You are on page 1of 69

Felsefe Yazlar Ansiklopedisi: 6 AFA-Yaynlar: 290

ISBN 975 -414 - 249-1

Ekim, 1994 Jacques Derrida'nn bu kitapta yer alan yazsnn zgn bal Semiologie et Grammatologie, Entretien avec Julia Kristeva'dr. Yazarn Positions (Les Editions de Minuit: Paris 1972) kitabnn 25-50. sayfalarndan evrilmitir. Yayma Hazrlayan: nay Szer AFA Yaynclk A.. Trke eviri haklar AFA Yaynclk A..ye aittir.

Dizgi: AFA Yaynclk A.. Bask: zener Matbaas Cilt Gven Mcellithanesi Kapak: zgn Ofset

AFA Yaynclk A... stiklal Cad. Bekar Sok. No 17 Beyolu-STANBUL 0(212) 245 39 67 - Faks: (212) 244 43 62

Jacques Derrida

GSTERGEBLM

VE
GRAMATOLOJ
Jacques Derrida ile Julia Kristeva Arasnda Sylei

eviren:
Tlin Akin

indekiler

Yayma Hazrlayann Tlin Akin nsz

Notu

Jacques Derrida Gstergebilim ve Gramatoloji


Jacques Derrida ile Julia Kristeva Arasnda Sylei 27

YAYIMA, HAZIRLAYANIN NOTU

Burada sunduumuz metin, Jacques Derridadan Trkeye yaplan ilk tam eviri niteliindedir. Bu e virinin glklerini gz nnde bulundurarak, dizimi zin baka kitapklarnda uyduumuz baz kurallar dan sapmak zorunda kaldk. rnein baka eviriler de im ("signe") dediimiz kavramn karl burada "gsterge" olarak braklmtr. Buna bal olarak "im leyen" iin "gsteren", "imbilim" iin "gstergebilim" kullanlarak Berke Vardarn Ferdinand de Saussure evirisine (Genel Dilbilim Dersleri, 1985) imdilik ba l kalnmtr. Oysa normal olarak "gsterge" deyimi ni Charles Sanders Peircen "index" deyimi iin sakl tutmay dnmekteyiz. J.Derridaya zg birtakm deyimlere ise evirmen deimez karlklar getir mek yerine deneysel neriler yapmay uygun gr m ve bunlar daha ok ayra iinde yazmtr. Bu diziye ait metinleri dil asndan uyumlama abasnn karsna dikilen bu zorlanmalardan tr nceden zr diliyoruz.

NSZ

1960 balarndan beri ok sayda yapt retmi Fran sz filozofu Jacques Derrida, artc bir tempo ile yazmaya devam etmekte, ngiliz yazar Geoffrey Benningtonun dedii gibi, yazlarnda bulunan "felsefe geleneinin byk isimlerine denk zenginlik", bat dnyasnda eitli tartmalara yol amaktadr. Jacques Derrida, 15 Temmuz 1930da Ceza yirin banliys El-Biarda, yazlk bir evde, Yahudi bir anne-babann ikinci olu olarak dnyaya geldi (asl ad Jackie Derrida idi; Pariste ilk kitabn yaym lad sralarda Jacques adn almtr). ocukluu ve orta eitimi srasnda El-Biar hi terk etmedi. kinci Dnya Savann ve Yahudi dmanlnn k t izler brakan etkilerini burada yaam (bu yzden okuldan atlm, baka bir okula gitmek zorunda kal mtr) ve buradaki eitimi srasnda Gide, Camus, Valry, Nietzsche, Rousseau, Bergson, Sartre gibi byk edebiyat ve felsefe yazarlar ile ilk olarak tan mtr. Derrida, o sralarda, ok erken yata btn Gidei okuduunu, Dnya Nimetlerini, sanki ncil gi bi ezbere bildiini sylemektedir. Ksacas, yaamnn bu devresinde Derrida, hem heyecanl ve tutkulu bir edebiyat ve felsefe oku
9

yucusu, dergilerde kk iirler yazan, gnlk tutan bir edebiyat tutkunu, hem de derslerden ok futbol ile ilgilenen, biraz serseri bir arkada grubu iinde iyi futbol oynayan (hatta, bunu meslek olarak bile dnm) bir futbol merakls olarak grlyor. El Biar ilk terk edii, ilk yolculuu, on dokuz yanda Pariste Ecole Normal Suprieureda oku mak zeredir. Pariste ENSin giri snavlarna hazr land ,Louis-le-Grandda ve ENSde geirdii ei tim yllar, onun iin ok sancl, bunalm ve sinir bo zukluklarnn kylarnda dolat ok zor yllar ol mutur. Fransada ancak en sekin rencilerin kabul edildii bir okul olan ENSe girdii ilk gnden (1952) kendisi gibi Cezayir doumlu ve o srada bu okulda asistanlk yapan Althusser ile tanm ve arkadalk lar meslekta olarak da srerek, yirmi yla yakn devam etmitir. Ayn yl, komnist olmayan ar solcu gruplarda aralkl almalar yapm bir kii olan ve sonradan kars olacak Marguerite Aucouturier ile de tanr. Daha sonra, birlikte dersleri takip ettii Foucault ile de yakn arkadalk kuracaktr. Halen arka dalklar devam eden L. Bianco, M. Deguy, P. Nora, J. M. Pontvia. M. Serres gibi nllerle de Paristeki bu ilk yllarda tanmtr. Derrida, 1957de mezun olduktan sonra bir burs kazanr ve zel renci olarak Harvard niversitesine, Husserlin yaymlanmam mikrofilmlerini
10

incelemek zere gider. Orada Joyce okur. 1957 Hazi rannda Bostonda Marguerite Aucouturier ile eyle nir (1963de Pierre, 1967de Jean adl iki erkek o cuklar olacaktr). 1957 - 59 yllar arasnda Cezayir savann tam ortasnda, askerlik grevini sivil olarak, bir okulda Cezayirli ve Fransz ocuklara Franszca ve ngilizce retmenlii yaparak geirir. Derrida, sk sk Fran sann Cezayir'deki smrgeci politikasn eletirmi, 1962de son dakikalara kadar, yerli halkn Cezayirli Franszlarla birlikte yaamasn olanakl klacak bir e it bamsz idarenin kurulabilmesini umut etmitir. Hatta, anne ve babasna Cezayiri terk etmemeleri iin bask da yapmtr. Ama ksa srede bu konuda ki hayalleri sona erecektir. Derrida 1960-1964 yllar arasnda, Sorbonneda S. Bachelard ve P. Ricoeurn asistanln ya parak, genel felsefe ve mantk dersleri verir. Bu yllar da College de Philosophiede ilk konferansn Fou cault zerine vermitir. Crittique ve Tel quel dergile rinde ilk yaynlarna balar. Phillipe Sollersle tanr ve 1972de arkadalklar sona erene dek, ona "b yk bir dostlukla balanr", (1972de, kesin olarak Tel quel ile de ilikisini keser) E. Husserl in Geomet rinin Kkeni yazsna yazd giri, Jean-Cavalles dln kazanr, Hypolite ve Althusser tarafndan ENSe davet edilerek, burada 1984te kadar srecek olan retim yelii balar. Bu sralarda Bernard Pautrat dier bir meslektadr. 11

Derrida 1966da Baltimoreda John Hopkins niversitesinde, o zamandan beri tekrarlanarak ok nl olacak byk kollokyuma davet edilir. Bu kollokyum, bundan byle ABD'de baz Fransz filozofla rna ve kuramclarna yneltilen byk ilgi ve istemin balangc olacaktr. Derrida burada Paul de Man, Jacques Lacan ile tanm, Barthes, Hypolite, Vernant, Goldman yeniden bulgulamtr. 1967de ilk kitabn: De la Grammatologie,
L'Ecriture et Diffrance, La Voix et le Phenomene'i

yaymlar. 1972de yeni kitap daha- yaymlar: La


Dissmination, ons. Marges-de la Philosophie, Positi

1968de Derrida, Mays 68 hareketlerinin baz, ynlerine kar ekimser kalr. Halbuki ENSde ilk toplanty o dzenlemitir. Bu srada Maurice Blanchot ile arkadalklar ilerler. Bu iliki Derrida iin en nemli dostluk ve hayranlklarndan biri olacaktr. 197.4de, kendisine dost ve dnr olarak.ya kn kiilerle: S. Kofman, Ph. Lacoue -Labarthe ve J. L. Nancy ile ilk olarak Galile yaynevinde "La Philo sophe en effet" koleksiyonunu balatr. Ertesi yl ise, yakn arkadalar, meslektalar ve rencileri ile bir likte felsefe eitimi zerine aratrmalar grubunu (Greph) kurar. John Hopkins niversitesine bal ola rak her yl Yalede, Paul de Man ve Hillis Miller ile bir likte, bir ka hafta sren seminerler vermee balar. 1981de Vernant ve br baz arkadalarla kar grl veya zulm gren ek entelektellerine yar

12

dm amac ile "LAssociation Jean-Hus" kurar. Ay n yl, Pragdaki bir seminerden dnerken uyuturu cu ticareti yapma sulamasyla hava alannda tutukla nr ve hapsedilir. Franois Mitterrandn ve Fransz hkmetinin etkin mdahalesi ile serbest braklarak ekoslovakyadan snr d edilir. 1983de "Collge international de philosophie" kurulur, Derrida, kurulun ilk bakan seilir. Nelson Mandela iin adl yazarlar komitesinde yer alr. "Sos yal Bilimler Yksek Aratrmalar Okulu"nda aratr malar yneticiliine seilir. 1988de Kudse nc yolculuunu yapar, i gal blgesindeki Filistinli aydnlarla konuur. 1990da SSCB Bilimler Akademisinde ve Moskova niversitesinde seminerler verir. S. Friedlanderin Los Angeles, California niversitesinde d zenledii uluslararas kolokyumda al konumas n yapar. Yukarda Derridann yaam ve kiilii hakknda bize fikir verebilecek baz nemli noktalara deindik: 1967 - 72de yaymlanan ilk dnem yaptlarndan son ra gelien yaam ve almalarnn dnyada yaratt etkiler zerine genel olarak unu syleyebiliriz: bir yandan, Fransa dnda, gerek Avrupa, gerek Ameri kada her yl artan bir ilgi (Amerikada ve Avrupada pek ok niversitede srekli dersler, Avrupa ve Avru pa dnda yzlerce konferans, zel saylar, birok bilim ve sanat akademilerinde yelikler, dller
13-

(1988de Nietzsche dl), onursal doktoralar (Es sex, Louvain, New School Williams College). te yandan, Fransa iinde Derridaya kar -onun birlik te alt herkes, i arkadalar, rencileri de dahil olmak zere- srarl bir kar koyma grlyor ve niversitelerin kaplar ona 1980den sonra kapatl yor (Paul Ricoeurun boalan yerine profesr tayin edilmesi gerekirken edilmiyor). Derrida kurumsal ve sosyal ilikilerde ortaya kan bu durumlar Du droit la Philosophiede incelemektedir. Bu olgularn ince lenmesi onun iin her zaman kuramsal bir grev ve bir "greve ar yeri olmutur.1 Derridann yaptlarnn dnyadaki etkilerine ge nel olarak baktmz zaman, onun amalarnn ve dncelerinin ou zaman yanl anlald grl yor. Bunun nedeni 1972den sonra yazlarnda all mn ok dnda bir biem kullanmas ve zengin gndermelerle rl olmas kadar, onun dncesi nin geleneksel mantkla anlalmas olanaksz ok de iik bir mantn rn olmasndadr (zaten all mam biemini de bu deiik mantk zorunlu kl maktadr)-2 rnein, Derrida Anglo-Sakson dnyasnda daha ok bir edebiyat eletirmeni veya dil felsefecisi olarak n yapm olsa da, onu yalnzca bu ynden tanmak yazlarndan ok ey kaybettirecektir. n k bu onun stlendii grevin ancak bir grn dr. Onun sorunu, ilk nce dilin ve yaznn kendisi.14

nin, nasl olanakl olduunu aka sorgulamaktan e

kinmedii andan balayarak, yani sorunu bir "ola nak" ("possibilit") sorusu eklinde grd andan balayarak metafiziktir, yani topyekunun (totalit) sorguland bir alandadr. Derrida, bir gstergebilimin, bir fenomenolojinin snrlarn en temel kavram larna kadar sorguladnda kendini Bat metafizik ta rihinin iinde bulmutur. Bylece gerek alma ala n ve malzemesi Bat metafizik (felsefe) tarihinin t m ve onunla ii ie dokunmu olarak grd tm Bat kltr tarihi, edebiyat bilim ve sanat olmutur. Eski Yunandan gnmze kadar uzanan bir tarih diliminin iinde yer alan yaplarn, yazlarn birer "dconstruction"u olan Derrida nn almalarna tm olarak, Bat metafizii ve onun tarihinin kkten bir eletirisi olarak bakmak gereklidir. Derrida bugnden, bugnn gstergelerinden (yani gstergeden) yola kar. Ona gre bugn, ge rek bilimlerde, gerek toplumsal-siyasal yaamda or taya kmakta olan yeni yeni olgular, Eski Yunandan beri Bat kltr ve uygarln oluturan belli bir meta fizik gre ait temel kavramlar "yerlerinden etmek tedir". Deer-yitimine urayan en nemli kavram dil kavramdr. nk bugn, tarihte hibir zaman ol mad kadar ok, amalarnda, yntemlerinde, ideo lojilerinde ayrk olan dil zerine aratrmalar dnya y sarmtr. Enflasyona urayan dil sorunu, artk di er sorunlar arasnda herhangi bir sorun deildir. Bu durum ise, "dil szcnn -kendisinin de de
15

er-yitimidir, yani "dil" gstergesinin, yani gsterge nin kendisinin, Gstergenin kendisinin urad bu "kriz" ise mutlak bir "kriz", krizin ta kendisi demektir.3 Fakat, ortaya kan yeni olgularla birlikte, eski den beri "zaten her zaman balam olan", ama bu gn ok daha fazla aa kan tm gstergelerin kullanmndaki "yetersizlik" ve dolays ile "kriz" ve ya amda artan "huzursuzluk", "kayg" ayn zamanda bir "belirtidir" (symptme). Bu tr gstergeler (hem deer-yitirmi gstergeler, hem gsterge deerinin yitimini gsteren gstergeler (yani etkileri) anlamn da), "kendilerine karn tarihsel-metafizik bir dne min artk sorunsal ufkunun tmn, dil olarak belir lemek zorunda olduuna iaret etmektedir". Koca bir dnem artk snrlarn iyice belli etmektedir. Fakat bu durum ayn zamanda, yeni bir balangcn ortaya knn da belirtisidir,4 Gelecein balangc, ancak mutlak bir 'tehlike" olarak kendini belli edebilir. O, ku rulu normal dzenden koparak ayr den eyden baka bir ey olmadndan, kendini ancak "monstru osit'1 (belirlenmemi olgularn, garipliklerin gster ge nitelii) biiminde bildirmekte ve sunmaktadr (se
prsenter).5

te bu gibi nedenlerden dolay Derrida, metafi ziin temel sorusu plan "varlk sorusunun" (la questi on du ltre), "kken" sorusunun, bugn eriilen ta rihsel noktann konumu ve zel koullar nedeniyle yine sorulmasn, yani, topyekunun (totalitnin) sor gulanmasnn tekrarn, bugn iin gerekli gren "He16

gelin koca glgesinde" "bize bunu dikte eden, bize bunu hatrlatan... iki byk ses, ... Husserl ve Heidegger"den6 sonra, byle bir yinelemeyi gerekleti ren nc byk dnrdr. Yine, yukarda deindiimiz, nedenlerden dola y, yani gnmzn kendine zg sorunlarndan tr, Derrida projesini, yani topyekunun sorgulan masn gerekletirmeye Bat metafiziinin "deconstruction"una, yap parala(n)masna bugn en iyi hiz met edecek en nemli temel kavram, "metafiziko-teolojik" kkeni de dolaysyla Derrida iin rneksel olan, gsterge kavramdr.7 Bir anlamda Derridann btn yaptlar bu kavram ve onunla ilikili kavram lar grubu evresinde dnmekte bu kavram (ve ilikili kavramlarn) bir "deconstructionunu gerekletir mektedir. Derrida, gsterge kavramnn ve eitli kul lanmlarnn, iinde doduu ve ait olduu bat kl tr ve uygarlnn temel kavramlarn, nasl "yerlerin den ederek", bu kltr nasl dnme urattn ve dolays ile ayn zamanda, bu kavramn kendisi nin urad dnm eitli ynlerden, eitli ba lamlarda dile getirmektedir. te Derridann gsterge kavramn yap-para lanmasna uratmas, "bu kavram ve zellikle d construction almalarn ve onun "biem'ni, do al olarak yanl anlalmalara ak brakmtr". Derri da, gstergeden, bu terimden ve bu anlaytan kur tulup baka bir eye gemek istermi gibi anlalm tr. Kendisinin dedii gibi, byle bir sonuca varmak
17

biraz safdillik" olacaktr. nk, bu, gsterge kavra mnda bulunan belli bir dsallktan (extriorit)* da vazgemek olacaktr. Bu dsallk olmadan ise, gs terge idesinin kendisi, btn dnyamz ve btn dil lerimizle birlikte kecek, yok olacaktr. Oysa dsalln (extriorit) apakl (vidence) ve deeri kertilemez salamln her zaman korumaktadr, Derrida yalnzca, "felsefe tarihinin (bulunu (prrence) fel sefesinin) dnda hi var olmam ve ilevi olmam olan bu gsterge kavramnn iinde bulunan, siste matik olarak ve jeneolojik olarak bu tarih tarafndan belirlenen, bir eye kar kayg duymamaktadr".8
"Gsterge"ler Derridann soru tipini ve onun bi imini belirlemitir. Ona gre, neyin nasl sorulmas nn biimlenii ancak "bugn" ve "imdiden kaynak lanr. nk balang burada ve bugndedir. Soru nun biimlendirilmesi de zaten yanttr bile (dj). Balang sonun bitiminde, sonun bitimi balangta dr. Derridadaki "origine" (kken) kavram onun Ro usseau ve Freud metinleri ile hesaplamalarnda zellikle aydnlatc bir ekilde ortaya kmaktadr. Bkz. De la Grammatologie, s. 203 - 405, Freud et la Scne de lcriture, "LEcriture et la Diffrence" s. 293-341.

Derridann ou zaman, usdclk veya grecilik ve znelcilik ile sulanmasnn nedeni gsterge kavramn dnme uratan tavra ve manta ya banc kalnmasndan dolay olabilir. Derridann ken disi, kendi dncesini byle sulamalardan tama18

men uzak grmektedir. Derrida-geleneksel felsefe nin ve mantn temel kavramlarndan sanld gibi vazgemek niyetinde deildir.9 Tersine, onlar kulla narak, onlarn aracl ile, onlara bugn iin daha et kili olacak bir kullanm (anlam) kazandrma abasn dadr. te, 1972de yaymlanan Positions adl kitapta yer alan syleiden biri olan "Gstergebilim ve Gramatoloji adl bu eviride, gsterge kavramnn urad dnm, Saussure ve Husserlin anlayla r balamnda tartlmaktadr. Derrida, her zaman her ele ald metinde yapt gibi, bu kez de Saussu re ve Husserlin yazlarnda bulup ortaya"kard tu tarszlklarn, elikilerin at gediklerden, onlarda unutulmu veya gz ard edilmi eleri bir araya rerek rettii "yeni bir yaz (lcriture) kavramn belirlemektedir. Geleneksel gsterge kavramnn ve zellikle bu kavram znde belirleyen, ona bal "transendantal gsterilen" kavramnn urad dn mden, bu kavramlarn yerlerini nasl kendi gr n n en temeli en genel kavramlar "gramme (vey diffrance) ve "metin" anlaylarna braktklarn gs termektedir. Ve bylelikle de, bu kavramlarn dn myle birlikte, "gstergebilim" "grammatoloji" ol makta, eski aklmerkezli (logocentrique) bilim kav ramnn ykntlar arasndan yeni bir bilim kavram kendini belli ederek ortaya kmakta olduu belirtilmektedir.10 Derridada gstergenin dnmn, "diffran-

ce" (''ayram") anlamak, yeni bir gereklik (vrit), ye- ni bir kken (origine) ve bilim anlayna varmay, ge leneksel akl (raison) dzeninden daha "farkl" bir de sen izen ve daha derin" anlaml bir akla vgy gerektirir.11 Bu yeni gereklik ve akl anlaynn, yani "diffrance"n ve onun tarih iindeki hareketinin incelikleri ne, bu sylei erevesinde girilmesi doal olarak olanakl olmamtr. Bu incelikleri, ancak Derridann tm yazlarnn iinden ok sabrl ve dikkatli bir oku ma tutup karabilir. Bu yaz da byle zorlu bir ie gi rimenin yeri olamaz. Ancak, son bir genel bak ata cak olursak, zetle unu sylemeliyiz: Bu yeni akl anlaynn mant veya zndeki anlam, geleneksel akl anlaynn tam tersi olmasna karn onu reddet mez, tersine onu kavrayan ve anlayan bir yapya sahiptir. Geleneksel akl anlay varln anlamn tam bulunu (prsence) olarak anlarken, bu yeni akln, yeni bakn mant, varln anlamn tam- bulun may (non-prsence)12 olarak anlar. "Diffrance" (ayram), bu iki ayr ve birbirine indirgenemez mant n da ortak topradr.13 "Diffrance", kendi anlam nn iinde bir mantksal amaz (aporie) tamaktadr. Bu nedenle, znden dolay tamamen biimlendirilebilir olmasa da Derrida bir yerde, "bir mantn ola naksz olanaklln biimlendirmeye alyorum" der.14 Derrida, gnmzdeki sorunlara ve -yaad mz "krize" etkin bir ekilde yaklaabilmek iin, belki
20

de en uygun bir bak asn ve yntemini bize "diffrance" kavramnda sunmaktadr.


L'autre Capda Derrida, zamanmzn sorunlu koullarndan yola karak ve metafiziin zorlu bir dconstruction" unda skca temellendirerek rettii bu yeni gereklik anlayn yeni bir yaz kavramn (yani urad kkl dnmden tr artk "gram me" veya "diffrance" adn alan eski gsterge kavra m)15 Avrupa kltr ve onun bugnk kimlik sorun lar erevesinde rettii etkili bir yorumlamada, uy gulamaktadr.

Bu eviri dolaysyla deinilmesi gereken dieri bir sorun, bu metinde Derridann, "farkllklarn siste matik oyununun retimini", "diffrance"i anlatmak zere kulland "d-limitants", "d-substantialisant", "dconstruetion", "d-limitation", dconstruire" gibi "d" neki ile yaplan szcklerin Trkede karlklarn bulmadaki zorluktur. Derridann bu syleide de sk sk deindii gi bi "diffrance" ve onun tarih iinde izdii "eleptik ha reketi" betimleyen btn ilgili kavramlar, geleneksel mantk kalplar iinde bir "ikirciklii", ayn anda hem etken, hem edilgen bir "ifte kayt" anlatmaktadr. te Derridnn ou zaman yanl anlalmasna yol aan ey, Derridadaki bu kilit sorunun kavranmasn daki zorluktur. Bu tr bir yapy, Derrida, Franszcada "d" ne kinden yararlanarak betimlemeyi uygun bulmutur. Derrida anlamnda "d", iliikli bulunduu kavramn,
21

belli bir yapnn, paralara ayrlarak, blnerek yapsnn ayrmlama ve eler arasnda kurulan yeni ilikiler sonucunda dnm anlamnda eski yapnn bozularak ayrmlamasn (farkllamasn) anlatr. nk ona gre, yalnzca ayrmlamalar vardr, ve hibirzaman, hibir yerde, hibir yap ne tam olarak varolur, ne de tam olarak yok olacaktr. "Diffrance" (ayram), kar karya gelen farkl glerin etkileiminde ayrmlarn (farkllklarn) sistematik oyununun rettii" "etkiler", "yer-olmalar" (devenir-espace) olduundan ve de, "diffrance"in hareketinden kurtulan onun dnda bir yerde, veya ondan nce gelen herhangi baka bir varlk (tant), bir "sujet", veya varolu biimi bulunmadndan, Derrida anlamnda "d" bir yapda bir g kaybna bile iaret etse, o yapnn; tamamen yok olmas anlamna kesinlikle gelemez Derridann kendisi, "dstruction" ve "deconstruction" szckleri ile ilgili olarak bir yerde aka yle demektedir: "... la destruction, non pas la dmolition mais la d-sdimentation, la d-construction. (De la Graminatologie, s. 21). Derrida ou kez "de"' nekini tire ile ayrarak, o kavramdaki .ikircikli hareketi, bir yapnn bozulurken, kerken br yapnn zgrleerek kendini belli etmesi (veya tersi) demek olan bir hareketi vurgulamak istemektedir. te bu yzden, "d" nekini Trkede "sz" eki ile karlamak daha dzgn bir Trke olsa da, Derrida dncesine ok ters deceinden, onu anlalmaz klacandan, yelemedim. nk, rnein "d
22

constructionu Trkeye "yapszlatrma" olarak evirirsek, tamamen yapsz bir durumun olanakl olabileceini artrm oluyoruz. Bu ise Derrida mantnda kesinlikle yeri olmayan, ama tersine onun Sa ussure ve Husserlde eletirdii geleneksel akl - mer kezli (logocentrique) mantkta yeri olabilecek bir an latm oluyor. Bu dncelerle, ok da dzgn bir Trke oluturmasa da Derridadaki anlam saptr mamak iin "d" yi parala(n)ma" szc ile anlat mak istedim. nk bu szck bir k bir bozu-. luu anlatsa da, paralarn yok olduu anlamna gelemez. Ayra iindeki n ise Derrida nn szn ettii diffrancein a sna yklenen "etken ve edilgene ilikin kararszla, bu kartlk tarafndan ynetilmeyi ve dalma uramay kendine izin vermeyen eye" deinmek zere kullanlm oluyor. Son olarak, dier bir sorun signe szcnn evirisi ile ilgili. Bilindii gibi Trkede bu anlama gelen birka szck vardr: aret, im, gsterge. Bunlar arasndan gsterge szcn bu eviri erevesi iinde zellikle kullanmay uygun bulma mn nedeni yle: Smiologie Yunancada singe anlamna gelen semiondan tremise, Trkede 'signe karlnda gsterge kullanld zaman, gstergebilim ve gsterge szckleri arasndaki liki, smologie vesemion (signe) arasndaki ili kiye denk dyor. Ayrca, gstergebilim, gsterge, gsterilen, gsteren szckleri ayn aileye ait kav ramlar kmesi oluturduklarn, fizik yaplar ile de
23

iletmi oluyorlar. Franszcada "smiologie," "signe," signifi", "signifiant," "signification" szcklerinde ol duu gibi. 'm szcn daha az yelemem nemli bir nedenden tr. mszcnn mge szc ile bir likisi var. Bu da bu kavramda iselliin ar lkl olduuna dair bir arm yapyor. nk im, imge ile ilikisi yznden sureti artrarak, sure tin asl olan ve o imi var klan bir tam-bulunuu, bir gsterileni, bir "hakikati ima ediyor, onu olanakl ya parak ne sryor. Bu yzden, imszc, rne in Husserl fenomenolojisinin anlamnda bir signe kavram iin ok uygun dmekte ise de, Derridann amalarna ok ters dmektedir. nk Derrida zellikle bu kavramn geleneksel dncede, gizli veya ak bir ekilde yapsnda tad ve anlatm s recinin dnda bulunan, bir tam-bulunu anlamn daki "transendantal gsterilen" varsaymnn bizim di limizin yaratt bir yanlsama olduunu gstermeye alyor. Oysa gsterge szc, grmek, gstermek, gz, gibi kavramlarla ilikisi nedeniyle bu kavramda dsalln da nemini vurgulayarak, bu kavram, imszcnden daha yansz bir ekilde sunuyor. Bylelikle de, Derridann bu kavramn dnm ile ilgili projesi iin, diffrancen yani yeni bir yaz kavramnn ortaya kabilmesi iin, daha elverili bir anlatm salyor.
Tlin Akin

24

Notlar

1. Derridann yaam hakkndaki bu bilgiler* Geoffrey Bennington'un hazrlam olduu "Curriculum Vitae" den alnmtr, (Jacques Derrida,Seuil: Paris 1991). 2. Bu yeni mantk iinde "varlk" kavramnn yerine geen text", "yaz" (gramme), geleneksel dncede olduu gibi tek el'le deil, ift el'le yazlmaktadr. Eller arasnda birinin verdiini brnn almas (ve tersi) gibi bir "ibirlii ilikisi vardr. Bu ilikide hangisinin etken, hangisinin edilgen oldu u tarih iinde belli konumlara gre deimektedir. te bu yzden bu mantk (logos) anlayna gre olgularn (veya ta rihin) hareketi ok daha derin ve karmak bir desen izmek tedir. Birincisinin hareketi daire, kincisinin ise elips eklinde dir. geometriden bir eretileme ile.anlatlacak olursa.
a.g.y., s. 12- 13.

3. J. Derrida, De la Grammatologie, Minuit: Paris 1967, s. 15.


4.

5. a.g.y.. s. 14. Derridaya gre balang tek ve salt deildir. Tarihin, yaznn belli konumlarnda tekrar ortaya kan bir ara durumdur (intervalle). 6. Violence et Mtaphysique, "LEcriture et la Diffrence," Seuil Paris 1967, s. 117 - 228, 120. 7. De la Grammatologie, s. 25. 8. Bkz. De a Grammatologie, s. 26. Derrida bu kavramda bulu nan belli bir "davurumculuk" (expressivism) anlayna kar kmaktadr. Bkz. "Gstergebilim ve Gramatoloji", s.62-66. 0. Bkz. De la Grammatologie, s. 25,26 ve "Gstergebilim ve Gra matoloji", s.44-45.

10. a.g.y., s. 13,14.


11. Cogito et Histoire de la Folie, "LEcriture et la Diffrence", s. 51 -59 68.

12. Bu "orda- olann - bulunuu" (La prsence du prsent) anlamndadr, kesinlikle salt bir yokluk anlamna gelmez. 13. La Structure, Le Signe, Le Jeu "L'Ecriture'et la Diffrance," s, -409-429,427. 14. J. Derrid, L'Autre Cap; Minuit: Paris, 1991, Not. 5. 15. Bu anlamda "diffrance" bir "ad' olarak, (Derrida, Franszca diffrence szcnn yazln deitirerek bu szc meydana getirmitir) Derrida iin bk lde metafizik ii kalr. ncak, "kl pay" onun dna der. Bkz. Mar-. gins of Philosphy, Diffrance", Chicago Press, T982.

26

Gstergebilim ve Gramatoloji*

* 3 Haziran-1968de Information sur les science sociales VIIde yaymlanmtr.

Kristeva: Gnmzde gstergebilim, gs terge (signe) modeli ve onun ballaklar zerine kurulmutur: letiim ve yap. Bu modellerin "akl-merkezli" (logocentrique) ve "rk-merkezli" (ethnocentrique) snr nelerdir ve onlar metafizikten kanmak isteyen bir iaretlemeye (notati on), temelde nasl hizmet edemezler? Derrida: Burada btn tavrlar ikircikli. Eer bir gn, metafizik dnceden bir denbire kurtulabileceimizi varsayacak olursak, ki ben buna inanmyorum, gster ge (signe) kavram, bu ynde ayn anda hem bir fren, hem bir ilerleme anlamlar na gelecektir. nk, eer kk ve ier diklerinden tr gsterge kavram ba tan baa metafizikse, sistematik olarak stoik ve ortaa tanrbilimleri ile dayan ma iinde ise, onun baml kald -garip bir ekilde aleti de olduu- i ve grev de itirmeler (dplacement), "snr-parala(n)mas" (d-limitants) etkilerini olu turmutur: Bu i ve grev, veya yer dei tirmeler, bu kavramn iinde doduu ve
29

hizmete balad sistemin snrlarn ayn anda hem belirterek (marquer), hem de geveterek (desserrer) ve bylelikle, belli bir noktaya kadar, onu z toprandan kopararak, bize gsterge kavramnn metafizie aidiyetini eletirme olanan salamtr. Bu i, olabildiince ileri gtrlme lidir, fakat belli bir noktada, byle bir modelin "aklmerkezli ve rkmerkezli snrla r ile karlamak kanlmaz olacaktr. te, belki tam bu srada bu kavram brakmak gerekecektir. Fakat bu an belirlemek ok zordur ve o hibir zaman salt deildir. Gsterge kavramnn btn bulgu sal (euristiques) ve eletirel kaynaklar t ketilmelidir ve bu tketilme bylece b tn alanlarda ve balamlarda ayn lde olmaldr. Oysa kanlmaz olarak, geliimin eitsizlikleri (bunlar her zaman olacaktr ve baz balamlarn zorunluluu, bir ba ka yerde, aratrmann en rtk, gizli, sy lenemez bir noktasnda bir engel olarak i lev grecei anlalm olan bir modele bavurmay/ strateji asndan vazgeilmez klmaya devam edecektir.

30

Sadece rneklerden birini alacak olur sak, Saussurec tipteki bir gstergebilimin ifte rol olduunu gsterebiliriz. BR YANDAN, mutlaka kararl eletirel bir rol: 1) Gelenee kar, gsterilenin gste renden ayrlmaz olduunu, gsterilen ve gsterenin tek ve ayn bir retimin iki y zn oluturduklarn saptamtr. Hatta Saussure bu kartl veya bu "iki yzl teklii" her zaman yapla gelmi olan "ruh ve beden ilikisine" benzetmeyi bile ak a reddetmitir. "Bu iki yzl birim ou kez, beden ve ruhtan oluan insan kiilii birimi ile karlatrlmtr. Bu karlatr ma pek doyurucu deildir." (Cours de lin guistique gnrale, s. 145, Trke eviri: Berke Vardar: Genel Dilbilim Dersleri, s. 110.)* ; 2) Gstergebilimsel ileyiin ayrmsal (diffrentiel) ve biimsel (formel) karakte rinin altn izerek, "sesin (son) maddesel enin kendisinin dile ait olmasnn ola
* Burada ve bundan sonraki alntlarda gerekli eviri deiiklik leri yaplmtr..(.n.) -

nakszl"n gstererek ve de onun (dilbi limsel gstergenin) "znde hi de sesil (phonique) olmadn" (a.g.y.'lar s. 164, s. 8) syleyerek, ayn anda hem gsterileri ierii ve hem de -artk ses (la phonie)* olarak ne stnl ne de ayrcal ka lan- "davurum maddesini" tz-para-, la(n)masna uratarak (d- substantialisant), dilbilimi de genel gstergebilimin basit bir paras yaparak (s. 33), Saussure, gelenekten dn ald gsterge kavra mn metafizik geleneinin aleyhine evir me yolunda nemli katklarda bulunmu tur. Bununla birlikte, yine de, Saussure gsterge kavramndan yararlanmaya, onu kullanmaya devam ettii lde bu gelenei onaylamaktan kanamamtr; bu kavramdan, hibir kavramdan da yap lamayaca gibi, mutlak yepyeni bir kulla nm veya mutlak geleneksel bir kullanm yapmak olanakl deildir. En azndan,
* Derrida, metafizik dncede (prsence felsefesinde) konu an ses (la phonie) logos ile dolaysz yaknlkta bulunduun dan, ayrcalkl bir konumu olduuna iaret etmektedir. (De? la Grammatologie, Minuit, 1967, s. 23, v. d.). (.n.)

32

onun sisteminde bulunup ierilenlerden bir blmn eletirisiz bir ekilde farz et mek zorunda kalrz. Saussuren,'giriti i eletirel, almann btn sonularn karmay reddetmek zorunda kald hi deilse bir nokta vardr, bu da yerine ko yacak daha iyi bir ey bulunmad iin "gsterge" ("signe") szcn kullanma ya boyun edii pek de beklenmedik ol mayan o andr. "Gsteren" ve "gsterilen" szcklerinin ortaya atlmasnn gereke sini akladktan sonra Saussure yle ya zar: "Gsterge"ye gelince, biz bununla yeti niyoruz, nk gndelik dil bize bir bakasn esinlemedii iin onun yerini ne ile de itirebileceimizi bilmiyoruz." (a. g.y lar s. 99-100; s. 72) Ve baka bir olasl da grmek gerekten zor; gsteren/gsterilen karlm ileri srerek baladktan sonra gstergenin iini nasl boaltabilirsi niz. imdi "gndelik dil" masum veya yantutmaz (neutre) deildir. O bat metafizi inin dilidir ve yalnzca btn dzenler den ald nemli sayda varsaymlar ta33

maz, birbirinden ayrlamaz olan varsaym lar da tar, ve ok az dikkat edilmi olma sna karn, bunlar bir sistem eklinde bir birlerine dmldrler. Bu durumun Sassuren sylemi zerindeki etkilerini belirtebiliriz. te bunun iin BR YAN DAN: 1) Signans (gsteren) ve signatum (gsterilen) arasnda kesin bir ayrm g zetilmesi -bir temel ve hukuki ayrm ola rak- signatum ve kavram arasndaki denklik (s.99)1 kendisinde gsterilen bir kavram, dncede yaln (simple) olarak bulunuunda (prsence), konuulan dil den bamszl iinde, yani bir gsteren ler sisteminden bamsz olarak, dn me olanan ve hakkn bize ak brak maktadr. Bu olana bize ak brakarak -ve bunun byle oluu gsteren/gsteri len kartl ilkesinin kendisindendir, ya ni, gsterge ilkesinin- Saussure, elde ettii, biraz nce bahsettiimiz eletirel kazanlara ters dmektedir. znden t r, kendisinden baka hibir gsterene gnderme yapmayacak, gstergeler zincir
34

rinden arta kalacak ve belli bir noktada, artk kendisi gsteren olarak ilev yapma yacak olan ve benim "transendental gste rilen" (signifi transcendantal) olarak ad landrmay nermi olduum klasik gerek sinime Saussure hakllk kazandrmakta dr. Aksine, byle bir transendental gste rilenin olanaklln tartma konusu yaptmz andan itibaren ve btn gsteri lenlerin gsteren konumunda da bulundu unu tandmz yerde2, gsterilen ve gsteren ayrm -gsterge-kkeninde so runsal hale gelmektedir, Anlald gibi, burada ok ihtiyatl uygulamamz gere ken bir ilev var, nk; a) bu ilev btn metafizik tarihinin zorlu yap para lanmasndan (dconstruction) gemeli dir. Bu metafizik tarihi ki, btn bir gstergebilimsel bilime, "transendental gsterilen"i ve dilden bamsz bir kavram, temel bir gereksinim olarak, zorla benimsetmitir ve benimsetmekten de hibir za man geri kalmayacaktr. Bu gereksinim, rnein felsefe gibi bir eyle dardan zorla kabul ettirilmemitir, ama bizim dilimi

zi, kltrmz, "dnce sistemimizi" ta rihe ve metafiziin sistemine balayan her eyle oluturulmutur, b) bu sadece, btn dzeylerde, gsteren ve gsterileni birbirine kartrmaktan da ibaret deil dir. Bu kartln veya ayrmn kkten ve mutlak olmay bu kartln i grmesi ni ve hatta baz snrlar iinde -ok geni snrlarda- vazgeilmez olmasn engelle mez. rnein, hibir eviri onsuz olanakl olamazd. Ve gerekte "transendental" te mas mutlak saltlkta, saydam ve tek an laml (univoque) bir evrilebilirlik ufkun da ortaya kmtr. Olanakl olabildii s nrlarda (limit) veya en azndan olanakl grlebildiklerinde, eviri, gsteren ve gsterilen arasndaki ayrm kullanr. Fa kat eer bu ayrm hibir zaman salt deil se, eviri ondan daha ok salt deildir ve eviri anlaynn yerini bir dnm (transformation) anlay almaldr: bir di lin baka bir dil tarafndan, bir metinin dier bir metin tarafndan dzenlenen dnm. Bizim, gerekte, gsteren aletinin -veya "aracnn- erden ve dokunulma
36

m brakt, bir dilden bir bakasna ve ya tek ve ayn bir dilin kendi iinde, salt gsterilenler "tamas" (transport) ile hi bir zaman ilikimiz olmayacaktr ve olma mtr. 2) Saussure sesil tz (substance phonique) ayra arasna alma gereksinimini duymu olsa da, "greceiz ki, dilin z nite lii dilsel gstergenin sesil (phonique) ni teliine yabancdr." [ag.ylar. s. 21, s. 8]. "znde o (dilsel gsteren) hibir ekilde sesil deildir [Fr. s.164]), Saussure, zel likle metafizik olan baz temel nedenler den dolay sz (parole), yani gstergeyi konuan sese (phon) balayan her eyi ayrcalkl klmak zorundadr. Dnce ve insan sesi (voix) arasnda, anlam (sens) ve ses (son) arasnda "doal bir ba"dan da bahsetmekteydi (Fr. s.46). Hatta bir "dnce-ses"ten de bahsetmektedir (a.g.y.lar; s. 156; s.122). Ben baka yerlerde, by le bir tavrn metafizik geleneinden neler aldn ve hangi zorunluluklara boyun e diini gstermeye altm. Her durumda bu tavr, Coursun en ilgin eletirel moti37

fine ters derek dilbilimini dzenleyici model, genel, gstergebilimin "patronu" yapmay amalamaktadr. Fakat, hakllk ve teorik bakmndan, dilbilimin yalnzca, genel gstergebilimin bir paras olmas gerekir. Bylece keyfilik (nedensizlik), (larbitraire) temas, bu temann en verim li yollarndan (yani biimselletirme den "la formalisation") saptrlarak, sradzenci bir erekbilim'e (tlologie hirarchisan te) doru geri evrilmitir: "Onun iin di yebiliriz ki, gstergelerin her bakmdan nedensiz olanlar bakalarndan daha iyi gstergebilimsel srecin idealini gerek letirirler. te bunun iin dil (langue), d avurum sistemlerinin en karma ve en yaygn, ayn zamanda hepsinin en ka rakteristik olandr ve bu anlamda dil ken dine zg bir sistem olsa da, dilbilim b tn gstergebilimin genel patronu olabi lir". ( a.g.y.lar: s. l0. s. 74) ayn tavr ve ayn kavramlar tamtamna Hegelde bu labiliriz. Cours daki bu iki an arasndaki eliki, Saussuren bir baka yerde kabul etmi olduu noktada da belirginleir: "in-

sana doal olan szl dil (langage parl) deildir, ama bir dil kurma zelliidir (fa cult) yani birbirlerinden ayrdedilir olan bir gstergeler sistemi...", yani tzden r nein sesil tzden bamsz olan kod ve artiklasyon olana (possibilit). 3) Gsterge kavram (gsteren/gste rilen) kendi iinde, sesil tz ayrcalkl klma zorunluluunu tar ve dilbilimini gstergebilimin "patronluuna ykseltir. Konuan ses (la phon) gerekten, gsteri len kavramn dncesi ile en yakndan, en mahrem bir ekilde birlemi olarak kendini bilince veren, gsteren maddesi dir. nsan sesi (la voix) bu gre gre, bi lincin ta kendisidir. Ben konutuum za man, yalnzca dndm eyden tr var olduumun, bilincine varmyorum, ama dncemin ve "kavramn" en yak nnda, dnya iine dmeyen, dar ver dike duyduum- anladm (j'entends), benim salt ve zgr kendiliindenliime (spontanit) dayal gibi grnen, hibir aleti, aksesuar, dnyadan almana hibir gc kullanmay gereksindirmeyen, bir
39

gstereni de muhafaza ettiimi biliyo rum. Yalnzca gsteren ve gsterilen bir lemi gibi olmuyor, bu karklkta gste ren kavram, kendi olduu gibi, kendi bu lunuundan baka hibir eye gnderme yapmadan, kendi kendisini sunmasna b rakmak iin, kendini silmi veya saydam latrm gibi oluyor. Gsterenin dsall indirgenmi gibi oluyor. Tabii ki, bu dene yim bir tuzaktr, fakat yle bir tuzak ki onun zorunluluunda (ncessit) btn bir yap, (structure) veya btn bir dnem kendini rgtlemitir; bu dnemin derin liklerinden bir gstergebilim kendini yle yaplatrmtr ki, temel kavramlar ve n varsaymlar Platondan Husserle Aristotelesten, Rousse audan Hegel'e vb., kadar aka saptanabilinir. 4) Gstergenin dsalln indirgemek, gstergebilimsel uygulamada psijik olmayan her eyi dlamaktr. Oysa fonetik gstergeye ve dilbilime tannan ayrcalk yalnzca, Saussuren, "dilbilimsel gsterge bylece, iki yzl psijik bir kendiliktir (ntit) (a.g.y.lar: s.99; s. 71.) nerme
V

sine izin verebilir. Bu nermenin kendi iinde sk bir anlam olduunu varsaya cak olursak fonetik - dilbilimsel olsun ve ya olmasn, bu kavram baka gstergele re nasl yaygnlatrabileceimizi pek g remiyoruz. Bu yzden, zellikle fonetik gstergeyi btn gstergelerin "patronu" yapmadan, genel gstergebilimi bir psiko lojinin iine kaydetmek (inscrire) pek ola nakl olmayacaktr. Her eye karn Saus suren yapt budur: "Demek ki gster gelerin yaamn toplumsal yaamn z barnda inceleyecek bir bilim tasarlanabi lir; bu bilim sosyal psikolojinin "bir blm n oluturacaktr, ve bundan dolay da ge nel psikolojinin; biz bu bilimi gstergebilim (Fr. smiologie (yunanca semeion, (sig ne) (iaret, gsterge)) olarak adlandraca z. Gstergebilimi bize gstergelerin ne lerden meydana geldiklerini, hangi yasa lar tarafndan ynetildiklerini retecek tir. Henz byle bir bilim olmad iin, na sl bir ey olacan syleyemeyiz. Fakat o var olmaya hak kazanmtr, yeri nceden belli olmutur. Dilbilim bu genel nitelikli
41

bilimin bir blmnden baka bir ey de ildir. Onun iin gstergebilimini ortaya karacak yasalar dilbilime uygulanabilir olacaktr ve bu bilim, insana iliik olgular btn iinde kendini iyice betimlemi, bir alana yeniden balanm bulacaktr. Gstergebilimin yerini tam olarak belirlemek psikologa aittir". (a.g.y.lar: s.33, s.18,19) Tabii ki, modern dilbilimciler ve gstergebilimiler, Saussurede veya en azn dan bu Saussurec psikolojizmde kalmamlardr. Kopenhag okulu ve btn Amerikan dilbilimcilii onu aka eletirmi tir. Fakat, benim Saussure zerinde srar etmem sadece, onu eletirenlerin bile Sa ussure genel gstergebilimin kurucusu; olarak tandklarndan ve ona kavramlar nn oun borlu olduklarndan tr deildir. Bunun nedeni her eyden ok Saussurede yalnzca, gsterge kavramnn psikolojist (ruhbilimci) kullanm eletirilemeyeceindendir. Psikolojizm (ruhbilimcilik) iyi bir kavramn kt kullanm deildir; psikolojizm gsterge kavramnn kent

42

disi iinde, balarken sylediim gibi, ikir cikli bir ekilde kaydedilmi (inscrit) zo runlu klnmtr (prescrit). Gsterge mo deline arlk vererek, bu' ikirciklik "gstergebilimsel" projenin kendisin belirler: btn kavramlarnn organik btnl ile ve zellikle iletiim kavram ile; n k bu iletiim kavram, bir zneden bir bakasna gei srecinden ve anlam ver me ilevinden ayrlabilen, ondan ayr ol ma hakkna sahip gsterilen bir objenin, bir anlamn veya, bir kavramn kimliini geirmekle ykml bir aktarmay (trans mission) iermektedir. letiim nceden zneleri varsayar, (bundan kimlik ve bulu nuun (prsence) anlam verme ilemin den nce yaplam olduu kar) ve obje leri de nceden varsayar, bunlar gsteri len kavramlardr, yani dnlen yle bir anlam ki, iletiim geidinin onu ne yaplatrmaya, ne dnme uratmaya hakk vardr). A, Cye Byi iletir. Gsterge aracl ile, verici alcya bir ey iletir, vb. Deindiiniz br durum, yani yap (structure) kavramnn durumu kesinlikle
43

daha belirsizdir. Her ey ona yaptrmak is tediimiz ie baldr. Gsterge kavram gibi -ve dolaysyla gstergebilim gibi- ay n anda akl-merkezli (logocentrique) ve rk-merkezli (ethnocentrique) dayanakla r hem destekler, hem sarsar. Biz bu kav ramlar skartaya karmak istemedik, za ten bunu yapabilecek durum da yok. Hi kukusuz, gstergebilimin iinde, kavran lan dntrmek, onlar yerlerinden et mek (dplacer), varsaymlarna kar karmak, onlar- baka zincir halkalarna yeniden-kaydetmek (rinscrire), alma alann azar azar deitirmek, ve bylece yeni biimlenmeleri (configuration) retmek gerekir; ben kein bir kopua (la rup ture), bugn sk sk denildii gibi, epistemolojik bir kesintinin (coupure) biriciklii ne (unicit) inanmyorum. Kesintiler, her zaman kanlmaz bir ekilde, zmee de vam ettikleri eski dokulara kendilerini ye niden yazarlar, hi sona ermemecesine; Bu sona ermeyi bir ilinek (accident) veya olumsallk (contingence) deildir; bu zsel dir, sistematik ve teoriktir. Bu durum hi
44

bir ekilde, baz kesintilerin zorunluluu nu ve greceli, nemini, yeni yaplarn or taya kn veya betimlenmesini orta dan kaldrmaz... Kristeva: "Tam bulunmayn (non pr sence) yeni yaps" olarak "gramme" ne dir? "Diffrance" (ayram) olarak yaz ne dir? Bu kavramlarn, gstergebilimin anahtar-kavramlar olan gsterge (fone tik) ve yap ile ilgili olarak, ortaya kar dklar kopu (rupture) hangisidir? Grammotolojideki metin (texte) anlay nasl, dilbilimsel ve gstergebilimsel bir anlay olan dilegetirme (nonc) anlaynn yeri ne gemektedir? Derrida: Yaznn indirgenmesi (rducti on) -gsterenin dsallnn indirgenmesi olarak- sescilik (phonologisme) ve aklmerkezcilik (logocentrisme) ile ba baa gider. Saussuren geleneksel bir ilem ile, ki bu Platonda, Aristoteleste, Rousseauda, Hegelde, Husserlde vb. de bulun maktadr, yazy nasl, gereksiz ve ayn za45

manda tehlikeli bir dsal temsil olgusu olarak dilbilimsel alann -dilin (langue) ve szn (parole)- dna attn biliyo ruz: "Dilsel obje yazlan szck ve syle nen szcn birleimiyle betimlenmez. Sonuncusu kendi bana onu yaplatrr. (a.g.y.lar s. 45, t: s. 27,28) "yaz isel siste me (dilin) yabancdr" (s. 44, s. 27) "yaz di lin (la languge) grn perdeler: o bir giysi deilse de bir klk deitirmedir (tra vestissement)" (s. 51; s. 33). Yazyla dilin ba "yzeysel (superficiel)"; "yapay (facti ce) dir. Bir "gariplikle" yaz, bir "imgeden baka bir ey olmamas gerekirken "ba, rol ele geiriyor" ve "doal iliki tersine, evriliyor" (S. 47; 29). Yaz bir "tuzaktr", onun hareketi "ksr dngsel" ve "zorbaca"dr, zararlar canavars, alacak b yklklerdedir', "doaya aykr yaratl (tratologiques) durumlardr", "dilbilim zel bir blmde bunlar gzlem altna almaldr" (s. 54; 35)vb. Tabii ki, yaznn temsil anlayyla kavranmas ("dil ve ya z birbirinden ayr iki gsterge sistemidir; kincisinin tek varolu nedeni birinciyi

temsil etmektir (s. 45; s. 27)) Saussuren dil almalarn "kstlayan" ey olarak ta nd (s.48; s.29,30), sesil - alfabetik yaz kullanmna baldr. Alfabetik yaz, ger ekten sz temsil eder ve ayn zamanda onun karsnda kendini siler gibidir. Ger ekte, benim yapmaya altm gibi, tam saltlkta fonetik olan bir yaz bulun madn ve sesciliin (phonologisme) bir kltrde, alfabe kullanmnn sonucun dan ziyade, bu kullanmn belli bir temsili (reprsentation), belli bir etik veya deerbilimsel (axiologique) deneyimi (xprience) olduunu gstermek olanakldr. Yaz, iaretlemesinin (notation) saydamlnda yetkinlikle temsil edilmi olduundan, onu syleyen znede ve anlam, ierii, de eri karlayan kiide annda var olduun dan, canl szn doluluu karsnda ken dini silmek zorunda kalacaktr. imdi, eer, rk-merkezcilikten (eth nocentrisme) baka bir eyden dolay ayr calkl klmadmz, fonetik yaz (lcritu re phontique) modeli ile kendimizi snr landrmaktan vazgeersek ve salt bir fone47

tik yaz bulunmay olgusunun (gsterge lerin, noktalama iaretlerinin, aralklarn, izgi-iaretlerinin (graphme) vb.,.ileyii nin kanlmaz ayrmlarnn zorunlu kld yer-dalm (espacement) olgusunun dourduu nedenlerden dolay sonular n da karrsak sescilci (phonologiste) veya akl-merkezci (logocentriste) tm mantk sorunsal hale geliyor. Onun geer lilik veya hakllk (lgitimit) alan dar ve yapmack kalyor. Oysa, Saussuren ken disinin bize hatrlatt gibi, ayrm (diff rence) ilkesini tutarllk iinde dikkate alacak olursak, bu "d-limitation" ("snr-parala(n)mas') vazgeilmez oluyor, Bu ayrm (farkllk) ilkesi, sadece tek bir tz (substance) -burada zamansal (tem porelle) denen sesil (phonique) tz, bir bakasn, mesela uzamsal (spatiale) de nen grafik tz- dlayarak, ayrcalkl kl maya bizi zorlamyor, fakat her anlatm (signification) srecini ayrmlarn formel bir oyunu gibi ele almaya da bizi zorluyor. Yani izlerin (traces) oyunu. Niin izlerin? ve hangi hakka dayana48

rak, her trl tz (substance) sesil, gra fik, veya baka trl olsun yanszlatrm grndmz anda grammatii, (grammatique) yeniden ileri sryoruz? Ta bii ki sorun ayn yaz kavramna yeniden bavurmak ve sorguya ektiimiz simetri sizlii (dissymtrie) sadece tersine evir mek deildir. Sz konusu olan yeni bir ya z kavram retmektir. Bunun adn gram me veya diffrance olarak koyabiliriz. Ay rmlarn oyunu, gerekten, sentez ve gn dermeleri var sayar. Fakat bu ayrmlar oyunu hibir anda, hibir anlamda, bir "ya ln" enin kendi kendiliinden bulunma sn (prsent), ve kendisinden bakasna gnderme yapmamasn yasaklar. ster konuulan sylem, ister yazl sylem d zeyinde, olsun, hibir e sadece kendi kendinde bulunmayan bir baka eye gnderme yapmadan gsterge olarak i lev gremez. Bu zincirleni, her "enin" -sesbirimsel (phohme) veya grafiksel (graphme)- zincirin veya sistemin br elerinin kendisinde brakt izlerden itibaren kendini yaplatrmasn gerekti-

rir. Bu zincirlenme, bu doku, baka bir metnin (texte) dnmnden baka bir yerde kendini retmeyen metin (texte) dir. Hibir ey, ne eler iinde, ne sistem iinde, hibir yerde, hibir zaman sadece bulunur (prsente) veya sadece bulunmaz (absent) deildir. Batan baa ayrmlar (farkllklar) ve izlerin izlerinden baka hi bir ey yoktur. Bylece "le gramme (dokusal veya metinsel birim) gstergebi limin en genel kavram olmaktadr -ki bylelikle "grammatologie" ortaya k maktadr- ve bu kavram yalnzca, klasik ve dar anlamdaki yaz alanna uygun de ildir, dilbilimsel alana da uygun dmek tedir. Bu kavramn avantaj -belli bir yo rumlayc balamla kuatlm olmas ko uluyla, nk hibir baka kavramsal enin de olamayaca gibi, bu kavram kendi bana bir ey gsteremez veya ye terli olamaz-ilkede, gstergenin sesbilim ci (phonologiste) eilimini yanszlatrma snda ve "grafik tzn (substance graph que) btn bilimsel alanlarn (bat dnya snn tesindeki tarih ve yaz sistemleri

ni) zgr klarak, (gstergeyi) gerekte dengelemesindedir. imdiye kadar ise bu grafik madde azmsanlmaz yararlar ol masna karn hep glgede veya saygnlk tan yoksun braklmtr. "Le gramme" (metinsel birim), "diffrance" (ayram) gibi, kendini artk bulu nu/bulunmay (prsence/absence) kar tlndan itibaren dndrmeye izin vermeyen bir yap ve bir harekettir. "La diffrance" (ayram) ayrmlarn (diffren ce) sistematik oyunudur, yani, ayrmlarn izlerinin, elerin birbirleri arasnda iliki kurabilmelerini salayan dalmn (espa cement). Uzamda bu dalm veya yer-olma (espacement) ayn anda hem etkin hem edilgen bir retimidir (diffrancen a's etkin ve edilgene iliik kararszla (indcision) bu kartlk tarafndan yne tilmeye ve datlma uramaya kendine izin vermeyen eye iaret eder), onsuz te rimlerin "doluluu" ("pleins") sznn hi bir anlama gelemeyecei ve i gremeye cei aralklardr (intervalles). Bu sz zinci rinde (chine parle) de yer-olmadr za51

mansal ve izgisel dediimiz yer-olu (de venir-espace") - yazy olanakl klan ve szle yaz arasndaki tm ulam, tm bi rinden dierine geileri olanakl klan yalnzca bu yer-olutur. Diffrancen a sna yklenen etkinlik (lactivit) ve retkenlik (productivit) ay rmlarn oyununun dourgan (gnratif) hareketine gnderme yapar. Bu ayrmlar gkten dmemilerdir ve onlar, kapal bir bilime ait bir ilevin tketebilecei du raan bir yap iinde, ilk ve son olarak kay dedilmi (inscrites) deildirler. Ayrmlar (farkllklar) dnmlerin etkileridir ve bu adan "diffrance"'temas, yap kavra mnn, duraan, bir zamanl (synchroni que), snflandrmac, tarih-dc (anhisto rique) vb., motifi ile badamaz. Fakat kendiliinden anlald gibi, bu motif, ya p kavramn betimleyen tek motif deil dir ve dolaysyla ayrmlarn retimi, "dif france", yap-d (astructurale) deildir, o, bir noktaya kadar, bir yap bilimine yer verebilecek, sistematik ve dzenli dei imleri retir. "Diffrance" kavram, "yap

52

salcln" en geerli ilkesel gerekimlerini bile gelitirir. Dil ve genel olarak Saussuren "snf landrmalar" ("classifications") olarak be timledii btn gstergebilimsel kod, o halde etkilerdir (effects), ama bu etkiler bir zne nedeniyle bir tz (substance) ve ya herhangi bir yerde bulunan ve diffrancen hareketinin dnda kalan bir varo lan (tant) yznden deildir. Gstergebi limsel "differanee"n dnda ve ncesinde bulunu (prsence) olmadna gre, Saussuren dil iin sylediini: "Dil (la lan gue), szn anlalr olabilmesi ve btn etkilerini retebilmesi iin gereklidir; fa kat sz de dilin kurulabilmesi iin gerekli dir; tarihsel adan, sz olgusu her zaman ncedir" szlerini, gstergeler sistemi ge neline yayabiliriz. te burada bir dng (cercle) vardr, nk dil ve sz, kod ve mesaj, ema (schma) ve kullanm (lusage) vb., kesin olarak ayrdedersek ve by lelikle ileri srlen iki postulata da hak tanmak istersek, nereden balayacam z ve dil olsun veya sz olsun, herhangi bir
53

eyin genelde nasl balayabileceini bile meyiz. Bu yzden, dil/sz, kod/mesaj vb. (onlarla dayanma iinde olan her eyi ayrmndan nce, ayrmlarn sistematik bir retimini, bir ayrmlar sisteminin re timini -bir "diffrance"i- kabul etmeliyiz ki nihayet onun etkileri iinden soyutla ma ile ve belirlenmi gdlenmelere gre dilin bir dilbilim ve szn bir dilbilimin vb., erevesini izip karabilelim. O halde, hibir ey - hibir bulunan (prsent) ve ayrm -yapmayan (in -diffe rante) var-olan (tant), "diffrance" ve yer-olmadan (lespacement) nce gelme mektedir. "Differance'n (ayramn) ge rektiinde ve empirik olarak onun dorul tusunda oluaca bir znesi, ajan, yazar ve ustas yoktur. znelik (subjectivite) -nesnellik (objectivit) gibi- diffrancen bir etkisidir, bir - diffrance sistemi iin de yazl bir etki. te bunun iin diffran cen as yer-olmann (espacement) za man-olma (temporisation) olduunu da hatrlatr ve dolamba (dtour), sre (de lai) ki onun iinden sezgi (intuition), alg
54

(perception) tketim (consommation), tek kelimeyle bulunana-(au prsent) ili ki, bulunan bir gereklie bir var-olana ( un tant) gnderme, her zaman ayrmla madr (sont diffrs) * Ayrmlamadr n k, bir enin gemi veya gelecekte bir izler ekonomisi iinde, bir baka eye gnderme yapmadan i grmemesini ve bir ey bildirmemesini, "anlam" ("sens") al mamasn veya iletmemesini talep eden ayrm (diffrence) ilkesinin ta kendisi ne deniyle. Diffrencen bu ekonomik yn, bir gler alannda, -bilinli olmayan- bel li bir muhasebeyi (calcul) araya soktuu lde dar anlamdaki gstergebilimsel (semiotique) ynden ayrdedilemez. Bu du rum, znenin ayrmlarn sistemine ve diffrancein (ayramn) hareketine baml olduunu dorular. Bu, ne kendi kendin de bulunan (prsent) ne de ilkin diffren cedan nce bulunan, kendini yalnzca, kendi iinde blnerek, kendini yayarak

* Diffrer fiilinin bir anlam da ertelemektir. Derrida'nn kulla nm bu ikinci anlam da. iermektedir. (.n.)

55

(sespacant) "zamanlatrarak ( tempori sant"), ayrmlatrarak (se diffrant) yap latran bir znenin vurgulanmasdr ve Saussuren dedii gibi, "dil (langue) (ki ayrmlardan baka bir eyden meydana gelmez) konuan znenin bir ilevi deil dir". Kendine kenetlenen kavramlar zinci riyle birlikte diffrance kavramnn araya girdii noktada, metafiziin btn kav ramsal kartlklar - ki bunlar en yksek gnderme olarak bir var-olann varln benimserler (rnein, znenin kimlii bii mi altnda btn ilemlerde bulunan, b tn ilinek veya olaylarn altnda bulunan canl konumasnda (parole vive) kendisin de bulunan, bildirdiklerinde veya bildirile rinde, dilinin (langage) nesnelerinde ve edimlerinde bulunan vb.). Btn bu metafizik kartlklar (gsteren/gsterilen, du yulur/dnlr, yaz/sz, sz/dil, ayr za manlk/bir zamanlk (diachronie/syncho nie) uzam/zaman, edilgenlik/etkinlik vb.), eski anlamlarndan kopmaktadrlar Btn bunlar, u veya bu ekilde, diffran cedan nce gelen, ondan daha zgr

olan, en son zmlemede ondan arta ka lan (lexecedant) ve onu yneten bir dee rin veya bir anlamn bulunuuna, (presen ce), differancen hareketini baml kl ma anlamna gelirler. Bu hl, yukarda "transendental gsterilen" olarak adlan drdmz bulunutur (presence). Kristeva: Gs tergebilimsel "anlam (sens) kavramnn fenomenolojik "anlam" (sens) kavramndan belirgin br biimde ayrmlat iddia edilmektedir. Buna kar n, onlarn su ortaklklar nelerdir ve gstergebilimsel proje hangi lde metafizik-ii kalmaktadr? Derrida: Her eyden nce, fenomenolo jik anlam (sens) kavramnn kapsam ok daha geni, ok daha az belirlenmi grn d dorudur. Ona snr tanmak bile zor dur. Her deneyim anlamn (sens, Sinn) de neyimidir. Bilince grnen her ey, genel olarak bir bilin iin olan her ey anlam dr (sens). Anlam grngnn (phenomene) grngselliidir (phenomenalite).
57

Mantk Aratrmlarnda., Husserl, Fregenn Sinn ve Bedeutung ayrmn red detmektedir. Daha sonra, bu ayrm ona yararl grnmtr, ama onu Frege gibi anlad iin deil, anlamn en genel kap samndaki anlam (Sinn) ile, mantksal ve ya dilsel bir bildirinin nesnesi olan anla tm (signification) (Bedeutung) eklinde ki anlamn arasndaki ayrm vurgula mak iin. te bu noktada sizin biraz nce deindiiniz su ortakl ortaya kabilir. Bylece, rnein: 1. Husserl, anlam (Sinn veya Bedeu tung), bildiriden ve dile getirmeden (le nonce) veya bildiriyi harekete geiren an latmn (signification) intentionundn (Bedeutungs-Intention) ayr tutmak iin zgnln tand ama gramatikselmantk sorunsalndan dlad, gsteren (duyulur) yz ve gsterilen (dnlr) ideal, "ruhsal") yz arasnda, kesin bir ay rm yapmak zorunda kalmaktadr. Belki burada Idees I' den bir blme atfta bu lunmak iyi olacaktr: "Biz, k nokta olarak, davurumunun bedensel taraf de
58

nen duyulur (sensible) yz ve duyulur ol mayan, "ruhsal" (spirituelle) yz arasnda ki ok tannm ayrm kabul ediyoruz, Bi rincisiyle ilgili olarak ok sk bir tartma ya girmemize gerek yoktur, ne de bu iki yzn ne ekilde birletii ile. Kendiliin den anlald gibi, bylelikle biz hi de nemsiz olmayan fenomenolojik sorunla rn balklarna iaret etmi bulunuyoruz. Biz bakmz yalnzca, sylemek - istemek(vouloir - dire) (Bedeuten) ve Bede utung ile kstlyoruz. Kkende bu szck ler yalnzca dilsel alanla (sprachliche Sp hre), dlatrma (exprimer) alanyla (des Ausdrckens) ilgilidirler. Fakat, bu szcklerin anlatmnn geniletilmesi, ve onlarn belli bir ekilde noetik-noematik alann btnne uygulanmasna izin vere cek uygun bir deiiklie tabi tutulmas asla kanlmazdr. O halde dlatrma (expression) edimleri ile i ie rlm (verflochten) olsun veya olmasn, btn edimler iin kanlmazdr. Ve bu ayn za manda, bilginin yolunda nemli bir admdr. Biz kendimiz, anlamn (Sinn), ama, yi59

ne de genel olarak Bedeutung ile edeer li bir szck olarak, btn intentionel ya antlar ile ilgili durumlarda, bu gr er evesinde, durmadan konumuuzdur. Biz aklk kaygs nedeniyle Bedeutung szc n eski anlay iin, zellikle mantksal Bedeutungun dlamsal karmak kul lanmlar iin yeliyoruz. "Sens" szc ne gelince, onu en geni kapsam iinde kullanmaya devam ediyoruz;" Bylece, ister "gsterilen" veya "dlatrlan" olsun veya olmasn, (signification) bir sreci ile i ie rlm olsun veya olmasn, "anlam" (le "sens") sonu olarak bir gsterenin duyulur yz ile birleebilen, ama kendisinin ona hi gereksinimi olmayan, dnlr (inteligible) veya ruhsal (spiri tuelle) bir idealitedir. Onun bulunuu (presence), anlam veya anlamnn z, fenomenologun gstergebilimci gibi, bir salt btnle, anlam veya gsterilenle kesin likle zdeletirilebilen bir yze (face) gndermede bulunulduunu ileri srd andan itibaren, bu i ie rlmenin dn da dnlmektedir.

2) Bu anlam veya salt gsterilen kat man Husserlde ak olarak, gstergebilim pratiinde en azndan rtk biimde dilbilim-ncesi (pr-linguistique) veya gstergebilim-ncesi (pr-semiotique) olan (Husserl, dlatrm-ncesi (pr-expressif) der) bir anlam katmanna gnder me yapar. yle ki, onun bulunuu (prsen ce) diffrancen alma alannn dnda ve ncesinde, anlatm (signification) sre cinin veya sisteminin dnda ve ncesin de dnlebilecektir. Ancak, bu anlam katman anlam gn na karacak, onun evirisini yapacak onu tayacak, onu iletecek, onu canl klacak, dlatra cak vb., demektir. O halde, byle bir an lam -ki her iki durumda da fenomenolojiktir ve son zmlemede algsal grde kendini bilince zsel olarak veren her ey dir- bir gsteren konumunda oyuna giri olmayacaktr, onu daha batan bir gnder me (renvoi), bir iz (trace), bir "gramme", bir yer-olma (espacement) yapacak iliki sel ve ayrdedici (diffrantiel) dokuda kay dedilmi (inscrit) olmayacaktr. Metafizik
61

her zaman, anlamn bulunuunu (prsen ce), u veya bu ad altnda, "differance'dan koparp karmak istemekten ibaret o; mutur, bunu gsterebiliriz; ve her sefe rinde, bir salt anlam (sens) veya bir salt gsterilen anlamnn veya katmannn ke sip kartld veya kesin bir ekilde ayr tutulduu ileri srldnde, ayn jest ya plmaktadr. Ve gstergebilim -imdiki ekli ile- gsterilenin zdeliine bavumaktan nasl dpedz kurtulabilir? An lam (sens) ve gsterge, veya gsterilen ve gsteren arasndaki iliki, bylece bir d sallk (lexteriorite) ilikisi oluyor: daha iyisi, Husserlde olduu gibi buradaki, ora dakinin dsallamas (lextriorisation Aeusserung) veya dlatrm (expression, Aussdruck)) oluyor. Dil dlatrm (expression) olarak belirleniyor -bir selin mahremiyetinin dna srlen- ve burada, biraz nce Saussurele ilgili ola rak sylediimiz btn zorluklar ve var saymlar yeniden buluyoruz. Ben baka yerlerde, tm fenomenolojiyi bu dlat rm (expression) ayrcalna gtren so

nulara iaret etmeye altm: "belirtme" (indication) salt dil (dilin mantksall) alannn dna atlm, sese (voix) zorun lu olarak ayrcalk tannmtr vb. Ve bu durumunu Mantk Aratrmalar ndan, bu ilgin-"salt mantk grameri" projesinden itibaren grebiliriz ama her eye karn, bu alma, imdi baz modern dilbilimcile rin gnderme yaptklar Fransz 17. ve 18. yzylna ait btn "aklamal genel gra mer" projelerinden ok daha nemli ve t keticidir. Kristeva: Eer dil yetisi (langage) her za man iin "dlatrm" ise, ve onun kapat mas (sa clture) bylelikle gsterilebilir se hangi lde, hangi tip bir uygulama ile bu dlatrmllk (expressivit) ala bilir? Hangi lde dlatrlmazllk (non-expressivit) nemli olacaktr? Grammatoloji dilbilimsel'den ziyade "mantk sal matematik" iaretlemeye dayal dlatrmsz (non-expressive) bir "gstergebilim" (smiologie) olmayacak mdr?.

Derrida: Burada aka elimeli grne cek bir yant vermeyi yeliyorum.-Bir yan dan, dlatrmclk hibir zaman sadece alabilir bir ey deildir; nk, i/d kar tlnn salt yaps olan differancen etki sini indirgemek, ve -dar-vurulan (expressive) yeniden-sunulu (re-peresantati on) olarak, ierde yaplam olann dar ya evirisi olarak- kendisini kendisine temsil etmeye onu zorlayan dil yetisinin (langage) etkisini indirgemek olanaksz dr. Dilin dlatran (expression) olarak temsil edilmesi ilineksel bir nyarg deil dir, bu Kantn transendantal yanlsama (illusion transcendantale) olarak adlandr m olaca bir eit yapsal aldatmacadr. Bu, dil yetilerine (langages), dnemlere kltrlere gre deiir. Hi kukusuz ki bat metafizii bu yanlsamadan gl bir sistemletirme kurmutur, ama ben bu durumun yalnzca bat metafiziine zg bir ey olduunu iddia etmenin ok ileri gi dilmi ve ihtiyatszca ileri srlm olaca na inanyorum Beri yandan ve tersine evirerek sylemeliyim ki, eer dlat

rmclk (lexpressivisme) sadece ve bir de fada her zaman iin alabilecek bir ey de ilse, dlatrmllk (lexpressivit) insan istese de, istemese de, bilse de bilmese de her zaman zaten alm bir olgudur. An lam dediimiz (dlatrlacak olan) ey, zaten batan, baa, bir ayrmlar dokusun dan yaplam olduu lde, zaten halen bir metinin bulunduu, baka metinlere gndermelerden oluan bir dokusal, metinsel (textuelle) a bulunduu, szm ona "yaln" her "terim"in bir bakasnn izi tarafndan damgalanm bulunduu bir dokusal (textuelle) dnm olduu l de, anlamn szm ona isellii zerinde onun kendi z "d" (dehors) tarafndan zaten allmtr (traveill). O her za man kendini kendinin dnda tar. O za ten btn dlatrma (expression) edimle rinden nce (kendi kendinden) ayrmldr. Ve yalnzca bu koul nedeniyle o bir "syn tagma" veya bir metin yaplatrabilir. O, yalnz bu kouldan tr "gsteren" (signi fiante) olabilir. Bu bak asndan, hangi lde "non-expressivite"nin, dlatrl65

mazln gsteren olabilecei sorusu belki sorulmamaldr. Yalnzca "non-expressivit" gsteren olabilir, nk tam hakkn vermek gerekirse, sentez, "syntagme", "ayrm" ve metin (texte) olmadan anlatm (signification) olamaz. Ve metin anlay, btn ierdikleri ile dnld zaman tekanlaml (univoque) "dlatrm" anlay yla badamaz. Tabii ki, yalnz metin gsterendir, dediimiz zaman anlatml gsteren-olma (significance) ve gsterge (signe) deerlerini zaten dntrm bu lunuyoruz. nk, eer gstergeyi en ciddi klasik snrlar iinde kavrayacak olur sak tersini sylememiz gerekir: anlatm (signification) dlatrmadr (expression), metin hibir ey dlatrmadndan (ex primer) nemsizdir (est insignifiante), -gsteren- deildir vb. Gramatoloji "me tinsellik" (veya "dokusallk") ("textuali te") bilimi olarak,, ancak gsterge kavramnn dnme uratlmas ve birlikte doduu dlatrmclndan (expressivisme) koparlmas koulu ile bir dlatrm sz (non-expressive) "gstergebilim" olabile lecektir.

Sorunuzun son blm daha da zor dur. Mantksal-matematiksel iaretleme ye (notation) kar olan ekingenlik, me tafizie, ve gstergebilimsel ve klasik dil bilim projelerine egemen olmasndan do lay, "akl-merkezciliin" ("logocentrisme") ve "sesbilimcilik"in ("phonologisme") damgasn tad aktr. Fonetik-olmayan (non-phontiqu) matematiksel yaz nn Rousseau, Hegel, vb., tarafndan ele tirisi (rnein Leibnizci "caractristique" projesi), hi de rastlantsal olmayan bir e kilde Saussurede aka grlen doal dil lere olan tercihe paralel olarak bulunur (bkz. le Cours, s, 57). Bu nvarsaymlar sis teminden koparak ayrlacak bir "grammatologie", bu nedenle gerekten, dilin mate matiksellemesini zgrletirmeli, "bilim" yapmann, her zaman iin, "Logos"un em peryalizmine bir kar koyu (rnein hep eskiden beri, ve daha da artan bir ekilde, fonetik-olmayan yazya bavurarak) (3) olduunu da bildirmelidir. Her zaman, "Lo gos" u "phone'ye balayan her ey kendini matematik tarafndan snrlandrlm bul mutur. Matematiin ilerlemesi ise kesin67

likle, fonetik olmayan bir yaznn kullan m ile dayanma iindedir. Bu ilke ve bu "grammatolojik" grev zerinde, hibir kukunun olanakl olmadna inanyo rum. Fakat matematiksel iaretlemenin (notation) yaylmas (extention), ve genel olarak yaznn (criture) biimletirilmesi (formalisation) ok yava ve ok ihtiyatl bir ekilde olmaldr, en azndan, eer onun imdiye kadar dnda brakld alanlar etkili bir ekilde ele geirmesini istiyorsak. "Doal" diller zerine, "doal" diller aracl ile eletirel bir alma, kla: sik iaretlemenin (notation) ieriden tm dnm, diller ve "doal" yazlar arasn daki alveriin sistematik bir uygulama s, sanyorum ki, byle bir biimletirilmeyi hazrlamal ve ona elik etmelidir. Son suz bir grev, nk, baz temel nedenler den dolay, doal dilleri ve matematiksel olmayan iaretlemeyi (notation) mutlak bir ekilde indirgemek her zaman iin ola naksz olacaktr. Formalizmin ve matemi tizmin "naif" yznden de kanmak ge rektir. Unutmayalm ki, bu formalizm ve matematizmin ikincil ilevlerinden biri
'

metafizik iinde, akl-merkezli (logocentirique) tanrbilimini tamamlamak ve do rulamak olmutur, baka bir yandan ona kar da ksa. te bylece Leibnizde ni versel, matematiksel olan ve fonetik-olmyan (non-phonetique) "characteristique" projesi bir yalnlk metafiziinden ay rlamaz durumdadr, ve dolaysyla tanr sal anlayn varlndan (existence)4, kut-, sal (divin) "logos'tan. Matematiksel iaretlemenin (notati on) etkili bir ekilde ilerlemesi, yleyse metafiziin deconstruction'u (yap-parala(n)mas) ile, matematiin kendisinin ve her zaman onun kendisi iin model olu turduu bilim kavramnn derinden yeni den yenilenmesiyle at ba gider. Kristeva: Gstergenin sorgulanmas bi limselliin (scientificite) sorgulanmas ol duuna gre, hangi lde "grammatologie" bir bilimdir veya bir "bilim deildir? Baz gstergebilimsel atmalarn grammatolojik projeye yakn olduklarn d nyor musunuz, eer evetse, hangileri?
69

Derrida: "Grammatologie", bilimsellik kavram ve normlarn "onto-theologie" ye (varlk-tanrbilime) akl-merkezcilie (logocentrisme), sesbilimcilie balayan her eyi yap- parala(n)masna (dconst ruire) uratmaldr. Bu, klasik bilim proje sine aykr-davranmann (transgression) bilim-ncesi empirizme yeniden dme ol masndan durmadan kanmas gereken, muazzam ve sonu olmayan bir almadr. Bu alma bir eit ifte kayd "grammatolojik" uygulamada varsayar: ayn anda hem pozitivizmin veya metafizik bilimcili inin (scientisme) tesine gitmeyi gerekti rir, hem de bilimin etkili almasnda, ne lerin, onun balangcndan beri tanmnda ve hareketinde arlkl olan metafizik balardan kurtulmasna katkda bulundu unun altn izmeyi gerektirir. Bilimsel pratik iinde nelerin zaten, her zaman, "akl-merkezli" ("logocentriique") "kapat ma" dan (clture) arta kalmaa balam olduunu izlemeliye pekitirmelidir. te bu yzden, grammatolojinin "bilim" olup olmad sorusuna yaln bir yant yoktur.
70

Tek szckle syleyeceksem, o hem bili mi kaydeder (inscrit) ve hem de bilimi s nr- parala(n)masna uratr (d-limite), o, bilimin normlarna kendi z yazs iin de zgrce ve titizlikle ilev grdrr; bir kez daha sylyorum, grammatologie kla sik bilimsellik anlamn ereveleyen snr lar izer (marque) ve ayn zamanda da bu snrlar gevetir (deserre). Ayn nedenden, hibir bilimsel gstergebilim almas yoktur ki "grammatologie'ye hizmet etmesin. Ve biz her zaman, gstergebilimsel bir sylemin metafizik varsaymlarna kar, bilimin gstergebilim iinde rettii "grammatolojik" motif leri geri evirebileceiz. Saussuren Co ursunda bulunan formalist ve. ayrmsal motiflerinden itibaren "psikolojizm"i, "sesbilimcilik"i, daha da oka grlen yaznn dlanmasn eletirebiliriz. Ayn biimde, Hjelmslevin "glossematique"inde, Saussu rec psikolojizmin eletirisinin, dlatrm tznn yanszlatrlmasnn ve do laysyla "sesbilimcilik"in - "yapsalcln" ("structuralisme"), ikinciliin (immanen tisme), metafizik eletirisinin, oyun tema71

tiinin, vb,, eer btn sonular karmlanrsa, naif bir ekilde kullanlan (gsteren/gsterilen,iftinin gelenei iinde dlatrm/ierik ikilisi; nceki her iki terim iin uygulanan biim/tz (forme/substan ce)kartl; "deneyci ilke" ("principe em pirique", vb,)5 btn bir metafizik kavram salln (conceptualit) dlayabiliriz. Ap riori olarak diyebiliriz ki, gstergebilimsel aratrmalarn btn nermelerinde, btn sistemlerinde -ve siz benden daha, iyi, en gncel rneklerini sayabilirsinizmetafizik varsaymlar eletirel motiflerle yan yana yaarlar. Ve bu durum yalnzca, belli bir noktaya kadar ayn dil yetisinde; (langage) veya daha ziyade, ayn dilde (langue) yaamakta bulunduklarndan trdr. Kukusuz ki, "la grammatologie" bir baka bilim, yeni bir ierikle dona tlm yeni bir bilim dal, iyice belirlenmi, yeni bir alan olmaktan daha ok, bu dokusal, metinsel (textuelle) ayrlmann (partage) uyank olarak ileniidir.

Notlar

1. Yani, kavranlr (lintelligible). Gsteren ve gsterilen arasn daki ayrm her zaman duyulur (sensible) ve kavranlr arasn daki ayrm yeniden dourmutur. Ve bu XX. yzylda stoik balangcnda olduundan daha az ortaya kmamaktadr. "Modern yapsalc dnce bunu aka yerletirmitir: Dil bir gstergeler sistemidir, dilbilim gstergeler biliminin, smiotique'in (veya, Saussuren deyimi ile smiologie (gster-' gebilim)), iinde bir Blmdr. Ortaa tanm- - aliquid stat pro aliquo yu- bizim amz yeniden canlandrm, onun her zaman geerli ye verimli olduunu gstermitir. te bu nedenle, genellikle btn gstergelerin, zellikle dilbilimsel gstergenin kurucu zellii onun ift karakterliliinde yalar: biri duyulur ve br kavranlrdr - bir yandan signans (Sa ussuren signifiant (gsteren), dier yanda signatum (sig- : nifi) (gsterilen)." (R. Jacobson,Essais de linguistique gn rale, fr., Minuit, 1963, s. 162). 2. Bkz. De la Grammatologie, ss. 106- 108 3.'De la Grammatogie, s. 12. 4. - Fakat, benim caracteristique"imin temeli neyse, onun ayn zamanda Tanrnn varlnn kantnn da temeli olduunu sylemek imdilik bana yeter; nk "yaln" ("simple") d nceler "caracteristique"in eleridir ve yaln biimler (for mes) eylerin kaynadr. imdi ben btn formlarn birbiriyle uyum iinde bulunduklarn ileri sryorum. Bu durum, caracteristique"in temellerinin ne olduunu en sonunda aklamadan kantlayamayacam nermedir. Fakat, eer bu kabul edilecek olunursa, mutlak olarak alnan btn yaln formlar kapsayan Tanr (Dieu) doasnn (nature) olanakl ol duu akarmlanr. imdi biz yukarda Tanr eer olanakl ise Tanr olur (Dieu est) diye kantladk. yleyse o vardr (il existe). Kantlanmas gereken bu idi. "(Prenses Elisabethe mektup, 1678)

5. De la Grammatologie, s. 83 v.d.

73

You might also like