You are on page 1of 25

TRKYE: BATILILAMA (*) Yazan : BERNARD LEWIS eviren : H.

TOPUOLU Hukuk Sosyolojisi Profesr Trkiye, son yllarda, Ortadou'nun dier mslman lkeleriyle, gze arpan bir aykrlk gstermitir : d siyasette bu lkelerin ou, Ba'ya kar, isteksiz fakat mitsiz olmayan bir tarafszlktan aktan aa dmanla kadar deien tutumlar iinde bulunmulardr, t i lerinde, bunlarm ou, ana hatlar itibariyle birtbirine benzeyen, din ve siyas bir reaksiyonla karlamlardr. Msr'da Nahas'dan, Faruk'dan, Necip'e kadar; Suriye'de Kuvvetli'den,-iekli'ye; iran'da Musaddk'tan, Kn'den balayp belirsiz bir gelecee kadar uzanan srede, b tn cephelerde parlamenter hkmetlerin gerileyiini ya da meflu hale geliini ve diktatrln gelimesini grdk. Ayn sre iinde liderlerin milliyeti slplar, Fransa'dan aktarlan millet ve vatan fikirleri ile balantl olan anayasal ve iberal milliyetiliin gerileyiini, buna mu kabil, mmet ve kavim gibi kelimelerle ifade edilen (ki kavim, eski arapada silhl akrabalk guruplar demektir) din ya da zmrev te sant duygularnn artn maskeledi. Oysa ki baka yerlerde btn bu eyler olup biterken, Trkiye Av rupa Konseyinin ve dolaysyla Atlantik Antlamasnn bir yesi haline geldi. Hem de zoraki bir ye deil; tersine, istekli, hatt coraf vazi yetleri itibariyle bir Atlantik tekiltnda yer almaya mde olmalar gerekecei sanlan dier baz lkelerden ok daha fazla hevesli, evkli bir ye oldu. Bundan baka, Trk d siyasetine paralel bir i gelime olmutu ki aslnda belki de bu d siyaseti mmkn klan asl bu gelime idi : ba(*) BERNAKD LEWIS - Turkey : Vesternization, in Unity and Varlety in Mslim Civilization Ed. by. Gustave E. von GRUNEBAUM. University of Chicago Press. 1955. (Chicago ve Liege niversitelerinin ortak ynetimi altnda Liege ve Spa ehirlerinde 1953 yl Eyll aynda dzenlenmi. SLAM MEDENYETNDE BRLK VE CETLlTjK konulu Milletler aras Kongreye sunulan tebli- ve tartmas).

154

BERNARD LEWIS

sarl ve srekli bir batllama hareketi, parlamenter idarenin geliti rilmesi ve slah. Bu son durum 1950 Maysndaki serbest ve drst se imde kendini aka belli etti1. Fakat, sonraki hadiseler bir anlamda daha da ilgin oldu. Demokratlarn zaferinden sonra tehlikeli bir devre geti ki bu devrede byk partiler arasnda gittike byyen ekime ve hogrszlk parlamenter messeselerin etkili bir biimde ileme sini tehlikeye sokduu gibi, rk ve din fikirleri yayan isyanc rgtle rin ortaya k bizzat Trk Cumhuriyetinin varln da tehdit etti. Bu tehlike karsnda iki byk parti kendi aralarndaki ihtilflar ertele diler ve saflarn sktrdlar. Bunlarn hareketi, Trkiye'de hem vatan severliin hem demokrasinin kuvvetini ispatlayan nemli bir iarettir. Sunu da ilve etmeliyim ki bu byk tehlike atlatlr gibi olunca parti liderleri, derhal, kendi mcadelelerine balamak suretiyle demokratik usul kullanma kabiliyetlerini, a;yn derecede ikna edici dier bir delille ispatlam oldular. Btn bunlar niin oldu? Trkiye'nin, kendisine Avrupa dediimiz bu tarih ve kltrel varln iine dahil edilmesi, hi phesiz, tart labilir. Bu hususta, her ne kadar Atlantik Okyanusu Boazii'ne alm yorsa da ve hatt bizim atom amzda bile byle yapacaa benzemi yorsa da, Trkiye'nin, Sovyetler Birlii'ne kar olan bir savunma pak tna girmee hazr oluunun sebeplerini bulmak kfi derecede kolaydr. Trkiye'nin coraf vaziyeti ve tarih tecrbesi, onu, muhtemel bir Rus tehdidi hakknda kendi komularndan daha fazla bilinli klm olabilir. Ayn zamanda, onun, Sovyet halklarnn birou ile olan dil akrabal, Sovyet Emperyalizminin fiil gc ve potansiyel kuvvetinden onu ok daha yakndan haberdar etmi ve Bat'nn farkllna kar daha ho grl klm olabilir. Bununla beraber btn bunlar ksm ve hakikate uymayan bir aklamadan fazla birey deildir. En nihayet Trkiye, yzyllar boyunca Ortadou'nun dier mslman lkeleriyle paylat tecrbelere sahip, onlarla saysz din, kltr, rf, hukuk ve htra ba lan bulunan Ortadoulu ve mslman bir lkedir. Bir resm siyaset farkndan daha fazla birey olan, mill hayatn ve medeniyetin topyekn bir yneliine, bir deimeye varan baz eyleri aklamak hususunda, srf stratejik ve politik sebeplere dayal dnceler yetersiz kalr. Or tadou'nun dier lkelerinin yaayan tarihi, bir hususu adamakll ay dnlatmtr ki o da Bat izgisinde bulunmann Trkiye'ye salad faydalar ne olursa olsun,, bu faydalar salamak istemi olan hibir dev Bu seim hakknda, baknz : B. LEWIS, Recent Developments in Turkey, International Affairs, XXVII (1951), 320-31.

tMHl^l w*Ml I

,*NMH9>*MWM''l4^l'*ie<ll t-IM! ^HtJWM Nt

TRKYE : BATILILAMA

155

Iet, eer Bat'ya yneli iin lkede daha derin, daha genel bir eilim ve kabiliyet mevcut olmasayd, ortada basit bir siyas ve asker ittifak tan daha derin ve daha genel bir duygu bulunmasayd, baki kalmay baaramazd. Bu safhada iki noktaya dikkat edilmelidir : bunlardan birincisi Trklerin, hkimiyet icrasna uzun zamandan beri alkn olmalar ne ticesinde kazanm olduklar gerekilik ve pratik kabiliyet stnlkle ridir. Trkiye, ne komitelerin odalarda toplamp iml ettikleri bir yeni Devlet, ne de bamszlklarn kazanmak iin yabanc idarelerle yap tklar kavgann izlerini hl stlerinde tayan bir eski koloni paras dr. Trkler kendi evlerinde daima hkim mevkide olmulardr. Bu su retle, gereki bir lp - bime ve karara varma yeteneini gelitirmiledir ve kendi kararlarnn ve bunlardan doacak sonularn sorum luluunu stlenme gcn kazanmlardr ki bu, baka yerlerde yoktur. leri srdm ikinci nokta ise, batllama hareketinin, baka yerlere nazaran Trkiye'de daha nce balam ve daha ileri gitmi olmasdr. Yeni Cumhuriyetin Bat'ya dnk d politikas genel bir yneliin bir cephesinden baka birey deildir. Dier batllama belirtileri hak knda unlar kaydedebiliriz : nispeten baarl bir ekilde ileyen par ti ve parlamenter hkmet, gittike byyen ferdiyetilik ve kitlelerin kendine gveni; yeni roman ve desteklenen yerli hikyeciliin abas ki edeb trlerin iinde en batl olan budur, ve slm lkeleri iinde yalnz Trkiye'de kk tutmutur. ok sesli mziin ve perspektifli res min balamas henz olgunlamam olmakla beraber dier slm l kelerinden herhangi birinde bulunabilenden ok daha ilerdedir; tiyat ro, bat matematii ve fizik'i; takm oyunlar Msr'llar, tenis ve yz me gibi ferd baar esasna dayanan sporlarda stnlk gsterebilirler, ama, Ortadou'da onfoir kiilik takmlarla gerek futbol malar kara bilenler yalnz Trklerdir; sosyolojik tarihilik ve soyut prensipler ve kiisel olmayan messeseler hakknda gittike byyen bir sayg ve anlay- daha akas, Hkmdardan ziyade Devlet'e, lider'den ziyade Parti'ye ve programa sadakat ve daha bakalar... Ondokuzuncu yzyl boyunca ve yirminci yzyln balarnda Trki ye'nin batllama tecrbesine, genellikle, mparatorluun eski Arap Eyaletleri de katlmlard. 1918 den beri ise arada tam bir farkllama grld; Irkiye'de bu akm geniledi ve derinleti. tekilerinde ise yolundan sapt ya da geriye dnd. Bu itibarla Trkiye, dier mslman lkelerden, hatt ayn blge de bulunanlardan dahi pek nemli bakmlardan, pek farkl durumdadr.

156

BERNARD LEWIS

Bu farklar karmak niteliktedir ve birok kaynaklardan ileri gelmek tedir : Tarihten, corafyadan, kendisine mill karakter dediimiz o elle tutulmaz gzle grlmez eyden. Burada bizi ilgilendirebilen prob lem udur : bu farklar ne nisbette Trk medeniyetinden ve mill hvi yetinden ileri gelmektedir, yani ne derece doutandr ve sreklidir, ne nisbette sadece yeni artlarn ve hadiselerin neticesidirler? Bu, sadece bimsel adan ilgin olan bir mesele deildir. Daha da nemli bir ko nudur. Tocqueville'in Fransz htilli hakkndaki mahedesi gibi, h till'in med ve cezri sona erip kabaran sular ekilince, arazinin gele neksel snr talar yeniden su yzne kar ve tarihin ak, hemen tamamiyle, tufandan nceki mecrasna dner. Zamanmzda bu mahe de Rusya'da dorulanmtr. Eer biz, Trkiye'de ne olduunu bilmek istiyorsak .grm olduumuz gelimelerin ne kadarnn, taan sularm stnde yzdn, ne kadarnn nehir yatann dibine kk saldn anlamamz nem kazanr. Akas, Trkiye'de mill kltrden ve mill karakter zelliklerin den ileri gelen bir fark vardr. Nitekim kimse, ne ngiliz, Fransz ve talyan kltrleri arasndaki farklar inkr edebilir, ne de bunlarn hep sinin Bat Hristiyanlnn ortak medeniyetinin paralar olduklarn. Biz, belki, sorularmz yle ifade edebiliriz : I Hangi tslmla - ilgisiz unsurlardr ki slmla birleerek ve onu etkileyerek, slm'n, Trkiye'deki o kendine has niteliini meyda na getirmitir? H Zamanmzda, Trkiye'nin, geri kalan dier slm dnyasndan farkll, ortak bir medeniyet iindeki mill farkllktan daha m teye gitmitir ve bu mesafe, bir farkl medeniyete katlma derecesine varm mdr? Bu sorular, aka birbirine baldr ve ikincisine verilecek herhangibir cevabn birincisi iin geerli olan delile dayanmas lzmdr. Bu sorulardan herbirine, enazndan ikincisine etrafl bir cevap vermeye kalkmak, benim iin iddial, hatt abes birey olur. Zira bu, Tarih ilminden ziyde, kehnet alanna girer. Bununla beraber, ilgili faktr lerden bazlarn, elverdii kadar/ematik bir ekilde sralamak ve gz den geirmek faydal olur. Bu problem, geen Yzyl boyunca u ya da bu ekil altnda, bizzat Trkleri bir hayli megul etmitir. Bu nedenle onlarn konu zerindeki grlerine ksaca gzgezdirmekle ie balamak faydal olabilir2.
2 Baknz : E. Lewis, History - VVriting and National Revival in Turkey, MMdle Eastern Affairs, IV (1953), 218-27.

TRKYE : BATILILAMA

157

On dokuzuncu Yzyla kadar Trkler, kendilerini, ok defa, sadece mslman olarak dnrlerdi. Kendilerini o kadar tam bir ekilde islmiyetle kaynatrmlard ki hvviyetlerini yalnz islm olarak tan mlard kd bir Trk milliyeti kavram silinip gitmiti. Ve bu, kendi dillerim ve Devletlerini muhafaza etmi olmalarna ramen byleydi. Hatta, kendilerinin slm iinde ayr bir gurup olduklar uurunu, Arap lar ve iranllar kadar dahi muhafaza edememilerdi. Bu arada unu da kaydedebiliriz kd "Osmanllk" kavram, Avrupa'nn tesiri altnda teekkl etmi bir Ondokuzuneu yzyl icaddr. Daha nceleri "Osman l" terimi, bir milliyeti deil; fakat Emevler, Abbasler ve Selukler gibi bir hanedan, bir slleyi ifade eden bir terimdi. Modern anlamda Trklk fikri, ancak Ondokuzuneu Yzyl ortalarnda grlr ve muh telif kaynaklardan kk alr. Bu fikrin ortaya kn ve gelimesini et kilemi olan kaynaklar arasnda, 1848 htillinin baarsz denemesinden sonra Trkiye'ye snm olan Macarlar ve Polonyallar sayabiliriz ki bunlardan bazlar ihtida ederek mslman olmulard ve zamann mil liyeti ideolojilerinin Trkler arasnda yaylmasnda belirli rolleri ol mutu. Keza, Avrupa'daki Trk renciler, zellikle Fransa'dakiler; Avrupallarn, Trk kavimlerinin eski medeniyetleri ve tarihi ile ilgili Trkoloji aratrmalarnda elde ettikleri yeni bilgiler; Rus panslavizmi ile karlaan ve ona, -irkin bir garabet eseri olarak- bizzat Rus trkologlarnn keifleri ile beslenmi ve gittike bymekte olan kendi mill uurlaryla kar koyan Rusya Trkleri ve Tatarlar; Osmanl mpara torluunun gayr - mslim teb'asndan olan kavimler (ki hristiyan ol malar dolayslya Avurpadan szan milliyeti fikirlere daha ak bulu nuyorlard ve sras gelince bu hastaln tbi olduklar mparatorlu un yneticilerine de sirayetine yardmc oluyorlard) zikredilebilir. Balangta bu fikirler kk bir aydnlar evresi ile snrl kald. Fakat yava yava etrafa yayld, geniledi ve kesin zafer, ilk olarak, Cumhuriyet Hkn4tinin kendi lkesi ve halk hakknda T r k i y e ve T r k adlarn resmen kabul ile semfbolleti. Trklk duygusu nun kuvvetlenmesi, islm tatbikat ve an'anenin tesinde kalan ve Avrupaya doru boyalan bir akm ile balantl bulunuyordu. Bu akm-ya da bu hareket - nceleri srf tatbikatla ilgili, snrl amalar gerek letirmeye ynelik, ksa vadeli reform tedbirleriyle balad. Sonunda ise btn bir milleti, bir Medeniyetin snrndan dier bir Medeniyetin snrna geirmeye matuf, kararl, azimli, byk apta bir teebbs halinde geliti. Burada, deime kendine arpc bir sembol buldu: Al fabe reformu (Harf nklb. .). Yaz, herzaman, bir medeniyetin din

158

BERNARD LEWIS

hviyetini belirliyen bir d almeti olarak kabul edilmitir, ve din de o milletin manev damgas saylmtr. -Bu grm aydnlatmak iin, Yugoslavya ve Hindistandaki dillerin ve halklarn blnm, paralan m kaderlerini hatrlatmam yeterlidir-. slmda, dinin dier bir d almeti vardr ki o da hicr takvimdir. Bu da mecbur olarak deiti rilmitir. Trk ve Batc akmlar iyice yerletikten sonra ilgin bir yeni gelime ortaya kt: daha eski, daha nceden varolan mahall mede niyetlerle zdelik iddias. Bu akmn benzerlerine dier baz slm l kelerinde de rastlanmtr ki aslnda bu, dnyev ve toprakla belirli (mlk) bir vatan kavram, bir toprak ile onun zerinde yaayan halk arasnda mistik ve srekli bir bam varl gibi avrup bir fikrin idhal edilmi olmas sonucudur. Bu fikir, Trkiye'de, szde Anadolucu akmla Hitit ve Trova teorilerinin ortaca atlmasn salad. Bu arada bir nok taya deinmek ilgin olacaktr: Trkler, eski Anadolu halknn akraba lar ve torunlar olduklarn iddia ederlerken, Bizansllar hakknda ka tiyen byle bir tez ileri srmediler. Zira bunlar hem Grek, hem H ristiyan, hetm de hlen mevcut bir kavim olmalda, byle bir iddia, kendi tezleri iin bakmdan mahzurlu olacakt. Hi phesiz, Yahudiler de, btn dier Ortadou kavimleri gibi, Tarihten silinmilerdi. Filistinli araplar ise derhal ve belki de hakl olarak, kendilerini Ben - srail'le soyda saydlar; tpk Gney ve Kuzey komularnn, kendilerini Fir'avun'larla ve Finikelilerle soyda saymalar gibi. Trkiye'deki hareket, ksmen, siyas idi. Yani, Trklere, kendileriyle meskn bulunan lke ile hvviyet birlii iinde olduklar hissini ve cesaretini vermek ve ayn zamanda tehlikeli Panturanist maceralarn da cr'etini krmak amacna ynelikti. Fakat, siyas maksadla ilham edilmi arlklar ve mnsz hklarna ramen, Trk tarihilerinin Anadolucu teorisi, hakikatin baz nemli unsurlarm kapsam, ya da daha ziyade, bunlar gn na karmtr. O halde biz, modern Trkiye'yi yaratma yolunda rol alm olan belli bal tesir akmn, ya da isterseniz, belli bal gelenek izgisini ayrabiliriz: Islm gelenek izgisi, Trk gelenek izgisi, ve karma yapl olup, daha uygun bir terim bulamadmz iin, Mahall (yerel) diye niteliyeceimiz nc gelenek izgisi. Bu sonuncuya, Anadoluculuun yannda dier baz unsurlar da idhal edebiliriz. YEREL (Mahall) AKIM Bu terimle ben, karmak ve deiik bir gelenek ve kltr modelini tasvir etmek istiyorum. akmdan birinin temeh' Anadolu'dur ki bu-

> mummu

w. <,.,., , , , , . , ,

, < , ,.,:.

TRKYE : BATILILAMA

159

nun nemini resm Trk tezleri srarla belirtmilerdir. Ancak bu yz den, bizim, onu ihmal etmemiz gerekmez. Hititler en arpc eserleri b raktlar, ve bunlar pek bilinen teorilerin konularm tekil ettiler. Fa kat, Anadolu'nun dier kadm halklar da, hiphesiz, kendi zellikleri ni tayan eyler brakmlard. Bununla beraber, Ariadodculuk, tek. akm deildir. Osmanl mparatorluu, kuruluunun ilk Yzylndanberi, bir Anadolu iktidar olduu kadar, bir Balkan iktidar idi de, ve uzun sre Rumeli, asl merkezi tekil ediyordu. Rumeli, merkez konumunu yalnz gnmzde kaybetmi bulunuyor. Bu iki iktidarn kavanda ise, binlerce yllk Devlet ve medeniyet gelenei ile bir mparator ehri olan Bizans - Konstantiniyye - stanbul vard. Trkiye'ye giden herhangi bir ziyareti, zellikle Gney ya da Do u ynnden giren bir kimse, Trk islml iinde, bu binlerce yllk mahall geleneklerin canlln koruyan hatralar karsnda hayretler iinde kalr. Birok ey onun dikkatini bu hatralara ekecektir : slp ve yap itibatiyle, Suriye ve Irak'nkilere hi benzemeyen, onlardan bu kadar farkl olan Anadolu ky evi ve camii; Arap - ran tarzndaki "Klsik" musikiye mukabil, kendisine Halk Mzii denen Trk mzi inin Balkan, hatt hemen hemen Avrupal tonaliteleri, Camiler zerin deki Bizans' andran kubbeler ve gerek biimsel tasarmlarda gerek kyl dilerinde grlen Grek ve Gney Avrupa tipi dekoratif motif ler. Modern Trkiye'de Anadolu mene'li unsurlarn yaamakta devam ettii, artk, tartma gtrmez. Trklerin hitit olduklar, ya da Hititlerin Trk olduklarm ispatlamaya hi ihtiya yoktur. Fakat, aikr olan, geni lde bir srekliliin varldr. Bu durum, bugn Anadolu' da yaplan arkeolojik ve antropolojik almalarn birbirine paralel ge limeleri ile daha da akla kavumaktadr. Anadoluda byk apta bir Trk koloniletirmesi olmutur, -ve bu, birka seferden daha faz ladr.- Fakat, yerli halk, ne imha edilmitir ne de ge zorlanmtr. Greklerin yukar snf ve kltrl tabakas yerlerinden ayrlm lardr, blgenin yerli halk ise, zamanla, yeniden temessl edilmitir. Bu defa da slm ve Trk modellerine uymulardr. Kendi kltrlerin den ounu da muhafaza etmilerdir. zellikle, tarmla ve ky hayat ile ilgili olan hususlar : mevsimlerin deiimi, tohum ekme, mahsul toplama, doum, evlenme, lmle ilgili detler gibi. Yeni idhal edilmi olan ve baka yerlerde olduu gibi burada da esas itibariyle ehir kl tr niteliinde kalan slmlk, bu gibi hususlarla az ilgilenmitir.

160

BERNARD LEWIS

Rumeli'nin etkisi, Fetih'ten sonra, nfusun aa katlarndan ol maktan ziyade, yukar katlarndan gelmitir. Anadolu'nun aksine, Ru meli halknn byk ounluu, ne slmiyete ne de Trk diline hibir zaman temessl etmedi. Kyl kitleleri hristiyan kald. Dinde olduu gibi, kltr ve dilde de yabanc olarak kald, Trklerin kltr ufkunun dnda yaad. Fakat, Balkan halklar, Osmanl idareci snf zerinde pek byk bir tesir yapt. Bunun en nemli kanallarndan biri "devirmeler"di. Olan ocuklarn Devlet tarafndan alnmas usul ile saysz balkanl hristdyanlar mparatorluun siyas ve asker sekinleri iine dahil oldular. Hepsi bu kadar da deildi. Hatt mahall toprak sahip lerinden oluan Hristiyan idareci snf da, bir zamanlar zannedildii gibi, tamamdyle yklm deildi, belki, kendi topraklarnda yaamaya devam etmiler ve Osmanl sistemine katlmlard. Arnavutluk'da On beinci Yzylda henz hristiyan tmar sahipleri mevcuttu 3 . O zaman lar ve daha sonralar, Rumeli hristiyan taburlar, kalabalk birlikler halinde Osmanl kuvvetlerine, gerek feodal sipahiler olarak, gerek ale lade askerler olarak, hizmet ettiler. Bir yandan da ihtida ederek mslman olmu Rumelililer, mparatorluun btn Eyaletleri zerinde fief sahipliine ve kumanda mevkiine erimi bulunuyorlard. Osmanl m paratorluunda Arnavutlarn ve Bonaklarn oynadklar byk rol pek iyi bilinir. Dier Rumelililerle birlikte bunlar "TANZMAT"da ve bunu izleyen reformlarda nemli bir rol oynamaa devam ettiler. Trkiye'nin Bizans'dan ald miras, bir zamanlar fazla abartld. Baz.tarihiler Osmanl Devletinde ve Osmanl Cemiyetindeki hereyi u ya da bu Bizans kaynana irca ettiler ve stanbul'un 1453 ylnda zaptndan sonra Bizans messeselerinin ve tatbikatnn kitlev bir bi imde kabul edildiini sylediler. Bunlarn arasnda en ar iddia Jorga'nnkidir ki bu zat Osmanl stanbul'undan, Trn karakterde n c Roma olarak bahseder. Fuat Kprl ise, pek mehur monografi sinde bunun ounun hatal olduunu ve gerekte Osmanl medeniye tindeki Bizansl unsurlarn evvelce zannedildiinden ok daha az oldu unu gstermitir 4 . Bununla beraber, bu unsurlar, stanbul'un fethinden
3 Baknz : Halil nalck, Timariotes chrtiens en Albanie au XV eme Siecle. d'apres un rglstre de timars ottoman, Mitteilungen des sterrelchischen Staatsarchlvs, IV (1952), 118-38. 4 Kprlzade Mehmet Fuat, Bizans Messeselerinin Osmanl Messeseleri ne Tesiri hakknda baz Mlhazalar, Trk Hukuk ve iktisat Tarihi Mec muas, I (1931), 165-313. talyanca evirisi: Centro di Studi talian (Is tanbul) ve The Instituto per l'Oriente (Rome), Rome 1953. (Eserin yeni basks : Yaymlayan : Dr. Orhan Fuat Kprl, TKEN YAYINLARI, istanbul, 1981. evirenin notu).

''l! *9mnr<wmmmn-mn" t- it it n

f M m m m.r

TRKYE : BATILILAMA

}Q\

nce, hatt, Osmanl Devletinin kuruluundan evvel Osmanl medeniye tine girmilerdi. Baz hususlarn alnmas, Anadolu Seluklar zama nna kadar geriye gtrlabilir. Hatt dier bazlar iin Halifeler za manna kadar geriye gidilebilirki bunlar Trklere bizzat klsik islm medeniyetinin paralar olarak intikal etmitir. Selukler iin, uzun za man bir arada yaadklar Bizans'dan baz messeseleri almalar nor mal bireydi. Zira o zamanlar Seluk Devleti, Osmanllarn ortaya k srasndaki gibi silik bir glge haline dnmemiti henz. Ancak, miktarlar abartlm, ve iktibas tarihlerinde hata edilmi de olsalar gene de bu Bizans'dan alnm unsurlar mevcuttur. Mikdarca belki daha azdrlar, ama kkleri daha da derindedir ve hatt bunlardan bazlar, hi phesiz, bizzat Bizans'dan bile eskidir. Mimarde Bizans motiflerinin yaamakta devam ettii daha evvelce sylenmiti. Fakat, herhangi bir cemiyetin, din mimar gibi bu kadar asl, bu kadar tipik bir blm tek bana, mcerret bir hadise olarak ele alnamaz. Trk camilerinde bu kadar evrensel ve bu kadar srarl bir ekilde rastlanan bu Bizans kkenli unsurlar, daha da derin bir sosyal ve kltrel ak rabaln ifadesi olmaldrlar. zellikle, slm gibi, dinin hereye dam gasn vurduu bir cemiyet iin bu bsbtn byledir. Sadece bir ihti mal olarak u alda gelebilir: belki biz bazilika tipi kubbeli cami ile, islmda ve Trk hakimiyetinde ilk defa grlen bir ruhani hierarinin zuhurunu birbirine balyabiliriz: Bu hieraride mlk kaza yetkisinin banda bulunan mftiler, bir eyhlislmn, yani Devlet merkezi'nin mftsnn yksek otoritesine tbi klmyordu ki, biraz fantezi yaparak, biz kendisini Osmanl mparatorluunun Patrik'i sayabiliriz. Mahall tesirlerin dier bir grnm belki burada ele alnabilir. Rumeli ve stanbul Avrupann paralardr ve Osmanllar, tarihlerinin ilk safhalarmdanberi Avrupa ile temasa gelmilerdirki bu temas, baka herhangi bir islm devletinin -hatt Kuzey Afrika da dahil olmak ze re- Avrupa ile temasndan daha uzun sreli ve daha sk olmutur. m paratorluk, nemli Avrupa topraklarn iine almtr ve buralardaki Avrupal halk ve messeseleri iine ekmitir. Ayn ekilde, Avrupa ile temasn ticaret, diplomasi, sava, ve mkdar az olmayan gmeh kabul yollaryla srdrmtr. Mteveffa E. Jacobs, yeni yaynlanm bir makalesinde Fatih Sultan Mehmet'in Yunan ve Bat kltrne duy duu alkaya dikkati ekti5. Bu, tek basma, soyut bir olay deildi. Oss E. Jacobs, Mehemmed n , der Eroberer, seine bezlehungen zur Renaissance, und seine Gchersammlung, Oriens, n (1949), 6-30.

102

BERNAHD LEWIS

manla hizmetinde kendisine meslek salamak isteyen bir ok ihtida et mi kimsenin getirdii Bat bilgisi de az deildi. On dokuzuncu yzyl dan nce Osmanl'nn Bat'dan alm olduu eyler, balca madd tr den eylerdi. Hem alanlar, hem de tesirleri bakmndan snrlyd. Fa kat bugn, hemen hemen herkese bilinen bir hakikattir ki, bir mede niyetin, bir dierinin tatbikatndan iktibas ettii hibir snrl ve soyut nesne yoktur ki sadece kendisinden ibaret kalsn. Dardan sokulmu her eleman, bir sonular dizisini beraberinde getirir. lk Osmanllarn Avrupadan idhal ettikleri harita, denizcilik, gemi ins, topuluk gibi hususlar Onsekizinci yzylda matbaa, asker mhendislik, Trk mi marsinde talyan slbu (stanbuldaki Nr-u Osmaniye Camiinde g rld gibi) izlemitir ki btn bunlarn anlamlarnn ve etkilerinin belki de yeniden bir deerlendirmesini yapmamz gerekir. Bir rnek bize, nc Selim zamannda balayp gelien byk ap ta Batllama teebbslerinin temelini, aslnda daha eskiden yaplm ne kadar reformlarn ve iktibaslarn hazrlam olduunu gsterebilir. nc Selim'in en mehur reformlar arasnda asker Kara ve Deniz okullarnn almas bulunuyordu ki bu okullarda ders kitaplar mat baalarda bastrlyor ve Franszca mecbur yabanc dil olarak program da yeralyordu. lkede bu kitaplar basacak tbilerin bulunmas imkn bu reformlarn gereklemesine ok yardm etti. Zira, 1729 ylndanberi matbaalar Trke kullanabiliyorlard. Dier dillerin matbaalarda kul lanlmalar ise daha eski tarihlerde omutur. Byece, Avrupa slbun da ve yabanc retmenleri ile asker okullar en ge 1734 ylndanberi faaliyete gemi oldu. TRKE imdi, modelimizdeki Trke unsuruna gelelim. Trkiye'yi ziyare* eden hayal msafirimiz, ilk anda, Trkln ilk ve gzle grlr (ya da, daha ok, kulakla duyulur) almeti ile karlaacaktr ki bu, Trk e'dir. Yabanc tesirlere uzun sre maruz kalmasna ramen, yenil mezliini ispatlyarak yaamakta devam etmi olan Trke. Bilginler, Trkenin, temasa geldii dier dillere mukavemet etmek, onlarn ye rini almak, onlar bertaraf etmek hususunda dikkate deer bir direnme kaabiliyeti olduuna iaret etmilerdir. Bizim hayal msafirimiz, Trk geleneinin bir almeti olan Trk dili ile, otorite ve karar verme al kanl, ve dolaysyla nefse itimat hissi arasnda bir balant kura caktr belki. Zira bunlar, Trklerin islm dnyasndaki tarih rollerin den kalma niteliklerdir ve belki de ufak bir hayal gc ile, bu dilde

TRKYE : BATILILAMA

163

bir hedef gsterme ve yn verme havas sezinliyecektirki bu, bazan ku laklar trmalayan ama ok defa uyaran bir duygudur. Dil, gerekten, Osmanl mparatorluunun eitlenmi kltrne, Trklerin, en nemli -ya da herhalde tehis edilebilmesi en kolay- kat ks olmutur. Bir zamanlar Arap dili ve slm akidesinin oynad rol gibi, imdi de Trk dili ve slmn snn mezhebi hkim sosyal snfn yesi olmak iin zorunlu nitelikleri temsil ediyorlard. Osmanl Trkesinde zengin ve incelmi bir ifade vastalar btn, bir mparatorluk medeniyetinin deerli bir leti yaratlmt. Fakat, Osmanl hkim s nf ile, slm mparatorluuna patriarkal Emev Halifeler zamannda hkim olan Arap idareci snf arasmda hibir gerek benzerlik yoktur. Osmanllarn hibir rk stnlk iddialar yoktur, hibir inhisarclk lar yoktur. "Saf" Trk soyundan gelme hususunda hibir srarlar yok tur. lk Halifeler zamanndaki Arap efendilerin, slama sonradan gir mi "gayr - Arap" unsurlar hakknda kullandklar "mevl" deyimin de ifadesini bulan ve onlar aa seviyede tutan "ayrtgzetmelere ben zeyen hibireyleri yoktur. slmlk ve Trk dili, Krtlere ve Araplara olduu gibi, Arnavutlara, Rumlara ve slavlara da gerek iktidarn ve sosyal statnn yolunu aan giri artlar, bu mevkilere kabul edilme iin gerekli nitelikler demekti. Bir zaman iin Trkler, biraz mill uur, Araplarn ve ranllarnkinden ok daha az bir mill uur, gsterdiler. slmncesi Trkler, ne de olsa, vahiler deildi. Belirli bir medeniyet seviyesinde, kendi Devletleri olan, dinleri olan, ve edebiyatlar olan halklard. Bununla beraber, Avrupal bilginler tarafndan Onsekiz ve Ondokuzuncu Yzyllarda kefedilmelerine kadar, birka paras hari, bu medeniyetin hemen hepsi slm iinde unutulmu ve izleri silin miti. Araplarn Eski Arabistan'da Chiliyye devrinin kahramanlk gn lerine ait hikyelerine, Perslerin Eski ran mparatorlar olan Kyaniyan ve Piddidn'n gemiteki zaferleriyle nmelerine, hatt, Fir'avun'lann, harap fakat pek csseli bidelerine yaktrlm, anla m belirsiz efsnelerine benzer hibir eye Trklerde rastlanmaz. Halk iiri ile ve ecere efsneleri ile ilgili birka para dnda, btn slovncesi Trk mazisi unutulmutur. Hatt, Karahanllar gibi Onuncu Yzylda yeni islm olmu bir Trk hanedan bile kendi Trk cedlerini unutmutur ve kendisine ran efsnesinden alnma bir isim takmtr: Afrsiyp hanedan. Hatt, asl "Trk" kelimesi ve onun tad an lam dahi, bir mnda, hep slmdir. Her ne kadar "Trk" kelimesi, slm - ncesi yazlarda gemekte ise de, bu kelime, birbirleriyle ak raba olan birok step halklar iinden yalnz bir danesini ifade eder.

164

BERNARD LEWIS

Bu kelimenin, btn gurubu kaplyacak ekilde geniletilmi bir m nda kullanlmas, hatt belki de bizzat byle bir gurup kavram ie s lm'dan itibaren balar, hatt slm'la ayney olur ve tarih Trk mil leti ve kltr -hatt bir mnda dili de- son bin yllk sre iinde ald btn ekilleri ile, hep, slm iinde domutur6. Fakat, Osmanl cemiyetinde ve Osmanl kltrnde gerek Trk un suru kendi bilincine varmam veya bu, aa vurulmam olsa bile, son derece nemli bir yer tutar. dareci snfta, evvelce grdmz gibi, Trk olmayan unsurlar mevcuttu, hatt bir zamanlar bunlar hkim du rumdayd : dare'de, Ordu'da ve ekonomik hayatta Rumeli'ii ve Bizans']) unsurlar; edeb ve din kltr dnyasnda ranllar ve Araplar... Trk unsuru Ondrdnc Yzyln sonuna doru yeniden canlanmt. Osman llar, Dou Anadolu'ya yaylrken Trk gepelerinin daha byk gu ruplar ile karlatlar ki bunlarn kabilev tekiltlar ve a'aneleri eldememi bir biimde, Yarmada'nn Batsndaki mahall tesirlerle bo zulmam, zlmemi ve henz dalmam bir halde bulunuyordu. Bu rada, mill uurun ykseliine dellet eden daha birok iaretler var dr : mesel Osmanl sultanlar kendileri iin, eski bir Trk unvan olan "Han" deyimini kabul etmilerdir. Osmanl Hanedan ile Eski Trk ta rihini birbirine balyan Ouz Destan benimsenmi ve bu, Osmanl su llesinin meneleri hakkndaki resm aklama olarak kabul edilmi tir7. Biz, bu akmla, Kprl'nn Trk Mill Edebiyatnn lk Mbeirleri hakkndaki8 monografisinde tasvir edilen daha sonraki edeb te mayller arasnda, ayn ekilde, Osmanllar'da, ksa srm olan, bir aatay Trkesi ve edebiyat modas arasnda bir balant kurabiliriz. Bu akm, snrlyd ve birok bakmlardan geici nitelikteydi. Fakat bu nun, Trk dilinin yeniden mevkiini salamlatrmasnda ve onunla bir likte, bir milletin hayatnda dilin ihtiva ettii ve dille beraber giden b tn eylerin yeniden itibara kavumasnda nemli bir tesiri oldu. Ayn ekilde, Osmanl Devletinde gcepe Trk unsurlarnn, ilk defa, byk apta ortaya k da bir anlam tamaktadr ki artk bu unsur Trk nfusunun nemli bir parasn tekil ediyordu.
8 Bylece, Trk terimi, tslmln yaylmasndanberi, Trk mene'li ve trke konuan kimseler de olsa, mslman olmayanlar hakknda kesinlikle kul lanlmaz. Karlatrnz : P. Wittek, Trkentum und slm. I, Archiv fr Soziahvissenschaft und Sozialpolitik, LIX (1928) 489-525. T P. Wittek, Le Rle des Tribus Turgues dans l'Empire Ottoman, Melanges Georges Smets (Brussels, 1952), pp. 665-76. 8 Kprlzade Mehmet Fuat, Mill Edebiyatn tik Mbeirleri (stanbul, 1928).

-*1lf

1*111

s*-

<

KlfHIl

* tiipemtl I

i< **IHWII . p - * ' W I H ' B i l - '

H -I

l..<i 'ilMKtIMMI

TRKYE : BATILILAMA

165

Wittek'in iaret ettii gibi, gepe Trklerin Osmanl mparatorlu u iin nemi bir yedek etnik nfus tekil etmelerindendi9. Bu sfatla dareci snfn bir unsuru deillerdi, hatt Devlet ve idareci snf bun lara kh gvensizlikle kh kmseyerek muamele ederdi. Bununla be raber bunlar, ilerinden idareci snfn saland yedek asker gc temsil ediyorlard. Kabile halknn Osmanl mparatorluu iine akm birok yollardan oldu. Bunlardan biri, yerleik hayata dndrme usul idi ki bunda kabile halk gittike artan bir lde Anadolunun muhte lif ksmlarna yerletirilir ve kyl tarmclar haline getirilirlerdi. Bu, ksmen normal ekonomik faaliyetin ilemesi sonucu olurdu, ksmen de hkmetin belli bir siyasetinden ileri gelirdi. mer Ltfi Barkan, nem li bir etdler serisinde Osmanl mparatorluunda iskn'n ifade ettii mnya dikkati ekti: halkn, yerletirme ve koloniletirme amac ile bir yerden dier bir yere nakli10. Bazan bu nakiller ceza nitelikteydi, bazan da siyas, iktisad ve asker maksadlara ynelikti. Bylece, me sel halk iskn yeni fethedilmi eyaletlere, ya da holamlmyan bl gelere yaplrd. Btn bu iskn hareketlerinde gepe halktan byk lde nfus ekilirdi. Gepe yerletirilmesi sadece krsal blgelerle snrl deildi. Gerek belgesel, gerek edeb kaynaklardan salanan deller, birok ehirlerde kabilev mahalleler bulunduunu gsteriyor. Byle bir sre bir taraftan ehir, te taraftan kyller ve kabileler arasndaki sk ekonomik mnasebetler bakmndan kanlmaz nitelik teydi ve bu sonuncular artan bir ekilde Trklerden oluuyordu. Trklerin ky ve ehir halk iine, tabir caizse, bu szmalar ve by lece tesadfen idareci sekinler arasna dahil olmalar Osmanl cemiye tinin Trk karakterini korudu ve kuvvetlendirdi. yle ki, zamanmzdaki inkilp bile, ksmen hakl olarak, stanbul ve Rumeli'nin kozmopolit medeniyetine kar, Anadolu'nun kendisini ispatlamas, baka tabirle, Trklerin Osmanllar zerinde kazand bir zafer olarak tasvir edildi ki Devlet merkezinin Ankara'ya nakli ve lke adnn deitirilii bunun tipik bir ifadesiydi. Modern Trkiye'de, Trkle dn iin harcanan bilinli aba. Devletin idar yapsnn ve siyasal ynnn temellerini etkilemesi do laysyla siyas bir nem arzeder. Ancak, bunun dier alanlardaki et8 Le Rle des Ttibus... Op. Cit. En yenisi: Les D^portations comme methode de peuplement et de colonisation dans l'Empire Ottonan, Revue de la Faculte des Sciences Economiques de l'Universit d'lstanbul, XI (1949-50), 67-131; trke blm, pp. 524 - 69.

166

BERNARD LEWIS

kileri snrl kalmtr. Eski Trk medeniyetleri islmiyet tarafndan, eski Trk kltrnn gerekten tir canlan gstermesine imkn brakmyacak ekilde, tamamyle silinmi, unutturulmu bulunuyordu. Tabiatyla, bu yolda baz teebbsler olmutur ki bunlarn en kayda de er ve en tartmal olan da dil reformudur (Dil devrimi, .). Ayn ekilde, bazan, daha ok bilinli olarak, fakat bazan da tamamen pra tik bir yoldan, halk tarzlarnn adaptasyonlar yapld. Mesel hecelerin arl esasna (ksal - uzunluu) dayal Arap - Acem "Ajuz"ur;un yerine hece vezninin kullanlmas ve Trk melodilerinin, modern orkestral kompozisyonlarda yeralmas gibi. Bunun en gzel rnei, Ana dolu melodilerine dayanmakla beraber, arpc bir ekilde Stravinsky'nin Petrushka'sm hatrlatan Karagz sitidir. Fakat, Modern Trk ede biyat ve san'at, Avrupaya, bu gibi eskiden kalma ve halktan alnma malzemelerle sun' bir tarzda yaplan denemelere nispetle, ol: daha faz la bir ey borludur. Trk aknm, Trkiyedeki gerek nemi, bunun, cemiyetin daha derin tabakalarndaki ard aras kesilmeksizin yaamak ta devam etmi olmasnda aranmaldr ki, imdi, bu tabakalar su y zne kmaktadr ve bunun sonularnn tahmini gerekir. Wittek'in ia ret ettii gibi: "La Tuquie se Turquise." (Trkiye Trkleiyor. .) n . SLM imdi, nc faktre geliyoruz: slm'a. Bizzat Trk islmlna ki, bir husuf devresine ramen, ::mdi Trkiye'de gcn yenilemi olarak grnmektedir ve hl Trk milletinin maaer uurunun byk apta nemli bir unsurunu -yegne nemlisi deilse de- teki! ettii aka anlalmaktadr. Trkler, islmla, ilknce snr boylarnda rastladlar ve onlarn inanc, o zamandan bu zamana hep hudut islmlnn baz kendine has karakterlerini korudu: serhad insanlarnn cihat'c ve sde dini12. Trk ler, birok baka halklara yapld gibi, islml kabule zorlanm de illerdi; onlarn islml hibir bask ve boyun eme damgas ta maz. Halife'nin snrlar boyunca, Bat'da ve Dou'da, serhat sava
Le Rle des Tribus..., op. cit, p. 676. 12 Trk slmlnn gelimesinde, serhatlerin ve serhat savalarnn (gazi lerin ) ehemmiyeti, Wittek tarafndan 1925 denberi yaynlad not'lar, ma kaleler ve monografilerde incelenmitir (Zeitschrift der deutschen morg-enlndischen Gesellschaft, LXXDC, 288 ff.) Genel bir inceleme iin u eserine baknz, burada daha nceki etdlerine atflar mevcuttur : The Rise of the Ottoman Em pire (London, 1938).

TEKYE : BATILILAMA

167

lan (Gaziler. .) slmiyetin ilk zamanlarndaki sadeliini, mcahit liini ve zgrln hl muhafaza ediyorlardki bu nitelikler, eski slm teokrasisinin bir dou imparatorluuna dnmesi srasnda, ba ka yerlerde ortadan kaybolmutu. mparatorluun her tarafmda, yeni dzene kendilerini uyduramyanlar, madd ya da manev sebeblerden dolay, ilerinde snr boylarnn arsn duydular ve serhat adamla rnn birliklerine katlarak kfire ve putpereste kar, Allah, zafer ve ganimet iin savatlar. En nemli iki snrdan biri olan Orta Asya'da Trklerin ou, gezginci (d'ler)misyonerler ve mistikler tarafndan ihtida ettirildiler, ve hl putperest kalan akrabalarna kar srdr len mcadeleye katldlar ve Halife'nin savalar snf, gitgide, hemen hemen sadece Trklerden oluan bir hale geldikten sonra, bu snfta h kim bir rol oynamaa baladlar. Onuncu Yzyln sonunda islm'da ilk bamsz Trk Hkmdar olan Mahmud-u Gaznev, Trklerden olu an bir orduyu Hindistan' fethetmek zere, byk apl bir snr sava ma sevk iin iktidarn kulland. Onbirinci Yzylda Selukler, yeni bir Trk aknclar dalgasn Gney - Bat Asya'ya ynelttilerki, bu ha reket, islmla, Bizans mparatorluundan yeni topraklar kazandrd, ve slmlam Dou'ya, byk Avrupa taarruzunu temsil eden Hal Seferlerine dayanmaya ve icbnda bunu geri pskrtmeye kaabiliyetli klacak madd unsuru ve din gayretini alad. Trk serhat adamlarnn islml, bylece, slmiyetin merkezle rini tekil eden yerlerin islmlndan farkl bir nitelik gsteriyordu. Irak'a ve Msr'a memlk sfat ile getirilmi ve eski slm merkezle rinin pek deiik atmosferi iinde yetitirilmi olan dier kardelerin den farkl olarak, Trkler, snr topraklarnda islmlatrldlar ve ei tildiler ki, onlarn islml, balangtanberi, snr hayatnn zellikleri ni tayordu. Onlarn hocalar; derviler, gezginci mnzevler ve mis tiklerdi ki, genellikle bunlar Trk asllydlar ve ehirlerin ilhiyatla rnn ve medreselerinin rettikerinden pek farkl bir man alyor lard. Abbasler Badat'nn incelikleri -ya da geveklikleri-, muhtelit bir ehir medeniyetinin yumuak, teklifsiz tolerans ve farkllklar, ya da mezheplerin kl krka yaran inhisarc taassuplar bunlara gre de ildi. Bunlarn man, bir mcahit man idi. Hl, ilk mslmanlarn, ilk zamanlardaki atei ile ve drstl ile dolu bir mcahit man. Bir savalar dini ki, inanc bir sava sayhas, dogma's da "Silh ba na!" arsyd. Bu, Anadolu'ya, ilk Trklerin getirmi olduklar bir imah ve telkin idi. Bylece; gaaz, dervi ve gepe ftihler Yanma da'y fethedip, mslmanlatrp, kolonetirdikten sonradr ki eski s lm geleneinin Devlet idaresi ve medeniyeti yeni bir sultanln ehir

168

BERNARD LEWIS

leri haline gelen topraklarda yerleti ve serhat adamlar ile derviler ise Bat'nn, Ege ve Avrupa kylarnda, kendileirne yeni maceralar ara mak zere gene yola koyuldular. Gaazler, Batya doru yrynce, onlarn fethetmi olduklar Anadolu topraklar Seluk mparatorluunun bir Eyaleti oldu ve slm hayat tarznn geleneksel kalpar, tedric bir sekide, lkeye damgasn vurdu. Mslman brokratlar ve yazarlar, fakih'ler ve ilhiyatlar; tccarlar ve zenaat erbab yeni kazanlm topraklara, beraberlerinde Klsik slmn kadm, yksek seviyeli ve ehirli medeniyetini getirerek, gelip yerletiler. Bylece, Osmanl snr halknn Ege'de ve Balkanlarda kazand yerler, zamanla yeni bir s lm mparatorluuna dnt. Sivas ve Konya'nn fethinden sonra, nce Bursa, daha sonra Edirne, ve nihayet stanbul, mslman hayat ve kl trnn merkezleri olan snn islmln btn ihtiam ile donanm slm ehirleri haline geldiler. Kuruluundan batna kadar, Osmanl mparatorluu, slm ikti dar ve mannn yceltiimesine ya cia savunulmasna adanm bir devlet olarak yaad. Alt yzyldanberi Osmanllar hemen hemen faslsz bir ekilde Hristiyan Bat ile sava halinde bulundular: balangta Avru pa'nn geni bir ksm zerinde slm hkimiyetini tesis iin giriilmi savalar -ki ou baarl idi-, sonralar da Bat'nn faslasz kar -h cumlarn durdurmak ya da geciktirmek iin bavurulan uzun sreli ric'at harektnda grlen savalar.. Bat ile yzyllar boyu srm bu mcadele, Trk slmlnn asl kklerinde yatan kaynaklar ile Trk cemiyetinin ve messeselerinin tm. yapsn etkilemekten hli kalmad. Zira, Osmanl Trk, onun, ilk slmln btn merkezlerini iine al m mparatorluu, slm'n bizzat kendisi demekti. Osmanl Vekayinmelerinde mparatorluk topraklarmdan "slm lkesi" (Dr-l-Islm. .) olarak bahsedilir. Onlarn hkmdar "slm Pdih"dr. Or dular, "slm askerleri"dir; din reisleri "slm'n eyhi" (eyh-l-slm. .) dir. Onun halk, kendisini, hereyden evvel ve hereyden fazla "mslman" olarak bilir. Gerek "Osmanl", gerek "Trk" terimleri, evvelce grdmz gibi, modern zamanlardaki mnlar ile kullanl malar nispeten, yeni olan terimlerdir, ve Osmanl Trkleri kendilerini Islmla bir saymlar ve kendi hvviyetlerini, belki de baka hibir mslman kavimde grlmemi lde, slmn iinde eritmilerdir. in garibi, Trkiye'de, Trk kelimesi hemen hemen kullanlmaz oldu u zamanlarda -kt mnda kullanlmas hari- Bat'da "mslman"n eanlaml karl (synonym'i) olarak kullanlmaya balanmtr, ve isml kabul etmi, bir Batl iin "Trk oldu" denmitir. Hatt bu din deitirme olay Fez'de ya da sfahan'da vki olsa bile.

TRKYE : BATILILAMA

\Q.Q

Kendi benliini tslmla birletirmenin, kendi hvviyetini slm'da bulmann kart - arl da, Trk slmlnn o son derece ciddiye tidir ki, mparatorluun en parlak gnlerinde, kendini vazifeye ve ci hda adama duygusunda belli eden bu derece ciddiyetin, slm Tarihin de, Halifeler Devri de dahil olmak zere, hibir benzeri yoktur. Abbas Halifelerinin hangisi, Muhteem Sleyman'la mukayese edilebilecek bir nitelik gsterebilir? lk Osmanl Sultanlarn harekete getiren din ve manev amaca o vargcyle balan ve sadakat duygusu ile kyasla nabilecek bir hali; lmek zere olan yal bir Sultam - Muhteem S leyman'- Pytaht'n rahatlklarn terkettirip yeni bir Macar savann atin artlarna ve muhakkak bir lme gtren o nne geilmez va zife uuru ile kyaslanabilecek bir eyi, mesel Abbas halifelerinin hangisi gsterebilir? slm, husus hayatn ve devlet hayatnn hakik temelleri haline getirme hususunda Osmanl abalarndaki ciddiyetin en ak ekilde grlebildii alan, belki de, Hukuk alandr. Sohacht'n, yakn zaman larda bize hatrlatt gibi13, Osmanl sultanlar, eriat'a, Islmn ilk za manlanndanberi yksek bir medeniyet seviyesine ulam herhangi bir mslman devlettekinden ok daha byk nisbette bir gerek rnessiriyet bahetti. "Osmanl Kanunnamesi" bunun bir istisnas deildir. Zira bu, hibir anlamda bir yasama tasarrufu, bir kanun sdar demek de ildir. Belki sadece, idar ihtiyalar iin resm memurlarca kaleme aln m ve mevcut hukuk tatbikat formle etmekte olan bir kurallar dizi sidir. Hatt, bir mnda denilebilir ki, ilk defa eriat', Devletin ger ekten messir hukuku yapmak, onu btn lkede uygulamak ve onu tatbik eden mahkemelere ve adl tekilta tam bir muteberiyet ve oto rite bahetmek iin, hakikaten gayret sarfetmi olanlar Osmanllar ol mutur. Abbas kadlarnn durumu, Osmanl meslektalarnn yannda pek zavall kalr. Abbas kadlar, Merkez otoriteler tarafndan tayin edilirler, ve bu otoriteler's kar sorumlu olup kaza faaliyetinin nemli sahalarn bu otoritelere brakmaya mecbur bulunurlard. Ayn ekilde, kendi hkmlerinin icra ve infaz hususunda da onlarla olduka sz g trr bir ibirliine de raz olmak durumundaydlar. Buna karlk, Os manl kads ise, kendi adl faaliyet blgesi iinde merkez otorite de mekti ki bu blgeye Osmanl tara idaresi sisteminde "Kaza" denmesi de anlamldr. Kaza, yani bir Kad tarafndan idare edilen blge. Tpk, Vilyet'in bir Vali tarafndan idare edilen blge olmas gibi. Bundan baka o, adl ve ilh otoritelerin erefli ve kudretli bir mertebesini
is J. Schacht, Esqulsse d'une HIstoire du Droit Musulmane (Paris, 1952) p. 79.

170

BERNARD LEWIS

temsil ediyordu. Asker ve siyas messeselerle olan herhangi bir ihti lfta, Devlet Merkezindeki eyh-l-slm ile iki Kazasker'in bakanl altnda toplanan bu otoriteler onu desteklemeye hazr bulunuyorlard. Osmanl kads o kadar itibarl ve muhteremdi ki, bizzat Sultan, bile, bayramlama merasimlerinde Kad huzura girince, onu ayaa kalkarak kabul ederdi. Bu kural Hnedn- Osmn Kanunnamesinde tanzim edil mitir14. Abbas halifeleri, nazar olarak, Mukaddes Kanuna tbi idiler, ve onu ihll ettikleri takdirde azledilebilirlerdi. Fakat, bu kural, ken disini uygulayacak herhangi bir otorite veya mekanizma mevcut olma dndan l bir madde idi. Osmanllar ise, Sultann Hal'ine yetki verme kudreti ile donatlm bir yksek din otorite tandlar ki bu eriat'n en yksek mahkemesi idi. Bu otoritenin, yani eyh-l-slm'm, fiil rol, esas itibariyle, siyaset adamlarnn ve ahsiyetlerin etkileri ile belirle niyordu. Bizim bak amzdan nemli olan husus, her ne olursa olsun, byle bir otoritenin, byle bir kaza yetkisi ile mcehhez olarak mevcut olmas ve tannm bulunmasdr . Trk slmlnn dier bir karakteristik hususiyeti -ki baka tr den olmakla beraber buna benzer nemdedir- zimmlere uygulanan sos yal ayrtgzetmedir (Segregation). Osmanl mparatorluu, slm Hu kuk ve geleneine uygun olarak, dier dinler hakknda msamahal idi. Onun hristiyan ve yahudi teb'alar, btn ile, bar ve gven iinde yaadlar. Fakat bunlar, kendi ayr cemaatleri iinde, ve kendi ayr hayatlar ile, mslmanlardan tamamiyle ve kesinlikle ayr tutulmu lard. Onlar, vaktiyle Badat'da ve Kahire'de olduu gibi, mslman ce miyetine serbeste karmaya, ya da Osmanl fikir hayatna zikre de er bir katkda bulunmaya hibir zaman muktedir deillerdi. Araplarn Altn devrindeki hristiyan airlere ya da yahudi bilginlere benzer her hangi bir eye Osmanllarda rastlanmaz. Mslmanl kabul etmi olan larn sratle benimsenmesi ve temsil edilmesine mukabil, bunu kabul etmemi olanlar o kadar kesinlikle dar tutulurlard ki bugn bile, s tanbul'un fethinden/beyz yl getii halde, ehirdeki rumlar da, yahudiler de, hl, Trk diline tasarruf edemezler, oysaki bunlar lisan renme kaabiliyetinden mahrum kimseler deildirler. Hristiyan Arap tan szedilobilir, ama, hristiyan Trk sama bir szdr ve iki terim arasnda yle bir zddiyet vardr ki biraya gelemez15. Lik Cumhuriyet
im Kprl, Bizans Messeselerinin... Tesiri..., p. 79. i Trke konuan Dobruca gage.uzlann tasvir iin kullanlan Trk terimi tabiatyla, sadece ilim dilinde kullanlmaktadr. Hristiyan

M* i H # K l l

tOtMUip;*,,^.!*, ,, , , ..,.., , f w | J M W H

m fl f l | .

TRKYE : BATILILAMA

171

ten otuz yl sonra dahi, Trkiye'deki bir gayr-mslime "Trk vatanda " denebilir ama hibir zaman Trk denmez. Trk islmlnn ilk karakteristik zellii, iaret ettiimiz gibi, -ga rip bir ekilde- Trklerin kendi benliklerini slm iinde eritmelerinde gsterdikleri arlktr. Dier zelliklerini de bulabiliriz: tabiatyla, ilknce, Trkiye'de dier mslman lkelerinin ounda oduu gibi, il hiyatlarn ekilci, dogmatik dininin yansra gelimi ve haikm gerek din inan ve ibdetine ok daha byk lde tekabl eden, dinin po pler, mistik ve az ya da ok i'tizl (heterodox) ekillerine bakmamz gerekir. Trk mslmanlarnn byk bir ounluunun din balanla rna hkmetmi olan, hatt hlda hkmetmekte devam eden eitli tarikatlerde, muhakkak ki, Trklerin islm - ncesi inanlarnn, ya da slm - ncesi gelenek ve yinlerinin ou muhafaza edilmitir. Trk bilginleri, Orta Asya'dan kalma geleneklere dikkati ekerek Orta Asya Trklerinin mslman olduktan sonra da muhafaza ettikleri ve muhtelif kisveler altnda Bat'ya birlikte gtrdkleri mnizm hatt budizm ve maniheizm unsurlarna iaret ettiler. Halkn din hayatnda, msl man - hristiyan - hatta isterseniz Trk - Rum karmas kalntlar hi de daha az nemli dedir: Saysz mterek Evliyalar ve Kutsal yerler, mterek enlikler, yortular, mterek dinsel uygulamalar ve inanlar... Halk seviyesinde baz kalntlarn srp gitmesi, slmiiyette hemen hemen evrensel bir eydir ve bunun benzerlerine Avrupa'da Celte'lere, Cermen'lere ve Sloven'lere ait detlerin Hristiyanlam bir ekilde s rp gidilerinde rastlanmaktadr. Halk slml gerek ilhiyatlar, ge rek Devlet tarafndan daima kuku ile karlanmtr. Ve Trkiye'de bu durum, belki, btn baka yerlerde olduundan daha fazla byledir. Hatt bugn bile, Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti resm slmiyetin (Ortodoxy'nin) snrl bir canlann hogr ile karlad, hatt ce saretlendirdii halde, tarikatlarn faaliyetine dellet eden btn gste rileri tam bir iddetle tenkil etmektedir ki bu, anlamldr. Bununla beraber, biz, Osmanl mparatorluundaki slmln en karakteristik zelliklerinden birine, halk seviyesinde deil, resm s lmlk seviyesinde rastlamaktayz ki buna zaten daha nce atfda bulun mutuk ve ben buna Architeetonic adn vermeyi denemitim. Bura da, slm tarihinde ilk defa gerek bir messesev yap yaratlmtr. Meslekten din adamlarnn, kendilerine tannm belli fonksiyonlar ve yetkileri ile belli bir hiyerarisi, Hristiyan kiliseleriyle ya da eski m paratorluklarn Rahiplikleri ile mukayese edilmeye deer bir meslekten

172

BERNARD LEWIS

din adamlar tekilt ihdas edilmitir. slm'da ruhbaniyet yoktur hadisi teolojik anlamda dorudur, yani m'min ile Allah arasnda bir din adam araclyla uygulanacak hibir takdis, hibir vaftiz mera simi yoktur. Fakat ayn hkm, sosyolojik ve politik mnda alnnca, doru olmaktan kar. Osmanllarn byk din messesesinin kkleri, hi phesiz, Byk Seluk Sultanlna kadar geri gtrlebir ki bu zamanlarda mektepler ve bunlarn mensuplar, smaillerin misyonerli ine (dler) ve Fatmlerin misyonuna kar kabilmek, bunlardan ge len tehdidi karlayabilmek iin tekiltlanmlard. Fakat, din mes sese, yalnz Osmanl Devletinde kemline erimi ve imann ve kanunun bekilii grevini yerine getirebilmitir. Osmanl mparatorluunun vrisi olan btn mslman devletler, hl Osmanl slmlnn damgasn tarlar ve Osmanl usu tekilt lanm ve messeselemi dini devam ettirirler. Ancak bir tanesi ms tesna : Trkiye. Orada, slmn, Devlete ve cemiyete nfuz derece -i vaktiyle en son haddine varm olduu iin, buna kar tepki de hepsi nin en iddetlisi oldu. Keml Atatrk'n lik reformlarnn hikyesi, tekrarlanmasna ihtiya duyulmayacak kadar iyi bilinmektedir : slm messeselerin kaldrlmas, eriat'n ve ondan esinlenmi sonraki Ka nunnmelerin ilgas, din hiyerarinin yklmas ve dierleri... Son bir ka yl iinde dine snrl bir dn vki oldu. Bunu baka bir yerde uzun uzadya tarttm ve imdi o mevzua dnecek deilim16. Yeni din akmn kayna karmaktr : bu kaynak, ksmen, Trkiye'de hkim olan yeni hrriyetten faydalanan eski din adamlarnn; yani imparatorluk kalntlarnn yeniden ortaya kmasdr, ksmen de derin bir ekilde dindar olan halkn, Adnan Advar'n deyimi ile, Trkiye'yi bir pozitivist trbesine eviren lik inancn soukluuna ,boluuna kar duyduu isyandr. Asl problem ki pek byk bir problemdir udur : slm imannn bir canlan, son yzyl iinde baarlm olan sosyal, siyasi ve kltrel reformlarla nasl badatrlacaktr? Bugnlerde Trkiye' de birok kii bir Trk Reformuna olan ihtiyatan bahsediyor ve bir Trk Luther, bir Mslman Lther aryor. ahsen ben, bu konuda pek pheliyim. Trk dehas, Anglo - Saksonlar gibi, nazariyat, teoriler peinde koan bir zek olmaktan ziyade, pratik bir zekdr. Benim kanaatmca Trkler bir Luther ya da bir Calvin yaratmaktan holanmaz lar. Fakat te yandan, Anglikan Kilisesinin bir Trk - Mslman muifl B. Lew!s : slamic Revival in Turkey, International Affalrs, XXVIII (1952), 38 - 43. Ksmen farkl bir gr iin baknz : L. V. Thomas, Recent Developments in Turkish slam, Middle East Journal, VI (1952), 22-40.

,lM

'

''W!li>*

P M W. W H H I

l|IMR.tlfr'Wn^M.| t t l >

- ;i .(., f | | t MO

TRKYE : BATILILAMA

173

adilini ihdas etmeyi baarabilirler ve belki de bu, onlarn amalarna pek l hizmet edebilir. imdi biz, Trk hayat ve kltrndeki ana eilimi gzden geir mi bulunuyoruz. inde yaadmz zamanda bunlara bir drdncy ilve etmemiz gerekir : Bat medeniyeti. Bu, dnyann dier yerlerinde olduu gibi, mevcut dzene kar olan ykc etkisi ile karmza kar. Bu incelemenin ba ksmnda, Trkiye'deki Bat tesirlerinin ekilleri ve sonular zerinde baz mahedeler sunmutum. Batllama, bir baka etdn konusu olduu iin, imdi ona birey ilve edecek dei lim. Bununla beraber, sonu'da, pek ksa olarak, balam olduum noktaya dnmekten, yani, Trkiye'nin dier Orta Dou devletlerinden olan farkllna dnmekten ve eer mmknse, onu anlamaya ya da hatt tanmlamaya doru biraz daha ilerlemekten holanacam. Kanaatmca iki nokta ,iki kavram vardr ki Modern Trkiye'yi, mslman komularndan ayr olarak ele aldran ve onu Bat Dnyasnn hem meziyetlerine hem kusurlarna daha fazla yaknlatran bu gr nmleri ve karakteristik zellikleri onlara nisbet ederek aklayabiliriz. Bunlardan biri sre (process) kavramdr (vetire, zaman iinde olu ma) yani, birbirini izleyen olaylar dizisini, basit bir olaylar serisi ola rak deil, fakat zaman iinde oluan bir sre, organik terimlerle, bir gelime, bir inkiaf olarak grme eilimi. kincisi ise organizma kavram dr, uzviyet kavram. Uzv bnye, ya da organik yap'dr. Yani, bir b tn'; birbirleri ile birletirilmi, ayr ayr varlklardan yaplma basit bir yn olarak deil; belki birbirleriyle mnasebet iinde ve karukl tesirleme halinde yaayan ksmlardan olumu bir varlk olarak an lama eilimi. Bu nitelikler, zannederim, medeniyetin ada Bat tipinin odak noktalarn tekil ederler. Bunlar bizim, fizik ve tabi ilimlerimi zin n artlandr. Bunlar, bizim ferd ve gurup, insan ve kinat tasav vurlarmz tayin ederler ve bylece bizim messeselerimizi ve dn cemizi, devletimizi ve sanatlarmz, endstrimizi ve ilmimizi hatt Tanr affetsin dinimizi ekillendirirler. Birka rnek vermi olmak iin syliyelim, Bat roman ile Dou masal arasndaki fark, Bat'nn portre sanat ile Dou'nun miniatr arasmdaki fark, Bat'nm hayat hikyesi ile Dou'nun standart hayat arasndaki fark, Bat'nm devlet idaresi ile Dou hkmdarl arasndaki fark ve belki de, Bat'nm huzursuzluu ile Dou'nun skneti, rahatl arasndaki fark meydana getiren bunlardr. ster iyi, ister kt olsun, bu nitelikler son birbuuk yzylda Trk kamu hayatnda, Devletin ve Hukukun yapsnda ,isteklerin, amalarn

174

BERNARD LEWIS

ve siyasetin formle edilmesinde ve ynlendirilmesinde, sosyal hatt ferd hayatn yemden dzenlenmesinde gittike daha fazla messir ol du. Bunlar, iim ve sanat eserlerinin srf taklidi olann tesinde yer alan baz rneklerinde daha imdiden farkedilir haldedirler. Bu nitelikleri tayan formlar bugn Trkiye'de kesinlikle Bat menelidir. Hatt ya kn zamanlarda Bat'dan alnmlardr ve zaman zaman da ksa mrl olacaa benzemektedirler. Fakat biz, bir deneme niteliinde de olsa, bunlarla, bunlarn benimsenmesi yolunda toplumda bir istidat yaratm olan Trk ve Osmanl medeniyetinin kaliteleri arasnda bir mnasebet kurulup kurulamyacan aratrmaya alabiliriz. Modern tarihinin tahlil ve terkip kabiliyeti, modern romancnn karakter ve pln geli tirme yetenei, sebepleri tartan ve neticeleri tahlil eden slplar ile Osmanl Vekaayinme ve hatrat yazarlarnda kendi nclerini bula bilirler17. Hatt mcdern anayasal Cumhuriyet bile, tamamiyle bir ithal mal deildir. Hukuk ve hiyerari zerine kurulmu olan Osmanl Dev leti Klasik tslmn ekilsiz ve deien toplumundan daha fazla yakndr ona. Asl problem ki burada sadece deinmekten baka birey yap madm, yani Trkiye ile Bat arasnda daha derin yaknlklarn bulu nup bulunmad problemi, sadece geici bir ilgi konusu olmaktan ok daha fazla bir eydir. Son yllarda (1955) reform hareketinin btn ba sarlar ve mitleri yeniden tartma konusu haline getirilmitir. Hatt bir sre iin, bu, tehlikeli olacaa benzedi. Daha uzun srede ise, Tr kiye'nin slm ile, Bat ile ve bizzat kendisi ile olan mnasebetini tayin edecek unsur, Trk hayatnn zamanmzdaki sath ve sr'atli kprdanlar deil, belki, daha derinlerdeki rhytm'i olacaktr.

TARTIMA Mr. KASKEL, Birinci Dnya Sava srasnda Trkiye'de tercman olarak bulunduu zamanlarda Trk halknn btn snflaryla olan ahs denemesini ilve ederek, Trklerde, onlar dier mslman kar delerinden ayr mtala ettiren belli bal mill karakter zellii grdn syler; Trklere has bir soy duygusu vardr ki bu, Muhammed'in ahsna kadar uzatlmaz. (Mr. SPULER ise, ranllar iin byle bir slle duygusunun varolduu kanaatndadr). Sapsalam bir tokIT Bu nitelikler, tabiatyla, belli bir nispette, en iyi msltiman vakaaylname yazarlarnda grlebilir, zellikle Mongol devrinin byk tranl tarihile rinde. Bununla beraber, bunlar daha sonraki Osmanl tarihilerinin gelime derecesine erimemiglerdir.

TRKYE : BATILILAMA

175

gzllk, kanaatkrlk Trk karakterinin iine ilemitir. Mr. KASKET,, ran edeb gelenei ile karlatrarak, Trk filologlarnn kusursuzlu unu, ciddiyetini hatrlatr. Onlarn, Arap Grameri, vezni ve dierleri... hakkndaki ders kitaplar bir yana, Fruz bdi (1329 -1415) nin (D. 1819) da Him tarafndan yaplan evirisi, ya da Hfz'n (d. ca. 1597) de Sd tarafndan meydana getiirlen erh'i gibi eserleri Batl Oriantalistler iin hl son derece faydal kaynaklardr, der. Nihayet Mr. KASKEL, kendisinin, Trk mill karakterinde mahade ettii o gven dolu samimiyete dikkati eker. Biz, bunun, hatt resm yazmalara bile aksettiini grdk. Macaristan'daki Esterhazy, Trk Belgeleri Mecellesi'nde olduu gibi. (The Eterhazy corpus of Turkish documents). Mr. MINORSBY, fikirlerinde Mr. KASKEL ile uyumaktadr ve u nu ilve etmektedir : Trk dininin halk karakteri, Trk cemiyetindeki bir yara, bir atlaa almettir : aydnlar, byk kitlelerce anlalmaz kiilerdir. Halkta, Osmanl mparatorluu hl yaamakta devam et mektedir. Bir byk ehrin pazar yerinde kolayca mahade edilebilecei gibi. Bundan baka coraf farkllklar vardr : istanbul, Trkiye' nin i blgelerinden farkldr. Trk karakterindeki en arpc zellik, Trk samimiyetidir, onlar, dinsiz insanlar hor grrler. Mr. CAHEN, Osmanl mparatorluu zerindeki Bizans tesirleri meselesinde tafsilta girer. Farzedilen bu etki hakknda o kadar haki katten uzak samalklar yazlmtr ki, bugn biz bunlara kar ar bir reaksiyon iinde bulunuyoruz. Bizim, muhtemel ve mmkn tesirlerin farkl sahalarn birbirinden tefrik etmemiz gerekir : din, idar, ya da gnlk hayatn basit zellikleri ile ilgili sahalardaki tesirler. Hibir din tesire rastlamaymza amamalyz; fakat, tamamen ayn ekilde, btn Bizans idar tekilt, Selukler devrinin kk Asyas'nda ortadan kaldrlmt. Seluk Devleti, hibir yeni Bizans te maylne msaade etmeksizin, ran Seluklarnn geleneklerini kesin likle devam ettirmitir. Dier taraftan, gnlk hayatn seviyesine iner sek (onun ekonomik tekilt, mahall dzenlenii ve dierleri...) bu sa hada, bir evvelki rejimin btn usullerinin bir hamlede bertaraf edilmi olmas gibi bir meselenin asla dnlemiyeceini grrz. Selukilerin ve bunlarn ajanlarnn Trk kelimesinin getii, Trk'le ilgili hereye kar derin bir kmseme hissi ile dolu olduklarn mahede edi yoruz. Mr. CAHEN, henz yaynlamad bir makalesi iin, yl nce. Seluknme adl kk bir kitab incelemiti. Eser, onnc yzyl

176

BERNARD LEWIS

sonlarnda, Konya'da yaam ve ismi belirtilmeyen bir kk burjuva tarafndan yazlmt. Bu eserin yazar ki Seluk Devletinin gr a sn bile temsil etmiyordu, belki sadece, Seluk Kk Asya'snn ba sit bir orta snf insannn kanaatlarm aksettiriyordu Trk terimini, mnhasran, barbar ve tahamml edilmez Trkmen snr halk iin kullanyordu. Ayn devrede, hatt bu kaynaktan daha nceki bir tarihte, lkeden geen yabanc seyyahlar, Trkiye terimini, Kk Asya'y ifade etmek zere kullanrd. Onlarn nazarnda lke, her ne kadar yerli halk orada yaamakta devam ediyorsa da, gene Trk lkesi idi, zira onlar, bu halkn, tamamiyle Trk etno - politik erevesi iine katlm, onunla btnlemi bulunduunun farkndaydlar. Ayn seyyahlar, Suriye veya Msr' ayr bir etnik adla ifade etmeyi, uzun uzadya dnmyorlard. Onlar iin bu lkeler de Trk Yakn Dou'suna ait idiler. M. BRUNSCHVVTG, birok trkoloun yardmn istedii halde, bir trl zemedii zel bir problemi anlatt. Bu, haftalk pazarlarla de il, belki zaman aralklar ile tekrarlanan byk Ky Panayrlar ile ilgi liydi. Trke Panayr kelimesi, muhakkak ki yunancadaki panagyris dir. Biz, Bizans mparatorluunda onikinci yzyldanberi fuarlarn ya pldm biliyoruz. Fakat bunlar, helen ya da helenletiriimi topraklar da ok daha ncelerinden beri yaplmakta olmaldrlar. Bunlar, din Ha merasimleri ile birletirilmilerdi ki adlar bundan dolay panagyis dir. Dier taraftan bir gelenek daha biliyoruz ki, bu, helenik deildir. Anadolu'ya hastr, ya da Seluk Trklerinden gelmedir. M. BRUNSCHWIG'in Ankara niversitesinde Profenr Osman Turan'dan rendii gibi bu panayrlar onnc yzyldanberi mevcutturlar ve ilerinden bir tanesi zel bir nem tamaktadr ki buna Orta Ana dolu'da Yabanl Pazar deniyordu. Yani Dou ve Uzak Dou rnekle rine gre ak havada kurulan, Bozkr Pazar (ya da sahra pazar C). Biz burada ok kark grnen bir mene problemi ile kar kar ya bulunuyoruz. Bunun idar ya da siyas bir tatbikatla ilgisi yoktur. Belki pratikte, bu halklarn Ortaadaki ekonomik hayatnn ekillen dirdii devaml bir temel ile ilgilidir ki bunun ispatlanmas ok zor ol maktadr. Bundan sonra M. BRUNSCHWIG, dier bir fikirler dizisini izliyerek, imdiki konferansn problemini ve bunun geleceini ele ald. Bu nun, islm hakknda bir konferans deil, fakat slm Medeniyeti ze-

ltW . ;,...,

.!*.m.,,

- . , . , , ,

W M

_ ,

TRKYE : BATILILAMA

177

rinde ilk milletleraras konferans olmasndan holanacam syledi ve bunun ilerdeki muhtemel tertip ekli hakknda baz teklifleri olduunu hatrlatt. M. BRUNSCHWIG, herkesin kendi tebliini okuduu, bunun az yada ok dikkatle dinlendii ve sonunda kurulabilen ahs temaslar dan baka, aklda bir ey kalmad baz milletleraras byk kongr eler deki durumun nlenmesini arzu ettiini bildirdi. Bu mahzurun, konfe ransn bir veya iki.ilgi merkezi etrafnda younlamas halinde berta raf edilebileceini hatrlatt. imdi burada, pek geni bir genel konu zerinde, ilk olarak, biraraya gelme frsat bulunmutu. M. GRUNEBAUM .konuya, ilk defa iinde muhtelif grlerin birbirleriyle kar latrlabilecei byle geni ve esnek bir ereve tahsis etmekte mu hakkak ki hakl idi. Gelecekte, gerekirse birden fazla konferansa yer verilebilecek ve her birinde JEAN BODIN Dernei'ndeki gibi iki ilgi merkezi tesbit edilebilecek bir program yaplmalyd. Bu takdirde, gelecekte yaplacak muhtemel konferanslar iin konu tekliflerine ihti yacmz olacakt ki, bu konular, bunlarm tertip heyetlerince ilenebilsin. M. BRUNSCHWIG'in kendisi, gelecek konferansn ilgi merkezleri ara snda yer almasn grmekten holanaca aadaki konuyu formle etti : slm tarihine uyguland ekli ile, Gerileme' ve Durgunluk kavramnn aratrlmas ve hadisenin sebeplerinin incelenmesi.' M. GRUNEBAUM, bu telklifi memnuniyetle kabul etti ve slmologlarn stesinden gelmeye altklar muazzam malzeme ynlarnn elden geirilmesine bal olan slm tetkikleri zerinde ibirlii yapmann zaruriliini vurgulad. Telkin edilen konu pek ilgintir ve elbirliiyle in celenmeye balanmas lzmdr. Bununla beraber, projenin mal g lkleri cidd mlhazalar davet etmektedir.

You might also like