You are on page 1of 256

felsefe ve BlM

allah
eDTRleR CANER TASLAMAN ENS DOKO

stanbul Yaynevi

Eser Ad: Allah, Felsefe ve Bilim

Sayfa Dzeni: Adem enel Kapak Tasarm: Yunus Karaaslan

ISBN: 978-605-88082-9-4

Bask ve Cilt: Kitap Matbaaclk San. ve Tic. Ltd. ti.


Davutpaa Cad. No:123 Kat:1 Topkap/stanbul Tel : 0212 482 99 10 Sertifika No:16053

Genel Datm

stanbul Yaynevi
Caalolu Yokuu Evren Han No:17 Kat:1 Daire:33 SRKEC STANBUL Tel: (0212) 519 62 72 Fax: (0212) 513 73 86 www.istanbulyayinevi.net bilgi@istanbulyayinevi.net

felsefe ve BlM

allah
eDTRleR CANER TASLAMAN ENS DOKO

Deerli Bymz Turgut Tiraliye

ZGEMLER-YAZARLAR
ROBIN COLLINS: Washington State niversitesinde blmden; matematik, fizik ve felsefe alanlarndan mezun oldu. Sonra Texas niversitesinde fizik doktora programna devam etti, fakat bu blm bitirmedi. Daha sonra Notre Dame niversitesinde doktora almasn felsefe alannda yapt. Northwestern niversitesinde bilim tarihi ve felsefesi; Notre Dame niversitesinde din felsefesi alanlarnda post-doktora almalar yapt. u anda Messiah College, Granthamda, Felsefe Blmnde akademik almalarna devam etmektedir. Bilim felsefesi, din felsefesi, fizik felsefesi, bilim-din ilikisi balca alma alanlardr. CANER TASLAMAN: Boazii niversitesinde sosyoloji alannda lisansn bitirdi. Marmara niversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Blmnde Big Bang Teorisinin felsefe ve teolojiyle ilikisi zerine yazd teziyle yksek lisans almasn; ayn blmde Evrim Teorisinin felsefe ve teolojiyle ilikisi zerine yazd teziyle doktora almasn tamamlad. kinci doktorasn stanbul niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesinde Kreselleme Srecinde Trkiyede slam isimli teziyle yapt. Doentlik tezinin konusu ise Kuantum Teorisinin felsefe ve teolojiyle ilikisi oldu. nce Tokyo niversitesinde, sonra Oxford niversitesinde post-doktora almalar yapt. Ayrca Harvard niversitesi ve Cambridge niversitesinde misafir akademisyen olarak bulundu. u anda Yldz Teknik niversitesi Felsefe Blmnde retim yesi olarak almalarn srdrmektedir. Modern bilim-felsefe-din ilikisi en temel ilgi alandr ve din felsefesi, din sosyolojisi, bilim felsefesi, fizik felsefesi ve biyoloji felsefesi alma alanlardr. ENS DOKO: Lise hayat boyunca eitli ulusal ve uluslararas matematik olimpiyatlarnda dereceler kazand ve lise giri snavlarnda Makedonya birincisi oldu. Trkiye niversitelerine yabanc rencilerin giri snav olan YSte ikinci oldu ve ODTde zel yetenekli renciler iin gelitirilmi ileri fizik programnda eitim ald. Bir dnem elektrik ve elektronik mhendislii blmnde okuduysa da, evreni ve hayat anlama abas onu felsefe okumaya itti. ODTden, fizik blm ikincisi ve felsefe blm birincisi olarak, iki blmden

mezun oldu. Halen Ko niversitesinde teorik fizik alannda doktora almalarna devam etmektedir. Bilim felsefesi, din felsefesi, fizik felsefesi, bilimdin ilikisi, kuantum teorisi, ok parackl kuantum sistemleri balca alma alanlardr. WILLIAM LANE CRAIG: Wheaton College, Illinoiste lisans eitimini bitirdi. Trinity Evangelical Divinity Schoolda nce din felsefesi, sonra kilise tarihi alanlarnda yksek lisans dereceleri ald. lk doktorasn Birmingham niversitesinde felsefe alannda; ikinci doktorasn Mnih niversitesinde teoloji alannda tamamlad. Louvain niversitesinde misafir akademisyen olarak bulunmutur. u anda Kaliforniyadaki Talbot School of Theologyde akademik almalarna devam etmektedir. Birok kitab ve yzden fazla makalesiyle ok retken bir felsefecidir. zellikle niversite kampslerinde ok popler ateistlerle yapt tartmalarla nlenmitir. Bilim felsefesi, din felsefesi, zaman felsefesi, fizik felsefesi, bilim-din ilikisi balca alma alanlardr. ALVIN PLANTINGA: Calvin Collegede felsefe alannda lisans eitimini tamamlad. Michigan niversitesinden yksek lisans derecesini, Yale niversitesinden doktora derecelerini ald. Harvard niversitesi, Yale niversitesi, Notre Dame niversitesi, Chicago niversitesi, Arizona niversitesi, UCLA niversitesi, Syracuse niversitesi ders verdii ve misafir akademisyen olarak bulunduu niversitelerin sadece bir ksmdr. Notre Dame niversitesinden emekli olmutur. Hala akademik almalarn srdrmektedir. ok etkili olmu, ok nl Hristiyan felsefecilerden birisidir; ortaya att birok iddia felsefede gndemi oluturmu, ona katlmayanlar bile ona cevap vermek zorunda kalmtr. Din felsefesi, bilim felsefesi, bilim-din ilikisi, ahlak felsefesi, zihin felsefesi, mantk balca alma alanlardr. RICHARD SWINBURNE: Oxford niversitesi Politika, Felsefe ve Ekonomi Blmnde lisans eitimini tamamlad. B.Phil derecesini de felsefe alannda Oxford niversitesinden ald. Oxford niversitesi, St. Johns Collegede Fereday Fellow olarak yl almalarn srdrd. Oxford niversitesinden teoloji alannda da diploma ald. Leeds niversitesinde bilim tarihi ve felsefesi alannda akademik almalar yapt. Maryland niversitesi, Yale niversitesi, Keele niversitesi, Liverpool niversitesi, Syracuse niversitesi, Birmingham

niversitesi, Roma niversitesi ders verdii ve misafir akademisyen olarak bulunduu niversitelerin sadece bir ksmdr. Uzun yllar felsefe hocas olarak ders verdii Oxford niversitesinden emekli oldu. Halen Oxford ehrinde akademik almalarna devam etmektedir. Getiimiz yzylda en ok etkili olmu Hristiyan felsefecilerden birisidir; analitik felsefe geleneinin iinde kalarak teizmin tezlerini savunmutur. Din felsefesi, bilim felsefesi, fizik felsefesi, bilim-din ilikisi, ahlak felsefesi, zaman felsefesi, zihin felsefesi balca alma alanlardr.

ZGEMLER-EVRMENLER
Fehrullah Terkan: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesinden mezun oldu. Yksek lisans derecesini Wisconsin niversitesi Felsefe Blmnde; doktora derecesini Chicago niversitesi Yakn Dou Dilleri ve Medeniyetleri Blmnde Recurrence of the Perennial Encounter? Al-Ghazali and Ibn Rushd on Gods Knowledge of Particulars isimli teziyle tamamlad. TBA burslusu olarak Kanada Mcgill niversitesinde bulundu. slam felsefesi ve din felsefesi alanlarna ait birok telif ve tercme eserleri bulunmaktadr. Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi slam Felsefesi Ana Bilim Dalnda doent olarak almalarn srdrmektedir. Aratrma konular arasnda slam metafizii, Allahn bilgisi, din-felsefe ilikisi gibi konular bulunmaktadr. Zikri Yavuz: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesinde lisans derecesini tamamlad. Ayn niversitenin sosyal bilimler enstitsnde Wittgensteinda Dil Oyunlar ve Dini nan tezi ile yksek lisans ve Tanrnn nbilgisi ve zgr rade konulu teziyle de doktorasn tamamlad. Temel ilgi alanlar, din felsefesinin ve metafiziin temel konulardr. Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Din Felsefesi Ana Bilim Dalnda yardmc doent olarak almalarn srdrmektedir. zellikle zgr irade ve zaman ilikisi ile ezeli bir Tanrnn zamanla nasl ilikisi olabilecei zerinde yazmakta ve aratrmalar yapmaktadr.

NDEKLER
NSZ .......................................................................................................11 Tanr, Tasarm ve nce-Ayar..................................................................17 Robin Collins Arzu Delili: Arzulardan Allaha Ulamak ..........................................59 Caner Taslaman Aksiyolojik Argman: Deerlerin Ontolojik Temellendirmesi Tanrsz Mmkn M? ..........................................101 Enis Doko Kelam Kozmolojik Kant ....................................................................145 William Lane Craig Naturalizme Kar Evrimsel Argman .............................................175 Alvin Plantinga Tanrnn Varl Hakkndaki nce-Ayar Kantn Yeniden Deerlendirme ...................................................... 227 Richard Swinburne
9

10

NsZ

laton, Kindi, Gazali, Augustine, Aquinas, Descartes, Leibniz, Kepler, Newton ve Abdsselam gibi nl birok bilim insan, felsefeci ve teolog dnce sistemlerinde Allahn varlyla ilgili meselelere merkezi rol vermilerdir: Allah var mdr? Allahn varl rasyonel olarak temellendirilebilir mi? Allahn sfatlar hakknda ne syleyebiliriz? Evren mi Allah m ezelidir? Bu evrendeki muhteem tasarmlar Allahn eserleri midir? Felsefede hibir konu, Allah ile ilgili bu ve benzeri sorular kadar dikkat ekmemi ve tartlmamtr. Bu sorular, sadece tartmalarn merkezinde olduklar iin ilgi ekici deildir. Bu sorularn cevabnn ne olduu yaama, lme, hayatn anlamna, ahlaka ve daha birok temel hususa bakta kkl farklar oluturacak kadar nemlidir. te bu kitapta felsefi adan ok merkezi, pratik hayat asndan mthi nemli, hakkndaki kanaatin her eyi kknden deitirecei Allahn varl konusu ele alnmaktadr. Bu mhim konuda, fikir beyan edenler sayca ok olsa da, akademik adan dzeyli eserlerin ok az olduu kanaatindeyim. Bu kadar temel bir konudaki, znt verici bu eksikliin giderilmesine katkda bulunmak niyetiyle bu kitaptaki almalar toplamaya giritim. Bu kitab olutururken, ok baarl felsefecilerin ve bilim insanlarnn makalelerini bir araya getirebildiim iin anslym. imdi,
11

allah, felsefe ve BlM

kitaptaki srasna gre, ksaca, makale sahiplerini ve burada yer alan yazlarn tanyalm: Robin Collins hem matematik, hem fizik, hem de felsefe eitimi grm bir akademisyen. Bu farkl alanlarda eitim grmesinin de desteiyle bilim-felsefe-din ilikisi konusunda ok sofistike eserler vermekte. Buradaki makalesinin ad Tanr, Tasarm ve nce Ayar. Bu almasnda nce tm bu evrendeki olaslksal kaynaklarn bu evrendeki dzeni ve canllar aklayamayacan gsteriyor. Daha sonra ok-evrenler (multiverse) hipotezini ele alyor, bu hipotezle ilgili eletirilerini yapyor, ayrca ok-evrenler hipotezinin doru olmas durumunda bile bu evrenin bilinli bir ekilde tasarland iddiasnn reddedilmesine sebep olamayacan gstererek; teizmin ateizme kar neden tercih edilmesi gerektiini temellendiriyor. Bundan sonraki makalenin sahibi benim; Caner Taslaman. Yldz Teknik niversitesi Felsefe Blmnde akademik almalarma devam ediyorum. almalarmda modern bilim, felsefe ve din ilikisinin en merkezi konu olduunu syleyebilirim. nceki almalarmn ounda Collins ve Craig gibi modern bilimin verilerini hareket noktas yapmtm. Bu makalede farkl olarak, iebakla hepimizin tanklk edebilecei, btn insanlarda ortak olan arzulardan hareketle Allahn varl iin rasyonel bir delil olan arzu delilini savunuyorum. Bu makalemde, nce doutan var olan temel arzularmzn Allahn varln gerektirdiini gsteriyorum; sonra bu durumun en iyi aklamasnn bu arzularn Allah tarafndan insanda meydana getirildii olduunu savunuyorum. Burada savunduum delil, insanlarn doutan sahip olduklar zelliklerden hareketle savunduum ftrat delillerinin iindeki bir alt-delildir. Bir sonraki makalenin sahibi bu kitab beraber edit ettiimiz Enis Dokodur. Bu kitab edit ederken en byk ansm, bu kitabn ortaya
12

NsZ

kmasnda byk katks olan Doko ile beraber almak oldu. Dokonun, ODTden hem fizik hem de felsefe alannda dereceleri var, u anda akademik almalarna Ko niversitesi Fizik Blmnde devam etmekte. ok gen yana karn olaanst kabiliyetleri, felsefe ve fizik bilgisiyle Trkiyenin en iyi felsefecilerinden biri olduu kanaatindeyim. Dokonun makalesinin ad Aksiyolojik Argman: Deerlerin Ontolojik Temellendirmesi Tanrsz Mmkn M? Bu makalesinde, ateizmin ngrd bir evrende herhangi bir ahlaki prensibin doruluundan bahsedilemeyeceini gsteriyor. Sonra ahlaki prensipleri hareket noktas yapmak suretiyle Allahn varlnn rasyonel temellendirmesine gei yaparak bir aksiyolojik delil savunuyor. Dokonun argmannn zellii, herhangi bir nesnel deer savunulduunda (ahlaki veya estetik), Allahn varlnn kabul edilmek zorunda olduu sonucuna ulatrmas. William Lane Craig felsefe ve teoloji alanlarnda iki doktoras olan bir felsefeci. zellikle nl ateistlerle tartma organizasyonlarnda yapt tartmalardan kaynakl yksek hrete sahip bir dnr. Zaman felsefesi, din felsefesi, fizik felsefesi ve bilim felsefesi gibi alanlarda birok kitab ve makalesi var. Craigin buradaki makalesinin ad Kelam Kozmolojik Kant. Bu makalesinde evrenin balangc olduunu, hem felsefi argmanlarla hem de modern bilimin verileriyle savunuyor; buradan hareketle evrenin ezeli olamayacan ve Allahn ezeli varln temellendiriyor. Craig bu argman slam kelamclarnn almalarndan hareket ederek gelitirdi ve Bat dnyasnda u anda bu argman onun mehur ettii ismiyle youn ekilde tartlmaktadr. Alvin Plantinga 20. yzyln sonlarnda felsefedeki teizm lehine canlanmaya ok katks olmu, ok nl ve ok etkin bir dnr. Ortaya att birok orijinal yaklam bomba etkisi yapm, gndemi
13

allah, felsefe ve BlM

belirlemi bir felsefeci. Buradaki almas 2012de kan kitabndan bir blm; Natralizme Kar Evrimsel Argman. Bu almasnda sunduu grleri daha nce de ifade etmiti, bunlar felsefe dnyasnda ok geni yank buldu; birok nl felsefeci ve bilim insannn hakknda yaz yazd bu grlerinin, son eklini ve itirazlara cevabn burada yaymlanan almasnda bulacaksnz. Plantinga, bu almasnda, birok kiinin gstermek istediinin aksine natralist-ateist grle bilim arasnda derin bir atma olduunu, buna kar teistik inanla bilim arasnda ise derin bir uyum olduunu gsteriyor. Richard Swinburne Oxford niversitesinden ve dnyann en nl din felsefecilerinden birisi. Analitik felsefe geleneinde birok eserler veren, din ve bilim felsefesindeki grleri ok etkili olmu ve ok tartlm bir dnr. Oxford niversitesinde post doktora almas yaptm dnemde, kendisiyle sohbetlerimin bu kitabn edit edilmesine katksn belirtmek istiyorum. Buradaki makalesinin ad Tanrnn Varl in nce Ayar Kantn Yeniden Deerlendirme. Swinburne, bu makalesinde, Allahn varl ve yokluu durumlarnda nasl evrenler beklememiz gerektii zerinde dndryor; buradan ise iinde olduumuz evrenin Allahn varl durumunda bekleyeceimiz evrenle uyumlu olduunu gstererek, teizmin ateizmden daha rasyonel olduu sonucuna ulatryor. Felsefi metinlerle ilgilenenler bilirler; bu metinleri evirmek dier birok eviriden daha zordur. Sadece evirdiiniz ve evrilen dili iyi bilmeniz yetmez, ayrca felsefi metne nfuz etmeniz de gerekir; felsefi bir birikim olmadan ise bu olduka zordur. Bu kitab meydana getirirken dier nemli bir ansm, orijinali ngilizce olan metinleri, ok iyi felsefeciler olduklarna inandm, Ankara niversitesinden akademisyen felsefeciler Fehrullah Terkan ve Zikri Yavuzun evirmeyi kabul etmesi oldu. Terkan, Collins ve Plantingann almalarn
14

NsZ

evirdi. Yavuz ise Craig ve Swinburnen makalelerini evirdi. kisine de katklar iin mteekkirim. Bu kitapta makalelerinin yaymlanmasna izin verdikleri iin bu makalelerin yazarlarna kranlarm sunuyorum. Bu kitab okuyan siz okuyucularmza da ilginizden dolay teekkr ediyor; gr ve eletirilerinizi benim internet sitem olan www.canertaslaman.com veya bu kitabn editrln beraber gerekletirdiimiz Dokonun internet sitesi olan www.enisdoko.com adreslerine iletmenizi rica ediyorum. Caner Taslaman

15

TaNRI, TasaRIM ve NCe-aYaR1 Robin Collins2


Tercme: Fehrullah Terkan

I. GR nce-Ayar Kant Farzedin ki bir grevle Marsa gittik ve ierisinde btn her eyin, hayatn var olmasna elverili bir tarzda dzenlenmi olduu bir kubbeli yap bulduk. rnein, scaklk 21 C civarnda, nem oran ise %50ye ayarlanm; ayrca, bir oksijen geri-dnm sistemi, bir enerji toplama sistemi ve tam tekmil bir yiyecek retim sistemi vard. Daha basit bir ifadeyle, kubbeli yap, tmyle ilevsel bir biyosfer gibi gzkyordu. Bu yapy bulmu olmaktan nasl bir sonu karrdk? Onun tesadfen olutuu sonucunu mu karrdk? Kesinlikle hayr. Bunun yerine, biz ittifakla, onun akll bir varlk (intelligent being) tarafndan tasarland sonucuna varrdk. Neden byle bir sonu karrdk? nk bir
1 Bu makale [God, Design and Fine-Tuning], Michael Murray (ed.), Reason for the Hope Within (Grand Rapids, MI: Eerdmans, 1999)de yaynlanm olan The Finetuning Design Argument balkl bir makalenin uyarlanm versiyonudur. nce-ayar argman ve ilikili tasarm argmannn geni apl bir incelemesi, u anda zerinde altm The Well-Tempered Universe: God, Fine-tuning, and the Laws of Nature balkl bir kitapta sunulacaktr.
17

allah, felsefe ve BlM

akll tasarmc, o yapnn varl iin tek makul aklama olarak ortaya kmaktadr. Yani, dnebileceimiz tek alternatif aklamao yap doal bir sre tarafndan oluturulmutur aklamasolduka ihtimal-d gzkmektedir. Elbette mmkndr ki, rnein, bir volkanik patlama vastasyla eitli metaller ve dier bileimler olumu olabilir ve daha sonra tam da bu biyosferi retecek bir tarzda ayrm olabilir; fakat byle bir senaryo bize fevkalade ihtimal-d gelir, dolaysyla bu, alternatif aklamay akl almaz klar. Fizik alanndaki son dnem bulgulara gre, evren byle bir biyosfere benzer. Evrenin temel yaps hakkndaki hemen hemen her ey rnein, fiziin temel yasalar ve parametreleri ve madde ve enerjinin balangtaki dalm hayatn olumas iin bak az gibi ince bir dengeye oturtulmutur. nl Princeton fizikisi Freeman Dysonn kaydettii zere, Fizikte bir ok ansl tesadfler (accidents) bulunmaktadr. Bylesi tesadfler olmakszn, su sv halinde var olamazd, karbon atomlar zinciri karmak organik molekller oluturamazd ve hidrojen atomlar molekller arasnda krlabilir kprler oluturamazd (1979, s.251)ksaca, bildiimiz haliyle hayat imkansz olurdu. Bilim adamlar ve dierleri, hayat iin evrenin temel fiziksel yapsndaki bu fevkalade dengelemeyi, kozmosun ince-ayar diye adlandrrlar. Bu mesele, zellikle 1970lerin bandan bu yana filozoflar, teologlar ve bilim adamlar tarafndan tartlagelmektedir; sonuta, konu zerine birok makale ve kitap yazlm bulunmaktadr. Bugn birok kii, bunun, Tanrnn varlna dair son dnemlerin en ikna edici argmann saladn dnmektedir. Mesela, teorik fiziki ve popler bilim yazar Paul Davies, evrenin temel yapsyla ilgili olarak,
18

ROBIN COLLNS

tasarmn brakt izlenim badndrcdr (Davies, 1988, p.203) eklinde bir iddiada bulunmaktadr.3 Hayata dair ince-ayar, drt ayr tre ayrlr, ki her birini aada ksaca tartacaz: (i) Fizik yasalarnn ince-ayar (ii) Fizik sabitelerinin ince-ayar (iii) Evrenin balangtaki hallerinin ince-ayar (iv) Evrenin daha st dzey baz zelliklerinin ince-ayar, mesela kimyasal elementlerin eitli nitelikleri Fiziksel yasalarn ince-ayar edildiini sylemek u demektir ki eer yasalarn tam doru kombinasyonlar olmasayd, kompleks, akll hayat muhtemelen imkansz olurdu. rnein, gnmz fiziine gre, tabiatta drt kuvvet bulunmaktadr: yerekimi-kuvveti, zayf kuvvet, elektromanyetizma ve bir atomun ierisindeki proton ve ntronlar bir arada tutan gl nkleer kuvvet. Bu glerin her birinin varl, karmak hayat iin zorunludur. Yerekim-kuvveti olmasayd; ktleler, yldzlar veya gezegenleri oluturacak ekilde kmelenmezlerdi ve dolaysyla kompleks, akll hayatn varl, imkansz klnmasa bile, ciddi bir ekilde engellenirdi. Eer elektromanyetik kuvvet olmasayd, kimya diye bir ey olmazd; eer gl kuvvet olmasayd, proton ve ntronlar bir arada tutulmazlard ve bu sebeple atom numaras hidrojenden daha byk olan hibir atom var olamazd; ve eer kuvvetli g, ekirdek (nucleus) iinde sadece protonlar ve ntronlar arasnda i gren ksa-erimli kuvvet yerine (ekim ve elektromanyetizma gibi) uzun erimli bir kuvvet olsayd, btn madde ya neredeyse nkleer fzyona
3 Fizikiler ve astrofizikiler tarafndan yazlm, ince-ayar kantn tartan birok makale ve kitap mevcuttur. Bunlardan bazlar: Davies, 1982, Barrow ve Tipler, 1986, Rees, 2000, ve Leslie, 1989.
19

allah, felsefe ve BlM

maruz kalr ve patlard veyahut da bir kara delik oluturacak ekilde hep beraberce sourulurdu.4 Dolaysyla buradan kan udur ki eer bu kuvvet yasalarndan biri var olmasayd, kompleks, akll yaam imkansz olmasa bile, ok daha az muhtemel olurdu. Benzer ekilde, dier yasalar ve ilkeler kompleks yaam iin zorunludur: fiziki Freeman Dysonun tesbit ettii zere (1979, s.251), eer hibir iki fermionun ayn kuantum durumunda bulunamayacan dikte eden Pauli-dlama (Pauli-exclusion) ilkesi var olmasayd, btn elektronlar en alt seviyedeki atomik yrngeyi igal ederdi ki bu da kompleks kimyay ortadan kaldrrd; eer paracklarn, sadece ayrk, izinli kuantum durumlarn igal edebileceklerini reten kuantizasyon ilkesi olmasayd, hibir atomik yrnge var olmazd ve dolaysyla kimya diye bir ey var olmazd, zira btn elektronlar atom ekirdeinin iine sourulurdu. nce-ayarn zellikle nemli baka bir kategorisi, fizik sabitleri kategorisidir.5 Fizik sabitleri, fizik yasalaryla irtibatlandrldnda evrenin temel yapsn belirleyen bir dizi temel saylardr. Bylesi bir sabitin rnei, Newtonn ekim yasasnn (F=GM1M2/r2) bir paras olan yerekimsel sabit Gdir. z itibariyle G, iki ktle arasndaki ekimin iddetini belirlemektedir. rnein, eer biri Gnin deerini ikiye katlayacak olsayd, o zaman iki ktle arasndaki ekim kuvveti ikiye katlanrd. Tabiattaki dier kuvvetlerden her birinin, ekimsel sabit Gye benzer ekilde kendi iddetini belirleyen sabiti vardr. Kuvvet iddetlerinin standart boyutsuz lmlerinden birini kullanrsak (Barrow
4 5 Bu tartma boyunca biz, yaamn, nemli, kendi kendini reten komplekslii, bilhassa bizimkisine kyaslanabilir akll yaam gerektirdiini varsayyoruz. En gl olduunu dndm alt rnein titiz bir fiziksel analiziyle birlikte sabitlerin ince-ayarna dair kantn gncel bir analizi iin, bkz. Collins, 2003. Aada belirtilen sabitlerin ince-ayar rneklerinin daha detayl bir incelemesi, literatre daha detayl atflar eliinde iaret edilen makalede sunulmaktadr.

20

ROBIN COLLNS

and Tipler, 1986, ss.293-295), yerekimi-kuvveti, kuvvetlerin en zayfdr, ve gl nkleer kuvvet ise en gl olandr, yerekimi-kuvvetinden 1040 daha gl bir faktrdr yani on bin milyar, milyar, milyar, milyar kez daha gl. eitli hesaplamalar, tabiat kuvvetlerinden her birinin iddetinin, akll yaamn var olmas iin gereken grece kk bir aralkta bulunmas gerektiini gstermektedir. (Bkz: Collins, 2003). rnek olarak, yerekimi-kuvvetini dnn. Eer, mesela, biz yeryzndeki yerekimi-kuvvetinin iddetini milyar katna karsaydk, yerekimikuvveti o kadar byk olurdu ki karada yaayan ve insanlarn ebadna yakn byklkteki herhangi bir organizma paralanrd. (Materyallerin dayankll, yerekimi-kuvvetindeki bir deiiklikten etkilenmeyecek olan ince-yap sabiti (fine-structure constant) vastasyla elektromanyetik kuvvete bamldr.) Astrofiziki Martin Reesin kaydettii zere, Hayali bir gl ekim dnyasnda, bcekler bile kendilerine destek olacak kaln bacaklara ihtiya duyarlard ve hibir hayvan daha fazla byyemezdi (Rees, 2000, p.30). imdi, yukardaki argman, zerinde hayatn olutuu gezegenin dnya byklnde bir gezegen olacan varsaymaktadr. Bizimkisiyle mukayese edilebilir akll hayat formlar, bylesine gl-yerekimli evrende ok daha kk bir gezegen zerinde ortaya kabilir miydi? yle gzkyor ki cevap hayrdr. Dnyannkinden bin kez daha byk bir ekim kuvvetine sahip bir gezegen ki bu, bizim byklmze sahip organizmalarn varln ihtimal d klacaktr yaklak 40 feet yani 12 metrelik bir apa sahip olurdu, ve tekrar edecek olursak, bu bizler gibi organizmalarn tekaml etmesi iin gerekli olan geni lekli trden ekosistemi srdrmeye yetecek kadar byk deildir. Elbette ki ekim-kuvvetinin iddetindeki bir milyar-kat art, mutlak anlamda (mutlak verilere baknca) ok byktr, fakat tabiattaki kuvvetlerin
21

allah, felsefe ve BlM

toplam iddet aralyla (ki yukarda grdmz gibi, 1040lk bir aral kapsar) karlatrldnda, bu hl, 1031de bir parann inceayar anlamna gelmektedir. Dorusu, dier hesaplamalar gstermektedir ki ayet ekim-kuvveti binlik bir katsay daha fazla oranda artrlsayd, bizim gneimizin on milyar yllk mryle mukayese edilince bir milyar yldan fazla mrleri olan yldzlar var olamazd.6 Bu ise yaam-kstlayc nemli sonular doururdu. Ancak, tabiat kuvvetlerinin iddetinin yan sra fizik sabitlerinin ince-ayarna dair baka rnekler de mevcuttur. Fizikiler ve kozmolojistler ve ezoterikler arasnda muhtemelen en yaygn biimde tartlan ey, kozmolojik sabit diye bilinen sabitin ince-ayardr.7 Kozmolojik sabit, Einsteinn kendi ekim teorisinin yani genel izafiyetinin merkezi denklemine dahil ettii bir terimdir, ki gnmzde bunun bo uzayn enerji younluuna tekabl ettii dnlmektedir. Pozitif bir kozmolojik sabit, bizzat uzayn genilemesine sebep olan bir tr kart-ekim, bir itici kuvvet gibi davranmaktadr. Eer kozmolojik sabit, nemli derecede bir pozitif deere sahip olsayd, uzay o kadar hzla genilerdi ki btn madde abucak etrafa salrd, ve dolaysyla galaksiler, yldzlar ve hatta kk madde kmelenmeleri asla olumazd. Sonu itibariyle, evrenimizde karmak hayatn mmkn olabilmesi iin, o deerin, kendisinin doal deerler dizisine rlatif olarak, sfra son derece yakn durmas gerekmektedir. imdi, parack fiziinin temel teorileri, kozmolojik sabit iin doal bir deerler alan tespit etmektedirler. Ancak bu doal deerler alan, hayat mmkn klan deerlerin en azndan 1053 yani 1in yannda 53 adet sfr katdr. Bu demektir ki eer 0 il L, hayat mmkn
6 7 Bkz. Collins, 2003. Kozmolojik sabitin ince-ayar, literatrde geni bir ekilde tartlmaktadr (mesela bkz. Davies, 1982, 105 -109, Rees, ss. 95 - 102, 154-155). Eriilebilir gncel bir tartma iin bkz. Collins, 2003.

22

ROBIN COLLNS

klan deerleri temsil ediyorsa, deerlerin teorik olarak mmkn alan, en azndan 0 il 1053L alandr. Bunun ne anlama geldiini sezgisel olarak anlamak iin, bir hedef tahtas (dartboard) analojisini dnn: farzedin ki btnyle grlebilen galaksi boyunca uzanan bir hedef tahtamz var ve bu tahtadaki hedef noktasnn ap da 2.5 cmden kk. Kozmolojik sabitin ince-ayar miktar, bu tahtaya geliigzel bir ok atp hedefe tam isabet ettirmeye mukayese edilebilir! Fiziin temel sabitlerinin ince-ayar iin baka rnekler de verilebilir, mesela ntron ve proton arasndaki ktle fark. rnein, eer ntronun ktlesi, hafiften, sz gelimi yedi yzde bir civarnda artrlsayd, devaml hidrojen yakan yldzlarn varl biterdi. (Leslie, 1989, ss.39-40, Collins, 2003.) nce-ayarn nc tr, evrenin balangtaki artlarnn ince-ayar ile ilgilidir ki bu, ktle-enerjinin balangtaki dalmnn, (akll) yaamn meydana gelmesi iin son derece snrl bir alanda bulunmas gerektii gereine iaret eder. Bu ince-ayarn bir yn, evrenin balangcnda, ktle ve enerjinin olaanst derecede kesin bir dzenlemesini gerektiren son derece dk entropidir. Britanyann nde gelen teorik fizikilerinden biri olan Roger Penroseun yorumlad gibi: erisinde yaadmza benzer bir evren meydana getirmek iin, Yaratcnn, mmkn evrenlerin faz uzaynn (phase space) samalk derecesinde ufak bir hacmini hedeflemesi gerekecektir (Penrose, 1989, s.343). Bu hacim ne kadar ufaktr? Penrosea gre, x=10123 olduunu kabul edersek, faz uzayn hacmi, btn faz uzayn 1/10xi kadar olacaktr (s.343). Bu dakiklik/hassaslk, grlebilen btn evreni bir hedef tahtas kabul ettiimizde, oku bir tek protona isabet ettirmeyi gerektirecek hassaslktan ok, ok daha muazzamdr! Son olarak, biyokimyac Michael Denton, Natures Destiny adl kitabnda, doal dnyann karbon, oksijen, su ve elektromanyetik spektrumun karmak
23

allah, felsefe ve BlM

biyokimyasal sistemlerin varlna imkan veren bir ok esiz nitelikleri gibi eitli st-dzey zelliklerini etraflca tartmaktadr. Dentonun sunduu birok rnekten birini verirsek, hem atmosfer hem su, grlr blgede ince bir bantta yaylan elektromanyetik radyasyona kar geirgendir; fakat radyo dalgalarna kar geirgen deildir. Eer bunun yerine onlardan herhangi biri, grlebilen blgede elektromanyetik radyasyonu emseydi, yeryzndeki hayatn varl, imkansz klnmasa bile, ciddi bir ekilde engellenirdi (ss.56-57). Yukardaki rneklerin iaret ettii zere, ince-ayar kant kapsaml olup drt farkl ince-ayar tr iermektedir: tabiat yasalar, fizik sabitleri, evrenin balangcndaki artlar ve alemin eitli st-dzey zellikleri ile alakal ince ayar. Filozof John Leslienin tesbit ettii zere, st ste yl ipular, yndaki her bir unsur hakkndaki phelere ramen, ok nemli kant oluturabilir (1988, s.300). Tahayyl edersek, ince-ayarn yukarda zikredilen her bir rneini, radyo istasyonu aramaya benzetebiliriz: btn aramalar doru frekansa ayarlanmad srece, kompleks akll yaam imkansz olacaktr. Yahut, evrenin balangcndaki artlarn deerlerini ve fiziin sabitlerini, btn galaksiyi dolduran bir hedef tahtas zerindeki koordinatlar olarak; hayatn var olmas iin gerekli artlar da olduka kk bir hedef olarak dnebiliriz: frlatlan ok hedefe isabet etmedike, karmak hayat imkansz olacaktr. Radyo dalga boylarnn mkemmel bir ekilde ayarlanm olduu veya okun hedefe isabet etmi olduu gerei, bir akll varln o dalga boylarn ayarlad veya oku hedefe nianlad fikrini gl bir tarzda telkin etmektedir; zira byle bir tesadfn ans eseri olmu olabilecei, ar derecede ihtimal d gzkmektedir. Aada, bu tr analojilere dayanmak yerine, bu argman ok daha dikkatli bir tarzda gelitireceiz.
24

ROBIN COLLNS

Balarken Yaplacak Bir Ayrm Birok insan, yukardaki kant, hedef tahtas analojisiyle birlikte, ince-ayarn en iyi aklamasnn teizm olduuna dair bir karmda bulunmak iin yeter-sebep olarak grmektedir. Ancak, bu makalede ben bu argman daha dakik ve ciddi hale getirmek istiyorum. nceayar argmann daha dakik ve ciddi ekilde gelitirmek iin, benim ateistik tek-evren hipotezi ve ok-evrenler hipotezi diye adlandrdm hipotezler arasnda ayrm yapmann ie yaradn greceiz.8 Ateistik tek-evren hipotezine gre, sadece bir evren vardr; ve evrenin var olduu ve ince ayarl olduu ise nihai anlamda izahtan uzak (aklanamaz), yaln/kaba gerektir. Ancak birok ateist, baka bir hipotezi, benim ok-evrenler hipotezi dediim eyi savunmaktadrlar. Bu hipotezin en popler versiyonuna gre, hayali olarak bir evren reteci (universe generator) eklinde dnlebilecek fiziksel bir sre vardr ve bu sre ok sayda veya sonsuz sayda evren retmektedir; her bir evren geliigzel seilmi bir balang artlar kmesine ve fizik sabitlere ait deerlere sahiptir. Bu rete, o kadar ok evren rettii iin, akll yaamn meydana gelmesi iin ince-ayarlanm bir evreni, srf ans eseri bir ekilde, eninde sonunda retecektir. Bu ayrm gz nnde tutarak, ince-ayardan kaynaklanan argman ateistik tek-evren hipotezine kar dikkatli bir tarzda gelitirmeye alacaz ve daha sonra buna getirilen drt ana itiraz ele alacaz. Son olarak, IV. Blmde, ok-evrenler hipotezini ve ona verilen teistik cevaplar ele alacaz.
8 Bu makalede ben ateizmi, basite geleneksel teizmin Tanrsnn inkarndan te bir ey olarak, ayn zamanda evrenin varlnn veya grnen tasarmnn sorumlusu olarak grlebilecek herhangi bir tr kapsayc akln inkarn da iine alacak ekilde anlyorum.
25

allah, felsefe ve BlM

II. Ateistik Tek-Evren Hipotezine Kar Argman Bu ksmda, ateistik tek-evren hipotezine kar teizmin tercih edilmesi lehindeki argman, yani benim ince-ayar argmannn ekirdek versiyonu diye atfta bulunduum bir argman, dikkatli ve ciddi bir ekilde gelitirmeye alacaz. Ancak vurgulanmaldr ki inceayara dayanarak dizayn (tasarm) iin yaplan karmn geerlilii, bu argmann dakik ve ciddi hale getirilmesine hayati anlamda baml deildir. Bilimde birok karsamay kabul ederiz, her ne kadar filozoflar bu karsamalarn felsefi bakmdan dakik bir izahn henz retmemi olsalar da.9 Elbette pheci (skeptic) biri, bilimsel teorilerin test edilebilir olduu, halbuki ince-ayarn teistik izahnn test edilebilir olmad eklinde itirazda bulunabilir. Ama test-edilebilirlik, neden epistemik adan konuyla alakal olsun ki? Ne de olsa test-edilebilirlik, gelecekte bir teoriye kar kant bulabilmekle alakal bir eydir. Ancak bir hipotezin doruluunun (veya empirik yeterliliinin) ihtimaliyeti iin nemli olan, u anda onun lehine olan kanttr, gelecekte onun aleyhine kant bulmann mmkn olup olmad deildir. nce-ayara dayal tasarm karsamasnn kusurlu olduunu gstermek iin, pheciler, onun bariz ekilde sorunlu bir akl yrtme formuna dayal olduunu gstermek zorundadrlar. Aslnda, sko filozof
9 Bilimsel karsamann sistematik bir aklamasn temin etmede filozoflarn geldikleri en ileri nokta, Bayesi aklamadr. (Bkz. Howson and Urbach, 1989.) nde gelen bir bilim filozofu olarak John Earman, tmevarm, tasdik ve bilimsel karsamann kapsaml ve birleik bir deerlendirmesi iin en ok umudu Bayesiliin verdiini kaydetmektedir (Earman, 1992, p. xi.) Ama bu bilimsel karsama izahnn birka sorunu vardr ve bu sebeple geni apl kabul grmemitir. Esasl bir sorun, bilimsel rasyonalitenin tam bir aklamas olarak kabul edilen bu izahn, ok ciddi anlamda subjektivist ihtimaliyet teorisine dayanddr. Bu, nihayetinde, insann hakikate veya bilimsel teorinin empirik yeterliine olan inancn, rasyonalite snrlar dnda kalan byk lde znel bir kanaat meselesi haline sokmaktadr. Bu sebeple birok filozofa gre, Bayesi izahn tamamen kabul edilmesi, byk lde, bilimin rasyonalitesinin altn oymakla sonulanmaktadr.

26

ROBIN COLLNS

David Humea geri dnecek olursak, tasarm argmanna getirilen tipik bir itiraz, onu analoji temelli bir argman kalbna sokmak, ve sonra bu balamda analoji temelli argmanlarn lmcl derecede kusurlu olduklarn ileri srmektir. Ancak, aada gstereceimiz gibi, inceayar argman, analoji temelli argmandan daha farkl bir biime, rtlmesi zor olan bir biime sokulabilir. Bunun, hem argman dakik klma ynnde hem de baz phecilerin ince-ayar argmannn bariz ekilde kusurlu bir akl yrtme formuna dayand eklindeki eletirisini cevaplama ynnde kat edecei uzun bir mesafe var. Ateistik tek-evren hipotezine kar ince-ayar argman birka farkl forma sokulabilirse de mesela en iyi aklama karsamas bana gre argman formle etmenin en dakik-ciddi yolu, benim ncelikli tasdik ilkesi-T (prime principle of confirmation-PPC) dediim, Rudolph Carnapn kesinlikte art (increase in firmness) ilkesi diye adlandrd ve dierlerinin de basite olabilirlik ilkesi (likelihood principle) dedikleri eyden geer.10 T [PPC], bize bir gzlemin, hangi durumlarda bir hipotez lehine kant saylacan syleyen genel bir akl yrtme ilkesidir. Basite ifade etmek gerekirse, ilke unu sylemektedir: ki rakip hipotezi deerlendirmeye aldmzda, bir gzlem, hangi hipotez altnda en yksek ihtimaliyete sahip ise (veya en az ihtimal-d ise), gzlem o hipotez lehine kant saylr. (Yahut farkl bir ifadeyle, bu ilke demektedir ki H1 ve H2 diye iki rakip hipotezi deerlendirmeye aldmz zaman, bir G gzlemi, eer G, H1 altnda iken H2 altnda olduundan daha fazla muhtemel ise, bu gzlem H2 yerine H1 iin bir kant saylr.)11 Ayrca, kantn, hipotezlerden birinden zi10 Bkz. Carnap (1962). Tasdik (confirmation) teorisine ve ncelikli tasdik ilkesine dair temel fakat biraz eski bir giri iin bkz. Swinburne, (1973). Bilhassa olabilirlik (likelihood) ilkesini tartan literatr iin bkz. Edwards (1992) ve Elliot Sober (2002.) 11 Belli potansiyel kart rnekleri bertaraf etmek iin, bu ilkenin, sadece ierisinde H1in, E kantndan ayr bamsz bir olabilirlie/makuliyete (independent plausibility) sahip
27

allah, felsefe ve BlM

yade dieri lehine geerli olmasnn derecesi, gzlemin o iki hipotezden birinden ziyade dierinin altnda daha muhtemel olma derecesiyle orantldr.12 rnein, ben burada ince-ayarn, ateistik tek-evren hipotezinden ziyade teizm altnda ok daha muhtemel olduunu ve dolaysyla da bu ateistik hipotezden ok teizm iin gl bir argman saylacan ileri sreceim. Bir sonraki byk alt-blmde ince-ayar argmannn daha formel ve ayrntl yorumunu ncelikli ilke asndan sunacaz. Ancak, gelin nce bu ilkenin bir ift rnekli izahna bakalm ve daha sonra onun lehine bir destek sunalm. lk rnekli izahmz iin, farzedin ki ben dada yrye ktm ve bir uurumun alt ksmnda, ak bir ekilde Dalara Ho Geldiniz Robin Collins eklinde bir oluum tekil edecek tarzda dzenlenmi bir grup kaya buldum. Bir hipotez udur: ans eseri, kayalar o ekilde dzenlenivermi nihai anlamda belki de evrenin ta balangtaki artlarndan tr. Varsayalm ki tek geerli/makul alternatif hipotez u ki benden nce dada bulunan kardeim kayalar bu tarzda dzenledi. oumuz hemen kayalarn dzenlenmesini, ans hipotezinden ok karde hipotezi lehinde gl kant olarak greceizdir. Niin? nk kayalarn ans eseri o ekilde dzenlendii fikri bize son derece ihtimal-d gelir, fakat onlar kardeimin o ekle soktuu
olduu veya en azndan srf Eyi aklamak amacyla ina edilmemi olduu durumlarda geerli olacak ekilde kstlanmas gerekebilir. Teizmle ilgili durum kesinlikle budur, zira ince-ayar kantnn bilinmesinden ok nceleri teizme inanlyordu. Ancak olabilirlik (likelihood) ilkesi, genel olarak bu kstlamayla ifade edilmemektedir. Bu meseleye dair ksa bir tartma iin bkz. Sober (2002) ve Collins (Who Designed God Objection, yaknda yaynlanacak). 12 htimaliyet hesaplamalarna aina olanlar iin, bir kantn bir hipotez yerine baka bir hipotez lehine saylma derecesine dair tam bir aklama, Bayes Teoreminin ihtimallilik orannn (odds) formu asndan verilebilir: yani, P(H1/E)/P(H2/E) = [P(H1)/P(H2)] x [P(E/H1)/P(E/H2)], burada P( / ) bir nermenin baka bir nermenin doruluk artna bal epistemik ihtimaliyetini temsil etmektedir. Ancak, burada ifade edilen ilkenin genel versiyonu, Bayes teoreminin geerli veya doru olmasn gerektirmemektedir.
28

ROBIN COLLNS

fikri hi de ihtimal-d gelmez. Bylece, ncelikli tasdik ilkesi vastasyla, biz, kayalarn dzeninin, ans hipotezinden ok karde hipotezini gl ekilde destekledii sonucuna varrz. Veyahut baka bir rnek dnelim, sann parmak izlerinin cinayet silahnn zerinde bulunmas rneini. Normalde biz byle bir bulguyu, sann sulu olduuna dair gl bir kant olarak grrz. Niin? nk biz, ayet sank masum ise, bu parmak izlerinin cinayet silahnda bulunmasnn ihtimal-d olduuna, fakat ayet sank sulu ise, ihtimal-d olmadna hkmederiz. Yani, yukardaki rnektekiyle ayn trden akl yrtme srecinden geeriz. Son olarak, ncelikli onaylama ilkesi lehinde birka ey sylenebilir. lk olarak, birok filozof, bu ilkenin, ihtimaliyeti ynettii genel olarak varsaylan matematiksel kurallar dizisi yani ihtimaliyet hesab (probability calculus) olarak bilinen eyden karlabileceini dnmektedirler. kinci olarak, bu ilkeyi ihlal eden tannr biimde iyi bir akl yrtme rnei grlmemektedir. Son olarak, bu ilke ok geni bir uygulama alanna sahip gzkyor, yukardaki rneklerin de gsterdii gibi, bilimde ve gnlk hayatta kullandmz birok akl yrtmeyi desteklemektedir. Hatta, aslna baklrsa, kimileri, bu ilkenin daha genel bir versiyonunun btn bilimsel akl yrtmeleri desteklediini ileri srmlerdir (Bkz. Howson and Urbach, 1989 ve Earman, 1992). Argmann Daha leri Aamalar nce-ayar argmannn ekirdek versiyonunu daha da gelitirmek iin, iki ncln ve sonucunu ak bir ekilde listeleyerek argmann bir zetini vereceiz:
ncl 1. nce-ayarn varl, teizm altnda ihtimal-d deildir.
29

allah, felsefe ve BlM

ncl 2. nce-ayarn varl, ateistik tek-evren hipotezi altnda ok ihtimal-ddr.13 Sonu: ncl (1) ve (2) ve ncelikli onaylama ilkesinden, ince-ayar verilerinin, ateistik tek-evren hipotezinden ok tasarm hipotezi lehine gl kant salad sonucu kar.

Bu noktada durup argmann iki zelliini not etmeliyiz. Argman, ince-ayar kantnn evrenin tasarlandn ispat ettiini veya evrenin tasarlanm olmasnn muhtemel olduunu bile sylemiyor. Gerekten de kendi ierisinde o, bizim ateistik tek-evren hipotezinden ok teizme inanmada epistemik olarak gvence altnda (warranted) olduumuzu bile gstermemektedir. Bu tr iddialar dorulamaya kalkarsak, bizim bu makalede yapmadmz bir eye, yani tasarmn veya teistik hipotezin hem lehine hem de aleyhine olan btn kantlara bakmak zorunda kalrz. Daha ziyade, argman, ince-ayarn ateistik tekevren hipotezi karsnda teizmi gl bir ekilde destekledii sonucuna varmaktadr. Bu ekliyle ince-ayar kant, bir silah zerinde bulunan parmak izlerine benzer daha ok: sann cinayeti ilediine dair gl bir kant salamasna ramen, sadece bunlara dayanarak kimse sann sulu olduu sonucuna varamaz, [byle bir sonu iin] o kii ayn zamanda ortaya konan dier btn kantlara da bakmak zorundadr. rnein, belki on tane gvenilir ahit, ate etme annda san bir partide grdklerini iddia edebilirler. Byle bir durumda parmak izleri hl nemli bir su kant olarak saylr; ama bu kant, ahitlerin tankl
13 Kesin olarak sylemek gerekirse, ince-ayar, fizik sabitleri iin yaama izin veren deerler aralnn, o deerler iin teorik olarak mmkn aral Rye kyasla kk olduu iddias ile, deerlerin gerekte yaama izin veren aralk iinde yer ald iddiasnn birleimine iaret etmektedir. Biz, ite bu sonraki olgunun ateistik tek-evren hipotezi altnda hayli ihtimal-d olduunu ileri sryoruz.
30

ROBIN COLLNS

tarafndan kart ynde dengelenmi olacaktr. Benzer ekilde inceayar kant, ateistik tek-evren hipotezi karsnda teizmi desteklemektedir, fakat argmann kendisi, her ey hesaba katldnda, teizmin evrenin en makul aklamas olduunu gstermemektedir. Argmann kaydetmemiz gereken ikinci zellii, ncelikli tasdik ilkesi gz nnde tutulunca, argmann sonucunun ncllerden ktdr. zellikle, eer argmann nclleri doru ise, o zaman sonucun doru olduu garantisine sahibiz: yani, argman, filozoflarn geerli addettii bir argmandr. Bylece, argmann ncllerinin doru olduunu gsterdiimiz srece, sonucun da doru olduunu gstermi olacaz. Bu sebeple, bir sonraki vazifemiz, ncllerin doru olduunu veya en azndan onlara inanmak iin gl sebeplerimizin olduunu gstermeye almaktr. ncller iin destek ncl (1) in Destek ncl (1)i destekleyecek argman basite yle ifade edilebilir: Tanr, her ynyle iyi bir varlk olduu, ve akll bilinli varlklarn var olmalar iyi olduu iin, Tanrnn akll yaam destekleyecek bir dnya yaratmas artc veya ihtimal d deildir. Dolaysyla, inceayar, ncl (1)in iddia ettii zere, teizm altnda ihtimal-d deildir. ncl (2) in Destek Verilere baknca, birok insan, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezi altnda son derece ihtimal-d olduunun ayan beyan olduunu dnr. Bunun nedenini grmek kolaydr, zellikle de ince-ayar daha nce teklif edilen analojiler bakmndan dndmz zaman. rnein hedef tahtas analojisinde, evrenin balangcndaki artlar ve
31

allah, felsefe ve BlM

fiziin temel sabitleri btn galaksiyi kaplayan bir hedef tahtas olarak; ve hayatn var olmas iin gereken artlar da 30 cm geniliinde kk bir hedef olarak dnlmektedir. Bu dorultuda, bu analojiden baknca, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezi altnda meydana gelmesinin yani frlatlan okun ans eseri hedefe isabet etmesinin hayli ihtimal-d olduu bariz gzkmektedir. Genellikle ince-ayar taraftarlar, ncl (2)nin veya buna benzer bir eyin dorulamasn bu analojiye dayandrmakla yetinirler. Ancak birok ateist ve teist bu tr bir analojinin meruiyetini sorgularlar ve bu sebeple argman ikna edici olmaktan uzak bulurlar. Her ne kadar ncl (2)nin tam ve titiz bir dorulamas bu makalenin snrlar dnda olsa da, byle bir ilave dorulamann nasl olabileceinin ksa taslan aada III. Ksmda tiraz (5) bal altnda vereceiz. III. ekirdek Versiyona Yneltilen Baz tirazlar Ateistik tek-evren hipotezine kar teizm lehindeki ince-ayar argman ne kadar gl olsa da argmana kar hem ateistler hem de teistler tarafndan birka nemli itiraz dillendirilmitir. Bu ksmda, bu itirazlar srasyla ele alacaz. tiraz 1: Daha Temel Yasa tiraz nce-ayar argmanna yneltilen bir eletiri udur: Bildiimiz kadaryla, fizik sabitlerinin sahip olduklar deerlere sahip olmalarn zorunlu klacak daha temel bir yasa olabilirdi. Dolaysyla, bylesi bir yasa olunca, fiziin bilinen sabitlerinin, yaama izin veren deerler aral iinde yer almalar ihtimal-d deildir. Byle bir yasay postulatlamadaki problem, tamamen speklatif olmasnn yan sra, ince-ayarn ihtimalsizliini bir kademe yukarya,
32

ROBIN COLLNS

yani bizatihi postulatlanan fiziksel yasa seviyesine karmasdr. Astrofizikiler Bernard Carr ve Martin Reesin kaydettikleri gibi, grnrdeki antropik tesadflerin hepsi [kapsaml bir birleik teori vastasyla] aklanabilir olsa bile, fiziksel teori tarafndan dikte edilen ilikilerin hayat iin elverili olan ilikiler olmas hl dikkate deerdir. (1979, s.612). Benzer trden bir cevap, fizik sabitlerinin hayat mmkn klan deerlere sahip olmas mantkan zorunlu olabileceinden dolay inceayar ihtimal-d deildir eklindeki iddiaya karlk olarak verilebilir. Yani, bu iddiaya gre, tpk 2+2nin 4 etmesi gerektii, veya klid geometrisinde bir genin i-alarnn toplamnn 180 derece olmas gerektii gibi, fizik sabitleri de hayata izin veren deerlere sahip olmak zorundadr. Ancak, yukardaki daha temel yasa nerisi gibi, bu postulat da basite, ihtimalsizlii bir kademe yukarya tamaktadr: zorunlu olabilecekleri tasavvur edilebilen btn yasalar ve fizik sabitleri ierisinde, hayata izin verenlerin byle [yani mantkan zorunlu] olmas son derece ihtimal-ddr.14 tiraz 2: Dier Hayat Formlar tiraz nsanlarn, ince-ayar argmanna kar umumiyetle gndeme getirdikleri baka bir itiraz udur: Bilebildiimiz kadaryla, fizik sabitleri
14 htimaliyet teorisi konusunda eitimli olanlar, unu not etmek isteyeceklerdir: burada bavurulan ihtimaliyet tr, filozoflarn epistemik ihtimaliyet dedikleri trdr, ki bu bir nerme hakknda sahip olmamz gereken inancn rasyonel derecesinin bir lsdr. (Bkz. aada tiraz (5)). Bizim zorunlu bir doru hakkndaki inancmzn rasyonel deeri 1den az olabilecei iin, bir tabiat yasasnn zorunlu olarak var olmasnn ihtimal-d oluundan makul bir ekilde bahsedebiliriz. rneinGoldbachn 6dan byk her bir ift saynn, iki tek asal saynn toplam olduu eklindeki varsaym gibikantlanmam matematiksel hipotezlerin, gncel kantlara baknca, muhtemelen doru veya muhtemelen yanl olduklarndan sz edebiliriz, her ne kadar btn matematiksel hipotezler ya zorunlu olarak doru ya da zorunlu olarak yanl olsalar da.
33

allah, felsefe ve BlM

farkl olsayd bile, baka hayat formlar var olabilirdi. Dolaysyla, iddiaya gre, ince-ayar argman btn akll yaam formlarnn tpk bizimki gibi olmas gerektiini varsaymaktadr. Bu itiraza verilecek bir karlk, ince-ayarn birok eidinin bu varsaymla yola kmaddr. Mesela, kozmolojik sabiti alalm. Eer kozmolojik sabit, olduundan daha byk olsayd, madde o kadar hzla etrafa salrd ki hibir gezegen ve dorusu hibir yldz var olamazd. Ancak, yldzlar olmakszn, herhangi bir tr karmak madd sistemin gelimesi iin gerekli hibir sabit enerji kayna var olamazd. Bu sebeple, ince-ayarn bu rnekte varsayd tek ey, bizimkisine mukayese edilebilir hayat formlarnn evriminin srekli bir enerji kaynan gerektirdiidir. Bu ise kesinlikle ok makul bir varsaymdr. Elbette ki eer tabiat yasalar ve sabitleri yeterince deitirilseydi, bedenli akll hayatn bizim tasavvur bile edemeyeceimiz dier formlar da var olabilirdi. Fakat bu, ince-ayar ile alakal deildir, nk ateistik tek-evren hipotezi altnda ince-ayarn ihtimaliyetine dair hkm sadece unu gerektirmektedir: Mevcut tabiat yasalar gz nnde tutulunca, (ekim-kuvveti gibi) fizik sabitlerinin hayata izin veren deerlerinin aral, hayata izin vermeyen deerlerin etraf evreleyen aralna kyasla kktr. Bir hedef tahtas analojisi bu noktay izah etmemize yardm edebilir. Eer bir okun, ok ama ok byk bir bo blge tarafndan evrelenmi ok kk bir hedefe isabet ettiini grseydik, biz hl o okun hedefe isabet etmesini, hedef tahtasnn dier blgelerinin hedeflerle dolu olup olmadn bilmesek bile, okun hedefe hedef alndna dair bir kant olarak sayardk. Niin? nk eer hedef tahtasnn dier ksmlarnda hedefler olmu olsa bile, okun etraftaki bo alandaki bir nokta yerine hedefe isabet etmesi, ans hipotezi
34

ROBIN COLLNS

altnda hl ok artc olurdu, ama nian alma hipotezi altnda artc olmazd.15 tiraz 3: Antropik lke tiraz Antropik lke diye adlandrlan ilkenin zayf versiyonuna gre, eer tabiat yasalar ince-ayarl olmasayd, biz bu olguyu yorumlamak zere burada olmazdk. Bu sebeple bazlar, ince-ayarn ateizm altnda gerekten ihtimal-d veya artc olmadn, bilakis bu sonucun basite bizim var olduumuz gereinden ktn ileri srmlerdir. Bu itiraza verilecek cevap, basite, argman bizim varlmz asndan yeniden ifade etmektir: Bedenli, akll varlklar olarak bizim var oluumuz, ateistik tek-evren hipotezi altnda son derece ihtimal-ddr (zira bizim var oluumuz ince-ayar gerektirmektedir), fakat teizm altnda ihtimal-d deildir. O zaman, bizim varlmzn, ateistik tekevren hipotezinden ok teizmi gl bir ekilde tasdik ettii sonucuna varmak iin biz sadece ncelikli tasdik ilkesini uygularz. Bu cevab biraz daha rnekle izah etmek iin, idam mangas (firing squad) analojisini dnn. John Leslienin (1988, s.304) tesbit ettii zere, eer elli keskin niancnn hepsi de beni skalarsa, buna verilecek eer onlar beni skalamam olsalard, ben bu olguyu dnmek zere burada olmazdm cevab yeterli deildir. Bunun yerine ben bundan, tabii olarak, tamamnn beni skalamasnn onlar gerekten beni ldrmek niyetinde deildiler gibi bir sebebi olduu sonucunu karrdm. Neden byle bir sonu karrdm? nk benim varlmn devam etmesi, onlarn beni ans eseri skaladklar hipotezi altnda ihtimal-d olacaktr, fakat beni skalamalarnn bir nedeni olduu hipotezi altnda ihtimal-d deildir. Dolaysyla, ncelikli
15 Bu itiraz, benzer bir trden analoji neren John Leslie tarafndan da ele alnmtr (1989, ss.17-18).
35

allah, felsefe ve BlM

tasdik ilkesiyle baknca, benim varlmn devam etmesi, sonraki hipotezi gl bir ekilde tasdik etmektedir. tiraz 4: Tanry Kim Tasarlad? tiraz Ateistlerin, tasarm argmanna ki ince-ayar argman bunun bir eididir ynelttikleri muhtemelen en yaygn itiraz udur: Tanrnn varln postulatlamak, tasarm problemini zmemekte, fakat sadece onu bir kademe yukarya tamaktadr. rnein, ateist George Smith u iddiada bulunmaktadr:
Eer evren harika bir tarzda tasarlanmsa, elbette ki Tanr daha harika bir tarzda tasarlanmtr. Bu sebeple, Onun, Kendisinden daha harika olan bir tasarmcsnn olmas gerekir. Eer Tanr, bir tasarmcy gerektirmediyse, o zaman evren gibi grece daha az harika bir eyin bir tasarmcya muhta olmasnn da bir sebebi yoktur. (1980, s.56)

Veya filozof J.J.C. Smart bu itiraz yle dillendirir:


Eer biz yaratlm evrene ilaveten Tanry bir postulat olarak koyarsak, hipotezimizin karmakln artrm oluruz. Bizzat evrenin btn karmakl nmzde duruyor ve buna ilave olarak, Tanrnn en azndan eit karmakl da sz konusu. (Bir sanat eserinin tasarmcs, en az tasarlanan sanat eseri kadar karmak olmaldr) . Eer teist, bir ateiste, Tanry postulat olarak koymann, insann dnya grnn karmakln fiilen azalttn gsterebilirse, o zaman ateistin, teist olmas gerekir. (pp.275-276; italikler bana ait)

Yukardaki ateist itiraza ilk cevap, bir sanat eserinin tasarmcsnn, tasarlanan eser kadar karmak olmas gerektii eklindeki ateist iddiann kesinlikle apak olmadn tesbit etmektir. Fakat inancm odur ki onlarn iddiasnn makul bir taraf da vardr: rnein,
36

ROBIN COLLNS

tecrbe ettiimiz dnyada, organize komplekslik, sadece, insan beyni/ zihni veya bir fabrika veya bir organizmann biyolojik ebeveyni vb. gibi halihazrda o karmakla sahip olan sistemler tarafndan retiliyor gzkmektedir. kinci ve daha iyi cevap, ateist itirazn, en iyi ihtimalle, sadece tasarm argmannn, btn organize kompleksliin bir aklamaya muhta olduu ve Tanrnn da dnyada bulunan organize kompleksliin en iyi aklamas olduu iddiasn tayan versiyonuna kar ie yaradn ortaya koymaktr. Ancak, argmann benim ateistik tekevren hipotezi aleyhine sunduum versiyonu sadece, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezinden ziyade teizm altnda daha muhtemel olmasn gerektiriyor. Fakat eer Tanr, znde, evrenin karmakln fazlasyla aan muazzam bir karmaklk sergilese bile, bu art hl karlanmaktadr. Dolaysyla, bir sanat eserinin tasarmcsnn sanat eseri kadar karmak olmas gerektii eklindeki ateist varsaym kabul etsek bile, ince-ayar hl ateistik tek-evren hipotezinden ok teizmi tercih etmemiz iin bize gl sebepler sunacaktr. Bunu rnekle anlatmak iin, bu blmn banda sunulan Marstaki biyosfer rneini ele alalm. Deinildii zere, biyosferin varl, akll yaamn bir kez Marsa urad hipotezinde, ans hipotezi altnda olduundan ok daha fazla muhtemel olacaktr. Dolaysyla, ncelikli tasdik ilkesince, byle bir biyosferin varl, bir zamanlar Marsta akll dnya-d hayatn bulunduuna dair gl bir kant tekil edecektir, her ne kadar bu uzayl hayat, en yksek ihtimalle, biyosferin kendisinden ok daha karmak olmak zorunda olsa da. Teistin bu itiraza verebilecei son ve bence en iyi cevap, Tanrnnki gibi bir st-zihinin (supermind), evreni yaratmak iin, yksek dereceli izah-d organize bir komplekslie gerek duymayacan gstermektir. Ben bu cevab baka bir yerde (Collins, Tanry Kim
37

allah, felsefe ve BlM

Tasarlad tiraz, yaknda yaynlanacak) sunmutum, ama onu burada sunmak bu makalenin kapsam dndadr. Burada sadece unu kaydedeyim ki tasarm argmanndan tamamen bamsz sebeplerden tr, Tanrnn, varsa bile, ok az isel karmakla sahip olduu dnlmtr. Gerekten de Ortaa filozoflar ve teologlar, ilahi basitlik retisini bile savunmulardr ki bu retiye gre Tanrnn, hibir isel karmakla sahip olmakszn, mutlak anlamda basit olduu iddia edilmektedir. Dolaysyla bunun tutmasn salamak iin, bu itiraz ortaya koyan ateistlerin yapaca baya ok tartma var daha. tiraz 5: htimalsizlik tiraz Baz filozoflar, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezi altnda son derece ihtimal-d olduu iddiasna (yani yukardaki ncl (2)), sadece tek bir evrenimiz olduu iin, evrenin ince-ayarnn muhtemel veya gayr-i muhtemel olmas nosyonunun anlamsz olduunu ileri srerek itiraz ederler. Ayrca, eer anlaml olsayd bile, ateistik tekevren hipotezi altnda ince-ayarn ihtimal-d olduunu yeterli bir ekilde dorulamann, sezgiye bavurmann dnda bir yolu olmadn ne srerler. Genellikle bu itirazn ilk ksmnn arkasndaki iddia udur: htimaliyet, sadece, bir referans snf ierisindeki grece sklk/tekerrr bakmndan bir anlam ifade eder. Dolaysyla, rnein, rastgele seilmi bir erkek sigara iicisinin akcier kanserinden lme ihtimali %30dur iddias, erkek sigara iiciler snfnn yelerinin %30unun akcier kanserinden ld anlamna gelir. Fakat eer sadece bir tek evren varsa, bunu kendisiyle kyaslamak iin referans olacak bir evrenler snf yoktur ve bu sebeple, ince-ayarn bu balamdaki ihtimal ve ihtimal-dlyla ilgili iddialar bir anlam ifade etmemektedir.
38

ROBIN COLLNS

Bu argmandaki problem, dier gze arpan ihtimaliyet anlaylarn tamamen gz ard etmesidir. Bunlardan biri, epistemik ihtimaliyet nosyonudur. Epistemik ihtimaliyet, iddialara, ifadelere ve hipotezlere yani, filozoflarn nerme dedikleri eylere uygulanan yaygn ekilde kabul gren bir ihtimaliyet trdr.16 Kabaca, bir nermenin epistemik ihtimali, bizim o nerme hakknda rasyonel anlamda sahip olmamz gereken kabul edilebilirlik (credence) derecesi yani, gven ve inan derecesi olarak dnlebilir. Farkl bir ifadeyle, epistemik ihtimaliyet, bir nermenin doru mu yanl m olduuna dair bilgisizlik durumunda sahip olduumuz inancmzn rasyonel derecesinin bir lsdr. rnein, birisi evrenin muhtemelen on be milyar yldan daha yal olduunu syledii zaman, o kii bir epistemik ihtimaliyeti ifade ediyor demektir. Sonuta evren ya gerekten on be milyar yldan daha yaldr ya da deildir. Fakat hangisi olduunu kesin olarak bilmiyoruz, dolaysyla onun on be milyar yldan daha yal olduuna, daha gen olmasndan daha fazla itimad etmemiz gerektiini gstermek iin muhtemelen kelimesini kullanyoruz. Yaln haliyle epistemik ihtimaliyetin yan sra, filozoflar bir nermenin, baka bir nermenin [doruluk] artna bal epistemik ihtimaliyeti diye bilinen eyden de bahsederler. (Bir nerme, alem hakkndaki herhangi bir iddia, beyan, ifade veya hipotezdir.) Bir R nermesinin baka bir S nermesine dayal artl epistemik ihtimaliyeti P(R/S) diye yazlr bizzat S nermesinin kendisinin, rasyonel olarak bizim Rnin doru olduu beklentisi iine girmemize yol at derece diye tanmlanabilir. Bu sebeple, epistemik ihtimaliyet anlay gereince, kozmosun ince-ayar, ateistik tek-evren hipotezi altnda pek ihtimalddr ifadesi bir anlam tamaktadr: Bu ifade, ateistik tek-evren
16 Epistemik ihtimaliyet hakknda derinlikli bir tartma iin bkz. Swinburne (1973), Hacking, (1975), ve Plantinga (1993), 8. ve 9. Blmler.
39

allah, felsefe ve BlM

hipotezinin, kendiliinden, bizi rasyonel olarak kozmik bir ince-ayar beklentisine sevkedecei veya sevketmesi gerektii dereceye dair bir beyanda bulunmak eklinde anlalmaldr. Bu sebeple, bir olgusal durumun epistemik olarak ihtimal-d olduu iddias, onun beklenmedik veya artc olduu iddiasyla edeer olarak dnlebilir. Bylece, rnein, bizim ana argmanmz 2. ncl, ince-ayarn ateistik tekevren hipotezi altnda ok artc olduunu syleyecek ekilde yeniden ifadelendirilebilir. 1. ve 2. nclleri ve ncelikli tasdik ilkesini artclk dereceleri asndan yeniden ifadelendirmek, ihtimaliyeti esasen bir tr grece olu skl/tekerrr ile ilikilendiren bilimciler iin zellikle faydal olabilir. Fizik sabitlerinin ince-ayarnn ateistik tekevren hipotezi altnda olduka ihtimal-d olduunu grdkten sonra, imdi, byle bir ifadenin nasl dorulanabileceini ksaca zetlemenin zamandr. Burada kaytszlk ilkesi (principle of indifference) diye bilinen ilkeyi uygulamamz gerekir diye dnyorum. Eldeki meseleye uygulandnda, kaytszlk ilkesi kabaca yle ifade edilebilir: Bir parametrenin herhangi bir deerini bir dierine tercih etmemiz iin hibir sebebimiz yok ise, sz konusu parametrenin dorudan doal bir parametreye tekabl ettii gz nnde tutulunca, o parametrenin eit aralklarna eit ihtimaliyetler tayin etmeliyiz.17 Hassaten, eer byle bir parametrenin teorik olarak mmkn aral (yani, ilgili arkaplan teorilerinin izin verdii aralk) R ve hayata izin veren aralk da r
17 Doal bir parametre, fiziksel bir bykle dorudan tekabl eden bir parametredir. Alternatif olarak, eer bir kimse, ierisinde bir parametrenin getii bir fiziksel teori hakknda anti-realist ise, doal bir parametre, ilgili fizik teorilerinin fizik evrelerindeki standard ifadelerinde geen bir parametre olarak tanmlanabilir. rnek olarak, bir m ktlesini ve bunun karsnda baka bir u parametresi dnn; bu parametre o ktlenin kpn belirtsin (u=m3). Bu ktlenin fiziksel bir bykle dorudan karlk geldiini varsayarsak, m doal bir parametre olarak dnlmelidir. Dier taraftan, u doal grlmemelidir, zira o ne dorudan fiziksel bir bykle karlk gelmektedir, ne de ktleye iaret eden o teorilerin en basit ifadesinin bir parasdr.
40

ROBIN COLLNS

ise, o zaman ihtimaliyet, r/Rdir. rnein, farzedelim ki ekim-gc iddeti iin sz konusu olan deerlerin teorik olarak mmkn aral, R, sfr il kuvvetli nkleer gcn iddeti aralndadr yani, 0-1040G0 (Burada G0 ekim-gcnn en son deerini temsil etmektedir). Yukarda grdmz zere, ekim-gc iddeti iin hayata izin veren aralk r, en fazla 0 il 109G0dr. imdi, ateistik tek-evren hipotezi kendi z itibariyle (ve zellikle de bizim var olduumuz bilgisinden ayr olarak) bize, ekim-gc iddetinin, teorik olarak mmkn blgenin baka herhangi bir ksm yerine, hayata izin veren blgede yer alacan dnmemiz iin hibir sebep sunmamaktadr. Dolaysyla, glerin iddetinin doal bir deiken oluturduunu varsayarsak, kaytszlk ilkesi unu ifade edecektir: Bu gcn eit aralklarna, eit epistemik ihtimaliyetler tannmaldr ve bylece, hayata izin veren blgede yer alan ekim-gc iddetinin epistemik ihtimaliyeti, en fazla, r/R=109/1040=1/1031 olacaktr.18 zetle, ateistik tek-evren hipotezi altnda, tabiattaki g iddetlerinin muazzam aral gz nnde tutulunca, ekim-kuvveti iddetinin hayata izin veren arala denk gelmi olmasn ok hayret verici bulmalyz. Kaytszlk ilkesinin bu kabataslak versiyonuyla alakal nemli bir sorun, nl Bertrand Paradokslardr (mesela bkz. Weatherford, 1982, s.56), ki buna gre, bir fiziksel nicelie dorudan tekabl eden eit derecede iyi fakat atan iki parametre bulunmaktadr. Bertrand paradoksunun mehur bir rnei udur: Bir fabrika var ve bu fabrika, kenarlar sfr ila drt cm arasnda deien kpler retmektedir. Bu, fabrikann, hacimleri sfr il onalt cm3 arasnda deien kpler rettiini
18 Genel izafiyette, yerekimi bir kuvvet olarak deil, fakat uzay-zamann bklmesi (erisi) (curvature) olarak dnlmektedir. Yerekimini bir kuvvet olarak dnmek, sadece Newtoncu mekanikte veya kuantumcu yerekimi anlaynda bir anlam ifade eder ki buna gre, yerekimi, tabiatn dier kuvvetlerine benzer bir ekilde, kuantumlarn (gravitonlarn) mbadelesini iermektedir.
41

allah, felsefe ve BlM

sylemekle edeerdir. Fabrika hakknda bildiklerimizin hepsinin bu olduunu hesaba katnca, kaytszlk ilkesinin sade (naive) formu unu ima eder: Hem eit uzunluk aralklarna eit ihtimaliyet hem de eit hacim aralklarna eit ihtimaliyet tayin etmemiz gerekir, nk hem uzunluklar hem de hacimler, gerek fiziksel byklklere tekabl etmektedir. Ancak, bunun atan ihtimaliyet tayinlerine yol atn grmek de kolaydrmesela, uzunluklar kullanarak, sfr il iki cm uzunluk aralnda bulunan 0.5 ihtimalli bir kp elde ederiz, halbuki hacimleri kullanarak 0.125 ihtimalini elde ederiz. Her ne kadar birok filozof, Bertrand Paradokslarnn kaytszlk ilkesine ynelik ldrc bir itiraz tekil ettiini kabul etmi olsa da bu itiraz u iki yoldan biriyle kolayca savuturabiliriz: Ya kaytszlk ilkesinin tatbikini, ierisinde Bertrand Paradokslarnn ortaya kmad durumlarla snrlayarak ya da ihtimaliyete tam/kesin bir deer deil de bir deerler aral atfedilmesi gerektiini iddia ederek. Bu aralk, eitli atan parametrelerce verilen deerleri kapsayan bir aralk olacaktr. Ancak, atan parametreler sorunu, ou ince-ayar tezleri iin ortaya kyor gzkmemektedir. Baka bir problem ise bir fizik sabitinin sahip olabilecei toplam teorik-olarak mmkn deerler aral Rdir. Bu, ele alnmas bu makalenin snrlar dnda kalan zor bir meseledir. Burada sadece unu kaydedelim: insan genellikle, teorik olarak mmkn aralk iin bir alt snrn makul bir tahminini yapabilirmesela, tabiattaki glerin gerek aral, 1040lk bir aral kapsadndan tr, 1040 deeri, g iddetlerinin teorik-olarak-mmkn aral iin doal bir alt snr salamaktadr.19
19 Evidence for Fine-tuning (2003) balkl makalemde tarttm ince-ayarn her bir eidi iin bu tr mmkn alt snrlar temin edilmektedir. Bu mesele ayrca benim The Fine-Tuning Design Argument (1999, ss. 69-70) makalemde ksaca tartlmaktadr ve son dnemde zerinde altm The Well-Tempered Universe: God, Fine42

ROBIN COLLNS

Son olarak, kaytszlk ilkesinin, yukarda aklanan tarzlarda snrlandrld takdirde muteber olacana dair birka gl sebep sunulabilir. lk olarak, bu ilke ok geni bir uygulama sahasna sahiptir. Filozof Roy Weatherfordun, Philosophical Foundations of Probability Theory adl kitabnda kaydettii gibi, ihtimaliyet teorisinin hayret verici saydaki ok karmak problemleri, tamamen eit-ihtimalli (equiprobable) alternatifler varsaymna [yani, kaytszlk ilkesine] dayal hesaplama yoluyla zlm bulunmaktadr ve ok da yararl olmutur (s.35). kinci olarak, bu ilkeye, Shannonn nemli ve mehur enformasyon lm veya negatif entropisinden tretilebilen enformasyon teorisi iinde nemli teorik bir temel kazandrlabilir (Sklar, s.191; van Fraassen, s.345). nc olarak, belli gndelik rneklerde kaytszlk ilkesi, ihtimaliyet tayini iin elimizdeki tek gerekelendirme(justification) gibi gzkyor. Bunu rnekle izah etmek iin, farzedelim ki bir fabrika son on dakika ierisinde ilk defa retilen elli-yzeyli zar retti. Yine farzedelim ki zarn her bir yzeyi, her bir yzeyde farkl numaralarn olmas hari, (gzle grlebilecek ekilde) dier her bir yzeyle tamamen simetriktir. (Tahayyl ettiimiz zar, normal bir alt-yzeyli zar gibidir, fakat tek fark, alt yerine elli yzeyi var.) imdi hepimiz hemen biliriz ki bu zar atldnda, zarn herhangi bir yzey ste gelecek ekilde durmasnn ihtimali ellide birdir. Ama biz bunu elli-yzeyli zarla yaadmz bir tecrbeden bilmeyiz, zira hipotez gerei, hi kimse, zarn her bir yzeyin ste gelecek ekilde durmasyla ilgili grece olu-skl/tekerrr (frequency) belirlemek iin henz elli-yzeyli bir zar atm deildir. Bunun yerine, yle gzkyor ki bizim bu ihtimali tayin etmemizin tek dorulamas, kaytszlk ilkesidir: Yani, zarn her bir yzeyinin gzle
Tuning, and the Laws of Nature isimli bir kitapta ise ok daha derinlemesine tartlacaktr.
43

allah, felsefe ve BlM

grlr ekilde dier her bir yzeyle simetrik olduunu gz nnde tutunca, zarn bir yzey yerine baka bir yzey ste gelecek ekilde duracana inanmamz iin hibir sebep yoktur ve dolaysyla biz onlarn hepsine, eit ellide-bir ihtimalini tayin ederiz.20 Her ne kadar yerimiz sadece, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezi altnda olduka ihtimal-d olduu iddiasn ciddi bir ekilde savunmamn nasl kotarlacana dair ksa bir izah sunmaya yetecek kadar olsa da, kanaatimce yukardaki izah, ince-ayarn ateistik tek-evren hipotezi altndaki ihtimal-dlna dair sezgisel hkmmz ciddi olarak desteklemenin balang itibariyle makul bir metodunun mevcut olduunu gstermektedir. Ama yine de vurgulanmaldr ki bizim metodumuz nihayetinde baarsz olsa bile, bu, ince-ayar argman iin ldrc deildir. Bilimdeki argmanlarda olduu gibi, ince-ayar argman da ilk aamada sezgisel makuliyete sahiptir. Bu itibarla, sz konusu ilk aama makuliyetini rtmek iin, ince-ayar argmannn aka hatal akl yrtme tarzna dayandn gsterme sorumluluu phecilere aittir. IV. OK-EVRENLER HPOTEZ ok-Evrenler Hipotezinin Aklamas nce-ayarn bu teistik ya da akll tasarm aklamasna cevaben, birok ateist alternatif bir aklama nermilerdir. Ben bunu okevrenler hipotezi diye adlandryorum, ama literatrde eitli isimlerle anlmaktadr: ok-dnyalar (many-worlds) hipotezi, ok-alanlar (many-domains) hipotezi, dnya-topluluu (world-ensemble) hipotezi,
20 Kaytszlk ilkesinin tam bir savunusu, bu makalenin snrlarn amaktadr, fakat u sralar zerinde altm ince-ayar tasarm argman hakkndaki kitapta sunulacaktr. Ayrca, bu ilkenin uzun bir savunusu iin bkz. Schlesinger (1985, blm 5). nerme (2)nin dorulamasna dair burada sunulandan biraz daha derinlikli bir inceleme, Collins 1999un ek ksmnda sunulmaktadr.
44

ROBIN COLLNS

ok-evren (multi-universe) hipotezi, vs. Bu hipoteze gre, ok byk belki de sonsuz sayda evrenler vardr, fizik sabitler de evrenden evrene deimektedir.21 Elbette bu evrenlerin byk ounluunda fizik sabitleri, hayata izin veren deerlere sahip deildirler. Buna ramen, evrenlerin kk bir blmnde, fizik sabitleri o deerlere sahiptirler ve sonu itibariyle, bizimkisi gibi evrenlerin var olmas ve burada da fizik sabitlerinin akll yaam iin doru deerlere sahip olmas artk ihtimal-d deildir. Ayrca, genellikle bu evrenlerin, benim ok-evren reteci diye adlandrdm, bir tr fiziksel mekanizma tarafndan retildii dnlmektedir. Evren reteci, bir piyango bileti retecine benzer bir ey olarak dnlebilir: nasl ki yeterince bilet retildii takdirde bir kazanan numarann nihayetinde ortaya kmasnda alacak bir ey yoksa, yeterince evren retildii takdirde ince-ayarl bir evrenin meydana gelmesinde de alacak bir ey olmayacaktr.22
21 Ben bir evreni, uzay-zamann, dier blgelerle balantsz olan herhangi bir blgesi olarak tanmlyorum, yle ki bu blgedeki fizik sabitleri dier blgelerden nemli lde farkllaabilir. ok-evrenler hipotezinin daha kapsaml bir tartmas, Collins, The Argument from Design and the Many-Worlds Hypothesis (2002)de sunulmaktadr. 22 Bazlar bir metafiziksel ok-evrenler hipotezi denebilecek bir hipotez teklif etmilerdir ki buna gre, evrenlerin, herhangi bir fiziksel sre tarafndan meydana getirilmeksizin kendi balarna var olduklar dnlmektedir. Tipik olarak bu grn savunucular mesela Princeton niversitesinin mteveffa filozofu David Lewis (1986) ve Pennsylvania niversitesinin astrofizikisi Max Tegmark (1998) her mmkn dnyann var olduunu iddia etmektedirler. rnein, Lewise gre, bizim gerekliimize paralel, ierisinde benim ABD Bakan olduum bir gereklik ve ierisinde nesnelerin k hzndan daha hzl hareket edebildikleri bir gereklik vardr. Mmkn bir senaryonun hayalini kurun, Lewise gre o, paralel bir gereklikte vardr. Tamamen speklatif (ve birok insann zihninde tuhaf) olmasnn yan sra, bu senaryodaki esasl bir sorun, mmkn evrenlerin byk ounluunun kaotik olanlar olmasdr, tpk harflerin bin karakterli mmkn dzenlemelerinin anlaml bir rnt oluturmayacaklar gibi. Dolaysyla, bu metafiziksel hipotezlerin evrenimizin kurall-dzenliliini (regularity) ve ngrlebilirliini ve onun birka basit yasa ile tasvir edilebilir grnd
45

allah, felsefe ve BlM

Enflasyoncu ok-Evrenler Modeli ok-evrenler modellerinin ou tamamen speklatiftir, gnmz fiziinde ok az dayana vardr. Ancak, gnmz fiziinde makul bir temele sahip olan bir ok-evrenler modeli vardr o da enflasyoncu kozmolojiye dayal olandr. Enflasyoncu kozmoloji (inflationary cosmology), evrenin kkenini aklamaya alan, gnmzde yaygn bir ekilde tartlan bir kozmolojik teoridir. z itibariyle bu teorinin iddias udur: Bizim evrenimiz, varsaylan bir inflaton alan tarafndan muazzam derecede iirilmekte olan n-uzayn (pre-space) kk bir alannca oluturulmutur, tpk sabunla dolu bir okyanusta bir sabun kp kabarcnn olumasna benzer tarzda. Kaotik enflasyon modellerindeki yaygn olarak onlarn en makul olduu dnlrn-uzayn eitli noktalar rastgele ier ve bu da saysz kabarck evrenler oluturur. Ayrca, inflaton alanndan tr, n-uzay o kadar hzla geniler ki kabarck evrenlerin bitmez tkenmez kayna haline gelir, tpk hzla genileyen sabun dolu bir okyanusun sabun kabarcklarnn tkenmez bir kayna haline gelmesi gibi. Bu ekilde, imeci kozmoloji, doal olarak birok evrene sebebiyet verebilir.23
gereini aklayabilecei tek yol, gzlemci seimi efektine bavurmaktr. Yani, Lewis ve Tegmark ancak bu ynyle bizimkine benzer evrenlerin akll yaam destekleyebileceini ve dolaysyla da gzlemlenebileceini iddia etmelidirler. Bu aklamadaki sorun, akll yaam iin gerekli trden dzene sahip yerel adalarn var olmasnn, btn evrenin bylesine intizaml bir dzenlemeye sahip olmasndan ok daha muhtemel olmasdr. Dolaysyla, birok evren arasndan rastgele seilmi bir gzlemci, kendisini, geni dzensiz blgelerle evrelenmi yerel bir dzenli adas olan bir evrende bulmay beklemelidir. Bu erevede, Lewis ve Tegmarkn hipotezleri, jenerik gzlemciler olarak kabul edilen bizlerin neden batan sona olduka dzenli bir evrende yaadmz aklayabilecek gibi gzkmyor. (Bakalarnn yan sra, George Schlesinger (1984), Lewisin hipotezine bu itiraz ykseltmitir. Bu trden bir itiraz, evrenimizdeki yksek dereceli dzenlilie dair mehur fiziki Ludvig Boltzman tarafndan nerilen benzer bir aklamaya kar gndeme getirildi ve bu itirazn Boltzmann aklamalar iin ldrc olduu genelde kabul edilmitir (Davies, 1974, p. 103) 23 Enflasyoncu kozmoloji hakknda iyi ve eriilebilir bir zet iin bkz. Guth, 1997.
46

ROBIN COLLNS

Balang artlarnn ve fizik sabitlerinin evrenden evrene deimesini salamak iin ki ayet bu senaryo ince-ayar aklayacaksa deimek zorundadrlar deiime sebep olacak ilave bir fiziksel mekanizmann bulunmas gerekir. Bylesi bir mekanizma, sper-sicim teorisi tarafndan temin edilebilir, ama bunu sylemek iin henz ok erken. Sper-sicim teorisi, fiziksel evrenin temel yaps hakknda gnmzde en hararetle tartlan hipotezlerden biridir (Greene, 1999, s.214). Sper-sicim teorisine gre, maddenin nihai kurucu unsuru, 10 (veya 11) boyutlu bir uzay-zamanda kuantum titreimlerine maruz kalan enerji sicimleridir, ki bunlarn alt veya yedi boyutlar son derece kk hacimlere sktrlmlardr (compactified) ve dolaysyla da gzlemlenemezdirler. Ancak, sktrlm boyutlarn biimi, sicimlerin titreiminin modlarn ve dolaysyla temel paracklarn trleri ve ktleleriyle birlikte bunlarn arasndaki glerin birok karakteristiini de belirlemektedir. Bylece, ierisinde sktrlm boyutlarn farkl biimlere sahip olduu evrenler, farkl fizik sabitlerine ve o gleri yneten farkl alt-kademe yasalara sahip olacaklardr. Sper-sicim teorisinin, sktrlm boyutlarn biiminde nemli deiimlere izin verip vermedii u an itibariyle tartmaldr, her ne kadar gnmzdeki aratrmalarn yn, izin verdiine iaret etse de. (Bkz. Susskind, yaknda kacak). Ancak, eer izin veriyorsa, o zaman, bir imeci/sper-sicim senaryo, sktrlm boyutlarn ve dolaysyla da fizik sabitlerinin, ince-ayar aklamaya yetecek derecede evrenden evrene deiime uradn gsterecek ekilde dzenlenebilir.24
24 Bu mesele hakkndaki yararl tartmalar iin Baylor niversiteside sicim teorisyeni olan Gerald Cleavera borluyum. nce-ayara dair yukarda tartlan enflasyon/spersicim ok-evrenler trnden aklamalar bir ksm yazarlar tarafndan nerilmitir, mesela Linde, (1990, PP&IC, p. 306; 1990, IQC, p. 6) ve Greene (1999, pp. 355 - 363). Ancak u ana kadar hi kimse, sper-sicim teorisi veya enflasyon kozmolojisi fiziini yeterince dorulamam veya bir sonuca ulatrm deildir, braknz bu ikisini birlikte zmeyi. Dolaysyla bu senaryo olduka speklatif olarak duruyor.
47

allah, felsefe ve BlM

Dolaysyla fizik sabitlerinin ince-ayarn aklayacak elverili bir enflasyoncu/sper-sicim ok-evrenler senaryosunun ina edilebilmesi, reel fiziksel olabilirlik dairesi iindedir. Yine de kaydedilmelidir ki hem enflasyoncu kozmolojinin hem de sper-sicim teorisinin gnmzdeki poplerliine ramen, her ikisi de hayli speklatiftir. Mesela, Michio Kakunun sper-sicim teorisi hakknda yazd son dnem ders kitabnda kaydettii gibi, sper-sicimleri onaylamak iin en ufak bir deneysel kant bulunmu deildir (1999, s.17). Sicim teorisinin ana cazibe noktas, onun matematiksel zarafeti; ve birok fizikinin, bu teorinin son dnemde, modern fiziin iki ke tan yani yerekimi ile kuantum mekaniini mezcedecek hakikaten birleik bir fiziksel teorinin temini iin en makul neriyi sunduunu dnmesidir (Greene, 1999, s.124). Ancak alt izilmelidir ki sper-sicim teorisinin veya enflasyoncu kozmolojinin yanl olduu ortaya ksa bile, bunlar ince-ayarn okevrenler aklamasnn ciddi bir fiziksel imkan olarak kabul edilmesine kap aralamlardr, zira dier baz mekanizmalar, fizik sabitlerinde yeterli sayda deiimi olan ok evrenler meydana getirebilir. Bu kapy kapatmann tek yolu, nihai fizik yasalarn ne ok evrenlere ne de evrenler arasndaki fizik sabitlerde ve yasalarda yeterli deiime izin vermediini kefetmemizdir. ok-Evrenler reteci Senaryosuna Verilen Teistik Cevaplar ster enflasyoncu eidinden olsun ister baka bir trden olsun, okevrenler reteci senaryosuna verilen esasl bir teistik cevap, yaamdestekleyen evrenler retebilmesi iin bir ok-evrenler retecinin pekiyi-tasarlanm olmas gerekiyor gibi gzkmesidir. Sonuta, evrenler yerine sadece ekmek somunlar reten bir ekmek makinesi gibi dnyevi bir eya bile, dzgn ekmek somunlar retmek iin ok
48

ROBIN COLLNS

iyi tasarlanm olmaldr. Eer bu doruysa, o zaman ince-ayarn bir aklamas olarak bir tr ok-evrenler retecine bavurmak, sadece, tasarm meselesini bir kademe yukarya, yani ok-evrenler retecini kim tasarlad sorusuna ykseltecektir. Yukarda tartlan enflasyoncu senaryo, bu dnme tarznn iyi bir test rneidir. Enflasyoncu/spersicim ok-evrenler reteci, ancak aadaki bileenlere veya mekanizmalara sahip olduu iin yaam-destekleyici evrenler retebilir: i) Kabarck evrenler iin gerekli enerjiyi tedarik edecek bir mekanizma. Bu mekanizma, varsaylan inflaton alandr. Bo uzaya srekli bir enerji younluu yaymak suretiyle, uzay geniledike, inflaton alan, kabarcklar iin snrsz bir enerji rezervuar grevi grebilir. (Peacock, 1999, s.26). ii) Kabarcklar oluturacak bir mekanizma: Bu mekanizma, Einsteinn genel izafiyet denklemidir. Kendine has formundan tr, Einsteinn denklemi unu dikte etmektedir: Uzay, bo uzaya srekli (ve homojen) enerji younluu yayan, inflaton alan gibi bir alann ierisinde muazzam bir hzla genilemektedir. Bu hem kabarck evrenlerin olumasna ve hem de kabarcklarn birbirine arpmasn engelleyen n-uzayn (okyanus) hzla genilemesine sebep olmaktadr. iii) nflaton alannn enerjisini, kendi evrenimizde grdmz normal ktle-enerjiye dntrecek bir mekanizma: Bu mekanizma, Einsteinn ktle ve enerjinin edeerlii (yani, E=mc2) anlatmnn, evrenimizde grdmz normal ktle-enerji alanlar ile inflaton alan arasnda olduu varsaylan elemeyle birlemi halidir. iv) Evrenler arasnda fizik sabitlerinde yeterli varyasyona izin verecek bir mekanizma: Bu mekanizma iin fiziksel olarak en elverili aday, sper-sicim teorisidir. Yukarda anlatld zere, sper-sicim teorisi, kabarck evrenler arasnda fizik sabitlerindeki varyasyonlarda
49

allah, felsefe ve BlM

bir ince-ayarl evrenin retilmesini makul derecede muhtemel klmaya yetecek varyasyona elverili olabilir. Sper-sicim teorisinin, fizikiler tarafndan aratrlmakta olan dier ana alternatifleri mesela Grand Unified Field Theories (GUTS) iin son dnemde nerilen modeller gibi yeterli varyasyon iin elverili gzkmemektedirler.25 Btn bu bileenler olmakszn, ok-evrenler reteci, bir tek yaam destekleyici evren retmekte kesinlikle baarsz olacaktr. rnein, Einsteinn denklemi ile inflaton alan, uzayn ufak blgelerini muazzam derecede iirmek iin birlikte uyumlu bir i grrken, ayn zamanda hem bu blgelere nemli derecede ktle-enerjiye sahip bir evren iin zorunlu olan pozitif enerji younluunu yaymakta ve hem de n-uzayn, kabarck evrenlerin arpmasn engelleyecek kadar yeterli hzda genilemesine sebep olmaktadr. Bu faktrlerden birinin olmamas durumunda, ne ien uzay blgeleri olacaktr ne de bu blgeler bir evrenin var olmas iin zorunlu olan ktle-enerjiye sahip olacaklardr. rnein, eer evren, Einsteinnki yerine Newtonn ekim teorisine uysayd, inflaton alannn vakum enerjisi, en iyi ihtimalle, uzayn genilemesine deil sadece bzlmesine sebep olan yerekimsel bir cazibe yaratacakt. Bylece hibir evren olumayacakt. Yukarda sralanan drt faktre ek olarak, doru arka-plan yasalar yerli yerinde olduu iin genilemeci/sper-sicim ok-evrenler reteci yalnzca yaam-destekleyen evrenler retebilir. rnein, daha nce zikredildii zere, kuantizasyon ilkesi olmakszn, btn elektronlar atom ekirdeklerinin iine sourulurdu ve dolaysyla atomlar
25 En basit ve en ok allan GUT, SU(5), dier SU(5)-olmayan Higgs alanlar ihmal edildiinde, fiziin temel sabitleri iin farkl deerler kmesine izin vermektedir (Linde, PP&IC, p. 33). Dier btn Higgs alanlar dahil, varyasyonlarn says belki de birka dzineye kadar artmaktadr (Linde, IQC, p. 6). Ancak, 1053te bir birime denk gelecek ekilde ince-ayarl olduu tahmin edilen kozmolojik sabitin srf ince-ayarn aklamak, fiziksel sabitlerin evrenler arasnda 1053 civarnda varyasyonunu gerektirecektir.
50

ROBIN COLLNS

imkansz olurdu; Pauli-dlama (Pauli-exclusion) ilkesi olmasayd, elektronlar en-alt seviye atom yrngesini igal ederdi ve dolaysyla karmak, deiik atomlar imkansz olurdu; btn ktleler arasndaki evrensel lekteki cazibe gc olmasayd, madde, hayatn gelimesi iin veya yldzlar gibi uzun mrl srekli enerji kaynaklarnn var olmas iin yeterince byk (gezegenler gibi) maddi cisimler oluturamazd.26 zetle, bir enflasyoncu/sper-sicim ok-evrenler reteci var olsa bile, arka-plan yasalar ve ilkeleriyle birlikte onun, hayata izin veren evrenlerin retilmesi iin yasalarn ve alanlarn doru bir kombinasyonuna sahip, biyokimyac Michael Beheden (1996) dn alacamz bir ifadeyle sylersek, indirgenemez ekilde karmak bir sistem olduu sylenebilirdi: Bileenlerden biri olmasayd veya farkl olsayd, mesela Einsteinn denklemi veya Pauli-dlama ilkesi gibi, hayata izin veren herhangi bir evrenin retilebilmesi ihtimal-d olurdu. Alternatif aklamalarn yokluunda, bylesi bir sistemin varl tasarm akla getirmektedir, zira byle bir sistemin tam da doru kombinasyonlara ans eseri sahip olmas ihtimal-d gzkmektedir. Bu sebeple, insan srf bir tr ok-evrenler reteci hipotezi kurmak suretiyle tasarm sonucuna varmaktan kaabilecek gibi gzkmyor. Ayrca, ok-evrenler reteci hipotezi, evrenin, bariz bir tasarm sergiliyor gzken dier zelliklerini aklayamazken, teizm aklayabilir.
26 Her ne kadar sicim teorisinde fizik yasalarnn bazlar evrenden evrene deiiklik gsterebilirse de bu arka-plan yasalar ve ilkeler, sicim teorisinin yapsnn bir sonucudur ve bu sebeple enflasyon/spersicim ok-evrenler hipotezi tarafndan aklanamazlar, zira onlar btn evrenlerde meydana gelmek zorundadrlar. Ayrca, evrenler arasndaki varyasyon/deiim, paracklarn ktleleri ve trlerinin varyasyonundan ve aralarndaki kuvvetlerin formlarndan ibaret olduklar iin, karmak yaplar hemen hemen kesinlikle atom-benzeri eyler olacaktr ve srekli enerji kaynaklar hemen hemen kesinlikle maddenin ymn gerektirecektir. Dolaysyla yukardaki arka-plan yasalar, bu senaryoda, retilen ok-evrenlerin herhangi birinde yaamn olmas iin zorunlu gzkmektedir, sadece, bizimkine has parack trlerine ve glere sahip bir evrenin deil.
51

allah, felsefe ve BlM

rnein, Albert Einstein gibi birok fiziki, fiziin temel yasalarnn fevkalade gzellik, zarafet, uyum ve hner sergilediini gzlemlemilerdir. Mesela, Nobel dll fiziki Steven Winberg, Dreams of a Final Theory isimli kitabnda btn bir blm (Bl. 6, Beautiful Theories), gzellik ve zarafet kriterlerinin, doru yasalar formle ederken fizikilere yol gstermede nasl yaygn bir ekilde kullanldn aklamaya ayrmaktadr. Gerekten de bu asrn en nl teorik fizikilerinden biri olan Paul Dirac, bir kiinin denklemlerinin gzellie sahip olmas, onlarn deneye uygun hale getirilmesinden daha nemlidir (1963, s.47) iddiasnda bulunacak kadar ileri gtrmtr ii. imdi, bylesi gzellik, zarafet ve hner, eer evren Tanr tarafndan tasarlanmsa bir anlam ifade edecektir. Ancak, ok-evrenler hipotezi altnda, temel yasalarn zarif veya gzel olmalarn beklemek iin hibir sebep yoktur. Teorik fiziki Paul Daviesin yazd gibi, eer tabiat, maharetleriyle bizi hayrete dren mekanizmalar iletecek kadar zeki ise, bu, evrenin arkasndaki akll tasarmcnn varl iin ikna edici bir delil deil midir? Eer dnyann en keskin zihinlileri, tabiatn derin ilerini sadece zorlukla zebiliyorlarsa, bu ilerin sadece zihinsiz bir kaza sonucu, bir kr ans eseri olduu nasl dnlebilir? (ss.235-36).27 Son olarak, ben baka bir yerde (Collins, A Theistic Perspective on the Multiverse Hypothesis, yaknda yaynlanacak), byle bir evren retecine dair zorlayc bilimsel bir kant elde etsek bile bunun teizm iin bir tehdit oluturmayacan savunmutum. Tanrnn sonsuz ve sonsuz ekilde yaratc olduu gz nnde tutulunca, Tanrnn, sadece hem uzay hem zaman olarak geni bir evren deil, ayn zamanda
27 Basitlik ve tabiat yasalarnn gzelliine dayal tasarm kant hakknda daha fazla bilgi iin bkz. benim The Argument from Design and the Many-Worlds Hypothesis (2002) balkl makalem, Ksm II.
52

ROBIN COLLNS

belki de bylesi birok evren yarataca da anlaml hale gelmektedir. Dolaysyla teistlerin, byle bir hipotezi Tanrnn sonsuz tabiatna dair ilave bir aklama olarak memnuniyetle karlamalar gerektii bile ileri srlebilir. V. SONU Bu makalede ben, kozmosun hayat iin ince-ayarlamasnn, ateistik tek-evren hipotezi karsnda teizmi tercih etmek iin gl bir kant sunduunu ileri srm bulunuyorum. Daha sonra ise bir kii fizik sabitlerinin ince-ayarl oluunu bir tr ok-evrenler retecine bavurarak ksmen aklayabilirse de bizatihi ok-evrenler retecinin ok iyi tasarlanmaya muhta olacana ve dolaysyla bir tr ok-evrenler reteci hipotezi kurmann meseleyi sadece bir st seviyeye karacana inanmak iin geerli sebeplerimizin olduunu ne srdm. nerdiim argmanlar, teizmin doruluunu kantlamyor, hatta teizmin epistemik olarak gvenceli (warranted) olduunu veya benimsenecek en makul konum olduunu bile gstermiyor. Bunu gstermek, teizm lehinde ve aleyhinde olan btn kantlarn incelenmesinin yan sra teizme getirilen btn alternatiflere de bakmay gerektirecektir. Bunun yerine, bu makaledeki argmanlar, sadece kozmosun ince-ayarl oluunun ateizm karsnda teizmi tercih etmek iin bize nemli sebepler sunduunu gsterme amac tamaktadr (burada ateizm, basite teizmin inkar olarak deil, fakat ayn zamanda evrenin varlnn veya yapsnn arkasndaki herhangi bir tr akln inkarn da iine alacak ekilde anlalmaktadr).

53

allah, felsefe ve BlM

Referanslar Barrow, John and Tipler, Frank. The Anthropic Cosmological Principle. Oxford: Oxford University Press, 1986. Behe, Michael. Darwins Black Box: The Biochemical Challenge to Evolution. New York: The Free Press, 1996. Carnap, Rudolph. (1962) The Logical Foundations of Probability . Chicago: University of Chicago Press, 1962). Carr, B. J., and Rees, M. J. (April, 1979). The Anthropic Cosmological Principle and the Structure of the Physical World. Nature, Vol. 278, 12 April 1979, pp. 605 -612. Collins, Robin. (1999) The Fine-Tuning Design Argument in Reason for the Hope Within, Michael Murray (ed.), Grand Rapids, MI: Eerdmans Publishing Company. Collins, Robin. (2002). The Argument from Design and the Many-Worlds Hypothesis, in Philosophy of Religion: a Reader and Guide, William Lane Craig, editor, New Brunswick, NJ: Rutgers University Press, 2002. Collins, Robin. (2003). The Evidence for Fine-tuning. In God and Design: The Teleological Argument and Modern Science, Neil Manson (ed.), Routledge. Collins, Robin (Forthcoming) Answering the Who Designed God Objection?, in James Sennett and Douglas Groothius, editors, In Defense of Natural Theology: A Post-Humean Reassessment, Downers Grove, IL: Intervarsity Press. Collins, Robin (Forthcoming). A Theistic Perspective on the Multiverse Hypothesis, in Bernard Carr, editor, Universe or Multiverse? Cambridge University Press. Davies, Paul. (1974). The Physics of Time Asymmetry. Berkeley, CA: University of California Press. Davies, Paul. The Accidental Universe. Cambridge: Cambridge University Press, 1982.
54

ROBIN COLLNS

__________. Superforce: The Search for a Grand Unified Theory of Nature. New York: Simon and Schuster, 1984. __________. The Cosmic Blueprint: New Discoveries in Natures Creative Ability to Order the Universe. New York, Simon and Schuster, 1988. Denton, Michael. (1998). Natures Destiny: How the Laws of Biology Reveal Purpose in the Universe, New York, NY: The Free Press. Dirac, P. A. M. The evolution of the physicists picture of nature. Scientific American, May 1963. Dyson, Freeman. (1979). Disturbing the Universe. New York: Harper and Row. Greene, Brian. The Elegant Universe: Superstrings, Hidden Dimensions, and the Quest for the Ultimate Theory. New York: W. W. Norton and Company, 1999. Earman, John. (1992) Bayes or Bust? A Critical Examination of Bayesian Confirmation Theory. Cambridge, MA: The MIT Press. Edwards, A. W. F. (1972) Likelihood Baltimore : Johns Hopkins University Press, 1992. . Guth, Alan. The Inflationary Universe: The Quest for a New Theory of Cosmic Origins. New York, Helix Books, 1997.

Hacking, Ian. The Emergence of Probability: A Philosophical Study of Early Ideas About Probability, Induction and Statistical Inference. Cambridge: Cambridge University Press, 1975. Howson, Colin, and Urbach, Peter. (1989). Scientific Reasoning: The Bayesian Approach, La Salle, IL: Open Court, 1989. Kaku, Michio. Introduction to Superstrings and M-Theory, Second Edition. New York, Springer-Verlag, 1999.
55

allah, felsefe ve BlM

Leslie, John. How to Draw Conclusions From a Fine-Tuned Cosmos. In Robert Russell, et. al., eds., Physics, Philosophy and Theology: A Common Quest for Understanding. Vatican City State: Vatican Observatory Press, pp. 297-312, 1988. _________. Universes. New York: Routledge, 1989. Lewis, David. On the Plurality of Worlds, New York, Basil Blackwell, 1986. Linde, Andrei. Particle Physics and Inflationary Cosmology. Translated by Marc Damashek. Longhorne, Pennsylvania: Harwood Academic Publishers, 1990. Linde, Andrei. Inflation and Quantum Cosmology. New York: Academic Press, Inc., 1990. Oberhummer, H., Csoto, A. and Schlattl, H. (2000a). Fine-Tuning of Carbon Based Life in the Universe by Triple-Alpha Process in Red Giants, Science, Vol. 289, No. 5476, 7 July 2000, pp. 88-90. Peacock, John. (1999). Cosmological Physics. Cambridge: Cambridge University Press, 1999. Penrose, Roger. (1989). The Emperors New Mind : Concerning Computers, Minds, and the Laws of Physics , Roger Penrose New York : Oxford University Press. Plantinga, Alvin. Warrant and Proper Function. Oxford: Oxford University Press, 1993. Rees, Martin. Just Six Numbers: The Deep Forces that Shape the Universe, New York, NY: Basic Books, 2000. Schlesinger, George (1984), Possible Worlds and the Mystery of Existence Ratio, 26, pp.1-18. Schlesinger, George. (1985). The Intelligibility of Nature. Aberdeen, Scottland: Aberdeen University Press. Sklar, Lawrence. Physics and Chance: Philosophical Issues in the Foundation of Statistical Mechanics. Cambridge: Cambridge University Press, 1993.
56

ROBIN COLLNS

Sober, Eliot. (2002). Bayesianism--Its Scope and Limits in Bayess Theorem, Richard Swinburne (ed), Oxford: Oxford University Press, 2002, pp. 21-38 Smart, J. J. C. Laws of Nature and Cosmic Coincidence, The Philosophical Quarterly, Vol. 35, No. 140. Smith, George. Atheism: The Case Against God. Reprinted in An Anthology of Atheism and Rationalism, edited by Gordon Stein, Prometheus Press, 1980. Susskind, Leonard. The Anthropic Landscape of String Theory, in Bernard Carr, editor, Universe or Multiverse? Cambridge University Press. Swinburne, Richard. An Introduction to Confirmation Theory. London: Methuen and Co. Ltd, 1973. Tegmark, Max. Is the theory of everything merely the ultimate ensemble theory?, Annals of Physics, 270, (1998), pp. 1-51.. Van Fraassen, Bas. Laws and Symmetry. Oxford: Oxford University Press, 1989. Weatherford, Roy. Foundations of Probability Theory. Boston, MA: Routledge and Kegan Paul, 1982. Weinberg, Steven. Dreams of a Final Theory. New York: Vintage Books, 1992

57

aRZU Dell: aRZUlaRDaN ALLAHA ULAMAK1 Caner Taslaman


ZET Biz insanlarn en temel zelliklerinin banda doal arzularmz gelmektedir. Bu makalede, insanlarn alt tane doal ve temel arzusunu ele alacam. Bunlar; 1- yaam arzusu, 2- korkularn giderilmesi arzusu, 3- mutluluk arzusu, 4- gaye arzusu, 5- pheden uzak bilgi edinme arzusu ve 6- bakalar tarafndan iyi davranlma arzusudur. Btn bu doal ve temel arzularmzn karlanmasnn Allah merkezli bir varlk anlayn -ontolojiyi- gerektirdiini ve birbirlerinden bamsz bu temel arzularn hep ayn varlk anlayn gerektirmesinin en iyi aklamasnn; insann, bu varlk anlaynn merkezindeki Allah tarafndan insann yaratlmas olduunu savunuyorum. Burada sunulan arzu delilinin drt tane sonuca ulalmasnda katk yapaca kanaatindeyim: Birincisi, teizmin yani Allah inancnn, natralizm-ateizmden daha rasyonel olduu anlalacaktr. kincisi, Allahn nemli sfatlar bu delille temellendirilmeye allacaktr. ncs ahiret yaamnn ve Allahn gnderdii din(ler)in var olmas gerektii gr desteklenecektir. Drdncs, bu argmanla, insanlarn, ilerindeki
1 Bu makaleyi okuyup grlerini benimle paylaan Oxbridgeli felsefeciler Richard Swinburne, Keith Ward ve Rodney Holdera, ayrca katklarndan dolay deerli dostum fiziki-felsefeci Enis Dokoya teekkr ederim.
59

allah, felsefe ve BlM

arzularndan dolay Allahn varln, ahiret yaamn ve dinleri uydurduklarn iddia eden natralist-ateist felsefecilerin ve psikologlarn yaklamndaki hata gz nne serilecek; arzularn daha rasyonel ve tesadfi olmayan bir aklamasna ulalacaktr. Ksacas bu argman, birok ateist filozof ve psikoloun boulduu suyun aslnda yaam suyu olduunu gstermektedir. Giri Yahudi-Hristiyan geleneinin ve slamn varlk anlay Allah merkezlidir. Buna gre Allah dndaki tm varlklar var olularn btn ayrntlaryla Allaha borludurlar. Galaksilerden dnyaya, bitkilerden hayvanlara ve insana, insann bilincinden tm doal arzularna kadar her ey Allahn yaratnn rnleridir. Dier yandan, natralist-ateist varlk anlayna inananlar, btn bu saydklarmz tesadf ve zorunluluk ile aklarlar. Buna gre evren ve evrenin yasalar zorunlu olarak vardr, galaksilerden dnyamza, bitkilerden hayvanlara ve insana, insann bilincinden doal arzularna kadar her ey zorunlu evren yasalar erevesinde gerekleen tesadflerin rnleridir.2 Felsefede tasarm delili, kozmolojik delil ve bilin delili balklaryla teizmin mi, natralist-ateist yaklamn m daha rasyonel olduu ayrntlca tartlmtr ve tartlmaktadr.3 Arzu delili (argument from desire) balyla insanlarn arzularndan hareketle
2 Teizm ve natralist-ateist yaklam iin yaplan bu genel tarifin dnda kalanlar olabilir. Fakat bu tariflerin genel teist ve natralist-ateist yaklam ksaca zetledii rahatlkla sylenebilir. Natralist-ateist yaklam savunanlarn varl tesadf-ans ve zorunluluk zerinden tarifi iin Monodun u kitabna bakabilirsiniz: Jacques Monod, Chance and Necessity, ev: Austryn Wainhouse, Vintage Books, New York, 1972. Tasarm delilini ve kozmolojik delili savunduum, bilin deliline ise deindiim u almam okuyabilirsiniz: Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul, 2012, Tasarm Delili blm. Ayrca internetten de bu almam okuyabilirsiniz: evrim.gen.tr/?p=14

60

CaNeR TaslaMaN

de bylesi tartmalar yaplm olsa da, bu konu nceki bahsedilen argmanlar kadar ayrntlca ilenmemitir. Bunun felsefe, psikoloji, antropoloji ve teoloji asndan giderilmesi gerekli bir eksiklik olduu kanaatindeyim. Bu konuyu ele alarak, mevcut eksikliin giderilmesine katkda bulunmaya altm. Arzu delili balkl argman daha nce savunan felsefeci ve teologlar, insanlarn iinde Allaha kar dorudan bir arzu olduu grn temel almlardr. Bu makalede nce bu yaklam tantp, bu grn ahsi tecrbe ierdiine ve natralist-ateist yaklamlara kar savunulmas zor bir pozisyon olduuna dikkat ekeceim ve bu yaklam kendi argmanma dahil etmeyeceim. Daha sonra natralistateistlerin birounun da insanlarda var olduunu kabul ettikleri alt tane doal ve temel arzuyu ele alp, birbirlerinden farkl ve ok nemli bu arzularn hepsinin Allahn varln gerektirdiine dikkat ekeceim. Sonuta bu argmandaki hareket noktam arzu delili balyla nceden savunulanlardan farkl olduu iin bu argman aslnda Allahn varl iin yeni bir argmandr.4 laveten bu delile getirilebilecek itirazlara cevap vereceim, ayrca bu argmann Allahn sfatlar, ahiret yaamnn varl ve din(ler)in gereklilii konularyla ilikisini gstereceim. Allaha Kar Dorudan Duyulan Bir Arzu Olarak Arzu Delili Baz teist dnrler, insanlarn iinde Allaha kar dorudan bir arzu olduuna dikkat ekmilerdir. Bunlardan ok az bunu Allahn
4 Bu delilin, nceden ileri srlm olan arzu argmanlarndan fark, bu makalenin ilk hali olan ngilizce isminden Argument from the Ontology Required by Natural Desires: Finding The Water of Life Where Others Drown (Doal Arzularn Gerektirdii Ontoloji Delili: Bakalarnn Boulduu Yerde Yaam Suyunu Bulmak) de anlalmaktadr. Bir arzunun kendisi yerine farkl doal arzularn gerektirdii ontolojiyi delilin temeli yapmak, bu makaleyi orijinal klan husustur. Fakat arzu delili ifadesi daha ksa ve aklda kalc olduu iin burada onu tercih ediyor ve kullanyorum.
61

allah, felsefe ve BlM

varl iin bir delil olarak deerlendirmi, ounluu bunu bir delilin paras olarak sunmamlardr. Fakat yine de insanlarn iinde byle bir arzunun varlna kimi teist dnrlerce dikkat ekilmitir ve kutsal metinlere atflarla da bu gr desteklenmeye allmtr. Augustinusun nl tiraflar (Confessions) kitabnda, Allaha kar arzunun tm insanlarda var olduuyla ilgili iddiaya tank olmaktayz:
Bu arzu sadece benle veya benle beraber birka kiiyle snrl deildir; hepimiz mutlak olarak mutlu olmay isteriz... Onlar, Sana bir dl beklemeksizin ibadet etmektedirler, nk Sen onlarn sevincisin. Mutlu yaam sadece budur; Senden keyif almak, Seninle ilgili olarak ve Senden tr. Yaamn mutluluu budur ve bu Senden baka hibir yerde bulunamaz. Mutlu yaam gerekten dolay sevinli olmaktr; bu ise Sende, yani gerek olanda sevinli olmak demektir... Herkes bu mutlu yaam ister, bu yaam ki mutlu olarak nitelenmeyi bir tek o hak eder... 5

Benzer bir yaklama Pascalda tank olmaktayz. Pascal, prensler gibi dnyevi hemen her isteini elde edebilecek konumda olanlarn bile arzularn tatmin edemediklerini; sonuta sahip olduumuz birok arzunun bu dnyaya ynelik olmadn, ancak bu arzularn kendisi iin olan Allahn, arzular tatmin edebileceini syler:
Btn insanlar mutluluu arar. Bunun hibir istisnas yoktur... Btn insanlar ikayet etmektedir; prensler, hizmetiler, asiller, halk, yal, gen, gl, zayf, eitimli, cahil, salkl, hasta, her lkede, her zamanda, her dnemde, her artta... Bo yere etrafndaki her eyle boluu kapamaya alr, o eylerden hibiri ona yardmc olamaz, nk bu sonsuz boluk ancak sonsuz ve deimez bir objeyle yani Allah ile kapatlabilir.6
5 6
62

Saint Augustine, The Confessions, ev: Maria Boulding, Vintage Books, New York, s. 218-219. Blaise Pascal, Pensees, ev: A.J. Krailsheimer, Penguin Classics, London, 1966, s. 74-75.

CaNeR TaslaMaN

Yahudi-Hristiyan geleneinde olanlar, insanlarn iinde Allaha kar bir arzu olduu fikrine, Kutsal Kitabn en ok okunan blmlerinden biri olan Mezmurlardaki (Zeburdan) u blmleri rnek verebilirler:
1- Geyik akarsular zledii gibi, canm da seni yle zler ey Allah. 2- Canm Allaha, hay Allaha susamtr. Ne vakit geleceim ve hay Allahn nnde grneceim?7

slam inancna bal olanlar ise Allaha ynelmeye kar doutan verilmi bir eilime sahip olduumuz gr iin Kurandaki u ayeti kullanabilirler: Bunlar, iman edenler ve gnlleri Allah anmakla tatmin olan kimselerdir. Haberiniz olsun; gnller yalnzca Allah anarak tatmin olur.8 Gerek Eski ve Yeni Ahitlerdeki ifadelerin, gerek Kurandaki ayetlerin; Allaha kar doal bir arzuya sahip olduumuz anlamna gelip gelmedikleri tartlabilir. Fakat uras aktr ki, insanlarn doutan byle bir arzusu varsa bile; Allaha ynelen inanllar Allaha yneldim, iimdeki arzular tatmin oldu, meer iimdeki tatmin olmayan arzularn objesi Allahm diyebilirler, fakat inananlarn bu ahsi tecrbelerini inanszlara kar sunulacak objektif bir argmana dntrmek mmkn gzkmemektedir. Nitekim birok ateist ve agnostik, kendisinde byle bir arzunun olduunu inkar etmektedir. rnein John Beversluis da bahsedilen yaklam eletirirken, bylesi bir arzunun var olduunun iddia edilemeyeceini ifade etmitir.9
7 8 9 Kitab Mukaddes, Eski Ahit, Mezmurlar: 42, 1-2, Kitab Mukaddes irketi, stanbul, 1993, s. 563. Kuran, 13-Rad Suresi 28. John Beversluis, C. S. Lewis and the Search for Rational Religion, Prometheus Books, New York, 2007, s. 56-57.
63

allah, felsefe ve BlM

nsann Doal zellikleri ve Argmanm Arzulardan hareketle Allahn varl iin objektif ve ikna gc olan bir argman oluturmak iin ncelikle herkesin zerinde rahatlkla uzlaabilecei; doal ve temel olan arzularn hareket noktas yaplmas gerektiini dnyorum. Bu amala burada ateist ve agnostiklerin birounun da insanda var olduunu rahatlkla kabul edeceklerini dndm alt tane arzuyu hareket noktas yapacam. Bunlar: 1- Yaam arzusu 2- Korkularn giderilmesi arzusu 3- Mutluluk arzusu 4- Gaye arzusu 5- pheden uzak bilgi edinme arzusu 6- Bakalar tarafndan iyi davranlma arzusu Baz felsefeci, antropolog, biyolog ve psikologlar insanlarn hepsinde evrensel olan zelliklerle ilgili uzun listelere sahiptir. rnein antropolog Donald Brown, kltrel izafiyetle ilgili yaklamlara kar karken; etnograflar tarafndan tespit edilmi mzik, dans, dedikodu, sa stilleri, akalar, hediye vermek gibi unsurlarn da iinde olduu iki yze yakn kltrler aras ortak unsur saymaktadr.10 Melez bir disiplin olan sosyobiyolojinin babas kabul edilen Edward Wilson, sosyal davranlarn temelinde biyolojik yapmzn olduunu ifade etmitir. Bunun en u ekilde savunulmasnda, btn kltrel elerden habersiz bir erkekle bir dii tm dier insanlardan izole bir yere braklsalar; sfrdan, kumardan mlkiyet ile ilgili kanunlara, dans etmekten ensest iliki hakknda yasaklara kadar, birok kltrel unsuru tekrar
10 Donald Brown, Human Universals, McGraw-Hill, New York, 1991.
64

CaNeR TaslaMaN

icat edecekleri sylenir.11 nsanlarn evrensel olarak sahip olduklaryla ilgili listesini geni tutanlara ve kltrel elerin nemli ksmn doutan sahip olunan genlerin kanlmaz sonucu olarak grenlere kar bilimsel evrelerden ciddi eletiriler de getirilmitir. rnein Stephen Jay Gould, sosyobiyolojiyle ilgili yaklamlar destekten yoksun, speklatif masal anlatcl (unsupported speculative storytelling) olarak nitelemi, metodolojisinin zayfln eletirmitir. Dier yandan Gould da, doutan gelen genetik bir potansiyel olduunu ve kltrel birok unsurun bununla ilikisini kabul eder; fakat insanlardaki mevcut tm kltrel bilgiler yok edilerek bir insan topluluu oluturulsa, bugnk gibi mziin, dansn, kumarn, mlkiyet yasalarnn olduu bir insan topluluunun belli bir zaman sonucunda oluacann hibir ekilde iddia edilemeyeceini dnr. 12 nsanlarn evrensel zellikleriyle ilgili geni listeleri kabul etmeyen, bu listelerde sunulanlar izafi ve kltre baml olarak gren bilim insanlar bile; ackma, susama, cinsel arzu gibi btn insanlarn ortak olarak paylat bir z olduunu ve bunlarn kltrlerin olumasnda snr vazifesi yaptklarn kabul edeceklerdir. Bunlar vurgulamamn sebebi, burada hareket noktas yaptm arzularn, insanlarn evrensel zellikleriyle ilgili geni listeleri reddedenlerin bile reddedemeyecekleri cinsten olduunu vurgulamaktr. Dans, mzik, kumar gibi olgularn insanlarn doal zellikleri olduunu ve biyolojimizin kanlmaz sonucu olduunu birok bilim insan inkar edecektir; ama bunlar inkar eden bu bilim insanlar bile yaam arzusunun, korkularn
11 Bu konuda Wilsonun u kitaplarna bakabilirsiniz: Edward O. Wilson, On Human Nature, Harvard University Press, Massachusetts, 1978; Edward O. Wilson, Sociobiology: The New Synthesis, Harvard University Press, Massachusetts, 2000. 12 Stephen Jay Gould, Sociobiology and the Theory of Natural Selection, Sociobiology: Beyond Nature/ Nurture?, Ed: G.W. Barlow and J. Silverberg, Westview Press, Colorado, 1980, s. 257-269.
65

allah, felsefe ve BlM

giderilmesi arzusunun veya bilme arzusunun insanlarn doal-evrensel zellikleri olduunu rahata kabul edeceklerdir. Ackma veya susama hissi olmayan, cinsel arzu duymayan insanlar gibi istisnalar, nasl insanlarda yemeye, imeye veya cinsellie kar arzu duyulduu gibi genellemeleri yanllamayacak anomali durumlarysa; ayn ekilde burada ifade edilecek alt tane arzudan kimisini hissetmeyenler de olabilir, ama bu sadece evvelkiler gibi bir anomali durumunu gsterir; bu arzularn doal ve temel olduu gereini deitirmez. Bence, burada sunulan argman gl yapan unsurlardan birisi budur; insanlarda doal ve temel olduu kesin olan arzular hareket noktas yapmas. Nitekim ilerleyen satrlarda grlecei gibi, nl ateistlerin birou da bu arzularn kimisinin varlndan hareketle ateist grlerini temellendirmeye almlardr. Sonuta, insanlardaki doal ve temel arzulardan yola karak argmanm u ekilde kuruyorum: 1- nsanlarn doal ve temel arzularnn birounun objesi olduunu gzlemliyoruz. 2- u alt tane arzu da doal ve temeldir 1.1- Yaam 1.2- Korkularn giderilmesi 1.3- Mutluluk 1.4- Gaye 1.5- pheden uzak bilgi edinme 1.6- Bakalar tarafndan iyi davranlma 3- Birbirleriyle ilikili de olsa birbirine indirgenemeyecek olan bu doal ve temel arzularn her birinin karlanmas ancak Allahn varlyla mmkndr.
66

CaNeR TaslaMaN

4- Bu durumu aklayacak iki tane alternatif aklamaya sahibiz: 4.1- Bu arzular natralist-ateistlerin ngrd ekilde tesadf ve zorunluluk ile olumutur. 4.2- Bu arzular insanda Allah oluturmutur. 5- Bahsedilen farkl doal ve temel arzularn hepsinin (2. madde) ayn ontolojiyi gerektirmesi (3. madde) ile doal ve temel arzularmzn birounun objesinin bulunduunu gzlemlememiz (1. madde); Allahn varlnn ve bu arzular oluturmasnn (4.2nin), bu inancn tek alternatifi konumundaki natralizmden (4.1den) daha rasyonel olduunu gsterir. 6- Demek ki Allaha inan (teizm), Allah inkardan (natralizmateizm) daha rasyoneldir. nmzdeki satrlarda, srayla, her maddede ifade etmeye altklarm aarak ve muhtemel itirazlara cevap vererek sunduum delili savunacam. Doal ve Temel Arzular Aslnda burada sunduum argmann birinci madde olmakszn da sunulmas mmkndr. Fakat bu dnyada yemek, su, cinsellik gibi doal ve temel arzularmzn objelerinin -karlnn- olduunun grlmesi; argmann sonucunu glendirdii iin, bu maddeye de yer verdim. ncelikle arzu deliline kar getirilmi bir eletiriyi cevaplamakta fayda gryorum. Bu eletiriyi yapanlar, kendilerinin bir Ferrarilerinin olmasn arzu ettiklerini ama bunun olmadn, masallardaki Oz dnyasna gitmeyi arzu ettiklerini ama gidemediklerini sylerler.13 Bunu
13 John Beversluis, C. S. Lewis and the Search for Rational Religion, s. 47.
67

allah, felsefe ve BlM

syleyerek, insanlarn arzularnn varlndan bu arzularn objesinin var olduuna gei yaplamayacan ifade etmektedirler. Peter Kreeft bu eletiriye arzular doal ve suni olarak ikiye ayrp cevap verir. Doal arzularn iten geldiini, buna karlk suni arzularn ise dtan, toplumdan, reklamlardan veya kurgudan geldiini syler ve Oz dnyasna gidememeyle hi uyumama arasndaki farka dikkat eker. Doal arzularn hepimizde ortak olmas, suni arzularn ise kiiden kiiye deimesi temel farktr.14 Argmanmn birinci maddesinde, sz konusu arzular doal ve temel sfatlaryla vurgulamamn sebeplerinden bir tanesi, bylesi itirazlara batan kapy kapatmak iindir. Dier yandan birok doal arzumuzun karlanmadn, rnein alktan lenlerin olduunu syleyerek arzu deliline kar kanlar da hataldr. Bylesi kar klara kar C. S. Lewis yle cevap vermektedir:
Bir insann fiziki al, ona ekmek verileceini ispat etmez; Atlantikin zerinde bir salda alktan lmesi mmkndr. Fakat elbette insann al, yemek yeme suretiyle bedenini yenileyen bir canl tr olduunu ve yenilebilecek eylerin olduu bir dnyada yaadn ispat eder.15

Argmanmn birinci maddesinde arzular tatmin edilmektedir eklinde bir ifade kullanmak yerine arzularn birounun objesinin olduunu gzlemliyoruz ifadesini kullanmamn sebebi ise batan bylesi itirazlara geit vermemektir. imdi argmanmn ikinci maddesiyle nc maddesini; alt doal ve temel arzunun her birini teker teker ele alarak deerlendireceim.
14 Peter J. Kreeft and Ronald K. Tacelli, Pocket Handbook of Christian Apolegetics, InterVarsity Press, Downers Grove, 2003, s. 26-27. 15 C. S. Lewis, The Weight of Glory and Other Addresses, Macmillan Publishing Company, New York, 1980, s. 8-9.
68

CaNeR TaslaMaN

Bu arzularn bir ksmnn karlanmasnn ancak Allah merkezli bir varlk anlayyla -ontoloji- mmkn olduunu grmek daha kolayken, dier bir ksm iin daha fazla zihinsel aba gerekmektedir. rnein korkularn giderilmesi ile ilgili arzu birincisine, pheden uzak bilgi edinme ile ilgili arzu ise ikinci duruma rnektir. Birinci Arzu: Yaam Yaam arzusu normal, salkl her insann iinde olan en temel doal arzulardan birisidir. O kadar temeldir ki, onun iin dier birok doal arzunuzdan ok rahat vazgeebilirsiniz. rnein bir kumsalda susayp su imeye, ackp yemek yemeye, cinsel arzu duyup eine ynelenleri dnelim. Bu kiiler, bir tsunaminin, yakn bir zamanda bulunduklar blgeyi basaca haberini alsalar veya tsunaminin sularnn geldiini grseler, herhalde hemen hepsi bu doal arzularnn giderilmesini bir kenara brakp kaarlar. En zeki insandan ortalamann altnda zekaya sahip birok insana kadar insanlarn ou yaam arzusu ile harekete geer ve tsunamiden kaar. Bu temel arzunun gcn ksa bir iebakla (introspection) kavrayabiliriz. Yaam arzusuna zel vurgu yapan filozoflardan biri Schopenheuerdir. Ona gre bu arzu-irade her eyden daha temeldir. Schopenheuer, intiharn bile yaam arzusunun-iradesinin bir reddi olmadn, reddedilenin sadece ac ekmek ve yaamn artlar olduunu syler.16 Albert Sweitzer de yaam arzusunu teolojik, felsefi ve etik yaklamlarnn temeline koymutur:
16 Arthur Schopenhauer, The World as Will and Representation, Vol: 2, ev: E. F. J. Payne, Harper and Row, New York, 1966, s. 8.
69

allah, felsefe ve BlM

Yalnzca bu; yaam iradesi, her eyde, bende olduu gibi mevcuttur. Bunu bana bildirmesi iin bilime de ihtiyacm yok, zaten bilim bundan daha temel bir eyi haber veremez.17 nsan zihni, dier canl trlerinin hepsinden farkl bir ekilde, ok uzun bir gemi ve ok uzun bir gelecekle, dnerek iliki kurabilir. Gelecekle iindeki yaam arzusu ile iliki kuran zihnin, bir ahiret yaamna kar arzu duymas kanlmazdr. indeki yaam arzusunun sesini dinleyen hi kimseyi bu dnya hayatnn tatmin edebileceini sanmyorum. Modern bilimsel veriler, tm evrenin Byk k (Big Crunch) veya Byk Donma (Big Chill) alternatiflerinden biriyle -baka bir son senaryosu gereklemezse- son bulmasnn kanlmazln gstermektedir.18 O zaman, bu temel arzumuzun objesi olan ahiretin varlnn gereklemesi; bu evrene akn olan, ama ayn zamanda insanlarn arzularndan haberdar olacak kadar ikin olan, stelik bunu gerekletirecek kadar Bilgili ve Kudretli olan, yani Allahn varln gerektirmektedir. Modern bilimsel verileri bir kenara braksak da, dalm bedenimizden varlmzn yeniden iadesinin, ancak kudreti ve bilgisi yksek, arzularmzdan haberdar Allahn varlyla mmkn olduunu grmek zor deildir. Ksacas insanlar, doutan -apriori- gelecekle iliki kurma zelliine ve doutan yaam arzusuna sahiptir ve bu dnyadaki insanlk hali lml olmaktr. Sonuta insanlmza ikin bu durumlar, apriori olarak, arzularmzn karlanmas iin Allahn varlna ihtiya duyduumuzu gsterir. Bunun farknda olup olmamamz da bu durumu deitirmez. Bu, (a+b)nin hibir deney ve gzlemle desteklenmeye ihtiya duymakszn (a+2ab+b)ye eit olmasndan habersiz olmamzn,
17 Albert Schweitzer, The Ethics of Reverence for Life, Christendom, Vol: 1, 1936, s. 225-239. 18 Paul Davies, The Last Three Minutes, Basic Books, New York, 1994, s. 67-81.
70

CaNeR TaslaMaN

bu eitlii deitirmemesine benzer. Allaha kar dorudan bir arzunun varlna -Augustinus gibi- inanan kiiye, byle bir arzuyu duymadklarn syleyerek kar kanlar olabilir. Fakat burada hareket noktas, bylesi itirazlarn getirilemeyecei yaam arzusudur. Bu arzunun ancak Allah varsa karlanabileceini grmek ise zor deildir. kinci Arzu: Korkularn Giderilmesi Hepimizin kendimizde tank olduumuz duygularmzdan birisi korkudur. Korkunun ne kadar gl bir duygu olduuna ve insan eylemlerine yn vermede ne kadar etkili ve temel olduuna herhalde tanklk etmeyenimiz yoktur. Korkularn giderilmesi arzusunun tatmin edilmesinin Allahn varln gerektirmesi, aa yukar yaam arzusunun Allahn varln gerektirmesiyle benzer ekildedir. Fakat yaam arzusu ve korkularn giderilmesi arzusu birbirlerine indirgenemeyecek iki ayr arzu olduklar iin bunlar farkl balklarda inceliyorum. Gelecekle iliki kuran insan zihninin en temel korku konusu olan lm korkusundan kurtulma arzusunu tatmin edecek tek obje ahiret hayatnn varldr; ahiret hayatnn varl ise ancak Allah varsa mmkndr. Korkularn giderilmesi arzusunun Allahn varln gerektirmesi, en temel olarak lm korkusu zerinden grlebilecek olsa da bununla snrl deildir. nsan, evrenin bykl ile azameti karsnda acizliini kavrar ve bu da korkuya sebep olur. Bu tip korkular da ancak tm evrene hkmeden bir Allaha snlmakla giderilebilir. Nitekim nl birok ateist de, Allahn varlnn, korkularn giderilmesi ve dier arzularn tatmin edilmesi iin insanlar tarafndan uydurulduunu sylemitir. David Hume da korku duygusuyla dinlerin varl arasnda iliki kurmutur.19 Bu konuda en n plana kan
19 David Hume, Dialogues and Natural History of Religion, Ed: J.A.C. Gaskin, Oxford University Press, Oxford, 1993, s. 176.
71

allah, felsefe ve BlM

isimlerden biri olan Freud, dileklerin-tatmini (wish-fulfillment) olarak grd dinler iin yle demektedir:
...Dini grler, medeniyetlerin dier rnleriyle ayn ihtiya temelinde ortaya kmtr; doann ezici gcne kar kendini savunma zaruretinden.20 ...Sonraki dnemlerin insan da gnmzn insan da ayn davran kalplarna sahiptir. ocuksudur ve korunmaya ihtiya duyar, hatta gelitiinde bile; tanrsnn yardm olmadan bir ey yapamayacan dnr.21

Freudun kendini savunma zarureti ve korunmaya ihtiya ifadeleriyle dikkat ektii hususu; dinin korkularn giderilmesi arzusunu tatmin etmesi olarak da okuyabilirsiniz. nl sosyal psikolog Erich Fromm da, insanlarn gvenlik ihtiyac ile dine yneldiklerini vurgulayarak, dinlerin korkularn giderilmesi arzusunu karlamasna dikkat ekmitir.22 Sonuta en temel korkulardan kurtulmann Allahn varln gerektirmesi, teistlerin ve ateistlerin zerinde rahatlkla uzlaabilecei bir olgudur; asl mesele bu olgunun teizmi mi ateizmi mi desteklediini belirlemektir ve bu makalede bunu gerekletirmeye almaktaym. Her insann doutan sahip olduu korkma duygusu ve korkularn giderilmesi arzusu, doutan sahip olduumuz, gelecek hakknda, evren hakknda ve kendi acizliimiz hakknda dnme yeteneimizle birleince; doutan, bizi Allaha muhta eden arzulara sahip olduumuz olgusu karmza kar.
20 Sigmund Freud, The Standard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud, Vol: XXI (1927-1931): The Future of an Illusion, Civilization and its Discontents, and Other Works, The Hogarth Press and the Institute of Psychoanalysis, Londra, 1961, s. 21. 21 Sigmund Freud, The Origins of Religion, Penguin, Londra, 1991, s. 376. 22 Erich Fromm, Psychoanalysis and Religion, Yale University Press, New Haven, 1950, s. 4.
72

CaNeR TaslaMaN

nc Arzu: Mutluluk Btn normal insanlar mutluluu arzular ve mutluluklarnn srekli olmasn ister. Daha nce dikkat ektiim Augustinus ve Lewis, mutluluk arzusunun tm insanlarda ortak olduunu ve bunun ancak Allah ile karlanabilecek bir arzu olduunu ifade ederek, bir anlamda mutluluk arzusu ile Allaha kar arzuyu eitlemilerdir. Birok kii, kendisinde Allaha kar dorudan bir arzu duymadn syleyerek, bu arzunun varlndan objesinin varlna gei yaplacak bir argmana itiraz edebilir. Fakat bylesi bir eitlemeden kanarak mutluluk arzusunu hareket noktas yaparsak; iimizdeki bu arzuyu tatmin etmeye bu dnyadaki sunulanlarn niteliinin de, bu dnyadaki zaman sresinin de yetmediini anlayabiliriz. Bu ise iimizdeki bu arzunun tatmininin ahiret yaamnn varln gerektirmesi demektir; ahiretin varl ise daha nce belirttiim gibi Allahn varln gerektirir. Bu dnyann, mutluluk arzusunu tatmin edemediini gren herkes, bu arzunun Allah olmadan tatmin olamayacan grr. Nitekim Lewis, Allaha kar dorudan bir arzunun yannda ahirete kar bir arzuya da dikkat ekmitir:
Eer kalplerine gerek anlamda bakmay renirlerse, insanlarn ounluu, iddetli bir ekilde istedikleri eyin bu dnyada olmadn anlayacaklardr... yle bir hasrettir ki hibir evlilik, hibir seyahat, hibir eitim gerek anlamda onu tatmin edemez. Bunu sylerken baarsz evlilikleri, tatilleri, eitimleri kastetmiyorum. Olmas mmkn en baarllarn kastediyorum... Eer kendimde, bu dnyadaki hibir deneyimin tatmin edemedii bir arzu tespit edersem, bunun en muhtemel aklamas baka bir dnya iin yaratlm olduumdur. Eer dnyevi hazlarn hibiri onu tatmin edemezse; bu, dnyann bir hile olduunu gstermez. Muhtemelen dnyadaki hazlar onu tatmin iin deildir, fakat onu aa karmak iindir ki gerek eyin nerisiyle karlaalm. Eer byleyse, bir yandan bu dnyevi
73

allah, felsefe ve BlM

nimetleri hibir zaman kk grmemeli ve krszlk etmemeliyim, dier yandan bunlar; bir kopyas, yanks, serab olduklar eyle kartrma yanlgsna dmemeliyim. Kendimde gerek vatanm iin arzuyu muhafaza etmeliyim, o vatan ki lmeden ona kavuamam...23

Teoloji antropolojidir diyen Feuerbach gibi birok ateist, insanlarn arzularnn ahireti, ahiretin ise Allahn varln gerektirdiini tespit etmiler, fakat bu tespitlerini insanlarn, Allahn ve ahiretin varln uydurmalarnn sebebi olarak grmlerdir. Feuerbach, Tanry batan yok sayd iin insanlardaki arzular hayali arzular olarak deerlendirir. Feuerbach bu arzularn arasnda mutluluu da sayar: Dedim ki, Allah mutluluk, mkemmellik ve lmszlk arzularmzn karlaycsdr. Bundan, insanlar Allahsz brakmann, kalbi gsten karmak gibi olduu sonucu karlabilir. Fakat ben, dinin ve teolojinin Allahn ve lmszln -ki ikisi ayn eydir- var olduunu ileri srmeleriyle ilgili tezlerine itiraz ediyorum.24 Drdnc Arzu: Gaye Yakn dnemde yaplan psikoloji aratrmalaryla, okul ncesi ocuklarn, doadaki olgular gayesel anlama ve tarif etme ynnde eilimleri olduu gsterilerek, doutan -apriori- bylesi bir yetenee sahip olduumuz anlald.25 Nitekim ocuklardaki gayesel -teleolojikaklama getirmeyle ilgili bu eilimi Richard Dawkins, birok kim23 C.S. Lewis, Mere Christianity, Harper Collins Publishers, London, 2002, s. 135-137. 24 Ludwig Feuerbach, Lectures on the Essence of Religion, 1851, (http://www.marxists. org/reference/archive/feuerbach/works/lectures/lec30.htm 25 Deborah Kelemen, Are Children Intuitive Theists? Reasoning about Purpose and Design in Nature, Phsychological Science, No: 15/5, 2004; Deborah Kelemen, The Scope of Teleological Thinking in Preschool Children, Cognition, No: 70, 1999, s. 241-272.
74

CaNeR TaslaMaN

senin Allah inancna sahip olmasnn sebebi olarak gstererek, ateist grleri ynnde kullanmaya almtr:
Her eye bir gaye atfedilmesine teleoloji denir. ocuklar doal teleolojistlerdir ve birok insan bu ocukluk durumundan hibir zaman kamaz... Aka grlmektedir ki, ocuksu teleoloji dinlerin oluumuna sebep olmaktadr. Eer her eyin bir gayesi varsa, bu kimin gayesidir? Allahn elbette.26

Dier yandan Oxfordlu psikolog Justin Barrett gibi baz bilim insanlarysa, bu zelliin Allah tarafndan insanlara yerletirildiinin de dnlebileceini sylerler.27 12-13. yzyllarda yaam olan nl Mslman din bilgini bn Teymiyye, insanlarn yaratllarnda var olan zellikler (ftrat) sebebiyle, Allahn varln dorudan bilebileceklerini sylerken; insanlarn, doutan, gayesel karmlar yapabilecek zelliklerle donanml ekilde var olduunu syleyen psikolojik grlere yaklamtr.28 Etrafndaki varl gayesel olarak yorumlayan insan, btn olarak evrene ve daha da nemlisi kendi varlna yneldiinde; evrenin ve kendisinin gayesini de renmeyi arzu eder. Fakat yaamn ve evrenin gayesini-anlamn bulmaya ynelik bu arzu, ancak evrene akn olarak evreni ve insan yaratan bir Allah varsa tatmin olabilir. Natralist-ateist yaklama gre evren kendiliinden vardr ve insan zorunluluk ve ansn bileimiyle tesadfen olumutur. Allahn olmad bu tabloda, evrenin ve insann bir gayesi olamaz; insann iindeki gaye arzusunun karlanmas mmkn deildir ve bunun mantki sonucu
26 Richard Dawkins, The God Delusion, Black Swan, Londra, 2007, s. 210. 27 Justin L. Barrett, Is The Spell Really Broken? Bio-psychological Explanations of Religion and Theistic Belief , Theology and Science, No: 5/1, s. 57-72 28 Wael B. Hallaq, bn Teymiyyeye Gre Allahn Varl, ev: Bilal Kupnar, Sosyal Bilimler Dergisi, No: 3, April 1993, s. 144.
75

allah, felsefe ve BlM

kanlamaz mitsizliktir. Bunu Bertrand Russelln u ifadelerinden de anlayabiliriz:


Bilimin bize sunduu dnya daha da gayesiz, daha da anlamszdr... Buna gre insan, ne oluturacandan habersiz nedenlerin bir rndr; insann kkeni, geliimi, mitleri ve korkular, aklar ve inanlar, atomlarn bir araya gelmesinden baka bir ey deildir... Ancak bu gereklerin zerinde, ancak bu kanlamaz mitsizliin temelleri zerinde, bundan byle ruh gvenle ikamet edebilir.29

Beinci Arzu: pheden Uzak Bilgi Edinme Bundan nceki btn arzular gibi pheden uzak bilgi edinme arzusunun btn insanlardaki doal ve temel arzulardan biri olduuna herhalde ok az itiraz eden olacaktr. Ele aldm nceki arzularn gerek anlamda tatmininin Allahn varln gerektirdiini birok agnostik ve ateist dnr de kabul etmi; hatta bunu, insanlarn Allaha inanmasnn sebebi olarak deerlendirmilerdir. Dier yandan pheden uzak bilgi edinme arzusunun Allahn varln gerektirdii, ayn ekilde agnostikler ve ateistlerce kabul edilmemektedir. Bu arzunun Allahn varln gerektirdiini anlamak iin ncekilerden daha fazla zihinsel abaya -ayrca felsefi alt yapya- ihtiya olduunu ve bu iddiann daha fazla tartmaya sebep olacan syleyebilirim. felsefecinin; Rene Descartesn, Victor Reppertin ve Alvin Plantingann almalarna ksaca deinerek, bu arzunun Allahn varln gerektirdiini gstermeye alacam. Bu felsefeciler, insann bilebilme imkannn snrlarn kabul etmekle beraber, en temel bilgilerimizin doruluundan ancak Allahn varlna inanrsak emin
29 Bertrand Russell, Mysticism and Logic and Other Essays: A Free Mans Worship, Longmans, Londra, 1918, s. 40.
76

CaNeR TaslaMaN

olabileceimizi sylemilerdir (ama bu yaklamlarn, burada olduu gibi arzu delili asndan ele almamlardr). pheden uzak bilgi edinme, temel ve evrensel bir insani arzu olduu iin, farkl doal ve temel arzularn ayn sonuca gtrmesinin birleimine dayanarak oluturduum argmanmda, bu arzumuza da yer vermekteyim. D dnyann varl en temel birok bilgimizin varl iin n arttr. Sevdiimiz insanlarn varlndan kendi bedenimizin varlna kadar birok temel bilgimiz d dnyann gerek olarak var olmas kouluna baldr. Aristotelesin de iaret ettii gibi mutluluk iin nemli artlardan biri haz veren olgularn ieriinin gerek olmasdr. Descartes d dnyann varlna dair bildii bilgilerin hepsinin pheli olduunu kabul ederek bilgisini sfrlam, daha sonra pheden uzak bir ekilde felsefi sistemini kurmaya almtr. Bunu yaparken ancak Allahn varl kabul edilirse, d dnya gibi ok ak ve ok belirgin ekilde gerek olarak algladklarmzdan phe etmeyebileceimizi sylemitir. Descartesn bu yaklam, yaygn olarak modas gemi bir yaklam olarak kabul edilmektedir, fakat bugne kadar bu yaklama kart tatmin edici bir cevabn verilebildiini dnmyorum. Descartes yle demektedir:
En zeki insanlar da istedikleri kadar bu sorun zerinde dnebilirler; Allahn varln kabul etmedikleri takdirde bu pheyi giderecek hibir neden gsterebileceklerini sanmyorum. ncelikle, yukarda sunduum, kabul ettiim ilke olan; ok ak ve ok belirgin ekilde anladmz eylerin doruluu, ancak Allah varsa gvenilirdir, Allahn Mkemmel Varlk olmas sayesinde gvenilirdir, bizde olan her ey Ondan olduu iin gvenilirdir... Fakat bizde olan her eyin, mkemmel ve sonsuz Varlktan geldiini bilmeseydik; grlerimiz ne kadar ak ve ne kadar belirgin olurlarsa
77

allah, felsefe ve BlM

olsunlar, doru olma mkemmelliine sahip olduklarn dnmemizi garantileyecek bir sebep olmazd.30

Descartes bu yaklamn Allahn varl iin bir argman olarak deil de d dnyann varl iin bir argman olarak grr. Dier yandan baz dnrler, bilgi edinmemiz iin gerekli akl yrtme kabiliyetimizden karsadklar akl delili (the argument from reason) ile Allahn varln temellendirmeye almlardr. pheden uzak bilgi edinmemiz bir arzu olduuna gre ve bu arzu, akl yrtebilme srecinin varln gerektirdiine gre; akln varlndan hareketle Allahn varln temellendiren veya natralizmin yanl bir felsefe olduunu gsteren akl delilinin verileri, bahis konusu arzunun Allahn varln gerektirdii grmz desteklemektedir. Reppert, C. S. Lewisin akl delilini, u formatta zetlemektedir:
1. Akletmeyle hi ilgisi olmayan (nonrational) sebeplerle aklanmas durumunda, hibir gr aklla karsanamaz. 2. Eer natralizm doruysa, tm grler tamamen akletmeyle ilgisi olmayan sebepler tarafndan aklanabilir. 3. O zaman natralizm doruysa, hibir gr akletme sreleriyle karsanamaz. 4. Eer hibir grn akletmeyle karsanamayacan syleyen bir tez varsa, o zaman bu tezin reddedilmesi ve bu tezi inkar eden tezin kabul edilmesi gerekir. 5. O zaman natralizmin reddedilmesi ve onu inkar eden tezin kabul edilmesi gerekir.31
30 Rene Descartes, Discourse on Method and The Meditations, ev: F.E. Sutcliffe, Penguin Classics, Londra, 1968, s. 58-59. 31 Victor Reppert, C.S. Lewiss Dangerous Idea, IVP Academic, Downers Grove, 2003, s. 57-58; Victor Reppert, The Argument from Reason, Natural Theology, Ed: William Lane Craig ve J.P. Moreland, Wiley-Blackwell, West Sussex, 2009, s. 353-354.
78

CaNeR TaslaMaN

Natralist-ateist anlayn savunduunun tersine kast ve gaye barndrmayan (nonintentional and nonteleological)32 maddi paracklarn zerine akln ina edilemeyecei; Allah merkezli bir varlk anlaynn -ontolojinin- alternatifi olarak sunulan natralist-ateist ontolojide, aklmza gvenin temelleri sarslaca iin pheden uzak bilgi edinme arzumuzun karlanmasnn hibir imkan kalmayaca kanaatindeyim. Plantingann dile getirdii natralizme kar evrimci delil (evolutionary argument against naturalism) yaklam da ayn sonuca gtren bir argmandr.33 Plantinga, Dawkins gibi nl ateistlerin sandklarnn tersine, evrim gryle natralizmin uzlaamayacan gstermeye almtr. Plantinga, natralist-ateist evrim anlayna gre gvenilir zihinsel yeteneklere sahip olmamzn beklenmemesi gerektiini syler. nk bu anlaya gre evrimin mekanizmalarnn; uyum salayan, yaayabileni ve reyebileni semesi beklenir, fakat doru bilgiyi elde eden gvenilir zihinsel yetenekleri semesi iin bir neden yoktur. Dier yandan bir teist, Allahn insanlar, Kendisini bilebilecek ve sanatn takdir edebilecek ekilde yarattn -evrim araclyla veya evrimsiz- dnd iin, akl yrtme srelerimizle doru bilgilere ulamamz rahatlkla mmkn grebilecek bir paradigmaya sahiptir. Naturalist-ateist bir evrim anlayn savunanlar ise akl yrtme srelerimize gvenilebileceini syleyemeyecekleri iin evrimin doruluu dahil herhangi bir doruluk iddiasnda da bulunamazlar. Plantinga bu yaklamyla, natralist bir yaklamla beraber evrim teorisinin savunulmasnn -birok kiinin hi beklemedii ekilde- kendini reddeden (self defeating) bir yaklam olduunu gstermeye almtr.34 Plantinga bunu yaparken, vard sonucu burada
32 Victor Reppert, The Argument from Reason, s. 388. 33 Bu kitapta okuyabileceiniz Plantingann makalesi bu konu hakkndadr. 34 Bu kitaptaki Plantingann makalesi dnda baknz: Alvin Plantinga, An Evolutionary
79

allah, felsefe ve BlM

sunduum arzu delili asndan deerlendirmemitir; fakat onun bu yaklam, pheden uzak bilgi edinme arzusunun natralist paradigma ierisinde tatmin edilemeyeceini gsterdiinden, bu makalede sunulan argmana katkda bulunmaktadr. Altnc Arzu: Bakalar Tarafndan yi Davranlma nsann zihinsel kabiliyetleri ve arzular, dier insanlarla iletiim kuraca bir yapya gredir, rnein insann doutan konuma yetenei vardr.35 Bu ise insann doutan -apriori- sosyolojik bir varlk olmas demektir.36 Baka insanlarla karlaacak kii, dier insanlar tarafndan fiziksel ve psikolojik incitilmelere maruz kalmamak ister, ksacas insanda, sosyal bir varlk olarak yaratlmasndan kaynaklanan doasnn gerei olarak bakalar tarafndan iyi davranlma arzusu da vardr. Bakalar tarafndan iyi davranlmann koullarn ise en iyi ahlakn varl salar.37 Ahlaki deerlerin rasyonel temellendirmesi ise ancak Allahn varlyla mmkndr (burada rasyonel temellendirmesi vurgusuna dikkat edilmelidir). Elbette Allaha inanmayan ama insanlara zarar vermeyen, ahlaki adan iyi insanlar olduu gibi; Allaha inanp da insanlara zarar veren, ahlaki adan kt insanlar da vardr. Fakat burada savunulan insanlarn sz konusu arzularnn ahlaki bir sistemi, bunun ise rasyonel temellendirmesinin Allahn varln gerektirdiidir. Evrenin
Argument Against Naturalism, Logos 12, 1991; Alvin Plantinga, Warranted Christian Belief, Oxford University Press, Oxford, 2000. 35 Noam Chomsky, Syntactic Structures, Mouton de Gruyter, Berlin, 2002. 36 Muhammed Abduh, Tevhid Risalesi, ev: Sabri Hizmetli, Fecr Yaynlar, Ankara, 1986, s. 143. 37 Baka bir almamda, modern psikolojideki almalardan hareketle oluturduum ahlak delilini mstakil bir argman olarak savundum ve Allahn varlnn rasyonel bir ekilde temellendirilmesinde kullanlabileceini gsterdim. Burada ksaca deindiim bu konuyu, o almamda daha detayl bulabilirsiniz: www.canertaslaman. com
80

CaNeR TaslaMaN

sadece ve sadece atomlardan (nothing but atoms) olutuunu syleyen natralist ontolojide, insanlarn zihinlerinden bamsz objektif ahlaki deerler iin bir temel bulunamaz. Nitekim nl ateist filozof Sartre da buna dikkat ekmitir:
Tersine, varoluu Allahn var olmamasn olaanst seviyede can skc bulur, Onunla beraber deerlerin rasyonel temelini bulacamz bir temel de tamamen kaybolur. Sonsuz ve mkemmel bir Bilin onu dnmedii iin artk apriori olarak bir iyi kalmaz. Artk hibir yerde iyinin varl veya birisinin drst olmas ile yalan sylememesi yazl deildir, nk artk sadece insann var olduu bir dzlemdeyizdir. Dostoyevskinin bir zamanlar dedii Allah yoksa her ey mbahtr ifadesi varoluu iin balang noktasdr. Gerekten de Allah yoksa her ey mbahtr ve insan sonu olarak sahipsizdir.38

Allahn inkar edilmesinin ahlakn rasyonel temellendirmesini imkansz klacan dier nl bir ateist filozof Nietzsche de grm ve bunu birok yerde ifade etmitir:
Biz Allah inkar ediyoruz, biz Allahtan kaynaklanan sorumluluu inkar ediyoruz... Benim felsefeciden talebim aka bellidir; pozisyonunu iyinin ve ktnn tesinde belirlemesi ve ahlaki yargnn stne kmas. Bu talep, ak ve seik olarak ilk benim ortaya koyduum, hibir ahlaki gereklik olmad anlaynn gereidir.39

Gerek Yahudi-Hristiyan geleneinin iinde gerek slami gelenein iinde, ahlaki yasalarn Allahn Doas -Zat- ile ilikili ezeli gerekler
38 Jean-Paul Sartre, Basic Writings, Ed: Stephen Priest, Routledge, Londra, 2001, s. 32. 39 Friedrich Wilhelm Nietzsche, Twilight of the Idols with the Antichrist and Ecce Hommo, ev: Antony M. Ludovici, Wordsworth Editions Limited, Hertfordshire, s. 37.
81

allah, felsefe ve BlM

mi olduu, yoksa ahlaki yasalarn kaynann sadece Allahn emirleri mi olduu tartlmtr. rnein slami gelenek iindeki Mutezile Okuluna gre bir ey iyi veya kt olduu iin -bunu Allahn Doasnn zelliklerinin belirlediini dnmlerdir- onu Allah emretmi veya yasaklamtr; Eari Okuluna gre ise bir eyi iyi veya kt yapan sadece Allahn emirleridir.40 Felsefede bu konu Euthyphro ikilemi balyla irdelenmitir. Tektanrc dinlerin iindeki bu farkl iki yaklam ahlak delili ile ilgili kimi yaklamlarda bir fark oluturabilir ama buradaki yaklam asndan bir fark olumamaktadr. Burada temel bir arzunun ahlaki bir yapy, bu yapnn rasyonel temelinin ise Allahn varln gerektirdiini savunuyorum. Ahlaki yasalarn, ister Allahn Doas ile ilikili ezeli gereklikler olduunu dnelim, ister sadece Allahn emirlerinden kaynaklandklarn dnelim; her iki gr de ahlaki yasalara rasyonel temel salayacaktr. Ayrca ahlaka Kant bir yaklam sergileyenler de buradaki yaklamn dnda deildirler. Kant, ahlakn otonom olduunu ve saf akln Allahn varln veya yokluunu temellendiremeyeceini sylemitir. Dier yandan en yksek iyinin (summum bonum) gereklemesi iin hem ahlaki erdemin hem de eksiksiz bir mutluluun birlemesi gerektiini; bu olmadan ahlaki yasann objektiflik talebinin karlanamayacan sylemitir. Sonuta Kant, ahlaki sistemin bamsz olduunu sylemise -ki bence, Kantn sisteminde bu hususta eliki vardr- Allahn varln ve lmszl pratik koullarn gerei sonucunda postulat olarak kabul etmitir.41 Buradaki argman asndan bahsedilen arzunun ahlaka, ahlaki bir sistemin ise Allahn varlna ihtiya duyduunun gsterilmesi yeterlidir. Ahlak delili a40 Macid Fahri, slam Ahlak Teorileri, ev: Muammer skenderolu ve Atilla Arkan, Litera Yaynclk, stanbul, 2004, s. 56-58, 76-79. 41 Immanuel Kant, The Critique of Practical Reason, ev: Thomas Kingmill Abbott, William Benton, Chicago, 1971, s. 344-355.
82

CaNeR TaslaMaN

sndan Kantn pratik akl adna postula yaklamyla, ahlaktan Allahn varl iin objektif argman oluturanlar arasnda (bylesi objektif bir argman ahlak delili ile ilgili almamda savundum) nemli farklar vardr. Fakat burada sunulan argman asndan, Allahn varln gerektirme eklinde nemli farklar olsa da, tm bu yaklamlar buradaki argmana adapte edilebilir. Sonuta doas gerei sosyal bir varlk olan insann, bu doasnn sonucu olarak bakalar tarafndan iyi davranlma arzusuna sahip olduunu; bunun ise ahlaki yasalar gerektirdiini grmekteyiz. Bakalarna kar ahlaki yasalara uygun davranmaya ynelik doutan zelliklere sahip olduumuzu inkar edenler olabilir42 ama bakalar tarafndan iyi davranlma arzusunun doal ve temel bir arzu olduuna itiraz edilemeyecei kanaatindeyim. Objektif ahlaki yasalarn rasyonelliinin ancak Allahn varl ile mmkn olduuysa; Nietzsche ve Sartre gibi ateistlerden, tektanrl dinlerin gelenei iinde ahlaki yasalar Allahn Doas ile ilikilendirenlerden Allahn emirlerine indirgeyenlere kadar geni bir kesimin rahatlkla kabul ettii bir iddiadr. Natralizm mi, teizm mi? Buraya kadar argmanmn ilk maddesini deerlendirdim. leri srdm argmann drdnc maddesi ise herhalde en az itiraz edilecek maddedir; birok ateist de teist de bu maddeyi rahatlkla kabul edecektir. Gerek felsefe tarihine gerek gnmz felsefesine bakldnda natralist-ateist-materyalist yaklamla teist yaklamn (farkl teist yaklamlar aras nemli farklar olsa da) birbirlerine kar konumlandklarn, bu grlerden birinin yanllanmasnn dierinin
42 Son dnemlerde modern psikoloji, insanlarda doutan ahlaki zellikler olduuna dair birok veriye ulamtr. Ahlak delili zerine almamda ele aldm bu konuya burada girmeyeceim.
83

allah, felsefe ve BlM

dorulanmas olarak kabul edildii rahatlkla sylenebilir. Agnostik yaklamlar; bu klarn dnda nc bir k olmak yerine, daha ok bu klardan hangisinin doru olduunu bilemeyeceimizin ileri srlmesidir. Ateist ve agnostiklerin ileri srdm argmanda en ok itiraz edecekleri madde ise kabul edilmesi halinde sonucun otomatikman kabul edilecei beinci maddedir. Daha nce grld gibi incelediim alt arzunun kimilerinin insanda olduunu tespit eden ateistler, bu arzularn Allahn varln gerektirdiini grmler, Allaha ve dine inanmay arzularn tatmini olarak deerlendirmilerdir. Oysa bu yaklam ancak natralizmi batan -apriori- doru bir felsefe olarak kabul edersek geerli olabilir. Bu batan kabul bir kenara brakldnda, arzularn tatmini yaklamnda bulunan ateistlerin, en ok ilenen mantksal hatalardan biri olan kkensel hatay (genetic fallacy) iledikleri anlalacaktr. Kkensel hata ileyen kii, bir eyin kkenini gstermekle, o eyin doru veya yanl olduunu ispat ettiini sanr. Kkensel hata ileyen kiinin kard sonu doru veya yanl olabilir ama akl yrtme ekli yine de mantksal olarak hataldr. rnein Ben ailemden dnyann dz olduunu rendim, demek ki dnya dzdr diyen veya Hans, Nazi Almanyasnda fizik okudu, demek ki fizik bilgisinin iinde faist fikirler var diyen kiilerin dedikleri, ister doru ister yanl kabul edilsin, yine de bu kiiler kkensel hata ilemektedirler, yaplan karmlarda gsterilen kken sonucu ispatlamaz. Ayn ekilde arzularn tatmini iddiasnda bulunanlarn syledii gibi insanlarn bazsnn veya birounun Allaha ve dine inanmasnn kkeninde arzular olabilir. Fakat Allaha veya dine inanmann kkenini gstermek suretiyle, Allahn ve dinlerin insani uydurmalar olduu iddia edildiinde kkensel hata yaplm olur. Oysa insanlarn iine bu arzularn konmas yoluyla, Allahn, insanlar
84

CaNeR TaslaMaN

Kendisine inanmaya ynelttii, Augustinein kelimeleriyle sylemek gerekirse Bizi, Kendisi iin yaratt sylenebilir.43 Bu argmanda kullandm yntem argmann beinci maddesinde anlalmaktadr. Burada sunduum argmanda en iyi aklamay gsterme yntemini kullanyorum; arzularla ilgili teizmin sunduu aklamann natralizmden daha rasyonel ve tutarl olduunu iddia etmekteyim. Tmevarm sorunu gibi felsefi sorunlar karsnda gelitirilmi en iyi yaklamlardan biri, gnlk hayatmzda ve bilimde kullandmz bir yntem olan, mevcut alternatifler arasnda en iyisini tespit etmeye almaktr; en iyi aklama olarak karm (inference to the best explanation) bylesi bir yaklamn bilim felsefesinde kullanlan addr.44 Birok kiiye gre ok u bir pheciliin ifadesi olan tmevarm sorununa gre yksek bir yerden aaya atladmzda, dtmz yzlerce kez deneyimlesek de, ekim yasas bunu gsterse de; bir kez daha ayn yerden atladmzda deceimizi ve ekim yasasnn doru olduunu sylememize imkan yoktur. Bertrand Russelln dedii gibi:
Eer bu ynteme (tmevarm) gvenilmezse; yarn gnein domasn beklememiz iin bir nedenimiz yok demektir, ekmein tatan daha besleyici olduunu da atdan kendimizi attmzda deceimizi de bekleyemeyiz. Kendimize doru en yakn arkadamzn yaklatn grdmzde, bu bedenin, en kt dmanmz veya tamamen yabanc biri tarafndan ele geirilmediini dnebilmemiz iin de bir dayanamz kalmaz. Tm davranlarmz gemite ie yaram, bu yzden gelecekte de ie yarayacakm gibi gzken ilikilere dayanmaktadr; bu ie yarayacakm gibi gzkmenin geerlilii ise tmevarm prensibine dayanmaktadr. Bilimin, evrende
43 Steven Jon James Lovell, Philosophical Themes from C. S. Lewis, Department of Philosophy University of Sheffield, PhD Thesis, August 2003, p. 95, 154. 44 En iyi aklama olarak karm yntemi iin bakabilirsiniz: Peter Lipton, Inference to the Best Explanation, Londra, Routledge, 2004.
85

allah, felsefe ve BlM

doa yasalarnn varl gibi temel prensipleri de, gnlk yaamdaki inanlarmz gibi, tamamen tmevarm prensibine dayanmaktadr.45

Sonuta tmevarm yntemini bir kenara braknca ne e=mc2 dorudur diyebiliriz, ne de stmayla suyun kaynamas arasnda kesin bir nedensel iliki olduunu iddia edebiliriz. Aslnda felsefeyle ilgilenen ufak bir kesim dnda hemen hi kimse tmevarm sorununu gz nnde bulundurmamaktadr. Fizikilerden e=mc2 formlne veya biyologlardan hcrelerde DNAnn protein sentezinde nemli rol oynadna, tmevarm sorunu yznden pheyle bakan kolay kolay bulamazsnz. Felsefenin iindeki bylesi pheci yaklamlar bilim insanlar gz nnde bulundurmadan -ciddiye almadan da denebiliralmalarn srdrmektedirler. Fakat buna ramen, bir felsefeci olarak, buradaki argman tmevarm sorununu gz nnde bulundurarak mtevaz bir ekilde oluturdum ve arzular zerine objektif bir incelemenin; teizmin natralizmden daha rasyonel bir dnya gr olduunu gsterdiini savunmakla yetindim. Yani daha temkinli bir yaklam olan en iyi aklamay gsterme yntemini benimsedim. Evrim? Doal Seleksiyon? Bahsedilen arzularn, Allahn bilinli bir plan neticesinde deil de natralist-ateist yaklamn ngrd ekilde olutuunu syleyenler; bu arzularn, doal seleksiyonun neticesinde olutuunu veya evrimin yan rnleri olduunu iddia edeceklerdir. ncelikle unu tespit etmemiz gerekir ki; burada ele aldm arzular en temel arzularmzdr; bu listeye alternatif, burada karsanan sonucun tersini gerektirecek bir doal ve temel arzular listesi gsterilemez. Bu bahsedilen
45 Bertrand Russell, Problems of Philosophy, Indo-Europian Publishing, Los Angeles, 2010, s. 48-49.
86

CaNeR TaslaMaN

arzularn yannda yemek, imek, cinsellik ve uyku gibi doal arzularmz da vardr; dnyadaki varlmz devam ettirmemize yarayan bu arzular, burada karsanan sonucun tersine bir durum oluturmadklar gibi, bu doal arzularmzn objelerinin mevcut olmas (yemek arzusuna kar yemein veya su arzusuna kar suyun) argmann sonucunu desteklemektedir (argmanmn beinci maddesinde buna dikkat ektim). Burada Evrim Teorisi ile ilgili tartmalara deinmeyeceim; fakat bu teoriyi doru kabul ettiimizde de buradaki sonucun deimeyeceini belirtmek istiyorum.46 Eer evrim srecinde bu arzularn olutuu kabul edilirse; evrimi, Allahn yaratma yolu ve doal seleksiyonu Allahn yaratma aralarndan biri kabul eden anlaylar desteklenmi olmaz m? Bizde doutan var olan bu doal ve temel arzular, eer bu evrene akn bir Allahn varln gerektiriyorsa, bu evrim ve doal seleksiyonun Allaha gzlerimizi evirttii anlamna gelmez mi? Bu durumda da Pierre Teilhard de Chardinden, Dobzhanskyden, Francis Collinse kadar -aralarnda nemli farklar olsa da- evrimi Allahn yaratma yntemi olarak grenlerin yaklamlar destek bulmu olmaz m? Birbirlerinden bamsz tm bu arzularn ayn ontolojiyi gerektirmesi, srf bu dnyada yaamaya ve remeye gre seimler yapan tesadfi doal seleksiyon mekanizmasyla aklanamaz. Arzularmz incelediimizde, bu dnyada yaamak ve remekten ok daha fazlasyla ilgili olduklarn grmekteyiz. Bunu, ele alnan her arzu iin ksaca gstermeye alacam: Birinci Arzu; Yaam: Bu dnyada yaamamz ve rememizi en ok destekleyen arzunun bu olduu adndan bellidir. Fakat insan zihninin, dier trlerden farkl olarak ok uzun bir gemi ve
46 Evrim Teorisini ayrntl bir ekilde Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr kitabmda irdeledim.
87

allah, felsefe ve BlM

ok uzun bir gelecekle iliki kurmas ve biyolojik organizmamzn imkan vereceinden daha uzun bir srete de yaamay srdrmeyi arzu etmesinin; bu dnyadaki yaamamz ve rememizle bir alakas yoktur. kinci Arzu; Korkularn Giderilmesi: Yrtc hayvanlardan veya yksek bir yerden dmekten korkma, elbette bu dnyada yaamamza ve rememize bir katkda bulunur. Fakat insan zihninin evrenin geniliini ve kendi aczini kavramas sonucunda, bu durumdan korku duyunca; tm evrendeki oluumlara gcyle etki edebilen bir Varla, korkularn giderilmesi arzusunun kendisini yneltmesinin, bu dnyada yaama ve remeyle bir ilgisi yoktur. Nitekim birok tr de kendilerini ldrebilecek canllardan korkuya benzer bir his duyuyor gibidirler; fakat evrenin geniliine kar kendi acizlikleri zerine dnmeleri zerine kan korkulardan kurtulma arzularnn, kendilerini bu evrene akn olana ynelttiini gzlemlemiyoruz. nc Arzu; Gaye: nsanlarn gayesel -teleolojik- dnmesi, dier canllar anlamalar gibi avantajlar salayarak, bu dnyada yaamaya ve remeye katkda bulunabilir. Fakat insanlarn gaye-anlam arzusunun, kendilerinin ve evrenin bir gayesini aramaya yneltecek ekilde insanda mevcut olmasnn, bu dnyada yaamak ve remekle bir ilgisi bulunmamaktadr. Drdnc Arzu; Mutluluk: Mutluluun hazza indirgenmesiyle; canllarn yeme, ime, cinsel iliki gibi faaliyetlerinden aldklar hazzn yaamaya ve remeye katkda bulunduu sylenebilir. Fakat uzun bir gemi ve gelecekle ilikide bulunan insan zihni, mutluluunu ahiret yaamnda da devam ettirmek ister. nsann doutan mutluluk isteyen doas, sahip olduu bahsedilen zihinsel yetenekleriyle birleince
88

CaNeR TaslaMaN

bu durum olur ve bylesi bir mutluluk isteinin ise bu dnyada yaam srdrmek ve remekle bir alakas yoktur. Beinci Arzu; pheden Uzak Bilgi Edinme: nsanlarn, evrenin kkeninden uzak galaksilerden atomun yapsna kadar birok eyi bilme arzular; bu evrende yaamak ve remek iin gerekenden ok daha fazladr. Yaamas iin gerekenden ok daha fazla bilmek isteyen insan, bilme sreci zerine derinlemesine dnnce ise en temel bildiklerinin ne kadar pheli olabileceini kavrar ve pheden uzak bilgi edinme arzusu duyar. Daha ok felsefi dnce srecinde ortaya kan bu pheleri retebilecek bir zihinsel kabiliyette olmak da bu dnyada yaamak ve remek iin gerekmemektedir. Ayrca en temel bilgilerimizin ancak Allahn varln kabul edersek rasyonel temel bulaca iddiasn ancak felsefeyle ilgilenen bir kesim anlayacaktr; onlarn nemli bir blm de bu iddiay reddedecektir. Sonuta pheden uzak bilgi edinme isteinin de, bu istein rasyonel temel bulmasnn Allahn varln gerektirmesi de bu dnyada yaama ve reme iin bir avantaj salamaz. Altnc Arzu; Bakalar Tarafndan yi Davranlma: Bakalar tarafndan iyi davranlma, insann psikolojik ve fiziksel bir ihtiyac olarak yaama ve reme iin nemlidir. nsani retimler olan birok kltr de bu amaca hizmet ederek, bu arzunun talebini ahlaki kurallarla karlar. Fakat daha nceki incelememizde grdmz gibi ahlaki bir yapnn rasyonel bir ekilde temellenmesi Allahn varln gerektirir. Oysa Allahn varlna atf yapmadan birok kltr bu arzuyu rasyonel temellendirmesi olmadan da karlayabildiine gre, bu arzunun rasyonel temellendirmesinin Allah gerektirmesinin, bu dnyadaki yaama ve rememizle hibir ilgisi yoktur.

89

allah, felsefe ve BlM

Arzularn Karlanmas, Ontolojik Delil ve Allahn Sfatlar Burada oluturulan argmann, beinci arzunun incelenmesinde akl delili ile altnc arzunun incelenmesinde ahlak delili ile ilgisi grld; burada ise arzularn -Descartesn tarzndaki- ontolojik delil ile ilikisine deineceim: Doal ve temel arzularmzn Allahn varln gerektirdiini grdk. Allah ne kadar kudretliyse, ne kadar bilgiliyse, Onun iin arzularmza cevap vermesi ne kadar kolaysa, Allah ezeliyse, Allah yapmak istedii eylemlerden alkoyabilecek hibir g yoksa; arzularmzn karlanmasnn olasl o kadar yksektir. Ksacas arzularmz, Allahn Mkemmel olmasn da arzu ettirmektedir. Bu ise, arzulardan hareketle Allah merkezli bir ontoloji kurulabiliyorsa; yine arzulardan hareketle Allahn Mkemmel olduu eklinde, sfatlaryla ilgili bir sonuca da ulaabileceimizi gsterir. Sonuta arzularmz bizi ii bo bir Allah kavramna deil, belli sfatlar olan bir Allah kavramna yneltecek ekildedir. Arzular konusundaki yaklammz Descartesnki gibi bir ontolojik delil ile de birletirebiliriz: Doutan sahip olduumuz arzular zerine dndmzde, bu farkl doal ve temel arzularn Allahn varln gerektirdiini grrz. Descartes Dnyorum, yleyse varm (Cogito ergo sum) diyerek pheden uzak ilk bilgiyi elde ettikten sonra bilmenin bilmemekten daha mkemmel olduunu kavrayarak zihninde mkemmel kavramnn varlna ular. Bu kavramn ise zihnine ancak Mkemmel bir Varlk tarafndan, yani Allah tarafndan konmu olabileceini, zihnin bu kavram uydurmu olamayacan syler.47 Kantn ontolojik delile kar syledii ekilde; bir objeyle ilgili kavrammzn ieriinden, bu objenin varln karsayamayacamz itirazn kabul etsek bile;48 zihnimizde bir varln s47 Rene Descartes, Discourse on Method and the Meditations, s. 55. 48 Immanuel Kant, The Critique of Pure Reason, Trans: J.M.D. Meiklejohn, William Benton, Chicago, 1971, s. 182.
90

CaNeR TaslaMaN

fat olmasa da bir mkemmel kavram yine de kalr. Burada sunduum argmanda ise bir kavramn ieriinden Allahn varlna gei yapmadma dikkat edilmelidir. Bu makalede, bizdeki farkl doal ve temel arzularn Allahn varln gerektirmesinden hareketle; bunlarn Allah tarafndan oluturulmu olduu grnn, alternatifi olan bunlarn rastgele srelerle olutuunu savunan natralizm grnden, daha rasyonel bir aklama olduu savunulmaktadr. Arzularmz gerek bir varlk olarak Allaha ihtiya duyar; sadece bir Allah kavramna ihtiya duymaz. Doutan var olan arzularmzla Allahn varln temellendiren ve bu arzularn doutan zihnimizde oluturulduunu syleyen yaklammz iin; zihnimizde doutan var olan mkemmel kavramn doutan arzularmzn ynelttii Allaha sfat yapmak, bylece mkemmel sfatn gerek bir Varln sfat olarak grmek, Kantn itiraznn etrafndan dolamak demektir. Aslnda Kant, kendi sunduu ahlak delilinde, ahlaki bir sistemin En st Seviyede Mkemmel bir Allah gerektirdiini sylemitir. Gerektirmeden Allah tarafndan dzenlenmeye ve arzulardan Allahn Mkemmel sfatyla varlna gei yaptm buradaki argman iin bu gerekliliin gsterilmesi nemlidir. Bu gsterildikten sonra buradaki argmanla ulalan sonu, Kant gibi Allah sadece postula olarak kabulden daha fazlas olmaktadr. Bence, incelediim beinci arzu ile ilgili olarak Kantn syledikleri burada incelenen dier arzular iin de geerlidir. Kant yle demektedir:
Ahlaki ilke, ancak en st seviyede mkemmel olan bu dnyann bir Sahibi kavramn mmkn kabul eder. O, her eyi bilen olmaldr ki benim yaptklarmla ilgili zihinsel durumlarm en derin kkenlerine kadar, tm olas durumlar ve tm gelecekteki durumlar iin bilebilsin; her eye gc
91

allah, felsefe ve BlM

yeten olmaldr ki her eyi yerli yerince ayarlasn; ayn ekilde her yerde mevcut, ezeli, vb. de olmaldr...49

Sonuta doutan -apriori- sahip olduumuz arzularmz, sadece Allahn varln gerektirmekle kalmaz; Allahn her eyi bilen, her eyi gren, kudreti yksek, ezeli olmas gibi sfatlarn da ksaca Mkemmel Varlk olmasn da gerektirir. Nitekim zihnimizde, doutan var olan arzularla beraber mkemmel kavramnn olmas da dikkate deerdir. Ksacas, burada sunulan argman, sadece Allahn varl iin deil, Allahn sfatlarnn temellenmesi iin de bir delildir. Arzu Delilinin Ahiretin ve Dinlerin Varlyla lgisi Arzular hareket noktas yaplarak Allahn varlnn yannda ahirette yaamn varl iin de argman oluturulabilir. Bu delili tektanrl dinler iin nemli klacak hususlardan birisi udur; tektanrl dinlerin ontolojisinin merkezindeki Allahn varl hakknda olduu gibi, bu dinler asndan nemli ahiretteki yaamn varl hakknda da bir argman olmas. Burada ele alnan arzularn birounun ahirette yaamn varln gerektirdiini, ahiretin yaratlmasnn ise Allahn varln gerektirdiini grdk. Buradaki argmann Allahn varlyla ilgili ksmnn doru kabul edilmesi, otomatikman ahiretin varl iin de geerli bir argman olmas demektir. Fakat burada savunulduu gibi bu argman, Allahn varl iin geerli bir delil olarak grmeyenler de ahiretin varl iin geerli bir delil olarak kabul edebilirler. Bylesi bir argman kuranlarn, bunu kurmadan nce Allahn varlna inanyor olmalar gerekir. Bu inancn fideist bir yaklamla -delilsiz imanla- olmas mmkn olduu gibi, tasarm delili veya kozmolojik delil neticesinde veya herhangi baka bir
49 Immanuel Kant, The Critique of Practical Reason, s. 352.
92

CaNeR TaslaMaN

ekilde olmas da mmkndr. Allahn varlna inananlar, var olan her eyi yaratan Allahn, insann iine, ahiret yaamna kar arzuyu da yerletirdiine inanrlar. Bunun neticesinde, nl Mslman tefsirci-kelamc Said Nursinin Vermek istemeseydi, istemek vermezdi szyle ifade ettii gibi;50 insann iindeki bu arzuyu Allahn yaratmas, bunun objesini yaratacann ikna edici bir delili olarak kullanlabilir. Benzer bir yaklama Hristiyan teolog Norman Geislerin u argmantasyonunda da rastlamaktayz:
1. Her doal arzunun, kendisini tatmin edecek objesi mevcuttur. 2. Ahiret yaam; insanlarn doal, doutan var olan bir arzusudur. 3. yleyse lmden sonra ahiret yaam vardr.51

Bylesi bir argman duysalard; Freud, Feuerbach ve Sartre gibi, insanlarn ahiret yaamna kar arzularnn Allahn varlna inanmalarnn temel sebepleri arasnda olduu dncesinde olan nl ateistlerin, -felsefe ve psikoloji teorilerine baktmzda- yle diyeceini tahmin etmek zor deildir: Allah olsayd argmannz olduka tutarl olurdu. Fakat Allah yoktur. Dier yandan, tarihin bu nl ateistlerine kar Allahn varlna inandn syleyip ahiret yaamnn varln inkar eden nemli bir kitle vardr. Arzulardan ahiret yaamnn varln karsayan bu delillendirme, bu kitleye kar kullanlabilir. laveten, arzulardan hareketle Allahn yollad dinlerin var olmas gerektii iin de argman oluturulabilir. rnein burada ele alnan drdnc arzu olan gaye arzusunu ele alalm. Bu arzunun karlanmas Allahn varln gerektirdii gibi, ayn zamanda Allahn
50 Said Nursi, Mektubat, Szler Yaynevi, stanbul, 1977, s. 280. 51 Norman Geisler, Baker Encyclopeida of Christian Apologetics, Baker Book House, Grand Rapids, 1999, s. 282.
93

allah, felsefe ve BlM

gayemizin ne olduunu bildirecei mesajlarnn da mevcudiyetini gerektirir; bylesi bir bildirimi de gaye arzusu talep eder. nsan, gayesiyle ilgili sormas kanlmaz sorusu olan Niye buradaym, varlmn gayesi nedir karln ancak Allahn cevap vermesiyle bulabilir. Ayrca, nceden dikkat ekildii zere, ahiret yaamn arzularn talep etmesi gibi, ahiret yaamn yaratma gc elinde bulunan Allahn, onun yaratlacan haber vermesini de arzularmz talep eder. nsann korkularn giderilmesiyle ilgili arzusu da, Allahn, insanlarla ilgili olduunu bildirecei mesajlarn varln gerektirir. nsanlarn bilgi edinme ile ilgili arzular kanlmaz olarak Nereden geliyorum ve Nereye gidiyorum sorularn sordurur ki; bunlar da ancak Allahn insanlara bunlarn cevaplarn bildirmesiyle karlanabilir. Bakalar tarafndan incitilmeme arzusu olarak ifade ettiimiz ahlakla ilgili arzunun rasyonel bir temel bularak karlanmas ise ancak Allahn ahlak ile ilgili buyruklarnn olmasyla mmkndr. Ahiret yaamnn varl konusunda olduu gibi, burada sunulan argman, Allahn varln temellendirmede kullanmayanlar da, arzulardan hareketle Allahn yollad mesajlarn -dinlerin- olmas gerektiini temellendirebilirler. Elbette bunun iin de nceden Allahn varlna inanyor olmalar gerekir. Sonra ise Allahn insanlarn yaratlna yerletirdiine inandklar arzularn, Allahn yollad mesajlarn -dinlerin- varln gerektirmesini, Allahn dinler yollayaca iin insanlar dinlere muhta etmesi olarak deerlendireceklerdir. Dini dileklerin-tatmini olarak gren birok ateistin, felsefeleri ve psikolojileri gerei bu yaklama ise yle yant vereceklerini tahmin etmek zor deildir: nsanlarn arzular gerekten de Allah ile beraber ahiret yaamnn da dinlerin de varln gerektirir. Allah var olsayd bunlara inan elbette rasyonel olacakt. Fakat Allah yoktur. Dier yandan
94

CaNeR TaslaMaN

Allaha inanan ama bir dine inanmayan bir kitle de vardr. Bylesi bir argman o kitleye kar kullanlabilir. imizdeki doal arzular, bu arzularn objesi olduunu gsterse de, bu objelere mutlaka ulaacamz garanti etmez: Suya kar arzumuz suyun varln gsterir ama susuzluktan lmeme garantisi vermez. Ayn ekilde Allahn yollad dinlerin olacak olmas, bu dinlere herkesin inanacann garantisini vermez. Ayrca doal arzularmzdan olan susamay tatmin eden sularn, ar metallerle insanlar tarafndan kirletilme olasl olduu gibi; zgr irade sahibi insanlarn, Allahn yollad dinleri kirletme ve tahrif etme olasl da mevcuttur. Hangi dinin veya hangi mezhebin, insani kirletmelere maruz kaldn belirlemek bu makalenin konusu deildir. Fakat arzularmz temelinde burada anlatlanlardan hareketle, Allahn yollad bir dinde olmas gerekli nemli zellikleri yle saptayabiliriz: 1- Bu dinin varlk anlaynn merkezinde Allah olmaldr. 2- Bu din Allahn her eyi bilen, her eyi gren, kudreti yksek, ezeli olmas gibi sfatlarn, ksaca Mkemmel Varlk olduunu belirtmelidir. Ancak byle bir Allah arzularmz karlayabilir; arzularmz byle bir Allah talep eder. 3- Bu din ahiret yaamnn varln haber vermelidir. 4- Bu din insanlarn korkularnn giderilmesi arzusunu karlamal, Allahn insanlarn dualarndan ve durumlarndan haberdar olduunu bildirmelidir. 5- Bu din hayatn amac ile ilgili gaye arzusunu tatmin etmelidir. 6- Bu din Nereden geliyorum ve Nereye gidiyorum gibi ok temel hususlarla ilgili bilgi arzusunu karlamaldr. 7- Bu din insanlarn bakalarndan zarar grmeme arzusunun karlanmas iin Allahn ahlaki buyruklarn iermelidir.
95

allah, felsefe ve BlM

Sonu ve Ftrat Delilleri Zihnimizde doutan -apriori- var olan arzularmzn tatmini, Allahn varln gerektirmektedir. Bu arzular, kendimiz i dnyamzda deneyimleriz ve bu yzden bizim iin d dnyann varlndan bile daha kesindirler. Husserl gibi d dnyann varln paranteze alsaydk bile, yine de bu arzularn varl reddedemeyeceimiz kadar kesin olurdu.52 Ann Bden byk olmas (A>B) ve Bnin Cden byk olmas (B>C) verili olduunda; nasl Ann Cden byk olmas (A>C) bir dnme srecinin sonunda anlalacak ak mantksal bir sonusa; ayn ekilde apriori var olan arzularmzn Allahn varln gerektirmesinin analitik incelemesi, insann apriori olarak Allahn varlna ihtiya duyan bir varlk olmas sonucuna bizi ulatrr. Yaam ve korkularn giderilmesi gibi ele aldmz arzularmzn tatmin edilmesinin Allahn varln gerektirdiini grmek daha kolayken; pheden uzak bilgi edinme gibi arzularmzn tatmininin Allahn varln gerektirdiini grmek, dierlerinden daha fazla zihinsel aba gerektirmektedir. nceki sayfalarda gsterildii gibi tarihin en nl ateistleri, insanlarn arzularnn tatmininin Allahn varln gerektirmesini, insanlarn Allahn varln uydurma sebebi olarak gstermeye almlardr. Oysa burada, ateist filozoflarn boulduu yerde yaam suyunun olduunu gstermeye altm. Birbirlerine indirgenmeyecek, farkl ve ok temel arzularmzn hepsinin ayn ekilde Allahn varln gerektirmesinin en iyi aklamas; Allah tarafndan bunlarn insanlara yerletirilmi olduudur. Srf bu dnyada yaama ve reme temelinde seim yapan, natralist-ateistlerin ngrd ekilde ileyen bir doal seleksiyon mekanizmasyla, bu dnyay akn bir Allahn varln gerektirecek ekilde birok arzunun olumas aklanamaz. Bahsedilen farkl arzularn hepsinin ayn varlk
52 Edmund Husserl, Cartesian Meditations, ev: Dorion Cairns, Kluwer, Boston, 1977.
96

CaNeR TaslaMaN

anlayn -ontolojiyi- gerektirmesini ansla aklayan natralist grten, bunlarn Allah tarafndan byle oluturulduunu syleyen teist aklama daha baarldr. Bu aklama Neden farkl arzularmz bizi Allahn varlna inanmaya yneltecek ekildedir tarzndaki olaanst nemdeki sorunun yegane rasyonel cevabdr. Bilimde, felsefede ve gncel birok mantk yrtmede farkl verilerden sonuca ulamay ifade eden birlemeli tmevarmn (consilience of induction) iyi bir yntem olduuna inanyorum. Burada da farkl arzularn ayn sonucu gstermede birlemesine atf yaptm, fakat tmevarm sorununu gz nnde bulundurarak; mtevaz bir yaklamla, argmanm tmevarm yntemiyle deil, en iyi aklamay gsterme yntemiyle sundum. Teizmin felsefi ciddi tek rakibi olan natralizmden daha rasyonel olduunun gsterilmesi, burada savunduum pozisyondur. Bu argman nemli klan unsurlardan birisi, Allahn sfatlarnn temellendirilmesine de katk sunmasdr. Arzularmzn karlanmas her eyi bilen, her eyi gren, kudreti yksek, ezeli gibi sfatlar olan bir Allah gerektirmektedir. Buradaki argmanla arzularmzdan hareketle ahiret yaamnn varlnn ve Allahn yollad dinlerin olmasnn rasyonel bir beklenti olduunun gsterilmesi, argman dier nemli klan hususlardr. Arzularmzdan hareketle mevcut dinler ve mezhepler arasnda seim yapabileceimizi iddia etmiyorum. Fakat burada sunulan argmandan kan sonular; inanlmas gereken dinlerin sahip olmas gerekli temel artlardan nemli bir ksmn anlamamza da katkda bulunmaktadr ki bu artlarla mevcut birok din veya mezhep elenebilir (rnein Allahn varlna ontolojisinde yer vermeyen Budizm elenebilir). Arzularmz bizi biz yapan, yaamamzn u anda deneyimlediimiz gibi olmasnda nemli rol olan unsurlardr. Bilisel bilimlerde
97

allah, felsefe ve BlM

arzulara ve duygulara gerekli nemin verilmesi gerektii hususunda, bu konuda ciddi bir eksiklik olduunu ifade edenlerle ayn ekilde dnyorum.53 Psikolojideki, Allah hakknda dnmeye hazr doutan yeteneklerle doduumuzu ifade eden Justin Barrettin hazr olma hipotezi (preparedeness hypothesis) ve benzeri yaklamlarn gelitirilmesinin ve arzularla ilgili buradaki yaklamla birletirilmesinin nemli almlar getirebileceini sanyorum.54 Ayrca iebak tevik eden bu argmann, teist varoluu -egzistansiyalist- yaklamlara katkda bulunaca kanaatindeyim. Arzularmz zerine younlamann, birok kiinin beklentisinden daha fazla alma sebep olaca kanaatindeyim. Teolog ve filozoflar iin arzularn teolojisini ve arzularn felsefesini yapmann, nemli ufuklar aacana inanyorum. Burada sunulan delilin; tasarm delili, kozmolojik delil ve bilin delili gibi Allahn varln rasyonel bir ekilde temellendirmek iin savunulan dier argmanlarla birletirilmesi neticesinde teizm lehine oluan toplu durumun yksek derecede bir ikna gc olduu iddiasndaym.55 Sanmayn ki felsefenin en etin konular, sadece, uzayn derinlikleri gibi temizdeki olgular hakkndadr. Aslnda felsefi adan tartlmas en zor konular, ou zaman, her insana ikin olduu iin olaanstl gzden kaan fenomenlerle ilgilidir. 20. ve 21. yzyl felsefesinin merkezi konular bilin ve dil bunlara rnektir. Baln suyu fark etmemesi gibi ou zaman bu olaanst fenomenlerin gereince farkna varmayz; bunlarn olmalarn adeta zaruri kabul
53 Joseph LeDoux, The Emotional Brain, Simon and Schuster, New York, 1996. 54 Justin L. Barrett ve Rebekah A. Richert, Anthropomorphism or Preparedness? Exploring Childrens God Concepts. Review of Religious Research, Vol: 44 No:3, March, s. 300-312. 55 Bahsedilen dier argmanlarla ilgili almalarm, internet sitem www.canertaslaman.com adresinde bulabilirsiniz.
98

CaNeR TaslaMaN

eder Baka trl nasl olabilirdi ki der, bunlar grmezden geliriz. Burada ele alnan arzularmzn da; varlklar olaanst olmasna ramen gzden kaan fenomenlere dahil edilmeleri gerektii kanaatindeyim. En cahil insandan en bilgiliye kadar herkeste ayn ekilde yaam, mutluluk, korkulardan kurtulma gibi arzulara tanklk edilmesi; bu ekilde arzularn olmasnn ne kadar enteresan olduunun deerlendirilmesini ou zaman engellemektedir. Oysa her insanda bu muhteem fenomenlere tanklk edilmesi, bunlarn deerini azaltmaz, tersine arttrr. Olaanstl yakalayabilmemiz iin gl bir iebakla beraber, evren zerine ciddi bir felsefi deerlendirmeyi birletirmemiz gerekmektedir. Aata, toprakta, suda olmayan bylesi arzular; bu unsurlar meydana getiren ayn atomlarn birleimiyle bizleri meydana getirdiinde, ne oluyordur da bizde olumaktadr? Daha da nemlisi nasl oluyor da bu arzularn varl Allahn varln gerektirmektedir? Bu tablodan hangi sonular karmalyz? Bu makaleyle, bu hususlara dikkatinizi ekmeye ve bu olaanst fenomenleri irdelemeye altm. Kurandaki benliklerimizde deliller olduunu syleyen ayetlere ramen, slam dnrlerinin, doutan sahip olduumuz zelliklerden hareketle sofistike argmanlar gelitirmediklerini ve bu zelliklere hak ettii lde dikkat ekilmediini belirtmeliyim (bu ve bu konuyla ilgili dier almalarmdaki temel hedeflerimden birisi bu a kapamaktr). rnein 51-Zariyat Suresi 21. ve 41-Fussilet Suresi 53. ayetlerde benliklerimizde deliller olduuna dikkat ekilmitir. Ayrca 30-Rum Suresi 30. ayette; Allahn insanlara verdii yaratl zelliklerine, yani ftrata uygun olarak dine ynelmemiz sylenir. laveten ayn ayette Allahn yaratnda bir deiiklik olmad, Dosdoru dinin bu olduu ve nsanlarn ounluunun bundan habersiz olduu da vurgulanmaktadr. nsandan insana deimeyen zellikler
99

allah, felsefe ve BlM

temelinde sunulan, ayrca tm insanlardaki ortak zelliklerden hareketle oluturulsa da insanlarn ounluunun bu doutan zellikleri zerinde gerekli ekilde dnmedikleri sonucuna gtrecek buradaki argmann; bu ayetteki ifadelerle nemli paralellikleri olduu kanaatindeyim. Bu yzden, bahsedilen ayetten ilham alarak; insanlarn hepsinde doutan ortak olan zelliklerden hareketle Allahn varln temellendirdiim argmanlar ftrat delilleri olarak adlandryorum. Burada sunduum arzu delilini ise ftrat delilleri ierisinde yer alan bir alt delil olarak deerlendiriyorum.56

56 Ftrat delillerinin iine, burada ksaca deindiim ahlak delili ve akl delili gibi argmanlar da dahil ediyorum. Btn bu argmanlar mstakil bir kitapta toplayp, ftrat delillerini, bu bamsz argmanlar ve hepsinin ayn sonuca gtrmesi yoluyla savunmay planlyorum.
100

AKSyOLOjK ARgMAN: DEERLERN ONTOLOjK TEMELLENDRMES TANRISIz MMKN M?1 Enis Doko
Tarih boyunca felsefeciler, Tanrnn varln ispatlamak iin eitli argmanlar gelitirmilerdir. Geleneksel olarak bu argmanlar drt kategoride tasnif edilir: Ontolojik argmanlar, Kozmolojik argmanlar, Teleolojik argmanlar, Aksiyolojik argmanlar. Trkiye ve genel olarak dou corafyasnda bu argmanlar iersinde en az ilenmi olanlar aksiyolojik2 argmanlardr. Aksiyolojik argmanla, estetik veya ahlaktan hareketle Tanrnn var olduu gsterilmeye allr. Aksiyolojik argmanlar i gzlem temelli, ontoloji temelli, yahut pratik temelli olabilir. Ben burada ontoloji temelli bir aksiyolojik argman gelitirmeye alacam. Ahlaki ve estetik alglarmzn kkeni veya ahlakn ve estetiin uygulamalarndan ziyade, bu disiplinlerde ortaya kan nermelerin3 doas stne younlaacam.
1 2 3 Makaleme yaptklar katklarndan dolay deerli hocam Caner Taslamana teekkr ederim. Aksiyoloji: Deerler bilimi. nerme doruluk deeri olan cmledir. Mesela Dnya dzdr nermesi yanl, Gne bir yldzdr nermesi doru bir nermedir. Sorular, emirler gibi doruluk deeri olmayan cmleler nerme deildir.
101

allah, felsefe ve BlM

Argman incelemeye gemeden nce birka nemli noktaya dikkatinizi ekmek istiyorum. Ahlak hassas bir konu olduu iin, burada sunulan argmann doru anlalmas asndan, savunduklarm anlatmadan nce savunmadklarm anlatmak istiyorum. Bu makalede, ahlakl olmak iin Tanrya inanlmas gerektiini iddia etmeyeceim. Bu bariz bir biimde yanl bir iddiadr, ateistler tabi ki ahlakl insanlar olabilir. Tanrya inanan insanlarn, ateistlerden daha ahlakl olduklarn da iddia etmeyeceim. Tanrya inanmadan, herhangi bir dine mensup olmadan da ahlaki yarglar kavramak elbette ki mmkndr. Ahlaki bir sistem kurulmas iin Tanrya atf yaplmas gerektiini de iddia etmeyeceim, insan haklar beyannamesi gibi karmak ahlaki sistemler elbette ki Tanrya hi atf yapmadan kurulabilir. Argmandaki odak noktam, ahlakn doas yani ontolojisi olacaktr. Argmana gemeden nce, onu anlamak iin bilmemiz gereken baz temel kavramlara gz atalm. 1. Temel Kavramlarn Tanmlanmas Ve Birka Not nce temel yasa kavramn tanmlamakla balayalm. Temel yasalar evrendeki btn doru nermelerin karsanmasnda kullanlan nermelerdir. Temel yasalar baka hibir yasadan karsanamazlar, bunlar en temel doru nermelerdir. Mesela Kepler yasalar, Newtonun hareket ve yer ekimi yasalarndan karsanabildikleri iin temel yasa deildir. Dier taraftan Einsteinn yer ekimi yasas, eer yanllanmazsa, temel yasadr nk baka hibir yasadan karsanamaz. Evrendeki btn doru nermeler, evrendeki temel yasalardan karsanabilir. Bilmemiz gereken nemli bir ayrm da olgusal ile aksiyolojik nermeler ayrmdr. Olgusal nermeler ya da dier bir ismiyle dirnermeleri, bize d dnyay betimler. Bildirme tmcelerini doru ya
102

ENS DOKO

da yanl yapan eyler olgusal nermelerdir. Mesela Ahmet kahvaltda brek yedi nermesi, olgusal bir nermedir ve bu nermeyi doru ya da yanl yapan ey Ahmet isimli kiinin kahvaltda gerekten brek yiyip yemediidir. Yani nerme, d dnyada var olan cisimler arasndaki ilikiyi tarif eder. Dier bir deyile olgusal nermeler betimleyicidir. Olgusal nermelerin en gzel rnei bilimsel nermelerdir. Olgusal nermelerde bahsedilen cisim ve zellikler ampirik olarak gzlemlenebilir. Nitekim olgusal nermelerin doru olup olmadn gzlem yaparak anlayabiliriz. Aksiyolojik nermeler ya da dier bir deyile gerek-nermeleri ahlaki ve estetik nermelerdir. Bu nermeler betimlemeden ziyade, kural koyarlar ya da gerekliliklerden bahsederler. Mesela, Zevk iin insan ldrmemeliyiz nermesi, aksiyolojik bir nermedir. Aksiyolojik nermeler de doru ya da yanltrlar, ama farkl olarak, bu nermelerin iaret ettii bilinli varlklarn nasl olmas gerektiini de tarif ederler. Bu nermeler olgusal nermelere benzer ekilde dr son eki ile yazlabilir olmalarna karn; atf yaptklar cisim ya da zelliin gzlemlenebilir olmay, ya da -meli son ekli cmleye dntrlebilir olmalar ile fark edilebilirler. Mesela, olgusal bir nerme olan nar yapra yeildir nermesinde, bahsedilen yeillik zellii d dnyada gzlemlenebilir. Dier taraftan Geerli bir nedenimiz olmadan yalan sylemek ktdr nermesindeki ktlk zelliini d dnyada gzlemlemek mmkn deildir, dolays ile buradan bu nermenin aksiyolojik nerme olduunu anlayabiliriz. Nitekim ayn nerme -meli son eki ile de ifade edilebilir; Geerli bir nedenimiz olmad srece yalan sylememeliyiz. Aksiyolojik zelliklerin d dnyada gzlemlenebilir olmamas size garip geliyorsa, matematiksel ve mantksal zelliklerin de d dnyada gzlemenemediini, bunlarn doruluk deerinin de gzlemle belirlenemeyeceini hatrlamak gerekir.
103

allah, felsefe ve BlM

Olgusal nermelerde bahsedilen gerekli zellik ve cisimler olmasa bu nermeler yanl olurlard. Mesela brek olmayan bir evrende, Ahmet kahvaltda brek yedi nermesi doru olmazd. Bu durum, olgusal nermelerin evrendeki varlklar aras ilikileri tarif etmesinden kaynaklanmaktadr, bu varlklarn olmad evrenlerde o varlklarla alakal nermeler elbette ki doru olamaz. Dier taraftan dnyada hi tecavz fiili ilenmeseydi bile ocuklara tecavz etmek yanltr nermesi, hala doru olacakt. Bu olgusal nermelerle aksiyolojik nermeler arasndaki dier temel bir farktr. Aksiyolojik nermelerin bu ilgin zelliine, benzer ekilde matematiksel ve mantksal nermelerde de bulmak mmkndr. Mesela, evrende hi gen olmasayd bile, genin i alar toplam 180 derecedir nermesi doru olacakt. (Aksiyolojik nermeler estetik nermeleri de kapsayabilir, ancak biz burada ahlaki nermelere younlaacaz.) Ahlaki realizm baz (ya da en az bir) ahlaki yarglarn, nesnel olarak doru (ya da yaklak olarak doru) ya da yanl (ya da ounlukla yanl) olduunu iddia eden felsefi grtr. Ahlaki nermelerin nesnel (objektif) olduu iddias, onlarn doruluk deerinin toplumun ahlaki gr ve teorilerinden bamsz olduu anlamna gelir. Ahlaki realizm, bilimsel realizme,4 matematiksel realizme5 ve manta ok benzer. zellikle ahlaki realizm ile matematiksel realizm ve mantk arasnda ok byk benzerlik vardr. Ahlaki realizmin savunucusuna gre; nasl ki bilimsel, matematiksel ve mantksal nermelerin doruluk deeri toplumun inanlar ve bizim teorilerimizden bamszsa, ayn ekilde ahlaki nermelerin doruluk deeri de toplumun inanlar ve bizim teorilerimizden bamszdr.
4 5 Bilimsel realizm bilimin doru ya da yanl nermeler rettiini iddia eden grtr. Matematiksel realizm matematik nermelerinin icat deil, keif olduunu iddia eden grtr.

104

ENS DOKO

Ahlaki nermelerin doruluunun nasl belirlenecei konusunda ise ahlaki realistler arasnda gr ayrl vardr. Bana gre bu grler ierisinde sezgisel ahlaki realizm denilen gr en makul olandr. Bu gre gre ahlaki yarglarn doruluk deeri sezgilerimizin yardm ile bilinir. Bu yaklam bazlarna ilk bata garip gelebilir, ancak birok matematiksel nermeyle, mantksal nermenin doruluk deerinin de sezgiler aracl ile bilindii hatrlanmaldr. Mesela 2+2=4 ile Sonsuz sayda ift say vardr matematiksel nermelerinin doru olduu sezgisel olarak kolayca belirlenebilir.6 Ayn ekilde birok mantksal nermenin de doruluu sezgiler yardm ile belirlenebilir, mesela Bir ey hem A, hem de A-deil olamaz mantksal yasasnn doru olduu sezgiler aracl ile aktr. Mesela Bir kii hem evli hem de bekar olamaz cmlesi ile Bir ocuu zevk iin ldrmek ahlaki olarak kabul edilemez cmlelerini karlatrrsak; iki cmlenin de dorudan sezgisel olarak doruluunu kavradmz fark edeceksiniz. Her ne kadar bu gr en makul gr olsa bile, burada savunduum argmann, sezgisel ahlaki realizmin doru olmasn gerektirmediini belirtmeliyim. Ahlaki realizmin herhangi bir trnn doru olmas, burada savunduum argman asndan yeterlidir. Ahlaki nermelerin sezgisel olarak kavranabileceini iddia etmek, bu nermelerin gereklik deerinin her zaman apriori olarak (annda) belirlenebilecei anlamna gelmez, tam tersine, ahlaki bir yargda bulunmak iin kiinin, sz konusu eylemin sonularn incelemesi
6 Bazlar matematiksel nermelerin doruluk deerinin sezgi aracl ile deil, ispatla belirlendiini iddia edebilir. Elbette ki matematiksel nermeler ispat yoluyla karsanr, ancak ispatta belli bir aksiyom kmesinin doru olduu varsaylr. Bu aksiyomlarn doru olduunu nereden biliyoruz? te, sezgisel realizm savunucusu, bu aksiyomlarn doruluunun sezgilerle belirlendii konusunda srar edecektir. Nitekim ahlak da aksiyomatize edip, belli temel ahlaki aksiyomlar aracl ile ahlaki teoremler ispatlanabilir. Spinozann Ethica Ordine Geometrico Demonstrata (1677) eseri byle bir denemedir.
105

allah, felsefe ve BlM

gerekmektedir. Bu incelemenin sonucu, aratrmay yapan kiinin ontolojik (varln doasyla ilgili) inanlar ile yakndan ilikilidir. Dolays ile bizim ontolojik grlerimiz, ahlaki yarglarmz ciddi biimde etkiler. rnek olarak krtaj tartmasn ele alalm, iki taraf da yaama hakk ile zgrln nemli haklar olduunun farkndadr. ki kampn asl gr ayrlna dt yer fetsn hangi aamada kii olarak kabul edilmesi gerektiidir. Ancak kiilik tartmas, ahlaki bir tartmadan ziyade ontolojik bir tartmadr. Dolays ile ontolojik inanlarmzn deimesi, ahlak teorimiz ayn kalsa bile, baz ahlaki yarglarmzn deimesine neden olabilir. Dier nemli bir nokta da birden fazla ahlaki zelliin olduudur. Baz felsefeciler sadece tek bir ahlaki zelliin, yinin var olduunu savunmulardr. Ancak bu gr bence yanltr, birden fazla ahlaki zellik vardr ve kimi zaman bu zellikler birbirleri ile eliebilir. Bu elikiler de gerek ahlaki anlamazlklara yol aabilir. Birbiriyle elimesi mmkn ahlaki zelliklere rnek olarak Adalet ile Merhamet verilebilir. Bu konuyu itirazlar ksmnda daha detayl ele alacam. Kimi bilimsel nermeler yaklak olarak dorudur. Mesela Dnya kre eklindedir nermesi yaklak olarak dorudur. Ayn ekilde baz ahlaki nermeler de yaklak olarak doru olabilir, btn ahlaki nermelerin mutlak doru ya da yanl olduunu iddia etmek iin hibir geerli neden yoktur. Mesela Bir kiiyi ldrmeye alan birine iki yl hapis cezas vermek adildir nermesi mutlak doru ise, Bir kiiyi ldrmeye alan birine yirmi ay hapis cezas vermek adildir nermesi yaklak olarak doru olacaktr. Gzden kaan nemli bir nokta, baz bilimsel ve matematiksel sorularn, doruluk deeri olmayacak derecede mulk tanmlanm olmasdr. Mesela ki proton birbirini itecek mi sorusu byle mulk bir sorudur. nk iki proton arasndaki mesafeyi bilmeden bu soruya cevap vermemiz mmkn deildir, eer protonlar atom ekirdeindeki
106

ENS DOKO

gibi birbirine ok yaknlarsa birbirini ekecek, eer birbirlerinden yeteri kadar uzak iseler elektromanyetik kuvvetin etkisi ile birbirlerini itecektir. Ayrca iki protonu etkileyecek baka proton ya da kuvvetlerin olup olmad da belirlenmelidir. Dolays ile yukardaki soruya cevap vermek iin ekstra bilgilere ihtiyacmz vardr. Benzer ekilde baz ahlaki sorular da cevab olmayacak kadar mulk olabilir. rnein Bir kiinin hayatn kurtarmak iin baka birine ikence yapmak ahlaki olarak kabul edilebilir mi sorusu da ak bir cevaba sahip olamayacak kadar mulktr. Bu soruya cevap vermek iin bahsedilen kiiyi kurtarmak iin alternatif yntemlerin olup olmad, ikenceden ne kast edildii gibi eyleri bilmemiz lazmdr. Cevap verilemeyen birok ahlaki soru stne dikkatlice dnlrse, bu sorularn aslnda cevaplanamayacak kadar mulk olduklar fark edilecektir. Dier dikkat edilmesi gereken nemli bir husus, toplumun bizim ahlaki yarglarmz etkileyebileceidir; fakat toplumun, ahlaki nermelerin doruluk deerini etkilemesi, bundan tamamen farkldr ve mmkn deildir. Toplumlarn eitli adet ve gelenekleri vardr, kimi zaman bu adetler ahlaki gereklikler gibi alglanabilir. rnek olarak gnmz toplumlarnda kendisine uzatlan eli skma bir adettir. Bir kiinin, hijyen konusundaki ar titizliinden dolay kendisine uzatlan eli skmay reddettiini varsayalm. phesiz bu davran ne ahlaki ne de ahlaksz bir harekettir. Bu kiinin, medeniliin simgesi olan toplumsal bir deti reddettii iin kaba olduunu syleyenler olabilir, ancak ahlaksz olduu sylenemez. Medenilik ya da gelenee uymakla, ahlakl olmak iki farkl kavramdr, bunlar birbirine kartrmamak gerekir. 2. Argmann Formlasyonu Argmanmzn birinci ksmnda, Tanrnn var olmad bir evrende tm temel yasalarn olgusal olduu, ve Humeun mantk yasas gereince, olgusal nermelerden aksiyolojik nermeler karsanamayaca
107

allah, felsefe ve BlM

iin Tanrsz bir evrende nesnel aksiyolojik nermelerin var olamayacan gstermeye alacaz. Daha sonra ise en az bir nesnel aksiyolojik nerme olmasndan hareketle Tanrnn var olduunu gstermeye alacaz. Son olarak da aksiyolojik nermelerin kkeninin Tanrnn sfatlar ve doas olduuna dikkat ekeceiz. Bu iddiadan yukarda savunmayacam belirttiim grlerin kmadna dikkatinizi ekmek isterim. Teistlerin kimileri dorudan kimileri ise evrim yoluyla Tanrnn gzmz tasarladn iddia etmilerdir. Elbette ki bu iddiadan teistlerin, ateistlerden daha iyi grd ya da ateistlerin kr olduu karlamaz. Ayn ekilde ahlaki alglarmzn Tanr tarafndan verildii, ahlakn kkeninin Tanrnn karakteri ve doas olduu iddialarndan da, ateistlerin daha az ahlakl ya da ahlaksz olduu karlamaz. Nitekim yukarda belirttiim gibi ateistler de teistler de doru ve yanl halk arasnda vicdan denilen sezgileri ile kavrarlar. Bu sezgiler hem teistlerde, hem de ateistlerde vardr. Bu argmanda iddia edilen ey, eer Tanr yoksa; bu sezgilerin, hem teistlerde, hem de ateistlerde nesnel olmaddr. Dier taraftan eer Tanr varsa, hem teistlerde, hem ateistlerde sezgilerimiz nesnel bilgi salarlar. Ahlakl olmakla, ahlaki nermeleri ontolojik olarak temellendirmek farkl eylerdir. Mesela bir kiinin, satran kurallarn iyi bilip, iyi uyguladn varsayalm; dolaysyla bu kii iyi satran oyuncusu saylabilir. Ama satran kurallarn toplumun koyduunu, nesnel olmadn da bilmektedir. Satran kurallar, matematiksel ya da fiziki yasalar gibi deildir. yi satran olmak, satrancn yasalarnn nesnel olmasna inanmay gerektirmedii gibi, iyi ahlakl olmak da ahlak yasalarnn nesnel olduuna inanmay gerektirmez. Dolays ile Tanr yoksa (yani ateizm doruysa), nesnel ahlaki ilkeler yoktur dediimiz zaman, kesinlikle ateistlerin ahlaksz olduunu iddia etmiyoruz.
108

ENS DOKO

Argmanmz tmdengelimsel7 formatta u ekilde yazlabilir: 1. Nesnel aksiyolojik nermeler varsa bu nermeler ya temel yasalardr, ya da temel yasalardan karsanabilirler. (ncl: nc halin imknszl mantk yasas) 2. Eer Tanr yoksa temel yasalar doa yasalarndan ibarettir. (ncl: Doalclk tezi) 3. Btn doa yasalar olgusaldr. (ncl) 4. Olgusal nermelerden aksiyolojik nermeler karsanamaz. (ncl: Hume yasas) Ara Sonu: Dolays ile eer Tanr yoksa nesnel aksiyolojik nermeler yoktur. (1,2,3,4ten kan mantksal sonu) 5. En az bir tane nesnel aksiyolojik nerme vardr. (ncl, Ahlaki realizm) Sonu: Tanr vardr. (Ara sonu, 5) Yukardaki argman tmdengelimsel argman olduu iin eer be ncl doruysa sonu kanlmaz bir ekilde dorudur. Peki, ncller doru mudur? Teker teker inceleyelim: Birinci ncl, mantn en temel ilkelerinden nc halin imknszl ilkesi gerei tartlmaz bir ekilde dorudur. Zira nesnel aksiyolojik nermeler varsa, bu nermeler ya temel yasalardan karsanabilirler ya da karsanamazlar. Eer karsanamazlarsa, o zaman tanm gerei bu nermeler temel yasalardr. nc bir durum mmkn deildir. kinci ncl, bugn hemen hemen tm ateistlerin (natralistler veya materyalistler de denebilir) kabul ettii doalclk tezidir. Bu teze gre yaadmz fiziksel evren ya da benzeri fiziksel evrenler dnda baka ontolojik varlklar yoktur. Dier bir deyile sadece doa yasalar ve bu yasalardan etkilenen maddi varlklar vardr. Dolaysyla, zaman
7 Tmdengelimsel argmanlarla ilgili gerekli bilgiler ileride verilecektir.
109

allah, felsefe ve BlM

ve mekn dndaki yasa veya varlklardan bahsetmemiz mmkn deildir. Sonu olarak doalclara gre Tanr yoktur. Doalclk doruysa, yani dier bir deyile Tanr yoksa, o zaman yaadmz evrendeki tm temel yasalar doa yasalar olacaktr. Dolaysyla ikinci ncl de dorudur. (ok ender de olsa baz ateistler doalclk tezini reddedebilirler. Bu konuya, itirazlar blmnn Platonist Ateizm ksmnda gz atlacaktr.) nc ncl de tartlmaz doru gibi gzkmektedir. Doa yasalar yap gerei olgusaldr, evrendeki maddi varlklarn davrann ve aralarndaki etkileimleri betimlerler. Ne fizikte, ne kimyada, ne de biyolojide aksiyolojik bir yasa bulamazsnz. Fizik yasalar evrenin nasl olduunu aklar, nasl olmas gerektiini aklamaz. Bu ncl reddedecek kiinin, aksiyolojik bir doa yasas gstermesi gerekirdi; bu ise mmkn deildir. 3. Drdnc ncl Ve Hume Yasas Drdnc ncl, ilk olarak nl felsefeci David Hume tarafndan ileri srld iin,8 onun adyla anlan tmdengelimsel mantn temel yasalarndan biridir. Bu yasaya gre sadece olgusal nermelerden oluan ncllerden aksiyolojik bir nerme karsamak mmkn deildir. Bu yasay anlamak iin ie tmevarmsal mantk hakkndaki bilgilerimizi tazelemekle balayalm. Btn insanlarn lml olduu iddiasnn doru olduunu varsayalm. Sokratesin de insan olduu biliniyor olsun. Bu iki bilgi nda Sokrates iin ne sylenebilir? Tabi ki Sokratesin lml olduu sylenebilir. Eer Sokrates insansa ve btn insanlar lmlyse, Sokrates lml olmak zorundadr. lk iki iddiay kabul edip mantksal
8 Hume, David, (2009/1882) A Treatise on Human Nature (General Books LLC): Blm 1,1.

110

ENS DOKO

elikiye dmeden nc iddiay reddetmek mmkn deildir. Bu argman u ekilde zetlenebilir: 1. Btn insanlar lmldr. 2. Sokrates insandr. Sonu: Sokrates lmldr. Yukarda verdiimiz rnek, geerli bir tmdengelimsel argmandr. lk iki iddia argmann nclleri, sonu ise onlardan kan mantksal sonutur. Btn ncllerin doru olduunu varsaydmzda, sonucun yanl olduunu varsaymak mantksal elikiye9 yol ayorsa, o zaman verilen argman, geerli tmdengelimsel bir argmandr. Analitik felsefecilerin en temel amalarndan birisi, doru ncllere dayanan tmdengelimsel argmanlar ina etmektir. Eer muhataplarna nclleri kabul ettirmeyi baarrlarsa, ulamak istedikleri sonucu da kabul ettirmi olacaklardr. Sonucu reddetmek isteyen biri, ncllerden birinin yanl olduunu, ya da en azndan yanl olma ihtimalinin doru olma ihtimalinden fazla olduunu gstermelidir. Bu makalede gelitirmeye altmz argman da tmdengelimsel argmanlara bir rnektir. Tmdengelimsel argmanlarda dikkat edilmesi gereken husus, sonucun zaten ncllerde gizli olduudur. Sonu ncllerde ima edilmek zorundadr. Sokratesin lml olduu nermesi zaten verilen iki nclde st kapal ekilde mevcuttur. Dolays ile argmanla verdiiniz ncllerde, olmayan bir bilgi sonuta beliremez. Siz nclleri bir bilgisayara da verseniz, bilgisayar sonucu kolayca karacaktr. imdi bu bilgi nda drdnc nclmze dnelim. Eer bir argmandaki btn ncller olgusalsa, o zaman sonu olgusal olmak zorundadr, yani dier bir deyile aksiyolojik olamaz. Dir-cmleli ncllerden
9 Mantksal elikilere rnek vermek gerekirse; bir kiinin hem evli hem bekar olduunu, bir arabann hem yeil olup, hem de yeil olmadn iddia etmek, mantksal elikidir.
111

allah, felsefe ve BlM

oluan bir argmandan, meli-cmleli bir sonu karmak mmkn deildir. nk yukarda dediimiz gibi sonu, zaten ncllerde st kapal olarak mevcut olmak zorundadr. Eer hibir nclde aksiyolojik bir iddia yoksa, sonuta da hibir ekilde aksiyolojik bir iddia olamaz. rnek bir argmana gz atalm, 1. Ferhat Tayfunu ldrd. 2. Tayfunu ldrmek Tayfuna ve yaknlarna zararldr. 3. Tayfun kimseye zarar vermemiti. Sonu: Ferhat Tayfunu ldrmemeliydi. Yukardaki argmanda, tm ncller olgusal nermeyken, sonu aksiyolojik nermedir. Argmann sonucu doru olsa da argman geerli bir tmdengelimsel argman deildir. Zira drt ncl kabul edip, sonucu reddetmek mantken mmkndr. Sonucu reddeden kiiyi vicdanszlkla sulayabilirsiniz, ama mantk bilmemekle sulayamazsnz. Nitekim vicdan sahibi olmayan bir bilgisayara yukardaki drt ncl verdiimizi dnelim. Bu durumda bilgisayar hibir ekilde verilen sonucu yukardaki drt nclden karsayamaz, bu da yukardaki argmann geerli bir tmdengelimsel argman olmadn gsterecektir. Yukardaki argman geerli yapmak istiyorsak, mutlaka aksiyolojik bir nermeyi ncl olarak almamz gerekmektedir. rnek olarak, yukardaki argman u ekilde gelitirilebilir: 1. nsanlar geerli bir neden olmadan ldrmemeliyiz. 2. Tayfun insandr. Sonu: Tayfunu geerli bir neden olmadan ldrmemeliyiz. Yukardaki iki ncl kabul edip, mantksal elikiye dmeden sonucu reddetmemiz mmkn deildir. Demek ki yukardaki argman baarl bir tmdengelimsel argmandr. lk ncln de sonu gibi aksiyolojik bir nerme olduuna dikkatinizi ekerim.
112

ENS DOKO

Bu analizden karmamz gereken sonu, eer elimizde sadece olgusal ncllerden oluan bir argman varsa, sonucun da olgusal bir nerme olmas gerektiidir. Eer biri, olgusal nermelerden aksiyolojik bir nermeyi mantk yasalarn kullanarak kardn iddia ediyorsa; ya karmda bir hata yapmtr, ya da nermelerinden biri ilk bakta olgusal grnen aksiyolojik bir nermedir. Bu analiz nda drdnc ncln de doru olduu rahatlkla sylenebilir. Argmanmza dnersek, ilk drt ncl doruysa ara sonu tmdengelimsel mantk gerei kanlmaz bir biimde dorudur. Ara sonucu reddeden birinin, ilk drt nermeden birini reddetmesi gerekmektedir. Birinci ncl gerei eer nesnel aksiyolojik nermeler varsa; bunlar ya temel yasadr, ya da temel yasalardan karsanabilir olmaldr. Doalclkta tm temel yasalar, doa yasalar olaca iin ve tm doa yasalar olgusal nermeler olduklar iin, temel aksiyolojik yasalar var olamaz. Dolays ile Tanr yoksa temel aksiyolojik nerme olamaz. Ancak drdnc nclde bahsettiimiz Hume yasas gerei, olgusal yasalardan aksiyolojik nermeler karsamak mmkn deildir. Btn temel yasalar olgusalsa, onlardan karsayabileceimiz tm nermeler de olgusal olacaktr. Dolays ile Tanr yoksa hibir nesnel aksiyolojik nerme olmayacaktr. Ara sonuta ifade edilen hususa, birok nemli ateist felsefeci de dikkat ekmitir. nl ateist felsefeci John Mackie, doalclkta nesnel ahlaki nermeler olamayacan gstermi; doalcln da doru olduu varsaym ile ahlaki realizmi reddetmitir.10 Modern zamanlarn nl ateistleri Jean Paul Sartre, Friedrich Nietzsche, Bertrand Russell, Richard Dawkins, Michael Ruse de Tanrsz bir evrende nesnel ahlaki nermeler olamayacan, yani burada ileri srdm ara sonucu savunmulardr.
10 Mackie, J.L. (1977) Ethics: Inventing Right and Wrong (New York: Penguin).
113

allah, felsefe ve BlM

Sartrea gre Tanr olmad iin insann hibir isel deeri yoktur. Ahlak dhil tm deerleri insan kendisi yaratr.11 nl alman filozofu Nietzsche, Tanry ldrmenin ahlak ldrmekle ayn anlama geldiini dnyordu: Ahlakn, sadece Tanr gerekse gereklii vardro Tanrya inanp inanmamakla ayakta kalr ya da yklr.12 Tanrnn var olmad kanaatinde olan Russell da nesnel ahlaki nermelerin var olmadn dnyordu. Ona gre ahlak, toplumun birey stndeki basksndan douyordu.13 Dawkins de evrende nesnel anlamda iyi ve kt olmad grndedir:
Gzlediimiz evren, temelinde, tasarm olmayan, ama olmayan, iyi ve kt olmayan, kr acmasz bir umursamazlk dnda hibir ey olmayan bir evrenden beklediimiz tm zelliklere sahiptir.14

Bunda alacak bir ey yoktur aslnda. Doalc bak asnda insan, sradan bir hayvandr. Tamamen kr tesadflerin sonucunda olumutur. Ontolojik anlamda baktmzda, uyum iinde alan atom topluluklarndan baka bir ey deildir. Dolays ile doalc bir bak asnda, zaten nesnel ahlaki nermeler olduunu iddia etmek, bence mmkn deildir. Nitekim yukarda bahsedildii gibi, gnmz doalclarnn nemli bir ksm, nesnel ahlaki nermeleri reddetmektedir. Bu gr ahlaki grecelik olarak tanmlanabilir. Peki, ahlaki grecelik doru mudur, dier bir deyile ahlaki realizm yanl mdr? nce ahlaki realizm lehinde argmanlar inceleyip 5. ncl savunacam. Daha sonra ahlaki realizm aleyhindeki argmanlara gz atacam.
11 Sartre, Jean-Paul (1957) Existentialism and Human Emotions (New York: Philosophical Library), s. 15. 12 Nietzsche, F. (1968) Twilight of the Idols and the Anti-Christ (New York: Penguin Books),.s. 70. 13 Russell, Bertrand (1954) Human Society in Ethics and Politics (London: Allen & Unwin), s. 124. 14 Dawkins, Richard (1995) River Out of Eden: A Darwinian View of Life (New York:Basic Books/Harper Collins), s. 132-133.
114

ENS DOKO

4. Beinci ncl Ve Ahlaki Realizm Lehindeki Argmanlar Bir tane bile nesnel aksiyolojik nerme varsa, o zaman beinci ncl dorudur. Her insann inand en az bir tane temel ahlaki ilke vardr. Mesela ocua tecavz etmek ktdr ilkesinin, nesnel olarak doru olduuna inanyorsanz, o zaman size gre beinci ncl dorudur. Ya da Kendimize yaplmasn istemediimizi bakasna yapmamalyz ilkesinin, nesnel bir ilke olduuna inanyorsanz, o zaman size gre en az bir tane nesnel aksiyolojik nerme vardr. Hatta ahlaki realizm tamamen yanl olsa bile, eer nesnel estetik nermeler varsa, o zaman da beinci ncl doru olur. Yukarda deinildii gibi aksiyolojik nermeler estetik nermeleri de kapsar. Mesela Mozartn yapt mziin nesnel olarak bir eein anrmasndan daha estetik olduuna, ya da Dostoyevskinin yazd romanlarn sradan bir dilekeden estetik adan daha deerli olduuna inanyorsanz, size gre de beinci ncl dorudur. Aslnda aksiyolojik nermeler eklinde ifade edilebilecek o kadar ok temel inancmz vardr ki, nesnel aksiyolojik nermeler lehinde argmana gerek duymadan bile, aksi ynde kant gsterilene kadar nesnel aksiyolojik nermelerin var olduuna rasyonel olarak inanabiliriz. Ancak bana gre, nesnel ahlaki nermeler olduuna dair, felsefi adan ikna edici en az tane argman verilebilir. imdi bu argmana gz atp beinci ncl savunacam. 4. 1. Felsefenin Alt Dal Olarak Ahlak Ve Felsefenin Doas Ahlak felsefenin alt dallarndan biridir, bunu neredeyse btn felsefeciler kabul eder. Bu bilgi ilk bata nemsiz bir bilgi gibi gelebilir, ancak ahlakn doas hakknda bize ok ey sylemektedir. Ahlak, felsefenin bir alt dalysa onun temel zelliklerini tayor demektir. Felsefenin en temel zelliklerinden biri de nesnel dorular retme abasdr.
115

allah, felsefe ve BlM

Buradan hareketle ahlaki realizm lehinde yle tmdengelimsel bir argman gelitirilebilir: 1. Ahlak, felsefenin alt daldr. 2. Alt dallar, bal olduklar ana disiplinin tm temel zelliklerini tarlar. 3. Felsefenin temel zelliklerinden biri, nesnel doru ya da yanl nermeler retebilmesidir. Sonu: Ahlak, nesnel doru ya da yanl nermeler retebilir, dolays ile nesnel ahlaki nermeler vardr.15 Yukarda verdiim argman, tmdengelimsel bir argman olduu iin ncller doruysa sonu kanlmaz bir biimde dorudur. Teker teker ncllere gz atalm. Birinci ncl doru gzkmektedir, antik alardan beri neredeyse tm filozoflar ahlak felsefenin bir alt dal olarak grmlerdir. Bugn de ahlak felsefenin drt temel dalndan biri olarak grlmektedir. Btn byk felsefeciler ahlakla da uramlardr. Aksi ynde ciddi nedenler verilmedii srece, birinci ncl doru gzkmektedir. kinci ncl de tartlmayacak kadar doru gzkmektedir. Zira zaten bir disiplinin dier bir disiplinin alt dal olmas
15 Buradaki argman temelde Russ Shafer-Landaunun Ethics as Philosophy: A Defense of Ethical Non-Naturalism (Felsefe olarak Ahlak: Ahlaki Anti-Doalcln Savunulmas) isimli makalesindeki argmandr. Burada sunduumuz argmann bir benzerini sunmasnn yannda, Landau, felsefenin bilimsel olmayan sorulara cevap aramasndan hareketle, ahlaki sorularn da felsefi sorular olduklar iin, onlara bilimsel yntemlerle cevap verilemeyeceine dikkat ekmitir. Doalclk btn sorulara bilimin cevap verebileceini iddia ettii iin, ahlaki realizm ile doalclk uyumlu olamaz: Doalclk doruysa ahlaki realizm yanltr, ahlaki realizm doruysa doalclk yanltr. Bu da tam olarak burada savunulan ara sonutur. Dolays ile ahlakn felsefenin alt dal olmasndan hareketle, burada savunulan ara sonucu destekleyen alternatif bir argman da gelitirmek mmkndr. Landaunun makalesi iin baknz: Landau, Shafer, Ethics as Philosophy: A Defense of Ethical Non-Naturalism, Landau, Shafer ve Cuneo, Terence (ed.), (2007) Foundations of Ethics An Anthology (Oxford: Blackwell Publishing), s. 210-221.
116

ENS DOKO

iin, ana disiplinle ortak bir takm zellikleri paylamas gerekmektedir. te zaten bu temel zellikler, ortak olarak paylalan zelliklerdir. Mesela fizik de, biyoloji de, kimya da doa bilimlerinin alt daldr. Doa bilimlerinin deneysel metotlar kullanma, evrenle ilgili gerek nermeler retmeye almak gibi temel zelliklerin hepsini hem fizik, hem biyoloji, hem de kimyada bulmak mmkndr. nc ncl de doru gzkmektedir, zira nc ncl reddeden biri bile, nesnel olarak doru bir felsefi nerme olduunu iddia edecektir. nk nc ncl yanltr iddiasnn kendisi de felsefi bir nermedir. Dolays ile nc ncl reddetmek teebbsleri, kendini rtmekle son bulacaktr; bu ise bu ncln doru olduu anlamn tamaktadr. yi ama, ncl doruysa, o zaman kanlmaz bir biimde ana argmandaki beinci ncl de dorudur. Sonuta, en az bir tane nesnel ahlaki nerme, yani aksiyolojik nerme vardr. 4. 2. Vazgeilmezlik Argman Elektronlar be duyularmzla gremememize ramen onlarn var olduklarna inanyoruz, neden? nk elektronlar, evrendeki eitli gzlemleri aklamamzda bize yardmc olurlar. Mesela hzlandrclarda, sis odalarnda oluan eitli izler, oradan elektronun gemesi ile aklanabilir. Grmesek de bu aklamann kendisi elektronun nesnel olarak var olduuna, onunla ilgili doru nermeler kurulabileceine dair bize bir delil sunar. Ayn ekilde ahlaki zellikleri de be duyumuzla -elektron rneindeki gibi- hissedemezsek bile, eitli gzlemlerimizi aklamada bize yardmc olduklar iin onlarn nesnel olarak var olduklar savunulmaktadr. Byle nesnel zellikler varsa, onlarla ilgili elbette nesnel nermeler olacaktr. Argman tmdengelimsel formatta yazlrsa, yle olacaktr:
117

allah, felsefe ve BlM

1. Gzlemlerimizi en iyi ekilde aklayan aklamalarn paras olan nermelerin, nesnel olarak doru olduuna inanmakta rasyonel olarak haklyz. 2. Ahlaki baz nermeler, baz gzlemlerimizi en iyi ekilde aklayan aklamalarn parasdr. Sonu: Baz ahlaki nermelerin nesnel olarak doru olduuna inanmakta rasyonel olarak haklyz. Bilimi ve bilimsel nermeleri ciddiye alan bir kii, birinci ncln doru olduunu iddia etmek durumundadr. Yukarda verilen elektronun varl rnei gibi, ou bilimsel nermenin doru olduuna inanmamzn en byk sebebi bu nermelerin eitli gzlemleri en iyi ekilde aklayan aklamalarn bir paras olmasdr. Baka bir rnek daha vermek gerekirse, ou bilim adam evrenin byk bir patlama ile ortaya ktn dnyor ve bunun nesnel bir gereklik olduuna inanyorlar. Elbette ki bu patlamay, grmemiz ya da herhangi bir ekilde be duyumuzla sezmemiz mmkn deildir. Ancak bu patlamann gerekletiini varsayan Byk Patlama Teorisi, evrenin genilemesi, evrenin her tarafnda 3 Kelvin civarnda bir nm olmas, evrenin ounluunun hidrojen olmas gibi birok farkl gzlemi en baarl ekilde aklamaktadr. Bu patlama (evrenin balangcnda, bir tekillikten tm evrenin olumas, bu mecazi ifadeyle kastedilmektedir) da bu aklamann bir paras olduu iin, nesnel olarak byle bir patlama gerekletiine inanyoruz. Birinci ncl reddedersek, o zaman, ou bilimsel teori ve objeyi yok saymamz gerekecektir. Ancak birinci ncl, sadece bilimde deil, gnlk hayatmzda da kullanmaktayz. Hatta birinci ncl reddedersek be duyumuza bile gvenemeyiz. Mesela siz u anda be duyudan gelen bilgi erevesinde elinizde bu kitab tuttuunuza, bu kitabn nesnel olarak var olduuna inanyorsunuz. yi ama be duyunuzun sizi kandrmadn,
118

ENS DOKO

o kitabn gerekten orada olduunu nereden biliyorsunuz? Kitabn gerekten orada olduuna inanyorsunuz nk duyu organlarnzn size bu bilgileri vermesinin en iyi aklamas orada gerekten bir kitap olduudur. Peki, ikinci ncl doru mudur? Tarihteki birok olayn aklamasnda, ahlaki zellik ve prensiplere atflar bulmak mmkndr. Mesela 18. ve 19. yzylda, Kuzey Amerikada klelik kart ciddi hareketler ortaya kt. Neden bu hareketler tam da burada ve bu zamanda ortaya kt? nl felsefeci Sturgeona gre, tam da o zamanda ve o yerlerde klelik daha nce olduundan ok daha ktyd.16 Klelik kart hareketlerin tam bu zamanda ve meknda olumasnn nedeni ite buydu. Ancak bu aklama, ahlaki bir deer olan ktle atf yapmaktadr. Mesela Hitlerin neden dnya sava karp, milyonlarca insan ldrmeyi gze ald sorgulanabilir. Baz tarihilere gre bu durumun aklamas Hitlerin kt ahlakl bir karaktere sahip olmasdr. Ya da Gandi, Martin Luther King gibi halk kahramanlarnn neden lideri olduu gruplarn dmanlar arasnda bile sevildii sorulabilir? Bu durum da bu liderlerin adalet iin verdikleri savaa atf yaparak aklanabilir. Tarihsel olaylar irdeleyip, tarihle ilgili olgular aklamaya alrsanz, ou zaman ahlaki ilkelere atf yaptnz greceksiniz. Peki, bu atflarn sz konusu olaylar akladndan nasl emin olabiliriz? Bir nermenin aklamann bir paras olmas iin, o nerme reddedildii zaman aklanan olgunun olumamas gerekir. Mesela elektronlar olmasayd, sis odalarndaki elektron izleri olumazd. Buradan elektronun, o izlerin aklamasnn bir paras olmas gerektiini grrz. Byk Patlama gereklemeseydi,
16 Burada verdiim rnein ve ahlakn eitli gzlemleri aklamada vazgeilmez bir rol olduunun detayl bir savunmas iin baknz: Sturgeon, Nicholas Moral Explanations., G. Sayre-McCord (ed.) (1989), Essays in Moral Realism (Ithica: Cornell University Press).
119

allah, felsefe ve BlM

evrenin her tarafndan bu patlamadan arta kalan 3 Kelvinlik ma olmazd. Ayn ekilde Hitler kt karakterli biri olmasayd, birok masum insan ldrtmezdi nermesinin doru gzkmesi, Hitlerin kt karakterinin, bu insan lmlerinin aklamasnn bir paras olduunu gsterir. Benzer bir analiz yukardaki tm rnekler stnde uygulanabilir; 19. Yzylda ABDdeki klelik o kadar kt olmasayd, bu kadar ok kle kart hareket olumazd, vs. Buraya kadar anlatlanlardan kan sonuca gre bu balk altnda ele alnan ilk iki ncl doru gzkmektedir. lk iki ncl doruysa, o zaman baz ahlaki nermeler nesnel olarak dorudur. Dier deyile en az bir tane nesnel doru aksiyolojik nerme vardr; dolays ile ana argmanmzn 5. ncl de dorudur. 4. 3. Sezgiler Argman Yukarda ahlaki yarglarn doruluk deerini belirlemekte sezgilerimizin neminden bahsetmitim. Sezgiler aslnda nesnel baz ahlaki nermelerin var olduu iddias lehinde nemli bir kant tekil eder. Zira sezgilere ve saduyuya gvenmeyen insanlar bile, aslnda farknda olmadan en temel ontolojik inanlarn sezgileriyle temellendirmektedirler. Mesela birisinin, dtan eitli elektrik sinyalleri ile uyarlan, kavanoz iindeki bir beyin olduumuz iddiasnda bulunduunu varsayalm. buna gre duyduumuz sesler, grntler, bedenimizin var olduu hissi, beynimize bu sinyaller aracl ile veriliyor olabilir. Byle bir senaryonun yanl olduuna bir kant gsteremesek de, bize ok salam kantlar sunulmad srece bu senaryoyu kabul etmeyiz. Bunun sebebi, sz konusu iddiann sezgilerimizle elimesidir. Bu hem bilimde, hem felsefede, hem de gnlk hayatta kullandmz genel bir prensiptir, temel sezgilerimizle elien iddialar kabul etmemiz iin, sz konusu iddia lehinde ciddi kantlarn olmas
120

ENS DOKO

gerekmektedir. ddia lehinde hi kant yoksa, o zaman temel sezgilerimizi kant sayp, sz konusu iddiay reddederiz. D dnyann var olduu, bilimin verilerinin ans eseri deil de evren byle olduu iin geerli olduu, bedensiz bir beyin olmadmz gibi ok temel ontolojik inanlarmzn temeli sezgilerimiz ve saduyudur. Ancak sezgilerimiz, bu tarz olgusal nermelerin yannda; Zevk iin bebek ldrmek yanltr gibi aksiyolojik nermelerin de nesnel olarak doru olduuna iaret etmektedir. Buradan hareketle ahlaki realizm lehinde yle bir argman gelitirilebilir: 1. Aksi ynde bir kant olmad srece, sezgisel olarak ak olan nermelerin nesnel olarak doru olduuna inanmakta rasyonel olarak haklyz. 2. Baz ahlaki yarglar, sezgisel olarak ak nermedirler. Sonu: Aksi ynde bir kant olmad srece, baz ahlaki yarglarn nesnel olarak doru olduuna inanmakta rasyonel olarak haklyz. Birinci ncl, yukarda da bahsettiim akl yrtme gerei dorudur. Aritmetiin dayand Peano aksiyomlarnn doruluu, kavanoz iinde elektrik sinyalleri ile uyarlan bir beyin olmadmz, ayrca bilimin, matematiin ve gnlk yaamamzn temel ontolojik birok varsaym, ancak birinci ncln doru olduuna dair varsaym ile savunulabilir. kinci ncl de ak bir biimde doru gzkmektedir. Baz ahlaki yarglarn sezgisel olarak apak doru gibi algland inkr edilemez bir durumdur. zellikle bize hakszlk yapldnda, sezgilerimiz bu duruma tepki gsterir. Biri ister ahlakn nesnelliine inansn, ister inanmasn, ahlaksz bir hareketle karlatnda isyan etmektedir. Bu da gstermektedir ki, grece ahlak savunan bir kiinin kendisi bile pratikte buna inanmamaktadr. nk grece ahlaka inanan
121

allah, felsefe ve BlM

birini kars aldattnda, ya da paras alndnda, bu durumlara yanl gzyle bakar ve isyan eder. Bu isyann kkeninde, sezgilerimizin bize ak bir biimde hakszla uradmz sylemesi yatmaktadr. Mesela ilgin bir rnek verelim: nl felsefeci Luois Pojman bir snavda katlar ok iyi olmasna ramen, grece ahlak savunan btn rencilerini, o dersten snfta brakm. Bunun stne renciler adaletsizlik iddiasyla itiraz etmiler. Hi kimse notunu kabul etmek istememi. Pojmann ise itirazlara cevab basitmi; Katlarnz okurken sizin bak anzdan baktm olaylara (grece ahlak gzyle), ve benim, sizinkine uygun ahlaki grme gre, bu adaletsizlik deildir. Adaletten bahsetmek iin nesnel bir temele ihtiya vardr. Doal olarak renciler, kendi savunduklar ahlaki sistemle elimiler. Onlar, daha nceki ifade ettikleri grlerine ramen, bu itirazlar yapmaya sevk eden ey elbette ki sezgileridir. lk iki ncl doru olduuna gre, aksi ynde kant verilene kadar, sezgilerimize dayanarak baz nesnel ahlaki nermeler olduunu rahatlkla savunabiliriz. Peki, aksi ynde kant var mdr? imdi de buna gz atalm: 5. tirazlar Eer yukardaki be ncl doruysa o zaman Tanr kanlmaz bir biimde vardr. Ateistlerin argman reddetmek iin iki seenei vardr. Birincisi, nesnel ahlaki nermeler olmadn iddia edip, ahlaki grecelii savunarak 5. ncl reddetmek. kincisi ise doalcl reddedip, aksiyolojik temel yasalarn var olabilecei ateistik bir sistem nererek 2. ncl reddetmek. imdi iki yaklama srayla gz atalm: Nesnel ahlaki nermeler olmadn dnmemiz iin gl bir argman var mdr?

122

ENS DOKO

5.1 . Beinci ncle tirazlar 5.1.1. Anlamazlk Argman Ahlaki realizme yaplan en yaygn ve gl itiraz, kltrler ve insanlar aras ahlaki anlamazlklara dayanmaktadr.17 Bu itiraza gre kltrler ve insanlar belirli ahlaki konularda anlaamamaktadrlar. En basitinden krtajn ahlaka uygun olup olmad ak bir konu deildir. Ayn ekilde ahlakla ilgili baz grler zamanla deimitir. Gemite, mesela insan kurban etmeyi ahlaka aykr bir durum olarak kabul etmeyen kltrler olmutur, ama bugn bu, kabul edilemez bir pratiktir. tiraz edenler, kltrler aras derin farkllklarla ilgili bu gzlemlere dayanarak, bu anlamazlklarn, ahlakn greceli olduunu gsterdiini iddia etmektedirler. Her eyden nce dikkat etmemiz gereken ilk nokta; kltrler aras bu tip anlamazlklarn, bizi grecelie gtrmek zorunda olmaddr. Bir konuda gr ayrlnn olmas, o konuda nesnel bir gerein olmad anlamna gelmez. Anlamazlklar, hem matematikte, hem bilimde, hatta mantkta bile aa kar. Mesela iki kii dnyann ekli konusunda anlaamayabilirler. Biri yuvarlak, dieri de dz olduunu iddia edebilir. Ancak bu tartma dnyann eklinin olmadn gstermez. Ayn ekilde ahlaki konulardaki tartmalar da tarttklar konuda nesnel bir gerek olmadn gstermez. Mesela bir pedofille18 ocuk tecavznn doru olup olmadn tartabilirsiniz, ama bu durum, ocuk tecavz tartmasnda bir hakl taraf olmayaca anlamna gelmez. Gr ayrl olmas nesnel ahlak olmadn gstermez.
17 Bu argmann bir savunmas iin baknz: Mackie, J.L. (1977) Ethics: Inventing Right and Wrong (New York: Penguin Books). 18 Pedofili: Yetikin bir bireyin, ergenlik ncesi ocuklar cinsel adan ekici bulmas ve cinsel eiliminin ocuklara ynelik olmasdr.
123

allah, felsefe ve BlM

Bu noktada anlamazlk argmannn savunucusu, bilimdeki anlamazlklar ile ahlaktaki anlamazlklar arasnda baz temel farklar olduunu iddia edecektir. Bilim ve matematikteki anlamazlklarn bilgimiz arttka zlebilir olmalarna karn, ahlaktaki baz tartmalar ne kadar aratrma yaparsak yapalm zlmezmi gibi gzkmektedir. Bu yeni itiraza bilim, matematik ve mantkta zlemez gibi gzken anlamazlklara dikkat ekilerek cevap verilebilir. Fizikteki hareket greceli midir yoksa mutlak mdr, dier bir deyile mutlak bir bo uzay var mdr,19 kuantum mekaniinin doru yorumu hangisidir, gibi birok temel sorunun zm zerinde de anlama yoktur. Bu sorularn bir gn, tartmalar ortadan kaldracak ekilde cevap bulacan dnmememiz iin herhangi bir neden yoktur. Bu sorularn cevabn deneysel bir testle snamak ok zor gzkmektedir. Ancak bu sorulara cevap veremememiz, bu sorularn cevab olmad anlamna gelmez. Elbette ki hareket ya mutlak ya da grecedir. Matematik ilk bakta anlamazlklara yer olmayan bir disiplin gibi gzkse de, aslnda matematikte birok zlmesi ok zor ikilem mevcuttur. Matematikte bu tarz anlamazlklara, Sreklilik Hipotezi20 ya da
19 Newtondan gnmze kadar hareketin greceli mi yoksa mutlak m olduu sonusuz bir biimde tartlmtr. Newton gibi mutlak hareketi savunanlara gre bo uzay vardr ve hareket bu bo uzayda yer deitirmeye tekabl eder. Greceli hareketi savunan Mach gibi fizikilere gre ise bo uzay diye bir ey yoktur, hareket bir cismin baka bir cisme gre greceli olarak yer deitirmesidir. Dolays ile birinci cismi hareket ettirmekle, ikinci cismi ters ynde hareket ettirmek edeer eylerdir. Einstein nce Machn grn savunsa da, hayatnn sonlarna doru mutlak uzay olabileceini yazmtr. Mutlak uzayn olup olmad hl ak bir sorudur. 20 Gerek hayatta bir sonsuzdan bahsetsek bile, matematikteki btn sonsuzlar birbirine eit deildir. Doal saylar kmesi de, reel saylar kmesi de sonsuz sayda eleman iermektedir. Ancak reel saylar kmesi, doal saylar kmesinden daha ok eleman iermektedir. nl matematiki George Cantor 19. yzylda doal saylar kmesinin eleman saysna 0 dersek, reel saylar kmesinin eleman saysnn doal saylar kmesinin alt kmeleri kadar eleman iereceini (buna da 1 dersek, 1=20) ispatlamtr. Yani reel saylarn eleman says doal saylardan fazladr (dier taraftan tek
124

ENS DOKO

Seim Aksiyomu21 gibi karar verilemez nermeler rnek olarak verilebilir. Benzer ekilde mantk iinde de zmsz tartmalara rastlamak mmkndr; mesela Hegel ya da tutarllk tesi mantn savunucular mantn elimezlik ilkesini reddetmilerdir. elimezlik ilkesinin doruluu konusundaki tartma, bu ilkeyi sezgilerle temellendirme reddedildiinde zmsz gibi grnmektedir. Sonu olarak bu rneklerin de gsterdii gibi, ahlaktaki anlamazlklar ile
doal saylarn says, tm doal saylarn saysna eittir, ikisinin de says0dr! ). Doal olarak aklmza gelecek ilk soru, 1 ile 0 arasnda bir sonsuz var mdr? Dier bir deyile doal saylar kmesinden ok, reel saylar kmesinden az eleman ieren bir kme var mdr? George Cantora gre byle bir kme bulmak mmkn deildir. te George Cantorun bu iddiasna Sreklilik Hipotezi denilmektedir. 1940 ylnda Gdel soruya vereceimiz negatif cevabn kmeler teorisi ile tutarl olduunu, 1964 ylnda ise Paul Cohen soruya vereceimiz pozitif cevabn da kmeler teorisiyle tutarl olduunu ispatlad. Dier bir deyile Zermelo-Fraenkel Kmeler teorisinde bu soruya cevap vermek mmkn deildir. Hipotezin yanl olduu da, doru olduu da ispatlanamaz. Sz konusu hipotezin doru olup olmad matematikiler ve felsefeciler arasnda hl tartma konusudur. Gdel gibi byk matematikiler hipotezi reddederken, Cantor gibi dier bir dev matematiki savunmutur. Bu sorun, matematikte ortaya kan zlmesi ok zor sorunlara gzel bir rnektir. 21 Seim Aksiyomu standart kme teorilerinden birinin temel aksiyomlarndan biridir. Tychonoff Teoremi gibi ok nemli matematiksel teoriler bu aksiyomun yardm ile ispatlanmtr. Ancak bu aksiyomun doruluu da matematikiler arasnda hl tartma konusudur. Bu aksiyoma gre eer elimizde bo olmayan sonlu ya da sonsuz kmeler topluluu varsa, her bir kmeden birer eleman seebiliriz. lk bakta bu apak bir gerek gibi gzkebilir ama bu aksiyomu kabul ettiimiz zaman ok garip sonularla karlarz. Mesela bu aksiyomu doru kabul edersek, boyutlu uzaydaki bir kreyi sonlu sayda paralara blp, bu paralar baka ekilde birletirip ilk kreye eit byklkte iki kre elde edebileceimizi ispatlayabiliriz. Hatta ayn prosesi devam ettirip, bir kreden sonsuz tane eit byklkte kre elde etmemiz bile mmkn grnmektedir. Bu matematikte Bana-Tarski paradoksu olarak bilinir. Bu paradoks kimi matematikileri Seim Aksiyomunun yanl olduu konusunda ikna etse de, baka matematikiler, aksiyomu, ok nemli teoremlerin ispatnda kullanld gerekesi ve matematikte baz garip sonularn kabilecei gerekesi ile doru kabul etmektedirler. Seim Aksiyomunun da doru olup olmadna, Sreklilik Hipotezi gibi Zermelo-Fraenkel Kmeler teorisinde cevap vermek mmkn deildir.
125

allah, felsefe ve BlM

dier disiplinler arasndaki anlamazlklar arasnda temel farklar olduu iddias yanltr. Buna ramen anlamazlk olan konularda nesnel gerek yoktur gibi bir ilke kabul edilirse, o zaman nesnel ahlak nermeleri yoktur iddiasnn kendisi de nesnel bir gereklik olarak kabul edilemez.. nk nesnel ahlaki nermelerin var olup olmad konusunda da anlama yoktur. Ayrca ahlaki konularda anlamazlklar olmas beklendik bir durumdur. Anlamazlklarn olmasnn birka nedeni vardr. Birincisi, yukarda da deindiim gibi, eitli ahlaki nermelerin doruluk deeri ontolojik inanlarmza yakndan baldr. Farkl zamanlardaki toplumlarn baz ahlaki dorular stnde anlaamamalarnn en nemli sebebi bu bamllktr. nk farkl zamanlardaki toplumlarn, ontolojik inanlar da farkldr. rnek olarak, insan kurban eden ou kabile insan ldrmenin ahlaki olarak doru bir ey olduunu dnd iin insan kurban etmeyi hakl gryor deildir. Tam tersine, bu kabilelerin insan kurban etmesine sebep olan inan; bu eylemleriyle, binlerce insann hayatn kzgn tanrlardan kurtaracaklar olmutur. Bu kabileler bu tanrlara inanmay braktklarnda, yani ontolojik grleri deitiinde, insan kurban etmeyi de brakmlardr. Bu durum ou ahlaki tartmann neden zmsz olduunu da aklar. Birok konuda farkl ontolojik yaklamlar benimsenmitir, dolays ile bu farkllk ahlaki yarglar da etkilemitir. Mesela insan fetsnn, insan olup olmad tartlan bir ontolojik sorudur. Bu soruya verilen farkl cevaplar, ahlaki bir tartma olan krtaj da tartmal klmaktadr. Ahlaki anlamazlklarn arkasndaki bir dier neden ise baz ahlaki sorularn, cevap verilemeyecek kadar belirsiz tanmlanm olmalar ya da elimizde cevap iin yeteri kadar bilgi olmamasdr. Yukarda da deindiim gibi, ahlaki bir yargda bulunmak iin kiinin,
126

ENS DOKO

sz konusu eylemin sonularn incelemesi gerekmektedir, ancak elimizde byle bir inceleme iin yeterli veri yoksa, o zaman bu soruya cevap vermemiz mmkn olamaz. nsanlar genelde verilen ahlaki sorudaki bilgi eksikliini fark edemezler ve bu da szde ahlaki anlamazlklara yol aar. laveten, baz ahlaki sorulara vereceimiz cevaplar baz gruplara eitli yararlar salayabilir. Bu da belli ahlaki sorulara tarafl yaklamamza neden olabilir. Hatta baz ahlaki dorular gizlemek amacyla birden fazla ahlaki zellik olmasndan faydalanlmas mmkndr. Buna ahlaki propaganda diyebiliriz. rnek vermek gerekirse, soykrm hakl karmak iin Naziler yle bir propagandaya bavurdular: Soykrm yanltr nermesini karlamak iin, Yahudilerin olmad bir dnyann daha iyi olduunu savunmaya altlar. Yani baka ahlaki zelliklere atfta bulundular. Bu tarz ahlaki propagandalar normal artlarda net olan ahlaki sorularda bile anlamazlklara neden olabilmektedir. Yahudi soykrm buna gzel bir rnektir. Ancak kimi durumlarda ahlaki zelliklerin birbiri ile gerekten eliebileceinin ve bunun zlmesi ok zor gerek ahlaki nermelere yol aacann da farknda olmak gerekir. Elbette ki eitli ahlaki zelliklerin var olduu gz nne alndnda, bu tarz anlamazlklarn ortaya kmas beklendik bir durumdur. Sonu olarak, anlamazlklar sadece ahlak alannda deil fizik, matematik, felsefe ve mantk gibi dier disiplinlerde de aa kmaktadr. Bu anlamazlklarn matematiksel, fiziksel, felsefi ve mantksal nermelerin grece olduunu gsterdii iddia edilmemektedir. Bu yzden, bahsedilen anlamazlklarn ahlaki nermelerin de grece olduunu gsterdiini iddia edemeyiz. Ayrca yukarda gsterdiimiz gibi bu tarz anlamazlklarn olmas ahlaki realizm gr asndan da beklendik bir durumdur. Bundan dolay ahlaki
127

allah, felsefe ve BlM

anlamazlklarn, ahlaki realizm aleyhinde bir argman oluturduu iddia edilemez. 5.1.2. Evrimsel Argman Dier bir itiraz da Evrim Teorisine dayanlarak getirilmeye allmtr. Bu itiraza gre ahlak dediimiz ey, herhangi bir organmz gibi evrim sreci boyunca gelimi, tek amac oalma ve bizi hayatta tutmak olan bir igddr. Buna gre nesnel ahlaki nermeler yoktur, bilim felsefecisi Michael Ruse ve sosyobiyolojinin babas kabul edilen Edward Wilson bu durumu u ekilde zetlemektedir:
Ahlak bizim oalmaya ynelik amalarmz glendirmek iin olumu bir adaptasyondur... Anladmz haliyle ahlak, i birlii yapmamz iin genlerimiz tarafndan oluturulan bir illzyondur22

lk dikkat etmemiz gereken ey, bu itirazn bilimsel olmaktan ziyade felsefi olduudur. Sz konusu iddiay deneysel olarak snamak ya da dorulamak mmkn deildir. Zaten standart Evrim Teorisi, insann biyolojik ynn aklar; bence, canllarn davranlarn veya psikolojisini aklamak, standart Evrim Teorisinin snrlarnn dndadr. Bu evrimsel psikolojinin alandr ve bu alann bilimsel olup olmad hl tartma konusudur. Ancak evrimsel psikolojiyi bilimsel bir alan olarak kabul etsek bile, gene de bize ahlakn doas hakknda fazla bilgi sunamaz. Bu durumu yle bir rnekle anlatabiliriz; mesela evrimsel psikoloji, insann gkteki yldzlara bakt zaman hissettiklerini, algladmz grntnn beyine nasl ulatn, gzmzdeki hangi mekanizmalarla alglandn Evrim Teorisine atfla aklamaya alabilir. Ancak byle bir aklamay ortaya atan hibir evrimsel psikolog, ayn zamanda bize, yldzlarn ve gkyznn yaps ya da
22 Ruse, M. ve Wilson, E. O. (1989) The Evolution of Ethics, New Scientist, s. 51.
128

ENS DOKO

doas hakknda bilgi verdiini iddia etmez. Aklama sadece alglarn kendisi ile alakal olabilir, alglanan objeyle alakal olamaz. Ayn ekilde bir evrimsel psikolog, ahlaki alglarmzn nasl gelitii hakknda bize makul aklama sunduunu varsaysak bile, ahlakn yaps ve nesnellii gibi temel zellikleri hakknda aklama sunamaz. Byle bir aklama yapt anda, alt bilimin snrlarnn dna kar. Ancak sz konusu itiraz ciddi anlamda sorunludur, zira mantkta kkensel hata (genetic fallacy) olarak bilinen mantk hatas23 ilenmektedir. Bu mantksal hatayla ilenen yanlln zellii, bir eyin kkeni ya da tarihine referans verilerek bir iddiann yanllanmaya allmasdr. Ancak bu her zaman mmkn deildir. rnek vermek gerekirse yle bir iddia kkensel hataya sahiptir: Bilim adam olan Kekule, benzen moleklnn yapsn ryasnda grd. Dolays ile Kekulenin benzen molekl teorisine inanmamalyz. Kekulenin benzen molekln ryasnda grd dorudur, ancak bu durum molekln o ekilde olmadn gstermez. Nitekim benzen moleklnn o ekilde olduunu dnmemiz iin elimizde ciddi kantlar vardr. Bu mantk hatasna verilecek dier bir rnek de yle bir iddia olabilir: Sen demokrasiyi savunuyorsun zira sen demokratik bir toplumda dodun. Bir iddiann doru ya da yanl olduu o iddiann nasl ortaya ktna bakarak bulunamaz. Konumuza dnersek ocuklara ikence yapmak yanltr iddiasnn kkeni evrimsel mekanizmalar olabilir. Ancak bu sz konusu iddiann yanl ya da yanlsama olduunu gstermez. Mesela bir akl hastasn alalm, bu kii etrafta uan atlar gryor olsun. Ald bir ila sayesinde bu atlarn gerekten var olmadna inanmaya balasn. Onun bu inancnn ila etkisinden olumas bu inancnn doru olduunu, gerekten de uan atlar olmad gereini deitirir mi? Tabi ki hayr. Ayn ekilde ahlakn kkeninin
23 Mantk hatalarna mantksal safsata diyenler de vardr. Mantk hatalar ilk bakta doru grnen ama aslnda yanl olan karmlardr.
129

allah, felsefe ve BlM

evrimsel mekanizmalar olduunu gstermek, ahlaki iddialarn gerek olmadn gstermez. Ancak ikinci bir evrimsel argman daha mevcuttur. Elbette ki ahlak algmzn kkenine atf yaparak ahlakn kesin olarak grece olduu iddia edilmekle kkensel mantk hatas ilenir. Ancak gene de Evrim Teorisinin, ahlakn nesnel olmas ihtimalini ciddi olarak drd iddia edilebilir. Bu yeni argmana gre, insan ahlak doal seilimin bir sonucu olduuna gre, hayatta kalma mcadelesinin bir rn olarak ortaya kmtr. Byle bir mcadele sonucunda, nesnel ahlaki prensiplerin ortaya kmas ok dk ihtimaldir. Buna gre ahlaki realizm byk ihtimal yanl olmaldr. Bu itiraz yerinde midir? Her eyden nce ahlakn gerekten de evrimsel mekanizmalarla geliip gelimedii tartlabilir. Sosyobiyologlar her eyi evrimle aklamaya almaktadrlar. nsann btn davranlarn evrime balamak phesiz yanl olacaktr. nl evrimci felsefeci Daniel Dennettin rneini kullanrsak; insanlarn kulland tm mzraklardaki u sivri olmutur. Bu seimi evrime balamak, insanda bir eit mzrak ucu geni olduunu iddia etmek, elbette ki komik olacaktr. Mzraklar ular sivriyken daha ok ie yaradklar iin, zeki bir varlk olan insan, hep sivri ulu mzraklar kullanmtr. Kkende evrimsel bir mekanizma sz konusu deildir. Buna gre ayn ekilde ahlak da evrimsel srelerden bamsz olabilir. Ahlakn, gerekten de oalmay ve hayatta kalmay destekleyip desteklemedii de tartmal bir konudur. Tecavzn serbest olduu bir toplumda, insanlarn daha hzl oald savunulabilir. Zayflara yardm etmenin, onlara zarar vermemenin, gller ayakta kalr ilkesiyle elitii savunulabilir. Mesela yabanc biri iin hayatmz feda etmemizin hibir ekilde bizim ya da genlerimizin hayatta kalmasna faydas olmad aktr. Tecavz ve zayflara yardm etmemek
130

ENS DOKO

evrimle uyumasna ramen, ahlakla ak bir biimde elimektedir. Bu da ahlakta, evrimsel srelerden fazlas olduunu gstermektedir. Ancak bu sorunlar grmezden gelsek bile, sz konusu evrimsel itirazn iki byk sorunu vardr, ki bu ikisi bu itiraz geersiz klmak iin yeterlidir. Birincisi, sz konusu itirazn baarl olmas iin doalc (ateist) evrim teorisini kabul etmemiz gerekmektedir. Evrim teorisinin iki tane felsefi yorumu mevcuttur. Bu iki felsefi yorum da deneysel verileri ayn baaryla aklar. Birinci yoruma gre doa dnda hibir ey yoktur, bu yukarda bahsettiimiz doalclk tezidir. Buna gre insan, kr tesadf srelerle, ans eseri ortaya km bir hayvan trdr. Bu evrimin doalc-ateist yorumudur. Doalclk tezi bilimsel metotlarla dorulanp yanllanamad iin felsefi bir iddiadr. Bu iddiaya dayanan evrimin doalc yorumu da dolays ile felsefi bir yorumdur. Bu arada bilimsel evrim teorisinde kullanlan tesadf kelimesi ile gnlk hayatta kullandmz tesadf kelimelerinin birbirinden farkl anlam tadklarna dikkatinizi ekmek isterim. amzn nemli biyologlarndan Ernst Mayr, biyolojide kullanlan tesadf (randomness) kelimesini u ekilde tanmlamaktadr:
Mutasyon ya da deiim tesadfdir dediimiz zaman kastettiimiz ey yeni genetik zellikler ile verilen ortamdaki organizmann adapte olma ihtiyac arasnda bir iliki olmad iddiasndan ibarettir.24

nemli biyoloji felsefecilerinden Eliot Sober de Mayra benzer bir biyolojik tesadf tanm vermektedir:
24 Mayr, Ernst (1988) Towards a New Philosophy of Biology: Observations of an Evolutionist (Cambridge: Harvard University Press), s. 98.
131

allah, felsefe ve BlM

Mutasyonlarn yararl olacan saptayp, mutasyonun gereklemesine neden olan fiziksel bir mekanizma (onlarn iinde veya dnda) yoktur.25

Hatta bu itirazn en nemli savunucularndan, yukardaki alntnn sahibi Michael Ruse da bu tanmlara ok yakn bir tesadf tanm vermektedir:
Biyolojik evrimin ham maddesi (dier bir deyile mutasyonlar) tesadfidir, ki bundan kast onun ihtiyaca gre gereklememesidir. 26

Fakat tesadf bu anlamda anladmz zaman, evrimin Tanrnn varl ile elimedii aka grlebilir. Daha ziyade burada tesadf ifadesiyle kastedilen ey, canllarda Lamarck bir yapnn olmaddr. Yani canllar d koullar sezip, genetik yaplarn koullara gre deitirmezler. Genetik deiimler evre koullarndan bamsz bir ekilde gerekleir ve evre kendine uygun olmayan mutasyonlar eler. Bu tarz bir iddia ise hibir ekilde Tanrnn bu d koullar yaratp, canllarn bu yntemle ortaya kard iddias ile elimez. Bu da evrimin ikinci bir yorumunu mmkn klmaktadr: Teistik evrim gr. Bu gre gre Tanr insan, Evrim Teorisinde bahsedilen mekanizmalarla yaratmtr. Teistik evrim ile doalc evrim, bilimsel olarak edeerdir, ikisi de ayn deneysel ngrlerde bulunur. Nitekim Evrim Teorisinin ilk versiyonunu ortaya atan Cahz, Evrim Teorisinin babalar saylan Alfred Wallace, modern Evrim Teorisinin kurucularndan Theodosius Dobzhansky, gnmzde Evrim Teorisinin en nl savunucularndan Kenneth Miller gibi birok nemli evrimci biyolog, evrimin teistik yorumunu kabul etmitir. Teistik yorumu kabul
25 Sober, Eliot Evolution Without Metaphysics?, J. Kvanvig (ed.), Oxford Studies in Philosophy of Religion, cilt 3. 26 Ruse, Michael (1988) Philosophy of Biology Today (Albany: State University of New York Press), s. 75.
132

ENS DOKO

ettiimiz zaman, yukardaki sz konusu itiraz geersiz olur. nk Tanr, bize, pekl nesnel ahlak grmeye yarayan sezgileri evrimsel srelerle vermi olabilir. Teistik evrim yorumunda, nesnel ahlakn ortaya kma ihtimalinin dk olduunu varsaymak iin hibir gerekemiz yoktur. Dolays ile Evrim Teorisini kullanarak nesnel ahlakn var olmadn iddia etmek iin ona doalcl eklememiz gerekmektedir. Ancak argmanmzn ilk drt nclnde de gsterdiimiz gibi zaten doalclk doruysa nesnel ahlaki nermeler yoktur, doalcla evrime ekleme bu anlamda doalcla ekstra bir yardmda bulunmaz. kinci nemli probleme gelirsek, ahlakn evrim kkenli olduunu savunanlara gre, matematiksel sezgilerimiz (ki sayelerinde matematii biliriz), tmevarm yeteneimiz (ki sayesinde bilim yaparz), duyu organlarmz (ki sayelerinde d dnya hakknda bilgi alrz) da evrim kkenlidir. Ancak eer ahlaki sezgilerin kkeni evrimsel sreler olduu iin ahlak yanlsama (illzyon) olarak deerlendireceksek o zaman, evrimsel srelerden gelen yeteneklerimizle gelitirdiimiz matematik, bilim hatta d dnya algmz da yanlsamadr. Ancak bir kere bilimin yanlsama olduunu iddia edersek, o zaman bilimsel bir teori olan evrimin kendisi de yanlsama olacaktr. Evrim yanlsamaysa, o zaman sz konusu itiraz evrim stnden gelitirilmeye alld iin geersiz olacaktr. Yani itiraz kendi kendini baltalad iin kabul edilemezdir. 5.1.3. Dorulamaclk/Yanllamaclk tiraz: Dorulamaclk felsefe tarihinde nemli bir yere sahip olan, ama 1950lerde gzden den pozitivizmin temel prensibidir. Pozitivizmin bugn akademik felsefe camiasnda ciddi bir savunucusu kalmamasna ramen, hl bilimsel evrelerde ve halk stnde ok etkilidir. ou insann ahlaki nermeleri greceli olarak alglamasnn en
133

allah, felsefe ve BlM

byk sebebi pozitivizmdir. Bu yzden bu pozitivist itirazn ciddi bir savunucusu kalmasa da incelememiz faydal olacaktr. Yanllamaclk dorulamacln alternatif bir yorumu olarak dnlebilir. Dorulamaclk/yanllamaclk ilkesine gre, bir cmle ya analitikse27 ya da ampirik (deneysel) olarak dorulanabiliyorsa/yanllanabiliyorsa anlamldr. Bu ilkeyi savunanlara gre ahlaki nermeler analitik veya deneysel olarak dorulanabilir/yanllanabilir nermeler olmadklarna gre anlamszdr. Bu tarz bir argman pozitivist felsefeci Alfred Ayer tarafndan gelitirilmiti.28 Bu tarz bir argmann savunucusu, ahlakn greceli olduunu savunmakla kalmaz, daha ileri giderek ahlaki nermelerin anlamsz olduunu da iddia eder. ncelikle ahlaki ilkelerin analitik olmad, yahut ampirik olarak dorulanabilir/yanllanabilir olmad ak bir durum deildir. Dolays ile dorulamaclk/yanllamaclk ilkesini kabul etsek bile ahlaki nermelerin anlamsz ya da greceli olduu ak bir durum deildir. Nitekim tecavz yanltr gibi ahlaki nermelerin anlamsz olmad, her insann bu nermenin sylemek istediini kavramasndan bile bellidir. Fakat sz konusu ilkenin iki tane byk sorunu vardr ki, bu iki sorundan dolay btn felsefeciler bu ilkeyi (dorulamaclk/yanllamaclk ilkesini) reddetmitir. Birincisi, sz konusu ilke kendi kendini reddetmektedir, zira ilkenin kendisi, ne analitik ne de deneysel olarak test edilebilir bir nermedir: Yalnzca dorulanabilen/yanllanabilen cmleler
27 Analitik nermeler, yklemi znesine ek olarak bir bildirimde bulunmayan nermelerdir. Mesela Btn bekarlar evli deildir; Btn genlerin kenar vardr nermeleri analitik nermelerdir. Zira bekar znesi zaten evli olmama bilgisini ierir, gen znesi de kenara sahip olmay ierir. Analitik nermelerin doru veya yanl olduu dorudan ieriinden anlalabilir. 28 Argmann savunmas iin baknz: Ayer, Alfred (1954) The Analysis of Moral Judgments Philosophical Essays, (London: Macmillan).
134

ENS DOKO

anlamldr cmlesinin kendisi dorulanamaz/yanllanamaz. Dolays ile bu ilkeyi kabul edersek, ilkenin kendisinin anlamsz olduunu da kabul etmememiz gerekir! Ksacas bu ilke kendi kendini reddetmektedir. kincisi, bir sr nemli bilimsel iddiay deneysel olarak yanllamak ya da dorulamak mmkn deildir. Kuantum mekaniindeki istatistiksel nermeler, deneysel olarak dorulanamaz ya da yanllanamaz. Bu tarz nermeler iin deneysel kant bulmak mmkndr, ancak bu nermeler hibir zaman yzde yz kesinlikle dorulanamaz ya da yanllanamaz. Mesela Parann tura gelme olasl yzde ellidir nermesini alalm. Diyelim ki paray 10 defa attk ve her seferinde tura geldi, sz konusu iddiay yanlladmz syleyebilir miyiz? Tabi ki hayr, belki bir sonraki 10 atta hep yaz gelecek. Ya da Tura gelme ihtimali yzde yetmitir nermesini ele alalm, diyelim ki paray 100 kere attk, 70 kere tura geldi. Bu nermeyi dorulam olduk mu? Tabi ki hayr, belki bundan sonraki atlarda yaz daha fazla gelecek ve oran deiecek. Ne kadar deney yaparsanz yapn istatistiksel bir nermeyi deneysel olarak dorulayamazsnz. Dolays ile sz konusu ilke (dorulamaclk/yanllamaclk ilkesi), hem kendi kendini reddettii, hem de nemli bilimsel nermeleri anlamsz gibi gsterdii iin anlam kriteri olarak kabul edilemez. Bu ilkeyi reddettik mi ona dayal ahlaki realizme getirilen itiraz da geerliliini yitirmi olur. Bu blmde grld gibi, ahlaki realizm aleyhinde gl bir argman yoktur. Yukarda verdiim argman da gz nne alrsak, beinci ncln doru olma ihtimali yanl olma ihtimalinden fazladr. imdi ikinci ncle gelebilecek itiraza gz atalm.

135

allah, felsefe ve BlM

5.2. kinci ncle tirazlar ve Platonist Ateizm Btn doalclar ateist olmak zorundadrlar, ancak btn ateistler doalc olmak zorunda deildir. Gnmzde kendilerine yeni ateistler diyen btn ateistler doalc olmalarna ramen, bu byle olmak zorunda deildir. (Kamuoyunda ateist olarak nl tm isimler doalc olmalarna ramen, bunlarn dnda olabilecek ateist yaklam irdelemeyi yararl buluyorum.)Tanrnn varln reddetmek, doann var olan tek ey olduunu iddia etmeyi gerektirmez. Dolays ile bir ateist, doalcl reddedip ikinci nclmz reddedilir. Ancak bu yeterli deildir, zira ikinci ncl ateistin yeni pozisyonunu da kapsayacak ekilde gncellenebilir. Ateistin argmanmz geersiz klmak iin, yeni pozisyonunda aksiyolojik bir takm temel nermeler olduunu gstermesi lazmdr. Aksi takdirde ateistin yeni poziyonuna x-ateizm dersek, argmanmz u ekilde yeniden oluturabiliriz: 1. Nesnel aksiyolojik nermeler varsa bu nermeler ya temel yasalardr, ya da temel yasalardan karsanabilirler. (ncl, nc halin imknszl mantk yasas) 2. Eer Tanr yoksa temel yasalar x-ateizmin ierdii yasalardan ibarettir. (ncl) 3. Btn x-ateistik temel yasalar olgusaldr. (ncl) 4. Olgusal nermelerden aksiyolojik nermeler karsanamaz. (ncl, Hume yasas) 5. Dolays ile eer Tanr yoksa nesnel aksiyolojik nermeler yoktur. (1, 2, 3, 4ten kan mantksal sonu) 6. En az bir tane nesnel aksiyolojik nerme vardr. (ncl, Ahlaki realizm) Sonu: Tanr vardr.
136

ENS DOKO

Ateistin byle bir gncellenmi argmandan kamasnn tek yolu, gncellemede 3. ncln yanl olmasdr. Yani x-ateizmin iinde aksiyolojik bir takm nermeler iermesi gerekmektedir. Doa yasalar olgusal olduu iin, ateistin sz konusu yasalarn zaman ve mekn dnda olduunu savunmas gereklidir. Bu gr Platonizmi andrd iin, bu gre Platonist ateizm diyeceim. Platonist ateizm doruysa, yani evrenimizin dndaki Platonik bir evrende, zaman mekan dnda aksiyolojik yani ahlaki bir takm temel yasalar varsa, o zaman argmanm baarsz olur. Peki, byle bir gr doru olabilir mi? Teizm mi, byle bir gr m daha rasyoneldir? Platonist ateizmin birok nemli sorunu vardr. Birincisi, her eyden nce grn kendisi ok gariptir, zaman-mekn dnda merhamet, adalet, iyilik gibi normal artlarda kiilere zg zelliklerin var olduu iddiasn anlamak gerekten gtr. Normal artlarda ahlaki nermeler ve zellikler kiilerle alakaldr, bir cisim, ya da fiziksel olgu merhametli olamaz. Merhametlilik, adil olmak, bilinli varlklarn zelliidir. Nitekim ou felsefeciye gre bu zelliklere sadece zgr iradeye sahip varlklar sahip olabilir. Ancak eer Platonist ateizm doruysa, o zaman bu zellikler ve ahlaki yarglar zaman-mekn dnda olduklar iin hibir varlk olmasayd dahi var olmalydlar. yi ama bu nasl olabilir? Merhametlilik zelliinin hibir varln var olmad bir yerde var olduu nasl iddia edilebilir? Bu iddiann anlam nedir? Bu sorulara cevap vermek mmkn gzkmemektedir. Dolays ile Platonist ateizm ahlaki zellikleri temellendirme noktasnda bir aklama sunamamaktadr. Dolays ile byle bir gr kurmann mmkn olup olmad bile bir soru iaretidir. Dier taraftan teizmin Tanrs bir zihne sahip, kiisel bir varlk olduu iin onun doasna atf yaparak merhamet, adalet gibi kavramlar temellendirme benzeri bir sorunla karlamaz.
137

allah, felsefe ve BlM

kincisi, eer Platonist ateizmin iddia ettii gibi baz ahlaki deerler ve ahlaki yarglar zaman-mekn dnda varlarsa, o zaman nedensel ilikilere girememelerinden tr,29 onlarn varlklarndan haberdar da olmamamz gerekiyordu. nk bir ey hakknda bilgi elde etmek iin o cisimle bir eit ilikiye girmek arttr, yle ki bu iliki srasnda cisimle ilgili bilgiler ondan bize geebilsin. Ancak Platonist ateizmin savunduu meknda olmayan, nedensel ilikilere girmeyen cisimlerle byle bir iliki salamak imknszdr. Ancak biz ahlaki deerlerin varlklarndan haberdarz. Bu gerek de Platonist ateizmin yanl olduunu gstermektedir. ncs, ahlaki yasa ve zelliklerin zaman-mekn dnda olduunu dnmekteki bir baka sorun da, ahlaki zelliklerin zamanmekn iinde yaayan varlklarla alakal olmasdr. Dier bir deyile ahlaki nerme ve zellikler felsefecilerin amallk dedii zellie sahiptir. Ancak bu ok garip bir durumdur, zaman-mekn dnda, deimeyen, nedensel ilikiye girmeyen deerler nasl olur da zaman-mekn iindeki varlklarn (yani kiilerin merhametli, cmert... olmas gibi) tariflere dnebilirler? Bu soruya da cevap vermek mmkn deildir. Ayrca ahlaki nermelerin nemli bir zellii, yukarda bahsedildii gibi bize ykmllkler yklemeleridir. Zevk iin insan ldrmemeliyiz nermesi, bir doruya iaret etmesinin yannda, bize ldrmeme ykml de ykler. Birincisi, nasl oluyor da zamanmekn dndaki soyut baz yasa ve zellikler bize ykmllk ykleyebilir? kincisi, neden biz bu ykmllklere uyalm ki? Diyelim
29 Cisimler ancak zaman-mekanda nedensel ilikiye girebilirler. nk zaman dnda deiimden bahsetmek mmkn deildir. Deiim olmayan yerde ise nedensel ilikiden bahsetmek mmkn deildir. Zaten aksiyolojik zelliklerin nedensel ilikiye girmedii de apak bir durumdur. Merhametten (merhametli bir insandan deil, soyut bir deer olarak merhametten) tokat yediiniz, ya da efkate arptnz oldu mu?
138

ENS DOKO

ki Merhametli olmak iyidir veya Bencil olmak ktdr nermeleri doru olsun. Neden birinci zellie sahip olmak isterken, ikinci zellikten uzak durmaya almalyz? Platonist ateizm bu sorular da cevapsz brakmaktadr. Platonist ateizmin dier bir zayfl ise kr-tesadf evrimsel srelerle ortaya kan insann, bu zaman-mekn dndaki yasalar kavrayacak ekilde evrimlemi olduunu iddia etmek zorunda kalmasdr. Ancak bu savunulmas ok zor bir iddiadr. Zira ateistin, maddenin kr-tesadf bir srele, zaman-mekn dndaki baz zellikleri kavrayacak bir mekanizma gelitirmi olduunu iddia etmesi gerekmektedir. yi ama zaman-mekn dndan bilgi alabilen bir mekanizma, ateizmin ngrd bir evrendeki fiziki yasa ve maddelerden nasl yaplabilir? Byle bir mekanizma bilimsel olarak bilinmemektedir; ayrca bylesi bir mekanizmann olumas hi de mantkl gzkmemektedir. Zaman-mekn dndaki bir takm zelliklerin, bu dnyada hayatta kalmamzla alakas olamayaca iin, doal seilimin -byle bir yap olmu olsayd bile- onu semesi de olaslk olarak mmkn gzkmemektedir. Btn bunlar gz nne alndnda, Platonist ateizmin pek ciddi ve ikna edici bir pozisyon olmadn rahatlkla syleyebilirim. Bu sorunlar kanaatimce o kadar byktrler ki; Platonist ateizmi doalclk ve teizme ciddi bir alternatif olarak grmek mmkn deildir. 5.3. Euthyphro kilemi Platon, Euthyphro diyalounda, kutsaln tanrlar tarafndan istenen ey olduunu savunan hayali bir karakter olan Euthyphroya, Sokratesin azndan u soruyu sormaktadr: Bir ey bizatihi kutsal30
30 Diyalogta geen kelimesi Trkeye genelde kutsal olarak evrilmektedir, ancak kelime erdem anlamna da sahiptir.
139

allah, felsefe ve BlM

olduu iin mi tanrlar tarafndan sevilir, yoksa tanrlar tarafndan sevilen bir ey olduu iin mi kutsal saylr?31 Bu sorudan hareketle baz ateistler, teizm iin benzeri bir ikilem yaratmay amalayan u soruyu sorarlar: Ahlaki davranlar Tanr tarafndan emredildii iin mi ahlakidir, yoksa ahlaki olduu iin mi Tanr tarafndan emredilmitir? Burada sunulan ikilemden birinci seenei seersek, ahlaki ilkeler Tanrnn keyfi seimlerine dnm olacaklardr. yle ki Tanr fikrini deitirip aniden cinayeti ahlakl grrse cinayet ahlaki olarak kabul edilebilir olacaktr. Ama ateistlere gre bu kabul edilebilir bir ey deildir, bu durumda ahlakn nesnel olduu iddia edilemez, dolays ile verdiimiz argmann 5. ncl yanl olaca iin argman da yanl olacaktr. Dier taraftan ikinci seenei seersek, bu sefer ahlaki nermeler Tanrdan bamsz olacaktr. Eer ahlaki nermeler Tanrdan bamszsa, o zaman Tanr olmasayd bile onlar hl var olabilecekti. Bu da bizim ara sonucumuzun, dolays ile muhtemelen 2. nclmzn yanl olduu anlamna gelecektir. Bu ikilem argmanmz geersiz klm mdr? Her eyden nce birinci seenek 5. ncl reddetmemizi gerektirmez. Teistlere gre Tanr fizik yasalarn da yaratmtr, bundan hareketle fizik yasalarnn keyfi, nesnel olmayan nermeler olduklarn syeleyebilir miyiz? Syleyemeyiz, ayn ey ahlak iin de geerlidir. Ancak Euthyphro ikilemi gerek bir ikilem deildir, nc bir seenek daha vardr ve bence doru olan seenek de budur. Bu seenee gre ki Augustine, Anselm, Aquinas gibi teistik felsefecilerin birou bu gr savunmutur; merhamet, adalet gibi temel ahlaki zellikler
31 Platon (1961) Euthyphro, Hamilton, Edith ve Cairns, Huntington (ed.), The Collected Dialogues of Plato (Princeton: Princeton University Press), 10a.
140

ENS DOKO

Tanrnn Doasnn bir parasdr. Tanr ne dardaki bir ahlak standardna uyar, ne de byle bir standard yokluktan yaratr. Bu ahlaki deerlerin standard Tanrnn Doasnn kendisidir. Nitekim bu gr teizmle ilk seenekten daha uyumlu durmaktadr, zira teistik grte Tanr her zaman merhametlidir, her zaman adildir, her zaman iyidir. Bu sfatlar onun temel ve zorunlu sfatlarndandr. Bu noktada ateist nc seenee yle bir soruyla itiraz getirmeye alabilir: Tanrnn Doas, Tanr naslsa yle olduu iin mi iyidir; yoksa dsal bir ltle rtt iin mi iyidir? Birinci seenei seersek, o zaman ateist, Tanrnn doas baka trl olsayd ahlak da baka trl olurdu, demek ki ahlak mutlak anlamda nesnel deildir diyebilir. kinci seenei seersek ise, yukardaki ikinci seenek gibi, iyiliin Tanrdan bamsz bir kavram yapldn iddia edebilir. Dolays ile ateist Euthyphro ikileminin yeniden belirdiini syleyebilir. Bu aslnda anlamsz bir sorudur. zellikler zorunlu ya da baml olabilir. Bir zelliin, bir varln temel ya da zorunlu zellii ya da sfat olduunu sylemek, o varln btn mmkn evrenlerde o zellik veya sfata sahip olduunu iddia etmek demektir. Mesela A isimli bir genimiz olsun. A geninin kenar vardr ve bu onun zorunlu zelliidir. Zira geninin ten az ya da fazla kenar olmas mmkn deildir. Dier taraftan genlerin i alar toplam, klid geometrisinde 180 derece, Rieman geometrisinde 180 dereceden fazla, Lobacevski geometrisinde ise 180 dereceden azdr. Dolays ile A geni, klid uzayndaysa i alar toplam 180 derece olacaktr. Dier taraftan A geni eer Rieman uzayndaysa i alar toplam 180 dereceden fazla olacaktr. Dolays ile genin i alar toplamnn 180 derece olmas bir baml zelliidir. Bu bilgi nda bir genin i alar toplamnn neden 180 derece olduu ya da olmad sorgulanabilir. Ancak yle bir soru anlamsz olacaktr: Ann gen olduu
141

allah, felsefe ve BlM

iin mi kenar vardr, yoksa kenarl olduu iin mi gendir?. Zira kenarl olmak genin temel zelliidir, genin kenarl olmamas mmkn deildir. Yukarda da deindiim gibi iyilik Tanrnn Doasnn temel zelliidir (sfatdr), btn muhtemel evrenlerde Tanr sonsuz iyidir, farkl olmas zaten mmkn deildir. Dolays ile ateistin sorusu, yukardaki genin neden kenar olduu sorusu gibidir, anlamszdr. Zira birinci seenek ateistin iddia ettii sonucu gerektirmez. Tanrnn Doas baka trl olsayd ahlak da baka trl olurdu, dolays ile bu bakta ahlak nesnel deildir iddiasnn, Tanrnn ahlaki sfatlarnn zorunlu olduu (Doasndan kaynakland) bilgisinin nda yanl olduu aktr. Tanrnn Doas zaten baka trl olamazd ki, ahlak da baka trl olabilsin. Tpk genin kenar dnda baka bir sayda kenar olamayaca gibi. 6. Sonu Evrendeki btn doru nermeler, makalenin banda belirtildii gibi temel nermelerden karsanabilir. Argmanmn birinci ksmnda, tmdengelimsel mantn temel ilkelerinden biri olan Hume yasas gerei, btn temel nermeler olgusalsa, btn nesnel doru nermelerin de olgusal olmas gerektiini gstermeye altk. Ateistin bu noktada iki seenei vardr, birincisi doalclk veya benzeri btn temel nermelerin olgusal olduu bir gr benimsemek ve bu nermelerden nesnel ahlaki nermeler karsayamayaca iin nesnel ahlaki nermelerin varln reddetmek. Ya da Platonist ateist bir pozisyon benimseyip, zaman-mekn dnda baz temel ahlaki nermeler olduunu iddia etmek. kinci seenek, yukarda itirazlar blmnde ayrntlca gsterdiim gibi, savunulmas makul olmayan bir grtr. lk seenek ise nesnel ahlaki nermelerin reddini gerektirdii iin savunulmazdr.
142

ENS DOKO

Zira itirazlar blmnde grld gibi, ahlaki nermelerin nesnel olmadn dnmemiz iin geerli hibir argman yoktur. Btn nesnel ahlak kart argmanlarn ok ciddi sorunlar vardr. Dier taraftan, nesnel ahlaki nermeler olmas gerektii ynnde tane geerli argman vermeye altm. Dolays ile ateistin elindeki iki seenek de rasyonel adan gl gzkmemektedir. Nesnel ahlaki deerlerin (aksiyolojik nermelerin) varl, teizm lehinde nemli bir delil oluturmaktadr. Bu delil, bu kitapta sunulan ve sunulmayan dier delillerle birletirildiinde, teizmin ateizmden daha rasyonel olduu daha da iyi anlalacaktr.

143

KELAM KOzMOLOjK K ANITI William Lane Craig Tercme: Zikri Yavuz


Giri1 G.W.F. Leibniz. Hakl bir ekilde sorulmas gereken ilk sorunun, Niin hibir ey yerine bir eyler var?2 olduunu yazmtr. Bu soru, insanln en byk dnrlerinin bazlarnca hissedilmi, derin bir varolusal gce sahip grnmektedir. Aristoya gre, felsefe dnya hakkndaki merak duygusuyla balar ve bir kimsenin sorabilecei en derin soru, evrenin kkeniyle ilgilidir.3 Norman Malcolm, Ludwig Wittgenstein biyografisinde, Wittgensteinn Ona sahip olduumda, dnyann varlna hayret ediyorum. Bu durumda Bir eyin var olmas ne kadar srad gibi ifadeler kullanma eiliminde oluyorum 4 eklinde en iyi tarif edilebilecek bir tecrbeye sahip olduunu
1 Bu Truth: A Journal of Modern Thought, Fall, 1990, 85-96da ayn balkla daha nce baslm olann gncellenmi ve gzden geirilmi versiyonudur. Yazarn ltufkr izni ile kullanlmtr. G.W. Leibniz, The Principles of Nature and of Grace, Based on Reason, Leibniz Selections iinde. Philip P. Wiener (der.), The Modern Students Library (New York: Charles Scribners Sons, 1951), s. 527. Aristotle Metaphysica Lambda. 1. 982b10-15. Norman Malcolm, Ludwig Wittgenstein: A Memoir (London: Oxford University Press, 1958), s. 70.
145

3 4

allah, felsefe ve BlM

sylediini belirtiyor. Benzer ekilde, ada bir felsefeci .bu sorunun benim iin ifade ettii derin anlamn altnda sklkla bam dner. Bir eyin var olmas bana yle geliyor ki en derin ekilde hayranlk uyandran bir meseledir5 eklinde dncesini ifade eder. Niin hibir ey yerine bir eyler var? Leibniz bu soruya, varlk sebebi kendinde olan ve btn olas varlklarn yeter sebebi olan bir Zorunlu Varlk olduu iin yokluktan ziyade bir eyin var olduunu ileri srerek cevap vermitir.6 (Baz ada filozoflar tarafndan takip edilen) Leibniz, Zorunlu Varln var olmamasn mantksal olarak imknsz kabul etmitir; bunun yannda, Onun olgusal zorunluluk diye ifade ettii varln, zorunluluu ile ilgili daha temkinli bir yaklam John Hick ortaya koymutur: Zorunlu Varlk ezeli, nedensiz, yok edilemez, bozulmaz bir varlktr.7 Kukusuz Leibniz, Zorunlu Varl Tanr olarak tanmlamtr. Bununla birlikte Onu eletirenler, maddi lemin kendisine de Zorunlu Varlk konumu atfedilebileceini ileri srerek, bu tanmlamaya itiraz etmilerdir. David Hume Zorunluluun kabul edilen bu aklamasna gre, niin maddi evren Zorunlu Varlk olamasn?8 sorusunu sormutur. Genel olarak, bu, tam da u ana kadarki ateizmin pozisyonu olagelmitir. Ateistler evrenin yokluktan sebepsiz olarak var olmaya balad grn kabul etmek istememilerdir; daha ziyade evrenin kendisini bir eit olgusal olarak Zorunlu Varlk olarak grmlerdir: Evren ezeli, nedensiz, yklmaz ve bozulmazdr. Russelln
5 6 J.J.C. Smart, The Existence of God, Church Quarterly Review 156 (1955), s. 194. G.W. Leibniz, Theodicy: Essays on the Goodness of God, the Freedom of Man, and the Origin of Evil, ev. E.M. Huggard (London: Routledge & Kegan Paul, 1951), s. 127; cf. idem, Principles, s. 528. John Hick, God as Necessary Being, Journal of Philosophy 57 (1960), 733-4. David Hume, Dialogues concerning Natural Religion, ed. with an Introduction by Norman Kemp Smith, Library of the Liberal Arts (Indianapolis: Bobbs-Merrill. 1947), s. 190.

7 8

146

WILLIAM LANE CRAIg

veciz bir ekilde ifade ettii gibi, .. Evren sadece oradadr, hepsi de bundan ibarettir.9 Leibnizin kant, bizi akli bir kmazda m brakmtr veya dnyann varl ile ilgili esrar zmek iin bir takm baka olanaklar var olamaz m? Ben olduunu dnyorum. Zorunlu Varln zsel niteliinin ezelilik olduu hatrlanacaktr. Eer evrenin var olmaya balad ve bylece ezeli olmadnn makul olduu gsterilebilirse, bu anlamda, en azndan rasyonel bir dnya gr olarak teizmin stnl gsterilmi olacaktr. Evrenin zamanda bir balangcnn olduunu ispatlamay amalayan, gnmzde ounlukla ihmal edilmi, ancak byk tarihsel neme sahip kozmolojik kantn bir ekli vardr.10 Maddenin ezeli olduuna dair Yunan bak asn reddetmek amacyla Hristiyan teologlarn gayretleri ile ortaya kan bu kant, Ortaadaki Mslman ve Yahudi teologlar tarafndan ok ynl bir ekilde aklanarak gelitirilmitir ve sonrasnda onlar, Latin Batya bu yaklam geri vermilerdir. Kant bylece Mslmanlar, Yahudiler ve hem Katolik hem de Protestan Hristiyanlar tarafndan savunulageldiinden inanlar aras geni bir ekicilie sahiptir. Kelam kozmolojik kant olarak adlandrdm bu kant u ekilde ortaya konabilir: 1. Var olmaya balayan her eyin, varlnn bir nedeni vardr. 2. Evren var olmaya balamtr. 2.1 Gerek bir sonsuzun imknszlna dayal kant.
9 Bertrand Russell ve F.C. Copleston, The Existence of God, in The Existence of God, ed. with an Introduction by John Hick, Problems of Philosophy Series (New York: Macmillan & Co., 1964), s. 175. 10 Bkz. William Lane Craig, The Cosmological Argument from Plato to Leibniz, Library of Philosophy and Religion (London: Macmillan, 1980), s. 48-58, 61-76, 98-104, 128-31.
147

allah, felsefe ve BlM

2.1.1 Gerek sonsuz var olamaz. 2.1.2 Olaylarn geriye dnk zamansal sonsuz olmas, gerek sonsuzluktur. 2.1.3 Bylece, olaylarn geriye dnk zamansal sonsuzluu var olamaz. 2.2 Ardk toplamayla gerek sonsuzluun olumasnn imknszlna dayal kant. 2.2.1 Ardk toplamayla oluan bir toplam, gerek olarak sonsuz olamaz. 2.2.2 Zamansal gemi olaylar silsilesi ardk toplamla teekkl etmi bir toplamdr. 2.2.3 Bylece, zamansal gemi olaylar silsilesi gerek olarak sonsuz olamaz. 2.3 Evrenin Genilemesinden Dorulama 2.4 Evrenin Termodinamik zelliklerinden Dorulama 3. Demek ki evrenin varlnn bir nedeni vardr. imdi bu kant daha yakndan inceleyelim: Kelam Kozmolojik Kantnn Savunulmas kinci ncl Ak bir ekilde, bu kanttaki hayati neme sahip ncl (2)dir ve birbirinden bamsz iki kant onu savunmak iin ileri srlmtr. Bu nedenle destekleyici kantlar incelemek iin ilkine dnelim. Destekleyici lk Kant (2.1)i anlamak iin, gerek -bilfiil- sonsuz ile potansiyel -bilkuvvesonsuz arasndaki fark anlamamz gerekiyor. Kabaca ifade edersek,
148

WILLIAM LANE CRAIg

potansiyel sonsuz bir snr olarak sonsuzlua doru ilerleyen ancak hibir zaman oraya varamayan bir toplamdr. Byle bir toplam sonsuz deil, belirsizdir. Kalklste kullanlan bu eit sonsuzluun iareti dir. Gerekleen sonsuz yelerinin saysnn gerekten sonsuz olduu bir toplamdr. Toplam sonsuzlua doru artmaz; sonsuzdur, tamdr. rnein {1, 2, 3, . . .} gibi sonsuz yesi olan kmelere iaret etmek iin kme teorisinde kullanlan bu tr bir sonsuzluun iareti, .dir. (2.1.1) Buradaki argmanda, potansiyel olarak sonsuz sayda cismin var olamayaca deil, aksine gerek olarak sonsuz sayda cismin var olamayaca iddia edilmektedir. Zira eer gerek olarak sonsuz sayda cisim var olabilseydi, bu her trl samala neden olurdu. (2.1.1)in doruluu en iyi ekilde bir rnekle gsterilebilir. Msaade edin Byk Alman matematiki David Hilbertin zeksnn bir rn ve benim de en favorilerimden olan Hilbertin Otelini rneimde kullanaym. Snrl sayda odas olan bir otel dnelim. Ayrca, btn odalarnn da dolu olduunu varsayalm. Yeni bir misafir bir oda talep ettiinde, iletme sahibi zr diler ve zgnm, btn odalar dolu der. imdi de sonsuz sayda odaya sahip olan ve yine btn odalar dolu olan bir otel hayal edelim. Sonsuz odaya sahip otelde tek bir oda bile bo deildir. imdi tekrar yeni bir misafir geldiini ve bir oda talep ettiini varsayalm. Pek tabii diyecektir iletme sahibi ve hemen 1. odadaki kiiyi 2. odaya, 2. odadakini 3. odaya, 3. odadakini 4. odaya, bu ekilde sonsuza dek devam edecek ekilde, yerlerini deitirecektir. Bu odalarn yerlerinin deitirilmesinin bir sonucu olarak, 1. oda boalacak ve yeni misafir memnuniyetle odaya yerleecektir. Fakat misafir gelmeden nce btn odalarn dolu olduunu hatrlayalm! Matematikilere gre, eit derecede garip bir ekilde otelde u anda daha nce var olmu olduundan daha fazla kii yoktur: say sadece sonsuzdur. Fakat bu nasl olabilir? letme sahibi
149

allah, felsefe ve BlM

kayt defterine yeni misafirin adn yazarak ona anahtarlar vermitinasl olur da ncekinden bir fazla kii daha olamaz? Ancak durum daha da tuhaf bir hal alacaktr. Sonsuz sayda yeni misafirin bir oda istemek iin otele geldiini varsayalm. Hayhay, tabii ki! der iletme sahibi ve 1. odadaki kiiyi 2. odaya, 2. odadaki kiiyi 4. odaya, 3. odadaki kiiyi 6. odaya sonsuza dek srecek ekilde, srekli her bir nceki oda sahibini kendi odasnn iki kat numaral odaya yerletirerek, yerlerini deitirmeye devam eder. Sonu olarak, btn tek sayl odalar boalr ve sonsuz sayda yeni misafir sorunsuz bir ekilde kolayca yerletirilir. Oysaki onlar gelmeden nce btn odalar dolu idi! Yine, garip bir ekilde, oteldeki eski misafir says kadar yeni misafirin otele gelmesine ramen, oteldeki misafir says ayn kalmtr. Aslna bakarsak, iletme sahibi bu sreci sonsuz sayda tekrar edebilir ve yine de otelde nceden var olandan tek bir kii bile daha fazla var olmu olmaz. Fakat Hilbertin Oteli, Alman matematikinin bildirdiinden daha da tuhaftr. Zira misafirlerden bazlarnn otelden ayrlmaya baladklarn varsayalm. 1. odadaki otel mterisi ayrlm olsun. u anda otelde bir kii daha az var deil midir? Matematikilere gre deil, ama gel de sen yataklar dzelten kadna sor! 1, 3, 5 numaral odadaki otel mterilerinin oteli terk ettiklerini varsayalm. Bu durumda sonsuz saydaki kii oteli terk etmitir, fakat matematikilere gre, otelde daha az insan yoktur- ama bunu amarc kadna sylemeyin! Aslna bakarsanz, her bir otel mterisinin otelden ayrldn ve bu srecin sonsuz kere tekrar ettiini ve buna ramen otelde daha az kiinin olmadn syleyebiliriz. Fakat bunun yerine 4, 5, 6 nolu odalardaki kiilerin ( oda dnda herkesin) otelden ayrldn varsayalm. Bir anda otel fiziken bir boalm olacaktr, misafir kayd isme inmitir ve sonsuz mteri bir anda sonluya dnmtr. Ancak bu durumda
150

WILLIAM LANE CRAIg

otelden ayrlan misafir says ile 1,3,5, numaral odadaki (tek sayl sonsuz saydaki odalardaki) misafirlerin otelden ayrldklar durumdaki ayrlan misafir says eittir... Byle bir otelin gerekte var olabileceine gerekten birisi inanabilir mi? Bu tr tuhaflklar gerek sonsuz sayda nesnelerin var olmasnn imknsz olduunu gstermektedir. Bu bizi (2.1.2)ye gtrr. Bu ncln doruluu epey ak grnmektedir. Eer evrenin bir balangc olmasayd, bu durumda, u andan nce gerek sonsuz sayda gemi olaylar var olurdu. Bu yzden olaylarn zamanda balangsz serileri, gerek sonsuz sayda eyin, yani gemi olayn, var olmasn gerektirir. (2.1.1) ve (2.1.2)nin doruluu gz nnde bulundurulduunda (2.1.3) sonucu mantksal olarak kar. Gemi olaylar serisi snrl olmal ve bir balangca sahip olmaldr. Fakat evren, olaylar serisinin dnda olmad iin, buradan evrenin var olmaya balam olduu sonucu kar. Bu noktada, kanta kar ileri srlebilecek birka itiraz deerlendirmek faydal olacaktr. lk nce (2.1.1)e yneltilen itirazlar deerlendirelim. Wallace Matson, ncln, gerek olarak sonsuz sayda eyin bulunmasnn mantksal olarak imknsz olduu anlamna gelmesi gerektiine itiraz eder; aksine byle bir toplamn mantksal olarak mmkn olduunu gstermenin kolay olduunu syler. rnein, { -3, -2, -1} negatif say serileri, ilk yesi olmayan gerek sonsuz bir topluluktur.11 Matsonun buradaki hatas, (2.1.1)in, gerek sonsuz sayda nesnenin bulunmasnn, mantksal imknszln ileri srmek anlamna geldiini dnmesinde yatar. ncln ifade ettii ey, gerek sonsuzun olgusal imknszldr. Gerek ve mantksal imkn arasndaki fark u rnek zerinden anlalabilir; bir eyin nedensiz var ol11 Wallace Matson, The Existence of God (Ithaca, N.Y.: Cornell University Press, 1965), s. 58-60.
151

allah, felsefe ve BlM

masnda mantksal imknszlk yoktur, ancak byle bir durum gerek olarak veya metafiziksel olarak imknsz olabilir. Ayn ekilde (2.1.1), gerek sonsuzun hakiki varlnn sonucunda ortaya kan mantk dlklarn, byle bir varln metafiziksel olarak imknsz olduunu gsterdiini iddia eder. Bundan dolay, belirli aksiyomlar ve kurallar dikkate alndnda, matematiin kavram dnyasnda sonsuz saylar kmesi ile ilgili tutarl bir ekilde konumak kabul edilebilir, fakat bu hibir ekilde gerek sonsuz sayda nesnenin hakikaten mmkn olduu anlamna gelmez. Sezgici matematik okulunun, say serilerinin dahi gerek olarak sonsuz olduunu inkr ettii (say serilerini sadece potansiyel olarak sonsuz kabul ederler) hatrlanmaldr; say serilerine gerek sonsuzluklarn bir rnei olarak bavurmak tartmal bir yntemdir. Merhum J.L. Mackie Btn, paralarndan daha byktr aksiyomunun, sonlu gruplar iin geerli olduu gibi sonsuz gruplar iin geerli olmadna dikkat ekip, bu hususta mantk dlklarn ortadan kalktn iddia ederek, (2.1.1)e de itiraz etmitir.12 Benzer ekilde, Quentin Smith sonsuz bir kmenin kendisi gibi ayn sayda yesi olan bir alt kmeye sahip olduunu anladmzda, varsaylan sama durumlarn mkemmel bir ekilde inanlabilir13 olaca eklinde yorumda bulunmutur. Fakat bana gre, gerek alana transfer edildiinde btnyle inanlmaz sonular douran, tam da sonsuz kme teorisinin bu zelliidir; Hilbertin Oteli buna rnektir. Dahas, btn mantk dlklar klidin aksiyomunu inkr eden sonsuz kme teorisinden kaynaklanmaz: Otelden ayrlan misafirlerin iaret ettii mantk dlklar, karma veya blmenin ters ilemlerinde sonlu olmayan saylar kullanldnda, kendisi ile elien sonulardan kaynaklanr. Burada,
12 J.L. Mackie, The Miracle of Theism (Oxford: Clarendon Press, 1982), s. 93. 13 Quentin Smith, Infinity and the Past, Philosophy of Science 54 (1987), s. 69.
152

WILLIAM LANE CRAIg

gerek sonsuz nesnelerin varlnn mmkn olmad, ikna edici ekilde anlalmaktadr Son olarak, Hilbertin Oteli gibi rneklerin herhangi bir mantk dlk iermediini ileri sren Sorabjinin itiraz ele alnabilir. O, Kelam kantndaki yanl anlamak iin, bizden birisinin gemi yllar, dierinin de gemi gnler olan, ayn noktada balayan ve sonsuz uzakla doru uzanan iki paralel stunu gz nne getirmemizi talep eder. Sorabjiye gre, gemi gnler stununun gemi yllar stunundan daha uzun olmamasnn sebebi; stunlardan hibiri en u noktaya sahip olmad iin, gnler stununun dier stunun en u noktasndan teye gemeyecek olmasdr. Hilbertin Otelinde, en uta ikamet eden baz talihsiz kimselerin bolua deceini dnmek fikri ekicidir. Ancak en u yoktur; ikamet eden kimseler izgisi, odalar izgisinin en ucunun tesine gemeyecektir. Bu grlr grlmez -srpriz ve artc olsa bile- buradan kan sonu, sonsuzla ilgili gerekliin anlalmasnda kullanlabilir.14 Grm olduumuz gibi, Sorabji kukuya yer brakmayacak ekilde, Hilbertin Otelinin gerek sonsuzun tabiat hakknda aklanabilir bir hakikate iaret ettii konusunda hakldr. Eer gerek olarak sonsuz sayda nesne var olabilseydi, Hilbertin Oteli mmkn olabilirdi. Fakat Sorabji paradoksun zn anlayamam gzkmektedir; ben, otelin en ucundan insanlarn dtn dnmenin ekici olduuna dair bir gre sahip deilim, zira en utan den bir kimse yoktur, fakat btn odalar dolu olan bir otele daha fazla mterinin yerletirilebilecei grn inanlmaz buluyorum. Elbette, misafirler izgisi odalar izgisinin tesine gemeyecektir. Ancak bu sonsuz
14 Richard Sorabji, Time, Creation and the Continuum (Ithaca, N.Y.: Cornell University Press, 1983), s. 213, 222-3.
153

allah, felsefe ve BlM

odalarn hepsinde zaten mteri varsa, bu misafirlerin yerlerinin deitirilmesi gerekten bo odalar meydana getirir mi? Sorabjinin gemi gn ve yllar stunu ile ilgili rneklerinde kendi adma rahatszlk verici en ufak bir ey grmyorum; eer stunlar uzunluk birimli blmlere ayrrsak ve birisini yllar dierini de gnler olarak iaretlersek, bu durumda stunun biri dieri kadar uzun olur. Buna karn yllar stunundaki her bir uzunluk birimli blm iin, gnler stununda 365 eit uzunluklu blm var olur! Bylesi paradoksal sonulardan, bu tr gerek sonsuz sayda toplamlarn, gerekte deil ancak dncede var olabilmesi ile saknlabilir. Her halkarda, Hilbertin Oteli ile ilgili paradoksal rnekler, sadece yeni mterilerin eklenmesi ile ilgili deildir, zira misafirlerin eksilmesi ok daha etin mantk dlklara neden olur. Sorabjinin yaklam, bunlarn zmne dair bir ey sunmamaktadr. Bu nedenle, (2.1.1) nclne ynelen itirazlarn, ncln kendisinden daha az makul olduunu dnyorum. (2.1.2) ile ilgili olarak en sk ifade edilen itiraz; gemiin gerek sonsuz deil, sadece potansiyel sonsuz olarak dnlmesi gerektiidir. Bu Bonaventurea kar Aquinasn pozisyonu idi ve ada filozof Charles Hartshorne bu meselede Aquinas ile ayn tarafta duruyor gibidir.15 Bylesi bir durum yine de savunulamaz. Gelecek potansiyel olarak sonsuzdur, nk var deildir; fakat u anda gemiin getiine dair izlenime sahip olmamza karn gelecein gerekletiine dair izlenime sahip olmadmz ak olduu iin, gemiin gelecekten farkl olarak gereklemi olmasndaki nemli farka dikkat edilmelidir. Bu yzden, eer gemi olaylar silsilesi, bir yerde balangca
15 Charles Hartshorne, Mans Vision of God and the Logic of Theism (Chicago: Willett, Clark, & Co., 1941), s. 37.
154

WILLIAM LANE CRAIg

sahip olmasayd, gerek sonsuz sayda gemi olaylar serisi var olmak zorunda olurdu. Grld gibi buradaki argmann ncllerinden herhangi birine yneltilen itirazlar, ncln kendisinden daha az ikna edicidirler. Bu ncllerin her ikisi, birlikte, evrenin var olmaya baladna delalet ederler. Bu yzden, evrenin var olmaya baladn ileri sren ncl (2)nin doruluunu kabul etmek iin bu kantn iyi temeller salad sonucuna varyorum. Destekleyici kinci Kant Evreninin balangc iin ikinci kant olan (2.2), ardk toplamayla gerek sonsuzun meydana gelmesinin imknszlna dayanr. Bu kant ilk nclden, gerek bir sonsuzun var olma olasln reddetme asndan deil; ardk toplama ile meydana getirilmi olmasnn olasln reddetmesi asndan farkldr. ncl (2.2.1), buradaki can alc basamaktr. Bir kimse, ardk olarak bir saydan sonra baka say ekleyerek, nesnelerin gereklemi sonsuz toplamn oluturamaz. Sonsuza varmadan nce birisi her zaman bir tane daha ekleyebilecei iin, gerek sonsuza varmak imknszdr. Bazen bu sonsuza kadar saymann veya sonsuzu amann imknszl olarak adlandrlr. Bu imknszln, var olan zamann miktar ile herhangi bir alakasnn olmadnn farknda olmak nemlidir; bu, sonsuzun, bu ekilde oluturulmaya elverili olmamasndan kaynaklanmaktadr. Bir kimse, sonsuz bir toplamn, bir noktada balama ve yeler eklemeyle meydana getirilemeyeceini; buna karn balangc olmadan bir noktada son bulmayla, yani ezelden itibaren bir yeden sonra baka bir ye eklenmeyle devam ettikten sonra bir noktada durmayla meydana getirilebileceini ifade edebilir. Fakat bu yntem ilk yntemden
155

allah, felsefe ve BlM

daha da inanlmaz gzkmektedir. Eer bir kimse sonsuza kadar sayamyor ise, sonsuzdan geriye nasl sayabilir? Eer birisi, bir ynde hareket ederek sonsuzun tesine geemez ise, nasl olur da sadece ters ynde hareket ederek onun tesine geebilir? Aslnda, imdide son bulan balangc olmayan seriler fikri sama gzkmektedir. Bir rnek verecek olursak; ezelden beri saydn ve u anda saymay bitiriyor olduunu iddia eden bir adamla karlatmz varsayalm: ..-3,-2,-1,0. Biz, niin saymay dn veya evvelsi gn veya nceki yl bitirmediini sorabiliriz? O zamana kadar da sonsuz bir zaman gemiti, bu yzden o zamana kadar bitirmi olmalyd. Bylece, sonsuz gemiteki hibir noktada adam geri saymasn bitirirken bulamayz, zira o noktaya kadar i bitmi olmaldr! Aslnda gemite ne kadar geriye gittiimizin bir nemi yoktur, say sayan bir kimseyi hibir noktada bulamayz, zira ulatmz herhangi bir noktada zaten sonsuz dolmu olacaktr. Ama eer gemiteki hibir noktada onu say sayarken bulamyor isek, bu ezelden beri onun say sayyor olduu hipotezi ile eliir. Bu, birisi ister sonsuzlua doru saysn isterse sonsuzluktan saysn, ardk toplama ile gerek sonsuzun olumasnn eit derecede imknsz olduunu gsterir. ncl (2.2.2), olaylarn seri halinde birbiri ardnca meydana geldii dinamik bir zaman grn varsayar. Olay serileri, bilinte ardk bir ekilde, zamansz olarak var olmaz. Tersine, olu gerektir ve zamansal srecin temel niteliidir. Zamanla ilgili bu bak asn eletirenler de yok deildir, fakat bu makalede onlarn bu eletirilerini deerlendirmek bizi konunun olduka dna karacaktr.16 Bu16 G.J. Whitrow, fiziksel olaylar serisi zamansz bir ekilde var olsa bile, sonsuz bir gemiin herhangi bir balangc ve sonu olmayan bilinli bir varlkla yine de yaanm olmak zorunda olacan iddia ederek dinamik zaman grn ngrmeyen byle bir kant savunmaktadr. (G.J. Whitrow, The Natural Philosophy of Time, 2d ed. [Oxford: Clarendon Press, 1980], s. 28
156

WILLIAM LANE CRAIg

rada, zamansal olu hakknda sahip olduumuz sradan sezgilerimiz ortak zemininde tarttmz ve pek ok ada zaman ve mekn filozofu ile ayn grte olduumuz gereini hatrlatmakla yetiniyorum. (2.2.1) ve (2.2.2)nin doruluu dikkate alndnda, (2.2.3) mantksal olarak ortaya kar. Eer evren sonlu bir zaman nce var olmaya balam olmasayd, o takdirde imdiki an, hibir zaman gelmezdi. Fakat ak bir ekilde, gelmitir. Bundan dolay evrenin gemite sonlu olduunu ve var olmaya baladn anlyoruz. Yine bu akl yrtmeye kar ileri srlm olan eitli itirazlar deerlendirmek yararl olacaktr. (2.2.1)e kar Mackie, meru olmayacak ekilde kantn, sonsuz olarak uzak bir gemite balang noktas varsaydn ve daha sonra o noktadan gnmze ulamann imknszln ileri srdne itiraz eder. Ama sonsuz bir gemite, bir balama noktas, sonsuz olarak uzak olan bile, yoktur. Aksine sonsuz gemiteki herhangi belirli bir noktadan, imdiye kadar sadece sonlu bir uzaklk vardr.17 Bu durumda bana yle geliyor ki, Mackienin kantn sonsuz olarak uzak balang noktasn varsayd eletirisi tamamyla temelsizdir. Serilerin balangsz yaps, sadece onun ardk toplamayla oluturulmu olmasnn zorluuna vurgu yapmaya yardmc olur. Balangcn hibir ekilde var olmamas, hatta sonsuz olarak uzak olann bile var olmamas; problemi zmez, tersine daha da skntl klar. Sonsuz gemiteki herhangi bir andan imdiye kadar sadece sonlu bir zamansal uzakln var olduu, konuyla alakasz olduu iin bir kenara braklabilir. Soru, zamansal serilerin herhangi bir sonlu ksmnn nasl oluturulabilecei sorusu deildir, aksine btn sonsuz serilerin nasl oluturulabilecei sorusudur. Eer Mackie serilerin her bir blmnn ardk toplama ile oluturulabilecei iin serinin btnnn yle oluturulabileceini dnyorsa,
17 Mackie, Theism, s. 93.
157

allah, felsefe ve BlM

o takdirde o basit bir ekilde terkip hatas (fallacy of composition) yapyor demektir. Sorabji benzer ekilde, sayma, tabiat gerei bir balang says ierdii iin -ki bu durumda bu say eksiktir- sonsuzdan geriye doru saymann imknsz olduuna itiraz eder. Ona gre sonsuz yllarn geiini tamamlamak, balang yln iermez, bu yzden mmkndr.18 Fakat bu cevap, ak bir ekilde yeterli deildir, zira grm olduumuz gibi, sonsuz bir gemiin yllar negatif saylarla numaralandrlabilir, bu durumda yllarn sonsuz geiinin tamamlanmas, sonsuzluktan geriye balangsz bir saymay gerektirir. Sorabji bu kar k tahmin eder, bununla birlikte byle bir geriye dnk say saymann ilkede mmkn olduunu ve bu sebeple gemi yllarn sonsuz geiini gstermek iin mantksal bir engelin olmadn iddia eder. Yine benim sormu olduum soru, byle bir kavramda mantksal elikinin var olup olmad deil, aksine byle bir geriye saymann metafizik olarak sama olup olmaddr. Zira byle bir geri saymann, herhangi bir noktada zaten tamamlanm olmas gerektiini grmtk. Sorabji buna da cevap vermeye almtr; geriye doru say saymann herhangi bir noktada zaten bitmi olmas gerektiini ifade etmek, btn saylar saymakla sonsuzluu saymay birbiriyle kartrmaktr: Buna gre gemiteki herhangi belirli bir noktada, ezeli sayc negatif sonsuz saylar zaten saym olacaktr, fakat bu onun btn negatif saylar saym olmasn gerektirmez. Savunduum kantn iddia edilen bu ikili anlama neden olduunu dnmyorum; bizim ezeli saycmzn, negatif saylarn bir saymn, varsayld gibi sfrda tamamlayabilecek olmasnn sebebi incelenerek bu akla kavuturulabilir. Bu sezgisel olarak imknsz gzken eyin mmkn olduunu gstermek iin, kanta itiraz edenler,
18 Sorabji, Time, Creation, and the Continuum, s. 219-22.
158

WILLIAM LANE CRAIg

bir kmenin yelerini dier kmenin yeleriyle eletirerek, iki kmenin eit (yani ayn sayda yeye sahip olan) olup olmadn belirlemek iin kme teorisinde kullanlan Tekabliyet lkesi denilen eye bavururlar. Bu ilke temelinde itiraz eden birisi; diyelim ki say sayc sonsuz sayda yl yaam olsun, bunun yannda gemi yllar kmesi negatif saylar kmesine bire bir denk gelecek ekilde denkletirilebilecei iin, ezeli say saycnn, bir yl bir say ile sayarak u anki yla kadar negatif saylarn geri saymn bitireceini iddia eder. Saycnn yzyl sonra veya gelecek yl neden bitiremeyeceini soracak olsaydk, itiraz eden kii, imdiki yldan nce sonsuz sayda yllarn zaten gemi olduu eklinde cevap verirdi, bylece Tekabliyet lkesi gerei u ana kadar btn saylar kadar saylm olacakt. Bu akl yrtme, itiraz eden kiinin aleyhine bir sonuca sebep olur; zira grm olduumuz gibi, bu aklamada say sayan kii, gemiteki herhangi bir noktada zaten btn saylar saymay bitirmi oluyordu, nk gemi yllar ve negatif saylar arasnda birebir tekabliyet vardr. Bu yzden, btn saylarn sayldn sylemek ile sonsuz saylarn sayldn sylemek iki farkl anlam iermez. Fakat tam da bu noktada daha derin mantk dlklar patlak verir; gnde bir negatif say sayan dier bir say saycnn var olduunu varsayalm. Sonlu-tesi aritmetik ve sonsuz kme teorisine vurgu yapan Tekabliyet lkesine gre, birisi dierinden 365 kez daha hzl sayyor olsa bile, bizim ezeli say sayclarmzn her ikisi de ayn anda geriye saymalarn bitirecektir! Bylesi senaryolarn, kabul edilmi mantksal uzlamlar ve aksiyomlara uygun olarak, tamamyla kavramsal bir alanda oynanm olan hayali bir oyunun sonucunu temsil ettiine deil de gerekten meydana gelebileceine inanan birisi olabilir mi? ncl (2.2.2)ye gelince; birok dnr, gemii, imdide son bulan, balangc olmayan sonsuz seriler olarak kabul etmek zorunda
159

allah, felsefe ve BlM

olmadmza itirazda bulunmulardr. rnein Popper, btn gemi olaylar kmesinin gerek sonsuz olduunu kabul etmekte, fakat gemi olaylar serisinin potansiyel olarak sonsuz olduuna inanmaktadr. Bu imdiden balayp, olaylar geriye doru numaralandrp, bylece potansiyel sonsuzluun olumas ile grlebilir. Bylece, ardk toplama ile oluan gerek sonsuzla ilgili problem ortaya kmaz.19 Benzer ekilde Swinburne de balangc olmayp sonu olan tamamlanm sonsuz serilerin anlaml olup olmadnn pheli olmas konusunda kafa patlatr, ancak problemi, imdide balama ve gemite geriye doru gitmeyle; gemi olaylar serisinin bir sonu olamayaca ve bylece tamamlanm bir sonsuzluun da olamayaca eklinde zmeyi nerir.20 Fakat bu itiraz, ak bir ekilde zihinsel geri sayma ile olaylarn zamansal serilerinin gerek ilerlemesini birbirine kartrr. imdiden geriye dnk olarak serileri numaralandrma, gemi olaylarn sonsuz bir says varsa eer, sadece o zaman gemi olaylarla ilgili sonsuz bir sayy sayabileceimizi gsterir. Fakat problem udur; bu sonsuz olaylar toplam ardk toplama ile nasl oluabilir? Bizim zihinsel olarak bu serileri nasl kavradmz, serilerin ontolojik karakterine hibir etkide bulunmaz; bu serilerin ontolojik karakteri balangc olmama ve sonlu olmaktr, yani arka arkaya eklemeyle tamamlanm gerek sonsuz olmaktr. Bylece (2.2.1) ve (2.2.2)ye yneltilen itirazlarn, ncln kendisi kadar makul olmad sonucuna ulayoruz. kisi birlikte (2.2.3)n doruluuna iaret etmektedir; bu ise evrenin var olmaya baladn gstermektedir.
19 K.R. Popper, On the Possibility of an Infinite Past: a Reply to Whitrow, British Journal for the Philosophy of Science 29 (1978), s. 47-8. 20 R.G. Swinburne, The Beginning of the Universe, The Aristotelian Society 40 (1966), s. 131-2.
160

WILLIAM LANE CRAIg

lk Bilimsel Dorulama Evrenin balangc olduuna dair btnyle felsefi olan bu kantlar, bu yzyl boyunca astrofizik ve astronomideki bulularla kayda deer bir ekilde dorulanmlardr. Bu dorulamalar iki balk altnda zetlenebilir; evrenin genilemesi temelli dorulama ve evrenin termodinamik zelliklerinden hareketle dorulama. 1920lerden nce, bilim insanlar, evrenin tm zamanlar boyunca duraan ve ezeli olduuna inanyorlard. Bu geleneksel kozmolojiyi ykacak depremin sarsntlar, ilk kez 1917de, Albert Einstein Genel zafiyet Teorisini (GT) kozmolojiye uyguladnda hissedildi. Einstein, hayal krklyla, maddenin ktle-ekimsel etkisini dengelemek iin eitliklerde ufak bir hileye bavurmazsa; GTnin, ezeli ve statik bir evren modeline izin vermeyeceini kefetti. Sonu olarak, Einsteinn evreni bak srtnda idi ve ufak bir dzensizlik bile -maddenin evrenin bir yerinden dierine hareketi rnein- ya evrenin genilemesine ya da iddetli bir biimde ieriye doru ekilmesine neden olacakt. 1920lerde birbirlerinden bamsz olarak, Rus matematiki Alexander Friedman ve Belikal astronom Georges LeMatre, Einsteinn modelinin bu zelliini ciddi bir ekilde ele alarak, onun denklemlerinden hareketle genileyen bir evreni ngren zmler formle ettiler. 1929da Amerikal astronom Edwin Hubble, uzak galaksilerden gelen k spektrumunun sistemli bir ekilde krmz ucuna kaydn gsterdi. Bu krmzya kayma, k kaynaklarnn gr alannda uzaklatn gsteren bir Doppler etkisi olarak deerlendirildi. nanlmaz bir ekilde, Hubblen kefetmi olduu ey, Einsteinn GTine dayanarak Freidman ve LeMatre tarafndan ngrlm olan evrenin genilemesi idi. Bu adeta bilim tarihinde gerek bir dnm noktas oldu. John Wheeler hayretini dile getirirken yle der: Yzyllardan beri bilimin yapm olduu btn ngrler ierisinde bu kadar by var
161

allah, felsefe ve BlM

mdr; evrenin genilemesi gibi fantastik bir olay ngrmek, doru ekilde ngrmek ve btn beklentilerin aksine ngrmek?21 Freidman-LeMatre modeline gre, zaman ilerledike birbirinden ayrlan galaksilerin mesafeleri daha da byr. GTe dayanan modelin, evreni, nceden var olan bo uzayda geniliyormu gibi tasvir etmediini kavramak nemlidir. Aksine uzayn kendisi genilemektedir. Galaksilerin uzaya gre hareketsiz olduklar dnlr, fakat balon ierken balonun yzeyine iaretlenmi noktalarn birbirinden uzaklamalar gibi, uzayn kendisi geniledike galaksilerin birbirleri arasndaki mesafe de artar. Evren geniledike, madde younluu da gittike azalr. Birisi genilemenin balang aamasn dndnde ve zamanda geriye dnn anlamn kavradnda; evrenin, sonlu gemite, belirli bir noktada, sonsuz younluk durumuna sahip olduu gibi artc bir sonuca varr. Bu durum, uzay-zaman eriliinin scaklk, basn ve younlukla birlikte sonsuz olduu bir tekillii temsil eder. Bylece bu tekillik, uzay-zamann kendisine bir snr veya u oluturur. P.C.W. Davies, bu hususta u yorumda bulunur:
Bu ngry en u anlamnda anlayacak olursak, evrendeki btn mesafelerin sfra bzlm olduu bir noktaya varrz. Bylece ilk kozmolojik tekillik, evren adna gemi zamansal bir snr oluturur. Byle bir snr yznden, fiziksel akl yrtmeyi, veya uzay-zaman kavramn bile, srdremeyiz. Bu sebepten dolay, ou kozmolog ilk tekillii evrenin balangc olarak dnrler. Bu gre gre, byk patlama yaratma olayn temsil eder; sadece evrendeki btn madde ve enerjinin yaratlmas deil, ayn zamanda uzay-zamann kendisinin de yaratlmas.22
21 John A. Wheeler, Beyond the Hole, Some Strangeness in the Proportion, iinde. Harry Woolf (der.) (Reading, Mass.: Addison-Wesley, 1980), s. 354. 22 P. C. W. Davies, Spacetime Singularities in Cosmology, The Study of Time III iinde, J. T. Fraser (der.) (Berlin: Springer Verlag, 1978), s. 78-9.
162

WILLIAM LANE CRAIg

Byk Patlama terimi ilk olarak Fred Hoyle tarafndan, FriedmanLeMatrenin tahmin etmi olduu evrenin balangc iin alayc bir ifade olarak kullanlm bir szdr. Bu ifade, genileme dardan gzlemlenemedii iin yanltc olabilir. (Byk Patlamadan ncesi olmad gibi onun d da yoktur.) Byle bir modelde, ilk tekillikten daha nceki bir uzay-zaman noktasnn var olmad dorudur veya tekillikten nce bir eyin var olduu yanltr. Standart Byk Patlama modeli bylece evrenin mutlak bir balangcn ngrr. Eer bu model doru ise o takdirde Kelam Kozmolojik Kantnn ikinci ncl ile ilgili beklenmedik bilimsel bir dorulamaya sahip olmuuz demektir. Model doru mudur, veya daha da nemlisi, evrenin balangcn ngrmede hakl mdr? Uzak galaksilerden gelen krmzya kayan n Byk Patlama adna gl deliller ortaya koyduunu zaten grdk. laveten, evrende helyum gibi belirli hafif elementlerin okluunun en iyi aklamas; onlarn youn ve scak Byk Patlamada olumu olmalardr. 1965teki kozmik fon radyasyonunun kefi ise Byk Patlamann en nemli delillerinden biri olarak deerlendirilir. Ama yine de, Standart Byk Patlama birok adan tadil edilmeye gereksinim duyacaktr. Model, Einsteinn Genel zafiyet Teorisine dayanr. Fakat Einsteinn teorisi, atom-alt uzay leklerine indirgenememektedir. Bu noktada atom-alt fizie giri yapmak zorundayz ve bunun nasl yaplacandan emin olan kimse de yoktur. Dahas, evrenin genilemesi standart modelde olduu gibi sabit deildir. Genileme muhtemelen srekli artan bir ivmeyle gereklemektedir ve gemite ok ksa bir zaman diliminde sper hzl bir genileme olmu olabilir. Standart modelle ilgili bu tartmal hususlarn hibiri, evrenin mutlak balangc ile ilgili temel ngry etkilemez. Gerei sylemek gerekirse, Friedman ve LeMatrenin almasndan bu yana fizikiler on yllardan beri alternatif modeller nerdiler ve mutlak bir
163

allah, felsefe ve BlM

balangca sahip olmayanlarn almad birok kereler gsterildi. Alternatiflere en pozitif ekilde yaklatmzda bile, en makul standart-olmayan modellerin, evren iin mutlak bir balangc ihtiva edenler olduu gzkmektedir: Bu balang, bir balang noktas ierebilir veya iermeyebilir. Fakat noktasal bir balangca sahip olmayan bu teorilere gre, (Stephen Hawkingin snr olmama nerisi gibi), gemi sonsuz deil, hl sonludur. Bu teorilere gre evren sonsuzdan beri var deildir, var olmaya balamtr; bu olay belirli bir noktada olmam olsa bile. 2003 ylnda, buradaki tartma asndan nemli bir husus ortaya kondu; nde gelen kozmolog Arvin Borde, Alan Guth ve Alexander Vilenkin, tarihi boyunca genilemi olan herhangi bir evrenin gemite sonsuz olamayacan, aksine gemite bir uzay-zaman snrna sahip olmas gerektiini ispatlayabildiler. Onlarn ispatn bu kadar gl yapan ey, evrenin en erken dnemi ile ilgili ileri srlen farkl fiziki senaryolarn hangisi doru olursa olsun, bu hususlar dikkate alnmakszn ispatlarnn doru olmasdr. Evrenin en erken dnemi ile ilgili fizikteki tartmalarda bir konsenss salanmad iin, bu ksa zaman dilimi speklasyonlar iin krlgan bir zemin olagelmitir. Bir bilim insan, bu ksack zaman dilimini, ok eski zamanlardan kalma haritalardaki burada ejderhalar var! yazsyla iaretlenmi olan blgelere benzetmitir; buna gre bu ksack dnem, tamamen hayal mahsul eylerle doldurulabilir. Fakat Borde-Guth-Vilenkin teoremi, bu ksack zaman dilimi hakkndaki fiziki aklamann ne olacandan bamszdr. Onlarn teoremi, evrenimizin evrimlemi olabilecei kuantum boluk durumunun -ki baz bilim adamlar bu durumu yanl bir ekilde hilik olarak adlandrarak poplerlik kazandrmtr- gemite ezeli olamayacan, aksine bir balangca sahip olmas gerektiini ima
164

WILLIAM LANE CRAIg

eder. Bizim evrenimiz, birok evrenden meydana gelen oklu-evrenin (multiverse) ok kk bir paras olsa bile; onlarn teorisi, oklu evrenin kendisinin de mutlak bir balangca sahip olmasn gerektirir. Speklatif teoriler, -Byk Patlama ncesi enflasyon senaryolar gibi- Borde-Guth-Vilenkinin teoreminin sonucu olan mutlak balangtan kurtulmak iin icat edilmilerdir; fakat bu teorilerin hibirisi, ezeli bir gemi grn geri kazandrmada baar salayamamtr. En fazla, balangc sadece bir adm geriye telemilerdir. Vilenkin, bulgularnn sonucu hakknda ak szldr:
Bir argmann makul insanlar inandran ey olduu, ispatnsa (proof) makul olmayan bir insan bile inandran ey olduu sylenir. Mevcut ispatla, kozmologlar gemi ezeli bir evren olaslnn arkasna daha fazla gizlenemezler. Ka yok, kozmik bir balang problemiyle yzlemek zorundalar.23

Biz evrenin balangcnn olmadn iddia eden yeni teorilerin ileri srlecei beklentisi ierisinde olabiliriz. Bu tr neriler memnuniyetle buyur edilecektir, fakat daha nce baarsz olmularn daha fazla baarl olacaklarn dnmek iin makul bir sebebe sahip deiliz. Kukusuz, bilimsel sonular srekli deildir. Buna karn delilin hangi yolu gsterdii aktr. Bugn Kelam Kozmolojik Kant savunanlar, evrenin var olmaya balad hususunda, gvenli bir ekilde, bilimsel ana akm ierisindedirler. kinci Bilimsel Dorulama Tm bu saylanlara ilaveten, farkl kozmolojik modellerin termodinamik zelliklerine dayanan, evrenin balangc ile ilgili ikinci bir bilimsel kant vardr. Termodinamiin ikinci kanununa gre, kapal
23 Vilenkin, Many Worlds in One, s. 176.
165

allah, felsefe ve BlM

bir sistemde meydana gelen sreler daima denge durumuna ynelir. Burada, evrenin bu temel kanunu, bir btn olarak evrene uygulandnda, bunun hangi sonular gstereceiyle ilgiliyiz. Zira evrenimiz devasa kapal bir sistemdir ve evrenimizin kendi dyla bir enerji temelli etkileimi mevcut deildir. kinci kanun, yeterli zaman var olduunda evrenin s lm olarak bilinen, termodinamik denge durumuna varacan gsterir. Bu lm, evrenin sonsuza dek genileyeceine veya sonunda geri bzleceine bal olarak, scak da olabilir souk da. Evrenin younluu, genileme gcnn stesinden gelecek kadar byk olursa, o takdirde evren yeniden scak bir ate topuna geri bzlecektir. Evren bzlrken, yldzlar sonunda patlayana veya yok olana kadar daha hzl bir ekilde yanacaklardr. Evrenin younluu arttka, kara delikler etrafndaki her eyi ierisine ekmeye balar ve kara deliklerin hepsi en sonunda, bundan sonra hibir ekilde tekrar ortaya kmayacak, evrenin hepsini kapsayacak devasa bir kara delikte birleir. Dier yandan, eer evrenin younluu genilemeyi durdurmaya yetmezse, -daha olas gzken budur- daha sonra galaksiler btn gazlarn yldzlara dntrecekler ve yldzlar da yanp patlayacaklar. 1030 yanda evren; % 90 l yldzlardan, % 9 sper byk kara deliklerden ve % 1 atomik maddeden oluacaktr. Temel parack fizikileri bundan sonra protonlarn elektronlara ve pozitronlara bozunacan ve bylece uzayn inceltilmi gazla dolu olacan, bunun da o kadar ince olacan ileri sryorlar ki buna gre bir elektron ve pozitron arasndaki mesafe yaklak olarak u andaki galaksimizin bykl kadar olacaktr. Baz bilim adamlar, 10100 ylnda kara deliklerin kendilerinin radyasyon ve temel paracklar olarak yok olacana inanyorlar. Nihayetinde devaml genileyen, souk ve karanlk evrendeki maddenin hepsi, olaan st derecede kk temel gaz paracklarna
166

WILLIAM LANE CRAIg

ve radyasyona dnecektir. Sonuta denge durumu tamamen hkim olacak ve btn evren hibir deiimin meydana gelmedii nihai bir durumda nihayete erecektir. Son keifler, kozmik genilemenin, hzn yavalatmak yerine artran bir pozitif kozmolojik sabitin var olduuna dair gl delil ortaya koymaktadr. Beklenmedik bir ekilde, uzayn hacmi stel olarak artt iin, daha fazla entropi retimi iin daha byk alan olumakta ve zaman ilerledike evren denge durumundan ok daha fazla uzaklamaktadr. Fakat genilemedeki ivmelenme, sadece, genileyen evrende, artk nedensel olarak iliki ierisinde bulunmayan izole maddi paralarn oluumunu hzlandrr. Bu paralarn her biri srasyla termodinamik yok olula kar karya kalr. Bylece ikinci kanun temelinde ngrlm olan kanlmaz son, temelde, aynen kalr. imdi sorulmas gereken soru udur: Eer evren sonsuz gemiten beri var olsayd, neden u anda souk, karanlk ve yaamsz bir durumda deildir? 19. yzyldaki atalarnn aksine, ada fizikiler, evrenin ezeli olduunu ima eden varsaym sorgulamaya balamlardr. Davies, bunu, u ekilde ifade eder:
Bugn, ok az kozmolog, en azndan bildiimiz kadaryla, evrenin sonlu bir gemite bir balangcnn olduundan phe eder. Bu veya u ekilde, evrenin daima var olduunu ileri sren alternatif gr, temel bir elikiye der. Gne ve yldzlar sonsuza kadar yanmay srdremezler; er ya da ge onlarn yaktlar bitecek ve leceklerdir. Ayn ey btn tersinmez fiziksel sreler hakknda da dorudur; onlarn almas iin evrendeki enerji stou snrldr ve bu stok sonsuza dek kullanlamaz. Bu, termodinamiin ikinci kanunu olarak ifade edilen kanunun kanlmaz bir sonucudur; bu kanunu btn evrene uyguladnzda, nihai bir dejenerasyon durumuna doru tek ynl bir ilerlemenin ve maksimum entropi -dzensizlik- durumuna doru bozulmann olacan anlarsnz. Bu
167

allah, felsefe ve BlM

nihai duruma u ana kadar ulalmad iin, bundan, evrenin sonsuz bir zamandan beri var olmu olamayaca sonucu kar. 24

Davies, Evren sonsuzdan beri var olmu olamaz. Sonlu bir zaman nce bir balangcn mutlaka var olmu olmas gerektiini biliyoruz sonucuna varr.25 Bylece, bu kez termodinamik temelli bilimsel delil, Kelam Kozmolojik Kantnn ikinci nclnn haklln onaylar. Bu delil zellikle etkileyicidir, nk termodinamik fizikiler tarafndan pratik olarak bilimin tamamlanm bir sahas olarak kabul edilir. Bu, burada hareket noktas olan bilimsel delilin temelinin sarslmaz olduunu gsterir. Grld gibi evrenin balangc ile ilgili hem felsefi kanta hem de bilimsel dorulamaya sahibiz. Bu temelde, evrenin var olmaya balad ile ilgili ncl (2)nin doru olduu sonucuna kolayca ulaabileceimizi dnyorum. lk ncl ncl (1)in, dier ncllere kyasla tartmasz doru olduu kanaatindeyim. Bir eyin yoktan var olamayaca metafiziksel sezgiye dayanmaktadr. Bundan dolay, bu ilke adna ortaya konan herhangi bir kantn, ilkenin kendisi kadar ak olmamas muhtemeldir. Byk pheci David Hume bile, bir eyin nedensiz olarak var olabilecei gibi mantk d bir nermeyi hibir zaman iddia etmediini ifade etmitir; O sadece bir kimsenin ak bir ekilde doru nedensel ilkeyi ispatlayabileceini inkr etmitir.26 Eer balangta, mutlak bir ekilde
24 Paul Davies, The Big Bangand Before, The Thomas Aquinas College Lecture Series, Thomas Aquinas College, Santa Paula, Calif., March 2002. 25 Paul Davies, The Big Questions: In the Beginning, ABC Science Online, interview with Phillip Adams, http://aca.mq.edu.au/pdavieshtml. 26 David Humedan John Stewarta, ubat, 1754, The Letters of David Hume iinde, J.Y.T. Greig (der.) (Oxford: Clarendon Press, 1932), 1:187
168

WILLIAM LANE CRAIg

-Tanr, uzay, zamann var olmad- yokluk olsayd, o takdirde nasl evrenin bir ekilde var olmas mmkn olabilirdi? Ex nihilo (yokluktan) nihil fit (yokluk meydana gelir) ilkesinin doruluu bence barizdir. Buna ramen, baz dnrler, mevcut balam ierisinde bu ncln iaret ettii teizmden kurtulmak iin, onun doruluunu inkr etmek zorunda hissetmilerdir kendilerini. Onun teistik karmlarndan saknmak iin, Davies ok fazla ciddiye alnmamas gerektiini itiraf ettii bir senaryo sunar, fakat bu senaryonun Davies iin gl bir cazibesi varm gibi grnyor.27 O bir kuantum ktle-ekim teorisine referansta bulunur; buna gre uzay-zamann kendisi, mutlak yokluktan sebepsiz bir ekilde var olabilir. Henz tatmin edici bir kuantum ktle-ekim teorisinin var olmadn kabul etmesine ramen; byle bir teori; paracklarn kendiliinden ve nedensiz ani bir ekilde yaratlmas ve yok olmasna olduu gibi uzay-zamann kendiliinden ve nedensiz ani bir ekilde yaratlma ve yok olmasna olanak salar. Teori, rnein nceden olmad yerde bir uzay lekesinin meydana kt, matematiksel olarak belirlenmi kesin bir olasl gerektirmektedir. Bylece uzay-zaman, sebepsiz kuantum geilerinin sonucu olarak hilikten anszn meydana gelebilir.28 Aslnda parack ifti retimi, Daviesin iaret ettii ekilde, bu radikal yoktan olu iin analoji ortaya koymaz. Bu kuantum fenomeni, her olayn bir nedeni vardr ilkesine bir istisna tekil etse bile, bir eyin yokluktan var olduuna dair analoji oluturmaz. Fizikiler bundan parack ifti yaratlmas veya imhas olarak bahsetmelerine karn, bu tr terimler felsefi olarak hataldr, zira gerekten var olan ey enerjinin maddeye dnm veya tersidir. Daviesin ifade ettii gibi; Burada tarif edilen sre, maddenin yoktan yaratlmas yerine,
27 Paul Davies, God and the New Physics (New York: Simon & Schuster, 1983), s. 214. 28 Age., s. 215
169

allah, felsefe ve BlM

nceden var olan enerjinin maddi forma dnmesini gsterir.29 Bu yzden, Davies; paracklar... hibir yerden zel bir sebep olmakszn var olabilir ve yine ama kuantum fizii rutin bir ekilde yokluktan bir eyler retmektedir diyerek, okuyucusunu son derece yanl ynlendirmitir.30 Bilakis kuantum fizii, hibir zaman yokluktan bir eyler retmemektedir. Aslnda, kuantum teorisi, Daviesin iaret ettii ekilde, yokluktan kendiliinden oluu hibir ekilde iermez. Bir kuantum ktle-ekim kuram, bir temel kuvvet ve tek trde paracn var olduu sper-simetrik bir durumda btn tabiat kuvvetlerini bir araya getiren Byk Birleik Teoride aklanabilen uzay geometrisinden ziyade; paracklarn (gravitonlar) deiimine dayanan bir ktle-ekimsel teori ortaya koyma gayesi gder. Fakat bunda, kendiliinden ex nihilo oluun imkann ileri sren hibir ey yoktur. Aslnda Daviesin aklamasnn rasyonel olup olmad bile ak deildir. Yokluun ncesinde hibir eyin var olmad bir uzayzaman blgesini meydana getirmek durumunda olduu matematiksel bir olasln var olduunu iddia etmekle, kastedilen ne olabilir? Yeterli zaman var olduunda, belirli bir meknda bir uzay-zaman blgesinin aniden var olaca anlamna gelemez; zira ne mekn ne de zaman, uzay-zamandan ayr vardrlar. Bir eyin yokluktan var olduu ile ilgili baz olaslklarn var olduu dncesi tutarsz gzkmektedir. Bu balamda, bir eyin nedensiz olarak var olabilecei hususunda Jonathan Edwards tarafndan ileri srlen bir kant hakknda A.N. Prior tarafndan yaplm baz yorumlar hatrlatrm. Edwards, bunun imknsz olduunu sylemitir, nk o zaman, neden bir eylerin veya her eyin nedensiz olarak var olamad veya olmad
29 Age., s. 31 30 Age., s. 215, 216
170

WILLIAM LANE CRAIg

aklanamaz. Bir kimse, sadece belirli yapdaki eyler nedensiz olarak var olurlar eklinde cevap veremez, nk onlarn var olmalarndan nce onlarn var olmalarn salayacak bir doaya sahip deildiler. Prior, Edwardsn yaklamn kozmolojiye uygulamtr; bunu yaparken yokluktan srekli hidrojen atomlarnn yaratldn kabul eden Duraan Durum Modelini hareket noktas yapmtr:
Bu srecin nedensiz olmas Hoyleun teorisinin bir paras deildir, fakat bunun hakknda daha kesin olmak istiyorum ve sylemek istiyorum ki eer nedensiz ise, o takdirde aniden olduu ifade edilen ey fantastik ve inanlmazdr. Eer objelerin u anda gerekten obje olanlarn, kapasitelere sahip cevherlerin- bir neden olmakszn var olmaya balamalar mmknseo zaman onlarn hepsinin ayn eit objeler olarak, yani hidrojen atomlar olarak, sonuta ortaya kmalar inanlmazdr. Hidrojen atomlarnn kendine has doas, bu tr var olmaya balamay, baka herhangi trdeki objeler iin deil de, hidrojen atomlar iin mmkn klan ey olamaz. Zira hidrojen atomlar, onlar ona sahip olmak iin orada olana kadar, bu tabiata sahip deildirler; yani onlarn var olmalar zaten gerekleene kadar. Edwardn kant budur esasnda; ve burada tamamen ikna edici gzkyor.31

Mevcut durumda, eer mutlak olarak yokluk olsayd, o takdirde boluktan kendiliinden kan, diyelim ki hidrojen atomlar veya tavanlar deil de, niin uzay-zaman olmu olmaldr? Bir kimse, herhangi tikel bir nesnenin aniden sebepsiz olarak yokluktan var olma olaslndan nasl bahsedebilir? Davies, bir keresinde, fizik kanunlarndan sanki nedensiz var olabileni belirleyen kontrol edici unsurlarm gibi cevap veriyor grnyor: Peki ya kanunlar? Evrenin varla gelebilmesi iin ilk evvela
31 A.N. Prior, Limited Indeterminism, Papers on Time and Tense iinde (Oxford: Clarendon Press, 1968), s. 65.
171

allah, felsefe ve BlM

onlar orada olmak zorundadrlar. Bir kuantum geiinin evreni meydana getirebilmesi iin, ilk olarak kuantum fizii (bir anlamda) var olmak zorundadr.32 Bu ar tuhaf gzkmektedir. Davies, kendiliinden oluu snrlandracak ekilde, tabiat kanunlarna bir eit ontolojik ve nedensel konum bahetmi gibidir. Bunun aka yanl bir bak olduu aktr: Fizik kanunlarnn kendileri herhangi bir eye neden olamaz veya onu snrlandramaz; onlar sadece, evrende meydana gelen ey hakknda belirli bir yapnn ve genellemenin nermesel betimlemeleridir. Edwardn gndeme getirdii soru udur: Mutlak bir ekilde yokluk olsa, baka bir eyin deil de onun yerine herhangi bir eyin, nedensiz aniden var olmas neden doru olsun? yle olmasnn bir ekilde uzay-zamann tabiatndan kaynaklandn sylemek faydaszdr, nk eer mutlak olarak yokluk varsa, o takdirde, uzayzamann var olmasn belirleyecek bir tabiat var olmu olmayacaktr. Bununla birlikte, daha temelde Daviesn dnd ey, tereddde mahal brakmayacak ekilde metafiziksel olarak anlamszdr. Onun senaryosu bilimsel bir teoriymi gibi sunulmu olmasna karn, kraln plak olduunu syleyecek kadar cesur olunmaldr. Uzay-zamann ortaya k iin zorunlu ve yeter artlarn var olduu ve var olmad durumlar deerlendirelim; eer varsa, o zaman yokluun var olduu doru deildir, eer yoksa, o zaman varln mutlak var-olmayandan meydana gelmesi ontolojik olarak imkansz gzkmektedir. Yokluktan kendiliinden var olmaya kuantum geii demek veya ona kuantum ktle-ekimi atfetmek, hibir eyi aklamaz; aslnda bu aklamada bir aklama yoktur. O sadece olur! Bu yzden, bana gre, Davies burada sunulan kantn ilk nclnn doruluunun yadsnmas iin herhangi makul bir temel ortaya koymamtr. Var olmaya balayan her eyin bir nedene sahip olduu,
32 Davies, God, s. 217.
172

WILLIAM LANE CRAIg

bizim tecrbemizde devaml dorulanan, ontolojik olarak zorunlu bir doru olarak gzkmektedir. Zati/Kiisel Yaratc (1) ve (2) ncllerinin doruluu gz nnde bulundurulduunda, (3)le ifade edildii gibi evrenin varlnn bir nedeni olduu mantksal olarak ortaya kar. Esasen, evrenin sebebinin Zati bir Yaratc olmas gerektii, makul bir ekilde iddia edilebilir. Zira baka trl, ezeli bir sebepten zamansal bir etki nasl kabilirdi? Eer sebep, basit bir ekilde ezelden beri var olan zorunlu ve yeter artlarn mekanik olarak ilemesi olsa idi, o takdirde neden sebebin etkisi de ezelden beri var olmasn? rnein suyun donmu olmasnn sebebi sfr derecenin altnda scakln olmas ise, eer derece de ezelden beri sfr derecenin altndaysa; o zaman u anda var olan herhangi bir su ezelden beri donmu olurdu. Ezeli bir sebebin zamansal bir etkiye sahip olmasnn tek yolu, ancak, eer sebep zamandaki bir etkiyi yaratmay zgr bir ekilde seen zati bir failse mmkn grnmektedir. rnein ezelden beri oturan bir adam, ayaa kalkmay irade edebilir; bylece, ezeli olarak var olan bir failden, zamansal bir etki ortaya kabilir. Aslnda failde deiimi gerektirmeyecek ekilde, fail ezelden zamansal bir etkiyi irade edebilir. Bylece biz, sadece evrenin ilk sebebinin olduu sonucuna deil, ayn zamanda onun Zati Yaratcs olduu sonucuna varrz. zet ve Sonu Sonu olarak, evrenin var olmaya baladnn makul olduunu, hem bilimsel dorulama hem de felsefi kanta dayal olarak grm olduk. Var olmaya balayan her ne varsa, varlnn bir sebebi olduu ilkesinin sezgisel olarak ak bir ilke olduu gz nnde bulundurulduunda,
173

allah, felsefe ve BlM

evrenin varoluunun bir nedeni olduu sonucuna varm oluruz. Kantmza gre, bu neden; nedensiz, maddi olmayan, ezeli, deimez, zamansz olmak zorundadr. Dahas, zamanda bir etki yaratmay zgr bir ekilde seen Zati Bir Fail olmak zorundadr. Bu yzden Kelam Kozmolojik Kantna dayanarak, Tanrnn var olduuna inanmann rasyonel olduu sonucuna varyorum.

174

NATUR ALzME K ARI EVRMSEL ARgMAN1* Alvin Plantinga Tercme: Fehrullah Terkan
Benim genel tezim: bilim ve din arasnda yzeysel bir atma fakat derin bir uyum; naturalizm (tabiatlk/doaclk) ile bilim arasnda ise yzeysel bir uyum fakat derin bir atma vardr. Naturalizm ve bilim arasndaki yzeysel uyuma ramenbilimin naturalizmi ima ettii veya destekledii veya onaylad veya onunla iyi uyutuu anlamna gelecek btn iddialara ramen ben bilim ve naturalizmin gerekte hibir ekilde birbirlerine uymadn ileri sreceim. Gerek u ki naturalizm ve bilim arasnda derin bir rahatszlk, derin bir uyumsuzluk ve derin bir atma vardr. 1. Yzeysel Uyum Sanrm naturalizm ve bilim arasnda (en azndan) yzeysel bir uyumun bulunduunu kantlamaya girimek gerekten gerekli deildir; naturalizmin barahipleri, yeterince yksek sesle bunun tellalln
*

Bu makale, yazarn Where the Conflict Really Lies: Science, Religion, and Naturalism (Oxford: Oxford University Press, 2011) isimli kitabnn Part IV Chapter 10in ksmen modifiye edilerek tercme edilmi halidir.
175

allah, felsefe ve BlM

yapyorlar. Naturalistler (tabiatlar) bilime ballk and ierler; kendi flamalarn bilimin direine ivilerler; tpk kendini bayrakla sarmalayan bir politikac gibi kendilerini bilim rtsyle sarp sarmalarlar. Onlar, naturalizmin, bilimsel dnya grnn paras olduunu, modern bilimin geliiyle doa-stcln (supernaturalism) bir hurafe doku olarak fa olduunu belki bilim ncesi ada makbul ve hatta anlaml olduunu, ama imdi artk geerli olmadn kendilerinden emin bir ekilde iddia ederler. Burada zellikle byleyici bir tabir, [kullanlmas] mecburi olan u anda bildiimiz zere1 ifadesidir: daha nce cehalet ve hurafe ierisinde debelenip duruyorduk, fakat imdi, bilim sayesinde nihayet hakikati biliyoruz. Ancak, btn bunlar bir hatadr ve stelik kocaman bir hatadr. Naturalistler, normalde, neden bilimin naturalizmi garanti ettiini veya desteklediini dndklerini aklamazlar; onlar, genellikle, sadece olguyu ilan etmekle yetinirler. Ve normalde onlarn ilan ettikleri ey, mesela kuantum mekaniinin veya genel izafiyetin veya elementlerin periyodik tablosunun deil de Darwinin, teizmi ve tabiatstcl tahtndan indirdiidir. Mteveffa Stephen J. Goulda gre, Darwinden nce, bizi cmert bir Tanrnn yarattn dndk; fakat imdi, Darwinden sonra farkna vardk ki hibir mdahil ruh, tabiatn gidiatn sevgiyle gzetlemiyor George Gaylord Simpson da nergeyi desteklemektedir: nsan, planda olmayan, amasz ve tabii bir srecin neticesidir.2
1 rnein: Darwinin kefettii ve artk bizim de varln ve btn hayatn grnrde amal formunun aklamas olduunu bildiimiz doal seleksiyon, kr ve bilinsiz otomatik sre, hi bir amaca sahip deildir. Richard Dawkins, The Blind Watchmaker (London and New York: W.W. Norton and Co., 1986), p. 5. George Gaylord Simpson, The Meaning of Evolution (gzden ge. bsk., 1967), ss. 34445.

176

ALVIN PLANTINgA

Ancak bu, zihinsel bir kemekein neticesidir yani klavuzlu ve klavuzsuz evrim (guided and unguided evolution) arasndaki, ciddi bilim ile felsefi veya teolojik eklenti arasndaki kemekein. Ksaca zetleyeyim: Bilimsel evrim teorisi, bu haliyle, Tanrnn, amalad hedeflere ulaacak bir tarzda evrimin seyrine rehberlik edip dzenledii, onu planlayp ynettii dncesiyle tamamen badamaktadr. Belki O, doru mutasyonlarn doru zamanlarda ortaya kmasna sebep olmakta; 3 belki belli bir poplasyonu yok olmaktan muhafaza etmekte; belki O, birok baka ekillerde faaliyette bulunmaktadr. Bu sebeple, bir tarafta bir bilimsel teorimiz var; dier tarafta da u iddia var: evrimin seyri herhangi bir kimse tarafndan ynlendirilmemekte, ynetilmemekte veya dzenlenmemektedir; o, hibir teleoloji sergilemez; krdr ve ileriye dair ngrs yoktur; Dawkinsin dedii gibi, onun muhayyilesinde (its minds eye) bir ama veya hedef yoktur, zira onun muhayyilesi yoktur. Ancak bu iddia, rahatsz edici derecede gcrtl duyurusuna ramen, bu haliyle bilimsel teorinin bir paras deildir; daha ziyade, metafiziksel veya teolojik bir eklentidir. Bir tarafta bilimsel teori bulunmakta; dier tarafta ise srecin klavuzsuz olduunu syleyen metafiziksel eklenti. lki, gnmz biliminin bir parasdr ve gnmz biliminin herhangi bir koluna hakl olarak tannan saygy hak etmektedir; fakat ilki, teizmle tamamen uyumludur. kincisi naturalizmi destekliyor, tamam, ama bilimin bir paras deildir ve bilime hakl olarak tannan saygy hak etmiyor. Bu ikisinin birbiriyle kartrlmasyani bilimsel teorinin, o eklentiyi buna ilitirmenin sonucuyla
3 rnein, O, bunu [u ekilde] yapyor olabilir: Tanr, (kuantum mekaniinin GRW versiyonuyla uyumlu olarak) kuantum mekanik sistemleriyle ilikili olan dalga fonksiyonlarnn, kendilerine doru kt eigen-deerlerini seerek kuantum dzeyinde faaliyette bulunuyor olabilir.
177

allah, felsefe ve BlM

kartrlmas, bu haliyle evrimin klavuzsuz evrimle kartrlmas saygy deil, kmsenmeyi hak etmektedir. Gerek u ki bilim, teizmle naturalizmden ok daha iyi uyuur. Her eyi hesaba katarsak, teizm bilime kar naturalizmden ok daha fazla misafirperverdir, ona ok daha iyi bir yuvadr. Gerekten de bilimsel dnya gr diye adlandrlmay hak eden teizmdir, naturalizm deil. 2. Derin atma Burada, bu dnme eklini daha da ileri tayacam. Naturalizm ve bilim arasndaki yzeysel uyuma ramen bilimin naturalizmi ima ettii veya destekledii veya onaylad veya onunla iyi badat fikrine ynelik btn iddialara ramen bilim ve naturalizmin gerekte hibir ekilde birbirlerine uymadn ileri sreceim. Gerek u ki naturalizm ve bilim arasnda derin bir rahatszlk, derin bir uyumsuzluk ve derin bir atma vardr. Naturalizm ve evrim arasnda ve dolaysyla da naturalizm ve bilim arasnda derin ve kapanmaz bir atmann olduunu savunacam.4 Benim kavgam, kesinlikle bi4 Benim argmanmn atalar arasnda C. S. Lewisin Miracles (1947)deki argman ve Richard Taylorn Metaphysics ((1963)deki argman bulunmaktadr. Ben bu argman ilk olarak An Evolutionary Argument Against Naturalism, Logos 12 (1991)de sunmutum; ayrca u eserler de dahil dier bir ok yerde grlebilir: Warrant and Proper Function (New York: Oxford University Press, 1993) bl. 12; Warranted Christian Belief (New York: Oxford University Press, 2000), ss.227 vd.; Naturalism Defeated? Essays on Plantingas Evolutionary Argument Against Naturalism, ed. James Beilby (New York: Cornell University Press, 2002), Introduction, ss.1 vd.; ve Reply to Beilbys Cohorts, s.204 vd; God or Blind Nature, Paul Draperla birlikte internet kitab, 2007; Plantinga ve Tooley Knowledge of God (New York: Blackwell Publishing, 2008), ss. 30 vd.; Daniel Dennettla birlikte Science and Religion; Are They Compatible?) (New York, Oxford University Press, 2010), ss.16, vd., 66 vd.; ve Content and Natural Selection, Philosophy and Phenomenological Research, yaknda kacak. Argman nerdiimden bu yana geen yllarda, argman hakknda (hem eletirmenler hem de taraftarlardan) ok ey rendim ve mkerreren revise ettim. Burada sunulan versiyon, tarafmdan onayl ve nihai versiyondur (umarm).

178

ALVIN PLANTINgA

limsel evrim teorisiyle deildir. Bu argman, klavuzsuz evrimin, gvenilir inan-reten yeteneklere sahip yaratklar retemeyecei sonucuna varmak iin gelitirilen bir argman da deildir;5 klavuzsuz evrimin, [bu tr varlklar] retebileceinden ok kukuluyum; fakat, retemezdi ifadesi, benim argmanmda ne bir ncldr ne de sonu. Dahas, benim argmanm, naturalizmin yanl olduuna elbette inanmama ramen, naturalizmin yanl olduu sonucuna ulamak iin kurulan bir argman da deildir. leri sreceim ey, naturalizmin, ada bilimin ana direklerinden biri olan evrimle atma iinde olduudur. Ve sz konusu atma, her ikisinin de doru olamayaca eklinde ortaya kyor deildir (atma, aralarnda bir eliki olduu dncesi deildir); atma, daha ziyade, insann her ikisini de [ayn anda] makul bir ekilde kabul edemeyeceidir. Analoji ile anlatrsak: ben, hibir inancn olmadna veya hi kimsenin doru inancnn olmadna veya benim inanlarmn hepsinin yanl olduuna, makul bir ekilde inanamam. Bu eylerin hepsi mmkndr, fakat ben makul bir tarzda onlara inanamam. Ayn ekilde, bir kimsenin hem naturalizme hem de bilimsel evrim teorisine makul bir tarzda inanamayacan ileri srme niyetindeyim. Eer benim argmanm geerli ve ikna edici ise, bundan kan udur: naturalizm ve evrim arasnda derin ve ciddi bir atma, dolaysyla da naturalizm ve bilim arasnda derin bir atma bulunmaktadr. mdi, mevcut haliyle naturalizmin bir din olduu ak deildir. Din kavramnn eperleri etrafnda, naturalizmin oraya ait olup olmadnn belirsiz kalmasn salayacak yeterince mulklk vardr. Fakat naturalizm gerekten de bir dinin ana ilevlerini yerine getirmektedir: bir
5 Daniel Dennettin aksine; bkz. Daniel Dennett ve Alvin Plantinga, Science and Religion; Are They Compatible? (New York, Oxford University Press, 2010), s.73 vd. No Miracles Needed blmnde Dennett, argman bu ekilde yanl tevil etmektedir.
179

allah, felsefe ve BlM

ana/st sylem (master narrative) neriyor, derinlikli ve nemli insan sorular cevaplyor. Immanuel Kant, byk insan soru belirlemitir: Tanr diye bir zat var m? Biz insanlar anlaml bir zgrle sahip miyiz? Ve biz insanlar lmden sonra hayat mit edebilir miyiz? Naturalizm, bu sorulara cevap vermektedir: Tanr yoktur, lmszlk yoktur, ve hakiki zgrlk davas, en iyi ihtimalle, tehlikelidir. Naturalizm, bize, realitenin nihai anlamda nasl bir ey olduunu, evrenin neresine denk dtmz, dier yaratklarla nasl bir iliki iinde olduumuzu ve bizim varla geliimizin nasl olduunu anlatmaktadr. Bu sebeple naturalizm, byk teistik dinlerle rekabet halindedir: bizzat bir din olmasa bile, bir dinin ana rollerinden birini oynamaktadr. Onu bir yar-din diye adlandrdmz farzedin. Din ile bilim arasnda hibir atmann olmadn zaten sylemitim: ancak, eer benim bu blmdeki argmanm doru ise, bilim ile yar-din yani naturalizm arasnda derinden bir atma vardr. u halde, asl atma, bilim ve Hristiyan inanc (veya daha genel olarak teistik din) arasnda deil, bilim ile naturalizm arasnda bulunmaktadr. Eer biz naturalizmin bir yar-din olduu gereine odaklanmak istersek, pekala bir bilim-din atmasnn olduu dorudur; fakat bu atma bilim ile naturalizm arasndadr, bilim ile teistik din arasnda deil. 3. Argman Benim argmanm, bizim bilisel yeteneklerimizi merkeze alacaktr: bizde inan veya bilgi reten yetenekler veya kuvveler veya sreler. Bu yeteneklerden biri hafzadr ki bunun vastasyla gemiimize dair bir eyler biliriz. Ayrca bir de alg vardr ki bununla fiziksel evremiz hakknda ounlukla yakn evremiz, fakat ayrca gne, ay ve yldzlar gibi uzak nesneler hakknda da bilgi ediniriz. Dier bir yeteneimiz, genelde a priori sezgi dediimiz eydir;
180

ALVIN PLANTINgA

bunun sayesinde temel aritmetiin ve mantn hakikatlerini biliriz. A priori sezgi vastasyla biz ayrca nermeler arasndaki tmdengelimsel ilikileri alglarz; hangi nermelerin, dier hangi nermelerden mantksal olarak ktn grebiliriz. Bu ekilde, az sayda temel aksiyomlardan hareketle, ada mantk ve matematiin muazzam yaplarn kefedebiliriz. Daha baka bilisel yetenekler de vardr: Thomas Reid, bizim dier insanlarn dncelerini ve hissiyatn bilmemizi salayan sempati (sympathy), sayesinde kendi zihinsel hayatmz hakknda bilgi edindiimiz i-gzlem (tefekkr) (introspection-reflection), sayesinde bakalarndan bilgi rendiimiz tanklk (testimony) ve kendisi vastasyla tecrbelerimizden bilgi kardmz tmevarm (induction) gibi yeteneklerden bahsetmiti. Birok kii, bir ahlak duygusu (moral sense) olduunu da ekleyecektir ki bununla biz doruyu yanltan ayrrz. Tanrya inananlar, ayrca, sayesinde Tanrya dair bir eyler bildiimiz, John Calvinin sensus divinitatis [tanrsal hissiyat, ftrat] dedii veya Thomas Aquinasn Tanr hakknda tabi fakat kark bilgi dedii eyi de buna ilave edecektir.6 Bu yetenekler veya kuvveler buras ok scak, sa dizimde bir ar var gibi en basit gnlk inanlardan, felsefe, teoloji, tarih ve bilimin uzak alanlarnda bulunabilen daha az gndelik olan inanlara kadar, ok geni bir inan ve bilgi dizisi retecek ekilde karmak ve trl tarzlarda birlikte alrlar. Yeterince ak olduu zere, bilimde bu yeteneklerden birou birlikte i yaparlar alg, hafza, tanklk, sempati, tmevarm ve a priori sezgi, bunlarn hepsi tipik olarak iin iindedir. Bunun yannda, daha nceki yeteneklere indirgenebilen veya indirgenemeyen btn bir teori ina etme sreci de bulunmaktadr.
6 Bkz. benim Warranted Christian Belief (New York: Oxford University Press, 2000), blm 6.
181

allah, felsefe ve BlM

Benim argmanm bu bilisel yeteneklerin gvenilirlii ile ilgili olacaktr. rnein, benim hafzam, ancak ounlukla doru inan retirse gvenilirdir tabii eer hafzama dayal inanlarn ou doru ise. Hafzama dayal inanlarm, hangi oranda doru olmaldr ki hafzam gvenilir olsun? Elbette bunun tam bir cevab yoktur; fakat muhtemelen bu oran, mesela 2/3ten byk olacaktr. Belli bir yetenein gvenilirliinden bahsedebiliriz rnein hafza fakat ayn zamanda bilisel yeteneklerimizin btn bir dizisinin gvenilirliinden de sz edebiliriz. Aslna baklrsa biz normalde yeteneklerimizin gvenilir olduklarn dnrz, hi olmazsa uygun ekilde ilev grdkleri, bilisel bir ilev hatas, bozukluk veya ilevsizlik olmad zamanlarda. (Sarho olup titremeli hezeyan (delirium tremens) hastalna maruz kalrsam, benim alglarm ktleir ve algmn gvenilirliine dair btn bahisler iptal olur.) Ayrca onlarn baz artlar altnda daha gvenilir olduklarn da dnrz. Yan bamzda duran orta-boy nesnelere (J.L. Austinin adlandrd zere orta-boy kuma mamullerine) dair grsel alg, ok ufak nesnelerin veya belli bir uzaklktaki orta-boy nesnelerin (rnein, 500 metreden bir da keisi) algsndan daha gvenilirdir. Dn nerede olduuma dair inanlarn doru olmas, normalde, hayli gl en son bilimsel teorilerden daha fazla muhtemeldir. Teizm perspektifinden baknca doal olarak dnlecek ey, yeteneklerimizin aslnda ounlukla gvenilir olduklardr, en azndan onlarn operasyon alanlarnn byk bir ksmnda. Teistik dine gre, Tanr bizi kendi suretinde yaratmtr; bu suretin nemli bir ksmn, bizim de Onun gibi bilgi sahibi olabilmemiz bakmndan Tanrya benzememiz oluturur. Thomas Aquinas bunu u ekilde ifade etmitir:
182

ALVIN PLANTINgA

nsanlarn, akl ihtiva eden bir tabiata sahip olmalarndan tr Tanrnn suretinde olduu sylenir; bylesi bir tabiat, Tanry taklit etmede en kabiliyetli olmas sebebiyle en fazla Tanrya benzeyendir. (ST Ia q. 93 a. 4)

Thomas, bir akl ihtiva eden tabiatmzdan bahsederken, aka, bilisel yeteneklerimizin ounlukla gvenilir olduklar fikrini desteklemeyi amalamaktadr. Fakat farzedin ki siz bir naturalistsiniz: Tanr diye bir zatn olmadn, bilisel yeteneklerimizin doal seleksiyon yoluyla bir araya getirilmi olduunu dnyorsunuz. O zaman, bilisel yeteneklerimizin ounlukla gvenilir olduunu makul bir ekilde dnebilir misiniz? Ben diyorum ki dnemezsiniz. Argmanmn temel fikri (biraz kabataslak) u ekilde ifade edilebilir: lk olarak, naturalizm ve evrim hesaba katlnca, bilisel yeteneklerimizin gvenilirlik ihtimaliyeti dktr. (Biraz kusurlu fakat imal ekilde ifade edecek olursak, eer naturalizm ve evrimin her ikisi de doru olsayd, bilisel yeteneklerimiz, ok byk ihtimalle gvenilir olmazd.) Fakat bu durumda argmanmn ikinci nclne gre, eer ben hem naturalizme hem de evrime inanrsam, benim bilisel yeteneklerimin gvenilir olduu eklindeki sezgisel varsaymm iin bir rten (defeater) ortaya kacaktr. Ancak, eer o inan iin bir rten olursa, o zaman, bilisel yeteneklerim tarafndan retildiini kabul ettiim herhangi bir inan iin de bir rten olacaktr. Dolaysyla benim naturalizm ve evrim dorudur eklindeki inancm, bana, tam da bu inan iin bir rten verir. Bu inan kendi ayana skm olur ve kendi kendine referansl olarak (self-referentially) tutarsz olur; bu sebeple, ben onu rasyonel adan kabul edemem. Ve eer bir kii hem naturalizmi hem de gnmz biliminin direi olan evrimi kabul edemezse, o zaman naturalizm ve bilim arasnda ciddi bir atma var demektir.
183

allah, felsefe ve BlM

Argmann balang ve kabaca ifadesi iin bu kadar yeter; imdi onu daha itinal bir ekilde gelitirmeye geelim. lk ncl, hem naturalizmin hem de evrimin (veya belki de sadece naturalizmin) doru olmas durumunda, bilisel yeteneklerimizin gvenilir olaca hakkndaki endie veya kukudur. Bu endienin mehur savunucular vardr. rnek olarak, Friedrich Nietzscheyi aln. Normalde Nietzschenin syledii ey ok az gven telkin eder, fakat aadaki pasajda o bir ey yakalam gzkyor:
Tanrnn muteberliine bavurmasn ehemmiyetsiz addetmek Descartesa hakszlk olur. Gerekten de ancak eer ahlaken bizim gibi olan bir Tanr varsayarsak, hakikat ve hakikat aray anlaml ve baar vadeden bir ey olabilir. Byle bir Tanr kenara itilirse, aldatlmann, hayat artlarndan biri olup olmad sorusu her zaman sorulabilir.7

Gnmze srarsak, teizmin dostu olmayan filozof Thomas Nagel var: Eer objektif teori [rnein, doru inanlar] iin sahip olduumuz kapasitemizin doal seleksiyonun rn olduuna inansaydk, bu, onun sonular hakknda ciddi kuku duymay hakl klard.8 Baka bir filozof Barry Strouda gre (o da teizmin dostu deildir), [naturalizmde], naturalist, dnp kendisinin naturalist dnya grne inandn kabul eder etmez ortaya kan utan verici bir samalk vardr. Yani o, bunu syleyemez ve srekli olarak da doru addedemez.9 nde gelen bir naturalist filozof Patricia Churchlandin hakl hrete sahip bir pasajda ifade ettii gibi:
7 Nietzsche: Writings from the Late Notebooks (Cambridge Texts in the History of Philosophy), ed. Rdiger Bittner, tr. Kate Sturge (Cambridge: Cambridge University Press, 2003), Notebook 36, Haziran-Temmuz 1885, s.26. The View From Nowhere (Oxford University Press, 1989), p.79. Naturalism in Question, s. 28.

8 9
184

ALVIN PLANTINgA

Temel zelliklerine baklrsa, bir sinir sistemi, organizmann drt eyi baarmasn salamaktadr: beslenme, kama, savama ve reme. Sinir sistemlerinin balca ii, organizmann hayatta kalmas iin beden uzuvlarn olmalar gereken yerde tutmaktr. Duyu-motor kontroldeki gelimeler, evrimsel bir avantaj bahetmektedir: bunlarn daha stn/komplike bir tarzda temsili, organizmann hayat tarzna gre ayarl olduu ve organizmann hayatta kalma ansn artrd srece [Churchlandin vurgusu], avantajldr. Hakikat ise, artk her ne ise o, kesinlikle en geri planda kalyor.10

Akas, Churchlandin sylemek istedii udur: (naturalist bir perspektifle baknca) evrimin garanti ettii ey, (en fazla) bizim belli tarzlarda davran gsterdiimizdir yani hayatta kalmay veya daha dorusu remede baary artracak tarzlarda. O zaman bilisel yeteneklerimizin temel ilev veya amac (Churchland buna rutin grev [chore] diyor), doru veya doru gibi gzken inanlar retmek deil, daha ziyade, bedensel uzuvlarmz doru yerlerinde tutarak hayatta kalmaya katkda bulunmaktr. Evrimin salama alaca ey, (en fazla) sadece, davranmzn, atalarmzn yaadklar artlara makul bir ekilde adapte olabildiidir; bu sebeple, evrim, ounlukla, doru veya doru gibi gzken inanlar (bundan sonra doru gibi gzken ifadesini kullanmayacam) garanti etmez. nanlarmz ekseriyetle doru olabilir; fakat onlarn doru olacan dnmek iin zel bir sebep yoktur: doal seleksiyon, hakikatle deil, adapte olabilen (veya adapte olamayan) davranla ilgilenir. Dolaysyla Churchlandin ileri srd ey, naturalist evrimin yani metafiziksel naturalizmin, biz ve bizim bilisel yeteneklerimizin, ada evrim teorisince nerilen mekanizmalar ve sreler yoluyla ortaya kt gryle birleik hali bize iki eyden kuku duymamz iin sebep sunduudur: (a) bilisel
10 Journal of Philosophy LXXXIV (Oct. 1987), s.548.
185

allah, felsefe ve BlM

sistemlerin amalarndan biri, bize, doru inanlar sunmaktr, ve (b) onlar gerekten de bize ounlukla doru inanlar temin ederler. Hakikaten de bizzat Darwin, bu anlama gelen ciddi pheler beyan etmektedir:
Daha aada yer alan hayvanlarn zihninden tekml eden insan zihninin kanaatlerinin herhangi bir deerinin olup olmad veya gvenilir olup olmadna dair korkun phe her zaman ortaya kar bende. Acaba kimse bir maymunun zihnindeki kanaatlere gvenir mi, eer byle bir zihinde kanaatler varsa?11

4. lk ncl: Darwinin phesi Hibiri teist olmayan Nietzsche, Nagel, Stroud, Churchland ve Darwin u hususta hemfikirdirler: (naturalist) evrim, insann bilisel yeteneklerinin ekseriyetle doru inanlar rettiinden kuku duymak iin bir sebep sunmaktadr. Darwin bu grup ierisinde temayz ettii iin, bu dnceye Darwinin phesi diyelim. Darwinin phesini nasl yorumlayacaz? Onu biraz daha dakik bir ekilde ifade edebilir miyiz? Burada, artl ihtimaliyet dncesi yararl olacaktr. Bu, tandk bir dncedir, srekli kullandmz bir fikirdir. Bir p nermesinin, baka bir q nermesine bal artl ihtimaliyeti, qnun doru olduu kabul edildiinde, yani qnun doru olmas artna bal olarak, pnin doru olma ihtimaliyetidir. A kiisinin 80 yana kadar yaayaca ihtimalini dnelim: onun u anda 35 yanda olduunu, fazla sigara itiini, ar kilolu olduunu, sadece abur cubur yediini, asla egzersiz yapmadn ve hepsi de 50 yanda lm bykanneleri ve
11 Letter to William Graham, Down, July 3rd, 1881. The Life and Letters of Charles Darwin Including an Autobiographical Chapter, ed. Francis Darwin (London: John Murray, Albermarle Street, 1887), volume 1 iinde, ss.315-16. Olabilir ki Darwin kanaatler (convictions) kelimesiyle, inantan daha dar anlaml bir ey kastetmektedir. ().
186

ALVIN PLANTINgA

bykbabalar olduunu gz nnde tutarsak, bu ihtimal olduka dktr. Bu ihtimali, B kiisinin 80 yana kadar yaama ihtimaliyle karlatralm: B kiisi u anda 70inde, hibir zaman sigara imemi, diyetine ok dikkat ediyor, her gn 10 km kouyor ve hepsi de 100 yann zerinde lm bykanne ve bykbabalara sahip; bunlar gz nnde tutunca, bu ihtimal hayli yksektir. Elimizdeki bu artl ihtimaliyet nosyonuyla, Darwinin phesini u ekilde ifade edebiliriz: bizim evrim yoluyla varla ktmz nermesiyle birlikte naturalizmi de kabul edersek, bilisel yeteneklerimizin gvenilir olduuna dair artl ihtimal dktr. Bu ifadenin srekli telaffuzu zahmetli olduu iin u ekilde ksaltabiliriz: (1) P(R/N&E) dktr. R bilisel yeteneklerimizin gvenilir olduunu ifade eden nermedir; N naturalizm ve E ise bizim ve bilisel yeteneklerimizin ada bilimsel evrim teorisi tarafndan ileri srlen tarzda varla ktmz ifade eden nermedir. P(/__) ise ___kabul edilirse nn ihtimali tabirinin ksaltlmdr. nerme (1), yani Darwinin phesi, benim argmanmn ilk ncldr. Yukarda belirtilen hret sahibi insanlar, yle gzkyor ki Darwinin phesine benzer bir eyi teyid ediyorlar; ama yine de (yeterine garip bir ekilde) hemfikir olmayanlar da var. Bu sebeple, aada, Darwinin phesinin neden bariz bir ekilde makul ve aslnda doru olduunu aklayacam. 4.1 Naturalizm ve Materyalizm ncelikle not etmeliyiz ki hemen hemen btn naturalistler, insanolu hakknda da materyalisttirler; onlara gre, insanlar maddi nesnelerdir. Bu perspektiften, bir insan (Descartes ve Augustinein aksine), maddi bir bedene balantl veya ona bitiik olan gayr-i maddi
187

allah, felsefe ve BlM

bir cevher veya benlik/z (self) deildir. Ne de insann gayr-i maddi bir bileene sahip bir terkib olmas sz konusudur; insanlar, gayr-i maddi bir ruh veya zihin veya benlie sahip deildirler. Materyalistin dncesine gre, bunun yerine, bir kii sadece kendi bedenidir, veya bedeninin bir ksmdr (yle ki benim bedenim eklinde konumak yanltcdr). Ben, kendi bedenimden ibaretim (veya belki kendi beynim, veya beynimin sol yarmkresi, veya onun baka bir ksm, veya bedenimin baka bir ksm). Hemen hemen her naturalist buna katlacaktr. Onlar, materyalizm iin en az tr sebep sunarlar. lk olarak, naturalistler genellikle dualizmin (insann, bir insan bedeniyle esasl bir ilikisi olan gayr-i maddi bir z veya cevher olduu dncesi) tutarsz olduunu veya ezici felsefi zorluklara maruz kaldn ileri sryorlar; dolaysyla, rasyonel adan materyalist olmaya mecburuz diyorlar. Dualizme yneltilen bu trden itirazlarn tipik bir kmesini Daniel Dennetin Consciousness Explained adl kitabnda bulabilirsiniz.12 Bu itirazlarn ou (Dennetinkiler de dahil), artc derecede zayftr;13 halihazrda materyalizme akl yatmam hi kimse, onlar hibir ekilde ikna edici bulmaz (veya ne olursa olsun bulmamal). Yine de bu
12 (Boston: Little, Brown and Co., 1991). Kitab beenmeyen bazlar, kitaba Consciousness Explained Away eklinde bir baln daha uygun olacan syleyerek yaknmlardr. Bana gre, Dennettin kitab, materyalizmi benimseyen fakat ayn zamanda (geriye kalan herkes gibi) bilin diye bir eyin var olduuna inanmaktan kendini alamayan biri iin geerli olan problemi tasvir etmektedir. 13 rnein bkz. William Lycan (kendisi bir materyalisttir), Giving Dualism its Due, Australasian Journal of Philosophy 87: 4 (December 2009) ve ayrca bu zayf noktalarn bir ksmn ifa ederek iyi bir i karan Charles Taliaferro, Incorporeality, A Companion to Philosophy of Religion, ed. Philip L. Quinn and Charles Taliaferro (Oxford: Blackwell, 1999) iinde, ss.271 vd. Yine bkz. benim Against Materialism, Faith and Philosophy, 23:1 (January 2006) iinde, and Materialism and Christian Belief, Persons: Human and Divine, eds. Dean Zimmerman and Peter van Inwagen (Oxford: Oxford Univ. Press, 2007) iinde.
188

ALVIN PLANTINgA

itirazlar, bylesine aydnlanm bir dnemde materyalist olmaya mecbur olduumuzu gstermek iin ikide bir ortaya atlr. kinci ve biraz daha iyi bir sebep udur: birok naturaliste gre, gayr-i maddi ruhlar, zler veya zihinlerle hibir alakasnn olmamas, naturalizmin bir parasdr. Tam olarak naturalizmin ne olduunu sylemek kolay olmayabilir, fakat, bu dnceye gre, o her halkarda gayr-i maddi ruh veya z gibi eyleri dlamaktadr. Naturalizm, Tanr diye bir zatn veya ona benzer bir eyin olmad dncesidir; bu dnceye gre, gayr-i maddi zler, fazlasyla, bizzat kendisi gayr-i maddi bir z olan Tanrya benzer eyler olacaktr. Bu sebep, (naturalistler iin) gerekten olduka ikna edicidir, fakat tamamiyle tatminkr deildir. Bu, naturalizm kavramnn mulaklndan trdr. Naturalizme gre, Tanr gibi olan hibir ey yoktur; fakat, naturalist perspektiften baknca, tam olarak Tanrya benzerliin ne kadar kabul edilebilir? Ne de olsa her ey, bir bakmdan Tanrya benzer; kfi derecede hassas bir naturalist Tanrya benzerliin ne kadarn kabul etmeyi becerebilir? Platonun yi dncesi ve Aristonun (yine gayr-i maddi olan) hareket etmeyen muharriki aka bu denetimden geemeyecektir, fakat gayr-i maddi ruh cevherleri ne olacak? Hakiki bir naturalist byle bir eye izin verebilir mi? Bunu sylemek tamamyla kolay deil. Ancak, naturalistler arasndaki nazik bir aile-ii tartmaya mnasebetsizce karmak dardan biri olarak benden uzak olsun; bu vesileyle, bu meseleyi halletmeleri iin naturalistleri kendi balarna brakyorum. nc bir sebep u ekildedir: naturalistler, normalde Darwinci evrimi onaylarlar; fakat, gayr-i maddi bir ruh veya z, evrimci bilimin ne srd sreler yoluyla nasl varla kt diye de sorarlar. Bu sebeple Richard Dawkins yle der:
Katolik Ahlak, Homo Sapiens ile hayvanlar leminin geriye kalan arasnda byk bir uurumun varln gerekli grr. Byle bir uurum, temelde
189

allah, felsefe ve BlM

evrim-kartdr. Gayr-i maddi bir ruhun zaman hattna aniden zerkedilmesi, bilim alanna yaplan evrim-kart bir tecavzdr.14

ada evrimci teoriye gre, yeni hayat formlar (ekseriyetle) bir genetik varyasyon formu zerinde i gren doal seleksiyon yoluyla ortaya kmaktadr her zamanki aday, rastlantsal genetik mutasyondur. Her ne kadar bu trden mutasyonlarn ou lmcl olsa da birka hayatta kalma mcadelesinde faydaldr. Bunlara sahip olan o ansl organizmalar, sahip olmayanlara nazaran reme avantajna sahiptirler, ve sonuta yeni bir zellik poplasyona hakim olur; daha sonra sre yeniden balar. Fakat unu da sorarlar: nasl olur da gayr-i maddi bir z veya ruh bu ekilde evrilebilir? Ne tr bir genetik mutasyon gayr-i maddi bir ruhla sonulanr? DNAnn, protein retiminin deil de gayr-i maddi bir zn genetik belirleyicisi olan bir blm var mdr?15 Bu pheli gzkyor. Bu nedenler akas tatmin edici deildir, fakat ou naturalist bunlar (ve belki de materyalizm lehine olan dier argmanlar) en azndan makul derecede zorlayc bulur. ou naturalist, ite bu ve muhtemelen dier sebeplerden tr insana baknda materyalisttir. Dolaysyla u anki amacmz iin, materyalizmi naturalizme zmsetmeyi teklif ediyorum; bu noktadan itibaren naturalizmi, materyalizmi
14 Free Inquiry Magazine, 18:2. (1998). 15 Tekrar edersek, bu sebep tatmin edici deildir. Aada greceimiz zere, materyalistler genellikle zihinsel niteliklerin fiziksel niteliklerin akabinde onlara bal olarak ortaya ktklarn dnrler. Eer yleyse, bir gayr-i maddi ruha sahip olma niteliinin, bir organizmann fiziksel niteliklerini mteakiben onlara bal olarak meydana kt tasavvur edilebilir; belki de yle fiziksel zellikler vardr ki, zorunlu olarak, o fiziksel niteliklere sahip herhangi bir organizma, gayr-i maddi bir ruhla da balantlandrlacaktr. Bkz. aada; ve bkz. William Hasker, The Emergent Self (Ithaca: Cornell University Press, 1999).
190

ALVIN PLANTINgA

ihtiva ediyor gibi dneceim; ve aleyhine delil getireceim ey, son dnem evrimci teori ile materyalizmi ieren naturalizmin birleimidir. 4.2. Nral (Sinirsel) Yaplar Olarak nanlar imdi, bu materyalist bak asndan baknca, bir inan ne tr bir ey olacaktr? Farzedin ki siz bir materyalistsiniz ve normalde dndmz gibi, inan diye bir eyin var olduunu dnyorsunuz. rnein, Proustun Louis LAmourdan daha mahir/rakik olduu inancna sahipsiniz. Bu inan ne tr bir eydir? Materyalist bir bak asndan, bu, sanki beyninizde veya sinir sisteminizde uzunca sredir var olan bir olay veya yapya benzer bir ey olmak zorundaym gibi gzkyor. Muhtemelen bu olay, birbirleriyle eitli ekillerde balantl birok nron (sinir) ihtiva etmektedir. Bunun iin gerekli mebzul miktarda nron bulunmaktadr: normal bir insan beyni, yaklak 100200 milyar nrona sahiptir. Ayrca bu nronlar, sinapsisler (sinir balanm yeri) vastasyla dier nronlarla balantldr; tek bir nron, ortalama olarak, bin adet dier nronlarla balantldr. Muhtemel beyin hallerinin toplam says, buna gre, kesinlikle muazzamdr, evrendeki elektronlarn saysndan daha da fazladr. Bu artlar altnda, bir nron ateleme yapar, yani bir elektrik drt retir; dier nronlarla olan balants sayesinde bu drt, (dier nronlardan kaynaklanan modifikasyon ile) efektr sinirleri (sinir uyarlarna cevap veren doku) oluturan nron telleri zerinden kaslara veya bezelere aktarlr ve bu da, mesela, kaslarn kaslmasna ve dolaysyla harekete sebep olur. Bylece (materyalistin bak asndan) bir inan, bu trden sinir sisteminin dier ksmlarndan verilen girdiyi (input) ve yine baka ksmlara, kaslara ve bezelere gelen kty/rn (output) ieren nral bir olay veya yap olacaktr. Fakat eer, inanlar bu trden eyler ise, eer onlar nral olaylar veya yaplar ise, inanlarn olduka farkl iki
191

allah, felsefe ve BlM

tr nitelii olacaktr. Bir taraftan, onlarn elektro-kimyasal veya nrofizyolojik (ksaca NF) nitelikleri olacaktr. Bunlar arasnda, n nronlar ve nronlar arasnda n* balantlar ieren nitelikler, hangi nronlarn hangi nronlarla balantl olduklarn, onlarn eitli ksmlarndaki ateleme derecelerinin ne olduunu, bu ateleme derecelerinin girdideki deiimler karsnda nasl deiiklik gsterdiini, vb. eyleri belirleyen nitelikler olacaktr. Fakat eer sz konusu bu olay gerekten bir inan ise, o zaman o NF niteliklerine ilaveten onun baka bir nitelii daha olacaktr: onun bir ierii olacaktr.16 Bu, bir p nermesi iin, p inanc (belief that p) olacaktr. Eer bu, Proust, Louis LAmourdan daha mahir bir yazardr inanc ise, o zaman bunun ierii, Proust, Louis LAmourdan daha mahirdi nermesidir. Benim, naturalizme gereinden fazla deer verildii eklindeki inancmn ierii Naturalizme gereinden fazla deer verilmektedir nermesidir. (Bu ayn nerme, ince konuan kiinin naturalizme gereinden fazla deer verildii eklindeki inancnn da ieriidir, her ne kadar o bu inanc ok farkl bir cmle telaffuz ederek ifade etse de. nermeler, cmlelerin aksine, farkl dillerde tezahr etmezler.) Bir ieriinin olmasndan trdr ki bir inan doru veya yanltr: inan, eer onun ierii olan nerme doru ise dorudur, aksi takdirde yanltr. Benim, btn insanlarn lml olduu eklindeki inancm, onun ieriini oluturan nerme doru olduu iin dorudur; Hitlerin III. Reichn bin yl sreceine dair inanc yanlt, nk onun ieriini oluturan nerme yanl(t). Dolaysyla, materyalizmi gz nnde tutarsak, inanlar (normal olarak) uzun sreli nral olaylardr. Bu itibarla, onlarn NF nitelikleri
16 Bir materyal yapnn veya olayn, bir inancn sahip olduunu ekilde ierie nasl sahip olabileceini dnmek elbette ok zordur; grne gre bu, imkansz gzkyor. Bu ise materyalizmin ana problemlerinden biridir. Bu dncenin geliimi hakknda bkz. benim Against Materialism (yukarda, dipnot 13).
192

ALVIN PLANTINgA

vardr, fakat ayrca ierik nitelikleri de vardr: her bir inancn, ierik olarak filanca nermeye sahip olma nitelii olacaktr. NF nitelikler, fiziksel niteliklerdir; dier taraftan ierik nitelikleri rnein, ierik olarak btn insanlar lmldr nermesine sahip olma nitelii zihinsel niteliklerdir. Materyalizme gre, zihinsel ve fiziksel nitelikler birbirleriyle nasl bir iliki ierisindedirler? Bilhassa, ierik niteliklerinin NF nitelikleriyle ilikisi nasldr belli bir inancn ierik niteliinin, o inancn NF nitelikleriyle ilikisi nasldr? 4.3. ndirgemeci Materyalizm ve ndirgemeci-Olmayan Materyalizm Materyalistler, fiziksel ve zihinsel nitelikler arasndaki iliki hakknda esasen iki teori (ve dolaysyla NF nitelikleriyle ierik nitelikleri arasndaki iliki hakknda da iki teori) sunarlar: indirgemeci ve indirgemeci-olmayan materyalizm. The Astonishing Hypothesis: the Scientific Search for the Soul adl kitabnda Sir Fransis Cricke gre, sizin neeniz ve sizin aclarnz, hatralarnz ve hevesleriniz, sizin kiisel kimliiniz ve zgr iradeniz, aslnda sinir hcrelerinin ve onlarla ilikili molekllerin oluturduu devasa topluluun davranndan daha fazla bir ey deildir. Bu, indirgemeci materyalizmin ok iyi bir ifadesidir, ki buna gre, (yeterince doal olarak) zihinsel ierik nitelikleri NF niteliklerine indirgenebilir. ndirgemeci-olmayan materyalizme gre ise ierik nitelikleri, NF niteliklerine indirgenebilir deildirler, fakat NF nitelikleri tarafndan belirlenirler (NF niteliklerini mteakiben ortaya karlar).17 Bunu u ekilde ifadeye dkebiliriz: indirgemeci materyalizme gre, civarda sadece bir nitelik tr vardr: NF nitelikler ki bunlarn bazlar ayn zamanda zihinsel niteliklerdir.
17 Basitlik adna, geni ierik (wide content) denen eyi gz ard ediyorum; argmanmdaki hibir ey, gz ard edilen eye dayanmyor.
193

allah, felsefe ve BlM

Dier taraftan indirgemeci olmayan materyalizme gre ise, iki nitelik tr mevcuttur: NF nitelikler ve NF niteliklerle ayn olmayan fakat onlar tarafndan belirlenen zihinsel nitelikler. nce indirgemeci materyalizm hakknda dndmz farzedelim. erik olarak Naturalizme gereinden fazla deer verilmektedir nermesine sahip olma niteliini ele alalm ve bu nitelii C diye isimlendirelim. ndirgemeci materyalizmde, C zaten bu NF niteliklerin belli bir kombinasyonudur. O, bylesi nitelikleri ieren bir ayrk nerme (disjunction) olabilir, ki burada P1 il Pn, NF niteliklerdir; sz konusu ierie sahip olma nitelii olan C ise una benzer bir ey olabilir (burada V iareti veyay temsil ediyor): P1vP3vP8v.Pn. Daha byk bir ihtimalle, bundan daha karmak bir ey de olabilir: belki de birleik nermelerden oluan bir ayrk nerme olabilir (a disjunction of conjunctions), ki unun gibi bir eydir (& iareti veyi temsil ediyor): (P1&P7&P28. . .) v (P3&P34&P17&. . .) v (P8&P83&P107&. . . ) v . . .18 Eer NF niteliklerin karmak kombinasyonlarnn kendileri de NF nitelikler ise, ierik nitelikler, indirgemeci materyalizme gre, gerekten de NF niteliklerin sadece zel bir trdr. Dolaysyla, indirgemeci materyalizme gre, ierik nitelikleri mesela, Naturalizme gereinden fazla deer verilmektedir nermesine ierik olarak sahip olma NF niteliklerdir veya onlara indirgenebilir. Bu, materyalistler tarafndan yaplan iki neriden biridir. Dieri, bir ierik niteliinin, bir NF nitelii olmad ve NF niteliklere indirgenemeyecei, fakat buna ramen NF nitelikler tarafndan belirlendiidir (determined). Burada temel fikir udur: seeceiniz her bir zihinsel
18 Bunu, herhangi bir ierik niteliinin NF niteliklerin bir Boolean kombinasyonu olduunu syleyerek ifade edebiliriz.
194

ALVIN PLANTINgA

nitelik M iin, fiziksel bir P nitelii vardr ve [bu] yle [bir niteliktir] ki, zorunlu olarak,19 eer bir ey Mye sahipse, o zaman Pye sahiptir, ve eer bir ey Pye sahipse, o zaman Mye sahiptir. Dolaysyla herhangi bir zihinsel nitelii alnrnein, ac ekme nitelii: bir fiziksel nitelik P (muhtemelen bir NF nitelii) olacaktr, yle ki her mmkn dnyada dorudur ki her ne ey Pye sahipse ac eker, ve tersinden, her ne ey ac ekiyorsa, Pye sahiptir.20 erik ve NF nitelikler zelinde konuursak, fikir udur: bir nral yapnn sahip olabilecei herhangi bir ierik nitelii C iin, bir NF nitelii P vardr, yle ki eer bir nral yap o ierik nitelii Cye sahipse, Pye de sahiptir, ve tersinden, Pye sahip olan herhangi bir nral yap ayn zamanda ierik nitelii Cye de sahiptir. Hem indirgemeci hem de indirgemeci-olmayan materyalizme gre, zihinsel nitelikler fiziksel nitelikler tarafndan belirlenir (ve gerekten de indirgemeci materyalizme gre, zihinsel nitelikler, tam olarak fiziksel niteliklerdir.) Evrimsel skalada yukar ktka, nral yaplarn gittike artan karmakla sahip olduunu grrz. rnein, skalann bir ucuna yakn bir yerde bakteri buluruz; muhtemelen onlarn hi inanlar yoktur. Skalann dier ucunda insanlar bulunur, ki zengin ve eitli inan stoklar vardr, beyinleri, karmak ve ok ynl tarzda birbirine balantl olan milyarlarca nron ihtiva etmektedir, yle ki farkl mmkn beyin hallerinin says muazzam byklktedir. Ve burada fikir udur:
19 Burada sz konusu olan zorunluluk, geni anlamda mantksal zorunluluk olabilir: rnein, doru matematiksel ve mantksal nermelerin mazhar olduu trden zorunluluk. Yahut nomolojik zorunluluk olabilir, yani doal yasalarn mazhar olduu trden zorunluluk. 20 Bu, filozoflarn gl baml ardllk (strong supervenience) dedii eydir. Superveniencein eitli trleri hakknda iyi bir izahat iin bkz. Stanford online encyclopedia, Supervenience maddesi. [Mtercimin notu: supervene kelimesi, nceki bir eye bal olarak onun akabinde ortaya kmak anlamna gelmektedir. sim formundaki supervenience, dolaysyla, nceki bir eye baml olarak meydana gelme demektir. Bu anlamda, sz konusu kelime, Trkede baml-ardllk ifadesiyle karlanabilir.]
195

allah, felsefe ve BlM

filogenetik (phylogenetic) skalada ykseldike, gittike karmaklaan nral yaplardan getike, belli bir noktada, tam anlamyla inan diye adlandrabileceimiz bir ey ortaya kar, yani doru veya yanl olabilen bir ey. Karmakln belli bir seviyesinde, bu nral yaplar inan ierii sergilemeye balyorlar. Belki de bu tedricen ve daha nceden balyor belki de o, sinir sisteminin btn haritasnn karlm olmas ayrcalna sahip kk fakat karizmatik C. elegans yarat ile balad. Mmkndr ki C. elegans, bilincin sadece en ufak bir parltsn ve gerek inan ieriinin sadece en zayf ltsn sergiliyor, veya belki de inan ierii skalann daha da yukarsnda ortaya kyor, bu o kadar da nemli deil. nemli olan, belli bir karmaklk dzeyinde nral yaplarn ierik sergiledikleri ve bu yaplar barndran yaratklarn inanca sahip olduklardr. erik nitelikleri ister NF niteliklere indirgenebilir olsun, isterse onlara baml olarak ortaya ksn, bu dorudur. Dolaysyla (materyalizm hesaba katlnca), baz nral yaplar, NF niteliklerin belli bir karmaklk dzeyinde, ierik kazanmaktadr; bu karmaklk dzeyinde NF nitelikler inan ieriini belirlemektedir. Ve sz konusu bu yaplar da inanlardr. Benim sormak istediim soru ise udur: evrim ve (insanlar hakknda materyalizmi ierir biimde yorumlanan) naturalizm kabul edildii takdirde, bu ekilde ortaya kan ieriin gerekte doru olmasnn ihtimali nedir? zellikle, N&E kabul edildii takdirde, bizim nral yaplarmzla ilikili olan ieriin doru olmas ihtimali nedir? N&E kabul edilirse, bizim bilisel yeteneklerimizin gvenilir olmas ve bu suretle ekseriyetle doru inan retmesi ihtimali nedir? 5. ncl (1) iin Argman imdi, argmanmn ilk ncln yani ana argmann 1. nclne dair sebepleri aklayabiliriz. 1. ncl, hatrlayacanz zere, uydu:
196

ALVIN PLANTINgA

(1) P(R/N&E) dktr. Elbette hepimiz saduyusal olarak bilisel yeteneklerimizin, en azndan fonksiyon icra ettikleri alanlarn byk bir ksmnda, ounlukla gvenilir olduklarn varsayarz. Dn gece nerede olduumu, sabahleyin kahvaltda yulaf ezmesi yediimi, byk olumun adnn Archibald olmadn, bir yl nce imdi yaadm evde yaamadm ve bunlarn yannda birok eyi hatrlyorum. alma odamdaki n ak olduunu, iek bahemin yabani otlarla dolduunu, komumun k boyunca kilo aldn grebiliyorum. Matematiin ve mantn birka hakikatini biliyorum, ounlukla olduka basit eyler kukusuz, ama yine de yle . Varsaylmas doal olan ve (en azndan biz felsefe veya nrobilim tarafndan ifsad edilmeden nce) hepimizin varsayd ey, bilisel yeteneklerimiz bir ilev bozukluuna maruz kalmadklar zaman, ekseriyetle ve gndelik hayatn byk bir ksmnda, o yeteneklerin bizde rettii inanlarn doru olduklardr. Bilisel yeteneklerimizin gvenilir olduklarn varsayyoruz. Fakat benim ileri srmek istediim ey, naturalistin bu ilk bataki varsaymn aleyhine gl bir sebebinin olduu ve o [varsaym] terk etmesi gerektiidir. Bu doal varsaymn yanl olduunu ileri srme niyetinde deilim; dier herkes gibi ben de bilisel yeteneklerimizin hakikaten ounlukla gvenilir olduklarna inanyorum. Asl ileri srmek istediim ey, naturalistin en azndan evrimi kabul eden bir naturalistin bu varsaymdan vazgemeye mecbur olduudur. 5.1 Argman ve ndirgemeci-Olmayan Materyalizm Hatrlayacanz zere, naturalizmin, indirgemeci ve indirgemeciolmayan eklinde iki tr olan materyalizm ierdiini dnyoruz. Bu mesele hakknda, nce indirgemeci olmayan materyalizmin bak asndan dnelim. Evrimsel skalaya ve u mehur kurtuk C.
197

allah, felsefe ve BlM

elegansa geri dnelim ve bizim ilk inan elde ettiimiz dzeyin C. elegans olduunu farzedelim. Kukusuz byle bir inan, en yksek dereceden ilkel olacaktr (ve eer C. elegansn inanca sahip olduunu dnmyorsanz, basite, inanca sahip olduunu dndnz yaratklarla karlancaya kadar skalada yukar trmanabilirsiniz), fakat farz edelim ki bu trn yelerinin inanlar var. C. elegansn milyonlarca yldr hayatta kaldn gz nnde tutunca, onun davrannn uyum salayc olduunu varsayabiliriz. Bu davran, C. elegansn sinir sistemindeki nrolojik yaplar tarafndan retilmi veya nedenlenmitir; dolaysyla yine varsayabiliriz ki bu nroloji de uyum salaycdr (adaptive). Bu temel nroloji, uyum salayc davrana sebep olmaktadr; Churchlandin dedii gibi, [bu nroloji] bedensel organlar, hayatta kalmak iin olmalar gereken yerde tutmaktadr. Fakat o ayrca (indirgemeci-olmayan materyalizme uygun olarak) inan ieriini de belirlemektedir. Sonu olarak, bu yaratklarn, elbette belli bir ierii olan inanlar vardr. Ve ite soru: bu inan ieriinin doru olduunu varsaymak iin nasl bir sebep vardr? Hibir sebep yoktur. Nroloji uyumcu davrana sebep oluyor ve inan ieriini nedenliyor veya belirliyor: fakat bu ekilde belirlenen inancn doru olduunu varsaymak iin hibir sebep yoktur. Hayatta kalmak ve [evreye] uygunluk ( fitness) iin gereken tek ey, nrolojinin uyum salayc davrana sebep olmasdr; bu nroloji ayrca inan ieriini belirliyor, fakat bu ieriin doru olup olmad, [evreye] uygunluk iin farkllk yaratmyor. Baz NF nitelikler, [evreye] uygunlua katkda bulunduklar iin seilirler. Bu NF nitelikler, ayrca inan ieriini nedenlemekte veya belirlemektedir; onlar bir ierii veya nermeyi her bir inanla ilikilendirirler. Ancak NF nitelikler, nedenledikleri ierii nedenlemelerinden dolay deil, uyum salayc davran nedenlediklerinden dolay seilirler. Eer
198

ALVIN PLANTINgA

nroloji (inancn NF nitelikleri) tarafndan belirlenen ierik, nerme doru ise, ne l. Fakat eer yanl ise, [evreye] uygunluk asndan, hibir sorun tekil etmez. tiraz: bir nilfer yapra stnde bir kurbaa dnn. Bir sinek vzlayarak geiyor; kurbaann dili aklayarak dar kyor ve sinei yakalyor. Eer bu kurbaa baarl bir ekilde, uyum salayc tarzda davranacaksa, kurbaann iinde, her an iin sinee uzaklk, onun hacmi, hz, yn, vs. eylerin kaydn tutan mekanizmalarn bulunmas gerekir. Bu mekanizmalar, kurbaann bilisel yeteneklerinin paras deil midir? Ve kurbaann uyum salayc tarzda davranmas iin bunlarn hatasz olmas gerekmiyor mu? Dolaysyla, ayet kurbaa hayatta kalacak ve reyecekse, kurbaann bilisel mekanizmalarnn hatasz ve gvenilir olmas gerektii ortaya kmaz m? Veya bir hayvan dnn, belki Afrikann geni otlaklarnda otlayan bir zebra. Bir aslan yaklayor; zebra bu yrtcy fark ediyor; bu fark etme, ksmen, onun beyninde ortaya kan bir nral yapdan ibarettir, belki beyninin optik blmesindeki nronlarn belli bir ateleme rnts (pattern); ve belki de bu rnt normalde orta uzaklkta bir yrtcnn grnmesine cevaben ortaya kmaktadr. Eer bu yap, yrtclarn mevcudiyetiyle tam anlamyla karlkl ilikiye sahip deilse, zebra bu dnyada fazla yaamayacaktr. Ve ayrca, bu yap o yaratn bilisel paras olmayacak mdr? Ve eer zebra hayatta kalacaksa, o mekanizmalarn hatasz ve gvenilir olmas gerekmez mi? Cevap: kesinlikle o kurbaa, kendisinin duyu organlarndan girdi alan, sinein uup geerken takip ettii yolla ilikili olan, dilini dar uzatp o talihsiz sinei yakalayacak ekilde kendi kaslaryla balantl olan imleyicilere (indicators), nral yaplara sahiptir. Ayn ey zebra iin de geerlidir: eer o uyum salayc tarzda davranacaksa (mesela, yrtclar atlatacaksa), onun da evreyi gzetleyen, (mesela)
199

allah, felsefe ve BlM

yrtcnn mevcudiyetiyle karlkl ilikili olan ve bir yrtc tehdit ettii zaman kendisinin kamasna sebep olacak ekilde kaslaryla irtibatl nral yaplardan ibaret olan imleyicilerinin olmas gerekecektir. mdi, dilersek bu imleyicileri, bilisel yetenekler alt-bal altna yerletirebiliriz. Ancak burada grlmesi gereken nemli nokta, bu trden bir imlemenin (indication) inan gerektirmediidir. O, zellikle, iaret edilen olgusal durumla ilikili bir inan gerektirmemektedir; aslnda o, olgusal durumla uyumayan inanla badaktr. rnein, oksijensiz ortamda yaayan deniz bakterileri (anaerobic marine bacteria), hikayeye gre, ilerinde magnetosomlar yani manyetik kuzeyi gsteren ufak mknatslar ihtiva ederler; kuzey yarm krenin okyanuslarnda, bu yn aa dorudur, oksijensiz derinliklere doru.21 Bu imleyiciler, bakterilerin itme aygtlaryla yle bir ekilde balantldr ki oksijeni bol yzey sularnda geliemeyen bu yaratklarn daha derin sulara doru hareket etmelerine sebep olurlar. Fakat bu, hibir ekilde bakterilerin inan oluturmalarn gerekli klmaz. Yrtclardan kamak, yiyecek ve e bulmak bu eyler bir ekilde evrenin hayat zelliklerinin izini sren bilisel aygtlar gerektirir, ve buna uygun bir tarzda kaslarla balantldrlar; fakat bunlar doru inanc, hatta [herhangi] bir inanc bile, gerektirmezler. Belli bir trn organizmalarnn uzun sreli hayatta kallar, evrenin o zelliklerinin izini srmeyi baaran bilisel aygtlara imleyiciler diye adlandrdm eyler sahip olduklarn muhtemel klmaktadr. Ancak imleyicilerin, inan olmalar veya inan iermeleri gerekmiyor. nsan bedeninde kan basnc, s, tuz ierii, enslin seviyesi ve daha birok ey iin imleyiciler bulunmaktadr; bu rneklerde ne kan, ne de o kann sahibi, ne de etrafndaki hibir ey normal olarak konu hakknda bir
21 Bu kk popler hikyede her ey yolunda deil: bkz. Configuration of redox gradient determines magnetotactic polarity of the marine bacteria MO-1 Environmental Microbiology Reports c.2, say: 5 (Ekim 2010) iinde.
200

ALVIN PLANTINgA

inanca sahiptir. Bu sebeple itirazc, [evreye] uygunluun doru imleme gerektirdiini belirtirken hakldr; fakat bundan, brakn inancn gvenilirliini, inanca dair hibir ey kmaz. Argmanmzn ana izgisine dnerek, indirgemeci olmayan materyalizmi ele alyoruz ve indirgemeci olmayan materyalizmi gz nnde tutarak, P(R/N&E) hakknda soru soruyoruz. (Bunu ifade etmenin baka bir yolu: P(R/N&E&indirgemeci olmayan materyalizm)in zerinde dnyoruz.) Kendi zihinsel hayatmz hakkndaki sradan varsaymlarmz argmanmza otomatik olarak sokmaktan kanmak amacyla, farzedin ki bir dnce deneyi gerekletiriyoruz. Bilisel olarak bize ok benzeyen farazi bir tr dnelim: bu trn yelerinin inanlar var, karsama yapyorlar, inanlarn deitiriyorlar, vb. Ve varsayalm ki naturalizm bunlar iin geerlidir; bunlar, ierisinde Tanr diye bir zatn veya Tanr gibi hibir eyin olmad bir dnyada yer alyorlar. O zaman soracamz soru udur: onlarn bilisel kuvvelerinin gvenilir olma ihtimali nedir? Bu farazi yaratklarn sahip olduklar bir inanc dnn. Bu inan, belirli bir tip nral yapdr ve ierik douracak kadar karmak bir inantr. stersek unu da ilave edebiliriz: bu yap, evredeki bir eye karlk olarak vuku buluyor veya meydana geliyor; belki beynin optik blmesindeki nronlarn belli bir ateleme rntsdr, ve belki de bu rnt bir yrtc hayvann grnmesine karlk olarak ortaya kyor. Yine varsayalm ki belli bir ierik, belli bir nerme, bu yapnn NF nitelikleri tarafndan belirleniyor. Dolaysyla bu yap, bir inan tekil edecektir ve kendi ierii olarak belli bir p nermesine sahip olacaktr. Fakat imdi hayat soruya gelirsek: (N&E gz nnde tutulunca), bu nermenin doru olma ihtimali nedir? Pekala, sz konusu inan hakknda unu biliyoruz: bu inan, belli NF niteliklere sahip olan nrolojik bir yapdr, yle ki bu niteliklere sahip olmak, o belirli ierie
201

allah, felsefe ve BlM

de sahip olmak iin yeterlidir. Ayrca varsayyoruz ki bu yap, o yrtcnn mevcudiyetine cevaben ortaya kmaktadr. stersek yine varsayabiliriz ki bu yap, o tr yrtcnn gvenilir bir imleyicisidir: bu yap, sadece ve sadece byle bir yrtc orta mesafede olduu zaman ortaya kyor. Fakat niin bunun, o NF niteliklerce belirlenen doru bir nerme olduunu dnelim ki? Bu NF nitelikler bir nermeyi belirler: fakat niye o nermenin doru olduunu dnelim? Doal seleksiyon, uyum salayc NF nitelikler iin seim yapar; o NF nitelikleri ierik belirler; fakat doal seleksiyon, uyum salayc NF nitelikler tarafndan belirlenen nermeler veya ierik konusunda ansna ne karsa almak zorundadr. O, bu ilevi etkileyemez veya bu ilevi NF niteliklerinden ierik niteliklerine dntremez: bu, mantn veya nedensellik yasasnn iidir; ve doal seleksiyon bunlardan hibirini deitiremez. Gerekten de bu yapnn NF nitelikleri tarafndan retilen ieriin, bu olayda, o yrtcyla veya evredeki herhangi bir eyle bir ilgisinin olmas gerekmiyor. Dorudur; yap, bir yrtcnn mevcudiyetiyle karlkl bir iliki iindedir ve o mevcudiyeti imler; fakat imleme, inan deildir. mleme bir eydir, inan ierii ise tamamen baka bir ey; ve (materyalizmi hesaba katarsak) birinin dierini neden takip etmesi gerektiine dair bildiimiz bir sebep yoktur. Bir inancn ieriinin, o inancn (muhtemelen dier yaplarla birlikte) imledii eyle elemesi gerektiine dair bildiimiz bir sebep de yoktur. erik, basite, yeterli karmakla sahip nral yaplarn grnmesi zerine ortaya kar; ieriin, o yapnn imledii eyle neden ilikili olmas gerektiine dair bir sebep yoktur. Gerekten, o ierii oluturan nermenin, o yrtc hakknda olmas gerekmez; onun doru olmas ise kesinlikle gerekmez. O zaman, bu nermenin, bu ieriin doru olmasnn ihtimali nedir? Sadece bu kadarna bakarak, sz konusu nermenin doruluk
202

ALVIN PLANTINgA

ihtimali kadar yanllk ihtimalinin olduunu varsaymamz gerekmez mi? Manzara udur: bir inancn NF nitelikleri uyum salaycdr, yani onlar uyum salayc davrana sebep olurlar. Bu NF nitelikleri ayn zamanda bir ierik niteliini de belirler. Fakat NF nitelikleri uyum salayc olduu srece, ister hayatta kalmak ister reme iin olsun, hangi ieriin bu NF nitelikleri tarafndan belirlendii nem arzetmez. O, doru bir ierik olabilir; yanl ierik olabilir; bir nemi yok. Bu yaratklarn hayatta kalm olduklar ve tekaml ettikleri gerei, [veya] onlarn bilisel donanmnn, atalarnn hayatta kalmas ve remelerini salayacak kadar iyi olduu gerei bu gerek, onlarn inancnn doruluu veya bilisel yeteneklerinin gvenilirlii hakknda bize hibir ey sylemez. Bu bize belli bir inancn nrofizyolojik nitelikleri hakknda bir eyler syler; bu bize, o nitelikler sayesinde o inancn, uyum salayc davrann retiminde bir rol oynadn syler. Fakat bize, o inancn ieriinin doruluu hakknda hibir ey sylemez: onun ierii doru olabilir, fakat eit ihtimaliyetle yanl da olabilir. yleyse, sz konusu nermenin kabaca 0.5 ihtimalinin olduunu varsaymamz gerekmez mi? Sz konusu arta bal olarak, onun ihtimaliyetinin 0.5 civarlarnda olduu eklinde bir deerlendirme yapmamz gerekmez mi? Makul istikamet bu olacaktr. Hibiri dierinden daha fazla muhtemel gzkmemektedir; dolaysyla onun doruluk ihtimaliyetini 0.5 olarak takdir etmeliyiz. Burada dndmz ihtimaliyet, nesneldir,22 kiiselci birinin (personalist) znel ihtimaliyeti deildir, epistemik ihtimaliyet de deildir. (Elbette ki nesnel ve epistemik ihtimaliyet arasnda bir balant olacaktr, belki Miller lkesi civarnda bulunacak bir balant; olabilir ki epistemik ihtimaliyet, bilinen nesnel ihtimaliyeti bir ekilde takip
22 Bkz. benim Warrant and Proper Function, bl. 9. Her ne kadar benim burada gstermek iin yeterince yerim olmasa da, bu argmann epistemik ihtimaliyet asndan da kurulabileceini sylemek yerinde olur.
203

allah, felsefe ve BlM

edecektir). Fakat o zaman, yukardaki ilk tavr nerirken, ben, o ad ktye km Kaytszlk lkesine (Principle of Indifference) dayanm olmuyor muyum? Bu ilke itibardan dmemi miydi?23 Dorusu hayr. Bertrand paradokslar gstermektedir ki Kaytszlk lkesinin baz dikkatsiz ifadeleri hsranla sonulanmaktadr tpk Goodmann yeil/mavi paradokslar gstermektedir ki yklem veya nitelik atfetmeyi dzenleyen ilkenin ihtiyatsz ifadeleri hsranla sonulanmaktadr. Yine de gerek u ki biz srekli olarak nitelik atfediyoruz ve bunu da tamamen makul bir ekilde yapyoruz. Ve u da bir gerek ki normal akl yrtmelerde dzenli olarak bir kaytszlk ilkesi kullanyoruz ve bunu da hakkn vererek yapyoruz. Bunu ayrca bilimde de kullanyoruz mesela istatistiksel mekanikte.24 Bu yaratklardaki herhangi bir inan iin bu ihtimaliyetin yaklak 0.5 olduu gz nnde bulundurulduunda, onlarn bilisel yeteneklerinin gvenilir olmasnn ihtimaliyeti nedir? Pekl, eer benim yeteneklerim gvenilir ise, inanlarmn hangi oranda doru olmas gerekir? Cevap mulak olacaktr; belki de mtevaz bir art, bir gvenilir bilisel yetenein en azndan yanl olanlarn kat saysnca doru inan retmesi gerektii eklinde olabilir: yetenein ktsndaki doru inan oran en az 3/4tr. Eer yleyse, bu durumda, onlarn yeteneklerinin gvenilirliin gerektirdii yanl olanlara nazaran doru inanlarn (sayca) stnln retmesinin ihtimali gerekten
23 rnein bkz. Bas van Fraassens Laws and Symmetry (Oxford: Clarendon Press, 1989), ss.293 vd. 24 . . . ihtimaliyet teorisinin hayret verici saydaki hayli karmak problemleri, tamamen eit ihtimalli alternatifler (equiprobable) varsaymna dayal hesaplama yoluyla zlm bulunmaktadr , Roy Weatherford, Philosophical Foundations of Probability Theory (Routledge and Kegan Paul, 1983), s.35. Ayrca bkz. Robin Collinsin A Defense of the Probabilistic Principle of Indifference (Bilim Tarihi ve Felsefesi Kolokyumunda yaplan konuma, Notre Dame niversitesi, 8 Ekim 1998; u anda basl deil); ve bkz. Roger White, Evidential Symmetry and Mushy Credence, Oxford Studies in Epistemology, vol. 3.
204

ALVIN PLANTINgA

ok kktr. Mesela benim 1000 bamsz25 inancm varsa, bu inanlarn eyreinin veya daha fazlasnn doru olmasnn (bu artlar altndaki) ihtimali, 10-58den daha az olacaktr.26 Ve eer ben sadece 100 inanlk mtevaz bir epistemik dzen altrsam bile, onlarn 3/4nn doru olmasnn ihtimali, her birinin doru olma ihtimalinin 1/2 olduunu gz nnde tutarsak, ok dktr, .000001 gibi bir ey. Dolaysyla bu yaratn doru inanlarnn yanl inanlarndan ciddi anlamda fazla kmas ans azdr. Buradan karlacak sonu, bu yaratklarn bilisel yeteneklerinin gvenilir olmasnn ihtimal-d olduudur. Fakat elbette ayn ey bizim iin de geerlidir: onlara deil bize mahsus olan P(R/N&E) de ok dk olacaktr. 5.2 Argman ve ndirgemeci Materyalizm Btn bunlar, indirgemeci-olmayan materyalizmin durumunu gstermektedir: P(R/N&E&indirgemeci-olmayan materyalizm) dktr. P(R/N&E&indirgemeci materyalizm)i, yani naturalizm ve evrim ve indirgemeci materyalizm hesaba katldnda Rnin ihtimaliyetini daha ksa bir ekilde ele alabiliriz. ndirgemeci materyalizme gre, zihinsel nitelikler, fiziksel niteliklerin karmak kombinasyonlardr; daha ksaca, fiziksel niteliklerin karmak kombinasyonlarnn bizzat kendilerinin de fiziksel nitelikler olduklarn kabul edersek, zihinsel nitelikler tamamen fiziksel niteliklerdir. N&E ve indirgemeci materyalizme gre, Rnin ihtimaliyeti nedir? Burada, indirgemeci-olmayan materyalizmdekiyle ayn sonular elde ediyoruz. Niin byle olduunu grmek iin, yine o farazi
25 Bamsz (Independent): olabilir ki ierie sahip bir ift nral yap yledir ki ayet onlardan biri vuku bulduysa, dieri de vuku bulacaktr; o zaman sz konusu inanlar bamsz olmaz. Benzer ekilde, bir nral yapnn ierii bir bakasnn ieriini gerektirdiinde: burada da sz konusu inanlar bamsz olmayacaktr. 26 Bu hesaplamay yapan Paul Zwiera teekkr ederim.
205

allah, felsefe ve BlM

yaratklar grubunun bir yesinin herhangi bir inancn dnn mesela, Naturalizme gereinden fazla deer verilmektedir inancn. Bu inan, nronsal bir olaydr, karmak ekillerde birbiriyle balantl ve nronlarn adet edindikleri tarzda ateleme yapan bir nronlar kmesidir. Bu nronsal olay ok sayda NF nitelii sergilemektedir. Yine varsayabiliriz ki o, sz konusu trden bir yaratn, sz konusu artlarda, sz konusu trden nronsal yaplar barndrmas iin uyum salayc anlamda yararldr. Olayn, sahip olduu NF niteliklere sahip olmas, [evreye] uyum-artrcdr, yle ki organizmann, bu niteliklere sahip olmas sayesinde, uyum salayc anlamnda yararl eylemler mesela kama icra etmesi salanmaktadr. Bu olay bir inan olduu iin, bu NF niteliklerin bir altkmesi, hep birlikte, onun gerekte sergiledii ierie sahip oluunu tekil etmektedir. Yani, inancn ierii olan bir nerme mevcuttur; bu sebeple o inan, ierii olarak o nermeye sahip olma niteliine sahip olacaktr; ve bu nitelik, yani ierii olarak falanca nermeye sahip olma nitelii, o inancn bir (kukusuz karmak) NF nitelii olacaktr. imdi, bu ieriin doru olma ihtimali nedir? Bu nermenin her ne ise o doru olma ihtimali nedir? Cevap, halihazrda incelemi olduumuz rnektekiyle ayndr. Nronsal yapnn uygun davran tipine sebep olmas iin, elbette, ieriin doru olmas zaruri deildir. NF niteliklerin bu ekilde uyum salayc tarzda dzenlenmesinin ayn zamanda o ierie sahip olmay tekil etmesi de ylesine/tesadfen olur. Fakat yine syleyecek olursak, eer bu ierik, yani bu nerme doru olursa, bu arama niyeti yokken ans eseri kefetme kabilinden bir ey olacaktr; zira o pekl yanl da olabilirdi. Onun o ierie sahip oluunu tekil edenler de dahil olmak zere bu NF nitelikler, uyum salayc davrana sebep olduklar srece uyum salayc niteliklerdir. Ayrca onlar, bizzat o ierie sahip olma niteliini
206

ALVIN PLANTINgA

de tekil ederler; fakat uyum-salayclk asndan, o ieriin doru olup olmad fazla nem tamaz. Dolaysyla o yaratklara ait herhangi bir inanc ele aln; (bu yaratklarn evrim yoluyla varla geldikleri gz nnde tutulunca) o inanca sahip olmann, uyum salayc olduunu varsayabiliriz; onun NF nitelikleri, uyum salayc davrana sebep olurlar. Bu NF nitelikler, ayrca, falanca ierie sahip olma niteliini de olutururlar; fakat yeterince aktr ki, (bu niteliklerin uyum salaycl bakmndan), sebep olduklar o ieriin doru olup olmad bir nem tamaz. O doru olabilir: peki kabul; fakat eit derecede yanl da olabilirdi. Bu nitelikler, farkl ierik oluturmu olsayd, davran asndan hl ayn nedensel etkiye sahip olmu olurlard. Dolaysyla bu inancn ieriinin doru olma ihtimali, yaklak 1/ 2 orannda olurdu, tpk indirgemeci-olmayan materyalizm rneindeki gibi. Ancak, eer bu, sz konusu organizmann bamsz inanlarnn her biri iin doru ise, (N&E&indirgemeci materyalizmde) bu yaratklarn bilisel yeteneklerinin gvenilir olma ihtimali dk oranl olmak zorunda kalacaktr. O zaman u ana kadar karlmas gereken sonu udur ki N&E (materyalizm ieren N) gz nnde tutulunca, bu yaratklarn gvenilir bilisel yeteneklere sahip olmalar muhtemel deildir. 5.3 tiraz Doru inanlarn, uyum salayc eylemi kolaylatrd yeterince ak deil midir? Yanllkla aslanlarn dosta ve fazla gelimi ev kedileri olduklarna inanan bir gazel bu dnyada fazla uzun kalmayacaktr. Ayn ey, 60 metrelik bir uurumdan atlamann, aaya doru yumuak inili ho ve aheste bir seyahat olduuna inanan bir kaya trmancs iin de geerlidir. Doru inanlarn uyum salayc olmasnn, yanl inanlara nazaran daha ok muhtemel olduu bariz deil midir? Daha genel olarak, doru inanlarn baarl olmasnn yanl
207

allah, felsefe ve BlM

inanlara nazaran daha fazla muhtemel olduu ak deil midir? New Yorktan Bostona gitmek istiyorum: Bostonn, New Yorkun gneyinde olduuna inanmaktansa, New Yorkun kuzeyinde olduuna inanrsam oraya varmam daha muhtemel deil midir? Evet, kesinlikle. Bu gerekten de dorudur. Fakat ayn zamanda alakaszdr. Biz, eyann mevcut durumu hakknda soru sormuyoruz, fakat eer hem evrim hem de (materyalizm ierdii eklinde yorumlanan) naturalizm doru olsayd her ey nasl olurdu, neye benzerdi, onu soruyoruz. P(R/N&E) hakknda soru soruyoruz, P(R/eyann gerekte nasl olduu) hakknda deil. Hemen hemen herkes gibi ben de bilisel yeteneklerimizin ekseriyetle gvenilir olduklarna ve doru inanlarn baarl eylem dourmalarnn yanl olanlardan daha fazla muhtemel olduuna inanyorum. Fakat mesele bu deildir. Mesele udur: eer N&E doru olsayd, her ey nasl olurdu? Ve bu balamda biz, elbette, N&Enin doru olmas halinde, her ey hl naslsa yle oldurdu diye bir varsaymda bulunamayz. Yani materyalizmin doru olmas halinde, yanl inanlardan ok doru inanlarn baarl eylem dourmasnn daha muhtemel olmasnn hl geerli olacan varsayamayz. in gerei, eer materyalizm doru olsayd, doru inanlarn baarl eylem dourmas ve yanl inancn baarsz eylem dourmas ihtimal d olurdu. Burada unu sorabilirsiniz: Byle bir eyi niye dnelim? Materyalizmin bu meseleyle ne alakas var? Alakas u: biz normalde doru inancn baarl eyleme yol atn dnrz, zira biz ayn zamanda inanlarn eylemlere sebebiyet verdiini (inanlarn, eylemleri douran sebepler arasnda bulunduunu) da dnrz; ve onlarn ieriklerinden tr byle dnrz. Bir bira istiyorum ve inanyorum ki buzdolabnda bir tane var, ve bu inan, benim buzdolabna gitmemin nedenleri arasndadr. Bu inancn ieriinden tr, onun
208

ALVIN PLANTINgA

benim buzdolabna gitmeme sebep olduunu dnrz; nk bu inan, buzdolabnda bir bira olduu eklinde bir ierie sahiptir ve bu inan benim, mesela amar makinesi yerine, buzdolabna gitmeme neden olur. Daha genel olarak, bir B inancnn ieriinden trdr ki B, sebep olduu davrana sebep olur diye dnrz. Fakat imdi farzedelim ki materyalizm dorudur: o zaman, grdmz zere, benim inancm, hem NF niteliklere hem de nermesel bir ierie sahip olan nral bir yap olacaktr. Ancak, ierik dolaysyla deil, NF niteliklerden trdr ki inan, sebep olduu eye sebep olur. te o niteliklerden trdr ki inan, nral drtlerin ilgili tayc sinirlere doru, oradan ilgili kaslara yolculuk etmesine, bunun da kaslarn kaslmasna ve bylece davran dourmasna sebep olur. Bu, sz konusu inancn ieriinden tr deildir; inancn ierii, davran bakmndan inancn nedensel gcyle alakaszdr. Bir analoji dnn. Ben torunumla top yakalamaca oynuyorum ve marur bir hava atma teebbsyle, topu ok sert bir ekilde frlatyorum. Top onun kafasnn zerinden slklayarak geiyor ve komunun penceresini paralyor. Aktr ki top, ktlesi, hz, sertlii, hacmi, vb. eylerden tr cam krar. Ktlesi daha az olsayd, daha dk bir hzda gitseydi, bir ty demeti kadar yumuak olsayd, vesaire, cam krmazd. Eer Cam neden topun kendisine vurmasyla paraland diye sorarsanz, doru cevap, topun o niteliklere sahip olmasn da ierecektir (ve elbette bunun yan sra, camn belli bir krlabilirlik derecesini, gerilime dayanklln vb. eyleri de ierecektir). Olur ya, top bir doum gn hediyesiydi; fakat top, bir doum gn hediyesi olmasndan veya Sears and Roebucktan satn alnm olmasndan veya 10 TLye mal olmasndan tr cam krmaz. Sam, belediye bakan olmasndan tr, ehir yneticisini iten karma hakkna sahiptir, eine iyi davranan biri olmasndan tr deil. Aquinas,
209

allah, felsefe ve BlM

zekas, vukfiyeti ve muazzam alma ve retiminden tr byk bir filozoftur, Aptal kz diye adlandrlmasndan tr deil.27 Bu tr rneklerin sonsuz sayda oaltlabilecei yeterince aktr. Materyalizme ve inan ieriine geri dnersek, o zaman, B inancnn, ieriinden tr deil, NF niteliklerinden trdr ki bu inan sebep olduu davrana sebep olmaktadr. Bnin NF nitelikleri arasnda, ahenkli alan birok nron ierme nitelii gibi nitelikler bulunmaktadr: gnmz biliminden rendiimiz zere, bu nronlar tayc sinirler vastasyla ilgili kaslara bir sinyal gndermekte ve o kaslarn kaslmasna ve dolaysyla da harekete sebep olmaktadrlar. te bu NF niteliklerinden trdr ki bu, o kaslarn kaslmasn salar. ayet bu inan, ayn NF niteliklere fakat farkl ierie sahip olmu olsayd, davran/hareket zerinde ayn etkiye sahip olurdu. Diyelim ki siz unu iddia ediyorsunuz: (1) Eer B inanc ayn NF niteliklere fakat farkl ierie sahip olsayd, o yine de hareket/davran bakmndan ayn nedensel etkilere sahip olacakt; fakat o, ayn NF niteliklere ve farkl ierie sahip olmu olamazd. (1) sadece kartolgusal (counterfactual) deildir, [ayn zamanda] kart-mmkndr (counterpossible). Eer ierik olarak Cye sahip olma nitelii, nrofizyolojik nitelikleri mteakiben ortaya kyorsa, o zaman, (gl baml-ardllk gz nnde tutulursa), geni mantksal anlamda Cye edeer bir nrofizyolojik nitelik olacaktr; dolaysyla, (1)in nbileeninin geerli olmas o kadar da mmkn olmayacaktr. Kartolgusallarn her zamanki semantii gz nnde tutulursa, karlacak sonu, (1)in doru olduudur; evet, ama ayn nbileene sahip herhangi bir kartolgusal da doru olacaktr, rnein u da dahil:
27 Aquinas, Summa Theologiaeyi yazd gereinden tr deil, hem suskun hem de biraz etine dolgun olmasndan tr the Dumb Ox diye adlandrlmtr.
210

ALVIN PLANTINgA

(2) Eer B, ayn ierie fakat farkl nrofizyolojik niteliklere sahip olmu olsayd, B, davran bakmndan ayn nedensel etkilere sahip olmazd. Tamam. Fakat kartolgusallarn her zamanki semantii doru mudur? Buras, bu olduka girift meseleyi ele almann pek de yeri deil, fakat alsna baklrsa (bana gre) o, doru deildir. Eer 2, 3ten byk olsayd, o zaman 3, 2den kk olurdu [nermesi] dorudur; eer 2, 3ten byk olsayd, o zaman 3, 2den byk olurdu doru deildir. Eer 2, 3ten byk olsayd, o zaman ay, yeil peynirden yaplm olurdu doru deildir. Tanrnn zorunlu olarak alim-i mutlak olduu gz nnde tutulduunda bile, eer Tanr alim-i mutlak olmasayd, kendisinin var olmadn bilirdi [nermesi] doru deildir. Ben Gdelin yanlln ispat etseydim, btn mantklar arp kalrd; eer ben Gdelin yanl olduunu ispat etseydim, mantklar skntdan esnerdi [nermesi] yanltr. stelik, filozoflar dzenli ve olduka hakl olarak kendi grleri lehine tartrken kartolgusallar kullanrlar. Benim gerekte ne olduum, anlk kii safhalar kmesinin bir yesidir eklindeki felsefi gr dnn. Biri, unun hakikatine iaret ederek bu gr aleyhine tartmaktadr: (3) Eer bu doru olsayd, bir andan nce vuku bulan herhangi bir eyden sorunlu olmazdm (yeni bir yasal savunma stratejisi?) Her ne kadar sz konusu gr, arta bal deilse de (noncontingent) zorunlu olarak doru veya zorunlu olarak yanl ise bu kart-mmknn doru, ve onun ifti olan (4) Eer bu doru olsayd, ben bir andan nce vuku bulan ou eyden sorumlu olurdum [nermesini] de yanl kabul edersiniz. Bir dualist iddia edebilir ki eer materyalizm doru olsayd, bir kimsenin inanlarnn ierii, davrana/harekete yol aan nedensel zincire
211

allah, felsefe ve BlM

dahil olmazd; bir materyalist iddia edebilir ki eer (interaktif) dualizm doru olsayd, gayr-i maddi bir cevher, kat, ar ve ktlesel dnyada (makul olmayan bir tarzda) etki yaratrd. Bu kartolgusallardan birinin nbileeni imkanszdr; ancak her ikisi de materyalistler ve dualistler arasndaki mnakaada mnasip bir ekilde kullanlmaktadr. (1)in doruluu bize, Bnin, A eylemine, sahip olduu ierikten tr neden olmadn dnmemiz iin bir sebep sunmaktadr. Ancak, dediim gibi, buras, kart-mmknlerle ilgili nasl bir akli yol takip edilecei eklindeki zlmesi zor meseleye dalmann yeri deildir; bu, bizi konudan baya uzaklatrr. Fakat meselemizi de dorudan ele alabiliriz: ieriinden dolay m B, Aya sebep olur? Bence, cevap, aka, onun yle olmaddr. B, nrofizyolojik niteliklerinden tr, Aya sebep olur; ite o niteliklerden dolaydr ki B ilgili sinirler vastasyla ilgili kaslara sinyal gnderir, bylece onlarn kaslmasna ve dolaysyla da Aya sebep olur. Sebep olduu eye sebep olmas, onun o C ieriine sahip olmasndan tr deildir. Bir defa daha: N&Enin doru olduunu farzedin. O zaman materyalizm, ya indirgemeci ya da indirgemeci-olmayan formunda doru olurdu. Her iki durumda da temelde yatan nroloji, uyum salaycdr ve inan ieriini belirler. Fakat her iki durumda da bu nroloji tarafndan belirlenen ieriin doru olup olmad, davrann (veya o davrana sebep olan nrolojinin) uyum salaycl asndan bir nem arzetmez.28
28 Burada nemli olan yalnzca materyalizmdir, naturalizmin oynad bir rol yoktur diye bir yaknmada bulunabilirsiniz. Ama yle deil. Varsayalm ki teizm dorudur ve yine varsayalm ki (baz teistlerin dnd gibi) materyalizm de dorudur. Eer yleyse, ve eer, ou tesitlerin dnd zere, Tanr bizi kendi suretinde yarattysa (bilgi sahibi olma kabiliyeti de dahil), o zaman Tanr muhtemelen yle trden psiko-fiziksel yasalar tesis ederdi ki baarl eylem, doru inanla karlkl iliki iinde (correlated) olurdu.
212

ALVIN PLANTINgA

6. Dier ncller imdi, bir sonraki adm iin hazrz: P(R/N&E)nin dk olduunu gren naturalist, R iin ve kendi bilisel yeteneklerinin gvenilir olduu eklindeki nerme iin bir rtene (defeater) sahiptir. Sahip olduum bir B inancna dair bir rten en azndan bu tr bir rten29 edindiim bir baka B* inanc olacaktr, yle ki B* inancna sahip olduum gz nnde tutulunca, ben artk aklen B inancna sahip olamam. rnein, ben bir tarlaya bakyorum ve bir koyun olduunu dndm bir ey gryorum. Siz yanma gelip kendinizi tarlann sahibi olarak tantyorsunuz ve bana o tarlada hibir koyunun olmadn, benim grdm eyin aslnda bu mesafeden baknca bir koyundan ayrt edilemeyen bir kpek olduunu sylyorsunuz. Sonra ben, grdm eyin bir koyun olduu inancndan vazgeiyorum. Baka bir rnek: tantm kitapnn verdii bilgiye dayanarak, ben, Aberdeen niversitesinin 1695 ylnda kurulduu inancn oluturuyorum. Siz, niversitenin halkla ilikiler mdr olarak mahcup eden doruyu sylyorsunuz bana: bu tantm kitap, niversitenin kuruluu iin yanl tarih verme konusunda kt bir hrete sahiptir. (Gerekte niversite 1495 ylnda kurulmutur. ) Benim, niversitenin 1495de kurulduuna dair yeni inancm, eski inancm iin bir rtendir. Ayn ekilde, eer naturalizmi kabul eder ve P(R/N&E)nin
29 rtenlerin birok tr vardr: bu eitleri burada tedkik etmek gerekli deildir. u anda konuyla alakal olan rten tr, rasyonalite rteni ve bir deer-azaltan (undercutting) rasyonalite rteni olacaktr. Rasyonalite rtenine ilaveten, gereke/gvence (warrant) rtenleri de vardr; bunlar da yine birok tre sahiptir. rtenler hakknda daha fazla bilgi iin, bkz. Michael Bergmann, Deontology and Defeat, Philosophy and Phenomenological Research 60 (2000), ss.87-102, Internalism, Externalism and the No-Defeater Condition, Synthese 110 (1997), ss.399-417, ve onun Justification Without Awareness (Oxford, 2006) isimli kitabnn 6. blm; ve bkz. benim Reply to Beilbys Cohorts in Naturalism Defeated? Essays on Plantingas Evolutionary Argument Against Naturalism (Ithaca: Cornell University Press, 2002), ss.205-211.
213

allah, felsefe ve BlM

dk olduunu grrsem, o zaman benim R iin bir rtenim var demektir; artk ben bilisel yeteneklerimin gvenilir olduuna makul bir ekilde inanamam. Dolaysyla argmann ikinci ncl ortaya kyor: (2)N&Eyi kabul eden (inanan) ve P(R/N&E)nin dk olduunu gren herkesin R iin bir rteni vardr. Mesele, N&Eye inanan birinin, makul bir ekilde inanmak iin R hakknda yeterli kantnn olmad deildir. Gerek u ki R iin kanta ihtiyacm yok. Ve bu, iyi bir eydir, nk R iin kant elde etmek mmkn deildir, en azndan eer onun hakknda herhangi bir kukum varsa. Zira farzedin ki ben bir argman dnp tasarladm ve bu argmana dayanarak Rnin gerekten doru olduuna inanmaya baladm. Aka bu anlaml bir prosedr deildir; o argmana dayanarak R hakknda ikna olabilmek iin, elbette ben argmann ncllerine inanmak ve ayrca eer o ncller doruysa o zaman sonu da dorudur diye inanmak zorundaym. Ancak bunu yaparsam, ben zaten Rnin doru olduunu varsayyorum demektir, en azndan, bende argmann ncllerine inanc ve eer ncller doruysa, sonu da yledir eklindeki inanc douran yetenekler veya sreler iin byle. Benim R lehine bir argman veya onun lehine herhangi bir kant kabul etmem, aka, benim Rye inanyor olmam nceden varsaymaktadr; bylesi herhangi bir prosedr, fasit derecede dairesel olacaktr. Dolaysyla, benim bilisel yeteneklerim gvenilirdir eklindeki inancm, kendisi iin bir kant veya argmana ihtiya duymadm bir inantryani, ona inanmada rasyonel olmak iin kanta veya argmana ihtiyacm yoktur. Onun hakknda hibir kant veya argmanm olmasa bile, ben ona inanmada tamamen ve bsbtn makul olabilirim. Bu bir inantr, yle ki bu inanca en temel ekilde yani inandm baka eylerden kaynaklanan argman veya kanta dayanmakszn
214

ALVIN PLANTINgA

sahip olmak makul bir eydir. Fakat bu demek deildir ki ona ynelik bir rtene sahip olmak imknszdr. Bir inan tam anlamyla temel (properly basic) olsa bile, o hala rtlebilir. Tarladaki koyun hakknda verdiim yukardaki rnekte, benim ilk inancm, varsayabiliriz ki temel inan idi ve tam anlamyla yle idi; yine de onun iin bir rten elde ettim. Ayn eyi gstermek iin ite size baka bir mehur rnek: siz ve ben gney Wisconsinden arabayla geiyoruz; ben gzel bir ahra benzeyen bir ey gryorum ve Bak ite bu gzel bir ahrdr inancn oluturuyorum. stelik bu inanc temel yolla benimsiyorum; bu inanc, inandm dier nermelerden kaynaklanan bir kanta dayal olarak kabul ediyor deilim. Sonra siz bana, btn bu blgenin, yerel sakinleri tarafndan kendilerini daha mreffeh gstermek gibi kuku douran bir abann sonucu olarak ina edilmi (ve otoyoldan baknca gerek ahrlardan ayrt edilemeyen) cepheden ahr grntleriyle dolu olduunu sylyorsunuz. Eer size inanrsam, o zaman benim, grdm eyin gzel bir ahr olduu eklindeki inancm iin bir rtenim var demektir, her ne kadar benim rtlen inanc temel yolla benimsemem rasyonel olsa da. Bu sebeple, B inancn temel yolla benimsemek rasyonel olduu zaman bile, B inanc iin bir rten elde etmek tamamen mmkndr. Ve ite bu, ben N&Eye inanp P(R/N&E)nin dk olduunu grdmde ortaya kan bir eydir: R iin bir rten elde ediyorum. Ben artk Ryi rasyonel bir ekilde kabul edemem; onun hakknda agnostik olmalym veya onun yanllna inanmalym. Bir analoji dnn. Farzedin ki bilisel gvenilirlii tahrip eden bir ila var buna XX adn verelim. Ben biliyorum ki XXi yutanlarn % 95i, yuttuktan sonraki iki saat iinde bilisel olarak gvenilmez hale geliyorlar ve sonra doru nermelerden ok yanl nermelere inanyorlar.
215

allah, felsefe ve BlM

Yine farzedin ki ben, hem iki saat nce XX yuttuuma ve hem de P(R/ben iki saat nce XX yuttum)un dk olduuna inanmaya baladm; birlikte alndklarnda, bu iki inan, benim balangtaki bilisel yeteneklerim gvenilirdir eklindeki inancm iin bir rten verir.30 Dahas, bilisel yeteneklerimin gvenilir olduunu gstermek veya ileri srmek iin dier inanlarmn hibirine bavuramam. Mesela ben, bilisel yeteneklerim gemite daima gvenilir idi veya u anda bana gvenilir gzkyorlar eklindeki inancma mracaat edemem; bu trden dier herhangi bir inan, u anda Rnin olduu kadar phelidir veya yanllk riskine maruz kalmtr. Bu trden dier herhangi bir B inanc, benim bilisel yeteneklerimin bir rndr: fakat o zaman, bunu kabul ederken ve R hakknda bir rtene sahip olurken, ben ayn zamanda B hakknda da bir rtene sahibim demektir. tiraz: niin ncl (2)nin doru olduunu dnelim ki? Bu formda olan baz nermeler dorudur, fakat bazlar da doru deildir. nanyorum ki ben XX yuttum, ve benim gvenilir olma ihtimalim, benim XX yuttuumu hesaba katarsak, dktr; bu ise bana, benim gvenilir olduum eklindeki nerme hakknda bir rten vermektedir. Fakat ben ayrca inanyorum ki benim Michiganda yayor olma ihtimalim, dnyann gne etrafnda dnd gz nnde tutulunca, dktr ve ben inanyorum ki yeryz gne etrafnda dnmektedir; bu ise bana, benim Michiganda yaadma dair inancm hakknda
30 Dier analojiler: Deli dana hastalna yakalandm inanc ve bu nermeye gre, bilisel yeteneklerimin gvenilir olmas ihtimali dktr inanc). Keza u inan iin: ben, inanlarmn ounun yanl olmasna sebebiyet veren bir Kartezyen ktcl cinin kurbanym inanc (bkz. Descartes, Meditations, Meditation I) ve Descartesn fantezisinin ada versiyonu, yani ben bir kavanoz ierisindeki bir beyinim, benim inanlarm vicdansz bir uzayl bilim adam tarafndan maniple edilmektedir (ayrca Matrix filmine baknz).
216

ALVIN PLANTINgA

bir rten vermiyor. N&E ve R olaynn, ikinciden daha ok birinciye benzediini niye dnelim ki?31 Cevap: tamam, o formda olan her nerme doru deildir; fakat bu bahsettiim nerme dorudur. Bence burada mesele edilen ey, daha baka neye inanyorum sorusudur (daha dorusu, baka ne vardr ki ben ona inanyorum ve ben bu balamda meru bir ekilde ona dayanarak sonu karabiliyorum sorusudur). Eer benim, (a) Michiganda yayor olmam ile alakal olarak bildiim tek ey, bunun, (b)Dnya gne etrafnda dnyor nermesi gz nnde bulundurulunca, ihtimal d olduu ise, o zaman benim (b) inancm ve (a)nn (b) asndan ihtimal d olmas, bana (a) iin bir rten verecektir. Fakat elbette ki ben bundan daha fazlasn biliyorum: mesela, ben Michiganda bulunan Grand Rapidsde yayorum. Ben, doru bir biimde, sadece (b)ye dayanarak deil, daha fazla eye dayanarak sonu karrm, ki bunlardan bir ksmna gre (a)nn ihtimali 1(bir)dir. Fakat imdi N&E ve R hakknda dnn. P(R/N&E)nin dk olduunda hemfikiriz. Ben N&Eye ilaveten, X diye baka bir ey biliyor muyum, yle ki ben (a) Xe dayanarak uygun bir biimde bir sonu karabileyim ve (b) P(R/N&E&X) yksek olsun? te bu artllandrma [doru olmas artyla bir nermeye dayanarak sonu karma] problemidir (conditionalization problem). Bu da bizi nc ncle getirmektedir: (3) R iin bir rteni olan herkesin, sahip olduunu dnd, N&E de dahil, dier herhangi bir inan iin bir rteni vardr.
31 Bu itiraz, Trenton Merricks tarafndan dillendirilmitir. Onun Conditional Probability and Defeat James Beilby, ed., Naturalism Defeated? (Ithaca: Cornell University Press, 2002 iinde) adl makalesini ve benim ayn ciltteki cevabm To Merricksi karlatrnz.
217

allah, felsefe ve BlM

(3) hayli aktr. Eer R iin bir rteniniz varsa, bilisel yetenekleriniz tarafndan retildiini kabul ettiiniz herhangi bir inan iin, yani bilisel yeteneklerinizin bir hkm olan herhangi bir inan iin de bir rteniniz olacaktr. Fakat sizin de kefettiinizden eminim ki inanlarnzn hepsi, sizin bilisel yetenekleriniz tarafndan retilmektedir. Bu sebeple, sahip olduunuz herhangi bir inan iin bir rteniniz vardr. Yine de benimsediiniz her bir inan iin bir rtene sahip olduunuzu fark etseniz bile, inanlarnzn hepsinden veya hatta belki de herhangi birinden vazgemeniz muhtemel deildir. Olabilir ki siz gnlk faaliyetlerinizin sca ve basks altnda, rnein, arkadalarnzla poker oynarken veya bir ev ina ederken veya bir uurumu trmanrken, Ryi gerekten reddedemezsiniz. East Buttress of El Capitann 150 metre yksekliindeki kayalk yzeye halatsz bir ekilde skca sarlrken (free soloing yapyorsunuz), mesela tmevarm hakkndaki dlayc Humecu dnceleri dnemezsiniz. (Kendinizi unu sylerken bulamazsnz: Evet, tabiatyla, eer ayam kayarsa, hzlca yere arpacam ve o kayalklarda paralanacama inanmadan edemem, ama [ksa sreli, alayc, kendini aalayc tebessm eliinde] unu da biliyorum ki benim bu inan iin bir rtenim var ve dolaysyla onu fazla ciddiye almamalym.) Fakat alma odanzn dingin ve dnce ykl atmosferinde siz, aslnda vaziyetin bu olduunu gryorsunuz. Elbette ayn zamanda anlyorsunuz ki sizi bu konuma srkleyen dncelerin kabul edilebilirlii reddedilebilirliinden daha fazla da deildir; sizin, kendinizi inanyor bulduunuz her ne varsa onun iin evrensel bir rteniniz var. Bu gerekten ezici bir pheciliktir ve naturalistin kendini adad phecilik de budur. Argmann son ncl udur:
218

ALVIN PLANTINgA

(4) Eer N&Eyi kabul eden biri bu suretle N&E iin bir rten elde ediyorsa, o zaman N&E kendi kendini rtendir ve makul bir ekilde benimsenemez. Bu durumda argmann btn, aadaki gibidir: (1) P(R/N&E), dktr. (2)N&Eyi kabul eden (inanan) ve P(R/N&E)nin dk olduunu gren herkesin R iin bir rteni vardr. (3)R iin bir rteni olan herkesin, sahip olduunu dnd, N&E de dahil dier herhangi bir inan iin bir rteni vardr. (4)Eer N&Eyi kabul eden biri, bu suretle N&E iin bir rteni elde ediyorsa, o zaman N&E kendi kendini rtendir ve makul bir ekilde benimsenemez. Sonu: N&E makul bir ekilde benimsenemez. Bu argman gstermektedir ki eer N&Eyi kabul eder ve P(R/ N&E)nin dk olduunu grrseniz, o zaman sizin N&E iin bir rteniniz, onu reddetmek iin bir sebebiniz, ondan kukulanmak veya onun hakknda agnostik olmak iin bir nedeniniz vardr. Elbette ki rtenlerin kendileri de rtlebilir; yleyse, bu rten iin bir rten edinemez misiniz yani bir rten-rteni? Belki biraz bilim yaparakrnein, o kiinin yeteneklerinin gerekten gvenilir olduunu bilimsel yolla belirleyerek? [Veya] bir ekap iin MIT bilisel-gvenilirlik laboratuvarna gidemez mi?32 Aka bu,
32 Mukayese ediniz: Paul Churchland, Is Evolutionary Naturalism Epistemologically Self-defeating?, Philo (vol.12, no.2); Aaron Segal ve ben buna bir cevap yazdk (yaknda Philoda yaynlanacak).
219

allah, felsefe ve BlM

ie yaramaz. Belli ki izlenecek bu yol, onun yeteneklerinin gvenilir olduunu n-varsayacaktr; o, MIT diye bir eyin olduuna, oradaki bilim adamlarna dantna ve onlarn da kendisine bilisel salna dair temiz kad verdiine, vesaire, inanmada kendi yeteneklerinin doruluuna dayanyor olacaktr. Byk sko filozof Thomas Reid bunu yle ifade etmiti: Eer insann drstl pheli hale getirilirse, o kii ister drst olsun ister olmasn, onun szne atfta bulunmak gln olacaktr. Ayn samalk, ister ihtimalci ister kantlayc olsun, herhangi bir tarz akl yrtme yoluyla aklmzn hatal olmadn ispat etmeye kalkmakta da bulunur, zira zaten sorun edilen hususun kendisi akl yrtmenin gvenilip gvenilemeyeceidir.33 O kiinin, R lehine argman ileri srebilecei makul bir yol var mdr? Nasl yapabileceini grmek zor. retebilecei herhangi bir argmann nclleri olacaktr; iddiasna gre, bu ncller kendisine, Rye inanmas iin iyi bir sebep sunmaktadr. Fakat elbette onun elinde, R iin sunduu ncllerin her biri iin ayn rten bulunmaktadr ve o, eer argmann nclleri doru ise, o zaman sonu da dorudur eklindeki inan iin de ayn rtene sahiptir. Bu sebeple yle gzkyor ki bu rten, rtlemez. Naturalist evrim, taraftarlarna, inanlarmzn ekseriyetle doru olduundan kukulanmalar iin bir neden sunmaktadr; muhtemeldir ki onlar ekseriyetle yanltr. Eer yleyse, onlarn ekseriyetle yanl olamayacaklarn ileri srmek ie yaramayacaktr; zira bilisel yeteneklerimiz hakknda genelde gvensizlik duymamzn sebebi, o argmann ie yarar olduuna dair inan reten yeteneklere gvensizlik duymak iin de bir sebep olacaktr.
33 T. Reid, Essays on the Intellectual Powers of Man, Ronald Beanblossom ve Keith Lehrer (ed.), Thomas Reids Inquiry and Essays (Indianapolis: Hackett Publishing Co., 1983) iinde, s.276.
220

ALVIN PLANTINgA

Dolaysyla bu rten, rtlemez. Bylece N&E tutkununun, N&E iin rtlemez bir rteni bulunmaktadr. u halde N&E, makul bir ekilde benimsenemez en azndan, kendisine bu argman hakknda bilgi verilen ve N&E ile R arasndaki balantlar gren biri tarafndan benimsenemez. Sonu Olarak ki Yorum lk olarak, ncl (2) zerine bir yorum, ki bu ncle gre, N&Eyi kabul eden (inanan) ve P(R/N&E)nin dk olduunu gren herkesin R iin bir rteni vardr. mdi, barizdir ki N&Eye inanan bir kimse, ayn zamanda dier birok nermeye de inanmaktadr. Muhtemelen o dier nermelerin bir ksm yle nermelerdir ki onlara inanmasndan tr o kii N&Eye inandnda R iin bir rten elde etmiyor. Belki de o, P(R/N&E)nin dk olmasnn ve Nnin tehdidi altnda bulunan Rnin rtlmesine ynelik bir rten-saptrcya (defeaterdeflector) sahiptir. Bu vuku bulabilirdi, eer, rnein, P(R/N&E&X) dk deildir eklinde, onun ayrca inand bir X nermesi olsayd. te size bir rten-saptrc rnei: birka paragraf geride verdiimiz tarladaki koyun rneine dnelim. Ben tarlada bir koyun olduunu dndm bir ey gryorum: tarlann sahibi ifti yanma geliyor ve bana o tarlada hi koyun bulunmadn sylyor; fakat kendisinin, bu mesafeden bir koyuna benzeyen bir oban kpei olduunu da ekliyor. Bu bana bir rten veriyor. Fakat farzedin ki iftinin hanm daha nceden bana kocasnn koyunlar ve oban kpekleri hakknda bir ruh hali gelitirdiini ve herkese, sklkla bulunmasna ramen, tarlada hi koyun bulunmadn sylediini anlatm olsun. Hanmn bana bunu sylemesi, bir rten-saptrcdr: nk ben onun sylediklerine inanyorum ve koyunlar ve oban kpekleri hakknda iftinin yapt yorumlar, benim bir koyun grdme dair inancm iin
221

allah, felsefe ve BlM

bir rten yani aksi takdirde iftinin sylediklerinin bana vermi olaca bir rten sunmuyor. N&E ve Rye geri dnersek, N&Enin ve P(R/N&E)nin dklnn tehdidi altnda olan Rnin rtlmesine kar bir rten-saptrc var mdr? P(R/N&E&X) dk deildir eklinde naturalistin sahip olabilecei bir X inanc var mdr? Pekl, varm gibi gzkyor kesinlikle: bizatihi R hakknda ne diyeceiz? Bu muhtemelen naturalistin inand bir eydir. P(R/N&E&R), kesinlikle dk deildir; o[nun ihtimali] 1dir. Fakat elbette ki Rnin kendisi, burada, bir rten-saptrc olmak iin uygun bir aday deildir. Eer A inancnn kendisi, Ann farzedilen bir rteni iin rten-saptrc olabilirse, hibir inan asla rtlemez.34 Hangi inanlar, tam anlamyla rten-saptrc olarak ilev grebilir trdendir? Hangi inanlar bu balamda kabule ayandr yani, hangi X inanlar yledir ki eer P(R/ N&E&X) dk deilse, X, bu durumda R ve N&E ve P(R/N&E) dktr iin bir rten-saptrc olur. te bu, artllandrma (conditionalization) Problemidir.35 Tam bir cevap vermek kolay deil, fakat en azndan unu diyebiliriz (burada Naturalism Defeated? ss.224225i takip ediyorum ). lk olarak, ne Rnin kendisi ne de ona edeer olan herhangi bir nerme (mesela, (R v (2+1=4))&-(2+1=4)), burada bir rten-saptrc olarak makbuldr. kinci olarak, Rnin, naturalistin inand dier P nermeleriyle birleimi mesela, (2+1=3) & R rten-saptrc olmayacaktr, eer Pnin bizzat kendisi yle deilse; daha genel olarak sylersek, Ryi gerektiren P nermeleri, rten-saptrc olmayacaktr, eer Rnin Pden atlmasnn sonucu,36 bir rten34 Bkz. Naturalism Defeated? (Ithaca & London: Cornell University Press, 2002), s.224. 35 Bkz. Richard Otte, Conditional Probabilities in Plantingas Argument, Naturalism Defeated? iinde, s.143 vd.; ve ayrca bkz. ss.220-25. 36 Pnin Ryi gerektirdii durumda, Rnin Pden atlmasnn bir sonucu, herhangi bir Q nermesi olacaktr, yle ki Q mantksal olarak Rden bamszdr ve yine yle ki P mantksal olarak Rnin Q ile birleimine (conjunction) edeerdir.
222

ALVIN PLANTINgA

saptrc deilse. Son olarak, S iin delilci anlamda Rye baml olan hibir P nermesi yani, yle ki S, Pye ancak Rnin delilci esasna dayanarak inanr R iin bir rten-saptrc deildir. Dolaysyla benim iin, ya R veya naturalizm dorudur, delilci anlamda Rye bamldr (nk naturalizmin yanl olduuna inanyorum), tpk ya R veya Friesland, ABDden daha byktr ve bir doru P nermesi vardr yle ki P(R/N&P) yksektirde olduu gibi. Sylenecek daha ok ey var, ama burada sylemek yerine, ilgi duyan okuyucuyu benim Content and Natural Selection 37 (erik ve Doal Seleksiyon) isimli makaleme ynlendireceim. kinci nihai yorum: bu argmann, biraz daha zayf nclleri olan birazck farkl bir versiyonu bulunmaktadr; bazlar o versiyonu oradaki izah bakmndan daha cazip bulabilirler.38 Benim yukarda sunduum argman, P(R/N&E) dktr nermesini bir ncl olarak iinde barndrr: bizim ve yeteneklerimizin evrim yoluyla varla kt nermesi ve naturalizm gz nnde bulundurulduunda, bilisel yeteneklerimizin gvenilir olmas muhtemel deildir. Burada biz bilisel yeteneklerimizin hepsinden bahsediyoruz. Fakat belki de aralarnda yaplmas gereken ilgin ayrmlar bulunur. Belki de N&E hesaba katlnca bazlarnn gvenilir olmas dierlerinden daha az muhtemeldir. Belki de hayatta kalma ve remekle alakal gzken inanlar reten o yeteneklerin gvenilir olmas, dier trden inanlar reten yeteneklere nazaran daha muhtemeldir. Mesela, birileri, algsal inanlarn uyum salayc davranla alakal olma ihtimalinin, rnein sanat eletirisi
37 Philosophy and Phenomenological Researchte yaknda yaynlanacak. Bu makalede ben ada zihin felsefesinden alnan eitli teorilerin, R iin beliren rtenine bir rten-saptrc olarak hizmet edip edemeyeceini aratryorum. levselcilii ve birka ierik teorisini inceliyorum ve hibirinin bu amaca hizmet edemeyeceini ileri sryorum. 38 Bkz. Richard Otte, ve Tom Crisp, ve bkz. Michael Rea, World without Design (Oxford: Clarendon Press, 2002), ss.192 vd.
223

allah, felsefe ve BlM

veya post-modernizm veya sicim teorisi hakkndaki inanlara nazaran, daha yksek olduunu dnebilir. Dolaysyla metafiziksel inanlar bir dnn rnein, dnyamzn nihai tabiat hakkndaki inanlar, hem somut hem soyut nesnelerin var olup olmadna dair inanlar, (eer varsa) soyut nesnelerin tabiat hakkndaki inanlar ve Tanr gibi bir zatn olup olmad hakkndaki inanlar. Metafiziksel inanlar, hayatta kalmak ve remeyle alakal gzkmemektedirler. Ve elbette naturalizm tam da bylesi bir metafiziksel inantr. Bu inan, hayatta kalma ve remeyle alakal gzkmyor: bu inan, naturalizm dorudur inancn benimseme yoluyla retkenlik mitleri artrlan Gen Ateistler Klbnn gerektiinde kullanlan bir gesidir sadece. mdi, metafiziksel inanlar reten bir yetenek (veya alt-yetenek), her ne ise o, dnn ve onu M diye adlandrn. imdi u soruyu sorabiliriz: N&Eyi kabul edersek, Mnin gvenilir olma ihtimali nedir? P(MR/N&E) nedir? (burada MR, metafiziksel inanlar gvenilir bir ekilde retilmektedir ve ekseriyetle dorudurlar nermesidir). Baz insanlar, bu ihtimalin aka dk olduunu dnebilirler, P(R/ N&E) hakknda o kadar emin olmasalar bile. Eer meseleyi bu ekilde dnyorsanz, size, argmann ilk ncln (1*) P(MR/N&E) dktr nclyle deitirmenizi teklif ediyorum; dier her ey nceki gibi kalabilir. ---------.-------[zetlersek, burada] bilim ile teistik inan arasnda derin bir uyumun olduunu; bilimin, naturalizmden ok teizmle daya iyi uyutuunu iddia ettim. Naturalizme dnersek, akas bilim ve naturalizm arasnda yzeysel bir uyum vardr, bunun tek sebebi ok sayda naturalistin, bilimin naturalizm tapnanda bir stun olduu iddiasnn tellalln yapmas olsa da. Bu blmde ne srdm gibi, onlar yanlg
224

ALVIN PLANTINgA

iindedirler: bir kimse, hem naturalizmi hem de gnmz evrim teorisini makul bir ekilde benimseyemez; inanlarn bu kombinasyonu, kendi kendini rtmektedir. Fakat o zaman, naturalizm ile gnmz biliminin en nemli iddialarndan biri arasnda derin bir atma vardr. Bu sebeple benim ulatm sonuca gre, bilim ile teistik inan arasnda yzeysel/zahir bir atma, ama derin bir uyum vardr; fakat bilim ile naturalizm arasnda ise yzeysel/zahir bir uyum ve derin bir atma vardr. Naturalizmin en azndan bir yar-din olduunu gz nnde tutunca, gerekten de bir bilim-din atmas vardr, tamam; ama bu atma, bilim ile teistik din arasnda deildir: atma, bilim ile naturalizm arasndadr. te buras, atmann bulunduu yerdir.

225

TANRININ VARLII HAKKINDAK NCE-AyAR K ANITINI yENDEN DEERLENDRME1 Richard Swinburne Tercme: Zikri Yavuz
Tanrnn varl hakkndaki a posteriori (deneyimden gelen bilgi temelli) kantlar, ncllerinin genelliine gre bir sralamaya konulabilir. Kozmolojik kantla bir evrenin var olduu gereinden karmda bulunulur; tasarm kantnn bir ekli, tabiat kanunlarnn (evrenin btn unsurlarnn kanun eklinde davranmas gibi) ileyiinden karmda bulunur; ayrca tasarm kantnn dier bir ekli, eer evrende insan yaam evrimleecekse olduka zel deerlere sahip sabitlere ve deikenlere sahip kanunlar ve snr koullarnn gerekli olduunu iddia ederek, insanlarn evrimine neden olacak ekilde var olan evrenin snr koullar ve kanunlarndan karmda bulunur. Bu sonrakinin genel ifade edili ekli; evrimleen insan yaamnn var olmas iin, bu
1 Bu blm bu mesele ile ilgili nceki aklamamdaki eitli eksiklikleri gidermektedir. Evrenin nce-Ayar Kant/Argument from the Fine-Tuning of the Universe ilk olarak Lesliede (1989)baslmtr ve Ek B Swinburne (1991) olarak tekrar baslmtr. Bu blmdeki fizik teorileri ile ilgili tartmalar konusunda bana rehberlik eden Dr Pedroya minnettarm.
227

allah, felsefe ve BlM

snr koullar, kanun sabiteleri ve deikenlerinin olduka dar snrlar ierisinde olmak zorunda olduunu iddia etmektir. Bundan dolay bu kant ince-ayar kant olarak adlandrlr. Ayrca, daha dar ncllerden balayan birok farkl kant da vardr. nancm odur ki, kantlar birikimseldir. Bir evrenin varl, Tanrnn var olma olasln, var olmama durumuna gre ykseltir. Tabiat kanunlarnn ileyii, onu biraz daha arttrr, vesaire. Kart olarak srlen delil, rnein ktln varlndan olan ise bu olasl daha azaltabilir. Baka bir yerde, toplam delilin (mesela, teistler ve ateistlerin evren hakknda bildikleri konusunda hem fikir olduklar her eyin) Tanrnn varln var olmamasndan daha olas kldn iddia etmitim.2 Bu blmde benim ilgim, sadece ince-ayar kantnn gc ile snrldr: Snr durumlarnn ve kanunlarnn insan yaamn meydana getirici zellii, bir Tanrnn var olduu gereini, bu snr durumlar olmadan kanunla ynetilen bir evrenin var olduu bir durumdan ne kadar daha fazla olas klar? Snr koullar ile, eer evren sonlu bir zaman nce baladysa, ktle-enerji younluu ve Byk Patlama anndaki ilk genileme hz gibi, balang koullarn kastediyorum. Eer evren sonsuz bir zamandan beri var kabul edilse, btn zamanlarda onu karakterize eden kanunlarla belirlenmemi olan evrenin tm bu zelliklerini -rnein madde-enerjisinin olas toplam miktarn- anlyorum. Ancak kantn evrenin sadece sonlu bir zamanda var olmaya balamasna ihtiyac olmadna iaret ettikten sonra, aratrmann basitlii iin onun sadece sonlu bir zamanda var olduunu ve Byk Patlama ile baladn varsayacam. Eer evren sonsuz bir zamandr varsa, kantn bir dereceye kadar daha zayf olduu sylenebilir (nk insan evrimine olanak salayan snr koullar aral o zaman daha geni olurdu), ancak
2
228

Bkz. Swinburne (1991) ve Swinburne (1996)

RIChaRD sWINBURNe

benim tahminime gre kant bu durumda bile ok fazla zayf olmazd. Evren ile bizim evrenimizi kastediyorum ve bununla, bizimle zamansal ve uzamsal olarak ilikili olan fiziksel nesneler sistemini anlyorum. (ki cisim eer birbirlerinden belirli ynde belirli uzaklkta iseler uzamsal olarak ilikilidirler. ki ey eer birbirlerine gre nce, sonra ve eanl ise zamansal olarak ilikilidirler. Hem uzamsal olarak ilikili olma ilikisinin, hem de zamansal olarak ilikili olma ilikisinin dnml, simetrik ve geiken olduunu varsayacam). Herhangi bir uzamsal ve/veya zamansal olarak ilikili nesnelerin baka gerek sistemlerini baka evren olarak snflandracam. Kii ile duygulara, dncelere, arzulara, inanlara (belirli dereceye kadar ok ynl olan) amalara sahip bir varl anlayacam. nsan olma ile algyla dnya hakknda renme ve kendi yaamnn btn ynlerine, bakalarnkine ve dnyaya etki edebilme ve iyi veya kt gibi farkllklar yapmay seme zgr irade kapasitesine sahip birini, zel trde bir kiiyi anlayacam. Byle bir kii, iyi ve kt arzulara (ynelimlere) -iyi arzular iyiyi tanyabilmek iin ve kt arzular iyi ve kt arasnda seim yapabilmek iin- sahip olacaktr. (yiyi seebilmek iin, onu tanyabilmen gerekir ve eer tanyabilirsen, bu sana onu gerekletirmek iin minimum ynelimi verecektir. Ancak, yaratlm bir varlk, ktye herhangi bir arzu duymuyorsa kanlmaz bir ekilde iyiyi gerekletirecektir.)3 nsan olma kavramma, (en basit haliyle de olsa) metafizik hakknda akl yrtmeyi ieren bir akletme ve Tanr kavramna sahip olma kapasitesini de dhil ediyorum. Btn bu kapasitelere sahip bir kii olarak insan olmann, bu anlamnn sradan bir anlam olmadn; aksine, bu blmde savunulan argmann amalar iin gerekli olduunu vurguluyorum.
3 Bu iddiann savunmas adna kant iin, bkz. (rn.) Swinburne (1994:65-71)
229

allah, felsefe ve BlM

Biz, ben ve okuyucularm zsel olarak kiileriz (eer arzulara, inanlara vs. sahip olma kapasitesine sahip olmasa idik, var olmazdk), fakat zsel olarak insanlar deiliz (rnein kt arzulara sahip olmasaydk bile, var olmaya devam edebilirdik). Bununla birlikte benim kastettiim anlamda, bizim insanlar olduumuzu varsayacam.4 Benim tanmma gre bedenlileme insanln zsel bir sfat olmamakla birlikte, biz sadece insanlar deiliz ayn zamanda bedenleri olan insanlarz. Bedenim herkese ak bir nesne, bir madde parasdr ki ondaki doal sreler vastas ile dnya hakknda bilgi sahibi olurum, onun hakknda inanlarm muhafaza ederim ve doal sreler vastas ile dnyada deiiklie neden olurum ve bu doal sreler vastasyla bende ho veya ho olmayan duygular meydana gelir. rnein bedenime etki eden ses ve k sayesinde dnya hakknda bilgi sahibi olurum; kollarm, ayaklarm ve azm vs. hareket ettirerek dnyada deiiklik meydana getiririm. Bedenimi kullanmakszn dnyay etkilemenin ve onun hakknda bilgi sahibi olmann yolu yoktur ve benim alglamama ve eylemde bulunmama olanak salayan bedenimin ierisindeki ayrntl srelerdir. Sinirler retinama etki eden sinirsel atelemelere evirip aktarr, bu beynimde yerleik olarak bulunan sinirsel alarla etkileimde bulunur; bu tip sreler bendeki alglarn sebebidir. Bedenimdeki olaylar bende zevk veya acya sebep olur. Gerekletirmeye altmz amalar beyin durumlarna neden olur, bunlar da, organlarm harekete geirmek iin, hangi eylemlerin amalarm gerekletirecei ile ilgili inanlardan kaynaklanan beyin durumlar ile etkileim ierisinde olur. Bir insan bedeni, insan algs ve eylemi iin ara olmaya elverili bu trde ilev gren, herkese ak bir nesnedir.
4 Bu varsaymdaki tek tartmal unsur bizim libertaryan zgrle -yani seim annda dnyann btn detaylar verili olduunda alternatif eylemler arasnda nedeni belirlenmemi olarak seme zgrlne- sahip olduumuzdur. Bunun lehine (ihtimaliyete dayal) Swinburne (1997: blm.13)de bir kant ortaya koydum.

230

RIChaRD sWINBURNe

Bedenlemi bir insan olma, sadece onunla o insann alglayabilecei ve eylemde bulunabilecei ve onda sadece o insann hissedebilecei herkese ak bir objenin var olmasn gerektirir. nsanlarn bedenleri olmakszn var olabileceinin; ayrca insan bedenlerinin, insan algsnn ve eylemlerinin aralar olmakszn var olabileceinin ve bizimkilerin davrand gibi davranabileceinin mantksal olarak mmkn olduunu varsayacam.5 imdi ince-ayar kantn al paragrafmda yapm olduumdan daha kesin bir ekilde, insan bedenlerinin varlna izin verecek ekilde dnyann var olmasndan kaynaklanan bir kant olarak; ve bylece insan algs ve eylemini mmkn klan herkese ak aralar olarak insan bedenlerinin evrimine izin verecek ekilde var olan bu evrenin, snr koullar ve kanunlarndan ortaya kan bir kant olarak nitelendirebiliriz. nce-ayar kant, eer bir Tanr varsa, byle bir ince-ayarn var olmas gerektiinin ok da fazla ihtimal d olmayaca; fakat eer Tanr yoksa, evrendeki temel yasa ve deikenlerle ilgili bylesi bir ince-ayarn var olmasnn yksek oranda ihtimal d olacandan hareketle gl bir kant olacaktr. Bu olaslklar karlatrmaya giriirken, aratrmann basitlii adna, sz konusu Tanrnn, geleneksel teizmin Tanrs olduunu varsayacam. Kt tanrlarn veya daha az nemli tanrlarn ihtimaliyetini dikkate almayacam. Baka bir yerde ileri srm olduum gerekemden hareketle; bu tr varlklarn var olduu hipotezleri geleneksel teizmin Tanrsnn var olduu hipotezinden daha komplekstir ve sonrakinden daha dk olaslklara
5 Birok insan iin bedenleri olmakszn var olabileceklerini veya bedenlerinin herhangi bilinli yaamla ilikisi olmayan robotlar olarak var olabileceklerini ileri srmede mantksal bir tutarszln olmad ak gzkyor. Bu iddiann detayl bir savunmas iin ve genel olarak insan tabiat hakknda benim cevherci dualist grm iin bkz. Swinburne (1997).
231

allah, felsefe ve BlM

sahiptir.6 Geleneksel teizmin Tanrs, Onu deerlendirdiim ekliyle, zsel olarak ezeli, mutlak kudret sahibi (mantksal olarak mmkn olan her eyi yapabilir anlamnda), her eyi bilen ve mkemmel bir ekilde zgr ve iyidir.7 Eer Tanr Varsa nsan Bedenlerinin Olduu Bir Dnya Neden Mmkndr? Tanrnn mkemmel iyilii Onun ne tr bir dnya meydana getirmesine neden olmutur? Mutlak kudret sahibi bir Tanr sadece mantksal olarak mmkn olan yapabilir; rnein hem iki alternatif arasnda seim yapmak iin libertaryan anlamda zgrle sahip yaratklar yaratmak, ayn zamanda onlarn nasl seimde bulunacan belirlemek, mantksal olarak yaplmas mmkn bir ey deildir. Bu yzden ne tr bir dnyann var olacan belirlemek Tanr iin mantksal olarak mmkn olduu srece, sorumuz ne tr bir dnyaya Onun sebep olaca olmaldr.8 Mkemmel ekilde iyi bir varlk, yapabildii kadar
6 7 Politeizmin geleneksel teizmden daha kompleks bir hipotez olduu konusundaki iddiam iin bkz. Swinburne (1991:141). Tanrnn bu niteliklere sahip olmasnn ne anlama geldii ve ilahi sfatlarnn nasl birbiriyle uyumlu olduklarnn ispat hakkndaki analiz iin, bkz. Swinburne (1993) ve Swinburne (1994: blm 6 ve 7). Mkemmel iyiliin, mutlak ilim ve mkemmel zgrlkten kaynaklandna dair kant iin, bkz. Swinburne (1994: 65-71, 134-6) Plantingann terminolojisinde, Tanrnn ne tr bir dnyay gl bir ekilde gerekletirecei sorundur. (1974:173). Dnya kelimesini Tanrnn dndaki var olan her ey ve onun davran ekli iin kullanyorum; ister (ksmen veya tamamen) belirlenmemi olsun, isterse zsel gleri veya dzenlenmi tabiat kanunlaryla eylemde bulunmak iin belirlenmi olsun. Bir dnya birok evrenler ierebilir veya iermeyebilir. Mmkn dnyalar, bununla birlikte, metinde ifade edildii gibi, mutlak anlamda kudret sahibi bir Varln neden olabilecei zellikler tarafndan somut hale gelebilir. Bu terminolojide (ki standart deildir) bir dnya, sadece Tanrnn mutlak kudretine atfla -dier niteliklerine atf yaplmadan- sebep olduu dnlebilecek mmkn bir dnya olarak kabul edilebilir. Tanrnn dier sfatlarnn, rnein Onun merhametinin, var etmeyecei mmkn dnyalar da vardr.

232

RIChaRD sWINBURNe

ok iyilii gerekletirmeyi deneyecektir. Bu yzden en iyi yegne bir mmkn dnya varsa, Tanr kukusuz onu var klacaktr. Eer btn mmkn dnyalarn en iyi olan yoksa, bunun yerine birbiriyle badamayan eit konumda en iyi dnyalar varsa, O kukusuz onlardan birini var klacaktr. Fakat her bir mmkn dnya, birbiriyle badamayan baka baz mmkn dnyalardan daha az iyi ise, Onun mkemmel iyilii sayesinde yapabilecei ey, ok iyi bir dnya yaratmaktr. Bu durumlarn herhangi birisinde, bir dnyann iyilii, baz kt ynlerin mevcudiyetini veya baz kt ynlerin (Tanr tarafndan) nlenmemi olma ihtimaliyetini ierebilir. Tanr, bylece, btn mmkn dnyalarn en iyilerinden herhangi birinde veya btn eit durumdaki en iyi mmkn dnyalarda veya btn iyi mmkn dnyalarda herhangi bir durumu zorunlu olarak yaratacaktr. Ancak daha iyi dnyalar serisinin baz yelerine veya sadece eit en iyi mmkn dnyalarn bazlarna ait olan baz durumlara, Tanrnn sebep olma olasl ve kesinlii hakknda ne syleyebiliriz? Eer belirli bir durumun var olmas var olmamasndan daha iyi ise, o takdirde Tanrnn o duruma sebep olmasn mkemmel iyiliinin sonucu olduunu varsayyorum; eer bu durumun var olmas var olmamas kadar iyi ise, Tanrnn bu duruma sebep olaca bir 0,5 olaslk vardr. Her birinin sonrakinden daha az iyi olduu bir seriye ait durumlar iin -ki orada onlarn greceli iyilii llebilir- zikredilmeye deer herhangi birisinden Tanrnn serideki daha byk iyilie sahip bir durumu meydana getirmesi yksek ihtimal dhilinde olacaktr. Bu, bahsedilen durumun altndansa zerinde sonsuz sayda daha geni durumlar dzeni olaca iindir. En iyiyi meydana getiremeyen mkemmel iyilik, ok yksek ihtimalle ok cmert olacaktr. Bu durumda zsel olarak mkemmel olarak iyi olan Tanr, iyinin dnda bir ey seemez; O iyi ve kt arasnda zgr seime sahip
233

allah, felsefe ve BlM

deildir. Kendilerine, arkadalarna ve dnyaya dikkate deer bir ekilde faydal olabilmek ve zarar verebilmek iin sorumlulua ve bu ok nemli seme zelliine sahip olan varlklarn var olacak olmas, akla uygun olarak iyi bir eydir. Bizler ocuklarmz olduunda ve onlar zgr ve sorumlu yapmaya altmzda bunu iyi bir ey olarak kabul ederiz. Ve birbirlerine belirli bir snra kadar zarar verebilen zgr varlklar yaratmak, Tanr iin iyi olarak gzkmektedir. Ancak bu iyilik, beraberinde daha fazla ktlk riskini de tar. Herhangi bir anlaml zgrlk ve sorumluluk, anlaml olacak ekilde daha fazla zarar verme riskini ierir ve Tanrnn yaratlm varlklarn birbirlerine kar yapabilecei mmkn zararlar zerine bir takm snrlamalar (sonlu, ksa bir yaama sahip yaratlm varlklar tarafndan meydana getirilen bir snr rnein) dayatmas gerektiini ileri sryorum. Mkemmel bir ekilde iyi bir Tanrnn bu tr yaratlm varlklar var klp klmayaca (birbirlerine yapabilecekleri zararn snrlar iinde bile), yaratlm varlklar tarafndan sahip olunan sorumluluun kapsamna ve onu yanl kullanma riskinin derecesine baldr; Tanrnn yapmak zorunda olduu farkl durumlarn ahlaki deerini tam tamna dnp tartmak, bizim kolaylkla yapacamz bir ey deildir. Ama meseleyi basitletirmek adna, anlaml zgrlkten kaynaklanabilen ktlk riskinden dolay, yaratlm varlklarn (belirli snrlar ierisinde) anlaml zgrle sahip olduu herhangi bir dnyann, bu trdeki bir durumun olmad ayn dnya kadar iyi olacan, durum baka trl nasl olursa olsun, byle bir durumda Tanrnn yarataca 0,5 bir olasln var olduunu ileri sryorum. Btn zorluklara ramen, zgrlk ve sorumluluk iyi bir ey olduundan, Tanrnn bu tr yaratklarn olduu bir dnyay yarataca anlaml bir olasln (diyelim ki 0,2 ve 0,8 arasnda) var olmasnn, rasyonel bir beklenti olduu sylenebilir.
234

RIChaRD sWINBURNe

Eer yaratlm varlklar, kendileri ve bakalar iin anlaml sorumlulua sahip olacaksa, kendilerinin ve bakalarnn duygu ve inanlar ile ilgili zihinsel yaamlarn etkileyebilmelidirler. Kendilerinde ve bakalarnda iyi veya kt duygular meydana getirebilmeleri, dnyay aratrmalar ve (bilgi olarak adlandracam) doru inanlar elde etmeleri ve bakalarna ondan bahsedebilmeleri gerekir: Ancak anlaml sorumluluk, bu kapasitelerin kendileri zerinde uzun vadeli bir etkide bulunma kapasitesini de ierir. Seim yoluyla kendilerinin ve bakalarnn bu inanlar elde etme ve duygulara sebep olma kapasitelerini ve iyi veya kt bulduklar eyleri ve doal bir ekilde glerini kullanmaya yneldikleri (iyi veya kt) yollar etkileyebilmelidirler. Olgular ve ahlakla ilgili bilgide birbirlerinin gelimesine yardm edebilmelidirler; bylece nesneleri etkileme kapasiteleri olur ve iyi adna bilgi ve glerini kullanma arzular karln bulabilir. Ve ayn zamanda da anlaml bir sorumlulua sahip olabilmek iin, iyi adna kendisinin ve bakasnn bilgi, istek ve kapasitelerini - eer yle seerlerse - snrlandrabilmelidirler. Bu yzden yaratlm varlklar hayata; snrl, tercihe bal olmayan kudret, bilgi, iyi ve ktye duyulan arzular ile ve bu bilgi ve kudreti geniletip geniletmeyecei ve bu arzular karlayaca veya dikkate almayaca ile ilgili bir seimle balamaldrlar. Ve eer bu seim ciddi bir ey olacaksa, bir takm zorluklar iermelidir; yeni bilgi, g ve isteklerin karlanmas araynda, zaman, aba ve baar garantisi bulunmamaldr. Bu yzden yaratlm varlklar temel eylemlerin bir ilk alanna gereksinim duyarlar. (Temel eylemler baka eylemler vastasyla yaplmayan kastl eylemlerdir. Ate ederek seni ldrebilirim, tetii ekerek ate edebilirim, parmam hareket ettirerek tetii ekerim. Fakat herhangi dier bir kastl eylem yaparak parmam hareket ettirmez isem, parmam skmam temel bir eylemdir.) Yaratlm bir varln
235

allah, felsefe ve BlM

(belirli zamanlarda), temel eylemleri ile kastl bir ekilde yol at bu ekilde etkilere temel kontrol blgesi diyebiliriz. Yaratlm varlklar bir ilk temel kontrol blgesine ihtiya duyarlar ve daha nce ifade ettiimiz gibi yine yaratlm varlklar ierisinde byk oranda gerek hakknda doru inanlar elde edebilecekleri bir alana gereksinim duyarlar. Yaratlm bir varln sahip olabilecei byle inan trlerine temel alg blgesi diyelim. Yaratlm varlklar temel bir ilk alg blgesine gereksinim duyarlar. Temel alg blgesi temel kontrol alann iermek zorunda olacaktr. Zira hangi etkilere yol atmz bilmezsek etkilere kastl olarak sebep olamayz. Kontrol blgemizi temel blgenin tesine geniletmek, hangi temel eylemlerimizin (doru inanlar elde ederek) daha ileri etkilere sahip olacan kefetmeyi ierecektir. Zira kontrol blgemizin genileme olasl, temel eylemlerimizin yapldklar durumlara gre farkllaan temel blgenin tesinde farkl etkilere sahip olaca durumu gerektirir. Bu durumlarn ne olduu, bizim temel eylemlerimizle deitirilebilir olmak zorundadr ve bakalarnn kontrol blgesini etkileyeceksek, bakalarnn bulunduu bu durumlar deitirebilmeliyiz. Temel blgenin tesindeki etkiler bir anlamda temel blgeden daha uzaktaki etkiler demektir ve durumlar deitirmek bir anlamda hareketi ierir. Eer temel alg blgemiz temel kontrol blgemizle hareket ederse durumlar deitirdiimiz zaman hangi etkilere sahip olacamz renebiliriz; eer nceki blge sonraki blgeden ok daha fazla genise bu her zaman zorunlu deildir. Baka bir odaya girerek, bir takm etkileri orada nasl meydana getireceimizi renebiliriz ve (burada deil de) orada olduumuzda oradaki eylemlerimizin sonularn grebiliriz; bu durumda temel alg blgemiz temel kontrol blgemizle hareket etmitir. Ancak temel alg blgemizi deitirmeksizin bizden uzaktaki bir kimseyi tala nasl vurabileceimizi renebiliriz,
236

RIChaRD sWINBURNe

zira atlan talarn etkilerini keifte bulunmak iin yeterli mesafeye sahibiz. Kontrol blgemiz sadece bir seferdeki hareketle deil, ayn zamanda baz temel trdeki eylemlerin nasl uzak etkilere normal olarak sahip olduunu, nceki eylemlerimize dayanmak yoluyla arttrlabilir. Silah farkl kelerden atelediimizde kurunumuzun nereye gittiini grerek, farkl kelerde bir silah atelemenin uzak etkilerini renebiliriz ve bu ekilde bir kere daha kontrol blgemizi geniletebiliriz. Alg alan, normal olarak hangi temel alglarn daha uzaktaki fenomenlerin delili olduunu (nceki hareket vastas ile) kefederek arttrlabilir. Teleskop yoluyla ok uzaktaki cisimlerin teleskoptaki yansmalarn grebiliriz ve buradan, uzak mesafedeki cisimler ile onlarn teleskoptaki yansmalar arasnda bir iliki kurarak sonu karmay renebiliriz. Kontrol gelecekteki olaylar bile ierecek ekilde geniletilebilir; alg gemiteki olaylar da kapsayacak ekilde geniletilebilir. Bu yzden anlaml zgrle ve sorumlulua sahip olmak iin insanlar, herhangi bir zamanda temel bir alg ve kontrol blgesinin olduu bir uzayda olmak zorundadrlar. Ayrca hangi temel eylemlerimizin ve alglarmzn, hangi uzak etkilere ve nedenlere sahip olduunu ve hangi temel eylemlerimizin daha geni blgenin hangi ksmnda harekete sebep olduunu renerek, temel alg ve kontrol blgemizi geniletebileceimiz geni bir blgede bulunmak zorundadrlar. Eer hangi temel eylemlerimizin nerede yapldn, uzaktaki hangi etkilere sahip olduunu ve hangi uzak olaylarn temel olarak hangi alglanabilir etkilere sahip olacan reneceksek, uzamsal dnyann tabiat kanunlar tarafndan ynetildiini bilmemiz gerekir. Zira ancak bu tr dzenliliklerin var olmas durumunda, yaratlm varlklarn renebilecei ve faydalanabilecei genileyen bilgi ve deien eyler iin reeteler olacaktr. Bu yzden insanlar, kendi kapasitelerini gerekletirebilecei, kanunla ynetilen bir evrendeki uzamsal bir konuma
237

allah, felsefe ve BlM

gereksinim duyarlar. Bylece bizim bu ekilde bulunmu olmamzda, Tanrnn varl iin bir kant vardr. Zira eer insanlar birbirlerinin inanlar ve amalar hakknda renmeyi ve karlkl eylem ve (dili ierecek olan) rasyonel tartma iin gerekli olan birbirleriyle ak bir ekilde iletiimde bulunmay da seebileceklerse, o takdirde insanlar yeniden tanmlayabilmek gerekir. Bu, onlarn yeniden tanmlayabildii ve davran inanlarn ve amalarn da vuran, herkese ak nesnelerin -insan bedenlerininvar olmas gerektii anlamna gelir. Bu bedenler, davranlarnn en basit aklamas genellikle bir takm inan-ve-ama kombinasyonlar olacak ekilde, davranmak zorundadrlar. Sonu olarak birbirimizden gelen dncelere ve szlere; duyarl inanlar, rnein gzlerimize bir nesneden k geldiinde o nesnenin var olduu konusundaki inanlar gibi, ve tamamen beyin durumlaryla belirlenmemi olmakla birlikte sreklilik gsteren amalar atfedebilmeliyiz. Biz baka bir insann dilini baz artlara bal olarak anlarz; rnein eer o normal olarak hakikati sylemeyi ama edinmise ve inanlarn onunla ifade ettii zamanla kaybolmayan bir dile sahipse ve onun inanlar gelen uyarcya bizimkilerinki gibi duyarlysa. Yamur gzlerinde ve kulaklarnda uyarcya sebep olduu zaman il pleut dediinin o zaman farkna varrz ve buradan da il pleut ile yamur yayoru kastettiini karrz. renilebilen ve gelitirilebilen trdeki bu herkese ak iletiim, dnyamzda elde edildii gibi, bazlar sabit (bylece sreklilie sahip dzenli bir bedene izin veren ), bazlar yar sabit (rnein, duyusal drt gibi yeni girdilere tepki olarak konumlarn hemen deitiren) elerden meydana gelmi ve bylece yeni hatralar depo eden, uzamsal olarak yer kaplayan bedenlerle elde edilebilir. Byle bileenler verildiinde, (olas geni bir rn eitlilii iindeki) girdilere duyarl olan ve bunlardan bir rn meydana getirme kapasitesi mevcut
238

RIChaRD sWINBURNe

makineler var olabilir, yle ki girdi var olduunda herhangi baka rnden ziyade byk olaslkla belirli bir takm hedefler gerekleecektir. Eer makinenin bilinli olduunu dnseydik, bu bize, ona, kullanlan aralarla hedefi gerekletireceine dair inanca ve hedefi elde etme amacna, sahip olduunu dnmemizi salard. Sabit veya yar sabit paralar var olduunda, byle makineler ina edilebilirler ve paralarn sonsuz yeniden bir araya getirilmesiyle ara sra ortaya kabilirler. Btn bunlar, bu bedenlerde bedenlemi insanlarn var olduunu garanti etmez; ancak insanlar baka trl deil de bu ekilde uzamsal olarak yer kaplayan bylesi bedenlere sahip olurlarsa, birbirleri hakknda bilgi sahibi olabilecekleri koullarn, ayrca renme ve gelimelerini mmkn klan birbirleriyle iletiim kurabilecekleri bir ortamn mevcudiyetini salar. Ama eer insanlar sadece uzamsal konuma (location) sahip olsayd ve yer kaplamasayd (extension), onlar sadece parack-bedenler olurdu. O zaman, fiziksel dnyann bileenlerinin bazs parackbedenler olurdu; dier insanlar anlamak iin zorunlu olan girdi-rn davran gstermek zorunda olacak olanlar (onlarn kombinasyonlar deil) onlardr. Sadece temelin tesine alglarmz ve kontrol blgemizi geniletecek gce sahip olmamz deil, ayn zamanda kendimizin ve bakalarnn temel alg ve kontrol blgelerini ve sahip olduumuz iyi veya kt duygular snrlandrma (veya bakalar ile tabi sreler tarafndan snrlandrlmay nleme) veya geniletme gcne sahip olmu olmamz iyi olurdu. Farkl durumlar altnda duygularmzda, temel alg ve eylem kapasitelerimizde farkllk meydana getirecek, yapabileceimiz temel eylemlerin veya yapmay renebileceimiz temel olmayan eylemlerin var olmas gerekir. Bu bizim kefedebileceimiz ve bylece etkileyebileceimiz doal srelerin orada var olmasn gerektirir,
239

allah, felsefe ve BlM

yle ki bize temel eylemlerimizi uygulama ve elde etme ile hafzada temel alglar muhafaza etme ve ac ile zevki dindirme veya arttrma olana versin. Ve eer bu sreler sadece onlara sahip olan insanlar tarafndan deil, baka insanlar tarafndan da maniple edilecekse, herkese ak sreler olmaldr. Temel eylem ve alg kapasitelerimizin herkese ak olabilmesinin yolu, yine uzamsal olarak yer kaplayan bir bedene sahip olmamza baldr. Biz gerek insanlar temel bir kontrol alanna sahibiz, bu; dudaklarmz, azmz ve organlarmzla -baka bir ey yapmakszn, ylece- yapabildiimiz eydir. Temel kontrol blgesi bir insann yana gre farkllk gsterir; baka insanlar tarafndan yardm edilmese bile zamanla fonksiyonu artar ve daha sonra tekrar azalr (kollarmz ve ayaklarmz ne kadar hzl hareket ettirebildiimiz dierlerinden yardm almaya ve renmeye ok fazla bal deildir). Fakat biz bir dilin cmlelerini ifade ederek bakalarn etkilemeyi, bylece birok adan kontrol alann nasl artracamz kefedebiliriz veya renebiliriz. Kastl eylemden bamsz olarak bir insann ya ile artan veya eksilen temel bir alg alanna sahibiz; cansz nesneleri tanmak ok fazla yardm olmakszn gelien algsal bir kapasitedir, insanlarn kelimelerini anlamay renmek ise bakalarnn yardmn daha ok gerektirir. Bakalarn incitmeyi veya onlardan kar salamay, aletler kullanmay, evler ina etmeyi veya aalar kesmeyi temel eylemlerimizle reniriz. Atein kalntlar ve parmak izlerinden bakalarnn daha nce var olduunu ve yksek teknolojiyle hazrlanm proton arptrclarndaki zel blgelerde temel paracklar kefetmek iin delilin ne olduu ile ilgili ilkelerden faydalanrz. Bilgimizin ve kontrolmzn genilemesiyle, ac ve zevke nasl sebep olacamz, bakalarna nasl bilgi vereceimizi, onlar nasl kontrol edeceimizi veya reddedeceimizi reniriz. yiyi yapmann zor olduu durumlar tercih
240

RIChaRD sWINBURNe

edebilir ve bylece kt huylar edinebiliriz veya alternatif olarak bunun olmasna engel oluruz. renme yoluyla, bakalarn, glerini kullanma yntemlerini tercih ettikleri hususlarda etkileyebiliriz; onlar ahlakl veya gayri ahlaki ekilde eitebiliriz. Fakat alg ile kontrol blgesini, temel alann tesine nasl geniletebileceimizi renmenin yannda, temel alg ile kontrol sahasnn kendisini nasl snrlandracamz ve geniletebileceimizi de renebiliriz. Kendimizi veya bakalarn a brakarak, temel yetilerimizi ve algsal kapasitelerimizi snrlandrabiliriz; kollar, dilleri ve gzleri keserek yapabildiimiz gibi. Biz ve bakalar tarafndan istenmemi olsa bile, hastalk yoluyla glerimiz azalabilir ve ila ile tp yoluyla hastaln etkilerini nlemeyi renebiliriz; veya onun nasl yle olduunu kefetmek iin bir aba ierisinde olmayabiliriz. Bizim algsal glerimizi ve temel kapasitelerimizi mevcut kapasitelerimizin etkileme imkn, yaadmz milenyumda, tp biliminin bize salayaca eyle karllatrldnda olduka snrl gzkmektedir. Tbbi mdahale kukusuz gelecek yzyl ierisinde yeni organlar ve duyu organlar yapmaya ve hafza geriliini yavalatmaya olanak salayacaktr. Bir bedene sahip olmak bylece beden ierisinde (yani beyinde) var olan zihin-beden etkileim alann ierir; temel olarak algladmz eyi ve temel olarak nasl eylemde bulunabileceimizi etkileyen bedenin ierisinde baka bir yerdeki olaylar da ierir. Bylece bir bedene sahip olmak bize, birbirimizin temel algsal glerini ve kapasitelerini arttrma veya azaltma veya doal sreler tarafndan var klnan noksanl nleme olana salar. Bu tr glerle, birbirimizin zerinde, baka trl olabileceinden ok daha fazla etkin gce sahip oluruz. Eer bir parack-bedene sahip olsaydk da alg ve eylemlerle ilgili temel kapasitelerimizin herkese ak srelere bal olmas mmkn
241

allah, felsefe ve BlM

olurdu.9 Bu durumda, herkese ak srelerin, uzamsal olarak yer kaplamayan bir nesne iin zamansal olarak yer kaplayan girdiden olumas gerekirdi. Uzamsal olarak yer kaplamayan bir nesne tamamyla iine girilemez bir kara kutu gibi olurdu. Grme gcmz nasl gelitireceimizi veya zarar vereceimizi veya hafzamz nasl glendireceimizi veya zayflatacamz uzun sre boyunca kutuya belirli bir bilgi koyarak kefedebilirdik. Ancak kutu alamaz; aslnda onun uzayda kaplad bir alan yoktur. Bizim hafzalarmz da bu durumda bir beyne bal deildir; zamana bal ve mesafeli bir eylem tarafndan hafzay etkilemi zamansal girdiye baldrlar (fiziki olana gelince, fiziksel girdinin etkiledii ve zihinsel yaamn daha dorudan ona bal olduu zihinsel alan -ruh- ierisindeki srelerle balantl olabilir). Bu daha az dorudan bir bedenlemeyi salar; zira zihnin fizie ball anlk deildir. Ancak bununla birlikte, insanlar normal trde bedenlemeksizin bakalarnn ve kendi temel kapasitelerini etkiyebilecekleri alternatif bir yol var gibi gzkmektedir. Dolaysyla eer insanlar birbirleriyle iletiimde bulunabilir olmaktan ve temel alg ve kontrol alanlarn snrlandrma ve geniletmekten byk fayda elde edeceklerse,10 insan bedenlemesi dzenli bir dnyadaki uzamsal konumdan daha fazlasna gereksinim duyar. nsanlar, sabit ve yar sabit bileenlerden veya alternatif bir ekilde zel trde parack-bedenlerden meydana gelmi uzamsal olarak yer kaplayan bedenlere sahip olmak zorundadrlar. Eer evrenin sebebi Tanr ise, insanlarn bir lokasyonda bulunduu, dzenli, uzamsal olarak yer kaplayan bir dnyay meydana getirmesinin anlaml bir olaslnn (diyelim ki 0,2 ve 0,8 arasnda) var
9 Bu neriyi Joseph Jedwab ve Tim Mawsona borluyum. 10 Eer insanlar bu ekilde yeniden kopyalanacaklarsa, zelliklerinin (baz DNA gibi bileenler vastas ile), ksmen kaltmsal olduunu eklemeliyim.
242

RIChaRD sWINBURNe

olduunu daha nce ileri srdm. Bu, Onun, insanlara kendileri ve bakalar adna sorumluluk verecek bir sebebe sahip olduu iindir. u anda ise unu iddia ediyorum; eer insanlar birbirleri hakknda ak bir ekilde renebileceklerse (veya yle yapmamay seeceklerse) ve karlkl olarak birbirlerinin ve bakalarnn temel alg ve eylem kapasitelerini etkileyebileceklerse, bedenleme daha zel trde olmak zorundadr: Bu, baz evrenlerin, belli ekilde bileenlerin varlna izin veren kanun ve artlara sahip olmak zorunda olduu anlamna gelir; bunlar sabit ve yar sabit (uzamsal olarak yer kaplayan) insan bedenlerinin olumasna izin vermelidir, veya parack-gibi olanlar aa karmaldr ki bunlar inan ve amalarla ilgili yorumlanabilir cevap ve drt yaplarn aa karacak trde olmaldr. Hangisi olursa olsun, bedenlerin davranlar tamamyla belirlenmi olmamaldr ve muhtemelen reme iin belirli bir faaliyet alan var olmaldr. Belki de Tanr iin insanlara, bedenletiklerinde, var olandan daha nemli trden bir sorumluluk vermek baz alardan daha riskli olabilir. Buna ramen, birbirlerine zarar verme olasl, byk oranda artm gzkmyor (u adan daha azdr ki bilgi ile domu olmaktan ziyade nasl zarar vereceklerini renmeyi semek zorundadrlar; u adan daha byktr ki eer bilgi elde ederlerse birbirlerinin temel kapasitelerine zarar verebilirler). Ve her eyin tesinde, kukusuz birbirlerini sevmeyi zgr bir ekilde seebilen varlklar yaratan bir Tanr, onlarn Kendisiyle bir sevgi ilikisine girebilmesini salayacaktr; mkemmel ekilde iyi bir Yaratc, kukusuz bunu yapard. Bu yzden Tanr kavramn anlayabilmek zorundadrlar. Dolaysyla eer bir Tanr varsa, Onun bedenlemi insanlar yaratmasnn olaslnn, Onun onlara sadece bir konum vermesinin olaslna benzer olduunu ileri sryorum. Benim belirlediim olaslk aral (0,2 ile 0,8 arasnda) rastgele olmasna karn, buradaki nemli nokta olasln kayda deer olmasdr.
243

allah, felsefe ve BlM

yi bir Tanr, kendilerinin ve bakalarnn iyi olmalar iin anlaml bir sorumlulua sahip snrl zgr varlklara sebep olmay isteyecektir. Olaslk deerlerinin belirsizliiyle, orada byle bedenlerin var olmasnn iyilii ciddi bir ekilde ele alnr; bunu yaparken bir eyin ne kadar iyi olduuyla ilgili hesaplayabilme yeteneimiz ise abartlmaz. Bizim iyi bir Tanrnn ne yapacan tahmin etmek ile ilgili durumumuz, belirli bir karaktere sahip herhangi bir kiinin yapma olasl olduu eyleri tahmin etmedeki durumumuzla temelde benzerdir, biz onlarn yapabilecekleri eyleri tahmin edebiliriz fakat bu tahminimizin mutlak bir kesinlie sahip olduu sylenemez. Birbirlerini anlayabilecek, kendilerini ve baka eyleri ekillendirebilecek ve Tanrnn kendisi hakknda bilgi sahibi olabilecek ekilde g ve anlamada geliip gelimemeyi zgr bir ekilde seebilecek yaratlm varlklara neden olduu; Tanrnn doal olarak yapmay seecei eylerden birisi olduu varsaylmadka, Tanrnn mkemmel bir ekilde iyi olduunu iddia etmek ieriksiz olurdu. Eer Tanr yle seerse, bu sonucu iki yoldan birisi ile gerekletirebilir. Birincisi, belirli aamada evrimleecek, bedenlemi insann yaamna uygun balang artlarn ve kanunlar yaratmay, evrenin balangcnda gerekletirmesidir. Dier yol ise herhangi bir zamanda bedenleecek insan yaamna uygun artlara ve snr koullarna sebep olmak iin, doru trdeki kanunlar muhafaza edecek ekilde, (sonsuz veya sonlu zamann) her bir annda mdahale etmesidir. Eer Bir Tanr Yoksa nsan Bedenlerinin Olduu Bir Dnya Neden Mmkn Deildir? Eer Tanr yoksa, insan bedenlerinin veya gerekli niteliklere sahip insan parack-bedenlerinin var olma olasl nedir? Bilim henz uzamsal insan bedenlerinin bir takm zelliklerinin meydana gelme
244

RIChaRD sWINBURNe

olasln tartacak durumda deilken (rnein ahlaki farkndaln fiziksel ilikisini gsterebilme gibi), insan bedenleri iin gerekli koullarn ouna haiz bedenlerin varl iin gerekli zorunlu koullar tartabilir ve tartmtr. Daha nce grdk ki uzamsal bedenler sabit veya sabit olmayan temel bileenlere ihtiya duyar. u anda evrenimizde ilediine inanlan kanun trleri (kuantum teorisi kanunu ve drt kuvvet gibi), tabiat kanunlarnn deimezleri ve balang koullarnn deikenlerinin deerleri dnldnde, eer bu temel bileenler evrilecekse, olduka dar snrlar ierisinde olmak zorunda olduu konusunda fikir birlii vardr, diyebiliriz. Eer byk patlamann balang hz mevcut hzndan biraz fazla olsayd, yldzlar ve bu ekildeki daha ar elementler olumazd; eer biraz az olsayd, elementlerin olumas iin yeterince soumadan nce evren km olurdu. Baryonlar anti-baryonlardan biraz fazla olmak zorundayd. Eer oran biraz az olmu olsayd, yldzlarn ve galaksilerin meydana gelmesi iin yeterli madde var olmazd; eer daha byk olsa idi, gezegenlerin meydana gelmesine izin vermeyecek ekilde ok fazla radyasyon var olmu olurdu.11 Benzer sabitler ve snrllklar, evrenimizin sahip olduundan daha az younluklu ve iddetli bir balangca sahip bir evren iin de geerli olurdu. Eer gezegenler ve ar elementler herhangi bir zamanda meydana gelecekse, ezeli bir evren zikredilen fiziksel deimezlerin deerlerine ilave zelliklere sahip olmak zorunda olurdu; her ne kadar bu snrllklar balangca sahip bir evrendeki snrllklardan daha az olsayd bile. Belki de Byk Patlama annda balang koullarnn ince-ayarn oluturan kanun trlerinin, balang koullarnn ok daha az inceayarnn gerekli olduu gerek kanunlara yaklam bir tahminden
11 Fiziksel sabiteler ve balang koullar ile ilgili snrllklar hakknda tam detaylar iin, bkz. Tipler ve Barrow (1986), zellikle Blm 5 ve 6.
245

allah, felsefe ve BlM

baka bir ey olmad, bir gn ispatlanacaktr. Bir kimse, aa yukar her balang koulundan birka saniye sonra, evrenin genilemesi iin deerler salayan, bylece gezegenlerin ve ar metallerin evrilmesine sebep olan, kanunlarn var olduunu iddia edebilir. Ancak bu kanunlarn dier btn verilerimizle rtmesi iin, muhtemelen olduka ince-ayarlanm bir takm sabiteleri, daha zel balang koullar varsayarsanz ondan bile daha ince-ayarlanm olann, iermek zorunda olacaktr. Birok ekli olan enflasyon teorisi balang koullarnn ince-ayara olan gereksinimini, onu kanunlar ile aklayarak, ortadan kaldrmada sanki baarl olabilir gibi gzkyor.12 Daha derinde, u anda temel olduuna inandmz kanunlarn daha temel kanunlardan tretilmi olduu ispatlanabilir, ki bunlarn fiziksel sabitelerinin bir veya ikisinin deerleri geri kalan deerleri oluturmu olabilir; bylece doru temel kanunlar sadece snrl sayda snr koullarna msaade ediyor olabilir. Bylesi bir senaryoda, var olan deikenlerin ve sabitelerin deerleri ile ilgili ince-ayara ihtiya ok daha azaltlm olurdu.13 Fakat eer evrende yaam evrimleecekse, daha zel kanunlara ve snr koullarna gereksinim duyulacak ekilde evrenin ince ayarlanm olmak zorunda olduu gerei
12 Doal olmayan bir ekilde, olduka kompleks bir hal almakszn, zlmesi dnlen sz konusu problemleri enflasyon teorisinin zmediine dair yaklam iin, bkz. Earman ve Mosterin (1999). 13 Sicim teorisinden temel tabiat kanunlarn tretmenin byk oranda ince-ayara gereksinimi azaltmas mmkndr. Bu Kane ve bakalar tarafndan iddia edilmitir (2000). Btn sicim teorilerinin eit olduunu ve farkl mmkn bolukun btncl bir ekilde tabiat kanunlarnn deikenlerinin btn balang deerlerini ve sabitelerini belirlediini ileri srerler. Sicim teorisinin ispatlanmasndan nce ve sonularnn ispatlanmasndan nce, ok fazla alma yaplmas gerektiini kabul etmektedirler. Ancak, bu belirsiz speklasyonlar kabul edilse bile, ok sayda mmkn boluun olduunu, ayrca hem herhangi dier temel kanunlarn yerine sicim teorisine sahip olmann, hem de balang koullar iin zel deerlerin olmasnn gerektiini kabul etmektedirler.
246

RIChaRD sWINBURNe

ayn kalr. Bizimkinden farkl trdeki kanunlar olan birok mmkn evren, sabiteleri her ne olursa olsun, bedenlemi yaratklarn var olmasn mmkn klmazd; rnein btn atomlar sonsuzdan beri var olan ve sadece birbirleri arasnda itme gleri olan bir evren gibi. Baka evrenler (diyelim ki drt yerine yedi kuvvetin olduu evrenler), ancak kanunlarnn sabitelerinin kesin deerlerinin olmas durumunda elverili olabilir. yleyse nceki olasl, yani yaamn evrimlemesini mmkn klan snr koullarna ve kanunlara sahip bir evrenin, a priori (nsel) temellere dayanan (zsel olaslk (intrinsic pobability) dediim ey) olasln belirleyen ilkeler nedir? Evrenlerin snr koullar ve kanunlar, basitliklilerine gre eitlilik gsteren zsel olaslklara sahiptir ve kanunlarn ald deerlerin iinde yer ald aralklar da byledir. Byle de olmaldr, nk eer olmasaydlar, u ana kadar gzlemlediimiz evrenimizin tabiat hakkndaki herhangi bir hipotez (ne kadar kompleks ve stnkr olursa olsun), gzlediklerimize gre eit derecede mmkn olurdu. Bu ak bir ekilde yle deildir ve bu yzden a priori unsurlar, delil hakkndaki hipotezlerin olasln deerlendirmede iin iine girer. Bu unsurlarn kapsam ve basitlik olduunu iddia etmitim. Bir hipotezin kapsam bize ne kadar ok ey sylediine - iddialarnn ka nesne hakknda ve ne kadar detayl olduunabaldr; fakat evrenlerin snr koullar ve kanunlaryla ilgili btn hipotezler ayn kapsama sahip olaca iin, bu unsuru gz ard edebiliriz. Basitlik kendi bana, evren aklayan hipotezlerin zsel olaslklarn belirleyecektir. u ana kadar tahminlerinde ayn baar ve kapsama sahip olmu olan (baka tecrbi delilin veya arkapalanda delilin olmad durumda) hipotezlerin greceli olaslklarn muhakeme etmek iin, kullanmay doru bulduumuz kriterler hakkndaki
247

allah, felsefe ve BlM

tam bir aratrma; basitliin, zsel olasl nasl belirlendiine dair bir kriterler kmesi gelitirmeyi mmkn klmaldr. 14 Ayn tabiat kanunlarnn mantksal olarak saysz eit ekillerde ifade edilebileceini belirtelim. Bir hipotezin basitliini belirlemenin lleri, onun en basit formlnn basitliinden yararlanarak basitliini belirleyen llerdir; yani deikenlerin gzlemlenmeye yakn niteliklere sahip olmas ve eitlikleri matematiksel olarak daha basit ekilde, daha az terimler iererek, daha az kanunlarla birbirine balama. Bu llerin sabiteleri ve deikenleri belirli bir snr ierisinde olann, sabiteleri ve deikenleri eit uzunlukta farkl bir snrn ierisinde olan kadar zsel olarak olas olaca, genel olarak doru olacaktr. Yani, snr koullarnn deikenlerinin ve fiziksel sabitelerin deerlerinin gerek olaslnn younluu, belirli bir tr hakkndaki ( rnein, sadece bu deikenlere ve sabitelere gre farkllaan) hipotezler iin sabittir.15
14 Hipotezlerin greceli basitliini belirleyen eitli zellikler ile ilgili bir analiz teebbs iin, bkz. Swinburne (2001: blm 4) 15 Ayn genilikteki mmkn deerlerin herhangi bir aral ierisindeki bir deikenin veya bir sabitenin olaslnn bu sebeple ayn olaca ve en basit ve en temel formlardaki kanunlarla belirlendii konusundaki grm, Bertrand paradoksunun versiyonlar gz nnde buluturularak oluturulmutur. Problemlerin baka ekilde olabileceine dair ok basit bir rnek olarak unu verebilirim; Newtonun ktleekim kanunu F=G (mm,//r2), dnin G-1/3 olarak tanmlanmas durumunda, F=mm,/d3r2 olarak, ifade edilebilir. dnin sabit olaslk dalm Gnin sabit olaslk dalmn vermeyecektir; bu, bu durumun tersi iin de geerlidir. Tabiat kanunlar ok komplike formlarda ifade etmek, mantksal olarak onlar en basit formunda ifade etmeye eittir ve formlarnn deikenleri ve sabiteleri adna sabit bir olaslk younluu olduunu varsaymak, bunlarn ok daha byk versiyonlarnn (daha az ince-ayarllarnn) evrenin insan yaamn retmesi iin gerekli olabilecei gibi sonulara sahip olabilirdi. Fakat kanunlar, en basit formlarnn zellikleri vastasyla daha byk nsel olasla sahip olmak iin, daha basitletirilir. Bir sabite (rnein Gdeki -1/3), ssel olarak ifade edilecek bir sabiteden daha basit olduu iin, Newtonun kanunun geleneksel formu, mmkn olabilecek en basit ekilde ifade ediliidir ve bylece en temel formdur. Ve daha genel olarak, bir kanunun en basit formunda srar, bu trdeki kanunlarn
248

RIChaRD sWINBURNe

Bu lleri kullanarak, bedenlemi insanlara elverili olan mmkn evrenlerden birisine ait bir evrenin zsel olaslnn ne olduunu hesaplamak benim kapasitemin tesindedir. Zannmca, bunu hesaplamak, gnmzdeki herhangi bir matematikinin yeteneinin de tesindedir. Ancak problem iyi tanmlanm grnyor ve bu yzden gelecekteki baz matematikiler tarafndan zlebilecei konusunda mitvar olabiliriz. Bu zm elde edildiinde, (geni anlamda) inceayarlanm olan tek bir evrenin nsel olasl ile ilgili soruya, tam bir ekilde ispatlanm bir cevaba sahip olurduk. Bedenlemi insanlara elverili olan mmkn evrenlerden birisine ait bir evrenin zsel olaslnn ne olduu problemine ispatlanm bir zmn olmamas durumda, tahminde bulunmak zorundayz. Bizimki gibi snr koullar ve kanunlar olan evrenlerin, sadece czi bir parasnn ince-ayarlanm olmak asndan farkl olduu varsaymak iin bir gerekenin olmadn iddia ediyorum (balang koullar ve kanunlarnn greceli basitlii olarak izah ettiim zsel tabiatlardan kaynaklanan olaslklar dnldnde). Ancak ateistler, belki de ok sayda gerek evrenlerin olduunu, onlardan en az birisi ince-ayarlanmsa bunun srpriz olmayacan iddia etiler. Fakat ince-ayarlanm bir evrenin neden var olduunu aklamak iin, ok saydaki bu trdeki evrenlerin sebepsiz olarak var olduunu ileri srmek, irrasyonelliin zirvesi olarak gzkmektedir.16 Rasyonel
deikenleri ve sabiteleri adna ortaya kacak temel olaslk younluunun dalmn ortaya koymaldr (veya azami olarak, bir kanunun eit olarak basit formlar varsa, ince-ayara gereksinim asndan nemli bir fark oluturmayacak birka tane olaslk younluu dalm da olabilir). 16 Bununla birlikte, baz yazarlar tam olarak bunu nermilerdir. rnein, Tegmark yle der: Bizim HT (Her eyin Teorisi) matematiksel anlamda... var olan her eyin fiziksel anlamda da var olduunu ileri srer. Bu teorinin zerafeti son derece basit olmasnda yatar, nk matematiksel eitliklerinin hangilerinin gerek olduu konusunda, ne
249

allah, felsefe ve BlM

karm, ok sayda kompleks varln neden var olduunu aklayabilmek iin basit bir varln ileri srlmesini gerektirir. Fakat daha az kompleks olmayan bir varln, neden var olduu aklamak iin, birok kompleks varlklarn olduunu ileri srmek lgnlktr. Olaslk itibar ile bu, sebebi olmayan birok sayda evrenlerin var olmasnn zsel olaslnn, sebebi olmayan tek bir evrenin var olmasnn zsel olaslndan, ok daha az olmas sebebiyledir. Eer ateist, ince-ayarlanm bir evrenin farkl trlerde saysz evrenler olduu iin var olduunu iddia edecek olursa, iddiasn makul klmak iin yapmak zorunda olduu ey, ara sra meydana gelen ince-ayarlanm olanlar da ieren, btn evren trlerini var klan bir mekanizma ileri srmektir.
herhangi rastgele varsaymlara ne de herhangi serbest parametrelere sahiptir. (1998: 38) O ak bir ekilde basitlik hakknda bir aklama ileri srer; buna gre bir teori, bu teorinin aklanmas iin daha az ilemsel sembollere ihtiya hissederse daha basittir (Tegmark 1998:44). Bu algoritmatik hesap u sonuca sahiptir: ...Einstein alan denklemleri iin btn ideal akkan zmler kmesi, jenerik tikel zmden daha ksa algoritmik komplekslie sahiptir, nk nceki basit bir ekilde birka denklemle belirlenmitir ve daha sonraki hiper yzeyde ok yksek oranda balang koullarnn belirlenmesini gerektirir. (Tegmark 1998:44) Buna gre her bir mmkn evrenin var olduunu ileri srmek hepsinin en basitidir, nk bu olduka az ilemsel sembol gerektirir! Bu bize, tamamyla tmevarmsal pratiimize aykr, basitlik hakknda tuhaf bir aklama gibi grnmektedir. Eer fenomenleri aklamak iin (birbirleri arasnda baz nedensel ilikileri olan)nesneler varsayyorsak, iin olmas iin, olas en az sayda nesnenin varln varsayarz. (Tegmarkn kulland basitlikle ilgili ilemsel aklamann daha detayl bir eletirisi iin, bkz. Ek not F Swinburne (2001).) Tegmark ne kadar ciddi bir ekilde her bir mmkn dnyay ele almtr? Onun ele aldklar sadece tabiat kanunlar tarafndan ynetilenlerdir ve kiilerin bedenlendiini varsayyor. Fakat bu koullarn yerine gelmeyecei sonsuz mmkn dnyalar vardr. Bedenlenmemi olma ve/veya insan olmayan kiiler olma olasl, benim kastettiim anlamda ince-ayarlanm olmayan saysz evrenlerde var olabileceimiz (sen, ben ve Tegmark gibi tikel bireyler) gibi bir sonuca sahiptir. Ancak bedenlemi bir birey iin belirli bir zamanda bir evrenden daha fazlasnda var olmak mantksal olarak mmkn deildir. Dolaysyla ince-ayarlanm bir evrende niin var oluyoruz? Tegmark iin, bu byk oranda imknsz bir ey olmal. Bir teist, bunun, bu blmde daha nce ifade edildii ekilde, bedenlemi insanlar olarak var oluumuzun iyilii sayesinde aklayabilir.
250

RIChaRD sWINBURNe

Bu mekanizma hipotezine biraz daha detayl bakalm. Farkl trlerdeki yeni evrenlerin srekli bir ekilde var olmasn dikte eden, kendi bana alan bir kanun olduu ileri srlebilir. Ancak bu hemen kabul edebileceimiz bir aklama deildir. Kanunlar sayesinde elde edilen bilimsel aklamalar, yeni durumlar meydana getirmek iin (veya belirli trdeki durumlarn meydana gelmesini nlemek iin) kanunlarn iledii durumlar talep eder. Btn bakrlar stldnda genleir kanunu, herhangi stlm bir bakr olmadnda dnya zerinde bir etkiye sahip deildir. Koruma kanunu gibi kanunlar, durumlarn nasl evrilebilecei hususunda gerek snrlandrmalardr; neyin var olduu hususunda ise bu tip kanunlarn varlndan bir sonu karsanamaz. (Aslnda benim grme gre, tabiat kanunlar var olan nesnelerin olaslklar ve gleri hakknda basit ekilde genellemelerdir. Bu noktaya burada deinmeyeceim.) Bana yle geliyor ki, bir evren meydana getiren mekanizma ile ilgili bir hipotezi makul klmann alternatif iki yolu vardr: Bunlardan birincisi, ya ilk anda ya da srekli bir ekilde saysz balang koullarna ve farkl kanunlara sahip yavru evrenleri meydana getiren kanun tarafndan ynetilen esas- bir evrenin (master-universe) var olduunu varsaymaktr. Dieri ise, her bir eski evrenin farkl kanunlar ve balang koullarn (ou durumlarda, meydana getirme kanununu ieren) olan birok yeni evrenleri meydana getirdii; btn evrenleri yneten bir kanunun var olduunu varsaymaktr. Her bir durumda yeni evren, uzamsal olarak deil, zamansal olarak ebeveyniyle ilikili olacaktr. Bu hipotezleri tutarl buluyorum. Ayn zamanda, evrenimizin varln Tanrnn fiili ile aklayan rakip teistik hipotezlerden ok daha az basit gzkmektedirler. Bir ateist hipotezin, sonuta, var olan evrenlerin farklln garanti eden olduka detayl bir kanuna sahip olmas gerekir; eer evrenlerin bu farkll sonuta var olacaksa, saysz olas dier yaplardan
251

allah, felsefe ve BlM

ziyade belirli bir yapya ve dar anlamda (ve zerinde kanunlarn ileve sahip olaca, belirli trden balang koullarna sahip evrenler olabilir) ince-ayarlamaya gereksinim duyan sabitelere de sahip olmas gerekir. Kanunun tam da bunun gibi olmu olmas, ateistin temel olgusu olurdu. Teizm basit bir ekilde drt niteliin (g, bilgi, zgrlk ve zamansal kaplam) sonsuz derecelerinin olduunu; bunlarn bir miktarnn kiilerin kii olmas iin gerekli olduunu, baka her eyin bunlardan kaynaklandn ileri srer. Ayrntl bir ekilde ifade edilen ateistik kanunlarla, evren leindeki maddenin baka evrenleri meydana getirirken, her bir evrenin ierisindeki maddenin hibir ekilde daha fazla madde retmedii, ifade edilmek zorunda olacaktr; zira evrenimiz ierisinde herhangi bir byle madde retme srecine ahit olmuyoruz. Evrenimizde, kuantum teorisi tarafndan ynetilmeyen kk blgeleri dar atan mevcut bir sre yoktur. Bu kanunlarla, kk lekte ilemeyip byk lekte geerli olan sre trlerinin ileri srlmesi zorunludur ve bylece srelerin snrlarn snrlandrma hususunda mulak bir durumdadr. Bunun aksine teizm, evren yaratlrken var olan nedensellik trnn, evren ierisinde ok kk lekte grdmzle -kendilerine bir ekilde iyi olarak grnen eyleri var klmann yolunu arayan faillerin kasti nedenselliiyleayn olduunu ileri srer. Eer evren-oluumu hipotezi, btn evrenlerin yeni evrenler oluturduu eklinde olsayd; neden u ana kadar bu tr srelerin balangcnn evrenimiz ierisinde gzlemlenmediine dair bir aklamaya gereksinim duyardk. Bununla birlikte, eer biz bir evren-oluumu mekanizmas ileri srersek; en az bir tane ince-ayarlanm ve bylece insan bedenlerini ieren bir evrenin var olmas beklenmelidir. Fakat blmn banda tarif edilen anlamda insanlar olsak bile, neden kendimizi byle bir evren ierisinde bulmamz gerektii konusunda zel bir sebebe sahip
252

RIChaRD sWINBURNe

deiliz. nsanlar ince-ayarlanm bir evrende sadece bedenlere sahip olabilirlerken, herhangi dzenli bir evrende var olabilirlerdi. Baka evrenlerde, (daha nce tanmlanm anlamda parcack-beden olmamamza karn) parack bir konuma ve renmeyle arttrabildiimiz bir alg ve kontrol alanna sahip olabilirdik; bu, parack ierisindeki herhangi bir sreteki ileyie bal olmamasna karn. Paracn kendisi zihin-beden etkileiminin yeri olurdu. Bakalarnn kamusal davranlarn aratrarak inanlar ve amalar hakknda bilgi edinemeyebilirdik, fakat belki de kendimizi baz paracklarn dier insanlar tarafndan kontrol edildiine inanyor bulabilirdik; veya belki de solipsist olurduk. Dahas, kiiler olarak bizler bedenlere sahip olsaydk bile, bu blmn banda tanmlanm anlamnda insanlar olmaya gereksinim duymazdk ve bylece ince -ayarlanm bir evrende kendimizi bulmazdk. Zira insan olmak, onu tanmladm gibi, kendimize ve bakalarna dikkate deer bir ekilde iyi ve kt yapabilmemizi (Tanry alglama kapasitesine sahip olmay da) ve ahlaki inanlara sahip olmamz ierir. Biz krlmaz kabuk ierisine hapsedilmi olabilirdik ve birbirimizde ac veya zevke neden olamayabilirdik; bol miktarda yiyecek ve baka istediimiz her ey olabilirdi ve bylece bakalarn bundan mahrum brakmann bir imkn da olmayabilirdi. Sabit olmayan ahlaki karakterlere sahip olabilirdik. Ve nesilleri iyi veya kt konusunda etkilemek bir yana, onlara sahip da olmayabilirdik. Evrenimiz, Tanrnn bilinli bir varla vermeyi isteyebilecei btn zelliklere bolca sahiptir. Evrenimizde bilginin genileme ve kontrol alan, olmas muhtemel birok ince-ayarlanm evrenlerle kyaslandnda bile muazzamdr. Bir evren, rnein gelecek nesilleri etkileme gcne sahip olmayan sadece bir nesle sebep olsa bile, yine de ince-ayarlanm olurdu. Evrenimizde, insanlar, ocuklarn ve torunlarn birok gelecek nesli (rnein daha sonrakilerin yaayaca
253

allah, felsefe ve BlM

iklimi ve onlarn ham maddelerini etkilemek suretiyle) etkileyebilir. Evrenimiz, insan gibi varlklarn evrimine imkn veren -ki bu ksa bir zaman ve mekn periyodunu deil, btn evrenin her bir parasnn uzun bir zaman periyodunu kapsayan bir zelliktir- dzenlilik zellii asndan da benzersizdir. Tanrnn bize bir takm sorumluluklar ve zgrlkler vermesi, zgrln derecelerinin ve sorumluluun miktarnn llebilmesi ve Tanrnn hediyesinin iyiliinin lye nispetle olmas iyi bir eyse, Onun bize daha fazla ve daha iyi konusunda verebilecei ile ilgili bir snr olmasa bile, daha nceki sonutan byk ihtimalle ok fazla (rnein bir insan yaamnn uzunluuyla verilmi snrlar gibi, bireysel kiilere yapabileceimiz zararlarn snrlar ierisinde) verecei sonucu kar. Fakat ateist hipoteze gre, bizim herhangi bir nesile sahip olmamz bile byk bir anstr. Bu yzden ateistik meydana geli hipotezi, ok da basit olmamasnn yannda, evrenimizin mevcut zelliklerini ngrme konusunda da olduka zayftr. Bir evren-oluumu mekanizmas hipotezine dayal olan btn bu dier olaslklar ve ihtimaliyetler dikkate alndnda, bir insann kendisini ince-ayarlanm bir evrende bulmas ok kk bir olaslk olurdu. Bu yzden bizim konumlanm olduumuz evrenin neden ince-ayarlanm olduu hakkndaki daha iyi bir aklama varsa eer, biz onu tercih etmeliyiz. Teizm, bu blmn ilk ksmnda zetlendii gibi, bunu salayabilir; zira Tanrnn bizi ince-ayarlanm bir evrene (orada baka evrenlerin var olduunu hibir ekilde iddia etmeksizin) niin koymu olduunun bir gerekesini verir. Benzer sonularn parack-bedenlerde bedenlemi insanlarla ilgili olaslk asndan da ortaya ktn ileri sryorum. Bu bedenler iin zel trdeki kanunlar gereklidir; bunlarla baka insanlar, onlarn davranlarndan bedenlemi insanlarn inanlarnn ve amalarnn ne olduunu karabilecek ve onlarn temel kapasitelerini
254

RIChaRD sWINBURNe

etkileyebilecektir. Bildiim kadaryla, bunun iin neyin gerekli olduu ile ilgili hibir detayl matematiksel alma u ana kadar yaplmamtr; bu yzden byle bir durumun byk oranda ihtimal d olmas bir varsaymdr. Ancak akla uygun bir varsaymdr; fizikiler tarafndan aratrlan mmkn evrenlerin hi birinin byle bir ortam salayamayacak olmas bile, bu varsaym makul klmaya yeterlidir. Bunlarn hi birinde, onlara inanlar ve amalar atfedebileceimiz ekilde, veri aklarna duyarl paracklar bulunmamaktadr. Sradan bedenlerle ilgili daha nce verilmi olanlara benzer argmanlarla, evren meydana getiren bir mekanizmann belirli bir komplekslie sahip olmas ve bylece tartlan trden parack-bedenleri ieren bir evreni meydana getirmesi iin, imknsz denebilecek trden zelliklere sahip olmas gerektii sonucuna varyoruz. Eer byle bir evren var olsayd bile, biz insanlar olarak kendimizi byle bir evrende bulacak olmamzda ok fazla olaslk yoktur, nk ister insanlar olarak veya deil, baka birok evrende var olabilirdik. Eer bir Tanr varsa, insan bedenlerinin veya parack-bedenlerin var olmas iin ince-ayarlanm bir evrenin var olmasnn anlaml bir ekilde ihtimal dhilinde olduu; eer bir Tanr yoksa, byle bir evrenin var olmasnn hibir ekilde ihtimal dhilinde olmad sonucuna varyorum. Bunun sonucu olarak, burada ele aldm ekliyle inceayar kant, Tanrnn varl iin birok kantn birlemesinden oluan birikimsel kanta anlaml bir ekilde katkda bulunmaktadr.
Kaynaka Barrow, J.D. ve Tipler, FJ. (1986) The Anthropic Cosmological Principle, Oxford: Clarendon Press. Earman, J. ve Mosterin, J. (1999) A Critical Look at Inflationary Cosmology, Philosophy of Science 66:149.
255

allah, felsefe ve BlM

Kane, G.L., Perry, M.J., and Zytkow, A.N. (2000) The Beginning of the End of the Anthropic Principle, internet eriimi iin: www.lanl.gov/ abs/astro-ph/0001197. Leslie, J. (der.) (1989) Physical Cosmology and Philosophy, New York: Macmillan. Plantinga, A. (1974) The Nature of Necessity, Oxford: Clarendon Press. Swinburne, R. (2001) Epistemic Justification, Oxford: Oxford University Press. (1997) The Evolution of the Soul, Oxford: Clarendon Press. (1996) Is There a God?, Oxford: Oxford University Press. (1994) The Christian God, Oxford: Clarendon Press. (1993) Coherence of Theism, revised edn, Oxford: Clarendon Press. (1991) The Existence of God, Oxford: Clarendon Press. Tegmark, M. (1998) Is The Theory of Everything Merely the Ultimate Ensemble Theory?, Annals of Physics 270:151.

256

You might also like