You are on page 1of 16

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2),

31-46

PLATONDA RETORK KAVRAMI [PLATOS CONCEPT OF RHETORIC] Trkan Frnc Doktora rencisi, Gazi niversitesi, Felsefe Grubu retmenlii Blm turkanfirinci@gmail.com

ZET Platonun retorik kavram, nemli diyaloglarndan olan Gorgias, Phaidros ve Devlet eserleri temele alnarak anlam ve kullanm bakmndan zmlenmeye allmtr. Bu yaznn temel amac retorik kavramnn anlamn, Platonun bu kavramn yerine kulland dier kavramlar aratrarak ve zt anlamllarn gstererek belirlemektir. Bylece, Platonun diyaloglarnda kulland retorik kavram, kimi diyaloglarnda farkl trden kullanmlaryla karmza ksa da, en temelde diyalektiin benzeri olarak, bu ikisi de ikna etme sanat olarak anlalr. Son olarak Platonun retorik kavramnn farkl anlamlar tartlmaktadr. Anahtar Szckler: retorik, Gorgias, Phaidros, Devlet, karlkl konuma, konuma sanat, sylev sanat, tartma, ekime.

ABSTRACT Platos concept of rhetoric is tried to be analyzed in terms of its meaning and usage through following his important work on dialogues as expressed in Gorgias, Phaidros and Republic. The main aim of this study is to discuss the concepts meaning by searching some synonymous concepts that Plato used in place of it while showing its antonyms as well. Thus, while the concept of rhetoric in Platos work is understood as a relative concept of dialectics in general, it is also defined as an art of persuasion. Finally, some different meanings and usages of Platos concept of rhetoric are further interrogated. Keywords: rhetoric, Gorgias, Phaidros, Republic, conversation, speech art, discourse art, discussion, disputation.

31

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

I. Bugn, Platonun eserlerinin Mektuplar ve Diyaloglardan olutuu bilinmektedir. Platon diyaloglarnda hep bakalarn konuturduu halde, mektuplarnda kendi dncelerini kendisi dile getirir. Fakat Platonun eserlerinden sz aldnda akla ilk gelenleri, diyaloglardr. Diyaloglarn genellikle, tarihiler bu konuda henz uzlam olmasalar da, genlik ve olgunluk diyaloglar olmak zere deerlendirildii sylenebilir. lk dnem diyaloglarnda Platon daha ok erdem sorunu zerinde dururken, bir yandan da bilgi grnn temellerini atar. Platonun daha sonra yazd dnlen diyaloglarnn ise byk lde dealar Kuramna dayand dnlmektedir. Burada bilgi (episteme) ile san (doxa) arasnda bir ayrm yaplarak bilginin mutlak, deimez bilgi nesneleri olduu dncesi ortaya konur. Epistemolojiyle ilgilenen pek ok filozof ayn zamanda retorik konusuyla da ilgilenmilerdir. Epistemoloji retorik iin nemlidir; nk retorik iki taraf olan bir iletiimdir ve bir bilgi aktarma etkinlii olarak grlr. Platon da epistemolojisinin yannda, ona paralel olarak retorikten sz amtr. Platon retorik hakkndaki birok dnceyi hocas Sokratesten almtr: Her ikisi de retoriin daha ok, bencilce bir kullanmnn olduunu dnrler. temsil eden bakarakter (konumac) olarak yer almtr. Platonun retorikle ilgili dnceleri pek ok eserinde kendini gstermektedir. Gorgias diyalounda Gorgias, retorii sanatlarn kraliesi olarak nitelendirirken; buna karlk Sokrates, retoriin dinleyicileri gln duruma drme ustal olduunu syleyerek olumsuz ynn n plana karr. Bylece diyaloglarda Sokrates genellikle, Platonun aa karmak istedii bak asn

32

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

Protagoras diyalounda, sofistlerle platonistler arasndaki eliki, retoriin kullanm balamnda gsterilmeye allr. Burada Sokratesi bir bak asyla Platon, sofistlerin iddiasnn aksine, erdemin retilebileceini ileri srer. Phaidrosta Platonun ruhun lmsz olduuyla ilgili dnceleri bulunmaktadr. Bu eserinde Platon ayrca yazyla ilgili dncelerini ne srerek tarihte bilinen ilk edebiyat ve sanat eletirisi kuramnn temellerini atmtr. Retorikle ilgili olarak ise Platon burada, ok genel bir ifadeyle sylenecek olursa, olumlu bir tutum da taknarak retoriin farkl kullanmlarna dikkati ekmektedir. Platonun retorikle ilgili dncelerini bulduumuz pek ok eseri vardr ve/fakat bunlar arasnda, yukarda saylanlar gibi daha temel olduu dnlen bir baka eseri Devlet diyalogu olarak karmza kar. Adalet temasnn ilendii Devlette Platon, ruhun itiha (appetite/bedensel arzu), akl (reason) ve irade (spirit) olmak zere paras olduunu syler. Bu erevede Platon retorii bu defa yneten- ynetilen kartl balamnda tartr. Ayrca burada Platon, bir sanat etkinlii olarak retoriin ise taklidin taklidi olmas bakmndan tehlikesine dikkati eker. Retorik kavramnn, anlam bakmndan, dili bakalarn ikna etmek ya da etkilemek iin kullanma sanat; akl yrtme, tartma, inandrma, sz syleme sanat ve benzeri kullanmlarnn olduu sylenebilir. ykleyerek kullanmtr. Bu yaz, Platonda retorik kavramnn, anlam ve kullanm bakmndan analizini gerekletrmeye yneliktir. Yaplan analiz, retoriin temelde Gorgias ve Phaidros diyaloglarnda ortaya kan daha olumlu ve kat olmayan eletirisiyle buna karlk olumsuz ve daha kat olan eletirisi arasndaki farkll dier metinlerle de destekleyerek ortaya koymaya alacaktr. baz zelliklerin de belirlenmesi amalanmaktadr. Retoriin bir kavram olarak analizinin yannda ayrca, retorikle ilgili olduu dnlen dier (Ula, 2002, s. 1211) Platon da sz konusu diyaloglarnda sklkla retorik kavramn ona farkl anlamlar

33

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

II. Platon diyaloglarnda retorii amlarken farkl tanmlar verir. Gorgias diyalounda retoriin nasl bir sanat olduu sorulur ve konusu ise belirlenmeye allr. Buna gre retorik amacn szlerle gerekletiren, kendi konular ile ilgili insan yetitiren bir sanat olarak belirlenir. (Platon, 1997, s. 449-E) Burada bir ayrm yaplarak szleri kullanan, az kullanan ya da hi kullanmayan dier sanatlardan (resim, heykeltralk, aritmetik, geometri vb.) farkl olarak, retoriin sadece szlerle ilgili bir sanat olduu saptamas yaplr. (Platon, 1997, s. 450) Szlerle ilgili olan bu sanatn konusuna gelince; retorik yarg yerlerinde yarglar, mecliste yeleri, halk toplantlarnda ve btn yurtta toplantlarnda bulunanlar szle kandrma kudretidir. (Platon, 1997, s. 352-E) Baka bir deyile retorik kalabalklar karsnda, kalabalklar ikna etmede kullanlr. Yani retorik bir ikna etme/inandrma sanatdr denilebilir (Platon, 1997, s. 453-E). Ayrca genel anlamda retoriin tm bu sz geen yerlerde konu edindii ey ise adalettir. Ancak adalet kavram demir veya gm gibi anlam ak olan bir kavram olmaktan ok, Platona gre, doru ya da iyi kavramlarnda olduu gibi zerinde anlamazla dlen bir kavramdr. (1943, s. 263-A) Sofist diyalounda retorik mahkemede, halk nnde ve dostlar arasnda yaplan konuma sanatn tmyle kapsayc bir adla kandrma / inandrma sanat diye nitelendirilir. (Platon, 1999, s. 222-C) te yandan, ikna etme sanat olarak inandrmann iki eit olduunu saptayan Platona gre retorik inanla ilgilidir ve/fakat biri bilgisiz inanmay, teki de bilgiyi douran temele alan iki trl inandrma vardr. (1997, s. 454-E) Bu ekilde Platon ok geni bir anlamda bir ikna etme/inandrma (persuation) olarak retorik ile diyalektii birbirinden ayrma yoluna gider. Bylece diyalektiin yannda ustalkla elde edilmesi olanakl grnen dier bir sanat olarak retorikten (sz sanat) sz alr. (Platon, 1943, s. 266-C) Yaplan bu ayrm en bata bilgisel temelleri bakmndan diyalektik ile retoriin farkn 34

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

gsterir. Buna gre retorik inanla ilgilidir, temelinde inan (pistis) vardr. Bilgiye (episteme) dayanan kantlama ise her zaman doru olur. (Platon, 1997, s. 454-D) Sylevci (retoriki), yanl doru gibi gsterir, zayf kant da glym gibi. (Platon, 1998, s. 18-B, 23-E) Diyalektik ise elikiyi ortadan kaldrr. (Platon, 1997, s. 508-E) Ayrca diyalektik yoluyla ulalan varlk ve kavram bilgisi, varsaymlara dayanan bilimler yoluyla elde edilen bilgiden daha aktr. (Platon, 2000, s. 511-D) Bir dier farkllk ise yledir: Doru san (doxa) bilgi olmad halde kendilerine hatip ve mahkeme hatipleri denen bilgelik statlar bir ey retmekle deil, istedikleri sany yaratmakla kandrrlar. (Platon, 1999, s. 201A) Buna karlk bilgi (episteme) ile yola kan diyalektiki ise retme amacn tar. Bununla ilgili olarak Platon Theaitetos diyalounda benzer bir ayrm yaparak, genliklerinden beri btn zamanlarn mahkemelerde ya da bu gibi yerlerde geirenler acele ile sylerler, kendi isteklerine gre konuamazlar; buna karlk felsefe ile megul olanlar ve bu meguliyet iinde byyenlerin ise bo zamanlar vardr ve konumalarn sknet iinde yaparlar; konumalarnn uzun srd sylenebilir, nk yalnz geree varmay isterler demektedir. (1999, s. 172-D) yleyse hatip, yarg yerlerinde ve baka toplantlarda doru ile eriyi retmez, yalnzca ona inandrr. Zaten bu kadar kalabal o kadar az bir zamanda byle byk konular zerinde aydnlatamaz. (Platon, 1997, s. 455-A) Burada Platon, sylev eklinde gerekleen uzun bir konuma yerine, diyalog eklinde gerekleecek olan ksa sreli bir konuma yapmann daha verimli olacan dnr. (1999, s. 334) Retorik-diyalektik kartl, bu ikisinin amalar bakmndan farkllamasna da dayanr. Retorik bir eit grenek olarak grlr ve bu grenein ise zevk ile haz 35

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

vermeye yarad sylenir; baka bir deyile retorik, vgnn bir paras olarak grlr. (Platon, 1997, s. 462- C, 466-A) Platonun, retoriin karsnda diyalektii onun benzeri olarak yerletirdii, u analojisi ile daha ak hale gelir: dmana gre ss ne ise tbba gre de alk odur; yahut da idmana gre ss ne ise, yasalara gre de bilgicilik; tbba gre alk ne ise, doru sylemeye gre de retorik odur. (1997, s. 465-C) Diyalektik doru sylemeye karlk gelir ve iyiye varmay ise kendine ama edinir. Theaitetos diyalounda nutuklarda sylenenin bilgi iermedii ve

kantlar/ispatlar yerine, srf alk almak iin, olaslklardan baka bir eyin kullanlmad ifade edilmektedir. Burada retorikle ilgili olarak gevezelik nitelendirmesi yaplmaktadr. (Platon, 1999, s. 163-E) Buna karlk diyalektik, gen delikanllarn sandnn aksine, en zor ilerden biri olarak grlr. Genler iin felsefe bir ho vakit geirme olarak grlrken, pek az yalandklarnda felsefeye bal kalrlar. (Platon, 2000, s. 498-A) Bu bakmdan felsefe ile ilgilenmek olgunluu da gerektirir. Diyaloglarda Atinallarn konumay sevdikleri ve bilginlerin ise konumalarn dinlemekten zevk aldklar, sklkla tekrarlanan bir temadr. (Platon, 1997, s. 317E) Savunmasnda Sokrates herkesin konumalarn dinlemek iin etrafnda toplandn ve gen-yal, zengin-yoksul demeden herkesin onunla bir arada olmaktan holandn syler. Sokrates (Platon, 1998, s. 33-B-C) bu durumu yle aklar: nk, onlar bilge deillerken bilge olduklarn sanan kimseleri snavdan geirmemi tadmla dinliyorlar, dorusu ya pek de tat alnmayacak ey deildir bu. Platon diyaloglarnda retorik balamnda farkl kavramlatrmalar yapar. Pek ok diyalogunda zel kavramlar kullanr; rnein, konuma yapma (speech) ile karlkl konumay (conversation) birbirinden ayrt eder. Protagoras (329-AB) diyalogunda, farkl konumadan sz alr. lki demagoglarn yaptklar konumalardr: Onlar gzel sylevler sylerler; ama onlara konu dnda bir ey

36

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

soruldu mu, kitaplar gibi olur, ne cevap verebilir ne de soru sorabilirler. Bunlar bildiklerini sadece ezberlemilerdir. Bir de susmak bilmeyen sylevcilerden sz alr: Tpk vurulunca nlamaya ve insan elini stlerine koymadka nlamaya devam eden tun kaplar gibi, sylevcilerimiz de en kk soruda sonu gelmez sylevlere giriirler. (Platon, 1999, s. 329-B) Bu iki konumaya karlk Protagorasn yapt trden konumalar anlatlr: Protagoras ise, tersine, hem uzun ve gzel sylevler vermeyi hem de bir soru sorulduu zaman ksaca cevaplandrmay ve soru sorduu zaman cevabn beklemeyi bilir..... (Platon, 1999, s. 329-B) zlendii gibi bu sonuncusunda sorucevap eklinde yaplan konumalardr ve diyalektie daha yakn olanlar da bunlardr. Sokrates aka: Kanmca bir toplulukta karlkl konumak ile halka sylev ekmek, iki farkl eydir diyerek, sz konusu bu ayrm pekitirir. (Platon, 1999, s. 336-B) Benzer biimde retorik balamnda kullanlan baka kavramlarn da diyaloglarda kullanld izlenmektedir. Buna gre yine birbirinin benzeri olmak zere tartma (discussion) ile ekime (disputation) ayrm yaplr: yi niyetli dostlar tartr, dmanlar ile hsmlarsa ekiir. (Platon, 1999, s. 337-B) Ayrca ekimeye hi gerek yoktur nsafszca didimeyi, ciddi tartmalardan kesin olarak ayrmamadan ileri gelir. Didimede muhatapla aka edilir, ona elden geldii kadar tuzaklar kurulur; fakat ciddi tartmada ciddi olmak ve muhatab doru yola yneltmek gerekir; bu da ona kendi yanlsamas veya eski alkanlklar yznden dt yanllar gstermek olur. (Platon, 1999, s. 167-E)

37

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

III. Platonun hem Gorgias hem de Phaidros diyaloglarnda retorik ile diyalektik kartlnn dikkati ektii sylenebilir. Pek ok ortak noktalarnn yannda bu iki diyaloun baz konularda farkllatklar da grlr. ok genel bir ifadeyle, Gorgiasta retorik-diyalektik kartl daha sert vurgulanrken, Phaidrostaki bu ayrm, diyalektik, felsefenin glgesi olarak retorik ve retorik olmak zere ele alnabilir. Ayrca Phaidrosta, Gorgiastan farkl olarak, retoriin olumsuz yn vurgulansa da retoriin iki ayr kullanmndan sz alarak, nispeten daha olumlu yn de aa karlr. Gorgias diyalounda retorik daha ok olumsuz ynyle n plana kar. Sokrates burada, retorii yemek piirme gibi bir grenee benzetir ve yle der: Retorii, sslemeyi ve bilgilii dalkavukluktan sayyorum, her birinin de ayr konusu olduunu kabul ediyorum. (Platon, 1997, s. 463-B) Retorik, bu diyalogda, dalkavukluk olarak grlr; karsndakinin karlarn dnmeden ruha ho grnmeyi ama edinerek iki ya da daha oklarna kar kullanlr. Ayrca, sofistlik ile retorik ayn eylerdir yahut birbirlerine ok benzerler. (Platon, 1997, s. 520-A) Bu noktada sofistlik, retorie yklendiinden daha olumlu bir anlam yklenerek deerlendirilir: Hakikatte tbba karlk idman ve yarglara karlk kanunlar ne kadar gzel iseler, bilgicilik de retorikten o kadar daha gzeldir. (Platon, 1997, s. 520-A) Gorgiastaki baka bir ayrlk noktas ise yledir: Hatibin hastay hekimden daha ok inandrabilecei doruysa bilgisiz olan, baka bilgisizleri inandrmada bilgiliden daha ustadr (Platon, 1997, s. 459-B) ifadesinde izlendii gibi, retoriki en temelde konutuu ey konusunda bilgisizdir, fakat yine de karsndaki bir bilgisizi kandrma yeteneine sahip olandr. Gorgiasta retorik, siyasetin bir benzerinin paras (Platon, 1997, s. 463-D) olarak tanmlanr. Buna gre retorik, siyasetten farkl olarak sahte bir sanattr. Diyalogda bu konuyla ilgili olarak bir ayrm yaplr. Buna gre iki eit hatip vardr: Yurttalarn iyilii iin, yurttalar szleriyle olabildiince erdemli klmak 38

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

amacyla konuanlar ile yalnz yurttalarn houna gitmeyi dnerek kendi karlarn gzeten hatipler. (Platon, 1997, s. 502-D-E) Bunlardan ikincisi dalkavukluk olarak nitelendirilirken, ilk sylenen ise namusluca yaplmas bakmndan stn tutulur. (Platon, 1997, s. 503-A) Phaidros diyalounda ise retoriin farkl anlamlarda da kullanld grlr ve Gorgias diyaloundan farkl olarak, retoriin bir baka kullanm da ak hale gelir: Sz sanat genel olarak, ruhlar sadece mahkemelerde veya halkn biriktii herhangi bir meydanda deil, fakat zel toplantlarda da, szle ikna eder. (Platon, 1943, s. 261-A-B) Fakat her eyden nce burada, ikna etmenin temelinde de bilgi olduu dnlr. Fakat sz konusu bilgi doru olann bilgisi deil, kalabaln iyi ile gzel diye kabul ettii ey ne ise onun bilgisidir. (Platon, 1943, s. 260-A) Retoriki kalabal bu defa tanmak ve onlarn nelerden holanacaklarn bilmek durumundadr; bylece onlar ikna edebilecektir. rnein, kendisi aldanmakszn bakasn aldatmak isteyen kiinin, eylerin benzerliklerini ve bakalklarn iyice ayrt edebilmesi gerektii zerinde durulur. (Platon, 1943, s. 262-A) Burada bir nutuk eidinden sz alr ki sz konusu bu nutuk, incelenmesi istenen konuyu bir tanmlama ile aydnlatabilmek amacyla, dank kavramlar toplu bir grle tek bir fikir etrafnda toplar. Konuabilmek, dnebilmek iin konumay vurgulanr. (Platon, 1943, s. 265-D) dzene sokmak gerektii

(Platon, 1943, s. 266-B) Bu trden konumalar yapanlar ise

sofistlerdir. Buna gre Tisias ve Gorgias gibilerinin, olasln hakikaten daha stn olduunu bulan sz kuvvetiyle kk eyleri byk, byk eyleri kk gsterdikleri sylenir. (Platon, 1943, s. 267-B) Sofistin z-belirlenimlerinden biri olarak onun, sze ynelik yarma sanatnda bir sava olmas gsterilir. (Platon, 1999, s. 297-D) Ayrca sofistin gerek bilgiye engel olan kanlarla ilgili ruh temizleyicisi (rtme ustas) olduu sylenir. Bu noktada sofist ile retoriki arasnda bir ba ortaya kar. Sofist de retorii kullanmas bakmndan bir eit retorikidir denebilir. Fakat yine de, gerek bir bilgiye sahip olmad dnlen sofist burada,bir hokkabaz ve bir 39

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

kopyac olarak grlr. (Platon, 1999, s. 235-A-B) Ne de olsa sofist, filozofun yerini tutamaz. Platon bu noktada Periklesin retoriini n plana karr ve onun sanatn temelinde bilgi ve idman olmas bakmndan stn tutar. (1943, s. 270-A) nk o nutuklaryla ruhta dorulua bir alkanlk, bir inan ve bir erdem yaratmak iin abalar ve bunu yapabilmenin koulu ise ruhu iyi tanmaktr. (Platon, 1943, s. 270-B) Phaidrosta (1943, s. 271-D) unlar sylenir: Madem ki szn asl vazifesi ruhlar ynetmektir, o halde usta bir hatip olmak iin ka eit ruh olduunu muhakkak bilmelidir. inandrabilirler. Buna karlk ikinci tarzda bir retorikten de sz alr: Lysiasn nutku buna rnektir. Sokrates Lysiasn yanlglarn ve nutkunun ise sanatsz olduunu syler. (Platon, 1943, s. 163-D) nk Lysiasn nutku bilgisel temelden yoksun olarak deerlendirilir. (Platon, 1943, s. 163-B) Bilgisizliine ramen, Lysias aklna geleni yazm tr diyen Sokrates, Lysiasn btnden yoksun nutkunun dzensizliine dikkati eker. (Platon, 1943, s. 264-B) Lysias tarz nutuklar, ba ve sonu bulunmamas, belli bir sisteme sahip olmamas bakmndan Phrygyal Midesin mezar ta iin yazd sylenen yazya benzetilir. (Platon, 1943, s. 264C-D) Bylece bilgi temeli olmayan ve belirli bir dzene sahip olmayan bu nutuklar syleyen retorikiler de ktlenir. Phaidrosta retorie kar farkl olduu dnlen tavrn, siyaset ve eitim konularyla ilgisinde de belirdii sylenebilir. nk, retorik bu gibi durumlarda felsefeye benzerlii ile birlikte anlr. Retorik adeta felsefenin bir taklididir. Fakat retorik yine de asla diyalektiin yerini alamaz. Mahkemelerdeki inan ise akla yakn grnen eye duyulan inandr (Platon, 1943, s. 272-E). te hatip olarak retoriki de akla yakn grnenin ardndan gitmeli, hakikate Uurlar olsun! demelidir. (Platon, 1943, s. 273-A) Bu son sylenen ayrca o an retorik grn de dile getirir. Hatipler ancak bu yolla karsndakileri

40

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

Bu durum karsnda bir tehlikeye dikkat ekilir: yiyi kty bilmeyen hatip, iyiyi kty fark etmeyen bir devlette, attr diye eein glgesini tantmak deil de, iyiliktir diye ktl tantmak isterse. (Platon, 1943, s. 260-C) Bylesi bir durumun tehlikesi byktr. Ayrca akla uygun olan halka syleyerek onlar inandrmaya alan retoriki, akla uygun olanlar syleyerek doru bilgi (episteme) ile deil, doru san (doxa) ile amacna ular. Kendine hatip denen byk bilgelik statlarnn istedikleri sany yaratmakla kandrdklar sylenir. Buna gre, kandrmak ile sany kabul ettirmek ayn anlamda kullanlr. (Platon, 1999, s. 201-A-B) Yine de bilge ve iyi hatiplerin, devlete zararl olan doru gstermeleri gerekebilir. yle ki her devlete doru ve iyi gelen ey, devlet bu inanta bulunduka iyi ve dorudur. (Platon, 1999, s. 167-C) Bylece yurttalar iin kt bir durum yerine onlara iyi gelen bir durum ortaya kar. Ayn nedenden dolay eitim asndan bakldnda, renciler karsnda, ayn nedenden, sofist de bilge olarak deerlendirilebilir. (Platon, 1999, s. 167-D) Phaidrosta siyasetle ilgili olarak belirlenen durum renim iin de sz konusu edilir. Konuma sanatna balamak iin en batan bilinmesi gereken kavramlar renildiinde hatiplerin bilgisizlikten kurtulduklar sanlabilir ve bakalarna da bu kavramlar retildiinde, onlarn da dorudan doruya sz sanatn (retorik) renecekleri dnlr. (Platon, 1943, s. 269-B) Fakat renimde rencilere ancak geree benzer eylerin retilebilecei dnlr. Bu konuda Sokratesin u szleri anlamldr: Bunlar, senin harflerin sayesinde, retmensiz olarak grtlaklarna kadar bilgiye gmldler mi, ou zaman hibir eyi doru drst dnemedikleri halde kendilerini bilgin sanacaklardr. (Platon, 1943, s. 275-A) zlendii gibi, hem Phaidros hem de Gorgiasta, retoriin olumlu ve olumsuz zelliklerinden sz almtr. Fakat aralarndaki en belirgin farkllk, Gorgiasta retorikinin bilgisiz olduu; Phaidrosta ise retorikinin ikna etmede tamamen bilgisiz olmad, en azndan karsndaki kitlenin zelliklerini tanmas gerektii konusundaki dnceleridir.

41

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

IV. Platonun retorik balamnda yapt dnlen bir dier ayrm ise felsefe- iir ayrm olarak karmza kar. Platon her eyden nce iiri bir eit retorik olarak tanmlar. (1997, s. 502-D) nk airler tiyatrolarda katiplik ederler. Bu bakmdan tragedyalarn yazarlar, vg yazarlar, ozanlar vb. tpk devlet adamlar gibi bilgelikte daha aadrlar. (Platon, 1998, s. 22-B) Buna gre; ozanlara da yaratmlarna klavuzluk eden bilim deildir, onlar iirlerini bir eit igdyle, kutsal bir esinle yazarlar. (1998, s. 22-B) Baka bir deyile iiri onlara syleten doadr. Tragedyann, bu heybetli ve olaanst manzumenin, amac; ho olsun olmasn faydal olan gzetmek deil, seyircilerin houna gitmektir. (Platon, 1997, s. 502B) Ayrca retoriki, tragedya iin ta en bandan beri bilinmesi gereken kavramlar bilir ama tragedyann kendisi nedir onu bilmez. (Platon, 1943, s. 269-A) Devlet diyalounda da, dolayl bir anlatm tarz olmas bakmndan tragedyann olumsuz yn ortaya karlr. Buna gre iirin iki trl anlatm tarzna sahip olduu sylenir: Biri, tragedya ve komedyadaki taklit yolu, teki, airin olan biteni kendisinin anlatmas. (Platon, 2000, s. 394-B) Bu ikincisi dithyramboslarda grlendir. sansrlenir. Platon, dorudan anlatmlar lyadadan rekler vererek anlatr. Buna gre air iiri kendi azndan anlatr ve bir bakasnn konutuu sansn uyandrmak istemez bizde. (2000, s. 393-A) air bize bakalarnn syledii szleri, bu szlerin nerede, nasl sylendiini anlatt zaman, yapt i bir anlatmdr sadece Ama air bu szleri sylerken kendisi deil, bir bakasym gibi davranrsa benzetmek istedii kimseyi taklit etmi olur. (2000, s. 393-B-C) Bylece dithyramboslarla yaplan dorudan

anlatmlara devlette yer verilirken, bir taklit olarak tragedya tarz anlatmlar ise

42

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

zlendii gibi yukarda sz edilen bu ayrm, Paidros diyaloundaki, olumsuz anlamna ramen, retorie yaplan olumlu vurguya benzemektedir. Dikkati eken bir dier zellik ise burada, iirin bilmeyenler (ynetilenler) karsndaki durumunun irdelenmesidir. Bir ders kitab olarak okutulan Homerostan pek ok iir rnei verilir. Protagorasta (Platon, 1999, s. 339-A) da, eitimin balca konusu iir bilgisi, yani airlerin eserlerinde iyi ile kty ayrt edebilmek, bunlar zmleyip yol atklar sorular cevaplandrmak yetenei olarak tanmlanr. Fakat Devletin 10. kitabnda retorik bu defa ynetenler asndan deerlendirilerek felsefe-iir kartl daha sert bir biimde vurgulanr. Bu noktada Kratylos diyalogundan da sz amak gerekebilir. Kratylosta adlarn znn ne olduu aratrlr. Adlar, nesnelere verdiimiz adlar, nce birer taklittir. Nasl Platona gre, bir eyin resmi, o eyin bir taklidi ise (2000, s. 596E), benzer biimde bir eyin ad da, o eyin znn bir taklididir. Demek oluyor ki, ad, nesnenin sesle yaplan taklidinden (yknme) baka bir ey deildir. Bir kimse sesle taklit ediinde nesneyi taklit ediyor ve adn sylyor. (Platon, 1998, s. 423-B) Harflerden hecelere, hecelerden eylemlerin adlarna giderek, sonra da yeniden adlarla gzel bir btn oluturan adlar bilgisi ya da retorik, ortaya koyduu yapt bakmndan, resim sanatnn rettii canl varla benzer. (Platon, 1998, s. 425-A) Gerekten de sanat, Devlette de tamamen bir takliti (mimetic) etkinlik olarak anlalr. Platon bu grn u rnekle problem halinde ortaya koyar: Bir aynann drt bir yana tutulmasyla onda gnein, yldzlarn, dnyann, kendimizin, bitkilerin ve btn canl varlklarn grnleri belirir. Fakat bu grnlerin hibir gereklii yoktur. Bunlar bir ressamn yaratt eylerden hi de farkl deildirler. (2000, s. 596-D-E) Platona gre sanatn nesnesi grnler dnyasdr. Ama bilindii gibi Platonda gerek varlk idealar dnyasdr. Buna gre, sanatn nesnesi olan fenomenler, aslnda gereklii bulunmayan bir takm kopyalardr. Sanatn yneldii nesne, ideann bir kopyasndan baka bir ey olmadna gre, sanat eseri, bir gerein deil, daha ok, taklidin taklidi olacaktr. Bu noktada Platon, sedirle ilgili 43

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

rneini amlar: Buna gre trl sedirden ve bunlarn farkl ustasndan sz alr: Ressam, marangoz ve Tanr. (2000, s. 597-B) Sedirin asl, Tanrnn yapt sedir ideasdr. (2000, s. 596-B) Marangozun yapt, sedir ideas deil, sadece onun bir eididir: Bu sedir asl gerein yannda snk kalr. (2000, s. 597-A) Sonuncusu ise ressamn, pek ok eidi ve grnm olan sedire bakarak yapt sedirdir. Yani ressam bir eit benzetmeci olarak grlr. Ressam, bir eyin aslndan derece uzan yapar. (2000, s. 597-E) te, tragedya airi de bu sonuncusunu yapar. O da kraldan, yani dorudan, sra aadadr yleyse, btn benzetmeciler gibi. (Platon, 2000, s. 597-E) Demek ki, Homeros da, btn airler de anlatmlarnda taklide bavururlar, hepsinin yarattklar birer glgeden ibarettir. (Platon, 2000, s. 598-E) Sanatlar en temelde bilgisiz olduklarndan taklide bavururlar. Platonun bu konuda u szleri anlamldr: Ressam, bir kunduracnn, bir marangozun, yahut baka bir ustann resmini yapar da, bunlar sanatndan anlamaz. yi bir ressamsa yle bir marangoz resmi yapar ki uzaktan, ocuklara ve bilgisizlere gsterse kandrabilir onlar. (2000, s. 598-B-C) Bu bakmdan bir kandrma arac olarak sanat, bilgisizler karsnda kullanldnda tehlikelidir. Sanatnn bilgisizliinin nedeni ise benzetmesinin san (doxa) ile ilgili olmasdr. nk, varlk (to on) ile yokluk (meon) arasnda san (doxa) yer alr. Platon bu benzetmelerinin ardndan bir yana gsteri merakllarn, sanat dknlerini, i adamlarn koyuyorum; br yana da filozof adna layk olanlar (2000, s. 602-B) diyerek, bylesi kesin bir ayrm yapar. Sanat, artk bir yaratc deil, yarar olmayan ilerle uraan bir oyuncudur. kurulacak devlette, toplumda yeri yoktur. Bu haliyle sanatnn

44

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

V. Platonun, diyaloglarnda kulland retorik kavram, kimi diyaloglarnda farkl trden kullanmlaryla karmza ksa da, en temelde diyalektiin benzeri olarak, bu ikisi de ikna etme sanat olarak anlalr. Retorik, en genel anlamyla bir sz syleme sanat olarak tanmlanr. Fakat bunun yannda karlkl konumann (conversation) karsnda konuma sanat (speech) olarak, kimi zaman sylev sanat (discourse) olarak, yine tartmaya (discussion) karlk ekime (disputation) olarak da kullanld sylenebilir. Kimi yerlerde ise didieme ve ekimeden kastedilen ayn ey olmutur. Diyalektik ile retorik kavramlarnn kart anlamll, en temelde bilgisel temellerine baklarak saptanr. Retorik daha ok inanla (pistis) ilgiliyken, diyalektik ise doru bilgi (episteme) ile olanakl olur. Bir de kimi diyaloglarda (Phaidros, Devlet vb.) doru sanya dayal olarak yaplan retorikten, ya da retoriin bir kullanm olarak karmza kan iirden sz alr. Fakat bu trden bir retorik kullanm, daha ok, siyaset ve eitim konularyla ilgisinde ele alnr ve deerlendirilir. Retoriin doru san uyandrma olarak anlald bylesi durumlarda, retoriin felsefeye yaklaarak ona, daha olumlu bir anlam yklendii izlenmektedir. Fakat bu olumlu tavr, Devlet diyalounda, son noktada, sanatnn bilgisizlii ve taklidin taklidi ile urat gerekesiyle aksine, toplumda sanatn yasaklanmasn talep edecek denli olumsuz bir tavra dnmtr.

45

ETHOS: Felsefe ve Toplumsal Bilimlerde Diyaloglar ETHOS: Dialogues in Philosophy and Social Sciences Temmuz/ July 2011, 4(2), 31-46

KAYNAKLAR Platon (1943) Phaidros, ev. Hamdi Akverdi, stanbul: Maarif Matbaas. Platon (1997) Gorgias, ev. Reyan Erben, stanbul: M.E.B. Yaynlar. Platon (2000) Devlet, ev. S. Eybolu, M. A. Cimcoz, stanbul: Trkiye Bankas Yaynlar. Platon (1998) Sokratesin Savunmas, Diyaloglar 1, ev. Teoman Aktrel, stanbul: Remzi Kitabevi, s. 9-43. Platon (1998) Kratylos, Diyaloglar 1, ev. Teoman Aktrel, stanbul: Remzi Kitabevi, s. 191-261. Platon (1999) Protogoras, Diyaloglar 2, ev. Tanju Gkl, stanbul: Remzi Kitabevi, s. 121-179. Platon (1999) Theaitetos, Diyaloglar 2, ev. Macit Gkberk, stanbul: Remzi Kitabevi, s. 179-273. Platon (1999) Sofist, Diyaloglar 2, ev. mer Naci Soykan, stanbul: Remzi Kitabevi, s. 273-275. Ula, S. E. (2002) Felsefe Szl, haz. A. B. G, E. Uzun, S. Uzun, . H. Yolsal, Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar.

46

You might also like