You are on page 1of 236

Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Yrd.Do.Dr. ulpan ZARPOVA ETN

zet: Kaynan halkn tarihinden, kltrnden, hatta yaad corafyadan alan halk inanlar, bir milletin kimliini ve karakteristik zelliini belirleyen en nemli faktrlerdendir. Tatar halk edebiyatnda mitolojik varlklarla ilgili mitler, genelde nesir eklinde yazlan, iyeler ve olaanst yaratklar hakknda oluan eserlerdir. Bu eserlerde, insanlarn orman yarat rle, suda yaayan yaratklar Su Anas, Su Atas, Su yesi, evde yaayan Ev yesi, Biura ve katledilmi insanlarn ruhu olduuna inanlan rk (Hortlak) gibi mitolojik varlklar ile karlamas anlatlr. Tatarlar, en eski devirlerde yarattklar mitolojik varlklar ile bugn de i ie yaamakta ve onlar edebi eserlere konu yapmaktadrlar. Bu inan, Tatar Trklerinin, kendilerini evrenin bir paras olarak alglamalarna yardm etmektedir. Anahtar Kelimeler: Tatar, Mitoloji, Tatar halk edebiyat, yaratklar

Giri Kaynan halkn ok eski gemiinden, kltrnden, hatta yaad corafyadan alan halk inanlar, bir milletin kimliini ve karakteristik zelliini belirleyen en nemli faktrlerdendir. Animizm, fetiizm ve amanizm gibi sistemlerin izlerini tamakta olan inanlar, her eyden nce bir halkn, en erken dnemlerinde ortaya kan dnce eklini, evre ve doa ile olan ananevi balarn gstermektedirler. Btn halklarda mevcut olan mitolojik yaratklarla ilgili mitler ve inanlar ise tiplerin esrarengizlii ile btn halklarn mitolojisinde zel yere sahiptirler.
Tatar halk edebiyatnda mitolojik varlklarla ilgili mitler, genelde nesir eklinde yazlan iyeler ve olaanst yaratklar hakknda oluan eserlerdir. Bu eserlerde, insanlarn orman yarat rle, suda yaayan yaratklar Su Anas, Su Atas, Su yesi, evde yaayan Ev yesi, Biura ve katledilmi insanlarn ruhu olduuna inanlan rk (Hortlak) gibi mitolojik varlklar ile karlamas anlatlr. Bu

Mula niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, ada Trk Leheleri Blm / MULA chulpancetin@mynet.com

bilig Gz / 2007 say 43: 1-32 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

gibi hikyelerde geen olaylar, gereklerden ne kadar uzak olurlarsa olsunlar, onlar her zaman insan hayatnda yer alan bir vaka olarak anlatlrlar ve dinleyenler de onlar genelde gerek olarak kabul ederler. Ayrca, syleyen kimse karsndakileri szlerine inandrmak iin Kendim grdm veya Bizim kyden biri grm gibi cmleler kullanp, olaya ahit de gstermeye alr. Tatar bilim adam Dr. Galimcan Gylmanovun (1996: 6) fikrine gre iyeler ve kara ruhlar, insanolunu genelde yalnz olduu zaman, kalp gz ald bir anda, korumasz, aresiz, ksz, efkrl ve skntl dnemlerde yakalarlar. Gnmzde bu mitolojik varlklarn birou (rle, Kr yesi, Da yesi, Deirmen Anas, Albast, Obur, Su Anas) inanrln kaybetmeye yz tutmu olsa da, Tatar Trkleri, bazlarnn (Ev yesi, Biura, Ahr yesi, rk, Hamam yesi) varlna bugn de inanmaya devam etmektedirler. Tatar Trklerinin mitolojik hikyeleri hakknda ilk bilgi 1875 ylnda Macar bilim adam Gabor Balintin Budapetede yaymlanan Kazani-Tatar Nyelvtanulmanyok. .Fzet. Kazani-Tatar Szvegek (1875: 60) adl kitabnn Kereen Tatarlarnn nandklar Mitolojik Varlklar blmnde verilmitir. Macar bilim adamnn tespitine gre, Kereen Tatarlar1 Ev yesi, Ahr yesi, Su yesi, Orman yesi, rele, Albast ve Obur gibi yaratklarn varlna inanrlar. 1880 ylnda Kazanda Tatar cediti bilim adam, yazar Kayum Nasyrnin Rusa Kazan Tatarlarnn Hayatnda slam Etkisi Dnda Kalan nanlar ve rf-Adetler adl makalesi yaymlanmtr. Nasyr bu eserinde (1880: 241270) ilimde bir ilk olarak, Tatar halk masallarnda sk rastlanlan Ejdarha, Yuha, Diy (Dev) gibi olaanst yaratklar tahlil etmi ve halk inanlarnda yaygn olan Albast, rk, Biura, rle, y yesi, Abzar yesi gibi mitolojik yaratklar hakknda bilgi vermitir. Tatar mitleri ile ilgili daha bir nemli kaynak da 1910 ylnda Yakov Koblov tarafndan yazlan Kazan Tatarlar Mitolojisi adl kitaptr. Bu eserinde yazar, mitolojik hikyelerin artk sadece yallarn hafzasnda korunduundan, genler tarafndan nemsenmediinden yaknmakta ve bu hikyeleri Kayum Nasyrnin sz konusu kitabnda verilen emaya gre aratrmaktadr. Ama u gerei de sylemek gerekir ki mitolojik yaratklar hakknda Y. Koblov tarafndan yaplan tahliller daha doyurucudur. Ayrca bu kitap derlenmi olan malzeme asndan da daha zengindir: bu kitapta toplam 15 tane mitolojik hikye yer almaktadr. Y. Koblovun eserinin iyelerle ilgili ksm 1913 ylnda Tatar Trkesine evrilip A dergisinde yaylanmtr. 1917 ylndan sonra artk mitolojik varlklarla ilgili aratrmalara pek rastlanmaz. Geen yzyln 80li yllarnda ise bu konu zerinde L. Cemaletdinov, R. Ahmetcanov, S. emsi gibi bilim adamlar almtr. Ayrca 1996-1999 yllarnda Kazanda yukarda andmz Dr. Galimcan Gylmanov tarafndan iki ciltlik Tatar Miflar (Tatar Mitleri) adl kitap yaym2

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

lanmtr. Bu kitapta ele aldmz konu ile ilgili ok zengin malzeme bulunmaktadr ve biz bu makaleyi yazarken baka kaynaklardan ziyade bu iki ciltlik kitaptan yararlandk. Mitolojik yaratklar, Tatar halk edebiyatnda alak ruhlar, kara ruhlar, sihri varlklar olarak adlandrlp eitli gruplara blnerek aratrlmaktadrlar. Fakat biz Kayum Nasyrnin (1974: 45) izinden giderek mitolojik yaratklar iki ana kolda incelemeyi uygun grdk: 1. Yer stnde yaayan yaratklar, 2. Su altnda yaayan yaratklar. Y. Koblov da buna benzer gruplamay tavsiye etmi fakat bu konuda biraz daha ileriye giderek yerde yaayan varlklar evde, tarlada, krda, ormanda yaayan yaratklar olarak incelemitir. Bu yzden biz kendi aratrmamzda Y. Koblovun tavsiyesine de uymaya altk. Tatar mitolojisinde yer alan mitolojik varlklar, genelde iyelere ve kara ruhlara ayrlm vaziyette buluyoruz. Peki, iyeler ve kara ruhlar arasndaki benzerlik ve fark nedir? Neden bazen ayn meknn (mesel, evin, ormann) hem iyesi hem kara ruhu olur? Yksek mitolojiye ait olan Tanr ve onun yardmclarndan farkl olarak alak mitoloji vekilleri olarak alglanan iyeler hakknda oluan inanlarn kkleri, Trk mitolojisinde ok eski devirlere uzanmaktadr. Mesel Altay Trklerinde byle bir mite rastlamaktayz: Yer alt Tanrs Erlik Gkten kovulduu zaman, onunla beraber bir sr hizmetisi de yere dklr. Suya denler su iyeleri, daa denler da ve tayga iyeleri olarak bilinmeye balarlar. Eve denlerini de ev iyeleri olarak kabul ederler. Tatar Trklerinde bu tr mitler korunmamtr fakat Tatar inan sisteminde de eitli yerlerde yaadklarna inanlan bir grup iye vardr: Su yesi, eme yesi, Yer yesi, Orman yesi, Tarla yesi, Da yesi, Yol yesi, Ev yesi, Ahr (Kiler) yesi, Hamam yesi vb. yeler, kutsal ruhlar olarak bilinirler ve doa ile sk bir ilikide olduklarna inanlr. Onlar, yaadklar meknlar kt ruhlardan, afetten koruyan ve insanlara da yolda, yardmc olan varlklar olarak bilinirler. Zaten insanlar da onlara sayg duyarlar, ou zaman bu iyeler ile i ie yaadklarna inanrlar, onlarn bulunduu yerleri temiz tutmaya alrlar. Ayrca insanlar, iyelere eitli balarda da bulunurlar: Su, eme gibi meknlarda yaadna inanlan iyelere sa teli, elbiseden alnan ip, maden para gibi kurbanlar atarlar. Yer ve Kr yelerine sonbaharda hasat topland zaman mutlaka pay brakmaya alrlar; Ev yesine adak adayp sadaka verirler vb. Fakat insanlar, bu iyelerin zaman geince kt niyetli varlklarn ellerine dtne ve doaya, canllara, insanlara ziyan vermeye baladklarna da inanrlar. Bu yzden sonraki devirlerde iyelerden korkmaya balarlar.

bilig, Gz / 2007, say 43

Sibirya Tatarlarnda ise yeler, alak ruhlar olarak alglanrlar. Yakutlarda yelerin yerini iler alr. Buryatlarda Ejen, Moollarda Edzen. Orta Asya Trklerinde iyelere zaten nadir rastlanr. Onlarn yerini genelde baka ruhlar alr: Kutsal olanlar Atalar, Babalar, Pirler, alak olan ruhlar da, cinlerdir.

1. Yer zerinde Yaayan Mitolojik Varlklar Cir yse (Yer yesi): Yer yesi, birok Trk boyu iin ortak bir varlk saylabilir. nsan nerede yaarsa yaasn hep kendisinin topraktan var olduuna inanm, bu yzden Yer Anaya zel sayg gstermitir. Topra verimli hale getirmek kutsal i saylmtr. Yer, yani toprak, erkekler tarafndan tohumlandrlm (tohumu topraa erkekler atm) ve bu uran sonucu olarak toprak bol hasat vermi, yani dourmu. Anlalan yer, bir ana vazifesi yklenmi. Bu yzden toprak; yer, kadn cinsinden saylm ve ona sayg ile Toprak Ana, Yer Ana demilerdir. Tatar Trkleri mevsimlerle ilgili gelenekleri yerine getirdikleri srada da (mesel Qara Botqas (Karga Lapas) bayram srasnda) Toprak Anaya sayg yznden kardan alan yerlere lapa serperlermi. Ayrca Tatar Trklerinde Yeri, Topra koruma deti de olumu. Mesel yaz mevsiminde, 25 Hazirandan 5 Austosa kadar devam eden ar scaklarn ilk haftas, Tatar Trklerinde Ayaw Atnas (Koruma Haftas) olarak adlandrlr. Bu dnemde doa hasad dourmaya hazr olduundan dolay, doay incitmek (topra sivri ulu nesneler ile kazmak, aalar ykmak, kurban kesmek vb.) yasak olmutur.
nsann topraktan var olmas, toprak ile i ie yaamas, lnce de topran kucanda yok olmas, kadim insanlar son derece etkilemi olsa gerek. Toprak gizli bir gce sahip olmu ve insan hep kendine ekmitir. Toprak ile by de yaplr olmu (mesel mezar topra ile lm ekme, evin temelinden toprak alarak bu eve sahip olan nesli kurutma, insann ayak altndan toprak alp onun gcne zarar getirme v.b.) Birok Trk boyunda yrdn yolda topran olaym gibi bir ibare de vardr. Deerli, aziz insana bugn de Trkler, ekmeim, topramsn derler. Vatanndan uzakta, gurbette kalan insana, vatanndan toprak getirme gelenei de mevcuttur. Gurbette kalan insann birou son vasiyeti olarak z vatannda, doduu topraa verilmek istediini syler. Bu yzden Tatar mitolojisinde birok iyeler arasnda Yer yesinin de olmas, onun kutsal bir varlk olarak alglanmas, son derece doaldr. Trkiye Trkleri Yer yesine Tarla Bekisi derler. Karaay-Balkar Trklerinde bu ye Cer yese, uvalarda Nra Amae, Yakutlarda Aan Darhan Hotun olarak bilinir. Tatar Trklerinde yaayan bir inanca gre Yer yesi kr sal kocakar suratnda olur ve Uruk aacnda yaar. Yazn aalar ite bu kutsal

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

ruhun Erk-Cerk adl yavrularnn soluundan yeerirmi (Gylmanov 1996: 111). Yer yesi, genelde tarlalarda bulunur, onlarn sahibi olarak bilinir ve bu yzden Yer yesini Basu Anas (Tarla Anas), Basu yse (Tarla yesi) diye de adlandrrlar. Kazan civar kylerinde Yer yesine Ar Anas (avdar Anas) da denmektedir. Tahllarda gzken bir hastaln Ar Anas Hastal olarak adlandrlmas da bu mitolojik varlkla ilgili olmaldr. Yeri zayf ve inenmi gibi gzken ekinlere halk dilinde Ar Anas zleri denilir. Bu yerde yetien avdar toplayp ondan un tmek yasak edilmitir. Onu toplayp tarla kenarnda atee vermek uygun grlrm. F. Bayazitova (1995: 134), upreli ilesinde yaayan Tatarlardan Yer yesi ile ilgili yle bir hatra derlemitir: Oraa gittiimizde annem atn nne geip her eyden nce Yer yesine selam verirdi: Biz geldik, Allah isterse, siz de yardma gelin derdi. Yemek molas zamannda da Bize yardma gelenler, buyurun, yemee de gelin diye Yer yesini soframza davet ederdi. Yer yesiz olmaz! derdi annem. Tarla ileri ile uraan Tatar Trkleri, Yer yesinin gnln almadan bol hasat alamayacaklarna ve kendilerinin bu tr ileri yapacak kadar salkl ve kuvvetli olamayacaklarna inanmlardr. Tarlada orak ileri bittikten sonra keleri ile yere vurarak Yer, yer! Alt atlk kuvvet ver! veya Yer, yer! Alt araba avdar ver, i atnn gcn ver! diye tekrar etmeleri, orak kzlarn ve kadnlarn da yerde yuvarlanp, Yer, bana gcm geri ver gibi dilekte bulunmalar (Mhmmtcanov 1982: 50-53) buna delildir. Tatar Trklerinde Yer yesine yumurta ile sayg gsterme treni de vardr: Bu yl lr Qotl mbrk bulsn, Torm tgrk bulsn; Mal-tuvarlar da artsn, Tay qolnnar da apsn, gennrebez usn, Kky kebek tuq bulsn, Yzebez, kelebez Kky kebek aq bulsn! Bu ylki tahllar Kutlu mbarek olsun, Hayat eksiksiz olsun, Mal-davarlar da artsn, Tay kulunlar da kosun, Ekinler de bol olsun, Yumurta gibi tok olsun, Yzmz ve gnlmz Yumurta gibi ak olsun!

Kadim insanlar yere tohumlar atmadan nce bu szleri syleyerek ekin ekilecek yerde yumurta yuvarlatrlarm. Bazen yumurtalar tohumlarla beraber topraa atarlarm. lgin olan, bu trenin diz st uygulanmasdr. Kadim insanlar, Yer yesinin nnde diz kmektedirler.
5

bilig, Gz / 2007, say 43

Mahmut Kagarlnn Divan Lgtit-Trk (1072-1074) szlnde Yer yesinin rzasn alma treni, Kefan diye anlyor. Yazar, bu kelimenin anlamn yazar, Orak ileri bittikten sonra Yerin rzasn almak iin getirilen buday ya da erzak olarak vermi. G. Gylmanov (1996: 113), Eski Trklerin baz tahllar kutsal grdklerini dnmekte ve buna delil olarak, Eski Uygur yazlarnda rastlanan Onun (Yerin) rzaln alma rzk, yeil bezelyedir, Onun rzasn alma rzk, pirintir, Onun rzasn alma rzk, dardr gibi deyimleri getirmektedir. Eskiden Tatar Trklerinde Yer Anaya sayg gstermenin bir yolu daha varm: Eri yumurtas treni. Sabana ktklar zaman, topraa, aa kabuundan yaplan kovadan ilk tohumla beraber, budaylar yumurta byklnde yetisin ve ular tok olsun dileiyle pimi yumurtalar atarlarm. Bu yumurtalar sonra ocuklar toplayp yermi. Bir tanesini de Yer yesi iin topraa gmerlermi (Bayazitova 1995: 7-10). Kereen Tatarlarnda Yer yesinin rzasn alma trenine Qorman veya Qorman Tavuu derler. Bu gelenei nehir kenarnda uygularlar. Kesildii kurbana gre bu gelenee Aq Balq (Ak Balk) Qorman, Tawq (Tavuk) Qorman, Sarq (Koyun) Qorman, gez (kz) Qorman da derler. Kereen Tatarlarnn, orak ileri bittikten sonra Yer yesinin rzasn almak iin bir tavuk kesip, onun ban topraa gmp kalan ksmn piirip ailece yedikleri de bilinir. Tatar Trklerinde Yer yesi ile ilgili inanlar da vardr. Mesel birisi yere dp elini ayan incitirse, Yer yesinden merhamet aramak iin bu yere ya, tuz, yumurta gibi yiyecekler atarlar, demir bir nesne (ine, ivi) veya insann boyu kadar ip gmerler. Ayrca bu srada by szleri de kullanrlar. Bulgar-Tatar Trklerinde yalan yemin etmek, yemini bozmak, verdiin szde durmamak, en byk gnahlardan saylr. Bu tip gnahlar ileyen insanlar yerin kaldramayacana, onlar Yer yesinin yutacana inanlr. Bu yzden Yer yutsun! biimindeki beddua da, en kt beddualardan saylr. Qr ysi, Yapanay (Kr yesi): Kr yesi, Yer yesine ok yakn bir varlktr. Onlarn d grnmnde bir fark olmasayd, bu iki iye ayn tip olarak da kabul edilebilirdi. Tatarlar, Kr yelerinin (onlar oul olarak da alglanrlar: ne kadar kr varsa hepsinin iyesi de farkldr) uzun elli, uzun parmakl, ptr yzl yar aa yar insan klnda olduuna inanrlarm. Kr yesi genelde krn ortasnda byyen yalnz aata veya alda yaarm. te bu yzden ona Yapanay (yapan kelimesi Tatar Trkesinde sakin, kysz, ssz alan anlamna gelir) da derler. Kr yesinin temel vazifesi, kra gz kulak olmak, ekinleri korumak, insanlara kr ilerinde yardm etmektir. Ayrca, krda ukur yerlerde uyuyakalan veya
6

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

felkete urayan insanlarn hayatn da kurtarrm. Onlar isimleriyle arp uyandrrm. Ekinleri de yangndan Kr yesi kurtarrm. Alev ekinlere doru uzannca Kr yesi rzgr ters tarafa fletir ve bylece alev ekinlere dokunmadan br tarafa geermi. Kr yesi, ekin iine girip yuvarlanmay da ok severmi. Ekin iinde bu gibi inenen yerleri grnce kyl insanlar hl: Kr yesinin ii bu Ekinler bol olacaa benziyor derler. Bir de, ellerinin uzun olmas sonucu Kr yesi ge uzanp yamur bulutlarn kendi kr, tarlas zerine ekip getirir ve bu bulutlar avularnda skarak yamur yadrrm. Komu krlarn iyeleri kendi krlarna yamur yadrmak isteyince de bunlar arasnda kavga karm (ite imek de bundan dolay gzkrm!). zerine hep yamur yaan bir kr hakknda da yesi gl galiba, gen olmal derlermi. Eskiden insanlar, Kr yesinin kra sahiplenmesini istedikleri zaman, o krn ortasna yalnz aa dikerlermi. Hatta Penza Tatarlarnda2 Kr yesine tapmlardr. Nadiren de olsa bu gelenee gnmzde de rastlamaktayz. Birka aile bir araya gelip koyun satn alr, dan bandaki bir aacn dibinde kurban keser ve byk bir kazan asp, lapa piirir. Sonra hep beraber hasadn bol olmasn isteyerek dua eder ve pien lapann tadna bakarlar. Sonra da oyunlar oynanr. Ona, kr kurban derler ve kr ileri bittikten sonra yerine getirilir. Bu gelenee Karaay-Balkar Trklerinde de rastlyoruz. Mordva Tatarlar3 ise Kr yesinin erkek olduuna inanrlar ve ona Kr Atas derler. Onu raz etmek iin kra baaklar, ekmek krntlar serpip, krn banda kr sakal diye anlan bir demet biilmemi ekin brakrlar. Bu kr sakallarna deiik isimler verilir: Tawlq (Dalk), Cir lee (Yer pay), Cir Bay (Yer Beyi). Grdmz gibi, Mordva Tatarlar da kr, canl biri olarak alglamlar, bu yzden de onun sakal (bir demet biilmeyen ekin), az (kra, tarlaya gtren dar yol), kirpikleri (krn orta yerinde zellikle dikilen iki karama ya da mee aac) vb. olduuna inanmlardr. Krn orta yerindeki ukur gibi oyuk yerleri de srmeden brakrlar: Onlar da krn gzleri imi. Kurak yllarda veya yaz scaklar bastrnca bu gzlerden su kacana ve bu ekilde, ekin krnn susuzluktan strap ektiini gren Kr yesinin alayacana inanlmaktadr (Gylmanov 1996: 120). Kr yesinin kr terk ettii, kr ortasnda yalnz bymekte olan aacn birdenbire kurumasndan belli olurmu. Qorq, Taw yse (Da yesi) Tatarlarn yaad baz dalk yrelerde (Uralda, Orenburgta) saygdeer ihtiyarlara bugn de qorq diye seslenirler. ok nadiren bu kelimeyi sert tabitl ihtiyarlar iin de kullanrlar. Eski Trk ve Fin-Ugor kabileleri dilinde bu kelime Yer ve Da yesini de bildirirmi. Tatar Trklerinde gnmzde de Qorql il, grkemli il, Qorql yerin shhati ok gibi deyimlere rastlanr.
7

bilig, Gz / 2007, say 43

Korq kelimesi, Eski Trkede da delii anlamna da gelmektedir. Da iyesi Korq hakknda da zaten da kovularnda, yer delii olan kuyularda yaar derler. Bilim adamlarnn tespitine gre, Smer uygarlnda da qur kelimesi da, dalk lke anlamnda kullanlmakadr (Gylmanov 1996: 117). Tatarlar arasnda Da yesi ile ilgili birok efsane korunmutur. Bunlardan biri, Bakurdistanda bulunan Yegme da hakkndadr: Eskiden Yegme da daha yksek olup, kimse onun tepesine ulaamazm. Bu dan tepesindeki glde bir dii rdek ile erkek rdek klnda Da yeleri yaarm. Onlar sabahleyin bir yerlere uup giderler ve akamst geri dnp btn gece glde yzerlermi. En usta avclar bile onlara nian alp oklarn dediremezmi. Gel zaman, git zaman bir gn Rizvan adl bir yiit bahadrln gstermek istemi ve afak skmeden daa doru yola km. Fakat daa kmas ok zormu; ayana sarmak otlar sarlyor, geilmez allar yolunu kapatyor bir de gz atrmayan rzgr esiyormu. Yiit yiitliini etmi, akama doru nihayet dan tepesine ulam ve masmavi gl grp hayran kalm. O an rdek ifti gle dnm ve yiit okunu alp dii rdei vurmu. Erkek rdek bunu grnce Rizvann tepesinde bir mddet dnm ve sonra ta kyya arparak canna kym. Yiit, avlad rdei srtna asp evine dnmek iin yola dm. Aniden frtna kopup, allarn kklerini skm, da sarsm. Yiit ok korkmu, arkasna dnp baknca, gln birden kaybolduunu ve onun yerinde byk bir uurumun olutuunu grm. Eve gelince rdei kazana atm, fakat rdek bir trl pimiyormu. gn gece kaynatmlar ama gene de piirememiler. Sonunda atmak zorunda kalmlar. Bylece da iyesiz kalm. O gn bu gn Yegme da her gn biraz daha kmekte ve alalmaktaym.4 (Gylmanov 1996: 118) Bu efsaneden atalarmzn, Da yesinin totem ku (burada: yaban rdei) klnda olduunu dndklerini anlyoruz. Ayrca rdek, Tatar mitolojisinde yerin, yaratl ile ilgili efsanelerde de temel kahramandr. Bir efsaneye gre rdek, Ebedi Derya dibinden lam-balk karp karay oluturmu. kinci bir efsaneye gre rdek, ufak talar karp dalar kylar oluturmu. Zamanla Trk mitolojisindeki Da yesinin yerini Fars Mitolojisinden giren Devler almaya balam ve bunlar her eyden nce yerin altna ve daa gmlen hazinelere sahip kan tipler olarak bilinirler olmular.

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Urman yse (Orman yesi) Baz yrelerde Orman yesine Qarurman Babay (Karanlk Orman Dede). bazen de Urman Hucas (Orman Sahibi) derler. Tatar Trkleri arasnda, ormandaki aalara, allara, bitkilere, hayvanlara kulara sahip kan bu mitolojik varlk hakknda ok gzel efsaneler yaamaktadr. Orman yesi, ormandaki en yal, en gzel mee aac klnda olurmu. Bazen o, ormanda gezer ve keyfi yerinde olduu zaman kaln sesle ark sylermi. Fakat onun en nemli grevi, her sene aalarn tomruuna halkalar eklemekmi. Orman yesi, kimseye gzkmeden aalara o halkalar ekleyip durur, can skld zaman da aa gvdelerine deiik resimler izermi. Sibirya Tatarlar, Orman yesini bembeyaz sal, kr sakall uzun boylu bir ihtiyar olarak tanmlarlar. Eline uzun sopa alp, sa omzundan srtna anta asm, yz nur saan bir ihtiyar olarak bilinen bu ye, insanlara asla ziyan vermez, tersine, yoldan aranlara yol gsterir ve en nemlisi orman afetten korurmu. Orman yesinin torunu, Orman Kzdr (Taulpan da denilir). Onun kayn klnda olduuna inanlr. Orman Kz, genelde omuzuna yeil al rtm, zerine rzgrdan daha hafif bir elbise giymi ve bana ieklerden rlen bir elenk takm, beyaz yzl, neeli bir kz olarak tasvir edilir. Ayrca o da dedesi gibi, yolunu aran insanlara ve evcil hayvanlara ky yolunu gsterir, ormanda afak skmeden gezmeyi severmi. Fakat Tatar inan sistemine gre ormanda, Orman yesi ve Orman Kz gibi iyi niyetli varlklarn dnda, insanlara zarar veren alak ruhlar da yaamaktadr. Mesel, reli gibi. Tatarlar, rle adl mitolojik yarat, ocukluklarnda anne babalar ve nineleri tarafndan okunan, byk Tatar airi Abdullah Tukayn iirsel masalndan tanrlar: Nrs bu, qaqnm cenme? Y rkme, nrs bu? Qot oarlq bik kilesez ll nindi nrs bu! Born kp kkre bgelgnder tmam qarmaq kebi, Tz tgel qullar, ayaqlar da botaq-tarmaq kebi. Yaltry, yalt-yolt kilder ek batqan kzlre, Nedir bu, kaak m cin mi? Ya hortlak m nedir bu? rktecek ok da irkin Belirsiz bir eydir bu! Burnu tamamen bkk, Eri sanki olta gibi Dz deil kollar, ayaklar Budaklanm dal gibi. Parlyor yaldz gibi e batan gzleri,
9

bilig, Gz / 2007, say 43

Qot oar krs gr tnl tgel kndezlre. Yap yalana, np nzek, lkin kee tsle ze; Urta barmaq buyl bar maaynda mgeze.

Korkarsn grsen eer gece deil Gndz bile plak, incecik fakat insan gibi Boyu bosu, Orta parmak kadar boyu Alnnda var boynuzu.

Tatar halk inancna gre rle, ayn Orman yesi gibi karanlk ormanda yaar ve d grnm ile insanlara benzermi. Fakat aalar gibi uzun boylu, uzun kollu, parmaklar iki- arn uzunlukta olan rlenin vcudu tylerle kaplym. Kulaklarnn da uzun, hatta alnnn ortasnda bir boynuzunun da olduunu sylerler. Bir de, rlenin koltuk altlarnda bir delik bulunup, bu delikten btn i organlar gzkrm. rle hibir zaman kolunu havaya kaldrmazm, nk koltuk alt deliklerine aa buda saplanp lebilirmi. rleler, hem erkek hem kadn olabilir ve ormanda sr sr veya ailece otururlarm. Kadn rlelerin memeleri uval kadar olurmu. Ana rleler bunlar omuzlarndan arka tarafa atarak gezerlermi. rleler biraz eilip yrr ve insan gibi konuurlarm. rlelerin insan dilini kullanmas insanlar harap edermi: rle, ormanda imdat isteyen bir ses karp insanlar yoldan saptrr ve ormann en karanlk kelerine gtrrm. rle, kopuz sesini ok severmi. Tatar halk bilimi uzman N. senbetin derledii bir mitolojik hikyede bu konuda yle denir: Bir gn bir oban ormanda at gderken gece ay gelmesinden korkup aa bana km ve kopuz almaya balam. Bu kopuz sesine ormandan bir rle gelmi ve aa altnda oynamaya balam. Oynamas durunca da Hey, adam, ben de senin yanna aa bana kaym olur mu? diye seslenmi. Adam: k demi. rle aaca km ve kollar ile aa budaklarna aslm. Adam da balta sap ile rlenin kollarna vurup, onu yere drm. (Gylmanov 1999: 71) rle, insanlarn gzne genelde bahar ve yaz mevsiminde gne doarken veya gne batarken grnr ve sadece yalnz olan insanlar korkuturmu. O, orman yolunda insann karsna kar ve yolu ardn syleyip alar, yardm istermi. Yardm etmeye alan insanolunu da ormann hi bilinmeyen kesine gtrrm. Fakat rle, ormana yalnz gelmeyen veya yannda kpek olan birinin yolunu asla kesmezmi. Bu yaratn garip bir alkanl varm: Kendisi soru sormay sevse de hibir zaman ona sorulan sorular yantlamazm. Bunun yannda rle, ok saf bir yaratkm ve bu yzden halk arasnda Urman Sar (Orman Koyunu) olarak da adlandrlrm.
10

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

rle, dilerini gsteren veya kahkaha atan insanlar uzun parmaklar ile gdklayp ldrrm. Bu, onun en nemli zelliklerindenmi. Yani uzun parmakl rle rastlad her insan gdkl-mdkl oynamaya arrm. Sa kalmak isteyen insan bu oyunu asla kabul etmemeliymi. Parmaklar, aa budaklar gibi eri br ve tyszm. Bir de rle, yaad srece parmaklarn birka kere deitirirmi. Tatar Trklerinde bu parmaklar orman yolunda bulan insanlar ansl saylrlar. Bu ta parmaklar fen biliminde Belemint ad ile bilinir ve onu ovalayp yaraya serpince yarann abuk iyileeceine inanlr (Gylmanov 1999: 69). rleden kap kurtulmak neredeyse imknszm; nk ok hzl koar ve gvdesi de aaca benzedii iin aalar arasndan fark edilmezmi. Ama rleden kurtulma yolu yine de varm: giysileri ters, sa ayakkaby sol, sol ayakkaby sa ayaa giymek ya da gidilen yolu gizlemek iin geriye yrmek gerekiyormu. Byle yapnca rle ters tarafa koarm. Bir de rle sudan ok korkarm. Peinden koan rleden kurtulmak isteyen bir insann akarsuya doru komas ve rle Suyun ba ne tarafta? diye sorarsa, ona suyun akt taraf gstermesi gerekir. Bylece oraya gidip geri dnmemesi salanr. Tatar Trklerince kullanlan rleye suyun ban gstermek deyimi, birilerini aldatmay anlatr. Yukarda bildirdiimiz gibi rle, kpek ile kamdan ok korkarm. Ormana gelen insana her eyden nce Hav hav var m? uh uh var m? diye sorar ve kpek ile kam sesini duyunca kaarm. rlenin bir zellii de ata binmeyi ok sevmesiymi. Orman yannda otlayan at srsnden en iyi at seer ve onun zerine binip gn boyu koturup oynarm. Tatarlar, srden herhangi bir atn eve ter iinde dndn grnce, onun zerinde rlenin koturduuna inanrlarm. Bazen insanlar en iyi atn zerinde zift yakp srye yle gnderirlermi. O ata rle bindiinde yapr ve inemedii iin atla birlikte kye gelirmi. At ile yakalanan rle ou zaman cezalandrlp ldrlrm. Onu hamama kapatarak yakarlar, yahut atee atarlarm. Bazen sopa ile dvp ldrrlermi. Fakat rle, lmeden nce insanlara ve onlarn oturduu kye beddua eder ve bu beddua insanlar ve ky en kt ekilde etkilermi. Bu konuda Tatarlar arasnda korunmu olan birok mitolojik hikye bulunmaktadr. rlenin lmne sebep olan ky fakirlie urar, artk bir hane bile artamaz veya yangndan yok olurmu. Mesel: Karabay adl bir kyden bir adam, atn otlamak iin kra brakyormu. Bir sabah atn almaya gitmi ve onun ter iinde kaldn grm. Adam bu hale ok arm. Bir de bu at ile btn gn saban srmesi gerekiyormu. Ertesi gn at yine ter iinde kalm.

11

bilig, Gz / 2007, say 43

Adamn aklna byklerin syledikleri gelmi ve bu sefer atn kra srtna zift svayarak gndermi. Ertesi gn erkenden atn almakiin avluya knca Hey, kapy a, atn getirdim! diye baran bir ses duymu. Kapy anca gzlerine inanamam: Atn srtnda zifte yapm rle oturuyormu. Halk adamn avlusuna toplanp rleyi balta kolu ile dvmeye balam. Vurarak ldrselermi rlenin bir damla kanndan birka rle daha yaratlabilirmi. rle barm arm, sonunda alaya alaya Kynz alt haneyi amasn diye beddua ederek Kbla dana ynelmi. Ky o gnden bu gne alt-yedi haneyi gememi. (Cen-Prilr Bar Dilr 1992: 53-57). Omsk, Tobol ve Tmn Tatarlar5 mitolojisinde rleye benzer yaratk insan klndaki bir maymun olarak bilinir. Eski Trkede maymuna biin deniliyordu. te Sibirya Tatarlar da irkin yzl kr sal kadna benzeyen maymun klndaki bu orman yaratna Matsin, Miin derler. Bir inanca gre, kambur, uzun boylu, koyu tyl maymun klndaki bu orman ruhu genelde avclarn evinde yaar ve ormana yalnz gelen insanlar orman iindeki uuruma gtrp orada ldrrm. Ayrca ocuklar ok severmi. Miin, ocuklar anne babalarndan alp, onlar strap iinde ldrrm. Bir inanca gre de karl k gnerinde demir leene oturup ocuk avlarm (Gylmanov 1996: 161). Ural ve Sibirya Tatarlar ormanda Yarmtk adl bir yaratn da yaadna inanrlar. Yarmtk, yarm vcutlu (btn vcutlu olduu zaman da tek gzl, tek kollu, tek ayakl) bir yaratktr. nsanlar ondan ok korkarlar ve ona beyaz horoz kurban ederlermi. Yarmtk ok merakl imi; kye kadar gelip dolar, insanlar izlermi. Yarmtktan kurtulmak iin de ayakkablar, giysileri ters giymek gerekiyormu. Akl yarm olan Yarmtk, rle gibi, ters giyinen ayakkabnn izini takip edip ters tarafa ynelirmi. Yarmtk kelimesine Bakurt Trkleri arasnda bugn de rastlamaktayz. Bu kelime, saf insanlar iin kullanlr. Bunun sebebi galiba rle ve Yarmtk gibi mitolojik varlklarn ok saf ve aptal olarak bilinmesidir. Kazaklar rleye Sorel derler. uva Trkleri ise rleyi Arsuri olarak tanrlar ve onun kr sakall bir ihtiyar veya yakkl bir gen klnda olduuna inanrlar. Baz uva mitlerine gre Arsurinin eli, aya ve drt gz vardr: kisi nde, ikisi arkada. Arsuri, aniden ormanda kahkaha atar, insanlarn dilerini eker ve rle gibi insanlar yoldan artp gdklayarak ldrrm. Ayrca o da atlar sever ve sudan ok korkarm. Grld gibi rle, Sorel ve Arsuri kelimeleri r, sur kknden tremitir. rle adnn kkeni Tatar bilim adam L. Zamaletdinov (1979: 117) tarafndan incelenmitir. Ona gre bu kelime Eski Trkedeki ktlk, ziyan anlaml r kelimesine l ve sfat yapm eki lenin eklenmesiyle ortaya
12

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

kmtr (r-l-le). Yani rle, kt elli anlamna gelir. Tatar Trklerinde bugn de rlw fiili kullanlr ve korkmak anlamna gelir. rle coraf adlarda da grlr. XX. yzyln banda Kuzey Bakurdistanda rle ky, rle da olduuna dair bilgiler bulunmaktadr (Gylmanov 1999: 71). Bu yarat andran bir orman yarat da Tatar Trklerinin komusu olan Fin-Ugor halk Mordvalarda bulunur ve ad Viryavadr. Viryavann da memeleri yle bykm ki uyurken onlar yastk gibi bann altna koyarm. Salar ayaklarn rten bir kadn klnda olan Viryava, masal dinlemeyi ok severmi. Mordva mitolojisine gre, ormana gelen insanlar nce masal syleyip Viryavay uyuturlar sonra da kendi ilerine bakarlarm. Kimi ilek toplar, kimi aa kesermi. Viryava, ormana erkekler ile gelen kadnlar sevmez, onlar genelde gdklayarak ldrrm. O da rle ve Yarmtk gibi, ormanda ses yanks ile insanlara yolunu artrm. Tatar mitolojisinden farkl olarak Mordva mitolojisinde, Viryavay gren kimse hastalanacak veya lecek diye bir inan da vardr. y, Yort yse (Ev yesi): Bu varla da birok halkn mitlerinde rastlanmaktadr. Her halkn kendine zg bir Ev yesi olmakla birlikte ortak noktalar da bulunmaktadr: Ev yesi nsanlarla ayn evde i ie yaar. Trkiyede bu iye Ev Bekisi olarak bilinir ve genelde ylan klnda olan ya da alt duda karnna kadar sarkm, gzleri kor gibi yanan, salar dank esmer vcutlu bir yaratk olarak anlatlr. Eskiden insanlar, Ev Bekisi bulunan evi satmaya alrlarm. Bir inanca gre bu yarata daha ok terk edilmi evlerde rastlanr. Bakurt mitolojisinde Ev yesi, insan klnda ve genelde ocak banda yaayan bir yaratk olarak anlatlr. nsanlar onun zerine gitmeyince o da onlara zarar vermezmi. Ama onlar korkutmay da ok severmi. Ev yesi geceleri evden ahra kar ve orada atlara aka yapar, sevdii bir ata binip onu koturur, yelesini rermi. Bazen de evde yaayanlarn girdii hamamda ykanmaktan holanrm. Bu yzden Tatar ve Bakurt Trklerinde gece yars hamama girilmez. Bakurt Trkleri, uzun sal ve orta boylu bir ihtiyar klndaki Ev yesinin onlarn evini kara ruhlardan ve hastalklardan koruduuna inanrlar. Sibirya Tatarlar ve Altay Trklerinde ise Ev yesi ok irkin ve kt bir ruhtur. Gece boyu evde koturur, alama szlama sesleri karrm. Ev yesi bulunan evde birinin ok fena hastalanacana ve leceine inanrlar ve bu evi ksa zaman iinde satmaya alrlar. uvalarda Ev yesi kendi iinde iki iyeyi barndrr: Ev bekisi Kilti Tura ile hayvanlarn yaad ahrda yaayan Kartari Tura (bazen de Karta Puse). Ev yesine uvalar Yereh derler ve evde, kilerde ve ahr kesinde asl duran bal soanda kadn klnda
13

bilig, Gz / 2007, say 43

yaadna inanrlar. Bu soann yanna Yereh iin kurban a koyarlar. Kzlar, evlendikleri zaman Yerehli soan gveyin evine gtrp asarlarm. Sonraki dnemlerde Yerehin ev sahibinin ricas ile komulara sihir yapabilecei renilince, kutsal ruhtan kt ruha dnmtr. Tatar mitolojisinde ise Ev yesi iyeler leminde temel ruh olarak bilinir. Bunun sebebi, Ev yesinin baka iyelerden farkl olarak insanlara daha yakn olmas, onlarla ayn evde yaamasdr. Bu yzden insanlar daha sk bu iyeye rastlarlar. Farkl yrelerde yaayan Tatarlar Ev yesine farkl isimler vermilerdir: Nigez yse (Temel Sahibi), Yort bise (Ev Ninesi), y Atas (Ev Atas), Yort Babay (Ev Dedesi). Dalk yrelerde yaayan Kereen Tatarlar Ev yesine Krsut derler. Krsut, Ev yesinden farkl olarak evden ziyade insann kendisini korurmu. Onlara nsan yesi bile denebilir. F.Bayazitovann (1995: 121-124) derledii bir hatrada bir kyl Kereen kadn Krsut hakknda yle syler: Benim Krsutum ok aklldr. Misafirlie giderken derim ki Krsutum, beni saat sonra gelip al ve tam saat geince Krsutumun geldiini anlarm: artk misafirlikte kalamayacak kadar eve gitmeyi isterim. Evde semaver ile ay koyunca da Krsutu yanmda arlarm. Krsutsuz olmaz, onsuz ev souk olur. Mier Tatarlar6 Ev yesini Mal-Mlk yesi olarak bilirler. Onlara gre Ev yesi, genelde beyaz giyinen bir kadn, beyaz tavan veya beyaz kpek klnda grnr ve atlarn kald ahrda yaar. Ona, evde bereket, bolluk, mutlu hayat, salk olsun dilei ile yiyecekler sunulur. Nogaybek Kereen Tatarlar ise Ev yesine kaz, tavuk, horoz gibi evcil ku kurban ederlermi. Kazan Tatarlarna gre Ev yesi, Tatar evlerinde sebzeleri kn koruma amac ile yaplan bodrum katta yaar ve eve ancak geceleri karm. O, gece ruhudur. Onu her insan farkl klkta grr fakat herkes onun ortak sfat olarak orta boylu, beyaz buruuk yzl, beyaz giysili, biraz kambur biri olduunu syler. Ev yesi evi sahiplenir ve bu evde yaayanlara zarardan ok fayda getirir. ok beceriklidir. Mesel yn, keten eirir, beiinde alayan bebei sallar, bulak ykar, yangn karsa veya eve hrszlar girerse seki kenarna veya pencereye tklar veya bir ey dme sesi karr, sahiplerin ayan ekerek onlar uyandrr, beldan kurtarr. Ev yesi bazen uyuyan ev sahibinin salarn da rebilir. Bu rgy skmek iyi deildir; onun kendi kendine zlmesini beklemek gerekir. Bir inanca gre bu rgy kesip atmaya kalkan insann bana ok kt eyler gelebilir, hatta lebilir. Bazen insanlar gece yars uyannca ev iinde birinin yrme ve nefes alma seslerini duymu gibi olurlar. Bu, Ev yesinin kard seslerdir. nsanlar, kenileri korksa da Ev yesini asla korkutmamaldr.
14

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Bu kadar marifetleri yannda Ev yesinin ilgin taraflar da varm: Kafasn kamay sever, bazen ev iinde ok ince sesle ulumaya balar, kaplar vurur, perdeleri ekermi. Bu gibi hareketler evdekilerin fakirlie deceklerine iaret olabilirmi. Ev yesinin en sevmedii ey, birinin bodrum kata bulak suyu dkmesi ya da kk aptesini yapmasym. Byle bir ey olunca evde huzursuzluk balarm: Mobilyalar devrilir, eyalar yerinden oynar, sakslardaki topraklar dklr vb. Bu gibi durumlarda Ev yesi iin lapa piirip bodrum kata gtrp koymak lzmm. Ev yesi insanlar huzursuz etmeye balarsa evin temeline de baklmalym: orada kedi veya fare lei olabilirmi. Bu le ortadan kaldrlmadan Ev yesi evdekilere huzur vermezmi. Ev yesini raz etmek iin ona sadaka da verilir. Bu sadakaya baz yrelerde Ykmbe (Pazar) Sadakas derler. nk genelde Pazar gn kyn hocasna, erenlere veya yetim ocuklara verilir. Ev yesinin kilerde un eleme sesi ise ok iyiye yorulur: Bu, evdekilerin bolluk iinde yaayacaklarn gsterir. Gece yars duyulan eki sesi de berekete iaret olur. Bu sese devlet ekici derler. Ama Ev yesinin hlamur kabuundan abata ad verilen ayakkaby rme sesi duyulursa, bu fakirlie yorulur. Ev yesi, tarak saplanan ip eirme aletinde kalan ynden ip eirmeyi de ok severmi. Ama Ev yesinden kalan bu ii devam eden kimsenin hastalanacana inanlr. Bu yzden kadnlar ip eirme aletinin taranda yn brakmamaya alrlar. Eskiden bir evden ikinci bir eve tanlnca terk edilen evin iyesi iin veda treni yaparlar ve bu tren srasnda sahipleri onu kendileri ile yeni eve davet ederlermi. Byle yaplmadnda Ev yesinin terk edilen evde yalnz bana kalp alayacana inanlrm. Bunu komularn birinden duyan eski evin sahibi, lapa piirir ve byk bir sprgeye binip gne battktan sonra, yolda kimse ile konumadan eski evlerinin yerine gider ve Ev yesini kendisi ile yeni eve getirirmi (Bayazitova 1995: 129). Bazen de Ev yesi iin zel at koulur ve onu bu ata bindirip eski evden yeni eve gtrrlermi. Eskiden baba evinden ayrlp kendi evine kan olan da Ev yesi iin veda treni yaparm. Gece yars eline ekmek lokmas alp ana-baba evine gelir ve onlarn izni ile bodrum kata iner, orada tane ra veya mum yakar, biraz toprak alr ve bu topra yeni evinin temeline gtrrm. nemli olan, bu olana yolda kimsenin rastlamamasdr. Yolda birileri rastlarsa, trenin bozulduuna inanp her eye yeniden balarlar (1996: 204). Yeni eve kar kmaz Tatar Trklerinin Temel Lapas piirmeleri de Ev yesinin rzaln almak iin yaplan bir tren olarak anlalabilir. Tatar Trklerinde insanlarn yaadklar evlerde Ev yesinden baka bir yaratn daha yaayabileceine inanlr; bu varlk da Biuradr.
15

bilig, Gz / 2007, say 43

G. Gylmanova gre Biura, bi ve ura kelimelerinden olumutur. Bi bey demektir. ura ise kul, kle demektir. Yani Biura, hem bey hem kul gibi bir anlama gelir. Fakat Gylmanov,Biurann aile, ev ruhu olduunu dnerek, kelimenin Eski Trklerde aile anlamnda kullanlan yaver, caur, yaur, aur, sura (uvalarda) kelimelerinden tremi olmasn daha mantkl buluyor: Bi n eki yokluk manas ile izlenilirse Biura, ailesiz anlamna da gelebilir. Ayrca Biura kelimesi aile beyi anlamna da sahip olabilir (1999: 15). Peki, Biura nasl bir yaratktr? Biura genelde evde, tuladan yaplan byk ocan arkasnda veya kilerde taban altnda veya at altnda yaarm. Eskiden kydeki evlerde Biura iin ayr odalar bile ayarlanr ve oraya bir tabak ve birka kak ile yemek braklrm. Sabaha da bu tabak boaltlm bulunurmu. Biura insanlardan hi ekinmeden grlt patrt yapmay ok severmi. Bazen ocak bandan, bir eit iki (kvs) konulan fy devirirmi. Tatar Trklerinde bir bilmece de vardr; Ocak banda Biura belini bomu oturur. Bunun cevab da kvs fsdr. Belki de eskiden insanlar Biurann kvs fs klnda olduuna inanmlardr. Bu bilmecenin ikinci bir varyant da vardr: Kck bir Biura, belini bomu oturur Bunun cevab da Hamam iin kayn dallarndan hazrlanan sprgedir. Biura, yemee ok dknm. nsanlarn yiyip bitiremedii btn yemei o yermi. Bir de ok huysuzmu: kzd zaman gece yemesi iin braklan taba krar ve yemei de ortaya dkp evi uzun sre iin terk edermi. Ayrca Biura, ok pis bir yaratk olarak da bilinir: bandaki apkas toza yaa bulanm, ular da Biurann omzundan biri ne biri arkaya sarkarm. Biura, temiz yerlerden nefret edermi. Onun taban alt, at alt, kiler gibi tozlu yerlerde yaamas da bu nedenledir. Biura, zaten pis evleri seermi. Bu yzden Biuradan kurtulmak veya onu yakna getirmemek iin ilk art evi temiz tutmakm. Biura, gece ruhu olarak bilinir ve insanlara ok sknt verir, durup dururken barr, gler, oynar, aka yaparm (mesel uyuyan insan yatandan alp baka yere tarm). Bazen de uyuyan kimsenin zerine ocak arkasndan kei izmesi, odun paras veya yastk gibi nesneler atarm. Biura, yalnz erkeklere aka yapmay sever, kadnlara dokunmazm. ou zaman evdeki insanlarn eyalarnn yerini de deitirir veya gizlermi. Bu gibi durumlarda Tatarlar Biura artt veya Nerede ki, Biura m ald? gibi konuurlar. Bir inanca gre bu yaratn en sevdii eyalar, anahtar, ine, bak, makas gibi aletlermi. Bu nedenle bazen Biura aka yaparak geceleyin kilitlenen kaplar aar veya tersine ak kapy kilitlermi.

16

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Biura ile ortak bir dil bulununca onun ok yararl bir yaratk olduuna da inanlr. Mesel Biura, evin sahibini severse onun maln oaltrm. Halk iinde Biural ev, bereketli evdir gibi bir deyim de vardr. Biura, ona yaptn bir iyilik karl bin iyilik yaparm. Ayrca, ip eirme aletinde ev sahibine btn torunlarna orap recek kadar ip eirip brakrm. Onun bu marifeti zellikle sk sk anlatlr. Bu yzden de Biuray incitmekten saknrlar, onun akalarna gz yumarlar. Gnln almak iin de yukarda bildirdiimiz gibi tabak ile nne yemek koyarlarm. Fakat unu da unutmamalyz, Biurann getirdii varlk, bolluk aslnda haram varlktr ve beklenmedii bir anda geldii gibi aniden yok da olabilirmi. Biura ile ztlarsan evde yangn karm. Biura, ev sahiplerini ok rahatsz ettii durumda ondan kurtulmak iin ona sadaka vermek veya son are olarak eve ay sokmak lazmm. Uzun sre ocak yaplmayan evleri Biura zellikle severmi. Bu yzden Tatar Trkleri, yeni ev yapar yapmaz her eyden nce ocan yaparlar. Anlalan, Biura ok ihtilafl bir varlk. Evde yaayanlara ne zaman nasl davranaca hi belli olmuyor. Bu yzden de o, Ev yesinden farkl olarak kt ruh saylmaktadr. Ev yesi ise yukarda grdmz gibi kutsal bir varlk olarak alglanr ve kimse onu evden kovmay hibir zaman dnemez. Tersine Ev yesi olmayan evlerden korkulur. Ayrca Ev yesi, Biuradan farkl olarak yaamak iin sadece temiz evleri seer ve Ev iyesi bulunan evde Biura asla bulunmazm. Biura ile ilgili hikyelere Bakurt Trklerinde de rastlyoruz. Bakurtlara gre Biura, kadn klnda, orta boylu, belsiz gvdeli bir mitolojik varlktr. Banda da Tatar kadnlarnn giydii trden bir apka olduuna inanlr. Acaba, Biura Tatar Trklerine zg bir yaratk olarak kabul edilip onunla ilgili inanlar Bakurtlara Tatarlardan m gemitir? Baz Bakurtlar Biurann, zerine krmz gmlek giymi bir erkek klnda olduunu sylerler. Tatar mitolojisindeki yerinden farkl olarak Bakurt mitolojisindeki Biura, karanlk ormanda, yaban alanlarda yaar, yolunu aran insanlara tecavz eder, sonra onlara her zaman yardmda bulunur, para pul getirirmi (Gylmanov 1999: 8). Tatar mitolojisinde bu onda yle bir hikye korunmutur: Eskiden bir hoca varm. te bu hocaya Biura dadanm. Hoca birden zengin olmu, paras artm, ahrdaki hayvanlar oalm. Hocann evine alan Biura, geceleri komularn parasn alp hocaya getiriyormu. Komu tarlalardan, kilerlerden yulaf alp hocann atlarn, hayvanlarn besliyormu. Bu hoca zamanla ok zenginlemi ve Biuradan sklmaya balam, onu kovmaya karar vermi. Komu kyde byden anlayan bir kadn varm, hoca onu evine arm ve by szleri fleyerek Biuray kovmasn istemi. Byc kadn onun isteini yerine getirmi. O gece hocann evinde
17

bilig, Gz / 2007, say 43

yangn km, ahr, ahrdaki inekleri, koyunlar, tahllar ve evi yanm kl olmu. Hoca zar zor kurtulmu. Yangn neden km, bir trl bilememiler. Hocann evi temelden yanm, komularnn ise kazklarna bile ate dememi (Cen-Prilr Bar Dilr 1992: 40-41). Abzar yse, Mal yse (Ahr yesi, Mal yesi): Bu ruha daha ok Bakurdistanda yaayan Tatarlarda ve Mier Tatarlarnda rastlyoruz. Farkl ismleri bulunur: Aran yse, Kitr yse, Abzar Atas, Abzar bise. Sibirya Tatarlar ona Mal yse, Znki Baba ve Pea Ana derler (sonuncusunun kadn klnda olduuna inanrlar). Znki Baba klt Orta Asyada da bilinir, fakat orada o sadece iri boynuzlu hayvanlar koruyan ve onlarn oalmasn salayan kutsal bir ruhtur. uvalarda Ahr yesine Karta Puse, Yakutlarda sgy Aysat (veya Inahst Hotun, Mlahsn) derler. Trk mitolojisinde Ahr yesi, genelde insanlara yardm eden kutsal ruh olarak bilinir. Tatar Trkleri Ahr yesini ou zaman Ev yesi ile kartrrlar fakat bu iki iye farkl yapya sahiptir. Ahr yesi genelde ahrda, kilerde, avluda yaar ve orada yaayan canllara sahip kan bir varlk olarak bilinir. Bazen bir hayvan klnda, daha nadir olarak evin sahibi klnda uzun bir mesafeden gzkr. Ahr yesi ahrda yaayan hayvanlara farkl biimde davranr: Bazlarn sever, bazlarn ekemez. Sevdii hayvann (genelde atn) yelesini rer (bu yeleyi skmek veya kesmek iyi deildir), insanlar grmedii srada onun nne kuru ot (pen) atar. Sevdii inein kuyruk ucunu tarad da bilinir. Ahr yesi tarafndan sevilen hayvanlar abuk semirirmi. Ama Ahr yesi sevmedii at gece boyu koturur, ter iinde brakr, yorar, hatta onun nne konulan yiyecekleri alp sevdii atn nne koyar, sevmedii at a brakrm. Ahr yesinin sevmedii hayvan, genelde kara renkteki hayvan olur ve bu hayvan ksa sre iinde satmazlarsa Ahr yesinin onu yaatmayacana inanlr. Ahr yesine de bazen sadaka vermek gerekir ve gnln almak iin de lapa piirmek uygun grlrm. Tobol Tatarlar7 ise Mal yesine gen inein ilk buzasn (ona tulba derler) kurban ederler ve kurban etini kydeki erenlere ve yakn akrabalara datrlarm. Ahr yesinin insanlara yardm eden bir varlk olduunu sylemitik. Mesel sr veya koyun yavrulaynca, yeni doan yavrular k mevsiminde yp lmesin diye Ahr yesinin pencereye tklayp ev sahiplerini uyandrdn sylerler. Sr gece buzalad zaman Ahr yesi ev sahibine gelip Srn buzalad! diye haber verirse, ev sahibi buna karlk olarak Tuz lyorum demeliymi. Ahr yesi ikinci sefer gelip haber verirse, bu sefer ev sahibi Ekmek lyorum demeli ve sessiz sedasz buzay eve getirmeliymi.
18

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Mier Tatarlar ise Ahr yesinin sadece kei tekesine ve kpee dokunmadna inanrlar ve bu inan, Slav halklarnn inanlarna yakndr. Muna yse (Hamam yesi): Tatar Trkleri bu iyeyi ou zaman cinler ve periler ile kartrrlar fakat Hamam yesi cinlerden farkl olarak insanlara zarar vermeyen bir yaratktr. nemli olan, onu incitmemek ve rahatsz etmemektir. Hamam yesinin ksa boylu bir ihtiyar klnda olduu tasavvur edilir. Aslnda Hamam yesine olan inan insanlara temizlii ve her ii zamannda yapmay retir. Mesel, gne batt zaman ve gece yars hamama girilmez, bu saatte Hamam yesi kendisi ykanrm. Ayrca hamamda bir nceki seferden kalan su ile ykanmak gerekirse suyun zerine dua okunmal ya da en iyisi o su ile artk ykanmamaldr: Hamam yesi ykand su, by ve hastalk kayna olurmu. Hamamda ykanrken yzn sabunladktan sonra temiz su dolu leeni bulamazsan, ykandn lifin ucunu biri eker gibi olursa ya da hamamdan gitmek zereyken ayakkablarnn kaybolduunu grrsen, ite bunlar Hamam yesinin akalarym. nsanlar hamama girerken ve oradan karken Hamam yesinin varln unutmamaldrlar. Aniden kap alrsa Hamam yesi korkudan srayabilir, bu yzden insanlar hamama girmeden kere grtlaklarn temizlemelidirler. Tatar Trkleri, hamamda ykandktan sonra her eyi temizleyip, sabun lif gibi eyalar yerine kaldrp, Hamamn ss sana, huzuru bana!diyerek ekip gitmeyi uygun grrler. Tegermn Anas, Tegermn yse (Deirmen Anas, Deirmen yesi): sminden de anlald gibi bu iye, deirmende yaar ve kutsal ruh olarak bilinir. Toplanan tahllarn, unun-ekmein bolluunun dorudan bu iyeye bal olduuna inanlr. Deirmen Anas veya Deirmen yesi genelde bembeyaz una bulanm, salarna, kirpiklerine, sakallarna, byklarna un konmu ksa boylu bir kocakar veya ihtiyar olarak tasavvur edilir. Tatarlara gre, Deirmen Anas kt ruhlar deirmene yaklatrmaz, una-ekmee dokundurmaz. Ayn zamanda deirmene un tmeye gelenleri de korur. Bu yzden eskiden, tlen undan Deirmen Anasna da pay brakrlarm. Bir inanca gre deirmende tahl konulan kazan da bo kalmamaldr. Un ten son kii bu kazanda bir avu tahl Deirmen Anasna brakrm. nk kazan bo kalan deirmeni Deirmen Anas terk edermi. Deirmen Anas, beendii insanlarn ununu bembeyaz yaparm, kt niyetli insanlar da uzaktan tanr ve onlarn ununu kara, yarmal ve kepekli trm. Eskiden rzgrsz gnde deirmenin kanatlar kendi kendine alrsa insanlar, Deirmen Anas almaya balad, sessiz olun, kfr etmeyin" diye uyarrlarm.
19

bilig, Gz / 2007, say 43

Met ylre (Cami yeleri): Onlara cami cinleri de derler. Mier Tatarlar arasnda Met Biuras olarak da bilinir. Bu yaratk daha ok akac biri olarak anlr; cami kaplarn aar kapatr, ayakkablar gizler, namaz klan kimsenin seccade ucundan eker fakat insanlara zarar vermez. Tersine camiyi kt ruhlardan korur. Cami yesini kovmak, svmek, incitmek hi de iyi deildir. Onun yaknda olduunun farkna varnca, sadece bildiin dualar okumak ve alak sesle Haydi akac, oynama, getir benim ayakkabm! demek yeterli imi. Bir hatraya gre Cami yesinin camiyi yangndan kurtard da bilinir. Baz insanlar bu mitolojik varl, eline denek alan, banda sar olan beyaz giysili bir cami ihtiyar olarak grdklerini sylerler. Zirat ylre (Mezarlk yeleri): Bu yaratklar mezarlkta, lenlerin ruhlarn cinlerden korurlarm. Onlarn nasl bir klkta olduunu genelde kimse syleyemez. Mezarlk yelerinin, mezarlklara hcum eden, mezarlara saygszlk gsteren insanlara sihir yaptklarna ve bu insanlarn yataa dtkten sonra leceklerine inanlr. Mezarlkta yaayan iyelerin huzurunu bozmamak iin, mezarlklarda tkrlmemeli, doal ihtiyalar karlanmamaldr. Bu tr hareketleri mezar itinden 40 adm uzaklaarak yapmak uygun bulunmaktadr. Ayrca mezarlkta uyumak ve yemek yemek de iyi deildir. Gne batt zaman da mezarla girilmemelidir. Gece yars, sihrin en gl olduu zaman saylr. Yul yse (Yol yesi): Eskiden, tatlarn olmad dnemde insanlar sadece yakndaki kylere deil, ok uzakta olan ehirlere, baka lkelere dahi yryerek giderlerdi. Bazen aylarca yrdkleri yolda gecelemek zorunda kalrlar ve eitli maceralar yaarlard. Bu yzden de kadim insanlar baka meknlarn iyesi olduu gibi yolun da kendi iyesi olduuna inanmlardr. Tatar halk edebiyatnda Yol yesi ile ilgili bir mite rastlamyoruz, fakat yol ile ilgili birok inan korunmu vaziyettedir ve biz onlardan, Yol yesinin iyi, insanlara yardm etmeye hazr bir iye olduunu anlyoruz. Tatar halk inancna gre yola beddua etmek, onu tepelemek ve onun zerinde doal ihtiyalarn karlaak haramdr. Kadim insanlar Yola, anne babana gsterdiin gibi sayg gster demiler. Eskiden uzun yolculuk yapmak zere olan insanlar yola kurban keserler, yol sadakas verirler, bazen de yol kenarna aa dikerlermi. htiyar insanlar yolda dinlenip ayaa kalknca Arlm urada kalsn diyerek Yol yesine sadaka olarak kere tkrrlermi. Aslnda bu gelenek, Yol yesinden ziyade Yer yesini raz etmek olarak kabul edilmelidir. Bilim adamlar, eskiden Tatar kylerinde yol kaplar (mesel Basu Qapqas (tarla kaps) yapma geleneinin de Yol yesine ait olan mekn izme gibi bir hareket olduunu bildirirler.

20

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

Yol yesi, kt niyetli insanlar her gn yrdkleri yoldan artabilirmi. Hi beklenmedik bir anda bu tr insanlar bildik bir yoldan giderken kendilerini karanlk orman iinde bulurlarm. Bazen de kar frtnasnda insanlar evleri etrafnda dolanp dururlar, eve girecek yolu bulamadan donup lebilirlermi. Sabah olunca kyller yolunu arm ve donmu insan evin etrafnda bulurlarm. Ama Yol yesi Tatar Trklerinde daha ok, iyi bir iye olarak anlr. Kazan Tatarlar yola kmak zere olan kimseye Ak yol sana!, Yollarna ak araf! gibi dileklerde bulunurlar. Yola kan kimse bugn de Allahm koldam ol, Hzr lyas yoldam ol! gibi dilekte bulunur ve sadaka verir. Sibirya Tatarlar ise yolda karlatklar zaman Yol olsun! diye selam verirler. Artk insanlar yolda araba veya benzeri baka tatlarla hareket etmektedirler fakat Yol yesine olan inan da hala srmektedir. Mesel, Yol yesinin direksiyonda uyuyakalan insanlara seslenip onlar uyandrp hayatlarn kurtard hakknda bugn de birok hikye duyulmaktadr. Albast: Bu mitolojik varla biz btn Trk boylarnn mitolojisinde rastlayabiliriz: Bakurtlarda, Kazaklarda, Tuva ve Altay Trklerinde, zbeklerde, Azerilerde, Karakalpak, Nogay, Karaay-Balkar, Kumuk, Trkiye Trklerinde, Yakutlarda vb. Sadece Trk boylar deil, Kafkasya halklar, Moollar ve Tacikler de Albast adnda bir ruhun olduuna inanrlar. Ayrca Albasty andran yaratklar Eski Mezopotamya, Smer-Akkad ve Yunan mitolojilerinde de bulunur. Ama yine de Gkte yaayan Tanrlar neslinden olan ve sonraki dnemlerde bu kutsalln kaybeden Albast ile ilgili mitler en ok Trkler arasnda korunmutur. Trkler, Albastnn kzl (al) tenli, sar uzun dank sal, memeleri dizlerine kadar sarkan irkin bir kadn klnda olduuna inanrlar. Baz kaynaklarda Albast, 70 memeli ve her memesi ile 70 bebei emziren irkin bir kadn olarak tasvir edilir. Albast insanlara, ocuklara, ayrca yeni doan bebeklere ve hamile kadnlara by yapar, kt hastalklar gnderirmi. Trkiye Trkleri, Azeri, Kazak ve Krgz Trklerinde Albastnn insann i organlarn ald da sylenir. Mesel Krm ve Osmanl Trklerinde korunan inanlara gre Albast (Alkars) hamile kadnlara eziyet eder, onlarn dk yapmalarna neden olurmu. Radloffa gre Albast, hamile kadnn cierini alrm, ite bu yzden de bu yaratk resimlerde elinde cierle tasvir edilirmi. Kadim insanlar Albasty yaklatrmamak iin dourmakta olan hamile kadnn ba ucunda dua ederler, dua da yeterli olmazsa hamile kadna nce yavaa sonra daha sert bir ekilde kam ile vururlarm. Bu gelenee Kazak Trklerinde daha sk rastlamaktayz (Gylmanov 1999: 19).

21

bilig, Gz / 2007, say 43

Trk, Kazak, Kumuk, Nogay ve Tuva halk mitolojilerinde Albastnn insanlarla cinsel ilikiye girdii de sylenir. Mesel Tuva mitlerinde Albast avclara kadn olur, onlara stn iirir, kaburga yanndan etini kesip yedirir ve onlarn avdan bol kazanla dnmelerini salarm(Gylmanov 1999: 19-20). Tatar mitolojisinde ise Albast, atl evlerde, sahipsiz yerlerde, ukurlarda yaayan kt merhametsiz bir ruh olarak bilinir. Kayum Nasyr, bu yaratn insan klnda, Y. Koblov ise byk at yk veya byk ot yn, hatta am aac klnda olduunu bildirir. Koblov, insanlarn gsne bastrp ezen Albastnn iri csseli ve kilolu olduunu vurgular. Albast, uyuyan insanlara zarar verir, gslrini ezerek onlar boarm. nsanlar bu gibi durumlarda zar zor uyanrlar ve nefes alamadklarn fark ederlermi. Nefes darl hastal halk dilinde Albast ire (Albast hastal) olarak da bilinir. Tatar tabibi N. Katanov Albast hastalnn sebebini ge saatte yemek yiyip yatmakta gryor. Baz mitolojik hikyelere gre Albast, insanlar gece sadece ezmekle de kalmaz, onlarn kann da emermi. Tatar Trklerinde yaayan bir inanca gre, Albasty tanyabilmek iin onun arka tarafna gemek lzmm: Albastnn srtnda derisi olmaz ve i organlar olduu gibi gzkrm. nsan, Albastdan nasl kurtulabilir? Genelde onun giysisine veya gzne ine saplamak yeterliymi. Bir de Albast kpekten korkarm. Bu yzden eskiden Tatarlar, kpeklerden korkan kocakarlara phe ile bakarlarm. Ayrca Albast, gece ruhu olarak bilinir ve erken saatte afak sker skmez tmeye balayan horozun sesi ile kaybolurmu. uva Trkleri san ban taramayan, yzn ykamayan, yalpalayarak yryen ve ar iri csseli irkin ve aptal kiilere Alp-salp Albas derler. Albast kelimesi Tatar Trklerinde de baz durumlarda insanlar iin kullanlr. Mesel kendine yakmayan ve gereinden geni, byk giysiler giyen, dank, uyumsuz vcutlu insanlara Tatarlar da Albast derler (Gylmanov 1999: 16-21). Albast ile ilgili bir hikye verelim: Birisi ehirden dnyormu. Bildii kye iki veya kilometre kaldnda yolun dier tarafnda aniden iki tane byk ot yn ortaya km. Bir ynn yannda ate varm. Adam neye uradna arm. Atn koturmaya balam. Yalnz, at ne kadar hzl kosa da bu iki yn geemiyormu. Uzun sre komular fakat bir yn bile geememiler. Sonunda bir ormana varmlar. Yalnz, o yerlerde ormann bulunmamas gerekiyormu. Daha sonra bu insan, ot ynnn Albast olduunu anlam ve ok korkmu. Tekrar atn koturmaya balam. Ormann iinden ngrak sesleri, inek brmeleri, at kinemeleri, arklar duyulmaya balam. Uzun sre gitmiler ancak ormann ucu buca yokmu. Arkasn dndnde de grm ki o iki ot yn peini
22

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

brakmyormu. Ne olursa olsun diyerek atn brakp arabann iine yatm. Aniden horozun tt duyulmu. Kalktnda etrafta ot ynlar yokmu, yannda bir ky varm. Adam sevincinden ne yapacan bilememi. Koamayan at da artk hzla komaya balam ve ksa sre sonra kylerine geri dnmler. (Cen-Prilr Bar Dilr 1992: 36). Ubr (Obur) Dnya mitolojisinde ok yaygn olan bu yaratk da alak ve kara ruhlardan saylmaktadr. uva Trkleri bu yarata Vupar, zbekler Upr, Kazan ve Sibirya Tatarlar Ubr derler. Sibirya Tatarlarnda Ubra benzeyen bir kara ruh daha vardr: Mky. Ama bukara ruh, Kazan Tatarlarnn inancndan farkl olarak hep kadn klnda olurmu. Tatar halk biliminde Ubr kelimesinin etimolojisi ile ilgili eitli grler bulunmaktadr. Gylmanov bu etimolojileri Tatar Miflar adl kitabnda vermitir. Biz bular iiden geree daha yakn grdklerimizi semeye altk. Mesel N. sanbet, Ubr kelimesinin, ie doru batrp yutmak, ie doru ekmek anlamna gelen ubu kelimesinden tredii grndedir. Bir yerin alt bo olup zerindeki toprak ker ve ukur oluursa Tatar Trkleri cir ublan (yer km) derler. Mezarn st ksm kp ukur oluursa lhete ublan (lhdi km) derler. Akarsuyun girdap oluan blmne upqn derler. Krgzlarda, Kazaklarda ve zbeklerde obur, ubr, upr gibi kelimeler ok yiyen, obur insanlar iin kullanlr. Radloff da obur kelimesinin Osmanl Trklerinde ok yiyen kimse ve by yapan kocakar anlamnda kullanldn belirtmektedir. Burada by yapan kocakarlarn Tatar Trklerinde de Ubrl Qarq olarak anldn ve Tatar masallarnda sk grnen bir tip olduunu hatrlamak uygun olur. Fakat mitolojik bir yaratk olarak Ubr sadece dil-Ural Trkleri arasnda bilinmektedir. Mesel uvalarda Gnei, Ay yutmaya alan Ubr hakknda bir kozmogonik motifin bulunmas, uvalarda yaayan inanlarn ok eski devirlere uzandnn bir delilidir. slam dinini erken dnemlerde kabul ettikleri iin aman inanlarndan uzaklam olan Tatar Trkleri arasnda da Ubr G bast, Gnei yuttu, Yer pustu, azn amadan Ubr yuttu (cevaplar srasyla Kara bulut, Yamur ve Yerdir) gibi bilmeceler hala varln korumaktadr (Gylmanov 1999: 30-31). Tatar mitolojisinde Ubr, sahiplendii insann iinde yaayan korkun bir yaratktr. Ubrn sahiplendii insanlara, Ubrl Kee derler. K. Nasyr Ubrl insan tanmak kolaydr; onun koltuk altnda bir delik olur, bu delikten Ubr insann iine devaml girip kar diye yazyor. Fakat deliin Ubrn koltuk altnda deil de ba ucunda olduu bigisine daha sk rastlanr. Ubrlar, erkeklerden korkar, bu yzden genelde kadnlar sahiplenirlermi. te bu inantan dolay Tatar kadnlar hamama yalnz gittikleri zaman yanlarnda kk yata da olsa bir erkek ocuk gtrmeye alrlar. Ayrca Tatar Trkleri, hamamda iki kez ykanan insann da Ubra dneceine inanrlar.
23

bilig, Gz / 2007, say 43

Ubr, ayrca hamile kadnlar azarlar ve yeni doan bebekleri karrm. Bu yzden hamile kadnn yannda hep bir erkek bulunmas ve yeni doan bebein 40 gn yalnz braklmamas gerektiine inanrlar. Byk kafal, ne kendi uyuyan ne de bakalarn uyutan ocuklar iin Tatar Trkleri Ubr deitirmi derler. inde Ubr bulunan kimse Ubra benzemeye balar, zellikle yemee doyamazm. Ama Ubrl insan ok yese de hi kilo almaz, zayf kalrm. nk onun yedii yemek kendi vcuduna deil, Ubra sinermi. Tatar halknda Ubr kendisi doysa da gz doymaz gibi bir deyim de vardr. Ubrl insanlar gece kalkp yemek ararlar, bulamaynca da alev yumana dnp bacadan karlar ve baka insanlarn yemeini alarlarm. nsanlar, Ubrn girip kt yerin ocak bacas olduunu dndklerinden geceleyin bacalar mutlaka kapatrlar. Ubrl insan uyuyunca Ubr onun iinden ayrlr ve alev yuma olup bacadan darya karm. Ubrn alevle birlikte dnlmesi de ilgintir: Ubr da tpk alev gibi doymak bilmez, azgn, agzl, yolunda bulunan her eyi yutan bir yaratkm. Ayrca lele beslenmeyi de ok severmi. Bu alev yuman yok etmek neredeyse imknszm. Ubr istedii an kedi, kpek veya gzel bir kz klna girebilirmi. Ubr kadnlar ve hayvanlar emmeyi de severmi. Hamile bir hayvann stn Ubr emerse, o hayvan korkudan dk yaparm. Hamile olmad durumda da bu hayvan hastalanr ve sonunda lrm. Bazen Ubr, insanlara eitli hastalklar gnderirmi. nsan Ubr smrrse o insan kendi kendine barmaya balar ya da durup dururken kendi kendine konuurmu. Bu durumda, ter iinde gelen atn hamutunu kartp hastalanan kimsenin boynuna geirmek gerekirmi (Tatar Halq cat 1987: 279280). ine Ubr yerleen insan lse bile iindeki Ubr lmezmi. nsan gmldkten sonra kefeni yemeye balar ve mezarda bir delik ap dar kar, insanlar huzursuz edermi. Bazen Ubrlar mezar deliinden gkteki yamur bulutlarn kendilerine ekip kurakla neden olurlarm. Mesel Samara Tatarlar8 uzun sre yamur yamamasn bir hortlan mezardan kp bulutlar kovalamasyla aklarlar ve mezarla gidip delik bulunan mezar ararlarm. Bulduktan sonra o delie nce on kova kaynam, sonra da on kova souk su dkerlermi (Urazman 1992: 56). Ayrca, Ubr olan mezarlarn deliini bulup bu delii at gbresi ile doldurup mee veya kavak aacndan yaplan kazk akmak da Ubrn dar kp doay ve insanlar rahatsz etmesini engellermi. Ubr yakalamak ok zor olsa da, bunun eitli yollar varm. Mesel Ubr gren kiinin zerindeki gmlein gs ksmn birden yrtvermesi gerekir24

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

mi. O an, alev yuma olan Ubr insann ayaklar altna dermi. Aa atal veya ku kiraz aacnn atallanan budan alp ikiye blmek de istenilen sonucu verebilirmi. Ubr da annda insan klna girip merhamet istemeye balarm. Ama insan Ubr acmadan dvmeliymi. Ubrn kime dadandn anlamak iin de bu en iyi yolmu. Yaralar, Ubrn dadand insana da yansrm. Ertesi gn kyde biri yaralanp yataa derse, bir gn nce yakalanp dvlen Ubrn o insann iine yerlemi olduuna karar verilir. Bu inanca Slav mitolojisinde de rastlayabiliriz. rk (Hortlak) Tatar mitolojisinde bu yaratn insanlarn ldrld ya da insan kannn aktld yerde gzkt sylenir. Ama insanlar hortlaa daha ok ldrlen insanlarn mezar stnde rastlarlarm. rk insanlara zarar vermezmi. nsanlar ancak onun gezindiini ya da ackl seslerle efkrlanp oturduunu grrlermi. rk, katilin ya kapsn alar ya da penceresini tklar ve kendisini ldrmesini isteyip bu insan her gn azarlarm. ldrlm insanlarn ruhu bu nedenle huzur bulamazm. Katil rkin bu ziyaretleri nedeniyle akln da yitirebilirmi. Hortlak uzun boylu ve zayf olup, kefenini karmadan sadece yzn aarm. rk, borcu olan kimseleri de rahat brakmazm. Ama yukarda da bildirdiimiz gibi aslnda rkin insanlara hibir zarar yokmu, sadece aniden insanlarn karsna kp onlar korkuturmu. rkten kurtulman yolu, grld zaman ok kt szlerle kfretmektir. Kfrden baka hibir ey rki etkileyemezmi. Bazen hortlak at arabasnda yalnz bulunan birine elik etmek ister ve bu insann gzne kck bir kz veya erkek ocuu olarak grnrm. Arabaya binince de sessiz sedasz otururmu. Fakat at birdenbire ok zorlanmaya balar, yavalar ve abuk yorulurmu. Bu durumda at durdurup arabaya ters taraftan komak lzmm. te o zaman rk kaybolurmu. ahta yse (Maden Oca yesi): arayarak uzaklara, genelde Ukraynada ya da Ural dalar eteinde alan maden ocaklarna almaya giden Tatarlar, yerletikleri yerlerde de mitolojik varlklarn olduuna inanmlar ve onlar grdklerine dair mitolojik hikyeler yaratmlardr. Bu hikyelerde Maden Oca yesi nmli bir yer tutmaktadr. Bu iye, maden ocanda yaasa da insan gzne gzkmez, ancak slk alar, kedi miyavlamas, bebek alamas, ay barmas ve kpek ulumas gibi sesler karrm. En nemlisi de orada alan iilere yardm edermi. Mesel maden oca kecei zaman iilere Gidin diye seslenerek kazadan korurmu. Fakat iilerden biri Maden Oca yesinin kendisine yardmda bulunduunu birilerine sylerse, Maden Oca yesi ona ok kzarak zerine maden ocan ykp ldrebilirmi.

25

bilig, Gz / 2007, say 43

2. Su Altnda Yaayan Yaratklar Su Atas, Su Anas, Su yse (Su Babas, Su Anas, Su yesi) Yer stndeki her alann kendisine zg bir iyesi olduu gibi, suyun da kendi iyesi olduuna inanlr. Tatar Trkleri, sulak yerler, nehirler, rmaklar, aylar ve gllerle ilgili yaratn yaadna inanrlar. Bunlar Su Babas, Su Anas ve Su yesidir. En nemlileri de Su Babasdr. Su Anasnn da onun kars olduunu sylerler. Su yesi ise onlarn olu olarak alglanr. Aralarnda en mehur olan Su Anasdr.
Su Babas, belli bir yredeki sulara sahip kar ve genelde nehirlerin, gllerin, sazlklarn en derin kesinde yaar, kyya kmay sevmez, bundan dolay insanlarn gzne de grnmezmi. Su Babas, kendisini huzursuz eden insanlar hi sevmez ve nehrin en derin yerine giren insanlara kzarak onlar su dibine ekermi. Bu yzden eskiden kyn ihtiyarlar suda boulup len insanlar hakknda Su Babas ald derlermi. Su Babas suya tkren, suyu pisleten insanlardan ve o insanlarn yaad kylerden nefret edermi. Sakin bir gnde birden nehrin veya gln dalgalanmas, barajlarn, su deirmenlerinin yklmas, Su Babasnn kzgnlnn iaretleriymi. Su Babas insanlar hasta da edebilirmi. Mesel birinin vcudunda ban knca insanlar bunun Su Babasnn gnderdii bir hastalk olduuna inanrlar ve bu hastalktan kurtulmak iin bir avu bulguru tuz ile kartrp nehre ya da gle atarlarm. Bazen yarmay tuz katmadan bir beze sarp suya aktrlar ve Nereden geldiysen oraya git, yene gtr derlermi. Sibirya Tatarlar Su yesini honut etmek iin btn bir ekmei piirip suya brakrlar. nsanlar her zaman bu yaratn merhametine snmlardr. Daha nce bilmedikleri bir suya girmeden veya bir emeden su almadan nce, kadnlar sa rglerinden bir tane sa teli, erkekler sakal ve byklarndan birer kl, ya da gmlek veya yazma kenarndan bir para ip skp suya atarlar ve Sana yalk, bana salk derlermi. Yani bu ekilde suya kurban verirlermi. Gylmanova gre, en eski devirlerde Su Babasna kzlar da kurban ederlermi (1996: 128). Bugn bu bilginin ne kadar gerek olduunu anlayabilmek ok zordur. Fakat baz yrelerde gnmze dek korunan bir gelenek vardr. Bu gelenek de yeni evlenen kzlar gelin geldii kyn suyunda yaayan Su Babasna tantmak amacyla (Su Babasna kurban, kaln da derler) suya atmaktr. Su yesi ise Su Babasndan daha gen ve daha tecrbesiz olurmu. Onun huyunu anlayabilmek neredeyse imknszm. Hi beklenmeyen bir anda suyu dalgalandrp barajlar ykabilir, hayvanlarn, insanlarn boulup lmesine neden olabilirmi. Suyun berraklna, soukluuna hayran kalndnda da Su yesinin zarar vereceine inanlr. Su yesiniyattrmak iin Su Baba-

26

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

sna uygulanan arelere bavururlarm. Su yesinin paras pulu da bolmu, bu yzden ou zaman arda sebze meyve satn alrken grlrm. Su Anas, isminden de belli olduu gibi kadndr. Tatarlar arasnda onun Su Babasnn ya da Su yesinin kars olduu sylenir. Su Babas ve Su yesinden farkl olarak Su Anas su kenarna kmay ok severmi. Bu yzden de onun hakknda daha ok hikye yaratlmtr. Su yesinin d grnm de ilgintir: Kadn klnda, uzun kara (bazen sar) salar neredeyse yere demekte, gsleri iri, gzleri kasz, siyah ve prtlektir. Teni kzlms renktedir. Genelde insanlara su kenarnda, iskelede, salarn altn tara ile tarad zaman gzkr ve aniden gelen insanlardan korkup kendini suya atarm. Bu arada altn (gm) taran da su kenarnda unutur, ancak onu alan insanlar da asla rahat brakmazm. Tatar Trkleri arasnda Su Anas korkun bir yaratk olarak bilinir. Kylerde onun ismi ile ocuklar korkuturlar, akamst gen kzlar ve hamile bayanlar su kenarna yalnz gndermezler. Su Anas ayrca kk ocuklara dknm, onlar suya, kendi yanna alrm. Su Anasna benzer bir yaratk Tatarlara komu olan Mordva halknn inanlarnda da vardr ve onun ad Vedyavadr (ved su, ava ana) (Sedova 1986: 67). Tatar mitolojisinde Su Babas, Su yesi ve Su Anas bazen tek bir yarata verilen eitli adlar olarak da grlmektedir (Nasrov 1880: 44-63). Tatar inancnda, bu yaratn dnda, su altnda yaayan bir yarata daha rastlyoruz. Bu yaratk Su Kzdr ve ok gzel olduu sylenir. Tatarlar arasnda Su Kz hakknda sylenmi Tlek ve Suslu adl destanlar da bulunmaktadr. Bunlarn dnda, Tatar Trkleri eme yesinin de varlna inanrlar. Tatar kylerinin yaknlarnda, genelde da eteinde oluan su kaynaklar bulunmaktadr. Bu sular kn bile donmaz. Halk bu doal emelere zenle bakar, etraflarn it ile evirir, bazen zerlerini camiyi hatrlatan bir yap ile rterler. emeler kutsal saylmaktadr ve etraflarnda birok inan olumutur. te bu yzden eme iyeleri Su iyesi, Su Babas ve Su Anas gibi yaratklardan farkl olarak kutsal ruhlar saylmaktadrlar. eme yesine, Ak yesi de derler. nk o, su almaya gelen kz ile onun peine den bir gen arasnda kesilen szn tek ahididir. Eskiden Tatar genleri ou zaman, birbirleri ile ilk kez eme banda grrler, burada birbirlerine aklarn anlatrlar, hediye al veriinde bulunurlarm. Kzlar ilk pc de genelde eme banda alrlarm. Gelin olup baka kye giden kzlara dn sonras mutlaka eme yolunu gsterirler, gelin de eme yesinin merhametini isteyerek suya gm para atar.

27

bilig, Gz / 2007, say 43

Eskiden dilek tutup eme oluuna paavra takma deti de varm. Hasta insanlar bugn de afak skmeden emeye gidip su alrlar ve bu su ile ykanrlar. Ona, Tan Suyu derler ve bin bir derde derman olduunu sylerler. Hamile kalmak isteyen kadnlar da bu su ile ykanr, ilk ocuunu douran kadnlar da bebeklerini ilk kez eme suyu ile ykamaya alrlar. Bir trkde buna dair yle sylenmektedir: nky benze Snnn alp qaytqan, Sn suwnda yuan i elek. Anne bizi Snden getirmitir, Sn suyunda ykam nce.

Bahtsz gelinler de skntlarn emeye ya da emeye su almaya gelen kendisi gibi kederli baka gelinlere anlatmlar ve bu sefer eme mutsuzluun ahidi olmutur. Tatar Trklerinde Erenler emesi ad ile bilinen kutsal yerler de oktur. Bu emeler genelde eren insana ait mezarn yaknnda bulunurlar ve hepsinin ayr hikyesi vardr. nsanlar eskiden beri bu emelerin yannda kurban keserler, sadaka verirler, adak adarlar. emeler, kurumamalar iin iyi kalpli insanlar tarafndan ara sra mutlaka temizlenmelidir. Ayrca eskiden emeye yzk atp fal da aarlarm. Bu konu Cidegen ime adl Tatar halk trksnde anlatlmaktadr.

Sonu Tatar Trkleri slam dinini ok erken dnemde kabul ettikleri halde, halkn belleinde asrlarca koruna gelen iyeler, mitolojik yaratklar ve kara ruhlar, teknolojinin ok ilerledii bu zamanda bile ok ilgin ve gizemli varlklar olarak alglanmaya devam etmekte ve bize halkn en eski devirlerde oluan grlerini ulatrmaktadrlar. slam dini Tanrlara dokunsa da mitolojik yaratklar, aralarna sadece birka yeni tip ekleyip (eytan, cin, peri) olduklar gibi brakmtr.
Halk belleinde rktc yaplar ile yaayan mitolojik yaratklar aslnda insanlar doaya ve yakn evreye sayg ile bakmaya altrmaktadr. Ayrca insanlar temizlie, her ii zamannda yapmaya ve baladklar ileri tamamlamaya sevketmektedirler. Sovyet dneminde mitolojik varlklara ve bunlarla ilgili hikyelere gericilik miras olarak bakld halde Tatar Trkleri bu varlklar hayatlarndan silip atamamlrdr. stelik rle, Su Anas gibi baz yaratklar Tatarlarn deimez bir simgesine dnmtr. Bu yaratklarla ilgili birok iir, hikye, dram (Mansur Gylacevin Biura adl dram, T. Minnulinin, Z. Hakimin eserleri) ve bale (Ferit Yarullinin rle balesi) yazlm, heykeller dikilmi (mesel Baki Urmanenin yapt rle heykeli), resimler yaplmtr (Ahsan Fathutdinovun yeler konulu resimleri). Geen asrn 90l yllarnda milli zne dnmeye balayan ve milli yzn gelecek kuaklara ulatrmak isteyen Tatar Trkleri her eyden nce Tataristann bakenti Kazan ehrinin
28

etin, Tatar Trklerinde Mitolojik Varlklarla lgili Mitler ve nanlar (yeler ve Yaratklar)

merkezinde, altn tara ile salarn tarayan Su Anasnn heykelini dikmitir. ocuk elence parkna da reli ad verilmitir. Anlalan Tatarlar, en eski devirlerde yarattklar mitolojik varlklar ile bugn de i ie yaamaktadrlar ve bu inan onlara kendilerini evrenin bir paras olarak alglamaya yardm etmektedir. Onlarn, atalarn miras olarak kabul ettikleri ve yeni kuaklara aktarmak istedikleri mesaj aslnda ok ak ve basittir: Evrenin akl ve insanolu birbirinden kopmayacak kadar yakndr.

Aklamalar
1. VI. yzylda zorla Hristiyan yaplan Tatar Trkleri. 2. Tataristandan Gney Douya doru, Penza ehri ve civarnda yaayan Mier Tatarlar. 3. Rusya iinde, eskiden Bulgar Devleti, Altn Ordu ve Kazan Hanlna ait olan topraklarda, artk Tataristana komu Mordova zerk Cumhuriyetinde yaayan Tatarlara verilen ad. 4. Tatar Trkesinden yaplan eviriler bize aittir. 5. Sibiryada, yaadklar ehirlerin isimleri ile anlan Tatarlar. 6. dil boyu ve Ural Tatarlar arasnda yer alan bir grup. Dilleri Tatar Trkesidir. Mirlerin etnik yapsnda Bortaslar, Bulgarlar, Kpaklar ve yerli Fin-Ugor kabileleri, hatta Macarlar da bulunmaktadr (Tatarskiy Entsiklopedieskiy Slovar. Kazan 1999: 363). 7. Sibiryada Tobol ehri ve civarnda yaayan Tatarlar. 8. dil nehrinin gneyinde bulunan Samara ehri ve bu civarda yaayan Tatarlar.

Kaynaka
Balint, G. (1875), Kazani-Tatar nyetvtanulmanyok. .Fzet. Kazani-tatar szvegek, Budapet. Bayazitova, Flra (1995), Tatar Halqn Byrm Hm Knkre Yolalar, Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. Cen-Prilr Bar Dilr... Tatar Halq Legendalar Hm Miflar. (1992), Qazan: Qazan Jurnal Redaktsiyase. Mhmmtcanov, Rif (1982), Baqortstan Iq Buy Tatarlarn Yola cat. Ufa: Baqort Dwlt Universitet. Nasyr, K. (1974), Saylanma srlr. 1. Tom, Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. Nasrov, K.A. (1880), Poverya i Obryad Tatar, Obrazovaviyese Pomimo vliyaniya Na h Jizn Sunnitskogo Magometanstva, Zapiski mperatorskogo Russkogo Geografieskogo Obestva Po Otdelu Etnografii. SPb.VI.

29

bilig, Gz / 2007, say 43

Sedova, L. (1986) Mordovskiye Bliki O yazeskih Pokrovitelyah Lesa i Vod.", Folklor Narodov RSFSR, Ufa: Bakirskiygosuniversitet. Tatar Halq cat. Rivaytlr hm Legendalar (1987), Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. Tatar Horafat. A, 1913, N-13, 230-232 s., n-14, 245-248 s., N- 15, 259-261 s., N-16, 282-283 s. Tatar Miflar. G. Gylmanov Hikylwend (1996), 1. Kitap, Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. (1999), 2. Kitap, Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. Urazman, Rf (1992), Tatar Halkn Yolalar hm Byrmnre, Qazan: Tatarstan Kitap Nriyat. Zamaletdinov, Lenar (1979), O Mifologieskoy Osnove Skazki urale, Gabdulla Tukay. Material Naunoy Konferentsii i Yubeleynih Torjestv, Posveonnh 90-letiyu So Dnya Rojdeniya Poeta, Kazan: Tatarskoye Knijnoye zdatelstvo.

30

Tatar Turks Myths and Beliefs on Mythological Beings (Creatures and Spirits)
Assist. Prof. Dr. ulpan ZARPOVA ETN
Abstracts: Folk beliefs, which have their source in the history, culture, and geography of a people, are among the most significant factors determining the identity and characteristic features of a nation. In Tatar folk literature myths on mythological beings are often stories written in prose, describing supernatural creatures and spirits. These stories describe encounters between humans on the one hand and various mythological creatures on the other. Among these are Srale, the creature of the woods, the Mother of the Waters, the Father of the Waters, the Spirit of the Waters, the Spirit of the Home, Biura, and rak, believed to possess the souls of murdered people. Today too these mythological beings play a very significant role in the life of the Tatars, and they figure widely in Tatar literature. These mythological beliefs help Tatar Turks to perceive themselves as a part of the universe. Key Words: Tatar, Mythology, Tatar folk literature, creatures

Mula University, Faculty of Science and Letters, Department of Modern Turkish Dialects / MULA chulpancetin@mynet.com

bilig Autumn / 2007 Number 43: 1-32 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

( )
*
: , , , , . , , , . "" , , , , , , () . " " , . . : , , ,

, , / chulpancetin@mynet.com

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 1-32 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler*


Dr. brahim DLEK**
zet: Bu makalede Sibiryada yaayan Altay, Tuva, Hakas ve Yakut Trklerinin atele ilgili, inan, tren ve efsaneleri ele alnmtr. Ate, ad geen Trk boylarnn gnlk hayatnn vazgeilmez bir parasdr. Yaplan incelemede Sibirya Trklerinde atele ilgili inan, tren ve pratiklerde byk mtereklikler olduu grlmtr. Anahtar Kelimeler: Ate, inan, tren, efsane, doum, dn, lm

Giri Ate tarih boyunca btn insanln zellikle eski toplumlarn gnlk hayatlarnn vazgeilmez bir paras olmutur. Trk kltrndeyse atein nemi onu klt seviyesine karmtr. Bilhassa Sibirya Trkleri iin ate yalnzca gnlk hayatn baz ihtiyalarna cevap veren bir unsur deildir. O ayn zamanda bireyi ve aileyi arndrp her trl ktlklerden koruyandr. Ailenin mutlu ve huzurlu yaamasyla birlikte tarm ve hayvanclnn durumu da atee baldr. Trk topluluklarnda atee gsterilen sayg eski Trklerin yurtlarna giden gezginler tarafndan tapma olarak yorumlanmtr (oruhlu 2002:51). Fakat bugn atee duyulan saygy belli lde devam ettiren Sibirya Trklerinin (Altay, Tuva, Hakas, Saha, or) gnlk hayatnda atein yeri incelendiinde bunun bir tapnmadan ziyade ar sayg anlamna geldii grlmektedir. Esasnda Pekarskiy de, iye anlamna gelen Sahaca ii kelimesini tanmlarken onlarn tanr anlamn tayan ay ve masallarda insanlara ktlk yapan abaahdan ayr olduklarn aklar. Pekarskiye gre iiler aylardan ok abahlara yakndrlar (Pekarskiy 1959 C. I: 989-991). Bu ayrm phesiz btn Sibirya Trkl iin geerlidir.
Sibirya Trklerinin gnlk hayat ve inanlarnda atein yeri ve zellikleri u ekilde tasnif edilebilir: 1. Hayata veya hayatn iinde yer alan unsurlara dair balang ve biti noktalarnda atein bu anlarn sembol olmaktan te yaplan iin kendisiyle aynleme zellii (Evlenen iftlerin evlerinde ate yakp kutsamaz-

**

Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, TDE Blm / ANKARA idilek@gazi.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 33-54 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

larsa bu evliliin tanr katnda kabul edilmeyeceine veya boanan iftlerin evindeki ate sndrlmeden boanmann tam anlamyla gereklemi olmayacana olan inan ya da or Trklerinde olduu gibi lnn krknc gnnde ruh, ruhlar lemine uurlanrken yaplan trende sndrlen atein lnn bu dnyayla ilgili son bann da yok edilmesi anlamlarn tad gibi.) 2. Atein koruyucu zellii (Atein evi ve aileyi korumas) 3. Atein yardm edici zellii (Yolculua veya ava karken ate iyesinden yardm istenmesi) 4. Gerekli sayg gsterilmedii, zarar verildii veya ona kar yaplmas yasak iler yapldnda atein cezalandrc zellii (Atee yiyecek verilip dua edilmediinde veya ona sivri ulu aletlerle dokunulduunda bunlar yapan kiiyle birlikte evini yakmas) 5. Atein tedavi edici ve arndrc zellii (Atein baz hastalklar bilhassa ruhsal bozukluklar tedavi ettiine, ttsleme yoluyla yaanlan meknla birlikte insanlar arndrdna ve Nevruz bayramnda stnden atlamak suretiyle ktlk ve hastalklardan kurtardna inanlmas1) 6. Atein baz eylerin gerekleip gereklemeyeceinin habercisi olma zellii (Atein kard seslerin veya ald vaziyetin frtna kaca veya eve konuk gelecei gibi baz durumlarn iareti olarak kabul edilmesi) 7. Atein insanla ilah varlklar arasnda bir vasta olma zellii (Sahalarda atein karsna geme suretiyle meleklerle kar karya gelindiine ve Beltirlerde de yaklan atelerin gkyzne haber gtrdne inanlmas) 8. Atein bereket verici zellii (Kendisine gerekli saygnn gsterilip, yiyecek sunulan atein evin bereket ve kazancn artrdna inanlmas)

A. Atein Bulunuu Altay Trklerine ait bir efsanede atein insan hayatna nasl girdii u ekilde anlatlr: Tanr insan yarattktan sonra, insann plak olduunu ve soua dayanamayacan dnp ate bulmal dedi. lgenin kz atei yakamad, (atei bulamadlar). Tanr geldi, sakal uzundu, yere deiyordu, ayaklar sakalna dolap, yklyordu. lgenin kz Tanryla elendiler (alay ettiler). Tanr gcenip geri gitti. lgenin kz: Tanr bu? Ne yapalm? diye konuup, yolda beklediler. Tanr topra iyice kaldrp, demirin katn bulup, akp atei yakt! (Yamayeva 1994:36; Radloff 1994: 136). orlarda ise atein insan hayatna girmesiyle ilgili olarak yle bir efsane anlatlr: Yeryz ve btn canllar yaratldktan sonra lgen insanlara atei vermemi. Kularn kendi scak yuvalar ve tyleri olduu iin rahat yayorlard. Hayvanlar da inleri ve postlar olduu iin scak iindeydiler. nsan ise rlp34

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

lakt. nsann evinde atei yoktu. Eti de piiremiyordu. Souktu. Sonra insanlar kulardan atei istediler. Kulara siz dalar denizleri geip her yerde uuyorsunuz, atei bizim iin sadece siz bulabilirsiniz, dediler. Kular eitli yerlere utular. Fakat atei bulamadlar. Ate kuu: Akaata mantar yok mu, kayada ta yok mu, insann elii yok mu? ki ta alp birbirine vursanz ate olur, der. Bylece insanlar atee kavutular (Drenkova 1940: 284). Altay Trkleri ise tanrdan atei turna kuunun istediine inanrlar. (Muytuyeva 1996: 135)Altay ve orlardan farkl olarak ise Sahalarn inanna gre atei gn altnc katnda oturan tanr Aan Caahn Ay insanlara vermitir. Bu yzden o kutsaldr ve her eyi artp temizleyendir (Varlamova 1994: 15). B. Ev, nsan Hayat, Ocak ve Ate Altay Trklerinin inanna gre her Altay Trknn hayatnda en anlaml ve en deerli ey, onun doup byd evi, atei ve ocadr. nk evin oca, evde yaklan ate, Altay ailesinin asl unsurudur. Atein etrafnda toplanan ailenin mutluluunun, bu atein alevlerinden ocua geecei dnlr. Ate ve ocak btn Trklerde olduu gibi Altay geleneksel yurdunun da tam merkezinde yer alr. Radloffa gre Altay yurtlarnn tertip ve i taksimat, her yerde ayndr. Yurdun ortasnda ocak ile byk bir ayak ve bunun zerinde de kazan bulunur. Burada btn gn hi kesilmeden ate yanar (Radloff 1994: 25). Ayn telakki bugn Anadoluda hem Snn, hem gayr Snn topluluklarda mevcuttur. Atalarn canlar, yaklan ocan iinde tecell eder. Bu itibarla bir evde ocan devaml yanmas, o ailenin saadet ve srekliliine iaret saylmtr (Ocak 2000: 228). Her Altay Trknn hayat, ocan bandan ve at direinin dibinden balar (Bidinov 1998: 7). Bahaeddin gelin Drenkovadan naklettii yanan bir odunu, bir evin ocandan, dier evin ocana gtrme ve kardeler evlendikten sonra kk oulun eski atein sahibi olmas gelenekleri (gel 1995: 504), Bidinovun yukardaki tespitleriyle rtmektedir. Altay Trklerinin inanlarna gre her ev iyelidir. Fakat ocan ve atein iyeleri baka bakadr. Gzel, gen kzlar olan bu iyeler, kimseye grnmeyip atei saf ve temiz tutarlar. Altay Trkleri atee kt bir ey samann, ona sivri ulu aletler yneltmenin, stnden atlamann uursuzluk getireceine ve ate iyelerinin evde kimse olmad zamanlarda klden yorgann rtnp dinlendiine inanrlar. Bu inan ve atee kar yaplmas yasak ilerin bir ksm, aynen Trkler ve Krtlerde de geerlidir. Erzincan ve evresinde; Rivanoluna gre Krman ile Zazalarda; Kalafatn yapt saha aratrmasna gre Diyarbakrda, Mustafa Aksoyun yapt aratrmaya gre de, Ar ve Elazda atee su dklmez. zellikle Alevi kyler ile Palu ve Madenin kylerinde gne batarken veya battktan sonra atee su dklmez. Ahundova gre de Azerbaycanda atee su dklmez ve gece bakasna ate verilmez.2 Atee bak tutmak, su
35

bilig, Gz / 2007, say 43

dkmek, pis bir ey atmak yasaktr. Bunlarn, atein lmne sebep olaca iin, uursuzluk getirdiine inanlr (Ocak 2000: 228). Btn Sibirya Trkleri gibi Altay Trkleri iin de, yiyecek sunmak suretiyle atei doyurmak olduka nemlidir.3 Byle yaplrsa ailenin yiyecek ve geim sknts ekmeyeceine inanlr. Atee yiyecek verildikten sonra Altay Trkleri aadaki gibi dua ederler. Trt talalu ta ook Trt kindikt Ot-ene Taklan-klin tjngn, Ak kubarn castangan, Ak calbtu Ot-ene. Kb cans kii bar, Trt kayn tzl, Tnn sar kyralu, Trl curt curtatkan, Tbl bat crgatkan, Trt kindkt Ot-ene. Bay sabaa tuturgan, Bayzn curtt curtatkan, Ar-camanna ayrgar, Aza ceekten kaalar. Kaburtugar bek salar. Trtn batu Ot-ene. Bir alkjgar beriger, Bir byangar cetiriger, Bir camanm tatagar. Op-kuruy, op-kuruy! (Muytuyeva 1996: 38) Aal uokkun otun Alaha ciein terin Drt kenarl ta ocak Drt gbekli Ate Ana Kavut gibi kln denmi, Ak tozuna yaslanm, Ak alevli Ate Ana. Tek gbei var, Drt kayn destekli, Tnn sar kyralu4, Treli yurdu yaatan, Tepeli insana keyif veren, Drt gbekli Ate Ana Kutsal kab tutturan, Zengin yurdu yaatan, Ktlkten kurtarn eytandan uzak tutun. Otlayan (hayvanmz) salam tutun. Krk bal Ate Ana Bir alknz verin, Bir rahmetinizi yetirin, Bir ktlm affedin. Op-kuruy, op-kuruy!

Sahalar iin de kutsal kabul edilen ate evin merkezidir. Sahalar atee Kutsal ateini tututur, Ferah ve sevimli evini kur.

eklinde dua ederler (Afanesiyev 1993: 76). Saha Trkleri Sibiryada meskun dier Trk boylarndan farkl olarak ate iin uot kelimesini kullanrlar. Sahacada aal uot tabiri ise aile oca, aile atei ve mukaddes ate anlamlarna gelmektedir. Baz Yakutlar bu tabirin snmeyen, alevli ate anlamna gelen abralaax ile ayn anlam tadn ifade ederler (Pekarskiy 1959 C.I: 9). Btn Sibirya Trkleri gibi Sahalar arasnda da atei doyurmak, ona yiyecek sunmak olduka nemlidir. Onlara gre yeni bir yere geldiklerinde veya iyi bir yemee
36

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

balamadan nce uot ii ad verilen ate iyesine yiyecek verilmelidir (Grigoriyev 1974: 102). Dier Sibirya Trklerinden farkl olarak Sahalarda ate iyesi genellikle ihtiyar erkek eklindedir. Atei karan dumann ruhu bazen kadn olur. Kvlcmn ruhu ise kzdr. Sahalar atee dua eden kiinin ruhuna atein sirayet ettiine inanrlar. nsan ruhuyla atein birlemesi neticesinde insann ruhu atein karsnda meleklerle kar karya gelmi olur (Afanesiyev 1993: 75, Varlamova 1994: 15). Bylece insann atein karsnda syledikleri meleklere ve tanrya da ular. uvalar da dualarnn tanrya ulamas iin atei bir vasta olarak kabul ederler. Hatta baz tren ve dualardan sonra samandan bir demeti yakarak bu demet yoluyla dualarnn tanrya ulaacana inanrlar (Ark 2005: 167). Ate yoluyla dilek ve istekleri tanrya ulatrma esasen eski Trk kltrnde mevcut bir inantr. Kurban trenlerinde kurbanlk hayvann kesilecei dada ulu od ve ki od yaklr. Ulu od daima yanar ve zerinde bir ey piirilmez. Trenin sonunda trene katlanlar Ulu odun karsna geerek tanrdan dilekleri varsa isterler (Yrkn 2006: 70). Bu ekilde ate vastasyla dileklerin tanrya ulalacana inanlr. Sahalarda genellikle Aan Uhhan eklinde adlandrlan ate iyesinin Saalr Cank, Brca Btk, Krk Tb, Xatan Temieriye, Kl Tellex, Kmr Sttx, Kne Kr gibi unvan ve isimleri de vardr. Sahalarda ate Ay atei, Abaah atei ve Uluu suorun atei olmak zere e ayrlr. Bunlardan Ay atei yldrm dmesi suretiyle elde edilen ve tanrnn gnderdii kabul edilen atetir ki, en kymetli olan da budur. Abaah atei de, scak vermeyen souk ate olarak kabul edilir. Uluu suorun atei ise Ay ateinin bir tr olarak kabul edilir ki, evde yaklan atee denir (Afanasiyev 1993: 74). uvalarda yldrm dmesiyle elde edilen ate, kutsal kabul edilir. Onlar yldrm dmesiyle kan atei, daha da byyecei inancyla suyla sndrmezler (Ark 2005: 166). Beltirlerde dou ve bat ynlerine yaklan atelere ulug ot ve kiig ot adlar verilir ve bu atelere ait dumanlarn ge haber gtrdne inanlr (Tanyu 1976 C IV: 290). Bu inan, Sahalarn atein karsnda ilahi glerle irtibat kurmasyla benzemektedir. Altay, Hakas ve Tuva Trklerinde olduu gibi orlarda da atein ruhu kadndr. Yalnzca Teleitler arasnda genellikle kadn olarak tasavvur edilmekle birlikte nadiren uzun sakall bir erkek olarak dnlr (Sartakova 1995: 195). or Trkleri ava kmadan nce veya sonra mutlaka ate iyesine kurban sunarlar. Kadnlar ocuklarn korumas iin ate iyesinden yardm isterler. or kamlar ise uzak bir yolculua kmadan nce mutlaka ate iyesine dua edip, yardm isteinde bulunurlar (Drenkova 1940: 440). or Trklerinin cenaze treninde de atein nemli bir yeri vardr. lnn krknc gnnde kam davet edilir. Kam, ruhu uurlamadan nce akrabalaryla vedalamas iin eve arr. lnn akrabalar insanlardan ayrlp kamla birlikte batya doru giderler. Her
37

bilig, Gz / 2007, say 43

biri elinde bir kse gtrr. nsanlardan ayrlnca yiyecekler yere braklr. Ayinden nce aman getirilen yiyecei byk bir ksenin iine kor. Ksenin kenarn krar. Sonra byk ksenin yannda ate yakar. Sol eliyle yiyecei atee atarak Erken ayrlan ruh buradan ye, buradan i, son defa bizimle ye ve git, artk dnme, sen artk bizimle birlikte olamazsn. Sen artk ebed gideceksin der. Trenin sonuna doru kam, ruha: Sen buradan ayrlp ruhlarn yurduna git. der. Akrabalar dalmadan nce ayaklaryla teperek atei sndrrler. Ve Ben senin ocan darmadan ederim. Kavut gibi kln saarm derler. Ate snnce herkes evine gider. Bylece ruh yolcu edilir (Drenkova 1940: 332). Ayrca or Trkleri, len kiinin ardndan bir sal yaparlar. Yaptklar saln zerine de bir ate yakarak sal nehre brakrlar. Bu saln zerine yaklan atee zt atei ad verilir (Drenkova 1940:336). len kiinin ruhunun bu salla yolculuk yaptna inanlr.5 Yakutlar da cenaze treninden sonra dn yolunda, yaktklar atein zerinden atlarlar ve lnn ateten geemeyeceine inanrlar. Tunguzlar da tpk Yakutlarda olduu gibi cenaze trenine giden herkes, dnlerinde, ateten korkan lnn onlar takip etmemesi iin yaklan bir atein zerinden atlarlar (Roux 1999: 156). or, Yakut ve Tunguz cenazelerinde grlen bu durum atein her iki dnya arasnda deta bir perde gibi ayrc bir zellik tadn gsterir. uva Trkleri arasnda da lm sonrasnda atele ilgili baz uygulamalar grlmektedir. uvalar arasndaki inanlara gre ate, insann lm srasnda hazr bulunan kt ruhlar kovmaktadr. Ayn zamanda yaayanlar da l akrabalarnn kendilerine zarar vermesinden korumaktadr. Bu amala uvalar l evden karlrken kadnlardan biri ocaktan kzgn bir ta alr ve onu lnn uzand yere koyar. Sonra avludan karken onu ly gtrenlerin arkasndan atar. Eer bu ta atmazlarsa, o zaman l akrabalardan birinin ruhunun eve geleceine ve ok gemeden ayn evden baka birinin daha leceine inanlr. Baz yerlerde ta yerine lnn arkasndan yanan bir bez paras atlr (Ark 2005: 164). Bu durumla ilgili olarak Marco Polo llere kurban etmek iin yaklan eyalarn dumannn ge ykseldiini ve Tatarlarn sz konusu dumann llere gittiine inandklarn belirtmitir. adrn zerinde bulunan duman deliinin de yukardaki dnyayla aradaki balca iletiim arac olduu ok iyi bilinmektedir (Roux 1999: 161). Hakas Trklerinde ocuk doduu zaman evin iine rak sas yaplr. Sa en son olarak iyeli olduuna inanlan atee salr (Katanov 2000:292). Hakaslarda atee sa sama, doum ve dnlerde olduu gibi cenaze merasimlerinde de grlr. lnn nc, yedinci, yirminci ve krknc gnnde yenilen yemek ve iilen ieceklerin yars, lenin ruhu iin atee atlr (Katanov 2000: 297). Ate iyesiyle ilgili olarak anlatlan Altay efsanelerinden biri yledir: nceden bilici birisi evde duruyormu derler. ylece dururken, bir gzel kadn kp gelmi. Sonra evin ateinden baka bir kadn km. ki kadn sohbete
38

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

balam. Evin sahibi zengin insanm. Dardan gelen kadn gzel bir kadnm. O ne kadar gzelse, ateten kan da o kadar irkin ve ktym. Gelen yle sormu derler: Senin grnn ne kadar kt? Evin iyesi ate yle demi: Ben nasl kt olmayaym. Evin ocuklar srekli bakla bana vurup gszletiriyorlar. Sen nasl bu kadar gzelsin peki? - Oo, bizde yle deil. Benim ev sahibim nereden bir ey gelse, nereden bir yiyecek gelse, atee de verir. Ayrca yanan odunu bakla datmaz. Biz huzurluyuz. Nereden hangi yiyecek gelirse gelsin inek sadnda da, bana st saar. Ben onun iin byle gzelim, diye dardan gelen kadn sylemi. nceki zengin evin kadn yle demi: Bizde atee bir ey salmaz. Yiyecek de verilmez, ocuklar her zaman ateli odunu bakla byle zayflatr. Onun iin ben byle irkinim. nceki bilici insan bunlar grp anlatt. (Yamayeva 1994: 230). Ate iyeleri Katanovun derledii metinlerden birinde yukarda Altay metni verilen efsanedekine benzer zellikler gsterirler. Bu metinde zengin ve fakirin atelerinin iyeleri arasnda u konuma geer: Zengin adamn ate iyesi: Fakir de olsa bu adam seni iyi besliyormu. Benimki zengin olmasna ramen bana bir ey vermiyor, demi ve zengin adamn evine gitmeyip, o da orada kalm. Fakir adam zenginin ate iyesi evine geldii iin, zenginlemi, zengin adam ise fakirlemi (Katanov 2000: 313). Ate iyesinin doyurulmasyla ilgili olarak anlatlan bir Saha efsanesi ise u ekildedir: Eskiden tek ocuklu ihtiyar bir adam yaam. ocuun atee att yemei babas srekli alp yermi. Bu byle devam etmi. Bir gn baba avlanmaya gidince muhta bir adam gelip ocua a olduunu ve bu gece babasndan farkl olarak baka bir yerde yatmasn sylemi. ocuk uzaklap gitmi. O gece evlerini ve babasn ate yakm. Bundan sonra Sahalar atee yiyecek atar olmular (Emelyanov 2002: 178). Yukardaki efsane metinlerinden de anlald zere eve zenginlik ve mutluluk getiren ate iyesidir. Saha szl edebiyatnda yemek sunulmayan atein iyesi zayf ve hastalktan lmek zere olan bir ihtiyar eklinde tasvir edilir (Varlamova 1994: 15). Atee sayg sunma Sibirya Trklerinin dnlerinde de ska grlr. Altay Trklerinde bir erkek evlenince ilk olarak yeni evinde ate yakmaldr. Gelinin yeni geldii evinde atee yiyecek sunmas ve kutsamas olan kelindi otko kiydirer adl gelenek, gelinin yeni geldii evinde yapaca ilk ilemdir. Evlendikten sonra yeni evlerinde ate yakmayan iftlerin tanr katnda evli saylmayacana inanlr (Muytuyeva 1996: 34). Altay dnlerinde evlenen gen kz einin evine geldiinde ilk olarak atee ya saar. Bu sa srasnda ateten kan alevler yksek olursa evlenen iftin huzurlu bir hayat yaayacana iarettir. Gelinin yeni evinde atee sa samas neticesinde atein ald durumla kurulan yeni yuvann geleceini yorumlama orlar arasnda da grlr. orlarda yurt iinde ate yakma merasimi byk bir nem tar. nk bu esnada kvlcma dayanlarak gen evlilerin saadet falna6 baklr
39

bilig, Gz / 2007, say 43

(Radloff 1994: 117). Radloff Altay Trklerinde gelinin yeni evine geldikten sonra ocan nnde yere kadar eildiini, ocaa bir para et atp, kmz dktn kaydeder (Radloff 1994: 75, 77). Gelin atee saygsn sunduktan sonra ailenin byklerinden biri; Odurgan od oktu bolzn, Oturgan boy en bolzn, Altn ook tayklbazn, Askan kazan kelteybezin! Eelgel curt tutsn . Ercinel mal azrazn. Aydap crgeni mal bolzn. Azrap crgeni bala bolzn. Amadap cgn keldiler Irs bolzn. Ta ook tayklbazn Talkan-kli albazn. Aytkan szim alk bolzn. (Ukaina 1993:85-86) Yakt atei harl olsun, (Bu evde) oturan huzurlu olsun, Altn ocak yerinden oynamasn, Ast kazan yerinden kaymasn! Kutsal yurt tutsun. Kymetli hayvan yetitirsin. Srd mal olsun. Yetitirdii ocuk olsun. Bir ama iin geldiler Bahtlar ak olsun. Ta ocak yerinden oynamasn Kavut gibi kl salmasn Sylediklerim alk olsun.

eklinde alk szler syleyerek evli genler iin iyi dileklerde bulunup dua eder. Bu alk szlerde ocak ve ate evin huzur ve mutluluunun nemli bir paras olarak dikkat eker. Dnlerde atee yiyecek sunma Hakaslar arasnda da grlr. Kz evine giden damat ve yaknlar kz tarafna sayglarn bildirdikten sonra damat elinde tuttuu eti anne ve babasna verir. Onlar eti kesip parasn atee atarlar (Katanov 2000: 295). Ate iyesini doyurup memnun etme amac tayan bu ritel ayn zamanda evli iftlerin ocann da bereketli olmas amacyla yaplan bir ilemdir. Evlenme veya ocuk sahibi olduktan sonra atee sayg gsterme Kazaklarda grlen bir dettir. Radloff, Kazaklar arasnda yeni evlenen gen kzn evine geldiinde veya ocuu doduunda atee ya atarak eilip atee sayg gsterisinde bulunduunu tespit etmitir (Radloff 1994: 484). Telet (Bayat) Trklerinin dnlerinde de, dn baladnda darya yaklan atein iki tarafna akrabalar oturur, gelen konuklar arlarlar. Teletler iin bu atei yakmak, yeni kurulan yuvann ateini yakmak ve ona dua etmek anlamna gelir (Maksimov 1995: 15). Btn Trk boylarnda olduu gibi Tuva Trkleri iin de ocak kutsaldr. Tuvalar tarafndan sacayandaki ate kutsanr. Sacaya ayakldr. Bu ayaklar insanolunun gemii, bugn ve gelecekteki yoludur. Sacaann aya insanolunun ayr soyunu zerinde tar. Ate sacayann gemi, imdi ve gelecei temsil eden ayaklarndan biri eilmesin diye kutsanr. Ate kutsanrken st salp ate iyesinden yardm istenir (Kenin-Lopsan 1994:103). Gelinin kaynbabasnn ocana ya dkmesi ve atein karsnda yerlere kadar eilmesi Mslman Krgz-Kazaklarn detlerinde de devam
40

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

etmektedir (nan 1987: 475). Tuvalarda ise ate deta hayatn merkezi olarak kabul edilir. Evin erkei uzak bir yolculua gitmise, evin kadn bir kam ararak atei kutsar. Bu kutsamann aile bireylerinin salkl olmasnn ve ailenin toplum iinde iyi anlmasna da faydas olacana inanlr. Atei kutsamayan ailelerin felketlere urayaca dnlr. Bu kutsama ayn zamanda atalarn ruhlarn da memnun etme amac tar (Sanina 1996:3-4). Altay Trklerinde evli iftler boandktan sonra ise evin atei sndrlr. Bu ailenin bozulduunun iaretidir (Muytuyeva 1996:34). Saha Trklerinde kz istemeye gelenler, kz isteyecekleri ailenin temizliini, dzen ve dirliini evin ocana bakp anlarlar (Slbe 1992: 97). Dn vakti ise gelin yeni evine gitmek iin yola ktnda konaklanan yerde bir am aacna at yelesinden koparlm kl balanr ve yaklan atee gelin yiyecek sunarak yle dua eder: Samimi ruhlu kutsal ateim, ye, i! Yeryznn iyeleri! Btn bitkileri koru! Meleklerin buyurduu gibi mutluluun ve huzurun yuvasn yapmak iin gelin olmak zereyim! Geleceimi aydnlk kl! Daha sonra gelin damadn evine girdiinde yeniden ate yaklr ve genler arasnda ate yakma yar dzenlenir (Utkin 1994: 19-20). Hakas dnlerinde grlen para eti atee atp dua etme Sahalarda da grlr. Saha gelini yeni geldii evinde para eti atee atar (Seroevskay 2004: 386). Saha yeni yl bayram olan Ihah bayramnn alnda algsct (duac) bir aya zerine diz kerek ksedeki ikiyi atee atar ve ate iyesinden Ihahn gzel gemesi ve halk iin dua eder (Berezkin 1977: 154). Ate ayn zamanda birok eyin habercisidir.7 Mesel; Sahalarda birisi herhangi bir ey dnrken ate atrdarsa dnlen eyin gereklemeyeceine inanlr (Pekarskiy C III, 1959: 351). Bazen atete tamam yanmam odun paralar kalr. Bu durum eve konuk geleceinin iaretidir. Tam yanmam parmak byklnde odun parasna Altay Trkleri kono/konoo der. Kelime Teleit Trkleri arasndaysa kolon eklindedir (Sartakova 1995: 196). Erkek konuk gelecekse kono atein yurdun erkek tarafna bakan ksmnda, kadn konuk gelecekse kono atein yurdun kadnlar tarafna bakan ksmnda bulunur (Muytuyeva 1996: 36). Kono ev sahibi tarafndan grlnce ona yiyecek sunmak gereklidir. Biraz yongay kln iinden alp ite bunlar et, tereya, kaymak, peynir ve arak deyip konuk olarak kabul edilen konoya ikram edilir. Yine klden temsili olarak yastk ve yorgan hazrlanr. nana gre kono nasl bu ekilde temsili olarak arlanrsa eve gelecek konuun yolunun da bu ekilde geeceine inanlr. nceden savan yeni bittii bir zamanda birisi ateinde kono grm. Benim evime kim misafir gelir ki, diyerek ev sahibi konoy alp kovadaki suya atm. O vakit o kiinin savata ld sylenen kardei dnp geliyormu. Gelirken yolda suya dp lm. Altay Trkleri arasnda anlatlan bu hikyenin bir dier varyant yledir: Eskiden uya olumandan bir gelin gelmi. Burada
41

bilig, Gz / 2007, say 43

oluk ocuuyla huzurlu yayormu. Kzn ve erkein akrabalar dalar, sular ap onlara konuk gelirmi. Bir defasnda gelin ay ierken ocakta konoo grm. O konooya sayg gstermek yerine maayla alp kovadaki suya atm. Sonra duyulmu ki, gelinin olumandan gelen aabeyi suda boulup lm (Bidinov 1998: 9). Bu hikye Altayllar arasnda hl anlatlmaktadr.8 Konoya Hakas Trkleri kona derler. Yukarda Altay Trklerine ait efsane Hakaslar arasnda da anlatlmaktadr. Katanov tarafndan derlenen efsanenin Hakas versiyonu yledir: Kobarin Poybas adl kadn kona grm. Konay maayla alp san tararken taran slatt suya atm. Konay suya att srada inden evine dnmekte olan kz bir rmaktaki kprden geiyormu ve o anda elini sa gsne bastrarak suya dm. Suda boulup lm (Katanov 2000: 336).

C Atele lgili nanlar Altay Trklerinde Atele lgili nanlar9


Atee p atlmaz. Atein klne baslmaz. Eski ayda kl dklmez. Kl akam veya gece dklmez. Atein kln temiz, insanlarn basmayaca yere dkmek gerekir. Atein kl dkldkten sonra atee ard paralar atlmaldr. Atee sa olarak tereya ve dier yal yiyecekler sunulur. e yaramayan yiyecek sunulmaz. Atee sayg gstergesi olarak yiyecek ocan stnden deil, yanndan sunulur. Atein iyeli olduuna inanld iin ona bak, makas gibi keskin ulu aletler evrilmez. Atein stndeki kazanda at eti piirilirken o kazana doru da bak evrilmez. Ayn zamanda kazandaki et bakla alnmaz. Atee st salmaz.10 Eer byle yaplrsa atee st saann inei stten kesilir. Atee tuzlu yiyecek de salmaz. Atei sunulan yiyecek paralar ifter olarak sunulmaldr. nsanlardan dilenerek alnm yiyecek paralar atee sunulmamaldr. Atee su ve kan dklmez. Atete boyal kat paralar yaklmaz. Bunlarn atei kirleteceine inanlr. Atn eyeri evin iine alndnda, eerin ban atee doru evirmek gerekir. Byle yaplrsa ata faydas olacana, aksi yaplrsa yani eyer kapya doru evrilirse hayvana zarar olacana inanlr. Atee havann ve el deirmeninin ba evrilmez. Havann ba byk olduu iin ate iyesinin ondan korkaca dnlr. Ate iinde yanan odun paras olmadan ylece braklmaz. Atete ot yaklmaz. Byle yaplrsa eve kertenkele, ylan geleceine inanlr.
42

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

Atee pipo sokulmaz. Ocan etrafnda dnlmez. Ateteki odunlar tre (bake) doru konulmaz. Odunun stne baslmaz. Byle yapan kiinin at yryp koamaz. Odun kertilmez. Byle yapan kiinin at hastalanr. Ocaa ayakla vurulmaz. Ocaa hayvan pisliiyle dokunulmaz. Eski ayda ateten kl karlmaz. Ateteki odunun balar uzun braklmaz. Byle yapan kiinin kaynanas kt dilli olur. Et ie taklp atete piirilecekse iin ucu grnmez olana kadar et taklmaldr. Byle yapmayan kii eer hrszlk yapmsa hrszl ortaya kar. Evde hangi yiyecek olursa ondan bir para atee de sunulmaldr. Atee tkrlmez. Herhangi bir sebeple kutsanan atete ayakkab, elbise gibi eyalar kurutulmaz. nsanlar atein stnden birbirlerine bir eyler alp vermez. Ocak aa paralar veya kayn aac kkyle kartrlr. Birisi ldnde getirilen yiyeceklerden atee sunulmaz. Aileden biri ldnde darda ate yaklp, stnde kazan kaynatlmaz, evden ate karlmaz. lm kiinin eyalar uzak bir yerdeki atete yaklmaldr. Yeni ocuu doanlar evden ate karmaz. Bir ksm yanm odun paralarnn stne oturulmaz. Yeterince yanmam odun paralar klle birlikte atlmaz. Yanm odun paralaryla insana vurulmaz. Atein dalacana, yurdun bozulacana inanlr. ocuklar atele oynatlmaz. Ate yanarken insan sesi gibi sesler ksa eve misafir geleceine, rzgr gibi ses ksa iddetli frtna kacana, slk sesine benzer ses karsa da o vakit atee yiyecek salmas gerektiine inanlr. Ayrca Altay Trkleri akam vakti ate istemeye gelen kiiye ate vermezler. nk karanlk ktkten sonra verilen atele birlikte evin huzur ve mutluluunun da verileceine inanrlar.
43

bilig, Gz / 2007, say 43

Tuvalarda Atele lgili nanlar Atee tkrlmez. Atee tkrenin az irenleir. Atee su dklmez. Atee su dkenin ruhunun atei sner. Atee p atlmaz. Atee p atann gz kr olur. Atein zerinden atlanmaz. Atein zerinden atlanrsa yurt yoksullar. Atein yerine baslmaz. Atein yerine basann mutluluu sona erer. Gen komunun ateinin yeri temizlenmelidir. Byle yapann dncesi ak olur (Kenin-Lopsan 1994:103). Yakutlarda Atele lgili nanlar Atele ve korla oynanmaz. Ate iyesini kzdrp hiddetlendirecek, ona zarar verecek ya da korkutacak iler yaplmaz. Atee kesinlikle tkrlmez. Atee kesinlikle kirli eyler atlmaz. Sivri ulu bir nesneyle ateten bir ey alnmaz. Byle yaplrsa ate iyesinin korkacana inanlr. ki kiinin iki taraftan atei flemesi gnahtr. Et, hamur ileri, ya, kaymak, iki ve ttn atee sunulabilir. St, kmz ve balk trlerinin hepsi atee sunulmaz. Atein snr yoktur. Apaktr. Kutsal ate temizdir. Kutsal atee kirli kii yaklap dokunmamaldr. Atein byle kiiye tkreceine ve o kiinin iddetli bir ba arsna tutulacana inanlr. Atein alevleri ktlkleri kovar. Atein alevi insana girdiinde ona g kuvvet verir. nsann iine ne kadar ok ate girerse, insann karakteri o kadar yce olur. Atein scakl aydnlkla birlikte dalr. Ryada atei grmek ounlukla kt atein ruhunu grmek anlamna gelir (Varlamova 1994: 15, Afasaniyev 1993: 76). Yeni dourmu kadnn 40 gn atein evresine gelip yemek piirmesi, yeni gelen gelinin sobann nnden gemesi yasaktr (Vasiliyev ve d. 1996: 127).

44

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

D. Atele lgili Trenler Sibirya Trklerinin tamamnda olduu gibi Altay Trklerinin gnlk hayatnda ve hemen btn din tren ve ayinlerinde atein nemli bir yeri vardr. Gnlk hayat iinde atee kar yaplmas yasak ileri yapmayan veya atei doyurup gerekli saygy gstermeyen ailelerin felkete urayacana inanlr. Bu konuda Altay Trkleri arasnda yle bir efsane anlatlr: Bir kii ryasnda ate iyesi iki gen kz grr. Kzlardan biri: Sizin yannzda yaayan insanlar nasl insanlar? Kendileri ve ocuklar bana kt davranyorlar. Srekli datyorlar. Bu yzden gzlerim bozuldu. Bir gn dayanamayp evlerini, yurtlarn yakacam, der. Dier iye yle der: Hemen yakma, biraz bekle. Senin evinde benim evimin kk kz oynarken kovasn unuttu, yarn gidip alsn. Ev sahibi de halatn vermiti, o da hazrlanyor. Akam halat alsn sonra yakarsn, der. Ertesi gn gerekten de atee sayg gstermeyen ailenin evi yanm (Muytuyeva 1996: 36).
Kendisinden ok korkulan ve ar sayg duyulan ate iyesi iin Altay Trkleri baz trenlerinde ona sayg gstermeyi ihmal etmezler. Altay iyesi Kurbustan Burkan iin yaplan dua treninde yaklan atein etrafnda carlk ad verilen din adam drt defa dnp dua eder. nsanlarn stne su saarak artma treni olan Cunulu Mrgl adl trende ise ate yaklr. Birbirine yakn yaklan iki atein yannda iki carlk ve iki yardmc bulunur. Bunlar iki atein arasndan geen insanlarn stne yaklan nc atete stlan suyu saarak onlar arndrr (Ukaina 1993: 13). Bu tren atein artc olarak kabul edilmesinden kaynaklanr. Cunulu Mrgl, Jean-Paul Rouxun Plan Carpinden naklettii atein iki yannda duran kadnlarn su atp baz yaknmalar syleyerek arnma ilemini yaptklar ayinle ayndr. Plan Carpin, Batunun sarayna vardnda, kendisine de iki ate arasndan gemesi gerektiini bildirirler. Bunu yapmak istemeyen Carpine Bu atelerin arasndan byk bir huzurla geiniz, nk bunu sadece efendimize kar herhangi bir kt emeliniz olmasna veya zehir getirmeniz olaslna kar yapmaktayz; bu durumda ate her trl ktl ortadan kaldrmaktadr denir (Roux 2001: 144). ki ate arasndan geme yoluyla arnma Moollarda son yllara kadar grlmtr. Moollarda aileye giren yeni gelinin arnm hale gelmesi iin iki ate arasndan gemesi gerekir (Roux 2001: 234). Atele arnma veya hastalklardan korunma Anadoluda gnmzde de devam etmektedir. Koyun srlerini iki ate arasndan geirerek muhtemel hastalklardan ve nazardan koruma, pisliklerden temizleme gibi uygulamalar ilk akla gelenlerdir. Anadoluda ate kltn yanstan uygulamalar Kzlba Trkler ve Krtlerde daha belirgin ve aslna daha yakndr. Tahtaclarda her sabah evde yaklan ate byk bir hrmet grr. Kadnlar bu ateten aldklar yanan bir kor parasn evin btn odalarnda dolatrarak ierisini kt ruhlardan temizlediklerine inanmaktadrlar. Hasta ocuklar11 yahut yetikinler, iki tarafl yaklan ate bekleri arasndan geirilmek suretiyle tedaviye allmaktadr. Bu muamelenin
45

bilig, Gz / 2007, say 43

uyguland hastalklar daha ok sara, baylma vs. gibi ruh bir mahiyeti, dolaysyla cinler ve fena ruhlarla ilgisi olduuna inanlan hastalklar iindir (Ocak 2000: 228). Anadoluda grlen evin iinde yanan kor parasn gezdirmek suretiyle evi arndrma, Sibirya Trklerinde atete yaklan ard aac paralaryla evi alaslamayla ayn amac tar. Sahalarda evi bilhassa yldrm arpm aacn yanan paralaryla ttsleme ilemine ar ad verilir. Sahalar bu ilemi herhangi bir hastalk getirmi kt ruhlar kovmak ve evi arndrmak amacyla yaparlar (Pekarskiy C.1: 30). uvalar da atein bilhassa hastalklardan koruduuna inanrlar. uvalar bu amala yaktklar atei genellikle evin ve arazinin avlu kapsna gtrrler. Burada hastalklardan arnmak iin bir din tren dzenlenir. Bu trende avludan nce insanlar geer, sonra hayvanlar geirilir. Hastalklardan ve hastala sebep olan ruhlardan arnmak iin bazen atee hastann elbiseleri atlr. Ayrca uvalar arasnda gemite her evde ylda bir kez kn; baz kylerde sonbaharda ate onuruna vut k (Ate Kurban) ad verilen bir tren yapld bilinmektedir (Ark 2005: 165, 167). Altay Trkleri tarafndan Krk Batu Ks Ene, Odus Batu Ot Ene veya yalnzca Ot Ene, olarak adlandrlan ate iyesi evin koruyucu iyelerinden biridir. Ate iyesini memnun etmek iin sonbaharda koyunlarn semiz olduu zamanda yalnzca akraba ve komularn katld ok byk olmayan koy ktgni ad verilen bir tren dzenlenir. Bu trende evin arkasndaki kayn aacna kurban edilecek koyun ve kyra ad verilen bezler balanm atlar balanr. Atlar serbest brakldktan sonra koyun kurban edilir. Eer koyun kesilemezse tren kurgak mrgl olarak adlandrlr (Muytuyeva 1996: 38). Bu trende ilk olarak carlk ve ab ad verilen gen kz veya erkek olan yardmclaryla birlikte atein etrafnda drt kez dnp alk szler syler. Sonra arn atete yakp dar kar. Koyun ve dier hayvanlar alaslayp drt kez dua eder. Ev sahibinin getirdii st hayvanlara salr. Sonra carlk evin iinde oturur. nsanlar koyunu keser. Koyunun i organlar ve kan kayn aacnn dibine gmlr. Hazrlanan et kazanda piirilir. Etler kemiinden syrlp tepsiye konur. Bir baka tepsiye de et ve koyunun yrei konulur. Yrek kk paralar halinde kesilir. Kesilen paralar ard aacna sarlr ve ak-caykn12 nne konulur. Bu tanrya kr anlamnda bir ikramdr. Sonra ot-cayk hazrlanr. Bazen atein etrafnda kk kayn paralar da dikilir. Ocaa konan aalarn stne koyunun ba veya d dou ynne doru yerletirilir. Koyunun karn ve yalar drt dilim halinde kesilir, ev sahibi iki eliyle kyralarla birlikte bunlar tutar. Carlk alk szler syleyerek atein etrafnda drt kez dner. Carln durduu yerlerde ev sahibi daha nce kestii drt dilimi ve kyralar yere brakr. Sonra carla iinde tereya bulunan bir kse verir. Carlk da alk szler syleyerek bu ksenin iindekileri saar. Ate harlanr. Carlk insanlarla birlikte op-kuruy, op-kuruy diyerek yerine oturur. Bunlar sylenirken evin kaps almaz. Sonrasnda toplanan insanlar kesilen
46

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

kurbann etini yerler. Bu tren yapldktan sonra treni dzenleyen ev sahibi 48 gn iinde insanlara hibir ey vermez ve almaz. Ate kutsanr, atete pipo yaklmaz. Tepsiye konmu yrek de bir sre sonra yenir. Altay Trklerinin atele ilgili yapt trenlerden bir dieri Ot Takr Mrgldr (Ukaina 1993: 41). Bahar ve sonbahar mevsimleri olmak zere ylda iki kez yaplr. Trende atein etrafna tagl ad verilen ykseklii 20 cm, genilii 6-7 cm olan bir dzenek hazrlanr. Bu dzenein stne peynir trlerinden hazrlanm insan, koyun, ev, at direi, iki mataras, beik, kap kacak gibi maketler konur. Ate yaklnca bunlar da yanar. Atee st ve tereya salp alk szler sylenir. Baz blgelerde yukarda ad geen maketler yaklmaz. Onlarla ocuklar oynatlmaz, bu maketler yabancya da verilmez. Ayrca bu trende Altay Trkleri ott og (atein oku) ad verilen in ipeine sarlm bir aa hazrlar. Yaplan maketler Ceti-Kaan yldz (Byk Ay takm yldz) gibi dizilir. Ceti-Kaan yldza Tas skt (Ctas boyuna mensup) insanlar dua eder. Yedi kak dolusu st salr. Ceti-Kaan yldz kara benekli keiyle kutsanr. Calama ad verilen bezlerle sslenmi bu kei serbest braklr. ocuu olmayanlar da Ceti-Kaana dua eder. Ot takr treninde baz insanlar, sonbaharda gebe koyunu ldrp, buzasn alarak onu ocan, atein klnn altna gmerek dua ederler. Bu, hayvann neslinin devam etmesini dilemek iin yaplr (Bidinov 1998: 10-11). Atei kutsama treni yapan aile yeleri yarm ay boyunca iki ve ttn imez, insanlara bir ey vermez, insanlardan st ve kurut almaz, kavga etmez, evin iinde huzursuzluk karmazlar (Muytuyeva 1996: 38). Ot Takr treni Tuvalarda Ot Dagr olarak adlandrlr. Ot Dagr, koy ktgni treniyle de benzerlikler gsterir. Bu trene zengin veya yoksul btn Tuvalar itirak eder. Durumu iyi olan aile atein kutsanaca yere seilmi kou gtrp kurban eder. Yoksullar ise trene atei kutsamak iin gerekli olan st ve ya gtrrler. Trende atee daha ok st, ya, yourt gibi ak yiyeceklerden gtrlr. Ot Dagr ilk kar yadnda kutsanr. Zamann byle seilmesinin sebebi kukusuz gelecek ve muhtemelen sert geecek Sibirya knn daha iyi gemesi iin ate iyesinden yardm beklenmesidir. Tuvalarda daha nceleri bu treni gl kamlar ynetirken sonralar Lamalar atei kutsamaya balam. Atei kutsama treni yaplan eve btn komular gelir. Konuklara ay ve kesilen koun eti halanarak ikram edilir. Atee yal d sunulur. Hayvann kuyruu ise atei kutsayan kama verilir (Kenin-Lopsan 1994: 103).

47

bilig, Gz / 2007, say 43

Sonu Sibirya Trklerinin gnlk hayat ve inanlarnda atein ok nemli ve vazgeilmez bir yeri olmasna ramen o, hi bir zaman kendisine taplan bir unsur olmamtr. Bununla birlikte atein ad geen Trk boylarnda birey hayatnn doumdan lmne kadar, hatta ruhun dnyadan ayrl srasnda nemli fonksiyonlar vardr. Bu Trk boylarnda ate, ayn zamanda kendisinden yardm beklenen, korku ve sayg duyulan bir unsur olarak karmza kar. Ate, aman ayinlerinden yeni yl bayram kutlamalarna kadar yaplan her toplumsal trenin olmazsa olmazdr. Bu trenlerin al da genellikle atein yaklmasyla olur.
Sibirya Trkleri arasnda atee bal inanmalar ve uygulamalar genellikle mterektir. Bu inanma ve uygulamalarn bir ksm halen Anadoluda belirgin olarak bilhassa Kzlba Trkler ve Krtler arasnda devam etmektedir. Atein Sibirya ve Trkiye Trkleri arasnda grlen en nemli ortak zellikleri arndrcl, koruyucu ve iyiletirici zellikleridir. Ate ve ocakla ilgili inan ve uygulamalarn din ve corafya ayrm olmakszn btn Trk boylarnda temelde ortak olduu grlmtr. Bu zelliklerinin yannda ate, evin huzur ve dirliinin bir sembol olarak grlr. Bu vasflaryla ate, Trk birey ve toplum hayatnn merkezinde yer alan en nemli unsurlardan biridir.
Aklamalar
*

1.

2. 3.

Bu almada amalanan Sibirya Trklerinin atele ilgili inan, tren ve efsaneleri olduu iin yaznn btnln muhafaza etmek amacyla ana metinde Anadolu ve baz Trk boylarndaki atele ilgili inanlara yer verilmemi, konu hakkndaki bilgiler genel olarak aklama ksmnda deerlendirilmitir. Nuri Dersimiye gre Tunceli yresinde Ate en temiz, her trl fenal ve pislii ortadan kaldran bir unsur olarak bilinir. Krm ve Nogay Trklerinde, Karsn Psrak ve Dikme kylerinde, Nevruz bayramnda da yaklan atein zerinden atlayan genlerin gnahlardan arnacaklarna inanlr. Yeni Gazi kynde de Nevruz bayramnda genler; yaktklar atein zerinden arlm, uurluum gitsin, bana kaza, bela gitsin, hep bu atele yansn veya arlm, uurluum, keelliim, kelliim hep bu atee... diyerek atlarlar. Azerbaycanda da Tonkas denilen ate Nevruz'da yaklarak genler zerinden atlayarak elenirler. (Bk. Mustafa Aksoy, Ocak-Ate Gelenei, http://www.alewiten.com/atesocak.htm) Mustafa Aksoy, Ocak-Ate Gelenei, http://www.alewiten.com/atesocak.htm Anadoluda da atee ya atma gelenei grlr. Mesel Ktahyadaki Karakeililerde sabahlar yayktan elde edilen taze yadan bir miktar atein zerine atlr ot ana denilerek ondan yardm istenir. Nurhak Dalarndaki gebe airetlerde de cuma gnleri ocaklara biraz ya atlarak, llerin ruhlar yd edilir. Erzurum, Ordu, Fatsa ve Erzincanda llerin pay ve llerin ocaktaki hakk iin ocaa da biraz ya atlr. Ayrca Erzurumda ate vermek ok ktdr. Bu gelenek Lolan oyma ve ya-

48

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

4. 5.

6.

7.

kn evresinde de grlr. Bitlis yresinde de atee trnak ve sa atmak gnahtr. Adanada, zellikle Kadirli ve Kozanda eskiden, yani odunla yaklan ocaklar varken, ate yanan ocaa yayk yayldktan sonra elde edilen taze yadan bir miktar atlmaktadr. Ayrca Kadirlide ramazan bayramnn arefe gnnde ky rei yaplarak datlr. Eer bu deti yerine getiremeyen ev hanm olursa, Ocaa bir tutam ya atmasn da m bilmiyorsun? diye uyarlr. (Bk. Mustafa Aksoy, http://www.alewiten.com/atesocak.htm) Nurhak blgesinde de eskiden atee (ocaa) ya atlp, kokusu llerin canna desin denildii,1 bugn de hastalanan birinin iyilemesi iin ocaa yine ya atld, llerin ryada grlmesi durumunda da atee ya atlmas gerektii yaygn inanlardandr. (bk. Mehmet eriba, Kadirli ve evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya, 2004, s. 112) Drt yandaki atn yele veya kuyruundan balanan paralar. Anadoluda ise defnin ilk gn akam mezar banda ate yaklmaktadr. (Bk. Rfat Araz, Harputta Eski Trk nanlar ve Halk Hekimlii, AKM yay., Ankara, 1995, s. 67) Mezarn banda ate yakma gelenei Anadoluda Trkmenler arasnda grlen eskiden kalma bir dettir. Bu deti Ali Rza Yalgn Elbeyli ve Bulgar Da Trkmenleri Arasnda tespit etmitir. Yalgna gre Bulgar Danda yaayan Trkmenler arasnda lnn ykand yerde gece ate yaklmas, hatta bazen mezarn banda da ate yakmak det saylmaktadr.(Bk. Ali Rza Yalgn Cenupta Trkmen Oymaklar Ankara, 1993, C. I, s. 278.) Ayrca Kerkk Trkmenleri arasnda mezar banda ake yakma deti halen devam etmektedir. Irak Trkmenleri mezarn iinin aydnlanaca inancyla lnn krknc gnne kadar her perembe gn mezarn stnde buhur veya mum yakarlar, ayrca lnn ykand yerde de sabaha kadar mum yaklr. (Kaynak kii: Nejdet Y. Murad, G.. Sosyal Bilimler Enstits Doktora rencisi, Ya: 28) lm treninden sonra mezarlarn balarnda ate yaklmas ve bunun teki lemde lye k salamak iin yapldn inanlmas; bunun ge (yeni) dnemde de devam etmesi Adana/kadirli evresinde yaygn bir inan olarak son dnemlere kadar grlmtr. (bk. Mehmet eriba, Kadirli ve evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya, 2004, s. 112) Ateten fala bakma Orta Asya Trklerinde de yaygndr. Mesel zbek hanlarndan Kocuumun atee ya atarak fal bakt bilinir. (Bk. Mustafa Aksoy, OcakAte Gelenei, alewiten.com/atesocak.htm) Anadoluda Sarkamta ise gen kzlar ksmetlerini belirlemek iin fal bakarken; su ve nian yznn yansra Ocaktan henz alnm kl kullanlr. . (Bk. Yaar Kalafat, Dou Anadoluda Eski trk nanlarnn zleri, Ankara, 1995. s. 65) Atein baz eylerin habercisi olduu Anadoluda da yaygn bir inantr. Atein gr bir alevle yanmas Harputta eve misafir geleceinin iareti olarak yorumlanr. (Bk. Rfat Araz, Harputta Eski Trk nanlar ve Halk Hekimlii, AKM yay., Ankara, 1995, s. 67) Ayrca Zarada kl ocan dna taarsa yamurun yaacana, Erzurum ve enkaya evresinde ise ocan zerinde duran sac ayann ayaklarndan kvlcmlar ykselirse ertesi gn havann gzel olacana inanlr. (Bk. Yaar Kalafat, Dou Anadoluda Eski Trk nanlarnn zleri, Ankara, 1995. s. 64-65) Adana ve evresinde ise ateten hrtl bir sesin gelmesi aile hakknda dedikodu yapldnn iareti olarak yorurmlanr. (bk. Mehmet eriba, Kadirli ve
49

bilig, Gz / 2007, say 43

evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya, 2004, s. 112) Irak Trkmenleri arasnda da atein sesi ykseldii zaman bir felaket olacana dair yaygn inanlar vardr. (Kaynak kii: Nejdet Y. Murad, G.. Sosyal Bilimler Enstits Doktora rencisi, Ya: 28) Ayrca Makedonya Trkleri arasnda ocaktaki atete ani bir titreme veya yanmakta olan bir mumun bir tarafnn erimeyerek kalmas misafir habercisi olarak yorumlanr. Gelen misafirin boyu da alevin veya mumda erimeyen ksmn boyuna b.aklarak tahmin edilir. (Bk. R. lker Adgzel, Makedonyada Halk nanlar, Halkbilgisi Haberleri, 1973, S. I, s. 13) 8. Hikyenin birinci varyant muhtemelen asl varyantn (2. metin) Sovyet folklor anlay dikkate alnarak deitirilmesiyle II. Dnya Savandan sonra oluturulmutur. Varyantlar arasndaki bu farkllk Sovyet folklor anlayyla folklor metinlerine nasl mdahele edildiinin tipik rneidir. 9. Altay Trklerinde atele ilgili inanlardan nemli bir ksm Kalbakla Cuuza kap bolor, arakla cuuza ko bolor, (Haz. .N. Sanina) Gorno-Altaysk, 1996, s. 3-4. ve Muytuyeva, Velentina Aleksandrovna-okina, Maya Petrovna, Altay Ca, Gorno-Altaysk, 1996, 33-39 adl kaynaklardan alnmtr. Bir ksm ise 1995 ylnda Gorno-Altayska yaptm gezi srasnda Cabagan kynde meskun Altay Trk Ayabas Kundainden yaptm derlemelerdir. Bu blmde verilen inan ve atee kar yaplmas yasak ilerin bir ksm, aynen Kzlba Trkler ve Krtlerde de geerlidir. Atee bak tutmak, su dkmek, pis bir ey atmak yasaktr. Bunlarn, atein lmne sebep olaca iin, uursuzluk getirdiine inanlr. (Bk. Ahmet Yaar Ocak, Alev ve Bekta nanlarnn slm ncesi Temelleri, stanbul, 2000, s. 228) Ayrca ocak ve mangaldaki kor (ate) un sndrlmesi veya ocak klnn sprge ile sprlp alnmas iyi karlanmayan davranlardr. Aksi halde evden bolluk ve bereketin giderek yerini yoksullua terk edeceine, ocuklarn vcudunda yaralarn kacana, banlarn oluacana, evin bynn leceine veya ocan snerek yurdun yuvann dalacana inanlr. (Bk. Rfat Araz, Harputta Eski Trk nanlar ve Halk Hekimlii, AKM yay., Ankara, 1995, s. 66) Diyarbakrda ate, ocaa su dklerek sndrlmez. Hakkaride de evin herhangi bir tarafna su dkmek iyi karlanmaz: o eve uursuzluk getireceine ve felakete urayacana inanlr. (Bk. Yaar Kalafat, Dou Anadoluda Eski trk nanlarnn zleri, Ankara, 1995. s. 65) 10. Baz kaynaklar atee st saldn fakat kseye doldurulmu bir stten kakla alarak sa elle ikier ikier samak gerektiini belirtirler. Atee orba samak da ayn ekildedir. (Bk. Muytuyeva, Velentina Aleksandrovna-okina, Maya Petrovna, Altay Ca, Gorno-Altaysk, 1996, s. 36) Ate ve st ilikisi Adana/Kadirli evresinde de grlr. Yrede st piirilen ate kimseye verilmez. Akam olup da gne batmaya baladnda ate istemeye gelene ate verilmez. Cuma gnleri stn tap atee dklmesi uurlu saylr. Ayrca yrede akamlar st verilmez, verilse de iine ya bir kmr ya da bir yaprak atlarak verilir. (bk. Mehmet eriba, Kadirli ve evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya, 2004, s. 113) Irak Trkmenleri de akamlar evden ate karldnda, evin ocann sneceine veya aile yelerinden birisinin leceine inanmaktadrlar. (Kaynak kii: Nejdet Y. Murad, G.. Sosyal Bilimler Enstits Doktora rencisi, Ya: 28) uvalar Trkleri de atein baka mem50

Dilek, Sibirya Trklerinde Atele lgili nanlar, Trenler ve Baz Efsaneler

lekete verilmesini yasak kabul ederler. Onlar, atele birlikte ansn, bereketin ve mutluluun da gideceine inanrlar. (Bk. Durmu Ark, Hristiyanlatrlan Trkler (uvalar), Ankara, 2005, s. 165) 11. ocuk hastalklarnn tedavisinde atei Anadoluda da nemli bir unsur olarak karmza kar. Kargal kynde doumdan sonra ocuk alamyorsa kesmeden nce ei atee koymak gerekir. Isnan e sayesinde ocuk alamaya balar ve canlanr. (Bk. Serpil Yeilay, Doum Sonrasyla lgili Gelenekler, Halkbilgisi Haberleri, S. 25, Ankara, 1977, s. 18.) Adana/Kadirli yresinde atein klnn hastalklar iyiletirdiine inanlr. Yrede hasta ocuklarn iyiletirilmesi iin Tlan veya Ali Hoca Oca denilen ocaa gidilir. Bu ocakta bulunan klden bir para alnp suda slatlr, sonra da bu su iilir ya da ocan kl alnr ve ocua yalatlr. (bk. Mehmet eriba, Kadirli ve evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya, 2004, s. 112) 12. Cayk: lgenin yardmc ruhlarndan biri. nsanlar arasnda yaar. nsanlar kt ruhlardan koruyup, lgen ve insanlar arasnda araclk eder. Manevi olarak her evde bulunduuna inanlr. Din tren ve ayinlerde cayk temsilen yere aklan iki sopaya ip gerilir. Bu gerilen iplere ak bezler veya koyun postu aslr. Cayk Teletlerde som ad verilen dzenek dzenekle benzerlik gsterir. Som: Teletler kutsal saydklar Pay lgen, Cy-Kaan, Mordok-Kaan, Temir-Kaan ve Erkey-Kaan adlarndaki be tanry som ad verilen dzenekle tasvir ederler. Som, yere aklan drt kaza iki kayn gerilmek suretiyle onlarn ortasna troytsa bayramnda be kayn taklr. Gerilen kaynlara kayn kabuundan yaplm tepsi konur. Tepsiye buday, arpa ya da kavut braklr. Kaynlara krmz, beyaz ve yeil kuma eritler balanr.

Kaynaka
ADIGZEL, R. lker, (1973), Makedonyada Halk nanlar, Halkbilgisi Haberleri, S. II Ankara. AFANESYEV, L.A.-Teris, (1993), Ay eree, Yakutsk. AKSOY, Mustafa, Ocak-Ate Gelenei, http://www.alewiten.com/atesocak.htm ARAZ, Rfat, (1995), Harputta Eski Trk nanlar ve Halk Hekimlii, Ankara. ARIK, Durmu., (2005), Hristiyanlatrlan Trkler (uvalar), Ankara. BEREZKN, .G., (1997), Saha Blrg Sehennere Uonna Kepseennere, Yakutskay. BDNOV, K. A., (1998), Altayn Baylagan m-cadar, Gorno-Altaysk. ERBA, Mehmet, (2004), Kadirli ve evresi Folklorunda Eski Trk nanlar, Dumlupnar niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, Ktahya. ORUHLU, Yaar, (2002), Trk Mitoljisinin Anahatlar, stanbul. DIRENKOVA, N.P., (1940), orskiy Folklor, Moskova. EMELYANOV, N.M., (2002), Cehiey Sahalarn Folklora, Cokuuskay. GRGORYEV, N.S., (1974), Saxa Tln Somoo Domoun Tlcta, Yakutsk.
51

bilig, Gz / 2007, say 43

NAN, Abdulkadir, (1986), Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara. _____, Abdulkadir, (1987), Makaleler ve ncelemeler, Ankara. KALAFAT, Yaar, (1995), Dou Anadoluda Eski Trk nanlarnn zleri, Ankara, KATANOV, N.F., (2000), Tallap Algan Plg Togstar/Bilimsel Eserlerinden Semeler (Yay. Haz. Maynagoeva V.E, Trkiye Trkesine aktaran Fatma zkan), Trksoy Yay., Ankara. KEHL, Kristina, (1995) Tahtac Geleneklerinde slam D geler, Akdeniz Yresi Trk Topluluklar Sosyo-Kltrel Yaps (Tahtaclar) Sempozyumu Bildirileri, Ankara. KENN-LOPSAN M.B., (1994), Tuva onnu Burungu Ujurlar, Kzl. MAKSMOV, Karl vanovi, (1995), Altay Folklor, Gorno-Altaysk. MUYTUYEVA, Velentina Aleksandrovna-OKNA, Maya Petrovna, (1996), Altay Ca, Gorno-Altaysk. OCAK, Ahmet Yaar, (2000), Alev ve Bekta nanlarnn slm ncesi Temelleri, stanbul. GEL, Bahaeddin, (1995), Trk Mitolojisi, Ankara. PEKARSKY, E.K., (1959), Slovar Yakutskogo Yazka, Leningrad. RADLOFF, Wilhelm, (1994), Sibiryadan (ev. Prof. Dr. Ahmet Temir), C. II, stanbul. ROUX, Jean-Paul, (1999), Altay Trklerinde lm, stanbul. SANNA, .N., (1996), Kalbakla Cuuza kap bolor, arakla cuuza ko bolor, GornoAltaysk. SARTAKOVA, Surayya, (1995) Ak olupa Atlaym, Gorno-Alytaysk. SEROEVSKAY, V.L., (2004), Sahalar, Cokuuskay. SLBE, Bagdarn, (1992), Aal Uotu Ottunan, Cokuuskay. TANYU, Hikmet, (1976), Trklerde Atele lgili nanlar, I. Uluslaras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, C. IV, Ankara, s. 283-304. UKANA, K.E., (1993), Yamayeva E.E., Altay Alktar, Gorno-Altaysk,. UTKN, K.D., (1994), Uruu Ihaar Sier-Tuom Kstete, Cokuuskay. VARLAMOVA, R.P. (1994), Xatan, Aylg, Ayla, teel, Yakutsk. VASLYEV ve d., (1996), Saha (Yakut) Halk Edebiyat rnekleri, Ankara. YALGIN, Ali Rza, (1993), Cenupta Trkmen Oymaklar, Ankara. YAMAYEVA, E.E., NCN, .B., (1994), Altay Kep-Kuundar, Gorno-Altaysk,. YELAY, Serpil, (1977), Doum Sonrasyla lgili Gelenekler, Halkbilgisi Haberleri, S. 25, Ankara. YRKN, Yusuf Ziya, (2006), Mslmanlktan Evvel Trk Dinleri amanizm-, Ankara.

52

Siberian Turks Beliefs, Rituals, and Myths on Fire


Dr. brahim DLEK
Abstract: This article focuses on the beliefs, rituals, and myths on fire of the Altay, Tuva, Hakas, and Yakut Turks living in Siberia. Fire is a highly significant element of the daily lives of these Turkic communities. This study suggests that Siberian Turks share many common beliefs, rituals, and practices on fire. Key Words: Fire, belief, ritual, myth, birth, wedding, death

Gazi Univeristy, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / ANKARA idilek@gazi.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 33-54 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,

: , , .. , , . . , . : , , , , , ,

, , / idilek@gazi.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 33-54 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Kl Tigin Yaztnn Kuzey Yznn 6. Satrnda Bir Dzeltme Denemesi ve Bir neri
Yrd.Do.Dr. Erhan AYDIN
zet: Kl Tigin Yaztnn kuzey yz, dier yzlere oranla daha fazla ypranmtr. Hatta bu yzde eitli kopma ve krlmalar meydana gelmitir. Bu yzn 4. satrndan itibaren Dokuz Ouzlarla yaplan savalar anlatlmakta olup, buradaki cmlelerin paraleli BK D 30da gemektedir. Bu yazda Kl Tigin Yaztnn kuzey yznn 6. satrnda geen ve genellikle Bolu eklinde tamamlanan yer adnn Dokuz Ouzlarn yaadklar yerlerle uyumsuzluk yaratmasndan dolay, olamayaca zerinde duruldu. lk iki harfi net olan ve Bo ya da Bu okumaya elverili bu yer adnn, ine Usu dou 3 ve Terhin bat 4te geen ve son zamanlarda yaymlanan bir bildiride Ulaangom yaztnn 1. satrnda da Burguluk eklinde getii ileri srlen Burgu (~Burugu) ile bir ve ayn olduu nerilmitir. Burgu (~Burugu)nun yeri ile ilgili deiik grler varsa da Selenge ve Tula arasnda bir rmak olmaldr. Anahtar Kelimeler: Burgu, yer adlar, Kl Tigin Yazt, ine Usu Yazt, Terhin Yazt

1. Giri
Kl Tigin Yaztnn nemli lde ypranm yzlerinden birisi olan kuzey yznn 6. satrnda, Dokuz Ouzlarla yaplan savalarn anlatld blmde birka harfi yok olmu bir yer ad bulunmaktadr. Dokuz Ouz savalarnn anlatld cmlelerin benzeri, BK D 30da da gemektedir. Ancak Bilge Kaan Yaztnda 4 savatan sz edilirken, Kl Tigin Yaztnda sava says 5tir. Bunu da Bilge Kaan Yaztnn bizzat Bilge Kaann elinden kmadna balamak mmkn olabilir. KT K 6da geen 5 saysnn BK D 30da 4 olmas, belki dikkatsizlik ya da unutkanlk ile de aklanabilir. Bu anlamda Kl Tigin Yaztndaki bilgilerin daha nemli ve deerli olduu ne srlebilir.

Erciyes niversitesi Eitim Fakltesi Trke Eitimi Blm / KAYSER erhana@erciyes.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 55-62 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

2. nceki Okuyu ve Deerlendirmeler


KT K 6da geen ve ilk iki harfi net olan bu yer adnn Bo ya da Bu harfleriyle balad kesin olup dier harfler ise net deildir. Yaztlar zerinde alan ilk nesil bilim adamlarndan bu yana ilgili yer ad aadaki ekillerde okunmu ve anlamlandrlmtr (kronolojik sra ile): FAtl: b1W n1g1 d1A; RAtl: b1Wl n1d1A; bol...nda Bol...n. (Radloff 1895: 2627); bu[...]da Bo[...] (Thomsen 2002: 156); bol.nda Bol-?m (Melioranskiy 1899: 75); bu..da bu[.....]da (Orkun 1936: 50); Bol...nda Bol...m (Malov 1951: 32 ve 42); bo[lu] .... (Tekin 1968: 236 ve 271). Tekin, kelimeyi Bolu eklinde tamamlamasna ramen szlkteki Bolu maddesine KT K 6y almamtr. Bo[lu] Bolu (Ergin 1988: 29 ve 74); Bol...nda Bol...m (Aydarov 1971: 301); bo[lu]da Boluda (Tekin 2006: 36 ve 37); bol...nda bol...nda (Recebov-Memmedov 1993: 75 ve 82); Bo[lu] Bolu (Tekin 1995: 50-51); bo[lu] bolu (Karcavbay 2003: 169 ve 177); bwlow Bolcsu (Berta 2004: 181); b1Wl....d1A (Alylmaz 2005: 55). Bilindii gibi Kl Tigin Yaztnda K 4ten itibaren Dokuz Ouzlarla olan mcadelelere yer verilmitir. Burada anlatlanlarn paraleli BK D 29un son cmleleriyle balar. Tekinin 1968 ylnda yaymlad gramerinden itibaren bu yer adnn Bolu eklinde tamamland ve sonraki yaynlarnda da bunun devam ettirildii grlmektedir. Tekinden baka baz bilim adamlarnn da kelimeyi Bolu eklinde tamamlayp Bolu rma olarak anlamlandrdklar bilinmektedir. Ancak bata Radloff olmak zere Rus ekol, yer adn okumam ve genelde bo...da eklinde brakmlardr. KT K 6daki yer ad Bolu eklinde tamamlanrken BK D 30da ise genellikle [u ba] eklinde tamamlanmaktadr. Aslnda problem uradan kaynaklanmaktadr: Dokuz Ouzlarla, KT K 6ya gre 5 kez; BK D 30a gre ise 4 kez savalmtr. Dokuz Ouzlarla yaplan savalar yle bir karlatrma ile daha iyi anlalabilir: 1. Sava: KT K 4: Togu Balk. BK D 30: Togu Balk. 2. Sava: KT K 5: Koulgak. BK D 30: Antargu. 3. Sava: KT K 6: Bo....da ~ Bu....da. BK D 30: [u ba]. 4. Sava: KT K 6: u ba. BK D 31: Ezgenti Kadz. 5. Sava: KT K 7: Ezgenti Kadz. BK D: Yok. Yukardaki karlatrmada Bilge Kaan Yaztnda bir savan eksik olduu ve sralama ile yer adlarnn kartrld grlmektedir. Bilge Kaann yaztn
56

Aydn, Kl Tigin Yaztnn Kuzey Yznn 6. Satrnda Bir Dzeltme Denemesi ve Bir neri

yazan ya da yazdranlarn burada hataya dtkleri ortadadr. Bu durumda bir savan unutulduu sylenebilir. Asl problem ise KT K 6da Bo[lu] eklinde yaplan tamamlama ile ilgilidir. nk KT D 37; BK D 28; T 35; U G 1de geen ve genellikle Ulungur (Urungu) rma ile birletirilen Bolunun Dokuz Ouzlarn yaadklar yerlerle ilgisi ak deildir. stelik Bolu yer ad Trgi ve Karluklarla yaplan savalar esnasnda anlmtr. Dolaysyla Bolu eklinde bir tamamlama uygun olmamaktadr. Bo ~ Bu harfleriyle balayan bu yer adnn Dokuz Ouzlarn yaad yerlerden olan Burgu (~burugu) ile bir ve ayn olduu dnlebilir mi? Metnin fotoraflar dikkatle incelendiinde kelime, Radloff atlasna gre bol ~ bul harfleriyle balamaktadr. Ancak ilk iki harften, -da bulunma durum ekine kadar birka harflik boluk bulunduu btn yaynlarda ayndr. Ancak r1 ile l1 harflerinin sa taraflarnn dz bir izgi olmas Radloff ve sonrakilerin harfi l1 alglamalarnda etken olabilir. Oysa Fin atlasnda kelime Bo ~ Bu (BW) harfleriyle balamaktadr. Bu durumda KT K 6da geen yer adnn Bolu eklinde tamamlanmas uygun olmamaktadr. Bu balamda sz edilen yer adnn ine Usu ve Terhin Yaztnda geen Burgu (~Burugu) olabilecei dnlmektedir.

3. Burgu (~Burugu) Yer Adyla lgili Veriler


Burgu yer adnn imdiye kadar ine Usu D 3 ile Terhin B 4te yaztlarnda getii bilinmekteydi. Ancak Ulaangom Yaztnn 1. satrnda geen Burguluk yer adnn da Burgu ile bir ve ayn olduu nerilmitir (Barutcu znder 2007: 220). U D 2-3: ... yi irtim burguda ytdim noch einmal verfolgte ich sie und traf sie am Burgu (Ramstedt 1913: 18). Terhin B 4: skiz sl orkun tugla sbin tld karaga burgu ol yerimin subumn konar kr bn sekiz kollu Selenge, Orkun, Tula, Sebin (Seben?), Teled (Teld), Karaga, Burgu. Bu topraklarm (zerinde) ve bu sularm (boyunca) konup gerim (Tekin 1983: 806 ve 810). UG 1: r atm bukan tgin yeti y(e)g(i)rmi yamta bur<g>ulukta (2) sldim Erlik adm Bukan tegin. On yedi yamda Burguluka (2) sefer ettim (Barutcu znder 2007: 221). Yukardaki yaztta geen Burgu ya da Burguluk eklinin ayn yer ad olduu ynnde genel kanaat vardr. zellikle Terhin B 4te geen yer adlarnn bazlar kimi aratrmaclarca deiik ekillerde okunmu ve yer tespiti
57

bilig, Gz / 2007, say 43

yaplmtr. Burgunun yerini tespite yardmc olmak amacyla Terhin B 4te geen yer adlarndan Karagann, Moollarn Gizli Tarihinde geen Haraun ile bir ve ayn olduu dnlmektedir. MGT 150 ve 177: Karaun (Rachewiltz 1972: 69 ve 87); Haraun Selengge boyunda Merkitlerin memleketinde bir da (Temir 1995: 247). Hatta bu yer ad BK D 37de de gemitir: Sl kud yorpan Karagan Kslta bin barkn anta bozdum Selenge boyunca ilerleyip Karagan Geidinde evini barkn dattm. Bu cmledeki Karagan Ksl Karagan Boaz (geidi) ile Moollarn Gizli Tarihindeki Haraun ayn yer olmaldr. Terhin B 4te Selenge civarndaki yer adlar saylrken Karaga ile Burgunun yan yana yazlmas bu iki yer adnn birbirine yakn olduuna iaret saylabilir. Bu durumda Burgu ve Karagann Selenge civarnda olduu hem Terhin Yazt hem Bilge Kaan Yazt hem de Moollarn Gizli Tarihinde tanklanm olmaktadr. Burgu (~Burugu) yer adnn neresi olabileceine dair eitli grler vardr: Clauson yie maddesinde bu yer adn Burgu okumakta ancak yer tespiti yapmamaktadr (EDPT 882b). Tekin ise Terhin Yaztn inceledii makalesinde Mo. Burugu gool? ile ilikilendirmek istemektedir (1983: 834). Klyatorny ise Burguyu Kaa-kem rma ile birletirmek istemitir (1980: 94). Klyatornyn Burgu ile birletirmek istedii Kaa-kem bugnk Kzl civarnda bulunan bir rmaktr. Eer belirtilen rmak bu ise o zaman skiz Slngden ne anlamak gerektii problemi zerinde tekrar dnmek gerekecektir. nk skiz Slng ifadesi Tekin tarafndan sekiz kollu Selenge (Tekin 1983: 818) olarak aklanmt. Selenge ile Kaa-kem arasndaki uzakln fazla olmas ve Klyatornyn bu rmak ile neden birletirdiini belirtmemi olmas da dndrcdr. Bu bakmdan bu birletirmenin en azndan coraf olarak mmkn olamayaca dnlmektedir. Eski Trk yaztlarnda geen yer adlar iin nemli deerlendirmelerde bulunan Gme ise Klyatornyn Kaa-kem rma ile birletirme eilimine deindikten sonra Burgunun Orhon-Selenge blgesinde olabileceini tahmin ettiini sylemektedir (1997: 25). Gme, yer adlarn inceledii bir makalesinde ise bu yer etrafnda gelien olaylara deinmi ancak herhangi bir yer tespiti yapmamtr (2001: 29).

58

Aydn, Kl Tigin Yaztnn Kuzey Yznn 6. Satrnda Bir Dzeltme Denemesi ve Bir neri

Ulaangom Yaztn yeniden yaymlayan Barutcu znder, Ulaangom 1de geen Burguluk yer adnn U D 3te geen Burgu ile bir ve ayn olmas gerektiini dnmekte ancak yer tespiti yapmamaktadr (2007: 220).

4. Sonu
KT K 6da Dokuz Ouzlarla yaplan 3. savan cereyan ettii yerin Boluda ~ Buluda deil, Burguda eklinde tamamlanmas gerektii nerilmitir. Terhin B 4, BK D 37 ve Moollarn Gizli Tarihindeki verilerden hareket ederek Burgunun Selenge veya Tula ile birleen bir rmak olduu dnlmektedir.

Kaynaka
ALYILMAZ, C. (2005), Orhun Yaztlarnn Bugnk Durumu. Ankara: Kurmay. AYDAROV, G. (1971), Yazk Orhonskih pamyatnikov drevnetyurkskoy pismennosti VIII veka. Alma-ata: Akademiya Nauk Kazakskoy SSR. BARUTCU ZNDER, F. S. (2007), Ulaangom Yazt zerine Dnceler. ada Trklk Aratrmalar Sempozyumu Bildirileri 2003 iinde, c. 2, 219-231. BERTA, . (2004), Szavaimat Jl Halljtok. A Trk s Ujgur Rovsrsos Emlkek Kritikai Kiadsa. Szeged: JatePress. CLAUSON, S. G. (1972), An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford: The Clarendon. EDPT bk. S. G. CLAUSON. ERGN, M. (198812), Orhun Abideleri. stanbul: Boazii. GME, S. (1997), Uygur Trkleri Tarihi ve Kltr. Ankara: AKM. (2001), Kk Trke yaztlarda geen yer adlar. Trk Kltr XXXIX/453, 25-36. KARCAVBAY, S. (2003), Orhon Muralar. Astana. KLYATORNIY, S. G. (1980), Terhinskaya Nadpis. Sovetskaya Tyurkologiya 1980/3, 82-95. MALOV, S. E. (1951), Pamyatniki Drevnetyurkskoy pismennosti. Moskva-Leningrad. MELORANSKY, P. M. (1899), Pamyatnik v est Kyul Tegina. St-Petersburg: Tipografiya mperatorskoy Akademii Nauk. ORKUN, H. N. (1936), Eski Trk Yaztlar I. stanbul: TDK. RACHEWILTZ, I. de (1972), Index to the Secret History of the Mongols. Bloomington: Indiana University Publications. RADLOFF, W. (1895), Die alttrkischen Inschriften der Mongolei. St-Petersburg.
59

bilig, Gz / 2007, say 43

RAMSTEDT, G. J. (1913), Zwei Uigurische Runeninschriften in der Nord-Mongolei. Journal de la Socit Finno-Ougrienne XXX/3, 1-63. RECEBOV, E.-Y. MEMMEDOV (1993), Orhon-Yenisey Abideleri. Bak: Yaz. TEKN, T. (1968), A Grammar of Orkhon Turkic. Bloomington: Indiana University Publications. (1983), Kuzey Moolistanda yeni bir Uygur ant: Taryat (Terhin) Kitabesi. Belleten XLVI/184, 795-838. (1995), Orhon Yaztlar: Kl Tigin, Bilge Kaan, Tunyukuk. stanbul: Simurg. (20062), Orhon Yaztlar. Ankara: TDK. TEMR, A. (19953), Moollarn Gizli Tarihi. Ankara: TTK. THOMSEN, V. (20022), Orhon Yaztlar Aratrmalar. ev. V. KKEN. Ankara: TDK.

60

An Attempt at Correcting a Section in the Sixth Line of the Northern Face of the Kul Tigin Inscriptions
Assist.Prof.Dr. Erhan AYDIN
Abstract: The northern face of the Kul Tigin Inscriptions has been worn out much more than the other faces, and some parts of this face have even broken off. From the fourth line onwards, the inscriptions on this face describe the wars with the Nine-Oghuz, and a parallel version of these sentences can also be found in BK D 30. Scholars usually complete the incomplete place name appearing in the sixth line of the inscription as Bolu. This paper argues that this completion is inaccurate primarily because it does not agree with the geographical location of the Nine-Oghuz community. The paper, therefore, suggests that this place name, whose first two letters can be clearly read as Bo or Bu, is the same as Burgu (~Burugu) a word which also appears in the Sine Usu (East 3) and the Terkhin (West 4) Inscriptions. A recently published paper also suggests that this word appears as Burguluk in the first line of the Ulaangom Inscriptions. Burgu (~Burugu) is most probably a river between Selenge and Tula, but there are still contradictory views as to the exact geographical location of the river. Key Words: Burgu, place names, Kul Tigin Inscriptions, Sine Usu Inscriptions, Terkhin Inscriptions

Erciyes University, Faculty of Education, Department of Turkish Education / KAYSER erhana@erciyes.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 55-62 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

6 .

: . . 4 30. , 6 , , . (-), , 3 4 1 . (-) . : , , 2, ,

, / erhana@erciyes.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 55-62 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi


Do.Dr. Alev AKMAKOLU KURU
zet: Bu makalede ankry fetheden Emir Karatekinin ankr Kalesindeki Trbesi incelenmektedir. Bugne deierek gelebilen Trbenin orijinal hali ile ilgili restitsyona gidilirken, Emir Karatekinin kimlii, Trbenin yapld siyasal ortam, zamanmza kadar geirdii onarm ve deiiklikler, gnmze ulaabilen bilgi ve belgeler nda ele alnmakta, yapnn Trk Mimarlk Tarihindeki yeri irdelenmektedir. Anahtar Kelimeler: ankr, Emir Karatekin, Trbe

Giri ankr, i Anadolunun kuzeyinde Ankara, Krkkale, orum, Kastamonu, Karabk, Bolu ile evrelenen ilin ayn ad tayan merkezidir. Adn bugn ovaya yaylan ehrin srtn yaslad Karatekin tepesindeki antik ada yapld bilinen Gangra kalesinin isminden alan ankr, Arap kaynaklarnda Hancere diye anlrken Seluklu ve Osmanl dnemlerinde Kengr, Kangr olarak isimlendirilmi, halk arasnda angr veya engiri eklinde seslendirilmitir. Eski alardan itibaren Hitit hakimiyetini, Paflogonlar idaresini, Persler, birara Pontus kralln yaayan, Galatlardan sonra Romann hakim olduu bu blgede Germanikopolis de denen ehir Bizans dneminde Pilaimenes Lemas adyla bilinen idari bir ynetim birimi iinde idi (Strabon 1987: 41; Yalman 1935: 44; Gkolu 1952: 12; ahin 1993: 217).
Birka defa Emevi aknlarna hedef olan, kaleden dolay alnamayan ankrnn Mslman dnyasna hediyesi, Trk aknlaryla gereklemi, Malazgirtten sonra 1074te Trklerin eline geen ehir (Gkmen 1995: 7), aslnda Anadolu fatihi Sleyman ahn emirlerinden olduu anlalan Karatekin tarafndan fethedilmitir. Daha Bizans Devrinde az meskun bulunan bu havalinin yerli halknn, ilk istila nnde yerlerini terk ederek batya doru ekilmi olmalar, Anadoluda ilk Trkmenlere yurt ve otlak vazifesi gren ankrnn youn bir ekilde Trklemesinin sebeplerinden olmutur (Turan 1993: 355). Fethi takip eden yllarda Danimendli idaresinde kalan ehir, 1101de hal sadrsna uram ama zaptedilememitir. Emir Danimend Gazinin l

Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi / ANKARA alevkuru@gazi.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 63-84 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

mnden sonra, 1135 ylnda Bizansllar tarafndan ele geirilen ankr, ksa zaman sonra yeniden Danimendliler tarafndan geri alnmtr. Daha sonra Seluklu idaresine giren ehir, en parlak dnemini I. Alaaddin Keykubad (1220-1237) zamannda yaam, Keykubadn lalas Cemaleddin Ferruhun valiliinde eitli sosyal kurumlara kavumutur (Gkmen 1995: 10). Aslnda kuzey Anadolu blgesinin fethinde nemli katklar olan obanolu slalesi, Seluklu zamannda Kastamonu-ankr blgesinin hakim unsuru olmu, obanolu slalesinin lideri Emir Hsameddin oban Bey, Emir Karatekinin soyundanm gibi kabul edilmitir (Ycel 1991: 36). Seluklu sonrasnda Candarolu Beylii devrini yaayan ankr, I. Bayezid (1389-1402) devrinde 1392 ylnda, baz kaynaklara gre de I. Murad (1360-1389) devrinden itibaren Osmanl devletinin snrlarna dahil olmutur (ahin 1993: 216). Osmanl ynetiminde Anadolu Eyaletine bal bir sancak merkezi olarak douyu Sinop ile Karadenize, Bursa ile batya balayan yollarn kesime noktasndaki ankr, ordunun dou seferlerinin menzil yeri olarak da askeri ve iktisadi ynden nemini uzun yllar koruyacaktr (Ycel 1990: 12). XVII. yzyldan itibaren ticaret yollarndaki deiiklik, ankrnn klmesine sebep olmu, 1782de ksa bir sre iin apanoullarnn nfuzuna giren ankr (Mert 1980: 74), Kurtulu Savanda mhimmat ve personel nakli iin gvenilir s konumuyla etkili rol oynamtr. Ktahya ve Kastamonu merkezlerine bal olarak ynetilen ankr, XIX.yy balarnda Kastamonu, Viranehir, orum sancaklar ile beraber Ankarada kurulan mirlie balanm, 1846 vilayetler sisteminde tekrar Kastamonuya bal bir sancak merkezi olmu (Gkmen 1995: 13), Cumhuriyet Devrinde ise ayn ad tayan vilayetin merkezi haline gelmitir.

Mimari Anlatm
Konumuz olan Emir Karatekine ait Trbe, ankrnn batsn eviren taraf meyilli ve sarp kk bir da zerindedir. Romallar tarafndan yapld, daha sonra buraya yerleenler tarafndan kullanld belirtilen kaleye (Gkolu 1952: 179-180), tepenin yamalarndaki eski ve yeni mezarlarn arasndan geen asfalt yoldan kvrlarak klmaktadr. Arada izleri farkedilen sur duvarlarna ait birtakm kalntlarn dnda, aalandrlarak bir mesire yeri haline getirilmi alan ierisinde, ankrllarn ayn zamanda nemli ziyaret yerlerinden biri olan Emir Karatekinin Trbesi bulunmaktadr. Pek de dzgn olmayan kare eklinde bir plana sahip, zeri kiremit kapl krma ahap at ile rtl binann sval ve petrol yeiline boyal duvar yzeyleri, ok
64

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

yakn zamann izlerini tamaktadr (izim). Etraf beton bir kaldrmla evrelenen Trbenin duvarlar, zeminden yaklak 1, 50 m. yksekliinde, ta gibi derzlenmi beton bir klf iine alnmtr. Adeta yenilenen Trbenin kuzey duvarnn dou tarafnda, beton klfn stnde kendini gsteren bask kemerli bir ni bulunmaktadr (Fotoraf: 1). Yapnn dou duvarnn stnde kk kare eklinde, gney duvarnn ortasnda ise enine dikdrtgen eklinde yine kk birer pencere yer almaktadr. Bugn giri kapsna sahip olan Trbenin bat cephesi, ortada bir payanda ile ayrlm iki blm halindedir. stte, da tama yapan cephenin kuzey-bat tarafnda, Trbenin Karatekine ait olduu yazl yeni yerletirilmi mermer bir kitabenin altnda, sonradan ald belli olan yuvarlak kemerli ni iersinde, bask kemerli kap akl yer almaktadr. Kapnn demir kanatlar da yenidir. Ayn cephenin gney-bat tarafndaki blm, ift yuvarlak kemerli nie sahiptir. Duvarn stnde, orta akstan biraz gneye kam kk dikdrtgen eklinde bir pencere vardr (Fotoraf: 2-4). Trbeye girdikten sonra hemen kuzey-bat kede bir sarn yer almaktadr (Fotoraf: 5). Zemin ve tavannda ahap kullanlan Trbede, svanarak beyaza boyanm duvarlar da, zeminden yaklak 1, 00 m. ykseklie kadar ahap ile kaplanmtr. Tamirler srasnda bozulmakla birlikte yine de yuvarlak saylabilecek ift kemerin meydana getirdii niler, yapnn drt duvarnda da grlmektedir (Fotoraf: 6). Yalnz bat duvarnda, kapnn hemen kuzey tarafndaki ksmda, sonradan alm olabileceini dndmz kk bir ni bulunmaktadr. Kuzey duvarn ift kemerinin meydana getirdii alanda geni bir ni yer alrken, duvarn dou tarafnda, dta grdmz bask kemerli niin sva ve boyalarn altndan izi farkedilmektedir. Emir Karatekin, ei ve ocuklarna ait olduu sylenen drt sanduka, kelere yakn yerletirilmitir (Orak 1946: 829).

Restitsyon
Geirdii tamirler neticesinde gnmze olduka deierek geldii anlalan Trbenin asl halini btnyle kefedebilmek zor ise de, yine de bulabildiimiz ipularna dayanarak, yapnn orijinal durumu ile ilgili fikir yrtebiliyoruz. Bunda, Trbede gzlemlediklerimizin dnda Vakflar Genel Mdrl Arivindeki bilgiler, yap ile ilgili dosyada yer alan eski fotoraflar, k noktamz olmaktadr. Bu fotoraflardan birka, aasz, plak bir tepede yer alan Karatekin Trbesine aittir. Yapnn u an bulunduu tepedeki aalarn durumu dikkate alndnda, fotoraflarn, 20.yyn ilk yarsnda ekilmi olabilecei kanaatini tamaktayz. Bu fotoraflardan Trbenin duvarlarnda moloz ta ve tula kullanld anlalmakta ve yer yer sva izleri grlmektedir. Ayrca Trbenin bat cephesinin ters U eklindeki erevelerle dikdrtgen
65

bilig, Gz / 2007, say 43

iki blme ayrld, her bir blmn de teet kemerli iki nie sahip olduu ve kuzey batdaki niin ierisine sonradan ald belli olan ahap kanatl bir kap yerletirildii farkedilmektedir. Ayrca, yine bu fotoraflarda, Trbenin kuzey, gney ve dou duvarlarnda, aralarda tula ile birlikte moloz talara, bat cephesinde ise dzgn bir tula iilie sahip olduu dikkatimizi ekmektedir (Fotoraf: 7, 8, 9). 18.01.01./15 dosya no.da yer alan vakf eski eser fiinde, 1900-1923 yllar arasnda ankrnn ilk valisi Nuri Bey tarafndan onartlan trbenin, bu onarm srasnda byk deiiklie urayarak tula ve moloz ta karm beden duvarlarnn, kaln bir sva tabakasyla kapatlarak orijinal grnmn kaybettii belirtilmekte ise de, ankr Valiliinin kaytlarnda ilk vali olarak Hilmi Beyin ad gemekte, yine ankrda valilik yapm olan Nuri Beyin ise 1926-27 yllar arasnda, burada grev yapt anlalmaktadr. Vakflar Genel Mdrlndeki kaytlarda, 1980lerde tm cephesinin svand yazlan trbenin, ziyaret yeri olarak kullanld, ancak harap durumdaki yapnn orijinal durumunun ortaya karlmas ve onarlmas gerektii, Vakflar Genel Mdrlnn 18.01.01./21 dosya no.daki vakf eser fiinde ifade edilmektedir. n aratrma srasnda yapnn bat cephesinde kemerlerle snrlanan nilerde badana ve svann kaldrlarak altta balksrt eklinde tula iilii olduunun grld, fotoraflarla da belgelenmitir. Bu arada 18.01.01./21 dosya no.daki 12.10.1989 tarihli raporda, dier cephelerin moloz ta olduunun sanld yazlarak, Trbede derin sva atlaklar grld, tula ve harta erimeler olduu, ite boya ve badana ihtiyac bulunduu, ancak salkl bir onarm yaplmas iin svann tamamen kaldrlarak duvar rgsnn tedkik edilmesi ve ondan sonra gerekli kararn alnarak o dorultuda onarmn yaplmasnn uygun olaca belirtilmitir (Fotoraf: 10). Btn bu yazlanlara ramen geen sre iersinde boya-badana dnda bunlarn hibirinin yaplmad anlalmaktadr. Aslnda salkl bir restitsyon iin boya ve sva tabakalarnn duvarlardan kaldrlmasna ve zellikle Trbenin alt katnn olup-olmadnnn anlalabilmesi iin sondaja ihtiya duyulmasnnn dnda, yine de yukarda sz edilenler ve yerinde gzlemlerimizle, yapnnn asl hali ile ilgili nemli bulgular edinilmektedir. Osmanl Devrinde de nemli tamirler geirmi olma ihtimaline karlk Vakflar genel Mdrlndeki belgeler, yapnn 20. yy.da, zellikle de Cumhuriyet dnemindeki hikayesini kapsamaktadr. Ayn zamanda bir deprem blgesi olan ankr, bu yzylda 1902, 1938, 1944 yllarnda, binalarda tahribata yol aan gl depremlere sahne olmu, bunlardan Emir Karatekin Trbesi de nasibini almtr (Babakanlk Cum. Arivi Daire
66

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

Bak. 3.6.1938, Dos. 99889, Fon. 3.10.0.0., Yer, 119841.11; 1.2.1944, Dos.998296, Fon.30.10.00, Yer, 120.849.16). 1902 depreminde zarar grm olabileceini dndmz trbe, lkenin sava artlar dikkate alndnda byk bir ihtimalle Cumhuriyetin ilk yllarnda, yukarda belirtildii gibi vali Nuri Bey tarafndan deiiklie urayacak ekilde tamir edilmitir (Tekin 1990: 139140). Bu onarm srasnda yklm olan bat duvarnn moloz tala ina edilmi olduu (Altnta 1991: 142) belirtilmekle birlikte, yapnn, aslnda tula rgl dier duvarlarnn da adeta yeniden ele alnd izlenimini tamaktayz. Yine ariv fotoraflarnda grdmz kadar ile trbenin gney-dou ve kuzeybat kelerinde baka bir yap veya yaplar ile ilgili duvar kalntlar, trbenin kuzeyde olduunu dndmz asl kapsnn kapatlarak neden bat cephesinin kuzey tarafndaki nie aldn cevaplamaktadr. Tuncer (1986: 138), Trbenin asl kapsnn, bugn yapnn kuzey duvarnn dou kenarna yakn alan niin yerinde olabileceini, Ilcal (1999: 78-79) ise bu yere ok yakn bir sandukann olmasnn burada kap olma ihtimalini azalttn belirtmektedir. Planda grld zere, buradaki niin duvar kalnl iindeki durumu, kap iin uygun grlmemektedir. Sva tabakalar arasnda i mekana da yansyan bu niin izi, zamanla Trbenin etrafnda olutuunu dndmz binalar da dikkate alndnda, burann bir zamanlar kap olarak kullanlm olabileceine iaret etmektedir. Aslnda trbenin kuzey duvarnn ortasnda, ift kemerin snrlad derin niin bulunduu yer, kap iin uygun grnmektedir (Fotoraf: 11). Zaten eski bir fotorafta, kuzey cephede, yandaki teet kemerli niin yansra ortada daha yksek bir baka kemerli ni grlmektedir ki bu asl kap aklnn bulunduu yeri iaret etmenin yan sra, Trbenin bat duvar dndaki duvarlarnn da kemerli nilerle hareketlendirilmi olabileceinin ipularn da vermektedir (Fotoraf: 9). Emir Karatekin Trbesi ile gerek form, gerekse malzeme bakmndan aralarnda byk benzerlik kurduumuz Meraga Kmbet-i Surh (1147-48) ve Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbetinde de (XII.yy.n sonlar), kaplar, cephelerinin ortalarnda yer almaktadr (Tuncer 1986: 41) (Fotoraf: 13). Orijinalinde tula iiliini gsterdiinin ipularn veren Emir Karatekin Trbesinin bat cephesi, Cumhuriyetin ilk yllarndaki bu onarmda, harap haldeki dier duvarlarla birlikte moloz ta kullanlarak ve adeta yenilenerek tamir edilmi, svanm ve boyanmtr. Aslnda orijinal giriin bulunduu kuzey cephenin dnda dier duvarlarn stndeki mazgal eklindeki pencereler de, bu tamirler srasnda deiiklie uramtr. Yap, byk bir ihtimalle 1938 ve 1944 (Orak 1946: 829) depremlerinde de zarar grm, gnmze kadar her restorasyonu asl haline uygunluk yerine, Cumhuriyetin ilk yllarndaki onarm srasnda urad deiiklii tekrarlamakla kalmtr. Bu tamirler neticesinde yapnn sva ve boya tabakalar altnda kalan teet kemerleri,
67

bilig, Gz / 2007, say 43

garip yuvarlak kemerlere dnm, yapnn en gsterili cephesi olan bat duvarndaki teet kemerli iki niten kuzeydeki tamamen yok olmu, trbenin iinde her bir duvarnda grdmz nileri snrlayan aslnda teet eklinde olduunu tahmin ettiimiz kemerler yuvarlak denilebilecek hale dnmtr. u andaki bilgilerimize dayanarak Emir Karatekin Trbesini tek katl kabul etmenin dnda, yine Vali Nuri Beyin yaptrd onarm srasnda, kiremit kapl eimli ahap at ile deitiini dndmz Trbenin rt sistemi, bir problem olarak karmzdadr. zerinde tarih kitabesi olmayan bu trbede yatt sylenen Emir Karatekin, 1071 Malazgirt Meydan Savandan sonra, Seluklu ailesinden Kutalmolu Sleyman Bey bakanlnda birok Trkmen beyi ile birlikte baz mstahkem kaleleri alarak, Anadolunun Trk Yurdu olmasn salayanlardandr (Kafal 2002: 182). Karatekin, Danimend-namede ve Anna Komnenada da ankr, Kastamonu ve Sinop fatihi olarak anlmaktadr (Turan 1993: 67). Anna Comnenann Sinopu fetheden kii olarak bahsettii Charatiles adl emirin, Trke Kara Tigin olduu kabul edilir (Smer 1999: 722). Danimend-nameye gre, Hz.Peygamberin bir iareti ile Anadolunun fethine grevlendirilen Danimend Gazi ve Artukun arkadalar arasnda Karatekin de vardr (Turan 1993: 86, 123). Bu eserde Kara Tigin (Tekin) iin Battal Gazi zamanndan sonra ankr yaknlarndaki Tamasun kyne yerleen Mslman tacir Saidin olu, El Tiginin kardei, ankr fatihlerinden olduu, Meryem Hatun ile evlendii ve trbesinin ankr kalesinde bulunduu yazldr (Demir 2002: 122-127, 220), (Yinan 1944: 126, 133). Danimend-namede, Emir Karatekinin Danimend Gaziye bal olduu bildirilmekle birlikte, Bizans kaynaklar ve baz kaynaklarda, onun, Anadolu Seluklu Devletinin kurucusu Sleyman aha bal olduuna iaret edilmektedir (Ycel vd. 1990: 64-78). Karatekinin hallarla yapt savalardan birinde ld zannedilmektedir1 (Ayhan 1998: 100-104). 1106 ylnda lm olabilecei dnlen Karatekine ait trbenin bulunduu ankr Kalesi, Roma Devrinden itibaren iskan edilmi (Gkolu 1952: 179180), bu durum, Trklerin ankry ele geirdikleri, Danimendli ve Seluklu dnemlerinde daha ok askeri ve dini zellikli binalar ile devam etmitir. XVI.yy.da ticaret yollarndaki deiiklikten en fazla etkilenen ehirlerden biri olan ankr iin H.Dernschwam, kalenin harap durumundan bahsetse de (ahin 1993: 217), daha uzun yllar buradaki iskan varln srdrecektir. ankr Mahalleleri iinde Kale Mahallesi olarak ayrca bir mahalle ad gememekle birlikte, baz belgelerde kale sakini ya da kale sakinlerinden eklinde ifadeler bulunmas, kalede yaayanlarn bir mahalle oluturacak kalabalkta
68

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

olmasalar da, kalenin hemen dibinde bulunan ehrin kaleye ok yakn veya kale eteklerindeki ev sakinlerinin varln dndrmektedir (Elibol 1995: 41). Katip elebi, XVII.yy. da binbir zorlukla klan kalede nice evler, mahalleler ve cami olduunu, kalede dizdar ve grevlilerin bulunduunu belirterek, kaledekilerin suyu kasabadan aldklarn, kale iinde demir kapl byk bir su sarncnn bulunduunu, bylece kale kuatlsa da su sknts ekilmeyeceini ifade etmektedir (Yurt Ansiklopedisi 1982: 1958-59). Evliya elebinin bahsettii caminin ad, Babakanlk Osmanl Arivleri Genel Mdrlndeki baz belgelerde Kangr Kalesinde Sultan Selim Han Vakfndan Sultan Selim Camii olarak gemektedir (BOA Cevdet Tasnifi Evkaf Defteri, CI, stanbul, 1994 Sra no: 3949 Tarih: 25 Z 1142/1730; BOA Cevdet Tasnifi Evkaf Defteri, CII, stanbul, 1994, Sra no 16379, Tarih: 1216 /18011802). Adgeen belgelerden, XIX.yyda da varln srdrd renilen kale iindeki bu caminin, eski bir fotorafta XX.yya sadece minaresinin gelebildii grlmekte, onun da yzyln ilk yarsndaki depremlerde ykld anlalmaktadr (Fotoraf: 12). XVII.yy.da belki dou seferlerinin menzillerinden biri olarak, belki de ekya ayaklanmalarna kar hala nemini koruduunu anladmz ankr Kalesi, Rumeli Kazaskeri Murat Mollann Beytlmal katipliinde bulunmu ve Beypazar ile dier baz ehirlerde kadlk yapm olan amdancolu Sleyman Efendinin Tarihinde de tasvir edilmektedir. Eserinde Danimendliler hakknda bilgi verirken Badehu Kangr zerine varp fethedip Karatekin nam kimseyi emir nesb eyledi ki hala emirin kabri zerinde al bir kubbe mevcuttur. diyerek, 1773 yl ankrsn anlatan amdancolu, Karatekinin Trbesinde bir kubbenin varlndan bahsetmektedir. Bu bilgiyi, 176 sene sonra, 1941 ylnda yazd kitabnda aktaran yazar, trbe iin O vakte kadar olan kubbe bugn yoksa da adi bir ats var ve kiremit rtldr ve tamire muhtatr demektedir (ok 2002: 138). Buradan, Karatekin Trbesinin XVIII.yy.da kubbe ile rtl olmasyla ilgili nemli bir bilgiye ulamaktayz. Bylece bu kubbenin XIX.yy.da bilinmeyen bir sebep ile ya da 1902 ylnda vuku bulan iddetli depremde km olabilecei dnlmektedir. Yine Emir Karatekin Trbesinin bat duvarnn tula malzemesi dikkate alndnda, yapnn rt sisteminin tula olmas ihtimalini glendirmektedir. ankr ve Sinop fatihi Emir Karatekinin hal seferleri srasndaki lm, onun, fethettii ankr Kalesine gmlmesi, trbesinin inas, geen zamanla destanlaan ad ve Anadoluyu fetheden ruhun Emir Karatekin Trbesini adeta dini bir ziyaretgaha dntrm olmasn akla yakn klmaktadr
69

bilig, Gz / 2007, say 43

(Hac eyholu Hasan 1932: 107-109). Bu trbenin ve etrafnda ekillenen trbedara ait mesken vs. gibi mekanlarn, Bektai tarikat ehilleri uhdesinde olabilecei fikrini vermektedir. Anadoluda Balm Sultan (l. 1516) ile tekilatlanan, daha sonra yaylan Bektailiin, zaman zaman devlet nezdinde de himaye ve ilgi grd, Yenieri Ocann da manen Bektailie baland bilinen bir husustur (Kprl 1991: 48-59). Bunun ne zaman meydana geldii ihtilafl olsa da, bu durumun Sultan Murad devrinde balam olabilecei ifade edilmektedir (Erz 1990: 75). Bektailer ile Yenieriler arasndaki ba dikkate alndnda, Bektailiin 1590 tarihlerinden 1826 ylnda ortadan kaldrldklar zaman zarfnda, gerek stanbulda ve gerek vilayetteki yenieri klalarnda, daim bir Bektai eyhi bulunur olmas, zellikle ehirleri, kaleleri fetheden erenlerin, Trk i kalelerinin dahilinde veya civarnda mevcut bulunan trbelerinin yaknlarnda, yenierilerle ilgili eski Bektai kurumlarndan arta kalma eserler olmasn muhtemel hale getirmektedir (Hasluck 1998: 141-151). Bununla birlikte XIX.yy. balarnda, ankr Kalesinde gvenlik maksadyla kale neferatyla beraber skdar Oca svarilerinin bulunmas (Elibol 1995: 41), ayrca Vakflar Genel Mdrlnde 18 00 01/19 no.lu dosyada yer alan ahsiyet kayt rneinde Kenkr Kalasndan medfun eyh Kara Beyin Trbe-i erifi Vakf na, H.1253 / M. 1837-38 tarihinde Nakibendiye Tarikatndan trbedar atanmas ile ilgili kayt, Emir Karatekin Trbesinin yaknlarnda bir de tekkenin varln dnmemize dayanak olmaktadr. Halkn Evliya olarak kabul ettii, Osmanl Devrinde eyh de denilen Emir Karatekine ait trbenin yaknnda fotoraflarda grdmz, gnmze gelemeyen duvar kalntlar, nceleri Bektai Tarikatna bal trbedarlarn meskenleri ile ilgili olabilir kanaatindeyiz. II. Mahmut dneminde 1826 ylnda yenieri ocann kaldrlmas ile balayan srete, btn Bektai Tekkeleri, Nakibendiye eyhlerine teslim edilmi, Antalya Abdal Musa Dergahda olduu gibi (ener 2002: 155-163) Emir Karatekin Trbesine de Nakibendiyeden trbedar atanmas gereklemitir. Emir Karatekinin Bektailik ile ilgisi ise Ona ve Trbesine sahip kanlar ile snrldr. 1830 ylna kadar ilevini srdren ankr Kalesi, yenieri ocann kaldrlmas ile srekli tahribata uram ise de, 1847 ylna kadar yine de kalabalk bir mahalle iken, meydana gelen kolera salgn sonucu halk kaleyi terkederek dzle inmitir. 1893de ise kale artk harap vaziyettedir (Ayhan 1998: 105; Ainsworth 1842: 110). Bu durum, XIX.yy. sonlarnda salnamelerde Gayet harap olan kale derununda mazame-i kiram- evliyadan eyh Karatekin medfundur. sz ile de dorulanmaktadr (Trkolu 1999: 40).
70

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

Kale gibi Emir Karatekine ait bu Trbe de bakmsz kalm iken, 1902 depremi, bu yapnn byk lde tahrip olmasna, kubbesinin ve duvarlarnn zarar grmesine sebeb olmutur kanaatini tamaktayz.

Tarihlendirme ve Deerlendirme
Emir Karatekinin 1106 ylnda hal seferleri srasnda lm olduunun belirtilmesi, ankr Kalesindeki kitabesi olmayan trbenin hemen yaplm olabilecei fikrinden bizi uzaklatrmaktadr. Hal seferlerinin varl, Emir Gazinin lmnden sonra, 1135 ylnda ankrnn yeniden Bizansn eline gemesi, ksa zaman sonra ehrin tekrar Danimendliler tarafndan geri alnmas dikkate alndnda, Trbenin en erken XII.yyn ikinci eyreinde yaplabilecei fikrini vermektedir. Zaten moloz ta ve tula duvarlara sahip, kare eklinde, zeri bir zamanlar kubbe ile rtl, tek katl Emir Karatekin Trbesi de, kullanlan malzeme ve form bakmndan da, Anadoluda Trk mezar yaplarnn en eski rneklerini vermi olan Danimendli (1085-1178) Trbelerinin zelliklerini hatrlatmaktadr (Tuncer 1986: 284). Bunlardan tula, moloz ta, kesme ta duvarl, kiremit kapl, ahap at ile rtl, kareye yakn dikdrtgen planl tek katl olan Niksar, Melik Ahmed Danimend Gazi Kmbeti (XII. yyn birinci eyreinde ilk yapm gerekleen kmbetin, XV. yy ortalarnda Osmanl Devrinde yenilendii dnlmektedir) (al 1989: 26, 30), duvarlarnda yine tula ve moloz ta kullanlan, kare planl, st kat yklm, sadece alt kat gelmi, kaps gney dou keden alm, tromplu bask bir kubbe ile rtl Niksar Sungur Bey Trbesi (XII.yy ortalar veya ikinci yarsna ait olduu kabul edilmektedir) (Solmaz, 2001: 318-319), (nkal 1996: 235-237), alak ta kaide zerinde ykselen tula kbik gvdesi ite tromplarla geilen kubbe ve dta klah ile rtl, iki katl, cephelerinde sivri kemerli sathi panolar ile Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbeti (XII.yy n sonlar) (nkal 1996: 231-234), yine tula ile tan birarada kullanld, bu defa sekizgen gvdesi ite tromplu kubbe, dtan piramidal klah ile rtl iki katl Niksar Krkkzlar Kmbeti (XIII.yyn ilk eyrei), (nkal 1996: 79-83) (Solmaz, 2001: 323-326) akla ilk gelenlerdir. Bu trbelerin duvar rglerinde, Karatekinde olduu gibi moloz tan yan sra, tulaya da yer verilmi olmasnda Danimendlilerin, Byk Seluklu ve Azerbaycan blgeleri ile ilikilerinin ve buradan gelen ustalarn etkilerini aramak gerekmektedir (Tuncer 1986: 277-278). Ayrca Emir Karatekin Trbesi gibi Niksar Danimend Melik Gazi Kmbeti, Niksar Sungurbey Trbesi (XII. yy. ortalar) ve Kayseri - Pnarba Melik Gazi Kmbeti (XII. yy. sonlar), Danimendli dnemine ait kare planl yaplardr (Ilcal 1999: 165).

71

bilig, Gz / 2007, say 43

Samanoullarna ait (874-999) Emir smailin Trbesi (X.yy.) hari tutulursa, Trk Mimarisinde kare planl trbelerin erken tarihli rnekleri, Karahanl dneminde (840-1212) karmza kmaktadr. Bunlardan Tim Arap Ata Trbesi (978) ve Aye Bibi Trbesinin (XII. yy balar) kare gvdeleri, ite ve dta kubbe ile rtlrken, Balaci Hatun Kmbetinde (XII. yy. balar) gvde ite kubbe, dta yldz bir kasna izleyen yldz piramit, eyh Fazl Kmbetinde ise (XII. yy.) gvde, sekizgen kasnak zerindeki sivri kubbeye sahip olarak grnmektedir.Tula malzemeye yer verilen Karahanl ve Byk Seluklu (1040-1157) mezar yaplarnn, Anadolu Seluklu, bu arada Danimendli Trbelerini, hem plan hem de ssleme bakmndan etkiledii bilinmektedir (Tuncer 1986: 13-16) (Ilcal 1999: 166). Anadolu Trk Mimarisinde asl malzeme ta olmakla birlikte, zellikle erken devir eserlerinde tan yansra fazla olmamakla beraber tulaya da yer verilmiken, Beylikler ve Osmanl dneminde bu durum azalmaktadr (Tuncer 2000: 348). Danimendlilere ait Niksar Danimend Gazi ve Niksar Sungur Bey Trbelerinde tula ve moloz ta, Amasya Halifet Gazi Kmbeti (1228), (nkal 1996: 59-64) ve Niksar Doanah Alp Trbesi (XII.yyn ikinci yars), Niksar Kulak Trbesi (XII.yy.n 3. eyrei) (al 1989: 33, 43) ile Niksar Hac krk Trbesinde (1182-83) (nkal 1996: 409-411) sadece moloz ta, Kayseri Pnarba Melik Gazi Trbesi ve Aksaray Bekar ky Bekar Sultan Kmbetinde (XIII.yy ikinci yars) (Tuncer 2000: 245) ise, Emir Karatekin Trbesinin orjinalinde olduu gibi tula kullanlmtr. Kare gvdeli mezar yaplar, sekizgen planllardan sonra Anadolu Seluklu Mimarisinde nemli bir yer igal etmekte ise de (nkal 1996: 231-305) bu plandaki trbelerin en erken tarihlilerinin Danimendlilere ait olduu farkedilmektedir. Emir Karatekin Trbesi, bugnk hali ile oturtmalksz ve tek katl olarak grlmektedir. Bu durum, erken tarihli trbeler iin yadrganmaz. Oturtmalksz kmbetlerin de ilk rnei yine bir Danimendli mezar yaps olan Kulak Kmbetidir (1182-1183). XIII.yy ikinci yarsnda oturtmalkl mezar yaplar zellikle younluk kazanrken, otutmalksz olanlarn seyrekletii belirtilmektedir. Ayn ekilde, erken dnemde tek katl mezar yaplar ounlukta iken, sonralar iki katllarn saylarnda art grlmektedir (Tuncer 1986: 285, 289). Kare planl Emir Karatekin Trbesinde, gnmzde kuzey, gney, dou duvarlarnda moloz ta kullanlmasna karlk, bat cephesinin sva ve boya tabakalar arkasnda kalan dzgn bir tula iiliinin varlna dikkat ekmitik. ki blmden meydana gelen gelen cephede, dikdrtgen eklindeki her bir blmn kenarsularla evrelenmi, az derin nilerinde ift teet ke72

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

merli alanlar, tulalarn balk srt eklinde yerletirildii dekoratif tula dzenlemelerine sahiptir. Byk Seluklu devrine ait Meraga Kmbet-i Surh (1147-1148), kare gvde zerinde sekizgen kasnaa oturan piramit klah, her cephede dikdrtgen az derin nilerin iinde teet kemerli ikinci nilerin varl ve (Tuncer 1986: 40-41) Danimendlilere ait Kayseri Pazarren Melik Gazi Kmbetinde (XII.yy. sonlar) yzeyler ortadaki geni yanlardaki dar dikddrtgen niler iersinde teet kemerli ikinci nilerle ve tula sslemeleri ile benzer zellikler gstermektedir (Tuncer 1986: 155-159). Az derin dikdrtgen niler ierisinde teet kemerli ikinci bir niin varl, Trk Mezar Mimarisine, Byk Seluklu devrine ait sekizgen bir yap olan Karaganda Doudaki Kmbet (1067-1068) ile balamakta (Aslanapa 1990: 67), Anadolu Seluklularnda ise kemer biimleri zaman zaman farkllk gstermekle birlikte hemen her dnemde karmza kabilmektedir. Yine bir Danimendli eseri olan Niksar Krkkzlar Kmbeti, tuladan sekizgen gvdesinde az derin dikdrtgen niler iinde yer alan teet kemerli kap ve pencere alnlklarna sahiptir (XIII.yy.n ilk eyrei) (nkal 1996: 79-83). Emir Karatekin Trbesinde sadece bat duvarnn tula sslemelere sahip olmas, dier duvarlarn sar tutulmas, kapnn genelde beklediimiz gibi gsterili olan cephede deil de sade bir ekilde kuzey duvarn dou kenarna yakn yerden basit bir aklk olarak yer almas, yapnn etrafnda ekillenen dier yaplarn varl, sokak, avluya bak ile ilgili karlamadmz bir durum deildir. Mesela ayn sebeplerden Kayserideki Alaca Kmbetin (XIV.yy. sonlar, XV.yy. balar) kaps da, sade bir ekilde kuzey cephenin dousuna kaydrlrken, bat cephesi ise pencereleri ile daha gsterili olarak ele alnmtr (Kuru 1999: 183-188). Fakat orjinalinde btn duvarlarnda, tpk Meraga Kmbet-i Surh ve Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbetinde olduu gibi tula malzemenin kullanldn dndmz Emir Karatekin Trbesinin bat cephesi gibi dier duvarlarnda da ift teet kemerli nilere sahipti ve yapnn asl kaps da daha nce belirttiimiz zere kuzey cephesinin ortasnda yer almaktayd. Orta ada askeri s olmann dnda ankr, ayn zamanda bir kale ehirdir. Ayrca Emir Karatekinin ankr ve Sinop gibi nemli stratejik blgeleri fethetmi olmas, hallar ile mcadelesi ile dolu hayat, onun 1106 ylnda lmnden sonra halk arasnda destanlamasna, evliya nitelii kazanmasna yol amtr. Emir Karatekin Trbesi, daha nce de belirttiimiz gibi, lmnden hemen sonra yaplmasa da aralarnda byk lde benzerlikler kurduumuz Meraga Kmbet-i Surh (1147-1148) ile Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbeti (XII.yy. sonlar) dikkate alnarak XII.yy.n ikinci yarsnda
73

bilig, Gz / 2007, say 43

yaplabilecei kanaatini tamaktayz. Orijinal olmadn belirttiimiz kiremit kapl, eimli ahap atsnn yerinde ideal bir restitsyon teklifinde bulunacak olursak, Meraga Kmbet-i Surh, Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbeti, Konya Hoca Fakih Trbesi (1221-1222) (nkal 1996: 240-243) gibi ada kare gvdeli mezar yaplarnda grld zere, kelere yerletirilen prizmatik genlerle sekizgen kasnak zerine oturan piramidal klaha, ite ise tromplarla geiin saland kubbeye sahip olabilecei de gzard edilmemelidir. Bu da Emir Karatekin Trbe duvarlarnn bugnk halinden daha yksek olmas gereini ortaya koymaktadr. Niksar Kulak Kmbeti (XII.yy.n nc eyrei.), (nkal 1996: 27-29) Aksaray, zellikle Bekar ky Bekar Sultan Kmbeti (XII.yy 3. eyrei), (Tuncer 1986: 219) Niksar Kulak Kmbeti (XII.yy.n 3. eyrei), Kayseri Pnarba Melik Gazi Kmbetinde (XII.yy. sonlar), (nkal 1996: 231-234) olduu gibi, Danimendli ve erken dnem Anadolu Seluklu mezar yaplarnn ounda kubbeye gei tromplarla salanmtr. XII.yyn ikinci yarsnda yapldn tahmin ettiimiz Emir Karatekin Trbesi orjinalinde tula malzemesi, zerinde az derin niler, iinde ift teet kemerli nilere sahip kare kesitli gvdesi ve gvdenin stnde yer alan pirizmatik genler ile ulalan sekizgen kasna ve kasnaa oturan piramidal klah, ite ise her duvarda yer alan ift teet kemerli nileri, tromplarla geiin saland kubbesi ile Trk Mimarlk Tarihinin Anadoludaki nemli yaplarndandr. Karahanl ve Byk Seluklu mezar yaplarnn geleneini Anadoludaki nadir tula rneklerden biri olarak srdren Emir Karatekin Trbesinin ankr Kalesindeki yerinde, ankry fethedene layk bir ekilde yaplm olduu, maalesef gnmzde ayn zenle korunamad, yukarda bahsettiimiz asli halinden pek ok zelliini kaybettii anlalmaktadr.

Aklamalar
1. Kaynaklarda birden fazla Karatekinden bahsedilmekle birlikte (Cahen 1992: 39), Karatekinin, Ouzlardan nce Anadoluya gelen Kpaklardan olduunu, ankr, Sinop ve Kastamonuyu fethedenlerin Ouz d Trkler olabileceini ileri srenler de karmza kabilmektedir (Togan 1981: 197).

74

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

Kaynaka
ASLANAPA, O. (1990), Trk Sanat, Ankara ALTINTA, E. (1991), ankr Merkez ve ilelerinde Yaplan Eski eser Tesbit almalar 2, VIII. Vakflar Haftas Kitab, Ankara, 141-152 AINSWORTH, W. F. (1842), Travelsand Researches in Aisa Minor, Mezopotamya, Chaldea and Armenia, London AYHAN, B. (1998), ankr Tarihi, Ankara CAHEN, C. (1992), Trklerin Anadoluya ilk Girii, Ankara Babakanlk Osmanl Arivleri, Cevdet Tasnifi Evkaf Defteri, C.I., C.II, stanbul, 1994 AL, H. (1989), Niksardaki Trk Eserleri, stanbul DEMR, N.(2002), Danimendname, Harvard niv. Cambridge ELBOL, A. (1995), eriyye Sicillerine Gre XIX.yy. balarnda ankr nn Sosyal ve dari Durumu, Gazi niv. Sosyal Bil. Ens. Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara ERZ, M. (1990), Trkiyede Alevilik ve Bektailik, Ankara GKMEN, A. (1995), ankrnn 22 no.lu eriyye siciline gre XIX.yy balarnda ankr Sanca, Gazi niv. Sosyal Bilimler Ens. Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara GKOLU, A. (1952), Paphlagonia, Kastamonu Hac eyholu Hasan (1932), ankrda Ahilikten Kalma Esnaf ve Sohbet Tekilat, ankr HASLUC, F.V. (1998), Bektailiin Corafi Dalm Haz. Ragp Hulusi, Trk Kltr ve Hac Bekta Aratrma Dergisi, s. 141-151, 5. say, Bahar, Ankara. ILICALI, R.H. (1999), Anadolu Trk Sanatnda Danimendli Eserlerinin Yeri ve nemi, Atatrk niv. Sosyal Bil. Ens. Yaynlanmam Yksek lisans Tezi, Erzurum KAFALI, M. (2002), Anadolunun Fethi ve Trklemesi, Trkler, C.6, Ankara, , s.177-193 KPRL, F. (1991), Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Ankara KURU akmakolu A. (1999), Kayseride Trk Devri Mimarisi, Ankara MERT, . (1980), XVIII. Ve XIX. yy.larda apanoullar, Ankara ORAK, H. (1946), Trkiye Klavuzu, C.I. Ankara NKAL, H.(1996), Anadolu Seluklu Trbeleri, Ankara SOLMAZ, S. (2001), Danimendliler Devleti ve Kltrel Miraslar, Seluk niv., Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, Konya STRABON, (1987), Corafya, Anadolu (Kitap: XII, XIII, XIV), stanbul SMER, F. (1999), Trk Devletleri Tarihinde ahs Adlar, CII, stanbul AHN, . (1993), ankr slam Ansiklopedisi, C.8, s.216-218
75

bilig, Gz / 2007, say 43

ENER, C. (2002), Osmanl Belgelerinde Aleviler Bektailer, stanbul TEKN, S.(1990), ankr Merkez ve lelerinde Yaplan Eski Eser Tesbit almalar, VIII.Vakf Haftas Kitab, Ankara, 139-140 TOGAN, Z.V. (1981), Umumi Trk Tarihine Giri, stanbul TUNCER, O.C., (1986), Anadolu Kmbetleri, CI, Ankara, 1991), Anadolu Kmbetleri, C2, Ankara (2000), Anadolu Kmbetleri, C.3, Ankara TURAN, O. (1993), Seluklular Tarihi ve Trk slam Medeniyeti, stanbul , Seluklular Zamannda Trkiye, stanbul TRKOLU, . (1999), Salnamelerde ankr, Kastamonu Vilayeti Salnamelerinde ankr(Kengr) Sanca, (1869-1903), ankr OK, A. K. (2002), ankr Corafyas, Ankara YALMAN, T. M. (1935), Kastamonu Tarihi, stanbul YNAN, M.H. (1944), Anadolunun Fethi, stanbul Yurt Ansiklopedisi (1982), ankr maddesi, C.3, stanbul YCEL, Y. (1991), Anadolu Beylikleri Hakknda Aratrmalar I, Ankara YCEL, Y.- A.Sevim (1990), Trkiye Tarihi, Ankara

76

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

ankr, Emir Karatekin Trbesi Tomb of Emir Karatekin, ankr

Fotoraf:1 Emir Karatekin Trbesinin kuzey cephesi Photograph :1 Northern facade of the Emir Karatekin Tomb

77

bilig, Gz / 2007, say 43

Fotoraf: 2 Emir Karatekin Trbesinin dou ve gney cepheleri Photograph: 2 Eastern and southern facades of the Emir Karatekin Tomb

Fotoraf: 3 Emir Karatekin Trbesinin bat cephesi Photograph: 3 Western facade of the Emir Karatekin Tomb

Fotoraf: 4 Trbenin bat cephesindeki ni. Photograph: 4 Niche on the western facade of the Tomb.

78

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

Fotoraf: 5 Trbenin iinde kuzey batsndaki sarn,bat kapsnn ve yanndaki niin ierden grn. Photograph: 5 Cistern within the Tomb in its northwest part, inside view of the western door and the adjacent niche.

Fotoraf:6 Trbenin gney duvar. Photograph:6 Southern wall of the Tomb.

Fotoraf:7 Trbenin bat cephesi. (Vakflar Genel Mdrl Arivinden) Photograph:7 Western facade of the Tomb. (From the Archive of the General Directorate of Foundations)
79

bilig, Gz / 2007, say 43

Fotoraf:8 Trbenin gney cephesi. (Vakflar Genel Mdrl Arivinden) Photograph:8 Southern facade of the Tomb. (From the Archive of the General Directorate of Foundations)

Fotoraf: 9 Trbenin kuzey ve dou cepheleri. (Vakflar Genel Mdrl Arivinden) Photograph: 9 Northern and eastern facade of the Tomb. (From the Archive of the General Directorate of Foundations)

Fotoraf:10 Trbenin 1980li yllarda onarm ncesi durumu. (Vakflar Genel Mdrl Arivinden) Photograph:10 The pre-restoration condition of the Tomb in 1980s. (From the Archive of the General Directorate of Foundations)
80

akmakolu Kuru, ankr Fatihi Emir Karatekinin Trbesi

Fotoraf:11 Emir Karatekin Trbesinde gney duvarndaki ni. Photograph:11 Niche on the southern wall of the Tomb.

Fotoraf:12 ankr Kalesindeki Sultan Selim Camiinin minaresi Photograph:12 Minaret of the Sultan Selim Mosque in the Castle of ankr

81

bilig, Gz / 2007, say 43

Fotoraf:13 Kayseri, Pnarba Melik Danimend Gazi Kmbeti. Photograph:13 Kayseri, Pnarba Melik Danimend Gazi Kmbeth

82

The Turbeh of Emir Karatekin, the Conqueror of ankr


Assoc.Prof.Dr. Alev AKMAKOLU KURU
Abstract: This article focuses on the Turbeh (Tomb) of Emir Karatekin, the conqueror of ankr. The Turbeh, located in the castle of ankr, is currently being restored to its original shape. This article makes use of extant information and documents in order to describe Emir Karatekins identity, the political context in which the Turbeh was built, and the repair and restoration processes that the Turbeh has gone through until today. The article also discusses the place of this construction in the history of Turkish Architecture. Key Words: ankr, Emir Karatekin, Turbeh

Gazi University, Gazi Faculty of Education / ANKARA alevkuru@gazi.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 63-84 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

,

: , , , . , , , , , , . : , ,

, / alevkuru@gazi.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 63-84 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar
Yrd.Do.Dr. Yavuz KARTALLIOLU
zet: Arap alfabesinin kullanld dnemlerde belli bir zamandan sonra kalplaan imla, bu alfabenin brakld zamana kadar devam etmi ve zamanla deimeye balayan telaffuzlar da kalplaan imlaya yansmamtr. Deien telaffuzlar, yabanclar tarafndan yazlan gramer kitaplar ve szlklerin yannda Trkler tarafndan yazlan baz eserlerde de zaman zaman grlmektedir. Bu makalede 1850lerden sonra Trkler tarafndan yazlan gramer kitaplarnda imla ve telaffuzlarna dair bilgiler verilen ekler, dudak uyumu bakmndan deerlendirilmi; ad geen eklerin dudak uyumuna ne zaman baland, uyumlu ekillerin imlaya yansyp yansmad tespit edilmeye allmtr. Anahtar Kelimeler: Tanzimat gramerleri, Osmanl Trkesi, imla, telaffuz, eklerin morfofonolojisi

1. Giri Trklerin kulland alfabelerden birisi de Arap alfabesidir. Bu alfabe, gerek yaylma alan gerek kullanlma sresi bakmndan, Trke iin en nemli alfabelerden birisidir. Arap alfabesi yaklak olarak bin yl boyunca Trkenin seslerini, yazda gstermek iin kullanlmtr, fakat ne yazk ki Trkenin asl seslerini tam olarak ifade edememitir (Tulum 1991: 27). Arapa nszler zerine kurulmu bir dil olduu iin nszler, nllere gre daha fazladr; bu yzden Arap alfabesinde nl iaretlerinden ok nsz iaretleri yer alr. Arapada, dolaysyla Arap alfabesinde baz nszleri karlayan birden fazla iaret vardr. Trke, ses yaps bakmndan Arapann aksine nllere arlk veren bir dildir (Korkmaz 1991: 15); fakat Arap alfabesinde Trkenin nllerini karlayabilecek kadar nl iareti yoktur.
Bat Trkesi, Dou Trkesinin aksine daha ok Kuran- Kerim imlasnn etkisi altnda gelitii iin nller, imlada ou zaman gsterilmemitir. nller sadece kelime kklerinde deil, eklerde de ou zaman yazlmaz. Arap alfabesinin kullanld sre iinde, sadece nllerin yazlmad zamanlarda deil, yazld zamanlarda da baz sorunlarla karlalmtr. nk bu al Abant zzet Baysal niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm / BOLU yavuzkartallioglu@gmail.com

bilig Gz / 2007 say 43: 85-106 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

fabe, Trkedeki nllerin kalnlk/incelik, genilik/darlk gibi zelliklerini gstermede yetersizdir (Kartallolu 2005: 3-4). Trkenin zellikle nllerini yazya tam olarak yanstamayan Arap alfabesi, konumay yanstmaktan da ou zaman uzak kalmtr. Bunun iin, Arap harfli metinlerin kullanld zamanlarda imla ile telaffuz arasndaki farkllama Trke iin daha byk boyutlara ulamtr (Develi 1998b: 27-28). Zamanla deien telaffuzlar kalplaan imlaya yansmamtr. Arap alfabesinin yetersizlii zellikle 16. yzyldan sonra yazlan Arap harfli metinlerin bugnk Trkiye Trkesine aktarlmas esnasnda da byk sorunlara yol amaktadr. Her ne kadar olumsuz yanlar olsa da (Tulum 1991: 25) zellikle 16. yzyldan sonra nlleri gsteren harekelerin de kullanlmamas sebebi ile aratrclar, kelime ve eklerdeki nllerin yzyllara gre Latin alfabesi ile nasl gsterilmesi gerektii konusunda byk sknt yaamaktadrlar. Bu sknt sadece nllerde deil //, /g/, /k/ gibi nszlerde de grlmektedir. Bazen 16. veya 17. yzyla ait eser incelemelerinde eserlerin dilinin gnmz Trkiye Trkesi dikkate alnarak, bazen de 20. yzyla ait bir eserin Osmanl Trkesinin zellikleri dikkate alnarak gnmz Trkiye Trkesine aktarld grlmektedir.1 Trkenin ses zelliklerinden birisi de dudak (dzlk-yuvarlaklk) uyumudur ve bu uyumun zellii de nllere bal olmasdr. Bu yzden Arap alfabesinin kullanld dnemlerde, ou zaman nlleri gstermeyen kalplam bir imladan dudak uyumunun seyrini tespit etmek neredeyse imkanszdr. Bu durum hem kelime kkleri hem de ekler iin geerlidir. Yine de Trkenin Arap alfabesiyle yazya geirildii dnemlerde, bir kelimeye gelen herhangi bir ekin dudak uyumuna Trkiye Trkesinin hangi dneminde tabi olduunu gsteren baz deliller vardr. Bu konuda aratrclara yol gsteren en nemli eserler transkripsiyon metinleri2 denen eserlerdir. Arap alfabesinin btn bu olumsuzluklarna ramen, ok iyi eitim almam mellif veya mstensihlerin yazdklar eserlerde de zaman zaman kalplam imlann dna kan, telaffuzu yanstan yazllarla karlalmaktadr. Bunlardan baka, Tanzimatla birlikte Trkler tarafndan yazlm Tanzimat Gramerleri olarak nitelendirilebilecek gramer kitaplar da vardr. Bu eserlerin pek ou yeni bir anlayla ele alnm, bugnk gramer geleneinin temelleri o zamanlarda atlmaya balanmtr. Bu eserler, gnmz Trkiye Trkesine aktarlmasna ramen ok iyi incelenmemitir. Develi3, Gmkl4 ve Kartallolunun5 almalar ile Eski Trkiye Trkesinde byk oranda bozulan dudak uyumunun en ge 18. yzylda tamamland ortaya konmutur. Develi, 18. yzyl ne srd baz delillerle Yeni Trkiye Trkesinin balangc olarak kabul eder, bu delillerden birisi de
86

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

dudak uyumunun tamamlanmasdr (Develi 1998b: 27). Yani, ekler dudak uyumu bakmndan 18. yzyln sonunda byk oranda bugnk eklini almtr. Asl mesele, Arap harfli imlann kalplam olmas ve ok nceden uyuma balanan ekleri yanstmakta yetersiz kalmasdr. Bu durumda kalplam imla ile yazlan eserler aratrclara ipucu vermemektedir ve u gibi sorular zihinleri srekli megul etmektedir: 1. Arap alfabesinin kullanld dnemlerde dilde meydana gelen deimeler sadece yabanclar tarafndan Latin, Kiril ve Ermeni gibi alfabelerle yazlm olan eserlerden mi renilebilir? 2. Acaba, Arap harfleri ile Trkiyede yazlan eserlerde dudak uyumuna bal ekillerin ipular yok mudur veya bu tr bir uyumun yaygnlk derecesi nedir? 3. Arap alfabesinin brakld tarihe kadar gelp, bilr, aldur- ekilleri kullanld da Latin alfabesinin kabul ile mi gelip, bilir, aldr- ekilleri kullanlmaya baland? 4. Arap harfli alfabenin kullanld dnemlerde konutuu gibi yazmaya alanlar var myd? Bu tr sorulara cevap bulmak amacyla bu yazda Trk Dil Kurumu Gramer Bilim ve Uygulama Kolunun Trkiye Trkesi ve Tarih Devirler Yaz Dilleri Gramerleri Projesi erevesinde yayma hazrlanan dil bilgisi kitaplarndaki eklerin imlasna dair ihtarlar zerinde durulacak ve bu ihtarlar Viguiernin 1790 ylnda stanbulda baslan Elemens de la Langue Turque ve Carbognanonun 1794 ylnda Romada baslan Gramatica Turcann verileri ile karlatrlacaktr. Tanzimat gramerlerinde imla ile telaffuz arasndaki farklara sk sk iaret edilmi ve hatta baz ekler iin imlann telaffuza uydurulmas teklif edilmi, tekliflerini uygulayanlar bile grlmtr. Bazen de bunun aksine telaffuz sebebiyle imlay deitirmenin gereksiz olduu vurgulanmtr. mla ve telaffuz arasndaki farklln yaratt baz problemli konular tek tek ele alarak zmekte ve baz ses, ek ve kelimelerin Tanzimat dnemi standart Trkesinde nasl telaffuz edildiini tespit etmekte Tanzimat gramerleri bir hayli kullanl ve yararldr (Ercilasun 2006: 35-36).

2. Kaynaklarn Tanmlanmas Bu makalede u Tanzimat gramerleri ele alnmtr:

87

bilig, Gz / 2007, say 43

19. yzyl Kavid-i Osmaniyye KO (1851) 1851 ylnda baslan, Ahmet Cevdet Paa ve Fuat Paa tarafndan yazlan bu eser, Trkiye Trkesinin ilk dil bilgisi kitab olarak kabul edilir (zkan 2000a: 1). zkan (2000a) tarafndan yayma hazrlanan Kavid-i Osmaniyyede konularn anlatmnda Arap gramerciliinin etkisinde kalnmamtr. Kendisinden sonra yazlan eserlere kaynaklk eden bu eserdeki kaide ve tenbih ksmlar nemlidir. Medhal-i Kavid MK (1851) 1851de baslan eser Ahmet Cevdet Paa tarafndan yazlmtr ve Kavid-i Osmaniyyenin biraz daha basitletirilmi hlidir. zkan (2000b) tarafndan yayma hazrlanan Medhl-i Kavidde klsik imlann dna klarak, telffuz ile ilgili aklamalar yaplmas ve Trkenin btn nllerinin Arap harfli alfabe ile ayr ayr gsterilmesi bu eseri, tarih gramer aratrmalar iin ok nemli bir hle getirmitir. Emsile-i Trkiyye ET (1866) 1866 ylnda baslan eser Abdullah Ramiz Paa tarafndan yazlm olup dben (1999) tarafndan yayma hazrlanmtr. Eserde imla kurallar ile ilgili ayr bir bahis yoktur, fakat bu konular gerekli yerlerde izah edilmitir. Eserde fiil bahsi, ok detayl olarak ele alnmtr. Kavid-i Lisn- Trk KLT (1885) 1885 ylnda baslan eser Halit Ziya tarafndan yazlmtr. 77 sayfalk bir cep kitab boyutlarnda olan eser, ortaokul son snf veya lise birinci snflar iin Trkenin yap ve ileyii gz nnde bulundurularak hazrlanmtr. Bu durum adndan da bellidir. Trkay (1999) tarafndan yayma hazrlanan eserdeki Tenbih bal ile verilen ksmlar ve Muallim Efendilere htar ksm ok nemlidir. Kavid-i Lisn- Trk KaLT (1893) 1893 ylnda baslan eser, mekteb-i idad rencileri iin drt defter hlinde hazrlanm ve ders kitab olarak okutulmutur. Birinci defterde harf, hece, kelime, terkip, cmle, kelm, tenkit (noktalama); ikinci defterde edatlar; nc defterde isim, sfat, zamir, mastar; drdnc defterde ise fiil konusu ilenmitir. Eserde yer yer stanbul konuma diline atflar yaplm, imla ve telffuz farkllklarna iaret edilmitir (Karahan vd. 2004: XIV). Karahan ve Grsoy tarafndan yayma hazrlanan eserin sonunda tpkbasm da bulunmaktadr.
88

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

20. yzyl Mufassal Yeni Sarf- Osmn MYSO (1907) 1907 ylnda baslan eser Rtiyelerin ikinci snfnda okutulmak zere, bir komisyon tarafndan hazrlanm ve Toparl (2003) tarafndan yayma hazrlanmtr. Eserin htar ksmlarnda, imla ile ilgili nemli bilgiler yer almaktadr. Trke Sarf ve Nahiv TSN (1908) 1908 ylnda baslan eser Hseyin Cahit tarafndan yazlm, Karahan ve Ergnen (2000) tarafndan yayma hazrlanmtr. Eser, Avrupa gramerciliine gre yazlm olup, kendisinden sonra yazlan eserlere kaynaklk etmitir. Eserdeki heng-i Telffuz bal altnda verilen bilgiler imla bakmndan da nemlidir. Trke Sarf ve Nahiv Eski Lisn- Osmn Sarf ve Nahiv TSNE (1923) 1923 ylnda baslan eser Erkek retmen Okulu rencileri iin Ahmet Cevat tarafndan yazlm olup Saol, ahin ve Yldz (2004) tarafndan yayma hazrlanmtr. Eserin en nemli zellii, Arapa ve Farsa unsurlara da en az Trke unsurlar kadar yer verilmi olmasdr. Trke Yeni Sarf ve Nahiv Dersleri TYSN (1928) 1927 ylnda baslan eser Midhat Sadullah tarafndan yazlm, Glensoy ve Fidan (2004) tarafndan yayma hazrlanmtr. Eserde, Trke Lhikalarn henk Kaaidesine Gre Okunuu bal ile dil uyumu ve imla-telaffuz ilikisi bir nebze de olsa baz ekler zerinde gsterilmitir.

3. nceleme nceleme ksmnda Tanzimattan sonra yazlan gramerlerde telaffuzuna ve/veya imlasna dair ipular verilen ekler dudak uyumu bakmndan deerlendirilecek; dudak uyumuna balanan eklerden hangilerinin imlaya yansd tespit edilmeye allacaktr. Bu yazda u ekler zerinde durulacaktr:
3.1. yuvarlak nll ekler6: {-Up} zarf-fiil eki {-DUK} sfat-fiil eki {-DUr-} fiilden fiil yapma eki {-U} zarf-fiil eki {-Ur-} fiilden fiil yapma eki {-Ur} geni zaman eki
89

bilig, Gz / 2007, say 43

{+lU} isimden isim yapma eki {+Um, +UmUz} birinci ahs iyelik eki 3.2. dz nll ekler: {-DI} grlen gemi zaman eki {-I-} fiilden fiil yapma eki

3.1. Yuvarlak nll ekler {-Up} zarf-fiil eki Bu zarf-fiil eki 17. yzyla kadar daima yuvarlak nlldr. 17. yzylda ekin dz ekilleri -uyumsuz da olsa- grlmeye balamtr: dutp, koyp (Duman 1997: 175); satp, takp (Kartallolu 2005: 485). 18. yzyldaki Arap harfli metinlerde ek daima yuvarlak nlldr (Kartallolu 2005: 489-491).
KLT (1885)nin giriinde Halit Ziya, bu ek ile ilgili u aklamay yapmtr: mesel didi, gelp gibi kelimeler byle yazlrlar, amma dedi, gelip okunurlar (Trkay 1999: 13). Bu bilgi, ekin imlasnn kalplatn, telaffuzun belli bir zaman sonra deise de bunun yazya yansmadn gstermektedir. Halit Ziya, yine ayn yerde kelime veya ekleri okunduu ekliyle yazmaya alanlar da eletirmektedir: Trkenin yazs kelimeleri hakk ile okutmad gibi baz kelimeler telaffuzlarna nazaran ye ile yazlmak lazm iken vav ile yazlmak gibi baz mnasebetsizlikler de mevcut olduundan okumaa yeni balayanlar, mptedliin icbtndan olarak kelimeleri yazlna gre okumaktadrlar. Bu yoldaki telffuzun Trkeyi ne kadar irkinletirdiini trife hcet yoktur (Trkay 1999: 13). Bu ifade 19. yzylda telaffuz ile yaz arasndaki ztl gstermesi bakmndan ok nemlidir. Bu noktada Osmanl Trkesinde telaffuz (konuma dili) ve yaz (yaz dili)nn yannda bir de okuma (okuma dili)7 kavramnn sz konusu olduu grlmektedir. Halit Ziyann {-Up} zarf-fiil eki hakknda verdii bilgilerden de anlald gibi 19. yzylda pek ok kelime ve ekin telaffuzu deimesine ramen bunlar yazya yansmamtr. Halit Ziya, eserinin giri ksmnda byle bir bilgi vermeseydi, Arap alfabesinin brakld tarihe kadar kalplam imlaya bal olarak ounlukla vav+be eklinde yazlan {-Up} ekinin, Latin alfabesinin kabulnden sonra dz ekillerinin ortaya kt gibi bir dnce akla gelebilirdi. Halit Ziyann verdii bilgiye gre, en azndan eserin basm tarihi olan 1885te ekin dz ekilleri vard. Bu ekin dz ekillerinin yani, {-p} ve {-ip} ekillerinin bu tarihten nce de kullanlm olmas ok kuvvetli bir ihtimaldir ki bu dz ekiller Halit Ziyann eserinde yer almtr.
90

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

Halit Ziyann verdii bilgiyi Viguier ve Carbognano tarafndan yazlan iki eser teyit eder. Bu eserlerde {-Up} zarf-fiil eki hakknda u bilgiler vardr: Viguierdeki btn rneklerde {-Up} eki, dudak uyumuna baldr: atb, vurub, oynayb, lb, yb; sabr idb-sabr edib; sorub (Viguier 1790: 285, 330). Bu rneklerin yannda Viguier, srp giden konumalarda, ib gerundiumunun yerine ub getirilebilir der (Gmkl 1997: 910). Bu ifade insanlarn konuurken hl yazda hakim olan {-Up} eklinin etkisinde kaldklarn gsteren bir delildir. Carbognanoda ek, Arap harfleri ile vav+be eklinde yazlm olup Ltin alfabesi ile {-p}, {-ip}, {-up}, {-p} eklinde uyumlu olarak okunmutur: sevip, dilleyip, verip, eriyip, sevilip; grp, yryp, kazyp (Carbognano 1794: 133). Carbognano bu ekilde yazarak {-Up} ekinin telaffuzunun deitiini, buna ramen imlasnn kalplam olarak srdn Halit Ziyadan 91 sene nce dile getirmitir. Demek ki 1794 ylnda bu zarf-fiil ekinin dz ekilleri konumada vard, ama yazya yansmamt. Bu eserde Gmkl, sadece olmayup kelimesinde uyumsuzluk bulunduunu tespit etmitir (Gmkl 1997: 910). Bu uyumsuzluk Viguiernin yukarda verdii bilgi ile aklanmaldr; yani bu rnek de bir alkanl gstermektedir. KLT (1885)deki bilgiler, Viguier ve Carbonanonun verdii bilgilerle desteklenince Trkede {-Up} zarf-fiil ekinin dz ekillerinin 19. yzylda deil, daha 18. yzyln balarndan itibaren var olduu anlalmakta fakat bunun yazya yansmad grlmektedir. {-DUK} sfat-fiil eki Bu ek Osmanl Trkesinde genellikle yuvarlak nlldr. 16., 17. ve 18. yzyllarda ekin dz ekilleri grlmeye balar: vb*d yrtld MHC-115b/15, e33u didigmz (6) KB-543/5, d*b* eyledikleri TF-19b/11, uJJb didigz MSH-17b/4; MJb istedigine DN-270b/24; bL33 rlmedik T19b/9, vJbL* bilmedigi V-9b/12 (Kartallolu 2005: 370-390). {-DUK} eki genellikle ortada bulunduu, yani kendisinden sonra baka ekler alabildii iin sonda bulunan eklere gre daha abuk dudak uyumuna balanr. Yukardaki dz nll ekiller yuvarlak nll ekiller kadar yaygn deildir, Osmanl Trkesinde genel olarak ekin yuvarlak ekli yaygndr. Bunun aksine MK (1851)de ek p eklinde yazlmtr. Ahmet Cevdet Paa yuvarlak tabanlardan sonra da eki p eklinde yazar: old, bulund. Bu eserde ekin telaffuzuna dair bir aklama yoktur fakat ekin yuvarlak ekillerinin de o dnemde kullanld Ahmet Cevdet Paann u ifadesinden anlalmaktadr: Bazlar idii maddesini bu makamlarda vav ile yazarlar (idi, idini,

91

bilig, Gz / 2007, say 43

idine) gibi (zkan 2000a: 52). Bu eserde seyrek olarak ek eklinde de yazlmaktadr. KaLT (1893)de ek p eklinde yazlmaktadr: bildii, okudm (Karahan vd. 2004: 686). TSN (1908)de, bu ekin temelinde imlaya dair nemli ifadeler vardr: hengi telffuz cb olarak ler kesre-i haffe denilen sesten t sesine kadar mtehavvil bir dire dhilinde okunur. mly azdan kt gibi yazmak isteyen baz zatlar heng-i telffuzun lednniytndan gaflet ettikleri cihetle mesel vGb kelimesini vb yhut ub sretinde yazmak isteyecek kadar eser-i ifrat gstermilerdir. Fakat hakkat-i hlde bu misaldeki sit sesi ile de ed edilemez. Lisnn, kaaide-i henge gre deien telffuzundaki nt- rakkann her birini bir sit ile tesbte kalkmak pek ok sit cdna lzum gsterecei gibi kaaide-i itikaak, sarf kaaidelerini de zir zeber etmekden baka bir ie yaramaz (Karahan vd. 2000: 9). Hseyin Cahit, imlann telffuza uydurulmas hlinde pek ok imla meselesinin ortaya kabileceinden endie etmektedir ve ona gre, ye nls imlada , i, u, nllerinin tamamn karlamaktadr; telaffuzda ise insanlar kke gre bu harfi yorumlamaktadrlar. TYSN (1908)de de {-DUK} eki p eklinde yazlmaktadr: okud, bildii. Midhat Sadullah ekin nlsnn vav ile yazlmasna itiraz ederek u aklamay yapmaktadr: Kelimeleri azdan kt gibi yazmak isteyen baz zatlar byle kalnca okunan mntehlar ub, ubu olduu-bulduu eklinde ile yazyorlar. Hlbuki henk kaaidesinin mhiyeti nazar- dikkate alnacak olursa bu gibi yanlglarn lzumsuz olduu anlalr (Glensoy vd. 2004: 15). Bu aklamadan ekin imlasnn p eklinde kalplaarak telffuzu asla yanstmad; yuvarlak tabanlardan sonra telffuza gre yazmak isteyenlerin de yadrgand anlalmaktadr. Yukardaki bilgiler gz nne alnnca, 19. yzyln ortalarnda dz ve yuvarlak tabanlardan sonra {-DUK} ekinin yeli eklinin kalplat grlr. zellikle Hseyin Cahit ve Midhat Sadullahn uyarlarna gre ekin dz ve yuvarlak ekilleri kelime taban ile uyumlu olarak sylenmektedir, ama bu durum yazya yansmamtr. {-DUK} ekinin Tanzimat gramerlerinden daha nce yazlan iki transkripsiyon metnindeki durumuna bakalm:
92

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

Viguierde, ek drt ekillidir: -dk, -dik, -duk, -dk (Viguier 1790: 352) ve ek, 150 kelimenin hepsinde (Gmkl 1997: 907) dudak uyumuna baldr: kazdn, kazdmz; okuduum, okuduun, okuduunuz; etdiyim, etdiyimiz, etdiyiniz; grdym, grdymz, grdynz; bakdm, telalandn, ded-dediyin, teslim etdiyiniz (Viguier 1790: 193, 286, 318). Carbognanoda ek genelde dal+ye+kef ile yazlmasna ramen yuvarlak tabanlardan sonra daima uyumludur: sevdigim, sevdigimiz, sevdigi, sevdigi, dilledik, dilledigim, dilledigi, dilledigi, dilledigimiz, dillediiz, verdik, verdigim, verdigi, grdgm, grdg, yrdk, yrdgm, yrdg, kazdgm, kazdg, kazdgmz, sevildigim, sevildigi (Carbognano 1794:100, 129, 159, 204, 223, 400). {-DUK} ekinin Tanzimat gramerlerindeki imlas ile Carbognanodaki imlas ayndr, yani ek dal+ye+kef/kaf ile yazlmaktadr. Buna ramen 18. yzyln sonlarna kadar yazlan eserlerde hl ekin dal+vav+kef/kafl8 yazmnn hakim olduu unutulmamaldr. Tanzimat gramerleri ile Viguier ve Carbognanonun eserleri ekin, imlas ne olursa olsun 18. yzylda dudak uyumuna balandn gstermektedir. {-DUr-} fiilden fiil yapma eki Genellikle yuvarlak nll olan {-DUr-} ekinin Osmanl Trkesinde dz ekilleri az da olsa kullanlmtr: 3e zdrup MHC-38b/12, Gb3u oldrmaa TF-129a/11, dbM bindirdiler MSH-10a/3, 3b atdrup Z-48/1, bG yadrd DN-42b/33, obU ardrma T-14a/6, b* bildirir (3) V9a/9, bM*0UJ nikhlandr MH-10b/4 (Kartallolu 2005: 415-433). Tanzimat gramerlerinde bu eke dair bir ihtar yoktur, fakat KLT (1885)de ek, dz tabanlardan sonra dudak uyumuna baldr ve dal+ye+re eklinde yazlmtr: gezdirmek, gezdirtmek, toplattrma (Trkay 1999: 44). 1885 ylnda dz tabanlardan sonra ekin dz eklinin de yazya yansd bu eserden anlalmaktadr. imdi bu ekin 100 sene nceki durumunu inceleyelim: Viguierde ek, 66 kelimenin tamamnda (Gmkl 1997: 786) dudak uyumuna baldr: usandr- (166), dedirmek, idirmek, pidirmek, (236), dolandrc (301), sekdirmek (312); grdrmek, ldrmek, (Viguier, 1790: 166, 236, 301, 312, 236). Carbognanoda ek, dudak uyumuna baldr: dilletdir-, eritdir-, yaralatdr-, sevdir-, verdir-, yedir-; okutdur-, grdr-, vurdur- (Carbognano 1794: 68). {-DUr-} eki de bu iki eserde uyuma oktan balanmtr. 1885 ylnda yazlan KLTde dz tabanlardan sonra dz ekillerin yazya yansmas telaffuzun imlay etkilemesi olarak dnlmelidir.

93

bilig, Gz / 2007, say 43

{-U} zarf-fiil eki Osmanl Trkesinde {-U} zarf-fiil eki dzensiz bir kullanma sahiptir. Mesel di-/de- fiili 18. yzylda bile bu zarf-fiil ekini alnca diy/dey ekline girmektedir. Bu durumu kelimenin kalplamasna balamak mmkndr. KLT (1885)de ekle ilgili u bilgiler vardr: madde-i asliyyenin son harfi skin ve bu harfi okutan hareke de stn veya esre ise (I) ve tre ise (U) ve eer madde-i asliyyenin son harfi stn veya esre harekeli ise (yI) ve tre ise (yU) ilve olunduktan sonra yazvermek, gidivermek, okuyuvermek eer madde-i asliyyenin son harfi skin ise (A), hareke ise (yA) ilve olunduktan sonra seveyazmak, yollayayazmak alageldim, okuyagelmiim, yazadurdum (Trkay 1999: 48-49). Bu aklamaya gre ek, 19. yzyln ortalarnda dudak uyumuna balanmtr. TSN (1908)de yaplan aklamada ise dzlk-yuvarlaklk ayrm yoktur: Madde-i asliyyenin nihyetinde savmitten biri varsa evvelce , savitten biri varsa v ilve etmek lzmdr: durvermek, balayvermek (Karahan vd. 2000: 149). KLT (1885)de ekin telaffuzu esas alnrken 23 sene sonra yazlan TSN (1908)de kalplam imlaya bal kalnmtr. Sadece TSN (1908)deki imlaya bakarak ekin hl uyuma girmedii dnlmemelidir. Ek, oktan uyuma balanmtr, ama bu durum imlaya yansmamtr. Viguierde ek, deyi (330) kelimesi dnda Standart Trkiye Trkesindeki durumu yanstmaktadr: alkomak, kageldi, silki vermek, sou vermek, bili vermek, bulu vermek, dn vermek, yry verdi, ka yazmak (Viguier 1790: 42, 241, 339). Carbognanoda da ek, gnmzdeki eklini almtr: seve seve, dilleye dilleye (133), vere vere (159), eriye eriye (181), sevile sevile (Carbognano 1794: 133, 159, 181, 406). Viguierdeki deyi kelimesi Osmanl metinlerinde geen dey eklinin yannda dz eklinin de dilde var olduunu gstermesi bakmndan nemlidir. Bu zarf-fiil eki 18. yzylda uyuma girmitir, fakat 18. ve 19. yzyldaki, hatta 20. yzyldaki eserlerde bile ou zaman ekin telaffuzunun imlaya yansmad grlmektedir. 19. yzyln sonunda baslan KLTde verilen bilgi, {-U} ekinin telaffuzunun bir kural olarak imlaya yansdn gsterirken, 20. yzyln banda baslan TSN eskiyi yanstmaktadr. Bu iki Tanzimat grameri imla-telaffuz elikisini gzler nne sermektedir.

94

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

{-Ur-} fiilden fiil yapma eki {-Ur-} ekinin dz tabanlardan sonra uyumlu ekilleri de zaman zaman Osmanl Trkesinin imlasna yansmtr (Develi 1995: 78; Kartallolu 2005: 491-502). MYSO (1907)da ekle ilgili u aklamalar vardr: Bir takm mastarlar vardr ki mteaddleri kaide hilfna olarak mdde-i asliyeye yalnz bir -r ilve olunarak hsl olur. Bunlarda da rden evvel sret-i telffuza gre bir harf-i iml getirmek caizdir: geirmek, dourmak, doyurmak (Toparl 2003: 25). Bu aklamaya gre, ek nlsn belirleyen telffuzdur; telffuza gre ekin nndeki ses , i, u, seslerinden birisi olabilmektedir. Viguierde 1 dz tabanl rnekte ikili ekil vardr; dier rneklerin tamamnda ek, uyumludur: bitirmek (337), iirmek (355); iirmek, piirmek (356); germek-geirmek (Viguier 1790: 337, 355, 356, 285). Carbognanoda ek, dudak uyumuna baldr: tar-, ar-, arrm, iir-, iiririm, bitir-, batr-, batrrm, piir-, piiririm, yatr-, yatrrm, geir-, geiririm, ar-; drmek, uur-, duyur-, doyur- (Carbognano 1794). Viguier ve Carbognanodan 115 sene sonra yazlan MYSO (1907)da ekin imlasnn dudak uyumuna uydurulmas gerektii belirtilmitir. Ekin 18. yzylda dudak uyumuna baland bilinmektedir. MYSO (1907)da ek hakknda verilen bilgi Viguier ve Carbognanoyu destekler niteliktedir. Bu yzden {-Ur-} eki sylendii gibi yazlmaldr. {-Ur} geni zaman eki Osmanl Trkesinde geni zaman eki yuvarlak nlldr, fakat bu ekin dz ekilleri zaman zaman imlaya yansmtr (Develi 1995: 93-96; Kartallolu 2005: 502-532). KO (1851)da ekin imlasna dair bilgi yoktur; fakat dz tabanlardan sonra ekin imlas ikili ekiller gsterir: virir; alur (zkan 2000a: 98). MK (1851)de de ek, byk lde kalplam imlaya gre yazlmtr, fakat dz tabanlardan sonra uyumlu yazllar da vardr: alur, bilr, anur, gelr; verir, sararr. Ahmet Cevdet Paa, kelime sonunda , , harflerinden birisi bulunmazsa dan nce n yazlmas gerektiini belirttikten sonra Arap harfli imla ile ilgili ok nemli bir aklama yapmaktadr: Ancak byle kelimelerde radan evvel vav yazlmak egeri teden beri det olmu ise de imdi eksersinin telffuzu kesre iledir. Mesel gcenr ve utanur vav ile yazlr ise de bunlar kesre ile telffuz olunur. Halbuki yaz szn almeti olduundan her kelime sylendii
95

bilig, Gz / 2007, say 43

gibi yazlmak icap edip yle kelimelerde dahi vav yerine ya getirilse mesel utanur, gcenr gibi kelimeler utanr, gcenir gibi yazlsa daha mnasip olacandan phe yok ise kadim bu misilli kelimeler byle vav ile yazlageldiklerinden bu risalede dahi eski imlya baklarak ylece tahrir olunmu ve mezkur kaideler dahi bunun zerine bin klnmtr alur, bilr, anur, gelr, virr maddeleri kesre ile okunur yani alr, bilir, sanr, gelir gibi telffuz olunur. usanr, evirir, gcenir, irkilir, uslanr, gnderir dokunur, kudurur, ksrr, okutur. Her kelime byle okunduu gibi yazlmak iltizam olunmu olsayd hem kelimelerin okunuunda subet olmaz ve hem de kaidelerin zabtnda zihinler dolmaz idi (zkan 2000b: 68-69). Ahmet Cevdet Paa bu ifadesi ile ekin dudak uyumuna balandn belirtmi fakat kendisi dahi kalplam imlaya gre {-Ur} yazmaktan ekinmemitir. Ahmet Cevdet Paa, bu ek hakknda verdii bilgiler ve hatta kendi yazm ekli ile kalplam imlann Trke zerindeki etkisini ortaya koymutur. Demek ki 19. yzyln ortalarnda pek ok ek, dudak uyumuna balanmt, ama imlada geleneklemi ekiller hakimdi. Bu yazm tarzndan rahatsz olan baz aratrclar bile kendilerini kalplam imlay kabullenmek zorunda hissediyorlard. TSN (1908)de ek, yuvarlak tabandan sonra ye ile yazlmtr: du, pdu, du (Karahan vd. 2000: 562). Dier baz eklerde de Hseyin Cahit telaffuzu imlaya yanstmamaktadr; geni zaman ekinde bu eserde yeli ekil tercih edilmitir. Viguierde ek dudak uyumuna baldr: -arm, -rm, -urum, -rm, -rum, erim, -irim, -rm, -rim, -rm; bilir (Viguier 1790: XV, 318). Carbognanoda geni zaman ekinin imlas kalplam olarak vav+re eklindedir. Buna ramen, bu ek Ltin harfleri ile dz tabanlardan sonra uyumlu olarak verilmitir: d veririm, sd verirsin, d verir (Carbognano 1794: 139). Eserin tamamnda bu ek dudak uyumuna baldr: {-Ar}: severim, seversin, sever, severiz, seversiiz, severler, aarm; {-Ir}: gidilir, sevilir, sevilirim, alrm, sevinirim, kanrm, syleirim, alrm, dillerim, dillersin; {Ur}: grrm, grlrm, yrrm, uyurum, grnrm, soyunurum, grrm, buluurum, grrm, grrsn, grr, yrrm, yrrsn. Carbognano telaffuz-imla farkn gstermektedir. Bu eserden 57 sene sonra baslan MK (1851)de Carbognanoyu destekleyen bilgiler yer almaktadr. TSN (1908) ise imlada birliin olmadn gsteren nemli bir delildir. Ekin, Tanzimat gramerlerindeki farkl yazm da imla kalplamtr hkmnn gzden geirilmesi gerektiini gstermektedir. nk aralarnda basm tarihi olarak 50 sene bulunan iki eserden birisi bu eki vav ile yazarken birisi ye
96

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

ile yazmaktadr. {-Ur} geni zaman eki 18. yzylda dudak uyumuna balanmtr, fakat bu uyum imlaya yansmamtr. {+lU} isimden isim yapma eki Osmanl Trkesinde ekin imlas son derece keyfdir, yani yuvarlak ve dz nll ekiller bir kural dahilinde deildir. Bu yzden olsa gerek Gmkl (1997: 677), imlas ne olursa olsun ekin 18. yzylda dudak uyumuna bal okunmas gerektiini belirtir. Ekin yazmndaki keyflik Arap alfabesinin brakld tarihe kadar devam etmitir (Kartallolu 2005: 634). KO (1851)da ek hakknda herhangi bir aklama yoktur ve verilen rneklerde ek, uyumlu deildir: Bursal, neeli, keyifli; sevgil, mrvvetl; zorlu (zkan 2000a: 67). Ek, MK (1851)de dudak uyumuna bal deildir: stanbull, Bursal; devletl, inyetl (zkan 2000b: 59). ET (1866)de ekle ilgili bir aklama yoktur ve ek, dudak uyumuna bal deildir: muml, bulutl, koyunl, kul; karifel, mrvvetl, insaniyetl (dben 1999: 426). KLT (1885)de ek, stabull kelimesinde dudak uyumuna bal deildir (Trkay 1999: 23). KaLT (1893)de ek hakknda u bilgiler vardr: lU m-kablinin harekesi mazmm olursa, istiml edilir. Mesel: us kelimesine lI getirerek usl yazacak olsak uslu telffuz edeceimizden artk imly telffuza uydurmak daha mnsibdir. (Karahan vd. 2004: 311). Thir Kenn bu aklamas ile ekin sylendii gibi yazlmas taraftardr. Bu eser, ekin dudak uyumuna balandn gstermektedir. Buradan ekin yazmndaki keyfliin devam ettii anlalmaktadr. MYSO (1907)da ek hakknda u bilgiler vardr: Fetha veya kesreden ibaret bir harekesi bulunan, yahut son harekesi fetha veya kesre olan kelimelere -lI lhik olur: hnerli, yerli, Selnikli, birli; zammeden ibaret bir harekesi bulunan veya son harfi zamme olan kelimelere -lU lhik olur: Trabzonlu, stanbullu. (Toparl 2003: 23). Eserde, resm unvanlarda ekin daima yuvarlak olduu belirtilmitir: htar: Elkb- resmiyyede daima -lU kullanlr: fehmetl, devletl, atfetl, saadetl, izzetl, rifatl, ftvvetl (Toparl 2003: 23). Bu eserde ekin imlas, telaffuza uydurularak bir kurala balanmtr.

97

bilig, Gz / 2007, say 43

TSNde Elkaab- resmiyyede mnhasiran lU edt kullanlr: Rifatl, izzetl, sadetl, ilh. (Karahan vd. 2000: 293) denmektedir. TSNEde Resm elkaab (lU) ile tekil olunur Rifatl, Devletl (Saol vd. 2004: 34) aklamas vardr. TYSNde ek, imlada da dudak uyumuna baldr: yamurlu, tuzlu, huylu, boylu, gzl; fesli (Glensoy vd. 2004: 66-69). Viguierde, dz tabanlardan sonra ek, allu, gizl kelimeleri hari dudak uyumuna baldr (Gmkl 1997: 676). Eserde, izzetli, amelli, merhametli gibi kelimelerin sonundaki {+lI} eki Arap harfleri ile lam+vav eklinde yazlsa da Latin harfleri ile dz nll olarak verilmitir: yzl, szl, uurlu; adl, atl, muhataral, hayrl, marifetli, edeplice, lezzetli (Viguier 1790: 295, 360, 46, 166, 171, 174, 191, 286). Carbognanoda {+lU} eki daima lam+vav ile yazlmtr, fakat Latin harfleri ile dudak uyumuna bal olarak verilmitir: sal, Romal, Parisli, spanyal, pencereli, tatl, Osmanl, sanl; gml, gzl, sulu, stanbullu, Moskovlu (Carbognano 1794: 522, 580, 581, 624, 667, 24). zellikle Viguier ve Carbognanonun eserlerinde de eski yaznn koruyuculuu grlmektedir. Bunun yannda bu iki eser ekin telaffuzunun deitiini de gstermektedir. Tanzimat gramerleri ancak 1893 ylnda ekin dudak uyumuna balandn gsteren bir delil sunmaktadr. Ayrca bu eserlerde, resm unvanlarda dz tabanlardan sonra yuvarlak ekillerin kullanld grlmektedir. Ekin yuvarlak eklinin daha ok hoa gittii, daha resm olduu veya insanlar tarafndan daha fazla tercih edildii de bu eserlerden anlalmaktadr. {+Um, +UmUz} birinci ahs iyelik eki Osmanl Trkesinde hem {+Um} hem de {+UmUz} ekinin dz tabanlardan sonra uyumlu ekilleri kullanlmtr (Develi 1995: 106, 109; Kartallolu 2005: 688-728). TYSN (1927)de, iyelik ekleri ile ilgili u aklama vardr: Smit bir harfle nihyet bulan kelimelerin nihyetine m, n, mIz, nIz zamirleri geldii zaman bu sessiz harf esreli okunur: kitabm, kitabn ilh gibi (Glensoy vd. 2004: 100). mlada ekin nndeki yardmc nl genellikle yazlmad iin Midhat Sadullah bu aklamas ile telaffuz konusunda okuyucuyu uyarmtr. Viguierde ek, dudak uyumuna baldr: pederim, validem, pederimiz, validemiz, sohbetim, sultanm, yanmda, ahidim; szm, hkmm, hkmmz, nmze (Viguier 1790: 318, 330, 2, 338).
98

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

Carbognanodaki rneklerde ek, dudak uyumuna baldr: oglanm, etim, ayagm, kpegim, daym; blblm, suyum, anamz, biriiz, oglanmz, anamz, sevmemiz, dilememiz, yrmemiz, (Carbognano 1794). Bu eklerin de 18. yzylda dudak uyumuna balanm olduklar grlmektedir. TYSN imlann 1927de bile telaffuzu, dolaysyla deien ekilleri yanstmadn gstermektedir.

II. Dz nll ekler


{-DI} grlen gemi zaman eki Bat Trkesinin bandan beri dz nll olarak yazlan bu ekin 16. ve 17. yzyllarda yuvarlak nll ekillerine rastlanmaktadr: 3b geyd MHC85b/8; 3bM* alandu MSH-8b/10, d33bU aldurdular MSH-13b/6; 33u3 buyurdu K-3b/9 (Kartallolu 2005: 150-164). 18. yzylda ise ek yuvarlak tabanlardan sonra da dz nlldr. Ekin 16. ve 17. yzyldaki bu yuvarlak nll ekilleriyle dier yzyllarda da karlalabilir. Bunlar mellif/mstensih hatasndan ziyade dilde zaten var olan ekillerin nadiren imlaya yansmas olarak dnmek daha doru bir bak as olacaktr. Tanzimat gramerleri {-DI} ekini hep dal+ye eklinde gstermilerdir. Sadece iki eserde bu eke dair uyarlar vardr. Bunlardan ilki olan KLTde yuvarlak tabanlardan sonra da ye ile yazlan bu ek hakknda u aklamalar vardr: hareke-i harfiyyesi m-kablinin hareke-i asliyyesine uyarak mebst ve makbz zamme gibi de okunur: u (bozdu) = (bozd) u, b (oldu) = (old) b, (durdu) = (durd) , b (ld) = (ldi) bu (Karahan vd. 2004: 36). Burada Thir Kenan {-DI} ekinin nlsnn kelime kkndeki nlye gre {-du} ve {-d} eklinde de okunabileceini sylemektedir. Eserin basm tarihinin 1893 yl olduu dnldnde imlada daima dz ekilli olan ekin yuvarlak ekillerinin de dilde var olduu anlalmaktadr. Thir Kenann 1893 ylnda {-DI} ekine dair verdii yukardaki bilgi, Ahmet Cevat tarafndan 1923 ylnda yazlan TSNEde bir kez daha tekrarlanmaktadr: Lhiklarda vvdan sonra (y) ile mteharrik bir hece gelecek olursa (y) zamme-i makbzaya iret eder: u# (sordu) = (sord) u#, bu (gld) = (gldi) bu, buu# (souldu) = (sould) buu# (Saol vd. 2004: 11). Ahmet Cevatn verdii bilgi Thir Kenann verdii bilgiye gre daha kesindir. Bu iki yazarn verdikleri bilgilere bakldnda imlada dz nl ile yazlan
99

bilig, Gz / 2007, say 43

{-DI} ekinin yuvarlak ekillerinin Latin alfabesinin kullanm ile deil, daha nceden ortaya kt grlmektedir. Tanzimat gramerlerinin verdii bilgileri Viguier ve Carbognanonun bilgileri ile karlatralm: Viguierde ek, oldi (Gmkl 1997: 819) kelimesi hari, 195 kelimede dudak uyumuna girmitir: atd, yaratd, sard; vurdu, ld, farz oldu, dd (Viguier 1790: 232, 22, 286, 322). Bu ekin telaffuzunda farkllklar bulunduunu Viguier yle anlatmaktadr: zellikle okumada, gnmzdeki oldular kelimesi oldular, oldlar, oldiler gibi trl sylenebilmekte idi (Gmkl 2004: 59). Carbognanoda da ek, dilleyord (Gmkl 1997: 819) kelimesi hari, dudak uyumuna balanmtr: dilleyecek oldum, grd, yrd, vuruldu (Carbognano 1794: 116, 184, 209, 534). {-DI} eki de {-Up} zarf-fiil eki gibi 18. yzyln balarndan itibaren dudak uyumuna balanmaya balam, fakat uyumlu ekiller imlaya yansmamtr. Thir Kenan ve Ahmet Cevatn verdii bilgiler de bunu gstermektedir. {-(I)-} fiilden fiil yapma eki Genellikle dz ekilli olan ekin Osmanl Trkesinde yuvarlak ekilleri de kullanlmtr: 3bA33 dutudu MHC-68b/8, 3u3u yitr (4) KB-189/8, d*bA33u utudlar MA-102a/1, d*bA33u gldiler DN-135b/8, 3u3u3 dgp T-58a/10, 3uA33u buluup (2) MH-13b/2 (Kartallolu 2005: 324-335). 1885 ylnda Halit Ziya tarafndan yazlan KLTde bu ekle ilgili u aklama vardr: eer madde-i asliyyelerin son harekeleri tre ise (U), esre ise (I), stn ise () ilvesi yaplr: bozuma, girimek, arpma (Trkay 1999: 47). Halit Ziyann verdii bilgilere gre ek hem dz hem de yuvarlak tabanlardan sonra dudak uyumuna baldr. Bu ekte, telaffuzun imlaya yansd grlmektedir. Ek, Viguier ve Carbognanoda dudak uyumuna baldr: grr, bakmak, grmek, kazmak, bakdrtmak, glme, yetimek, yakmaz, karma, uyuturmak (360), deyimek (366), dymek (368); dgmek (62), yap-, al-, kar- (541) (Kartallolu 2005: 333). Bu iki eseri, aa yukar 95 yl sonra Halit Ziyann verdii bilgi desteklemektedir. {-I-} eki 18. yzylda, belki de daha nce dudak uyumuna balanmtr.

100

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

Sonu 18. yzylda yazlan Viguier ve Carbognanonun gramerleri bu yazda incelenen eklerin tamamnn dudak uyumuna balandn gstermektedir. Bu eserlerden aa yukar 60 yl sonra yazlmaya balanan Tanzimat gramerlerinin kendi ilerinde baz eklerin imlas konusunda birlik yoktur. Erken tarihli bir eserde, herhangi bir ek dudak uyumuna bal iken, daha ge yazlan baka bir eserde ayn ek uyumsuzdur, fakat bu eserlerde eklerin deien telaffuzlarna dair bilgiler ok nemlidir. Eserlerin bazlarnda deien telaffuzun imlaya yansd da grlmektedir. mlas kalplam, teden beri ayn ekilde yazlan ekler Tanzimat gramerlerinin bazlarnda deiik ekillerde yer almaktadr. 1850den sonra yazlan bu gramerler sadece ekler hakknda deil, gramerin pek ok dalnda aratrclara ok nemli bilgiler sunmaktadr. ncelenen eserlerde, telaffuzu veya imlasna dair ipular bulunan ekler hakknda unlar sylemek mmkndr:
{-Up} zarf-fiil ekinin {-p}, {-ip} ekli Tanzimat gramerlerinde imlaya yansmamtr, fakat bu gramerlerden bu ekin dz eklinin telaffuzda var olduu anlalmaktadr. {-DUK} sfat-fiil eki Tanzimat gramerlerinde eski dal+vav+kaf/kefli imlasnn aksine dal+ye+kaf/kef eklinde yazlmaktadr. Yine bu eserlerde ye harfinin , i nllerinin yannda u, nllerini de karlad belirtilmektedir. {-DUr-} fiilden fiil yapma ekinin dz ekli bir eserde imlaya yansmtr. Bunu da telaffuzun imlaya etkisi olarak dnmek gerekir. {-U} zarf-fiil eki 1885 ylnda yazlan bir eserde dudak uyumuna gre yazlmtr. Yani, telaffuz imlay etkilemitir. 1908 ylnda baslan baka bir eserde ise ekin kalplam imlas devam etmektedir. {-Ur-} fiilden fiil yapma ekinin ancak 1907 ylnda baslan bir eserde dudak uyumuna gre yazlmas gerektii belirtilmektedir. 1851 ylnda baslan bir eser {-Ur} geni zaman ekinin imlada da dudak uyumuna gre yazlmas gerektiini gstermektedir, fakat 1908 ylnda baslan bir eserde byle bir endie yoktur. {+lU} isimden isim yapma ekinin 1893 ylnda dudak uyumuna bal olarak yazlmas gerektii belirtilmektedir. 1907 ylnda baslan bir eserde ise bu kurala dikkat edilmesi konusunda aklama vardr. {+Um}, {+UmUz} eklerinin telaffuzuna dair bilgi ancak 1927 ylnda baslan bir eserde vardr, ancak ek nlleri imlada gsterilmemitir. {-DI} grlen gemi zaman ekinin telaffuzu ile ilgili 1893 ylnda baslan iki eserde uyar vardr, yani bu eklerin yuvarlak tabanlardan sonra yuvarlak

101

bilig, Gz / 2007, say 43

ekillerinin de bulunduu bu eserlerde belirtilmitir; fakat bu yuvarlak ekiller imlaya yanstlmamtr. {-(I)-} fiilden fiil yapma ekinin dudak uyumuna bal olduu 1885 ylnda baslan bir eserden anlalmaktadr. Bu eserde uyumlu ekiller imlaya da yanstlmtr. Tanzimat gramerlerini yazanlarn eklerin imlas hakknda dncelerine bakldnda; Halit Ziya, Hseyin Cahid ve Midhat Sadullahn her ne kadar telaffuz deise de imlaya dokunulmamas gerektiini savunduklar grlr. Ahmed Cevdet Paa deien telaffuza imlann uydurulmasnn daha doru olacan sylemi, buna ramen kendisinin de kalplam imlaya uyarak yazdn belirtmitir. Tahir Kenn ise imlay telaffuza uydurma taraftardr. Tanzimat gramerlerinin yazarlar telaffuz konusunda okuyucuyu uyarsalar da genel olarak kalplam (allagelmi) imlaya gre eserlerini yazmlardr. mlann telaffuzu yanstmad, telaffuzun da daha nceden deitii unutulmamaldr. Buna zellikle eski harfli metinlerin Trkiye Trkesine aktarlmas esnasnda ok dikkat edilmelidir.

1. zellikle tarih metinlerinin aktarmnda dnemin dil zelliklerine dikkat edilmemektedir. 17. yzylda yazlan Kitb- Mstetbda hazretlerinin, olunmudur, giydirilib, beyndr, pdihmz gibi kelimelerde ekler, dnemin dil zellikleri dikkate alnmadan yazlmtr (Ycel 1988: 2). 2. Bu metinler hakknda daha geni bilgi iin baknz: (Dilaar 1968), (Hazai 1990: 63-73), (Develi 1995), (Duman 1995), (Kartallolu 2005). 3. (Develi1995), (Develi 1998a). 4. (Gmkl 1992), (Gmkl 1997). 5. (Kartallolu 2005). 6. Bat Trkesinde eklerin dudak uyumu bakmndan snflandrlmas ile ilgili olarak baknz: (Timurta 1977); (Johanson 1978-1979); (Brendemoen 1980); (Develi 1995); (Kartallolu 2005). 7. (Duman 1999: 331-359). 8. Bu konuda baknz (Develi 1998) ve (Kartallolu 2005: 370-390).

Aklamalar

Kaynaka
BRENDEMOEN, Bernt (1977-79), Labiyal nl Uyumunun Gelimesi zerine Baz Notlar, Trkiyat Mecmuas, 19: 223-240. CARBOGNANO, Cosimo Comidas De (1794), Primi Principi della Grammatica Turca, Roma. DEVEL, Hayati (1995), Evliya elebi Seyahatnamesine Gre 17. Yzyl Osmanl Trkesinde Ses Benzemesi ve Uyumlar, Ankara: TDK.
102

Kartallolu, Tanzimat Gramerlerinde Baz Eklerin mlas ve Dudak Uyumu ile lgili Uyarlar

(1998a), XVIII. Yzyl stanbul Hayatna Dair Risle-i Garibe, stanbul: Kitabevi. DEVEL, Hayati (1998b), 18. Yzyl Trkiye Trkesi zerine, Dou Akdeniz Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, Say:1, Gazimagosa: 27-36. DLAAR, Agop (1968), Dil, Diller ve Dilcilik, Ankara: TDK. DUMAN, Musa (1995), Evliya elebi Seyahatnamesine Gre 17. Yzylda Ses Deimeleri, Ankara: TDK. (1999), Klsik Osmanl Trkesinde Konuma Dili, 3. Uluslararas Trk Dili Kurultay, 1996, Ankara: TDK: 331-359. GLENSOY, Tuncer, FDAN, Mustafa (2004), Midhat Sadullah, Trke Yeni Sarf ve Nahiv Dersleri, Ankara: TDK. GMKILI, Mehmet (1992), Viguierin Elemens de la Language Turque (Trk Dilinin Unsurlar) Adl Eserinin Ses Uyumlar Bakmndan ncelenmesi, stanbul: stanbul niversitesi (yaymlamam yksek lisans tezi). (1997), 18. Yzyl Trkesinde Ses Hadiseleri, stanbul: stanbul niversitesi (yaymlanmam doktora tezi). HAZAI, G. (1990), Die Denkmler des Osmanisch-Trkei-trkischen in nicharabischen Schriften, Handbuch des trkischen Sprachwissenschaft, Weisbaden: 63-73. DBEN, Emir hem (1999), Abdullah Ramiz Paa, Emsile-i Trkiyye, 1866, Ankara: TDK. JOHANSON, L. (1978-79), Die westoghusische Labialharmonie, Orientalia Suecana, XXVII-XXVIII: 63-107. (1978-79), The indifference stage of Trkish Suffix Vocalism, TDAY Belleten: 151-156. KARAHAN, Leyl, lk, Grsoy (2004), Kavid-i Lisn- Trk, 1893, Ankara: TDK. , Dilek, Ergnen (2000), Hseyin Cahit, Trke Sarf ve Nahiv, 1908, Ankara: TDK. KARTALLIOLU, Yavuz (2005), Klasik Osmanl Trkesinde Eklerin Ses Dzeni (16., 17. ve 18. Yzyllar), Ankara: Gazi niversitesi Sosyal Bilimler Enstits (yaymlanmam doktora tezi). KORKMAZ, Zeynep (1991), Trk Dili ve Arap Alfabesi, Dil ve Alfabe zerine Grler, Ankara: 11-20. ZKAN, Nevzat (2000a), Ahmet Cevdet Paa, Fuat Paa, Kavid-i Osmaniyye, 1851, Ankara: TDK. (2000b), Ahmet Cevdet Paa, Medhal-i Kavid, 1851, Ankara: TDK. PARLATIR, smail, nci, Enginn, Ahmet B., Ercilasun, Zeynep, Kerman, Abdullah, Uman, Nurullah, etin (2006), Tanzimat Edebiyat, Ankara: Aka. SAOL, Glden, Erdal, ahin, Nurgl Yldz (2004), Ahmed Cevat Emre, Trke Sarf ve Nahiv Eski Lisn- Osmn Sarf ve Nahiv, 1923, Ankara: TDK.
103

bilig, Gz / 2007, say 43

TMURTA, Faruk Kadri (1994), Eski Trkiye Trkesi. Gramer-Metin-Szlk, stanbul: Enderun Kitabevi. TOPARLI, Recep (2003), Mufassal Yeni Sarf- Osmn, 1907, Ankara: TDK. TULUM, Mertol (1991). Alfabe ve Alfabemiz zerine, Dil ve Alfabe zerine Grler, Ankara: 23-27. TRKAY, Kaya (1999), Halit Ziya Uaklgil, Kavid-i Lisn- Trk, 1885, Ankara: TDK. VIGUIER, M. (1790), Elemens de la langue turgue ou tables analytiques de la langue turque usuelle, avec leur developpement. Constantinople. YCEL, Yaar (1988), Kitb- Mstetb, Kitbu Meslihil-Mslimn ve MenfiilMminn, Hrzl-Mlk, Ankara: TTK.

104

The Spelling of Some Affixes in the Grammar Books of the Tanzimat Period and Some Warnings Concerning Labial Harmony
Assist.Prof.Dr. Yavuz KARTALLIOLU*
Abstract: During the period when the Arabic alphabet was in use, spelling rules became stabilized after a certain period of time and remained valid until the advent of the Latin alphabet. This stabilized spelling failed to reflect the various changes in pronunciation, which occurred in time. Changes in pronunciation can occasionally be observed not only in grammar books and dictionaries written by foreigners but also in certain works written by Turkish authors. This article focuses on affixes and their spelling and pronunciation as discussed in grammar books written by Turkish authors after the 1850s and evaluates them with regard to labial harmony. The article attempts to identify when these affixes have become consistent with labial harmony and whether or not these harmonious forms have been reflected in rules for spelling. Key Words: Grammar books of the Tanzimat period, Ottoman Turkish, spelling, pronunciation, the morphophonology of affixes

* Abant zzet Baysal University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Liteature / BOLU yavuzkartallioglu@gmail.com

bilig Autumn / 2007 Number 43: 85-106 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: , , , . , , . , , 1850 . : , , , ,

, , / yavuzkartallioglu@gmail.com

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 85-106 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Fahriyeler Inda Osmanl iirinde deal airin Portresi


Dr. Tba Insu SEN-DURMU
zet: Fahriye blmlerinde airin kendini dier airlerden stn konumda gstermek iin u benzetmelere ve mbalaal ifadelere yer verdii ve gereklikten uzak tasvirler ortaya koyduu kaynaklarda tekrarlanr. Hlbuki, 14. yzyldan balayarak Divan iiri gelenei boyunca devam eden fahriye rnekleri gzden geirildiinde, bilinenin aksine, airin bu blmlerde ifade ettii vg kalplaryla ideal bir air nasl olmaldr sorusuna cevap verdii grlmektedir. Bu almada, fahriyelerden yola karak, ideal airlik lleri, tezkirelerde ve divan dibacelerinde yer alan airlik ve iir zerine dnceler ile karlatrlarak fahriye hakknda yeni yarglara varlmaya allacaktr.

Anahtar Kelimeler: Fahriye, kaside, vnme, ideal air

Giri Fahriye blmlerinde airin kendini dier airlerden stn konumda gstermek iin u benzetmelere ve mbalaal ifadelere yer verdii ve gereklikten uzak tasvirler ortaya koyduu kaynaklarda tekrarlanan bir durumdur. Ayn iddia kasidede memduhun (airin vd kiinin) vgs iin de sylenmektedir. vnme, byklenme, bbrlenme, hret, erdem gibi anlamlara gelen ve edebiyat terimi olarak genellikle kasidede, bazen de gazel ve mesnevi gibi trlerde airin kendini vd, felekten yaknd, durumunu kaside sunduu kiiye ilettii, yardm diledii, zaman zaman da yardm dilerken memduhunu vd blmn ad olan fahriye, 14. yzyldan itibaren kullanlan ve en yaygn nazm ekillerinden olan kasidenin kn takiben, bu nazm eklinde asl blm olarak hemen her iirde yer almtr.
14. yzyldan balayarak Divan iiri gelenei boyunca devam eden fahriye rnekleri gzden geirildiinde, bilinenin aksine, airin bu blmlerde ifade ettii vg kalplaryla ideal bir air nasl olmaldr sorusuna cevap verdii

Bakent niversitesi, Fen-Ebediyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / ANKARA isinsu@bilkent.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 107-116 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

grlmektedir. airlik ve iir olarak iki ynden deerlendirmeye tabi tutacamz bu rnekler, ayn zamanda tezkirelerde ve divan dibacelerinde yer alan airlik ve iir zerine dnceler ile de benzerlik gstermektedir. Farkl trdeki rneklerde ortaya kan bu rtme, toplumsal yapdaki iire ve aire baktaki mterek noktay gstermektedir. Bylece fahriyelerde yer alan benzetmelerin uzak veya abartl rnekler deil, gerek ve olmas gereken tanmlar olduunu grrz. Fahriyelerde yer alan bu nitelendirmeler incelendiinde, ortaya ideal airin portresi kmaktadr. Kasidelerin medhiye blmlerinde de benzer bir tablo grnmektedir. Bu yaklam Osmanl toplumunda ok yaygn bir tr haline gelen Siyasetnamelerde de grmek mmkndr. Bu tr kitaplarda devletin ileyii, ehrin ynetimi, idare ekilleri ve ideal bir yneticinin sahip olmas gereken zellikler yer almaktadr. Siyasetname kitaplarnda dorudan yneticilere seslenilerek ortaya konan ideal olan yanstma dncesi, kasidelerde dolayl olarak bu dnceyi ortaya koyma eklinde karmza kmaktadr. Kasidelerde abartl bir slupla dile getirilen zellikler, vlen kiinin gerek anlamdaki birebir karl deil, o konumdaki ideal kiinin zellikleridir. air, olaanst zellikler ykledii memduhuna dolayl olarak olmas gereken noktay iaret etmektedir. Yani vlen kii o sfatlarn hepsine sahip olmasa bile, bu st konuma ulamak iin uyarlm olacaktr. Kasidelerin medhiye blmnde, vlen kii iin kullanlan sfatlara dikkat edildiinde bunlarn adalet, cmertlik, ltuf, iyi ynetim, gelecei grme ve bunlara ynelik tedbirler alma, kahramanlk gibi ideal bir yneticinin sahip olmas gereken zellikler olduu grlmektedir. rnein Nefye gre etkili ve baarl bir ynetici olmann ilk art adaletten ayrlmamaktr. Bu yzden o, yazd medhiyelerde padiahlarn bu ynlerine arlk vermi, onlar adalette Hz. mere ve Nirevna benzetmitir: lem-r ehriyr- dd-gster kim cihn Devr-i adlinde nizm- ahd-i Nirevn bulur (nver 1987: 48) (O, imdi cihan ssleyen ylesine bir adalet datcsdr ki, onun adil dneminde Nirevan devrindeki adalet dzeni grlr.) smail nver, airlerin padiahlarn grnen tablosundan ok, olmas gereken portresini yansttklarn belirtmektedir. Srekli adil olarak tanmlanan bir hkmdarn lkesinde zulm ve kargaann meydan bulamayacan syleyen yazar, 17. yzyl gibi Osmanl topraklarnda fitne ve kargaann kol gezdii bir dnemde, padiahlarn fitneyi ortadan kaldrdklarn sylemenin ve onlar bu ynyle vmenin ancak bir temenni olarak deerlendirilebileceini ifade etmitir (1987: 49). nverin bu dncesi doru olmakla birlikte, airlerin bu trl ynlendirmelerinin bir temenniden daha te bir durum olduunun alglanlmas ve dikkate alnmas gerekmektedir. yle ki, byle bir yaklam ile Osmanl toplumunda kaside, airlerin sadece caize almak anlay ile rettikleri iir olmaktan kp ynlendiricilik ilevi kazanmaktadr.
108

sen-Durmu, Fahriyeler Inda Osmanl iirinde deal airin Portresi

Kasidelerin fahriye blmleri, ideal air portresi asndan incelendiinde, airlik ve iir lleri olarak iki grup karmza kmaktadr. Konu ile ilgili vereceimiz rnekler, kendi dnemlerinde fahriye blmlerinde air ve iir zerine deerlendirmelerde bulunmu olan airlere aittir. Ele alacamz ilk grup, iir lleri ad altnda toplanabilir. Bunlar da, anlamn orijinallii ile ednn ve slubun gzellii olarak iki ayr balkta deerlendirilebilir. Bu gruplar rneklerle birlikte yle verebiliriz:

1. iir lleri a- Anlamn Orijinallii iirin ve anlamn orijinallii meselesi fahriyelerde en ok ele alnan konudur. Osmanl toplumunda iirin gelimeye balad 15. yzyldan itibaren kendilerini adalar, Arap veya ran airleri ile karlatrarak bir rekabete giren divan airleri iin en nemli l daima orijinallik olmutur. iirin orijinal, alnt ya da eviri olmas sorunu dnem kaynaklarnda zerinde ok durulan konulardr. Fahriye blmlerinde anlamn orijinal olmas, daha nce kimse tarafndan ele alnmayan imgeler, yeni retilmi manalar, yaratc bir hayal gc ve katksz dnce olarak alglanmtr. Bu meselenin Divan airleri tarafndan her dnemde gndemde tutulduu, airlerin fahriye blmlerinde bu durumu pek ok kez ve farkl kavramlarla ifade etmelerinden anlalmaktadr. Bikr-i fikr, bikr-i man, dil-i pk, ende, hayl, himmet-i fikr, ince hayl, kilk-i ter, lafz- pk, man-y gzde, nazm- pk, nazm- ter, nkte-br kalem, nkte-i nazm, nkte-i pr-mani-i kelm, rengn fikr, rengn sz, rengn muhayyel lafz, shn- pk, ir-i pk, ir-i ter, tze er, tze sahfe-i iir, tuhfe-i mazmn ve zebn- tze gibi kavramlar, fahriyelerde geen ve orijinal anlamna gelen ifadelerdir. Sz konusu ifadeler, ilk dnem rneklerinde sade ve sfatsz kullanmlar ile fahriye blmlerinde yer alrken, ilerleyen yzyllarda baka kelimelerle de birlikte kullanlarak eitlilik kazanmtr. Bu durum, fahriye blmlerinin slupsal geliimini gstermesi asndan da nemli olarak deerlendirilebilir. Aada konu ile ilgili farkl airlerden verdiimiz rnekler zerinde de bunu grmek mmkndr:
1. Bikr-i fikrim o kadar h u dil-rdr kim Rek ider gamzesine zhre-i fettn- felek (Nef 1993: 126) (Benim el dememi dncelerim, ylesine batan karc ve gnl alcdr ki, felein ok fettan olan Zhresi gamzesini kskanr.) 2. Benim ol nev-sl nev-yn-i shen Tze mazmn u maniyle tol endem (Hamet 1995: 185) (Yeni tarz ve orijinal iirler syleyen air benim ki, dncem yeni mazmun ve manalarla doludur.)
109

bilig, Gz / 2007, say 43

3. B-huss benm ol ir-i s-hikmet Kim olur kilk-i term mucize-perdz- hikem (Mezk 1991: 233) (O s gibi hikmetli air benim ki, orjinal kalemim mucize dolu hikmetler syler.) 4. Sanrlar katre-i hn salr tg- zebnmdan Szm olduka rengn-fikr ile ykut- rmmn (Nef 1993: 83) (Szm orijinal fikirlerden ve krmz yakuttan olutuka, benim dil klcmdan kan damlalar salr sanrlar.) Yukardaki rnekler, airlerin kendilerini yceltme amal yazdklar beyitlerdir. rneklerin ortak noktas, airlerin, kendi konumlarndaki airlerden ayrc vasf olarak, iirlerinin orijinallii noktasn gndeme getirmeleridir. rnein, ilk beyitteki, fikir ve mana kelimeleri ile birlikte kullanlan ve yeni bir tarz veya ekil ortaya koyma anlamnda kullanlan bikr sfat, yukarda da ifade ettiimiz gibi, 15. yzyl rneklerinde sadece szn veya iirin bkir olmas olarak sade bir ekilde kullanlm iken, zellikle 17. yzyl rneklerinde baka kelimelerle de birlikte kullanlarak eitlilik kazanmtr. Nef, rnekte el dememi dncelerini, batan karc ve gnl alc bir gzele benzetmektedir. Benzer ekilde nc rnekte Mezk, orijinal kaleminin, s gibi mucize dolu hikmetler sylediini ifade etmektedir. air, Nefnin kulland bikr sfat yerine, iirinde ayn anlama gelen ter kelimesini kullanmaktadr. Drdnc beyitte ise Nef, orijinal fikir anlamna gelen rengn kelimesini tercih etmektedir. Divan iirinde orijinal anlamnda kullanlan ve dil, lafz, nazm, suhan, ir gibi eitli kelimelerle birlikte kullanlan pk, temiz, ar, katksz, anlamlarn; ende orijinal dnce anlamn; ter ve taze, kilk, nazm ve ir kelimeleri ile birlikte kullanlarak yeni anlamn; rengn ise, orijinal fikir anlamnda kullanlmakla birlikte, renkli, parlak, latif, gzel, ho anlamlarn da karlamaktadr. Sz konusu ifadeler iin standart bir kullanm olmad, her airin kendi hayal gcne gre kullanmlar ortaya koyduu sylenebilir. 16. yzylda yaam olan Latf de divan iirinde ok tartlan orijinallik meselesine tezkiresinin nsznde genie bir yer ayrm ve anda airle air geinenin birbirinden seilemez olduunu, iir meselesinin lsnn bozulduunu belirtmitir. Pek ok kiinin divan tertip ettii halde kendine has bir manaya sahip olamadn ve alnt ya da bakasnn aznda inenmi binlerce vezinli nazm meydana getirdiklerini ifade eder. Latf iin l, oluturulan bu manzumelerin airlerin kendilerinin orijinal rnleri olup olmaddr. Bu yzden o, airleri iki gruba ayrmtr: El dememi dnceler ve kendine has hayallere sahip olabilen yaratc, yeni eyler ortaya koyabilen airler, birinci grubu meydana getirirler, Bunlar dnyada az bulunurlar. Bir ksm ise sadece vezinli sz syleme110

sen-Durmu, Fahriyeler Inda Osmanl iirinde deal airin Portresi

ye yetenekli olup doru yanl azlarna geleni sylerler. Bununla da kendilerini gerek air sanp byk air sayarlar. airler arasnda bu seviyedeki hner hemen hi makbul deildir. (sen 1999: 32) Latf yannda intihal ya da sirkat ad verilen eser alma olay ve orijinallik meselesine pek ok air eitli vesilelerle deinir. Tezkirelerde ve airlerin iir dnyalar hakknda yaplan almalarda da bu meselenin hayli geni yer almas ve orijinallikle ilgili kavramlarn karl olarak ayn veya benzer kavramlarn kullanlmas yukarda belirttiimiz gibi hem bir tutarllk salamakta, hem de fahriyelerin gerekilii konusunda bize bir kant olmaktadr. rnein, Seh, Latf ve k elebi gibi 16. yzyln nde gelen tezkirelerinde man ve fikir kelimelerinin bikr, garbe, acbe, hayal gibi sfatlarla ok kullanlm olmas bunun gstergesi olarak dnlebilir. Bu tutarllk durumu aada ele alacamz ikinci grup iin de geerlidir.

b- Ednn ve slbun Gzellii Bu balk altnda deerlendirmeye tabi tutacamz sfat ve kavramlar, airlerin onlar meslektalarndan ayran ve stn konuma getiren kendilerine has kullanmlarn karlamaktadr. Fahriye blmlerinde anlamlar itibariyle slup erevesinde dnlebilecek ok eitli sfatlar yer almaktadr. Er- mevzn, ho ed, hsn-i ed, hsn-i tbir, keml-i nazm, man-y rengn, mg-br sz, nzik hayl, nazm- bedi, nazm- feshat, nazm- latf, nazm- rengn, nazm- selset, nazm- rn, nefahat-i shen, Pkize-ed, pkizegevher, pr-sz u nzik sz, reng-i ed, rengn ed, shn- rn, evketne tarz- er, ir-i garr, rn sz, rn nazm, tarz- cedd, tarz- hs, tarz- nevyin, tarz- h ve tarz- tze kelimeleri, fahriyelerde yer alan ve ednn ve slubun gzelliini ortaya koyan ifadelerdir. iirin vezinli olmasn iyi iirin olumas iin l sayan Nev-zde Aty (.1618), bunu yle ifade eder: Eger er- mevznum eger sr- menrum Bulanlar gevher-i sencde v nakd-i revn buld (1994: 345) (Benim vezinli iirlerimi ve ortaya serilmi eserlerimi bulanlar, ll gevherler ve kymetli nesneler bulmu olurlar.) Bunlarla birlikte, szn misk dolu olmas, hayalin nazik olmas, iirin bir btnlnn bulunmas ile beraber yumuak, ho, gzel manalarna gelen latf, ifadenin kusurlu olmamas anlamn karlayan fash, szn akc olmas anlamna gelen sels, parlak, gzel, gsterili manasndaki garr, ho, hsn, pkize, rengn gibi farkl kelimelerle kullanlan ed, szn etkili yani pr-sz olmas gibi ok eitli rneklemeler fahriyelerde yer almaktadr. Buraya kadar ele aldmz rneklemeler iire ait olan ve iyi iirin oluabilmesi iin l kabul edilebilecek tanmlamalard. imdi iyi ve ideal bir air saylabilmek iin fahriyelerde yer alan rneklemelere bakalm.
111

bilig, Gz / 2007, say 43

2. airlik lleri Yukarda belirttiimiz gibi fahriyelerde yer alan kavramlar ve tanmlamalar, tezkirelerde, dvan dibcelerinde ve air ile iir zerine yaplm olan deerlendirmelerde yer alan tanmlamalar ile rtmektedir. iir ile ilgili belirttiimiz ayn durum airle ilgili deerlendirmeler dikkate alndnda da ortaya kmaktadr. Fahriye blmlerinde, yaradltan kaynaklanan birtakm zelliklerden, kltr ve tecrbeye, bilimsel yetiye, yetitiricilik konumuna kadar pek ok konuda tanmlar yer almtr. yi air saylmann ls, ncelikle yaradltan kaynaklanan birtakm zelliklerden ileri gelir. Bu da fahriye blmlerinde tab ve tabiat kelimeleri ile ifade edilmitir. airlerin doutan birtakm sanat zevk ve yeteneklerine sahip olma durumu fahriyelerde olduu gibi tezkirelerde de zerinde ok durulan kavramlardan biridir. Tezkireci hemen her airin bu ynne deinir ve onda byle bir yaradl veya gcn varln, yokluunu, nitelik ve niceliklerini bize tantp deerlendirmeye alr (Tolasa 1983: 195). Filiz Kl, yaradl anlamn karlayan bu kelimenin tezkirelerde ok sk kullanldn belirtmitir: Tab, 17. Yzyl tezkirelerinde airlerin yaradl hlini ifade eden kelimelerin banda gelenidir. Say olarak dier kelimelerle kyaslanamayacak kadar stnle sahiptir. Lugatlarda Tabiat, huy ve yaradl olarak manalandrlan kelime, tezkirelerde bu genel kullanmn dnda, sanatla ilgili, sanata meyilli, sanat zevk ve kabiliyetine sahip olu hli gibi, zel bir anlam kazanr ve dorudan doruya air yaradl karlar. Ele aldmz tezkirelerde ok eitli kullanl ve man nansna sahip olan bu kelime baz tavsf ve tebihlerle rlmtr. (1998: 252) Tezkirelerde zerinde ok durulan bu durumun Kln da ifade ettii gibi baz tavsif ve tebihlerle kullanlm olarak fahriyelerde de ska karmza kmas, yukarda belirttiimiz tutarllk konusu erevesinde, doal olmaldr. Fahriye blmlerinde, blend, pk ve h sfatlar bu kavram ile kullanlmlardr: Tab- pkmdr o ser-eme-i man ki eder Rehas b- hayt- suhana sakky (Nil 1990: 36) (Mana emesinin banda, damlas iire lmszlk veren suyu datan sk, benim temiz yaradlmdr.) Fahriyelerde yer alan iyi air saylma lleri arasnda en ok zerinde durulan hususlardan biri, airin yetitiricilik ilevi kazanmasdr. Yetitiricilik konumunda olmak ile, airin iir konusundaki bilgisi, tecrbesi, anlay, kavray ve eletiri gc kastedilmektedir. Tolasaya gre air, iir yazma becerisini kazanma yollarnn gstericisi veya reticisi olmas bakmndan std kabul edilmitir (1983: 262). zellikle 17. yzyln kendine gveniyle n plana kan airlerinde bu durum daha ok karmza kar. Bu yzyl airlerinden Kadr:
112

sen-Durmu, Fahriyeler Inda Osmanl iirinde deal airin Portresi

Benem ol ndire-zer-dz- lem kim zamanumda Gelr her ehl-i dil tahsil iderler ilm irfn (1997: 31) (Ben dnyann yle usta airiyim ki, airler gelip benden bilgi ve irfan alrlar.) derken bu zelliini vurgulamtr. Gnl ve marifet bilgisi anlamna gelen irfan da ilim kelimesinden daha sk olarak fahriyelerde karmza kar. Dery-y irfan olmak, mr-liv-y irfn olmak vey hsrev-i shib zuhr- irfn olmak gibi tanmlamalar iyi air olmann gerekleri arasnda yer almaktadr. Bununla birlikte, bz-y fikretinde kuvveti olmak, saf-ikf- uar-y be-nm olmak, cihn- many musahhar eylemek, derd-i pern-i dnyya dev olmak gibi iyi air saylabilme llerini sralamak mmkndr. Divan edebiyatnn giderek gelitii 15. yzyldan itibaren zellikle bu dnem airleri, kendilerini ran ve Arap airleri ile karlatrarak bir l fikri ortaya koymulardr. Bazlar: Ey sfat Mustaf Cfer keml-i nazm ile Prsun Selmn v Tz diln Hassndur (Tci-zde Cfer 1983: 137) (Ey zellikleri Mustafaya benzeyen Cafer, iirindeki olgunluk ile Farsann Selmn ve Arapann Hassnsn.) diyerek iirde kendilerini nl Arap airi Hassanla e tutmay iyi air olma ls sayarken, yine bu dnemde baka airler, Trk dilinin Selmn olmak vey nazm- feshatte bn Hsam olmak gibi ller ortaya koymulardr. 16. yzyldan sonra Osmanl airlerinin bu tutumu deimeye balam ve bu dnemden sonra kendi airlerini rnek almaya balamlardr. Bunun gzel rneklerinden biri Fehm-i Kadme ait olan u beyitte grlebilir: Ya rfyem ya Hkn disem bu tab ile ciz Ki itdm Rm u Msr gbta-geh rz u irvana (1991: 146) (Bu yaradl ile ya rfyim, ya Hknyim. Zr Anadolu ve Msr raz ve irvann gbta ettii yerler yaptm.)

Sonu Yukardaki rnekler deerlendirildiinde, Osmanl toplumunda fahriyelerden yola karak ideal iirin ve airin genel izgilerine ulalabilecei grlmektedir. Btn bu deerlendirmeler gstermektedir ki fahriye blmleri, bize sadece, ideal bir air ve iir nasl olmaldr sorusunun cevabn deil, ayn zamanda bu anlaytan yola karak bu blmlerde ifade edilen benzetme kalplarnn tutarl ve gereki tanmlamalar olduu sonucunu verir. Ancak, bir noktay unutmamak gereklidir. Fahriye rnekleri, yukarda da belirttiimiz gibi yzyllara gre hem ekil, hem de ierik asndan farkllk gstermekte113

bilig, Gz / 2007, say 43

dir. Fahriyelerin beyit saylar, trlere gre dalmlar ve kasidenin iinde dier blmlere gre konumu gibi yapsal ve ierik zelliklerine bakldnda, fahriyenin ilk rneklerini grdmz 14. yzylda air, kendini vmekten ok vd kiiden birtakm talepleri olan biri konumundayken, 16. yzyldan sonra iirlerde giderek fahriyenin asl zellii olan kendini vmenin n plana kt sylenebilir. Dolaysyla Osmanl iirinde ideal bir air nasl olmaldr sorusunun da kesin ve belirli tek bir cevab bulunmamaktadr. Bu durum, iir lleri bal altnda da grlmekle birlikte, daha ok airlik lleri konusunda dikkati ekmektedir. Nef ile bir dnm noktas yaayan fahriye gelenei, bu dnemden sonra ran ve Arap airlerini kk gren ve Anadolu airlerini ycelten bir konuma brnmtr. Ancak, konu ve isimler yzyllara gre farkllk arzetse de bir ideallik portresine btn dnemlerdeki fahriye rneklerinde rastlamak mmkndr.

Kaynaka
FEHM- KADM (1991), Fehm-i Kadm, haz. Tahir zgr, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar. HAMET (1995), Hamet Divan, Hayat-Edeb Kiilii- Eserleri ve Divann Tenkidli Metni, haz. Mustafa Aslan, yaymlanmam doktora tezi, Kayseri: Erciyes niversitesi. KADR (1997), Kadr, Hayat, Edeb Kiilii ve Divannn Transkripsiyonlu Metni, haz. Mehmet Klahlolu, yaymlanmam master tezi, Konya: Seluk niversitesi. KILI, FLZ (1998), XVII. Yzyl Tezkirelerinde air ve Eser zerine Deerlendirmeler, Ankara: Aka Yaynlar. LATF (1999), Latf Tezkiresi, haz. Mustafa sen, Ankara: Aka Yaynlar. MEZK (1991), Mezk Hayat, Edeb Kiilii ve Divannn Tenkidli Metni, haz. Ahmet Mermer, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar. NL (1990), Nil Divan, haz. Haluk pekten, Ankara: Aka Yaynlar. NEF (1993), Nef Divan, haz. Metin Akku, Ankara: Aka Yaynlar. NEV-ZDE ATY (1994), Nev-zde Atay Divan, Ksm Tahlil-Metin, haz. Saadet Karakse, yaymlanmam doktora tezi, Malatya: nn niversitesi. TC-ZDE CFER ELEB (1983), The Life and works of Tci-zde Cafer elebi, With A Critical Edition Of His Divan, haz. smail Ernsal, stanbul: stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar. TOLASA, HARUN (1983), Seh, Latf, k elebi Tezkirelerine Gre 16. y.y. da Edebiyat Aratrma ve Eletirisi, zmir: Ege niversitesi Edebiyat Fakltesi Yaynlar. NVER, SMAL (1987), vg ve Yergi airi Nef, lmnn yzellinci Ylnda Nef, Ankara: Atatrk Kltr Merkezi Yaynlar.

114

A Portrait of the Ideal Poet as Reflected in Fahriye in Ottoman Poetry


Dr. Tba Insu SEN-DURMU

Abstract: In various sources on Ottoman poetry it is often argued that the major aim of the poet in writing fahriye is to prove his superiority to other poets and that for this purpose the poet employs highly exaggerated metaphors and expressions and makes descriptions highly removed from reality. When the examples of fahriye of the Divan poetry tradition from the 14th century onwards are analyzed, however, it can be seen that the poets major aim in employing elaborate patterns of praise is not to prove his superiority to others but to answer questions as to what an ideal poet should be like. This study attempts to evaluate the fahriye form anew by comparing thoughts on poetry and the poet found in tezkires and divan prefaces with the qualities of an ideal poet as suggested in the fahriye sections of Ottoman poetry. Key Words: Fahriye, kasida, self-praise, ideal poet

Bakent University, Faculty of Science and Letters / ANKARA isinsu@bilkent.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 107-116 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

(- )
-
: , , , . , 14. , . , , . : , , ,

, / isinsu@bilkent.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 107-116 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?


Yrd.Do.Dr. smail ULUTA
zet: Bu yazda metatez diye adlandrlan ses deimeleri ile Trkenin hece sistemi arasndaki ilikiyi aratrdk. Kullandmz rnekler Trkenin azlarndan ve Hasan Erenin Trk Dilinin Etimolojik Szlnden alnd. Metatez olay nedensiz ve mekanik bir ses deiiklii deildir, bilakis Sonorantlk Sralama Prensibi (SSP) tarafndan dzenlenen Trkenin hece sistemiyle yakndan ilikilidir. Anahtar Kelimeler: Metatez, Sonorantlk Sralama Prensibi (SSP), Trke

1. Giri Bu yazda1, Trkede zellikle azlarda ok sk grlen metatez olay ile Trkenin hece sistemini ele alp, aralarnda bir iliki olup olmadn aratracaz. 2. Metatez Metatez bir sz birlii iindeki seslerin yer deitirmesi olarak tanmlanabilir. Ancak yer deitiren birimlerin hangilerinin metateze konu saylaca hususunda dil aratrmaclar arasnda tam bir uyuma olduu sylenemez. Baz aratrmaclar konsonlarn yannda vokallerin hatta hecelerin yer deitirmesini de metatez olaynn iine alr. David Crystal Ansiklopedik Dil ve Diller Szlnde metatez olaynn gerekletii alan olarak kelimeden daha byk sz birliklerini, cmleyi gsterir ve yer deitirenlerin de sesler, heceler hatta kelime ve dier birlikler olduunu ifade eder: An alteration in the normal sequence of elements in a sentence-usually of sounds, but sometimes of syllables, words, or other units (Crystal 1992, ilgili madde). Mario Pei Dil Bilimi Terminolojisi Szlnde metatezi sentaksa ve kelimeye bakan iki ynyle tanmlar. Ona gre sentaks seviyesinde gerekleen metatez, cmledeki kelime srasnn deimesidir, kelime ya da kelime gruplar seviyesinde meydana gelen metatezde ise seslerin yeri deiir: 1. On the syntactical level, change of word order in the sentence. 2. Historically, sporadic sound change whereby there is a transposition of the order of sounds within the

Balkesir niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / BALIKESR ismailulutas@yahoo.com

bilig Gz / 2007 say 43: 117-132 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

word or between words (Pei 1966, ilgili madde). Konuma dilinden yaz diline geip kalc olan metatez rnekleri genellikle komu seslerin yer deitirme rnekleridir. (Sturtevant 1973: 51-52). Bloomfield ise metatezi ksaca bir kelime iindeki iki fonemin yer deitirmesi olarak tanmlar. (1979: 391) Trke gramer aratrmalarnda kelime iindeki iki ses ya da ses grubunun yer deitirmesinin metatez olarak adlandrldn gryoruz. Bu ses ya da ses gruplar birbirlerine yakn veya uzak olabilir. Yer deitirme olay, komu iki ses arasnda meydana geliyorsa yakn metatez, uzak sesler arasnda meydana geliyorsa uzak metatez adn alr. Aratrmalarda rnekler genellikle nszlerin yer deitirmesinden verilir, nsz ve nlnn yer deitirme rnekleri daha azdr. Yukardaki tanmlardan anlalaca gibi metatezde yer deitirme ilemine hem nller hem de nszler dahil olur, ancak genellikle rnekler hep nszler arasndaki yer deitirmelerinden verilir. Baz aratrmaclar metatezi sadece nszler arasndaki yer deitirme olarak tanmlam ve rnekleri bu eit yer deitirmelerinden vermilerdir. rnein, Tuncer Glensoy nszlerde yer deitirme (metathesis), (Glensoy 1988: 69)., Emin Kalay Trke kelimelerde, sonra gelmesi gereken bir nsz sesin dier nszlerden veya nszden nceye alnarak telaffuz edilmesi olarak izah ettiimiz yer deitirme hadisesi... (1988: 57), Ahmet Buran komu nszler arasnda ve komu olmayan nszler arasndaki yer deitirmeleri (1997: 57), Zeynep Korkmaz Kelime iinde yan yana bulunan ift nszlerin veya komu hece nszlerinin yer deitirmesi (1994: 84), Ahmet Gnen baz kelimelerdeki komu veya uzak nszlerin yer deitirmesi (2000: 82). Trke gramer almalarnda metatez, deiik zamanlarda aratrmaclar tarafndan yer deitirme, gme ve ses aktarm adlaryla da incelenmitir. Bu incelemelerde ses olaynn arkasnda yatan sebebin ne olduu tam olarak ortaya konulamamtr. Dier ses deimelerinde grdmz belirli ller ne yazk ki metatezde aka karmza kmaz. Tuncer Glensoy yer deitirmenin arkasnda konumay kolaylatrmak iin kelimedeki nszlerin boumlanma noktalarnn kolaydan zora doru sralanmasnn yattn ileri srer (Glensoy 1988: 69). Ahmet Buran ve erife Ora metatez olayn genel bir kurala balamann zor olduunu belirttikten sonra, metatezin ana sebebinin nszlerin karlamalarndan doan syleyi zorluklarn giderme abas olduunu ifade ederler (Ora 2003: 94). Rize azlarn inceledii almasnda Turgut Gnay da metatez olaynn arkasnda syleyi kolayl salama isteinin yatt grndedir (1978: 97). Gnay Karaaa ise Trkenin art zamanl metatez rneklerini ele ald yazsnda, Trkedeki metatez hadisesinin ses sisteminden kaynaklanan bir deime olmad aksine meka118

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

nik bir deime olduu ynnde gr belirtir (1991: 85). Gerekten de metatez ile Trkenin ses sistemi arasnda bir iliki var olabilir mi? Biz bu muhtemel ilikiyi Trkenin hece yapsnda arayacaz. Trkiye Trkesindeki metatez olayn e zamanl ve art zamanl rneklerle Trkenin hece yaps temelinde deerlendireceiz. Sorumuzun iki muhtemel cevab udur: 1. Trkede metatez olay tahmin edilemeyen, tamamen mekanik bir deimedir. 2. Trke metatezdeki deimenin arkasnda Trkenin ses sistemi yani hece yaps yatar.

3. Trkenin Hece Yaps ve Sonorantlk Sralama Prensibi (SSP) Trke de dahil olmak zere birok dil, hecede ekirdek grevindeki nlden nce ve sonra gelecek olan nszleri snrlamak zere baz ses kurallarn uygular. Buradaki snrlamay genel olarak sonorantlk (sreklilik) hiyerarisi belirler. (Jensen 1993: 52; Goldsmith 1990: 111; Kenstowicz 1994: 254)
Trkenin hece yapsna gz attmzda, seslerin (nl ve nszler) sonorantlk bakmndan hiyerarik bir dizim iinde olduunu grrz. Sonorantlk Sralamas Prensibi (Sonority Sequence Principle, bundan sonra ksaca SSP olarak anlacaktr) olarak adlandrabileceimiz kurala gre, hece yapsnn ekirdeini oluturan nlnn nnde ve arkasndaki sesler (nszler) sonorantlk bakmndan hiyerarik olarak sralanmaldr. Sonorantlk Sralamas Kuralna gre nlnn nnde ve arkasnda gelen nszlerin sonorantlk dereceleri nlden uzaklatka azalr. Hecenin nls sonorantlk bakmndan zirvedir. Sonorant sesin karlmasnda hava akm engelle karlamaz veya karlasa bile hava yolu tamamen kapanmaz. Patlamal nszler dndaki seslerin hepsi farkl derecelerde sonorantlk zellii sergiler. Sonorantlk derecesi bakmndan seslerin en sonoranttan en az sonoranta doru sralanmas yledir: nller, yar nller, akclar, nazallar, szclar, patlamallar. Sonorantlk Derecelerine Gre Trke Sesler: 1. nller : a, e, , i, u, , o, . (nllerin de sonorantlk dereceleri farkldr ama konumuzla ilgili olmad iin burada ayrntya girmiyoruz.) : l, r : n, m : s, z, , f, j, v, , h2

2. Yar nller : y, (w) 3. Akclar 4. Nazallar 5. Szclar

6. Patlamallar : b, c, d, g, p, , t, k.

119

bilig, Gz / 2007, say 43

Baz dillerde hece kat bir biimde KV (konsonant-vokal) eklinde dzenlenir, doal olarak bu dillerde hecenin son sesinde (kodasnda) nsz yer almaz (rnein Fiji, Havai dilleri, Goldsmith 1990: 128). Baz diller de Trke gibi n seste (onsette) sadece bir nsze izin verir. Bilindii gibi Trkede hecenin ekirdei olan nlnn nnde sadece bir nsz yer alabilir, bu durumda SSP kuralnn hiyerarik sralama ortamn ihlal edecek bir gelime mmkn olamaz. ekirdek nlnn arkasnda Trke iki nsze izin vermektedir ve bu nszlerin sralamas sonorantlk derecesine gre hiyerarik olarak yaplr. Trkede burada izin verilen nsz iftleri bu sralamay ihlal etmeyen iftlerdir: -rt, (sert), -yt (ayt-), -lt (alt) vb. Yukarda hecenin blmleri iin birtakm terimler kullanld, bunlar yeniden ksaca verip aklamak, sanyorum, doru olacaktr. Bir hecede u blmler bulunur: ekirdek (nucleus): hecenin nls, n ses (onset): nlnn nndeki nsz veya nszler, Son ses (koda) nlden sonraki nsz veya nszler, Rhyme: ekirdek ve son sesin oluturduu birlik. Trkede hece, aadaki biimde oluur: (K) V (K) (K) Parantez iindeki seslerin yani nszlerin hecede yer almas zorunlu deildir, eer yer alrlarsa n seste nsz tek olduundan SSP kuralnn devreye girmesi gerekmez. Ancak vokalden sonra iki nszn gelmesi durumunda SSP kural devreye girer, ikinci nsz sonorantlk derecesi ynyle nndeki nszden dk deerde olmaldr. Trkede vokalden sonra gelen iki nszden ikincisinin daima patlamal nsz olduunu grrz, vokalden sonraki ilk nsz ise; szc (ast), nazal (ant, semt), akc (sert, ark) veya yar nl (ayt-) olabilir. Tekrar sylemek gerekirse, yazmzda metatez olaynda sonorantlk sralamasnn bir etkisi olup olmadn, yani metatez olayn bu sralamann tetikleyip tetiklemediini aratryoruz.

4. Metatez rnekleri ve nceleme Yazmzda kullandmz metatez rnekleri, Keban-Baskil-An, Ktahya, Afyon, Elaz, Edirne, Urfa, Elaz, Diyarbakr, Mula, Krehir, Kars, Malatya, Rize, Gney-Bat Anadolu, Irak Trkmen Trkesi azlarndan ve Hasan Erenin Etimolojik Szlnden alnmtr.

120

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

4.1. nl-nl Metatezi Edirne az:


manevra > menavra, rzasylan > razsnnan, dikine > dikeni. nl-nl metatezinde SSP tetikleyici sebep deildir, bu deimelerin baka sebepleri olabilir.

4.2. nl- nsz Metatezi


Eren Etimolojik Szlk: sarmsak > sarmsak, yan > iyan (Trkmencede) Edirne az: komisyon > kumsiyon, Recep > Ercep, mzayede > imzayede. Mula az: Recep > Ercep. Urfa az: sarmsak > sarmsa, yirmi be > girim be, uyku > yu. Zonguldak-Bartn az: yirmi be > yirim be, Burada da SSPnin etkisi yoktur. Baka fonetik sebepler olabilir, mesela Recep > Ercep deimesi Trkede bata r nsznn olmamasyla ilgilidir. 4.3. nsz- nsz Metatezi Bunu Uzak Metatez ve Yakn Metatez olarak iki blmde inceleyebiliriz.

4.3.1. Komu Olmayan nszler Arasnda (Uzak Metatez)


Eren Etimolojik Szlk ard > arct gzel kokulu yapraklarn kn da dkmeyen bir aa tr, cemek > mecek amur kazmak iin vendirenin ucuna taklan demir, bget > bvet > gbet (azlarda) bir akar suyu tutmak iin yaplan engel, bent, baraj, torgay > toygar toygar kuu, ayr kuu, tarla kuu, *isbite > *sbte > stbe boyaclkta kullanlan zehirli, bazik kurun karbonat, vgn > fkn srgn, filiz, domalan > dolaman toprak iinde yetien bir eit mantar, kalagan > *kalgan > kangal deve dikeni, kelebek > kebelek, karlga > kargla krlang, kuzay > (kuzey) > kuyaz, nimtan >
121

bilig, Gz / 2007, say 43

mintan yakasz, uzun kollu erkek gmlei, nezgep > nezbek kadn bal, araba > abra (Altay-or lehesi). Afyon az: bulgur > burgul. Edirne az: haydin > hadiyin, kavanoz > kanvuz, rezillik > ilezirlik. Elaz az: ileride > iralda, ziyaret > zirayet. Gney-Bat Anadolu az: rezil > zeril. Irak Trkmen Trkesi: gster- > grset-. Kars az: general > gerenal, gster- > grset-, yalvar- > yavral-. Keban-Baskil az: ziyaret > zirayet, ileride > iralda. Krehir az: ileri > ireli, gster- > grset-, bulgur > burgul, dn > nd, lanet > nalet. Ktahya az: lezzetli > zelletli, mendil > meldin. [Burada SSPye uygunluk var.] Malatya az: bulgur > burgul, ileri > ireli, gster- > grset, dn > nd, alvar > avral, zahire > zarha, ahiret > arhat,. Mula az: cereyan > ceyran Urfa az: ileri > ireli, yalvar- > yarval-, diyanet > dinayet. [Dzeltme amal halk etimolojisi olabilir mi?]

122

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

Bu kategorideki metatez rnekleri baka ses olaylaryla i ie gemi grnyor. Bunlarn arasnda ses dmesi (araba > abra, ileride > iralda), ses tremesi (haydin > hadiyin), bata r ve l seslerinin olmamas (rezillik > ilezirlik, lezzetli > zelletli) ve szclama (bget > bvet > gbet) saylabilir. Ayrca baz kelimeler halk etimolojisiyle yeniden yorumlanm olabilir (diyanet > dinayet, mzayede > imzayede).

4.3.2 Komu nszler Arasnda (Yakn Metatez)


Metatezle Trkenin hece sistemi arasndaki muhtemel ilikiyi, Yakn Metatez rnekleri temelinde aratracaz, nk burada evre potansiyel ilikiyi aa karmak ynyle uygundur. Yakn Metatez rneklerini gruba ayrabiliriz: 1. SSPyi uygulayan, 2. SSPyi bozan, 3. SSP bakmndan ntr rnekler.

4.3.2.1. SSPyi Uygulayan rnekler


Eren Etimolojik Szlk okra > hakurka hayvanlarn srtlarnda kan bir ban, ur, drek > rdek, toprak > torpak, tova > tovga 1.yourtlu pirin, buday veya bulgur orbas; 2. hamur yemei, ura > urva yufka alrken hamurun tahtaya yapmamas iin kullanlan kaln un, varyoz > vayra ta krmak iin kullanlan ar eki, yamur > yamgur, yat-sk > yastk, zevle > zelve ift kzlerinin boyunduruktan kmamas iin boyunlarnn iki yanndan boyundurua geirilen ubuk, mlek > lmek, dalyan > daylan deniz, gl ve rmak kylarnda a ve kazklarla oluturulan balk avlama yeri, diren > dirgen harmanda saplar yaymak iin kullanlan atal, horyat > hoyrat kaba, yakksz, biimsiz, epsit > ipsit > ispit araba tekerleinin emberini oluturan aa, obruk > orbuk iinde su biriken ukur yer, doal kuyu, kivre > kirve (Ermeniceden alnt), emrd > armut (Farsadan alnt), aznavur > anzavur iri yar, sinirli, ask yzl, sert kimse, amur > camgur algam, aprak > erpeik (>elpeik). Afyon az: plak > lpak. Diyarbakr az: memleket > melmeket, eki > egi. Edirne az: gmlek > glmek, ibrik > irbik, mlek > lmek, yats > yast, anla- > alna-.
123

bilig, Gz / 2007, say 43

Elaz az: toprak > torpak, yaprak > yarpak, kpr > krp, ren- > rgen-, retmen > rgetmen, eri > ergi, doru > dorg, ura- > urga-, ar > argu, yksek > skek, gs > gsk, memleket > melmeket, gs > gsgu, ksz > sgs, brahim > rbam, Azrail > Erzayil, tecrbe > tercbe, dnya > duyna, sofra > sorfa, fahri > farh, derya > deyra, ukur > uhur (nce sedallama sonra metatez). Gney-Bat Anadolu azlar: ren- > rgen-, plak > lbak, sonra > sorna. Irak Trkmen Trkesi: apraz > arpaz, yaprak > yarpak, avrat > arvad, toprak > torpag. Kars az: kibrit > kirpit, toprak > torpa, ibret > irbet, depre- > derbe-, irenme > irgenme, Ar > Ar, doru > doru, kpr > krp, sofra > surfa, avrat > arvat, Nevruz > Norvuz, kble > glbe, memleket > melmeket, plak > lpah, yksek > sgeh, gsm > gsgm, peksimet > pesgimet, eksik > esgg Keban-Baskil az: ar- > arg-, toprak > torpah, memleket > melmeket, gsne > gskuna. Krehir az: toprak > torpah, kpr > krp, yaprak > yarpak, memleket > melmeket, mlek > lmek, kibrit > kirbit, ibriim > erbiim, ibrik > rbk, brahim > rbam, imren- > irmen-, tiksin- > tiskin-, akraba > arhaba, avrat > arvat, evran > ervan, tecrbe > tercbe, eki > eki, plak > lpah. Ktahya az: plak > lbak, kibrit > kirbit, toprak > torpak, mlek > lmek, yaprak > yarpak, eki > egi, cebri > cerbi, kpr mpr >krp mrp, memleket > melmeket, ren- > rgen-, sofra > surfa. Malatya az: art- > art-, doru > doru, dora- > dora-, ura- > urga-, eri > ergi, br > brg, Kbrs > Krbz, gbre > grbe, brahim > rbahm, ibrik > rbh, kabristan > karbistan, yaprak > yarpah, toprak > torpah, kpr >
124

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

krp, plak > lbah, kble > klba, memleket > melmeket, devril- > dervil-, avrat > arvat, Meryem > Meyrem, yksek > yskek, gsn > gsgn, sofra > surfa, bakra > barha, akraba > arhaba, patlcan > baldcan, tecrbe > tercbe, bk > bh (nce sedallama sonra metatez),ukur > uhur (nce sedallama sonra metatez), dnya >dyna, tepsi > tesbi, eksik > eskik. Mula az: mlek > lmek, Meryem > Meyrem, kumrucuk > kurmucug. Rize az: derya > deyra, tevriye > terviye, Nusret > Nurset, bakra > parha, tecrbe > tercbe, hlamur > ilhamur, yksek > yskek. Urfa az: avret > arvat, ar > arg, doru > dorg, ura- > urga-, dora- > dorga-, topraa > torpaga, yaprak > yarpah, tepren- > terpen- ayrlmak, davranmak, kibrit > kirbit, plak > lpah, memleket > melmeket, mlek > lmek, ukur > uhur [SSPyi etkilemeyen rneklerde verilen ukur > ukur metatezinin arkasnda k nsznn szclap sonorantln arttrmas yatyor olmaldr.], tiksin- > dskn-, eki > eki. Zonguldak- Bartn az: memleket > melmeket.

4.3.2.2. SSPyi Bozan rnekler


Eren Etimolojik Szlk: derbent > devrent iki da arasndaki geit yeri, boaz, ervi > evri eritilmi i ya. Edirne az: dervi > devri. Elaz az: dervi > devri, kefini > kevn [Bu rnek balangta SSP asndan ntrdr]. Gney-Bat Anadolu az: dervi > devri.

125

bilig, Gz / 2007, say 43

Kars az: dervi > devri, kefe > keve [Bu rnek balangta SSP asndan ntrdr]. Keban-Baskil az: dervi > devre. Krehir az: helva > havla, kervan > kevran, dervi > devri. Malatya az: kervan > kevran, kef > kev [Bu rnek balangta SSP asndan ntrdr]. Rize az: kervan > kevran. yalvar- > yavlar-. Urfa az: kervan > kevran, kirve > kivre, dervi > devri. (Buraya kadar verdiimiz metatez rneklerinde grlen rv > vr, lv > vl deiimleri ilk bakta SSPyi bozuyor grnmektedir. rnekleri aldmz almalarda v sesleri her ne kadar dudak wsi olarak iaretlenmemise de burada metatezde rol alan v sesinin ift dudak wsi olmas pek mmkndr. Eer ses bir ift dudak wsi ise, o zaman, rnekler rtc olmaktan kp destekleyici konuma ykselir. Dolaysyla bu rnekleri SSPyi Uygulayan rnekler snfnda da sayabiliriz.) Eren Etimolojik Szlk: lbak > plak, kon > kon. Edirne az: yalnz > yanls. Elaz az: arkas > ahras [bkz. 3. dipnot], yalnz > yanlz, kalbim > gablim, bulgur > bulur, rgat > rat. Diyarbakr az: meftune > metfune, darbuka > dabruka. Gney-Bat Anadolu az: merhamet > mehrimet [bkz. 3. dipnot].
126

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

Kars az: kalbi > gebli, ekya > ehya [bkz. 3. dipnot], kimse > kisme, tenha > tehne [bkz. 3. dipnot]. Keban-Baskil az: helva > hevla. Krehir az: kirpik > kiprik, zemheri > zahmar [bkz. 3. dipnot]. Ktahya az: zemheri > zehmeri. [3. dipnota baknz]. Malatya az: kalbi > gabli, bayram > baryam, salkm > sahlm, aln > anl. Rize az: bayram > baryam, ayr et- > aryet-, yalnz > yanluz. Urfa az: kirpik > kiprik, darbuka > debrike, perhiz > pehriz [3. dipnota baknz], yalnz > yanlz, naylon > nalyon. Zonguldak-Bartn az: zemheri > zehmeri. [3. dipnota baknz].

4.3.2.3. SSP Bakmndan Ntr rnekler


Eren Etimolojik Szlk ukur > kr (Teletede). [Burada k nsznn szclap sonorantln arttrmas metatezin sebebi olabilir.] Keban-Baskil az: kefine > kefna.

5. Deerlendirme ve Sonu
Metatez btn dillerde grlebilen bir ses olaydr. Bu olayda yer deitiren birimlerin ne olduu konusunda tam bir anlama olmasa da metatezden daha ok nszlerin yer deitirmesi anlalmaktadr.

127

bilig, Gz / 2007, say 43

Trkede en ok yakn nsz-nsz metatez rneklerine rastlanmaktadr. ki komu nsz SSP kuralnn etkin olabilecei bir evre oluturur ve burada SSP kural ilemeye balar. Metatez rneklerinin bazlar, zellikle eski dnemlerde ve yabanc dillerden alntlarda gereklemi olanlar yeni biimleriyle yaz dilinde yerlemitir. Azlardaki metatez rneklerinin ou ise yaz diline gememitir. Metatez, daha ok Trkiye Trkesinin Dou azlarnda grlmektedir. Genellikle ayn kelimelerin Trkenin deiik azlarnda metateze uradn gryoruz. Ancak ses ortam uygun olan btn Trke kelimelerde metatez olay gereklemiyor. nsz-nsz deiiminin gerekletii yakn metatez rneklerinde Trkenin hece sistemini de dzenleyen SSP kural etkin rol oynamaktadr.Yan yana iki hecenin komu nszleri metatezle sonorantlk hiyerarisine uyduruluyor. Bu nszler tek hecenin son ses (koda) blmnde iki nsz yan yana nasl gelebilirse yle sralanyor.Yani iki farkl heceye ait olan komu nszlerden ikincisi adeta ilk hecenin son sesindeki (kodasndaki) ikinci nsz gibi alglanyor. te burada SSP kural devreye giriyor ve metatezin arkasndaki itici g oluyor. SSP metatezi tetikliyor. Yukarda nszler arasnda gerekleen Yakn Metatez rnekleri bal altnda verdiimiz rnekler a) SSPyi uygulayanlar 165, b) SSPyi bozanlar 51, c) SSP bakmndan ntr davrananlar 2 olmak zere toplam 218 tanedir. Bu say kaynaklarmzda gerekleen metatez olaylarnn saysn da verir. Oran deerlendirmesi yaptmzda, rneklerin yzde 75,6s SSPyi uygulamakta, yzde 23,3 SSPyi bozmakta ve yzde 0,9u SSP bakmndan ntr kalmaktadr. SSPyi bozan 51 rnek arasnda v sesini ierenleri yeniden deerlendirip bu sesi sonorantlk derecesi yksek ift dudak wsi olarak alrsak, toplam 19 rnek SSPyi uygulayanlar arasna geecektir (Balangta SSP bakmndan ntr olan 3 rnei de bu 19 saysna dahil ediyoruz). Bu durumda yeni veriler yle belirecektir: a) SSPyi uygulayanlar 184, b) SSPyi bozanlar 32, c) SSP bakmndan ntr davrananlar 2. Yeni oran deerlendirmesi ise yle olacaktr: rneklerin yzde 84,4 SSPyi uygulayacak, yzde 14,6s SSPyi bozacak ve yzde 0,9u SSP bakmndan ntr kalacaktr. zetlersek, oranlar ak bir biimde SSPnin metatez olaynda etkin bir rol oynadn gstermektedir. Bunun sonucunda da hecelerin syleniinde sonorantlk hiyerarisine uyulmasndan doan bir kolaylk ortaya kmaktadr.

128

Uluta, Metatez Olay Trkenin Hece Sistemiyle lgili midir?

Erenin Etimolojik Szlndeki baz alnt kelimelerde, komu nszlerin Trkenin hece yapsn dzenleyen SSP kuralnca dzenlendii yani metatez olaynn gerekletii grlyor: emrud > armut, kivre > kirve. Uzak metatezler rneklerinin bazlarnda de nl dp iki nsz komu hale gelince SSPnin uygulandn gryoruz: zahire > zarha, ahiret > arhat. SSPyi bozan rneklerde sebep analoji veya eski biime dn olabilir. Mesela Ermenice olan kirve sznn Urfa aznda Ermenicedeki orijinal biimi olan kivreye dnmesi eski biime dn olarak deerlendirilebilir.

Aklamalar
1. Bu yaz 2005 Kasmnda Manisada Celal Bayar niversitesince dzenlenen II. Uluslararas Trk Dili Edebiyat ve Tarihi Kongresinde sunulmu olan bildirinin yeniden deerlendirilmi ve geniletilmi biimidir. 2. Bildirimi sunduktan sonra meslektam Muharrem Dademir h sesinin protez olarak kelime banda kullanlmasndan hareketle, bu sesin nazallardan ve akclardan daha sonorant bir ses olmas gerektiini E. Gemalmazn fikirlerine atfla ileri srd. Bu durumda zemheri >zehmeri, perhiz >pehriz gibi rnekler de SSPyi uygulayan rnekler arasna alnabilecektir. Bu katks iin Muharrem Dademire teekkr ediyorum.

Kaynaka
AKAR, Ali (2004), Mula Azlar, Mula niversitesi Yaynlar: 50, Mula. BAYATLI, Hidayet Kemal (1996), Irak Trkmen Trkesi, TDK: 664, Ankara. BLOMFIELD, Leonard (1979), Language, London. BOZ, Erdoan (2002), Afyon Merkez Az (Dil zellikleri, Metinler, Szlk), Afyon Kocatepe niversitesi Yaynlar, Yayn No: 28, Afyon. BURAN, Ahmet (1997), Keban Baskil ve An Yresi Azlar, Ankara. BURAN, Ahmet; Ora erife (2003), Elaz li Azlar, Elaz. CAFEROLU, A. (1955), Anadolu azlarndaki metathse gelimesi, Belleten. CRYSTAL, David (1992), An Encyclopedic Dictionary of Language and Languages, Blackwell Publishers, Oxford ERCLASUN, Ahmet B. (2002), Kars li Azlar-Ses Bilgisi, TDK: 797, Ankara. EREN, Hasan (1953), Trk dillerinde metathse, Belleten. (1999), Trk Dilinin Etimolojik Szl, Ankara. ERTEN, Mnir (1994), Diyarbakr Az (nceleme-Metinler-Szlk), TDK Yaynlar: 556, Ankara.
129

bilig, Gz / 2007, say 43

GOLDSMITH, John A. (1990), Autosegmental Metrical Phonology, Blackwell, Cambridge. GLENSOY, Tuncer (1988), Ktahya ve Yresi Azlar, Ankara. GLENSOY, Tuncer - BURAN, Ahmet (1994), Elaz Yresi Azlarndan Derlemeler 1, TDK: 572, Ankara. GLSEREN, Cemil (2000), Malatya li Azlar (nceleme-Metinler-Szlk ve Dizinler), TDK: 737, Ankara. GNAY, Turgut (1978), Rize li Azlar (nceleme-Metinler-Szlk), Kltr Bakanl Milli Folklor Aratrma Dairesi Yaynlar: 27, Ankara. GNEN, Ahmet (2000), Krehir ve Yresi Azlar (nceleme-Metinler-Szlk), TDK: 745, Ankara. JENSEN, John T. (1993), English Phonology, Amsterdam/Philadelphia. KALAY, Emin (1988), Edirne li Azlar, Ankara. KARAAA, Gnay (1991), Eski Metatez rnekleri, Trk Dili ve Edebiyat Aratrmalar Dergisi VI, zmir. KENSTOWICZ, Michael (1994), Phonology in Generative Grammar, Blackwell, Cambridge. KORKMAZ, Zeynep (1994), Gney-Bat Anadolu Azlar Ses Bilgisi (Fonetik), TDK: 583, Ankara. ZELK, Sadettin (1997), Urfa Merkez Az, TDK: 666, Ankara. PEI, Mario (1966), Glossory of Linguistic Terminology, Columbia University Press, New York STURTEVANT, E. H. (1973), Linguistic Change, The University of Chicago Press, Chicago.

130

Is Metathesis Related to the Syllabic System of Turkish?


Assist.Prof.Dr. smail ULUTA*
Abstract: This paper looks into the relationship between metathesis the phenomenon of sound change and the syllabic system of Turkish. The examples we made use of were selected from a corpus of Turkish dialects and from Hasan Erens Etymological Dictionary of the Turkish Language. In Turkish metathesis does not happen mechanically and without reason. On the contrary, it is closely related to the syllabic system of Turkish, which has been arranged in line with the Sonority Sequencing Principle (SSP). Key Words: metathesis, Sonority Sequencing Principle (SSP), Turkish

Balkesir University, Faculty of Science and Letters, Department of Turkish Language and Literature / BALIKESR ismailulutas@yahoo.com

bilig Autumn / 2007 Number 43: 117-132 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

() ?

: , , . . , (). : , (),

, , / ismailulutas@yahoo.com

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 117-132 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler


Yrd.Do.Dr. Cengiz ANIK
zet: Yksek retim kurumlarnda grev yapan eiticilerin pedagojik performanslarna katk salamak amacyla gerekletirilen bu aratrma, iki ana blmden olumaktadr. Birinci blmde, Vroomun (VE) DeerArasallk-Beklenti (ValanceInstrumentality-Expectancy Theory) Kuram zetlenmektedir. kinci blmde ampirik veriler sunulmaktadr. Faktr analizi ile, eiticiye ilikin pedagojik performans deer faktrleri belirlenmekte ve deikenler arasndaki ilikiler yorumlanmaktadr. Sonu blmnde, renci tarafndan dersi dikkat ve ilgiyle izlenecek bir eitici portresi kartlmaya allmakta ve neriler sunulmaktadr. Anahtar Kelimeler: Motiv ve motivasyon, Deer Beklenti, Arasallk G, Eitici Performans

Giri Eiticinin performansn motivasyon balamnda gzlem konusu yapmaya alan bu aratrmada motivasyon, eitilmek niyetiyle eiticiyi dinlemeye gelenlerin eitilmeye rza gstermesi olarak dnlmektedir. Dolaysyla, pedagoji ile ilgili dier tm aklamalar ve akademik tafsilat, (bu konuda yol gsterici bir alma iin bk. Ames ve Ames (ed.) 1985) aratrmann kapsam dnda yer almaktadr. Demek ki aratrmada, yksek retim kurumlarndaki eiticilerin, eitilmek niyetiyle kendisini dinlemeye -ya da izlemeyegelenlerin ilgi ve dikkatlerini toplayarak, kendilerini nasl dinletebilecei -ya da izletebilecei- sorunsal ele alnmaktadr.
Bu sorunsal amlayaca dnld iin aratrmann konusunu da eiticinin pedagojik performans ile ilgili deer faktrleri oluturmaktadr. Bu faktrler balamndaki eitici zellikleriyle, onlara yklenen nem ve rencinin bu zellikleri neden nemsedii belirlendiinde, eiticilerin pedagojik performanslarnn yetkinletirilmesi frsatnn domas bu aratrmann nemini tekil etmektedir. Buna gre aratrmann amac; (a) pedagojik performans niteleyen eitici zelliklerini belirlemek, bu zellikleri snflandrarak, bunlara yklenen nemi ortaya koymak, (b) rencinin bu deerleri nemsemekle ve nemsememekle- neyi elde etmeyi -ve neden saknmay- hedeflediini ve bu hedefe onu ulatracak ne tr aralar -yollar- tasarladn

Gazi niversitesi, letiim Fakltesi, HT Blm / ANKARA cengiza@gazi.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 133-168 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

bilmek, bunlar snflandrmak ve (c) eitim grevi ile ykml kiilere, bu ykmllklerini daha yetkin ifa edebilecekleri bir ablon sunmaktr.

A. Motivasyon ve Deer Beklenti Kuram Aratrma esasen ampirik veri sunmaktadr. Bununla birlikte verilerin elde edilmesini ereveleyen kuramsal - kavramsal bir at kullanlarak alma sistematize edilmeye allmtr. Aratrmann kuramsal erevesini Vroomun Deer Beklenti Kuram oluturmaktadr. Bu blmde, kuramsalkavramsal ereve ok ksa zetlenmektedir. 1. Motiv ve Motivasyon a) Motiv ve Motivasyon Kavramlar Orijinali hareket etmek anlamndaki movore kelimesinden tretilen ve Bat dillerinde motif/ive ve motivation eklinde yazlan kavramlar Trkede; gd, saik, neden-sebep, gereke, konu, rge, gdleme, saiklenme, nedenlilik, gerekelendirme kelimeleriyle karlanmaktadr. Kavram, eylem olarak dnldnde gerekesini gstermek, aklamak, zorunlu klmak, neden olmak, hakl gstermek gibi anlamlara gelmektedir. Buna gre motiv ve motivasyon kavramlar, bir (insan ya da canl organizmalar) davrann gerekesini tekil etmekte ve o canly harekete geiren neden olarak gsterilmektedir (Gray, 2004: 19). Demek ki neden sorusunun cevab, insan davranlarna nemli lde yn veren motivlere ulalmasn salayacaktr. Zira tm bu sorular insan davrannn yn ve bu davrann alkanlk kazanm olmas ile ilgilidir (Krech v.d., 1970: 112).
Bu almada, motiv iin: Kiinin bilinli davranlarnn dayana olan g veya hedefine ynelik olarak kiinin tatmin etmeye alt uyarlm bir gereksinim, motivasyon iin ise bireyin eylem ynn, gcn ve ncelik srasn belirleyen i veya d bir uyarcnn etkisiyle harekete gemesi (nceolu 1985: 2) tanmlar benimsenmektedir. Buna gre motiv ve motivasyon kavramlar, insan davrannn temelinde yatan hareket ettirici glerin ne olduunu gzlemlemek amacyla gelitirilmi kavramlar olarak karmza kmaktadr. Motiv ve motivasyon kavramlar; ayn zaman dilimindeki, ayn yetenek ve evresel koullar iindeki iki insann davrannn neden farkl olduu; evresel koullar organize edildiinde bireyin davrannn nasl bir yn alaca konularna aklk kazandrlmasna katk salamaktadr. Bununla birlikte, motivasyon konusu insan davranna yn verme ilemi olarak ele alndnda, motivasyon; ...hareketin ynn, gcn ve srarn dorudan etkilemektir diyen Atkinsonun (1964: 2) tanm daha kuatc bir tanm olarak belirmektedir. Motivasyonu tarif eden benzeri ou tanm, motivasyon srecinin temel zellie sahip olduunu gstermektedir. Bu zellikleri grebilmek iin (1)
134

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

insan davrann neyin harekete geirdiine, (2) bu davran neyin kanalize ettiine veya ynlendirdiine, (3) bu hareketin nasl korunduuna ya da srekli klndna (Steers ve Porter 1987: 6) bakmak gerekmektedir. Bu kavramsal serimleme ilkin; bireyi belirli biimde davranmaya ynelten enerjik glerle, bu ynelimi tahrik eden evresel glerin varlna iaret etmektedir. kincisi, bireysel amalara ynelmeyi ya da bireyin belirli bir eye (zne, nesne, kavram, sembol v.s.) ynelmi olduunu gstermektedir. ncs motivasyon srecinin sistemsel bir ynelim olduuna vurgu yapmaktadr. Yani birey, ynelim iddetini, evresel ortamdan ald geri beslemeye gre belirlemekte veya evresel ortam gz nne almaktadr (Steers ve Porter 1987: 6). tici gler, evresel ortam faktrleri, bireysel ama ve tahrik edici etki kavramlar motivasyonun doasnn aklanmasnda kullanlabilecek anahtar kavramlardr. Buna gre enerjik gler, evresel ortam faktrleri, bireysel ama deikenleri gz nne alnarak bireye tahrik edici bir etki uygulandnda, onun davrannn ynn, iddetini ve srarn etkilemek mmkn grnmektedir.

b) Motivasyon Sreci Motivasyon srecinin temel elemanlar (1) ihtiyalar veya beklentiler, (2) davran, (3) hedefler, (4) geri beslemenin baz formlardr. Bu temel elemanlarn ilikilendirilmesi ematik olarak yledir (Steers ve Porter 1987: 6):
ekil 1: Motivasyon Sreci
yap dengesizlikleri ihtiya, istek veya beklenti ileriye dnk tahminler Davran ya da Eylem yapnn Deitirilmesi Ama ya da Tevik

Temel olarak alnan bu sre bireylerin deiik iddet ve byklkte ihtiya, arzu ve beklentilerinin olduunu ifade etmektedir. Her birey birbirinden deiik ve farkl dzeyde itici glere sahip bulunmaktadr. Bu itici gler (activators) iki olayla karakterize edilmektedir. Bu olaylardan ilki bireyde dengesizlik durumunu yaratan ihtiya, arzu ve beklentilerin ortaya kmasdr. Birey bu dengesizlik durumundan kurtulabilmek, bu yoksunluu giderebilmek iin kendisini devinime hazrlamaktadr. tici gleri karakterize eden ikinci olay; ihtiya, arzu ve beklentilerin beraberinde, gelecee ynelik umut, inan, tahminleri yaratmasdr. Bu itici gler hem gerginlii beslemekte hem de gerginlikten beslenerek, dengesiz durumdan kurtulma hedefine ynelik
135

bilig, Gz / 2007, say 43

olarak bireyi devinime zorlamaktadr. yapsnda oluan dengesizlii gidermek ve bu balamda belirlenen hedefine ulamak amacyla birey, belirli bir davran ortaya koymaktadr. Belirli bir davran ortaya koyarak gerginlikten kurtulma zarureti, ya onun evresi ile srekli bir iletiim etkileim a kurmasna neden olmaktadr ya da kurmu olduu a yeniden gzden geirmesine vesile olmaktadr. Zira bireyin davrannn alaca ynelimi, evresinden salad geri besleme etkilemekte veya birey, davrannn ynelimine bu geri beslemeden sonra karar vermektedir (Steers ve Porter 1987: 6- 7). Motivasyon srecinin temel elemanlar gz nne alndnda yle bir kavramsal dzenek ortaya kmaktadr. ncelikle, bireyin davranna kaynaklk eden ve birbirleriyle etkileim iindeki gerilim ve itici g kavramlarn dikkate almak gerekmektedir. kinci olarak, bireyin iletiim-etkileim a kurduu ve geri besleme salad evresel ortam faktrleri gndeme gelmektedir. nc olarak da, bireyin davrannn amacna ynelik olarak bir hedefinin bulunmasdr. Basitletirilmi ve genellenmi bu motivasyon sreci kukusuz ki daha spesifik durumlarda, daha baka kavramsal dzenek ve aamalara ihtiya duyacaktr. Ancak motivasyon sreci; alk ihtiyacnn beslenme davran ile giderilmesinden, iyerinde i gren davranlarna kadar geni bir alana temil edilebilme esneklii tamakta ve bu balamda gelitirilecek bir taslak iin temel kavramsal aty sunmaktadr. Demek ki, renciler belirli bir faklteyi tercih ederken (teknik altyap ve dier fiziki zelliklerin yan sra); fakltenin eitim potansiyeli, zellikle eiticinin pedagojik performans ile ilgili baz sbjektif deer (valance) yklemelerinde bulunmakta ve deerli bulduu bu dlleri elde edebilmek iin belirli bir fakltede okumak istemektedir. rencinin zihinsel yapsna uygun bir pedagojik sunum, onun, verilenleri ok daha kolaylkla benimsemesini, baka bir ifadeyle, eitilmeye kolaylkla motive olmasn temin edecektir ve bu yarg, almann varsaym olarak ne srlmektedir. Motivasyon kuramlaryla ilgili burada ayrnt sunmaya imkan bulunmamaktadr. Kuramlar genellikle need ve cognitif olmak zere iki ana balkta toplanmaktadr ve bu almann kuramsal atn oluturan Vroomun Deer Beklenti Kuram, ikinci balk iinde yer almaktadr.

2. Vroomun Deer Beklenti Kuram Deer-Beklenti kuram ya da kuramlarna ilikin almalarn nc saylabilecek iki ismi Edward C. Tolman (Adair, 2003: 22) ve Kurt Lewindir. Tolman hayvan davranlar, Lewin insan davranlar zerinde yaptklar almalarla, organizmalarn evre ile etkileim kurarken gelecee ilikin bilinli kararlar aldklar vargsnda mutabk kalmlardr (Steers ve Porter 1987 12).

136

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

Gzlem konular farkl olmakla birlikte her ikisinin de kuramlar birbirine benzer geler iermektedir (Can 1985: 28). Tolman tm canllarn amacnn fizyolojik bir dengeye ulamak olduuna inanmaktadr. Tolman farkl olarak davranlarn kkenindeki drt, i gd v.s. gibi salt biyolojik bir etkiye deil, bu etkiyle rten amalara da dikkatleri ekmitir (Cofer ve Appley 1964: 507). Tolman bylece motivasyon srecini fiziksel ya da biyolojik alandan, zihinsel ya da kognitif alana tamtr. Tolmana gre davrann kkenindeki enerji bir dl beklentisidir. Davrann muhtemel sonularna ilikin olarak alglanan ya da umulan deer, davrann ynn ve iddetini tayin etmektedir. Tolman bu erevede her bireyin belirli sonulara verdii deeri ve bu deerlerin istenilirlii ile ilgili inanlar gsterdiini dnd bir inan-deer matriksinden sz etmektedir (Can 1985: 28). Bu matriksin bir tarafnda snflandrlm zne, nesne, kavram, simge vs. gibi varlklara ilikin bilgiler (kanaat, tahmin, inan v.s.); dier tarafta bu bilgilerin umulan-tahmin edilen deerleri bulunmaktadr. rnein a bir insan dnelim. Bu kii bir tarafta aln gidermek iin gerekli gda sat yerleri, lokantalar, sahip olunan para, sunulacak hizmetin nitelii, fiyatlar gibi kriterlere ilikin birtakm bilgileri snflandrrken dier tarafta bu bilgilere yklemi olduu deerleri snflandrmaktadr. Kukusuz ki burada, daha nceki deneyimlerle yaplan snflandrmalar, tanmlamalar nemli olmakla birlikte, bu deneyimleri nemli klan o anki a olma olaydr (Cofer ve Appley 1964: 508-509). Lewin, Tolmann matriksini bir bakma formle etmektedir. Belirli bir sonu elde etmeye ynelik davrann yn ve younluunun ekillenmesine neden olan bireyin tercih dzeyini aklamak iin Lewin, sbjektif deer (valance) kavramn nermekte ve Vag = tg. G formln ileri srmektedir. Vag bireyin amacn veya davrannn nedenini ya da ynelinen nesnenin deerini simgelemektedir. Bireyin o anki ihtiyacn belirten gerilim halini ise tg, ynelinen varln sahip olduu nitelikler de G ile simgelenmektedir. Buna gre bireyin amac veya o anki davrannn nedeni ya da bir nesneye ynelme douran deer, o anki ihtiyacnn yaratt gerilim ile o ihtiyaca cevap verir grnen varln nitelikleri tarafndan belirlenmektedir (Atkinson 1964: 275). Bylece Deer-Beklenti kuram(lar)nn temel nermelerinden birisi ortaya kmtr. Davran, bireyin belirli bir andaki kiisel zelliklerinin ilevi olmakla birlikte, bireyin evresini o andaki alglama dzeyi de davrann ynn ve younluunu etkilemektedir (Onaran, 1981: 71). Deer Beklenti kuramlarnn iinde en etkili olan, Vroom tarafndan formle edilmitir (Pinder 1987: 69). Kendinden ncekilerden yola klarak gelitirilmi olan bu kuram, geni kabul grm, daha sonra Porter ve Lawler tarafndan geniletilmi, ayrntl bir model haline getirilmitir (Davis 1984: 78).
137

bilig, Gz / 2007, say 43

Deer-Beklenti teorilerinin genel nermesi; Davran = Deer x Beklenti forml ile zetlenmektedir. nermeye gre bir davran ortaya koyma isteinin derecesi, bu davran ile amalanan sonucun baarlp baarlamayacana ilikin inan veya beklenti derecesi ile elde edilmek istenen sonucun birey iin deeri, ekicilii, alglanan subjektif nemi arasndaki etkileime bal olarak artacak ya da azalacaktr (Kkkurt 1988: 31). Vroom da bu nerme erevesinde, bireyin alternatif davranlar arasnda yapt seimi aklayabilmek iin bir model gelitirmitir (Dereli, 1981: 205). Vroom; (1964: 15) bireyin tercihini belirleyen, varmak istedii sonucun veya hedefin zihinde takdir edilen dzeyini aklayan kavramlardan valance kullanmaktadr. Bireyin alternatif davranlardan birini semesini bir dizi psikolojik olaya dayandran Vroom (1964: 1516), valance kavramna yle aklk kazandrmaktadr.

a) Valance Kavram Bilindii gibi her dln veya cezann birey zerinde ekici ya da itici bir etkisi bulunmaktadr. Vroom un deer kavram da en yaln haliyle bunu tanmlamaktadr. Vrooma gre valance, bireyin eitli sonular arasnda seim yapmasna yardmc olan, zihninde canlandrd deerdir. Kukusuz her bireyin elde etmeyi umduu sonulara ve doal durumlara ilikin baz ncelikleri vardr. nsanlar nceden tanmlayp, betimledikleri bir sonuca ulamak iin aba sarf etmektedirler. Her birey farkl sonulara farkl younlukta ve trde nem vermektedir. Buna, bireysel ihtiya, alg ve ncelikleri neden olmakta ve bu subjektif deerlendirmeler davranlarna yansmaktadr.
Birey bir sonucu elde etmeyi, elde etmemeye yeliyorsa birey iin o sonu olumludur. Matematiksel olarak ifade edilecek olursa, birey asndan o sonucun deeri 0 ile +1 arasnda deimektedir. Sonucun istenilirlik younluu da rakamsal olarak 0 ile +1 arasnda bir nicelik olacaktr. Ayn biimde, birey bir sonucu elde etmemeyi elde etmeye yeliyorsa, o sonutan saknlyordur ve bireyin sonuca ykledii deer olumsuzdur. Bu deer her bir bireye gre -1 ile 0 arasnda deien bir niceliktir. Bireyin bir sonuca ykledii deer kimi zaman olumlu ya da olumsuz olmayabilir. Bu durumda birey asndan sonucun deeri 0dr. Demek ki valance, ayn zamanda, bireyin tatmin olma dzeyine ilikin umuduna da iaret etmektedir. Birey ne kadar tatmin bekliyorsa sonu onun asndan o kadar deerli grlmektedir. Kii, baz durumlarda, yneldii sonu gerekten deerli olmasa bile onu ok deerli grebilmektedir. Bireyin bir sonuca ilikin olumlu, olumsuz ve yansz kanaat/ inan duymas iki ayr kavram gndeme getirmektedir. Bunlar gerek deer (value) ve alglanan -subjektifdeer (valance) dir. ou zaman gerek deer, alglanan deerden daha az veya daha ok olmaktadr. Bu durumda da bireyin tatmini ya da tatminsizlik dzeyleri deimektedir.

138

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

b) Arasallk Kavram Valance, bazen davrann dorudan sonucuna ilikin olabilecei gibi bazen de nihai sonuca ulamak iin elde edilmesi gereken ara sonularla ilgili olabilmektedir. Bu durum, arasallk (instrumentality) kavramn devreye sokmay gerektirmektedir. Arasallk kavram bir eylemin sonucunda ulalacak amacn, baka bir dln elde edilmesinde arac olmas (Baaran 1991: 159) eklinde tanmlanmaktadr. Vroom (1964: 17)a gre de arasallk, bir sonucun dier bir sonucu getireceine ilikin muhtemel kanaattir.
Valansn nihai sonula ilikili olabilecei gibi, ona ulatraca umulan ara sonularla da ilikili bulunmas, kiinin, nihai amaca ulaabilmek iin ara amalara abasn teksif ettiine iaret etmektedir. Demek ki kii tatmin edici sonucu elde edebilmek ya da tatminsizlikten kanabilmek iin, aradaki kimi sonular elde etmeye abalamaktadr (Pinder 1987: 71). Baka bir ifadeyle arasallk kavram, kiinin, tatmin olacana inand bir sonuca belirli birtakm aralar sayesinde ulaabilecei inancn biimlendirerek, onun davrannn ekillendirilebileceini gstermektedir. Vroom (1964: 18) arasalln sonu-sonu birliktelii olduunu savunmakta ve deerinin +1den 0a ve -1e kadar geni bir alana yaylm olduunu belirtmektedir. Yani ara sonu elde edildiinde nihai sonu da elde edilmektedir (+1). Veya ara sonula nihai sonu arasnda herhangi bir iliki bulunmayabilmektedir (0). Ksacas, ara, kiinin olumlu deer yklenen sonuca kendisini ulatracana inand olumlu deer yklenmi bir sonutur. Bu nedenle kii, nihai sonuca olumlu bir deer yklyorsa ona kavumaya vesile olacak ara sonulara da olumlu bir deer yklemektedir (Pinder l987: 72).

c) Beklenti Kavram Vroom (l964: 17) beklenti kavramn, belirli bir eylemin belirli bir amala sonulanacana geici olarak kiinin inanmas eklinde tanmlamaktadr. Kuramn nc temel kavram olan beklenti, kiinin belirli bir sonucun gerekleip gereklemeyeceine ilikin kanaati olarak dnlebilir. Zira Vrooma gre beklenti, zihindeki eylem-sonu birlikteliidir ve 0dan +1e kadar bir alanda yaygnlk kazanmaktadr (Vroom 1964: 18). Kiinin bir sonuca ulaabileceine ilikin kanaati 0sa, o sonuca sahip olmaya ilikin hibir beklentisi olmayacaktr. Dolaysyla o kiiyi o sonuca ynelik motivasyon mmkn deildir. Kii sonuca 0la +1 arasnda bir deer yklyorsa, beklentisi de ayn dzeyde olacaktr. Son olarak beklenti geici ve deiken bir inantr (Baaran 1991: 158). Kiilerin belirli bir sonuca ilikin beklentileri farkl koullarda veya zaman iinde kimi deiiklikler geirebilir. Bu ayn zamanda beklentilerin deitirilmesi ya da belirli bir sonu iin beklentinin younluunun arttrlabilmesi hatta beklenti yaratlabilmesine iaret etmektedir.
139

bilig, Gz / 2007, say 43

d) G Kavram G kavram bireyin belirli bir ekilde davranma eiliminin younluu olarak tanmlanabilir. Vroom (1964: 18) insan davranlarnn bir blmnn, belirli bir yn ve iddeti olan g alanlarnn sonucu olduunun kabul edildiini belirtmektedir. Ona gre beklenti, ara ve alglanan deerler, bireyin tatmin olmasnda veya saknmasnda psikolojik olarak etkileimde bulunarak motivasyonel bir g yaratmaktadrlar (Pinder 1987: 73). Bu g de bireyin davrannn yn ve iddetini nemli lde belirlemektedir. Buna gre belirli bir eylemin psikolojik gc, belirli bir davranla belirli bir sonucun elde edilebilecei beklentisinin younluu ile, elde edilecei umulan sonucun alglanan deerinin arpmnn cebirsel toplam ve srekli artan fonksiyonudur (Vroom 1964: 18). Sonucun alglanan deeri ise, ara sonucun nihai sonuca ara olabilme yetenei ile nihai sonucun alglanan deerinin arpmnn cebirsel toplam ve srekli artan fonksiyonudur (Vroom 1964: 17). Demek ki kii, muhtelif davranlar iinde olumluluk asndan en iddetli olduunu tahmin ettii davran semektedir. Ya da olumsuzluk asndan en zayf olann semektedir. Kiiler bu seimi yaparken daha nce edindikleri bilgi ve deneyimlerinden yararlanmakta ve davran gerekletirmeden nce muhatap olduklar etkiye istinaden formlletirilen zihinsel deerlendirmelerde bulunmaktadr. Baka bir ifadeyle, u koul bireyin belli bir tarzda davranna neden olacak herhangi bir motivasyonel gcn olmadn gstermektedir: (1) Kii izledii yolla baarl olacana inanmyordur. (2) Bu tr bir davrann atfedilen deeri olumlu bir sonu elde edilecei izlenimi vermiyordur. (3) Davrann atf deerinin youn biimde olumsuz bir sonuca neden olacana inanlyordur (Pinder 1987: 74). B. rneklem Kmesi Aratrmann alma grubunu (poplasyon) niversite rencileri oluturmakla birlikte, aratrma zel olarak, Gazi niversitesi letiim Fakltesi Halkla likiler ve Tantm Blmnde okuyan renciler zerinde gerekletirilmitir. Aratrmann rneklemini I., II., III. ve IV. snfta okuyan renciler oluturmaktadr. Dersleri dzenli olarak izleyen ve bir alt snftan ders almak zorunda bulunmayan onlar bir st snfta katldklar iin- rencilerin tmyle grlmtr. Veri Derleme Yntemi Veri derleme yntemi ile ilgili ok ayrntl bilgi sunma frsat olmamakla birlikte, 74 soruluk bir anket formunun kullanld bu aratrmada cinsiyet, snf, mezuniyet okulu ve yeri, aylk aile geliri, konaklama mekan ile ilgili verileri derlemek amacyla, bamsz deikenleri belirlemek iin kategorik lekler kullanlmtr. Tutum lekleri kullanlarak elde edilen; deerlere ilikin tutumlarla ilgili veriler, Tablo 2a ve 2bde verilen gstergeleri balamnda, ilgili skalalara
140

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

gre; beklentilere ilikin tutumlarla ilgili veriler Tablo: 5 ile 6a ve 6bde verilen gstergeleri balamnda; arasallklara ilikin tutumlarla ilgili veriler ise Tablo 7 ile 8de verilen gstergeleri balamnda, ilgili skalalara gre gzlemlenmeye allmtr. Aratrmayla elde edilen veriler kodlanarak, SPSS veri tabanna aktarlm ve nce frekanslar alnarak ilgili blmlerinde, aada sunulmutur. Deer gstergelerini snflandrabilmek ve baka aratrmaclara da k tutmak amalaryla, daha sonra, temel bileenlerine gre faktr analizi yaplm, bilgisayardan kan liste, birbirine en yakn frekans saysna sahip gstergeler bir araya getirilerek faktrler oluturulmu, Tablo 3 ve 4lerde bu faktrler aada sunulmutur. Nihayet aadaki blmlendirmeye uygun olarak deikenler arasndaki ilikileri grebilmek amacyla crostabllar alnm, yzlerle ifade edilebilecek sahife saylarn bulan bu dkm, makale format iinde vermek mmkn olmadndan, bu analizlerin sonucunda elde edilen veriler, her blmn deerlendirme balkl ksmnda topluca deerlendirilerek aada sunulmutur. Aratrmann rneklem kmesinin % 54 (102 kii)n erkekler, % 46 (86 kii)sn kzlar oluturmaktadr. Dier niceliklerin dkm aada tablo-1de sunulmaktadr.
Tablo 1: Bamsz Deikenleri Gsteren Kategorik leklere likin Dalmlar
SINIF Birinci kinci nc Drdnc YA 17 - 18 19 22 21 22 23 24 25 26 27 ve zeri n 51 42 47 48 n 10 40 76 50 11 1 % 27.1 22.3 25.0 25.5 % 5.3 21.3 40.4 26.6 5.9 0.5 MEZUN OKUL Lise Meslek Lisesi Anadolu Lisesi zel kolej AYLIK GELR 500 ve alt 501-750 751-1000 1001-1500 1501-2000 2001 ve zeri n 14 9 10 25 4 n 19 35 64 34 19 17 % 79.3 5.3 13.3 2.1 % 10.1 18.6 34.0 18.1 10.1 9.0 MZNYET YER Belde Kent Bykehir Metropol KON. MEKANI Devlet yurdu zel yurt Kiralk ev Ailesinin yan n 39 44 55 50 n 49 20 75 44 % 20.7 23.4 29.3 26.6 % 26.1 10.6 39.9 23.4

Aratrmaya katlan renciler, byk lde lise mezunudur ve kken itibariyle byk kent arlkldr. Orta gelir grubu ile 20-24 ya grubu daha youndur. Kiralk ev seenei daha yaygn grnmektedir. Muhtemelen bunun nedeni, fakltenin bulunduu yer ile, rencilerin daha esnek zaman kullanma rencilik dneminde staj ve alma daha yaygn olduu iin- zorunluluklardr.

141

bilig, Gz / 2007, say 43

C. Aratrmann Bulgular Aratrmann bulgular, kavramsal atya uygun olarak deer, beklenti ve arasallk olmak zere, balk halinde sunulmaktadr. 1. Eiticinin Pedagojik Performans Deerleri Eiticinin pedagojik performans deerlerine ilikin bulgular, aratrmaya katlan rencilerin nem skalalarna gre ncelikle sunulmaktadr. kinci olarak, aratrmada eksen olarak kullanlacak olan, eiticinin pedagojik performans deerlerine ilikin faktrler belirlenmeye allmaktadr. Bu blmde son olarak elde edilen bulgular aracl ile gerekletirilen gzlemin sonular yorumlanmaya allmaktadr. a) Eiticinin Pedagojik Performans Deerlerinin nemi Eiticinin pedagojik performans deerlerine ilikin rneklem kmesinden derlenen kanaatler aada Tablo -2a ve Tablo-2bde sunulmaktadr.
Tablo 2a: rencilerin retim ye-Grevlisinin Pedagojik Performansna likin Deerlendirmelerinin Dalm
(Her satr ve stundaki rakamlar iin Cevapsz geerli)* = n, ** = % 1. Kendisine ait, yaynlam kitap, makale 4 veya ders notlarna dayanarak dersi 2,1 anlatmas 2. Dzgn cmleler kullanmas, konuurken gramere uygun cmlelerle dersi anlatmas 3. Diksiyonunun dzgn olmas, 2 szckleri yaz dilindeki gibi kullanmas 1,1 4. rencinin derse ilgisini veya dersi dinleyip dinlememesini dikkate almas, empatisi 5. Vcut dilini kullanmas, mimik, jest, el kol ve vcut hareketleri ile vurgular yapmas 6. eitli yazarlara ve kitaplara atflar 1 yaparak ders anlatmas, literatr 0,5 zenginlii 7. Eski -yeni Trke veya yabanc dil 2 szcklerle zengin bir dil kullanarak 1,1 ders anlatmas 8. Ders d zamanlarda da rencilerle 2 diyalog kurmas, informel balar olu1,1 turmas 9. Gndelik yaamdan rneklerle dersin 3 konularn somutlamas, yaam dersleri 1,6 karmas 10. Gzel veya yakkl olmas, fiziksel 1 grn ile rencilerde olumlu 0,5 izlenim brakmas ok nemli 41* 21,8** 125 66,5 106 56,4 126 67,0 102 54,3 92 48,9 33 17,6 120 63,8 127 67,6 24 12,8 nemli 91 48,4 56 29,8 65 34,6 48 25,5 69 36,7 76 40,4 79 42,0 52 27,7 48 25,5 40 21,3 nemsiz 51 27,1 7 3,7 15 8,0 14 7,4 17 9,0 19 10,1 74 39,4 14 7,4 10 5,3 123 65,4

142

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

11. Dersin uygulama ynne ok fazla arlk verip, mesleki uygulamalara younlamas 12. rencilerin de konulara ilikin grlerini dile getirilmesine frsat tanmas, katlma tevik 13. Dersi; espriler ve elenceli yklerle sslemesi, kssalardan hisselerle, fkralarla anlatmas 14. Klk-kyafeti ile k grnmesi, bakml, tertip ve dzenli olmas, d grn ile etkilemesi 15. rencilerin sorular sormasna zemin; hazrlayarak, konuya hakimiyetini gstermesi 16. Dersi kuramsal boyutlaryla ileyerek rencinin kavramsal daarcn zenginletirmesi 17. Uzmanlk alan dndaki konularda da bilgi sahibi olmas, entelektel ilgi ve zenginlii 18. Meslek hayatnda baar getirecek sihirli formller vermesi, deneyimler anlatmas 19. Sosyal ilikilerinde renciyi baarl klacak, empati yeteneini gelitirecek neriler vermesi 20. irin, ho, scak ve ekici davranlar ile rencileri duygusal olarak etkilemesi

1 0,5 3 1,6 2 1,1 3 1,6 2 1,1 1 0,5 4 2,1 3 1,6 -

100 53,2 125 66,5 80 42,6 51 27,1 109 58,0 59 31,4 96 51,1 101 53,7 117 62,2 63 33,5

71 37,8 57 30,3 82 43,6 95 50,5 69 36,7 103 54,8 76 40,4 71 37,8 60 31,9 85 45,2

17 9,0 5 2,7 23 12,2 40 21,3 7 3,7 24 12,8 15 8,0 12 6,4 8 4,3 40 21,3

Tablo-2a ile elde edilen verilere gre, rencilerin en nemli bulduu deerler srasyla unlardr: Gndelik yaamdan rneklerle dersin konularn somutlamas, yaam dersleri karmas, rencinin derse ilgisini veya dersi dinleyip dinlememesini dikkate almas, empatisi, rencilerin de konulara ilikin grlerini dile getirmesine frsat tanmas, katlma tevik, Dzgn cmleler kullanmas, konuurken gramere uygun cmlelerle dersi anlatmas, Ders d zamanlarda da rencilerle diyalog kurmas, informel balar oluturmas, Sosyal ilikilerinde renciyi baarl klacak, empati yeteneini gelitirecek neriler vermesi En dk dzeyde nemli bulunan deerler ise srasyla unlardr:

143

bilig, Gz / 2007, say 43

Gzel veya yakkl olmas, fiziksel grn ile rencilerde olumlu izlenim brakmas, Eski -yeni Trke veya yabanc dil szcklerle zengin bir dil kullanarak ders anlatmas, Kendisine ait, yaynlam kitap, makale veya ders notlarna dayanarak dersi anlatmas, Klk kyafeti ile k grnmesi, bakml, tertip ve dzenli olmas, d grn ile etkilemesi, irin, ho, scak ve ekici davranlar ile rencileri duygusal olarak etkilemesi.
Tablo 2b: rencilerin, retim ye-Grevlisinin Pedagojik Performansna likin Deerlendirmelerinin Dalm
(Her satr ve stundaki rakamlar iin geerli)* = n, ** = % 1. Krsde oturarak ders anlatmas 2. Saygnln zedelemeye neden olacak ekilde. rencilerle samimi olmas 3. Snfn iinde srekli gezinerek ders anlatmas 4. rencilerin zel sorunlarna, zellikle ilgi gstermesi 5. Ders kitabndan okuyarak ders anlatmas 6. Baz rencilere isimleriyle zel olarak hitap etmesi ve onlara ayrcalkl davranmas 7. renciler ile ilgilenirken gze batacak lde rencinin cinsel kimliini dikkate almas 8. Espri yaparken baz rencileri aalanmas, onlar alay konusu yapmas 9. Anlattklarnn nemini vurgulamak isterken, rencilerin bilgisizliinden rnekler vermesi 10. rencilerle arasna ok fazla mesafe koymas ve ar ciddi davranmas 11. Disipline ok fazla nem vermesi 12. rencilerin nemsiz hatalarn abartmas 13. Devam zorunluluu konusunda hi esnek olmamas Cevapsz 1 0,5 1 0,5 3 1,6 1 0,5 3 1,6 1 0,5 3 1,6 2 1,1 1 0,5 Olabilir 103* 54,8** 37 19,7 152 80,9 118 62,8 13 6,9 37 19,7 4 2,1 2 1,1 15 8,0 13 6,9 47 25,0 6 3,2 51 27,1 Yanl 51 27,1 83 44,1 30 16,0 46 24,5 41 21,8 66 35,1 24 12,8 18 9,6 61 32,4 83 44,1 89 47,3 61 32,4 58 30,9 ok yanl 34 18,1 67 35,6 5 2,7 21 11,2 133 70,7 85 45,2 157 83,5 167 88,8 112 59,6 92 48,9 49 26,1 119 63,3 78 41,5

Tablo-2b ile elde edilen verilere gre, rencilerin en fazla itici bulduklar zellikler srasyla unlardr
144

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

Espri yaparken baz rencileri aalamas, onlar alay konusu yapmas, renciler ile ilgilenirken gze batacak lde rencinin cinsel kimliini dikkate almas, Ders kitabndan okuyarak ders anlatmas, rencilerin nemsiz hatalarn abartmas, Anlattklarnn nemini vurgulamak isterken, rencilerin bilgisizliinden rnekler vermesi. rencilerin itici bulmad zellikler ise unlardr Snfn iinde srekli gezinerek ders anlatmas, rencilerin zel sorunlarna, zellikle ilgi gstermesi.

b) Eiticinin Pedagojik Performans Deerlerinin Faktrleri niversite retim yesi veya grevlisi sfatn tayan eiticilerin pedagojik performanslar ile ilgili deer gstergeleri, kukusuz ki bu almada kullanlan gstergelerle snrl deildir. Ancak burada kullanlanlarla, genele temil edilebilecek faktrler retme imkan da bulunmaktadr. Bilindii gibi faktr analizi ile, gzlemlenen deikenler arasnda varolan ilikileri lmek ve temel farazi bilekelerine bakp, bu bileenlere baz yaktrmalar (Mulaik 1972) yaparak deikenleri belirli kimi kavramlarla isimlendirmek ve istatistiki analizleri bu faktrleri eksen alarak gerekletirmek mmkndr. Bylece, isimlendirmeler, varsaymsal olarak, dier benzeri deikenlere temil edilebilir ve aratrmann kuatcl istatistiki olarak daha tutarl hale getirilebilir. Principal Component yntemi kullanlarak gerekletirilen faktr analizinin verileri korelasyon katsaylar en yakn deikenler bir araya getirilerek tablolatrlm ve baz adlar yaktrlarak aadaki Tablo 3 ve Tablo-4lerde sunulmutur.
Tablo-3a: Eiticinin ekicilik Deer Faktr
1F No 1F1a 1F1b 1F1c Faktr grubunu oluturan gstergeler Gzel veya yakkl olmas, fiziksel grn ile rencilerde olumlu izlenim brakmas Klk-kyafeti ile k grnmesi, bakml, tertip ve dzenli olmas, d grn ile etkilemesi irin, ho, scak ve ekici davranlar ile rencileri duygusal olarak etkilemesi Faktr grubunu oluturan gstergeler Dzgn cmleler kullanmas, konuurken gramere uygun cmlelerle dersi anlatmas Diksiyonunun dzgn olmas, szckleri yaz dilindeki gibi kullanmas Korelasyon 1F1a 1F1b 1F1c ,408 ,408 ,314 ,279 ,314 ,279

Tablo-3b: Eiticinin Hitabet Deer Faktr


1F No 1F2a 1F2b Korelasyon 1F2a 1F2b ,544 ,544

145

bilig, Gz / 2007, say 43

Tablo-3c: Eiticinin lgi Toplama Deer Faktr


1F No 1F3a 1F3b 1F3c Faktr grubunu oluturan gstergeler rencinin derse ilgisini veya dersi dinleyip dinlememesini dikkate almas, empatisi Vcut dilini kullanmas, mimik, jest, el kol ve vcut hareketleri ile vurgular yapmas Uzmanlk alan dndaki konularda da bilgi sahibi olmas, entelektel ilgi ve zenginlii Korelasyon 1F3a 1F3b 1F3c ,328 ,328 ,176 ,217 ,176 ,217

Tablo- 3d: Eiticinin Katlm Tevik Deer Faktr


1F No 1F4a 1F4b Faktr grubunu oluturan gstergeler rencilerin de konulara ilikin grlerini dile getirilmesine frsat tanmas, katlma tevik rencilerin sorular sormasna zemin hazrlayarak, konuya hakimiyetini gstermesi Faktr grubunu oluturan gstergeler Gndelik yaamdan rneklerle dersin konularn somutlamas, yaam dersleri karmas Meslek hayatnda baar getirecek sihirli formller vermesi, deneyimler anlatmas Sosyal ilikilerinde renciyi baarl klacak, empati yeteneini gelitirecek neriler vermesi Faktr grubunu oluturan gstergeler Kendisine ait, yaynlam kitap, makale veya ders notlarna dayanarak dersi anlatmas Dersi kuramsal boyutlaryla ileyerek rencilerin kavramsal daarcn zenginletirmesi Eski -yeni Trke veya yabanc dil szcklerle zengin bir dil kullanarak ders anlatmas Faktr grubunu oluturan gstergeler eitli yazarlara ve kitaplara atflar yaparak ders anlatmas, literatr zenginlii Dersin uygulama ynne ok fazla arlk verip, mesleki uygulamalara younlamas Korelasyon 1F4a 1F4b ,363 ,363

Tablo-3e: Eiticinin Sosyal Yaama Katk Deer Faktr


1F No 1F5a 1F5b 1F5c Korelasyon 1F5a 1F5b 1F5c ,332 ,332 ,306 ,324 ,306 ,324

Tablo-3f: Eiticinin Kuramsal Zenginlik Deer Faktr


1F No 1F6a 1F6b 1F6c Korelasyon 1F6a 1F6b 1F6c ,92 ,92 ,163 ,174 ,163 ,174

Tablo-3g: Eiticinin Pratiklik Deer Faktr


1F No 1F7a 1F7b Korelasyon 1F7a 1F7b ,250 ,250

146

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

Tablo-3h: Eiticinin tenlik Deer Faktr


1F No 1F8a 1F8b Faktr grubunu oluturan gstergeler Ders d zamanlarda da rencilerle diyalog kurmas, informel balar oluturmas Dersi; espriler ve elenceli yklerle sslemesi, kssalardan hisselerle, fkralarla anlatmas Faktr grubunu oluturan gstergeler Krsde oturarak ders anlatmas Ders kitabndan okuyarak ders anlatmas rencilerle arasna ok fazla mesafe koymas ve ar ciddi davranmas Faktr grubunu oluturan gstergeler Snfn iinde srekli gezinerek ders anlatmas Faktr grubunu oluturan gstergeler Saygnln zedelemeye neden olacak ekilde rencilerle samimi olmas rencilerin zel sorunlarna, zellikle ilgi gstermesi Baz rencilere isimleriyle zel olarak hitap etmesi ve onlara ayrcalkl davranmas Faktr grubunu oluturan gstergeler 2F4a 2F4a 2F4b 2F4c 2F4d 2F4e 2F4f renciler ile ilgilenirken gze batacak lde rencinin cinsel kimliini dikkate almas Espri yaparken baz rencileri aalamas, onlar alay konusu yapmas Anlattklarnn nemini vurgulamak isterken, rencilerin bilgisizliinden rnekler vermesi Disipline ok fazla nem vermesi rencilerin nemsiz hatalarn abartmas Devam zorunluluu konusunda hi esnek olmamas 2F4b ,433 ,433 ,242 ,191 ,405 ,178 ,241 ,094 ,351 ,052 ,231 ,188 ,061 ,418 ,216 ,331 Korelasyon 1F8a 1F8b ,269 ,269

Tablo-4a: Eiticinin Empati Yoksunluu zellii Faktr


2F No 2F1a 2F1b 2F1c Korelasyon 2F1a 2F1b 2F1c ,101 ,223 ,101 ,209 ,223 ,209

Tablo-4b: Eiticinin Gezinme zellii Faktr


2F No 2F2a 2F No 2F3a 2F3b 2F3c Korelasyon

Tablo-4c: Eiticinin Yanl tenlik zellii Faktr


Korelasyon 2F3a 2F3b 2F3c ,155 ,155 ,120 ,180 ,120 ,180

Tablo-4d: Eiticinin Tahkir zlenimi Brakma zellii Faktr


2F No Korelasyon 2F4c ,242 ,241 2F4d ,191 ,094 ,231 2F4e ,405 ,351 ,188 ,418 2F4f ,178 ,052 ,061 ,216 ,331

Eitici performans ile bu faktr gruplarnn bamsz deikenlerle apraz ilikileri alnarak, faktr gruplarndaki deer gstergelerinin neminin, rencinin
147

bilig, Gz / 2007, say 43

(Tablo 1de sunulan) baz zelliklerine gre nasl deiiklikler arz ettii gzlemlenmeye allmtr. Ancak bilgisayardan ki kare testleriyle birlikte, 182 sayfalk bir dkm alnd iin bu veriler arz etme imkan bulunmamaktadr. 2. Bulgulara likin Deerlendirmeler Elde edilen verilere ilikin ayrntlar sunma imkan bulunmadndan, burada bulgulara ilikin sonular topluca deerlendirilmektedir. Eiticinin pedagojik performans ile ilgili olarak rencilerin en fazla nemsedikleri eitici deerlerini yle snflandrabiliriz: a. rencinin gndelik ve sosyal hayatnda pragmatik anlam olacak bir ders ierii, b. rencinin derse ilgisini dikkate alan, onun dnce ve grlerine itibar eden ve onunla srekli diyalog kuran bir eitici kiilii ve c. dzgn cmle kurma, diksiyon, hitabet gibi kimi becerileri ile, yetenekli bir iletiimci olduunu gsteren iletiim kompetanl performans sergileyerek ders anlatma. Bu deere sahip olduu izlenimini rencide brakan eitici, kendisini renciye daha fazla dinletmekte; renci, bu zellie sahip olduunu tahmin ettii eiticinin dersini evkle izlemeye daha kolay motive olmaktadr. Bu zellikleri ieren faktrlerle gerekletirilen zmlerle de yol gsterici kimi bulgular elde edilmektedir. Sosyal yaama katk faktr iinde yer alan deikenleri kapsayan ders ierii ile ilgili deerlerden gndelik ve mesleki yaamda baarlara kap aacak ders konularna erkekler, sosyal ilikileri gelitirecek konulara kzlar daha fazla duyarllk gstermektedir. Kukusuz ki eiticinin ii tmyle renciyi sosyal yaama hazrlamak deildir. Esasen eitici, kendi disiplini iinde yer alan uzmanlk alan ile ilgili bildiklerini, akademik almalarn renciye aktarmakla ve onlara kuramsal - kavramsal atlar, bak alar kazandrmaya almakla ykmldr. Ancak renci, tm retilenlerin sosyal yaamlarnda ne ie yarayacana ilikin, eiticisinden dip notlar talep etmektedir. Aksi takdirde, sadece bilgi ylmasna maruz kald sansna kaplmaktadr. Yani derste aktarlanlarn gndelik yaam asndan anlamn kavrad takdirde, dersteki bilgilere daha fazla odaklanmakta, iine yarayacan fark ettii iin dersi izlemeye, dinlemeye daha fazla motive olmaktadr. Aslnda renci, her dersin konu balnn tekabl ettii sorunsal merak etmektedir. Buna gre, ders konularnn ie yararll; erkekler iin daha ziyade gndelik ve mesleki yaamda faydal olma anlam tarken, kzlarda sosyal ilikilere katk salama anlam tamaktadr. Demek ki eitici hem kzlarn hem de erkeklerin pedagojik motivasyonunu temin edebilmek iin; gndelik yaam sorunlarna nasl zm nerdii, mesleki hayatta ne ie yarayaca ve sosyal ilikilere nasl katklar olaca dip notlaryla vurgulayarak dersinin ieriini oluturmaldr.
148

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

Muhtemelen; metropol kkenliler kentsel yalnzlamadan muzdarip olduklar iin sosyal ilikiyi, byk kent kkenliler i kaygsn daha fazla hissettikleri iin mesleki bilgiyi, kent kkenliler kk bir kentten gelip metropolde okumann skntlaryla yz yze geldikleri iin gndelik yaam bilgilerine daha fazla ihtiya duymaktadrlar. Dolaysyla eiticinin rnek olay-olgu portfyn olabildiince geni tutmas tara ya da kent kkenli olmaktan kaynaklanacak derse ilgi farkllamalarn amasna da katk salayacaktr. Ya deikeni asndan da baz farkllamalar gze batmaktadr. Buna gre eiticinin, okula yeni balayan daha gen yalardaki rencilere ders anlatrken sosyal iliki kurma becerileri ile ilgili rnekleri, okulu bitirmek zere olan rencilere ders anlatrken de mesleki bilgi ieren rnekleri daha fazla kullanmas uygun olacaktr. Eiticinin kiilii ile ilgili deerler; ilgi toplama, katlm tevik ve itenlik faktrlerinde yer alan deikenlerdir. Kzlar derse ilgilerinin dikkate alnmasn isterlerken, erkekler derse katlp grlerini ifade etmeye daha fazla istekli grnmektedirler. Hatta erkekler daha da baskn bir younlukla eiticinin ders d zamanlarda kendileriyle diyalog kurmasn istemektedirler. Demek ki eitici, kzlarn, derse katlmn beklemeden, empati yeteneini kullanarak, dersle ilgilenip ilgilenmediklerine dikkat etmek durumundadr. Kzlar muhtemelen tedirginlik ve rkekliklerinden ya da rahatsz olacaklar bir pozisyona oturtulma kayglarndan dolay, eitici ile ders d zamanlarda diyalog kurmaya ok fazla istekli grnmemektedirler. Yani bulgulara gre, davranlarndaki llle eitici zellikle dikkat etmek durumundadr. te yandan kzlar derse katlmaya ok fazla zorlamamal ama erkeklerin derslerde grlerini beyan etmelerine de imkan vermelidir. Daha dorusu eitici, kiilik imaj ile ilgili olarak; renci grlerine frsat tand ve itibar ettii, rencinin ruh halini dikkate ald ve renci ile diyaloglarnda dikkat ve ihtimam elden brakmadna dair izlenim brakmaya zen gstermelidir. Tara kkenlilerde empati, metropol kkenlilerde ise katlm ve diyalog ne kmaktadr. Cinsiyet deikenine benzer biimde tara kkenlilerin daha rkek ve ekingen, byk kentlerden gelenlerin ise iletiimde daha atak davrandklar gzlendiine gre eiticinin, diyalog ve katlm ilikisinin yan sra empati balarn renciyle ncelikle kurmas yararl olacaktr. Ya deikenine gre de eiticinin dikkate almas gereken bulgular gzlenmektedir. Her eyden nce ya arttka pedagojik performansla ilgili eiticiye eitli sorumluluklar ykleme eilimi de artmaktadr. Daha gen yalarda, ne verilirse almaya hazr bir renci karakteri gzlenirken, rencilerin ya arttka, eiticiden ne istediini bilen, ne verilirse deil, ne almas gerekiyorsa eiticiden onlar almak isteyen bir renci karakteri belirginlik kazanmaktadr. Demek ki eitici, daha st snflarda ve daha yksek ya gruplaryla ilikilerinde empati, katlm, diyalog zelliklerini ne karmaya daha fazla zen gstermelidir.
149

bilig, Gz / 2007, say 43

letiim kompetanl ile ilgili deer gstergelerinin oluturduu hitabet faktr balamndaki zmlemeler, metropol ve byk kent kkenlilerin bu zellii eiticide daha fazla aradn gstermektedir. Anadolu lisesi mezunlar da eiticinin iletiim kompetanl becerilerini dikkate almaktadr. Devlet yurtlarnda kalan rencilerin bu konudaki hassasiyetlerinin dk olmas muhtemelen argo merakndan kaynaklanyor olabilir. Deikenler arasnda ne tr farkllamalar olursa olsun, esasen, pedagojik performans asndan en fazla rehabilitasyona msait zellikler iletiim kompetanl ile ilgilidir. Dersin ierii bir miktar esnetilse de mfredat snrlar iinde kalmaktadr. Eitici kiilii ise bireylerin kiisel karakterleriyle byk lde ilgilidir. Oysa iletiime ilikin becerilerle eitici, ilk iki snfta yer alan eksikliklerini bile tolere etme imkan bulabilir. Bu nedenle, baarl bir iletiimci olmas eitici iin kanaatimizce en ncelikli koul kabul edilmelidir. En az nemsenen deer gstergeleri asndan da baz yorumlar yaplabilir. rnein ekicilik faktr, kendisini oluturan deikeni ile birlikte, en z nemsenen deer faktrdr. Ancak birka ayrntya da dikkat etmek gerekmektedir. Szgelimi, yakkl ve gzel olmann pek bir nemi olmamakla birlikte, k ve dzgn kyafet eiticinin olumlu izlenim brakmas asndan gereklidir. Scak davranlarla renciyi duygusal olarak etkileme konusunda eitici dikkatli olmak zorundadr. Bu tr davranlar erkekler, itenlik gsterisi olarak alglamakta ama kzlar, rkek karlamaktadr. Bununla birlikte, metropol (Ankara, stanbul ve zmir) demografik kkenden gelen rencilerde, muhtemelen communial ve birincil ilikiler zayf olduundan, bu tarz bir kentsel yabanclama, scak davran deikenini dier d grn deikenlerinden daha nemli hale getirmektedir. Benzer biimde renciler, zihinsel adan zenginletike, zihinsel zenginlikleri fiziksel zelliklere tercih eder hale gelmektedir. renci asndan en fazla itici bulunan eitici zellikleri tahkir izlenimi faktr ad altnda toplanmaktadr. rencide, kendisine hakaret edildii hissi uyandrdndan, eiticinin zenle saknmas gereken bu tarz davranlar, rencinin derse ilgisini bsbtn ortadan kaldrmaktadr. Szgelimi, cinsel kimliin dikkate alnmasn kzlar yanl bulmaktadr. Ama erkekler kzlardan daha fazla oranda ok yanl bulmaktadr. Tara kkenliler aalandklar hissini daha youn yaamaktadrlar. Bunlarn yan sra, krsde oturarak ders anlatma, ders kitabndan okuyarak ders anlatma gibi eitici performans ile ilgili baz ders anlatma tarzlar da rencileri rahatsz etmektedir. Ama rnein gezinerek ders anlatlmas, rencinin onay verdii bir ders anlatma tarz olarak belirmektedir.

D. Deer Faktrlerine Gre Beklentiler Eiticinin pedagojik performansna ilikin renci nezdindeki deer faktrleriyle, eiticinin pedagojik performans ile ilgili renci beklentileri arasndaki
150

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

ilikilerin zmlenmeye alld bu blmde, nce beklentilerle ilgili dalmlar sunulmakta, daha sonra da bu blmde elde edilen bulgularn yorumlar yaplmaktadr.

1. Beklentilere likin Dalmlar rencilerin beklentilerini belirlemek amacyla iki ayr soru grubu kullanlmtr. nce eiticinin pedagojik performans ile ilgili rencilerdeki inanlar belirlemek iin ak ulu olarak deneklere soru yneltilmitir. Daha sonra, klar nerilmi ve klarn ucu ak tutularak iki ayr soru yneltilmi, blm tercih etme nedenlerine ve blmden mezuniyetin avantajlarna ilikin inanlar gzlemlenmitir. Derlenen cevaplarla rencilerin eiticiye ve alana ilikin beklentileri belirlenmeye allmtr. a) Eitici ile lgili Beklentiler Eitici ile ilgili beklentilerin dalmlar ayr balk halinde, aadaki Tablo-5de sunulmaktadr.
Tablo 5: rencilerin, retim ye-Grevlisinde Bulunmasn stedii Kiilik zelliklerine likin Dalmlar
KLK Cevapsz Gvenilirlik Empati Sempati Objektiflik Disiplin Deneyim n 21 49 74 15 16 12 1 % 11.2 26.1 39.4 8.0 8.5 6.4 0.5 BLG BECER Cevapsz Uzmanlk Hitabet Anlaabilirlik Ders Anlatm Katlm tevik Somutlayabilirlik Sorgulayabilirlik n 17 118 5 7 25 9 5 2 % 8.5 62.8 2.7 3.7 13.3 4.8 2.7 1.1 DI GRN Cevapsz Yakkl-Gzel k ve zenli Kyafet nemli Deil BakmlDzenli-Temiz Sade-Abartsz giyim Sportmen Grnm Karizma n 30 3 35 49 42 22 3 4 % 16.0 1.6 18.6 26.1 22.3 11.7 1.6 2.2

Eiticide bulunmas gereken kiilik zelliklerine ilikin deneklerin inanlar ak ulu bir soru ile belirlenmeye allmtr. Anket formundaki soruya cevap verenler, gsterilen yere istedikleri zellii yazmlardr. Anket formundaki bolua yazl olarak belirtilen cevaplarn ilkinde; drst, gvenilir, doru, karakterli, kiilii oturmu, saygl, iyi niyetli, sabrl, saygl, sakin gibi ifadeler kaydedilmitir. Bu ifadeler gvenilirlik kategorisi altnda toplanarak kodlama yaplmtr. kincisine verilen cevaplar; scakkanl, hogrl, anlayl, gler yzl, cana yakn, samimi, iyi diyalog kurulabilen, empati sahibi gibi ifadelerden olumaktadr. Bu ifadeler empati kategorisine dahil edilerek kodlanmtr. Bu iki kategoriye ilaveten aratrmaya katlan rencilerin tanmlamalarna gre; sempati, objektiflik, disiplin ve deneyim kategorileri belirlenmitir. Elde edilen verilere gre, eiticinin kiilii ile ilgili rencilerin en fazla aradklar iki zellik empati ve gvenilirliktir. Objektiflik, sempati gibi kimi zel151

bilig, Gz / 2007, say 43

likler de aranyor olmakla birlikte, renciler arlkl olarak iki kiilik zelliini dile getirmilerdir. Eiticide bulunmas gereken bilgi, beceri ve performans zelliklerine ilikin deneklerin inanlar ak ulu bir soru ile belirlenmeye allmtr. Bu zelliklerden ilk gruba verilen cevaplar; alanna hakim, bilgili, dzeyli, baarl gibi ifadelerden olumaktadr. Bu ifadeler uzmanlk kategorisi altnda toplanarak kodlama yaplmtr. Dier kategoriler; hitabet, anlalabilirlik, ders anlatm, katlm tevik, somutlayabilirlik, sorgulayabilirliktir. Elde edilen verilere gre renciler bilgi, beceri ve performans ile ilgili eiticide en fazla uzmanlk aramaktadr. Ders anlatm ve katlm tevik gibi kimi zellikler de aranyor olmakla birlikte, renciler arlkl olarak tek bir zellikte younlamaktadr. Eiticide bulunmas gereken d grn zelliklerine ilikin deneklerin inanlar gene ak ulu bir soru ile belirlenmeye allmtr. Cevaplardan ilkinde; ayn adla kategoriletirilen yakkl-gzel ifadesi kullanlmtr. kincisinde k ve zenli kyafet, ncsnde kullanlan nemli deil ifadeleri ayn ekilde kodlanmtr. Bakml dzenli - temiz, sade ve abartsz giyim ve dier ifadeler aynen alnarak kodlanmtr.

b) Eitim Alan ile lgili Beklentiler Eitim alan ile ilgili beklentilerin dalmlar iki ayr balk halinde, aadaki Tablo -6larda sunulmaktadr. Halkla ilikiler ve Tantm blmnn tercih edilme nedenlerini gsteren dalm yledir:
Tablo 6a: rencilerin Halkla likiler ve Tantm Blmn Tercih Etme Nedenlerine likin nanlarnn Dalm
Beklentiler Cevapsz 1. Bu alanda kendimi yetenekli bulduum iin tercih ettim 2. Tandklarmn tavsiyesi zerine bu blm tercih ettim 3. En kolay kazanabileceim bir blmd 4. Trke ve sosyal puanlaryla renci ald iin tercih ettim 5. nsanlarla nasl iliki ve iletiim kuracam renip sosyal ilikilerimi gelitireceim iin 6. Herhangi bir faklte diplomasna sahip olabilmek iin 7. Halkla ilikiler eitimi alm bir niversite mezunu olarak sosyal stat elde edeceim iin 8. ok kolay i bulabileceim iin 9. Tandklarm tavsiye etti ve sosyal stat elde etmek iin 10. Trke Sosyal puanla ald ve kolay i bulabileceim iin 11. Sosyal ilikilerime katk salayaca ve sosyal stat elde edeceim iin n 1 61 6 4 29 19 6 10 4 3 3 4 % 0,5 32,4 3,2 4,2 15,4 10,1 3,2 5,3 2,1 1,6 1,6 2,1

Buna gre deneklerin, tek bir kkn yan sra birka kk da bir arada iaretleyebilme ya da klar ilave edebilme imkanlar olduu halde bu sorunun
152

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

cevaplarnda da younlama iki k ile snrl kalmtr. Bunlar bu alanda kendimi yetenekli buluyorum ile, blmn Trke-sosyal puan ile renci alyor olmasdr. Dolaysyla bu konulara yatknlklarna gvenerek renciler tercihlerini yapmlardr. Halkla ilikiler eitimi alm bir niversite mezunu olarak sosyal stat elde edeceim iin kknda da ksmi younluk olduu dnlrse, alana yatknlk en nemli tercih nedeni olarak ortaya kmaktadr. Halkla likiler ve Tantm blmnden mezuniyetin salayaca avantajlar unlardr:
Tablo6b: rencilerin Halkla likiler ve Tantm Blmnden Mezuniyetin Salayaca Avantajlara likin nanlarnn Dalm
Beklentiler Cevapsz 1. Halkla ilikiler mesleini baarlyla yrten bir uzman olacam 2. Bu blm bana tavsiye edenlerin bana byk bir sayg duymalarn temin edeceim 3. Bu blmde okumak bana hibir avantaj salamayacak 4. Diploma kolay i bulmam temin etmeyecei iin, muhtemelen isiz bir niversiteli olacam 5. Bu alanda alarak yksek bir gelir elde edeceim 6. Halkla ilikiler eitimi aldm iin takdir grecek ve sosyal stat elde etmi olacam 7. niversite diplomasna sahip bir kii olacam 8. Dier 9. Halkla likiler uzman olacam ve Yksek gelir elde edeceim 10. Halkla likiler uzman olacam ve sosyal stat elde edeceim 11. Halkla likiler uzman olacam ve niversite diplomas alacam 12. bulamayacam ve sadece niversite diplomasna sahip olacam n 3 58 3 10 23 10 10 32 8 4 13 7 7 % 1,6 30,9 1,6 5,3 12,2 5,3 5,3 17,0 4,3 2,1 6,9 3,7 3,7

Bu verilere gre, alana ilikin uzmanlk, bu soru vesilesiyle bir kez daha ortaya kmaktadr. Kahir bir ounluk, mezuniyetle birlikte halkla ilikiler mesleini baaryla yrten bir uzman olacana inanmaktadr. lkenin genel ekonomik durumu nedeniyle i konusundaki kayglar da ne kmakla birlikte; kukusuz ki, herhangi bir niversite diplomasndan birisine sahip olunacana dair, umutsuzluk ifade eden kanaatlerdeki younlamay da gz ard etmek mmkn deildir.

2. Bulgulara likin Deerlendirmeler lgili deikenlerle (deer faktrlerinin gstergeleri ile beklenti gstergelerinin apraz ilikileri) analizlerinin ortaya kard sonulara ilikin ayrntlar sunma imkan bulunmadndan (bilgisayar dkm 65 sayfadr), bulgulara ilikin sonular topluca deerlendirilmektedir. Bilindii gibi beklenti, belirli bir davrann belirli bir amaca ulatrp ulatrmayacana dair bireyin inanlardr. Bu almada biz, ne tr bir eiticiden ders alarak ve byle bir alanda neden eitim grerek, nasl bir amaca ulaacaklarna dair inanlarn dile getirmelerini rencilerden isteyip, eiticinin pedagojik performansna ilikin renci beklentilerini belirlemeye altk.
153

bilig, Gz / 2007, say 43

Buna gre renciler; a. ne tr bir eiticiden ders alacaklarn, kiilik, bilgi-beceri-performans ve d grn zellikler, b. neden byle bir alanda eitim grmek istediklerini, alan tercih nedenler ve c. nasl bir amaca ulamay umduklarn, mezuniyetin salayaca avantajlar balamndaki inanlarn dile getirerek, eiticinin pedagojik performansna ilikin beklentilerini sergilemilerdir. renciler arlkl olarak empati yetenei gelikin, gvenilir kiilikli eiticiden ders almak istemekte ve eiticinin uzman olmasn beklemektedirler. Alana yatkn olduklarna inandklar iin renciler bu alanda eitim grmeyi tercih etmekte ve uzman eiticilerden ders alp kendi alanlarnda uzman olmay ummaktadrlar. Dile getirilen bu beklenti parametrelerinin gstergeleri ile deer faktrlerinin gstergeleri arasndaki ilikilerin zmlenmesiyle elde edilen bulgular, u deerlendirmelerin yaplmasna mesnet tekil etmektedir. En fazla nemsenen iki deikeni ihtiva eden sosyal yaama katk faktrnn gndelik hayattan rnekler ve sosyal ilikileri gelitirmeye ynelik bilgi verme deikenleri birbirlerine yakn oranlarla rencilerin empati ve gvenilirlik beklentilerini tatmin edecek deer zellikleridir. Bu deikenler ayn zamanda eiticinin uzmanlnn da gstergesi saylmaktadr. Alana yatkn olduunu dnen renciler de sosyal iliki deikenini belirgin biimde nemsemektedir. Geri alann uzman olma sz konusu olduunda mesleki bilgi biraz daha fazla ne kmaktadr ama kuku gtrmez biimde grlmektedir ki, eitici, renciyi dersine motive edebilmek iin dersin ieriini gndelik yaam rnekleri ile somutlamal ve anlatlanlarn sosyal yaamnda renciye ne tr katklar olduunu gstermelidir. Aksi takdirde rencinin derse duyarlln temin etmekte zorlanacaktr. Bu arada kyafetine dikkat etmesi de eiticinin rencide olumlu izlenim brakmas iin gerekli grlmektedir. nemsenen eitici zelliklerinden biri olan rencinin derse ilgisine dikkat empati ve gvenilirlik beklentisini yksek oranla tatmin eden bir deerdir. Bu deiken uzmanla daha yksek bir oranla delil tekil etmektedir. Demek ki renci, derste anlatlanlardan ziyade, anlatlanlarn renci tarafndan anlalp anlalmadna eiticinin dikkat etmesini beklemektedir. Yani eitici, dersi anlatmakla deil, dersin anlaldndan emin olmakla mkellef tutulmaktadr. Katlm tevik deikeni de eiticinin empati yeteneine, gvenilir kiiliine ve zellikle uzmanlna delil tekil etmektedir. Alanda yetenekli olduunu dnen renciler ise zellikle derslerde fikir beyan etme arzusu duymaktadrlar. Dolaysyla eiticinin derste renciyle diyalog kurmas; eiticinin, kiilii ile ilgili renci nezdinde, alannda otorite olduu iin kendine bu denli gveniyor izlenimi brakmakla birlikte, alanla ilgili yeteneimi alann otoritesi bu hoca grmeli diye d-

154

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

nen rencilerin de onore edilmesini ve derse daha bir evkle motive olmasn salamaktadr. Hitabet faktrnn nemli deikenlerinden birisi olan dzgn cmle ve gramere riayet eiticiye ilikin empati beklentisi iindeki rencileri daha fazla tatmin etmektedir. Ayrca eiticinin uzmanlnn da delilidir. Ancak, bu becerisini eiticinin dzgn kyafetle desteklemesi gerekmektedir. te yandan hitabetin nemi, alanla ilgili eitimden sonra daha net anlalmaktadr. Demek ki eiticinin, dzgn cmlelerle konumaya zen gstermesi, eiticinin eitsel baars asndan olduu kadar, rencinin dersi daha iyi anlamas asndan da gereklidir. Son olarak itenlik faktrnn bir dier nemli deikeni diyalou kukusuz ki, empati beklentisi iindeki renciler ncelikle eiticide aramaktadrlar. Diyalog ayn zamanda eiticiye gven asndan da nem arz etmektedir. Ayrca renci, eitici ne kadar uzmansa o kadar bizimle diyalog kurmal inancn tamaktadr. Muhtemelen renci, referans kiilik olarak konumlandrlan eiticiye, yeteneini gstermek istemektedir. Ksacas yukarda belirtilen deerlere sahip olduu izlenimi brakan eiticiler, rencilerin aradklar pedagojik performansa ilikin beklentileri byk lde tatmin etmi olacaklarndan, rencide, kendi derslerini evkle izletme motivasyonu yaratmakta daha fazla baarl olacaklardr. Bununla birlikte aadaki satrlarda geen davranlar sergilemekten de zenle saknmalar gerekmektedir. rencilere en fazla itici gelen eitici davranlarnn tmne yakn tahkir izlenimi brakma faktr bal altnda toplanmaktadr. Buna gre szgelimi, cinsel kimlii dikkate almak eiticiye ilikin gvenilirlik beklentilerini bertaraf etmektedir. renciyi alay konusu yapma eiticinin gvenilirliine daha fazla zarar vermektedir. rencinin bilgisizliine vurgu ve nemsiz hatalarn abartlmas rencilerdeki, eiticiye ilikin empati beklentilerini tketmektedir. te yandan bu tr davranlar alanda yetenekli olduunu dnen rencilerde hayal krkl yaratmakta ve hatta rencilerin ou, alana ilikin umutsuzluklarnn nedenini eiticilerin bu tr davranlarna balamaktadrlar. te yandan dier bir olumsuz eitici davran, empati yoksunluu faktr kapsamndaki kitaptan okuyarak ders anlatma deikeni, kukusuz ki ncelikle empati beklentisi iindeki rencilerde hayal krkl yaratmaktadr. Ayrca bu tr davran renciler, eiticinin uzman olmadnn delili olarak yorumlamaktadrlar. nemli bir bulgu, alanla ilgili eitimden herhangi bir beklentisi olmayanlarn bu tarz ders anlatlmasn belirgin bir oranla olabilir bulmasdr. Oysa alanda yetenekli olduunu dnen renciler, bu tarz ders anlatlmasndan olduka rahatszdr ve dahas, mezuniyetin uzmanlk getireceini uman renciler, bu tarz ders anlatlmasn, gelecekleri asndan ciddi bir risk olarak yorumlamaktadrlar.

155

bilig, Gz / 2007, say 43

Demek ki eitici bu tr davranlaryla, renciler nezdinde olumsuz izlenim brakmakta ve eiticinin pedagojik performans ile ilgili renci beklentilerini tketmektedir. Asl nemlisi ise, bu tr davranlarn, alanda eitim almakla elde etmeyi umduu sonular rencilerin elde edemeyeceklerine dair onlarda umutsuzluk. Dolaysyla eitici, olumsuz baz davranlar ile, eitici ve alana ilikin renci beklentilerini tketmekle, telafisi olduka g eitsel zararlara neden olmaktadr.

E. Deer Faktrlerine Gre Arasallklar Bu blmde ncelikle arasallk gstergesi olarak kullanlan lm aralaryla elde edilen bulgular sunulmaktadr. lm aralarn ieren iki soru grubunun ilki, rencinin kendi baar amacna ara olabilecek deikenlere ilikin bulgulardr. Sonraki ise rencinin eitim amacna ara olabilecek deikenlerle ilgilidir. 1. renci Amalarnn Arasallklar rencinin baar hedefine ulamak iin setii aralardan bazlarn gsteren deikenlere ilikin dalmlar aadaki Tablo-7de sunulmaktadr.
Tablo 7: rencilerin Baar Hedefine Ulamak in Setikleri Aralara likin Dalm
(Her satr ve stundaki Cevapsz rakamlar iin geerli)* = n, ** = 1. Dersin ieriini seversem, ilgi alanma giriyorsa, o derste baarl olurum 2. Dersin hocasn ne kadar ok 1 seversem o derste o kadar 0,5 baarl olurum 3. Ders notlarm yksek olursa daha ok alma istei duyar, baarl olurum 4. Derse katlrsam, grlerimi 5 aklayabilirsem baarl olurum 2,7 5. Yksek gelir elde etmemi 1 salayacaksa, o dersi dikkatle 0,5 izlerim 6. Aratrmaya ynelik, kuramsal 1 ierikli bir ders ise baarl 0,5 olurum 7. Hayata ilikin rnekler varsa, sosyal ilikilerime katk salayacaksa baarl olurum 8. Uygulamaya ynelik derslerde 1 daha baarl olurum 0,5 9. Grup olarak dev hazrlanan bir ders ise baarl olurum 10. bulmama yardmc ola2 caksa, o derste baarl 1,1 olmaya alrm Katlyorum 157* 83,5** 84 44,7 80 42,6 70 37,2 35 18,6 43 22,9 129 68,6 108 57,4 59 31,4 87 46,3 Ksmen Katlyrum 20 10,6 92 48,9 81 43,1 92 48,9 65 34,6 102 54,3 50 26,6 67 35,6 92 48,9 63 33,5 Kesinlikle Katlmyrm 11 5,9 11 5,9 27 14,4 21 11,2 87 46,3 42 22,3 9 4,8 12 6,4 37 19,7 36 19,1

156

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

Tablo 7deki verilere gre, rencinin baar amacna ulamak iin kendisine belirledii en nemli aralar srasyla unlardr: Dersin ieriini seversem, ilgi alanma giriyorsa, o derste baarl olurum, Hayata ilikin rnekler varsa, sosyal ilikilerime katk salayacaksa baarl olurum, Uygulamaya ynelik derslerde daha baarl olurum, Dersin hocasn ne kadar ok seversem o derste o kadar baarl olurum. rencinin baar amacna ulamak iin yararlanmay en son dnecei aralar ise srasyla unlardr: Yksek gelir elde etmemi salayacaksa, o dersi dikkatle izlerim, Aratrmaya ynelik, kuramsal ierikli bir ders ise baarl olurum, Grup olarak dev hazrlanan bir ders ise baarl olurum. Baz renciler asndan nem arz eden bazlar asndan arz etmeyen, rencileri saflara ayran, baar arasallklar ise unlardr Ders notlarm yksek olursa daha ok alma istei duyar, baarl olurum, bulmama yardmc olacaksa, o derste baarl olmaya alrm. rencinin eitim hedefine ulamak iin setii eiticinin pedagojik performans ile ilgili aralardan bazlarn gsteren deikenlere ilikin dalmlar aadaki Tablo-8de sunulmaktadr.
Tablo 8: rencilerin Eitim Hedefine Ulamak in Setikleri Aralara likin Dalm
(Her satr ve stundaki rakamlar iin geerli) * = n, ** = % 1. Entelektel birikimime, kltrel dzeyime, ilgi ve bilgime katk salyorsa 2. bulmama yardmc olacaksa, 3. ok youn ve kavramsal dzeyi ok ar, kuramsal bir konu ilendiinde 4. Gndelik sorunlarma cevap bulmama yardmc oluyorsa 5. Yksek not almam salayacaksa 6. Sorular sorup, grlerimi anlatabiliyorsam 7. Arkadalarma anlattmda takdir greceim bilgiler veriliyorsa 8. Duygusal ilikilerimde partnerimi etkilememe katk salayacaksa 9. retim ye-grevlisinin hitabeti, ders anlatmas kusursuzsa 10. lgileniyor grnmek retim yegrevlisinin houna gidecekse cevapsz 2 1,1 1 0,5 1 0,5 1 0,5 1 0,5 ok fazla ilgilenirim 168* 89,4** 123 65,4 18 9,6 129 68,6 93 49,5 121 64,4 80 42,6 37 19,7 125 66,5 13 6,9 Biraz ilgilnirim 20 10,6 59 31,4 94 50,0 58 30,9 78 41,5 64 34,0 80 42,6 77 41,0 57 30,3 72 38,3 Hi ilgilenmem 6 3,2 74 39,4 1 0,5 19 8,5 3 1,6 27 14,4 73 38,8 5 2,7 103 54,8 157

bilig, Gz / 2007, say 43

11. Basit ve benim bile seviyemin altnda bir ierikle anlatlyorsa 12. zel olarak ilgilendiim, houma giden konular ilendiinde 13. D grn ve fiziksel zellikleri ile ekici bir r.ye gr. Ders anlatyorsa 14. Hoca olarak sevip benimsediim, zel olarak diyalog kurabildiim r.yesi ise 15. Derste anlatlanlar ideolojik grme veya dnyaya bak ama uygunsa 16. Kamuoyunun tand, medyatik bir retim ye-grevlisi anlatyorsa 17. Meslek hayatmda iime yarayacaksa, baarl olmam salayacaksa 18. retim ye-grevlisinin konuya hakimiyeti kusursuz ise

3 1,6 1 0,5 2 1,1 1 0,5 1 0,5 4 2,1 25 13,3

26 13,8 162 86,2 25 13,3 141 75,0 106 56,4 73 38,8 145 77,1 126 67,0

63 33,5 20 10,6 88 46,8 41 21,8 68 36,2 95 50,5 41 21,8 35 18,6

96 51,1 5 2,7 73 38,8 5 2,7 13 6,9 16 8,5 2 1,1 2 1,1

Tablo 8deki verilere gre, rencinin eitim amacna ara olabilecek, ok fazla ilgi uyandraca belirtilen deikenler nem sralarna gre yledir: Entelektel birikimime, kltrel dzeyime, ilgi ve bilgime katk salyorsa, zel olarak ilgilendiim, houma giden konular ilendiinde, Meslek hayatmda iime yarayacaksa, baarl olmam salayacaksa, Hoca olarak sevip benimsediim, zel olarak diyalog kurabildiim retim yesi ise, Gndelik sorunlarma cevap bulmama yardmc oluyorsa, retim ye-grevlisinin konuya hakimiyeti kusursuz ise, retim ye-grevlisinin hitabeti, ders anlatmas kusursuzsa, bulmama yardmc olacaksa, Sorular sorup, grlerimi anlatabiliyorsam, Derste anlatlanlar ideolojik grme veya dnyaya bak ama uygunsa. rencinin eitim amacna ara olabilecei dnlerek nerilen ama onun en yksek oranda hi ilgilenmedii arasallklar ise unlardr: lgileniyor grnmek retim ye-grevlisinin houna gidecekse, Basit ve benim bile seviyemin altnda bir ierikle anlatlyorsa, ok youn ve kavramsal dzeyi ok ar, kuramsal bir konu ilendiinde, D grn ve fiziksel zellikleri ile ekici bir retim ye gr. ders anlatyorsa, Duygusal ilikilerimde partnerimi etkilememe katk salayacaksa. Bu veriler, dersini dinletebilmesi iin renciyi nasl motive edebileceine ilikin eiticiye dorudan doruya yol gsteren ipular sunmaktadr. ren158

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

cinin baar ve eitim amacna en fazla ara olabilecek gzergahtan hareket ettii takdirde, renci onu daha byk bir dikkatle dinleyecek - izleyecek ve eitici pedagojik performansn bu yolla yetkinletirmi olacaktr.

2. Bulgulara likin Deerlendirmeler Deer faktrleriyle arasallk gstergeleri deikenleri arasndaki apraz ilikilerle ilgili (33 sayfa tutan) bilgisayar ktlarn verme imkan bulunmadndan, burada, bulgulara ilikin sonular topluca deerlendirilmektedir.
Belirli bir sonucun baka bir sonucu getireceine dair inanc tanmlamak amacyla kullanlan arasallk kavram, belirli bir davran ortaya konulduunda elde edilen dln (veya maruz kalnan cezann) ne tr bir dle (veya cezaya) araclk ettii ya da o davranla ulalan amacn hangi amac dolaymlad sorularna cevap bulmamz salamaktadr. Buna gre belirli bir alanda eitim gren rencinin o eitim kurumunun baarl bir rencisi olmak ve o eitim kurumundan tatmin olaca bir eitim almak gibi iki nihai amacnn olaca varsaylabilir. Demek ki bu aratrmada rencinin; a. baarl olmak ve b. tatminkar bir eitim almak iin yararlanmay tasarlad ya da bu iki nihai amacna onu tayacana inand aralar belirleyebilirsek, eiticinin pedagojik performansna ilikin arasallklar grebiliriz ve onlarn deer faktrleri ile ilikilerini zmleyebiliriz. rencinin baar amacna en fazla hizmet edeceine inand arasallklarn banda dersin ieriini sevmesi ve ieriin ilgi alanna girmesi gelmektedir. Derse katlmaya tevik edilen rencilerin dersin ieriini sevme eilimi olduka yksektir. ster dersle ilgilendii iin derse katlsn isterse derste grlerini dile getirebildii iin dersi sevsin, her iki durumda da eitici renciyi motive edebilmektedir. Demek ki renciye gre, baarnn en emin arac dersi sevmek ve ilgilenmektir. O halde eitici rencinin katlmn salayarak ona dersi sevdirebilir. Hatta olumsuz da olsa ders ierii ile ilgili rencilerin itirazlarn alarak eitici, dersini rencilere nasl sevdirebileceine dair yollar kefedebilir. Ayrca derste anlatlanlarn mesleki baar asndan ne ie yarayacann aklanmas da rencinin dersi sevmesini ve dersle ilgilenmesini salamaktadr. Hayata ilikin rnekler varsa, sosyal ilikilerime katk salayacaksa baarl olurum deikeni, en fazla nemsenen deer parametrelerinin oluturduu sosyal yaama katk faktryle gl balantlar iermektedir. Buna gre renci yksek gelir elde edecei umuduyla deil meslekte baar getirecek bilgiler edinecei beklentisiyle dersleri izlemektedir. Yani, hayata ilikin r159

bilig, Gz / 2007, say 43

neklerin nemlice bir blmnn meslek ile ilgili olmasna eiticinin zen gstermesi gerekmektedir. te yandan renci, dersin, gndelik yaamdan rneklerle ilenmesi durumunda sosyal ilikilere katk salayacan dnmektedir. Dolaysyla eitici derste anlattklarnn gndelik hayat asndan ne anlama geldiini bir biimde rencilere gstermek zorundadr. Ayrca anlattklarnn i bulmaya katks zerinde de eiticinin vurgular yapmas, dikkatlerin derse odaklanmasn salayacaktr. Bununla birlikte arkadalar ve partneri etkilemeye ynelik bilgileri renciler sosyal ilikilere katk biiminde almamakta ve bunlara ilgi de gstermemektedir. Hatta sosyal ilikiden kastnn, mahrem yaam ile ilgili bu tr konularn olmadn ima etmektedir. Uygulamaya ynelik derslerde daha baarl olurum gstergesi ile ifade edilen dier bir ciddiye alnmas gereken arasallk deikeni, pratiklik faktrndeki mesleki uygulamalara ynelme deikeni ile daha yksek bir balant iermektedir. Buna gre renciler uygulama ile, mesleki uygulamalar kast etmektedir ve not ya da yksek cret kaygs ile deil, zellikle i bulmasna yarayaca iin uygulamal derslere daha fazla ilgi gstermektedir. rencinin tatminkar eitim amacna araclk eden arasallk deikenlerindeki sralama da baar amacndakilerle paralellik arz etmektedir. Entelektel birikimime, kltrel dzeyime, ilgi ve bilgime katk salyorsa deikeninin ilgi toplama faktr ile daha yksek balantlar bulunmaktadr. Yani, hi ilgilenmem kknn bo brakld da gz nne alnrsa; eitici, empati ile birlikte, anlattklarnn ne ie yaradna ilikin renciyi tatmin ettii takdirde, dersine motivasyonu nemli lde salam olacaktr. Net bir biimde grlmektedir ki, renci eiticiyi; hem rencinin derse ilgi gstermesinden sorumlu tutmakta hem de ders ieriinin ie yararl ile ilgili olarak rencinin ikna edilmesi ykmlln eiticiye yklemektedir. Buna gre eitici, gerek kiilii ile etkilemekten ziyade, tzel kiilii ile rencileri etkileyen kamil bir pedagojik performans sahibi profesyonel olarak tasarlanmaktadr. Nitekim zel olarak ilgilendiim, houma giden konular ilendiinde ve retim ye-grevlisinin konuya hakimiyeti kusursuzsa arasallk deikenleri ile ilgili bulgular da bu tespiti teyit etmektedir. Demek ki niversitelerdeki eiticilerin, alana ilikin birikimi olan birer akademisyen olmalarnn renci asndan ok fazla bir anlam yoktur ve eitici, profesyonel bir eitmen olarak birikimini renci ile nasl paylamas gerektiini bilmiyorsa alanna hakim olduu hususunda kuku yaratmaktadr. Tatminkar eitim nihai amacna ulatraca inancyla en fazla kullanlan arasallk gstergelerinden meslek hayatmda ie yarayacaksa, baarl olmam salayacaksa, gndelik sorunlarma cevap bulmama yardmc olacaksa ve i bulmama yardmc olacaksa deikenleriyle en youn ilikisi bulunan deer faktrleri sosyal yaama katk ve pratiklik faktrleridir. Bilin160

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

dii gibi ilki ayn zamanda en fazla nemsenen deer faktrlerini iermektedir. Daha da nemlisi bu balamda baar ve eitimle ilgili arasallk deikenleri byk lde rtm olmaktadr. Yani, kuramsal ngrlerin ilerliine delil tekil edecek bulgular elde edilmektedir. Ksacas ders ierii balamnda renci; (a) mahrem alannda yer almayan, sosyal ilikilerine katk salayacak uygulama ve rneklerle donatlm ders ieriklerini (deerli bulmakta), nemsemekte, (b)bu ierikteki dersleri sevecei ve ilgi gstereceinden, bu tarz bir ders ilendii takdirde, o derste baar elde edeceine ve tatminkar bir eitim alm (baar ve tatminkar eitim amacna ara) olacana inanmakta, (c) bu tarz ders ileyen bir eitici empati yeteneini, gvenilir kiiliini ve uzmanln sergileyip, rencinin bu yndeki beklentilerini tatmin edeceinden, yetkin bir pedagojik performans ortaya koymu olacak ve rencide dersini dinleme-izlemeye ynelik motive edici bir g oluturacaktr. En fazla kullanlan dier; hoca olarak sevip benimsediim, zel olarak diyalog kurabildiim retim yesi ise, retim ye-grevlisinin hitabeti, ders anlatmas kusursuzsa, sorular sorup, grlerimi anlatabiliyorsam ve derste anlatlanlar ideolojik grme veya dnyaya bak ama uygunsa arasallk deikenleri de ekicilik, hitabet, katlm tevik ve itenlik deer faktrleriyle zellikle ilikilidir. Bu faktrler eiticinin kiilik yaps ile daha fazla ilikili olduundan, renci nezdinde en youn motive edici g yaratmaya muktedir bir eitici kiilii ablonu kartlmasna da vesile olacaktr. renci belirli bir lnn korunmas kouluyla, ders d zamanlarda diyalog kurabildii eiticiyi daha ok sevmektedir ve bu duygu, dersin dikkatle izlenmesine araclk etmektedir. Eiticinin sevilmesinde kyafet ve sempati bir miktar rol oynamaktadr. Bununla birlikte, bata diyalog olmak zere, kyafet ve sempati derse ilgiyi tahrik etmektedir ama gizlemeye zen gsterse de baz renciler, fiziksel grnm de dikkate almakta ve fiziksel grnm, itiraf edenlerden daha fazla saydaki rencide eiticiyi ekici bulma eilimi yaratmaktadr. Ancak bu zellii abartmak de gereksizdir. Demek ki ilk olarak eitici, belirli snrlar dahilinde renciyle srekli diyalog kurmal ve onunla arasna derin uurumlardan oluan mesafeler koymamaldr. Bunun yan sra kyafetine zen gstermelidir. Fiziksel grnm ile ilgili olarak da bakml olmasnda fayda vardr. letiim kompetanl eiticide aranan ikinci yetenektir. Gramere uygun cmle bu yetenein gstergelerinden birisidir. Ancak dersi tekdzeletirdii iin eitici, vurgu ve tonlamalardan arndrlm bir yaz dili ile ders anlatmamaldr. Pedagojik performans asndan tatminkar olmak isteyen eitici karakterinin nc unsuru, renci katlmn salamaktr. Sorular sorup grlerini anlatma rencide tatminkar bir eitim
161

bilig, Gz / 2007, say 43

aldklar duygusu yaratmaktadr. Grlerini aklamak renci iin ayn zamanda alana ilikin yeteneklerini belli etmek anlamna gelmektedir. Bu ekilde alan tercih etme nedenleriyle ilgili beklentilerini tatmin etmektedirler. Eiticinin derslere renci katlmn temin etmesi; rencinin, eiticiye ilikin empati, gvenilirlik ve uzmanlk beklentilerini tatmin etmekte ve eiticiyi onlarn nezdinde ok daha deerli bir profesyonel haline getirmektedir. Daha da nemlisi eitici, renciye kendisini sevdirememi ya da ona sevimli grnememi olsa bile, onun derse ilgisini canl tutabildiinde tatminkar bir eitici olarak alglanmay baarmaktadr. te yandan renci derste, tutumlaryla elien bilgiler verildii zannna kapldnda, daha fazla gr beyan etme istei duymaktadr ki, eiticinin bu adan da; yani, tek tarafl olarak ideolojik ynlendirme yapt izlenimini rencide brakmamak iin derse katlm tevik etmesi gerekmektedir ve katlm salama, bu adan da dikkate alnmas gereken bir eitici karakteri anlam tamaktadr.

Sonu Temil edilebilir sonulara ulamak iin daha baka aratrmalarn da yaplmas gerekmektedir. Ama aratrma bulgular, Vroomun Deer Beklenti Kuramnn eitim alannda ilediine dair izler sunmaktadr.
Bu aratrmada ilk olarak pedagojik performans parametresi baz eitici zellikleri ngrlm ve bu zelliklere yklenen sbjektif deerler (valance) tespit edilmeye allmtr. Buna gre eiticinin pedagojik performans ile ilgili olarak; (a) rencinin gndelik ve sosyal hayatnda pragmatik anlam olacak bir ders ierii sunan, (b) rencinin derse ilgisini dikkate alan, onun dnce ve grlerine itibar eden ve onunla srekli diyalog kuran bir eitici kiilii sergileyen ve (c) dzgn cmle kurma, diksiyon, hitabet gibi kimi becerileri ile, yetenekli bir iletiimci olduunu gsteren, iletiim kompetanl performans sergileyerek ders anlatanlar, renci nezdinde en fazla nemsenen eiticilerdir. Deer yklenen bu tarz eiticinin dersini dinlemeye - izlemeye renci youn biimde motive olmaktadr. Aratrmayla ikinci olarak rencinin zihnindeki eitici kii ve eitim alan ile ilgili beklentiler belirlenmitir. Buna gre renciler, alana yatkn olduklarn dndkleri iin alann uzman olmak amacyla faklte eitimi almak istemektedirler ve kendilerine ders verecek eiticinin uzman olmas gerektiine inanmaktadrlar. Uzman olmann yan sra eiticinin empati yetenei gelikin ve gvenilir bir kiilie sahip olmasn da uman niversite rencileri, d grn ok fazla ciddiye almamakta ama kyafetin ve bakml grnmn olumlu katklarna dikkat ekmektedirler. renci beklentilerinin anahtar kavram olan uzmanl, renciler; eiticinin alana ilikin yaynlar, kuramsal
162

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

vukufiyeti, medyatik olmas, sahip olduu nvanlar, akademik rnleri v.s. gibi kriterler kullanarak takdir etmemektedir. renciye gre uzmanlk, eiticinin anlattklar ile gndelik hayatn hangi sorununa zm getirdiini renciye hissettirmesi ve nasl bir yarar salayacan ona gstermesidir. Ayrca eiticinin; katlm temin etme, renciyle diyalog kurup onu takdir etme ve ona itibar etme gibi yollarla gvenilirliini teyid etmesi, dersin anlalp anlalmadn test ederek empati yeteneini sergilemesi de gerekmektedir. Dahas olumsuz kimi zelliklere sahip olduu izlenimi brakarak rencilerde hayal krklklarna da neden olmamaldr. nc olarak renci, baarl olmak ve tatminkar bir eitim almak amacyla fakltede okumaktadr. Buna gre renci, dersin ieriini sevdiinde ve derste gndelik hayatn kolaylatracak bilgiler verildiinde baarl olacana inanmaktadr. Entelektel ve kltrel birikimine katk salyorsa, ilgilendii konular anlatlyorsa, mesleki hayatta baar getirecek ve gndelik sorunlarna zmler neren bir ierikle dersler anlatlyorsa; diyalog kurulabilen, konuya hakimiyeti kusursuz, hitabeti mkemmel, katlmcl tevik eden bir eiticiden ders alnyorsa, renciye gre, bu tarz bir eitim tatminkardr. Demek ki aratrma ile elde edilen bu bulgular, dersini dinletmeye, izletmeye ynelik olarak eiticinin rencide nasl bir motive edici g oluturabileceine dair veriler sunmaktadr ve buna dayal olarak dile getirilmesi mmkn neriler unlardr: Her eyden nce eitici, kiilii ile rencide olumlu bir izlenim brakmaldr. Bu nedenle eitici, rencinin eitim almak istedii ideal eitici kiilik tasarmna uygun bir kiilik imaj sergilemelidir. renci; empati yetenei gelikin, gvenilir kiilikli bir eiticiden ders almay tasarlamaktadr. renciye gre byle bir eitici, rencinin derse ilgi gsterip gstermediini ve dersi sevip sevmediini dikkate alr. rencilerin derse katlmn tevik eder. Onlarn grlerine itibar eder, onlar takdir eder. Gerektii kadaryla ve gerektii lde rencilerle diyalog kurmasn bilir. renci, alanna hakim ve uzman bir eiticiden ders almak istemekte, bu sayede kendi yeteneini gelitirebileceini ve alann uzman olacan ummaktadr. Eitici, rencilerin bu beklentilerini tatmin edecek bir ders ierii ve onu bu amacna ulatracak aralar sunabildii takdirde, dersleri rencinin hayal ettii gibi ilemi olacaktr. Buna gre ders, ne denli kuramsal ya da teknik ierikli olursa olsun, konular gndelik yaamdan rneklerle somutlanmal ve yaam dersleri kartlacak kssalar; rencinin sosyal ilikilerine katk salayacak ve onun empati yeteneini gelitirecek neriler iermelidir. nk renci, yaama ilikin rneklerin bulunduu, sosyal ilikilerine katk salayacak derslerde daha baarl olacan dnmektedir. rencinin entelektel ilgi ve kltrel birikimine katk salayan, zel olarak ilgilendii,
163

bilig, Gz / 2007, say 43

mesleki yaamnda iine yarayacak, gndelik sorunlarna zm neren ve i bulmasna yardmc olacak bilgiler derslerde verildii zaman, onlarla ok fazla ilgilenecektir. Bu tarz dersleri izlemeye ve dinlemeye motive olmaya daha fazla temayl gsterecektir. letiim kompetanl eiticide aranan bir dier beceridir. renciye gre eitici; kavramlar neren, kuramlar ngren, modeller tasarlayan bir akademisyen ve aratrmac olmaktan ziyade; ders anlatmasn bilen, renciye dersini belletebilen, pedagojik performans asndan yetkin bir profesyonel olmak zorundadr. rencinin dersi anlamasn kolaylatrd iin eiticinin dzgn ve gramere uygun cmlelerle ders anlatmasn istemektedir. Kuru ve duru bir anlatm dili ile, anlalmay bulanklatracak younlukta eski - yeni Trke veya yabanc dil terimler kullanmamas, vurgu ve tonlamalar yerli yerince yapmas, ll bir vcut dili kullanmas; alana hakimiyeti ve yatknln sergileyecek iletiim becerileri ortaya koymas ve zellikle hitabeti ile etkilemesi; rencinin eiticide arad baz iletiim kompetanl kriterleridir. Dolaysyla alannda duayen saylsa bile eitici, bildiklerini renciyle paylamasn beceremiyorsa, alana yatkn ve konusuna hakim kabul edilmemektedir. Anlattklarndan ziyade anlalanlar dikkate almasn bilmiyorsa, bilgi birikimine ilikin yeterli lde gven telkin edememektedir. Derste verdiklerinin ie yararlln gsteremiyorsa, dinlemeye-izlemeye deer eitici saylmamaktadr. Son olarak eiticilerin zenle saknmas gereken baz davranlar bulunmaktadr. rencilerin baz vesilelerle aalanmas ya da alay konusu yaplmas, rencinin cinsel kimliinin dikkate alnmas gibi davranlar, rencilerdeki eiticiye ilikin gvenilir kiilik beklentilerini ortadan kaldrmaktadr. nemsiz hatalarnn abartlmas ve anlatlanlarn neminin renci bilgisizlii ile vurgulanmas, eitici ile ilgili renci nezdindeki empati beklentilerini bertaraf etmektedir. Ders kitabndan okuyarak veya krsye oturarak ders anlatlmas, rencinin eiticiyi iletiim kompetan olarak grme hayallerini boa karmaktadr ve buna benzer kimi olumsuz eitici davranlar, rencinin derse motive olmasn olanaksz hale getirmektedir. Hatta rencinin alana yatkn olduuna dair umutlarn sndrmekte, alann uzman olma heveslerini yok etmektedir. Sonu olarak drt madde halinde sralanan bu nitelemeler, renci nezdinde idealize edilmi eitici tipolojisini betimlemektedir. Kukusuz ki bu tipoloji, rneklem kmesinin temsil yetenei ile snrl dzeyde temil edilebilir bir zellik arz etmektedir. Ancak daha geni poplasyonu temsil eden rneklem kmeleri zerinde yaplacak aratrmalara da k tutacak yeterlilie sahiptir. Zira, grld kadaryla Vroomun Deer - Beklenti Kuram, eiticinin -

164

Ank, Eiticinin Performansn Niteleyen Faktrler

renciyi dersine motive etmesini salayacak klavuzlar, gzergahlar kartlmasna kuramsal mesnet tekil edecek bir yap iermektedir.

Kaynaka
ADAIR John (2003), Etkili Motivasyon (ev: Salih Uyan), stanbul, Babaili Kltr y. AMES Carole ve R. Ames (ed.). (1985), Research On Motivation In Education, New York, Academic Pres, Inc. ANIK, Cengiz (2000), Siyasal kna, Ankara: Vadi y. ASHTON Patricia T. And Romdan B. Webb (1986), Making A Difference Teachers Sense Of Efficacy and Student Achievement. New York: Longman ATKNSON, john W. (1964), An Introduction to Motivation. Washington: D. Van Nostrand Company, BACANLI, Hasan (2000), Geliim ve renme, Nobel y. Ankara BAARAN . Ethem (1991), rgtsel Davran. Ankara, Kadolu M. BREWER Marilyn B. and M. HEWSTONE (ed.). (2004), Emotion and Motivation. Blackwell Publishing CAN, Halil (1985), Baar Gds ve Ynetsel Baar, Ankara, H.. BF y. COFER, C. N. ve M. H. APPLEY (1964), Motivation: Theory and Research. New York: Wiley DAVIS Keith (1984), letmede nsan Davran rgtsel Davran (ev: K.Tosun v.d.). II.Basm, stanbul: .. Yaynlar No: 3028 DEREL, Toker (1985), Organizasyonlarda Davran. stanbul: Ar y. EREN, Erol (1991), Ynetim ve Organizasyon. stanbul: .. F. Y., NO: 236 GRAY, Roderic (2004), How People Work. New York Prentice Hall NCEOLU, Metin (1985), Gdleme Yntemleri. Ankara: ABYYO Yaynlar No:4 KRECH, D. R.S. CRUTCHFIELD, (1970), Sosyal Psikoloji, (ev: E.Gngr) II. Bask, stanbul ..E.F. y. No: 1154 KKURT, Mehmet, (1988) Uluslararas Turizm ve Trkiyeyi Tantma Stratejisi. zmir: Abam y. MASLOW, Abraham H. (1954), Motivation and Personality. New York: Harper MULAIK, A.S. (1972) The Foundation of Factor Analysis, Mc Graw-Hill Company. MURRAY, Edward J. (1964), Motivation and Emotion. New Jersey: Prentice-Hall RUSSELL, Wallace A., (1970) Milestones in Motivation: Contributions to the Psychology of Drive and Purpose. New York: Appleton-Century-Crofts STPEK Deborah (1988), Motivation To Learn From Theory to Practice. Boston, Allyn and Bacon0 STEERS, R. M. ve L. W. PORTER (1987), Motivation and Work Behavior, 4. Bas, New York: Mc Graw- Hill Publishing Company
165

bilig, Gz / 2007, say 43

ONARAN, Ouz. (1981), alma Yaamnda Gdleme Kuramlar. Ankara, Sevin Matbaas TEKARSLAN, Erdal v.d. (1989), Sosyal Psikoloji. stanbul: Filiz Kitapevi VROOM, H. Victor (1964), Work and Motivation. New York: Wiley

Makaleler
BAYSAL, Can (1989), Tutumlar, Erdal TEKARSLAN v.d. Sosyal Psikoloji. stanbul: Filiz Kitapevi, Sahife 166-202 BIRNEY, R. C. ve L. I. OKELLY (1968), Motivation, David L. SLLS (Ed.), nternational Encyclopedia ofThe Social Sciences. Volume 9 and 10, New York: Crowell Collier and Mac Millian, Sahife 507-522 ERGL H. Fazl, Motivasyon ve Motivasyon Teknikleri, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Gz 2005, C:4, s:14, Sahife: 67-79 GVEN, Bozkurt (1976), Deerler, Tutumlar ve Davranlar, Ruen KELE (Der.) Toplum Bilimlerinde Aratrma ve Yntem. Ankara: Sevin M., Sahife 23-33 KAITIBAI, idem (1976), lme ve lekleme, Ruen KELE (Der.) Toplum Bilimlerinde Aratrma ve Yntem. Ankara: Sevin Matbaas, Sahife:79-112 MTCHELL, Terence R. (1987), Motivation: New Directions for Theory, Research, and Practice, R.M.STEERS ve L.W. PORTER (Ed.), Motivation and Work Behavior. 4. Bas, New York: Mc Graw- Hill Publishing Company, Sahife 27 - 39 PINDER, Craig P. (1987), Valance-Instrumentalty-Expectancy Theory, R. M. STEERS ve L.W. PORTER (Ed.), Motivation and Work Behavior. 4. Bas, New York: Mc Graw-Hill Publishing Company, Sahife 69 - 89 STEERS, Richard M. (1987), Murrays Manifest Needs Theory, R. M. STEERS ve L.W. PORTER (Ed.), Motivation and Work Behavior. 4. Bas, New York:Mc Graw-Hill Publishing Company, Sahife 59 - 66 WAHBA Mahmoud A.- BRDWELL Lawrence G. (1987), Maslow Reconsidered: A Review of Research on the Need Hierarchy Theory, R. M. STEERS ve L.W. PORTER (Ed.), Motivation and Work Behavior. 4. Bas, New York: Mc GrawHill Publishing Company, Sahife 51 - 58

166

Factors Determining the Performance of Educators


Assist.Prof.Dr. Cengiz ANIK*
Abstract: This study has been conducted for the purpose of positively contributing to the pedagogic performance of educators in higher education institutions. The study consists of two parts. The first part summarizes Vrooms Valance-Instrumentality-Expectancy Theory (VIE). The second part presents empirical data. Here pedagogic performance value factors concerning the educator are determined through factor analysis, and an interpretation of the relationship between the variables is provided. This study concludes by trying to determine the characteristics of an educator with an ability to keep student attention and makes suggestions to this end. Key Words: Motive and motivation, Valance Expectancy, Strength of Instrumentality, Educator Performance

Gazi University, Faculty of Communication, Department of Public Relations and Publicity / ANKARA cengiza@gazi.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 133-168 Ahmet Yesevi University Board of Trustees



: , , , . (VE) - (ValanceInstrumentality-Expectancy Theory). . , . , . : , , ,

, , / cengiza@gazi.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 133-168 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Trk malat Sanayiinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme Ekonomilerinin Belirlenmesi


Yrd.Do.Dr. mit (KIYMALIOLU) SEYFEDDNOLU Yrd.Do.Dr. Damla AYOLU
zet: Ylma ekonomileri, ekonomik faaliyetlerin belirli bir mekanda toplanmas sonucu maliyetlerde gerekleen azalmay ifade etmektedir. Ylma ekonomilerinin farkl etkinlikte ve byklkte olmalar nedeniyle ylma srecinde gerekleen corafi rnt farkllk arz etmekte, bylece ekonomik birimlerin yerleimi de e dalm gstermemektedir. Bu nedenle, mekansal ylmaya yol aan faktrlerin belirlenmesi byk nem tamaktadr. Ylma ekonomileri, literatrde duraan (statik) ve dinamik dsallklar balamnda ele alnmaktadr. almann temel amac, Trkiyede imalat sanayinde illere gre duraan dsallklar balamnda ylmalarn belirlenmesidir. Bu amala, retim fonksiyonu yaklam kullanlarak her ilin iktisadi corafya rntsn belirleyen duraan ylma ekonomileri olan yerelleme ve kentleme ekonomilerinin tahminine ynelik ampirik bir alma ortaya koyulmutur. 1985-2000 dneminde illerin imalat sanayilerinin Uluslararas Sanayi Snflamas (ISIC) Revize 2ye gre dzenlenmi panel veri seti kullanlm, dinamik panel veri tahmin teknikleri uygulanmtr. Anahtar Kelimeler: Ylma Ekonomiler, Yerelleme Ekonomileri, Kentleme Ekonomileri, Trkiye

Giri Birbirine zt iki kuvvet olan merkezcil ylma kuvvetleri ile merkez-ka salma kuvvetlerinin karlkl etkileimi, ekonomik etkinliklerin kentlerde ve az saydaki mekansal alanda toplanmasna neden olmaktadr. Ekonomik etkinliklerin belirli alanlarda yerleip ylmalar ve bylece oluan iktisadi corafya rntsnn nitelii, iktisatlar iin anlalmas ve irdelenmesi gereken nemli konulardr. Bu balamda u sorular nem kazanmaktadr (Krugman 1996):

Akdeniz niversitesi ..B.F. ktisat Blm / ANTALYA umitk@akdeniz.edu.tr Akdeniz niversitesi ..B.F. ktisat Blm / ANTALYA ayoglu@akdeniz.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 169-192 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

- Neden ylma ve salma gleri vardr? - Niin farkl blge ve kentler farkl ekonomik etkinliklerde uzmanlamaktadr? - Neden deiik bireyler tarafndan oluturulan ylmalar gzlenmektedir? Bu sorulara yant verebilmek iin kent ekonomisinin farkl ynlerine odaklanan, farkl modeller dikkate alnmaldr. Her bir model, tek bana, ekonomik corafya rntsnn farkl bir ynn aklayabilmektedir. Bu anlamda, kentsel ylmalarn oluumunu ve nedenlerini ortaya koyabilecek tek ve genel kabul grm bir model bulunmamaktadr. Ekonomik geliimin farkl aamalarnda ya da kurumsal yaplanmalarn niteliine bal olarak kentsel corafi oluumlar da farkllk gstermektedir (Fujita ve Thisse 2000). Von Thnenin tarmsal yerleimi aklad Thnen emberleri, Alansonun Thnenin modelini kent alanlarna uyarlad modeli, Weberin Endstrilerin Yerleim Teorisi, Christaller ve Lschn ayr ayr ortaya koyduklar Merkezi Yerler Teorisi iktisadi corafyann geliimi asndan nemleri kabul edilse de ekonomik faaliyetlerin ve faktrlerin ylmalarna neden olan etkenlere bir aklama getirememeleri ynnde eletiriye uramlardr. Krugman, Fujita, Venables, Blanchard ve Katz gibi nl iktisatlarn nderliinde gelien Yeni Ekonomik Corafya akm bu eletiri izgisinde dierlerinden ayrlmaktadr. Genel iktisat biliminin zel bir uzmanlk alan olan Yeni Ekonomik Corafya, bu sorular farkl modeller kurarak ele alp mekansal ekonomik oluumlar aklamaya ve ngrlerde bulunmay amalamaktadr (Kker 2000). ou endstriyel faaliyet belirli bir mekanda toplanma eilimindedir. Bu gzlem, ekonomik faaliyetlerin neden corafi olarak toplandklar sorusunu gndeme getirmektedir (McCann 2001: 53). Bu soruya cevap verebilmek iin Yeni Ekonomik Corafya literatrnn en nemli aratrma program olan ekonomik etkinliklerin mekansal ylmalarnn aratrlmas gerekmektedir. Ylma ekonomilerinden kaynaklanan verimlilik artn saptamak iin oluturulan modellerde baml deiken olarak istihdam, kt veya katma deer rakamlar kullanlmaktadr. Sveikauskas (1975) ve Segal (1976), Amerika Birleik Devletlerinde (ABD) kent lei-ylma ekonomileri ilikisini retim fonksiyonu yaklam ile aratrmlar ve sonu olarak kentleme ekonomilerinin imalat sanayi verimlilii zerinde etkili olduunu, kent lei bydke verimliliin arttn saptamlardr. Henderson (1986), ABD ve Brezilya yatay kesit verilerine retim fonksiyonu yaklamn kullanarak ylma ekonomilerinin doasn ve bykln analiz etmitir. ABD imalat sanayinde yerelleme ekonomilerinin varln kantlayan bulgulara ulamtr. Nakamura (1985), Japonya kentleri iin yerelleme etkilerini aratrm ve
170

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

ylma ekonomilerinin verimlilik zerine etkilerini 1979 yl yatay kesit verilerini kullanarak tahmin etmitir. Yerelleme ekonomileri iselletirilerek ve iki ylma ekonomisi tipi ayrtrlmaktadr. Nakamura, ylma ekonomilerinin verimlilik zerine etkisinin ar ve hafif endstriler arasnda farkl olduu sonucuna ulamtr. Hafif endstrilere ait firmalar verimlilik avantajlarn daha ok kentleme ekonomilerinden salarken ar endstri firmalar iin yerelleme ekonomileri daha nemlidir. Buna gre, gda, tekstil, orman rnleri ve mobilya, kat sektrlerinde yerelleme, kimya, ta ve topraa dayal sanayi, metal ana sanayi, metal eya ve elektrikli eya sanayinde ise kentleme ekonomilerinin belirleyicidir. Mukkala (2004), Finlandiyada imalat sanayinde verimlilik ile ylma ekonomileri arasndaki ilikiyi retim fonksiyonu yaklam ile 83 Dzey 4 blgesinde 1995 ve 1999 yllar iin belirlemeye almtr. malat sanayi alt sektrlerini alt grupta toplamtr: Birinci grup gda sanayi, ikinci grup orman rnleri ve mobilya sanayi ile kat, kat rnleri ve basm sanayi, nc grup ise ana metal, metal eya ve makine, elektrikli rnler ve tama aralar sanayilerinden olumaktadr. Model tahmini iin en kk kareler tahmin yntemini kullanm ve sermaye youn retim yapan ikinci grupta yer alan sektrler iin yerelleme ekonomilerinin etkili olduunu destekleyen kantlara ulamtr. Bu almada, Trkiyede illere gre imalat sanayini etkileyen duraan (statik) dsallklar balamnda ylma ekonomilerinin belirlenmesi hedeflenmitir. Yani, il baznda belirli endstri ya da endstrilerin toplanmasn salayan ve bu toplanmadan nemli dsal faydalar yaratan dinamiin hangi ylma ekonomisi tr olduu saptanmaya allacaktr. Bu amala, ilk olarak ylma ekonomilerinin teorik yaps, zellikle yerelleme ve kentleme ekonomileri, incelenecektir. Daha sonra her bir il iin 1985-2000 dnemi imalat sanayi panel veri seti kullanlarak o ilde etkin olan yerelleme ve kentleme ekonomileri saptanmaya allacaktr. Son blmde ise elde edilen tahmin sonular deerlendirilecektir.

1. Ylma Ekonomileri
Ekonomik etkinliklerin belirli bir corafi alanda toplanmas ile ortaya kan ve maliyetlerde azalma gerekletiren etkiler ylma ekonomileri olarak tanmlanmaktadr (Nakamura 1985: 108, McDonald 1993: 37). Ylma ekonomileri ile ilgili zgn dnce Alfred Marshalla aittir. Ylma ekonomilerinin varl Weber gibi alansal ekonomi ile ilgilenen birok iktisat tarafndan kabul edilmekle birlikte kaynaklarn ayrntl olarak tanmlayan ilk Marshall olmutur. Marshall, ylma ekonomilerini dsal ekonomiler olarak alglamaktadr (McCann 2001: 53), fakat ylma ekonomileri kavram yerine
171

bilig, Gz / 2007, say 43

yerellemi ekonomiler kavramn kullanmtr. Marshallgil dsal ekonomiler bal altnda firmalarn mekansal younlamay karl bulup belirli bir alanda ylmalarnn nedenleri toplu retim (kitle retimi, isel ekonomiler), ileri derecede uzmanlam igc havuzunun varl, uzmanlam girdi hizmeti salayan firmalar, tama olanaklarn da ieren modern altyapnn bulunmas eklinde zetlenebilir (Fujita 1989: 273). Ekonomik etkinliklerin mekansal yerleimini ve oluan corafi rntnn niteliini belirleyen iki zt kuvvetten biri olan ylma (merkezcil) gleri ise unlardr (Krugman 1996: 7): i. Pazar lei etkisi - geri balantlar (pazara eriim) - ileri balantlar (rne eriim) ii. Gelimi igc piyasas iii. Saf dsal ekonomiler (bilgi yaylmas) iv. Doal faktrler (iklim, verimli kaynaklara sahip olmak, ulalabilirlik avantajlar vs). Bu ylma faktrleri literatrde Birinci Doa ve kinci Doa olarak isimlendirilmektedir. Birinci doa, deniz kysnda yer alma, uygun iklim koullarna sahip olma gibi corafi yap ve doal kaynaklar ile ekillenen zellikleri temsil etmektedir. kinci doa ise piyasa yaps, uzmanlama, eitlilik gibi zellikleri temsil etmektedir.Ylma ekonomilerinin iki standart biimi sz konusudur: Yerelleme ekonomileri ve kentleme ekonomileri.1 Bunlarn dinamik versiyonlar MAR Dsallklar, Porter Dsallklar ve Jacobs Dsallklar dr. Bu almada sadece statik ylma ekonomileri olan yerelleme ve kentleme ekonomileri zerinde durulacaktr.

1.1. Yerelleme Ekonomileri


Belirli bir mekanda firmalar iin dsal, endstri iin isel yararlar olmas durumunda sz konusu olan yerelleme ekonomileri, bir endstrinin toplam ktsnda oluan artn firma maliyetlerini azaltmas sonucunu yaratmaktadr. Yerelleme ekonomileri, ayn alana yerlemi ayn endstriye dahil olan firmalarn oluturduu ylma ekonomileridir ve yerel endstri dzeyinde ortaya kmas nedeniyle firmalar iin dsal, endstri iin ise isel sonular dourmaktadr. Kent ekonomisinin artc zeliklerinden biri de ayn rn reten firmalarn birbirlerine yakn yerleme eilimidir. Mekansal yaknln maliyet azaltc dsal etkisi firmalar belirli bir alanda toplanmaya tevik etmektedir. Endstri leinin artmas ile ortaya kan uzmanlama kazanlarndan yararlanlmas iin mekansal yaknlk gerekli koul niteliindedir ve bu ekilde ekonomik
172

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

faaliyetlerin koordinasyon maliyeti azaltlmaktadr (Goldstein ve Gronberg 1984). Ara girdi retiminden elde edilen lek ekonomileri, nitelikli igc temininde elde edilen dsallklar, bilgi dsallklar ve satn alnan uzmanlam hizmetlerden elde edilen dsallklar yerelleme ekonomilerini ortaya karan nedenlerdir (Sullivan 2003: 41). Yerelleme ekonomilerinin2 hakim olduu (endstriyel uzmanlamann saland) kentler, yeni ve olgunlamam endstrilerde yer alan firmalar iin bir eit kvez ortam yaratmaktadr. Bu endstriler iin talep belirsizdir ve retim aamalar iin standardizasyon salanamamtr. Firmalar, rn ve retim aamalar ile ilgili farkl ve yeni bilgileri kullanabilmek, dier yerelleme avantajlarndan yararlanabilmek iin ylmann oluturduu uzmanlam kentlere yerleirler. Endstri olgunlap rn ve retim aamalar standart hale gelince lek ekonomilerinden yaralanabilirler. Bu ekilde gelien endstriler, daha dk maliyetle daha byk lekli retim yapabilecekleri corafi alanlara kaymaktadrlar. Bu sonular, kent uzmanlamas ve rn devresi hipotezi ile yakndan ilgilidir: Yeni endstriler byk ve eitlenmi metropol alanlarda, olgunlam endstriler ise daha kk lekli kentlere yerleme eilimindedirler (Henderson, Koncoro ve Turner 1995).

1.2. Kentleme Ekonomileri


Kentleme ekonomileri, belirli bir kent alanndaki toplam kt art sonucunda tm firmalarn maliyetlerinde azalma yaratan dsal etkiler olarak tanmlanmaktadr (Goldstein ve Gronberg, 1984). Kentleme ekonomileri, yerelleme ekonomilerinden iki noktada ayrlmaktadr: Yerelleme ekonomileri gibi sadece tek bir endstri leinde deil, kentin btnnde ortaya karlar ve yerelleme ekonomileri gibi sadece tek bir endstriye dahil olan firmalar iin deil, kentteki tm firmalar iin geerli olurlar. Kentleme ekonomilerini ortaya karan nedenler ile yerelleme ekonomilerini ortaya karan nedenler ise benzerdir. Aralarndaki fark, kentleme ekonomileri iin firmalarn ayn endstride bulunma kstnn olmamasdr. Kentleme ekonomilerinin ortaya kmas iin ayn corafi alanda farkl endstrilerin faaliyet gstermesi gerekmektedir. Kentleme ekonomilerinin egemen olduu kentlerde endstriyel eitlilik olumaktadr. Farkl endstrilerdeki firmalar da ayn tedariki firmadan ara mal salayabilir, i ve kamu hizmetlerinin salanmasnda ortaya kan lek ekonomilerinden yaralanabilir. Bir kentte ilikisiz alanlarda faaliyet gsteren birok firmann yerlemesi, bu firmalar tarafndan paylalan girdi iin tama maliyetlerini azaltmaktadr. Arz ediciye yakn yerleen firmalar hem arz ediciye ulama maliyetini azaltrlar hem de arz edici ile bilgi akn kolaylatrm
173

bilig, Gz / 2007, say 43

olurlar. Farkl endstrilerdeki firmalar ayn hizmet arz edicisini paylaarak banka, sigorta, gayri menkul, ulam gibi hizmetlerin temininde lek ekonomilerinin gereklemesi salamaktadr. Benzer ekilde, kamu hizmetlerinin paylamndan salanan yararlar sz konusudur. Deiik endstrilerden birok firmann ayn mekansal alana ylmas kamu hizmetlerinin ktsn artrmakta ve sabit sermayenin daha etkin kullanmna izin vermektedir. Byk ve endstriyel anlamda eitlenmi kentler geni bir igc havuzu salad iin istihdam hacminde istikrar salamak mmkndr. Bir endstride i olanaklar azaldnda dierleri ortaya kan igc fazlasn istihdam edebilirler. Ayrca, deiik endstrilerde faaliyet gsteren firmalarn bir araya toplanmalar yeni rn gelitirmek ve retim aamalarnda yenilik yapmaya olanak tanmaktadr. Kentleme ekonomileri, ayn mekansal alanda birok rn iin uzmanlama salad gibi endstriler arasnda ekonomik faaliyetlerin koordinasyon maliyetinin azaltlmas ynnde de nemli katklarda bulunmaktadr. Firmalar eitlenmenin sz konusu olduu kentlere yerlemeyi tercih ederler nk yerel talep yksek olacandan bir tama maliyetine katlanmakszn pazara mallarn arz edebilirler. Bu avantaj zellikle yksek sabit maliyelerle alan firmalar iin byk nem tamaktadr. Kentleme ekonomileri, endstri ayrm olmakszn kent alanlarnda yer alan tm firmalar iin dsal yararlar salamaktadr. Kent alanlar, alansal entegrasyon iin bir ara olarak grlmektedir. Kent alanlarnn bu ekilde tanmlanmas tek rn reten ancak farkl endstrilerde yer alan firmalarn salad kentleme ekonomilerini ifade etmektedir ve bu anlamda dikey entegrasyonu salayan ok rnl firmalarn salad kapsam ekonomileri ile paralellik gstermektedir. Dikey entegrasyon, maliyet azalmas, hammadde kesintisi yaamama, piyasa zerinde kontrol gc elde etmek gibi yararlar salamaktadr. Dikey entegrasyon salayan firmalar, ok rnl retimlerinden etkinlik kazanc saladklarndan kent alanlarnn alansal entegrasyon iin bir ara olarak grld durumda farkl faaliyetlerin bir arada yaplmas da benzer etkinlik kazanlar douracaktr. retimdeki verimliliinin gelitirilmesi, ilikili faaliyetlerin ortak alanda yerlemeleri ile mmkndr. Kentleme ekonomileri, ayn mekansal alanda bir ok rn iin uzmanlama salad gibi endstriler aras faaliyetlerin koordinasyon maliyetlerinin azaltlmas zerinde de nemli etkileri bulunmaktadr (Goldstein ve Gronberg, 1984).

174

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

2. llere Gre Ylmalarn Belirlenmesi


Kent alanlarndaki ylma ekonomilerini aratran almalar imalat sanayi zerine younlam durumdadr, nk sadece imalat sanayi alt sektrleri uygulama yapmak iin gerekli verileri salayabilmektedir (McDonald 1997: 348). Ancak, uygun verilerin yokluu, verilerin yetersizlii ve dsal ekonomilerin gzlenemeyen zellikleri gibi nedenler ylma ekonomilerinin saptanmasn zorlatrmaktadr (Hanson 2000). Farkl trdeki ylma ekonomilerinin varlklar ve etki dzeyleri zerine sregelen bir tartma sz konusudur. Ayn lke iin yaplan almalarda bile ylma ekonomilerinin greli nemleri farkllk arz etmektedir (Filiztekin 2002). Trkiyede imalat sanayinde ylmalar belirleyen deikenleri saptamak amacyla Doan (2001) ve Filiztekin (2002) tarafndan iki ayr alma yaplmtr. Doan (2001), ylma ekonomileri ile verimlilik arasndaki ilikiyi aratrd almasnda 1985 yl verilerini kullanarak yatay kesit analizi uygulam ve sadece imalat sanayi alt sektrleri iin tahmin yapmtr. Tekstil ve gda sanayileri iin kentleme ekonomilerinin, orman rnleri ve mobilya sanayi iin ise yerelleme ekonomilerinin etkili olduunu saptamtr. Filiztekin (2002), Trkiye iin 19801995 yllar arasnda istihdam bymesinin hangi dinamik ylma ekonomilerinden etkilendiini imalat sanayi verileri ile panel veri analizi uygulayarak aratrm, Trk malat Sanayi alt sektrlerinde yerelleme ekonomilerinin ksa dnemde istihdam bymesi zerinde negatif etkide bulunduunu saptamtr. Kentleme ekonomilerinin olumlu etkisi sadece ileri teknoloji endstrileri iin elde edilmitir. Trkiye iin istihdam bymesi zerinde olumlu etkide bulunan faktrlerden biri ileri-geri balantlardr. Rekabet endstri yapsna gre farkl sonular ortaya koymaktadr: Ar endstriler iin bymeyi yavalatrken ileri teknoloji endstrileri rekabetten olumlu etkilenmektedir. Yaptmz bu alma ise dierlerinden farkl olarak kent leinde duraan ylma ekonomilerinin etkisini belirlemek amacndadr. 2.1. Veri Seti ller baznda imalat sanayi istihdam bymesine ylma ekonomilerinin etkisinin belirlenebilmesi iin DEden temin edilen Yllk malat Sanayi statistikleri (Revize 2) kullanlmtr. Veri seti 1985 ile 2000 yllar arasn kapsamaktadr ve illerin sahip olduklar imalat sanayi alt sektrlerinin zaman iindeki seyrini yanstt iin bir panel veri setidir. Kullanlan veri seti, 67 ilin 9 imalat sanayi alt sektrn kapsayan gzlemlerden olumaktadr. 1989 ylndan balamak zere saylar giderek artan yeni illere ilikin olarak gemie ait verilerin olmay ve eski illere ait srekliliin salanabilmesi amacyla yeni iller eskiden ilesi bulunduu il kapsamnda
175

bilig, Gz / 2007, say 43

deerlendirilmitir. Herhangi bir ilenin tek bir ilden ayrlarak il yaplmas durumunda yeni il eskiden bal olduu il kapsamna alnrken, ilin birden fazla ilden ayrlan ileler ile oluturulduu durumda yeni iller ve eskiden dahil olduklar iller alma kapsamndan karlmtr.3 Sonu olarak il says 65tir. 65 ilin imalat sanayilerinin Ulusal Sanayi Snflamas (ISIC) Revize 2ye gre dzenlenmi 9 imalat sanayi alt sektr ve sektr kodlar aadaki tabloda belirtilmitir:
Tablo1. l malat Sanayilerinin Uluslararas Standart Sanayi Snflamas (ISIC) (Revize 2) Table1. Classification Of Manufacturing Industries In Provinces Based On ISIC (Digit-2) Kod 31 32 33 34 35 36 37 38 39 Sektr Gda, ki ve Ttn Sanayi Dokuma, Giyim Eyas ve Deri Sanayi Orman rnleri ve Mobilya Sanayi Kat, Kat rnleri ve Basm Sanayi Kimya, Petrol, Kmr, Kauuk ve Plastik Sanayi Ta ve Topraa Dayal Sanayi Metal Ana Sanayi Metal Eya ve Makine Sanayi Dier malat Sanayi

Veri seti, zel sektrde 10 veya daha fazla ii altran iyerleri ile kamu sektrnde faaliyet gsteren tm kurulular kapsamaktadr.

2. 2. Deikenler
Literatrde ylma ekonomilerini belirlemek iin baml deiken olarak kii bana kt dzeyindeki art, istihdam bymesi, igc verimlilii art ya da katma deer art kullanlmaktadr. Ylma etkilerini saptamak iin yaplan ampirik almalarda ylmay salayan faktrler, yani Birinci Doa ve kinci Doa olarak adlandrlan deikenler kullanlmaktadr. Birinci doa, corafi yapdan ve doal faktrlerden kaynaklanan zellikleri temsil etmektedir (deniz kys olma, iklim vs.). kinci doa ise piyasa yaps, uzmanlama, eitlilik gibi zellikleri yanstmaktadr. Bu almada, il imalat sanayilerinin istihdam bymesi zerine ylma ekonomilerinin etkisi aratrlmaktadr. Ylma etkileri, istihdam bymesindeki art ile lldnden baml deiken istihdam bymesidir ve t dnemindeki j ili i sektr istihdamnn bir nceki dnem istihdamna blnp doal logaritmas alnarak oluturulmutur:
176

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

B = ln E ijt E ijt 1 (1)


Ylmalar etkileyen birinci doa faktr olarak deniz kysnda bulunma durumu kukla deiken olarak modele koyulmutur. Bu deiken DENZ olarak tanmlanmtr. Yaplan almalar, kentsel byme iin deniz kysnda olmann nemli bir etken olduunu ortaya koymaktadr. kinci doa faktrleri ise B, E85, UZ, CES, G, YOG, VER, CY ve ETM dir. B, greli cretlerdeki bymedir. t dnemindeki j ili i sektr cret dzeyinin bir nceki dnem cret dzeyine blnp doal logaritmas alnarak elde edilmitir:

B = ln (Eijt Eijt 1 )

(2)

Belirli bir sektrde ya da ilde cret dzeyi arttka istihdam dzeyi azalaca iin ylmann azalmas beklenmektedir. Bu nedenle, B deikeninin beklenen iareti negatiftir (Mano ve Otsuka 2000). E85, Balang yl istihdam dzeyidir. 1985 yl j kenti i sektr istihdamnn doal logaritmas alnarak oluturulmutur.

E 85 ij = ln( Eij1985 )

(3)

Bu deiken, istihdamn yerellemesinin balang koullarn ifade etmektedir. Kmlatif nedenselliin4 varln ortaya koyabilmek iin kullanlmtr. Endstrinin balang istihdamnn byk olmas kentin bymesinin daha yava olmasna yol amaktadr (yaknsama). Deikenin pozitif iaretli olmas endstride ylmann etkilerinin zamanla arttn gstermektedir. Kmlatif nedensellik tanm gerei deikenin iaretinin pozitif olmas beklenmektedir. UZ, uzmanlamay temsil etmektedir. Uzmanlama, Glaeser ve dierlerinin (1992) nerdii gibi yerel ekonomideki i endstrisinin paynn i endstrisinin ulusal ekonomideki payna oran olarak llmtr:

UZ ijt

Eijt E jt = ln E E i T

(4)

Uzmanlama katsays greli younlamay lmektedir. ldeki bir sektrn istihdam younluunu toplam imalat sanayi istihdam younluu ile karlatran bir indekstir. UZ deikenin yksek deerler almas ve iaretinin pozitif

177

bilig, Gz / 2007, say 43

olmas yerelleme ekonomilerinin varln ifade etmektedir (Glaeser ve dierleri 1992). CES, eitlilii gsterir ve lmek iin yine Glaeser ve dierlerinin (1992) nerdii bir byklk kullanlmtr.

CESijt

= ln (E jt Eijt E jt )

(5)

j ili i endstrisi iin eitlilik, o endstri dnda kalan dier endstrilerin istihdam toplamnn il imalat sanayi istihdamna orandr. eitlilik, ilin sanayi yapsnn eitlenmi olup olmadn ifade etmektedir. Anlaml ve pozitif iaretli olan CES deikeni deerleri istihdam art zerinde kentleme ekonomilerinin etkili olduunu ifade etmektedir. IGB, ileri ve geri balantlar deikeni, pazar lei etkisini belirlemektedir (geri balantlar -pazara eriim, ileri balantlar-rne eriim). Pazar bydke ara mallar sektr gelimekte, bylece bu girdilerin kullanld nihai mallarn retim maliyetlerinde azalma salanmaktadr (ileri balant). Dier yandan, girdi-kt ilikisi olan ve ylma avantajlarndan yararlanmak isteyen firmalar ylmann gerekletii corafi alanlara yerlemeyi tercih etmektedirler (geri balant).

IGijt

E mjt E jt = ln E mt ET Emjt= Ejt-Eijt (6)

Emjt, j ilinde incelenecek i endstrisi dnda kalan tm endstrilerin istihdam toplamdr (Filiztekin 2002). leri-geri balantlar, belirli bir endstri ktsna olan talebi ya da bu endstri iin salanabilecek ucuz girdi imkann ltnden IG deikeninin anlaml ve pozitif deerlerinin istihdam bymesini olumlu etkileyecei varsaylmaktadr. leri geri balantlarn etkili olduu mekanlarda yerlemi olan firmalar daha hzl bymektedir, bu nedenlerle IG deikenin iaretinin pozitif olmas beklenmektedir. VER, verimlilii temsil eden bir deikendir.

VER = ln (KDijt E jt )

(7)

KDijt, t dneminde j ilinde i endstrisinde elde edilen katma deeri gstermektedir. Verimlilik ile istihdam bymesi arasndaki ilikinin pozitif ynl olmas beklenmektedir. CY, sektrlere gre younlamalar belirleyen corafi ylma indeksi u ekilde hesaplanmtr:
178

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

CY

Eijt E j = ln Alan / Alan j T

(8)

Kent alan iinde imalat sanayi alt sektrlerinin greli younluunu len bu deikenin anlaml ve pozitif deerleri yerelleme ekonomilerinin etkili olduunu ifade etmektedir. Eitim dzeyinin ylmalara etkisi il nfusu iinde renci younluunu len ETM deikeni ile belirlenmektedir.

ETM ijt = ln (renciijt nfusijt )

(9)

2. 3. Model
Bu almada Glaeser, Kallal, Scheinkman ve Shleifer(1992), Henderson, Kuncoro ve Turner (1995) ve Mano ve Otsuka(2000)nn kullandklar yntem izlenecektir. Bu makalenin ortak k noktas Cobb-Douglas retim fonksiyonu ve kar maksimizasyonudur. Ayn ekilde bu almada da retim fonksiyonu yaklam kullanlacaktr. Gleaser ve dierleri(1995), belirli bir mekanda yerlemi bir endstriye ait firmann Atf(Et) retim fonksiyonuna sahip olduunu varsaymaktadrlar:

Yt = At f ( Et ) (10)
At, t zamanndaki teknoloji dzeyini; Et ise t zamanndaki emek girdisini temsil etmektedir. Basit retim fonksiyonu f(Et), sermaye girdisi gz ard edilerek ele alnmaktadr. Endstrideki tm firmalar teknoloji (At) ve cretleri (wt) veri almaktadr.

At f ( Et ) wt Et (11)
Kar maksimizasyonu iin igc girdisi, igcnn marjinal rn crete eit olacak ekilde oluturulmaktadr:

At f , ( Et ) = wt (12)
Elde edilen bu eitlik byme oranlar olarak yazlrsa

f , (E ) A w ln t +1 = ln t +1 ln , t +1 A w f (E ) t t t (13)
179

bilig, Gz / 2007, say 43

Bir endstrideki teknoloji dzeyinin hem ulusal hem de yerel bileenleri olduu varsayldndan byme hz, bu endstrideki ulusal teknoloji ve yerel teknoloji bymelerinin bir toplam olarak ortaya kacaktr:

A = Ayerel Aulusal

(14)

Ayerel ,t +1 A A + ln ulusal ,t +1 ln t +1 = ln A A At ulusal ,t (15) yerel ,t


Yerel teknoloji bymesinin uzmanlama, yerel tekelci piyasa yaps ve balang koullar deikenlerine bal olduu varsaylmtr:

A ln yerel ,t +1 = g (uzmanlama, eitlilik , ba.koullar) + et +1 (16) A yerel ,t


Uzmanlama, kentteki endstriyel younlamann bir ltdr ve uzmanlamann saland kentlerde yerelleme ekonomileri hakim olarak teknolojik ilerlemeyi hzlandrmaktadr. eitlilik, kentteki ekonomik faaliyet farkllnn bir ltdr kentleme ekonomilerinin varln ifade etmektedir. Balang koullar, kentin bugnk durumunu belirleyen nemli bir deikendir. , 0<<1 olarak oluturulursa ve 13, 15 ve 16 nolu Eer, f ( E ) = E eitlikler birlikte ele alnrsa u sonu elde edilir,
1

ln

A Et +1 w = ln t +1 + ln ulusal ,t +1 + w A Et t ulusal ,t g (uzmanla ma , eitlilik , ba la.ko ullar) + et +1 (17)

2. 3. Yntem
almada tahmin yntemi olarak panel veri analizi kullanlmaktadr. Panel veri analizinin temel yaps klasik regresyon formu ile u ekilde gsterilebilir:

yijt

= i + ' X it + it

(18)

burada yijt baml deiken, Xit aklayc deikenler seti, ' eim katsaylar, uit hata terimleri vektr ve i sabit katsaydr (kesiim katsays). i, modelde yer alan grup saysn (i = 1,,n) gsterir. t (t = 1,,T) her bir gruba ait

180

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

zaman serisi boyutudur. Buradan hareketle bu almann tahmin modeli u ekilde belirlenmitir:

Bijt

= i + + ' X ijt + jit

(19)

t, 1986 ile 2000 aras zaman periyodunu ifade etmektedir. i, sektr baznda tahmin yaplrken her bir ile ait imalat sanayi alt sektrn ve il baznda tahmin yapldnda ise o ile ait imalat sanayi alt sektrlerini gstermektedir. Aklayc deikenler seti olan X; B, E85, UZ, CES, G, CY, VER ve ETM deikenlerini iermektedir. Deikenlerin gemi dnem deerlerinin kullanlmas nedeniyle dinamik panel veri analizi uygulanarak tahmin yaplmas daha uygun olmaktadr. Statik panel veri analizinde iki tahmin modeli kullanlr: Sabit etki modelinin tahmininde kullanlan En kk kareler kukla deikeni (LSDV) ile rassal etki modelinin tahmininde kullanlan genelletirilmi en kk kareler (GLS) yntemleri. Panel veri analizlerinde sabit etki ya da rassal etki modellerinden hangisinin kullanlmas gerektiine karar verebilmek iin Hausman Model Tanmlama Testi uygulanmaktadr. Bu test, gruba ait spesifik etkinin tesadfi olduunu varsayarak modelin aklayc deikenleri ile modele ait spesifik etkiler arasnda korelasyon olup olmadn belirlemeyi amalar. Aklayc deikenler arasnda korelasyonun olmad hipotezi olan H0 hipotezi red edildii durumda LSDV modeli GLS modeline tercih edilmelidir. LSDV modelinde kukla deikenlere ait katsay testi F statistii Testi ile yaplmaktadr. H0 hipotezi tahmin ynteminin EKKY olmas ynndedir ve red edilmesi durumunda LSVD modeli tercih edilmelidir. Lagrange arpan Test (Lagrange Multiplier Test, LM Test) modelin gruplar arasnda deien varyans sorunu olup olmadn belirlemek iin kullanlmaktadr. H0 hipotezi grup varyanslarnn eit olduunu, yani gruplar arasnda sabit varyans olduu kabulne dayanr. LM test istatistiine bal olarak H0 hipotezi kabul edilirse rassal etki modelini kullanmak iin bir delil elde edilmektedir. Ancak, yine de nihai karar Hausman istatistiine gre verilmelidir (Baltagi 2001, Hsaio 2003, Wooldrige2003). LSDV ve GLS modelleri dinamik panel veri setlerinin tahminlerinde sapmal sonular ortaya koymaktadr. Bu nedenle, Arrellano ve Bond dinamik panel veri analizinde deikenlerin birinci dereceden farklarnn alnp baml deikenin gemi dnem deerini ara deikeni olarak kullanan genelletirilmi moment metodu (GMM) nermilerdir (Baltagi 2001: 129-132). Sapmasz sonular elde edebilmek iin genelletirilmi moment metodu uygun olmaktadr.
181

bilig, Gz / 2007, say 43

Dengesiz panel verilerine sahip her bir il iin Hausman istatistiinin belirledii ynde sabit etkiler ya da rassal etki modeline gre tahminler yaplm, ancak Genelletirilmi Moment Metodu kullanlarak yaplan tahminlerin daha anlaml ve tutarl sonular verdii saptanmtr.

2.4. Bulgular Ve Deerlendirme


Genelletirilmi Moment Metodu kullanm ile illere gre ylmay etkileyen faktrleri belirlemek amacyla yaplan tahminlerde Arellano-Bond dinamik panel veri tahmin yntemi kullanlmtr. Tek tek 65 ayr il iin tahmin prosedr uygulanm, anlaml sonu veren iller iin sonular aada tablolatrlmtr.5

182

Tablo 2. Tahmin Sonular ve Test statistikleri Table 2. Estimation Results and Test Statistics
G
a

UB 12.21202 .0342054 .053885 .1030518a -.0484625 .0409058 -.1415215 .0555569 .1556252 .0446032 -.0835973 .1427352 1.95737a .1888392 .0296353 .3481534 -3.87131b 1.600609 -.1683359 .068679 -.2111208 .1244431 .1395157 -2.078367 1.366034 .0388039 -.227722 .1603624 -.1832101 .0545376 .2598668 .1094883 0.25 0.24 0.36 0.81 0.23 2.19 0.32 0.56 0.28 1.8 0.26 0.17 0.55 0.14 0.30 2.23 0.33 1.29 .0495246 .5941519 -2316799a .8084565 1.270014a .3483165 -.2559597 .5313483 -386078a .5192077 -.4083687 .3010866a .0698823 .0012392 .063053 .1838235 .1602044 .5030882a .0879413 -.0262377 .0546867 .2013335 .1329075 .2720972a 1.04571c .5856783 .0685059 -.494477 .0469623 0.21 1.21 8.97 0.4397 5.77 0.7622 3.24 0.2355 11.32 0.7130 6.69 0.6696 6.71 0.6672 8.84 0.4523 1.81 0.9941 23.81 0.0046 3.23 0.9544 3.007.079 7.94295a 2.128.699 -4.598.174 3.279.486 .9133804a .1305338 2.493013 3.692065 -6.08633b 3.026404 -.8577532a .1392906 7.34753c 1.55688 4.534961 -2.454887a .8568236 3.64107a 1.647208 4.21227 5.904213b 2.623314 -2.170808 1.514274 1.058315 5.72371a 2.662022 -13.4308a 2.348961 .2511299 .7974046 3.611671a 1.335.443 -4.687495a 128.386 -2.647739a 1.449.223
a

UZ -3.180043
a

CES

YOG

VER

ETM

SABT

R2

LM

Adana

-.0283809

-5.046503

-1.256702

.0877245

1.817.524

.5671937

Afyon

-.013804

-5.639099a

-7.181607a

.0299388

1.436.815

.6063775

Ankara

-.3157059

-5817666a

-1.271042a

.2096202

1.585.189

.7181696

Amasya

.0612287

1.024.365

-.0091602

.0597339

.8215433

.0505127

Balkesir

.059441

-1.11148

1.776474a

.0997695

2043084

.9502955

Bilecik

-.187935

-27.4751a

2.71824c

.1539796

3.81505

1.283681

Burdur

.0350052

7.05073a

.0090163

.0861772

.9636978

.1285749

Bursa

.1273125

-3.296776

.8025955

.1302268

6.694193

1.854619

Bolu

.0196476

-2.9804a

-2.597139a

2.78

.0925783

.8707478

.5296411

orum

-.019308

4.49903a

-.3181551a

.0770754

1.805074

.1311536

bilig, Gz / 2007, say 43


9.086531 6.640177 -2.005601 1.890093 .9642865 1.355292 2.491011 1.541877 -.10697 2.280.189 -.0149887 .1055133 -8.291554 8.761494 .6201083a .6436223 2.622423 5.408348a 1.487.516 2.582861a .7752046 .2135522 .0058386 .0709317 .0598306 .0441658 .1180831 -1.905.582 2.707.679 1.223404b .5692098 -.4907225b 1.847551 .0541285 .5922298 .1899866a .4600967 1.705.189 1.730.448 -.3418699 .7669306 -.2782341 .3058251 2.615902 .1561403 2.375742 -.9144037b 7.916288a .080497 2.605.987 1.752.927 .1557051 1.021328 6.346043a -.0951019 -.3964476 .1277921 .094145 -.1382003 .1106325 -.0593089 .0578806 .3593647 .1660822 .0357942 .0636567 -.0180114 .032308 0.34 0.002 0.57 0.79 0.91 0.84 0.26 2.18 0.47 0.04 .86553 .0367816 .5423054 .0377038 0.52 1.99 -.9687538 .0780228b -.1169385 -.0523464 0.32 .9595709 .0693367 .4067518 .0557149 0.99 1.640186a .0430508 .2597463 -.0562625 0.22 1.70 1.570842 .1175737 .2981465 .0684308 5.018374a .4231373 0.47 0.007 -.2644352b .1519357b 5.51 0.7875 3.87 0.9197 12.11 0.2073 0.93 0.9996 4.07 0.8622 7.45 0.5902 0.40 1.0000 26.69 0.0016 11.62 0.2357 3.91 1.750526 .0663591 .5091159 .0539276 0.7177 -2.333216 .1467011b -1181434 -.0898692 0.32 0.89 6.22

Denizli

.1103497

-2.391519

-.2565256

.0873282

1.903022

.3374717

D.Bakr

.094799

4.729125a

.0469221

.131423

1.22052

.0901347

Edirne

-.0430732

1.00247

-1.552543a

.0667784

.9539403

.4412477

Elaz

-.0729399b

-.6191116

-.8974212b

.0358412

.8589378

.4737344

Erzincan

-.3101922a

5.624388a

-.2069686

.0897169

1.705355

.2439903

Erzurum

-.2373808

9.414508a

.1859726

.1633143

1.938088

.1283081

G.Antep

.0369334

-.7990289

-1.349053

.1625102

2.244572

1.264.775

G.Hane

-.447834a

165.273

-.4854503b

.1643301

2.647.471

.2311053

Hatay

-.2382332a

4.186357a

-2.94927a

.1186367

1.131.477

.3178841

Isparta

.029439

2.541298a

-.0233202

.11403

1.048.621

.049352

184

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

el .5059278b -.0028849 .0350684 .6297182a -1.732898 1.143231 -3.616.783 217.626 1.323449a -.1749801 .0757655 -.641044a .2632878 -.0073676 .0572723 .1490513 .2068698 -.130625 .9057072 1.276466b .5797749 .1546878a .0456921 -263576 1.149.566 -.1358359 .1216863 -.2955085a .0764201 .4992343a .1369803 0.26 1.29 0.23 0.92 0.24 0.00 0.23 0.51 0.22 1.52 0.22 1.15 .5791177 -1.024.005 1.047.255 .0277075 .8612196 -2.707028b 1.399.244 0.26 .0909824 1.28 -.2380024a 0.45 2.23 .0701305 0.49 2.02 .1162774 .3668448a .1066275 .1541369 .097773 .4845038a .1983377 -.1296538 .0813609 -.286865 .3206328 .1332635 .1676085 .3594375a .1175667 -.379983a 3.88 0.9194 6.32 0.7075 6.08 0.6699 4.65 0.8637 4.09 0.9057 2.16 0.9887 12.75 0.1742 3.80 0.9240 1.24 .454573 .0404829 0.9701 -.0777276 0.41 1.60 2.85 .2362923 1.069735 -3678672 1.929052 -11.33532a 2.153206 3.720367a 1.506071 4.260.621 3.947.831 -1059501 148043 3.090.292 4.142.319 -1.780.425 2.358.491 7.101319a 1.849.588 -6.168173a 1.831.967 .0904151a .0331152 539.782 4.830.608 .4552748 .9251639 -2.768.178 158.385 11.15114a 3.704914 5.190.359 7.825.946 -2.111.056 473.469 -1984554c 1.097.866 10.31386c 6.05659 11.59525a 1.724597a

-.4342331a

10.46042a

.1888459a

.082246

1.193.718

.0762261

stanbul

-.3443408a

-3.258404

3.277074a

.0521888

28.373

.7920341

zmir

-.6270471a

-9.808556a

-4.749672b

.2179304

2.658.948

2.360.359

Kastomonu

.0076273

3843414a

-.0021486

.0407489

1.640927

.1454661

Krklareli

1.229829a

2.244215

-.7833983

.2763679

331.477

1.708.937

Kocaeli

.0449366

1.802508

.0827963

1.69.978

-1835131b .9859205

Ktahya

.0541516

-.2989828

-1.946387

.1331793

3.68308

1.44721

Manisa

.3412649

-3802763

-1.776.677

.2377829

2.128.592

1.634.277

Malatya

-.0321883

3.680564a

.4216707b

.265044

1.244.305

.2148287

Mara

-.0114931

-.0143723

-507.069

.0168102

1.035.807

3.165.217

185

bilig, Gz / 2007, say 43

Mula 1.948.034 7.456.684 -3.253.975 2.580.257 .7345284 .963386 -1.956964a 1.562.293 .0093329 .4302227 .9460774 2.279789b .9612949 .3337606 1.588.857 122.061 1.461.771 -.0361385 .0620016 -.3447476 .1756052 .0487533 .0295139 -.2244221 .2680999 0.30 1.52 0.34 1.06 0.59 0.00 .0986645 0.28 0.24 1.293.114 .8327054 28.1044c 1.584.981 -.1162493 .6353784 -.1621285 .1491024 10.73413b -.3597964 2.262.383 .063644 -.0908004 5.208.584 1.182.613 .0257978 4.956663a .0923616a 1.908.234 .2528823 2.283.483 .5672351b 2.151.052 .0745364 -6.898691a .2837011a 195.578 .1243658 7.141884a .211334c 0.30 1.099.417 .074314 .7022943 .0520357 0.55 .0836671 .2666875a -.1332068 0.39 -1392156b 1.99 1.201.065 .0965905 .4328675 .0505138 .541042 .0752206 -.0768269 -.0381222 0.36 2.31 0.61 0.9999 0.93 0.9996 17.10 0.0472 10.11 0.3419 19.33 0.0225 6.52 0.6871 16.68 0.0539 4.809.197 .208319 192.721 .2033719 0.9961 16.85348a .2514385 3.090.027 0.40 1.81 1.62 -.4916198a

.0808369

19.37529a

-.735573

.3099005

6.066.468

2.415.067

Samsun

-.2885937a

-.6922238

-7.810551a

.111595

.9345131

3.160.518

Sinop

.1392132

-.3982623

-116802

.1038242

1.050.039

.7115008

Sivas

-.0256853

5.888132a

-.0787565

1.71

.0237167

1.358.984

.1151348

Tekirda

.0463134

-4.627774a

10.026

.0456275

1.654.615

.6861771

Urfa

-.0612594

1.702.518

-.0015766

4.52

.2057557

1.872.367

.2454879

Yozgat

-.1287066

5.58295a

-.1056547

.0776618

1374798

.0925705

Zonguldak

.0020609

2705651

-.9737418

1.69

.0453312

3353519

.6295859

Notlar: 1.Katsaylarn altnda yer alan italik rakamlar ile belirtilen deerler standart hatalar gstermektedir. 2.a %1, b%5, c %10 dzeyinde istatistiksel olarak anlaml olduunu ifade etmektedir.

186

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

Elde edilen tahmin sonularna gre Burdur, orum, Diyarbakr, Erzincan, Erzurum, Hatay, Isparta, el, Kastamonu, Malatya, Mula, Sivas ve Yozgat uzmanlamann saland illerdir. Yerelleme ekonomileri, bir endstrinin toplam ktsnda oluan artn firma maliyetlerini azaltmasn salar, yani endstri iin isel ancak firmalar iin dsal niteliktedir. Bylece, ayn endstriye ait olan firmalar mekansal yaknln maliyet azaltc etkilerinden yararlanrlar. Genel olarak gelimekte olan illerde yerelleme ekonomilerinin etkili olduu saptanmtr. Yerelleme ekonomileri bu illerin imalat sanayi yapsn belirlemektedir. Yerelleme ile endstriyel uzmanlamann saland ve belirli sayda endstrinin varl tarafndan belirlenen kentler olumaktadr. Kentleme ekonomilerinin belirleyici olduu iller ise Balkesir, Isparta, el, stanbul, Malatya ve Bileciktir. Kentleme ekonomileri, kentteki toplam kt artn sonucunda tm endstrilere ait firmalarn maliyetlerinde azalma yaratr. Hem endstri hem de firmalar iin dsal niteliktedir. Kentin sanayi yapsnn eitlilii kentleme ekonomilerini dourmaktadr. Kentler, kent hiyerarisi iinde daha yksek bir konuma geldike, geni ve eitlenmi igc havuzlar oluumunu saladka ve ileri-geri balant etkilerinden yararlanma dzeyleri artka kentleme ekonomilerinden yararlanma olaslklar artar. nk, farkl endstrilere ait firmalar bu zelliklere sahip kentlerde yakn yerleerek sanayi yapsn eitlendirirler. el ve Malatya, hem yerelleme ekonomilerinin hem de kentleme ekonomilerinin etkili olduu illerdir. Bu durum, bir ara durum olarak nitelendirilerek, uzmanlama iin gerekli olan kvez ortam olma misyonlarn tamamlayarak eitlenmi bir ekonomiye dnmeye baladklar sylenebilir. Tm iller ele alndnda en ok gzlenen ylma belirleyicisi verimlilik orandr. Afyon, Ankara, Bilecik, Bolu, Denizli, Gaziantep, Isparta, stanbul, zmir, Krklareli, Malatya, Kahramanmara, Mula, Sivas, Tekirda ve Yozgatta verimlilik oranlar ykseldike ylma dzeyi artmaktadr. Kent alan iinde imalat sanayi alt sektrlerinin greli istihdam younluklar ise Adana, Afyon, Ankara, Bolu, el, zmir, Tekirda ve Manisa iin ylmalar desteklemektedir.

3. Sonu
Yaplan alma ile Trkiyede kentler iin ylma dinamikleri belirlenmitir. Bir kent zelinde ylma ekonomilerinin belirlenmesi, kentin mevcut durumunu ortaya koymann yan sra gelecee ait plan ve politika yaplmas konusunda da byk nem tamaktadr. nk, kentin ekonomik yapsnn belirleyici dinamiklerinin, balang koullarnn ve evriminin iyi irdelenmesi;
187

bilig, Gz / 2007, say 43

frsat ve tehditlerinin ortaya koyulmas gerekir. Her kent bu zellikler asndan deerlendirildiinde farkl sonular ortaya koymaktadr. Bu yzden, herhangi bir kent baznda anlaml bir gelime stratejisi belirleyebilmek iin kentin baskn zelliklerinin tanmlanarak bu ynde bir plan oluturulmas gerekir. Burdur, orum, Diyarbakr, Erzincan, Erzurum, Hatay, Isparta, el, Kastamonu, Malatya, Mula, Sivas ve Yozgat illerinin imalat sanayilerinde yerelleme ekonomileri belirleyicidir. Kentleme ekonomilerinin belirleyici olduu iller ise Balkesir, Isparta, el, stanbul, Malatya ve Bilecik olarak saptanmtr. el ve Malatya illerinde hem yerelleme ekonomileri hem de kentleme ekonomileri imalat sanayinde ylmalar desteklemektedir ki bu sonu kent uzmanlamas ve rn devresi hipotezi ile yakndan ilgilidir. Yani, olgunlam ve birbirleri ile ilikili bir ya da iki endstriyi barndran bu kentler, zaman iinde eitlenmi metropol alanlarna dnmektedir.

Aklamalar
1. Dsal ekonomiler yolu ile dier firmalarn retimlerinin artmas sonucunda maliyetlerin azalmas ile salanan faydalar olarak tanmlanan ylma ekonomileri kentsel ekonomi literatrnde Isardn snflamasna gre genel olarak ikiye ayrlarak ele alnmaktadr: Yerelleme ekonomileri ve kentleme ekonomileri. Ancak, farkl snflandrmalar da sz konusudur. lk olarak Ohlin ve daha sonra Hoover, ylma ekonomilerinin doasnn yerleim alanlarna gre farkllaabileceini belirterek Marshallc izgide bir snflama gelitirmilerdir. Bertil Ohlin(1933: 203) snflamasna gre ylma ekonomileri e ayrlmaktadr: Firmalar iin isel olarak belirlenen lek ekonomileri, yerelleme ekonomileri ve kentleme ekonomileri. Hoover(1937), yaynlad snflamada Ohlinin statik snflamasnn son iki unsuru olan Yerelleme ekonomileri ve kentleme ekonomilerini kullanm, bir kentte firmalarn ylmas iin endstri ii balantlarn da etkili olduunu belirterek snflamasna bir kategori daha eklemitir. Bir baka snflama Richardson tarafndan yaplmtr: Hane halklar (aile) ylma ekonomileri, i ylma ekonomileri ve sosyal ylma ekonomileri. Hane halk ve i ylma ekonomilerinin arasnda bir ayrma gidilmesinin amac, bireylerin ve firmalarn mekansal younlamasna yol aan glerin farkl olabileceini ortaya koymaktr. Ylma ekonomileri, Yeni Ekonomik Corafya literatr kapsamnda statik (duraan) ve dinamik dsallklar balamnda ele alnmaktadr. Statik dsallklar balamnda ylma ekonomileri yerelleme ve kentleme ekonomileridir. Bunlarn dinamik versiyonlar MAR Dsallklar, Porter Dsallklar ve Jacobs Dsallklar dr. 2. Yerelleme ekonomileri ile endstriyel uzmanlamann saland kentler olumaktadr. Bu tip kentlerin ekonomik yaps belirli saydaki endstrinin varl tarafndan belirlenmektedir. Bu konuda verilen en yaygn rnek bilgisayar endstrisinin merkezi olan Silikon Vadisidir.
188

Seyfeddinolu, Ayolu, Trk malat Sanayinde llere Gre Yerelleme ve Kentleme

3. Bu anlamda yeni oluturulan illerden Ardahan ve Idr Karsa, Karaman Konyaya, Krkkale Ankaraya, Bartn ve Karabk Zonguldaka, Bayburt Gmhaneye, Osmaniye Adanaya, Yalova stanbula, Dzce Boluya ve Aksaray Nideye dahil edilmitir. Batman, rnak, Siirt ve Mardin, imalat sanayi verileri ile baznda ayrtrlamad iin almaya dahil edilmemitir. 4. Kmlatif nedensellik metedolojisine gre, sreci oluturan unsurlardan birinde ortaya kan bir deime, karlkl bamllk ilikisi iinde tm sisteme yansmakta, tekrar balangtaki unsuru etkiyerek hzlandrmaktadr. 5. Antalya, Aydn, anakkale, ankr, Eskiehir, Kayseri, Konya, Nevehir, Nide, Ordu, Rize, Sakarya, Trabzon, Tokat ve Uak illeri iin istatistiksel olarak anlaml bir deiken saptanamamtr.

Kaynaka
BALTAGI, Badi H (2001), Econometric Analysis of Panel Data, Jhon Wiley & Sons, Second Ed. DOAN, Ergun (2001), External Scale Economics in Turkish Manufacturing Indsutries, International Review of Applied Economics, 15. FLZTEKN, Alpay (2002), Agglomeration and Growth in Turkey, 1980-1995, Sabanci Univ. Discussion Paper Series in Economics Suecdp.02.01, January. FUJITA, M. ve J.F. THISSE (2000), The Formation of Economic Agglomerations: Old Problems and New Perspectives, J.M. HURIOT ve J.F THISSE (Ed), Economics Of Cities, Cambridge University Press,: 3-73. FUJITA, Masahisa (1989), Urban Economic Theory: Land Use and City Size, Cambridge Univ. Pres. GLAESER, E.L., H.D. KALLAL, J.A. SCHEINKMAN ve A. SHLEIFER (1992), Growth in Cities, Journal of Political Economy, 61: 1126-1152. GOLDSTEIN, G.S. ve T.J. GRONBERG (1984), Economies of Scope and Economies of Agglomeration, Journal of Urban Economics, 1691-104. HANSON, G.H. (2000), Scale Economies and the Geographic Concentration of Industry, NBER Working Paper Series, Working Paper No: 8013. HSAIO, C. (2003), Analysis of Panel Data, Cambridge University Press. HENDERSON, J.Vernon (1974), The Sizes and Types of Cities, American Economic Review, 64: 640-656. HENDERSON, V., A. KUNCORO ve M. TURNER (1995), Industrial Development in Cities, Journal of Political Economy, vl.103, no.5: 1067-1190. KIYMALIOLU, mit (2004), Ylma Ekonomileri, DPT-PA Kentsel Ekonomik Aratrmalar Sempozyumu, Cilt-1: 364-384.

189

bilig, Gz / 2007, say 43

(2005), Dallklar, Ylma Ekonomileri, Trkiyede llere Gre Ylmalarn Belirlenmesi, Yaynlanmam Doktora Tezi, Hacettepe niv. Sos. Bil. Enstits KKER, Celal (1998), Kentsel Byme Dinamikleri, C.KKER (Ed.), Anadoluda Hzla Sanayileen Kentler: Denizli rnei, Trk Ekonomi Kurumu: 40-82. (2000), Yeni Ekonomik Cotrafya ve Kalknma, Ekonomik Yaklam, 38. KRUGMAN, Paul (1996), Development, Geography, and Economic Theory, The MIT Press. LUCIO, J.J., J.A. HERCE ve A. GOICOLEA (2002), The Effects of Externalities on Productivity Growth in Spanish Industry, Regional Science and Urban Economics, 32, 2002: 241-258. MANO, Y. ve K. OTSUKA (2000), Agglomeration Economies and Geographical Concentration of Industries: A Case Study of Manufacturing Sectors in Postwar Japan, Journal of the Japanese and International Economies, 14: 189-203. MARSHALL, Alfred. Principles of Economics, 8th ed., Macmillan, 1920. McCANN, Phillip (1995), Rethinking the Economics Agglomeration, Urban Studies, 32: 563-578. Pres. McDONALD, John F. (1997), Fundamentals of Urban Economics. NJ: Pretince-Hall. MUKKALA, Krs (2004), Agglomeration Economies in the Finish Manufacturin Sector, Applied Economics, 36: 2419-2427. NAKAMURA, R. (1985), Agglomeration Economics in Urban Manufacturing Industries: A Case of Japanese Cities, Journal of Urban Economics, 17: 108-124 SULLIVAN, Arthur (2003), Urban Economics, 4.Ed, Irwin, McGraw-Hill. TABUCHI, T. (1986), Urban Agglomeration, Capital Augmenting Technology, and Labor Market Equilibrium, Journal of Urban Economics, 20: 211-228. (1998), Urban Agglomeration and Dispersion: A Synthesis of Alanso and Krugman Journal of Urban Economics, 44: 333-351. WOOLDRIGE, Jeffery M. (2003), Econometric Analysis of Cross Section and Panel Data. The MIT Press. of Location and

(2001), Urban and Regional Economics, New York: York Oxford Univ.

190

Identifying the Localization and Urbanization Economies by Provinces in Turkish Manufacturing Industry
Assist.Prof.Dr. mit (KIYMALIOLU) SEYFEDDNOLU* Assist.Prof.Dr. Damla AYOLU
Abstract: Agglomeration economies suggest a decrease in costs as a result of the accumulation of economic activities in a certain region. Because agglomeration economies differ in terms of both size and activity, the geographical patterns that emerge during the agglomeration process also exhibit significant differences, which in turn hinders the equal distribution of economic units in the region. That is why it is very important to determine the factors that lead to regional agglomeration. In the literature agglomeration economies are discussed within the context of static and dynamic externalities. The major aim of this study is to identify the agglomerations in Turkish manufacturing industry by provinces within the context of static externalities. For this purpose this study adopts an empirical perspective and makes use of the production function approach in order to predict the growth of localization and urbanization economies, which are the static agglomeration economies determining the economic-geographical pattern of each province. The study uses a panel data set showing the state of the manufacturing industries of each province between the years 1985-2000 arranged according to the International Standard Industry Classification (ISIC), 2nd Revision. The study also applies dynamic panel data prediction techniques. Key Words: Agglomeration Economies, Localization Economies, Urbanization Economies, Turkey

Akdeniz University, Faculty of Economics and Administrative Sciences / ANTALYA umitk@akdeniz.edu.tr Akdeniz University, Faculty of Economics and Administrative Sciences / ANTALYA ayoglu@akdeniz.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 169-192 Ahmet Yesevi University Board of Trustees


()
: . , , . . (). . , , , . 1985-2000 . 2 (ISIC), . : , , ,

, , / umitk@akdeniz.edu.tr , , / ayoglu@akdeniz.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 169-192 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki Akademik Benlik Kavram Puanlarnn Kalclna Etkisi
Yrd.Do.Dr. Murat DEMRBA Prof.Dr. Rahmi YABASAN
zet: Bu aratrmada, ilkretim rencilerinin akademik benlik kavram geliimine ynelik olarak, sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin uygulama sonularna yer verilmitir. Aratrma, ilkretim okullarnda renim gren farkl okulun, 6.snf deney ve kontrol gruplar zerinde gerekletirilmitir. ki kontrol grubunun alnmas ile, retmen faktrnn aratrma zerindeki etkisi azaltlmaya allmtr. Deney grubunda, sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerine yer verilirken, kontrol grubu I ve kontrol grubu II de mevcut uygulamadaki fen bilgisi retim programnn ierdii retim etkinlikleri ele alnmtr. Aratrma verileri, akademik benlik kavram leinin n test-son test ve kalclk test uygulamas sonucunda elde edilmitir. Aratrma sonular, deney grubunda uygulamasna yer verilen sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin, rencilerin akademik benlik kavramlarnn geliimine ve bunun devamna katk saladn gstermitir. Anahtar Kelimeler: Fen Bilgisi retimi, Sosyal renme Teorisi, Akademik Benlik Kavram

1. Giri Toplumlarn bilim ve teknolojide ortaya kard rnler, o toplumlarn gelimilik dzeylerinin bir gstergesi olarak kabul grmektedir. Bunun temel nedeni bilim ve teknolojinin entegre bir sistem olarak n plana gemi olmasdr. Bu durumda kiilere belirli yeterliklerin kazandrlmasnn nemi ortaya kmaktadr. Bunlarn neler olduu her lkenin eitim yolu ile yetitirmek istedii kii zelliklerinde aklanmaktadr.
Fen dersleri ile rencilerin bilimsel okur-yazar bireyler olarak yetitirilmesi nem tamaktadr.

Krkkale niversitesi, Eitim Fakltesi, lkretim Blm, Fen Bilgisi Eitimi Anabilim Dal / KIRIKKALE muratde@gazi.edu.tr, mdemirbas@kku.edu.tr Gazi niversitesi, Gazi Eitim Fakltesi, OFMA Eitimi Blm, Fizik Eitimi Anabilim Dal / ANKARA yagbasan@gazi.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 193-210 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

Bilimsel okur-yazarlktan kastedilen, fen bilimlerinin doasn bilmek, bilginin nasl elde edildiini anlamak, fen bilimlerindeki bilgilerin, bilinen gereklere bal olduunu ve yeni kantlar toplandka deiebileceini alglamak, fen bilimlerindeki temel kavram, teori ve hipotezleri renerek, bilimsel kant ile kiisel gr arasndaki fark anlayabilme davrannn kazandrlmasdr. Bilimsel okur-yazarl kazanm toplumlar, gelimelere daha abuk ayak uydurarak, yaplacak yeniletirme almalarna nderlik edebileceklerdir (YK/Dnya Bankas Milli Eitimi Gelitirme Projesi, 1997 a, b). rencilerin fen bilgisi etkinlikleri ile sistemli olarak karlat ilk kademe, ilkretim kademesidir. Bu aamada rencilere fen alann sevdirmek, bilimsel yntemin temel ilkelerinin farkna varmalarn salamak, renme merak ve zevkinin devamn gerekletirmek, kiilerde bulunmas beklenen bilimsel sre becerilerini kazandrmak ve ilerde fenle ilgili uygun bir alanla tercih yapmalarna olanak salamak hedeflenmelidir (Bkmaz, 2001). Ancak yaplan almalarn genellikle bilisel amalarn gerekleme kriterleri dikkate alnarak yapld, duyusal ve psikomotor amalarn gerekleme durumunun fazlaca incelenmedii grlmektedir (Selvi, 1996; Akba, 2004). Ayrca okullarda verilen retimlerde genellikle bilisel renmelerin merkeze alnd, duyusal alanla ilgili davranlarn ise programn dnda brakld ve etkililiinin gz ard edildii ifade edilmektedir (Bacanl, 1999). Duyusal alan renmeleri ile ilgili olarak tutum, akademik benlik kavram, ilgi, kayg, deer yarglar gibi zelliklerin, baz deikenlere gre incelendii grlmektedir. Duyusal renmelerin bir boyutunu oluturan akademik benlik kavram puanlar ile renci baarlar arasndaki ilikinin yksek olduunu ortaya koyan aratrmalar mevcuttur. rnein, Marsh ve Yeung (1997) yaptklar aratrmada, baarl olan rencilerin akademik benlik kavram puanlarnn, bu dzeye gelmemi rencilere gre yksek dzeyde olduunu belirtmi, ayrca retim ortamna gelinmeden sahip olunan akademik benlik kavramnn, onlarn baar puanlarn etkilediini aklamlardr. Hasan (1985) almasnda, 11. snfta renim gren 313 renci zerinde fene ynelik tutumlarnn baz deikenlere gre deiimini incelemitir. alma sonucunda fen bilimlerine ynelik tutumu aklamada en nemli etken faktrn, rencinin fen bilimlerinde kendini alglama yeterlii olduunu belirtmitir. Bloom (1998), Eitimde Uluslararas Baary Deerlendirme Dernei (IEA, International Association for the Evaluation of Educational Achievement) tarafndan 17 gelimi lke okulundaki rencilerin fen bilimleri, matematik, edebiyat, yabanc dil derslerine ynelik tutumlar ile baarlar arasndaki ilikiyi inceleyen aratrma sonularna yer vermitir. Ayrca akademik benlik kavramnn baardaki deiimi aklama gcnn, en yksek bir duyusal zellik ls olduunu ortaya koymutur. House (1996),
194

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

fen bilimlerindeki baary aklayabilmek iin, akademik benlik kavram ve renci beklentilerini incelemitir. 126 renci zerinde gerekletirdii almasnn sonucunda, baar beklentisinin ve akademik benlik kavram puanlarnn, onlarn baarlarn aklayan nemli deikenler olduu belirtilmitir. Sanchez ve Roda (2003), ilkretim rencilerinin akademik baarlar ile akademik benlik kavram arasndaki ilikiyi inceledikleri aratrmann sonucunda, akademik performans ile akademik benlik kavram arasnda pozitif bir iliki ortaya koymulardr. Fen retimindeki baar ile rencilerin akademik benlik kavram puanlar arasndaki ilikilerin ortaya konulduu aratrma sonular gz nne alndnda, rencilerin baarlarn olumlu dzeyde etkileyebilecek retim yntemlerinin uygulamalar nem kazanmaktadr. rencilerin duyusal zelliklerini etkileyebilecek, retim yntemlerinden birisi de sosyal renme teorisidir. Bundan sonraki ksmda bu teoriye ilikin bilgilere yer verilmektedir.

Fen Bilgisi retimi ve Sosyal renme Teorisi Uygulamalar Duyusal zelliklerin ou doutan getirilmesine karn, bir ok zellik ocukluk dnemlerindeki etkileimlerde birbirine aktarlmaktadr. Bir ok eitim psikologuna gre duyusal zellikler, zellikle tutumlar; klasik artlanma, operant artlanma, model alma ve gzlemleme yolu ile kazanlabilmektedir (Bandura 1986).
Sosyal renme teorisinin temel kavramlarndan olan, model alma ile renmenin; model alma (modeling), gzlemleyerek renme (observational learning), taklit (imitation), zdeleme (identification), iselletirme (internalization) gibi terimlerle akland grlmektedir (Bandura 1971). Sosyal renme teorisinde temel faktr, bireyin bakalarn gzlemleyerek renmesidir. Birlikte renme ortamnda, renenle, retenlerin etkileim iinde olmas, renen kiiye gzlemleme ile zihinsel fonksiyonlar gelitirmede katk salayacaktr. renmenin etkililii, renenin, modelden gzlemledii davran ortaya koyabilme kabiliyetine baldr (Yeilyaprak ve vd., 2002). Sosyal renme teorisine gre model alma yolu ile renme, bilgi aktarma ilevi yolu ile gereklemektedir. Gzlemci, yapaca gzlemi srasnda, uygun davranlara yol gsterici olan, model ald davranlarn sembolik temsillerini kazanmaktadr. Buna gre model almaya dayal renme birbirine bal drt aamal bir srece dayanmaktadr. Bu sreler yle sralanmaktadr: 1. Dikkat sreci (Attention) 2. Hatrda tutma sreci (Retention) 3. Uygulama veya davran meydana getirme sreci (Motor Reproduction) 4. Gdlenme sreci (Motivation)
195

bilig, Gz / 2007, say 43

Belirtilen srelerin aklamalarna aada deinilmektedir. Tuckman (1991), ayn zamanda yukarda oluturduu model alma ile renme aamalarn ematize ederek, renme durumlarnn birbiri ile olan ilikilerine de yer vermitir. Aada model alma yolu ile renmenin aamalar oluturulan ekil 1 de gsterilmektedir.
ekil I. Model Alma ile renmenin Aamalar
Modellenecek davran belirlenir.

Model davran pekitirilir.

Model alan kii; dav. in hazr halde bulunur. Model alan kii, davran zihninde kodlar ve tutar. Model alan kii, davran aktif olarak ortaya koyar.

Model alan kii, davran iin motive edilir. Model alan kii, davran gerekletirilir.

Model alan kiinin deneyimleri, sonucu etkiler.

lkretim dnemindeki ocuklara verilen etiketler onlarn akademik benlik geliimini nemli derecede etkileyecektir. rencilere ynelik olarak akll, baarl, tembel, aptal gibi nitelemeler, ocuklarn kendisini bu ekilde alglamasna ve buna uygun davranlar gerekletirmeye ynelik almalar yapmasna neden olabilecektir. lkretim dneminde ocuk, ailesinin ve yakn evresinin dndaki bir evre ile i ie olmaya balamaktadr. ocuklar fiziksel, zihinsel ve duyusal ynden olgunlamaya balarken, kiilik zellikleri de nceki yllara bal olarak belirginlemekte ve akademik benlik kavramlar da geliimini srdrmektedir (Erhan 2000).
196

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

Akademik benlik kavramnn geliiminde, etkisinde kald kiilerin ve uyarclarn tesir gc fazladr. zellikle okul yaantsnda kazanlacak baar ve baarszln nemli bir yeri vardr. Okulda elde edilecek baarlar, olumlu akademik benlik kavramnn oluma srecine katklar salayacaktr (Bloom 1998).

2. Problem Cmlesi lkretim 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram puanlarnn kalclna sosyal renme teorisinin etkisi var mdr? 2.1. Alt Problemler 1. lkretim 6. snf deney ve kontrol grubu rencilerinin fen bilgisi dersinde, akademik benlik kavram n test puanlar arasnda anlaml farkllk var mdr? 2. lkretim 6. snf deney ve kontrol grubu rencilerinin fen bilgisi dersinde, akademik benlik kavram son test puanlar arasnda anlaml farkllk var mdr? 3. lkretim 6. snf deney ve kontrol grubu rencilerinin fen bilgisi dersinde, akademik benlik kavram kalclk test puanlar arasnda anlaml farkllk var mdr? 4. lkretim 6. snf deney grubu rencilerinin fen bilgisi dersinde, akademik benlik kavram n test-son test ve kalclk test puanlar arasnda anlaml farkllk var mdr? 3. Yntem 3.1. Aratrma Modeli ve Deneysel Desen Aratrma n test-son test kontrol gruplu deneysel desen modeline gre tasarlanmtr. Split-plot desen veya kark desen olarak da tanmlanabilen n testson test kontrol gruplu desen, birisi tekrarl lmleri (n test-son test), dieri de farkl kategorilerde bulunan denekleri (deney-kontrol gruplarn) gsteren iki faktrl bir deneysel desen olarak belirtilmektedir. Bu desende bir denek, deney veya kontrol gruplarnn sadece birisinde yer almaktadr. Verilerin analizinde deneysel ilemin etkili olup olmadn anlamak iin, tek faktr zerinden, tekrarl lmler iin iki faktrl ANOVA kullanlabilmektedir (Bykztrk 2001). Kullanlan modelin simgesel grnm Tablo 1 deki gibi ifade edilmektedir.
Tablo 1. Kullanlan Modelin Simgesel Grnm G1 G2 G3 R R R O1.1 O2.1 O3.1 X O1.2 O2.2 O3.2 Belli Bir Sre Sonunda Belli Bir Sre Sonunda Belli Bir Sre Sonunda O1.3 O2.3 O3.3

G1: Deney Grubu, G2: Kontrol Grubu I, G3: Kontrol Grubu II R: Gruplarn Oluturulmasndaki Yanszlk, X: Bamsz Deiken Dzeyi (Sosyal renme Teorisine Dayal retim Etkinlikleri) O1.1, O2.1, O3.1: n Test Uygulamas, O1.2, O2.2, O3.2: Son Test uygulamas, O1.3, O2.3, O3.3: Kalclk Test Uygulamas
197

bilig, Gz / 2007, say 43

3.2. Evren ve rneklem Aratrma, ilkretim okullarndaki 6. snf rencileri zerinde gerekletirilmitir. Krehir ili merkez ilkretim okullarndaki 6. snf rencileri aratrmann evrenini oluturmaktadr.
Aratrmann rneklemini belirlemek iin, Krehir l Milli Eitim Mdrl yetkilileri ile grlm ve sosyo-ekonomik evresi birbirine yakn olduu dnlen, Zernian Vakkas Yaar lkretim Okulu, Gazi lkretim Okulu ve Prof. Dr. Erol Gngr lkretim Okulu rencileri rneklem grubunu oluturacak okullar olarak belirlenmitir. Belirlenen okullardaki rencilerin tamamna, akademik benlik kavram lei uygulanm, elde edilen puanlar arasnda istatistiksel olarak anlaml farkllk bulunmayan ubelerden, her okul iin birer tane seilmitir. Buna gre aratrmann uyguland dnemde, 1. okuldaki 6/B ubesi deney grubu (19 kii), 2. okuldaki 6/D ubesi kontrol grubu I (20 kii) ve 3. okuldaki 6/D ubesi kontrol grubu II (20 kii) olarak alnmtr. Deney (6/B) ve kontrol grubu I (6/D) ubelerinin retim etkinlikleri aratrmac tarafndan yrtlmtr. Kontrol grubu II (6/D) ubesinin retim etkinlikleri ise, okulda grev yapan dersin fen bilgisi retmeni tarafndan gerekletirilmitir. ki farkl kontrol grubunun alnmas ile, aratrmacnn kiisel zelliklerinin baml deikenlere olan etkisi azaltlmaya allmtr. Deney grubunda sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerine yer verilirken, kontrol gruplarndaki dersler, uygulamadaki fen bilgisi retim programnn ierdii retim etkinlikleri ile yaplmtr. Deneysel almann retim etkinlikleri, 6. snf fen bilgisi retim programndaki Yaammz Ynlendiren Elektrik nitesinde gerekletirilmitir.

3.3. Aratrmann Uygulama Basamaklar 1. 6. snflar zerinde gerekletirilen almaya, 05 Mart 2004 tarihinde, rencilere fen bilimleri, bilimsel yntem ve bilim adamlarnn yapt almalar hakknda bilgiler verilerek balanm ve bilimsel yntemin aklamalarna yer verilmitir. Bunun iin Milli Eitim Bakanl tarafndan hazrlanan CD tr materyallere yer verilmitir. Ayrca rencileri motive etmek amac ile yaplacak almalardan sonra, her birinin birer bilim adam olarak kendini grebilecei ynnde dnceler aktarlmtr.
2. Dersler, fen bilgisi retim programnda yer alan sraya gre gerekletirilmitir. Dersler ilenirken anlatlan konularn ve aklanan olaylarn birden bulunmad, bir ok bilim adamnn zaman iinde zverili almalar sayesinde gerekletirildii belirtilmitir. Konu ile ilgili olan bilim adamlarnn yaamlar, yapt almalar, bulular, baarszlklar, izledii bilimsel yntemler detay ile incelenmi ve snfta tartlmtr.

198

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

3. Bilim adamlarnn yaam biimleri incelenirken, sadece soyut anlatm yaplmam, grsellik ve iitsellik n planda tutulmutur. Bilim adamlarnn fotoraflar, resimleri, yapt bululara ait ekiller, laboratuarlarnn, evlerinin resimleri snf ortamna getirilmi ve rencilerin grmesi salanmtr. Ayrca TRT 2 televizyonunda yer alan Bilim ve Yaam ve Bilim ve Teknolojide Byk Anlar programlarnda gsterilen ve konu ile ilgili olan bilim adamlarnn yapt almalar VCD de rencilere izletilerek, onlarn mehur kiiler olarak grd bilim adamlarn laboratuarda bizzat alma yaparken grmeleri salanmtr. 4. Fen bilgisi retim program erevesinde hazrlanan ve dersin ileniini zenginletirmek iin konulan renci etkinliklerine, aratrmac tarafndan baz ilaveler yaplarak tekrar gzden geirilmitir. Bu balamda kavramsal karikatrler, hipotezler ve problem durumlar ile ilgili dzenlemeler getirilmitir. 5. Dersin ileniindeki etkinlikleri renciler, bizzat laboratuarda gruplar oluturarak gerekletirmitir. Etkinliklerle ilgili problem cmlesini ve hipotezleri, renciler grup iinde konuarak oluturmulardr. (Fen bilgisi retim programnda yer alan renci etkinlikleri, aratrmacnn devam ettirdii kontrol grubu I rencilerinde de yaplmtr.) 6. retim etkinlikleri ierisinde, rencilerin zihnindeki bilim adam imgesine katk salamak amac ile onlarn bilim adamlar ile konumalar, tanmalar ve onlara soru yneltmelerinin yararl olaca dnlmtr. Bu amala baz fakltelere ziyaretler dzenlenmi ve rencilerin oradaki bilim adamlar ile etkileim halinde bulunmalar salanmtr. renciler, oradaki bilim adamlarna nasl yaadklar, ne gibi almalar yaptklar, zel yaamlar ile ilgili sorular yneltmiler ve karlkl sohbet halinde olmulardr. Ayrca bayan bilim adamalarna da ziyaret dzenlenmi, bilim adamlarnn sadece erkeklerden olmad dncesi oluturulmaya allmtr. 7. Fakltelerde grev yapan retim elemanlarndan bazlar derse misafir olarak davet edilmi ve bir bilim adam olarak; bilimsel yntem, bilim adamlarnn almalarda izledii yollarla ilgili dncelerini snfta rencilerle paylamlardr. Misafirin ayrlmasndan sonra rencilere bilim adam gzlem formu verilmi ve rencilerin bilim adam ile ilgili grlerini ak ulu olarak dzenlenen gzlem formuna yazmas istenmitir. Bylelikle bilim adamlarnn yapt almalar hakknda bilgi verirken, rencilerin daha dikkatli ve daha sistemli olarak dinlemesi salanmaya allmtr. 8. Deney grubundaki renciler, eitim fakltelerindeki derslerde yaplan almalarn sergilendii etkinliklere gtrlm ve almalarn sunan rencilerle karlkl etkileim halinde olmalar salanmtr.
199

bilig, Gz / 2007, say 43

9. rencilerin bilimsel bir almaya katlma isteini grmek, bilimsel bir almann aamalarn uygulamasn salamak iin, her renciye konu ile ilgili birer bilimsel proje verilmitir. Projesini hazrlayan renciler snfta yapt almay anlatm ve konu karlkl olarak rencilerle birlikte tartlmtr. 10. 6.snflar zerinde gerekletirilen alma 27 Mays 2004 tarihinde tamamlanmtr. Bylelikle alma, 6. snflar iin 11 hafta olarak devam ettirilmitir (Deneysel uygulamann yapld dnemde, fen bilgisi dersi haftada 3 saat olarak ilenmitir.). Deney ve kontrol gruplarna son test olarak, akademik benlik kavram lei uygulanmtr. Kalclk testi uygulamalar ise, 6. snflar iin 22 Eyll 2004 tarihinde gerekletirilmitir.

3.4. Veri Toplama Teknik ve Aralar Aratrmada, rencilerin duyusal alan zellikli renmelerindeki deiimi incelemek amac ile Senemolu (1989) nun Trkeye uyarlamasn yapt, Akademik Benlik Kavram lei kullanlmtr. lei kullanmak amac ile Trkeye uyarlamasn yapan aratrmac ile iletiime geilmi ve aratrmada kullanmak iin izin istenmitir. Gerekli izinlerin alnmas sonucunda lein gvenirlik almalar yaplarak, deney ve kontrol gruplarna n test-son test olarak uygulamas yaplmtr.
Akademik benlik kavram lei, rencilerin fen bilgisi dersi ile ilgili olarak yetenek, snf baars, derse verilen nem ve dersten renilecek bilgiler bakmndan neler hissettii ile ilgili 8 maddeden olumaktadr. lekteki maddeler likert tipi derecelendirme leine gre snflandrlmtr. Akademik benlik kavram leine verdii cevaplar, olumlu dncelerden olumsuz dncelere gre 1den 5 puana gre derecelendirilmektedir. rencilerin lekten alabilecei puan aral 8-40 arasnda deimektedir. Akademik benlik kavram leinin gvenirlik almas iin, rneklem grubuna girmeyen 300 ilkretim rencisine lein n uygulamas yaplmtr. Testin tamamnn gvenirlii Spearman Brown formlnde yerine konulmu ve r=0.75 olarak hesaplanmtr. Ayrca tek numaral maddelerle, ift numaral maddeler arasndaki iliki p<.01 dzeyinde anlaml bulunmutur. Akademik benlik kavramnn Trkeye uyarlanma almasn yapan Senemolu (1989), lein gvenirliini farkl grupta yapm ve 0.80, 0.84, 0.89 olarak tespit etmitir. Elde edilen gvenirlik deerleri, eitim almalarnda kabul edilebilir deerler olarak gsterilmektedir.

4. Bulgular ve Yorum
Bu blmde, rencilerin akademik benlik kavram puanlarnn etkisine ynelik olarak, sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin, etkili200

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

liini belirlemek iin yaplan deneysel almalardan elde edilen veriler belirtilmitir. Bulunan veriler, gruplar aras ve gruplar ii olarak deerlendirilmi ve yorumlarna yer verilmitir. 4.1. Deney ve Kontrol Grubu rencilerinin Fen Bilgisi Dersindeki Akademik Benlik Kavram n Test Puan Dzeylerine likin Bulgular Sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin ele alnd deney grubu ve uygulamadaki fen bilgisi retim program retim etkinliklerine gre retimin yapld kontrol grubu I ve kontrol grubu II rencilerinin akademik benlik kavram n test puanlar 6. snf gruplar iin elde edilmitir. 6.snf deney ve kontrol gruplarna gre, akademik benlik kavram puanlarna ilikin aritmetik ortalama ve standart sapma deerleri Tablo 2 de verilmektedir.
Tablo 2. Deney ve Kontrol Grubunda Yer Alan 6. Snf rencilerinin, Gruplarna Gre Akademik Benlik Kavram n Test Puanlarna likin Merkezi Eilim ve Yaylma lleri Grup Deney Grubu Kontrol Grubu I Kontrol Grubu II Toplam N 19 20 20 59

x
33.10 34.90 31.75 33.25

S 4.75 4.73 2.48 4.25

Tablo 2ye gre, 6.snf deney ve kontrol gruplarnn akademik benlik kavram n test uygulama sonularnn birbirine yakn deerlerde olduu grlmektedir. Gruplarn tamam iin elde edilen akademik benlik kavram n test uygulama sonucu 33.25 olarak belirlenmitir. 6. snf rencilerinin gruplarna gre, akademik benlik kavram n test puanlarnn farkllap farkllamadna ynelik, ilikisiz rneklemler iin tek ynl varyans analizi (ANOVA) yaplm, sonular Tablo 3 de verilmitir.
Tablo 3. Deney ve Kontrol Gruplarnda Yer Alan 6. Snf rencilerinin Akademik Benlik Kavram n Test Puanlarna likin Tek Ynl Varyans Analizi (ANOVA) Sonular Varyansn Kayna Gruplararas Gruplarii Toplam Kareler Toplam (KT) 99.847 951.339 1051.186 sd 2 56 58 Kareler Ortalamas (KO) 49.923 16.988 F p Anlaml Fark YOK

2.39

.061

Tablo 2 ve 3 deki sonulara gre, 6. snf deney ve kontrol gruplar arasnda, akademik benlik kavram n test uygulamas ynnden anlaml bir farkllk gstermemektedir (F(2-56) = 2.39, p>.05). Bulunan sonuca gre deney ve
201

bilig, Gz / 2007, say 43

kontrol grubu 6. snf rencileri, deneysel uygulamaya balamadan nce akademik benlik kavram ynnden eit dzeyde kabul edilebilmektedir. 4.2. Deney ve Kontrol Grubu rencilerinin, Fen Bilgisi Dersindeki Akademik Benlik Kavram Son Test Puanlarna likin Bulgular 6.snf deney ve kontrol gruplarna gre akademik benlik kavram son test puanlarna ilikin aritmetik ortalama ve standart sapma deerleri Tablo 4de verilmektedir.
Tablo 4. Deney ve Kontrol Grubunda Yer Alan 6. Snf rencilerinin, Gruplarna Gre Akademik Benlik Kavram Son Test Puanlarna likin Merkezi Eilim ve Yaylma lleri Grup Deney Grubu Kontrol Grubu I Kontrol Grubu II Toplam N 19 20 20 59

x
34.00 34.45 30.35 32.91

S 3.75 4.66 4.90 4.77

Tablo 4 incelendiinde, sosyal renme teorine dayal retim etkinliklerinin uyguland 6. snf deney grubu rencilerinin akademik benlik kavram son test puan ortalamalarnn ( x = 34.00), uygulamadaki fen bilgisi retim programna gre retimin gerekletirildii kontrol grubu II deki rencilerin akademik benlik kavram son test puanlarna ( x = 34.45) yakn deerde olduu grlmektedir. Burada en dk akademik benlik kavram son test dzeyine sahip grup, kontrol grubu II olarak belirlenmitir ( x = 30.35). 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram son test puanlarnn farkllap farkllamadna ynelik, ilikisiz rneklemler iin tek ynl varyans analizi (ANOVA) yaplm, sonular Tablo 5de verilmitir. Yaplan tek ynl varyans analizi sonucunda, gruplar arasnda kacak farkn, hangi iki grup arasnda olduunu belirlemek amacyla, oklu karlatrmalar iin Scheffe Testi yaplmtr.
Tablo 5. Deney ve Kontrol Gruplarnda Yer Alan 6. Snf rencilerinin Akademik Benlik Kavram Son Test Puanlarna likin Tek Ynl Varyans Analizi (ANOVA) Sonular Varyansn Kayna Gruplararas Gruplarii Toplam Kareler Toplam (KT) 201.076 1123.500 1324.576 sd 2 56 58 Kareler Ortalamas (KO) 100.538 20.063 F p Anlaml Fark 13 23

5.011

.010

1: Deney Grubu, 2: Kontrol Grubu I, 3: Kontrol Grubu II


202

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

Tablo 4 ve 5deki sonular incelendiinde, 6. snf deney ve kontrol grubu rencilerinin akademik benlik kavram puanlarnn istatistiksel olarak farkllat grlmektedir. 6. snf deney grubu rencilerinin son testte sahip olduu akademik benlik kavram puanlar ( x = 34.00), kontrol grubu I rencilerinin akademik benlik kavram puanlarna ( x =34.45) yakn deerde bulunurken, kontrol grubu II rencilerinin akademik benlik kavram puanlarndan ( x =30.35) yksek deerde olduu bulunmutur. Akademik benlik kavram son test puanlarnn, deney grubu-kontrol grubu II arasnda deney grubu lehine; kontrol grubu I- kontrol grubu II arasnda, kontrol grubu I lehine anlaml olduu grlmektedir (F(2-56) = 5.011, p<.05). Buradan deney grubunda uygulanan sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin, 6. snf rencilerinin akademik benlik kavramn gelitirmede dk dzeyde de olsa, bir etkiye sahip olduu sylenebilir. Yine, mevcut uygulamadaki retim etkinliklerine gre retimin yapld kontrol grubu I deki rencilerin akademik benlik kavram puanlarnn da art gsterdii grlmektedir. 4.3. Deney ve Kontrol Gruplarndaki rencilerin, Fen Bilgisi Dersindeki Akademik Benlik Kavram Kalclk Testi Puanlarna likin Bulgular 6.snf deney ve kontrol gruplarna gre akademik benlik kavram kalclk testi puanlarna ilikin aritmetik ortalama ve standart sapma deerleri Tablo 6da verilmektedir.
Tablo 6 . Deney ve Kontrol Grubunda Yer Alan 6. Snf rencilerinin, Gruplarna Gre Akademik Benlik Kavram Kalclk Testi Puanlarna likin Merkezi Eilim ve Yaylma lleri Grup Deney Grubu Kontrol Grubu I Kontrol Grubu II Toplam N 19 20 20 59

x
34.78 34.25 31.60 33.52

S 3.13 5.23 4.62 4.58

Tablo 6 incelendiinde, sosyal renme teorine dayal retim etkinliklerinin uyguland 6. snf deney grubu rencilerinin akademik benlik kavram kalclk testi puan ortalamalarnn ( x =34.78), uygulamadaki fen bilgisi retim programna gre retimin gerekletirildii kontrol gruplarnn puanlarndan daha yksek deerde olduu grlmektedir ( x = 34.25 ve x =31.60). Burada en dk akademik benlik kavram dzeyine sahip grup, kontrol grubu II olarak belirlenmitir ( x = 31.60).
203

bilig, Gz / 2007, say 43

6. snf rencilerinin akademik benlik kavram kalclk testi puanlarnn farkllap farkllamadna ynelik, ilikisiz rneklemler iin tek ynl varyans analizi (ANOVA) yaplm, sonular Tablo 7 de verilmitir. Yaplan tek ynl varyans analizi sonucunda, gruplar arasnda kacak farkn, hangi iki grup arasnda olduunu belirlemek amacyla, oklu karlatrmalar iin Scheffe Testi yaplmtr.
Tablo 7. Deney ve Kontrol Gruplarnda Yer Alan 6. Snf rencilerinin Akademik Benlik Kavram Kalclk Testi Puanlarna likin Tek Ynl Varyans Analizi (ANOVA) Sonular Varyansn Kayna Gruplararas Gruplarii Toplam Kareler Toplam (KT) 115.004 1103.708 1218.712 sd 2 56 58 Kareler Ortalamas (KO) 57.502 19.709 F p Anlaml Fark YOK

2.918

.062

Tablo 6 ve 7deki sonular incelendiinde, 6. snf deney ve kontrol grubu rencilerinin akademik benlik kavram kalclk testi puanlarnn istatistiksel olarak farkllamad grlmektedir (F(2-56) = 2.918, p>.05). 6. snf deney grubu rencilerinin kalclk testinde sahip olduu akademik benlik kavram puanlar ( x =34.78); kontrol grubu I ( x =34.25) ve kontrol grubu II rencilerinin sahip olduu akademik benlik kavram puanlarndan ( x =31.60), farkllk ok olmamasna ramen yksek bulunmutur. Ancak bulunan deerlere gre, gruplar arasnda akademik benlik kavram kalclk testi puanlar iin anlaml farkllk ortaya kmamtr. 4.4. Deney Grubu rencilerinin Fen Bilgisi Dersindeki Akademik Benlik Kavram n Test Son Test ve Kalclk Testi Uygulama Puanlarna likin Bulgular 6.snf deney grubu rencilerinin fen bilgisi dersindeki akademik benlik kavram dzeylerini belirlemek iin yaplan n test son test ve kalclk testi puanlarna ilikin aritmetik ortalama ve standart sapma deerleri Tablo 8de verilmektedir.
Tablo 8. Deney Grubunda Yer Alan 6. Snf rencilerinin, Tekrarl lmlere Gre Akademik Benlik Kavram Puanlarna likin Merkezi Eilim ve Yaylma lleri lmler n Test Son Test Kalclk Testi N 19 19 19

x
33.10 34.00 34.78

S 4.75 3.75 3.13

Tablo 8 incelendiinde, deney grubunda bulunan 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram n test puanlarnn ( x = 33.10), akademik benlik
204

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

kavram son test ( x = 34.00) ve akademik benlik kavram kalclk testi puanlarnn ( x =34.78) birbirine yakn deerlerde olduu grlmektedir. Tablo 9da, 6.snf deney grubu rencilerinin, fen bilgisi dersindeki akademik benlik kavram dzeylerini belirlemek iin yaplan n test son test ve kalclk testi puanlarnn karlatrld, ilikili rneklemler iin tek faktrl ANOVA (One-Way ANOVA for Repeated Measures) sonular grlmektedir. rencilerin akademik benlik kavram puanlarna ynelik, n test-son test-kalclk testi uygulamalarndan hangi ikisi arasnda anlaml farklln olduunu belirlemek iin oklu karlatrmalar iin Bonferroni Testi kullanlmtr.
Tablo 9. Deney Grubunda Yer Alan 6. Snf rencilerinin Fen Bilgisi Dersindeki Akademik Benlik Kavram n Test - Son Test - Kalclk Testi Puanlarna Ynelik, likili rneklemler in Tek Faktrl ANOVA Sonular Varyansn Kayna
Denekleraras

Kareler Toplam (KT) 713.263 26.982 125.684 865.929

sd 18 2 36 56

Kareler Ortalamas (KO) 39.626 13.491 3.491

Anlaml Fark

lm Hata Toplam

3.864

.065

YOK

Tablo 8 ve 9daki sonular incelendiinde, 6. snf deney grubu rencilerinin akademik benlik kavram n test son test ve kalclk testi puanlarnn istatistiksel olarak farkllamad grlmektedir (F(2-36) = 3.864, p>.05). 6. snf deney grubu rencilerinin akademik benlik kavram son testinde sahip olduu puanlar ( x =34.00); n test akademik benlik kavram puanndan ( x =33.10) daha yksek bulunmutur. 6. snf deney grubu rencilerinin akademik benlik kavram kalclk testi puanlar ( x =34.78) ise n test ve son test puanlarndan daha yksektir. Bu bulguya gre, deney grubunda uygulanan sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin, 6. snf rencilerin akademik benlik kavramn gelitirmeye etkisi olduu sylenebilir. Ancak akademik benlik kavramnda gzlemlenen bu ykselme, lmler arasnda istatistiksel olarak bir anlaml bir fark oluturmamtr.

5. Sonular ve Tartma
Deney ve kontrol grubunda bulunan, 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram n test puanlar arasnda anlaml dzeyde farkllk bulunmamaktadr.
205

bilig, Gz / 2007, say 43

Yani deneysel uygulamaya balamadan nce, hem deney hem de kontrol grubunda yer alan rencilerin akademik benlik kavram puanlar ynnden benzer zelliklere sahip olduu grlmtr (Tablo 2 ve Tablo 3). Sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin gerekletirildii deney grubu ve uygulamadaki fen bilgisi retim program retim etkinliklerine gre retimin yapld kontrol grubundaki 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram son test puanlar deney grubundaki rencilerin lehine, daha yksek olarak belirlenmi ve anlaml dzeyde olmutur. Burada deney grubunda uygulamas yaplan sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin, rencilerin akademik benlik kavramn gelitirmede dk dzeyde bir etkiye sahip olduu grlmektedir (Tablo 4 ve 5). Sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin gerekletirildii deney grubu ve uygulamadaki fen bilgisi retim program retim etkinliklerine gre retimin yapld kontrol grubundaki 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram kalclk test puanlar deney grubundaki rencilerin lehine, daha yksek olarak bulunmutur. Ancak akademik benlik kavram kalclk test puanlar arasndaki bu farkllk, gruplar arasnda anlaml derecede farkllk gstermemitir (Tablo 6 ve Tablo 7). Deney grubundaki 6. snf rencilerinin akademik benlik kavram n testson test ve kalclk test puanlar arasndaki ilikiler incelenmi, kalclk test uygulamasna doru bir artn olduu grlmtr (Tablo 8). Ancak deney grubu iin, uygulamalar arasnda (n test- son test ve kalclk test) anlaml dzeyde bir farkllk gzlenmemitir (Tablo 9). Buradan, sosyal renme teorisi etkinlikleri sonucunda rencilerin kazand, akademik benlik kavram puanlarn ilerleyen zamanlarda daha da artrabilecei sylenebilir. Deney ve kontrol grubundaki rencilerin, almann balangcnda kendilerini akademik benlik kavram puan ynnden yksek dzeyde grd grlmektedir. Bunun nedeni olarak, rencilerin 4. ve 5. snflarda fen bilgisi derslerini, hak etmedikleri halde yksek notlar alarak gemi olabilecekleri ihtimali gsterilebilir. Bylelikle, deney grubundaki rencilerin fen bilgisi dersinde kendilerini balangta akademik benlik kavram ynnden balangta yeterli grd sonucuna ulalabilir. rencilerin akademik benlik kavram puanlarndaki art gz nne alndnda, sosyal renme teorisine dayanan retim etkinliklerinin rencilerin zaman iindeki, akademik benlik kavram puanlarnn geliimine katk salayabilecei sylenebilir. Pajares (2003), kiinin z gvenin; onun kabiliyetini, motivasyonunu ve okulla ilgili renim durumlarndan bazlarn etkileme gcne sahip olduunu aklamaktadr. Yine Harty vd., (1986) almasnda, fen bilimlerine ynelik tutum ve akademik benlik kavramnn birbiri ile ilikili olduunu belirtmitir. Buna gre, 6. snflarda uygulamas yaplan sosyal renme teorisine
206

Demirba, Yabasan, Sosyal renme Teorisinin, lkretim 6. Snf rencilerindeki

dayal retim etkinliklerinin, rencilerin akademik benlik kavramn gelitirmede etkisinin olduu grlmektedir. Bulunan bu sonu, belirtilen aratrma sonular ile uyumlu olmaktadr.

6. neriler Aratrmann yrtld 6. snf deney grubu, kontrol grubu I ve kontrol grubu II rencileri zerinde gerekletirilen, sosyal renme teorisine dayal retim etkinliklerinin uygulamas sonucunda ortaya kan sonulara gre u neriler verilebilir:
2006-2007 ylnda 6. snflarda uygulamaya konulan, Fen ve Teknoloji retim Programnda duyusal amal kazanmlara youn olarak yer verildii grlmektedir. retim programnn uygulayclar olan retmenler, duyusal amal renmeler ve bunlarn deerlendirilmesine ynelik almalar hakknda bilgilendirilmelidir. Bu amala retmenlere ynelik olarak, hizmet ii eitim kurslar dzenlenmeli ve seminerler yaplmaldr. rencilerin, yapt almalardan etkilenebilecei yaayan modeller olarak, niversitede almalarn yrten bilim adamlarnn okula davet edilmesi veya snfa niversiteye yaplabilecek bir gezi, rencilerle bilim adamlar arasnda bir etkileim ortam oluturacak ve renciler bilim adamlarndan ve yapt almalardan byk lde etkilenebileceklerdir. Bu yzden onlarn fen bilimlerine ynelik tutumlarn gelitirebilecek nitelikte olan, model alabilecei tm zellikler kullanlmaldr. Bilimsel almalar yapan kiilerin kulland deney aletlerinin veya dnemin deney dzeneklerinin sergilendii mekanlara yaplacak ziyaretler, rencilerin ilgisini byk lde ekecektir. Bu amala retim program ierisinde gezi amal blmler konulmal ve gezi gzlem almalar yaplmaldr. Bilim adamlarnn yapt almalar gsteren film tr materyallerin says ok azdr. Bu yzden konu ile btnleen ve bilim adamlarnn bizzat yapt almalarn gsterildii filmlerin oluturulmas gereklidir.

Kaynaka
AKBA, Oktay. (2004), Trk Milli Eitim Sisteminin Duyusal Amalarnn lkretim II. Kademedeki Gerekleme Derecesinin Deerlendirilmesi. Ankara: Gazi niversitesi Eitim Bilimleri Enstits. (Yaynlanmam Doktora Tezi). BACANLI, Hasan.(1999), Duyusal Davran Eitimi, Ankara: Nobel Yayn Datm. BANDURA, Albert. (1971), Psychological Modeling: Conflicting Theories, Chicago: Aldine-Atherton Inc. (1986), Social Foundations of Thought and Action: A Social Cognitive Theory, Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall.

207

bilig, Gz / 2007, say 43

BIKMAZ, Fatma Hazr. (2001), lkretim 4. ve 5. Snf rencilerinin Fen Bilgisi Dersindeki Baarlarn Etkileyen Faktrler. Ankara: Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits. (Yaynlanmam Doktora Tezi). BLOOM, Benjamin S. (1998), nsan Nitelikleri ve Okulda renme. (ev. Durmu Ali zelik), stanbul: Milli Eitim Basmevi. BYKZTRK, ener. (2001), Deneysel Desenler: n Test Son Test Kontrol Gruplu Desen, Ankara: Pegem Yaynlar. ERHAN, Tuba Erhan. (2000), lkretim Hayat Bilgisi Dersinin Drama le Verilmesinin Dersin renilmesine ve ocuklarn Benlik Kavramlarna Etkisinin ncelenmesi. Ankara: Hacettepe niversitesi Salk Bilimleri Enstits. (Yaynlanmam Bilim Uzmanl Tezi). HARTY, Harold., SAMUEL, K.V., BEALL, Dwight. (1986), Exploring Relationships Among Four Science Teaching-Learning Affective Attributes of Sixth, Journal of Research in Science Teaching, 23, (1), 51-60. HASAN, E. Omar. (1985), An Investigation Into Factors Affecting Attitudes Toward Science of Secondary School Students in Jordan, Science Education, 69, (1), 3-18. HOUSE, Daniel. J. (1996). Student Expectancies and Academic Self-Concept as Predictors of Science Achievement. The Journal of Psychology, 130, (6), 679681. MARSH, Herbert. W., YEUNG, Alexander. Seeshing. (1997), Causal Effects of Academic Self Concept on Academic Achievement Structural Equation Models of Longitudinal Data, Journal of Educational Psychology, 89, 41-54. PAJARES, Frank. (2003), Self-Efficacy Beliefs, Motivation and Achievement in Writing: A Review of the Literature, Reading and Writing Quarterly, 19, 139-158. SANCHEZ, Francisca., RODA, Maria. (2003), Relationship Between Self-Concept and Academic Achievement in Primary Students Electronic Journal of Research in Educational Psychology and Psychopedagogy. 1, (1), 95-120. SELV, Kymet. (1996), Tutumlarn llmesi ve Program Deerlendirme, Anadolu niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 6 (2), 39-53. SENEMOLU, Nuray. (1989), renci Giri Nitelikleri ve retme-renme Sreci zelliklerinin Matematik Dersindeki renme Dzeyini Yordama Gc. Ankara: Yaynlanmam Aratrma Raporu. TUCKMAN, Bruce, W. (1991), Educational Psychology, from Theory to Application. Florida: Harcourt Brace Jovanovich, Inc. YELYAPRAK, Binnur ve Di. (2002), Geliim ve renme Psikolojisi. Ankara: Pegem A Yaynclk. YK/DNYA BANKASI MLL ETM GELTRME PROJES. (1997a), Fizik retimi. Ankara. YK/DNYA BANKASI MLL ETM GELTRME PROJES. (1997b), lkretim Fen retimi. Ankara.

208

The Effect of Social Learning Theory on the Permanence of Academic Self-Concept Scores of 6th Grade Elementary Students
Assist.Prof.Dr. Murat DEMRBA Prof.Dr. Rahmi YABASAN
Abstract: This study focuses on the results of applying teaching methods based on social learning theory to elementary students in order to develop their academic self-concept. The experiment carried out in this study involves experimental and control groups of 6th grade students attending three different elementary schools. Two control groups were made use of in order to reduce the effect of the teacher factor on the results of the experiment. In the experimental group instruction was carried out through teaching activities based on social learning theory. In control groups I and II, on the other hand, the teaching activities employed were those included in the current science education program. The data for this research were obtained after the application of the academic self-concept scale as a pre-test, post-test, and permanence test. Research results demonstrated that teaching activities based on social learning theory contribute significantly to the development and permanence of students academic self-concept. Key Words: Science Education, Social Learning Theory, Academic Self-Concept

Krkkale University, Faculty of Education, Department of Elementary Education, Science Education Unit / KIRIKKALE muratde@gazi.edu.tr, mdemirbas@kku.edu.tr Gazi University, Gazi Faculty of Education, Department of Secondary Science and Mathematics Education, Physics Education Unit / ANKARA yagbasan@gazi.edu.tr

bilig Autumn / 2007 Number 43: 193-210 Ahmet Yesevi University Board of Trustees

"" 6 .

: , , "" . 6 . . , 1 2 , . - "". , , "" . : , , ""

, , , / muratde@gazi.edu.tr, mdemirbas@kku.edu.tr , , , / yagbasan@gazi.edu.tr

bilig osen# 2007 vpusk: 43: 193-210 Popeitel#skiy Sovet Universiteta Axmeta Wsavi

Yayn Deerlendirme / Review nci ENGNN (2006) Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923), stanbul: Dergh Yaynlar, 943 sf., ISBN: 975 995 028 6.
Do.Dr. S. Dilek YALIN-ELK*
Prof.Dr. nci Engnnn Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923) adl kitab, 2006 ylnda Dergh Yaynlar tarafndan stanbulda yaynlanmtr. Toplam 943 sayfadan olumaktadr. Yazarn daha nce yaynlanm olan Cumhuriyet Dnemi Trk Edebiyat (2001) adl kitab, 1923 ylndan balayarak 2000 ylna kadar Trk edebiyat tarihini konu edinmekteydi. Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete adl kitap ise 1839-1923 yllarn kapsamaktadr. Genel olarak bu iki edebiyat tarihi bir btn olarak okunduunda ve deerlendirildiinde, yeni Trk edebiyat alann kendisine konu edinmi bir akademisyenin, XIX. yzyldan itibaren, Batllama etkisiyle gelien Trk edebiyatnn geliimini, gnmze kadar izleyiine tank olmak mmkndr. Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923) adl alma, nsz, Giri, Nesir, Roman, iir, Tiyatro ve Tenkit ana balklarndan olumaktadr. Her ana balk, Tanzimat dneminden Cumhuriyet dnemine kadar geen sre ierisinde, trn geliimini aklayan, rnekleri yorumlayan alt balklardan olumaktadr. Prof. Dr. nci Enginn, kitabnn nsz ksmnda, almasnn genel pln, erevesi ve snrlar hakknda bilgi vermektedir. Aratrmac, ncelikle Tanzimat edebiyat terimini ve 1839 tarihini kullanmakla birlikte, yeni tarz edebiyatmzn balangcnn daha sonraki yllara, yeni bir dil ihtiyacnn ise daha nceki yllara denk dt gereine deinerek, edebiyat tarihi ve kltr almalarnda, net ve kesin tarihlerin sylenemeyecei, bunlarn ok da belirleyici olamayaca gereini vurgulamaktadr. Ayrca Tanzimattan
*

Hacettepe niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat Blm / ANKARA sdilek@hacettepe.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 211-220 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

Cumhuriyete uzanan dnemde ortaya kan edebiyatmzn, kendi btnl ierisinde tarih bilgisi, toplumsal olaylar ve daha pek ok d unsurun etkisi altnda kald gereini yadsnamamaktadr. Bu durumda yazar, kitabnda kulland inceleme yntemini yle dile getirmektedir: Yeni Trk edebiyat, yeni trleri de getirmitir. Bundan dolay ben kitabmda, malzemeyi trlere gre tasnif ettim. Yazarlarn hayatlar hakknda ksaca, ancak eserlerin etkilendikleri oranda bilgi verdim. (...) Nesir, Hikye-Roman, iir, Tiyatro, Tenkit olmak zere be ana blm, kitapta kronolojik olarak ilenmitir. Her blmde eserler ve onlar yaratan ahslar ele aldm. Trlerdeki gelimenin incelenmesinden ziyade, sadece geni tablonun verilmesini amaladm. (...) Ayrca gazetenin bu dnemde edebiyat ve edebiyatlar asndan tad nemi dikkate alarak gazete yazlarnn malzemesi olan sosyal ve siyas konular, mstakil bir blmde incelemek yerine, yazarlarn gazetelere katksn gsterecek ekilde ilemeyi uygun buldum. (Enginn 2006: 9, 10) Bylece yazar, trlerden yola karak, bir dnem edebiyatna k tutmaktadr. Biyografik bilgi snrl tutulmutur. nk edebiyatmzda, yllardan beri akademik ortam ierisinde onlarca tez yaplm ve pek ou da yaynlanmtr. Yazar, bu durumda hazrlanm biyografik almalar yeniden ele alarak tekrara dmemi, bu bilgileri dipnotlara aklamal bir ekilde yerletirmitir. nszde, aratrma alan hakknda da detayl bilgi verilmitir. Hangi ktphanelerde alld, genel ve zel ktphanelerdeki metinlere ulalma sreci anlatlmtr. Edebiyat tarihinin yazmnda kullanlan eski harfli metinlerin elde edilme aamasndan sonra bir baka sorun ile daha karlalmaktadr. O da, eserlerin kimilerinin kaak bask olma ihtimali ve en doru metni, u andaki bilgiler ile tanmlayamama problemidir. Enginn, kaak bask (korsan bask) konusunu, Prof. Dr. mer Faruk Akne atf yaparak yeniden gndeme getirir. Bylece bir aratrma konusu daha ortaya atlm olur. Eski Trk edebiyat almalarnda olduu gibi, yeni Trk edebiyat almalarnda da tenkitli, karlatrmal metin nerinin yaplmas. En doru metnin ortaya kartlp deerlendirilmesi. Giri blm, bir nevi kltr tarihi eklinde dnlmtr. Bilindii gibi Trklerin yazl edebiyat ve kltr tarihi, XVIII. yzyla dek geri ekilebilmektedir. Yazar, Ouz Kaan Destan ile Orhun Abideleri arasndaki baa dikkat ektikten sonra, bu tarihten itibaren, Cumhuriyet dnemine kadar
212

Yaln-elik, nci ENGNN (2006) Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923)

yazl eserler hakknda genel bilgiler vermitir. Ksa aklamalar yapt, ya da isim olarak getii, tarih ierisinde oluturulmu yazl eserler hakknda bilgi alnabilecek kaynaklar, dipnotlarda detayl bir ekilde gstermitir. Bylece Trklerin yazl edebiyat tarihi, panoramik olarak bir btn eklinde okurun gznn nnde canlandrlmtr. Nesir blm, Tanzimat dneminde balayan yeni anlay ndaki dzyaznn geliimine dikkatleri ekmektedir. Eski Trk edebiyatnda nesir kavramnn bugnn anlay ile yeniden deerlendirilmesi sonucu, yeni almlara sahip olaca, yeni eserler ve nitelikler ortaya kabilecei kanlmaz bir gerekliktir. Bununla birlikte Tanzimat nesri, genel olarak eski Trk edebiyatndaki nesir anlayndan farkl bir geliim yolu izlemitir. Bunda resm yazma dili ve gazeteciliin nemli rol bulunmaktadr. Bu noktaya dikkatleri eken Prof. Dr. nci Enginn, Mustafa Reit Paa, Namk Kemal, Cevdet Paa, Rifat Paa, li Paa, Fuat Paa, kif Paa gibi devlet adam-tarihi ve yazarlarn, dnemin nesir slbunu yaratmadaki abalarna deinir. Bu blm, yeni nesir slbunun rneklerini detaylandrmak iin, gazetecilik ve dergiler bata olmak zere, mensur iir, hatra-mektup ve tarih gibi nesir trleri hakknda aklamalar iermektedir. Nesir bal altndaki ilk alt balk Gazete, Makale ve Yazarlardr. Gazete, Makale ve Yazarlar blm de, be alt blmden olumaktadr. Balang Dnemi, Fikir Gazetecilii ve Siyas Gazeteler, II. Abdlhamit Dnemi, Merutiyetten Sonraki Basn ve Mtareke Dnemi Basn. Tanzimat dnemini, en iyi gazetecilik ile aklamak, gazeteyi dnemin bir eit simgesi saymak mmkndr. Ara Nesil ve Merutiyet dnemlerini de dergilerle. nk, gazete yazarlar, hemen btn nesir trlerini (kurmaca olsun, bilgi verici nesir trleri olsun) ilk olarak gazetelerde yaymlarlar. Ya da yazarlar ve airler, gazetecilikten yetierek edebiyat trleri zerinde younlarlar. Gazete ve dergiler yazar ve airler iin birer okul konumundadrlar. Bu gereklie dikkati eken Enginn, zellikle, Tanzimat ve Merutiyet dnemi gazetecilik ve dergicilik anlayn vermek iin iki tutum izler. Birincisi, Mnif Paa, inasi, Namk Kemal, Ziya Paa, Ali Suavi, Ebzziya Tevfik, Teodor Kasap, li Bey gibi ahsiyetleri, onlarn, edeb, siyas, sosyal ve kltrel dncelerini, dergi ve gazetelerden yola kp, Tanzimat dnemi ile balant kurarak aklamaktr. kinci tutum udur: Kimi gazete ve dergiler, dnemlerinde, ylesine zgn, orijinal nitelikler oluturmulardr ki, neredeyse bir yazar kadar belirgin kimlik ve slp zellikleri sergilemilerdir. rnek verecek olursak, Tercman- Ahval, Hrriyet, Basiret, Muhbir, bret Tercman- Ha213

bilig, Gz / 2007, say 43

kikat, kdam gibi gazeteler ile, Mecmua-i Fnn, Diyojen, Servet-i Fnn, tihat dergilerinde olduu gibi. Sayy arttrmak elbette mmkndr. Bu gazete ve dergiler, dnemi niteleyen, yeni slp ve deerleri veren nitelikleriyle birer nc durumundadrlar. Merutiyetten Sonraki Basn ve Mtareke Dnemi Basn konu alan blmlerde de, yazarn tavr ayn olmutur. Nasl Tanzimat ve Merutiyet devri gazete ve dergileri, hem Batl tarzda yeni bir edebiyat anlaynn balangc olmu, hem de siyas ve fikr alanda aydnlanma dncesinin tetikleyicisi durumuna gelmise, Merutiyet sonras ve Mtareke dnemi basn da,bir yandan mill edebiyat anlaynn yerlemesinde, dier yandan mill mcadelenin yrtlmesinde ok ynl ve fonksiyonel olarak ilev stlenmilerdir. Hseyin Cahit (Yaln), Ali Kemal, Cell Nuri, Mehmet kif, Yakup Kadri, Halide Edip, Refik Halid, Ruen Eref, Sleyman Nazif, Falih Rfk, Yahya Kemal ve Ahmet Haim gibi isimler Merutiyet sonras ve Mtareke dneminde Trk edebiyatnn akn belirleyen kiilerdir. Tanin, kdam ve Akam gazeteleri ile, Srat- Mstakim, Sebilr-Read, Gen Kalemler, Yeni Mecmua, Dergh dergileri, en az yazarlar ve airler kadar, devrin ruhunu yanstmada etkili olmulardr. Mensur iir alt bal ile, eski Trk edebiyatndaki sanatl nesir anlaynn, Bat kltr etkisi ile oluan yeni Trk edebiyatnda, deien grnm, irdelenmektedir. Ziya Paa ve Namk Kemalin baz yazlarndaki irane anlatmlar ile, Hseyin Cahitin, Ahmet Hikmetin, Mustafa Reidin, Mehmet Cellin, mer Seyfettinin ve Halide Edipin kimi denemeleri bir yana braklacak olursa, Abdlhak Hmidin Makberi, Halit Ziyann Mensur iirleri, Mehmet Raufun Siyah ncileri ve Yakup Kadrinin Erenlerin Bandan ile Okun Ucundan adl kitaplar bu trn nemli eserleri arasnda yer almaktadr. Hatra-Mektup isimli blmde, dier trlerin anlatmnda olduu gibi, hatra ve mektup trnn Gktrk Kitabelerinden balayarak tarih geliimi anlatlr. Dipnotlarda rnekler verilir. Tanzimat ncesi yllarda, yzn, Batya eviren aydnn Avrupa izlenimleri, Yirmisekiz elebi Mehmet Efendi, ahdi Osman Efendi, Sadk Rifat Paa, Mustafa Sami Efendinin eserleri ile anlatlr. Yasincizade Seyid Abdlvehhab Efendi, Mhendis Faik, mer Ltf ve Mehmet Emin ise Dou kltrn, ran, Asya ve Afrika lkelerine ait izlenimlerini yazmlardr. XIX. yzyl sonrasna geldiimizde, Hayrullah Efendi, Namk Kemal, Abdlhak Hmid, Ahmet Mithat Efendi gibi yazarlar, eserlerinde Avrupa kltrn ve deerlerini dile getirmektedirler.
214

Yaln-elik, nci ENGNN (2006) Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923)

Muallim Naci, Recaizade Mahmut Ekrem, Cenap ahabettin, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Mftolu, Hseyin Cahit, Halit Ziya Uaklgil ile Ahmet Rasimin dnemin zelliklerini yanstan, renkli hatralar ve mektup rnekleri bulunmaktadr. Yine bu dnemde, srgn hatralar da nemli bir yer tutmaktadr. Yakup Kadri, Halide Edip, Refik Halitin hatra yazlar ile Ziya Gkalpin mektuplar atlanmamas gereken rneklerdir. Tarih alt bal ile, Fuat Kprlye kadar yazlm ve tercme edilmi tarih kitaplarnn deerlendirilmesi yaplmtr. Roman ana bal altnda, u alt balklar yer almaktadr: Trkede Romann Kaynaklar ve lk rnekler, lk Hikyeci ve Romanclar, Servet-i Fnn ve II. Merutiyet ve Sonras. Trkede Romann Kaynaklar ve lk rnekler blmnde, Trk edebiyatnda Bat tarzda roman trnn tanm ve gei dnemi eserlerinin deerlendirilmesi yaplmaktadr. Bunun iin, gei dnemi ierisinde sayabileceimiz Muhayyelt, Sergzet-i Kalyopi, Akabi Hikyesi, Temaa-i Dnya gibi eserler tahlil edilmitir. Ermeni harfli Trke kitaplardan sz edildikten sonra, Bat edebiyatlarndan yaplan ilk eviriler zerinde durulmutur. lk Hikyeci ve Romanclar blmnde, trn edebiyatmzdaki geliimi ilk rneklerden balayarak anlatlmaktadr. Emin Nihatn Msameretnmesi, emsettin Saminin Taauk-i Talt ve Fitnat, Ahmet Mithat Efendinin telif ve tercme romanlar (bu konuya geni yer ayrlmtr. Yazarn romanlar snflandrlarak ele alnmtr), Namk Kemalin romanlar, Zafer Hanmn Ak- Vatan, Mizanc Muratn Turfanda m Yoksa Turfa m adl eseri, Recaizde Ekremin Araba Sevdas, Sami Paazde Sezayinin Sergzeti ve hikyeleri, Paabeyzde mer linin Trkmen Kz, Fatma Aliye Hanmn romanlar, Nabizde Nazmn roman ve hikyeleri, Ahmet Rasimin roman ve hikyeleri, Hseyin Rahminin romanlar, popler romanclarn eserleri (Mehmet Cell, Safvet Nezihi ve Vecih) ile XIX. yzylda edebiyatmzdaki roman tr hakknda geni bilgi verilmitir. Servet-i Fnn dnemi romannn konu edildii blmde, Halit Ziya Uaklgil, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Mftolu, Hseyin Cahit Yaln ve Safveti Ziyann romanlar hakknda kapsaml deerlendirmeler yaplmtr. Servet-i Fnn dnemi romanlarnda yazarlarn, ortak bir duyarlk tutumu dikkati ekmektedir. Bu devrede, artk Trk roman geliim sreci tamamlanm, olgunluk dnemi eserleri, tek tek yazlmaya balamtr.

215

bilig, Gz / 2007, say 43

II. Merutiyet ve Sonras blmnde, Ebubekir Hazm, Filibeli Ahmet Hilmi, Halide Edipin romanlar zerinde durulmutur. Yine bu blm geni bir konu alan oluturduu iin alt blmlere ayrlmtr: Fecr-i ti Romanclar blmnde, arlaan sava artlarnn Trk romann etkiledii gereine dikkatleri eken Prof. Dr. nci Enginn, Memleket Edebiyat Akm ierisinde dnebileceimiz, zzet Melih, Cemil Sleyman, Yakup Kadri ve Refik Halit gibi yazarlarn romanlar ile ahabettin Sleymann hikyelerini ilemektedir. Gen Kalemler blmnde, tabii ki ilk olarak zerinde durulacak kii, mer Seyfettindir. Denilebilir ki yazar, bu blm, sadece onun eserlerini anlatmak iin dzenlemitir. Gen Kalemler ile mer Seyfettin neredeyse birbirleri ile zdelemi bulunmaktadr. lk Kalem Tecrbelerine Balayanlar adl blmde, II. Merutiyet Sonras dnemde yaz hayatna atlan romanclarmzn eserlerine yer verilmitir. Bekir Fahri, Aka Gndz, Gzide Sabri, Reat Nuri, Mfide Ferit, Ercment Ekrem zerine genel deerlendirmeler yaplmtr. Reat Nuri ve Ercment Ekrem dndaki yazarlarmz daha sonraki yllarda popler tarz romann nemli temsilcileri olacaklardr. Romandan sonra dier bir ana blm, iir baln tar. Bu blmde de bilgiler, kronolojik olarak sralanm, alt blmler buna gre oluturulmutur. Tanzimat Sonras iir, Servet-i Fnn, II. Merutiyet Dnemi, Asrn Kapsnda Doanlar alt blmleri, kendi ierisinde dallara ayrlmaktadr. Tanzimat Sonras iir blmnde, yazar, asl konu edilecek dnemin zelliklerini vermeden nce, gemiteki anlay zetleme tavrn burada da gsterir. Trk iir gelenei hakknda, tarihsel bir arka pln vererek genel deerlendirmeler yapar. Tanzimat iiri, Bat edebiyatlar etkisi kadar, kendi geleneini kullanan, dntren ve Dou kltr ile Bat kltr arasnda bir sentez aray ile zgn bir yapya brnmektedir. Divan iirinin Son rnekleri ve Halk iiri alt balklar bu amala dzenlenmi grnmektedir. iirde Yeni rnekler, Tanzimat iirinin oluum srecinin anlatld blmdr. Dou kltr geleneini anlatan yazar bu kez, Bat edebiyatlarndan yaplan ilk iir evirilerini tartmaya aar, rnekler verir, aklar. Siyas ve Sosyal iir alt bal altnda, bizim genel olarak Tanzimat I. Dnem airleri olarak adlandrdmz inasi, Ziya Paa, Namk Kemal ekol anlatlmaktadr. Szn ettiimiz airlerin iirlerini, siyaset ve sosyal konular asndan deerlendiren yazar, bu alt balk altna bir de, Eref adl airi ek216

Yaln-elik, nci ENGNN (2006) Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923)

lemitir. air Eref, XIX. yzyln en nemli hiciv airleri arasnda yer almakta, sosyal ve siyas bozukluklara, dzene kar gelen iirler yazmaktadr. Ferdi Duygularn iiri blm, Recaizde Mahmut Ekremin iir anlaynn anlatm ile balar. Abdlhak Hmid ile devam eder. Bu iki air, romantik ve bireysel duyarlklarn anlatan eserleri ile Trk edebiyatnda iir anlaynn tamamen deimesine, yenilemesine nc olurlar. Yeni iire Tepki alt bal altnda, tek bir isimden sz edilmektedir: Muallim Naci. Recaizde Mahmut Ekrem ile ayn nesilden olan Muallim Naci, romantik ve yeni iir anlayna kar, gereki ve eski iiri savunan yn ile, dneminde nemli bir otorite saylmaktadr. Prof. Dr. nci Enginn, airin iirleri hakknda bilgi verdii gibi, iir anlay konusunda aklama yaparken, zaman zaman Recaizade Mahmut Ekremin iir anlay arasnda karlatrmalarda bulunur. Ara Nesil airleri alt blmnde, Tanzimat sonras yetien, Servet-i Fnn dnemi iir anlaynda hazrlayc rol oynayan, Ara Nesil airleri, romantik ve santimantal iir anlayna sahip bir gruptan olumaktadr. Mehmet Cell, Nbizade Nzm, Abdlhalim Memduh, Ali Ferruh, Mustafa Reit, Menemenlizde Tahir, Makbule Leman ve Nigr Binti Osman, Ara Nesil airleri arasndadr. Enginn, bu airler arasnda, kitabnda, Mehmet Cell, Nbizade Nzm ve Nigr Binti Osmana ayr bir yer verir. Servet-i Fnn adl blmde, Tevfik Fikret, Cenap ahabettin, Sleyman Nazif, Ali Ekrem, smail Safa, Hseyin Suat, Ahmet Reit Rey, Hseyin Siret, Faik li ve Cell Sahirin iirleri, Servet-i Fnn iir estetii ierisinde deerlendirilmitir. airlerin nem derecelerine gre, iir anlaylar, kapsaml ya da genel deerlendirmeler biiminde kitapta yer almaktadr. Trk edebiyatnda, romanda olduu gibi iirde de, Servet-i Fnn dnemi, zgn, tarz sahibi rneklerin verildii nemli bir dnm noktasdr. II. Merutiyet Dnemi iir anlay ok ynl bir grnm ierisinde deerlendirilmektedir. yle ki, ncelikle bu dnemde aka ortaya kan, tartlabilen dnce akmlar iiri etkisi altna alr. Trklk akm-Mill Edebiyat (en nemli temsilcisi Mehmet Emin, Ziya Gkalp, hsan Raif), slmclar (Mehmet kif), Mistik Akm (Rza Tevfik) gibi genel fikr akmlar, iiri belirleyen unsurlar arasnda yer almaktadr. Yine bu dnemde, herhangi bir akm ierisine sokamayacamz, iir anlaylarndan da sz edebiliriz: Servet-i Fnncular, Fecr-i ti Topluluu (Ahmet Haim), I. Dnya Sava ve

217

bilig, Gz / 2007, say 43

Mtareke Dnemi iiri (Mithat Cemal, brahim Alattin) ve Yahya Kemal bunlar arasndadr. Asrn Kapsnda Doanlar, Tanpnara ait bir tanmlama olmakla birlikte, Prof. Dr. nci Enginnn kullanmyla yaygnlk kazand grlmektedir. Bu blmde, 1890 sonras doan airler ile, 1900 sralarnda doan airlerin edebiyatmza katklar deerlendirilmektedir. Cumhuriyet ncesi dnemde iir yazmaya balayan bu airler, asl sanat kiiliklerini Cumhuriyet sonrasnda gstereceklerdir. Bu konuya dikkatleri eken yazar, Orhan Seyfi, Enis Behi, Halit Fahri, Yahya Saim, Yusuf Ziya, ukfe Nihal, Ali Mmtaz, Faruk Nafiz, Emin Recep, Kemalettin Kmi, Halide Nusret, Ahmet Hamdi, Necmettin Halil, Nazm Hikmet, Necip Fazl zerinde durur. Tiyatro ana bal altnda yine kronolojik bir sra izlenerek, kuramsal ve tarihsel bilgiler verilmektedir. Tiyatronun Kayna alt bal ile, Dnya tiyatrosunun balangc ve zellikleri hakknda ksa bir bilgi verildikten sonra Trk tiyatrosunun Tanzimat dnemi ncesi geliimi hakknda deerlendirmelere yer verilir. Orta Asya ve daha sonra Anadolu topraklarnda dramatik sanatn zellikleri zerinde durulur. Seyirlik oyunlar, zellikle Karagz, Kukla, Ortaoyunu ve Meddahtan sz edilir. Bylece Dou kltr ierisindeki tiyatro gelenei verildikten sonra Batl tiyatronun balangc, eviri oyunlarla, tiyatro altyapsnn geliimiyle anlatlr. Tanzimat Dnemi Oyunlar ve Yazarlar alt bal altnda, zerinde durulan ilk eser air Evlenmesidir. Ahmet Vefik Paa ve Direktr li Bey hakknda bilgi verilir. Bu yazarlarn zellikle Molire uyarlama ve evirileri dnemin tiyatro kltrn beslemitir. Trk Molirei olarak tannan Ferizcizde Mehmet akir, manzum tiyatro denemeleri yapan Ali Haydar, halk tiyatrosu geleneini kullanan Teodor Kasap, tiyatroda, yeni tarz araylar ile dikkatleri ekmektedir. Hasan Bedrettin, Manastrl Rifat, Mehmet emsettin, Ali Ferruh, emsettin Sami ikinci derecede yazarlar arasnda, tiyatroya hizmet eden gnlller olarak nemle anlmaldr. Yine, edebiyat tarihi ierisinde, tiyatro konusunda da, Namk Kemal, Recaizde Mahmut Ekrem, Ahmet Mithat, Abdlhak Hmite zel bir yer verilmitir. II. Merutiyet Sonrasnda Oyunlar alt bal altnda yaplan genel deerlendirmeye baktmzda, bu dnem oyunlarnn yine siyaset ve dnce arlkl bir yap ierisinde yazld ve oynand grlmektedir. Telif, tercme, uyarlama oyunlar yazlm, tiyatro eletirisi gelimitir. Hemen btn Servet-i Fnn yazarlarnn tiyatro trnde eser verdii gereinden sonra
218

Yaln-elik, nci ENGNN (2006) Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923)

Merutiyet dnemi tiyatro yazarlar arasnda u isimleri sayabiliriz: ahabettin Sleyman, Tahsin Nahit, Hseyin Rahmi, Aka Gndz, bnrrefik Ahmet Nuri, Msahipzde Cell ve Reat Nuri. Manzum tiyatro tarznda, Yusuf Ziya ve Halit Fahri saylabilir. Tenkit ana bal altnda, Trk edebiyatnda eletiri trnn geliimi zerinde durulmaktadr. Prof. Dr. nci Enginn, bu konuyu, iki balk altnda toplamtr: Dil ve Edebiyat. Cumhuriyet dnemine kadar zerinde belki de en ok konuulan, tartlan konu, dil olmutur. Mill bir dil yaratmak, edebiyat/yaz dili ile konuma dilinin zelliklerinin belirlenmesi, Latin Alfabesinin kabul, ortak bir iml sorunu, yaz dilinin geliimi ve sadelemesi tartlan konular arasndadr. Edebiyat konusuna gelince, zellikle Tanzimat dneminde bu noktadaki en nemli tartma konusu, yeni bir edebiyat kurma, eski edebiyat geleneini ykma dncesi olmutur. Sonraki dnemlerde, rnein sanat akmlar zerinde (romantizm, realizm, klsikler, dekadanlar gibi) en fazla durulan konular arasndadr. Beir Fuat, Ahmat uayb gibi eletiriyi kendisine asl konu seen yazarlarmz yannda, Cumhuriyet dnemine kadar hemen her yazar ve air, ele alp iledii tr ve edebiyat anlay hakknda genel eletirel bilgiler vermitir. Prof. Dr. nci Engnnn Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923) adl kitab, yukarda, ksaca tanttktan sonra sonu olarak unlar syleyebiliriz: Son yllarda, yaynevlerinin artmas, devlet dnda zel kurumlarn akademik almalar desteklemesi, yeni Trk edebiyat alannda temel saylabilecek pek ok eserin gn na kmasna neden oldu. Bylece ana kaynaklara daha kolay ulaabilmek mmkn hale geldi. Hatta yayn dnyasnda, greceli bir bolluktan sz edilebilir. Yetkin ya da yetkin olmayan ellerden yazlan eserler, bu bolluk ierisinde bir arada bulunuyor. Prof. Enginnn yukarda tanttm almas, yetkin ve tecrbeli bir elden kan, zerinde epeyice uralm, emek sarfedilmi, son dnemde yazlan ve yaynlanan en nemli edebiyat tarihlerinden birisidir. Okunmas / okutulmas gereken bu kitabn pln, aklama ve deerlendirmeleri, dipnotlarda verdikleri bilgileri ve kaynakas dikkate deer bir birikim istemektedir. Edebiyat tarihi, genel olarak, Tanzimat ve Cumhuriyet dnemi yazarlarn, airlerini ve eserlerini anlatmakla birlikte, bu tarihlerden ncesine ciddi atflar yaplmtr. Genel pln ierisinde, iir, roman-hikye, tiyatro, eletiri, nesir trleri hakknda, Tanzimat dnemine gelene kadar geen sreci kapsayan tarihsel ve kuramsal bilgi genel balamda mutlaka yer almaktadr. Burada, Orta Asya ve slm kltr
219

bilig, Gz / 2007, say 43

etkisinde gelien Trk edebiyatnn panoramik anlatm, Bat kltr ile tanan Tanzimat aydnn, yazarn, airini tanmak adna kimi ipularn barndrmaktadr. Bylesi bir giri, artk Tanzimat dneminden Cumhuriyete uzanan sre ierisinde, trn geliimini aktarmakta nemli bir balang oluturmaktadr. Tanzimattan Cumhuriyete, yaratlm eserler ve temsilcileri, kronolojik bir sra izlenerek, yazar ve eserlerin nem dereceleri gz nnde tutularak anlatlm, aklanm, tartlmtr. Yeni Trk edebiyat alannda almaya balayanlar, Prof. Dr. Enginnn eserleri ile bir dnem, mutlaka tanrlar ve bir akademisyen olarak onun titiz aratrmac yann, birikimini grrler. Denilebilir ki, Prof. Dr. nci Enginn, Ahmet Hamdi Tanpnarn XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihinden sonra bir tabuyu ykarak, byk bir ie giriip bunu baarabilmitir. yleyse ben de, Yeni Trk Edebiyat Tanzimattan Cumhuriyete (1839-1923) adl edebiyat tarihini okumu ve heyecanlanm birisi olarak, kitab tantabildim diyebilirim.

220

Yayn Deerlendirme / Review Yrd.Do.Dr. Tark ZCAN, Tevfik Fikretin iirlerinde Trajik Durum, 141 s., Manas Yaynlar, Elaz 2007
Yrd.Do.Dr. Fatih ARSLAN*
Edebiyatmzn genel serveni ierisinde zellikle Tanzimat ve Servet-i Fnn deiimler/dnmler balamnda yeniliklerin sosyal yaama etkisinin farkl boyutlarda zmsenmeye alld edeb dnemlerdir. Dou-Bat ikilemini tam kavrayamamann verdii krlmalar; temelde insan, genelde ise entelektel dnyamzn temellerini kesintiye uratmtr. Bu ikin sorunsaln her disiplini etkileyen yz edebiyatmzn, zellikle de iirimizin tematik yaplanmasnda sarf bir malzeme olacak derecededir. Sz konusu almada trajik szcnn en dar anlamdaki alm saylabilecek insandaki zmsz durumlar, ksz atmalar, kendi snrlarn aan durumlar karsndaki aresizliini ve aresizliin dourduu atmalar ve elikileri1 kendi ruhunda zirveletirip kltrmzn bir dert yuma noktasnda en sorumlu znelerden air Tevfik Fikretin iirlerinden hareketle aktarlmaktadr. Drt ana blme ayrlan aratrmann I.Ksm Trajiin Mhiyeti st bal altnda Bat Edebiyatnda ve Trk Edebiyatnda Trajik Durum alt kategorilerine blnmektedir. Batda Yunan mitolojisi ve zellikle tragedyadan hareketle kadere tutunmaya alan soylu bir figr2 niteliindeki insann soylu direnii zerine felsefi ve sosyal almlarla trajedi kavramnn genel kabul grr hatlar izilmektedir. Farkl rnekler ve ifadelerle temel nitelii oluturulan kavram, yerinde bir tespitle Modern insan, trajik bir vakadr. Metann, dtan, itepilerin, iten tehdit ettii insan, kendi gerekliini gzden kararak trajik bir kadere mahkm olmutur.3 ngrsyle temelde trajedinin insann kendini unutmas/ihmal etmesiyle baladna ok anlaml vurgular yaplmaktadr.

Frat niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Trk Dili ve Edebiyat / ELAZI

bilig Gz / 2007 say 43: 221-224 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

Bachelardn zihnin ikiletirici etkinlii4nden hareketle insann sonsuz olma eilimindeki sonluluu ve snrszlk ruhundaki snrl yaam trajedinin bir baka tetikleyicisi/destekleyicisidir. Trk Edebiyatnda trajedi ksmnda ise slamiyet ncesi metinlerin byle bir kayg tamadn, slamiyetin ise temelde ana imgeye ilerleyen monist bir yaplanmadan dolay temelde ztlklarn ontolojik birliini esas ald iin bu dnem eserlerinde trajik olan aramann bouna bir gayret olduu belirtilmektedir. zetle Trk Edebiyatnda trajedi kavramnn akln aydnlnda bireyleri ve toplumlar, tarihin hibir dneminde olmad kadar kendilerini sorgulamalarna yneltti(i)5 Osmanlnn dalma dnemiyle balad sylemek en doru sonu olarak karmza kmaktadr. Eserin ikinci blm Tevfik Fikretin Hayatndaki Trajik Durum ana bal altnda Devrin Umumi Etkisi, Edebi Kaynaklarn Etkisi, Mizacndan Kaynaklanan Durumlar gibi alt balk almlaryla esas konuya bir hazrlk nitelii tamaktadr. Aratrmac Fikrette Trajedi mevzusuna gemeden onu bu yaplanmaya ynlendiren alt yapnn gizil gndergelerini tespit etmektedir. zellikle edebiyatmzda bir medeniyet krizi olarak karmza travmalarla oka girmi ben gerei kar. Tanzimat Batnn gcn ve kendi lkesinin aresizliini gren Trk aydnn gzya medeniyetidir.6 ifadesi dnemin genel niteliini gereki bir ekilde ortaya koymaktadr. almann sonraki sayfalarnda Fikretin sanat anlamnda beslendii kaynaklarn da trajik oluumunda etkilerinden bahsedilerek, bu etkilerin temelinde varl sezilen kiilik ve aile zellikleri zerinde durulmaktadr. Fikretin on iki yanda annesi ve daysn kaybetmesi, babasnn bir srgn neticesinde kaybolup gitmesi gibi hayatndaki trajik deiimlerin kiilik/sanat yansmalar daha nesnel ekilde somutlanmtr. Bylece doann insana kendi dna kp baka bir nesneye ynelme olanan tand en yce etkinlik7 olarak nitelenen sevgi kmaznn air iin ne derece byk bir sorunsala dnt verilmitir. Dnyada varln anlaml klmak, zelde kendi varlnn anlamlandrlmasna dayanr. nk Anlama, aklama abas, kiinin dnya yznde kendini, yerini bulmasna yardmc olan bir uratr.8 Fikrette bu ura daha ok trajedi alt yaps zerine oturmaktadr. Kitap nc blmyle beraber o ana kadar aktarlan bulgular eliinde esas konuya girmektedir. Tevfik Fikretin iirlerinde Trajik Durum ana bal iki gruba ayrlarak incelenmeye allmtr. ncelikle Benin Ruhsal Durumunu Ortaya Koyan atmalar kendi ierisinde D Gerek, Varln Srklenii: lm ve Hayat, mit-mitsizlik, Ben ve Bakas Olmak, eliki
222

Arslan, Yrd.Do.Dr. Tark ZCAN, Tevfik Fikretin iirlerinde Trajik Durum

ve syan (Red ve Kabul), Karamsarlk ve Skntnn Trajii gibi balklara ayrlm ve iirlerden rnekler verilmitir. nsan, zaman ve mekn yapca bir zellie sahiptir, bu sebeple d araclyla kendisine itibari bir dnya yaratarak orada yuvalanmaya alr.9 ifadesi Fkretin trajik eilimlerine dair nemli bir tespittir. Dnyada trajik akn bombardmanna urayan zne dleriyle biimlendirdii dnyann eteklerine tutunarak ruh snan kozmos gndergelerle yeniden kurar, bu bir anlamda genel farkndalklar fark edilir klmama abasdr. lm, zaman, mit, ben vs her psikolojik kmazn temelinde yatan bakalaan insandr. air de gerek yaadklar gerekse alt yapsn oluturan sosyal, estetik ve siyasal yaplanmasnda bu potansiyeli barndrr. atma insann deerleri ile dnyann ona sunduu deerler arasndadr.10 Yani toplum znenin deerler dnyasna seslenemedii iin uzak/ypratc bir kimliktedir. Bir de trajiin Sosyal Deerler atmas kimliinde kt durumlar vardr. Bunu aratrmac Varl nkr Yoklua man, Dou ve Bat atmas, mkn-mknszlk balklarnda incelemektedir. iirlerinden rneklerle desteklenen yarglar, orijinal bir tespitle neticelendiriliyor ki bu ifadeler Fikretin neden trajik ifadelerde younlatnn en objektif sonucu olarak durmaktadr: Kendisini dnyaya atlm olarak gren zne, kkensel varlyla balanamad ya da hibir zaman tmyle var olamayaca bu diyarda, kendisini bir yabanc gibi hisseder. Bunu iin de kaygl ve mitsizdir. 11 Aratrmac, trajii her boyutta tanmlayp Fikretin poetikas ierisindeki genel dalmdan bahsettikten sonra Trajikten Kurtulu bal altnda drdnc blm kurgular. Bu blm bir anlamda trajiin nasl yumuatldna dair tespitler iermektedir. Cemiyetin ierisinde skp kalan airin, krlma anlarnn getirdii bu trajik durumdan kurtulmak iin birtakm hamleler yapmak mecburiyetinde oluu ve iirin ruhsal bir saaltma dntrmek adna ho grl kimlii almann ana fikridir. Kitap duraanlaan ve statik bir grnm kazanan dnem edebiyat asnda orijinal tespitleriyle farkl bir yaklam sergilemektedir. Bu anlamda trajik kavram Tevfik Fikretin iirleri esas alnarak tespit ve ispata allm, kaynaklarn zenginliiyle de btnleerek bilimsel/zgn eser kimliinde hayat bulmutur.

223

bilig, Gz / 2007, say 43

Aklamalar
1. Tark zcan; Tevfik Fikretin iirlerinde Trajik Durum, Manas Yay., Elaz 2007, s.11 2. Turgut Bar; F. G. Lorcann Tre Konulu lemesinde Trajik Olann rdelenmesi, ukurova nv. Sosyal Bilimler Derg., C.13, S.1, 2004, s. 245 3. Tark zcan; a.g.e., s. 14 4. Gaston, Bachelard; Yok Felsefesi, (ev. Alp Tmertekin), YKY, stanbul 1995, s. 117 5. Ramazan Korkmaz; Yeni Trk Edebiyat El Kitab, Grafiker Yay., Ankara 2004, s.14 6. Tark zcan; a.g.e., s. 35 7. Gaston, Bachelard; a.g.e, s. 9 8. ara Sayn; Metinlerle ylei, Multlngual Yay., stanbul 1999, s. 11 9. Tark zcan; a.g.e., s. 53 10. Ali Osman Gndoan; Albert Camus ve Bakaldrma Felsefesi, Birey Yay., stanbul 1995, s. 94 11. Tark zcan; a.g.e., s. 57

224

Yayn Deerlendirme / Review Istvn Zimonyi, Muslimische Quellen ber die Ungarn vor der Landnahme, Das ungarische Kapitel der aihn-Tradition, Studien zur Geschichte Ungars, Bd. 9, Gabriele Schfer Verlag, Herne 2006, 348 s.
Prof.Dr. Emine YILMAZ

Bugnk yurtlarna 1000 ylnda yerleen ve gerek kullandklar dilin kkeni, gerekse etnik kkenleri asndan Avrupada yalnz bir halk olan Macarlarn bilim adamlar iin anayurtlarnn izini srmek her zaman en nemli grevlerden biri olmutur. Tarih boyunca ilikide bulunduklar halklarn dilleriyle yazlm kaynaklarda kendi izlerini arayan Macar aratrmaclar, bu kaynaklar kl krk yaran bir titizlikle inceleyerek gemilerine k tutmaya almlardr. Bu alanda, zellikle Macar tarihi ve dilbilimcileri tarafndan ortaya konulmu ok zengin bir literatr bulunmaktadr. A Honfoglal magyarsg kialakulsa [=Yurt Tutan Macarln Kuruluu, Gy. Nmeth, Budapest 1930], rmny forrsok [=Ermeni Kaynaklar, . Schtz, SzM I/2, 260-273] ve A Honfoglal magyar np [=Yurt Tutan Macar Halk, A. Rna-Tas, Balassi Kiad, Budapest 1997] bu alandaki yzlerce yayndan sadece birkadr. Macar tarihileri, dilbilimcileri ve Trkologlar kkenlerini aratrrken, ayn zamanda btn bozkr gebelerini ve doal olarak eski Trk halklarn da ilgi alanlar iinde tutmulardr. Bu alandaki nemli merkezlerden biri de Szeged niversitesidir. Bu niversitede Orta a bozkr gebeleri hakkndaki kaynaklar eksiksiz biimde ortaya koymak amacyla Genel Orta a Krssnde bir aratrma dizisi balatlmtr. Az avar trtnelem forrsai 557-tl 806-ig [=557den 806ya Kadar Avar Tarihinin Kaynaklar, S. Szdeczky-Kardoss, Magyar strtneti Knyvtr 11. Budapest 1998], A bolgr trtnelem forrsai Asparuch eltt [=Asparuhtan nceki Bulgar Tarihinin Kaynaklar I, II, S. Szdeczky-Kardoss, Manuskript, Szeged 1979, 1980], Svaimat Jl Halljtok..., A trk s ujgur rovsrsos emlkek kritikai kiadsa [=Szlerimi yi Dinleyiniz..., Trk ve Uygur Runik Yazl Metinlerin

Hacettepe niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi TDE Blm / ANKARA eyilmaz@hacettepe.edu.tr

bilig Gz / 2007 say 43: 225-228 Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl

bilig, Gz / 2007, say 43

Karlatrmal Yayn, . Berta, JATEPress, Szeged 2004] bu diziden yaymlanm kitaplardan bazlardr. Macar tarihinin kaynaklaryla ilgilenen nemli aratrmaclarndan biri olan Zimonyinin yaynlar arasnda, Mslman, zellikle de Ceyhan geleneinden gelen corafya bilginlerinin eserleri zerinde yapm olduu incelemeler zel bir yer tutar. I. Zimonyiye esin kayna olan ve 20. yzyln banda yine bu alanda alm olan Macar aratrmac M. Kmosknun mirasnn deerlendirildii Mohammedn irk a steppe npeirl. Fldrajzi irodalom [Bozkr Halklaryla lgili Mslman Yazarlar. Corafi Literatr, yay. I. Zimonyi. Macar Ana Tarihi Ktphanesi 10, 13, Budapete 1997, 2000] adl eser de Zimonyinin bu alandaki nemli almalarndan biridir. I. Zimonyi M. Kmosknun zengin corafi literatrnn iki cildini yaymlam, nc cildi de baskya hazr hale getirmitir. I. Zimonyinin Kmosk mirasna dayanan bir dier almas da H. Gckenjan ile birlikte 2001 ylnda yaymlam olduu Orientalische Berichte ber die Vlker Osteuropas und Zentralasiens im Mittelalter. Die ayhnTradition (Ibn Rusta, Gardz, Hudd al-lam, al-Bakr und al-Marwaz). [Verffentlichung der Societas Uralo-Altaica Band 54, Wiesbaden] adl eserdir. I. Zimonyi, nszde, M. Kmosk mirasna ait el yazmasn H. Gckenjan ile birlikte tmyle dzelttiklerini ve filolojik ve tarihi yorumlar eklediklerini belirtmitir. I. Zimonyinin Muslimische Quellen ber die Ungarn vor der Landnahme [=Yurt Tututan nceki Macarlar Hakknda slami Kaynaklar] adl almas da bu alandaki en son yayndr ve yukarda sz edilen dizinin 22. kitab olan Muszlim forrsok a honfoglals eltti magyarokrl. A ayhn hagyomny magyar fejezete [=Yurt Tututan nceki Macarlar Hakknda slami Kaynaklar. Ceyhan Geleneinin Macar Blm, Balassi Kiad, Budapest 2005] adl eserin Almanca evirisidir. I. Zimonyinin almasna konu olan ranl corafya bilgini Ceyhannin X. yzylda yaad, bir dnem Saman hkmdarna vezirlik yapt, 923 ylnda bn-i Fadlan tarafndan ziyaret edildii ve 914 tarihinde yazlm Kitbl-meslik vel-memlik adl bir eseri olduu biliniyor. Eserin orijinali kaybolmu olmakla birlikte bnl-Fakih tarafndan hazrlanm bir zeti gnmze ulamtr. bnl-Fakih dnda Gerdiz ve Mervez gibi corafyac ve tarihiler de Mukaddes kanalyla Ceyhanden yararlanmlardr. Macar tarihinin en nemli Mslman yazar saylan Ceyhannin eserinin Macarlarla ilgili blmnn ok sk bir filolojik ve tarihi aratrmaya ihtiya duyduunu ve bunun Macar oryantalistiinin acil bir grevi olduunu belir226

Ylmaz, Istvn Zimonyi, Muslimische Quellen ber die Ungarn vor der Landnahme,

ten I. Zimonyi, almasnn giri blmnde, Ceyhan geleneiyle ilgili aratrmalarn 19. yzyln sonunda baladn belirtir ve bu alanda gerek Macaristanda gerekse Macaristan dnda, zellikle de Rusyada ortaya konulmu olan zengin literatr hakknda ayrntl bilgi verir. almann birinci blm Ceyhn Gelenei st baln tar. Bu balk altnda nce Ceyhannin kimlii, ailesi, lkesi, eitimi ve grevleri hakknda bilgi verilir. Daha sonra bilimsel faaliyetleri, yazm olduu corafya kitab ve bu kitabn kaynaklar, kendisinden sonra gelen ve kitabndan etkilenmi olan dier Mslman corafyaclar ve eserler (bn Rusta, Hudd al-lam, Gerdiz, Bekr, Ebl-Fid, Mervez, Auf, krallh, Muhammed Ktib, Hcc Halfe) tantlr. Bu blmde son olarak, Ceyhannin Asya ve Dou Avrupa hakknda verdii bilgilerden sz edilir. almann ikinci blmnde, yukarda listelenmi olan corafya bilginlerinin eserlerinde ve Hudd al-lamda bulunan Macarlarla ilgili paralel blmlerin Arap harfli metin varyantlar ve Almanca evirileri satr numaralar ile birlikte yer alr. nc ve temel blm (s. 50-259) sz edilen Mslman corafyaclarn eserlerinde yer alan Macarlarla ilgili szcklerin okunu tartmalarn ve bilgilerin yorumlarn ierir. Bu yorumlar u 25 balk altnda sralanmtr: 1. Macar ad, 2. Dou Macarlar, 3. Macarlarn Trk halklarna olan mensubiyeti, 4. Macar ordularnn gc, 5. politik organizasyon, 6. gebe yaam biimi, 7. Macar yerleim alannn genilemesi, 8. Rum denizi ve bu denizin iki rma, klk yerleim biriminde balklk, 9. Tuna Bulgarlar, 10. Volga ve Tuna, 11. Moravya, 12. Macar yerleim birimlerinin karakteristikleri, 13. Macar tarm, 14. Macarlar ve Slavlar, 15. Macarlarn dinsel inanlar, 16. Macar-Bizans ticareti, 17. Hazar-Macar ilikisi, 18. Macarlarn d grn, 19. giyim ve silah, 20. para ve ticaret, 21. Slavlara kar aknlar, 22. Slavlar ve Macarlar arasnda uzaklama, 23. (erkein geline verdii) bak ve (kzn erkee verdii) drahoma, 24. Macarlarn yerleim alanlarnn genilemesiyle ilgili yanl bir ilave, 25. Macarlara kar kurulan Slav kaleleri. Blmn sonunda yer alan zette Zimonyi, nce bir tablo zerinde, bu 25 balktan hangilerinin bn Rusta, Gerdiz, Bekr, Hudd al-lam ve Mervezde bulunduunu gsterir; daha sonra da her bir madde ile ilgili olarak ayrntl bir yorum sunar. zetin son blmnde Zimonyi, Mslman corafyaclarn eserlerine dayanarak, 9. yzyln ikinci yarsnda Macarlarn u drt madde ile tanmlanabileceini belirtir: 1. Macarlar bu dnemde Karadeniz kysnda yayorlard ve buraya doudan gelmilerdi. 2. Verilere gre Macarlarn yaama biimleri tek tip deildi. Steptekiler, rmak boylarn227

bilig, Gz / 2007, say 43

da tipik gebe yaamn benimsemilerdi ve zorlu k aylarnda balklk da yapyorlard. Fakat ayn dnemde ormanda yaayan Macar kavimleri de bulunmaktayd. 3. Yine bu corafyaclarn verdii bilgilere gre Macar kavimlerinin yayld alan 100x100 fersah (600x600 km.) idi. Bu genilik Herodotun skitler iin verdii alan lmne ve Volga Bulgarlarnn yaad topraklarn geniliine denk dyordu. Ayrca bu alan, Volgann dousunda bulunan Peeneklerin topraklarndan daha kk, Burtaslarnkinden ise daha bykt. 4. Ynetimdeki g ilikisinde bir ikilik gzleniyordu. ki nemli yneticiden Kndenin gerek politik gc daha ok biimseldi; devleti yneten ve orduyu sevk eden Gyula idi. Bu adan da Hazarlarla Macarlar arasnda bir paralellikten sz etmek mmknd. almann drdnc blmnde ayrntl bir kaynaka, beinci blmnde ise szkonusu corafya kitaplarnn Macarlarla ilgili blmlerinin tpkbasmlar yer almaktadr. En sonda yer alan Register blm kii adlar, halk-kavim-topluluk adlar ve corafi adlar iermektedir.

228

bilig
Trk Dnyas Sosyal Bilimler Dergisi Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanl Yayn lkeleri

bilig, K/Ocak, Bahar/Nisan, Yaz/Temmuz ve Gz/Ekim olmak zere ylda


drt say yaymlanr. Her yln sonunda derginin yllk dizini hazrlanr ve K saysnda yaymlanr. Dergi, Yayn Kurulu tarafndan belirlenen yurtii ve dndaki ktphanelere, uluslararas indeks kurumlarna ve abonelere, yaymland tarihten itibaren bir ay ierisinde gnderilir.

bilig, Trk Dnyasnn kltrel zenginliklerini, tarih ve gncel gereklerini


bilimsel ller ierisinde ortaya koymakta; Trk Dnyasyla ilgili olarak, uluslararas dzeyde yaplan bilimsel almalar kamuoyuna duyurmak amacyla yaymlamaktadr.

bilig'de, sosyal bilimler alannda, Trk Dnyasnn tarih ve gncel problemlerini bilimsel bir bak asyla ele alan, bu konuda zm nerileri getiren yazlara yer verilir.

bilig'e gnderilecek yazlarda; alannda bir boluu dolduracak zgn bir makale olmas veya daha nce yaymlanm almalar deerlendiren, bu konuda yeni ve dikkate deer grler ortaya koyan bir inceleme olma art aranr. Trk Dnyasyla ilgili eser ve ahsiyetleri tantan, yeni etkinlikleri duyuran yazlara da yer verilir. Makalelerin bilig'de yaymlanabilmesi iin, daha nce bir baka yerde yaymlanmam veya yaymlanmak zere kabul edilmemi olmas gerekir. Daha nce bilimsel bir toplantda sunulmu bildiriler, bu durum aka belirtilmek artyla kabul edilebilir. Yazlarn Deerlendirilmesi

bilig'e gnderilen yazlar, nce Yaym Kurulunca dergi ilkelerine uygunluk asndan incelenir. Akademik tarafszlk ve bilimsel kalite en nemli kriterlerdir. Uygun bulunanlar, o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. Hakemlerin isimleri gizli tutulur ve raporlar be yl sreyle saklanr. Hakem raporlarndan biri olumlu, dieri olumsuz olduu takdirde, yaz, nc bir hakeme gnderilebilir veya Yayn Kurulu, hakem raporlarn inceleyerek nihai karar verebilir. Yazarlar, hakem ve yayn kurulunun eletiri ve nerilerini dikkate alrlar. Katlmadklar hususlar varsa, gerekeleriyle birlikte itiraz etme hakkna sahiptirler. Yayna kabul edilmeyen yazlarn, istek hlinde bir nshas yazarlarna iade edilir.

229

bilig'de yaynlanmas kabul edilen yazlarn telif hakk Ahmet Yesevi niversitesi Mtevelli Heyet Bakanlna devredilmi saylr. Yaynlanan yazlardaki grlerin sorumluluu yazarlarna aittir. Yaz ve fotoraflardan, kaynak gsterilerek alnt yaplabilir. Yazm Dili

bilig'in yazm dili Trkiye Trkesidir. Ancak her sayda derginin te bir orann gemeyecek ekilde ngilizce ve dier Trk leheleri ile yazlm yazlara da yer verilebilir. Trk lehelerinde hazrlanm yazlar, gerektii takdirde Yayn Kurulunun kararyla Trkiye Trkesine aktarldktan sonra yaymlanabilir. Yazm Kurallar Makalelerin, aada belirtilen ekilde sunulmasna zen gsterilmelidir: 1. Balk: erikle uyumlu, onu en iyi ifade eden bir balk olmal ve koyu harflerle yazlmaldr. 2. Yazar ad(lar) ve adresi: Yazarn ad, SOYADI BYK HARFLERLE olmak zere, koyu, adresler ise normal ve eik karakterde harflerle yazlmal; yazarn grev yapt kurum, haberleme ve e-posta (e-mail) adresi belirtilmelidir. 3. zet: Makalenin banda, konuyu ksa ve z biimde ifade eden ve en fazla 150 kelimeden oluan Trke zet bulunmaldr. zet iinde, yararlanlan kaynaklara, ekil ve izelge numaralarna deinilmemelidir. zetin altnda bir satr boluk braklarak, en az 3, en ok 8 szckten oluan anahtar kelimeler verilmelidir. Makalenin sonunda, yaz bal, zet ve anahtar kelimelerin ngilizce ve Rusalar bulunmaldr. Rusa zetler, gnderilmedii takdirde dergi tarafndan ilave edilir. (ngilizce yazlarda Trke zet de eklenmelidir.) 4. Ana Metin: A4 boyutunda (29.7x21 cm.) ktlara, MS Word programnda, Times New Roman veya benzeri bir yaz karakteri ile, 10 punto, 1.5 satr aralyla yazlmaldr. Sayfa kenarlarnda 3'er cm. boluk braklmal ve sayfalar numaralandrlmaldr. Yazlar 10.000 kelimeyi gememelidir. Metin iinde vurgulanmas gereken ksmlar, koyu deil eik harflerle yazlmaldr. Alntlar trnak iinde verilmeli; be satrdan az alntlar satr arasnda, be satrdan uzun alntlar ise satrn sandan ve solundan 1.5 cm ieride, blok hlinde ve 1 satr aralyla 1 punto kk yazlmaldr. 5. Blm Balklar: Makalede, dzenli bir bilgi aktarm salamak zere ana, ara ve alt balklar kullanlabilir ve gerektii takdirde balklar numaralandrlabilir. Ana balklar (ana blmler, kaynaklar ve ekler) byk harflerle; ara ve alt balklar, yalnz ilk harfleri byk, koyu karakterde yazlmal; alt balklarn sonunda iki nokta st ste konularak ayn satrdan devam edilmelidir.

230

6. ekiller ve izelgeler: ekiller, kltmede ve basmda sorundan kanmak iin siyah mrekkep ile dzgn ve yeterli izgi kalnlnda aydnger veya beyaz kada izilmelidir. Her ekil ayr bir sayfada olmaldr. ekiller numaralandrlmal ve aklamalar her eklin altna balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. izelgeler de ekiller gibi, numaralandrlmal ve aklamalar her izelgenin stne balyla birlikte nce Trke, sonra ngilizce olarak yazlmaldr. ekil ve izelgelerin balklar, ksa ve z olarak seilmeli ve her kelimenin ilk harfi byk, dierleri kk harflerle yazlmaldr. Gerektiinde, aklayc dipnot veya ksaltmalara ekil ve izelgelerin hemen altnda yer verilmelidir. 7. Resimler: Parlak, sert (yksek kontrastl) fotoraf kdna baslmaldr. Ayrca ekiller iin verilen kurallara uyulmaldr. ekil, izelge ve resimler toplam 10 sayfay (yaznn te birini) amamaldr. Teknik imkna sahip yazarlar, ekil, izelge ve resimleri aynen baslabilecek nitelikte olmak art ile metin iindeki yerlerine yerletirebilirler. Bu imkna sahip olmayanlar, bunlar iin metin iinde ayn boyutta boluk brakarak iine ekil, izelge veya resim numaralarn yazabilirler. 8. Kaynak Verme: Metin iinde gndermeler, parantez iinde aadaki ekilde yazlmaldr.
(Kprl 1944); (Kprl 1944: 15).

Birden fazla yazarl yaynlarda, metin iinde sadece ilk yazarn soyad ve vd. yazlmaldr: (Gkay vd. 2002). Notlar, sadece aklama iin kullanlmal ve metnin sonunda verilmeli, buradaki gndermeler de metin iindeki gibi olmaldr. Kaynaklar ksmnda ise, birden fazla yazarl yaynlarn dier yazarlar da belirtilmelidir. Metin iinde, gnderme yaplan yazarn ad veriliyorsa kaynan sadece yayn tarihi yazlmaldr: Tanpnar (1976: 131), bu konuda . Yaym tarihi olmayan eserlerde ve yazmalarda sadece yazarlarn ad; yazar belirtilmeyen ansiklopedi vb. eserlerde ise eserin ismi yazlmaldr. kinci kaynaktan yaplan alntlarda, asl kaynak da belirtilmelidir: Kprl (1926) ..... (elik 1998'den). Kiisel grmeler, metin iinde soyad ve tarih belirtilerek gsterilmeli, ayrca kaynaklarda da belirtilmelidir. nternet adreslerinde ise mutlaka kaynaa ulama tarihi belirtilmeli ve bu adresler kaynaklar arasnda da verilmelidir: www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002)
231

9. Kaynaklar: Metnin sonunda, yazarlarn soyadna gre alfabetik olarak aadaki ekillerden birinde yazlmaldr. Kaynaklar, bir yazarn birden fazla yayn olmas halinde, yaymlan tarihine gre sralanmal; bir yazara ait ayn ylda baslm yaynlar ise (1980a, 1980b) eklinde gsterilmelidir:
Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay.

Timurta, F. Kadri (1951), "Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri", Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3): 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. Yazlarn Gnderilmesi Yukarda belirtilen ilkelere uygun olarak hazrlanm yazlar, biri orijinal, dier ikisi fotokopi olmak zere nsha olarak, disket veya yazlabilir diskiyle birlikte bilig adresine gnderilir. Yazarlarna raporlar dorultusunda gelitirilmek ve/veya dzeltilmek zere gnderilen yazlar, gerekli dzenlemeler yaplarak disketi ve orijinal ktsyla en ge bir ay iinde tekrar dergiye ulatrlr. Yayn Kurulu, esasa ynelik olmayan kk dzeltmeler yaplabilir. Yazma Adresi: Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Editrl Takent Cad. 10. Sok. No: 30 06430 Bahelievler / ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

232

bilig
Journal of Social Sciences of the Turkish World Ahmet Yesevi University Board of Trustees Editorial Principles bilig is published quarterly: Winter/January, Spring/April, Summer/July and Autumn/October. At the end of each year, an annual index is prepared and published in Winter issue. Each issue is forwarded to subscribers, libraries and international indexing institutions within one month after its publication. bilig is published to bring forth the cultural riches, historical and actual realities of the Turkish World in a scholarly manner; to inform the public opinion of international level scientific studies on the Turkish world. Articles primarily related to social sciences subjects and those dealing with past and current issues and problems, suggesting solutions are published in bilig. Articles forwarded for publication should be original, contributing to knowledge and scientific information in related fields or bringing forth new views and perspectives on previously written scholarly papers. Articles introducing works and personalities of particular importance, informing readers of new activities related to the Turkish world can also be published in bilig. In order for any article to be published in bilig, it should not have been previously published or accepted to be published elsewhere. Papers presented at a conference or symposium may be accepted for publication if clearly indicated so beforehand. Evaluation of Articles Articles forwarded to bilig are first reviewed by the Editorial Board in terms of journals publishing principles. Academic objectivity and scientific quality are considered of paramount importance. Those considered acceptable are initially referred to two referees who are well-known for their works in relevant fields. Names of the referees are kept confidential and referee reports are safe-kept for five years. For publication of articles, two positive reports are required. In case one referee report is negative while the other is favorable, the article may be forwarded to a third referee for further evaluation or alternatively the board, based on the contents of the reports may feel confident to make a final decision. The authors are to consider the criticism, suggestions and corrections offered by the referees
233

and by the editorial board. If they disagree, they are entitled to counterpresent their views and justifications. Final decision rests with the editorial board. Only original copies of the declined articles are returned upon request. The royalty rights of the accepted articles are considered transferred to Ahmet Yesevi University Board of Trustees. However the overall responsibility for the published articles belongs to the author of the article. Quotations from articles including pictures are permitted with full reference to the article. The Language Turkish is the language of the journal. Articles in English or in other Turkish dialects may be published, not to exceed one third of an issue. Articles submitted in other Turkish dialects may be published after they are translated into Turkish, upon the decision of the Editorial Board as necessary. Writing Rules In general, following rules are to apply to writing for bilig articles: 1. Title of the article: Title should be suitable for the content and one that expresses it best, and should be in bold letters. 2. Name(s) and address(es) of the author(s): Names and surnames are written in capital letters and bold, addresses in normal italic letters; the institution the author is associated with, his/her contact and e-mail addresses should also be specified. 3. Abstract: At the beginning, the article should include an abstract in Turkish, briefly and laconically expressing the subject in maximum 150 words. There should be no reference to used sources, figure and chart numbers. Leaving one line empty after the body of abstract, there should be key words, minimum 3 and maximum 8 words. At the end of the article there should be titles, abstracts and key words in English and Russian. In case Russian abstract is not submitted it will be included by the journal. (An English abstract should also accompany the articles in Turkish) 4. Main Text: Should be typed in MS Word program in Times New Roman or similar font type, 10 type size and 1,5 line on A4 format (29/7x21cm) paper. There should 3 cm free space on the margins and pages should be numbered. Articles should not exceed 10.000 words. Passages that need emphasizing should not be bold but in italic. Quotations should be in italic and with quotation marks; inquotations less than 5 lines between lines and those longer than 5 lines should be typed with indent of 1,5 cm in block and with 1 line space. 5. Section Headings: Main, interval and sub-headings can be used in order to obtain the well-arranged narration of information in the article and these headings may be numbered if necessary. Main headings (main sections, references and appendices) should be in capital letters; interval and sub234

headings should be bold and their first letters in capital letters; at the end of the sub-headings writing should continue on the same line after a colon (:). 6. Figures and Tables: Figures should be drawn on tracing or white paper in ink so as not to cause problems in printing or reducing the size. Each figure should be on a separate page. Figures should be numbered with a caption of the title in Turkish first and English below it. Tables should also be numbered and an explanation have the title in Turkish first and English below it. The titles of the figures and tables, and also explanations should be clear and concise. The first letter of each word should be capitalized. When necessary footnotes and acronyms should be placed below the captions. 7. Pictures: Should be on highly contrasted photo papers. Furthermore, rules for figures and tables are applied to pictures as well. In special cases, color pictures may be printed. The number of pages for figures, tables and pictures should not exceed 10 pages. (one-third of article) Authors having the necessary technical equipment and software may themselves insert the related figures, drawings and pictures into the text. Those without, shall leave the proportional size of empty spaces for pictures within the text, numbering them. 8. Indicating sources: Endnotes should only be used for explanation, and at the end of the text. References within the text should be given in parentheses as follow: (Kprl 1944); (Kprl 1944: 15) When sources with several authors are referred, the name of the first author is given and for others et. al' is added. (Gkay et al. 2002) Full reference, including the names of all authors should be given in the list of references. If the name of the referred author is given within the text, then only the publication date should be written: Tanpnar (1976: 131) on this issue . In the sources and manuscripts with no publication date, only the name of the author; in encyclopedias and other sources without authors, only the name of the source should be written. In secondary sources quoted, original source should also be pointed to: Kprl (1926) ..... (in elik 1998). Personal interviews can be indicated by giving the last name(s) and the date(s); moreover they should be stated in the references. www.tdk.gov.tr/bilterim (15.12.2002) 9. References: Should be at the end of the text in alphabetical order, in one of the ways shown below. If there are more than one source by the same author,

235

then they will be listed according to their publication date; sources of the same author published in the same year will be shown as (1980a, 1980b): Kprl, Mehmet Fuat (1961), Azeri Edebiyatnn Tekaml, stanbul: MEB Yay. Timurta, F.Kadri (1951), Fatih Devri airlerinden Cemal ve Eserleri, Trk Dili ve Edebiyat Dergisi, IV (3) : 189-213. Shaw, S. (1982), Osmanl mparatorluu, ev. M. Harmanc, stanbul: Sermet Matb. How to Forward Articles The articles duly prepared in accordance with the principles set forth are to be sent in three copies; one original, two photocopied forms with a floppy disk or compact disc, to bilig at the address given below. The last corrected fair copies in diskettes and original figures are to reach bilig not later than one month. Minor editing may be done by the Editorial Board. Correspondence Address Ahmet Yesevi niversitesi bilig Dergisi Takent Caddesi, 10. Sok. Nu: 30 06490 Bahelievler - ANKARA / TRKYE Tel: (0312) 215 22 06 Fax: (0312) 215 22 09 www.yesevi.edu.tr/bilig bilig@yesevi.edu.tr

236

You might also like