan biri (az nceki baba acemice makyaj yapmt) salarndan srkleyerek onu yere sermi, dieri Hazreti Ibrahim'in olunu kurban ediini gsterir Rnesans resimlerini de hatrlatan bir pozla haneri grtlana dayamt. Btn bu

83

tabloda Cumhuriyetin ilk yllarnda Batllam aydnlar ve memurlar arasnda yaylan "gerici ve dincilerin isyannn" korkulu hayallerinden ok ey vard. n sralardaki yal memurlarla arkalardaki muhafazakr ihtiyarlar korkmulard ilk. Funda Eser ile "iki eriat" aldklar nemli pozu hi bozmadan tam on sekiz saniye kprtsz durdular. Salondaki kalabalk bu srede ileden kt iin, daha sonra konutuum pek ok Karsl bana o nn ok daha uzun bir sre yle kprdamadan kaldklarn syledi, imam hatipli rencileri fkelendiren ey, sahneye kan "dinci yobazlarn" irkinlii, ktl, birer karikatr olmalar ya da trban takan kzlarn yerine arafn karann derdinin resmedilmesi deildi yalnzca. Btn bu oyunun cesurca sahnelenmi bir kkrtma olduunu da sezmilerdi. Bunun zerine barp ararak, sahneye bireyler frlatarak yarm bir portakal, bir minder fkelerini da vurduklarnda kendilerine ynelmi bu tuzan iine daha da dtklerini anlyor, aresizlikle daha ok fkeleniyorlard. Bu yzden aralarnda siyasi deneyimi en yksek olan ksa boylu, geni omuzlu bir son snf rencisi Abdurrahman z ( gn sonra Sivas'tan olunun cesedini almaya gelen babas asl adn baka yazdrmt) arkadalarn yattrmaya, susturup yerlerine oturtmaya alt, ama hi baarl olamad. Salonun dier kelerinden, sradan merakllar arasndan gelen alklar, yuhalamalar fkeli rencileri iyice cesaretlendirmiti artk. Daha nemlisi: Kars'n evre illere kyasla hl "etkisiz" olan gen Islamclar, o gece ilk defa hep bir azdan ve cesaretle seslerini duyurabilmi. n sralardaki devlet erkn ve askerler arasnda bir korku yaratabildiklerini hayret ve mutlulukla grmlerdi. imdi televizyon olay btn ehre gsterirken bu gvde gsterisini tadn karmadan brakamazlard artk. Bylece hzla artan bu grlt patrtnn arkasnda bir elence isteinin de yatt sonralar unutuldu. Video bandn defalarca seyrettiim iin, kimi rencilerin sloganlar, kfrlcr atarken bile gldklerini, onlar cesaretlendiren alklarn, yuhalamalarn da anlalmaz bir "tiyatro" gecesinin sonunda biraz elenmek, biraz da skldklarn duyurmak isteyen sradan vatandalardan geldiini grdm. "n sralar bu kuru grlt ve patrty fazla ciddiye alp telalanmasayd daha sonra olanlarn hibiri olmazd." diyenleri de iittim, "o on sekiz saniyede telalanarak kalkan yksek memurlarn ve zenginlerin zaten olacaklar bildiini, bu yzden ailelerini toplayp kalktklarn, her eyin nceden Ankara'da planlandn" syleyenleri de. Grlt patrtdan aklndaki iiri unutmakta olduunu korkuyla anlayan Ka bu srada salondan kmt. Ayn anda Funda Eser'i ember sakall "gerici" saldrganlarn elinden alacak beklenen kurtarc sahnede belirdi: Sunay Zaim'di bu; banda Atatrk'n ve Kurtulu Sava kahramanlarnn giydii cinsten bir kalpak, zerinde 1930'lardan kalma asker bir niforma vard. Sahneye emin admlarla (hafif aksadn hi belli etmeden) kar kmaz, ember sakall iki dinci gerici korkup kendilerini yere attlar Ayn yalnz ve yal retmen ayaa kalkp Sunay' btn gcyle alklad. "Yaa, varol!" diye bard biriki kii. zerine kuvvetli bir k dnce Sunay Zaim btn Karsllara bambaka lemlerden gelmi bir harika gibi gzkt. Herkes onun gzelliini, aydnln fark etti. 1970'li yllarda Che Guevera, Robespierre, ihtilalci Enver Paa rolleriyle onu solcu renciler arasnda ekici yapan o sert, kararl ve trajik havayla, krlgan, hatta hafif kadns gzellii ayan sakat brakan kahredici Anadolu turnelerinde bsbtn ypranp tkenmemiti. Beyaz eldivenli s elinin iaret parman dudaklarna deil, ama enesinin altna zarif bir hareketle yaklatrp, "Susun," dedi. Buna gerek yoktu, nk hem metinde yoktu bu sz, hem btn salon zaten susmutu. Ayaktakiler de hemen oturdular ve baka bir sz iittiler.

84

"Aclar iinde!" Galiba yarm sylenmiti bu sz, nk kimin aclar iinde olduunu kimse anlayamad. Eskiden bu szle halk, millet akla gelirdi; imdiyse Karsllar btn gece seyrettikleri eylerin mi, kendilerinin mi, Funda Eser'in mi, yoksa Cumhuriyet'in mi aclar iinde olduunu anlamadlar. Gene de szn ima ettii duygu doruydu. Btn salon korkuyla kark ili bir sessizlie gmlmt. "erefli ve aziz Trk milleti," dedi Sunay Zaim. "Aydnlanma yolunda ktn o byk ve soylu yolculuktan kimse seni dndremez. Merak etme. Tarihin tekerine gericiler, pislikler, rmcek kafallar asla omak sokamaz. Cumhuriyet'e, zgrle, aydnla uzanan eller krlr." Necip'in iki koltuk yannda oturan cesur ve heyecanl bir arkadann verdii alayc bir cevap ancak iitildi. Oysa salonda derin bir sessizlik, hayranlkla kark bir korku vard. Herkes hi kprdamadan mum gibi oturuyor, skc geceyi anlamlandran kurtarcnn tatl sert biriki sz, akam evlerinde konuacaklar bilgece biriki hikye anlatmasn bekliyordu ki sustu o. Ayn anda perdenin iki yanndan birer asker belirdi. Derken arka kapdan girip koltuklar boyunca yryp sahneye kan tanesi daha katld onlara. Modem oyunlarda olduu gibi aktrlerin seyirciler arasn da yrmesi Karsllar nce korkuttu, sonra elendirdi. Ayn anda, koarak sahneye kan gzlkl bir haberci ocuu seyirciler hemen tanyp gltler. Millet Tiyatrosu'nun karsndaki gazete genel bayiinin, her gn dkknda durduu iin btn Kars'n tand cingz ve sevimli yeeni Gzlk't bu. Sunay Zaim'e yaklat, o eilince, kulana bireyler fsldad. Iittiklerinden Sunay Zaim'in ok zldn btn Kars grd. "Eitim enstits mdrnn hastanede vefat ettiini rendik," dedi Sunay Zaim. "Bu alak cinayet Cumhuriyet'e, laiklie Trkiye'nin geleceine son saldr olacaktr!" Salon bu kt haberi daha hazmedemeden sahnedeki erler tfeklerini omuzlarndan indirdiler, kurdular ve kalabala doru tuttular. Hemen byk bir grltyle birer el ate ettiler. Bunun tatl bir korkutmaca olduu da dnlebilirdi, oyunun iindeki hayali lemden hayattaki ac habere yollanan bir iaret olduu da. Tiyatro deneyimi kstl Karsllar bunun Bat'dan gelen moda bir sahneleme yenilii olduunu hissettiler. Gene de, sralar arasndan kuvvetli bir hareket, bir sarsnt geldi. Silahlarn grltsnden korkanlar bu sarsnty bakalarnn da korkmasna yordular. Biriki kii yerinden kalkar gibi oldu, sahnedeki "ember sakall gericiler" daha da sindiler. "Kimse kprdamasn!" dedi Sunay Zaim. Ayn anda erler tfeklerini yeniden kurup kalabala doru bir kere daha nian aldlar. Necip'n iki koltuk yanndaki ksa boylu cesur renci tam bu srada ayaa kalkp slogan att: "Kahrolsun Allahsz laikler, kahrolsun imansz faistler!" Erler tfeklerini yeniden atelediler. Patlamalarla birlikte salonda yeniden bir sarsntnn ve korkunun rzgr hissedildi. Hemen sonra, arka sralarda oturanlar az nce slogan atan rencinin koltuuna ktn ve ayn hzla ayaa kalkp, dengesiz el kol hareketleri yaptn grdler. Gece boyunca imam hatipli rencilerin muzrlk ve tuhaflklarna glen birka kii hem buna, hem daha da tuhaf bir hareketle rencinin sralar arasna gerek bir l gibi dne gldler.

85

Salonun baz yerlerinde gerekten zerlerine ate edildii duygusu nc yaylm ateinde uyand. Kurusk atlarda olduunun aksine insan yalnz kulayla deil, askerlerin sokaklarda terrist kovalad gecelerde olduu gibi midesiyle de iitiyordu nk. Krk drt yldr salonu stan Alman mal iri bohem sobadan tuhaf bir ses km, teneke borusu delindii iin dumanlar fkeli bir aydanln azndan kar gibi ttmeye balamt. Orta sralarda ayaa kalkp sahneye doru yryen birinin kanlar iindeki kafas da fark edilmiti artk, barut kokusu da. Bir telan balangc hissediliyordu, ama salondakilerin ou hl put gibi sessiz ve hareketsizdi. Salona insann korkulu bir rya grrken hissettii yalnzlk duygusu sinmiti. Gene de Ankara'ya her gidisinde Devlet Tiyatrosu'nun btn oyunlarn grmeyi alkanlk edinmi edebiyat retmeni Nuriye Hanm tiyatro efektlerinin hakikiliine hayran olduu iin n sradaki yerinden ilk defa ayaa kalkt ve sahnedekileri alklamaya balad. Necip de tam bu srada, sz isteyen telal bir renci gibi ayaa kalkmt. Hemen sonra erler drdnc defa tfeklerini atelediler. Daha sonralar olaylar aratrmas iin Ankara'dan yollanan mfetti binbann zerinde titizlik ve gizlilikle haftalarca alt rapora gre b ate srasnda sklan kurunlarla iki kii lmt. Bunlardan biri alnna ve gzne saplanan kurunlarla den Necip'ti ama bu konuda baka sylentiler de iittiim iin onun tam o anda ldn syleyemeyeceim. Orta ve n sralarda oturan herkesin birletii bir nokta varsa o da Necip'in de nc attan sonra havada uan kurunlar fark etmesi ve bunu bambaka yorumlamasyd. Vurulmadan iki saniye nce ayaa kalkm ve pek ok kiinin iitecei (ama video kaydna gemeyen) bir sesle yle demiti: "Durun, ate etmeyin, silahlar dolu!" Salondaki herkesin artk yreiyle bildii ve aklyla kabul etmek istemedii ey de ite bylece dile dklm oldu. Silahlarn ilk ateleniindc harekete geen be kurundan biri eyrek yzyl nce Kars'n son Sovyet bakonsolosunun kpeiyle birlikte film seyrettii locann zerindeki aldan defne yapraklarna isabet etmiti. Silah ateleyen Siirtli Krt kimseyi ldrmek istememiti nk. Bir baka kurun gene benzeri bir endieyle ve bu sefer biraz da acemilikle tiyatronun tavanna isabet etmi ve oradan dkt yz yirmi yllk kire ve boya paralar aadaki telal kalabaln zerine kar gibi yamt. Bir baka kurun en arkada, naklen yayn kamerasnn kurulduu ykseltinin altna, bir zamanlar yoksul ve hlyal Ermeni kzlarnn Moskova'dan gelen tiyatro gruplarn, cambazlar ve oda orkestralarn ucuz biletle ayakta seyrederken tutunduklar ahap korkulua saplanmt. Drdnc kurun ekim kamerasndan uzakta bir kede bir koltuun arkaln delip gemi, arkada kars ve dul baldzyla oturan traktr ve tarm aletleri yedek paracs Muhittin Bey'in omuzuna saplanm, ilk anda o da az nceki kire paralarnn etkisiyle tavandan zerine bir ey dtn sanarak yukar bakmt. Beinci kurun, Islamc rencilerin biraz arkasnda oturan ve Trabzon'dan Kars'ta askerlik yapan torununu grmeye gelen bir dedenin sol gzlk camn paralam, beynine girmi, zaten uyuklamakta olan ihtiyar ldn bile fark ettirmeden sessizce ldrp ensesinden km, koltuun arkaln geip lava ve yumurta satarken sra arasna bozuk para uzatan on iki yandaki Krt ocuun torbasndaki lop yumurtalardan birinin iinde kalmt. Bu ayrntlar zerlerine ate edilmesine ramen Millet Tiyatrosu'ndaki kalabaln ounun niye hi kprdamadn aklayabilmek iin yazyorum. Askerlerin ikinci atnda akana, boynuna ve yreinin az stne isabet alan renci daha nceden de fazla cesaret gsterdii iin korkutucu oyunun elenceli bir paras olarak grlmt. br iki kurundan biri arkada

86

oturan ve fazla ses karmayan (teyzesinin kz ehrin ilk "intiharc kz"yd) baka bir imam hatip rencisinin gsne, dieri de projeksiyon makinesinin iki metre zerinde, duvarda altm yldr hi almadan duran saatin toz ve rmcek alaryla kapl kadranna isabet etmiti. Ayn yere nc atlarda saplanan bir kurunun varl akam st seilen keskin nianc erlerden birinin Kuran zerine ettii yemine bal kalmadn, birini ldrmekten kandn mfetti binbaya kantlamt. Binba raporunda benzer bir mesele olarak da, nc atlarda ldrlen ateli Islamc bir baka rencinin, ayn zamanda MIT Kars ubesine bal alkan ve grev sever bir ajan olmasn ele alm, devleti dava eden ailesine tazminat verilmesinin ise hukuki bir gerekesi olmadn bir parantez iinde belirtmiti. Son iki kurunun, Kars'n btn muhafazakr ve dindarlarnca sevilen ve Kaleii Mahallesindeki emeyi yaptrm Rza Bey ile artk zor yryen ihtiyara bir eit bastonluk eden uan ayn anda ldrmesine ve bu iki can yoldann salonun ortasnda can ekierek inlemesine ramen kalabaln ounun tfeklerini yeniden kuran askerlere hi kprdamadan bakmasn aklamak zor. "Biz arka sralarda oturanlar, korkun bir ey olduunu anlamtk," dedi yllar sonra adnn aklanmasna hl izin vermeyen bir mandra sahibi. "Yerimizden kprdar, dikkati ekersek, ktln bizi de bulacandan korktuumuz iin olup bitenleri hi ses karmadan seyrediyorduk!" Drdnc atlarda sklan kurunlardan birinin nereye isabet ettiini mfetti binba da saptayamamt. Bir kurun taksitle ansiklopediler ve salon oyunlar pazarlamak iin Ankara'dan Kars'a gelen gen bir satcy yaralamt (iki saat sonra kan kaybndan lecekti). Bir baka kurun 1900'lerin banda deri tccar Ermeni zenginlerinden Kirkor izmeciyan'n tiyatroya geldii gecelerde krkler iindeki ailesiyle yerletii zel locann aa bakan duvarnda kocaman bir delik amt. Necip'in yeil gzlerinden birine ve geni ve temiz alnnn ortasna giren dier iki kurun abartl bir iddiaya gre onu hemen ldrmemi, sonradan anlatlanlara gre delikanl bir an sahneye bakarak "Gryorum!" demiti Kaplara koanlar, lklar atanlar, barp aranlar bu son atlardan sonra iyice sinmilerdi. Canl yayn yneten kameraman da kendini bir duvarn dibine atm olmalyd; srekli saa sola kprdayan kameras hareketsizdi artk. Kars seyircisi ekranda sahnedeki kalabalkla, n sralardaki sessiz ve saygl seyircileri grebiliyordu yalnzca. Gene de ehrin byk ounluu ekrandan iitilen silah seslerinden, lklardan, grlt patrtdan. Millet Tiyatrosu'nda tuhaf bireyler olduunu anlad. Gece yarsna doru sahnedeki oyunu skc bulup uyuklamaya balayanlar bile son on sekiz saniyedir patlayan silahlarn sesinden sonra gzlerini ekranlarna dikmilerdi. Sunay Zaim bu ilgi nn sezecek kadar tecrbeliydi. "Kahraman askerler, grevinizi yaptnz," dedi. Zarif bir hareketle hl yerde yatmakta olan Funda Eser'e dnd, abartl bir ekilde eilerek ona elini uzatt. Kadn da kurtarcsnn elini tutup ayaa kalkt. n sradaki emekli memur ayaa kalkp alklad onlar. nlerden birka kii daha katld ona. Korkudan ya da her alka yetime alkanlndan arkalardan da birka alk sesi geldi. Salonun gerisi buz gibi sessizdi. Herkes bir sarholuktan aylyor gibiydi; bazlar can ekimekte olan gvdeleri grmelerine ramen hor eyin sahnedeki dnyann bir paras olduuna karar vermenin rahatlyla belli belirsiz glmsemeye balamlar, bazlar da kendilerini attklar kelerden balarn karmlard ki Sunay'n sesi korkuttu onlar. "Bu bir oyun deil, balayan bir ihtilaldir," dedi azarlayc bir sesle. "Her eyi vatanmz iin yapacaz. erefli Trk ordusuna gvenin! Askerler gtrn bunlar."

87

Iki asker sahnedeki iki ember sakall "gericiyi" gtrd. Dier erler tfeklerini yeniden kurup seyirciler arasna inerken arkadan tuhaf biri frlad sahneye. Tuhaft, nk asker olmad gibi oyuncu da olmad sahneye hi yakmayan aceleci ve gzellikten yoksun hareketlerinden hemen anlalyordu. Pek ok Karsl her eyin bir aka olduunu sylesin diye umutla bakt ona. "Yaasn Cumhuriyet!" diye bard o. "Yaasn ordu! Yaasn Trk milleti! Yaasn Atatrk!" Perde ar ar kapanmaya balamt. O da Sunay Zaim'le birlikte iki adm ne kp perdenin salon tarafnda kald. Elinde Krkkale yaps bir tabanca, zerinde sivil kyafetlerle asker izmeleri vard. "Kahrolsun yobazlar!" dedi ve merdivenlerden seyirciler arasna indi. Arkasnda eli tfekli iki kii daha belirdi. Askerler imam hatipli rencileri gzaltna alrken silahl bu kii korkulu gzlerle kendilerine bakan seyircilere hi ilimeden k kapsna doru sloganlar atarak kararllkla kotular. ok mutlu, ok heyecanlydlar. Kars'n kk ihtilaline, bu oyuna katlmalarna, uzun tartmalardan, pazarlklardan sonra son anda karar verilmiti nk. Kars'a geldii ilk gece onlarla tantrlan Sunay Zaim, sahnelemek istedii "sanal eserini" byle karanlk ilere karm eli silahl maceraclarn kirleteceini dnd iin btn bir gn direnmi, ama sanattan anlamayacak ayak takmna kar silah kullanabilen adam gerekebilecei yolundaki hakl kar kmalara son anda kar koyamamt. Daha sonraki saatlerde bu kararndan ok piman olduu, bu serseri klkl adamlarn kan dkmesinden vicdan azab duyduu sylenecekti, ama pek ok ey gibi bunlar da sylentiydi yalnzca. Yllar sonra Kars'a gittiimde, yars yklan yars da Arelik bayiinin deposuna dntrlen Millet Tiyatrosu'nu bana gezdiren dkkn sahibi Muhtar Bey, o gece ve sonraki gnlerin deheti hakkndaki sorularm geitirmek iin, ta Ermeniler zamanndan bugne Kars'ta pek ok cinayetler ilendiini, ktlkler ve kymlar yapldn syledi. Ama ben burada yaayan yoksul insanlar biraz mutlu etmek istiyorsam, Istanbul'a dndmde Kars'n gemiteki gnahlarn deil temiz havasnn gzelliini, insanlarnn iyi yrekliliini yazmalydm. Karanlk ve kfl bir depo binasna dnm tiyatro salonunda buzdolab, amar makinesi ve soba hayaletleri arasndan bana, o geceden kalan tek izi gsterdi: Kirkor izmeciyan'n tiyatro seyrettii locann duvarna isabet etmis kurunun at kocaman delikti bu.

19. Ne kadar da gzel yayordu kar IHTILAL GECESI Tiyatronun perdesi kapand srada ellerinde tabancalar ve tfeklerle kalabaln korkulu baklar arasndan bara ara dar koan mutlu adamdan en nde gideni takma ad Z. Demirkol olan eski bir komnist gazeteciydi. 1970'lerde Sovyet yanls komnist rgtlerde yazar, air ve en ok da "koruma" olarak grnmt, iri kymd. 1980'deki askeri darbeden sonra Almanya'ya kam, Berlin Duvar'nn yklmasndan sonra zel bir izinle modern devleti ve Cumhuriyet'i Krt gerillalara ve "eriatlara" kar savunmak iin Trkiye'ye dnmt. Yanndaki iki kii Z. Demirkol'un 1979-80 yllarnda geceleri Istanbul sokaklarnda silahl atmaya girdii Trk milliyetisi takmndandlar, ama devleti savunma fikriyle maceraclk ruhu imdi onlar birletirmiti. Bazlarna gre hepsi batan beri devlet ajanyd. Millet Tiyatrosu'nu bir an nce terk etmek iin merdivenlerden korkuyla hzl hzl inenler ise kim

88

olduklarndan hi haberleri olmad iin yukarda hl sren oyunun bir paras gibi davrandlar onlara Z. Demirkol sokaa kp karn ne kadar ok tuttuunu grnce bir ocuk gibi tepinerek sevindi, havaya iki el ate etti. "Yasasn Trk milleti, yaasn Cumhuriyet!" diye bard. Kap nnde dalmakta olan kalabalk kenarlara ekildi. Bazlar korkuyla glmseyerek baktlar onlara. Bazlar erkenden evlerine dndkleri iin zr diler gibi durdular. Z. Demirkol ve arkadalar Atatrk Caddesi'nden yukar doru kotular. Sloganlar atyor, sarho gibi neeyle bara bara konuuyorlard. Karda bata ka birbirlerine yaslanarak ilerleyen ihtiyarlar ve birbirlerine iyice sokulmu ocuklu ailelerin babalar bir kararszlk iinde onlara alk tuttular. Neeli l Kk Kzmbey Caddesi'nin kesinde Ka'ya arkadan yetiti. Kendilerini fark ettii iin Ka'nn bir arabaya yol verir gibi kaldrma, ide aalarnn altna ekildiini grmlerdi. "air bey," diye seslendi Z. Demirkol. "Onlar seni ldrmeden sen onlar ldreceksin. Anladn m?" Hl yazamad ve daha sonra "Allah'n Olmad Yer" adn verecei iiri Ka bu srada unuttu. Z. Demirkol ve arkadalar Atatrk Caddesi'nden yukar doru yryorlard. Ka pelerinden gitmek istemedii iin saa, Karada Caddesi'ne sapt, aklnda artk iirden hibir ey kalmadn fark etti. Genliinde siyasal toplantlardan karken hissettii utan ve sululuk duygusu vard iinde. O siyasi toplantlarda, yalnzca Nianta'nda yaayan zengince bir burjuva ocuu olduu iin deil, konumalarn ou ar ocuksu abartmalarla dolu olduu iin de utanrd Ka. Unuttuu iir aklna gelir umuduyla dorudan otele dnmeyip, yolunu uzatmaya karar verdi. Televizyonda seyrettiklerinden telalanarak pencerelere km birka merakl grd. Tiyatroda olup biten korkun eylerden Ka'nn ne kadar haberdar olduunu sylemek g. Tiyatro binasndan kmadan nce silah atlar balamt, ama bu atlar da, Z. Demirkol ve arkadalarn da oyunun bir paras sanmas mmknd. Btn dikkati unuttuu iirdeydi. Onun yerine bir baka iirin geldiini hissedince geliip olgunlasn diye onu aklnn bir kesinde bekletti. Uzaklardan iki el silah sesi geldi. Karn iinde yanklanmadan kayboldu. Ne kadar da gzel yayordu kar! Ne kadar iri tanelerle, ne kadar kararl, hi durmayacakm gibi ve sessiz! Geni Karada Caddesi dizboyu kar altnda karanlk gecenin iine doru kaybolarak giden bir yokutu. Beyaz ve esrarl! Ermenilerden kalma katl gzel belediye binasnda kimsecikler yoktu. Bir ide aacndan sarkan buzlar, altndaki grnmez bir arabann zerinde ykselen bir kar ymyla birlemi, yar buzdan, yar kardan tl bir perde yapmt. Tek katl, bo bir Ermeni evinin tanrlar aklm kr pencerelerinin nnden geti Ka. Kendi soluk alverilerini ve ayak seslerini dinlerken hayatn ve mutluluun ilk defa iitir gibi olduu arsna kararllkla srt evirebilecei bir g hissediyordu iinde. Vali konann karsndaki Atatrk heykelli kck parkta kimsecikler yoktu. Ruslar zamanndan kalan ve Kars'n en atafatl binas olan defterdarlk binasnn nnde de hi hareket gremedi Ka. Yetmi yl nce Birinci Dnya Sava'ndan sonra arn ve padiahn askerleri blgeden ekildii zaman Kars'ta Trklerin kurduu bamsz devletin merkezi ve meclisiydi buras. Karda ayn batk devletin bakanlk saray olduu iin Ingiliz askerlerince baslan eski Ermeni binas vard. Bugn vali kona olduundan ok sk korunan binaya hi sokulmadan saa, parka doru kvrlp ilerledi Ka. tekiler kadar gzel ve hznl bir baka eski Ermeni binasnn nnden biraz aa inmiti ki, yandaki bo arsann kenarnda bir

89

ryadaki gibi sessizce ve ar ar uzaklaan bir tank grd. Daha ilerde imam hatip okulunun yaknnda bir asker kamyon vard. zerindeki karn azlndan kamyonun oraya yeni geldiini anlad Ka. Bir el silah atld. Ka geri dnd. Vali konann nndeki camlar buz tutmu kulbenin iinde snmaya alan polislere hi gzkmeden Ordu Caddesi'nden aaya indi. Kafasndaki yeni iiri ve ona bal bir hatray ancak bu kar sessizliinden hi kmadan otel odasna dnerse koruyabileceini anlamt. Yokuun ortasndayd, kar kaldrmdan bir grlt geldi, Ka yavalad, iki kii telefon idaresinin kapsn tekmeliyordu. Karn iinde bir arabann lambalar belirdi, sonra zincirli tekerleklerinin ho sesini duydu Ka. Telefon idaresine yanaan siyah sivil arabadan Ka'nn az nce tiyatroda kalkmay dnrken grd oturakl biri ile silahl, yn bereli bir adam kt. Hepsi kapnn nnde biriktiler. Bir tartma balad. Ka seslerinden ve sokak lambasnn ndan kapdakilerin Z. Demirkol ve arkadalar olduunu anlad. "Nasl anahtarn yok!" dedi biri. "Sen telefon bamdr deil misin? Seni buraya telefonlar kes diye getirmediler mi? Anahtarn nasl unutursun?" "ehrin telefonlar buradan deil, Istasyon Caddesi'ndeki yeni santralden kesilir," dedi bamdr. "Bu bir ihtilaldir ve biz buraya girmek istiyoruz," dedi Z. Demirkol, "teki yere de biz istersek gidilir. Tamam m? Anahtar nerede?" "Evladm, bu kar iki gn sonra diner, yollar alr, sonra devlet hepimizden hesap sorar." "O korktuun devlet biziz," dedi Z. Demirkol sesini ykselterek. "Ayor musun hemen?" "Yazl bir emir olmadan kapy amam!" "Grrz imdi," dedi Z. Demirkol. Tabancasn kard, havaya iki el ate etti. "Aln bunu dayayn duvara, srar ederse kuruna dizeceiz," dedi. Kimse inanmad szne, ama gene de Z. Demirkol'un eli tfekli adamlar Recai Bey'i telefon idaresinin duvarna srklediler. Kurunlar arkadaki pencerelere zarar vermesin diye biraz saa iteklediler onu. Kar o kede ok yumuak olduu iin mdr bey yere dt. zr dilediler, elinden tutup ayaa kaldrdlar. Kravatn zp ellerini arkadan baladlar. Bu arada, aralarnda konuuyor, sabaha kadar Kars'taki btn vatan hainlerinin temizleneceini sylyorlard. Z. Demirkol'un emir vermesi zerine tfeklerini kurdular ve bir idam mangas gibi Recai Bey'in karsna dizildiler. Tam o sra uzaktan silah sesleri geldi. (Imam hatip lisesi yatakhanesinin bahesindeki erlerin at korkutma ateiydi bu.) Hepsi susup beklediler. Btn gn yaan kar sonunda neredeyse dinmiti. Olaanst gzel, sihirli bir sessizlik vard. Bir sre sonra biri, son bir sigara imesinin ihtiyarn (ihtiyar deildi hi) hakk olduunu syledi. Recai Bey'in azna bir sigara koydular, akmakla yaktlar, mdr ierken de canlar skld iin tfeklerinin dipikleri ve postallaryla telefon idaresinin kapsn krmaya baladlar. "Devlet malna yazk," dedi mdr kenardan. "zn beni aacam." Onlar ieri girerken Ka yoluna devam etti. Arada tek tk silah sesleri iitiyordu ama bunlara kpek ulumalarndan daha fazla aldrmyordu. Kprtsz gecenin gzelliine btn gcyle dikkat kesilmiti. Eski ve bo bir Ermeni evinin nnde durdu bir sre. Sonra bir kilise ykntsyla, bahesindeki aa hayaletlerinin dallarndan sarkan buzlar saygyla seyretti. ehrin soluk sar sokak lambalarnn l nda her ey ylesine kederli bir ryadan km

90

gibi grnyordu ki Ka bir sululuk duydu. te yandan iini iirle dolduran bu sessiz ve unutulmu lkeye kranla doluydu ii. Az tede, kaldrmda "Ne oluyor gidip bakacam," diyen bir oulla, pencereden onu azarlayarak eve aran fkeli bir anne vard. Ka aralarndan geti. Faikbey Caddesi'nin kesinde bir ayakkabc dkknndan telala kan kendi yalarnda, biri irice, teki ocuk gibi ince iki adam grd. On iki yldr, haftada iki kere karlarna "ayhaneye gidiyorum," diyerek bu zamk kokulu dkknda gizlice buluan iki sevgili, sokaa kma yasa konduunu st kat komusunun hep ak televizyonundan renerek telaa kaplmlard. Faikbey Caddesi'ne sapp, iki sokak aa yrdkten sonra Ka, sabah kapsnn nndeki alabalk tezghna bakt bir dkknn karsnda bir tank olduunu fark etti. Sokak gibi tank da sihirli bir sessizlik iinde o kadar hareketsiz ve l gibiydi ki bo olduunu sand onun. Ama kapa ald, iinden bir kafa kp ona hemen evine dnmesini syledi. Ka Karpalas Oteli'nin yolunu sordu ona. Ama daha asker sylemeden, karda Serhat ehir Gazetesi'nin karanlk yazhanesini grp dn ynn kard. Otelin scakl, giri lobisinin aydnl yreini sevinle doldurdu. Ellerinde sigaralarla televizyon seyreden pijamal mterilerin yzlerinden olaanst bireyler olduunu anlyordu, ama sevmedii bir konuyu atlayan bir ocuk gibi akl her eyin zerinden zgrce ve. hafife kayyordu. Turgut Bey'in dairesine bu hafiflik duygusuyla girdi. Btn takm, hepsi hl masadaydlar ve televizyona bakyorlard. Turgut Bey Ka'y grnce ayaa kalkt, azarlayan bir sesle ge kald iin ok merak ettiklerini syledi. Baka bir ey daha sylyordu ki Ka Ipek ile gzgze geldi. "iirini ok gzel okudun," dedi Ipek. "Seninle iftihar ettim." Ka bu n hayatnn sonuna kadar unutmayacan anlad hemen. O kadar mutluydu ki, teki kzlarn sorular, Turgut Bey'in meraktan strap eken hali olmasayd gzlerinden yalar akabilirdi. "Askerler galiba bireyler yapyor," dedi Turgut Bey, umutlansn m, dertlensin mi karar verememenin sknts iinde. Sofra darmadankt. Birisi mandalina kabuklarnn iine sigarasnn kln serpmiti, galiba Ipek'ti bu ii yapan. Ayn eyi, Ka'nn ocukluunda babasnn uzak ve gen bir halas, Mnire Hala yapard ve Ka'nn annesi onunla konuurken azndan "efendim" kelimesini hi eksik etmemesine ramen onu ok kmserdi. "Sokaa kma yasa ilan ettiler," dedi Turgut Bey. "Tiyatroda ne oldu bize anlatn." "Siyaset beni hi ilgilendirmiyor," dedi Ka. Bunu iinden gelen bir sese uyarak sylediini bata Ipek, herkes anlamt, ama gene de bir sululuk duydu. imdi uzun bir sre burada hibir ey konumadan Ipek'e bakarak oturmak istiyor, ama evdeki "ihtilal gecesi havas" onu huzursuz ediyordu. ocukluunun asker darbe gecelerini kt hatrlad iin deil, herkes ona bir ey sorduu iin. Hande bir kede uyuyakalmt. Kadife Ka'nn seyretmek istemedii televizyona bakyor, Turgut Bey ilgin bireyler olduu iin memnun ama telal gzkyordu. Ka bir sre yanna oturup Ipek'in elini tuttu, ona yukarya odasna gelmesini syledi. Onunla daha fazla yaknlaamamak kendisine ac vermeye balaynca odasna kt. Tandk bir ahap kokusu vard burann. Paltosunu kapnn arkasndaki engele zenle ast. Yatann bandaki kk lambay yakt: Yorgunluk, yeraltndan gelen bir uultu gibi yalnz btn gvdesini, gz

91

kapaklarn deil, oday ve oteli de sarmt. Bu yzden aklna gelen yeni iiri abuk abuk defterine hzla geirirken yazd dizelerin, imdi kenarna oturduu yatan, otel binasnn, karl Kars ehrinin, btn dnyann bir devam olduunu hissediyordu. iire "Ihtilal Gecesi" adn verdi. ocukluunun asker darbe gecelerinde, btn ailenin uyanp pijamalarla radyoyu ve marlar dinleyileriyle alyordu iir, ama sonra hep birlikte yenilen bayram yemeklerine dnlyordu. Bu yzden daha sonra iirin yaanan bir ihtilalden deil, hafzadan kaynaklandn dnp kar yldzna yle yerletirecekti. iirde nemli bir sorun, dnyada bir felaket hkm srerken airin aklnn bir ksmn buna kapayabilmesiyle ilgiliydi. Ancak bunu yapabilen air imdiyi hayal gibi yaayabilirdi: Buydu airin baarmas zor ii! Ka iiri bitirdikten sonra bir sigara yakt ve pencereden dar bakt.

20. Memlekete, millete hayrl olsun? GECE Ka UYURKEN VE SABAH Ka. tam on saat yirmi dakika deliksiz uyudu. Bir ara ryasnda kar yadn grd. Bundan pek az nce darda yar ak perdenin aralndan grlen beyaz sokakta kar yeniden balamt ve zerinde Karpalas Oteli yazan pembe levhay aydnlatan soluk lambann nda kar olaanst yumuak gzkyordu: Kars sokaklarnda allan silahlarn seslerini bu tuhaf, sihirli karn yumuakl emdii iin Ka btn gece belki de o kadar huzurla uyuyabildi. Oysa bir tank ve iki askeri kamyon eliinde baslan imam hatip lisesi yatakhanesi iki sokak yukardayd. Ermeni demir zanaatkrlarnn ince ustaln hl gsteren ana kapda deil, ama son snf yatakhanelerine ve toplant salonuna alan ahap kapda bir atma olmu, askerler nce korkutma amacyla karl baheden yukarya karanla doru kurun skmlard. Siyasal Islamc rencilerin en militanlar Millet Tiyatrosu'ndaki geceye katld ve orada gzaltna alnd iin yatakhanede kalanlar ya acemiler, ya da ilgisizlerdi, ama televizyonda grdkleri sahnelerden coup kap arkasna masalardan, sralardan bir barikat yapm, sloganlar alp "Allah ekber!" diye bararak beklemeye balamlard. Biriki deli renci yemekhaneden aldklar atal ve baklar hela penceresinden erlerin zerine atmaya, ellerindeki tek tabancayla oyun oynamaya kalktklar iin buradaki atmann sonunda yeniden silahlar atld ve alnna kurun yiyen gzel vcutlu, gzel yzl incecik bir renci dp ld. ou alayan, pijamal ortaokul rencileri, srf bir ey yapm olmak iin bu direnie katlp piman olmu kararszlar ve yz gz imdiden kan iinde kalm mcadeleciler, hep birlikte otobslere bindirilip dvle dvle emniyet mdrlne gtrlrken youn kar yznden ehirde pek az kii olup biteni fark etmiti. ehrin ounluu ayaktayd, ama dikkatler pencerelere ve sokaa deil, televizyona dnkt hl. Millet Tiyatrosu'ndaki canl yaynda Sunay Zaim'in bunun bir oyun deil ihtilal olduunu sylemesinden sonra, askerler salondaki grltcleri toparlar, cesetler ve yarallar sedyelerle tanrken, btn Kars'n yakndan tand vali muavini Umman Bey sahneye km, her zamanki resm, asabi ama gven verici sesi ve biraz da ilk defa kt "canl yayn" skntsyla ertesi gn saat on ikiye kadar Kars'ta sokaa kma yasa konduunu duyurmutu. Onun boaltt sahneye kimse kmad iin sonraki yirmi dakikada Karsl seyirciler ekranlarnda Millet Tiyatrosu'nun perdesini grmler, sonra yaynda bir kesinti olmu,

92

derken ayn eski perde sahnede yeniden belirmiti. Bir sre sonra perde ar ar almaya ve btn "gece" yeniden televizyonda gsterilmeye balanmt. ehirde ne olup bittiini anlamaya alan televizyonlarnn bandaki Karsl seyircilerin ounda bir korku yaratmt bu durum. Uykulu ve yar sarho olanlar iinden klmaz bir zaman kargaas duygusuna kaplmlar, bazlar da gecenin ve lmlerin tekrarlanacan hissetmilerdi. Olaylarn siyasi yanna ilgisiz seyircilerden bazlar bu yeniden gsterimi, tpk benim yllar sonra yapacam gibi, Kars'ta o gece olup bitenleri anlamalarna yarayacak yeni bir frsat olarak grp dikkatle seyretmeye koyulmulard. Bylece Karsl seyirci Funda Eser'in eski bir kadn babakan taklit ederken alayarak Amerikan mterileri kabul ediini, ya da bir reklam filmiyle alay ettikten sonra iten bir neeyle gbek atn yeniden seyrederken Halklarn Eitlii Partisi'nin Halil Paa Han'ndaki il merkezi bu ite uzman bir emniyet ekibi tarafndan sessizce baslm, oradaki tek kii olan Krt hademe gzaltna alnm, dolaplarda ve ekmecelerde ne kadar kt defter varsa toplanmt. Ayn zrhl aral polisler, daha nceki gece basknlarndan tek tek tanyp evlerinin yolunu da bildikleri parti il ynetim kurulu yelerini srayla toplam, blclk ve Krt milliyetilii sulamalaryla gzaltna almlard. Kars'n Krt milliyetileri yalnzca onlar deildi. Sabah erkenden Digor yolunun banda zeri karla rtlmeden nce bulunan Murat marka yank bir taksiden kan ceset emniyet glerinin bildirdiine gre PKK yanls militanlara aitti. ehre szmak iin aylar nce giriimde bulunan bu gen, akamki gelimelerden telaa kaplarak bir taksiyle dalara kamaya karar vermi, yolun kardan kapandn grnce maneviyatlar bozulmu, aralarnda kavga knca birinin patlatt bombayla hepsi intihar etmiti. lenlerden birisinin salk evinde temizlikilik yapan annesinin, olunun aslnda kapy alan eli silahl bilinmeyen kiilerce gtrld yolundaki dilekesiyle ve taksi ofrnn aabeyinin, kardeinin deil Krt milliyetisi olmak, Krt bile olmad yolundaki dilekesi ileme konulmamt. Bir ihtilal olduunu, sokaklarnda iki tankn ar ve karanlk hayaletler gibi gezindii ehirde en azndan tuhaf bireylerin dndn aslnda btn Kars bu saatte anlamt, ama her ey televizyonda gsterilen bir oyunun ve pencerelerin nnde eski masallardaki gibi hi durmamacasna yaan karn eliinde gerekletii iin bir korku duygusu yoktu. Siyasetle uraanlar biraz endieleniyordu yalnzca. Mesela, Kars'taki btn Krtlerin sayg duyduu gazeteci ve folklor aratrmacs Sadullah Bey hayat boyunca pek ok askeri darbe grd iin televizyondan sokaa kma yasan iitir iitmez, yaklatn anlad hapisane gnleri iin hazrlanmt. Bavuluna, onlarsz uyuyamad mavi kareli pijamalarn, prostat ilacn ve uyku haplarn, yn takkesini ve oraplarn, Istanbul'daki kznn kucanda torunuyla glmsedii fotorafn, ar ar toplad Krt atlar zerine yazd kitabn hazrlklarn koyduktan sonra karsyla bir ay iip televizyonda Funda Eser'in ikinci gbek atn izleyerek beklemiti. Gece yaran epey gee kap alnnca karsyla vcdalam, bavulunu alp kapy am, kimseyi gremeyince karl sokaa km ve kkrt renkli sokak lambalarnn sihirli nda, ocukluunda Kars deresinde paten kayn karla kapl sessiz sokan gzelliinde hayretle hatrlarken, bilinmeyen kiilerce bana ve gsne sklan kurunlarla ldrlmt. Aylar sonra karlar iyice eridiinde bulunan dier cesetlerden o gece baka baz cinayetlerin de ilendii anlalyordu, ama ihtiyatl Kars basnnn yapt gibi, ben de okuyucularm daha fazla zmemek iin bu olaylardan hi bahsetmemeye alacam. Bu "faili mehulleri Z.

93

Demirkol ve arkadalarnn iledii yolundaki sylentiler ise, en azndan gecenin ilk saatleri iin, doru deildi. Onlar biraz ge de olsa telefonlar kesmeyi baarmlar, Kars Televizyonuna basp yaynn ihtilali desteklediine emin olmular ve gecenin sonuna doru, btn gayretlerini saplantl bir ekilde kafalarna taktklar "gr sesli bir kahramanlk ve serhat trkcs" bulmaya vermilerdi. Bir ihtilalin gerek bir ihtilal olmas iin radyo ve televizyonlarda kahramanlk ve serhat trkleri okunmalyd nk. Klalara, hastanelere, fen lisesine ve sabah ayhanelerine sorulduktan sonra en sonunda nbeti itfaiyeciler arasnda bulunan, nce tutuklanacan hatta kuruna dizileceini sanan ama doru stdyoya gtrlen bu trkcnn lobideki televizyondan duvarlar, al kaplamalar, perdeler arasndan szlp gelen iirli sesini sabah uyanr uyanmaz iitti Ka. Yar ak perdelerinden ieriye, yksek tavanl, sessiz odasna olaanst bir gle vuran tuhaf bir kar aydnl vard. ok iyi uyumu, dinlenmiti, ama daha yataktan kalkmadan nce bile, iinde gcn ve kararlln kran bir sululuk duygusu olduunu biliyordu. Sradan bir cici mterisi gibi baka bir yerde, baka banyoda olmann tadn kararak yzn ykad, tra oldu, soyundu, giyindi, pirin bir arla bal anahtarn alp otelin lobisine indi. Televizyondaki trkcy grp otelin ve ehrin iine gmld sessizliin derinliini (lobide fsltyla konuuyorlard) fark edince dn akam neler olduunu ve aklnn kendisinden saklad her eyi bir bir anlad. Resepsiyondaki ocua souka glmsedi, iddet ve siyasi saplantlarla kendini tahrip eden bu ehirde vakit kaybetmeye hi niyeti olmayan aceleci bir yolcu gibi hemen bitiikteki yemek salonuna geip kahvaltsn etmek istedi. Bir kede tten bir semaverin stnde tombul bir aydanlk vard, bir tabakta ince ince kesilmi Kars kaar, bir ksede parlakln kaybetmi l zeytinler grd. Ka pencere kenarndaki bir masaya oturdu. Tln aralndan btn gzelliiyle gzken karla kapl sokaa bakakald. Bo sokakta yle hznl bir ey vard ki, Ka ocukluk ve genliindeki sokaa kmann yasakland nfus ve semen saymlarn, genel aramalar ve herkesi radyolarn, televizyonlarn banda birletiren asker darbeleri tek tek hatrlad. Radyoda marlar okunur, skynetim bildirileri ve yasaklar duyurulurken Ka hep bo sokaklarda olmak isterdi. Herkesin tek bir konu etrafnda topland, btn teyzelerin, amcalarn, komularn birbirine yaklat asker darbe gnlerini ocukluunda Ka, bazlarnn Ramazan elencelerini sevmesi gibi severdi. Kann ocukluunu aralarnda geirdii Istanbullu orta ve yksek burjuva aileler, hayat kendileri iin ok daha gvenli klan askeri darbelerden memnuniyetlerini biraz olsun gizlemek ihtiyacyla, her darbeden sonra ortaya kan sama uygulamalar (btn Istanbul'un kaldrm talarnn kla gibi kirelenmesi, uzun sallarn ve sakalllarn polis asker zoruyla sokakta evrilip kabaca tra edilmesi gibi) sessizce, glmseyerek inelerlerdi, Istanbullu yksek Trk burjuvalar askerlerden hem ok korkarlar, hem de geim sknts ve disiplinle yaayan bu memurlar gizlice kmserlerdi. Yzlerce yl nce terk edilmi bir ehri hatrlatan sokaa aadan bir askeri kamyon girince Ka ocukluunda yapt gibi bir an dikkat kesildi. Odaya yeni giren celep klkl bir adam birden Ka'ya sarld, yanaklarndan pt. "Gzmz aydn, beyefendi! Memlekete, millete hayrl olsun!" Tpk eski dini bayramlarda yapld gibi, askeri darbelerden sonra da hali vakti yerinde yetikinlerin birbirini byle tebrik ettiklerini hatrlad Ka. Adama "hayrl olsun!" gibisinden o da bireyler mrldanmt, utand bundan.

94

Mutfaa bakan kap ald ve Ka bir anda yznden btn kann ekildiini hissetti. Kapdan Ipek kmt. Gzgze geldiler ve Ka bir an ne yapacan bilemedi, iinden ayaa kalkmak gelmiti o an, ama Ipek ona glmsemi ve az nce oturan adama ynelmiti. Elinde bir tepsi vard, zerinde bir fincan, bir tabak. Ipek fincanla taba adamn masasna koyuyordu imdi. Bir garson gibi. Ka'y bir karamsarlk, pimanlk ve sululuk duygusu sard: Ipek'e gerektii gibi selam veremedii iin kendini suluyordu, ama baka bir eydi bu, kendinden de saklayamayacan anlad hemen. Her ey yanlt, dn btn yaptklar; ona, yabanc bir kadna durup dururken evlenme teklif etmesi, onunla pmeleri (peki, bu gzeldi), bann bu derecede dnm olmas, hep birlikte yemek yerlerken onun elini tutmu olmas, dahas ona duyduu badndrc ekimi sradan Trk erkekleri gibi sarho olup evresindeki herkese utanmadan gstermi olmas. imdi ona ne diyeceini karamad iin Ipek sonsuza kadar yan masada "garsonluk" yapsn istiyordu. Celep klkl adam kabaca "ay!" diye seslendi. Elindeki tepsi boalan Ipek alkanlkla semavere yneldi. Adamn ayn veren Ipek hzla masasna sokulurken Ka kalbinin atlarn burnunun iinde hissetti. "Ne oldu?" dedi Ipek glmseyerek, "Iyi uyuyabildin mi?" Dn geceye, dnk mutluluklarna yaplan bu atftan korktu Ka. "Kar hi dinmeyecek sanki," dedi zorlukla konuarak. Sessizce birbirlerini szdler. Ka hibir ey diyemeyeceini, konuursa bunun yapay olacan anlad. Susarak ve tek yapabildiinin bu olduunu gstererek onun hafif ehla iri ela gzlerinin iine bakt, Ipek Ka'nn imdi dnknden bambaka bir ruh halinde olduunu sezmiti, onun imdi bambaka biri olduunu da anlamt. Ka, Ipek'in iindeki karanl hissettiini, hatta onu anlayla karladn sezdi. Bu anlayn kendisini hayat boyunca bu kadna baml klabileceini de hissetti. "Bu kar byle daha srer," dedi Ipek dikkatle. "Ekmek yok," dedi Ka. "Ah, zr dilerim." Bir anda semaverin durduu bfeye gitti. Tepsisini brakp ekmek kesmeye balad. Ka duruma dayanamad iin ekmek istediini sylemiti. imdi "aslnda ben de gidip kesebilirdim" pozuyla kadnn arkasndan bakyordu. Ipek'in zerinde beyaz bir yn kazak, kahverengi uzun bir etek, ta yetmilerde moda olan ve artk kimsenin takmad iyice kaln bir kemer vard. Beli inceydi, kalalar yerindeydi. Boyu Ka'nn boyuna uygundu. Ayak bileklerini de beendi Ka ve onunla Kars'tan Frankfurt'a birlikte dnmezse hayatnn sonuna kadar burada onun elini tutarken, yar aka yar ciddi perken, onunla akalarken ne kadar mutlu olduunu acyla hatrlayacan anlad. Ipek'in ekmek kesen kolu durunca, o dnmeden nce Ka ban yana evirdi: "Tabanza peynir, zeytin koyuyorum," diye seslendi Ipek. Bir salonda bakalaryla birlikte olduklarn hatrlatmak iin "siz" dediini anlad Ka. "Evet, ltfen," diye teki kiilere dnk ayn sesle cevap verdi. Gzgze gelince onun az nce arkadan seyredildiinin fazlasyla farknda olduunu yznden anlad. Ipek'in kadn-erkek ilikilerini, kendisinin hibir zaman beceremedii o zor diplomasinin inceliklerini ok iyi bildiini dnerek korktu. Hayattaki tek mutluluk ihtimalinin o olmasndan zaten korkuyordu.

95

"Ekmei az nce asker kamyon getirdi," dedi Ipek, Ka'nn yreini ezen o tatl bakyla glmseyerek. "Zahide Hanm sokaa kma yasa yznden gelemedii iin ben bakyorum mutfaa... Askerleri grnce ok korktum." nk askerler Hande'yi ya da Kadife'yi almak iin gelmi olabilirlermi. Hatta babas iin de... "Millet Tiyatrosu'ndaki kanlar sildirtmek iin hastanenin nbeti hademelerini gtrmler," diye fsldad Ipek. Masaya oturdu. "niversite yurtlarn, imam hatip okulunu, partileri basmlar..." Oralarda da lenler olmu. Yzlerce kiiyi gzaltna almlar ama bazlarn sabah brakmlar. Baskl siyasal dnemlere zg bir havayla fsldayarak konumaya balamas, Ka'ya yirmi yl nceki niversite kantinlerini, hep fsltyla anlatlan bu eitten ikence ve zulm hikyelerini, bunlardan hem bir fke ve keder, hem de tuhaf bir gururla bahsediliini hatrlatt. O zamanlar bir sululuk duygusu ve i kararmasyla Trkiye'de yaadn unutmak, evine dnp kitap okumak isterdi. imdiyse Ipek'in szn bitirmesine yardm eder diye, "ok korkun, ok!" diye bir sz hazrlamt, aznn iindeydi, ama sylemeye her niyetleniinde yapmackl olacan hissederek cayyor, sulu sulu peynir ekmeini yiyordu. Bylece Ipek, babalar imam hatipli oullarnn cesedini tehis etsinler diye Krt kylerine yollanan aralarn yolda kaldn, herkese elindeki silah devlete teslim etmesi iin bir gn tanndn, Kuran kurslarnn ve siyasal parti faaliyetlerinin yasaklandn fsldarken, Ka onun ellerine bakt, gzlerinin iine, uzun boynunun gzel tenine, kumral salarnn bu boynun zerine dne. Onu sevebilir miydi? Bir ara Frankfurt'la Kaiserstrasse'dc yrdklerini, akam sinemaya gittikten sonra evlerine geri dndklerini gznn nne getirmeye alt. Ama karamsarlk hzla ruhuna yaylyordu. Kadnn sepetteki ekmei yoksul evlerinde yapld gibi kaln kaln kesmesine, daha da kts, bu kaln dilimlerden bolkepe lokantalarnda yapld gibi bir piramit yapmasna taklyordu dikkati imdi. "Ltfen, baka eylerden bahset imdi bana," dedi Ka dikkatle. Iki bina tede, arka bahelerden geerken ihbar zerine yakalanan birini anlatyordu Ipek, anlayla sustu. Bir korku grd Ka onun gzlerinde. "Dn ok mutluydum, biliyorsun, yllardan beri ilk defa iir de yazyordum," diye aklad Ka. "Ama imdi bu hikyelere dayanamyorum." "Dnk iirin ok gzeldi," dedi Ipek. "Mutsuzluk her yerimi sarmadan bugn bana yardm eder misin?" "Ne yapaym?" "imdi yukar odama kyorum," dedi Ka. "Biraz sonra gel ve bam ellerinin arasnda tut. Birazck, daha fazla deil." Ka daha sylerken Ipek'in korkulu gzlerinden bunu yapamayacan anlayarak kalkt. Taralyd, buralyd; Ka'ya yabancyd ve bir yabancnn anlayamayaca bir ey istemiti ondan. Kadnn yzndeki anlayszl grmemek iin batan bu aptalca teklifi yapmamalyd. Merdivenleri hzla karken ona k olduuna kendini inandrd iin de sulad kendini. Odasna girdi, yataa att kendini ve nce Istanbul'dan buraya gelmekle ne kadar aptallk ettiini, sonra da Frankfurt'tan Trkiye'ye gelmekle yapt yanl dnd. Yirmi yl nce olunu normal bir hayat yaasn diye iirden, edebiyattan uzak tutmaya alan annesi, krk iki yana gelince, onun mutluluunun Kars ehrinde "mutfaa bakan" ve ekmekleri kaln kaln dilimleyen bir kadna bal olduunu bilseydi ne derdi? Babas olunun Kars'ta kyden gelme bir eyhin nnde diz kp gzyalaryla Allah'a inancndan sz ettiini iitseydi ne derdi?

96

Darda yeniden balayan karn kederli ve iri taneleri penceresinin nnden ar ar geiyordu. Kap vuruldu, frlayp umutla at. Ipek'ti, ama bambaka bir ifade vard yznde: Asker bir aracn geldiini, iinden kan biri asker iki kiinin Ka'y sorduunu syledi. Onlara burada olduunu, haber vereceini sylemiti. "Peki," dedi Ka. "Istiyorsan iki dakika sana o masaj yapaym," dedi Ipek. Ka onu ieriye ekti, kapy kapad, bir kere pt, sonra yatan bana oturttu onu. Kendisi de yataa uzanp ban onun kucana koydu. Byle bir sre sessizce durdular ve pencereden darya yz on yllk belediye binasnn atsndaki karda gezinen kargalara baktlar. "Tamam, yeter, teekkr ederim," dedi Ka. Kl rengi paltosunu ividen zenle alp kt. Merdivenlerden inerken kendisine Frankfurt'u hatrlatan paltoyu bir an koklad ve Almanya'daki hayatn btn renkleriyle bir an zledi. Paltoyu Kaufhof'tan ald gn kendisine yardm eden, iki gn sonra paltonun boyu ksaltldnda bir kere daha grd sarn bir tezghtar vard, Hans Hansen'di ad. Belki de fazla Alman olan bu ad ve sarnl yznden Ka onu gece uykusunun aralnda aklna getirdiini de hatrlad.

21. Ama hibirini tanmyorum Ka SOUK KORKUN ODALARDA Ka'y aldrmak iin o zamanlar bile artk Trkiye'de az kullanlan eski cemse kamyonlardan birini yollamlard. Otelin lobisinde Ka'y karlayan gaga burunlu, beyaz tenli genten sivil bir adam onu kamyonun nne, ortaya oturttu. Kendi de yanna, kap tarafna geti. Sanki Ka kapy ap kamasn diye. Ama olduka kibar davranmt Ka'ya, "efendim" demiti ve Ka bundan adamn sivil polis deil, Milli Istihbarat Tekilat'ndan bir subay olduu ve belki de kendisine kt davranlmayaca sonucunu karmt. ehrin bombo ve bembeyaz sokaklarndan ar ar getiler. Askeri kamyonun birka almaz ibreyle ssl ofr yeri iyice yksekte olduu iin Ka tek tk ak perdelerden baz evlerin ilerini gryordu. Televizyonlar her yerde akt, ama btn Kars perdelerini ekmi, iine dnmt. Bambaka bir ehrin sokaklarnda ilerliyorlarm da, kara glkle yetien sileceklerin arkasndan grdkleri ryalardan kma sokaklarn, Baltk tarz eski Rus evlerinin, karla kapl ide aalarnn gzelliinden, ofrle gaga burunlu adam da bylenmi gibi geldi Ka'ya. Emniyet mdrlnn nnde durdular ve kamyonda iyice dkleri iin abucak ieri girdiler. Dne kyasla, ierisi ylesine kalabalk ve hareketliydi ki, byle olacan bilmesine ramen bir an korktu Ka. Pek ok Trk'n birlikte alt yerlere zg o tuhaf danklk ve hareket vard burada. Mahkeme koridorlarn, futbol stadyumlarnn kaplarn, otobs garajlarn hatrlad Ka. Ama tentrdiyot kokulu hastanelerde hissettii bir dehet ve lm havas da vard. Yaknda bir yerde birisine ikence yapld dncesi, bir sululuk duygusu ve korku eklinde ruhunu sard. Dn akamst Muhtarla ktklar merdivenleri tekrar karken buraya hakim olan kiilerin tavrlarn, rahatlklarn bir igdyle benimsemeye alt. Ak kaplardan hzla alan daktilolarn tkrtlarn, bara bara telsizle konuanlar, merdivenlerden aycya seslenenleri

97

iitti. Kap nlerine konmu banklarda, birbirlerine kelepelenmi, st ba darmadank ve yzleri morluklar ierisinde sorgu srasn bekleyen genleri grd, onlarla gzgze gelmemeye alt. Onu dn Muhtar ile birlikle oturduu odann bir benzerine aldlar ve katilin yzn grmediini sylemesine ramen eitim enstits mdrnn dn resimlerden karamad katilini belki bu sefer alt katta, gzaltndaki Islamc renciler arasnda tehis edebileceini sylediler. Ka "ihtilal"den sonra polisin MIT'cilerin denetimine getiini ve bu ikisinin arasnda bir ekime olduunu anlad. Yuvarlak yzl bir istihbarat grevlisi Ka'ya dn saat drt civarnda nerede olduunu sordu. Bir an Ka'nn yz kl gibi oldu. "eyh Saadettin Efendi'yi de grmemin iyi olacan sylemilerdi," diyordu ki yuvarlak yzl szn kesti. "Hayr, ondan nce!" dedi. Ka'nn sustuunu grnce Lacivert ile grtn hatrlatt. Zaten her eyi batan bildii ve Ka'y mahcup ettii iin zlm gibi yapyordu. Ka bunda da bir iyi niyet grmeye alt. Sradan bir polis komiseri olsa Ka'nn bu grmeyi sakladn iddia eder, polisin her eyi bildiini bbrlenerek kabaca yzne vururdu. Yuvarlak yzl istihbarat grevlisi "gemi olsun" diyen bir havayla Lacivert'in ne kadar azl bir terrist, ne byk bir komplocu ve Iran'n besledii yeminli bir cumhuriyet dman olduunu anlatt. Bir televizyon sunucusunu ldrd kesindi ve bu yzden hakknda tutuklama karar vard. Btn Trkiye'yi geziyor, eriatlar rgtlyordu. "Kim grtrd sizi onunla?" "Adn bilmediim bir imam hatip lisesi rencisi," dedi Ka. "imdi onu da tehis etmeye aln," dedi yuvarlak yzl istihbarat. "Iyice bakn, hcre kaplarnn zerindeki gzetleme penceresinden bakacaksnz. Korkmayn, sizi tanmazlar." Geni bir merdivenden Ka'y aa indirdiler. Yz ksur yl nce bu ince uzun yap bir Ermeni vakfnn hastanesiyken buras odunluk ve hademe yatakhanesi olarak kullanmt. Daha sonra 1940'larda bina devlet lisesine evrilince, duvarlar yklm, buras da yemekhane olmutu. Sonraki yllarda Bat dman Marksist olacak pek ok Karsl gen 1960'larda, ocukluklarnda UNICEF'in yollad st tozundan yaplm ayranla hayatlarnn ilk balk ya tabletlerini pis kokudan mideleri bulanarak burada yutmulard. Bu geni bodrumun bir ksm imdi bir koridorla ona alan on drt kk hcreye dnmt. Hareketlerinden bu ii daha nce yapt anlalan bir polis Ka'nn kafasna bir subay apkasn zenle koydu. Ka'y otelden alan gaga burunlu MIT grevlisi, ok bilmi bir havayla, "Bunlar subay apkasndan ok korkar," dedi. Sadaki ilk kapya yaklalnca polis sert bir hareketle demir hcre kapsnn zerindeki kk pencereyi at, btn gcyle "Dikkat, komutan!" diye bard. Ka el byklndeki pencereden ieri bakt. Irice bir yatak byklnde bir hcrenin iinde be kii grd Ka. Belki de daha fazlaydlar: ststeydiler nk. Hepsi karda ki pis duvara skp yaslanm, askerlik yapmadklar iin acemice esas durua gemi, daha nceden tehditle retildii gibi gzlerini de kapamlard. (Bazlarnn yar kapal gzkapaklarnn arasndan kendisine baktn hissetti Ka.) "ihtilal" olal henz on bir saat gemesine ramen hepsinin sa sfr numara kesilmiti ve hepsinin yz gz dayaktan i iindeydi, ierisi koridordan daha aydnlkt, ama hepsini birbirine benzetti Ka. Sersemlemiti: Bir acma, korku ve utan kaplad iini. Necip'i onlar arasnda gremedii iin sevindi.

98

Ikinci ve nc pencerede de kimseyi tehis edemediini grnce gaga burunlu Milli Istihbarat grevlisi, "Korkulacak bir ey yok," dedi. "Zaten yollar alnca buradan basp gideceksiniz." "Ama hibirini tanyamyorum," dedi Ka hafif bir dikballkla. Daha sonra birka kiiyi tand: Birini sahnedeki Funda Eser'e laf atarken grdn ok iyi hatrlyordu, srekli slogan atan bir bakasn da. Bir ara onlar ihbar ederse, polisle ibirlii yapmaya niyetli olduunu kantlayacan, bylece karlatklarnda Necip'i grmezlikten gelebileceini dnd (naslsa bu genlerin sular da ciddi deildi nk). Ama kimseyi ihbar etmedi. Bir hcrede yz gz kanl bir gen, "Komutanm," diye yalvard Ka'ya. "Annemize duyurmasnlar." Byk ihtimal ihtilalin ilk heyecanyla alet kullanmadan yumruklar ve izmeleriyle dvmlerdi bu genleri. Son hcrede de Ka, eitim enstits mdrn vuran adama benzer birini gremedi. Necip buradaki korkulu genler arasnda da olmad iin de rahatlad. Yukarda yuvarlak yzl adam ile ona emir verenlerin bir an nce eitim enstits mdrnn katilini bulup Karsllara ihtilalin bir baars olarak sunmakta, belki de onu hemen asmakta ok kararl olduklarn anlad. Odada imdi bir de emekli binba vard. Sokaa kma yasana ramen bir yolunu bulup emniyet mdrlne gelen adam, gzaltna alnan yeeninin salverilmesini istiyordu. En azndan ikence yaplarak gen akrabasnn "topluma kstrlmemesini" rica ediyor, ocuun yoksul annesinin, devlet btn rencilere bedava yn palto ve ceket datyor yalanna kanarak olunu imam hatip okuluna yazdrdn, aslnda ailece cumhuriyeti ve Atatrk olduklarn anlatyordu. Yuvarlak yzl adam emekli binbann szn kesti. "Binbam burada kimseye kt davranlmyor," dedi ve Ka'y bir kenara ekti: Katil ile Lacivert'in adamlar (Ka onun bu ikisinin ayn kiiler olduunu tahmin ettiini sezdi) belki de yukarda veterinerlik fakltesindeki gzaltnda tutulanlar arasndaydlar. Bylece Ka'y otelden alan gaga burunlu adamla gene ayn asker kamyona bindiler. Yolculuk boyunca Ka bo sokaklarn gzelliiyle, en sonunda emniyet mdrlnden kabilmi olmasyla ve sigarann keyfiyle mutluydu. Aklnn bir yan asker darbe olduu, memleket dincilere teslim edilmedii iin sinsice sevindiini de sylyordu kendine. Bylece vicdann rahatlatmak iin polisle ve askerle ibirlii yapmamaya yemin etti. Hemen sonra aklna yeni bir iir ylesine gle ve tuhaf bir iyimserlikle geldi ki, gaga burunlu MIT grevlisine "Bir ayhanede durup ay imek mmkn m?" diye sordu. ehrin her iki admda bir rastlanan isiz ayhanelerinin ou kapalyd, ama kenarda bekleyen bir asker kamyonun dikkat ekmeyecei Kanal Sokak'ta ocaks alan bir ayhane grdler, ieride sokaa kma yasann sona ermesini bekleyen bir rak ocuktan baka bir kede oturan gen vard. Biri subay apkal biri sivil iki kiinin kapdan girdiklerini grnce gerilmilerdi. Gaga burunlu adam hemen paltosunun iinden tabancasn kard ve Ka'da sayg uyandran profesyonel bir tavrla genleri zerinde koskocaman bir Isvire manzaras asl duran duvara dayad, zerlerini arad, kimliklerini ald. Iin ciddiye varmayacana karar veren Ka yanmayan sobann hemen yanna bir masaya oturdu ve aklndaki iiri rahat rahat yazd. Daha sonra "Rya Sokaklar" adn verecei iirin k noktas karl Kars sokaklaryd, ama eski Istanbul sokaklarndan, Ermenilerden kalan hayalet ehir Ani'den, Ka'nn ryalarnda grd bo, korkulu ve harika ehirlerden pek ok ey vard bu otuz alt nsrada.

99

Ka iirini bitirince siyah beyaz televizyonda sabahki trkcnn yerini Millet Tiyatrosu'ndaki ihtilalin aldn grd. Kaleci Vural aklarn ve yedii golleri anlatmaya yeni baladna gre yirmi dakika sonra kendisini iir okurken televizyonda grebilecekti. Unutup deflerine yazamad iiri hatrlamak istiyordu Ka. ayhaneye arka kapdan drt kii daha girdi, gaga burunlu MIT grevlisi onlar da tabancasn ekip duvara dizdi. ayhaneyi ileten Krt "komutanm" dedii MIT grevlisine bu adamlarn sokaa kma yasan inemediklerini, avludan baheye geerek geldiklerini anlatyordu. MIT grevlisi sezgisel bir kararla bu laflarn doruluunu denetlemeye karar verdi. Adamlardan birinin zaten kimlii yoktu zerinde, korkudan ok fazla titriyordu. MIT grevlisi ona ayn yoldan kendisini evine gtrmesini syledi. Duvara dayal genleri ard ofre brakt. iir defterini cebine koymu olan Ka da pelerine takld, ayhanenin arka kapsndan karla kapl buz gibi bir avluya ktlar, alak bir duvar ap, buz tutmu basama kp, zincirli bir kpein havlaylar arasnda, Kars'taki ou binalar gibi dknt, boyasz bir beton yapnn bodrumuna indiler. Pis bir kmr ve uyku kokusu vard burada. nde giden adam uuldayan bir kalorifer kazannn yannda bo karton kutular ve sebze sandklaryla yaplm bir keye sokuldu: derme atma bir yatakta uyuyan beyaz yzl, olaanst gzel gen bir kadn grd Ka, igdyle ban evirdi. O srada kimliksiz adam gaga burunlu MIT grevlisine bir pasaport verdi, Ka kalorifer kazanndan gelen uultu yznden aralarnda ne konutuklarn iitemiyordu, ama yar karanlkta adamn ikinci bir pasaport daha kardn grd. alp para kazanmaya Trkiye'ye gelmi bir Grc kar kocayd bunlar. ayhaneye dndklerinde MIT grevlisinin kimliklerini geri verdii duvara dayal isiz genler hemen onlardan ikyet ettiler: Kadn veremliydi, ama orospuluk yapyor, ehre inen mandra sahipleri, deri tccarlaryla yatyordu. Kocas da teki Grcler gibi yar fiyatna almaya raz olduu iin krk ylda bir amele pazarnda bir i karsa Trk vatandalarnn elinden iini alyordu. Bunlar o kadar parasz ve pintiydiler ki otele para vermiyor, su idaresinin hademesinin eline ayda be Amerikan dolar toka edip bu kazan dairesinde yayorlard. Sylentiye gre memleketlerine dnnce kendilerine bir ev alacaklar, hayatlarnn sonuna kadar i yapmayacaklard. Kutularda burada ucuza aldklar ve Tiflis'e geri dnnce satacaklar deri eyalar vard, iki kere snrd edilmi, gene bir yolunu bulup bu kazan dairesindeki "evlerine" dnmeyi baarmlard. Rvet yiyen polislerin bir trl temizlemedii byle mikroplar asker idare Kars'tan temizlemeliydi. Bylece ayhane sahibinin misafirlerine sunmaktan byk bir memnuniyet duyduu aylarn ierlerken, gaga burunlu MIT grevlisinin de cesaretlendirmesiyle ekine ekine masalarna oturan bu isiz gsz genler askeri darbeden bekledikleri, temennileri ve rm siyasetilerden ikayetleriyle birlikte ihbar niteliinde pek ok dedikodu da anlattlar: Kaak hayvan kesimlerini. Tekel deposunda dnen hileleri, baz mteahhitlerin daha ucuza alyor diye Ermenistan zerinden et kamyonlaryla kaak ii getirip barakalarda yatrdn, bazsnn adam btn gn altrp hi para demediini... Bu isiz genler "asker darbe"nin belediye seimini kazanmak zere olan "dincilere" ve Krt milliyetilerine kar yapldn sanki hi fark etmemilerdi. Dn akamdan beri Kars'ta olup bitenler ehirdeki isizlie, ahlakszla son vermek ve onlara bir i bulmak iinmi gibi davranyorlard. Asker kamyonda Ka, gaga burunlu MIT grevlisinin Grc kadnn pasaportunu karp resmine baktn sezdi bir ara. Tuhaf bir heyecan ve utan duydu bundan.

100

Veteriner fakltesinde durumun emniyet mdrlnde grdklerinden ok daha beter olduunu Ka binaya girer girmez hissetti. Bu buz gibi binann koridorlarnda yrrken kimsenin kimseye acmaya vakti olmadn hemen anlad. Buraya Krt milliyetileri, arada bir saa sola bomba atp bildiri brakan sol terristlerden ele geirilenler ve daha ok da ad MIT kaytlarnda taraftar diye geen herkes getirilmiti. Polisler, askerler ve savclar bu iki takmn birlikte yaptklar eylemlere katlanlar, Krt gerillalarnn dalardan ehrin iine szma abalarna yardmc olanlar, eit eit phelileri siyasal Islamclara uyguladklarndan ok daha sert ve acmasz yntemlerle sk bir biimde sorgudan gciriyorlard. Uzun boylu, iri yapl bir polis Ka'nn koluna yrmekte zorlanan bir ihtiyara efkatle yardm eder gibi girdi ve onu iinde korkun iler yaplan derslikte gezdirdi. Arkadamn daha sonra tuttuu defterlerde yapt gibi, o odalarda grdklerinden ok sz etmemeye alacam. Birinci derslie girip oradaki phelilerin halini be saniye grdkten sonra Ka insanolunun bu dnyadaki yolculuunun ne kadar ksa olduunu dnmt ilk. Sorgudan geirilmi phelileri grdke baka alara, uzak uygarlklara, hi gidilmemi lkelere ilikin kimi hayaller ve istekler bir ryadaki gibi gzlerinin nnde canland. Ka ve odadakiler kendilerine verilen hayatn dibine ulam bir mum gibi tkenmekte oluunu derinden hissediyorlard. Bu odaya defterinde Ka sar oda diyecekti. Ikinci dersanede daha az durduu duygusu uyand Ka'da. Burada birileriyle gzgze gelmi, onlar dn ehri gezerken bir ayhanede grdn hatrlam, gzlerini sululuk duygularyla karmt. Onlarn ok uzak bir rya lkesinde olduklarn hissediyordu imdi. nc dersanede iniltiler, gzyalar ve ruhunda genileyen derin bir sessizlikle Ka her eyi bilen bir gcn bu bilgiyi bize vermeyerek bu dnyadaki hayat bir eziyete dntrdn hissetti. Bu odada kimseyle gzgze gelmemeyi baarmt. Bakyordu ama gznn nndekileri deil, kafasnn iindeki bir rengi gryordu. Bu renk en ok krmzya benzedii iin bu odaya krmz oda diyecekti. Ilk iki dersanede hissettii, hayatn ksa, insann sulu olduu duygusu burada birlemi, Ka'y grd manzarann korkunluuna ramen rahatlatmt. Veteriner fakltesinde de kimseyi tehis edememesinin bir kuku ve gvensizlik yarattnn farkndayd. Necip'e rastlamamak onu ylesine rahatlatmt ki gaga burunlu adam bir de son olarak, gene tehis amacyla, Sosyal Sigortalar Hastanesi'nin morgundaki cesetlere bakmasn istediini syleyince Ka oraya bir an nce gitmek istedi. Sosyal Sigortalar Hastanesi'nin bodrum katndaki morgda Ka'ya ilk olarak en pheli cesedi gsterdiler. Askerlerin ikinci yaylm atei srasnda slogan atarken kurun yiyip den Islamc militand bu. Ama Ka onu tanmyordu hi. Cesede ihtiyatla sokulmu, saygl ve gergin bir hareketle selamlar gibi bakmt. Mermerin zerinde r gibi yatan ikinci ceset kck bir ihtiyar dedenindi. Sol gz kurunla paralandktan sonra akan kanla kapkara bir delie dnmt. Polis askerlik yapan torununu grmek iin Trabzon'dan geldiini belirleyemedii ve ufak tefeklii phe ektii iin gsteriyordu onu. nc cesede sokulduunda biraz sonra grecei Ipek'i dnyordu iyimserlikle. Bu cesedin de tek gz paralanmt. Bir an bunun morgda yatan cesetlerin bana gelen bir ey olduunu dnverdi. Yaklap l gencin beyaz yzn daha yakndan grnce iinde bireyler yklp gitti Necip'ti. Ayn ocuksu yz. Soran bir ocuun ayn ne uzanm dudaklar. Ka hastanenin soukluunu ve sessizliini hissetti. Ayn genlik sivilceleri. Ayn kemerli burun. Ayn kirli

101

renci ceketi. Ka bir an alayacan sand ve telaa kapld. Bu tela oyalad onu ve gzyalar akmad. On iki saat nce avucunu bastrd alnnn ortasnda bir kurun delii vard. Necip'i l gibi gsteren ey yznn soluk mavimsi beyazl deil, gvdesinin bir tahta gibi uzanmasyd. Sa olduu iin bir kran duygusu geti Ka'nn iinden. Bu onu Necip'ten uzaklatrd. ne doru eildi, arkasnda kavuturduu ellerini zd, Necip'i omuzlarndan tutup iki yanandan pt. Souktu yanaklar, ama sert deildiler. Yar ak tek gznn yeili Ka'ya bakyordu. Ka kendini toparlad ve gaga burunlu adama bu "arkadan" dn yolda kendisini durdurduunu, bilimkurgu yazar olduunu belirttiini, sonra da Lacivert'e gtrdn syledi. Onu pmt, nk bu "delikanl"nn ok saf bir yrei vard.

22. Tam Atatrk' oynayacak adam SUNAY ZAIM'IN ASKERLIK VE MODERN TIYATRO KARIYERI Ka'nn Sosyal Sigortalar Hastanesi'nin morgunda grd cesetlerden birini tehis ettii alelacele yazlp imzalanan bir tutanaa geirildi. Ka ile gaga burunlu adam ayn asker kamyona binerek rkek kpeklerin kenara ekilip onlar seyrettii seim afileri ve intihar kart posterler asl bombo sokaklardan getiler. Yol aldka kapal perdelerin aralandn, oyuncu ocuklarn, merakl babalarn geen kamyona bir bak attklarn grebiliyordu Ka, ama akl hi orada deildi. Necip'in yz, kaskat uzan gznn nnden gitmiyordu. Otele varnca Ipek'in kendisini tescili edeceini hayal ediyordu ama kamyon bo ehir meydann getikten sonra Atatrk Caddesi'nin aalarna doru indi ve Millet Tiyatrosu'ndan iki sokak aada, Rus dneminden kalma doksan yllk bir binann az tesinde durdu. Kars'a ilk geldii akam da gzellii ve bakmszl yznden Ka'y hznlendiren tek katl bir konakt buras. ehir Trklerin eline getikten sonra ve Cumhuriyet'in ilk yllarnda, Sovyetler Birlii'yle odun ve deri ticareti yapan nl tccarlardan Maruf Bey ve ailesi burada alar, uaklar, atl kzaklar ve at arabalaryla yirmi yl debdebeyle yaamt, Ikinci Dnya Sava'nn sonunda, souk savan balad zamanlarda Milli Emniyet, Kars'n Sovyetler ile ticaret yapan nl zenginlerini casusluk sulamasyla tutuklayp ezince, onlar da bir daha geri dnmemecesine kaybolmular, konak da sahipsizlik ve miras davalar yznden yirmi yla yakn bo kalmt. 1970'lerin ortasnda eli sopal bir Marksist fraksiyon buray igal edip merkez olarak kullanm, baz siyasi cinayetler burada planlanm (belediye bakan avukat Muzaffer Bey yaral olarak kurtulmutu), 1980'deki asker darbeden sonra yap boalm, daha sonra yandaki kk dkkn alan uyank bir buzdolab ve soba satcsnn deposuna, yl nce de Istanbul ve Arabistan'da terzilik yapp biriktirdii parayla memleketine dnen giriimci ve hayalperest bir terzinin overlok atlyesine dntrlmt. Ka ieriye girer girmez, turuncu gll duvar ktlarnn yumuack nda birer tuhaf ikence makinesi gibi gzken bu dme makinelerini, eski tarz byk diki makinelerini, duvarlardaki ivilere asl iri makaslar grd. Sunay Zaim zerinde Ka'nn onu iki gn nce ilk grdnde giydii ypranm palto ve kazak, ayaklarnda asker izmeleri, parmaklarnn arasnda filtresiz bir sigara odada aa yukar yryordu. Ka'y grnce eski ve sevgili bir dostu grm gibi yz d, koup sarld ve pt onu. pnde tpk oteldeki celep klkl adam gibi "darbe memlekete hayrl olsun!" diyen

102

bir yan da vard, Ka'nn garipsedii fazla arkadaa bir yan da. Ka daha sonra bu arkadal iki Istanbullunun Kars gibi fakir ve cra bir yerde, zor koullarda karlamasyla aklayacakt ama bu koullarn bir ksmn onun yarattn da biliyordu artk. "Kasvetin karanlk kartal benim iimde her gn kanatlanr," dedi Sunay, esrarengiz bir havayla gururlanarak. "Ama kendimi kaptrmam, sen de bul kendini. Her ey iyi olacak." Byk pencerelerden ieri vuran kar nda Ka yksek tavanlarnn kelerindeki kabartmalar ve koca sobasyla bir zamanlar gngrdn hi saklamayan geni odadaki eli telsizli adamlardan, srekli kendisini szen iri kym iki korumadan, koridoru alan kapnn yannda duran masadaki harita, silah, daktilo ve dosyalardan burasnn "ihtilalin" ynetim merkezi, Sunay'n elinde de pek ok g olduunu anlad hemen. "Bir zamanlar, ki en kt zamanlarmzd onlar," dedi Sunaylada aa yukar yrrken, "en cra, en sefil, en rezil tara kentlerinde, deil oyunlarmz sahneleyeceimiz bir mekn, gece kafamz sokup uyuyabileceimiz bir otel odas bile bulamayacam, orada olduu sylenen eski dostun da ehri zaten oktan terk ettiini rendiimde keder denen kasvet iimde ar ar kprdamaya balard. Ona yakalanmamak iin koturur, ehirde modern sanata, modern lemden gelen biz habercilere ilgi duyabilecek birisi var m diye doktorlar, avukatlar, retmenleri kap kap dolardm. Elimdeki tek adreste de kimse olmadn renince ya da polisin bize gsteri yapmak iin zaten izin vermeyeceini anladmda, ya da son bir umut izin almak iin huzuruna kmak istediim kaymakam beni kabul bile etmeyince iimdeki karanln artk ayaklanacan korkuyla anlardm. O zaman gsmde uyuklamakta olan kartal ar ar kanatlarn aar ve beni bomak zere havalanrd. O zaman dnyann en sefil ayhanesinde, o da yoksa otobs garajlarnn giriindeki ykseltide, bazan bizim oyuncu kzlardan birine gz koyan istasyon mdr sayesinde istasyonda, itfaiye garajlarnda, bo ilkokullarn dersanelerinde, sala lokantalarda, bir berber salonunun vitrininde, han merdivenlerinde, ahrlarda, kaldrmlarda oyunumu oynar, kasvete teslim olmazdm." Koridora alan kapdan ieriye Funda Eser girerken Sunay "ben"dcn "biz"e gemiti. iftin aralarnda yle bir yaknlk vard ki, bu geite yapay hibir ey hissetmedi Ka. Funda Eser o byk gvdesini acele ve zarafetle yaklatrp Ka'nn elini skt, kocasyla fsldaarak bir ey konutu ve ayn megul havayla dnp gitti. "Onlar bizim en kt yllarmzd," dedi Sunay. "Toplumun, Istanbul ve Ankara'daki budalalarn gznden dmz btn gazeteler yazmt. Hayatmn ancak deha sahibi talihlilere gelen en byk frsatn yakaladm, evet, tam sanatmla tarihin akna mdahale edeceim gn birden her ey ayamn altndan ekilince bir anda en sefil amurun iine dtm. Orada da ylmadm ama, kasvetle arptm. Bu amurun iine daha da dalarsam, pisliin, rezilliin, yoksullukla cehaletin iinde, asl malzemeye, o byk cevhere ulaacama inancm hi kaybetmedim. Sen niye korkuyorsun?" Koridordan beyaz gmlekli bir doktor elinde antasyla belirdi. Tansiyon aletini yar sahte bir telala karp takarken Sunay pencereden dklen beyaz a yle bir "trajik" edayla bakt ki Ka onun 1980'lerin bandaki "toplumsal gzden d"n hatrlad. Ama Ka Sunay'n asl nn yapt 1970'lerdeki rollerini daha iyi hatrlyordu. Siyasal sol tiyatronun altn an yaad o yllarda pek ok kk tiyatro topluluu arasnda Sunay'n adn ne kartan ey oyunculuk yetenei ve alkanl kadar barol oynad kimi oyunlarda seyircinin onda bulduu, Allah vergisi bir nderlik niteliiydi. Gen Trk seyircisi, iktidar sahibi gl tarih kiilikleri, Napoleon, Lenin, Robespierre ya da Enver Paa gibi Jakoben devrimcileri, ya da

103

onlara benzetilmi yerel halk kahramanlarn canlandrd oyunlarda Sunay' ok sevmiti. Lise rencileri, niversiteli "ilericiler" onun aclar iindeki halk iin yksek ve etkileyici bir sesle dertleniini, zalimlerden bir tokat yiyorsa ban marurca kaldrp "bir gn mutlaka bunun hesabn soracaz" deyiini ve en kt gnde (hapisaneye mutlaka bir dmesi gerekirdi) acyla diini skp arkadalarna umut veriini, ama gereinde halknn mutluluu iin ii paralanarak da olsa acmaszca iddet uygulayabilmesini yal gzlerle ve alklarla seyrederlerdi. zellikle, oyunlarn sonunda iktidar ele geirdikten sonra ktleri cezalandrrken gsterdii kararllkta ald asker eitimin izlerinin olduu sylenirdi. Kuleli Askeri Lisesi'nde okumutu. Sandalla Istanbul'a kap Beyolu tiyatrolarnda oyaland ve "Buzlar zlmeden" adl oyunu okulda gizlice sahnelemeye kalkt iin son snftayken atlmt. 1980'deki asker darbe btn bu siyasal sol tiyatroyu yasaklad ve devlet yznc doum yldnm dolaysyla televizyonda gsterilecek byk bir Atatrk filmi ekmeye karar verdi. Eskiden kimse sar sal, mavi gzl bu byk Batllama kahramann bir Trk'n canlandrabileceini dnemez, hi ekilmeyen bu byk milli filmlerde barolde hep Laurence Olivier, Curd Jrgens, Charlton Heston gibi Batl aktrler dnlrd. Bu sefer Hrriyet gazetesi iin iine girip Atatrk' "artk" bir Trk'n oynayabileceini kamuoyuna hemen kabul ettirmiti. Ayrca Atatrk' kimin oynayacan da kupon kesip yollayan okuyucularnn belirleyeceini duyurmutu. Bir n jrinin belirledii adaylar arasnda olan Sunay'n uzun sren demokratik bir kendini tamma dneminden sonra balayan halk oylamasnn daha ilk gnnden ak farkla ne getii anlald. Yllarca Jakoben rolleri oynam, yakkl, heybetli, gven verici Sunay'n Atatrk' canlandrabileceini Trk seyircisi hemen sezmiti. Sunay'n ilk hatas halk tarafndan seilmeyi fazla ciddiye almas oldu. Ikide bir televizyonlara, gazetelere kp herkese seslenen demeler verdi, Funda Eser'le mutlu evliliini sergileyen fotoraflar ektirdi. Evini, gnlk hayatn, siyasi grlerini aarak Atatrk'e layk olduunu, kimi zevklerinin ve huylarnn (rak, dans etmek, k giyinmek, kibarlk) O'na benzediini, elinde Nutuk cilteriyle poz vererek O'nu tekrar tekrar okuduunu gstermeye giriti. (Erken harekete geen bozguncu bir ke yazar Nutuk'un asln deil, ksaltlm ztrkesini okumasyla alay edince Sunay ktphanesindeki asl ciltlerle de poz vermi, ne yazk ki bu fotoraflar btn gayretlerine ramen ayn gazetede yaymlanmamt.) Sergi allarna, konserlere, nemli fulbol malarna gidip, her zaman, herkese, her eyi soran nc snf muhabirlere Atatrk ve resim, Atatrk ve mzik, Atatrk ve Trk sporu konularnda demeler verdi. Jakobenlie hi yakmayan bir herkes tarafndan sevilme isteiyle. Bat dman "dinci" gazetelerle de rportajlar yapt. Bunlardan birinde, aslnda fazla kkrtc olmayan bir soruyu cevaplarken "elbette bir gn, halk layk grrse Hazreti Muhammed roln de oynayabilirim," demiti. Bu talihsiz deme ortal kartran ilk ey oldu. Siyasal Islamc kk dergilerde kimsenin h Peygamberimiz Efendimiz'i oynayamayaca yazld. Bu fke gazete stunlarna nce "Peygamberimiz'e saygsz davrand", sonra da "hakaret etti" eklinde geti. Siyasal Islamclar askerler de susturmaynca, yangn sndrmek Sunay'a dt. Ortal yattrrm umuduyla eline Kuran Kerim'i alp Peygamberimiz Efendimiz Hazreti Muhammed'i ne kadar sevdiini, zaten onun da modern olduunu muhafazakr okurlara anlatmaya giriti. Bu da onun "seilmi Atatrk" pozlarna ierleyen Kemalist ke yazarlarna frsat verdi: Atatrk'n hibir zaman dincilere, yobazlara

104

dalkavukluk etmedii yazlmaya baland. Elinde Kuran manevi bir havayla poz veren resmi askeri darbe yanls gazetelerde tekrar tekrar yaymlanyor, "Bu mu Atatrk?" diye soruluyordu. Bunun zerine Islamc basn da, onunla uramaktan ok bir korunma drtsyle, kar saldrya geti. Sunay'n rak ierken ekilmi fotoraflarn yaymlamaya balayp "O da Atatrk gibi rakc!" ya da "Bu mu Peygamberimiz Efendimiz'i oynayacak?" diye altbalklar atmaya baladlar Bylece iki ayda bir Istanbul basnnda alevlenen Islamclk kavgas bu defa da onun zerinden ald ve ok ksa srd. Bir hafta iinde gazetelerde Sunay'n pek ok fotoraf kt: Yllar nce oynad bir reklam filminde itahla bira ierken, genlik dneminde oynad bir filmde dayak yerken, orak ekili bayrak nnde yumruunu skarken, karsnn baka erkek oyuncularla rol gerei pmesini seyrederken... Karsnn lezbiyen kendisinin ise hl eskisi gibi komnist olduu, kaak porno filmlerine dublaj yaptklar, para iin deil Atatrk', her rol oynayacaklar, zaten Brecht'in oyunlarn Dou Almanya'dan gelen paralarla oynadklar, asker darbeden sonra "Yurtdndan inceleme yapmak iin gelen Isveli dernek kadnlarna ikence yaplyor," diye Trkiye'yi ikyet etlikleri ve baka pek ok sylenti sayfalarca yazld. Ayn gnlerde onu Genelkurmay'a aran "yksek rtbeli bir subay" adaylktan ekilmesinin btn ordunun karar olduunu Sunay'a ksaca bildiriverdi. Bu adam kendini bir ey zannedip askerlerin siyasete karmasn dolayl yoldan eletiren akl havada Istanbullu gazetecileri Ankara'ya arp nce sk bir azar geip, kalplerinin krlp aladklarn grnce de ikolata ikram eden iyi kalpli, dnceli adam deil, ayn "halkla ilikiler masasndan" daha kararl ve akac bir askerdi. Sunay'n znt ve korkusunu grp yumuamad, tam tersi, "seilmi Atatrk" pozlarnda siyasi gr belirtmesiyle alay etti. Iki gn nce Snay doduu kasabaya ksa bir ziyarette bulunmu, orada sevilen bir siyaseti gibi araba konvoylar ve binlerce isizin ve ttn reticisinin tezahratyla karlanm, kasaba meydanndaki Atatrk heykeline kp alklar arasnda Atatrk'n elini skmt. Bu ilgi zerine Istanbul'da sorular, "Bir gn sahneden siyasete geecek misiniz?" yolundaki bir popler magazin sorusuna "Halk isterse" diye cevap vermiti. Babakanlk Atatrk filminin "imdilik" ertelendiini duyurdu. Sunay bu kt yenilgiden sarslmadan kacak kadar tecrbeliydi ama asl sonraki gelimeler vurdu onu: Roln salama balamak iin bir ayda o kadar ok televizyona kmt ki, artk herkes onun fazlasyla tandk sesini Atatrk'n sesi olarak dinledii iin dublaj ii vermediler ona. Baarsz bir Atatrk'n, elinde bir boya kutusu, duvarlar boyamas, ya da bankasndan ok memnun olduunu aklamas da tuhaf kaacandan iyi ve salam rn seen makul baba rolleri iin eskiden onu arayan televizyon reklamclar da srtlarn dndler. Ama asl kts, gazetelerde yazlan her eye tutkuyla inanan halkn onun Atatrk ve din dman olduuna inanmasyd: Bazlar karsnn baka erkeklerle pmesine ses etmediine de inanmt. En azndan ate olmayan yerden, duman kmaz havas vard. Btn bu hzl gelimeler oyunlarna gelenleri de azaltmt. Pek ok kii sokakta durdurup "Yazklar olsun!" dedi ona. Peygamber'e dil uzattna inanan ve gazetelere gemek isteyen gen bir imam hatip rencisi oyun gecesi tiyatroyu basp bak ekti, birka kii yzne tkrd. Hepsi be gnde olmutu bunlarn. Kar koca ortalktan yok oldular. Sonras hakknda pek ok dedikodu var: Berlin'e gidip Brechti Berliner Ensemble'da tiyatro eitimi ad altnda terrizm rendikleri ya da Fransz Kltr Bakanl'nn bir bursuyla ili'deki Fransz Akl Hastanesi La Paix'de yattklar gibi. Dorusu, Funda Eserin bir ressam olan annesinin Karadeniz kysndaki evine sndklaryd. Ancak ertesi yl, Antalya'da sradan

105

bir otelde "animatr" olarak i buldular. Sabahlar kumsalda Alman bakkallarla, Hollandal turistlerle voleybol oynuyor, leden sonralar Almanca paralayan Karagz ve Hacivat klnda ocuklar elendiriyor, akamlar da padiah ve gbek atan harem kars olarak sahneye kyorlard. Funda Eser'in daha sonraki on yl boyunca kk kasabalarda gelitirecei gbek danszl kariyerinin balangc buydu. Sunay, btn bu maskarala ay dayanabilmi, haremli, fesli Trk akalarn sahnede brakmayp sabah kumsalda da devam etmek isteyen ve Funda Eser ile cilveleen Isvireli bir berberi dehete kaplan turist kalabalnn gzleri nnde dvmt. Ondan sonra Antalya ve civarndaki dn salonlarnda, elence gecelerinde sunucu, dansz ve "tiyatrocu" olarak i bulduklar biliniyor. Sunay Istanbul'daki asllarn fanatike taklit eden ucuz arkclar, ate yutan hokkabaz, nc snf komedyenleri sunuyor, evlilik kurumu, Cumhuriyet ve Atatrk zerine ksa bir konumay takiben Funda Eser gbek dans yapyor, sonra ikisi gayet disiplinli bir havada Macbeth'ten kraln ldrlmesi sahnesi gibi bir eyi sekizon dakika oynayp alklanyorlard. Daha sonra Anadolu'yu gezecek tiyatro grubunun ilk ekirdekleri vard bu gecelerde. Tansiyonu lldkten, bu arada korumalarnn getirdii bir telsizle birilerine emir verdikten, hemen nne yetitirilen bir kt parasn okuduktan sonra Sunay yzn tiksintiyle buruturdu: "Hepsi birbirini ihbar ediyor," dedi. Yllarca cra Anadolu kasabalarnda oyun sahnelerken bu lkenin btn erkeklerinin kasvet duygusu yznden donup kaldklarn grdn syledi. "ayhanelerde gnlerce, gnlerce hibir ey yapmadan oturuyorlar," diye anlatt. "Her kasabada yzlerce, btn Trkiye'de yzbinlerce, milyonlarca isiz, baarsz, umutsuz, hareketsiz, zavall adam. stlerine balarna ekidzen verecek halleri, yal ve lekeli ceketlerini dmeleyecek iradeleri, ellerini kollarn kprdatacak enerjileri, bir hikyeyi sonuna kadar dinleyecek dikkatleri, bir akaya glecek halleri yok kardelerimin." ounun mutsuzluktan uyuyamadn, sigaradan kendilerini ldryor diye zevk aldklarn, ounun balad cmleyi bitirmenin anlamszln kavrayp yarda braktn, televizyonu program sevdikleri ve elendikleri iin deil, evrelerindeki dier kasvetlere tahamml edemedikleri iin seyrettiklerini, aslnda lmek istediklerini ama kendilerini intihara deer bulmadklarn, seimlerde kendilerine hak ettikleri cezay versin diye en sefil partilerin en rezil adaylarna oy verdiklerini, srekli cezadan sz eden askeri darbecileri srekli umut vaad eden siyasetilere tercih ettiklerini anlatt. Odaya giren Funda Eser de hepsinin evlerinde lzumundan fazla yaptklar ocuklarna bakan ve kocalarnn nerede olduunu bile bilmedii bir yerde hizmetilik, ttn iilii, halclk ya da hemirelik yaparak be kuru kazanan mutsuz karlar olduunu syledi. Srekli ocuklarna bararak ve alayarak hayata balanan bu kadnlar olmasayd btn Anadolu'yu sarm olan ve hepsi birbirine benzeyen bu kirli gmlekli, trasz, neesiz, isiz, ugrasz, milyonlarca erkek buzlu gecelerde kebalarnda donup len dilenciler, meyhaneden kp ak kanalizasyon ukuruna dp yok olan sarholar gibi, ya da pijama terlikle bakkala ekmek almaya yollanp, yolunu kaybeden bunak dedeler gibi kaybolup giderlerdi. Oysa onlar, "u zavall Kars ehrinde" grdmz gibi fazlasyla kalabalktlar ve tek sevdikleri ey de hayatlarn borlu olduklar ve utandklar bir akla sevdikleri karlarna eziyet etmekti. "Anadolu'da on yln bu mutsuz kardelerini bu kasvetin ve hznn iinden ksnlar diye verdim," dedi Sunay kendini hi acndrmadan. "Komnist, Bat ajan, sapk, Yehova ahidi, pezevenkle orospusu diye defalarca ieri tktlar, ikence ettiler, dvdler. Irzmza gemeye kalktlar, taladlar bizi. Ama oyunlarmn ve kumpanyamn verdii mutluluk ve zgrl

106

sevmeyi de rendiler. imdi hayatmn en byk frsatn elime geirmiken zayf davranamam." Odaya iki adam girmi, biri gene Sunay'a bir telsiz uzatmt. Ka ak telsizden duyulan konumalardan Sukap Mahallesi'ndeki gecekondulardan birinin sarldn, ieriden ate edildiini, evde Krt gerillalardan birinin ve bir ailenin olduunu iitti. Telsiz hattnda emirleri veren ve "komutanm" diye seslenilen bir de asker vard. Biraz sonra ayn asker, bu sefer bir ihtilal lideriyle deil, bir snf arkadayla konuur gibi Sunay'a bir konuda nce bilgi verdi, sonra da fikir sordu. "Kars'ta kk bir tugay asker var," dedi Sunay Ka'nn dikkatini fark ederek. "Devlet souk sava yllarnda olas bir Rus saldrsna kar savaacak asl gleri Sarkam'a ym. Buradakiler olsa olsa ilk saldrda Ruslar oyalamaya yarar. imdi daha ok Ermenistan snrn korumak iin buradalar." nceki gece Ka ile birlikte Erzurum otobsnden indikten sonra, Yeilyurt Lokantas'nda otuz ksur yllk arkada Osman Nuri olak'la karlatn anlatt Sunay. Kuleli Asker Lisesi'nden snf arkadaym. O zamanlar Pirandello kimdir, Sartre'n oyunlar nelerdir Kuleli'de bilen tek kiiymi. "Benim gibi disiplinsizlikten kendini okuldan attrmay baaramad, ama askerlie de drt elle sarlmad. Bylece kurmay olamam. Bazlar ksa boylu olduu iin paa olamayacan fsldam. fkeli ve kederli; ama bence mesleki nedenlerden deil, kars ocuunu alp kendisini terk ettii iin. Yalnzlktan, isizlikten ve kk ehir dedikodularndan sklyor ama tabii en ok da o yapyor dedikoduyu, ihtilalden sonra el attm kaak kasaplardan, Ziraat Bankas kredileri, Kuran kurslar gibi yozlamalardan lokantada ilk o sz etti. Biraz da ok iiyordu. Beni grnce ok sevindi, yalnzlktan yaknd. Bir zr olarak ve biraz da vnerek o gece Kars'ta emir ve komutann kendisinde olduunu, ne yazk ki, erken kalkmas gerektiini syledi. Tugay komutan karsnn romatizmalar iin Ankara'ya gitmi, yardmcs albay Sarkam'taki acil bir toplantya arlm, vali Erzurum'daym. Btn g ondayd. Kar hl dinmemiti ve her k olduu gibi yollarn birka gn kapanaca belliydi. Bunun hayatmn frsat olduunu hemen anladm ve arkadam iin bir duble rak daha istedim." Olaylardan sonra Ankara'dan yollanan mfetti binbann sonradan yapt aratrmalara gre, Ka'nn az nce telsizden sesini iittii Sunay'n askeri liseden arkada Albay Osman Nuri olak ya da Sunay'n deyiiyle, olak bu tuhaf askeri darbe fikrine nce yalnzca bir aka, rak masasnda kurulmu hayali bir elence olarak katlm, hatta iki tankla iin biteceini bir grgr havasyla ilk o sylemiti. Daha sonra Sunay'n srar zerine mertlie leke srmemek iin ve yaplacaklardan sonunda Ankara'nn da memnun olacana inandndan girmiti bu ie, kiisel herhangi bir hn, fke ya da kar yznden deil. (Binbann raporuna gre "olak" ne yazk ki bu ilkeyi de inemi, bir kadn meselesi yznden Cumhuriyet Mahallesindeki Atatrk bir di doktorunun evini bastrmt.) ihtilale ev ve okul basknlarnda kullanlan yarm blk asker, drt kamyon ve yedek para eksiklii yznden ok dikkatli altrlmas gereken iki T-1 model tankn dnda baka bir asker g katlmamt. "Faili mehul vakalar" zerlerine alan Z. Demirkol ve arkadalarnn "zel timini" saymazsak ilerin ou zaten byle olaanst bir dnem gelir diye, yllardr btn Kars' fileyen, ehir nfusunun onda birini muhbir olarak kullanan MIT ve emniyetin baz alkan memurlarnca yaplyordu. Bu memurlar darbenin ilk planlarndan haberdar olup Millet Tiyatrosu'nda laikler gsteri yapacak

107

dedikodularn ehre yayarken o kadar mutluydular ki, Kars dnda izin kullanan arkadalarna enlii karmasnlar diye bir an nce geri gelmeleri iin resm telgraflar ekmilerdi. O srada yeniden balayan telsiz konumalarndan Ka, Sukap Mahallesi'ndeki atmann yeni bir aamaya geldiini anlad. nce telsizden el silah sesi geldi, birka saniye sonra karl ovada yumuayarak gelen silah sesleri duyulunca Ka telsizin abartt sesin daha gzel olduuna karar verdi. "Zalim olmayn," dedi Sunay telsize, "ama ihtilalin ve devletin gl olduunu, kimseye pabu braklmayacan hissettirin." enesinin ucunu sol elinin baparmayla iaret parma arasnda dnceli bir ekilde ve yle zel bir hareketle tutmutu ki, Ka, Sunay'n ayn cmleyi 1970'lerin ortalarnda tarihi bir oyunda sylediini hatrlad. imdi eskisi kadar yakkl deildi, yorgun, ypranm ve solgundu. Masann zerinden 1940'lardan kalma asker bir drbn ald. Anadolu gezilerinde on yldr giydii kaln ve ypranm kee paltosunu ve kalpan kafasna geirdi, Ka'y kolundan tutup darya kard. Souk bir an artt Ka'y, insann isteklerinin ve hayallerinin, siyasetin ve gnlk dalaverelerin Kars'n souu yannda ne kadar da kk ve zayf kaldn hissetti. Ayn anda Sunay'n sol ayann sandndan da daha topal olduunu fark etti. Karla kapl kaldrmda yrrken bembeyaz sokaklarn boluu ve btn ehirde yalnz onlarn yryor olmas iini mutlulukla doldurmutu. Kar iindeki gzel ehrin, eski ve bo konaklarn insana verdii yaama zevki ve sevme istei deildi bu sdece: Ka iktidara yakn olmaktan da zevk alyordu imdi. "Buras Kars'n en gzel yeridir," dedi Sunay. "On yl iinde tiyatro kumpanyamla Kars'a nc geliim bu benim. Her seferinde, akam hava kararrken buraya, kavak ve ide aalarnn altna gelir, kargalar ve saksaanlar dinleyerek hznlenir, kaleyi, kpry, drt yz yllk hamam seyrederim." Buz tutmu Kars aynn zerindeki kprdeydiler imdi. Sunay sol kar tepedeki tek tk gecekondularn birini iaret etti. Onun az aasnda, yoldan biraz yukarda bir tank, daha ilerde bir askeri ara grd Ka. "Sizi gryoruz," diye seslendi telsize Sunay, sonra drbnyle bakt. Az sonra nce telsizden iki el silah sesi geldi. Sonra nehrin at vadide yanklanarak gelen sesi duydular. Bu onlara yollanm bir selam myd? Az tede, kprnn giriinde kendilerini bekleyen iki koruma vard. Zengin Osmanl paalarnn Rus toplaryla yklm konaklarnn yerine yz yl sonra yerlemi yoksul gecekondu mahallesini, bir zamanlar zengin Kars burjuvazisinin elendii kar yakadaki park ve arkalarndaki ehri seyrettiler. "Tarih ile tiyatronun ayn malzemeden yapldn ilk Hegel fark etmitir," dedi Sunay. "Tpk tiyatro gibi tarihin de birilerine 'rol' verdiini hatrlatr. Tpk tiyatro sahnesi gibi, tarihin sahnesine de cesurlarn kacan da..." Btn vadi patlamalarla sarsld. Ka tankn zerindeki makineli tfein de harekete getiini anlad. Tank da at yapmt ama ska gemiti. Daha sonrakiler askerlerin att el bombalaryd. Bir kpek havlyordu. Gecekondunun kaps ald, iki kii kt dar. Ellerini havaya kaldrdlar. Derken krk pencerelerden dar kan alev" dilimleri grd Ka. Elleri havada dar kanlar kara yattlar. Btn bu hareket srasnda neeyle havlayarak etrafta kouturan kara bir kpek kuyruunu sallayarak yere yatanlara sokuldu. Sonra arkada birinin kotuunu grd ve askerlerin at ate seslerini duydu Ka. Adam yere dt, sonra btn sesler kesildi. ok sonra biri bard, ama Sunay'n ilgisi dalmt. Pelerinde korumalar terzihaneye dndler. Eski konan gzelim duvar ktlarn grr grmez Ka iindeki yeni bir iire kar koyamayacan anlad ve bir kenara ekildi:

108

"Intihar ve Iktidar" adl bu iire Ka hi ekinmeden az nce Sunay ile birlikte olmann verdii iktidar zevkini, onunla arkadalktan ald tad ve intihar eden kzlara duyduu sululuu koydu. Daha sonra Kars'ta tank olduu eyleri btn gleriyle ve hi deitirmeden en ok bu "salkl" iire koyabildiini dnecekti.

23. Allah meselenin bir akl ve iman sorunu deil, btn bir hayat sorunu olduunu bilecek kadar adildir SUNAY ILE KARARGHTA Sunay Ka'nn iirini yazdn grnce ktlarla dolu alma masasndan kalkt, tebrik etti, topallayarak yaklat. "Dn tiyatroda okuduun iir de ok moderndi," dedi. "Ne yazk ki lkemizde seyirci modern sanat anlayacak dzeyde deil. Bu yzden eserlerimde halkn anlayaca gbek danszlerini ve kaleci Vural'n maceralarn kullanyorum. Sonra ama hi taviz vermeden araya hayatn iine giren en modern 'hayat tiyatrosu'nu koyuyorum. Halkla birlikte hem sefil hem de soylu bir sanat yapmay Istanbul'da banka desteiyle takliti bulvar komedileri oynamaya tercih ederim. imdi bana arkadaa syle, emniyet mdrlnde ve sonra veteriner fakltesinde sana gsterilen pheli dinciler arasndaki sulular niye tehis etmedin?" "Tanyamadm kimseyi." "Seni Lacivert'e gtren genci ne kadar sevdiin anlalnca askerler seni de gzaltna almak istediler. Bu ihtilal arefesinde Almanya'dan gelmen, okul mdr vurulurken orada olman phelendiriyor onlar. Seni ikenceli bir sorgudan geirip iinde ne var ne yok renmek istiyorlard, ben durdurdum onlar, kefil oldum." "Teekkr ederim." "Seni Lacivert'e gtren o gencin lsn neden ptn hl anlalamad." "Bilmiyorum," dedi Ka. "ok drst ve iten bir yan vard. Yz yl yaayacan sanyordum." "Senin acdn bu Necip, ne biim Necip'mi okuyaym m sana?" kard kttan Necip'in geen yl mart aynda bir kere okuldan katn, Ramazan'da iki satyor diye Nee Birahanesi'nin camlarnn krlmas olayna kartn, bir ara Refah Partisi il merkezinde ayak ilerinde altn, ama ya ar grleri yznden, ya da herkesi korkutan bir sinir buhran geirdii iin (parti il merkezinde birden fazla muhbir vard) oradan uzaklatrldn, hayran olduu Lacivert'e son on sekiz ayda Kars'a gelilerinde sokulmak istediini, MIT elemanlarnn "anlalmaz" bulduu bir hikye yazp Kars'n yetmi be satl dinci gazetesine braktn, o gazetede ke yazlar yazan emekli bir eczacnn kendisini birka kere tuhaf bir ekilde pmesinden sonra arkada Fazl ile birlikte onu ldrme planlar yaptklarn (cinayet yerine brakmay planladklar gereke mektubunun MIT arivindeki asl alnm, dosyaya konmutu) eitli tarihlerde Atatrk Caddesi'nde arkadalaryla glerek yrdn, bunlardan birinde ekim aynda yanlarndan geen bir sivil polis arabasnn arkasndan iaretler yaptn okudu. "Milli Istihbarat Tekilat burada ok iyi alyor," dedi Ka. "eyh Saadettin, Efendi'nin mikrofonlar yerletirilmi evine girip huzuruna knca elini ptn, gzyalaryla Allah'a inandn akladn, oradaki ayaktakmnn nnde kendini yakksz durumlara drdn biliyorlar, ama btn bunlar niye .yaptn bilmiyorlar. Bu

109

lkenin pek ok solcu airi 'aman onlar iktidara gelmeden ben dinci olaym' telayla saf deitirdi." Kpkrmz oldu Ka. Sunay'n bu utanc bir zayflk olarak grdn hissettii iin daha da utand. "Biliyorum bu sabah grdklerin seni zd. Polis genlere ok kt davranyor, zevk iin dayak atan hayvanlar bile var aralarnda. Ama imdi o ksm bir yana brakalm..." Ka'ya bir sigara tuttu. "Ben de genliimde senin gibi Nianta ve Beyolu sokaklarnda yrrdm. Bat filmlerini deli gibi seyrettim ve btn Sartre'lar ve Zola'lar okudum, bizim geleceimizin Avrupa olduuna inandm. imdi btn bu dnyann yklmasna, kzkardelerinin bart takmaya zorlanmasna, iirlerinin dine uygun deil diye Iran'daki gibi yasaklanmasna seyirci kalabileceini sanmam. nk sen benim dnyamdansn, Kars'ta T.S. Eliot'un iirlerini okumu baka kimse yoktur." "Refah Partisi belediye bakan aday Muhtar okumutur," dedi Ka. "iire merakldr ok." "Onu tutuklamamza bile gerek kalmad," dedi Sunay glmseyerek. "Kapy alan ilk askere belediye bakan adaylndan ekildiini bildiren bir kd imzalayp verdi." Bir patlama oldu. Pencere camlar ve ereveler titredi, ikisi de sesin geldii yne, Kars ay tarafndaki pencerelere baktlar, ama karla kapl kavak aalaryla yolun te yanndaki sradan ve bo bir binann buz tutmu saaklarndan baka bir ey gremeyince pencereye sokuldular. Kapnn nndeki bir korumadan baka kimsecikler yoktu sokakta. Kars gle vaktinde bile olaanst kederliydi. "Iyi bir aktr," dedi Sunay hafif tiyatromsu bir havayla, "tarihin iinde yllarca, yzyllarca birikmi, bir keye skm, patlayp ortaya kmam, dile gelmemi gleri temsil eder. Btn hayat boyunca en cra yerlerde, en denenmemi yollarda, en sapa sahnelerde kendisine gerek bir zgrlk balayacak olan sesi arar. Onu bulduunda ise korkmadan sonuna kadar gitmesi gerekir." " gn sonra karlar eriyip, yollar alnca burada dklen kanlarn hesabn Ankara sorar," dedi Ka. "Kan dklmesinden holanmadklar iin deil. Bu ii yapann bir bakas olmasndan holanmayacaklar iin. Karsllar da nefret edecek senden ve bu tuhaf oyunundan. Ne yapacaksn o zaman?" "Doktoru grdn, kalbimden hastaym, hayatmn sonuna geldim, umurumda deil," dedi Sunay. "Bak aklma geldi: diyorlar ki, bir kiiyi, mesela eitim enstits mdrn vuran bulup hemen assak, bunu canl yaynla televizyondan versek, bundan sonra btn Kars mum gibi olur." "imdiden mum gibiler," dedi Ka. "Bombal intihar saldrlarna hazrlk yapyorlarm." "Birisini asarsanz her ey daha korkun olur." "Avrupallar burada yaptklarmz grrse mahcup olurum diye mi korkuyorsun? Onlar senin hayran olduun o modern dnyalarn kurabilmek iin ne kadar adam astlar biliyor musun? Atatrk senin gibi kubeyinli bir liberal hayalperesti daha ilk gnden sallandrrd. unu da kafana koy," dedi Sunay. "Bugn gzaltnda grdn imam hatipli renciler senin yzn hafzalarna bir daha kmamacasna kazmlardr bile. Her yere, herkese atabilirler bombalarn, yeter ki seslerini duyursunlar. stelik dn gece sen bir de iir okuduuna gre, kumpasn paras saylrsn... Biraz Batllam herkesin, zellikle de halk kmseyen burnu havada aydnlarn bu lkede soluk alabilmek iin laik bir orduya ihtiyac vardr, yoksa dinciler

110

onlar ve boyal karlarn kr bakla ktr ktr keser. Ama bu ukalalar kendilerini Avrupal zannedip, aslnda onlar kollayan askerlere zppece burun kvrrlar. Burasn Iran'a evirdikleri gn senin gibi bir yufka yrekli liberalin imam hatipli ocuklar iin gzya dktn kimse hatrlayacak m sanyorsun? O gn biraz Batllam olduun, besmeleyi korkudan ekemediin, zppe olduun, kravat taktn, ya da bu paltoyu giydiin iin ldrecekler seni. Nereden aldn bu gzel paltoyu? Bunu oyunda giyebilir miyim?" "Tabii." "Palton delinmesin diye koruma vereyim yanna. Birazdan televizyonda aklayacam, sokaa kmak ancak gnn yarsnda serbest olacak. kma sokaa." "Kars'ta yle ok fazla korkulacak bir 'dinci' terrist yok," dedi Ka. "Olanlar yeter," dedi Sunay. "stelik bu lke ancak yreklere din korkusu salnarak hakkyla ynetilebilir. Her zaman bu korkunun hakl olduu kar sonra ortaya. Halk dincilerden korkup devlete, ordusuna snmazsa Ortadou'daki, Asya'daki kimi kabile devletlerinde olduu gibi geriliin ve anarinin kucana der." Dimdik durup emir verir gibi konumas, arada bir seyircilerin zerindeki hayali bir noktaya uzun uzun bakmas, Sunay'n yirmi yl nce tiyatro sahnesinde yapt pozlar hatrlatt Ka'ya. Ama glmedi buna; kendisini de bu modas gemi oyunda hissediyordu. "Benden ne istiyorsunuz onu syleyin artk," dedi Ka. "Ben olmasam, bundan sonra bu ehirde ayakta durman zor. Dincilere ne kadar yaltaklansan gene de paltoyu deldirirsin. Kars ehrinde tek koruyucun ve dostun benim. Benim dostluumu kaybedersen emniyet mdrlnn alt katndaki hcrelerden birine tklp ikence greceini de unutma. Cumhuriyet gazetesindeki dostlarn da sana deil, askerlere inanr. Bunlar bil." "Biliyorum." "O zaman bu sabah polisten sakladn, sululuk duygularyla kalbinin bir kesine gmdn eyleri syle artk bana." "Burada Allah'a inanmaya balyorum galiba," dedi Ka glmseyerek. "Bunu hl kendimden bile saklyor olabilirim." "Kendini kandryorsun! Inansan bile, tek bana inanmann bir anlam yoktur. Mesele yoksullarn inand gibi inanmak ve onlardan biri olmaktr. Onlarn yediini yer, onlarla birlikte yaar, onlarn gldne glp kzdna kzarsan ancak onlarn Allah'na inanrsn. Bambaka bir hayat yaayp ayn Allah'a inanamazsn. Allah meselenin bir akl ve iman sorunu deil,.btn bir hayat sorunu olduunu bilecek kadar adildir. Ama benim sorduum bu deil imdi. Yarm saat sonra televizyona kp Karsllara sesleneceim. Onlara bir mjde vermek istiyorum. Eitim enstits mdrn vuran katil yakaland diyeceim. Byk ihtimal ayn kii belediye bakann da ldrmtr. Bu kiiyi senin bu sabah tehis ettiini syleyebilir miyim onlara? Sonra sen de televizyona kar her eyi anlatrsn." "Kimseyi tehis edemedim ama." Sunay hi de tiyatro kokmayan fkeli bir hareketle Ka'y kolundan tutup odadan darya ekti, geni bir koridoru geip i avluya bakan bembeyaz bir odaya soktu, ieri gz atar atmaz Ka odann pisliinden deil, mahremiyetinden korkup ban evirmek istedi. Pencerenin rnandalyla duvardaki bir ivi arasna gerilmi ipe oraplar aslmt. Ka kenardaki ak bir bavulun iinde bir sa kurutma makinesi, eldivenler, gmlekler, ancak Funda Eser'in takabilecei kadar byk bir styen grd. Hemen yanndaki sandalyede oturan Funda Eser

111

bir yandan makyaj malzemeleri ve ktla kapl bir masann zerine yerletirdii bir ksenin iindekini kaklyor hoaf diye dnd Ka, orba? bir yandan da bir ey okuyordu. "Biz modern sanat iin buradayz... Ve birbirimize etle trnak gibi balyz," dedi Sunay Ka'nn kolunu daha da skarak. Ka Sunay'n ne demek istediini anlayamad gibi gerek ile tiyatro arasnda bocalyordu. "Kaleci Vural kayp," dedi Funda Eser. "Sabah km, geri dnmemi." "Bir yerde szmtr," dedi Sunay. "Nerede szacak?" dedi kars, "her yer kapal. Sokaa klmyor. Askerler aramaya balamlar. Karlm olmasndan korkuyorlar." "Karlmtr inallah," dedi Sunay. "Derisini yzp, dilini keserler de kurtuluruz." Grngnn ve konuulanlarn btn kabalna ramen kar koca arasnda yle ince bir mizah ve yle tam bir ruh anlamas hissetti ki Ka, kskanlkla kark bir sayg duydu onlara. Ayn anda Funda Eser ile gzgze gelince igdyle yerlere kadar eilerek kadn selamlad. "Hanmefendi dn gece bir harikaydnz," dedi yapmackl bir sesle ama yrekten gelen bir hayranlkla da. "Akolsun efendim," dedi kadn hafif bir utangalkla. "Bizim tiyatromuzda marifet oyuncunun deil seyircinindir." Kocasna dnd. Kar koca devlet ileriyle dertlenen alkan bir kral ve kralie gibi hzl hzl konutular. Ka yar hayranlk ve yar hayretle kar kocann kala gz arasnda az sonra televizyona ktnda Sunay'n hangi kyafeti (sivil mi - asker mi - kostm m?) giyeceini, konumann yazl metninin hazrlanmasn (Funda Eser bir ksmn yazmt); bundan nceki gelilerinde kaldklar en Kars Oteli'nin sahibinin bir ihbarnn ve bir torpil isteini (askerlerin ikidebir oteline girip arama yapmasndan huzursuz olduu iin iki pheli gen mterisini kendi ihbar etmiti); Serhat Kars Televizyonu'nun bir sigara paketinin zerine yazlm leden sonra programn (Millet Tiyatrosu'ndaki gecenin 4. ve 5. kez yeniden yaymlar, Sunay'n konumasnn 3 kere yeniden yaym, kahramanlk ve serhat trkleri ve Kars'n gzelliklerini tantan turistik film, yerli film: Glizar) okuyup karara balayverdiler. "Akl Avrupa'da, gnl imam hatipli militanlarda, kafas kark airimizi ne yapacaz?" diye sordu Sunay. "Yznden belli," dedi Funda Eser tatllkla glmseyerek, "Iyi bir ocuk o. Bize yardm edecek." "Ama o Islamclar iin gzya dkyor." "k da ondan," dedi Funda Eser. "Fazla duygulu airimiz bugnlerde." "A, airimiz k m?" dedi Sunay Zaim abartl jestlerle. "Ancak en saf airler ihtilal zamannda akla megul olabilirler." "O saf air deil, saf k," dedi Funda Eser. Kar koca bu oyunu hi hatasz biraz daha oynayp Ka'y hem kzdrdlar hem de serseme evirdiler. Daha sonra terzihanedeki byk masaya karlkl oturup ay itiler. "Bize yardm etmenin en akllca i olduuna karar verirsen diye sylyorum," dedi Sunay. "Kadife, Lacivert'in metresidir. Lacivert Kars'a siyaset iin deil ak iin geliyor, iliki kurduu gen Islamclar belirleyebilmek iin yakalamyorlard bu katili. imdi pimanlar. nk dn akam yatakhane basknndan nce kala gz arasnda yok oldu. Kars'taki btn gen Islamclar ona hayran ve baldrlar. Kars'ta bir yerdedir ve seni bir kere daha mutlaka arayacaktr. Bize haber vermen zor olabilir: Tpk rahmetli eitim enstits mdrne

112

yapld gibi zerine bir hatta iki mikrofon koyar, paltona da bir telsiz verici balarlarsa seni bulduunda ok fazla korkuya kaplman gerekmez. Sen uzaklanca onu hemen yakalarlar." Ka'nn yznden bu fikri beenmediini anlad hemen. "Israr etmiyorum," dedi. "Hi belli etmiyorsun ama bugnk davranlarndan ihtiyatl biri olduun anlalyor. Kendini korumay biliyorsundur ama ben gene de sana Kadife'ye dikkat etmen gerektiini syleyeyim. Her iittii eyi Lacivert'e yetitirdiinden kukulanyorlar; evde babasyla misafirlerinin her akam yemek masasnda konutuklarn da yetitiriyor olmal. Babaya ihanet etmenin zevki iindir biraz. Ama Lacivert'e akla bal olduu iindir de: Sence bu kadar hayran olunacak ne var onda?" "Kadife'de mi?" diye sordu Ka. "Lacivert'te tabii," dedi Sunay fkeyle. "Niye herkes hayran oluyor bu katile? Niye btn Anadolu'da efsane bir ad var? Sen onunla konutun, syleyebilir misin bunu bana?" Funda Eser kard plastik bir tarakla kocasnn solgun salarn efkat ve zenle taramaya balaynca dikkati iyice dalan Ka sustu. "Televizyonda yapacam konumay dinle," dedi Sunay. "Kamyonla seni oteline brakalm." Sokaa kma yasann bitmesine krk be dakika vard. Ka otele yryerek dnmek iin izin istedi, verdiler. Geni Atatrk Caddesi'nin boluu, karlar altndaki yan sokaklarn sessizlii, karl eski Rus evlerinin ve ide aalarnn gzellii biraz olsun iini amt ki, peinde birisi olduunu fark etti. Halitpaa Caddesi'ni geti, Kk Kzmbey Caddesi'nden sola sapt. Peindeki hafiye yumuak karda oflaya puflaya yetimeye alyordu. Onun peine de dn istasyonda koturan, aln beyaz lekeli arkada canls kara kpek taklmt. Ka, Yusufpaa Mahallesi'ndeki manifaturac dkknlarnn birinin iine gizlenip onlar seyretti, sonra birden peindeki hafiyenin nne kt. "Siz beni bilgi sahibi olmak iin mi izliyorsunuz, korumak iin mi?" "Vallahi beyefendi siz nasl alrsanz yle." Ama adam o kadar ypranm ve yorgundu ki deil Ka'y kendini koruyabilecek hali bile yoktu. En az altm beinde gsteriyordu, yz kr krt, sesi clz, gzlerinin gitmi, Ka'ya bir sivil polisten ok polisten korkmu biri gibi rkek rkek bakyordu. Trkiye'deki btn sivil polislerin giydii Smerbank ayakkabsnn da burnunun aldn grnce Ka acd adama. "Siz polissiniz, kimlik kartnz varsa uradaki Yeilyurt Meyhanesi'ni atrp biraz oturalm." Meyhane, kapsn fazla vurmaya gerek kalmadan ald. Adnn Saffet olduunu rendii hafiyeyle rak iip, kara kpekle de paylatklar brekleri yiyerek Sunay'n konumasn dinlediler. Konumann asker darbelerden sonra dinledii teki bakan konumalarndan hi fark yoktu. Sunay d dmanlarmzn kkrtt Krtlerin ve dincilerin ve semenin oyunu almak iin her eyi yapan yoz siyasetilerin Kars' uurumun kenarna getirdiini sylerken Ka sklmaya balamt bile. Ka ikinci kadehini ierken hafiye saygl bir ifadeyle televizyondaki Sunay' iaret etti. Yzndeki zaten yarm yamalak hafiye ifadesi gitti, yerine dileke veren zavall vatanda bak geldi. "Siz onu tanyorsunuz, dahas o size hrmet ediyor," dedi. "Bir maruzatmz olacak. Siz ona arz edersiniz, ben de bu cehennem hayatndan kurtulurum. Ltfen beni bu zehirleme soruturmasndan alsnlar, baka yere versinler." "Ka'nn sormas zerine yerinden kalkt, lokantann kapsn srgledi. Onun masasna oturdu ve "zehirleme soruturmasn" hikye etti.

113

Biare hafiye meramn iyi anlatamad, Ka'nn zaten sersemlemi kafas ikiden hemen dumanland iin iyice apraklaan hikye, ordunun ve istihbarat rgtlerinin ehir merkezinde askerlerin ok gittii Modern Bfe adl bir sandvi-sigara bfesinde satlan tarnl bir erbetin zehirli olmasndan phelenmeleriyle balyordu. Dikkati eken ilk vaka istanbullu bir piyade yedeksubayd. iki yl nce, ok eziyetli geecei anlalan bir tatbikattan nce bu subay ateler iinde titremeye, ayakta duramayacak kadar sarslmaya balamt. Kaldrld revirde zehirlendii anlalnca lmekte olduunu sanan asker, bir fkeyle Kk Kzmbcy Caddesi'yle Kzm Karabekir Caddesi'nin kesindeki bfeden yeni bir ey diye merakla alp itii scak erbeti sulamt. Basit bir zehirlenme diye nemsenmeden unutulacak olan bu olay, ksa aralklarla baka iki yedeksubayn ayn belirtilerle revire kaldrlmasyla yeniden hatrlanmt. Onlar da tir tir titriyor, titremekten kekeliyor, halsizlikten ayakta duramayp yere dyor ve meraktan itikleri ayn tarnl scak erbeti suluyorlard. Bu scak erbeti, Atatrk Mahallesi'nde bir Krt teyze "ben buldum" diye evde yapm, herkes sevince de erbet teyzenin yeenlerinin ilettii bfede satlmaya balamt. Kars asker kararghnda hemen o srada yaplan gizli bir soruturma sonucu elde edilmiti bu bilgiler. Ama teyzenin erbetinden gizlice alnan rneklerin veteriner fakltesinde incelenmesi sonucunda bir zehir bulunmamt. Olay bylece kapanacakken konuyu karsna aan paa, kadnn romatizmalarna iyi gelir diye scak erbetten her gn bardak bardak itiini korkuyla renmiti. Pek ok subay kars, evet, aslnda pek ok subay da erbetten sala iyi gelir bahanesiyle ve srf can skntsndan bol bol iiyordu. Ksa bir soruturma subaylarn ve ailelerinin, ar iznine kan erlerin, oullarn ziyarete gelen asker ailelerinin, gnde on kere getii ehir merkezinde satlan ve Kars'n tek yeni elencesi olan bu erbetten bol bol itiklerini ortaya koyunca, paa elde edilen ilk bilgilerden korkuya kaplp ne olur ne olmaz endiesiyle ii istihbarat rgtlerine ve Genelkurmay mfettilerine devretti. O gnlerde Gneydou'da PKK'l gerillalarla grtlak grtlaa savaan ordu bu savata baarl olduka, gerillaya katlmay dleyen isiz, gsz, umutsuz kimi Krt genleri arasnda tuhaf ve korkutucu intikam hayalleri yaylyordu. Bombalamak, adam karmak, Atatrk heykelini devirmek, ehir suyunu zehirlemek, kprleri uurmak gibi bu fkeli hayallerden Kars kahvelerinde pinekleyen eitli istihbarat hafiyelerinin haberi vard elbette. Bu yzden i ciddiye alnd, ama konunun hassasiyeti yznden bfe sahiplerinin ikenceli sorguya ekilmesi uygun bulunmad. Onun yerine satlar arttka keyiflenen Krt teyzenin mutfana ve bfenin iine valilie bal hafiyeler sokuldu. Dkkndaki hafiye yine teyzenin zel icad olan . tarnla, cam bardaklara, teneke kepelerin kvrk saplarndaki el bezlerine, bozuk para kutusuna, pasl deliklere, bfede alanlarn ellerine herhangi bir yabanc toz bulatrlmadn belirledi nce. Bir hafta sonra da ayn zehirlenme belirtileriyle titreyerek ve kusarak iten ayrlmak zorunda kald. Teyzenin Atatrk Mahallesi'ndeki evine sokulan hafiye ise ok daha alkand. Eve girip kanlardan, alnan malzemeye kadar (havu, elma, erik ve dut kurusu, nar iei, kuburnu, hatmi) her eyi raporlar halinde her akam yazp bildiriyordu. Bu raporlar ksa srede scak erbetin vgl ve itah kabartan reetelerine dnt. Hafiye gnde be alt srahi iiyordu erbetten ve zararn deil faydasn grdn, hastalklara iyi geldiini, hakiki bir "da" ikisi ve nl Krt destan Mem u Zin'de yeri olduunu rapor ediyordu. Ankara'dan yollanan uzmanlar Krt olduu iin bu hafiyeye gvenlerini kaybettiler ve ondan rendiklerinden erbetin Trkleri zehirleyip Krtlere ilemedii sonucunu kardlar ama Trklerle Krtlerin birbirinden farksz olduu yolundaki

114

devlet grne uymad iin bu grlerini kimseye aamadlar. Bunun zerine Istanbul'dan gelen bir doktor grubu hastal incelemek iin Sosyal Sigortalar Hastanesi'nde zel bir revir at. Ama buray da bedava muayene olmak isteyen sapasalam Karsllar ile sa dklmesi, sedef hastal, ftk, kekemelik gibi sradan dertlerden muzdarip hastalarn doldurmas aratrmann ciddiyetine glge drd. Bylece gitgide byyen ve eer gerekse imdiden binlerce askeri lmcl bir ekilde etkilemi bulunan bu erbet kumpasn kimsenin maneviyatn bozmadan zme ii yeniden Kars'taki istihbarat servislerinin, aralarnda Saffet'in de olduu alkan memurlarna dt. Pek ok hafiye Krt teyzenin prnee kaynatt erbeti ienleri izlemekle grevlendirildi. Artk sorun zehirin Karsllara nasl bulatn belirlemek deil, Karsllarn gerekten zehirlenip zehirlenmediklerini kesin bir ekilde anlamakt. Bylece hafiyeler teyzenin tarnl erbetini itahla seven asker-sivil btn vatandalar tek tek ve kimi zaman evlerinin iine kadar izliyorlard. Ka, bu ok masrafl ve yorucu aba sonucu ayakkablar alan, gc tkenen hafiydin derdini televizyonda hl konuan Sunay'a amaya sz verdi. Hafiye bundan yle memnun oldu ki giderken minnetle sarlp pt Ka'y, kapnn srgsn de kendi eliyle at.

24. Ben, Ka ALTIGEN KAR TANESI Ka, peinde kara kpek, karl bo sokaklarn gzelliinin tadn kararak otele yrd. Resepsiyondaki Cavit'e Ipek'e verilmek zere bir not brakt: "Acele gel." Odasnda kendini yataa atp beklerken annesini dnd. Ama bu ok srmedi, nk bir sre sonra hl gelmeyen Ipek'e takt akln. Ipek'i beklemek ksa bir sre ierisinde Ka'ya yle ac veren bir ey oldu ki ona tutulmasnn ve aslnda Kars'a gelmesinin bir aptallk olduunu pimanlkla dnmeye balad. Ama imdi ok geti ve Ipek de bir trl gelmiyordu. Ka'nn otele girmesinden otuz sekiz dakika sonra Ipek geldi. "Kmrcye gittim," dedi. "Yasan bitmesinden sonra dkknda kuyruk olur diye on ikiye on kala arka avludan ktm. On ikiden sonra da arda oyalandm biraz. Bilseydim hemen gelirdim." Ka Ipek'in odaya getirdii hayatiyet ve canllktan bir anda ylesine mutlu oldu ki yaamakta olduu nn bozulmasndan d koptu. Ipek'in parlak ve uzun salarn ve hi durmadan kprdayan kk ellerini seyretti. (Sol eli ksa bir sre ierisinde dzelttii salarna, burnuna, kemerine, kapnn kenarna, gzel uzun boynuna, gene dzelttii salarna ve yeni taktn Ka'nn imdi fark ettii yeim kolyesine dokunmutu.) "Sana ok fena k oldum ve ac ekiyorum," dedi Ka. "Bu kadar abuk alevlenen bir ak ayn hzla sner, korkma." Ka telala sarlp onu pmeye alt, Ipek, Ka'nn telann tam tersi bir rahatlkla pt onunla. Kadnn kk ellerinin kendi omuzlarn tuttuunu hissetmek, pmeyi btn tatllyla yaamak Ka'y serseme evirdi. Bu sefer Ipek'in de kendisiyle sevimeye niyetli olduunu gvdesinin sokulganlndan anlad. Derin bir karamsarlktan, cokulu bir mutlulua hzla geebilme yetenei sayesinde Ka imdi ylesine mutluydu ki, gzleri, akl, hafzas o na ve btn dnyaya almt.

115

"Ben de seninle sevimek istiyorum," dedi Ipek. Bir an nne bakt. Hemen ehla gzlerini kaldrp kararllkla Ka'nn gzlerinin iine dikti: "Ama syledim, babam burada burnumuzun dibindeyken deil." "Ne zaman kyor baban dar?" "Hi kmaz," dedi Ipek. Kapy at, "Gitmem gerek," deyip uzaklat. Ipek, yar karanlk koridorun ucundaki merdivenlerden inip kaybolana kadar Ka onun arkasndan bakt. Kapy kapayp yatann kenarna oturur oturmaz cebinden defterini kard ve temiz sayfaya hemen "aresizlikler, Zorluklar" adn verdii bir iiri yazmaya balad. Ka iiri bitirdikten sonra yatan kenarnda oturup Kars'a geldiinden beri ilk defa bu ehirde Ipek'i tavlamaktan ve iir yazmaktan baka yapacak bir ii olmadn dnd: Hem bir aresizlik hem de bir zgrlk duygusu veriyordu bu ona. imdi Ipek'i kandrp Kars ehrini birlikte terk edebilirse hayatnn sonuna kadar onunla mutlu olacan biliyordu. Ipek'i ikna edebilecei zaman ve bu ii kolaylatracak bir mekn birliini salad iin yollar tkayan kara kran duydu. Paltosunu giyip kimseye grnmeden sokaa kt. Belediye tarafna doru deil, Istiklali Milli Caddesi'nden sola aaya yrd. Bilim Eczanesi'ne girip C vitamini tabletleri ald, Faikbey Caddesi'nden sola dnd, lokanta vitrinlerine bakarak ilerleyip Kzm Karabekir Caddesi'ne sapt. Caddeyi dn cvl cvl gsteren seim propaganda bayrakklar indirilmi, dkknlarn hepsi almt. Kk bir krtasiyeci-kaseti grltyle mzik alyordu. Srf sokaa km olmak iin kaldrmlar doldurmu bir kalabalk birbirlerine ve vitrinlere ye ye bakarak arda bir aa bir yukar yryordu. Merkez ilelerden minibslerle Kars'a gelip gnlerini ayhanede pineklemek ve berberde tra olmakla geiren kalabalk gelememiti ehre; berber ve ayhanelerin bo luu Ka'nn houna gitti. Sokaklardaki ocuklar iindeki korkuyu unutturup onu iyice mutlu ettiler. Kk bo arsalarda, karla kapl meydanlarda, devlet dairelerinin ve okullarn bahelerinde, yokularda, Kars nehrinin zerindeki kprlerde kzak kayan, kartopu sava yapan, kouturan, kavga edip kfrleen, btn bu hareketi seyredip burnunu eken bir sr ocuk grd. Pek aznn paltosu vard, ou okul ceketi, kakol ve takke giyiyordu. Asker darbeyi okullar tatil olduu iin sevinle karlayan bu neeli kalabal seyrederken Ka iyice rse, en yakndaki ayhaneye giriyor, hafiye Saffet kardaki masada otururken bir ay iip tekrar dar kyordu. Hafiye Saffet'e alt iin Ka ondan korkmuyordu hi. Kendisini gerekten izlemek istiyorlarsa peine grnmeyen bir hafiye takacaklarn biliyordu. Grnen hafiye grnmeyen hafiyeyi gizlemeye yarard. Bu yzden bir ara hafiye Saffet'i kaybedince Ka telaland ve onu aramaya balad. Faikbey Caddesi'nde, dn gece tankla karlat kede Saffet'i elinde bir plastik torba, tknefes kendisini ararken buldu. "Portakallar ok ucuz, dayanamadm," dedi hafiye. Bekledii iin Ka'ya teekkr etti, kap kaybolmad iin "iyi niyetini" kantladn syledi. "Bundan sonra nereye gideceinizi sylerseniz, ikimiz de bouna yorulmayz." Ka nereye gideceini bilmiyordu. Daha sonra camlar buz tutmu bir baka bo ayhanede otururlarken aslnda iki kadeh rak iin eyh Saadettin Efendi'ye gitmek istediini anlad. Ipek'i u anda yeniden grmek mmkn deildi ve ruhu onu dnmekle ikence korkusu arasnda daralyordu. eyh Efendi'ye iindeki Allah sevgisini ap, Allah'tan ve dnyann anlamndan kibarca konumak isterdi. Ama tekkeyi mikrofonlarla donatm emniyetilerin kendisini glerek dinleyecekleri geliyordu aklna.

116

Gene de Ka eyh Efendi'nin Baytarhane Soka'ndaki mtevaz evinin nnden geerken bir ara duraklad. Yukarya, pencerelere bakt. Daha sonra Kars il ktphanesinin kapsnn ak olduunu grd, ieri girip amurlu merdivenleri kt. Sahanlkta bir duyuru tahtasna Kars'n yedi yerel gazetesi tek tek dikkatle raptiyelenmiti. Tpk Serhat ehir Gazetesi gibi, dierleri de dn leden sonra basldklar iin ihtilalden deil, Millet Tyatrosu'ndaki akamki gsterinin baarl getiinden, kar yann srmesinin beklendiinden sz ediyordu. Okullarn tatil olmasna ramen okuma salonunda be alt renciyle evlerinin souundan kaan birka emekli memur grd. Bir kenarda okunmaktan lime lime olmu szlkler ve yars paralanm resimli ocuk ansiklopedileri arasnda, ocukluunda ok sevdii eski Hayat Ansiklopedisi ciltlerini buldu. Bu ciltlerin her birinin arka kapann iinde st ste yaptrlm renkli resimlerden oluan, ie doru alan yapraklar evirdike bir arabann, bir erkein, bir geminin organ ve paralarnn tek tek grld bir anatomi levhas olurdu. Ka bir igdyle drdnc cildin arka kapann iindeki anneyi ve ikin karnnda bir yumurtann iinde yatar gibi yatan bebeini arad, ama ciltlerin iindeki bu resimler sklmt, yrtma yerlerini grebildi yalnzca. Ayn cildin (IS-MA) 324. sayfasndaki bir maddeyi de dikkatle okudu. KAR. Suyun atmosferin iinde derken, gezinirken ya da ykselirken ald kat ekildir. Genellikle altgen bir biimi olan gzel kristal yldzcklar halindedir. Her kristal tanesinin kendine zg altgen yaps vardr. Karn srlar eski alardan beri insanolunun ilgisini ve hayranln ekmitir, ilk olarak Isve'in Uppsala kentinde 1555 ylnda papaz Olaus Magnus her kar tanesinin kendine zg altgen bir yaps olduunu ve ekilde grld gibi... Ka bu maddeyi Kars'ta ka kere okumu, bu kar kristalinin resmi o srada ne kadar iine ilemiti, bunu syleyemeyeceim. Yllar sonra Nianta'ndaki evlerine gidip, her zaman huzursuz ve kukulu babasyla yal gzlerle uzun uzun ondan bahsettiimiz bir gn, evdeki eski ktphaneyi grmek iin izin istemitim. Ka'nn odasndaki ocukluk ve genlik ktphanesi deil, oturma odasnn karanlk kesindeki babasnn ktphanesiydi aklmdaki. Burada k ciltli hukuk kitaplar, 1940'lardan kalan yerli ve eviri romanlar, telefon ve telefon rehberlerinin arasnda bu zel ciltli Hayat Ansiklopedisini grm, drdnc cildin arka i kapandaki gebe kadn anatomisine bir gz atmtm. Kitab geliigzel anca 324. sayfa kendiliinden gelmiti nme. Orada, ayn Kar maddesinin yannda bir de otuz yllk bir kurutma kd grdm. Ka nndeki ansiklopediye bakp dev yapan renci gibi cebinden defterini kard, Kars'ta kendisine gelen onuncu iiri yazmaya balad. Her kar tanesinin tekilliiyle Hayat Ansiklopedisi'nin cildi iinde bulamad annenin karnndaki ocuk hayalinden yola karak Ka, kendisinin ve hayatnn bu dnyadaki yerini, korkularn, zelliklerini ve benzersizliini temellendirdii bu iire "Ben, Ka" adn verdi. Henz iirin sonuna gelmemiti ki, Ka, masasna birisinin oturduunu hissetti. Defterden ban kaldrnca ard: Necip'ti bu. iinde dehet ve hayret deil, kolay lmeyecek birinin ldne inanmann sululuk duygusu uyand. "Necip," dedi. Sarlp pmek isledi onu.

117

"Ben, Fazl," dedi gen. "Sizi yolda grdm, peinize takldm." Hafiye Saffet'in oturduu masaya doru bir bak att. "abuk syleyin bana: Necip'in ld doru mu?" "Doru. Gzmle grdm." "O zaman bana niye Necip dediniz? Gene de emin deilsiniz." "Emin deilim." Bir an yz kl gibi oldu Fazl'n, sonra kendini zorlayarak toparlad. "Benden intikamn almam istiyor. Bundan anlyorum ldn. Ama okul alnca eskisi gibi derslerimi almak istiyorum, intikama, siyasete girmek deil." "stelik intikam korkun bir ey." "Gene de o gerekten istiyorsa intikamn alrm," dedi Fazl. "Bana sizden bahsetmiti. Hicran'a, yani Kadife'ye, yazd mektuplar verdiniz mi ona?" "Verdim," dedi Ka. Fazl'n bakndan rahatsz oldu. "'Verecektim,' diye dzeltsem mi?" diye dnd. Ama ge kalmt. stelik yalan sylemek nedense iini gvenle doldurmutu. Fazl'n yznde beliren acdan huzursuz oldu. Fazl iki elini yzne kapayp alad biraz. Ama o kadar fkeliydi ki gzyalar boanmad. "Necip ldyse intikamn kimden almam gerekir?" Ka'nn sustuunu grnce gzlerini gzlerinin iine dikti. "Siz bilirsiniz." "Bazan siz ayn anda ayn eyi dnrmsnz," dedi Ka. "Sen dnyorsan o var demektir." "Onun benim dnmemi istedii ey acyla dolduruyor iimi," dedi Fazl. Ka ilk defa onun gzlerinde Necip'in gzlerinde grd grd. Bir hayaletle kar karya hissetti kendini "Nedir sizi dnmeye zorlad ey?" "Intikam," dedi Fazl. Biraz daha alad. Ka Fazl'n aklndaki asl dncenin intikam olmadn hemen anlad. nk Fazl bunu hafiye Saffet'in onlar dikkatle seyrettii masasndan kalkp yaklatn grdkten sonra sylemiti. "Kimliinizi verin," dedi hafiye Saffet Fazl'a sert sert bakarak. "Okul kimliim dn verme masasnda." Ka, Fazl'n karsndakinin bir sivil polis olduunu hemen anladn ve korkusunu bastrdn grd. Hepsi dn verme masasna yrdler. Hafiye, her eyden korkmu grnen bayan memurenin elinden kapt kimlikten Fazl'n imam hatip rencisi olduunu renince "zaten biliyorduk" diyen sulayc bir bakla Ka'ya bakt bir. Sonra bir ocuun topuna el koyan byk edasyla kimliini cebine koydu. "Emniyet mdrlne gelir, imam hatip kimliini alrsn," dedi. "Memur bey" dedi Ka. "Bu ocuk etliye stlye karmaz, en sevdii arkadann ldn de imdi rendi, verin kimliini." Ama Ka'dan leyin bir torpil istemesine ramen Saffet yumuayamad. Ka kimsenin grmedii bir kede Saffet'ten kimlii alacana inand iin saat altda Demirkpr'de bulumak iin Fazl'la szleti. Fazl hemen kt ktphaneden. Btn okuma salonu huzursuz olmutu, herkes kimlik kontrolnden geirileceini sanyordu. Ama Saffet oral deildi, masasna hemen geri dnm, 1960 bann Hayat dergisi cildini kartryor, Iran ah'na bebek douramad iin boanmak zorunda kalan mahzun Prenses Sreyya'nn ve eski Babakan Adnan Menderes'in aslmadan nce ekilmi son fotoraflarna bakyordu. Ka hafiyeden kimlii alamayacana karar verip ktphaneden kt. Karl sokan gzelliini, cokuyla kartopu oynayan ocuklarn neesini grnce btn korkularn arkada brakt.

118

Komak geliyordu iinden. Hkmet meydannda ellerinde kuma torbalar, iple sarlm gazete kdndan paketler, bir kuyrukta yerek hznle bekleen bir erkekler kalabal grd. Skynetim duyurusunu ciddiye alp evlerindeki silahlar kuzu kuzu devlete teslim eden ihtiyatl Karsllard bunlar. Ama devlet onlara hi gvenmedii iin kuyruun ucunu vilayet binasnn iine almadndan hepsi yordu. ehrin ou bu duyurudan sonra geceyarlar kar ap silahlarn hi kimsenin akl edemeyecei yerlere, buzlu topraa gmmt. Faikbey Caddesi'nde yrrken Kadife ile karlat ve yz kpkrmz oldu. Az nce Ipek'i dnyordu, Kadife ona Ipek ile ilgili ok yakn ve olaanst gzel bir ey gibi gzkt. Kendini tutmasayd bartl kza sarlp pecekti. "Sizinle ok acele konumalym," dedi Kadife. "Ama peinizde bir adam var, o bakarken deil. Otelde saat ikide 217 numaraya gelir misiniz? Sizin odann bulunduu koridorun ucundaki son odadr." "Orada rahat konuabilecek miyiz?" "Kimseye," gzlerini kocaman at Kadife "Ipek'e bile sylemezseniz konutuklarmzdan kimsenin haberi olmaz." Kendilerini dikizleyen kalabala ynelik ok resmi bir hareketle Ka'nn elini skt. "imdi aktrmadan arkama bakn, benim peimde bir mi, iki mi hafiye var, sonra sylersiniz." Dudaklarnn kenaryla hafife glmseyerek bayla yle bir "evet" dedi ki Ka, taknd soukkanl havaya kendi bile at. Oysa Kadife ile bir odada ablasndan gizli buluma fikri bir anda akln bandan almt. Kadife ile bulumadan nce bir rastlantyla da olsa otelde Ipek ile karlamak istemediini anlad hemen. Bylece bulumadan nce vakit ldrmek iin sokaklarda yrd. Asker darbeden kimse ikyeti gzkmyordu; tpk ocukluunda olduu gibi, yeni bir balang ve skc hayatta bir deiiklik havas vard. Kadnlar antalarn ve ocuklarn kapmlar, bakkal ve manav dkknlarnda meyveleri elleyip semeye, pazarlk etmeye, bykl erkekler kalabal da ke balarnda dikilip filtresiz sigara ierek gelip geenlere bakmaya, dedikodu etmeye balamlard. Garajlarla pazar yeri arasndaki bo bir binann saak altnda dn iki kere grd kr taklidi yapan dilenci yerinde deildi. Sokak ortalarnda park edip portakal ve elma satan kamyonetleri de gremedi Ka. Zaten seyrek olan ara trafii iyice azalmt, ama bunun asker darbeden mi, kardan m olduunu anlamak gt. ehirdeki sivil polis says arttrlm (bir tanesi Halitpaa Caddesi'nin aasnda futbol oynad gocuklar tarafndan kaleye geirilmiti), garajlarn yannda kerhane olarak iletilen iki otel (Pan Oteli ve Otel Hrriyet), horoz dvtrenler ve kaak kesim yapan kasaplar karanlk faaliyetlerini belirsiz bir zamana kadar ertelemilerdi. Arada bir gecekondu mahallelerinden zellikle geceleri gelen patlama seslerine ise Karsllar zaten alk olduu iin kimse istifini bozmuyordu. Ka da bu ilgisizlik mziinin verdii zgrlk duygusunu iinde iyice hissettii iin Kk Kazmbey Caddesi'yle Kzm Karabekir Caddesi'nin kesindeki Modern Bfe'den tarnl bir scak erbet alp keyifle iti.

119

25. Kars'taki tek zgrlk zaman Ka ILE KADIFE OTEL ODASINDA On alt dakika sonra Ka otelin 217 numaral odasna girdiinde grlme korkusuyla o kadar gergindi ki, elenceli ve deiik bir konu aabilmek iin aznda hl kekremsi tadn hissettii erbetten sz etti Kadife'ye. "Ordu mensuplarn zehirlemek iin o erbete fkeli Krtler tarafndan zehir atld sylenirdi bir zamanlar." dedi Kadife. "Hatta bu ii aratrmak iin devlet gizli mfettiler yollamt." "Siz bu hikyelere inanyor musunuz?" diye sordu Ka. "Kars'a gelen btn okumu ve Batllam yabanclar," dedi Kadife, "bu tr hikyeleri iitir iitmez kumpas sylentilerine inanmadklarn kantlamak iin bfeye gidip erbetten ierler ve kendilerini budalaca zehirlerler. nk sylentiler dorudur Baz Krtler o kadar mutsuzdur ki, onlar iin Allah yoktur artk "Bunca zamandan sonra devlet buna nasl izin veriyor?" 'Btn Batllam aydnlar gibi farknda olmadan en ok da devletinize gveniyorsunuz. MIT her eyi bildii gibi, bu ii de bilir, ama durdurmaz "Peki bizim burada olduumuzu bilir mi?" "Korkmayn, imdi bilmiyordur," diyerek glmsedi Kadife. "Bir gn mutlaka, bilecektir ama o zamana kadar burada zgrz biz. Kars'taki tek zgrlk zaman bu geici zamandr. Kymetini bilin, karn ltfen paltonuzu." "Bu palto beni ktlklerden koruyor," dedi Ka. Kadife'nin yznde bir korku ifadesi grd. "Buras da souk," diye ekledi. Bir zamanlar sandk odas olarak kullanlan kk bir odann yarsyd buras i avluya bakan darack bir penceresi, ekinerek iki ucuna oturduklar bir kk yata, iyi havalandrlmam otel odalarna zg boucu bir slak toz kokusu vard. Kadife uzanp kenardaki kaloriferin musluunu evirmeye alt, ama kt skmt, brakt. Ka'nn sinirli bir ekilde ayaa kalktn grnce glmsemeye alt. Ka bir anda Kadife'nin onunla bu odada bulunmaktan bir haz aldn anlad. Kendisi de uzun yalnzlk yllarndan sonra gzel bir kzla ayn odada bulunmaktan holanyordu, ama Kadife'nnki byle "yumuak" bir zevk deildi, yznden anlyordu bunu, daha derin ve tahripkr bir eydi. "Korkmayn, nk torbayla portakal tayan o zavalldan baka bir sivil polis yoktu arkanzda. Bu da devletin aslnda sizden korkmadn, sizi yalnzca biraz korkutmak istediini gsterir. Benim arkamda kim vard?" "Arkanzdan bakmay unuttum," dedi Ka utanla. "Nasl?" Kadife bir an zehirli gzlerle bakt ona. "Aksnz siz ok fena k!" dedi. Kendini hemen toparlad. "Afedersiniz, hepimiz ok korkuyoruz," dedi ve yz gene bambaka bir ifadeye brnd. "Ablam mutlu edin, ok iyi bir insandr." "Sizce o beni sever mi?" diye sordu Ka fsldar gibi. "Sever, sevmesi lazm; ok ho birisiniz," dedi Kadife. Ka'nn bu szden sarsldn grnce, "nk siz ikizlersiniz," dedi. Ikizler erkeiyle baak kadnnn neden uyumlu olmas gerektii konusunda akl yrtt, ikizlerin ift kimliklilii yannda, bir hafiflii, yzeysellii vard ki, her eyi ciddiye alan Baak kadn hem mutlu

120

olabilirdi bununla, hem de bundan irenebilirdi. "Ikiniz de mutlu bir ak hak ediyorsunuz," diye ekledi teselli verir bir havayla. "Ablanzla konumalarnzdan benimle Almanya'ya gelebilecei izlenimini edindiniz mi?" ok yakkl buluyor sizi," dedi Kadife. "Ama size inanamyor. Inanmas da vakit alr. Sizin gibi sabrszlar bir kadn sevmeyi deil, onu elde etmeyi dnrler nk." "Bunu syledi mi size?" dedi Ka ve kalarn kaldrd. "Bu ehirde vaktimiz yok bizim." Kadife saatine bir gz att. "Buraya geldiiniz iin teekkr edeyim nce. ok nemli bir konu iin ardm sizi. Lacivert'in size verecei bir mesaj var." "Bu sefer beni izleyip onu hemen bulurlar," dedi Ka. "Hepimizi de ikenceden geirirler. O ev baslm. Hepsini dinlemi polis." "Dinlendiini Lacivert biliyordu," dedi Kadife. "O darbeden nce size ve sizin zerinizden Bat'ya yollanm felsefi bir mesajd. Bizim intiharlarmza burnunuzu sokmayn diyordu onlara Her ey deiti imdi. Bu yzden eski mesajn da iptal etmek istiyor. Ama daha nemlisi: Yepyeni bir mesaj var." Kadife uzun uzun srar etti, Ka kararsz kald. "Bu ehirde grlmeden bir yerden bir yere gitmek imknsz," dedi ok sonra. "Bir at arabas var. Her gn biriki kere Aygaz tp, kmr, ie suyu brakmak iin avludaki mutfak kapsna gelir. Baka yerlere de datm yapar ve mallarn kardan yamurdan korumak iin her eyin zerine branda serer. Arabac gvenilir." "Bir hrsz gibi brandann altna m gizleneceim7" "Ben ok gizlendim," dedi Kadife. "Insann hi kimse farknda deilken btn ehrin iinden gemesi ok zevklidir. Bu grmeyi yaparsanz Ipek konusunda size itenlikle yardm ederim. Onun sizinle evlenmesini istiyorum nk." "Niye?" "Her karde ablasnn mutlu olmasn ister." Ka sadece hayat boyunca btn Trk kardeler arasnda iten bir nefret ve zoraki bir dayanma grd iin deil, ayrca Kadife'nin her halinde (sol ka farknda olmadan kalkm, Trk filmlerinde edinilmi bir masumiyet jesti olarak dudaklar alayacak bir ocuunki gibi yan alp ileriye doru uzamt) bir yapmacklk grd iin de. bu sze hi inanmad, Ama Kadife saatine bakp on yedi dakika sonra at arabasnn geleceini syleyip imdi hemen onunla birlikte Lacivert'e gitmeye sz verirse ona her eyi anlatacana yemin edince Ka bir anda "Sz veriyorum, geliyorum," dedi. "Ama her eyden nce de bana niye bu kadar gvendiinizi syleyin." "Siz bir dervimisiniz, Lacivert byle diyor, Allah'n sizi doutan lme kadar masum kldna inanyor." "Peki," dedi Ka aceleyle, "Ipek de biliyor mu bu zelliimi?" "Niye bilsin? Bu Lacivert'in sz." "Bana Ipek'in benim hakkmda dnd her eyi syleyin ltfen." "Konutuklarmzn hepsini syledim aslnda," dedi Kadife. Ka'nn hayal krklna uradn grnce biraz dnd ya da dnyormu gibi yapt Ka telatan ayramyordu ikisini "Sizi elenceli buluyor," dedi Kadife. "Almanyalar'dan geliyorsunuz, ok ey anlatabilirsiniz!" "Onu ikna etmek iin ne yapaym?" "Ilk anda olmasa bile, ilk on dakikada bir kadn, bir erkein kim olduunu, en azndan kendisi iin ne anlama gelebileceini, onu sevip sevemeyeceini derinden sezer. Bu sezdii eyi tam

121

anlayp bilmesi iin biraz vakit gemesi gerekir. Bana kalrsa bu vakit geerken erkein yapaca fazla bir ey yoktur. Gerekten inanyorsanz, onun hakknda hissettiiniz gzel eyleri syleyin ona. Onu niin seviyorsunuz, neden onunla evlenmek istiyorsunuz?" Ka sustu. Kadife onun mahzun bir kk ocuk gibi pencereden bakn grnce, Ka ile Ipek'in Frankfurt'ta mutlu olabileceklerini, Ipek'in Kars'tan kar kmaz neeleneceini, onlar Frankfurt sokaklarnda glerek akam sinemaya giderken gznn nne getirebildiini syledi. "Frankfurt'ta gidebileceiniz bir sinemann adn syleyin bana," dedi. "Herhangi bir sinemann." "Filmforum Hchst," dedi Ka. "Elhamra, Rya, Majestik gibi sinema adlar yok mu Almanlarn?" "Var. Eldorado!" dedi Ka. Kararsz kar tanelerinin gezindii avluya bakarlarken Kadife, niversite tiyatrosunda oynad yllarda bir kere bir snf arkadann amcasnn olunun bir AlmanTrk ortak yapmnda st rtl olarak kendisine rol teklif ettiini, ama onun reddettiini, imdi o lkede Ipek ile Ka'nn ok mutlu olacaklarn, aslnda ablasnn mutlu olmak iin yaratldn, ama bunu bilmedii iin imdiye kadar mutlu olamadn, ocuu olmamasnn da onu krdn, ama asl zc olann ablasnn bu kadar gzel, bu kadar ince, bu kadar duyarl ve drst olmasna ramen ve belki de bu yzden mutsuz olmas (burada sesi krld) olduunu, ocukluklarnda ve genliinde ablasnn iyilii ve gzelliinin kendisine hep rnek olduunu (sesi bir daha krld), bu iyilik ve gzellik yannda kendini hep kt ve irkin hissettiini, ablasnn o yle hissetmesin diye kendi gzelliini sakladn syledi. (imdi, sonunda alyordu.) Gzyalar ve i ekmeleri arasnda titreyerek ortaokuldayken ("Istanbul'daydk ve o kadar fakir deildik o zaman," dedi Kadife ve Ka "zaten imdi de" fakir olmadklarn syledi. "Ama Kars'ta oturuyoruz," diye hzla kapatt bu parantezi Kadife) bir gn biyoloji hocas Mesrure Hanm'n, o sabah ilk derse ge kald iin Kadife'ye "Akll ablan" da gecikti mi?" diye sorduunu ve "Seni snfa ablan ok sevdiim iin kabul ediyorum," dediini anlatt. Tabii ki Ipek ge kalmamt. At arabas avluya girdi. Kenar tahtalarnn zerine krmz gller, beyaz papatyalar ve yeil yapraklar boyanm, eski ve sradan bir at arabasyd bu. Yorgun ve yal atnn kenarlar buz tutmu burun deliklerinden buhar kyordu. Geni yapl ve hafif kambur arabacnn paltosu ve apkas kar tutmutu. Ka, brandann da karla kapl olduunu yrei atarak grd. "Sakn korkma," dedi Kadife. "Seni ldrmeyeceim." Ka, Kadife'nin elinde bir tabanca grd, ama kendisine tuttuunu anlamad bile. "Sinir krizi filan geirmiyorum," dedi Kadife. "Ama bana imdi bir yamuk yaparsan inan vururum seni... Lacivert'ten deme almaya giden gazetecilerden, herkesten pheleniriz biz." "Beni sz aradnz," dedi Ka. "Doru, ama sen dnmesen bile MITiler arayacamz tahmin edip zerine bir dinleyici yerletirmilerdir belki. Sevgili paltocuunu demin bu yzden karmaya kyamadndan pheleniyorum. Simdi paltonu kar ve yatan kenarna brak abuk." Ka denileni yapt. Kadife ablasnnki kadar kk eliyle paltonun her kesini hzla yoklad. Bir ey bulamaynca: "Kusura bakma," dedi. "Ceketini, gmleini ve atletini de karacaksn. Alcy srtlarna, gslerine bantlattryorlar nk. Kars'ta yz kii vardr belki sabah akam zerinde mikrofonla gezen."

122

Ka ceketini kardktan sonra doktora karnn gsteren ocuk gibi, gmleini ve atletini kvrp, ta yukarya kaldrd. Bir bak att Kadife. "Arkan da dn," dedi. Bir sessizlik oldu. "Peki. Tabanca iin de kusura bakma... Ama alc yerletirilmise, aramaya kar karlar, rahat durmuyorlar..." Ama tabancasn indirmedi. "unu dinle imdi," dedi tehditkr bir sesle. "Lacivert'e konutuklarmzdan, bu arkadalmzdan sz etmeyeceksin hi." Muayeneden sonra hastasn tehdit eden doktor gibi konuuyordu. "Ipek'ten, ona k olduundan hi bahsetmeyeceksin. Lacivert byle pisliklerden hi holanmaz... Bahsedersen ve o cann yakmazsa, emin ol ben yakarm. Cin gibi olduu iin bireyler sezip azn arayabilir, Ipek'i biriki kere grm gibi yap, o kadar. Anlyor musun?" "Tamam." "Lacivert'e saygl ol. Kendini beenmi, Avrupa grm kolejli halinle sakn kmsemeye kalkma onu. iinden byle bir budalalk gese bile sakn glme... Unutma, hayran olarak taklit ettiin Avrupallarn umurunda bile deilsin sen... Ama Lacivert'ten ve onun gibilerden dleri kopar." "Biliyorum." "Ben senin arkadanm, benimle samimi ol," dedi Kadife kt filmlerden kma bir havayla glmseyerek. "Arabac branday kaldrd," dedi Ka. "Arabacya gven. Geen sene olu polisle atrken ld. Yolculuun da tadn kar." nce Kadife indi aaya. O mutfaa girdii srada Ka at arabasnn eski Rus evinin i avlusunu sokaktan ayran kemerli geide sokulduunu grd ve kararlatrdklar gibi odasndan kp aa indi. Mutfakta kimseyi gremeyince telaland, ama avlu kapsnn aralnda arabac onu bekliyordu. Aygaz tpleri arasndaki bolua, Kadife'nin yanna sessizce yatt. Hi unutmayacan hemen anlad yolculuk yalnzca sekiz dakika srd, ama Ka'ya ok daha uzunmu gibi geldi. ehrin neresinde olduklarn merak ediyor, onlar yanlarndan arabann gcrtlaryla geerlerken aralarnda konuan Karsllar ve yannda uzanan Kadife'nin soluk alp verilerini dinliyordu. Bir ara arabann arkasna tutunarak kayan bir ocuk kalabal telalandrd onu. Ama Kadife'nin tatl glmseyii yle houna gitti ki, o ocuklar kadar mutlu hissetti kendini.

26. Allahmza o kadar bal olmamzn nedeni yoksulluumuz deildir LACIVERT'IN BTN BATI'YA DEMECI Lastik tekerlekleri kar zerinde tatl tatl sallanan at arabasnda yalarken Ka'nn aklna yeni msralar gelmeye balamt ki, sarslarak bir kaldrma ktlar ve biraz ileride durdular. Uzun sren ve yeni msralar bulduu bir sessizlikten sonra arabac branday kaldrnca otomobil tamirhanelerinin, kaynaklarn ve bozuk bir traktrn evreledii karla kapl bo bir avlu grd Ka. Kedeki zincirli kara bir kpek" de brandann iinden kanlar grd ve hav hav hav dedi. Ceviz bir kapdan getiler, Ka ikinci kapdan geince Lacivert'i pencereden karl avluya bakar buldu. Hafif krmzms kumral salar, yzndeki iller ve gzlerinin laciverti ilk karlamada olduu gibi artt Ka'y Odann yalnl, baz eyalar (ayn sa fras, ayn yar ak el antas

123

ve kenarlarnda Osmanl figrleri olan, zerinde Ersin Elektrik yazan ayn plastik kllk) Ka'ya Lacivert'in gece ev deitirmedii izlenimini verecekti neredeyse. Ama yznde dnden beri olan gelimeleri imdiden kabullenmi soukkanl bir glmseme grd Ka ve darbecilerden kat iin kendi kendini tebrik ettiini anlad hemen. "Artk intihar eden kzlar yazmazsn," dedi Lacivert. "Neden?" "Askerler ele onlarn yazlmasn istemez." "Ben askerlerin szcs deilim," dedi Ka dikkatle. "Biliyorum." Bir an gerginlikle birbirlerini szdler. "Dn bana intihar"eden kzlar hakknda Bat gazetelerinde yaz yazabileceini sylemitin," dedi Lacivert. Ka bu kk yalanndan utand. "Hangi Bat gazetesinde?" diye sordu Lacivert. "Alman gazetelerinden hangisinde tandn var?" "Frankfurter Rundschau'da," dedi Ka. "Kim?" "Demokrat bir Alman gazeteci." "Ad ne?" "Hans Hansen," dedi Ka paltosuna sarlarak. "Hans Hansen'e asker darbe aleyhine bir demecim var," dedi Lacivert. "ok vaktimiz yok, hemen yazman istiyorum." Ka iir defterinin arkasna not almaya balad. Lacivert tiyatro darbesinden o ana kadar en azndan seksen kiinin ldrldn syledi (gerek rakam tiyatroda vurulanlar dahil on yediydi), ev ve okul basknlarn, tanklarn iine girerek ykt dokuz (dorusu drt) gecekonduyu, ikencede len rencileri, Ka'nn bilmedii sokak aras atmalarn anlatt, Krtlerin ilesinin zerinde fazla durmadan geerken Islamclarnkini biraz abartt, belediye bakannn ve eitim enstits mdrnn bu darbeye ortam yaratsn diye devlet tarafndan vurulduunu syledi. Ona gre btn bunlar "Islamclarn demokratik seimleri kazanmasna engel olmak iin" yaplmt. Lacivert bu gerei kantlamak iin siyasi parti ve derneklerin faaliyetlerinin yasaklanmas vs. gibi baka ayrntlar anlatrken Ka onu hayranlkla dinleyen Kadife'nin gzlerinin iine bakt ve sonradan iir defterinden yrtaca bu sayfalarn kenarna Ipek'i dndn gsteren resim ve karalamalar izdi: Bir kadnn boynu ve salar, arkada bir ocuk evinin ocuk bacasndan ocuk dumanlar kyor... Iyi bir airin, doru bulduu ama iirini bozar diye inanmaktan korktuu kuvvetli gereklerin yalnzca evresinde dnmesi gerektiini ve bu dnn gizli mziinin onun sanat olacan Ka bana ok daha nceleri sylemiti. Ka, Lacivert'in kimi szlerini kelimesi kelimesine defterine yazacak kadar sevmiti de. "Batllarn sand gibi, bizlerin burada Allahmza o kadar balanmamzn nedeni, o kadar yoksul olmamz deil, bu dnyada ne iimiz olduunu ve teki dnyada neler olacan herkesten ok merak etmemizdir." Lacivert bili cmleleri olarak bu merakn kkenlerine inmek ve bu dnyadaki iimizin ne olduunu amak yerine Bat'ya seslendi: "Kendi byk kefi demokrasiye Allah'n sznden daha ok inanr gzken Bat, Kars'taki bu demokrasi kart asker darbeye kar kacak m?"

124

diye sordu gsterili bir jestle. "Yoksa nemli olan demokrasi, zgrlk ve insan haklar deil, dnyann geri kalannn Bat'y maymun gibi taklit etmesi midir? Kendisine hi benzemeyen dmanlarnn kazand bir demokrasiye Bat'nn tahamml var mdr? Bir de Bat dnda, dnyann geri kalanna seslenmek istiyorum: Kardeler, yalnz deilsiniz..." Bir an sustu. "Ama Frankfurter Rundschau'dan arkadanz bu haberin hepsini yaymlar m?" "Bat Bat diye, sanki bir tek kii, tek bir gr varm gibi konumak sevimsiz oluyor," dedi Ka dikkatle. "Buna inanyorum ama," dedi Lacivert en sonunda. "Bir tek Bat ve bir tek grleri vardr. teki gr biz temsil ediyoruz." "Gene de Bat'da yle yaamyorlar," dedi Ka. "Buradakinin aksine, insanlar herkes gibi dnmekle vnmyor orada. Herkes, en sradan bir kk bakkal bile kiisel grleri var diye bbrleniyor. Bu yzden Bat yerine, Bat'nn demokratlar desek, oradaki insanlann vicdanlarna dajta iyi sesleniriz." "Peki, bildiiniz gibi yapn Yaymlanmas iin gereken baka bir dzeltme var m?" "Sonundaki seslenmeyle bu bir haberden ok haber nitelii de olan ilgin bir bildiri oldu," dedi Ka. "Altna da sizin imzannz koyacaklar.. Belki de sizi tantc birka sz..." "Onlar hazrladm," dedi Lacivert. "Trkiye'nin ve Ortadou'nun nde gelen Islamclarndan desinler yeter." "Bu durumda Hans Hansen bunu basamaz." "Nasl?" "nk tek bana bir Trk Islamcsnn bildirisini sosyal demokrat Frankfurter Rundachau'da yaymlamak taraf tutmak olur onlar iin," dedi Ka. "Bay Hans Hansen'in iine gelmeyince byle kvrtma huyu var demek," dedi Lacivert. "Ne yapmamz gerekiyor onu ikna etmek iin?" "Alman demokratlar Trkiye'deki bir asker darbeye bir tiyatro darbesine deil, gereine kar ksalar bile, sonunda destekledikleri kiilerin Islamclar olmas onlar huzursuz eder." "Evet, bunlarn hepsi korkar bizden," dedi Lacivert. Bunu gururla m, yoksa bir yanl anlamadan yaknarak m sylediini karamad Ka. "Bu yzden," dedi, "eski bir komnist, bir liberal, bir Krt milliyetisi de imza atarsa bu bildiriye Frankfurter Rundschau'da rahatlkla yaymlanr." "Nasl yani?" "Kars'ta bulacamz iki kiiyle ortak bir bildiriyi hemen hazrlayabiliriz," dedi Ka. "Kendimi Batllara ho gstermek iin arap iemem," dedi Lacivert. "Benden korkmasnlar da iimi grsnler diye onlara benzemek iin rpnamam. Allahsz ateistlerle birlikte bize acsnlar diye de bu Batl Bay Hans Hansen'in kapsna yz sremem. Kim bu Bay Hans Hansen? Niye bu kadar ok art dayatyor? Yahudi mi?" Bir sessizlik oldu. Yanl bir ey sylediini Ka'nn dndn sezerek bir an nefretle bakt ona Lacivert. "Yahudiler bu yzyln en byk mazlumlardr," dedi. "Demecimde herhangi bir deiiklik yapmadan nce u Hans Hansen'i tanmak isterim. Nasl tanmz? "Frankfurter Rundschau'da Trkiye ile ilgili bir haber-yorum kacan, yazarnn bu ileri bilen biriyle konumak istediini syledi bir Trk arkada " "Hans Hansen sorularn niye o Trk arkadana sormuyor da sana soruyor?" "O Trk arkadam bu ilerle benden daha az ilgiliydi..."

125

"Neydi o iler, ben syleyeyim," dedi Lacivert, "ikence, zulm, hapisane koullar gibi bizi aalayan eylerdir." "Galiba, Malatya'da imam hatipli renciler bir ateisti ldrmlerdi," dedi Ka. "Byle bir olay hatrlamyorum," dedi Lacivert dikkatle kendini denetleyerek. "Nam yapmak iin bir zavall ateisti ldrp televizyona kp gururlanan szm ona Islamclar ne kadar alaksa, on-on be kii ld diye bu haberleri dnyadaki Islamc hareketi kltmek iin abartan oryantalistler de o kadar rezildir. Bay Hans Hansen byle biriyse unutalm onu." "Bana Avrupa Birlii ve Trkiye hakknda bireyler sordu Hans Hansen. Sorularn cevapladm. Bir hafta sonra telefon etti. Beni evine akam yemeine davet etti." "Durup dururken mi?" "Evet." "ok pheli. Ne grdn evinde? Karsn sana tantrd m?" Sonuna kadar ektii perdelerin hemen yannda oturan Kadife'nin de imdi pr dikkat dinlediini grd Ka. "Gzel, mutlu bir aileydi Hans Hansen ailesi," dedi Ka. Bir akamst, gazete k Herr Hansen beni Bahnhof'tan ald. Yarm saat sonra bahe iinde gzel aydnlk bir eve vardk. ok iyi davrandlar bana. Frnda tavukla patates yedik. Kars patatesi nce halam, sonra frnda kzartmt." "Kars nasl biriydi?" Ka Kaufhof'taki tezghtar Hans Hansen'i getirdi gzlerinin nne. "Hans Hansen ne kadar sarn, geni omuzlu ve yakklysa Ingeborg ve ocuklar da o kadar sarn ve gzeldiler." "Duvarlarda ha var myd?" "Hatrlamyorum, yoktu." "Vardr ama sen dikkat etmemisindir," dedi Lacivert. "Bizim ateist Avrupa hayranlarnn hayallerinin aksine Avrupal btn aydnlar dinlerine, halarna sk skya baldrlar. Ama bizimkiler Trkiye'ye geri dnnce bundan bahsetmez, nk Bat'nn teknolojik stnlnn ateizmin bir zaferi olduunu kantlamaktr dertleri... Ne grdn, ne konutuunuzu anlat." "Herr Hansen Frankfurter Rundschau'da d haberlerde almasna ramen edebiyatseverdir. Konu iire geldi. airlerden, lkelerden, hikyelerden bahsettik. Vaktin nasl getiini anlayamadm." "Sana acyorlar myd? Trk olduun, zavall, yalnz ve yoksul bir siyasal srgn olduun iin, cam sklan sarho Alman genleri elence olsun diye senin gibi kimsesiz Trkleri yakyor diye sana efkat duyuyorlar myd?" "Bilmiyorum. Kimse zerime varmyordu." "Onlar zerine varp sana acdklarn gstermeseler de, insann iinde vardr byle bir acnma istei. Bu isteini ekmek parasna dntrm on binlerce Trk-Krt aydn var Almanya'da." "Hans Hansen'in ailesi, ocuklar, hepsi iyi insanlard, inceydiler, yumuaktlar. Belki de incelikleri yznden acdklarn hissettirmediler bana. Sevdim onlar. Acsalard da aldrmazdm artk." "Yani bu durum senin gururunu hi krmyordu?" "Kryordu belki, ama gene de o akam onlarla ok mutluydum. Kenarlardaki masa lambalarnn ok ho turuncu bir vard... atallar, baklar hi grmediim cinstendi, ama insan huzursuz edecek kadar da yabanc deildi... Televizyon srekli akt, arasra ona

126

da bakyorlard, bu da kendimi evde hissettiriyordu. Bazan Almancamn yetmediini grnce Ingilizce aklyorlard. Yemekten sonra ocuklar babalarna derslerini sordular, uyumadan nce ocuklar ptler. Kendimi o kadar rahat hissettim ki, yemein sonunda uzanp pastadan bir ikinci dilim aldm. Kimse de fark etmedi bunu, fark ettilerse bile doal karladlar. Bunu sonra ok dndm nk." "Ne pastasyd?" diye sordu Kadife. "Incirli, ikolatal Viyana pastasyd." Bir sessizlik oldu. "Perdeler ne renkti?" diye sordu Kadife. "Desenleri nasld?" "Beyazms ya da krem rengiydi," dedi Ka hatrlamaya alr gibi yaparak. "zerlerinde kk balklar, iekler, aylar ve renk renk meyvalar vard." "Yani ocuklar iin kuma gibi mi?" "Hayr, nk ok ciddi bir havas da vard. Bunu sylemeliyim: Mutluydular, ama bizdeki gibi lzumlu lzumsuz ikide bir glmyorlard. ok ciddiydiler. Belki de bu yzden mutluydular. Hayat sorumluluk gerektiren ciddi bir iti onlar iin. Bizimki gibi krne bir ura, bir ac imtihan deil. Ama bu ciddiyet hayat dolu, olumlu bir eydi. Perdedeki aylar ve balklar gibi renkli ve ll bir mutluluklar vard." "Masa rts ne renkti?" diye sordu Kadife. "Unuttum," dedi Ka ve hatrlamaya alyormu gibi dncelere dald. "Ka kere gittin oraya?" dedi Lacivert hafif fkeyle. "O gece orada ylesine mutlu oldum ki bir daha arsnlar ok istedim. Ama Hans Hansen beni bir daha hi armad." Avludaki zincirli kpek uzun uzun havlad. Ka, imdi Kadife'nin yznde bir hzn, Lacivert'te ise fkeli bir kmseme gryordu. "Pek ok kereler onlar aramay dndm," diye anlatt inatla. "Bazan Hans Hansen'in beni akam yemeine armak iin bir daha aradn ama bulamadn dnr, ktphaneden kp eve komamak iin kendimi zor tutardm. O gzel etajerli aynay, rengini unuttuum galiba limon sarsyd koltuklar, sofrada ekmek tahtasnn zerinde ekmek keserken bana 'bu iyi mi?' diye sormalarn (biliyorsunuz Avrupallar bizlerden ok daha az ekmek yer); hasz duvarlardaki o gzel Alp manzaralarn, btn bunlar yeniden grmeyi ok istedim." Ka imdi Lacivert'in kendisine ak bir tiksintiyle baktn gryordu. " ay sonra bir arkada yeni haberler getirmiti Trkiye'den," dedi Ka. "Bu rezil ikence, bask ve zulm haberlerini vermek bahanesiyle Hans Hansen'e telefon ettim. Dikkatle dinledi beni, gene ok ince, nazikti. Kk de bir haber kt gazetede. O ikence ve lm haberi benim umurumda deildi. Ben beni arasn istiyordum. Ama bir daha beni geri hi aramad. Acaba hatam nedir, beni bir daha niye aramadnz diye Hans Hansen'e mektup yazmak gelir bazan iimden." Ka'nn kendi haline glmser gibi yapmas Lacivert'i rahatlatmad. "imdi artk onu aramak iin yeni bir bahaneniz olacak," dedi alayclkla. "Ama haberin gazetede kmas iin Alman standartlarna uyup bir ortak bildiri hazrlamamz lazm," dedi Ka. "Birlikte bir bildiri yazmam gereken Krt milliyetisi ile liberal komnist kim olacak?" "Polis kmalarndan endieleniyorsanz adlar siz nerin," dedi Ka.

127

"Imam hatip lisesindeki snf arkadalarna yaplanlar yreklerini fkeyle doldurmu pek ok Krt genci var. Hi phesiz, Batl gazetecinin gznde Krt milliyetisinin Islamc olan deil ateist olan daha makbuldr. Bu bildiride Krtleri gen bir renci de temsil edebilir." "Peki, siz ayarlayn o gen renciyi," dedi Ka. "Frankfurter Rundschau'nun ona raz olacan syleyebilirim." "Tabii, siz aramzda Bat'y temsil ediyorsunuz ne de olsa," dedi Lacivert alayclkla. Ka aldrmad hi. "Eski komnist-yeni demokrata ise Turgut Bey en uygunudur." "Babam m?" dedi Kadife endieyle. Ka onu onaylaynca Kadife babasnn asla evden kmayacan syledi. Hep birlikte konumaya baladlar. Lacivert btn eski komnistler gibi Turgut Bey'in de aslnda bir demokrat olmadn, Islamclar sindiriyor diye asker darbeyi mutlaka memnuniyetle karladn, ama solculua leke srmemek iin numaradan kar kyor gibi yaptn anlatmaya alyordu. "Babam numaracnn teki deildir!" dedi Kadife. Sesindeki titremeden ve Lacivert'in bir anda fkeyle parlayan gzlerinden ikisi arasnda ok kereler tekrarlanm kavgalardan birinin eiine geldiklerini Ka hemen hissetti. Kavgadan yorulmu iftler gibi, onu bakalarndan gizleme gayretlerinin de artk tkendiini anlad Ka. Kadife'de, hrpalanm ve k kadnlara zg bir ne pahasna olursa olsun cevap verme azmi, Lacivert'te ise marur bir ifadeyle birlikte olaanst bir efkat grd. Ama bir anda her ey deiti ve Lacivert'in gzlerinde bir kararllk belirdi. "Btn ateist pozcusu, Avrupa hayran solcu enteller gibi baban da aslnda halktan nefret eden numaracnn teki!" dedi Lacivert. Kadife, Ersin Elektrik'in plastik klln kapp Lacivert'e frlatt. Ama belki de bilerek iyi nian almamt: Kllk duvarda asl duran takvimdeki Venedik manzarasna arpp sessizce yere dt. "Ayrca baban kznn bir radikal Islamcnn gizli sevgilisi olduunu da bilmezlikten geliyor," dedi Lacivert. Kadife Lacivert'in omzunu iki eliyle hafife yumrukladktan sonra alamaya balad. Lacivert onu kenardaki sandalyeye oturturken ikisi de yle yapay bir sesle konuuyorlard ki Ka neredeyse her eyin kendisini etkilemek iin dzenlenmi bir tiyatro olduuna inanacakt. "Szn geri al," dedi Kadife. "Szm geri alyorum,",dedi Lacivert alayan kk bir ocuu efkatle teselli eder gibi. "Bunu kantlamak iin de, babann sabah akam zndk akalar yapan biri olmasna hi aldrmadan onunla ayn bildiriye imza atmay kabul ediyorum. Ama bu Hans Hansen'in temsilcisinin -Ka'ya glmsedi- bize kurduu bir tuzak olabilecei iin ben sizin otele gelemem. Anlyor musun canm?" "Babam da otelden kamaz," dedi Kadife Ka'y artan bir mark kz sesiyle. "Kars'n yoksulluu moralini bozuyor." "Ikna edin onu da dar ksn babanz. Kadife," dedi Ka sesine daha nce onunla konuurken hi vermedii resmi br renk vererek. "Kar her eyi rtt," Gzgze geldi onunla. Bu sefer anlad Kadife. "Peki," dedi. "Ama babam otelden dar kmadan nce bir Islamc ve Krt milliyetisi ile ayn metnin altna imza koymaya da ikna edilmeli. Kim yapacak bunu?" "Ben yaparm," dedi Ka. "Siz de yardm edersiniz."

128

"Nerede buluacaklar," diye sordu Kadife. "Ya zavall babam bu samalk yznden yakalanr da bu yatan sonra bir daha hapse girerse." "Samalk deil," dedi Lacivert. "Avrupa gazetelerinde biriki haber karsa Ankara buradakilerin kulan bker, biraz dururlar." "Mesele Avrupa gazetelerinde haber kmasndan ok senin adnn kmas," dedi Kadife. Lacivert buna da hogryle ve tatllkla glmsemeyi baarnca Ka ona bir sayg duydu. Frankfurter Rundschau'da bir demeci karsa Istanbul'daki kk Islamc gazetelerin bunu vnerek ve abartarak evirecekleri aklna ilk defa geliyordu. Bu Lacivert'in btn Trkiye'de tannmas demekti. Uzun bir sessizlik oldu. Kadife bir mendil karm, gzlerini siliyordu. Ka buradan kar kmaz iki sevgilinin nce kavga edeceklerini, sonra da sevieceklerini hissetti. Bir an evvel kp gitmesini mi istiyorlard? ok ykseklerden bir uak geiyordu. Hepsi gzlerini yukarya pencerenin st ksmndan grlen ge dikip dinlediler. "Buradan hi uak gemez aslnda," dedi Kadife. "Olaanst bireyler var," dedi Lacivert, kendi evhamna glmsedi sonra. Ka'nn da glmseyie katldn fark edince hrnlat. "Scaklk eksi yirminin ok daha altnda ama devlet eksi yirmi diye duyuruyor diyorlar." Ka'ya meydan okur gibi bakt. "Normal bir hayatm olsun isterdim," dedi Kadife. "Normal burjuva hayatn teptin sen," dedi Lacivert. "Seni bu kadar mstesna bir insan yapan da bu..." "Ben mstesna olmak istemiyorum. Herkes gibi olmak istiyorum. Darbe olmasayd belki de bam aar herkes gibi olurdum artk." "Burada herkes ban rtyor," dedi Lacivert. "Doru deil.. Benim evremde benim gibi eitimli kadnlarn ou ban rtmyor. Mesele herkes gibi ve sradan olmaksa, bam rterek benzerlerimden iyice uzaklatm. Bunda marur bir yan var ve holanmyorum." "Aarsn O zaman yarn ban," dedi Lacivert. "Herkes de bunu asker darbenin bir zaferi olarak grr." "Senin gibi herkesin ne dndyle yaamadm herkes biliyor," dedi Kadife. Surat zevkten kpkrmz olmutu Lacivert tatllkla buna da glmsedi ama Ka bu sefer .onun yznden btn iradesini kullandn grd. Lacivert de Ka'nn bunlar grdn grd. Bu da iki erkei imdi hi de birlikte tank olmak istemedikleri bir yere, Lacivert ile Kadife'nin mahremiyetinin eiine getirdi. Kadife'nin yar hrn bir sesle Lacivert'e diklenirken, aslnda Lacivertle olan mahremiyetini ortaya dktn, bylece onu zayf yerinden yaralarken Ka'y da tanklndan dolay sulu durumuna drdn hissetti Ka. Dn geceden beri cebinde tad, Necip'in Kadife'ye yazd ak mektuplar niye imdi aklna gelmiti? "Barts yznden hrpalanan, okuldan atlan kadnlarn hibirinin gazetelerde ad gemez;" dedi Kadife ayn gz kararm havayla. "Gazetelerde barts yznden hayat, kaydrlan kadnlarn yerine onlar adna konuan taral, ihtiyatl, hmbl Islamclarn resmi kar. Bir de Mslman kadn, eer kocas belediye bakan filansa bayram trenlerinde yannda olduu iin kar ancak gazetelere. Bu yzden o gazetelere gememek deil gemek zerdi beni. Bizler mahremiyetimizi korumak iin ile ekerken, kendilerini tehir etmek iin rpnan bu zavall erkeklere acyorum aslnda, intihar eden kzlar hakknda bu yzden yaz

129

yazlmas gerektiini dnyorum. Ayrca Hans Hansen'e bir bildiri vermeye benim de hakkm olduunu hissediyorum." "ok iyi olur," dedi Ka hi dnmeden. "Mslman feministleri temsilen diye imzalarsnz." "Hi kimseyi temsil etmek istemiyorum," dedi Kadife. "Orada Avrupallarn karsnda yalnzca kendi hikyemle, tek bama, btn gnahlarm ve kusurlarmla durmak istiyorum, insan bazan hi tanmad ve bir daha da hi grmeyeceine emin olduu birisine btn hikyesini anlatmak ister ya, her eyi... Eskiden Avrupa romanlarn okurken kahramanlar yazara hikyelerini sanki byle anlatmlar gibi gelirdi bana. Avrupa'da be kii benim hikyemi byle okusun isterdim." Yaknlarda bir yerde bir patlama oldu, btn ev sarsld, camlar titredi. Biriki saniye sonra Lacivert ve Ka korkuyla ayaa kalktlar. "Ben gidip bakaym," dedi Kadife. Aralarnda en soukkanl gzken oydu. Ka pencerenin perdesini hafife aralad. "Arabac yok, gitmi," dedi. "Burada durmas tehlikeli," dedi Lacivert. "Giderken avlunun yan kapsndan karsn." Bunu, "git artk" anlamnda sylediini hissetti Ka, ama bir beklentiyle yerinden kprdamad. Karlkl birbirlerine nefretle baktlar. Ka niversite yllarnda ar milliyeti, eli silahl rencilerle bo ve karanlk bir koridorda karlat zaman hissettii korkuyu hatrlamt, ama o zamanlar havada cinsel bir gerilim olmazd. "Ben biraz paranoyak olabilirim," dedi Lacivert. "Ama bu senin bir Bat casusu olmadn anlamna gelmez. Bir ajan olduunu bilmemen ve byle hibir niyetinin olmamas da bu durumu deitirmez. Aramzdaki yabanc sensin, iman tam u kzcazda farknda olmadan yarattn pheler, tuhaflklar da bunun kant. Kendini beenmi Batl baklarnla bizi yargladn, iten ie glmsedin belki de bizlere... Ben aldrmadm, Kadife de aldrmazd, ama aramza kendi safln ile birlikte Avrupalnn mutluluk vaadini, doruluk hayalini soktun, aklmz kartrdn. Sana kzmyorum, nk, btn iyi insanlar gibi, ktln farkna varmadan yapyorsun. Ama imdi sana bunu sylediime gre, bundan sonra masum saylamazsn."

27. Dayan kzm Kars'tan destek geliyor Ka, TURGUT BEY'I BILDIRIYE KATMAYA ALIIYOR Ka, evden knca tamirhanelerin bakt avludan kimseye grnmeden arya geti. Dn Peppino di Capri'nin "Roberta"sn iittii kk orap-krtasiyeci-kaseti dkknna girip atk kal soluk yzl tezghtar delikanlya Necip'in Kadife'ye yazd mektuplar sayfa sayfa vererek fotokopilerini ektirdi. Bunun iin zarflar yrtmas gerekmiti. Daha sonra asl sayfalar ayn cins soluk ve ucuz zarflara yerletirip Necip'in el yazsn taklit ederek zerlerine Kadife Yldz diye yazd. Gznn nnde kendisini mutluluk iin savamaya, yalan syleyip dolaplar evirmeye aran Ipek'in hayali, hzl admlarla otele yrd. Kar yeniden iri tanelerle yayordu. Sokaklarda sradan bir akamstnn krk dkk telan hissetti Ka. Saray Yolu Sokak ile Halitpaa Caddesi'nin kenarda birikmi kar ynlarnn darlatrd kesinde, yorgun bir atn ektii kmr ykl bir araba yolu tkamt. Arkasndaki kamyonun silecekleri n cam temizlemeye ancak yetiyordu. Ellerinde plastik torbalar, herkesin kendi evine, kendi snrl

130

mutluluuna koturduu, ocukluunun kuruni k akamlarna zg bir hzn vard havada, ama gne yeni balyormu gibi kararl hissediyordu kendini. Hemen odasna kt. Necip'in mektuplarnn fotokopilerini antasnn dibine saklad. Paltosunu karp ast. Ellerini tuhaf bir dikkatle ykad. Bir igdyle dilerini fralad (akamlar yapard bu ii) ve yeni bir iirin gelmekte olduunu sanarak pencereden dar uzun uzun bakt. Bir yandan da, pencerenin nndeki kaloriferin scaklndan yararlanyordu ve iir yerine aklna ocukluunun ve genliinin unuttuu kimi hatralar geliyordu: Annesiyle dme almak iin Beyolu'na ktklar bir bahar sabah pelerine taklan "pis adam"... Annesiyle babasn Avrupa seyahati iin havaalanna gtren taksinin Nianta'nn kesinde gzden kayboluu... Bykada'da bir partide tand uzun boylu, uzun sal, yeil gzl kzla saatlerce dans ettikten sonra onu bir daha nasl bulacan bilemeyip gnlerce aktan karn arlar ekii... Btn bu hatralarn birbiriyle hi ilgisi yoktu ve Ka hayatn, k olup mutlu olmann dnda, birbirleriyle ilikisiz, anlamsz sradan bir olaylar dizisi olduunu imdi ok iyi anlyordu. Aaya indi, yllardr tasarlanm bir ziyareti yapan birinin kararll ve kendisinin de at bir soukkanllkla otel sahibinin dairesini lobiden ayran beyaz kapy vurdu. Krt hizmetinin kendisini tpk bir Turgenyev romanndaki gibi "yar esrarl, yar saygl" bir havayla karladn hissetti. Dn akam yemek yedikleri salona girerken arkas kapya dnk uzun divanda Turgut Bey ile Ipek'in televizyonun karsnda yanyana oturduklarn grd. "Kadife, nerede kaldn, balyor," dedi Turgut Bey. Eski Rus evinin bu geni ve yksek tavanl odas dardan gelen solgun kar nda Ka'ya dn akamkinden bambaka bir yermi gibi gzkt. Baba kz ieri girenin Ka olduunu fark edince mahremiyetleri bir yabanc tarafndan inenen iftler gibi bir an huzursuz oldular. Hemen sonra Ka Ipek'in gzlerinin bir ltyla parladn grerek mutlu oldu. Hem baba kza, hem de ak televizyona dnk bir koltua oturup Ipek'in hatrladndan da gzel olduunu ararak grd. Bu iindeki korkuyu bytyordu, ama sonunda onunla birlikte mutlu olacaklarna da inanyordu imdi. "Ben kzlarmla her akam saat drtte burada oturur Marianna'y seyrederim," dedi Turgut Bey biraz mahcubiyet, biraz da "kimseye hesap vermem ben" ifadesiyle. Marianna Istanbul'daki byk televizyon kanallarndan biri tarafndan haftada be gn yaymlanan ve btn Trkiye'de ok sevilen melodramatik bir Meksika dizisiydi. Diziye adn veren ksa boylu, iri yeil gzl, cana yakn, fkr fkr Marianna, bembeyaz tenine karn, aa snftan yoksul bir kzd. G durumlarn, haksz sulamalarn, karlksz aklarn, yanl anlamalarn iine dtnde, seyirci uzun sal, masum yzl Marianna'nn yoksul gemiini, kszln ve yalnzln iyice hatrlar, o zaman koltukta kediler gibi sokularak oturan Turgut Bey ve kzlar birbirlerine iyice sarlr, kzlarn balar iki yandan babalarnn gsne, omuzlarna yaslanrken hepsinin gzlerinden biriki damla ya akard. Turgut Bey melodramatik bir diziye bu kadar dkn olmaktan utand iin, arada bir Marianna'nn ve Meksika'nn yoksulluunu vurgular, kapitalistlere kar bu kzn da kendince bir sava verdiini syler, bazan da "Dayan kzm, Kars'tan destek geliyor," diye ekrana seslenirdi. Gzyal kzlar hafife glmserlerdi o zaman. Dizi balaynca Ka'nn dudann kenarnda bir glmseme belirdi. Ama gzgze gelince Ipek'in bundan holanmadn anlayarak kalarn att.

131

Ilk reklam arasnda, Ka hzla ve gvenle ortak bildiri konusunu Turgut Bey'e at ve ksa bir srede konuya ilgisini ekmeyi baard. Turgut Bey en ok nemsenmekten memnun olmutu. Bu bildiri fikrinin kimin olduunu, kendi adnn ortaya nasl atldn sordu. Ka szkonusu karar Almanya'daki demokrat gazetecilerle yapt grmeler nda burada kendisinin aldn syledi. Turgut Bey Frankfurter Rundschau'nun ka sattn, Hans Hansen'in bir "hmanist" olup olmadn sordu. Ka, Turgut Bey'i Lacivert'e " hazrlamak iin ondan demokrat olmann nemini kavram tehlikeli bir dinci diye sz etti. Ama teki hi aldrmad buna, dine sarlmann yoksulluun bir sonucu olduunu syledi, kznn ve arkadalarnn davalarna inanmasa da sayg duyduunu hatrlatt. Ayn ruhla Krt milliyetisi delikanlya da her kimse o sayg duyduunu, bugn Kars'ta bir Krt genci olsayd kendisinin de tepkiyle Krt milliyetisi olacan aklad. Marianna'ya destek verdii o coku anlarndan birindeydi sanki. "Bunu uluorta sylemek yanl, ama asker darbelere karym," dedi heyecanla. Ka bu bildirinin zaten Trkiye'de yaymlanmayacan syleyerek yattrd onu. Sonra bu toplantnn gvenlik ierisinde ancak Asya Oteli'nin en st katndaki sala bir odada yaplabileceini, otele de pasajn arka kapsndan kp bitiiindeki dkknn arka kapsndan geilecek bir avludan hi grnmeden girilebileceini syledi. "Dnyaya Trkiye'de de gerek demokratlar olduunu gstermek lazm," diye cevap verdi ona Turgut Bey. Dizinin devam balad iin aceleyle sz balamt. Marianna ekranda belirmeden nce saatine bakp: "Kadife nerede kald?" diye sordu. Ka da baba kz gibi sessizce Marianna'y seyretti. Bir ara Marianna ak derdiyle yana yana merdivenleri kt ve kimsenin grmeyeceinden emin olunca sevgilisine sarld. pmediler, ama Ka'y daha ok etkileyen bir ey yaptlar: Btn gleriyle birbirlerine sarldlar. Uzun sren sessizlikte Ka bu diziyi btn Kars'n; ardan evlerine dnm ev hanmlaryla kocalarnn, ortaokullu kzlarla emekli ihtiyarlarn seyrettiini, yalnz Kars'n hznl sokaklar deil, btn Trkiye'deki sokaklarn dizi yznden bombo olduunu da anlad ve ayn anda hayatn entellektel alayclk, siyasal dertler ve kltrel stnlk iddialar yznden btn bu dizinin at duyarllklardan uzakta, kupkuru yaamasnn kendi budalal olduunu da kavrad. Lacivert ile Kadife'nin de sevitikten sonra imdi bir keye ekilip birbirlerine sarlarak uzanp sevgiyle Marianna'y izlediklerinden emindi. Marianna sevgilisine, "Btn hayatm boyunca bugn beklemiim," deyince, Ka bu szlerin kendi dncelerini yanstmasnn bir rastlant olmadn hissetti, Ipek ile gzgze gelmeye alt. Sevgilisi ban babasnn gsne yaslam hzn ve aktan buulanm iri gzlerini ekrana dikmi, kendini dizinin sunduu duygulara istekle brakmt. "Gene de ok endieliyim," dedi Marianna'nn yakkl, temiz yzl sevgilisi. "Ailem birlikte olmamza izin vermeyecektir." "Biz birbirimizi sevdike korkacak bir ey olmamal," dedi iyimser Marianna. "Kzm asl dmann bu herif be!" diye sze kart Turgut Bey. "Beni hi korkmadan sevmeni istiyorum," dedi Marianna. Ka Ipek'in gzlerinin iine srarla baknca onunla gzgze gelmeyi baard, ama kadn hemen kard gzlerini. Reklam aras verilince de babasna dnd: "Babacm," dedi. "Sizin Asya Oteli'ne gitmeniz tehlikeli bence." "Merak etme," dedi Turgut Bey. "Kars'ta sokaa kmann hep bir uursuzluk getirdiini yllardr siz sylersiniz."

132

"Evet ama oraya gitmeyeceksem bir ilke yznden gitmemeliyim, korktuum iin deil," dedi Turgut Bey. Ka'ya dnd. "Soru da udur: Ben imdi bir komnist, bir modernlemeci, laik, demokrat, yurtsever olarak nce aydnlanmaya m inanmalym, halkn iradesine mi? Aydnlanmaya ve Batllamaya sonuna kadar inanyorsam dincilere kar yaplan bu asker darbeyi desteklemem gerekir. Yok halkn iradesi her eyden ndeyse ve ben artk katksz bir demokrat olmusam o zaman gidip bu bildiriyi imzalamam gerekir. Siz hangisine inanyorsunuz?" "Mazlumdan yana olun ve gidip bildiriyi imzalayn," dedi Ka. "Mazlum olmak yetmez, hakl da olmak lazm. Mazlumlarn ou samalk derecesinde hakszdr da. Neye inanalm?" "O hibir eye inanmyor," dedi Ipek. "Herkes bir eye inanr," dedi Turgut Bey. "Anlatn ltfen ne dndnz." Ka, bildiriye Turgut Bey imza koyarsa Kars'ta biraz daha fazla demokrasi olacan aklamaya alt. Ipek'in kendisiyle Frankfurt'u gelmek istememesinin gl bir ihtimal olduunu imdi telala hissediyor, Turgut Bey'i soukkanllkla ikna edip otelden karamamaktan korkuyordu, inand eyleri hi inanmadan sylemenin verdii badndrc zgrlk duygusunu da hissetti iinde. Bildiriden, demokrasiden, insan haklarndan yana herkesin bildii eyleri mrldanrken, Ipek'in gzlerinde sylediklerine hi inanmadn gsteren bir k grd. Ama ayplayc, ahlak bir k deildi bu; tam tersi cinsellik ykl ve kkrtcyd. "Btn bu yalanlar beni istediin iin sylyorsun, biliyorum," diyordu. Bylece Ka melodramatik duyarlln neminden hemen sonra, hayatta hibir zaman anlayamad bir baka byk gerei daha kefettiine karar verdi: Aktan baka hibir eye inanmayan erkeklerin de baz kadnlar tarafndan ok ekici bulunabilecei.. Bu yeni bilginin heyecanyla, insan haklar, fikir zgrl, demokrasi ve benzeri konularda uzun bir konuma yapt. Ar iyi niyetten hafife aptallam kimi Avrupa aydnlarnn ve onlar Trkiye'de taklit edenlerin tekrarlaya tekrarlaya bayalatrdklar insan haklar laflarn onunla seviebilecek olmann heyecanyla tekrarlarken Ipek'in gzlerinin iine dikti gzlerini. "Haklsnz," dedi Turgut Bey, reklamlar biterken. "Kadife nerede kald?" Filmin devamnda Turgut Bey huzursuzdu, Asya Oteli'ne hem gitmek istiyor, hem de korkuyordu. Marianna'y seyrederken genliinin siyasal hatralarndan, hapse girme korkularndan, insann sorumluluundan, hayaller ve hatralar arasnda kaybolmu bir ihtiyarn hznyle ar ar sz etti. Ka, Ipek'in kendisine hem onu bu huzursuzluk ve korkuya srkledii iin ierlediini, hem de ikna ettii iin bir hayranlk duyduunu anlad. Gzlerini karmasna aldrmad ve dizi sona erince babasna sarlp, "Gitmeyin istemiyorsanz, bakalar iin yeterince ac ektiniz," demesinden de alnmad. Ka Ipek'in yznde bir glge grd ama yeni, mutlu bir iir gelmiti aklna. Zahide Hanm'n az nce gzya dkerek Marianna'y seyrederken oturduu mutfak kapsnn yanndaki sandalyeye sessizce oturup gelen iiri iyimserlikle yazd. Adn ok daha sonra, belki de alayclkla "Mutlu Olacam" koyaca iiri Ka eksiksiz bitirirken Kadife onu grmeden hzla ieri girdi. Turgut Bey yerinden frlad, kucaklayp pt onu, nerede kaldn, ellerinin neden bu kadar souk olduunu sordu. Bir damla ya akmt gznden. Hande'ye gittiini syledi Kadife. Oradan kmakta gecikmi, Marianna'y da hi karmak istemedii iin sonuna kadar orada seyretmiti. "Nasl bizim kr?" dedi Turgut Bey

133

(Marianna'y kastediyordu) ama Kadife'nin cevabn dinlemeden imdi btn vcudunu bir huzursuzluk olarak saran teki konuya geti ve Ka'dan iittiklerini hzla sralad. Kadife konuyu ilk defa iitiyormu gibi davranmakla kalmad odann teki ucundaki Ka'y fark edince onun burada olmasna ok hayret etmi gibi de yapt. "ok sevindim sizi burada grdme," dedi ak ban rtmeye alarak, ama rtmeden televizyonun karsna oturup babasna akl vermeye balad. Kadife'nin aknlk pozu o kadar inandrcyd ki daha sonra bildiriyi imzalamas ve toplantya gitmesi iin babasn ikna etmeye giriince Ka onun babasna da rol yaptn dnd. Bildirinin yurtdnda yaymlanacak hale gelmesini Lacivert de istediine gre bu phe doru olabilirdi, ama bir baka neden daha olduunu Ka Ipek'in yznde beliren korkudan anlad. "Ben de sizinle Asya Oteli'ne gelirim babacm," dedi Kadife. "Benim yzmden senin bann belaya girmesini hi istemem," dedi Turgut Bey birlikte seyrettikleri dizilerden ve bir zamanlar hep birlikte okuduklar romanlardan kma bir havayla. "Babacm, belki de bu ie karmanz gereksiz bir tehlikeye girmek olacak," dedi Ipek. Ka Ipek'in babasyla konuurken kendisine, de bireyler sylediini, aslnda odadaki herkes gibi hep ift anlaml konutuunu, baklarn kimi zaman karp kimi zaman younlatrmasnn da bu iki anlam vurgulamaya ynelik olduunu hissetti. Kars'ta Necip dnda karlat herkesin igdsel bir ahenkle cilt anlaml konutuunu ok daha sonra fark edecek, bunun yoksullukla m, korkularla m, yalnzlkla m, hayatn yalnlyla m ilgili olduunu soracakt kendine. "Babacm, gitmeyin," derken Ipek'in kendisini kkrttn, Kadife'nin ise bildiriden ve babasna ballktan sz ederken aslnda Lacivert'e balln dile getirdiini gryordu Ka. Bylece daha sonra "hayatmn en derin ift anlaml konumas" diyecei eye giriti. Turgut Bey'i otelden kmaya imdi ikna edemezse Ipek'le hibir zaman yatamayacan kuvvetle hissetmi, bunu Ipek'in meydan okuyan gzlerinden de okumu, mutlu olmak iin hayatnn son frsatnn bu olduuna karar vermiti. Konumaya balaynca Turgut Bey'i ikna etmesi iin gereken szlerin ve dncelerin ayn zamanda kendi hayatnn boa gitmesine yol aan dnceler olduunu kavrad hemen. Bu da genliinin imdi farknda bile olmadan unutmakta olduu solcu ideallerinden bir intikam almak istei uyandrd onda. Turgut Bey'i otelden kmaya ikna etmek iin, bakalar iin bireyler yapmaktan, lkenin yoksulluu ve dertleri iin sorumluluk duymaktan, uygarlama azminden ve belli belirsiz dayanma duygusundan sz ederken, beklenmedik bir samimiyet geti iinden. Genliinin solcu heyecanlarn, dierleri gibi sradan ve berbat bir Trk burjuvas olmama kararlln, kitaplar ve dnceler arasnda yaama zlemini hatrlamt. Bylelikle olunun air olmasna hakl olarak kar kan annesini zen ve btn hayatn mahvedip en sonunda kendisini Frankfurt'ta bir fare deliine srgn eden inanlarn Turgut Bey'e yirmi ya heyecanyla tekrarlad. Bir yandan da szlerindeki iddetin Ipek iin "bu iddetle sevimek istiyorum seninle" anlamna geldiini hissediyordu. Uruna btn hayatn berbat ettii bu solcu laflarn en sonunda bir ie yarayacan, o laflar sayesinde Ipek ile seviebileceini dnyordu; tam da artk onlara hi inanmad, hayatta gzel ve akll bir kza sarlp bir kede iir yazabilmeyi en byk mutluluk olarak grd zamanda. Turgut Bey "hemen imdi" Asya Oteli'ne toplantya gideceini syledi. Giyinip hazrlanmak iin Kadife'yle birlikte odasna ekildi.

134

Az nce babasyla televizyon seyrederken oturduu yerde oturan Ipek'e yaklat Ka. Hl babasna yaslanr gibi oturuyordu. "Odamda seni bekleyeceim," diye fsldad Ka. "Beni seviyor musun?" dedi Ipek. "ok seviyorum." "Doru mu bu?" "ok doru." Bir sre sustular. Ka, Ipek'in bakn izleyerek pencereden darya bakt. Kar yeniden balamt. Otelin nndeki sokak lambas yanmt, iri kar tanelerini aydnlatmasna ramen karanlk daha tam kmedii iin sanki bouna yanyormu gibi gzkyordu. "Sen odana k. Onlar gidince geleceim," dedi Ipek.

28. Bekleme acsyla ak birbirinden ayran ey Ka ILE IPEK OTEL ODASINDA Ama Ipek hemen gelmedi. Bu da Ka'nn hayatnn en byk ikencelerinden biri oldu. k olmaktan, beklemenin verdii bu mahvedici ac yznden korktuunu hatrlad. Odaya kar kmaz nce kendini yataa atm, hemen kalkm, stne bana ekidzen vermi, ellerini ykam, ellerinden kollarndan, dudaklarnn ucundan kann ekilmekte olduunu hissetmi, titreyen eliyle salarn taram, sonra camda yansyan grntsne bakp eliyle tekrar kartrm, btn bunlarn pek az zaman tuttuunu grerek dehetle pencereden darya bakmaya balamt. Pencereden nce Turgut Bey ile Kadife'nin gidiini grmesi gerekiyordu. Belki de Ka helaya gittiinde gitmilerdi. Ama o srada gitmilerse Ipek'in imdiye kadar gelmi olmas gerekiyordu. Belki de imdi Ipek dn gece grd odasnda kokular ve boyalar srerek ar ar hazrlanyordu. Birlikte geirebilecekleri zaman bu ilerle harcyor olmas ne kadar yanl bir karard! Onu ne kadar ok sevdiini bilmiyor muydu? Hibir ey u anki bekleyi gibi dayanlmaz bir acya demezdi; bunu gelince Ipek'e syleyecekti, ama gelecek miydi? Ipek'in son anda fikir deitirdiine, gelmeyeceine her an daha ok inanyordu. Bir at arabasnn otele yanatn, Kadife'ye yaslanarak ilerleyen Turgut Bey'in Zahide Hanm'n ve resepsiyona bakan Cavit'in yardmyla bindirildiini, arabann yanlarn rten muambalarn ekildiini grd. Ama araba kprdamad. Sokak lambasnn nda her biri daha da kocaman gzken kar taneleri tentesinde hzla birikirken ylece durdu. Zaman da durmu gibi geldi Ka'ya, delireceini sand. Derken Zahide koa koa gelip arabann iine Ka'nn gremedii bir ey uzatt. Araba hareket edince Ka'nn yrei hzland. Ama Ipek gene gelmedi. Bekleme acsyla, ak birbirinden ayran ey nedir? Tpk ak gibi bekleme acs da Ka'nn midesinin st ksmyla, karn adaleleri arasnda bir yerde balyor, bu merkezden gsn, bacaklarnn st ksmn ve alnn igal ederek yaylyor, btn gvdesini uyuturuyordu. Otelin i tkrtlarn dinleyerek Ipek'in u anda ne yaptn tahmin etmeye alt. Sokaktan geen ve ona hi benzemeyen bir kadn Ipek sand. Kar ne kadar gzel yayordu! Bir an beklediini unutmak ne gzeldi! ocukluunda a olmak iin okulun yemekhanesine indirildiklerinde, tentrdiyot ve kzartma kokular iinde kolunu svayp srada beklerken de karn byle arr, lmek isterdi. Evde, kendi odasnda olmak isterdi. Frankfurt'ta kendi berbat

135

odasnda olmak istiyordu. Buraya gelmekle ne byk hata etmiti! imdi iir bile gelmiyordu aklna. Bo sokaa yaan kara bile acdan bakamyordu. Gene de kar yaarken bu scak pencerenin nnde durmak gzeldi; lm olmaktan daha iyiydi bu durum, Ipek gelmezse lebilirdi de nk. Elektrikler kesildi. Bunu kendisine yollanm bir iaret olarak grd, Ipek elektriklerin kesileceini bildii iin gelmemi olabilirdi. Gzleri kar altndaki karanlk sokakta oyalanacak bir kprt aryordu. Ipek'in hala gelmemi olmasn aklayacak bir ey. Bir kamyon grd orada, bir asker kamyon muydu, hayr bir yanlsamayd, imdi merdivenlerde duyduu sesler de yle. Kimse gelmeyecekti. Pencereden ekildi, srtst yataa att kendini. Karnnn ars derin kuvvetli bir acya, pimanlkla ykl bir aresizlie dnmt. Btn hayatnn boa gittiini, burada mutsuzluktan ve yalnzlktan leceini dnd. Frankfurt'taki o kk fare deliine yeniden girecek gc de kendinde bulamayacakt, iini actan, kendini kahreden ey bu kadar mutsuz olmas deil, aslnda biraz akllca davransayd hayatn ok daha mutlu geirebileceini anlamasyd. Daha korkuncu, mutsuzluunu ve yalnzln kimsenin fark etmemesiydi. Ipek fark etmi olsayd hi bekletmeden yukar gelirdi! Annesi bu halini grseydi dnyada bir tek o ok zlr, salarn okayarak onu teselli ederdi. Kenarlar buz tutmu pencerelerden Kars'n soluk klar, ev ilerinin turuncumsu rengi gzkyordu. Kar bu hzla gnlerce, aylarca yasn, Kars ehrini kimsenin bir daha bulamayaca kadar rtsn, uzand bu yatakta uyuyakalp, annesiyle birlikte gneli bir sabah kendi ocukluuna uyansn istedi. Kap vuruldu. Mutfaktan biri diye dnd Ka. Ama frlayp at kapy ve karanlkta Ipek'in varln hissetti. "Nerede kaldn?" "Ge mi kaldm?" Ama Ka onu duymam gibiydi. Hemen btn gcyle sarld ona; kafasn boynuyla salarnn arasna soktu; orada hi kprdamadan durdu. O kadar mutlu hissetti ki kendini, bekleme acs iyice sama geldi. Gene de bu acdan yorgundu ve bu yzden gerektii kadar coku duyamyordu. Bu yzden, yanl olduunu bile bile, geciktii iin Ipek'ten hesap sordu, ikyet etti. Ama Ipek babas gider gitmez geldiini syledi: Ha, evet, mutfaa inmi ve Zahide'ye akam iin biriki ey sylemiti, ama bir dakikadan fazla srmemiti bu; bu yzden Ka'y bekletmekte olduunu dnmemiti hi. Bylece Ka, ilikinin henz bandayken kendisinin daha hevesli ve krlgan olduunu gstererek g dengesinde altta kaldn hissetti. Bu gszlkten korkarak ektii bekleme acsn gizlemek ise onu samimiyetsiz durumuna drrd. Oysa artk her eyi paylamak iin k olmak istemiyor muydu? Ak zaten her eyi syleyebilme istei deil miydi? Bir anda btn bu dnce zincirini Ipek'e bir itiraf heyecanyla hzla anlatt "Btn bunlar unut imdi," dedi Ipek. "Buraya seninle sevimeye geldim." ptler ve Ka'nn ok houna giden bir yumuaklkla yataa devrildiler. Drt yldr kimseyle sevimemi Ka iin mucizevi bir mutluluk nyd bu. Bu yzden yaad nn tensel zevklerine kendini vermekten ok, o nn ne kadar gzel olduuna ilikin dncelerle doluydu, ilk genlik yllarndaki cinsel deneyimlerinde olduu gibi, aklnda sevimeden ok kendisinin seviiyor olmas vard. Bu ilk bata Ka'y ar heyecandan korudu. Ayn anda Frankfurt'ta tiryakisi olduu pornografik filmlerden baz ayrntlar, srrn zemedii, iirsel bir mantkla gznn nnden hzla gemeye balad. Ama seviirken kendisini kkrtmak iin pornografik

136

sahneler dlemek deildi bu; tam tersi, aklnda srekli bir hayal olarak yer alan baz pornografik grntlerin en sonunda bir paras olabilme imknn kutluyordu sanki. Bu yzden Ka yaad youn heyecann Ipek'e deil, hayalindeki pornografik bir kadna, o kadnn burada yatakta olmas mucizesine yneldiini hissediyordu. Elbiselerini ekitire ekitire kartarak, hatta biraz vahi bir kabalkla ve beceriksizlikle onu soyunca Ipek'in kendisini ancak fark etti. Gsleri kocamand, omuzlarnn ve boynunun evresinde teni yumuackt ve tuhaf ve yabanc bir ey gibi kokuyordu. Dardan gelen kar nda onu seyretti ve arada bir parlayan gzlerinden korktu. Kendinden ok emindi gzleri; Ipek'in yeterince krlgan olmadn renmekten de korkuyordu Ka. Salarn actarak bu yzden ekti, bundan zevk alnca inatla daha da ok ekti, kafasndaki pornografik grntlere uygun eylere zorlad onu ve beklemedii bir igdnn mziiyle sert davrand. Onun da bundan holandn sezince iindeki zafer duygusu bir kardelie dnt. Kars ehrinin zavalllndan yalnz kendisini deil, Ipek'i de korumak ister gibi btn gcyle sarld ona. Ama yeterince tepki alamadna karar vererek uzaklat ondan. Bu arada aklnn bir yanyla da cinsel akrobatiin ahengini ve gidiini kendinden hi ummad bir dengeyle denetliyordu. Bylece Ipek'ten iyice uzaklat bir aklclk nnda kadna iddetle yaklat ve onun cann yakmak istedi. Ka'nn tuttuu ve okurlarma aktarmam gerektiine inandm bu sevime hakkndaki birka nota gre, bundan sonra birbirlerine iddetle yaklamlar ve dnyann geri kalan artk iyice darda kalmt. Yine Ka'nn notlarna gre sevimelerinin sonuna doru Ipek pes bir sesle barm, Ka da aklnn paranoya ve korkuya iyice alm yanyla, otelin en cra kesindeki bu odann ta batan bu yzden kendisine verildiini dnm, birbirlerine verdikleri acdan karlkl zevk aldklarn bir yalnzlk duygusuyla hissetmiti. Derken otelin bu cra koridoru ve odas aklnda otelden kopmu ve bo Kars ehrinin cra bir mahallesine yerlemiti. Kyamet sonrasnn sessizliini hatrlatan o bo ehirde de kar yayordu. Uzun bir sre birlikte yatakta yatp darda yaan kara hi konumadan baktlar. Ka bazan yaan kar Ipek'in gzlerinde de gryordu.

29. Bendeki eksiklik FRANKFURT'TA Ka'nn Frankfurt'ta hayatnn son sekiz yln geirdii kk daireye Kars'a geliinden drt yl, lmnden krk iki gn sonra gittim. ubat aynda karl, yamurlu, rzgrl bir gnd. Sabah Istanbul'dan uakla gittiim Frankfurt, Ka'nn bana on alt yldr yollad kartpostallarda grndnden de tatsz bir ehirdi. Hzl hzl geen karanlk arabalarla, hayalet gibi bir belirip bir yok olan tramvaylar ve ellerinde emsiyeler, aceleyle yryen ev kadnlar dnda sokaklar bombotu. Hava o kadar kapal ve karanlkt ki le vakti sokak lambalarnn l sar klar yanyordu. Gene de yakndaki merkez istasyonu evresinde, dner kebaplarn, seyahat brolarnn, dondurmaclarn ve seks dkknlarnn olduu kaldrmlarda byk ehirleri ayakta tutan o lmsz enerjinin izlerine rastlamak beni sevindirdi. Otelime yerletikten, beni kendi isteim zerine halkevinde bir konuma yapmam iin davet eden edebiyatsever TrkAlman genciyle telefonda konutuktan sonra istasyondaki Italyan kahvesinde Tarkut ln ile bulutum. Telefonunu Istanbul'da, Ka'nn kzkardeinden almtm. Altm yalarndaki bu iyi niyetli ve

137

yorgun adam, Frankfurt yllarnda Ka'y en yakndan tanyan kiiydi. lmnden sonraki soruturma srasnda polise bilgi vermi, Istanbul'a telefon edip ailesiyle iliki kurmu, cenazenin Trkiye'ye yollanmasna yardm etmiti. O gnlerde ben Ka'nn Kars'tan dndkten ancak drt yl sonra bitirdiini syledii iir kitabnn msvettelerinin Almanya'daki eyalar arasnda olduunu dnyor, babasna ve kzkardeine ondan geri kalan eylere ne olduunu soruyordum. Onlar o ara Almanya'ya gidebilecek kadar gl olmadklarndan, Ka'dan kalan eyalar toparlamak, dairesini boaltmak iini benden rica ettiler. Tarkut ln Frankfurt'a altmlarn banda gelen ilk gmenlerdendi. Trk derneklerinde, hayr kurumlarnda yllarca retmenlik ve danmanlk yapmt. Almanya'da domu ve niversiteye yollamakla gururland ve bana hemen fotoraflarn gsterdii biri kz biri erkek iki ocuu ve Frankfurt'taki Trkler arasnda saygn bir konumu vard, ama onun yznde bile Almanya'da yaayan birinci kuak Trklerde ve siyasal srgnlerde grdm o benzersiz yalnzlk ve yenilgi duygusunu grdm. Tarkut ln bana nce, vurulduu srada Ka'nn yannda bulunan kk seyahat antasn gsterdi. Polis imza karl vermiti bunu ona. Hemen ap hrsla kartrdm. Ka'nn on sekiz yl nce Nianta'ndan ald pijamalarn, yeil bir kazan, tra takmyla di frasn, bir orapla temiz i amarlarn, benim Istanbul'dan yolladm edebiyat dergilerini buldum iinde ama yeil iir defterini deil. Daha sonra, ileride istasyon kalabal ierisinde gle konua yerleri paspaslayan iki yal Trk' seyrederek kahvelerimizi ierken "Orhan Bey," dedi bana, "arkadanz Ka Bey yalnz bir adamd. Frankfurt'ta ben dahil, kimse onun ne yaptn fazla bilmezdi." Gene de bana btn bildiklerini anlatmaya sz verdi. nce istasyonun arkasndaki yz yllk fabrika binalarnn ve eski askeri klann arasndan geerek Ka'nn son sekiz yl yaad Gutleutstrasse yaknlarndaki binaya gittik. Kk bir meydana ve ocuk parkna bakan apartmann d kapsn ve Ka'nn dairesini aacak olan ev sahibesini bulamadk. Boyas dklm eski kapnn almasn sulu kar altnda beklerken Ka'nn yollad mektuplarda ve seyrek telefon grmelerimizde (Ka paranoyaka bir pheyle dinlendiini dnd iin Trkiye ile telefonla grmeyi sevmezdi) anlatt kk ve bakmsz parka, kenardaki bakkal dkknna, ilerideki iki ve gazete satan dkknn karanlk vitrinine sanki kendi hatralarmm gibi baktm. Ka'nn scak yaz geceleri ocuk parknn salncak ve tahtrevallilerinin yannda Italyan ve Yugoslav iilerle birlikte oturup bira itii banklarn zerinde imdi sicim kalnlnda bir kar vard. Son yllarnda Ka'nn her sabah belediye ktphanesine gitmek iin tuttuu yolu izleyerek istasyon meydanna yrdk, ilerine giden aceleci insanlar arasnda yrmekten holanan Ka'nn yapt gibi, istasyon binasnn bir kapsndan girip yeralt arsndan, Kaiserstrasse'deki seks dkknlarnn, turistik eya satan yerlerin, pastanelerin ve eczanelerin nnden geip, tramvay yolunu izleyip ta Hauptwache Meydan'na kadar yrdk. Tarkut ln dnerci, kebap, manav dkknlarnda grd kimi Trk ve Krtlerle selamlarken, btn bu insanlarn her sabah ayn saatte buralardan geip belediye ktphanesine giden Kaya "Gnaydn profesr," diye seslendiklerini anlatt. nceden yerini sorduum iin meydann kenarndaki byk maazay iaret etti bana: Kaufhof. Ka'nn Kars'ta giydii paltosunu buradan aldn syledim ona, ama ieri girme nerisini reddettim. Ka'nn her sabah gittii Frankfurt Belediye Ktphanesi modern ve kimliksiz bir binayd, ieride bu ktphanelerin tipik ziyaretileri; ev kadnlar, vakit ldren ihtiyarlar, isizler, bir-

138

iki Arapla Trk, okul devi yaparken kkrdayp glen renciler ve bu yerlerin amaz mdavimleri, ar imanlar, sakatlar, deliler ve geri zekllar vard. Azndan tkrk sarkan gen biri, bakt resimli kitabn sayfasndan kafasn kaldrp dil kard bana. Kitaplar arasnda sklan rehberimi aadaki kahveye oturttum ve Ingilizce iir kitaplarnn olduu raflara gidip arka kapak ilerindeki dn alma filerinde arkadamn adn aradm: Auden, Browning, Coleridge.. Ka'nn imzasna her rastlaymda, bu ktphanede mr tketen arkadam iin gzlerim yaaryordu. Beni youn bir hzne srkleyen aratrmam ksa kestim Rehber dostumla ayn caddelerden sessizce geri dndk. Kaiserstrasse'nin ortalarnda bir yerde World Sex Center sama adl bir dkknn nnden sola kvrlp, bir sokak aaya Mnchenerstrasse'ye yrdk. Trk manavlar, kebaplar, bo bir berber dkkn grdm burada. Bana gsterilecek olan eyi oktan anlamtm; kalbim kt kt atyordu ama gzlerim manavn portakal ve prasalarna, tek bacakl bir dilenciye, Hotel Eden'in boucu vitrininde yansyan araba farlarna, kmekte olan akamn kl rengi iinde prl prl bir pembeyle parlayan neon bir K harfine taklmt. "Buras," dedi Tarkut ln. "Tam burada buldular Ka'nn cesedini, evet." Islak kaldrma bo bo baktm. Manavdan bir anda itierek dar frlayan iki ocuktan biri, Ka'nn kurun isabet etmi gvdesinin dt slak kaldrm talarna basarak geti gitti nmzden. Az ileride durmu bir kamyonun krmz klan asfaltta yansyordu. Ka bu talarn zerinde birka dakika acyla kvrandktan sonra, ambulans daha yetiemeden lmt. Bir an bam yukar kaldrp lrken grd gkyz parasna baktm: Alt katlar Trk dnercileri, seyahat irketleri, berber ve birahane olan eski karanlk binalar ve elektrik telleriyle sokak lambalar arasndan dar bir gkyz gzkyordu. Ka gece saat on ikiye doru vurulmutu. O saatlerde tektk de olsa orospularn kaldrmlarda aa yukar yrdn syledi bana Tarkut ln. "Fuhu" asl, bir sokak yukarda Kaiserstrasse'de yaplyordu, ama hareketli gecelerde, hafta sonlar, fuar zamanlar "kadnlar" buraya da kayyorlard. "Hibir ey bulamadlar," dedi benim bir iz arar gibi saa sola baktm grnce. "Alman polisi Trk polisine benzemez, iyi alr." Ama ben evredeki dkknlara girip kmaya balaynca iten gelen bir efkatle bana yardm etti. Berber dkkanndaki kzlar Tarkut Bey'i tanyp hatr sordular, cinayet saatinde tabii ki dkknda yoktular, zaten olay hi duymamlard. "Trk aileleri kzlarna yalnzca berberlik retiyorlar," dedi bana darda. "Frankfurt'ta yzlerce Trk kadn berberi var." Manav dkkanndaki Krtler ise cinayetten de, sonraki polis soruturmasndan da fazlasyla haberdardlar. Belki de bu yzden bizden fazla holanmadlar. Bayram Kebap Haus'un olay gecesi saat on ikiye doru imdi de elinde tuttuu ayn kirli bezle formika masalar silen iyi kalpli garsonu silah seslerini duymu, bir sre bekledikten sonra dar km ve Ka'nn hayatnda grd son kii olmutu. Kebap dkknndan ktktan sonra nme ilk gelen geide girip hzla yrdm ve karanlk bir binann arka avlusuna geldim. Tarkut Bey'in gstermesiyle merdivenlerden iki kat aaya indik, bir kapdan getik ve bir zamanlar depo olduu anlalan hangar byklnde, korkutucu bir meknda bulduk kendimizi. Binann altndan sokan br kaldrmna kadar uzanan bir yeralt dnyasyd buras. Ortadaki hallardan ve akam namaz iin toplanan elli altm kiilik bir cemaatten cami olarak kullanld anlalyordu. evresi ise Istanbul'daki yeralt geitleri gibi pis ve karanlk dkknlarla evriliydi: Vitrini bile ldamayan bir kuyumcu, neredeyse cce bir manav, hemen yannda pek megul bir kasap, tezghtan kahvenin

139

televizyonuna bakan ve kangal kangal sucuk satan bir bakkal grdm. Kenarda Trkiye'den gelmi meyva suyu kasalar, Trk makarna ve konserveleri, din kitaplar satan bir tezgh ve camiden daha da kalabalk bir kahve vard. Kesif sigara duman iindeki kahvede televizyondaki Trk filmine odaklanm yorgun erkekler kalabal arasndan kan tektk birka kii abdest almak iin kenardaki bir byk plastik bidondan beslenen emelere doru yryordu. "Bayram ve cuma namazlarnda iki bin kii doldurur buray," dedi Tarkut Bey. "Merdivenlerden arka avluya taarlar." Srf bir ey yapm olmak iin kitap-dergi tezghndan bir Tebli dergisi aldm. Daha sonra caminin tam stne gelen eski usl Mnih tarz bir birahaneye oturduk. "Oras Sleymanclarn camiidir," dedi zemini gstererek Tarkut ln. "Dincidirler ama terre bulamazlar Milli Grler ya da Cemalettin Kaplanclar gibi Trkiye Cumhuriyeti Devleti'yle atmaya girmezler." Gene de baklarmdaki pheden. Tebli dergisini ipucu arar gibi kartrmamdan huzursuz olmu olmal ki Ka'nn ldrlmesi zerine bildiklerini, polisten ve basndan rendiklerini anlatt. Krk iki gn nce yeni yln ilk cumartesi saat 11.30'da Ka bir iir gecesine katld Hamburg'tan dnmt. Alt saat sren tren yolculuundan hemen sonra, istasyonun gney kapsndan kp kestirmeden Gutleutstrasse yaknndaki evine gideceine tam tersi yne, Kaiserstrasse'ye girmi, bekr erkekler, turistler, sarholar kalabal ierisinde, hl ak seks dkknlarnn ve mteri bekleyen orospularn arasnda yirmi be dakika oyalanmt. Yarm saat sonra World Sex Center'dan saa sapm, Mnchenerstrasse'de kar kaldrma geer gemez vurulmutu. Byk ihtimalle eve dnmeden nce iki dkkn tedeki Gzel Antalya manavndan mandalina almak istiyordu. Civarda gece yarsna kadar ak tek manavd buras ve tezghtar Ka'nn geceleri gelip mandalina aldn hatrlyordu. Polis Ka'y vuran adam gren kimseyi bulamamt. Bayram Kebap Haus'un garsonu silah seslerini duymu ama televizyonun ve mterilerin grlts yznden ka el ate edildiini anlayamamt. Caminin zerindeki birahanenin buulanm camlarndan dars zor gzkyordu. Ka'nn gittii sanlan manavn tezghtarnn hibir eyden haberi olmadn sylemesi polisi pirelendirmi, tezghtar bir geceliine gzaltna alnm ama bir sonu kmamt. Bir sokak aada sigara iip mteri bekleyen bir orospu ayn dakikalarda ksa boylu, Trk gibi esmer, kara paltolu birinin Kaiserstrasse'ye doru kotuunu grdn sylemi, ama grd kiiyi tutarl olarak tarif edememiti. Ambulans Ka kaldrma dtkten sonra tesadfen evinin balkonuna kan bir Alman arm, ama o da kimseyi grmemiti, ilk kurun Ka'nn bann arkasndan girmi, sol gznden kmt. teki iki kurun kalp ve cierlerin evresindeki damarlar paralam, srt ve gs ksmn deldii kl rengi paltosunu kan iinde brakmt. "Arkadan olduuna gre, onu izleyen kararl biri," demiti yasl ve geveze bir dedektif. Belki de onu Hamburg'dan beri takip ediyordu. Polis baka ihtimaller zerinde de durmutu: Cinsel kskanlk, Trkler arasnda siyasi hesaplamalar gibi eyler. Ka'nn istasyon civarndaki yeralt dnyasyla bir ilgisi yoktu. Fotorafna bakan tezghtarlar arada bir seks dkknlarnda gezindiini, porno film seyredilen kk odalara girdiini polise sylemilerdi. Ne doru yanl herhangi bir ihbar, ne de "katili bulunsun" diye basn veya baka bir gl evreden bask geldii iin bir sre sonra polis iin ucunu brakmt. Amac cinayeti soruturmaktan ok unutturmakm gibi davranan yal ve ksrkl dedektif Ka'y tanyanlarla randevu alp gryor, soruturma srasnda da daha ok kendi anlatyordu

140

Tarkut ln Ka'nn Kars'a gidiinden nceki sekiz ylda hayatna girmi iki kadndan bu babacan ve Trksever dedektif sayesinde haberdar olmutu. Biri Trk, biri Alman bu iki kadnn telefonlarn defterime dikkatle yazdm, Kars'tan dndkten sonraki drt ylda Ka'nn hibir kadnla ilikisi olmamt. Kar altnda hi konumadan Ka'nn evine geri dnp iri yar, sevimli ve ikyeti ev sahibesini bulduk. Serin ve is kokan eski binann at katn aarken fkeli bir sesle evin kiraya verilmek zere olduunu, ierideki eyalar, btn bu pislii biz almazsak atacan syleyip gitti. Hayatnn sekiz yln geirdii karanlk, bask ve kk daireye girip Ka'nn ocukluumdan beri bildiim o benzersiz kokusunu duyunca gzlerim doldu. Annesinin elde rd yn kazaklarndan, okul antasndan ve evlerine gittiimde odasndan kan kokuydu bu; markasn bilmediim ve sormay akl edemediim bir Trk sabunundan geldiini sanrdm. Ka Almanya'daki ilk yllarnda halde hamallk, ev tamacl. Trklere Ingilizce retmenlii, boyaclk gibi iler yapm, kendisini resmen "siyasal srgn" olarak kabul ettirip "mlteci maa" almaya baladktan sonra bu ileri bulduu Trk halkevi evresindeki komnistlerden kopmutu. Srgndeki Trk komnistleri Ka'y fazla iine kapal ve "burjuva" buluyordu. Son on iki ylda Ka'nn dier gelir kayna belediye ktphanelerinde, kltr evi ve Trk derneklerinde yapt iir okumalaryd. Yalnzca Trklerin geldii bu okumalardan (saylar nadiren yirmiyi geerdi) ayda tane yapar da be yz mark kazanrsa, drt yz mark da siyasal srgn maa ald iin ay sonunu getirebiliyordu, ama ok seyrek oluyordu bu. Sandalyeler, kllkler krk dkkt, elektrik sobas paslyd ilk bata ev sahibesinin skboaz etmesine de sinirlendiim iin arkadamn btn eyalarn, salarnn kokusunu tayan yast, lisede de taktn hatrladm kemerle kravat, burnu trnaklaryla delinmesine ramen "evde terlik gibi giydiini" bana bir mektubunda yazd Bally ayakkablarn, di frasn ve frann iinde durduu kirli barda, yz elli civarndaki kitab, eski bir televizyon ile bana hi bahsetmedii videoyu, ypranm ceketini ve gmleklerini, Trkiye'den getirdii on sekiz yllk pijamalarn odadaki eski bavula ve torbalara doldurup gtrmeyi dnyordum. Ama asl bulmay umduum ve odaya girer girmez Frankfurt'a onun iin geldiimi anladm eyi alma masasnda gremeyince soukkanllm kaybettim. Frankfurt'tan bana yollad son mektuplarnda Ka drt yllk bir abadan sonra yeni iir kitabn bitirdiini sevinle yazmt. Kitabn ad Kar'd. Byk ounluunu aniden "gelen" ilham patlamalaryla Kars'ta yeil bir deftere yazmt. Kars'tan dndkten sonra kitabn kendisinin de farknda olmad "derin ve esrarl" bir dzeni olduunu sezmi, Frankfurt'taki drt yln kitabn "eksiklerini" tamamlayarak geirmiti. ile gerektiren ypratc bir abayd bu. nk Kars'ta sanki birisi kulana fsldayveriyormus gibi kolaylkla gelen msralar Frankfurt'ta hi duyamyordu Ka. Bunun iin byk ounu Kars'ta bir ilhamla yazd kitabn gizli mantn bulmaya girimi, kitaptaki eksikleri de bu mant izleyerek yazmt. Bana yollad son mektupta btn bu abann nihayet sonulandn, iirleri kimi Alman ehirlerinde okuyarak deneyeceini, her eyin en sonunda gerektii gibi yerli yerine oturduuna karar verince de tek bir defterde tad kitab daktilo edip bir kopyasn bana, bir kopyasn da Istanbul'daki yaymcsna yollayacan yazmt. Kitabn arka kapa iin bir iki sz yazar, kitabn yaymcs ortak dostumuz Fahir'e yollar mydm? Ka'nn bir airden beklenmeyecek kadar tertipli alma masas karn ve akam karanlnn iinde kaybolan Frankfurt'un atlarna bakyordu. zeri yeil bir uhayla kapl masann sa

141

ksmnda Ka'nn Kars'la geirdii gnlerini ve yazd iirleri yorumlad defterler, solda o srada okumakta olduu kitaplarla dergiler vard Masann tam ortasndaki hayali bir izgiye bronz gvdeli bir lamba ve bir telefon ayn uzaklkta yerletirilmiti. ekmecelere, kitaplarn, defterlerin arasna, srgndeki pek ok Trk gibi tuttuu gazete kesikleri kolleksiyonuna, elbise dolabna, yalann iine, banyo ve mutfaktaki kk dolaplara, buzdolabnn ve amar torbasnn iine, evde iine bir defter sabilecek her keye telala baktm. Bu defterin kaybolmu olabileceine inanamyor, Tarkut ln kar altndaki Frankfurt'u sigara ierek sessizce seyrederken ben ayn yerlere yeniden bakyordum. Hamburg yolculuunda yanna ald el antasnn iinde deilse, burada, evde brakm olmalyd. Ka bir iir kitabn btnyle bitirmeden hibir iirin kopyasn karmaz, bunun uursuzluk olduunu sylerdi, ama bana yazd gibi bitmiti artk kitap. Iki saat sonra, Ka'nn Kars'ta iirlerini yazd yeil defterin kaybolduunu kabul etmek yerine, onun ya da en azndan iirlerin elimin altnda olduunu, ama telatan bunu fark edemediime inandrdm kendimi. Ev sahibesi kapy vururken masada, ekmecelerde bulabildiim btn defterleri, zerinde Ka'nn el yazsn tayan btn ktlar elime geirdiim plastik torbalara doldurdum. Videonun yanna geliigzel atlvermi olan (Ka'nn evine hi misafir gelmediinin bir kant) porno kasetleri de zerinde Kaufhof yazan bir alveri torbasna doldurdum. Uzun bir yolculua kmadan nce, yanna hayatnn sradan eyalarndan bir tanesini alan yolcu gibi Ka'dan son bir hatra aradm kendime. Ama her zamanki kararszlk buhranlarmdan birine kapldm ve yalnz masasnn zerindeki kll, sigara paketini, zarf aaca olarak kulland ba, baucundaki saati, k geceleri pijamasnn zerine giydii iin onun kokusunu tayan yirmi be yllk lime lime yelei, kzkardeiyle Dolmabahe rhtmnda ekilmi fotorafn deil, kirli oraplarndan dolaptaki hi kullanmad mendile, mutfaktaki atallardan p tenekesinden ekip kardm sigara paketine kadar pek ok eyi bir mzeci akyla torbalara doldurdum, Istanbul'daki son grmelerimizden birinde Ka bana, bundan sonra yazacam roman sormu, ben de Masumiyet Mzesi'nin herkesten dikkatle sakladm hikyesini anlatmtm. Rehberimden ayrlp otel odama ekilir ekilmez Ka'nn eyalarn kartrmaya baladm. Oysa bana verdii ykc hznden kurtulmak iin arkadam o gecelik unutmaya karar vermitim, ilk i porno kasetlere bir baktm. Otel odasnda video yoktu ama kasetlerin zerine kendi eliyle yazd notlardan arkadamn Melinda adl bir Amerikan porno yldzna zel ilgi duyduunu anladm. Ka'nn Kars'ta kendisine gelen iirleri yorumlad defterleri bu srada okumaya baladm. Kars'ta yaad btn bu deheti ve ak Ka benden niye saklamt? Bunun cevabn ekmecelerde bulup torbaya attm bir dosyadan kan krka yakn ak mektubundan aldm. Hepsi Ipek'e yazlmt, hibiri yollanmamt, hepsi ayn cmleyle balyordu: "Canm, bunlar sana yazp yazmamay ok dndm." Mektuplarn hepsinde Ka'nn baka bir Kars hatras, Ipek ile sevimelerine ilikin ac verici, gz yaartc bir baka ayrnt, Ka'nn Frankfurt'taki gnlerinin sradanln zetleyen bir iki gzlem vard. (Von-Bethmann parknda grd topal bir kpei ya da Yahudi mzesinin hzn verici inko masalarn bana da yazmt.) Mektuplarn hibirinin katlanmam olmasndan Ka'nn onlar zarfa koyacak kadar bile kararllk gsteremedii anlalyordu. Bir mektupla "Bir sznle oraya gelirim," diye yazmt Ka. Bir baka mektupta "Kars'a hibir zaman dnmeyeceini, nk Ipek'in kendisini daha fazla yanl anlamasna izin

142

vermeyeceini" yazmt. Bir mektup kayp bir iire deiniyor, bir bakas ise okuyanda Ipek'in bir mektubuna cevaben yazld izlenimini uyandryordu. "Ne yazk ki mektubumu da yanl anlamsn," diye yazmt Ka. O akam torbalardan kan btn malzemeyi otel odasnda yerlere, yatan stne serip aradm iin Ipek'ten Ka'ya tek bir mektup gelmediinden emindim. Yine de haftalar sonra Kars'a gidip kendisiyle karlanca Ka'ya hi mektup yazmadn sorup rendim Ipek'ten. Yollayamayacan daha yazarken bildii bu mektuplarda Ka, niye Ipek'in mektubuna cevap veriyormu gibi yapyordu? Belki de hikyemizin kalbine geldik. Bakasnn acsn, akn anlamak ne kadar mmkndr? Bizden daha derin aclar, yokluklar, eziklikler iinde yaayanlar ne kadar anlayabiliriz? Anlamak eer kendimizi bizden farkl olann yerine koyabilmekse dnyann zenginleri, hakimleri, kenarlardaki milyarlarca gariban hi anlayabildiler mi? Romanc Orhan, air arkadann zor ve ac hayatndaki karanl ne kadar grebilir? "Btn hayatm youn bir kayp ve eksiklik duygusuyla yaral bir hayvan gibi ac ekerek geti. Belki de sana bu kadar iddetle sarlmasaydm, sonunda seni o kadar kzdrmaz, baladm yere, on iki ylda bulduum dengeyi de kaybederek geri dnmezdim," diye yazmt Ka. "imdi iimde gene o dayanlmaz kayp ve terk edilmilik duygusu var, bu her yerimi kanatyor. Bendeki eksikliin bazan yalnz sen deil, btn dnya olduunu dnyorum," diye yazmt. Bunlar okuyordum, ama anlyor muydum? Otel odasndaki mini bardan karp itiim viskilerden kafay iyice bulunca akamn ge saatinde kp Melinda'y aratrmak iin Kaiserstrasse'ye yrdm. Byk, ok byk zeytin rengi hznl ve hafife ehla gzleri vard. Teni beyaz, bacaklar uzun, dudaklar Divan airlerinin kiraza benzetecei kk, ama etliydi. Yeterince nlyd: World Sex Center'in yirmi drt saat ak video kasetler blmnde yirmi dakikalk bir aratrmada zerinde ad olan alt kasetle karlatm. Daha sonra Istanbul'a gtrp seyrettiim bu filmlerden Melinda'nn, Ka'nn iine ilemi olabilecek yanlarn hissettim. Bacaklarnn dibine kt erkek ne kadar irkin ve kaba olursa olsun, adam zevkten inleyerek kendinden geerken Melinda'nn solgun yznde analara zg hakiki bir efkat ifadesi beliriyordu Giyimliyken (hrsl bir i kadn, kocasnn iktidarszlndan ikyeti ev kadn, apkn bir hostes) ne kadar kkrtcysa plakken o kadar krlgand. Daha sonra Kars'a gidince hemen anlayacam gibi, iri gzleri, iri salam gvdesi, halinde tavrnda bir ey Ipek'i ok andryordu. Arkadamn hayatnn son drt ylnda pek ok vaktini ite bu trden kasetler izleyerek geirdiini sylememin yoksullara zg bir hayalperestlik ve menkbe dknlyle Ka'da kusursuz ve aziz bir air grmek isteyenlerde fke uyandracan biliyorum World Sex Center'da baka Melinda kasetleri bulmak iin hayaletler kadar yalnz erkekler arasnda gezinirken dnyann gariban erkeklerini birletiren tek eyin, bir keye ekilip sululuk duygularyla porno kaset seyretmek olduunu dndm. New York'ta 42. Sokak sinemalarnda, Frankfurt'ta Kaiserstrasse'de ya da Beyolu'nun arka sokaklarndaki sinemalarda grdklerim, bu gariban erkeklerin utan, sefalet ve bir kaybolmuluk duygusuyla film seyrederken ve film aralarnda sefil lobilerde birbirleriyle gzgze gelmemeye alrken btn milliyeti nyarglar ve antropolojik kuramlar artacak kadar birbirlerine benzediklerini kantlyordu. Elimdeki kara plastik torbada Melinda kasetleriyle World Sex Center'dan kp bo sokaklara iri tanelerle yaan karn altnda otelime dndm.

143

Lobideki uydurma barda iki tane daha viski itim ve etkisini gstersin diye pencereden darya yaan kara bakarak bekledim. Odama kmadan nce biraz kafay bulursam artk bu akam Melinda'ya, ya da Ka'nn defterlerine takmam zannediyordum. Ama odaya girer girmez defterlerden birini geliigzel kaptm, elbiselerimi karmadan kendimi yatan zerine attm ve okumaya baladm. drt sayfa sonra karma ite u kar tanesi kt.

30. Bir daha ne zaman buluacaz? KISA SREN BIR MUTLULUK Ka ile Ipek sevitikten sonra birbirlerine sarlarak bir sre hi kprdamadan yattlar. Btn dnya ylesine sessiz ve Ka da ylesine mutluydu ki bu ok uzun bir sreymi gibi geldi ona. Srf bu yzden bir sabrszla kapld ve yataktan frlayp pencereden darya bakt. Daha sonra o uzun sessizliin hayatnn en mutlu n olduunu dnecek ve Ipek'in kollarndan kp bu esiz mutluluk nn neden bitirdiini soracakt kendine. Bir tela yznden diye cevaplayacakt bu soruyu, sanki pencerenin te yannda, kar iindeki sokakta bir ey olacakt da ona yetimesi gerekiyordu. Oysa pencerenin te yannda yaan kardan baka hibir ey yoktu. Elektrikler hl kesikti ama, alt katla, mutfakta yanan bir mumun buzlu pencereden darya szyor, ar ar inen kar tanelerini hafif turuncumsu bir kla aydnlatyordu. Ka hayatnn en mutlu nn fazla mutlulua dayanamad iin ksa kestiini de dnecekti sonralar. Ama ilk anda, Ipek'in kollar arasnda yatarken o kadar mutlu olduunu da bilmiyordu; bir huzur vard iinde, bu da o kadar doal bir eydi ki, daha nceleri niye hayatn kahr ve tela aras bir duyguyla geirdiini unutmutu sanki. Bu huzur bir iir ncesi sessizlie de benziyordu ama iir gelmeden nce dnyann btn anlam rlplak gzkr, bir coku duyard. Bu mutluluk nnda iinde byle bir aydnlanma yoktu; daha basit ve ocuksu bir saflk vard: Dnyann anlamn kelimeleri yeni renen bir ocuk gibi syleyiverecekti sanki. leden sonra ktphanede kar tanelerinin yaps hakknda okuduklar tek tek aklna geldi. Ktphaneye kar hakknda bir baka iir gelirse hazrlkl olmak iin gitmiti. Ama imdi iir yoktu aklnda. Kar tanelerinin ansiklopediden okuduu ocuksu altgen yapsn kendisine kar taneleri gibi teker teker gelen iirlerin ahengine benzetti. iirlerin hepsinin daha derindeki bir anlama iaret etmesi gerektiini o an dnmt. "Ne yapyorsun orada?" dedi tam ayn anda Ipek. "Kara bakyorum, canm." Kar tanelerinin geometrik yapsnda gzellikten te bir anlam bulduunu Ipek'in sezdiini hissediyor, ama bunun olamayacan da aklnn bir yanyla biliyordu. Bir yandan Ipek Ka'nn kendisinden baka bir eyle ilgilenmesinden huzursuz oluyordu. Ipek'e kar kendini ok istekli ve bu yzden fazlasyla silahsz hissettii iin Ka bundan memnun oldu ve sevimenin kendisine biraz olsun g kazandrdn anlad. "Ne dnyorsun?" diye sordu Ipek. "Annemi," dedi Ka ve birden neden byle dediini anlayamad, nk yeni lmesine ramen aklnda annesi yoktu. Ama daha sonra o n yeniden hatrlarken, Kars yolculuumda aklmda hep annem vard diye ekleyecekti. "Annenin nesini?"

144

"Bir k gecesi pencereden yaan kara bakarken salarm okayn." "ocukken mutlu muydun?" "Insan mutluyken mutlu olduunu bilmez. Yllar sonra, ocukken mutlu olduuma karar verdim: Aslnda deildim. Ama sonraki yllardaki gibi mutsuz da deildim. Mutlu olmakla ilgilenmezdim ocukluumda." "Ne zaman ilgilenmeye baladn?" "Hibir zaman," diyebilmek isterdi Ka ama hem doru deildi bu, hem de fazla iddialyd. Gene de byle syleyerek Ipek'i etkilemek geti bir an iinden, ama imdi Ipek'ten bekledii etkilenmekten daha derin bir eydi. "Mutsuzluktan hibir ey yapamaz olunca, mutluluu dnmeye baladm," dedi Ka. iyi mi etmiti bunu sylemekle? Sessizlikle endielendi. Frankfurt'taki yalnzln ve yoksulluunu anlatrsa Ipek'i oraya gelmeye nasl ikna edebilirdi? Kar tanelerini datveren telal bir rzgr esti darda, Ka yataktan karken kapld telaa kapld, karnn artan ak ve bekleyi acsn imdi daha da iddetle hissetti. Az nce o kadar mutlu olmutu ki, imdi, bu mutluluu kaybedebileceini dnmek akln bandan alyordu. Bu da mutluluktan pheye dryordu onu. "Benimle Frankfurt'a gelecek misin?" diye sormak istiyordu Ipek'e, ama istedii cevab vermez diye korkuyordu da. Yataa dnd, arkadan btn gcyle Ipek'e sarld, "Bir dkkn var arda," dedi. "Peppino di Capri'nin 'Roberta' adl ok eski bir parasn alyordu. Nereden bulmular onu?" "Kars'ta hl ehri terk edememi eski aileler vardr," dedi Ipek. "En sonunda anneyle baba da lnce, ocuklar eyalar satp giderler ve ehrin bugnk fakirliiyle hi uyumayan tuhaf eyler kar piyasaya. Sonbaharda Istanbul'dan gelip bu eski eyalar ucuza kapatp giden bir eskici vard bir zamanlar. Artk o bile gelmiyor." Ka az nceki esiz mutluluu bir an yeniden bulduunu sand, ama ayn duygu deildi bu artk. O n bir daha bulamama korkusu iinde birden hzla byd, her eyi nne katp srkleyen bir telaa dnt: Frankfurt'a gelmeye Ipek'i asla ikna edemeyeceini korkuyla sezdi. "Hadi canm, kalkaym artk ben," dedi Ipek. "Canm" demesi, kalkarken dnp onu tatllkla pmesi bile Ka'y yattrmad. "Bir daha ne zaman buluacaz?" "Babam merak ediyorum. Polis onlar izlemi olabilir." "Ben de merak ediyorum onlar..." dedi Ka. "Ama bundan sonra ne zaman buluacamz imdi bilmek istiyorum." "Babam oteldeyken bu odaya gelemem." "Ama artk hibir ey ayn deil," dedi Ka. Karanlkta hnerle ve sessizce giyinen Ipek iin her eyin ayn olabileceini bir an korkuyla dnd. "Baka bir otele geeyim ben, hemen oraya gelirsin," dedi. Kahredici bir sessizlik oldu. Kskanlk ve aresizlikten beslenen bir tela. Ka'y ekip iine ald. Ipek'in baka bir sevgilisi daha olduunu dnd. Aklnn bir yan bunun tecrbesiz bir n sradan bir kskanl olduunu hatrlatyordu, ama iindeki daha gl bir duygu da Ipek'e btn gcyle sarlmas, onunla arasndaki olas engellere hemen saldrmas gerektiini sylyordu. Ipek'e daha fazla ve hzla yaklamak iin alelacele yapaca, syleyecei eylerin kendini zor duruma dreceini sezdii iin kararszlkla sessiz kald.

145

31. Biz aptal deiliz, fakiriz biz yalnzca ASYA OTELI'NDEKI GIZLI TOPLANTI Turgut Bey ile Kadife'yi, Asya Oteli'ndeki gizli toplantya gtrecek at arabasna Zahide'nin son anda yetitirdii ve pencereden bakarak Ipek'i bekleyen Ka'nn ne olduunu karanlkta karamad ey bir ift eski yn eldivendi. Turgut Bey toplantya ne giyeceine karar vermek iin retmenlik yllarndan kalma biri siyah biri kuruni iki ceketini, Cumhuriyet Bayram trenlerinde ve tefti gnlerinde yanna ald ftr apkasn, yllardr yalnzca Zahide'nin olunun oyun olsun diye takt kareli kravatn yatann zerine sermi, elbiselerine ve dolaplarnn iine uzun uzun bakmt. Babasnn baloda ne giyeceine karar veremeyen hlyal bir kadn gibi kararszlk geirdiini grnce, Kadife giyeceklerini tek tek kendi semi, gmleini kendi eliyle dmeleyip ceketini, paltosunu giydirmi, kpek derisinden beyaz eldivenlerini son anda babasnn kk ellerine zorlanarak geirmiti. Bu srada Turgut Bey eski yn eldivenlerini hatrlayp, "bulun" diye tutturmu, Ipek ile Kadife dolaplara, sandklarn diplerine bakp btn evi telala aramlar, bulduktan sonra da eldivenlerdeki gve yeniklerini grnce onlar bir yana atmlard. At arabasnda Turgut Bey "Onlarsz gitmem" diye tutturmu, yllar nce solculuk ettii iin hapisteyken rahmetli karsnn bu eldivenleri rp getirdiini anlatmt. Babasn ondan daha iyi tanyan Kadife bu istekte hatralara ballktan ok korku olduunu sezmiti hemen. Eldivenler geldikten sonra at arabas kar altnda ilerlerken Kadife babasnn hapisane hatralarn (karsndan gelen mektuplara gzya dkmesi, kendi kendine Franszca renmesi k geceleri ellerine bu eldivenleri giyip uyumas) sanki ilk defa iitiyormu gibi gzlerini aarak dinleyip "Siz ok cesur bir insansnz babacm!" dedi. Bu sz kzlarndan her iittiinde (son yllarda az iitiyordu) olduu gibi Turgut Bey'in gzleri nemlendi ve kzna sarlp bir rpertiyle pt onu. At arabasnn yeni girdii sokaklarda elektrik kasilmemiti. Arabadan indikten sonra "Buralarda ne dkknlar alm," dedi Turgut Bey. "Dur u vitrinlere bir bakalm." Kadife babasnn ayaklarnn geri geri gittiini anlad iin fazla zorlamad onu. Turgut Bey bir ayhanede hlamur imek istediini, pelerinde bir hafiye varsa bylece onu da zorda brakacaklarn syleyince bir ayhaneye girip televizyondaki kovalamaca sahnesine bakarak sessizce oturdular. kta Turgut Bey'in eski berberiyle karlanca, gene girip oturdular. "Acaba ge mi kaldk, ayp m olacak, hi mi gitmesek?" dedi Turgut Bey iman berberi dinler gibi yaparken kzna fsldayarak. Kadife koluna girince de arka avluya deil, bir krtasiyeci dkknna girip, uzun uzun bir lacivert tkenmez seti. Ersin Elektrik ve Tesisat Malzemeleri'nin arka kapsndan i avluya kp, Asya Oteli'nin karanlk arka kapsna yneldiklerinde Kadife babasnn benzinin attn grd. Otelin arka girii sessizdi, baba kz birbirlerine iyice sokulup beklediler. Kimse yoktu pelerinde. Birka adm sonra ierisi o kadar karanlklat ki Kadife lobiye kan merdivenleri el yordamyla bulabildi ancak. "Kolumdan kma," dedi Turgut Bey. Yksek pencereleri kaln perdelerle kapatlm lobi yar karanlkt. Resepsiyonda yanan solgun ve kirli bir lambadan szlen l k trasz ve hrpani bir katibin yzn zar zor aydnlatyordu. Salonda gezinen, merdivenlerden inen biriki kiiyi karanlkta ancak fark ettiler. ou ya sivil polisti bu glgelerin, ya da hayvan ve odun kaakl, snrdan kaak ii getirme gibi "gizli" ilerin adamlarydlar. Seksen yl nce zengin Rus tccarlarnn, daha sonralar Rusya ile ticaret iin Istanbul'dan gelen Trklerin ve Ermenistan zerinden Sovyetler Birlii'ne snrdan casus sokan

146

aristokrat kkenli ve ift tarafl Ingiliz ajanlarnn kald otelde imdi bavul ticareti ve orospuluk iin Grcistan ve Ukrayna'dan gelen kadnlar kalyordu. Kars'n kylerinden gelip bu kadnlara nce oda aan, sonra bu odalarda onlarla bir eit yarm evlilik hayali yaayan erkekler, akamlar son minibslerle kylerine dnnce kadnlar odalarndan kp otelin karanlk barnda ayla konyak ierlerdi. Bir zamanlar krmz hallarla kapl ahap merdivenleri karlarken bu sarn ve yorgun kadnlardan biriyle karlatlar ve Turgut Bey "Ismet Paa'nn Lozan'da kald Grand Hotel de byle kozmopolitmi," diye fsldad kzna, cebinden kalemini kard. "Ben de Paa'nn Lozan'da yapt gibi yepyeni bir kalemle bildiriye imzam atacam," dedi. Kadife babasnn merdiven aralarnda dinlenmek iin mi, gecikmek iin mi uzun uzun durduunu karamyordu. 307 numaral odann kapsnda "Hemen imzalar karz," dedi Turgut Bey. Ierisi yle kalabalkt ki, ilk anda Kadife yanl bir odaya girdiklerini dnd. Pencerenin kenarnda Lacivert'in iki gen Islamc militanla surat asarak oturduunu grnce babasn o yana ekip oturttu. Tepede yanan plak bir ampulle bir sehpann zerindeki balk eklindeki lambaya ramen oda iyi aydnlanmamt. Kuyruu zerinde dimdik dururken alm azyla bir ampul tutan bu bakalit baln gznde bir devlet mikrofonu gizliydi. Fazl da odadayd; Kadife'yi grr grmez ayaa kalkm, ama Turgut Bey'e saygdan ayaa kalkan tekilerle birlikte hemen yerine oturmam, bir sre bylenmi gibi hayran hayran bakmt. Odadaki birka kii onun bir ey syleyeceini sanmt, ama Kadife fark etmemiti bile onu. Dikkati ilk anda Lacivert ile babas arasnda beliren gerilimdeydi. Lacivert, Frankfurter Rundschau'da yaymlanacak bildiriyi Krt milliyetisi sfatyla imzalayacak kiinin bir ateist olmasnn Batllar etkileyeceine ikna olmutu. Ama zorlukla ikna edilen soluk yzl irice delikanl bildiriye konulacak ifade konusunda dernek arkadalaryla fikir ayrlna dmt. imdi birlikte, gergin bir ekilde oturmu sz sralarn bekliyorlard. Dadaki Krt gerillalara hayranlk duyan isiz, gsz ve fkeli Krt genlerinin topland, merkezi yelerden birinin evi olan bu dernekler ikide bir kapatld, yneticileri srekli tutuklanp, dvlp, ikence grd iin bu genleri darbeden sonra bulmak zor olmutu. Bir baka sorun da dadaki savalarn bu genleri ehrin scak odalarnda keyif atmakla, Trkiye Cumhuriyeti Devleti'yle uzlamakla sulamalaryd. Dernein artk dalara yeterince gerilla aday karamad yolundaki bu sulamalar, hl hapise dmemi birka yesinin maneviyatn iyice bozmutu. Toplantya, bir nceki kuaktan, otuz yalarnda iki de "sosyalist" katlmt. Alman basnna verilecek bir bildiri olduunu vnmek ve biraz da akl danmak iin konuyu aan dernekli Krt genlerden renmilerdi. Eli silahl sosyalistler Kars'ta artk eskisi gibi gl olmadklar, yol kesmek, polis ldrmek, bombal paket brakmak gibi eylemleri ancak Krt gerillalarn izni ve yardmyla yapabildikleri iin erken yalanmakta olan bu militanlarda bir eziklik vard. Avrupa'da hl pek ok Marksist olduunu syleyip toplantya arlmadan gelmilerdi. Duvar dibinde, can ok sklyormu pozunda oturan eski sosyalistin yanndaki temiz yzl, rahat grnl arkada toplantnn ayrntlarn devlete bildirecei iin de ayrca bir heyecan duyuyordu. Kt niyetten deil, rgtlerin polis tarafndan lzumsuz yere hrpalanmasna engel olmak iin yapard bu ii. Kmsedii, zaten ounu sonradan gereksiz bulduu eylemleri devlete biraz sklarak ihbar eder, te yandan da yreinin isyanyla bu eylemde yer almaktan gurur duyar, kurunlama, adan karp dvme, bombalama, ldrme vakalarn bu gururla herkese anlatrd.

147

Polisin oday dinlediinden, en azndan kalabalk iine birka muhbir yerletirdiinden herkes o kadar emindi ki, bata kimse konumad. Konuanlar da pencereden dar bakp karn hl yamakta olduunu sylyor, ya da "sigaralarnz yerde sndrmeyin" diye birbirlerini uyaryorlard. Krt genlerinden birinin odada hi dikkat ekmeyen teyzesinin ayaa kalkp olunun nasl kaybolduunu (bir akam kapy alp, alp gtrmlerdi) anlatmaya balamasna kadar sessizlik srd. Turgut Bey kayp yarm kulak dinledii bu hikyesinden huzursuz oldu. Krt delikanllarn gece yars karlp ldrlmesini ok iren bulduu gibi, onun "masum" olduunun sylenmesine de bir igdyle ierliyordu. Kadife babasnn elini tutarken Lacivert'in bezgin ve alayc yzn okumaya alt. Lacivert bir tuzaa drldn dnyor, ama karsa herkesin aleyhine konuacandan endielenerek istemeye istemeye oturuyordu. Daha sonra: 1. Fazl'n yannda oturan ve aylar sonra eitim enstits mdrnn ldrlmesiyle ilgili olduu kantlanan "Islamc" delikanl bu cinayeti bir devlet ajannn ilediini kantlamaya giriti. 2. Devrimciler hapisanedeki arkadalarnn alk grevine ilikin uzun uzun bilgi verdiler. 3. Dernekli Krt genci Frankfurter Rundschau da yaymlanmazsa imzamz ekiyoruz tehdidiyle Krt kltr ve edebiyatnn dnya tarihi ierisindeki yerine ilikin uzunca bir metni dikkatle ve kzararak okudular. Kayp annesi dilekesini kabul edecek "Alman gazeteci"nin nerede olduunu sorunca Kadife ayaa kalkt ve Ka'nn Kars'ta olduunu ve bildirinin "tarafszlna" glge drmemek iin toplantya gelmediini yattrc bir sesle anlatt. Odadakiler bir siyasal toplantda bir kadnn ayaa kalkp byle gvenle konumasna alk deillerdi; bir anda herkes sayg duydu ona. Kayp annesi Kadife'ye sarlp alad. Kadife de Almanya'daki gazetede yaymlanmas iin her eyi yapacana sz verip ondan olunun ad yazl bir kt ald. Iyi niyetle muhbirlik eden solcu militan, bir defter kdna el yazsyla yazd bildirinin ilk taslan bu srada karp, tuhaf bir ekilde poz yaparak okudu. Taslan bal "Kars'ta Olanlar Konusunda Avrupa Kamuoyuna Duyuru" idi. Bir an herkesin houna gitti bu. O srada hissettiklerini Fazl daha sonra Ka'ya "Kendi kk ehrimin bir gn dnya tarihine katlabileceini ilk defa hissettim!" diye glmseyerek anlatacak, bu da Ka'nn "Btn insanlk ve Yldzlar" adl iirine girecekti. Lacivert'in de igdsel olarak hemen kar kt ey buydu: "Avrupa'ya seslenmiyoruz," diye aklad, "btn insanla sesleniyoruz. Bildirimizi Kars'ta veya Istanbul'da deil de Frankfurt'ta yaymlatabilmemiz artmasn arkadalarmz. Avrupa kamuoyu bizim dostumuz deil, dmanmzdr. Biz onlara dman olduumuz iin deil, onlar igdsel olarak bizi kmsedikleri iin." Bildiri taslan yazan solcu bizleri btn insanln deil, Avrupal burjuvalarn kmsediini syledi. Yoksullar, iiler bizim kardelerimizdi, ama tecrbeli arkada dahil kimse ona inanmad. "Avrupa'da kimse bizim gibi yoksul deil," dedi Krt gencinden biri. "Olum siz hi Avrupa'ya gittiniz mi?" diye sordu Turgut Hey. "Henz ben frsat bulamadm, ama enitem Almanya'da ii." Hafife glld buna. Turgut Bey sandalyesinde doruldu. "Benim iin ok ey ifade etmesine ramen ben de hi gitmedim Avrupa'ya," dedi. "Gln deil bu. Aramzda Avrupa'ya gitmi olanlar ltfen elini kaldrsn." Almanya'da yllarca bulunmu Lacivert dahil hi kimse elini kaldrmad.

148

"Ama hepimiz de Avrupa'nn ne anlama geldiini biliyoruz," diye devam etti Turgut Bey. "Avrupa bizim insanlk iindeki geleceimizdir. Bu yzden beyefendi Lacivert'i iaret etti Avrupa yerine btn insanlk diyorsa, bildirimizin baln yle deitirebiliriz." "Avrupa benim geleceim deil," dedi Lacivert glmseyerek. "Yaadm srece onlar taklit etmeyi, onlara benzemediim iin kendimi aalamay hi dnmyorum." "Bu lkede yalnzca Islamclarn deil, cumhuriyetilerin de milli onuru var..." dedi Turgut Bey. "Avrupa yerine insanlk yazlrsa ne oluyor?" "Kars'ta Olanlar Konusunda Insanla Duyuru!" diye okudu metnin yazar. "Fazla iddial oluyor." Turgut Bey'in nerisi zerine "insanlk" yerine "Bat" denmesi dnld, ama buna da Lacivert'in yanndaki genlerden sivilceli yzl olan kar kt. Krt genlerden crlak sesli olannn nerisiyle yalnzca "bir duyuru" ifadesinin kullanlmas zerine anlatlar. Bildir tasla, byle durumlarda olduunun tersine, ksackt. Kars'ta yaplmak zere olan seimleri tam Islamc ve Krt adaylarn kazanaca aka ortaya kmken bir asker darbenin "sahnelendiinin" anlatld ilk cmlelere kimse sesini karmamt ki, Turgut Bey kar kt: Kars'ta Avrupallarn kamuoyu yoklamas dedikleri eyin zerresinin olmadn, semenin seimden bir gece nce, hatta sabah sanda giderken sudan bir nedenle fikrini deitirip aklndakinin tam tersi bir partiye oy atmasnn burada sradan bir ey olduunu, bu yzden kimsenin seimleri filanca adayn kazanacan syleyemeyeceini anlatt. Bildiri taslan hazrlayan solcu muhbir militan cevap verdi ona: "Darbenin seimden nce ve seim sonularna kar yapldn herkes biliyor." "Bir tiyatro takm en sonunda bunlar," dedi Turgut Bey. "Kar yollar kestii iin bu kadar baarl oldular. Birka gn iinde her ey normale dner." "Darbeye kar deilseniz niye buraya geldiniz?" dedi bir baka gen. Lacivert'in yannda oturan pancar gibi kpkrmz yzl bu saygszn szn Turgut Bey'in iitip iitmedii anlalamad. Ayn anda Kadife ayaa kalkt (konuurken bir tek o ayaa kalkyordu ve kendi dahil kimse bunun tuhaflnn farknda deildi), babasnn siyasi fikirlerinden tr yllarca hapis yattn ve devlet zulmne her zaman kar olduunu syledi gzleri fkeyle parlayarak. Babas hemen paltosundan ekip oturttu onu. "Sorunuza cevabmdr," dedi. "Ben bu toplantya Avrupallara Trkiye'de de demokrat ve saduyulu insanlar olduunu kantlamak iin geldim." "Byk bir Alman gazetesi bana iki satr yer asayd ben ilk bunu kantlamaya almazdm hi," dedi krmz yzl alayc bir sesle, baka eyler de syleyecekti galiba, ama Lacivert kolundan tutup uyard onu. Bu kadar Turgut Bey'i bu toplantya geldiine piman etmeye yetti. Buraya geerken uradna hemen inandrd kendini. Kafas bambaka eylerle megul birinin havasyla ayaa kalkp kapya doru bir iki adm atmt ki gz darda Karaba Caddesi'ne yaan kara takld ve pencereye yrd. Kadife de sanki o destek olmazsa babas hi yryemezmi gibi koluna girdi. Baba kz kar altndaki sokaktan geen bir at arabasna, dertlerini unutmak isteyen mahsun ocuklar gibi uzun uzun baktlar. Dernekli Krt gencinden crlak sesli olan da merakn yenemeyip pencereye sokuldu, baba kzla birlikte aaya, sokaa bakmaya balad. Odadaki kalabalk da yar saygl, yar endieli

149

bir havayla onlar izliyor, bir baskn korkusu, bir huzursuzluk hissediliyordu. Taraflar bu tela iinde bildirinin geri kalan zerinde ok ksa srede uzlamaya vardlar. Bildiride askeri darbeyi bir avu maceracnn yaptn belirten bir ifade vard. Lacivert buna itiraz etti. Yerine nerilen daha kapsaml tanmlar da Batllara sanki btn Trkiye'de asker darbe yaplm izlenimi verecek diye pheyle karland. Bylece "Ankara'nn destekledii yerel darbe," ifadesinde anlald. Darbe gecesi vurulan, tek tek evlerinden alnp ldrlen Krtlere ve imam hatip liseli rencilere yaplan zulm ve ikenceye de ksaca yer verildi. "Halka topyekn bir saldr" ifadesi "halka, maneviyatna ve dinine bir saldr" eklini ald. Son cmlede yaplan deiiklikle artk yalnz Bat kamuoyu deil, btn dnya Trkiye Cumhuriyeti Devleti'ni protesto etmeye arlyordu. Turgut Bey bu ifade okunurken bir an gzgze geldii Lacivert'in mutlu olduunu hissetti. Burada olduu iin bir pimanlk geti iinden. "Kimsenin bir itiraz kalmadysa ltfen hemen imzalayalm," dedi Lacivert. "nk bu toplant her an baslabilir." Oklarla dzeltme balonlar ve karalamalarla arap sana dnm bildirinin altna bir an nce imzasn atp svmak iin odann ortasnda herkes birbirine girdi. Birka kii ilerini bitirmi kyordu ki Kadife bard. "Durun, babam bir ey syleyecek!" Bu, tela daha da arttrd. Lacivert krmz yzl genci kapya yollayp k tutturdu. "Kimse dar kmasn," dedi. "imdi Turgut Bey'in itirazn dinleyelim." "Bir itirazm yok," dedi Turgut Bey. "Ama imzam atmadan nce bir ey istiyorum bu delikanldan." Bir n dnd. "Yalnz ondan deil, buradaki herkesten istiyorum bunu." Az nce kendisiyle tartan, imdi de kimse kamasn diye kapy tutan krmz yzl genci iaret etti. "nce bu delikanl, sonra hepiniz imdi soracam soruya cevap vermezseniz bildiriyi imzalamayacam." Ne kadar kararl olduunu anlad m diye Lacivert'e dnd. "Sorun ltfen sorunuzu," dedi Lacivert. "Cevap vermek elimizdeyse memnuniyetle cevaplarz." "Demin gldnz bana. imdi hepiniz syleyin: Byk bir Alman gazetesi size iki satr yer asa Batllara ne derdiniz? nce o sylesin. Krmz yzl delikanl gl kuvvetli ve her konuda iddialyd ama byle bir soruya hazr deildi. Kapnn kulpuna daha da sarlrken baklaryla Lacivert'ten yardm diledi. "Iki satrck da olsa iinden gelen eyi hemen syle de gidelim," dedi Lacivert zoraki glmseyerek. "Yoksa polis basacak buray." Krmz yzl gencin baklar ok nemli bir snavda cevabn ok iyi bildii bir soruyu hatrlamaya alr gibi uzaklara bir gidip bir geliyordu. "Ilk ben syleyeyim o zaman," dedi Lacivert. "Avrupal efendiler bana vz geliyor... Bana glge etmesinler yeter derdim mesela... Ama zaten glgeleri altnda yayoruz." "Yardm etmeyin ona, kendi kalbinden geleni syleyecek," dedi Turgut Bey. "Siz en son sylersiniz. " Kararszlkla kvranan krmz yzl delikanlya glmsedi. "Karar vermek zordur. Yaman bir meseledir nk bu. Kap eiinde dikilerek zlmez." "Bahane, bahane!" dedi arkalardan biri. "Bildiriyi imzalamak istemiyor." Herkes kendi dncelerine ekildi. Birka kii pencereye gidip kar altndaki Karaba Caddesi'nden geen bir at arabasna dalgn dalgn bakt. Bu "byl sessizlik" nn daha sonra Fazl Ka'ya anlatrken "Sanki o an hepimiz her zamankinden daha da karde olmutuk,"

150

diyecekti. Sessizlii yukarlardan, karanln iinden geen bir uan grlts kesti ilk. Herkes bir an dikkatle ua dinlerken "Bu bugn geen ikinci uak," diye fsldad Lacivert. "Ben kyorum!" diye Bard biri. Kimsenin dikkat etmedii otuz yalarnda, soluk yzl, soluk ceketli bir adamd bu. Odadaki i g sahibi kiiden biriydi. Sigorta hastanesinde ayd ve ikide bir saatine bakyordu. Ieriye kayp aileleriyle birlikte girmiti. Daha sonra anlatlanlara gre, siyasete merakl aabeyi bir gece karakola ifadesi alnmak iin gtrlm, bir daha da geri gelmemiti. Sylentilere gre kayp aabeyinin gzel karsyla evlenebilmek iin devletten bir "l" kad almak istemiti bu adam. Bu amala aabeyinin karlmasndan bir yl sonra bavurduu emniyet, gizli istihbarat servisleri, savclk ve askeri garnizondan kovulmu, bir intikam isteinden ok, konuyu bir tek onlarla konuabildii iin son iki aydr kayp ailelerine katlmt. "Arkamdan korkak diyeceksiniz. Korkak sizsiniz. Korkak sizin Avrupallarnz. Onlara yle dediimi yazn." Kapy vurup kt. Hans Hansen Bey'in kim olduu bu srada soruldu. Kadife'nin korktuunun tersine Lacivert bu sefer son derece nazik bir dille onun Trkiye'nin "problemleriyle" itenlikle ilgilenen, iyi niyetli bir Alman gazeteci olduunu syledi. "Alman'n asl iyi niyetlisinden korkacaksn!" dedi arkadan biri. Pencerenin kenarnda dikilen kara ceketli bir adam bildiriden baka zel demelerin de yaymlanp yaymlanmayacan sordu. Kadife bunun mmkn olduunu syledi. "Arkadalar, sz almak iin korkak ilkokul ocuklar gibi birbirimizi beklemeyelim," dedi biri. "Liseye gidiyorum," diye sze balad dernekli dier Krt genci. "Bu syleyeceklerimi daha nceden de dnmtm." "Bir gn bir Alman gazetesine deme vereceinizi mi dn mtnz?" "Evet, aynen yle," dedi delikanl son derece makul bir sesle, ama ok tutkulu bir hali de vard. "Bir gn nme bir frsat geleceini ve dnyaya fikrimi syleyeceimi hepiniz gibi ben de gizli gizli dnmtm." "Ben hi dnmyorum byle eyleri..." "ok basit benim syleyeceim," dedi tutkulu gen. "Bunu yazsn Frankfurt gazetesi: Biz aptal deiliz! Fakiriz biz yalnzca! Bu ayrmn yaplmasn istemek hakkmz." "Estafurullah." "Biz dediiniz kim oluyor efendim," diye soruldu arkadan. "Trkler mi, Krtler mi, Azeriler mi, erkezlcr mi, Karsllar m?.. Kim?" "nk insanolunun en byk yanlgs," diye devam etti dernekli tutkulu gen, "binlerce yllk en byk aldatmaca budur: Fakir olmak ile aptal olmak hep birbirine kartrlmtr." "Aptal olmak nedir, bunu da aklasn." "Geri insanln erefli tarihinde bu utan verici akl karkln fark edip fakirlerin de bir bilgisi, bir insanl, bir zeks bir kalbi olduunu syleyen din adamlar, ahlakl kiiler, hep olmutur Hans Hansen Bey fakir bir adam grrse acr ona. Bu yoksulun frsatlarn boa harcam bir aptal olduunu, iradesiz bir sarho olduunu dnmez hemen belki." "Hansen Bey'i bilmem ama bir yoksul grnce herkes byle dnyor artk." "Ltfen dinleyin," dedi tutkulu Krt genci. "Fazla konumayacam. Tek tek yoksullara belki acnr ama bir millet fakir olunca btn dnya hemen o milletin aptal, kafasz olduunu, tembel pis ve beceriksiz bir millet olduunu dnr ilk. Onlara acnacana, glnr.

151

Kltrleri, treleri, adetleri gln bulunur. Daha sonra bazan bu dncelerinden utanrlar da glmeyi brakp o milletten gmen iiler yerleri siliyor en berbat ilerde, alyorsa isyan etmesinler diye onlarn kltrlerini ilgin buluyormu. hatta eitmiler gibi bile davranrlar." "Hangi milletten sz ediyorsa sylesin artk." "unu da ben ekleyeyim," diye araya girdi teki Krt genci. "Birbirlerini ldren, katleden, zulm edenlere insanolu ne yazk ki glemiyor bile artk. Almanya'daki enitemin geen yaz Kars'a gelince anlattklarndan anladm bunu. Artk dnyann zalim milletlere tahamml yok." "Yani Batllar adna bizi tehdit mi ediyorsunuz?" "Bylece," diye devam etti tutkulu Krt genci, "bir Batl, fakir bir milletten birine rastlad m nce o kiiye kar igdsel olarak bir kmseme duyar. Aptal bir milletin mensubu olduu iin bu adam bu kadar fakirdir, diye dnr hemen. Byk ihtimal bu adamn kafasnn ii de btn milletini fakir ve zavall dren ayn samalklar ve aptallklarla doludur, diye dunr Batl." "Haksz da saylmaz hani..." "Sen de o kendini beenmi yazar gibi bizleri aptal buluyorsan ak konu. O Allahsz ateist hi olmazsa lp Cehennem'e gitmeden nce, televizyonda canl yayna kp btn Trk milletini aptal bulduunu hepimizin gzlerinin iine bakarak cesaretle syleyebilmiti." "Afedersiniz ama canl yayna kan kii televizyonda kendisini seyredenlerin gzlerinin iini gremez." "Beyefendi 'grd' demedi, 'bakyordu' dedi," dedi Kadife. "Ltfen arkadalar, ak oturumdaymz gibi birbirimizle karlkl tartmayalm," dedi not tutan solcu katlmc. "Ayrca yava konualm." "Szn ettii hangi millettir merte sylemedike ben susmayacam. Bir Alman gazetesine bizleri aalayan bir deme verilmesinin vatan hainlii olduunu bilelim." "Vatan haini deilim. Ben de sizinle ayn fikirdeyim," diyerek ayaa kalkt tutkulu Krt genci. "Bu yzden bir gn frsat olsa, bana vize verseler bile Almanya'ya gitmeyeceimin yazlmasn istiyorum." "Kimse vermez senin gibi isiz gsze Avrupa vizesi." "Vizeden evvel devlet ona pasaport vermez." "Evet. vermezler," dedi tutkulu gen alakgnlllkle. "Gene de verseler ve ben de gitsem ve sokakta karlaacam ilk Batl adam da iyi biri ksa ve beni aalamasa bile, bu sefer ben srf Batl olduu iin bu adamn beni kmsediini zannedip huzursuz olacam Almanya'da Trkiye'den gelenler her hallerinden belli oluyormu nk... O zaman aalanmamak iin yaplacak tek ey, bir an nce onlara onlar gibi dndn kantlamak. Bu da hem imknsz, hem daha da gurur krc bir ey." "Olum, sznn ba ktyd, ama sonunu iyi getirdin," dedi ihtiyar Azeri gazeteci. "Gene de Alman gazetesine yazdrmayalm bunu, bizimle alay ederler..." Bir an sustu, sonra kurnazca soruverdi: "Szn ettiiniz millet hangisidir?' Dernekli delikanl hi cevap vermeden yerine oturunca, ''Korkuyor!" diye seslendi ihtiyar gazetecinin yannda oturan olu. "Korkmakta hakl," "O sizin gibi devlet hesabna almyor," diye cevap yetitirdiler ama ne ihtiyar gazeteci, ne de olu bundan alnd. Hep bir azdan konumak, arada yaplan akalar, taklmalar odadakileri bir oyun ve elence havasyla birbirine balamt. Daha sonra olup

152

bitenleri Fazl'dan dinleyen Ka, defterine bu tr siyasal toplantlarn saatlerce srebileceini, bunun iin tek artn sigara ien atk kal ve bykl erkekler kalabalnn elendiini hi fark etmeden elenmesi olduunu yazmt. "Bizler Avrupal olamayz!" dedi bir baka Islamc gen marur bir havayla. "Bizi zorla onlarn kalbna sokmaya alanlar, tankla ve tfekle canmz yaka yaka sonunda bu ii yapabilirler belki. Ama ruhumuzu asla deitiremezler." "Vcuduma sahip olabilirsiniz ama ruhuma asla," diyerek Trk filmlerinden kan bir sesle alay etti Krt genlerinden biri. Herkes gld buna. Sz alan delikanl da hogrl bir ekilde bu glmeye katld. "Ben de bir ey syleyeceim," diye atld Lacivert'in yannda oturan genlerden biri. "Her ne kadar arkadalarmz Bat taklitisi onursuzlar gibi konumuyorlarsa da gene de burada Avrupal olmadmz iin bir zr dileme, bir kusura bakmayn havas var." Not alan deri ceketli adama dnd. "Bu ncekileri yazma canm ltfen!" dedi nazik bir kabaday edasyla. "imdi yaz: Ben Avrupal olmayan yanmla onur duyuyorum. Avrupalnn ocuksu, zalim ve ilkel bulduu her eyimle gururlanyorum. Onlar gzelse ben irkin olacam, onlar akllysa ben aptal olacam, onlar akllysa ben aptal olacam,onlar modernse ben saf kalacam." Hi de onay verilmedi bu szlere. Odada sylenen her sze bir akayla karlk verildii iin glmsendi biraz. Birisi de "Zaten aptalsn!" diye araya bir laf sokuturdu, ama tam bu srada iki solcudan yal olan ile kara ceketli adam youn bir ksrk buhranna yakalandklar iin bunu kimin dedii anlalamad. Kapy tutan krmz yzl delikanl bu srada atlarak bir iir okumaya halad: "Avrupa, ah Avrupa / Dur bakalm orada / Kendimizle ryada / Uymayalm eytana.," diye balyordu iir. Devamn ksrkler, atlan laflar ve kahkahalar yznden Fazl zar zor iitmiti. Ama gene de iirin kendisinden deil, ona ynelik itirazlardan hatrladklarn Ka'ya nakletmi, bu ayrntlardan hem Avrupa'ya verilecek iki satrlk cevaplarn yazld kda, hem de Ka'nn az sonra yazaca "Btn Insanlk ve Yldzlar" adl iirine gemiti. 1 "Korkmayalm oradan, korkulacak bir ey yok orada." diye barmt orta yaa yaklaan eski solcu militan. 2 Ikide bir "Hangi milleti kastediyorsunuz," diye soran Azeri kkenli ihtiyar gazeteci "Trklmzden ve dinimizden vazgemeyelim," dedikten sonra Hal seferlerinin, Yahudi katliamnn, Amerika'da ldrlen Kzlderililerin, Cezayir'de Franszlarn katlettii Mslmanlarn uzun bir dkmn yaparken kalabaln iindeki bozguncu, "Kars'taki ve btn Anadolu'daki milyonlarca Ermeni'nin nerede olduunu" sinsice sormu, not tutan muhbir ona acdndan kim olduunu kda yazmamt 3 "Bu kadar uzun ve sama bir iiri kimse hakkyla evirmez ve Bay Hans Hansen de gazetesinde yaymlamaz," dedi biri. Bu da odadaki airlerin ( taneydiler). Trk airinin dnyadaki bahtsz yalnzlndan yaknmalar iin bir vesile oldu. Krmz yzl delikanl samal ve ilkellii konusunda herkesin anlat iirini ter iinde bitirince birka kii alayc bir ekilde alklad. Alman gazetesinde yaymlanrsa bu iirin "bizimle" daha da ok alay edilmesine yarayaca syleniyordu ki, enitesi Almanya'da olan Krt genci ikyet etti. "Onlar iir yazar, ark sylerlerse btn insanlk adna konuurlar. Onlar insandr, biz ise Mslmanz yalnzca. Biz yapsak etnik iir olur."

153

"Benim mesajm udur. Yazn," dedi kara ceketli adam. "Eer Avrupallar haklysa ve bizim onlara benzemekten baka bir geleceimiz ve kurtuluumuz yoksa, bizi bize daha da ok benzeten samalklarla oyalanmamz ahmaka bir vakit kaybndan baka bir ey deildir." "Bizi de Avrupallara en aptal gsterecek laf budur." "Aptal gzkecek milletin hangisi olduunu artk merte syleyin ltfen." "Sanki Batllardan ok akll, ok deerliymiiz gibi davranyoruz beyler, ama bugn Almanlar Kars'ta bir konsolosluk ap herkese bedava vize verseler yemin ediyorum btn Kars bir haftada boalr." "Yalan bu. Daha demin u arkadamz vize verseler de gitmeyeceini syledi. Ben de gitmem, burada onurumla kalrm." "Bakalar da kalr beyler, bilin bunu. Gitmeyecek olanlar" elini kaldrsn ltfen de grlsn." Birka kii ciddiyetle elini kaldrd. Onlar gren bir iki gen de kararsz kald. "Gidenler niye onursuz oluyor, o aklansn ilk " diye sordu kara ceketli adam. "Bunu anlayamayana anlatmak zor," dedi biri esrarengiz bir tavrla. Bu srada Kadife'nin baklarnn hznle pencereden darya yneldiini gren Fazl'n yrei hzl hzl atmaya balad. "Allahm, benim saflm koru, beni akl karklndan koru" diye dnd. Kadife'nin bu szleri beenecei aklna geldi. Alman gazetesi iin yazdrmak istedi onlar, ama her kafadan bir ses kyordu, ilgilenilmezdi. Btn bu grlty ancak crlak sesli Krt genci bastrabildi. Alman gazetesine bir ryasn yazdrmaya karar vermiti. Zaman zaman titreyerek anlatt ryann banda Millet Tiyatrosu'nda tek bana film seyrediyordu. Film bir Bat filmiydi, herkes yabanc bir dille konuuyordu, ama bu onu hi huzursuz etmiyordu, nk sylenen her eyi anladn hissediyordu. Daha sonra bir bakyordu, seyrettii filmin iine girmi: Millet Sinemas'ndaki koltuk, aslnda filmdeki Hristiyan ailenin salonundaym. Derken bir byk sofra gryordu orada, karnn doyurmak istiyor ama yanl bir ey yapmaktan korktuu iin uzak duruyordu. Sonra yrei hzlanyor, ok gzel sarn bir kadnla karlayor bir anda yllardr ona k olduunu hatrlyordu. Kadnda hi beklemedii kadar yumuak ve canayakn davranyordu ona. Klk kyafetini, hallerini vyor, onu yanandan pyor ve salarn okuyordu ok mutluydu. Sonra bir anda kadn onu kucana alyor ve sofradaki yiyecekleri gsteriyordu. O zaman daha bir ocuk olduunu, bu yzden sevimli bulunduunu gzyalaryla anlyordu. Glmeler, akalamalar kadar ucu korkuya varan bir hznle de karland bu rya. "Byle bir rya grm olamaz." diye sessizlii bozdu yal gazeteci. "Bu Krt delikanls bizleri Almanlarn gznde iyice aalamak iin uydurmu bunu. Yazmayn onu." Dernekli delikanl ryay grdn kantlamak iinbata atlad bir ayrnty itiraf etti.Uykudan her uyanndaryadaki sarn kadn hatrladn syledi. Be yl nce Ermeni kiliselerini grmeye gelen turistlerle dolu bir otobsten inerken grmt onu ilk. Daha sonra ryalarnda ve filmde giydii mavi askl elbise vard zerinde. Buna daha da glld. "Biz Avrupal ne karlar grdk, ne hayaller iin eytana uyduk," dedi biri. Bir anda Batl kadnlar hakknda fkeli, zlem dolu ve edepsiz bir sohbet havas olutu. Kimsenin o ana kadar yeterince fark etmedii uzun boylu, ince ve olduka yakkl bir delikanl bir hikyeye balad: Bir gn bir Batl ile bir Mslman bir istasyonda karlamlar Tren bir trl gelmiyormu. Ileride peronda ok gzel bir Fransz kadn da tren bekliyormu...

154

Erkek liselerine gitmi, ya da askerlik yapm her erkein tahmin edebilecei gibi cinsel g ile milliyet ve kltr arasnda bir iliki kuran bir hikyeydi bu. Edepsiz kelimeler kullanlmam ve kabaln st imalarla rtlmt. Ama ksa bir srede odada Fazl'n "Iim utanla doldu!" diyecei bir hava da olumutu. Turgut Bey ayaa kalkt. "Tamam olum, yetiir. Getir bildiriyi imzalyorum," dedi. Turgut Bey cebinden kard yeni kalemiyle bildiriyi imzalad. Grltden, sigara dumanndan yorgundu, ayaa kalkacakt ki Kadife onu tuttu. Sonra Kadife kendi kalkt ayaa. "Bir dakika beni dinleyin imdi," dedi. "Sizler utanmyorsunuz ama benim yzm kzaryor iittiklerimden. Siz salarm grmeyesiniz diye bunu bama balyorum, bu sizler iin fazla bir ac ekmek oluyor ama..." "Bizim iin deil!" diye fsldad alakgnlllkle bir ses. "Allah iin, kendi maneviyatm iin." "Alman gazetesine benim de diyeceklerim var. Yazn ltfen." Yar hayret ve yar fkeyle izlendiini tiyatrocu sezgisiyle hissetti, "Inanlar yznden bartsn bir bayrak gibi benimseyen Karsl gen kz, hayr, Karsl Mslman kz diye yazn, birden kapld tiksinti yznden herkesin nnde ban amtr. Avrupallarn houna giden iyi bir haber olur bu. Szlerimizi de artk Hans Hansen yaymlar bylece. Ban aarken de yle demitir: Allahm sen hem affet, nk artk yalnz olmalym. Bu dnya yle iren ki ve ben de yle fkeli ve gszm ki senin..." "Kadife," diye birden Fazl frlad, ayaa kalkt. "Sakn ama ban. Hepimiz, hepimiz buradayz imdi. Necip ve ben dahil. Sonra hepimiz, hepimiz lrz." Bir an herkes ard bu szlerden. "Samalama," "Amasn tabii ban," diyenler oldu, ama ounluk bir yandan bir rezalet ksn, bir olay olsun diye umutla bekleyerek bakyor, bir yandan da olup bitenlerin nasl bir kkrtma, kimin oyunu olduunu karmaya alyordu. "Alman gazetesinde benim yaymlamak istediim iki cmlem de udur," dedi Fazl. Odada bir uultu ykseliyordu. "Yalnz kendi adma deil, ihtilal gecesi gaddarca ehit edilmi rahmetli arkadam Necip adna da konuuyorum: Kadife seni ok seviyoruz. Ban aarsan intihar ederim, sakn ama." Bazlarna gre Fazl "Seviyoruz," deil, "Seviyorum," demiti Kadife'ye. Lacivert'in sonraki davrann aklamak iin uydurulmu da olabilirdi bu. Lacivert "Kimse bu ehirde intihardan bahsetmesin !" diye btn gcyle barm, sonra Kadife'ye bir bak bile atmadan otel odasndan kp gitmi, bu da toplanty hemen bitirmi, odadakiler, pek sessizce olmasa da, abucak dalmlard.

32. iimde iki ruh varken yapamyorum AK, NEMSIZ OLMAK VE LACIVERT'IN KAYBOLUU ZERINE Ka, Turgut Bey ile Kadife Asya Oteli'ndeki toplantdan dnmeden nce, saat bee eyrek kala Karpalas Oteli'nden kt. Fazl ile buluma vaktine daha on be dakika vard; ama mutlulukla sokaklarda yrmek istiyordu. Atatrk Caddesi'nden sola sapp ayrld, ayhaneleri dolduran kalabala, ak televizyonlara, bakkal ve fotoraf dkknlarna baka baka gezinerek Kars ayna kadar yrd. Demir kprye, kp soua hi aldrmadan stste iki Marlboro ierek Frankfurt'ta Ipek ile yaayaca mutluluu hayal etti. Nehrin kar yakasnda bir zamanlar

155

Karsl zenginlerin akamlar buz pateni yapanlar seyrettii parkta imdi korkutucu bir karanlk vard. Demir kprye gecikerek gelen Fazl' karanlkta bir an Ne cip'e benzetti Ka. Birlikte Talihli Kardeler ayhanesi'ne girdiler ve Fazl Asya Oteli'ndeki toplanty en kk ayrntlarna kadar Ka'ya anlatt. Kendi kk ehrinin tarihinin dnya tarihine katldn hissettii yere gelince, Ka bir radyoyu bir sreliine kapatr gibi susturdu onu ve "Btn Insanlk ve Yldzlar" adl iirini yazd. Daha sonra tuttuu notlarda Ka bu iiri unutulmu bir ehirde tarihin dnda yaamann kederinden ok ocukluunda grd baz Hollywood filmlerinin her defasnda ok sevdii balanglaryla ilikilendirecekti. Jenerik biterken kamera nce ok uzaktan ar ar dnen dnyay gsterir, yavaa ona yaklar, derken bir memleket gzkr. Ka'nn ocukluundan beri hayalinde ektii kendi filminde, bu lke tabii Trkiye'dir; derken Marmara Denizi'nin mavisi, Karadeniz ve Boaz belirir, kamera daha da yaklatka Istanbul, Ka'nn ocukluunu geirdii Nianta, Tevikiye Caddesi'ndeki trafik polisi, air Nigr Sokak, damlar ve aalar (onlar yukardan grmek ne hotur!), sonra asl amarlar, Tamek konservesi ilan, pasl yamur oluklar ziftle svanm yan duvarlar ve ar ar Ka'nn penceresi gzkr. Pencereden ieri giren kamera kitaplar, eyalar, toz ve hallarla dolu odalar yle bir taradktan sonra obur pencerenin nnde bir masada oturup yaz yazan Ka'y gsterir, nndeki kda son harfleri koyan dolmakaleminin ucuna gelir ve yazy okuruz.. IIR DNYA TARIHINE KATILDIIM ADRESIMDIR: AIR Ka. AIR NIGR SOK. 16/8 NIANTAI, ISTANBUL, TRKIYE. iirde de yer aldn sandm bu adresin kar tanesi zerinde mantk aksnda, yukarlarda, hayal gcnn ekiminde bir yerde bulunacan dikkatli okurlar tahmin edeceklerdir. Fazl hikyesinin sonunda asl derdini at: Kadife'ye ban aarsa intihar edeceini sylemi olmaktan imdi son derece huzursuzdu, "Intihar etmek, bir insann Allah'a olan inancn kaybetmesi anlamna geldii iin deil yalnzca, bu benim inancm olmad iin de huzursuzum. Niye inanmadm eyi syledim" Kadife'ye ban aarsa kendisini ldreceini syledikten sonra "tvbe!" demi Fazl, ama kapda onunla gzgze gelince karssnda yaprak gibi titremiti. "Kadife, ona k olduumu dnm mdr?" diye sordu Kaya. "Sen Kadife'ye k msn?" "Sen de biliyorsun, ben rahmetli Tcslime'ye ktm Benim rahmetli arkadam da Kadife'ye. Daha arkadamn lm zerinden bir gn gemeden ayn kza k olmaktan utanyorum. Ve bunun tek aklamas olduunu da biliyorum. Bu da beni korkutuyor. Bana Necip'in ldnden nasl emin olabildiini anlat! " "Omuzlarndan tuttum ve alnna kurun girmi lsn ptm." "Bir ihtimal Necip'in ruhu benim iimde yayor," dedi Fazl. "Dinle: Dn akam ben ne tiyatroyla ilgilenmi, ne de televizyon seyretmitim. Erkenden yatp uyudum. Necip'in bana korkun eyler geldiini uykumda anladm. Askerler bizim yatakhaneyi basnca bundan hi kukum kalmad. Seni ktphanede grdmde Necip'in ldn biliyordum artk, nk ruhu benim gvdeme girmiti. Sabah erkenden oldu bu. Yatakhaneyi boaltan askerler bana ilimediler, ben de geceyi Pazar Yolu'nda babamn Vartolu bir askerlik arkadann evinde geirdim. Necip'in ldrlmesinden alt saat sonra, sabah erkenden, onu iimde hissettim. Misafir olduum yatakta bir an bam dnd, sonra tatl bir zenginlik, bir derinlik hissettim; arkadam yanmda, iimdeydi. Eski kitaplarn dedii gibi insann lmnden alt saat sonra

156

ruh bedeni terk eder. Suyuti'ye gre ruh o zaman cva gibi oynak bir eydir, kyamete kadar Berzah'ta beklemesi gerekir. Ama Necip'in ruhu benim iime girdi. Eminim bundan. Korkuyorum da, byle bir eyin Kuran'da yeri yoktur nk. Ama Kadife'ye de baka trl bu kadar abuk k olamam. Onun iin intihar etmek ise benim kendi dncem bile deildir. Sence Necip'in ruhunu", bende yaad doru olabilir mi?" "Sen buna inanyorsan," dedi Ka dikkatle. "Bunu bir tek sana sylyorum. Necip kimseye sylemedii srlarn sana sylerdi. Yalvaryorum, bana doruyu syle: Necip iinde ateizm kukusunun doduunu bana hibir zaman sylemedi. Ama sana bu konuda alm olabilir. Allah'n varlndan h kuku duyduunu Necip hi sana syledi mi?" "Dediin kukuyu deil, baka bir eyi syledi, insann annesinin, babasnn lmn dnp gzlerinin sulanmas ve bu kederden zevk almas gibi, kendisinin de ok sevdii Allah'n yokluunu ister istemez dndn syledi." "imdi bana da yle oluyor ite," diye atld Fazl. "Ve bu kukuyu iime Necip'in ruhunun soktuundan hi phem yok." "Ama bu phe ateizm demek deildir." "Ama intihar eden kzlara da hak veriyorum artk," dedi Fazl kederle. "Az nce kendimin de intihar edebileceini syledim. Rahmetli Necip'e ateist demek istemem. Ama imdi iimde bir ateistin sesini duyuyorum ve ok korkuyorum bundan. Siz yle misiniz bilmiyorum, ama Avrupa'da bulundunuz, aydnlar, iki ien, uyuturucu kullanan btn o insanlar da tanmsnzdr. Ltfen bir kere daha syleyin, bir ateist ne hisseder?" "Insan srekli intihar etmek ister diye bir ey yok." "Srekli olarak deil, ama bazan intihar etmek istiyorum." "Niye?" "nk srekli Kadife'yi dnyorum ve aklmda baka hibir ey yok! Durmadan gzlerimin nne o geliyor. Ders alrken, televizyon seyrederken, akamn olmasn beklerken, en ilgisiz yerde, her ey bana Kadife'yi hatrlatyor ve ok ac ekiyorum. Bunlar Necip lmeden nce de hissederdim. Aslnda ben Teslime'yi deil, hep Kadife'yi seviyordum. Ama arkadamn ak diye iime gmerdim her eyi. Kadife'den bahsede bahsede bu ak iime Necip att. Askerler yatakhaneyi basnca Necip'i ldrm olabileceklerini anladm ve evet, sevindim. Kadife'ye akm da vurabilirim diye deil, bu ak benim iime dkt iin Necip'e kinlendiimden. imdi Necip ld, artk zgrm, ama Kadife'ye daha fazla k olmamdan baka bir sonu vermedi bu. Sabahtan beri onu dnyorum ve gittike de baka bir ey dnemez oluyorum, ne yapmalym Allahm." Fazl iki eliyle yzn kapad ve hkrarak alamaya balad. Ka bir Marlboro yakt, bencilce bir ilgisizlik geti iinden. Uzun uzun Fazl'n ban okad. Bir gz televizyonda, bir gz onlarda olan hafiye Saffet o srada yaklat. "Alamasn delikanl, kimliini merkeze gtrmedim, yanmda," dedi. Hl alayan Fazl ilgilenmeyince, cebinden karp uzatt kimlii, Ka uzanp ald. "Niye alyor?" dedi hafiye yar mesleki yar insani bir merakla. "Aktan," dedi Ka. Bir an ok rahatlatt bu hafiyeyi. ayhaneden kp gidene kadar Ka onun arkasndan bakt. Daha sonra Fazl Kadife'nin ilgisini nasl ekebileceini sordu. Ka'nn Kadife'nin ablas Ipek'e k olduunu btn Kars'n bildiini de syledi bu ara. Fazl'n tutkusu Ka'ya ylesine

157

umutsuz ve imknsz gzkt ki, bir an kendisinin Ipek'e duyduu akn da bu kadar umutsuz olabileceinden korktu. Hkrklar dinen Fazl'a, Ipek'in nerisini ilhamszca tekrarlad: "Kendin ol." "Ama iimde iki ruh varken bunu yapamyorum," dedi Fazl. "stelik Necip'in ateist ruhu yava yava beni ele geiriyor. Yllarca siyasetle uraan gen arkadalarn yanl yaptn dndkten sonra, imdi ben de Islamclarla birlikte bu asker darbeye kar bireyler yapmak istiyorum. Ama bunu Kadife'nin gzne girmek iin yapacam hissediyorum. Aklmda Kadife'den baka bir ey olmamas beni korkutuyor. Onu hi tanmadm iin deil. Tpk bir ateist gibi, artk aktan ve mutluluktan baka hibir eye inanamadm grdm iin." Fazl alarken Ka ona Kadife'ye olan akn herkesin nnde aklamamasn, Lacivert'ten korkmas gerektiini syleyip sylememekte kararszd, Ipek ile aralarndaki ilikiyi bildiine gre. Lacivert Kadife ilikisini de biliyordur diye dnyordu. Ama biliyorsa, siyasal hiyerari yznden asla Kadife'ye k olmamas gerekliydi. "Fakir ve nemsiziz, btn mesele bu," dedi Fazl tuhaf bir hrsla. "Bizim zavall hayatlarmzn insanlk tarihinde hibir yeri yok. En sonunda u zavall Kars ehrinde yaayan hepimiz bir gn geberip gideceiz. Kimse hatrlamayacak bizi, kimse ilgilenmeyecek bizimle. Kadnlar balarna ne rtsn diye birbirini boazlayan, kendi kk ve sama kavgalar iinde boulan nemsiz kiiler olarak kalacaz. Herkes unutacak bizleri. Bu dnyadan byle aptal hayatlar srerek hibir iz brakmadan geip gittiimizi grnce hayatta aktan baka bir ey olmadn da hrsla anlyorum. O zaman Kadife'ye duyduum ey, bu dnyada yalnzca ona sarlarak teselli olabileceim gerei bana daha da ac veriyor ve o gzmden hi gitmiyor." "Evet, bunlar bir ateiste yakan dnceler," dedi Ka acmaszlkla. Fazl gene alad. Ka ise daha sonra konutuklarn ne hatrlad, ne de herhangi bir deftere yazd. Televizyondaki kamera akalarnda Amerikal kk ocuklar sandalyelerden devriliyor, akvaryumlar atlatyor, suya dyor, eteklerine basp yere kapaklanyor, btn bunlar da yapay bir kahkaha sesiyle veriliyordu.ayhanedeki kalabalkla birlikte Fazl ve Ka da her eyi unutup glmseyerek Amerikal ocuklar uzun uzun seyrettiler. Zahide ayhaneye girdiinde Ka ile Fazl televizyonda bir ormanda esrarengiz bir ekilde ilerleyen bir kamyonu seyrediyorlard. Zahide, Fazl'n hi ilgilenmedii sar bir zarf karp verdi Ka'ya. Ka ap iindeki notu okudu: Ipek'tendi. Kadife ile Ipek yirmi dakika sonra, saat altda, Ka'y Yeni Hayat Pastancsi'ndc grmek istiyorlard. Zahide, Talihli Kardeler ayhanesi'nde olduklarn Saffet'ten renmiti. Zahide'nin arkasndan "Yeeni bizim snfta," dedi Fazl "Kumara korkun merakldr. Horoz dvlerini, bahisli kpek kavgalarn hi karmaz." Ka ona polisten ald renci kimliini verdi. "Beni otelde yemee bekliyorlar," deyip kalkt. "Kadife'yi grecek misin?" diye umutsuzlukla sordu Fazl. Ka'nn yzndeki bkknlk ve efkat ifadesinden utand. "Kendimi ldrmek istiyorum." Ka ayhaneden karken arkasndan bard. "Onu grrsen syle, basn aarsa kendimi ldreceim. Ama bunu ban at iin deil, onun iin kendimi ldrme zevki iin yapacam." Ka pastanedeki randevuya daha vakit olduu iin yan sokaklara sapmt. Kanal Sokak'ta yrrken sabah "Rya Sokaklar" adl iiri yazd ayhaneyi grnce ieri girdi, ama aklna istedii gibi yeni bir iir deil, sigara dumanl, yar bo ayhanenin arka kapsndan dar

158

kmak geldi. Karla kapl avluyu geti, karanlkla nndeki alak duvar at, basamak kp ayn zincirli kpein havlaylar arasnda bodruma indi. Soluk bir lamba yanyordu burada, ieride kmr ve uyku kokusundan baka rak kokusu da ald Ka. Uuldayan kalorifer kazannn yannda birka kiiyle glgeleri vard. Karton kutular arasnda gaga burunlu MIT grevlisi ve veremli Grc kadnla kocasnn rak iip oturduklarn grnce hi armad. Onlar da Ka'dan arma benzemiyorlard. Hasta kadnn kafasnda krmz ve k bir apka grd Ka. Kadn Ka'ya halanm yumurta ile lava ikram etti, kocas bir kadeh rak da Ka iin hazrlamaya balad. Ka lop yumurtasnn kabuklarn trnaklaryla soyarken gaga burunlu MIT grevlisi bu kazan dairesinin Kars'n en scak kesi, bir cennet olduunu syledi. Sonraki sessizlikte Ka'nn hibir kazaya uratmadan ve tek bir kelimesini karmadan yazd iirin ad "Cennet"ti. Kar tanesinin merkezine uzak bir yere hayal aksnn tam stne yerletirilmi olmas cennetin hayal edilen bir gelecek olduu anlamna deil; Ka iin cennet hatralarn ancak hayal edilerek canl kalabilecei anlamna geliyordu. Ka sonraki yllarda bu iiri hatrlarken baz hatralarn tek tek saymt: ocukluunun yaz tatilleri, okuldan kat gnler, kzkardeiyle birlikte annesinin babasnn yatt yataa girileri, ocukken yapt baz resimler, okul partisinde tand kzla sonradan buluup onu pmesi. Yeni Hayat Pastanesi'ne yrrken Ipek kadar bunlar da vard aklnda. Pastanede Ipek ile Kadife'yi kendisini beklerken buldu, Ipek o kadar gzeldi ki, Ka bir an a karnna itii raknn da etkisiyle mutluluktan gzlerinin sulanacan sand, iki ho kzkardele birlikte bir masaya oturup konumak Ka'ya mutluluktan baka gurur da verdi: Frankfurt'ta her gn kendisine glmseyerek selam veren ii gemi Trk satclar onu bu iki kadnla grsn isterdi Ka, ama dn eitim enstits mdrnn ldrld pastanede imdi ayn yal garsondan baka kimsecikler yoktu. Yeni Hayat Pastanesi'nde Kadife ve Ipek ile otururken biri bartl de olsa iki gzel kadnla birlikte bir masada oturuunun dardan ekilmi bir fotoraf, srekli arkadaki arabay gsteren bir dikiz aynas gibi, Ka'nn kafasnn bir kesinden hi gitmedi. Ka'nn tersine masadaki iki kadn da hi huzurlu deildi. Ka, Asya Oteli'ndeki toplantda ne olup bittiini Fazl'dan rendiini syledii iin Ipek ksa kesti. "Lacivert toplanty fkeyle terk etmi. Kadife de imdi orada syledii eyden ok piman. Sakland yere Zahide'yi yolladk, orada yokmu. Lacivert'i bulamyoruz." Kzkardeinin derdine are arayan abla gibi sze balamt Ipek, ama imdi kendi de fazlasyla tasal gzkyordu. "Bulursanz ne isteyeceksiniz ondan?" "Onun yaadndan, yakalanmadndan emin olmak istiyoruz nce," dedi Ipek. Dokunsan alayacak gibi gzken Kadife'ye bir bak att. "Bize ondan bir haber getir. Ona Kadife'nin ne isterse yapacan syle." "Kars' siz benden ok daha iyi biliyorsunuz." "Akamn karanlnda biz iki kadnz," dedi Ipek. "Sen ehri rendin. Halilpaa Caddesi'ndeki imam hatipli ve Islamc rencilerin gittii Aydede ve Nurol ayhaneleri'ne git. imdi sivil polis kaynyordur oras, ama onlar da dedikoducudur, Lacivert'in bana kt bir ey gelmise renirsin." Kadife mendilini karmt, burnunu silecekti. Ka bir an alayverecek sand onu. "Bize Lacivert'ten haber getir," dedi Ipek. "Ge kalrsak babam bizi merak eder. Seni de akam yemeine bekliyor."

159

"Bayrampaa Mahallesi'ndeki ayhanelere de bir bakn!" dedi Kadife kalkarken. Kzlarn endie ve hznnde yle krlgan, yle ekici bir ey vard ki Ka onlardan ayrlamad iin pastaneden Karpalas Oteli'ne kadar olan yolun yarsn yrd. Ipek'i kaybedebilecei korkusu kadar, hissettii esrarengiz su ortakl birlikte babalarndan gizli bir ey yapyorlard da Ka'y onlara balyordu. Bir gn Ipek ile Frankfurt'a gidecekleri, Kadife'nin de gelecei, nn birlikte, Berliner Caddesi'ndeki kahvelere gire ka, vitrinlere bakarak yryecekleri geti aklndan. Kendisine verilen grevi yapabileceine hi inanmyordu. ok zorlanmadan bulduu Aydede ayhanesi o kadar sradan ve yavand ki Ka buraya neden geldiini neredeyse unutup uzun bir sre tek bana televizyon seyretti. renci yanda birka gen vard etrafta, ama bir sohbet ama gayretine televizyondaki futbol ma hakknda konumutu ramen kimse ona sokulmad. Oysa Ka hemen ikram etmek iin sigara paketini hazrlam, birisi kullanmak iin izin istesin diye akman masaya koymutu. a tezghtardan da bir ey renemeyeceini anlaynca kp yakndaki Nurol ayhanesi'ne gitti. Burada da siyah beyaz televizyonda ayn futbol man seyreden birka gen grd. Duvarlardaki gazete kesiklerini ve Karsspor'un bu seneki karlama cetvelini fark etmeseydi Necip ile dn burada Allah'n varlndan ve dnyann anlamndan sz ettiklerini hatrlayamazd. Dn aksam okuduu iirin yanna baka bir airin bir nazire yazp astn grnce onu da defterine geirmeye balad: Belli artk, Anamz kp gelmeyecek Cennet'ten, bizi kollaryla sarmayacak Babamz onu hibir zaman dayaksz brakmayacak Ama gene de iimiz snacak, ruhumuz canlanacak. Kaderdir nk; batacamz bokta ehri Kars bile cennet gibi hatrlanacak "iir mi yazyorsun?" diye sordu kardan tezghtar ocuk. "Aferin sana," dedi Ka. "Sen tersinden okumasn biliyor musun?" "Yok aabey ben dznden de okuyamam. Ben okuldan katm. Okumay zemeden yam ilerledi, hepsi geti gitti ite." "Duvardaki bu yeni iiri kim yazd?" "Buraya gelen genlerin yars airdir." "Niye bugn yoklar?" "Dn asker toplam hepsini. Kimi hapiste kimi de sakland. uradakilere sor istiyorsan, onlar sivil polistir, bilir." Ateli ateli futboldan sz eden iki gen vard gsterdii yerde, ama Ka onlara yaklap bir ey sormadan ayhaneden kt. Karn yeniden baladn grmek houna gitti. Bayrampaa Mahallesi'nin ayhanelerinde Lacivert'in izini bulacana inanmyordu hi. Iinde Kars'a geldii akam hissettii hznle birlikte bir mutluluk da vard imdi. Yeni bir iirin gelmesini bekleyerek, irkin ve yoksul beton binalarn, kar altndaki otoparklarn, buz tutmu ayhane, berber ve bakkal vitrinlerinin, Ruslar zamanndan beri iinde birtakm kpeklerin havlad avlularn, traktr yedek paras, at arabas levazmat ve peynir satlan dkknlarn nnden ryada gibi ar ar geti. Grd her eyin, Anavatan Partisi'nin seim afiinin, perdeleri sk skya ekilmi kk bir pencerenin, Bilim Eczanesi'nin buzlu vitrinine aylar nce yaptrlm "Japon Gribi As Geldi" ilannn ve sar kda baslm intihar kart afiin hayatnn sonuna kadar aklndan

160

kmayacan hissediyordu. Yaad nn ayrntlarna duyduu bu olaanst alg akl, "u an her eyin her eyle ilikili, kendisinin ise bu derin ve gzel dnyann ayrlmaz bir paras olduu" duygusu iinde yle bir gle ykseldi ki, yeni bir iirin gelmekte olduunu dnerek Atatrk Caddesi'nde bir ayhaneye girdi. Ama iir gelmedi aklna.

33. Kars'ta bir Allahsz VURULMA KORKUSU ayhaneden kar kmaz, kar altndaki kaldrmda Muhtar ile gzgze geldi. Dalgn dalgn bir yere yetien Muhtar onu grm, ama youn, iri taneli karn altnda bir an sanki Ka olduunu fark etmemi, Ka da nce ondan kamak istemiti, ikisi de ayn anda hamle edip ok eski dostlar gibi birbirlerine sarldlar. "Sylediklerimi Ipek'e naklettin mi?" dedi Muhtar. "Evet." "Ne dedi? Gel u ayhanede oturalm, anlatrsn." Asker darbeye, poliste yedii dayaa, belediye bakanlnn suya dm olmasna ramen Muhtar hi de ktmser gzkmyordu. "Beni niye tutuklanmadlar? Kar dinsin, yollar alsn, askerler ekilsin, belediye seimleri yaplacak da ondan, bunu Ipek'e syle!" dedi ayhanede otururlarken. Ka syleyeceini belirtti. Lacivert'ten bir haberi olup olmadn sordu. "Onu Kars'a ilk ben ardm. Eskiden buraya her geliinde bende kalrd," dedi Muhtar gururla. "Ama Istanbul basn adn terriste karttndan beri partimize zarar vermemek iin gelince bizi aramaz artk. Ne yaptndan en son ben haberdar olurum. Sylediklerime Ipek ne dedi?" Ka, Muhtar'n yeniden evlenme teklifine Ipek'in zel olarak bir cevap vermediini syledi. Muhtar da bu ok zel bir cevapm gibi anlaml bir ifade taknarak eski karsnn ne kadar duygulu, ne kadar ince, ne kadar anlayl bir kadn olduunu Ka'nn bilmesini istediini syledi. Hayatnn buhranl bir dneminde, ona yanl davrand iin ok pimand imdi, "Istanbul'a dnnce sana verdiim iirleri Fahir'e kendi elinle teslim edeceksin deil mi?" dedi sonra. Ka'dan onay alnca, efkatli, zntl bir amca ifadesi geldi yzne. Muhtar'a duyduu mahcubiyetin yerini acmayla tiksinti aras bir duygu alyordu ki Ka adamn cebinden bir gazete kardn grd. "Ben olsam senin yerinde sokaklarda bu kadar rahat dolamam," dedi Muhtar zevkle. Ka onun elinden kapt Serhat ehir Gazetesi'nin daha mrekkebi kurumam yarnki saysn yutar gibi okudu: "Tiyatrocu Ihtilalcilerin Baars... Kars'ta Huzur Gnleri, Seimler Ertelendi. Vatanda Ihtilalden Memnun..." Birinci sayfada Muhtar'n parmann iaret ettii haberi okudu sonra: KARS'TA BIR ALLAHSIZ SZDE AIR KA'NIN BU KARIIK GNLERDE EHRIMIZDE NE ARADII MERAK KONUSU Bu Szde airi Tantan Dnk Yaynmz Karsllarca Tepkiyle Karland

161

Dn gece byk sanat Sunay Zaim ve arkadalarnn halkn cokulu katlm eliinde baaryla sahneledii, btn Kars'a bar ve huzur getiren Atatrk oyunun orta yerinde anlalmaz ve zevksiz bir iirini okuyarak halkn keyfini karan szde air Ka hakknda pek ok sylenti iittik. Yllardr ayn ruhu paylaarak, iice yaayan biz Karsllarn d glerce karde kavgasna srklendii, laik ve dinci ve Krt, Trk ve Azeri ayrmyla toplumumuzun yapay bir ekilde ikiye blnd, artk unutmamz gereken Ermeni katliam iddialarnn canlandrld bugnlerde, Trkiye'den kaarak yllardr Almanya'da yaayan bu aibeli kiinin birden bir casus gibi aramzda belirmesi halk arasnda sorulara yol amtr. Imam hatip lisemizin her trl kkrtmaya ne yazk ki ak olan genleriyle tren istasyonumuzda iki gn nce buluup "Ben ateistim, Allah'a inanmam, ama intihar da etmem, zaten h Allah yoktur" dedii doru mudur?" Bir entellektelin ii milletin mukaddesatna dil uzatmaktr," diyerek Allah' inkr etmek midir Avrupa'daki fikir zgrl? Alman parasyla besleniyor olmak sana bu milletin inanlarn ayaklar altna alma hakkn vermez! Yoksa bir Trk olmaktan utandn iin mi asl adn gizliyor da ecnebi taklidi uyduruk Ka ismini kullanyorsun? Okurlarmzn gazetemize ettii telefonlarda esefle belirttikleri gibi. Bat taklitisi bu imansz u zor gnlerimizde aramza fitne sokmak maksadyla ehrimize gelip gecekondu mahallelerimizdeki en yoksul kaplar alp halk isyana tevik etmi, hatta bize bu vatan, bu Cumhuriyet'i veren Atatrk'e dahi dil uzatmaya yeltenmitir. Karpalas Oteli'nde kalan bu szde airin ehrimize neden geldiini btn Kars ok merak ediyor. Allah' ve Peygamberimiz'i (S.A.S.) inkr eden kfrbazlara Karsl genler haddini bildirir! "Yirmi dakika nce ben geerken Serdar'n iki olu gazeteyi daha yeni basyorlard," dedi Muhtar, Ka'nn korkularn ve derdini paylamaktan ok, elenceli bir konu ald iin keyiflenen biri gibi. Ka kendini yapayalnz hissetti ve haberi yeniden dikkatle okudu. Bir zamanlar ilerideki parlak edebi kariyerini dlerken Trk iirine (imdi bu milliyeti kavram Ka'ya ok gln ve zavall geliyordu) getirecei modernist yeniliklerden dolay pek ok eletiri ve saldrya urayacan, bu dmanlk ve anlayszlklarn kendisine bir hava vereceini dnrd Ka. Sonraki yllarda biraz nlenmesine ramen bu saldrgan eletiriler hi yazlmad iin Ka bu "szde air" ifadesine taklmt imdi. Muhtar yle ortalkta hedef gibi dolamamasn syleyip onu ayhanede yalnz braktktan sonra ldrlme korkusu Ka'nn iine iledi. ayhaneden kt, ar ekim bir filmi hatrlatan sihirli bir hzla den iri kar tanelerinin altnda dalgn yrd. Ilk genlik yllarnda entellektel ya da siyasi bir ama urana lmek, insann yazdklar iin hayatn vermesi Ka iin ulalabilecek en yksek manevi mertebelerden biriydi. Otuzlarna doru budalaca hatta ktcl ilkeler uruna ikencede can veren, siyasi eteler tarafndan sokaklarda katledilen, banka soyarken atmada ldrlen, daha da kts hazrlad bomba elinde patlayan pek ok arkada ve tandn hayatlarnn samal Ka'y bu dnceden uzaklatrd. Almanya'da, artk hi inanmad siyasi nedenler yznden yllarca srgn olmas Ka'nn kafasnda siyasetle, insann kendini feda etmesi arasndaki ilikiyi iyice kesip atmt. Almanya'dayken Trk gazetelerinde filanca ke yazarnn siyasi nedenlerle byk ihtimalle- siyasal Islamclarca ldrldn okuduunda olaya fke, lye bir sayg duyard Ka, ama len yazara zel bir hayranlk hi gemezdi iinden.

162

Gene de, Halitpaa Caddesi'yle Kzm Karabekir Caddesi'nin kesinde, kr bir duvardaki buzlu delikten uzatlan hayali bir namlunun kendisini hedeflediini, bir anda vurulup karl kaldrmda ldn hayal etti ve Istanbul gazetelerinin ne yazacan karmaya alt. Byk ihtimalle valilik ve yerel MIT olay bymesin, kendi sorumluluklar ortaya kmasn diye siyasi boyutu rtbas eder, air olduuna dikkat etmeyen Istanbul gazeteleri de haberi ya yaymlar ya yaymlamazlard. air arkadalar ve Cumhuriyet gazetesindekiler sonradan olayn siyasi boyutunu ortaya karmaya alsalar bile, bu, ya iirleri hakknda kacak genci bir deerlendirme yazsnn (kim yazard bu yazy? Fahir? Orhan?) nemini azaltr, ya da lmn kimsenin bakmad sanal sayfasna tkard. Hans Hansen diye bir Alman gazeteci gerekten olsayd ve Ka da onu tansayd haberi Frankfurter Rundschau belki verirdi ama baka hibir Bat gazetesi vermezdi. Bir teselli olarak belki iirlerinin Almanca'ya evrilip Akzent dergisinde yaymlanacan hayal etmesine ramen Ka, Serhat ehir Gazetesi'nde kan bu yaz yznden ldrverilirse bunun tam bir "bok yoluna gitmek" olacan btn aklyla gryor, lmden ok, tam da Ipek ile Frankfurt'ta mutlu olma umudu belirmiken lmekten korkuyordu. Gene de son yllarda siyasal Islamclarn kurunlaryla ldrlen baz yazarlar canland gzlerinin nnde: Sonradan ateist olup Kuran'daki "tutarszlklar" gstermeye alan eski bir vaizin (kafasna arkadan bir kurun skmlard) pozitivist cokusunu, ke yazlarnda trbanc kzlara ve arafl kadnlara "karafatmalar" diyerek alayclkla sataan bayazarn fkesini (onu sabah ofryle birlikte taramlard), ya da Trkiye'deki Islamc hareketle Iran arasndaki balar gsteren ke yazarnn azmini (konta evirince arabasyla birlikte havaya umutu) iinden gzlerini yaartan bir sevgi gese de safa buldu Ka. Bu ateli yazarlarn ya da benzer nedenlerle cra tara ehirlerinde bir ara sokakta kafalarna kurun sklan gazetecilerin hayatlarna hibir ilgi duymayan Istanbul ve Bat basnndan ok, kimvurduya giden btn yazarlarn ksa bir sre sonra sonsuza kadar unutan bir kltrden gelmesine fke duyuyor, bir keye ekilip mutlu olmann ne kadar akllca bir i olduunu hayretle gryordu. Serhat ehir Gazetesi'nin Faikbey Caddesi'ndeki yazhanesine vardnda yarnki gazetenin buzlar temizlenmi vitrinin bir kesine ieriden asldn grd. Kendisi hakkndaki haberi yeniden okudu, ieri girdi. Serdar Bey'in iki alkan olundan by baslm gazetelerin bir ksmn naylon bir iple balyordu. Fark edilmek drtsyle apkasn kard, paltosunun kar tutmu omuzlarna vurdu. "Babam yok!" dedi elinde makineyi sildii bir bezle ieriden gelen kk olan. "ay ister misiniz?" "Yarnki gazetede benim hakkmda kan haberi kim yazd?" "Sizin hakknzda haber mi var?" dedi kk olan kalar kalkarken. "Var ya," dedi ayn kaln dudakl aabeyi dostluk ve memnuniyetle glmseyerek. "Btn haberleri bugn babam yazd." "Sabah o gazeteyi datrsanz," dedi Ka. Bir an dnd. "Benim iin kt olabilir." "Niye?" dedi byk olan. Yumuack bir teni, iten bir saflkla bakan inanlmayacak kadar masum gzleri vard. Ka ancak son derece dostane bir havada ocuk gibi basit sorular sorarsa onlardan bilgi alabileceini anlad. Bylece tosun oullardan imdiye kadar yalnzca Muhtar Bey'in, Anavatan Partisi il merkezinden gelen bir ocuun ve her akam urayan emekli edebiyat

163

retmeni Nuriye Hanm'n parasn verip gazeteyi aldklarn, yollar ak olsayd Ankara ve Istanbul'a yollanmak zere otobse teslim edecekleri gazetelerin imdi dnk paketlerle birlikte bekleyeceini, geri kalannn da yarn sabah iki oul tarafndan Kars'ta datlacan, babalar isterse sabaha kadar yeni bir bask elbette yapabileceklerini, babalarnn az nce gazeteden ktn ve akam yemeine eve gelmeyeceini rendi. ayn imek iin bekleyemeyeceini syleyip, bir gazete alp souk ve ldrc Kars gecesine kt. ocuklarn dertsiz ve susuz hali Ka'y yattrd biraz. Yavaa inen kar tanelerinin arasndan yrrken fazla m korkaklk ettiini sordu kendine ve bir sululuk duydu. Ama aklnn bir kesiyle de, gs ve beyni kurunlarla doldurulan ya da postadan kan bombal paketi hayran okurlardan gelen lokum kutusu sanp hevesle aan pek ok bahtsz yazarn aynen byle bir gurur ve cesaret amazna girdikleri iin dnyaya veda etmek zorunda kaldklarn da biliyordu. Mesela bu gibi konularla fazla ilgisi olmayan Avrupa hayran air Nurettin, yllar nce din ve sanat konusunda yazd yar "bilimsel", daha ok da sama bir yaz siyasal Islamc bir gazete tarafndan tahrif edilip "dinimize kfr etti!" diye yaymlannca srf korkak durumuna dmemek iin eski fikirlerini hayretle sahiplenmi, bu ateli Kemalistlii asker destekli laik basn tarafndan onun da houna giden abartmalarla bir kahramanlk kariyerine dntrlm, bir sabah da arabasnn n tekerleine balanan bir naylon torbadaki bombann patlamasyla saysz kk paraya ayrld iin kalabalk ve gsterili cenaze alay bo tabutunun arkasndan yrmt. Ka kk tara kentlerinde bu tr cesaret kkrtmalarna, "aman korkak demesinler telalarna "belki Salman Rd gibi dnyann ilgisini ekerim" hayallerine kaplan eski solcu yerel gazeteciler, materyalist doktorlar, iddial din eletirmenleri iin, deil byk ehirlerdeki gibi ince tasarlanm bir bomba, sradan bir tabanca bile kullanlmadn, fkeli ve gen dindarlarn kurbanlarn karanlk bir sokakta plak elleriyle boduklarn ya da baklayverdiklerini Frankfurt'ta ktphanede kartrd Trk gazetelerinin arka sayfalarndaki kk ve heyecansz haberlerden biliyordu. Bu yzden Serhat ehir Gazetesi'nde cevap frsat verilirse hem postu deldirmemek, hem de onurunu kurtarmak iin ne diyeceini (ateistim ama elbette Peygamber'e kfretmedim? -inanmyorum ama dine saygszlk etmem?) kartmaya alrken bir an arkasndan kara bata ka yaklaan birinin ayak seslerini duyunca rpererek dnd; dn bu vakit ziyaret ettii eyh Saadettin Efendi'nin tekkesinde grd otobs irketi yneticisiydi bu. Adamn kendisinin ateist olmadna tanklk edebileceini dnd Ka ve utand. Bir eit sradan ve sihirli bir tekrar duygusu vererek yaan iri taneli karn inanlmaz gzelliine hayran olarak, kaldrmlarn buz tutmu kelerinde iyice yavalayarak ar ar Atatrk Caddesi'nden aa indi. Daha sonraki yllarda Kars'ta karn gzelliini, ehrin karl kaldrmlarnda aa yukar yrrken grd manzaralar (aalarda ocuk bir kza yoku yukar iterken. Aydn Foto Saray'nn karanlk vitrininde Kars'n tek trafik lambasnn yeil yansyordu) kederli ve unutulmaz kartpostallar gibi niye hep iinde tadn soracakt kendine. Sunay'n s olarak kulland eski terzihanenin kapsnda bir asker kamyonla iki nbeti asker grd. Kardan korunmak iin eikte dikilen askerlere Sunay' grmek istediini tekrarlaya tekrarlaya sylediyse de Genelkurmay Bakan'na dileke vermek iin kyden gelen gariban itekler gibi uzaklatrdlar Ka'y. Aklnda Sunay ile grp gazetenin datlmasn durdurmak vard.

164

Sonra kapld tela ve fkeyi bu hayal krklyla deerlendirmek lazm. Karda koa koa otele dnmek geliyordu iinden ama daha ilk kebana gelmeden soldaki Birlik Kraathanesine girdi. Soba ile duvardaki ayna arasndaki masaya oturdu ve "Vurularak lmek" adl iirini yazd. Esas izleinin "korku" olduunu not ettii bu iiri Ka altgen kar tanesinin hafza dalyla hayal kolu arasna yerletirecek ve ierdii kehaneti alakgnlllkle geitirecekti. Ka iiri yazdktan sonra Birlik Kraathanesi'ndcn kp Karpalas Oteli'ne dndnde saat yediyi yirmi geiyordu. Kendini yataa atp sokak lambasnn ve pembe K harfinin nda ar ar den iri kar tanelerini seyredip Ipek ile Almanya'da ne kadar mutlu olacaklarnn hayallerini kurarak iindeki tela yattrmaya alt. On dakika sonra Ipek'i bir an nce grmek iin dayanlmaz bir istek duyarak aaya inince btn ailenin bir misafirle birlikte evresinde topland sofrann ortasna Zahide'nin orba tenceresini yeni yerletirmekte olduunu ve Ipek'in kumral salarnn parltsn mutlulukla grd. Kendisine gsterilen yere Ipek'in yanna otururken Ka aralarndaki ak btn sofrann bildiini bir an gururla hissetti ve tam karsnda oturan misafirin Serhat ehir Gazetesi sahibi Serdar Bey olduunu fark etti. Serdar Bey yle dostane bir glmseyile uzanp elini skt ki Ka cebindeki gazetede okuduklarndan bir an kukuya dt Ksesini uzatp orbasn ald, masann altndan elini Ipek'in kucana koydu, ban onun bana yaklatrarak kokusunu ve varln hissetti, kulana ne yazk ki Lacivert'ten hibir haber alamadn fsldad. Hemen sonra Serdar Bey'in yannda oturan Kadife ile gzgze geldi ve bu ksa sre iinde Ipek'in ona haberi verdiini anlad. Ii fke ve hayretle doluydu, ama gene de Turgut Bey'in Asya Oteli'nde yaplan toplant hakknda ikyetlerini dinleyebildi: Btn toplantnn bir kkrtma olduunu syledi Turgut Bey, polisin elbette her eyin farknda olduunu ekledi. "Ama bu tarih toplantya katlmaktan hi piman deilim," dedi. "Kars'ta siyasete merakl yalgen insan malzemesinin ne kadar dk olduunu kendi gzlerimle grmekten memnunum. ehrin bu en sersem, en aklsz ve en gariban tabakasyla siyaset miyaset yaplamayacan, darbeye kar kmak iin gittiim bu toplantda aslnda askerlerin Kars'n geleceini bu apulculara brakmamakla iyi ettiini hissettim. Bata Kadife, hepinizi bu lkede siyasetle ilgilenmeden nce bir kere daha dnmeye aryorum. Ayrca arkfelek'te ark eviren grdnz u boyal ve gekin arkcmzn idam edilmi eski dileri bakan Fatin Rt Zorlu'nun metresi olduunu otuz be yl nce Ankara'da herkes bilirdi." Ka cebinden kard Serhat ehir Gazetesi'ni sofradakilere gsterip aleyhine bir yaz olduunu sylediinde yemee otural yirmi dakikadan fazla olmutu ve ak televizyona ramen sofrada bir sessizlik vard. "Ben de onu syleyecektim, ama yanl anlar alnrsnz diye karar veremiyordum," dedi Serdar Bey. "Serdar. Serdar, gene kimden ne emir aldn?" dedi Turgut Bey. "Yazk deilmi misafirimize. Verin ona okusun yedii halt." "Yazdm eyin tek kelimesine inanmadm bilmenizi isterim," dedi Serdar Ka'nn uzatt gazeteyi alrken, "Inandm dnrseniz beni krarsnz. Ltfen bunun ahsi bir ey olmadn, Kars'ta bir gazetecinin sipari zerine byle yazlar yazmak zorunda kaldn sen de syle ona Turgut Bey." "Serdar valilikten emir alp birilerine hep amur atar," dedi Turgut Bey. "Oku unu bakalm."

165

"Ama hibirine de inanmam," dedi Serdar Bey gururla "Hatta okurlarmz da inanmaz. Onun iin korkulacak bir ey yok." Serdar Bey yazd haberi, kimi yerlerde dramatik ve alayc vurgular yapp glerek okudu. "Grld gibi korkacak bir ey yok!" dedi sonra. "Siz ateist misiniz?" diye sordu Turgut Bey Ka'ya. "Baba, konu bu deil," dedi Ipek fkeyle. "Bu gazete datlrsa yarn sokakta onu vururlar." "Hibir ey olmaz efendim," dedi Serdar Bey. "Kars'taki btn siyasal Islamclar, gericileri asker toplad." Ka'ya dnd. "Alnmadnz, sanatnz ve insaniyetinizi ok takdir ettiimi bildiinizi gzlerinizden anlyorum. Avrupa'nn bize hi uymayan baz kurallaryla bana hakszlk etmeyin! Kars'ta kendini Avrupa'da sanan aptallar, Turgut Bey de iyi bilir, burada gn iinde bir kede vurulup unutulurlar. Dou Anadolu basn byk bir sknt iindedir. Bizi Kars'taki vatanda satn alp okumuyor. Gazeteme devlet daireleri abonedir. Elbette ki abonelerimizin okumak istedii cinsten haberler koyacaz. Dnyann her yerinde, Amerika'da bile gazeteler nce okurlarnn istedii haberi koyar. Okur sizden yalan haber istiyorsa, dnyann hibir yerinde kimse dorular yazarak satn drmez. Gazetemin satn arttracaksa ben doruyu niye yazmayaym! Ayrca dorular yazmamza polis de izin vermez. Ankara ve Istanbul'da Karsl yz elli okurumuz var. Onlarn da oralarda ne kadar baarl ve zengin olduklarn abartyor, ballandryor, yazyoruz ki aboneliklerini yenilesinler. Ha, bu yalanlara sonra kendileri de inanrlar, o baka." Bir kahkaha att. "Bu haberi kim sipari etti, onu syle," dedi Turgut Bey. "Efendim, malum Bat gazeteciliinde en nemli kuraldr, haberin kayna saklanr!" "Benim kzlarm bu misafiri sevdiler," dedi Turgut Bey. "Yarn bu gazeteyi datrsan seni hi affetmezler. Ya arkadamz gz dnm dinciler vururlarsa, sorumluluk hissetmeyecek misin?" "O kadar korkuyor musunuz?" diye glmsedi Serdar Bey Ka'ya. "O kadar korkuyorsanz yarn hi kmayn sokaa." "O etrafta grnmeyeceine gazeteler grnmesin," dedi Turgut Bey. "Gazeteleri datma." "Bu abonelerimi, kstrr." "Peki," dedi Turgut Bey bir ilhamla. "Kim smarladysa bu gazeteyi ona ver. Geri kalanlar iin misafirimiz hakkndaki bu yalan ve kkrtc haberi karp yeni bir gazete yap." Ipek ve Kadife de bu fikri desteklediler. "Gazetemin bu kadar ciddiye alnmas beni gururlandryor," dedi Serdar Bey. "Ama bu yeni basknn masraflarn kim karlayacak, bunu da sylemelisiniz o zaman." "Babam, siz ve oullarnz Yeilyurt Lokantas'nda bir akam yemeine gtrr," dedi Ipek. "Sizler de gelirseniz olur," dedi Serdar Bey. "Yollar alp bu tiyatrocu kalabal bamzdan gittikten sonra! Kadife Hanm da gelecek. Kadife Hanm, bo kalan yere yapacam yeni haber iin bana tiyatro darbesini destekleyen bir deme verebilir misiniz, okurlarmz ok beenir bunu." "Vermez, vermez," dedi Turgut Bey. "Sen benim kzm tanmadn m hi?" "Tiyatrocularn darbesinden sonra Kars'ta intiharlarn azalacana inandnz syleyebilir misiniz Kadife Hanm? Bu da okuyucularmzn houna gider. stelik siz Mslman kzlarn intiharlarna karydnz." "Artk intiharlara kar deilim!" diye kesip att Kadife.

166

"Ama bu sizi ateist durumuna drmez mi?" diye Serdar Bey yeni bir tartma amaya altysa da sofradakilerin kendisine ho bakmadn anlayacak kadar aykt. "Peki sz veriyorum, gazeteyi datmayacam," dedi. "Yeni bir bask m yapacaksnz?" "Buradan kp evime gitmeden nce!" "Teekkr ederiz," dedi Ipek. Uzun, tuhaf bir sessizlik oldu. Ka holand bundan: Yllardr ilk defa bir ailenin paras olduunu hissediyordu; aile denen eyin mutsuzluk ve sorunlara ramen birliktelikte aresizce inat etmenin zevki zerine kurulu olduunu anlyor, hayatta bunu karm olduu iin hayflanyordu, Ipek ile hayatnn sonuna kadar mutlu olabilir miydi? Mutluluk deildi arad, nc kadeh rakdan sonra bunu ok iyi hissetti, mutsuzluu tercih ettii bile sylenebilirdi nemli olan o umutsuz birliktelikti, btn dnyann darda kalaca iki kiilik bir merkez kurmakt. Bunu da Ipek ile aylarca hi durmadan sevierek kurabileceini hissediyordu. Bu akamst biriyle sevitii bu iki kzkardele bir masada oturmak, onlarn varln, tenlerinin yumuakln hissetmek, akam eve dndnde yalnz olmayacan bilmek, btn bu cinsel mutluluk vaadi ve gazetenin datlmayacan inanmak Ka'y olaanst mutlu ediyordu. Ar mutluluktan sofrada anlatlan hikye ve sylentileri felaket haberleri gibi deil, eski bir masaln korkulu satrlar gibi dinledi: Mutfakta alan ocuklardan biri, Zahide'ye kar yznden kalelerin ancak yarsnn gzkt futbol stadyumuna pek ok tutuklu getirildiini, ounun kar altnda hastalanp, hatta donup lsnler diye btn gn darda tutulduunu, birka tanesinin tekilere ibret olsun diye soyunma odalarnn giriinde kuruna dizildiini iittiini anlatmt. Z. Demirkol ve arkadalarnn btn gn ehirde estirdikleri terrn tanklar belki de abartl hikyeler anlatyorlard: Krt milliyetisi baz genlerin "folklor ve edebiyat" almalar yapt Mezopotamya Dernei baslm, burada kimse bulunamad iin dernein aycln yapan ve geceleri de orada uyuyan siyasetle alakasz ihtiyar fena halde dvlmt. Alt ay nce Atatrk Ihan'nn giriindeki Atatrk heykeline boyal ve laml su atld iddias zerine haklarnda soruturma alan ama gzaltna alnmayan iki berberle, bir isiz sabaha kadar dvldkten sonra sularn ve ehirdeki diger Atatrk dman eylemlerini (endstri meslek lisesinin bahesindeki Atatrk heykelinin burnunu ekile krmak, Onbeliler Kraathanesi'nin duvarna asl Atatrk posterinin zerine irkin yazlar yazmak, hkmet konann karsndaki Atatrk heykelini baltayla tahrip etmek iin planlar yapmak) itiraf etmilerdi. Tiyatro darbesinden sonra Halitpaa Caddesi'nde duvarlara slogan yazd ne srlen iki Krt gencinden biri vurulup ldrlm, bir dieri tutuklandktan sonra baylana kadar dvlm, imam hatip lisesinin duvarlarndaki sloganlar silsin diye getirilen isiz bir gen de kanca bacaklarndan vurulmutu. Askerler ve tiyatrocular hakknda irkin szler syleyenlerle aslsz dedikodular yayanlar ayhanelerdeki ihbarclar sayesinde toplanmt, ama gene de byle felaket ve cinayet zamanlarnda hep olduu gibi abartl sylentiler de dolayor, ellerindeki bombalar patlatarak len Krt genlerinden darbeyi protesto etmek iin intihar eden trbanc kzlardan, ya da Inn Karakolu'na yaklarken durdurulan dinamit ykl bir kamyondan sz ediliyordu. Patlayc ykl bir kamyonla intihar saldrsndan sz edildiini daha nce de iittii iin Ka bir ara dikkatini bu konuya vermenin dnda gece boyunca Ipek'in yannda huzurla oturduunu hissetmekten baka bir ey yapmad.

167

Ge saatte gazeteci Serdar Bey'in arkasndan Turgut Bey ve kzlar odalarna ekilmek iin kalkarken, Ka'nn aklndan Ipek'i odasna armak geti. Ama reddedilip mutluluuna glge drmemek iin Ipek'e bir ima bile yapmadan odasna kt.

34. Kadife de kabul etmez ARABULUCU Ka odasnda pencereden dar bakarak sigara iti. Artk kar yamyordu; sokak lambalarnn soluk altnda karla kapl bo sokakta insana huzur veren bir hareketsizlik vard. Ka duyduu huzurun karn gzelliinden ok akla ve mutlulukla ilgili olduunu ok iyi biliyordu Dahas, burada, Trkiye'de kendisine benzer, eiti olduu insanlarn kalabalyla sarlmak da rahatlatmt onu. Hatta rahatlnn Almanya'dan veya Istanbul'dan geldii iin bu insanlara kendiliinden duyduu bir stnlk duygusuyla glendiini de imdi kendine itiraf edecek kadar mutluydu. Kap ald, karsnda Ipek'i grnce Ka ard. "Hep seni dnyorum, uyuyamyorum," dedi Ipek ieri girince. Turgut Bey'e aldrmadan sabaha kadar sevieceklerini Ka hemen anlad, inanlmaz gelen ey, nceden hibir bekleme acs ekmeden Ipek'e sarlabilmekti. Gece boyunca Ipek ile seviirken Ka mutluluktan da te bir yer olduunu, imdiye kadarki hayat ve ak deneyiminin zaman ve tutku d bu blgeyi hissetmesine yetmediini anlad. Hayatta ilk defa kendini bu kadar rahatlam hissediyordu. Daha nce kadnlarla seviirken aklnn bir kesinde hazr tuttuu cinsel hayalleri, pornografik yayn ve filmlerden renilmi kimi istekleri unutmutu. Gvdesi Ipek ile seviirken, Ka'nn daha nceden iinde barndrdn bilmedii bir mzik bulmu, onun ahengiyle ilerliyordu. Arada bir uyuyakalyor, bir yaz tatilinin cennet havasn tayan ryalarnda kotuunu, lmsz olduunu, dmekte olan bir uakta bitmez tkenmez bir elmay yediini gryor, Ipek'in elma kokulu ve scack tenini hissederek uyanyor, dardan gelen kar rengi ve hafif sarms kta Ipek'in gzlerinin iine ok yakndan bakyor, kadnn uyank olduunu, sessizce kendisini seyrettiini grnce s bir suda yanyana dinlenen iki balina gibi uzandklarn hissediyor, ellerinin iie olduunu o zaman fark ediyordu. Bir ara uyanp gzgze geldiklerinde "Babamla konuacam," dedi Ipek. "Seninle Almanya'ya gideceim." Ka uyuyamad. Btn hayatn sanki mutlu bir film olarak seyrediyordu. ehrin iinde bir patlama oldu. Yatak, oda, otel bir an salland. Uzaktan makineli tfek sesleri duyuldu. ehri rten kar grlty hafifletiyordu. Birbirlerine sarldlar ve sessizce beklediler. Daha sonra uyandnda silah sesleri kesilmiti. Ka scak yataktan iki kere kp pencereden gelen buz gibi havay terli teninde hissederek sigara iti. Aklna hi iir gelmiyordu. Hayatnda hi olmad kadar mutluydu. Sabah kapnn vurulmasyla uyand, Ipek yannda yoktu. En son ne zaman uyuduunu, Ipek ile en son ne konutuklarn, silah seslerinin ne zaman kesildiini hatrlayamad. Kapdaki, resepsiyona bakan Cavit'ti. Bir subayn otele geldiini, Sunay Zaim'in Ka'y karargha davet ettiini bildirdiini ve imdi aada beklediini syledi. Ka acele etmedi, tra oldu.

168

Kars'n bo sokaklarn dn sabahkinden de byl ve gzel buldu. Atatrk Caddesi'nin yukarlarnda bir yerde kaps paralanm, camlar krlm, cephesi delik deik bir ev grd. Terzihanede Sunay o eve bir intihar saldrs yapldn syledi. "Yanllkla buraya deil, yukardaki binalardan birine girmeye kalkm zavall," dedi. "Para para olmu, Islamc m, PKK'l m, hl anlayamadlar." Ka, Sunay'da, oynad rolleri fazla ciddiye alan nl aktrlerdeki o ocuksu havay gryordu. Tra olmutu, temiz pak ve zinde gzkyordu. "Lacivert'i yakaladk," dedi Ka'nn gzlerinin iine bakarak. Ka haberden duyduu mutluluu igdyle saklamak istedi, ama Sunay'n gznden kamad bu. "Kt bir insandr." dedi. "Eitim enstits mdrn onun ldrtt kesin. Bir yandan intihara kar olduunu yayar, bir yandan da bir intihar saldrs dzenlemek iin aklsz, zavall delikanllar rgtler. Milli Emniyet onun btn Kars' havaya uuracak miktarda patlaycyla buraya geldiinden emin! Ihtilal gecesi izini kaybettirdi. Kimsenin bilmedii bir yere saklanm. Dn akamst Asya Oteli'nde yaplan o gln toplantdan haberin vardr tabii." Ka bir oyundaymlar gibi yapmackl bir havayla ban sallad. "Benim hayatta derdim bu sulular, gericileri, terristleri cezalandrmak deil," dedi Sunay. "Yllardr sahnelemek istediim hir oyun var ve imdi onun iin buradaym. Thomas Kyd adl bir Ingiliz yazar vardr. Shakespeare Hamlet'i ondan araklamtr. Kyd'in Ispanyol Trajedisi diye hakk yenmi, unutulmu bir oyununu kefettim. Bir kan davas ve intikam trajedisidir ve oyunun iinde oyun vardr. Funda ile bu oyunu oynamak iin byle bir frsat on be yldr kolluyoruz." Ka odaya giren Funda Eser'e iki bklm eilerek yapmackl bir selam verdi ve upuzun bir azlkla sigara ien kadnn bundan holandn grd. Ka sormadan kar koca oyunu zetlediler. "Oyunu halkmzn zevk ve terbiye alaca bir ekilde deitirip basitletirdim," dedi sonra Sunay. "Yarn Millet Tiyatrosu'nda oynarken seyirciler ve canl yaynda btn Kars izleyecek." "Ben de grmek isterdim," dedi Ka. "Oyunda Kadife'nin de oynamasn istiyoruz... Funda onun kt yrekli rakibesi olacak... Kadife, sahneye ba rtl kacak. Sonra kan davasna neden olan samasapan trelere bakaldrp birden herkesin nnde ban aacak." Sunay bandaki hayali bir rty gsterili bir jestle ve heyecanla atar gibi yapt. "Gene olaylar kar!" dedi Ka. "Sen onu merak etme! Asker idaremiz var imdi." "Kadife de zaten kabul etmez," dedi Ka. "Kadife'nin Lacivert'e k olduunu biliyoruz," dedi Sunay. "Kadife ban aarsa onun Lacivert'ini ben hemen braktrrm. Birlikte herkesten uzak bir yere kaar, mutlu olurlar." Funda Eser'in yznde yerli melodram filmlerinde birlikte kaan gen aklarn mutluluundan sevin duyan iyi niyetli teyzelere zg o koruyucu efkat ifadesi belirdi. Ka kadnn Ipek ile kendisinin akna da ayn sevgiyle yaklaabileceini hayal etti bir an. "Kadife'nin canl yaynda ban aabileceinden ben gene de pheliyim." dedi sonra. "Durumundan tr onu bir tek senin ikna edebileceini dndk." dedi Sunay. "Bizimle pazarlk etmesi, en byk eytanla pazarlk etmesi demek olur. Oysa senin trbanc kzlara da hak verdiini biliyor. Ablasna da aksn."

169

"Yalnz Kadife deil Lacivert de ikna edilmeli. Ama nce Kadife ile konumal." dedi Ka. Ama akl, "ablasnada aksn" sznn basitliine ve kabalna taklmt. "Btn bunlar sen istediin gibi yaparsn." dedi Sunay. "Sana her trl yetkiyle beraber bir de askeri ara veriyorum. Benim adma istediin gibi pazarlk da edersin." Bir sessizlik oldu. Sunay Ka'nn dalgnln fark etmiti. "Bu ie girmek istemiyorum." dedi Ka. "Niye?" "Belki de korkak olduum iin. ok mutluyum imdi. Dincilerin boy hedefi haline gelmek istemem. Kadife'nin ban amasn, rencilerin onu seyretmesini bu ateist herif ayarlam derler. Almanya'ya da kasam, bir gn beni bir gece bir sokakta vurup ldrrler." "nce beni vururlar." dedi Sunay gururla. "Ama korkak olduunu sylemen de houma gitti. Ben de korkan tekiyim, inan bana. Bu lkede yalnz korkaklar ayakta kalr. Ama insan btn korkaklar gibi bir gn ok kahramanca bir ey yapacan da hayal eder hep, deil mi?" "Ben ok mutluyum imdi. Kahraman olmak istemiyorum hi. Kahramanlk d, mutsuzlarn tesellisidir. Zaten bizim gibiler kahramanlk yapyorum diye ya birilerini ldrr, ya da kendilerini." "Peki aklnn bir kesiyle de bu mutluluun ok srmeyeceini bilmiyor musun?" dedi Sunay inatla. "Niye korkutuyorsun misafirimizi?" dedi Funda Eser. "Hibir mutluluk uzun srmez, bunu biliyorum." dedi Ka ihtiyatla. "Ama bu pein mutsuzluk ihtimali yznden kahramanlk edip kendimi ldrtmeye niyetim yok." "Bu ie girmezsen, Almanya'da deil burada ldrecekler seni! Bugnk gazeteyi grdnm?" "Bugn leceimi mi yazyorlar?" dedi Ka glmseyerek. Sunay, Ka'ya Serhat ehir Gazetesi'nin dn akamst grd son saysn gsterdi. "Kars'ta bir Allahsz!" diye okudu Funda Eser abartl bir havayla. "O dnk ilk basm." Dedi Ka gvenle."Serdar Bey yeni bir basm yapp durumu dzeltmeye karar verdi sonra." "Bu kararn uygulamadan ilk basm bu sabah datm." dedi Sunay. "Gazetecilerin szne gvenmeyeceksin hi. Ama biz seni koruruz. Askerlere gleri yetmeyen dinciler, ilk i Bat ua ateisti vurmak isterler." "Serdar Bey'den o haberi yazmasn sen mi istedin?"diye sordu Ka. Sunay hakarete uram erefli biri gibi dudann kenarn bkp kalarn kaldrp alngan bir bak att, ama Ka onun kk dolaplar eviren uyank bir siyaseti konumundan ok mutlu olduunu grebiliyordu. "Beni sonuna kadar korumaya sz verirsen arabuluculuk yaparm." Dedi Ka. Sunay sz verdi. Jakoben saflara katld iin sarlarak Ka'y kutlad ve iki adamnn Ka'nn yanndan hibir zaman ayrlmayacaklarn syledi. "Gerekirse seni sana kar da koruyacaklardr!" diye ekledi heyecanla. Arabuluculuk ve ikna iinin ayrntlarn konumak iin oturup mis gibi kokan bir sabah ay itiler. Funda Eser tiyatro takmna, nl ve parlak bir oyuncu katlm gibi memnundu. Ispanyol Trajedisi'nin gcnden sz etti biraz, ama Ka'nn akl hi orada deildi, terzihanenin yksek pencerelerinden ieri vuran harika beyaz a bakyordu. Terzihaneden ayrlrken Ka yanna iri yar iki silahl erin verildiini grnce hayal krklna urad. En azndan birinin subay ya da sivil ve k olmasn isterdi. Bir zamanlar televizyona

170

kp Trk milletinin aptal olduunu, Islam'a da hi inanmadn syleyen nl bir yazar, hayatnn son yllarnda devletin ona verdii k ve terbiyeli iki koruma arasnda grmt bir kere. Yalnzca antasn tamyorlar, Ka'nn nl ve muhalif bir yazarn hakettiinc inand bir tantanayla kapsn tutuyor, merdivenlerde koluna giriyor ve ar merakl hayranlardan ve dmanlardan uzak tutuyorlard onu. Asker arala Ka'nn yannda oturan erler ise, onu korur gibi deil, gzaltnda tutar gibi davranyorlard. Ka otele girer girmez sabah btn ruhunu saran mutluluu yeniden hissetti, iinden hemen Ipek'i grmek gelmesine ramen ondan bir ey saklamak aklarna kk de olsa ihanet anlamna gelebilecei iin nce bir yolunu bulup Kadife ile yalnz konumak istiyordu. Ama lobide Ipek'le karlanca bu niyetini unuttu. "Hatrladmdan da gzelsin!" dedi Ipek'e hayranlkla bakarak. "Sunay beni artt, arabulucu olmam istiyo.." "Ne konuda?" "Dn akamst Lacivert yakalanm!" dedi Ka. "Niye dnyor yzn: Bizim iin tehlikeli bir ey yok. Evet, Kadife zlecek. Ama benim iim rahat etti inan bana." Sunay'dan duyduklarn hzl hzl anlatt, gece duyduklar patlamay, silah seslerini aklad. ''Sabah beni uyandrmadan gitmisin. Korkma, her eyi halledeceim, kimsenin burnu kanamayacak. Frankfurt'a gidip mutlu olacaz. Babanla konutun mu?" Bir pazarlk olacan, bu yzden Simav'n kendisini Lacivert'e yollayacan, ama nce Kadife'yle konumasnn art olduunu syledi. Ipek'in gzlerinde grd ar endie, onun kendisi iin merakland anlamna geliyor, bu da houna gidiyordu. "Kadife'yi birazdan odana yollarm," deyip Ipek gitti. Odasna knca yatann yaplm olduunu grd. Dn gece iinde hayatnn en mutlu gecesini geirdii eyalar, sehpann soluk lambas, solgun perdeler imdi bambaka bir kar ve sessizlik iindeydi ama sevimeden kalan kokuyu hl iine ekebiliyordu. Kendini yataa srtst atp tavana bakarken Kadife ile Lacivert'i ikna edemezse bann ne kadar derde girebileceini karmaya alt. Kadife ieri girer girmez "Lacivert'in yakalan hakknda ne biliyorsun anlat," dedi. "Onu hrpalamlar m?" "Hrpalasalard beni ona gtrmezlerdi," dedi Ka. "Birazdan gtrecekler. Oteldeki toplantdan sonra yakalamlar, daha fazlasn bilmiyorum." Kadife pencereden dar, karl caddeye bakt. "imdi sen mutlusun ve ben mutsuzum artk," dedi. "Sandk odasndaki bulumamzdan sonra her ey ne ok deiti." Ka dn leden sonra 217 numaral odada bulumalarn, odadan kmadan nce Kadife'nin silahn ekip kendisini soyuunu, onlar birbirine balayan ok eski ve tatl bir an gibi hatrlad "Hepsi bu deil Kadife," dedi Ka. "evresindekiler Sunay' Lacivert'in eitim enstits mdrnn katlinde parma olduuna inandrmlar. Ayrca Izmirli televizyon sunucusunu ldrdn kantlayan bir dosya da Kars'a gelmi." "Kim bu evresindekiler?" "Kars'taki birka Milli istihbarat... Onlarla ilikisi olan biriki asker... Ama Sunay btnyle onlarn etkisi altnda deil. Sanatsal amalar var. Bunlar onun kelimeleri. Bu akam Millet Tiyatrosu'nda bir oyun sahnelemek ve sana da rol vermek istiyor. Surat yapma, dinle.

171

Televizyon da canl yayn yapacak, btn Kars seyredecek. Sen oynamaya raz olursan. Lacivert de imam hatipli rencileri ikna eder, onlar da gelip oyunu, oturup sessizce, kibarca, gerektii yerde alklayarak seyrederlerse, Sunay Lacivert'i salverecek. Her ey unutulacak, kimsenin burnu kanamayacak. Beni arabulucu seti." "Oyun ne?" Ka, Thomas Kyd'i ve Ispanyol Trajedisi'ni anlatt, Sunay'n oyunu deitirip uyarladn syledi. "Yllar boyunca Anadolu turnelerinde Corneille, Shakespeare ve Brecht'i gbek dans ve edepsiz arklarla birletirdii anlayla." "Ben de kan davas balasn diye canl yaynda rzna geilen kadn olacam herhalde." "Hayr. Bir Ispanyol hanm gibi ban kapalyken kan davasndan bkp, bir fke nnda bartsn atan isyanc kz olacaksn." "Burada isyanclk bartsn atmay deil, takmay gerektiriyor." "Bu oyun Kadife. Oyun olduu iin de aabilirsin ban." "Benden ne istendiini anladm. Oyun da olsa, oyun iinde oyun da olsa amayacam bam." "Bak Kadife, iki gn sonra kar diner, yollar alr, hapisteki mahkm da acmaszlarn eline geer. O zaman Lacivert'ini hayatnn sonuna kadar bir daha gremezsin, iyi dndn m bunu?" "Dnrsem kabul ederim diye korkuyorum." "Ayrca bartnn altna peruk takarsn. Kimse grmez salarn." "Peruk takacak olsaydm, bazlar gibi niversiteye girmek iin yapardm o ii." "imdi sorun niversite kapsnda onurunu kurtarmak deil. Lacivert'i kurtarmak iin yapacaksn bunu." "Benim bam aarak ona salayacam kurtuluu Lacivert isteyecek mi bakalm?" "Isteyecek," dedi Ka. "Senin ban aman Lacivert'in onurunu zedelemez, ilikinizi kimse bilmiyor nk." Kadife'nin zayf noktasna dokunabildiini gzlerindeki fkeden anlad, tuhaf bir ekilde glmsediini grd sonra Ka ve korktu bundan, iini bir korku ve kskanlk sard. Kadife'nin kendisine Ipek hakknda ykc bir ey sylemesinden korkuyordu. "ok vaktimiz yok Kadife," dedi ayn tuhaf korkuyla. "Bu iin iinden tatllkla kacak kadar akll ve duyarl olduunu biliyorum. Yllarca siyasal srgn hayat yaam biri olarak sylyorum. Dinle, beni: Hayat ilkeler iin deil, mutlu olmak iin yaanr." "Ama ilkesiz ve inansz da kimse mutlu olamaz," dedi Kadife. Doru Ama bizimki gibi insana deer verilmeyen zalim bir lkede inantan iin kendini mahvetmek aklszlktr. Byk ilkeler, inanlar, onlar zengin lkelerin insanlar iin." "Tam tersi. Fakir bir lkede insann inanlarndan baka sarlacak hibir eyi olmuyor." Aklna geldii gibi Ka "ama inandklar eyler doru deil!" demedi. "Ama sen yoksullardan deilsin Kadife," dedi. "Sen Istanbul'dan geliyorsun." "Bu yzden neye inanyorsam yle yaparm. Takiyye yapamam. Bam aarsam gerekten aarm." "Peki una ne diyorsun: Tiyatro salonuna kimse alnmasn. Karsllar olay televizyondan seyretsinler yalnzca. O zaman kamera nce bir fke nnda senin elini bartne attn

172

gsterir. Sonra kurgu yaparz ve sana benzeyen bir bakasnn salarn zn arkadan gsteririz." "Bu da peruk takmann daha kurnazcas," dedi Kadife. "Sonuta herkes askeri darbeden sonra bam atm dnecek." "nemli olan dinin buyruu mu, yoksa herkesin ne dnd m? Bu yolla salarn asla amam oluyorsun. Yok derdin herkesin ne dedii ise, btn bu samalklar sona erince bunun bir film kurgusu olduu herkese anlatlr. Lacivert'i kurtarmak iin btn bunlar yapmaya raz olduun ortaya knca imam hatipli o gen insanlar, daha da sayg duyarlar sana." "Birisini btn gcnle ikna etmeye alrken," dedi Kadife bambaka bir havayla. "Aslnda hi de inanmadn eyleri sylemekte olduunu dndn olur mu hi?" "Olur. Ama imdi yle hissetmiyorum." "O zaman en sonunda o kiiyi inandrmay baardnda onu kandrm olduun iin sululuk duyarsn deil mi? Onu aresiz braktn iin." "Grmekte olduun ey aresizliin deil Kadife. Akll bir insan olarak yapacak baka ey kalmadn gryorsun. Sunay'n evresindekiler elleri hi titremeden Lacivert'i asarlar ve sen buna raz olamazsn." "Diyelim ki herkesin nnde atm bam, yenilgiyi kabul ettim. Lacivert'i brakacaklar ne malum? Ben bu devletin szne neden inanaym." "Haklsn. Bunu onlarla konuaym." "Kiminle ne zaman konuacaksn?" "Lacivert ile grtkten sonra tekrar Sunay'a gideceim." Ikisi de bir sre sustular. Bylece Kadife'nin artlar kabaca kabul ettii iyice ortaya km oldu. Gene de Ka bundan emin olmak iin Kadife'ye gstererek saatine bakt. "Lacivert MIT'in mi, askerlerin mi elinde?" "Bilmiyorum. Fazla bir fark da yoktur herhalde." "Askerler ikence yapmayabilir," dedi Kadife. Biraz sustu. "Bunlar ona vermeni istiyorum." Sedef kaplamal, tal eski usl bir akmakla bir paket krmz Marlboro uzatt Ka'ya. "akmak babamndr. Onunla sigarasn yakmaktan holanr Lacivert." Ka sigaray ald, akma almad. "akma ona verirsem, Lacivert nce sana uradm anlar." "Anlasn." "O zaman seninle konutuumuzu da anlar ve senin kararn merak eder. Oysa ben nce seni grdm, senin onu kurtarmak iin bir ekilde ban amaya raz olduunu ona sylemeyeceim." "Bunu kabul etmeyecei iin mi?" "Hayr. Lacivert lmden kurtulmak iin senin ban ayormu gibi yapman kabul edecek kadar akll, mantkl biridir, bunu sen de biliyorsun. Kabul edemeyecei ey, bu konunun nce kendisine deil, sana sorulmasdr." "Ama bu yalnzca siyasal bir konu deil, ayn zamanda benimle ilgili kiisel bir konu. Lacivert bunu anlar." "Anlasa da ilk kendisinin sz sahibi olmak isteyeceini sen de biliyorsun Kadife. O bir Trk erkei. stelik de siyasal Islamc. Ona gidip 'sen serbest kal diye Kadife ban amaya karar verdi' diyemem. Karar kendisinin verdiini dnmeli. Senin peruk takacan takiyyeli,

173

televizyon montajl o ara zm ona da aacam. Senin onurunu kurtaracana, bunun bir zm olduuna hemen kendini inandracaktr. Senin numara kabul etmez onur anlaynla onun pratik onur anlaynn uyumad o karanlk blgeleri gznn nnde canlandrmak bile istemeyecektir. Ban aarsan, drste, numarasz aacan da iitmek istemez hi." "Lacivert'i kskanyorsun, ondan nefret ediyorsun," dedi Kadife. "Onu bir insan olarak bile grmek istemiyorsun. Batllamamlar ilkel, ahlaksz, aa bir snf olarak grp dayakla adam etmeyi kuran laikler gibisin. Benim Lacivert'i kurtarmak iin asker gce boyun emem mutlu etti seni. Bu ahlaksz mutluluunu gizleyemiyorsun bile." Bir nefret belirdi gzlerinde. "Madem bu konuda nce Lacivert karar vermeliymi, bir baka Trk erkei olan sen, Sunay'dan sonra niye dorudan Lacivert'e gitmedin de nce bana geldin, syleyeyim mi? nk benim kendi rzamla boyun ediimi grmek istiyordun nce. Bu da korktuun Lacivert karsnda sana bir stnlk verecekti." "Lacivert'ten korktuum doru. Ama dier dediklerin haksz Kadife. nce Lacivert'e gidip onun ban aman gerektii yolundaki kararn sana bir emir gibi getirseydim sen bu karara uymazdn." "Bir arabulucu deilsin artk, zalimlerle ibirlii yapan birisin." "Bu ehirden sa salim kmaktan baka hibir eye inanmyorum ben Kadife. Artk sen de inanma hibir eye. Zeki, gururlu ve cesur olduunu btn Kars'a yeterince kantladn. Biz buradan kurtulur kurtulmaz ablanla Frankfurt'a gideceiz. Orada mutlu olmak iin. Sana da mutlu olmak iin ne gerekiyorsa onu yap derim. Lacivert ile buradan kurtulup bir Avrupa ehrinde siyasal srgn olarak pekala mutlu olabilirsiniz. Baban da eminim gelir peinizden. Bunun iin nce bana gvenmen gerekiyor." Mutluluktan sz ederken Kadife'nin gzn dolduran bir damla ya yanana akverdi. Ka'y korkutan bir ekilde glmserken Kadife gzyan avucunun iiyle abucak sildi. "Ablamn Kars'tan ayrlacandan emin misin?" "Eminim," dedi Ka hi de emin olmad halde. "akma vermende ve nce beni grdn Lacivert'e sylemende srar etmiyorum," dedi Kadife marur ve hogrl bir prenses edasyla. "Ama bam anca Lacivert'in serbest braklacandan kesinlikle emin olmak istiyorum. Sunay'n ya da bir bakasnn kefaleti yetmez. Trk Devleti'ni hepimiz biliriz." "ok akllsn Kadife. Kars'ta mutluluu en ok hak eden insan sensin!".dedi Ka. Bir an "bir de Necip'ti" demek geldi iinden, ama hemen unuttu onu. "akma da ver bana. Belki bir punduna getirirsem Lacivert'e veririm. Ama gven bana." Kadife ona akma uzatrken beklenmedik bir ekilde birbirlerine sarldlar. Kadife'nin ablasnnkinden ok daha narin ve hafif gvdesini ellerinin iinde bir an efkatle hissetti Ka, onu pmemek iin kendini tuttu. Ayn anda kap hzla vurulunca "iyi ki tuttum kendimi" diye dnd. Kapdaki Ipek'ti, bir asker aracn Ka'y almak iin geldiini syledi. Odada olup bitenleri anlamak iin Ka ile Kadife'nin gzlerinin iine yumuack ve dnceli baklaryla uzun uzun bakt. Ka onu pmeden kt. Koridorun sonunda sululuk ve zafer duygularyla geri dnp baktnda iki kardein birbirine sarldklarm grd.

174

35. Ben kimsenin ajan deilim Ka ILE LACIVERT HCREDE Koridorun ucunda birbirine sarlm Kadife ile Ipek'in hayali Ka'y uzun bir sre terk etmedi. ofrn yannda oturduu asker ara Atatrk Caddesi'yle Halitpaa Caddesi'nin kesinde, Kars'taki tek trafik nn karsnda durunca Ka, yksek koltuundan, hemen az tedeki eski Ermeni evinin ikinci katnda temiz havaya alm boyasz bir pencere kanadyla, hafif rzgrda kprdanan bir perdenin aralndan ieride yaplan gizli bir siyasi toplantnn btn ayrntlarn bir anda sk bir rntgenci gibi grd ve telal ve beyaz bir kadn eli perdeyi ekip pencereyi fkeyle kaparken aydnlk odada ne olup bittiini artc bir dorulukla tahmin etti: Kars'taki Krt milliyetilerinin nde gelen iki tecrbeli militan, aabeyi dn geceki basknlarda ldrlm ve imdi vcuduna sarlan Gazo marka sarg bezleri nedeniyle sobann yanbanda buram buram terlemekte olan bir ayc ran Faikbey Caddesi'ndeki emniyet mdrlne yan kapdan girip zerindeki bombay patlatmasnn ok kolay olacana ikna etmeye alyorlard. Ka'nn tahminlerinin aksine ne szkonusu emniyet mdrlne ne de daha ilerideki Milli Emniyet'in Cumhuriyet'in ilk yllarndan kalma gsterili merkezine sapan asker kamyon Atatrk Caddesi'nden hi ayrlmadan, Faikbey Caddesi'ni geip ehrin tam merkezindeki asker karargha girdi. 1960'larda ehrin merkezinde byk bir park olmas tasarlanan bu arazi, 1970'teki asker darbeden sonra duvarlarla evrilmi, skntl ocuklarn clz kavak aalar arasnda bisiklete bindii askeri lojmanlara, yeni kumandanlk binalar ve eitim sahalaryla kapl bir merkeze dntrlm, bylece Pukin'in Kars yolculuunda kald ev ile, ondan krk yl sonra arn Kazak svarileri iin yaptrd ahrlar da askerlere yakn Hryurt gazetesinin de yazd gibi ykmdan kurtulmutu. Lacivert'in tutulduu hcre bu tarih ahrlarn hemen bitiiindeydi. Askeri kamyon, Ka'y, ihtiyar bir ide aacnn karn arlyla esnemi dallar altndaki eski ve sevimli bir kagir binann nnde brakt, ieride Ka'nn MIT grevlisi olduklarn doru olarak sezdii iki kibar adam, ellerindeki Gazo sarg bezi rulosuyla Ka'nn gsne 1990'l yllara gre ilkel saylacak bir ses kayt arac sardlar ve alma dmesini gsterdiler. Bir yandan da, aadaki tutuklunun buraya dmesine zlyormu da ona yardm etmek istiyormu gibi hareket etmesini, iledii, rgtledii cinayetleri itiraf ettirip teybe kaydetmesini hi de alayc olmayan bir edayla tembihliyorlard. Ka bu adamlarn kendisinin buraya yollanmasndaki asl nedeni bilmediini hi dnmedi. ar zamannda Rus svarilerinin karargh olarak kullanlan kk kagir yapnn tatan souk bir merdivenle inilen alt katnda, disiplinsizlik yapanlarn cezalandrld penceresiz, byke bir hcre vard Cumhuriyet dneminde bir ara kk bir depo, 1950'lerde de atom saldrsnda kullanlacak rnek bir snak olarak deerlendirilen bu hcreyi Ka tahmin ettiinden ok daha temiz ve rahat buldu. Oda, blge babayii Muhtar'n iyi geinmek iin bir zamanlar askeriyeye hediye ettii elektrikli bir Arelik stcyla ok iyi stlmasna ramen Lacivert uzanp kitap okuduu yatakla zerine temiz bir asker battaniyesi ekmiti. Ka'y grnce yataktan kt, balar allam ayakkablarn giyip resm bir havayla ama gene de glmseyerek elini skt ve i konumaya hazr birinin kararllyla kenardaki formika masay iaret etti. Kk masann iki ucundaki iki sandalyeye oturdular. Ka masann zerinde azna kadar izmaritle dolu inko bir kllk grnce cebinden Marlboro'yu karp Lacivert'e verdi, rahatnn yerinde gzktn syledi. Lacivert ikence

175

grmediini syledi ve kibritiyle nce Ka'nn, sonra kendi sigarasn yakt. "Bu sefer kimin iin casusluk ediyorsunuz efendim?" diye sordu sevimli bir ekilde glmseyerek. "Casusluu braktm," dedi Ka. "Artk arabuluculuk ediyorum." "O daha da beter. Casuslar para karlnda ou ie yaramaz vr zvr bilgi tar. Arabulucular ise tarafszlk pozuyla ilere ukalaca burnunu sokar. Senin karn nedir?" "Bu berbat Kars ehrinden sa salim kmak." "Bat'dan casusluk etmeye gelmi bir ateiste bu gvenceyi bugn ancak Sunay verebilir." Bylece Lacivert'in Serhat ehir Gazetesinin son saysn grm olduunu anlad Ka. Lacivert'in byk altndan glnden nefret etti. Acmaszlndan o kadar ikyet ettii Trk Devleti'nin eline stelik de iki cinayet dosyasyla birlikte dtkten sonra bu eriat militan nasl bu kadar neeli ve sakin olabiliyordu? Ka stelik imdi Kadife'nin neden ona bu kadar k olduunu da anlayabiliyordu. Lacivert'i bu sefer her zamankinden daha yakkl bulmutu. "Arabuluculuk konusu ne?" "Senin serbest braklman," dedi Ka ve sakin bir ekilde Sunay'n nerisini zetledi. Kadife'nin ban aarken peruk takabileceini ya da dier canl yayn hilelerini pazarlk pay brakmak iin hi amad. artlarn arln anlatrken ve Sunay' sktran acmaszlarn Lacivert'i ilk frsatta asmak isteyeceklerini sylerken bir zevk aldn hissettii ve bu yzden bir sululuk duyduu iin Sunay'n atlan teki olduunu, karlar eriyip yollar alnca her eyin normale dneceini ekledi. Daha sonra bunu MIT grevlilerinin houna gidecek bir ey olsun diye syleyip sylemediini soracakt kendine. "Gene de benim tek kurtulu aremin Sunay'n kafasndaki atlak olduu anlalyor," dedi Lacivert. "Evet." "Syle ona o zaman: nerisini reddediyorum. Sana da buraya kadar gelip zahmet ettiin iin teekkr ediyorum." Ka bir an Lacivert'in ayaa kalkp, elini skp kendisini kap dar edeceini sand. Bir sessizlik oldu. Lacivert sandalyesinin arka ayaklar zerinde huzurla yaylanyordu. "Arabuluculuk iini baaramadn iin bu berbat Kars ehrinden sa salim kurtulamazsan bu benim yzmden deil, enin boboazlk edip ateistliinle vnmen yznden olacak Bu lkede insan ancak arkasna askerleri alrsa ateistliiyle gururlanabilir." "Ateistliiyle gururlanan biri deilim." "Iyi o zaman." Gene sustular ve sigaralarn itiler. Ka ekip gitmekten baka yapacak hibir eyi olmadn hissetti. "lmden korkmuyor musun?" diye sordu sonra. "Bu bir tehditse: Korkmuyorum. Arkadaa bir meraksa: Evet korkuyorum. Ama bu zalimler ne yapsam beni asar artk. Yapacak bir ey yok." Lacivert Ka'y kahreden tatl bir bakla glmsedi. Baklar, "bak, ben senden ok daha zor bir durumdaym, ama gene de senden daha rahatm!" diyordu. Ka kendi tela ve huzursuzluunun Ipek'e k olduundan beri karnnda tatl bir ar gibi tad mutluluk umuduyla ilikili olduunu utanla hissetti. Lacivert'in hi mi byle bir umudu yoktu? "Dokuza kadar sayacam ve kalkp gideceim," dedi kendine. "Bir, iki..." Bee gelince eer Lacivert'i kandramazsa, Ipek'i de Almanya'ya gtremeyeceine karar vermiti.

176

Bir ilhamla bir sre havadan sudan sz etti. ocukluunda grd bir siyah beyaz Amerikan filmindeki bahtsz arabulucudan, Asya Oteli'nde yaplan toplantdan kan bildirinin ekidzen verilirse Almanya'da yaymlanabi-leceinden, insanlarn hayatlarnda bir inat, anlk bir tutku uruna yanl kararlar alp sonra ok piman olabileceklerinden, mesela kendisinin de lisedeyken byle bir fkeyle basketbol takmn terk edip bir daha geri dnmediinden, o gn Boaz kysna inip uzun uzun denizi seyrettiinden, Istanbul'u ne kadar da ok sevdiinden, bahar akamstleri Bebek koyunun ne kadar gzel olduundan, baka pek ok eyden sz etti. Soukkanl bir ifadeyle kendisine bakan Lacivert'in baklarndan ezilmemeye ve hi susmamaya alyor, bu da btn bu grmeyi idamdan nceki son grmeye benzetiyordu. "Istedikleri en olmadk eyleri yapsak bile verdikleri sz tutmaz bunlar," dedi Lacivert. Masann zerindeki bir deste ktla kalemi gsterdi. "Btn hayat hikyemi, sularm, anlatmak istediim her eyi yazmam istiyorlar benden. O zaman iyi niyet grrlerse pimanlk yasasyla belki beni affederlermi. Bu yalanlara kanp son gnlerinde davalarndan dnen, btn hayatlarna ihanet eden budalalara hep acdm. Ama madem lyorum, benden sonrakiler hakkmda doru biriki ey rensin isterim." Masann zerindeki yazl ktlardan birini ekti. Yzne Alman gazetelerine deme verirken gelen ar ciddi ifade geldi: "Idammn szkonusu olduu yirmi ubat tarihinde bugne kadar siyaset gerei yaptm hibir eyden piman olmadm sylemek isterim, Istanbul Defterdarl'ndan emekli, ktip bir babann ikinci ocuuyum. ocukluum ve genliim gizlice bir Cerrahi tekkesine devam eden babamn alakgnll ve sessiz dnyasnda geti. Genliimde ona isyan edip dinsiz bir solcu oldum, niversitedeyken militan genlerin peine taklp Amerikan uak gemisinden kan denizcileri taladm. O srada evlendim, ayrldm; bir buhran geirdim. Yllarca kimseye gzkmedim. Elektronik mhendisiyim. Bat'ya duyduum fke yznden Iran devrimine sayg duydum. Tekrar Mslman oldum, Imam Humeyni'nin 'bugn Islam' korumak, namaz klmak ve oru tutmaktan ok daha nemlidir' fikrine inandm. Frantz Fanon'un iddet zerine yazdklarndan, Seyyid Kutub'un zulmn karsnda hicret etmek ve yer deitirmek konusundaki fikirlerinden ve Ali eriati'den ilham aldm. Askeri darbeden kamak iin Almanya'ya sndm. Geri dndm. Grozni'de eenlerle birlikte Ruslara kar savarken aldm yaradan dolay sa ayam aksar. Srp kuatmas srasnda Bosna'ya gittim, orada evlendiim Bonak kz Merzuka benimle birlikte Istanbul'a gelmitir. Siyasi faaliyetlerim ve hicret fikrine inancm yznden hibir ehirde iki haftadan uzun kalamadm iin ikinci karmdan da ayrldm. Beni eenistan ve Bosna'ya gtren Mslman gruplarla ilikimi kestikten sonra Trkiye'yi kar kar dolatm, Islam dmanlarnn gerekirse ldrlmesine inanmama ramen bugne kadar kimseyi ne ldrdm ne de ldrttm. Kars eski belediye bakann ehirdeki faytonlar kaldrmak istemesine kzan meczup bir Krt arabac ldrmtr. Ben Kars'a intihar eden gen kzlar yznden geldim, intihar en byk gnahtr. lmmden sonra iirlerim benden yadigr kalsn, yaymlansn isterim. Hepsi Merzuka'dadr. Bu kadar." Bir sessizlik oldu. "lmek zorunda deilsin," dedi Ka. "Ben bunun iin buradaym."

177

"O zaman bir baka ey anlatacam," dedi Lacivert. Dikkatle dinlendiinden emin, yeni bir sigara yakt. Ka'nn brnde hamarat bir ev kadn gibi sessiz sessiz almakta olan kayt cihaznn farknda myd? "Mnih'teyken cumartesi geceleri saat on ikiden sonra ucuza ift film gsteren bir sinema vard, oraya giderdim," dedi Lacivert. "Cezayir'de Franszlarn yapt zulm gsteren Cezayir Sava diye bir film ekmi bir Italyan vardr, onun son filrni Queimada'y gsterdiler. Film Atlantik'te ekerkam yetitirilen bir adada Ingiliz smrgecilerin evirdii dmenleri, ayarlad devrimleri gsteriyor. nce bir zenci lider bulup Franszlara kar bir isyan kartyorlar, sonra da adaya yerleip duruma el koyuyorlar. Siyahlar ilk isyann baarszl zerine bir kere daha, bu sefer Ingilizlere kar ayaklanyor, ama Ingilizler btn aday yaknca yeniliyorlar. Bu iki isyann zenci lideri yakalanm, bir sabah aslmak zere. Tam o srada ta batan onu bulan, isyana kkrtan, yllar boyunca her eyi ayarlayan, en son da Ingilizlerin hesabna ikinci isyan bastran Marlon Brando zencinin tutsak edildii adra giriyor ve iplerini kesip onu serbest brakyor." "Niye?" Biraz sinirlendi Lacivert. "Niye olacak... Aslmasn diye! Eer aslrsa zencinin bir efsane olacan, yerlilerin yllarca onun adn isyan bayra edeceklerini ok iyi biliyor. Ama zenci, Marlon'un ipleri bu yzden kestiini anlad iin serbest braklmay reddediyor ve kamyor." "Astlar m onu?" diye sordu Ka. "Evet ama asl gsterilmiyor," dedi Lacivert. "Onun yerine senin imdi bana yaptn gibi, zenciye zgrlk neren ajan Marlon Brando'nun tam aday terk etmek zereyken yerlilerden biri tarafndan baklanarak ldrl gsteriliyor." "Ben ajan deilim!" dedi Ka denetleyemedii bir alnganla srklenerek. "Ajan kelimesine taklmasn akln: Ben de Islam'n ajanym." "Ben kimsenin ajan deilim," dedi Ka alnganlndan bu sefer sklmadan. "Yani bu Marlboro'nun iine, beni zehirleyecek, irademi gevetecek zel bir ila bile koymadlar m? Amerikallarn dnyaya verdikleri en iyi ey krmz Marlboro'dur. Hayatmn sonuna kadar Marlboro iebilirim." "Makul davranrsan, bir krk yl daha Marlboro iebilirsin!" "Ajan derken ite bunu kastediyorum," dedi Lacivert. "Ajanlarn bir ii de insann akln elmektir." "Yalnzca sana burada, bu eli kanl, gz dnm faistlerce ldrlmenin ok aklszca olduunu sylemek istiyorum. Ayrca adn kimse iin bayrak filan da olmaz. Bu kuzu millet dinine baldr ama en sonunda dinin deil devletin buyurduunu yapar. Btn o isyanc eyhlerin, din elden gidiyor diye ayaa kalkanlarn, Iran'da yetimi militanlarn, eer Saidi Nursi gibi biraz namlar yrmse geriye mezarlar bile kalmaz. Bu lkede ad bir gn bayrak olabilecek din nderlerin cesetleri bir uaa konur ve belirsiz bir yerden denize atlverir. Bilirsin btn bunlar. Batman'da Hizbullahlarn ziyaretgha dnen mezarlar bir gecede kayboldu. Nerede imdi o mezarlar?" "Milletin kalbinde." "Bo laf, bu milletin yalnzca yzde yirmisi Islamclara oy veriyor. O da lml bir partiye." "Ilmlysa niye korkup asker darbe yapyorlar, bunu da syle o zaman! Senin tarafsz arabuluculuun ite bu kadar." "Ben tarafsz bir arabulucuyum." Ka igdyle sesini ykseltti.

178

"Deilsin. Sen bir Bat ajansn. Avrupallarn azat kabul etmez klesisin ve btn gerek kleler gibi kle olduunu bile bilmiyorsun. Nianta'nda biraz Avrupallap halkn dinini ve geleneini itenlikle kmsemeyi rendiin iin kendini bu milletin efendisi gibi gryorsun. Sence bu lkede iyi ve ahlakl olmann yolu dinden, Allah'tan, milletin hayatn paylamaktan deil, Bat'y taklit etmekten geiyor, Islamclara ve Krtlere yaplan zulme kar bir iki sz edersin belki, ama yrein gizliden gizliye askeri darbeye onay veriyor." "unu da ayarlayabilirim sana: Kadife bartsnn altna peruk takar, bylece ban anca kimse salarn grmez." "Bana arap iiremezsiniz!" diye sesini ykseltti Lacivert. "Ben ne Avrupal olacam, ne de taklitisi. Ben kendi tarihimi yaayacam ve kendim olacam, insann Avrupallar taklit etmeden onlarn klesi olmadan da mutlu olabileceine inanyorum. Bat hayranlarnn bu milleti kmsemek iin sk sk syledikleri bir laf vardr ya hani: Batl olmak iin kiinin nce birey olmas lazm ama Trkiye'de birey yok derler ya. idammn anlam da budur. Ben birey olarak Batllara kar kyorum, bir birey olduum iin onlar taklit etmeyeceim." "Sunay bu oyuna o kadar inanyor ki, unu da ayarlayabilirim Millet Tiyatrosu bo olacak. Canl yayn kameras Kadife'nin bartsne uzanan ellerini gsterecek ilk. Sonra bir montaj hilesiyle, ban aan baka birinin salar gzkecek." "Beni kurtarmak iin bu kadar ok rpnman da pheli." "ok mutluyum ben," dedi Ka yalan syleyen biri gibi sululuk duyarak. "Hayatmda hi bu kadar mutlu olmamtm. O mutluluu korumak istiyorum." "Nedir seni mutlu eden ey?" Daha sonra ok dnecei gibi: "nk iir yazyorum," demedi Ka. "nk Allah'a inanyorum," da demedi. Bir hamlede "nk k oldum!" dedi. "Sevgilim benimle Frankfurt'a gelecek." Akn ilgisiz birine aabildii iin bir an sevin duydu. "Sevgilin kim?" "Kadife'nin ablas Ipek." Lacivert'in yznn kartn grd Ka. Bir an cokuya kapld iin hemen piman oldu. Bir sessizlik balad. Lacivert bir Marlboro daha yakt, "Insann idama giden biriyle paylamak isteyecek kadar mutlu olmas Allah'n bir ltfudur. Farzet ki ben bu mutluluun zedelenmeden ehirden kurtulasn diye getirdiin teklifleri kabul ettim, Kadife de ablasnn mutluluu bozulmasn diye onurunu zedelemeyecek mnasip bir ekilde oyunda yerini ald; szlerini tutup beni serbest brakacaklar ne malum? " "Bunu syleyeceini biliyordum!" dedi Ka heyecanla. Bir an sustu. Parman dudaklarna gtrp Lacivert'e "sus ve dikkat" anlamnda bir iaret yapt. Ceketinin dmelerini zd, kazann zerinden gstere gstere ses kayt aracn durdurdu. "Ben kefil olurum, nce seni brakrlar," dedi. "Kadife de sen saklandn yerden kendisine serbest brakldn haberini gnderdikten sonra kar sahneye. Ama durumu Kadife'ye kabul ettirebilmek iin nce senin bu anlamaya raz olduunu syleyen bir mektubu yazp bana teslim etmen gerek." Btn bu ayrntlar o anda dnyordu, "Istediin koullarda ve istediin yerde braklman salayacam," diye fsldad. "Yollar alncaya kadar kimsenin bulamayaca bir yerde gizlenirsin. Bunun iin de bana gven." Lacivert masann zerindeki ktlardan birini uzatt. "Buraya Kadife'nin erefini lekelemeden ban ap sahneye kmas karlnda benim serbest braklmam ve Kars ehrinden salimen

179

kabilmem iin sen Ka'nn arabulucu ve kefil olduunu yaz. Szn tutmazsan ve ben de oyuna getirilirsem kefilin cezas ne olsun?" "Senin bana ne gelirse, benim bama da o gelsin!" dedi Ka. "yle yaz o zaman." Ka da ona bir kt uzatt. "Sen de bu sylediim anlamaya raz olduunu, Kadife'ye anlama haberinin benim tarafmdan iletileceini, karar Kadife'nin vereceini yaz. Kadife raz olursa, olduunu bir kda yazp imzalar ve sen de o ban amadan nce uygun bir ekilde serbest braklrsn. Bunlar yaz. Nerede ve nasl serbest braklacan ise benimle deil, bu i iin daha ok gvenecein bir bakasyla z. Bu konuda rahmetli Necip'in kankardci Fazl' neririm." "Kadife'ye k olup mektuplar yollayan ocuk mu?" "O Necip'ti, ld. Allah'n yollad zel bir insand," dedi Ka. "Fazl da onun gibi iyi bir insan." "Sen yle diyorsan gvenirim," dedi Lacivert ve nndeki kda yazmaya balad. Ilk Lacivert bitirdi yazsn. Ka kendi kefalet yazsn bitirince Lacivert'in o hafif alayc bakyla glmsediini grd ama aldrmad, ileri yoluna koyduu, ehirden Ipek ile kabilecei iin olaanst mutluydu. Sessizce ktlar deitirdiler. Ka verdii kd Lacivert'in okumadan katlayp cebine koyduunu grd iin kendisi de yle yapt ve Lacivert'in grecei bir hareketle dmesine basp ses kayt aletini yeniden altrd. Bir sessizlik oldu. Ka teybi kapamadan en son syledii szleri hatrlad. "Bunu syleyeceini biliyordum," dedi. "Ama taraflar birbirlerine kar bir gven beslemezlerse hibir anlama yaplamaZ.Devletin sana verecei sze sadk kalacana inanman lazm." Birbirlerinin gzlerinin iine bakarak glmsediler. Daha sonra, yllar boyunca o n her dnnde Ka kendi mutluluunun Lacivert'in fkesini grmesine engel olduunu pimanlkla hissedecek, bu fkeyi sezseydi u soruyu sormayacan dnecekti: "Kadife bu anlamaya uyar m?" "Uyar," diye cevap verdi Lacivert gzlerinden hiddet fkrarak. Biraz daha sustular. "Madem beni hayata balayacak bir anlama yapmak istiyorsun, bana mutluluundan sz et," dedi Lacivert. "Hayatta hi kimseyi byle sevmedim," dedi Ka. Szlerini saf ve budalaca buluyordu ama gene de syledi. "Benim iin hayatta Ipek'ten baka mutluluk imkn da yoktur." "Mutluluk nedir?" "Btn bu yokluu, eziklii unutabilecein bir dnya bulmak. Birisini btn bir dnya gibi tutabilmek..." dedi Ka. Daha syleyecekti ama Lacivert ayaa kalkt birden. "Satran" adl iir Ka'nn aklna o an gelmeye balad. Ayaktaki Lacivert'e bir bak att, cebinden defterini kard ve hzla yazmaya balad. iirin mutluluk ve iktidardan, bilgelik ve hrstan sz eden msralarn kaleme alrken Lacivert ne olup bittiini anlamaya alarak Ka'nn omuzunun zerinden kda bakyordu. Ka bu bak iinde hissetti, daha sonra bu bakn ima ettii eyi iire koymakta olduunu grd. iiri yazan kendi eline bir bakasnn eli gibi bakyordu. Lacivert'in bunu fark edemeyeceini anlad; hi olmazsa elini hareket ettiren bir baka g olduunu hissetsin istedi. Ama Lacivert, yatan kenarna oturmu, gerek bir idam mahkmu gibi, ask suratla sigara iiyordu. Daha sonra sk sk dnecei, anlayamad bir ekime kaplarak Ka ona gene yreini amak istedi.

180

"Yllardr iir yazamadm," dedi. "imdi Kars'ta iire giden btn yollar ald. Burada iimde hissettiim Allah sevgisine balyorum bunu." "Seni krmak istemem ama seninkisi Bat romanlarndan kma bir Allah sevgisi," dedi Lacivert. "Burada Allah'a bir Avrupal gibi inanrsan gln olursun. O zaman inandna da inanamaz insan. Bu lkeye ait deilsin, sanki Trk deilsin. nce herkes gibi olmay dene, sonra inanrsn Allah'a." Ka sevilmediini derinden hissetti. Masadaki ktlardan birka tanesini katlayp ald. Kadife'yi ve Sunay' bir an nce grmesi gerektiini syleyerek hcrenin kapsn vurdu. Kap alnca Lacivert'e dnp Kadife'ye zel bir mesaj olup olmadn sordu. Lacivert glmsedi: "Dikkat et," dedi. "Kimse ldrmesin seni."

36. Gerekten lmeyeceksiniz deil mi efendim? HAYAT ILE OYUN, SANAT ILE SIYASET ARASINDA PAZARLIK Yukar kattaki MIT grevlileri kayt cihazn gsne yaptran bandajlar kllarn kopararak ar ar zerlerken Ka bir igdyle onlarn alayc ve ibilir havalarna uydu ve Lacivert'i kmsedi. Bylelikle onun kendisine kar taknd dmanca tavr zerinde durmad hi. Askeri kamyonun ofrne otele gidip kendisini beklemesini syledi. Yannda iki koruma eri, garnizonu boydan boya yryerek geti. Subay lojmanlarnn ald karlar altndaki geni meydanda, kavak aalarnn altnda grltc erkek ocuklar kartopu oynuyorlard. Kenarda Ka'ya ilkokul teyken alnan krmz siyah ynl paltoyu hatrlatan bir palto giymi incecik bir kz, az tede iri bir kartopunu yuvarlayan iki arkadayla kardan adam yapyordu. Hava prl prld ve gne yorucu frtnadan sonra ilk defa etraf biraz olsun stmaya balamt. Otelde hemen Ipek'i buldu. Mutfaktayd, zerinde bir zamanlar Trkiye'deki btn liseli kzlarn giydii bir jile ve nlk vard. Ka mutlulukla bakt ona, sarlmak istedi ama yalnz deillerdi: Sabahtan beri olup bitenleri zetledi, hem kendileri iin, hem de Kadife iin ilerin iyi gittiini anlatt. Gazete datlmt, ama ldrlmekten korkmadn syledi! Daha da konuacaklard ki Zahide mutfaa girdi ve kapdaki iki koruma erinden sz etti. Ipek onlar ieri almasn ve ay vermesini syledi. Ka ile kala gz arasnda yukarda odasnda bulumak iin szletiler. Ka odasna kar kmaz paltosunu asp, tavana bakarak Ipek'i beklemeye balad. Konumalar gereken pek ok ey olduundan Ipek'in hi naz yapmadan geleceini ok iyi bilmesine ramen ksa sre iinde ktmserlie kaptrd kendini. nce Ipek'in babasyla karlat iin gelemediini hayal etti; daha sonra gelmek istemediini korkuyla dnmeye balad. Karnndan btn gvdesine zehir gibi yaylan o ary gene duydu. Bakalarnn ak acs dedii ey buysa eer, mutluluk verici hibir ey yoktu onda. Ipek'e olan ak derinletike bu gvensizlik ve ktmserlik buhranlarnn daha da abuk baladnn farkndayd. Ak diye szn ettikleri eyin bu gvensizlik duygusu, bu aldatlma ve hayal krklna urama korkusu olduunu dnd, ama herkes bundan bir yenilgi Ve sefalet gibi deil de, olumlu, hatta zaman zaman gurur duyulan bir ey gibi sz ettiine gre kendi durumu biraz deiik olmalyd. Daha kts, bekledike paranoyaka dncelere (Ipek gelmiyor, Ipek aslnda zaten gelmek istemiyor, Ipek bir dolap evirmek ya da gizli bir ama iin geliyor, hepsi Kadife, Turgut Bey ve Ipek aralarnda konuuyorlar ve Ka'y dlanmas

181

gereken bir dman gibi gryorlar) kaplmas kadar, bu dncelerin hastalkl ve paranoyaka olduunu da dnyor olmasyd. Ayn anda hem paranoyaka bir dnceye kendini kaptryor, mesela imdi Ipek'in bir bakasnn sevgilisi olduunu karn aryarak dnp, gznn nnden acyla geiriyor, hem de aklnn bir baka yanyla dnd eyin hastalkl olduunu biliyordu. Bazan acs dinsin, gznn nndeki kt sahneler (mesela Ipek imdi Ka'y grmekten ve Frankfurt'a gelmekten caym olabilirdi) silinsin diye btn gcyle aklnn akla dengesizlememi en mantkl yann harekete geirip (beni seviyor tabii, sevmese niye yle cokulu olsun ki) gvensizlikten ve korkutucu dncelerden kurtuluyor, ama bir sre sonra yeni bir endieyle tekrar zehirleniyordu. Koridordaki ayak seslerini duyunca bunun Ipek deil, Ipek'in gelemeyeceini sylemeye gelen biri olduunu dnd. Kapda Ipek'i grnce hem mutlulukla hem de dmanca bakt ona. Tam on iki dakika beklemiti ve beklemekten yorgundu, Ipek'in makyaj yaptn, ruj srdn mutlulukla grd. "Babamla konutum, ona Almanya'ya gideceimi syledim," dedi Ipek. Ka aklndaki ktmser resimlere kendini ylesine kaptrmt ki ilk anda bir krgnlk duydu; Ipek'in sylediklerine kendini veremedi. Bu da Ipek'te getirdii haberlerin sevinle karlanmad phesini dourdu; dahas bu hayal krkl Ipek'in geri ekilmesine yol at Ama aklnn bir baka yanyla da, Ka'nn kendisine ok k olduunu, imdiden kendisine annesinden asla ayrlamayacak be yanda aresiz bir ocuk gibi balandn biliyordu. Ka'nn kendisini Almanya'ya gtrmek istemesinin bir nedeninin artk kendini mutlu hissettii evin Frankfurt'ta olmas kadar, hatta daha ok, orada btn gzlerden uzakta Ipek'e btnyle ve gvenle sahip olabilme umudu olduunu da biliyordu. "Canm senin neyin var?" Ka daha sonraki yllarda ak acsyla kvranrken Ipek'in bu soruyu soruundaki yumuakl ve tatll binlerce defa hatrlayacakt. Aklndaki btn endieleri, terk edilme korkusunu, gznn nnden geirdii en korkun sahneleri Ipek'e tek tek anlatt. "Ak acsndan peinen bu kadar korktuuna gre bir kadn sana ok ac ektirmi olmal." "Biraz ac ektim ama senin bana ektirebilecein ac imdiden korkutuyor." "Hi ektirmeyeceim sana ac," dedi Ipek. "Sana m, seninle Almanya'ya geleceim, her ey ok iyi olacak." Btn gcyle Ka'ya sarld ve Ka'ya inanlmaz gelen bir rahatlkla sevitiler. Ka ona sert davranmaktan, btn gcyle ona sarlmaktan ve teninin narin beyazlndan zevk ald, ama ikisi de sevimelerinin dn geceki kadar derin ve iddetli olmadnn farkndaydlar. Ka'nn akl arabuluculuk planlarndayd. Hayatnda ilk defa mutlu olabileceine, biraz akll davranr Kars'tan sevgilisiyle sa salim karsa bu mutluluun srekli olabileceine inanyordu. Akl hesap kitapta, pencereden bakp sigara ierken yeni bir iirin gelmekte olduunu hissedince ard, Ipek sevgi ve hayretle izlerken iiri aklna geldii gibi hzla yazd. "Ak" adl bu iiri Ka daha sonra Almanya'da yapt okumalarda alt kere okumutu. Dinleyenler, bana iirde anlatlan akn sevgiden ok huzur ve yalnzlk ya da gven ve korku arasndaki gerilimlerden, bir kadna duyulan zel ilgi kadar (bu kadnn kim olduunu daha snra yalnzca bir kii sordu bana) Ka'nn hayatnn anlayamad karanlklarndan kaynaklandn sylediler. Oysa Ka'nn daha sonra bu iiri hakknda tuttuu notlarn ou Ipek ile hatralarndan, ona duyduu zlemden, onun kyafetleri ve hareketlerinin kk yan anlamlarndan sz ediyordu.

182

Onu ilk grmde Ipek'ten bu kadar etkilenmemin bir nedeni de bu notlar defalarca okumu olmamdr. Ipek aceleyle giyinip kardeini yollayacan syleyip ktktan hemen sonra Kadife geldi. Ka iri gzleri alm Kadife'nin telan yattrmak iin merak edilecek bir ey olmadn, Lacivert'e kt davranlmadn anlatt. Lacivert'i anlamaya ikna edebilmek iin ok dil dktn, onun ok cesur biri olduuna inandn syledi ve daha nceden hazrlad bir yalann ayrntlarn ani bir ilhamla gelitirmeye balad: Daha zorunun Lacivert'i Kadife'nin bu anlamay kabul ettiine ikna etmek olduunu syledi ilk. Lacivert'in kendisiyle yaplan anlamann Kadife'ye yaplm bir saygszlk olduunu, ilk Kadife ile konuulmas gerektiini sylediini anlatt, ve Kadifecik kalarn kaldrrken bu yalana derinlik ve hakikilik verebilmek iin Lacivert'in bu sznn samimi olmadn dndn syledi. Bu noktada, numaradan da olsa Kadife'nin onuru iin Lacivert'in kendisiyle uzun bir sre ekitiini, "anlamay yan cebime koy" havasyla yapyor bile olsa bunun (yani bir kadnn kararna gsterdii saygnn) Lacivert iin olumlu bir ey olduunu ekledi. Ka hayatta tek gerein mutluluk olduunu ge de olsa rendii bu aptal Kars kentinde, kendilerini samasapan siyasi kavgalara vermi bu bahtsz insanlara bu yalanlar zevkle kvrd iin imdi memnundu. Ama bir yandan da kendisinden ok cesur ve fedakr bulduu Kadife'nin bu yalanlar yuttuunu, sonunda mutsuz olacan sezdii iin de kederleniyordu. Bu yzden son bir zararsz yalanla hikyesini kesti: Lacivert'in Kadife'ye fsldayarak selam sylediini ekledi ve anlamann ayrntlarn ona bir kere daha tekrarlayp fikrini sordu. "Bam bildiim gibi aacam," dedi Kadife. Ka bu konuya hi deinmezse yanl yapacan hissederek Lacivert'in Kadife'nin peruk takmas ya da benzeri yollara bavurmasn rnakul karladn syledi, ama Kadife'nin fkelendiini grnce sustu. Anlamaya gre nce Lacivert salverilecek, emin bir yere saklanacak, bundan sonra da Kadife kendi slubunda ban aacakt. Kadife bunlar bildiine ilikin bir kd hemen yazp imzalayabilir miydi? Ka, dikkatle okusun ve rnek alsn diye Lacivert'ten ald kd Kadife'ye uzatt. Lacivert'in el yazsn grmenin bile Kadife'yi duygulandrdn grnce bir sevgi geti ona iinden. Kadife mektubu okurken bir an Ka'ya gstermemeye alarak kd koklad. Onun bir kararszlk geirdiini hissettii iin Ka kd Sunay' ve evresindeki askerleri Lacivert'i serbest brakmaya ikna etmek iin kullanacan syledi. Askerler ve devlet trban meselesi yznden Kadife'ye fkeliydiler belki, ama btn Kars gibi onun mertliine ve szne inanrlard. Ka'nn uzatt temiz kda Kadife hevesle yazmaya balaynca Ka bir an onu seyretti. Kasaplar Soka'nda birlikte yryerek yldz falndan sz ettikleri nceki geceden beri Kadife yalanmt. Kadife'den ald kd cebine indirdikten sonra Ka Sunay' ikna ederse nlerindeki sorunun serbest braklnca Lacivert'in gvenle saklanaca bir yer bulmak olduunu syledi. Lacivert'i saklamak iin Kadife yardma hazr myd? Kadife vakur bir "evet" iareti yapt. "Merak etme," dedi Ka. "Sonunda hepimiz mutlu olacaz." "Doru olan yapmak her zaman insan mutlu etmiyor!" dedi Kadife. "Doru bizi mutlu edecek olandr," dedi Ka. Yakn zamanda Kadife'nin Frankfurt'a gelip ablasyla kendisinin mutluluunu greceini hayal ediyordu, Ipek, Kaufhof'tan Kadife'ye k bir pardes alacak, hep birlikte sinemaya gidecekler, sonra da Kaiserstrasse'deki lokantalardan birinde sosis yiyip bira ieceklerdi.

183

Kadife'nin hemen arkasndan Ka paltosunu giyip aa indi, asker araca bindi, iki koruma eri hemen arkasnda oturuyordu. Ka tek bana yrrse bir saldrya urayacan dnmenin fazla korkaklk olup olmadn sordu kendine. Kamyonun ofr yerinden seyrettii Kars sokaklar hi de korkutucu deildi. Ellerinde fileleri arya km kadnlar grd; kartopu oynayan ocuklara, kaymamak iin birbirlerine tutunarak yryen ihtiyarlara bakp Ipek ile Frankfurt'ta sinemada elele tutuarak film seyredeceklerini hayal etti. Sunay, darbeci arkada Albay Osman Nuri olak ile birlikteydi. Ka onlarla mutluluk hayallerinin verdii iyimserlikle konutu: Her eyi ayarladn, Kadife'nin oyunda rol almaya ve ban amaya raz olduunu, Lacivert'in de bunun karlnda serbest braklmaya can attn syledi. Sunay ve albay ile aralarnda genliklerinde ayn kitaplar okumu makul insanlara zg bir anlay olduunu hissetti. Dikkatli, ama hi de ekingen olmayan bir dille eldeki meselenin ok krlgan olduunu syledi. "nce Kadife'nin gururunu okadm, sonra da Lacivert'in," dedi. Onlardan ald ktlar Sunay'a verdi. Sunay ktlar okurken Ka onun daha len olmadan imi olduunu sezdi. Bir an ban Sunay'n azna yaklatrarak rak kokusundan emin oldu. "Bu herif Kadife sahneye kp ban amadan nce serbest braklmak istiyor," dedi Sunay. "ok uyank." "Kadife de ayn eyi istiyor," dedi Ka. "ok uratm, ama pazarl buraya kadar getirebildim." "Devlet olarak biz niye inanalm ki onlara?" dedi Albay Osman Nuri olak. "Onlar da devlete inanlarn kaybetmiler," dedi Ka. "Bu gvensizlik srerse hibir ey olmaz." "Ibret olsun diye alabilecei, sonra bunun bir sarho tiyatrocu ile krgn bir albayn darbesi diye bizlerin zerine yklabilecei Lacivert'in hi aklna gelmiyor mu?" dedi albay. "lmden korkmuyormu gibi davranmay ok iyi biliyor. Bu yzden gerek dncesinin ne olduunu anlayamyorum. Aslarak bir aziz, bir bayrak insan olmak istediini de ima etti." "Diyelim ki nce Lacivert'i serbest braktk," dedi Sunay. "Kadife'nin szn tutup oyunda oynayacana nasl gvenelim?" "Bir zamanlar hayatn onur ve bir davaya ballk zerine kurup berbat etmi Turgut Bey'in kz olduu iin Kadife'nin szne en azndan Lacivert'in sznden daha ok inanabiliriz. Ama imdi ona Lacivert'i serbest braktn sylesen, akam sahneye kp kmayacan kendisi bile bilmeyebilir. Anlk fke ve kararlarla yaayan bir yan var." "Ne neriyorsun?" "Bu asker darbeyi yalnzca siyaset iin deil, gzellii ve sanat iin de yaptnz biliyorum," dedi Ka. "Sunay Bey'in sanat iin siyaset yaptn da btn hayatndan karyorum. imdi yalnzca sradan siyaset yapmak istiyorsanz Lacivert'i serbest brakp tehlikeye girmemeniz gerekir. Ama Kadife'nin btn Kars'n nnde ban amasnn hem sanat hem de ok derin bir siyaset olacan da hissediyorsunuzdur." "Ban aacaksa Lacivert'i brakrz," dedi Osman Nuri olak. "Akamki oyun iin de btn ehri toparlarz." Sunay sarlarak eski askerlik arkadan pt. Albay ktktan sonra "Btn bunlar karma da sylemeni istiyorum!" diyerek Ka'y elinden tutup ierideki bir odaya gtrd. Bir elektrik sobasyla stlmaya allan souk ve eyasz odada Funda Eser gsterili bir tavrla elindeki metni okuyordu. Ka ile Sunay'n ak kapdan kendisini seyrettiklerini grd, ama istifini hi bozmadan okumaya devam etti. Gzlerinin evresine srd boyalar, kaln ve ar ruju, iri

184

gslerinin stn gsteren ak kyafeti ve abartl jestlerine taklan Ka, sylediklerine hi dikkat edemedi onun. "Kyd'n Ispanyol Trajedisi'nde rzna geilen intikamc kadnn trajik nutku!" dedi Sunay gururla. "Brecht'in Sezuan'n Iyi Insan'ndan ve daha ok da benim hayal gcmden katklarla deitirilmitir. Funda akam bunu okurken Kadife Hanm, henz karmaya cesaret edemedii bartsnn kenaryla gzlerindeki yalar silecektir." "Kadife Hanm hazrsa hemen provalarmza balayalm," dedi Funda Eser. Kadnn istekli sesi yalnz bir tiyatro akn deil, bir zamanlar Sunay'n elinden Atatrk roln almak isteyenlerin tekrarlad lezbiyenlik iddiasn da hatrlatt Ka'ya. Sunay ihtilalci bir askerden ok, gururlu bir tiyatro prodktr havasyla Kadife'nin "rol almasnn" henz zme kavumadn belirttikten sonra ieriye giren emireri Serhat ehir Gazetesi sahibi Serdar Bey'in getirildiini syledi. Adam karsnda grnce Ka en son yllar nce Trkiye'deyken kapld bir drtye kapld ve yzne bir yumruk atmak geti bir an iinden. Ama ok daha nceden zenle hazrland belli olan rakl beyaz peynirli bir sofraya buyur edildiler ve bakalarnn kaderine hkmetmeyi doal bir ey olarak grmeyi baarm iktidar sahiplerine bulaan bir gven, i rahatl ve acmaszlkla iki iip yemek yiyerek dnya ilerinden sz ettiler. Sunay'n istei zerine Ka, az nce sanat ve siyaset zerine sylediklerini Funda Eser'e tekrarlad. Gazeteci Funda Eser'in heyecanla karlad bu szleri gazetesinde yazmak iin not almak isteyince Sunay kabaca azarlad onu. nce gazetesinde Ka hakknda kan yalanlar dzeltmesini istedi. Serdar Bey de bir an nce Ka hakkndaki yanl izlenimini unutkan Kars okuruna unutturacak ok olumlu bir haber hazrlayp birinci sayfadan yaymlamaya sz verdi. "Ama manette bu akam oynanacak oyunumuz yer almal," dedi Funda Eser. Serdar Bey gazetesinde haberi istenildii gibi yazp, istenildii boyutta elbette vereceini syledi. Ama klasik ve modern tiyatro konusunda bilgisi kt biriydi. Bu akam oyunda neler olacan, yani haberi Sunay Bey'in kendisi imdi yazdrrsa yarnki birinci sayfann yanlsz olacan syledi. Gazetecilik hayat boyunca pek ok haberi, daha gereklemeden kaleme almay bildii iin en doru ekilde verebildiini kibarca hatrlatt. Gazetenin makineye verili saati ihtilal koullar yznden leden sonra drde alndna gre bu i iin daha drt saat vard. "Bu akam olacaklar iin ok bekletmeyeceim seni," dedi Sunay. Ka onun sofraya oturur oturmaz bir kadeh raky yuvarladn fark etmiti. Bir yenisini daha hzla ierken gzlerinde bir ac ve tutku grd. "Gazeteci, yaz!" diye bard sonra Sunay, Serdar Bey'e tehdit eder gibi bakarken. "Manet: SAHNEDE LM. (Biraz dnd.) Alt manet: (Biraz dnd) NL OYUNCU SUNAY ZAIM DN GECEKI GSTERI ESNASINDA VURULARAK LDRLD. Bir alt manet daha." Ka'da hayranlk uyandran bir younlukla konuuyordu. Ka hi glmsemeden saygyla Sunay' dinlerken, anlamad yerlerde gazeteciye yardm etti. Sunay'n manetlerle birlikte haberin tamamn yazdrabilmesi kararszlk ve rak aralaryla birlikte bir saate yakn zaman ald Yllar sonra gittiim Kars'ta haberin tamamn Serhat ehir Gazetesi'nin sahibi Serdar Bey'den aldm: SAHNEDE LM

185

NL OYUNCU SUNAY ZM DN GECEKI GSTERI ESNASINDA VURULARAK LDRLD Dn Gece Millet Tiyatrosu'ndaki Tarih Gsteri Srasnda Trbanc Kz Kadife Aydnlanma Ateiyle nce Ban At, Sonra da Kt Adam Canlandran Sunay Zaim'e Dorulttuu Silahn Ateledi. TV'deki Canl Yayndan Olay izleyen Karsllar Dehet iinde Kaldlar. ehrimize gn nce gelerek sahneden hayata geen ihtilalci ve yaratc oyunlaryla btn Kars'a aydnlanma ve dzen getiren Sunay Zaim ve tiyatro kumpanyas dn geceki ikinci oyunlarnda Karsllar bir kere daha artt. Shakespeare'i bile etkilemi, ama hakk yenmi Ingiliz yazar Kyd'den uyarlad bu eserinde Sunay Zaim yirmi yldr Anadolu'nun unutulmu kasabalarnda, bo sahnelerinde ve ayhanelerinde canlandrmaya alt aydnlanmac tiyatro akn en sonunda mutlak bu sonuca ulatrd. Fransz Jakobenlerinden ve Ingiliz Jacobean tiyatrosundan izler tayan bu modern ve sarsc dramn heyecanyla trbanc kzlarn inat lideri Kadife ani bir kararla sahnede ban at ve btn Kars'n hayret dl baklar arasnda elindeki silah kt adam oynayan, tpk Kyd gibi hakk yenmi byk tiyatro insan Sunay Zaim'in zerine boaltt, iki gn nceki gsteride atelenen silahlarn hakiki olduunu hatrlayan Karsllar bu sefer de Sunay Zaim'in gerekten vurulduu duygusunu dehetle yaadlar. Byk Trk tiyatrocusu Sunay Zaim'in sahnede lm bylece hayatn kendisinden de byk bir iddetle yaand. Piyeste insann gelenekten ve dinin basklarndan kurtuluunu ok iyi kavrayan Kars seyircisi, vcuduna kurunlar saplanrken bile, kanlar iinde oynad oyuna sonsuz inanan Sunay Zaim'in gerekten lp lmediini bir trl kavrayamad. Ama tiyatrocunun lmeden nceki son szlerini, sanatna hayatn veriini asla unutmayacaklarn anladlar. Serdar Bey Sunay'n dzeltmeleriyle son eklini alan haberi sofradakilere bir kere daha okudu. "Ben bunu emriniz zerine yarnki gazetede olduu gibi yaymlarm elbette," dedi. "Ama gereklemeden nce yazp yaymladm onca haberin iinde ilk defa birinin doru kmamas iin dua edeceim! Gerekten lmeyeceksiniz deil mi efendim?" "Gerek sanatn en sonunda ulamas gereken yere, efsaneye varmaya alyorum," dedi Sunay. "Ayrca yarn sabah karlar eriyip yollar alnca benim lmmn Karsllar iin hibir nemi kalmayacak." Bir an karsyla gzgze geldi. Kar koca yle derin bir anlayla birbirlerinin gzlerinin iine baktlar ki Ka kskand onlar. Kendisi de Ipek ile ayn derin anlay paylaarak mutlu bir hayat srecek miydi? "Gazeteci bey, siz artk gidiniz ve gazetenizi yayma hazrlaynz," dedi Sunay. "Emirerim bu tarih say iin bir de fotorafmn kliesini versin size." Gazeteci gider gitmez Ka'nn ar rakya yorduu alayc dili brakt. "Lacivert ve Kadife'nin artlarn kabul ediyorum," dedi. Kan kaldran Funda Eser'e Kadife'nin oyunda ban aaca yolundaki sz zerine nce Lacivert'in braklacan aklad. "Kadife Hanm ok mert biri. Provalarda onunla hemen anlaacamz biliyorum," dedi Funda Eser.

186

"Ona birlikte gidersiniz," dedi Sunay. "Ama nce Lacivert'in serbest braklp bir yere saklanmas ve izini kaybettirdiini Kadife Hanm'a duyurmas gerekir. Bu da vakit alr." Sunay bylece Funda Eser'in Kadife ile hemen provalara balama isteini fazla ciddiye almadan Lacivert'in serbest braklmasnn yollarn Ka ile tartmaya balad. Bu noktada, Ka'nn notlarndan Sunay'n samimiyetine bir lde inandn karyorum. Yani Ka'ya gre Sunay'n Lacivert'i serbest braktktan sonra izletmek, gizlenecei yeri belirlemek, Kadife sahnede sahnede ban atktan sonra da yeniden yakalatmak gibi bir pln yoktu. Bu saa sola yerletirdikleri mikrofonlar ve iki tarafl casuslaryla olup biteni anlamaya, Albay Osman Nuri olak' kendi yanlarna ekmeye alan istihbaratlarn, olaylardan haberdar olduka gelitirdikleri bir dnceydi. Istihbaratlarn Sunay, kskn albay ve beraberindeki birka subay arkadandan ihtilali devralacak askeri gleri yoktu; ama her yerdeki adamlar araclyla Sunay'n "sanatsal" lgnlklarna bir snr getirmeye de alyorlard. Serdar Bey rak masasnda not ald haberi gazetesinde dizdirmeden nce MIT'in Kars ubesindeki dostlarna telsizle okuduu iin Sunay'n akl sal ve gvenilmezlii konusunda telalanmlard. Sunay'n Lacivert'i serbest brakma niyetinden ne kadar haberdar olduklarn ise son ana kadar kimse bilmiyordu. Ama bugn bu ayrntlarn hikayemizin sonucunda ok nemli bir etkisi olmadn dnyorum. Bu yzden Lacivert'in serbest braklmas plannn uygulamadaki ayrntlarna uzun uzun girmeyeceim. Sunay ile Ka bu iin Sunay'n Sivas'l emireri ile Fazl arasnda halledilmesine karar verdiler. Adresini istihbaratlardan aldktan on dakika sonra Sunay'n yollad askeri kamyon Fazl' getirdi. Biraz korkuyor gibi gzken ve bu sefer Necip'i hatrlatmayan Fazl, Sunay'n emireriyle birlikte merkez garnizonuna giderken pelerindeki hafiyelerden kurtulmak iin terzihanenin arka kapsndan kt. Milli Istihbaratlar Sunay'n bir samalk yapabileceinden kukulanmalarna ramen, her yere adamlarn dikecek kadar hazr deillerdi. Daha sonra Lacivert'in merkez garnizonundaki hcresinden alnp Sunay'n "bir numara olmasn" uyars eliinde askeri bir kamyona bindirildiini, Sivasl emirerinin kamyonu Fazl'n daha nce belirledii gibi Kars ay zerindeki demir kprnn kenarnda durdurduunu, Lacivert'in kamyondan inip ona sylenildii gibi vitrininde lastik toplar, deterjan kutular ve sucuk reklamlar sergilenen bir bakkala girdiini , hemen arkasndan bakkaln yanna gelen at arabasnn zerindeki Aygaz tplerini rten brandann altna yatarak baaryla gizlendiini renecekti Ka. At arabasnn Lacivert 'i nereye gtrd konusunda ise Fazl dnda kimsenin bilgisi yoktu. Btn bu iin ayarlanp yaplmas bir buuk saat srmt. Saat buuk civarnda ide ve kestane aalarnn glgeleri belirsizleir, bo Kars sokaklarna akamn ilk karanl hayaletler gibi kerken Fazl Kadife 'ye Lacivert 'in gvenli bir yerde sakland haberini getirdi. Otelin arkaya alan mutfak kapsnda Kadife'ye uzaydan gelmi birine bakar gibi bakyordu, ama Kadife tpk Necip'i fark etmedii gibi onu da fark etmedi. Kadife bir an sevinle irkildi ve odasna kotu. Bu srada Ipek bir sattir yukarda Ka'nn odasndayd ve dar kyordu. Sevgili arkadamn daha sonra mutluluun vaadiyle mutlu olduunu dnd bu bir saati yeni bir blmn banda ele almak istiyorum.

187

37. Bu akamki tek metin Kadife'nin salardr SON OYUN IIN HAZIRLIKLAR Ka'nn daha sonra ac ekebilirim diye mutluluktan korkan insanlardan olduuna deinmitim. Bu yzden mutluluu yaad anda deil kaybolmayacana inand zamanlarda daha ok hissettiini biliyoruz. Sunay'n rak masasndan kalkp arkasnda iki koruma eriyle yryerek Karpalas Oteli'ne geri dnerken Ka hl her eyin yolunda gittiine inand ve Ipek'i yeniden grecei iin mutluydu ama iinde bu mutluluu kaybetme korkusu da gle kprdanyordu. yleyse arkadamn perembe gn otel odasnda saat civarnda yazd iirden sz ederken bu iki ruh halini gznnde bulundurmalym. "Kpek" adn verdii iiri Ka terzihaneden dn yolunda bir kere daha grd kmr renkli kpek ile ilikilendirmit. Kpei grdkten drt dakika sonra odasna girmi, byk bir mutluluk beklentisiyle kaybetme korkusu arasnda gvdesine zehir gibi ak acs yaylrken iiri yazmt. ocukluunda kpeklerden nasl korktuundan, daha alt yandayken Maka Park'nda kendini kovalayan bir boz kpekten, kpeini herkesin zerine salveren berbat bir mahalle arkadandan izler vard iirde. Ka kpek korkusunu ocukluun mutlu saatlerine verilen bir ceza gibi grdn dnmt daha sonra. Ama buradaki bir paradoks da ilgisini ekmiti: Sokak arasnda futbol oynamak, dut toplamak ya da ikletten kan futbolcu resimlerini biriktirip kumar oynamak gibi ocukluk zevkleri, onlar tatt yerleri cehennem eden kpekler yznden daha ekiciydi. Ipek Ka'nn otele geldiini rendikten yedi sekiz dakika sonra onun odasna kmt. Ipek'in kendisinin dndn bilip bilmediini karamad, ona haber yollamay kurduundan bu Ka iin ok makul bir sreydi ve ilk defa onun ge kaldn, belki de kendisini terk etmeye karar verdiini dnmeye frsat bulamadan buluabildikleri iin daha da mutlu oldu. stelik Ipek'in yznde kolayca bozguna uramayacak bir mutluluk ifadesi vard. Ka ona her eyin yolunda gittiini syledi, o da Ka'ya Ipek'in sormas zerine bir sre sonra Lacivert'in salverileceini de syledi Ka. Bu da baka her ey gibi Ipek'i memnun etti. Bakalarnn zlmesinden, mutsuz olmasndan, bu ktlkler kendi mutluluklarn zedeler diye bencilce korkan ar mutlu iftler gibi bir anda kendilerini yalnz her eyin yoluna gireceine inandrmakla kalmadlar, kendi mutluluklar glgelenmesin diye ekilen onca acy ve dklen kan da hemen unutmaya hazr olduklarn utanmaszca hissettiler. Pek ok kere birbirlerine sarlp sabrszca ptler, ama yataa devrilip sevimediler. Ka Istanbul'da Ipek'e bir gnde Almanya vizesi alabileceklerini, konsoloslukla bir tand olduunu, vize iin hemen evlenmelerine gerek olmadn, Frankfurt'ta istedikleri gibi evlenebileceklerini syledi. Kadife ve Turgut Bey'in de buradaki ilerini ayarlayp Frankfurt'a gelmesinden, onlarn orada hangi otelde kalabileceklerine kadar sz ettiler. Fazla hayal olduu iin dnmekten bile utand kimi ayrntlar gemi azya alm bir mutluluk al ve badnmesiyle konuuyorlard ki Ipek babasnn siyasi endielerinden, intikam iin birilerinin bir yere bomba atverebileceindcn, artk Ka'nn sokaa hi kmamas gerektiinden sz etti, ehirden ayrlan ilk arala birlikte gitmeye birbirlerine sz verdiler. Elele tutuup pencereden karl da yollarna bakacaklard. Ipek bavulunu yapmaya baladn da anlatt. Ka nce hibir ey almamasn syledi ona, ama Ipek'in ocukluundan beri yannda tad ve onlardan uzak derse kendini eksik hissedecei pek ok eya vard. Pencerenin nnde dikilip karl sokaa bakarlarken (iirin ilham kayna kpek bir gzkp bir kaybolmutu) Ka'nn sraryla Ipek vazgeemedii bu

188

eyalarn bazlarn sayd: Annesinin, Istanbul'dayken kzlarna ald ve Kadife kendisininkini kaybettii iin Ipek'in gznde daha da nemli olan oyuncak kol saati; bir zamanlar Almanya'da bulunan rahmetli daysnn getirdii, esnek ve ok dar olduu iin Kars'ta bir trl giyemedii iyi cins angora ynden buz mavisi kazak; annesinin onun eyizi iin yaptrd ve daha ilk kullanta Muhtar zerine reel damlatt iin bir daha hi sermedii gm telkari ilemeli masa rts; amaszca biriktirmeye balad ve sonra kendisini koruyan bir eit nazar boncuu dizisine dnt iin vazgeemeyecei on yedi kk iki ve parfm iesi, babasnn ve annesinin kucandayken ekilmi (ve Ka'nn o anda ok grmek istedii) ocukluk fotoraflar; Istanbul'da birlikte aldklar ama srt ok ak olduu iin Muhtar'n yalnzca evde giymesine izin verdii iyi kadifeden siyah gece elbisesiyle elbisenin dekoltesini rter de Muhtar' ikna eder diye ald kenarlar ine oyal Ipek saten al, Kars'n amuru bozar diye kyp giyemedii set ayakkablar ve o srada yannda olduu iin karp gsterdii iri, yeim bir gerdanlk. O gnden drt yl sonra, Kars belediye bakannn verdii bir akam yemeinde Ipek tam karmda otururken, boynundaki siyah saten kordonda bu iri yeim ta aslyd dersem konu dna ktm sanlmasn. Tam tersi, konunun kalbine asl imdi giriyoruz: Ipek o ana kadar ne benim, ne de benim araclmla bu hikyeyi izleyen sizlerin hayal edemeyecei kadar gzeldi. Onu ilk defa o yemekte karmda grdm ve iimi bir kskanlk, aknlk sard, aklm kart. Sevgili arkadamn kayp iir kitabnn blk prk hikyesi bir anda gzmde derin bir tutkuyla ldayan bambaka bir hikyeye dnt. Elinizdeki bu kitab yazmaya o sarsc anda karar vermi olmalym. Ama o an ruhumun bu karar verdiinden habersiz, Ipek'in inanlmaz gzelliine kaplm bir yerlere doru srkleniyordum. Olaanst gzel bir kadnn karsnda insann iini saran o aresizlik, eriyip gitme ve gerekstclk duygusu btn gvdemi sarmt. Sofradaki kalabaln, ehirlerine gelmi romancyla bir iki laf ya da bu bahaneyle aralarnda dedikodu etmek isteyen Karsllarn hepsinin numara yaptklarn, btn o bo konumalarn asl ve tek konu olan Ipek'in gzelliini kendilerinden ve benden gizleyebilmek iin yapldn ok iyi anlyordum. Bir yandan da bir aka dnmesinden korktuum youn bir kskanlk kemiriyordu iimi: Ksa bir sre iin de olsa ben de byle gzel bir kadnla len arkadam Ka gibi bir ak yaayabilmek isterdim! Ka'nn hayatnn son yllarnn boa gittiine ilikin gizli inancm bir anda "insan ancak Ka gibi derin bir ruha sahip olursa byle bir kadnn akn kazanr!" dncesine dnmt. Ipek'i kandrp Istanbul'a gtrebilir miydim? Evleneceimizi sylerdim, her ey berbat olana kadar gizli sevgilim olurdu, ama ben onunla birlikte lmek isterdim! Geni, kararl bir aln vard, iri, buulu gzleri, Melinda'nnkine tpatp benzeyen, bakmaya kyamadm zarif bir az... Benim hakkmda acaba ne dnyordu? Ka ile hi benden konumular myd? Daha bir kadeh imeden kalbim alp ban gitmiti. Bir an az tede oturan Kadife'nin hrsl baklarnn zerimde olduunu grdm. Hikyeme dnmeliyim. Pencerenin nnde dururlarken Ka yeim gerdanl alp Ipek'in boynuna asm, onu gzelce pm, Almanya'da ok mutlu olacaklarn dncesizce tekrarlamt, Ipek Fazl'n hzla avlu kapsndan girdiini bu srada grd, bir an bekleyip aa indi ve mutfak kapsnda kzkardeine rastlad: Kadife orada ona Lacivert'in salverilmi olduu mjdesini vermi olmalyd, iki karde odalarna ekildiler. Aralarnda ne konutuklarn, ne yaptklarn bilmiyorum. Ka yukarda odasnda yeni iirleri ve artk gven duyduu mutluluuyla ylesine

189

doluydu ki iki kzkardein Karpalas Oteli'ndeki trafiini aklnn bir kesiyle izlemeyi ilk defa brakt. Daha sonra meteoroloji kaytlarndan bu sralarda havann belirgin bir ekilde yumuadn rendim. Gne btn gn boyunca saaklardan, dallardan sarkan buzlar gevetmi, havann kararmasndan ok daha nce ehirde bu gece yollarn alaca, tiyatrocu ihtilalinin sona erecei sylentileri yaylmt. Yllar sonra olaylarn ayrntlarn unutmayanlar ayn dakikalarda Serhat Kars Televizyonu'nun Karsllar bu akam Millet Tiyatrosu'nda Sunay Zaim Topluluu'nun oynayaca yeni piyese armaya baladn bana hatrlattlar, iki gn nceki kanl hatralarn Karsllar yeni oyundan uzak tutacan dndkleri iin seyircilere ynelik hibir taknla izin verilmeyecei, gvenlik glerinin sahnenin kenarnda tedbir alaca, bilet kesilmeyecei ve Karsllarn ailece bu retici oyuna gelebilecekleri televizyonun en sevilen gen sunucusu Hakan zge tarafndan duyuruluyordu, ama ehirde korkulan arttrmaktan, sokaklarn erkenden tenhalamasndan baka bir sonu vermedi bu. Herkes Millet Tiyatrosu'nda gene bir iddet ve lgnlk olacan hissediyor, ne olursa olsun orada olup olaylara tank olmak isteyecek kadar gz dnmlerin dnda (isiz gsz genlerin, iddete eilimli ii sklan solcularn, adam ldrlrken ne olursa olsun seyretmek isteyen tutkulu ve takma dili ihtiyarlarn ve televizyonda ok izledikleri Sunay'a hayran Atatrklerin oluturduu bu kalabaln kmsenemeyeceini sylemeliyim burada) Karsllar geceyi yaplaca duyurulan canl yayndan izlemek istiyorlard. Bu saatlerde Sunay ile Albay Osman Nuri olak yeniden bulutular ve Millet Tiyatrosu'nun gece bo kalabileceini hissederek imam hatipli rencilerin toplanp asker kamyonlarla getirilmesini, liselerden, retmenevi ve devlet dairelerinden belirli sayda renci ve memurun kravat ve ceketle tiyatro binasna gelmelerinin mecbur tutulmasn emrettiler. Daha sonra Sunay' grenler terzihanedeki kk ve tozlu bu odada kuma krpntlar, paket ktlar ve bo karton kutular zerine serilip szdna tank olmular. Ama ikiden deildi bu, Sunay yumuak yataklarn gvdesini yozlatracana inand iin ok nem verdii byk oyunlardan nce kendini sert ve kaba bir dee atp uyumay yllardr alkanlk edinmiti. Uyumadan nce oyunun hl son eklini veremedii metni konusunda karsyla bara bara konumu, sonra provalara balasnlar diye onu asker kamyonla Karpalas Oteli'ne Kadife'ye yollamt. Funda Eser'in Karpalas Oteli'ne girer girmez btn dnyay kendi evi bilmi bir hanmefendi edasyla dorudan iki kzkardein odasna kmasn, n n sesiyle abucak senlibenli bir kadn muhabbeti tutturmasn onun sahne dnda daha da gelien oyun yeteneiyle aklayabiliyorum. Kalbi ve gz elbette ki Ipek'in duru gzelliindeydi, ama akl Kadife'nin bu akamki rolne taklmt. Bu roln nemini kocasnn ona verdii deerden kardna hkmediyorum. nk yirmi yldr Anadolu'da mazlum ve rzna geilmi kadn rollerine kan Funda Eser'in sahnede tek bir hedefi vard: Kurban pozuyla erkeklerin cinselliine seslenmek! Kadnn evlenmesini, boanmasn, ban amas ya da kapatmasn onu ezik ve ekici duruma drmek iin sradan bir ara olarak grdnden, oynad Atatrk ve aydnlanmac rolleri btnyle anlad da sylenemez belki ama, bu basmakalp rollerin erkek yazarlar da aslnda kadn kahramanlarnn erotizmi ve toplumsal grevleri konusunda ondan daha derin ve ince fikirlere sahip deillerdi. Funda Eser erkek yazarlarn bu roller iin nadiren tasarlad bir duygusall igdyle sahne d yaamna katard. Nitekim, odaya giriinden ok gemeden Kadife'ye gzel salarn ap akam iin prova yapmay nerdi. Kadife fazla

190

nazlanmadan salarn anca nce bir lk att, sonra salarnn ok parlak ve canl olduunu, onlardan gzlerini alamadn syledi. Kadife'yi aynann karsna oturtup fildii taklidi mika bir tarakla uzun uzun salarn tararken tiyatroda asl konunun kelimeler deil grntler olduunu aklad. "Brak salarn istedii gibi konusun, erkekler ldrsn!" dedi ve kafas iyice kark olan Kadife'nin salarn perek rahatlatt onu. Bu pcn Kadife'nin iindeki gizli ktlk tohumlarn hareketlendirdiini grecek kadar zeki ve bu oyuna Ipek'i de ekecek kadar tecrbeliydi: antasndan bir cep konya karp Zahide'nin getirdii ay fincanlarna dkmeye balad. Kadife kar knca "Ama bu akam ban da ayorsun!" diyerek kkrtt onu. Kadife alamaya balaynca da yanaklarna, boynuna, ellerine srarla kk pckler kondurdu. Sonra iki kzkardei elendirmek iin "Sunay'n bilinmeyen aheseri" dedii Masum Hostes'in Tirad'n okudu, ama kzkardeleri elendirmekten ok hznlendirdi bu. Kadife "Metin zerinde almak istiyorum," deyince, bu akamki tek metnin Kars'n btn erkeklerinin hayranlkla bakacaklar Kadife'nin uzun ve gzel salarnn lts olacan syledi. Daha nemlisi, kadnlar kskanlk ve akla Kadife'nin salarna dokunmak isteyeceklerdi. Bir yandan da Ipek'in ve kendi fincanna az az konyak dolduruyordu. Ipek'in yznde bir mutluluk okuduunu, Kadife'nin baklarnda ise cesaret ve hrs grdn syledi, iki kzkardeten hangisinin daha gzel olduunu ise karamyordu. Funda Eser'in bu cokusu Turgut Bey'in al al moru mor odaya girmesine kadar srd. "Televizyon az nce, trbanc kzlarn lideri Kadife'nin bu akamki oyun srasnda ban aacan duyurdu," dedi Turgut Bey. "Doru mu bu?" "Bakalm una televizyonda!" dedi Ipek. "Efendim, kendimi tantaym," dedi Funda Eser. "Ben nl tiyatrocu ve yeni devlet adam Sunay Zaim'in hayat arkada Funda Eser. Bu iki sekin harika kz yetitirdiiniz iin sizi nce kutluyorum. Kadife'nin cesur kararndan dolay da hi korkmamanz tlyorum." "Bu ehrin yobaz dincileri kzm asla affetmez!" dedi Turgut Bey. Hep birlikte televizyona bakmak iin yemek odasna getiler. Burada Funda Eser, Turgut Bey'in elini tuttu ve btn ehire hakim kocas adna her eyin yolunda gideceine ilikin sz verdi ona. Yemek salonundaki grlty duyan Ka ite bu srada aaya indi ve Lacivert'in serbest braklm olduunu mutlu Kadife'den rendi. Ka sormadan Kadife ona sabah verdii sze bal kalacan, Funda Hanm'la akamki oyun iin alacaklarn syledi. Funda Eser kznn akam sahneye kmasna engel olmasn diye Turgut Bey'i tatllkla tavlarken, odadakilerin ak televizyona bakp hep bir azdan konutuktan sonraki sekizon dakikay Ka hayatnn en mutlu dakikalar arasnda sayp defalarca hatrlayacakt. Mutlu olacana hibir phe duymadan iyimserlikle inanyor ve kendini kalabalk ve elenceli bir ailenin paras olarak hayal ediyordu. Saat daha drt deildi, ama duvarlar eski ve koyu renk ktlarla kapl yksek tavanl yemek odasna huzur verici bir ocukluk hatras gibi inerken Ka Ipek'in gzlerinin iine bakp bakp glmsyordu. Mutfaa alan kapda ite tam bu sralarda Fazl' grnce Ka kimsenin neesini karmadan onu mutfakta sktrp azndan laf almak istedi. Ama delikanl Ka'nn onu tutup srklemesine izin vermedi: Ak televizyondaki bir grntye dalm gitmi pozu yaparak mutfak kapsnn aralnda dikildi ve ierideki neeli kalabal yar hayret yar tehdit eden baklarla szd. Ka daha sonra onu mutfaa srebildiinde Ipek de grm, arkadan gelmiti. "Lacivert sizinle bir kere daha konumak istiyor," dedi Fazl belirgin bir oyunbozan zevkiyle. "Bir konuda fikir deitirmi."

191

"Hangi konuda?" "Onu size syleyecek. Sizi gtrecek at arabas on dakika sonra avluya gelecek," deyip mutfaktan avluya kt. Ka'nn yrei hzla atmaya balad: Yalnz bugn artk otelden dar adn atmak istemedii iin deil, korkakl yznden de korkuyordu. "Sakn gitme!" dedi Ipek, Ka'nn da dncelerini seslendirerek. "Zaten artk arabay belirlemilerdir. Her ey berbat olur." "Hayr, gideceim," dedi Ka. Hi de gitmek istemedii halde neden gideceini sylemiti? Hocann cevabn bilmedii sorusuna parmak kaldrd, asl almak istedii kaza deil, ayn paraya bile bile daha ktsn ald ok olmutu hayatnda. Meraktan belki, mutluluk korkusundan belki. Durumu Kadife'den gizleyip birlikte odaya karken Ipek yle bir ey sylesin, yle yaratc bir ey yapsn ki vazgeip gnl rahatlyla otelde kalabilsin istedi Ka. Ama odada beraber pencereden bakarlarken Ipek aa yukar ayn fikri, aa yukar ayn kelimelerle tekrarlad yalnzca: "Gitme, artk bugn otelden kma, mutluluumuzu tehlikeye atma, vs. vs." Ka dlere dalm bir kurban gibi onu dinleyerek dar bakt. At arabas avluya girince, talihsizliine kalbi ezilerek at, Ipek'i pmeden, ama sarlp vedalamay da ihmal etmeden odadan kt, lobide gazete okuyan iki "koruma erine" grnmeden mutfaktan geip nefret ettii at arabasnn stndeki brandann altna girip yatt. Bu girile, okuyucular Ka'nn kt araba yolculuunun btn hayatn geri dnsz bir ekilde deitireceine, Lacivert'in arsn kabul etmesinin onun iin bir dnm noktas olduuna hazrladm sanlmasn. Hi de bu dncede deilim: Ka'nn nnde Kars'ta bana gelenleri tersine evirebilecei ve "mutluluk" dedii eyi bulabilecei pek ok frsat daha belirecekti Ama olaylar kanlmaz, ve son eklini aldktan sonra olup biteni yllarca ve pimanlkla kendi kendine deerlendirirken eer Ipek Ka'nn odasnda, pencerenin nnde doru sz syleyebilseydi Lacivert'e gitmekten cayacan yzlerce defa dnmt. Ipek'in sylemesi gereken sz konusunda ise hibir fikri yoktu. Bu da at arabasnda gizlendii yerde Ka'y kaderine boyun eymi biri gibi dnmemizin yerinde olacan gsteriyor. Orada olmaktan pimand ve kendine ve dnyaya kzgnd. yor, hasta olmaktan korkuyor ve Lacivert'ten iyi hibir ey beklemiyordu. ilk araba yolculuundaki gibi akln sokaklarn ve insanlarn seslerine iyice amt ama arabann kendisini Kars'n neresine gtrdyle hi ilgili deildi. At arabas durunca arabacnn drtmesiyle brandann altndan kt, nerede olduunu hi fark etmeden eskilik ve ypranmlktan renksizlemi ve benzerlerini ok grd berbat bir binaya girdi. Darack ve eri br merdivenlerden iki kat yukar ktktan sonra (nnde ayakkablar dizili bir kapnn aralndan cingz bir ocuun gzlerini grdn hatrlayacakt neeli bir zamannda) alan bir kapdan ieri girdi ve karsnda Hande'yi grd. "Kendim olan o kzdan hi kopmamaya karar verdim," dedi Hande glmseyerek. "Mutlu olman nemli." "Burada istediimi yapmak mutlu ediyor beni," dedi Hande. "Artk ryalarmda bir bakas oldum diye korkmuyorum." "Burada olman biraz tehlikeli deil mi?" dedi Ka.

192

"Evet ama insan ancak tehlike olduu zaman hayata konsantre olabiliyor," dedi Hande "Ben inanmadm eye, bam amaya konsantre olamayacam anladm. imdi Lacivert Bey ile burada bir davay paylamaktan ok mutluyum. Siz burada iir yazabiliyor musunuz?" Iki gn nce onunla tanp konutuklar yemek sofras belleinde imdi o kadar uzaklara gitmiti ki, Ka bir an her eyi unutmu biri gibi bakt ona. Hande, Lacivert ile aralarndaki yaknl ne kadar vurgulamak istiyordu? Kz bitiikteki odann kapsn at, Ka ieri girdi ve siyah beyaz bir televizyona bakan Lacivert'i grd. "Geleceinden phem yoktu," dedi Lacivert memnuniyetle. "Neden geldiimi bilmiyorum," dedi Ka. "Iindeki huzursuzluk yznden," dedi Lacivert ok bilmi bir havayla. Birbirlerine nefretle baktlar. Lacivert'in belirgin bir ekilde memnun, Ka'nn da piman olduu ikisinin de gznden kamad. Hande odadan kp kapy kapatt. "Kadife'ye bu akamki rezaletlere kmamasn sylemeni istiyorum," dedi Lacivert. "Bu haberi Fazl araclyla da yollayabilirdin?" dedi Ka. Lacivert'in yznden Fazl'n kim olduunu karamadn anlad. "Beni buraya getiren imam hatipli ocuk." "Ha," dedi Lacivert. "Kadife onu ciddiye almazd. Senden baka kimseyi ciddiye almazd. Kadife benim bu konuda ne kadar kararl olduumu ancak senden iitirse anlar. Belki de ban amamas gerektiine kendisi karar vermitir. En azndan bunu televizyonda iren bir ekilde kullanp ilan ettiklerini grdkten sonra." "Ben otelden ayrlrken Kadife provalara balamt bile," dedi Ka saklayamad bir zevkle. "Buna ok kar olduumu sylersin ona! Kadife ban ama kararn kendi zgr iradesiyle deil benim hayatm kurtarmak iin ald. Siyasi tutukluyu rehin alan bir devletle pazarlk yapt, ama artk o sze bal kalmak zorunda deil." "Sylerim bunlar," dedi Ka. "Ama o ne yapar bilemem." "Kadife kendi bildiini okursa bundan senin sorumlu olmayacan sylyorsun, deil mi?" Ka sustu. "Kadife akam tiyatroya kar da ban aarsa bundan sen de sorumlu olacaksn. Bu pazarl yapan da sensin." Kars'a geldiinden beri vicdannda ilk defa bir hakllk ve huzur hissetti Ka: Kt adam en sonunda kt adamlar gibi kt kt konuuyordu ve bu kafasn hi kartrmyordu artk. Lacivert'i yattrmak iin "Seni rehin aldklar doru!" dedi Ka ve onu fkelendirmeden buradan kp gitmek iin nasl davranmas gerektiini kartmaya alt. "Bu mektubu da ver ona," diyerek bir zarf uzatt Lacivert. "Belki Kadife benim mesajma inanmaz." Ka zarf ald. "Bir gn yolunu bulur da Frankfurt'una geri dnersen, onca insann o kadar tehlikeye girerek imzalad o bildiriyi de Hans Hansen'e mutlaka yaymlatacaksn." "Tabii." Lacivert'in baknda bir doymamlk, bir tatminsizlik grd. Sabah idamlk mahkm gibi hcredeyken daha huzurluydu. imdiyse hayatn kurtarmt, ama bu hayatn geri kalannda fkelenmekten baka hibir ey yapamayacan bilmenin pein mutsuzluu vard zerinde. Ka bu mutsuzluu fark ettiini Lacivert'in sezdiini ge grd. "Ister burada, ister sevgili Avrupa'nda, onlar taklit ederek bir snt gibi yaayacaksn," dedi Lacivert. "Mutlu olmak bana yetiyor." "Git hadi, git," diye bard Lacivert. "Mutlu olmakla yetinen mutlu olamaz, bil bunu."

193

38. Niyetimiz sizi zmek asla deil ZORUNLU BIR MISAFIRLIK Ka, Lacivert'ten uzaklamaktan memnun oldu ama, hemen sonra onu kendine balayan lanet bir ba olduunu hissetti: Basit bir merak ve nefretten daha derin bir bad bu ve Ka odadan kar kmaz Lacivert'i zleyeceini pimanlkla anlad, iyiliksever ve pek dnceli bir havayla kendisine yaklaan Hande'yi imdi dpedz saf ve aklsz buluyordu ama bu gurur hali ok srmedi. Hande gzlerini kocaman am Kadife'ye selam sylyor, bu akam televizyonda (evet tiyatro deil, dorudan televizyon demiti) ban ister asn ister amasn kalbinin hep onunla birlikte olduunu bilmesini istiyor, ayrca apartman kapsndan ktktan sonra sivil polislerin dikkatini ekmemek iin Ka'nn nasl bir yol izlemesi gerektiini de anlatyordu. Ka alelacele ve telala daireden kt, bir kat aada bir iir gelince sra sra ayakkablarn dizildii giri kapsnn nndeki ilk basamaa oturdu, cebinden defterini karp yazd. Ka'nn Kars'ta yazmaya balad on sekizinci iirdi bu ve hayatnda bu trden ak ve nefret ilikilerine girdii eitli adamlara gndermeler olduunu onun kendi kendine yazd notlar olmasa kimse anlayamazd: ili Terakki Lisesi'nde ortaokuldayken ok zengin mteahhit bir ailenin konkurhipiklerde Balkan ampiyonu olan mark, ama Ka'y cezbedecek kadar bamsz bir olu vard; annesinin Beyaz Rus bir lise arkadann babasz, kardesiz bym ve lisedeyken uyuturucu kullanmaya balam, hibir eyi iplemeyen ve bir ekilde her eyi bilen beyaz yzl esrarengiz bir olu vard; Tuzla'da askerlik eitimini yaparken yan blkteki srasndan kp Ka'ya kk zalimlikler (kasketini saklamak) yapan yakkl, sessiz ve kendi kendine yeterli bir herif vard. Btn bu insanlara gizli bir ak ve ak bir nefret ile bal olduunu, bu iki duyguyu birletiren ve iirin ad olan "Kskanlk" kelimesiyle aklndaki karmaay yattrmaya altn, ama sorunun daha derin olduunu zmlyordu iirde: Bu insanlarn ruhunun, seslerinin, bir zamandan sonra kendi iine girdiini hissederdi Ka. Apartmandan karken Kars'n neresinde olduunu anlayamad ama bir sre bir yokutan inince Halitpaa Caddesi'ne geldiini grd ve igdyle geri dnp Lacivert'in sakland yere bir bak att. Otele dnerken yannda koruma erleri olmad iin bir huzursuzluk hissetti. Belediye binasnn nnde kendisine sokulan bir sivil arabann kaps alnca durdu. "Ka Bey, korkmayn biz emniyetteniz, binin sizi otelinize brakalm." Ka polis denetiminde otele dnmenin mi, ehrin ortasnda bir polis arabasna bindiinin grlmesinin mi daha gvenli olduunu hesaplamaya alyordu ki arabann kaps ald. Ka'nn bir an bir yerden gznn srd (Istanbul'daki uzak amca, evet Mahmut Amca) iri yar bir adam az nceki nezaketine hi uymayan kaba ve gl bir hamleyle Ka'y arabann iine ekti. Ara hemen hareket ederken Ka'nn kafasna iki yumruk indi. Yoksa arabaya girerken kafasn m vurmutu? ok korkuyordu; arabann iinde de tuhaf bir karanlk vard. Mahmut Amca deil, nde oturan bir tanesi, ok fena kfr ediyordu. ocukken, air Nigr Sokak'ta bir adam vard, bahesine top kanca byle kfr ederdi ocuklara. Ka sustu ve bir ocuk olduunu dnd. Araba da (hatrlyor du imdi: Kars'taki sivil polis arabalar gibi bir Renault deil, gsterili ve geni bir Chevrolet 56 idi) kskn ocua bir ceza vermek iin Kars'n karanlk sokaklarna dald, kt, yle bir gezindi ve bir i avluya girdi. "nne bak," dediler. Kolundan tutup iki merdiven kardlar. Yukarya vardklarnda Ka ofrle birlikte bu kiinin Islamc olmadklarndan (onlar byle bir arabay nereden

194

bulsunlar) emindi. MIT'ten de deildiler, nk onlar en azndan bir ksm Sunay ile ibirlii iindeydiler. Bir kap ald, bir kap kapand, Ka kendini yksek tavanl eski bir Ermeni evinin Atatrk Caddesi'ne bakan pencerelerinin nnde buldu. Odada ak bir televizyon grd, kirli tabaklar, portakallar ve gazetelerle dolu bir masa; daha sonra elektrikli ikence yapmak iin kullanldn anlayaca bir manyeto, biriki telsiz, tabancalar, vazolar, aynalar... zel timin eline dtn anlayp korktu ama odann br ucundaki Z.Demirkol ile gzgze gelince rahatlad: Katil de olsa aina bir yz. Z.Demirkol iyi polis rolndeydi. Ka'y buraya byle getirdikleri iin ok zgnd. Ka iriyar Mahmut Amca'nn da kt polis olacan tahmin ettii iin Z.Demirkol'a ve sorularna kulak kesildi. "Sunay ne yapmak istiyor?" Kyd'in Ispanyol Trajedisi dahil en hurda ayrntlara kadar Ka ballandrarak anlatt. "O atlak Lacivert'i niye serbest brakt?" Kadife'nin canl yaynda ve oyunda ban atrmak iin, diye anlatt Ka. Bir ilhama kaplp ukalaca bir satran terimi kulland: Belki bir nlem gerektiren fazla cesur bir "feda"yd bu. Ama, Kars'taki siyasal Islamclarn da maneviyatn bozacak bir hamleydi de! "Kzn szn tutaca ne malum?" Ka, Kadife'nin sahneye kacan sylediini, ama bundan kimsenin emin olamayacan syledi. "Lacivert'in yeni sakland yer neresi?" diye sordu Z.Demirkol. Ka bir fikri olmadn syledi. Araba onu aldnda Ka'nn yannda neden koruma erlerinin olmadn ve nereden dndn de sordular. "Akam yrynden," dedi Ka ve bu cevapta srar edince bekledii gibi Z.Demirkol sessizce oday terk etti ve Mahmut Amca kt baklaryla karsna geti. O da arabada nde oturan adam gibi yakas almadk pek ok kfr biliyordu. Bu kfrleri Ka'nn yabancs olmad siyasi zmlemelerin, lkenin yksek karlarnn ve tehditlerin arasna, tpk ocuklarn tatltuzlu aldrmadan her lokmann zerine dncesizce dktkleri ketap gibi bol bol dkyordu. "Iran'dan para alan eli kanl bir Islamc terristin yerini saklayarak ne yaptn sanyorsun?" dedi Mahmut Amca. "Iktidara gelirlerse senin gibi Avrupa grm yufka yrekli liberallere neler yapacaklarn biliyorsun deil mi?" Ka aslnda bildiini syledi, ama Mahmut Amca gene de Iran'da mollalarn iktidara gelmeden nce ibirlii yaptklar demokratlar ve komnistleri sonra nasl yakp kebap ettiklerini ballandrarak anlatt: Gtlerine dinamit sokup onlar havaya uurduklarn, orospular, ibneleri kuruna dizdiklerini, din kitaplar dnda btn kitaplar yasakladklarn, Ka gibi zppe emellerin nce salarn kazdklarn, sonra da samasapan iir kitaplarn alp .... edepsiz eyler syledi gene burada ve bkkn bir yzle Ka'ya Lacivert'in sakland yeri, akam vakti nereden dndn bir daha sordu. Ka ayn yavan cevaplar verince Mahmut Amca ayn bkkn ifadeyle Ka'nn ellerine bir kelepe takt. "Bak imdi ne yapacam sana," dedi ve tutkusuz ve fkesiz bir ekilde yzne yumruk ve tokat atarak biraz dvd onu. Daha sonra tuttuu notlarda bu dayan Ka'y ok zmediini gsteren be nemli neden bulduumu drste yazmam umarm okurlarm fkelendirmez.

195

1. Ka'nn kafasndaki mutluluk kavramna gre bana gelebilecek iyilik ve ktln toplam miktar aynyd ve u an yedii dayak, Ipek ile Frankfurt'a gidebilecekleri anlamna geliyordu. 2. Hakim snflara zg yerinde bir sezgiyle Ka, zel tim sorgucularnn kendisini Kars'taki ayaktakm, sulu ve garibanlardan ayrdn, zerinde kalc izler ve fkeler brakacak daha fazla dayak ve ikenceye maruz kalmayacan tahmin ediyordu. 3. Yedii dayan Ipek'in kendisine duyduu efkati arttracan hakl olarak dnyordu. 4. Iki gn nce, sal akamst emniyet mdrlnde Muhtar'n kanlar iindeki yzn grdnde polisten yenilen dayaklarn insan lkesinin sefaleti iin ektii sululuk duygusundan arndrabileceini budalaca hayal etmiti. 5. Dayaa ramen sorguda saklanan kiinin yerini sylemeyen siyasi tutuklu durumunda bulunmak iini gururla dolduruyordu. Bu son neden, yirmi sene nce daha fazla memnun ederdi Ka'y, imdiyse modas getiinden durumunun biraz aptalca olduunu seziyordu. Burnundan szan kan da dudann kenarndaki tuzlu tadyla ocukluunu hatrlatyordu. Burnu en son ne zaman kanamt? Mahmut Amca, tekiler, kendisini odann bu yar karanlk kesinde unutup televizyonun banda toplanrlarken Ka ocukluunda burnunun zerine kapanan pencereleri, arpan futbol toplarn, askerde bir iti kak esnasnda burnuna inen bir yumruu hatrlad. Hava kararrken Z.Demirkol ve arkadalar televizyonun evresinde toplanm Marianna'y izliyorlard ve Ka orada burnunda kan, dvlm, aalanm, bir ocuk gibi unutulmu olmaktan memnundu. Bir ara zerini ararlar da Lacvert'in notunu bulurlar diye telaland. Uzun bir sre, tekilerle birlikte, sessizce ve sululuk duygularyla ve Turgut Bey ve kzlarnn da ayn anda seyrettiini dnerek Marianna'y seyretti. Bir reklam arasnda Z.Demirkol sandalyesinden kalkt, masann zerinden manyetoyu ald, Ka'ya gsterdi ve ne ie yaradn bilip bilmediini sordu, cevap alamaynca syledi ve ocuunu sopayla korkutan bir baba gibi sustu biraz. "Marianna'y niye seviyorum biliyor musun?" diye sordu dizi yeniden balaynca. "nk ne istediini biliyor. Senin gibi aydnlar ise ne istediklerini hi bilmedikleri iin beni hasta ediyorlar. Demokrasi diyorsunuz, sonra eriatlarla ibirlii yapyorsunuz, insan haklar diyorsunuz, terrist katillerin pazarlklarn yrtyorsunuz... Avrupa diyorsunuz, Bat dman Islamclara ya ekiyorsunuz... Feminizm dersiniz, kadnlarn balarn rten erkekleri desteklersiniz. Kendi fikrinle vicdannla davranmyorsun da, burada bir Avrupal nasl davranrd onun gibi yapaym diyorsun! Ama Avrupal bile olamyorsun! Avrupal ne yapar biliyor musun? Sizin o aptal bildirinizi Hans Hansen yaymlasa, Avrupallar da ciddiye alp Kars'a bir heyet yollasalar, lkeyi siyasal Islamclarn eline teslim etmediler diye o heyet nce askerlere teekkr eder. Ama tabii Avrupa'ya dnnce de Kars'ta demokrasi yok diye ikyet eder ibneler. Sizler de hem ordudan ikyet edersiniz, hem de Islamclar sizi ktr ktr kesmesin diye askere gvenirsiniz. Bunlar grdn iin ikence etmeyeceim sana." Ka artk srann "iyilie" geldiini, birazdan serbest braklacan, Turgut Bey ve kzlarna yetiip Marianna'nn sonunu onlarla seyredeceini dnyordu. "Ama seni oteldeki sevgiline geri yollamadan nce pazarln yrttn, koruduun o terrist katil hakknda kulana kpe olsun diye biriki ey sylemek istiyorum." dedi Z.Demirkol. "Ama nce unu sok aklna: Bu yazhaneye hi gelmedin. Biz de zaten bir saate kadar boaltyoruz buray. Yeni yerimiz imam hatip lisesi yatakhanesinin en st katdr. Seni oraya bekleriz. Lacivert'in nerede gizlendiini, az nce nerede 'akam yry' yaptn

196

belki hatrlarsn da bu bilgiyi bizimle paylamak istersin. Senin o yakkl, lacivert gzl kahramannn Peygamberimiz'e dil uzatan ku beyinli bir televizyon spikerini acmaszca ldrdn, eitim enstits mdrnn kendi gzlerinle grmek zevkine eritiin vuruluunu da onun rgtlediini akl daha bandayken Sunay sana sylemitir. Ama MIT'in alkan dinleme memurlarnca ayrntl olarak belgelenmi ve belki de kalbin krlmasn diye imdiye kadar sana sylenmemi bir ey var, bunu da bilsen iyi olur diye dndk." Daha sonraki drt yl boyunca Ka'nn tpk bir sinema filmini geri saran makinist gibi, hayatn geri geri aktp, bundan sonras baka trl olsayd dedii noktaya geldik imdi. "Birlikte Frankfurt'a kap mutlu olmay kurduun Ipek Hanm, bir zamanlar Lacivert'in de metresiydi," dedi Z.Demirkol yumuack bir sesle. "Bu nmdeki dosyaya gre ilikileri bundan drt yl nce balad. O zamanlar Ipek Hanm, nceki gn belediye bakan adaylndan kendi isteiyle ekilen Muhtar Bey ile evliydi ve o yarm akll, eski solcu ve air afedersin Kars'taki gen Islamclar rgtleyecek diye hayranlkla evinde arlad Lacivert'in kendisi beyaz eya dkknnda elektrik sobas satarken karsyla evde ok sk bir iliki yaadnn ne yazk ki hi, farknda deildi." "Daha evvel hazrlam bu cmleleri, doru deil," diye dnd Ka. "Bu gizli akn farkna ilk -tabii istihbaratn dinleme memurlarndan sonra- Kadife Hanm vard. Kocasyla aras iyi olmayan Ipek Hanm da, niversiteye yeni balayacak kzkardeinin geliini bahane ederek onunla ayr eve kmt. Lacivert gene arada bir 'gen Islamclar rgtlemek' iin ehre geliyor, gene ona hayran Muhtar'da kalyor, Kadife okula gidince de gz donmu klar bu yeni evde buluuyorlard: Turgut Bey'in ehre gelmesine, baba ve iki kznn Karpalas'a yerlemesine kadar srd bu. Ondan sonra ablasnn yerini trbanc kzlara katlan Kadife ald. Bu arada lacivert gzl Kazanova'mzn iki kzkardei ayn anda idare ettii bir gei dnemi olduuna ilikin kantlar da var elimizde." Ka sulanan gzlerini btn iradesini kullanarak Z.Demirkol'un gzlerinden karp oturduu yerden boylu boyunca grebildiini imdi fark ettii karlar altndaki Atatrk Caddesi'nin hznl ve titrek sokak lambalarna dikti. "Bunlar, bu canavar katilin yerini srf yufka yrekliliinden dolay saklamann ne kadar yanl olduuna seni ikna etmek iin sylyorum," dedi btn zel timciler gibi ktlk ettike dili alan Z.Demirkol. "Niyetim asla seni zmek deil. Ama buradan ktktan sonra, btn bu sylediklerimin son krk ylda Kars' mikrofonlarla donatan dinleme servisinin emeiyle elde edilmi bilgiler deil, benim uydurduum samalklar olduunu dneceksin belki. Belki Frankfurt'taki mutluluunuza leke dmesin diye Ipek Hanm hepsinin yalan olduuna inanmaya zorlayacak seni. Yufka yreklisin, kalbin dayanmayabilir, ama bu sylediklerimin doruluundan hi phen olmasn diye, devletimizin onca masrafla kaydedip sonra ktiplere daktilo ettirdii ak konumalarndan da inandrc bir miktar okuyacam izninle." "Canm, canm, sensiz geen gnler yaamak deil, " demi mesela Ipek Hanm, drt yl nce 16 Austos'ta scak bir yaz gn, belki de ilk ayrlklarnda... Iki ay sonra 'Islam ve Mahrem' konulu bir konferans vermek iin ehre geldiinde Lacivert onu bakkallardan, ayhanelerden, bir gnde tam sekiz kere aram, birbirlerini ne kadar sevdiklerini sylemiler, iki ay sonra Ipek Hanm onunla kamay dnp karar veremedii bir ara ona 'hayatta herkesin aslnda tek sevgilisi olduunu ve kendisininkinin de o olduunu' sylyor. Bir baka sefer Istanbul'daki kars Merzuka'y kskand iin babas evdeyken seviemeyeceini belirtiyor Lacivert'e. Bir de son olarak u son iki gnde kere daha telefon etmi! Belki bugn de

197

etmitir. Bu son konumalarn dkm yok imdi, ama nemli deil, ne konutuklarn sen sorarsn Ipek Hanm'a. ok zr diliyorum, bu kadarnn kafi olduunu gryorum, ltfen alamayn, arkadalar kelepenizi zsnler, yzn yka, istersen seni oteline braksnlar."

39. Birlikte alamann zevkleri Ka ILE IPEK OTELDELER Ka dn yolunu yrmek istedi. Burnundan dudaklarna ve enesine akan kan, btn yzn bol suyla ykam, kendi rzasyla misafirlie gelmi biri gibi dairedeki haydutlara ve katillere iyi niyetle bir "Allahasmarladk" deyip km, Atatrk Caddesi'nin lgn klar altnda bir sarho gibi yalpalayarak yrmeye balam, Halitpaa Caddesi'ne dncesizce sapp tuhafiyeci dkknnda Peppino di Capri'nin "Roberta"snn gene aldn iittikten hemen sonra hngr hngr alamaya balamt. gn nce Erzurum-Kars otobsnde yanna oturduu ve uyurken kafasnn kucana dt ince yakkl kylyle ite bu srada karlat. Btn Kars hl Marianna'y seyrederken Ka Halitpaa Caddesi'nde nce avukat Muzaffer Bey ile, daha sonra sapt Kzm Karabekir Caddesi'nde de eyh Saadettin Tekkesi'ne ilk gidiinde grd otobs irketi yneticisi ve yal arkadayla burun buruna geldi. Gzlerinden hl yalar aktn bu insanlarn baklarndan anlyor, gnlerdir bu sokaklarda bir aa bir yukar yrrken nnden getii buzlu vitrinleri, azna kadar dolu ayhaneleri, ehrin bir zamanlar gngrdn hatrlatan fotoraf dkknlarn, titrek sokak lambalarn, kaar peyniri tekerleri sergilenen bakkal vitrinlerini. Kzm Karabekir Caddesi'yle Karada Caddesi'nin kesindeki sivil polisleri artk grmese de tanyordu. Otele girmeden hemen nce karlat iki koruyucu eri her eyin yolunda olduunu syleyerek yattrd. Kimselere grnmemeye alarak odasna kt. Kendini yataa atar atmaz hkrarak alamaya balad. ok uzun bir sre aladktan sonra kendiliinden sustu. ehrin seslerini dinleyerek yatt ve ocukluun bitip tkenmeyen bekleyileri kadar uzun gelen biriki dakika sonra kap vuruldu; Ipek'ti. Ktip ocuktan Ka'da bir tuhaflk olduunu renmi, hemen gelmiti. Bunu sylerken yakt lambann nda Ka'nn suratn grnce korkup sustu. Uzun bir sessizlik oldu. "Lacivert ile ilikini rendim," diye fsldad Ka. "Kendi mi syledi?" Ka lambay sndrd. "Z.Demirkol ve arkadalar beni kardlar," diye fsldad. "Drt yldr telefon konumalarnz dinleniyormu." Kendini tekrar yataa att. "lmek istiyorum," dedi ve alamaya balad. Ipek'in salarn okayan eli daha da alatt onu. Bir kayp duygusuyla birlikte zaten hibir zaman mutlu olamayacana karar verenlerin rahatl da vard iinde, Ipek yataa uzanp ona sarld. Bir sre birlikte aladlar ve bu onlar birbirlerine daha da balad. Ipek odann karanlnda Ka'nn sorularyla birlikte hikyesini anlatt. Her eyin Muhtar'n kabahati olduunu syledi: Lacivert'i Kars'a arp evinde arlamakla kalmam, karsnn ne harika bir yaratk olduunu hayran olduu siyasal Islamc onaylasn istemiti. stelik o sralarda Muhtar Ipek'e ok kt davranr, ocuklar olmad iin onu sulard. Ka'nn da bildii gibi, az laf yapan Lacivert'te mutsuz bir kadn oyalayacak, ban dndrecek pek ok ey vard, ilikileri baladktan sonra Ipek kt duruma dmemek iin ok uramt! nce,

198

ok sevgi duyduu ve zlmesini hi istemedii Muhtar durumu fark etmesin diye. Sonra, gittike alevlenen akndan kurtulmak iin. Ilk balarda, Lacivert'i ekici yapan ey Muhtar'a olan stnlyd, hi bilmedii siyasi konularda Muhtar abuk subuk konumaya balaynca Ipek utanrd ondan. Lacivert'in yokluunda da durmadan onu ver; Kars'a daha sk gelmesi gerektiini syler, ona daha iyi ve daha candan davranmas iin Ipek'i azarlard. Kadife ile ayr eve ktktan sonra da Muhtar durumu fark etmemiti; eer Z.Demirkol gibiler hl ona bir ey sylememise hibir zaman da fark etmeyecekti. Oysa cingz Kadife her eyi daha Kars'a geldii ilk gnden anlam, srf Lacivert'e yakn olabilmek iin de trbanc kzlara yanamt, Ipek, Kadife'nin ta ocukluundan beri ok iyi tand hrs yznden Lacivert'e ilgi duyduunu sezmiti. Lacivert'in de bu ilgiden holandn grnce soumutu ondan. Lacivert Kadife ile ilgilenirse ondan kurtulacan dnm, babas geldikten sonra ise ondan uzak durmay baarmt. Ka, Lacivert ile Ipek arasndaki ilikiyi gemite kalm bir hataya indirgeyen bu hikyeye inanacakt belki, ama Ipek bir ara coup "Lacivert aslnda Kadife'yi deil, beni seviyor!" demiti. Ka hi duymak istemedii bu szden sonra bu "berbat herif" hakknda imdi ne dndn sormu, Ipek artk bu konuda konumak istemediini, her eyin geride kaldn, Ka ile Almanya'ya gitmek istediini sylemiti. Lacivert ile bu son geliinde de telefonla konutuunu Ka o zaman hatrlam, Ipek de byle bir konuma olmadn, Lacivert'in telefon ederse yerinin belli olacan dnecek kadar siyasi tecrbesi olduunu sylemiti. "Hibir zaman mutlu olamayacaz!" demiti o zaman Ka. "Hayr, Frankfurt'a gideceiz ve orada mutlu olacaz!" demiti Ipek ona sarlarak. Ipek'e gre Ka o an bu szlere inanm, sonra gene alamaya balamt. Ipek de ona daha sk bir ekilde sarld ve birlikte aladlar. Daha sonra Ka sarlarak alamann, yenilgi ile yeni bir hayat arasndaki bu kararszlk blgesinde birlikte gezinmenin insana ac kadar zevk de verdiini o srada belki Ipek'in de hayatnda ilk defa kefettiini yazacakt. Birbirlerine sarlarak alayabildikleri iin ona daha da k olmutu. Ka bir yandan btn gcyle Ipek'e sarlp alarken, bir yandan da aklnn bir kesiyle, bundan sonra yapmas gereken eyi bulmaya alyor, igdyle otelin iinden ve sokaktan gelen seslere dikkat ediyordu. Saat altya geliyordu: Serhat ehir Gazetesi'nin yarnki saysnn baslmas tamamlanm, Sarkam yolunda kar makineleri yolu amak iin fkeyle almaya koyulmu, Funda Eser'in tatllkla asker kamyona bindirip Millet Tiyatrosu'na gtrd Kadife orada Sunay ile provalara balamt. Lacivert'in Kadife'ye bir mesaj olduunu Ka Ipek'e yarm saat sonra syleyebildi ancak. Bu sre boyunca birbirlerine sarlarak alamlar ve Ka'nn balatt bir sevime denemesi korkular, kararszlklar ve kskanlk nbetleri arasnda yanda kalmt. Ka bu srada Ipek'e Lacivert'i en son ne zaman grdn sormaya, onun her gn Lacivertle gizlice konutuunu, bulutuunu, her gn onunla sevitiini saplantl bir ekilde tekrarlamaya balamt. Bu sorulara ve iddialara Ipek'in ilk bata kendisine inanlmad iin fkeli cevaplar verdiini, daha sonra Ka'nn szlerinin mantksal ieriini deil, duygusal etkisini hesaba katarak daha efkatli davrandn, kendisinin de bir yandan bu efkatten zevk alrken, bir yandan da iddialar ve sorularyla Ipek'in cann yakmaktan holandn hatrlayacakt Ka. Hayatnn son drt ylnda pimanlk ve kendini sulamakla ok vakit geiren Ka, szle can yakma huyunu bir kimsenin ona duyduu sevginin gcn lmenin bir yolu olarak btn mrnce kullandn da kendi kendine itiraf edecekti. Ipek'e, Lacivert'i daha ok sevdiini, aslnda Lacivert'i

199

istediini takntl bir ekilde sylerken ve sorarken, Ka aslnda Ipek'in verecei cevaplardan ok, kendisine ne kadar sabr gsterebileceini merak ediyordu. "Onunla bir ilikim olduu iin bu sorularnla beni cezalandryorsun!" dedi Ipek. "Beni onu unutabilmek iin istiyorsun!" dedi Ka ve Ipek'in yznden bunun doru olduunu korkuyla grd, ama alamad. Belki de fazlasyla aladndan iinde bir g toplandn hissetti. "Lacivert'in sakland yerden Kadife'ye bir mesaj var," dedi. "Kadife'nin verdii szden dnmesini, sahneye kmamasn, ban amamasn istiyor. ok srarl." "Biz bunu Kadife'ye sylemeyelim," dedi Ipek. "Niye?" "Hem bylece Sunay bizi sonuna kadar korur. Hem de Kadife iin iyi olur. Kardeimi Lacivert'ten uzaklatrmak istiyorum nk." "Hayr," dedi Ka. "Onlarn arasn amak istiyorsun." Kskanlnn onu Ipek'in gznde daha da drdn gryor, ama gene de kendini tutamyordu. "Benim Lacivert ile hesabm oktan kesildi." Ka Ipek'in dilindeki kabaday havann iten olmadn dnd. Ama kendini tuttu ve bunu Ipek'e sylememeye karar verdi Ama bir an sonra bunu da sylerken ve pencereden dar bakarken buldu kendini. Kskanlnn ve fkesinin denetimi dnda, kendine ramen harekete getiini grmek daha da kederlendirdi Ka'y. Alayabilirdi, ama akl Ipek'in verecei cevaptayd. "Evet, bir zamanlar ona ok ktm," dedi Ipek. "Ama imdi ou geti, iyiyim artk. Seninle Frankfurt'a gelmek istiyorum." "Ona nasl ok ktn?" "ok ktm," dedi Ipek ve kararllkla sustu. "Anlat nasl ok k olduunu." Soukkanlln kaybetmi olmasna ramen Ka, Ipek'in doruyu sylemek ile Ka'y avutmak, iindeki ak acsn paylamak ile Ka'y hak ettii kadar zmek arasnda kararszlk geirdiini hissetti. "Ona kimseye k olmadm kadar ktm," dedi sonra Ipek gzlerini kararak. "Belki de kocan Muhtar'dan da baka birini tanmadn iin," dedi Ka. Daha sylerken piman olmutu. Yalnz onu kracan bildii iin deil, Ipek'in sert bir cevap vereceini sezdii iin de. "Belki bir Trk kz olduum iin erkeklerle fazla yaknlama imknm olmad hayatta. Ama herhalde sen Avrupa'da pek ok zgr kz tanmsndr. Onlarn hibirini sormuyorum sana. Ama onlar sevgilinin eski sevgililerini kaldrmay sana retmilerdir zannediyordum." "Ben Trk'm," dedi Ka. "Trk olmak ou zaman ktlk iin ya bir zr olur, ya da bahane." "Bu yzden Frankfurt'a dneceim," dedi Ka dediine inanmadan. "Ben de seninle geleceim ve orada mutlu olacaz." "Frankfurt'a onu unutmak iin gelmek istiyorsun." "Birlikte Frankfurt'a gidebilirsek bir sre sonra sana k olacam hissediyorum. Ben senin gibi deilim; iki gnde kimseye k olamam. Bana sabredersen, Trk kskanlklarnla kalbimi krmazsan seni ok severim." "Ama imdi sevmiyorsun," dedi Ka. "Hl Lacivert'e asksn Onu o kadar zel yapan ey nedir?"

200

"Bunu gerekten bilmek istemen houma gidiyor, ama vereceim cevaba tepkinden korkuyorum." "Korkma," dedi Ka dediine inanmadan. "Seni ok seviyorum." "Ben de bu sylediklerimi dinledikten sonra beni hl sevebilecek bir erkekle yaayabilirim ancak." Ipek bir an sustu ve baklarn Ka'dan karl sokaa dikti. "ok efkatlidir Lacivert, ok dnceli ve cmerttir," dedi smscak bir sesle. "Kimsenin ktln istemez. Bir keresinde annesi len iki kpek yavrusu iin btn bir gece gzya dkmt, inan bana, hi kimseye benzemez." "O bir katil deil mi?" dedi Ka umutsuzlukla. "Onu benim tandmn onda biri kadar tanyan biri bile bunun ne kadar sama bir dnce olduunu anlar, glerdi. Kimseye kyamaz o. Bir ocuktur. Bir ocuk gibi oyundan, hayallerden holanr, taklitler yapar, ehnameden, Mesneviden hikyeler anlatr, iinden arka arkaya eit eit insan kar. ok iradelidir, aklldr, kararldr, ok gldr; ok da elencelidir... Ah, zr dilerim, alama canm, yeter artk alama." Ka bir ara alamay kesti ve birlikte Frankfurt'a gidebilecekleri ne artk inanmadn syledi. Odada arada bir Ka'nn hkrklaryla kesilen uzun, tuhaf bir sessizlik oldu. Ka yatana yatt, pencereye srtn dnp bir ocuk gibi iki bklm kvrld. Az sonra Ipek de yanna yatt, arkasndan sarld ona. Ka nce "brak" demek istedi Ipek'e. Sonra "daha sk sarl!" diye fsldad. Yastn gzyalaryla slandn yanaklarnda hissetmek Ka'nn houna gidiyordu. Ipek'in kendisine sarldn hissetmek de gzeldi. Uyuyakald. Uyandklarnda saat yediydi ve ikisi de bir an mutlu olabileceklerini hissettiler. Birbirlerinin yzne bakamyorlard, ama ikisi de yeniden uzlamak iin bahane aryordu. "Bover canm, hadi, bover," dedi Ipek. Ka bir an bunun umutsuzluun mu, yoksa gemiin unutulacana duyulan bir gvenin mi iareti olduunu karamad. Ipek'in gitmekte olduunu sand. Kars'tan Frankfurt'a Ipek'siz dnerse eski mutsuz gnlk hayatna bile balayamayacan ok iyi biliyordu. "Gitme, biraz daha otur," dedi telala. Tuhaf, huzursuz edici bir sessizlikten sonra birbirlerine sarldlar. "Allahm, Allahm, ne olacak!" dedi Ka. "Her ey iyi olacak," dedi Ipek. "Inan, gven bana." Ka bu kbustan ancak Ipek'in szlerini bir ocuk gibi dinleyerek kabileceini hissediyordu. "Gel sana Frankfurt'a gtreceim antaya koyacam eyleri gstereyim," dedi Ipek. Odadan kmak Ka'ya iyi geldi. Merdivenlerden inerken tuttuu Ipek'in elini, Turgut Beyler'in dairesine girmeden nce brakt, ama lobiden geerken, ikisine bir "ift" gibi baktklarm hissederek gururland. Dorudan Ipek'in odasna gittiler, Ipek Kars'ta giyemedii buz mavisi dar kaza ekmecesinden kard, ap naftalinlerini silkeledi, aynann karsna geip gvdesine yaslad. "stne giy," dedi Ka. Ipek zerindeki ynl ve bol kaza kard, bluzunun zerine dar kaza giyince Ka onun gzelliine yeniden hayran oldu. "Hayatnn sonuna kadar beni sevecek misin?" dedi Ka. "Evet." "imdi Muhtar'n yalnzca evde giymene izin verdii kadife gece elbisesini giy."

201

Ipek dolab at, siyah kadife elbiseyi askdan kard, naftalinlerini silkeledi, zenle at ve giymeye balad. "Bana yle bakman ok houma gidiyor," dedi aynada Ka ile gzgze gelince. Ka kadnn uzun gzel srtna, ensesinde salarn seyreldii o hassas yere ve az aada omuriliin izine, poz vermek iin ellerini salarnn zerinde birletirince omuzlarnda beliren gamzelere iini cokuyla dolduran bir heyecan ve kskanlkla bakt. Hem ok mutlu, hem de ok kt hissediyordu kendini. "Ooo, bu elbise nedir!" diyerek odaya girdi Turgut Bey. "Bu hangi baloya hazrlk?" Ama yznde nee yoktu hi. Ka bunu baba kskanlyla aklad ve houna gitti. "Kadife gittikten sonra televizyondaki duyurular daha da saldrganlat," dedi Turgut Bey. "Kadife'nin bu oyuna kmas ok yanl olacak." "Babacm, Kadife'nin ban amasn neden istemediinizi bana da anlatn ltfen." Hep birlikte salona, televizyonun karsna getiler. Az sonra ekranda beliren spiker gece canl yaynda toplumsal ve manevi hayatmz ktrm eden bir trajediye son verileceini, bizi modernlikten ve kadn erkek eitliinden uzak tutan din nyarglardan Karsllarn bu akam dramatik bir hareketle kurtulacan duyurdu. Sahnede hayat ile tiyatroyu birletiren o byleyici ve esiz tarih anlardan biri daha yaanacakt. Karsllarn bu sefer endielenmesine hi gerek yoktu, nk giriin bedava olduu oyun srasnda Emniyet Mdrl ve Skynetim Komutanl tiyatroda her trl nlemi almt. Daha nceden yapld belli olan bir rportajda Emniyet Mdr Yardmcs Kasm Bey belirdi ekranda, ihtilal gecesinde darmadank olan salar taranmt, gmlei tl, kravat yerli yerindeydi. Karsllarn bu akamki byk sanat gsterisine hi ekinmeden gelebileceklerini syledi. Gece iin imdiden pek ok imam hatip rencisinin Emniyet Mdrl'ne geldiini ve medeni lkelerde ve Avrupa'da olduu gibi oyunun gerekli yerlerinde disiplin ve cokuyla alklamak iin emniyet glerine sz verdiklerini, "bu sefer" hibir taknla, kabala, barp armaya izin verilmeyeceini, binlerce yllk bir kltr birikimini temsil eden Karsllarn bir tiyatro eserinin nasl seyredileceini elbette bildiklerini syleyip yok oldu. Arkasndan beliren ayn spiker bu akam oynanacak trajediden sz etti, baoyuncu Sunay Zaim'in bu oyun iin nasl yllarca hazrlandn anlatt. Sunay'n yllar nce oynad Napoleon'lu, Robespierre'li, Lenin'li Jakoben oyunlarn buruuk afileri, Sunay'n siyah beyaz fotoraflar (Funda Eser bir zamanlar ne kadar zayft!), Ka'nn oyuncu iftin bir bavulda tadn sand dier baka baz tiyatro hatralar ile birlikte (eski biletler, programlar, Sunay'n Atatrk roln oynamay dnd gnlerden kalma gazete kesikleri ve Anadolu kahvelerinden ackl grntler) ekranda beliriyordu. Bu tantma filminin devlet televizyonlarnda gsterilen sanat belgesellerini andran skc bir yan vard, ama Sunay'n ekranda ikide bir beliren ve yeni ekildii anlalan haval bir fotoraf demirperde lkelerinin bakanlarnn, Afrika ve Ortadou diktatrlerinin krk dkk ama iddial havasn veriyordu. Kars'ta oturanlar imdiden sabahtan akama kadar televizyonda grntlerini seyrettikleri Sunay'n ehirlerine huzur getirdiine inanmlar, kendilerini onun vatanda gibi hissetmeye ve geleceklerine esrarl bir ekilde gven duymaya balamlard. Seksen yl nce Osmanl ve Rus ordular ehirden ekildikten sonra Ermenilerin ve Trklerin birbirlerini katlettikleri gnlerde ehirde Trklerin ilan ettii devletin nereden bulunduunu kimsenin bilmedii bayra da artk arada bir ekranda beliriyordu. Gve yenii dolu, bu lekeli bayran ekranda grnmesi Turgut Bey'i her eyden ok huzursuz etti.

202

"Deli bu adam. Hepimizin bana bela getirecek, Kadife sakn sahneye kmasn!" "kmasn, evet," dedi Ipek. "Ama bunu sizin fikriniz olarak sylersek, Kadife'yi biliyorsunuz babacm, bu sefer inadna kp aar ban. "Ne olacak peki?" "Ka hemen tiyatroya gitsin ve Kadife'yi sahneye kmamas iin ikna etsin!" dedi Ipek Ka'ya dnp kalarn kaldrarak. Uzun bir sredir televizyonu deil, Ipek'i seyreden Ka, bu fikir deiikliinin neyin sonucunun olduunu anlayamadan telaland. "Ban amak istiyorsa olaylar yattktan sonra evde asn," dedi Turgut Bey Ka'ya. "Sunay mutlaka bu akam tiyatroda bir kkrtma daha yapacak. Funda Eser'e kanp Kadife'yi o delilere teslim ettiim iin ok pimanm." "Ka tiyatroya gider ve Kadife'yi ikna eder babacm." "Kadife'ye artk bir tek siz ulaabilirsiniz, nk Sunay size gveniyor. Burnunuza ne oldu kuzum?" "Buzda dtm," dedi Ka sululukla. "Alnnz da vurmusunuz. Oras da morarm." "Ka btn gn sokaklarda yrm," dedi Ipek. "Sunay'a belli etmeden Kadife'yi bir kenara ekin..." dedi Turgut Bey. "Bu fikri bizden aldnz sylemeyin Kadife'ye, Kadife de sizden byle bir fikir geldiini karmasn azndan. Sunay ile tartmasn hi, bir mazeret uydursun. En iyisi 'hastaym' desin, 'bam yarn evde aacam' desin, sz versin. Syleyin ona hepimiz ok seviyoruz Kadife'yi. Yavrum benim." Turgut Bey'in gzleri bir anda yaland. "Babacm ben bir de yalnz konuabilir miyim Ka ile?" diyerek Ipek Ka'y yemek masasna ekti. Zahide'nin yalnzca rtsn serdii akam sofrasnn bir kenarna oturdular. "Kadife'ye Lacivert'in zorda kald, g durumda olduu iin byle bir ey istediini syle." "Fikrini niye deitirdiini anlat nce bana," dedi Ka. "Ah canm, kukulanacak hibir ey yok, inan bana, yalnzca babamn sylediklerine hak verdim, o kadar. Kadife'yi bu akamki beladan uzak tutmak, imdi bana da her eyden nemli geliyor." "Hayr," dedi Ka dikkatle. "Bir ey oldu ve fikrini deitirdin." "Korkacak bir ey yok. Kadife ban aacaksa, sonra evde de aar." "Kadife ban bu akam amazsa," dedi Ka dikkatle, "evde babasnn yannda hi amaz. Bunu sen de biliyorsun." "Kzkardeimin nce sa salim eve dnmesi daha nemli." "Bir eyden korkuyorum," dedi Ka. "Benden sakladn bir ey olduundan." "Canm, yok byle bir ey. Seni ok seviyorum. Beni istiyorsan, seninle Frankfurt'a geleceim hemen. Orada zaman iinde sana ne kadar balanp k olduumu grnce bugnleri unutacak, beni gvenle seveceksin." Elini Ka'nn nemli ve scak elinin zerine koydu. Ka Ipek'in bfenin aynasnda yansyan gzelliine, askl kadife elbise ierisinde srtnn olaanst ekiciliine, iri gzlerinin kendi gzlerine bu kadar yakn olmasna inanamadan bekliyordu. "Kt bir ey olacandan eminim sanki," dedi sonra. "Niye?"

203

"nk ok mutluyum. Hi beklemediim bir ekilde, Kars'ta on sekiz tane iir yazdm. Bir yenisini daha yazarsam kendiliinden bir kitap yazm olacam. Benimle birlikte Almanya'ya gelmek istemene de inanyorum ve nmde daha da byk bir mutluluk olduunu hissediyorum. Mutluluun bu kadar bana fazla geliyor ve mutlaka bir ktlk olacan da seziyorum." "Ne gibi bir ktlk?" "Kadife'yi ikna etmek iin ben buradan kar kmaz senin Lacivert ile bulumandan." "Ah, ok sama," dedi Ipek. "Yerini bile bilmiyorum onun." "Onun yerini sylemediim iin dayak yedim." "Kimseye de sakn syleme," dedi Ipek kalarn atarak. "Korkularnn samaln da anlayacaksn." "Ee ne oldu, Kadife'ye gitmiyor musunuz?" diye seslendi Turgut Bey. "Bir saat on be dakika sonra oyun balyor. Televizyon yollarn da almak zere olduunu duyurdu." "Tiyatroya gitmek istemiyorum, buradan kmak istemiyorum," diye fsldad Ka. "Arkamzda Kadife'yi mutsuz brakarak kaamayz, inan," dedi Ipek. "O zaman biz de mutlu olamayz. Hi olmazsa git ve ikna etmeye al, iimiz rahat olsun." "Bir buuk saat nce Fazl Lacivert'ten bana haber getirdiinde," dedi Ka, "bana dar kma diyordun sen." "Sen tiyatroya gittiinde buradan kamayacam nasl kantlayabilirim, abuk syle," dedi Ipek. Ka glmsedi. "Yukarya benim odama gelirsin, kapn kilitler, yarm saatliine anahtar da yanma alrm." "Peki," dedi Ipek neeyle. Ayaa kalkt. "Babacm, ben yarm saatliine yukarya odama kacam, Ka da, merak etmeyin, imdi tiyatroya Kadife'yle konumaya gidiyor... Hi kalkmayn yerinizden, yukarda da bir iimiz ve acelemiz var." "Hay Allah raz olsun," dedi Turgut Bey ama telalyd. Ipek Ka'y elinden tuttu, lobiden geerken de hi brakmadan merdivenlerden yukar kard onu. "Cavit bizi grd," dedi Ka. "Ne dnmtr?" "Bover," dedi Ipek neeyle. Yukarda Ka'dan ald anahtarla odann kapsn at, ieri girdi, ieride geceki sevimelerinin hl belli belirsiz bir kokusu vard. "Burada seni bekleyeceim. Dikkat et kendine. Sunay ile takma." "Sahneye kmamasn Kadife'ye babasnn ve bizim isteimiz olarak m syleyeyim, Lacivert'in istei olarak m?" "Lacivert'in istei olarak." "Niye?" diye sordu Ka. "Kadife Lacivert'i ok seviyor da ondan. Kzkardeimi tehlikeden korumak iin gidiyorsun oraya. Lacivert'i kskanmay unut." "Unutabilirsem." "Almanya'da ok mutlu olacaz," dedi Ipek. Kollarn Ka'nn boynuna dolad. "Hangi sinemaya gideceiz, syle bana." "Film Mzesi'nde cumartesi akamlar ge saatte dublajsz Amerikan sanat filmleri gsteren bir sinema vardr," dedi Ka. "Oraya gideceiz. Gitmeden nce istasyon civarndaki lokantalarda dner ve tatl turu yiyeceiz. Sinemadan sonra evde televizyon kartrp

204

eleneceiz. Sonra da sevieceiz. Benim siyasal srgn maam ve bu son iir kitabm iin yapacam okumalarda alacam para ikimize de yetecei iin ikimizin de birbirimizi sevmekten baka bir ii olmayacak." Ipek ona kitabnn adn sordu, Ka syledi. "Gzel," dedi Ipek. "Hadi canm, git artk, yoksa babam meraklanarak ve kendi decek yollara." Ka paltosunu giydikten sonra Ipek'e sarld. "Artk korkmuyorum," diye yalan syledi. "Ama ne olur ne olmaz bir karklk karsa ehirden ayrlan ilk trende seni bekleyeceim." "Bu odadan kabilirsem," diye gld Ipek. "Ben keden kaybolana kadar pencereden bak olur mu?" "Olur" "Seni bir daha grememekten ok korkuyorum," dedi Ka kapy kaparken. Kapy kilitleyip anahtar paltosunun cebine koydu. Sokakta geri dnp Ipek'in penceresine rahata bakabilmek iin kendini koruyan iki eri birka adm nden yollamt. Ipek'i Karpalas Oteli'nin birinci katndaki 203 numaral odann penceresinden hi kprdamadan kendisine bakarken grd. Kadife elbisesinin iinde artk souktan rperen bal rengi omuzlarna kk masa lambasndan Ka'nn bir daha hi unutmayaca ve hayatnn geri kalan drt ylnda kafasnda mutlulukla ilikilendirecei turuncumsu bir k vuruyordu. Ka bir daha Ipek'i hi grmedi.

40. Iki tarafl casusluk zor olmal YARIM KALAN BLM Ka Millet Tiyatrosu'na yrrken sokaklar boalm, bir iki lokanta dnda btn kepenkler indirilmiti. ayhanelerin son mterileri sigara ve ayla geirdikleri uzun gnn sonunda yerlerinden kalkarlarken televizyondan gzlerini hl alamyorlard. Millet Tiyatrosu'nun nnde klar yanp snen polis aracn ve yokuun aalarndaki ide aalarnn altnda bir tankn glgesini grd Ka. Akam ayaz bastrmt, saaklardan sarkan buzlarn ucundan kaldrmlara sular akyordu. Atatrk Caddesi'nin bir yanndan teki yanna gerilmi naklen yayn kablosunun altndan geip tiyatro binasna girerken cebindeki anahtar avucunun iine ald. Kenarlarda dzenle sralanm polisler ve askerler sahnede yaplan provann bo salonda yanklann dinliyorlard. Ka da koltuklardan birine oturdu ve gr sesli Sunay'n tane tane syledii kelimeleri, ba rtl Kadife'nin kararsz ve zayf cevaplarn ve sahnedeki dekoru (bir aa, aynal bir makyaj masas) yerletirirken arada bir provaya karan (daha iten syle, Kadifeciim!) Funda Eser'in szlerini izledi. Funda Eser ile Kadife bir ara kendi aralarnda prova yaparlarken Ka'nn sigarasnn n gren Sunay gelip yanna oturdu. "Hayatmn en mutlu saatleri bunlar," dedi. Az rak kokuyordu, ama sarho deildi hi. "Ne kadar prova yapsak da her ey sahnede o an hissettiklerimizle belirlenecek. Zaten Kadife'nin de tuluata yetenei var." "Babasndan ona bir mesaj ve bir de nazar boncuu getirdim," dedi Ka. "Bir kenarda onunla konuabilir miyim?"

205

"Bir ara korumalarn atlatp kaybolduunun farkndayz. Karlar eriyormu, demiryolu almak zereymi. Ama tm bunlardan nce biz oyunumuzu sahneleyeceiz," dedi Sunay. "Lacivert iyi bir yere gizlenmi mi bari?" diye sordu glmseyerek. "Bilmiyorum." Sunay Kadife'yi yollayacan syleyerek gitti ve sahnedeki provaya katld. Ayn anda sahne klar yand. Ka sahnedeki kii arasnda youn bir ekim olduunu hissetti. Kadife'nin banda rtyle bu da dnk dnyann mahremiyetine hzla girivermesi Ka'y korkuttu. Ba ak olsa, rtl kzlarn giydii o berbat pardeslerden birini giymeyip ablasnnki gibi uzun bacaklarna birazn sergileyen bir etek giyse Kadife'ye daha ok yaknlk duyacan hissetti, ama Kadife sahneden inip yanna oturunca bir an Lacivert'in niye Ipek'i brakp ona k olduunu da sezdi. "Kadife, Lacivert'i grdm. Onu brakmlar, o da bir yere gizlenmi. Bu gece kp sahnede ban aman istemiyor. Bir de mektup yollad sana." Ka'nn Sunay'n dikkatini ekmemek iin, snavda kopya verir gibi el altndan uzatt mektubu Kadife gstere gstere ap okudu. Bir kere daha okudu ve glmsedi. Ka sonra Kadife'nin fkeli gzlerinde ya grd. "Baban da byle dnyor Kadife. Ban amaya karar vermen ne kadar doruysa, bunu bu akam fkeli imam hatip rencilerinin nnde yapman o kadar sama. Sunay gene herkesi kkrtacak. Bu akam burada durmana hi gerek yok. Hasta olduunu sylersin." "Bahaneye gerek yok. Sunay istersem eve dnebileceimi syledi zaten." Kadife'nin yznde grd fke ve hayal krklnn okul piyesine kmasna son anda izin verilmeyen gen kznkinden ok daha derin olduunu Ka kavrad. "Burada m kalacaksn Kadife?" "Burada kalp oyunda oynayacam." "Bu baban ok zecek biliyor musun?" "Bana yollad nazar boncuunu ver." "Seninle yalnz konuabilmek iin boncuu ben uydurdum." "Iki tarafl casusluk zor olmal." Kadife'nin yznde bir hayal krkl da grd Ka, ama kzn aklnn bambaka bir yerde olduunu acyla hissetti hemen. Omuzundan ekip Kadife'ye sarlmak istedi, ama hibir ey yapamad. "Ipek bana Lacivert ile eski durumlarn anlatt." dedi Ka. Kadife sessizce kard paketten bir sigaray ar hareketlerle azna yerletirip yakt. "Sigaran ve akman ona verdim," dedi Ka beceriksiz bir havayla. Biraz sustular. "Bunu Lacivert'i ok sevdiin iin mi yapyorsun? Onda bu kadar ok sevdiin ey ne Kadife, syle bana." Ka bouna konutuunu, konutuka da battn anlad iin sustu Funda Eser sahneden Kadife'ye seslenerek srasnn geldiini syledi Kadife yal gzlerle Ka'ya bakp kalkt. Son anda birbirlerine sarldlar. Kadife'nin varln ve kokusunu hissederek bir sre sahnedeki oyunu seyretti Ka, ama akl orada deildi; hibir ey anlayamyordu. Iinde kendine olan gvenini, mantn darmadan eden bir eksiklik, kskanlk ve pimanlk vard. Neden ac ektiini aa yukar karyordu da, acnn neden bu kadar ykc ve iddetli olduunu anlayamyordu.

206

Ipek'le Frankfurt'ta geirecei yllarn tabii eer onunla Frankfurt'a gitmeyi baarrsa bu ezici, kahredici acyla damgalanacan hissederek bir sigara iti. Akl karmakarkt, iki gn nce Necip ile bulutuklar tuvalete gitti, ayn kk blmeye girdi. Yksekteki pencereyi ap karanlk ge sigara ierek bakt. Darda yeni bir iirin gelmekte olduuna inanamad ilk. Bir teselli ve umut olarak grd iiri heyecanla yeil defterine geirdi. Ayn kahredici duygunun hla btn gcyle iine yayldn anlaynca telala Millet Tiyatrosu'ndan kt. Karl kaldrmlarda yrrken souk havann kendisine iyi geleceini dnd bir an. Iki koruma eri yanndayd ve akl daha da karkt. Bu noktada hikyemizin daha iyi anlalabilmesi iin bu blm bitirip bir yenisine balamalym. Ama bu, Ka'nn bu blmde anlatlmas gereken baka eyler yapmad anlamna gelmiyor. nce Ka'nn zerinde durmadan defterine yazd "Dnyann Bittii Yer" adl bu son iirin Kar adl kitaptaki yerine bakmalym.

41. Herkesin bir kar tanesi vardr KAYIP YEIL DEFTER "Dnyann Bittii Yer" Ka'ya Kars'ta gelen on dokuzuncu ve son iirdi. Ka'nn bu iirlerin on sekizini baz eksiklerle de olsa yannda hep tad yeil bir deftere aklna gelir gelmez yazdn biliyoruz, ihtilal gecesi sahnede okuduu iiri yazamamt bir tek. Ka daha sonra Frankfurt'tan Ipek'e yazd ve hibirini postalamad mektuplarn ikisinde "Allah'n Olmad Yer" adn verdii bu iirini bir trl hatrlayamadn, kitabn bitirebilmek iin bu iiri mutlaka bulmas gerektiini, bunun iin Ipek Serhat Kars Televizyonu'ndaki video kaytlarna bir bakarsa ok mutlu olacan yazmt. Frankfurt'taki otel odamda okuduum bu mektubun havasndan Ka'nn Ipek'in video ve iir bahanesiyle kendisine ak mektubu yazdn dnebileceini hayal edip huzursuz olduunu da hissetmitim. Ayn gece elimde Melinda kasetleriyle dndm odamda hafife kafay bulduktan sonra geliigzel atm bir defterde grdm kar tanesini bu romann yirmi dokuzuncu blmnn sonuna koydum. Daha sonraki gnlerde defterleri okuduka Ka'nn Kars'ta kendisine gelen iirleri kar tanesinin zerindeki on dokuz noktaya yerletirerek ne yapmak istediini biraz olsun anladm sanyorum. Ka daha sonra okuduu kitaplardan alt kollu bir yldz biimindeki kar tanesinin gkte kristallemesine yeryzne inip biimini kaybederek yok olmas arasnda ortalama sekiz on dakika getiini, her kar tanesinin rzgr, soukluk, bulutlarn ykseklii gibi etkenlerin yannda anlalamayan esrarengiz pek ok nedenle de biimlendiini renince kar taneleriyle insanlar arasnda iliki olduunu sezmiti. "Ben, Ka" adl iirini bir kar tanesini dnerek Kars Ktphanesi'nde yazm, daha sonra Kar adl iir kitabnn merkezinde de ayn kar tanesinin yattn dnmt. Daha sonra ayn mantkla hareket ederek "Cennet", "Satran", "ikolata Kutusu" adl iirlerinin de hayali kar tanesinin zerinde bir yeri olduunu gstermiti. Bunun iin kar tanelerinin ekillerini yaymlayan kitaplardan yararlanarak kendi kar tanesini izmi, Kars'ta kendisine gelen iirlerin hepsini bu tanenin zerine yerletirmiti. Bylece yeni iir kitabnn yaps kadar, kendisini Ka yapan her eyi de bir kar tanesi zerinde iaretlemi oluyordu. Her insann btn hayatnn isel bir haritas olan byle bir kar tanesi olmalyd. iirlerin kar

207

tanesinin zerinde yerletii hafza, hayal ve mantk dallarn Ka, Bacon'n insan bilgisini snflandrd aatan alm, altgen kar yldznn dallar zerindeki noktalarn ne anlama geldiini Kars'ta yazd iirleri yorumlarken uzun uzun tartmt. Bu yzden Kars'ta yazd iirler zerine Frankfurt'ta tuttuu defter dolusu notun byk ounluunu kar tanesinin anlam kadar Ka'nn kendi hayatnn anlam zerine bir tartma olarak da grmek gerekir. Sz gelimi, "Vurularak lmek" adl iirin kar tanesi zerindeki yerini tartyorsa nce iirde ele ald korkuyu aklyor, bu iirin ve korkunun neden hayal dalna yakn yerletirilmesi gerektiini irdeliyor, neden hafza dalnn tam zerindeki "Dnyann Bittii Yer" adl iirin yaknnda ve ekim alannda olduunu yorumlarken, esrarl pek ok eyin de malzemesini verdiine inanyordu. Ka'ya gre herkesin hayatnn arkasnda byle bir harita ve bir kar tanesi vard ve uzaktan birbirlerine benzeyen insanlarn aslnda ne kadar deiik, tuhaf ve anlalmaz olduu herkesin kendi kar yldznn zmlemesi yaplarak kantlanabilirdi. Ka'nn iir kitabnn ve kendi kar yldznn yaps hakknda tuttuu sayfalar dolusu ("ikolata Kutusu" adl iirin hayal dalnda olmasnn anlam neydi? "Btn Insanlk ve Yldzlar" iiri Ka'nn yldrm nasl biimlendirmiti? vs.) not hakknda romanmzn gerektirdiinden fazla sz sylemeyeceim. Kendilerini ar nemseyen, yazdklar her samaln ileride bir aratrma konusu olacana inand iin kasla kasla daha yaarken kendi kendilerinin kimsenin bakmad bir heykeli haline gelen airlerle Ka genliinde alay ederdi. Modernist efsanelere kanarak zor anlalr iirler yazan airleri yllarca kmsedikten sonra hayatnn son drt ylnda kendi yazd iirleri kentli kendine yorumluyor olmasnn gene de birka hafifletici zr var. Notlarn dikkatli okuyunca anlald gibi, Kars'ta kendisine gelen iirleri Ka btunyle kendi yazm gibi hissetmiyordu. Bu iirlerin kendi dnda bir yerden ''geldiini", kendisinin onlarn yazlmas bir rnekte olduu gibi sylenmesi iin yalnzca bir ara olduuna inanyordu. Ka notlarn kendisinin bu "edilgenlik" durumunu deitirmek, yazd iilerin anlamn ve gizli simetrisini zmek iin tuttuunu birka yerde yazmt. Kann kendi iirlerinin yorumunu yapmasnn ikinci zr de buradayd. Ka ancak Kars'ta yazd iirlerin anlamn zerse kitabnn eksikliklerini, yarm kalan dizeleri ve kaydetmeden unuttuu "Allah'n Olmad Yer" adl iiri tamamlayabilirdi. nk Frankfurt'a dndkten sonra hi iir "gelmemiti'' Ka'ya. Ka'nn drt yln sonunda gelen iirlerin mantn zp kitabn bitirmi olduu notlarndan ve mektuplarndan anlalyor. Bu yzden dairesinden aldm ktlar, defterleri Frankfurt'taki otelde iki ierek sabaha kadar kartrrken, arada bir Ka'nn iirlerinin buralarda bir yerde olmas gerektiini hayal edip kendi kendime heyecanlanyor, elimdeki malzemeyi yeniden kartrmaya balyordum. Sabaha kar arkadamn defterlerini kartra kartra onun eski pijamalar, Melinda kasetleri, kravatlar, kitaplar, akmaklar (Kadifenin Lacivert'e yollad ama Ka'nn ona vermedii akma da daireden alm olduumu byle fark ettim) arasnda kbuslar ve zlemlerle dolu dler ve hayaller grerek ryamda Ka bana "yalanmsn" diyordu, korkuyordum) uyuyakaldm. Ancak le vakti uyandm ve gnn geri kalann karl ve slak Frankfurt sokaklarnda Tarkut ln'n yardm olmadan Ka hakknda bilgi toplamakla geirdim. Ka'nn Kars'a geliinden nceki sekiz ylda iliki kurduu iki kadn da benimle grmeye arkadamn biyografisini yazdm sylemitim hemen raz oldu. Ka'nn ilk sevgilisi Nalan, deil son iir kitabndan, Ka'nn iir yazdndan bile haberdar deildi. Evliydi, kocasyla birlikte iki dnerci dkkn ve

208

bir seyahat brosu iletiyordu. Babaa konuurken bana Ka'nn zor, kavgac, huysuz ve ar alngan biri olduunu syledikten sonra biraz alad. (Ka'dan ok, solcu hayallere feda ettii genlii iin zlyordu.) Bekr olan ikinci sevgili Hildegard'n da tahmin ettiim gibi Ka'nn ne yazd son iirlerinde ne de Kar adl iir kitabndan haberi vard. Ka'y ona Trkiye'de olduundan ok daha nl bir airmi gibi tantmaktan duyduum sululuu hafifleten oyuncu, flrt bir havayla bana Ka'dan sonra yaz tatillerinde Trkiye'ye gitmekten vazgetiini, Ka'nn ok sorunlu, ok zeki, yapayalnz bir ocuk olduunu, arad anne-sevgiliyi huysuzluu yznden hibir zaman bulamayacan, bulursa bile karacan, ona k olmak ne kadar kolaysa, onunla birlikte olmann o kadar zor olduunu anlatt. Ka ona benden hi sz etmemiti. (Bu soruyu ona niye sorduumu ve burada niye bahsettiimi bilmiyorum.) Bir saat on be dakika sren grmemiz srasnda fark etmediim eyi, ince bilekli uzun parmakl gzel sa elinin iaret parmann ilk ekleminin olmadn Hildegard son anda el skrken bana gsterdi ve Ka'nn bir fke nnda bu eksik parmakla alay ettiini glmseyerek ekledi. Kitabn bitirdikten sonra Ka, bir deftere el yazsyla yazd iirleri daktilo edip oaltmadan nce, bundan nceki kitaplarnda da yapt gibi bir okuma turuna kmt. Kassel, Braunschweig, Hannover, Osnabrck, Bremen, Hamburg. Ben de, beni aran halkevinin ve Tarkut ln'n yardmyla, bu ehirlerde alelacele "okuma geceleri" dzenlettim. Tpk Ka'nn bir iirinde anlatt gibi ben de dakikliine, temizliine ve Protestan konforuna hayran olduum Alman trenlerinde pencerenin kenarna oturur, camda yansyan ovalar, uurumlarn dibinde uyuklayan kk kiliseli irin kyleri ve kk istasyonlardaki srt antal, renk renk yamurluklu ocuklar hznle seyreder, azlarnda sigara istasyonda beni karlayan dernekli iki Trk'e Ka'nn yedi hafta nce buraya okuma iin geldiinde yapt eylerin aynsn yapmak istediimi syler ve her kentte, tpk Ka'nn yapt gibi kk ucuz bir otele kaydm yaptrdktan, beni aranlarla bir Trk lokantasnda siyasetten ve Trklerin ne yazk ki kltrle ilgilenmediinden konuup spanakl brek ve dner yedikten sonra ehrin souk ve bo sokaklarnda gezer, Ipek'in acsn unutmak iin bu sokaklarda yryen Ka olduumu hayal ederdim. Akam siyasete, edebiyata ya da Trklere merakl on beyirmi kiinin katld "edebi" toplantda, en son romanmdan ruhsuzca biriki sayfa okuduktan sonra birden konuyu iire getirir, ksa zaman nce Frankfurt'ta ldrlen byk air Ka'nn ok yakn arkadam olduunu aklar, "acaba yakn zaman nce burada okuduu son iirlerinden bireyler hatrlayan var m" diye sorardm. Toplantya katlanlarn byk ounluu Ka'nn iir gecesine gelmemi olurdu, gelenlerin ise siyasi sorular sormak iin veya rastlantyla geldiklerini, iirlerini deil zerinden hi karmad kl rengi paltosunu, soluk tenini, dank salarn, sinirli hareketlerini hatrlamalarndan anlardm. Ksa bir sre iinde arkadamn en ilgi eken yan, hayat ve iirleri deil, lm olmutu. Onu Islamclarn, Trk gizli servislerinin, Ermenilerin, Alman dazlaklarnn. Krtlerin veya Trk milliyetilerinin ldrdne dair pek ok kuram dinledim. Yine de kalabalk iinde Ka'ya gerekten dikkat etmi, akll, zeki, duyarl birileri her zaman kard. Edebiyatsever ve dikkatli bu kiilerden Ka'nn yeni bir iir kitabn bitirdiinden, "Rya Sokaklar". "Kpek", "ikolata Kutusu" ve "Ak" adl iirlerini okuduundan ve bu iirleri ok, ok tuhaf bulduklarndan baka pek fazla yararl bir ey renemedim. Ka iirleri Kars'ta yazdn birka yerde belirtmi, bu da memleket hasreti eken dinleyicilere de seslenmek istedii eklinde yorumlanmt. Okuma gecesinden sonra Ka'ya (sonra da bana) sokulan tek

209

ocuklu, dul otuz yalarnda esmer bir kadn Ka'nn "Allah'n Olmad Yer" adl bir iirinden de bahsettiini hatrlyordu. Ona gre byk ihtimalle Ka tepki ekmemek iin bu uzun iirden yalnzca bir drtlk okumutu. Ne kadar zorladysam da bu dikkatli iirsever okur "ok korkun bir manzara" demekten baka bir ey hatrlayamad. Hamburg'taki toplantda n srada oturan bu kadn Ka'nn iirlerini yeil defterden okuduundan emindi. Gece Hamburg'tan Frankfurt'a Ka'nn dnd trenle dndm. Banhoftan kp onun gibi Kaiserstrasse'de yrdm ve sex shoplarda oyalandm. (Bir haftada Melinda'nn yeni bir kaseti gelmiti.) Arkadamn vurulduu yere gelince durdum ve farknda olmadan kabul ettiim eyi ilk defa aka kendi kendime syledim. O yere dtkten sonra katili Ka'nn antasndan yeil defteri alp kam olmalyd. Bir haftalk Almanya seyahatimde her gece saatlerce Ka'nn bu iirler iin tuttuu notlar, Kars anlarn okumutum. imdi tek avuntum kitaptaki uzun iirlerden bir tanesinin Kars'ta bir televizyon stdyosunun video arivinde beni beklediini hayal etmekti. Istanbul'a dndkten sonra bir sre her gece devlet televizyonunun kapan haberlerinde Kars'ta havann nasl olduunu dinledim, ehirde nasl karlanabileceimi hayal ettim. Ka'nnkine benzer bir buuk gnlk bir otobs yolculuundan sonra bir akam st Kars'a geldiimi, elimde anta, rkek rkek Karpalas Oteli'nde bir odaya yerletiimi (ne esrarl kzkardeler vard ortalkta ne de babalar), Ka'nn drt yl nce yrd karl kaldrmlarda onun gibi uzun uzun yrdm (drt ylda Yeilyurt Lokantas sefil bir birahaneye evrilmiti) sylemem, bu kitab okurlarna benim de ar ar onun bir glgesi olmaya doru gittiimi dndrmesin. Ka'nn da arada bir ima ettii gibi benden iir ve hzn eksiklii yalnz bizi birbirimizden deil, onun kederli Kars ehrini, benim grdm yoksul Kars ehrinden de ayryordu. Ama bizi birbirimize benzeten ve balayan kiiden sz etmeliyim imdi. Ipek'i o akam belediye bakannn benim iin verdii yemekte ilk grdmde duyduum badnmesinin rakdan kaynaklandna, ipin ucunu karp ona k olma ihtimalimin bir anda Ka'ya o gece hissetmeye baladm kskanln da gereksiz olduuna gnl rahatlyla inanabilmeyi ne ok isterdim! Ka'nn anlattndan ok daha az iirsel olan sulu bir kar, gece yars Karpalas Oteli'ndeki penceremin nnden amurlu kaldrmlara yaarken arkadamn tuttuu notlardan Ipek'in bu kadar gzel olduunu neden karamadm kendime kimbilir ka kere sordum. Bir igdyle ve o gnlerde iimden sk sk geen ifadeyle "tpk Ka gibi", kardm bir deftere yazdklarm okuduunuz kitabn balangc olabilir: Ka'dan ve onun Ipek'e duyduu aktan kendi hikyemmi gibi sz etmeye altm hatrlyorum. Dumanl aklmn bir kesiyle de kendimi bir kitabn ya da yaznn i sorunlarna kaptrmann aktan uzak durmann tecrbeyle edinilmi bir yolu olduunu dnyordum. Sanldnn aksine, insan isterse aktan uzak durabilir. Ama bunun iin hem aklnz elen kadndan, hem de sizi o aka kkrtan nc kiinin hayaletinden kurtulmanz gerekir. Oysa ben Ipek ile ertesi gn leden sonra Yeni Hayat Pastanesi'nde Ka'dan sz etmek iin oktan szlemitim. Ya da Ka'dan sz etmek istediimi ona atm sanyordum. Bizden baka kimsenin oturmad pastanede ayn siyah beyaz televizyon Boaz Kprs'ne kar kucaklaan iki gsterirken, Ipek bana Ka'dan sz etmesinin hi de kolay olmadn anlatt, iindeki acy ve hayal krkln ancak onu sabrla dinleyecek birisine aabilirdi ve bu kiinin Ka'nn iirleri iin ta Kars'a gelecek kadar yakn bir dostu olmas iini rahatlatyordu. nk Ka'ya hakszlk

210

etmediine beni ikna ederse iindeki huzursuzluktan biraz olsun kurtulacakt. Ama benim anlayszlmn onu zeceini de ihtiyatla syledi. zerinde "ihtilal" sabah Ka'ya kahvalt verirken giydii kahverengi uzun etek ve yine kazan stnden taklm eski moda kaln kemer (Ka'nn iir notlarnda okuduum iin onlar hemen tanyordum), yznde ise Melinda'y hatrlatan yar hrn, yar kederli bir ifade vard. Onu dikkatle, uzun uzun dinledim.

42. Bavulumu hazrlayacam IPEK'IN GZNDEN Iki koruma erinin arkasndan Millet Tiyatrosu'na giderken Ka'nn durup son bir kere daha kendisine bakt srada Ipek onu ok seveceine iyimserlikle inanyordu, Ipek iin bir erkei sevebileceine inanmak, onu gerekten sevmekten, hatta k olmaktan da olumlu bir duygu olduu iin, kendini yeni bir hayatn ve uzun srecek bir mutluluun eiinde hissediyordu. Bu yzden Ka'nn gidiinden sonraki ilk yirmi dakikada hi endielenmedi: Kskan sevgili tarafndan bir odaya kilitlendii iin huzursuz olmaktan ok, memnundu. Akl bavulundayd; onu bir an nce hazrlar, hayatnn sonuna kadar yanndan ayrmak istemedii eyalaryla oyalanrsa hem babasn ve kzkardeini daha kolay brakabilir, hem de bir an nce Kars'tan Ka ile birlikte kazasz belasz kabilirmi gibi geliyordu ona. Gittikten yarm saat sonra Ka hl dnmeyince Ipek bir sigara yakt. Her eyin yolunda gideceine kendini inandrd iin budala gibi hissediyordu kendini: Bir odaya kilitlenmi olmak bu duyguyu arttryor, kendine ve Ka'ya ierliyordu. Resepsiyona bakan Cavit'in otelden kp bir yere doru kotuunu grnce bir an pencereyi ap ona seslenmek istedi, ama kararn verene kadar delikanl koup gitti, Ipek, Ka'nn her an geri gelebileceini dnerek oyalad kendini. Ka'nn gitmesinden krk be dakika sonra Ipek odann donmu penceresini zorlayarak at ve kaldrmdan gemekte olan bir gence Millet Tyatrosu'na gtrlmemi imam hatipli akn bir renciye 203 no.lu odada kilitli kaldn, aaya otelin giriine haber vermesini rica etti. Delikanl onu pheyle karlad, ama ieri girdi. Az sonra da odadaki telefon ald: "Ne iin var orada?" dedi Turgut Bey. "Kilitli kaldysan niye telefon etmiyorsun?" Bir dakika sonra babas yedek anahtarla kapy at. Ipek, Turgut Bey'e kendisinin de Ka ile birlikte Millet Tyatrosu'na gitmek istediini, ama Ka'nn onu tehlikeye atmamak iin odasna kilitlediini, ehirdeki telefonlar kesildii iin oteldekilerin de almadn sandn syledi. "ehirde telefonlar alyor artk," dedi Turgut Bey. "Ka gideli ok oldu, merak ediyorum," dedi Ipek. "Tiyatroya gidelim, Kadife ile Ka'ya ne oldu bakalm." Btn telana ramen Turgut Bey'in otelden kmas vakit ald. nce eldivenlerini bulamad, sonra da kravat takmazsa bunun Sunay tarafndan yanl anlalabileceini syledi. Yolda hem gc yetmedii, hem de tlerini daha dikkatli dinlemesi iin Ipek'e yava yrmesini sylyordu. "Sunay ile sakn ztlama," dedi Ipek. "Onun eline ok zel bir g gemi bir Jakoben olduunu unutma!" Turgut Bey tiyatronun kapsnda merakllarn, otobslerle getirilen rencilerin, uzun zamandr bu tr kalabala hasret kalm satclarn ve polislerle askerlerin oluturduu

211

kalabal grnce genliinde bu tr siyasal toplantlarda duyduu heyecan hatrlad. Kznn koluna daha bir gle sarlrken, evresine kendisini bu hareketin bir paras yapacak bir tartma frsat, ucundan tutaca bir hareket arayarak yar mutluluk yar korkuyla baknd. Kalabaln fazlasyla yabanc olduunu hissedince, itierek kapy tkayan genlerden birini kabaca itti ve yaptndan hemen utand. Salon henz tam dolmamt ama btn tiyatronun az sonra anababa gn olacan, tandk herkesin kalabalk bir ryadaki gibi orada olduunu hissetti Ipek. Kadife ile Ka'y gremeyince huzursuz olmutu. Bir yzba onlar kenara ekti. "Baroldeki Kadife Yldz'n babasym," diye atld Turgut Bey ikyeti bir sesle. "Onunla bir an nce grmem gerek." Turgut Bey lise piyesinde barol oynayacak kzna son anda mdahale eden baba gibi davranm, yzba da babaya hak veren yardmc retmen gibi telalanmt. Duvarlarnda Atatrk'n ve Sunay'n resimleri aslm bir odada biraz bekledikten sonra Ipek Kadife'nin ieriye tek bana girdiini grnce ne yaparlarsa yapsnlar, kzkardeinin bu akam sahneye kacan hemen anlad. Ipek Ka'y sordu. Kadife onun kendisiyle konutuktan sonra otele dndn syledi, Ipek yolda rastlamadklarn syledi, ama bu konunun zerinde durulmad. Turgut Bey yal gzlerle sahneye kmamas iin Kadife'ye yalvarmaya balamt nk. "Bu saatten, bu i bu kadar ilan edildikten sonra sahneye kmamak, kmaktan daha tehlikeli babacm," dedi Kadife. "Ban anca imam hatiplilerin nasl fkeleneceini, herkesin ne kadar kinleneceini biliyorsun deil mi Kadife?" "Akas babacm, yllar sonra, sizin bana 'ban ama' demeniz, bir akaym gibi geliyor." "Bunun akas yok Kadifeciim," dedi Turgut Bey. "Onlara hasta olduunu syle." "Hasta deilim ki..." Turgut Bey alad biraz, Ipek babasnn, bir konunun duygusal yann bulup ona younlaabildii zamanlarda hep yapt gibi, aklnn bir yanyla dkt gzyalarna kendisinin de inanmadn hissetti. Turgut Bey'in acsn yaaynda yle yzeysel ve iten bir yan vard ki Ipek onun tam tersi bir nedenle de itenlikle gzya dkebileceini hissedebiliyordu. Babalarn iyi ve sevimli yapan bu zellik imdi iki kardein asl konumak istedikleri konu yannda utanlacak kadar "hafif kalyordu. "Ka ne zaman kt?" diye sordu Ipek fsldar gibi. "oktan otele dnm olmalyd!" dedi Kadife ayn dikkatle. Birbirlerinin gzlerinin iine korkuyla baktlar. Ipek drt yl sonra, Yeni Hayat Pastanesi'nde bana o an ikisinin de Ka'y deil, Lacivert'i dndklerini, birbirlerinin baklarndan bunu anlayp korktuklarn, babalarna ise hi mi hi aldrmadklarn syledi. Ipek'in bu itiraflarn bana gsterilmi bir yaknlk olarak yorumluyor, hikyemin sonunu artk kanlmaz olarak onun bak asndan greceimi hissediyordum. Iki kzkardc arasnda bir sessizlik olmutu. "Lacivert'in de istemediini syledi deil mi?" dedi Ipek. Kadife babam duydu," diyen bir bakla bakt ablasna, ikisi babalarna bir gz attlar ve Turgut Bey'in gzyalar arasnda kzlarnn fsldamalarn dikkatle izlediini ve Lacivert szn iittiini anladlar.

212

"Babacm biz urada abla karde iki dakika konusak." "Sizin ikinizin akl benimkinden her zaman stndr," dedi Turgut Bey. Odadan dar kt ama arkasndan kapy kapamad "Iyi dndn m Kadife?" dedi Ipek. "Iyi dndm," dedi Kadife. "Biliyorum iyi dnmsndr," dedi Ipek. "Ama onu bir daha gremeyebilirsin." "Sanmyorum," dedi Kadife dikkatle. "Ona ok da kzyorum." Ipek, Kadife ile Lacivert arasnda fkeler, barmalar, kzgnlklar, ini klarla dolu uzun ve mahrem bir tarih olduunu gznn nne acyla getirdi. Ka yldr? Bunu tam karamyor, Lacivert'in kendisiyle Kadife'yi birlikte idare ettii srenin ne kadar olduunu kendine artk bir daha hi sormak istemiyordu. Ka'y Almanya'da kendisine Lacivert'i unutturaca iin bir an sevgiyle dnd. Kadife de iki karde arasndaki gelien o zel sezgi anlarndan birinde ablasnn ne dndn hissetti. "Ka, Lacivert'i ok kskanyor," dedi. "Sana ok k." "Bu kadar ksa srede beni byle sevebileceine inanmyordum," dedi Ipek. "Ama imdi inanyorum." "Onunla Almanya'ya git." "Eve dner dnmez bavulumu hazrlayacam," dedi Ipek. "Ka ile Almanya'da mutlu olabileceimize gerekten inanyor musun?" "Inanyorum," dedi Kadife. "Ama gemiteki eyleri Ka'ya syleme artk. imdiden ok fazla biliyor, daha fazlasn da seziyor." Ipek Kadife'nin hayat ablasndan daha ok tanyan o muzaffer havasndan nefret etti. "Sanki oyundan sonra eve hi dnmeyecekmisin gibi konuuyorsun," dedi. "Ben dneceim tabii," dedi Kadife. "Ama sen hemen gidiyorsun sanyordum." "Ka'nn nereye gitmi olabilecei hakknda bir fikrin var m?" Birbirlerinin gzlerine bakarlarken Ipek ikisinin de akllarndan geen eyden korktuklarn hissetti. "Artk gitmeliyim," dedi Kadife. "Makyaj yapmam lazm." "Ban amandan ok, mor yamurluundan kurtulacan iin seviniyorum," dedi Ipek. Ta ayaklarna kadar bir araf gibi inen eski yamurluunun eteklerini Kadife iki dans hareketiyle havalandrd. Bunun kap aralndan kzlarn seyreden Turgut Bey'i glmsettiini grnce iki kzkarde birbirlerine sarlp ptler. Turgut Bey Kadife'nin sahneye kmasn oktan kabullenmi olmalyd. Bu sefer ne gzya dkt, ne de t verdi. Sarlp kzn pt ve tiyatro salonundaki kalabaln iinden bir an nce kmak istedi. Tiyatronun kalabalk kapsnda ve dn yolunda Ipek Ka'ya veya onu sorabilecei birisine rastlarm diye gzlerini drt amt, ama kaldrmlarda hibir ey dikkatini ekmedi. Daha sonra bana "Ka, olur olmaz nedenlerle nasl ktmser olabiliyorsa, ben de galiba ayn samalktaki baka nedenlerle ondan sonraki krk be dakika boyunca ok iyimserdim," dedi. Turgut Bey dorudan televizyonun bana geip artk srekli canl yaymlanaca duyurulan oyunu beklerken Ipek Almanya'ya gtrecei bavulunu hazrlad. Ka'nn nerede olduunu dneceine Almanya'da nasl mutlu olacaklarn hayal etmeye alarak dolabndan eyalar, elbiseler seiyordu. Daha nceden yanna almay kurduklarndan baka bavuluna "Almanya'da ok daha iyilerinin" olduunu tahmin etmesine ramen alacaklarn, belki de

213

Almanya'dakilere hi alamayacan dnerek oraplarn ve i amarlarn da tktrrken igdyle bir an pencereden bakt ve Ka'y almak iin birka kere gelen asker kamyonun otele yanatn grd. Aa indi, babas da kapdayd, ilk defa grd iyi tral, gaga burunlu sivil bir memur "Turgut Yldz," dedi ve babasnn eline kapal bir zarf tututurdu. Turgut Bey kl gibi bir yz ve titreyen ellerle zarf anca bir anahtar kt iinden. Okumaya balad mektubun kzna olduunu anlaynca sonuna kadar okuyup Ipek'e verdi. Ipek drt yl sonra hem kendini savunmak hem de benim Ka hakknda yazacaklarmn gerei yanstmasn drste istedii iin bu mektubu bana verdi. Perembe, saat sekiz Turgut Bey, bu anahtarla Ipek'i odamdan karp bu mektubu ona ltfen verirseniz hepimiz iin ok iyi olacak, efendim. Kusuruma bakmayn. Saygyla. Canm. Kadife'yi ikna edemedim. Askerler beni korumak iin buraya istasyona getirdiler. Erzurum yolu alm, beni dokuz buuktaki ilk trenle buradan zorla uzaklatryorlar. Senin de, benim antam yapp, kendi bavulunu alp gelmen lazm. Asker araba dokuzu eyrek gee seni alacak. Sokaklara sakn kma. Gel. Seni ok seviyorum. Mutlu olacaz. Gaga burunlu adam saat dokuzdan sonra tekrar geleceklerini syleyip gitti. "Gidecek misin?" diye sordu Turgut Bey. "Ona ne olduunu ok merak ediyorum," dedi Ipek. "Askerler koruyor, ona bir ey olmaz. Sen bizi brakp gidecek misin?" "Onunla mutlu olacama inanyorum," dedi Ipek. "Kadife de yle dedi." Mutluluunun kant da oradaym gibi elindeki mektubu yeniden okumaya, arkasndan da alamaya balad. Ama neden gzya dktn de tam karamyordu. "Belki de babamla kzkardeimi brakmak bana ar geldii iin," dedi bana yllar sonra, Ipek'in o an hissettii her eye btn ayrntlaryla ilgi duymamn onu kendi hikyesine baladn gryordum. "Belki de aklmdaki teki eyden korkuyordum," dedi sonra. Ipek'in gzyalar dindikten sonra babasyla birlikte odasna gitmiler ve birlikte bavuluna konacak eyleri son bir kere daha gzden geirmiler, sonra Ka'nn odasna girip btn eyalarn vine rengi byk el antasna doldurmulard. Bu sefer ikisi de gelecekten umutla sz ediyor, Ipek gittikten sonra Kadife'nin okulu inallah artk abucak bitireceini, Turgut Bey'in de kzyla birlikte Frankfurt'a Ipek'i ziyarete geleceini anlatyorlard birbirlerine. Bavul tamamlannca ikisi de aaya indiler ve Kadife'yi seyretmek iin televizyonun bana getiler. "Inallah oyun ksadr da trene binmeden nce iin kazasz belasz bittiini grrsn!" dedi Turgut Bey. Baka bir ey konumadan televizyonun karsna oturdular ve Marianna seyrederlerken yaptklar gibi birbirlerine iyice sokuldular, ama Ipek akln televizyonda grdklerine veremedi hi. Canl yaymlanan oyunun ilk yirmi be dakikas boyunca seyrettiklerinden yllar sonra aklnda bir tek Kadife'nin ba rtl ve kpkrmz bir uzun elbise ierisinde sahneye kp "Siz nasl isterseniz babacm!" demesi kalmt. O srada ne dndn itenlikle merak ettiimi anlad iin "Aklm tabii baka yerlerdeydi," dedi. Bu yerlerin nereleri

214

olduunu defalarca sorunca Ka ile yapacaklar tren yolculuundan sz etti. Sonra da korktuundan. Ama neden korktuunu kendine tam syleyemedii gibi, yllar sonra bana da tam aklayamayacakt. Aklnn pencereleri btnyle alm, karsndaki televizyon ekran dnda her eyi derinden alglyor, uzun bir yolculuktan geri dnnce evlerini, eyalarn, odalarn ok tuhaf, kk, deiik ve eski bulan gezginler gibi, evresindeki eyalara, sehpaya, perdelerin kvrlna aarak bakyordu. Hayatnn o geceden itibaren bambaka bir yere gitmesine izin verdiini, kendi evine bir yabanc gibi bakmasndan anladn syledi bana. Bu, bana Yeni Hayat Pastanesi'nde dikkatle anlatt gibi, Ipek'e gre o akam Ka ile Frankfurt'a gitmeye karar verdiinin kesin bir kantyd. Otelin kaps alnca Ipek koup at. Onu istasyona gtrecek asker ara erken gelmiti. Korkuyla kapdaki sivil memura birazdan geleceini syledi. Koa koa gidip babasnn yanna oturdu ve btn gcyle sarld ona. "Araba m geldi?" dedi Turgut Bey. "Bavulun hazrsa daha vakit var. Ipek ekrandaki Sunay'a bir sre bo bo bakt. Yerinde duramayp ieri kotu, terliklerini ve pencerenin iinde duran fermuarl kk diki antasn da bavulunun iine attktan sonra birka dakika yatann kenarna oturup alad. Daha sonra bana anlattna gre, geri dndnde artk Ka ile Kars' terk etme kararn kesinlikle vermiti. phenin ve kararszlklarn zehirini iinden att iin ii rahatt ve ehirdeki son dakikalarn sevgili babac ile televizyon seyrederek geirmek istiyordu. Resepsiyona bakan Cavit kapda birinin olduunu syleyince Ipek telalanmamt hi. Turgut Bey de kzna buzdolabndan bir ie Coca-Cola getirmesini, blmek iin de iki bardak karmasn sylemiti. Ipek mutfak kapsnda grd Fazl'n suratn hibir zaman unutamayacan syledi bana. Baklar hem bir felaket olduunu sylyor, hem de Ipek'in daha nceden hi hissetmedii bir eyi, Fazl'n kendisini aileden biri, ok yakn bir kii olarak grdn anlatyordu. "Lacivert'i ve Hande'yi ldrdler!" dedi Fazl. Zahide'nin verdii bir bardak suyun yarsn iti. "Onu bir tek Lacivert caydrabilirdi." Ipek hi kprdamadan seyrederken Fazl biraz alad, iinden gelen bir sese uyarak oraya gittiini, Lacivert'in Hande ile saklandn, bir ihbar zerine baskn dzenlendiini bir takm askerin katlmasndan anladn syledi. Bir ihbar olmasa askerler bu kadar kalabalk gitmezlerdi. Hayr, kendisini izlemi olamazlard, nk Fazl oraya vardnda her ey oktan olup bitmiti. Fazl evre evlerden gelen ocuklarla birlikte askeri projektrlerin nda Lacivert'in cesedini de grdn syledi. "Burada kalabilir miyim?" dedi sonra. "Baka bir yere gitmek istemiyorum." Ipek bir bardak da ona kartt. Yanl ekmeceleri, ilgisiz dolaplar ap kapayarak ie aacan arad. Lacivert'i ilk grn, o gn giydii iekli bluzunu bavula koyduunu hatrlad. Fazl' ieri ald, Ka'nn sal gecesi sarho olduktan sonra herkesin baklar altnda iir yazmak iin oturduu mutfak kapsnn yanndaki sandalyeye oturttu. Sonra iine zehir gibi yaylan acy bir an durup bir hasta gibi dinledi: Fazl uzaktan sessizce ekrandaki Kadife'yi seyrederken Ipek nce ona, sonra babasna birer bardak Coca-Cola verdi. Kafasnn bir yan btn bu yaptklarn bir kamera gibi dardan gryordu. Odasna geti. Karanlkta bir dakika durdu. Yukardan Ka'nn antasn ald. Sokaa kt. Souktu dars Kap nnde beklemekte olan askeri arataki sivil memura ehirden ayrlmayacan syledi.

215

"Sizi alp trene yetitirecektik," dedi memur. "Vazgetim, gelmiyorum, teekkr ederim. Bu antay Ka Bey'e verin ltfen." Ieride, babasnn yanna oturduktan hemen sonra giden askeri aracn grltsn duydular. "Onlar ben yolladm," dedi Ipek babasna. "Gitmiyorum." Turgut Bey sarld ona. Bir sre daha ekrandaki oyunu pek bir ey anlamadan seyrettiler. Birinci perdenin sonu yaklayordu ki "Kadife'ye gidelim!" dedi Ipek. "Ona anlatacaklarm var."

43. Kadnlar gurur iin intihar eder SON PERDE Sunay, Thomas Kyd'n Ispanyol Trajedisi adl oyunundan ilhamla ve baka pek ok etkiyle yazp sahneledii eyin adn da son anda Kars'ta Trajedi'ye evirmi, bu yeni ad televizyonda srekli yaplan duyurularn ancak son yarm saatine yetitirmiti. Bir ksm asker denetiminde otobslerle getirilen, bazlar televizyondaki duyurulara, askeri ynetimin gvencesine inanan ya da her ne pahasna olursa olsun olacaktan kendi gzleriyle grmek isteyen (nk "canl" yaynn aslnda banttan verildii, bu bandn da Amerika'dan geldii sylentileri de vard ehirde) merakllarla ou mecburiyet zerine gelen memurlardan (bu sefer ailelerini getirmemilerdi) oluan seyirci kalabal bu adn farknda deildi. Farknda olsalar bile btn ehir gibi, hi kimsenin pek bir ey anlamadan seyrettii "oyun" ile ilikisini kurmalar da zordu zaten. Ilk ve son oynanndan drt yl sonra Serhat Kars Televizyonu'nun video arivinden kartp seyrettiim Kars'ta Trajedi'nin ilk yarsnn konusunu zetlemek g. "Geri, yoksul ve aklsz" bir kasabada bir kan davas sz konusuydu ama insanlarn neden birbirlerini ldrmeye balad, paylalamayan eyin ne olduu hi anlatlmyor, ne katiller ne de sinek gibi lenler bu konuda bir soru soruyordu. Bir tek Sunay halknn kan davas gibi geri bir eye kaplmasna fkeleniyor, bu konuda karsyla tartyor ve anlay ikinci ve gen bir kadnda (Kadife) aryordu. Sunay zengin ve aydn bir iktidar sahibi grnmndeydi ama yoksul halkla da dans ediyor, akalayor, hayatn anlamn bilgece tartyor ve bir eit oyun iinde oyun havasyla onlara Shakespeare, Victor Hugo ve Brecht'ten sahneler oynuyordu. Ayrca ehir trafii, sofra adab, Trklerin ve Mslmanlarn vazgeemedikleri zellikleri, Fransz ihtilalinin cokusu, ann, prezervatifin ve raknn faydalan, zengin orospunun gbek dans, ampuan ve kozmetiklerin boyal sudan baka bir ey olmay gibi konularda retici ve ksa sahneler de oyunun urasna burasna doal bir dzensizlik ierisinde serpitirilmiti. Sk sk tuluat ve doalamann araya girmesiyle iyice karan bu oyunu toplayan, Karsl seyirciyi sahneye balayan tek ey Sunay'n tutkulu oyunculuuydu. Oyunun arlat yerlerde sahne hayatnn en iyi anlarndan hatrlad jestlerle birden fkeleniyor, lkeyi, halk bu hale drenlere verip veritiriyor, trajik bir edayla topallayarak sahnenin bir kenarndan dierine yrrken genlik hatralarn, Montaigne'in arkadalk zerine yazdklarn ya da Atatrk'n aslnda ne kadar yalnz olduunu anlatyordu. Yz ter iindeydi. Tiyatroya ve tarihe dkn, iki gece nceki oyunda da onu hayranlkla izleyen retmeli Nuriye Hanm yllar sonra bana Sunay'n azndan gelen rak kokusunun en n sradan ok iyi alndn anlatt. Ona gre bu byk sanatnn sarho deil, cokulu olduu anlamna geliyordu, iki gn

216

iinde, onu yakndan grebilmek iin her trl tehlikeyi gze alacak kadar ona hayran olan Kars'n orta yal devlet memurlar, dul kadnlar, televizyondaki grntlerini imdiden yzlerce kere seyretmi gen Atatrkler, maceraya ve iktidara merakl erkekler n sralara ondan bir k, bir n yayldn, uzun bir sre onun gzlerinin iine bakmann imknsz olduunu sylemilerdi. Askeri kamyonlarla zorla Millet Tiyatrosu'na gtrlen imam hatipli rencilerden Mesut (ateistlerin mminlerle ayn mezarla gmlmesine kar olan) da yllar sonra bana Sunay'dan gelen bu ekimi hissettiini syledi. Drt yl Erzurum'da silahl eylemler yapan kk Islamc bir grup iinde alp hayal krklna uradktan sonra Kars'a dnp bir ayhanede almaya balad iin itiraf edebiliyordu belki bunu. Ona gre imam hatipli genleri Sunaya balayan aklanmas zor bir ey vard. Sunay'n onlarn istedii mutlak iktidara sahip olmasyd belki bu. Ya da koyduu yasaklarla onlar isyan etme gibi tehlikeli bir dertten kurtarmasyd. "Btn askeri darbelerden sonra aslnda herkes gizlice sevinir," dedi bana. Ona gre Sunay'n o kadar g sahibi olmasna ramen sahneye kp kendini btn itenliiyle kalabala sunmas da genleri etkilemiti. Yllar sonra Serhat Kars Televizyonu'nda o gecenin video kaydn izlerken ben de salonda baba ile oul, iktidar ile sulu arasndaki gerilimin unutulup herkesin derin bir sessizlik iinde kendi korkulu anlarna ve hayallerine gmldn ve ancak bask dolu ar milliyeti lkelerde yaayanlarn anlayabilecei o byleyici "biz" duygusunun varln hissettim. Sunay sayesinde sanki salonda "yabanc" kimse kalmam, herkes ortak bir hikyeyle birbirine umutsuzca balanmt. Bu duyguyu Karsllarn bir trl sahnedeki varlna alamadklar Kadife bozuyordu. Naklen yayn kameraman da bunu hissetmi olmal ki coku anlarnda Sunay'a odaklanp Kadife'ye hi sokulmuyor, Kars seyircisi onu bulvar komedilerindeki hizmetiler gibi olaylar yapan glere hizmet ederken grebiliyordu ancak. Oysa le saatlerinden itibaren Kadife'nin akamki oyun srasnda ban aaca duyurulduu iin seyirci onun ne yapacan ok merak ediyordu. Kadife'nin bu ii asker zoruyla yapt, sahneye kmayaca ya da benzeri pek ok dedikodu yaylm, trbanc kzlarn mcadelesini iitmi ama onun adn hi duymam olanlar bile yarm gnde Kadife'yi tanmlard. Bu yzden ilk balarda da sahnedeki siliklii, krmz ve uzun bir elbiseyle de olsa ba rtl kmas hayal krklna yol amt. Kadife'den bireyler beklenecei oyunun yirminci dakikasnda Sunay ile aralarnda gelien bir diyalogdan anlald ilk: Sahnede yalnz kaldklar bir ara, Sunay ona "kararl olup olmadn" sormu, "Bakalarna kzp kendini ldrmeni kabul edilmez buluyorum," demiti. "Kadife "Bu ehirde erkekler birbirlerini hayvanlar gibi ldrr ve bunu ehrin mutluluu iin yaptklarn sylerlerken benim kendimi ldrmeme kim karabilir?" deyip sahneye giren Funda Eser'den kaar gibi svmt. Drt yl sonra Kars'ta o akam olup bitenleri konuabildiim herkesten dinler, elimde saat, olaylar dakika dakika sralamaya alrken Kadife'nin bunu syledii sahnede Lacivert'in onu son defa grdn hesaplamtm. nk baskn bana anlatan komularn ve hl Kars'ta grev yapan emniyet grevlilerinin sylediine gre evin kaps alndnda Lacivert ile Hande televizyon seyrediyorlard. Yaplan resmi aklamaya gre Lacivert karsnda emniyet glerini ve askerleri grnce ieri koup silahn alm, ate etmeye balam, komularn ve ksa zamanda onu bir efsane yapan gen Islamclardan bazlarnn anlattna gre ise "ate etmeyin!" diye bararak Hande'yi kurtarmak istemi, ama daireye dalan Z.Demirkol

217

komutasndaki zel tim bir dakika iinde yalnz Lacivert ile Hande'yi deil, btn daireyi delik deik etmiti. Kopan byk grltye ramen komu evlerdeki birka merakl ocuktan baka kimse olayla ilgilenmemiti. Bu yalnzca Karsllar geceleri bu tr basknlara alk olduklar iin deil, o srada ehirde kimsenin Millet Tiyatrosu'ndan verilen canl yayndan baka bir eyle ilgilenecek hali kalmad iindi de. Btn kaldrmlar bo, btn kepenkler inik, birka tanesi dnda btn ayhaneler kapalyd. ehirde btn gzlerin kendisinin zerinde olduunu bilmek Sunay'a olaanst bir gven ve g vermiti. Kadife sahnede ancak Sunay'n izin verdii kadar yer bulabileceini hissettii iin ona daha fazla sokuluyor, yapmak istedii eyi ancak Sunay'n sunaca frsatlardan yararlanarak gerekletire-bileceini hissediyordu. Daha sonra, ablasnn aksine, benimle o gnler hakknda konumaktan kand iin aklndan ne geirdiini bilmem imkansz. Kadife'nin intihar etme ve ban ama konusundaki kararlln oyunun bundan sonraki krk dakikasnda kavrayan Karsllar yava yava ona hayran olmaya balamlard. Oyun, Kadife'nin ne kmaya balamasyla birlikte Sunay ile Funda Eser'in yar eitici yar grgr fkesinden daha ar bir drama doru evriliyordu. Seyirci Kadife'nin erkeklerin basksndan yld iin her eyi yapmaya hazr gzpek birini canlandrdn hissetmiti. "Trbanc kz Kadife" kimlii tamamen unutulmamasna ramen o gece sahnede canlandrd yeni kiiliin de Karsllarn yreinde kabul grdn sonradan konutuum, yllarca Kadife iin zlm pek ok kiiden dinledim. Artk Kadife sahneye knca derin bir sessizlik oluyor, evlerde oluk ocuk televizyon izleyenler o konutuktan sonra "ne dedi ne dedi?" diye birbirlerine soruyorlard. Bu sessizliklerin birinde drt gn sonra ehirden ayrlacak ilk trenin dd iitildi. Ka askerlerin onu zorla bindirdii bir vagondayd. Geri gelen asker aratan Ipek'in kmadn, yalnzca antasnn geldiini gren sevgili arkadam, kendisini koruyan askerlere onunla grebilmek iin ok srar etmi, bu izni alamaynca onlar asker arac otele bir kere daha yollamaya onlar ikna etmi, ara yeniden ve bombo gelince subaylara treni be dakika daha tutmalar iin yalvarm, Ipek yine gzkmeyip kalk dd alnca Ka alamaya balamt. Tren hareket ederken yal gzleri hl perondaki kalabaln iinde, istasyon binasnn Kzm Karabekir heykeline bakan teki kapsnda, kendisine doru yrrken greceini hayal ettii eli antal uzunca boylu bir kadn aryordu. Hzlanmakta olan tren, ddn bir kere daha ttrd. O srada Ipek ile Turgut Bey Karpalas Oteli'nden, Millet Tiyatrosu'na doru yrmeye balamlard. "Tren gidiyor," dedi Turgut Bey. "Evet," dedi Ipek. "Yollar yaknda alr. Vali ve alay komutan ehre dner." Bu sama askeri darbenin bylece sona erecei, her eyin normale dnecei konusunda da bireyler syledi, ama bu szleri nemli bulduu iin deil, susarsa babasnn onun Ka'y dndn sanacan hissettii iin sylemiti. Akl ne kadar Ka'da, ne kadar Lacivert'in lmndeydi, bunu kendisi de tam bilmiyordu, iinde karlm bir mutluluk frsatndan ok gl bir ac, Ka'ya kar da youn bir fke vard. Duyduu fkenin nedenlerinden pek az pheleniyordu. Drt yl sonra Kars'ta bu nedenleri benimle isteksizce tartrken sorularm ve kukularm zerine huzursuz olacak ve o geceden sonra Ka'y bir daha sevmesinin neredeyse imknsz olduunu hemen anladn bana syleyecekti. Ka'y gtren tren ddn alp Kars' terk ederken Ipek'te ona kar yalnzca bir kalp krkl vard; belki biraz da hayret duyuyordu. Asl derdi imdi acsn Kadife ile paylamakt. Turgut Bey kznn sessizlikten rahatsz olduunu hissetmiti. "Btn ehir sanki terk edilmi," dedi.

218

"Hayalet ehir," dedi Ipek bir ey sylemi olmak iin. asker aralk bir konvoy keyi dnerek nlerinden geti. Turgut Bey bu aralarn yollar ald iin gelebildiklerini syledi. Baba kz nlerinden geip karanlkta kaybolan konvoyun klarna oyalanmak iin baktlar. Daha sonra yaptm aratrmalara gre, ortadaki cemsenin iinde Lacivert ve Hande'nin cesetleri vard. Turgut Bey az nce en arkadan gelen jipin arpk lambalarnn nda Serhat ehir Gazetesi brosunun vitrinine yarnki gazetenin asldn grmt; durup okudu: "Sahnede lm. nl Trk oyuncusu Sunay Zaim dn geceki gsteri esnasnda vurularak ldrld." Haberi iki kere okuduktan sonra hzl hzl Millet Tiyatrosu'na yrdler. Tiyatronun kapsnda gene ayn polis aralar ve aada, uzakta ayn tankn glgesi vard. Ieri girerlerken stleri arand. Turgut Bey "ba kadn oyuncunun babas" olduunu syledi, ikinci perde balamt, en arka srada iki bo yer bulup oturdular. Bu perdede Sunay'n gelitirmek iin yllarn verdii akalardan, elenceli sahnelerden hl bireyler vard: Funda Eser kendi yaptyla alay eder bir havayla biraz gbek bile att. Ama oyunun havas iyice arlam, tiyatroya bir sessizlik kmt. Kadife ile Sunay artk sk sk yalnz kalyorlard. "Gene de bana ne iin intihar edeceinizi aklamalsnz?" dedi Sunay. "Insan bunu tam bilemez," dedi Kadife. "Nasl?" "Insan tam neden intihar ettiini bilebilse, o nedeni aka ortaya koyabilseydi intihar etmezdi," dedi Kadife. "Yoo, hi de yle deil," dedi Sunay. "Bazlar ak yznden ldryor kendini, bazlar kocasnn dayana dayanamyor ya da yoksulluk bak gibi kemie dayanyor." "Hayata ok basit bakyorsunuz," dedi Kadife. "Ak yznden kendini ldreceine, insan biraz bekler ve akn etkisi azalr. Yoksulluk da intihar iin yeterli neden deildir, insan kendini ldreceine kocasn terk eder ya da nce gider bir yerden para almay dener." "Peki nedir asl neden?" "Tabii ki btn intiharlarda asl neden gururdur. En azndan kadnlar bunun iin intihar eder!" "Akta gururu krld iin mi?" "Hi anlamyorsunuz!" dedi Kadife. "Bir kadn gururu krld iin deil, ne kadar gururlu olduunu gstermek iin intihar eder." "Arkadalarnz bu yzden mi intihar ediyor?" "Onlar adna konuamam. Herkesin kendi nedenleri vardr. Ama kendimi ldrmeyi her dnmde onlarn da benim gibi dnm olacaklarn hissediyorum, intihar n kadnlarn yalnz olduklarn ve kadn olduklarn en iyi anladklar zamandr." "Arkadalarnz bu szlerle mi intihara srklediniz?" "Onlar kendi zgr kararlaryla intihar ettiler." "Burada Kars'ta hi kimsenin zgr karar olmadn, herkesin dayaktan kamak, bir cemaate girip korunmak iin hareket ettiini herkes biliyor. Onlarla gizlice anlaarak kadnlar intihara srklediinizi itiraf edin Kadife." "Ama nasl olur?" dedi Kadife. "Onlar intihar ederek daha da yalnz kaldlar, intihar etti diye bazlarnn babalar onlar reddetti, bazlarnn cenaze namaz bile klnmad."

219

"Yalnz olmadklarn, bunun toplu bir hareket olduunu kantlamak iin mi imdi siz de kendinizi ldreceksiniz? Kadife, susuyorsunuz... Ama neden yle yaptnz sylemeden kendinizi ldrrseniz, vermek istediiniz mesaj yanl anlalmayacak m?" "Intiharmla bir mesaj vermek istemiyorum," dedi Kadife. "Gene de bu kadar kii sizi seyrediyor, merak ediyor. Hi olmazsa u an aklnza gelen bir eyi syleyin." "Kadnlar kazanma umuduyla intihar eder," dedi Kadife. "Erkekler ise kazanma umudu kalmadn grnce." "Bu doru," dedi Sunay ve cebinden Krkkale bir tabanca kard. Btn salon silahn ltsna dikkat kesildi. "Tamamen yenildiimi anlaynca bununla beni vurur musunuz?" "Hapsi boylamak istemem." "Ama nasl olsa sonra siz de intihar etmeyecek misiniz?" dedi Sunay. "Kendinizi ldrnce zaten Cehennem'e gideceinize gre artk ne bu, ne de teki dnyadaki cezadan korkmuyor olmanz gerekir." "Ite bir kadn tam da bunun iin ldrr kendini," dedi Kadife. "Her trl cezadan kaabilmek iin." "Yenildiimi anladm an sonumun byle bir kadnn elinden olmasn isterim!" dedi Sunay gsterili bir havada seyircilere dnerek. Biraz ssl. Atatrk'n apknlklaryla ilgili bir hikye anlatmaya balad, seyircinin sklmaya baladn tam zamannda sezmiti. Ikinci perde sona erdiinde Turgut Bey ile Ipek kulise kp Kadife'yi buldular. Bir zamanlar Moskova'dan, Petersburg'dan gelen cambazlarn, Moliere oynayan Ermeni oyuncularn, Rusya turnesine km danszlerle mzisyenlerinin hazrland geni oda imdi buz gibiydi. "Senin gideceini sanyordum," dedi Kadife Ipek'e. "Seninle iftihar ediyorum canm, harikaydn!" diyerek Turgut Bey Kadife'yi kucaklad. "Beni vur diye eline silah verseydi, ben ayaa kalkp oyunu kesip 'Kadife, sakn ate etme' diye baracaktm." "Niye?" "Silah dolu olabilir de ondan!" dedi Turgut Bey. Serhat ehir Gazetesi'nin yarnki saysnda okuduu haberi anlatt. "Serdar'n gerekleir umuduyla nceden yazd haberler doru kt iin korkuyor deilim," dedi. "ou yanl kar o haberlerin. Ama byle iddial bir haberi Sunay'n onay olmadan Serdar'n asla yazamayacan bildiim iin endieleniyorum. Belli ki haberi Sunay yazdrm. Bu bir reklam olmayabilir. Belki de sahnede kendini sana ldrtmek istiyor. Canm kzm, sakn bo olduundan emin olmadan silahn skma ona! Sakn bu adam yznden de ban ama. Ipek gitmiyor. Bu ehirde daha ok yaayacaz, dincileri bou bouna fkelendirme." "Ipek niye gitmekten vazgeti?" "Babasn, seni, ailemizi daha ok sevdii iin," dedi Turgut Bey Kadife'nin ellerini tutarak. "Babacm, biz yalnz konuabilir miyiz gene!" dedi Ipek. Bunu syler sylemez de Kadife'nin yzn bir korkunun kapladn grd. Turgut Bey yksek tavanl, toz iindeki odann dier ucundan ieri giren Sunay ile Funda Eser'e sokulurken Ipek btn gcyle sarlp Kadife'yi kucaklad. Bu hareketinin kzkardeinde bir korku uyandrdn grd ve onu elinden tutup perdeyle ayrlm bir zel blme ekti. Elinde bir konyak iesi ve bardaklarla Funda Eser kt buradan. "ok iyiydin Kadife," dedi. "Rahatnza bakn siz."

220

Ipek gittike umutsuzlaan Kadife'yi oturttu. Gzlerini gzlerinin iine ekip kt bir haberim var diyen bir bakla bakt "Hande ile Lacivert basknda ldrlmler," dedi sonra. Kadife'nin baklar bir an iine ekildi. "Ayn evde miymiler? Kim syledi?" dedi. Ama Ipek'in yzndeki kararl ifadeyi grnce sustu. "Imam hatipli ocuk Fazl syledi, hemen inandm. Kendi gzleriyle grm nk..." Yz imdiden bembeyaz olan Kadife haberi kabul etsin diye bir an bekleyip aceleyle devam etti. "Ka Lacivert'in yerini biliyordu, seni en son grdkten sonra otele dnmedi. Lacivert ile Hande'nin sakland yeri zel timcilere Ka'nn sylediini sanyorum. Bu yzden onunla Almanya'ya gitmedim." "Ne biliyorsun?" dedi Kadife. "Belki de o deil, bakas bildirmitir." "Olabilir, bunu dndm. Ama yreimle Ka'nn ihbar ettiini o kadar iyi hissediyorum ki, ihbar etmediine aklmla kendimi inandramayacam anladm. Onu sevemeyeceimi anladm iin gitmedim Almanya'ya." Kadife Ipek'i dinlemek iin harcad gcn sonuna gelmiti artk, Ipek kzkardeinin Lacivert'in lmn ancak imdi btnyle alglayabildiini grd. Kadife ellerini yzne kapayp hkrarak alamaya balad, Ipek de sarld ona, o da alad, Ipek sessizce alarken aklnn bir kesiyle kzkardeiyle ayn nedenden alamadn hissediyordu, ikisinin de Lacivert'ten vazgeemedii, birbirleriyle kyasya rekabet edip utandklar zamanlarda da bir iki kere byle alamlard. Ipek imdi btn kavgann bittiini hissediyordu: Kars'tan ayrlmayacakt. Bir an yalanm hissetti kendini. Uzlaarak yalanmak, dnyadan bir ey istemeyecek kadar akll olmak: Bunlar yapabileceini hissetti. imdi iddetle alayan Kadife iin endieleniyordu daha ok. Kzkardeinin kendisinden derin, ykc bir ac ektiini gryordu. Onun durumunda olmad iin bir kran duygusu ya da intikam tad geti iinden ve hemen utand. Millet Tiyatrosu'nu iletenler film aralarnda gazoz-leblebi satn arttryor diye seyircilere hep dinlettikleri ayn mzik kasetini koymulard: Ilk genlik yllarnda Istanbul'da dinledikleri "Baby come closer, closer to me" adl ark alyordu. O zamanlar ikisi de iyi Ingilizce renmek isterlerdi; ikisi de yapamamlard bunu. Ipek kzkardeinin mzii duyunca daha da ok aladn hissetti. Perdenin aralndan babasyla Sunay'n yar karanlk odann dier ucunda bir sohbet tutturduklarn, elinde kk bir konyak iesi onlara sokulan Funda Eser'in kadehleri doldurduunu grd. "Kadife Hanm ben Albay Osman Nuri olak," dedi perdeyi kabaca aralayan orta yal bir asker, filmlerden kma bir hareketle yerlere kadar eilerek bir selam verdi. "Hanmefendi, zntnz nasl hafifletebilirim? Sahneye kmak istemiyorsanz size u mjdeyi verebilirim: Yollar alm, askeri kuvvetler ehre birazdan girer." Daha sonra askeri mahkemede Osman Nuri olak bu szlerini ehri bu sama askeri darbecilerden korumaya altna kant olarak kullanacakt. "Her bakmdan iyiyim, teekkr ederim efendim," dedi Kadife. Ipek, Kadife'nin hareketlerine Funda Eser'in yapmackl havasndan bireylerin imdiden bulam olduunu hissetti. Bir yandan da onun toparlanmak iin gsterdii abaya hayran oluyordu. Kadife kendini zorlayarak ayaa kalkt; bir bardak su iti, geni kulis odasnda aa yukar bir hayalet gibi yrd.

221

nc perde balarken Ipek babasn Kadife ile grtrmeden uzaklatracakt ama Turgut Bey son anda sokuldu: "Korkma," dedi Sunay ve arkadalarn kastederek, "onlar modern insanlar." nc sahnenin banda Funda Eser rzna geilmi kadnn trksn syledi. Bu da oyunu yer yer fazla "entellektel" ve anlalmaz bulan seyirciyi sahneye balad. Funda Eser her zaman yapt gibi, bir yandan gzya dker, erkek milletine sverken, bir yandan da bana gelenleri ballandrarak anlatmt, iki ark ve daha ok ocuklar gldren bir kk reklam parodisinden (Aygaz'n osurukla yapld gsteriliyordu) sonra sahne karartld, iki gn nceki oyunun sonunda sahneye silahlaryla kan askerleri hatrlatan iki er belirdi. Sahnenin ortasna bir idam sehpas getirip koydular, btn tiyatroda sinirli bir sessizlik oldu. Belirgin bir ekilde topallayan Sunay ile Kadife idam sehpasnn altna yrdler. "Olaylarn hi bu kadar abuk gelieceini sanmyordum," dedi Sunay. "Bu yapmak istediiniz eyi baaramadnzn itiraf m, yoksa artk yalandnz da k bir ekilde lmek iin bahane mi aryorsunuz?" dedi Kadife. Ipek, roln oynayabilmek iin Kadife'nin byk bir aba sarfettiini hissetti. "ok zekisiniz siz Kadife," dedi Sunay. "Bu sizi korkutuyor mu?" dedi Kadife gerilimli, fkeli bir havayla. "Evet!" dedi Sunay apknca. "Zekmdan deil, bir kiilik sahibi olmamdan korkuyorsunuz," dedi Kadife. "ehrimizde erkekler kadnlarn zeksndan deil, balarna buyruk olmalarndan korkarlar nk." "Tam tersi," dedi Sunay. "Siz kadnlar, Avrupallar gibi kendi banza buyruk olun diye yaptm bu ihtilali. Bu yzden imdi banz amanz istiyorum." "Bam aacam," dedi Kadife. "Bunu ne sizin zorunuzla ne de Avrupallar taklit etmek iin yapmadm kantlamak iinde sonra kendimi asacam." "Ama bir birey gibi davranp intihar ettiiniz iin Avrupallarn sizi alklayacan da ok iyi biliyorsunuz deil mi Kadife? Asya Oteli'ndeki o szm ona gizli toplantda da Alman gazetesine deme vermek iin pek hevesli davrandnz gzlerden kamam intihar eden kzlar, tpk bartl kzlar gibi, sizin rgtlediiniz syleniyor." "Barts mcadelesi yapan ve intihar eden tek bir kz vardr. o da Teslime'dir." "imdi siz de ikincisi olacaksnz..." "Hayr, ben kendimi ldrmeden nce bam aacam." "Iyi dndnz m?" "Evet," dedi Kadife. "ok iyi dndm." "O zaman unu da dnm olmalsnz, intihar edenler Cehennem'e gider. Beni, nasl olsa sonra Cehennem'e gidiyorum diye mi gnl rahatlyla ldreceksiniz." "Hayr," dedi Kadife, "Intihar edince Cehennem'e gideceime inanmyorum. Seni de millet, din ve kadn dman bir mikrop temizlensin diye ldreceim!" "Cesur ve akszlsnz Kadife. Ama intihar dinimizde yasaktr." "Kuran Kerim'in Nisa suresi 'kendinizi ldrmeyiniz' buyurmutur, evet," dedi Kadife. "Ama bu intihar eden gen kzlar her eye kadir Allah'n affetmeyecei ve onlar Cehennem'e yollayaca anlamna gelmez." "Demek ki byle bir tevil yoluna gidiyorsunuz." "Hatta tam tersi dorudur," dedi Kadife. "Kars'taki baz gen kzlar balarn istedikleri gibi rtemedikleri iin ldrdler kendilerini. Yce Allah adildir ve onlarn ektii ileyi grr.

222

Yreimde bu Allah sevgisi varken bu Kars ehrinde bir yerim olmad iin ben de onlar gibi, kendimi yok edeceim." "Bunun yoksul Kars ehrinin aresiz kadnlarn intihardan caydrmak iin karda kta buraya gelip vaaz veren din byklerimizi kzdracan da biliyorsunuz deil mi Kadife... Oysa Kuran... "Ne ateistlerle ne de korkudan inanyormu gibi yapanlarla dinimi tartmam. Ayrca bu oyunu bitirelim artk." "Haklsnz. Ben de sizin maneviyatnza karmak iin deil, Cehennem korkusundan beni gnl rahatlyla vuramazsnz diye konuyu amtm." "Hi merak etmeyin, sizi gnl rahatlyla ldreceim." "Gzel," dedi Sunay alngan bir havayla. "Ben de yirmi be yllk tiyatro hayatmdan kardm en nemli sonucu syleyeyim size. Bizim seyircimiz hibir eserde bundan uzun bir diyaloga sklmadan tahamml edemez, isterseniz laf uzatmadan harekete geelim." "Peki." Sunay ayn Krkkale tabancay karp hem Kadife'ye hem de seyircilere gsterdi. "imdi siz banz aacaksnz. Sonra bu silah size vereceim ve beni vuracaksnz... Ilk defa canl yaynda byle bir ey olduu iin bunun anlamn seyircilerimize bir kere daha..." "Uzatmayalm," dedi Kadife, "Intihar eden gen kzlarn neden intihar ettiklerini syleyen erkeklerin szlerinden bktm." "Haklsnz," dedi Sunay elindeki silahla oynayarak. "Gene de iki ey sylemek istiyorum. Gazetelerde yazan haberleri okuyup dedikodulara kananlar ve bizi canl yayndan izleyen Karsllar korkmasnlar diye. Bakn Kadife, bu tabancamn arjr. Grdnz gibi botur." arjr karp Kadife'ye gsterdi ve yerine takt. "Bo olduunu grdnz m?" dedi usta bir gzbac gibi. "Evet." "Gene de iyice emin olalm!" dedi Sunav arjr bir daha kard ve apkayla tavan gsteren gzbac gibi seyirciye de bir kere daha gsterip takt. "Son olarak kendi hesabma konuuyorum: Demin beni gnl rahatlyla vuracanz sylediniz. Asker darbe yapp, Batllara benzemiyorlar diye halka ate eden biri olduum iin benden ireniyorsunuz herhalde, ama bunu millet iin yaptm da bilmenizi isterim." "Peki," dedi Kadife. "imdi ben de bam aacam. Herkes baksn ltfen." Bir an yznde bir ac belirdi ve bandaki rty ok basit bir el hareketiyle kard. Salonda t yoktu imdi. Bu hi beklenmedik bir eymi gibi Sunay bir an alk alk Kadife'ye bakt, ikisi de bundan sonraki szlerini bilemeyen acemi oyuncular gibi seyircilere dndler. Btn Kars uzun bir sre hayranlkla Kadife'nin uzun, kumral, gzel salarn seyretti. Kameraman btn cesaretini toplayp ilk defa objektifini Kadife'ye odaklayarak yaklat. Kadife'nin yznde kalabalk iinde elbisesi alm bir kadnn utanc belirdi. ok ac ektii her halinden belli oluyordu. "Silah verin ltfen!" dedi Kadife sabrszlkla. "Buyrun," dedi Sunay. Namlusundan tutarak tabancay Kadife'ye uzatt. "Tetii buradan ekeceksiniz." Kadife tabancay eline alnca Sunay glmsedi. Btn Kars konumann daha uzayacan sanyordu. Galiba Sunay da bu inanla, "Salarnz ok gzel Kadife. Ben de onlar teki erkeklerden kskanrdm," demiti ki Kadife tetii ekti.

223

Bir silah sesi iitildi. Btn Kars sesten ok Sunay'n gerekten vurulmu gibi sarslarak yere dmesine at. "Hepsi ne kadar aptalca" dedi Sunay. "Modern sanattan anladklar yok, modern olamazlar!" Seyirci Sunay'dan uzun bir lm monologu bekliyordu ki Kadife tabancay iyice yaklatrarak drt el daha ate etti. Her seferinde Sunay'n gvdesi bir an titreyip ykseldi ve, sanki daha da arlam olarak yere dt. Bu drt el ok hzl atld. Ondan lm taklidinden te, anlaml bir lm tirad bekleyen seyirci drdnc attan sonra Sunay'n yznn kan iinde kaldn grerek umudunu kesti. Tiyatroda metin kadar olaylarn ve efektlerin sahiciliine nem veren Nuriye Hanm yerinden kalkm Sunay' alklamak zereyken kanlar iindeki yzden korktu ve yerine oturdu. "Onu ldrdm galiba!" dedi Kadife seyircilere. "Iyi ettin," diye bard arka sralardan bir imam hatip rencisi. Gvenlik gleri sahnedeki cinayete kendilerini o kadar kaptrmlard ki sessizlii bozan rencinin ne yerini belirlediler, ne peinden gittiler, iki gndr Sunay' televizyonda hayranlkla seyreden ve her ne pahasna olursa olsun onu yakndan grmek iin en n sraya oturan retmen Nuriye Hanm hkrarak alamaya balaynca yalnz salondakiler deil, btn Kars sahnedeki olaylarn fazla gerek olduunu sezdi. Tuhaf ve gln admlarla birbirlerine doru koan iki er sahnenin perdesini eke eke kapattlar.

44. Bugn burada kimse Ka'y sevmez DRT YIL SONRA KARS'TA Perde kapandktan hemen sonra Z.Demirkol ve arkadalar Kadife'yi tutukladlar ve "kendi gvenlii iin" onu Kk Kzmbey Caddesi'ne alan arka kapdan kararak asker bir araca koyup Lacivert'in de son gn misafir edildii merkez garnizonundaki eski snaa gtrdler. Birka saat sonra Kars'a ulaan yollar btnyle alnca, ehirdeki bu kk "asker darbe"yi bastrmak iin harekete geen ordu birlikleri Kars'a; hibir direnme grmeden girdiler. Olaylarda ihmali grlen vali muavini, tmen komutan ve dier yneticiler hemen aa alnd, "darbecilerle" ibirlii yapan bir avu asker ve MIT grevlisi de bu ii "devlet ve millet" iin yaptklar yolundaki itirazlarna ramen tutuklandlar. Turgut Bey ile Ipek Kadife'yi ancak gn sonra ziyaret edebildiler. Turgut Bey olay srasnda Sunay'n sahnede gerekten ldn anlam, kahrolmu, gene de Kadife'ye bir ey olmaz umuduyla daha o akam kzn alp eve dnmek iin harekete gemi, baarl olamaynca gece yarsndan ok sonra byk kznn kolunda bo sokaklardan eve dnm, o alarken Ipek de bavulunu ap iindekileri dolaplara geri koymutu. Sahnede olup bitenleri izleyen Karsllarn ou Sunay'n pek az can ekitikten sonra hemen gerekten ldn olay ertesi sabah Serhat ehir Gazetesi'nde okuyunca anladlar. Millet Tiyatrosu'nu dolduran kalabalk perde kapandktan sonra phe iinde ama sessiz sedasz dalm, televizyon ise son gnde olup bitenlere bir daha deinmemiti. Devletin ya da zel timlerin sokaklarda "terrist" kovalamasna, basknlar dzenleyip duyurular yapmasna skynetim zamanlarndan alkn Karsllar ksa bir sre sonra o gn ok zel bir zaman olarak dnmeyi braktlar. Zaten ertesi sabahtan itibaren Genelkurmay Bakanl idari

224

soruturma balatm, Babakanlk Tefti Kurulu harekete gemi, btn Kars da "tiyatro darbesi"ni siyasal ynyle deil, sahne ve sanat olay boyutuyla tartmaya balamt. Sunay Zaim herkesin gz nnde tabancasna bo bir arjr takmasna ramen Kadife onu ayn tabancayla nasl vurup ldrebilmiti? Hayatn normale dnmesinden sonra Kars'taki "tiyatro darbesi"ni soruturmak iin Ankara'dan yollanan mfetti binbann ayrntl raporu, kitabmn pek ok yerinde olduu gibi, elabukluu deil gzbaclk gibi gzken bu konuda da bana yardmc oldu. O geceden sonra Kadife olaylar ne kendisini ziyarete gelen ablas ve babasyla, ne savclarla, ne de mahkemede kendisini savunmak iin bile olsa avukatyla tartmay reddettiinden mfetti binba gerei bulabilmek iin tpk drt yl sonra benim de yapacam gibi pek ok kiiyle konumu (daha doru bir deyile ifadesini alm), bylece btn ihtimalleri ve sylentileri gzden geirmiti. Mfetti binba, Kadife'nin Sunay Zaim'i, Sunay Zaim'e ramen, bilerek ve isteyerek ldrd yolundaki grleri rtmek iin ilk olarak gen kadnn kala gz arasnda cebinden kard baka bir silahla, ya da silaha yerletirdii dolu bir arjrle ate ettii yolundaki sylentilerin geree uymadn gstermiti. Her ne kadar vurulunca Sunay'n yznde bir hayret ifadesi belirmise de, daha sonra emniyet glerince yaplan aramalar, Kadife'nin zerinden kanlar ve gecenin video kayd olay srasnda tek bir silah ve arjr kullanldn doruluyordu. Ayn anda Sunay Zaim'e bir bakas tarafndan baka bir adan ate edildii yolundaki Karsllarca da pek sevilen gr de, Ankara'dan yollanan balistik raporunda, yaplan otopsi sonucu aktrn vcudundaki kurunlarn Kadife'nin elindeki Krkkale tabancadan ktnn belirtilmesiyle rtlmt. Kadife'nin Karsllarn ou tarafndan hem bir kahraman hem de bir kurban olarak efsaneletirilmesine yol aan son szlerini (onu ldrdm galiba!) mfetti binba onun cinayeti taammden ilemediinin bir kant olarak grm, bu noktada daha sonra davay aacak savcya yol gsterir bir havayla, taammden cinayet ve kt niyet gibi hukuki ve felsefi iki kavram ayrntlaryla irdelemi, oyun srasnda daha nceden kendisine ezberlettirilen ya da eitli manevralarla sylettirilen szlerin aslnda Kadife'nin deil, btn olayn planlaycs olan mteveffa aktr Sunay Zaim'in olduunu anlatmt. arjrn bo olduunu iki kere syledikten sonra silaha takan Sunay Zaim hem Kadife'yi hem de btn Karsllar aldatmt. Yani, yl sonra erken emekli edilen ve Ankara'daki evinde grrken radardaki Agatha Christie'leri iaret etmem, zerine bana kitaplarn zellikle adlarn ok beendiini syleyen binbann ifadesiyle "arjr doluydu!" Dolu arjr bo gibi gstermek de bir tiyatro adamnn incelikle yapt bir gzbaclk rnei deildi: gndr Batclk ve Atatrklk bahanesiyle Sunay Zaim ve arkadalarnn uygulad acmasz iddet (l says Sunay ile birlikte yirmi dokuzdu) Karsllar o kadar yldrmt ki, bo bir barda dolu sanmaya hepsi hazrd. Bu bakmdan yalnz Kadife deil, Sunay'n kendi lmn daha nceden ilan etmesine ramen onun sahnede kendisini ldrtmesini, bunun bir oyun olduu bahanesiyle ve zevkle seyreden Karsllar da olayn bir parasydlar. Binba raporunda Kadife'nin, Sunay' Lacivert'in intikamn almak iin ldrd yolundaki bir baka dedikoduyu da, eline bo diye dolu silah verilen kiinin baka bir bahaneyle sulanamayacan, Kadife'yi kurnaz davranp Sunay' ldrd ama kendisi tabii ki intihar etmedii iin ven Islamclarn ve sulayan cumhuriyeti laiklerin iddialarn da, sanatla gerein kartrlmamas gerektiini belirterek cevaplamt. Kadife'nin Sunay Zaim'i intihar bahanesiyle kandrp ldrdkten sonra intihardan vazgetii yolundaki gr,

225

sahnedeki sehpann karton olduunun hem Sunay hem Kadife tarafndan bilindiinin kantlanmasyla rtlmt. Genelkurmayn yollad alkan mfetti binbann ayrntl raporunu Kars'taki asker savc ve hakimler de ar saygyla deerlendirdiler. Bylece Kadife siyasal nedenlerle adam ldrmekten deil, tedbirsizlik ve dikkatsizlikten lme sebebiyet vermekten yl bir ay ceza ald, yirmi ay hapis yatp kt. Albay Osman Nuri olak ise Trk Ceza Kanunu'nun 313 ve 463. maddelerinde belirtilen adam ldrmek iin ete kurmak ve faili belli olmayan adam ldrme sularndan ok byk cezalara arptrld ve alt ay sonra karlan bir af yasasyla tahliye oldu. Olaylar kimseye anlatmamas iin gz korkutulmasma ramen sonraki yllarda orduevlerinde eski askerlik arkadalaryla buluup iyice itii gecelerde kendisinin her Atatrk askerin iinde yatan eyi yapmaya "hi olmazsa" cesaret ettiini syler, fazla ileri gitmeden arkadalarn dincilerden korkmakla, hmbllk ve korkaklkla sulard. Olaylara kartrlan dier subaylar, erler ve baka baz memurlar emir kulu ve vatansever olduklar yolundaki itirazlarna ramen asker mahkemede ayn ekilde ete kurmaktan, adam ldrmekten devlet maln izinsiz kullanmaya kadar eitli sulardan hkm giydikten sonra ayn aftan yararlanp tahliye oldular. Bunlardan, daha sonra Islamc olacak gen ve akl havada bir astemenin hapisten ktktan sonra Islamc Ahit gazetesine tefrika ettii hatralarnn ("Ben de bir Jakoben idim") yaym, orduya hakaretten durduruldu. Kaleci Vural'n zaten ihtilalden hemen sonra yerel MIT iin almaya balad ortaya kmt. teki tiyatrocularn "basit sanat" olduklarn mahkeme de kabul etti. Funda Eser kocasnn ldrld gece sinir krizi geirip fkeyle herkese saldrd, herkesi herkese ikyet ve ihbar ettii iin Ankara'daki askeri hastanenin psikiyatri blmnde drt ay mahade altnda tutuldu. Taburcu olduktan yllar sonra, sesinin popler bir ocuk dizisinde seslendirdii cad karakteriyle btn lkede tannd gnlerde, bir i kazasnda sahnede vefat eden kocasnn kskanlklar ve iftiralar yznden Atatrk roln alamamasna hl zldn, tek tesellisinin son yllarda pek ok Atatrk heykelinde model olarak kocasnn duru ve pozlarnn alnmas olduunu syledi bana. Mfetti binbann raporunda olaylardaki pay belirtildii iin askeri hakim hakl olarak Ka'y da tank olarak davaya arm, gelmedii ilk iki celseden sonra ifadesinin alnabilmesi iin hakknda bir tutuklama karar karlmt. Turgut Bey ile Ipek cezasn Kars'ta eken Kadife'yi her cumartesi ziyarete gittiler. Havalarn gzel olduu bahar ve yaz gnlerinde hogrl mdrn izniyle hapisanenin geni avlusundaki byk dut aacnn altna beyaz bir rt serip Zahide'nin yapt zeytinyal biber dolmalarn yer,kadnbudu kftelerden birer tane teki mahkmlara ikram eder, kabuklarn soymadan nce lop yumurtalarn tokutururlarken Turgut Bey'in tamir ettirdii Philips portatif kasetalarda Chopin'in preldlerini dinlerlerdi. Turgut Bey kznn mahkmiyetini bir utan olarak yaamamak iin hapisaneye her onurlu vatandan gitmesi gereken bir yatl okul gibi bakyor, arada bir gazeteci Serdar Bey gibi bir tand da getiriyordu. Bir ziyaretlerinde onlara katlan Fazl' Kadife baka seferler de grmek istedi ve tahliye olduktan iki ay sonra kendinden drt ya kk bu genle evlendi. Ilk alt ay, Fazl'n resepsiyonunda alt Karpalas Oteli'nin bir odasnda kaldlar. Ben Kars'a geldiimde ise bebekleriyle birlikte ayr bir yere tanmlard Kadife her sabah alt aylk ocuu mercan'la Karpalas Oteli'ne gidiyor, Ipek ve Zahide bebei besler, Turgut Bey de torunuyla oynarken kendisi biraz otel ile urayor, Fazl ise kaynpederinden bamsz olmak

226

iin hem Aydn Foto Saray'nda alyor, hem de Serhat Kars Televizyonu'nda bana glmseyerek "ad program asistanl ama aslnda ayak ileri" dedii bir i yapyordu. ehre geliimin ve belediye bakannn benim iin verdii yemein ertesi gn, le vakti, Hulusi Aytekin Caddesindeki yeni dairelerinde Fazl ile bulutuk. Ben kaleye ve Kars ayna byk tanelerle ar ar yaan kara bakarken Fazl iyiniyetle Kars'a niye geldiimi sorunca belediye bakannn dn akam verdii yemekte bam dndren Ipek konusunu atn zannederek telalanp, ona Ka'nn Kars'ta yazd iirleri ve belki bu iirler hakknda bir kitap yazmak istediimi abartarak anlattm. "iirleri ortada yoksa onlar hakknda nasl bir kitap yazabilirsin ki?" dedi dosta. "Ben de bilmiyorum," dedim. "Televizyon arivinde bir iir olmal." "Onu akam bulup karrz. Ama sen btn sabah Kars' sokak sokak gezdin. Belki de bizler hakknda bir roman yazmay dunyorsundur." "Ka'nn iirlerinde sz ettii yerlere gittim hep," dedim tedirgin olarak. "Ama yznden anlyorum, bizim ne kadar yoksul, senin romanlarn okuyan insanlardan ne kadar deiik olduumuzu anlatmak istiyorsun. Ama beni yle bir romana koyman istemem." "Niye?" "Beni tanmyorsun ki! Tanyp olduum gibi anlatabilsen bile senin Batl okurlarn yoksulluuma acmaktan benim hayatm gremezler. Mesela benim Islamc bilimkurgu roman yazyor olmam onlar glmsetir. Kmseyerek glp sevecekleri biri gibi anlatlmak istemem." "Peki." "Biliyorum zldn," dedi Fazl. "Ltfen laflarmdan alnma. sen iyi bir insansn. Ama arkadan da iyi bir insand, bizleri de sevmek istedi belki, ama sonra en byk ktl yapt." Fazl, Kadife ile Lacivert ldrld iin evlenebildii iin Ka'nn onu ihbar ettii iddiasndan kendisine de yaplm bir ktlk gibi sz edebilmesini drst bulmadm ama sustum. "Bu iddiann doru olduundan nasl emin olabiliyorsun?" dedim ok sonra. ''Bunu btn Kars biliyor," dedi Fazl yumuack, neredeyse efkatli bir sesle, Ka'y da beni de hi sulamadan. Gzlerinin iindeki Necip'i grdm. Bana gstermek istedii bilimkurgu romanna bakmaya hazr olduumu syledim: Yazdklarna bakp bakamayacam sormu, ama yazd eyi bana veremeyeceini, okurken yanmda olmak istediini belirtmiti. Akamlar Kadife'yle yemek yiyip televizyon seyrettikleri masaya oturduk ve Necip'in drt yl nce hayal ettii bilimkurgu romannn Fazl tarafndan yazlm ilk elli sayfasn sessizce birlikte okuduk. "Nasl, iyi mi?" diye sordu Fazl yalnzca bir kere ve zr diler gibi. "Skldysan brakalm." "Hayr, iyi," dedim ve istekle okudum. Daha sonra kar altndaki Kzm Karabekir addesi'nde birlikte yrrken roman ok ho bulduumu bir kere daha itenlikle syledim. "Belki de beni sevindirmek iin byle sylyorsun," dedi Fazl mutlulukla. "Ama bana bir iyilik yaptn. Ben de sana yapmak istiyorum. Bir roman yazmak istiyorsan benden de bahsedebilirsin. Okurlarna benim de dorudan bir ey sylemem artyla." "Nedir o?" "Bilmiyorum. O sz sen Kars'tayken bulabilirsem sylerim."

227

Serhat Kars Televizyonu'nda akamst bulumak zere szleip ayrldk. Fazl koa koa Aydn Foto Saray'nn dkknna giderken arkasndan baktm, iindeki Necip'i ne kadar gryordum? Ka'ya dedii gibi Necip'i hl iinde hissediyor muydu? Insan bir bakasnn sesini ne kadar duyabilir iinde? Sabah sokak sokak Kars' gezer, Ka'nn konutuu insanlarla konuur, ayn ayhanelerde otururken, kendimi Ka gibi hissettiim ok olmutu. Erkenden onun "Btn insanlk ve Yldzlar" adl iirini yazd Talihli Kardeler ayhanesi'nde oturmu, sevgili arkadam gibi ben de lemdeki yerimi hayal etmitim. Karpalas'n resepsiyonundaki Cavit de anahtarm "tpk, Ka Bey gibi" aceleyle aldm sylemiti bana. Ara sokaklardan birinde yrrken "Istanbul'dan gelen yazar siz misiniz?" diye beni ieri aran bakkal, kz Teslime'nin drt yl nceki intihar ile ilgili gazetelerde kan haberlerin hepsinin yanl olduunu yazmam isterken benimle Ka ile konutuu gibi konumu, bir Coca-Cola da bana ikram etmiti. Bunlarn ne kadar rastlant, ne kadar benim kurgumdu? Bir ara Baytarhane Soka'nda yrdm anlaynca eyh Saadettin'in tekkesinin pencerelerine bakm, Ka'nn tekkeye geliinde ne hissettiini anlamak iin Muhtar'n iirinde anlatt dik merdivenleri kmtm. Muhtar'n ona verdii iirleri Frankfurt'taki ktlar arasnda bulduuma gre Ka bunlar Fahir'e yollamamt. Oysa Muhtar tanmamzn daha beinci dakikasnda Ka'nn "ne muhterem bir insan!" olduunu syledikten sonra Kars'tayken iirlerini ok beendiini ve Istanbul'daki burnu byk bir yaymcya vgyle yolladn anlatmt, ilerinden memnundu, gelecek seimlerde yeni kurulan Islamc partiden (eskisi Refah Partisi kapatlmt) belediye bakan seileceinden umutluydu Muhtar'n herkesle iyi, geinen, yumuak, uzlamac kiilii sayesinde emniyet mdrlne (en alt kata inmemize izin vermediler) ve Ka'nn Necip'in cesedini pt Sosyal Sigortalar Hastanesine kabul edildik. Muhtar Millet Tiyarosu'ndan geri kalan ve beyaz eya deposuna evirdii odalar bana gsterirken yz yllk binann ykmndan "biraz" sorumlu olduunu kabul etti ama "Trk deil, Ermeni yapsyd zaten," diyerek beni teselli etmeye alt. Bana Ka'nn bir gn Ipek'i ve Kars' yeniden grme zlemiyle hatrlad btn o yerleri, kar altndaki yemi halini, Kzm Karabekir Caddesindeki sra sra nalburlar tek tek gsterdi ve beni Halil Paa Han'ndaki siyasi muhalifi avukat Muzaffer Bey'le tantrp gitti. Eski belediye bakannn, tpk Ka'ya yapt gibi bana da anlatt Cumhuriyeti bir Kars tarihini dinledikten sonra hann karanlk ve kasvetli koridorlarnda yrrken Hayvanseverler Derneinin kapsndaki zengin bir mandra sahibi, "Orhan Bey," diyerek beni ieri ald ve artc hafzasyla drt yl nce eitim enstits mdrnn vurulduu sralarda Ka'nn nasl buraya girdiini, horoz dv salonunda nasl bir kede oturup dcelere daldn anlatt. Ipek'i grmeden nce Ka'nn ona k olduunu anlad nn ayrntlarn dinlemek bana iyi gelmedi. Yeni Hayat Pastanesi'ndeki bulumamza gitmeden nce zerimdeki gerginlii alsn, beni bir aka srklenme korkusundan kurtarsn diye Yeilyurt Birahanesi'ne girip bir rak itim. Ama pastanede Ipek'in karsna oturur oturmaz tedbirlerimin beni daha da korumasz braktn anladm hemen. A karnna itiim rak beni rahatlatmaktan ok kafam kartrmt. Kocaman gzleri, sevdiim gibi uzunca bir yz vard. Dnden beri srekli hayal ettiimden de derin bulduum gzelliini anlamaya alrken, aklm bamdan alan eyin onun Ka ile yaad ve btn ayrntlarn bildiim ak olduuna bir daha umutsuzca inandrmak istedim kendimi. Ama bu da bana baka bir zayf yanm, Ka'nn iinden geldii gibi, kendi olarak yaayabilen gerek bir air olmasna karlk, benim her sabah, her gece

228

belirli saatlerde bir katip gibi alan daha basit ruhlu bir romanc olduumu acyla hatrlatyordu. Belki de bu yzden Ka'nn Frankfurt'ta pek dzenli bir gnlk hayat olduunu, her sabah ayn saatte kalkp, ayn sokaklardan geip, ayn ktphanenin, ayn masasnda oturup altn sevimli renkleriyle hikye ettim. "Onunla Frankfurt'a gitmeye ben zaten karar vermitim," dedi Ipek ve bu kararn kantlayan pek ok kk ayrnty, bavulunu hazrlayna kadar aklad. "Ama imdi Ka'nn ne kadar ho bir insan olduunu hatrlamak bana zor geliyor," dedi. "Oysa, dostluunuza sayg duyduum iin yazacanz kitaba yardm da etmek istiyorum." "Ka sizin sayenizde Kars'ta harika bir kitap yazd," diye onu kkrtmak istedim. "Bu gn dakika dakika hatrlayp defterlerine yazm, bir tek ehirden ayrlmadan nceki son saatler eksik." artc bir aklkla, hibir eyi saklamadan, mahremiyetini ortaya dkt iin zorlanarak ve beni hayran brakan bir drstlkle Ka'nn Kars'tan ayrlmadan nceki son saatlerini dakika dakika yaad ve tahmin ettii gibi anlatt. "Frankfurt'a gitmekten vazgemek iin salam hibir kant yoktu elinizde," dedim onu sulamamaya alarak. "Baz eyleri insan kalbiyle hemen anlar." "Kalpten ilk siz sz ettiniz," dedim ve zr diler gibi, kendisine yollamad ama benim kitabm iin okumak zorunda kaldm mektuplarnda Ka'nn onu dnmekten uyuyamad iin Almanya'da ilk bir yl boyunca her gece iki uyku hap aldn, zilzurna oluncaya kadar itiini, Frankfurt sokaklarnda yrrken her be on dakikada bir, uzaktaki bir kadn Ipek sandn, onunla yaad mutluluk anlarn hayatnn sonuna kadar her gn saatlerce ar ekim bir film izler gibi gznn nnde yeniden canlandrdn, onu be dakikack olsun unutabildii zamanlarda kendini ok mutlu hissettiini, lmne kadar baka hibir kadnla iliki kurmadn, onu kaybettikten sonra kendini "gerek bir insan gibi deil, bir hayalet gibi" grdn anlattm ve yzndeki efkatli, ama "ltfen yeter!" diyen bak ve kalarnn esrarl bir soru karsndaym gibi kalktn fark edince btn bunlar, Ipek arkadam deil, evet, beni kabul etsin diye naklettiimi korkuyla anladm. "Arkadanz beni ok seviyordu belki," dedi. "Ama Kars'a bir kere daha gelmeyi deneyecek kadar deil." "Hakknda tutuklama karar vard." "O nemli deildi. Mahkemeye gelir konuurdu, ba da derde girmezdi. Yanl anlamayn, gelmemekle iyi etti, ama Lacivert yllarca hakknda Vur emri olmasna ramen beni grmek iin pek ok kereler gizlice Kars'a geldi." "Lacivert" derken ela gzlerinde bir lt, yznde hakiki bir keder belirdiini iim burkularak grdm. "Ama arkadanzn korkusu mahkemeden deildi," dedi beni teselli eder gibi. "Asl suunu bildiimi, bu yzden istasyona gelmediimi ok iyi anlamt." "Bu suu hibir zaman kantlayamadnz," dedim. "Onun yznden sizin sululuk duymanz ok iyi anlyorum," dedi zekice ve grmemizin sona erdiini gstermek iin sigarasn ve akman antasna koydu. Zekice: nk bu sz syler sylemez Ka'y deil, asl Lacivert'i kskandm bildiini bir yenilgi duygusuyla anlamtm. Ama sonra Ipek'in bunu im etmediine, yalnzca benim sululuk duygusuna

229

fazlaca batm olduuma karar verdim. Ayaa kalkt, boyu uzuncayd, gzeldi her eyi, paltosunu giydi. Aklm karmakarkt. "Bu akam yine greceiz deil mi?" dedim telala. Hi gerek yoktu bu sze. "Tabii, babam bekliyor," deyip gitti kendine zg tatl yryyle. Ka'nn "sulu" olduuna kalpten inanmas zyor beni dedim kendi kendime. Ama kendimi kandryordum. Asl istediim ey "ldrlm sevgili dost" sylemiyle Ka'dan tatl tatl sz etmek, yava yava onun zayflklarn, saplantlarn ve "suunu" ortaya karmak, bylece onun aziz hatrasna kar ayn gemiye binip birlikte ilk yolculuumuza kmakt, ilk gece kurduum Ipek'i benimle Istanbul'a getirmek d imdi ok uzaklardayd ve iimde arkadamn "susuz" olduunu kantlama drts vard. Bu, iki lden Ka'y deil, Lacivert'i kskandm anlamna ne kadar geliyordu? Hava kararrken karl Kars sokaklarnda yrmek beni daha da kederlendirdi. Serhat Kars Televizyonu Karada Caddesi'ndeki benzincinin karsnda yeni bir binaya tanmt. Karsllarn bir kalknma iareti olarak grdkleri katl bu beton ihannn koridorlarna ehrin kirli, amurlu, karanlk ve eskimi havas iki yl iinde fazlasyla ilemiti. Ikinci kattaki stdyoda beni neeyle karlayan Fazl, televizyonda alan sekiz kiiyle tek tek ve iyimserlikle tantrdktan sonra "Arkadalar bu akamki haberler iin kk bir sylei istiyorlar," deyince bunun Kars'ta ilerimi kolaylatrabileceini dndm. Banda alnan be dakikalk ekim srasnda benimle rportaj yapan genlik programlar sunucusu Hakan zge, belki de Fazl bunu ona syledii iin, "Kars'ta geen bir roman yazyormusunuz!" deyiverince arp bireyler geveledim. Ka hakknda tek bir sz konumadk. Mdrn odasna girip duvarlardaki raflarda kanun gereince saklanan video kasetlerin zerlerindeki tarihlerden Millet Tiyatrosu'ndan yaplan ilk iki canl yaynn kaydn bulup kardk. Kk, havasz bir odadaki eski bir televizyonun karsna geip, ay ierek nce Kadife'nin sahneye kt Kars'ta Trajedi'yi izledim. Sunay Zaim ile Funda Eser'in "eletirel vinyetlerine", drt yl nce pek sevilen baz reklam klipleriyle alay edilerine hayranlk duydum. Kadife'nin ban ap gzel salarn gsterdii ve hemen sonra Sunay' vurduu sahneyi ise geri alp birka kere dikkatle seyrettim. Sunay'n lm gerekten oyunun bir paras gibi gzkyordu. arjrn dolu ya da bo olduunu n sradakiler dnda seyircinin grmesine imkn yoktu. teki kasedi seyrederken Vatan Yahut Trban'daki pek ok sahneciin, taklidin, kaleci Vural'n maceralarnn, sevimli Funda Eser'in gbek danslarnn, tiyatro grubunun her oyunda tekrarlad elencelikler olduunu anladm ilk. Salondaki barlar, atlan sloganlar ve uultu, bu eskimi kayttaki konumalar iyice anlalmaz hale getirmiti. Ama gene de band defalarca geri sarp dinleyerek Ka'nn okuduu ve daha sonra "Allah'n Olmad Yer" adn verecei iirin byk bir blmn elimdeki kada yazdm. Fazl, Ka o an gelen iiri okurken Necip'in neden ayaa kalkp bireyler sylediini soruyordu ki, kda geirebildiim kadarn okumas iin iiri ona verdim. Askerlerin seyircilere ate etmesini iki kere izledik. "Kars' ok gezdin," dedi Fazl. "Ben de sana bir yer gstermek istiyorum imdi." Hafif utanga, ama biraz da esrarl bir havayla, belki kitabma Necip'i de koyacam, onun hayatnn son yllarn geirdii imdi kapatlm olan imam hatip lisesi yatakhanesini bana gstermek istediini syledi.

230

Gazi Ahmet Muhtar Caddesi'nde kar altnda yrrken kmr renkli bir kpein alnndaki yusyuvarlak beyaz bir lekeyi grp bunun Ka'nn hakknda iir yazd kpek olduunu anlaynca bir bakkaldan ekmek ve lop yumurta alp abucak soyup ucu kvrk kuyruunu mutlulukla sallayan hayvana verdim. Kpein peimizden ayrlmadn gren Fazl, "Bu istasyonun kpeidir," dedi. "Belki gelmezsin diye demin sylemedim. Eski yatakhane botur, ihtilal gecesinden sonra terr ve irtica yuvas diye kapatld. O zamandan beri kimse yoktur ieride, onun iin televizyondan bu feneri aldm." Bir el fenerini yakp peimizdeki kara kpein hznl gzlerine tutunca hayvan kuyruunu sallad. Bir zamanlar bir Ermeni kona, daha sonra Rus konsolosunun kpeiyle birlikte yaad konsolosluk binas olan eski yatakhanenin bahe kaps kilitliydi. Fazl elimden tutup beni alak duvardan atlatt. "Geceleri biz buradan kaardk," diyerek gsterdii krk caml yksek bir pencereden ieri hnerle girdi ve feneriyle etraf aydnlatp beni ieri ekti. "Korkmayn, kulardan baka kimse yoktur," dedi. Camlar kirden ve buzdan k geirmeyen, baz pencereleri de tahtalarla kapatlm binann ii zifiri karanlkt, ama Fazl buraya daha nce de geldiini gsteren bir rahatlkla merdivenleri kyor, sinemalardaki yer gstericiler gibi arkaya tuttuu lambasyla benim yolumu aydnlatyordu. Toz ve kf kokuyordu her yer. Drt yl nceki ihtilal gecesinden kalma krk kaplardan getik, duvarlardaki kurun izlerine, st katn yksek tavanlarnn kelerine, soba borusunun dirseklerine yuva yapm gvercinlerin telal kanat vurularna dikkat ederek bo ve pasl demir ranzalar arasndan yrdk. "Bu benimkisi, bu da Necip'inki," dedi Fazl yanyana iki ranzann st yataklarn iaret ederek. Fsltmzdan uyanmasnlar diye geceleri bazan ayn yatakta yatp gkyzn seyrederek konuurduk." Yukardaki krk bir camn aralndan, bir sokak lambasnn nda, ar ar yaan karn iri taneleri gzkyordu. Saygyla, dikkatle seyrettim. ok sonra, "Bu da Necip'in ranzasndan gzken manzara. dedi Fazl, aadaki darack bir dehlizi iaret ederek. Bahenin hemen dnda Ziraat Bankas binasnn kr yan duvaryla bir baka yksek apartmann penceresiz arka duvar arasna skm metre geniliinde sokak bile denemeyecek bir geit grdm amurlu zeminine bankann ilk katndan mor bir fluoresans k vuruyord. Dehlizi kimse sokak sanmasn diye ortasna bir yere krmz bir "girilmez" iareti konmutu. Fazln Necipten ilhamla "bu dnyann sonu" dedii sokan ucunda ise yapraksz ve karanlk bir aa vard ve tam biz bakarken bir an yanar gibi kpkrmz kesildi. "Aydn Foto Saray'nn krmz ilan lambas yedi yldr bozuktur," diye fsldad Fazl. "Krmz arada bir yanar sner ve her seferinde oradaki ide aac Necip'in ranzasndan baknca sanki alev alp tutumu gibi gzkr. Necip bazan bu manzaray sabaha kadar hayaller iinde seyrederdi, Grd eye 'bu dnya' adn vermiti ve uykusuz gecelerinin sabahnda bazan bana 'btn gece bu dnyay seyrettim!' derdi. Arkadan air Ka Beye anlatm demek ki. o oda iirine koymu Kaseti seyrederken anladm iin seni getirdim buraya. Ama arkadann iirine 'Allah'n Olmad Yer' demesi Necip'e saygszlk. "Rahmetli Necip bu grd manzaray Ka'ya 'Allahn Olmad Yer' diye anlatm." Dedim. 'Bundan eminim.' "Necip'in bir ateist olarak ldne inanamyorum" dedi Fazl dikkatle. "Byle kukular vard yalnzca." "Iinde Necip'in sesini duymuyor musun artk?" diye sordum. "Bunlar sende hikyedeki adam gibi yava yava ateist olduun korkusunu uyandrmyor mu hi?

231

Ka'ya drt yl nce anlatt kukularndan benim de haberdar olmam Fazl'n houna gitmedi "Ben artk evliyim, ocuum var," dedi. "Bu konularla eskisi gibi ilgili deilim." Bana Bat'dan gelen ve kendisini ateizme ekmeye alan biriymiim gibi davrand iin zld hemen. "Sonra konuuruz," dedi tatl bir sesle. "Kaynpederim bizi yemee bekliyor, ge kalmayalm olmaz m?" Gene de aa inmeden nce bir zamanlar Rus konsolosunun yazhanesi olan geni odann bir kesindeki masay, rak iesi krklarn, sandalyeleri gsterdi. "Z.Demirkol ve zel tim yollar aldktan sonra burada birka gn daha kalp Krt milliyetilerini ve Islamclar ldrmeye devam ettiler." O ana kadar unutmay baardm bu ayrnt korkuttu. Hem. Ka'nn Kars'taki son saatlerini hi dnmek istemedim. Bahe kapsnda bizi bekleyen kmr renkli kpek otele dnerken peimize takld. "Senin neen kat," dedi Fazl. "Neden?" "Yemekten nce odama gelir misin? Sana bir ey vereceim.' Cavit'ten anahtarm alrken Turgut Bey'in dairesinin ak kapsndan, ierideki l l havay, hazrlanm sofray grdm, misafirlerin konumalarn iittim ve Ipek'in orada olduunu hissettim. Bavulumda Necip'in Kadife'ye drt yl nce yazd ak mektuplarnn Ka'nn Kars'ta ektirdii fotokopileri vard, onlar odada Fazl'a verdim. Bunu, onun da lm arkadann hayaletinden benim kadar huzursuz olmasn istediim iin yaptm ok sonra dndm. Yatamn kenarnda oturan Fazl mektuplar okurken bavuldan Ka'nn defterlerinden birini kardm ve Frankfurt'ta ilk defa grdm kar yldzna bir daha baktm. Bylece aklmn bir kesiyle oktan bildiim eyi bir de gzlerimle grdm. Ka "Allah'n Olmad Yer" adl iirini hafza dalnn tam stne yerletirmiti. Z.Demirkol'un kulland boaltlm yatakhaneye gittii, Necip'in penceresinden bakt ve Necip'in "manzarasnn" gerek kaynan Kars'tan ayrlmadan nce kefettii anlamna geliyordu bu. Hafza dal etrafna yerletirdii iirler Ka'nn yalnzca Kars'ta ya da ocukluunda yaad kendi hatralarn anlatyordu. Bylece btn Kars'n bildii eyden, arkadamn Millet Tiyatrosu'nda Kadife'yi ikna edemeyince, Ipek otel odasnda kilitliyken, Lacivert'in yerini sylemek iin Z.Demirkol'un kendisini bekledii yatakhaneye gittiinden emin oldum. Yzmde o srada Fazl'n allak bullak yznden daha iyi bir ifade yoktu herhalde. Aadan misafirlerin belli belirsiz konumalar, sokaktan da hznl Kars ehrinin i ekmeleri geliyordu. Fazl da ben de bizden daha tutkulu, daha karmak ve daha gerek asllarmzn kar klmaz varlyla hatralarmz arasnda sessizce kaybolup gitmitik. Pencereden darya, yaan kara baktm ve Fazl'a artk yemee gitmemiz gerektiini syledim. nce Fazl bir su ilemi gibi sklm pklm gitti. Yataa uzanp drt yl nce Ka'nn Millet Tiyatrosu kapsndan yatakhaneye yrrken neler dndn, Z.Demirkol'la konuurken gzlerini nasl kardn, bilmedii adresi tarif edebilmek iin nasl basknclarla ayn arabaya binip, nasl "ite uras" diyerek Lacivertle Hande'nin sakland binay uzaktan gsterdiini acyla hayal ettim. Acyla? air arkadamn dnden ben "katip yazar" gizli, ok gizli bir zevk alyorum diye kendime kzp bu konular dnmemeye altm. Aada Turgut Bey'in davetinde Ipek'in gzellii beni daha da perian etti. Telefon idaresinin kitap ve hatra okumaya merakl kltrl mdr Recai Bey'in, gazeteci Serdar Bey'in, Turgut Bey'in, herkesin bana ok iyi davrand ve benim ar sarho olduum bu uzun geceyi ksaca

232

geitirmek istiyorum. Karmda oturan Ipek'e her bakmda iimde bireyler yklyordu. Haberlerde benimle yaplan rportaj, sinirli el kol hareketlerimi utanla seyrettim. Kars'ta hep yanmda tadm kk ses kayt cihazna Kars tarihi, Kars'ta gazetecilik, drt yl nceki ihtilal gecesi hatralar gibi konularda ev sahipleri ve konuklarla yaptm konumalar iine inanmayan uykulu bir gazeteci gibi kaydettim. Zahide'nin mercimek orbasn ierken kendimi 1940'larda geen eski bir tara romannn paras gibi hissettim! Hapisanenin Kadife'yi olgunlatrp sakinletirdiine hkmettim. Kimse Ka'dan lmnden bile bahsetmiyordu; bu iimi daha paralyordu. Kadife ile Ipek bir ara ierideki odada uyuyan kk mercan'a bakmaya gittiler. Ben de pelerinden gitmek istedim ama "sanatlar gibi ok itii" sylenen yazarnz ayakta duramayacak kadar sarhotu. Gene de geceden ok iyi hatrladm bir ey var. ok ge bir saatte Ipek'e Ka'nn kald 203 numaral oday grmek istediimi syledim. Herkes susup bize dnd. "Peki," dedi Ipek. "Buyrun." Resepsiyondan anahtar ald. Peinden yukar ktm. Alan oda. Perdeler, pencere, kar. Uyku, sabun ve hafif bir toz kokusu. Souk, Ipek kuku ve iyimserlikle beni szerken arkadamn hayatnn en mutlu saatlerini onunla sevierek geirdii yatan kenarna oturdum. Burada lsem mi, Ipek'e ilan ak m etsem, pencereden dar m baksam? Herkes, evet, masada bizi bekliyor. Ipek'i elendiren bir iki sama sz syleyip onu glmsetmeyi baardm. Bana bir an tatl tatl glmseyince de daha nceden hazrlam olduumu sylerken hatrladm o utan verici szleri syledim. Hibir ey mutlu etmiyordu insan hayatta aktan baka ne yazd romanlar ne grd ehirler ok yalnzm hayatta burada bu ehirde sizin yaknnzda hayatmn sonuna kadar yaamak istiyorum desem ne dersiniz bana? Orhan Bey," dedi Ipek. "Muhtar' sevmeyi ok istedim, olmad; Lacivert'i ok sevdim, olmad; Ka'y sevebileceime inandm, olmad; bir ocuum olsun ok istedim, olmad. Bundan sonra kimseyi akla sevebileceimi sanmyorum. Artk yeenim mercan'a bakmak istiyorum yalnzca. Teekkr ederim, ama zaten siz de ciddi deilsiniz." Ona "arkadanz" deil, ilk defa "Ka" dedii iin ok teekkr ettim. Yarn le vakti yalnzca Ka'dan sz etmek iin gene Yeni Hayat Pastanesi'nde buluabilir miydik? Ne yazk ki meguld. Ama iyi bir ev sahibesi olarak, beni zmemek iin yarn akam herkesle birlikte istasyona gelip beni geirmeye sz veriyordu. ok teekkr ettim, yemek masasna dnecek gcmn kalmadn itiraf ettim (alamaktan da korkuyordum) ve kendimi yataa atp hemen szdm. Sabah kimseciklere gzkmeden sokaklara kp nce Muhtar'la sonra gazeteci Serdar Bey ve Fazl'la btn gn Kars' gezdim. Akam haberlerinde televizyonda gzkm olmam Karsllar biraz olsun rahatlattndan hikyemin sonu iin gerekli pek ok ayrnty kolayca topluyordum. Muhtar beni Kars'n 75 satl ilk siyasal Islamc gazetesi Mzrak'n sahibiyle ve gazetenin toplantya biraz ge gelen bayazar emekli bir eczacyla tantrd. Onlardan Kars'taki Islamc hareketin antidemokratik nlemler sonucunda gerilediini, zaten imam hatip okuluna eskisi gibi rabet olmadn rendikten az sonra Necip ile Fazl'n, Necip'i iki kere tuhaf bir ekilde pt iin bu ihtiyar eczacy ldrmeyi planladklarn hatrladm. Sunay Zaim'e mterilerini ihbar eden en Kars Oteli'nin sahibi de imdi ayn gazetede yazyordu ve konu gemi olaylardan aldnda bana neredeyse unutmakta olduum bir ayrnty da o hatrlatt: Drt yl nce eitim enstits mdrn ldren kii kr ki Karsl deildi. Tokatl

233

bu ayhane iletmecisinin kimlii, cinayet srasnda kaydedilen banttan baka ayn silahla baka bir cinayet ilendii ve silahn asl sahibi yakaland iin Ankara'da yaplan balistik incelemelerden anlalm, Lacivert'in kendisini Kars'a davet ettiini itiraf eden adam mahkeme esnasnda akli dengesinin bozuk olduu yolunda bir rapor alnca yl Bakrky Akl Hastanesi'nde yatp km, daha sonra yerletii Istanbul'da en Tokat Kahvehanesi'ni am ve Ahit gazetesinde trbanc kzlarn haklarn savunan bir ke yazar olmutu. Bartl kzlarn drt yl nce Kadife'nin ban amasyla krlan direnii yeniden balar gibi olmusa da, davalarna bal olanlarn okuldan atlmalar ya da baka ehirlerdeki niversitelere gitmeleri yznden bu hareket Kars'ta Istanbul'da olduu kadar kuvvetli deildi artk. Hande'nin ailesi benimle grmeyi reddetti. Gr sesli itfaiyeci ihtilal sonras syledii trklerin ok sevilmesinden sonra Serhat Kars Televizyonu'ndaki haftalk "Serhat Trklerimiz" programnn yldz olmutu. Yakn dostu, eyh Saadettin Efendi'nin mdavimlerinden, Kars Hastanesi'nin mziksever kapcs, her sal gecesi banda alnp, cuma akamlar yaynlanan programda ritm sazla ona elik ediyordu. Gazeteci Serdar Bey beni ihtilal gecesi sahneye kan kkle de tantrd. Babasnn o gnden sonra okul piyeslerinde bile sahneye kmasna izin vermedii "gzlk" artk yetikin koca bir adamd, ve hl gazete datyordu. Onun sayesinde Kars'n Istanbul'da kan gazeteleri okuyan sosyalistlerinin ne yaptn renebildim: Hl Islamclarla Krt milliyetilerinin devletle lmne atmasna kalben sayg duyuyor, kimsenin okumad kararsz bir bildiri yazmakla, gemilerindeki kahramanlklar ve fedakrlklarla vnmenin dnda etkili bir ey yapamyorlard. Isizlikten, yoksulluktan, yolsuzluklardan ve cinayetlerden hepimizi kurtaracak kahraman ve fedakr insan bekleyii benimle konuan herkeste vard ve biraz tannan bir romanc olduum iin btn ehir beni bir gn gelecei hayal edilen bu byk adamn hayali lleriyle deerlendiriyor, Istanbul'da alp gittiim pek ok kusurumdan, dalgnlk ve danklmdan, aklm kendi iime ve hikyeme takm olmamdan, aceleciliimden holanmadklarn hissettiriyorlard. Birlik ayhanesi'nde oturup btn hayat hikyesini dinlediim terzi Marufun bir de evine gidip yeenleriyle tanp iki imeli, gen Atatrklerin aramba gecesi dzenledikleri konferans iin ehirde iki gn daha kalmal, bana dostlukla sunulan btn sigaralar tttrmeli, btn aylar imeliydim (ounu yaptm da). Fazl'n babasnn Vartolu askerlik arkada bana drt ylda daha pek ok Krt milliyetisinin ya ldrldn ya da hapse tkldn anlatt: Kimse artk gerillaya da katlmyordu, Asya Oteli'ndeki toplantya giden gen Krtlerin de hibiri ehirde deildi artk. Zahide'nin kumarbaz ve sevimli yeeni pazar akamst yaplan horoz dnn kalabalna beni de soktu ve ay bardaklarnda sunulan rakdan bir anda zevkle iki kadeh itim. Akam ilerlemiti, kimseye grnmeden otelden kmak iin tren saatinden ok nce kar altnda yapayalnz ve mutsuz bir yolcu gibi ar ar yryerek odama dndm, bavulumu yaptm. Mutfak kapsndan karken Zahide'nin hl her akam orba verdii hafiye Saffet ile tantm. Emekli olmutu, dn akam televizyona ktm iin beni tanyordu, bana anlatacaklar vard. Birlik Kraathanesine oturduumuzda emekliliine ramen hl devlete paraba i yaptn anlatt bana. Kars'ta bir hafiye hibir zaman emekli olamazd; ehirdeki istihbarat servislerinin neleri kurcalamak iin buraya geldiimi pek merak ettiklerini (eski "Ermeni" olaylar, Krt isyanclar, dinci gruplar, siyasal partiler?) ona bu bilgiyi verirsem be kuru kazanabileceini drste glmseyerek syledi.

234

ekinerek Ka'dan sz ettim, drt yl nce arkadam bir ara adm adm izlediini hatrlattm ve onu sordum. "Insanlar, kpekleri seven ok iyi bir insand," dedi. "Ama akl Almanya'dayd, ok iine kapankt. Bugn burada kimse onu sevmez." Uzun bir sre sustuk. Belki bir bildii vardr diye ekinerek ona Lacivert'i sordum ve tpk benim Ka iin gelmem gibi, bir yl nce birilerinin Istanbul'dan onu sormaya Kars'a geldiini rendim! Saffet, devlet dman bu gen Islamclarn Lacivert'in mezarn bulmak iin ok uratklarn anlatt. Byk ihtimal mezar ziyaretgh olmasn diye naa bir uaktan denize atld iin elleri bo dnmlerdi. Masamza oturan Fazl da ayn sylentileri duyduunu, o gen Islamclarn Lacivert'in bir zamanlar "hicret" ettiini hatrladklar Almanya'ya kap, Berlin'de gittike byyen radikal Islamc bir grup kurduklarn ve Almanya'da kardklar Hicret adl derginin ilk saysnda Lacivert'in lmnden sorumlu olanlardan intikam alacaklarn yazdklarn imam hatipli eski arkadalarndan duyduunu anlatt. Ka'y da onlarn ldrm olduklarn tahmin ettik. Arkadamn Kar adl iir kitabnn tek elyazmasnn Berlin'deki Laciverti Hicretilerin birinin elinde olduunu bir an hayal ederek darda yaan kara baktm. Bu srada masamza oturan baka bir polis, hakknda karlan btn dedikodularn yalan olduunu anlatt bana. "Ben maden gzl deilim!" dedi. Maden gzlnn de ne anlama geldiini bilmiyordu. Rahmetli Teslime Hanm' akla sevmiti ve intihar etmeseydi onunla elbette evlenecekti. Saffet'in de drt yl nce ktphanede Fazln renci kimliine el koyduunu ben o srada hatrladm. Ka'nn defterlerine yazd bu olay belki onlar oktan unutmulard. Fazl ile ben kar altndaki sokaklara knca iki polis arkadalk m, mesleki merak m olduunu karamadm bir drtyle bizimle birlikte yryp hayattan, hayatn boluundan, ak aclarndan ve yallktan yakndlar, ikisinin de bir apkas bile yoktu ve kar taneleri ak ve seyrek salarnn zerinde hi erimeden kalyordu. Drt ylda ehrin daha da m yoksullap boaldn sormam zerine, Fazl son yllarda herkesin daha ok televizyona baktn, isizlerin ayhanelere gitmektense evlerinde oturup anak antenden dnyann btn filmlerini bedavaya seyrettiklerini syledi. Herkes para biriktirip penceresinin kenarna tencere byklndeki beyaz anaklardan bir tane taknmt ve drt ylda ehrin dokusundaki tek yenilik buydu. Yeni Hayat Pastanesinden eitim enstits mdrnn hayatna mal olan cevizli harika ay reklerinden birer tane alp akam yemei niyetine yedik, istasyona yrdmz anlayan polisler bizden ayrldktan sonra kapal kepenklerin, bo ayhanelerin, terk edilmi Ermeni evlerinin, buz tutmu aydnlk vitrinlerin nnden, dallar karla kapl kestane ve kavak aalarnn altndan geip, tek tuk neon lambalarnn aydnlatt hznl sokaklarda ayak seslerimizi dinleyerek yrdk. Polisler peimizde olmad iin ara sokaklara saptk. Bir ara diner gibi olan kar gene hzlanmt. Sokaklarda kimsecikler olmad ve Kars'tan ayrldm duygusu acyla iime iledii iin bo ehirde sanki Fazl' tek bana brakarak gidiyormuum gibi bir sululuk hissediyordum. Uzakta kuru dallaryla, dallarndan sarkan buzlar birbirine karm iki ide aacnn yapt tl perdenin iinden bir sere frlad ve ar ar inen iri kar tanelerinin arasndan, zerimizden geip gitti. Yepyeni ve yumuack bir karn rtt bo sokaklar o kadar sessizdi ki, ayak seslerimiz ve yorulduka artan soluk al verilerimiz dnda

235

hibir ey iitmiyorduk, iki yanna evler ve dkknlar dizilmi bir sokakta bu sessizlik insanda bir ryada olduu etkisi brakyordu. Bir an sokan ortasnda durdum ve yukarlarda bir yerde gzme kestirdiim bir kar tanesini yere dnceye kadar izledim. Ayn anda Fazl, Nurol ayhanesi'nin giriinde, ykseke bir yere asld iin drt yldr ayn yerde duran soluk bir afii iaret etti: INSAN ALLAH'IN BIR AHESERIDIR ve INTIHAR BIR KFRDR "Bu ayhaneye polisler geldii iin kimse afie dokunamad!" dedi Fazl. "Kendini bir aheser gibi hissediyor musun?" diye sordum. "Hayr. Bir tek Necip Allah'n aheseriydi. Allah onun cann aldktan sonra ben iimdeki ateizm korkusundan da, Allah'm daha ok sevme akmdan da uzaklatm. Allah beni affetsin artk." Havada asl gibi duran kar tanelerinin arasndan hi konumadan istasyona kadar yrdk. Kara Kitap'ta szn ettiim erken cumhuriyet yaps, tatan gzelim istasyon binas yklm, yerine irkin ve beton bir ey yaplmt. Muhtar' ve kmr renkli kpei bizi beklerken bulduk. Trenin kalkmasna on dakika kala gazeteci Serdar Bey de geldi ve Serhat ehir Gazetesi'nin Ka'nn haber olduu eski saylarn verip benden kitabmda Kars'tan ve dertlerinden, ehri ve insanlarn ktlemeden bahsetmemi rica etti. Onun hediyesini kardn gren Muhtar da plastik bir torba iinde bir ie kolonya, bir kk teker Kars kaar ve kendi parasyla Erzurum'da bastrd ilk iir kitabnn imzal bir nshasn su iler gibi elime tututurdu. Sevgili arkadamn iirinde anlatt kmr renkli kpekie bir sandvi, kendime bir bilet aldm. Kvrk kuyruunu dostlukla sallayan kpei beslerken Turgut Bey ile Kadife koarak geldiler. Benim gittiimi son anda Zahide'den renmiler. Ksa cmlelerle biletten, yoldan, kardan sz ettik. Turgut Bey hapisane yllarnda Franszca'dan evirdii bir Turgenyev romannn (Ilk Ak) yeni basksn utanarak uzatt. Kadife'nin kucandaki mercan' okadm. Annesinin k bir Istanbul earbyla rtl salarnn kenarlarna kar taneleri dyordu. Karsnn gzel gzlerinin iine daha fazla bakmaktan korktuum iin Fazl'a dnp bir gn Kars'ta geen bir roman yazarsam okura ne demek isteyeceini sordum. "Hibir ey," dedi kararllkla. Kederlendiimi grnce zayf davrand, 'Bir ey var aklmda ama beenmezsiniz..." dedi. "Beni Kars'ta geen bir romana koyarsanz, benim hakkmda, bizler hakknda sylediklerinize okuyucunun hi inanmamasn sylemek isterdim onlara. Kimse uzaktan bizi anlayamaz." "Kimse de yle bir romana inanmaz zaten." "Hayr, inanrlar," dedi heyecanla. "Kendilerini akll, stn ve insancl grmek iin bizim gln ve sevimli olduumuza, bu halimizle bizi anlayp bize sevgi duyabildiklerine inanmak isteyeceklerdir. Ama benim bu szm koyarsanz akllarnda bir phe kalr." Szlerini romanma koymaya sz verdim. Kadife bir an istasyonun giri kapsna baktm grnce sokuldu. "Rya adnda kk, gzel bir kznz varm," dedi. "Ablam gelemedi, ama kznza selam sylememi istedi. Ben de size

236

yarda kalm tiyatro kariyerimden u hatray getirdim." Sunay Zaim ile kendisini Millet Tiyatrosu'nun sahnesinde gsteren kk bir fotoraf verdi. Hareket memuru ddn ttrd. Galiba trene benden baka binen yoktu. Hepsiyle teker teker sarlp kucaklatm. Fazl son anda elime iinde video kasetlerin kopyalaryla, Necip'in tkenmez kalemi olan bir torba tututurdu. Ellerim hediye paketleriyle dolu, hareket eden vagona zorlukla bindim. Hepsi peronda durmu bana el sallyordu, ben de pencereden sarkp onlara el salladm. Kmr renkli kpein, pembemsi koca dili darda, neeyle hemen yanmda peron boyunca kotuunu son anda grdm. Sonra gittike koyulaarak yaan iri taneli karn ierisinde hepsi kayboldular. Oturdum, kar taneleri arasndan gzken kenar mahallelerdeki son evlerin turuncumsu klarna, televizyon seyredilen krk dkk odalara, karla kapl damlardaki dk bacalardan tten ince, titrek ve narin dumanlara bakp alamaya baladm. Nisan 1999 Aralk 2001 KAR YILDIZINDAKI YERLERINE GRE IIRLER
Mantk (1) Kar (2) Gizli Simetri (3) Yldzlarn Arkadal (9) aresizlikler, Zorluklar (12) Btn Insanlk ve Yldzlar (15) Satran Hafza (5) Allah'n Olmad Yer (6) Ihtilal Gecesi (7) Rya Sokaklar (14) Vurularak lmek (17) Kpek (19) Dnyann Bittii Yer Hayal (4) ikolata Kutusu (8) Intihar ve iktidar (11) Mutlu Olacam (13) Cennet (16) Ak (18) Kskanlk Merkez (10) Ben, Ka { kutupyldz kitapl } 43

By GRIZZLY Grizzly.orxan93@mail.ru
237

You might also like