You are on page 1of 207

Edward Said - Oryantalizm EDWARD SAID: Filistin'de, Kuds'te dodu. lk ve ortaokulu Filistin ve Msr'da okudu.

niversite Lisansn Princeton'da ald. Master ve Doktora'sn Harvard'da yapt. Orada Bowdoin dln ald. 1974'de Harvard'da Mukayeseli Edebiyat Profesrl yapt. 1975-76 yllarnda Stanford niversitesi'nin Davran Bilimleri nceleme Merkezi'nde grev yapt. 1977'de Princeton Gauss edebiyat eletiri konferanslarn ynetti. 1979'da John Hopkins niversitesi'nde Humanity profesr oldu. u anda Kolombiya niversitesi ngiliz ve Mukayeseli Dnya Edebiyat Profesrl yapmaktadr. Said'in eserleri sekiz dile evrildi. Avrupa, Asya, Afrika ve Avusturalya'da yaynland. Kkler: Niyet ve Metot adl eseri Kolombiya niversitesi'nce verilen ilk 'Lyonel Trling', dln ald. 1978'de Oryantalizm adl eseri, Ulusal Kitap Eletirmenleri evresi dln kazand. Yeni kitaplar Edebiyat ve Toplum, Filistin Sorunudur. Bu kitaplardan Oryantalizm 1982 ylnda yaynevimiz tarafndan Trke olarak yaynland. Filistin Sorunu da ok yaknda yaynlarmz arasnda kacaktr. Said ayn zamanda Filistin Parlamentosu hviyetindeki Filistin Ulusal Konseyi'nin yesidir.

NSZ
Teekkr Borluyum. arkiyat konusunda bir ka yldr kitap okurum, ama elinizdeki kitabn byk ksm, Kalifornia'da Stanford niversitesinde Davran Bilimi ileri Aratrmalar Merkezinde davetli olduum. 1975-1976 retim ylnda yazld. Bu kymetli ve cmert kuruluta-, yalnzca ok sayda meslektamdan deil, ayn zamanda Joan Warmbrunn, Chris Hoth, Jane Kielsmeier, Preston Cutler ve Merkezin Mdr Gardner Lindzey'in de yardmlarndan istifade etmek ansn elde ettim. Taslan bir ksmn yahut tamamn benden dinleyen yahut okuyan dost, meslekta ve rencilerin listesi beni ve kitap ortaya ktna gre belki onlar, utandracak kadar uzundur. Yine de proje ile bandan bitimine kadar ilgili kalan ve bana cesaret veren Janet ve brahim Ebu-Lugod'a, Noam Chomski ve Roger Owen'e minnettarlm bildirmeyi bir grev sayarm. Ayni ekilde, soru ve fikirleri ile metnin belirginlemesine yardmc olan meslektalarma, dostlarma ve eitli yerlerdeki rencilere yardmlar ve tenkitlerinden dolay minnettarm. Pantheon Kitaplarndan Andre Schiffrin ve Jeanne Morton, ideal yaynevi sahibi ve editrm oldular ve kitabn basma hazrlanmasn (hi olmazsa yazar iin) klfet olmaktan, karp, retici ve hakiki anlamda entellektel bir i haline getirdiler. arkiyat (Oryantalist) Messeselerin Modern a Bandaki Tarihi konulu aratrmas ile Meryem Said bana hayli yardmc oldu. Ama bundan baka, kendisinin sevgi ve destei gerekten bu kitap zerindeki almann byk blmn sadece zevkli hale getirmedi, mmkn de klm oldu. New York E. W. Said Eyll - Ekim 1977 Bunlar kendi kendilerini temsil edemiyorlar, temsil edilmeleri gerek. Kari Marx, Louis Bonaparte Dou (bal bana) bir meslek (daldr). Benjamin Disraeli, Tancred

(*) Brumaire (Brmer) 1793'de Fransa'da kabul edilen takvimin 2. aydr. Gnmz takviminin 22 Ekim'i - 20 Kasm' arasnda idi. Dolaysyla Brmer'in 18'inden kast: 10 Kasm'dr. (**) Gney talya'nn bir blmne sahip Norman meneli bir Lord. Kendisi ilk Hal seferinin nderlerinden idi. Antakya'da lmtr. (12 Aralk IJJ).

GR
I.
1975-1975 i sava srasnda Beyrut'a giden bir Fransz gazeteci, harab olmu arya bakyor ve unlar yazyordu: Buras bir zamanlar ......... Chauteaubriand ve Nerval'in Sark'na benziyordu. (1) Hakk vard, zelikle bir Avrupa'l olarak, yle ya, Dou neredeyse bir Avrupa icad idi ve eski alardan beri insanlarda hlyalar uyandran-, garip izlenimler yaratan, kendine has yaratklar ve manzaralar ile fevkalde deneyimlere yol aan bir yerdi. te imdi bu kayboluyordu; bir mnda artk miadn doldurmutu. Bu ite, Doulularn da bir zararnn oluu belki garipti, fakat Chateaubrianci ve Nerval devrinde de orada Dou'lular yaamt ve imdi ac eken de onlard. Bu arada Avrupa'n iin mhim olan, ark'n ve onu encamn Avrupa gz ile resmedilmesiydi. Bunun o gazeteci ve gazetenin Fransz okuyucular iin apayr bir toplumsal nemi vard. Amerikallarn ark konusundaki duygular pek ayn olmayacaktr; onlar iin ark son derece farkldr. Uzak Dou'dur, zellikle in ve Japonya'dr. Amerikallarn tersine Franszlar ve ngilizler (ve onlar kadar olmasa da Almanlar, Ruslar, spanyollar, Portekizliler, talyanlar ve svireliler) benim Oryantalizm diye anacam olgu izgisinde uzun bir gelenee sahiptirler. Oryantalizm, Dou ile (Avrupalnn Batlca deneyiminde onun igal ettii zel yer gz nnde tutularak) varlm olan bir uzlamadr. Dou sadece Avrupa'ya bitiik deildir; o, ayrca Avrupa'nn en byk, en zengin ve en eski smrgelerinin bulunduu yerdir, kurduu medeniyetlerin ve konutuu dillerin membadr, kltrel uzanmdr ve onun en derin ve en ziyade tekerrr eden teki (Benden bakas) imgelerinden biridir. lveten Dou, Avrupa'nn (yahut Bat'nn) kart imgesi, (mefhumu, ahsiyeti, tecrbesi) olarak onun kendi kendini tesisine de yardmc olmutur. Ama bu Dou'nun, hibir yan hayl mahsul deildir: ark, Bat'nn maddi medeniyet ve kltrnn ayrlmaz bir parasdr. te Oryantalizm, kltrel ve hatt ideolojik bir adan, arkasnda messeseler, kelimeler (ilim, tasvirler, retiler, hatta mstemleke brokrasileri ve mstemleke usulleri) kavramlar olan bir muhakeme biimini ifade ve temsil eder. Buna mukabil, her ne kadar son zamanlarda Japonya'daki, Kore ve in Hindindeki servenlerimizin imdi daha ayk, gereklere daha yakn bir Dou bilinci ile sonulanmas gerekirse de, Amerika'nn dou anlay ok daha s gzkecektir. Bu arada, Amerika'nn yakn (orta) Dou'daki artan siyasi ve ekonomik rol, bizim (Avrupallarn) Dou anlaymzdan ok eyler talep etmektedir. Okuyucu (zellikle gelecek sayfalarda) Oryantalizm'den kastmn, hepsi birbirine dayal birok ey olduunu anlayacaktr. Oryantalizmin en kolay kabul gren mans akademik mansdr ve gerekten bu isim birtakm, ilim. kurumlarnda hal ie yaramaktadr. (Antropolog, sosyolog, tarihi yahut dil-bilimci olsun) zel yahut genel bir adan ark' reten, yazya dken, yahut aratran kimse arkiyatdr (Oryantalist) ve yapt ey arkiyattr (Oryantalizm). Bugn uzmanlarn Oryantalizm'den ziyade ark ettleri (Oriental Studies) demeyi tercih ettikleri dorudur ve bunun sebebi bu terimin hem belirsiz ve ok genel olmas, hem de Avrupa smrgeciliinin ondokuzuncu asrdaki ve yirminci asrn bandaki insana yksekten bakan ynetici tavrn artrmasdr. Yine de konusu ark

olan, nde gelen yetki mercii arkiyat (Oryantalist) olan kitaplar yazlmakta ve kongreler yaplmaktadr. Yani bir zamanlar olduu gibi canl olmasa, da, Oryantalizm, ark ve ark'a ait olan eyler hakkndaki doktrin ve tezleri (Sav) ile bilim evrelerinde hayatiyetini srdrmektedir: Zenginlii, nakil usl, ihtisas sahalar ve iletimi ksmen bu kitapta ele alnacak olan bu bilimsel gelenek iin Oryantalizm/in daha geni bir mans vardr: Oryantalizm Dou ile (ou zaman) Bat arasndaki ontolojik (*) ve epistemolojik (**) ayrma dayal bir dn biimidir. Yani aralarnda airler, roman yazarlar, dnrler, siyaset teorisyenleri, iktisat limleri ve imparatorluk yneticileri olan geni bir yazarlar kitlesi, Dou, Dou halk, teamlleri, zihniyeti, kaderi, vs. konusunda detayl teoriler ortaya koyarken, destanlar ve sosyolojik tasvirler yazarken, siyasi raporlar verirken, Dou ile Bat arasndaki temel ayrm balang noktas ihdas etmilerdir. te bu Oryantalizm'in bnyesi Ail'i, Hugo'yu, Dante'yi ve Marx' iine alacaktr. Bu giri blmnde birazdan, bu denli geni biimde yaklalan bir sahada karmza kacak metodolojik sorunlar ele alacam. Oryantalizm'in ilmi ve hayli anlamlar arasnda, devaml bir alveri vardr. Onsekizinci yzyln sonlarndan bu yana da, bu ikisi arasnda hatr saylr, hayli disiplinli (hatt belki kurallara balanm) bir alveri olmutur. imdi Oryantalizm'in nc anlamna geliyorum: Bu anlamda Oryantalizm, dier ikisinden ziyade tarihi ve maddi biimde tanmlanmtr. Onsekizinci yzyl sonlarn kabaca belirlenmi bir balang noktas kabul edersek, Oryantalizm ark ile uraan toplu messesedir; yani ark hakknda hkmlerde bulunur, ark hakkndaki kanaatleri onayndan geirir, ark' tasvir eder, tedris eder, iskn eder, ynetir; ksacas Dou'ya hakim olmak, onu yeniden kurmak ve onun amiri olmak iin Bat'nn bulduu bir yoldur. Ben burada, Oryantalizm'i tehiste Michel Foucault'nun 'Bilginin Arkaeolojisi' ve 'Disipline Etmek ve Ceza Vermek' adl eserlerinde anlatt Muhakeme (Discourse) anlayna mracaat etmeyi yararl buldum. Ben derimi ki: Oryantalizm'i bir muhakeme slbu olarak incelemeksizin, Avrupa kltrne Aydnlanma a sonrasnda Dou'yu politik, sosyolojik, askeri, ideolojik, bilimsel ve fikri bakmdan ynetmek ve hatt retmek imkn yoktur. Ayrca, Oryantalizm yle hkim bir mevki sahibi idi ki Dou hakknda yaz yazan, dnen, yahut Dou'da bir faaliyette bulunan hi kimsenin, Oryantalizm'in dn ve faaliyete getirdii snrlamalar hesaba katmakszn muvaffak olmasna imkn yoktu. Ksacas, arkiyat yznden, ark, dnce ve fiile hr bir biimde muhatap deildi (deildir). Oryantalizm'in, Oryent (Dou) hakkndaki her sz tek tarafl olarak belirlediini kaydetmiyoruz, ama onun (ne zaman o belli varlk, ark sz konusu olsa) kanlmaz olarak (devreye giren ve) etki icra eden menfaatler rgs olduunu sylyoruz. Bu kitap bunun nasl olduunu gstermeye alacaktr. Kitapta ayrca Avrupa kltrnn kendisini Dou yerine bir eit ikame vastas (kendisinin yeraltndaki grnm) klarak nasl g kazandn da gstermeye alacam. Tarih en ve kltrel olarak, ark'taki Fransz ve ngiliz mevcudiyeti ile -kinci Dnya Sava sonrasnda Amerika'nn stnl ele almasna kadar herhangi dier Avrupa yahut Atlantik devletinin mevcudiyeti arasnda gerek keyfiyet gerek kemiyet bakmndan fark vardr. O yzden Oryantalizm'den bahis, (tamamen olmasa da) zellikle bir ngiliz ve Fransz kltr giriiminden; iine hayli farkl sahalar, hayl gcn, Hindistan'n ve Dou Akdeniz lkelerinin tamamn, ncil nshalarn ve ncil diyarlarn, baharat ticaretini, smrgeler iin kurulan ordular, uzun bir smrge ynetim geleneini, dehetli bir limler ordusunu, saysz ark 'uzman' ve ark 'ensarn', bir ark profesrler topluluunu, btn bir ark'a has nosyonlar dizisini (ark despotluu, ark aaas, ark hunharl, ark ehveti),

'evcilletirilerek' Avrupa'nn kullanmna mahsus klman birok Dou tarikat, tefekkr, ve ilmini iine alan (liste istendii kadar uzatlabilir sanrm bir projeden bahsetmek demektir. Demem u ki, arkiyat, ngiltere ile Fransa ve Dou (ki bu Dou ondokuzuncu yzyl balarna kadar sadece Hindistan ve ncil diyarlar mnsndayd) arasndaki bir nsiyetten ortaya kmaktadr. Ondokuzuncu yzyl bandan II. Dnya Savann sonuna kadar Fransa ve ngiltere Dou'ya ve arkiyata hkimdiler; II. Dnya Sava'ndan bu yana, Dou'ya Amerika hkmetmitir ve ona Fransa ve ngiltere'nin bir zamanlar yaklat gibi yaklamaktadr. Her zaman Bat'nn (ngiltere Fransa yahut Amerika'nn) nisbi stnln yanstmakla beraber, dinamii son derece verimli olan sz konusu nsiyetten benim. Oryantalist dediim cesim metinler ortaya kmaktadr. Hemen belirtmeliyim ki, ok sayda kitab gzden geirmi olmama ramen, ok daha fazla, sayda kitab da ylece brakmak zorunda kaldm. Ancak ileri sreceim grler, ne Dou hakkndaki eserlerin tamamiyetine. ne de arkiyat trn oluturan belli baz metinlere, yazar ve fikirlere baldr. Bunun yerine bir mnda belkemii u ana kalar takdim blmnde ne srdm tarihi genellemeler olan farkl bir yntemsel (metodolojik) alternatife ynelmi bulunmaktaym ve imdi sz konusu genellemeleri daha ayrntl olarak tahlil edeceim...

II
Dou'nun, tabiatn deimez bir vakas olmad kabul ile sze girdim. Yani, nasl Bat olduu yerde olduu gibi deilse, Dou da 'ortada ylece durmamaktadr'. Vico'nun byk kefini ciddiye almak ve bunu Corafya ya tatbik etmeliyiz: nsanlar kendi tarihlerini kendileri yaparlar ve bilebilecekleri ey, yapm olduklar eylerdir. Tarihi mevcudiyetler olmalar bir yana, hem corafi hem de kltrel mevcudiyetler olan 'Dou' ve 'Bat' gibi mahaller, blgeler, Corafi dilimler insan yapdrlar. Bu nedenle Bat kadar Dou da, tarihe, dnce geleneine, imajlara ve szcklere sahiptir ve bu tarih: bu imajlar ve bu szckler ona, Bat'da ve Bat iin gereklik ve mevcudiyet kazandrmlardr. Bylece bu iki corafi mevcudiyet, birbirlerini desteklemekte ve bir lde de yanstmaktadrlar. Bunu syledikten sonra, birka makul izah sunmak gereklidir. nce, Dou'nun zde bir fikir yahut icad olup gereklii olmad sonucuna varmak yanl olacaktr. Disraeli Tancred adl romannda, Dou'nun (bal basna) bir meslek (dal) olduunu sylerken, onun gen Batllarn cazibesi iinde eriyip gidecekleri parlak bir ey, olduunu kastediyordu; szleri, Dou'nun yalnzca Batklar iin bir aratrma sahas olduu eklinde yorumlanmamaldr. Dou'da yer alan yle kltrler ve milletler vardr ki, bunlarn yaamlar, tarih ve gelenekleri, Bat'da. bu konuda sylenebilecek her eyden daha byk bir gereklie sahiptir. Bu kitap, bu konuda ok az katkda bulunacak, bu hususu zmnen ifade ile yetinecektir. Benim bu kitapta incelediim Oryantalizmin yn, arkiyat ile ark arasndaki bir balant deil, arkiyatn, (gerek bir ark ile sz konusu olabilecek herhangi bir alka yahut alakaszln tesinde yahut o alka veya alakaszla ramen,) kendi iindeki tutarll ve (bal bana meslek dal olabilecek) ark hakkndaki fikirlerinin tutarlldr. Demek istediim, Disraelinin Dou hakkndaki hkm, Wallace Stevens'in sznde olduu gibi Dou'nun varlna deil, ilk palanda. Dou hakkndaki en belirgin ey olan o ihdas olunmu tutarlla, o muntazam fikirler manzumesine yaplm bir atftr. Getireceim ikinci bir izah da, cebredicilii yahut sebep olduu gc dalm ett edilmeksizin bir fikrin, kltrn yahut tarihin ciddi ekilde anlalmayacadr. Bir yandan, Dou'nun ihdas yahut benim verdiim isimle, Oryantalize edildiine, bir yandan da bu tr eylerin yalnzca tasavvur gerei husule geldiine inanmak, samimiyetsizliktir. Bat ile Dou arasndaki iliki, bir gc, hkimiyet, deiik derecelerde karmak bir hegemonya

ilikisidir. Ve K. M. Panikkar'n klasik eseri Asya ve Bat Hkimiyeti (2) adl eserin isminde doru olarak ifade edilmitir. Dou sadece orta kltrl bir ondokuzuncu yzyl Avrupalsnn aina olduu btn o zellikleriyle Dou olduu iin deil, Dou olabilecei yahut yaplabilecei (olmaya mecbur edilebilecei) iin Doulatrlmtr. rnein Flaubert'in Msr'l bir sokak kadn ile olan karlamasnn, zihinlerdeki Doulu kadn modelinin oluumunda etkili olduu konusunda fikir birlii eden birilerini bulmak zor olacaktr: Kadn kendi adna hi konumuyor, duygularn, varln yahut tarihini hi dile getirmiyor. Flaubert ise yabancdr, daha zengindir, erkektir ve bunlar kendinin Kk Hanm'a (*) bedenen sahip olmasna yardm etmekle kalmayp, O'na o kadn adna laf etme ve okuyucularna onun neden tipik ark kadn olduunu syleme imknn vermektedir. Demek istediim, Flaubert'in Kk Hanm karsndaki gl hali tek rnek deildir. Pekl, Dou ile Bat arasndaki nisbi g dengesinin ve bunun Bat'ya, verdii lf etme imknnn ifadesidir. Bununla nc bir izaha geliyoruz. Oryantalizm'in yapsnn, hakikatler sylendiinde balon gibi patlayacak yalanlar yahut masallardan ibaret bir yap olduu asla dnlmemelidir. ahsen ben Oryantalizmin kymetini (akademik yahut ilmi ekli iinde iddia ettii gibi) Dou hakknda dorucu bir muhakeme ekli oluunda deil, Avrupa ve Atlantik lkelerinin Dou karsndaki glerinin iareti oluunda bulmaktaym. Yine de, Oryantalist dncenin insicamllna, o dncenin gerisindeki sosyo-ekonomik ve siyasi messeselerle olan ok sk balarna ve muhteem hayatiyetine, sayg duymal ve anlamaya almalyz. yle ya, (eitim kurumlarnda, kitaplarda, kongrelerde, niversite ve dileri ile ilgili kurumlarda) 1840 Ernest Renan dneminden gnmz Amerika Birleik Devletleri'ne kadar olan dnemde deiiklie uramadan aktarlan bilgi hazinesi zelliini koruyabilen herhangi bir fikirler sistemi, bir yalan koleksiyonundan daha stn bir ey olsa gerektir Onun iin Oryantalizm Avrupa'nn Dou hakkndaki bir uydurmas deil, bilinle vcuda getirilmi ve nesiller boyu hatr saylr yatrmlara konu olmu bir teori ve pratik btndr. Srekli yatrm, Dou hakkndaki bilgiler sistemi Oryantalizmi, Dou'da olann Bat bilincine katlmasnda makbul bir elek yapt ve Oryantalizmin genel kltre verdii hkmleri oaltt ve gerek mnda faydal kld. Gramsci yararl bir analitik ayrm yapyor.- Medeni toplum ile Siyasi toplum arasnda.. Bunlarn birincisini okul, aile, kooperatif gibi istee bal (veya en azndan rasyonel, zorlamasz) balamlar, ikincisini de siyasi varlktaki (polity) rol dorudan doruya hkmetmek olan (ordu, polis tekilt ve merkezi brokrasi gibi) devlet kurulular oluturmaktadr. Tabii kltr, fikirlerin, messeselerin ve sair kiilerin nfuzunun hakimiyet yolu ile deil, Gramsci'nin uyuma (consent) adn verdii yoldan etkisini gsterdii medeni toplumda ilerlik halinde grlecektir. O halde, totaliter olmayan herhangi bir toplumda, nasl baz fikirler dierlerinden daha etkili ise, baz kltrel biimler de dierlerine nazaran hkim durumdadrlar; Bu kltrel nderliin emaili, Gramsci'nin hegemonya adn verdii eydir, ve bu sanayilemi Bat'nn kltrel yaamn anlamak isteyen herkes iin vazgeilmez bir kavramdr. Oryantalizm'e u ana kadar bahsini ettiim dayankll ve gc veren ey hegemonya yahut daha dorusu, ilerlik halindeki kltrel hegemonyann sonucu dur. Oryantalizm hibir vakit Denys Hay'in Avrupa nosyonu dedii (3) eyden uzak deildir. Bu btn O gayri-Avrupailer karsnda bizi Avrupallar dile getiren toplu bir isimdir. Ve gerekten Avrupa kltrnn ana bileiminin, o kltr Avrupa'da ve Avrupa dnda hegemonya sahibi yapan ey yani Avrupalln, Avrupal olmayan btn uluslarn ve kltrlerin fevkinde bir hviyet olduu pekl ileri srlebilir. Bir de Avrupallarn Dou hakkndaki fikirlerinin hegemonyas sz konusudur ki Doulularn kendileri, Dounun geriliinden ve Avrupa'nn stnlnden bahsetmektedirler ve daha mstakil (yahut daha

skeptik) birisinin konu zerindeki grlerinin daha deiik olmu olabilecei ihtimalini ekseriya es gemektedirler. Srekli diyebileceimiz bir tarzda. Oryantalizm stratejisini izerken bu pozisyon avantajna dayanmakta ve bu Batly Dou ile koskoca bir dizi ilikiye soktuu gibi, nisbi stnln de asla onun elinden almamaktadr. Ve niye baka trl olsun ki,., zellikle Rnesans'n son zamanlarndan gnmze kadarki olaanst Avrupa stnl devresinde... Tabiat bilimcisi, sosyal bilimci, misyoner, tacir yahut asker, ya Dou'da idi, ya da Dou hakknda dncelere sahipti, nk (Dou'dan ok czi bir diren gelmesi artyla,) orada, olabilir yahut oray dnebilirdi. Dou Hakknda Bilgi bal altnda ve Bat'nn onsekizinci yzyln sonundan itibaren Dou zerindeki hegemonyasnn glgesinde, eitim kurumunda ett iin, mzede gsteri iin, mstemleke brosunda restorasyon iin, insan ve kinat hakkndaki antropolojik, biyolojik, lengistik, rksal ve tarihi tezlerde teorik tasvir iin, kalknma, ihtill, kltrel ahsiyet, milli yahut dini karakter konusundaki iktisadi ve sosyolojik teorilere rnek iin, uygun karmak bir Dou ortaya, kmtr... Buna ilve olarak, ark'a ait olan eylerin tasavvura dayal tetkiki hemen hemen sorgulamasz bir Bat uurluluuna dayanmaktayd, ve bu uurun sorgulamasz merkezliinden bir Dou Dnyas ortaya kt: nce kimin yahut neyin ark'a ait olduu yolundaki genel fikirlere gre,- sonra da sadece deneye dayal empirical) gerekliin deil, bir dze arzu, gemleme, yatrm ve tahayyln sz sahibi olduu, ayrntl bir manta gre... Eer gerek bilimsel kiilikteki byk Oryantalist almalara, rnein Silvestre de Sacy'nin Arap Edebiyatndan Semeler yahut, Edward William Lane'nin ada Msrllarn rf ve Adetleri adl eserlerine iaret edebiliyorsak, Renan ve Gobineau'nun rk fikirleri ile kralie Viktorya devrinin byk saydaki pornografik romanlarnn, (Steven Marcus'un ehvet Delisi Trk analizine baknz) (43 ayn itiliin meyvesi olduunu da bellememiz gerekir. Gene de insan srekli olarak' kendisine unu sormaldr: Acaba Oryantalizm'de mhim olan, malzeme ktlesinin stnde ykselen genel fikriyat grubu mudur? (Ki, inkr edilmez, bunlara Avrupa'nn stnl retisi, eitli trde rklk, emperyalist fikirler ve benzerleri, ark'a ait olann bir eit ideal ve deimez soyutlama olduu eklinde dogmatik kanaatler karmtr) Yoksa hepsi teker teker ve ayr ayr ele alnabilecek, ok sayda yazarn ortaya koyduu ok daha eitli almalar m?.. Bir mnda, biri genel biri zel nitelikteki bu iki alternatif gerekte ayni materyale iki ayr bak eklidir (perspektif): her iki halde de kii, bu sahann William Jones gibi ncleri ile Nervai veya Flaubert gibi byk sanatlarla ilgilenmek zorunda kalacaktr. Ve niin bu iki alternatif birlikte yahut birbiri pei sra tatbik edilmesin ki... ok genel yahut ok zel bir anlatm dzeyi sistematikman muhafaza edildiinde (akademik Oryantalizm'in her zaman maruz olduu trden) aikr bir tehlike mevcut deil midir?... Benim korktuum iki ey arptma ve yanllktr yahut daha ok, an dogmatik (*) bir genelliin ve ar pozitivist (**) bir snrl bakn (localized focus) sebep olduu yanllktr. Bu sorunlarla urarken dile getirdiim metodolojik ve perspektifsel glkleri amann yolu gibi gelen, kendi ada gerekliimin ana cephesine mracaata altm. Yoksa sz konusu glkler, insan kabul edilemeyecek derecede genel bir tasvir dzeyinde emee demeyecek kaba polemiksel bir eser yazmaya yahut bir dier yandan, (bu sahada etkin olan ve sahaya, zel insicamn kazandran genel g hatlar ile her trl irtibat kaybetmeye sebep olacak derecede) ayrntl ve atomistik bir dizi tahlil yapmaya, zorlayabilirdi. O halde nasl yapacak da bir yandan bireysellii tanyacak dier yandan da onu, entellektel olan ve sadece pasif yahut diktatrce de olmayan, genel ve hegemonyaya dayal konumuna oturtacaz?

III.
Kendi ada gerekliimin cephesinden bahsettim... imdi bunlar izah ve ksaca mzakere etmeliyim ki nasl belirli bir aratrma ve yazma yoluna girdiim grlebilsin... 1. Safi Bilgi-Siyasi Bilgi Ayrm. Shakespeare yahut Wordsworth hakkndaki bilginin siyasi olmadn, oysa amz ini yahut Sovyetler Birlii hakkndaki bilginin siyasi olduunu ileri srmek son derece kolaydr. Benim kendi resmi ve profesyonel etiketim, Beeri Bilimler limidir. Bu unvan, beeri bilimlerin benim, saham olduuna, dolaysyla da benim o sahada yaptm almalarn politik olma ihtimalinin bulunmadna iaret etmektedir. Tabii benim burada kullan eklime gre, bu etiket ve terimler lyk olduklar nanstan yoksundurlar, fakat sanrm szmdeki genel gerek herkesin malmudur. Wordsworth hakknda eser yazan beeri bilimler liminin yahut ihtisas sahas Keats olan bir editrn siyasi herhangi bir ie bulamadn sylemenin bir nedeni, onun yapt eyin gndelik mnda gerekler zerinde hibir direkt siyasi etkisi yokmu gibi duruudur. Sahas Sovyet ekonomisi olan bir bilim adam yksek dzeyde hkmet ilgisinin bulunduu hayli ykl bir sahada almaktadr ve ett yahut neri olsun, retebildii her-ey, siyaset uzmanlar, hkmet yetkilileri, grevli iktisatlar, istihbarat uzmanlar tarafndan incelenecektir. Beeri bilim limleri ile almas gdlecek siyasetleri belirleyen yahut siyasi ehemmiyet tayan kiiler arasndaki ayrm u ifade ile geniletilebilir: Birincinin ideolojik rengi (ayni sahada alan ve kendisinin Stalinciliine, faistliine yahut liberalliine itiraz edebilecek meslektalar iin tartma konusu tekil edebilecekse de) siyaset iin ancak tesadfi bir nem arz edebilir; oysa, dierinin ideolojisi dorudan doruya materyaline gemitir. ada bilim hayatnda ktisat, Siyaset Bilimi ve Sosyoloji ideolojik bilimlerdir ve siyasi mahiyet haiz olduklarndan phe edilmez.. Yine de Bat'da (genellikle Amerika Birleik Devletlerini kastediyorum) retilen ou bilgide srarla aranan ey, siyasi olmamas, yani ilmi, akademik, tarafsz olmas ve partizan yahut dar kafal retisel inann fevkinde olmasdr. Byle bir arzu ile insan belki teoride tartmaya giremez, fakat pratikte gerek ok daha problemlidir. Hi kimse bilim adamn hayatn artlarndan, (bilinli yahut bilinsiz olarak) bir zmreye dahil oluundan, birtakm inanlara, itimai bir mevkie sahip oluundan, yahut hani sadece bir toplumun mensubu olmak gibi bir faaliyetten bamsz kalacak bir yntem icat etmi deildir... Doal olarak diyelim, aratrmas ve o aratrmann meyveleri plak, gndelik gerein gemleme ve kstlamalarndan kurtularak nisbi bir hrriyete kavumaya temayl ederse de, phesiz bu faktrlerde onun mesleki almalarn etkilemeye devam ederler. nk bilginin, onu reten (hayat koullarnn iine skm, dikkati dalm,) kiiden daha ok deil de, daha az tarafgir olmas diye bir ey vardr... Ama bu bilgi otomatik olarak siyaset d bir ey olmaz... Edebiyat yahut klasik dilbilimi mzakerelerinin siyasi nem ykl, yahut dolayl olmayan bir siyasi nemi haiz olup olmadklar, geni bir sorudur ve ben bunu bir miktar ayrntl olarak baka bir eserimde (5) cevaplamaya altm. imdi yapmak istediim, gerek bilginin temelde gayri siyasi olduu (dolaysyla ela, aka siyasi zellii olan bilginin gerek bilgi olmad) eklindeki genel liberal grn (consensus), bilgi retildii zamanda, sz konusu olan, (mulak olsa da hayli organize de olan) siyasi artlar perdelediini ne srmektedir. Bu gn siyasi etiketi, herhangi bir eseri, (sahte siyaset st nesnellik protokoln inemeye cesaret etmesi nedeniyle) itibardan drmek iin kullanldnda kimseye bu hususun anlalmasnda yardm edilmi olmamaktadr nce beeri toplumun (civil society) deiik bilgi sahalarna deiik siyasi nem dereceleri verdiini sobeleyebiliriz. Belli bir dereceye kadar, bir sahaya tannan siyasi nem, o sahann direkt iktisadi anlamdr,- fakat daha byk lde, siyasi nem bir sahann siyasi cemiyette gereklii olan g kaynaklarna

yaknlndan gelir. Bylelikle, uzun dnemde Sovyet enerji potansiyeli ve bunun askeri gc zerindeki etkisi konusunda iktisadi bir alma muhtemelen Savunma Bakanlnca istenecek ve ondan sonra masraflar ksmen bir vakf tarafndan karlanan, Tolstoy'un ilk romanlar konulu bir ettn asla eriemeyecei bir siyasi konuma eriecektir. Ama eserlerden biri son derece muhafazakr bir iktisatya, dieri de ilerici bir edebiyat tarihisine ait de olsa, her iki alma, medeni toplumun benler olduklarna karar verdii bir sahaya, (Rusya Ettlerine) dahildir. Demek istediim, genel bir konu olarak Rusyann, iktisat ve edebiyat tarihi gibi daha ince ayrmlar stnde bir politik ncelii vardr. nk Gramsci'nin kastedildii manada siyasi cemiyet, sivil (beeri, medeni Cemiyetin rnein akademi gibi dallarna ulamakta ve onlara o toplum ile dorudan balantl olmalarn salayan bir nem alamaktadr. Bu konuyu teorik zeminde daha fazla gtrmek istemiyorum: Bana yle grnyor ki, szlerimin deeri ve inanrl ok daha kstl kalmak suretiyle de gsterilebilir, rnein Noam Chomsky'nin Vietnam sava ile devlet tarafndan desteklenen askeri aratrmalar iin sz edilen tarafsz bilim arasndaki faydac alkay tetkik etmesi gibi. (6) ngiltere, Fransa ve son zamanda da Amerika Birleik Devletleri imparatorluk (smrgeci g olduklar iin, bunlarn siyasi camias, smrgelerdeki menfaatler sz konusu olduunda beeri topluma bir muacceliyet duygusu, dorudan siyasi bir katlma alamaktadrlar. rnein, ondokuzuncu yzyln sonunda Hindistan'daki yahut Msr'daki bir ngiliz'in o lkelerle olan ilgisinin onlarn ngiliz smrgeleri olmalar lsnde olduunun sylenmesinin kimseyi artacan sanmyorum... Bu sz Hindistan ve Msr hakkndaki btn ilmi bilginin, siyasi gerein rengini ve izini tadn sylemekten farkl bir ey gibi gzkebilir ama, benim Oryantalizm konusundaki bu ettmde sylediim ey, bunlar arasnda fark olmaddr. nk eer beeri bilimlerdeki bilgi, onu elde edenin bir beer olarak kendi artlarna bamlln gz ard yahut inkr edemiyor ise, ark' ett eden Avrupal yahut Amerikal da kendi hl ve artlarn, Dou'nun karsna nce bir Avrupal yahut Amerikal olarak, sonra bir birey olarak ktn inkr edemez. Ve byle bir durumda, bir Avrupal yahut Amerika'n olmak hi de etkisiz (atl) bir gerek deildir. Bu, az da olsa, kiinin Dou'da kesin karlar olan bir gce ait olduunun ve daha da nemlisi, dnyann (neredeyse Homeros zamanndan beri) Dou ile ilgisi kesin olan bir blmne ait olduunun farknda olmas demekti ve halen de o demektir... Bu ekilde ifade edildiinde, bu politik gerekler henz ilgi konusu olamayacak derecede tanmsz ve geneldirler, insan bunlar kabul edebilir de, bu gereklerin Salammb6yu yazdnda Flaubert iin, yahut slm'da, ada Temaylleri yazdnda H. A. R. Gibb iin fazla nemli olduklarn kabul etmez. Mesele, anlattn byk hakim gerek ile, bir roman yahut ilmi metin yazlrken onun mahdut bnyesi iin sz konusu olan gndelik hayat ayrntlar arasnda an bir mesafenin olmasdr. Ancak, smrge hkimiyeti gibi iri gereklerin mekanik ve deterministik bir biimde kltr ve tefekkr gibi karmak meselelere uygulanabileceini batan reddedersek, konumuz ilgin bir hal alr. Bana gre verdiim ak tarihi izahlarn gsterdii gibi, Avrupa'nn ve bilhare Amerika'nn Dou ile alkas politikti, fakat (plak siyasi, ekonomik ve askeri gayeler ile direkt mnasebet halinde) benim Oryantalizm dediim sahadaki enili ve kark Dou'yu hsl eden ey, o politik alkay hasl eden kltrdr. Bu yzden, Oryantalizm, yalnz kltr, bilimsel faaliyet, yahut messeselerde pasif bir yansmas olan bir siyasi konu yahut saha deildir. Oryantalizm Dou hakkndaki saysz ve lf kumkumas metinler koleksiyonu da deildir. Bat emperyalistlerinin, Dou dnyasn avu iinde tutmak iin bavurduklar alaka bir plann ismi de deildir. Oryantalizm daha

ziyade jeopolitik bilincin estetik, akademik, iktisadi, sosyolojik, tarihi ve filolojik metinler arasnda dalmdr,- sadece (Dnya Dou ve Bat diye birbirine eit olmayan iki paradan olumutur diyeni temel bir corafi ayrmn deil, bilimsel keif, filolojik restorasyon, psikolojik tahlil, corafi grnm ve sosyolojik tasvir yolu ile yaratp muhafaza da ettii bir dizi menfaatin ayrntl ifadesidir. Bir ifadeden ziyade bir olutur; aka farkl (yahut alternatif ve yeni olan bir dnyay) anlama ve baz hallerde de denetleme, idare etme hatt kendi bnyesine katma yolunda bir istek yahut niyettir; hepsinin stnde de, bir muhakeme usuldr ki, bu hi de i siyasi g ile dorudan mtekabil bir iliki iinde deildir, daha ok deiik glerle eit olmayan karlkl alveriler iinde rer ve var olur. Bir derecede de, (mstemleke yahut imparatorluk tesisinde olduu gibi) siyasi g, (kyas dilbilim yahut anatomi, yahut ada siyasal bilimlerden herhangi birinde olduu gibi) entellektel g, (inanlarda, zevk, kitap, yahut deer sistemlerinde olduu gibi) kltrel gc ve (bizim ne yaptmz, onlarn neyi bizim gibi yapamadklar yahut anlayamadklar gibi dncelerde olduu gibi) ahlki gc ile karlkl alveri halinde biimlenmektedir. Benim gerek kanaatim Oryantalizmin, ada politik-entellektel kltrn hatun saylr bir boyutu olup, Dou ile olan alkasnn, bizim dnyamz ile olan alkas kadar olmaddr... O halde, Oryantalizm kltrel ve politik bir vaka olduu iin varl bir ariv boluunda deildir,- tersine sanrm Dou hakknda dnlen, sylenen, hatt yaplan eylerin baz belirgin ve entellektel olarak) malm hatlar izledii (belki bu hatlar dahilinde vaki olduu) gsterilebilir,.. Burada da geni st yapsal basnlar ile terkip (kompozisyon) ayrntlar, kitaplarla ilgili gerekler arasnda hatr saylr bir nans ve ileme derecesinin varl grlebiliyor. Sanrm ou beeri bilimciler, eserlerin artlar (contexts) iinde var oluundan, kitabn kitaba dayal olmas (intertextuality) diye bir ey oluundan, teamllerden, seleflerden ve syleyi tarzlarndan doan basklarn, bir zamanlar Walter Benjamin'in Yaratclk adna retken kiinin ar vergilendirilmesi. (7) (airin eserini baka hibir esere mracaat etmeden yazmas) dedii eyi nihayet snrlam olmasndan hayli memnundurlar Yine de siyasi, kurumsal, ideolojik snrlamalarn yazar zerinde ayn ekilde etkidiini kabul etmeye pek yanalmyor Bir beeri ilim limi, kendisinin nsanlk Komedyas adl eserde Geoffrooy Saint-Hilaire ile Cuvier arasndaki atmadan etkileniinin bir Balzac yorumcusuna ilgin geleceini bilir. Ama Balzacn kendisi zerinde, kk derinlere inen gerici kraliyet artlarnn basksndan bahsedilmesinin onun edebi dehasna halel getirecei dnlr ve bu yzden ciddi biimde tahkike lyk grlmez. Ayn ekilde Harry Bracken'in bkmadan usanmadan gsterdii gibi, felsefeciler Lock, Hume gibi klasik yazarlar, empirisizmi (deneycilik) mzakere edecek, fakat onlarn felsefi retileri ile rk teorisi, kleciliin aklanmas yahut smrgeciliin savunulmas arasndaki ak alkay hi hesaba katmayacaklardr. (8) Belki kltrn burnunu politikann amuruna bulamak yolundaki ou teebbs kaba bir put devirme hareketi olmutur. Belki benim kendi sahamda da edebiyatn sosyal yorumu, ayrntl metin (kitap) tahlilindeki byk teknik gelimelere ayak uyduramamtr. Fakat u bilinmelidir: Genelde edebi ettler ve zelde Amerikan Marxistleri kitaplarn ve tarihin tahliline dayal ilmi almada, st yapsal ve temel seviyeler arasndaki boluu ciddi biimde kapamak zahmetinden kamlardr. Baka bir yerde ben, bir btn olarak edebi ve kltrel bir kurumun emperyalizmin ciddi biimde tetkikini 'saha d iln ettiini syleyecek kadar ileri gittim. (9) nk Oryantalizm insan dorudan mezkr sorun ile kar -karya brakr yani, siyasi emperyalizmin, kendisini kanlmaz bir. entellektel ve tarihi gerek klmak zere, tm bir bilim, tasavvur ve bilimsel kurumlar sahasn elinde bulundurmas olgusu... Ama geride yine hep o mmbit ka yolu kalacaktr ki bu da (rnein edebiyat liminin ve filozofun) edebiyat ve felsefe renimi grdklerini, siyaset yahut ideolojik analiz renimi grmediklerini sylemekten ibarettir. Yani, uzmanlk gr hayli etkin bir

biimde geni (ve benim grme gre, entellektel adan daha da ciddi olan) perspektifin yolunu kapayabilmektedir... Burada bana, basit iki ksml bir cevap verilebilir gibi geliyor: Hi olmazsa emperyalizm ve kltr (yahut oryantalizm) asndan... ncelikle, neredeyse her ondokuzuncu-yzyl yazar (ayni ey daha nceki devrelerin yazarlar iin de geerli olsa gerek) imparatorluk gereinden fevkalde haberdard. Bu ok iyi tetkik edilmi bir konu deildir, fakat ada bir Viktorya Devri uzmannn, (John Stuart Mili, Arnold, Carlyle, Newman, Macaulay, Ruskin, George Eliot ve hatt Dickens gibi liberal kltr kahramanlarnn, eserlerinde kolaylkla grlebilecei gibi) rk ve emperyalizm konusunda kesin kanaatleri olduunu sylemesi uzun srmeyecektir. Bunun iin bir uzmann bile, rnein Mill'in Hrriyet ve Temsile Dayal Hkmet adl eserinde kendisinin bu eserdeki grlerinin Hindistan'a tatbik olunamayacan (ne de olsa, mrnn byk bir blmn Hindistan Brosu'nda geirmiti) nk Hintlilerin rk olarak olmasa da, uygarlk bakmndan dk olduklarn izah edii gibi malmatlarla ilgilenmesi gerekir. Ayn beklenmeyen yarg Marx'ta da vardr, bu kitapta gstermeye alyorum... kinci olarak, politikann emperyalizm formunda edebiyat, bilim, sosyal teori ve tarih yazmn etkilediine inanmak, hi de o nedenle kltrn deersiz yahut karal bir ey olduunu sylemek demek deildir. Tersine: btn demek istediim, kltr gibi dourgan ve hkmedici sistemlerin yazar ve dnrleri etkileyen i snrlamalarnn, tek yanl olarak bastrc deil, retken olduunu anladmzda, bunlarn kalclk ve srekliliini daha iyi anlamamzn mmkn olacadr. Muhakkak surette Gramsci'nin, ve ayrca Foucault ve Raymond Williamsn kendilerine has ok deiik yollardan anlatmna uratklar fikir bu fikirdir. Williams'n Uzun Devrim adl eserinde mparatorluun Faydalarna ayrlm blmn bir iki sayfas bile bize ondokuzuncu yzyln kltrel zenginlii hakknda ciltlere smayan byl kitap tahlillerinden daha fazla bilgi vermektedir. (10) Bu nedenle ben Oryantalizm'i tek tek yazarlar ile byk imparatorluun (ngiliz. Fransz, Amerikan) ekil verdii (ve entellektel ve tasavvur sahas dhilinde eserlerin ortaya kt) geni siyasi varlklar arasndaki dinamik bir al-veri olarak ele alyor ve ylece ett ediyorum. Bir bilim adam olarak beni en ok ilgilendiren, geni siyasi hakikat deil, ayrntdr. Nasl ki Lane yahut Flaubert veya Ftenan gibi birinde bizi ilgilendiren (onun iin geerli olan) Batllarn Doululardan stn olduu gerei deil, bu (onun iin) tartlmaz gerein at geni mekn iinde, onun ortaya karm olduu, zerinde defalarca derinden dnlm ve deitirilmi ayrntl eser oluyor ise... Benim burada kastettiim eyi anlamak iin, Lane'in ada Msrllarn rf ve Teamlleri adl eserinin, rk stnlnn bir yansmas olduu iin deil; slbu ve son derece zekice ayrntlar nedeniyle, bir tarih ve antropoloji klasii olduunu hatrlamak yeterlidir... O halde, Oryantalizm'in beraberinde getirdii siyasi sorular unlardr: Baka hangi entellektel, estetik, bilimsel ve kltrel gler bu emperyalist gelenein oluumuna katkda bulunmutur? Filoloji (dilbilimi ), leksikograf (szlk yapm) tarih, biyoloji, siyasi ve iktisadi teori, roman yazarl ve lirik iir nasl olmu da Oryantalizmin emperyalist dnya grnn hizmetine girmitir? Oryantalizm iinde ne gibi deimeler, uyarlamalar, arndrmalar, hatt ihtilller cereyan etmektedir? Burada orijinalliin, sreenliin, bireyselliin mans nedir? Oryantalizm kendisini bir devirden dierine nasl nakletmekte yahut yenilemektedir? Ksacas, ne yaparsak, (kltrel almalar, siyasi eilimler, devlet ve belirgin hkimiyet gerekleri arasndaki balanty da gzden karmakszn) kltrel ve tarihi Oryantalizm olgusuna (koullanmam bir akl yrtme tr deil de) bir tr iradi insan eseri olarak, yaklaabiliriz? Bu tr kayglar olan bir beeri ilim almas pekl siyasete de kltre de sorumluluk dhilinde hitap edebilir. Fakat bu, byle bir etdn, bilgi ile politika arasndaki ilinti konusunda tam manasyla gvenilir bir kural koyduu anlamna gelmez. Benim grm

odur ki, her beeri bilim aratrmas, o ilintinin doasn (mahiyetini) etdn, konunun ve tarihi artlarn belirli konumunda, formle etmek zorundadr,. 2. Yntem (Metodoloji) sorunu. Daha evvelki bir kitapta beeri bilimlerdeki almalar asndan, bir ilk adm, bir kalk noktas, bir balang ilkesi bulunmasnn ve formle edilmesinin yntemsel (metodolojik) nemine, hayli dnce ve tahlil yeri ayrmtm. (11) Aldm ve izaha altm byk bir ders, elden verilebilen yahut hemen bulunabilecek balang noktas diye bir eyin olmaddr: her proje iin balanglar, geriden gelecek olan kolaylatracak ekilde yaplmak zorundadr. Hibir zaman bu konuda elinizdeki Oryantalizm ile ilgili almada olduu kadar zorluk ekmedim (baardm m, baaramadm m bilemeyeceim.) Balang fikri, balama eylemi, zaruri olarak bir snrlamay ierir, bununla byk bir materyal ynndan bir blm kesip karlr yndan ayrlr, bir balama noktas bir balang yaplr. Kitap ettleri yapan kii iin, bu tr balang snrlamas ile ilgili bir nosyon, Louis Althusser'in problematic adn verdii nosyondur. Bu, bir metinden yahut bir grup metinden tahlille sivrilen mahdut bir birimdir. (12) Ama (Althusser'in ett ettii Marx tarafndan yazlm eserlerin tersine) Oryantalizm'de, sadece bir kalk noktas yahut problematic bulma sorunu yoktur, ayrca hangi kitap, yazar ve devrelerin ett edilmeye en ziyade msait olduunu tayin sorumu vardr. Bana Oryantalizm'in ansiklopedik bir tarihini vermek akllca bir i olarak gzkmedi, nk eer benim rehber ilkem Avrupa'nn ark Fikri olacak idi ise, uramam gereken materyalin haddi hesab olmayacakt; ikincisi, anlatm modeli benim tasvir ve siyasete degin gayelerime uygun dmeyecekti; ncs de, zaten Raymond Schwabn Dou'nun Rnesans, Joyann Fck'n Yirminci Yzyln Balarna Kadar Avrupa'da Arap Ettleri ve son zamanlarda da Dorothee Metlitzki'nin, Ortaa ngiltere'sinde Arabiyat Meselesi (13) adl eserinde, Avrupa'nn Dou ile mnasebetlerinin eitli cepheleri hakknda, eletirmenin grevini (benim yukarda kaba hatlarn izdiim genel siyasi ve entellektel erevede) deitiren ansiklopedik almalar mevcuttur. Geriye bir de son derece ykl bir arivi ele gelir boyutlara indirme sorunu ile, daha nemlisi, o metinler grubu iinde, aklszca kronolojik bir sra izlemek-sizin entellektel sralamaya benzer bir eyin ana hatlarn karmak sorunu kalyordu. Bu yzden benim balang noktam, ngiltere'nin, Fransa ve Amerika'nn Dou tecrbesini bir btn olarak almak, tarihi ve entellektel zemin olarak bu tecrbeyi mmkn klan eyi keif ile tecrbenin kalite ve karakterinin belirlenmesi oldu. imdi aklayacam, nedenlerle ben, zaten snrl (fakat yine de oransz biimde kemiyeti) olan sorular, ngiltere, Fransa ve Amerika'nn (hemen bin yllk bir sredir Dou demek olan) Araplar ve slm ile olan ilikileri eklinde snrladm. Bu yaplr yaplmaz, Dou'nun geni bir blm Hindistan, Japonya, in ve Uzakdou'nun dier ksmlar, bu blgeler nemli olmadklarndan (nemli olduklar inkr edilemez) deil, Avrupa'nn Yakn Dou yahut slam ile olan ilikileri, Uzakdou ilikilerinden ayr olarak mzakere edilebilecei iin, elenmi oldu. Ancak Avrupa'nn Dou ile ilgisini konu edinen genel tarih iinde baz anlarda,, Dou'nun belirli baz blgeleri, rnein Msr, Suriye, Arabistan, Avrupa'nn daha da uzak blgelerdeki (ki bunlarn en nemlileri ran ve Hindistan'dr) faaliyetlerini de ele almakszn ett edilemez. Fevkalde iyi bir rnek, Onsekizinci ve Ondokuzuncu-yz-yl ngiltere'si bakmndan Msr ile Hindistan arasndaki balantdr. Ayni ekilde: Franszlarn Zerdtilerin mukaddes kitaplarnn okunmasndaki rolleri, Paris'in ondokuzuncu yzyln ilk on senesi iinde bir Sanskrite ettler merkezi olarak belirii, Napolyon'un Dou ile olan ilgisinin ngiltere'nin Hindistan'da oynamakta olduu rolden kaynaklan... Uzak Dou ilgili btn bu konular, Fransa'nn Yakn Dou, slm ve Araplar ile olan ilgisini dorudan etkilemitir...

ngiltere ve Fransa Dou Akdeniz'e hemen hemen onyedinci yzyln sonundan itibaren hkim oldular. Ancak benim, o hakimiyet ve sistematik kar salama faaliyeti konusunda mtalalarm, a) Almanlarn, talyanlarn, Ruslarn, spanyollarn ve Portekizlilerin Oryantalizm'e yaptklar nemli katklara, b) Onsekizinci yzylda Dou'yu tetkike yneliteki mhim sebeplerden birinin, Piskopos Lovvth, Eichhorn, Herder ve Michaelis gibi deiik ve ilgin liderlerin nderliinde Mukaddes (Biblical) ettlerdeki devrim oluuna, hakkettii yeri ayrmamaktadr. Birinci olarak dikkatimi nce ngiliz ve Fransz, daha sonra da Amerikan eserlerine vermem gerekiyordu. nk doru olan sadece ngiltere ve Fransa'nn Dou'da ve Dou ettlerinde nc uluslar olmalar deildi; bu yeni ileri karakollar elde tutann da, yirminci yzyl ncesinin bu en byk iki smrgeci gc oluu idi. Amerikann II. Dnya Savamdan bu yana Dou'da sahip olduu konum sanrm hayli bilinli olarak nce Avrupal glerin hazrlad zemine oturmutur. Bir de u var: Ben ark konusundaki ngiliz, Fransz ve Amerikan eserlerinin kalite, tutarllk ve miktar olarak Almanya, talya, Rusya ve dier yerlerde verilen eserlerin zerinde olduuna inanyorum. Fakat sanrm arkiyat ilminde ilk admlarn ya ngiltere ya da Fransa'da atlm, Almanlarn sonradan bu konular ilemi olduu da dorudur.. rnein slm, Arap edebiyat, Drzi tarikat, Sasanileri inceleyen Silvestre de Sacy, yalnzca bu konudaki ilk ada ve kuramc Avrupa Oryantalisti deildi; ayni zamanda Champollion'un da, Alman Mukayeseli Dilbilim dalnn kurucusu Fransz Bopp'un da retmeniydi. Williams Jones ve Edward William Lane iin de ayni tr bir ncelik ve dolaysyla temayz iddiasnda bulunulabilir. kinci olarak (ki bu noktada benim Oryantalizm konusundaki almamn kusurlar byk lde telafi edilmektedir) son zamanda, benim Oryantalizm adn verdiim olgunun ncil aratrmalarndaki mazisi (background) konusunda baz gelimeler olmutur... Bunlarn en iyisi ve bizim, yolumuzu aydnlatan E. S. Shaffer'in etkileyici eseri Kubla Han ve Kuds'n d (14)-dr. Bu, romantizmin ortaya k ve Coleridge, Browning ve George Eliotn eserlerindeki ou olayn mant konusunda vazgeilmez bir etddr. Bir dereceye kadar Shaffer'in eseri, Schwab'daki genel hatlar szgeten geirmekte, bunu yapmak iin Mukaddes Almanca metinlerdeki alkal malzemeyi ortaya karp, o malzemeyi zeki ve her zaman ilgin bir tarzda, bu byk ngiliz yazarn eserinin okunmasnda kullanmaktadr. Ancak kitapta eksik olan, belli bal ngiliz ve Fransz yazarlarn Oryantalist malzemeye verdikleri siyasi ve ideolojik keskinliktir ki bu benim ilgilendiim husustur... Ayrca Shaffer'in tersine ben, Oryantalizmde, sonraki bilimsel ve edebi gelimeleri de ele alyorum. Bu gelimelerin, bir yandan ingiliz ve Fransz arkiyatl (Oryantalizm) arasndaki rabta asndan, dier yandan da aka smrge kurmak politikas gden bir emperyalizmin ortaya k bakmndan nemi vardr. Tabii ben btn bu nceki Meselelerin nasl az ok kinci Dnya Sava sonrasndaki Amerikan Oryantalizm'inde de grldn anlatmak istiyorum. Yine de benim almamda zihinleri artabilecek bir cihet vardr: urada burada bir iki atf dnda, Almanya'da Sacy'nin hakim olduu balang devresi sonrasndaki gelimeleri eni konu ele alm deilim. Akademik Oryantalizmin anlalmasn amalayp, Steindhal, Mller, Becker, Goldziher, Brockelmann, Nldeke (hepsi bu kadar deil tabii) gibi yazarlara hakkettii yeri vermeyen her eser tenkide mstehaktr. Ve ben de kendimi ayplyorum, zellikle zldm, Alman bilim adamlarnn ondokuzuncu yzyl ortalarnda sahip olduklar byk bilimsel saygnla daha, fazla, yer ayramamaktr ki, George Eliot bu ihmali gsteren adal limleri hayli itham etmitir... Su an kafamda Eliotn Mart Ortas adl eserindeki unutulmaz Mr. Casaubon portresi var. Casaubon'un Mitoloji Anahtar adl eserini bitirememesinin bir sebebi, gen yeeni Will Ladislav'a gre, Almanca eserleri bilmemesidir. nk Casaubon sadece kimya kadar deiken: yeni keiflerin srekli olarak yeni grlere yol at bir konu sememi, Paracelsus'un, hani oryantalist olmad iin reddediliine benzer bir ie girimitir. (15) Eliot, 1830'larda, ki Mart Ortas da konusunu bu yllardan almaktadr, Alman bilim, almalarnn Avrupa'da stnl ele geirdiini im etmekte haklyd. Ancak

Ondokuzuncu yzyln altm senesi iinde Alman ettlerinde Oryantalistler ile Dou'ya duyulan milli alka arasnda sk bir ortakln bulunmas imknszd. Almanya'da ngiliz ve Franszlarn Hindistan'daki Dou Akdeniz'deki ve Kuzey Afrika'daki mevcudiyetlerine benzer hi bir ey yoktu. Dahas, Almanya iin ark, hemen hemen tamamen bilimsel, yahut hi olmazsa klasik bir Safk'ti. Lirik iirlere, hayllere ve hatta romanlara konu yaplmaktayd, fakat hibir zaman aktel deildi. Chateaubriand, Lane, Lamartine, Burton, Disraeli, yahut Nerval iin Msr ve Suriye'nin aktel oluu gibi aktel deildi. Dou hakknda yazlm en ok bilinen iki Almanca eserin, yani Geothe'nin yazd Dou-Bat Divan ile Friedrich Schlegel'in yazd Hind Dili ve Bilgelii adl eserlerin srasyla Ren nehrinde yaplm bir seyahate, ve Paris ktphanelerinde geirilmi uzun saatlere dayal olmalar nemlidir. Alman limleri, ngiliz ve Fransz imparatorluklarnn Dou'dan getirdii metin, efsane, fikir ve dillere tatbik olunan teknikleri szgeten geirmekte ve bunlar gelitirmekteydiler. Ancak Alman Oryantalizminin ngiliz, Fransz ve daha sonra da Amerikan Oryantalizmi ile paylat zellik, Bat kltr dhilinde Dou zerinde bir tr entellektel 'Otorite' sahibi oluu idi. Sz konusu otorite Oryantalizm hakkndaki herhangi bir anlatmn konusu olmak zorundadr ve elinizdeki kitapta bu byledir. Oryantalizm ismi bile, ciddi, hatta dndrc bir uzmanlk slbu hissini vermektedir; Bunu ada Amerika sosyal bilimcileri iin kullandmda (onlar kendilerine Oryantalist demezler, benim bu kelimeyi kullanm kaide d bir eydir.) yapmak istediim ey, Orta Dou uzmanlarnn nasl hl Oryantalizmin ondokuzuncu yzyl Avrupasndaki mevkiinden yarar salayabileceklerini grmektir Otorite ne esrarengiz ne de doal bir eydir. Oluur, r, yaylr; bir vastadr, zorlaycl haizdir; stat kazanr, zevk ve deer lleri getirir; hak iln ettii baz fikirler ile oluturup yayd ve oaltt teaml, alglay ve hkmlerden ayr bir varl hemen hemen sezilemez... Hepsinin de stnde otorite, tahlil gtrr ve edilmelidir de... Otoritenin btn bu vasflar Oryantalizm iin varittir ve benim bu kitapta yapmaya altm eyin ekserisi, gerek Oryantalizm'deki tarihi otoriteyi, gerek ahsi otoriteleri tanmlamaktr. Benim burada otoriteyi ett ederken yararlandm balca yntemsel tespitler, stratejik mevki (strategic location) ve stratejik teekklt (strategic formation)lardr. Bunlarn birincisi, bir metin iinde o metin yazarnn inceledii Dou ile ilgili malzemeye nisbetle nasl bir tavr olduunu semek iindir. Stratejik teekklt ise metinler arasndaki alkay inceler, metin gruplarnn, metin tiplerinin hatta metin trlerinin nce kendi aralarnda sonra da kltr iinde nasl ktle younluk ve atf gc (kaynak olarak belirtilme gc) kazandklarn tahlile tabi tutar. Strateji nosyonunu sadece Dou ile ilgili eser veren herkesin karlat sorunu tesbit iin kullanmaktaym yani kavrama, yaklama, ycelii, genilii, korkun boyutlar altnda kalmama, yenilmeme sorununu tesbit iin... Dou ile ilgili eser veren herkes, kendisini Dounun karsnda mevzilendirmek zorundadr; verdii eser bakmndan bu, benimsedii anlatm tonu, ina ettii yap, metinde geen imaj, tema ve motifleri ierir ki, bunlarn hepsi bilinli olarak okuyucuya hitap, Dou'yu tasvir ve nihayet onu tebih ve onun namna sz etme yollardr. Yalnz bunun hibir yan soyut deildir. Dou ile ilgili eser veren herkes (bu Homeros iin de geerlidir) bir selefi, Dou hakknda, atfta bulunulacak ve dayanlacak bir bilgiyi var sayar, ilveten, Dou hakkndaki her eser, baka eserlerle, okuyucu topluluklar ile kurumlarla, Dou'nun kendisi ile 'irtibatn kurar'. Bu yzden eserler (rnein filolojik aratrmalar, Dou edebiyatndan iktibaslar, gezi kitaplar, ark tasavvurlar) ile okuyucu kitleleri ve Dou'nun baz zel cepheleri arasndaki ilikilerin toplam tahlile gelir bir teekklttr ki, zaman iinde, muhakeme slbunda, kurumlarda, (okullarda, kitaplklarda, d hizmet tekiltlarnda) sz konusu varl ona g ve sz sahiplii (otorite) kazandrr. Umarm benim otorite ile ilgimin, Oryantalist metinde yatan gizli eyin deil, daha ziyade metin yzeyinin (metnin tasvir ettii eye olan dtanlnn) tahlilini gerektirdii anlalmtr. Bu fikrin vurgulamaya gerek olmayacak kadar ak olduunu sanyorum.

Oryantalizm dtanlk zerinde irad edilir, yani air yahut lim olsun, Oryantalist Dou'yu konuturduu, tasvir ettii, srlarn aa vurduu zaman bu Bal'yadr ve Bat iindir. Dou ile ilgisi sadece Dou'nun kendisinin sylemekte olduu eylerin birinci sebebi olmasnda yatar. Syledii ve yazd ey, sz ya da yaz olmas hasebi ile Oryantalist'in gerek varlksal gerek ahlki bir gerek olarak, Dou'nun dnda olduunu gstermek kastn tar. Bu dtanln balca rn tabii ki temsildir (anlat, kelimelerle dile getirme): Aeschylus'un yazd Persiiler oyunundan balayarak, Dou o ok uzak ve ekseriya tehdit edici dierlikten karak nisbeten aina olduumuz ekillere brnr (Aeschlyus'un oyununda, yas tutan Asyal kadnlar), Persiiler anlatnn oyun bakmndan baars, seyircilerin Doulu olmayan birisinin btn Dou'ya malettii bireyin son derece yapay bir canlandrmn seyretmekte olduklar gereini glgede brakmaktadr. Bu yzden benim Oryantalist metin analizim, bu tr anlatlarn Dou'nun. doal tasvirleri olmayp, anlatlar olduu hakkndaki, (hi de grnmez olmayan) delilleri zel biimde vurgulamaktadr. Bu tr deliller sanat eseri olduunu beyan eden (aka tasavvura dayal) eserlerde olduu kadar, sadk eser ad verilen eserlerde (tariheler, filolojik tahliller, siyasi risalelerde) de bulunmaktadr. Aranmas gereken eyler, anlatnn doruluu, erilii yahut byk bir orijinal esere olan sadakati deil, slb, sz sanatlar, dekor, anlatm aralar, tarihi ve sosyal koullardr. Anlatnn dtanl her zaman u gerein belli bir formlasyonundan etkilenecektir: Eer Dou kendi kendini anlatabilseydi, anlatrd; anlatamadna gre bu vazifeyi anlat yerine getirecektir. Bat iin ve bakas bulunmadndan, zavall Dou iin. Mars'n Louis Lonaparte'n 18. Brumairein yazd gibi, Bunlar kendilerini temsil edemiyorlar, temsil edilmeleri gerek. Benim ddanlk zerinde srar ediimin bir baka nedeni de u inanmdr: Bence, kltrel muhakeme, kltr dahilinde mbadeleler yolu ile tedavl eden ey, gerein kendisi deil, anlatlardr. Dilin kendisinin son derece organize ve ifrelerle dolu bir sistem olup, ifade, iaret, mesaj ve malmat mbadelesi, temsil vb. iin birok araca, bavurduunu tekrar isbata pek gerek yoktur. Hi olmazsa yazl dilde nakledilen bir mevcudiyet yoktur, bir resimleme, resimlerle yahut kelimelerle temsil vardr. Bu yzden Dou hakkndaki yazl bir beyann deeri, etkinlii, gc, grnrdeki hakikatlilii, ekli iindeki Dou'dan fazla ey almaz. Temel olarak ona dayal olamaz. Tersine yazl beyann okuyucu iin var olma art, onda Dou adl herhangi Bir gerek ey'in dlanm, yerinden oynatlm, fazlalk addedilmi olmasdr. Bylelikle Oryantalizm'in tm Dou'dan kopuk ve uzaktr. Oryantalizm'de bir anlam grlmesi, Dou'dan ok Bat ile ilgilidir ve sz konusu anlam, varln dorudan doruya Dou'yu grnr, seilir ve var klan Bat anlat tekniklerine borludur. Ve bu anlatlar yarattklar etki bakmndan, uzak ve ekli belirsiz bir Dou'ya deil, kurumlara, geleneklere, teamllere, zerinde mutabakata varlm anlay kurallarna bamldrlar. Dou'nun 1770'den evvelki anlatmlar ile o tarihten sonraki anlatmlar (yani benim ada Oryantalizm'e dahil tuttuklarm) arasndaki fark, sonraki devrede anlatm alannn fevkalde genilemi olmasdr. Avrupa'nn William Jones ve Anquetil Duperron'dan ve Napolyon'un Msr seferinden sonra, Dou'yu daha bilimsel bir biimde tand, Dou'da daha evvel rastlanmam bir otorite ve disiplin iinde yaamaya balad dorudur. Fakat Avrupa iin mhim olan, Dou'yu kavray sahas iine sokabilmek iin tekniklerine kazandrmas gereken kapsam ve duyarllk idi. Onsekizinci yzyl sonunda Ibranice'nin ilhi otoritesi sona erip Dou kesin olarak kendi dillerini sergileyince, bunu kefeden, baka bilim adamlarna aktaran, ve Hint-Avrupa dilleri bilim daln kurarak bu kefi muhafaza, edenler, bir grup Avrupal idi. Artk konuan Dou'ya bak iin yeni ve gl bir bilim dal vard, ve bu Foucault'nun Nesnelerin (Eyann) Nizam adl eserinde gsterdii gibi, beraberinde tm bir bilimsel karlar manzumesi getirmekteydi. Ayni ekilde William Beckford, Byron, Geothe ve Hugo, sanatlar ile Dou'yu yeniden ina ettiler ve grnt, ritm ve esintilerle

(images, rythms, and motifs) Dou'nun renklerini, klarn ve insanlarn grnr hale getirdiler. Gerek Dou, yazar iin ancak bir ilham kayna oluyordu; ona pek nadir rehberlik etmekteydi. Oryantalizm, farazi nesnesinden (Dou) daha ok (bu nesneyi icad eden de Bat idi) kendisini orta,ya karan kltrle rabtal olmutur. Bunun iin Oryantalizm'in tarihinin, hem. bir i tutarll hem de kendisini evreleyen hakim kltr ile arasnda son derece belirli bir takm ilikiler vardr. Netice olarak tahlillerimde ben, sahann biim ve i organizasyonunu, nclerini, byk otoritelerini, kural kitaplarn, inan ifadelerini, nde gelen ahsiyetlerini, bunlarn izinden gidenleri, gelitirenleri ve yeni otoriteleri gstermeye gayret ediyorum; ayrca Oryantalizmin kltre hakim olan gl fikir, reti ve temaylleri nasl bnyesine dahil edip bunlarn katksn tadn da izaha alyorum. Yani bir linguistik Dou, Freud Dou'su, Spengler Dou'su, Darwin Dou'su, rk Dou vb. olmutur (ve vardr]. Ama hibir zaman safi (yahut koullanmam] Dou diye bir ey olmamtr. Ayni ekilde, Oryantalizm hi bir zaman gayr maddi bir vehe iinde bulunmam, Dou nosyonu (idea) diye masum bir ey ise hi olmamtr. Altta yatan bu itikat ve onun getirdii yntemsel sonular asndan ben fikirlerin tarihini ett eden ilim adamlarndan ayrlyorum. Zira Oryantalist muhakemenin getirdii hkmlerin vurgular, formllendirilmeleri, ve hepsinin stnde, maddi etkinlikleri, (belagat stne bina edilmi tarihelerin tamamen rtt) baz ekillerde mmkn olabilmektedir. Bu vurgular ve bu maddi etkinlik olmakszn Oryantalizm sadece deiik bir fikir olmu olurdu, ki aslnda ok daha fazla bir eydir ve yle olmutur... Onun iin ben sadece ilmi eserleri deil ayni zamanda edebi eserleri, siyasi yazlan, gazete haberlerini, seyahatnameleri, dini ve filolojik ettleri de okudum. Baka trl syleyecek olursak, benim katk bak am, trden tre, devirden devire deimek artyla (btn metinlerin bu dnyay ve baz artlar yansttna olan inanm paralelinde) tarihi ve antropolojiktir. Ancak eserine ok eyler borlu olduum Michel Foucauit'nun tersine ben, bireysel olarak ayr ayr yazarlarn (aksi takdirde anonim ve dank bir klliyat tekil eden) Oryantalizm zerindeki belirleyici etkilerine inanmaktaym. Tahlil ettiim byk saydaki eserin birlii ve beraberlii, ksmen bunlarn sk sk birbirlerini kaynak gstermelerine dayanr: Ne de olsa. Oryantalizm bir eser ve yazar gsterme sistemidir. Edward William Lane'in ada Msrllarn rf ve Adetleri adl eserini Nerval, Flaubert, ve Richard Burton gibi birbirinden ok farkl yazarlar okumu ve kaynak olarak gstermilerdir. La-ne, yalnzca, Msr deil, Dou hakknda yaz yazan yahut dnen herkes iin bavurulmas kanlmaz olan bir otorite idi. rnein Nerval sz konusu eserden kelime kelime alntlar yaparken Msr'daki deil, Suriye'deki kyleri anlatyordu Lane'e otoritesini de, eserlerine zellikle, yahut olur olmaz atflarda bulunulmasn da, yani eserinin geer akeliini de salayan ey, Oryantalizm idi (Ama. Lane'in geer akelii, eserinin deeri anlalmadan anlalamaz.) Ayni ey, Kenan, Sacy, Lamartine, Schlegel, ve bir grup dier etkileyici yazar iin de geerlidir. Faucault genel planda tek kitap yahut yazarn ok az nemi olduuna inanyor. Ancak deneyim bana (belki baka hibir yerde deil ama) Oryantalizm'de bunun byle olmadn gsteriyor. Buna bal olarak ben analizlerimde kitaplardan alntlar yaparak, bununla o tek kitap yahut yazar ile katkda bulunduu karmak oluum arasndaki karlkl ilikileri ortaya koymaya alyorum. Fakat yazarlardan geni alntlar yapmakla birlikte bu kitap Oryantalizm'in tan bir tarihi yahut genel bir anlatm olmaktan uzaktr. Bu konudaki eksikliin uurundaym. Oryantalizm gibi kitaplara smayacak bir bilimin dokusu Bat toplumunda yaam ve i grmtr nk zengindir... Benim btn yaptm, zaman zaman o ana dokunun urasn burasn anlatmak ve sadece, ayrntl, ilgin, muhteem ahsiyetler, eserler ve hadiseler ile ssl daha byk bir

btnn varlna iaret etmek olacaktr. Bu kitabn birok kitabn birincisi olduunu dnerek avunuyor, bakalarn yazmak isteyecek lim ve eletirmenlerin olduunu mid ediyorum. Emperyalizm ve kltr konusunda, yazlacak bir genel eser daha olmaldr; ondan sonra, baka eserler, Oryantalizm, ile pedagoji (terbiye sistemi) arasndaki ilikiyi, yahut talyan, Flemenk, Alman ve isvire Oryantalizmini, yahut bilim ile edebiyat arasndaki etkileimi, ya da ynetime dair fikirler ile tefekkr (intellectual discipline) arasndaki ilikiyi derinlemesine ele alabilirler. Belki de giriilecek ilerin en nemlisi Oryantalizme amzda alternatif aramak, baka kltrlerin ve uluslarn hrriyeti yahut basknn ve mdahalenin olmad bir perspektiften nasl ele alnabileceini aratrmaktr. Fakat o zaman o karmak bilgi ve kuvvet sorununun batan ele alnmas gerekir. Btn bu iler, elinizdeki eserde ayplayacanz derecede eksik braklmtr. Metod konusunda sylemek istediim son, ve belki du gururumu okayc, ey, bu eseri ok sayda okuyucu kitlesini gz nnde bulundurarak meydana getirdiimdir. Edebiyat ve eletiri sahasnda alanlar iin, Oryantalizm, toplum, tarih ve kitaplar arasndaki alka konusunda harikulade bir misaldir; dahas, Dou'nun Bat'da oynad kltrel rol, Oryantalizm.ile ideoloji, politika ve gllk kavram arasnda ilintiler salamaktadr, ki sanrm bu meseleler bilim ve yazarlar camiasnn ilgi sahas iindedir. niversite aratrmalarndan siyaset danmanlarna kadar ada Dou bilimcileri iin ise iki gaye gttm: Bunlarn birincisi, onlara zihni itigal konularn alk olmadklar bir tarzda' takdimdir. kincisi de (tartma amak midiyle) genellikle almalarm istinad ettirdikleri ve sorgulanmadklar varsaymlar eletirmek... Sradan okuyucu iin bu kitap, her zaman dikkat cezbeden meselelerle uramaktadr. Bu Meselelerin hepsi Bat'nn bakalar hakkndaki dn ve tavr ile olduu gibi, ayni zamanda, Bat kltrnn Vico'nun milletler lemi eledii sahada oynad esiz rol ile de balantldrlar, Nihayet nc Dnyadaki okuyucular iin, bu kitap (Bat Politikas ve politikada Bat harici dnyann yerinin ne olduundan ok) Bat kltr biliminin gcnn anlalmasnda bir ilk adm olmak iddiasndadr. Sz konusu gc, genellikle ss yahut styap diye yanl bir biimde alglanmaktadr . Benim midim kltrel tahakkmn korkun yapsn ortaya koymak ve evvelce smrge olmu olan uluslar iin, bu yapy kendi zerlerinde yahut bakalarna tatbike kalkmann cazibe ve tehlikesine iaret etmektedir. zah mmkn olduunca kolaylasn diye, bu kitap uzun ve oniki ksa blm ayrlmtr. Oryantalizmin Kapsam balkl birinci blm, gerek tarih ve tecrbe, gerek felsefi ve siyasi temalar asndan, konunun btn boyutlarnn altn izmektedir. kinci Blm, Oryantalist Yaplar.- Eski ve Yeni geni kronolojik bir anlatm (ve mhim air, sanat ve bilim adamlarnn eserlerinde grlen ortak baz aralara iaret) ile, ada Oryantalizmin ortaya kn anlatmaktadr. imdilerde Oryantalizm balkl nc blm 1870'den, ikinci blmn brakt yerden balyor. Bu, Dou'daki byk smrgeci genilemedir ve kinci Dnya Sava'nda son bulur. nc blmn son kk bal ngiiiz-Fransz hegemonyasndan Amerika hegemonyasna geii tasvir etmektedir: Bu son blmde Birleik Amerika Devletlerinde Oryantalizm konusundaki fikirsel ve sosyal gerekleri vermeye alyorum. 3. ahsi boyut. Hapishane notlarnda Gramsci yle diyor . Geni eletirinin balang noktas kiinin 'ne olduunun' bilincinde olmas, 'imdiye kadarki' tarih sreci nda kendini tanmasdr. Bu zaman sreci bir sr iz brakr, ama hadiselerin listesini brakmaz. Elimizdeki tek ingilizce tercme Gramsei'nin szn anlalmaz ekilde burada kesiyor. Oysa talyanca, orijinal metinde u ilave ile son bulmaktadr. Onun iin balangta bu tr bir envanter tanzim etmek zaruridir. (163 Benim bu aratrmaya olan ahsi yatrmm bir Doulu olduumun farknda oluumdur. ocukluum iki ngiliz smrgesinde geti. (Filistin ve

Msr) . Buralardaki ve A.B.D.'deki btn eitimim Batl idi, ama o ilk biline kaybolmad. Birok bakmdan, Oryantalizm tetkikim, zerimdeki izlerin envanterini karma teebbs olmutur. Bu izler tahakkm ile btn Doulularn hayatnda ok gl bir amil olan bir kltrn bir Doulu zerinde brakt izlerdir. Bunun iindir ki benim iin Mslman Dou'nun dikkatin merkezi olmas gerekmitir. Her ne kadar o yolda gayret sarf etmek gerektiinin bilincinde olmusam da, baardm eyin Gramsci'nin ngrd envanter olup olmadna karar vermek bana dmez. Btn alma boyunca, hem eletirisel bir uuru muhafazaya gayret ettim (gcmn ve aklmn yettiince), hem de ei-timimin bana salad tarihi, beeri ve kltrel aratrma aralarn istimal ettim. Ama bunlar yaparken asla Doululuun kltrel gerekliini, ve bunun ahsmla olan alkasn gzden uzak tutmadm. Bu tr bir aratrmay mmkn klan tarihi artlar hayli karmaktr ve bunlarn burada ancak ematik bir listesini verebilirim. 1950'den bu yana Bat'da, zellikle ABD.'de yaayan birisi, Dou Bat ilikilerinde olaan st alkalanmalarn olduu bir a yaam olacaktr. Bu devrede Dou'nun (ki hem bildiimiz Dou hem de Rusya demektir) nasl her zaman tehlike ve tehdit demek olduu kimsenin dikkatinden kamamtr. niversitelerde giderek artan saha-almas programlan ve enstit ihdas, Dou'nun bilimsel adan ettn milli politikann bir dal haline getirmitir. Bu lkede toplumsal olaylara, Dou'ya duyulan shhatli bir ilgi de dahildir ve bunun sebebi stratejik ve iktisadi nem kadar geleneksel ark haylleridir. Elektronik ada yaayan bir Batl insann Dou ile balants kolay ve anlk olduu gibi, Dou da yaknlamtr ve menfaatlerinin, zellikle Amerikan menfaatlerinin fink att bir Dou intiba artk belli gcn kaybetmitir. atesi elektronik dnyann bir zellii, Dou'nun gzlendii gr alarnn teyidi ve takviyesidir. Televizyon, sinema- ve btn yayn vastalar malmat giderek daha standart kalplara dkmlerdir. Dou asndan, bu standartlama ve kltrel kalplama, Ondokuzuncu yzylda hakim olan, Esrarengiz Dou konulu akademik ve hayal mahsul cin-eytan hikyelerini arttrmtr. Bu, hibir yerde Yakn Dou'nun ele alnndaki kadar geerli deildir. Araplarn ve slm'n anlalmas konusunda en ufak alglamay bile son derece siyasi, hatta neredeyse dehetli bir hadise yapan ey vardr: birincisi, Oryantalizm tarihindeki yansmas hemen gze arpan Arap ve slm dmanl (Bat halknn n yargs); iki, Araplarla srail Siyonizmi arasndaki sava ve bunun gerek Amerikan Yahudileri, gerek liberal kltr ve insanlar zerindeki etkileri; , Araplar yahut slm' kayrmak yahut bunlar duygulara kaplmadan mzakere etmek imknm veren herhangi kltrel tavrn kesin yokluu [ademiyeti), Dahas Ortadou imdi Byk G oyunlar, petrol ekonomisi, ve 'hrriyetsever demokratik srail' ile 'er, istibdat, terrist Arap' ayrmna ylesine bulanmtr ki, insann Yakn Dou'dan bahsederken neden bahsettii konusunda ak bir grn belirmesine pek imkn olmadn sylemeye gerek yoktur. Ksmen benim bu konularda kendi tecrbelerim bu kitab yazmama neden olmutur. Filistinli bir Ara-bm Bat'daki, zellikle Amerika'daki yaam moral bozucudur. Burada sanki oy birlii ile kabul edilmi bir kanaat vardr: Filistinli'nin siyasi varl yoktur, var' dendii zaman da, Filistinli, bir rahatszlk kayna yahut Dou'lu olarak vardr. Arabi yahut Mslman iine alan rklk, kltrel lkapclk siyasi genilemecilik ve insanlktan uzaklatrc ideoloji kskac yle gldr ki, her Filistinli bunu, kaderin kendisine verdii hususi ceza, olarak hissetmektedir. Yakn Dou ile ilmen alkal hi kimsenin yani hibir Oryantalistin A.B.D.'de kendisini kltrel ve siyasi adan tam kalb ile Araplarn yerine asla koymadn sylemek de Filistinli iin meselelerin gidiatn daha da ktletirmitir: tabii, belli bir dzeye kadar kendilerini inceledikleri insanlarn yerine koyanlar olmutur, fakat bunlar asla liberal Amerikan dncesinin Siyonist eilimi gibi kabul edilmi bir ekil almam, pek sk olarak da, ya siyasi ve iktisadi karlar (rnein petrol -irketi Araplar, yahut A.B.D. Dileri Bakanl Araplar) yahut dini temayl yznden esasl biimde yara almtr..

Onun iin, Douluyu ihdas eden ve bir mnda onu bir insan. olarak saf dna atan bilgikuvvet rgs benim iin btn ile akademik bir sorun deildir. Ama bariz nemi olan, entellektel bir sorundur. Beeri bilim ve siyaset sahasndaki bilgilerimi, son derece dnyevi bir Meselenin, Oryantalizmin ortaya k, gelimesi ve pekimesinin tahlil ve tasvirinde istimal edebildim. Ekseriya edebiyat ve kltrn siyasi hatta tarihi adan masum olduu farz edilir bana durum muntazaman bunun tersi gibi grnmtr Ve muhakkak Oryantalizm zerindeki almam beni, toplum ve kltrn ancak birlikte anlalp aratrabileceine ikna etmitir, (umarm meslektalarm da ikna edecektir). Bir de neredeyse kanlmaz bir mantk eseri, kendimi Bat Sami dmanlnn garip, gizli ortann tarihini yazarken buldum. Sami dmanl ile slm cephesindeki Oryantalizmin birbirlerine benzemeleri Filistinli Arabn hikmetini hemen kavrayaca tarihi, kltrel ve siyasi bir gerektir. Fakat benim yapmay arzuladm bir baka, katk da, kltrel hegemonyann nasl iledii konusundaki anlayn gelimesidir. Eer bu Dou'yu ele alta bir yenilik ile sonulanr, hatta daha iyisi Dou-Bat ayrmn ortadan kaldrrsa, o zaman Raymond Williamsn muhakkak bir galibin ve malbun bulunmas halinin unutulmas dedii (17) yolda bir miktar mesafe kat etmi oluruz. Birinci Blm

ORYANTALZMN MUHTEVASI I DOGU'YA AT OLANI TANIMAK


1910 senesinin 13 Haziran gn Avam Kamarasnda Arthur James Balfour Msr'da Karmza kan Sorunlar bal altnda, bir konferans veriyordu. Ona gre sz ' konusu sorunlar, "Wight Adasnda yahut Yorkshire'n West Riding'inde karlarna kan sorunlara kyasla, tamamyla farkl bir snfa dahildiler. A. J. Balfour, uzun sre milletvekillii yapm birisinin, Lord Salisbury'nin eski zel ktibinin, (rlanda leri eski Baktibinin, eski "bir babakann, deniz ar birok krizin, baar ve deiimin gazisinin) otoritesi ile konumaktayd. mparatorluk ileri ile olan alkas srasnda Balfour, 1876'da Hindistan mparatoriesi iln edilen bir kralienin emrinde almt; olaanst nfuz tayan grevleri srasnda Afgan ve Zulu savalarn, ngiltere'nin 1882'de Msr' igalini, Sudan'da General Gordon'un lmn, Faoda hadisesini, Umdurman muharebesini, Boer savan, ve RusJapon harbini izlemek imknm elde etmiti. Ayrca, sekin sosyal mevkii, renim- ve zeksnn derinlii (Bergson'dan Handel'e, lahiyattan golfa kadar deiik konularda yaz yazabilirdi.), Eton'daki ve Cambridge Trinity Coilege'deki eitimi, imparatorluk Meseleleri konusunda kendini hemen belli eden vukufu, onun 1910 Hazirannda Avam Kamarasndaki szlerine azmsanmayacak bir gc katyordu. Fakat Balfour'un konumas konusunda, zellikle onun o konumay ylesine retici ve ahlki hle sokmas konusunda sylenecek ok ey vard. Baz milletvekilleri ngiltere'nin Msr'daki Mevcudiyeti ni sorguluyorlard. Bu Alfred Milner'in 1892'de yaymlanan heyecan dolu eserinin de ad idi. Ve o eserde Milner bir zaman kazan getiren bir itigalin, Msr milliyetiliinin ortaya k ve ngilizlerin Msr'da tutunmalarnn zorlamas nedeniyle artk bir sorun kayna haline gelmi olduunu yazmaktayd. O halde gelsindi, Balfour, bilgi versin ve aklasnd. Tyneside milletvekili J. M. Robertson'un sorusunu hatrlatarak Balfour soruyu bu kez kendi kelimeleriyle dile getirdi: Ne hakknz var sizin Doulu dedii-iniz bu insanlar karsnda bu stnlk havalarn taknmaya? Doulu lfnn kullanm det haline gelmiti. Chaucer'da, Mandeville'de, Shakespeare, Dryden, Pope ve Byron'da bu lfa rastlanyordu. Bu Asya yahut Dou demekti. Corafi olarak, ahlki olarak, kltrel olarak... Avrupa.'da insan Doulu bir

ahsiyetten, Doulu bir havadan, bir Dou masalndan, Dou istibdadndan, yahut Dou retim tarzndan bahsedebilir ve dediini karsndakine anlatabilirdi. Bu kelime Marx tarafndan da kullanlmt, imdi de Balfour onu kullanyordu; dinleyenler szc tanyorlard ve bu konuda soru olamazd: Ben stnlk tavr takmyor deilim. Fakat sorarm, yzeysel de olsa birazck tarih bilgisi olanlara (Robertson ve dierlerine acaba Msr halk gibi byk bir ir km yahut Dou lkelerinin basma getirilen bir ngiliz devlet adamnn karlat gereklere yle alnndan bakabilirler mi? Biz Msr Medeniyetini baka herhangi bir lke uygarln bildiimizden daha iyi biliyoruz. Daha evvelini biliyoruz; daha yakinen bilmekteyiz; daha ounu bilmekteyiz. Bu uygarln tarihi, kendi rkmzn dnk tarihini ok aar. Kendi tarihimiz, Msr medeniyetinin en parlak zamannn oktan gemi olduu bir tarih ncesi devrede kayptr. Btn Doulu lkelere bakn. stnlkten kklkten bahsetmeyin. Balfour'un yukardaki konumasnda, ve onu izleyen szlerinde iki byk tema hakimdir: Bunlar Bacon'c temalardr, yani bilgi ve kuvvet, Balfour ingilizlerin Msr' igal etmesini zaruri grrken ve bunun haklln anlatrken, onun kafasnda stnlk bizim Msr konusundaki bilgimiz ile alkaldr, yoksa ana planda askeri ve iktisadi g ile deil... Balfour iin bilgi, bir uygarl balangcndan en parlak devrine, yklna kadar izlemek demektir ve tabii, byle bir eyi yapabilmek demektir Bilgi, insann acil ihtiyalar tepelemesi, kendim amas, yabanc ve te olana uzanmas demektir. Bu tr bir bilginin nesnesi doal olarak inceden inceye tetkike maruz olacaktr. Bu nesne bir gerek olacaktr. yle bir gerek ki, gelitiinde deiecek, yahut uygarlklarn sk sk yapt gibi istihaleler geirecek, ama yine de iten ie (temel olarak), hatta yaratl itibariyle, sabit kalacaktr. bir ey hakknda bu tr bir bilgiye sahip olmak, ona hkmetmek, onun zerinde sz sahibi olmak' demektir. Burada bizim otoritemiz demek onun (Dou lkesinin) zgr olmamas (adem-i muhtariyeti) demektir. Bunun sebebi de bizim onu bilmemiz ve onun bir mnda bizim onu bildiimiz ekilde mevcut olmasdr. Balfour iin Msr, ngilizlerin Msr hakkndaki bilgisinden ibarettir, bilginin tad yz, stnlk-kklk gibi sorunlar glgede brakmaktadr. Balfour ngilizlerin stnln de, Msrllarn kkln de asla inkr etmiyor; bilginin doal sonularn anlatrken bunlar antada keklik biliyor .Her eyden evvel, konumuzun gereklerine bir bakn. Batl uluslar tarih sahnesine kar kmaz kendi-kendini ynetim konusunda bir g bunlarda kendini belli ediyor... her birinin kendine zg methe ayan yanlar var... Dou'lu uluslarn tarihine bir bakn, kendi kendini ynetim konusunda hibir ize rastgel-mezsiniz. Btn parlak- devirler ki gerekten de parlak devirlerdir istibdat altnda, mutlakyetle ynetim altnda gemitir. Medeniyete yaptklar btn byk katklar.ki gerekten byktr o ynetim, ekli altnda, yaplmtr. Cengver cengveri izlemitir; bir tahakkmn arkasndan bir baka tahakkm gelmitir. Ama btn o kader ksmet deiimi esnasnda bir gn o uluslardan birinin kendi inisiyatifi ile, bizim Batl gr asndan, zynetim dediimiz eyi tesise teebbs ettii grlmemitir. te vaka budur. Bu bir stnlk ve kklk Meselesi deildir. Bence gerek bir Dou limi, bizim gerek Msr gerek baka yerlerde taahht ettiimiz hkmetin, bir dnre yaraacak olmadn, bunun, iin tozu amuru olduunu, zarurete hizmet olduunu syleyecektir. Bunlar birer vaka olduuna gre, Balfour konumasnn bundan sonraki blmne u ekilde geecek demektir: Bu byk uluslar iin byklerini teslim ediyorum sz konusu mutlak hkmetin bizim elimizde olmas iyi midir? Bence iyidir. Sanrm ki tecrbeler, onlarn bizim hkmetimiz zamannda dnya tarihinde evvelce hi sahip olmadklar kadar iyi bir hkmete

sahip olduklarn gsteriyor. Bu ise sadece onlarn menfaatine deil, hi kukusuz uygar Bat'nn da menfaatinedir... Bizim Msr'daki mevcudiyetimiz, her ne kadar biz orada onlarn hatr iin bulunmakta isek de, yalnzca onlarn iine yaramyor. Biz ayrca btn Avrupa'nn karma Msr'dayz. Balfour Msrllarn ve kar karya kaldmz rklarn smrgeci igalin kendilerine yapt iyilii takdir ettiklerine yahut hatta anladklarna dair hibir delil beyan etmiyor. Msrlnn kendi adna konumasna msaade etmek Balfour'un hi aklna gelmiyor. nk herhalde azn aacak olan Msrl, yabanc bir lkeyi ynetmenin glklerini kulak ard eden stn yerliden ok, glk karmak isteyen kkrtc olacaktr. Ahlki sorunlar zme balam olarak Balfour nihayet gndelik sorunlara dner: imdi eer bizim iimiz ynetmekse, minnettarlk grsek de grmesek de, nn aldmz kayplar bilinse de bilinmese de (Balfour kaybn bir bolm olarak Msr'n bamszlnn kaybndan yahut en azndan bunun belirsiz bir mddet ertelenmeye urayndan hi sz etmiyor), onlara saladmz nimetler hakknda bir fikirleri olsa da olmasa ynetmek ise grevimiz, bu i nasl yaplacaktr? ngiltere en gzide evltlarn hu lkelere ihra etmektedir. Nefis kaygs tamayan bu yneticiler grevlerini deiik bir itikada mensup, deiik bir rka ait, deiik bir intizama sahip, deiik artlarn insanlar, bunlarn onbinlercesi arasnda yrtmektedirler.. Onlarn ynetim iini mmkn klan ey, kendi lkelerinde onlarn yaptklarn ciro eden bir hkmet tarafndan desteklenmekte olduklarn bilmeleridir. Yine de, ......yerli ahali direkt ve igdsel olarak karlarndaki kiilerin, onlar oraya gnderen lkenin gcn, yetkisini, sevgisini, tam ve eksiksiz desteini tamadklarn sezince, o ahali kendi uygarlnn temeli olan o nizam duygusunu kaybettii gibi, memurlarmz da aralarna girdikleri insanlar iin yapabilecekleri her eyin kknde yatan btn o kudret ve otorite (sz sahiplii) hissini yitirmektedirler... Balfour'un buradaki mant ilgintir ve bunun bir sebebi de konumasnn ana izgileri ile olan tmden tutarllktr. ngiltere Msr' tanmaktadr; Msr ngilterenin bildii nesnedir; ngiltere Msrllarn kendi kendilerini ynetemeyeceini bilmektedir ve bunu Msr' igal ederek teyit eder. Msrllar iin Msr, ngiltere'nin igal etmi ve imdi de idare ediyor olduu eydir. Bu nedenle baka bir lkenin igali altna girmek ada Msr medeniyetinin t temeli olur. Msr'n ngiliz igaline ihtiyac ve bunda srar vardr. Ama eer Msr'da, ynetenlerle ynetilenler arasndaki muhabbeti, Parlamento'nun buradaki pheleri sarsarsa, o zaman hakim olan ve bence hakim, kalmas da gereken rkn otoritesi zaafa uratlm olur. Bundan yalnz ngiliz saygnl zarar grmez, istediiniz ekilde tehiz edin, kendilerine aklnza gelen ahsiyet yahut zek zelliklerini verin o bir avu ngiliz memurun Msr'da yalnz bizce deil, btn dnya tarafndan omuzlarna yklenmi olan byk grevi yerine getirmeleri imkanszlar. (1) Bir hutbe olarak Balfour'un konumasnn ilgin yan, onun kendisini birok deiik karakterin yerine koymas, onlar temsil etmesidir. Tabii nce ngilizlik vardr, ki Balfour bunun iin Biz zamirini, kendisini lkesinin baarm olduu her gzel eyin temsilcisi addeden sekin, gl bir adamn btn arl ile kullanmaktadr... Balfour ayn zamanda medeni dnya, Bat, ve Msr'daki az saydaki smrge memurlarnn nam- hesabna da konuabilmektedir. Eer dorudan doruya Doulular iin konumuyorsa bunun sebebi onlarn ne de olsa deiik bir dil konumalardr: ama o yine de onlarn neler hissettiini bilmektedir, nk onlarn tarihini, kendisi gibi adamlara olan ihtiyacn ve beklentilerini bilmektedir. Yine de bir mnda onlar adna konumu olmaktadr: onlara sorulacak olsayd,

onlar da cevap verebilecek olsalard, syleyecekleri ey bir ie yaramayacak ancak zaten yn olan beyan edecekti. Yani: hkm altnda olduklarn, kendilerini ve kendileri iin neyin hayrl olduunu kendilerinden iyi bilen bir rkn hkm altnda olduklarn syleyeceklerdi. Onlarn bykl gemite kalmt; imdi yararl idiyseler bunun sebebi, gnn gl mparatorluklarnn onlar dn getirdii dknlkten kurtarp retken smrgelerin kendini bulmu sakinleri haline getirmi olmasyd. zellikle Msr harikulade bir rnekti ve Balfour lkesinin meclisinin bir yesi olarak, gerek ngiltere, gerek Bat, Bat uygarl ve ada Msr hakknda konumaya ne denli hakk olduunu ok ok iyi biliyordu. nk Msr yalnzca bir baka smrge deildi; Bat emperyalizminin hakllnn bir isbatydi... Bu lke, ngiltere tarafndan ele geirilinceye kadar, Dou'nun geri kalmlnn okullarda okutulmaya lyk bir numunesiydi; netice ise ingiliz bilgi ve gcnn, zaferi olacakt. ngiltere'nin Msr' igal ettii ve Albay Arabi'nin ulusal isyanna son verdii 1882 senesinden 1907'ye kadar ngiltere'nin Msr'daki temsilcisi, Msr'n ba (ekilmez nam ile de maruf) Evelyn Baring, yani Loru Cromer'di. 30 Temmuz 1907'de, Avam Kamara'snda Cromer'e Msr'da yaptklarna karlk emeklilik ikramiyesi olarak elli bin sterlin verilmesi fikrini destekleyen de Balfour'du. Balfour'a gre Msr' Msr yapan Cromer'di. Neye dokunduysa ihya etti...... Lord Cromer'in getiimiz yirmi be yl iindeki hizmetleri Msr' dt sosyal ve iktisadi kntden kurtararak, bugn Dou uluslar arasnda, bence zenginlik ve ahlk bakmndan yerini kimse ile paylamad mreffeh mevkie getirmitir. (2) Balfour Msr'n ahlki refahnn nasl lldne deinmiyor. Britanya'nn Msr'a yapt ihracat, btn Afrika'ya olan ihracatna eitti. Bu muhakkak (biraz dengesiz olmakla birlikte) hem. Msr hem ngiltere iin bir tr mali refah gstergesiydi. Fakat gerekte nemli olan, Bir Doulu lkenin kesintisiz ve kapsaml bir Batl, vesayeti altnda bulundurulmasyd. Bu zincir, konuyu hazrlayan ve tatbik eden bilim adamlar, misyonerler, i adamlar, askerler ve eitimcilerden, kendilerini Msr'n Dou'nun geriliinden bugnk esiz mevkiine ykseliini temin eden, ynlendiren ve bazen hatta zorlayan kimseler olarak gren Cromer ve Balfour gibi yksek dereceli grevlilere kadar uzanyordu. ngiltere'nin Msr'daki baars Balfour'un dedii kadar istisnai olmakla, aklanmaz yahut akl d bir baar deildi. Msr Meseleleri gerek Balfour'un Dou medeniyeti hakkndaki nosyonlarnda, gerek Cromer'in Msr'da gndelik hadiseleri ynlendiriinde izahn bulan bir genel teoriye bal olarak denetlenmekteydi. Sz konusu teorinin yirminci yzyln ilk on senesi iinde en nemli yan, ilerlii idi. Teori artc bir ilerlie sahipti. Balfour'un gr, en basit ekline indirgendiinde, akt, kesindi ve kolay anlalyordu: Batllar vardr, bir de Doulular vardr. Birinciler hkmederler,- tekiler hkm altnda olmaldrlar, bu da ekseriya lkelerinin igal edilmesi, i ilerine tam bir mdahale, can ve mallarnn u ya da bu Batl gcn eline braklmas demektir. Balfour ve Cromer'in birazdan greceimiz gibi insanl bu kltrel ve rk'sal zlere acmaszca indirgeyebilmeleri, hi de onlarn ahsi ve zel ktlnden kaynaklanmyordu. Bu daha ziyade genel bir doktrinin onlar onu yrrle koyduklarnda nasl usturuplu bir hale gelmi olduunun bir gstergesiydi nasl usturuplu ve etkin bir hale gelmi olduunun... Doulular hakkndaki tezleri evrensel geerlilik taslayan Balfour'un tersine Cromer Doululardan kesinlikle ynetmi olduu yahut urat eyler olarak bahsediyordu. nce Hindistan'da, ve ngiliz imparatorluunun en nemli Bakonsolosu olarak sivrildii son yirmibe yldr da Msr'da Balfour'un Doulular, Cromer'in Ocak 1908'de Edinburg Review dergisindeki uzun makalesinde konu ettii dare altndaki rklaradr. dare altndaki

rklar (yahut Doulular) baklandaki bilgi, onlarn ynetimini kolay ve krl klan eydir. Bilgi gc vermekte, daha ok gc daha ok bilgi istemekte ve bu olay katlamak krlarla bir bilgi ve kontrol diyalektii ('*) iinde srp gitmektedir. Crpmer'e gre, Eer ngiltere'de militarizm ve ticari bencillik, (ngiltere'nin Hristiyan Ahlk Yasas erevesinde idaresine karlk) smrgelerde de hr messeseler gibi srp gitmekte olan eyler kontrol altnda bulundurulursa, ngiliz mparatorluu kmeyecektir. nk eer mantk Doulunun bnyesinin kaldrmayaca, gtrmeyecei bir ey ise, doru ynetim ekli olan zerine bilim tesi tedbirlerle gitmek yahut onu bedenen mant kabule zorlamak deildir. Doru olan, onun tahamml derecesini anlamak ve dare altndaki rkn rzas hilfna olmamak artyla, idare edenlerle edilenler arasnda, daha anlaml ve (umulur ki), daha gl bir beraberlik ba kurmaya gayret gstermektir. idare altndaki rkn sindirilii-nin altnda yatan ey, askerleri, acmasz, vergi tahsildarlar ve ahlksz kaba gcnden ziyade, (ince bir anlayla ve ok az bavurulduu iin etkili olan) imparatorluk kuvvetidir. Tek kelime ile imparatorluk akll olmak zorundadr. Tamahkrln nefesten feragat ile, sabrszln msamahal disiplin ile terbiye etmelidir. Daha ak konumak gerekirse, ticari ruhun bir miktar denetim altnda olmas gerektii sylendiinde kast, (Hintliler yahut Msrllarla, yahut Suluklar ya da Zulularla i grrken bu konu ciddi bir konu olmamakla birlikte), ncelikle hemen hemen ocuk halet-i ruhiyesi tayan bu insanlarn kendileri iin neyin iyi olduunu sandklarnn anlalmasdr. Fakat u da zaruridir ki, her zel sorun, millet olarak ngilizlerin (yahut ekseriya, olduu gibi u ya da bu nfuz sahibi ngilizin) gerek ya da farazi menfaatleri dnlmeden, bizim, (Bat medeniyeti ve sz konusu blgedeki tecrbemiz nda) idaremiz altndaki rk iin neyi en iyi ey saydmza gre karara balanmaldr. Eer btn ngiliz ulusu bu ilkeyi aklda tutar ve tatbiki konusunda srarl olursa, her ne kadar rk birlii yahut dil btnlne dayal milliyetilie' benzer bir ey hsl etmemiz mmkn deil ise de, belki stn yetenek ve feragata kar duyulan sayg zerinde ve imdiye dek bulunulmu ikramlara ve bundan sonra gelecek olanlara kar duyulan kran hissi zerinde, bir eit kozmopolitik ballk tesis edebiliriz. O zaman belki bir Msr'l kalbini bir Arabi'ye balamakta tereddt edecektir...... Hatt bir Orta Afrikal vahi, zamanla kendisine cin vermeyen ama, adalet veren ngiliz memurun temsil ettii Astraea Redux erefine ilhi okumay renebilir. Dahas, ticaretteki krlarmz da olacaktr. (3) Yneticinin idare altndaki ulusun nerilerine ne derece ciddi bir konu gzyle bakt Cromer'in Msr milliyetiliini kknden reddediinde grlmektedir Hr yerli kurulular, yabanc igalinin yok edilmesi, kendi-kendine yeterli bir milli hkmranlk: armak gerekmeyen bu talepler Cromer tarafndan bir bir reddedilmi, Lord aka yle demitir: Msr'n gelecei... yalnzca Msrllar iine alan dar bir milliyetilikte deil, ......... genileme ve kozmopolitiktedir. (4) Ynetim altndaki uluslarda kendileri iin neyin hayrl olduunu bilecek izan yoktu. Bunlarn ou Doulu idi, Cromer onlarn zellikleri hakknda engin bilgi sahibiydi. nk gerek Hindistan'da gerek Msr'da onlarla tecrbeleri olmutu. Cromer iin Doulularn iyi taraflarndan biri, artlar orada burada biraz deiik olmakla birlikte, bunlarn iradesinin hemen heryerde tpatp ayn olmasyd. (5) Tabii bunun sebebi, Doulularn hemen heryerde tpatp ayni olmalaryd. imdi nihayet Cromer ve Balfour'un yzyllk ada Oryantalizm'den miras aldklar zl, teorik ve pratik bilgiye geliyoruz. Bu, Doulular, rklar, karakterleri, kltrleri, tarihleri, gelenekleri, toplumlar ve imknlar hakkndaki malmat ve deneyimlerden olumaktadr. Ve bu bilgi etkili olmutur: Cromer bu bilgiyi Msr' ynetirken kulland inancndadr. Ayrca, bu denenmi ve deimez bir bilgidir, nk Doulularn z saftr, herhangi bir arkiyat (yahut Doulular yneten birisi) onu tetkik edebilir, anlayp, anlatabilir. Bylece ada

Msr adl iki ciltlik eserinde tecrbe ve baarsnn bu tumturakl tutananda, Cromer Oryantalist bilgiye bir eit ahsi kural ekliyor: Sir Alfred Lyall bir defasnda bana unu dedi: Doulu kafas kesinlikten nefret eder. Smrgelerde yaayan herkes bu vecizeyi daima hatrnda tutmaldr. Gerekten, Doulu kafann ana zellii kesinliin ademiyetidir, ki bu da kolayca yanl anlamaya ve yanl hatrlamaya yol amaktadr. Avrupal srekli mantk yrtr. Hkmlerinde mulaklk yoktur; mantk tahsil etmemi olsa bile, tabiaten mantkdr; doal olarak phecidir ve herhan-gibir nermenin gerekliini kabul etmeden nce is-bat ister; eitilmi zeks bir mekanizma gibi alr. te yandan Doulunun kafas, ehirlerinin o tabloluk caddeleri gibi, simetriden fena halde yoksundur. Yrtt mantk, lakadr. Eski Araplar diyalektik ilmini bir derece biliyor idiyseler de, onlarn evltlarnn mantk melekesi fevkalde eksiktir. Ekseriya hakikatini kabul ettikleri basit bir hkmden kacak en bariz sonulan dnemeyecek durumdadrlar. Herhangi sradan Msrl'dan ak bir hkm koparmaya alnz. Yapaca izah genellikle uzun ve berraklktan yoksun olacak, belki de hikyesi bitinceye kadar on kere kendi szyle elikiye decektir. Ekseriya en basit sorgulama bile onun zihnini yoracaktr.* Cromer konumasna devamla, Doulularn yahut Araplarn saf olduklarn, takat ve inisiyatiften yoksun olduklarn, yacla, entrikaya, tilkilie, pek merakl ve hayvanlara kar acmasz olduklarn anlatacaktr; Doulular ne yolda ne de kaldrmda yryebilmektedirler (zihinleri akll Avrupal'nn hemen kavrad eyi yani yollarn ve kaldrmlarn yrmek iin yapldn bir trl almaz); Doulular iflah olmaz. yalanclardr., hereylerince Anglo-Sakson rknn aklk, teklifsizlik ve asaletine zddrlar. (6) Cromer kendisi iin Doulularn her zaman ve sadece ngiliz smrgelerinde hkmettii insan esi demek olduunu hi saklamyor. yle diyor Cromer: Ben yalnzca bir diplomat ve ynetici olduum iin konum her ne kadar insan ise de, bu, insann ynetimi asndandr, unu sylemekle yetineceim.: Her naslsa., Doulu genellikle Avrupal'ya tam tamna zd bir biimde hareket ediyor, konuuyor ve dnyor. (7). Tabii Cromer'in anlatm ksmen direkt gzleme dayanmaktadr, fakat zaman zaman kendini kabul ettirmi Oryantalist otoritelere de (zellikle Ernest Renan ve Constantin de VoLney) grlerine destek olmak zere atfta bulunmaktadr. Yine Doulularn niye yle (anlatld gibi) olduklarn aklarken bu otoritelere mracaat ediyor. Doulu hakkndaki her malmatn kendi grlerini tey'id edeceinden hi phesi yoktur. O grler ki, eer verdii misale bakacak olursak (sorgulamaya dayanamayan Msrl), Douluyu sulu grmektedir. Doulunun iledii su Doulu olmaktr ve aslnda byle bir eyin Avrupa mantna yahut izana mracaat edilmeden yazlabilmi oluu, byle bir fasit hkmn ne denli ok taraftar bulabileceinin yanlgsz kantdr. Yani Doulu davran denilen normlardan herhangibir sapmann, gayritab olduu dnlyordu. Buna. bal olarak Cromer'in Msr'dan son senelik raporu, Msr milliyetiliinin tamamen yeni bir fikir, Msr toprandan deil, Dou'dan neet eden bir filiz olduunu sylyordu. (8). Sanrm adil olmak iin, Cromer ve Balfour'm yazlarnda ve siyasetlerinde devaml karmza kan kabul edilmi bilgi birikimini, Oryantalist dnn ana. kaidelerini hakk ile deerlendirmemiz gerekecektir. Oryantalizmin smrgeciliin mdafaas (klc, rationalisation) olduunu syleyip iin iinden kmak, Oryantalizmin i olup bittikten sonra deil, iin banda smrgecilii ne denli hakl gsterdiini grmemek olur.. nsanlar (aradaki farklar ister gerek ister hayali olsun) dnyay her zaman blgelere blmlerdir. Balfour'un ve Cromer'in memnuniyetle "kabul ettikleri o mutlak Dou-Bat ayrmnn

ortaya kmas seneler hatta yzyllar almt. Pek tabii saysz keif seyahatleri yaplmt. Gerek ticaret gerek sava yoluyla temaslar olmutu. Fakat bunun tesinde, onsekizinci yzyln ortasndan itibaren Dou ile Bat arasndaki ilikide iki ana ge vard.- Bunlarn biri Avrupa'da Dou hakkndaki sistematik bilginin art idi. Bu bilgiyi smrgecilik kadar yabanc ve olaan d olana kar duyulan ilgi kamlyor ve o srada gelimekte olan baz bilim dallan, etnoloji (rk-bilim), mukayesli anatomi, filoloji (dilbilim) ve tarih tarafndan kullanlyordu. Dahas, bu sistematik bilgiye, roman yazarlarnn, airlerin, mtercimlerin ve yetenekli gezginlerin rettii hatr saylr lde bir literatr de eklenmekteydi. Avrupa-Dou ilikilerinin dier zellii de, Avrupa'nn her zaman, hakim demesek de gl mevkide oluuydu. Bunu szlerle gizlemenin bir mns yok. Dorudur, Balfour'un Dou medeniyetlerinin bykln kabul ediinde olduu gibi, glnn zayf ile olan alkasgizlenebilir yahut kltlebilir, fakat (Bat da, ki biz burada bununla ilgileniyoruz) gerek iliki, siyasi olsun, kltrel olsun, hatta dini planda bile, gl ortak ile zayf ortak arasndaki bir iliki gibi grlmekteydi... Aradaki ilgiyi ifade etmek iin, birok terim kullanlmaktayd. Tipik olarak Balfour ve Cromer bunlardan birounu kullanyorlard. Doulu mantkszdr, azgndr (dinsiz), ocuk ruhludur, sapkndr. Bylece Avrupal makuldr, fazldr, olgun ve normal dir. Fakat; bu ilikiyi canl tutmann yolu her zaman bir eyi vurgulamakt. O da Doulunun farkl fakat kendine has tamamen organize bir dnyada yaad ve bu dnyann i insicamm temin edici kendi milli kltrel, ve epistemolojik (bilgisel) snr ve ilkelere sahip olduudur... Fakat Doulunun dnyasna anlalman ve ahsiyetini kazandran ey, onun kendi abalarnn bir rn deil, daha ok Bat iin Dou demek olan tm bir bilgisel manipulasyonlar dizisi idi. Bu suretle kltrel mnasebetin mzakere etmekte olduum iki zellii bir araya gelmi oluyor: Dou bilgisi, kuvvetten ileri geldii iin, bir anlamda Dou'yu, Douluyu ve onun dnyasn yaratmaktadr. Cromer'in ve Balfour'un dilinde, Doulu (mahkemede olduu gibi hakknda hkm verilen, (mfredat programnda olduu gibi) ett edilen ve anlatlan, (okul yahut hapishanede olduu gibi) disipline edilen, (bir zooloji ei-kitabnda olduu gibi) resmedilen bireydir. Mesele u ki, btn bu durumlarda Dou'lu, hakim ereveler tarafndan kapsanmakta ve temsil edilmektedir. Nereden geliyor bu hakim ereveler? Kltrel g kolayca mzakere edebileceimiz bir-ey deildir ve elimizdeki kitabn amalarndan biri, Oryantalizm' bir kltrel tahakkm konusu olarak anlatmak ve tahlil etmektir. Yani, nce' byk lekte materyali tahlil etmeden (kltrel g gibi belirsiz ve ok nemli bir konuda genellemelere giderek) kendimizi tehlikeye atmamak gerekir. Ama bata, Ondokuzuncu ve Yirminci yzyl Batsn ilgilendirdii kadaryla, Dou'nun ve onun iindeki hereyin tamamen zelil deilse de, Bat'nn slahat ettne muhta olduunun varsayld sylenebilir Sanki Dou snfa, mahkeme salonuna, hapishaneye, resimli el kitabna hapsedilmiti. O halde Oryantalizm, Doulu nesneleri inceleme, eletirme, tetkik, hkm, disiplin yahut ynetim iin snfa, mahkeme salonuna, hapishane yahut el kitabna yerletiren Dou bilgisidir... Yirminci yzyl balarnda, Balfour ve Cromer gibileri, sylediklerini syledikleri tarzda syleyebiliyorlard, nk ondokuzuncu yzylnkinden de daha eski bir Oryantalizm gelenei, onlara gerekli kelimeleri, tebihleri, hitap sanatn ve rakamlar salamaktayd. Fakat Oryantalizm, Avrupa'nn yahut Bat'nn yeryznn byk ksmna hkmettii eklindeki bilgiye g katyor ve ondan g alyordu. Oryantalist messese ve muhtevadaki ilerleme devresi, Avrupa'nn misli grlmemi genileme devresi ile akr: 1815'ten 1914'e kadar Avrupa'nn direkt smrge hakimiyeti yeryz karalarnn % 35'inden % 85'ine kt. (9) Her kta etkilendi, ama en ok Afrika ve Asya,. En byk iki imparatorluk ngiliz ve Fransz imparatorluklaryd. Bunlar baz ilerde mttefik, dier bazlarnda da birbirlerinin

hasm durumundaydlar. Dou'da, Akdeniz'in dou kylarndan Hindiin'e ve Malaya'ya kadar, bu ikisinin smrgeleri ve imparatorluk nfuz sahalar bitiik, ekseriya stste ve sk sk da kavga konusu idi. Fakat ngilizler ve Franszlar, birbirleri ile (ve Dou ile) en iddetli, en aina ve en .karmak biimde, Yakn ark'ta ve Arap Yakn ark' lkelerinde, kltrel ve rki zellikleri slm'n belirledii farzedilen sahada,, kar karya geldiler... Ondokuzuncu yzyln ounda., Lord Salisbury'nin 1881'de ifade ettii gibi, bunlarn Dou hakkndaki ortak gr problemliydi . Karnzda... ilgilendiiniz lkenin i ilerine burnunu sokmaya kararl... inanl bir mttefikiniz varsa, yapacanz ey vardr: Lanet olsun, al demek. Tekellemeye gitmek, yahut paylamak. Vazgeersek Fransa'y Hindistan yolunun stne koymu olurduk: Tekellemeye gitmek sava tehlikesi demekti. Onun iin pay etmeye karar verdik. (10) Ve paylatlar... Nasl, imdi greceiz.. Ancak paylatklar sadece memleket yahut kr ya da ynetim deildi; bu benim Oryantalizm dediim entellektel kudretti. Bir mnda Oryantalizm yaygn, baz cephelerinde karar birlii edilen, bir malmat ktphanesi yahut arivi idi. Arivi toplu tutan ey bir kme fikir (11) ile, deiik ekillerde etkin olduu grlm birletirici birtakm deerlerdi. Bu fikirler Doulularn davrann aklyordu; Doululara bir zihniyet, bir tip, bir hava kazandryordu; en nemlisi bu fikirler Avrupallarn Doulular belirli zellikleri olan bir olgu olarak grmelerini ve ele almalarn salyordu. Fakat her dayankl fikir kmesi gibi Oryantalist fikirler Doulu denilen insanlar olduu kadar, Batl yahut Avrupal denilen insanlar da etkiledi. Ksacas Oryantalizm pozitif bir doktrinden ziyade dnceye getirilmi baz snrlamalar olarak daha iyi dnlebilir ve anlalabilir. Eer Oryantalizmin z Bat stnl ve Dou zilleti arasndaki silinmez aynn ise, o zaman Oryantalizmin, gerek gelime gerek sonraki tarihi srecinde sz konusu ayrm nasl de-rinletirdiini, hatta katlatrdn kaydetmeye hazrlann. Ondokuzuncu yzylda ngiltere, Hindistan ve baka yerlerdeki yneticilerini ellibe yana basar basmaz emekli etmeyi siyaset edinince, Oryantalizm hadisesine yeni bir incelik kart. Artk hibir Doulu bir Batly yal ve bozuk halinde grmeyecek, hibir Batk bask altndaki rkn gznde din, akll, ve cevval gen bir Raca dnda bir intiba (12) brakmayacakt. .. Oryantalist fikirler Ondokuzuncu ve Yirminci yzyllarda birtakm farkl biimler kazand. Hereyden nce, Avrupa'da Avrupa mazisinden miras kalan geni bir Dou literatr vardr. Onsekizinci yzyln sonu ile Ondokuzuncu yzyln ba bence ada Oryantalizmin balangcn belirler ve bir zellii vardr: Edgar Quinet'in demesiyle bir Dou rnesans vcuda gelmitir. (13) Aniden ok sayda politikac ve san'at-ya in'den Akdeniz'e kadar uzanan Dou hakknda yeni bir bili olumu gibi grnd. Bu uurun sebebi ksmen yeni bulunan ve tercmesi yaplan Sansk-rite, Farsa ve Arapa metinlerdi; Bu yeni uur Dou ile Bat arasnda yeni farkna varlm bir alkann da neticesiydi. Benim gayem bakmndan, Yakn Dou ile Avrupa arasndaki ilikinin bam teli Napolyon'un 1798'de Msr' igali idi. Bu igal birok bakmdan bir kltrn bir baka ve daha gl bir kltr tarafndan gerek anlamda bilimsel biimde gaspnn tipik rneidir. Zira Napolyon'un Msr' igali ile birlikte Dou ile Bat arasnda yle sreler harekete geti ki, bunlar hl bizim kltrel ve siyasi perspektifimiz zerinde etkindir. Ve Napolyon'un seferi, eitli konular kapsayan byk bilgi ant Msr'n Tasviri (Description de L'Egypte) ile, Oryantalizm iin bir sahne yahut dekor temin etmi oldu. nk Msr ve arkasndan da teki slm lkeleri Dou hakkndaki etkin Bat bilgisinin yaayan vilyeti, laboratuar, tiyatrosu saylyordu. Napolyon servenine biraz daha sonra dneceim... Napolyon nev'inden tecrbelerle Bat'daki bilgi kayna olarak ark, modernize oldu ve Ondokuzun-cu, Yirminci yzyl Oryantaiizminin ald ikinci bir ekil de budur. Ele alacam devrenin bandan itibaren Oryantalistler arasnda bir heyecan vard. Bu onlarn bulgu, deneyim ve grlerini uygun ada terimler iinde verme, Dou hakkmdaki fikirlerini ada gerekler ile halkalama heyecan idi. rnein Re-nann 1848'deki Sami dili

aratrmas gnn ada dilbilgisini, rk teorisini istimal ediyordu; bunlar bir yandan onun Oryantalizmine otorite kazandrrken dier yandan da Oryantalizmi gelip geici yahut gerekten etkili dnce akmlarna maruz brakyordu. Oryantalizm'e emperyalizm, pozitivizm, topicilik, tarihilik, Darwinizm, rklk, Freudculuk, Marksizm ve Spenglerizm karmtr. Fakat arkiyatn, dier doal ve sosyal bilimler gibi, aratrma lleri, cemiyetleri ve kendi kurumu olmutur. On dokuzuncu yzylda bir yandan bu sahann nemi artarken, bir yandan da Asya ve Dou Cemiyetlerinin (Societe Asiatique, The Royal Asiatic Society, Deutsche Morgenlandische Gesellschaft, American Oriental Society) itibar ykseliyordu. Btn Avrupa'da Doubilim dalnda verilen profesrlklerin says da artmaktayd. Sonu olarak Oryantalizmin yaym iin eldeki imknlarda bir terakm olumaktayd. Fundgraben des Oriets (Dou Vesikalar, 1809) ile balayarak Oryantalist sreli yaynlar, bilgiyi ve ilgi konularn arttrd.. Ancak bu faaliyetin ve bu kurumlarn pek az hr bir biimde var ve ihya oldular, nk bunlarn ald nc bir ekil muvacehesinde, Oryantalizm Dou hakkndaki dne snrlamalar getirdi. Bir devrin en fazla nfuz sahibi yazarlar, Flaubert, Nerval yahut Scott gibi adamlar bile Dou hakkndaki deneyim ve szleri bakmndan tahditler altnda idiler. Zira Oryantalizm neticede geree siyasi bir bak as idi ve bunun yaps, aina olunuian ile (Avrupa, Bat, yani biz ile) olunulmayan (Dou, onlar) arasndaki fark arttrmaktayd.. Bu gr bir mnda iki dnya yaratt ve sonra da o iki dnyaya hizmet verdi. Doulular kendi dnyalarnda yayorlard, biz kendi dnyamzda, yayorduk. Teorik gr ve maddi hakikat birbirine omuz verdi, birbirini ayakta tuttu, destek oldu. Batl, mnasebet bakmndan daha hrd; gl kltr onunki olduu iin, Disraeli'nin byk Asya gizemi dedii eye girebiliyor, onunla greip-ona ekil ve mn verebiliyordu. Ancak-bence gz ard edilen, bu Avrupal nfuzunun mahdut dili, byle bir kavrayn getirecei nisbi kstlamalardr. Ben derim ki, Oryantalistin gerei hem gayrbeeri, hem de inatdr. Kurumlan ve etkisi gibi kolu bugne kadar uzanr. Ama acaba Oryantalizm nasl iledi, nasl iliyor? insan bunu nasl ayni zamanda tarihi bir olgu, bir dn tarz, ada bir problem ve maddi bir gereklik olarak ele alabilir? Cromer'i bir kez daha dnn. Kendisini kabul ettirmi bir teknisyen fakat ayn zamanda Oryantalizmin nimetlerinden istifade de eden birisidir. Bir ilk cevap almamza yardmc olabilir. Vesayet Altndaki Uluslarn Ynetimi adl-eserinde bireylerden oluan ngiliz ulusunun nasl birka merkezi umdeye bal kalarak o ok geni imparatorluu ynetecei sorununu halletmeye alyor. Cro-mer kitapta, Angio-Saxon ahsiyete ve bir uzman olarak da yerlinin sahip olduu bilgiye sahib olan mahalli memur ile, Londra'da evindeki merkezi otoriteyi birbirleriyle kyaslyor. Bunlarn birincisi, mahalli konulara imparatorluun menfaatlerini zedeleyecek hatt tehlikeye atacak ekilde yaklaabilir. Merkezi otorite ite bu sebepten ortaya kacak her tehlikeyi bertaraf edecek mevkideair. Acaba neden? nk bu otorite makinenin-deiik ksmlarnn ahenkli bir ekilde ileyiini temin edebilir ve mmkn mertebe, smrge hkmetinin kar karya olduu eraiti anlamaya alsa gerekti. (14) Cromer'in dili mulk ve gsterisiz, fakat muradn anlamak zor deil. Cromer'in gzlerinin nnde Eat'da kurulu bir tahttan Dou'ya alan ve onu kucaklayan, bu arada merkezi otoriteyi besleyen ama onun kumandasnda olan bir g vardr. Makinann Doudaki kollarndan iine dolan malzeme (beeri z, maddi varlk, bilgi, artk neyi sayarsanz) bu makine tarafndan ilemden geirilmekte, daha, fazla gce dnmektedir. Mtehasss, Doulu materyalin kullanl hale gelmesini hemen salar: rnein, arkl hemen tahakkm altndaki ulus olur, ark zihniyetinin timsali olur ve btn bunlar ana lkedeki otoritenin ycelmesi iindir. Mahalli karlar Dou'daki zel kar konulandr. Merkezi Otorite tm imparatorluk topluluunun umumi menfaatidir. Cromer'in iyi tesbit ettii bir konu bilginin toplum tarafndan kullanldr, (ne denli zel olursa olsun bilginin nce bir

uzmann elinden getii daha sonra otoriteye tabi sosyal sistemin muhatab olduudur. Mahalli ve merkezi menfaatler arasndaki al-veri karmaktr ama- kuralsz deildir. Cromer bir imparatorluk memuru olarak, imparatorluk dahilinde yneticilik yapm birisi olarak kendi gerek ett konusunun da insan olduunu sylyor. Pope insanln gerek ett konusunun insan olduunu sylediinde fakir Hintli de dahil btn insanlar kastediyordu; Cromer'in dayi kullan aklmza belirli insanlarn, rnein Doulularn, gerek ett konusu olarak ayr bir yeri olabilirmi gibi bir ey getiriyor. Bu mnda Doulular incelemenin hakiki yolu Oryantalizmdir. Bu nitelik itibariyle baka bilgi trlerinden ayr olmakla birlikte neticede, snrl olduu iin, (bilginin tamamn saran, bilgiyi destekleyen ve ona kullanm sahalar temin eden maddi ve sosyal gereklik iin) yararldr. Doudan Batya garip bir varlk nizam iinde bir hkmranlk dzeni kurulmutur. Bu en gzel ifadesini Kipling'in satrlarnda bulan bir dzendir: Katr, at, fil, binek kz herneyse srcsne itaatkrdr. Srcs de avuu dinler, avu da temenin emirlerine uyar, temen de yzbaya kulak verir, yzba da binbaya, binba albaya, albay bu tmenlere komuta eden tugenerale, tugeneral tmgenerale itaat eder. Tmgeneral Genel Vaii'ye baldr. Genel Vali ise mparatorie'nin hizmetkrdr. (15) Bu felket komuta zincirine rabtasn veren ve Cromer'in ahenkli ilerlik dedii eyi husule getirebilen Oryantalizm, Batnn gcn ve Dou'nun gszln de (tabii Bat gznden) beyan edebilir. Sz konusu g ve sz konusu gszlk, dnyay Oryantalizm ile yapld gibi, iki byk blme, (kkl bir farkllk tekil ettiine inanlan bir ey nedeniyle) gerilim halinde birbirleriyle ilikilerde bulunan iki niteye ayran her gr iin kanlmazdr. nk bu, Oryantalizmin ortaya att balca entellektel sorundur. nsan insan gerekliini, o gereklik hakiki biimde blmlere ayrlm gibi gzkyor ise de birbirinden belirli hatlarla, ayrlm kltrlere, tarihlere, gelenek, cemiyet Jatta rklara blp sonra bunun sonularna insan olarak katlanabilir mi? nsan olarak sonulara katlanmaktan kastm, unu sormakt: Acaba diyelim insanlar biz (Batllar) ve onlar (Doulular) diye ik3/e ayran ifadenin getirecei dmanlktan kanmann bir yolu var mdr? Zira bu tr ayrmlar tarihen ve gndelik hayatmzda, sonucu, (ekseriya pek beenilecek amalar iin olmamak kayd ile), baz insanlar ile baka baz insanlar arasndaki farkllklara dikkat ekmek olmu olan afaki ifadelerdir. nsan Doulu ve Batl gibi kategorileri (bu kategorilerin Balfour ve C rom er taraf mdan kullanl gibi) tahlil, aratrma ve kamu politikasnn hem balang hem de nihayet noktas olarak kullandnda, sonu genellikle ayrmn kutuplamas (Doulunun daha Dou'lu Bati'nm daha Batl hale gelmesi) ve farkl kltrler, gelenekler ve toplumlar arasnda insanca ilikinin tahdite uramasdr. Ksacas, ada dnemine giriinden bu yana, yad ile uraan bir dnce ekli olarak Oryantalizm, tipik olarak byle Dou ve Bat trnden sk ayrmlara tesand eden bir bilgi dalnn (tamamyla messir) btn eilimlerini gstermitir: Dnceyi Dou yahut Bat kompart-manna sevketmek Bu eilim Bat'daki Oryantalist teori, uygulama ve deerlerin ta merkezinde olduu iin, Bat'nm Dou'dan stn olduu fikrine bir bilimsel hakikat stats tannmaktadr. amzdan seeceimiz bir-iki rnek bu gzlemi fevkalde izah edecektir. Elinde iktidar bulunan insanlarn zaman zaman karlarndaki dnyay gzden geirmeleri doaldr. Balfour bunu ska yapmaktayd. adamz Henry Kissinger de yapyor bunu ama her zaman Yapmz ve D Siyaset adl eserinde olduu kadar samimi olamyor. Sergiledii tablo gerek bir tablodur, burada, A.B.D. dnya zerindeki davransm bir yanda ierdeki glerin, te yanda da dardaki hakikatlerin basks altnda ynlendirmek zorundadr. Onun iin sadece bu sebeple dahi Kissinger'in retici yazs dnya ile A.B.D. srasnda bir kutbiyet hasl etse gerektir- tabii, ilveten Kissinger bilinli ve selhiyet sahibi birisi olarak, yakn tarihi ve mevcut gereklii nedeniyle gc ve hakimiyeti dnya tarafndan pek gnll olarak tannmayan nde gelen

Batl g hesabna konumaktadr. Kissinger'in sezilerine gre A.B.D. nin sanayilemi, gelimi Bat lkeleri ile olan temasnda, gelimekte olan lkeler ile bulunulan temaslara nazaran daha az sorun kar. Ve yine, gnmzde A.B.D. ile kendilerine nc Dnya lkeleri ad verilen uluslar arasndaki ilikiler konusundaki hakikat (bu uluslara in, in Hindi, Yakn Dou, Afrika ve Gney Amerika dahildir) bu ilikilerin dikenli bir sorun getirdiidir, ki Kissinger de bunu gizley emeni ek -edir... Kissinger'in sz konusu kitabnda ak belirleyen, dil limlerinin karlkl iki ey (Binary Oppositi-on) C*J dedikleri eydir. Yani, Kissinger d politikada iki slbun (nbilisel ve politik), iki tekniin, iki devrenin, vb. olduunu gstermektedir. Kendisi argmaninin tarihi blmnn sonunda ada dnya ile kar karya kaldmda, bu manta bal olarak onu ikiye blyor, yani kalknm lkeler ile kalknmakta olan lkeler. Birinci yar, yani Bat, d dnyann gzlemcinin dnda olduu fikrine, ve bilginin verilerin (herhalde doru olarak) kaydedilmesinden ve tasnif edilmesinden ibaret,lcluu nosyonuna, kalben baldr. Kissinger'in bu ifade iin ne srd delil, kalknmakta olan lkelerde cereyan etmemi olan New-ton devrimidir, Newton dncesinin hasl ettii ilk tepkiyi yaamayan kltrlerde, gerek dnyann hemen tamamyla gzlemcinin iinde olduu eklindeki Nevvtcn-ncesi gr kalmtr. Netice olarak Kissin-ger'e gre, gzleme dayanan gerekliin birok yeni lke iin nemi, Bat iin olan neminden ok farkldr zira o gereklii keif srecinden gemi deildirler. (16) Kissinger Crorner gibi deil. O'nu Doulunun kesin konumaktan aciz olduunu kantlamas iin Sir Alfred Lyall'n szlerine mracate ihtiyac yok. Syledii ey herhangi zel isfaat icap ettirmeyecek kadar karsnda durulmaz bir ey. Bizde bir Newton devrimi oldu; Onlarda olmad. Dnrler olarak biz onlardan daha iyiyiz. Pekl, gzel.- ve nihayet hatlar, hemen tamamyla Balfour ve Cromer'in izdii gibi iziliyor. Ama Kissinger ile ngiliz emperyalistleri arasna 60 ksur sene girmi bulunmaktadr. ok sayda sava ve devrim kesin olarak kantlamlardr ki, (Kissinger'in hem kesin dnten yoksun geri kalm lkelere hem de Vienna Kongresinden evvelki Avrupa'ya yamad) Newton-ncesi peygamberane Cnbilisel) slb, tamamen de baarsz deildir. Bu yzden de yine Balfour ve Cromer'in tersine Kissinger bu Newton ncesi bak asn sayg ile anmak gereini duymaktadr. nk bu bak amzdaki devrimci kaynama karsnda byk esneklik getirmektedir. Bylelikle Newton-sonras (gerek) dnyada insanlarn grevi bir buhrann bunu emretmesini beklemeden uluslararas bir dzen kurmaktr. Baka trl syleyecek olursak, yine bizler, kalknmakta olan lkeleri istiap edecek bir dnya kurmann yolunu bulmak zorundayz. Acaba bu Cromer'in grne, yani kalknmakta olan lkelere muhalif bir merkezi otoriteye faydal olmak zere kurulmu ahenkli bir ekilde ileyen o makinaya benzemiyor mu?... Kissinger, dnyay Newton-ncesi ve Newton-son-ras gereklik anlay gibi iki blme ayrrken, szlerine kaynak tekil eden bilginin eceresini bitmemi olabilir. Ama onun yapt ayrm, Doulular Batllardan ayran Oryantalistlerin yapageldikleri ayrm ile zdetir. Ve Oryantalizmin ayrm gibi Kissingernki de, (tavrnn grnrdeki tarafszlna karn) deer bamsz deildir. Bylelikle peygamberane, kesinlik, dahili, gzleme dayal (ampirik) gereklik, ve dzen gibi kelimeler eserinin orasna burasna serpitirilmitir ve bunlar ya. ekici, aina olunan, arzulanr faziletleri, ya da korkutucu, garip, nizamsz kusurlar tanmlamaktadr. Greceimiz gibi geleneksel Oryantalist de, Kissinger de kltrler arasndaki farklln, ilk planda onlar ayran bir sava alan hasl ettiini, ikinci olarak da, (stn bilgi ve hazr gc ile) Bat'y tekini denetlemeye, iine almaya, ynetmeye ardn fehmetmektedirler.. Bugnlerde bylesine militan ayrmlarn hangi tesiri yarattnn ve hangi harcamalarla ayakta durduunun kimseye sylenmesine ihtiya yoktur...

Bir baka hikye Kissinger'in tahlili ile kuyruk kuyruadr, hatt yanyanadr. 1972 ubat saysnda Amerikan Psikiyatri Dergisi (American Journal of Psychiatry) Haroid W. Guddenin bir makalesini yaynlad. (A.B.D. Djileri Bakanl'na bal stihbarat ve Aratrma Brosu yeliinden emekli olarak biliniyor.) Yaznn bal Arap Dnyas, slbu ve muhteviyat Oryantalist zihni eilimin tipik misalidir. ift stunlu drt sayfalk yazsnda 100 milyonu akn insann 1300 senelik tarihi bir devre iinde psikolojik portresini izen Gudden, grlerine mehaz olarak tam drt kaynak sayyor: son gnlerde Trablus zerine yazlm bir eser, Msr Gazetesi El-Ehramn bir nshas, Oriente Moderno dergisi, ve hretli Oryantalist Mecid Hadduri'nin bir eseri. Makalenin iddias, bizim. amzdan acaip fakat Araplar iin normal olan eyi, Arap davranlarnn sebeplerini ortaya koymak. Bu hayrhah balangtan sonra yazar Araplarn toplumsal uyuma verdikleri nemi belirtiyor: Arap kltr utanma ve utandrma, zerine kuruludur, prestij kazanmak iin teba ve mteri edinilir (not olarak yazar unu sylyor: Arap toplumu her zaman m-teri-patron ilikilerine tesand etmitir, bu gn de byledir.); Araplar yalnz, atma durumlarnda uzuvlar olduunu hatrlayabilmektedirler; prestij yalnz bakalarna hkmetme yeteneine dayaldr; utan (utanma/utandrma) kltr (o nedenle de slm) intikam fazilet haline sokmaktadr. (Burada Gudden muzafferane bir eda ile Ehram gazetesinin 29 Haziran 1970 gnk nshasna iaret ediyor): Msr'da 1969'-da, mcrimleri yakalanan 1070 cinayet vakasndan % 30'unun hakiki yahut farazi hastalklara mukabele iin, % 31'inin de aktlan kann cn almak iin ilendii anlald. Batl gr asndan Araplar iin yaplmas en makul ey sulh ise de... Araplar iin bu mantk geerli deildir. nk Arap sisteminde objektif olmak bir deer ifade etmemektedir. Glidden szlerine heyecanla devam ediyor: Ne gariptir ki, Arap deerler sistemi bir yandan toplum iinde tam bir dayanma talebinde bulunurken, ayn zamanda, fertler arasnda o dayanmann canna okuyacak bir tr rekabeti de tevik etmektedir.; baarman herey demek olduu ve gayenin vastay meru kld yer Arap toplumudur; Araplar doal olarak, ifadesini toplumsal phe ve gvensizlikte bulan, topyekn husumet ad da verilen bir endienin belirledii bir dnyada yaamaktadrlar; Arap hayatnda, slm'da da olduu gibi ksas teaml son derece gelimitir; Arap'n intikam ihtiyac hereyden nce gelir, aksi takdirde Arap nefsini mahveden bir utan duyacaktr. Onun iin Batllar sulha deerler eelinde yksek bir yer veriyor diye ve bizim zamann deeri konusundaki bilincimiz son derece geliik diye bunun Araplar iin de byle olduunu sanmamalyz...... Yine Glidden diyor ki: Esasnda, (Arap deerlerinin kaynan tekil eden) Arap airet toplumunda sulh deil ekime doal hali tekil ediyordu.. nk talanclk iktisadn iki ana dayanandan biri idi. Bu mnevver tebligatn amac sadece Batl ve Doulu deerler eelinde elerin nisbi mevkilerinin ne denli farkl olduunu gstermektir. Gryorsunuz ya, basit. (17) Bu, Oryantalistin kendine gveninin ahikasdr. Durup dururken beyan olunmu uslamlamalar hakikat mevkiinden mahrum braklmamtr; Doululara mal edilen hibir vasflar listesi gerek Doulularn davrann izahtan aciz deildir. Bir yanda Batllar te yanda $&, Arap-Doulular vardr; birinciler rasyonel, bar, hrriyeti, mantk yanls, gerek deerleri muhafazaya yeteneklidirler, ilerinde tabii phe yoktur (bu faziletler deiik ekilde de sralanabilir); ikincilerde bu eylerin hibiri bulunmamaktadr. Acaba Dou hakkndaki hangi kl ve fakat kesin gr dourmaktadr bu hkmleri? Hangi zel maharetler, muhayyel basklar, hangi messese ve gelenekler, hangi kltrel gler retiyor Cromerin, Baifo-ur'un ve ada devlet adamlarmzn Dou hakkndaki grlerinde gzlemlediimiz bu benzerlii?...

II TASAVVUR RN BR CORAF AYIRIM VE KAZANDII SLPLAR


Dou'nun Oryantalize Edilii
Kesin konumak gerekirse, Oryantalizm ciddi bir tahsil sahasdr. Hristiyan Bat'da, Oryantalizm'in (arkiyatln) resmi varlnn, 1312'de, Viyana Kilise Konseyinin Paris, Oxford, Bolonya, Avinyon ve Salamanka'da, Arapa, Yunanca, branice ve Sryanice hakkndaki bir dizi krs kurulmasna ilikin karar ile ortaya km olduu kabul edilir. (18) Ne var ki Oryantalizm hakkndaki herhangi bir szn, yalnzca meslekten Oryantalist olan kiiyi ve onun eserlerini deil, ayrca Dou ad verilen corafi kltrel, linguis-tik, ve etnik birim zerine oturmu bir tetkik sahas nosyonunu da ihata etmesi gerekir. Ve phe yoktur ki, tetkik sahas ihdas olunan bireydir. Zaman iinde bunlar insicam ve btnlk kazanrlar. nk limler kendilerini gzlerinin nndeki mutabakata ayan gibi duran o eye deiik biimlerde adarlar. Ama yine de sylemeye gerek yok sanrz . bir bilim sahas kendini ona en ok adam kii (ki bunlar ekseriya bilim adamlar, profesrler, uzmanlar, vb.dir.) tarafndan iddia, edildii kadar basit bir biimde tanma gelmez. Ayrca dilbilim, tarih yahut ilahiyat gibi en geleneksel bilgi sahalarnda (disiplin) dahi bir bilgi sahas o denli toplu deiime urayabilir ki, konunun her ie yarayan bir tanm hemen hemen olanakszlasn Muhakkak bu baz ilgin nedenlerle Oryantalizm iin de varittir... Konu Oryantalizm olduu zaman bilimsel ihtisaslamadan corafi bir saha olarak bahsetmek, hayli kaidedir. Buna gre belli bal niversitelerde foranice Yunanca, Arapa ve Kildanice'nin talimi iin krs almas emredil-mekteclir. Bu neri, Araplarn Hristiyanlatrlmalar iin en iyi yolun Arapa renmek olduunu dile getiren Raymond Luli'a aitti. Her ne kadar kaide tesir icra etmedi is de, bunun sebebi Dou dili retecek ok az sayda retmen bulunmasyd ve bu kaidenin kabul Batr'da misyonerlik fikrinin ilerlemesine iarettir. Daha evvelce de Gregory X Moollarn hrisiiyanlamasm mid etmi, Prancisyen biraderler byk gayret ve grev heyecana ile Asya'nn derinliklerine kadar ilerlemilerdi. Bu midier tahakkuk etmedi, ama misyonerlik ruhu geliimini srdrd. Yine bkz. Johann W. Pck, Avrupa'da 20. Yzyln Balarna Kadar Araplarla lgili Tetkikler, (Leipzig, Otto Harrassowitz, 1955).artcdr nk kimsenin aklna buna simetrik (ad Oksidantalizm, Garbiyat) olan bir tetkik sahas gelmeyecei bellidir. Oryantalizm'in o kendine zg, hatta egzantrik tavr zaten bata gz nndedir. Zira her ne kadar, birok bilimsel sahada insani materyale kar tavr alnmas szkonusu ise de (bir tarihi bugne has zefDr bak zaviyesinden insan gemii ile urar), sosyal, lengistik, siyasi ve tarihi ok sayda, gereklie kar sabit, hemen hemen btn ile de corafi bir tavr belirlemek kolay kolay bireye tebih edilemez. Bir Klasik Sanat ve Edebiyat bilgini, bir Latin Dili ve Medeniyeti uzman, hatta bir Ameri-kanist (Amerikan kltrleri uzman) dnyann nisbe-ten mtevazi bir blm zerinde alr, ki bu bir kesimin dahi tamam deildir. Ama Oryantalizm hayli corafi al olan bir sahadr. Ve Oryantalistler geleneksel olarak kafalarn Dou'ya ait olan eylere yormu olduklar iin (kendilerine Oryantalist diyenler, slm eriat uzmann da, in leheleri uzman, yahut Hint dinleri uzmann da Oryantalist sayarlar) Oryantalizmin o muhteem geniliinde ve de detaylara olan o dknlnde grdmz bir zellii onun belli bal zelliklerinden birisi olarak bellememiz gerekiyor: Bu, genilik ve ayrd etmeksizin ierme ile sonsuz bir alt balklar icad etme kapasitesidir. . Btn, bunlar Oryantalizmin akademik bir bilgi sahas (disiplin) olduuna iaret ediyor. Oryantalizm'-deki izm bu disiplinin baka her trl disiplinden ayr olduunu iyice belli etmeye yaramaktadr. Oryantalizmin akademik bir disiplin olarak tarihi geliiminde kaide,

seiciliin artmas deil, kapsayn bymesi olmutur. Erpenius ve Guiilaume Postel gibi Rnesans Oryantalistleri ilk planda kitab Mukaddes'de ad geen memleketlerin dilleri konusunda birer mtehassstrlar. Postel hibir mtercime ihtiya duymadan Asya'y in'e kadar gezebileceini vnerek belirtmekteydi. Ekseriyet itibaryla, onsekizinci yzyl ortalarna kadar, Oryantalistler, Kitab- Mukaddes limleri, Sami dili tahsil eden kimseler kendilerini slm uzman, (yahut da, Cizvitler ince tahsil etmeye karar vermi olduklarndan) Sinolog saymakta idiler. Tm Orta Asya, Onsekizinci yzyln ikinci yarsna, Anquetil Duperron ile Sir William Jones Avest ve Sanskrit dillerinin olaanst zenginliini anlalr bir biimde ortaya koyana kadar, Oryantalizm tarafndan akademik bakmdan ele geirilmi deildi. On-dokuzuncu yzyln ortalarna gelindiinde, Oryantalizm akim alabildiince geni bir bilgi hazinesiycli. Bu yeni ve muzaffer sekin bilgiler manzumesinin mkemmel iki gstergesi mevcuttur. Bunlarn birisi Ray-mond Schvvab'n La Renaissence Orientale (Dou R-nesansj adl eserinde verdii, kabaca 1765-1850 yllar arasndaki devreyi kapsayan ansiklopedik Oryantalizm anlatimid.tr. (19) Avrupa bu devrede eitimli profesyonellerin Dou'ya ait eyleri bilimsel olarak kefedileri bir yana, ortalkta bir Orientalya (*) salgn var gibiydi, ve bu o devrin her belli bal airini, yazarn ve dnrn etkilemekteydi. Schwabn kanaatine gre, Orien-tal szc, Asya'ya ait olan hereye kar duyulan amatr ya da profesyonel bir ilgiyi belirtmektedir, ki bu da mkemmelen, Dou-zl, esrarengiz, deruni, yaratc olan eyler ile anlamdatr. Bu, Avrupa'nn Rnesans'n en haraketli zamannda Eski Yunan ve Ro-ma'ya (Latin Kltrne) kar hissettii heyecann bu kez Dou ynne intikalidir. 1829'da Victor Hugo istikametlerdeki bu deiimi u ekilde gryordu: XIV. Louis zamannda Elenist olunurdu. imdi Oryantalist olmak icap ediyor. (20) O nedenle bir Ondokuzuncu yzyl Oryantalisti ya bir lim (Sinolog, slmi Ettler limi, Hindu-Avrupa Dilleri limi) ya yetenekli bir heveskr (rn. Doulular acili eserde Hugo, Dou Bat Divannda Goethe), ya da her ikisi idi. (Richard Burton, Edward Lane, Friedrich Schlegel.)... (*) Orientalia: Dou'ya ait eyler (ve bunlara duyulan ilgi) mnsmdadr. Oryantalizmin Viyana Konseyinden bu yana ne denli genilediine iaret olan ikinci gsterge, Ondokuzuncu yzylda bu sahada tutulmu olan zabtlardr. Bu dalda, en ayrntl eser, Jules Mohl'un, 1840-1867 yllan arasnda Oryantalizm'd e vukubulmu kaydade-er hereyin kaydm ieren Yirmi-yedi Yllk Oryantalist Ett adl iki ciltlik eseridir. (21) Mohl Paris'teki Asya Cemiyeti'nin Ktibi ili. Paris ise 19. yzyln ilk yarsndan daha fazla bir zaman Oryantalist Dnya nm ("VValter Benjamin'e gre ise 19. yzyln) Bakenti idi. Mohl'un cemiyette elinde tuttuu mevki, Oryantalist saha ile i ie idi. Szkonusu yirmiyedi ylsresince Avrupa'n bilim adamnn Asya'ya degin bir almas olup da, Mohl'un ark Ettleri bal altndaki tutanana gemi olmamas imknsz gibidir. Tabii onun kaytlar basm yaplan, yaymlanan almalar ile ilgilidir. Oryantalist bilim adamlarn ilgilendirecek basl malzemenin boyutlar ise devsdr. Arapa, saysz Hint leheleri, branice, Pehlevi dili, Asuri dili, Babil dili, Moolca, ince, Burma dili, Mezopotamya dili, Java dili: Oryantalist balk altndaki filolojik almalarn listesi bitecek gibi deildir. Dahas, anlald kadar ile, Oryantalist alma demek, metin evirisi ve neriyatndan tutun da, gemie yahut gnmze ait, bilinen her Asya ve Kuzey Afrika medeniyeti zerinde nmizmatik (paralar ile ilgili) antropolojik, arkeolojik, sosyolojik, iktisadi, tarihi, edebi ve kltrel ett demektir. Gstav Dugatn XII.-XIX. Yzyllarda Avrupa Oryantalistleri adl eseri (1868-1870) (22) belli bal ahsiyetler zerinde duran seici bir eserdir, ama ierii Mohl'un eserinden daha, az kabark deildir.

Fakat bu hikmet avclnn kr blgeleri yok deildi. Akademik Oryantalistler tetkik ettikleri cemiyet ya, da dilin daha ziyade klasik devresine ilgi duymaktaydlar. Tek beli bal istisnas Napolyon'un Msr Enstits olmak zere, yzyln son senelerine kadar ada, yaayan Dou'nun bilimsel tetkikine pek dikkat sarf edilmedi. Dahas, ele alnan ark ekseriyeti ile bir yazl metinler evreni idi; Dou'nun tesirini' nakil yolu kitap ve yazmalar idi: Eski Yunan Kltrnn etkisini Rnesans'a tarken olduu gibi, gze hitap eden, heykel ve kil ileri gibi san'at eserleri deildi.. Hatta bir Oryantalist ile Dou arasndaki uyumann dayana bile metinsel idi. O kadar ki, bir rivayete gre, Ondokuzuncu yzyln ilk yllarnda, baz Alman Oryantalistleri sekiz tane kolu olan Hint heykelini grnce tamamen keyifleri kam (23) lim tahsil etmi bir oryantalist ihtisasna konu olan lkede seyahat ederken, aklnda devaml ilmini tahsil ettii medeniyet hakkndaki o 'sarslmaz' soyut, veciz hkmler vardr. Oryantalistler bu mthi hkmleri yerinde tatbik ederek kantlamaktan baka bireyle pek ilgilenmezlerdi. Anlaysz (), dejenere () yerli halk zerindeki tatbikatlar da pek baarl olmazd. Nihayet Oryantalizmin gc ve mul, yalnzca ark hakknda hatr saylr miktarda kesin msbet bilgi retmekle kalmam, ayni zamanda tali-dzeyde, bir bilgi de yaratmtr. Kendine zg bir yaam olan, ark masalnda, Esrarengiz Dou efsanesinde Asyalnn lakaytl nosyonunda yaayan bu bilgiye, V. G. Kiernan hakl olarak Avrupa'nn Toplu ark Ryas adn vermitir. (24) Bu durumun mes'ut bir sonucu 19. yzylda belli bir sayda nemli yazarn ark heyecan duymu olmalardr.: Sanrm, ifadesini Hugo, Goethe, Nerval, Flaubert, Fitzgerald, vb.'nin eserlerinde bulan bir Oryantalist eser Janr'ndan bahis pekl yerinde olacaktr. Ne var ki, beraberinde kanlmaz olarak dillerden drlmeyen Dou mitolojisini, yalnzca ada tutumlarn ve avamn nyarglarnn sonucu olmayan. Vico'nun uluslarn ve bilim adamlarnn kendini beenmilii dedii eyin rn de olan bir Dou'yu getirecektir. Yirminci yzylda grld kadar ile bu tr malzemenin siyasetteki kullanmna hlihazrda iaret etmi bulunmaktayz... Bugn bir Oryantalist II. Dnya Savana kadar olan devrede olduu gibi kendisi iin hemen Oryantalist demeyecektir. Ama bu terim rnein niversitelerin ark dilleri ya da ark medeniyetleri gibi programlarnda yahut krslerinde hl ie yaramaktadr. Oxford'da hir ark Fakltesi, Princeton'da ark Tetkikleri Krss vardr. Daha 1959'da ingiliz hkmeti bir komisyonu niversitelerde ark, Slav, Dou Avrupa ve Afrika tetkikleri konusundaki gelimeleri tefti... gelecekteki gelimeler konusunda mtala yrtmek, hazrlanan neriler konusunda danmanlk etmek le grevlendiriyordu.. (25) 1961'de Hayter Raporu ad ile yaymlanan raporda, Oryental kelimesinin genel ieriinden rahatszlk duyulmua benzemiyordu, kelime ayn mn genilii ile Amerikan niversitelerinde de gndelik kullanm sahibiydi. ngiliz-Amerikan Bilimleri sahasnn en byk ismi H. A. R. Gibb de kendisi iin Arabist (Arap Kltrleri Uzman) deil, Oryantalist (Dou Kltrleri Uzman) etiketini uygun buluyordu. Gibb, Oryantalizm iin irkin saha tetkiki, blge almas (area study] kelimesini ne sryor, bu ekilde saha tetkikleri ile Oryantalizmin birbirini karlayacak corafi balklar olduunu benimsetmeye alyordu. (26) Ama bence bu bilgi ile corafya arasndaki ok daha ilgin bir banty dhiyane bir biimde hasralt ediyor. O banty ksaca ele almak isterim .Says pek ok belirsiz arzularn, gd ve tahayyllerin getirdii dikkat dalmasna ramen, insan akl srarla Ciaude Levi-Strauss'un Somutlar Bilgisi dedii eyi (27) formle eder (kalplar, biimler) gibidir. Szgelimi, bir kabile, evresindeki her yaprakl eye belli bir yer, ilev, nem atfeder. Bu im ve ieklerin bir ounun ie yarar yan yoktur,- ama Levi Strauss bakn ne eliyor: zihnin nizama ihtiyac vardn, ve gerekli nizam her eyi dierinden ayrdederek ve kaydederek,

akim farzettii her eyi emin, her arayta bulunabilecek bir yerde muhafaza ederek, o suretle bir evreyi oluturan nesneler ve kimlikler er-evresinde eyaya (eylere) oynayacak bir rol vererek temin edilir.. Bu tr ilkel tasnifin kendine zg bir mant vardr, ama yeil yapran bir toplumda kerem sembol olup bir bakasnda hayra almet addedilme-yiinin mantnn kaideleri ne akla gelebilecek ekilde-akli ve ne de evrenseldir. eyler arasndaki ayrmlarn seziiiinde daima o kontrol edilemeyen rast-gelelikten bir l mevcuttur. Bu ayrmlar bir eyi de iine alr. Banlar baz deerlerdir ki, eer tam olarak aratrlabilse, tarihlerinde ayn rastgelelik ls belki grlecektir. Moda konusunda bu gerek apaktr. Acaba niin dalgal kvrml peruklar, backh yakalar, ve tokal ayakkablar bir kp bir kayboluyor? Cevabn bir ksm faide, bir ksm da modann i gzellii ile akaldr. Fakat biz oy birlii ile tarihin kendisi gibi, tarihteki hereyin de insan yaps olduunu kabul edersek, o zaman bir ok eye ya da yere, (ya da zamana) roller verilip, mnlar yklenebileceini ve bu tayinlerin yapldktan sonra nesnel geerlilik de kesbedeceini anlayacaz kanaatindeyim. Bu zellikle nisbeten allmn dnda olan (rnein yabanclar melezler, yahut normal d davran gibi) eyler konusunda, geerlidir. Tabii ki baz belirgin nesnelerin akl yaps olduunu, bu nesnelerin objektif varlk sahibi gibi dururken, esasen yalnzca muhayyel bir gereklii haiz bulunduklarn ne srmek son derece mmkndr. Birka dnmlk arazi stnde yaayan bir grup insan kendi topraklar ile bitiik arazi, ve onun tesindeki barbarlarn topra dedikleri saha, arasnda, snrlar tayin edeceklerdir. Yani, kiinin aklnda bizim. dedii aina bir mekn, ve onlarn dedii yabanc bir mekn tayin etmesi eklindeki bu evrensel teaml son derece rastgele olabilen bir corafi ayrmlar ihdas etme biimidir. Burada rastgele kelimesini kullanyorum nk bizim topramz - barbarlarn topra trndeki muhayyel corafya teki tarafn, barbarlarn, bu ayrma evet demelerini gerektirmez. Bizim hudutlar zihinlerimizde tesis etmemiz yeterlidir; onlar hemen onlar olurlar, ve gerek topraklan, gerek zihniyetleri bizimkinden farkl oluverir. Belli bir dereceye kadar ada ve iptidai cemiyetler kimliklerini byle dolayl bir yoldan kazanyor (*) gibidirler. Beinci yzylda yaam bir Atinal kendisini Atinal hissettiine e, gayri-barbar da hissetmi olsa gerektir. Corafi hudutlar, sosyal, rksal, ve kltrel hudutlara (umulabilecei ekilde) elik ederler. Ne var ki birok defa kiinin kendisinin yabanc olmadna kredii salam bir yabanc bilgisine mstenid deildir, kii kendi toprann tesi hakknda salam bir bilgi sahibi deildir. O boluk her trl faraziye, yaktrma, ve zan ile. doluyor gibidir... (*) Bakasn icad ile kendini buluyor. Fransz filozof Gaston Bacheiard kendisinin Meknsal Esintiler adm verdii eyin bir tahlilini yazmtr. (28) Diyor ki: iinde vaki olan eyler nedeniyle bir eve bir dostluk, gizlilik, selmet atmosferi ker. Bu gerek yahut muhayyel olabilir. Bir evin objektif mekn (keleri, koridoru, kileri odalar) o evin iirsel olarak haiz olduu nitelik yannda hitir. O nitelik ise ekseriya adn koyabileceimiz ve hissine varabileceimiz muhayyel veya mecazi bir deeri haizdir: Yani bir ev perili, scack, hapishane gibi, ya da byl (sihirli) olabilir. Bylece mekn bir tr iirsel ilemle duygusal hatta rasyonel mn kazanmaktadr. O iirsel sre iinde anlamsz boluklar, bo uzantlar bizim iin anlam ifade etmeye balamaktadrlar. Ayni sre zaman iin de geerlidir. ok eskiden, balangta, yahut Zamann sonunda gibi devrelere yklediimiz (hatt onlar hakknda bildiimiz) eylerin ou aircedir, insan eseridir. Orta, Msr Kralln aratran bir tarihi iin ok eskiden sznn ok belirli bir mns olacaktr, ama,, bu mn bile, insann amzdan ok deiik ve ok uzak bir zamanda saklandn hissettii hayl rn, yars uydurma nitelii datmaya yetmemektedir. Zira phe yoktur ki muhayyel corafya ve tarih yardmyla akl, kendisine yakn alan ile uzak olan arasndaki mesafe ve fark resmetmekte, bu suretle kendisi

hakkndaki kavray derinlemektedir. Sk sk Keke 16. yzylda yaasaydm yahut Keke Tahiti'de olsaydm eklinde duygulara kaplrz ya, ite byle durumlarda da ayni gerek vakidir... Tabii zaman ve mekn veya daha dorusu tarih ve corafya hakkndaki tm bilgilerimizin hereyden evvel muhayyel, (tasavvur rn) olduunu iddia etmenin bir mnas yok, Avrupa'da ve A.B.D.'de etkileyici baarlar kazanm pozitif tarih ve pozitif corafya diye eyler var. Bilim, adamlar bugn dnya hakknda, onun mazisi ve bugn hakknda rnein Gib-bon'n anda bildiklerinden daha fazla ey bilmek-teler. Ama bu demek deildir ki onlar bilinmesi gereken hersek/i biliyorlar (yahut daha nemlisi, onlarn bilgileri benim yukarda bahsini ettiim tasavvur rn corafi ve tarihsel bilginin etkisini esasl ekilde datp yok etmi deildir.) Burada bu tr tasavvur rn bilginin tarih ve corafya iin bir sznt m, yoksa onlar amakta m olduuna dair bir karar vermemiz gerekmez. imdilik sadece diyelim ki; bu bilgi, karmzdadr ve yalnzca msbet bilgi gibi bir grnm de arzetmemektedir, ondan ziyadedir. Avrupa'da ta eskiden beri ark, deneysel olarak ark hakknda bilinen eyden daha ziyade bir eydi. R. W. Southernn zarif bir biimde kantlad gibi, (29) hi olmazsa 18. Yzyln balarna kadar Avrupa'nn ark Kltrnn bir ubesi yani slm Kltr hakkndaki anlay cahilce fakat karmakt. nk grne gre Dou ile ilgili eylere maledi-len zellikler her zaman belli bir ark fikri etrafnda kmelenmitir, ne tam cehalet vardr, ne tam bir bilgi. Evvela ark ile Bat arasndaki ayrm izgisini ele alalm. Bu ayrm LYADA yazld senelerde tam tekemml etmi gibidir. Neredeyse Dou demek olan iki nitelik Aeschylus'un bilinen ilk Atina piyesi Persler adl eserde, ve ripid'in bilinen son Atina tiyatro eseri Bakaesinde kendini sergilemektedir... Ailus Krallar Serkis komutasndaki ordularnn Yunanllara yenik dtn haber alan Persliieri saran yas dile getirir. Koro u at okuyor: Yasa brnd Asya diyar. Kalkt gitti Serkis, ahi Serkis yenildi, vh ki vh Byle bilmemiti Serkis Kim derdi denizde yenilir Serkis Oysa Daryus, Susal o sevgili komutan, Tek erinin burnunu dahi kan atmam ti. (30) Burada mhim olan Asya'nn Avrupa'nn tahayyl yolu ile dile geliidir. O yolla ise Avrupa, denizlerin tesindeki o dier dnyaya kar muzafferdir. Asya'ya lyk grlen boluk, kayp ve felket hislendir, bundan byle hep biilecek olan kaftan ela odur; bir de yas: nk daha nceleri Asya daha gldr, hatta Avrupa'ya kar muzafferdir... Attik yarmadasnda yazlm, Asya zelliklerine en ziyade sahip Bakae-arap Tanrs'nn Nedimeleri adl eserde, Dionisos (arap Tanrs) Asya asll olarak gsterilir, ve oyuna hayli ark gizemi karr. Teb kral Penteus, anas Agav ve baka Nedimeler tarafndan ldrlr. Penteus'un suu, Dionisos'un gcn ve ulhiyetini reddetmektir, cezas bylece korkun olur, ve oyun bu garip tanrnn mthi gcnn genel kabul ile son bulur. Bakaenin ada mfes-sirleri oyundaki olaanst enteilekt ve estetii gzden karmamlardr; fakat u ilve tarihsel ayrntdan ka da olmamtr.: Muhakkak ki (yazar) ripid, 'Dionisos inannn' (Anadolu ve Dou Akdeniz lkelerinin dinleri olan ve gereksiz yere uzayp giden o bunaltc Peloponnes Sava srasnda Pire ve Atina yolu ile Yunanistan'a nfuz etmi olan)

Bendis, Sibel, Sabaziyus, Adonis ve sis gibi dinler karsnda ald yeni biimden etkilenmiti. (31) Bu iki oyunda Dou'yu Bat'dan ayran iki zellik Avrupa'lmm tasavvur corafyasnn esas eleri olarak kalacaktr, iki kta arasna bir hat izilmitir. Avrupa gl ve mmmeyizdir; Asya yenik ve snktr. Ailus Asya'y Serkis'in anas yal Pers Kraliesi'nin azndan konuturur, onunla, temsil eder. Dou'ya sesini veren Avrupa'dr; bu ses verme ihtiyac, bir kuklacya deil, hayat veren, temsil eden, can veren, aina, olunan hudutlar tesindeki sessiz ve tehlikeli mekn biimleyen sahici bir yaratcya aittir. Oyun yazarnn anlad biimde Asya'y temsil eden orkestra ile, Oryantalist bilim adamlar etiketi arasnda bir benzerlik vardr. Bu ikincisini de o geni, eni sonu bellisiz Asya'y kapsamakta, fakat onun zerinde gzlerini sempatiden ok tahakkmle gezdirmektedir. Bir de Dou'nun tehlike oluu sz konusu. Dou'nun arlklar ne manta ne akla smaktadr. Bunlar normal deerlere zt olduklar gibi bir de garip ekicilikleri vardr. Dou'yu Bat'dan ayran fark Penteus'un iin banda ilerine ate dm Nedimeleri iddetle reddediinde sembolize ediliyor. Daha sonra kendisi nedim olduunda ldrlr, ama fikrini deitirip Dio-nisos'a yenildii iin deil, daha ziyade Dionisos'un-kini nemsemedii iin ripid'in seyirciye vermek istedii ibret, oyunda iki yal ve bilgili kiinin (Kad-mus ile Tiresyas) varl ile kendisini belli ediyor. Bunlar, insanlar yalnzca makamm ynetemeyecei, hikmet diye bir ey olduu, bunun da yabanc glerin gcn tam lp tartmak, mahir ekilde onlarla uzlamak olduu kanaatindedirler. (32) Bundan byle arkn gizemleri ciddiye alnacaktr, bunun azmsanmayacak sebeplerinden biri de bunlarn Bat'nn haris ve gl, aklc zihniyetine yeni temrin imknlar salamalardr... Fakat Dou ile Bat arasndaki ayrm gibi bir ana .ayrar, zellikle medeniyetin normal giriimleri seyahat, fetih, yeni tecrbeler gibi dadnk faaliyetlerle sonulandka, baka kk ayrmlara yol aar. Kadim Yunan ve Roma'da corafyaclar, tarihiler, Se-zar gibi popler ahsiyetler, hatibler ve airler rklar, blgeleri, mletleri ve zihinleri birbirinden ayrc tasnif llerini hayli zenginletirmekteydiler; bunun ou nefse-hizmet iai, ve Romallarn ve Yunanllarn baka insanlardan stn olduunu kantlamaya yaryordu. Ama Dou'ya duyulan alkann kendi tasnif ve hierari gelenei mevcuttu. En azndan M.. 2. yzyldan itibaren, ne tek seyyah, ne de gzn Dou'ya- dikmi hrsl tek Batl temsilci Herodot'un (tarihi, seyyah, yorulmaz bir merak sahibi, yazc) ve skender'in (sava, kral, fatih, bilim adam) kendisinden evvel Dou'ya gitmi olduunu bir an olsun aklndan karmad.. Bu suretle ark, ikiye ayrld: Herodot, skender ve bunlarn izleyicilerinin bildii, grd, fethettii ark diyarlar ile daha bilinmeyen grlmemi, fethedilmemi diyarlar... Belli bal Dou-i snflamalar Hristiyanlk tarafndan ikmal olundu: Bir Yakn Dou vard, bir Uzak Dou vard, bir bilinen Dou (Ki buna. Rene Grousset Levent (Dou Akdeniz) mparatorluu diyor) (33), ve bir Yeni Dou vard. Bu suretle ark, (zihindeki corafyada) kiinin, eskiyi yeni bir kurulula kurmak iin Aden'e yahut Cen-net'e dner gibi dnd bir eski dnya ile, kiinin, Kristof Kolomb'un Yeni Bir Dnya kurmak zere Amerika'ya gelii gibi geldii btnyle yeni bir mekn oldu . .(Ne gariptir Kolomb'un kendisi Eski Dnyann yeni bir ksmn kefetmi olduunu dnmyordu.) Muhakkak bu iki arkn ne biri ne br safi olarak u ey ya da bu ey deildi. lgin olan bu iki arkn arzettii dalgalanmalar, bunlarn insan batan karan anlamll, ile her ikisinin kafay gerek dinlendirmek gerekse kartrmaktaki yetikiiklericlir... imdi Dounun, zellikle de Yakan Dou'nun nasl olup da Bat'da eski alardanberi onun btnleyici zdd olarak bilindiini ele alalm. Ortada ncil vard, bir de ilerleyen Hristiy anlk... Marco Polo gibi ticaret yollarnn, haritasn izen ve dzenli bir alveri sisteminin kaidelerini ortaya koyan gezginler vard. Onu Lodovico di Varthema ve Pietro della Valle

izlediler. Mandeville gibi masal yazarlar vard. Bir yanda tabii, slm bata olmak zere, insana h veren Doulu fetih hareketleri vard. Bir yanda, bata Hallar olmak zere sava haclar vard. Netice olarak bu deneyimlere ait yazl eserlerden, belli bir i yapya sahip bir ariv kmaktadr. Bu malzemeden ise kstl sayda tipik balklar elde ederiz: Yolculuk, Tarihe, Rivayet, Klasik Tip, Tartma. Dou'ya bakarken kullanlan mercekler bunlardr, ve bunlar Dou ile Bat arasndaki yzlemenin lisann, alglan tarzm ve biimini belirlemektedir. Ne var ki says ok fazla olan yzlemeye belli bir hviyet veren ey biraz evvel szn ediyor olduum dalgalanmadr. Tam mnsyle yabanc ve uzak olan bir ey, su ya da bu sebeple, giderek daha. aina olunan bir stat iktisab etmektedir, insan giderek eyleri yepyeni ya ela apak gibi biimlerde deerlendirmekten kanr oluyor.. Orta kategoriler ortaya kmakta, o suretle kii yeni eyleri, ilk kez grd eyleri, evvelce bildii bireyin yeni hviyetleri olarak grme imknn elde etmektedir. zde byle bir kategori, yeni "malmat mseden bir yol olmaktan ziyade, eylerin belli ve kurulu bir tarzda grln engelleyebilecek bir tehlike unsurunu denetleme yoludur. Eer zihin birdenbire hereyi kknden deitiren (Orta alar da Avrupa'da slm'a Bak Tarz gibi) yeni bir hayat biimiyle baa kmak zorunda ise, genel erevesinde tepki muhafazakr ve savunucudur. slm'n daha nceki bir deneyimin (bu rneimizde Hristiyanln) uydurulmu bir ekli olduuna hkmolunmaktadr. Tehdit unsurunun sesi bountuya getirilir, aina deerler te'yid olunur ve neticede akl, kar karya olduu eyleri ya orijinal ya da mkerrer diye niteleyerek zerindeki basnc azaltr. O gn bu gn slm' idare cihetine gidilmitir. Yenilii ve mns kontrol altna alnmtr, ki bylece, (slm'n kendini ok fazla belli eden yenilii kendi basma brakld takdirde mmkn olmu olamayacak) baz zor anlalr ayrmlar bylece mmkn olsun. Onun iindir ki, genelinde Dou, Bat'nm aina olana duyduu tiksinti ile, yenilikten dolay hissettii heyecan (ve korku) arasnda gider gelir. Ama ne zaman slm sz konusu olsa Avrupa'nn saygs olmasa da korkusu uyanmtr. Hz. Muhammed'in 632'de lmnden sonra slm'n nce askeri, daha sonra, da kltrel ve dini hegemonyas mthi bir biimde byd.. nce ran, Suriye ve Msr, sonra Anadolu ve Kuzey Afrika Mslman ordularn eline geti. Sekizinci ve dokuzuncu yzyllarda ispanya, Sicilya ve Fransa'nn baz ksmlar fethedildi. 13. ve 14. yzyllara gelindiinde slm Dou'da t Hindistan'a, Endonezya'ya ve in'e hkmetmekteydi. Ve bu olaanst addn karsnda Avrupa'nn tepkisi korkudan ve bir eit hdan daha ileri gidemiyordu. slm'n fetihlerine ahit olan Hristiyan yazarlarn Mslmanlarn ilmi ile, yksek kltrleri ve ihtiamlar ile pek ilgileri yoktu. Gibbon'a gre bunlar Avrupa gnlklerinin en karanlk ve durgun zamanna rastgeldiler. (Biraz memnuniyetle unu ekler: Avrupa'da bilim kalberi, sanrm Oryental tetkikler duraklama, hatta gerileme devrine girdi..) (34) Hristiyanlarn Doulu ordular hakkndaki allm kanaati u idi: bunlar ar kmelerini andryorlard, ama darbeleri ard... hereyi ykp yok ediyorlard. 11. Yzylda Monte Casino'daki bir din adam Erchembert bunlar yazmaktayd. (35) slm'n iddet, ykm, bel (eytan), ve nefret verici barbar srleri haline gelii bo yere deildir. Avrupa'da slm sadmesi ok uzun srd. 17. yzyln sonuna kadar Osmanl Tehlikesi Avrupa'nn ba-ucunda bekledi. Bu btn Hristiyan lemi iin srekli bir tehlike demekti ve zamanla Avrupa medeniyeti o tehlikeye de, onun getirdii kltre de bnyesinde yer at. Onun byk olaylarna, byk ahsiyetlerine, erdemlerine ve kt yanlarna Bat hayatnn bir paras olarak yer ayrd. Samuel Chew'nun klasik eseri Hill ve Gl de anlatt gibi, (36) Rnesans ngiltere'sinde sradan eitim grm vasat zekl birisi Londra sahnelerinde Osmanl tehlikesinin Hristiyan Avrupa'ya uzann seyrediyor, ve ezbere biliyordu. Sz getireceimiz nokta udur: slm hakknda hatrlarda kalan ey, onun Avrupa iin tekil ettii byk tehlikenin kk bir izlenimi idi. Waiter Scott'un Araplar gibi,

Avrupa'nn Mslman', Osmanl'y, yahut Arap' anlat biimi her zaman o korku verici ark' denetlemeye bir vesile klnmtr.. Bir dereceye kadar ayn ey gnmzn mnevver Oryentalistle-rinin metodlar iin de geerlidir. Bunlarn konusu Dou olmaktan ziyade, Batl okuyucu kitleye, korkutuculuu azaltlm olarak, nakledilen Dou dur. Allm olann bu ekilde tannp anlalmasnda zellikle tartlacak yahut ayplanacak bir cihet yoktur; muhakkak ki bunlar btn kltrler, btn insanlar arasnda cereyan etmektedir. Yalnz, benim vurgulamak istediim udur ?. Oryantalist de, Batda, Avrupa'da Dou hakknda dnm yahut Dou'ya gitmi herhangi biri kadar bu tr zihinsel ileme bavurmutur. Fakat bundan daha da nemlisi, netice olarak bamza dikilen mahdut kelime haznesi ve mahdut izlenimdir. slm'n Bat'daki anlai konumuza mkemmel rnektir. Ve Nornian Daniel tarafndan hayran olunacak bir slpla, ifade edilmitir. slm' anlamaya alan Hristiyan dnrlerin takldklar bir nokta, bir benzetmeden kaynaklanyordu: Hz. sa Hristiyan inann temeli olduuna gre, (pek tabii haksz olarak) Hz. Muhammed'in slm iin mnsnn, aynen Hz. sa'nn Hristiyanlk iin tad mnya muadil olduu varsaylmaktayd. te bu yzdendir ki slm'a tartmak bir isim Muhammedanizm-Muhammediiik, akabinde de Hz. Muhammed'e dzenbaz vasf lyk grlmtr. (37) Bylesi ve bir ok yanl kavraytan yle bir halka olutu ki dnda bir eyin olabilecei dncesi (*) ile dahi dna tatmad...... (*) maginative Exteriorisation: Beride (ieride) A gibi bir ey olduuna gre tede (darda) da B gibi bir ey olmal eklindeki dn. Hristiyanlann slm anlay kendi iinde bir btn kendi kendine yeterli idi. (38) slm bir imge oldu ?bu kelime Daniei'e ait ama bana Oryantalizm konusunda genel bir geerlilik arzediyor gibi geldi. Bu imgenin fonksiyonu slm' temsil etmek deil, slm' Ortaa Avrupa'snn Hristiyam iin ifade etmekti. Kur'an'n manasn yahut Mslmanlara gre Kur'ann mnsn, yahut herhangi bir durumda Mslmanlarn nasl dndn, ne yaptn ihmal etmekteki amaz eilim zaruri olarak u mnya gelir: Kur'an'i ve sair slni reti Hristiyanlar ikna, edecek bir biimde takdim edilmekteydi. Ve yazarlarn ve halkn mslmanlarla aradaki snrdan uzaklklar artt nisbette giderek ipin ucunu daha fazla karm takdim ekillerinin kabul imkn dahilinde olacakt Mslmanlarn inandklar eyin, Mslmanlarn inandklarn syledikleri ey olduu fevkalde zorlukla sineye ekiliyordu Ortada,, (vakalarn getirdii basnca ramen) ayrntlar mmkn olduunca muhafaza edilen, genel erevesi ise asla terk edilmeyen bir Hristiyan tablo vard. Nans mesabesinde farkllklar oluyordu, ama ereve mterekti.. sabetliliin artmas adna yaplan tashihler yeni kefedilen zayf air noktann savunmasndan, zayflam bir yapya destek verilmesinden ibaretti. Hristiyan itikad yeniden ina, edilmek zere bile olsa, istimlak edilemeyen bir yap idi. (39) Hristiyanln bu pek mthi slm anlay saysz ekillerde glendiriliyordu. Bunlara (Orta alarda ve Rnesans'n ilk senelerinde olduu gibi) deiik manzum eserler, aydnlarn tartmalar, ve halkn hurafeleri dahildi. (40) Bu ada yakn ark hemen tamamyla Latin-Hris-tiyan Kltrnn dnya, grne dahil edilmi bulunmaktayd. Chanson de Roiand (Kolandn arks) adl eserde Araplarn Muhammed'e ve Apoilo'ya taptklarnn sylenmesi gibi. R. W. Souther'in byk bir baaryla gsterdii gibi, Onbeinci yzyln ortalarna gelindiinde ciddi Avrupal dnrler, ordularyla Dou Avrupa'ya uzanarak kendi bana kuvvet dengelerini bozan slm hakknda

bir eyin yaplmas gerektii kanaatindeydiler. Southern eserinde 1450 ile 1460 arasndaki bir hadiseye yer veriyor. Burada drt aydn kii, Segovya'l John, Cusa'l Nikola, Jean Genmain, ve Aeneas Silvius (Pius II), slm ile Contra-ferentia (Konferans) yoluyla ba etmeye alrlar. Fikir Segovia'l John'a aittir: Tasarya gre bu konferansla Hristiyanlar btn Mslmanlar imana getireceklerdi. O konferans hem siyasi hem de fevkalde dini ilevi olan bir vasta olarak grmekteydi, ve an insannn gnlne hitap edecek szlerle, konferansn halka- okunmasnn on yl srmesi halinde bile, bunun savatan daha az pahal ve daha az tahripkr olacan ifade etti. Drt adam arasnda hibir anlama, olmad, ama hikye mhimdir nk bu hayli geliik bir giriimdir. (Bede'den Luther'e uzanan genel Avrupa, giriimlerinin bir paras.) Ama Avrupa'nn nne ark' getirmek, Avrupa ile ark ayn sahnede bir arada temsil etmek, o ekilde Mslmanlara slm'n Hristiyanln bozulmaya, uram bir eklinden baka bir ey olmadn iyice izah etmektir. Southern szn yle noktalyor: Gzmze en ok u arpyor: (Avrupal Hristiyanlara ait) bu dnce sistemlerinin hibiri izaha kalkt olgunun (slm) herhangi doyurucu izahn yapmay baaramam, bu arada pratik olaylar biim-ieyici bir tarzda etkilemeyi ise hi baaramamtr. Pratik dzeyde, hadiseler hibir zaman en akll gzlemcilerin tahmin ettii kadar iyi ya da kt kmad; dikkat ekici bir husus da olaylarn hibir zaman sonular konusunda gvenli ve iyimser olunduu zamanki kadar iyi kmaydr. Peki (Hristiyanlarm slm'a bak tarznda) bir ilerleme kaydedildi mi? Kendi kanaatimce bu ilerlemenin olduunu sylemeliyim. Sorunun zm inatla kendini gizlemi olsa da, problemin ortaya konu biimi giderek daha karmak, daha rasyonel, tecrbelerle daha ok balantl hale geldi...... Orta alarda slm sorununa mesai hasreden bilim adamlar aradklar, arzuladklar zm bulamadlar; ama baka insanlarda ve baka alanlarda baarya yol aacak zihni alkanlklar ve kavray stnlkleri kazandlar. (41) Souther'in tahlilinin en gzel ksm, burada olsun, Bat'da slm'a bak alan konusunda verdii ksa tarihede olsun, neticede zamanla dzelen ve zamanla karmaklaan eyin Batnn cehaleti olduunu gstermesidir. Dzelen ey, sadece hacmi ve isabetlilii artan bir msbet Bat bilgelii deildir. Mesnedsiz inanlarn kendilerine has mant, ve byme ve yok olma diyalektii vardr. Orta alarda Hz. Muham-med'e (12. yzyldaki) Hr Ruh Elilerinin karakterine tekabl eden yaktrmalar yaplyordu. 12. yz-yda Avrupa'da ortaya kmlar, kendilerine iman ve biat edilmesini talep etmilerdir. Benzer biimde Muhammed'e sahte bir vahy'in teblicisi gzyle bakld iin, ehvetin, zilletin, livatann ve bir dizi ihanetin mihveri haline geldi. Bu sulamalar mantki olarak onun sahte bir retiyi yaymasndan karlyordu. (42) te bylece Dou lfn gelii temsilciler, temsil biimleri kazand. Bunlarn her biri evvelkine gre daha somut, Bat'nm acil herhangi bir ihtiyacna daha uygun idi. Sanki yle bir ey olmaktayd: Avrupa bir kez sonsuz bir eye mahdut libas iinde can vermek iin uygun bir mevki bulmutu, ve artk yapt eyden vazge emiyordu. ark, arkl, Arap, slm, Hintli, inli, her ne ise, aslnda onlarn rabet etmek zorunda olduklar bir Byk ey''in (sa, Avrupa, Bat) dolayl isimleri idi. Bat'nm Dou hakkndaki bu ken-dine-dnk fikirlerinin zaman iinde kayna deiti, ama karakteri hi deimedi. Bu nedenledir ki, 12. ve 13. yzyllarda Arabistan'n Hristyan dnyann bir ucunda, din kaknlar iin doal bir snak (43) olduuna, Muhamed'in kurnaz bir dinsiz olduuna inanldn grrz. Yirminci yzylda ise slm'n tali (ehemmiyetsiz) bir Aryan bidat (*) olduunu size eitimli bir uzman, Oryantalist bir lim syleyecektir... (44)

Bata Oryantalizmi akademik bir saha olarak betimlemitik. imdi bu betimleme yeni bir somutluk kazanyor. Bir saha ekseriya, kapatlm bir mekndr. Temsil (anlatm, dile getirme) fikri, tiyatrodakini artrr: Oryent, stne btn Dou'nun sktrl-d bir sahnedir. Bu sahne zerinde, iinden ktklar btn temsil roln stlenen ekiller grnecektir. O zaman Dou, aina olunan Avrupa leminin tesindeki tahditsiz.2)ir uzant olarak deil, daha ok kapal bir saha, Avrupa'ya bitiik bir tiyatro sahnesi gibidir. Oryantalist dediimiz kii, Avrupa'nn husule getrdii bir bilgi dalnda uzmandr. Bu uzmanlk, tiyatrocunun sahneye koyduu oyunlar karsnda seyircinin tarihsel ve kltrel sorumluluu (ve hassasiyeti) mesabesindedir. Bu Dou sahnesinin derinliklerinde her bir paras mthi zengin bir lemi artran muazzam bir kltrel repertuar bulunmaktadr: Sfenks, Kleopatra, Aden, Truva, Sodom ve Gmere, Astarte, sis ve Osiris, Saba, Babil, Cinler, ark'tan Gelen Mneccimler, Ninova, Prester John, Hz. Muhammed, ve dzinelerle bakalar; yar malm, yan hayal rn dekorlar, bazan sadece isimler; Canavarlar, ifritler, kahramanlar, korkular, zevkler, arzular.. Avrupalnn muhayyilesi byk apta bu repertuardan gdalanmak-tayd. Orta alar ile 18. yzyl arasnda Ariosto, Mil-ton, Marlowe, Tasso, Shakespeare, Cervantes ile Ro-land arksi'nm, Poema del Cid (Sid iiri'nin) yazarlarnn eserlerinde Dou'nun zenginliklerinden istifade ettiler. Bunu yaparken, son derece kark olan hayallerin, fikirlerin, ekillerin genel hatlarna keskinlik kazandrdlar. Ayrca,, bilgi sahiden artar gibi grnrken Avrupa'da mnevver Oryantalist bilim addedilen ou ey, insanlarn hizmetine ideolojik efsaneler sundu... Oryantalist tiyatroda dramatik form. (biim) ile mnevver grntlerin nasl bir araya geldiinin muhteem bir rnei Barthelemy d'Herbelot'nun Dou kitapl adl eseridir. Kitap, yazar ldkten sonra,1697" de Antoine Gallandn bir nsz ile yaymlanmtr. Birka yl nce yaymlanan Cambridge slm Tarihlinin nsznde, George Sale'in 1734'de yapt Kur'an tercmesine yazd nsz ve Simon Ockley'in Araplarn Tarihi (1708, 1718) adl eseriyle birlikte, Dou Kitapl'nm, (Yeni slm anlayna boyut kazandrmak ve onu Fazla, Eitim grmemi okuyucu kitlesine mal etmek bakmndan) son derece nemli olduu ifade ediliyor. (45) Bu ifade, D'Herbelot'nun Sale'inki ve Ockley'inki gibi (slm ile snrl olmayan) eserini yeterli bir biimde anlayamamaktadr. Johann H. Hottinger'in 1651'de neredilen Historia Orientalis (Dou Tarihi) adl eseri hari, Dou Kitapl (Bibl-otheaue Orientale) 19. yzyln balarna kadar Avrupa'da standart mracaat eseri olarak kald. Kitabn kapsam muhteemdi. 1001 Gece Masailan'nn ilk Avrupal mtercimi ve hatr saylr bir Arap Kltr Uzman olan Galland, D'Herbelot'nun baarsn, giriiminin, geniliine dikkat ekerek, daha nceki her-bir alma ile kyaslamtr. Galland'a gre D'Herbelot, Arapa, Farsa, ve Osmanlca pek ok eser okumutu. Bunun neticesinde o zamana kadar Avrupa'l-lara kapal kalan birok Meseleyi aratrmak imknn elde etti. (46) nce bu dili iine alan bir szlk tertip eden D'Herbelot bilhare, hem gerek hem hayal rn yanlar ile Dou Tarihi, ilahiyat, corafya, bilim ve sanat tetkiklerinde bulundu. Bunun peinden de biri alfabetik sra iinde bir Kitaplk, teki bir antoloji olmak zere iki eser sunmaya karar verdi. Bunlarn yalmz birincisini bitirebildi. Gailand Dou Kitapl hakknda, bunun esasen Dou Akdeniz lkelerini iine almak zere dnlm olduunu belirterek hayranlkla unu ilve ediyordu: Bu eserin kapsad zaman dilimi dem'in yaratl ile balayp, iinde bulunduumuz zaman ile bitmemekteydi. D'Herbelot halk dilinde dolaan rivayetlerde ok ok eski diye sylenen zamanlara, kalar, dem-ncesi yaratklara kadar gidiyordu. Gaiiandn anlatm bize Dou Kitapl'nn herhangi dier dnya tarihi gibi olduunu sylyor. Zira kitapta baarlmasna allan ey Yaratl, Nuh Tufan, Bab'in Ykl, vb. gibi ok geni konularda bilgi vermektir. u farkla ki; D'Herbelot'nun kaynaklar Douludur. Kutsi ve Adi diye iki tip tarih belirlemitir, dik blme Yahudiler ve Hristiyanlar, ikinci blme Mslmanlar dahildirler.) ki de devre

tanr: Biri, Tufandan nce, dieri Tufandan sonra Bu balklar altnda D'Herbelot Mool Tarihi, Tatarlar, Trkler, Slavlar gibi birbirinden ok ayr tarihi konular mzakere etmitir. Anlatmna btn adetleri, gelenekleri, ezgileri, hanedanlar, saraylar, nehirleri ve bitkileri ile birlikte, Uzak Dou'dan Herkl Stunu'na kadar btn Mslman mparatorluu'nu da dahil etmitir. Dikkatini biraz trnden efsane yahut masala deil, gerek bilgiye yer verdiidir. .; Muhammed'in Hristiyanla byk zararlar vermi sapk doktrinine tevcih etmekle birlikte, eser daha nceki herhangi bir eserden daha mufassaldr. Galiand nsz'dek Tebliini, D'Herbelot'nun Kitaplkinin esiz, istifadeli ve makul olduunu uzun uzadya okuyucuya telkin ederek, bitirir: Postel, Skaliger, Golyus, Pckok ve Erpenys gibi baka Oryantalistler gramere, szlkle, ccrafya'ya, vb. ar yer ayran dar ereveli eserler vermilerdir. Yalnzca D'Herbelot Avrupal okuyucu Dou kltrleri tetkikatnm pek de nankr ve mey v asz olmadna inandrabilecek bir eser verebilmitir. Galland'a gre yalnzca D'Herbelot okuyucularnn zihninde Dou'3/u tanmann ve tetkik etmenin ne olduu konusunda, hem zihni dolduracak, hem de kiinin daha nceki, byk umutlarna karlk olabilecek derecede yeterli, geni bir anlay meydana, getirmeyi hedeflemitir. (47) D'Herbelot'nun eseri ve benzeri giriimlerde Avrupa kendisinde bulunan Dou'yu kuca iine alma ve oryantalize etme kapasitesini kefetti. Galiand gerek kendisine gerek D'Herbelot'ya ait materia orien-taliaclan (Dou hakknda materyal) bahsederken sznn orasnda burasnda bir stnlk havas seziliyor; 17. yzyl corafyacs Raphael du Mans'n almasnda olduu gibi Avrupallar bilim sayesinde Ba-t'nm Dou'nun nne getiinin ve onu zamann gerisine ittiinin uurundaydlar. (48) Fakat kendini belli eden ey sadece Bat perspektifinin salad avantaj deildir.- bir de iin iinde, o ok karmak Dou zenginliini ele alp, bunu sradan Avrupal kii tarafndan bir sistem, hatta bir alfabe dahilinde bilinir hale getiren muzaffer teknik vardr. Galland D'Herbelot hakknda kiinin beklentilerine karlk verdiini sylediinde sanrm kastettii ey budur -. Dou Kitapl Dou hakkndaki inanlar eletirmeye kalkma-mtr. nk Oryantalist byle yapar: Okuyucu na-zarndaki Dcu'yu teyid eder. Yerleik inanlar yerinden oynatmaya ne gayret eder, ne de bunu ister. Dou Kitapl'nm btn yapt, Dou'yu daha dolu daha ak seik bir biimde dile getirmekti. Dou Akdeniz Tarihi, ncil'den meseller, slm Kltr, yer isimleri, vb, gibi rastgele bilgilerin oluturduu dzensiz bir yn bilgi rasyonel (A'dan Z'ye) bir ark manzarasna dntrlmtr. Muhammed bal altnda D'Herbelot nce Peygamber'e verilen btn isimleri sralar, sonra da O'nun ideolojik ynn u ekilde tayin eder: Muhammed. Mehur dzenbaz. Din adn da alan, bizim Muhammedilik dediimiz bir bida/tm dnm ve kurucusu. (Ayrca bkz. slm maddesi.) Bu madde yle devam ediyor: Kur'an mfessirleri ve slm yahut Muhammed eriat tahsil etmi fkhlar bu yalanc peygambere, Aryenlerin, Paulisyen yahut Pauiiyenlerin ve teki din kaknlarnn sa'ya verip de O'nu ulhiyetinden ettikleri btn gzel vasflar lyk grmlerdir. (49) Muhammedilik Avrupallarn slama verdikleri mtecaviz isimdir; Mslmanlarn dilindeki gerek isim, yan slm, bu kitapta baka bir madde olarak bulunuyor. D'Herbelot Bizim Muhammedilik adn verdiimiz bidat diyerek slm' Hristiyanlk iindeki bir bidata benzetiyor. Arkasndan, Hz. Muhammed'in hayatn anlatrken D'Herbelot artk pek safi hikyeden amyor. Ama bizim iin Bibliotheque orientalede mhim olan,, Hz. Muhammed'e yer veriliidir. Alabildiine bidatin getirdii tehlikeler, konu alfabetik bir girdi iin ideolojisi ak malzeme haline geldiinde, artk sz konusu olmaz. Artk Muhammed Dou lemini kasp kavuran o tehditkr, ahlksz sefih kii deildir; Dou sahnesinin kendisine ayrlan (muhakkak ok mtemayizi mevkiinde sknet iinde oturur.

(50) Kendisine bir ecere, bir izah, bir geliim tarihesi ayrlmtr, ve bunlarn hepsi O'nun durduu yerde durmasn temin eden basit hkmler altnda toplanmtr. Dou hakkndaki bu tr imgeler, (baka trl korkun derecede dank olan, dolaysyla kavramamz ya da grmemizi saladklar) son derece cesim bir olguyu temsil ettikleri, ekillendirdikleri iin imgelerdirler. Bunlar ayrca Teofrastus'un La Bryer'in, ya da S elden'in canlandrd vngeni, cimriyi yahut oburu temsil ettikleri cihetle karakterlerdirler. Miles Glofyosus (anl asker) ve dzenbaz Muhammed gibi karakterlerin ise, grldn sylemek tam doru olmasa gerek, zira bir karakterin bir tahlil szc iine sdrlmas, herhalde en fazla bir tipi zorluk ekmeden, mulakla dmeden anlamamza yaryor... Ama D'Herbelot'nun Muhammed isimli karakteri bir Imge'dir, nk bu yalanc peygamber, tamam Kitaplk ta bulunan, ve Dou'ya ait olduu ifade edilen genel tiyatro temsilinin (anlatmna bir maddesidir. .. Oryantalist edebiyatn didaktik (eitici) zellii, sahnelenen oyumm geri kalan ksmndan ayrlamaz. Sistematik tetkik ve aratrmann rn olan Bibliothe-que Orientaie (Dou Kitapl) gibi aydn bir eserde bile, yazar tetkik ettii materyali belli bir disiplin dahilinde nizama sokmaktadr; ilveten, unu da okuyucunun kafasna sokmak istemektedir: Her bir sahife, ele alnan materyal ile ilgili muntazam, disipline tabi bir hkmn taycsdr. Bylelikle Bibliothequem kuvvetle telkin ettii ey, Oryantalizmin gc ve etkinliidir. Bunlar okuyucuya srekli olarak bir ey hatrlatrlar: o da kendinin bundan byle Dou'ya eriebilmek iin Oryantalistin salad aydn kod ve ablonlardan gemesi gerektiidir. Yalnzca Dou, Bat Hristiyanlmn ok mhim ahlki ihtiyalarna uydurulmakla kalmamaktadr; ayrca yle bir dizi tavr ve hkmlerle evrelenmektedir ki, Batlnn zihni hemen mracaat ve tashih iin Dou kaynaklarna deil, dier Oryantalistlerin eserlerine gitmekte, benim Oryantalist sahne diyegeldiim ey, canl bir ahlk ve bilgi sistemi halini almaktadr'. Bu ekilde, Bat'n Dou hakkndaki messeselemi bilgisini temsil eden bir ilim dal (discipline) olarak Oryantalizm ynl bir g tekil eder.- Dou zerinde, Oryantalist zerinde, ve Oryantalizm'in Batl tketicisi zerinde. Sanrm bu ekilde tesis olunan -ynl alkann gcn kk olarak dnmek bir hat olacaktr. Zira, (u yandaki, Dou canibindeki) Dou, Avrupa toplumunun hudutlar dnda, bizim dnyamzm haricinde bulunduu iin tashih edilmekte, hatta cezalandrlmaktadr. Dou Oryantalize edilmektedir., bu ilem srasmda sadece Dou, Oryantalistin mekn kmmamakta, ayn zamanda iin banda olan Avrupal okuyucu, (D'Harbelot'nun alfabetik Bibliothequei gibi) Oryantalistin kodlamalarn hakiki Dou olarak benimsemeye zorlanmaktadr. Ksacas, hakikat mnevverin hkmnden karlmaktadr; (zaman iinde varln Oryantalistten alrm gibi bir duruma da den) materyalden deil... Btn bu didaktik ileyii anlamak da anlatmak da zor deildir. Bireyi bir kere daha hatrlamamz gerekir: btn kltrler plak hakikatin zerine baz biimler tatbik ederek onu kendi-bana hareket eden nesne durumundan kararak bilgi birimleri haline dntrrler. nsan zihninin kendisine ynelik, szlmemi acaipliklern saldrsna kar direnmesi son derece doaldr. Bu nedenledir ki kltrler her zaman baka kltrleri btnyle deiime uratmak, onlar, olduklar gibi deil, kabul edenin menfaati geVei, olmalar gerektii gibi kabul etmek eiliminde olmulardr. Ne gariptir ki Batl iin Dou'ya ait olan her zaman Batnn bir cephesini andrm tr; rnein baz Alman Romantikleri Hint dinini AlmanHristiyan panteizminin Doulu ekli olarak fehmetmilerdir. Ama Oryantalist, Dou'yu srekli olarak bireyden baka bir eye dntrmeyi kendine grev edinmitir. Bu dntrme ilemi disipline tabidir: eitimi vardr, cemiyetleri vardr, srekli yaynlar, teamlleri, lisan, hitabeti vardr ve hepsi temel bir biimde Bat'ya hkmeden kltrel ve siyasi normlara baldrlar ve o normlar marifetiyle rerler. Ve, isbat edeceim gibi, bu

disiplin gayesine hizmeten btnl artan bir disiplindir, ylesine ki insan 19. ve 20. yzyllardaki Oryantalizme gz gezdirdii zaman, onun btn Dou'yu hissiz bir yaklamla ematize ediinden etkilenir. Bu emalatrmann ne zaman balad, Batilim Kadim Yunan medeniyeti zamanndaki Dou anlay ile ilgili rneklerimizden bellidir. lk anlatmlar zerine bina edilen sonraki anlatmlarn ne derece keskin olduu, bunlardaki ematizasyonun ne kadar akla-zi-yan bir dikkat ve zen ierdii, muhayyel corafya anlay iindeki yerlerine oturtulularmn ne derece etkin olduu, (dikkatimizi imdi de Dante'nin Cehennem tasvirine evirirsek) gzler nne serilecektir. Dante'nin ilhi Gldr (Divina Comedia) adl eserindeki baars, dnyevi hakikatlerin gereki tasvirini, evrensel ve ebedi Hristiya deerleri sistemi ile iz brakmayacak ekilde bitirmi olmasyd. Hac rolndeki Dante'nin Cehennem'de, Arfat'da, ve Cen-net'te gezerken grd ey, emsalsiz bir Hkm sah-nesidir. rnein Paolo ile Francesca bir yandan gnahlarndan dolay ebediyyen Cehenem'e kapatlmken, te yandan kendilerinin bu ebediyyen bulunacaklar yere kapatlmalarna sebep olan karakterleri canlandrmakta ve fiilleri ilemektedirler. Bu suretle Dante'nin grndeki ahsiyetlerin her biri yalnzca kendisini temsil etmekle kalmamakta, ayni zamanda kendisi gibi olanlarn ve o karakter iin biilen kaderin de temsilciliini stlenmektedir. lhi Gldrde, Cehennem blmnn 28. Kanto'sundaki Maometto Hz.Muhammed'dir. Bu sahnede, eytan'n Cehennem'deki kalesini evreleyen bir dizi karanlk ukurun (Malebolge'nin) On Bolgia'sndan dokuzuncusunda, Cehennemin i ie dokuz blmesinden sekizincisinde bulunmaktadr. Onun iin Dante Hz. Muhammed'e ulamadan evvel, gnah daha kk olan insanlarn bulunduu blmelerden geer. Bunlar ehvet ve mal-mlk dknleri, oburlar, itikatszlar, fkeliler, kendi canna kyanlar, ve dini reddedenlerdir. Gnah Hz. Muhammed'inkinden daha byk olanlar ise, dini tekzib edenler ile ihanet edenlerdir. (Hz. sa'y Roma, Valisine ikyet eden Cudas ile Brutus ve Kaziyus). Ondan sonra Cehennem'in dibine ulalmaktadr, ki burada eytann kendisi bulunmaktadr. Grlyor ki Hz. Muhammed serler hiyerarisinde yksek bir mevkide bulunmaktadr, Dante bu kategoriye seminatr di csandalo e di scisma (ifsad eden, tefrika karan) adn veriyor. Verilen ceza da (ki ebedidir) zellikle korkutucudur: Vcudu srekli olarak, tam ortasndan olmak zere, ikiye ayrlmaktadr. Dante sanatnn btn inceliklerini kullanarak ahiret cezasnn ayrntlarna iniyor, manzara okuyucuya canl olarak ulayor: Dar taan barsaklar da iyice tasvir edilmekte... Dante'nin msralarnda Hz. Muhammed cezasn dile getirir, vcudu zebani tarafndan ikiye ayrlanlar safnda kendisinden bir evvelki srada bulunan Hz. Ali'ye de iaret eder. Bir de Dante'ye der ki: Gir, u Fra Dolino'yu uyar Byle devam ederse hali yaman olacak (Fra Dolino, kadn ve mal salk veren bir mezhep vcuda getirmitir, bir metresi olmakla da sulanmaktadr). Bunlardan kan sonu okuyucunun gznden kamam olmaldr; Dante, gerek ehvet dknl gerek l-hiyet iddias bakmndan Hz. Muhammed ile Fra Dolino arasnda benzerlik grmtr. Fakat Dante'nin slm hakkndaki szleri bununla bitmemektedir. Inferno (Cehennem.) blmnde bundan daha evvel kk bir grup Mslman grlr: bn-i Sina, bn-i Rd ve Salhaddin-i Eyyubi gibi mslmanlar Hektor, Aeneas Silvius (Pius II), Hz.brahim, Sokrat, Eflatun ve Aristo ile birlikte, Cehennemin ilk blmesine kapatlm olan ve orada, Hristiyanl elden kardklar iin asgari (hatt erefli) bir ceza grecek olan erdemli dinsizler arasndadrlar. Dante pek tabii onlarn yksek erdemlerine ve baarlarna hayranlkla bakmaktadr, ama Hristiyan olmadklar iin onlar, ok hafif cezalar da vermekle birlikte, Cehennem'e mahkm etmek zorundadr. Zamann sonsuzluu iinde hangi ayrm hangi fark ayakta (sivri) kalr Bu dorudur, ne var ki tarihleri ve kurallar birbirlerine geirip, Hristiyanlktan nceki velilerle, Hristiyanlktan sonraki Mslmanlar ayn Dinsizlere

mstahak lanet kategorisine sokmak da Dante'ye pek zor gelmemektedir. Kur'an- Kerim Hz. sa'nn bir peygamber olduunu iln ettii halde, Dante byk Mslman dnrlerinin ve Sultanlarnn Hristiyanlktan bihaber olduklarn dnmek yoluna, gidiyor. Bunlarn klasik antik an kahramanlar ve bilgileri ile birlikte ayni mmeyyiz tabakay igal etmeleri ise, Raphael'in Atina Okulu adl duvar tablosundaki tarih-tanmayan grntye benzer: Burada bn-i Bd, okulun zemininde Sokrat ve Plato ile beraber dirsek rtmektedir. (Fenelon'un ller Konuuyor adl eserinde, 1700-1718, Sokrat ile Konfys arasnda bir mzakerenin gemesi gibi)... Dante'nin slm'a airce yaklamndaki tefrik ve teferruat, slm' ve onun temsilcilerini Bat'nn corafi, tarihi ve hepsinin de stnde, ahlki anlaynn mahlklar haline getiren o emalatrim neredeyse evrensel kanlmazln bir yzdr Dou ya da onun herhangi bir dilimi ile ilgili deneyime dayal bilgilerin ok az nemi vardr. nemli olan ve kararlara yn verici olan, benim Oryantalist tefehhm diye-geldiim eydir. Bu gr hibir suretle meslek erbab bilim adamlarnn elinde deildir; bu gr, Bat'da olup da Dou hakknda kafa yormu herkesin ortak maldr. Dante airce gcn Dou iin sz konusu perspektifleri iyice barizletirmekte ve onlar iyiden iyiye Dou'nun anlatmlar olarak takdim etmekte kullanyor. Hz. Muhammed (S.A.V.), Salhaddm-i Eyyu-bi, bn-i Rcl ve bn-i Sina, sabit bir kozmolojide yerlerine konmulardr. Kmldayamazlar, maruzdurlar, kafese kapatlmlardr, tutukludurlar, mhim olan ise sadece fonksiyonlandr, bulunduklar sahnede sergiledikleri davranlardr. saiah Berlin bu tr yaklamlarn meydana getirdii etkiyi u ekilde anlatyor: (Bylesi bir) ...... kozmolojide, insanlarn lemi (ve baz yorumlara gre btn k'inat) bir tek, ok kapsaml hierarik btndr; onun iin bu hierarik nizamn iindeki herbir nesnenin niin kendisi gibi olduunu, niin bulunduu yerde bulunduunu, niin zuhur ettii vakitte bagsterdiinl, niin stlendii ii stlenmi olduunu izah etmek, o suretle onun gayesini, (onun o gayeyi ne denli baarl olarak yerine getirdiini, bir de btn nesnelerin bir arada tekil ettikleri ahenkli piramid iindeki, deiik, herbiri kendine has bir gayeye malik birimlerin, bu gayeler arasndaki i blmn ve emir-itaat ilikilerinin neler olduunu) sylemek demektir. Eer bu ekilde hakiki bir tablo izilebiliyorsa, o zaman tarihsel izah. biimi-, nin, dier herhangi izah ekli gibi, hereyden nce, birtakm tayinlerin yaplmas demektir. Bu tayin, bireyler, gruplar, uluslar ve trler iin evrensel nizam iinde uygun bir yer tesbit edilmesi demektir. Bire-yin ya da kiinin kozmik yerini biliyor olmak onun ne olduu ve ne yapt ile beraber, bir de neden yle olmas, yle yapmas gerektiini, neden yle yaptm bilmek demektir. Bu suretle anlalr ki, var olmak ile deer sahibi olmak, vcud sahibi olmak ile bir ilev sahibi olmak, (bir de onu az ok yerine getirmek) bir ve ayni eydir. Mevcudat vcuda getiren, yok eden, ona gaye, yani deer ve mn veren, Kurulu Dzendir, ve sadece odur Anlay, kurulu dzenleri kavramak demektir... Biz bir hadisenin yahut eylemin veya bir ahsiyetin varlnn kanlmaz olduunu gl bir biimde ileri srebildiimiz lde, onu o denli iyi anlamz demektir, aratrcnn sezgisi o denli gl demektir. O Bir ve Kat'i Haki-kat'e o kadar yaklamz demektir. Bu tutum, deneyime fevkalde muarzdr. (51) Oryantalist tutum ise hassaten byledir. Oryantalizm, by ve mitoloji ile bir zellii paylar; bu mstakil, kendi bana buyruk kapal bir sistem olmak zelliidir. Bu sistemde, nesneler ne iseler odurlar, daima Bunu ontolojk (yaratl ile ilgili) hibir deneyim materyali (deneyime dayal bilgi) yerinden oyna-tamaz, deitiremez. Avrupa'nn Dou ve zellikle slm, ile temas Dou'nun anlatmn stlenen bu sistemi glendirmi, ve Henri Pierren dedii gibi, slm' yle bir yabanclk abidesi haline getirmitir ki, Orta alardan itibaren btn Avrupa medeniyeti bu yabancya kar tesis edilmitir. Barbarlarn saldrlar sonunda Roma

mparatorluu'nun k garip bir sonu dourmutur: Romanya'y, yani barbarlarn slplarnn Roma ve Akdeniz kltr ile birlemesini Oysa, diyor Pirenne, 7. yzylda balayan slm fetihleri sonunda, Avrupa kltrnn merkezi, Arap topra haline gelen Akdeniz kylarndan Kuzey'e ilerlemitir. Cermenlik, tarihteki roln oynamaya balamistir. O zamana kadar Roma geeneine hibir mdahale olmamt. imdi orijinal bir RomanoCermen medeniyeti filizlenmek zereydi. Avrupa kabuuna ekilmiti. Dou ticaret yaplan bir yer olmutu, bunun tesinde kltrel olarak, entellektel olarak, ve ruhen Avrupa'nn ve Avrupa medeniyetinin darsnda idi. Avrupa ve Avrupa medeniyeti ise, Pirenne'in ifadesiyle, kiliseden farksz byk bir Hristiyan cemiyeti haline gelmiti... Bat imdi kendi hayatn yayordu. (52) Dante'nin iirinde, Peter the Venerable ve teki Cluniak Oryantalistlerinin eserlerinde, slm' red iin yaz yazan Hristiyan dnrlerinin (Nogent'li Guibert ve Bede'den tutun Roger Bacon'a, Trablus'lu VVilliam'a, Mount Syon'lu Burchard'a, ve Luther'e kadar) eserlerinde, Poema del Cid (Sid iiri'ncie), Cha-son de Roland (Rolandn arks'nda), ve Shakespea-re'in (dnyay suistimal eden) Othello'sunda, Dou ve slm daima, Avrupa'nn hayatnda oynayacak zel bir rol. olan yabanclar olarak dile gelirler... Muhayyel corafya, Inferno'daki canl portrelerde ve D'Herbelot nun iirsel olmayan Bibliotheque Ori-entale adl eserinin kalplarnda, slm'n ve Dou nun mzakere ve anlalmasna mteveccih szckler ile bir anlatm ve konuma erevesi (universe of representative discourse) getirir. Bu erevenin doru kld ey (rnein, Muhammed'in dzenbaz olmas) erevenin bir elemandr. Bu ereve kiiyi, o- isim ne zaman gese bu hkm telaffuz etmeye zorlar. Oryantalist mantk erevesinin btn birimlerinin (yani ksacas Dou'dan bahsederken kullanlan kelimelerin) altnda birtakm temsilci ekiller yahut mecazlar vardr. Bu ekiller gerek Dou (yahut benim burada asl ilgi konum olan slm) iin, tiyatro sahnesinde oyuncularn giydii kostmler gibidirler; rnein, bir commedia deli'arte (tuluat) oyununda Sokaktaki Adamn tad ha, Kemik demin giydii binbir renkli kostm vb... gibidirler. Baka trl syleyecek olursak, Dou'yu dile getirmek iin kullanlan dil ile Dou'nun kendisi arasnda benzerlik aramamza gerek yoktur; bu dil yanl olduu iin deil, ama bu dil doru olmaya almad iini. Bu dilin yapmaya alt ey, Dante'nin Inferno'da yapmaya alt gibi, bir yandan Dou'yu yaban diye nitelerken, dier yandan da, seyircisi, yneticisi, ve aktrleri Avrupa'nn ve yalnzca Avrupa'nn mal olan bir tiyatro sahnesinde, o yabancy bir ema halinde kendi srsne katmaya almaktan ibarettir. Aina olunan ile olunmayan arasnda gidip-geiiin sebebi budur; Muhamed (bildiimiz sa'ya benzemeye alt iin aina ve) daima, o sahtekrdr. Bir bakma, da Dou'ya aittir, (yabancdr, nk baz bakmlardan sa gibi olsa da, ne de olsa onun gibi olamaz.) Burada, Dou'ya atfedilen btn vasflar (acaip-lii, farkll, keyif ve zevkine dknl, vs.) say-maktansa, bunlar hakknda Rnesans'dan bize geldii biimde genel ifadelerde bulunabiliriz... Bu vasflarn hepsi ayn-beyndrlar, aikrdrlar; zaman boyutu ise ezel ve ebeddir; bir tekrarlanma (mkerrerlik) ve gl olma. sz konusudur; hep bir Avrupal'ya has niteliin (bu nitelik bazan belirtilir, bazan belirtilmez) simetrii dirler, ama onun aya altndadrlar, o nitelikten ok alaktadrlar. Hkmler (-dr) ve (-dir) ile biter, rnein, Muhammed bir dzenbaz-dr. D'Herbelot Bibliotheque'de byle diyor, Dante de bir bakma, Comedia'da bunu sahnelemekte. Hkmn mazisine ihtiya yoktur, (-dr) ya, ite o yeter (Munammed'i mahkm etmeye) Hkm- sebebe bina edilmez, Muhammed bir sahtekr-d (gemi zaman) da denmez. Kiinin bir an durup da bu hkmn tekrarlanmasna gerek olmadn tefekkr etmesi de icap etmez' Tekrar edilir O dzenbaz (dr). insan bunu her

syleyiinde o daha da dzenbaz (lar), lf ilk eden de giderek iyice otorite olur. te onun iin Humphery Prideaux'nun 17. yzylda yazd mehur biyografik eserin (Muhammed) bir ad da Dzenbazlk Gerekte Nedir?dir. Bir de tabii dzenbaz (veya. Oryantal) gibi kategoriler, bir zt isterler veya o zddn varlna iaret ederler. Bu zd hem gerek bir zd olmaldr, hem de fazla izah gerektirmemelidir. te Oryantaldin (arki) zdd Oksidantai (Garbi) dir. Muhammed'in zdd nedir diyecek olursak, o sa'dr. Felsefi olarak, ve genel olarak, benim Oryantalizm cleyegeldiim dil, dn, ve gr tr, bir radikal fealizmdir, yani Oryantalizm ile (arki olarak bilinen mevzular, nesneler, vasflar, ve blgeler ile) ii olan herkes, neden bahsediyor ya. da neyi tefekkr ediyorsa, onu bir tek kelime ya, da tabir ile snrlamak, ona, o tek ismi vermek zorundadr. O zaman mevzunun hakikat kesbettii, ya da hakikat olduu dnlr. Biraz hatibne konuacak olursak, Oryantalizm anatomiktir, matematikseldir. Onun dilini kullanmak, Dou'ya ait olan eyleri ele-gelir paralara ayrmak demektir. Psikolojik bakmdan ise, Oryantalizm bir paranoya biimidir, bildiimiz tarihi bilgiden farkl bir tr bilgidir. Zanmmca bunlar tahayyln ortaya kard corafyann, bu corafyann izdii snrlarn sonularndan bazlardr. Ancak amzda bu Or-yantalize sonularn baz deiik biimleri de mevcuttur. Sz imdi bunlara getiriyoruz...

III PROJELER
Oryantalizmin parlak pratik baarlarna da deinmek gerekir. Hi olmazsa o ekilde Michelet nin o fevkalde acaip fikrinin ne kadar yersiz (ve hakikate ne kadar ters) olduu anlalr. Michelet yle diyor: Dou ilerlemekte ...... bklmek bilmeden ve n ilhlarn tehdit ederek, kendi dlerinin bys altnda, kendi nn, kendi karanlnn bys altnda ilerliyor Dou. (53) Dou ile Bat arasndaki izgi Avrupa, zerinde belirli bir srekli izlenim brakm olmakla birlikte, Avrupa, ile ark arasndaki kltrel, maddi ve fikirsel ilikiler birok safha geirmitir. Ama genellikle Bat Dou'ya doru ilerliyordu, bunun tersi vaki deildi. Oryantalizm, benim Batnn Dou'ya yaklamn ifadede kullandm ana terimdir. Oryantalizm o disiplindir ki, onunla Dou'ya bir renim, keif ve uygulama sahas olarak, sistematik bir biimde yaklalmtr (ve yaklalmaktadr). Ama ilave olarak ben bu kelimeyi, sz konusu izginin Dousunda neyin bulunduundan bahsetmeye kalkan herkesin emrine amade olan dler, imgeler ve kelimelerin tamam iin kullanmaktaym. Oryantalizmin bu iki cephesi uyuunsuz deildir, nk Avrupa bunlarn her ikisini kullanarak Dou'nun zerine emniyet ierisinde ve somutlukla gidebilmitir. imdi bu ilerleme ile ilgili belgelere deinmek istiyorum. 19. Yzyla kadar, Avrupa iin Dou, slm hari, her zaman tartlmaz biimde Bat egemenliinde olmu olan bir toprak btn idi. Bu Hindistan'daki ngilizler, Dou Hint Adalar ile in ve Japonya'daki Portekizliler ve Dou'nun eitli blgelerindeki Franszlar ve talyanlar iin hususiyetle varittir. Zaman zaman yerli halk evrenin asudeliini bozacak bakaldrma giriimlerinde bulunmuyor deildi (rnein: 1638?1639 yllarnda bir gurup hristiyan Japon, Portekizlileri blgelerinden pskrtmlerdir); ne var ki, Dou'da Avrupa'nn karsna siyasi, fikri ve bir vakit iin de iktisadi dzeylerde zmlenmemi sorunlar karabilen, yalnzca Araplar ve Mslmanlardr. Demek oluyor ki; Oryantalist tarihin geni bir dilimi bir damgay yemitir: Bu da Avrupa'nn slm'a kar Sorun karc tavrdr, ve benim bu eserde tm. dikkatim ite oryantalizmin bu son derece hassas cephesine yneliktir.

Hi phe yok ki, slm bir ok bakmlardan gerekten meydan okuyordu. Hristiyanla,, corafi ve kltrel olarak onu rahatsz edecek derecede yaknd. Yahudi ve Yunan kaynaklarndan izler vard, Hristiyan-lktan alntlar vard, esiz askeri ve siyasi baarlar elde edilmiti. Hepsi bununla bitmiyordu. slm lkeleri, Kitab- Mukaddes'de zikri geen lkelere bitiiktir, hatta onlarm tam tepesindedir. Daha, slm hkm-ranhnn tam. kalbi durumundaki (yakn ark veya Yakn dou dediimiz) bige, her zaman Avrupa'ya en yakn blge olmutur. Arapa ve branice Sami dilleridir ve bu ikisi birlikte srekli olarak Hristiyanh-m acil ihtiyac zelliinde materyal kullanrlar. 7. yzyln sonundan, 1571'deki nebaht Savama kadar, Arap yahut Osmanl yahut Kuzey Afrikal veya spanyol vehesi altnda slm, Hristiyan Avrupa'ya hkmetti, ya da onu etkili bir biimde tehdit altmda tuttu, slm'n Roma'y at ve onun n snkletirdii ne, o zaman ne de imdi hibir Avrupal tarafndan inkr edilemez. Bu Avrupallara Gibbon bile dhildir Bunu onun Gerileme ve k adl eserindeki u satrlarda aka grebiliyoruz , Roma cumhuriyetinin parlak devirlerinde senato, kurmaylar ve ordular tek muharebe ile grevlendirir, bir ikinci dman ile uramadan nce nne kan ilk dman ile iini bitirmeyi gaye edinirdi. Arap Halifeleri ite gerek cesaretleri gerek tadklar heyecan ile bu dar ereveli siyaset tarzn benimsemediler. Ayn anda ayn ataklk ve ayn baar ile hem. Avgustos'un hem Artaserkis'in haleflerine hcum ettiler. Ve birbirine dman iki monari bir anda teden beri hor grdkleri bir dmann av durumuna dtler. Hz. mer'in hilafet ettii on yl zarfnda, Mslman Araplar 36.000 ehir yahut kaleyi dize getirdiler, onun emrine tabi kldlar, kfirlere ait 4.000 kilise yahut mabedi yerle yeksan ettiler ve Hz. Muhammed'in dini iin 1400 cami ina ettiler. Medine'ye Hicretten 100 yl sonra, Hz. Muhammed'in haleflerinin gc ve hkmranl Hindistan'dan balyor, birbirinden ok farkl blgeleri aarak, Atlas Okyanusu kysnda son buluyordu... (54) Oryent (ark) terimi Asya demek olmad, yahut uzak ve allmam olan herey manasna gelmedii zaman, muhakkak simi Dou olarak anlalyordu. Bu militan (dv) ark giderek, Henri Baudet'nin Byk Asya Dalgas- (55) dedii ey oldu. Avrupa 18. yzyln ortalarmda durumu byle anlyordu, artk D'Herbelot'nun Dou Kitapl nevrinden Oryantal bilgi hazineleri, zellikle slm' veya zellikle Osmanl'y artrmyordu. Bu aa kadar stanbul'un (Kons-tantiniye) fethi, Hal Seferleri, Sicilya ve spanya'nn fethi gibi nisbeten uzak hadiseler Kltrel hafzada hayli yksek fakat anlalr (hakl) bir yere sahipti. Geri bu olaylarn herbirinde o i rpertici Dou vard, ama Asya'nn zellikleri de hafzalardan siliniyor deildi. Bir kere her zaman bir Hindistan vard, ki burada 16. yzyln ilk senelerinde Portekiz Avrupa'nn varln kurduu ilk slerle hissettirdikten sonra, 1600'den 1758'e kadar sren uzun bir ticari devreden sonra Avrupa ve zellikle ngiltere (bir igal kuvveti olarak) siyasi etkinlik gstermeye balamt. Ama Hindistan Avrupa iin tehlike olamyordu. Hint mnasn-daki Dou Avrupa'da senindir, benimdir kavgasna konu oluyor idiyse, bu arada da srekli olarak gndemde bulunuyor idiyse, bunun sebebi slm gibi bir tehlike oluu deil, z ynetimin atlak verii ve lkeyi Avrupallar aras rekabete ve aktan aa Avrupa tarafndan kontrole amas idi. (56) Bu kadar lf ediliyordu ama bu sahiblik havas ile yanlsz ms-bet bilgi arasnda uurum vard D'Herbelot'nun Dou Kitaplnda Hint ve ran'la ilgili konulardaki tm bilgi slmi kaynaklardan gelmekteydi, ve 19. yzyl bana kadar Dou dillerinden anlalan eyle, Sami dillerinden anlalan eyin ayn olduunu sylersek mbalaa etmi olmayz. Quinet'in bahsini ettii Dou rnesans, belirli baz taassuplarn (ok daraltlm hadlerin) genilemesine yarad. Burada slm, Dou'nun btn mns durumundayd. (57) Snskrit dili, Hint dini ve Hint tarihi, 18. yzyl sonlarnda Sir

William Jones'un abalarna kadar ilmi bilgi statsn kazanmad Sir Jones'un Hindistan'a ilgi duyuu ise tesadfidir, kendisi o sralarda slm' tetkik ediyordu ... O halde ark bjm eserlerinin ilkinin ad Dou kitapl iken, ikincisinin de Mslman Araplarn Tarihi olmas artc deildir. Bu ikincinin yazar Si-mon Ockley. Kitabn ilk cildi 1708'de yaynland. Son zamanlarda bir Oryantalist tarihi bir eyi ortaya kard: Ockley demi ki, Hristiyan Avrupa felsefe adna ne biliyorsa, bunu mslmanlardan edinmitir. Bu, 3/azarm Avrupal muhataplarnn fena halde gcne gitmi. nk Ockley kitabnda, sadece slm'n bu stnlne iaretle kalmyor, ilk defa, olarak Avrupa llara Araplarn Bizans ve Penslerle yaptklar savalar hakkndaki grlerini de sahih kaynaklardan ve ekseriyeti ile iletiyordu. (58) Ockley her zaman kendisini slm'n Bulaclhdan sakmrd, ve arkada (Newtcn'un Cambridge'deki halefi) William VVhistonn tersine, her zaman slm'n byk bir sapma olduunu sylerdi. William Whiston ise Islmi meselelerde-ki heyecan nedeniyle 1709'da Cambridge'den ihra edildi. Hind'in (Dou'nun) zenginliklerine vasl olmak iin art her zaman slm diyarlarndan gemek ve Arlan tr bir bid'at olan slm'n tehlikeli olan tesirlerine gs germekti. Bunda, en azndan 18. yzyln byk ksm hesabyla, ngiltere ve Fransa baarl oldular. Osmanl yallk dnemine gireli epey olmutu. Avrupal bundan dolay rahatt, memnundu, duruma Dou Meselesi diye de bir ad takmt. ngiltere ve Fransa 1744-1748 ve 1756-1763 yllar arasnda Hindistan'da iki kez harbe tututular. Nihayet 1769' da ngilizler bu byk karaparas zerinde iktisadi ve ve siyasi kontrol ellerine geirdiler. O halde, Na-polyon iin ngilizleri rahatsz etmenin tek yolu vard: Onun slm dnyasna ayak bast lkeye Msr'a girmek Her ne kadar Napolyon'dan hemen nce en az iki Oryantalist giriim olmu idiyse de, Napolyon'un 1798' de Msr' igali ile Suriye'ye yapt ksa seferin neticeleri Oryantalizmin ada tarihi bakmndan ok daha mhimdir. Napolyon'dan nce Dou'yu igal konusunda yalnzca iki giriimde bulunulmutu. Bu giriimler limlere aitti ve gaye Dou'nun yzndeki peeyi kaldrarak ve mukaddes lkelerin nispeten korunmal sahasnn tesine geerek Dou'yu igal etmekti. Bu limlerin ilki Abraham-Hyacinthe Anquetil-Duppe-rondur. (17311805). Kendisi garip bir teorisyendi. Kafasnda Jansenizm (*J ile Katoliklii ve Brahmaniz-mi (**) birletirebilen bir egaliteryendi. Seilmi bir milletin varlna inanyordu, bu milleti bulmak iin, ncil'de ad geen slaieri de ortaya karmak iin Asya'ya seyahat etti. Yolda amac deiti, Srat'a kadar gitti, orada Zerdt dininin kitaplarn (Avesta) ele geirdi ve tercmesini orada, bitirdi. Raymond Schwab, Anauefcil'i yollara, dren esrarengiz Avesta cz hakknda unu sylyor.- limler Oxford'un elindeki oze yle bir bakp, ellerindeki ie dndler. Anquetil ise yle bir bakp Hindistan'a yolland. Yine Schwab, mizalar da ideolojileri (inanlar) de birbirine uyumaz biimde ters olmakla birlikte, Anquetil ile Voltaire'nin Dcu'ya ve ncil'e duyduklar ilgide bir benzerliin olduunu sylyor. Schwab'a gre Anquetil ncil'i iyice tartlmaz yapmak heveslisi, Voltaire de onu iyice inana engel bir kitap olarak gstermeyi amalyor. Ne gariptir ki, Anauetiln Avesta tercmeleri Voltaire'e yarad. nk Anquetn yapt keifler ksa srede o gne kadar vahyolunmu olduu kabul edilen (mukaddes) metinlerin eletirilerine yol at. Anquetiln yapt seyahatin tam neticesini Sch-wab'n u szleri iyice gsteriyor: Anquetil 1759'da Srat ehrinde Avesta evirisini tamamlad. 1786'da ise Paris'te (Brahman dininin ilve felsefi yazmlar mahiyetindeki) Upanied'lerin evirisini bitirdi. Bylelikle Akdeniz havzasna hapsol-mu insancll tashih etmiti, yaymt. nsan aklnn iki yan kresi arasnda bir tnel amt. Daha. ondan elli yl nce, o arkadalarna ran (Pers) abideleri ile Yunan abidelerinin birbirleri ile nasl kyaslanacan rettii zaman,

arkadalanna iran'l (Pers) olmann kendileri iin neler ifade ettii sorulmutu. Onun eserlerinden nce, gezegenimizin, uzun gemii konusunu yalnzca byk Latin, Yunan, brani ve Arap yazarlarn eserlerinden alabiliyorduk. Kitab- Mukaddes'e tek bana bir kaya paras, bir gk ta olarak baklyordu. Yazl eserler ktphaneler dolusu idi, hi kimse bilinmeyen diyarlann cesametinden haberdar gibi deildi. Avesta (Zerdtln kitab) evirisi ile bunun farkna varld, ve Orta Asya'da Babil'den sonra oalan diller konusunda yaplan aratrmalar ile bu bilin badndrc noktalara ulat. O vakte kadar Rnesans'tan kalan (ou da Avrupa'ya Mslmanlar marifetiyle girmi) Yunanca ve Latince bilgilere dayal olan okullarmza o, gemie ait saysz uygarl, saysz edebiyat iine alan bir gr getirdi; grdk ki tarihte iz brakan yalnzca bildiimiz birka Avrupa lkesi deil (59) (*) Jansenizm: 17. ve 18. yzyllarda baz din adamlarnn tbi olduklar bir ahlk ekol. Papa tarafndan din-d iln edilmitir, (evirmenin notu) (**) Brahmanizm: Veda isimli 4 kitab ieren panteist Hint inan, (evirmenin notu). ilk defa olarak Dou, Avrupa'ya kendi kitaplar, kendi dilleri ve kendi medeniyeti ile geliyordu. Yine ilk defa olarak Asya corafi uzaklndan ve geniliinden kaynaklanan efsanelere destek imajm salamak zre, belirli bir fikirsel ve tarihi boyut kazand. Ani kltrel genilemeyi frenlemesi kanlmaz olan ikinci bir hareket mahiyetinde olmak zere, Anque-t'in ark mesaisini, William Jones'in almas izledi. Bylece bu, yukarda Napolyon'dan evvelki giriimler diye nitelediim iki giriimin ikincisi oluyor. An-quet geni inceleme konular amt. vVilliam Jones bu geni zaviyeleri kst, kodiamaya, sem.ala.maya, kyaslamaya giriti. Hindistan'a gitmek zere 1783'de ngiltere'den aynldmda Jones, Arapaya, Ibraniceye ve Farsaya bihakkn vakft. Bunlar onun medhe deer yanlarnn en hafifi olsa gerek: Jones airdi, fakihti, ansiklopedici idi, klasik medeniyetler uzman idi ve yorulmak bilmeyen bir bilim adamyd. Benjamin Frank-iin, Edmond Burke, VVilliam Pitt ve Samuel Johnson onu hayranlkla okumu onun melekelerine gven duymulardr. Bir mddet sonra Jones, Hindistan'da onurlu ve krl bir makama getirildi, ve East India Com-pany (Dou Hint irketi) ndeki grevine balamak zere Hindistan'a vardnda, Dou'yu toparlayacak, iplerinden zecek, ehliletirecek ve oray Avrupa biliminin bir eyaleti haline getirecek olan ahsi aratrmalar da balam oldu. Asya'da Bulunduum Srada Aratrdm Konular adn tayan ahsi almasna dahil ettii konular olarak unlar sayyordu: Hintlilerin ve Mslmanlarn eriat, Hindistan'da ada Politika ve Corafya, Bengal En yi Nasl Ynetilir; Asyallarda Aritmetik, Geometri, ve eitli Bilimler; Hintlilerde Tp, Kimya, irurji ve Anatomi; Hindistan'n Yerli retimi; Asya'da iir, Hitabet ve Ahlki Dsturlar; Dou Uluslarnn Mzii; Hindistan'da Ticaret, malat, Tarm ve Alveri Hayat v.b. 17 Austos 1787'de Lord Althorp'a mbalaa tamayan u satrlar gnderdi: Benim iin Hindistan' hi bir Avrupalnn bilmedii bir derecede bilmek, bir hrs, bir emeldir. 19i0'aa Bal-four'un bir ingiliz olarak, Dou'yu herkesten daha iyi bilmekle vnmesiyle sonulanacak olan zincirin ilk halkas budur... Jones'un resmi ii hukuktu; bunun Oryantalizmin tarihi bakmndan sembolik bir nemi vardr. Jones'un Hindistan'a geliinden yedi yl nce VVarren Hastings, Hintlilerin kendi yasalar ile idare edilmelerini kararlatrmt. Bu grndnden daha cesur bir giriimdir, nk asl Sanskrite olan yasalarn elde sadece Farsa tercmesi bulunuyordu, hi bir ngiliz asl metine mracaat iin gerekli Sanskrite bilgisine sahip deildi. irket yetkililerinden biri, Charles Wilkins, nce Sanskrite'yi iyice rendi; peinden de Manu'nun Messeseler adl eserinin tercmesine giriti; bir sre sonra Jones, VVilkins'in yardmna geldi. (Belirtelim, Wilkins, Bagaved Gitann (*) ilk mtercimidir.) Ocak 1784'de Jones Bengai Asya Cemiyeti'nin ilk toplantsn tertip etti. Cemiyetin bakan ve yarg olarak JGnes Douyu ve

Doulular ylesine tand ki, daha sonra bu onu (A. J, Arberry'ye gre) Oryantalizmin tartlmaz kurucusu yapt. Ynetici olmak ve renci olmak, ondan sonra da ark' Garp ile kyas etmek: Bunlar Jones'un, baardna inanlan hedefleriydi. Bunda onun kodlamak, Dou denilen deryay hazm kolay yasalara, rakamlara, greneklere ve eserlere indirgemek meraknn yardm olduu da dnlr. Kendisinin en iyi bilinen u szleri, ada Oryantalizmin, filozofa balangcnda bile, ne derece kyasa dayal (balca gayesi Avrupa dillerinin kayna olarak uzak ve zararsz bir Dou dilini gstermek olan) bir bilim sahas olduuna iaret etmektedir: Ne derece eski olursa olsun Sanskrit dili, muazzam bir yapya sahip. Yunancadan daha mkemmel, Latinceden daha zengin, her ikisinden daha saf, ama gerek fiillerin kkleri gerek gramer bakmndan her ikisine tesadfi olamayacak kadar yakn; o kadar ki, bir filolog bu n bir arada inceleyip de, her dilin ayn kaynaktan geldiini dnmekten kendini alabilsin, bu imknsz (60) Hindistan'daki ilk ngiliz. Oryantalistlerinin birou Jones gibi hukuk limleri idi, ya da misyonerlik eilimleri fevkalde gl doktorlard. Anlald ka-darryla bunlar ift amaca hizmet ak ile dolu kimselerdi: Bir yandan, Asya'da slahat kolaylatrmak iin bu ktadaki bilim ve san'at incelenecek, dier yandan da ayn inceleme ile kendi lkemizde bilginin ilerlemeine ve san'atn slahna allacakt. (61) Bylece Oryantalistlerin ortak amac 1823'de Henry Thomas Colebrooke tarafndan kurulan Kraliyet Asya Cemiyeti'nin Yzyllk Raporuna gemi bulunmaktayd. ada Doulularla olan itigallerinde Jones gibi ilk profesyonel Oryantalistlerin ifa edecei yalnzca iki grev vard: nsani yanlarn fazla sergileyememi olmalar nedeniyle deliugn onlar ayplayamayz. Ne de olsa. Dou'da bulunduklar sre iinde Bat'nn resmi basks altnda idiler. Yarg yahut doktordular. Somuttan ziyade soyut (metafizik dzlemde) yazan Edgar Quinet bile, kenarndan kesinden, bu tedaviye dayak ilikinin bilincindeydi; Dinlerin Menei (Le Genle des Religions) adl eserinde yle diyordu: Asya'nn peygamberleri var, Avrupa'nn ise doktorlar (62) Dou hakknda gerek bilginin kayna asl (klasik) metinlerin esasl biimde tetkik edilmesi idi. Ancak ondan sonra bu metinlerin imdiki Dou'ya uygulanmasna geiliyordu. ada Doulunun iinde bulunduu zilleti ve siyasi takatsizlii gren Avrupal Oryantalist, Bu gnk Dou'nun slahn kolaylatrabilmek iin kaybolup gitmi, mazide kalm klasik Dou aaasnn hi olmazsa bir ksmn kurtarmay kendine vazife biliyordu. Avrupalnn klasik Dou'dan ald ey ancak kendisinin yararl bir biimde kullanabilecei bir gr (ve binlerce bilgi danesi ile let edevat v.b.) idi. Buna karlk Avrupal ada Doulu'ya kolaylklar ve slahat veriyordu. Ve bir de, kendisinin Dou iin neyin iyi olduu konusundaki yararl grlerini Napolyon'dan evvelki btn Oryantalist giriimlerin ortak bir zellii vard: Bir giriimden nce, o giriimin muvaffakiyeti iin yaplabilecek genellikle ok az ey oluyordu. rnein Anquetil ve Jones Dou hakkndaki eserlerini oraya gittikten sonra rendikleri eylere dayanarak verdiler. Adet btn Dou karlamadayd. Ancak bir sre getikten sonra onu karlarnda, daha kk bir alana indirebildiler. Oysa Na-polyon, yle byle deil, Msr'n tamamn istiyordu, ve onun sefer ncesi hazrlklar grlmemi bir azamet ve ayrmtllk arzediyordu. Buna ramen, bu hazrlklar banazcasma ematikti, (tabiri caiz ise) Kitabi idi, ki ben bu zellikleri burada biraz tahlile tabi tutmak istiyorum. 1797'de talya'da bulunan Napol-yon bu seferine hazrlanrken, ey onun kafasnda en fazla yeri tutmua benzer: 1) Hl kendisini tehdit eden ngiltere hari, askeri zaferlerinin son noktas olmu olan Campo For-mio Muahedesinin arkasndan, Dou dnda zafer, an ve eref arayaca yer kalmamt. Bir de Talleyrand (Charles Maurice, 1754 -1838, Benevent Prensi, Fransz Devlet

Adam) o sralarda gnmz koullarnda yeni mstemlekeler edinmenin yararlar eklinde szler etmiti Bu nosyon, bir de ngiltere'nin cann actmak midi bir araya gelince, Napolyon'u Dou'ya yollad. 2) Napolyon, genliinin ilk yllarndan beridir Dou'nun cazibesi altndayd. rnein genlik yllarndan kalan kendisine ait yazlarda, Marigny'nin Araplarn Tarihi adl eserinin bir zeti vardr, ve btn yazlarndan ve konumalarndan onun (Jean Thiry'n dedii, gibi) skender'in Feth ettii Dou'nun, zellikle de Msr'n, brakt izlenimlere, an ve nma iyice batp km (63) olduu aka belli olmaktadr. Bylece ikinci bir skender olmak heyecan Msr' yeniden feth etmek dncesi, ngiltere'nin elinden bir koloni kapmak fikri, bir baka slm lkesini mstemleke edinmek fikri birbirine eklendi... 3) Napolyon Msr giriimini baarabileceini dnyordu, nk lkeyi taktik, stratejik, tarih bakmlarndan tanyordu, bir de (ki, nemi azmsanamaz) kitaplar, kendi ann yahut nceki alarn Avrupal yazarlarnn Msr hakkndaki eserlerini okumutu. Btn bu szlerin anlam udur: Napolyon iin Msr seferi, nce kafasnda, sonra da fetih iin giritii hazrlklarda, yle bir gereklik kazanmtr ki, bunun kayna deneyimsel gereklik deil, kitaplardaki fikirlerden ve efsanelerden karlan bir gerekliktir. Bylece onun Msr plnlan, Avrupa'nn Dou ile karlat ve Oryantalistin uzmanca bilgilerinin tekrar ve tekrar (ve dorudan doruya) mstemleke peinde olanlarn emrine verildii seferlerin ilki oldu. nk Napolyon'dan sonra ne zaman Oryantalist iin Dou'ya m yoksa Bat'ya m kendisini yakn bulduu sorusu ortaya ksa, cevap hep Bat olmutur. mparatorun kendisine gelince, o Dou'yu sadece klasik metinlerin kodlad, ve Oryantalist uzmanlarn grd ekilde gryor, uzmanlarn klasik metinlere dayal gr her zaman gerek Dou ile vaki bir kar-]. lamadan daha iyi geliyordu ona... Napoiyon'un Msr Seferinde yanna bir dzine bilge ald herkesin malmudur. Dnd ey, kurucusu olduu Msr Kurumu (institut d'Egypte) yelerinin her birinin yapaca, her konuyu kapsayan almalardan oluacak bir sefer arivi idi. Herkesin malumu olmayan bir ey, Napolyon'un Conte de Volney (Volney Kontu) 'in almalarndan rendii eylerdir. Volney Msr ve Suriye Seyahatim adn verdii eserini 1787'de tamamlam, kitap iki cilt halinde yaynlanmt. Bu eser fevkalde benlikten uzak bir eserdir, yazar hakknda sadece (nszde) 1783'de kendisine kalan miras sayesinde geziyi gerekletirebilmi olduu yazldr. Belli ki Volney kendisini sadece Neyin nasl olduunu, ahvl ve eraiti yanstmakla grevli bir bilim adam olarak grmtr. Seyahatsin tepe noktas ikinci ciltte, Volney'in bir din olarak slm' naklediindedir (64) Volney itikaden slm'a ela, slm'n siyasi messeselerine de kardr. Ama Na-polyon gerek bu esere, gerek yine Voiney'in Trklerin Harp Nizamlar stne Mlahazalar (Considera-tions sur la Guerre Actuel des Turcs) adl eserine de byk bir nem vermitir. Ne de olsa Volney kafas alan bir Franszd ve kendisinden yirmibe yl sonra gelecek olan Chateaubriand ve Lamartine gibi Yakn ark' Fransz, mstemlekeciliine cevap verecek bir kaynak olarak gryordu. Napolyon'un Volney'den edindii sey kitaptaki bir liste idi. Bu liste Dou'ya sefer yapacak herhangi bir Fransz askeri gcnn karlaaca zorluklar derecelendirmi ve kkten bye doru sralamt. Napolyon Saint Helena kadrgasnda General Bertrand'a yazdrd Msr ve Suriye Seferleri, 1798-1799 balm tayan notlarnda Volney'den aka bahseder. Napolyon'a gre Volney unu demitir.- Fransa'nn Dou'daki hegemonyasnn karsna dikilen engel vardr; yani Fransz ordusu sava vermek zorundadr: ngiltere'ye kar, Bab- Osmanl nnde ve nc olarak da, ki en zor olan bu idi, Mslmanlara kar (65) Volney'in deerlendirmeleri zekice ve pek kusuru olmayan deerlendirmelerdi. Gerek Seyahatim gerek "Harp

Nizamlar adl eserleri okuyan herkesin kanaat getirebilecei gibi, Naplyon bu eserlerin Dou'da kazanmak isteyen herkes iin etkili aralar olduunu dnmekteydi. Baka trl syleyecek olursak, Volney'in eseri Dou ile kar karya kalan Avrupa'lmn hissedebilecei oku asgariye indirmeye yarayan bir el kitab idi. Anlalyor ki Volney'in iddias kitab okuyanlarn Dou nedeni ile ok geirmek bir yana, onu barlarna basacaklar idi. Naplyon Volney'in her kelimesine deer verdi, ama ona kendine has bir yorum da katt. Napolyon'un Msr ordusu Msr ufuklarnda grnd andan itibaren Mslmanlar gerek Mslmanlarn yeni gelenler olduuna inandrmak iin her aba sarfedildi. Napolyon'un skenderiyelilere hitaben yazlm 2 Temmuz 1798 tarihli bildirisinde biz gerek mslmanlar denmekteydi. (66) Napolyon'un etraf Oryantalistlerle doluydu, gemisinin ad da Orient idi. Msrllarn Memlukiere duyduklar kinden yararlanmak istiyordu. Ayrca slm'a kar zora dayanmayan, sekin bir sava verecek herkese eit frsat vaad ediyordu; bu devrimci bir fikirdi. Napolyon'un seferini kaleme alan ilk Arap Tarihisi Abdurrahman Ceberti'yi en ok etkileyen ey, Napolyon'un yerli halkla temas iin alimleri grevlendirmesi olmu, bir de hemen yan banda bir Avrupal bilim kuruluunun boy gstermesi. (67) Napolyon srekli olarak slm, iin savatn sylyordu; her sz Kur'an Arapasna tercme ediliyordu. Fransz Ordusunun komuta heyeti de askerlere hai-km dini duygularn gzetmelerini tenbih etmekteydiler. (Bir de spanyollarn Amerika'daki taktiklerine bakalm. 513'de spanyollar CAPLAR baln tayan bir ferman dzenleyip Kzlderililere ilan ettiler: Kadnlarnz ve ocuklarnz bizim klelerimizdir, eer Majesteleri spanya Kral ya da Kraliesi arzu ederse onlar hem satarz, hem atarz. Mallarnz bizimdir, size verebilecek her zarar vereceiz, isyankr klelere yapld gibi ... vs... vs... (68) Napolyon, Ordusunun Msr halkn ezecek gte olmadn anlad zaman, btn imamlarn, kad, mft ve ulemann Kur'an' mparatorluk Orusu'nun lehinde yorumlarn salamaya alt. Bunu temin iin, Ezher'de hocalk yapan altm ulemay ordugha ard. Bunlara, btn askeri payeler verildi, arkasndan da Napolyon onlara slm'a, Hz. Muhammed'e ve Kur'an'a duyduu saygy anlatt. Kur'an' iyi bildii belli oluyordu. Bu oyun semeresini verdi, bir mddet sonra Kahire halknn igalcilere duyduu gvensizlikten eser kalmad. (69) Napolyon Msr'dan ayrlrken yardmcs Kleber'e ek sk talimatlar verdi. Buna, gre Msr her zaman Oryantalistler ve'gnl kazamlabilen dini Islmi liderler marifetiyle ynetilecekti; Baka her trl siyaset fazla, pahal ve ahmaka olurdu. (70) Hugo'ya baklrsa o, Napolyon'un Dou'da kazand bu efendice zaferi TE O adl eserinde dile getirebilmiti: Bu kez de Nil'de grdm, onu, Msr'a domu bir gne gibi mparatorluk halesi Msr'a ykseliyor Fatihtir kalbi heyecanla dolu, Elini att her ite muvaffak yle azametli ki dize getirdi azemetli eyler diyarn Yal eyhler bu gen ve ahlkl emire saygy grev bil diler nsanlar titrediler onun gc nnde, Ycedir, yla airetlerin gzn kamatrd Garpten gelen bir Muhammed gibi baktlar ona (71) Bo^desi zafer ancak askeri bir sefer ncesinde olabilir, belki de ancak Dou hakkndaki btn bildiklerini kitaplardan ve ilim adamlarndan renmi biri kazanabilir bu zaferi. Tam teekkll bir akademiyi sefere gtrmek Dou'ya kar taknlan bu kitabi tavrn bir cephesidir. Bu tavr fermanlarla da teyid edildi. (zellikle Milli Ktphane'de bir okul alp, Arapa, Osmanlca ve Farsa retilmesine ilikin 30 Mart 1793 tarihli ferman). (72) Bu emirnamelerin rasyonalist gayesi esrar perdesini kaldrmak ve en tuhaf gelen bilgi kaytlarn bile messeseletirmekti. Bunun iin Na-polyon'un Oryantalist mtercimlerinin ou Syivestre de Sacy'nin rencileri idi. Sacy 1796 Haziranndan bahyarak Devlet Dou Dilleri

Okulunun ilk ve tek Arapa retmeni idi. Sacy daha sonra Avrupa'daki hemen her byk Oryantalistin retmeni oldu ve rencileri bu sahaya hemen 75 yllk bir sre hakim oldular. Bunlarn bazlar, Napolyon'la birlikte sefere katlanlar gibi, siyasi adan yararlar saladlar. Fakat Napolyon'un Msr'a hkmetme plannda sadece Mslmanlarla olan alveri yoktu. Plnn ikinci ksm Msr'n her hali ile Avrupa'nn gzleri nnde serilmesi ile alkalyd. imdiye:kadar stnde bir esrar perdesi olan bu ark'lkesi yalnz seyyahlar alimler ve askerler vastasyla bilinebilmiti. imdi ise Msr Fransz ilminin bir ubesi olacakt Bu noktada da kitabi ve ematik tavrlar keskindir. Kimyaclar, tarihileri, biyologlar, arkeologlan, operatr doktorlar, ve eski eser toplayclarn bnyesinde barndran Enstit (Msr Enstits) ordunun mnevver kanadn oluturuyordu. Ama ondan daha az saldrgan deildi.- Msr' Franszca olarak dile getirmek, ite gaye buydu Abbe Le Mascier'nin 1735'de yazd Msr'n Anlatm adl eserin tersine, Napolyon'unki iyice evrensel bir giriimdi. galin daha ilk anlarndan itibaren Na-polyon Enstits toplantlarn balatt. Deneyler bu gnk ad ile Done bulma ilemi balad. En nemlisi de, sylenen, grlen ve tetkik edilen hereyin kay-dedilmesiydi ve bu kayt bu byk igal hareketinin byk bir eseri oldu. Msr'n Anlatm ad ile 23 koskoca cilt halinde, 1SC9 ile 1828 arasnda yaymland. (73) Anlatmn esizlii onun byklnden hatt ona katks olanlarn zeksndan ileri gelmiyor. Bu onun mevzua kar eiliminden ileri geliyor. Bu eilimdir ki Anlatm ada Oryantalist giriimlerin tetkiki bakmndan byk nem sahibi klmaktadr. Eser'in Tarihi nsznde (Preface Historique) Enstit Genel Sekreteri Jean-Baptiste-Joseph Fourer'in ilk satrlar bize bir konuyu aklkla kavratmaktadr: Msr' lerken alimler ayn zamanda direkt bir biimde bir tr su katlmam kltrel, corafi ve tarihi nem ile de urayorlard. Msr Afrika ile Asya arasndaki, mazi ile bugn arasndaki alkann odak noktasyd. Msr Afrika ile Asya, arasndadr, Avrupa ile temas kolaydr, eski ktann merkezini oluturur. Msr byk anlar lkesidir; san'atm yuvaland yerdir ve saysz abideyi barndrr. En yenisi Truva, sava yllarnda tamamlanm olmasna ramen; krallarn oturduu balca saraylar ve onlarn yaptrd balca ma-bedler hl ayaktadr. Homer, Likrg, Solon, Pisagor ve Efltun bilim tahsil etmek iin, din ve hukuk renmek iin Msr'a gitmilerdir. skender orada mreffeh bir ehir kurmu, bu ehir bir sre ticaret merkezi olmu, Pompei'nin Sezar, Markus Antonys ve Augus-tos'un aralarnda Roma iin verdikleri, dnyann kaderini de etkiliyen, mcadeleye de ahit olmutur. Onun iin bu lkenin milletlerin kaderini ellerinde tutan muhteem prensleri cezbetmesi olaandr. Ne Asya'da ne Bat'da refaha eriip de ondan sonra gzn hemen Msr'a dikmeyen millet olmamtr. Bu adet bir kader saylrd. (74) Msr san'at ile bilim ve ynetim bilimi ile dopdolu olduundan, zerinde btn dnyay ilgilendiren tarihi bir olayn geecei sahne olarak seilmiti. Yani Msr' eline geirerek ada bir g doal olarak gcn sergilemi ve tarihin haklln ispatlam oluyordu: Msr'n kaderi buydu-, fethedilmek (tercihan Avrupallar tarafndan). Ayrca bu fethedici g, evvelce Homeros, Byk skender, Sezar,' Eflatun, Solon ve Pitagoras (Fisagor)un ereflendirdikleri bir tarih zincirine dahil olmu oluyordu. Ksacas Dou imdiki gerekleri ile balantl deerleri nedeniyle deil eskiden Avrupa ile olmu olan baz ok deerli temaslar nedeniyle vard, Bu benim bahsini edegeldiim kitabi, ematik tavrn katksz bir rneidir. Fourier szlerine bir yz sayfa daha devam, ediyor (bu arada belirtelim, sanki sayfa ebad, giriimin cesameti ile msavi olsun istenmi gibi, her bir sayfa bir metre karedir). Bir sr olay ihtiva eden mazi-, de, Napolyonn Msr seferine mantki bir yer bulmak zorundadr.

Duygusal perspektif hep yerindedir. Avrupallara hitap ettiinin, ve Doululardan bahsettiinin bilincinde olarak Fourier unlar yazyor: insan Franszlarn Msr'da olduklar haberinin Avrupa'da zihinlerde oluturduu izlenimi hatrlyor... Bu byk giriim sessizlik iinde hazrland ki, gece gndz uyumayan dmanmz gafil avlansn... Ancak hadise vaki olduu zaman anladlar ki, bir pln yaplmt, uygulanm ve baaryla ifa edilmiti... Byle bir sahne oyunu Dou'ya faydal oluyordu: Sahip olduu bilgiyi o kadar ok millete ulatrm olan bu lke, bugn barbarla duar olmutur. Msr kurtarlmalyd... iplerin ularn bu noktada, ancak bir kahraman toplayp bir araya, getirebilirdi. Fourier imdi bunu anlatyor: Napolyon bu hadisenin Dou ile olan, Afrika ile olan ilikileri iin olsun, Akdeniz ticareti bakmndan olsun, etkilerini iyice hesaplamt... Onun istedii Dou'ya yararl bir Avrupa rnei sunmakt ve niha-, yet Doulularn hayatn daha mreffeh klmak, ayrca onlara kmil bir medeniyetin tadn taddrmak-t. Bunlar, giriimin o srekli san'at ve bilim boyutu olmakszn olacak eyler deildi. (75) Bir blgeyi iine dt barbarlktan kurtararak evvelki klasik byklne iade etmek; Dou'yu (kendi z yararna olmak kaydyla) ada Batnn bilgileri ile donatmak; bilgiye, (Dou'ya siyasi olarak hakim bulunulan devrede kazanlan bilgiye) gerekli ncelii vermek zere, askeri gc arka plna itmek ya da bir tarafa brakmak; Dou'nun hafzalar daki yerine sayg duyarak, onun imparatorluk stratejisi bakmndan nemini kabul ederek, ve Avrupa'ya eklendii zamanki doal roln gz nnde tutarak ona ekil, ahsiyet ve tanm kazandrmak; mstemleke hareketi srasnda (yerli halktan habersiz elde edilen, onlar nesne yerine koyan ve yarar da onlar iin olmayan) bilgiyi ada renime katk ad altnda gklere karmak; bir Avrupal olarak kendini Dou tarihinin, zamannn ve corafyasnn neredeyse tartlmaz hakimi olarak grebilmek, yeni ihtisas sahalar ihdas etmek; gzn grd (ve grmedii) hereyi blmek, bir kaba, koymak, emalatrmak, tablolatrmak, fihristlemek ve kayt altna almak; Dou tabiat, huyu, zihniyeti, det ve gelenei, Dou tipi hakkn da gzlenebilir her detaydan bir genel hkm (genelleme) ve ondan da deitirilemeyecek bir kanun kar mak, ve hepsinin stnde gerei kitaplarda resmetmek, Dou'da Bat'nm gc karsnda yol vermeyen hibir ey bulunmad iin hakikatin tecellisine hakim bulunmak (ya da bulunduunu sanmak).,. iste Des cription de L'Egypte (Msr'n Anlatm) adl eserde oluturulan Oryantalist tablonun zellikleri Esere Napolyon'un Bat bilgisi ve gc ile Msr' abluka altna al da (ki bu da tamamyla Oryantalist bir giriim dir) byk lde g ve maneviyat katyordu. Fourier i yazd tarihi nsz u satrla bitiriyor: Tarih Msr'n Napolyon'un byklne sahne oluunu hi unutmayacaktr, Msr bu olaanst olayn her trl izini silinmekten koruyacaktr. (76) Bylelikle Msr'n Anlatm kendine has payandalar, ahsiyeti ve mns olan bir tarih olarak Dou 1 tarihini yerinden atyor. Anlatmdaki tarih kendisini Dnya Tarihi diye tantarak Msr ya da Dou Tari- i hinin yerine geiyor. Aslnda Avrupa Tarihi olduu kesindir. Oryantalist iin, bir olayn unutulmaktan korunmas demek, Dou anlatmlar iin Dou'nun sahneletirilmesi demektir. Fourier tan olarak bunu kas-detmektedir. Ayrca (mazinin anlalmaz fakat bize ulaan homurtular hari) bugn Dou'nun ada Batl terimlerle dile getirilmi oluu, onun karanlklardan karlarak ada Avrupa biliminin altmda grlmesini temin etmektedir. O k altnda bu yeni Dou (rnein Geoffroy Saint Hilaire'in Anlatmda yer alan biyoloji tezlerine baklrsa) Buffon'un formle kavuturduu zoolojik farkllama, kanunlarnn teyidine yaramaktadr. (77) Ya da Avrupa, dab- muaeretine gre komik olan bir tablo (78) oluturmaktadr. Bu tabloyu Doulularn ok

acayip zevkleri Bat alkanlklarnn ayklk ve lllnn ortaya kmasn salamaktadr. Veya Dou'nun bir yararn daha sayacak olursak, Doulularn mumyalamadaki dehs bu kez Avrupallarda aranmaktadr, ki sava alannda can veren valyelerin gvdeleri ebediyen Napol-yon'un byk Dou Seferine ahadet etsin. (79). Napolyon'un Msr'a yapt seferin askeri baarszl, bu seferin Msr yada Dou'nun dier lkeleri iin tad gayeyi btnyle baltalayamad. Aka ifade edilebilir ki, o gn bu gn Dou'ya Napolyon'un gz ile baklmtr. Yani Msr Enstits (Institut d'Egypte) adl tahakkm unsuru ile Msr'n Anlatm (Description de D'Egypte) adl datm unsurunun nda baklmtr. Charles - Roux'nun dilinde ifadesini bulan gayeye gre, Refah yenilenen, bana akll adamlar geen Msr... medeniletirici n btn komularna gnderecekti. (80). . Tabii teki Avrupal gler ve zellikle ngiltere bu misyona katlmak isteyeceklerdi. Fakat (Avrupallarn kendi aralarndaki ekimelerine, hakkaniyet d yarmalarna, hatta dorudan birbirlerine,sava amalarna ramen Dou'ya yaplan bu ortak seferin doal bir sonucu olacakt: Yeni kefedilen yerleri Avrupa ruhu ile kaynatracak yeni projeler, yeni anlaylar, yeni giriimler Demek oluyor ki, Napolyon'dan sonra Oryantalizm'in dili kknden deiim geirmitir. Tasvire dayal gerekilii artm, bir temsil (anlatm) slubu olmaktan karak bir dil, hatta bir yarat vastas olmutur Oryantalizm... Antoine Fabre d'Olivet'in tabiri ile ana diller (langues meres) e ilave olarak (ki bunlar Avrupal bilimciler'iin dokunulmam kaynaklar tekil ediyorlard, Dou derlendi, toparland, kuruldu, ksacas Oryantalistin abalar ile ortaya kt. Msr'n Anlatm, Dou'yu Bat'ya yaklatrmaya alan her abann rehberi oldu; yaklatrmak, yutmak ve (bu ok nemli) garipliini, acayipliini ve slm iin sz konusu olduu zere, husumetini yok etmek, hi olmazsa bastrmak, yahut azaltmak slm'a ait olan Dou bylece (bu ilemlerden sonra) insan olarak Mslmanlar ya da onlarn gerek tarihini gsteren bir kategori deil, Oryantalistlerin gcn gsteren bir kategori oluyordu. Bu suretle Napolyon'un seferinin arkasndan yerden mantar biter gibi kitaplar yazld.- Yol notlar (Chateaubriand), Dou'ya Seyahat (Lamartine), Salammb (Flaubert); yine ayn gelenei srdrmek zere: Gnmz Msrllarnn Adet ve Gelenekleri (Lane), Mekke ve Medine'ye Seyahat: Bir Haccn Ans (Richard Burton). Bu eserlerin ortak yan yazarlarn Dou deneyimli ve Dou ile ilgili eserleri okumu olmalarndan ibaret deildir. Bunlar ayrca Dou'yu kendilerine fikirler aktaran bir rahim olarak grmektedirler, ona gven duymaktadrlar. Eer beklemediimiz bir ekilde bu eserlerin slbu-dairesinde kaleme alnm temsiller oldu, yazarlarn tahminlerinin ifadesi olduu ortaya karsa, bu onlarn hayl glerinin etkinliinden de, Avrupa'nn Dou'ya olan hakimiyetinden de bir ey eksiltmez. O hakimiyet ki, timsalleri Dou'nun en baarl anlatcs Cagliostro ile, onun ilk ada Fatihi Napolyondur. Napolyon'un seferinin yegne sonulan san'at eserleri, yada, sanatkrane kitaplar deildi. Bir de Bilimsel Giriimler ile Jeopolitik Giriimler vard ve bunlar ok daha arlklyd. Bilimsel giriimlerin balca rnei Ernest Renan'n 1848'de tamamlayp Volney dl iin sunduu Sami Dil Sisteminin Kyaslanmas, Dilsel ve Genel Tarihi adl eseridir. Jeopolitik Giriimlerin balcalar ise Ferdinand de Lesseps' Svey Kanal ile ingiltere'nin 1882'de Msr' igalidir, iki giriim arasndaki fark yalnzca boyut fark deildir, Or-/ yantalist itikad, da deiim gstermektedir. Renan eserinin Dou'nun bir aynas olduuna inanyordu. De Lesseps ise Projesinin o eskimi Dou'dan hasl ettii yenilik karsnda h duyar gibidir. Bu duygu 1869'-da kanal alrken bu olayn hi de sradan bir olay olmadn bilen herkese

sramtr. Bakn Thomas Cook, Turizm Rehberi adh dergisinin i Temmuz 1869 saysnda de Lesseps' heyecann nasl paylayor: Kasm aynn 17'sinde yzylmzn en byk mhendislik abidesinin al yaplacak. Muhteem bir trenle Trende Avrupa'nn btn kraliyet ailelerinin zel temsilcileri bulunacak. Gerekten fevkalade bir hadise Avrupa ile ark arasnda bir su haberleme hattnn ihdas yzyllarn d idi. Srasyla Yunanllarn Romallarn, Saksonlarm (ngilizlerin) ve Gal-lilerin (Franszlarn) zihinlerini kurcalamt. Ne var ki ada medeniyet Firavunlarn izinden gitmeye ancak u son birka sene iinde karar verdi. O Firavunlar ki bundan yzyllarca nce iki denizi birbirine ba-lyan ve izleri gnmze kadar ulaan bir kanal ina etmilerdi. Bu ile (kanalla) ilgili btn rakamlar muazzam Eer valye de Saint Stoess'in kaleminden km olan kk tantc brore bakacak olursak, yaplan i hakknda bilgi sahibi oluruz, ve projenin bandaki byk mhendisi (Ferdinand de Lesseps) tanm oluruz. Onun sebat, cesareti ve ngrll-dr ki, nihayet yzyllarn dn hakiki ve ele gelir bir gerek yapmtr. Bu giriim Batllar ile Doulular yaklatracak, eitli alarn uygarlklarn birbirleri ile kaynatracaktr. (81) Eski fikirlerin yeni yntemler ile bir araya gelii her biri 19. yzyl iin deiik mnlar ifade eden deiik kltrlerin bir araya getirilmesi, ada teknoloji ve akla dayal iradenin gerek anlamda (daha evvel birbirinden ayr ve ikisi de kendi iinde istikrarl Dou ve Bat gibi birimler zerine) tatbiki; ite Cook'un anlad, ve bildirilerinde olsun nutuklarnda olsun tantc yazlarnda ve mektuplarnda olsun De Lesseps'in dnyaya iln ettii ey budur iin evveliyatna bakacak olursak, Ferdinandn bu ie girecei bellidir. MarIowe'a gre babas Mathieu de Lesseps Napolyon'la Msr'a gelmi ve orada 1801'de Franszlar ekildikten sonra da drt yl sreyle ikamet etmiti. (82) Ferdin and in sonraki yllarda yazd mektuplarn bir ou Napolyon'un kanal amak yolundaki arzusundan bahseder. Ne var ki Napolyon uzmanlardan ald yanl bilgiler nedeniyle bunun asla, tahakkuk edemeyecek bir gaye olduunu dnmt. Zihni daha evvelki giriimlerin (ki bunlar arasnda Ric-helieu'nn ve Saint-Simoncularm projeleri vard) baarszl ile megul olarak 1854'de Msr'a gelen Ferdinand 15 yl srecek olan ie balad. Gerek bir mhendislik eitiminden yoksundu. Ama Allah vergisi kabiliyetlerinden emindi. O- inaat idi, kafas fikirlerle dolu idi. Bir yandan diplomasi ve ekonomi bilgisi ile Msrllarn ve Avrupallarn gvenini kazanrken, meseleleri sonucuna ulatrmak yolunda, bilenmekteydi. Bunlardan belki daha nemlisi, siyaset sahnesinde yardmclar edinirken onlara ahlaki bir giriim adn verdii projesinin mnsn empoze edii idi. Bakn 1860 da neler diyor .? Dnnz, Bat ile Dou'nun birbirine yaklamasnn uygarla ve genel refahn artmasna getirecei katky dnnz. Dnya sizlerden byk ilerleme umuyor ve sizler bu beklentiye icabet edeceksiniz. (83) Nosyonlarna paralel olarak De Les-seps'in 1858'de kurduu yatrm irketinin ad hayli ykl bir isimdi ve barnda besledii devs plnlar yanstyordu.: Evrensel Kumpanya. 1862'de Fransz Akademisi (Academie Franaise) kanal hakknda yazlacak en iyi. iire dl vereceini aklad. Yarmay kazanan Bornier aadaki kelimeleri kullanyordu, ve Lesseps iin bu kelimelerde hi bir abartma yoktu .? bana haydi Fransa'nn bekledii iiler Kinat hakk iin, yryn bu yeni yolda, Kahraman ecdadnz gelmitiler buralara Sk durun, giriken olun, Piramidi erin glgesinde verdiiniz savata, Onlarn drtbin yllk tarihi de gzlerinizin nnde Evet kinat hakk iin Asya iin ve Avrupa iin Karanla gml iklimler hakk iin Tanrsz inliler ve baldr plak Hintliler iin Mutlu ve hr insanlar, cesur uluslar iin, Cahiller iin esir milletler iin, isa'y henz tanmayanlar iin (84)

De Lesseps'in dilinin en keskin olduu, aklnn en ok alt yer, kendisine kanama gerektirdii insan gc ve maddi kaynaklar hakknda soru sorulduu zamanlard. Dilinden herhangi bir dinleyiciyi byle-yebilecek rakamlar dklyordu. Ayni akclk ile Heredot'tan szler, denizcilik ilerinden istatislikler, nakledebiliyordu. 1864'de tutanaklarnda Casimir Lecon-te'un szn verek kaydediyordu: Farkl zellikler arzeden (egzantrik) bir hayat, insanlarda bir orijinallik hasl eder ve orijinallikten de byk, olaanst istifadeler ortaya, kar. (85) Bu istifadelerde yeterince hakllk nedeni zaten mevcuttur. Getirdii saysz baarszlklara, mal olduu muazzam pahaya, Avru-pann Do'yu ele al tarzna getirebilecei yenilikler konusundaki ar beklentilere ramen, kanal harcanan abay hakediyordu. Bu akl danlan herkesin, vaki olabilen itirazlarn hemen yok eden bir projeydi, ve bir btn arak Dou'yu ihya ederken, cahil Msrlnn tanrsz inlinin ve baldr plak Hintlinin kendisi iin akledemedii hayr da husule getirebilecekti... Kasm 1869'daki al trenleri de, De Lesseps'in btn icatlar iin sylenebilecei gibi, tpatp fikirlerine uyuyordu. Seneler boyu konumalar, mektuplar ve datt kitapklar, canl ve meseleleri adeta resmeden kelimelerle dolu olmutu. Baary ararken zne olarak biz kullanyor ve yarattk, savatk yaptk, baardk, icra ettik, anladk, sebat ettik, terakki ettik diyordu; bir ok defalar tekrar ve tekrar unu sylyordu .- Hi bir ey bizi durduramaz, hibir ey imkn d deildir, netice olarak bizim dndmz netice, byk icraatmz mesabesinde nemli olan hibir ey yoktur O sonucu kendisi dlemi, tanmlam ve nihayet icra etmiti. Papa tarafndan gnderilen temsilci 16 Kasm giin bir arada bulunan onurlu misafirlere hitap ederken konumas De Lesseps'in gerekletirdii kanaln arz ettii muazzam manzaraya erimeye alr gibiydi: Emniyetle ifade edebiliriz ki, yaklaan u saat, yalmzca bu yzyln en byk anlarndan biri deil, ayn zamanda insanlk tarihinin ahidi olduu byk anlardan biridir. Afrika ile Asya'nn bundan byle bitimeyerek yan yana geldii bu yer insan neslinin bu byk bayram, bu muhteem ve ok manl yap, yeryznn btn rklar btn bayraklar, btn otalar ki hepsi u kl ve sonsuz gk altnda seyretmekteler, ve inancmz, ki ehl-i hill karsnda ayakta ve saygndr Ya Rabbi, ne mucizelerdir bunlar, ne mthi zdlklar te tutuyoruz elimizle hayal denen dnceleri Ve btn bu inanlmaz eyler arasnda, dnecek insan iin dnecek o kadar ok ey var ki Ve mutluluk u saat kapmz alyor Bir de gelecei dnyoruz: Ya Rabbi, ne muhteem umutlar Dnyann iki ucu birbirine yaklayor Yaklarken tanyor birbirini; ve tannca ayn babann evlatlar kardelii tadyorlar. Ey sen Bat Ey sen Dou Yaklan, grn, tansn, selmlasn, kaynan, kenetlenin Btn bu maddi manzarann tesinde, gren gzler insan nesline ak olan sonsuz ufuklar gryor O hudutsuz ufuklar ki orada insan neslinin yksek kaderi, muhteem fetihleri, lmsz baarlan yatmaktadr Tanrm ilahi nefsin u sular zerinde geziniyor, onlar Doudan Bat'ya Bat'dan Dou'ya sevk ediyorsun. Tanrm zin ver u vesile ile insanlar birbiri ile kucaklasn (86) Btn dnya sanki Allah'n takdis ederek kendi hesabna da kullanaca bir plna apka karmak iin. bir araya gelmiti. O eski ayrmlar ve yasaklamalar (suspuslar) bitmiti. Ha, Hill ile yzyze idi, Bat bir daha ayrlmamak zere Dou'ya, gelmiti. (T ki 1956' da Cemal Abdelnasr De Lesseps'in adn zikrederek Msr'n kanal devralm duyurana kadar.) Svey kanal fikrinde bizler gerek Oryantalist dnn gerekse (ki bu daha ilgintir) Oryantalist abann neticesine ahit oluyoruz. Bir zamanlar Bat iin Asya'nn mns sessizlik, uzaklk ve yabanclkt; slm ise Avrupa Hristiyanlnn karsndaki ordular demekti, Bu izlenimleri yenebilmek iin Dou'nun nce tannmas, sonra da igal edilip, ele geirilmesi gerekti.. Arkasndan da amirler askerler ve hakimler unutulmu dilleri, tarihleri,

kltrleri yattklar yerden kaldrp (ada Doulunun akl erdiremeyecei biimde) bunlar bu gnn Dou'suna miyar klmak ve bu gnn Dsu'sunu o miyarla ynetmek iin ie giritiler. Mulakllar gitti, bir ek ey kesin hatlar ile filizlendi; Dou, limin bir kelimesi idi. Onda Avrupa'nn hl gariplikleri olan Dou'ya getirdii ey vard. De Lesseps ve onun kanal nihayet Dou'nun uzakln da,, iine kapalln da, bitmez tkenmez Doululuunu da (exoticism) yok etti.. Nasl bir snr hatt, su hattna dnebilirse Dou da z deitirdi: Direngen dmanlktan, sorumluluunu mdrik ve uysal i ortaklna... (kesin konumak gerekirse De Les-seps'ten sonra hi kimse Dou'nun bir baka aleniliinden bahsedemeyecekti). Dnya bir dnyadr, Svey Kanal hl dnyalarn ayrlndan bahseden son mahalli kafallarn da anna ot tkamtr. Bundan byle Doululuk, Batllk idari, icrai nosyonlardr ve nfusla, ekonomi ve sosyoloji ile ilgili faktrler glgesinde ele alnmakta, zikredilmektedirler. Balfour gibi emparyaiist zihniyetliier iin (ve J. A. Hobson gibi o zihniyeti tamayanlar iin) Doulu, Afrikal gibi corafi bir blgenin sakini olarak deil, idare altndaki bir rkn ferdi olarak ele alnmaldr. De Lesseps nihayet corafi hvviyete son vermiti... Hani neredeyse Dou'yu Bat'ya ekip gtrm ve slm tehdidi korkusunu da datmt. Yeni nosyonlar ve deneyimler hasl olacak (bu arada emperyalist nosyonlar ve deneyimler de ortaya kacak) ve zaman iinde Oryantalizm, glk ekerek de olsa bunlara kendini uyduracakt...

iv ORYANTALZMN PROBLEM
Bir eyde yahut bir kimsede kitabilik olduundan bahsetmek belki garip gelecektir, ama Voltaire'in Candide de eletirdii dnceyi, hatta, Cervantesin Don Kiotunda gereke kar taknlan gln tavr anmsarsak, bu tabir bize o kadar garip gelmez inancndaym. Bu yazarlarn nemle vurguladklar ey udur: nsanlarn iinde yaadklar cvl cvl, beklenmez ve sorunlarla dolu kargaann kitaplarn syledikleri ile anlalabileceini dnmek hatadr; bir insann kitaptan rendiini olduu gibi hakikate tatbik etmesi, ldrmay ya da yok olmay gze almas demektir. Kitab- Mukaddes Avam Kamarasn anlamamza ne denli yardmc olursa, Galii Amadis adl eser de bizim Onaltmc yzyl (ya da, gnmz)- spanya'sn anlamamza o denli yardmc olacaktr Ama u cia var ki insanlar kitaplar ite byle safiyane bir tarzda kullanmaya almlardr ve almaktadrlar.. Aksi takdirde niin Candide ve Don Kiot hl aranlan eserler olsunlar? Galiba bir eserin ematik anlatmn, insanla dorudan doruya temasn getirebilecei uyumsuzluklara tercih etmek yaygn bir insani hatdr. Ama acaba bu hata hep yaplyor mu, yahut kita-bilii kanlmaz olarak beraberinde getiren durumlar var mdr?... ki durum kitabiliin iehindedir. Bunlarn birincisi insann karsna daha evvel kar karya olmad (uzanda olduu), bilmedii tehditkr bir eyin dikilivermesidir. Byle- bir durumda insan, karsna kan eyin benzerini hafzasnda, okumu olduu kitaplarda arar. rnein, seyahat kitaplar ya, da seyahat rehberi olarak hazrlanm eserler, son derece doal, yazl slbu ve kullanm bakmndan insann aklna gelebilecek dier herhangi bir eser kadar mantkidirler. Ve bunun da sebebi, insann seyahati srasnda karlat bir eyin kendi dengesini bozma olasl karsnda hemen bir kitaba mracaat etme eilimidir. Bir ok seyyahn, gittikleri yeni bir lkeyi umduklar gibi bulmadklarn syleyilerine tank oluruz. Bu u demektir . Kitaba uymad Ve tabii ki seyahatname ya, da seyahat rehberi yazanlarn bundan murad, belki bir lkenin yle ya da yleden daha iyi, daha renkli, daha pahal, daha ilgin, vb... olduunu sylemektir. Mesele udur ki, bir kitap insanlar, bir yeri, ya da insan bandan geebilecek olaylar anlatabilir ve bazen hakikatten daha fazla ilgi ekebilir, insanlar grdklerine deil kitabn sylediklerine inanr hale gelebilirler. rnein, Fahrice del Dongo'nun "Waterloo yu aray komik ise bunun sebebi, onun Walterloo muharebesinin

getii yere ulaama-y deil, "Waterlooyu kitaplarda olmu bir muharebe imi gibi aramasdr... Kitabi tavrn lehinde grnen ikinci durum baarl sonulardr. Herhalde insan aslanlarn ok vahi olduklarn yazan bir kitap okur da (tabii ben meseleyi ar biimde basitletirmekteyim.) Vahi bir aslanla karlarsa, ayn yazarn baka eserlerini de okumak yolunda bir eilim duyacaktr. Ama bir de aslanlar kitab, bir aslanla nasl baa klacan anlatyorsa (ve verdii talimat harfiyen yerini bulmakta ise) o zaman da yazar kendine beslenen gven karsnda kalemini baka konularda da oynatmak cesaretini kendinde bulacaktr. Garip bir diyalektik evrim ierisinde okuyucularn deneyimleri kitaplarca kontrol edilmekte ve yazarlar da buna karlk, okuyucu deneyimlerinin belirledii konular ele almak eiliminde bulunmaktadrlar; u halde, vahi bir aslanla nasl baa klacan, konu edinen bir kitap, aslanlarn yrtcl, vahiliin kkenleri, vb. gibi konularda bir dizi kitap yazlmasna neden olabilmektedir. Benzer biimde, metin iyice konu zerinde younlarsa, artk aslanlar da brakp onlarn vahiliklerinden bahsetmeye balarsa, o zaman herhalde bir aslanla nasl baa klacan tarif eden satrlarda baa klacak yrtcln arttna ahit oluruz. Yrtclk abartlacaktr, zira durum yledir ya da z olarak bildiimiz, bilebildiimiz budur... Vaki bir ey hakknda bilgi ihtiva ettii iddiasnda olan ve benim biraz evvel tasvir ettiim trden durumlardan kaynaklanan bir eser kolay kolay batan savlmaz. Ona ihtisas izafe olunur. Bilim adamlarnn, messeselerin ve hkmetlerin kredisini kazanabilir ve pratikteki baarlar ile mtenasip olmayan ok byk bir prestije sahip olabilir. Ve en nemlisi, bu metinlerden yalnzca bilgi hasl olmaz, tam tasvir ettikleri gereklik de hasl, olabilir. Zamanla bu tr bilgi ve gereklik bir gelenek oluturur, ya da Michel Foucauit'nun tabir ettii gibi bir Discourse (konuma, tarz) oluur, bundan da baka eserler kar ki, onlar douran belli bir yazarn orijinallii deil o. ilk eserin somut mevcudiyeti yahut arldr. Trev metinler, rnein, Flaubert'in Idees Reues (bize intikal edenler) adn verdii ve katalog halinde tertip ettii hazr bilgi denemelerinden kmaktadr. Btn bunlarn altnda Napolyon'u ve De Les-seps'i dnn. Aa yukar Dou hakkmdaki bilgilerinin tamam, Oryantalizm gelenei iinde yazlm, Idees Reues katalogunda da fihristlenmi kitaplardan gelmekteydi. Onlar iin, yrtc aslan misali, Dou karlarna kacak ve belli bir derecede de uramalarm gerektirecek bir eydi nk kitaplar o Dou'yu mmkn hale getirmiti. Bu Dou'nun az vard dili yoktu; Avrupa yerli ahaliyi dahil etmek kayd ile de projeler tasarmlayabilir ama onlara kar bir sorumluluk dnmeyebilirdi. Dou kendi zerinde kurulan projelere, dlere ya da yazlara muhalefet edemezdi Bu blmde daha nceki bir noktada Bat'da verilen eserier (ve bunlarn sonular) ile Dou'nun sessizlii arasndaki ilikiye, Bat'nn byk kltrel gcnn, Dou'ya hkmetmek yolundaki iradesinin (arzusunun) sonucu ve almeti adn verdim... Ama gcn ikinci bir yz var ki, bu yz Oryantalist gelenee ve onun Dou'ya kar taknd kitabi tavra bal olarak yayor ve bu yz kendi hayatn srdrmekte Aslanlar konuana kadar onlar hakkndaki kitaplarn tekzip edilmeyii misali Napolyon ve De Lesseps (Dou ile ilgili planlar olan bir ok kiiden iki tanesini ele alyoruz.) konusuna baklrken pek nadiren izlenen bir bak as vardr ki bu adan bakldnda grlen udur: Bu ikisi Dou'nun boyutsuz sessizlii iinde ilerini icra etmilerdir. nk Dou'nun kar koyma gcnn olmay bir yana, Oryantalist mantk tarz (discourse) bunlarn faaliyetlerine anlam, anialrlk ve gereklik katmtr. Oryantalist mantk tarz ve onu mmkn klan ey (rnein, Na-polyon'un sahip olduu gl ordu) onlara Msrn Anlatmnda tasvir edilen Doulular ve De Lesseps'in at kanal misali alp yarlabilecek Dou'yu verdi. Dahas Oryantalizm onlar baarl klca, hi olmazsa kendi zaviyelerinden (Doulununki ile

hibir.alkas olmayan bir bak as) Ksacas bir taraf baarl olurken dier.taraf baarsz olmuyordu, yahut bundan haberi bile olmuyordu. Konu bana, Jri usl mahkeme adl eserde yargcn u szlerini hatrlatyor: Ben ahsen kendi kendime dedim ki... Bir kez Oryantalizmi Bat'nm Dou zerindeki glgesi ve Bat'nm Dcu'yu idare etmek yolundaki iradesi olarak anlamaya balarsak artk ok az ey bizi artr. nk biliyoruz ki Michelet, Ranke, Toguevil-le ve Burckhardt gibi tarihiler anlattklar eyi belirli bir tarzda hikye diye (87) anlarlar; ayn ey yz-yiiarbcyu Dou tarihini, Dou karakterini ve Dou kaderini tasvir konusu eden Oryantalistler iin geerlidir. 19. ve 20. Yzyllarda Oryantalistlerin saysnda art oldu. nk ncelikle gerek tasavvur rn gerek hakiki corafyann snrlar daralmt. kinci olarak Avrupa'nn Dou ile ilikilerine durdurulmaz bir genileme siyaseti hakimdi.- Avrupa Dou'da pazar aryor, kaynak aryor, mstemleke aryordu. Ve nihayet Oryantalizm de hrriyetini kazanm, bir bilimsel az mevkiinden bir imparatorluk messesesi haline gelmiti. Bu geiin iaretleri yukarda Napolyon De Lesseps, Balfour ve Cromer hakknda sylediim eylerde zahirdir. Bu kimselerin Dou projeleri gerekten (o en basit seviyede bile anlalabilen) basiret ve deh sahibi insanlarn mesaisi eklinde dnlebilir. Esasen, Napolyon'un, De Lesseps'in, Cromer ve Bal-faur'un ileri nisbeten normal ve olaandr. D'Her-belot ve Dante'nin izdikleri emalar bir hatrlaynz Bunlara iki ey ilve etmek lzmdr: Birincisi (19 yzyln Avrupa imparatorluu gibi) modemize, etkin bir mekanizma ile aklc bir tutum, yani u: nsan Dou'-yu var iken yok edemeyecei iin, (kimbilir belki D'Her-belot ve Dante de bunun farkndaydlar) onu yakalamal, muamelelerden geirmeli, tanmlamal, slah etmeli ve kknden deitirmelidir... Benim burada demeye altm ey budur: Yalnzca kitaplarla kavranlan formllenen, ya da tanmlanan Dou'dan, giriimlere, uygulamaya sahne olan Dou'ya bir gei oldu ve (imdi bir iki kelimeyi gerek mnsnda kullanacam) bu anlalmaz, gayri-tabii geite Oryantalizmin rol byk oldu. Srdrd kesinlikle bilimsel almalar sonucu (soukkanl ve soyut, kesinlikle bilimsel alma nasl oluyor ben pek akl erdiremiyorum ama bu lfn anlamm fikri dzeyde kabul edebiliriz), Oryantalizm bir sr ey baard. En parlak a olan 19. yzylda ilim adamlar retti; Bat'da eitimi yaplan dilleri arttrd, neredilen, tercmesi ve tefsiri yaplan orijinal eserlerin saysnda da art oldu. Dou'ya sempati duyan, Sansk-ritehin grameri ile, eski Fenike kurulular ile ve Arap iiri ile gerekten ilgilenen renciler kt. Yine de (bakn bu noktada ak seik konualm) Oryantalizm Dou'yu atlamtr, Dou'dan ne'et eden bir dnce sistemi olarak, hep insani ayrntdan, mekanik genellemeye gitmitir; 10. yzylda yaam bir Arap airi incelenmi, buradan Msr Irak ve Arabistan'daki Dou zihniyetine atlanm, buna' dayanlarak bir de siyaset gelitirilmitir. Ayn ekilde bir Kur'an yetine istinaden Mslmanlarn o mehur ehvaniii-inden dem vurulmutur, Oryantalistin kafasnda deimeyen, Bat'dan (her devirde deiik sebeplerle) tamamen farkl bir Dou vardr. Ve 18. yzyldan sonra Oryantalizm asla kendini yenileyememitir, te btn bunlar, -Cromer ve Baifour gibi ahsiyetlerin Dou gzlemcisi ve Dou yneticisi elmalarn kanlmaz hale getiriyor. Siyaset ile Oryantalizm arasndaki yaknlk, ya da daha ihtiyatl bir biimde syleyecek olursak Oryantalizmin Dou hakkndaki hkmlerinin byk olaslkla siyaset sahasnda kullanlacak olmas, mhim fakat son derecede hassas bir vakadr. Bu durum, zenciler ve kadn haklar gibi konularda sz konusu aratrmalarda, insann masumiyetine mi sua mi; bilim adamlnn tarafszlna m, yoksa bir bask grubunun mensubu olmann sonucu olarak tarafgirlie mi meylettii konularnda pheler dourur. Kanlmaz olarak vicdannda kltrel, rksal, yahut tarihi genel hkmler ile bunlarn kullanm deeri, objektiflik derecesi ve temel niyeti konusunda tedirginlie yol aar.Hepsinin tesinde Bat Oryantalizminin byyp gelitii siyasi ve kltrel artlar, bizi tetkik nesnesi olan Dounun

ya da Doulunun iinde bulunduu dkle bakmaya, iter. Acaba siyasi bir efendi-kle ilikisinden baka herhangi bir ey Enver Abdlmalik'in aadaki satrlarnda dile gelen Dou'iatrlm Douyu hasl edebilir miydi... a) Sorunun teorik takdimi meselesi (Oryantalistler). Bir tetkik nesnesi olarak Dou ve Doulular zerine bir bakalk damgas vuruyorlar, (zne ya da, nesne, ama yabanc.) zden, yapsal bir bakalktr bul imdi bu tetkik konusu ey (nesne) alld zere pasiftir, katlmz (tepkimeyen) dir, tarihi bakmdan bir Sbjektivite (kendine haslk) ile baldr ve hepsinin stnde, kendine nisbetle fiilsizdir, mhtar deildir, hkmran deildir: Son etapta felsefi olarak kabul edilebilecek yegne Dou ya da Doulu, yabanclam, olan varlktr; Yani kendine "nisbetle bir bakas olan bir varlktr. Bakalar ele alr bakalar anlar, bakalar tanmlar ve bakalar deitirir... b) Sorunun nlalmas meselesi. Oryantalistler tetkik ettikleri Dou lkeleri ve uluslar konusunda z-c davranyorlar, bu da rk bir tasnif (typology) ile sonulanyor... Buradan da rkla gidiliyor. Geleneki Oryantalistlere gre ele alman varlklarda, btnn ortak ve ayrlmaz yann temsil eden bir z mutlaka vardr. (Bazen hatta bu z metafizik ifadelerle aka belirtilir); ite bu z tarihidir. nk tarihle birlikte var olmutur, ama (temelde) tarihsizdir. (*) nk ele alman eyi, o- varl, ayrlmaz ve deimez zellikleri iinde sabit tutar, tarihi evrimin sonucu olan varlklar, haller, uluslar ve kltrler ile olan alkasna iaret etmez... te bylelikle ortaya, bir tipoloji kar. Bu hakiki zellikler stnde durmaktadr, ama, tarihten mstakildir. Netice olarak ele gelmez, ze dair kabul edilir. Bunun da neticesi nesneyi aratrma konusu yapan znenin o (**) nesneye nisbetle akmik kazanmasdr. Srasyla bir inli adam, bir Arap adam (eh madem baladk bir Msrl adam, bir Afrikal adam) szkonusu olur... Adam (ite o, yani normal adam) antik Grek andan bu yana, yaamakta, olan Avrupaldr. nsan 18. yzyldan itibaren: 1 Mal sahibi zmrenin (Marx ve Engeis'ce ortaya konan) hegemonyasnn, 2 (Freud'un kapan kaldrd) antroposantrizm (insan kinatn oda kabul etme) in/ 3 Beeri bilimlerde, sosyal bilimlerde, bilhassa da Avrupal olmayanlarn konu edildii dallardaki, roposantrizmin yan yana yrdn hemen gryor (88) ( * ) Sre geirmez. (**) Oryantalist Abdimalik'e gre Oryantalizmin belli bir tarihi vardr. te yirminci yzyln son eyreindeki Dou'-luya gre bu tarih onu yukardaki kmaz yola sokmutur. Gelin 19. yzyldan geerken arlk ve g kazanan, varlklarn hegomanyas ve Avrupacla bitimi insancllktan da g alan u tarihi ksaca hatrlayalm. 18. yzyln sonundan itibaren en az 150 yl boyunca bir disiplin olarak Oryantalizmi ngiltere ve Fransa'nn hakimiyetinde kald. Jones, Frans Bopp, Jacob Grimm ve dierlerinin karlatrmak dilbilgisi sahasndaki byk filolojik bulularnn asli kayna Dou'dan Paris'e ve Londra'ya taman eserlerdi. Hemen istisnasz olarak her Oryantalist, meseleye dilbilimci olarak girmitir. Bopp'u, Sacy'yi, Burnouf'u ve bunlarn rencilerini yaratan dilbilim, dillerin aileleri olduunu kabul ile ie girien kyaslamak bir bilim dal idi. Hint-Avrupa ve Sami dil aileleri bu ailelerin belli bal iki rneini tekil ediyordu. Demek ki t batan itibaren, Oryantalizm iki zellik tamaktayd:

1 Yeni bir bilimsel uur, ki kkeninde Dou dillerinin tad nem dncesi yatmaktayd, 2 ? Garip derecede iddetli bir tahlilci tuttum. Avrupa Dou'yu defalarca ayrntlarna blyor, tekrar tekrar tasnif ediyor, ama onu hep o deimez ayni tek-dze ve acayip ey olarak grmeyi de srdryordu... Sanskrite'yi Paris'te renen Friedrick Schiegel bu zellikleri ahsnda toplamtr. 1808'de Hint dili ve Hint Bilgelii adl eseri yaynlandnda Oryantalist saylmazd, ama yine de Sanskrite ve Farsa'nn, Greke ve Aimanca'ya yakn olduunu, Sami dillerine, ince'ye Amerika ve Afrika ktalarnn dillerine uzak olduunu hassasiyetle belirtiyordu. Bir kere Sami dilleri, Hint-Avrupa ailesi gibi yaln ve tatminkr bir san'at eseri deildi. Bu soyutlamalar milletleri, rklar, zihinleri, ve insanlar, (ilk izlerini Herder'cle grdmz poplist milleti grn getirdii kstlamalarla) mr boyu mzakere konusu' yapan Schiegel iin bir mn ifade etmiyordu. Ama Shiegel asla yaayan Dou'yu azna almamtr. 1800 ylnda, Romantik a Dou'da arayalm dedi ama bahsettii, akuntaia/'nm ZendAvesta'nm, Upaniadlarn Dousu idi. Samiler mi? Onlarn dilleri kkten tr-yordu, estetik deildi, mekanikti.- Onlar farkl ve baya idiler, geri idiler. Schiegel bu ayrc grlerini hi bir kaytla balamakszm, dil, yaam, tarih ve edebiyat, konusundaki tm konferanslarnda ifade etmitir. Ona gre ibranice Peygamber dilidir. Tanr dilidir. Ama Mslmanlar kalktlar bombo bir Tevhid dinine balandlar. Ters bir inana saptlar. (89) Schlegel'in Samiler ve teki dk seviyeli Dou'luiar hakknda syledii ac szierdeki rklk Avrupa kltrne de nfuz. etti. Ama bunu (19. yzyldaki Darwinci Antropologlar insan bilimciler ve I FrenologlarZihin bilimciler hari) bilimsel alma Jj konusu yapanlar sadece Karlatrmal Dilbilim ara- 1 trmalan yapanlard. Dil ve rk birbirine kopmaz ba-larla balyd, ve iyi Dou vaktini oktan yaam Hindistan'n urasnda burasnda kalm klasik bir a-di. Kt Dou ise gzler nndeydi, Asya'da, Kuzey Afrika'da ve slm lkelerindeydi, Aryan rk ya Avrupa'ya ya da kadim Dou'ya aitti. Leon Poliakov (geri bir kez dahi Samilerin, yalnzca Yahudi deil, Mslman da olduklarn sylemiyor ama) Aryan efsanesinin, insanck addedilen uluslar aleyhine tarihi ve kltrel antropolojiye hkmettiini gstermitir. (90) Oryantalist limleri, sayacak olursak 19. yzyldan 1 rastgele u isimleri sralayabiliriz: Gobineau, Renan, "< Humboldt, Steinthal, Burnouf, Remuat, Palmer. WeiJ, Dozy, Muir. Tabii cemiyetler de byk lde bu fikri faaliyete katkda bulundular: Societe Asiatique (Asi ya Cemiyeti, kur. 1822), Royal Asiatic Society (Krali- i yet Asya Cemiyeti, kur. 1823), American Oriental So- m ciety (Amerikan ark Cemiyeti, kur. 1842), vb... Yal- 1 mz bu listeler hayl rn eserleri ve seyahatna-meleri iermiyor. Oysa szkonusu eserler Oryantalist-lerin corafya, zaman ve rk bakmndan kompartman-lara ayrdklar Dou izlenimine iyice g katmaktadrlar. Bu eserleri ihmal etmek olmaz, nk zel- 1 likle slmi Dou asmdan bu litaratr hayli zengin- 1 dir. Ve Oryantalist azm teesssne byk katkda bulunmaktadr. Bu literatre, Goethe'nin, Hugo, La- 1 martin, Chateaubriand, Kinglake, Nerval, Flaubert, Lane, Burton, Scott, Byron, Vigny, Disraeli, George Eli-ot'un ve Gautier'in eserleri dahildir. 19 yzyln sonu ile 20. yzyln balarnda ise u isimleri ekleyebiliriz: Dought, Barres, Loti, T. E. Lawrence, Forster. Btn bu yazarlar, Disraeli'nin byk Asya gizemi dedii izgilerin stnden gemektedirler. Bu yazarlar abalarnda destekleyen yalnzca (Avrupal arkeologlarn) Mezopotamya'da Msr, Suriye ve Anadolu'da yatmakta olan l uygarlklar gn na karmalar deildi. Dou'daki byk corafi taramalar da buna hizmet etmekteydi...

19. yzylda, bu baarlar fetihlerle de desteklenir durumdayd. Avrupa btn Yakn ark' igali altma almt (Osmanl mparatorluu'nun baz blmleri hari. Bunlar 1918'den sonra ele geirildi.) Rusya ve Almanya da belli bir rol oynuyor olmakla birlikte belli bal mstemleke gleri yine ngiltere ile Fransa idi. (91) Bir yeri mstemlekeletirmek demek, ncelikle oradaki menfaatleri ayrdetmek ya da yaratmak demekti. Bu menfaatler, ticari bilimsel, dini, askeri, kltrel olabilirdi, rnein ngiltere, bir hristiyan g olarak, slm diyarlarnda koruyup kollayaca yasal menfaatleri olduunu dnyordu. Bu menfaatlere sahip kacak karmak bir yap olutu. nce Hristiyan ilmini hya Cemiyeti (Society for Promoting Chris-tian Knowledge, 1698) ile Yabanc lkelerde ncil Eitimi Cemiyeti (Society for the Propagation of the Gos-pel in Foreign Parts, 1701) kuruldu. Bunun peisra, Vaftizci Misyonerler Cemiyeti (Baptist Missienary Society, 1792), Kilise Misyonerleri Cemiyeti (Church Missionary Society, 1799) ingiliz ve Uluslar incil Cemiyeti (British and Foreign Bible Society, 1804) ve Londra Yahudilere Hristiyanlk Eitimi Cemiyeti (London Society for Promoting Christianity Among the Jews, 1808) kuruldu ve bu cemiyetler hep ayn gayeye hizmet ettiler. Hepsi Avrupa'nn genilemesine yardmc oldu. (92) Eer buna u listeyi eklerseniz, kar nosyonu hayli mn kazanacaktr: Ticari kurulular, ilim cemiyetleri, corafi aratrma kurumlar, tercme irketleri, (Dou'da kurulan) okullar, misyon teekklleri, konsolosluklar, fabrikalar ve bazan Avrupallardan oluan geni topluluklar. Bylece karlarn byk bir azim ve paha ile savunulmasna balanm oluyordu... u ana kadarki zet, ok kaba hatlar kapsamaktadr. Acaba oryantalizmdeki bilimsel gelimelere ve siyasi fetihlere paralel olan tecrbeler ve hisler hakknda neler sylenebilir? nce u: ada Dou Dou'nun kitaplarndaki gibi deildir; bu bir hayl krkl unsurudur. Baknz 1843'n Austos ay sonlarnda Gerard Nerval, Theophile Gautier'e ne yazm: Kaybettim bir bir krallklar, bir bir eyaletleri, evrenin gzel ksmn, peki nerede barnacak imdi dlerim? En fazla da Msr iin zlyorum, o cia haylimden kayboldu, hafzama yerleti. (93) Bunu yazan, Dou seyahatnamesinin o byk yazardr. Nerval'in hislerini (Romantik Ruh ve Rya nn yazar Albert Beguin gibi) Romantikler ve Chateaubriand'dan Mark Twain'e kadar, Mukaddes (ncil) Diyarlarn gezmi seyyahlar paylamaktadrlar... Gerek Dou, Goethe'nin Muhammed'e Medhiyesindeki, Hugo'nun Arap Leydinin Vedasndaki heyecan verici Douyu tekzip etmektedir. Avrupalnn duygusallnda Dou hayali ile Dou tarihi birbirine rakip olmakta ve hayli u gnk haline tercih edilmektedir. Nerval bir defasnda Gautier'e unu der: Dou'yu grmemi olan birisi iin Lotus iei hl bir Lotus'dur. Ben ise onun dibindeki soan bilirim. Dou hakknda yaz yazanlar iki yoldan birini izlemek zorundadrlar: Ya kitaplardan edinilmi gzeiim izlenimleri alaa edecekler, ya da kendilerini Hugo'nun Les Orientales (Doulular) adl eserinin ok orijinal nszndeki Dou'ya hapsedeceklerdir. Bu ise bir imge, yahut dnce, bir eit genel his ve tefekkrn sembolleridir. (94) Geri balangta Oryantalistin duygusal bakmdan bir hayl krklna urad ve dncelerinin dald dorudur. Ama bunun peinden daha allm dnce, duygu ve alglaylar gelir. Zihin Dou'-nun genel plnda kavrann, bir Dou deyiminden ayrd etmeyi renir; Adet bu ikinin her biri kendi yolundan gider. Sor VVaiter Scott'un Tlsm (The Talis-man, 1825) adl romannda, (Srnen Leopar blnden) Sor Kenneth bir Mslman Arabi Filistin lnde bir keye sktrr; Kenneth ile (aslnda Selhad-din-i Eyyubi demek olan) hasm, lflarlar. Bu laflama, Sr Kenneth'e hasmnn nefret edilecek birisi olmadn gsterir. Yine de unu der: v-

Ben sanrdm ki... Siz eytandan remesiniz. Ki onun yardm olmakszn bu mukaddes Filistin diyarm Tanr'nn o kadar askerine (Hallara) kar na-sil korurdunuz Bak canm, seni kastetmiyorum. Genel olarak senin milletinden ve dininden bahsediyorum. Fakat bana asl garip gelen nedir bilir misin? Sizlerin blisin evlatlar olmanz deil, bununla nme-niz (95) Kitapta Arap gerekten blisin (Mslman ey-tan'nm) olu olmakla nyor. Her neyse, Scott bir Orta a Avrupalsnn eletirisini veriyor. (Geri bu 19. yzyl Avrupalsnn da eletirisidir) Garip olan bu deill Garip olan, bir milleti mahkm edip o milletin bir evldna, ha, bak, sen alnma diyen zihniyet.. Scott bir slm Mtehasss deildi. (Ama bir s-sm Uzman olan H. A. R. Gibh. Tlsm', slm ve Se-lahaddin-i Eyyubi ile ilgili blmlerinden dolay kutlamtr) (96) blisi mminlere yardm ile grevlendirmesi hayli acaip... Belki de Scott bilgisini Byron ile Beckford'a borlu idi.. Fakat biz burada, bir eyi kaydetmekle yetineceiz: Genel olarak Doulu eylere atfedilmi olan karakter, apak istisnalara ramen ayakta kalmtr. stisnalara degin szler de, istisnalarn birer vaka olarak tesirleri de kayt grmemitir. Sanki Bat'nn Dou'ya kar taknd belli kiilere has olmayan otoriter ve geleneksel tavrlar hi kaide gzetmeksizin Dou sepetine atlmtr. Bir yandan da masalc serbestisi ile o sepette bulunmayan hikyeler anlatlmaktadr. Ama Scott'un eseri bu ikisini birbirine iyice kenetliyor. Genel dn, zel hikyelere zemin hazrlyor.- stisna kuraldan ne kadar farkl olursa olsun, bir tek Doulu, btn Dou'nun etrafndaki itleri amaya alsa da o nce bir Douludur, sonra (ikinci olarak) bir insan ve nihayet (son olarak) yine bir Douludur. Doulu gibi son derece genel bir kategori, hayli ilgin eitlemelere msaittir. Disraeli'nin Dou heyecan 1831'deki bir seyahatle balad. Kahire'de unlar yazmaktayd.- Zihnim bulanyor, gzlerim kamayor, ylesine bir azamet, lkin bizimkine de-hi benzemiyor (97) te ycelik temaas ve getirdii duygular, nesneyi aan bir gre ve gnlk geree kar tahammlszle sebep oldu. Tancred adl roman rk ve corafya ykldr. Sidonia yle der: Her ey rk meselesine gelip dayanyor. Kurtulua ancak Dou'nun rklar arasnda eriilebilir. rnein, burada Drziler, Hristiyanlar, Mslmanlar ve Yahudiler i ie yayorlar. nk (akllnn birine gre) Araplar ata binmi Yahudidirler ve bunlarn hepsi kalben Douludurlar. Balantlar kategoriden kategoriye uzanr, ama bir kategorinin ileminden dier kategorinin ilemine zamaz. Doulu Dou'da yaar, rahat yaar, Sultana baldr, ehvetten kopamaz, kadercidir. Marx, Disrali, Burton ve Nerval gibi birbirinden ok farkl mellifler, btn bu genellemeleri kullanp, bunlarla konuabilir, upuzun bir tartmay srdrebilirlerdi phesiz... Hayal krkl ve genel (izofrenik demeyelim) bir Dou gr beraberinde bir gariplii daha getiriyor: Dou garipliin her trlsnn ifadesi olabiliyor. Doulu kendi tuhafln manl klan genellemeleri silkip atamaz, ama onun tuhafl kendi bana bir elence unsuru olabilir. Baknz Flaubert Dou'yu nasl, anlatyor: Kalabal elendirmek iin Muhammed Ali'nin dalkavuu bir gn pazar yerinde bir kadn bir satcnn tezghna oturtup onunla orada cinsel birlemede bulundu. Dkkn sahibi nargilesini tttrmeye devam etmekteydi... Yine milleti kendisine gldrmek ve gze girmek isteyen bir gen bir gn Kahire Subra yolunda iri bir maymunun altna yatt. Bir mddet nce de veli diye geinen bir deli ld. yle: Mslman kadnlar bunun n ile oynayp eleniyorlard. Sonunda her gn sabahtan gece yarsna kadar sren bu i onu ldrd. Bir de yle bir ey: Epey oluyor. Veli diye geinen birisi Kahire sokaklarnda yrd. Bir apka

banda, bir apka da cinsel organnn stnde. O su dkyor, ocuk isteyen kadnlar ela idrarnda ykanyorlard. (98) Flaubert samimi bir biimde, bunun zel bir tr acayiplik olduunu sylyor. Bizim bildiimiz btn o komik hikayeler (dvlen kle, ehvet dkn fel-lah, hrsz tccar) Dou'da yeni, taptaze, gerek ve son derece ekici bir kisve altnda karmza kyor. Bu kisve dile dklemez (anlatlamaz), yalnzca yerinde grlp yaanabilir ve taptaze ans ile geri dnlebilir, o kadar... Dounun nerede ise taciz edici olabilecek hl ve hareketi sonsuz acayipliklerden domaktadr. Kastl deildir. Avrupal da bunun seyircilidir. Dou'da gezerken her an karsna Msr'n Anlatmnda sz edilen garip zevk konularndan birisinin kmasn bekler. Ama sadece seyircidir, karmaz, mdahale etmez. Dou onun iin bir acayiplikler tablosudur... Tabii bu tablo ssa derece mantki bir biimde kitaplara konu olur. Bylece daire tamamlanr. Balangta iyi anlatlmam okluu gzlemlenen Dou, biraz sonra disiplinli bir biimde yazlm yazlara, konu olur. Yabancl tercmeye urar, anlarnn kodlanmalar zlr, husumet cephesi ehliletirilir. Ama Dou hakkndaki genel hkmler, kitaplardakine benzemeyen Doumun yaratt hayl krkl, bir trl zlmeyen acayiplikler, btn sz ve yazlarda boy gsterir. rnein, 19. yzyln sonu ile 20. yzyln balarndaki Oryantalistler iin, slm, tipik-Dou rndr. Cari Becker'In szlerinde mthi bir saha genilii var: slm Yunan geleneinin mirassdr, ama Yu-nan'n insancl geleneini ne kavrayabilmi, ne de yerine oturtabilmistir; ayrca, slm' anlayabilmenin ilk art, onu hereyden evvel, asli bir din olarak deil, Dou'nun Yunan felsefesini (Rnesans Avrupasn-da grdmz yaratc ilham olmakszn) istimal etme yolundaki baarsz bir teebbs olarak grmek gerekir. (99) ada Fransz Oryantalistlerinin belki de en hretlisi ve etkilisi olan Louis Massignon iin, slm Hristiyanlk fikrinin sistematik biimde reddinden ibarettir, en byk temsilcisi de ne Hz. Muhammedi ve ne de bni Rd'dr. Halla Mansur'dur, yani slm' ahsnda toplam olduunu sylemi olduu iin Snneti Seniye'ye bal mslmanlar tarafndan ldrlen dervi. (100) Becker ve Massignon'un aka gzden karm olduklar ey, Dou'nun kurala gel-mezliidir. Aslnda onlar bunu, Dou'yu Bat terimleriyle aklamaya alrken kabul etmi oluyorlard. Hz. Muhammed'in deil, Haliacn szn ediyorlard, nk Tanr nm mahhasiamas fikri (Hristiyanln sa anlay) Hallac'da vard;... Dou hakknda hkmleri olan bir yarg olarak ada Oryantalist kendi inanna ramen (ki byle syler), ona gerek mnda objektif olarak bakmaz. Onun mstakil bak, profesyonel bilginin sempatiden yoksun oluunda mahede edilir, ama gerekte o bakta (srekli olarak Oryantalizme mal edegeldiim) btn o deimez (orthodox) tavrlar gizlidir. Onun Dou dedii, Dou deil Oryantalize edilmi olan Dou'dur. Avrupal yahut Bat'h Oryantalistler birbirlerine kopmaz bir bilgi ve kudret zinciri ile baldrlar. Dou'yu iine alan sahneyi bu zincir evreler, I. Dnya Sava sonunda, Afrika ve Dou, Bat iin bir bilgi hazinesinden ziyade bir imtiyazlar lemi manza-rasndayd. Oryantalizm ile emparyalizm adet anlamda idiler ve ite Bat dncesi de, Batlm Dou ile olan ilikileri de bu yzden kmaza, girdi. Bu kmaz hl sryor... 1920'lerden itibaren, bir batan bir baa btn nc Dnya lkelerinde, imparatorluklarla ve emperyalizm ile ilikiler karlkl etkileim halinde olmutur (dialectical). I955'de (Balantszlar hareketini balatan) Bandung Konferans'na gelindiinde Dou Bat'nn imparatorluklarndan yakay syrmt. imdi karsnda yeni g dengeleri, yeni imparatorluklar bulunmaktayd: ABD ve SSCB. Oryantalizm yeni nc dnyada kendisine

ait olan Dou'yu gremez durumdayd. Dou siyasi sesi olan akll bir Dou idi. imdi gdlecek iki yol vard: 1 Hi bir e,y olmam gibi davranmak, 2 Eski yntemleri yeni duruma tatbik etmek. Ama Oryantalist iin, yeni Dou eskiye ihanet halinde, yeni, anlaysz, Doulu gibi olmayan (o Dou'-nun hi deimeyeceine inanr), Doulularn Douudur. Bir nc (revizyonist) gr vard: Oryantalizmi tamamen terk etmek Ama, bu gr bir aznln gr idi... Abdlmalik'e gre iine dlen kmazn bir nedeni, sabk mstemleke Dou'da ulusal bamszlk hareketlerinin, Oryantalistlerin kafasndaki pasif, kaderci, hkm altndaki rklar fikri ile badamamas olabilirdi Ama ayrca u da vard: Halk da, uzmanlar da bir zaman amnn farkndaydlar. ki trl: 1 Oryantalist bilim, ile onun aratrd konu arasnda, 2 Daha nemlisi, beeri bilimlerde kullanlan yntemler ve alma aralar ile Oryantalizmin yntemleri ve kavramlar arasnda. (101) Kenan'dan Goldziher'e, Macclonald'dan Von Gr-nebaum'a, Gibb'den Bernard Lewis'e kadar Oryantalistler, rnein slm', mslman lkelerin iktisadiyatndan ayr olarak ele alnabilecek bir kltr sentezi olarak gryorlard, (tabir P. M. Holt'a aittir.) Oryantalizm iin slm'n mnsnn ne olduunu bilmek istiyorsak Kenan'n ilk kitabndaki u ksa formlasyonu bilmek gerekir: slm'n anlalabilmesi iin adr ve Airet hayatnn tannmas gerekir. Smrge-cilikmi, dnyevi artlarn, tarihi gelimenin etkisi imi: Bunlar, Oryantalistler iin sinek vzltsdr, slmn zne perde germez... H. A. R. Gibb'in dnnde, Oryantalizmin gnmz Dou's una olan iki yaklamn da mahede edebiliyoruz: 1945'de Gibb Chicago niversitesinde Haskeil Seminerinde konutu. Onun karsndaki dnya, Cromer ve Balfour'un bildikleri, I. Dnya Sava'n-dan nceki dnya deildi. Birok kkl deime, iki Dnya Sava, saysz iktisadi, siyasi ve sosyal deiim, 1945'i gemiten hemen btnyle kopanyordu. Dnya tamamen deimiti. Ama Gibb slm'da ada Gelimeler adn verdii konumalarn ilkine su ekilde balyordu: Arap Medeniyetini aratran kii srekli olarak bir zdlk ile kars karyadr . Bir yanda rnein Arap Edebiyatnn belirli dallarnda ahit olduumuz hayl gc, dier yanda da edebiyata ynelik de olsa izah ve mantk sahasndaki stn-kor anlay ve bilim tccarl Mslmanlar arasnda byk dnrler gelip gemitir; bunlarn bazlar da Araptr, ama bunlar byk istisnalardr. Arap zihni, (somut) dnya'ya ynelik, ya da (soyut) zihinsel faaliyete ynelik olsun bir trl somut hadiselerin birbirlerinden ayr, kopuk olduklar fikrini terkedememektedir. Sanyorum bu Profesr Mac Donald'n Douludaki Fark diye belirttii hukuk anlayrnm eksik oluu meselesinin altnda yatan belli bal amillerden biridir. Yine bu amil, Batl rencinin hi anlayamayaca bir eyi, mslmanlann rasyonallikten uzak olularm aklamaya da yarayacaktr... Onun iin, rasyonalist dnce tarznn ve ondan ayr dnlmeyecek olan faydac ahlk anlaynn reddedilmesinin sebebi sanld gibi mslman din limlerinin kapal dil kullanmaya (obscurantismJ merakl olularnda deil, Arap zihninin her eyi ayr ayr grme temaylnde yatmaktadr. (102) Tabii Batl renciye anlayamayaca eyleri Oryantalist anlatacaktr Bu su katlmam Oryantalizme bir rnektir Kitab'n geri kalan ksmnda slm messeselerine dair hayran

olunacak bilgiler bulunmasna ramen, Gibb'in k noktasn oluturan nyarglar, ada slm' anlamay mid edenlerin karsna byk bir engel olarak dikiliyor. Neyin ne ile kyasland belli olmadktan sonra fark sznden ne anlalabilir ki Acaba bize bir kez daha, msl-manm (Doulunun) dnyasnn (bizim dnyamzn tersine) 7. yzyldan bu tarafa gemedii sylenmi olmuyor mu ada slm'a gelince, H. A. R. Gibb'in muhteem karmaklktaki kavraym pek eletirme-mekle birlikte, acaba niin ill da dinmeyen bir dmanlkla eilmeli Meseleye Eer slm, t batan slah imkn d kusurlarla ykl bulunuyor ise, Oryantalist reformcu mslmanla da kar olacaktr; onun grlerine gre, reform slm'a ihanet de olur. Gibb aynen byle diyor. imdi nasl olur da Doulu btn bu itleri ap Dnya'ya seslenebilir Herhalde Kral Lear oyunundaki ahmak misali yle~der: Doruyu sylesem krba yiyiyorun, bazan yalan sylediimde krbalyorlar. Bazan da kendime hakim olup dilimi tuttuum, iin. Onsekiz yl sonra Gibb bu kez Harvard niversitesinde Orta Dou Ettleri Merkezi Mdr sfatyla ngiliz meslektalarna (kendi yurttalarna) sesleniyordu. Konumann konusu Saha almalarna Yeni bir Bak idi. Bu konumada, baka ilhamlar yannda Gibb, Dounun arkiyatlara braklamayacak kadar nemli olduunu da itiraf ediyordu. slm'da ada Gelimeler adl eserinde birinci yahut geleneksel yaklamn avukatln yapan Gibb, imdi yeni yahut ikinci alternatifi, Oryantalistlere ak yaklam tantyordu. Tabii, grevi rencileri devlet daireleri ve i hayat iin hazr duruma getirmek olan Batn Dou uzmanlar bakmndan Gibb'in formln- de bir anormallik yoktur. Gibb yle diyordu: Bizim imdi ihtiyacmz olan ey, geleneki Oryantalist ve JIp bir de onunla yanyana alan usta bir Sosyal Bilimci ; bunlar almalar esnasnda karlkl alverite bulunacaklar. Ama geleneki oryantalist modas gemi bilgiyi Dou'ya tatbikle uramayacaktr. Hayr, bizzat sahip olduu uzmanlkla,, saha almalarna yeni balam olan meslektalarna bir eyi hatrlatacaktr: Batl siyasi kurumlarn psikolojisini ve ileyiini Asya ya da Arabistan'a uyarlamak, Walt Disney lik yapmaktr (103) Pratikte bu u demektir: Doulular lkelerinin smrgeciler tarafndan igaline kar ayaa kalktnda, (Disneylik yapmamak iin) onlarn kendi kendilerini ynetmeyi bizim kadar bilmedikleri sylenecektir. Baz Doulular rk ayrm yapp bazlar ona kar mcadele verirken: Bunlarn hepsi Doulu denecektir. Snf menfaatleri, siyasi koullar, iktisadi amiller hi mi hi mhim deildir. Ya da Bernard Lewis'in dedii gibi eer Filistinli Araplar topraklarnn srailliler tarafndan igaline kar akyorlarsa, slm geri dnmektedir. ok mehur ada bir Oryantalist iin ise, bu 7. yzyldan kalma bir prensibin sonucudur: slm'n gayri-slmi olana kar savadr. (104) Tarih, siyaset ve iktisat mhim deildir. slm slm'dr, Dou Dou'dur, ltfen sa-sol, devrim ve deiim gibi fikirlerinizi Disney Park'na braknz. Eer Oryantalistler dnda hi bir tarihi, sosyolog, iktisat limi ve beeri bilimler uzman bu batan-savma fikirlere, bu iddialara, bu gereksiz tekrarlara akl erdiremiyorsa bunun sebebi aktr: Konusu gibi, Oryantalizm de fikirlerin vekar bozmasna izin vermez Fakat ada Oryantalistler yahut yeni isimleri ile saha uzmanlar kendilerini lisan ubelerine kafese girer gibi kapatm deillerdir; Gibb'in tavsiyelerinden yararlanmlardr... Bugn bunlarn ou, Harold Lasswell'in ynetim bilimleri (Policy Sciences) adn verdii (105) ubelerdeki uzman ve danmanlardan farkszdrlar. Bu suretle ksa bir sre sonra, baka ey iin olmasa da, pratik gayelere hizmet bakmndan, rnein ulusal gvenlik ve askeri siyaset konusunda, bir ulusal kiilik analisti ile bir slm kurumlar mtehasssnn ortaklaa gerekletirdii almalara el atlmtr. Tabii, II. Dnya Sava'n-dan bu yana Batnn zeki ve (totaliter) bir dman vard ve bu akll dman kendisine saf (Afrikal, Asyal, geri kalm) mttefikler o ulunuyordu. Bu dmanla ba etmenin aresi ancak Oryantalistlerin

hazrlayaca reetelerin mantki dnmeyen Douluya kar kullanlmas olabilirdi te denek-havu teknii, Kalknma iin Birlik, SEATO (Gney-Dou Asya Pakt) vb. hepsi geleneksel bilginin belirtilen amacn daha kolay tahakkukuna uygun hale getirilmesine dayal, dahiyane senaryolar byle dodu.. Neticede u oldu: Devrimciler slm lkelerinde kazan kaldrrken, sosyologlar Araplarn azlar ile yaptklar ilere ne kadar merakl olduunu anlatyorlard. (106) Ayni sralarda iktisatlar (tketimden sonra tekrar kullanlr hale getirilmi Oryantalistler) ada slm'a ne kapitahzmin ne de Sosyalizmin ye-.terli bir renk olmayacan sylyorlard. (107) Smrgecilie kar ayaklanmann zirveye vard ve btn Dou'yu birletirdii srada, Oryantalist bu ie lanet ediyor ve Bat demokrasilerine hakaret sayyordu. Byk apta ve genel nemi haiz meseleler dnyann karsna dikildiinde (nkleer silahlar, son derece kt kaynaklar, tarihin ilk defa ahit olduu mikyasta eitlik, refah ve adalet talepleri) ilhamn yar-okumu teknokratlardan ve ar okumu Oryantalistlerden alan politikaclar Dou'yu karikatrlerle zikrediyorlard. Dileri Bakanlnn anl-anl Arap Uzmanlar, Araplarn dnyay ele geirme plnlarndan bahsediyorlard.. mansz inliler, baldr plak Hintliler ve uyuuk Mslmanlar birden bizim genilememize balta vuran akbabalar oluyorlard. Onlar elimizden kardmz zaman (ister komnizme ister ehliletirile-memi gdlerine yenik dm olsunlar, ayn ekilde) pelerinden laneti yetitiriyorduk... Bu ada Oryantalist tavrlar, gazetelerde ve insanlarn zihninde yer etmitir. rnein Araplar, deve stnde, eli kamal, ukal, her trl ahlkszla meyyal, ehvet dkn adamlardr. Ve ellerindekini hakkedilmemi servet, gerek uygarla hakaret saymaldr. Batl tketiciler sayca aznl temsil etmekle beraber Dnya kaynaklannu ouna sahip olmak ve harcamak haklarna sahiptir. Neden? nk, o (Doulu gibi deil) gerek bir insandr. Enver Abdlmalek'in mai-mlk sahibi aznlklarn hegomanyas ve Avrupa'ya yneliklik ile kark bir insana ynelik dedii eylerin en iyi rnei udur: Rengi beyaz ve orta snftan bir Batl, insani bir ncelik olarak beyaz olmayan dnya parasn ynetmekten de te, ona sahip olunmas gerektiini dnr. Sebep? Onlar biz kadar insan deil de ondan nsanlktan km dncenin bundan mkemmel rnei olamaz... Bir mnda Oryantalizmin kusurlar, bir baka kltr, milleti ya da corafi blgeyi nemsememesinden, onda deimeyecek kusurlar bulunmasndan, insanlnda kusur aramasndan ileri geliyor. Ama esasen Oryantalizm bu noktay da amtrf. Dou, Bat'nn gzleri nnde olduu gibi, zaman iinde de deimez. (Oryantalist eserlerin tesiri o kadar derin oldu ki) Dou'nun kltrel, siyasi ve itimai tarihinde bir ses ksa, Bat'ya bir tepki olduu kabul edilir. Bat aktiftir, yapar, Dou'dan pasife ses kar. Bat Dou davrannn her cephesinin hem. gzlemcisi, hem hakimi, hem de jrisidir. 20. yzylda tarih Dou'da baz gerek deiimlere yol anca da Oryantalistin akl durur . Bir trl anlayamaz ki belli bir dereceye kadar .imdiki (Doulu) liderler, mnevverler ve siyasa yapclar kendilerinden ncekilerin bana gelenlerden epey ders alm bulunmaktadrlar. Geen zaman iinde vuku bulan yapsal ve kurumsal deimeler onlara yardmc olmutur; bugn bu liderler ayrca lkelerinin gelecei ile ilgili kararlar ellerinde bulundurmak ynnden de daha talihlidirler. Kendilerine gven gelmitir, hatt biraz ar bir gvendir bu. Artk gzle grnmeyen bir Bat j 'irisinin kararnn ne oacag endiesi onlarda yoktur. Muhataplar Bat deil, kendi vatandalardr. (108) Dahas Oryantalist, okuduu kitaplarn kendisini sadece sonulara (Dou'ya dardan sokulan nifakn, ya da Dou'nun kendi cehaletinin sonularna) hazr-layamadn dnr..

Ne slm hakkndaki saysz kitap, ne de bunlarn tamamn temsil eden Cambridge slm Tarihi Ansiklopedisi, okuyucularna, 1948'den beri Msr'da, Filistin'de, Irak, Suriye, Lbnan yahut Yemen'de olmakta olan olaylar hakknda bir bilgi vermektedir. slm hakkndaki ahkm, Panglossvari (*) (mitvar) (.n.) Oryantaliste bile bir ey vermedii zaman, gelsin sekinler, gelsin siyasi istikrar, adalama ve kurumsal gelime gibi hepsi Oryantalist aklnn imzasn tayan sosyal bilim soyutlamalar. Bu arada Dou ile Bat arasndaki uurum giderek byyor... Gnmzdeki buhran, yazlm olan kitaplar ile gerek arasndaki rabtaszl sergiliyor. Yalnz ben bu kitapta, Oryantalizmin kaynaklar konusuna olduu kadar, nemine de eilmek istiyorum. nk hakl olarak bugnn aydn dnyann gndemdeki bir parasnda neler olup bittiinden muhakkak haberdar olmak ister. Beeri bilimciler genellikle mahdut aratrma sahalar seerler. Oryantalizm gibi bir dnyann btnn kucaklamaya alan bir almay ne izlerler ne de ondan bir ey renirler. Onlar daha ziyade bir yazar veya. bir metinler ubesi ile ilgilenirler. Tarih, Edebiyat, Beeri Bilim gibi emin isimler altnda Oryantalizm, bilimsellie ve akla. verir grnd nemi de kullanarak, dnyevi, tarihi artlarla birarada bulunmu olan pratik yann gizlemeye almtr. ada aydn Oryantalizmden ne renebilir? 1 Kendi aratrma sahasnn kapsamn nasl daraltabileceim ya da geniletebilecein, 2 Kitaplarn, gr, yntem ve bilim dallarnn yeerdii, byd, olgunlap kokutuu insani zemini (Yeats'in dedii gibi kalbin eskici dkknn) grmek olanan elde eder... Oryantalizm. incelemek demek ayrca, tarihin bu, sahada (Dounun incelenmesi konusunda) beraberinde getirdii metodolojik sorunlarn nasl zmlenebileceini de nermek demektir... Ama bu sorundan nce, Oryantalizmin (kapsam, deyimleri ve kurduu messeseler gerei) neredeyse tamamen ortadan kaldrm olduu insanca deerlere yle bir gz gezdirelim... Seyyid mer (Peygamber Soyundan, Nakb el-Eraf, yani Eraf Aas) bundan 45 yl nce kzn evlendirdii zaman... geliri alaynn n sra bir gen yrm. Ama nasl? Barsaklar gm bir tepside, tepsi elinde Yry sona erince barsaklarm yerine koymu ve tabii gnlerce hasta yatm. Bu ahmaka ve mide bulandrc hareketin cezas olarak... (Edvard William Lane, Msrllarn rf ve Adetleri) Bu imparatorluk, (istanbul'da isyan kmas ya da baka blgelerin kopmas yolu ile) ykldnda, Avrupal Glerin her-biri, Vesayet nam altnda, Kongre'nin kendisi iin tayin edecei topraa sahip olacaktr.. Snrlar, evresi, snr gvenlii, din ve tre, ve salayaca imknlar ile tanmlanacak ve snrlanacak bu topraklar, aynen ait'olduu lke gibi ynetilecektir.. Avrupa hukukunca tanmlanacak bu tasarruf hakknn belli bal konusu, belli bir blgenin, ister serbest ehirler kurmak iin olsun, ister Avrupa'ya bal mstemlekeler kurmak iin olsun, ister limanlar yahut ticaret merkezleri kurmak iin olsun... igalidir. Bu igalin amac ne bask kurmak, ne de terbiye etmek, yani blgeyi medeniletirmektir: gai edilen blgenin insanna milliyeti, daha gl bir milletin bayra altnda, bir hak olarak tannacaktr. (Alphonse de Lamartine, Dou Seyahati)

I YEN SINIRLAR, YEN TANIMLAR,


LK BR DN ANLAYII

Gustave Flaubert 1880'de ld. Henz bilginin yozlamasn insan abalarnn beyhudeliini konu edinen ansiklopedik romann, Bouvard et PeuchetVyi tamamlayamamt. Ama gr ana izgileri belirlidir ve romann ak bu izgileri iyice ortaya koymaktadr. Buvar ile Pekue iki memurdur. Bunlardan biri batn saylr bir mirasa konduundan, bir malikneye ekilip, keyiflerince yaamaya balarlar. Canlar ne isterse yle yapacaklardr. UNous feronstout ceque nous plaira). Canlarnn yapmay istedii ey tarmdan tarihe, kimyadan talim-terbiyeye, arkeolojiden edebiyata kadar birbirinden ok farkl sahalarda merak gidermektir, maalesef hibirini tam baaramazlar. Zaman ve bilgiyi kolaan edercesine renim sahalarm dolaan bu nasipsiz amatrler bir ok hayl krklklarna urarlar, perian olurlar. Aslnda onlarn bana gelen, ondokuzuncu yzylda ok kiinin. bana gelen eydir. Charles Moraze'nin tabiri ile baarl kentliler (veya zenginler) yeteneksizliklerine ve zek genliklerine yenik dmektedirler. Her yeni heyecan, skc bir vecize ile son bulmakta, her bilim sahas yahut bilgi tr g ve mit dzeyinden abucak ykma ve zntye dnmektedir. Flaubert'in izdii bu karamsar tabloda iki husus bizim iin ilgintir. D Bu iki adam insanln geleceini tartyorlar: Pekue kristal krede insanln geleceini karanlk gryor Buvar ise aydnlk gryor. nsanlk ilerleme yolunda. Avrupa Asya'dan ald taze kanla genleecek. Medeniyetin Dou'dan Ba-t'ya ilerledii tarihi bir kaidedir... ve nihayet iki tr insan birbiriyle kaynaacak. (1) Bu grlerde Quinet'in etkisi aka grlmektedir Bu da demektir ki bu iki kafadar yine heyecanlanacak, yine sneceklerdir. Buvar'n bu projesini jandarmalar yarda keserler, seahata dknlkten tutuklanr. 2) Ancak birka satr- sonra ikinci bir ilgin dneme gelir. ki arkada birbirlerine kopyacdan baka bir ey olmadklarn itiraf ederler, iki kiilik bir alma masas yaptrrlar, kitap, kalem, silgi alrlar ve kendilerini ie verirler. (ls s'y mettent. Fiaubert byle diyor.) Artk fikirleri kendilerine gre yorumlamak yerine Bouvard ile Pecuchet onu el srmeden kitaptan deftere aktarmaktadrlar. Her ne kadar Buvarin Avrupa'nn Asya tarafndan yeniden yaratlmas fikri tam olarak beiirmiycr ise de, kopya masasnda ortaya kt kadar ile, birok nemli bakmlardan ilenmeye msaittir. ki kafadarn dier fikirleri gibi bu da, evrensel ve slahatdr. Bu, 19. yzyln, dnyann akll bir tarz-da ve belki zel bir bilimsel teknik de kullanarak, yeniden kurulmas fikrinin Flaubert'de bulduu yansmadr. Flaubert'in kafasnda olanlar arasnda Saint Si-mon ve Fourier'in hayl lemleri (topi), Comte'un insann bilimle yeniden douu ile ilgili fikirleri ve Des-tutt de Tracy, Cabanis, Michelet, Cousin, Proudhon, Cournot, Cabet, Janet ve Lamennais gibi ideologlarn, (pozitivistlerin ,sentezcilerin, doast glere inanan dnrlerin, geleneki ve idealistlerin) teknikci ya da lik dinleri bulunmaktadr. (2) Kitapta, Buvar ile Pe-ke bu grlerin zaman zaman birine, hazan da- dierine saplanyorlar. Sonra bir fikri eskitince, yeni fikir aramakta ama baarl olamamaktadrlar. Bu tr rezivyonist arzularn kkeninde, gariptir Fomantizm yatar. 18. yzyln en byk ruhani ve fikri projelerinden birinin ilahiyatn yeniden yaratlmas olduunu unutmayalm. M. H. Abramsn szleri ile: Doal bir doastclk (natrei spernatra-lizm). Flaubert, Buvar ile Peke'de bu tavr 19. yzylda devam ettirenleri eletiriyor. Onun iin bu yeniden yaratma (dolaysyla, yaatma) eilimi:

Aka. Romantik an izlerini tamaktadr, yani Aydnlanma a'nm aklcln ve ssn izleyerek, Hristiyanlk tarihinin ve akidesinin arpc grntlerine (koyu duygularna) ve akl-d" gizemlerine, Hristiyanm i leminin iddetli atmalarna, ani ve tam. ters ynde birbiri peisra deimelerine dn... Yokolu ve yaratl, Cehennem ve Cennet, srgn ve kavuma, lm ve yeniden dou, maneviyat bozukluu ve sevin, kaybedilen ve kavuulan Cennet temalar... Ama tabii Romantikler Aydmlanmaclardan sonra geldikleri iin bu eski meseleleri deiik bir tavr ile canlandrdlar: Dini geleneklerinin eitli cephelerini (insanlk tarihi, insann kaderi, varoluun temelleri ve ana deerler) hem duygulara, hem de tefekkre hitap edecek, bir ekle sokacak, bir vakit iin kurtarmay amaladlar (3) Buvarn kafasnda olan ey (Asya'nn yardmyla Avrupa'nn yeniden yaratlmas) Romantik ada gl bir fikir halindeydi. rnein Friedrich Schlegel ve Novalis, gerek kendi yurttalarna, gerek Avrupallara, Hindistan' dikkatle aratrmalarn hararetle tavsiye ediyorlard, nk onlara gre Bat kltrnn maddeciliini ve mekanikliini (ve Cumhuriyetiliini) ancak Hint dini yenebilirdi. Bu yenilgi sonucunda ortaya yepyeni batan yaratlm bir Avrupa kacakt. Bu reetede ncil'de grdmz doum, lm ve kyam fikirleri yerli yerindedir. Dahas, Romantik an Oryantalist projesi, yalnzca genel bir eilime zel bir rnek tekil etmiyordu,; Raymond Schwa.bn Dou Rnesans adl eserinde son derece inandrc bir biimde ortaya koyduu gibi, ayn zamanda eilimi tayin eden gl bir faktrd. Fakat aslnda "nemli olan Asya deildi, daha ok Asya'nn Avrupa'ya faydas idi. Bu nedenle, bir Dou dilini iyice bilen birisi, rnein Schlegel veya Frans Bopp, manevi bir kahramand. Avrupa'ya kaybetmi olduu ulvi grev duygusunu getiren bir valye idi. Flaubert'in tanmlad lik dinlerin 19. yzylda devamn salad duygu bu duygudur. Sciflegel, Wordsworth ve Chateaub-riand'dan daha dk dzeyde olmamak zere, Augus-te Comte da Buvar gibi Aydnlanma a sonrasnda, genel hatlar kesinlikle Hristiyanlk olan lik bir efsanenin ballarndan ve savunucularndan idi... Bouvard ile Pecuchet'nin ikide-bir bir fikri yenilemeye giriip malp olarak klar ile Fiaubert, insann her giriiminde grlen bir kusuruna dikkat ekiyordu. Asya'nn yardmyla Avrupa'nn yenilenmesi eklindeki intikal etmi fikrin altnda sinsi bir gurur yatmaktadr, Fiaubert bunu biliyordu. Avrupa ve Asya bu ayrm yapann byk kara paralarn elle tutulur, gzle grlr hale getirmek iin kulland tabirlerden baka bir ey deildi. Yani Avrupa, bizim. Avrupa, Asya bizim Asya idi. Schopenhauer'in dedii gibi, bizim irademizin resmettii eylerdi. Tarih kanunlar gerekte tarihinin kanunlardr; iki insan tr tabiri de gerei gstermekten ziyade, Avrupalnn nasl olup da insan elinden km baz ayrmlara bir kanlmazlk havas verebildiini dndrmektedir. Bu cmlenin ikinci yarsna (yani birbirleri ile kaynaacaklardr. szne) gelince, burada, Fiaubert bilimin hakikate kar aldrszl ile insani unsurlar sanki kimyasal bileik yapar gibi eritip kaynatran bir bilim ile alay ediyor. Alay ettii, herhangi bir bilim deildir: Heyecanla dolu, dnyay kurtaracak Avrupa bilimidir. Onun basanlar arasnda baarsz devrimler, savalar, istibdat vardr. Don Kiot misali, byk ve Kitaptan km fikirleri hemen tatbik sahasna koymak gibi slah kabul etmeyen bir eilim, vardr. Bu bilimin bilmedii ey ise, ayrlmaz bir parasn tekil eden ve farknda da olunmayan kt masumiyet ile, gerein buna ne denli kar koyduudur. Buvar, bilim adam rolne balad zaman, zannetmektedir ki, bilim ancak kendisidir ve gerek, bilim adamnn bildii eydir ve bilim adamnn ahmak m yoksa, deha m olduu mhim deildir. O (ya da onun gibi dnen kimse) Dou'nun Avrupa'y yeniden yaratmak gibi bir arzusu olmayabileceini, Avrupa'nn da demokratik bir biimde sar ve kara Asyallarla birlemeye hazr olmadn bir trl gremez. Ksacas bu tr bir bilim adam, hizmet ettii bilimin kuvvete olan susam ln, abalar besleyen ve hrslar kamlayan o susaml fark edemez...

Flaubert, kafadarlarn burunlarn iyice srtmelerine zen gsteriyor, onlara hayli zorluk yaatyor. Bovard ile Pecuchet, hem fikirleri, hem de hakikati ayn anda gndeme almay kararlatryorlar. Sonunda iki arkada oturup holarna giden fikirleri not defterlerine kaydederken gryoruz. Artk bilginin, geree uyarlanmas yoktur; bilgi, bir kitaptan bir deftere sessizce geen eydir; yorum yaplmakszn fikirler imzasz olarak srmekte ve yaylmaktadr, atfsz olarak tekrarlanmaktadrlar. Artk bunlar bilgilerimiz deil, bize intikal edenler dir. Bu mhim deildir, mhim olan bilgilerin bize intikal etmi olmasdr. Yine tekrarlanacak, yanklanacak, szgeten geirilmeksizin yeniden yanklanacaklardr... Flaubert'in notlarndan karlan bu ksa zet Oryantalizmin ada biimlerini yanstyor. Bu disiplinin kendisi de zaten 19. yzyl Avrupa dncesinin lik (yar-yarya dinsel nitelikli) inanlar arasnda yer alr. Ortaalardan ve Rnesans'dan devralman ve slm' Dou'nun z kabul eden Oryantalist dncenin genel hatlarn hlihazrda belirlemi bulunmaktayz. Ancak 18. yzylda, daha sonra Flaubert'in ana hatlarn izecei Evangelic (dini) safhann yolda olduuna iaret eden yeni, birbirine girmi eler yok deildi... *'
Genileme

Birincisi, Dou slm lkelerini amaya balyordu. Bu gelimenin belli bal sebebi, Avrupa'nn dnyann baka blgelerini de kefetmesi idi. Seyahatnameler, hayl diyarlarn tasvir eden (topik) eserler ve bilimsel raporlar Dou'yu iyice gzler nne serdi. Geri Oryantalizm Anquetil ve Jones'un Dou'da yapt keiflere ok ey borludur, ama resmin tamamn grmek iin Cocc'u ve Bougainville'i, Tburnefort ve Adanson'un seyahatlerini, President de Brosses'un Avustralya Ktasnda Keiflerini, Pasifik'i gezerf Fransz tccarlarm, in ve Amerika'daki Cizvit misyonerlerini, vVilliam Dampier'in keif ve raporlarn, Avrupa'nn uzandan, Dou'dan, Bat'dan, Kuzey'den ve Gney'den gelen; canavarlarla, Patagonyallarla, Vahiler ve yerlilerle ilgili hikyeleri de bilmek gerekir... Ufuklar genilerken Avrupa gzlem merkezinde olmaya devam ediyordu, (veya, Goldsmith'in Dnya Vatanda adl eserinde olduu gibi, gzlenen merkez durumundayd.) Avrupa da doru ilerledike kltrn daha da glendirmek istiyordu. Yalnzca Hint Kumpanyalar gibi byk teebbsler deil, seyyahla,-' rm yazd eyler de kolonilerin ve rk perspektiflerin ortaya kmasna yardmc oldu. (4)
Tarihi Yzleme

kincisi, yalnzca seyyahlar ve kifler deil, ayn zamanda Avrupa tarihinin baka uygarlklarla veya daha eski uygarlklarla kyaslanmasnda menfaat bulunduu dncesindeki tarihiler de yabanc ve allmam olana kar daha mnevver bir tavrn gelimesine katkda bulundular. 18. yzylda tarihi antropolojide hasl olan ve bilim adamlar tarafndan ilhlarn kar karya gelii diye adlandrlan bu gl akm sonucunda Gibbon Roma'nm yok oluunu slm'n douu ile birlikte ele alm, Vico da ada medeniyetin barbarca ve airane balangcnn ihtiamndan sz etmitir. Rnesans tarihileri iin Dou kesinlikle dmand. Oysa 18. yzyl tarihileri Dou'nun gariplikleri hakknda bir nebze mstakil dnebildiler ve Dou'nun kaynaklar ile dorudan temas amaladlar. Belki bu, Avrupalnn da kendisini daha iyi tanmasna yardmc oluyordu. Bu deiim kendisini Gerge Sale'in Kur'an tercmesinde ve bu almas-nm nsznde gstermektedir. Kendisinden evvelkilerin tersine, Sale Arap tarihini Arap kaynaklarnn dili ile incelemeye gayret etti. Mslman mfessirierin Kur'an hakkndaki grlerine sayg duydu. (5) Sale, basit kyaslamalarla, daha, sonra 19. yzyl metodunun iftihar olacak olan kyaslamak bilimlerin (filoloji, anatomi, hukuk, din) yolunu amtr.

Anlay

Baz dnrler in'den Peru'ya insan tetkik eden kyaslamak almalar, anlay (Sempati) yolu ile amak eilimindeydiler. Bu 18. yzylda ada Oryantalizmin yolunu aan faktrlerden biridir. Bizim bugn tarihi gr (bistoricism) dediimiz kavi, 18. yzyla, ait bir fikirdir. Vico'ya, Herder'e ve Hamann'a gre btn kltrler bir bala, bir mantkla, bir ruhla (Klima veya ulusal ruh) balydlar. Bir yabanc bu ruha ancak anlay ile vakf olabilirdi. Herder'in nsanlk Tarihi Felsefesi adl eserinde (1791), eitli kltrler anlatlyor, her kltrde tekilere hasm bir yaratc ruh ayrd ediliyor ve dardan bakan birisinin belli bir kltr ancak kendisini onun bir mensubu olarak dnmek suretiyle anlayabileceini kaydediyordu. Herder ve dier yazarlarn savunduu (6) milleti ve oulcu karakterdeki fikirleri benimseyen birisi, 18. yzylda Dou ile Bat arasndaki doktrin duvarlarn ykp, kendisi ile Dou arasndaki sakl balar grebilirdi. Napolyon bunlardan biriydi. Mozart da yle. Sihirli Flt adl eserde, Masonluk ile halim selim bir Dou imaj yan yanadr. Saraydan Kz Karma da ise, Dou'dan bir insanlk rnei verilir. Mozart' Dou'ya eken Trk mziinin letafeti deil, sz konusu insanlk rneidir. Yine de Mozart'n ve dierlerinin ilhamn, Romantik ada ve Romantik a ncesinde Dounun aca-iplikler diyar eklinde resmedilmesinden ayrmak ok zordur. 18. yzyl sonlar ile 19. yzyl balarnda, Oryantalizm halk arasnda da reva buldu. Ama, "VVilliam Beckford, Byron, Thomas Moore ve Goethe ile gelen bu moda, da, kolay kolay Gotik hikyelere, Ortaan-kilere benzer hayli diyarlar ile ilgili edebiyata barbarca ihtiam ve zulme duyulan ilgiden ayr dnlemez. Onun iin baz Oryantal resimlerde, Piranesi'nin zindanlar, Tieopoio'nun lks ve prlts veya 18. yzyl resimlerindeki ycelmislik sezilir. (7) Daha sonra 19. yzylda, Delacroix'nm ve pekok Fransz ve ngiliz ressamnn eserlerinde, Oryantal slp gze hitap eden bir anlatm ve kendine zg bir hayatiyete sahip oluyordu. (Ne yazk ki, biz bu kitapta bu konu zerinde fazla duramayacaz.) ehvet, mitler, dehet, yceli, haz, bitmeyen bir enerji: Romantik a ncesi, (teknie sahip olmayan) Oryantalist hayl gc erevesinde (18. yzyl sonlarnda) Dou bukalemun gibi mn deitirebilen bir sfat idi: Orien-tal (8) Fakat bilimsel Oryantalizmin gelii ile bu rastgele kullanlabilen sfat, anlamca snrland...
Snflama

ada Oryantalist kurumlarn yolunu hazrlayan drdnc bir unsur, tabiat ve insan snflara ayrmak arzusu idi. En ek bilinen isimler Linnaeus ve Buf-fon'dr, ama bedeni (ahlki, akli ve ruhi) bymeyi seyretmek yerine elerine ayrmak eilimi ok yaygnd.. Linnaeus bir tipin belirlenmesinde, saysal, biimsel, oransal ve konumsal notlardan yararlanlmasn tlyordu ve gerekten Kant'a, Diderot'ya, yahut Johnson'a baklacak olursa, genel zelliklerin hassasiyetle tasvir edildiine, ok byk sayda nesnenin kk sajada muntazam (sral) ve tasvir edilebilir tiplere dntrlm olduuna ahit olunur. Doal tarih, antropoloji ve kltr sahasnda, her tip-de belli bir karakter bulunur. Bu ise gzlemciye bir tantm ve Foucault'nun dedii gibi kontroll bir tretme temin eder. Bu tipler ve karakterler bir sisteme, bir rabtal genellemeler ebekesine baldrlar. Onun iin: Her tan tun mmkn olabilen teki tantmlarla balantl klnmaldr. Bir bireye ne gibi bir zelliin atfedileceini bilmek, dier btn birimlerin ne ekilde tasnife urayacan bilmek demektir. (9) Felsefecilerin, tarihi, ansiklopedici ve dier yazarlarn eserlerinde, nitelik-tantm (*) ilikisinin, fiz-yoloji-ahlk bants eklinde sonu verdiini grmekteyiz. rnein, vahi adamlar vardr, Avrupallar vardr, Asyallar, vb. vardr. (Bu ayrmlar Linnaeus'a ait) Ama Montesqieu'de, Johnson'da, Blumenbaoh, Soem-merring ve Kant'da da grmekteyiz. Bedensel

(fizyolojik) zellikler ile ahlki zellikler, hemen hemen eit bir dalm gsteriyor: Amerikal, kzl derili, takn ve dik, Asyal, sar derili, melankolik, kat, Afrikal kara derili, itahsz, uyuukdur. (10) Ama bu tr tantmlar, 19, yzylda trev, z (**) fikirleri ile birleince g kazand. rnein Vico ve Bousseau, eski tiplerin (yabani adam, canavarlar, kahramanlar) gnmzdeki ahlki felsefi, hatta dilsel sorunlarn znde yattklarn isbata kalknca, ahlki genellemelerin arzettii nem birden artt. Artk rnein Douludan bahsedildii zaman, onun ilk hali, ilkel zellikleri, zel ruhi gemii gibi genetik (kaltmsal) evrensellere mracaat ediliyordu ada Oryantalizmim fikri ve kurumsal yaplar, 18. yzyldaki bu dnce dalgalarna (genileme, tarihi yzleme, anlay ve tasnif) dayaldr. Onlar olmadan, aada tanyacamz Oryantalizm'in ortaya kmas olanakszd. Bu unsurlar ayrca, Dou'yu ve zellikle slm', Bat'nm dini anlayna dayal, dar ereveli tahlil ve deerlendirmesinden de kurtarmlardr. Yani, ada Oryantalizm 18. yzyl Avrupa kltrnn lik unsurlarndan meydana gelmitir: lk olarak, Dou nosyonunun corafi bakmdan ileriye ve tarihi bakmdan geriye doru genileme gstermesi, Dini ereveyi hayli daraltt, hatt ortadan kaldrd. Tanm noktalar artk, takvimleri ve haritalar ile birbirinden basite ayrlan Hristiyanlk ve Musevilik deildi; Hindistan, in, Japonya, Smerler, Budizm, Sanskrite, Zerdtilik ve Hint Dini idi... kinci olarak, tarih anlaynn daha kkl bir biime dnmesi neticesinde Avrupal, Hristiyan, ya da Musevi olmayan kltrleri, (Kilise politikas erevesinde deil) tarihi erevede ele alma yetiklii artt. Avrupa'y anlamak demek, ayrca Avrupa ile Avrupa'nn (nceleri eriilemeyen) tarihi ve kltrel kaleleri arasndaki ilikileri de anlamak demekti. Bir mnda Segoval John'un aklndaki Dou ile Bat arasndaki Kontraferentia (konferans) gerekleti, fakat tamamen lik bir tarzda: rnein Gibbon, Hz. Muhammed'e (S.A.V.) artk by ile sahte peygamberlik arasmda gidip gelen eytani bir ahsiyet olarak deil, Avrupa'y etkilemi, byk bir insan gzyle bakabiliyordu. nc olarak, kiilerin kendilerine ait olmayan blge ve kltrleri seici olarak benimsemeleri (barbarlar ve cihad eden iman sahipleri eklinde kutuplamaya uram olan) ahsiyet tanmlarnn zlmesine sebep oldu. Artk Hristiyan Avrupa'nn hudutlar bir tr gmrk kaps deildi; insani iliki ve insann potansiyeli nosyonlar artk, belli bir evrede deil, ok geni bir erevede ele alnyordu... Ve drdnc olarak, insan tipleri, Vico'nun centiller (yabanclar) ile kutsi uluslar ayrmnn tesine geti; tanm ve tretme, rk, renk, mene, miza, ahsiyet ve tipleri iine ald ve bu snflamalar, Hristiyanlar ile dierleri eklindeki ayrmn yerini ald... Ama bu unsurlar bir liklemeye neden olmakla birlikte, insan tarihi, kaderi ve varoluun temelleri (*) konusundaki eski dinlerin ortadan kalktn syleyemeyiz. Tam tersine: Bu grler imdi saydmz lik erevelerde yeni bir hayat buldular. Dou ile ilgilenen herkesin, bu ereveleri kapsayacak lik kelimeleri bilmesi gerekmekteydi. Ama Oryantalizm, bu szckleri, kavramsal repertuvar ve teknikleri salamakla beraber (18. yzyln sonundan itibaren yapt budur), bnyesindeki dini eyi atmam (Doaya dayak bir Doastclk eklinde) yenileyerek korumutur. Benim gstermeye alacam husus, bu eilimin Oryantalist'in, kendi kendini, Dou'y ve Oryantalizm'i anlay tarznda yattdr... ( * ) Ezistentiai Paradigma: Varolusal paradigma, Paradigma, bir konunun aratrma konusu olan cepheleridir. ada Oryantaliste sorarsanz, o, Dou'yu iinde bulunduu mulaklktan, yabanclktan ve acaiplikten (tehis kendisine aittir) kurtaracaktr. Nasl ampoi-yon, Rozetta Ant'ndaki hiyeroglifleri tanm zmlemi ise, o da yapt aratrmalarla Dou'nun kayp dinerini, kayp kltrn, hatt zihniyetini ortaya koyacaktr. Oryantalizm'e has teknikler (kmusculuk,

gramer, tercme, kltrel zmleme) hem. kadim, klasik bir Dou'nun hem de filoloji, tarih, hitabet ve doktrier polemik gibi geleneksel bilim sahalarnn sahip olduu deerleri buldu, kard, canlandrd.. Ama bu i yaplrken, bir yandan da hem Dou hem da Oryantalizm karlkl olarak deimeye urad. nk ilk biimleri iinde kalmalar imknszd Dou, Oryantalistin tetkik ettii klasik biimi iinde modernize oldu, bugne ulat: geleneksel bilimler de ada kltrle irtibat kurdular. Ama her ikisinde de bir eyin izi vard: Gcn.. Dou'yu. canlandrma, yeniden yaratm olma gcnn, filoloji ve antropolojik genelleme sahalarnda ileri bilimsel tekniklerle gelen gcn izini tayorlard... Ksacas, Dou'nun amz ile balantsn kurmu olarak Oryantalist, yntemi ve mevkii ile vnebilirdi. Tanr'nn eski dnyay yaratt gibi o da yeni dnyalar yaratan lik bir yaratc idi. Bu yntemin ve mevkiin devri konusuna gelince, lik bir gelenek bu ii halledecekti. Bir sr disiplinli me-todoiog yetiecek, bunlar kan ba ile deil, ortak bir az ile, ortak bir teaml, bir ktphane, nakledilmi bilgiler, ksacas bu saflara katlan herkese ak olan bir bilimsel iman ile birbirlerine bal olacaklard. Flaubert zamanla ada Oryantalistin, Bouvard ve Pecuchet gibi kopyac olacan kestirecek kadar ngrl idi; yalnz nclerin (Silvestre ve Sacy ve Ernest Kenan'n) eserlerinde orijinallik hakimdi... Ben u grdeyim: ada Oryantalizmi douran teori veVpratik, Dou ile ilgili bilgilerin birden objektiflik kazanmasnn sonucu deildir. Maziden baz yaplar miras kalm, bunlar rnein, filoloji gibi (kendileri de aslnda Hristiyan doastclnn yerini alan doallam, (*) modernlemi, likiemi ikame unsurlar olan) baz bilimlerce likletirilmi, yeni bir mahiyet kazandrlm, yeniden ekillendirilmilerdir. ( * ) artlara uyum gstermi, ona gre ekil kazanm. Yeni metinler ve yeni fikirler eklindeki bu yaplar Dou'ya bir formlasyon kazandryordu. Muhakkak Jones ve Anquetil gibi dilbilimcilerin ve kiflerin ada Oryantalizme katklar inkr edilemez, ama Oryantalizme bir saha olarak, bir az olarak farklln kazandran ileri, onlardan daha sonraki bir nesil yerine getirmitir. Eer Napolyon'un Msr seferini (1798-1801) ada Oryantalizme yol aan hareket olarak vasfedersek, bu seferin fikir liderlerinin (slmi ettler sahasnda Sacy, Renan ve Lane) bu sahann mhendisleri, bir gelenein yaratclar, Oryantalist kardeliin ilk rnekleri olduunu grrz. Sacy, Renan ve Lane'in yaptklar, Oryantalizmi bilimsel ve aklc bir zemine oturtmak olmutur. Buna ise sadece kendi eserlerinin yazlmas deil, Oryantalist olmak isteyen herkesin yararlanabilecei bir dilin ve fikriyatn yaratlmas dahildir. Onlarn Oryantalist almalar muazzam bir itir. Bilimsel bir dil (terminology) ortaya kt; Dou'nun anlatmnda mphemlik ortadan kalkt, aklk hasl oldu; Oryantalist, bir Dou uzman olarak ortaya kt; belli bir i tutarll olan Oryantalist alma hukuki geerlilik (meruiyet) kazand; insanlarn diline Dou'nun daha sonraki tasvirine esas olacak olan kelimeler yerleti; hepsinden de nemlisi, nclerin aa kardklar bilim dal ve fikirler manzumesi bir takm bilim adamlarnn ortaya kmasna yol at. Bu kiilerin silsile-i meratibi, gelenei ve tadklar gayeler kendi aralarnda kalyor, almann bir ksm da halk gznde itibar temin iin dar szyordu. 19. Yzylda Avrupa Dou'ya tandka, Oryantalizm'in halk gzndeki itibar artt. Geri bu kazan, orijinallikte bir kayp ile birlikte geldi ama bu bizi artmamaldr, nk Oryantalist tarzda, balangcndan itibaren yeniden yapma (tekrar) vardr. Son bir gzlemde bulunmak istiyorum: Bizim aada ilgimize konu olacak olan 18. Yzyln sonu ile 19. Yzyl ait fikirler, kurumlar ve ahsiyetler, ilk byk toprak igallerinin olduu an ayrlmaz unsurlardr. I. Dnya Sava bittiinde dnya topraklarnn % 85'i Avrupa'nn Smrgesi durumundayd. ada Oryantalizmin hem emperyalizmin hem de smrgeciliin bir cephesini tekil ettiini sylersek, dorudur. Ama bunu sylemekle kalamayz; bunun

tarihi bir analizini de yapmamz, gerekir. Ben, Dante ve D'Herbelot'nun smrgecilik ncesine ait bilincinin tersine, ada Oryantalizmin, birikimciliini vurgulamak istiyorum. Bu, yalnzca fikri ya da fki bir zellik deildir, sistematik bir biimde insan ve toprak birikimine yol amtr. l ya da kayp bir Dou dilini yeniden ekillemek neticede l ya da kayp bir Dou'yu yeniden ekillemek demektir. Ayrca bu ilemin gerektirdii hassasiyet, bilim (ve hatt hayl gc) daha sonra ordularn, ynetimlerin ve brokrasilerin Dou'da yapacaklar eylerin yolunu aabilirdi. Yani, Oryantalizmin hakl kt nokta, onun fikri ve san'atsal baarlarndan ibaret deildi. Etkinlii, yarar ve salad otorite idi. Muhakkak btn bu bakmlardan, kendisi ile ciddi olarak ilgilenilmesine lyktr.

II BEERBLMNN AKILCILII DLBLMN DENEYCL


(SACY-RENAN)

Silvestre de Sacy'nin hayatndaki en mhim iki ey, insanst bir gayret, ilim ve terbiyeye adanm bir mrdr. 1757'de dodu. Ailesi itikad olarak Jansenist'ti. (*) Babasnn ve dedesinin ii noterlikti. Antonie-Isaac-Silvestre de Sacy bir Benedict manastrnda eitildi. (**) nce Arapa, Sryanice ve Kildanice, daha sonra da branice rendi. Ona Dou'nun kaplarn aan dil Arapayd. Joseph Reinaud'ya gre, o zamanlar din-d ve dini yazlarn (Dou eserlerinin) pek ounun Arapa ve hayli eitici olan nshalarm bulmak mmknd. (11) Aslnda hukuku olmasna ramen 1769'da yeni alm bulunan Yaayan Dou Dilleri Okuluna Arapa Blm Bakam olarak atand. 1824'de ayn okulun mdr oldu. 1805'den itibaren Fransz Dileri Bakanlnda Dou Masas efi olarak grev ald. 1806''da College de France (Fransz Akademisi) kendisine profesrlk verdi. 1811'e kadar para almadan ifa ettii bu grevde, Ordu Bltenlerini, bir de Napolyon'un 1806 tarihli Bildiri (Manifesto) sunu tercme etti. Bu bildiride, fanatik Mslmanlarn Ortodoks Rusya'ya kar kullanlabilecei ifade edilmekteydi. 1811'den sonraki yllarda Sacy'nin grevi, Fransa'nn Dou Dilleri Mtercimleri ile bilim adamlarn yetitirmekti. Fransa 1830'da Cezayir'i igal ettiinde, Cezayirlilere hitaben yazlan bildiriyi Sacy tercme etti. Dou ile ilgili her sorun Dileri Bakam ya da Harp Bakan tarafndan ona danlr di... Yet-mibe yanda Yaztlar Dairesi Bakanln Dacier'-den devrald. Ayn yl, Kraliyet Ktphanesi Dou Eserleri Blm efi oldu. Ad her zaman devrim sonras Fransa'da (zellikle Dou tetkikleri sahasnda) eitim dzeyinin ykseltilmesi ile birlikte anlrd, (12) Cuvvier'den sonra 1852'den itibaren Sacy, Fransa'da Cuvvier ile bir tutulmaya balad. Sacy, yalnzca 1822'de kurulan Asya Cemiyeti'nin (Societe Asiatique) ilk bakan olduu iin ada Oryantalizmin ncs saylmyor. Bunun sebebi, yapt almalarn oluturduu sistem, kendisinin pedagojik grleri, yaratt bilimsel gelenek ve Oryantalizm ile ynetim arasnda kurmu olduu kprdr. Viyana Konsey'inden bu yana ilk kez Sacy'nin eserlerinde, bilimsel ciddiyete ilveten bilinli bir metodolojik ilke bulunmaktadr. Bundan daha az nemli olmamak zere, Sacy kendisini rezivyonist bir yolun banda bulmutur. Sacy bilinli bir nc idi. Yazlarnda (ki bu husus bizim tezimiz bakmndan nemlidir) sanki o lik zihniyetli bir din adam, Dou bir doktrin ve rencileri papaz idiler. Kendisinin hayranlarndan Dk de Broglie onun, bilim adaml ile din adamln, Leibniz'in lkleri ile Bossuet'nin abalarn eserlerinde birletirdiini sylemitir. (13) Sacy'nin yazd herey zellikle rencilere hitap eder. Takdim tarz olarak, ortaya bir yeniliin konmasndan ziyade, kendisinin yapm, yazm ya da sylemi olduu eylerden bir ksmnn, en iyilerinin, aktarlmas szkonusudur. (1799'da yazd Genel Gramer Kaideleri adl eserde muhatab kendi oludur.) Bu iki zellik, yani renciye hitap eden eitici ton ve srekli tashih, ayklama ve tekrar, kritik zelliklerdir. Bunu Sacy de belirtir. Sacy'nin eserlerinde karmzda konuan biri var

gibi gelir; kendisi hep oradadr, yan bamzdadr, karmzdadr, benli cmleler birbirini izler. En derin tahlillerini yaparken bile (rnein, 3. yzylda Sasanilerin bast sikkelerden bahsederken), sanki yazan kalem yoktur, konuan bir ses vardr. almalarnn ana, esprisini, oluna ithaf ettii Genel Gramer Kaideleri adl eserin balang szlerinde sezmek mmkndr: Yavrum, diyor, bu ksa nsz sana ithaf ediyorum. Yani, Senin bunlar bilmen gerekir, ama ortada derli toplu bir biimde bulunmad iin, bu almay ben yaptm. demi oluyor. Dorudan hitap, yarar, gayret akabinde de faydal bir aklclk. nk Sacy, iimiz ne kadar zor olursa olsun, konu ne denli mphem olursa olsun, hereyin ak ve akla yatkn bir izahnn olabilecei inancndayd. Bylece u ey, ayn slp iinde bir araya gelmi oluyordu: Bossuet nin tavizden-uzakl, Leibniz'in soyut insanseverlii ve Rousseau'nun hitap tarz. Bu tarzn bir sonucu olarak, Sacy ve okuyucular, bir retmen ve rencilerin snfa bakalarndan ayr olduklar gibi, bir balarna olmulardr. Fizik dersinin, Feisefe'nin, Klasik Edebiyat dersinin mfredatnn tersine, Dou ettlerinin muhteviyat gizemlerle doludur; ilgilenen kimseler halihazrda Dou ile ilgili aratrmalar olan ama onu daha iyi bir biimde, bir intizam iinde tanmak istemektedirler. te bu noktada pedagojik disiplin, ilgin olduu kadar, hatt daha ok, etkilidir. Eitici dikkatle seilmi ve sraya, konmu malzemeyi grevi o malzemeyi olduu gibi hfzetmek olan talebelerine, (akirtlerine) 'sergiler'. Dou, eskiye ait ve ok uzak olduu iin, reticinin yapt ey, gzden uzak ya da kaybolmu olan eyin dile getirilii, temsilidir. Ve tabii (gerek mekn, gerek zaman, gerek kltr bakmndan) hayli zengin olan Dou'nun tamamnn temsil edilmesi dnlemeyeceine gre, yalnzca en ziyade temsile lyk blmleri sunulur. Onun iin Sacy dikkatleri bir takm derlemeler, semeler ve genel prensiplere eker ve says fazla olmayan gl misallerle Dou'yu rencisine aktarr. rneklerin, gc iki sebebe baldr: Birincisi, Sacy Dou'dan uzaklk ve farkllk nedeniyle imdiye kadar sakl kalm baz eyleri ekip getiren bir otoritedir. kinci nedene gelince, bu rnekle (Oryantalistlerin elinde) Dou'yu temsil edecek iaret ve sembollere sahip olmulardr. Sacy'nin almalarnn esas, derlemedir; bu derlemeler, son derece didaktik ve revizyonist (eletirisel) dirler. Genel Gramer Kaideleri'nden baka, ciltlik Arap Edebiyatndan Semeler (1806, 1827), Arap Gramer Kitaplar Antolojisi (1825), Hususi Mektebin rencileri in Arapa Grameri (1810),. Arap Nazm, Drzi Dini zerine eserleri ve (Dou sikkeleri; yer, ahs, vb, gibi isimlerin kaynaklar; ant ve eser ithaf yazlar; corafya; tarih; tartlar ve ller gibi konularda) saysz kitapklar vardr. evirileri hayli oktur. Kelile ve Dinme ile El-Hariri'nin Makamat adl eseri zerine erh yazmtr. Yaynclk, hatrat yazarl ve ada bilim tarihilii konularnda da ayn ekilde enerjikti. Geri kendi yazlarnda kendi bildiini sylerdi ve eserleri, Oryantalist olmayan cephede, dar bir pozitivist ereve tard, ama baka disiplinlerde de aina olmad pek az ey vard. 1802'de Napolyon Fransz Enstits'nn 1789'dan sonra bilim ve sanattaki gelimeler ve son durum. konusunda bir tableau generale (Genel ema) hazrlamasn) talep ettii zaman, greve arlan yazarlardan biri de Sacy idi. Sacy uzmanlarn en gls ve yarglarnda tarihi dnce eilimi en fazla olan idi. Rapor gayri resmi olarak Dacier Raporu ad ile bilinmekteydi ve Sacy'nin yarglarndan ok etkilenmi oluuna ilveten onun Dou'nun bildii eyler zerine yorumlarn da tamaktayd. Raporun bal (Fransz rfannn Tarihi Tablosu-Tableau Historique de L'erudition Franaise) bir bilin evresinin (kiliseye has dini bilin) bitip, bir dierinin (tarihi uur) baladnn ak ilan idi. Bu yeni uur, son derece canl idi: Btn gerekler bir sahne zerinde sergilenebiliyordu.

Dacier'nin nsz Krala hitaben yazlmt ve meselenin zn mkemmel bir ekilde beyan etmekteydi. Bu tr bir aratrma daha nce hibir hkmdarn teebbs etmedii bir eydi. Adet bir bakta (coup d'ceil) btn insan bilgisi gzler nne serilmekteydi. Eer byle bir Tarihi Tablo daha nce yaplm olsa idi, Dacier'ye gre imdi ya kayp ya da hasara uram birok san'at ahaseri elimizde olacakt. Bu emann ilgin yan ve faydas u idi ki, bilgiyi muhafaza ve onunla irtibat temin ediyordu. Dacier samimi bir itirafta da bulunuyor, neticelerinden biri ada corafya bilgisindeki ilerleme olan Napolyon'un Dou Seferi'nin Tablo iini kolaylatrdn ifade ediyordu. (14) (Dacier'nin nszndeki Tarihi Tablo anlatm bize bir spermarketin reyon ve raflarn hatrlatyor. ema kusurdan hayli uzaktr.) Tarihi ema'nn (Tableau Historique) Oryantalizmin balang safhasnn kavranlmas bakmndan nemi, gerek Oryantalist bilginin zelliklerini ortaya koyuunda, gerekse Oryantalistin, ele ald konu ile ilgisini izah ediinde yatyor. Sacy burada (Kendi eserlerinde de olduu gibi) Oryantalizm'den bahsederken, byk mikyasta malzemeyi mphemlikten akla, sakalktan aikrla kardn, kurtardn sylyor. Bunu niin yapyor acaba? renciye gstermek iin Btn mnevver adalar gibi Sacy, ilmi bir eserin, btn ilim adamlarnn birlikte diktikleri antn bir paras olacana inanmaktadr. Bilginin z, baz eylerin grnr klnmas idi, emadaki gaye ise, bir eit Bentham Panopticon (Her yana ulaan bir bak as) elde edilmesi idi. Bilimsel disiplin, bir g teknolojisi idi. Kullanan iin (ve onun rencileri iin) diyelim tarihi ise, imdiye kadar sahip olmad vasta ve bilgilerin elde edilmesi demekti. (15) Hakikatte, Sacy'nn Oryantalistlerin ncs olmas da ihtisaslam bir g ve iktisab dili ile alkaldr. Kahramanl, karsna kan glklerden ylmam oluundadr. Bir sahay rencilerine tantmak iin vastalar icat etmitir. Dk de Broglie onun iin kitaplarnn, prensiplerinin ve rneklerinin babas demitir. Sacy, Dou'dan, Doulularn sahip olmadklar rnekler ve malzemeler, ve bunlar tahlil iin metodlar bulup karyordu. (16) Verdii rneklerden bir ksm Doulularn farknda olmadklar eylerdi. Fransz Enstits Kadrosunda grev yapan Hellenist ve Latinistlere nazaran Sacy'nin emeklerinin boyutu ok bykt. Onlarn elinde herey vard: kitaplar, kurallar, ekoller. Onda ise yoktu, dolaysyla onlar kendisinin yaratmas gerekiyordu. Sacy'nin eserlerindeki nceki kayp-sonraki kazan dinamii mthitir. Harcad efor da bykt. Baka sahalarda alan meslektalar gibi, o da bilginin grmek olduuna inanyordu (ve etraflca grmek) ama onun bilgiyi tehis etmesi yetmiyordu, deifre etmesi, yorumlamas ve en zoru, arannca bulunur hale getirmesi gerekiyordu. Sacy'nin baars, yepyeni bir sahay yaratm olmakt. O Dou arivlerini evine tayan bir Avrupal idi; bunu yapmas iin Fransa'dan ayrlmas da gerekmemekteydi. Aldn sonra geri getiriyordu; onlar iyice tetkik ediyordu, gerekli grd eletirileri kaydediyordu, kodluyor, tanzim ediyor ve yorumluyordu. Zamanla Dou, Oryantalistin Dousundan daha az nemli hale geldi. Sacy'nin Pedagojik emasna aktarldktan sonra Dou, bir daha kolay kolay gerekler dzlemine kmad. Sacy, gerek grlerini, gerek yapt ileri aklamasz brakacak adam deildi. lk olarak, niin Dou'nun orijinal ekli ile bir Avrupal'nn zevkine, zeksna, ya da tahammlne cevap veremeyeceini aklard. Arap iiri gibi eylerin yararn ve ilginliini savunurdu ama onun demek istedii, Arap iirinin zevkine varlabilmesi iin, nce Oryantalistin ona belli bir ekil vermesinin gerektii idi. Sebep, renme ve bilme ile ilgili (epistemolojik) idi, ama ortada Oryantalist bir sebep de vard: Arap iiri (Avrupallara) ok yabanc insanlarn Avrupallarn bildiinden ok farkl iklim toplum ve tarih artlarnda meydana getirdikleri bir eydi; bu iir ayrca, bizim ancak ok uzun tetkiklerden sonra farknda olabileceimiz grleri, nyarglar, inanlar, hurafeleri tamaktayd, insan uzun tetkiklerin zahmetine katlansa bile

bu iirdeki tasvirlerin ou, daha yksek bir medeniyet seviyesine ulam bulunan Avrupalnn anlayabilecei eyler deildir. Ama yine de, ne kadarn anlayabilirsek o kadar, d vasflarn, bedeni faaliyetlerini ve doa ile olan ilikilerini gizlemeye alk biz Avrupallar iin kr olacaktr. Onun iin Oryantalistin yklendii grev, kendi yurttalarna bilmedikleri eyler aktarmak ve daha nemlisi, bizim Yahudilerin ilahi kaynakl iirini anlamamza yardmc olacak bir iiri tantmaktr. (17) Oryantalist Dou'dan inciler tayan birisidir ve Dou onun tavassutu olmakszn anlalamaz. Bir ey daha var. Doulu eserler ksmen ele alnmaldrlar. Sacy'in bu grnde, Romantiklerin ksmiyeci grnn etkisi grlyor. Doulu eserlerin birinci zellii zde Avrupalya yabanc olduu ise, ikinci zellii de srkleyici olmamalar, yeterli zevk ve eletirici ruh ile yazlmamalar nedeniyle, alntlar dnda basm hakketmemeleridir. (meriler d'etre publies aut-rement que par extrait) (18). Onun iin Oryantalistin Dou'yu bir dizi-mmessil paralar ile takdim etmesi beklenir. Bu paralar aklanm, erhedilmi ve baka paralarla evrelenmitir. Bu tr prezantasyon, zel bir janr (usl) gerektirir: chrestomathy, yani semeler. Bu sayededir ki, Sacy Oryantalizmin faydalln ve ilginliini direkt olarak ve yararl bir biimde sergileyebilmitir. Sacy nin en mehur eseri ciltlik Chrestomathie Arabedir. (Arap Edebiyatndan Semeler). Kitabn Arapa ismindeki kafiyeler dikkati ekiyor: Kitap el-Enis el-Mfid lil-Taleb el-Mste-fid; We cam'i el aur min manzum vel mensur. Yani, stifade edecek renci iin zevkle- hazrlanm fai-deli bir kitap; hem manzum hem mensur paralar ihtiva eder. Sacy'nin antolojileri Avrupa'da nesiller boyu kullanld. Muhtevann tipik (Dou'nun tipik ifadesi) olduu iddia edilmesine ramen, Oryantalistin Dou'yu tabi kld sansr gzlerden gizlenmektedir. Muhtevann i tertibi, ksmlarn tanzimi, paralarn seimi, srlarn aa vurmamaktadrlar. Bize yle geliyor ki, eer bu paralar nemlerine binaen, yahut kronolojik gelime gz nnde tutularak, yahut estetik gzelliklerine baklarak seilmi olmasalar bile (ki Sacy'ninkiler iin bunlar sz konusu deildir) yine de Dou'ya ait bir doalln izlerini tasalar gerektir. Ama bu hususa dair bir iaret de yoktur. Sacy rencilerini gereksiz byklkte bir Dou kitapln satn almaktan (ya da okumaktan) kurtarm olduunu, bunun iin gayret sarfettiini iddia etmektedir. Zamanla okuyucu Oryantalistin bu zahmetini unutmakta, elindeki chrestomatienin ihtiva ettii takdim tarzn Dou'yu ksa yoldan tanmann vastas olarak grmeye balamaktadr. Nesnel yap (Dou'nun has zellikleri) ve znel kurgu (Oryantalistin Dou takdimi) birbirlerine karr. Dou'yu Oryantalistin aklcl burur; onun ilkeleri berikinin olur. Uzakta iken yakn olur, kendi bana var olmazken, pedagojik bakmdan faydal hale gelir; kaypken kazanlmtr, bu kazanma ameliyesinde baz eksik ksmlarn nemsenmemi oluu, bir ey fark ettirmez. Sacy'nin antolojileri yalnz Dou'yu takviye etmez; Bat'y da Dou'dan nemalandrr. (19) Sacy'nin almalar Dou'yu baz kaidelere balar; bu kaideler ve ilgili nesneler kitaplarla bir nesil renciden dier bir nesile aktarlr. Sacy'nin talebelerinin says hayli kabarkt. 19. yzylda bellibal her Arap Medeniyeti Uzman, otorite olarak onu zikrediyordu. Fransz, spanyol, Norve, sve, Danimarka ve zellikle Almanya niversiteleri, bizzat onun rencisi olmu, ya da onun antolojik emalarndan bilgi sahibi olmu birok bilim adamn barndrmaktayd. (20) Ne var ki, btn fikri miraslar gibi bunda da zenginlikler, ve kstlamalar birlikte devrolundu. Sacy'nin orijinalliinin nedeni, Dounun kargaas ve tanmszl yznden (ve bu kargaa ve tanmszla ramen) yeniden kazanlmas inanndan ileri geliyor. Sacy Araplara Dou'da, Dou'ya da genel ada bilim emasnda, bir yer vermekteydi. Onun iin Oryantalizm Avrupa ilminin bir cz idi, ama Latinizm ve Kellenizin (Roma ve Yunan Medeniyetleri) yannda raflarda yer alabilmesi iin materyalinin Oryantalist tarafndan tekrar tekrar

dzenlenmesi gerekmekteydi. Her Oryantalist kendi Dousunu ilk defa Sacy'nin szn ettii ve uygulad temel bilgisel (epistemolojik kazan ve kayp kaidelerine gre yeniden yaratmaktayd. Sacy Oryantalizmin hem babas, hem de sz konusu bilim sahasnn ilk kurban idi, nk yeni metinler, yeni para, ve alntlar evirirken sonraki Oryantalistler kendi Doularn ortaya, koyarak Sacy'nin eserlerini kenara ittiler. Ne var ki, balatt sre devam edecekti. zellikle filoloji dalnda, Sacy'nin bilmedii baz sistematik ve kurumsal gler devreye girdi. Bu baar Ernest Renannd: Dou'ya (filolojinin ba ekenler arasnda olduu) baz yeni kyaslamal bilimler yardm ile yaklamak... Sacy ile Renan arasndaki fark; balang ile devam, arasndaki farktr. Sacy iin badr, yapt almalar Oryantalizmin ortaya kn (ve kkleri devrimci Romantizmde bulunan bir bilim sahas olarak 19 yzylda dier bilimler arasndaki mevkiini) hazrlamtr. Renan, Oryantalizmin ikinci nesline dahildir, Oryantalizmin resmilemi azna (discourse) kesinlik kazandrmak, ona has grleri bir sisteme balamak ve onun fikri ve maddi messeselerini ihdas etmek, onun grevidir. Sacy'ye gre bu sahay ve kurumlarn balatan ve canl tutan, kendisinin ahsi gayretleriydi. Renan'a gre ise, Oryantalist kurumlarn fikri hayatiyetini temin eden ve onlara daha, berrak bir grnm getiren ey, Oryantalizmin filolojiye ve bu ikisinin birden o zamann fikri kltrne uyarlan idi. Renan ne tam olarak orijinaldir, ne de tam olarak trevdir. Bir kltrel gdr, mhim bir Oryantalistdir, ne sadece ahsiyeti bakmndan, ne de sadece baz ematik fikirler olarak mtala edilebilir. Onu en iyi u ekilde anlayabiliriz: Kendisi dinamik bir g tr, onun yolunu Sacy gibi ncler amlardr, kendisi ise, onlarn maln kendi mal ile birlikte pazarlamtr. Ksacas Renan, bir tr kltrel ve fikri teaml olarak, kendi zamannn arivi (Michel Foucault herhalde byle derdi) dahilinde Oryantalist hkmlerde bulunmann bir slbu olarak anlalmaldr. (21) Mhim olan yalnzca Renann ne sylemi olduu deildir, ayrca nasl sylemi olduudur. Mazisini ve eitimini dnecek olursak, hangi konuyu ele almay tercih etmi olduudur, neyi ne ile bir araya getirmi olduudur, v.b... O halde, Renann Dou'ya ait malzeme ile, kendi zaman ve okuyucular ile, hatt yapt i ile olan ilikileri, ilerin gidiat (zeitgeist: alar ve iler ilikisi) konusundaki lflara baklmakszn anlalabilir. Yani Renan; belli bir zamanda, belli bir kltr dahilinde (bu arivi tamamlyor) belli bir kitle iin ve (tabii bu da nemli) kendi mertebesinin ykselmesi iin, belli bir i yapm bir yazardr. .. Renan Oryantalizm'e filolojiden geldi. Oryantalizme en nemli teknik zelliklerini kazandran ey de filolojinin emsalsiz zenginlii ve kltrel itibarnn yksekliidir. Filoloji deyince aklna kuru kuruya kelime toplamak gelen birisi iin Nietzche'nin, kendisi dahil, 19. yzyln en byk dehalarn filolog iln etmesi, artcdr. Ama Balzacn Louis Lambertini bilenler, buna armayacaklardr: nsan bir kelimenin bandan geenleri yazsa, kimbilir ne mthi bir kitap olurdu. Kim bilir ka hadise iin kullanlm, herbirinden nasl bir iz almtr. Her defasnda farkl insanlarda, farkl hisler uyandrmtr. Bence bir kelime ruhu, cismi ve hareketleri ile ele alnmal. (22) Daha sonra Nietzsche u soruyu soracaktr. Ortak tarafmz nedir ki, ben, Wagner, Schopenhauer ve Leopard filolog oluyoruz? Grne baklrsa, bu kelimenin mnsnda iki cephe var: 1. dilin esprisine nfuz, 2. ifadesi bakmndan estetik ve tarihi bir g tayan iler yapma kabiliyeti. Bir meslek olarak filoloji ta 1777'de, F. A. Wolf isminin bana Stud, Philol (filoloji doktoru) yazdnda balam olmasna ramen, Nietzsche'ye gre, Grek ve Roma medeniyeti uzmanlar kendi sahalarnn mahiyetinden bihaberdirler. Nietzsche yle diyor: Bunlar Meselenin kkne inemiyorlar; filolojiyi sorun olarak takdim etmiyorlar. Eski dnya hakkndaki malmat olarak filoloji snrsz deildir; bir kere materyal itibaryla snrldr.

(23) Filolog gruhunun anlayamad ey de budur. Ancak Nietzsche'nin medhe lyk bulduu (ve hayli kark bir ekilde vd baz istisnai filologlar da vardr ki zellikleri, (filolog olduklar iin) adalkla tesis ettikleri badr. Filolojinin konusu bir an kendisi, bir an filologun ahs, bir dier an ise iinde bulunulan zamandr. Garip bir ekilde nem adatr, hem de Avrupaldr, yani evvelki bir zaman ve deiik bir kltrden farkldr. Nietzsche'nin tehis ettii bir ey de, filolojinin insan elinden kmasdr. Vico'nun tanmlad mnda insani bir teebbstr, insan kefinin, insan orijinalliinin ve insann insanla ilgili bulularnn rndr. Modernlikle olan benzerlii ise, berikinin hemen bir nceki zaman diliminden kopmak eklinde anlal gibi, tarihi olarak kiiyi bulunduu zamandan kopardr, (bunu hyk sanatlar da yapmaktadrlar.) 1777 nin Friedrich August Wolf ile 1875'in Friedrich Nietzsche'si arasnda, Ernest Renan vardr. O da Oryantalist filologdur. O filoloji ile ada kltrn iice olduu dncesindedir. 1848'de yazd fakat 1890'a kadar yaynlanmayan Bilimin Gelecei adl eserde, ada kafann yaratclar filologlardr cmlesi yer almaktayd. Ondan bir nceki cmlede ise ada kafa, hepsi filoloji ile ayn gn kefolunmu rasyonalizm, kritisizm, ve liberalizmden baka nedir ki demekteydi. Szlerine devamla, filolojinin yalnzca ada insana has bir kyaslamak bilim sahas olduunu, ayrca ada (ve Avrupa'ya has) stnln bir sembol olduunu ifade ediyordu. 15. yzyldan itibaren insanln ileri doru att her adm, filolojik kafalara mal edilebilirdi. Filolojinin (Kenan'n filolojik kltr dedii) ada kltr tahkimdeki vazifesi, hakikatleri ve doay berrak bir biimde grmeye devam etmek, bu suretle doa stcl kovmak ve fizik bilimlerdeki bululara ayak uydurmay srdrmektir. Ama bunun da tesinde filoloji genel olarak insan hayat ve nesnelerin nizam hakknda bize bilgi edinmek olana salamaktadr. Ben der, merkezdeyim, her ipin ucu bana ulayor, ben hkmediyorum, kyaslyorum, birletiriyorum, bir fikir belirtiyorum bylece varacam nesneler nizamna. Filolog gl bir adamdr. Renan filoloji ve doal bilimler konusunda yle diyor: Felsefe ile uramak bilgi ile tanmak demektir; Cuvier'in ok gzel ifade ettii gibi, felsefe dnyaya teorik bir eitim vermek demektir. Kant gibi ben de safi felsefi isbatn matematik isbattan (demonstration) farkl olmad, bize vaki gerekler hakknda bir ey syleyemeyecei kanaatindeyim. Filoloji zihinsel nesnelerin bilimidir. (La philogie est la science exacte des scoses de l'esprit). Fiziin ve kimyann, cisimler bilimi asndan mns ne ise, filolojinin de beeri bilimler asndan mns odur. (24) Gerek Kenan'n Cuvier'den naklettii sze, gerek doal bilime yapt srekli atflara, biraz sonra dneceim. imdilik bir konuyu belirleyelim: Bilimin Gelecei adl eserin orta, yerinde Renan uzun uzadya ve hayranlkla filolojiden bahsediyor. Ona gre filoloji anlatm zor bir insan urasdr, ayn zamanda da btn bilimler iinde kesinlie en ok yer verendir. Filolojinin hakiki bir beer bilim dal olduunu iddia eden Renan, kendisini aka Vico'nun, Herder'in, Wolf'un Montesquieu'nn, bu arada hemen hemen ada olan Wilhelm von Humboldt ve Bopp gibi filologlar ile (eserini ithaf ettii) byk Oryantalist Eugene Burnouf'un meslekta iln ediyor. Renan filoloji'yi bilginin resmi geidi dedii hareketin tam ortasnda gryor. Gerekten de kitap, insan bilgisindeki ilerlemelerin bir manifestosu halindedir. Eer bu kitabn adnn yalnzca Bilimin Gelecei olmayp, Bilimin Gelecei: 1848 olduunu ve 1848'deki dier baz kitaplar Bouvard ve Pecuchet, Louis Bonaporten 18. Brumaire'i hatrlarsak, bu bize srpriz gelmez. O halde bir mnda., bu kitap ile, kendisine Volney dl'n kazandran teki eser (Sami dilleri Konusundaki filoloji tezi) Kenan' 1848 ylnn ortaya, kard sosyal Meselelerle ilgisi olan bir fikir adam yapmak zere planlanmt. Kenan'n bu gsteriyi ad-san pek duyulmayan, halk arasnda revata olmayan,

son derece muhafazakr ve geleneki bir bilim dal yapnda kast aramak gerekir. Zaten vaaz slubu bakmndan, bir mtehasssn sesini iletiyordu, ki bu ses (rnein 1890 nsznde) rklar arasnda eitsizliin, aznlklarn ounluklar ynetmesinin, hem doann hem toplumun kanlmaz bir yasas olduunu dile getiriyordu. (25) Acaba, nasl oluyordu da Renan yapt ile kendisini byle ters ulara yerletiriyordu? Bir yanda, btn beeriyete hitap eden bir bilim dal, filoloji; insan trnn birlii zerine bina edilmi, nisanla ilgili her ayrntnn deerli oidux inan zerine bina edilmi bir bilim dal. Bir yanda da, filolog: (Kenan'n kendisine hretini temin eden, Sami Doulular hakkndaki eserinde isbatlad gibi. (26) insanlar acmadan stn rklara ve zelil rklara ayran adam Yazlarnda, zamana-ballk, mene, geliim, alka ve insan deeri gibi zor nosyonlarn hepsi birden arz- endam eden amansz eletirici Bu sorunun cevab ksmen, Kenan'n (Victor Cousin'a, Micheiet'ye ve Alexander von Humboldt'a yazd (27) filoloji konulu ilk mektuplarnda grld gibi) profesyonel bir bilim adam olarak, dahas profesyonel bir Oryantalist olarak, kuvvetli bir lonca duygusuna sahip oluunda yatmaktadr, ki bu duygu kendisi ile kitleler arasna bir mesafe koymutur. Fakat sanrm daha da nemlisi, Kenan'n tarihi, geliimi ve gayeleri hayli geni filoloji bilim dal iinde Oryantalist bir filolog olarak kendi roln nasl kavraddr. Yani bize eliki gibi gelen ey, gerekte Kenan'n kendisini filolojinin, filoloji tarihinin ve filolojik bulgularn neresinde grd ve ne yapt ile ilgili bir eydir. Ksacas Kenan filolojiden bahsediyor olmaktan ok, yeni ve prestij sahibi bir bilim dalnn ifreli dilini kullanarak filolojik ekilde konumaktadr. O bilim dal ki, dil hakkmdaki hkmlerini dahi ne dorudan doruya ne de saf bir ekilde alglamann imkn vardr... Renann anlad, alglad ve eitildii ekilde filoloji, kiiye birok inan (akaid) empoze etmekteydi. Filolog olmak demek, zellikle son bulgularn farknda olmak demekti. Bu bulgular, filolojiye bambaka anlamlar ykleyen, ona yeni bir hz kazandran, ona has bir bilgisellik (epistemoloji) salayan bulgulard. Bu noktada bahsini ettiim devre 1780-1830 devresidir. Kenan eitimine 1805 yllarnda balamtr. Kenan anlarnda dini inann yok oluu ile sonulanan dinsel krizin kendisini 1845 ylnda ilme ittiini anlatr: Artk filologdur, filolojinin dnya gr, sorunlar ve slbu ile kar karyadr. ahsi hayat, filolojinin bir messese olarak yaaynn bir yansmasdr. O bu hayatnda Hristiyanlkla ilgisi olmamasna ramen, bir zamanlar olduu gibi Hristiyan olmaya kararldr. Filoloji iin din-d bilim: (la selence laique) tabirini kullanr. (28) Din-d bir bilimin neler yapp neler yapamayacann en iyi rnei, 1878'de Renan tarafndan Sorbonne niversitesinde verilmi olan, Filolojinin Tarih Bilimlerine Katks adl konferansdr. Bunda insan artan ey, Kenan'n dinden bahseder gibi filolojiden bahsedii (rnein, filolojinin de din gibi bize insann menei, uygarlklar ve dil konusunda bilgiler saladn syler) ve filolojinin dine nispetle ok daha az tutarl, daha az insicaml, daha az pozitif bir mesaj olduunu iln etmek arzusunu tamasdr. (29) Renan kesin olarak tarihi ve (kendisinin de bir defasnda ifade ettii gibi) biyolojik bir bak asna sahip olduundan, bir gen adam olarak dinden filolojiye atlamas mantken ancak bu yeni din-d bilim de dinin kendisine kazandrd tarihi bak asn muhafaza etmesi ile mmknd. yle der: Bir tek meslek bana, kabule ayan geldi; Hristiyanlk ile ilgili tetkiklerimi (Renann bir numaral projesi, Hristiyanln tarih ve menei ile ilgili idi) lik bilimin bana salad son derece geni imknlar kullanarak srdrmek. (303 Renan filolojiye, kendi Hristiyanlk sonras tarz iinde adepte olmutu. Nisbeten yeni bir bilim sahas olan filolojiyi mmkn klan ey, Hristiyan tarihilii ile filoloji tarihilii arasndaki farkt ve Renan bunu ok iyi biliyordu. 18. yzyln sonlar ile 19. yzyln balarnda filolojiden bahsedildii zaman, anlalmas gereken, yeni filoloji dir, ki

baarlar arasnda kyaslamak gramer, dillerin yeniden topluluklara ayrlmas ve nihayet dilin ilahi kaynann reddi bulunmaktadr. Bu baarlarn, dilin tamamyla insana has bir olgu olduunu ileri sren grn direkt bir sonucu olduunu syleyebiliriz. (Bata branice olmak zere) mukaddes dillerin ne yaratl kadar eski ne de Tanr ihsan olduu deneysel olarak kefedildiinde bu gr geerlilik kazand. Foucault'nun dilin kefedilii dedii ey, lik bir hadise idi. Allah'n Hz. Adem'e Cennet'de konumay retiinin yerini baka bir gr alyordu. (31) Bu deiimin, yani etimolojik dil birlii gr yerine, dilin kendi iinde, kendi yaplarna dayal, kendi tutarll olan bir mevzu olduu grnn sonularndan biri, artk dillerin meneinin ne olduu ile kimsenin uramaydr. 1770lerde, Herder Berlin Akademisi'nden konu ile ilgili yazs yznden madalya alrken (1772) en nde gelen problem olan bu konu, yeni yzyln balarnda akademik tartma konusu olmaktan tamamen kmt.. Neresinden baklrsa baklsn, hem William Jones'un Yldnm Teblilerinde (17851792), hem Franz Bopp'un Mukayeseli Gramerinde (1732) ileri srlen fikir, dilde hanedan fikrinin artk geersiz olduu fikri idi. Ksacas yepyeni bir tarih anlayna ihtiya vard, nk Hristiyanlk en gvenilir kaynan, Kitab- Mukaddes'in, ilahi statsn sarsan ampirik (deneysel) deliller karsnda ayakta duracak halde deildi. Bazlar iin ise, rnein Chateaubriand iin, Sanskrite branice'nin nne gese bile, iman imand. Vah Hind'in akll dilini rendike ncil'in birka sayfasna ka yzyln sdrldn gryoruz. Neyse ki ben imanmdan olmadan bu iten vazgetim. (32) Bakalar iin, zellikle Bopp gibi nde gelen filologlar iin, dil tahsili kendi tarihini, kendi felsefesini, kendi bilimini gerektirmekteydi. Bunlar, insana Cennet'te Allah tarafndan verilmi bir dil olduunu reddediyordu. Avrupa Sanskrite renirken ve 18. yzyln genilemeci zihniyeti, medeniyetin balangcnn Mukaddes Diyarlarn tesinde cereyan etmi, olduunu kefederken, dil de insan olmayan bir konumac ile insan konumac arasndaki bir mesele olmaktan kt; dil kullananlarn kendi aralarndaki bir mesele haline geldi. Nasl iptidai dil diye bir ey yoksa, ilk dil diye bir ey de yoktu. (Yalnz iptidai dil konusu belli bir yntemle ele alnabilir, o ekilde varl ispatlanabilir, aada greceiz.) Renan iin, bu ilk nesil filologlarnn braktklar miras, ok nemliydi, hatt Sacy'nin almalarndan da daha ok nemliydi. Uzun kariyerinin balangcnda, ortasnda yahut sonunda ne zaman dilden ve filolojiden bahsetse, yeni filolojinin derslerini tekrarlamaktayd. Bu derslerin ana dayana dilin hiyerarik ya da srekli (ksacas ilahi) olmayp, teknik bir Mesele olduu ilkesiydi. Linguist, dili tek tarafl olarak (Allah'dan) gelen bir ey olarak dnmemeliydi. Coleridge'nin dedii gibi Dil insan zihninin zrhdr. Ayn zamanda hem gemiin baarlarnn izlerini tar, hem de gelecek fetihlerin gerektirecei silahlar. (33) Bir ilk dilin varl eklindeki anlay, (Hint-Avrupai veya Sami kkenli) bir rnek dilin bulunduu varsaymna yol aar. Byle bir dilin varl ise tartma konusu deildir, nk zaten elde edilemez, ancak filolojik sre iinde yeniden iskeleti kurulabilir. Eer bir dil btn dier dillerin mihenk ta ise, bu dil Sanskite'dir, Sanskrite'nin ilk Hint-Avrupai biimidir. Terminolojide de deimeler olur: Artk (biyolojideki tr ve anatomi ayrmlarna paralel olarak) dil aileleri vardr. Yaayan herhangi bir dile maledilmeyen teorik bir mkemmel dil formu vardr ve doal fonksiyon itibariyle deil, filolojik bilgeliin bir fonksiyonu olarak asli diller sz konusudur... Baz yazarlar Sanskritenin. ve genellikle Hind'e ait eylerin nasl olup da branice'nin ve Aden Cenneti kssasnn yerini aldn zekice izah ettiler. 1804'lerde Benjamin Constant Sohbet Dergisinde Din zerine adl eserinde Hindistan'a yer vermeyeceini aklyordu. Bunun sebebi ona gre uydu. Hindistann sahibi olan ngilizler ve gece gndz Hind'i tetkik

eden Almanlar onu hereyin ba ve sebebi iln etmilerdi; Franszlar da, Napolyon ve Jan Franois Champollion (ampolyon)'dan sonra hereyin Msr'dan ve yeni ark'tan ne'et ettiini ileri sryorlard. (34) Neyin nereden kp nereye varaca konusundaki bu grler, Friedrich Schlegel'in 1808'de yaynlanan Hind Dili ve Bilgelii adl eseri ile iyice hararetlendi. 1800'de en koyu Romantizmin Dou'da olduunu syleyen Schlegel, bu eserinde o gr srdrr gibiydi. Kenan'n nesli (1830-1840 nesli) iin btn bu hararetli Dou tartmalarndan arda kalan ey, Dou'nun Batl dilbilim, kltr ve din uzmanlar iin ne kadar elzem olduu idi. Konuyu en iyi biimde veren eser Edgar Cjuinet'in Dinlerin Treyii adl eseriydi. (1832). Bu eser Dou Rnesansm iln ediyor ve Dou ile Bat'y birbiriyle fonksiyonel bir iliki iinde gsteriyordu. Reymond Schwab'n Dou Rnesans adl eserindeki mull izah erevesinde bu alkann geni mnlarna yukarda deinmi bulunmaklaym. Bu noktada tekrar zikrediimin sebebi, bir filolog ve bir Oryantalist olarak Renan'a etki etmi olan belirli cephelerini ele almaktr. Quinet'nin Herder'e, Michelet'nin Vico'ya duyduu ilgi ve bu ikisinin birbirleri ile olan ilikileri, her iki dnre tarih uzmannn, (bir seyirci kitlesinin bir hadiseyi aama aama seyredii gibi yahut bir mminin bir vahye ahit oluu gibi) deiik, garip ve uzak olan ile yzyze gelmesi gerektiini telkin etmitir. Quinet'in Formlne gre, Dou nerir, Bat icra eder. Asya'nn peygamberleri ve Avrupa'nn doktorlar vardr. (Bilim adamlar, eitimli insanlar. Bu kelime oyunu kastl.) Bu karlamadan yeni bir dogma veya tanr doar, ama Quinet'e gre, hem Dou hem Bat bu karlamada kaderlerini yaar ve kiiliklerini sergilerler. Kenan'da bilimsel bir tavr olarak, bir ey kalmtr. O da, eitimli bir Batlnn, sanki hakim bir mevkiden bakar gibi pasif, sessiz, dii, dourgan, munis Dou'yu seyredii, sonra onu dile getirii, gcn, gizli, garip dilleri zmleyebilmesinden alan bir filologun otoritesi altnda, Dou'ya srlarn bir bir syletiidir. 1840'larda filolog olarak stajn yaptnda Kenan'da kalmayan ey, dramatik tavrd. Bunun yerini bilimsel tavr almt. Quinet ve Michelet iin tarih bir tiyatro oyunu idi. Quinet'in dnyay bir mabed ve insanlk tarihini bir eit dini ayin eklinde anlatndan bu seziliyor. Quinet de, Michelet de bahsini ettikleri dnyay grmekteydiler. Onlar, insanlk tarihinin meneini Vico ile Rousseau'nun ilkel alarda yeryzndeki yaam anlatmak iin kullandklar muazzam, tutkulu ve dramatik dille ifade edebilecekleri inannda idiler. Michelet ve Quinet konusunda phe edilmemesi gereken bir husus udur: Bunlar, dz yaz yahut iir kullanarak (tiyatro ya da destan eklinde) Hristiyanln eitli inanlarn (Cennet'ten ayrl, pimanlk, tevbe ve yeni bir dnya) kendi alarnn tarihi ve fikri koullarna uygun biimde yeniden formle etmeyi amalayan byk Romantikler grubuna dahildiler. (35) Bence Quinet iin yeni bir ilhn douu eski ilhtan boalan yerin doldurulmasndan ibaretti; Renan iin ise filolog olmak demek eski Hristiyan tanrs ile btn alkann kesilmesi demekti. Bu harekette yeni bir retinin (rnein bilimin) hr ve yepyeni bir yer igal etmesi endiesi vardr. Renan btn hayatn bu ie vakfetmitir... Renan dilin menei konusundaki pek dikkat ekmeyen eserinin sonunda yle der: nsan artk mucit deildir, yaratma devri de oktan kapanmtr. (36) Insanm kelma kavutuu devri biz ancak tahayyl edebiliriz. Ondan sonra dil vardr ve gerek bilim adam iin Mesele dilin nasl hasl olduu deil, nasl bir ey olduudur. Ama Renan ilk yaratl nosyonunu silerken (ve Herder'i, Vico'ya, Rousseau'yu, hatt Quinet've Michelet'yi heyecanlandrrken) bilimsel tahlilin getirdii bir eit yeni, bilinli ve sun'i yarat ikame etmektedir. Renan, College de France'da 21 ubat 1862'de verdii Giri dersinin, Filoloji biliminin laboratuvar grlsn diye (37) halka ak olmasn istemitir. Renan okuyucular bunun, fazla derin olmayan tipik bir mn tadm, gayenin kimseyi oke etmek deil, tersine hoa gitmek olduunu bilmekteydiler. Renan branice krssne geiyordu ve konumann konusu,

Samilerin Medeniyet Tarihine Katklar idi. lahi tarih anlayna bundan daha ince hakaret olabilir miydi. Tarihe ilahi mdahele anlay yerini filolojik laboratuvara brakyordu. Ayn konumada Renan Dou'ya da Avrupa'nn inceleme konusu statsn veriyordu, bu da ikinci bir amar (38) Sacy'nin nisbeten cansz duran tablolarnn yerini imdi yeni bir ey alyordu... Renann dersini bitiri cmlesinin gayesi yalnzca. Doulu-Sami filolojinin gelecek ile ve bilim, hayat ile alkasn tesis etmek deildi. Kendisinden nce branice Krss Bakan olan Etienne Quatremere, adet halkn profesr anlaynn bir modeli idi. Renan onun iin 1857 Ekim'inde Mnazaralar Dergisinde yle diyordu: Bir ii gibi, ok alyor, ayrntya, dikkat ediyor, ama ina edilmekte olan antn btnn gremiyor. Talar yava yava yerine konmakta olan bu ant, insan ruhunun tarihsel bilimi idi. (39) Quatremere ann dndayd, Renan iinde olmaya kararlyd. Bir de, Dou imdiye kadar yalnz Hint ve in diye biliniyordu, Renan kendisi iin yeni bir Dou bulmak amacndayd, buldu da: Sami Douyu buldu Muhakkak Arapa'nn sk sk Sanskrite ile kartrldn kaydetmi bulunuyordu (rnein Balzacn Hzn Gmlei adl eserinde sz konusu muskann zerindeki Arapa yaz Sanskrite diye belirtilir.) Bu yzden de Bopp'un Hint-Avrupa dilleri iin yapm olduu eyi o Sami diller iin yapmaya karar verdi. Bunu, Kyaslamak Sami Dilleri Ett'nun 1855'de yazd nsznde belirtir. (40) Yani Renann plan Sami dillerini Bopp tarzmda takdim ile imdiye kadar ihmal edilmi bu dilieri Louis Lambert tarznda yeni bir bilim dzeyine karmakt. Renan mteaddit defalar, Samilerin ve Sami dilinin, Oryantalist filolojik ettlerin yaratt eyler olduunu sylemitir. (41) Bu almalar kendisi yaptna gre, herhalde bu ite ana rol kendisine aitti. Acaba Renan bu cmlelerde yaratmak fiilini ne mnda kullanyordu? Bu yaratmann doal yaratma, ile (yahut laboratuvara, tasnifi ve doal bilimlere ve zellikle felsefi anatomiye, Renan ve dierlerinin atfettikleri yaratma, ile ilgisi ne idi? te burada biraz dnmemiz gerekir. Btn meslek hayat boyunca., Renan iin bilimin insan hayatndaki mns (eviriyi doru yapmaya alacam) nsana eyann (nesnelerin) tabiatnn bildirilmesi idi. (42) Bilim nesneleri konuturur, nesnelerde gizli bir konumann varln ortaya koyar, onu aa karr. Linguistic biliminin (filoloji sk sk bu isimle de anlmaktayd) zel deeri, doal bilime benzerlik gstermesi deil, doal nesneler olarak grd kelimelerdeki srlar aa karmasdr. ampolyon'un hiyeroglifleri okurken yapt en byk bulu, Rozetta obeliskindeki sembollerin anlamsal (semantic) bir bilekesi bulunduu gibi, sesle ilgili (fonetik) bir bilekesinin de bulunduunun anlalmas idi. (43) Nesneleri konuturmak, kelimeleri konuturmak gibiydi; bu arada onlara durumsal bir deer ile kaidelerin hakim olduu bir nizam iinde belirli bir konum vermek gerekiyordu. Yaratma szc, Renan'n ilk kullanmnda rnein Sami dili gibi bireyin bir yaratk (bir trn bir mensubu) olarak grlebilmesini salyordu. kincisi, yaratmann mnsna, bilim adamnn aydnlatt ve n plna kard dekor (Sami dilleri konusunda, bu Dou tarihi, kltr, rk ve zihni demektir) da dahildir. Ve nihayet yaratma elemek, sz konusu nesneyi benzer baka nesnelerle kyaslayabilmek demektir; bu kyastan Renan'n kast, Sami dilleri ile Hint-Avrupa dilleri arasndaki son derece karmak ilikilerdi. Eer u ana kadar Renan'n imdi pek kimsenin hatrlamad Sami dilleri konusundaki aratrmas zerinde fazla durmusam, bunun birok nemli sebebi vardr. Sami dili ett, Renan'n Hristiyanla olan inancn yitiriinin akabinde yneldii bilimsel almadr. Yukarda kendisinin bununla kaybolan inannn yerini doldurduunu ve yine bu sayede gelecekte yine o inana baka bir gzle dnmeyi mid ettiini izah etmitim. Sami dilleri ett Renan'n ilk ve tam Oryantalist ve bilimsel almasdr (1847'de tamamlanm, ilk defa 1855'de yaymlanmtr) ve aslnda sonradan Hristiyanln menei konusunda yazd byk eserlerin hem bir cz, hem de hazrlk almasdr. Renan yapt almalarla filolojik bir

devrimi belki gerekletirmi deildi; ama onun gznde o ilk eser bu mahiyetteydi ve o ilk esere Renan, daha sonra eitli konulardaki (rnein; din, rk, milliyetilik) tavrn (hep de kt tavrlard) savunmak iin atfta bulunacakt. (44) Gariptir, diller tarihi yahut Oryantalizmin tarihi ile ilgili standard eserlerden pek az Renan'a yer vermektedir. (45) Mesel, Renan ne zaman Yahudiler veya Mslmanlar hakknda bir sz sylemek istese, hep (hizmet ettii bilim gerei) kafasndaki Samilerin zihin yaps hakkndaki yanl hkmlerin etkisinde oluyordu. Ayrca, Kenan'n Sami dilleri konusundaki tetkikleri, hem Hint-Avrupa dilleri zerindeki almalara bir katk, hem de Oryantalist saha ayrmna bir katk idi. Bu katklarn birincisinde, Sami dilleri (yahut Sami'lik) dejenere (fizikman ve ahlaken dejenere) bir form olarak sunuluyordu, ikincisinde ise, Samilik kltrel kn bir (belki de yegne) srarl sekli idi. Ve nihayet, Sami dili (ve kltr) Renann ilk icad; onun, (insanlar arasnda bir yeri ve gayesi olsun diye) filoloji laboratuvarnda meydana getirdii bir heyyul idi. bir ey katiyetle gzmzden kamamaldr: Samice demek, Renan iin Avrupa'nn (ve dolaysyla kendisinin) gerek Dou zerinde, gerek kendi a zerinde, hakimiyeti demektir... Dou'nun bir ubesi olarak Samice, ne (rnein bir maymun tr gibi) tam olarak doal bir nesne idi, ne de bir zamanlar kabul edildii gibi, doa d yahut ilahi bir nesne idi. Yo, Sami dili orta yerde idi. Garipliklerini (normal demek Hint-Avrupa dili demekti) normal dillere kar arz ettii ters alka ho gsteriyordu. Normal-d, bir eit devasa fenomen olarak alglanyordu, bunun sebebi ksmen, ktphanelerde laboratuvarlarda ve mzelerde sergilenebilmesi ve tahlil edilebilmesi idi. Renan, bu eserinde (Sami Dillerinin Genel Tarihi ile Kyaslaman Sistemi) ses tonunu ve anlat biimini, gerek kitaplardan, gerekse (Cuvier gibi, Baba-Oul Geoffroy Saint-Hilaires gibi) doann gzlemlenmesinden en byk istifadeyi salayacak biimde ayarlyordu. Bu nemli bir slp aamasdr nk o sayede Renan, dilin anlalabilecei kavramsal bir ereve olarak (iptidailie de ilahi emre de atfta bulunmadan) ktphaneden ve (laboratuvar tetkiklerinin sonularnn sergilendii, efcd edildii ve retildii yer olan) Mzeden yararlanabiliyordu. (46) Renan, normal insan olgulardan (dilden, tarih, kltr, zihin veya hayl gcnden) kendisi olmaktan kp deiik bir ey olmu gibi, garip bir sapmaya uram gibi bahsediyor. Sebep basit: Bu eyler Semitiktir, Oryantaldir. Ve bu eyler, laboratuvarda tahlil konusudur, ite o yzden.. Samiler hummal tektanrclardr; ne mitoloji, ne san'at, ne ticaret, ne de medeniyet yaratmamlardr. Bilinleri dar ve katdr. Genel olarak dk bir insan tabiat bilekesini yanstrlar. (47) Ayn zamanda Renan zihinsel bir tipten (prototype) bahsettiini geri yazlarnn pekok yerinde hi de bilim adamnn tarafszlna bal kalmayarak gnmz Yahudilerine ve Mslmanlarna dil uzat ile bu hususa da tecavz ediyor ama vaki olan bir Sami tipi sz konusu etmediini sylyor. (48) Yani bir yandan, insan olan rnek haline geliyor, bir yandan da kyaslama ve hkm, sonunda o rnek olarak ve filolojik, bilimsel almann bir konusu olarak kalyor. Sami Dillerinin Genel Tarihi ve Sistemin Kyaslanmas adl eserin urasnda burasnda srekli olarak linguistik ile anatomi arasndaki ilikilere dair dnceier yer almaktadr. Bunlara bir de (Renan iin jg bu konu da ok nemlidir) bu balarn tarih bilimi bakmndan nemi eklenir. Ama bizim nce kapal alkalar ele almamz gerekir. Bence Renan'n bu Oryantalist eserinin herbir sayfasnn, gerek muhteva, gerek bask olarak. Cuvier vahut Geoffroy Saint-Hilaire'in felsefi anatomiye dair kitabnn sayfalarna benzetilmi olduunu sylemek ne yanl ne de mbalaadr. Hem linguistler hem anatomistler, dorudan gzlenemeyecek yahut elde edilemeyecek Meseleler hakknda konutuklarn ileri srerler. Bir iskeletin veya bir kas grubunun izimi nasl laboratuvarn eseri ise, gnmz Sami dillerinin yahut Hin-Avrupa dillerinin atas olduu varsaylan bir dilin aratrlacak elerinin (paradigmalarnn) belirlenmesi de ktphanenin rndr. Linguistik yahut anatomik bir

eserin doa ile (yahut gerek ile) ilikisi, aynen mze vitrininde sergilenen bir memeli hayvann doa (yahut gerek) ile ilikisi gibidir. Kitapta yahut mze vitrininde, grdmz ey, anormal bir abartmadr ve Sacy'nin Dou'dan derledii rnekler gibi gayesi, bilim (yahut bilim adam) ile sz konusu nesne arasndaki bir ilikiyi sergilemektir, nesne ile doa arasndaki bir ilikiyi deil Kenan'n, her sayfasnda bir gcn eseri grlmektedir; o g, Arapa olsun, branice yahut Aramik (asli ncil dili) olsun, insan nutkundan istedii ekilde rneklemeler sralayp, sonra mkemmel bir lisan- Avrupai ile gerek sz konusu dilde, gerek o dili konuanlardaki, (gerek o dilin ait olduu uygarlklardaki) kusurlar, erdemleri, barbarlklar ve yetersizlikleri bulup karan bir gtr. Hitabn dili, imdiki zaman kalbndadr ve bu dinleyiciye karsnda krsde bir pedagoji uzmannn bulunduu izlenimini vermektedir. Bu pedagoji dersinde uzmanmz, ele ald materyali bir yandan yaratmakta, biryandan snrlamakta, bir yandan da deerlendirmektedir... Renan, anatominin nesneleri snflara blmek iin gvenilir ve gzle grlr almetleri vardr, linguistiin ise yoktur. derken, dinleyicilerine bir ders vermek istediini iyice belli ediyor, (49) Onun iin filolog elindeki bir linguistik vakay ne yapp yapp bir tarihi devre ile elemek zorundadr: Bylece ortaya bir tasnif imkn kar. Ama, Renan'in sk sk syledii gibi, tarih ve dil geliim sreleri sk sk kesintiye uramaktadr, bilgi boluklar vardr, musavver evreler vardr. Onun iin, linguistik hadiseler, linguistiin ok zel bir tarzda, kontrol altnda tuttuu, hep bir izgide gitmeyen, krk-blk bir zaman boyutunda vaki olmaktadrlar. Kenan'n Dou dillerinin Sami kolu hakkndaki upuzun eserinin gsterdii gibi, sz edilen ok zel tarz, kyaslamadr: Hint-Avrupa dilleri, yaayan, organik kstastrlar, Dou'nun Sami dilleri ise, bununla kyaslanan inorganik eydir. (50) Zaman, mukayeseli tasniflerle dolu bir mekna dnr. Bunun temelinde ise, organik (yaayan, gelien) diller ile, inorganik (l, kkten treyen) diller arasndaki kesin ayrm ve ztlama vardr. Bir yanda Hint-Avrupa dillerinin temsilciliini yapt organik, retici biyolojik sre, te yandan inorganik, yenilenmeyen, kemiklemi Sami dilleri. Renan bu ayrmn Oryantal filolog tarafndan laboratuvarda yapldn da iyice izah ediyor, nk kendisini alkalandran ayrmlar, ancak eitimli profesyonel kii iin sz konusudur, bakas iin deil: Evet, geri, insan uurunun dier rnleri gibi, bunlar da baz deiimleri zarureten geirmektedirler, ama biz prensip olarak Sami dillerinin kendilerini yenileyebileceklerini kabul etmiyoruz. (51) diyor Renan. Ama bu kkl zdlamann tesinde Renan'in kafasnda bir ayrm daha vardr ve 5. kitabn ilk blmnde Renan bunu okuyucuya byk bir aklkla nakleder: Saint-Hilaire'in trn bozulmaya uramas (52) konusundaki fikirlerini aktarr, Renan Saint-Hilaire'lerin hangisinden (babadan m ouldan m) bahsettiini belirtmiyor, ama durum gayet ak. nk hem Etienne S. Hilaire, hem ele olu Isidore fevkalade hret ve nfuz sahibi biyoloji limleri idiler, zellikle Fransa'nn 19. yzyln ilk yarsndaki edebi ahsiyetleri arasnda.. Etienne, Napolyon'un Msr seferine katlmt ve Balzac nsanlk Komedyas (La Comedie Humaine) adl eserinin nsznde ona hayli yer ayrmtr. Ayrca Flaubert'in de gerek baba gerek oul Saint-Hilaire'in eserlerini okuduundan ve kendi eserlerinde onlarn grlerine yer verdiinden phemiz yoktur. (53) Etienne ve Isidore, yalnzca Goethe ve Cuvier'i de iine alan Romantik biyoloji okulunun (analojiye, yap benzerliklerine ve trlerin iptidai biimlerine byk ilgi duyan) varisleri deildiler, ayn zamanda devsln (Isidore'un deneyimiyle teratoiojinin) felsefe ve anatomisi konusunda da uzmandlar. Teratoloji, korkun fiziki bozukluklar tr iinde meydana gelen bozulmalara balyordu. (54) Ben burada (garip bir cazibesi de olan) teratolojinin kark ayrntlarna girmeyeceim. Aslnda u kadarn bilelim yeter: Hem Etienne hem Isidore, dil aratrmalarnn teorik bulgularn, biyolojik bir sistemde meydana gelebilecek sapmalarn izahnda kullanmlardr. Bylece, Etienne'e gre, bir zaman bir anormallik demektir. Nasl dilde kelimeler arasnda normal (bir

eye benzeyen) ve anormal, (benzemeyen) ilikiler var ise... Dilbilimde bu fikir Varro'nun Latin Dili adl eseri kadar eskidir: Hibir anormallie rastgele bir istisna gz ile baklamaz; bilakis, anormalliktir, bir trn tm yelerini birbirine balayan kurall, olaan yapy tey'id ederler. Anatomi sahasnda bu fikir hayli cretkrdr. Anatomi Felsefesi adl eserinin Giriinde Etlenme unlar sylyor: amzn karakteri icab, bizim bugn kendimizi dar bir konu zerindeki bir tezle snrlamamz dnlemez. Bir nesne tecrid olunup tetkik edildiinde ancak kendine icra edilmi olur. Sonuta da asla. onun hakknda mkemmel bir bilgiye sahip olamazsnz. Ama onu bir yandan birbirleriyle birok bakmlardan alkal, bir yandan da birbirlerinden birok bakmdan farkl ve meerred eylerin orta yerinde grrseniz, onun ilikilerinin kapsamn (bantlarn) daha iyi kefedersiniz. ncelikle onu, kendine has yanlar dahil, daha iyi tanrsnz. Ama bundan daha da nemli olmak zere, onu kendi hareket sahasnn merkezi kabul ederseniz, onun d dnyas ile olan ilikilerini nasl yrttn tam olarak tespit etmekle kalmaz, ayn zamanda onun vasflarnn (erevesine tepkileri erevesinde) nasl hasl olduunu da anlarsnz. (55) Saint-Hilaire yalnzca, ada (1822) bilimin zelliinin, olgular kyaslamak bir biimde ele almak olduunu sylemiyor; istedii kadar sapma, gstersin, istedii kadar istisnai olsun, baka olgulara atfta bulunmak suretiyle izah edilemeyecek hibir olgunun bulunmadn da sylyor... Saint-Hilaire'in, daha sonra Renan tarafndan Bilimin Gelecei adl eserde kullanlan merkezilik nosyonunu nasl kullandna da dikkat ediniz. Bu nosyon, doadaki herhangi bir nesnenin, filologun kendisi de dahil, (birkez tetkiki yrten bilim adam onu oraya bilimsel olarak yerletirdikten sonra) arzettii durumu ifade ediyor. Onun arkasndan, nesne ile bilim adam arasnda bir anlay ba kurulmaktadr. Tabii bu, baka yerde deil, ancak laboratuvar deneyi esnasnda cereyan edebilir. Anlamamz gereken odur ki, bilim adamnn emrinde, btnyle olaan d bir hadisenin doal olarak grlp, bilimsel olarak bilinmesini salayacak bir eit g vardr ve bu suretle, anlaymzn doa stnden kaynakianmasua gerek yoktur, bilim adamnn tayin ettii evre artlar erevesi kfidir. Netice olarak doann kendisi de, kesintisiz, uyumlu, tutarl ve anlalr bir biimde alglanacaktr. Bylelikle Renan iin, Hint-Avrupa dil ve kltr grubu ile, hatt dier Sami Oryantal diller ile karlatrldnda, Samice kstl bir gelime gsterir. (58) Ancak Renan'daki atma udur: O bir yandan dillerin doann yaayan eylerine tekabl ettiini bilmemizi isterken, bir yandan da btn gcyle Sami dillerinin inorganik, ksr, kemiklemi, yenilenmekten aciz olduunu isbata alyor; yani, Sami dilinin yaayan bir dil olmadn, Samilerin de yaayan insanlar olmadn isbatlyor. Dahas, Hint-Avrupa dili ile kltr, Laboratuvara ramen deil, laboratuvar sedyesinde canl ve organiktirler. Bu atma, Renann eserlerinin, slbunun ve byk katklarda bulunduu kltrn arivi iindeki neminin bence tam merkezinde yer almaktadr, nemsenmeyecek bir sorun deildir. (Bu arada Renan in nemine iaret eden birbiriyle ilgisiz baz isimleri de zikretmek istiyorum: Matthew Arnold, Oscar Wilde, James Frazer, Marcel Froust). Bir yandan hayat ve canlya benzeyenleri (Hint-Avrupa dil grubu, Avrupa kltr) bir yandan da, hilkat garibesi, paralel inorganik olgular (Sami dil grubu, Dou kltr) barndracak bir gr as, Avrupal bilim adamnn laboratuvardaki baarsnn ta kendisidir. O bina edicidir ve o bina edi, kolay kolay denetim altna girmeyen olgular yenen bir imparatorluk gcnn almeti olduu kadar, hakim kltrn ve onun doal artlar erevesinde geirdii deiimin (naturalization) de teyididir. Gerekten, Renan'n filoloji laboratuvarnn Avrupacln merkezi olduunu sylemek abartma tekil etmez. Ama burada vurgulanmas gereken udur: Bu filoloji laboratuvar, onun yazlarnda dile gelmekte ve yaanmaktadr; ondan ayr bir varl yoktur. ylece, kendisinin organik ve

canl dedii kltr (Avrupa kltr) bile, laboratu varda ve filoloji tarafndan yaratlmakta olan bir mahlktur. Renann son almalarmn merkezinde Avrupa ve kltr vard. Hayli alk alan baarlar oldu. Kazand otoritenin kayna bence inorganik (yahut kayp) olan yeniden atp ona gereklemi gibi bir grnm veren teknii idi. Tabii kendisine en byk hreti kazandran da sa adl eseri idi. (La Vie de Jesus, Hz. sa'nn Hayat). Bu onun Hristiyanik ve Yahudiler hakkndaki byk tarihi eserlerinin ilki idi. Aklda tutmalyz ki, Sami Dillerinin Genel Tarihi adl eser ne idiyse, ne derece baarl idiyse, sa'nn Hayat da ayn tr bir eydi. Tarihinin ly diriltme marifeti byk rol oynuyordu. Hem de hangi ly? Dou'ya ait bir biyografiyi. Ve ly diyorum, bu Renan iin iki kere ldr, yani hem l bir inan, hem de kayp, yani l bir tarihsel evre. Renann syledii ne varsa, nce filoloji laboratuvarmdan gemi bulunuyordu. Baskdan kt zaman, onda ada bir kltrel imzann hayat-veren gc vard. O imza btn bilimsel gcn ve zbeenisini adalktan almaktayd. O tr kltr iin, hanedan gelenek, din, rk gibi kavramlar, amac dnyay eitmek olan bir teorinin eleriydi. Bu tabiri Cuvier'den almakla Renan, bilimsel isbat kesinlikle deneyimin stne koyuyordu; zamansallk, bilimsel bir kymet ifade etmeyen adi tecrbe sahasna lyk bulunuyor, oysa kltrn ve kltrel kyaslamann kendine has devreselliine (ki blgecilii, rkl ve iktisadi basky kamlamtr) ahlki grlerin ok tesinde bir g kazandrlyordu. Renann slbu, bir Oryantalist ve bir edip olarak meslei, mesaj ve o gnn artlar iinde bu mesajn kazand mn, Avrupa'nn bilimsel ve genel havas ile olan temas (liberal, ayrmc, tepeden bakan ve insana da kar, ama belli bir mnda...) ben bu tabloyu papazca ve bilimsel buluyorum. Renan iin reyi gelecek konusuna taalluk eder, onu da mehur manifestosunda bilime atfetmitir. Geri bir kltr tarihisi olarak Trgo, Kondorse, Gizo, Kazn (Cousin), Jufroy ve Ballan ile, bilim adam olarak da Saye, Ksen d Prsvai, Uzanem, Faryei ve Burauf ile yakn alkas vardr, ama Renan'in tarih ve ilim dnyas, garip, saldrgan, fevkalde erkeke bir dnyadr; bu dnyada analar, babalar ve ocuklar yoktur, sa, Markuz Orelyos, (*) Kaliban, (**). ve (Felsefi Diyaloglarn Ryalar blmnde ad geen) gne tanrs vardr. (57) O ilme, ilmin gcne hayrand. Onun gr alarna, onun tekniklerine muhtat; onunla o, zaman zaman ve hayli etkin bir biimde kendi ann ilerine mdahalelerde bulunmaktayd. Ama onun iin ideal rol, seyirci rol idi... Renan'a gre bir filolog huzur-u kalbi haza tercih etmelidir. Bu tercih, yksek bir mutluluk anlaynn (ksrlk pahasna da olsa) cinsel hazza tercihidir. deal olarak, gerek kelm, gerek kelm zerine ettler huzur-u kalb sahasna dahildirler. Benim bildiim, kadaryla, Renan'in btn eserlerinde kadnlara hayrl yahut yararl bir roln tannd bir rnek yoktur. Bir keresinde, yabanc kadnlarn (cariye, hemire) lkelerini fetheden Normanlara dil konusunda bireyler retmi olduklarndan bahseder. Gryorsunuz, remeden ve datmdan deil, i deiimden, onun da bir cephesinden bahis var, Renan bu eserin sonunda yle diyor: nsan ne diline, ne de rkna aittir. O hereyden nce kendine aittir, nk hereyden nce hr bir varlktr ve ahlk bir varlktr. (58) nsan hrd ve ahlki bir varlkt; ne var ki rk, tarih ve bilim, Renan'n gzyle bilim adamnn insan zerine koyduu kaytlar, ona ket vurdu.... Dou dillerinin tetkiki, Renan' bu koullarn tam gbeine gtrd ve filoloji sayesinde belli oldu ki insan bilmek demek (Ernst Cassirer'in deyimi ile) ona edipe bir libas giydirmek (59) demekti. Geri bu bilgi, (Sacy'nin Arapa'dan yapt alntlar z artlarndan koparmas misali) gerekten koparlm ve bir iman gmlei iine de sokulmutu ya, neyse Vico, Herder, Rousseau, Michelet ve Quinet iin kelime bilgisi olan ey, filoloji ismini alnca, konusunu ve

bir vakit Scheiling'in dedii gibi, dramatik (canl) tasvir (temsil) vasfn yitirdi. Filoloji bilgi kuram bakmndan karmak bireydi; kelimelerin mnsn hissetmek (Sprachgefhl) artk yeterli gelmiyordu, nk kelimeler artk duyulara ve (Vico iin olduu gibi) bedene seslenmiyordu, daha ok rk, zihin, kltr ve ulus gibi heyecan dolu formllerin hakim olduu bir alana sesleniyordu. Dou ad verilen bu alanda, bir takm, hkmler vaaz ediliyor, bunlarn hepsinin ayn gl genellii ve kltrel geerlilii haiz olduklar kabul edilmekteydi. Kenan'n btn abalar, Dou kltrnn yenilenemeyeceini, ancak filoloji laboratuvarnda sun'i olarak yaratlabileceini gstermek iindi. Bir insan, kendi kltrnn ocuu deildi. Bu silsileci dnn pabucunu filoloji dama atmt. Filolojiye gre kltr yapay bir yap, bir ifade biimi (Dickens'in bu kelimeyi Mterek Dostumuz adl eserde Mr. Vens'n meslei iin kullanna dikkat ediniz), hatt bir kreasyondur, ama yarorganik bir nesneden baka bir ey de deildir... Kenan'n zellikle ilgin yan, kendisini ne derece kendi zamannn ve kendi (rk) kltrnn bir rn sayddr. Ferdinand de Lesbtps'in Lui'e yapt konumaya niversite evresinden bir cevap verilmesi gerektiinde, Renan u beyanatta bulundu: nann kendi milletinden daha akll, daha bilgili olmas iyi deildi... Evet, insan kendi vatanna kar garez besleyemez. O milletten biri saylmak, milleti esasl eletirilerle yerden yere vuranlardan biri olmaktan daha iyidir. (60) Doru olamayacak kadar veciz bir ifade nk eski Renan bize, kar yolun, bir kimsenin, kendi kltrnn evld yahut babas olmas deil, yaad ada o kltre, o kltrn ahlkma ve rfne ballk olduunu sylyor. te bu noktada laboratuvara dnyoruz. Orada Renan'a gre, kardee yahut sosyal sorumluluklar nihayet bulur ve bilimsel, Oryantalist gaileler balar... Renann laboratuvar, bir Oryantalist olarak dn yaya hitap ettii platformdu. O platform, onun szlerinin mehaz idi, onlara gvenilirlik ve shhat kazandrmaktyd, sreklilik kazandrmaktayd. Bylelikle, Renann anlad filolojik laboratuvar yalnzca onun am ve kltrn ekillemiyor, ona yeni boyutlar kazandrmyor, ayn zamanda elindeki Oryantal mevzua bilimsel bir tutarllk kazandryordu. Bir de kendisini (ve kendisinden sonraki dier Oryantalistleri) Bat'daki kltrel' yerlerine oturtuyordu. nsan dnyor: Acaba, bu kltr iindeki yeni muhtariyet, Kenan'a gre filolojik Oryantalist bilimin getirecei hrriyet miydi, yoksa, Oryantalizm'e eletirici gzle bakan bir tarihinin dnebilecei gibi, o muhtariyet, Oryantalizm ile onun insan esi arasnda, nihayette objektiflie deil gce dayanan, karmak balar kuran bir kpr myd?...

III DOUDA KAMET VE BLM HAYAT KAMUSCULUUN VE TASARRUFUN CAPLARI


Tabii Kenan'n Doulu Samiler zerine grleri, onlara duyulan yaygn nyargy ve dmanl deil, ark filolojisi sahasndaki bilgiyi yanstr. Kenan ve Sacy'yi okuduumuz zaman, kltrel genellemelerin bilimsel hkm zrhna tashih edici ett havasna nasl brndn hemen gryoruz. lk an yaayan (balang safhasndaki) birok ilim sahas gibi, ada Oryantalizm de, var olabilmek iin, tarif ettii ett konusunu bir mengeneye alr gibi avucunun iine almtr. Bu suretle mnevverane bir lgate domu ve onun slbu kadar ilevleri de, Dou'yu, Kenan'n tanzim ve istimal ettii trden bir mukayeseli ereveye bina etmitir. Bu tr mukayese tarz, nadiren tasvircidir; ekseriya., hem deerlendirici hem de sergileyici bir mahiyet tar. te tipik Kenan. Gryoruz, basitliinden biliyoruz ki neresinden baklrsa baklsn Sami rk natamam bir rktr. Eer bir tebih yapmama msaade edilirse, biz Hint-Avrupa familyas (ailesi iin bu rk bir tablo iin bir eskiz ne ise odur. Kemale varmann art olan o eitlilik, o uzanm, o

hayatiyet onda yoktur. Gzel bir ocukluk devresinden sonra mecalsiz ve hareketsiz kakalan insanlar gibi, Sami uluslar en iyi alarn ilk yalarnda, geirmiler ve asla gerek olgunlua ulaamamlardr. (61) Nasl ki Renan Sami duyarlnn hibir zaman Hint-Alman rklarnn ulat yceliklere ulamadn sylediinde Hint-Avrupa uluslar l iseler, bu paragrafta da ayni uluslar l olarak takdim edilmektedirler. Bu mukayese tavrnn zellikle bilimsel bir zaruret mi yoksa gizli-kapakl rk bir nyarg m olduunu kesinlikle belirlemek mmkn deildir. unu syleyebiliriz: Bu ikisi birlikte tesir icra etmekte ve birbirlerine yardmc olmaktadrlar. Renan ve Sacy'nin yapmaya altklar ey ark' insani zaviyeden tam bir yalnkatla indirgemekti, bylece zellikleri kolayca grlecekti ve beeri karmaklklar giderilmi olacakt. Renan iin, gayretin meruiyetini temin eden ey, filoloji idi. Filoloji, dilin kklerine indirilmesini tevik eden bir ideoloji... Bundan sonra filolog (Renan ve tekilerin yapt gibi) bu dilsel kkleri, rk, zihin, karakter ve miza kkenlerine balamaya balamaktadr. rnein Renan kendisi ile Gobineau arasndaki yaknln ortak bir filolojik ve Oryantalist perspektife bal olduunu sylemitir. (62) Sami Dillerinin Genel Tarihi ve Kyasa Dayal Sistematik Tetkiki adl eserinin sonraki basklarnda Renan, Gobineaunun fikirlerinden bazlarna yer vermitir. Bu suretle ark ve arkllarn tetkikinde kyaslamal metot demek, Dou ile Bat rklar arasndaki (yaratla) eitsizlik demektir. Bu eitsizliin belli bal cephelerini ksaca ele almaya deer. Schlegel'in nceleri Hindistan'dan ok etkilendiini, daha sonra da hem Hint'den hem slm'dan souyarak uzaklatn kaydetmitik. lk Oryantal amatrler balangta Dou'yu Avrupal'ya has zihinsel ve ruhsal alkanlklardan kurtulmann yolu olarak grmlerdir. Dou, panteizmi ile, spiritalizmi ile, durgunluu ile, sreenlii ile, ilkellii, vb. ile mthiti, muhteemdi Schelling, Dou'nun ok tanrclnda (politeizm) Yahudilere ve Hristiyanlara has tek tanrcla (monoteizm) giden bir yol grmekteydi: Brahma Hz. brahim'in ncl idi Ne var ki bu ar sayg hemen arkasndan hep bir ters tepki getiriyordu: Bu kez Dou acnacak derecede insanilikten uzak, antidemokratik, geri, barbar, vb. gibi bir grnme brnyordu. akul bir yana. ne derece salmyorsa, ters ynde de o derece salmyordu. Bunun sonucu ise, Dou'ya hakkettiinin altnda bir deerin verilmesi idi. Oryantalizm bir meslek dal olarak bu ztlklardan dodu: Eitsizlik baznda telafilerden ve slahattan, kltrdeki mevcut fikirlerden beslenip onlara benzer fikirlerle sonulanan fikirlerden... Esasen Oryantalizme mal ettiimiz kstlamalarn ve biimlemelerin kayna, Dou'nun Bat'ya kyasla, filoloji, biyoloji, tarih, antropoloji, felsefe yahut ekonomide grlen trden bilimsel bir aratrmay kamlayacak derecede fakir (yahut zengin) oluudur.. Bu suretle Oryantalistin fiili meslei, bu eitsizlii de, onun getirdii garip sonulan da antlatrmtr. Zaman zaman insanlar bu meslei Dou'nun kendileri zerindeki iddialarn bitirmenin vastas sayarak benimsemilerdir. Ama sk sk rastlanan vaka, Oryantalist eitimin kiinin gzn amas ve elde kala kala, Dou'nun btn cazibesinden syrlmasna ynelik hicap duyulacak bir projenin kalmasdr. Yoksa nasl aklanr William Muir'in (1819-1905) ve Reinhart Dozy'nin (1820-1883) fevkalde boyutlu, emek verilmi almalar ve o almalarda hemen grlen ark, slm ve Arap dmanl Renan Dozy'nin mttefiklerinden biriydi. Dozy ise, Endls'n Museviler Tarafndan Fethine Kadar spanya, Mslmanlar Tarihi (1861), adl eserinde Renann Sami aleyhtar eletirilerinden bir ouna yer verir. Buna 1864'de bir cilt eklenir ki, burada Dozy, kantn Mekke'de olduunu syleyerek, Yahudilerin ilk tanrlarnn Yahova deil, Baal olduunu iddia eder. Muir'in Muhammed'in Hayat ve Halifeliin Balangc ve Bitii (1891) adl eserlerine bilimsel

abideler olarak baklr, ama yazar bakn konusuna nasl yaklayor: Muhammed'in klc, ve Kur'an, dnyann tand en korkun Medeniyet, Hrriyet ve Hakikat dmanlardr. (63) Ayn nosyonlarn birou Cromer'in otorite kabul ettii yazarlardan Alfred Lyail'in almalarnda, da boy gstermektedir. Oryantalist, Dozy ve Muir'in yapt gibi elindeki konular aka hkme balamasa bile, eitsizlik prensibi tesirini icra edecektir. Profesyonel Oryantalistin grevi, Dou'nun paralarn bir araya getirerek bir portre yapmak, Dou'yu bir tabloda, adet yeniden yaratmaktr. Sacy'nin bulup kard trden paralar malzeme olarak yeter, ama- hikyenin kurgusu ve sreklilii ile portreler bilim adamnn iidir. Bu bilim adam iin bilim adaml, muntazam hikyat, portre ve senaryolarla Dounun dikbal (Batlca olmayan) talihsizliinin stesinden gelmek demektir. Tamamen profesyonel bir eser, Caussin de Percevai'in Araplarn slm'dan nceki Tarihi ve Muhammed Devri ( cilt, 1847-1848) adl eseridir. Eser, gerek dahili kaynaklardan (bata Sacy olmak zere dier Oryantalistlerin verdikleri eserlerden), gerekse Avrupa'nn Oryantalist kitaplklarnda yatan vesikalardan (Caussin bn Haldun'un yazlarndan hayli yararlanmtr) istifade ile vcuda getirilmitir. Caussin'in grne gre, Hz. Muhammed Araplar millet haline getiren ahsiyettir, slmda esasen ruhani deil, siyasi bir aratr. Caussin muazzam bir detay yn iinde berrakl salamaya alr. Onun slm ettnden ortaya kan ey, Peygamberin tek boyutlu bir portresidir ve eserin sonunda, (lm tasvir edildikten sonra) bu portre bir fotorafn salayabilecei btn ayrntlar kazanr. (64) Caussin'in anlatt Muhammed ne bir eytandr, ne de Kont Cagliostro'dur. (*) O yalnzca siyasi bir hareket olarak tanmlanan (Caussin'e gre bu tanm en manls) slm tarihine en uygun kiidir. Sk sk kaynaklardan yaplan alntlarla karmza (hatt elimizdeki metnin de haricine) kveren merkezi ahsiyettir. Caussin'in gayesi, Hz. Muhammed hakknda sylenmemi hibirey brakmamaktr; serin bir analiz, onu muazzam dini nfuzundan ve Avrupallar korkutabilecek her trl zelliinden syrr. Ama O'nun kendi zamannn ve kendi lkesinin insan olduunu syleyerek, nemini tenzil etmektir. Caussin'in anlatt Muhammed'in profesyonel (Oryantalist) olmayan bir benzeri Cariyle'in anlatt Muhammed'dir. Bu kez bahsi edilen ahsiyet, kendi zamannn ve kendi lkesinin her trl ahvline srt evirmi bir maksada, hizmet etmektedir. Geri Cariyle Sacy'ye mracaat ediyor ama onun eseri aka, samimiyet, kahramanlk ve peygamberlik gibi konularda, baz genel fikirlerin savunulmasna yneliktir. Tavr apka karlacak bir tavrdr: Hz. Muhammed efsane deildir, haysz hi deildir, kulandaki daryla gvercin besleyen bir sihirbaz da deildir. Geri kafa bulandran, ilenmi, gayri-ilmi bir kitabn yazardr ve bu kitap bitmez tkenmez lf ile doludur, sz uzar gider, dnceler birbirine girer; incelik ve ilimden eser yoktur, ksacas savunulamayacak bir tuhaflktr (65) ama yine de O gerek gr ve itikad sahibi biridir. Zaten kusurlu bir slbu ve mulak bir dili olan Cariyle bu yarglar ile (baka, trl hem kendisini hem Hz. Muhammedi mahkm edecek olan) idealist standartlardan Hz. Muhammedi korumu oluyor. Hereye ramen, bu insan, Lord Macaulay'in Ayrntlar adl eserinde (1835) hereyden yoksun bulduu barbar Dou'dan kp Avrupa'ya gelmitir, gelebilmitir. (66) Yani, hem Caussin hem Cariyle, bize Dou'dan dolay endielenmememizi, Dou'nun baarlarnn Bat'nnkiler yannda bir hi olduunu sylyorlar. Burada Oryantalist gr ile sair gr akyor. Zira Oryantalizmin 19. yzyln ilk senelerinde meydana gelen filoloji devrimi sonrasnda tekil ettii kyaslamal sahann hem iinde hem de dnda, ya halka mal olmu grlerde, ya da Cariyle ve Macaulay gibi yazarlarn izdii grnmlerde, Dou

olduu gibi Bat'ya malp bir hviyette gsterilmiti. Gerek tetkikat gerek tefekkr konusu olarak Dou, i tutarszlklarla ykl bir gudubet haline geldi. Kendisini rnek ittihaz eden ok eitli teorilerin gerekli gereksiz mracat kayna oldu. Pek Oryantalist olmayan Kardinal Newman, 1853'de bir dizi konferansta Oryantalist slma ngilizlerin Krm Harbi'ne mdahelesini hakl karmak hususunda mracaat etti. (67) Cuvier ark', Hayvanlar Alemi adl eserine lyk buldu. Paris'in eitli salonlarnda ark, leblebi-ekirdek gibi giden bir konu idi. (68) Dou fikri ile birbirine girmi atflar, alntlar ve yorumlar listesi hayli ard, ama ilk Oryantalistlerin baard ve Bat'da Oryantalist olmayanlarn da istismal ettikleri ey, Dou'nun minyatr bir modeli idi. Bu model, hkm sren mtehakkim kltrn teorik (ve hemen peinden, pratik) gereksinmelerine uygun mu uygun bir modeldi... nsan, Dou ile Bac arasndaki bu gayri-msavi ortaklk bahsinde bazan istisnalarla, yahut ilgin eitlemelerle karlayor. Kari Marx 1853'de Hindistan'daki ngiliz hakimiyetini tahlil ettii sralarda Asya tipi iktisadi sistem (Asya Tipi retim Tarz) diye bir-ey tehis etti. Bu nosyona ise, ngiliz mstemlekeciliinin insana yapt zulm ekledi. Birbiri peisra yazd makalelerde, giderek artan bir inann ifade ediyordu: Asya'y mahvederken bile ngiltere, orada bir sosyal devrimi mmkn hale getirecekti. Marxn mthi slbu karsnda insan ne yapacan aryor: Doulularn deiim geirirken ektikleri azaba m zlelim, yoksa bu deiimin tarihi zaruretini dnerek sevinelim mi?... yle diyor Marx: Evet, mide bulandrc eyler bunlar... babadan kalma hamarat ve zararsz tezghlar bozuluyor, blk prk oluyor, binbir ah- vh arasnda yrei yank insanlar kadim medeniyet biimlerinden ediliyorlar, ki bu ayn zamanda onlarn kaltmsal geim kaynadr... Lkin unutmayalm ki, bu sessiz sedasz ky tezghlan, Dou despotizminin de kat temelidir, insan akln mmkn olan en kk erevede tutmulardr, onu gelenee tutsak etmiler, her trl byklk ve tarihi enerjiden mahrum etmilerdir... Evet, doru, ngiltere Hindistan'da sosyal bir devrime sebep olurken, saikleri zelil saiklerdi, aptalca tedbirlere de bavuruyordu. Ama mes'eie udur: Acaba Asya kt'asmda temelden bir devrimi gerekletirmedike insanolunun uzun yry tamamlanm olacak mdr? Eer buna hayr diyorsak, bilelim ki, iledii crmler ne olmu olursa, ingiltere bu devrimin biuur vastas olmutur. Ve sonra, evet kalplerimiz unufak olan bir eski dnya iin szlyor olsa da, tarih nde, Goethe ile u duygular paylamal deil miyiz: Srmeli mi bu ikence sizce, Bize zevk veriyor diye,.. Grmedik mi Timur'un izmesi Ka ruhu ezdi geti (69) Marx'n zevk veren zulm konusundaki fikrine destek ald almt (yuka-ndaki), Goethe'nin Dou-Ba-t Divan'ndandr ve Marxn Dou hakkndaki nosyonlarnn kaynam aa karmaktadr. Mars'n nosyonlar, Romantik ve hatt dindarcadr (kurtar). Dou'nun insan mhim deildir, mhim olan Romantik kurtarma projesidir. Geri Marxn insanseverlii, insanlarn ektikleri karsndaki duyarl ile de karlayoruz, ama bu suretle onun iktisadi analizleri, mkemmel bir ekilde Oryantalist bir giriim ile kenetlenmektedir. Sonunda kazanan Romantik-Oryantalist bir tavrdr ve Marx'n teorideki sosyo-ekonomik grleri bu klasik standart tavrda yok olmaktadr: ngiltere'nin Hindistan'daki vazifesi ift yanldr: Biri ykc, dieri kurucu. Bir yandan Asya toplumunun imha edilmesi, dier yandan Asya'da Bat toplumunun maddi temellerinin tesis edilmesi. (70)

Tabii, temelde cansz saylabilecek Asya'nn canlandrlmas Romantik Oryantalizme girer, ama insanlarm neler ektiklerini unutmayan bir insandan gelen yukardaki szler insan hayli artyor. nce Mars'n ahlki denklemine gelelim: Asya kaybedecek, kendisinin lanetledii ngiliz Smrge ynetimi kazanacaktr ki, bu bizi hemen szn edegeldiimiz Dou ile Batnn gayri-msavilii Meselesine gtrr, kinci olarak: Acaba yazarn Oryantalist grleri gndeme geldii anda, insanlara duyduu sempati nereye kayboldu.'... Yine malm fikre dnyoruz .: Birok 19. yzyl dnr gibi Oryantalistler insan insan olarak dnemezler, ya kme halinde dnrler, yahut soyut genellemelerde bulunurlar. Bireylere ne ilgi duyarlar, ne de onlar ele alabilirler. Onun yerine herhalde Her-der'in kalabalkhnm bir eseri olarak, yapay birimler hakimdir.- Doulular, Asyallar, Samiler, Mslmanlar, Araplar, Yahudiler, Irklar, zihniyetler, uluslar, vb., ki bazlar Kenan'n almalarnda karlatmz trden entellektel ilemlerin sonucudurlar. Ayn ekilde, Dou ile Bat arasndaki ayrm, mmkn olan her tr oul insan varln byk etiketler altnda toplamakta, bu arada onu, bir ya da iki nihai, kmesel soyutlamaya indirgemektedir. Marx da ayn eyi yapmaktadr. Bir teorinin ispatn yaparken yaayan insanlara deil de, topluca Dou'ya mracaat onun kolayna geliyordu. Zira Dou ile Bat arasndaki Meselede, adet yerini bulan bir teblide olduu gibi, mhim yahut var olan, geni anonim kitle idi. Ne denli snrl olursa olsun, baka hibir alveri grlmyordu. Mars'n yine de birazck duygulanabilmesi, Asyal zavall insanlar iin birazck acma duymas, etiketlerden nce, (Dou'yu retecek kaynak bilerek Goethe'ye gitmesinden nce) bireylerin olduunu gsteriyor. Sanki bir birey olarak Marx, Asya'da oulculuk ve resmiyet ncesi bir bireysellik bulmu, hatt onun duygular zerindeki tesirine kendini kaptrm, ne var ki, kendisini kullanmak zorunda hissettii kelimelerde grd snrlama karsnda o tavrn terk etmitir. Bu snrlamann yapt ey, sz konusu sempatiyi frenleyip kovalamaktr. Peinden de ta gibi bir tanm: Bunlar Douludur, ac ekmek nedir bilmez1er, binaenaleyh, bunlara kar deiik yntemler klli lanmalsnz. ite onun iindir ki, bir duygu filizi. Oryantalizmin gelitirip, Dou'ya has olduu farzedilen (rnein Divan gibi) ark hikyeleri ile beslenen sarslmaz tanmlarla karlanca pek tabii solmutur. Oryantalist bilimin hatt Oryantalist samatm polis g-c (dilsel nitelikleri) karsnda duygularn dili skt I etmitir. Bir deneyimin ifade ettii eyin yerini bir tanm almtr. Bu Marx'n Hindistan ile ilgili yazlarnda aka, grlr. Her sznn sonunda Marx Goet- he'ye smr ve orada Oryantalist ark emsiyesi altnda emniyet bulur... Tabii ksmen Marxn gailesi, sosyo-ekonomik deiimle ilgili kendine ait teorileri gereklemektir. Ama ayrca bellidir ki, hayli eser okumutur; bunlar Oryantalizmin kendi bnyesinde salamlatrd, darya da sunduu eserlerdir ki, Dou ile ilgili her beyann denetleme vastasdrlar. Ben Birinci Blm'de bu kontroln Avrupa'da hemen hemen Klasik a'dan beri bir tarihi olduunu gstermeye altm. imdi ise gayem, 19. yzylda modern bir terminoloji ve teamln gelitiini, bu terminoloji ve teamln, ister Oryantalistlere ister bakalarna ait olsun, Dou hakkndaki konumalar zerinde denetleyici bir etkisi olduunu izah etmektir. Sacy ve Renan ile Oryantalizm, srasyla, bir takm kitaplar ve dilbilime dayal bir proses gelitirdi, ki o suretle Dou, onu Bat ile gayri-msavi klan bilimsel bir hviyete brnd. Marx'n ahsnda, Oryantalist olmayan birini insani yannn nasl nce trplenip sonra da yerini Oryantalist genellemelere braktm grdkten sonra, kendimizi Oryantalizme has dilsel ve kurumsal pekimeyi tahkik etmeye zorunlu gryoruz. Hangi ilemdi bu ki, o sayede ne zaman Dou'dan bahis alsa, korkun bir her-bakmdan-ye-terli tanmlar mekanizmas tek seenek olarak insanlarn karsna kyordu? Ve biz ayrca bu mekanizmann Dou'da deneyimi olanlar bile (ve zellikle onlar) nasl (bile bile) etkilediini

gstermek de istediimizden, bu tanmlarn, durduklar srece nerelere vardklarn ve ne gibi formlar kazanm olduklarn gndeme getireceiz... Bu sre tanmlanmas hayli zor bir sretir. Yeni yeeren bir bilim dalnn, heveslilerini ortaya karn; teamlleri, metodlar ve kurumlan ile gvenilirlik; yarglar, limleri ve organlar iin ise genel kltrel meruiyet kazann anlatmak kadar zordur bu sreci anlatmak. Ama biz, Oryantalizmin amalarna ulamakta, kulland ve profesyonelleri aan dinleyici kitlesi iin temsil ettii deneyimlerin trn belirlemek suretiyle anlatmda bir sadelik salayabiliriz. Esas olarak bu deneyimler, Sacy ve Renan'n deneyimlerinin bir devam mahiyetindedir. Ama sz konusu iki bilim adam tamamen kitaplara dayal bir Oryantalizmin temsilcisidirler. ikisi de Dou'da bulunmu deildirler. Bir baka gelenein temsilcileri ise, Dou ile bilfiil temas etmi olmaktan dolay meru;- olduklar iddiasndadrlar. Tabii bu gelenein ncleri Anquetil, Jones ve Napolyon'un Msr seferine katlanlardr ve bunlar kendilerinden sonra Dou'da ikmet edecek olanlar zerinde etkili olacaklardr. Onlar Avrupa'nn gcnn temsilcileridirler; Dou'da yaamak, sradan bir vatandan hayatn deil, (Fransz yahut ngiliz) bir imparatorluk mensubu ve onun Dou'daki temsilcisinin (ki o imparatorluk Dou'yu askeri, ekonomik ve hepsinin de stnde kltrel bir kskaca almtr) imtiyazlarla, -bezenmi hayatn yaamaktr. Bu ekilde, Renan ve Sacy'deki kitabi gelenee, Dou'da ikmetin bilimsel rnleri eklenir.- Bu ikisi birlikte, Marx dahil hi kimsenin bakaldramayaca ve kanamayaca korkun bir kitaplk oluturacaklardr... Dou'da. ikmet ahsi deneyim ve mahedeye belli bir lde elverir. Oryantalist ktphaneye katk ve o katknn kesinlik kazanmas, deneyim ve mahedenin, tamamen ahsi bir vesika hviyetinden Oryantalizmin yararl ifrelerine ne derece kolaylkla dntne baldr. Yani, eldeki metin ahsi beyan halinden resmi beyan haline dnmelidir. Mahade sahibinin ahsi tanmlar yerlerini daha sonraki Oryantalistlerin yararlanabilecei tanmlara brakmaldr. Yani Marx'da grdmz deimeyi aan bir deime, ahsi hislerin resmi Oryantalist yarglara dnmesini beklememiz gerekir. Konuyu zenginletiren bir vaka, btn 19. yzyl boyunca Dou'nun ve zellikle Yakn Dou'nun Avrupal gezginlerle dolu olmasdr. Ayrca, ahsi deneyimlere "dayal Oryantaiistslpiu bir edebiyat da ortaya kt. Akla hemen Flaubert geliyor. Disraeii, Mark Twa-in ve Kinglake en mhim isimlerden dr. imdi burada ilgin olan, ahsi yaz hviyetinden profesyonel Oryantalist belgeye dnen eserlerle, yine Dou'da ikmetin ortaya kard ama bilim haline gelmeyen, edebiyat olarak kalan eserler arasndaki farktr. te imdi bu farka eilmek istiyorum. Dou'da bir Avrupal demek, daima, evreden kopuk, yahut onunla gayri-msavi, bir bilin demektir. Ama asl nokta bu bilincin tad niyettir .- Acaba Dou'da ne ii vardr? Acaba (Scott, Hugo ve Goethe'de olduu gibi) gerekte Avrupa'dan hi aynlmakszn Dou'da ok canl bir deneyim yaamak mmkn iken, niin gidip oraya yerlemektedir? Birka niyet akla geliyor: Bir: Dou'da ikmetini grev kabul eden, bilimsel gzlem imkn kabul eden yazar. Bu yazarm vazifesi, profesyonel Oryantalizme bilimsel katkdr. ki: Niyeti ayn olan, ama gayri-ahsi Oryantalist tanmlar retmek uruna, kendi deneyiminin arzettii farkllktan ve kendi slbundan feragat edemeyen yazar. Geri bu tanmlara onun eserinde yer vardr, ama slp zellikleri iinde tannmalar gtr. : Kendisi iin gerekte yahut haylde Dou'ya gitmeyi ideal edinmi yazar. Onun eseri szkonusu ideal ile beslenen bir slba dayaldr. kinci ve nc kategorilerde, ahsi bilince (duygulara) ayrlan yer birinci kategoride olduundan daha fazladr. Srayla Edward William La-ne'in ada Msrllarn rf ve detleri, Burton'un Mekke ve Medine Ziyareti ve Nervaln Dou Seyahati adl

eserlerini ele alacak olursak, bu eserlerde yazarn kendisine ayrabildii yerin giderek arttn grrz.. Aralarndaki farklara ramen, bu kategorinin1 birbirinden ok farkl olduu dnlmemelidir. Ayrca, bu kategorilerde, saf temsildar tipler de bulunmamaktadr. rnein her kategoride merkezi bir Avrupai bilincin salt egoist gc sezilir. Dou," Avrupal gzlemci iindir; dahas, Lane'in eserinde (Msrllar) olduu gibi, tarafsz yarglara yer veriyormu gibi bir tutuma girilmesine ramen Oryantalist ego ortadadr. Bir de btn kategorilerde, baz motifler srekli olarak tekrarlanrlar. Bunlarn birincisi, Dou'nun Hac yeri oluudur. kincisi, seyir mahalli (tableau vivant, yaayan bir tablo) oluudur. Bu kategorilerde Dou hakkndaki her eser tabii olarak mahallin zelliklerini belirlemeye alr, ama daha ilgin olan husus, eserin yap itibaryla Dou'nun mufassal bir tefsiri olmay amaladnn grimesidir. ounlukla bu tefsir Dou'nun yeniden kurulmas, ona yeni bir yap kazandrlmas, onun slah edilerek bugne kazandrlmas eklindeki Romantik idealin bir yansmasdr, buna da armamak gerekir. O halde, Dou'nun her ayr tefsiri, onun iin yaratlan bir yap, onun yeniden tefsiri, yeniden yaplandridr. imdi, kategoriler (1, 2 ve 3) arasndaki farklara dnyoruz. Lane'in Msrllar hakkndaki eseri hayli tesirli oldu, (bata Flaubert olmak zere) birok yazar iin mehaz tekil etti ve yazarnn Oryantalist bilim evresindeki nn kesinletirdi. Yalnz Lane'in otoritesi ne dedii ile alkal deildir, dedii eyin Oryantalizme ne surette yarad ile alkaldr. Burton'u ve Flaubert'i okurken, yazarn sesi ve ahsiyeti daima n plnda iken, Lane, Msr ve Arabistan konusunda bir otoritenin ismidir. Yani o nce otorite sonra La-ne'dir, eserinde kendisi ne kmaz, bu suretle o eser meslee kazandrlm, meslek dahilinde kurumlatnlmtr. Kendi ahsiyeti de sahann gerekleri ve konunun icaplar sonucu snmtr. Ama bu kolayca, sorun kmadan m olmutur? -Lane'in klasik olmu eseri ada Msrllarn rf ve detleri (1836) bir dizi almann ve Msr'da iki ikmet devresinin (1825'den 1828'e sonra 1833'den 1835'e) uurlu rndr. nsan burada uurlu kelimesini biraz vurguluyorsa bunun sebebi Lane'in vermek istedii intibaya karlk (yani eserinin ssten uzak ve tarafsz, plak bir tasvir oluu), eserin yaymc tarafndan epey tebdil edilmi (yani yaymcya verilen eser ile yaynlanan eser farkldr) ve zerinde hayli zel abalarn sarfedilmi olmasdr. Lane'in kaderinin Dou'yu iaret edii de gariptir. Ne doumdan ne de eitiminden gelen bir sebep ortada yoktur. Yalnz kendisinin klasik etdlere ve matematie olan istidad vardr. Herhalde eserin sahip olduu dahili intizamn sebebi de budur. nszde kitabn nasl doduu hakknda bir dizi ilgin ipucu verir. Msr'a gittiinde niyeti Arapa, renmektir. Sonra ada Msr hakknda birka, not alm iken, Faydal Bilginin Neriyat ve Datm Cemiyeti onu, lke ve lkenin insanlar hakknda sistemli bir alma yapmas iin tevik etti. Sradan baz kaytlar halinde duran eser hemen faydal bilgiler ihtiva eden bir vesikaya dnt. Yabanc bir toplumu tanmak isteyen herkesin yararlanabilecei dzenli ve anlalr bir kaynak ortaya kt. nszde Lane kl krk yararak diyor ki: Bu tr bilgi, evvelki bilgilerden istifade etmekle beraber, zellikle etkin olduu kendine ait bir yan da bulunmaldr. Lane burada ince bir lfazanla giriiyor: Bize iki eyi, (bir; yaptnn daha evvel yaplamam olduunu, iki; sunduu bilgilerin sahici ve tutarl olduunu) gsterecektir. te bylece kendisinin garip otoritesi ortaya kmaya balamaktadr. Lane, evvelkiler derken, nszde unutulmu bir eserden, Dr. Russell'n Halepliler adl eserinden dem vuruyor, ama aka bellidir ki, onun ba rakibi Franszlarn, Msr'n Anlatm adl eserleridir. Lane bu eserden uzun bir dipnotunda trnak iinde Franszlarn byk eseri diye bahsediyor. Lane iin bu eser anfelsefi bir genelliktedir ve yazl

dikkatsizce olmutur. Lane'e gre, Jacob Burckhardt'n mehur ett de, bir sr Msr atasznden ibarettir ve eer Burckhardt Msrllar ataszlerine bakarak deerlendirecekse, bu kt bir imtihandr. Franszlarn ve Burckhardt'n tersine, Lane halkn arasna girebilmi, onlar gibi yaayp, onlarn detlerine uyum gsterebilmi ve her zaman, insanlarn aralarnda bir yabancnn olduu zehabna kaplmalarna engel olacak biimde davranmay baarmtr. Bununla Lane'in artk objektif olamayacana karar verilmemesi iin de Lane yle diyor: Ben Kur'ann yalnzca lfzna (trnak iinde yazlm) bal kalyordum, bir yabanc olduumun uurundaydm. (71) Yani Lane'in hviyetinin bir blm yabancdan phe etmeyen bir slm denizinde yzerken, altta kalan ksm Avrupalnn gizli gcn muhafaza etmekte, bununla o, evresindeki hereyi yorumlamakta, iktisap etmekte ve emri altna almaktadr. Oryantalist Dou'yu taklit edebilmektedir, ama bunun tersi olmamaktadr. Onun iin Oryantalistin Dou hakknda syledii herey, tek-tarafl bir alveriin anlatm olarak deerlendirilmelidir. Onlar konuuyor ve hareket ediyorlard, o da bakyor ve yazyordu. O onlarn arasnda hem yerli idi (dili gzel konuuyordu) , hem de yabanc idi ki, bu da bir gcn ifadesiydi. Ve yazdklar faydal bilgilerdi ama onlar iin deil, Avrupallar iin, Avrupal neriyat kurumlar iin. Lane'in kulland dil bir eyi unutmamza engeldir: Yazarn egosu. Msr rf ve geleneklerini dini trenlerini, bayramlarm, doum, bul ve defin merasimlerini izlerken o hem maskeli bir Doulu, hem do Oryantalist bir aratr, ki o ara sayesinde aksi taktirde elde olunamayacak deerli bilgiler elde edilmekte ve iletilmektedir. Anlatc rolndeki Lane hem o sergi hem de sergileyendir; ift ynl bir sr sahibidir, ift ynl bir deneyim peindedir: Douludan dost edinmek, Batlnn hocas olmak.. Hibir ey bu hali nszdeki son blmlk hikye kadar iyi anlatamaz. Lane burada dostu ve muhbiri eyh Ahmed'den bahsediyor. Ahmed Lane'i Mslman olarak tantmaya gayret etmektedir. Ama ancak Lane'in dua okurken azn gzn soktuu ekilleri grdkten sonra Ahmed Batl dostunun yanba-mda namaza durmaya cesaret edebiliyor. Bundan, bu baardan nceki iki sahnede, Ahmed cam yiyen acaip bir adam ve ok karl bir Arap olarak takdim edilir. eyh Ahmed hikyesinin her blmnde de, halk iindeki dostluklar srerken, birbirleri ile olan mesafe artar. Lane olaylarn iine ancak grevini yapacak, slmi davran nakledecek derecede girmektedir. Bir yandan mnin gzkp dier yandan imtiyazl bir Batl oluu, iki yzlln t kendisidir, nk bunlarn ikincisinin ilkini nasl batl kld aikrdr. Ve Lane hayli garip bir Mslmann davranlarn btn Mslmanlara maleder. Kendisine bilgi temin edenlere kar herhangi bir sadakat hissi de duymaz. Mhim olan, raporun serinkanl, shhatli ve objektif olmas, ngiliz okuyucunun Lane'in asla yolundan, imanndan sapmadna inanmas, Lane'in eserinde bilimselliin insan amasdr.. te btn bu gayeler nedeniyle, kitap yalnzca Lane'in Msr'daki ikmetinin yks deildir; anlatm yaps Oryantalist biimleme ve aynallara gre ayarlanmtr. Bence Lane'in eserinin baars budur. Pln ve biim olarak Lane'in ada Msnilar diyelim Fielding'in elinden km herhangi bir 18. yzyl roman gibidir. Kitap lke ve dekorun tantm ile balar, bunu ahsiyet zellikleri ve ocukluk Devresi, lkrenim gibi^blmler izler. lm ve Defin Merasimleri adn tayan son bolmden nce yirmibe blm vardr, ki konular arasnda bayramlar; hukuki sistemi, milli karakter, sanayi, byclk ve gnlk hayat sayabiliriz. Yukardan bakldnda, Lane'in fikirleri tarihi ve geliimsel bir sra izlemektedir. Kendisi ise insan hayatnn belli bal blmlerinin ifadesi olan trenlerin izleyicisidir. Model, hikye tarzdr; hani biliyorsunuz Tom Jones'da da, kahramanmzn doumu ile yk balar, maceralar, evlilii nihayet (muhammen) lm ile son bulur. Ancak Lane'in eserinde anlatan sesin ya yoktur; safhalar yaayan ada Msrlnn kendisidir. Bu ekilde bir tek kimsenin,

kendisini zamandan messir olmayan melekelere sahip grerek bir topluma ve bir millete miad bimesi, sonradan sayca oalacak olan bir ameliyedir. O'ameliye sayesinde, unun bunun seyahatnamesi denebilecak yazlar tanzim ve tertip edilmi, marifetten yoksun bir metin, bir ansiklopedi (Dou'yu sergileyen, Oryantalist iin de tetkik nesnesi oluturan bir ansiklopedi) haline gelmitir... Lane'in konusuna hakimiyeti yalnzca kendisinin ift mevcudiyetinden (hem sahte Mslman hem. de sahici Batl oluundan) anlatm ve konuyu kontrol altnda bulunduruundan gelmektedir. Kendisinin ayrnt kullanmndan da kaynaklanmaktadr. Her blm altndaki her balk artc olmayan bir genel gzlem ile balyor, rnein yle: Genellikle grlen odur ki, bir ulusun rf ve detleri ve karakteri lkenin fiziki nitelikleri ile sk skya baldr. (72) Peinden mkemmel bir rnek: Nil Nehri, Msr'n fevkalde elverili iklimi, iftinin tekniinin doru oluu.. Ancak buradan hemen bir sonraki anlatma deil, ayrntya geiliyor, bilimsel ekil artlar bakmndan beklenen gereklemiyor. Yani Lane'in eserinde bir hikye btnl ve bir sebep-sonu ilikisi fdo-undan-yaama, sonra lme gei) var ama, geiler esnasndaki zel ayrntlar hikyenin akm blyor. Genel bir gzlem, sonra Msrllarn karakteri zerine bir izah, arkasndan Msrlnn ocukluu, erikinlii, olgunluu, yall derken, Lane'in muhteem ayrntlar dz geileri engelliyor. Msr'n ikliminin ok elverili olduunu okuyoruz, peinden Msrllarn pek aznm uzun yaadn reniyoruz. Sebep hastalklar, tbbi yardmn olmay ve bunaltc yaz scadr. Bunun arkasndan Lane bize unu sylyor: Scak, Msrly cinsel hazza ynlendiriyor. Bunu tasvirler, harital skeli aklamalar izler. Bu sefer konu Kahire Mimarisi, Kahire ssleme san'at ile Kahire emeleridir. Hikyeye tekrar dnlr gibi olursa da, bu formalitedendir.. Hikye akm bozan ey (hem de Lane hikye ettii iddiasnda iken), abidevi tasvirlerdir. Lane'in gayesi Msr' ve Msrllar tamamyla gzler nne sermek, okuyucusuna hereyi gstermek, Msrllar derinlie kamadan, ikin detaylarla sergilemektir. Raportr olarak merak sadist-mazohist haberler gemektir. Dervilerin kendi kendilerini hadm edileri, hakimlerin acmaszl, Mslmanlarn dinle her trl ahlkszl birlikte gtrdkleri, ehvet dknl vs. Anlatlan Meseleier ne kadar acaip olursa olsun ve biz ayrntlar iinde kaybolur gibi de olsak, Lane paralan birletirmekte ve ite-kaka da olsa hikyesini yazmaktadr. Onun bunu yapabilmesinin sebebi bir bakma (hi olmazsa lfta) mslmanlarn dr olduklar arlklar kendisinin bir Avrupal olarak kontrol altnda bulundurabilmesidir. Ama eer Lane elindeki zengin konuya disiplin ve soukkanllk ile gem vurabiliyorsa, sebep daha ziyade kendisinin Msr'dan ve Msrlnn retken hayatndan uzak oluudur. Balca sembolik hareket 6. Blmn (Ev Hayat Devam) banda cereyan eder. imdi Lane Msr yaamn admlamaktadr ve bir Msr evinin herkese ak odalar ve alkanlklar konusundaki (mimari ile yaanty birbirine katyor) turunu tamamlaynca ev hayatnn mahremiyetlerinden bahis ayor. Biraz evlilikten ve dnden bahsetmek gerekir. diyor. Tabii, genel bir ifade ile sze girecektir: Msrl iin, ya kemle erip de evlenmemek, eer ortada bir sebep de yok ise, anormal hatt pheli bir durumdur. Konuda gei olmadan, bu gzlemi kendisine uyguluyor ve sulu bulunuyor. Kendisine nasl basklar yapldn ve kendisinin evlenmesi yolundaki basklara nasl gs gerdiini uzun uzun anlatyor. Sonra, bir ara, bir arkadann ona, bir mantk izdivacndan bahsettiini reniyoruz ama tam burada, konu birka nokta ve bir uzun izgi ile kesiliyor. (73) O mzakeresine bir baka genel gzlem ile devam ediyor. Burada Lane'e has detaylandrmaya ilveten bir-ey daha var .- Bu ela onun Dou toplumunun retici srelerinden kopukluudur. Anlatt cemiyete katlmay reddedii,

problem olur.- .Ev hayatnn mahremiyetlerine uyum gsteremeyecektir, o halde aday gibi etrafta dolamamas lzmdr Evlilii reddetmek suretiyle, insanlarla birlikte yaamaktan feragat etmi gibidir. Biz biliyoruz ki, Lane Dou'iu deil, Dou Uzman olmak zorundayd. Tabii cinsel zevklerden uzak | durmas gerekirdi. Ayrca hayatn iine girerse zama- | nm akna tabi olmu olurdu. Oysa bu negatif tavr 1 ile, gzlemciliini ve otoriteliini koruyabilecekti.. Lane ya rahat yaayacak ya da ada Msrl- I laria ilgili almasn inta edecekti, seim bunu gs- i teriyordu. Yapt seim, kendisinin Msrllar tanm-lamasn mmkn kld. Eer onlara katlm olsa idi, o derece serinkanl, o derece seksten uzak kararlar vermesi mmkn olmazd. Yani Lane iki nemli ekilde bilimsel inanlrhk ve meruiyet kazanyor. nce insan hayatnn normal akn hikye etmeyip, onu kesintiye uratarak. Bunu o mthi ayrntlar ile baaryor. Burada bir yabanc zekice gzlemler yaparak, devs bir malmat ynn okuyucuya takdim edebilmekte, paralar bir arada tutabilmektedir. Adet, Msrllarn barsaklar tehir iin karlp herkes dersini aldktan sonra Lane tarafndan yerine yerletirilmektedir. kinci olarak Lane kendisini Msr'n (ark'n) hayatndan ekmekte, mahrum brakmakta, I bunu ilim (Avrupa ilmi) adna, ilmin yaylmas adna yapmaktadr. Onun Oryantalist zabtlardaki byk hretinin sebebi, (a) Dank bir realite zerine bilimsel iradeyi konduruu, (b) Niyet olarak mukim olduu yerde yaaydr. Bu tr feragat olmakszn o faydan bilgilerin elde edilmesi, formle edilmesi ve datmnn temini mmkn olmazd... Lane iki ie daha kalkmtr. Bunlardan biri, hibir zaman bitirmedii. Arapa Kamus, dieri de pek gnl vererek yapmad Binbir Gece Masallar evirisidir. Ne var ki, her iki eser ada Msrllar adl almann devam mahiyetindedirler. Bu iki eserde, hem bir ahsiyet olarak kendisi, hem de hikye nosyonu btnyle ortadan kaybolmutur. O resmi bir mtercimdir, yorumcudur, kim olduu mhim olmayan bir kamusudur. Elindeki konu ile ada bir kimse iken, Lane (Oryantalist Arapa ve slm limi olarak) onu amtr. Mhim elan ise bu amann eklidir. nk Lane'in bilimsel miras Dou'ya deil, Bat toplumunun messese ve organlarna yaramtr. Ya akademik yoldan (resmi Oryantalist cemiyetler, kurum ve organlar) ya da sair biimde (daha sonra Dou'da ikmet edecek olan yazarlarn eserlerinde grecek olduumuz ekli ile).. Eer ada Msrllar bir Dou hikyesi diye deil de akademik Oryantalizmin giderek artan organizasyonuna bir katk diye okursak, kazanrz. Lane'-deki nefsanilikten syrl bilimsel otorite iindir. eitli Douya ynelik Batl cemiyetlerin, Dou hakkndaki bilgiyi ihtisas sahalarna blp kurumlatr ile ayn zamanda olmutur. Kraliyet Asya Cemiyeti (Ro-yal Asiatic Society) Lane'in kitabndan on sene nce kurulmutur, ama cemiyetin muhabere heyeti (ki amac, Dou san'at, bilimi, edebiyat, tarih ve deerleri hakknda bilgi alverii idi.) (74) Lane'in yollad ilenmi ve biimlendirilmi bilginin srekli muhatab idi. Lane'in eserinin datmna gelince, bu konuda yalnzca yararl bilgi cemiyetleri yardmc olmuyordu, bir de (balangtaki Dou ile ticaretin gelitirilmesi ideali iflas edince) ii bilime dkm entel-lektel kurulular vard. rnein Fransz Societe Asi-atique Program bakn neleri amalyor .Tayin ettiimiz (Dou dilleri reten) profesrlerin rencilerine yararl olaca tesbit edilen gramer kitaplarnn, szlk ve dier lzumlu eserlerin baslmas; abone kaydederek veya sair suretle ayn tr almann Fransa'da yahut darda yaplm olsun basm ve yaymn temin etmek; el yazmalarn elde etmek, Avrupa'da bulunabilenleri ksmen yahut btnyle kopye etmek, tercme etmek, onlardan alntlar karmak, bunlar gravr yahut ta bask yolu ile teksir etmek; corafya, tarih, gzel sanatlar ve bilim dalnda gece gndz alarak eser

vermi kimselere bu eserlerinin halk tarafndan alklanmas iin gerekli imkn salamak; Asya edebiyat konulu peryodik bir dergi yaynlayarak, halkn dikkatini; (a) Dounun bilimsel, edebi, yahut iirsel eserlerine, (b) Ayn trn Avrupa'daki rneklerine, Cc) Dou'nun Avrupa'y etkileyebilecek yanlarna, (d) Doulularn etkilenebilecekleri icat, bulu ve sair eserlere ekmek; Societe Asi-atique'in balca amalan bunlardr. Oryantalizmin sistematik ifadesi budur: Dou'ya ait malzemenin iktisab, hususi bir bilgi olarak muntazam biimde neriyat. Gramer kitaplar kopye ediliyor ve baslyordu, asli metinler ele geiriliyordu, bunlar oaltlp geni bir evrede datlyordu, hatt bilgi peryodik olarak yaymlanmaktayd. te Lane'in eserini ve- kendini adad sistem bu sistemdir. Eserinin Oryantalist arivlerde nasl muhafaza edilecei de-be-lenmi bulunuyordu. Sacy diyor ki: yle bir depo ki, tka basa dolu: Haritalarla,, izimlerle, orijinal kitaplarla, seyahatnamelerle... ve bunlarn hepsi, kendini bu ie adamak isteyenler iin, (ki bir anda konularna gre kendilerini Orta Asya'da Moolllarm iinde yahut in'de bulabilsinler).. Diyebilirim ki... Dou dilleri hakkndaki tantc kitaplarn yazmndan sonra, benimi iin hibir ey bu mzenin temelini atmaktan daha nemli deildir. Ben onu btn szlklerin canl erhi ve tefsiri (trman) sayyorum. (75) Burada tefsir yerine kullanlan trman kelimesi Arapa'daki tercmandan geliyor. Bir yandan, Oryantalizm ark' olduu gibi ve hemzen tamamyla kendine maletmitir. Dier yandan, bu bilgiyi ehliletirmek iin, kodlardan geirmi, tasnifler, rnekler, peryodik yaynlar yardmyla, lgatler, gramer kitaplar, erhler, tercmeler yoluyla szm, nihayet Dou'yu adet Bat'ya getirip dikmi, bunu yaparken de onu Batnn eline vermitir. Ksacas Dou birka g-zpek seyyahn ve Dou'da oturmu Batlnn ahsi ve bazan kafa kartrc mahadesi olmaktan km, bir takm bilim iileri tarafndan gayri-ahsi tann sahasna indirilmitir. ahslarn eitli deneyim ve aratrmalar adet duvarlar olmayan bir mze olmu, bu mzede Dou Kltrnn uzaklklarndan ve derinliklerinden gelen bilgi Oryantalize olmutur. nce kiflerin, resmi heyetlerin, gezginlerin, ordularn ve tccarlarn elinde blk prk halde olan bu malmat, kamusi, bibliyografik, ubelendirilmi ve kitaplatrl-m Oryantalist bir mn kazanmtr. 19. yzyln or-talarrnda, Dou Disraeii'nin dedii gibi, balbama bir meslek dal olmutu, kendi hayatlarna veya Dou'nun hayatna ekil vermek isteyenlere byk imknlar getiriyordu...

IV MUKADDES DYARLARIN NGLZ VE FRANSIZ ZYARETLER


Dou'yu gezen yahut Dou'da ikmet eden her Avrupal kendisini Dou'nun denge bozucu etkilerinden korumak zorunda olduunu dnmtr. Lane gibi birisi, sra Dou hakknda bireyler yazmaya gelince, Dou'ya zamansal ve meknsal bir ayar vermitir. Dou'nun kavranmas zor yanlar (garip takvimi, garip evresel zellikleri, garip dilleri ve Batlya ters gelen ahlk) bir dizi ayrntl madde haline getirilmek suretiyle, kavranmazlktan karlmtr. Dou'yu bu suretle Oryantalize ederken Lane'in onu sadece tanmlamadn, ayrca yazdn sylersek yanl olmaz. Bunu yaparken ele Dou'dan (kendisinin insanlar iin besledii sempatilere ilveten) Avrupalnn kafasn kartrabilecek hereyi karmtr. Dou'nun balca sakat yan cinsiyetle normalliin dna k idi; Lane'in Dou'sunda ar bir cinsel buluma hrriyeti, tehlikeli bir seks hayat, kt yaama artlarna ilveten, insan saln tehdit eden bir pislik vardr.. Ama tek tehlike seksten gelmemektedir. Ve btn bu tehlikeler birlikte Avrupalnn zaman, yer ve ahsi hviyet konularndaki titizlik ve makulin ypranmaya uratmaktadr. Dou'da insann karsna birdenbire akla-hayle-gelmeyecek bir eskilik, insanst bir

gzellik ve snrsz bir mesafe kmaktadr. Eer bunlar dorudan tecrbe edilmeyip yalnzca tasavvur edilerek yazya aktanlrsa, daha masum bir biimde kullanm sahasna aktarlm olacaklardr. By-ronn Gvurunda, Goethehin Dou-Bat Divannda, Hugo'nun Doulularmda, Dou bir k yoludur, orijinal bir frsattr ve bu keyfiyet, ifadesini Goethe'nin Hicret inde bulmaktadr .Ey Kuzey, ey Bat, ey Gney Dam Ey taht, paralanj. Ey imparatorluk, titre Uun, Dou'ya uun, Dou'da Ulu'nun nefesini koklayn Dou dnp dolalp gelinen bir yerdi: Orada, Tertemiz ve alnm ak olarak, nsan gibi dneceim nsann kaynana Dou, insann hayl ettii hereyin kemli ve teyididir . Dou Tann'nmdr Bat da Ve O'nun Kudret Elinde durur, Kuzey, Gney Diyarlar (76) Dou'yu, iiri ile, havas ile, imknlar ile Hafz gibi airler temsil ediyorlard. Goethe onun iin snrsz; air diyor, onu Avrupallardan hem daha. gen hem daha yal buluyordu. Hugo'da, Mft'nn Harp Nrasnda, Paa'nm Izdrabnda Dou'nun sertlii ve gereksiz melankolisi, can korkusundan yahut nereye gideceini armlktan deil, Volney'den ve Ge-orge Sale'clen kaynaklanyordu. Sale kendi eserinde Dou'nun barbarca azameti dedii eyi bu byk airin yararlanabilecei ekilde kullanlabilecek malmat haline getirmiti. (77) Lane, Sacy, Renan, Voiney, Jones, Napolyon Seferi ve dier nclerin getirdiini, btn yazar izer takm kullanyordu. imdi biraz evvel deindiimiz bir konuyu, Dou'da bulunmu Batllarn verdii tip eseri hatrlayalm. Bilgi gerei ne getii zaman, yazar ortadan kayboluyordu. Lane bu birinci tip yaza- r ra bir rnektir. kinci tip eserde, grevi bilgi iletmek 1 olan bir sesin hemen gerisinde yazarn kendisi bulunmakta, ayrlmamaktadr, nc tip esere gelince, bu eserde yazar Dou hakknda bize syledii hereye kendisi hakimdir. Btn - Ondokuzuncu yzyl boyunca (Yani Napolyon'dan sonra) Dou bir ziyaret mahalli idi ve (akademik olmasa da) her byk Oryantalist S eser, eklini slp ve amacn Dou'yu haccetmek fikrinden almtr. Bu fikirde (szn edegeldiimiz btn Oryantalist yaz tiplerinde olduu gibi) Romantik (doal doastclk denilebilecek) bir gaye vardr: Bina ve ihya. Her gezgin Meseleyi deiik bir adan grr, ama bir gezi, gaye, ekil ve sonu (bize retebilecei ha- 1 kikatler) ynnden snrldr. Dou'ya yaplan btn geziler, mukaddes diyarlar gzergh edinmitir, edinmek zorundayd. Bunlarn ounda bir hac fikri vardi, yahut bu Koskoca Dou'dan Hristiyanlk (yahut :J Yahudilik) ya da Romallk (yahut Yunanllk) adna bir ey karmak amac gdlyordu. Bu seyyahlar iin, Oryantalist limlerin Dou'su saplmamas gereken bir yoldu. Kitab- Mukaddes, Hal Seferleri, slm, Napolyon ve skender de akldan karlmamas gereken isimlerdi. Gezginin kafasnda ve

hayllerinde mnevver bir Dou vardr,- ayrca, bu Dou'nun mazide kalm oluu, ada gezginimiz ile onun esei arasna bir duvar ekmektedir. (Ancak rnein Nerval ve Flaubert Lane'e mracaat ettiklerinde, Oryantalist alma ktphaneden koparlmakta ve estetik projenin, edebi eserin bir unsuru olmaktadr). Bir baka, kstlama ise, Oryantalist yazlarn Oryantalist bilimin icap-larnca ar derecede smrlandrlmasdr. Gezginlerden Chateaubriand gezisine kendi amalar iin ktn iddia edecek kadar ileri gitti. Ben grmek istiyordum, grmek Hepsi bu (78) Flaubert, Vigny, Nerval, Kinglake Disraeli ve Burton ise haclarn, Oryantalist arivin tozlanmaya yz tutmas zerine yapmlardr. Onlarn eserleri yep3/eni bir Oryantalist ktphane oluturacakt. Greceimiz gibi (her zaman olmasa da) genellikle bu proje, Oryantalizmin indirge-yiciliinden ar derecede etkilendi. Sebepler hayli karktr; gezgine, yaz tarzna ve eserinin hizmet ettii niyete bakmak gerekir. Dou'nun Ondokuzuncu yzylda bir seyyah iin mns neydi? ngilizle Fransz arasndaki farka bir bakalm. ngiliz iin Dou tabii ki ngiltere'nin mal olan Hindistan'd. Yakn ark Hindistan'a giden yol demekti. Fazla hayle yer yoktu. Ynetim, toprak meruiyeti ve icra gc gibi nosyonlar hayle yer brakmyordu. Jones'dan balayarak daha sonra Lane, Scott, Kinglake, Disraeli, Warburton, Burton ve hatta Geor-ge Eliot iin (*) Dou'yu tanmlayan ey, somutluktur, maddi mlkiyettir. (Eliot'n Daniel Deronda snda, Dou iin yaplm plnlardan bahsedilir) ngiltere Napolyon'u yenmi, Fransa'y yerinden etmiti. 1880'ler de ngiliz mparatorluu Akdeniz'den Hint Yarmadas'na kadar kesintisiz uzanyor, ngiliz kafas dnrken buna gre dnyordu. ngiliz iin Msr, Suriye yahut Osmanl mparatorluu'ndan bahsetmek demek ngiliz siyasi iradesinin, siyasi ynetiminin vs siyasi tanmnn hakim olduu sahalarda tur atmak demekti. Toprak hakimiyeti son derece mhim bir konu idi, hatta Disraeli gibi rahat bir yazar iin bile Tancred bir Dou masal deil, somut topraklar zerinde somut kuvvetlerin siyasi ynetimi ile ilgili bir altrmadr. Fransz gezgin ise Dou'da kayboluyordu. Gezdii yerlerde Fransz hakimiyetini hissedemiyordu. Akdeniz'in her taraf (Hal Seferleri'nden Napolyon'a kadar) Fransz yenilgilerinin izlerini tayordu. Daha sonra medeniyet grevi diye bilinecek olan kampanya, ngiliz mevcudiyetine bir alternatif olarak balatlm ti. Bunun neticesi olarak Vohey'den itibaren Fransz gezginleri aslanda kafalarnda olan yerleri gezmeyi i plnladlar. Buralarda orkestra yneticisi olacak ve Fransz, belki hatt Avrupa tarznda bir konser vereceklerdi. Onlarn Dou'su hatralarla dolu idi, anlaml harabeler, unutulmu srlar, gizli haberlemeler ve erdemle dolu idi. O Dou'nun ahitleri ise (eserleri, estetik ksm hari, inanlmaz ve gereklenmez boyutlar ieren) Nerval ile Flaubert'di.. Bu durum belli lde Dou'ya giden Fransz bilim adamlar iin de geerlidir. Henri Bordeaux'nun Dou Seyyahlar adl eserinde belirttii gibi bunlarm ou Kitab- Mukaddesin anlatt gemii, yahut Hal seferlerini merak ediyorlard. (79) Hasan el-Nuti'ye gre, bu isimlere Quatremere dahil Oryantal Sami Uzmanlarn eklememiz gerekiyor; l Deniz'i gezen Saulcy; Fenike arkeologu olarak Renan; Fenike dillerini tetkik eden Yudas; Ensarileri, smailileri ve Seluklular tetkik eden Catafago ve Defremery; Hudea'y gezen Clermont-Ganneau ve Palmira'nn ta yaztlarn okuyan Marquis de Vogue. Buna bir de anpolyon ve Maryet'den itibaren Msr bilimcilerini (rnein Maspero ve Legrain'i) eklemek gerekir. ngiliz gerekleri ile Fransz fantazileri arasndaki farkn bir gstergesi olarak, ressam Ludovic Lepic'in 1884'de (ngiliz igalinin balad tarihten iki yl sonra) Kahire'de syledii u szleri kaydedebiliriz: Kahire'de Dou artk yok. Ama realist rkmz Renan, ngilizlerin Arap Milliyetilik hareketini bastrn vyor ve ulusu hareket iin medeniyetin alnnda bir leke diyordu. (80)

Volney ve Napolyon'un tersine, 19. yzyl Fransz gezginlerinin arad bilimsel bir gerekten ziyade, yle Douya has ve fevkalde cazip gereklerdi. Bu Chateaubriand'la balamak zere zellikle edebiyat gezginler iin varit idi. Bunlar Douda ahsi mitlerine, tutku ve ihtiyalarna uygun bir mahal sezinlemekteydiler. Burada btn seyyahlarn, ama zellikle de Franszlarn, Douyu meslekleri bakmndan nasl kullandklarn gryoruz. Ancak, dnsel bir gerek varit olduunda, nefsaniyet bir miktar gemlenmektedir. rnein Lamartine kendisinden de Fransa'nn ark'da bir g olmasndan da bahsediyor. Bu ikinci ii yaparken, ruhunun, hafzasnn ve muhayyilesinin slba bindirdii basn ortadan kalkmaktadr. imdi, ne Fransz ne ngiliz hibir seyyah kendi nefsine yahut Meselesine Lane kadar hakim olamaz. Kasten tam Mslmanca bir gezi yapan Burton ve bunun tam tersini yapan (Mekke'den ters istikamette bir gezi) T. E. Lawrance, ynla tarihi, siyasi ve sosyal Oryantalizm retmiler, ama bu eserlerinde kendilerini Lane gibi gizleyememilerdir. te bu yzden Burton, Lawrance ve Charles Doughty, Lane ile Chateaubriand arasnda bir mevki igal ederler. Chateaubriandn Paris'den Kuds'e, Kuds'den Paris'e adl eseri (basm.- 1810-1811) 1805-1806 yllarnda yaplm bir seyahatin anlarn tekil eder. Chateaubriand bu geziden hemen nce de Kuzey Amerika'da gezmiti. Eserin yzlerce sayfas yazarn bir itirafnn isbat mahiyetindedir: Yazar bu kitabnda Ben, evet, hep kendimi zikrediyorum. O kadar ki, aslnda kendisi de mtevazi olmayan bir baka yazar, Stend-hal, Chateaubriandn enteilektel bir seyyah olmayn, kokusu burnun direini kran bir benlik eklinde aklamaktadr. Dou'ya bir ambar dolusu ahsi gaye ve yarg ile gitmi, ykn orada devirmi ve ondan sonra da Douda hi bir ey kendisinin acaip muhayyilesine kar koyamaz imiesine insanlar, meknlar ve fikirleri bir o yana bir bu yana itip kakmaya balamtr. Chateaubraind Dou'ya gerek hviyeti ile deil, derilmi-atlm bir bina olarak geldi. Ona gre Bonaparte son Hal valyesi idi. Eh, kendisi de daha nceki haclarn fikir, zikir ve arzularn, dlerini tayarak Mukaddes Diyarlar gezmeye kan son Fransz idi. Ama baka sebepler de vard: 1 Simetri .- Bat'y (Amerika'y) onun doal abidelerini grmt; imdi Dou'yu onun bilimsel abidelerini grecekti. Roma'y ve Keitleri tetkik etmiti; geriye kalan, Atina, Menfis ve Kartaca idi. 2 Nefsi kmal: Kafasndaki imajlar yenilemesi gerekiyordu. Dini esprinin gereine yle iaret ediyordu: Din btn insanlarn anlad evrensel bir dildir. Peki acaba bu olguyu slm gibi bir dinin bile tutunabildii () ark diyarlarmdan baka nerede gzlemleyebilirdi? 3 Hereyin tesinde, mes'eieleri olduu gibi deil, Cahetaubriand'-ca grmek ihtiyac. Kur'an nedir? Muhammed'in kitab. Bu kitapta, ne vardr? Ne medeniyet ilkeleri, ne de ahsiyeti ykseltecek kaideler Serbest uydurmacay iar edinerek devan ediyor: Bu kitap, ne tirana svyor, ne hrriyeti vyor. (81) Chateaubriand gibi kymetli bir ta iin Dou onun kurtarmasn bekleyen yan yatm bir yelkenli idi. Doulu Arap medeni iken vahilemiti. Bu durumda pek tabii ki Franszca konumaya alan Araplar duyan Chateaubriand, papaannn ilk konumasn duyan Robinson Crusoe misali heyecanlanmtr. Tabii Betlehem gibi (bu ismin kkenini de yanl saptyor) gerek 3/ani Avrupai medeniyet izlerine rastlanan I -yerler de vard, ama bunlar tek tkt. Heryerde insann karsna yle Doulular, yle Araplar kyordu ki (bunlarn medeniyeti de, dini de, ahlk da o derece seviyesiz, barbarca ve acaip idi ki) bu diyarlarn fethe ihtiyac vard. Hal seferleri saldn deildi (). Ve ada ekli ile bu seferlere saldr nitelii yaktrlabilecek olsa, da, bunlarn ortaya kard Meseleler, insan hayatnn kymeti Meselesini aan Meselelerdi: Bu seferlerin gayesi Kutsal Kabri kurtarmak deildi. Bir Meseleyi de halletmekti. Yani u Meseleyi: Acaba hangisi muzaffer olacakt Medeniyetin dman, ii cehalet kaynayan, despotlua, esir tccarlna el veren bir kltr m (slm'dan bahsediyor), yoksa ada

insana eskinin bilgeliini alayan ve insann insana kleliini ortadan kaldrm bir kltr m? (82) Burada daha sonra Avrupa'da verilen eserlerin ana fikri olacak ve rndan kacak olan fikrin filizi grlyor: Avrupa'nn Dou'ya hrriyet hocal yap... Chateaubriand ve ondan sonraki herkes Doulularn ve Mslmanlarn bu fikri tanmadna iman etmilerdir: Hrriyeti bilmez, dsturdan anlamazlar. Onlar zorlaycla tapyorlar. Eer sk sk bir cengver gelip semavi adaleti gerekletirmezse, komutansz asker, kralsz vatanda, babasz ocak gibi kalrlar. (83) Daha 1810'da, 1910'da Cromer'in konuaca tarzda konuan bir Avrupal.. Dou fetih ister diyor, Batmn Dou'yu fethetmesinin fetih deil, bir hrriyet gtrme harekt oluturacan iddia ediyor. Chateaubriand Romantik an slah ve ihyac zihniyeti ile konumaktadr. Hristiyanlk l dnyay diriltecek, ona imkn ve gcn kazandracaktr. Bu gcn varlm ise (l ve dejenere bir yzeye bakarak); ancak bir Avrupal sezinleyebilir. Gezgin iin bunun mns udur.- Filistin'de gezerken mridi Ahd-i Atik (Tevrat) ile incil olmaldr. (84) Ancak bu suretle Dou'nun grnrdeki bozukluunun tesi de grlebilir. Cha-teaubriand bir konuda armyor: Yapt tur ve sahip olduu gr ona, ada Doulu ve onun kaderi hakknda hibirey bildirmeyecektir, Dou'nun Cha-teaubriand iin Mhim olan yan, kendisinin bireyler hissetmesine vesile oluudur, ruhunu harekete geiriidir, kendini, grlerini, umutlarn dile getirmesine yardmc oluudur. Onun hrriyet dedii, Dou'nun harabelerinden kurtulutur. Buradan kurtulunca gittii yer ise hayl ve ha-; vali tefsir sahasdr. Dou'nun tasviri, imparatorluk i mensubunun bir trl gizli kalamayan benlii ile glgelenir. Lane'de Dou grnebilsin diye Lane ortadan \ kalkmaktadr. Chateaubriand'a benlik, yaratt harikuladeliklerin temaasnda erir, sonra daha da gl olarak doar, gcnn ve yapt yorumlarn iyice tadn karr: nsan Yudea'da gezerken nce byk bir kahr benlii sarar; ama bir metruk yerden bir baka metruk yere geerken, mekn nnzde snrsz biimde uzanr ve bu grnm karsnda o kahredici duygu kaybolur, o insan birden gizli bir dehet duygusuna .. kaplr. Bu, sizi ruhen kertmek bir yana,. cesaret verir ve asli karakterinizi ykseltir. Mucizelerle dolu bir dnyada harikulade eyler grrsnz: yakc gne, saldrgan kartal, ksr incir aac. Mukaddes kitap orada, capcanldr. Her isim bir sr saklar; her maara gelecei haber verir; her tepe bir peygamberin szlerine ahittir. Tanr bu sahillerde bizzat konumutur. l rzgrlar, paralanm kayalar, alm mezarlar, hepsi ahit bu olaanst ilere: ln dili tutuk, herhalde ebedi olan iittikten sonra bir daha konumad. (85) Bu blmdeki dn hayli ilgin. Dehet verici bir tecrbe insann kendine gvenini azaltmyor, kamlyor. Bo arazi, okusun diye kitap olup bu mthi ahsiyetin gzlerinin nne dikiliyor. Chateaubriand aalk ada Dou gereini amtr, bylece onun karsmda o orijinal ve yaratcdr. Paragraf sonunda ise. gr Tanr'nn bilebilecei kadar eskilere uzanr,- Yu-1 dea l Tanr'nn sesi orada, duyuial beri suskun olmutur, Chateaubriand ise bu sessizlii duyup, mnsini kavrayabilmekte ve (okuyucusu iin) l tekrar; konuturabilmektedir. Chateaubriand'da muazzam bir sempatik sezinleme (anlay') yetenei vardr ve bu yetenek, Rene' ve Atala>adh eserlerde Kuzey Amerika'nn srlanm \ kavramasna, Hristiyanln Dousunda da bu dini \ anlamasna yardmc olmutur. imdi, Paris-Kudsde, bu yetenek

iyice aha kalkmaktadr. Artk konu doal ilkellik ve romantik duygu deildir. imdi konu ezeli yaratclk ve ilahi orijinalliktir. Bunlar ilk defa Mukaddes Diyarlarda sz konusu olmu, o gnden bu gne kadar da deismeksizin sakl bir formda orada kalmlardr. Tabii bunlar kavramak kolay deildir; .' Chateaubriand arzu gc ile bunu baarr. Paris-Ku-ds bu byk gayeye hizmet etmektedir ve Chateaubriand bu ii baarabilmesi iin gerekli slahat geirir. Lane'in tersine, Chateaubriand Dou'yu tamamyla kucaklamaya akr. Onu yalnz ele geirmekle kalmaz, onu temsil ve mdafaa eder; tarih iinde deil, tarih tesinde, btn ile kendisine gelmi, insanlarn birbiriyle birlemi olduklar bir dnyann zamana tbi olmayan boyutunda... Onun iin Kuds'de, gayesinin merkezinde ve haccmm son noktasnda, btn Dou'ya, Yahudi, Hristiyan, Mslman, Grek, Farisi, Romal ve nihayet FranszDou'ya bar elini uzatr. Yahudilerin basma gelenler iin zlmektedir, ama onlarn da kendisinin genel grne bireyler kattna inanmakta, bir yandan da bir Hristiyan olarak hn duymakta ve sevinmektedir. Tanr yeni bir kavim semitir ve bu yeni kavim Yahudi deildir. (86) Ancak topraklarla ilgili geree baz dier tavizler de veriyor. Kuds onun gzerghnn son gayri-maddi dura ise, Msr biraz siyaset yapmas iin gerekli zemini hazrlyor. Ve bu siyasi fikirlerle hac, mkemmel bir btnle ulayor. Nil Deltasn grd zaman unlar dnyor: Bu gzellie ancak benim anl lkemin anlar lyktr. Yeni bir medeniyetin antlarnn kalntlarn grdm. Bunlar buraya diken, Fransa'dr. (87) Bu fikirler bir i-geirme eklinde ifade edilmilerdir, nk Chateaubriand'a gre Fransa'nm yokluu mutlu insanlarn, hr bir ynetimin yokluudur. Ayrca da, Kuds'den sonra Msr Ruhani adan hi de ekilir deildir. Msr'n siyasi bakmdan tahlilini acyarak yaptktan sonra Chateaubriand kendi kendine tarihi gelimenin arkasndan gelen farkm sebebini soruyor: Nasl olur da bu perian Mslmanlar He-rodot'u, Diodorus'u hayrm brakan (teki) Msrllarn yerini alr.. Msr'a bu ekilde el salladktan sonra Chateaubriand Tunus'a, Kartaca harabelerine ve nihayet evine dner. Ama Msr'da kayda deer bir ey daha yapar: kendisi piramitleri ancak uzaktan seyredebilmektedir. Bir temsilci gnderir. Tan stne u yazy kaztr: Chateaubriand: kendini Tanrsna adam bir yolcu her bir icaba ba emelidir. Faydal, deil mi? Normal olarak buna heves deyip, glnr geilir. Ancak eer bu Paris-Kudsn son sayfasna hazrlk ise, hemen glmeyelim. Yirmi yl boyu bir srgnn kar karya kald tm tehlikeleri, tm zdrapia-r incelediini sylerken Chateaubriand yazd her kitabn mrn uzattn da ifade ediyor. imdi mrn baharn yaam, evsiz barksz biridir, bundan sonra da ev bark sahibi olacak deildir. Eer Tanr ona huzur verecek olursa, lkesine bir ant dikmeye alacaktr. Bakaca dnyalk olarak elinde kalan, yazd kitaplardr. Bunlar da, eer ismi yaayacaksa yeterlidir, yaamayacaksa lzumundan fazladr. (88) Bu son satrlar bizi Chateaubriandn adn piramitlere kaztmak hevesine geri gtrmektedir. Anladmz udur.- Onun egoistik ark hatralar, bizi bkmadan ylmadan bandan geenlere nasl baktn anlatan birisiyle kar karya brakmaktadr. Chateaubriand iin yazmak, yaamaktr ve grd her tan yzne de yazmaldr, yoksa yaayamayacaktr. Lane'in hikyesini srekli olarak bilimsel otoritenin sesi ve bir ayrnt yn kesintiye uratmaktayd. Cha-teaubriandn hikyesi ise egoist, fkesi burnunda birisinin irade beyan idi. Lane nefsini Oryantalizm iin, Oryantalist ahlk uruna feda ederken, Chateaubriand Dou hakkndaki her hkmnn kendisinden kaynaklanmasna zen gsteriyordu. Ancak her iki yazarn ortak yan, kendilerinden sonra ocuklarnn ayn ii srdrmesinden bahis amamalar idi. Lane ahs olmaktan, eseri de insancl bir dokman olmaktan kt.

Chateaubriand ise eserine isminin garantisi olarak bakyordu. Eer yaz yazar yaatmayacak idiyse, insan niin yazsnd.. Chateaubriand ve Lane'den sonraki gezginler (baz hallerde satr satr kopye etmek suretiyle) onlarn eserlerini kaale alm iseler de, ilk eserler Oryantalizme baz snrlamalarn gelmesine sebep olmulardr. Yani sonrakiler de ya Lane gibi bilim, yahut Chateau- briand gibi zevk ve nefs yazmlardr. Birincinin getirdii sorun: Hereyin bilimsel olarak kavranabilecei ve kapsanabilecei eklindeki Bat inan ile bu inann Dou'nun deil, Bat tarz gzlemin tasviri ile sonulanmas idi. ahsi heveslerin giderilmeye a-hlmasmdaki sorun ise, Dou'nun hayl diyar olarak tantlmas idi, ki kiinin hayl gc ne kadar zengin olursa olsun bu yanlt.. Tabii her iki halde de, Oryantaiizmin Dou'nun ileni tarz zerindeki etkisi bykt. Bu etki Dou'nun belli bir zaviyeden grlmesine hep mani oldu. Bu zaviye, imknsz bir genilii ve vurdumduymaz bir ahsilii olmayan bir orta zaviye idi. Eer biz Oryantalizmde (ada Doulunun) gnlk yahut toplumsal yaayndan iz ararsak, bulamayz. Bu eksikliin sebebi balca, Lane ve Chateaubri-andn (bir ngiliz ve bir Franszm) at iki yoldur. Bilginin, zellikle de ihtisaslam bilginin terakm son derece yava cereyan eder. Bu yalnzca bir st ste ylma yahut birbiri peisra eklenme deildir, seicilikle birlikte ylma, nakil, silinme, yeni batan tanzim ve (aratrma mutabakat denen ey dahilinde) srar ile mmkndr. Oryantalizmin 19. yzyldaki durumu gibi, bu tr bilginin meruiyeti, (Aydnlanma a ncesindeki gibi,) dini otoriteden gelmiyordu, mteselsil diyebileceimiz otoriteden geliyordu. Sacy'den itibaren Oryantalistin yapt ey, bir resmin tamamm arayan antikac gibi, baz yaz czlerini bir-araya getirmeye almakt. Neticede Oryantalistler birbirlerinin eserlerini ok sk zikreder olmulardr. rnein Burton, 1001 Gece Masallar yahut Msr ile urarken, Lane'e mracaat etmi, onu haylice de eletirmesine ramen byk bir otorite olarak zikretmitir. Nerval Dou'ya Lamartine'i izleyerek gitmi., La-martine ise Chateaubriandi takip etmitir. Ksacas, giderek byyen bir bilgi dal olarak Oryantalizm hep evvelkilerin salad gda ile beslenmitir. Yeni materyal ile karlaan Oryantalist, (bilim adamlar arasnda yaygn olduu vehile) kendisinden ncekilerin perspektifini, ideolojisini ve ynlendirici ilkelerini kullanarak bu yeni materyali anlamaktayd... O halde hemen kesinlikle sylenebilir ki, Sacy ve Lane'den sonraki Oryantalistler bu ikisini yeniden yazmlardr. Chateaubriand ise gezginlerin kopye ettikleri kii olmutur. Sonraki eserlerde ada Dou'nun gerekleri sistematik olarak budanyordu (zellikle Nerval ve Flaubert gibi yetenekli kiiler, Lane'in yazdklarn kendi gzlerinin grdne tercih ettii zaman) ... Dou (bir bilgi sistemi olarak) bir mahal deildir, kullanlmaya hazr bir nutuk temas, baz atflar, baz niteliklerdir, ki kayna da (trnak iine yazlm bir szde, yahut bir kitabn bir cznde), birisinin Dou hakknda yazm olduu bir kitabn bir satmnda, daha nceki birisinin hayl gcnde, yahut bunlarn hepsinde bulunmaktadr. Dou hakknda eser verenler, Dou'yu dorudan gzlemledikleri, ahvl ve eraitini tasvire altklar iddiasndadrlar, ama bu gaye daima baka tr sistematik gayelere nazaran tali kalmaktadr. Lamartine, Nerval ve Flaubert'in Dou dedikleri ey, baz inan malzemesinin (okuyucunun ilgisini ekmeyi beceren estetie eilimli akll bir irade nclnde) takdimidir. Geri daha evvel de sylediim gibi arlk hikyenin akndadr ama bu yazarn Oryantalist bir nemlerinin olmadn da sylemek istemiyorum. Sylemeye altm ey, Flaubert'in Bouvard ile Pecuchetsinde grdmz gibi, ne kadar ahsi olursa olsun yaplan gezinin yine bir tr kopyaclk olacadr...

1833'de Dou gezisine baladnda Lamartine byk bir dnn gerekletiini sylyordu: Bu benim i dnyam, iin byk bir harekettir. i ise zan-larla, nyarglarla, tercihlerle kaynamaktadr: Roma'-dan Kartaea'dan nefret eder, Yahudileri, Msrllar ve Hintlileri sever ve onlarn Dante'si olmaya da karar verir. Fransa'ya Veda adl iirinde Dou'da yapaca hereyin bir listesini yaparak yola koyulur. Balangta, karlat herey ya kendisinin airce kehanetlerini dorulamakta ya da tebihteki ustaln ortaya karmaktadr: Lady Hester Stanhope llerin Cad Kars (Kirke)dir; Dou onun hayl ettii vatandr; Araplar ilkel bir kavimdir; Mukaddes sr btn Lbnan'n yznde yazldr; Dou, Asya'nn cazibesine ve byklne, Yunanistan'n kklne ahitlik etmektedir. Filistin'e varr varmaz, Dou'yu anlatmay brakr, uydurmaya balar. Kenan diyarlarnn en iyi kullanmn Poussin ve Lorrain'in eserlerinde bulduunu syler. Daha nce tercme faaliyeti adn verdii seyahati simidi bir duadr ve gzden, zihinden yahut akldan ziyade hafzasna, ruhuna ve kalbine i yklemektedir. (89) Bu samimi itiraz ile Lamartine'in analojik ve onarmc igzarl bitiyor. Hristiyanlk bir tahayyl ve zikir dini olduuna gre, .inan sahibi birisi olarak La-martine artk bu kalba girmelidir. Onun bu izgideki gzlemlerinin tam bir listesini yapamayz. Bir kadn gryor, kadn ona Don Juan'daki Haidee'yi hatrlatyor; sa ile Filistin arasndaki ilikiyi Rousseau ile Cenevre arasndaki ilikiye benzetiyor; rdn nehrinin kendisini, insann ruhunda uyandrd srlar kadar nemli bulmuyor; Doulular, zellikle Mslmanlar tembel buluyor, izledikleri siyasetin kaprislere da-n yandm, duygusal olduunu ve gelecee yer verme-diini belirtiyor; bir baka kadm gryor, Chateau- Jjj briand'n eseri Ataladaki bir blm hatrlyor; s- |j| temiz kolay kolay bitmez. Son olarak belirtelim ki 19 eer Tasso ve Chateaubriand' Lamartine'den nce Do- 9 u'ya gitmemi olsalard daha kt olurdu Tabii La9 martine bir ey daha sylyor: Onlar Mukaddes Diyarlar diye yanl yerlere gitmilerdir... Birka sayfay,.9 da Arap edebiyatna ayryor ve bu konuda gvenle .^ konferans veriyor. Dili bilmeyii kendisini rahatsz etmiyor. Mhim olan udur: Dou'daki gezisi ona gs- 1 termitir ki, Dou garip kltrler diyardr, hilkat ga- ribelerinin diyardr. Kendisi de Dou'nun Bat'daki airidir. Kendi stne hi alnmadan yle diyor.Bu Arap diyar var ya, acaiplikler diyar.. Herey buradan kyor ve burada her aptal yahut banaz kisiye peygamberlik sras gelebilir (90) Lamartine Douda, ikmet marifetiyle Peygamber olmutur... Sonunda Lamartine Kutsal Kabre, zamann ve meknn n ve sonu olan yere ulam, artk yalnzca tefekkre dalmak, uzlete ekilmek, iir yazmak isteyecek kadar hakikati iine doldurmutur. (91) Corafi Dou'yu aan Lamartine, artk bir ahir-za-man Chateaubriand'dr ve Dou'ya ahsi (hi olmazsa Fransz) mal gibi (biraz sonra Avrupa'nn eline geecekmi gibi) bakmaktadr. Zaman ve mekn ire bir seyyah ve bir hac iken: Lamartine birden akn bir nefs olur ve ruhunda btn Avrupa'y hisseder olur. Kanlmaz olan ey, Dou'nun para para olaca ve Avrupa'nn ellerinde kutsanacadr. Bylece Lamar-tine'in dnde Dou, Avrupa tarafndan yneltilmek hakk ile yeniden domaktadr: Bu suretle tanmladmz egemenlik, Avrupa'nn hakk olarak da mseccel olacak ve kapsam itibaryla sahiller dahil baz blgelerin igalinden ibaret bulunacaktr. Gaye igal olunan yerlerde serbest blgeler, Avrupa mstemlekeleri, yahut transit limanlar kurmaktr...

Lamartine bu noktada da durmuyor. Grd ve tand Dou'nun, topraksz, vatansz, haksz-hukuk-suz ve emniyetsiz uluslarn itiyakla (Avrupallarn igalinin getirecei) korumay beklemekte olduklarn sylyor. (92) Btn Oryantalist literatrde, bu kadar mull bir gr yer alm deildir. Lamartine iin Dou'ya gitmek yalnzca emredici bir bilin ile Dou'ya ayak basmak deildir; ayn zamanda bu bilincin, (Dou zerindeki bir eit gayri-ahsi ve Avrupai denetimin ortaya kmas ile) hkmn kaybediidir, Dou'nun fiili hviyeti Lamartine'in zikir dolu gzlemlerinde kaybolur. Bu gzlemin paralar daha sonra bir araya getirilecek ve ortaya bir zamanlar Napolyon'un ryasn grd dnya hakimiyeti tablosu kacaktr. Lane'in insani hviyeti Msr'la ilgili tasnifatn bilimsel ablonunda yitmitir. Lamartine'in bilinci ise normal snrlarm fevkalde amaktadr. Bunu yaparken, Chateaubriand'n deneyimini tekrarlamakta, dahas Shel-ley'nin Napolyon'un sahasna inklap etmektedir, ki o sahada dnya ve milletler iskambil masasndaki ktlar gibi savrulmaktadrlar. Lamartine'in eserinde Dou'dan artakalan hi de'fazla deildir: Donun Jeopolitik nemi onun plnlar ile svanmtr. Gittii mahaller, grd insanlar, bandan geenler, (onun aaal genellemelerinde) kk birer yanklana raz olmulardr. Son blmde ise (Siyasi zet) kalan birka arpc ferdi izlenim de krlenir... Lamartine'in milliyeti diyebileceimiz akn egoizmini Nerval ve Flaubert ile kyaslamamz gerekir. Onlarn Oryantalist eserleri (toplam eserleri iinde), Lamartine klliyat iinde Dou Seyahatnamesinin tuttuu yerden O'k. fazla, yer tutmaktadr. Bu iki yazar Lamartine gibi Dou'ya btn klsikleri, ada literatr ve akademik Oryantalist eserleri okuduktan sonra gitmilerdir ve Flaubert bu konuda akszldr. Ama Nerval nedense Atein Kzlarnda nceleri Dou hakkndaki btn bilgisinin yars-unutul-mu snf okumalar olduunu sylyor (93) Geri Oryantalist eser olarak Flaubert'inkine nisbetle ok daha az sistematiktir ve onunki kadar derlitoplu deildir ama kendisinin Dou Seyahati adl eseri bunu yalanlyor. Bundan mhim olan husus ise Nerval (1842-1343) *ve Flaubert'in (1849-1850) yaptklar Dou gezisinden ahsi ve estetik kullanm bakmndan dier 19. yzyl seyyahlarna oranla daha fazla istifade etmi olmalardr. Her ikisinin de birer dahi olmalar mhimdir. Ayrca her ikisi de Avrupa kltrnn Dcu'yu sapk ama sempatik gren vehesi ile harneirdiler. Nerval ve Flaubert Mario Prazn Romantik Istrap adl eserinde anlatt dnce ve duygu camiasna aittiler. Bu camia Gautier, Swinburne, Bau-delaire, Huysmans gibi ahsiyetler yetitirmiti ve bayld konular Dou'nun gariplikleri, sadiste-mazo-histe zevkler (veya Prazn dedii gibi ksaca algolag-niya), karanlk, aklamasz korkun mevzular, lm Tayan Kadn mefhumu, gizlilik, bilinmezlik vb. idi. (94) Nerval ve Flaubert iin Kleopatra, Salome ve sis gibi diilerin zel bir ehemmiyeti vardr. Dou zerinde alrken de, Douya gidince cie, bu tr efsanevi, insann aklna ok ey getiren diilere fevkalde yksek bir deer vermi ve sk sk zikretmi olmalar tesadfi deildir... Genel kltrel tavrlarna ilveten, Nerval ve Flaubert Dou'ya yle bir (kendine has) ahsiyet mitolojisi getirdiler ki konusu ve hatt yaps Dou'yu gerektiriyordu. Her ikisi de Quinet'ih ve bakalarnn anlatt Dou Rnesansndan etkilenmilerdi. Eski ve allmam olann verecei hayatn peindeydiler. Ancak her ikisi iin de bu Dou gezileri ahsi amalara hizmet ediyordu: Jean Bruneau'nun dedii gibi (95), Flaubert kendine bir vatan aryordu; dinlerin yurdunda, klasik edebiyatn yeerdii yerlerde... Nervai ise kendisinden nce Sterne'in Yorickinin yapt gibi, kendi duygularm ve dlerini aryor yahut izliyordu. Her iki yazar iin de Dou daha evvel grm muydum acaba? (dej vu) dedirten bir yerdir. Ve her ikisi de, byk san'at rnlerinden baka trl kr etmenin imkn olmad iin, seyahat tamamlandktan sonra sk sk Dou'ya dneceklerdir. Geri kendilerinin Dou ile ilgili eserlerinde hayl krkl da grlr yahut bazan bir efsanenin

sona erdii de sezilir ama, muhakkak ki onlar, Dounm kendileri tarafndan kullanlm olmak ile tkenecei kanaatinde de deildirler... Nervai ve Flaubert'in (19. yzylda Oryantalist dn inceleyen) bu eser bakmndan byk nemi, her ikisinin de u ana kadar ele alm olduumuz trden Oryantalizme dayal olmakla beraber ona baml olmayan eserler vermi olmalardr. Bir kere almalarnn kapsam deiiktir. Nervai Dou Seya-hatini birtakm gezi notlarndan, eskizlerden, hikye ve paralardan karmtr. Dounm onun kafasm megul ettii Esrarl Mevzular a gelince, bunlar mektuplarnda, roman tr almalarnda ve sair yazlarnda da grlr. Flaubert'in Dou gezisi ncesinde ve sonrasndaki yazlarna Dou kokusu sinmitir. Onun eserleri iinde Dou, Sehayat Defterinde Aziz Antuvann ileleri nde (hem ilk, hem de ikinci ve nc yazllarda), Herodiasda, Saiarnmboda, saysz okuma notlarnda, senaryolarda ve bitmemi hikyelerde grlyor. Bruneau bunlar fevkalde iyi bir tetkikten geirmi. (96) Flaubert'in dier belli bal romanlarnda da Oryantalizmin yanklansna ahit oluyoruz. Genel olarak, hem Nerval hem de Flaubert ellerindeki ark materyalini sekli olarak ilemiler, sonra onu deiik biimlerde ahsi estetik projelerinde istimal etmilerdir. Onlarn eserlerinde Dou deiir bir yer tutuyordu. Onlar Lane gibi, Chateaubriand, Lamartine, Renan ve Sacy gibi Dou'yu anlayp, izah edip kodlayp dosyalamyorlard. Geri Lane'den serbeste yararlanyorlard, ama onlarm Dou'su iinde yaanlan, estetik duygular ve hayli kamlayan, imknlarla dolu gep-geni bir yerdi. Onlar iin nemli olan, bamsz, estetik ve ahsi bir vaka olarak kendi eserlerinin yaps idi. Onlar Dou'nun nasl bir bakta grlebilecei ile yahut ona nasl hakim olunabilecei ile pek ilgilenmiyorlard.. Onlar Dou'yu ilerine ekmediler, ne de Dou deyince dokman ve kitap (resmi Oryantalizm) anlamlardr... Demek ki, bir yandan onlarm ark almalar Ortodoks Oryantalizm'in limitasyonlarn amaktadr. Dier yandan, almalarmm konusu arki yahut arkiyat olmann tesindedir. (Onlar Dou'yu hi Oryan-talize etmiyorlar da demek istemiyoruz) Bu konu, aktan aa Dou'nun ve Dou hakknda bilinenlerin iki yazarn karsna kard tahditler karsnda etkili olmaktadr. rnein Nervai, grd eye canla-bala sahip kmas gerektiini dnmektedir, | nk: Sema ve deniz yerinde duruyor; Dou Semas her sabah on semasm kutsal bir sevgiyle kucaklamakta; ama yer l; l nk insan onu ldrm ve tanrlar kamlar. Tanrlar gittikten sonra Dou yaayacaksa, bu Nervail'in bereketli abalar ile olacaktr. Dou Seyahat fji tinde hikayecinin sesi grdr ve hikayeci Dou'nun labirentlerinde iki kelime ile mcehhez olarak ilerlemektedir: TAYYB, (tamam, iyi) ve MAF, (yok.) O bu kelimeler ile, hereyi ters ve hereyi zd Dou lemini karsna alacak, ondan gizli ilkelerini szdracaktr. Dou dler ve hayller lkesidir ve Kahire'de grd peeler gibi, sonsuz hazineler gizlemektedir. Nervai Lane'in Dou'da evlilik konusundaki inan ve tereddtlerinden bahis ayor. Ama o Lane gibi tereddtte kalmyor. Zeynep ile ilikisinin yegne sebebi toplumca kabul grmek de deil.. Bu masum kz ile ilk vatanmz olan bu yerde hayatm birletiriyorum. nsanln pnarlarnda ykanmak gerek.. O pnar ki ondan gerek iir gerekse atalarmzn iman sdr olmutur... Hayatm bir romen ,.; gibi yaamak istiyorum Hani u hareketli ve kararl yiitler vardr ya, her halkrda evrelerinde bir hadise isterler, bir dm, ksacas hareket isterler, ite kendimi onlardan birinin yerine koyuyorum. (97)

Nervai istidadn Dou'da deerlendiriyor. Sonu 11 romandan ziyade bitmez tkenmez (ve tam gereklemeyen) bir arzudur: zihin-fiil ibirlii. Bu yazdan sap, bu allmam trden seyahat, geziyi yaz ile bir tutan dier gezginler asndan hayli gariptir.. Dou'ya, fiziki ve duygusal olarak balanan Ner-| val, gayri resmi bir gzle, onun zenginliklerini temaa eder ye (diiyi hayli ne karan) kltrel havasn teneffs edx Msr'da her trl bilginin kayna olan hem esrarengiz hem de kapsndan girilebilen merkezi bulmutur. (98) zlenimleri, dleri ve hatralar yerlerini zaman zaman Dou slbu ile yaplm ssl anlatmlara brakrlar. Msr, Lbnan ve Trkiye'de seyahatin glnden bahsederken ortaya baka bir konu kar: Sanki Nerval Chateaubriandn yapt seyahati evreden dolaarak yapacaktr. Mic-hel Butor bu konuyu ok iyi anlatr: Nerval iin Chateaubriandn gzergh yzeyseldi. Kendisininki deiik, plnl olacak, berikinin gittii merkezlere deil, o merkezlerin uzants olan yerlere, merkezi evreleyen elipsin uzak noktasna gidecekti. Bylece ayn eye ikinci bir noktadan bakarak, normal merkezlerin saklad tuzaklar aa karacakt. Kahire'yi, Beyrut yahut stanbul'u gezerken Nerval daima Roma, Atma ve Kuds'n (Chareaubriandn gezdii merkezler) altnda uzanan'bir galeriyi aramaktadr... Chateaubriandn ehirleri nasl birbiri ile balantl ise (Roma, imparatorlar ve papalar ile Atina'nn ve Kuds'n mirasn koruyorsa) Nervai'in galerileri de iice idi. (99) Hayli uzun olan iki hikye (Halife Hakim ile Seba Kraliesi) bile yzeyde akmak yerine Nerval'i d gereklerden almakta ve beklenmezliklerle, dlerle dolu korkun bir i dnyaya srklemektedir. Her iki ykde de gizli hviyetler vardr. Aile ii cinsi ilikilerden de aka bahsedilir. Ve her yk bizi Ner val'iri ekilsizliklerle, belirsizliklerle, kararszlk ve soyutluklarla dolu Dou'suna gtrmektedir. Gezi bitip : de Nerval Maita'ya vard zaman anlar ki artk souun ve borann, frtnann lkesindedir ve daha imdiden Dou bir gnd gibi geridedir. Dou'da gpegndz grlen ve peinden hemen gnn gaileleri gelen o dler gibi. (100) Nerval'in Seyahatinde S Lane'in ada Msrllarmdan kopye edilmi pekok M sayfa var. Ama bunlar da Nerval'in Dou'sunun dehlizlerinde kaybolup gidiyor... Sanrm Nerval'in Seyahat Defterinde onun Dou'sunun (eseri belli lde Oryantalizme dayal olmakla beraber) nasl olup da Oryantalist Dou mef- humundan kopuk olduuna iaret eden satrlar var. Birinci olarak: Doymak bilmez biimde, tecrbeyi ve hatray birlikte edinmeye alyor: Ben Doa'nm tamamini iime ekmeye alrm, (yabanc kadnlardan bahsediyor). Bunlar oralarda yaam, o tecrbeyi geirmi olmann hatralardr. u satrlar ise konuyu biraz daha aklyor: Dler ve delilik... Dou arzusu. Avrupa ykseliyor. D gerek oluyor... O. Onu karacaktm. Kaybedecektim azkalsm .- Dou Teknesi n (101) Dou Nerval'in dsel araynn ve arayn merkezinde olan hayl kadnn simgesidir. Arzu ve kayp bu simgede iiedir. Dou Teknesi (Vais-seau d.Orient) ya kadnn Dou'yu tayan tekne olarak simgelenmesidir, yahut bizzat Do Seyahati adl eserdir. Her iki halde de Dou'yu bir hatra boluu karakterize etmektedir. Baka trl nasl olur da bylesine orijinal ve bireysel bir zeknn rn olan Seyahate, sayfalar dolusu Lane'in girmi olmas aklanabilir Nerval istikrarl bir Dou gerei bulma midini kaybetmi, Dou'yu anlat ekline sistemli bir dzen vermeyi de becerernemitir artk iyice kabul grm Oryantalist bir esere snmaktadr, hem de bol bol. Nerval o diyarlar gezdikten sonra da dnya l idi. Kendisine gelince, Seyahat de yer alan birka para dnda, daha nce olduundan daha az sersem-sepelek deildi, bitmiti. Onun iin Dou geride, arkada, negatif bir lemde kalmt, bu lemde baarsz ykler, sras am zabtlar, bilimsel eserlerin kopyalan, Dou'nun yegne teknesini tekil etmekteydi. Neyse ki,

Nerval kendisini Fransz misyonuna adayarak projesini kurtarmaya almad; yalnzca baz eyleri sylerken Oryantalizmin kapsn almakla, yetindi... Nerval'in bombo bir Dou anlayna karlk Flaubert'in Dousu dopdoludur. Onun gezi notlarna ve mektuplarna baktmzda, dikkatle hadise nakleden, dikkatle insanlardan ve dekorlardan bahseden ve garipliklerden zevk alp alk olmad eyleri (genellemelerle) basite indirgemeye almayan birisini grrz. Onun yazlarnda (hani belki ii yazya dkt iin) odak noktas gze taklan olaylardr. Bunlar yazar tarafndan kendine has bir slp ile ifade edilirler. Bir rnek olarak u cmle: Msr'da hayatn olduunu hiyerogliflerden ve gvercin dksndan anlyorum. (102) Msr'n sapklklan vardr; hayvanca hazlar ile entellektel incelikler birbirine karmaktadr. Flaubert bazan ok iren olabilen bu zel tr sapkla bakmakla kalmaz, onu ilgi de duyarak anlamaya alr. Nihayet konu Flaubert'in muhayyileye dayal eserlerinin bir nvesi haline gelir. Flaubert'in btn yazlarnda zd iftler boy gsterir .- ete kar ruh, Salome'ye kar Aziz Yuhanna, Salammb'ya kar Aziz Antuvan. Flaubert'in Dou'da grdkleri (yani bilgi ile cinsel nazlarn iielii) grd eitimi de hesaba katarsak, bu kategorileri kuvvetle dorulamaktadr. (103) Yukar Msr'da Msr san'atna, onun inceliine ve apak ehvaniliine bakakalr: Yahu bu resimler o alarda da var myd Dou'nun istifhamdan ok daha fazla cevapla ykl olduu u szlerden anlalyor: Anne, bana Dou'nun beni hayl krklna uratp uratmadn soruyorsun. Hayr, tam zannettiim gibi kt. Ayrca, benim anlaymn ne kadar dar kaldn da grdm. Kafamda mulak olan hereyi burada ak ve seik olarak gryorum. Zanlarn yerini kanlar alyor, o kadar ki bazan d m gryorum diye dnyorum. (104) Flaubert'in almas o kadar karmak, o kadar genitir ki, onun Dou ile ilgili eserleri konusundaki her sz kabataslak ve natamam olacaktr. Ancak, dier ark yazarlarnn eserlerine de bakarak Flaubert'in Oryantalizminin ana hatlar karlabilir. Samimi ahsi notlar (mektuplar, gezi notlar ve hatra defterine yazlanlar) ile formel estetik yazlar (hikye ve romanlar] arasnda ayrm yapacak olsak bile, yine de Flaubert'in Dou^ perspektif inin kaynann Gneyde ve Dou'da aranan bir gr alternatifi olduunu syleyebiliriz. Bu ise udur: Fransz manzaralarnn griliine kar pasparlak renkler. Ruhsuz, bir rutin yerine heyecan verici sahneler, gz yoran allm eyler yerine esrarengiz, esrar zlmemi eyler. (105) Ama Dou'ya gidince Flaubert onu berbat ve tkenmi bir halde bulur. Onun iin, Oryantalizmin her tr gibi Flaubert'inki de canlandrmay hedef almtr Dou'yu canlandrmak zorundadr, onu kendisi iin ve okuyucular iin hayata iade etmek zorundadr ve bunu gerekletirecek olan, (kitaplardan ve mahallinden) rendii eyler ile kulland dildir. Dou konulu romanlarnda da tarihi ve mnevverne bir yeniden kurma abas vardr. Salammb'daki Kartaca ile, Aziz Antuvann hayl gcnn ona ektirdikleri, Flaubert'in Dou'nun dini, saval, ibadeti ve toplumu hakkndaki (ounlukla Bat kaynakl) okumalarnn sonucudur... Formel estetik almann muhafaza ettii ey (Flaubert'in acaip okumalarna ve eletirici tashihlerine iaret ediinin tesinde) Dou gezisi anlardr. Bize ntikal Edenler Kitaplna gre, Oryantalist ok gezip ok grm bir insanadr. (106) Ne var ki birok gezginin tersine Flaubert gezilerini dahice deerlendirmistir. Bandan geenleri genellikle tiyatro eklinde verir. Yalnzca neyi grd ile ilgilenmez, Renan gibi, nasl grd ile, (bazan korkun fakat her zaman cazip olan) Dou'nun kendisini ona nasl gsterdii ile ilgilenir. Flaubert Dou'nun en iyi seyircisidir .-

Kasr El Ayni hastanesindeyiz. Bakm iyi. Cailud Bey yaptrm, etkisi hl sryor. Hepsi frengili; Ab-bas'n kouunda birounda hastalk kaim barsak aznda grlyor. Doktor iareti akar akmaz, hepsi yataklarnda dorulup ukurlar zyorlar (sanki talimdeyiz.), arkalarn dnerek kaln barsak kn elleri ile ap doktorun yaray iyice grmesini temine alyorlar. Acaip fizyolojik zellikler, rnein birisinin barsanda kl tremi] Yal bir adamn tenasl organnn derisi yok... Kokudan midem kalkt, bzldm. Bir kemik hastas: eller yamuk, trnaklar pene gibi uzam; gvdesinin kemiklerini teker teker saymak mmkn' Korkun derecede zayf ve alnnda, boynunda czzam iaretleri.. Kadavra odas: Masann stnde karn kesilerek alm bir Arap; gzelim siyah salar... (107) Hastalk ve hastaln canl tasvirleri Flaubert'in romanlarnda mkerrer bir temadr. Flaubert konuyu klinik bir tiyatroda, imiiz gibi iler. rnein llerin kesilip biilmesine, gzellie duyduu ilgi bize Salam-b'da son sahneyi, Mtho'nun lme gidiini hatrlatr. Bu sahnelerde, tepki yahut sempati yoktur, ikinci plndadr. Flaubert'in Dou gezilerinin en heyecanl anlar Kk Hanm ile ilgilidir. Kk Hanm onun Vadi Halfada karsna kan bir dansz-konsomatristir. Fiaubert Lane'in eserinde alimelerden ve havaiiar-dan yani kadn ve erkek danslardan bahis edildiini grmtr. Yalnz o, alime kelimesinin kaderin hangi cilvesi sonucu dansz mnsn kazandn ac ac dnm ve bu dnten zevk de almtr. (Zafer adl romanda Joseph Conrad Flaubert'in izinde*n giderek mzisyen, kadna Alime adm vermi, onu erkek kahramann, Aksel'in karsna son derece gzel ve tehlikeli birisi olarak dikmitir.) Alime Arapa'da bilgili kadn demektir. 18. yzyln tutucu Msr toplumunda ok gzel iir syleyen kadnlara verilen isimdir. Oysa 19. yzyln ortalarnda bu eit dansz fahienin lonca tarafndan verilen ismi olmaya balad. Kk Hanm da bunlardan biridir ve Fiaubert nce onun atraksiyonu olan An dansn izler. Sonra, da geceyi birlikte geirirler. Herhalde akll diilii, hassaslklar ve (Fiaubert yle diyor) eitimsizlii ile bu kadm Flaubert'in romanlarnn tipik dii kahramandr. Onun onda zellikle bulduu ey, Kk Hanmn ar taleplerinin olmaydr. Yalnz gzel kokulu teninde tahtakurular bulunabilmektedir. Seyahatinin bitiminde arkada Louise Colet'ye unlar yazyor .Doulu kadm bir makina. Bir erkek ile baka bir erkek arasnda hi fark gzetmiyor. Kk Hanm'in bitmek bilmeyen ehveti Flaubert'in zihnini allak-bul-lak ediyor ve onun bu hali bize Duygusal Eitim adl blmn sonunda Deslauriers ile Fredderic Moreau arasndaki ilikiyi hatrlatyor: Bana gelince, beni uyku tutmuyor. Bu gzel yaratn ml ml uyuyuunu seyrediyorum. Horluyor, kolum bann altnda yastk; kolyesini parmama sanyorum. Uzun, upuzun bir d bu gece... Kalmamn sebebi de bu. Paris batakhanelerindeki gecelerimi dnyorum da... Aklma bir sr ey geliyor. Bir de onu dnyorum: Dansediini, tek kelimesini bile anlamadm o arklar syleyiini. (108) Flaubert'in duyu ve dn iin Doulu kadn bulunmaz bir frsattr. Kendine yeterlii, duygusal vurdumduymazl Flaubert'e son derece cazip gelmektedir. Kollarnda tutarken hayallere dald ey, kadndan ziyade arpc ve dilsiz bir diidir. Kk Hann Flaubert'in Salammb'sunun, Saiome'sinin ve Aziz An-tuvan'a ile ektiren dier btn kadnlarn prototipidir. Herhalde (dili olsayd eer) Hz. Sleyman'n huzurunda Ar dans yapan Seba Kraliesi gibi o da yle diyecekti: Ben bir kadn, deil, bir dnyaym. (109) Baka bir adan Kk Hanm, dourganl sembolize etmektedir. Bitmek bilmeyen bir diilie sahip bu kadnn N kysndaki evi, Salamboda, Omnifeconde (Dourgan) diye tavsif edilen

tanrann (Tanit'in) peesinin sakl olduu evin ok benzeri bir mevkidedir. (110) Btn diiliine ramen Kk Hanm da, Tanit, Salome ve Saiammb gibi, ksr kalmaya mahkmdur. Kk Hanm ve onun iinde yaad Dou, Flaubert'in dertlerini depretirir .Mziimiz zengin, hayatmz renkli, imknlarmz geni Belki tarihin hibir devresinde bilinmedii kadar ive ve oyun biliyoruz Ama z eksik Meselenin zn karyoruz Yazyoruz, geziyoruz, ama ne? Bombo alimiz, arkeologuz, tarihi, doktor, ayakkabcyz, zevk sahibi insanlarz Ne faydas var z nerede, kalp nerede, cevher nerede? Nereden, nereye gidiyoruz? pyoruz, okuyoruz, azmzla burnumuzla bin trl oyun deniyoruz. Ama asl is bu deil ki Asl i, ocuk (111) Heyecnlandrc olsun, hayl kinci olsun, Flaubert'in Dou hatralarnn hepsi bir eitlik tar: Dou eittir seks Flaubert bunu yaparken sadece Dou'ya. bakan Batllarn bir ounun kafalarndan eksik olmam bir motifi gndeme getirmitir. Geri Flau-bert'in zel dehasnn bu motifi zenginletirdii dnlebilir, ama motif ayn motiftir, asla. deimez. Bu dnlecek bir konudur: Acaba Dou neden yalnzca dourganl deil de ayrca ehveti ve sonsuz bedeni arzuyu da barndrmaktadr? Maalesef ben bu ska tekrarlanan konuyu tahlil etmeyeceim. Sadece u kadarn syleyebiliriz: Bu durum Oryantalistlerde karmak tepkilere sebep olmakta, hatt bazan korkutucu bir kef-i nefs ile sonulanmaktadr. Flaubert buna iyi bir rnektir. Dou onu kendi insani ve teknik imknlar ile ba-baa brakt. Kk Hanm kendisine kar ne kadar kaytsz ise, Dou da yle idi. Hayat akp giderken, La-ne gibi o hayat seyreden Flaubert, kendisinde o hayata itirak gcn de, isteini de (bu isteksizlik kendisinden kaynaklanyordu) bulamad.. Eh, ama bu Flaubert'in eski derdi idi. Dou'ya gitmezden nce vard, gittikten sonra da baki idi. Bu zaafn dile getiren Flaubert, arenin (zellikle Aziz Antuvann ileleri gibi eserlerde) Dou'da yaamak yerine Dou'yu yazmakta olduunu da belirtiyor. Gerekten, Aziz Antuvan nedir ki? Gerekleri, kendisinden biraz uzakta, hayli ayartc da bulduu kitaplarda, manzara ve gsterilerde gren birisi Miehel Foucault'nun da dedii gibi Flaubert'in grd muazzam renim, tiyatro vari, harikulade bir kitaplk gibi bu mnzevinin gzleri nnde almaktadr. (112) Flaubert'in hafzasnn bir kesinde bu resmi geitten geriye Kasr El Ayni Hastanesi (firengililerin talimgah ile Kk Hanmn dans da kalmtr. Ancak daha nemli olan udur: Aziz Antuvan cinsel nazlar aramaya balam bir mzmin bekrdr. Her trl tehlikeli, ayartc hle kar koyduktan sonra, birden karsna tabiatn retici sreleri kmtr; hayam douunu (douran bir kadn) grm, byle bir manzaraya tahamml olmadn da bu arada kefetmitir. lgn gibidir. Bu sahneyi bizim de herhalde alayc bir biimde ele almamz gerekiyor. Bunun sonucunda onun eline geen, her yann saran bir tutkudur: Cisim kesbetmek, hayat olmak, ama bu arzunun gereklemesi konusu ayrdr, o konuda bir ey syleyemiyoruz... Zihinsel uyanklna, ve byk kavrama yeteneine ramen, Flaubert Dou'da iki ey hissetmitir: (1) Ne kadar ayrntya dersen, mevcudu o kadar az kavrarsn, (2) Paralar kendiliinden yerlerine otururlar. (113) Bu hl belki temaaya lyk bir form oluturmaktadr, ama Batlnn itirakinin tam olmasn da engellemektedir. Belli bir dzeyde bu Flaubert iin ahsi bir tahdittir ve kendisinin bu tahdidi yok etmek iin ne gibi yollara bavurmu olduuna da bir miktar deinmi bulunuyoruz. Daha genel bir dzeyde ise, bu epistemoloji (bilgibirikim) sorunudur ve Oryantalizmin varolu nedeni de budur. Flaubert Dou gezisinin bir noktasnda epistemolojik sorunun ne ile sonulanabileceini dnyor. Diyor ki, eer slp ve zek olmazsa, insan akl arkeolojide yok olup gider. Bundan kast, Dounun komik klielerle dolu bir kitaplk haline getirilerek izole edilmesidir, ki sz konusu klielerin bazlar ile Bize ntikal Edenlerin Lgatesinde alay eder. Byle bir tutum,

dnyay okul, retmenleri diktatr yapar, herkesi niformaya sokar. (114) Flaubert kendi tavrn, Dou hakkndaki , okumalarn ve Dou'daki tecrbelerini tabi:, tuttuu tahlili, (bu empoze disiplinle kyaslyor ve) tercihe ayan buluyor. Hi olmazsa bu mlhazalar kopuk deildir ve bir basireti, bir hayl gcn yanstmaktadrlar. Cilt cilt arkeolojik kitaplarda ise, bilgi hari herey dar atlmtr... Dier romanclardan ayr olarak Flaubert organize bilginin olduunu biliyordu, onun rnlerine ve sonularna aina idi -. Bu rnler zavall Bouvard ile zavall Pecuchet'nin tecrbesinde yn-beyandr, ama kendilerini Bize ntikal Edenler Kitaplndaki kalplara sokmak isteyen Oryantalistler de az komik deildirler. Bu yzden insan ya zek ve slp ile dnyay yeniden ina etmeli, ya da onu gayriahsi akademik usuller muvacehesinde kopye yoluna gitmelidir. Her iki halde de namuslu bir yarg ortaya kacaktr: Dou apayr bir alemdir, bizim kendi dnyamzdan, kendi duygularmzdan, dn, nsiyet ve deerlerimizden uzaktr... Fiaubert'in btn romanlarnda Dou'yu bir ey simgeler: Cinsel fantazilerle gnlk gereklerden ka. Emma Bovary ve Frederic Moreau hrgrle geen zengin yaamlarnda biraz heyecan arzu etmektedirler ve nihayet farkna vardklar gizli istekler kitaplarla kendilerine sunulmaktadr.- haremler, prensesler, prensler, kleler, peeler, danseden erkekler, danszler, erbetler ve yalar, vs., vs... Bu liste yabanc gelmiyorsa sebebi bize Fiaubert'in yapt geziyi ve tutkularn hatrlatmas deildir; bir kere daha Dou'nun ehvetle zdeletiriliidir. 19. yzylda gittike zenginleen Avrupa'da seks hayat saylr bir derecede messeselemi durumdayd. Bir yanda, hr seks diye bir ey yoktu; te yanda, toplumda seks, (ayrntlar hayli kark) hukuki, ahlki, hatta siyasi ve ekonomik sorumluluklar getiriyordu. te Dou, mstemlekelerin iktisadi faydalar yannda ayn zamanda haylaz evlatlarn, sulularn, fakirlerin ve dier istenmeyenlerin gnderildii yer olular gibi, ikinci bir fayda salayacakt: Avrupal, vatannda tatmin edemedii ehvetini orada tatmin edecekti. 1800'den sonra Dou gezisine kan yahut Dou konusunda yaz yazan hibir Batl yazar, kendini bu arayn dnda tutmad. Flaubert, Nerval, 'Pis Dick' (Burton) ve Lane yalnzca bunlarn en mehur olanlardr. 20. yzyldan rnek verecek olursak Gide'i, Conrad', Maugham' ve dzinelerle baka yazarlar sayabiliriz. (Sanrm hakl olarak) aradklar ey, deiik trden (daha hr, daha az sululuk hissi ile ykl) bir cinsel hayat idi. Ama byle bir aray bile, yeterli sayda insan o yola girince, renimin kendisi gibi dzenlemeye tabi oluyordu. Geen zamanla, Dou Usl seks, kitle kltrndeki herhangi dier mal gibi Standard bir meta haline geldi. Artk (stelik Dou'ya gitmeksizin) okuyucular ve yazarlar ona sahip olabiliyorlard... 19. yzyln ortalarnda ngiltere ve Avrupa kadar Fransa da, Flaubert'in korktuu trden bir bilgi endstrisine sahipti. Baslan kitaplarn says bellisizdi; bir de bunlar yayan organlar oalmt ve heryerde bunlardan bir tane vard. Bilim ve bilgi tarihilerinin belirttikleri gibi, ondokuzuncu yzylda bilim ve renimde meydana gelen tekilatlanma mull ve hzl idi. Aratrma muntazam bir faaliyet haline geldi; bilgi mbadelesi intizama girerken, ayn zamanda hangi konularn hangi cephelerinin aratrlaca ve aratrmalarn sonular konusunda da mutabakat hasl oldu. (115) Dou almalarna hizmet eden materyal sahnenin bir blmn oluturuyordu ve muhakkak Flaubert herkesi niformaya sokmaktan bahsederken, bu da onun aklnn bir kesindedir. Bir Oryantalist artk kaabiliyetli ve heves dolu bir amatr deildi; yle olmas, bilim adam olmas keyfiyetine zarar verecektir. Oryantalist niversitede bu konuda renim grm kii idi. (1850'ye gelindiinde Avrupa'nn belli bal btn niversitelerinde u ya da bu Oryantalist mevzu mfredata, muhakkak surette dahildi). Ayrca bu kiiye arka-kacak birisi (rnein, Asya Cemiyeti, Corafya Cemiyeti yahut Devlet) lzmd ki seyahatini iinanse etsin. Ve nihayet, itibar sahibi bir yaync

gerekiyordu, (rnein, Bilimsel Aratrma Cemiyeti, Dou Tercmeleri Cemiyeti, vb.) bir ey daha kayda deer: ster Oryantalist lonca bakmndan, ister vm bakmndan olsun, inamlrlk demek, yazarn ismi (ahadeti, sbjektif izlenimleri) demek deildi, kitabn stndeki mhrler demekti...
Aznlk Menfaatleri

Dou'ya ait Meselelerin giderek daha kat kurallara balanmasna paralel olarak, Kuvvetlerin (Sper Glerin yani Avrupa mparatorluklarnn) Dou'ya zellikle Dou Akdeniz'e verdikleri nem de artyordu. 1806'da Osmanl mparatorluu ile ngiliz mparatorluu arasnda imzalanan anak Muahedesi'nden itibaren, Dou Akdeniz Avrupa'nn kbusu olmutu. ngiltere'nin Dou'daki menfaatleri Fransa'nnkinden daha muazzamd; ama dierlerini de unutmayalm: Rusya 1868'de Semerkand ve Buhara'y alyor ve Hazar Hatt'n inaya devam ediyordu. Avusturya-Macaristan mparatorluu ile Almanlar da Dou'ya gz dikenler arasnda idiler. Yalnz Fransa'nn Kuzey Afrika'ya kar giritii harekt, onun slm Dnyas ile olan ilikilerinin tamamn yanstmaz. 1860'da Lbnan'da, (La-martine ve Nerval'in haber verdikleri) Maruni-Drzi atmas patlak verdiinde, Fransa Hristiyanlan, ngilizler ise Drzileri tuttu. nk Avrupa'nn Dou siyaseti ekalliyetler konusu zerinde durmaktayd. Byk Glerin her biri aznlklarn menfaatlerinin koruyucusu ve onlarn kurtarcs olarak kendisini gryor, Yahudileri, Yunanllar, Ortodoks Ruslar, Drzileri, Kafkasyallar, Ermenileri, Krtleri, kk baz Hristiyan mezhep efradn temsil ettiini ileri sryordu. Avrupal gler bunu yaparken duruma bakp i-gdleriyle hareket ettikleri gibi, mufassal plnlar da yapmaktaydlar. Btn bunlar bir nosyonu ayakta tutmak iin yazyorum: Bu da 19. yzyln ikinci yarsnda gerek bir ilmi bahis mevzuu, gerekse toprak paras olarak Dou'yu saran kat-be-kat, katmerlemi menfaatler, resmi renim ve kurumsal basklardr. En zararsz seyahat kitab bile (ki 1850'den sonra yzlercesi yazlmtr) (116) avamdaki Dou bilincine katkda bulunmutur. Dou'yu gezen turist bireylerin (aralarnda baz Amerikallar, bu arada Mark Twain ve Her-man Meiville de vardr) (117) zevkleri, deiik ileri ve ahadet ettikleri konular, ok kaln bir izgi ile limlerin, misyonerlerin, hkmet grevlilerinin ve dier uzman mahitlerin selhiyetli raporlarndan ayrlmaktadr. Sz konusu ayrm izgisi Flaubert'in zihninde de vard. (Birok kii Dou'yu yalnzca edebi bakmdan deerlendirmeyi dnecek kadar masum deildi...) ngiliz yazarlar Dou seyahatlerini Fransz yazarlara nisbetle ok daha nemsiyorlard. Deimez menzil Hindistan'd ve Akdeniz ile Hindistan arasndaki saha hayli nem kesbediyordu. Byron ile Scott Yakn ark'a siyasi bir gzlkle bakyorlard ve Avrupa ile ",; Dou arasndaki ilikiler konusunda bayii sava bir tutum iindeydiler, galiba baka are grmyorlard. Scott'un kendine has tarih anlay, Tlsm Hal i- , gali altndaki Filistin dekorunda; Paris'li Kont Robert'i ise il. yzyl Bizans dekorunda yazmaya elverirken, ayn anda Sper Glerin d politikalar konusunu ilemeye de elveriyordu. Disraeli'nin Taneredinin baarsz olmasnn sebebi yazarn Dou Po-litikas ve ngiltere'nin menfaatleri konusunda an hassas oluudur. Tancred ok akllca bir hareketle Kuds'e erken gider. Bunun zerine Disraeli Lbnan'l bir airet reisinin Drzileri, Mslmanlar, Yahudileri ve Avrupallar kendi menfaatine nasl kullandm anlatmaya koyulur. Romann ; sonuna gelindiinde Tancred iin hac diye bir gaye kalmamtr. nk Disraeli'nin Somut anlay bu konuda imkn braklmaz. Dou'yu hi grmemi olan George Eliotn (yani Mary Ann Evans'in) Daniel Derondasmda da bir hac vardr ama ikide bir ngiliz gereklerinin Dou projesini nasl etkilediinin anlatmna girilir...

ngiliz yazarnn Dou meselesi zellikle slpla ilgili olabilir. (rnein, Fitz GeraJdn Rubiyt, Morier'in Isfahan'l Hac Baha'nn Servenleri.) Ama yle bir endie sz konusu olmad vakit, yazar bir ok ekilde kendi hev ve hevesine kar koyacaktr. ngiliz edebiyatnda Chateaubriand'a, Lamartine'e, Ner-val ve Flaubert'e tekabl eden hi bir ey yoktur. La- ne'e tekabl eden Sacy ve Renan ise yaptklar ey konusunda (yani gerei olduu gibi yazmyorlard) ondan okJ daha bilinliydiler. Kinglake'in Eothen (1844) ve Burton'un Mekke ve Medine Ziyareti (1855- 1856) gezi program gibi yazlardr, hayli yavandrlar. Sanki anlatlan bir serven deil, Dou'da bir Pazar yerinde alveritir. Kinglake'in Eothen haksz bir hret sahibidir ve rk abartmalarla, ngiliz iin Dou'nun ne demek olabilecei konusunda belli belirsiz szlerle doludur. Onun bu kitapta sylemek istedii gy udur: Dou'yu grmek, kiinin ahsiyetini bulmasnda hviyetini kazanmasnda yardmcdr. Ama |galiba olan byle bir ey deil de, antisemitizm, yabanclara kf nefret ve dier rklarn kmsenmesi gibi tavrlarn pekimesidir.. rnein bize u syleniyor: 1001 Gece Masallar l Arap dimann eseri olamaz Kinglake pikin bir tavrla Dou dili bilmediini sylyor. Sonra da Dou hakknda, onun kltr, zihniyeti ve toplumu hakknda olur olmaz her lf ediyor, ileri geri konuuyor. Tabii tavrlar tamamen kendisine ait deil, ama bir ey ilgin: Dou'yu grmenin insann Dou hakkndaki grlerini bu kadar az et-kileyiii... O, Dou'yu grmenin peinde deildir. Dou nedir ki? Kupkuru, pi. Bedeni l, beyni l. Kinglake'in gayesi kendini yenilemek ve Dou'yu yeniden kurmaktr. Karsna kan herkes ve herey, onun bir inann pekitirmektedir: Doulular idare etmenin en iyi yolu onlar korkutmaktr. Eh, korkutmann en iyi vastas da hkmran Bat egosudur. l yolundan ve tek bana Svey'e doru ilerlerken, g ve kudreti ile iftihar eder, memnunluk duyar: Afrika'nn lndeydim ve kendi hayatma kendim, mirdim. (118) Yani Dou neye yaryor? Kinglake'in kendi hayatnn miri olmasna Lamartine gibi, Kinglake de kendi stn bilincinin, ait olduu milletin bilincinden kaynaklandn sylyor. Yalnz ngiltere Dou'ya yerlemeye Fransa'dan daha ok namzettir. Flaubert bunu haber veriyor ; Bana yle geliyor ki ngiltere ksa bir sre iinde Msr'a hakim olacak. Baka bir ihtimal gremiyorum, Baksana Aden krfezi ngiliz birlikleriyle dolu, krmz ceketliler Svey'i geip gneli bir sabah vakti Kahire'ye varacaklar. Haber Fransa'ya iki hafta sonra ulaacak ve herkes pek hayret edecek Kehanetimi hatrlayn: Avrupa'da kargaa bagsterir gstermez ngiltere Msr' alacak, Rusya stanbul'u alacak, biz de herhalde Suriye'de katliama urayacaz (119) Kinglake'in grleri nce kendisini ver ama Dou zerinde umumi ve ulusal bir iradenin de ifadesidir. O, bu iradenin ifadesinde mir deil memurdur. Yazlarnda kendisinin yeni bir Dou gr olumas yolunda aba sarfettiine dair en ufak bir ize rastlamyoruz. Ne bilgisi ne ahsiyeti buna msait deildir ve ite Burton ile aralarndaki fark budur. Ric-hard Burton gerek bir seyyah, bir macerac idi. Bilim adam olarak da Avrupa'daki herhangi bir akademik Oryantalist ile ak atabiliyordu; ahsiyet olarak da, kendisi limler arasnda bir harp olmas gerektii inanmdayd. Burton'un yazd herey kendisi ile (Avrupa'y ve Avrupa'nn bilimi isimsizlik ve bilimsellik erevesinde yneten) limler arasndaki harbin izlerini tar. zellikle 1001 Gece Mas allar nrn nsznde limlere kar duygularn akszllkle dile getirir. Galiba o bu yarmadan zevk almaktadr. Profesyonel bilim adamlarndan daha fazla bildiini, ayrntlar konusunda stn olduu gibi, eldeki materyali onlardan daha akllca bir ekilde ileyebileceini iddia eder. Daha nce dediim gibi, Burton n ahsi deneyimine bal eseri Oryantalist janr bakmndan Lane ile Fransz yazajclar arasnda ortada bir yer igal eder. Onun Dou hatralar hac

nosyonu tar. Medyan Ziyareti adl eserinde ise dini, siyas ve iktisadi konular yer alr. O eserinin kahramandr ve bir yandan (Fransz yazarlar gibi) fantaziyi yaarken, dan (Lane gibi) soukkanl bir biimde Dou toplumunu, Dou'nun rf, det, gelenek ve greneklerini nakleder. Thomas Assad Victorya ann Gezginleri: Burton, Blunt ve Doughty adl eserinde Burton'u bireysel kaygularla gezi yapanlarn ilki sayyor, (ikinci Blunt, nc Doughty'dir.) Assad bu yazarlarn eserleri ile dierleri arasnda ton ve zek asndan mesafe gryor. Bu yazarla, kyaslanan yazarlar ve eserleri unlardr-. (1) Austen Layard, Ninova ve Babil Harabeleri, 1851, (2) Eliot Warburton, Hill ve Ha, 1844. (3) Robert Curzon, Dou Akdeniz Manastrlar, 1849. Ben Thomas Assad'n listesine bir eser ekleyeceim: (4) Thackeray, Cornhill'den Kahire'ye 1845. (120) Burton'un miras bireyciliin tesindedir, o ayn zamanda ngiltere'nin Dou'daki mevcudiyeti ile iftihar eden bir ngiliz, milliyetisidir. Assad ilgin bir gzlemde bulunuyor: Araplara duyduu btn sempatiye ramen, Burton emperyalisttir. ki gzlemde daha bulunmak gerekir: (1) Burton'a gre kendisi isyankrdr. (Kralie Victoria'nn ahlki dsturlarna bakaldrmtr.) (2) O Dou'da bir otorite olmay ummaktadr. lgin olan onda bu iki zt saikin birlikte barnabiliidir... Sorun nihayet bir bilgi sorununa dnmektedir. Onun iindir ki, Oryantalist Kurumlar: Eski ve Yeni balkl, 19. yzyl kapsayan bu blm Burton'un Oryantalizmi ile bitiriyoruz. Burton gezdii yerlerde hayat yerli ahali ile paylatna inanmaktayd. O, T.E. Lawrence'den ok daha iyi Doulu olmutur; yalnzca Arapa'y mkemmel bir biimde konumakla kalmyordu,- slm' anlayabmyor, anlatabiliyor ve Hintli Mslman Doktor hviyetiyle Mekke'ye girebiliyordu. Ama bence Burton'un en nemli zellii, onun toplum iindeki insan yaamnn ne derece kurallara bal olduu konusunda igdsel bir kavraya sahip oluuydu. Yazd her satrda bir bilin hakimdir: Genellikle Dou ve zellikle slm, bilgi, davran ve inan sistemleridir ve Doulu yahut Mslman olmak demek belirli eyleri belirli biimlerde bilmek demektir. Tabii ayrca, btn bunlar tarihe, corafyaya ve toplumun kendine has artlan iinde deiimine de baldr. Burton anlatrken bunlar bildii de bize malm oluyor. Arapa'y ve slm' ek iyi bilmeyen hi kimse Mekke ve Medine ziyareti gibi bir konuda bu kadar ileri gidemezdi. Onun seyahatinde biz, muhatabnn bilgi ve davran sistemlerini hazmetmi bir yabanc bilincin pazarlk yolu ile ilerleyiine ahit olmaktayz. Burton, bir Doulu gibi yaayabilecek derecede kendisini Bat'nn iplerinden kurtarabilmitir. Eserinin her noktasnda onun yeni bir gln stesinden geldiini gryoruz. Bunu yapabiliyorsa sebebi kfi derecede bilgi sahibi oluudur... Burton'da Dou hakknda yaz yazanlarn hi birinde grmediimiz bir eyi gryoruz: Doulular hakkndaki genellemeler bilginin, tecrbenin, grgnn ve bihakkn verilmi hkmlerin sonucudur. rnein Burton Arap'in Keyif inden bahsederken, yahut (herhalde Macaulay'in sathi hkmlerini tekzib iin) Doulunun nasl eitileceinden bahsederken (121) durum budur. Tabii Burton'un bir murad daha vardr o da ifadesini bulmaktadr: Dou'nun karmaklklarna faik ve hakim olmak ister Ziyaretde, ister 1001 Gece tercmesinde olsun, (tercme iin yazd Son Sz de unutmayalm) (122) Burton kargaa iindeki babo Dou bilimi karsnda kazand zaferden, ona kendi yapt almalarla hkim oluundan bahseder gibidir. Ksacas Burton'un yazlarnda da Dou bize dorudan doruya ulamyor. Burton'un bilimsel (ve ekseriya ehveti gndeme getiren) mdaheleleri buna engel oluyor ve bu mdaheleler bize onun Dou hayatna yazaca eser hatr iin hkim olduu cihetini hatrlatyor. te bu hakikat (Ziyaretin hakikati budur) Burton'un bilincini Dou'ya hkimiyet mevkiinde sabit klyor. O mevkide mecburen bir ahs olarak Burton mparatorluun ahsiyeti ile, kurallarla, kodlarla ve kat epistemoiojik alkanlklarla muhatap oluyor. imdi Burton Ziyaretde bize Msr kazanlmas gereken bir hazinedir.

yahut Hali bile Avrupa iin bu derece byk bir dl deildir (123) derken, Avrupa'nn ihtiraslarna szclk etmektedir... Burton'un iki sesinin tek ses haline gelii, bir seyin, imparatorluk ajan olan Oryantalistlerin haberiidir. Bunlardan bazlar unlardr: T. E. Lawrence, Edward Henry Palmer, D. G. Hogarth, Gertrude Bell, Ronald Storrs, St. John Philby, William Gifford Pal-grave. Burton'un ift-bal hedefi, bir yandan Dou'-daki ikmetini gzlemle deerlendirirken, te yandan kolay kolay kendi varln bu i iin heba etmemek tir. Neticede ikinci gaye birinciye teslim olur, nk | Burton'daki bilgi ancak bir Batlda bulunabilecek trdendir, Batnn (kurallar ve teamller eklindeki) toplum anlay ile koullanm bir bilgidir. Yani Dou'da bir Batl olmak, Dou'da uur sahibi bir Batl olmak, Dou'yu Bat'nm peneleri altnda grmek ve dnmek ile kabildir. Dou hakknda Bat'nm (yahut Avrupa'nm bilgisi demek olan Oryantalizm Avrupa'nn Dou'ya hakimiyeti ile birleir ve bu hakimiyet Bur- M ton'un bireyselliklerini trpler, glgeler.. Burton, Dou hakkndaki insanca bilgileri, Oryantalist arive kar koruyabilecei lde korumutur. 19. yzyln ilmi ve hayat yenileyici teebbsleri iinde (Romantik a'n ilham ettii btn bilimsel ahmalar gibi) Oryantalizmin katks byk olmu tur. Bu disiplin yalnzca ilhamlarn getirdii gzlem: halini ap (Flaubert'in dedii gibi) niversite haline gelmekle kalmam, Burton gibi apl bireyleri imparatorluk ktibi seviyesine mdirmitir. Dou, gezilip grlecek acaipliklerle dolu bir yer iken, limlerin ve imparatorluk memurlarnn alma sahas haline geldi, lk Oryantalistler (Renan, Sacy ve Lane) Dou'nun anlatmn mizanseni olarak gerekletirdiler; sonraki Oryantalistler, lim yahut yazar olsun, sahneye sk skya bal kaldlar. Daha sonra ise sahneyi ynetmek gerektiinde, grld ki; ynetim oyununda kurumlar ve hkmetler ahslardan daha ustadrlar. te 19. yzyln 20. yzyla brakt Oryantalist miras budur. imdi biz, mmkn olan isabet ile, 1880'ler-de Bat'nn Dou'yu igali ile balayan 20. yzyl Oryantalizminin nasl olup da hrriyeti ve bilimi bu kadar baarl bir kontrol altnda tuttuuna bir bakmalyz. Yani resmi kalplar iinde kendini srekli olarak reten bir sistem haline getiriliine... Kucaklarnda ocuklarn tutarcasma mabutlarn kucaklyor gibiydiler. Gustave Plaubert, Aziz Antuanm ileleri. Dnya'nn ele geirilmesi, yni derisi bizimkinden kara yahut bumu bizimkinden farkl insanlarn elinden alnmas, iyice baklrsa kabak tad verecek bireydir. Onu gzel gsteren yalnzca o fikirdir. Onun temelindeki fikirdir. Duygusal bir aldatmaca deil, bir fikir ve o fikre kar beslenen inan; yni huzurunda secde edilecek, kendisine kurbanlar sunulacak bire-yin ihdas edilii... Joseph Conrad, Kalbin Karanlklar

GNMZDE ORYANTALZM
I RTL VE AIK ORYANTALZM
Birinci Blm'de Oryantalizmin dn ve faaliyet olarak neleri kapsadn anlatmaya altm. Bunu yaparken de imtiyazl rnekler olarak, Yakn Dou ile, slm ve Araplarla

(dorudan yahut dolayl) ilikileri iinde ngilizlerden ve Franszlardan bahsettim. Ben onlarn bu deneyimlerinde Dou ile Bat arasnda yakn, son derece yakm bir temas, zengin bir alka grmekteyim. Onlarn deneyimleri daha kapsaml bir Dou-Bat (yahut Avrupa) ilikisinin bir czn tekil eder ama galiba Oryantalizme en fazla etki eden husus, Dou ile karlaan Batllar'da daima bir atma hissinin olmasdr. Dou-Bat derken orada bir snrn tahayyl edilmesi, Bat'ya (eitli derecelerde) stnlk ve kuvvetin, Dou'ya. ise zaafn atfolunmas, yaplan kapsaml almalar, Dou'nun zellikleri diye belirlenen zellikler,Btn bunlar Dou ile Bat arasnda iradi bir corafi ayrma sahi dk etmektedir, ki o corafi ayrmn sonularna yzyllardan beri katlanlmaktadr. kinci Blmde konuyu hayli dar bir ereveye indirdik. Burada ilgilendiimiz ey, benim ada Oryantalizm adn verdiim eyin balang safhas idi, ki Onsekizinci yzyln ikinci yarsnda balam ve On-dokuzuncu yzyln ilk yllarn da megul etmitir. ada Bat'da arkiyat almalarnn kronolojik listesini vermek yerine, Oryantalist kurumlarn nasl ortaya ktklarn, nasl gelitiklerini 1870'e, 1880'e kadar uzanan devrede bunlara temel tekil edebilecek fikri, kltrel ve siyasi unsurlarn neler olduunu ele aldm ve inceledim. Geri bu noktada birok bilim adanl ve hayl-gc geni yazar ilgi sahama giriyordu ama galiba tipik yaplar (ile onlara has ideolojik temayller) , Oryantalizmin dier sahalarla ilikisi ve bu sahann en nde gelen isimlerinin yaptklar almalar dnda bir ey veremedik. Bu alma srasnda mracaat ettiim varsaymlar unlardr: 1 Bana gre bilgi sahalar (hatt en ekzantrik sanatnn almalar) toplumdan, kltrel teamllerden, hl ve arttan ve (okul, ktphane, hkmet gibi) tesviye edici unsurlardan etkilenir. 2 Bilimsel eser de, hayl unsurunun hakim olduu eser de hr deildirler; niyete, varsaymca, imgece snrldrlar... 3 Oryantalizm gibi bir bilim sahasnda kaydedilen akademik gelimeler objektif adan bizim sandmz kadar gereki deildir... Ksacas u ana kadar ben, (Dou deyince Bat'da fikir olarak, nosyon yahut imge olarak olumlu ve ilgin kltrel yanklar alnmasna ramen) Oryantalizmi insicaml bir konu yapan zarureti (economy) anlatmaya altm... Ben varsaymlarmn tartlmaz olduunu sylemiyorum. oumuz genellikle ilmin ve ilim adamlnn ileriye doru gittiini dnrz. Zaman gemekte, bilgi remekie, metodlar slah, edilmekte ve sonrakiler evvelkilerin almalar zerinde eitli dzeltmelerde bulunmaktadrlar. Bir de yle dnyoruz ki, buna yaratma mitolojisi diyebiliriz: Sanatsal deh, orijinal bir kabiliyet yahut gl bir zek, zaman ve mekn aarak Dnya'nm karsna yeni, yepyeni bir i ile kabilir. Tabii bu grler isabetsiz deil. Ama kltrn byk ve orjinai bir kafaya tanyabildii i imkn asla snrsz deildir. Ayrca byk kaabiliyet muhakkak kendisinden ncekilere byk bir sayg duymakta, ayn saygy bilimsel birikime kar da beslemektedir. ncekilerin almalar, bilimsel sahann kurumsal hayat, herhangi bir bilimsel teebbsn kol-lektif tabiat: iktisadi ve sosyal artlar bir yana, bu amiller tek bana bilim adamnn yapt retimin tesirini azaltmaktadr. Oryantalizmin birikimci ve mterek bir hviyeti vardr ve ne gibi kkleri olduunu dnrsek bu hviyet hayli gldr. Bakn Oryantalizmin nelerle ilgisi var: Geleneksel renim (Klsikler, ncil, Filoloji), kamu messeseleri (hkmetler, irketler, corafya cemiyetleri, niversiteler) ve genel eserler (Seyahat kitaplar, aratrma, fantazi kitaplar, Dou tasvirleri). Oryantalizm asndan bunun sonucu bir tr kabul olmutur. Baz eyler, baz tip szler, baz tip

almalar Oryantaliste doru gzkmtr, doru gelmitir. Aratrmasn onlara bina etmi sonra bundan baka yazarlar ve bilim adamlar etkilenmilerdir. Bu bakmdan Oryantalizm muntazam (yahut Oryantalize) yaz, gr ve ettlerin btndr ki, Dou'ya lyk grlen zorunluluklar, perspektifler ve ideolojik n yarglarn hakimiyeti altndadr. Dou belli ekillerde okutulmakta, aratrlmakta, ynetilmekte ve yarglanmaktadr... O hakle Oryantalizmde grlen Dou bir izlenimler sistemidir ki bunun erevesini izen, says hayli kabark bir takm glerdir. Bu gler, Dou'yu Ba-t'nm renimine, bilincine ve daha sonra da mparatorluuna sunmulardr. Eer Oryantalizmin bu tanm okuyucuya politik geliyorsa bunun sebebi ahsi ka-naatnca Oryantalizmin kendisinin baz politik glerin ve faaliyetlerin sonucu oluudur. Oryantalizm bir tefsir ekoldr ve kulland materyal, Dou'dur, onun medeniyetleri, insanlar ve mahalleridir. Oryantalizmin objektif baarlar (tercmeler, gramer kitaplar, szlkler, l alarn anatomisi, ksacas saysz adanm bilirn adamnn su gtrmez keifleri) her zaman bir vak'a ile artldr. O da udur: ifadesini dilde bulan btn gerekler gibi Oryantalizmin gerekleri de geirilmektedirler ve dil nedir, dilin gereklii nedir ki Nietzsche'ye gre: Bir sr mecaz, metonim (*) ve antropomorfizm, (**) yni airlerin ve hatiplerin mbalaa ile ssledikleri, abarttklar, deitirdikleri bir takm insani ilikiler. Bunlar uzun bir sre kullanldktan sonra salam, kitabna uygun ve zorunlu oluyor: gerekler ite bu giydirmelerdir de insanlar unutmulardr (1) Belki Nietzche'nin bu gr bize biraz fazla ni-hilste gelecektir ama hi olmazsa bir konuya da dikkatimizi ekecektir. Bat bilincinde Dou bir kelimeden ibaretti. Daha sonra geni mnlar, armlar ve yorumlar kazanmtr ve bunlar Dou'dan ziyade o kelime etrafnda tremi olan bilimsel sahaya ait olmulardr. Oryantalizm batda zuhur etmi Dou konulu pozitif bir doktrin deildir. Ayrca (ad Oryantalist olan akademik bir uzmandan bahis aldnda) nfuz sahibi akademik bir gelenektir; pek ok kii ve kurumun ilgisi konusudur. Aralarnda gezginlerin, ticari messeselerin, hkmetlerin, askerlerin, Dou romanlar okuyucularnn, tabiat tarihilerinin ve haclarn bulunduu bu kii ve kurumlar iin Dou, belirli yerler, insanlar ve uygarlklar konusunda belli trden bir bilgidir. Dou konulu tabirler giderek oalm ve Avrupallarn konumalarnda yer almtr. Bu tabirlerin altmda Dou'yu kapsayan bir doktrin yatmaktadr. Bu doktrin, Dou karakteri, Dou dikattrl, Dou eh-vaniyeti vb... gibi Dou'nun eitli cepheleri hakknda fikir birlii eden Avrupallarn eseriydi. 19. yzylda herhangi bir Avrupal iin (ayrma lzum grmyorum] Oryantalizm Nietzsche'nin anlad anlamda bir gerekler sistemiydi. Onun iindir ki Dou'dan bahseden her Avrupalnn rk, emperyalist ve milliyeti olduunu sylersek yalan olmaz. Bu etiketlerin mns bir eyi daha hatrladmzda hemen yn olacaktr: nsan cemiyetleri, hi olmazsa daha ileride olan kltrler, bireye (sair) kltrlerle olan ilikisinde rklk emperyalizm ve milliyetilik dmda bir imkn tanm deildirler. Onun iin Oryantalizm Avrupa ile Asya arasndaki farkn hissedilir hale gelmesine sebeb olan genel kltrel basnc arttrm, bundan da yarar grmtr. Ben diyorum ki; Oryantalizm Dou Bat'dan daha zayf olduu iin Dou'ya tahakkm ngren Dou'nun farkn onun zayflndan ibaret bu-lan siyasi bir doktrindir. Bu gr daha kitabmzn ilk sayfalarnda ileri srlmt. Ondan sonraki her satr ise bu grn dorulanmasna matuftur. Dou'da benzeri bulunmayan Oryantalizm diye bir (sahann) mevcudiyeti bile Dou ile Bat arasndaki g dengesine iarettir. Dou hakknda saysz sayfa yazlmtr ve tabii bunlar Dou ile ne derece ilikide bulunulduunun muazzam kantdrlar. Ama Bat'nm gllnn kritik gstergesi (18. y.ylm sonundan gnmze kadar) Dou'ya % giden Batllarn says ile Bat'ya giden Doulularn says arasndaki

orantszlktr... Dou'ya giden ordular, elileri, tccarlar, bilimsel ve arkeolojik heyetleri saymasak bile, 1800 ile 1900 arasmda Bat'ya giden Doulularn says, Dou'ya giden Bat'hlarm says yannda hi kalr. (2)"' Bat'ya giden Doulular oraya hayran hayran bakmak ve ileri bir kltrden nasip almak .iin gidiyorlard. Dou'ya giden Batllarn derdi, grm olduumuz gibi, hayli sakayd. Kitaplarn sayma gelince: 1800 ile 1950 arasnda Bat'da Yakn Dou ile ilgili 60.000 kitap yazlm. Dou'nun Bat hakkndaki kitaplar ise bir elin parmaklar kadar az. Kltrel bir mekanizma olarak Oryantalizm olduu gibi saldn, olduu gibi faaliyet, hkm, hakikat ve bilgi araydr. ou Oryantaliste gre Dou Bat'nndr. Bunlarn Doulular karsndaki tutumu babaca yahut efendicedr. Yalnz antika kitap merakllar hari. Onlar iin klsik Dou sefil ada Dou'ya deil, kendilerine ait bir eydir, onlarn hakkdr. Evet, son olarak bir de Bat'l limin eserine deer kazandran acentelerden bahsedebiliriz ki bunlarn da Dou'da bir paraleli mevcut deildir... Dou ile Bat arasndaki bu dengesizlik hi phe yok ki deien tarihi koullarn sonucudur. 8. yzyldan 16. yzyla kadarki aaal devresinde slm hem Dou'ya- hem Bat'ya hakimdi. Sonra kuvvetin sikleti Bat'ya kayd ve imdi 20. yzylda galiba yeniden Dou'ya kayyor, ikinci blmde 19. yzyl Oryantalizmi ile ilgili szlerimiz hayli kritik bir noktada kesilmiti. Yzyln ikinci yarsnda Oryantalizm (genellikle yava ileyen, soyut ve plnl cepheleriyle) smrgecilik hizmetinde resmi bir greve hazrlanyordu. te imdi ben bu projeyi ve bu an anlatmak istiyorum, nk bu suretle hem Oryantalizmin 20. yzyldaki buhranlarn, hem de Dou'da siyasi ve kltrel gcn ortaya kn anlamamz mmkn olacaktr. Birok defalar (Dou'ya mil fikir, inan, klie yahut bilgilerden ibaret olduunu sylediimiz) Oryantalizm ile kltrn bnyesindeki dier dnce okullar arasndaki alkadan sz ettik. 19. yzyl Oryantalizminde nemli gelimelerden biri, Dou hakkndaki baz fikirlerin kristallemesi* idi. Tescili yaplan bu fikirler: ehvet dknl, despotluk eilimi, sapik zihniyet, yanl gzlem ve yanl hafza ve geri ilik... Bu tescil sonucunda artk bir yazar ark dedi mi, okuyucunun aklna hemen arkn bu mseccel zellikleri geliyordu. Bu tescil ahlaken tarafsz ve ilmen geerli idi. Kronolojiye eit, corafya nnkine eit: epistemolojik bir stats var gibiydi. Yani Oryantal materyalin, unun bunun u ya da bu kefi ile deiecek hali yoktu, gzden geirildii de yoktu. Tersine, baz 19. yzyl limlerinin ve yazarlarnn eserleri, bu son derece esasl bilgi kmesine daha bir ber& raklk, daha ayrntllk, daha bir zllk kazandrd ve onu Garbiyatdan iyice farkl hale getirdi. Bu arada Oryantalist fikirler (rnein insanlk ve medeniyet | tarihi gibi. konularda] genel felsefi teorilerle buluup (filozoflarn dedii gibi) dnya hipotezleri tekil ede biliyordu. Oryantalizme profesyonelce katklarda bulunanlar, bulduklar formlleri, kafalarndaki fikirleri, bilimsel almalarnn rnlerini, gzlemlerinin sonularn, kltrel geerliliini baka bilimlerden (baka dnce sistemlerinden) alan dil ve terminoloji ile ifde etmeyi yelemekteydiler... Bir ayrm yapmaya alyorum. Bu ayrm hemen hemen bilinalt (ve dokunulmaz) bir pozitif ey (ben buna rtl Oryantalizm diyeceim) ile (Dou halk, dilleri, edebiyat, tarihi, sosyolojisi, v.b. konularnda) dil ile ifadesini bulmu hkmler arasndaki ayrmdr. (Ben bu ikinciye ak oryantalizm yeceim.) Dou hakkndaki bilgide hasl olan her deime hemen ak Oryantalizmde ifadesini bulmaktadr. rtl oryantalizmin ise mutabakata, istikrarca, : sreklilike deien bir yan yoktur. kinci blmde kendilerinden bahsettiimiz 19. yzyl yazarlarnn Dou hakkndaki fikirleri arasnda ancak biim, ve ahsi slp asndan bir fark grlebilir (ak fark). Temelde (rtl) bir fark ise yoktur. Hepsinde dokunulmayan bir ey vardr: Bu, Dou'nun ayrl (gayrl-), acaiplii, gerilii,

vurdumduymazl, kolayca girilirlii ve kolayca ekiilendirilirliidir. Bunun iindir ki, (ideoloji cephesinde) Kenan'dan Marx',a bilim adamndan (Lane, Sacy) hayl gc geni roman yazarlarna kadar (Flaubert, Nerval) Dou hakknda yaz yazm her kalem sahibi Dou'yu Bat'nn dikkatine, inama hatt ihyama muhta bir blge olarak grmtr. Dou, Bat'daki bilimsel, sanatsal ve ticari gelimelerin uzanda ayr bir yerdir. Bylelikle Dou'ya atfedilen iyilikler ve ktlkler aslen Bat'nm Dou'-daki menfaatmdan ne'et etmektedir. 1870'lerden 20. yzyln ilk yllarna kadar hl budur. Bir ka rnekle bunu aklayalm... Dou'nun gerilii, dejenereli ve Bat ile eitliinin sz konusu olamayaca fikri 19. yzylda hazr bir arkada buldu: Irklar arasndaki eitsizliin biyolojik kkenlerine iliik fikirler Yni, Cuvier'nin Hayvanlar lemi, Gobineau'nun nsan Irklar Arasndaki Eitsizlik ve Robert Knox'un Kara Derili nsanlar adl eserlerinde grdmz .rksal tasnifler rtl Oryantalizm ile bulutu ve birleti. Bu fikirlere bir de ileri-geri, Avrupal-Aryan, Doulu-Afrikal gibi rksal ayrmlarn bilimsel geerliliini vurgular gibi gzken, Darwinizm'e benzer bir ey ilve olundu. 19. yzylda emperyalizm konusundaki tartmalar (tartan emperyalizmin taraftan da olsa aleyhtar da olsa) bu iki ulu ayrm (ileri ya da geri, yni ynetime muhta rklar, kltrler, toplumlar) n plna karyordu. rnein, John "VVestlake Uluslararas Hukuk Prensipleri adl eserinde Medenilememi bu kelime Oryantalizm yanmda baka varsaymlan da yanstyor) blgelerden bahsederek (1894) bunlarn byk gler tarafndan igal edilmesi gereini savunmaktayd. 19. yzyln son yllarnda hayli ilenen merkezi bir nosyon olan bu ileri geri ikiliine Cari Peters, Leopold de Saussure ve Charles Templein eserlerinde de rastlyoruz. (3) Geri-Kalm, dejenere olmu, medeniyetten uzak, geliememi gibi eitli ekillerde nitelenen dier insanlar gibi Dou'iular da bir yandan biyolojik determinizmin, dier yandan ahlkisiyasi tenbihatrn oluturduu bir ereve iinde grlyorlard. Doulularn Bat toplumundaki muadilleri, sulular, deliler, kadnlar ve fakirler (acnacak derecede yabanc olanlar) di. Douluya baklmazd, Doulu tahlil edilirdi. Vatanda yahut insan olarak deil, zmlenecek, ereveye alnacak yahut (smrgeci glerin onun topranda gz olduu iin) ele geirilecek bir sorun olarak... Mesele u ki; bir eyin Dou'lu olmas, t batan, bir deerieyici yargy ifade etmektedir. kmeye balayan Osmanl Imparatorluu'na mensup uluslar sz konusu olduu zaman da ayni ey, bir harekt pln ima etmektedir. Doulu stn bir rk'a mensup olmad iin ynetilecektir. Bu kadar basit Bu tr dn ve hareketin klsik ifadesi iin Gs-tave Le Bon'un Evrimin Psikolojik lkeleri adl kitabna bakabilirsiniz. (1894) Ama rtl Oryantalizmin ie yaradr baka sahalar da vard. Bir gurup nosyon Doulularn ilerlemi, medeni glerden ayrd edilmesine yardmc oluyordu. Ama bir yandan da klsik Dou hem Oryantalisti hakl karyordu, hem de onun ada Dou'-lulan hor grmesini hakl gsteriyordu. Bitmedi, rtl Oryantalizmin bir zellii de garip ekilde (yahut hatt hasmane) erkeke bir dnya gr tamasyd. Rent&'dan bahsederken bu zellie deinmitik. Doulu erkek iinde yaad cemiyetin tamamndan kopuk bir konumda grlyordu. (Lane ve sonraki bir ok Oryantalist o cemiyete kar biraz kmseme biraz da korku duyuyorlard). Oryantalizm bir erkekler lemiydi; modem adaki meslek loncalar gibi o da kendisine ve Meselesme erkei grp kadn grmeyen gzlklerle bakmaktayd. Bu bilhassa gezginlerin ve romanclarn eserlerinde grlr: kadnlar genellikle erkein gcnn yaratt eylerdir. zellikleri nihayetsiz cinsellik, biraz aptallk ve arzu-luluktur. Flaubertin Kk Hanm, pornografik romanlarda (r: Pierre Louysln Afrodit adl eserinde) grlen bu tr karikatrlerin prototipi idi ve Dou'dan oluu da ilgi ekiyordu...

Oryantalist zerindeki etkisi bakmndan sz konusu erkeke dnya anlay duraan, kilitlenmi, donmu bir anlaytr, deimez. Kelimelerin en derin mnsnda gelime, deime insan hareketi Dou'dan, Dou insanndan esirgenmitir. Bunlara ebediliin malm ve hareketsiz, retkenlikten uzak cephesi lyk grlr: Bazan Dou sevilirken Dou'nun aklndan bahsedilirse onun sebebi budur... Mulak sosyal deerlendirme dzeyinden, byk apta kltrel deerlendirme dzeyine inklp eden bu duraan, erkeke Oryantalizm 19. yzyln son senelerinde, zellikle slm, ele alnrken, hayli ekil deitirdi. Leopold von Ranke ve Jacob Burckhardt gibi genel kltr tarihileri slm'a kar saldrya getiler; Bunu yaparken slm' Antropomorfik Soyutlama (nsandan hareketle Tanr'ya gidi) olarak deil, hakknda derin genellemelerin mmkn (ve hakl) olduu dini-siyasi bir kltr olarak gryorlard. Dnyann Tarihi (yaymlan.1881 - 1888) adl eserinde Ranke, Germenlerin ve Romallarn slm' yendiklerini sylyordu. Burckhardt ise yaynlanmayan (1893. tarihli) notlarnda slm'dan zayf yavan, nemsiz (4) diye bahsetmekteydi. Bu tr entellektel (fikri) operasyonlar (ilem) daha bir heyecanla yapan birisi ise Oswald Spengler'dir. Kendisinin Batnn Gerileme a adl eseri (1918-1922) Doulu Mslman diye Mecsi'yi tantr ve bu tip, eserdeki kltr morfolojisine de esas tekil eder.. Dou hakkndaki bu son derece ekilsiz imajlarn sebebi Bat'da bir eyin eksikliidir: Dou'ya kar hassasiyet, hakiki bir Dou tecrbesi. Baz ak nedenlerle Dou, Bat iin hem yabanc hem de zayf bir ortak zelliinde idi. Batl limler ada Doulularn yahut Dou'cia baz dnce ve kltr hareketlerinin farknda oldular diyelim. O zaman, bunlar yaC Oryantaliste diriltilmesi, gereklik kazandrlmas gereken sessiz glgelerdi, ya da bir eit kltrel ve entellektel proleterler sz konusu idi ki, bunlar Oryantalistin geni yorumlayc faaliyeti iin yararl idiler, stn hkmetme gcn, stn renimi, stn kltrel iradesini kullanmas iin elzem idiler. Dou konuulurken Dou yoktur. Konuan (Oryantalist) vardr. Ama unutmamamz, gerekir ki, Oryantalist'in varlnn sebebi Dou'nun efektif (bilfiil) yokluudur. Biz buna yokluk-ikame etkisi diyeceiz ki, ite bu etki Oryantalisti, zerinde yllar harcad bir konuyu hie saymaya itmektedir. Julius Weilhausen ve Theodor Nldeke Dou konusunda muazzam eserler husule getirdikten sonra Dou da nedir ki diyerek szlerini tamamlamlardr... Nldeke 1887'cle, Benim Dou ile ilgili eserlerimin yegne gayesi Dou'yu ne kadar kk grdm kantlamaktr diyebilmitir (5) Cari Becker gibi Nldeke de bir Yunan hayran idi ve bu sevgisinin ispat olarak Dou'dan nefret ediyordu. Waardenburg'un Bat Aynasnda slm adl eseri, Avrupa'ya slm konusunda imaj veren son derece nemli be yazar ele alyor. Bu Ayna mecaz, 19. yzyl sonu-20. yzyl ba Oryantalizmi iin hayli geerli... Be yazarn en azndan drd slm dmandr ve her biri slm olarak kendisinin bir zaafn anlamtr. Be yazarn her biri son derece eitimlidir ve katks slp olarak orijinaldir. Yazdklar eyler, 1880'-ler ile sava yllar arasnda Oryantalizmde rabette ve revata olann ifadesidir: 1 Ignaz Goldziher, slm'n dier dinlere kar msamahasna hayrandr ama Allah'n sfatlar bahsi ile dinin ve fkhn soyutluu, onu slm'dan soutmutur. 2 Duncan Black Macdonald slm inan ve slm hukuku ile ilgilenmektedir, ama slm'da Hristi-yanla nispetle bid'atlar bulur ve o da sour.. 3 Cari Becker kendi medeniyet anlayna gre slm'n gelimemi olduunda karar klyor.

4 C. Snouck Hurgronje (slm'n z sand) slm Mistizizmi konusunda hayli-ett yaptktan sonra, sert bir eletiri ile szlerine son verir, slm Mistisizminin limitasyonlar tahamml edilir gibi deildir.. 5 Louis Massignon slm'a, slm mistisizmine ve Kur'an slbuna meftun olmutur, ama slm'n tenash fikrini reddediine dayanamaz. Be yazann metodunda baz farkllklar olabilir, ama dnce birdir.- slm'n seviyesi vg seviyesi deildir. (8) Wardenburg'un eserinin bir baka yarar da bu I be limin ortak (hakiki mnda uluslararas) bir fikre ve metodolojik gelenee bal, olduklarm, gster- J mesidir. 1873'deki ilk oryantalist kongreden sonra bu i sahadaki limler birbirlerini yakinen tanm, birbirle-rinin eserlerini okumu ve birbirlerinin mevcudiyetini hissetmilerdir. Waardenburg'un zerinde fazla dur- 3 madii ey, 19. yzyl Oryantalistlerinin bir ounun siyasi olarak da birbirleri ile iliki iinde olulardr. Snouck Hurgronje slmi ettler yaparken, Danimarka'nn Endonezya'daki ilerini takibe memur edilmitir. Macdonald ve Massignon, (Kuzey Afrika'dan Pakistan'a) smrge yneticilerince aranan uzmanlard. Waardenburg bir noktada (ok ksa, olarak) unu sylyor: Be yazar Avrupal yneticilerin slm hakkndaki grlerini biimlediler. (7) Yalnz Waardenburg'un gzlemine bireyi eklemeliyiz. O da udur.- 16. yzyldan bu yana Dou'ya edebi bir mesele olarak baklmyordu. Masson-Ourse'in dedii gibi baklyordu Dillerin kymetini anlayalm, ki teamlleri ve dnceleri arlayabilelim, tarihin srlarn zebilelim. (8) ite Waardenburg'un sylemedii ey, bu be yazarn, bu tavra son eklini vermi olmalardr. Daha nce Dou'nun (birbirinden Dante ve D'Her-belot kadar farkl yazarlarca) benimsenmesinden ve kullanlmasndan bahsetmitik.. imdi, bu tr abalar ile, 19. yzyl sonunda (Avrupa'ya ait) hakiki mnda korkun kltrel, siyasi ve maddi bir teebbs haline gelen eyin pek alkas yoktur. Tabii 19. yzyln Afrika oyunu Afrika'ya mnhasr deildi. Ayni ekilde. Dou'nun istila edilii de seneler sren almalarn sonucu olan ani bir ilham deildir. Karmzdaki ey, uzun sren yava bir iktisabdr, ki bununla Avrupa yahut Avrupa'nn Dou bilinci kitabilikten ve dnsellikten karak idari, iktisadi, hatta askeri olmutur. Temel deiim mekansal ve corafi idi, yahut Dou ile ilgili olarak mekn ve corafyann anlal-mda bir deiiklikti. Avrupa'nn dousundaki yerlere eskiden beri Dou deniyordu ve bunun siyasi, dokt-riner ve hayali nedenleri vard. Bu tanmda, gerek dou ile Dou hakkndaki bilgi arasnda bir alka gzetilmiyordu ve muhakkak Dante de, D'Herbelot da Dou hakkndaki bilgilerinin (bir deneyim geleneinden deil de) uzun bir eitim geleneinden kendilerine ulatn sylerlerdi... Ama Lane, Renan, Burton ve dier yzlerce 19. yzyl gezginleri ve limleri Avrupa'y mzakere ettiklerinde, Dou'ya kar, Dou'ya ait eylere kar ok daha yakn hatta sahiplenirmicesie bir tavr hemen sezinleriz. Oryantalistin biim verdii klsik ve amzdan ok uzak ekli iinde, bugn iinde yaanlan, ett edilen, yahut tahayyl edilen fiili ekli iinde, Dou denilen corafi mekna girildi, zerinde ilemler yapld, Dou ele geirildi. Onyllarca sren hkmranca Bat manevralarnn toplam tesiri ile Dou yad el olmaktan kt, koloni oldu. 19. yzylda nemli olan ise. Batnn Dou'ya girip onu ele geirmi olmas deildi, ngilizlerin ve Franszlarn bu konuda neler dndkleri, neler hissettikleri idi. Yerli ahali Fransa'y ve Fransz hal ve hareketlerini, Fransz dnn benimsese de, ngiliz gcnn giderek artt topraklar. te Dou'yu konu alan ngilizin, ondan da ok ngiliz mstemleke yneticisinin konusu bu topraklar idi. Franszlar Dou'da ne kadar,' saf varsa

kandryor olabilirlerdi, ama gerek varlk ngiltere'nindi. Bu farkm en iyi ifadesi Cro-mer'in (bu ok kymet atfettii mevzuda) syledii szlerdedir: Fransz medeniyetinin Asyallara, ve Dou Akdeniz ahalisine neden cazip geldii ak: Esasen Fransz medeniyeti Alman ve ingiliz medeniyetinden daha caziptir ve taklidi de kolaydr. Bir kere gsterisiz, utanga ngilizi dnnz. Yalnzln, alkanlklarn... Bir de enakrak kozmopolit Fransz dnn. Hicap nedir bilmez. On dakika nce tand kimse ile sarma dolatr. Eitimi yarm olan Dou'lu: bunlardan birincisinin, samimi, tekinin ise amatacnn biri olduunu anlayamaz. ngilizden nefret eder, Fransza kucak aar. Cinsiyet konusu ile ilgili imalar bu szleri doal biimde takip eder. Fransz neelidir, espriteldir, pa-tavathdr, iyi giyinir. ngilizin isleri ardr, alkandr ve her eyi ler bier. Cromer Msr zerinde gerek bir tesir sahibi olmayp, onu sadece ayarttm syledii Fransa'ya kar ngiliz ciddiyetini savunmaktadr: imdi, fikri yeteneinin ne olduunu bildiimiz Msrl Franszn dnnn sakat bir temele oturduunu gremez ise, yahut onun glen yzn ngi-lizin yahut Almann mesaisine tercih eder ise, arabilir miyiz imdi bir kere daha, Franszn ynetim sistemlerinin ne kadar ayrntl, teorik mesnetleri bakmndan ne kadar mkemmel olduuna, nasl her aksiliin nnn ayrntl dzenlemelerle alnmaya alldna bakalm. Sonra bu zellikleri ngiliz'in pratik sistemleri ile birka ana nokta haricinde kural koymayp, bir dolu ayrnty inisiyatif sahibine brakan zihniyeti ile kyaslyahm. Eitimi yarm Msrl doal ola-. rak Fransz'n sistemini tercih eder, nk grne mkemmel ve tatbikata kolaydr... Msrl bir eyi daha anlayamaz, o da udur: ngiliz yava yava ileride karlat glkleri yenmesine yarayacak bir sistemi gelitirmeye almakta, ne ile karlaacan imdilik bilmedii iin pek ok noktay bo brakmaktadr. Fransz dncesinde ise nce kanun yaplr, sonra gerekler o kanuna uyar. ngilizlerin Msr'daki mevcudiyetleri hakikidir ve gayesi (Cromer'e gre) Msrlnn akln eitmek deil, ahsiyetini biimlemektir. Bu nedenle Fransz, cazibesi geici ssl, boyal, suni bir matmezeldir. ngilizi ise bir madamda semboiletirir: d grne fazla memnun edici deil ama temsil ettii ahlki kymetler asndan byk. (93 Cromer'in vakur ngiliz madam ile hoppa Fransz matmazeli arasndaki ayrmnn dayana, ngilizlerin Dou'ya ayak basm olulardr. ngilizin karsna kacak meseleler btn ile (heyecanl, hoppa Fran-szn aklna gelmeyecek derecede) daha karmak ve ilgintir nk o meselelerin sahibi artk ngiltere'dir.' ada Msr adl eserinin yaynlanmasndan (1908) iki yl sonra Cromer Eski ve Yeni (Kadim ve ada) Emperyalizm adl eserde uzun uzun konuur Aktan aa asimilasyonist, smrc ve baskc bir siyaset izleyen Roma mparatorluu'na nispetle, ngiliz emperyalizmi (geri biraz gevek saylabilirdi ama);: daha ayan- tercih idi. Ayrca, baz Meselelerde ngiliz tavr (geri Anglosaksonlua has bir tavrla imp-; ratoriuk iki istikamet arasnda taklp kalmt ama) hayli belirgindi. mparatorluun seimini yapamad iki istikametten biri tam bir askeri istila, dier ise (igale urayan uluslar lehinde) milliyet, ilkesi idi. Sz konusu kararszlk nihayet akademikti, nk" pratikte Cromer de ingiltere de milliyet ilkesine kar oy kullanmlard. Bir de dikkati eken baka noktalar vard . Birincisi, imparatorluktan vazgeilmesi imknszd, ikincisi, yerli ahali ile ngilizlerin evlilii sakncal idi. ncs (ki sanrm en nemlisi budur) Cromer ngilizlerin Dou koionilerindeki mevcudiyetinin Dou'nun insanlar ve toplumlar zerinde kalc (feci de diyebilirdi) bir etki

brakm olduu kanaatindedir. Cromer'in zihninde Bat'nm Dou'nun usuz bucaksz topraklarna girii o kadar gl bir fikirdir ki, sz konusu tesiri anlatmak iin kulland mecaz nerede ise dini bir hava tamaktadr: zerinden Bat'nm ilimle dolu nefesinin gemi olduu lke bir daha asla eskisi gibi olmayacaktr. (10) AncaK bu konumda Cromer'in fikirleri kafiyen orijinal deildi. Gerek fikirleri, gerek fikirlerini ifade edi biimleri, imparatorluk camiasnn ve entellektel evrenin ortak malyd. Entellektel dzeydeki fikir birlii, (hepsi kraliyet temsilcisi olarak lkeler yneten) Cromer, Curzon, Swettenham ve Lugard iin zellikle geerli idi. zellikle Lor d Curzon her zaman Lingua Franka (talyanca, Franszca, spanyolca, Yunanca ve Arapa karm ) konuurdu ve ingiltere ile Dou arasndaki ilikiyi anlatrken, Cromer'den ek daha cesur bir biimde mlkiyetten, byk bir corafi blgenin, btn ile akll bir ustann elinde olmasndan bahsederdi. Onun iin imparatorluk bir hrs meselesi deil, her eyden nce bir byk tarihi, siyasi ve sosyolojik vakadr. 1909'da Ozford'da toplanan imparatorluk basn konferans delegelerine ise yle sesleniyordu: ite burada biz sizin valilerinizi, 3/neticileri-nizi ve hakimlerinizi, sizin retmenlerinizi, vaizlerinizi ve hukukularnz eitiyoruz ve size gnderiyoruz. Curzon iin bu pedagojik imparatorluk grnn beii Asya'dayd ve insan durup dnmee itmekteydi. Bazan bu kocaman imparatorluk rgsn devs bir Tennsyonvari san'at kanesi olarak dnyorum; yle ki, temeli bu lkede ve ngilizlere emanettir ama smrgeler de onun stunlardrlar ve yukardaki bolukta muazzam bir Asya kubbesi bulunur. (11) Kafalarnda hep bu Tennysonvari San'at kanesi olan Curzon ve Cromer, 1909'da Dou Ettleri yapacak bir okulun kurulmas iin bir heyet tekil ettiler. Ah, halkn dilini bilseydim; alk gnlerindeki o turda bana kimbilir ne kadar yardmc olurdu diye hayflanan Curzon, Dou'ya kar bir sorumluluu olduunu sylyordu. 27 Eyll 1909'da Lordlar Kamarasnda unlar syledi: Halkn dili ile det ve gelenekleri ile, duygular, tarihleri ve dinleri ile elan tanklmz ve bunun yannda Dou'nun akl diyebileceimiz eyi anlama yeteneimiz, gelecekte imdi elde etmi olduumuzu korumann yegne temeli olacaktr. Hi kimse bu durumu muhafaza yolunda atlacak bir admn gerek Lordlar Kamarasnda mzakereye gerek Majestelerinin Hkmeti nezdinde zen gsterilmesine lyk olduunu tartamaz. Ayn konuda bir Mansion House konferansnda be yl sonra Lord Curzon, lfn gerisini getirdi. Dou ettleri bir lks deildi: Bir imparatorluk vecibesidir. Bence Londra'da kurulacak olan byle bir okul (Londra niversitesi ark ve Afrika Ettleri Fakltesi) mparatorluk mefrua-tmdandr. Dou'cla yle ya da byle bir ka yl harcam olup da onu hayatnn en mes'ut blm sayan ve (kk olsun, byk olsun) orada yapt ii bir Ingilizin omuzlarna yklenebilecek en li sorumluluk addeden herkes, imdi ulusal tehizatlanmzda hemen doldurulmas gereken bir boluk olduu, kanaa-tindedirler. Ayn kanaat erevesinde, para yardm yaparak, yahut sair aktif ve pratik yardmlarda bulunarak bu am kapanmasn temin edenler, imparatorluk iin milli bir grev yapyor olacaklar, davay ve iyiniyeti btn insanla yaym olacaklardr. (12) Curzon'un Dou ettleri konusundaki kanaatlar-nn muhtemel menba Doudaki yz yllk faydac ngiliz ynetimi ile bunun dourduu felsefedir. Bentham ve Miils'in fikirleri Dou'daki (zellikle Hindistan'daki) ngiliz idaresi rerinde hayli tesirli oldu ve ar kai-, de konmasn da, garip yenilikleri de engelledi. Eric i Stokes'un kantlad gibi, ngiltere'nin

Dou tecrbesinin hakim felsefesi Liberalizm ve kilise kalntlarna eklenmi yararclk idi ve bu felsefe aklc bir biimde bir eyin nemini vurguluyordu:' icrac gl j olmal, eitli hukuki ve cezai kaidelerle; snrlar ve toprak kiralarn konu alan bir sistemle ve her zaman f imparatorluk adna hereyi denetlemek yetkisiyle desteklenmeliydi. (13) Sistemin ketan Dou hakkndaki bilginin srekli olarak gzden geirilii, yenile-nii oluturuyordu. Bu suretle, geleneksel toplumlar kalknp ada ticari toplumlar haline geldiinde baba ngiliz, kontrolda yahut gelirlerde bir kayba uramayacakt. Ama Curzon Dou ettlerinden mefruat (mparatorluk iin elzem bir mefruat) diye bahsedince, bundan deiecek bir eyin olmad, ngilizlerle yerli ahalinin alveriinde herkesin yerini koruduu hissi ediniliyordu. Sir VVilliam Jones'dan bu yana Dou, hem ngiltere'nin smrgesi hem de smrge hakknda bilgisi olmutu. ngiltere hep tahtnda olmak zere, corafya, bilgi ve g bir arada idi. Curzon bir seferinde de Dou, rencisine asla diploma vermeyen bir niversitedir demitir, ki bunun da mans, Dou'ya gidenin srekli kalmasnn icab ediidir. ngiliz ynetimine kar (az da olsa) bir tehdit tekil eden gler de vard. Bata Fransa ve Rusya Curzon btn byk Bai'l glerin dnya'ya kar tavrnn ngiltere gibi olduundan herhalde phede deildi. te Curzon'un tabiri ile skc ve ssl olmaktan kp, btn bilimlerin en mulls haline gelen corafya, tam olarak bu yeni, Batl ve yaygn tutumun ifadesiydi. Curzon'un 1912'de, bakan bulunduu Corafya Cemiyeti'ne hitap ettii szleri mu-: hakkak ki anlamldr: Tam bir devrim hasl olmutur; sadece corafya; retiminin tarznda ve metodlarnda deil, halkn corafya hakkndaki grnde imdilerde biz corafi: bilgiyi genel bilginin zaruri bir cz kabul etmekteyiz. Corafya nm yardm olmasa, acaba baka trl, kavramak mmkn mdr doal glerin tesirlerini, nfus dalmn, ticaretteki bymeyi, snrlardaki genilemeyi, devletlerin gelimesini, insan enerjisinin e-' itli ve baarl tezahrlerini... Biz corafyay tarihin yardmcs kabul ediyoruz.-Ayn zamanda corafya iktisadn ve siyasetin de kardeidir. Ve corafya tahsil etmi olanlarmz bilirler ki, corafya sahasndan ktnz anda, jeoloji, zooloji, etnoloji, kimya, fizik ve hemen tm dier alkal bilimlerle karlarsnz. Bu yzden kendimizi corafyann en nde gelen bilimlerden biri olduunu sylemee selahiyetli addediyoruz. Evet corafya yeterli bir vatandalk anlay iin gereklidir ve toplumsal bireyin yaratlmasnda da vazgeilmez bir amildir. (15) zde Corafya Dou hakkndaki bilginin maddi dayanadr. Dounun btn rtl ve deimez nitelikleri, onun corafyasnda sakldr. Bylelikle bir yandan corafi Dou sakinlerini barndryor, onlara niteliklerini veriyor ve farkllklarn temin ediyordu; dier yandan da (organize bilginin gsterdii gibi Dou, Dou ve Bat da Bat olduu iin) Bat'nn dikkatini zerine ekmekteydi. Curzon'un Corafyann mulnden anlad ey, Bat'nn tamam iin tad mndr. O Bat ki, dnyann geri kalan ksm ile olan ilikisi, ak samimi bir tamahkrlk eklinde tezahr etmektedir. Ama corafi itiha bilgi edinmek gibi ahlki yan olmayan epistemolojik bir mn tayabiliyor: Kalbin karanlklarnda Marlow, kendisinde bir harita hastal olduunu syler: Saatler boyu Gney Amerika'ya, Afrika'ya, yahut Avusturalya'ya bakar, kendimi yaplm keiflerin serholuunda kaybederdim. O zamanlar yeryznde pek ok ho nokta bulunmaktayd; bazen bunlardan inam zellikle meraklandran bir tane grdmde (maalesef hepsi byledir), parmam o noktaya koyar ve yle derdim. Bydm zaman buraya gideceim. (16) Marlow'un bu szlerinden yetmi yl kadar nce, Lamartin'e, haritadaki bir noktada yerli ahalinin bulunup bulunmadna kafa yormuyordu. Bir benzeri de 1758'de Avrupallar

gebelerin, oturduklar her yeri igale davet eden svireli (Prusyal) Uluslararas Hol . kuk otoritesi Emer de Vatel'dir. O da szlerinin ne mnya gelebileceini hesaplamyordu. (17) nemli olan,' bildiimiz igali bir fikir ile desteklemek, corafi mekna duyulan itihay, Corafya ile medenilik-vahilik arasndaki zel ilikiyi irdeleyen bir teoriye dntrmekti. Bu rasyonalizasyonlara Franszlar da katkda bulundular.. 19. yzyln -sonunda, Fransa'da siyasi ve fikri atmosfer, corafyay, corafi felsefeyi ve corafi spell kasyonu cazip konular haline getirdi. Avrupa/daki g|l nel fikri hava olumlu idi.Tabii ngilizlerin basanla-; n nde geliyordu. Ama Franszlar genellikle ngiltel re'nin en ufak bir Fransz baarsna dahi engel olduft u kanaatindeydiler. Prusyallarla tututuklar harp' ncesinde Franszlar Dou hakknda bildiklerini zlemleri ile kartrarak konuuyorlard ve byle yapanlar-yalnzca airlerle, roman yazarlar deildi. 15 Mart; 1862'de Revue des Deux Mondes dergisinde Saint-Mar' Girardin (Suriye'deki Hristiyan Aznlklarn Meselele'l ri Konusunda) unlar yazyordu: Fransa'nn Dou'da yapacak ok ii var, nk Dou, Fransa'dan ok ey bekliyor. Dou, Fransa'nn yapamayaca eyleri de umuyor. Dou severek geleceini Fransa'nn kollarna brakacak ama bu hem, Fransa iin hem de Dou iin byk bir snanma olur Fransa iin nk ac eken herkesin derdine are bulmak onun gcn aan bir projedir; Dou iin nk istikbalini yabanclara teslim etmi uluslarn hali pek:, parlak deildir ve uluslar iin kendi yaptklarnn getirecei emniyet ve selmet dnda bir ey hakikat deildir. (18) Disraeli bu yaz iin herhalde yle derdi: Fransa'nn (Girardin'in eserlerine konu olan) Suriye'de ancak duygusal karlar vardr Ac eken uluslar meselesini Napolyon da Msrllara hitabnda slm adna (ve Osmanllara kar) sz konusu etmiti. 1830'dan 1860'a kadar Dou'da ac eken yalnz Suriye'deki Hristiyan aznlklard. Bu arada Dou, Gel, beni kurtar diye Fransa'ya davetiye karm da deildi Aslnda mes'eie Fransa kendisini Dou'ya kar sorumlu hissetse dahi (ngiltere onun yolunu kestii cihetle) yapabilecei bir eyin olmaynda yatyordu. Fransa Akdeniz'den Hindistan'a kadar olan blgeyi hkm altnda tutan ingiltere'yi ap da bir ey yapamazd. 1870 harbinin Fransa'daki en nemli sonularndan biri, corafya cemiyetlerinin seslerinin kmaya balamas ile toprak iktisab taleplerinin art idi. 1871'de Paris Corafya Cemiyeti (Societe de Geographie de Paris) artk faaliyetlerinin corafya felsefesi ile kstl olmadn iln etti. Okuyucularna u hatrlatmay yapt: barbarl yenip yerine medeniyeti g-trme3/i braktmz gnden bu gne, evvelce sahip olduumuz g ve ehemmiyet tehlikededir. Corafi hareket denilen bir hareketin liderlerinden biri olan Guillaum Depping, 1881'de, 1870 savann retmenin zaferi ile bittiini sylyordu. Kastettii, Franszlarn stratejik beceriksizliklerine karlk, Purusyahlarn corafya biliminde kaydettikleri ilerlemelerdi. Hkmet yayn olan Journal Officiei birbiri peisra corafi keiflerin ve koloni servenlerinin faziletlerini (ve getirecei krianl ven saylar neretti. Bir sayda Fer-dinand de Lesseps Afrika'daki Frsatlar dan, bir baka sayda Garnier N Nehri zerindeki gezintiden bahsediyordu. Bilimsel corafya yerini ksa bir srede ticari corafya ya brakt. Bir yanda ulusun bilimsel ve medeniyet adna, kaydedilmi gelimelerden ne kadar iftihar duyduu belirtiliyor, dier yandan da ilkel de olsa kr saiki kamlanyordu ki mstemleke edinmek kolaylasn Corafyaclara gre corafya cemiyetlerinin gayesi, bizi elimiz kolumuz bal bu topraklarda tutan byy zmekti. Bu byy zmek iin her trl fikir ortaya atld. Bilimsel dehann zirvesinde olduu kabul edilen Jules Verne de listeye alnd: Onun grevi, dnyann drt bir yannda yaplacak olan aratrma faaliyetlerini ynetmekti. Bu arada Kuzey Afrika kysnn

hemen gneyinde yeni ve byk bir deniz yaratmak iin bir pln yapld. Cezayir de, proje sahiplerinin deyimiyle, elik bir kurdele ile Senegal'e balanacakt. (19) Fransa'nn 19. yzyl sonralarmdaki genileme heyecannn sebebi bir yandan 1870-71 savanda Prusya'nn kazand zafer ile dier yandan ngiliz mparatorluunun kazand baarlard. Bilhassa bu ikinci husus, yani ngilizlerle yarmak arzusu son derece kuvvetli idi. O kadar da uzun gemii vard ki, adeta ngiltere Fransa'nn kbusu idi; Fransa her iinde ngiltere'ye yetimenin peindeydi. 1880'e doru, Hindicin Akademi Cemiyeti amalarn, in Hindini Oryantalizm sahasna sokmak diye belirledi. Acaba niin? Gney Vietnam' Fransa'nn Hindistan yapmak iin Askerler, Prusya karsndaki askeri ve ekonomik yenilgiyi olsun, ngiltere karsndaki gerilemeyi olsun, smrgecilik faaliyetlerinin yokluuna balyorlard. nde gelen corafyaclardan La Ronciere Le Ncury he-yacanla unlar sylyordu: Batl rklarn genileme gc, tadklar yksek gayeler, sahip olduklar unsurlar ve insan kaderi zerindeki tesirleri gelecekteki tarihiler iin mkemmel ett konusu olacaktr Ama genilemenin olmas iin beyaz rkn, (zekca stnlnn bir nianesi olan) gezip grme arzusunun tamamen serbest braklmas gerekmekteydi. (20) te bu tr fikirlerden ortak bir Dou imaj kt: Dou ilenecek, ekilip rn alnacak ve korunacak bir yerdi. Kimi tarm gelitirmekten bahsediyor, kimi ise Dou'nun cinsel sorunlarna eilinmesi gerektiine iaret ediyordu. Gabriel Charms'dan fikirlerle dolu. bir yaz (1880): Biz Dou'da olmaynca, yani teki byk Avrupal gler orada olunca, Akdeniz ticaretimiz bitti demektir, Asya'daki geleceimiz son buldu demektir, Gney limanlar bizim iin ld demektir. Ulusal zenginliimizin en mhim kaynaklarndan biri kuruyup gitti demektir. Bir baka yazar, Leroy-Beaulieu bu dnceleri daha da gelitiriyor: Bir toplum kendisi yksek bir olgunluk ve g dzeyine ulatnda, smrgecilie giriir. ekil verir, korur, geliimini gzetir ve douunu salad bir topluma hayatiyet kazandrr. Smrgecilik, sosyal fizyolojinin en karmak, en hassas olgularndan biridir. Smrgecilikle ilerlemeyi bir tutuu yznden Le-roy-Bealieu szlerine devamla, ada toplumun, faaliyetini bu ekilde da tararak bykln kantladn ifade ediyor: Smrgecilik bir ulusun genileyici gcdr. Mekn iin dal-budak salmasdr. Arzn byk bir blmnn o ulusun diline, geleneklerine, ideallerine ve.-s yasalarna boyun eiidir. (21) Burada maksat u: Dou gibi zayf, gelimemi blgeler Fransz karlarna aktr, Fransz mdahalesini, yani smrgeletirilmeyi davet etmektedir. Corafi nosyonlar snrlarla evrili olma keyfiyetinin nemini sfra indirdiler. Amac Dou'yu da Bat'y da snrlarndan kurtarmak olan Ferdinand de Lesseps, limler, yneticiler, corafyaclar ve tccarlar parlak faaliyetlerini da; ne verilirse kuzu kuzu alan Dou'ya, tardlar. Fransa'daki corafya cemiyetlerinin says btn Avrupa'daki corafya cemiyetlerinin saysnn iki kat idi. Comite de I'Asie Franaise gibi, Comite d'Orient gibi gl teekkller vard. Enteilektel cemiyetler vard, ki bunlarn banda yeleri niversitelerden, enstitlerden ve hkmetten olan Societe Asiatique (Asya Cemiyeti) geliyordu. Bunlarn her biri, kendi kararnca, Fransa'nn Dou'daki menfaatlerinin daha gerek, daha esasl olmasna katkda bulundular. 1880'lerde Fransa kendi ulusunu aan sorumluluklarm yerine getirmeye hazrlanrken, hemen tam yz yl sren pasif Dou ettlerinin artk sonunun gelmesi gerekiyordu.

ngiliz ve Fransz menfaatlerinin hemen tamamen akt Dou'da artk iyilemesi imknsz derecede hasta Osmanl mparatorluu topraklar stnde, iki rakip birbirleri ile ok iyi geindiler. ngiltere Msr'dayd ve Mezopotamya'da idi. Gsz mahalli liderlerle yaplan baz garip anlamalarla, Kzldeniz'e, Basra Krfezi'ne, Svey Kanal'na, bu arada Akdeniz'den Hindistan'a kadar uzanan kara kitlesine hakim olmutu. Fransa ise Dou'da De Lesseps'in baarlarn baka taahhtlerde tekrarlyordu; bunlar genellikle demiryolu projeleri idi ve bir tanesi (Suriye-Mezopotam-ya) hatt ngiliz hakimiyetindeki topraklardan gemekteydi... Fransa ayrca, kendisini Maruniler gibi, Kaideliler gibi, Masturiler gibi Hristiyan aznlklarn hmii olarak gryordu.
Ortak Projeler

ngiltere ve Fransa, ilke olarak zaman geldiinde Anadolu'yu paylama konusunda mutabk kalmlard. 1. Dnya Sava'ndan nce ve sonra, gizli diplomasi, Yakn ark' (bilahere manda halini alacak) Nfuz Blgelerine blmeye almt. Fransa'da corafi hareket gnlerinde oluan genilemeci arzularn sonucunda, Anadolu hedef oldu; ylesine ki 1914'de Pa-ris'de srf bu gaye ile muazzam bir basn kampanyas balatld. (22) ngiltere'de ok sayda heyet, Dou'nun nasl paylalaca konusunda tasviye kararlar hazrlamaktayd. Bunsen Komisyonundan ise birleik ngiliz-Fransz heyetleri fikri ortaya kt. Bu tr heyetlerin en nemlisi Mark Sykes ile Georges Picot'-nun bakanlnda topland. almalarn amac, bir yandan ngiliz-Fransz rekabetini sndrrken dier yandan da adil bir paylama pln yapmakt. Sykes bir tebliinde yle diyordu .Araplarn ayaklan kesindi ve bu ayaklann nimet yerine klfet getirmemesi iin, Franszlarla aramzn iyi olmas gerekiyordu. (23) Husumetlerde bir deime olmad. Wilson'un ulusun kendi kaderini kendisinin tayin etmesini ngren program da buna tuz-biber ekti. Sykes'e gre bu program iki devlet arasnda o gne kadar yaplm olan (Smrgecilik ve paylama konularndaki) btn almalarn sonu demekti. Biz burada (20. yzyla girerken) Yakn arkn, gl devletler, yerleik hanedanlar, eitli ulusal parti ve hareketler ile Siyonistler arasnda nasl taksim edildii konusuna girmeyeceiz; konu fevkalde girift ve karktr. Biz bakmz byk kuvvetlerin Dou'yu grne (ve siyasetine esas tekil eden garip epistolomojik ereveye) evireceiz. Aralarndaki farklara ramen ngilizler ve1 Franszlar bir grte beraberdirler: (Corafi bir blge olarak, kltrel, siyasi, demografik, sosyolojik ve tarihi bir gereklik olarak) Dou'nun kaderi (gelecek icab) onlara teslim edilmi bulunuyordu. Onlar iin Dou birdenbire karlalm bir ey deildi, tarihi bir kaza deildi, yalnzca, Avrupa'nn dousunda bir yerdi ki ona deerini tayin eden ey Avrupa idi. Daha belirlilik ile sylenecek olursa bu kymeti tayin eden ey, Avrupa'nn (bilimi ile, anlay ile ve ynetimi ile) Dou'yu Dou yapm oluu idi. te ada Oryantalizmin, (bilinli mi bilinsiz mi bilinmez) baars bu idi. Oryantalizm 20. yzyln ilk senelerinde Dou'yu Bat'ya belli bal iki ekilde aktarmtr. Bunlarn birincisi ada fikirsel hayatn getirdii tevziat imkn, bu imknn (niversiteleri, meslek kurulularn istihdam eden) yaygnl idi. Grm olduumuz gibi btn bunlar nc limlerin, seyyah ve airlerin otoritesine otorite katt. Onlarn formle ettii Dou imaj kabul kazand. te benim burada rtl Oryantalizm dediim ey, bu Dou'nun doktriner (yahut ina-nsal) tezahrdr. Herhangi bir yerde, herhangi bir durumda Dou hakknda sonucu mhim iki lf etmek isteyen birisi ktnda, rtl Oryantalizm onun nne hemen bir deme gc sryordu. Sylenen szler bu ekilde mn kazanm oluyordu. Yani Balfour 1910'da Avam Kamaras'nda konutuu zaman, bu deme gcnden; formln o zamann dilinde ifade edildiinden; o gnn artlarnda akla uygun olduundan ve kendisi Dou

dedike dinleyicilerin zihinlerinde bulanklk hasl etmeyecek bir formle sahip bulunduundan haberdard. Tabii btn deme gleri ve bu glerin salad nutuk kabiliyeti gibi, rtl Oryantalizm son derece tutucu idi, yani kendini korumaya ynelikti. Bir nesilden dierine aktarlan Oryantalizm, kltrn bir ksmn oluturuyordu, geometri gibi, fizik gibi, kendine has dili ile hakikatin bir blmn yanstyordu. Oryantalizm varln aklma, Dou'ya kucak ana dayam deildi, Oryantalizm varln kendi iinde tutarl olarak koruduu bir ilkeye dayamt: Dou'ya hkmetmek.. Bu ekilde Oryantalizm devrimlerden de, imparatorluklarn paralanp blnnden de mteessir olmad. Oryantalizmin Dounun naklinde izledii ikinci yol, (aada aklanacak olan) ok mhim bir yaknlamann sonucu idi. Oryantalistler yllarca Dou hakknda konumular, metinler tercme etmiler, medeniyetleri, dinleri, hanedanlar, kltrleri ve zihniyetleri (yabanclklar nedeniyle Avrupa'dan tecrit edilmi bir ekilde) izah etmilerdi. Oryantalist, cemiyet iinde, Renan yahut Lane gibi, grevi yurttalar iin Dou'yu tefsir etmek olan bir uzmand. ark ile arki- J yat arasndaki ilikinin temelinde Tefsir yatyordu. Kendisine uzak, zorlukla anlayaca bir medeniyetin yahut kltr abidesinin karsna dikilen Oryantalist lim, mulakl gidermek, berrakl getirmek iin tercme ediyor, anlayla tasvir yntemini deniyor, zihnen ulaamad nesneyi iinden kavramaya alyordu. Ama Oryantalist arkn dnda idi, ark da (ne derece anlalr hale getirilmi olursa olsun) Garp'in > tesindeydi. Bu kltrel, zamansal ve meknsal mesafe derinlik, gizlilik ve mahremiyet ifade eden mecazlarla anlatlyordu: Neticede, Dou'lu gelinin peesi, Anlalmaz Dou gibi ifadeler hayli kullanlr olmutur.. Yine de 19. yzyl boyunca beklenmedik bir ekilde Dou ile Bat arasndaki mesafe azalmtr. Dou ile Bat arasndaki ticari ve sair zaruri temaslar (grdmz ekilde) arttka, (klsik Dou'nun ettnde inad eden) rtl Oryantalizmin kat kaideleri- ile (gezginlerin, haclarn, devlet adamlar vb. nin anlatmlarnda ifadesini bulan) ada Dou arasnda bir atma husule geldi. Bu gerilim sonunda tam tarihini veremeyeceimiz bir noktada, Oryantalizmin iki tr birbirleri ile birletiler. Belki de bu (sadece tahmin ediyorum) Sacy'den itibaren oryantalistler devlet memuru olarak hkmetlere ada Dou konusunda danmanlk yapmaya balaynca oldu. Bu noktada zel eitim grm, zellikle tehiz olunmu uzmann oynad rol ayr bir boyut kazanyor: Bir Dou siyaseti sz konusu olduunda, Oryantaliste Batl gcn zel ajan gzyle baklabilirdi. Dou'yu gezen her mnevver (ve yar mnevver) Avrupal, kendisini Bat'nn perdeler ardndaki temsilcisi olarak grmekteydi. Bunu zellikle Burton iin, Lane iin, Doughty, Flaubert ve yukarda adn zikrettiim dier nemli seyyahlar iin syleyebiliriz. Batllarn Dou'daki toprak iktisab arttka, a-| da ve aikr Dou hakknda bilgi sahibi olmalar da kanlmaz hale geldi. Dou, fiili ynetimle alkal biri zorunluluk ifade etmeye balaynca, Oryantalist limin zdeki Dousu, birok hallerde teyid olunuu-p na ramen, bazan da bir kenarda kald. Tabii (fiilen I milyonlarca Dou'luya hkmettii iin) Cromer'in (Or-I yantalist arivden kard) Doulularla ilgili teorileri g kazanyordu. Suriye'de, Kuzey Afrika'da ve dier blgelerdeki Fransz deneyimleri iin de geerli idi. Ama rtl Oryantalist, doktrin ile ak oryantalist tecrbe arasndaki buluma birok yerde, 1. Dn-1 ya Sava sonunda, ngilizler ile Franszlarn Anadolu'yu paylama plnlarnda olduu kadar belirgin olmamtr. Orada ameliyat masasnda, btn zayflklar ortada olan bir hasta adam yatmaktayd. zel bilgisi ile Oryantalist bu ameliyatta son derece nemli bir rol oynamaktayd. Daha nceleri Dou'da bir eit gizli ajan olarak kritik bir rol oynadndan bahsolunan ngiliz bilim adam Edward Henry Palmer 1882'de Sina Yarmadas'nda ingiliz aleyhtar duygulan

glendirip, bunu Arab ayaklanma kazandrmakla grevlendirildi. Palmer bu grevi esnasnda ldrld ama o imparatorluk iin benzeri hizmetler yapanlarn (bu grev artk blge uzmanlarnn yapt ciddi ve zor bir i) en baarsz olan idi. Arabistan'a Giri (1904) adl eserin yazar Oryantalist D. G. Hogarth bo yere 1. Dnya Sava srasnda Kahire'deki Arabistan Brosunun bana getirilmedi (24) Ayn ekilde Gertrude Bell'in, T. E. Lav/rence'in, S. John Phiiiby'nin imparatorluun ajanlar, Dou'nun dostlar, alternatif politika yapmcs olarak gnderilmeleri tesadf deil, bu kadn ve erkeklerin Dou uzmanlar olular, Dou'yu ve Doulular yakndan tanylar idi. Bir defasnda Lawrencen dedii gibi bunlar bir ete oluturuyorlard. atan, nosyonlarla ve ahsi benzerliklerle birbirlerine merbuttular. Hepsinin kendine has zellikleri vard, hepsi Dou'ya kar bir sempati ve eilim duymaktaydlar, grevlerini kskanarak yapyorlard, normalin dndaki zellikleri eitilmi insanlard ve nihayet hi biri Dou'yu tasvip etmiyordu. Onlar iin Dou, Dou'da geirdikleri gnler demekti. Onlarda (imparatorluk yok olup, hkmetme miras baka adaylara, gemeden nce) Oryantalizm ve Dou'yu ynetmek iin bulunmu etkin pratik metodlar nihai formuna kavutu... Bu saydklarmz ilim evresinden deildiler. Ama grecek olduumuz gibi, o bilgiye sahip oluyorlard. Zaten yaptklar i, Akademik Oryantalizmi tatbik ve tey'id.etmekti. Daha nce benzer bir ii Burton ve Lane yapmlard. Ansiklopedik bir bilgiye sahip olan Burton ve Lane Doulular ele alrken de tahlillerini hemen hemen bilimsel bir bilgi ile yapmlard. Law-rence ve dierleri, ders yapmyorlar, rtl Oryantalizmi iliyorlard. Bu, alarnn imparatorluk kltr evresinderahatlkla yapabilecekleri bir eydi. Bunlarn bilimsel erevesini izenler, Lane'den balayarak William Muir, Anthony Bevan, D. S. Margo-liouth, Charles Lyall, E. G. Browne, R. A. Nicholson Guy Le Strange, E. D. Ross ve Thomas Arnold'du. Onlara perspektif veren muhteem adalar ingiliz yazar Rudyard Kipling'di. Kipling am. aacna da hurmaya da hakim olmaktan bahseden air... Bu meselelerde ngilizler ile Franszlar arasnda-ki fark, her iki ulusun Dou'daki tarihi izah eder: ngilizler yerlemilerdi, Franszlar Hindistan' ve arar daki diyarlar kaybetmi olmann yasn tutuyorlard. Yzyln sonunda,, Suriye Fransz hareketinin odan oluturuyordu ama orada bile Franszlarn ne personel kalitesi bakmndan ne de siyasi nfuzun derecesi bakmndan ngilizlere yetiemeyecekleri kabul ediliyordu. Osmanl kalntlar konusundaki ngiliz-Fran-sz yarmas, Hicaz da, Suriye'de, Mezopotamya'da muharebe meydannda bile hissedilmekteydi. Ama Ed-mond Bremond gibi gznden bir ey kamayan gzlemcilere gre, Fransz Oryantalistleri de, Fransz mahalli uzmanlar da ngiliz meslektalar ile (ne zek ve yaratclk bakmamdan, ne de tatkik ve manevra bakmndan) ak. atamazlard. (25) Louis Massignon hari, Franszlarda Lawrence'ler, Sykes'lar, Bellsier yoktu.'.. Ama Etienne Flandin gibi azimli emperyalistler vard. En azimli emperyalistlerden Comte de Cressaty 1913'de Paris Fransz Dernei'nde (Allianee Franaise) yapt konumada Suriye'yi Fransa'nn Dou'su, Fransa'nn siyasi, ahlki ve iktisadi menfaatlerinin menba iln etti. Sonra da bu menfaatlerin, bu emperyalist igaller anda korunmasnn gereine deindi. Cres-saty'ye gre, Dou'da o kadar Fransz irketi varken, Fransz okullarnda o kadar ok sayda yerli okurken, Fransa'nn ba hl (ngiltere ile, Avusturya, Almanya ve Rusya ile) beldayd... Eer Fransa slm'n Dnne engel olacaksa. Dou'yu ele geirmek zorundayd. Bu konuda Senatr Paul Do um er, Cressaty'-nin nerisini destekliyordu. (26) Bu grler, bir ok defalar tekrarland ve gerekten Fransa bir bana Kuzey Afrika'da olsun, Suriye'de olsun 1. Dnya savandan sonra hayli i baard. Ama ngilizlerin Yeni Dou

Milliyetlerinin ve (teoride) Bamsz Topraklarn Ynetimi konusunda elde ettikleri hret Franszlardan kat.. Belki de ada Fransz Oryantalizmi ile ada ngiliz Oryantalizmi arasndaki fark, nihayet, bir slp farkdr: nk (I) Dou ve Dou'lular hakkndaki genellemelerin nemi, (2) Dou ile Bat arasnda grlen yahut gzetilen ayrm, (3) Bat'nn Dou'yu ynetmesinin arzulanrl her ikisinde de aynidir. Uzmanlk dediimiz eyi tekil eden unsurlar iinde slp (ki eitli koullarn gelenek, kurum, irade ve zek sonucu ald ekildir) en ziyade bariz olan-I larmdandr. te imdi bu belirleyiciye, 20. yzyln ilk: yllarnda Fransz ve ingiliz Oryantalizminde meydana gelen gzle grlr slaha bakacaz...

II ORYANTALZM PRATK SAHADA .-SLP, UZMANLIK, VUKUF


Kipling'in Beyaz Adam masal deil. Bir ok iir-( de, Kim rnei romanlarda ve birtakm akllca de-| ynlerde geer ve bir fikir olduu kadar, bir ahsiyet- tir, bir varolu biimidir. imdi, bu Beyaz Adam yurdundan uzaktaki pek ok ingiliz'e hizmet etmi gibidir. Rengi beyaz olan bu insanlar, yerliler denizinde ne kadar farkl olduklarn sevinerek gryorlard. Ayrca, renkli rklarn ynetimi geleneinin getirdii deneysel ve ruhani bir birikimin stnde duruyor olmann huzuru iindeydiler, bunun bilincindeydiler. Kip-? ling, Beyaz Adam/m kolonilerdeki yolundan bahsederken, bu gelenekten, onun debdebesinden ve zorluklarndan dem. vuruyordu -. Bu yolda yrr Beyaz Adamlar Derleyip toparlamak zere lkeleri yola dende. Ayakkab demirden, salkm ise t tepede. Ve her yan derya, deniz. Yrdk ite biz amurlu ve dolambal bu yolda. Yldzmz bize rehber... Ey Dnya, ne iyi bak, . Beyaz Adamlar yanyana Yryorlar o yolda, imdi Bir yerin derlenip toparlan Beyaz Adamlar tarafndan en ideal ekilde, birbirleri ile ahenk iinde yaplmaktadr. Yanyana yrmekten kast, Avrupallarn smrgelerde birbirlerine dmelerinin nlenmesidir. Ama Kipling uyum salanamamas halinde, savaa da hazrdr: Hrriyet bize Hrriyet-Ahfadmza, evet Ama olmazsa, harp elbet Beyaz Adam'n yznde insan-canis bir liderin maskesi vardr. Ama o maskenin arkasnda her zaman gce bavurmak, zor kullanmak, lmeye ve ldrmeye hazrlk da vardr. Beyaz

Adamn giritii ie (mission) vekar kazandran ey, iin entellektel yandr. O, Beyaz Adam, yalnzca kr ve kazan peinde deildir, yldz onu bu ekilde ynlendirmez... Herhalde bir ok Beyaz Adam u amurlu ve dolambal yolda ne iin abaladklarn merak etmilerdir. Yine onlarn pekou kendi derilerinin renginin derisi deiik renkteki insanlar zerinde bir stat iddia etmeyi gerektiriini de kavrayamamlardr. Netice olarak Kipling iin ve onun gr ve hitabetinden etkilenmi olanlar iin, Beyaz Adamlk bir eit kendini kabul meselesiydi. nsan beyaz olunca, Beyaz Adam oluyordu. Bir de, O kadehten iince, Beyaz Adamn gnnde o deimez kaderi yaaymca, insann sebebler, kaynaklar, tarihsel mantk gibi konularda harcayacak vakti kalmyordu... Yani Beyaz Adamlk hem bir fikir hem de bir vaka idi. Gerek beyaz gerek sair Dnya'ya kar sebepli bir tavr ieriyordu. Kolonilerde bu belli tarzda lf etmek, bir takm dzenlemelere uygun tarzda davranmak, hatt baz duygulara sahip olmamak demekti. Belirli yarglar, belirli deerlendirmeler belirli el hareketleri demekti. Hem beyazlar hem de beyaz olmayanlar ayni otorite karsnda idiler ve eilmeleri gerekmekteydi. Bu otorite, ald kurumsal biimle (Koloni Hkmetleri, Konsolosluklar, Ticari Messeseler) iinde, bir dnya siyasetinin ifade vastas, tevzi vastas ve tatbik vastas idi. Ve bu dnya iinde, belli dereceye kadar ahsi zelliklere msamaha edilmekte idiyse de, kollektif resmi Beyaz Adamlk fikri hkimdi. Ksacas Beyaz Adam olmak dnyada olmak, geree, dile ve dnceye yn vermek konusunda somut bir tavrd. Belli bir slbu mmkn klyordu... Kipling kendisi ans sonucu ortaya km olamazd; ayn ey onun Beyaz Adam iin de sz konusudur. Bu tr fikirlerin sahipleri de karmak tarihi ve kltrel koullarn rndrler, ki biz bu koullara 19. yzyldan iki rnek vereceiz: Bunlarn birincisi kltre, meyyideleri ile birlikte girmi, genelleme ve tasnif alkanldr: Diller, rklar, tipler, renkler, zihniyetler tip tip ayrlmlardr... (Tarafsz bir belirleme olarak deil de, yorumlayc bir deerlendirmenin rn olarak.) Bu kategorilerin gerisinde hep, Bizim-Onlarn zdlamas yatar. Bizim her zaman Onlarn snrn mtecavizdir. Adet Onlarn olan Bizim olana gbeinden baldr.. Sadece Antropoloji deil, dilbilim ve tarih deil, Darwin'in hayatta kalma mcadelesi ve doann yapt ayklama konulu tezleri, ilveten yksek kltrel insanseverlik konulu nutuklar, bu zdlamaya tuz-biber ekmilerdir. Renan ve Arnold gibi yazarlara rk haklandaki o genellemelerde bulunmak selhiyetini veren ey, resmi bir hviyetti.. imdi, (diyelim) bizim deerlerimiz hrriyeti, insani ve doru idi; gerisinde edebiyat, bilim, akla-da-, yal aratrma bulunmaktayd. Avrupallar (ve beyaz adamlar) olarak biz ne vakit bu deerler yceltil-se, onlarla yceldik. Ancak kltrel deerlerle kurulan insani balar, kapsad kadarn da dlar. Arnold'un, Ruskinn, Mili, Newman, Cariyle, Renan, Go-bineau yahut Comte'un (bizim eriatmza ilikin) her fikri bizi birbirimize balyan zincire yeni bir halka eklerken, dta kalan birini komutur. Bu, say-: damz kiilere has hitabetin her zamanki sonucu ela olsa, 19. yzyl Avrupa'sn zellikle hatrlamamz gerekir. Mthi bir renim ve kltr abidesi dikildii srada, bir sr de dta, kalm insan (smrgeler, yoksullar, zrl ve sulular) vard. Bunlarn kltr \ iindeki rolleri ise yapsal olarak uygun olmadklar eyin tanmna, hizmet etmekti. (28) Beyaz Adam'n ve Oryantalizmin ortak art niteliindeki ikinci koul, her ikisinin hakim olduklar sahalar ile bu sahalarn kendilerine zg davran, --renim ve mlkiyet tarzlar (hatta ayinleri) olmas keyfiyetidir. rnein yalnz bir Batili Doulular hakknda konuabilir, renklileri (beyaz olmayanlar) yalnz . Beyaz Adam belirliyebiiir, isimlendirebilir. Oryantalistlerce yahut Beyaz Adam'larca bulunulan her beyan (Oryantalist ile Beyaz Adam ayrm kesin

deildir) beyaz renkliden, Batiliyi Douludan ayran muazzam bir mesaf e belirtir. Her beyann arkasnda bir tecrbe, renim ve eitim gelenei sezilir ki, o gelenek derisi beyaz olmayan Douluyu, Beyaz Batl tarafndan tetkik edilen nesne haline sokar da bunun tersi olmaz. G sahibi olan iin (r: Cromer) Doulu bir ynetim sistemi kapsamndayd ve o sistemin birinci ilkesi hibir Doulunun bamsz olup kendisini ynetmesine izin verilmemesiydi. Buradaki kanaate gre Doulular insann kendi kendisim ynetmesi nedir bilmiyorlard ve onun iin korunmalydlar. Oryantalist gibi, Beyaz Adam da, renklileri emir altnda tutan gerilim hattna ok yakn bulunduundan, gzlem konusu olan sahay tekrar ve tekrar gzden geirmeleri, yeniden tanmlamalar gerekiyordu. Anlatm cmleleri tanm ve yarg cmleleri ile sk sk kesilir. Kipling'in Beyaz Adam'nm maskesi ile i gren Doulu uzmanlarn yaz slbu budur. Bakn I918'ae T. E. Lawrence V. W. Richards'a neler yazyor Arap, benim muhayyilemi kamlyor. imdi bu, uzun, ok uzun gemii olan ok eski bir uygarlk. Kendisini ne yneten tanrlardan kurtarm, bizim uygarlmzn yars kadar ssl de deil. Mekke'de sssz-lk dsturu iyi, bu bir eit ahlki ssszl de beraberinde getiriyor galiba. Anlk dnyorlar ve yoku trmanmadan, viraj dnmeden geip gitmek istiyorlar. Ksmen, bu zihni ve ahlki bir tkenmilik. Bitmi bir rk. Glk kmasn diye, bizim erefle yaptmz ciddi ileri bile bo veriyorlar. Onlarn grnn paylamasam da, kendime de buradaki teki yabanclara da onlarn gzyle bakacak kadar iyi tanyorum onlar ve kahretmiyorum. Biliyorum, ben onlar iin bir yabancym ve bu her zaman da yle olacak; ne onlara benzeyebilirim, ne de onlara inanabilirim. (29) Konu ok deiik grnse de benzer bir perspektifi Gertrude Beli'in u szlerinde gryoruz: Kimbilir ka bin yldr sryor bu sava hali ln en ilk kaytlarnda. da vardr muhakkak, zira o kadar eski Ama Araplar tecrbeden ders almyorlar Aslnda hi emniyette deiller, ama sanki yleymi gi- bi davranyorlar. (30) Bir de sylediklerimizi cilalamak iin yine Gertrude Bell'in am'da Hayat konusundaki satrlarn okuyunuz: Galiba yava yava byk bir Dou kentinin medeniyetinin ne demek olduunu, insanlarnn nasl yaadklarn, neler hissettiklerini grmeye balyorum. Ve onlarla anlaabiliyorum. Sanrm ngiliz olmam bu konuda bana yardmc oluyor. u be yldan beri dnyadaki durumumuz ykseldi. Fark son derece belirgin. Sanrm byk lde Msr'daki hkmetimizin i icraatnn sonucudur bu Tabii dier faktrler, Rusya' nn yenikiii ve Lord Curzon'u (Basra Krfezi ve Hindistan) politikas daha esasl sebepler... Dou'yu bilmeyen onun eklemelerinin birbirlerine nasl balandn anlayamaz. Herhalde ngiliz misyonu kabul kaplarndan dnseydi, am sokaklarnda ngiliz'in payna f den bir ift atk ka olurdu. (31) Bu tr beyanlarda bir ey hemen dikkati ekiyor.Arablar herkesten ayr, son derece nev'i ahsna mnhasr insanlardr, bu oul zellik dnda zellik ar-zeden herhangi bir Arap birey yoktur. Lawrence'in muhayyilesini kamlayan ey, Arapn sadeliidir, gerek grnm olarak gerekse hayata kar takndklar (sanlan) tavr bakmndan. Her iki halde de Arap'a yneltilen sadeletirici bak asnn sahibi Arap olmayan biridir; Arap'da grlen bu yalnl onun hesabna tanma kavuturan Beyaz Adam'dr.. Yani Ye-ats'in Bizans hakkndaki iirinde olduu gibi:

rasz yanan bir ate; tututuran ne kavdr bunu ne akmak ta. Rzgr sndrmyor, alevler kyor alevlerden Kandan ruhlar trijyor, ykseliyor, iniyor gazabn alkantlar.. (32) Arap adet tarihten hi etkilenmemiesine saf kalmtr. Lawrence'in gznde Arap, Zaman iindeki varl marifetiyle tkenmitir. Koskoca Arap Medeniyeti ann etkisi bu suretle Arapn en sade haline indirgenmesi olmutur, bu arada ondaki ahlki deerler de anmtr, kaybolmutur. Geride kala kala Re 'in Arap' kalmtr: Yzyllarn getirdii tecrbeler ve fakat, adem-i hikmet.. Yni Arap ne varlka, ne manca bir kalrla bir trl ulaamyor Ayni kalyor. Lawrence'in l Kaytlar batan sona Arapn yalnln anlatyor. Arap, evet, sevinebiliyor, ocuunu yahut ebeveyninden birisini kaybedince zleb iliyor, bir diktatrn zulmnden bahsedebiliyor. Yine de bizden onun bu tr zelliklerini deil de, sssz, apak, yapyalm bir Arap hatrlamamz isteniyor.,. ptidailik iki dzlemde sz konusu: birincisi, indirgeyici olan tanmda, ikincisi de (Lawrence ve Bell'in inandklar gibi) hakikatte... imdi, bu akma tesadf deil. Zira (1) Meselenin zn kaale alp, dnyevi ahval ve erait ile ise ilgilenmeyi dstur edinmi bir lisan ve epistomolojik vastalar ile dardan kararlatrlabilecek bireydir. (2) akmay hasl eden ey, (birbirine dayal ekilde alan) me-tod, gelenek ve siyasettir. Bunlarn herbiri bir mnda tr ile (Doulu, Sami, Arap, Dou) sradan insani gerekler (ki buna Yeats Hayvani dzeydeki denetlenmesi imknsz gizlilik diyor) arasndaki farklar kreltmektedir. Bilim adam hviyetindeki aratrmac, Doulu diye iaretlenmi bir tipi, Dou'-da karlaabilecei herhangi birisinin yerine saymtr. Gelenek, Sami rk ve dili gibi konularda sylenen szlere belli bir meruiyet kazandrmt. Ayn gelenein siyasi uzantsnda Bell'e gre, Dou'nun eklemleri birbirine naslsa tutunmutur. Yani iptidailik Dou'ya hastr, iptidailik bizzat Dou'dur. Dou hakknda kalem oynatm herkes byl bir ta gibi hep bu (zaman yahut tecrbe tanmayan) hkme dnmlerdir. .. Bunu anlamak iin, beyaz ajanlar ile beyaz uzmanlar ve danmanlar ile olan alkasn bilmek kfidir. Lav/rence iin, Bell iin mhim olan ey, Araplarla yahut Doulularla ilgili szlerinin tannm,, otoritesi onaylanm bir formulasyon geleneine dahil olmasdr. O gelenek ki, ayrnty hapsedip hkm ortaya koyabilmektedir. Ama acaba daha belirli bir mnda, u Sami, u Doulu nereden gelmilerdir?... 19. yzylda Renan gibi, Lane, Flaubert, Caussin de Perceval gibi, Marx ve Lamartine gibi yazarlarn eserlerinde Doulu genellemesinin ne kadar geni yer tuttuunu grmtk. Genellemeler kesindi, Dou'dan olan bir ey, Dou'dan olan her ey imiesine genellemelerde bulunuluyordu. Doulu olan Dou'dan olan belli bir zellik tard, kart delillerin mns yoktu, istisnalar kaideyi bozmuyordu. rnein Doulu bir ahs, nce Doulu idi, sonra insan (ahs) idi. Tabii bu tr^ esasl tipleme bilimlerce (ki ben onlara az demeyi tercih ediyorum) desteklenmekteydi. Tr takdim ediliyor, tr efrad tehir ediliyordu. Trn zellikleri efradnn zelliklerini de aklyordu. Doulu rneinde olduu gibi, hayli geni (yar-yanya da halka mal olmu) belirleyici ereveler dahilinde uzmanlam, bilimsel olarak geerlilii artm ayrmlar da yaplmaktayd: Bu ayrmlarn ou dil trleri esasna istinad etmekteydi: Sami dilleri, Hint, Seylan ve Pakistan dilleri; Kuzey Afrika dilleri gibi... Bu ayrmlar antropoloji ile psikoloji ile. abucak destekleniyorlard. rnein Kenan'n Samice dedii ey, yle bir dilsel genelleme idi ki, buna Renan'n ellerinde, Anatomi, Tarih, Antropoloji hatt Jeoloji ilve edilebiliyordu. Samice o zaman basit bir belirleme olmuyordu; tarihi ve siyasi hadiselerin znde olup da, hem de onlardan nce olan bir unsura iaret olabiliyordu. Bu suretle

Samice, zaman-tesi, kii-tesi bir eydi; belli bir Sami znn zelliklerine dayanarak her insan davrann aklyabiliyordu... 19. Yzyln liberal Avrupa kltrnde bylesi cezalandrc fikirlerin etkili oluunu anlayabilmek iin bir eyi unutmamak gerekir: O da Linguistik gibi, Antropoloji ve Biyoloji gibi bilimlerin teorik (Speklatif, idealist) olmaktan ziyade pratik (ampirik) olular idi. Kenan'n Samicesinin, Bopp'un Hint-Avrupa dilleri gibi, ina edilmi bir bina olduu dorudur, ama (belirli Sami dilleri hakknda, deneye dayanarak tahlil edilebilecek, bilimsel olarak anlalabilecek bilgiler var iken) bir protoform (*) olarak mantki ve kanlmazd. Simdi bir yandan prototipik ve ilkel (kltrel,, psikolojik, tarihi) bir dil aranrken, dier yandan da btn insan davrann aklayabilecek asli bir insani potansiyel (cevher) aranmaktayd. (33) Bu teebbs mmkn olmazd ama klsik deneyci zihniyete gre beden ve ruhun ayr ayr gereklikler olduuna, her ikisini de aslen baz corafi, biyolojik ve tarihi denebilecek artlarn belirlediine inanlyordu. (34) Yerlinin ne kefetmesine ne de akletmesine imkn bulunmayan bu belirleyici koullardan ka yoktu. Oryantalistler tozlu kitaplardan kaptklar zanlar bu deneyci fikirlerle destekliyorlard. slm' incelerken, kendilerini George Eliot'un Dr. Casaubon gibi hissediyorlard: Tarihten kp gelmi bir hortlak gibi geziyorum dnyay ve eskiden naslsa aynen yle ina etmeye alyorum onu; yeniden, harabelere ramen, yokolulara, garip deiimlere ramen. (35) Eer dil zelliklerini, uygarlk ve nihayet rk zelliklerini alkalandran bu tezler yalnzca Avrupa'l bilim adamlar arasndaki akademik bir mnazarann bir yz gibi olsayd, temaaya demez tuluat der, geerdik. Ancak, gerek bu mnazarann terimleri gerek kendisi etkili ekilde tedavlde idi: Lionel Trilling'in dedii gibi, 19. yzyln son yllarndaki kltrde, gelimekte olan milliyetilik ve genilemekte olan emperyalizm ile desteklenen rk teorisine arpk ve eksik de olsa bilimsel destekler bulunuyordu ve teori tartlmyordu (36) Irk teorisi, ilkellik ve dou konusundaki fikirler, ilkellere dayal tasnifler, ada bozulma, uygarlk ve ilerleme, beyaz (Aryan) rkn kaderi, smrgelere duyulan ihtiya, ite btn bunlar siyasetin, bilim ve kltrn i ie olduu bir bulama oluturuyordu ve istikamet daima Avrupa'nn (yahut Avrupal bir rkn) Avrupal olmayanlar zerindeki hakimiyeti idi. Bir de imdi u vard: Darwinizmln bizzat Darwin tarafndan sahip klan acaip bir ekline gre, ada Doulular bir eski azametin, bir eski aaann bozuk kalnts idiler. Evet Dou'nun o ok eski, yahut klsik uygarlklarn bugnk kokumu halden hareketle karmak mmknd Yalnz bunu iki eye borlu idik: 1 Son derece hassas tekniklerle eldeki malzemeyi inceleyen ve yeniden kuran beyaz uzman, 2 Samiler, Aryanlar yahut Doulular hakkndaki genellemeler. Bunlar hayl mahsl deildiler, objektif ve zerinde mutabakat hasl olmu ayrmlara tesand etmekteydiler Dolaysyla, rnein Doulu neyi yapar neyi yapamaz konusunda bir lf edilse, bir ok eser bunun biyolojik esaslarn tesbit ederdi: D Politikamza Biyoloji Asndan Bir Bak, (P. Charles Michels, 1896), nsan Toplumunda Varolma Mcadelesi, (Thomas Henry Huxley, 1888), Toplumsal Evrim, (Benjamin Kidd, 1894), ada Evrim izgisi Bakmndan Fikri Gelime Tarihi, (John B. Crozier, 1897-1901), ngiliz Siyasetinin Biyolojisi (Charles Harvey, 1904). (37) imdi dilbilimcilerin dedii gibi diller birbirinden bu kadar farkl idiyseler, o vakit dilleri kullananlarn kendilerinin de (zihniyetleri, gleri ve hatta gvdeleri bakmndan) birbirlerinden apayr olmalar icap ederdi... Bu ayrmlar ne mant ne de pratii bakmndan pheye dlen ayrmlar deildi; yaratl, gelime, kiilik ve kader gibi almalar la desteklenmekteydi.

Vurgulanmas gereken nokta, rklar uygarlklar ve diller arasndaki farklarla ilgili hkmlerin kafi ve deimez oluudur. Bu hkmler her eyin derinme uzanyordu, balanglardan ve balangcn belirledii tiplerden ka olmadm belirtiyordu.. nsanlar arasndaki (zerine rklarn, uluslarn ve uygarlklarn bina olunduu) gerek snrlan tesbit etmekteydi nsanlarn dikkati gndelik ve oul (ne'e gibi, ac gibi, siyasi tekilatlanma gibi) insani gereklerden saptrlyor, aaya ve geriye ekiliyordu... Deimez zlere, kaynaklara... imdi nasl Doulu, Samilikten, '^ Araplktan yahut Hintlilikten bilim adamnn didaktik slbu hari kaamyorsa (ki bugnk aalk hah ile ayn zamanda onlara yaklatnlmamakca, yaktrl mamaktadr), bilim adam da yapt turnalarda, menelerden kamamaktadr... htisas konusu aratrmalar kiiye baz imtiyazlar kazandrmaktayd. Hatrlarsnz, Lane hem Doulu gibi gzkebiliyor, hem. de'..bilim- adam olarak kalabiliyordu. imdi onun ett ettii Doulular onun Doulular oldular, nk o onlar yaayan insanlar olarak deil yazlarnda abideieen nesneler olarak grmekteydi. Bu ift ynl bak bir gariplii beraberinde getiriyordu: Bir yandan, bugn yaayan baz insanlar, te yanda ayn insanlar ama bu sefer etiketli: Msrl, Mslman, Doulu. Bu iki dzey arasndaki uyumazl atmay ancak bilim adam tanzim edebilirdi. Birinci kategoridekiler, daha ok eitlilik arzediyorlard. Ama genellemenin kk aratran (radical) terminolojisinde bu eitlilik kstlanyor, geriye ve aaya doru ekiliyordu. aa ait her zellik ve davran biimi bir balang noktasna irca ediliyordu. te bu tr irca Oryantalizmin t kendisi idi... Lane'nin Msrllar hem bugne ait yaratklar, hem de ze degin etiketlerin kant olarak grebili-i, bir yandan Oryantalizme, dier yandan da yakn arkl Mslman yahut Sami hakkndaki genel ka,-naatlere baldr. Doulu Samiler kadar hibir toplumda, menei ve bugn birlikte mahede etmek imkn yoktu. Oryantalizmin konusu olarak Yahudiler ve Mslmanlar ilkel zleri bakmndan kolayca anlalmaktaydlar. te ada Oryantalizmin ana fikri (belli lde halen) budur. Renan Samilerin gelimediklerini sylemiti. O halde Oryantalist iin, ada Sami (kendisinin ada olduuna istedii kadar inansn) meneinin kendisi zerindeki kstlamalarndan yakay kurtaramyordu. Samilerin u gnk her hallerinin aklamas onlarn ilk hallerinde mevcuttur. Bu hem zaman hem mekn dzeyinde varit olan. bir fonksiyonel kaidedir. Hibir Sami klsik gelime andan bu yana adm atamamtr...O asla dabandan, bayrdan, kavim ve adrdan kopamaz, Sami yaantsnn herbir tezahr, genel Samilik atfmm glgesinde ele alnmaldr... Her davran ayr bir asli temele indirgeyen bu tr bir atflar sisteminin pratik, deeri bykt. 19. yz-, yl sonlarnda, bu ilem imdiki kamu ynetimindeki brokrasiye muadil bir eydi. ube ahsa mnhasran tutulmu dosyadan daha yararlyd ve insan da dosya konusu olunca mhim oluyordu. imdi Oryantalisti tasavvur ediniz. Samiler baln tayan raflara dosya diziyor Mukayeseli ve ilkel antropolojideki son gelirnelerin yardmyla Wliam Robertson Smith gibi bir bilim adam Yakn arkn insanlarn yanyana koyabiliyor, onlarn akrabalklar, dn detleri dinleri, ibadet biimleri hakknda yazlar yazabiliyordu. Smith'in yazlarndaki g Samiieri efsane olmaktan kat'i mnda karm olmasndan geliyor. slm ve Yahudi isimlerinin yahut kavramlarnn Dnya'nn kafasn kartrmas artk nlenmitir. Smith, filoloji, mitoloji ve Oryantalizmi kullanarak, Arap gereklerine dayanarak, sosyal sistemlerin gelimesi konusunda bir hipotez gelitirmek amacnda olduunu syler. Eer bu suretle, totemizmde (yahut hayvana ibadet edenlerde) tevhidin ekirdeine rastlayabiiirse baarm olacaktr. Ama, diyor Smith, slm kaynaklan putperestlik ama rt zerine rt indiriyor. (38)

Smith'in Samiler hakkndaki almas, ilahiyat, edebiyat ve tarihi iine alyordu. Oryantalistlerin neler yaptklarn bilen birisinin eseri idi. (rnein 1887'-de Smith'in Kenan'a ait srail Tarihi adl esere nasl taarruz ettiine bir baknz) ve daha nemlisi ada Samilerin anlalmasna ynelikti. Zannmca Smith, uzman Beyaz Adam' ada Dou'ya, balayan fikir zincirinin en mhim halkasdr. ark uzmanl nm altnda Bat'ya ulaan hap halindeki (Lawran-ce'e, Hogarth'a, Bell'e ve dierlerine ait) bilgilerin hibiri Smith'siz mmkn olmu olamazd. Ve Smith de Arap gerekleri ile olan ilve temaslar olmasayd, yalnzca eski kitap merakls birisi olurdu. Smith'in yazlarna isabet alayan ey, ilkel katogorileri iyi kavrayna ilveten, ada Dou davrannn gerisinde yatan genel hakikatleri grebiliidir. te bu zellik bilahare Lawrence'de, Bell'de ve Philby'de grlecek ve onlara da itibar kazandracaktr. Kendisinden nce Burton ve Charles Doughty'nin yapt gibi Smith 1880 ile 1881 arasnda Hicaz' gezmitir. Oryantalistler iin Arabistan zellikle ilgin bir yer olmutur. Yalnz slm Arabistan'n kutsal ruhu sayld iin deil: ayrca Hicaz denilen yer corafi olarak olduu kadar tarihi olarak da geri ve kupkuru olduu iin... insan Arap l hakknda maziye ve bugne ait hkmleri ayn kolaylkla verebilecektir, bu hkmler biim ve ierik bakmndan deimeyecektir. Hicaz'dan bahsederken, Mslmanlardan, ada slm'dan ayrm yapmakszn bahsedebilirsiniz. Tarihi mesnedden yoksun bu szlere Smith Sa-miler konusundaki ettlerin salad ilve otoritenin mhrn basmtr. O, slm'n, Araplarn ve Arabistann evveliyatna hakimdir. slm hakknda unlar sylemektedir: slm'da btn siyasi varlk ve sosyal formlar dini bir giysiye brnd iin, milli duygular da dini bir hususiyet kesbeder. Ama sanlmasn ki, dini libas altnda meruiyet kazanan her eyin temelinde hakiki dini hissiyat vardr. Araplarn nyarglar, slm'a olan imanlarndan daha derindeki bir muhafazakrlktan kaynaklanyor. Ne yazk, Peygamberin dini, ilk vaaz olunduu yerdeki n yarglara yenik dyor Bu bir kusurdur. Yine bu din, korumas altna barbarca fikirleri ve modas gemi olanlar almtr, bunlarn says hayli de kabarktr. Herhalde Muhammed de bunlarn faidesizliinden emin bulunuyordu, ne var ki dinin (reformun) yaylmas iin bu gerekli bir iti. Bir de u var ki, bizim slm'dr dediimiz safsatalarn pek ounun Kur'an'la bir ilgisi yoktur. (39) Yukardaki muhteem mantk gsterisindeki Biz Beyaz Adamn ie ne kadar tepeden bakabildiini gstermektedir. imdi biz birinci sz olarak btn siyasi ve sosyal yaantnn dini libasa brndn (slm totaliterdir demek gibi bir ey) ileri sryoruz. Arkasndan diyoruz ki Mslmanlar dini sadece bir kisve olarak kullanyorlar, (yani mslmanlar mnafktrlar.) Sonra nc iddia olarak da diyoruz ki: Geri slm, Arap'rn inanlarna mdahil olmutur ama onun slm'dan nceye ait saplantlarn deitirmi deildir. Bitmedi: slm' baarl olmusa sebebi, bu asli Arap yarglarnn dine karmasna rahatlkla izin vermi oluudur. Bu taktiin (slm'n taktii imi) sorumlusu Hz..Muhammed'dir, o da zaten kendini gizleyen bir Cizvit'tir Neyse ki son cmlede Smith bize baka eyler syleyerek havay dzeltiyor: Kendisinin slm hakkndaki szleri geersizdir, nk Bat'nm slm diye bildii ey, slm falan deildir.. Aka grlyor ki, hviyet ve tenakuzsuziuk ilkeleri Oryantalisti ilzam etmemektedir. Bu ilkelerin fevkinde (tamamen Oryantalistin felsefi ve hitab kavray dahilindeki tartlmaz, oul hakikate dayal) Oryantalist uzmanlk vardr Smith hi bir tereddt geirmeksizin Arap kafasnn ocuka, gelimemi, pratik ve z itibar ile gayridini keyfiyetinden bahsediyor. slm ise organize edilmi riyadr, slm dini iin sayg duymak imknszdr nk bu din ekillerden ve lzumsuz tekrarlardan oluan .bir sistemdir. slm'a ynelttii

eletiriler izafi deildir, nk Avrupa'nn ve Hristiyan'ln stnl hakikattir, yalan deildir. Temeline bakacak olursak, Smith'in gr iki ayak stnde durmaktadr: Arap gezgin bizden ok farkldr. Bir yerden bir yere gitmek onun iin ezadr, cefdr. aba harcamak houna gitmez (bizim ise ne kadar houmuza gider), alk yahut yorgunluk karsnda ise btn gcyle ikyeti olur. (biz ise olmayz.) Dou'lu iin deveden inmek demek hemen kilimin zerine bada kurup istirahat etmek, ttn ve iki imek demektir. Bir de Arap (bizim gibi) grnmden (manzaradan) etkilenmez (40) Biz buyuz, onlar sudurlar. Hangi Arap? Hangi slm? Ne zaman? Nasl? Neye binaen? Smith Hicaz' incelerken bu sorular kafasnda deildir. Sami'ler yahut Doulular hakknda bulabileceimiz yahut renebileceimiz herey arivlerde olduu kadar vakalarda da hemen yerini almaktadr. te beyaz Avrupa'l bilim adam gnmzn beyaz olmayan kiisini zorla asli diline, soyuna ve kltrne zincirledi Bu 20. yzyl ngiliz ve Fransz Oryantalistlerinin almalarnn zdr. Bu uzmanlar izdikleri ereveye kendi ahsi mitolojilerini ve tutkularn da dahil ettiler. Bunun rneklerinin en belirgini Doughty ve Lawrence'dir. Bunlarn her biri ("VVilfrid Scaven Blunt, Doughty, Lawrence, Bell, Ho-garth, Philby, Sykes, Storrs) kendi grnn kendine ait olduu inanandayd, o gr Dou ile, slm'la yahut Araplarla yzyze temas sonucu ortaya kmt. Yine bu yazarlarn herbiri Dou hakkndaki resmi bilgi ve inanlara kmseme ile bakarlard. Doughty Arabistan lleri adl eserinde yle der: Gne beni Arapla.trd, evet ama Oryantalizme itemedi. Yalnz son tahlilde, (Blunt hari) hepsi Bat'nm Dou'ya kar duyduu nefret ve korkuyu dile getirmilerdir. Grleri ile (bnyesinde byk genellemeleri, itiraz olunamayacak tarafgir bir bilimi ve indir geyici formlleri barndran) ada Oryantalizmin akademik slbuna ahsi bir renk kattlar, onu baz bakmlardan. tebdil ettiler. Doughty, Oryantalizm'e burun kvrd sayfada unlar da sylyor.- Samiler gzn bir kanalnda otururlar da kalar ge deer. (41) Bunlar faaliyet iindeydiler, vaadleri vard, bu tr genellemelere dayanarak ynetim siyaseti konusunda nerilerde bulunmaktaydlar. Ve ne gariptir, kendi lkelerinde Beyaz Doulu olmulard. Dou'daki ilerinin onlar Dou'dan nefret etmekten aikoymaysma ramen (Doughty, Lawrence, Hogarth ve Bell bu nefreti en ok duyanlardr.) Onlarn derdi, Dou'yu ve slm' Beyaz Adam'n kontrol altnda tutmakt. Bu projeden ise yeni bir diyalektik ortaya kmakT tadr. Artk Doulu uzmandan beklenen sadece anlamas deildir>JDou alan bir makine haline getirilmeli, onda ne takat var ise o, bizim. medeniyetimize, menfaat ve amalarmza kazandrlmaldr. Dou hakkndaki bilgi dorudan faaliyete dnr ve sonular Dou'da yeni dnce ve eylem akmlarna yol aar. Bunlar ise Beyaz Adam'n kontroln iyice pekitirmesini icap ettirir. O artk Dou hakkndaki ilmi bir eserin yazan deil, ada tarihin aktalite-leri ile gnmz Dou'sunun failidir, (ve balatan uzman olduuna gre, onu en iyi anlayacak olan da yine uzmann kendisidir.) Oryantalist, Dou tarihi denince akla gelen bir simadr, onun ayrlmaz bir paras, onun ekilleyicisidir, onun Bat'dan gelen karakteristik almetidir. Aadaki satrlar bu diyalektii veriyor: Balarnda Kitchener'in bulunduu baz ngilizler, ngiltere, Almanya ile harbe tutumu iken, Almanya'nn mttefiki Trkiye'yi malp etmek iin, bir Arap isyannn balatlmasn uygun buluyorlard. Arap lkelerini o kadar iyi tanyorlard ki, byle bir isyann sonucundan phe etmiyorlard. syann karakterini ve metodunu sahip olduklar bilgilerden karyorlard.

Sonunda, ngiliz hkmetinden alman resmi teminatlar altnda ie giriildi. Ne var ki, Mekke eri-ii'nin isyan ou kiiyi fena halde artt, mttefiklerin de buna hazr olmadklarn gsterdi. Herkesin duygular karmakark oldu, gl dostlar, gl dmanlar tredi, bu rekabet havasnda da isyan fiyasko ile sonulanmaya, fireler ortaya kmaya balad Lawrence Hikmet'in Yedi Kaps adl eserinin i. blmn byle zetliyor. Baz ngilizlerin sahip olduklar bilgi Dou'da sonular itibar ile kark bir harekete yol aar. Ortaya kan karklklarn pek akl edilememi trajikomik sonulan ile bu yeni, canl Dou, bir uzmanca yaznn konusu olur. Yeni bir Oryantalist az belirir. Bu ada Dou'yu resmeden bir azdr ama hikye etmez; hep karmaklklar, hep. sorunsallklar, hep bitmi umutlar sz konusudur. Bu Beyaz Oryantalist mellifin Peygamberce konuan azdr. Grn, anlatm'yenisini daha nce Aade'in ada Msrllarmda grmtk. imdi bu Yedi Kapda da byle oluyor Dou'nun toptan deerlendirilii ile Dou olaylarnn anlatm arasndaki atma, birden fazla dzeyde cereyan etmekte olan bir atmadr ve bir ok farkl sorunu beraberinde getirir. Bu atma Oryantalizm'de defalarca gzmze arptna ve hi eksik olmadna gre burada biraz zerinde duralm. Oryantalist, Dou'ya tepeden bakar ve iice girmi btn olgular bir btn olarak grmek ister: kltr, din, zihniyet, tarih, toplum... Bunu yapabilmesi iin ise birtakm indirgeyici kategorilere (Samiler, Mslman zihniyeti, Dou, v.s.) mracaat etmek zorundadr. Bu kategoriler ematik ve etkili kategorilerdir ve hibir Dou'lu kendisini bir Oryantalistin onu tand kadar bilemeyeceine gre, Dou'ya ilikin her inan netice olarak, tutarlln yahut gcn, ait olduu ahsa, kuruma yahut sahaya borlu olacakta". mull btn inanlar temelde tutucudurlar ve rnek olarak Bat'da Yakn ark hakkndaki kanaatlerin nasl (kart delillere ramen) deimeden kaldna daha nce iaret etmitik. (Belki de bu fikirler kendi delillerim yaratyor. Bu dahi sylenebilir.) Oryantalist, hereyden nce ite bu tr mull inanlarn vastasdr. Lane, fikirlerini ve gz ile grdn brakp, (Dou yahut Dou halk diye bilinen toplam olguyu resmetmek iddiasndaki) bilimsel gre sarldn syleyecek olan bireylerdendir, onlarn tipik rneidir. nan (*) duraandr. 19. yzyl Oryantalizminin bavurduu bilimsel kategorilerin duraan oluu gibi: Samiler denir, daha ileri gidilmez, Doulu zihniyeti denir, daha ileri gidilmez. Bunlar Dou'ya. has her tr davran aklayan genel kategorilerdir. Bir bilim dal olarak, bir meslek olarak, ihtisaslam bir dil yahut az olarak Oryantalizmin Dounun deimezliine dayaldr. O Dou olmadan Oryantalizm diye tutarl, anlalr ve belirgin bir bilgi daimin olmasna-imkn yoktur. Dou hakknda gerek bilgilerin olduunun varsaylmas gibi, Dou'nun Oryantalizme ait olduu ela varsaylr. nan adn verdiim (nk Dou'nun tamamnn grlebilecei inan var), bu statik Zamansal z (43) srekli bir basn karsmdadr. Basncn kayna hikye slbudur, zira eer Dou'ya ait herhangi bir ayrntnn kmldad yahut gelitii gsterile-bilirse sisteme zaman girecektir. O zaman da, duraan kabul edilen (Dou'ya hep duraanlk ve ebediyen deimezlik yaktrlmtr) artk istikrarsz olacaktr, yle grnecektir, Dou'da istikrarszln kabul edilmesi demek, Dou'da (kesintileri ile, deiim akmlar ile byme, gerileme, yahut byk mikyasta hareket eilimi ile) tarihin olabileceinin kabul edilmesi demektir. Gerek tarih gerekse ifade vastas olan hikye etme slbu, inann yetersiz olduuna, yaratltan Dou olan bir Dou anlaynn deiim potansiyelinin var olduu gereine kar kr kaldna iaret ederler... Dahas hikye slbu, inann sreenliine, biteviyeliine kar yazl tarihin alm olduu zel ekildir. Lane hikye slbunun kendisine ve yazsna (eserine) izgisel bir dzen

vereceini sezince, ansiklopedik yahut leksikografik takdim tarzna itibar etmitir, Hikyede insanlarn doma, gelime ve lme gleri vardr, kurumlar ve aktaiite deiir, adalk nihayet klsik a bastrr; hepsinden nemlisi, inann hakikate hkmediinin yalnzca inadi olduu, hakikate zorla tefsirler getirildii, objektif olarak tarihten bahsolunmad aa kar. Ksaca hikye slbu, inann kopmaz rgsne kar bir gr as, bir bilin getirir; onun ileri srd tozkonmaz hakikatlerin boluunu ortaya koyar.. 1. Dnya Sava akabinde Dou tarihe dahil olduu zaman, bunu yapan ajan olarak alan Oryantalistti. Hannah Arendt mkemmel bir gzlemde bulunarak diyor ki: mparatorluk ajanl brokrasinin muadilidir. (44) Bu u demek .- Oryantalizm adm verdiimiz akademik alma, Dou hakknda belirli, tutucu bir gre dayal brokratik bir kurumdu ve sz konusu grn Doudaki hizmetkrlar T. E. Law-rence gibi imparatorluk ajanlar idi. T. E. Lawrence eserinde Yeni Emperyalizm (Dou) halkna sorumlulukla yklemeye balad. derken hikye eklindeki tarih ile ( inan adn verdiimiz) tavr arasndaki atmay gryoruz (4"o) Avrupal gler arasndaki rekabet onlar Dou'yu harekete geirmeye, ark pasiflin-den alp ada militanca hayatn iine itmeye mecbur etti. Bu arada mhim bir konu vard. Dou asla kendi bana braklmamalyd, kontrolden kmamalyd, nk (inana gre) Dou'da hrriyet gelenei yoktu. Lawrence canl anlatmlarnda nce (cansz, za-man-d, takatsiz) Dou'nun harekete geiriliine yer verir; arkasndan bu kmldana Bat damgasn vurmak meselesi vardr ve nihayet yeni kmldanan Dou'ya kar tavr belirleyen ahsi gr. Lawrencemin maziye baknda yenilgi ve ihanete uramlk seziliyor: Yeni bir ulus yaratmak muradmdi; kaybedilmi bir nfuzu iade etmek, 20 milyon Samiye ulusal dncelerinin binasn ina frsat vermek... mparatorluun idaresi altndaki btn topraklar toplasanz, l bir ngiliz ocua demez imdi, Du'ya iade-i itibar ederken, ama ve ideal kazanmalarna yardm ederken, Beyaz Adamn, derisi kzl olan ynetmesinin zaruretini anlatrken, bir mnda o uluslar yeni bir milletler topluluu fikrine altrmaktaydm. Bu toplulukta hakim rklar zora bavurularak gerekletirilmi baarlarn unutacak, beyazlar, krmzlar, sanlar, kahverengiler ve siyahlar niyeti bozmadan dnyann hizmetinde bir araya geleceklerdir, (46) imdi, bata beyaz Oryantalistin gr as olmakszn, bunlarn hi biri (ne niyet olarak, ne gerek bir taahht, ne de akm kalm bir proje olarak) mmkn olamazd: Bringhton Metropolndeki Yahudiler, cimriler, Adonisperestler, am umumhanelerindeki ehvet dknleri, hepsi Samilerm zevklerine dknlklerinin almetleridir Ayni nevr iledir ki, Filistin Yahudileri: (M.. 2. yzyl-M.S, 2. yzyl), ilk Hristi yanlar ve ilk Halifeler, ruhen zayf olanlarn ge ulaan yolunu bulmular, nefsierini inkr yoluna, gitmilerdir. Sami-ler ite byle ehvetle nefsi inkr arasnda gidip gelmilerdir. Bunlar syleyen Lawrence'in arkasnda btn 19. yzyl hal gibi kaplayan saygdeer bir gelenek vardr,- tabii, merkez Dou'dur. Ve bu kavram hem ince hem geni ayrntlara k tutmaktadr. Yahudi Ado-nisperest, (*) aml ehvet dkn, insanlktan deil de Oryantalizmin Samice brannn tanmlad insandan rneklerdir. Bu sahada, unlar sylemek de mmkndr .Araplar tebihe ta dizer gibi bir fikre getirmek mmkndr. Bunlar balla zihnen yatkn, sadk hizmetkrlardr. Baar (ve onunla birlikte sorumluluk, grev ve megale) gelinceye kadar baml olmaktan kanmazlar Sonra fikir biter ve i sona erer, herey berbat bir halde Hi bir itikad olmakszn bunlar, zenginliklerden ve zevklerden bahsederek dnyamn drt bir

yanma gtrp getirmek mmkndr (sema hari) Ama eer yolda, yatacak yeri olmayan, geimini de ianeden yahut kulardan salayan bir Peygambere rastgerse, onun bir sz iin btn mallarndan vazgeer. Su gibi istikrarsz adamlar, su gibi de kalc olabilirler. Hayatn balangcndan beri kendilerini ehvete teslim etmiler. am'da buna ahit oldum. Ve bu dalgann krlna da... Yerlemi, kabul edilmi baka eyler bu dalgann gerilemesine yol aarken, baka dalgalarn ve nihayet bir denizin yolunu ayor. Mmkndr, olabilir, eer derken, Lawren-ce bu sahadaki kendi yerini hazrlyor. Bylelikle son cmle iin zemin hasl oluyor, bu noktada ise Lawren-ce Araplarn mrididir. Lawrence dnya ile alkasn koparmtr ki yeni bir gerekle yaayabilsin, kendi kelimeleri ile zamann srekli olarak kafamza vurduu yeni Asya'ya bir ekil verebilsin. (47) Arap isyan hareketinin mns Lawrence'in ona kazandrd mndr; bylece Asya'ya kazandrlan mn bir zaferdir bir genileme haletidir, u kadar ki, biz bir bakasnn yerine gemi, onun derdi ile dertlenmi ekiyoruz. Oryantalist tipik Dou'lu olmutur. Lane gibi daha nceki gzlemciler iin ise, Dou'-nun sessizlii dikkatle korunmalyd. Ama Lawrence'in kafasnda, Beyaz Adamla Dou'lu arasnda zm olanaksz bir atma vardr ve geri kendisi aka sylemiyor ama, bu atma Dou ile Bat arasndaki tarihi atmay yeniden gndeme getirmektedir. Law-rence Dou zerindeki hakimiyetinin bilincindedir, kendisindeki ikiliin de bilincindedir. Onun farknda olmad ey, tarihin tarih olduu ve Lawrence olsa da olmasa da Araplarn Trklere bakaldracak olulardr. Lawrence zaman zaman baarl olan ve sonunda akim kalan isyan, kendi varlna, kendi ahsiye-tindeki alkantlara balyor: Gerekte bu yk kendimiz iin yklenmitik, bize yararl olduu iin. Ve bunu unutmak, iin, mn-Cci, Sel ike avuntular icad ediyorduk. Simidi bu ipiri yolda, ncekini yok eden ya da iki misli arttran bilinmez, utan verici saikier emberinde biz liderlerin ayamz dz basmamza galiba imkn yoktu (48) Bu yenilgi hissine Lawrence daha sonra, yal kiilerin zaferi kendisinden nasl aldklarna degin bir teori ilve edecektir. Lawrence beyaz bir uzman olarak, Dou hakknda niversitede yahut sokakta ne biliniyorsa hepsinin vrisi olarak, kendi yaam tarzn bu yal kiilerinkine uydurmu, ylece Yeni Asya daki hareketi ynlendiren peygamber olmutur. Sonra, her ne ekilde olursa, olsun (bakalarnn gelmesi, amalarn unutulmas, hrriyet ryasnn sona ermesi) hareket baarsz olursa, zlecek olan da Lawrence'dir, artc olaylar zincirinde yok olmak yle dursun Lawrence btn benlii ile domaya alan Yeni Asya'nn mcadelesini vermekte olduuna inanmaktadr... Aeschylus iirinde Asya'nn kayplarndan dolay tuttuu yas dile getiriyordu. Nerval de Dou'yu umduu kadar atafatl bulmaynca hayl krkln dile getirmiti. Lawrence'de hem yas vardr, hem de hayl krkl Sonunda Lawrence (bunu sadece Lowell Thomas'da ve Robert Graves'de grmyoruz) ve Law-rence'in inan Dou'nun alkantlarnn sembol olur: Ksacas Lawrence'in Dou konusunda, sorumluluk yklenii, tecrbesini okuyucu ile tarih arasnda serpitir-mesidir... Okuyucuya Lawrence'in verdii, uzmann gcdr: Ksa bir sre bizatihi Dou olma gc. Tarihi Arap igyan hareketinin hadiseleri Lawrencen duygu ve dncelerinde sembollemektedir... Bylece, byle bir durumda slp, sadece Asya gibi, Dou gibi, Araplar gibi, geni genellemeler formle edebilme gc deildir. Ayni zamanda (bu suretle yerinden edip sahip kma forml ile) bir ses btn bir tarih olmakta, (yazar olsun, okuyucu olsun Bat'l iin) bilinebilecek yegne Dou ortaya kmaktadr. Renan Sami rkn kltr, dn ve dil

snrlarn izmitir. Lawrence de ada Asya'y zamanca ve meknca belirlemekte (ve ona sahip kmaktadr)... Bu slbun etkisiyle Asya Bat'y kzdracak kadar yakma gelmektedir, ama ok ksa bir mddet iin Sonunda hl bizi (Bat'dan farkl olduunu belli eden almetleri, nianeleri hep tayacak olan) Dou'-dan ayran zc bir mesafe ile karkaryayzdr.. Bu yargnn haklln gsterebilecek bir rnek, E. M. Forster'in Hint Seyahati adl eserinde Aziz ile Fiel-ding arasndaki konumadr: Neden dost olmayalm ki dedi teki, muhatabna sarlarak.. Sen de ben de istiyoruz bunu Ama atlar istemiyordu bunu Yanlara ekiyorlard. Dar geitleri ile bayr istemiyordu bunu Geitten knca aada Mau'da grdkleri mabetler, hcreler, hapishaneler, saray, kular, lesyiyenler, Misafir Evi,. hic biri istemiyordu ki bunu Adet hay kryorlard: Yo, imdi deil ve gkyz de dedi ki: Hayr, burada deil (49) Dou gelip gelip ite bu slba, bu veciz tanma arpacaktr.. Ktmserlik tamasna ramen bu tanmn tabirlerinin gerisinde pozitif bir siyasi mesaj bulunmaktadr. Cromer'in ve Balfour'un ok iyi bildikleri gibi, Dou ile Bat arasndaki mesafeyi stn Bat bilimi ve stn gc ile kontrol altnda bulundurmak mmkndr..
Barres

Lawrence'in grlerini Fransz yazar Maurice Bar-res'in grleri tamamlar gibidir. Dou Akdeniz lkelerinde Bir Aratrma adl eseri 1914'de Yakn ark'a yaplm bir seyahatin hikyesidir. Kendisinden nceki pek ok eser gibi Aratrma da, bir derlemedir ve yazar yalnzca Bat kltrnn Dou'daki kaynaklarn aratrmaz, ayn zamanda Nerval'in, Flaubert'in, Lamarte'in izdikleri gzerghn stnden geer. Ancak Barres iin, bu seyahatin siyasi bir boyutu da vardr: Fransa'nn- Dou'da oynayabilecei yapc bir rol iin kant toplamak... Ama ngiliz uzmanlar ile Fransz uzmanlar arasnda da o da gibi farklar geerlidir. Fransz uzmanlar halk ve lkeyi ynetmektedirler, ngilizler ise manevi imknlar krre-sine el atmlardr;'. Barres Fransz mevcudiyetini en ziyade Franszlarn Dou'da atklar okullarda hissetmektedir,- skenderiye'de bir okul iin unlar yazar: Fransz arklar syleyen ve bunu aynen Fransz ocuklar gibi baaran kk kzlar grnce duygulanmamak elde deil. Fransa'nn burada smrgesi yoktur ama sahip olduu eyler vardr: Dou'da Fransa'ya kar dini ve gl bir duygu var. ou arzularmz ifadesini bu gl duyguda buluyor, ou hasretlerimiz onunla diniyor. Dou'da biz ruhaniliin, adaletin ve ideal olan ne varsa onun temislcisiyiz. ngiltere orada gl, Almanya ok ok I gl ama. pek ok Doulu ruh bizim elimizde. Jaures ile iddetli bir tartmaya tutuan bu hretli Avrupa'l doktor, Asya'y hastalklarna kar a-I lamay, Doulular Bat'lllatrmay ve hepsinin Fransa ile shhatli bir biimde temasta bulunmasnn teminini neriyor. Ama galiba Dou ile Bat arasndaki fark azaltmaktan bahseden Barres da, bu fark kabulleniyor: Nasl olacak ta yerli ahaliden mesai arkadalarmz olarak entellektel sekin bir tabaka karacaz Bunlarn kklerini muhafaza etmeleri, ahlklarna gre tavr taknmalar, ailelerine bal olmalar gerekir ki, bizimle yerli halk arasnda kpr vazifesi grebilsinler. Dou'daki geleceimizi belirleyecek anlamalar akdetmemizi salayacak ilikileri nasl tesis edeceiz?... Bahsettiimiz eyi zetleyecek olursak: Bu insanlarda bizim dnmze kar

bir nsiyeti nasl gelitireceiz, ki bu nsiyeti onlar milli menfaatleri gerei sezgileri ile de gelitirebilirler. (50) Barres, ki bu nsiyeti ...... gelitirebilirler ksmnn altn izmi. Lawrence ve Hogarth'n tersine (Hogarth'n 1896 ve 1910'da Dou'ya yaplm iki seyahatin anlatm olan, romantik olmayan ve son derece aydnlatc olan eserinin ad Gezgin lim, (51) Barres uzak ihtimaller lemini kaleme almaktadr. O Dou'nun kendi yolunu izdiini dnmek eilimindedir. Ama Dou ile Bat arasnda kurmay dnd fikri mnasebette, Bat'dan Dou'ya doru bir basn ve ak vardr. Barres Meselelere dalgalar, harpler, servenler olarak bakmaktadr. Mes'eie imparatorluk zihniyetinin eitim yolu ile yerlemesidir. Bu ince bir zihniyettir ve ilendi mi silinmez Lav/rence'de ifadesini bulan ngiliz gr, Beyaz Adamn Dou'yu, Dou insanlarn, Dou'nun siyasi teekkltn ve siyasi hareketlerini nasl denetlediini ve ynlendirdiini gstermektedir. Dou, bizim Dou'dur, bizim insanlarmz -dr, bizim mstemiekelerimizdir. ngilizler, Sekin-Halk ayrmn Franszlar kadar yapmazlar. Franszlarn grne ve siyasetine aznlklar ve baz yerlilerle kurulacak manevi balar fevkalde hakimdir. ngiliz Or-yantalist-ajan (Lawrence, Bell, Philby, Storrs, Hogarth) gerek 1. Dnya Sava srasnda gerekse savatan sonra hem o garip uzmanmaceraperest roln (ki ncleri 19. yzylda Lan e, Burton ve Hester Stanhope'-durJ hem de mstemleke grevlisi roln stlenmitir. Bu ikinci rolde yeri, hemen yre ynetiminin yan olmutur. Haimilerin yannda Lawrence, Suud'un yannda Philby en iyi rneklerdir. ngilizlerin Dou uzmanlnn merkezi istiare, orta yol ve hkmranla saygdr; iki harp arasndaki Fransz uzmanlna ise inan farkllklar, ruhani balar ve sapmalar hakim olmutur. Onun iindir ki, bu devrenin biri ngiliz biri Fransz belli bal iki Oryantalistinden, ngiliz H. A. R. Gibb'in kendisine konu olarak, Snneti (Peygamberin yolunu), Fransz Louis Massignon'un da (herhalde isa'ya benzettii) Sufi kahraman Halla Mansur'u semi olmalar bizi artmamaldr. Bu iki byk Oryantalisti bundan sonraki balk altnda anlamaya alacaz. Bu blmde bilim adamlarndan ziyade imparatorluk ajanlarna ve siyaset yapmclarna eilmenin sebebi, Oryantalizmdeki esasl bir geii vurgulamak isteyiimdir. Bu gei Dou hakkndaki bilgide olsun, onunla olan ilikilerde olsun, akademik bir tavrdan pratik bir tavra olan geitir. Bu gei srasnda tek tek Oryantalislerin tavrlar da deiime urad. Artk Oryantalistin (Lane'in, Sacy'nin, Kenan'n, Caus-sin'in, Mller ve dierlerinin yapt gibi) kendisini da kapal, kendine has ayinleri olan bir loncann mensubu gibi grmesine gerek yoktu. imdi o, Bat kltrnn temsilcisi idi, eserinde (biime baklmakszn, sembolik olarak) bir ikilii dile getiriyordu: Bat bilinci, Bat bilgisi. Bat bilimi Dou'nun kesini bucan ve ayrntsn kapsyordu. Oryantalist Dou ile Bat'y birletirmek grevini gryordu ama bu arada Bat'nm teknolojik, siyasi ve kltrel stnlnden bahsetmeyi unutmamas gerekiyordu. Bu tr bir birlemede, tarih ortadan kalkmasa da, pek hkm de kalmamaktadr. Bir gelime akm, bir hikye izgisi, yahut zaman ve mekn iinde somut ve sistematik biimde kendini aa vuran dinamik bir g olarak insan tarihi (Dou'nunki yahut Batnki) zc, idealist bir DouBat anlaynn arkasna itilmektedir. Dou ile Bat'y ayran izgide durmakta olan Oryantalist sadece byk lflar etmekle kalmaz; ayrca her birinin herbir cephesini dierindeki bir yansma eklinde ifadeye de alr...
Macdonald

Oryantalistin eserinde, kendisi ile (kendisini Avrupa'nn temsilcisi olarak gsteren) ahadeti arasndaki alveri grntseldir. te tipik bir paragraf (H. A. R. Gibb'in bir yazsnda yer

verdii bu paragrafn kayna Dun can Macdonaidn slm'da Dini Tavr ve Yaay adl klsik eseridir-1909.): Araplar grnm itibaryla her eye inanan insanlar izlenimini brakmyorlar. Tersine, dikbal, maddi hayata dkn, tartmac, pheci, kendi hurafe ve teamlleri konusunda bile alayc ve gayb ile fazla uraan insanlar. Ve bunu yaparken, hoppadrlar, ocukturlar. (52) Burada alt izilmesi gereken tanm grnm itibaryla tanmdr. Bundan anlamamz gereken ey Araplarn (isteyerek yahut istemiyerek) kendilerini uzmanlarn baklarna teslim edileridir, sergileyileridir. Araplara yklenen vasflar ve atflar onlar rlksz insanlar yapar, bylece Araplar (ada Antropolojinin yaygn tanm) ocuka ilkellik e dahil olurlar. Macdonaidn szlerinden karabileceimiz bir sonu da grevi grlmesi gerekeni gstermek olan Bat'h Oryantalistin bu tr tanmlarda fevkalde imtiyazl bir mevki sahibi olduudur. Detay diyebileceimiz tarihi meseleler bylece Dou ile Bat'nn hassas snrmda anlalabilmektedir. Ama insan hayatnn karmaklklar (ki ben buna anlatm yahut hikye olarak tarih diyorum) sizi hep ayn sonuca gtren gre (yahut inana) nisbetle nemsiz kalr. Sz konusu dairevi gre, inana gre, Dou hayratnn detaylar ancak incelenen nesnenin Dou'luluunu ve inceleyicinin Bat'lhln teyide yarayacaktr. Bu gr biraz Dante'yi hatrlatabilir, ama Dante'nin Dou'su ile bu Dou arasndaki muazzam fark gzmzden kamamaldr. Burada, delilden ilmi olmas bekleniyor (ve herhalde yle olduu kabul ediliyor.) Bu ilmin kkeni, kp geldii yer 19. yzyldaki fikri ve beeri bilimlerdir. Ayrca, Dou sadece bir mucize, yahut acaipiikierden bir acaiplik deildir; byk ve son derece nemli siyasi bir varlktr. Lawrence gibi, Macdonald da, Bat temsilcisinin ( zelliklerini bilim adam olarak oynad rolden gerek mnda karp atamyor. Bylelikle, Lawrence'in Arap' tanmlaynda oldu gibi, onun slm' tanmlaynda da tanmlaycnn hviyeti tanma bulayor. Btn Doulu Araplar (1) Bat'i ilim adamnn tanmna, (2) Bir Batlnn (Dou'ya yabancl yzn-I den) ilk karlamada edindii intihalara uymak zorundadrlar. Sz konusu yabanclk Lawrence iin, Porster iin ahsi baarszlk korkusunun kayna olmutur; Macdonald gibi limler iin ise, Oryantalist bilgilerin pekitiricisidir ve o bilgileri kltre, siyasete ve aktaliteye kazandrmaktadr. ki harp arasndaki evrede (rnein Malraux'nun romanlarndan anlayabileceimiz gibi) Dou-Bat ilikilerinde bir canlanma ile birlikte bir endie havas esmitir. Doulular her yerde kazan kaldryorlard. Mttefikler zlme halindeki Osmanl mparatorlu-u'nda siyasi bamszlk isteyenleri destekliyorlard. Arap isyannn tamamiyetinde de grld gibi sorun bykt. imdi Dou meydan okur gibiydi; sadece genel olarak Bat'ya deil Bat'nrn ruhuna, bilgisine ve imparatorluk geleneine.. Bat yzyldan beri hep Dou'ya ndahil olmutu (bir yandan da onu tetkik etmekteydi]. Ama imdi adalamann getirdii sorunlara kendi balarna zm bulmaya alan Doulularla uramak etin iti... gal meselesi vard; manda meselesi vard; Avrupallarn Dou'da birbirleriyle kapmas sorunu vard; yerli sekinler vard; yerli halk hareketleri ve yerlilerin zgrlk talepleri vard. Dou-Bat medeniyetlerinin atmas sorunu vard...
Syivain Levi

Bu sorunlar Bat'nm Dou hakkndaki bilgisini gzden geirmek istemesine sebep oldu. Sylvain Levi gibi mhim bir ahsiyet (College de France Sanskrite Krss Profesr, Societe Asiatique'in 1928-1935 yllar arasndaki bakan) 1925 senesinde Dou -Bat sorununu ciddi biimde sunmaya alyordu .-

Dou uygarln anlamak bizim vazifemizdir. imdi insanca bir sorun ile karkaryayz: Yabanc uygarlklarn hem mazisine hem tisine fikri dzeyde yaklamak, akllca ve insancanls bir yolla konuyu kavramak zorundayz. Biz Franszlar iin (ngilizler yahut Avrupallar da diyebilirdi) smrgelerimiz gz nnde tutulduunda bu cihet ayni zamanda pratik bir zarurettir Bu insanlar upuzun bir tarih geleneinin sanat ve din geleneinin vrisleridirler; hatt belki mny da kaybetmi deildirler ve belki bu geleneklerin mrn uzatmak arzusu tamaktadrlar&Biz-ler bazan onia.rm arzusu ile bazan kendi isteimizle ama her zaman onlann ilerine mdahalelerde bulunduk. Biz, doru mu yanl m bilinmez, stn bir medeniyeti temsil ettiimizi iddia ediyoruz ve yle iddialar ileri sryoruz ki yerliler bizimle tartamyorlar. Biz stn medeniyetimize istnaden bylece onlarn btn geleneklerini sorgulam bulunmaktayz Genel mnda, ne zaman Avrupal onlarn lkesine ayak basm ise ilerine korku dmtr, maddi cihetten daha da ziyade manevi cephede kayba uradklarn dnmlerdir. Bu da onlann dlerini yok etmi, kurmay dndkleri eyleri dnmez olmulardr. lerinde yava yava bir itiraz olumutur, imdilerde bu itiraz nefrete dnmektedir ki, nefret ancak harekete geecei vakti bekler. Eer kavrayszik yahut tembellik yznden Avrupa brakn hereyi menfeatlerinin gerektirdii abay sarfetmezse o zaman Asya'da oynanan oyun bir kriz noktasna yaklam olacaktr. (Bu cmlenin alt izilmi). Bilim bir hayat kayna ve bir siyaset me'hazdr. O halde, menfaatlerimizin tehlikede olduu yerde mahalli kltr taramal, onu bihakkn kavramaldr. Avrupai ithaltn yerlilerin hayatn alt st etmesine msaade etmeksizin, onlann temel deerlerini ve sreen vasflarn kefetmelidir. (53) Levi, Oryantalizmin siyaset ile ban kurmakta zorluk ekmiyor. Zira Bat nm uzun sren mdahelelerinin sonulan ne ortaya kan bilgi ne de zavall yerli halk zerindeki etkileri bakmndan unutulur gibi deildir. Netice, kt bir gelecek gibi grnmektedir. Levi insanlar sevmesine ramen, ortaya km olan problemli temastan bahsederken, kelimelerinde bir trl cmert olamyor. Ona gre Doulu stn bir medeniyetin tehdidi ile karkaryadr. Ama harekete geerken tad saik, hrriyet, siyasi bamszlk yahut kltrel ilerleme deildir; kin husumet ve hasettir. Levi'ye gre, gelinmi olan bu naho noktada hl tarz, Dou'nun Batlya bir mal gibi sunulmas, ona ylece dikkatinin ve ihtimamnn ekilmesidir. Bak Bat pazarnda yerin var diyerek bir darbede Dou'nun husumetini ve Bat'nn duyduu korkuyu dindireceksin... Tabii btn bu szlerin kkeninde yatan ey (Levi n bir itiraf da kabul edilebilir) u fikirdir ; Bir eyler yapmazsak, Asya'da oynanan oyunda bir kmaza girilecek Asya strap iindedir, ama ac ekerken Avrupa'y tehdit etmektedir. Dou ile Bat arasndaki hudut antik adan beri yerindedir. ada Oryantalistlerin en sert kan olan Levi'nin szleri, kltr ve beeri bilimler limlerinde de yansmasn bulmaktadr. 1925'de I Fransz dergisi Les Chiers du Mois kaydadeer fikir adamlar arasnda bir aratrma yapar. Bavurulan yazarlar arasnda Levi, Emile Senart gibi Oryan- i talistler, Andre Gide, Paul Valery ve Edmond Jaioux gibi edebiyatlar vardr. Sorulan sorularn konusu . Dou-Bat ilikileridir. Bu da bize devrin kltrel havas hakknda bir fikir veriyor. Oryantalizmin gereklerinin nasl kabul mevkiinde hakikatler haline gelmi . olduu hemen dikkatimizi ekecektir: Sorulardan biri, (Maeterlinck'e ait bir fikirden hareketle) Dou ile Bat'nn birbirleri iin geilmez, bilinmez, girilmez olup omad hakkndadr; bir dieri (Henri Massi'nin szlerinden hareketle) Fransz dncesi iin Dou etkisinin byk bir tehlike

tekil edip etmedii ile ilgilidir. nc bir sorunun konusu ise, Dou'nun deerlerinden stn olan Bat deerlerinin neler olduudur. ..
Paul Valery .

Valery'nin cevab o derece dzgn fikirler tamakta (ve hi olmazsa 20. yzyln ilk yllan iin o derece geerlidir) ki, burada ondan birka satr nakletmek istiyorum: Kltrel bakmdan artk Dou'dan yana bir korkumuz olmas gerekmiyor. Tanmadmz, bir ey deil ki Dou'ya. sanatmzm balangcn ve bildiimiz bir ok eyi borluyuz, Dou'dan gelenlere ho geldin deriz, deriz de artk ne gelecek ki... te bir ey gelmeyecei iin, korkmamza gerek yok iVyrca byle meselelerde hakiki sorun hazmetmektir. Ve zaten bu (alar boyu) Avrupa'l kafann zellii olmam mdr... Onun iin bizim yapmamz gereken, bu gc seim gcn, kavray gcn, bizi biz yapan gc muhafaza etmektir. Yunan ve Roma bize Asya canavarlarnn hakkndan gelmeyi, onlar tahlil etmeyi, onlardan zlerini karmay rettiler... Ben derim ki Akdeniz Dou'nun gelip dkld bir anaktr. (54) Eer Avrupa Kltr genel olarak Douyu haz-metmise, Oryantalizmin de buna vastalk etmi olduunu Valery muhakkak biliyordu. Wilson'un uluslarn kendi kaderlerini tayin hakk ile ilgili szlerinin tedavlde olduu bir dnyada, Valery analiz yolu ile Dou tehdidinden kurtulunabileceini sevinle sylyor. Seim, gc dedii ey, Avrupa'nn Dou'yu nce Avrupa biliminin kayna olarak grmesi, sonra da ama imdi biz daha ilerideyiz. deyip gemesidir. Balfour da bir baka yerde Filistinlilerin topraklar zerinde ncelik sahibi olduklarn sylyor, ama topraklarm muhafaza etme otoritesine sahip olduklarndan hi bahsetmiyordu. Ona gre, Avrupa mstemleke hareketinin kaderi szkonusu iken, 700,000 Arabm lf edilmezdi (55)
John Buchan

Asya, patlayabilirdi. Bizim dnyamz mahvede-bilirdi. John Buchan 1922'de unlar sylyordu: Dnya zrva gler ve tekiltsz aklla dolu. in'e bakn Milyonlarca beyin sama sapan ilerde harcanyor. stikametleri yok, itici g yok, almalar bouna ve dnya in'e glyor (56) Ama eer in organize olursa (ki olacakt) artk kimse ona glemeyecektir. Avrupa'nn meselesi Valery'nin tabiri ile gl bir makina (57) olarak kalmak, Avrupa-dndan aldn (fikir yahut madde olsun) Avrupa'nn hizmetine arzetmek, Dou'yu organize (yahut babo) bir biimde tutmakt. Ama bu yalnzca berrak bir gr ve analiz ile mmknd. Eer Dou olduu gibi*'grlmezse, (askeri, maddi, ruhani) gc erge Avrupa'nmkini aacakt. Byk smrge imparatorluklarnn, byk sistematik denetleme sistemlerinin varolu nedeni, bu akibeti savmakt.
George Orwell

Smrge insanlar, (George Orwel'in 1939 Marake anlarnda olduu gibi) Doulu, Afrikal yahut Asyal olsun, o topran bir rn gibi grlmeliydiler: Byle bir ehirde yrynce (200.000 nfusu var, en azndan 20.000 ferdin stndeki uldan baka bir eyi yok), nasl yaadklarn ne derece kolay ldklerini grnce, insanlar arasnda olup olmadnzdan pheye dersiniz. Btn smrge imparatorluklar bu hakikat stne kurulmutur. Adamlarn derisi esmer saylar eki Bunlar sizinle ayn kan m tayorlar? Acaba isimleri var m? Yoksa bunlar birbirinden farksz esmer cisimler mi, biri dierinden

arlar yahut mercan bcekleri kadar m farkl? Yerden bitiyorlar, bir ka yl terleyip a geziyorlar, sonra da topraa .giriyorlar, bir mddet sonra mezarln yeri bile bellisiz oluyor, kimse de onlarn gittiinden haberdar olmuyor (58) nem verilmeyen yazarlarn (Pierre Loti, Marmaduke Pickthall) eserlerinde geen Doulu kahramanlar dnda, Avrupal iin Avrupal olmayan, Or-vvelTin Marakelisidir. Ya gln bir nesnedir, yahut (limin yahut avamn dilinde- olsun) Doulu, Afrikal, esmer, sar ya da mslman diye anlan bir damladr. Byle soyutlamalara Oryantalizm genelleme gcn eklemi, bir medeniyetin unsurlarna kendi deerlerini, fikir ve tavrlarn yklemitir. Bilahere Oryantalistler Dou'da bunlar kefetmi ve yaygn kltrel elemanlar haline getirmilerdir.
Raymond Schwab

Raymond Schwab, o muazzam Anquetil-Duperron Biyografisini 1934'de yazd ve aym yl, Oryantalizmi ait olduu kltrel mevkie oturtacak almalara balad. Hatrlamamz gereken ikinci, bir husus, yapt eyin dier san'at ve fikir adamlarnn yaptklarna zd oluudur. Onlar iin Dou ve Bat CValery iin olduu gibi) ikinci elden soyutlamalard. Tabii ki Pound, Eliot, Yeats, Arthur Waley, Fenelossa, Olu Bilgisi adl eserinde Paul Claduel), Victor Segalen ve dierleri (Max Mller'in birka nesil nce takt isimle) Dou'nun Hikmetini hor gryor deillerdi. Ancak Bat Kltr Dou'yu ve slm' hor gryor, ondan kuku duyuyordu, onun fikri tavr hep bu olmutu...
Valentine Chirol

ada tavrn uygun ve ok vazh bir rnei, Va-lentino Chirol'un 1924'de Chicago niversitesi'nde verdii Bat ve Dou balkl bir dizi konferanstr. Chirol ok mehur Avrupal bir gazeteciydi ve Dou'da epey kalmt. Maksad eitimli Amerikallara Dou'-nun sandklar kadar uzakta olmadn izah etmekti. Tavr basitti: Dou ile Bat birbirlerine kesinlikle zttr. Badamalar imknszdr. Dou, zellikle slm bir Dnya Gcdr ve yeryzndeki atmann, ayrln nde gelen amillerindendir. (59) Sanrm alt konferansn balklar Grol'un acaip genellemeleri hakknda bir fikir verecektir: 1 Girip ktklar Harpler 2 Osmanl mparatorluu'nun k ve Msr Vakas 3 Msr'daki Muazzam ngiliz Tecrbesi 4 Manda ve Vesayet dareleri 5 Boievizm Faktr 6 Baz Genel Yarglar
Elle Faure

Chirolnkine benzer nisbeten popler fikirlere Eli e Faure n fikirlerini ekleyebiliriz. Faure da, tarihe, kltrel uzmanla ve alk olduumuz kyasa (Beyaz Bat-Esmer Dou) mracaat ediyor, atfta bulunuyor. Dounun bitmez tkenmez vurdum duymazl yznden dklen kanlardan bahsettikten sonra (nk onlar bize benzemezler, bar nosyonlar yoktur) Faure Doulularn tembel olduklarn, ne tarih, ne millet, ne de vatan nosyonlarnn bulunmadn, Dou'nun mistik olduunu v.s. sylyor. Ona gre Dou, akla mracaat renmezse, bilgi ve dnce teknikleri gelitirmezse, Dou ile Bat arasnda bir yaknlamadan bahsetmek imkn yoktur. (60)

Fernand Baidensperger

Dou Bat kmaz konusunda ok daha akllca yazlm, daha aydnlatc bir yaz Fernand Baldensper-ger'in Dou ile Bat Zihniyetleri Nerede atyor? adl yazsdr, ama o da Dounun fikre-kar, zihinsel disipline kar, akli tefsire kar, arzusuz olduunu sylyor. (61) Bu sesler asli sesler deildir, intikal etmi seslerdir, ama Avrupa kltrnn t derinliklerinden gelmektedirler, o kltr temsil inan iindedirler ve blgesel ovenizm deyip geebileceimiz szler deildirler. Ama o sulamaya muhatap olmaylar (gerek Faure'un, gerekse Baldensperger'in sair almalarna aina olanlar iin) beklenmeyen bir eydir... Bunlarn arka, plnnda o hereye el uzatan, profesyonel Oryantalizm vardr ki, 19. yzylda gayesi insanln kaybolmu bir blmn Avrupa'ya kazandrmak iken, 20. yzylda bir siyaset vastas haline, daha da nemlisi Avrupa'nn hem kendini hem de Dou'yu anlama-sna yardmc bir vasat haline gelmitir. Daha nce deindiimiz nedenlerle, ada Oryantalizm o Avrupa'ya has slm Korkusu damgasn tamtr ve bu iki harp arasndaki siyasi koullarda artmtr..... Demek istediim udur.- Zararsz gibi grnen dinsel bir alt disiplinin siyasi hareketleri ynlendirecek, smrgeleri ynetecek, Beyaz Adamn nsanla medeniyet getirici misyonu hakknda neredeyse din benzeri lflar edecek hale gelii liberallik iddiasndaki bir kltr erevesinde olmutur. Bu kltr. Katoliklii, oulculuu ve ak fikirlilii iar edinmitir. Esasnda ise vaki olan, liberalizmin tam tersi idi: doktrin ve mnlar glendi, bilim yolu ile hakikat dzeyine kt. Zira eer bu hakikate gre Dou kanlmaz ekilde Dou ise, o zaman sz edilen liberallik, bir tahakkm ve nyarg biiminden baka hibir ey deildir...
A. Richards

Bu liberalliin kapsam, kltrn iindeki birisi tarafndan (bu kitapta aklamakta olduumuz nedenlerle) kolay kolay grlememekteydi. Ama bunun insan mitlendiren istisnalar (bu kltre kar sz olanlar) vardr. Aada I. A. Richards'n 1932'de yazd Akln Ming-i'cesi adl eserinden baz satrlar bulacaksnz. inli tabirinin getii yerlere Doulu yazlarak okunsa da olur: inceyi iyice renmemizin Avrupa kltr zerindeki etkisine gelince, kendisi iin ne cahil, ne de unutkan diyemeyeceimiz bir yazar, M. Etienne Gil-son Thomas Aquinas'n Felsefesi adl eserinin ngilizce nsznde Tomistik felsefenin znn btn insan geleneinin kabul ve derlenmesi olduunu syleyebiliyor... Hepimiz byle dnyoruz, bizce dnya demek Bat demek ama belki tarafsz biri blgecilii tehlikeli bulacaktr. Ayrca biz Bat'da ok mu mesuduz ki Bat'dan yana ikyetimiz olmayacan dnelim.. (62) Richards oul tanm kullanmn, bunlara mracaat neriyor, savunuyor. Gerek bir oulculuu, tanm sistemleri arasndaki atmalarn giderilmesini istiyor. Gilson'un blgecilii karsmda Richards'dan yana olalm ya da olmayalm, liberal hmanizmann (ki tarihen Oryantalizm bunun bir ubesini tekil etmektedir) geni (ve genileyen) tanm srecini geri braktn, bu suretle gerek bir anlaya ulalmasn engellediini kabul edebiliriz. Peki 20. yzylda (teknik sahada) geni mnnn yerini alm olan nedir? te imdi ona geiyoruz..

III FRANSIZ-NGLZ ORYANTALZMNN OLGUNLUK AI


Gbb-Massgnon
imdilerde biz Dou yahut Dou hayatnn bir cephesi zerinde almalar yapan kimse iin saha aratrmalar mtehasss demeye alacaz. Bylece daha 2. Dnya Sava'na kadar Oryantalistin (sen derece geni lflar etme ehliyetim haiz) genel (ve zel) bilgiye sahip birisi olduunu unutmu oluyoruz. Son derece geni (mull) lftan kastm, Arapa grameri yahut Hint dininin kolay bir yann anlatrken dahi, Oryantalistin Dou'dan bahsedii (ve bahsettiinin dnldr.) Dou ile ilgili her zel konudaki alma, "o konuya ait gerekle birlikte o konunun Dou'luluunu da yarglarnda yanstyordu. Dou'nun organik bir btn olarak grlmesi sonucunda da, her Oryantalist kendi konusunun genel olarak Dou karakterinin, zihniyetinin, ahlknn yahut hayat anlaynn kavranmasna yardmc olacana inanmaktayd. Kitabmzn ilk iki blmnde Oryantalist dnce tarihinin ilk evreleri hakknda da benzer hkmler yer ald. imdi bu noktada deineceimiz farkllama, 1. Dnya Sava arifesi ile ertesi diyebileceimiz iki evre, arasndaki farktr. Her iki halde de, daha nceki evrelerde olduu gibi, ele alman hususi vak'a ne olursa olsun, anlatm slbu yahut teknii ne olursa olsun, Dou Dou'dur (Oryantaldir). ki evre arasndaki fark, Oryantalistin, Dou'yu Dou olarak grmek iin ileri srd sebebteki farktr. Harp ncesi ileri srlen sebebin iyi bir rnei, Edward Sachau'nun slm Hukuku adl eserinin eletirisini yapan Snouck Hurgronje'nin szleridir. (1899): Pratikte halkn rf ve detlerine, ve keyfi tasarruflarda bulunan yneticilere byk apta tavizlerde bulunmu olan bu hukuk, yine de mslmanlarm fikri hayat zerinde hayli tesir icra etmitir. Onun iin, son derece nemli bir tetkik konusudur ve sadece hukuk, medeniyet ve din tarihi bakmndan deil, pratik nedenlerle... Avrupa'nn Mslman Dou ile ilikileri arttka, daha ok slm lkesi Avrupa bayra altnda toplandka, biz Avrupa'llarn slm'n fikri hayatn, din yasasam ve kavramsal mazisini kavramamz o derece byk bir zaruret haline gelmektedir. (63) Hurgronje slm Hukuku gibi soyut bir eyin zaman zaman tarihin ve toplumun basklarna boyun ediini sylyor. O daha ok bu soyutlamay fikri kullanma hasretmeyi dnmektedir, nk genel hatlar ile slm Hukuku Dou ile Bat arasndaki ayrl teyid edici mahiyettedir. Hurgronje iin Dou-Bat fark akademik yahut popler bir klie olmaktan ok uzakt; bilkis onun iin bu Dou ile Bat arasndaki kuvvete dayan tarihi ilikilerin almetiydi. Dou'yu bilmek Avrupa'nn ondan ne kadar farkl olduunu bilmektir. O bilgi ile bu fark kantlanr, artar, derinleir. Ve ite bu farktr ki Avrupa'nn Asya zerindeki hkmranlnn (bu kelime 19. yzyln saygn kelimesidir) kaynadr. Dou'yu bir btn olarak bilmekteki hizmet, onun sizin ellerinize emanet edilmi olmasdr, tabii siz Bat'l iseniz... Hurgronje'nin yazsna paralel bir yaz Gibb'in 1991' de yazd (slm Miras adl kitabnda yer alan) Edebiyat adl yaznn son paragrafdr. 18. yzylda Dou ile Bat arasnda vukubulmu rastgele temastan bahsettikten sonra Gibb 19. yzyla geer: te bu temasn peini brakmayarak Alman Romantikleri tekrar Dou'ya yneldiler, bilinli olarak bir yolu, Dou iirinin Avrupa iirine giri yolunu amaya ahtlar. Yeni kudret ve stnlk anlay ile 19. yzyl, kapy onlarn suratna arpt. Oysa bugn, baz deime emareleri var. Dou edebiyat deeri saptanacak ekilde kendi iinde inceleniyor ve yeni bir Dou anlay kazanlyor. imdi, bu bilgi yayldka Dou insanlk bnyesindeki

yerini tekrar alacak ve o zaman Dou edebiyat bir kere daha tarihi ilevini yapabilir, bizi dnyann tamam olmayan kendi yarm kremizden km edebi, fikri ve tarihi kavramlarn bunal tclndan kurtarabilir. (64) Gibb'in kendi iinde tabiri, Hurgronje'in Dou zerindeki Avrupa hkmranl iin ne srd se-beblere zddr. Ama bir ey ortaktr: Dou diye (galiba dokunulup deitirilemeyen) birey, bir baka hviyet... Bunlarn birbirleri iin kullanm olarak faydalan vardr ve bellidir ki Gibb aka (Dou edebiyatnn Bat'y etkilemesinin yzkaras olduunu syleyen) Bruntiere ile ekimektedir. Hayr, Dou Bat'nn etnosantrisizmine (rk ayrmna blgeciliine) meydan okuyan insani bir g olarak grlmelidir... Gibb'in daha evvel Goethe'nin Dnya Edebiyat nosyonuna mracat bir yana, Dou ile Bat arasnda temas aray sava sonrasnn deiik sij^asi ve kltrel gereklerini yanstmaktadr. Avrupa'nn Dou zerindeki hkmranl sona ermi deildi; ama durum deimiti. Msr'da halk, ngilizlerin siyasi hakimiyetine bakaldryor, bamszlk istiyordu. Hkmranlk tartmal hale gelmiti. Zalul, Wafd partisi, vb. ngilizlerin babels olmulard. (65) Birde, 1925'-den itibaren dnya iktisadi bir bunalma girmiti, bu da Gibb'in yazsnda sz geen gerilim hissini arttrmaktayd. Ama onun szlerinin en zorlayc blm, zellikle kltre degin olan blmdr. Gibb okuyucuya adet yle syler gibidir: Dar grllkten, bunaltc ihtisaslamadan ve dar perspektiflerden kurtulmak iin Batllar, Dou'ya baksn... Artk Hurgronje'nin a gemiti. Gibb haklyd, ncelikler de deimiti Artk Avrupa'nn Dou'nun tabii hakimi olup olmad esasl biimde tartlmaktayd. Kimse Bat'nn Dou'yu aydnlatmas gerektiine de inanmyordu. Harp-aras yllarda mhim olan blgecilii ve yabanc dmanln alt edecek kltrel bir ztanm bulmak Meselesi idi. Gibb iin Bat'nn Dou'yu tetkik etmesi bir zorunluluktu. Ancak bu suretle Bat'nn ruhu, ksr ihtisaslamann basksndan kurtulabilirdi. Blgecilik ve milliyetiliin, kendi iine dnkln aresi de Dou'yu tetkik etmekti. Bu tetkik ayrca, kiiyi kltrn ana Meseleleri konusunda aydnlatacakt. imdi eer bu yepyeni kltrel z-uur diyalektiinde Dou daha ziyade bir ortak idiyse, bunun iki sebebi vard: i) imdi Dou eskisinden daha gl idi, 2) Bat, dnya hakimiyetinde meydna gelen dmeden dolay, bir kltrel bunalma giriyordu. Bu nedenledir ki, harp aras devrede yaplm en kaliteli oryantalist almalarda (Gibb ve Massing-non'unun almalarnda) ayn devrede yaplm kaliteli beeri bilim almalarndan izler bulacaz. Bylelikle grlr ki, benim yukarda, genellemeci dediim tavr, Oryantalizmde bir eyiiryansmasdr. O ey Bat'da Beeri Bilimler Sahasnda Kltr bir btn olarak (pozitivizmden uzak olarak, sezgisel, sempa- . tik olarak) kavrama teebbsdr. Hem Oryantalist, hem de Oryantalist-olmayan uzman, Bat kltrnn mhim bir evreden gemekte olduunu kabul ile ie balarlar. Bu kltr tehdidi altna alan szkonusu geiin zellikleri barbarizm, dar teknik mlhazalar, ahlki bir knt, ban alm giden bir milliyetilik, vb.dir. zelden genele gitmek iin (bir devrenin H ve netice olarak bir kltrn btnn kavramak iin) zel eserler ile almak, VVilhelm Dthey ve onu izleyenlerde grld gibi, byk Oryantalistlerde, Massingnon ve Gibb'de de grlr. Akademik almalardaki filolojiyi canlandrma gayretinin (Curtius, Vossler, Auerbach, Spitzer, Gundolf, Hofmannsthal) (66) bir benzerini Massingnon'un Oryantalistlerin hizmetine sunduu lgtelerde (Mistik Lgat, slmi Lgat, vb.) grmekteyiz. Fakat tarihinin bu evresindeki Oryantalizm ile a-i da Avrupa Beeri Bilimi (Humanities; Sciences de I rhomme; Geisteswissenschaften) arasnda daha ilgin I bir buluma vardr.

Hereyden nce kaydedelim ki, Oryantalist olmayan kltrel almalarn hedefi n-I elikle (biraz da faizm yznden gndeme gelen) ah-lktammaz teknik ihtisaslamaya gem vurmakt. Bu tepki, iki harp arasndaki fikirlerin, 2. Dnya Sava I sonrasna da tamasna neden oldu. Bu tepki konusunda aydnlatc iki eser Eric Auerbach'n Mimik ve Fi-I lolog adl (bu ikincisi metodolojik) eserleridir. (67) Auerbach, Mimik adl eserini Trkiye'de srgnde iken yazdn, bunu yaparken amacnn Bat kltr henz tamam iken ve medeniyetle olan ilgisi ayakta iken, onun geliimine bir bakmak olduunu sylyor. Bylece, zel metinlerin incelemesi sonucu genel bir eser yazmaya baladn, Bat edebiyatnn btn eitliliini, zenginliini ve dourganln sergilemeye itina gsterdiini anlatyor. Netice, bir Bat kltr. sentezidir ki, bu sentezi oluturma abas sentezin kendisi ile eit nemdedir. Auerbach, bu abay mmkn klan eyin son devrin burjuva hmanizmas (68) olduu inancndadr. Bylece ayrk zel, dnya tarihi srecinin ayrlmaz bir sembol haline gelmektedir. . Auerbach iin nemli olan bir ey de, kiinin kendisinin olmayan bir ulusal kltr .yahut edebiyatla har neir olmasyd. Gznn nndeki misal (yahut timsal) bir Alman olarak kendini Romantik edebiyata adayp muazzam eserler vermi olan Curtius'du, ? Auerbach aklad sebeplere dayanarak dncelerine bir alnt ile son veriyor. Bu alnt Hugo'dan naklen S. Victor'un Didascalicon (Eitici Kitap) mdandr: Kendi yurdu gnlne ho gelen kii bir mptedidir.: Her topra seven kii gldr. Ama btn dnya'y yabanc bir lke gibi gren kii ariftir. (69) Kii kendi kltrel yurdundan, kltrel ocandan ne denli uzak ise onu o denli kolaylkla deerlendirebilecek demektir. Ayn kii hakikatin gerektirdii ruhi bamszlk ve cmertlik iinde btn dnya'y da hakkaniyetle deerlendirecektir. Yine kiinin gerek kendisini gerekse yabanc kltrleri ayni yaknlk ve uzaklk gr erevesinde deerlendirmesi bylece mmkn olacaktr. nemli ve metodun belirlenmesi bakmndan ekil-leyici bir kltrel g de Sosyal Bilimlerde tiplerin gerek analitik bir vasta olarak gerekse bilinen eyleri yeni bir adan grebilmek iin kullanl idi. Tip meselesinin, Weber'e, Durkheim"a, Lukacs'a, Mannheim'a ve dier Bilgi Sosyologlarna uzanan tarihi yeterince tetkik-Jtonusu yaplmtr. (70) Ama sanrm bir ey hi sylenmemitir, o da udur: Weber, Protestanl, Musevilii ve Budizm'i incelerken, belki bilmeyerek Oryantalist haritann kapsad topraklara, dmtr. Orada tant kiilerle bir noktada anlam, o noktada onlardan kendi kanaatlerinin teyidini alm-. tr, yani: Dou ile Bat'nm iktisadi tutumlarnda da, dini tutumlarnda da oldum olas (yaratltan) bir fark vardr. slm' hibir zaman batan sona tetkik etmemi olmasna ramen Weber, hayli etkili oldu. Bunun sebebi Oryantalistlerin eskidenberi inandklar eyleri, dardan, tip nosyonu ile destekleyii idi. Oryantalistlerin iktisadi grleri ne idi? Onlar bir eye inanyorlard, o da u: Doulu ticaret yapamaz, alverie, iktisadi manta akl ermez. slmi ettler sahasnda bu klieler neredeyse yzyllarca asl kald. Ve nihayet 1966'da Maxime Robinson slm ve Kapitalizm adl nemli eserini verdi. Ama yine de tipler var (Doulu, Mslman, Arap v.sJ ve bu nosyon Sosyal Bilimlerden kan benzer soyutlamalarla, paradigma (*) yahut tiplerde besleniyor... Daha evvel Oryantalistlerin kendi kltrlerinden son derece farkl bir kltr tetkik ederken yahut o kltrde yaarken hissettikleri yabanclktan bahsetmitim. imdi, slmi almalardaki Oryantalizm ile dier Beeri Bilimler arasndaki (ki burada Auerbach'rn yabanclk zarureti dedii ey geerli olabilir) ok nemli bir fark, slm' tetkik eden Oryantalistlerin ""? duyduklar yabancla muazzam bir ey gzyle bak-maylar ve bunun kendi kltrlerini daha iyi anla- . malarna yardmc olacan da dnmeyileridir. Bunlar btn Dou'dan nefret etmekteydiler, slm da o Dou'nun en tahamml edilmez blmn tekil ediyordu. Avrupa'nn stnln en ziyade sz konusu eden Oryantalistler bunlard.

Benim' iddiama gre . onlarn bu eilimleri 19. yzylda Oryantalizme nfuz etmi ve daha sonra, Oryantalist eitimde, nesilden nesile geen bir unsur olmutur. Bir de herhalde bir ihtimal ok gl idi: Avrupal bilim adamlar, Yakn ark' hep ncil'de ad geen Mukaddes Diyar (ncelikle dini ehemmiyeti olan bir belge) olarak grmeye devam edeceklerdi. Hristiyanhk ve Musevilik ile olan zel ilikisi iinde slm, Oryantalist'in kafasndaki zd tipi oluturuyordu. slam t batan (ve halen) Hristiyan Bat'nn dman ve-kbusu idi... Bu nedenlerle iki harp arasnda slmi Oryantalizm. Auerbach ve ksaca bahsettiim dierlerinin haber verdii kltrel buhrandan kaamad, dier Beeri Bilimler tarznda da gelimedi. Batanberi tutturduu polemik tavrn deitirmedii iin de, baz metodolojik politikalara sapland kald. Bir kere kltrel yabancl vard ki bunun muhafazas gerekiyordu ada tarihten, ada?sosyo-politik ahvl ve eraitten, ayrca teorik yahut tarihi bir tipin yeni bilgiler nda geirebilecei deiimlerden korunmas lzmd kincisi, Oryantalizmin slm uygarl konusundaki soyutlamalarnn yeni bir geerlilik kazanm olduu dnlmekteydi, slm (gerekte olmasa da, prensipte) Oryantalistlerin dedii gibi iledii iin yeni slm'n slm uygarlndan bir fark olmayaca, slm uygarl iin adalktan bahsetmenin ise bir davetten ziyade bir hakaret tekil edecei dnlmekteydi. (Szlerimizi varsaymlarla gereksiz yere uzatyorsak bunun sebebi, Oryantalizmin insanla bak tarzn muhafaza iin izledii garip iri-br yollar ag a vurmaktr.) Son olarak, Auerbach ve Cur-tius'un filolojide dndkleri ve ok arzuladklar sentez, bilim adamnn ufkunu geniletirken, ona insanlarn kardelii nosyonunu ilham ederken ve insan davran konusunda baz ilkelerin deimezliini anlatrken slmi Oryantalizm (*) sahasnda sentez (yansmasn slm'da bulmak zere) Dou ile Bat farknn iyice belirginlemesi demekti... Anlatmaya altm ey, slmi Oryantalizm'in bu gne kadarki karakteridir: dier Beeri Bilimlerle (hatt Oryantalizmin dier ubeleri ile) kyaslandnda geriye dnktr, metodolojik olarak ve ideolojik olarak geri kalmtr, bir de gerek dier Beeri Bilimlerdeki gelimelerden, gerekse tarihi, ekonomik, sosyal, ve siyasi koullarn hakim olduu gerek dnyadan uzak kalmtr. (71) slmi (yahut Sami) Oryantalizmdeki bu geri kalmlk, 19. yzyn sonlarna doru dikkatleri ekmeye balamt. Belki de bunun sebebi baz gzlemcilerin, Oryantalizmin bu sahasmm (ortaya k nedeni olan) dinden kopamadnn farkna varmalardr. 1873'de ilk Oryantalist Kongresi topland zaman bir ksm Oryantalist slm' yahut Sa-milii tetkik eden meslektalarnn: batk durumda olduunu hemen anladlar. 1897'de o gne kadar yaplm olan kongrelerin bir raporunu yazan ngiliz bilim adam R. N. Cust, Sami-slmi Oryantalizm Alt-bilimi hakknda unlar yazyordu: Bu tr toplantlarn, Oryantalist bilime katks gerektir. Ayni eyi, ada Sami altbilimi iin sylemek mmkn deildir. Kalabalktlar, ama eski mektebin zevzekleri gibiyidler, 19. yzyln Muallimleri deildiler Bari Plinyh bir szn bulsam da azlarnn payn versem ... Bu blmde ada filolojik ve arkeolojik ruhtan eser yoktu. Okunan rapora gelince ... sanki geen yzylda (Mukayeseli Filoloji Skolastiklerin rmcek alarn henz datmam ikenJ bir Yunan tiyatro oyununun okunuu (yahut bir sesli harfin vurgulan) iin bir araya gelmi niversite hocalarn dinliyoruz... Muhammed'in eline kalem alp almadn tartmak neyi halleder ki... (72) Bir dereceye kadar Cust'n bahsettii polemiki tavr, Avrupa'nn Sami dmanlnn bilimsel vebesi-dir. ada Samiler (gnmzn Mslmanlar ve Yahudileri) sznde bile (ki kkeni Kenan'n Kadirn Samilerine dayanr) gsterii, rk bir bayrak alyor gibidir. Ayn raporda biraz ileride Cust, ayn toplantda sarf edilen Aryan lfnn insan dnmeye ittiini sylyor. Tabii Aryan soyutlamas Sami Soyutlamasnn zdddr, ama daha nce

bahsini ettiim baz nedenlerle, bu tr atadan-ahfda etiketler zellikle Samilere yaktrlmaktadr. Bunun insanlk iin, ahlki ve dier sonular bakmndan, nelere maiolduuna ise 20. yzyl ahittir. Antisemitizmin ada tarihilerinde kfi derecede vurgulanm olan husus ise udur: Bu tur ata-ahfd etiketleri Oryantalizm ile meruiyet kazanmlardr. Ve bu meruiyet her slm tartmasna, Araplar konusundaki, yahut Yakn ark konusundaki her tartmaya hakim olmutur. Bu mhimdir. Artk Zenci Kafas yahut Yahudi ahsiyeti gibi konularda bilimsel (hatta popler) tezler yazmak mmkn deildir, ama mslman zihniyeti, Arap karakteri gibi konularda bu mmkndr; bu hususa daha sonra ayrca deineceiz... ki harp arasnda slmi Oryantalizmin fikri plndaki geliimini anlayabilmek iin (ki bu konuda- Gibb ve Massignon bize yeter) bir yandan Oryantalistin tetkik ettii eye kar taknd genellemeci tavr, dier yandan da bu tavrn kltrel olarak artrd tavr (Auerbachn ve Curtiusln tavrm) anlamak gerekir. Son an burjuva insancllndaki krizin bir vehesi de, slmi Oryantalizm'deki fikri krizdir. Ancak slmi Oryantalistler ekil ve slp olarak insanln soranlarnn Dou ve Bat diye iki kategoriye binebileceine inanmaktadrlar. Doulu iin hrriyet, hr ifade ve gelime, Batl iin sahip olduu mnya gelmiyordu. slmi Oryantalist fikirlerini o ekilde ifade ediyordu ki bundan Mslman'n deimeye, Dou ile Bat arasmda karlkl anlaya ve erkek ve kadn'n kadim, ilkel, klsik kurumlardan kurtularak adalamasna kar olduu izlenimi kyordu. Bu direni o kadar kuvvetli idi ve yle mesnedlere dayandrlmaktayd ki, Oryantalistleri okuyan, korkulmas gereken kyametin Batnn mahvoluu deil, Dou ile Bat'y ayran snrlarn ortadan kalkmas olduu kanaatna varyordu. Gibb slm devletlerinde milliyetilie muhalefet ettii zaman, bunun sebebi slm' Dousai yapan i yaplarn yklmas korkusu idi. Lik milliyetiliin net sonucu, Dou'nun Bat ile olan farknm ortadan kalkmas olacakt Ama yine de Gibb'e sayg duymak gerekir. Hayli samimi bir ekilde yabanc bir dinin mensuplarna iltihak etmiti ve konuurken sanki Snni Mslmanlarn duygularn dile getirmekteydi. Bu tavrn ne derece Oryantalistin eski bir alkanl (yerli halk adna konuma teaml) olduu, ne derece ise slm'n menfaatleri iin konuulduunun cevabna gelince; bu, iki alternatif arasnda bir yerdedir. Tabii, hibir lim yahut dnr, (milliyeti yahut tarihin ak nedeniyle) itirakisi olduu bir ideal tip yahut okul un kusursuz bir temsilcisi deildir. Ama sanrm. Oryantalizm gibi nisbeten tecrit edilmi ve ihtisaslam olan bir gelenekte her bir bilim adamnda, (ulusal ideoloji konusunda olmasa da) ulusal gelenek konusunda, belli belirsiz, bir bilin mevcuttur. Oryantalizm iin bunun zellikle varit olmasnn sebebi Avrupa milletlerinin u ya da bu Dou milletinin i meselelerine dorudan ve siyasi olarak mdahalelerde bulunmu olmalardr, insann aklna hemen ne ngiliz, ne de Fransz olmayan birisi geliyor. Burada, SnouckHurgronje rneinde, bilim adamnn ulusal hviyet duygusu ak ve basittir. (73) Ama Gibb ve Massignon'a gelince- hir ahs ile bir tip (yahut gelenek) arasndaki fark "gzetmek maksadyla, btn nitelemeleri gzden geirdikten sonra dahi, bu ikisi temsilci niteliklerini koruyabilmektedirler. Belki yle demek daha dorudur: Gibb ve Massingnon ulusal geleneklerinin, uluslarnn gtt siyasetlerin, ulusal Oryantalist okullarnn kendilerinden beklediini vermilerdir...

Fark
Sylvaky Levi iki okul arasndaki fark sivri bir biimde ortaya koyuyor: ngiltere'nin Hindistan'daki menfaatleri, yaptklar almalar somut gereklere balamakta, gemii anlay biimlerini bu gne bak biimleri ile uyumlu klmaktadr. Fransa ise klsik

geleneklerle beslenmektedir, Franszlar insan aklnn in'de olsun Hint'de olsun tezahrlerinin ne ekilde olduuna bakmaktadrlar. (74) Bu kutupsallm nedeni olarak uyank, etkin, somut almalara yahut evrensel, felsefi, mkemmel-ci almalara iarette bulunulabilir. Sz konusu ku-tupsallk, 1960'lara kadar Fransz ve Anglo-Amerikan slm Oryantalizmine hakim olan iki uzun mrl ve ok sekin kiiyi gndeme getiriyor; yukarda bahsi edilen mukayeseli stnln bir mns olacak ise, bunun sebebi de her bir bilim, adamnn Levi'nin isabetle belirttii (deiik fikri ve siyasi snrlamalara tbi) ayr geleneklerin rn olulardr...

Louis Massignon
Gibb Msr'da Massignon Fransa'da dodu. Her ikisi de sonradan son derece dindar kimseler oldular. Her ikisinin de ilgi konusu toplum deil, toplumun dini yasay idi. Her ikisi de ayni zamanda son derece dnyevi idiler. En byk baarlarndan' biri, geleneksel bilimi ada siyaset dnyasnda kullanmalar idi. Okuduklar okullarn, grdkleri dini eitimin farkm kay-detsek bile, yine de eserleri arasndaki fark fevkaldedir. Dokusu farkldr. Aratrmalarn Halla Man-sur dmda hibir eyle snrlamayan (Gibb 1962'de Massignon iin yazd ithaf yazsnda yle der: slm inannda, slm edebiyatnda Hallac' arad, Halla' buldu.) Massignon her kapy ald ve zamann ve meknn tesinde insan ruhunun varlna deliller buldu. ada slmi yaayn ve dnn her cephesini ve her yresini iine alan almalaryla Massignon, meslektalarnn miyar idi. Gibb- de ona hayrand ama sonralar uzaklat. Gibb Massignon hakknda diyor ki: Mslmanlarla katoliklerin ruhani hayatlar arasnda bir ba aramaktayd, rnein Hz. Fatma'ya, duyduu sayg; birok tezahrat iinde ii dnnn incelenmesi ona fevkalde ilgin bir saha olarak gzkyordu. Yine Hz. brahim'den gelen bir ba ile rnein maarada uyuyanlarn yks, Ashab- Kehf... Onun bu konularda bulduu ey, ayni konularda mslmanlarm bulduu fevkaldeliklerdi. Ama ite bu nitelikler yznden, Massignon'un sz konusu yazlan adet iki dzeyde yazlmlardr. Birinci dzeyde, akademik aratrma usulleri (mkemmel bir ekilde) kullanlarak, eldeki olgunun tabiatnn aklanmasna allyor. Dier dzeyde ise, objektif bilgiler ve objektif anlay boyutlan ruhani olan bireysel bir sezgi tarafndan emilip deiime uruyor. imdi, birinci vaka ile ikinci vaka (yani almann yazarn zengin ahsiyeti ile renklenmesi) arasndaki fark grmek her zaman kolay deildi. Burada Katoliklerin Hz. Fatma'ya duyulan saygnn tetkikine Protestanlara nisbetle daha yakn olduklarna ilikin bir ima var. Bir de Gibb'in Objektif bilim ile boyutlar ruhani olan bireysel sezgi arasndaki ayrm bulandrmaya alanlara tahamml olmad seziliyor Gibb bundan sonra kesinlikle hakl olduu baz eyler sylyor: Massignon'un fikri zenginlii. Konular: slm Sanat, slm mantnn yaps, Ortaa'da ticari hayatn karmaklklar, esnaf tekiltlar. Gibb'in hakl olduu bir baka konu, Massignon'un Sami dillerini ele al tarznn, konuyu bilmeyen birisine Hermes Trismegistus'un eserlerindeki esrarengizlii hatrlatan almalar olduudur. Gibb, szlerini Massignon'a minnettarln ifade ederek bitiriyor: Onun biz Oryantalistlere verdii ders udur ki, artk Dou kltrlerinin deiik cephelerine mn ve deer kazandran hayati glere biraz sayg duymakszn klsik Oryantalizm bile yoluna devam edemeyecektir. (75) Evet bu Massignon'un en byk katks idi ve ada Fransz slmolojisinde, Dou kltrn biimleyen hayati gleri tanmak yolunda bir gelenek glenmeye balam durumdadr. Bir iki rnek verecek olursak, Jacques Berque'in, Maxime Rodinson'un, Yves Lacoste'un, Roger Amaldez'nin olaanst baarlarn sayabiliriz. Yaklam ve niyete birbirlerine hi benzemeyen bu dnrler zerindeki Massignon etkisi ise tartlmaz..

Ancak Massignon'un gl ve zayf yanlarm ksaca zetleyen Gibb, Massignon hakkndaki aikr hakikatleri, Massignon'u kendisinden farkl klan ve btn olarak ele alndnda, onu Fransz Oryantalizmin-deki son derece kritik bir gelimenin olgun sembol yapan eyleri atlyor. Bunlarn birincisi Massignon'un mazisidir ki Syivain Levi'nin Fransz Oryantalizmi hakkndaki grne bir rnektir. Cihanmul insan ruhu tanm ada ngiliz Oryantalistlerinin, bu arada Gibb'in, yetitikleri fikri ve dini evrede yoktur. Massignon'un ruh anlay ise ona aileden gelmektedir ve onun iin estetik, dini, ahlki ve tarihi bir gerekliktir. .. Ailesi rnein Huysmans gibi bir romanc ile dosttu ve Massignon ne yazdysa hepsinde Sembolist tesir grlr, hatt bu tesir alkasna konu olan Katoliklie ve Sufilie kadar uzanr. Massignon eserlerini yazarken yalnlkla ilgilenmemi, ann edebi slbunu izlemitir. nsan hakkndaki fikirlerinde sk sk ada olan dnr ve san'atlara atflar vardr ve slbundaki kltrel yelpazenin genilii ile Massignon, , Gibb'den tamamyle ayrlr. lk fikirleri estetik k devri denen evreye aittir ama Bergson, Durkheim ve Mauss'un etkileri de grlr. Oryantalizm ile ilk temas Renan'n konferanslardr. Ayrca Syivain Levi'in rencisiydi ve arkadalar arasnda Paul Claudel, Gabriel Bounoure, Jacques ve Raissa Maritain, Charles de Foucauld gibi ahsiyetler vard. Daha sonra o zamanlar yeni yeni gelimekte olan ehir Sosyolojisi, Yapsal Dilbilim, Psikanaliz, Antropoloji ve Yeni Tarih gibi bilim dallar ile ilgilenmek olanan buldu. Bata muazzam Halla Mansur risalesi olmak zere, eserlerinde hi zahmete katlanmadan dorudan slm klliyatna mracaat etmitir. Mistik eitimi ve ahsiyeti insana bazen onun Arjantinli yazar Jorge Luis Borges'un icad ettii bir bilim adam olduu intiban veriyor. Avrupa edebiyatndaki Dou temalarna kar zellikle hassat. Gibb de ayn konuya ilgi duyuyordu, ama Gibb'in tersine Mas-signon, ne Dou'yu anlayan Avrupa'l yazarlara, ne de (Scott'un yazd ve Gibb'in ok sevdii Selahad-din Eyyubi gibi) sonraki Oryantalistlerin fikirlerine cila sren eserlere ilgi duyuyordu. Massignon'un Dou'su Maarada uyuyanlarn (Ashb- Kehf) ve Hz. brahim'in Dou'su idi. (Gibb bunlarn Massignon'u slm'dan (*) uzaklatrdm sylyor). Massignon kural d olanla, hafife garip olanla, (konuyu ihdas mertebesinde) kendi yorumlarna ak olanla ilgileniyordu. Gibb Scott'u seviyor idiyse, Massignon Nerval'i, intihar edeni, lanetlenmi airi, psikolojisi dzenlikler gstereni seviyordu. Bununla Massignon'un mazinin rencisi olduunu sylemek istemiyorum. Tam tersine, Fransz-slm ilikilerinde siyasi sahada olduu gibi kltr sahasnda da, nde gelenlerdendi. Muhakkak ok duygulu bir insand ve slm dnyasna girmenin yolunun sadece ilim olmayp, onun faaliyetlerine itirak olduuna inanmaktayd. Bu arada slm'n snrlan iindeki Hristiyanlarla ilgileniyordu. Camialardan birini tekil eden Belediye Sodalite ile yakndan alkadar olmaktayd... Massignon'un fevkalde edebi kabiliyeti, bazen yapt ilmi almaya, kapris ykl, kozmopolit ve ahsa mnhasr tefekkr grnm verir. Bu grnm aldatcdr ve hi bir zaman onun eserlerine kstas olamaz. O hep Oryantalizmin analitik ve statik tahlili dedii (761 eyden (farazi bir slmi metin yahut sorun ile ilgili olarak kaynaklarn, menelerin, isbatla-rxn vb.nin stste ylmasndan) kamaya alrd. Her zaman amac bir durumun, metin yahut sorunun btn zelliklerini bir bir saymak, onu canl bir hale sokmak, okuyucusunu (bilim dalnn, gelenein hudutlarn am, meselenin insani ynne ulam kiilere has grlerle) artmakt. ada hi bir Oryantalist (baar ve nfuzca kendisine en ok yaklaan Gibb dahil) bir yazda ayn zamanda hem slm mistiklerine, hem de Jung'a, Heisenberg'e Mallarme'ye ve Kier-kegaard'a yer veremezdi; muhakkak ki Oryantalistlerin pek

aznda bu yelpaze vard. Buna bir de onun 952'de yazd Dou nnde Bat: Kltrel zmn ncelii. adl yazsna (77) konu ettii somut siyasi tecrbeyi eklemek gerekir. Yine de onun fikri dnyas fevkalde belirli bir.dnya idi. Belirli bir yaps vard; bu yap kariyerinin bandan sonuna kadar sarsnt geirmemitir. Bir de, esiz kapsam ve referans zenginliine ramen temelde deimeyen baz fikirlerden ibaretti. Gelin bu yapy ksaca anlatalm ve fikirlerin ksa bir listesini verelim... Massignon'un balang noktas, brahim dinidir. Bunlardan slm, smail'in dinidir, ki Tevhid esastr ve Mslmanlar Ishak'a yaplan ilhi vaadden mahrum, insanlardr. slm bir direni dinidir (Baba'ya yni Tann'ya, Oul'a yni sa'ya) fakat yine de Ha-cer'in ( smail'in st annesinin) gzyalarnn emanet-isidir. Netice olarak Arapa bir alay lisandr, nasl ki slm'daki Cihad nosyonunun nemli fikri bir boyutu varsa: bu^bcyut, d dmanlar olarak Hristiyanla ve Yahudilere kar, i dman olarak da nifaka kar savamaktr. (Massignon Kenan'n slm'n epik bir formu olan Cihad' gzden kardn anlayamadn sylyor.) Ama Masignon slm'da bir kar akmn, tasavvufun, Sufizmin, ilahi Kerem'e giden bir yolun varlm sezinlemi ve bunu tetkik etmeyi fikri misyonu olarak benimsemitir... Tabii ki, mistizmin ana zellii, sbjektiflii idi. Tekilin, bireyin ulviyetten ald anlk pay konu ediniyordu, aklla kavramaktan dille aklamaktan bahis edilmesi zordu. Massignon'un Mistisizmi konu edinen olaanst almalar, (Kitap ve Snnetin snrlamalarna muhalif olarak) ruhlarn takip ettii yollardan bahseder. ranl bir mistik Arap mistikten daha cretkrdr nk Aryan'dr. (Massignon, Sami-Aryan ayrmn ok ciddiye alrd. Onun iin, Schlegel'in iki dil ailesi arasnda yapt kyaslama da son derece geerli idi.) (78) Bir baka sebeb de, Onun Kmil'i arayan birisi oluu idi. Massignon'un grne gre, Arap Mistik Waardenburg'un Kitabi Vahdet dedii eye(*) eilimliydi... Massignon'un timsal olarak grd ahsiyet Halla Mansur'dur. O, Ehl-i Snnet Vel Cemaat dnda hrriyet aram, nihayet bunu slm'n kabul dnda cezalandrlarak, armha gerilerek elde etmitir. Massignon'a gre, Hz. Muhammed kendisini Al-lah'dan ayran mesafeyi bilerek muhafaza etmitir. Halla Mansur ise, slm'a ramen Tanr ile mistik bir vahdeti temin etmitir.. Ehl-i Snnet ise Varolusal bir susamlk (Soif ontologique) iindedir'. Allah kendisini insana gstermemekte, gzlerden gizlemektedir, ama O'na teslimiyetinin (slm) bilincinde olan Mslman, O'nun a-kmlm kabul ile, her trl irk'e kar sava aar. Massignon'a gre bu fikriyatn mevkii snnetli kalp-tir. O kalp ki, Kitabi inan ile yanp tutuurken Hallac'da olduu gibi, ayn zamanda Tanr Ak ile de yanp tutuabilir. Her iki halde de, ister ahadet yolu ile olsun, ister ak yolu ile olsun, muttakinin Tevhid'i tekrar tekrar baarmas ve anlamas gerekir. Massignon'un hayli karmak bir yazsna gre, ite bu slm'n gayesidir. (79) Muhakkak ki, gerek dinibtn bir Katolik olduundan kendi merebine yaknl nedeniyle, gerek e-riat'den olan uzakl ile, slm mistizmi Massignon'un zevklerini okamaktayd. Massignon'un slm hakkndaki kanaatleri u ekilde toparlanabilir: Daha ok redleri ile malm bir dindir. Ge gelmitir (dier brahim dinlere nazaran). Dnya gr fazla yadndr. Halla ve dier Sfi mistiklerin kendinden geme halleri gibi eylere kar kaln bir duvar rmektedir. Tevhid'e dayal byk dinden Dou'ya mal olan yegne dindir. (80) Massignon iin, bu kat gr, Basit deimezleri ile (81) (halbuki Massignon'un grleri hayli lks) slm'a, dmanlk mans tamyor... Massignon sk sk karmak okuma nerileri ile insan artyor, samimiyetinden phe etmek de zor... I951'de kendi Oryantalizmi iin unlar yazd.- Bir dou tutkunluu deil bu, Avrupa'nn inkr edilmesi de

deil... Sadece aratrma metodlarmzn gzden geirilmesi ve antik medeniyetler ve gelenekleri konusundaki grlerimizin yenilenmesi (82) Arap yahut slm literatrne dahil bir metnin okunuunda bu tr Oryantalizmin bizi ne derece isabetli sonulara gtrecei aktr. Massignon'un bu noktada bir mceddid ve bir dahi olduunu kabul etmek gerekir... Bence, onun Oryantalizm tanmnda dikkatimizi u iki ibareye tevcih etmemiz gerekiyor.- (1) Aratrma metodlarmz, (2) Antik uygarlklar ve gelenekleri.. Massignon yapt eyi, birbirine hemen hemen zd iki kemiyetin sentezi olarak grmekteydi. Yine de insan rahatsz eden, Avrupa ile Dou arasndaki zdlama vakas deil, bu ikisi arasndaki garip simetrisizliktir. Massignon'a gre, Dou ile Bat arasndaki farkn z, adalama ile gelenekilik arasndaki farktr. Ve siyasi ve ada sorunlar arasndaki (metodunun yetersizliini en iyi aa vuran) yazlarnda Massignon, Dou-Bat atmasn hayli garip bir biimde vaaz eder... En gzel yan ile Massignon'un Dou-Bat alkas hakkndaki gr, Bat'ya (Dou'ya igal ettii iin, smrgecilik yapt iin, slm'a srekli saldrd iin) byk sorumluluk yklyordu. Massignon slm Medeniyeti uruna srekli mcadeleler veren birisiydi. 1948'den sonraki saysz yaz ve mektubu bunun izlerini tar. Filistinli mlteciler iin mcadele vermekteydi, Filistin'de Arap Mslman ve Hristiyan haklar iin Siyonizm'e kar, (Abba Eban'n bir lfna binaen kendisini azarlarcasma srail'in burjuva smr-:.:. gecilii dedii eye kar) (83) mcadele veriyordu... Ne var ki Massignon'un grnn bal bulun-; 1 duu erevgeye gre, slmi Dou ok eski zamanlara aitti, Bat ise adat. Robertson Smith iin ol- ;, duu gibi, Massignon iin de Dou'lu ada bir insan deil, bir Sami idi. Bu indirgeyici kategori zihnine hakimdi. rnein 1960'da arkada Jacques Berque:;: ile birlikte Esprit dergisinde Araplar hakkndaki -diyalogu yaynladklarnda, Arap srail atmasnn: Samivari bir problem olup olmadna hayli yer ayrld. Berque nazike itiraz etmeye alt . Dnyann geri kalan ksmnn olduu gibi, Araplarn da Antropolojik bir deiime uram olabileceklerini ihsas etmeye gayret etti. (84) Massignon'un Filistin sorununu anlamak ve izah etmek arzusu ya da Ishak ile ismail i arasndaki tartmaya, ya da (kendisinin srail ile olan ,$ atmasnda) Musevilik ile Hristiyanlk arasndaki gerginlie takld, kald. Arap ehirleri ve kyleri Siyonistlerce igal edildiinde, Massignon'a kalan sadece derin bir dini zdrap duymakt. Avrupa ve zellikle Fransa ada gereklikler olarak grlyorlard. Ksmen I. Dnya Sava srasnda ingilizlerle olan temasndan olacak, Massignon ngiltere'den de, ngiliz Siyasetinden de nefret etmekteydi. Lawrence ve onun gibilerin siyaseti fazla karmakt. Faysal ile olan ilikilerinde Massignon bundan yle kanacakt: Faysal ile olan beraberliimde, onun geleneinin ona ifade ettii mny esas almaya, ona o mnda muhatap olmaya altm. ngilizler genilemeci idiler, ahlk-d bir iktisadi siyaset gtmekteydiler, siyasi nfuz anlaylar da eski idi. (85) Fransz ada bir kii idi, onun Dou'dan almas gereken, ruhen kaybettii eylerdi, geleneksel deerlerdi ve benzerleri idi. Sanrm Massignon'a bu fikir 19. yzyldan, nderliini Quinet'in yapt, Dou'nun Bat'y iyiletirecei grnden geliyor. Massignon, buna bir de Hris-tiyan merhametini ilave ediyor: Doululara gelince, burada rahmet ilminden bahsedeceim, itiraklerimizden, onlarn dillerini ve zihinsel yaplarm slah konusundaki giriimimizden bahsedeceim, ki bu giriimi behemehal baarmalyz; zira netice olarak, bu ilim, bizim olan hakikatlere yahut da kaybedip de tekrar arayp bulmamz gereken hakikatlere iaret eder. Son olarak, mevcut olan her-bir ey

belli bir biimde hayrl olduu iin ve o zavall mstemleke insanlar bizim gayelerimiz bakmndan deil, kendileri iin var olduklar iin (86) Doulu kendisi iin var olabiliyordu ama kendisini anlayamyordu. Ksmen Avrupa'nn ona yaptklarndan olacak, dinini de felsefesini de kaybetmiti. Mslmaniarda muazzam bir boluk vard. Anariye ve intihara yalandlar. O zaman Fransa'nn grevi Mslmanlann idealini ideal bilerek, onlarla bir olup, onlarn geleneksel kltrlerini, hanedana dayal ynetim biimlerini ve mninlerin mirasn muhafaza etmekti. (87) Ad Massignon bile olsa hi bir bilim adam milletinden yahut ait bulunduu bilimsel gelenekten gelen basklara dayanamaz. Dou hakkmda olsun, onun Bat ile olan alkas hakknda olsun Massignon'un kanaatleri dier Fransz Oryantalistlerinin fikirlerini islah ediyor gzkse de tekrarlamaktadr. Ancak kabul etmeliyiz ki neticede yaplan slahat, ahsi slbun gc ve bireysel deha, gelenek yolu ile, ulusal atmosfer yolu ile etkisini icra eden siyasi snrlamalarn stne kabilecektir. Yine de ahsi havasna ve son de recede de allmn dnda oluuna ramen, belli ynde, Massignon'un Dou hakkndaki grleri tamamen geleneksel ve Oryantalist kalmtr. Ona gre, } simi ark ruhanidir, Samidir, airetlerden mrekkeptir, tektanrcdr (gayri-Ari'dir). Kullanlan sfatlar insana 19. yzyln sonlarndaki antropolojik tasvir katologlarm hatrlatyor. Aya nisbeten yere basan sava gibi, smrgecilik, emperyalizm, iktisadi tahakkm, sevgi, lm ve kltrel mbadele gibi tecrbeler, Massignon'un grne gre metafizik (netice olarak insani keyfiyetlerden arndrlm) merceklerle filtre edilmelidir: Tecrbeler, Samvardirler, Avrupaidirler, yahut Douvari, Batvari, Aryanvardirler, vs... Bu kategoriler onun dnyasn biimlemekte ve (kendisine gre) derin bir mn tekil etmek-teydiler. teki istikamette, bilim dnyasnn bireysel ve son derece ayrntl fikirleri babnda Massignon zel bir tavr seti: slm' yeniden tanmlayp, onu bir yandan Avrupa'ya, dier yandan da kendi katolikliine kar savundu. Dou'nun canlandrlmas ve mdafaa edilmesi yolundaki bu mdahale iki eyin sembol idi: 1) Kendinin Dou'nun farkl olduunu kabul edii, ile 2) Onu istedii ekle sokabilecei midiyle giritii teebbs ve sarf ettii abalar... Massignon'da Dou'yu bilmek abas da, Dou'yu Dou iin bilmek inan da gldr. Halla Mansur konusuna duyduu ilgi bu konudaki itiyakn ok iyi gsterir. Onun, Hallac'a verdii ar nem iki eyin habercisidir: 1) Bir sembolik ahsiyeti kendi kltrne faik klmak, 2) inann candan daha aziz olabilecei fikrinden hep rknt duyan Bat'l Hristiyanm karsna Hailac' dikmek... Her iki halde de Massignon'un Hailac' esasen slm'ca recide uram deerleri dile getiriyordu. Yani Massignon nce slm' anlatyor, sonra Halla ile onun kenarndan dolayordu. Tabii Massignon'un almalarnn mes'eieyi saptrc karakterde olduunu, yahut slm' sradan bir mslmanm kavrad gibi anlattm sylemek istemiyorum. Sekin bir mslman lim byle diyor, tabii Massignon'u mtecaviz olarak nitelemeksizin (88) nsan bu teze yaknlk duyuyor ama sonra da herhangi bir eyin hakikati vehile temsil edilip edilemeyeceini (hatrlayalm, ki biz batan beri slm'n Bat'da hep yanl aksettirildiini

sylemekteyiz), netice olarak btn resmedilerin, ncelikle resmedenin dilinden, sonra da onun kltrnden, tand messeselerden ve anlad siyasetten zaruri olarak etkilendiini dnyor... Eer bu alternatif doru ise (ki bence yledir) o zaman anlatmn hakikat yannda (ki o da bir anlatmdr) birok eyle iice olduunu kabul etmemiz gerekir. Metodolojik olarak bunun mns udur: Anlatmlar (yahut yanl anlatmlar-fark bir derece meselesidir) tanml bir ortak sahay igal ederler. Tanm salayan ise ortak bir konu deil, ortak bir tarih, gelenek, ortak bir azdr. Sahay hibir lim ihdas edemez. Bulur, alr ve sonra bu saha iinde kendisine bir yer edinir. Ondan sonra da katksn yapar. Dhi iin bile, bu katklar saha dahilinde malzemeye istikamet vermek mnsndadr. Kayp el yazmas bir eser bulan bilim adam bile, bulduu metni hazr bir erevede yeniden retir nk bir eser bulmann mns budur. Her katk bilahere statikleen (istikrar bulan) bir deiim meydana getirir-bir sonraki katkya kadar. (Bunu yirmi pusulann bulunduu bir masann zerine yirmibirinci bir pusulann konmasna benzetebiliriz. nce btn pusulalarda bir titreme grlr, sonra yeni bir denge hasl olur.) Avrupa kltrnde Oryantalist anlatmlar bir tutarl az olutururlar ki, bunun gerisinde yalnzca tarih yatmamakta, maddi (ve kurumsal) bir varl da bulunmaktadr. Renan bahsinde sylediim gibi, bu tutarllk bir eit kltrel pratiktir, bir frsatlar sistemidir (ki bu sistem dahilinde Dou hakknda hkmlerde bulunmak mmkn olmaktadr.) Benim kanaatma gre bir sistem Dou'ya has bir zn yanl tantmna dayal deildir (asla byle demiyorum); anlatmlarn genel ilerliine sahiptir, bir amaca hizmet etmektedir, bir eilimi vardr, belli bir tarihi, fikri, hatt iktisadi konuma sahiptir. Yani, ounlukla etkilidirler, bir ya da daha fazla gayeyi tahakkuk ettirirler. Anlatmlar formasyonlardr, ya da (Roiand Barthes'ifi btn dilsel ilemler iin dedii gibi) cleformasyonlardr. Avrupa bir anlatm olarak Dou formasyonunu (yahut deformasyonunu) Dou denilen corafi blgeye kar hassaslam, ihtisaslam bir tavrdan almaktadr. Bu blgedeki mtehassslar onun zerinde alma yapyorlarsa sebebi, gnn birinde Oryantalistler olarak meslekleri icab kendi toplumlarna Dou hakknda imajlar, bilgi ve gr temin etmek zorunda kalacak olmalardr. Ve genellikle Oryantalistin toplumuna sunduu Dou imajlar u unsurlar tar: 1) Oryantalistin ahsi zellikleri, 2) Dou'nun ne olabilecei yahut olmas gerektii hakkndaki grleri, 3) Dou hakkndaki sair grlerin reddi, 4) Oryantalizmin o gnk ihtiyalar, 5) an kltrel, profesyonel, ulusal, siyasi ve iktisadi ihtiyalar... Tabii grlecektir ki pozitif bilgi hi bir zaman nmevcud olmamakla beraber, oynad rol mutlak da olmayacaktr. Burada bilgi ne ham (ilenmemi), ne vastasz (kendi bana), ne de objektiftir. Oryantalist muhakemenin yukarda saylan be zelliine baldr, ondan (onun temin ettii tevziattan) (*) etkilenir. Byle bakldnda, Massignon artk efsanelemi bir dhi deildir; kendi zamannn arivini yahut kltrel malzemesini tekil eden, szl formasyonlara mlolmu hkmlerin sahibidir, bir sistemi temsil eder. Sanrm bunu kabul etmekle Massignon'u insanlndan uzaklatrm (yahut kaba determinizmin klesi olduunu sylemi) olmuyoruz. Tersine, bir insann nasl (kurumsal yahut insanharici bir boyutu da olan) kltrel ve retici bir kapasiteye sahip olduunu ve hatt sahip olduu bu eyi arttrdn grm ve anlam olmaktayz. Tabu

ki bu, fni insann (yalnzca zaman ve mekn iinde bir mddet mevcut olmakla yetinmeyecek ise) arzu etmesi gereken eydir.. Massignon'un Hepimiz (bir mnda) Samiyiz. deyiinde onun fikirlerinin kendi toplumunu, Franszm ufkunu nasl atna ahit olmaktayz, Sami tabiri Massignon'un Oryantalizminden kyordu ama eilim itibaryla bu bilgi sahasn ayor, daha geni bir tarih ve antropoloji sahasna dyordu, burada da belli bir geerlilii ve gc var gibiydi. (89)

Sir Hamilton Gibb


Hi olmazsa bir dzeyde, Massignon'un formlas-yonlarnn ve Dou hakkndaki hkmlerinin (eleti-risiz bir geerlilii olmadysa da) dorudan bir tesiri oldu: etkilenen profesyonel Oryantalistlerdi. Yukarda sylediim gibi, Gibb'in Massignon'un baarsn kabul etmesi bir mnya geliyordu: Gibb'in bir alternatifi olarak ele alnabilirdi. Ben bu sonuca Gibb'in 1962'de yazd vefa yazsndan varyorum. Kesin hkmler yok ama Massignon'un ters yz olarak Gibb'i ele alrken iimize yarayacak ipulan var. Albert Hourani'nin ngiliz Kraliyet Akademisi iin Gibb hakknda yazd satrlar bu insann meslek hayatn, belli bal fikirlerini ve yapt almalarn ehemmiyetini mkemmel bir tarzda veriyor. Genel hatlar ile, Hourani'nin deerlendirmesine benim hi bir itirazm yok. Fakat yine de bir eksiklik var. Bu eksiklik William Polk'un Gibb hakkndaki, Sir Hamilton Gibb Oryantalizm ile Tarih Arasnda. balkl ksa yazsnda ksmen giderilmi. (90) Hourani, Gibb'i ahsi temaslarn, ahsi tesirlerin v.b. rn olarak gryor. Polk'un anlay daha basit: ona gre Gibb belli bir akademik gelenein (o yle demiyor ama ben buna akademik-aratrma, mutabakat yahut paradigmas diyeceim.) hitamdr, biti noktasdr. Thomas Kuhn'dan kabaca bir form iinde dn alnan bu fikrin (Hourani'nin dedii gibi son derece kurumsal bir ahsiyet olan) Gibb iin hayli deeri vardr. Londra'da yapt balangtan tutun da, Oxford'daki yllarnda ve nihayet Harvard'daki grevi (Orta Dou Ettleri Merkezi Yneticilii) esnasnda Gibb'in yapt ve syledii herey, kurulu meseseseler erevesinde rahatlkla i gren bir zekya dellet eder. Massignon dn imknsz bir ekilde yabanc idi. Gibb ise ierideydi, yzyzeydi. Her iki adam da (biri Fransz oryantalizminde dieri ngiliz Oryantalizminde olmak zere) prestij ve nfuzun zirvesine ktlar. Gibb iin Dou, insann dorudan doruya karsna kan bir yer deildi; hakknda (bilimsel cemiyetler, niversite, bilimsel konferans erevesinde) yazlar yazlan, yazlar okunan ve tetkikler yaplan bir eydi. Massignon gibi Gibb de Mslman arkadalar bulunmas ile nrd ama galiba bunlar kesin dostluklar deil, Lane'inkiler gibi yararl beraberliklerdi. Netice olarak Gibb ngiliz (ve daha sonra Amerikan) Oryantalizm geleneinde hanedana dahil bir ahsiyettir, almalar (niversitelere, hkmetlere ve aratrma kurumlarna inhisar eden) bir akademik gelenein ulusu eilimlerini gayet bilinli olarak aksettirir... Bunun bir gstergesi, olgunluk yllarnda Gibb'in sk sk siyaset belirleyici teekkltlara yazd yazlar ve verdii konferanslardr. rnein: 1951'de nemi adndan belli Yakn ark ve Byk Gler adl kitap iin yazd yazda, Oryantalist ngiliz - Amerikan programlarnn geniletilmesinin gerektiini vurguluyordu: Bat'l lkelerin Asya ve Afrika lkelerine nisbe-ten durumlarnda fevkalde deiim hasl olmutur. Harp-neesi zihniyetinde hayli rol oynayan prestij faktrne artk gvenemeyiz. Artk Asya yahut Afrika Yahut Dou Avrupa insanlarnn gelip (biz arkamza yaslanm otururken) bizden bireyler renmelerini bekleyemeyiz. Onlar tanmalyz ki onlarla, karlkllk koullarna yakm bir alka iinde terik-i meside bulunabilelim. (913

Bu yeni ilikinin koullar daha sonra Saha almalarna Yeni Bir Bak bal altnda belirlendi. Dou ettieri bilimsel faaliyetler olarak dnlmekten ziyade, smrgeciliksonras dnyann bamszln *yeni kazanm ve ba hayli dik, uluslarna, ynelik milli bir siyasetin vastalar olarak ele alnmalyd. Kendisinin Atlantik Milletleri Topluluu iin nemini yeniden ve iyice kavrayan Oryantalist, siyaset yapmclarnn, i adamlarnn ve yeni bir bilim adam neslinin rehberi olacakt. Gibb'in sonraki grlerinde nemli olan, Oryantalistin bilim adam olarak yapt pozitif alma deildir (rnein Gibb'in genliinde Orta Asya'nn Mslmanlar tarafndan igali konusunda yapt ettler deildir); o almann pratikte ne derece kullanlabilir olduudur. Hourani bunu gzel izah ediyor: Anlamt ki, ada hkmetler ve sekinler, sosyal hayat ve ahlk gibi konularda kendi geleneklerinden ya bihaberdiler ya da bunlar redediyorlard ve baarszlklarnn kayna da bu idi. te o andan sonra btn gc ile, maziye de bakarak, mslman toplumun kendine has tabiatn, onun nvesinde yatan inan ve kltr ortaya koymaya alt. Bu sorunu bile ncelikle siyasi bakmdan ele almaktayd. (92) Ancak byle bir sonraki grn kayna olan bir nceki gr bulunsa gerektir, Gibb'in sonraki grn anlamak iin nceki grn tesbit etmemiz icap eder. Gibb'in etkilendii ilk ahsiyetlerden biri olan Duncan Macdonald'dr. Macdonald'dan Gibb, slm'n insicaml bir hayat nizam olduunu, onu insicaml klann Mslmanlar olmayp, slm'n kendi retisi, dini tatbik metodu, nizam ve dzen anlay olduunu renmitir. nsanlarla slm arasnda muhakkak eitli buluma ekilleri ortaya kmaktayd. Ama. Bat'l gzlemci iin mhim olan, slm'n mslmanlann hissiyatna tercman olabilmesi, tersinin ise sz konusu olmay idi... Macdonald ve daha sonra Gibb, bir tetkik mevzuu olarak (hakknda hayli geni genellemeler mmkn olan) slm'n arzettii epistemolojik ve metodolojik glklere hi yaklamamtr. Bir kere Macdonald, slm'da daha arlkl bir soyutlamann, Dou zihniyetinin izlerinin bulunduuna inanyordu. Kendisinin yazd (ve Gibb'in hayli etkilendii) en nemli kitap olan slm'da Dini Tavr ve Yaayn girizghnn tamam Dou zihniyetinin tartlmaz zelliklerine ayrlmtr. Szlerine unu syleyerek balar.- Sanrm hepimiz gryor ve biliyoruz ki, Gayb fikri, Dou'luya bir Batldan ok daha fazla, ey ifade etmektedir. Geri zaman zaman genel kaideyi bozacak gibi grnen boyutlu deiim eleri sz konusudur, ama bunlar genel kaideyi bozamamaktadirlar. Bu eler, Dou'lu kafas hakkndaki baka hkmleri de sarsamamakta-drlar. Dou kafasnn esasl fark, grnmeyen eylere kan: deil, grnen,eylerle bir bina kufamay-dr. Bu gln bir baka vehesi de udur (ki Gibb bu yzden Arap edebiyatnda biimin olmadm syler, bu yzden Mslman blkprk bir hakikat anlaynn bulunduuna inanr): Doulunun fark esasen dini inan deildir, Hukuk anlay yoksunluudur. Ona gre tabiatta sabit hi bir dzen mevcut deildir. Eh, eer btn bu laflara ramen Macdonald Mslmanlarn bilim sahasndaki baarlarn izahtan aciz kaldysa, syleyecek bir ey yoktur. Kataloguna unlar ekler: Belli ki Dou'lu iin gayri-mmkn yoktur. Tanr o kadar yakndr ki, ona her an dokunmas kabildir. Bir isabetin (yni tarihi ve corafi olarak Tevhid dini'nin Dou'da douunun) Macdonaldn gznde Dou-Bat arasndaki fark aklayan teori mevkiinde oluu, onun kendisini Oryantalizme ne kadar kaptrdnn delilidir. te yapt zet .-

Hayat doru-drst grememek, btn olarak grememek, bir hayat anlaynn btn vakalar iermesi gerektiini kavrayamamak, bir fikre kaplanp baka her fikre kulak tkamak zorunda olmak... te sanyorum Dou ile Bat arasndaki fark burada yatyor. (93) Tabii bunda farkl bir taraf yok. Schlegel'den Kenan'a, Robertson Smith'den T. E. Lawrence'e kadar, bu fikirler srekli tekrarlanr.. Bunlar bir tabiat vakasn temsil ediyor deildirler, Dou hakknda verilmi bir kararn ifadesidirler. Ma.cdonald yahut Gibb gibi, bilinli olarak Oryantalizmi seen kimse, bunu verilmi bir karara istinaden yapmaktayd: Dou Dou idi, farkl idi, v.s, v.s... Bu sahadaki ayrntlar, ayrntl ifadeler, Dou'yu belli snrlar iinde hapsetme kararn ayakta tutmaya hizmet eder. Macdonald (Gibb) Doulunun bir tek fikre kaplanma .zorunluluundan bahsederken alay etmiyor. Ama ne biri ne de teki, Dou'lunun Dou'lu Fark damgasn yeme zorunluundan hi haberdar deil Ve slm ismi ile birlikte bir sr sfat ve bir o kadar da fiil birbirini izlerken, Macdonald da Gibb de bunlara pltonik fikirler olarak deil, gerek ahslarla ilgili hakikatler gzyle bakyor Bu nedenle Gibb'in yazlarnda nde gelen temann (akn, zorlayc bir Dou olgusu olarak) slm ile gnlk insani gerekler arasndaki gerilim oluu bizi artmamaldr. O bir bilim adam ve dinibtn bir Hristiyan olarak slm'a yatrm yapmaktayd. Yoksa ulusu akmlarn, snf mcadelesinin, sevginin, fkenin ve insan emeinin bulandrd bir inana deil.. Bu yatrmn ne derece fakir olduunu en iyi gsteren kaynak slm Nereye Gidiyor? adl eserdir. Gibb makalelerden oluan bu eseri 1932'de neretmi, kitaba adn veren makaleyi de o yazmtr. (Kitapda Kuzey Afrika Mslmanlar hakknda Massignon imzasyla hayli etkileyici bir yaz da. var.) Gibb'e gre, yapmas gereken ey, slm', onun bugnk halini ve gelecekte izleyebilecei rotay bir deerlendirmeye tabi tutmakt. Bu ite slm lemi iindeki farkllklar slm'n birlik ve beraberliine glge drmyor onu ispatlyordu. Gibb kitabn banda slm iin bir tanm getirilmesini neriyor, son makalede fiili hl ile hakiki gelecei ele alyordu. Macdonald gibi Gibb de tek kaya ktlesi (*) halindeki Dou fikrinden hi rahatszlk duymamaktadr. Onun -varolu artlarn rkla, rk teorisi ile indirgemenin kolay olmad kanaatindedir. Irksal genellemenin deerini kesin biimde yalanlayan Gibb, daha nceki Oryantalist nesillerin asla yapamayacaklan bir eyi yapmaktadr. Gibb slm'n deiik etnik ve dini topluluklarn ayn bayrak altnda bar iinde ve demokratik tarzda birlikte var olmalarna izin veriindeki evrensellie ve msamahaya sempati duymaktadr. slm dnyasnda karde gibi geinmeyi baaramam iki etnik topluluk olarak Siyonistlere ve Maruni Hristiyaniara iarette bulunurken, adet kehanette de bulunmaktadr... (94) Gibb'in sznn z ise udur: Belki de Doulunun doay brakp Doa st ile alkalanmn nihi ifadesi olduu iin, slm Mslman Dou'daki hayatn tamamna hakimdir. Gibb slm dedi mi bu Kur'an ve Snnet'tir, ayn zamanda Ehl-i Snnet ve El-Cemaa'dr, hayattr, tevhiddir, hikmettir, deerler btndr. Mcahidlerin ve komnist kkrtclarn tatsz faaliyetlerine ramen, dzen ve asayitir... Gibb'in sayfalarn evirdike, neler renmiyoruz ki.. Msr'daki ve Suriye'deki yeni ticari bankalar slmi vakalardr, slmi bir inisyatifin yansmalardr: dier slmi va-klar ise okullardr, artan okur yazar orandr, gazeteciliktir, batllamadr ve fikir cemiyetleridir. Ulusuluun aha kalktndan ve nerettii zehirlerden bahsederken Gibb Avrupa smrgeciliinden hi bahis amyor. Gibb dnmyor ki, ada slm tarihi smrgecilie (siyasi yahut gayri-siyasi) bakald-n olarak ele alndnda daha iyi kavranabilir. Onun bahse lzum grmedii bir baka ey ise, ele ald slm hkmetlerinin Cumhuriyeti mi? Feodal mi? Yoksa Monarik mi? olduklardr.. Gibb iin slm hem siyasetin (milliyetilerin, komnist kkrtclarn ve Batllama yanllarnn), hem de onun fikri hkmranlna halel getirecek teebbslerin tehlikeye

soktuu bir eit st yapdr. Aadaki alntmzda din ve din ile alkal kelimelerin nasl nemle kullanldna dikkat ediniz. Gibb'in szleri bizi slm'a ynelik dnyevi basklardan rknt duymaya sevk ediyor: Din olarak slm gcnden ok az ey kaybetti, fakat (ada dnyada) . sosyal yaayn dzenleyicisi olarak slm tahtndan indirilmektedir; kendisi ile birlikte yahut onun stnde, yeni baz gler onun geleneklerine ve onun sosyal emirlerine aykr bir oto-' rite salamlardr ve belli bir yol da almlardr. En basit ifadesi ile, vaki olan udur: ok yakn zamanlara kadar, sradan mslma yurtta, sradan mslman ifti siyasete ilgi duymaz, siyas i yklenmezdi, elinin altndaki yegne kitap ise dini kitapt. Dini olmayan dn ya da bayram, d dnyaya dini gzlklerle bakard. Netice olarak onun iin din herey demekti. Ama imdi zellikle gelimi olan lkelerde, ilgileri genilemitir ve artk faaliyetlerini din snr-lamamaktadr. Siyasi sorular sormaya itilmektedir. Bir sr konuda bir sr yaz okumakta yahut dinlemektedir, ki bunlarn din ile hibir ilgisi yoktur, bunlarda dini gre hi yer verilmemekte, Meselelere tamamen.; baka prensiplere mstenid zmler getirilmeye allmaktadr. (95) Dorusu Meseleyi anlamak biraz zor, nk baka dinler gibi deil, slm hereydir. nsani bir olgunun ifadesi olarak bu ar mbalaa sanrm Oryantalizme has bir ey. Hayatn kendisi (siyaset, edebiyat enerji, faaliyet, byme) bile, (Batk iin) bu akla hayle smayacak Dou'ya mdahaledir Ancak, Avrupa Medeniyetinin mtemmimi ve kar kefesi olarak ada slm ye de yararl bir nesnedir .-Gibb'in ada slm hakkndaki kanaatlerinin z budur. En geni tarihi mnda u anda Avrupa ile slm lemi arasnda cereyan etmekte olan ey, R-nesans'da sun'i olarak blnmeye uram olan Bat medeniyetinin kendini toparlay, birliini byk bir gle dile getiriidir. (96) Massignon metafizik dncelerini gizlemek yolunda hi bir gayret gstermemitir. Gibb ise bu tr gzlemleri sanki (Massignon'da eksik bulduu) objektif bilgi imi gibi beyan etmitir. Yine de neresinden baklrsa baklsn Gibb'in slm hakkmdaki genel eserlerinin o metafizik niteliktedir. Bunun sebebi yalnzca onun slm gibi soyutlamalar sanki ak ve kesin bir mns varmasna kullan deil, ayn zamanda Gibb'in slm'n hangi somut zamanda, hangi somut meknda yer aldnn asla belli olmaydr. Bir yandan Macdonald' izliyerek slm' kesinlikle Ba-t'dan uzaklatnrsa da, dier yandan eserlerinin ounda onu Bat ile btnletirir. 1955'de bu Mesele-yi biraz izah etmitir: Bat'nn slm'dan ald sadece slm'n evvelce Bat'dan alm olduu bilim harici unsurlard.. Oysa slm ilminden byk apta almlarda bulunurken Bat, doal bilim ile teknolojiyi snrsz biimde iletilir klan kanuna tabi olmaktayd. (97) Bunun neticesi, slm'n San'atta, estetik sahada, felsefede ve dini tefekkrde ikincil bir olgu olarak anlalmasdr (nk bunlar Bat'dan gelmilerdir.) Bilim ve teknolojiye gelince slm'n oynad rol, zde slmi olmyan unsurlara tayclk grevi yapmasdr. Gibb'in anlaynda slm'n ne olduunu anlamak, ancak bu metafizik snrlamalar evresinde mmkndr ve esasen kendisinin 1940'larda yazd iki eser: 1) slm'da ada Gelimeler, 2) slm'a Tarihi Bir Bak, Meseleleri hayli aydnlatmaktadr. Her iki kitapta, Gibb byk bir itina ile slm'n bu gnk buhrann ele alyor, bu inann z olarak onu deitirmeye alan ada teebbslere zd olduunu ifade ediyor. Gibb'in slm'daki ada akmlardan hazzetmediini ve Kur'an ve Sn-net'den taviz vermediini sylemitik. Bu noktada bir baka eyden, Gibb'in slm'a Muhammedanizm deyiinden (slm'n Hz. Muhammed ile biten bir Nebi'ler silsilesi fikrine dayal olduunu syleri bahsedebiliriz:

Bahsetmemiz gereken bir nc husus Gibb'in bir baka fikridir: Asli slmi ilim eriat'dir. Hukuk, slm'da lahiyat'n yerini almtr Bu hkmierin garip yan udur ki, bunlarn mesnedi slm'a has deliller deildir, bilinli biimde slm'n dnda olan bir mantktr. Hibir Mslman kendisine Muhammedi demez, ne de lahiyatn Hukuktan geri olduunu dnr. Gibb'in yapt ey, bir bilim adam olarak, kendisinin sezinledii elikiler arasnda durmaktr. O noktada, ekli d sre ile i hakikatler arasnda ifadesini bulmam belli bir kayma vardr. (98) Oryantaliste gre onun grevi bu kaymay ifade etmek ve binnetice slm hakkndaki gerei (elikiler slm'n z-sezgisini baltalad iin), onun ifade edemedii gerei dile getirmektir. Gibb'in slm hakkndaki genel hkmlerinin ounda, yine onun tanmna gre bu dinin yahut kltrn kavrayamad kavramlar vardr. Doulular Yunan felsefesinin temelinde adaletin yattn asla kavra yamadlar. Dou toplumlarna gelince, Bat toplumlarnn tersine bunlar ideal felsefi sistemler bina etmeyi dnmemi, daha ok istikrarl sosyal organizasyonlar tesis etmek peinde olmulardr. slm'n ana dahili zaaf, din adamlar ile yukan ve orta snflar arasndaki alkann kopmasdr. (99) Fakat Gibb bir eyin daha farkndadr: slm (alemi) dnyann geri kalan ksmndan asla kopuk olmamtr, bu nedenle harici kaymalara, yetersizliklere ve kendisi ile dnya arasndaki kopukluklara da hazr olmaldr. O yzden Gibb der ki, ada slm Romantik Bat fikirleri ile temasa geen klsik bir dinin rndr. Bu fikirlerin saldrs karsnda slm'da bir gurup yeniliki (Modernist) tremitir, bunlarn fikirleri neresinden baklrsa baklsn mitsizlik doludur ve fikirleri ada dnyaya uygun deildir. Mehdizm, ulusuluk, hilfet mcadelesi bunun rnekleridir. Ama muhafazakrlarn yenilikilere olan tepkisinin de adala uyar taraf yokturf Bu bir eit Luddizm (bo inat) yaratmtr. imdi soruyoruz: Dahili kaymalarna hakim olamyor ve harici evresi ile tatminkr tarzda ilikide bulunamyor ise, nedir slm (m gc)? Cevab, ada Gelimeler adl eserin, u satrlarnda bulabiliriz: slm onlarca yzlerce milyon insann gnlne kafasna ve vicdanna hitap eden; onlara drst, ayk ve takva--dolu bir hayat yaamalar iin gerekli stan-dardlar salayan; canl ve hayati bir dindir. Donuk-lam olan slm deildir, Ehl-i Snnet yoludur, slm'n sistematik teolojisidir, sosyal dayanaklardr. Kayma bu noktadadr. Bu noktada en eitimli ve en ziyade tefekkr sahibi mslmanlar honutsuzdurlar ve gelecek iin sz konusu tehlike buradadr. Hi bir din (eer irade zerindeki talepleri ile taraftarlarna olan hitab arasnda srekli bir uurum var ise) nihayet zlmekten, dalmaktan kurtulamaz. Mslmanlarn ou iin kayma sorununun henz grnr olmay, ulemay yenilikilerin ngrdkleri tedbirleri ellerinin tersi ile bir yana itmekte hakl gstermektedir; ne var ki yenilikiliin (modernism) yayl, yeni formlasyonlarm belirsiz bir sre iin geri braklamayacana da iaret etmektedir. slmi formllerdeki bu donukluun mene ve sebeplerini tayine akrken, belki bizi modernistlerin hep sorup da hi cevaplryamadklar sorunun cevabna gtrecek bir ipucu da bulabiliriz. Bu soru udur: Acaba slm'n temel prensipleri zne dokunmadan yeniden formle edilebilir mi? (100) Bu son satrlara ainayz .- Oryantalist gelenek icab, Dou kendi kendisini yenileyemedii iin, bunu Oryantalist yapacaktr... Demek ki ksmen, Gibb'in slm', Dou'da okunan, yazlan, vaaz edilen slm'dan ileridir.. Ama bu ilerici slm, Oryantalist bir hayl deildir: (Var olmad iin) cemaatin tamamna hitap edecek bir slm'dr. Bu Oryantalist slm'n ortaya knn sebebi ise Dou'da slm'n (cemaatin zihnine kumanda etmee alan) din adamlarnn dilinde ihanete uramasdr. Hitab sessiz olduu srece slm emindir; reformcu din adamlar adalama yolunda slm' yeniden formle etmeye kalktklarnda, mesele kmaktadr ve bu mesele kayma meselesidir.

Gibb'in eserlerindeki kayma, olgusu, slm'n fikri bir gln dile getirmenin tesinde anlamldr.. Sanrm bu bireyi daha ortaya koyuyor: Oryan-talist'in slm hakknda sz etmek, kanun koymak ve onu yeniden formle etmek imknna sahip olduu zemini, ayrcal... Kayma, Gibb'in aklna tesadf en gelmi bir nosyon deildir, o onun konusuna epistemo-lojik giriini salayan geittir, yazlarnda olsun, bulunduu mevkilerde olsun, slm' gzetleyebilecei gzetleme pltformudur. slm'n yek vcut mninlere sessiz hitab ile (yanl ynlendirilmi) siyasi aktivist-lerin, mitsiz memurlarn ve frsat reformistlerin dilindeki kupkuru slm: te Gibb bu ikisinin arasnda durmu, yazm, yeniden formle etmitir. Onun yazlar ya slm'n diyemediini, ya da onun hizmetlilerinin diyemedii eyleri demektedir. Gibb'in yazlar bir mnda slm'n ilerisindedir nk kabulne gre, slm imdi syleyemediini ileride syleyebilecektir. Ancak bir baka nemli mnda, Gibb'in yazlar slm', sessiz bir hitap sahibi iken; tartmaya; tatbikata mnazaraya konu deil iken yakalamtr. Gibb'in fikirlerindeki elimeyi (nk slm'n ne d adamlarnn dedii ne de sradan mninierin bildii ey olmadn sylemek bir elikidir) eserlerim ne hakim olan metafizik tavr bir derece bastryor. (Bu metafizik tavr Gibb'in Macdonald gibi mritlerden miras ald ada Oryantalizm'in btn tarihine hakimdir.) Dou'nun ve slm'n doad, olgusal olarak indirgenmi bir stats vardr, ki bu stat onlar Bat'l uzmandan bakasnn ulaamayaca bir yere koymaktadr. Bat'nm Dou hakknda dnmeye balad gnden, itibaren Dou'nun yapamad o tek ey kendi kendisini temsil etmektir. Dou ile ilgili bir delilin inanlrlk kazanmas iin, Oryantalistin szgecinden geip salamlm kantlamas gerekiyordu. Gibb'in eserleri slm' (yahut Muhammedanizm'i) olduu gibi ve olabildii gibi yanstt iddiasndadr. Metafizik dzlemde (ve yalnz metafizik dzlemde) z ve kuvve (*) bir klmyor. Ancak metafizik bir tutum (Gibb'in Massignon eletirisinde yer alan objektifsbjektif bilgi ayrmna bakmakszn) slm'da Dini Dncenin Yaps yahut slm Tarihinin Bir Tefsiri gibi eserler meydana getirebilirdi (101) slm hakkndaki hkmlerde yle bir rahatlk var ki, sanki konuan Olympia'nn tepesinde.'.. Bu arada Gibb'in sayfa dzeni ile (**) anlatt ey arasnda ne kayma ne de kesinti var. Aslen bunlar, birbirlerine indirgenebil-cek eyler... Islmda ve Gibb'in slm tanmnda sakin bir hava, dzgn bir az vardr (daha da dzgn) bir sayfa vardr... Ben basl bir nesne olarak Oryantalistin kitabnn sayfasna gerek grnm, gerek ona verilmesi dnlm model bakmndan ok nem veriyorum. Hatrlyorsunuz, D'Herbelot'nun alfabetik ansiklopedisinden, Msr'n Anlatma adl derlemenin devs sahifelerinden, Kenan'n iaboratuvar ve mzeye uygun defterinden, Lane'in ada Msrllar adl eserindeki atlamalardan ve ksa yklerden, Sacy'nin antolo-jik semelerinden, v.s.den bahsetmitim. Bu sayfalar, okuyucuya sunulan bir Dou'nun, bir arkiyat uzmannn almetleridirler. Sayfa dzeni itibariyle okuyucu yalnzca*Dou'yu kavramaz, (yorumlayc, te-hirci, ahsiyet, arac, temsilci ve mmessil uzman olarak) Oryantalisti de kavrar.. Gibb'in ve Massignon'un sayfalarnda adet Ba-t'daki Oryantalist yazlarn tarihini, (sonunda bilimsel tek konulu ksa tezler halini alm olan) o ok eitli, trnn zelliklerini arzeden ve belirli baz blgeleri kapsayan slbu bulmaktayz, Dou numunesi, Dou'nun arlklar, Dou dilleri ett birimi, Dou dizisi, Dou kssas... Btn bunlar Gibb'de ve Mas-signon'da (deneme yazs ksa makale yahut bilimsel eser eklinde takdim edilen) Oryantalist tahlile nazaran ikinci derecededir. Onlarn anda, yani 2. Dnya Sava'nn bitiminden 1960'a kadar, Oryantalist eser biimlerinde kkl deiiklikler oldu: Bunlar ansiklopedi, antoloji ve ahsi tutanaktr. Bunlarn tad otorite dald. Nerelere gitti?...

1) Uzmanlar Heyetine (r.- slm Ansiklopedisi, Cambridge slm Tarihi), 2) Daha aa dzeyli hizmet birimlerine (r: Sacy'nin Semeleri gibi kiiyi Diplomasiye hazrlayan almalar deil de Sosyoloji, ktisat yahut Tarih iin dil renimi grenlere hazrlk programlar, v.b. gibi), 3) Sansasyonel fikirler sahasna (en iyi rnei Lawrence'dir. Bilgiden ziyade ahsiyetlerle ve hkmetlerle alkal yazlar bu gruba girer). Baz eylerin stnden kasten atlayan fakat aksi taktirde son derece arlkl yazlar yazan Gibb; allmn dndaki yorumcu yeteneinin kapsamna girdii srece hibir eye ar gzyle bakmayan Massignon; bu iki bilim adam Avrupa Oryantalizminin cihanmul otoritesi ile gidebilecekleri noktaya kadar gittiler. Kendilerinden sonraki yeri gerek yeni ihtisaslam slp ise Anglo-Amerikan'dr, daha dorusu Amerikan Sos3/al Bilimler evresidir. Burada eski Oryantalizm bir ok blmlere ayrld; ama bunlarn hepsi yine geleneksel Oryantalist inanlara ve prensiplere hizmet etti...

IV SON GELMELER
II. Dnya Sava'ndan beri ve daha da belirgin olarak her iki Arap-srail harbinden sonra, Arap Mslman, Amerikan halk kltrnde grlmeye malam-tr. Akademik evre olsun, siyaset yapmclar olsun, iadamlar olsun, Arap'a byk dikkat sarfeder hale gelmilerdir. Bu uluslararas g dalmnda byk apta bir deiimin semboldr. Artk Fransa ve ngiltere dnya siyasetinde ba ekmemektedirler. Yerlerini Amerikan mparatorluu almtr. imdi, geni bir menfaat rgs evvelki mstemlekeleri ABD'ne balamaktadr. Bu gelimeye paralel bir de akademik gelime vardr: Akademik altbilimler Oryantalizm gibi daha nceki filolojik ve Avrupa-kkenli bilim dallarn (discipline) blp paralamakta (ama yine de birletirmektedir). imdilerde saha uzman denilen kii blgesel ihtisas sahibidir ve o ihtisas ya hkmete ya i adamna, yahut her ikisine hizmet etmektedir. Jules Mohl'un 19. yzyl tutananda olduu gibi, ada Avrupa Oryantalizminin kaytlarnda muhafaza edilen klliyetli, hatr saylr derecede somut bilgiler zlp yeni biimler kazanmlardr. Dou hakknda ok eitli melez anlatmlar kltr doldurmu bulunuyor. Japonya, Hint ini, in, Hindistan, Pakistan: Yeni anlatmlarn tesiri byk oldu, hl da tesirli olmaya devam ediyorlar. Birok yerde aikr nedenlerle tartmalar yapld. Avrupa Oryantalizminin ABD'deki devam olarak, slm ve Araplarn lf da zaman zaman ediliyor. Sz konusu blkprk anlatmlar hayli gl ve ideolojik olarak da tutarl ama fazla bahis konusu olmuyor.

1. Popler majlar ve Sosyal Bilim Tantmlar


Bu balk altnda Arap'in bugn nasl grldne dair birka rnek vereceiz. Zihinlerdeki Arapn kendisi iin lyk grlen (nyargl) kalplara (birtakm deiim ve indirgenmeden sonra) nasl uyduuna dikkat ediniz. 1967'de, Prceton niversitesi'nin 10. Buluma Ba-losu'nun kyafeti tespit edildiinde, Haziran Sava henz szkonusu deildi. Motif, Arap motifi olacakt: harmani, balk, ayakta terlik. Harp Araplarn malbiyeti ile sonulannca, Balo programna bir ey eklendi: Arap giysileri iinde renciler elleri (teslim olmu askerler gibi) balarnn stnde olarak geit yapacaklard. Arap bu hale gelmiti. Bir zaman zihinlerde deve stnde bir gebe imaj veren Arap, imdi yetersizliin ve kolay malbiyetin sembol haline gelmiti. Artk Arap byle anlalyordu. 1973 savandan sonra ise, Arap daha tehditkr biri olmutu. Benzin pompasn elinde tutan Arap eyhi, pekok karikatre konu olmaktayd. Ancak bu Araplar Sami idiler: Kemerli

burunlar, bykl dudaklar, Sami olmayanlara, btn problemlerinin altnda Sami olanlarn yattn hatrlatyordu ve bu sefer problem benzin darl idi. Anti-Semitizmin Yahudi bir hedeften Arap bir hedefe evrilii hayli kolay oldu, nk tipte bir deiiklik yoktu. Yani eer Arap sze konu oluyorsa bu olumsuz bakmdandr. srail'in ve Batinin varlna engeldir, yahut baka trl syleyecek olursak 1948'de srail'in ortaya knda ayak ba olmutur. Eer bu Arap'in bir tarihi var ise bu nce Oryantalist gelenein, daha sonra da Siyonist gelenein ona verdii (yahut ondan ald, bu ikisinin arasnda fark yok) tarihtir. Lamartine ve ilk Siyonistler Filistin'i' bereketle patlamaya hazr bir l olarak grmekteydiler. zerinde meskn bulunanlarn bu topraklara bir faydas yoktu; bu topraklar zerinde bir iddialar olamazd, hi bir kltrel yahut ulusal gereklik, ifade etmelerine imkn bulunmamaktayd. Yani imdi Arap Yahudi'yi kovalayan bir glge olarak grlmektedir. Bu glgeye (Araplar ve Yahudiler Doulu Samiler olduklar iin) Batlnn Dou'iuya kar hissettii her ne (geleneksel, gizli) gvensizlik var ise, onu yamayabilirsiniz. nk Nazincesi Avrupa Yahudisi ikiye blnmtr: imdi, ortada (li Burton, Lane, Renan gibi n-cmacerac Oryantalistlerin kltrnden kan Yahudi bir kahraman, (2) ve onun rpertici, esrarengiz, korkun glgesi, Dou'lu Arap vardr... Oryantalist polemiin kendisine tand mazi dnda hereyden tecrit edilmi olan Arap, kaderi icab gsterdii tepkiler yznden ikidebir Barbara Tunchman'n dini bir dille srail'in Seri ve Keskin Klc tabir ettii eyin gazabna uramaktadr.. Anti-Siyonist oluu yannda Arap, bir petrol sat-csdr. Bu da olumsuz bir zellik nk 1973-1974 petrol boykotu (ki faydas Bat'l petrol irketleri ile ynetici Arap sekinlere dokundu) birok kiide Araplarn bu derece byk petrol rezervlerine sahip olacak ahlktan yoksun olduklar intiban brakt. Hi kibarla kamadan sorulan soru, nasl .olup da Araplar gibi insanlarn gelimi (hr, demokrat, ahlki dstur sahibi) lkeleri tehdit altnda bulundurabildiidir. Bu sorularda, Arap petrol sahalarnn Amerikan deniz piyadelerince igal edilmesi eklinde bir neri de yatmaktadr... Filmlerde ve televizyonda, Arap ya ehvet dkndr, ya da yalanlarna yeni yalanlar katmaktadr. ehvet delisidir, dejeneredir, ok zekice tuzaklar kurmaktadr, ama esasen sadisttir, haindir, dk ahlkldr. Kle tccar, devesinin stndeki bedevi, simsar, renkli klhanbeyi... te sinemada baz geleneksel Arap rolleri... Arap yamaclarn, korsan yahut isyanclarn ba, ele geirdikleri Bat'l kahramana ve sanm kza, (bu ikisi birer namus timsalidirler) yle sesleniyor: Adamlarm sizi ldrecek, ama nce biraz elenmek isterler Bir de kahkaha atar... Bu, Vaienti-no'nun eyh'inin gnmzde alaya alm tarzdr. Haber filmlerinde yahut fotoraflarda, Araplar hep kalabalktr. Hibir ahsiyet, hibir ahsi zellik, yahut deneyim yoktur. Resimlerin ounda gsterilen kitle fkesi ve sefaletidir, yahut akld (mitsiz biimde egzantrik) jestlerdir. Btn bu imajlarn gerisindeki tehlike cihaddr. Netice: Dnyada Mslmanlarn (yahut Araplarn) ha Kim olaca korkusu... slm ve Araplar hakknda Orta alarn ve Rnesans'n Anti-slamizmini bir nebze dahi amayan kitaplar ve makaleler yaymlanmaktadr. Baka hibir etnik yahut dini topluluk hakknda her isteyen her istediini bylesine tereddt etmeksizin yahut muhalefete uramakszn yazamamaktadr... Columbia niversitesi niversiteye yeni balayan renciler iin bastrd bir brorde Arapa iin unlar kaydediyordu: ki kelimeden biri iddet ifade eder, Arap kafas dile mbalaa olarak yansr. Harper's dergisinde yaz yazan Emmett Tyreli iftira ve rklkta hayli ileri: Araplar katil (cani) ruhludurlar, iddet ve yalan Araplarn kanna ilemitir. (102) Amerikan Okul Kitaplarnda Araplar balkl bir aratrma, artc yanl malmat ile, bir rka ve bir dine iftiralar ile dolu. Kitaplardan birine gre -. Araplar daha iyi bir yasama biimi olabileceini dnemezler. Peinden bir soru: Orta Dou

milletlerini birbirine balayan nedir? Duraksamasz bir cevap: Son ba, Arap'in Yahudilere ve srail milletine olan dmanl nefretidir. Bir baka kitaptan.- Mslmanlarn dini, yani slm, yedinci yzylda ortaya kt. Muhammed isimli zengin bir Arap tccar tarafndan ortaya atld. Muhammed kendisini peygamber iln etti. Taraftar toplad ve onlara dnyay ynetmek zere seildiklerini bildirdi. Bu bilgi paresini doruluu ayn derecede olan bir baka ifade izliyor.- Muhammed ldkten ksa bir sre sonra,, rettii eyler Kur'an adl bir kitapta topland. Ve bu slm'n mukaddes kitab oldu. (103)
Morroe Berger

i Arap Yakm ark'm tetkik olan akademi yesinin szleri, bu ham fikirlere ters dmyor, onlar destekliyor. (Bu arada ilgintir, belirteyim: Prince-tonn yukarda bahsini ettiim balosu, t 1927'de Yakm ark Krssn kurmu ve bununla iftihar eden bir niversitede cereyan etmitir) rnek olarak 1967' de Princeton'da Sosyoloji ve Yakm ark retim yelii yapan Profesr Morroe Berger'in (Salk, Eitim ve Sosyal Yardm Bakanlnn emri ile) meydana getirdii raporu ele alacaz. O yl Berger Orta Dou Ettleri Dernei'nin (MESA) bakan idi. Yakm ark ile ilgilenen btn bilim adamlar MESA'nm yesi idiler ve 1967'de kurulmu olan MESA ilgisini zellikle slm'n ortaya kndan sonra ve Sosyal Bilimler ile Beeri Bilimler asndan diye tanmlyordu. (104) Berger hazrlad teze Orta, Dou ve Kuzey Afrika Ettleri: Gelimeler ve htiyalar. adn verdi ve tez, MESA Blteni'nin 2. saysnda yaymdand. Blgenin ABD iin arzettii stratejik, ekonomik ve siyasi neme deindikten sonra, Profesr devletin ve hr teebbsn baz niversite programlar iin salad destei vyor (rn. 1958 Ulusal Savunma Eitim Program, ki ilham kayna Spuiniklerdir; ikinci bir program ise Sosyal Bilimler Aratrma Komitesi ile Orta Dou Ettleri arasnda balant kurulmas ile alkalyd) ve u sonulara varyordu .imdiki Orta Dou ve Kuzey Afrika byk kltrel basanlar olmayan blgelerdir, yakm gelecekte de olacak gibi grnmyor. O cihetle, ada kltr bakmamdan, bu blgenin yahut blge dillerinin tetkikinden elde edilecek bir mkfat yoktur. Blgemiz hmahm bir siyasi g merkezi deildir, ileride de olacak gibi gzkmemektedir, kltr ve siyaset potansiyeli yetersizdir. Orta Dou (ve Orta Dou kadar olmamakla beraber Kuzey Afrika; manet olmak yahut baars olmak bbmda dahi) Afrika'ya, Latin Amerika'ya ve Uzak Dou'ya nisbetle ABD bakmndan nemini giderek kaybediyor. Ksacas, Orta Dou bilimsel alkay cezbedici unsurlardan ok azma sahiptir. Bu, blgede yaplan tetkiklerin geerliliini ve fikri kymeti azaltmaz, bilim adamlarnn almalarnn niteliine leke srmez. Ancak farknda olunmas gereken ey, bunun bu sahadaki renci ve retim grevlisi saysnda meydana getirecei snrlamalardr. (105) Tabii bir kehanet olarak bu szlerin hali biraz ackl; daha hazin bir cihet ise udur: Berger'e bu grevin verili sebebi yalnzca onun bir Yakn ark uzman oluu deildir, (son cmleden belli olduu gibi) ada Yakn ark'n geleceinin tahmin'edilmesi ve gelecekteki siyasetin belirlenmesi gibi konularda kendisine duyulan gvendir. imdi, Berger'in Orta Dou'nun siyasi neminin ve siyasi g potansiyelinin byk olduunu kavrayamaymn sebebi, tesadf deildir. Berger'in her iki b]/k yanlnn da kayna, tetkik edegeidiimiz Oryantalist tarihe dayal birinci ve sonuncu paragraflardr. Berger mhim kltrel basanlarn ademiyetinden ve bnyesindeki zaaflar nedeniyle Orta Dou'nun gelecekte bilim adamlarm cez-betmeyeceinden bahsederken, adet kanun haline .gelmi bir Oryantalist grn tekrarlanna ahit oluyoruz: Samiler asla byk bir kltr yaratmamlardr... Ve, Renann sk sk dedii gibi, Sami lemi artk kimsenin dikkatini ekmeyecek kadar snktr. Genellemelerini yaparken ve gznn nndekini grmezken (nk Berger bu yazy 50

yl nce yazmyordu,- 10 yl nce yazyordu, ki o tarihte ABD bir yandan petrolnn yzde 10'unu Orta Dou'dan alyordu ve blgede her trl tasavvurun stnde stratejik ve iktisadi yatrmlar yapyordu) Berger Oryantalist olarak yerini salamlatrmak istiyordu. nk netice olarak syledii, kendisi gibi insanlar olmasa, Otta Dou'nun ihmale urayacadr. Onun arac, yorumcu rol olmakszn, bu mahal anlalmayacaktr nk Dou'da grlecek ne varsa hayli acayiptir ve Dou kendisini yorumlayamaz, bunu bir Oryantalist yapacaktr. .. Geri yazsn yazdnda Berger sosyolog olduu kadar Oryantalist deildi (halen de deildir) ama bu onun Oryantalizme ve Oryantalist fikirlere olan borcunu azaltmaz. Bu fikirlerin birincisi, ele ald konuya kar duyduu antipati ile ona verdii kymetin cziliidir. Berger'de bu o kadar gldr ki, vakalar gznn nnden silinmektedirler. nsan etkileyen ikinci bir husus da udur: Acaba Orta Dou byk bir kltr merkezi deil idiyse, Berger nasl olup da kendisi dahil baz kimselere koskoca bir mr bu sahaya hasretmelerini tleyebiliyor?... Bilim adamlar rnein doktorlar gibi deildirler; ne holarna gidiyorsa, ilgilerini eken ne ise onu tetkik ederler; bir bilim adam ancak kltrel grevini gznde bytyor ise, gznn tutmad bir mevzuu ele alr, iler. Ama ite Oryantalizm tam da byle bir grev duygusu alamtr. Nesiller boyu Oryantalist mevziine girmi, Dou'nun barbarlklar, acaiplikleri ve kaidesizlii ile orada karlam ve onu Bat adna gemlemitir... Ben Berger'i Mslman Dou'ya kar taknlan tavrn bir rnei olarak zikrediyorum. Burada, eitimli bir perspektifin halka malolmu karikatrleri nasl destekleyebildii grlmektedir. Berger ayrca, Oryantalizmin geirmeye balad bir deiimi de temsil ediyor: Temelde dilbilime dayal olan ve Dou'yu genel ve belirsiz izgilerle kavrayan Oryantalizm, bir sosyal bilim ubesi hale geliyor. Artk bir Oryantalist nce Do^'nun o herkese bilinmeyen dillerini renmeye almyor; bunun yerine, eitimli bir sosyal bilimci olarak yola kyor ve bilimini Dou'ya yahut nereye olursa, tatbik ediyor. Bu Oryantalizm tarihine bir ABD katksdr ve balang tarihi olarak II. Dnya Savann bitimi alnabilir. Bu tarihte ABD kendisini ngiltere ve /Fransa'dan boalan mevkide bulmutur. Bu andan evvel ABD'nin- Dou'daki tecrbesi kstlyd". Ancak Melviile gibi kltrnden uzaklam baz kimselerin ilgi konusu oluyordu. Mark Twain gibi istihzaclar da Dou'yu ziyaret edip yazlar yazyorlard. Amerikan Akn cilan, Hint dn ile kendi dnceleri arasnda benzerlikler buluyorlard. Bu arada birka teolog ve ilahiyat rencisi ncil'in yazld Dou dillerini reniyorlard. Afrika, korsanlar, vb. ile birtakm, askeri ve diplomatik temaslar yaplmaktayd, Uzak Dou'ya garip eteniz seferleri tertip edilmekteydi, bir de her yerde biten misyonerler vard. Ama yle derinlemesine Oryantalist bir alma yoktu. Binnetice ABD'de Dou hakkndaki malmat, Avrupa'da olduu gibi, kk filolojide olan o saf-latuc, eleyici ve ekil verici istihalelerden gemedi. Ayrca, yaratc bir yatrm da yaplmad, nk Amerikan cephesi, yani mhim olan cephe, Bat'ya bakyordu. Demek ki II. Dnya Sava biter bitmez Dou bir Katoliklik Meselesi olmaktan km ve bir ynetim, bir siyaset Meselesi halini almtr. imdi sahnede omuzlar dar sosyal bilimci ve yeni uzman vardr ve Oryantalizm'in abasn artk bu ikisi tamaktadrlar. Grecek olduumuz gibi, bunlar Oryantalizmde yle deiiklikler yapmlardr ki, Oryantalizmin tannacak hali kalmamtr. Ama yeni Oryantalist de kltrel dmanl srdrmtr.. Amerikan sosyal bilimcilerinin Dou'ya bak tarznn arpc zelliklerinden biri literatre nem ver-meyiidir. ada Yakn Dou hakknda bir uzmann kaleme ald upuzun bir makaleyi okuyup yine de bir tek kitaba atfta, bulunulduuna ahit olmayabilirsiniz. Blge uzman iin vakalar son derece nemlidir ve edebi bir metin ancak kafa kartracaktr.

Amerika'nn Mslman Dou'yu ve Araplar ele alndaki bu zellik sonucu, blge ve halk yerini, tavrlara, gelimelere, istatistie brakmaktadr; insan unsuru ortadan kaybolmaktadr. Arap air yahut roman yazar (tabii saylan da hayli kabark) tecrbelerini, deer verdii eyleri, (garip de olsa) kendi insaniyetini konu edinecei iin, Dou'yu resmeden eitli klieleri (kalplar, imajlar, soyutlamalar) fevkalde hzlandracaktr. Edebi bir metin hemen dorudan doruya yaayan bir gereklikten bahseder. Gc. Arap, yahut Fransz, yahut ngiliz oluunda yatmaz; kelimelerinin gcnde ve canllnda yatar ki bu kelimeler, (Flau-bert'in Aziz Antuvan'n ileleri adl eserindeki mecaza mracaat edebilirsek) Oryantalistin kucanda felli ocuk misali tuttuu ilhn (Dou diye geen nosyonlar) vurup devirmektedirler... Amerikan Yakn ark ettlerinde literatre yer verilmeyii ve filolojinin azalan nemi, Oryantalizmde yeni bir deiikliin ifadeleridir ve ben de bu noktada bu kelimeyi hayli belirsiz bir mnda kullanmaktaym. nk bugn Yakn ark uzmanlarnn yaptklar eylerde, Gibb ve Massignon ile biten geleneksel Oryantalizmi hatrlatan ok az ey vardr. Geriye kalan, dediim gibi kltrel bir husumet ile artk filolojiden deil de uzmanlktan kaynaklanan bir mndr. (.*) Kaynana bakacak olursak, ada Amerikan Oryantalizminin k noktalan unlardr: (1) Gerek harp srasnda gerek harpten sonra kurulan askeri dil okullar, (2) Harp-sonras yllarda gerek hkmetin gerek irketlerin Bat-harici dnyaya duyduklar ilgi, (3) Sovyetler Birlii ile giriilen Souk Harp yar, (4) Reform ve eitim iin hazr kabul edilen Dou'lulara kar misyoner-kalnts bir tavr. Dou dillerinin filolojik olmayan bir tarzda ett edilmesinin bariz stratejik faydalar vardr. Fakat bu ayrca iinden klmas imknsz materyali dahiyane biimde halleden uzmana bir otorite havas kazandrmak bakmndan da mhim... ( * ) Sanse: ruh.
Harold Lassweli

Sosyal bilimlerde, lisann nemi bir edebi metni okumak bakmndan deildir; bu yalnzca daha ileri gayeler iin bir aratr. rnein 1958'de (Orta Dou ile ilgili aratrmalar ynlendirmek ve desteklemek zere kurulmu olan yan-resmiJ Orta Dou Enstits Aratrmalar zerine Rapor yaynlad. Bir branice profesrnn yazd ABD'de Arap Ettlerinin Bugnk Durumu balkl makalenin nsznde unlar syleniyor.- Artk beeri bilim uzmannn bildii yegne ey dil deildir. Dil mhendisin, iktisat uzmannn, sosyal bilimcinin ve daha birok mtehasssn kulland bir aratr. Raporun tamam ise Arapa'nn petrol irketi mdrleri iin, teknisyenler ve askeri personel iin nemini vurguluyor. Ama Rapor'un z u cmlede toplanyor: imdi Rus niversitelerinden Arapay takntsz konuan mezunlar kyor. Ruslar insanlara onlarn kendi dillerini konuarak kafalar yoluyla ulamann nemini kavradlar. Artk ABD' nin yabanc dil programn gelitirmekte tereddt gstermemesi icap eder. (106) Bylelikle Dou Dilleri (hemen her zaman olduu gibi ama imdi ok daha fazla) bir siyasi gayeye yahut bir propaganda giriimine hizmet. etmektedir. Her iki Meselede ve Dou. dilleri zerindeki almalar Harold LassweU'in propaganda konusundaki tezlerini tahakkuk ettiren vastalardr. Propagandada mhim olan ihsanlarn ne olduklar ya da ne dndkleri deil, ne hale getirebilecekleri ve neleri dnebileceklerdir. Propagandac gr, ahsiyete duyulan saygy, ekli demokrasiye duyulan umursamazlk ile birletirir. ahsiyete duyulan saygnn sebebi, geni apl operasyonlarn kitlenin desteine muhta bulunmas ve insan tercihlerinin eitliliinden etkilenmesidir... Kitle iindeki insanlara duyulan bu saygnn kayna, insanlarn kendi menfaatlerinin en iyi tayin edicisi olduklar yolundaki demokratik inanlar deildir. ada psikolog gibi, ada propagandist

de insanlarn genellikle kendi menfaatlerinin nerede olduunu bilmediklerini, sebebi belli olmayarak bir alternatifi brakp bir dierine kotuklarn, rkek bir biimde yosun tutmu kayalara bel baladklarn kabul eder. tiyat ve kymetlerde srekli bir deiim, hasl etme imknlarnn hesab, genel olarak insanlarn tercihlerinin neler olduunu tayin etmekten ok daha zor bir itir. nsanlar birbirine balayan alkalarn tespiti, iradi olmayan seeneklerin belirlenmesi ve bir programn takibi gerekir. Kitlenin hareketini iermesi gereken uygulamalarda, propagandist iki grevi birden yapacak (hem benimsemeyi hem de intibak kolaylatracak) gaye sembolleri icat etmelidir. Semboller kabule son derece yatkn olmaldrlar, kabul edilileri an Meselesi olmaldr. Ynetimde ideal, bir durumun empoze etmek yolu ile deil, nsezi yolu ile kontroldr. Propagandist bilir ki, dnya tamamyla sebeplerden hasl olur ama ancak ksmen nceden bilinebilir. (107) Grlyor ki, kazanlan yabanc dil insanlara (belli etmeden) saldrnn aleti olmakta, rnein Dou gibi bir blgenin tetkiki ise nsezi ile kontrol programna dnmektedir.
Marcel Proust

Byle programlarn her zaman liberal bir grnm olmas gerekir. Bu ise, bilim adamlarna, iyi niyet sahibi kimselee, merakllara braklan bir itir. Tevik etmek iin sylenen sz, Doulular, Mslmanlar, yahut Araplar tetkik ederken, bizim baka bir milleti, onlarn yaay ve dn tarzlarn, vs. renmi olacamzdr. Bu adan her zaman onlarn kendilerini anlatmalarna, kendilerini temsil etmelerine imkji tanmak iyidir. (Bu hayali inann altnda, Marz'n Louis Napolyon'a hitap ettii, Lasswell'in de tasvip ettii forml vardr: Bunlar kendilerini temsil edemiyorlar,- temsil edilmeleri gerek.) Ancak bu imkn belli bir noktaya kadardr ve zel bir tarza baldr. 1973'de, Ekim Arap-srail atmasnn endie verici gnlerinde, New York Times Gagazin'e iki makale smarlad. Bunlardan biri Meselenin srail cephesini, dieri ise Arap cephesini temsil edecekti, israil cephesi hakkndaki yazy bir srail'i hukuku yazd. Arap cephesini ele alan yaz ise daha nce bir Arap lkesinde bykelilik yapm, ark konusunda formel hibir almas da bulunmayan bir Amerikal'ya yazdrld. imdi, hemen Araplarn kendilerini anlatmaktan aciz olduklar sonucuna varmamak iin, bireyi hatrlayalm: Bu durumda (tartageldiim geni kltrel tanma gre) her iki taraf da Sami idi ve her ikisi de Bat kamuoyu karsnda temsil edilmekteydiler. nsan bu noktada Marcel Proust'un aadaki satrlarn hatrlyor. Konu, aristokrat evrede bir Yahudi'nin peydahlandr. R,omenler, Msrllar, Trkler Yahudilerden nefret edebilir. Fakat Fransz salonunda bu insanlar arasndaki farklar o kadar belirgin deildir ve stelik lden frlam gibi karnza kan, srtlan yryl, boynu ne meyyal, bol bol alom diyen bir Yahudi, Dou'ya duyulan hasreti (Dou zevkinizi) tatmin edebilir.- (108)

2. Kltrel likiler Politikas


Nathaniel Schmidt

Geri ABD'nin 20. yzyla kadar bir dnya imparatorluu olmad dorudur ama ABD'nin 19. yzylda Dou ile daha sonralar aka imparatorluk eklini alacak bir tarzda alkaland da dorudur. 1801 ve 1815'de Afrikal korsanlara kar giriilen seferleri bir yana brakp, 1824'de Amerikan ark Cemiye-ti'nin kuruluunu ele alalm. 1843'deki ilk senelik toplantda cemiyet bakam John Pickering ok ak bir hususu izhar etti: Amerika Avrupa imparatorluklarnn izinde olarak Dou'yu tetkik azmindeydi. Picke-ring'e gre Dou tetkiklerinin erevesi (bugn olduu gibi o gn de) sadece bilimsel deildi, siyasiydi.

Aadaki zet de gsteriyor ki,. Oryantalizm lehinde ne srlen hususlar niyetin ne olduu konusunda en ufak bir phe brakmamaktadr: 1843'de Amerikan ark Cemiyetimin ilk senelik toplantsnda, Bakan Pickering kapsanlacak sahann mkemmel bir tanmn yapt. Zamann msait olduunu, heryerde barn hkm srdn, Dou lkelerine giri hrriyetinin arttn ve haberleme imknlarnn gelitiini anlatt. Metternich'in, Louis Phi-iippe'in zamannda yeryz sessiz ve sakindi. Manking muahedesi in limanlarna giri imkn salamt. Gemiler daha sratliydi. Morsel telgraf zerindeki almalarm tamamlamt ve Atlantik Okyanusu'na bir batan bir baa kablo denmesini de nermi bulunmaktayd. Cemiyetin gayeleri; Asya, Afrika ve Pasifik dillerinin renilmesini temin etmek, bu lkede Dou ile ilgili her konuda bir aratrma zevki yaratmak, kitap, tercme ve bildiri neretmek ve bir ktphane kurmakt. Asya dilleri sahasmdaki almann ou (zellikle Sanskrite ve Sami dilleri zerindeki tetkikler) tamamlanm bulunuyor. (109) Matternich, Louis-Philippe, Nanking Uzlamas, sratli gemiler. Bunlarn hepsi Avrupallarn ve Amerikallarn Dou'ya girilerini kolaylatran imparatorluk imknlar. Durmu da deil.. 19. ve 20. yzylda Yakn ark'a giden efsane konusu Amerikan misyonerleri bile, oynadklar rol Tanr'dan deil, kendi Tanrlarndan,, kendi kltrlerinden ve kendi kaderlerinden almaktaydlar. (110) Tabii ilk misyoner messeseleri (matbaalar, okullar, niversiteleri, hastaneleri, vb.) Sahann canllna katkda bulundular. Lkin, emperyal karakterleri ve A.BD hkmetinin himayesi altnda bulunular ile bu messeseler ark'da-ki ngiliz ve Fransz muadillerinden farkszdlar. I. Dnya Harbi'nde, daha sonra ABD'nin Siyonizme ve Filistin'in smrgeletirilmesine duyduu ilgiye dnen bak as, ABD'yi harbe sokan nemli bir faktrd. Balfour Beyannamesi (Kasm 1917) ncesindeki ve sonrasndaki ngiliz mlhazalar, ABD'nin bu beyannameyi ne derece ciddiyetle ele aldna iarettir. (111) II. Dnya Sava srasnda ve sonrasnda ABD' de Orta Dou'ya duyulan ilgide muazzam bir art meydana geldi. nemli sava arenalar olan ve petrol, stratejik ve beeri kaynaklar ngiltere ve Fransa tarafndan kullanlan Kahire'de, Tahran'da ve Kuzey Afrika'da ABD harp sonrasnda oynayaca imparator rolne hazrlanmaktayd.
Mortimer Graves

Bu roln azmsanmayacak bir de kltrel ilikiler politikas vard, ki tanmn 1950'de Mortimer Graves yapt: Bu politikann bir zellii, 1900'den bu yana Yakn Dou lkelerinde yaymlanm her nemli eserin toplanmas idi. Bunu Kongre ulusal gvenliimiz iin alnm bir tedbir olarak grmeli idi. Graves kendisini can kula ile dinleyen muhataplarna unu sylyordu: Aka, gerekliliini belli eden ey, Amerika fikrinin Yakn Dou'da kabul iin vermesi gereken mcadele konusunda daha. dzgn bir anlaytr. Pek tabii bu fikrin en byk hasmlar slm'dr ve komnizmdir. (112) te bu alka ve Amerikan ark Cemiyeti'nde grlen eksiklikler, Orta Dou'yu aratrmaya , ynelik byk sistemi dourdu: Model, samimi stratejik kayglara karlk veriyordu. Kamu gvenlii ve kamu sicili) Balfour Beyannamesi ile ABD'nin harp siyaseti arasndaki alka iin bkz. Doreen Ingrams, Filistin Raporu, 1917-1922: atma Tohumlar, (Londra: Cox and Syman, 1972, s. lO'dan itibaren). siyaseti konusunda da hassast. Salt ilme eilimi denildii kadar deildi. Ad Orta Dou Cemiyeti olan bu model 1946'da Washington'da federal hkmetin bnyesinde olmasa da desteinde tesis olundu. (113) Bu tr kurulular zamanla Orta Dou Ettleri Kuruluunun doumuna, Ford Vakf ve dier vakflarn gl desteine yol at. Yine bu kurululara bal ola-rak ortaya kan faaliyetler unlar: niversitelere federal hkmet yardm programlar, eitli federal aratrma projeleri, Savunma, Bakanlnn, RAND A. .'-nin ve Hudson Enstits'nn yrtt aratrma Projeleri,

bankalarn, petrol irketlerinin, okuluslularn, vb.nin maveret ve lobbying faaliyetleri. Genelde de, detay bakmndan da, btn bu faaliyetlerde Avrupa'da gelien Oryantalist bak asn bulduumuzu syleyebiliyoruz... (Uzak ve Yakn) Dou zerindeki Avrupal ve Amerika'n smrgeletirme plnlar birbirine bariz biimde paraleldir. Pek o kadar bariz olmayan iki husus ise unlardr: (1) ABD'de Yakn ark ettlerinin artt devirde Oryantalist Avrupa gelenei tamamen mi devralnmtr yoksa uyarlanm mdr; uyarianmsa bu uyarlama ne derecededir? (2) Acaba (grnrdeki slahata, ve ok ileri sosyal bilim tekniklerinin kullanmna ramen) Avrupa'dan gelen gelenek ABD'de ou limler, messeseler, slplar ve yneliler arasnda bir uyuma'neden olmu mudur? Gibb'in fikirlerine baktk. Ancak u hususu da belirtmek lzm: 1955'lerde kendisi Harvard Orta Dou Tetkikleri Merkezi Mdrl'ne getirildi ve burada fikirleri ile, slbu ile hayli etkili oldu. Gibb'in (bu sahada icra ettii tesir bakmndan) ABD'deki varl, Philip Hitti'nin 1930'dan beri Princeton'da bulunuundan farkldr. Princeton'da-ki krs birok nemli bilim adam yetitirdi ve Dou'yu tetkik slbu ile bu sahaya duyulan ilgiyi kamlad. Gibb daha ok siyasi aya yaknd ve Hitti'nin Princeton'da yapabildiinden ok daha fazla olmak zere, Souk Harp saha-tetkikleri yapt.
Gustave Von Grunebaum

Gibb'in eserlerinde Kenan'n Becker'in ve Massig-non'un dilini ak biimde grmyoruz. Ama nceleri Chicago'da, daha sonra California'da (ULA) retmenlik yapan Gustave von. Grunebaum'un eserlerinde ve kurumsal otoritesinde, sz konusu slp, onun fikri dzenei ve onun inan kalplar mevcuttur. Grunebaum faizmden kaan Avrupa'l bilim adamlarndan biri idi. (114) ABD'deki almalarnda tmsel bir kltr olarak slm konusunda bir klliyat;yazd ve bu kltr hakknda, hep o indirgeyici olumsuz genellemelerde bulundu. slbu okunur gibi deildir. Bir yandan ansiklopedik bir kltr (Avusturyallara ve Almanlara hastr), dier yandan Fransz, ngiliz ve italyan Oryantalizminin ilim grnmndeki nyarglar. Buna ilve olarak bir de yansz bilim adam-gz-lemci gzkme abas... Ayn sayfada, diyelim Mslmanlarn kendilerini nasl grdkleri konusundaki bir paragrafta, eitli devrelerden be il on. slmi eserin ad geer. Husserl'e ve Presokratiklere atfta bulunur, Levi-Strauss'dan ve birtakm Amerikan sosyal bilimcilerinden bahsedilir. Bu kargaa bile, Von Gru-nebaum'un slm'a kar dyduu nefreti kamufle edemiyor. slm niter (oul olmayan) bir olgudur derken hi zorlanmyor. Yani slm baka dinlere yahut medeniyetlere benzemiyor. Grunebaum daha sonra slm'n gayri-insani olduunu, gelimeye, nefs-bilgisine yahut objektiflie msait olmadm kantlyor. slm yaratc da deildir, bilimsel deildir ve otoriterdir te 2 paragrafta Grunebaum, ama okurken unutmayalm ki, o ABD'de yalnz eiticilik yapmayan, ayn zamanda yneten ve kendi sahasnda ok sayda aratrmacya burslar veren Avrupal bir bilim adamdr: a) slm, medeniyeti bizim nde gelen gayelerimizi benimsemez. Kendi iinde manl olarak, yahut slm'n kendi karakterini ve kendi tarihini anlamasna vasta olarak baka kltrlerin tetkiki ile fevkalde alkal deildir. ayet bu gzlem yalnzca ada slm iin geerli olsayd, insan bunu slm'n (zorlanmadka kendisinden teye bakmayan) dejenere bir haline hamledebiiirdi Ancak bu gzlem mazi iin de geerli olduu iin, insan bunu bu medeniyetin gay-ri-msaniliine hamlediyor, ki bununla kast udur: slm insan herhangi bireyin lsn tespit etmekten aciz buluyor. Bir de hakikati fikri yapnn izah, yani psikolojik hakikat mevkiinde brakmak eilimi var. b) Lf olsun diye kelime kullanlyor ama, gerekte Arap (slm) milliyetiliinde bir ulusun ilhi haklar nosyonu yok. Bu olmad gibi, biimleyici bir ahlk da yok. Ayrca 19. yzylm maddi ilerleme mefhumu da eksik. Bunlarn tesinde, bir ncl olguda olmas

gereken fikri hayatiyet eksikI.. G de, gl olmak arzusu da kendi hatrna hizmet eden nosyonlar. (NOT: Bu cmle galiba tartmaya dahil deil; sanrm bu mnsz cmle ile Grunebaum slm'dan aalayc bir biimde deil de, hikmetli bir biimde bahsettii izlenimini vermeye alyor) Siyasi krrede hissedilen aalanma, (slm'n) fikri krresinde sabrszlk (tahammlszlk) yaratyor ve uzun-dnemli analiz ve plnlamaya engel oluyor. (115) Baka yerde olsa herhalde bu slba polemik denir Ama Oryantalizmin izdii yola uygundur ve II. Dnya Sava ertesinde ABD'de Orta Dou tetkikleri sahasnda kanun gibi geerli olmutur ve bunun balca sebebi Avrupal bilim, adamna tannan prestijdir. Ancak Mesele u: Geri bu saha bugn Grunebaum gibilerini retemiyor, ama onun eseri eletirisiz kabul gryor. Grunebaun'u ciddi biimde eletiren yegane bilim adam, Fas'I bir. tarihi ve siyaset teorisi uzman olan Abdullah Laroui'dir. Grunebauh'un eserindeki indirgeyici tekrar motifini eletirisel anti-Oryantalist tetkikin pratik vastas klmak suretiyle Laroui zor bir i" baaryor. La-roui kendi kendine u soruyu soruyor: Grnrdeki genilie ve detaya ramen Grunebaum'un eserini re-dktif (indirgeyici) kalmaya mahkm eden ey nedir? Laroui'nin dedii gibi, Grunebaum'un slm'a ilitirdii etiketler (Ortaa, klasik, ada) mndan yoksun hatt lzumsuzdur.- Klasik slm ile Ortaa slm', yahut bildiim slm arasnda bir fark yoktur. Bunun iindir ki, (Grunebaum iin) kendi iinde degien bir tek slm vardr. (116) Grunebaum'a gre ada slm kendisi iin ifade ettii mnya ters dmemek iin, Bat'ya yz evirmitir. imdi, slm'n kendisini yenilemesi (adalamas) ancak Bat'yi rnek alarak kendisini yeniden yorumlamasyla kaimdir ki, Gnuebaum bunun imknsz olduunu kantlyor. Grun'ebaum'un hkmlerini toparlarken (ki netice olarak slm'n yenilikten yoksun bir kltr olduunu demeye geliyor), Laroui bireyi atlyor. O da udur: Belki de Von Grunebaum'un derin tesirinden olacak, Orta Dou ettlerinde, slm'n kendi iindeki slahat iin Batnn metodlarm kulanmas gerektii eklindeki fikir, adet kural olmutur. (r. bkz. Da-vid Gordon, nc Dnya lkelerinde Kendi Geleceini Tayin ve Tarih Meseleleri Gordon, Araplarn, Afrikalarn ve Asyallarn olgunlamas gerektiini sylyor ve bunun ancak Bat'nn objektifliinden ders almak yoluyla mmkn olabileceini ifade ediyor. (117) Yine Laroui'ni tahlili bize gsteriyor ki, Gruneba-um slm' anlamak iin A. L. Kroeber'in kltrel teorisini kullanmtr ve bu vasta ister istemez slm' dlamalarla dolu kapal bir sistem olarak gsteren bir dizi indirgeme ve tasfiyeye yol amtr. Bunun iindir ki, Grunebaum slm kltrnn deiik cephelerini deimeyen bir formln (bu kltr zelliklerini hizaya sokan belli bir Tanr anlaynn) dorudan yansmas olarak grebilmitir. slm'da gelime, tarih, gelenek, gerek iiedir, farkszdr... Laroui hakl olarak unu sylyor: Nasl kltr ideolojiye, ideoloji Teolojiye (lahiyat) indirgenemez ise, karmak hadiseler zinciri olarak, (hl ve artlarn mnlarn deiik tezahrleri olarak) tarih, bu tr bir kltr nosyonuna indirgenemez. Von Grunebaum iki eyin kurbandr: (1) Miras ald Oryantalist inan kalplar, domalar, (2) slm'n bir zellii. (Bu, kendisinin bir kusur olarak grd bir zelliktir ve udur): slm'da ok geliik bir dini teori vardr, ama dini tecrbeler ok az sayda anlatmla verilmektedir. Son derece belirli bir siyaset teorisi vardr ama belirli siyasi vesika ok az saydadr. Sosyal yap bir teoriye konu edilmektedir ama bireysel dzlemde ok az sayda eylemden bahis vardr. Bir tarih teorisi vardr, ama tarihi az sayda msbit hadise nakledilmektedir. Belirli bir iktisat teorisi vardr, ama miktarca belirlilik ok az saydadr, vs... (118) Sonu, varln taraftarlarn deneyiminde bulamayan, varlnn tam olarak farknda olamayan kltr teorisinin bulandrd bir tarihsel slm anlay Von Grunebaum'un slm' daha evvelki Avrupal

Oryantalistlerin slm'dr. Yekpare, sradan insani tecrbelere kar umursamaz, ayrnts bellisiz, indirgeyici ve deimekten uzak...
Manfred Halpern

Bu gr kelimelerle gizlenen tarafsz: bir gr bile deildir, siyasi bir grtr. Yeni (Grunebaum'un kendisinden dan gen) Oryantalistler zerindeki tesirinin sebebi, ksmen geleneksel otorite, ksmen de. bir kulp oluudur: yeryznn koskoca bir blmn tutmak ve onu serapa bir btn iln etmek iin kullanlan bir kulp. Bat slm' hibir zaman tam olarak kapsayamad (ve II. Dnya Savandan sonra Arap milliyetilik jareketleri aktan aa Bat emperyalizminin karsna dikildii) iin, slm konusunda fikren tatminkr hkmler ortaya atmak arzusu artm bulunuyor. Bir otorite (hangi slm'dan yahut slm'n hangi cephesinden bahsettiini belirlemeksizin) slm konusunda diyor ki: bu kapal geleneksel toplumlarn bir prototipidir. Burada slm kelimesi ile hem bir toplumun, hem bir dinin, hem bir prototipin, hem de bir vakann kastediliine dikkat ediniz. Ama. bu ayni bilim, adam iin ikinci derecede bireydir. Daha nemli olan normal (bizim) toplumlarn tersine, slm ve Orta Dou toplumlarnn tamamen politik olulardr. Burada politik sfat ile kastedilen ey, slm'n liberal olmay, (bizim) yapabildiimiz gibi siyaseti kltrden ayrdedemeyiidir. Sonu bizim ve onlarn atan ideolojik bir portresidir: Orta Dou toplumunu bir btn olarak anlamak byk gayemiz olarak kalmaya devam etmelidir. Ancak (bizimki gibi) dinamik bir istikrara kavumu bir toplumdur ki, siyaseti, ekonomiyi ve kltr, tetkik kolaybna ynelik pratik ayrmlar olarak deil, hakiki mnda muhtar (otonom) varlk krreleri olarak grmeyi baarabilir. Sezarn olan Sezar'a, Tan-r'nn olan Tann'ya veremeyen geleneksel bir toplumda, yahut tamamen deiken bir toplumda, siyaset ile hayatn tm dier cepheleri arasndaki balant, mes'-elenin zdr. Bugn Orta Dou'da rnein bir adamn drt kadn m bir kadn m alaca, oru mu tutaca yoksa oru mu yiyecei, toprak peinde koup komayaca, vahye mi yoksa akla m gvenecei, btn bunlar siyasi sorunlar haline gelmitir. Mslma-nn kendisinden daha dk mertebede olmamak zere, yeni Oryantalist slm toplumunun nemli yaplarn ve ilikilerinin neler olabileceini yeniden anlamaldr. (119) Misallerin ounun nemsiz oluundan maksat (drt kadn ile evlenmek, oru tutmak, oru yemek, vb.) slm'n kuatci ve istibdaddr. imdi, bu vakann, nerede vaki olduuna gelince, bu sylenmiyor. Bu arada, Oryantalistlerin hereyi bildiini ve Dou'-lularn da kendi balarna hibireyi bilemeyeceklerini unutmayalm diye, siyasi olmad phe gtrmez bir husus bize hatrlatyor: Oryantalistler Orta Doululara kendi mazilerini doru olarak anlamann yolunu gstermilerdir. (120)
Leonard Binder

Bu yeni kat Amerikan Oryantalizminin tipik gr Yuumak ekole gre ise, geleneksel olarak Oryantalistler bize slm tarihinin, din ve toplumunun temel hatlarn izmilerdir, ama genellikle bir medeniyetin tm mnsna birka metne yklemekle iktifa etmilerdir. (121) Bu yzden, geleneki Oryantaliste kar yeni saha-ett uzman felsefi olarak u grleri ileri sryor: Aratrma metodolojisi ve disipline ait paradigmalar (yaklam noktalar tetkik iin konu seimini etkilemeyecek ve gzlemi tahdit etmeyecektir. Bu perspektiften bakldnda, saha ettnden u sonu kar: Gerek bilgi ancak varolan eyler babnda mmkndr, oysa metodlar ve teoriler gzlemleri hizaya sokan ve ampirik (deneye dayal) olmayan llere gre izahlarda bulunan soyutlamalardr. (122)

l Ama acaba kii varolan eyleri nasl? bilecektir ve varolan eyler ne dereceye kadar bilenin eseridir? Varolan (deer yarglarndan soyutlanm) birey olarak Dou sahaett programlar erevesinde kurumlarken, bu soru cevapsz braklyor. slm, (nyargl dn iin iine karmakszm) nadiren tetkik edilmektedir, nadiren aratrlmakta nadiren bilinmektedir. Bu kavrayn safl ideolojik mnsn pek gizleyemiyor: Samasapan tezler .-(1) nsan bilginin ne malzemesini ortaya koymakta rol oynar, ne de bilgi srelerinde. (2) ark gerei duraandr ve (ylece) var dr. (3) Dr. Kissinger'in kelimelerini kullanmak gerekirse, ancak dnyay kurtaracana inanan bir devrimci kafasndaki gerekle dardaki gerek arasndaki fark kabul etmez...
Deiik Grler

Ancak kat ve yumuak grler arasnda, pek ok mutedil gr vardr. Oryantalizm'in bu farkl grnmleri ya yeni akademik dilde yahut eski akademik dilde boy gstermektedir. Ama bugn Araplar ve slm zerine yaplan tetkiklerde, Oryantalizm'in bel-libal dogmalar en katksz halleri ile mevcuttur. Bunlar bir hatrlayalm: (1) Akla dayal, geliik, insancl, stn Bat ile kuralsz, geri kalm, zelil Dou arasndaki sistematik ve mutlak fark Meselesi, (2) Dou hakkndaki soyutlamalar, zellikle kaynak klsik Dou uygarln anlatan metinler olursa, her zaman ada Dou realitelerinden karlan delillere yn- tercihtirler. (3) Dou ezelidir, tek-biimlidir ve kendini tariften acizdir; onun iin Dou'yu Bat bakmndan anlatacak son derece genellii haiz ve sistematik bir dil hem kanlmazdr, hem de ilmen objektiftir, (4) Temelde, ark ya korku duyulacak (Sar Tehlike, Mool Srleri, esmer mstemlekeler) ya da (susturma yolu ile, aratrma-gelitirmeyle, mmkn ise dorudan igal suretiyle) kontrol altnda bulundurulacak bireydir. Olaanst olan ey, bu nosyonlarn karsna, ne akademik evrelerde, ne de ada Yakn ark' tetkik eden hkmet evrelerinde kimsenin dikilmeyii-dir. Yazk ki, slm yahut Arap dnrlerin Oryantalizmi eletiren eserlerinden de doru-drst bir ses kmamtr. Esasen pek bir ey de karalam;deildirler; zaman ve mekn iin nemli olsa bile, uradakiburadaki tek-tk makalenin her trl vasta ile, messese ve teaml ile ayakta duran muazzam bir aratrma itirakini tarikinden saptrmas herhalde imknszdr. Demek istediim udur: slm' tetkik eden Oryantalizmin amzdaki seyri, dier Oryantalist alt-dallardan farkl olmutur. Genellikle Amerikallardan oluan lgili Asya limleri Heyeti 1960'l yllarda Dou Asya uzmanlar safnda bir devrim yapt. Bu revizyonistler Afrika tetkikleri uzmanlarn da elden geirdiler. Durum, dier nc Dnya saha uzmanlar iin de deiik olmad. Revizyondan gemeyen (ve hl bildii gibi hareket eden) sadece Arabist'ler ile slmolog'lardr. Bunlar iin hl tipik bir slm Cemiyeti, tipik bir Arap kafas^iipik bir Doulu ruh (hlet-i nahiyesi) vardr. htisas ada slm Alemi olanlar bile hl ada Msr yahut Cezayir toplumunun iini-dn okumak iin Kur'an okuyorlar. slm yahut onun 7. yzyla yarar bir formu, bunlara gre, smrgeciliin, emperyalizmin ve hatta sradan siyasetin tesirlerinden kurtulacak bir btnle sahiptir. Mslmanlarn (yahut hl bazan dendii gibi Muhammedilerin) davran tarzlar hakkndaki klieler, Siyahlar yahut Yahudiler hakknda, konuanlann yaklamadklar bir rahatlkla kullanlyor. Mslmann iyisi Oryantalistin muhbiridir. Ancak gizliden gizliye o, kendisine teekkr edilmeksizin, gnahlar karl bir de Anti-Siyonist damgal bir zndktr.. Tabii bir Orta Dou tetkikleri kuruluu var, mterek menfaatler yok deil, irketler, vakflar, petrol kumpanyalar, misyon tekiltlar, askerler, hariciye, istihbarat ve akademik dnya emektar ocuklann yani uzmanlarn kurduu ebekelerle birbirlerine bal. Burslar var,

baka dller var, organizasyonlar var, hiyerari var, enstitler, merkezler, faklteler, krsler... Hepsinin gayesi slm hakkndaki, Dou ve Araplar hakkndaki birtakm temel, deimez fikirlerin sahip olduu otoriteyi merulatrmak ve muhafaza etmek... ABD'deki Orta Dou tetkik operasyonu hakknda geenlerde yapsal eletirisel bir analize gre, bu saha bir duvar deil, karmak bir konu, alisanlardan bazlar modas gemi Oryantalist vasfn tayor. Ne i yapt pek belli (katks byk) olmayan uzmanlar da grev banda. alanlara rnek olarak ayaklanma, uzmanlarn, siyaset plnclarn sayabiliyoruz. Rapora gre bir de bir grup akademik g simsar i banda. (123) Bu arada, Oryantalist dogmalar yayor...
Cambridge slm Tarihi Ansiklopedisi

Sahann imdilerde, en yksek ve fikren en itibarl formu iinde ne rettiini grmek iin, iki ciltlik Cambridge slm Tarihi Ansiklopedisi'ne bir bakalm. Eser ilk ez 1970'de ngiltere'de yaymland ve Oryantalist fikirlerin bir hulsasdr. imdi, eitli yazarlarn, katks ile gereklemi bulunan bu eser hakknda Oryantalizm'in kendi ltleri hari neresinden bakarsanz bakn baarszdr dersek, bu sadece demektir ki, daha deiik ve daha iyi bir tarih kitab yazlabilirdi. Esasen, birok dnce sahibi bilim adamnn dedikleri gibi (124), bu tarih kitab pln safhasnda sakt olmutur, icra, safhasnda farkl yahut eli-y-z dzgn olmas beklenemezdi: editrler ok sayda kanaati eletirisiz olarak kabul etmilerdir; mulak kavramlara fazla yer verilmitir; metodoloji Mesele-lerine hi arlk tanmam, bunlar Oryantalist literatrde iki yzyldr nasl idiyse ylece braklmilardr ve slm fikrini dahi ilgin gsterecek herhangi bir aba sarfedilmemitir, Cambridge slm Tarihi slm' bir din olarak yanl anlayp, yanl tantmakla kalmyor; bir tarih olarak anlatmaktan da aciz Nadirdir ki, byle muhteem bir giriimden hem fikir hem de metodolojik izah eksik olsun. Ama bunlarn her ikisi Cambridge s-lm Tarihi'nde eksiktir. Kitap rfan ehid'in slm-ncesi Arabistan' hikye ediiyle balyor. ehid, 7. yzylda slm'n ortaya, kt topografyay ve insan kltrn, bunlarn her ikisi ile tekil ettii uyumdan da bahsederek, akll bir biimde resmediyor. Ama insan, P. M. Holt'un nsznde kltrel bir sentez (125) dedii slm-ncesi Arabistan babndan Muhammedi babna geen, sonra Hulfa-i Ridn ve Emevi sultanlarndan bahsedip, bir inan, bir doktrin olarak slm' hi bahis konusu etmeyen bir slm Tarihi iin ne diyebilir ki... Birinci cilt'de yzlerce sayfa boyunca ve insan bunaltan bir slp ile, slm'n savalarn, saltanat ve lmlerin tarihi olduunu okuyorsunuz. Ykseliler, parlak devirler, geliler ve geiler... rnek olarak, 8. il 11. yzyl arasndaki Abbasi saltanatn ele alalm. Arap yahut slm tarihi ile en ufak bir ainal olan. herkes bilir ki, bu devir slm medeniyetinin Rnesans talya's kadar parlak ve li bir devridir. Ama krk sayfa boyunca hibir parlaklktan bahsedilmiyor; onun yerine yle cmleler var: Hilafeti elde eder etmez, EI-Memn Badad'daki sosyal temaslarn kesti ve Merve'e ekildi. Hkmeti (Irak'n ynetimini) gvendii kiilerden. Hasan bin Sehl'e emanet etti. El-Fadln kardei olan Hasan baa geer gemez karsnda ii Ebul Saraya'y buldu. Saraya Cemazi-i Sni 199'da (Ocak 815) Kfe'ye haber yollayarak asker toplanmasn, Hasani bn Tebete'nin desteklenmesini istemiti. (126) htisas slm olmayan birisi bu noktada ii kimdir, Hasani nedir, bilemez. Cemazi-i Sni'nin de ne olduunu pek anlayamaz, ama bir tarih belirttiini tahmin edebilir. Harun- Re-id dahil Abbasiler hakknda da herhalde bunlarn Merv'de oturan ve surat asan canskc ve cani-ruh-lu kimseler olduunu dnecektir... Ana slm Diyar'nn Kuzey Afrika'y ve Endls' iine almad belirtiliyor. Bu diyarn tarihine gelince, gemiten bugne muntazam bir ak gstermektedir. Yani 1. Cilt'de slm

denince aslen corafi bir blge kastediliyor, uzman seimine bal olarak kronolojik bir biimde takdim ediliyor. Ama, klsik slm ile ilgili blmlerde, bizi bugne geldiimiz zaman urayacamz hayl krklklarndan koruyacak hibir ey yok. ada Arap lkeleri hakkndaki blmde, bu lkelerdeki devrimci temayllerin hi anlalmad besbelli. Blmn yazar Araplara cephe alyor: Bu devrede, Arap lkelerinin eitimli ve eitimsiz genleri, heyecanlar ve idealist fikirleri ile, siyasilerin istismarna msait bir malzeme oldular, hatt bilerek bilmeyerek arlarn ve kkrtclarn maaln yaptlar. (127) Arada bir Lbnan milliyetilii vlyor (ama denmiyor ki, 1930'larda faizmden etkilenen bir avu Arap Lbnanl Maruniler zerinde de etkili olmu ve neticede bunlar Mussolini'nin Kara Gmlekli -ler'ini takliden 1936'da Falanjist Tekilat kurmulardr..) 1938, Siyonizmden hi bahsetmeksizin bir Karklk ve Tahrik yl olarak niteleniyor. Smrgecilere ve emperyalizme kar ayaklananlarn sesleri yknn sknetini bozmuyor.. Bat nm Siyasi Tesiri ve ktisadi ve Sosyal Deime Meselelerine gelince, konu dnyamzn bir paras olarak slm.'a tannan tavizler anlay iinde ele alnyor. Deime modernleme olarak anlalyor, baka tr bir deimenin neden sz konusu edilmedii de belirtilmiyor.. slm'n kayda deer yegne ilikisinin Bat ile olan ilikisi olduu larzedilerek, Bandung'un (Balantszlar Konferans), Afrika'nn nc Dn-ya'nm nemi anlatlmyor.. Ve dnyann (hakikatin) drtte ne kar taknlan bu umursamazlk u ar derecede ne'eli cmleyi hasl ediyor: Dou ile Bat arasnda eitlik ve ibirliine dayal yeni bir iliki iin tarihi zemin hazrdr. (128) Kim hazrlad, ne iin hazrlad, ne ekilde hazrlad acaba?... Eer 1, Cilt sizi slm'n ne olduu konusunda baz elikilere ve glklere sokmusa 2. cilt yardm eder diye gvenmeyin. 2. cilt'in yars 10. yzyl ile 20. yzyl arasnda Hint tarihi, Pakistan tarihi, Endonezya, spanya, Kuzey Afrika ve Sicilya tarihi ile ilgili. Kuzey Afrika ile ilgili blmler daha ak-seik ama bir yandan profesyonel Oryantalist terimler dier yandan izahsz tarihi ayrntlar, her yerde boy gstermeye devam ediyor. 1200 sayfalk yazdan sonra, slm krallarn, savalarn ve hanedanlarn kltrel sentezi olarak ortaya kyor... Ama 2. Cilt'in ikinci yarsnda bu byk sentez drt makale ile tamamlanyor: Corafi Konum, slm Medeniyetinin Kaynaklar, Din ve Kltr, Harp Sanat. imdi meru sorularmz ve itirazlarmz daha gerekeli gzkyor. Acaba baz slm ordularnn sosyolojisine ayrlan (bu da ilgintir ya, neyse) blme neden Harp San'at bal verilmitir? Acaba Hristiyanlar baka trl, Mslmanlar baka trl m savayor? Yani, hani Komnist Harp sanat-Kapitalist Harp Sanat gibi... Acaba slm Medeniyeti konusunda yazarken, Gustave von Grunebaum'un sayfay bir sr alkasz szle ve Leopold von Ranke'den yapt anlalmaz alntlarla doldurmasnn lemi nedir? (Herhalde eni-sonu bellisiz eitimini sergilemek...) Bu ekilde gerek tezini (slm'n bir prensibe dayanmakszn Yahudilerden, Hristiyanlardan, Yunanllardan, Avusturyallardan ve Cermenler'den alnm fikirlerden ibaret olduu inann) gizlemesi yakk alyor mu?... slm'n alma fikirlerden olutuu inanna benzer bir fikir de 1. Cilt'de var: Gya Arap Edebiyat denilen ey, deniyor, Farisilerce kaleme alnmtr. Kant yok, isim yok.. Din ve Kltr blmn Louis Gardet yazm ve diyor ki, ele alacam, sadece slm'n ilk be yzyldr. Bu ne demek acaba? Yani amzda din ve kltr bir araya gelemiyor mu yoksa slm nihai ekline 12. yzylda m kavutu?... Acaba ortada plnl ehircilik anarisi yaratan bir slm Corafyas m var yoksa sergilenen corafya-rk bamll konusundaki kat bir teori mi? Faal geceleri ile Ramazan sznden ne anlayalm? Herhalde slm'n Vehir dini olduunu anlamamn bekleniyor. zaha muhta izahlar, vesselam.,.

Cambridge slm Tarihimin ekonomiye dair, sosyal kurumlara, hukuk ve adalete, tasavvufa, san'at ve mimariye, bilime ve deiik slm edebiyatlarna dair olan blmleri genel olarak dier blmlere nazaran daha baarl. Ama yazarlarn ada Beerbilimciler-le, yahut dier disiplinderdeki Sosyal Bilimcilerle pek ortak yanlar yok gelenekesl fikirler tarihinin teknik-, lerinden, Mancist analiz tekniklerinden, Yeni Tarih tekniklerinden eser yok. Ksacas slm, slm Tarihilerine Platonik yahut kitabi bir yarg konusu gibi geliyor. Cambridge slm Tarihi yazarlarnn bazlarna gre slm bir siyaset ve bir din; bir ksmna gre bir varolu slbu; kimine gre slm Mslman toplumdan mcerret birey; bazlarna gre ise, btnen kavranan bir cevher. Ama hepsine gre de, slm uzak m uzak, gerilimsiz birey, ve bugnn Mslmanlarnn arzettii karmaklklar konusunda bize syleyecei bir ey yok... Cambridge slm Tarihi'ne o eski Oryantalist hkm hakim .- slm kitaplarla kaimdir, insanlarla deil... Cambridge slm Tarihi nev'inden ada Oryantalist eserlerin akla getirdii soru udur: Acaba rk menei ve din, insan tecrbesinin en iyi yahut (hi olmazsa) en yararl, en temel ve en ak tanmlan mdr? ada siyaseti anlamakta mhim olan (X) ile (Y)'nin birtakm son derece somut biimlerde toplum dna itildiklerini bilmek mi esastr, yoksa bunlarn Mslman ile Yahudiler olduunu bilmek mi?.. Tabii bu tartlr bir mes'eiedir ve muhtemelen bizim iin hem dinsel-rksal cihet, hem de sosyoekonomik cihet mhim olacaktr, bu aklc yaklam gereidir; ancak Oryantalizm aka slm kategorisine ncelik veriyor; onun (*) geri-geri giden fikri taktiinden kastmz da budur...

3. slm
Chaim Weizmann

Samilerin basitlii fikri ada Oryantalizme yle ilemitir ki, Siyon Liderlerinin Protokoilan gibi Avrupa kkenli Anti-Semitik eserlerde de, Chaim We-izmannn Arthur Balfour'a yazd (30- Mays 1918) aadaki satrlarda da ayn hviyet vardr: Yzeyde zeki ve uyank gzken Araplar bir tek eye taparlar; Kudret ve baar Araplarn hain tabiatn bilen ngiliz, yetkililer srekli bir uyanklk iinde bulunmak zorundadrlar, ingiliz ynetimi adil olmaya alt lde, Arap da terbiyesizlemektedir-Eer Filistin'de bir Arap millet olsayd, norma-len bugn Filistin devletinin kurulmas gerekirdi. Ama bu sonu hasl olmaz nk fellah|drt yzyl geriden geliyor, efendi ise yalanc, eitimsiz, agzl, yararsz olduu kadar da vatan haini (129) VVeizmann ile Avrupa'l Sami dmannn . ortak yan, Oryantalist perspektiftir, yani Samilerin (yahut onlarn kollarnn) tabii olarak Bat'llara has arzulanr vasflardan yoksun olduklar inandr. Ama Renan ile Weizmann arasnda bir fark var: Weizmann srtn (szlerini) Renann sahip olmad bir imkna, kurulu salam yaplara dayamtr. Acaba Renann Samilerin deimez varolu biimi olarak tehis ettii o ey (bitmeyen ocukluk a) 20. yzyl Oryantalizminde de yok mudur ve yzsz bir tavrla istendiinde bilim istendiinde devlet olmakta deil midir... Uydurulan hikyeler, 20. yzylda daha byk maliyetlerle ayakta kalabilmitir. Arap'n yar-Batl, gelimi bir topluluun gzndeki grnm diye bir-ey de zuhur etmitir. Yani mstemleke peinde koanlarn gznde kendilerine kar direnen Filistinli ya ahmak bir vahi idi, yahut da ahlaken, hatt bir varlk olarak ihmal edilmeye gelebilecek bir kemiyetti. srail yasasna gre, ancak Yahudinin tam vatandalk haklar vardr ve muhacereti tahdide tabi deildir. Evet, topran sahibi Araplardr ama onlara, daha az daha basit haklar tannmtr.- g edemezler, Yahudilerle ayn haklara sahip olmadklar dorudur ama bu daha az gelimi olduklar iindir. Bu yaknlarda yaymlanan Knig Raporunun kantlad gibi, Oryantalizm srail'in Araplara kar izledii

tutumu belirlemektedir. yi Araplar (denileni yapanlar) vardr, bir de kt Araplar (denileni yapmayan isyankr yani terrist Araplar) vardr. Bir de yenildii zaman kaim kale duvarlarnn arkasna ekilen Araplar vardr ki bu mstahkem mevkide son derece de az adam bulunur. sraillilere gre bunun sebebi, Araplarn onlarn stnln kabul etmi olup, asla saldr iin fazla adam bulundurmaya yanamayacaklardr. Bozuk, iliine kadar Siyondman, iddete dkn, muvazenesiz Arap aklnn hitabetten baka hibir hasat meydana getiremeyeceini idrak etmek iin, (ayn hususu Commentary dergisinde Robert Alter hayran olunacak bir tarzda ifade ediyor) (130) General Yehuefet Harkabi'nin Araplarn srail'e Kar Tavr adl eserine yle bir gz gezdirmek yetecektir. Efsanenin biri tekine srt veriyor.. Birbirlerine ses veriyorlar, (Dou'iu olarak Araplardan beklenebilecek, ama insan olarak hibir Arabn muhafaza edemeyecei) simetriler ve kalplar oluturuyorlar..
Oryantalizme Has Bir Tutum

Kendiliinden, kendi iinde, bir dizi inan ve bir tahlil metodu olarak Oryantalizm gelimeye kapaldr. Esasen, Oryantalizm gelimenin reti olarak zdddr. Nvesi, Samilerin gelimemi olduklar eklindeki hkmdr. Bu hkmden deiik efsaneler peydah olur, ve bunlarn herbiri Sami'nin Batl'nn zdd olduunu ve iflah imknsz biimde de kendi zayflklarnn kurban olduunu gsterirler. Bir dizi hl ve hadise sonucu Siyonist harekette Sami efsanesi blnmeye urad: Samilerin biri Oryantalist oldu, teki (Arap) ise Oryantal (arkl) olmak zorunda brakld. Ne vakit adrdan ve airetten bahsedilse, efsane ayaktadr; ne vakit Arapn milli karakteri szkonusu edilse, efsane ayaktadr. Bu vastalarn akllara olan hitab, evrelerinde ykselen kurumlarla pekimektedir. Oryantalizmin ayakta tuttuu efsanelerin gelip-geicili-ini dnrsek, destekleyici sistem ba-dndrc mertebededir. Bu sistem -imdi, devlet dairelerinde bitmektedir. Onun iin arkl Araplar hakknda yazlan yazya adet bir ulus imza atmaktadr. kan ses ideolojisine destek arayan atlak bir ses deildir, mutlak gce dayanan ve mutlak hakikatten bahseden bir sestir.
Araplar Bar stiyor Mu?

Commentary dergisi, 1974 ubat saysnda Prof. Gil Cari Alroy'un imzas ile Araplar Bar stiyor mu?* balkl bir makale yaymlad. Alroy Siyaset Bilimi Profesrdr, iki eer vermitir: (1) Arap leminde Yahudilerin Devlet Kurmasna Tepkiler, (2) Orta-Dou atmas Hakkndaki Kanaatler. Araplar tandn syleyen birisidir ve herhalde imaj yapmnda stad-dr. Ne diyecei az-ok belli: Araplar srail'i yoket-mek istiyorlar, Araplarn sz ile murad birdir (Alroy Msr gazetelerini kaynak olarak kullanyor, herhalde ona gre Msr gazeteleri Araplarn sesi), vs. v.s. Alroy tek gz kapal bir heyecanla alm ban gidiyor... Makalenin z, dier Arabistlerin (bunlar yeni Oryantalistler) makalelerinin (ve ii Arap zihniyetini aratrmak olan General Harkabi'nin makalelerinin) zdr, yani: Kabuu atarak, Arap'rn gerek grnmn ortaya karan pratik bir hipotez. Alroy'a gre Araplar, (1) Kan ve intikam peinde olduklar iin, (2) ruhen sulh nedir bilmedikleri iin, (3) adaletin tersi olan bir adalet anlayna meftun olduklar iin, herhangi bir hastalkla savar gibi, bunlarla savalmal, bunlara asla itimat edilmemelidir. Alroy kant olarak (bizim I. Blm'de bahsettiimiz) Harold W. Glidden'e (Arap lemi adl eser) mracaat ediyor. Alroy'a gre Gudden, Batllarn ve Araplarn mes'eielere bak tarzlar arasndaki farklar byk bir muvaffakiyetle tesbit etmitir. Alroy kararm veriyor (Araplar yola gelmez vahilerdir) ve bu suretle konusu Arap zihniyeti olan bir bilim adam, konuya kulak kabartan pek ok Yahudiye Aman ihtiyat elden brakmayasnz demi oluyor... Alroy iini akademik bir tarzda yapmtr, tarafsz olarak, adil olarak, (Gerek Bar reddediyorlar dedii) Araplardan devirdi-i misallerle ve psikanaliz ilminin buigularmdan da yararlanarak yapmtr. (131)

Raphael Pata

nsan bu tr lflar yle izah edebilir: Oryantalist (arkiyat) ile Oryantal (arkl) arasnda daha derin ve gl bir fark vardr ve udur: arkiyat yazar, arkl yazlr. Yazlann rol pasiftir; yazanda ise gzlemek, tetkik etmek, vb. gler vardr. Rolan Barthesn dedii gibi, bir efsane (ve onu anlatanlar) srekli olarak kendilerini yenileyebilirler. (i32) arkl sabittir, deimez, tahkike ve hatt kendi kendisi hakknda bilgiye muhtatr. Hibir diyalektie (atma, deime) arzu duyulmaz, izin verilmez. Bir malmat kayna (Dou'lu) ve bir bilgi kayna (arkiyat) vardr, yani bir yazar ve yazara muhta bir mevzu... Bu ikisi arasndaki alka tam olarak bir kudret Meselesidir ve deiik imajlar yaratr. u satrlar Raphael Patai'nin Altn Nehir'den Altn Yol'a adl eserinden alnmtr: Orta Dou kltrnn Bat medeniyetinin zengin hazinelerinden neyi kabul edip neyi edemeyeceini yanlsz olarak deerlendirebilmek iin ncelikle Orta Dou kltr hakknda daha salim, daha salam bir fikir sahibi olunmaldr. Bu kltre alanacak yeni zelliklerin gelenek hakimiyetindeki bu insanlar zerinde ne gibi tesirler yaratabileceini tayin iin de ayn y gereklidir. Ayrca yeni kltrn yerli halk tarafndan benimsenmesi iin gerekli yol ve yordamlar bugne kadar olduundan ok daha esasl bir biimde ele alnmaldr. Ksacas, Orta Dou'da Batllamay, engelleyen Gcrdiyom dmn zmenin yegne yolu, Orta Dou'yu ett etmek, geleneksel kltrne iyice vkf olmak, u anda geirmekte olduu deiimi tanmak ve anlamak ve Orta Dou'da yetien insanlarn ruh yapsn bilmektir. Grev feragat istiyor ama dle bakacak olursak (Bat ile dnyann ona bitiik kritik ve koskocaman bir paras arasnda kurulacak ahenk) bu abaya haydi-haydi deer (133) Yukardaki alntdaki mecazi ifadeler (kabul etmek, salim fikir, alanacak zellik, yeni kltr, Gor-diyom dm, vkf olmak, deiim, feragat isteyen grev, dl, ahenk) deiik faaliyet sahalarndan (ticaret, sebze-meyva tarm, din, veterinerlik, tarih) gelmektedir. Ama her bir durumda, Orta Dou ile Bat arasndaki iliki belli bir ynden cinsel ilikiyi hatrlatmaktadr: Orta Dou yz vermemektedir (her bakire byle yapar) ama erkek bilim adam, feragat isteyen geve ramen Gordiyom dmn aar ve dl kazanr.. (Flaubert'i anlatrken dediim gibi, Dou-sex ilikisi srekli bir temadr). Gen kzn direnii krld zaman, ahenk olumaktadr; burada eitlerin bir arada varl sz. konusu deildir. Bilim adam ile mevzu arasndaki (zde yatan) g ilikisi hi tersine dnmemektedir: hep Oryantalistin kefesi ardr. Ahengin gerei diye geen ett, anlay, bilgi ve deerlendirme, fethin vastalarndan baka bir-ey deildir...
Sania Hamady

Patai'nin (ki son eseri olan Arap Ziyniyetin-de (134) evvelki eserini de glgede brakmtr) yazd trden yazlardaki zellik, baz belirli sktrma ve indirgeme ameliyeleridir. Aksesuvann ou antropolojik (Orta Dou'dan bir kltr sahas olarak bahsediyor), ama sonu ne Sonu Araplar arasndaki btn farkllklarn (artk Araplar da kim ise...) silinip ortaya bir baka farkn kmas: Bu fark, Araplar herkesten ayran farktr. Bunlar tetkik ve tahlil konusu olarak kontrola daha yatkndrlar. Ayrca bu indirgenmi halleri ise, aada okuyacanz trden samalklar hem kabul etmekte, hem bunlar merulatrmakta, hem de deer kazandrmaktiar. Yazarmz Sania Hamady, eserin ad Araplarn Miza ve Karekteri. Okuyalm: Bugne kadar Araplarda disiplin ve itaat iinde bir birliin tesis edilemedii mahede edilmitir. Hep beraber heyecanl kalklar oluyor ama birlik ve beraberlik isteyen abalara drt elle sarlmadklar gibi, bunlar sabrla da sonulandrmyorlar. Gerek organizasyonda, gerek fonksiyonda koordinasyon ve ahenk eksiklii var, elbirlii etmek babnda da bir

yetenek sahibi olduklar grlmyor. Onlar ortak yarar yahut karlkl menfaat iin birlikte hareket etmenin ne demek olduunu bile bilmiyorlar. (135) Bu yaznn slbu bize belki Hamady'nin muradndan da daha fazla ey aktaracaktr. Mahede edilmitir diyor, grlmyor diyor, ama zne eksik: kim mahede ediyor, kim tarafndan grlmyor? Cevap belirli birisi yahut zellikle birileri deildir, genel olarak herkes kastediliyor. Bu bir mnda u demektir: Bu hakikatler ancak eitimli bir gzlemci iin zahirdir (zira Hamady gzlemleri iin genel karakterde delil belirtmiyor). Ayrca, bu gzlemlerin beyhde-liini gz nne alacak olursak, ne gibi delil olabilir ki?... Yaz ilerledike, Hamady'nin kendine gveni artyor: Onlar birlikte hareket etmenin ne olduunu bile bilmiyorlar diyor. Kullanlan kelimeler arlayor, hkmler sertleiyor ve Araplar birtakm insanlar olmaktan kp Hamady'nin yazsnn konusu oluyorlar. Araplar dnyaya bir diktatrn gz ile bakan birisine mevzu oluyorlar: Dnya 'benim' fikrimdir... diyor beriki... ada Oryantalistlerin eserlerinde bu byle: Bahis konumuz ister (insanda dn srelerinin saysnn sekiz olduunu, Mslman kafasnn ise bunlarn ancak drdn baarabildiini iddia eden) Manf-red Halpern olsun (138), isterse (Arap dilinin ar derecede hitabete dnk olmas yznden Araplarn hibir gerek dn baaramadklarndan bahseden) Morroe Berger olsun (137), her sayfa dnyann en aca-ip yarglar ile doludur, insan bu szleri, gerek fonksiyonlar gerek yaplan bakmndan, efsane olarak niteleyebilir. Yine de baka ne gibi zorunluluklarn bu szlere yol atna bir bakmak icap eder. Tabii burada ancak tahminler sz konusu Araplar hakkndaki Oryantalist genellemeler, Araplarn zelliklerini bir bir eletiri szgecinden geirirken son derece ayrntldr. Araplarn gl yanlarnn tahlilinde ise, ayn derecede ayrnt yoktur. Oryantalistin muazzam tasvirlerine ramen, Arap ailesi, Arap hitabeti, Arap karakteri tabiatndan sapar, insani hassasn kaybeder. Kald ki bu ayrntl tasvirlerin anlatm mevzuu zerinde kesin bir hakimiyeti sz konusudur. Hamady bakn ne diyor: Grld gibi, Arap zor ve bunaltc bir evrede hayatn idame ettirmektedir. Kabiliyetlerini gelitirmek ve toplum iindeki yerini tesbit etmek konusunda elinde fazla imkn bulunmamaktadr. Gelimeye ve deimeye pek inan beslemez, kurtuluu Ahi-ret'de arar. (138)
Arap Varlnn Esas

Arapn baaramadn baaran ,onun hakkndaki yazlardr. Oryantalist (yazar) kendi potansiyelinden son derece emindir, ktmser deildir, kendi mevkiini de, Arab'n mevkiini de tayinde zorluk ekmemektedir. Ortaya kan Arap portresi ise negatiftir; peki ama o zaman onun hakkndaki bu ard-arkas kesilmez ettler nedir?.. Eer Oryantalisti cezbeden ey, Arap akl, Arap toplumu, Arap medeniyeti deil ise, nedir? Yani, Arap mevcudiyetinin Araplar hakkmda ne srlen efsanevi imajlardaki temeli nedir? ki ey.- (1) Say, adet. (2) retkenlik. Aslnda bu iki ey birbirinden farksz tabii, ama tahlil yaparken ikisini ayrmamz gerekiyor. stisnasz olarak her ada Oryantalist eserde (zellikle sosyal bilimlerde) aile hakknda, onun erkee-bal olusu hakknda, Arap cemiyetine hakim oluu hakknda ok ey syleniyor. Sessiz sedasz bir eliki de kendini belli ediyor.- Eer Arap ailesinin urad baarszlklarn deimez ev-resi modernizasyon ise, o zaman kabul etmemiz gereken baz eyler var demektir: Aile kendini oaltmay srdrmektedir, yani retkendir, ksr deildir ve yeryzndeki Arap mevcudiyetinin kaynadr. Ber-ger'in erkeklerin cinsel glerine verdikleri nem dedii ey (139), yeryznde Araplarn -var olmasn temin eden gce bir iarettir.

Eer Arap toplumu tamamen olumsuz ve pasif terimlerle anlatlacaksa, Oryantalist kahramanmz tarafndan ele geirilir) kazanlacak ise, o zaman su ka-bulde de bulunabiliriz: Bu tr anlatm Arap varlnn eitliliini (ki bu eitliliin kayna fikri ve sosyal deil ise, o zaman cinseldir, biyolojiktir) gemleyebilmek, basitletirebilmek iin bavurulan bir yoldur. Ancak Oryantalistin asla kar gelemeyecei tabu, ite o cinselliin asla ciddiye alnmamas gereidir... Ve bu faktr asla Oryantalistin adm-ba kefettii baarszlklarn ve gerek aklc tekml yoksunluunun sebebi de saylmyor... Bence bu Berger'de olsun, Hamady'de yahut Lemer'de olsun, ana gayesi geleneksel Arap Cemiyetinin eletirisi olan kanaatlerin eksik halkas... Ailenin gcn teslim ediyorlar, Arap aklnn zaaflarn belirtiyor ve Dou leminin Bat iin olan ehemmiyetine iaret ediyorlar, ama asla kullandklar slbun (discourse, 'az') ne mnya gelebileceini (sylenen btn szlerden sonra Arap'a kalan eyin sadece^zellememi bir cinsel drt olduunu) sylemiyorlar.. Leon Mugnierynin almasnda olduu gibi, nadir vesilelerle, ima edilen eyin aka ifade edildiini gryoruz: Bu scak kanl gneylilerde karakteristik bir cinsel arzu var ki, ok da kuvvetli. (140) Ancak ekseriya, Arap toplumuna ynelen kmseme ve ona mal edilen kabalk (ki bu rksal bir kmsemedir) cinsel abartmalarla birlikte sunuluyor: Arap kendini sonsuz biimde oaltmaktadr; cinsel olarak yani, baka trl bir ey yok.,. Geri syledii hereyin dayana bu kabul, ama Oryantalist bu konuda. bir ey sylemiyor. Ama Orta Dou'da ibirlii byk lde ailevi ilikilere dayaldr, ve ayn kan tayan topluluklar yahut ky dnda pek izine rastlamyoruz. (141) Bu da u mnya gelir: Araplara, ancak biyolojik varlklar olarak bakabiliriz. Kurumsal olarak, siyasi olarak, kltrel olarak bir hitirler, yahut hemen hemen bir hitirler. Saysal olarak, aile sahibi olarak Araplar bir vaka tekil etmektedirler. Bu grn kark yan, Patai gibi, hatt Hamady gibi (bakalar da var) Oryantalistlerin Araplara atfettii pasiflik Meselesini biraz mulaklatrdr. Ama gelgelelim ryalarn olduu gibi efsanelerin de tabiatnda kkten ters tezleri hogeldin etmek vardr... nk bir efsane sorunlar tahlil edip, zmez. Onlar tahlil edilmi ve zlm olarak sunar. Yani, nasl bir korkuluk derme-atma ise ve ona gerek bir insan kisvesi verilmeye allrsa, uydurmacalar da problemleri derilip-atlm imajlar olarak ortaya koyar. maj tm malzemeyi kendi gayesine matuf istimal ettii iin ve bir de tanm itibaryla uydurmaca (efsaneJ hayatn yerine oturduu iin, ar retken bir Arapla, pasif bir oyuncak bebek arasndaki atma ie yaramyor... Oryantalizm o atmay ktla kaplyor. Dou'lu Arap o anlalmaz yaratktr ki, cinsel enerjisi kendisini uyarlma nbetlerine gark-etmektedir ve dnyann gznde o canszdr, kukladr, ne kavrayp ne de uyum gsterebilecei ada bir manzaraya bo bo bakmaktadr...
P. J. Vatikiotis

Sz konusu Arap imaj gnmzde arkllarn siyasi davran ile ilgili tartmalarda revatadr ve bunun hemen yannda uzman Oryantalistlerin en sevdikleri dier iki konu gelmektedir: 1) Devrim, 23 Modernizasyon. 1972'de ark ve Afrika Ettleri Okulu'nun himayesi altnda bir kitap kt. P. J. Vatikiotis'in imzasn tayan bu eser'in ad: Orta:Dou'da Devrim ve Dier Vak'a Ettleri Balk tbbi rbir grnm tayor. nsan Oryantalistlerin nihayet geleneki kardelerinin ekseriya kandklar eye sahip olduklarn dnyor: klinik ihtimam... Vatikiotis devrimin bir eit tbbi tanmm yaparak kitaptaki yazlarn nevrini belli ediyor. Ama Arap devrimi dedii ey onun ve okuyucularnn kafasndaki ey olduuna gre, tanmdaki hasmane tavr anlalyor... Burada daha sonra bahsini edeceim son derece zekice bir apraklk vardr . Vatikiotis teorideki destei Camus'dan almaktadr ki Conor Cruise O'Brienn gsterdii gibi, Camus ms-temlekeci zihniyet tayordu, ne devrimin ne de Araplarn dostu idi. Vatikiotis Camus'nn u sznde

temel bir mn seziyor: Devrim hem insanlar hem prensipleri mahveder. Ve u ekilde szlerine devam ediyor . Hertrl devrimci dn insann akli, biyolojik ve psikolojik yaps ile dorudan atma halindedir (ona ket vurur). Metodik metastaza kapm devrimci ideoloji, taraftarlarndan banazlk ister. Devrimci iin siyaset yalnzca bir inan Meselesi deildir, yahut dini inancn yerini alan bir ey deildir. Zaman iinde hayatta kalabilmek iin bavurulan bir uyum faaliyetidir ki, bu hviyetiyle artk (yani devrimle) bir son bulmaldr... Metastatik, kurtuluu siyaset uyumdan nefret eder nk baka trl nasl olur da insann karmak biopsiik yapsnn ortaya koyduu zorluklardan kaabilir, nndeki engelleri grmezlikten gelebilir, yahut kendi snrlar ve zayf rasyonalitesini hiptonize edebilir?... nsani sorunlarn somut ve ayrk tabiat ona dehet verir, siyasi hayatn itigal mevzular da onu korkutur, ekindirir. Kurtuluu siyaset soyuttadr ve Promete'nin yolundadr: Elle dokunulur btn deerler bir tek stn deerle snrlandrlr: byk bir hrriyeti pln'a bal olarak, insann ve tarihin gemlenii... Bu tr siyaset, tedirgin edici bir sr. snrlamalar olan beeri siyasetten memnun deildir. Yeni bir dnya yaratacaktr, ama uyumla, teyakkuzla, hassasiyetle, yani insanca bir biimde deil, korkun Olemp'in tanrsna has yar-ilhi bir tarzda.. nsana hizmet eden politika devrimci ideologun houna gitmeyen bir reetedir. Tam tersine insan siyasetin eseri vahi bir dzene hizmet etmelidir. (142) Pembe bir yaz. Biraz fazla kar-devrimcilik yapyor.'.. Dedii u: Devrim kt bir tr cinsi eylem-di (yar-iih bir yaratma fiili). Ayrca da, bir eit kanserdir. Vatikiotis'e gre insani olan ne varsa, aklidir, dorudur, zekicedir, ayrktr (belirgindir), somuttur. Devrimci olan ne varsa, hayvanidir, gayri-ak-li'dr, hipnotiktir, kanserlidir. retme, deiim ve sreklilik deyince, hemen cinsiyet ve delilikten ve biraz gariptir, soyutlamadan bahsediliyor. Vatikiotis'in yazs saa ve sola hitaplarla dolu. Saa: nsanlk ve efendilik. Sola: nsanln ehvetten, kanserden, delilikten, akld iddet ve devrimden kurtulmas. Konu Arap devrimi olduuna gre, bizim bu yazy,yle okumamz gerekirV te devrim bu... Eer Araplar bunu istiyorlarsa, bu hitap onlara ne derece dk bir rk olduklarn hatrlatr. Onlar ancak ehvete ayaa kalkarlar, Olemp'in (Bat'nm, modern an) akl ile deil. Bu noktada daha nce szn ettiim apraklk gndeme geliyor, zira birka sayfa sonra bir de bakyoruz ki, Araplar bir devrimin gereklerini kamilen yerine getirmek yle dursun, bu tr yksek arzular bile olamazm.. Yani: Arapn ehvetinden deil, o ehvetin urad baarszlktan korkulmaldr. Vatikiotis'in okuyucusuna dedii odur ki, Orta Dou'da devrim bir tehdit unsurudur nk baanlamamaktadr... Bugn Orta Dou'nun, Afrika ve Asya'nn birok lkesinde balca siyasi atma kayna ve muhtemel devrim sebebi, kendilerine radikal diyen ulusal rejimlerin, ulusal hareketlerin, bamszln getirdii sosyal, iktisadice siyasi sorunlar zmek yle dursun, idare dahi edememeleridir... Orta Dou devletleri iktisadi faaliyetlerini kontrol altna alana kadar ve kendi teknolojilerini yaratana kadar bunlarn devrimle olan ilgileri mahdut olacaktr. Devrimin zaruri siyasi kategorileri eksik kalacaktr. (143) Saa git yok geit, sola git yok geit. Birbirini izleyen ve yok eden bu tanmlarda devrim, ehvet delisi bir zihniyetin eseridir. Bu zihniyet Vatikiotis'in tercih ettii lgnla (ki o lgnlk Arap'n olmayan, insani olan; soyut olmayan somut olan; cinsel olmayan gayr-cinsi olan bir lgnlktr) ulaamayan bir zihniyettir.
Bernard Lewis

Vatikiotis'in eserinde yer alan seme yazlar iinde en arlkls herhalde Bernard Lewis'in makalesi: slm'da Devrim Anlay. Burada strateji daha bir belirgin. Bilindii gibi bugn

ana dili Arapa olanlar iin t (s) ewra kelimesinin ve alkal kelimelerin mns devrimdir. Bu Vatikiotis'in takdiminde de belirtiliyor. Ancak Lewis t(s)ewra kelimesini makalenin sonuna brakyor, nce dewle (devlet), fitne (anari) ve b't (bakaldranlar) kelimelerinin dini ve tarihi mnlarn aklyor. Makalede anlatlan da u: Kt ynetime bakaldrmak eklindeki Bat ahlk slm dncesinde yoktur. Bunun neticesinde malbiyeti kabul ve suskunluk gibi siyasi tavrlar ortaya kmaktadr. Lewis'in yazsnda bu kavramlarn nerede vaki olduu pek belli deil; kavramlar tarihinin bir yerinde olsa gerek... Sonra yaznn sonunda u kelimelere rastlyoruz: Arapa konuan lkelerde devrim iin t(s)ewra kelimesi kullanlyor. Klasik Arapa'da t(s)vav-r kknn mns ayaa kalkmak (rnein bir deve iin), heyecana kaplmaktr. zellikle de Maribilerin dilinde, kafa tutmak demektir. Genellikle kk, bamsz bir birlik kurma Meselesinde kullanlr. Bunun iindir ki, Rurtuba'da hilfet sona erdikten sonra 11. yzylda spanya'da hkm sren frka krallar t(sl-uwer adn alrlar (Tekil hali: t(s)e'ir). T(s)ewra kelimesi (isim hali) Ortaalarda kullanlan standart szlk Shha'ya gre, rnein u misalde taknlk mnsna geliyor: ntzr hatt tekn hzihiyi t(e)ew-ra. Yani.- u heyecan bitene kadar bekle. (ok da gzel bir tavsiye). El-ici ayni fiili t(s)eweren halinde takdim ederek, it(s)eret fitne (kargaaya meydan vermek) diye tanmlyor. El-ici'ye gre bu, kiinin kt ynetime bakaldrmaktan kanmas iin bir sebep... T(s)ewra terimini 19. yzyl Arap mellifleri Fransz ihtilli iin kullandlar. Halefleri ise ayn kelimeyi, yerli yahut yabanc, amzn tasvip olunan devrimleri iin kullanmlardr. (144) Paragraf ltfen ve pek de inanmayarak yazlm gibi ada devrim kelimesinin kkeni olarak devenin ayaa kalkndan bahsetmek neyin nesi? Herhalde modern anlay gln gstermenin akllca bir yolu... Lewis amzda devrime verilen nemi ve ona duyulan saygy bir devenin yerinden kalkmdaki asalet (yahut gzellie) indirgiyor. Devrim heyecandr, ayartmadr,^ kck bir hkmranlk tesis etmektir-ite bu; En iyi fikir (ki herhalde yalnzca Batl bir bilim adamnn, yahut centilmenin fikridir) Ortalk yatana kadar beklemektir. Bu kltc ifadelere bakarak pek ok kimsenin (Lewis'in alayc ilminin kapsayamayaca biimde) aktif olarak t(s)ewraya bal olduunu karmak hayli mkldr Ama Orta Dou ile ilgili renciler ve siyaset yapmclar iin tabii olan da bu tr ze dayandrlm tanmlamadr: Araplar arasndaki devrimci ayaklanmalar, ancak devenin ayaa kalk kadar etkileyicidir ve ancak bir kylnn mrldan kadar ilgintir. Oryantalist literatre ve ideolojiye bal hibir eser, 20. yzylda Arap alemindeki devrimci ayaklan dile getiremeyecektir... Lewis'in t(s)ewra deyince ayaa kalkan bir deveyi yahut (deerler adna bir mcadele yerine) genel olarak heyecan hatrlamas akla unu getiriyor: Arap nevrotik bir ehvet dknnden baka bir ey deildir. Devrimi anlatmak iin kulland herbir deyim ve tabirde cinselliin imas var: heyecana, gelmek, heyecana kaplmak, ayaklanmak (aka gelmek)... Ama Arap'a maledilen ekseriya kt bir cinselliktir. Sonunda, Araplar ciddi eylemin gerekleri ile mcehhez bulunmadklar iin, onlarn aka gelileri de bir devenin ayaa kalkndan daha asilne deildir... Devrim yerini ayartmaya brakr. Kck bir hkmranlk ve daha fazla heyecan. Yani Arap tam bir birlemeyi beceremiyor. Onunki sevme, okama, kendi kendini tatmin ve yarm birleme. Havas ne kadar ilmi ve masum olursa olsun, dili ne kadar mkemmel olursa olsun, sanrm Lewis'in ima ettii eyler bunlar. Kelimelerin nanslarna ok dkn birisi olarak herhalde kendisinin kulland kelimelerin de nanslar olduundan haberdardr... Lewis pei hemen braklacak birisi deil, ok ilgin birisi. Anglo-Amerikan Orta Dou Kurumu'nun siyasi atmosferinde o, bilgili Oryantalisttir ve yazd herey bu sahann

otoritesini tamaktadr. Onbe yl boyunca verdii eserler, kurnaz ve imac olmaya almasna ramen, son derece ideolojiktir. Yapt son almalar, liberal, objektif, ilmi, eserler, verdiini iddia ederken, yalnzca ele ald konuya kar propaganda yapan bilim adamna yakr trden... Ama Oryantalizm'in tarihini az-ok bilenler iin bu srpriz olmasa gerektir. Bu bilimsel skandallerin sadece sonuncusu Cve Bat'da en az tenkide urayandr.)... Lewis Araplar ve slm' karalama, kk gsterme, gzden drme iine kendisini o kadar kaptrmtr ki bir bilim adam ve bir tarihi olarak takati tkenmitir, rnein bakn ne yapyor: 1964'de bir kitapta slm'n Bakaldrs balkl bir yazs kyor. Sonra,', oniki sene sonra, hemen ayni-makaleyi: (yeni yerine uymas iin yapt baz deiikliklerle) bu sefer slm'n Dn bal ile yaynlyor. (Commen-tary dergisinde). Bakaldn ile Dn arasnda bir gerileme szkonusudur. Lewis yapt bu deiiklik ile okuyucularna Mslmanlarn (Araplarn} neden asla skn bulmayacaklarn, srail'in Orta Dou hegemonyasna Evet demeyeceklerini anlatyor... imdi onun bu ileri nasl yaptna daha yakndan bakalm. Her iki yazda da Kahire'deki anti-em-peryalist bir yry sz konusu ediyor ve yryn Yahudileri hedef aldn sylyor. Ama ne bakmdan Yahudilerin hedef alndn bir trl sylemiyor. Esasen, yryn Yahudilere kar yapldnn ona gre somut kant birok kilisenin (Katolik, Ermeni, Grek Ortodoks] saldrya ve hasara uramasdr. nce 1964'deki satrlara bir bakalm: 2 Kasm 1945'de, Balfour Beyannamesi'nin sene-i devriyesinde Msrl siyasi liderler yry arsnda bulundular. Bunlar ksa srede Yahudi aleyhtar gsteriler halini ald, bu arada bir Katolik, bir Ermeni ve bir Grek Ortodoks kilisesi saldrya ve hasara urad. nsan soruyor: Katoliklerin, Ermenilerin ve Yunanllarn Balfour Beyannamesi ile ne alkas var?... (145) 1976'da Commentary dergisine yazlan yaz ise u: Milliyeti hareket gerek mnda, sevildike millilii azald ve dinilii oald. Yani Araplndan kaybetti, Mslmanl ise artt. Kriz anlarnda ise (ki son yllar birok krize ahit olmutur) insiyaki toplumsal sadakat btn dier duygularn stne kmaktadr. Birka rnek yeter. 2 Kasm 1945'da Msr'da, ngiliz Hkmeti'nce Balfour Beyannamesi'nin ilnnn sene-i devriyesinde gsteriler yapld. (NOT: Gsteriler yapld tabiri, insiyaki sadakati ima etmeye yneliktir. Daha nce, bu iin sorumlusu siyasi liderler idi). Geri gsterileri destekleyen siyasi liderlerin murad o ekilde deildi ama, gsteri ksa srede Yahudi aleyhtar bir ayaklanmaya dnt. Arkasndan mahiyeti iyice genileyen bu gsteri srasnda birok kilise (Katolik, Ermeni ve Grek Ortodoks) saldrya ve hasara urad. (NOT: Baka bir yenilik: Evvelki yazda adet kilise deniyordu, burada tr kiliseden sz ediliyor). (146) Lewis bilimi bir yana brakp polemik yardmyla, brada olduu gibi baka yerlerde de bir eyi gstermeye alyor . slm sadece bir din deil, ayn zamanda Yahudi-dman bir ideolojidir. Hibir mantki glk ekmeden, slm'n korkutucu bir kitle olgusu olduunu (bu arada da hakiki mnda halka malolmu olmadn) sylyor (ama bu problem onu fazla megul etmiyor.) Kendisinin kastlarla dolu yksnn ikinci basksnda grdmz gibi, szlerine devam ile slm'n akld bir sr yahut kitle olgusu olduunu, ve bu olgunun Mslmanlara tutkular igdler ve lgnca kinler yoluyla hakim olduunu da sylyor. zahlarnn tm gayesi okuyucularn korkutmak, onlar slm'n yaknna dahi brakmamaktr. Lewis'e gre ne slm ne de Mslmanlar gelime gsterirler. ylece vardrlar ve onlara kar dikkatli bulunulmaldr nk zlerinde (Lewis'e gre) Hristiyan ve Yahudi nefreti vardr ve bu nefretin tarihi epey eskidir. Lewis bu tr iirilmi lflar ederken son derece dikkatlidir,

bunu dolayl olarak yapmaktadr. Mslmanlarn tabii ki Nazi misali Yahudi dman olmadklarn syler. Ama, der, onlarn dini ksa zamanda bu tr bir fikre uyum gstebilir ve gstermitir de... Lewis ayn tavr slmn rklk, klecilik ve Bat'llarm iledii serler konusundaki tavrn anlatrken de srdrr. Lewis'in slm hakkndaki ideolojisinin z udur.- slm asla deimez... imdi onun btn gayesi okuyan muhafazakr Yahudi kitleyi ve kulak kabartacak olan sair kimseleri bir konuda uyarmaktr . Mslmanlarla ilgili her tr siyasi, tarihi ve bilimsel dnce bir karine ile balamal ve bitmelidir: Mslman Mslmandr... nk koskoca bir medeniyetin bir numaral ba-lalk konusunun din olmas ardr. Korumas altndaki kiiler adna her an mteyakkz olan liberal dnce iin byle bireyin lf bile abestir... Siyasetilerin, gazetecilerin ve bilim adamlarnn Mslman lemde din faktrnn nemi konusundaki yanlglar bu inann etkisini gsteriyor. Ayni sebepledir ki, bu kimseler Mslman dnyaya has siyasi Meseleleri san diliyle, solun, yahut ilericilerin yahut muhafazakrlarn diliyle yahut Bat'ya has sair terimlerle anlamaya alyorlar. Bu ise, kriket man beyzbol spikerinin anlatmasna benzer. (Bernard Lewis bu son cmleyi 1964'deki yazsndan aynen aktaryor. Ne kadar houna gittii belli.) (147) Daha sonraki bir eserinde Lewis bize hangi ter-minolojinh doru ve yararl olduunu sylyor ama kendisinin bahsini ettii terimler de Bat'ya has terimler (Bat'ya has ne demekse..): Birok dier smrge ahalisi gibi Mslmanlar da gerei dile getirmek yle dursun, onu grememektedirler... Lewis'e gre bunlar mitoloji hastasdrlar, bir de ABD'de revizyonistler vardr ki bunlara gre Amerikan fazileti, Amerikan asaleti geride kalmtr, ve bugn yeryznde ilenen btn gnahlarn, btn crmlerin sebebi lkelerinde kurulu bulunan dzendir. (148) Bir taraftan revizyonist tarihin kastl ve tamamen yanl bir anlatmn tekil eden bu iaret, dier taraftan Lewis'in sradan Mslmanlar ve revizyonistler stnde ykselen byk bir tarihi olmasn temin ediyor... Yine doru olmak babnda ve kendi ideali olan bi-lim'adammn asla nyarglarna boyun ememesi (149) konusunda Lewis kendi gznde ve dvas nnde bir silahordur. rnein (Arap milliyetisinin kulland cari dili kullanarak) Araplarn Siyonizme niin kar durduklarn anlatr, ama yazlarnn hibirinde (yerli Arap ahalinin kar kt) bir Filistin igalinden ve Siyonist mstemleke fikrinden bahsetmez. Bir srailli bunu inkr edecek deildir, ama tarihi Lewis es geiyor. srail hari, Orta Dou'da demokrasinin olmadndan bahsediyor, ama srail'de Araplara tahakkm iin bavurulan Acil Savunma Ynetmelikle-ri'nden haber yok. Tabii Araplarn srail'de korunmalar gayesiyle alkonmalarmdan yahut askeri igal altndaki Gazza'nm Bat Kys'ndaki kanun-d yerleim blgelerinden de haberi yok. Daha nceki Filistin'de, bata muhaceret olmak zere, Araplar iin insan haklarnn ademiyetinden de sz etmiyor Bernard Lewis... Bunun yerine kendisine bilimsel bir hrriyet tanyarak yle diyor: (Araplar ilgilendirdii kadaryla] emperyalizm ve Siyonizm her zaman vard ama adlar Hristiyanlk ve Musevilikti. (150) slm'a kar taknd tavr glendirebilmek iin T. E. Lawren-ce'in Samiler konusundaki szlerine mracaat ediyor, (sanki Siyonizm dini bir hareket deil de Franszlarn balatt bir hareket imiesine) Siyonizm'i slm ile birlikte ele almyor, ve srekli olarak unu kantlamaya alyor: Herhangi bir yerde herhangi bir devrim olsa olsa en fazla lik bir Mehdi beklentisidir. Tabii bu bir siyasi propagandadr ve yle kalsa insan o kadar yadrgamaz. Ne var ki gerek tarihinin Meselelere tarafsz bak, adil oluu gibi vaazlar da yazya dahil Bu vaazlardan anlalmas gereken u: Mslmanlar ve Araplar objektif olamazlar, ama onlar hakknda yaz yazan Levvis gibi Oryantalistler tanm itibaryla, eitim itibaryla, Bat'l olmak hasebiyle

objektiftirler. te Oryantalist dogmann zirvesi: nceledii eyi kk drmekle kalmyor, kendi mensuplarn da byle kr ediyor. Ama gelin bir kere daha Lewis'e kulak verelim: Tarihinin nasl davranmas gerektiini anlatyor. Tabii unu sorabiliriz: Acaba cezalandrd pein hkmlerin sahibi sadece Dou'-lular mdr? Tarihinin sadakat duygusu, pekl aratrma konusunun seimini etkileyebilir. Ama asla konuyu ele al tarzn etkilememelidir. Eer aratrmalar esnasnda kendisini bal sayd grubu hep hakl ve o grubun att btn dier gruplar hep haksz grdn sezerse, o zaman yarglarn gzden geirmesi, delilleri seerken ve deerlendirirken dayand hipotezleri yeniden incelemesi gerekir. nk insan topluluklarnn daima hakl olmak gibi bir zellii yoktur. (Herhalde buna Oryantalistler.de dahil...] Nihayet, hikyesini takdim ederken tarihi adil ve drst olmaldr. Bu pek tabii plak bir-iki kesin hakikati syleyip susmak deildir. Eserinin birok yerinde (almasnn birok safhasnda) tarihinin hipotezler kurmas ve hkmlere varmas gerekir. nemli olan bunun uurlu ve berrak bir biimde yaplmasdr. Bunun iin de vard yarglar lehindeki ve aleyhindeki delillere baklmal, eitli muhtemel yorumlar ele alnmal ve aka kararn ne olduu ve bu karara nasl, niin varld belirtilmelidir. (151) Lewis'in ele ald slm hakknda (ele al tarzna bakarsak) bilinli, adil ve berrak bir hkmde bulunmasn beklemek bouna... Grdmz gibi o imay tercih ediyor. Ama galiba bu tercihten haberi de yoksa herhalde velinimeti olan Oryantalizmin bu ima ve hipotezleri tartlmaz gerekler olarak tespit ettiini sylerdi. (Siyonizm taraftarl, Arap milliyetiliine muhalefet ve Souk Savalk konularnda daha bilinli.) Belki de bu temel hakikatlerin en tartlmaz vs en acaip olan (nk baka bir dil iin ayn fikir ileri srlemez) bir dil olarak Arapa'nn tehlikeli bir ideoloji olduudur. Gnmzde bu grn klasik ifadesi E. ubi'nin Arap Dilinin Araplarn Psikolojisi zerindeki Etkisi adl eseridir. (152) Yazardan Gerek klinik gerek sosyal psikoloji eitimi olan bir psikolog diye bahsediliyor. Ve insan bu kiinin grlerinin popler olmasn kendisinin Arap oluuna balyor. (Bu grlerin sahibi olarak kendisini de sua itmi oluyor.) leri srd grler basit bir dnn eseri, belki de dilin ne olduunu ve nasl ilediini bilmeyi-inden... Ama yaznn ara balklar hikyenin ne olduunu gsteriyor. Arapa'nn zellikleri: Genel Olarak Dnte Mulaklk, Dilsel aretlere Verilen Ar nem, Ar Syleyi ve Mbalaa. ubi'den sk sk otorite diye sz edilmesinin sebebi kendisinin otorite gibi konumas.. Bir de var kabul ettii ey: yle bir Arap ki hem az var dili yok, hem de gay-ri-ciddi ve gayesiz oyunlar oynayan bir kelime stad... bihin bahsini ettii eyde dilsizlik nemli bir yer tutar nk bir kere olsun yazsnda Arap'n o denli iftihar ettii literatrden bahis yok. Peki nerede etkileyecek Arapa Arabn zihniyetini?... Oryantahzmin Arap iin yaratt mitolojik lemde... Arap dilsizlikle yararsz ar ifadenin, fakirlikle israfn canl almetidir. Byle bir sonuca filolojik yollarla ulalmas bireyin iareti: Bugn ancak son derece nadir kiilerde yaayan (ve evvelce karmak bir nitelikte olan) bir filolojik gelenein hazin sonu... Bugnn Oryantalistinin filolojiyi dayanak ittihaz edii, artk tamamen Sosyal Bilim ideolojik uzmanlna dnm bulunan bilimsel bir abann son rahatszldr. .. Ele aldmz her konuda Oryantalizmin dili ana rol oynar. Zdlar tabii diye biraraya getirir, bilimsel deyimler ve metodolojiler iinde insan tipleri sunar, kendi yaratt nesnelere (kelimeler) gereklik ve atf kabiliyeti izafe eder. Bu mitik dil bir azdr, yani muhakkak sistematiktir. nsan evvel (baz hallerde uurd ama herhalde istemsiz olarak) szkonusu azn varln teminat altna alan ideoloji ve messeselere balanmakszn bir az uydurmaz,

yahut bal hkmlerde bulunmaz. Szkonusu messeseler her zaman daha az gelimi bir lke ile uraan gelimi bir lkenin, zayf bir lke ile uraan gl bir lkenin messeseleridir... Mitik azm ana nitelii kendi meneini de, bahsini ettii eyin meneini de setretmesidir. Araplar statik, neredeyse ideal tipler olarak takdim ediliyorlar. Ne gerekleebilecek u an kendilerinde sakl bir kuvveden, ne de oluacak bir tarihten bahis var. Arapa'ya verdii ar nem Oryantalistin bu dili, zihniyete, topluma, tarihe ve doaya eit tutmasna yaryor. Oryantalist iin Arap Arapay konumuyor, Arapa Arabi konuuyor.
Doulular... Doulular

Benim Oryantalizm, adn verdiim hayali ideolojiler sisteminin ifade ettii ciddi eyler var.. Bunun tek sebebi de bu sistemin fikri zayfl deil.. nk bugn ABD Orta Dou'ya muazzam yatrmlar yapyor. Bu yatrmalar dnyann baka hibir blgesindeki yatrmla kyas kabul etmeyecek yatrmlardr. Siyaset yapmclarna danmanlk yapan Orta Dou uzmanlar Serapa Oryantalisttirler. Yatrmn ou kumdan temeller zerinde duruyor nk siyasete yn veren uzmanlar pazarlamas kolay soyutlamalar kullanyorlar: Siyasi sekinler, modernizasyon ve istikrar. Bunlann ou siyaset dili giydirilmi eski Oryantalist kategorilerdir ve Filistinlilerin srail'e kar direniini de, son zamanlarda Lbnan'da olup bitenleri de ifadeden acizdirler. Oryantalist imdi Dou'yu Batnn bir taklidi olarak grmeye alyor. Bernard Lewis'e gre, bu Dou ancak milliyetileri Bat ile uzlatnda dzelir. (153) Eh, bu arada Araplar, Mslmanlar, yahut nc ve Drdnc Dnyalar beklenmedik yollara girerlerse, herhalde bir Oryantalist kp Doulularn adam olmayacaklarnn ve onlara gven duyulamayacanm kantlandn syleyecektir... Gerek Dou'nun Oryantalist portrelerdeki Dou'clan farkl olduunu syleyerek yahut Oryantalistler ekseriya Batl olduklar iin, Dou'yu derinlemesine grmelerine imkn yoktur. diyerek Oryantalizm'in metodolojik baarszlklarn tam bir surette dile getirmi olamayz. Her iki neri de yanltr. Ne bu kitabn tezi (slm, Arap, yahut her neyse) gerek bir Dou'nun var olduudur,- ne de Robert K. Mer-ton'n yararl ayrmna mracat etmek gerekirse, ierden bakan birisinin, dardan bakana oranla stnlnden (154) bahsetmektir. Tam tersine ben Dou nun kendisinin de mrekkep bir varlk olduunu sylyorum. Sylediim bir ey de udur: Belli bir corafi blgeye has bir din, kltr yahut rk zne dayanlarak tanmlanabilecek belli, birbirinden kkten farkl insanlar olabilecei dncesi son derece tartlr bir dncedir. Pek tabii ki siyahlar hakknda ancak bir siyahn, Mslmanlar hakknda ancak bir Mslmann lf edebilecei kanaatinde de deilim... Ama baarszlklarna ramen, kulland baarsz dile ramen, pek gizleyemedii rklna ve sigara kd kalnlndaki fikri yapma ramen, bugn Oryantalizm anlatmaya altm biimlerde hayatn srdrmektedir. Dou'ya tam olmasnda korkulacak bir yan vardr: Arapa kitap ve gazetelerin (Japoncay, Hinteyi ve baka Dou dillerini de dahil edebiliriz) sayfalarn elden dme tahliller dolduruyor: Bir Arap Arap Zihniyetini, slm' ve Oryantalizm'in dier efsanelerini tahlil ediyor. Oryantalizm'in dier efsanelerini tahlil ediyor. Oryantalizm'in ABD'deki yaylnn bir sebebi de Arap parasnn, Arap kaynaklarnn geleneksel olarak zaten stratejik nemi haiz kabul edilen Dou'ya duyulan alkay parlak bir biimde arttr... Hakikat u ki, Oryantalizm yeni emperyalizmin kalplarna girmitir ve burada onun nde gelen paradigmalar Asya'ya hakim olma dncesi ile almamakta, onu desteklemektedir.

Dounun ahsen ve dorudan in olduum blmnde, entellekteller ile yeni emperyalizm arasndaki uyuma, Oryantalizmin zel zaferlerinden biridir.. Bugn Arap dnyas fikren, siyasi olarak ve kltrel olarak ABD'nin uydusudur. Bu kendi iinde anlacak bir durum deil ama uydu ilikisinin tad zel form znt verici. nce unu dnn: Bugn Arap dnyasndaki niversiteler, evvelki bir mstem-lekeci gcn miras brakt yahut empoze ettii bir kalba gre ynetilmekte... Yeni koullar, eitimle ilgili gerekleri garip hallere sokuyor: Yzlerce rencinin doldurduu snflar, eitimi kt, program ykl ve maa dk hocaar, siyasi atamalar, ileri derecede aratrmann ve aratrma imknlarnn hemen tamamyla noksan oluu ve en nemlisi, btn blgede eli-yz dzgn tek ktphanenin olmay. Bir zaman ngiltere ve Fransa aaalarnn ve zenginliklerinin sayesinde Dou'da fikir ufuklarna hakimdiler. imdi ise bu makam ABD igal ediyor. Bunun sonucu olarak da sistemi yarp geebilen -be baarl renciye mezuniyetten sonraki almalarn ABD'de srdrmeleri iin davetiye karlyor. Geri renim iin Avrupa'ya giden Arap renciler yok deil, ama ok byk bir ounluk ABD'ye gidiyor. Devrimci lkelerden olduu kadar (Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi) tutucu lkelerden de... Ayrca, ABD'de burs, i imkn ve aratrma gibi dallardaki ynlendirici sistem ABD'yi Meselelere tam olarak hakim klyor. Gerek bir kaynak olsun olmasn, kaynan ABD olduu varsaylyor... ki faktr Oryantalizmin zaferini pekitiriyor: (D Bir genelleme yaplabilirse, bugn Yakn Dou kltrnn hissedilen eilimleri Avrupa ve Amerika modellerinin gdmndedir. ,Th Hseyin 1936'da ada Arap kltrnn Dou'lu deil, Avrupa'l olduunu sylerken, kendisinin mtema,yiz bir mensubu olduu Arap kltrel sekinlerinin hviyetini perinliyordu Her ne kadar, 1950'den bu yana blgeyi etkisi altna alan gl anti-emperyalist nc Dnya fikirleri akm hakim kltrn Bat'ya bakan azn tr-plemi ise de, Arap kltrel sekinlerinin durumu hlen ayndr... lve olarak, Arap-slm lemi, kltr, bilgi ve bilim adam retiminde ikinci bir g durumundadr. imdi burada ortaya kan durumu izah ederken kuvvet politikas dilinin kullanlmas konusunda son derece gereki olunmaldr. Hibir Arap yahut Mslman bilim adam, Avrupa ve ABD'de, bilimsel yaynlardaki, kurum ve niversitelerdeki hareketlere kar kaytsz kalamaz. Ama bunun tersi geerli deildir. rnein, bugn xA.rap leminde Arabi tetkikler dalnda doru-drst bir yayn yoktur. Braknz Bat ve dier konular hakkndaki ettleri, Arap leminin Tetkiki konusunda Oxford'la, Harvard'la yahut ULA ile ak atacak herhangi bir Arap etiirn kurumu da yoktur. Bunun tahmin edebileceiniz sonucu, Amerikan Oryantalistlerinin dizinin dibinde oturup okuduunu daha sonra kendi vatandalarna aktarmak arzusundaki Doulu renciler (ve retmenlerdir...) Bu aktarma sistemi bireyi kanlmaz klyor': Amerikan eitimi alan Doulu, (Oryantalist sistemin stesinden gelebildii iin) kendi yurttalar karsnda bir stnlk tavr taknacaktr. Kendisinin stnde olanlarla, Avrupa'n ve Amerikal Oryantalistlerle olan ilikisinde ise mahalli muhbir niteliini muhafaza edecektir. Ve zaten eer ansl bulunur da lisans st eitiminden sonra Bat'da kalabilirse, oynayaca rol budur. Bugn Amerikan niversitelerinde Dou dillerinin ilk basama genellikle mahalli muhbirlerce verilir. Sistemin (niversite, vakf, vb.) gc Doulu olmayanlarn elindedir. (Oysa, Doulu olmayan grevliler Doulu olanlara sayca stn de deildirler...) Kltrel stnln nasl muhafaza edildiine dair baka gstergeler de vardr. Doulunun rzasndan tutun ABD nin yapaca ekonomik baskya ka.-dar... rnein, bakyorsunuz, ABD'de Arap ve Mslman Dou'yu tetkikle uraan bir sr teekkl var iken, Dou'da (bu blgedeki en byk iktisadi ve siyasi tesirin sahibi) ABD'yi inceleyen tek kurulu yok.

Daha kts, Dou'da Dou'yu tetkikle uraan orta halli bir-iki enstit bile yok... Ama sanrm btn bunlar Oryantalizmin muvaffakiyetine yardm eden ikinci faktre nisbetle bir hitir. (2) Bu faktr Dou'da-ki tketicilik faktrdr. Btn slm ve Arap dnyas Bat pazarna abonedir. Blgenin en byk kayna olan petrol Amerikan ekonomisinin tkettiini sanrm hatrlatmaya gerek yok. Bundan kastm yalnzca byk petrol irketlerinin Amerikan iktisadi sisteminin kontrol altnda oluu deildir; bireyi daha sylemek istiyorum: Pazarlama, aratrma ve sanayi ynetimi bir yana, Araplarn Petrolden elde ettikleri gelir ABD'de toplanmaktadr. Bu, petrol-zengini Araplar Amerikan ihra rnlerinin muazzam mterileri haline getirmitir ve Basra Krfezi'ndeki lkeler iin olduu kadar, hepsi devrimci lkeler olan Libya, Irak ve Cezayir iin de geerlidir. Sylemek istediim eye gelince: liki tek-ynldr. ABD bir-iki maln sekin mterisidir (petrol ve ucuz igc.) Araplar ise, ok eitli (maddi ve ideolojik.) ABD rnlerinin talibidirler. Bunun pek ok neticesi olmutur. Blgede bir zevk standartlamas hasl olmutur. Bunun sembolleri sadece transistorlu radyo, blucin ve Coca-Cola deildir. Bir de Amerikan kitle haberleme aralarmca yaylan ve televizyon seyreden kitlelerce dnlmeden alnan Dou'ya ait kltrel imajlar vardr. Bahsini ettiim eyin en basit sonucu, kendisini Hollywood'un Arabi sanan Araptr Bir baka sonu da, Bat nm pazar ekonomisinin ve onun tketici yneliminin ortaya kard (artan bir hzla da karmaya devam ettii) bir tip eitimli kiidir ki bu kii entellektel formasyonu itibaryla pazar ekonomisinin gereklerini yerine getrmeyi grev bilmektedir.. Mhendislie, daresi ve Ekonomiye verilen bariz bir nem var. Ama aydnn kendisi Bat'nn izdii hatlarn bir muavini... Rol belirli: Modernletirme. Bu da genellikle ABD'den alman modernizasyon, ilerleme ve kltr konularndaki fikirlerin meruiyet ve otorite kazanmas dernek.. Bunun insan etkileyen bir delilini Sosyal Bilimlerde ve hayret edilir bir ekilde, devrimci entelektellerde buluyoruz: Bunlarn Mancism'i Marxn daha evvel deindiimiz, nc Dnya'y tefrik yapmadan tahlil eden yazlarndan alnm.. Yani grlyor ki, Oryantalizmin imajlar ve doktrinleri arasnda fikri bir uyum olduu gibi, bu iktisadi, siyasi ve sosyal alverilerde de perinleniyor .-ada Dou, Kendi Oryantalizasyonuna itirak ediyor... Sonu olarak, Oryantalizmin bir alternatifine ne dersiniz?.. Yani bu kitap sadece bir eye kar m yazld, baka bir ey iin yazlmad m?... Zaman zaman saha ettlerindeki dekolonizasyondan (zd- mstemleke) bahsettim .- Enver Abdelmalik'ih almalar, Hull grubunun nerettii Orta Dou,Tetkikleri, Avrupal olsun, Amerika'l yahut Yakn arkl olsun, deiik bilim adamlarnn yenileyici analiz ve nerileri... (155) Ama bunlarn ya adndan bahsettim ya da ima edip getim. Benim gayem belli bir fikir sistemini anlatmakt. Yerine bir ey (yeni bir sistem) ikame etmek deil... Ayrca, insan tecrbesini kavramamza yarayacak sorular sormaya altm: Kii baka kltrleri nasl anlatr? Baka kltr ne demektir? Ayr bir kltr (rk, din, yahut uygarlk) nosyonu yararl mdr, yoksa hep (kii kendisinin olan anlatrken) gururlanmaya, (bakasnn olan anlatrken) dmanla, saldrganla m sebep olmaktadr? Kltrel, dini ve rksai^farkllklar, sosyo-ekonomik, politik, tasrihi farkllklardan daha m nemlidir?. Fikirler ne ekilde otorite, normallik, doallk kazanrlar? Fikir adamnn rol nedir? Bu rol kendisinin ait olduu kltr ve devleti merulatrmak mdr? Bamsz eletirisel bir bilince, ztlaman eletirisel bir bilince vermesi gereken nem nedir?... Sanyorum bu sorulara verdiim baz cevaplar evvelki sayfalarda bulmak mmkn. Fakat belki imdi daha ak-seik ifade edebilirim: Bu kitapta belirttiim gibi Oryantalizm siyasetd bilimi imknsz hale getirdii gibi, devlet ile bilim adam arasndaki mesafenin ok yakn

olmasn da tartlr hale sokuyor. Sanrm bir husus daha ak: Oryantalizmi srekli biimde zorlayc bir dn tarz klan hl ve artlar devam edecektir. Yazk Ama aklma mantki bir ey de geliyor: Her zaman, imdiye kadar olduu gibi, fikren, ideolojik olarak ve siyasi olarak, bildiini okuyamayacak (karsnda bir direni bulacaktr...) Bu kitab yazmamn, yazabilmemin sebebi, bu kitapta bahsini ettiim bilim kadar bozuk olmayan, insani gereklere bu kadar kr olmayan bilimin, bilim adamlarnn mevcudiyetidir. Bugn slm Tarihi, Din, Uygarlk, Sosyoloji ve Antropoloji sahalarnda bilim adna byk baarlar kazanan, deerli eserler veren birok bilim adam var. Problem kendini koUamayan, Aktarlanlar (*) bilinsiz bir biimde alan ve Oryantalist lonca geleneinin ana den bilim adamyla ortaya kmaktadr. lgin almalar Oryantalizm gibi kanunla, imparatorlukla, corafya ile tanml bir sahaya deil, fikren tanml bir sahaya ballk duyan bilim adamlarnn eserleri olacaktr. Bunun yakn zamanlardaki bir rnei, Clifford Geertz' Antropoloji-si'dir, kendisinin (slm'a duyduu ilgiyi canl tutan, somut klan) Oryantalizmin trelerine, pein yarglarna ve retilerine deil, tetkik ettii belirli cemiyetlere ve problemlere deer vermesidir.
Jacques Berque ve Maxme Rodinson

Dier bir yandan, geleneksel Oryantalist disiplinlerde eitim grm bilim adamlar ve eletirmenler de pekl kendilerini eski ideolojik gmlekten kurtarabilmektedirler. Jacques Berque'in ve Maxime Rodin-son'un eitimleri, mevcut olann en koyularndan biridir, ama onlar geleneksel sorunlar ele alrken bile, metodoloji konusunda bir z-bilin sahibidirler. Oryantalizmin son derece kendine has, iine kapank ve ar pozitivist bir gven sahibi oluu karsnda, Dou'da yahut Dou hakknda tetkiklerde bulunan birisinin kendisini konusuna amasnm bir yolu, metodunu gzden geirmesidir. te Berque ve Rodinson'un zellii budur, tabii farklar hari.. nsan onlarn eserlerinde nce ellerindeki, malzemeye kar duyduklar hassasiyetle karlayor. Bunu izleyen ise metodoloji ve ilemlerin srekli gzden geirilmesi; yaplan alma-nn (doktriner bir reeteye deil) eldeki malzemeye kar duyarl olmasnn temini yolundaki abadr. Muhakkak Berque ve Rodinson, Abdelmalik ve Roger Owen bireyin daha farkndalar .- arkla ilgili olsun olmasn, insan ve cemiyet en iyi biimde, btn beeri bilimlerin tekil ettii geni alanda kavranacaktr. Onun iin bu kiiler dier sahalarda olup bitenin eletirici okuyucular ve rencileridirler. Berque'in Yapsal Antropolojideki son gelimelere, Rodinson'un Sosyolojiye ve Siyaset Teorisine, Owen'in ktisat Tarihine duyduklar alka: Bunlar ark'la ilgili problemlerin tetkikiyle uraanlara ada Beeri Bilimlerden gelen tenvir edici slah unsurlar.. Ama bir vaka var ki, ka yok: Biz-Onlar ayrmna boverdiimizi dnsek bile, bugn bilim gl bir dizi siyasi (ve neticesinde ideolojik) gerekle beslenmektedir. Dou-Bat ayrmndan kasak, Kuzey-Gney ayrmna, zengin-yoksul, emperyalist-antiem-peryalist, beyaz-siyah ayrmnn birine muhakkak atyoruz. Bu ayrmlarn varit olmadna kendimizi inandrarak onlar yok etmemiz imknsz. Tersine, ada Oryantalizmden aldmz bir derse gre, bu bbda kiinin kendini gizlemesi ayptr ve netice olarak ayrm lan habisletirir ve srekli klar. Ama ak polemie dayal salkl terakkici bilim, de son derece kolaylkla dogmatik bir uykuya dnr, ki bu seenek de pek yceltici deil... Benim problemi nasl anladm yukarda formle ettiim sorular az-ok gsteriyor. ada dn ve tecrbe bize baz, konularn detaylarna dikkat etmemiz gerektiini tenbihlemitir. Bu konular: Anlatm (resmetme), Bir Bakasnm tetkik edilmesi, rk dn, otoritenin ve otoriter fikirlerin zerinde dnlmeden ve eletiri szgecinden geirilmeden kabul, fikir adamlarnn sosyo-politik rol ve pheci eletirici bilincin byk deeridir.. Belki insan tecrbesi konusundaki tetkiklerin (siyasi sonular bir yana) en azndan iyi ya da kt ahlki

bir sonucu olduunu hatrda tutarsak, bilim adam olarak yaptmz eylere kar bigne kalmayz. Ve soruyorum, bilim adam iin insan hrriyeti ve bilgisinden daha ef-dal olan norm hangisidir? Belki bireyi daha hatrlamamz gerekecektir: Toplum iinde insann ele alm, insan tarihine ve tecrbesine istinad eder. Bilgi soyutlamalara, mulak kanunlara yahut babo sistemlere deil. O zaman sorun, tetkikin gidiatn biraz tecrbeye uydurmaktr ki tecrbe de tetkikle aydnlanacak ve belki de suret deitirecektir. Her halkrda Dounun tekrar ve tekrar Oryantalize edilmesinden kanlmaldr. Bunun sonucu herhalde bilginin slah ve bilim adamnn kendini beenmiliinin azalmas olacaktr. O Dou ortadan kalknca ortaya baz bilim adamlar, eletirmenler, fikir adamlar ve insanlar kacaktr, ki bu kimseler iin insan varlnn ve birliinin pekitirilmesi, yceltilmesi eklinde formln bulan ortak teebbs, rksal, etnik ve ulaa ayrmlardan ok daha fazla nemlidir... Kt'i bir surette inanyorum ki (dier almamda da bunu gstermeye gayret ettim) bugn beeri bilimlerde ada bilim adamna yeterince basiret, me-tod ve fikir salayacak alma ifa edilmektedir ve bunlar Oryantalist birikime bal rk, ideolojik ve em-. peryalist kategorilerin tesirini giderse gerektir. Ben Oryantalizmin baarszln fikri olduu kadar da insani bir baarszlk telakki ediyorum. nk kendi dnyasna yabanc kabul ettii bir blgeye kar eksilmez bir muhalefeti srdrmek uruna Oryantalizm, beeri tecrbeyi kendisine maletmeyi baaramad. Onu beeri tecrbe olarak dahi gremedi... Eer 20. yzylda pekok ulusun siyasi ve tarihi uurla uurianmdan lykmca istifade edebilirsek, bugn Oryantalizmin ve onun temsil ettii hereyin sahip olduu cihanmul hegemonyasnn karsna dikilebiliriz. Ve eer bu kitabn gelecek iin ifade ettii bir mn var ise, bu iki ekildedir: (a) Bu ayaa kalka czi bir katk, (b) Bir uyar olarak: Oryantalizm nevinden dnce sistemleri, kk gce dayal bilim, ideolojik uydurmalar (ksaca insan zihninin eseri ayak balan) ok ksa srede domakta, tatbik edilmekte ve muhafaza edilmektedirler... Hepsinden daha nemlisi okuyucumu bir konuda tenvir etmi olmay umuyorum .- Oryantalizmin cevab Oksidantalizm (Carbiy-yat) deildir. Hibir Dou'iu, kendisi bir kere 'Dou'-luluu' tattktan sonra, artk bu sefer de kendisinin yapt Doulular (ve Bat'llan) tetkik edebilecek oluu ile aranamaz Oryantalizm hakknda malmat sahibi olmann bir faydas olacaksa bu, bilginin (herhangi bir bilginin, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda) ayartc biimde mecramdan saptrlma kar bir uyar oluudur. Bu uyar bize imdi her zamankinden daha fazla lzmdr.

EK
ORYANTALZME YENDEN BAKI (*)
Eele alacam sorunlarn herbiri Oryantalizm adl kitapta irdelenen genel sorunlardan kmaktadr. Bunlarn en nemlileri unlar: Baka kltrlerin, baka cemiyetlerin, baka tarihlerin anlatm (representa-tionJ; bilgi-g ilintisi; aydn kiinin rol; eitli metinler arasnda olsun, metin ile durum arasnda olsun, metin ile tarih arasnda olsun, szkonusu olan alkalara degin metodolojik sorunlar.
Girerken

Konuya girerken baz hususlar aklamak gerektii inancndaym: ncelikle, ben Oryantalizm dediim zaman akla gelmesi gereken ey, benim kitabm deil, Oryantalizm mevzuudur. Bu arada ben kitabmn (Oryantalizm) kapsad fikri ve siyasi sahaya deinmi olacam; buna bir de o gnden bu yana yapm olduum tefekkr ilve edilmi olacaktr.. kinci olarak.- ahsen ben burada beni eletirenlere cevap veriyor pozisyonunda olmak istemiyorum, yle dnlmesin...

Evet, Oryantalizm epey tepki ekti; byk bir ounluu olumlu ve eitici oldu. Hayli miktarda eletiri de hasmne idi, istismara ynelik idi. Ama asl sylemem gereken ey, sylenen yahut yazlan here-yi tam mansyla anlam yahut hazmetmi olmad-mdr; anlam deilim... Daha ok anladm, kitapta deindiim konularn daha iyi anlatlmasn temin edecek nerilerdir. Baka gzlemcileri ise (rnein niin Alman Oryantalistlerine yer verilmediini sorup da, sebep gereke vaaz etmeyenler gibi) dorusu bu ya, yzeysel bulduum iin, onlara cevap vermem gerekmezmi gibi bir duyguya sahibim. Bir de benim tarihsel konumadm (ahistorical) ve tutarsz eyler sylediimi ileri srenler var; keke bu kiiler tutarlln erdemlerinin ne olduunu iyice tahlile tbi tutsalar; gayri tarihi olduum meselesine gelince, ama bu beni snamaz ki, benim dediimi mey-yed klar...
Oryantalizmin Mns zerine

Pek tabii, bir dn ve uzmanlk ubesi nitelii ile, Oryantalizm birbirine karan eitli cepheleri iermektedir: (1) Avrupa ile Asya arasndaki (srekli deiime tbi) tarihi ve kltrel ba, ki bu ban 4000 (drt bin) senelik bir tarihi var; (2) Bat'daki bir kltr dal (discipline) ki, buna bal olarak ve 19. Yzyldan balayarak, insanlar eitli Dou kltrlerini, Dou geleneklerini ele alm, uzun uzadya tetkik etmilerdir. (3) Dnyamn Dou denilen bir ksmn konu alan ideolojik varsaymlar, imajlar ve fantaziler, asl-astar olmayan fikirler... Oryantalizmin bu tanmnn ortak yan, Dou'-yu Bat'dan ayran bir hattr ki, ben kitabmda bunun bir doal faktr olmayp, bir insan ii olduunu belirttim, tasavvur rn corafya (imaginative geop-raphy) diye de adlandrdm. Yalnz bu, Dou ile Bat arasndaki ayrmn deimez, olduu mnsna gelmedii gibi, yalnzca ve yalnzca hayali olduu mnsna da gelmemektedir Bu sadece kuvvetle bireyi vurgulamaktr ve o udur: Vico'nun milletler lemi (World of nations) dedii eyin herbir cephesi iin varit olduu gibi, Dou ve Bat da insan elinden km vakalardr ve (lhi yahut tabii dnyann deil de) sosyal dnyann kopmaz, ayrlmaz bileikleri olarak ele alnsalar gerektir... Ve sosyal lem, tetkik konusu olan saha Crealm) ile birlikte, tetkiki yapan zne (subjekt) yahut kimseyi (person) de ierdii iin, Oryantalizmi ele alrken bu iki faktr de gz nnden uzak-latrmamak icap eder. Muhakkak ki, bir yanda Oryantalistler, te yanda da Doulular olmasa Oryantalizm diye bireyden bahsetmek de imknsz hale gelir. ..
Siyasi Kapsam

Esasnda bu, tefsire (hermeneutics) dayal herhangi bir teori iin temel vakadr. Ama Oryantalizmin sorunlarn kendisine has siyasi yahut ahlki yahut bilgisel (epistemological) konumlarda tartmaya yanaan herhalde ok az Bu, Oryantalistler iin olduu kadar yazdm kitab eletiren profesyonel edebiyat eletirmenleri iin de varit. Bana Oryantalizmin siyasi meneini de, onun geerliliini srdren siyasi aktalitesini de inkr etmek imknsz gibi geldii iin, (gerek fikri gerek siyasi zeminde) Oryantalist siyasetten bahsedilmeyiinin sebeplerini aratrmak gerekir inancndaym. Bu diren bizatihi inkr edilen eye dellet ediyor bence...
Sorular

Eer bir takm sora, mahalli sorunlar bakmndan Oryantalizmin deerlendirilmesine temel tekil etmekte ise, (Dou'yu ett edip onun hakknda sz. syleyenin kim olduu, ne gibi bir kurumsal yahut deyi-sel konumda konuulduu, kime hitap edildii, ne gibi amalarn hedeflendii) ikinci bir takm soru da bizi daha geni bir sorunlar erevesine gtrr: Bunlar metodoloji ile alkal sorunlardr. Bu sorunlara iyice ciddi bir hviyet kazandran sorular ise (1) bilgi retiminin nasl olup da ayrc deil birletirici (toplumsal) glere hizmet edecei ile, (2) nas olup da (g politikas, g mlhazalar, g mevkileri ve stratejileri ile iice bir

konumda) tahakkme ve zorlamaya rabet etmeyen bilgi retilebileceidir. Oryantalizmi metodoloji ve ahlk asndan yeni bir incelemeye tbi tutarken, bu arada feminizm (kadn haklar), rk aratrmalar, sosyalist ve antiemperyalist aratrma sahalarnda varl sezilen benzer sorunlara da dikkat ekmeden geemeyeceim. Bilindii gibi sz edilen btn aratrma konular varln bir hak dan almaktadr. Bu hak daha nceleri siyasi ve fikri dzeylerde, temsil edilmeyen yahut yanl temsil edilen, ihra edilen (ayrma tbi tutulan), fonksiyonlar inkr edilen, tarih sahnesindeki nemi reddedilen insan gruplarnn kendi adlarna sz etme ve kendi kendilerini temsil etme hakkdr.. Ksacas, Oryantalizmi bu geni ve hrriyeti mercek ile ele alrken, yle-bople deil, deta yeni bir bilgi tr iin nesneler retmek zarureti doacaktr...
Mahalli Sorunlar

nce bahsini ettiim blgesel sorunlar ele almak istiyorum. Eser meydana getirenler geriye baktklarnda yle yapsaydm, keke unu deseydim gibi hislere kaplrlar. Tabii bir de Meseleyi artk daha geni bir perspektiften grmektedirler. Ben de eserim hakkmda yazlan yazlar karsnda daha geni bir anlay imkn bulduumu syleyebilirim. Eletirilere bakacak olursak, Oryantalizm (ABD ve Avrupa ile karlkl ilikiler iinde bulunan) Arapslm lemi ile alkal cari tartmalar, tartmal yorumlar ve gerek atmalar dile getiriyor, bunlara bir mnda tercman oluyor... imdi, beni gz nne alacak olursanz, benim Doululuk hissimin menei Filistin'de ve Msr'da geen ocukluk yllarmdr. Tabi tepki duymak aklma daha sonralar (II. Dnya Sava sonrasndaki bamszlk akmlar srasnda) gelmitir. Balca mevzular u ekilde sralayabiliriz-: Arap Milliyetilii, Nsrizm, 1967 Harbi, Filistin Ulusal Hareketi'nin ortaya-k, 1973 Harbi, Lbnan Harbi, ran Devrimi... Yani bir dizi, birbirini izleyen dalga hareketi ki, ne durdu, ne de bize o kaydadeer sonular hakknda bir fikir sahibi olma imkn tand... Galiba dnyann bu srekli hareket halindeki parasn anlamak hayli zor ve galiba (ster irade ile, ister bamsz bir anlay ile) bu gitgellerin dnda bir Arimed mevkiinde sakin bulunmak da mkl... Yani genel olarak Dou'yu ve hususen de Arap lemini kavramak gereinin sebebi; (1) bu lemin insann dikkatini cezbedii, siyasi, iktisadi, kltrel yahut dini sebeplerle kendine muhatap buluudur ve (2) ntr (deerlerden arndrlm) , yansz yahut istikrarl (sebat gsterecek) tanm reddediidir...
Edebi Metinler

Benzer sorunlar edebi metinlerin tefsiri konusunda sk sk kendini belli eder. Mesel her a Shakes-peare'i yeniden tefsir eder; Shakespeare deitii iin mi? Hayr. Peki? nk ortada gvenilir pekok yayn bulunmakla beraber, yaynclardan apayr, oyunculardan tamamen bamsz, mtercimlerle btn ile ilgisiz, 16. yzyln son eyreinden bugne onun eserlerini izlemi seyircilerden son derece uzak bir Shakespeare bulunmamaktadr. te yandan, Shakespeare'in kendine has bir varlnn hi mi hi olmadn sylemek ise hatadr; dorusu Shakespeare her okunuta, her oynanta, her yazlta yeniden bina olunan bir ey de deildir... Shakespeare'in kurumsal yahut kltrel bir hayatiyeti vardr ki, bununla o, baka eyler yannda kendisine, byk bir air, otuz-ksr oyunun yazar ve Bat'da pekok dsturun mehaz gibi nitelikler kazanmtr. Benim bu noktada sylediim ey ok basit . edebi metin gibi cansz, l, tl bir ey dahi, ahsiyetini bir bakma okuyucularn ona sarfettii dikkatten, ona ayrdklar dnten (muhakemeden), bilimsel mesai ve temaadan almaktadr... da ite bu imtiyaz Dou'dan esirgenmitir, Araplar'dan yahut slm'dan esirgenmitir. Adet bu ikisi (btn akademisyenlerin gznde) Bat'l'nn bir bak altnda donup kalmtr...

Etiketler

Kitabm, ne"Araplar ne de slm' savunmaktadr ama ou kii bunu anlamamtr. Ben sadece ve sadece diyorum ki: Bunlarn biri yahut dieri tefsir camias olmaktan baka bir ey deildir; iki, Dou'nun kendisi gibi Arap yahut slm tabiri birbiri ile yalnzca iddetli geimsizlik arzetmeyip, apak bir husumet de arzeden menfaatlerin, iddialarn, proje, gaye ve hitaplarn ifadesidirler... Dou'nun altdallar olarak Arap yahut Mslman gibi etiketler ylesine mn ile dolu, ylesine bir tarih, din ve siyaset bileiidirler ki, bugn pek kimse bu tabirleri etiketlerin, anlatt (yahut gizledii, etiketler doru mu o da bilinmez ya) nesneleri saran muazzam polemii, muazzam speklasyonlar dnmeksizin ele alamaz...
Tefsirler

Bir taraf bu tr gzlemleri ne kadar ok yaparsa, dier taraf da onlar o ekilde (muntazam biimde) redde koyulmaktadr... Birisi kalkp da, tasvir iin kullanlan bir etiketin bile tefsirden uzak olmayacan sylese, bir bakas ona hemen bilimin tefsirin sakncalarn yok ettiini ve nesnel gerekliin ulalr bir ey olduunu hatrlatr... Tabii bu iddia (Oryantalizmin Dou'ya yerleen Avrupallar ile hayli ilidl olduunu hatrlatan) Doululara sylendiinde hayli siyasi olacakt.,.
ncekiler

Kkenine bakacak - olursak, benim sylediklerim benden nce A. L. Tibavi, Abdullah Larui, Enver Ab-dlmaiik, Tall Esad, S. H. El-Attas, Frantz Fanon, Aime Cesaire, Serdar K. M. Pannikar ve Ramila Teper tarafndan kaleme alnmtr. Bu kimseler emperyalizmin de, mstemlekeciliin de ne olduunu biliyorlard ve kendilerini Avrupa'ya resmeden (anlatan) bilimin otoritesini de, messeselerini de sorguladklarnda, muhakkak kendilerinin bu ilmin (Oryantalizmin) resmettii eyden daha ziyade birey olduklar kanaatini tamaktaydlar..
Oryantalizmin Sorgulan

Oryantalizmin ve onun ait olduu koloniler ann sorgulan demek Dou'ya empoze olunan sessizliin, dilsizliin de sorgulan demekti. Bir ihtiva etme ve zmseme Cclusion and incorporation) bilimi olarak Oryantalizm, Dou'yu resmedip, akabinde Avrupa'ya takdimi etmekteydi ki bu bilim dalnn siyaset alemindeki mebbihi Dou'yu mstemleke haline getiren, Dou'yu mlk edinen Avrupa idi... Dou Berikinin (Avrupa'nn) Dilsiz tekisi idi... Kabaca. 18. yzyl sonlarndan balayarak (Avrupa Dou'yu o zaman kefetti) Dou'nu tarihi antiklik ve orijinallik paradigmas arzetmekteydi. Bat, Dou'nun bu fonksiyonlarn tanmasna tanyordu ama (kendi snai, iktisadi ve kltrel geliimi frlarken) orada kalamazd, yzn Dou'ya dnemezdi. Hegel iin, Marx, Burk-hardt, Nietzsche ve Spengler iin, Dou muazzam bir maziyi (bu arada da hemen terkedilmesi gereken bir-eyi) grmek babnda yararlyd. Edebiyat tarihileri, estetik yazmn birok rneinde pekok mecazi portrede Batinin izdii yola (r. Keats ve Hoiderlin'in eserlerine) bakldnda (dnyann genel esprisi Dou'dan Bat'ya, Asya'dan Avrupa'ya kayarken) Dou'-nun tarihi ehemniyetini Bat'ya devrediliini temaa ettiklerini sylerler... lkelliin bizzat kendisi olarak, Avrupa'nn antiti-pi olarak Avruna aklclnn doduu gece olarak, Dou aktellikten kt, paradigmatik bir fosillemeye itildi. Avrupa Antropolojisinin ve etnografyasnn menei bu kkl (radical) farkllktan tredi ve bildiim kadar ile bir bilim dal olarak Antropoloji henz iddia ettii evrensellie getirilen bu siyasi tahdidi gidermi deildir. Bu yzden Johannes Fabian'n Zaman Ve teki: Antropoloji, Nesnesini Nasl Buluyor? adl eseri bence hem tek hem de nemli. Clifford Geertz'den bildiimiz (bilim dalma has) rasyonalizas-yonlara ve (Tefsir evrelerine ait) kerameti kendinden menkul klielere nisbetle Fabian'n abas ok daha ciddi: O, antropologun dikkatini yeniden muhakkik ile tahkik ettii nesne arasnda szkonusu olan zaman, g ve

geliim uyumazlklarna ekiyor. Oryantalizmin atlad ey, tam da onun ideolojik ve siyasi yanllklarn ortaya koyacak tarihtir... te o setredil-mi, direngen tarih imdi Oryantalizmi emperyalizmin ilmi diye gren eletirilerde geri dnm bulunuyor. ..
Oryantalizm Eletiriliyor

Ama gerek ideoloji asndan gerek pratik adan Oryantalizmi eletiren yazlar btn ile birbirinin ayn deil, aralarnda farklar var... Bazlar Oryantalizmi u ya da bu yerli kltrn faziletine preld (griz-gh) sayyor. Bunlar 'nativist' (kavimci, blgeci.) Bazlarna gre Oryantalizm u ya da bu siyasi inann kalkanim yapyor: bunlar ulusular, (nationalists). Bazlar ise Oryantalizmin slm' saptrd kanaatindeler ; Bunlar ekseriyeti itibaryla, Mninler.. Ben bu grleri deerlendirmeyeceim. Sadece unu syleyeceim: Ben gerek, hak yahut sahih slm yahut Arap lemi gibi bir tavr alm deilim, byle bir iddiam olmad. Fakat, btn dier Oryantalizm eletirmenleri gibi ben ele iki hususun zellikle mhim olduu kanaatindeyim: (1) Metodolojik bir uyanklk ki o suretle Oryantalizm, pozitif (tarafsz, nesneli bir bilim dal olarak deil, 'critical' (eletirici, yanl) bir bilim dal olarak grlebilsin. (23 Bu Dou-Bat ayrmnn bir yerde durmas iin taknlacak kesin bir tavr... Ben bu ikinci hususa zellikle yakn olduum cihetle Dou ve Bat gibi ayrmlar zaten kabul etmiyorum..
Oryantalistler Ne Diyor?

Kendilerini Oryantalizmin hangi mevkiinde bulduklarna gre Oryantalizmi eletirenleri eletiren Oryantalistler ya Oryantalizmin gce olan bamlln teyid ettiler, ya da (maalesef bu pek az oldu) kendilerini Oryantalizmi eletirenlerle karlkl bir syleide buldular... Bu kopukluun sebepleri ok ak: Kudret, ya, kurumsal mdafaa; dini yahut ideolojik itikadlar... Kabul edilmese de tamamiyeti itibaryla siyasi tepkiler,.. Kendimden rnek vermeme msaade varsa unu syleyebilirim ki, genel olarak bana hak veriyor grnenler neticede yine Maxime Rodinson'un La Science Orientaliste (arkiyat Bilimi) dedii eyin baarlarn zikrederek sustular. Neticede bundan da Batnn Oryantalizmini tehir eden Mslmanlarm yahut Araplarn zihninde X Lysenkism C) yatt inan hasl oldu. Oysa son zamandaki eletirmenlerin hepsi (Dou ile Bat, Arap gerei ile Bat gerei, vb. gibi) tatsz ayrmlardan kamak iin Marksizm gibi, Strktralizm gibi Bat'l ltler kullanmlardr. ..
Bernard Lewis

Burnundan kl aldrmayan Oryantalizm bylesine hcumlara uraynca, Araplarla, slm'la ilgilenen aratrmaclar siyasi olmadklarn sylerken bir yandan da ideolojik bir karsaldrmm hazrl iindeydiler. Bana yneltilen baz tipik eletirileri ortaya koyarsam, 19. yzyl Oryantalizminin nasl 20, yzyl aktalitesini de iermeye yneldii grlecektir... Btn bunlar Oryantaliste gre, onun 19. yzyla ait zihniyetine gre, Doulunun cevap vermeye kalkmasndan tremektedir. Tefekkrden, ciddi tefekkrden uzaklk, stelik eletirici bir uura ramen bylesine uzaklk Bernard Lewis'de olduu kadar kimsede olmamtr. Onun, btn ile siyasi itigallerinin hepsini zikredersek zamanmza yazk olur. Bana cevap yetitirirken Lewis bir dizi makale ile batansavma bir de kitap (Mslmanlar Avrupa'y Kefederken) yazd. Lewis diyor ki: Ancak Batllara hastr baka kltrleri merak etmek.. Oysa Mslmanlar Avrupa'y bilmekle, tanmakla hi ilgilenmemilerdir, diyor. Acaba bilmek ille de Avrupa'y m bilmektir, l bu mudur? (1) Normal genetik ilmine ters den bu biyolojik doktrin rsiyeti etkileyen gvdesel ve evresel faktrlerden bahsetmektedir. Lewis'in cevaplarndaki kayg siyaset d, yansz tutum imi. Oysa kendisi slm an tipatisi ile, Arap an-tipatisi ile bilinir. Siyonizme meyyaliyeti kesindir ve Souk Harp staddr. Br de

ehircilik asabiyeti vardr ki, btn bunlarn kendisinin bayraktarln yapyor grnd 'ilim' ile ilgisi ne ola ki...
Daniel Pipes

O kadar yalanc deil ama Daniel Pipes gibi gen ideolog Oryantalistler de eletiriden az uzak deil. Pi-pes'in yazd kitap Tanr Yolunda: slm ve Siyasi G adn tayor ve herhalde bilginin hizmetinde deil, mdahaleci bir gcn, ABD'nin hizmetinde... Pipes eserinde bu gcn gtt gayelerin bir iyice be-lirginlemesine de yardmc oluyor. Pipes'a gre slm'da anomi (genel bir uyumsuzluk) vardr. Aalk kompleksi vardr, savunma kompleksi vardr... Sanki slm basit bir ey imiesine, sanki yok kabul edebileceimiz (yahut gsteri iin kotarlm kabul edebileceimiz.) o delillere Pipes hi dayanmyor imi gibi... Bence Pipes' eseri Oryantalizmin yaama gcne dellet ediyor. Kendisini kltrdeki tm gelimelerden uzak tutuuna, ve nihayet o kadim eda ile (mant bir kenara brakarak) ahkm kesme huyuna dellet ediyor... Sanrm dnyann herhangi bir yerinde herhangi bir uzman da Musevilik yahut Hristiyanlk konusunda (Pipes'in slm konusunda taknd) hrriyet ve azamet edas ile. konuacaktr.. nsan beklerdi ki slm'n diriliini konu alan bir kitap, dnya zerinde (Lbnan'da, srail'de ve ABD'de) genel olarak dini bir uyan olduundan da dem vursun... Gariptir Kii yle bir ey hakknda yaz yazsn ki, o eyin tek delili sylenti, hikye, vs. olsun, sonra da o kii ayn paragrafta bir sylentiyi vaka kabul etsin ki, o vakalar oaldka da irdeledii eyin nemi azal-sn... Oryantalizm iin bile ar hnerdir bul... Ayrca Pipes Oryantalizm'e apka karmakla birlikte, ne ondaki bilgiden haberi var, ne de onun o fevkalde vurdumduym"azm gibi grnebilme istidadndan... Pipes'a gre slm son derece tehlikeli ve tanmsz bir Meseledir, Batnn uykularn karan siyasi bir konudur, heryerde de bakaldrmalara ve fanatisizme sebep olmaktadr... Pipes'in kitabnn z, yalnzca Reagan Amerika-s'na olan yaran (o Amerika'da Mslman ve terrist imajlar iiedir) deildir; udur: Pipes diyor ki Mslmanlar kendi tarihleri iin gerekli malzemeyi salayamazlar. Tanr Yolunda adl eserde sk sk Mslmanlarn kendi kendilerini anlamaktan ye anlatmaktan (temsil) aciz olduklarm okuyoruz; bu arada V. S. Naipaul gibiler de anlaylarndan dolay vlyorlar.. Bu eski hir Oryantalist temadr: slm' Mslmanlar temsil edemiyorlar, onu anlayanlar anlatsnlar... Eh, aslnda tabii insan kendisi hakknda kendi dndaki insanlardan yararl bilgiler salayabilir... Ama bu ille de insarm. kendisini bakasndan iitecei demek midir acaba... Dikkat edin.- Mslman diyalog bile kuramyor; hi mi hi fikir beyan edemiyor... Mzakere yok, mavere yok, karlkl kabul yok Yalnz bir hassadan bahsediliyor ki o hassa yalnz Batl'da var, Beyaz'da var, Mslman olmayanda var... te bence bu ne ilimdir, ne bilgidir, ne de anlaytr; bir kuvvet beyandr, bir mutlak otorite iddiasdr. Kayna rklktr ve onun kas gcne dayal hakikatlerini dinlemeye hazr bir dinleyici topluluuna matuftur. Pipes'in dinleyicileri iin slm bir kltr deildir, bir rahatszlk kaynadr; okuyucularn ou slm deyince teki rahatszlk kaynaklarn (siyahlar, kadn haklarn savunanlar ve UNESCO'da, BM'de dengeyi ABD aleyhine evirip, Senatr Moyni-hann ve Bayan Kirkpatrick'in azarn da iittiren eski smrge, imdiki nc Dnya lkelerini) da dneceklerdir. Pipes ve temsil ettii muhakkak olan benzer zihniyetii Oryantalistler, programl bir cehaletle tabidirler: () Mslmanlar emperyalizme kafa tutan, istismara uram, kendi iinde de hayli farkllamas olan insanlar olarak ele almyorlar, (2) eitli lkelerde slm tarihi ve cemiyetleri konusundaki almalar kaale almyorlar, (3) eletirisel teori dalnda, Sosyal bilim, beeri aratrmalar ve yorum felsefesinde meydana gelen deimeleri umursamyorlar, (4) slm lkelerinde meydana getirilmi ok

miktardaki zengin muhteval yazlarla tanmay istemiyorlar, bundan kamyorlar. Nihayet Pipes, inat ve ak bir biimde Souck Hurgronje gibi smrge Oryantalistlerinin ve V. S. Naipaul gibi utanmaz smrge yanls kimselerin tarafn tutuyor... Pipes'den bahsettim nk Oryantalizm'in (bir numaral szcs Bernard Lewis tarafndan hep inkr edilen) kapsam, evre artlan, konumu hakknda bir fikir verilmesine yardmcdr. Bernard Lewis byk bir rahatlkla Oryantalizmi 200 senelik dostu Avrupa emperyalizminden, zyor ve klsik filolojiye, Eski Yunan ve Eski Roma tetkiklerine balyor... Oryantalizmin geni erevesi denince akla gelen iki ey daha. var: (1) Son zamanlarda iyice gndeme gelen Filistin Sorunu, (2) Araplarn gerek ABD'de gerek baka yerlerde gsteriler dzenleyerek kamu oyu nezdinde yaratlmasna allan imajlar protesto edileri...
Filistin Sorunu ve Siyonizm

Benim Oryantalizm eletirim ok fazla tepkiye neden oldu ise bunun iki sebebi var: 1) Filistin sorununun Siyonist duvara arpmas, 2) Oryantalizmin bir lonca olarak, bir kast imiesine dardan bakanlara bir ey gstermemek yolundaki kararll... Burada hayli garip hususlar var.- Mesel bir. Oryantalist, gazetede bana hcum ediyor, arkasmdan Yahu, kusura bakma, meslek haysiyeti, malm diyerek bir de mektup gnderiyor. Baka bir husus .- Ben kitabmda Renan'a ve Proust'a yer verdim. Her iki yazar da bir alkann ok ak olduundan bahsederler; bu slm korkusu yahut slm dmanl ile Sami dmanl CAnti Semitizm) arasmdaki alkadr. Burada pekok kiinin bir konuyu ak-seik anlam olmalar beklenirdi dorusu: ada Hristiyan Bat'da slm dmanl Sami dmanl ile ayn kaynaktan beslenip ayn gelimeyi gstermitir Bu suretle denebilir ki.- Oryantalizmin akaidini Oryantalizmin ileyi eklini incelersek, Antisemitizmin kltrel cephelerini de kefetmi oluruz... Eletirmenler hi oral deiller; onlar frsat ganimet bilip Siyonizm'i, srail'i savundular ve Filistin hareketini ktlediler. Bunun sebebine gelince: srailli yorumcu Dani Rubenstein'in dedii gibi, Bat eria ve Gazze'nin igalini, Filistin ideallerine hcumu yrtenlerin hepsi Oryantalist Eskiden Avrupa'n Hristiyan Oryantalistler Avrupa'nn slm lkelerini koloniletirmesi, Yahudileri ktlemesi iin malzeme (mantk) salarlard-, imdi ise Yahudi milliyetileri (beyaz Avrupai demokrasi srail'de) Filistin'i Araplar, slm kafas, Arap kafas gibi eyler hakkndaki bir takm savlara mracaatla ynetiyorlar. Rubenstein Yahudi niversitesi slmi Ettler Fa-kltesi'nin, igal altndaki topraklar mezunlar ile doldurduunu da zlerek belirtiyor
Bir Baka Gariplik

Sras gelmiken dikkatimi eken bireyi daha belirtmek istiyorum: Nasl baz Siyon yanllar Oryan-talizm'i, muhalefetten korumaya gayret ediyor iseler, baz Arap milliyetileri de anlalmaz bir tarzda konunun kapanmasn istiyorlar: Onlara gre Oryantalizm tartmas ABD'nin Arap lkeleri zerindeki kontroln arttracak emperyalist bir komplo. Bu imknsz senaryoya gre, Oryantalizm eletirmenleri anti-emperyalist falan deil, dpedz gizli emperyalist ajandrlar... Yani kssadan hisse: Emperyalizmi tenkit etmenin en gzel yolu o konuda susmak imi... Eh, ben artk unu derim: dnya rndan km... mantk miyar kalmam...
Kltrler Aras likiler

Oryantalizm konusundaki tartmalarn ounun temelinde bir ey yatyor, o da u: Kltrler arasndaki ilikiler hem fena halde tertipten yoksun, hem de fena halde lik... Biraz nce buna deindim: iyi niyetli Arap ve Mslman tepkilerine... yi ama bazan gaye baka bir ey oluyor: o da kiiler kendi hatalarn gizlemek iin dikkati ikidebir Bat kaynaklarnn Araplar, slm' temsilde gsterdii aksakl gndeme getiriyorlar Ayn ey UNESCO'da da vaki: Orada da gerek nc Dnya lkeleri gerek sosyalist lkeler Dnya Enformasyon

Nizam'nda reform iin nerge stne nerge, teklif stne teklif veriyorlar; mesele nde gelen uluslararas sorunlardan birisi durumunda. .. Bu konudaki tartmalar u hususun aa k-, masna yol at: 1) Bilgi, yahut haber, yahut basn-yayn imajlarnn retimi dengesiz dalm gstermektedir. Bu faaliyetin merkezi Metropolit Bat'dr. 2) Bu messif olguyu alglamakla nc Dnya lkeleri bireyin daha farkna vardlar.- Her ne kadar lik ve tarihsel dnya paral gibi duruyor ise de neticede tekdir ve ne kavimcilik, ne ilhi irad, ne blgecilik ve ne efe ideolojik paravanalar insanlar, memleketleri, kltrleri birbirinden gizleyemez. Hele siyasi ve ekonomik sebeplerle bakalarnn hayatma dahil olacak irad ve gcn sahiplerine; asla... 3) Ne var ki, dezavantajl durumdaki mstemle-kecilik-ertesi lkeleri ve onlarn sadk mnevverleri bence btn bu ilerden yanl bir sonu da kardlar. Bu sonuca gre iki yol aktr.- a ya bilginin retildii kaynak denetlenmeli, b yahut dnya ba-sm-yayn pazarndaki baz mdahelelerle (siyaseti, imajlar belirleyen politik sahneyi kurcalamadan) tedavlde bulunan imajlar slaha gayret edilmelidir. Bu yaklamlarn olmazl aktr. Bu Meseleler-le kafa yormamaldr. Bunlar ksa sreli reklm kampanyalarnda boa harcanan petro-dolar demek olabilir.. Yahut (ulusal gvenlik adna, yeni-emperyalizm-le sava adna) nc Dnya lkelerinde giderek artmakta olan bask, insan haklarnn ihlli, yahut dorudan doruya gangsterlik demek olabilir... Ama benim deinmek istediim ey, bu konuda ne yaplmas gerektiidir; yobazca olmadan tepki hatr iin olmadan, neler yaplabileceidir.
Hstoricism (Tarih Okulu)

Oryantalizm'den miras kalan eylerden biri ve esasen onun epistemolojik (bilgi retim) temellerinden biri Vico'da, Hegel'de, Marx'da, Ranke'de, Dilthey'de ve bakalarnda grdmz historicismdir. Bu u demek oluyor: Eer insanln bir tarihi var ise, bunu erkekler ve kadnlar yapmlardr ve bu, eitli alarda ve anlarda karmak olmakla birlikte insicaml bir btnllk arzeder. zellikle Oryantalizmi ve genellikle de Avrupa'nn sair kltrler hakkndaki bilgisini ilgilendirdii kadaryla ise Historicism'in mns udur: nsanlk tarihinin balca btn ve insicaml hikyesi Avrupa tarafndan (onun bak asndan) yazlmtr. Bu anlatmda yer olmayan kltrlere 'kayp' denir ve daha sonra o kltr Antropoloji, Siyasi ktisat yahut Dilbilim bilimleri tarafndan ortaya karlnca eklenir. te bu kaypken bulunan tarifsiz kltrler (tabir Eric Wolf'a ait) Meselesinden Dnya Tarihi kmtr, ki balca kahramanlar Eric Wolf, Braudel, Wallerstein ve Perry Anderson'dr... Ama Avrupa'nn kendisi ile ayni (paralel) tarihi srece tbi olmayan (non-synchronous: tabir Ernst Bloch'a ait) teki hakkndaki bilgisi, onu ele almaktaki yetenei artarken, bir yandan da bir alka t-remekteydi: Bu alka (ki szl formlasyonundan sistemli bir biimde kanlmtr) bilgi ile Avrupa Emperyalizmi arasndaki alkadr. Bir yanda (Hem Ba-t'nn Emperyalist ideolojilerini hem de emperyalizme ynelik eletirileri ele alan) historicisim ile dier yanda bir pratik (Milletlerin ve lkelerin boyunduruk altna aln, iktisadi hayatlarnn denetlenii ve tarihin homojenize edilii tarih srecinin birlenii) arasnda yaplm olmas gereken epistemolojik eletiri yaplm deildir... Bunu unutmazsak unu da biliriz: Dnya tarihinin metodolojik varsaymlarnda ve pratiinde (ki ideolojik olarak anti-emperyalisttir) Oryantalizm gibi, etnografya (rklar tarihi) gibi kltrel Meselelere yeterli ilgi gsterilmemekte, oysa bunlar (bir mnda dnya tarihinin babas olan) emperyalizm ile yakn

ilgi arzetmektedirler... Yani bir yandan Dnya, Tarihi, iktisadi ve siyasi teamlleri vurgularken, dier yandan bu tr tarih yazmnn rettii siyaset ve iktisat bilgisi bu teamllerden kopuk olmutur... Bu du-rum garip bir sonu yaratmtr. Neticede dnya apnda birikim teorileri (yahut kapitalist dnya sistemi, veya mutlakiyet tarihi): (a) nesil nce Oryantalist ve mstemleke gezgini olanlarn eline braklmtr, (b) bunlar ayrca nonsynchronous (gayri-Avru-pai tarihe tbi) gelimeleri, tarihleri, kltrleri ve insanlar bnyesinde buluturmay amalayan homoje-nize eden (benzetiren) bir dnya tarih plnna baml klnmlardr, (c) bunlar dnya tarihinin yutucu teamln bir yandan Oryantalizm gibi ksmi bilgilere, dier yandan da Bat'nm Avrupa dndaki (evresel) dnya zerindeki tahakkmne balayan sakl epistemolojik eletiriyi ele engellemektedirler...
Bryan Turner

Problemimiz yine Historicism ve bu dnn kendine has evrenselletirme ve kendi kendine te-kid (kendi kendine ispat) zellii... Bryan Turnern kk ve nemli eseri Marx ve Oryantalizm'in Sona Erii u anda evreiselletirici historisizmin kapsad deneyim alannn paralarna ayrlmas, balarndan koparlp yerinden oynatlmasna ve merkezinden kaydrlmasna yaram bulunuyor... Tumer'in dedii u: Epistemoloji kmaz konusunda yaplmas gereken ey, (yeni bir tip analiz, tek deil de oul nesneler iin kullanlabilecek bir analiz yaratmak iin) Marksist-Historisist dncenin kutuplarnn ve ikili zdlk-larnm (istemciiik-kadercilik, Asya toplumu-Bat toplumu, deiim-duraanlk) almasdr. Ayn ekilde, birbiriyle alkal ve bazan da alkasz baz sabalarda yaplan almalar, (bugne kadar Oryantalizmin Histo-risizmin ve zg evrenselcilik diyebileceimiz dnn hakim bulunduu sahada) blme, eritme ve gerek metodoloji gerek eletiri bakmndan yeniden kavrama gibi ilemleri mmkn gstermitir.. Bu eritme ve merkezinden oynatma sreci hakknda birazdan baz rnekler vereceim. Hemen sylenmesi gereken ise udur: Kast sadece metodolojik olmad gibi sadece tepki de deildir. rnein kolonist Cmstemlekeci) gcn bilimsel Oryantalizm ile tekil ettii kombinezona, kar kmann yolu, kavmi duygulara ilveten derme-atma blgeci bir ideoloji olmamaldr. Birok nc Dnya aktivisti ile anti-emper-yalist direniinin dt tuzak budur .- Bir ksm Hu-meyni'nin hatalarn grmezlikten gelmek zorunda kalm, bir dier ksm ise Filistin Meselesinde ve Lbnan kmazndan sonra azlarna sakz ettikleri baz devrimci sloganlarla yetinmilerdir; silhl direniilii sa.-vunmulardr. Bir de Marksizm ve Dnya Tarihi tekerlemeleri braklmaldr; herhalde bunun varsa faydas eskinin fikri ve teorik stnln (imdilerde alkasz ve yetersiz olan kavramsal modeller ile) yeniden tesis etmektir... Yo, olmaz Bence, hem siyasi hem teorik dnlmeli, ve ana sorunlar (Frankfurt teorisinin) hkmetme ve iblm (dedii) ereveye yerletirmeliyiz. Ayrca bir problemi de yadrgamama-lyz: Tahlilde teorik, topik ve hrriyeti bir. boyut yoktur... Baarnn yolu Historisizm kapsamndaki materyali bilginin deiik ubelerine datmaktr ve bunu yapabilmek iin nce bireyi bilmemiz gerekir: Historisist sistemlerin ve indirgeyici pragmatik, yahut fonksiyonalist teorilerin hkmranlna ve profesyo-nalist kayglarma kafa tutmadka yeni hibir bilgi proj esi gelitirilemez...
Yeni almalar

Bu amalara ulalmas korkulacak derecede zor deil. nk Oryantalizm ele alnrken daha evvel zikrettiim faaliyetlere bal olarak ele almyor ve artk daha detayl bir biimde bu Meselelere bakabiliriz. Gryoruz ki Oryantalizm metropolit toplumlardaki patriarkal (erkee bal) yaam biimi ile ayn trdendir . Dou ise her zaman diildir, topraklar bereketlidir, sembol ehvet dolu kadnlar, haremdir ve despot (nedense de ekici) sultandr. Doulular ev kadnlar gibi sessizdirler ve retkendirler.

Bu ekseriyeti itibaryla ada Bat Kltrnn bir ana daman durumundaki cinsel, rksal ve siyasi simetrisizliin (asymmetry) bir tezahrdr ve bu hu- ; sus srasyla feministlerce, zenci ettleri eletirmenle-rince ve anti-emperyalist aktivistlerce gsterilmi bulunmaktadr. Rider Haggardn O (Kadn) adl eserinin Sandra Giibert tarafndan yaplan baarl eletirisinde, ngiltere'deki cinsel bask ile birlikte haylin da (Dou'ya) tana ve ayn anda da erkeklerin zihninde emperyalist fikrin 19. yzyldaki cazibesine ahit oluyoruz... Abdui Jan Muhammed'in Ma-nieist Estetik adl eserinde ise, Afrikal siyahlar ve yine Afrikal Beyazlar tarafndan meydana getirilen yzeyde hr san'at eserlerinin altnda kat bir ideolojik sistemin ilerliini grmekteyiz...-Bir baka eser ise Peter Gran'in Kapitalizmin slm'daki Kkleri adl eseridir; anti-emperyalist, anti-Oryantalist, iyi aratrlm, titiz bir biimde vesikalandrim- tarihi tavr ile, Gran okuyucuya daha nceleri slmi yahut Oryantal (arki) iktisat tarihi kapa altnda kalan gizli sahann geniliini, buraya giden insani abay ve dehay gsteriyor.. Anti-Oryantalist eletiriyi yaratan ruh ile ayn kaynaktan beslenen baka pekok tahlil vardr, teorik proje vardr. Bunlarn hepsi mucittirler zira bile bile kendilerini belli bir Meselenin budaklanmaya yz tutan bir noktasnda (yumrusunda) mevzilendirmektedirler. te bu noktada bu kiiler yepyeni bilgi nesneleri, yeni insani faaliyetler, hkm, srmekte olan paradig-matik normlar kknden sarsan yahut yerinden oynatan yeni teorik modeller nermektedirler. Birbiri ile alkal gzkmeyen balca rneklerimiz unlar olacak: (1) Linda Nochlin, san'at ve tarih ortamnda grlebildii kadaryla 19. yzyln Oryantalist ideolojisini inceliyor. (2) Hanna Batatu ada Arap devletinin siyasi eylem sahasnn muazzam bir tahlilini yapyor,- (3) Raymond Williams, duygu yaplarna, bilgi camialarna, yeni yetmekte olan yahut alternatif mahiyetteki kltrlere, kr ve ehir adl eserinde de corafi dnce kalplarna eiliyor,- (4) Tall Esad, bei-libal teorisyenler de antropolojinin z-keif mevzuunu inceliyor, kendi dncesini de belirterek; (5) Eric Hobsbawm, tarihilerin (gerek kendi san'atlarnn kritik bir gstergesi gerek yeni uluslarn ortaya knn bir gstergesi durumundaki) icat olunmu teamllerini ele alyor; (6) Japon, Hint ve in kltr konusundaki almalar Masao Miyoshi, kbal Ahmed, Tank Ali, A. Sivanandan, Romila Teper, Ranajit Gu-ha'nn Grubu (Ezilmilerin Ett), Gayotri Spivak, gen bilim adamlar: Humi Baba ve Partha Mitter,- (7) Arap edebiyat geleneinin kemiklemi klsik yaplarn yeniden tanmlama ve yeniden ina etme, canlandrma peinde koanlar.- Fusul ve Mewakf Gruplar, lyas Huri, Kemal Ebu-Dib, Muhammed Bennis ve dierleri; (8) Buna paralel olarak bu sahaya hakim bulunan kltrel stereotipler ve anlatmlara kar Juan Goytisolo ve Selman Rdi'nin zengin eletirileri; (9) lgili Asya' Bilim Adamlar Bltenindeki nc almalar; (10) Bir in eksperinin (Benjamin Sthwartz) ve bir Hint eksperinin (Ainslee Embree) iki Konuma ile Oryantalist almalarn ve eletirinin kendi sahalar bakmndan tad mny anlattlar; henz Orta Dou limlerine nasip olmayan bir kamusal olgdur: (11) Noarn Chomski'nin teden beri yrtt tavizsiz bilimsel almalar ki konusu tarih ve siyasettir ve btn ile bamsz radikalizmin de bir numunesidir; (12) Fredric James onn btn gl teorik formlasyonu iinde verdii Sosyal anlatlar iin model; (13) Ric-hard Ohmannn deneysel yoldan elde edip sunduu tanmlar: Kaidelemi imtiyaz ile kaidelemi (otorite olmu) messese; (14) Richard Poirier, Emersonn bak alarn (ada teknolojik hayli ve kltrel) ideolojilere tatbik ediyor; (15) Les Bersani'nin merkezcil olmayan, dengeyi yeniden belirleyen iddet ve drt orantlar...
Sonu ve zet

imdi ben btn bunlar Oryantalizm eletirilerini de kapsayan ama ondan ibaret olmayan bir aba halinde biraraya getirmeye alacam. ncelikle be-lirtmeyim ki, tek dinleyici

topluluk, tek seici topluluk szkonusu deildir; ayrca bu saydm kiiler ve eserler Bat'ya (yahut Dou'ya) has bir gerekten, akli, mantk ya da ilimden bahsetmemektedirler... Tersine, ok sayda saha ayrdediyoruz, oul deneyimlerden bahsediyoruz ve farkl topluluklar szkonuu-dur, bunlarn herbirismin ak (yani gizli-kapakl olmayan) menfaatleri, siyasi muradlar, bilimsel gayeleri szkonusudur. Bu abalarn sonucu olarak merkezcil olmayan (decentered) bir bilin hasl olmaktadr ki merkezcil olmad cihetle eletiriden kopmu da deildir; ayrca toplu toparlayc ifadelerden, sistematik olmaktan kamaktadr; bunlara kardr eklinde de mtala edebilirsiniz. Sonu olarak; bir hkmran otorite merkezine yahut metodolojik tutarlla, kaidelemilie yahut bilim statsne mracaat ile birlik aranmamakta, birlik tekiline meyyal sahalara iaret ile iktifa edilmektedir. Bunun iin, szkonusu olan bir metropolit g merkezindeki corafi yahut tarihi gr deil, bunun topografyas deil, faaliyet ve teaml dzlemleridir; Ayrca, bu faaliyetler ve bu teamller, kar durduklar byk genellikle otoriter sistemlere izaf ile (bilinli ekilde) laiktirler, marjinaldirler (ilave) ve muhaliftirler. nc bir zellik olarak diyebiliriz ki bu faaliyetler ve bu teamller u mnda da siyasi ve pratiktirler, ki gaye (baar mhim deil) hakim ve zorlayc bilgi sistemlerinin sona ermesidir. .. unu da sylemek gerekir mi bilmiyorum: Btn bu sahalarda tahlilin siyasi mns muntazaman hrriyetidir nk Oryantalizmin tersine burada antik yahut mzelik bilginin nihailii varsaylmamakta (g olmakla beraber ve her nedense pasif bir anlay ve tavra yol amakla beraber) aratrmaya dayal ak analiz yolu seilmektedir. Adorno nun negatif diyalektiinin rettii dersi hatrlayarak tahlili teamle kar, dekonstrktif ve topik diye anlamalyz...
iblm Meselesi

Geriye kala kala nemli bir Mesele kald.- Bu, btn kendinden emin, hararetli mahalli (ok genel olmayan) almalarn Meselesidir. blm George Lukacsn kuvvetle tahlil ettii kemikletirme ve e-yalatrmann direkt bir sonucudur. Myra Jehlen'in kadn haklan konusu iin tekil ettii formle gre bu problem udur: Acaba tepeden bakanlar reddedenler, muhtar deneyim ve bilgi sahalar tekil edebilecekler midir? nk ortaya byle bir ak saha kacaktr, bu doldurulabilecek midir? ki trl seicilik kompleksi gelime gsterebilir: (1) Deneyim itibaryla dlama (yani mesel kadnlar yalnz kadnlar anlar, Doulular hakknda ancak iyi laflar kabulmzdr gibi) (2) metod itibaryla dlama (rnein sadece Marksistler, sadece anti-Oryantalistler, feministler ekonomi hakknda, Oryantalizm yahut kadn hakknda yaz yazabilir demek gibi...) te bulunduumuz nokta o noktadr. Blme ve ihtisaslamann eiindeyiz. Tabii bunlar kendi ksmi ta- / hakkm griin de, samasapan savunu tavrn da / beraberinde getirebilir. Bir de byk bir sentezin eiinde olabiliriz ki bu sanrm bugne kadarki kar-bilgilerin salad ne varsa, kazan olsun, zdlama bilinci olsun, silip atabilir. Aklma gelen ihtimalleri birbir sayarak szlerime son vereceim: (1) Disiplin-ler-aras faaliyetin, mdahalenin ve snr ihlllerinin artmas, (2) Fikri ve kltrel almaya zemin salayan siyasi, metodolojik, sosyal ve tarihi koullarn iyice anlalmas, (3) Siyaseten ve metodolojik olarak hakimiyet sistemlerine kar olmak, onlar kabuklarndan karmak, bunlar toplu olarak hkm icra ettikleri iin bunlarn tamamiyetine hcum etmek, muhasara ile, harp ile (manevra harbi ve konum harbi tabirler Gramsci'nindir) ile bunlarla savamak, (4) Ve nihayet hem herhangi bir durumun tanmmda hem de onun deitirilmesinde entellektele den roln iyi anlalmas. Sanrm bu olmaz ise, Oryantalizm eletirisi oyun halini alr...
Oryantalizmin Eletirel Ksa Tarihi

Uluslararas Hal Seferleri Sempozyumu, (Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay,, 1999).

Usame Ibn Mnkz, bretler Kitab, trc. Yusuf Ziya Cmert, (stanbul: Ses Yay., 1992). mit Hassan, Ibn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, (Ankara: Sevin Matbaas, 1977). V. Gordon Childe, Dou'nun Prehistoryas, trc. evket Aziz Kansu, (Ankara: TTK Yay., 1971). V. Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu?, trc. Alaaddin enel ve Mete Tuncay, (stanbul: Alan Yay., 4. Bask, 1985). V. Gordon Childe, The Daun ofEuropean Civilization, (Londra: Routledge & Kega, n Paul Ltd., 1957). V.V. Barthold, Orta AsyaTrkTarihi Hakknda Dersleryaynahazrlayanlar: Kazm Yaar Kopraman ve Afar smail Aka, (Ankara: Kltr Bakanl-Kltr Yay, 1975). V. V. Bathold, Asyann Kefi: Rusyada veAvrupada arkiyatln Tarihi, trc. Aye Meral ve Kaya Bayraktar, (stanbul: Yneli Yay., 2000). V. Vahruev, Yntemleriyle ve Manevralanyla Yeni-Smrgecilik, trc. Cemil Aslan, (stanbul: Konuk Yay., 1978). Victoria Holbrook, "arkiyatlk", Virgl, Say: 29, Mart 2000, s. 6-10. Voltaire, Trkler, Mslmanlar ve tekiler, Osman Yenseni, (der.), (Ankara: Trkiye Bankas Kltr Yay., 2. Bask, 1975). W. Barthold, slam Medeniyeti Tarihi, tercme ve notlandrma: Fuat Kprl, (Ankara: Diyanet leri Bakanl Yay., 6. Bask, 1984). ^ W. G. de Burgh, The Legacy of the Ancient World, (Middlesex: Penguin Books, 1967). W. Heyd, Yakn-Dou Ticaret Tarihi, trc. Enver Ziya Karal, (Ankara: Trk Tarih Kurumu Yay., 1975). W. K. C. Guthrie, lka Felsefesi Tarihi, trc. Ahmet Cevizci, (Ankara: Gndoan Yay, 1988). W. MontgomeryVVatt, stanm Avrupa'ya Tesiri, trc. Hulusi Yavuz, (stanbul: Boazii Yay., 1986). VVilliam Beckford, Vathek, trc. smail Yerguz, (Ankara: Dost Kitabevi, 1998). VVilliam H. McNeill, Dnya Tarihi, trc. Aleddin enel, (Ankara: V Yay. ve mge Kitabevi, 2. Bask, 1989). Ycel Bulut, "Hindistan'da ngiliz Smrgecilii, Oryantalizm ve VVilliam Jo-nes", EFSosyoloji Dergisi, 3. Dizi, Say: 6, 2003, s. 71-106. Zeynep nankur, 19. Yzyl Avrupasmda Heykel ve Resim Sanfltt,.(stanbul: Kabala Yay, 1997) Ziauddin Sardar, Onentalism, (Buckingham ve Philadelphia: pen University Press, 1999).

Ziyau'l-Hasan Fartki, "Sir Hamilton Alexender Roskeen Gibb", Asaf Hseyin, Robert Olson ve Cemil Kurei, (der.), Oryantalistler ve slamiyatlar. Oryantalist deolojinin Eletirisi, trc. Bedirhan Muhib, (stanbul: nsan Yay, 1989) iinde s. 113-130.

You might also like