You are on page 1of 102

OSYOLOJ

Sosyoloji Notlar Yayn Ekibi Cem K. Olgun sa Demir Cihad zsz Bu sayya katkda bulunanlar: Nefin Huvaj Sevim Altan Yrk Mehmet Ali zel A. Sercan Fundalar letiim
http://sosyolojinotlari.blogspot.com sosyolojinotlari@gmail.com

OTLARI
indekiler 2 Balarken 3 Bu Sayda 4 Harold Garfinkel ve Etnometodoloji Cihad zsz 9 Michel Foucaultnun ktidar Kavramna Giri Cem K. Olgun 15 Pierre Bourdieunn Temel Kavramlarna Giri Cihad zsz 22 Frankfurt Okulu Dnrlerinde Akl Kavram Cem K. Olgun 31 C. Wright Mills ve Sosyolojiye Temel Katklar Nefin Huvaj Sevim 39 Dnya-Sistemleri Analizinin Tarihsel Kkenleri: Sosyal Bilim Disiplinlerinden Tarihsel Sosyal Bilimlere Altan Yrk 51 Sosyal Hareket Teorileri ve Bu Teorilerin Sovyet Toplumundaki Bugnk Geliimi Sergey Mamay 61 Yeni Sosyal Hareketler Paradigmas Asndan Trkiyedeki slami Hareketlerin Sosyolojik Analizi Mehmet Ali zel 73 Bir Sosyal Hareket Olarak evreci Hareketler sa Demir 81 Amerikan Sinemasnda Milliyetilik A.Sercan Fundalar 86 Darbelerin Ekonomik ve Siyasal Temelleri sa Demir

*3 ayda bir yaymlanr. *Kaynak gstermeden alnt yaplamaz. *Yaynlanan yazlarn tm sorumluluu yazarlara aittir. *Derginin tm haklar sakldr.

Bask deal Copy

Nisan 2007 Ankara

Sosyoloji Notlar 2

Balarken

Aylardr zerinde konutuumuz ve tarttmz dergimiz, yayn ekibinin tm aksaklklara ramen bitmeyen abalar ve derginin eninde sonunda kaca inanc sayesinde, ilk saysyla yayn hayatna merhaba diyor. Bir dergi fikriyle yola ktmz ilk gnden itibaren, bu konuda ne kadar yetkin olduumuz sorusunu kendimize sormaya baladk. Sonra iinde bulunduumuz alann yetkinlik deil, srekli renme arzusu gerektiren bir alan olduu gereiyle yzletik. te buradan hareketle dergide yaynlanacak yazlarmzn hkm verici yazlar olmaktan ok, renme ve ufuk ama amal olmas gerektiini dndk, hepimizin rencilik dneminde tuttuu ders notlar, yapt devler gibi dev amacyla balayp genilettiimiz, merak edip aratrarak iine girdiimiz konular kada dkp, Sosyoloji Notlar adyla bir araya getirdik. Bizler sosyoloji rencileriyiz, yamz ve konumumuz ne olursa olsun yle kalacaz. te bu yzden kaleme aldklarmz da her zaman bir kenara alnm notlar olacak. Bu notlar paylama abamz, sizlerden geribildirim alabilmek, bilgiye a zihinlerimizi biraz olsun sakinletirebilmek iin iyi niyetli bir abadr. Bu platform, sosyolojik bir perspektife sahip her trl yaklama, notlarn bakalaryla paylamak isteyen her zihne aktr. Yeter ki iimizdeki renme arzusu hi bitmesin.

Sosyoloji Notlar Yayn Ekibi

Sosyoloji Notlar 3

Bu Sayda

Dergimizin bu says ortak bir gndemden ziyade, birbirinden farkl noktalara deinen yazlardan olumaktadr. Garfinkel, Wallerstein, Mills, Bourdieu ve Foucault zerine, kuramlarn anlamaya yardmc olacak temel kavram tanmlamalarn ieren yazlar bunlardan bazlar. Ek olarak Frankfurt Okulunun akl kavram zerine, Cem K. Olgunun lisans tezinden derlenmi bir blm de dergimizde bulacaksnz. sa Demirin Sergey Mamaydan evirdii yeni sosyal hareketler paradigmas ierikli yaz zerine, bu balamda evreci ve slami hareketleri irdeleyen iki farkl yaz daha bu saymzda yer almaktadr. Ayrca Amerikan sinemasnda milliyetiliin yeri ile Trkiyede darbelerin ekonomik ve siyasi mant zerine iki yaz daha sayfalarmz arasndadr.

Sosyoloji Notlar

Sosyoloji Notlar 4

HAROLD GARFINKEL VE ETNOMETODOLOJ


Cihad zsz* Etnometodoloji Etnometodolojinin ansiklopedik tanm u ekilde yaplmaktadr; bireylerin gereklii kavrarken veya zihinlerinde yeniden kurarken, ok sradan ve rutin hale gelmi gnlk ilikilerde bile sorgulamadan, ounlukla da bilinsiz olarak kabul ettikleri kural, inan ve deerleri zmlemeyi konu edinen disiplin (Demir ve Acar, 1993:125). Garfinkelin kendi tanmyla etnometodoloji; znel ifadelerin (indexical espressions) ve gndelik yaamn rgtlenmi, sanatsal, devam eden muhtemel edinimleri gibi dier pratik eylemlerin incelenmesidir. Bu eylemler gerekletirilirken kullanlan ifadelerin, znellii/nesnellii ile pratik eylemdeki karlkll ve eylemin gndelik hayat balamnda zmlenebilirlii problemleri, etnometodolojinin temel ieriini tekil eder (Poloma, 1993: 244). Silvermana gre ise etnometodoloji, dnyay rgtlemek iin halkn (etno) kulland yntemleri (metodoloji) anlamay amalar (Akt: Punch, 2005: 213). Bireylerin objeleri ve gerekleen olaylar anlama biimleri ile bu biimin eyleme dnme sreci etnometodolojinin ilgi alandr. Bu anlamlandrma srecinde bireyler kendilerince ifadeler kullanrlar. Bu znel ifadeler birey iin, olaylar gnlk yaamn iine dahil etmede klavuz grevi grrler. Garfinkelde bu ifadelerin karl indexical expressionstr. Garfinkel metodunu gnmz sosyolojisine getirdii eletiriler balamnda oluturur. Ona gre sosyoloji, nesnel ifadeler kullanarak ki Durkheim bu adan eletirir(Wallace ve Wolf, 2004: 311)-, znel ifadeler btn olan toplumsal yapy tanmlamaya almakta ve tam da bu noktada kmaza girmektedir. Sosyolojinin bu abas; znel ifadelerden nesnel kesinlie ulamaya alt iin anlamszdr. Bu anlamszlk ve kmazdan kurtulmann yolu, znel ifadelerin bilimsel gereklie eklendii etkileim alanlarnn sorgulanmasdr. Bu noktada etnometodolojinin yapmaya alt ey her eyi kendi balamnda deerlendirmektir. nk tm deerler duruma bal deerler, tm anlamlar duruma bal anlamlardr (Swingewood, 1998: 321). Anlalmalarnn yolu da nesnel dorularn kabul deil, kendi balamlarnda incelenmeleridir. Toplumsal sreler daha ok bilimsel modellere gre deil, pratik modellere gre ekillenir. Bu balamda, bilimsel aratrmaclar insan davran zerine yaptklar incelemelerde, ok fazla eyi olduu gibi kabul ettiklerinden, aratrmalarn sonular da gerekilikten uzaklamaktadr. Garfinkel bu konuyla ilgili olarak en bilinen almalarndan biri olan jri mzakeresi rneini verir. Mahkemede sankla ilgili karar verecek olan jri yeleri, formel bilgi donanmlar ne kadar iyi olursa olsun,
*

Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 5 sonuta hayat tecrbeleri ve kiisel tutumlar erevesinde karar vereceklerdir, hatta vermektedirler. Onlar kararlarna ynelten bu tecrbe ve tutumlarn gz ard edilmesi, gerekliin de bir parasnn gz ard edilmesi anlamna gelmektedir. Toplumsal gereklii oluturan tm bu eylemler geni bir balam iinde olumaktadrlar. Bir jri yesi, daha nce jri yelii yapmam olsa bile, karar verirken gemi deneyimlerini -yine- klavuz olarak grecektir. Bu durum eylemin baka balamlarda da izleri grlebilecek bir tarihe sahip olduunu gsterir. Bu sreklilik gndelik deneyimlerin phe duyulacak znel davranlar olmaktan ok, gerekliin anlalmas yolunda birer klavuz olduklarn gstermektedir (Poloma, 1993: 246). nsanlar her zaman karlatklar durumu anlamlandrma gayretindedirler. Toplumsal dzende bu anlamlandrma otomatik olarak gerekleir. Bunun sebebi; kurulu dzenin insanlara neyi/nasl anlayacaklarn gsteren normlara gre ekillenmesidir. Etnometodojinin gerek dedii ey, bu anlamlandrma sreci sorguland zaman ortaya kar. Garfinkel yapt deneylerde, deneklerin rutin diyaloglarn sorgular ve ald tepkiler, anlam dnyas sarslan denein, durumu anlamlandrma ve tekrar dzene ulama abalaryla sonulanr. Bu abalar, deneyi yapann karsna ounlukla sert tepkiler ve konunun kapatlmas/deitirilmesi olarak kmtr. Bu deney, Schutzun kaleme ald Yabanc isimli denemenin pratie dnm halidir. Schutz, bir yabancnn yaklat ve uyum salayaca bir toplumsal grubun kltr rneini yorumlama abasnda, kendisinin iinde bulduu tipik durumu tartr, ve ite bu durum etnometodolojinin anlamaya alt sretir. Davranlarn temelinde yatan zmni kurallarn aydnlanmas iin, bu durumun bir problematik haline dnmesi gerekmektedir. Bu da ancak yabanc biri gibi davranarak gerekleebilecektir. Schutzun bu teorik yaklam, etnometodologlarn patlak teker veya profesr rneklerinde pratie dnmtr. Tm bu bahsettiklerimizin nda, etnometodolojinin, kltrler arasndaki farkll veya ayn olgularn, farkl kltrlerdeki, farkl yaygnlk orann aklamaya almadn gryoruz. Etnometodoloji, insanlarn toplumsal durumlardan anlam karmakta kullandklar yorumlar tanmlama amacndadr. Bu konuda, geleneksel sosyolojinin getirdii sorulardan ok daha farkl sorular gerekmektedir (Wallace ve Wolf, 2004: 305-309, 311-312). Anlatm ve znel fadeler (Indexical Espressions) Anlatm kavram, birey tarafndan alglanan eyin ifade edilmesi anlamna gelir. Etnometodologlar anlatmlarn, kime gre ve neye gre doru algland sorusu zerinde durmulardr. Televizyonda Uan Fil Dumboyu seyredip, okuldaki testte uma kelimesiyle ku veya kpei deil, fili eletiren bir ocuun ne derece yanlm olduu, tanmlanmas gereken bir problemdir. Bu test Mehann yapt bir testtir ve doru/yanl cevabn, yetikinlerle renciler arasndaki dnya gr farkna gre ekillendii gereini ortaya karmtr. Bu farkn doma sebebi farkl anlama ve anlatma ekilleridir. Toplumsal dzen ierisinde, temelde farkl olan anlatm biimleri, fenomenolojik anlamda bir stn gereklie dntkleri iin ksaltlm ekilde karmza kar. Bir diyalog srasnda kardan gelen szlerin ksaltlm haliyle kabul, darda braklan szcklerin ve olumu bir ortak anlayn kabul anlamna gelir. Karlkl anlay gerektiren ve normlar araclyla dzene hakim olan bu ifadeler, znel ifadeler (indexical expressions) olarak adlandrlr. Bu ifadeler bireyin olan biteni anlamlandrmas ve anlatmas iin kulland ifadelerdir ve bu balamda bir klavuz grevi grrler. Birey ifade ettii iin zneldirler, ama klavuz (index) olmalar toplumsal bir dzenlilie ulama abasna gnderme yapar. Garfinkel bu durumu tanmlayabilmek iin doldurma uygulamasn yapar. Bu uygulama, kiilerin rutin diyaloglar srasnda syledii cmlelerin sol stuna, cmlelerin altnda yatan temel anlamlarn sa stuna yazld bir uygulamadr. Yaplan deneylerde, sa stunda srekli olarak daha fazla cmle yer ald grlm, bu durum znel bir ekilde kstlanm ama herkese ayn anlama gelen ifadelerin

Sosyoloji Notlar 6 gerekliinin ispat olmutur. Garfinkel bu uygulamaya v.b. (et cetera) ilkesi adn verir. Bu ilke, kiiler aras etkileimlerin mahiyetinin de nem kazanmas anlamna gelmektedir. nk kiilerin bu derece kstlanm bir diyalogdan anlam karabilmeleri; yere, zamana, kiilerin amalarna, niyetlerine ve birbirleri hakkndaki bilgilerine baldr. Garfinkel toplumsal etkileim yalnzca bulunduu balamda aklanabilir ve balamsal iliki etnometodolojinin ilgi odadr demektedir (Akt: Wallace ve Wolf, 2004: 310-311). Garfinkel kabul edilmi sylemlerin de bir eit problem olduunu kabul eder ve bu konuya da ynelir. Bu noktada bir rencisine patlak teker deneyini yaptrr ve sonular tam da bekledii gibidir. Deneyi yapan renci, arabasnn lastiinin patladn syleyen denee Arabamn lastii patlad ne demek? diye sorar ve denek bu durum karsnda sinirlenir. nk kabul edilmi sylem, tekerinin patladnn anlalmas ve kabul edilmesi, diyalogun da bu kabuller zerinden ekillenmesidir. Deneyi yapan rencinin sorusuyla denek, kark bir anlam dnyasyla karlam ve fkeyle karlk vererek bu durumu tekrar dzenli bir hale getirmeye almtr. Ona gre patlak teker patlak tekerdir, sorgulanmasnn bir anlam yoktur (Turner, 2003: 421-422). Bu rnektekine benzer, herkese kabul edilmi anlam dnyalar, toplumsal etkileim srecinde farkl anlamlarn szl anlatmyla e zamanl ele alnmaktadr. Garfinkele gre etkileim yapmak, etkileim sylemektir ve bu anlamda sylemlerin, yani dilin zmlenmesi nemli bir yer tutmaktadr. Bu sebeple etnometodologlar deneylerinde karlkl grme ve katlml gzlem tekniklerini kullanmlardr. Etnometodolojik Deneyler Etnometodolojik deneylerin temel zellikleri, yukarda da sylediimiz gibi, karlkl etkileim kurulabilecek nitelikte olmalar ve katlm gerektirmeleridir. Bu balamda yaplm en temel almalar Garfinkel ve Mehann daha nce de deindiimiz jri mzakereleri ve okul snav deneyleridir. Garfinkelin bir almas kapsamnda yaplan bir dier deney, bir transsekselin, iinde bulunduu toplumda nasl davranmas gerektii zerine dncelerini ve sonuta nasl davrandn anlamaya alan vaka incelemesidir. Ayn mantktan yola kan David Sudnow, matemde olan insanlarn, bir sre sonra nasl davranmalar gerektii gereiyle yzlemelerini konu alan almasn yapmtr. Bir yaknn kaybetmeden nceki etkinliklerine tam olarak ne zaman dneceini, dnse de hala insanlarn gznde ac eken kii imajna sahip olacan ve bu sebeple nasl davranmas gerektiini bir trl kestiremeyen matem iindeki insan, etnometodolojik bir aratrma iin nemli bir veridir. nk o, srekli olarak hareketlerini ve hareketlerinin anlamlarn sorgulamakta, youn ekilde, dzenli bir etkileim kurmak iin aba harcamaktadr. Kullanlan bir dier yntem belgelere dayal yorum yntemidir ve Garfinkel, bunun temel tanmn Mannheimdan alntlamtr. Bu yntem de farkl anlalma ekillerinin altnda yatan temel ve birbirinin ayn rnek zerine odaklanmtr. Bu yntem kullanlarak D. Lawrence Wieder tarafndan mahkum kodu yasas aratrmas yaplmtr. Bu aratrma, hapishaneden kan ve bir sre bir yurtta kaldktan sonra salverilecek olan bir grup mahkumun oluturduu, ortak bir yasayla ilgilidir. Bu yasa, z olarak, kimsenin birbirinin zararna dokunacak bir ey yapmad ifah bir yasadr. Bu yasann oluumuna sebep olan ortak rnein ise orada bulunan sakinlere kar saygl olmak olduu anlalm, bylece znel anlamlara sebep olan stn gerekliin varl ispatlanmtr. Bu gerekliin oluumu da yine bireylerin tavrlaryla temellenmitir(Wallace ve Wolf, 313-316). Garfinkel, etnometodolojik deneyler srasnda doabilecek bir sorundan bahseder. Bu sorun gven sorunudur. Etnometodolojik veriler elde edebilmek amacyla, rencilerden, evlerinde bir sreliine pansiyoner gibi davranmalar istenmitir. Bu deney dul bir anne olan bir renci iin, ocuklarnn anneyi de kaybetme korkusuyla sarsld bir kabusa dnm, bu sarsntnn aile iinde at yaralarn kapanmas, yarda kesilen deneyin kendisinden ok daha uzun bir sre

Sosyoloji Notlar 7 almtr. Bu durum Garfinkelde gven kavramyla aklanmtr ve Parsonsn etnometodolojideki etkisi olarak yorumlanmaktadr. Garfinkelin gven tanm, Parsonstaki paylalmakta olan normatif beklentiler fikriyle benzerlik gstermektedir (Wallace ve Wolf, 317). Rasyonalite Problemi Etnometodolojiyi tanmlarken bahsetmi olduumuz, gnmz sosyolojisinin nesnellik/znellik balamnda kendisiyle elitii ve yetersiz kald iddias, bilimsel rasyonalitenin sorgulanmas gereini dourmutur. Nesnellik iddiasyla yaplan almalarn, bireylerin kendi ynelimlerini hie saymas ve rasyonel bulmamas, gereklie ulamay gletirmektedir. Oysa rasyonellik balamnda bakldnda, znel ifadeler ve anlamlandrmalar da son derece rasyoneldir (ve gerekliin anlalmas iin vazgeilmezdir). Buradaki sorun rasyonalitelerin atyor olmas ve bilimsel rasyonalitenin, dolayl da olsa, gndelik hayata bir eyler empoze eden g konumuna gelmesidir. Garfinkele gre bilimsel rasyonaliteler gnlk yaam zerine tahminler olarak kabul edilmeli, gerekliin tanmn yapmak iin uraan -daha sonra etnometodoloji olarak adlandrlacak bu- almalar snrlandrmamaldr(Bkz: Poloma, 1993: 252). Eletiriler ve Karlatrmal Deerlendirmeler Etnometodoloji, sembolik etkileimcilik gibi sosyal-psikolojik bir yaklam biimidir. Sembolik etkileimden ayrld noktalar, etnometodolojinin dzenin kurallarnn yaps ve anlamlarn zellikleriyle ilgilenmesi, anlamn sorunlu olduu yerlerden nasl anlam kartlmaya alldn anlamaya almas, elde edilen verilerin temelinde neler olduunun anlalmas iin eitli yntemler rnein doldurma- kullanmasdr. Bunlar dnda her iki yaklam da temelde benzer bilgilere, benzer kabullerle ynelirler. kisinin ilgi alan da arlkl olarak nitel verilerdir. Bunlara ek olarak; znellie yaplan vurgu, her iki yaklamda da arlktadr; d dnyann, onu oluturan i dnyalar gz ard edilerek anlalamayaca fikrini paylarlar. Ayrca Garfinkeldeki insan imaj, Goffmann Dramaturji yaklamndaki insan imajyla benzerlikler gsterir. Her iki yaklamda da birey, ilevselci yaklamda ve al-veri kuramnda olduu gibi, ama-ynelimli/rasyonel bir tavr sergilemez. Onun rasyonellii gndelik hayat balamnda bir rasyonelliktir ve dier insanlarn hislerini anlama noktasnda Garfinkelde de, Goffmanda da kabul grr (Poloma, 1993:253-254). Etnometodolojinin dier yaklamlardan ayrld en temel nokta, nesnel toplumsal dzen ve toplumsal yapy bir btn olarak ele almasdr. nk toplumsal yap ierisinde rgt izlenimi veren de yine bireylerdir. Yapnn ve bireyin bu diyalektik ilikisinin gz ard edilmesi gereki olmayan sonular dourur. Tm sosyolojik yaklamlarda nemli bir problem olan yanllk olgusu, etnometodoloji iin ok daha risklidir. nk birebir ilikiler ve katlml gzlem deneyleri, aratrmacnn anlamaya alt srece birebir etki edebilecei bir ortamda gereklemektedir. Etnometodolojinin, sosyolojiye metodolojik anlamda getirdii eletiriler, daha sonralar kendisinin eletirilmesine yol amtr. Etnometodologlar, kendi metodolojilerini kesin ve ak olarak oluturamamakla sulanmlar, hatta bu yzden sosyolojiye olumlu deil, olumsuz etkide bulunmakla sulanmlardr. Ayrca Garfinkel ilk devre almalarnda, ahlak kayglarn grmezden gelmekle eletirilmitir, ancak bu da genel anlamda bilim dnyasnn bir problemidir ve bu durumda etnometodolojinin varolan ortamdan etkilenmi olduu kabul edilebilir (Woff, 1997: 548). Son olarak, etnometodologlar iin deer ve normlar, neredeyse tm yaklamlarn aksine, birincil derecede nemli deildir. Onlar sadece deer ve normlarn srece katk yaptklar noktalarda dikkatlerini bu olgulara evirirler (Wallace ve Wolf, 2004: 307-308). Aktrler norm ve eylemler karsnda dnceyle hareket eder. u ya da bu hedefin seilmesinde, eylemin muhtemel sonularnn

Sosyoloji Notlar 8 deerlendirilmesinde belirleyici olan, kesinlikle (Garfinkelin deyimiyle) yelerin ampirik olaan bilgisidir (Swingewood, 1998: 320). Sonu Yapy ve bireyi birbirinden bamsz ele alan veya birinin daha baskn olduunu kabul eden yaklamlara kar etnometodoloji daha aklayc bir yaklam sergilemektedir. Toplumu, mikro dzeyden makro dzeye gei sreciyle anlamaya alan bir yaklam olmas balamnda, hem kapsayc hem de snrl bir zellik gstermektedir. Birey ve yap arasndaki diyalektik ilikiyi vurgulayan fenomenolojinin pratie dklm halidir ve nesneyi anlayan/anlatan znenin alg srecini etkileyen faktrleri anlamaya alr. Metodolojik anlamda getirdii eletiriler, ve kendi metodolojisini netletirememesi ciddi ekilde eletirilmesine yol amtr. Ancak nesnel bir bak asyla, znel kabullerin toplam olan yapy, nesnel yarglara varmak amacyla inceleyen, snflandran ve kimi zaman gz ard eden bilimsel rasyonaliteye kar, olduka tutarl bir duru sergilemektedir. ddialarn somut deney ve diyaloglarla temellendirmi olmas, uygulanabilirlik asndan etnometodolojik verilere gvenilebilmesini salar. Fakat yine de karlalmas muhtemel spesifik durumlardan genellemeye gidilmesi tehlikesi, bu yaklamn da dezavantajlar olduunun bir gstergesidir.
Kaynaka DEMR, . & ACAR, M. (1993) Sosyal Bilimler Szl, Aa Yaynclk, stanbul POLOMA, Margaret (1993) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. H. Erba, Gndoan Yaynclk, Ankara PUNCH, Keith F. (2005) Sosyal Aratrmalara Giri- Nicel ve Nitel Yaklamlar, ev: D.Bayrak, H.B.Arslan, Z.Akyz, Siyasal Kitabevi, Ankara SWINGEWOOD, Alan (1998) Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, ev. O. Aknhay, Bilim ve Sanat Yaynlar , Ankara TURNER H. Jonathan (2003) The Structure of Sociological Theory,Thomson- Wadsworth, America WALLACE, Ruth & WOLF, Alison (2004) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. L. Elburuz ve M. R. Ayas, Punto Yaynclk, zmir WOFF Kurt H. (1997), Fenomenoloji, Sosyolojik zmlemenin Tarihi ierisinde, BOTTOMORE, T. ve NSBET, R , ev. M.Tunay, A.Uur, Ayra Yaynevi, Ankara

Sosyoloji Notlar 9

MICHEL FOUCAULTNUN KTDAR KAVRAMINA GR


Cem K. Olgun* Dnya, yneticileri psikologlar ve halk da hastalar olan byk bir tmarhanedir. Foucault ktidar Anlay Foucaultnun yaklamndaki temel kavramlardan biri iktidar kavramdr. Foucaultya gre iktidar somut olarak her bireyin elinde bulundurduu ve bir iktidar, bir siyasal hkmranlk oluturmak iin devredebilecek olduu eydir. (Foucault, 2003: 29). Foucaultnun iktidar anlay tek ynl bir kavrama deildir. Bu yzden de dier iktidar anlaylaryla karlatrdmzda Foucaultnun iktidar kavramnn dier tanmlamalardan ne denli farkl olduunu grebiliriz. Foucault iktidar kavramn aklarken bilgi ve iktidar arasndaki ilikiye vurgu yapar ve bu ilikiye dayal yaygn gr ters yz eder genelde bilgiyi biz, iktidar eliyle yapmak istediklerimizi yapabildiimiz ama o olmadan yapmak istediklerimizin hibirini yapamadmz bir balamda dnrz. Foucault bilginin bakalar zerine abanan bir iktidar olduunu, buna bal olarak da bakalarn tanmladn ne srer. Ona gre bilgi, zgrleimin nn keserek gzetlemeye, dzene sokmaya, disipline etmeye ynelik bir kip halini alr. (Sarup, 2004: 101) Buradan da anlalaca gibi iktidarla bilgi dolaysz olarak birbirlerini ierirler. Bilgiyi reten iktidardr. Ne egdml bir bilgi alan olmakszn herhangi bir iktidar ilikisi varolabilir, ne de iktidar ilikileri varsaymayan ve oluturmayan bir bilgi alannn varolabileceini kabul edebiliriz (Canpolat, 2003: 86). Dolaysyla bilgiiktidar hem bilgiyi hem de iktidar biimlendiren bir konuma gelmi olmaktadr. Bu balamda Foucaultya gre iktidar; kendi rgtlenmelerini kendi oluturan, g ilikilerini dntren, glendiren yada tersine eviren bir sre ve bu g ilikilerini etkili klan stratejiler olarak anlalmaldr. (Canpolat, 2003: 99) Foucault, iktidar incelemesinin nedeni olarak zneyi gsterir. Ona gre aratrmalarnn temel temas znedir. ktidarla olan ilgisi ise zneyi anlama abasnda bu kavram ara olarak kullanmasndan ibarettir. Foucault zne ve iktidar adl makalesinde (Foucault: 110) bu durumu yle anlatr; Geri iktidar sorununa epey bulam durumdaym. nsan znenin, bir yandan retim ve anlamlandrma ilikilerine girerken, br yandan ve ayn derecede, ok karmak bir nitelikte olan iktidar ilikilerine de girdiimi anlamam uzun srmemiti. Bana kalrsa, ekonomi tarihi ve kuram retim ilikileri asndan iyi bir arat. Linguistik ve gstergebilim ise anlamlandrma ilikilerini incelemenin aralarn sunuyordu. Ama iktidar ilikilerini
*

Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 10 incelememiz iin elimizde bir ara yoktu. Bir tek yasal modeller temelinde iktidar hakknda dnme yollarna, iktidar meru klan nedir? sorusuna bavurabilirdik. Ya da kuramsal modellere dayal iktidar hakknda dnme yollarna, yani devlet nedir? sorusuna bavurabilirdik. Bu yzden, bu tanmdan znenin dsallatrlmasn incelerken yararlanmak isteniyorsa, iktidar tanmnn boyutlarn geniletmek bir zorunluluktur. Anlalaca zere Foucault temelde zne ile ilgilenirken iktidar zneyi anlamann bir arac olarak incelemekteydi. Yani dsallatrlan zneyi incelemek iin kullanlan ara iktidardr. Ve zneyi incelemede ne kadar derine inilecekse iktidarn boyutlarn bir o kadar geniletmek gerekir. Foucault iktidarn ne bir kapasite ne de bir sahip olma olduunu ifade eder. ktidar ekonomiye kar ikincil bir konumda ya da onun hizmetinde olan bir ey de deildir. ktidar ilikilerinin egemenden yada devletten yaylmadn zellikle vurgular; ne de iktidar belli bir bireyin ya da snfn zel mlkiyetinde olan bir ey olarak kavramsallatrlabilir. Elde edilebilecek ya da gasp edilebilecek bir mal deildir iktidar, daha ok bir a nitelii tar; iplikleri her yere uzanr. Foucault herhangi bir iktidar zmlemesinin bilinteki niyet dzeyine younlamakla deil, iktidarn uygulanmas zerine younlaarak yaplmas gerektiini ne srer. Baka bir deyile, dikkatleri iktidar kimin elinde? ya da iktidar sahiplerinin niyetleri ve amalar nedir? gibi sorulardan iktidarn yol at sonulara bal znelerin oluum srelerine yneltir. (Sarup,2004:111-112) Buradan iktidar ilikilerine geecek olursak Foucault iktidar ilikilerini yle tanmlar: iktidar ilikileri iktisadi sreler, bilgi ilikileri, cinsel ilikiler gibi tipten ilikilerde dsallk konumunda deildir, onlarn iine ikindir. Bu teki ilikilerde olup biten ayrmlarn, eitsizliklerin, dengesizliklerin, dolaysz etkileri ve ters taraftan da, bu farkllamann i koullardrlar. G ilikilerinin yeri, sadece bir bastrma ya da elik etme rol oynayabilecekleri st yapsal kurumlar deildir; g ilikileri, iledikleri her yerde dolaysz olarak retici rol oynarlar. Foucault bir grmede; btn insan ilikilerinde, bu ister bir szl iletiim salama, ister bir ak ilikisi, ister kurumsal ya da ekonomik bir iliki sz konusu olsun iktidar hep vardr. Bu iktidar ilikileri hareketli ilikilerdir.. yani deiiklie urayabilirler, kesin ve deimez biimde verili deillerdir diyerek kendisiyle konuan renciye u rnei verir. benim daha yal sizin daha gen olmanz durumu, konuma ierisinde tersine dnebilir. Ve daha gen olduunuz iin nnzde ekingen duruma den ben olabilirim. (Akt: Canpolat, 2003: 99-100). Foucault iktidar ilikilerini incelerken direni biimlerinden de sz eder. Foucaultya gre iktidar ilikileri hem amasaldr, hem de znel deildirler. Ama ve hedef olmakszn iletilen iktidar yoktur, iktidarn aklsalln niteleyen taktiklerdir. Foucault nerde iktidar varsa orada direnme olduunu belirterek iktidar ilikilerinin var olmalarn bir direnme noktalar okluuna dayandrr. Ve bu noktalarn, iktidar ilikilerinde hasm, hedef yada dayanak rol oynadklarn syler. Foucaultnun bu direnme noktalar iktidar ann her yerinde bulunur ve kendiliinden sert, yalnz, planl, saldrgan, iddetli ya da tavizkar, katlmc ve kendini feda edici olabilirler. (Canpolat, 2003: 100) Foucaultya gre direni biimlerinin mcadeleleri bir iktidar kurumuna, gruba, elit kesime ya da snfa saldrmaktan ok, bir teknie, bir iktidar biimine saldrmaktr. Bu iktidar biimi kendini, bireyi kategorize eden dorudan gndelik yaamda geerli klar, ona kendi bireyselliinin damgasnn vurur, ona kendi kimliini takar, kendisinin kabul etmesi gereken bir hakikat yasas dayatr. Bu, bireyleri zne yapan bir iktidar biimidir. zne szcnn iki anlam vardr: denetimle ve bamllkla baka birilerine tabi, vicdan yada z biligisiyle kendi kimliine bal. Her iki anlam da zneye boyun ediren ve zneye tabi klan bir iktidar biimini akla getirir. (Foucault,199?:112) Foucault geleneksel olarak mcadele tipinden sz edilebileceinden bahseder: ya tahakkm biimlerine kar, ya bireyleri rettikleri rnlerden ayran smr biimlerine kar, ya da bireyi kendisine balayan ve bu ekilde dierlerine tabi klan duruma kar yrtlen mcadeleler (boyun emeye kar, znellik ve teslim alnma biimlerine kar mcadeleler) (Foucault,199?:112) Foucaultnun ilgisi boyun emeye kar olan mcadele biimlerine yneliktir. Foucault zneler zgr olmadka iktidar ilikilerinden sz edilemeyeceini belirtir. iki kiiden biri tamamen tekinin ynetiminde olur ve onun zerinde snrsz ve sonsuz bir iddet uygulayabilecei

Sosyoloji Notlar 11 nesnesi haline gelirse burada iktidar ilikileri olamaz. (Canpolat, 2003: 100) Foucault bu konuda zne ve iktidar makalesinde (:119) yle der: iktidarn uygulanmas bakalarnn eylemlerine gre pratikte gsterilen bir edim tarz olarak tanmlandnda, bu edimler insanlarn baka insanlar tarafndan ynetilmesiyle karakterize edildiinde nemli bir unsuru daha kapsar: zgrlk. ktidar yalnzca zgr zneler zerinde ve yalnzca onlar zgr olduklar srece uygulanr. Bununla kastettiimiz, eitli davran biimlerinin, eitli tehlikelerin, ve deiik tavrlarn benimsenebilecei bir ihtimaller alanyla yz yze bulunan bireysel ya da kolektif znelerdir. Belirleyici faktrlerin btn emdii yerde iktidar ilikisinden sz edilemez; klelik insann zincire baland zamanki bir iktidar ilikisi deildir. Sonu olarak birbirlerini dlayc birer nitelie sahip bulunan iktidar ile zgrln yz yze karlamalarnda vardr. Bu oyunda zgrlk, iktidarn uygulanmasnn koulu olarak grnebilir (yani ayn zamanda hem zgrlk iktidarn kullanlmas amacyla varolmas gerektiinden onun n koulunu, hem de boyun ememe ihtimali dnda iktidar fiziksel bir belirlenimle edeerli hale geleceinden onun srekli desteini oluturur). Ancak burada zgrln boyun emeyi reddetmesi ile iktidar arasndaki ilikiyi ayrmann mmkn olmadndan bahseder Foucault ve devam eder iktidarn can alc problemi gnll klelik deildir. ktidar ilikisinin znde yatan ve onu devaml kkrtan etken iradenin boyun emeyii ile zgrln uzlamaz niteliidir. zsel bir zgrlkten sz etmektense, bir ekimeden sz etmek ayn zamanda hem karlkl tevik etmeyi hem de mcadeleyi gerektiren bir ilikiden sz etmek, her iki taraf da felce uratan yz yze bir kapmadan ziyade srekli bir kkrtmadan sz etmek daha yerinde olur. Son olarak Foucaultya gre iktidar hem yaratr hem de bastrr. Yani iktidar gereklii retir. Foucault iktidar belirli bir toplumda ilan edilmemi, eitli toplumsal kurumlarda, ekonomik eitsizliklerde, dilde, bedenlerimizde yaayan atmalar kapsayan sessiz ve gizli bir i sava olarak tanmlar. (Canpolat, 2003: 101) Biyo-iktidar Foucault 18.yy boyunca baka bir iktidar teknolojisinin ortaya ktndan bahseder. Bu biyo-iktidardr. Foucaultya gre (2003: 248) ilkini dlamayan, disiplin tekniini dlamayan ama onu iine alan, onu ksmen deitiren ve zellikle, bir biimde onun iine yerleerek ve gerekten de nceden var olan bu disiplinci teknik sayesinde iyice yerleerek onu kullanacak olan bir iktidar teknolojisidir bu. Bu yeni teknik, disiplinci teknii ortadan kaldrmaz, nk ok basit olarak, disiplinci teknik baka bir dzeye aittir, baka bir lektedir. Baka bir dayanak yzeyi vardr ve ok baka aralardan yararlanrdisiplin, insanlarn okluunu ynetmeye alr yle ki bu okluk gzetlenecek, eitilecek, kullanlacak, belki de cezalandrlacak bireysel bedenlere dnebilmeli ve dnmelidir. Ve sonra, yerleen yeni teknoloji, insanlar asal olarak bedenlerden ibaret olduklar iin deil, tersine yaama zg ve doum, lm, retim, hastalk vesaire gibi sreler olan toplu srelerden etkilenen, global bir kitle oluturmas nedeniyle insanlarn okluuyla ilgilenir. Dolaysyla, artk mdahalenin alan bireyin davran biimleri olarak bu davran biimlerinin slah edilmesidir. Eski mdahale biiminin aralar, daraalar, kzgn kerpetenler, kaynar yalar vb. yerini dzenli etkinlikler, orta alma, sessizlik sayg ve iyi alkanlklara brakmtr. Ama itaatkar, kurallara, dzene ve kendini kuatan otoriteye boyun emi ve otoriteyi iselletirmi birey yaratmaktr. (Canpolat, 2003: 101) Biyo-iktidarn amac bireyleri normlara uymaya zorlayan ve onlar normalletiren bir toplum yaratmaktr. Bu da dpedz znenin yok olmas anlamna gelir. Biyo-iktidarn iki biimde gelitiinden bahseder Foucault; insan bedenine bir makine olarak yaklaan birinci biimi disiplinci bir iktidardr. Amac bedeni disipline etmek , yeteneklerini gelitirmek, ve ekonomik denetim sistemleriyle btnletirmektir. kinci biimiyse insan bedenine bir doal tr olarak yaklar ve nfuzu dzenleyici bir denetim zerinde younlar. Biyo-iktidar kapitalizmin gelimesinde vazgeilmez bir unsur ve olmazsa olmaz bir kouldur. (Canpolat, 2003: 102)

Sosyoloji Notlar 12 Biyo-iktidarn amacnn iki bileeninin olduundan bahseder Foucault; insann bedeni ve nfus iktisad olarak biyo-kapitalizm. Burada iki kutuplu bir stratejiye ulalr: beden zerine hizmet veren reme, doum, lm, salk dzeyi vb. sorunsallarla ilgilenen nfusun biyo-politii ve bedenin disipline edilii yeteneklerinin optimum hale getirilmesi ve iktisadi denetim sistemleriyle btnletirilmesiyle ilgili olan bedenin anatomo-politii. (Canpolat,2003: 102), Modern toplumlarn iktidar biimi olan biyoiktidarn snr lmdr. Bundan dolay yaama iktidar olarak tanmlanr. Hkmran ldrp, yaama izin veriyorken, biyo-iktidar tersine yaatmaktan lmeye izin vermekten oluuyordu. Biyo-iktidarn sonu ve snr lmd. Biyo-iktidarn lm zerinde ancak genel ve kresel istatistik olarak etkisi vardr. (Canpolat, 2003: 104) Anlalaca zere Biyo-iktidarn egemen olduu toplumda hapishane, okul, aile, ordu, akl hastanesi bireyi normalletiren ve retim srelerine uygun klan kurumlar olarak grlrler. Bu balamda Byk Kapatlmay dnrsek bu kapatmay gerekletiren iktidarn biyo-iktidar olduunu syleyebilir miyiz? Tam olarak deil. Tarihsel sreci gz nne alrsak ancak 18.yydan sonra biyo-iktidar varolmutur. Byk Kapatlma ise 17.yy sonlarnda balar. Bu adan Byk Kapatlmann ilk aamalarnda grlen disiplinci iktidardr. Fakat gnmz koullarna gelindiinde aslnda dnyann tamam Byk Kapatlma iindedir. Bu adan biyo-iktidarn gnmzn byk kapatlmasn oluturan iktidar biimi olduunu syleyebiliriz. imdi Byk Kapatlma kavramn inceleyelim. Byk Kapatlma Foucault 17. yy Avrupasnda ok nemli bir deiikliin meydana geldiinden bahseder. Bu deiim srecinin en nemli an ise Foucaultnun Deliliin Tarihi adl eserinde Byk Kapatlma diye adlandrd olaydr. 1656 ylnda Pariste Hopital General (genel hastane) adl bir kurum kurulmu ve birka ay gibi ksa bir sre ierisinde Paris nfusunun azmsanmayacak bir blm bu kurumda gz altna alnmtr. Ancak Foucaultya gre Hopital Generaln ileyii yada amac bakmndan hibir tbbi dnce yada amala ilikisi yoktur. Tersine, bu kurum o dnemde Fransada rgtlenmekte olan monarik ve burjuva dzeninin nemli bir paras hatta makamdr. (Keskin, 2000: 11) O zamanlarda Avrupann byk bir blmnde de bu tr kapatlmalar grlmektedir. Kapatlanlar deliler, hastalar, ecinseller ve fakirlerin oluturduu kark bir gruptur. Grupta ya bedensel zrller vardr (ve bu yzden alamazlar), ya da almak istemeyen sabit bir ii ve evi olmayan yersiz yurtsuz insanlar vardr. Foucault bylece kapatlmann ikili bir ilev yerine getirdiini syler: byle bir ekonomik kriz annda a kalan isiz ve aylak kesimin bakaldrmas tehlikesine karn gvenli bir nlem almak ve kapatlm olanlarn kriz getikten sonra ucuz ve kolayca denetlenebilir bir igc oluturmasn salamak. (Keskin, 2000: 12) Ancak bata ekonomik tasarruf amacyla kurulan bu kurumlar giderek ilevsiz, verimsiz ve zararl bir hale dnmlerdir. yle ki nceleri, aylak olan kesimi, yani almak istemeyen kesimi kartp i kollarnda kullanmak istemilerdir. Fakat bu gerekleememitir. Onlar slah etmeye harcadklar kaynak, ekonomiye katk yapmaktan ok zarar vermitir. Bylelikle isiz nfus giderek artmaya balamtr. Bu arada kurumda kalanlar ise yalnzca delilerdir. Bylece bu kurum akl hastanesi olarak karmza kmtr. Akl hastanesinin amac delilere boyun edirmek, daha sonra almaya zendirmek, ardndan da onlar altrmakt. Akl hastanesi, delileri ailedeki tahakkm kurgusuna benzer bir kurguda tutmay amalyordu. Deli uzun bir sre kk bir ocuk olarak bymeden kalyor ve bu dnem boyunca baba fikrini aklndan asla atamyordu. (Sarup, 2004: 95) Klasik dnemde yoksulluk, tembellik, kt alkanlklar ve delilik usd kaynakl eit birer su olarak birbirlerine karmt. Oysa 19.yya gelindiinde delilik toplumsal bir eksikliin gstergesi olarak snflandrlmaya baland. Deliler, toplum nnde deergesi gittike artan doktorlarn ellerine brakld. Bu anlamda, olguculuk ann akl hastanesi yalnzca serbest bir gzlem, tehis ve saaltm alan deildi....Ne var ki 19. yyda us ile usd arasndaki diyalog koptu. Artk yalnzca usun delilik

Sosyoloji Notlar 13 stne yapt monologlar sz konusuydu. Foucault usun kard bir takm boyutlar olduunu yada baka trl sylersek deliliin de bir bilgelik olabileceini ileri srer. (Sarup, 2004: 96) Deliliin bilgelik mi yoksa bilgeliin delilik mi olduu konusunda daha nce bir deneme yazan Erasmus bu durumda Foucaultnun bilgeliin delilik olduu dncesine kaynak olabilir. Akl hastanesinden baka hapishaneler ve klinikler (ki Foucault bunlarn hepsinin douu hakknda eserler yazmtr) de modern kapatma kurumlar olarak karmza kmtr. Foucaultnun dikkat ektii zere bu kurumlar 17. yya kadar grlmemitir. Foucaultya gre hapishanenin ilevi suu slah etmek deil, suu sorunsallatrarak sua eimlilik ad verilen bir znel deneyim kurmak ve iyi ocuklar bu yeni ve bilimsel olarak tanmlanm deneyimin ierimledii normlara gre koullandrmaktr. Foucault 19.yy Avrupasna zg bu disiplinci topyann eksiksiz biimini ngiliz filozof Jeremy Benthamn ideal hapishane olarak tasarlad panopticon kavramnda bulduunu syler. Panopticon; halka biimli bir binadr, ortasnda bir avlu ve avlunun ortasnda bir kule vardr. Halka, hem ieriye hem de darya bakan hcrelere blnmtr. Bu kk hcrelerin her birinde, kurumun hedeflerine uygun olarak, yaz yazmay renen bir ocuk, alan bir ii, slah edilen bir mahkum, delilii yaayan bir deli vardr. Merkezi kulede bir gzetmen vardr. Her hcre hem ieri hem de darya baktndan gzetmenin bak tm hcreyi kat edebilir. Hibir karanlk nokta yoktur ve sonu olarak bireyin yapt her ey bir gzetmenin bakna aktr; bu gzetmen kendisinin her eyi grebilecei, buna karlk kendisini kimsenin gremeyecei ekilde panjurlar, yar ak blme pencereleri arasndan gzlemde bulunur. Benthama gre bu kk ve harikulade mimari kurnazl bir dizi kurum kullanabilir. Panopticon, aslnda bir toplum ve iktidar trnn topyasdr. (Akt: Keskin, 2000: 18)

Foucaultya gre panopticon disiplinin mahkumlar tarafndan iselletirilmesidir. nk ne zaman izlendiklerini ya da gzlendiklerini bilmedikleri iin her zaman sanki gzleniyormu gibi davranmak zorundadrlar. Panopticon ilkesinin hapishane dnda baka kurumlar tarafndan da uygulanmasyla birlikte iktidar son derece ekonomik, verimli ve etkili bir ekilde toplumu disiplin altna alr. Hapishane gibi srekli gzetim ve denetim zerine kururlu bir kurumun tm grnr baarszlklarna ramen srarla muhafaza edilmesinin ve benzeri kurumlarn hapishanenin disiplin tekniklerini izlemesinin nedeni de bu ince disiplin tekniinin, bu mikro-mekanizmann gelitirilmesine hizmet eden bir laboratuar ilevi grmesidir.

Sosyoloji Notlar 14 Kapitalizmin ve burjuvazinin ihtiya duyduu ya da kapitalist sistemin gerek karlarnn bulduu ey deliler, hastalar ve sua eilimlilerin dlanp kapatlmas ve srekli gzetim altnda bulundurulmas deil; bu tr bir kapatmann kulland teknikler ve prosedrlerdir. (Keskin, 2000: 18) Foucaultya gre panopticonun en nemli sonucu orada kalan kiide iktidarn otomatik ileyiini garanti altna alan bir bilinli ve srekli grnrlk durumu yaratmasdr. Ama eyleri gzetlemenin fiili olarak sreksiz olsa bile yaratt etki bakmndan daimi olmasn salayacak biimde, iktidarn kusursuzlatrlmasnn iktidarn fiilen uygulanmasn gereksizletirecek biimde, bu mimari aygtn onu uygulayan kiiden bamsz bir iktidar ilikisi yaratacak ve bu ilikiyi srdrecek bir makine olmasn salayacak biimde; ksacas burada kalanlarn bizzat tayclar olduklar bir iktidar iinde zapt edilmelerini salayacak biimde dzenlemekti (Megill,1998:358) Grld gibi panopticon iktidarn gz olarak karmza kmaktadr. Btn yaptklarmz gzleyen koskoca bir gz. Foucaultnun deyimiyle dnya bir akl hastanesiyse bu kurumun ileyii elbette panopticon tarz bir yap olabilir. Foucaultya gre hepimiz disipliner sistemler ierisinde zapt edilmi durumdayzdr. Ona gre bu sistemler burjuva toplumunun her yannda vardr ve biz farknda olmadan davranlarmz kontrol ederler. Bunlarn ileyii ondaki kadar belirgin olmasa da Benthamn panopticonuna benzeyen bir gzlem, gzetleme ve denetleme rejimine baldr. Modern toplumda her trl disiplin uygulamas Foucaultya gre bakn oyunu sayesinde mecbur eden bir mekanizmay n gerektirir. Bu disipliner iktidar grnmezlii sayesinde uygulanr; ama ayn zamanda uyguland kiilere bir mecburilik etkisi de yaratr (Megill, 1998: 358). Bunlarn stne Foucaultnun dnyann bir akl hastanesi olduu rneini vermek byk kapatlmann gnmzde de devam ettiini anlatmak bakmndan anlaml olacaktr; Gnmzde dnya hastane modeline gre evirilme yolundadr ve ynetim bir tedavi ilevi edinmektedir. Yneticilerin ilevi hakiki bir toplumsal ortopediye uygun olarak bireyleri gelime srecine uyarlamaktadr..Dnya, yneticileri psikologlar ve halk da hastalar olan byk bir tmarhanedir. Geen her gnle birlikte, kriminologlar, psikiyatrlar ve insann zihinsel davrann inceleyen herkesin oynad rol bymektedir. Bu nedenle siyasi iktidar yeni bir ilev edinmek zeredir, bu ilev de tedavi ediciliktir. (Foucault, 2000:130-131) Deerlendirme Foucaultnun sosyal bilimlerde ok nemli bir yeri vardr. Yapsalcln en nemli isimlerinden biri olarak grlse de; kendisine byle diyenleri ar bir dille eletirmitir. Foucaultnun tartmalarndaki temel ilgi alan znedir. Aslnda ortada grlen iktidar kavramdr. Fakat daha nce de belirttiimiz gibi iktidar kavram Foucaultya gre dsallatrlan zneyi incelemek amacyla kullanlan bir aratr. Dikkat edersek btn zmlemelerinde iktidar vardr ama varl zgr znenin varlna baldr. Yani aralarnda ikili bir iliki sz konusudur. znenin olduu her yerde bir iktidar vardr, iktidarn olduu her yerde ise zne. Sonu olarak; znel deneyimi aklamak iin znenin deil, o deneyimi kuran sylem ile sylemin karlkl ve kanlmaz bir iliki iinde olduu iktidar sistemlerinin analizini yapmak gerektiini gsteren Foucault, bir yandan iktidar ile zne arasndaki ayrlamaz ilikinin altnn izmi, bir yandan da znel deneyimin kurulmasnda insan bilimlerinin oynad rol ortaya kararak ok gl bir bilim eletirisi getirmitir. (Keskin, 2000: 10)
Kaynaka CANPOLAT, Nesrin (2003) Michel Foucault Kadife Karanlk ierisinde, Su yay., stanbul FOUCAULT, Michel (199?) zne ve ktidar Edebiyat Eletiri Dergisi, ev. O.Aknhay , yl ve say bilinmiyor. FOUCAULT, Michel (2000) Byk Kapatlma ev: F. Keskin, Ayrnt yay, stanbul FOUCAULT, Michel (2003a) Toplumu Savunmak Gerekir ev: .Akta, YKY, stanbul FOUCAULT, Michel (2003b) ktidarn Gz ev: F. Keskin, Ayrnt yay, stanbul KESKN, Ferda (2000) Byk Kapatlma ya nsz Ayrnt yay, stanbul MEGILL, Alan (1998) Arln Peygamberleri ev:T.Birkan, Bilim ve Sanat Yay, Ankara SARUP, Madan (2004) Post-yapsalclk ve Post-modernizm ev.A.Gl, Bilim ve Sanat Yay, Ankara

Sosyoloji Notlar 15

PIERRE BOURDIEUNN TEMEL KAVRAMLARINA GR


Cihad zsz* Eer sosyolog her zaman biraz rahatszlk veriyorsa, bunun nedeni, bilinsiz kalnmas yelenen eylerin bilincine varmaya zorlamasdr." Pierre Bourdieu Metodolojisi Genel olarak var olan kabullere ynelik eletiriler ieren Bourdieu metodolojisi, z olarak, kendi saha almalar srasnda ekillenmitir (kendi ifadesiyle, metot ona kavramlar dayatmtr). Ampirik aratrmadan yoksun teori botur, teoriden yoksun ampirik aratrma krdr" sznden hareketle almalarn ekillendiren Bourdienn eletirileri yap-eylem, makro-mikro ve metodolojizmteorisizm ayrmlarna yneliktir. Metodolojizm, yntem zerine dnmn, bilimsel almada etkin kullanmndan ayrlmas ve yntemi yntem iin gelitirmek eklinde tanmlanabilir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 33). Yntembilimin bu ekilde nesneden kopartlp kuramsal inann temeline yerletirilmesi, teknik bir indirgemecilik olarak karmza kmaktadr. Yntembilimi baat bir konuma yerletiren bylesi bir fetiizm, nceden ina edilmi nesneleri bilim kisvesine brndrmeye mahkumdur ve bilimsel bir miyoplua dme tehlikesini beraberinde getirir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 33). Bourdieu kuram ve metodolojinin i ie bir sre olduunu sklkla vurgular. Ona gre kuram, pratii olduu gibi ynlendiren bir sre deildir. Bourdieu, ampirik almann btn pratik dayatmalaryla ve gereklikleriyle ban koparm bylesi bir gsterii kuramla uramaz. Onun kavramlarla ilikisi pragmatik bir ilikidir: onlara sorunlar zmeye yardm eden bir alet kutusu (Wittgenstein) muamelesi yapar (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 35). Bourdieu kuram ve pratii nermeler ve ampirik rneklerle ekillendirdii iin snrsz bir kavram evrenine de sebep olmaz. Bu anlamda her konuyu kendi balamnda aratrmak, (pratiin ve kavramlarn da bu balamda ekillenmesi) Bourdieunn aratrma ve makalelerinin tutarllnn kant niteliindedir. Burada bahsettiimiz, teori ve pratik arasndaki dnl metot, Bourdieunn yaklamnn reflexivity zelliine denk der. Reflexivity kavram Bourdieuda, hem dnmsellik, hem de dnmsellik anlamlarna denk der (Wallace ve Wolf, 2004: 135). Bu dnmsellik/dnmsellik yapbozum ile evrensellik, akl ile grelilik arasnda uzlama salayacak tarihselci bir aklclk kurmaya ve bilimsel doruya bu yolla ulamaya olanak tanr. Bourdieu, bir yandan, Habermas gibi bilimsel doruluun olaslna ve gerekliliine inanr. Ama Frankfurt Okulunun kuramcsna
*

Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 16 kar, akl, bilincin ve dilin tarih tesi yaplar zerine kurma tasarsnn, felsefenin ve tarihsel bilimlerin kurtulmas gereken aknc bir yanlsamann bir paras olduunu savunur. Bu balamda Derrida ve Foucaultnun yapbozumcu tavrna yaknlaan Bourdieu, bu srete bilimin iktidar alanna girmemesi gerektiini savunur. Son derece siyasi bir eylem olan bilim, kendi siyasetini (bilgisini) toplumun siyasetiyle kartrd takdirde (iktidar) bilimsel alann tarihsel olarak kurulmu zerkliini deersiz klm olur. Bourdieu bu noktada post-yapsalclktan ayrlr: Yapbozum, kendi kendisini yapbozuma uratsayd kendi tarihsel olaslk koullarn kefederdi ve kendisinin de entelektel evrenin toplumsal yapsnda kk salm aklc diyalog ve doruluk ltleri varsaydn kabul etmek zorunda kalrd der (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 41). Dnmsellik*, bireysel olandaki toplumsal, mahremin altnda gizlenen gayri ahsiyi, zelin en derinine gmlm evrenseli kefettirerek bizi bylesi yanlsamalardan kurtaran eydir. Bu anlamda, nemli olduu halde dnmselliin kullanlmamasnn temel sebebi toplumsaldr, yani entelektelin kendisini sorgulamaktan kanmasndan kaynaklanr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 40). Bu nokta Bourdieunn nesneyi aratran zne iin bitii roln farkl bir tanm gibidir. Bourdieu nesneyi ele alan ya da inceledii eyi nesneletiren znenin, kendisini ne derece nesneletirdii sorusu zerinde srarla durur. Burada temel olarak etnograflar ele alan Bourdieu iin; (Barnardn szleriyle) gzlemcinin konumunu, ina edilen nesneyle ayn eletirel zmlemeye tabi tutmak daha nemlidir (Akt: Bourdieu ve Wacquant, 2003: 29). Aratrmacnn yanllk problemi tam da burada doan ayr bir problemdir. Kiisel, akademik ve entelektalist yanllk olarak ayrlan bu yanllk, srasyla kiisel kkene(snf, cinsiyet vb.), entelektel ya da iktidar alannn sunduu konuma ve son olarak da dnyay pratik zmler gerektiren somut bir sorunlar btn gibi alglamaktan ok, gsteri gibi alglamaya iten yanllklardr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 37). Bourdieu bu konuyla ilgili olarak; Baz sosyoloji almalarn okurken beni zen ey, toplumsal dnyay nesneletirmeyi meslek edinenlerin, kendi kendilerini nesneletirme yeteneini ok ender olarak gstermeleri ve grnrde bilimsel olan sylemlerinin nesneden ok, nesneyle ilikilerini anlattn bilmemeleridir demektedir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 53). Ksaca; sosyolojik sylemin en nemli zorluklarndan birisi, nesneletirme aamasnda bireyin deer yarglarndan ve zerine konutuu eye deer ykleme huyundan arnabilmesidir. Bir sosyolog, rnein din veya devletle ilgili bir sylem gelitirecei zaman ona deer yklememeye zen gstermelidir. Yani; onun ne deerde olduunu deil, ne olduunu belirtmeye almaldr. Kendi metodolojisinin snrlarn bu ekilde izen Bourdieu, eletirdii ya da kendisini eletiren dnrlerden ayrld noktay da bu snrlar dahilinde sunar; tarihsellik olmadan sosyoloji, sosyolojik bak olmadan tarih yaplamayacan ileri sren Bourdieu, kendisinin ada toplumlarn zgl niteliklerinin tarihsel bir zmlemesi zerine kurulu genel bir antropoloji kurma giriimi grd yerde, dier dnrlerin sadece -zellikle eitim sistemi ve kltr zerine- siyasal savlar grdn syler (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 156). Bourdieu bu sosyal bilim anlayn ekillendirirken Husserl, Heidegger ve Merleau-Pontynin fenomenolojileri kadar Wittgensteinn ikinci dnem felsefesinden de yararlanm, Descartes varlkbilimin ikiliklerini -beden ile zihin, anlama ile duyarllk, zne ile nesne, kendinde ile kendi iin- reddetmitir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 29). Sosyal bilimin has nesnesi, ne tm metodolojik bireyciler tarafndan naif bir biimde temel gereklik olarak kutsanan o en gerek varlk olan bireydir, ne somut bireyler kmesi olarak gruplardr; tarihsel eylemin iki gereklemesi arasndaki ilikidir, bu ilikiden doan her eydir, yani alglanan ve takdir edilen gereklikler eklinde kendini gsteren alanlar, toplumsal temsiller ve pratiklerdir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 117).
*

Reflexivity kavram iki anlama gelse de Trke kaynaklarda srekli olarak dnmsellik olarak

zikredilmektedir

Sosyoloji Notlar 17 Bourdieu genelde sosyal bilimlerin, zelde ise sosyolojinin (etik davranmas gerektiine inanr, ama) ilerlemi toplumlara bir ahlak felsefesi salayabileceine inanmaz. Sosyolojinin, ahlaki eylemin pratikte nasl harekete geirilebileceini sylemesi gerektiini, ne ynde olmas gerektiini syleyemeyeceini ileri srer (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 43). Bourdieunn sosyolojiye (ya da sosyal bilimlere) bitii bu dnmsel rol, basite felsefeyi estetize etme abas deil, eyleme geii mmkn klma abasdr. Sk sk yanl yorumlara maruz kalan ifadelerinden yola karak, sosyal bilimleri felsefenin yerine gz dikmi bir disiplin olarak grenlere de yle seslenmektedir; Eer sosyal bilimler felsefe iin bir tehdit oluturuyorsa, bu, sanld gibi o zamana dek felsefenin tekeline ald alanlara el koyduu iin deildir. Daha ok, (sessizce ya da aka) profesyonel felsefecinin makamnda ve duruunda sze dklmeden kaytl olan eyin tam kart (tarihselci, yine de aklc) bir felsefeye kalktklar iindir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 154). Bourdieu, ok yakn grnd etnometodoloji ve Garfinkelle ayr dt noktay ise u ekilde tanmlar; etnometodoloji, pozitivizmin mutlak kabullerini reddedip, istatistiin karsna video kaydn koyarak nesnelliin snrlarn genilettiine inanr, ancak hala kesmeden kaydettii kaydn izdii snrlar dahilinde deerlendirme yapmakta, bu anlamda kendisi dndaki baz gereklerin n-inasn yine kabullenmi olmaktadr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 58). leride ayrntl olarak greceimiz sermaye ve alan ilikileri her kaytta, ilk elde ak ak grnmeyebilir. Bu anlamda etnometodoloji tarihsellikten kk bir kopu sergileyip, o anki ilikilere odaklanr. Oysa tarihsellik Bourdieu iin nemli bir ayrntdr, bir ilikiler andaki anlamlar, ancak o ilikinin tarihsel sre ierisinde kazand ekiller bilinirse, konuyla ilgili her trl bilgiye sahip olunursa doru anlalabilir. Tmyle sra d olan bu dnce biimi, klasik nesnelliin mutlak savlarnn braklmas sonucunu dourur ama bu, klasik nesnellii grecelie terk etmez: Gerekten de, bilimsel znenin ve nesnesinin olaslk koullar bir btndr ve bilimsel znelerin toplumsal retim koullarna ilikin bilgide salanan her ilerleme, bilimsel nesnenin daha ok tannmasn salar ve bunun tersi de geerlidir. Aratrmann, konu olarak kendine bilimsel alan, daha ak bir anlatmla bilimsel bilginin gerek znesini setii durumlarda buna yeterince tank olunur (Bourdieu, 1999: 319). Bourdieunn Alan-Sermaye Sistemi Bourdieu, snflar aras ilikileri, Marxta olduu gibi salt ekonomik veya salt ideolojik olarak ele almaz. Dnen politika anlayn ve politikadan kaynaklanan g ilikilerini ele ald bu durum, fikirlerindeki Weber etkisini gstermektedir (ki bu etkiyi dolayl olsa da kendisi de kabul eder). Bourdieu snflar arasndaki atmay aklayabilmek iin atma alanlar belirler. Bu alanlar mevkiler aras ilikilerden oluur ve gce gre ekillenirler. Bu gcn dalm da sermayelerin dalmna gre deiir. Sermayeler ekonomik, toplumsal, kltrel ve simgesel olmak zere 3(+1) farkl balkta ele alnrlar. z olarak ekonomik sermaye, ekonomik kaynaklar anlamna gelir. Toplumsal sermaye, toplum ierisindeki ilikiler btnn yanstr. Kltrel sermaye ise eitim yoluyla renilmi tm kabulleri, davran kalplarn, ksacas toplumun zn ierir. Simgesel sermaye; her sermayenin ierisinde grlebilecek, sahip olunan simgesel deerler btndr. Dier sermaye tiplerinin herhangi birinin, alg kategorileriyle kavrandnda brnd biimdir. Bir toplumda ekonomik karlar (illusio) nemli konuma gelmiken, bir dier toplumda kltrel karlar baat nem kazanabilir. Bu durum simgesel sermayenin, iddete dnmesi noktasnda da farkllklar dourur; yani simgesel iddetin boyutunu da belirler. Tm bu dinamikler araclyla ekillenen sistemin yeniden retimini salayan dinamik ise habitustur. Tm bu kavramlar Bourdieunn kendi tanmlaryla ele alalm. Alan ve Habitus Bourdieu, alan kavramnn daha iyi anlalabilmesi iin oyun metaforunu kullanr. Bir oyunda; oyuncular, onlarn yatrmlar, kar amalar, stratejileri, aka

Sosyoloji Notlar 18 ifade edilmeyen kurallar (doxa), herkesin sahip olduu kartlar vardr. Oyuncular, toplumdaki eyleyiciler, yani genel anlamda toplumdur. Yatrmlar, oyun sonundaki beklentilerini (illusio, yani karlarn) salamaya ynelik olarak riske attklar sermaye paralardr. Asl sermaye ise, her oyuncunun ellerinde bulundurduklar kartlardr. Alan bu oyunun oynand yerdir ve kiilerin sermayesine gre alandaki g arl, kazanma/kaybetme ans farkllk gsterir. Oyun srasnda oyuncularn gelitirdikleri stratejiler ise habitus kavramna denk der. Bu stratejiler, baarya gtren belli formller deil, sre ierisinde ekillenen yatknlklardr.* Daha z olarak bir alan, baz iktidar (ya da sermaye) biimlerine gml konumlar arasndaki tarihsel nesnel bantlar btnnden ibarettir. Bir alan tpk manyetik bir alan gibi, nesnel kuvvetlerin yaplanm bir sistemidir; buraya dahil olan btn eyleyici ve nesnelere dayatabildii zgl bir arlk merkeziyle donanm, bantsal bir konfigrasyondur. Bir alan ayn zamanda bir atma ve rekabet mekandr, bu bir sava alan analojisidir, bu savaa katlanlar, bu alanda etkili olan zgl sermaye tr -sanatsal alanda kltrel yetke, bilimsel alanda bilimsel yetke, dinsel alanda papazlarn yetkesi vs.- zerinde tekel kurma ve iktidar alannda farkl yetke biimleri arasndaki dnm oranlarna ve hiyerariye karar verme gcn elde etme amacyla birbirleriyle rekabet etmektedirler (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 25-26). Sosyal alanlar iinde yaratlan etkiler, ne rastgele eylemlerin aritmetik toplam ne de ortak bir plann btnlemi sonucudur. Sosyal bir aralkta meydana gelen (yukarda da bahsettiimiz) rekabet tarafndan retilirler. Bu aralk, rekabetin genel eilimlerini etkiler. Bu eilimler, temel hukukunu oluturduklar oyunun yapsnn iine yazlm olan varsaymlara (iki alan arasndaki ilikilere) baldr (Bourdieu, 2005: 61). Bourdieu bir alann oluumunu evrede ele alr. Bu evre srasyla; zerkliin kazanlmas, ikici yapnn ortaya kmas ve simgesel sermayenin oluumudur. Sanatn Kurallar (1999) yaptnda, yaznsal alann oluumu rneinden yola karak, alann oluumunu salayan evreleri ayrntl olarak aklar. zerkliin kazanlmas, bir anlamda iinde bulunulan alana direni gstermektir. Bu direni sayesinde iki cephesi bulunan bir atma doar ve kendi alanna sahip olan (rnein yaznsal) alan, kendi sermayesini oluturarak, oluumunu tamamlar. Bu sre, habitusun olumas ve bu sayede alann kendisini srekli yeniden retmesiyle devam eder. Bu noktada habitus kavramna aklk getirmeye alalm. Habitus, ne tam anlamyla bireyseldir, ne de davranlar tek bana belirler; eyleyicilerin iinde ileyen yaplandrc bir mekanizmadr, ok eitli durumlarla baa kmay salayan bir strateji retme ilkesidir (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 27). Baka bir deyile habitus; toplumsal eyleyicilerin, tam anlamyla aklc olmadan, yani davranlarn sahip olduklar aralarn verimliliini azamiye kartacak ekilde dzenlemeden ya da daha basiti, hesap yapmadan, hedeflerini aka ortaya koymadan ve bunlara ulamak iin sahip olduklar aralar aka birletirmeden, ksacas planlar, tasarlar yapmadan, makul olduklarn, deli olmadklarn, lgnlklar yapmadklarn aklamak iin varsaymak gereken eydir. Bu anlamda habitus bir eyleyici iin kader deil, karlalan yeni deneyimlerle srekli gelien/deien bir yatknlklar btndr (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 121 ve 125). Habitus kavramnn ilevlerinden biri de zel bir eyleyicinin ya da bir eyleyiciler snfnn pratikleriyle mallarn/varlklarn birletiren slup birliini aktarabilmektir. Habitus, bir konumun ikin ve bantsal zelliklerini birliki (niter) bir yaam stilinde, yani insanlarn, mallarn/varlklarn, pratiklerin tercihindeki birliki bir btnde dile getiren can verici ve birletirici kkendir (Bourdieu, 1995a; 23). Tm bu sylediklerimiz nda alan ve habitus arasndaki banty daha net grebiliriz. Alan, varln srdrmek iin habitusu ekillendirir. nk bir alan, yeniden retimini salayacak eyleyicilere ihtiya duyar ve bu eyleyiciler habitusun varl sayesinde etkin olurlar. Bu anlamda, habitus yeniden retimi salayarak alann

Alan-oyun benzetmesinin daha ayrntl bir zmlemesi iin; Bourdieu ve Wacquant, 2003: 82-83.

Sosyoloji Notlar 19 varolmasnda etken rol oynar. Bu durum habitus ve alann birbirine ne kadar bal olduunu bize kantlar. Sermaye ve Simgesel iddet Bourdieu, alan ierisindeki hakimiyet abas srasnda elde edilmeye allan sermaye tipleri belirler. Bunlar ekonomik, toplumsal ve kltrel sermayelerdir. Dnr daha ok kltrel sermaye zerinden aklama yoluna gider. Ekonomik sermaye, salt ekonomik kaynaklarn elde bulundurulmas anlamna gelir. Toplumsal sermaye ise bir eyleyicinin iinde bulunduu alanda sahip olduu iliki ana gnderme yapar. Bourdieunn almalarnda ok temel bir yeri olan kltrel sermaye, bir alanda gc elinde bulunduranlarn (bugnk anlamyla devletin) eitim yoluyla ailelere ve dolaysyla bireylere alad yapdr. Bu anlamda Bourdieu okullar ok baat bir konuma yerletirir. Eitim sistemi ounlukla sekinlerin baarl olduu bir dzen dayatr, sekin olmayan aileler ise bu eitim sisteminde baarnn art olduuna inanm olarak (yani habitus edinmi olarak) srete yer alr ve sistemin yeniden retimini salarlar. Ailelerin ocuklarna miras brakt, (habitusu ekillendiren) bu kabuller o toplumun kltrel sermayesi haline gelmitir. Bourdieu okul kurumunun ilevini daha iyi anlatabilmek iin fiziki Maxwellin cin varsaymn kullanr. Maxwell ikinci termodinamik yasasnn askya alnabilmesi iin cin imgesini ortaya atar. O, az ya da ok scak, yani az ya da ok hareketli tanecikler arasnda bir cin olduunu hayal eder. Bu cin tanecikleri ayrr, en hzllarn ss artan bir kaba, en yavalarn da ss azalan bir kaba atar. Bunu yaparken de, baka trl yapldnda ortadan kalkacak olan farkll, dzeni korumu olur. Okul sistemi de Maxwellin cini gibi, miras yoluyla kltrel sermayeye sahip olanlar (sekinleri), bu sermayeden yoksun olanlardan ayrr. Yetenek farkllklar ise, miras alnan kltrel sermayeye gre oluan toplumsal farkllklardan ayrlamayacandan, bylece eskiden var olan toplumsal farkllklar ayakta tutar (Bourdieu, 1995a: 40-41). Tam bu noktada simgesel sermaye kavram devreye girer. Devlet (bu rnek zerinden devam edecek olursak) yeniden retimini salamak iin, fiziksel iddet iermeyen bir bask unsuru kullanr. Simgesel iddet, bir toplumsal eyleyici zerinde kendi su ortaklyla uygulanan iddet biimidir (buradaki su ortakl habitus kavramn aklar) (Bourdieu ve Wacquant, 2003: 166). Simgesel iddetin bir dier zellii de egemenlik ve boyun eme ilikilerinin sevgi ilikilerine, iktidarn karizmaya ya da duygusal bir honutluk yaratabilecek bir cazibeye dnmesidir. Borcun kabul minnete, bu cmerte edimi gerekletirene kar kalc bir duyguya (habitusa) dnr (Bourdieu, 1995a: 187). Bu kabul ettirme srecinde devletin elinde bulundurduu bask aralar simgesel sermayedir ve kltrel sermaye zerinden ilemektedir. Farkl bir alanda, (rnein din alannda) simgesel sermayenin ierii farkl bir boyut kazanacak, ancak simgesel iddeti salamas balamnda yine ayn ilevi grecektir. Daha keskin bir ifadeyle, simgesel sermaye iindeki kartlklar ya da blnmeler araclyla alglandnda, her trden sermayenin ald biimdir (Bourdieu, 1995a: 116-117). nk srekli olarak kartlklar dayatarak simgesel iddeti tevik eder.* Gnmzde simgesel iddetin en nemli dinamiklerinden birisi de televizyondur. Bourdieu iin de ok nemli bir konu olan televizyon, sekinlerin, ynetenlerin veya hakim snfn kendi lehlerinde kamuoyu oluturmalar asndan nemli bir iddet aracdr. Bourdieu bu ekilde olumu olan kamuoyunun ne derece var olduunu da ayrca tartr. Televizyon ve Kamuoyu zerine Televizyon kanallarnn kimlerin elinde olduu ve kanallar elinde bulunduran kiilerin iktidarla olan ilikileri Bourdieunn zerinde nemle durduu konulardandr. Simgesel iddet uygulamak iin kullanlan televizyon kanallarna konuk olun (szde)
*

Dilin simgesel iddet arac olarak kullanlmas konusunda ayrntl bir zmleme iin; Bourdieu ve Wacquant, 2003: 135-147

Sosyoloji Notlar 20 aydnlar ve kendi deyimiyle fast-thinkerlar, ne yaptklarn sorgulamalar konusunda uyarr. nk Bourdieu, (Eletirel Okulun kulland anlamda) kltr endstrisinden kurtulmann yolunun kendisini her trl ballktan kurtarm bir sosyolojiyle mmkn olacan syler. Kendisi de bu konudaki grlerini profesrlk yapt niversitenin kanalnda, kendi belirledii bir formatta sunar (Daha sonra Televizyon zerine adyla baslacak olan ve televizyondan yaynlanan dersler kapsamnda). Burada gstermeye alt ey, kendisinin insiyatif koyabildii bir kanalda, istediini syleyebildii, ancak belli bal zenginlerin elinde bulunan kanallara (ayet durumun farknda olmadan) klmsa, insiyatifin kaybolaca ve orada bulunan dnrn fastthinker konumuna deceidir. Fast-thinkerlar, Bourdieunn tanmlamasyla, istenilen konuda istenilen eyleri akademik bir slupla syleyen ve medya tarafndan sklkla tercih edilen popler (szde) akademisyenlerdir. Bu yolla simgesel iddetin yeniden retildiini ve bu iddet biiminin ona maruz kalanlarn ve ayn zamanda da, ou kez onu uygulayanlarn sessiz su ortaklyla ve her iki tarafn da onu uyguladklar ya da ona maruz kaldklarnn bilincinde olmadklar lde uygulanan bir iddet biimi olduunu syler (Bourdieu, 1997: 21-22). Televizyon zerine eserinde Bourdieu, gnmz televizyon ve gazete haberciliinin, birbirinden farkl davranabilme, ya da ayn haberi en nce verebilme hrsnn, zamanla btn habercileri ayn hale getirdiini anlatr. Haber bltenlerinde, aslnda konuulmas gerekenin deil de, yukardan gsterilmesi istenenin gsterildii ve geitirme haberlerle gndemin srekli bulanklatrld konularna deiniyor. Bourdieu bu haberlere konu ya da nayak olan aydnlar dzene ballar olarak tanmlar. Bu dzene ballar ounlukla eski modele gre eletirenler (ya da yalnzca solcular) olarak yaamay srdrrler (Bourdieu, 2006: 68). Bourdieu tm bu tekdzelikten kurtulmak iin aydnlarn kurtarc olabileceini, ancak pazarn gleriyle su ortakl ve ibirliinden kaabildikleri takdirde bunu baarabileceklerini syler. Kendisinin de bu konuda bir direni oluturmaya altn syler (2006: 68-69). Kamuoyuyla ilgili olarak da Bourdieunn gr hayli serttir. Kamuoyu yoktur makalesinde dile getirdii ey temel olarak kamuoyu yoklamalarnn kat bir zmlemeye tabi tutulmas gerektiidir. Kamuoyu yoklamalar cevap yok yantn verenleri yok sayan, sonular sadece soruya cevap veren katlmclar zerinden deerlendirilen, cevap klarnda keyfi dzenlemeler yaplan ve katlmclar beklemedikleri ve belki de istemedikleri sorular cevaplamaya zorlayan (bu anlamda ahlaki olarak sorgulanmas gereken) bir yapya sahiptir (Bourdieu, 1995b: 177-181). Ayrca Bourdieu, kendi aratrmalarndan elde ettii verilerle, kamuoyu yoklamalarna cevap yok cevabn veren kesimin, genel seimlerde sandk bana gitme konusunda en yksek yzdeye sahip olan kesim olduunun altn izer (1995a: 18). Bourdieu; bireylerin farkl eitim, gelir vb. zelliklere sahip olduklar halde, anketlerde veya sandk banda ayn sz hakkna sahip olmalarnn, sonulara nasl etki edeceinin nemli bir sorun olduu ve bu haliyle kabul edilmi bir kamuoyunun var olmadn iddia etmektedir; Ben sadece, kamuoyu yoklamalar yapanlar ya da bu yoklamalarn sonularn kullananlar tarafndan st kapal bir biimde benimsenen kabul erevesindeki kamuoyu, bu kamuoyu yoktur, diyorum (1995b: 188). Sonu Pierre Bourdieu, ortaya att kavramlarla sosyal bilimlerin her alannda kullanlabilecek bir ereve izmitir. Kendisinin de ifade ettii gibi bu kavramlarn hepsi, yapt saha aratrmalar srasnda, aratrma kendisine dayatt iin domu kavramlardr. Ampirik aratrmadan yoksun teorinin bo, teoriden yoksun ampirik aratrmann kr olduunu syleyen Bourdieunn genelde sosyal bilim, zelde sosyoloji anlay dnmsel ve dnmsel (reflexive) olarak, metot-teori arasnda bir sreci nerir. Bu anlayla ortaya koyduu alan, sermaye, simgesel iddet, habitus ve illusio gibi kavramlar, kendisinden nce bir ok kuramn eksik kald yerleri tamamlamaktadr. Kendisinin bu tamamlama fikrine ikna olmasnn sebebi de, bu kavramlarn pratikte karsna kan sorunlardan domasdr.

Sosyoloji Notlar 21 Ayrca medya ve kamuoyu zerine yapt tespitler de, gnmzdeki yapy net olarak gstermekte, bu konudaki yapbozumcu tavryla, (ya da en azndan fikirler) dikkate deer noktalara vurgu yapmaktadr.
Kaynaka BOURDIEU, Pierre (1995a) Pratik Nedenler: Eylem Kuram zerine, ev. Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul BOURDIEU, Pierre (1995b) Kamuoyu Yoktur, Kamuoyu Kimin Oyu?, Haz. Hlya Tufan, Kesit Yaynclk, stanbul BOURDIEU, Pierre (1997) Televizyon zerine, ev. Turhan Ilgaz, Yap Kredi Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre (1999) Sanatn Kurallar: Yaznsal Alann Oluumu ve Yaps, ev. N. Kamil Sevil, Yap Kredi Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre & WACQUANT, Loic J.D. (2003) Dnmsel Bir Antropoloji in Cevaplar, ev. Nazl kten, letiim Yaynlar, stanbul BOURDIEU, Pierre (2005) Hukukun Gc: Yasal Alann Sosyolojisine Doru, ev. Sibel Demir, Kalan Yaynlar, Ankara BOURDIEU, Pierre (2006) Kar Ateler, ev. Halime Ycel, Yap Kredi Yaynlar, stanbul ELLIOT, Anthony & RAY, Larry (2003) Key Contemporary Social Theorists, Blackwell Publishing, Oxford NAL, Ahmet Zeki (2004) Sosyal Tabakalama Balamnda Pierre Bourdieunn Kltrel Sermaye Kavram (Yaynlanmam Doktora Tezi), Hacettepe niversitesi, Ankara WALLACE, Ruth & WOLF, Alison (2004) ada Sosyoloji Kuramlar, ev. L. Elburuz ve M. R. Ayas, Punto Yaynclk, zmir

Sosyoloji Notlar 22

FRANKFURT OKULU DNRLERNDE AKIL KAVRAMI*


Cem K. Olgun** Horkheimern Akl Tanmna Giri Genel anlamyla akl insanlarn zihinsel faaliyetleriyle nesnel dnyay eitli balamlklar, geliim yasalar ve elikileri iinde, yani kendi btnl iinde kavramas ve dncede dile getirmesi anlamna gelen felsefi kavramdr (Buhr ve Kosing; 1999:10) Akl Kavram Frankfurt Okulu dnrlerinin eletirel gelenei ierisinde yer alan en temel kavramlardan birisidir. Eletirel teorisyenler bu kavrama zellikle, modern toplumun eletirisinde ok sk bavurmulardr Jayin dedii gibi(1989:96) akl eletirel teorinin kendisine temel ald eletirel yarg kurulu saylyordu. Bugnk toplumu irrasyonalitesine tmyle rasyonal ve altenatifin negatif olanaklar ile kar klyordu. Horkheimer akln eletirisine girerken ok nemli bir ayrm yapar: Verstand (znel akl ya da anlama yetisi Vernuft (nesnel akl ya da evrensel akl) Aslnda bu, Kanttan beri Alman felsefesinde nemli yeri olan bir ayrmdr. (Dellalolu, 2003:30) Verstandn kelime anlam anlktr. Vernunft ise usa tekabl eder. Horkheimerin yapt bu ayrm Jay (1989:95) u ekilde anlatmaktadr: Verstand kavram ile Kant ve Hegel zihnin bir tr alt yetisi; grntler dnyasnn saduyu dediimiz harc- alem akla gre dzenlenip yaplatrlan zihnimizin alt dzeydeki yetisini kast ediyorlard. Anlk (Verstand) iin dnya yalnzca kendilerine benzeyen ve birbirlerine tamamen zt olan belli sayda varlklardan olumu bir dnyadr. Dnyay byle alglayabildii iin anlama Verstand bu grn oluturduu yzeyin derinindeki diyalektik ilikileri kavrayacak biimde dolaymszl ap ardna nfuz edememektedir. te yandan Verstand bu yzeydeki gr ap derindeki ilikileri kavrayabilecek, realitenin gerek durumunu kavrayabilecek bir zihinsel yeti ifade etmektedir Ne var ki sonuta rasyonalite Vernunft olaca yerde (ki bu ok daha sentetik nitelikte oland.) Genel geen nitelikteki Verstanda dnm bulunuyordu. Bu yzden 19. yy sonlarndaki irrasyonalitenin akl karsndaki eletirileri her eyden ok, akln analitik formal ayrtrc Verstanda indirgenmi oluundandr. Verstand olmakszn diye yazyor Horkheimer dncede olamaz diyalektik diye bir eyde. (Jay, 1989:96) Jayin belitttii gibi (1989: 97) Horkheimer rasyonalite Verstand arasndaki ilikide katlmad, reddettii nokta, akln ve mantn snrl bir yeti olan Verstanda btnyle zde saylmas oluyordu.
Makale, yazarn Frankfurt Okulu Dnrlerinde Akl, deoloji ve zgrlk balkl lisans tezinin Akl blmnden alnmtr. ** Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi
*

Sosyoloji Notlar 23 Peki, bu durumda ne yaplmalyd? Jay yle cevap veriyor (1998:98) nsan eer geleceini kendi denetimi altna alacaksa, akl da kendi konumunu yeniden dzenlemek ve yalnzca aralar deil amalar da belirleyebilecei bir konuma gelmeye almak zorundayd. Baka bir deyile Vernunft, Verstandn zaferi kazand gnden beri srlp d arland alanlar yeniden kazanmak zorundayd. Bu ayrm yaptktan sonra Horkheimer znel-nesnel akl tanmlamalarn yapar. Horkheimern Verstand olarak tanmlad kavram yani anlk akl tutulmas adl eserindeki znel akl adn verdii anlktr. Paralayc, analitik ve biimseldir. eylerin d biiminde, grnleriyle ilgilenir ve kopukluklarn temel alr. (Koak,2002: 40) znel akl daha sonra biimselleerek arasal akl haline dnecek ve arasal akl-nesnel akl kartl ortaya kacaktr. Bu biimi gstermeden nce znel ve nesnel akl tanmlamalarn yapmak gerekir. znel Akl Anlay ncelikle dzensiz ve kaotik bir yn halinde olan nesnenin znel akl tarafndan dzenli bir hale getirildiini belirtmek gerekir. znel akln grevi budur. znel akl sadece bir znenin niteliidir. Horkheimera gre (2002:55) znel akl Akla uygun davranlar sonuta mmkn klan kuvvet, zgl ierik ne olursa olsun snflandrma, karsama ve tmden gelme yeteneidir. Dnme aygtnn soyut ileyii Horkheimer znel akln esas olarak aralar ve amalarla ilgili olduunu syler ve devam eder. az ok batan kabul edilmi amalara ulamak iin seilen aralarn yeterli olup olmad zerinde durur. Amalarn kendilerinin de akla uygun olup olmad sorusunu bir yana brakmtr. Amalarla ilgilenen ok olduundan, daha batan, bunlarn da znel anlamn akla uygun olduunu, yani znenin varln (bu bireyin varl da olabilir, bireyin hayatnn bal olduu topluluun varl da srdrmesini hizmet ettiklerini kabul eder. (Horkheimer, 2002:55) Horkheimer znel akldaki bu ara- ama ilikisini Akl Tutulmasnda yle belirtir: (2002:57) znelci gr asndan akl bir eylemi deil de bir nesneyi ya da bir dnceyi anlatmak iin kullanldnda sz konusu olan bu nesnenin ya da kavramn kendisi deil sadece belli bir amala balantsdr. Anlatlmak istenen, bu nesnenin ya da dncenin baka bir ey iin olduudur. Kendi bana akla uygun bir ama yoktur. Ve akl asndan bir amacn brne olan stnln tartmak anlamszdr. znel yaklam asndan byle bir tartma ancak her iki amacn da daha yksek bir nc amaca hizmet etmesi yani ama deil ara olmalar halinde mmkndr. Horkheimer bat dnrn son dnemde gerekleen derin bir deimenin belirtisi olarak znel akl anlayn grr. Bat dnrnde uzun bir dnem znel akl grnn tam bir zdd olan nesnel akl gr egemendi. Nesnel Akl Anlay Nesnel akl gr akln gerekliin yapsnda bulunan bir ilke olduunu iddia eder. Daha nce de belirttiimiz gibi bat dnrnde uzunca bir sre egemen olan akl anlay nesnel akld. Nesnel akl anlay znel akl da ierisine alan bir tanm yapyordu. yle ki Horkheimera gre (2002 . 56) Nesnel akl akl yalnz bireyin zihninde deil, nesnel dnyada da yani insanlar aras ve snfsal ilikilerde toplumsal kurumlarda, doada ve doann grnlerinde de var olan bir kuvvet olarak gryordu. Platonun ve Aristothalesin Felsefedeki skolastik dnce ve Alman idealizmi gibi byk felsefi sistemler nesnel bir akl teorisi zerine kurulmutu. Bu gr insan ve amalar da iine almak zere btn varlklar kapsayan bir sistem ya da hiyerari oluturtmay amalyordu. Bir insann hayatnn akla uygunluk derecesini belirleyen, bu btnlk arasndaki uyumdu. Bireysel dnce ve davranlarn lt sadece insan ve amalar deil bu btnn nesnel yaps olacakt. Bu akl kavram znel akl darda brakmyor ama onu evrensel bir rasyonalliin ksmi snrl bir ifadesi olarak gryordu. Her eyin lt bu evrensel rasyonallikten karlmalyd. Arlk aralarda deil amalardayd.

Sosyoloji Notlar 24 znel akl ve nesnel akl arasndaki iliki sorunu Horkheimern akl tutulmas eserinin temel sorunudur. znel akl ve nesnel akl kavramlar arasndaki iliki Horkheimera gre (2002:177) tin ile doa ve zne ile nesne hakkndaki bu dnceler nda ele alnmaldr. znel akl sorumsuzlua keyfilie dmekten ve basit bir zihin oyununa dnmekten korkan bilincin kendini zneyle nesne arasndaki yabanclamaya, toplumsal eyleme srecine uydurmasyla ortaya kan bir tutumdur. Buna karlk bugnk nesnel akl sistemleri, varoluun rastlantsalla ve kr talihe teslim olmaktan kanma abalarn temsil etmektedir bu iki akl kavram zihnin iki ayr ve bamsz hareket tarzn temsil etmez ama kartlklar, gerek bir atky dile getirir. Horkheimern belirttii gibi (2002:57) Bu iki akl kavram arasndaki iliki sadece bir kartlk ilikisi deildir. Tarihsel olarak, akln hem znel hem de nesnel ynleri bandan beri varolmutur ve birincinin ikinciye egemen oluu uzun bir srecin sonunda gereklemitir. Burada znel akln giderek biimselletiine ve arasal akla dntn syleyebiliriz. Fakat bu noktaya ileriki sayfalarda deineceiz. imdi nesnel akl ve znel akl arasndaki ilikiyi deerlendirmeye devam edelim. Grld gibi nesnel akl amalarla, znel akl ise aralara uygun amalarla ilgilenmektedir. znel akl kavramn aarken daha stn bir ama ortaya ktnda dier amalarn ara haline geldiini, gelmek zorunda olduklarn belirtmitik. Salt kendi bana akla uygun decek bir ama yoktu. Dolaysyla nemli olan aralard. Aralar olmadan amalar dnlemezdi. Nesnel aklda ise arlk amalardayd. Toparlayacak olursak nesnel akl anlay amalara arlk verir ve akla uygunluk arar. znel akl anlay ise var olan aralara vurgu yapar ve aralara uygun amalarn olduunu hatta bu amalarn bile kendisinden yksek amalara hizmet etmesi durumunda ara haline geleceini belirtir. Horkheimera gre nesnel akl anlaynn amac felsefeye gre akla uygun olann nesnel yapsna z kar ve varl koruma amalar da iinde olmak zere insan varoluuyla uzlatrmakt. (2002:56) znel akln ise byle bir amac yoktu. nk znel akl akla uygun olacak bir amacn kendi bana akla deceini reddediyordu. Nesnel akl kavramnn gerekliin iinde varolan bir yapya iaret ettiini bu yapnn, her zgl durumda bizi teorik ya da pratik dzeyde belirli bir davranta bulunmaya ardn syler Horkheimer (2002:61). Nesnel akl kavramnn iinde bulunan bu yapy diyalektik dnce abasna girebilen herkes kefedebilir. Bu dnce abasn ve yapy yanstma yeteneini belirten de yine nesnel akl kavramdr. Nesnel akl ve znel akl arasndaki iliki znel akln biimsellemesiyle nesnel akl-arasal akl ilikisine dnmtr. Arasal akl znel akldan ok da farkl deildir. Sadece onun biimsellemesiyle arasal hale gelmitir. Akln Biimsellemesi ve Arasal Akl Kavram Frankfurt Okulunun eletirilerinde asl nemli olan akl biimi arasal akld. Dolaysyla ncelenmesi gereken alanlar arasal akl denilen ve zel olarak modern sanayi toplumunun gelimesi srecinde gzlemledikleri totaliter tahakkm biimleriydi. Arasal akl dnyaya ve kukusuz baka insanlara, onlar nasl smrebilecei temelinde bakmakta, olgu ile deeri birbirinden ayrmakta ve deerlere, bilgi ve yaam asndan nemsiz bir role indirmektedir. Bu dnce tarz sanayi toplumunun tipik bir zelliidir ve tahakkm yaplar ile dorudan balantldr (Marshall, 1999:180) Peki arasal akl nasl olumutur? Arasal akl znel akln biimsellemesi ile arasal akl haline gelmitir. Horkheimern belirttii gibi znel akln nesnel akla egemen oluu uzun bir sre sonucunda gereklemi ve akabinde znel akl paradigmaya egemen olmutur. znel akln biimselleerek arasal akla dnmesi bu noktada balamtr. Horkheimera gre(2002:67-69) zerklii kalmayan akl bir ara haline gelmitir. znel akln pozitivizm tarafndan ne karlan biimselci cephesinde, nesnel ierikle bantszl vurgulanr; pragmatizmin ne kard arasal

Sosyoloji Notlar 25 cephesinde ise, kendi dnda belirlenmi ieriklere teslim oluu belirginleir. Akl btnyle toplumsal srece boyun emitir. Akln arasal deeri, doa ve insan zerinde egemenlik kurmasnda oynad rol tek lt durumundadr dnceler otomatikletii ve arasallat lde kendi balarna anlaml olarak grlmeleri gleir bir dnce ya da szcn bir alet haline gelmesi ile birlikte onu gerekten dnme gerei de yani onu szl olarak ifade ederken gerekletirilmesi gereken mantksal edimlere duyulan ihtiyata ortadan kalkar byle bir mekanizasyon sanayinin gelimesi iin gerekten zorunludur. Ama bu zihinlerinde balca zellii haline geldiinde akln kendiside arasallar, bit tr maddesellie brnr ve krleir bir feti olur. Dnsel olarak yaanmak yerine ylece kabullenilen bir byl varlk haline gelir. Grld zere akln arasallamas dncenin bir ara haline gelmesine rol amtr. Bu durum akl ile kavramlar arasndaki uyumun kalkmas ile sonulanmtr. Akln biimsellemesinin sonucudur bu. Horkheimer yle demektedir (2002:69) akln biimsellemesinin sonular nedir? Adalet ,eitlik ,mutluluk , hogr ve zgrlk gemi yzyllarda akln doasnda var olduu ya da gcn akldan ald var saylan btn bu kavramlar, dnsel kklerinden kopmulardr. Hala birer amatrlar, ama onlar deerlendirecek bir nesnel gereklie balayacak rasyonel bir etmen yoktur artk. Sayg deer tarihsel belgelerin onayn alm olduklar iin belki hala bir itibara sahiptirler. Hatta bazlar en byk lkelerin ana yasalarna da girmitir. Ama modern anlamyla akln onayna sahip deillerdir. Arasal akl sonu olarak toplumdaki totaliter tahakkm biimleridir artk ve bu totaliter tahakkm biimlerinin dnce tarz dnyaya ve dier insanlara onlar nasl smrecei ynnde bakmaktr. Frankfurt Okulunun modern toplum eletirileri de bu temelde ekillenmektedir. Marcusenin Teknik Akl Kavram Teknik akl kavram arasal akl kavram ile benzerlikler gsterir. Horkheimern arasal akl kavram modern toplumlardaki tahakkm biimlerine iaret ediyordu. Marcusenin teknik akl ise ileri endstriyel toplumlar olarak tanmlad bat toplumlarnda kabul edilen tek akl biimi olarak ortaya kyor ve tek boyutlu toplumu yaratyordu. ki akl biiminin de k noktas ara-ama ilikisiydi. Teknik akl ya da teknolojinin rasyonalitesi akl sadece arasal olarak ara-ama ilikisi asndan tanmlyordu (Giddens,2001:229). Marcuseye gre akl (akt: Giddens,2001:230) mevcut dnyann i yetersizliklerinin ortaya serilmesiyle nesnel olarak bantl olduu iin olumsuzlamann potansiyel olarak ykc karakterine dayanyordu. Ama akln bu ykc gcnn kendisi teknolojik rasyonalitenin tek boyutlu dncesi ierisinde ykma uruyordu. Anlalaca gibi Marcusenin teknik akl kavramnn ortaya kt ileri endstriyel toplumlarda teknik gelimeler nemli bir rol oynamaktadr. yle ki Marcuseye gre (1968:197) Toplum insanlarn teknik adan kullanlmalarn da kapsayan bir nesneler ve ilikiler btn iinde kendini yeniden yaratmtr. Bir baka deyile yaam mcadelesi ve insanla doann iletilmesi her zamankinden daha bilimsel ve ussal olmutur.Dolaysyla akl dncesi teknik ilerlemenin egemenlii altna girmitir artk ve deneysel yntem ussal etkinliin modeli olarak e deyile, dnyay znl gizliliklerinin zgr ve edimsel olacaklar bir yolda deitiren bir ilem olarak grld. Modern ussalclk bir sonu olarak toplumsal olduu gibi bireysel yaam da doa modeli zerinde kalplandrma eilimine girdi (Marcuse 2000:206). Toplum teknik araclyla daha fazla ussallam. Akl da (us) bu ekilde teknik akl haline gelmitir. Sonuta ortaya kan ileri endstriyel toplum ve onun akl biimi olan teknik akldr. Teknik akln egemen olduu bu toplumda insan ve doa artk zne deil sistemin nesneleridir. Marcuse yle der: Teknolojik gerein kuruluunda, salt ussal olan bilimsel dzen diye bir ey yoktur. Teknolojik ussallk sreci siyasal bir sretir. Sadece teknolojik ortamda insan ve doa dzenin nesneleri

Sosyoloji Notlar 26 durumuna gelirler. nsan ve doay hkm altna alan cihazn, evrensel etkenlii ve retimcilii, cihaz yneten belli karlar maskeler. Bir baka deyile teknoloji eylemenin en yetkin ve en etkin biimiyle eylemenin arac durumuna gelmitir. Bireyin toplumsal durumu ve bakalaryla ilikileri nesnel nitelikler ve kanunlarla belirlenmekle kalmaz. Bu kanun ve nitelikler ayn zamanda esrarl ve denetlenemez zelliklerini yitirip ussalln hesaplanabilir bir tezahr biiminde ortaya karlar. Dnya, yneticileri dahi kendi iinde masseden topyekn ynetimin bir arac olmaya ynelir (1968:223-224). Sonu olarak Marcusenin akl anlaynn temelinde teknolojik gelimenin oluturduu yeni toplumsal dzende deien ve dnen bir kavram olarak teknik akl tanm gzkmektedir. Teknik akln egemen olduu toplum biimine ise Marcuse tek boyutlu toplum demektedir. Bunun nedeni bu toplumda rasyonel olan bir tek dnme biiminin bulunmasdr. Anlalaca zere Marcusenin tek boyutlu toplumu Adorno ve Horkheimern kltr endstrisi eletirisinde arasal akln egemen olduu toplum biimiyle de benzerlikler gstermektedir. Horkheimer, Adorno ve Marcusenin akl anlaylarn gsterdikten sonra imdi de Frankfurt Okulunun, Aydnlanma ve Modern Toplum eletirilerinde akl kavramnn yerini inceleyelim. Aydnlanma Eletirisinde Akln Yeri Aydnlanma eletirisine gemeden nce aydnlanmann bir tanmn yapmak gerektii kanaatindeyim. Aydnlanma nedir? sorusunu Kant u ekilde yantlamaktadr. Aydnlanma, insann kendi suu ile dm olduu bu ergin olmama durumundan kurtulmasdr. Bu ergin olmay durumu ise insann kendi akln bir bakasnn klavuzluuna bavurmakszn kullanamaydr. te bu ergin olmaya insan kendi suu ile dmtr. Bunun nedeni de akln kendisinde deil fakat akln bakasnn klavuzluu ve yardm olmakszn kullanmak kararlln ve yrekliliini gsteremeyen insanda aranmaldr. Sapere Aude (Bilmek ve tanmak yrekliliini gster.) Akln kendin kullanmak cesaretini gster sz imdi Aydnlanmann parolas olmaktadr (Kant,2000:17). Kantn bu yantndan anlalaca gibi Aydnlanmada akl baattr ve her trl tasarm akla gre ina edilmek durumundadr (Kzlelik, 2000:74). Aydnlanma a bir akl adr. Fakat eletirel teorisyenlerin Aydnlanma eletirisi bilim, teknoloji ve totaliterlik noktasnda olmasna ramen en temel eletiri arasal akla dairdir (Kzlelik, 2000:82). Eletirel teorisyenlerin Aydnlanma eletirisini yaptklar temel metinleri Horkheimer ve Adornonun kaleme ald Aydnlanmann Diyalektiidir. Horkheimer ve Adorno bu yaptlarnda zellikle arasal akln douu ve dominasyonu erevesinde Aydnlanma ve Kltr Endstrisi eletirilerini yapmlardr. Bu noktada Willem von Reijenn yaptn zne ilikin saptamalar olduka nettir. Reijene gre aydnlanma, insan akln tamamen arasal bir forma ya da dnmeye indirger, kltr ticariletirir. Yahudi dmanln krkler, insann karlarn ekonomik ncelikler altna almaktadr. (Aktaran; Kzlelik, 2000:80) Aydnlanmann Diyalektii kesinlikle Aydnlanma dnemini anlatan bir yapt deildir. Horkheimer ve Adorno amalarnn insanl gerekten insani bir dzeye kmak yerine niin yeni trden bir barbarla dtn anlatmaktan fazlasnn olmadn belirtirler (Horkheimer ve Adorno; 1995:11). Eletirel teorisyenlere gre Aydnlanma a ile birlikte akl kendi nesnel ieriini yok etme eilimi iine girdi ve akl gitgide koyu bir karanla itilmeye baland, zellikle de Aydnlanma a ile birlikte gelien Pazar ekonomisi Horkheimer ve Adornonun deyimiyle (1995:108) akln gncel biimi ve akl mahveden g oldu ( Kzlelik, 2000:86). Horkheimer ve Adorno (1995:19) Aydnlanmann gelien dnmenin en geni anlamnda balangtan bu yana insanlardan korkuyu kaldrmak ve onlarn kendilerinin efendisi durumuna getirmek amac gttn sylerler. Fakat tamamen

Sosyoloji Notlar 27 aydnlatlm yeryz bugn muzaffer bir felaketin belirtilerini tamaktadr. Yani Aydnlanma her ne kadar bir akl a olarak grnse de Horkheimern dedii gibi (2002:59) Toplumsal gereklii yneten g hi bir zaman gerek anlamyla akl deildi ama, bugn akln her trl zgl eilim ya da tercihten arndrlmas artk onun insan eylemleri ve hayat tarzlar hakknda bir yargda bulunma grevine bile srt evirdii bir noktaya ulamtr. Aydnlanma akl a olmaktan ok kendisini arasal akla indirgemitir. Eletirel teorisyenlerin Aydnlanma eletirisi de bu perspektiften gelmektedir. Aydnlanmann arasal akla indirgenmesi Aydnlanma ile birlikte Akln bunalmn getirmitir. Artk akl hibir ekilde mutlak nesnel iddialar kavrayamamaktadr. Bu sre giderek btn rasyonel kavramlara yaylm, sonunda hibir gereklik kendi bana akla uygun olarak grlemez olmutur. erikleri boalan byn temel kavramlar biimsel kabuklara dnmtr. Akl znelleirken biimsellemektedir de (Horkheimer, 2002:58). Akl bir aratr artk. Horkheimer ve Adornonun (1995:48) deyimiyle dier aletlerin yapmna yarayan bir alet. Yeni toplum dzeni bu akln egemen olduu dzendir. Marcusenin tek boyutlu toplumu da tek akl biiminin teknolojinin rasyonalitesine dayal olan teknik akln egemen olduu biimdi. Dolaysyla arasallk n plandayd. Akl zerkliini kaybetmi bu yzden biimselletirilme ile karlam ve ama yerine ara haline gelmitir. Horkheimer ( 2002, 59:119) Akln bu ekilde ikincil konuma itildiini belirtir ve yle der: Hayatn yksek amalarn belirleme yetkisi elinden alnan ve karsna kan her eyi basit bir araca indirgemekle yetinmek zorunda braklan akl iin geriye kalan tek ama bu dzenleyici faaliyetin srdrlmesidir. Eletirel teorisyenlerin genel paylatklar eilime gre Aydnlanmann temelinde bulunan, hatta kendisine Akl a/Akl hareketi denmesine vesile olan akl Aydnlanma ile birlikte arasal akl formu kazanmtr. Akln arasal ierik ve biime brndrlmesi ya da arasal aklclama ayn zamanda Aydnlanmann bizatihi kendi teki ocuunu yemesine de kaynaklk etmitir: Bireyin zerklii, zgnl, birey olarak kendisi silinip gitmi, buharlap umutur. Horkheimer ve Adorno bu durumu bireyin kendini yitirmesi olarak deerlendirirler. Horkheimer ve Adornoya gre kendini kaybetmede insan, kozmosla bir olmasn yaar. Kendi snrl bireyselliini yitirerek her eyi kazanr. Bununla birey birey olarak biter, sirenlerin cazibeli arksn izleyerek snrsz gzellikteki kendi bireyselliinin snrlarnn tesine geer ve kendi varoluunu bir btn olarak dnyann paras olarak srdrr (Kzlelik,2000:92). Horkheimer ve Adornoya gre (1995:25) Aydnlanmann eylere kar tutumu, diktatrn insanlara kar tutumu gibidir. O, insanlar davranlarn ynlendirebildii kadaryla tanr. Bilim adam eyleri retebildii srece tanr. Bylece onlarn kendin delikleri onun iin haline gelir. Dnm srasnda eylerin z hep ayn ekilde, yani egemenliin dayana olarak meydana kar. Sonu olarak Horkheimer ve Adorno Aydnlanma eletirilerine Aydnlanmann arasal akla indirgendii ynnde vurgu yapmaktadr. Onlara gre Aydnlanma kendi kendini tahrip etmektedir. Bu tahrip ediin nedeni ise zerklii kalmayan akldr. Akl artk nesnel tarafn da kaybetmitir.Akl a olarak anlan Aydnlanma totaliter bir tahakkm biimi olan arasal akl ortaya kartarak nesnel akl koyu karanla doru itmi ve tek tip akl anlaynn egemen olduu (yani arasal akl) bir toplum yaratmtr. Modern Toplum Eletirisinde Akln Yeri Modernlik Touraineye gre (2002:23) salt deiim ya da olaylar silsilesi deildir.. Aklc, bilimsel, teknolojik ve idari etkinliin rnlerinin yaygnlatrlmasdr. Modernlik toplumsal yaamn eitli blmlerinin (siyasal, ekonomi, aile yaam, din, sanat) farkllamasn ierir. Eletirel Teorinin modernlik, modern toplum eletirilerinde Marksist teorilerden ziyade Weber ve Weberci teorilerin katks daha fazladr. Eletirel teorinin

Sosyoloji Notlar 28 modern dnyadaki egemen gelime olarak aklclama zerinde ar younlamalar Weber etkisi kaynakldr. E deyile Frankfurt Okulu yeleri tarafndan modernliin eletirisi balamnda kullanlan aklclama nosyonu temel olarak Weberin grleri dorultusundadr (Kzlelik, 2000:172). Weber iinde yaadmz ada gerekliin (modern dnyann) problematik karakteri ve aklamasn aklclama bal altnda zetlemektedir. E deyile Weber aklclamay modern dnyann sorunlu anlatm olarak grmektedir. Webere gre modern dnem ortamlar ve deneyimlerin kaderinin temel eyden nce de dnyann bysn kaybetmesidir ( Kzlelik, 2000:172) Eletirel teorisyenlerin modernliin eletirisinde de akl kullanmas Weberci teorinin bir katksdr. Burada Weberin kavramlarna ok fazla incelemeye girilmeyecek, sadece modernlik ile modern toplum ile ilgili grlerinden yararlanlacaktr. Weber modernlie geii bir aklclk sreci olarak deerlendirmektedir.. Bat toplumunun aklclamas sreci modern bireyin zgrlnn yitimine modern toplumun adeta Foucaultun deyimiyle byk bir hapishane oluuna kaynak ettiini vurgulamaktadr. Weberin aklclk terimini ve Batdaki aklclama srecini analiz etmesini, daha eduyumsal bir Aydnlanmann akl teriminden kopmasnn temel nedeni Weber iin modern bilimin ve hukukun olduu kadar arasal eylemin laik dizgelerinin belirginlemesi ve nesnel anlam dizgelerinin yklnn onun dnyann bysn yitirmesi dedii gereklik ile yakn ilikili olmasdr (Kzlelik,2000:176178). Kzlelike gre (2000:178) Weberin modenliin analizinde ne kard aklclama teorisi ve bu teorinin olduka karamsar bir tarih felsefesi temelli oluu, Eletirel Teoride ok belirgin bir biimde kendisini aksettirmektedir. Horkheimer, Adorno ve Marcuse arasal akln ortaya knn endstriyel kapitalizmin geliimi iin nce varolan yaam biimini ve dnleri izlemek zorunda olduu arasal akln ilerleyiinin byy zmeye ve geleneksel dnya grnn ilerleyiciliini zayflatmaya yol at, Reformasyon ve Protestanizmin kapitalist gelimenin zorunlu koullarnn Reformasyon iin nemli olduu ve kapitalizmin ileri arasal akln geliimi iin temel g, tedarik ettii grlerine katlmaktadrlar (Kzlelik,2000:186). Horkheimer, modern toplumlarda hayatn gittike artan bir rasyonelleme iine girdiini, hayatn durmadan rasyonelletirilip, planlandn vurgular. Horkheimera gre (2002,121-122) her bireyin hayat da gemite zel dnyasn oluturan gizli drtleri de iinde "olmak zere rasyonelletirilmekte ve planlamann gereklerine uymak durumundadr bugn: bireyin varln srdrmesi iin sistemin varolma koullarna uymas gerekmektedir. Toplumdan kaacak yeri kalmamtr. Ve nasl rasyonalizasyon sreci artk pazarn isimsiz glerinin deil, plan yapan bir aznln bilinli kararnn eseriyse, kitlesel zneler de kendilerini yle bilerek uyarlamak zorundadr: zne btn enerjisini, pragmatistlerin deyimiyle, eylerin hareketinin iinde ve o hareketin ynnde olmaya adamak zorundadr. Horkheimer, modern toplunun retim tarznn her zamankinden daha ok esneklik istediini belirtir. Hayatn her alnnda istenen daha byk girikenlik deien koullara daha iyi uyarlanabilme yeteneidir. (Horkheimer 2002, 122) Modern ortamlarda teknik srelerin gittike artan homojenlii insanlarn i deitirmesini kolay hale getirmektedir. Ancak i deitirmenin kolaylamas speklasyon iin ya da yerleik modellerden ayrlmak iin daha ok zaman kalmas anlamna gelmez. nk insanlarn doaya egemen olmak iin gelitirdii aralar artt lde, yaamda kalma koulu olarak o aralara hizmet etme zorunluluu da direkt bir biimde artmaktadr. Fakat Horkheimera gre modern toplumlarda bireyin kullanaca aralar ile ilgili hesaplar inceledii halde amalarn seimi hususunda, gittike kafaszlat yadsnamaz bir gerekliktir. Nesnel akl mitolojisi de dahil tm mitolojilerin kalntlarn silip atm olan modern birey, genel uyarlanma modelleri dorultusunda otomatik tepkiler veren bir konuma gelmitir (Kzlelik,2000:179)

Sosyoloji Notlar 29 Grld zere modern toplum arasal akln egemen olduu toplum biimidir. Aydnlanmadan ald arasal akl mirasn gnlnce kullanmaktan ekinmeyen modernlik de bunalma girmekten kurtulamayacaktr. Modern toplum klasik modern toplum tanmn iermekle beraber o tanmn belirttii btn zellikleri kaybetmitir. Modernist ideolojiden gnmze neler kaldna gelince: bir eletiri, bir ykm ve bir by bozumu denebilir. Bir de yeni bir dnyann oluturulmasndan ok, akln yolunda birikmi olan engelleri ykma istenci ve bu ykmn verdii hafiflik(Touraine, 2002,47) Aslnda Modernlik diye bildiimiz ey, bu gerilimin ta kendisidir. Yani Aydnlanmay bir ethos olarak anlayp onu srekli bir edim olarak grmekle, Aydnlanmann tarihin herhangi bir noktasnda ulat noktay evrenselletirip dnyaya srekli bu noktadan bakmak. Modernlik merkezine insan akln koyar. nsann kendi kaderini tayin etmesinin yksek mahkemesi kendi akldr. Akla byle bir sorumluluk yklenmesi keyfi bir tercih deildir. Modernlik akl ile zgrleme arasnda isel bir balant olduunu iddia eder. nsan akln ne kadar fazla kullanrsa, o denli zgrleecektir. Modernliin byk anlats da budur: zgrleme. Ancak kimilerine gre bu anlatmn vard nokta k noktasndaki hedefleri deildir. (Dellalolu, 2000:86) Modernliin kendisini rasyonel olarak gstermesine merkezine akl koymasna karn, Eletirel teorisyenler modern dnyay akld olarak grmektedir. Marcuse modern toplumun total olarak akld olduunu sylemektedir. Bu toplumda retim insan ihtiyalarnn ve yeteneklerinin zgr geliimini baltalar. Bu toplumda bar ancak srekli sava tehdidiyle ayakta durabilir. Bu toplum ancak kiisel, ulusal ve uluslararas yaama savan, barl yollarla dndrme olanaklarn yok ederek geliir.Bugnk durum bir doal ya da teknik yetersizlikten deil aksine byk gten domaktadr. ada toplumun gerek entelektel ve gerekse maddesel yetenekleri bundan nceki devirlerin hi biriyle kyaslanmayacak kadar byktr. Demek oluyor ki gnmzde toplumun bireye tahakkm alan nceki dnemlerle karlatrlmayacak lde genitir. (Marcuse,1968:14) Modern toplumun akld olmasnn nedeni, bu toplumda hakim olan tek boyuttaki dnme sistemidir. Bu durumda doal olarak Marcusenin deyiiyle teknokratik aklclk tarafndan ynetilen alanlar geniler. Teknolojik aklclk ya da arasal akl tm meslekler ve herkes iin ortak deneyim erevesi yaratr. Bylece yaamda kalmak isteyen herkes belirli standartlara, normlara ve ksacas dizgeye boyun emeye, uymaya zorunlu hale getirilir. (Kzlelik,2000:183) Marcusea gre modern toplumlar totaliteryan eylemler ierir. Teknoloji de bu eylemlerin gereklemesine yol aan etkendir. Modern toplumun aklc grnp akld olmasn vurgulayan Marcuse modern teknolojinin, teknolojik aklcln, sosyal yaamn tm srelerini belirlediini, bilimsel teknolojik aklcln en baat g olduunu sylemektedir (Kzlelik,2000:183) Totaliteryan eylemler ieren Modern toplum Foucaultnun deyiiyle byk bir tmarhane olma ynnde ilerlemektedir. Foucault yle demektedir: Gnmzde dnya hastane modeline gre evrilme yolundadr. ve ynetim bir tedavi ilevi edinmektedir. Yneticilerin ilevi hakiki bir toplumsal ortopediye uygun olarak bireyleri gelime srecine uyarlamaktadr.. Dnya, yneticileri psikologlar ve halk da hastalar olan byk bir tmarhanedir. Geen her gnle birlikte, kriminologlar, psikiyatrlar ve insann zihinsel davrann inceleyen herkesin oynad rol bymektedir. Bu nedenle siyasi iktidar yeni bir ilev edinmek zeredir, bu ilev de tedavi ediciliktir. (Foucault, 2000:130-131) Modern toplumda temel sorun akl dlktr. Akl merkezli grnen fakat akld olan bir toplum biimi. Bireylerin zne yerine nesne olduu, nk iktidar olan znenin bireyi nesneletirdii dzendir. Bu yzden bireyler gelimez. Foucaultnn dedii gibi yneticiler onlar uygun bir gelime srecine uyarlarlar. Marcusea geri dnecek olursak: Marcuse modernlii modern toplumu ve onun temel parametresi konumundaki teknolojik aklclk/aklclama balamnda olduka radikal bir formda eletirmekte, zellikle modern teknolojinin bireyleri

Sosyoloji Notlar 30 denetim altna alan egemenlerin karlar dorultusunda pasifize eden toplumu totalletiren bir aygt olduundan dem vurduunu grebiliriz. Teknolojik aklclk bireyleri denetim altnda tutma, tek boyutlu hale getirmenin, dntrmenin yannda toplumsal/ toplumu ekillendiren soyut gler olarak da ilevde bulunmaktadr. Bu saptama aslnda Marcuse ve teki Eletirel teorisyenler ile Weberci grlerin koutluununda ilkesel bir boyutunu oluturmaktadr. (Kzlelik,2000:187) Sonu Olarak Modern toplum yeni bir toplum biimi ve yeni bir insan tipi yaratmaktadr. Adorno (2002:41) Yeni insan tipini anlamak istiyorsak, onu evresindeki nesneler dnyasnn srekli etkisine maruz kalan sistemin en derin noktalarnda bile oradan izler tayan bir varlk olarak dnmemiz gerekir. der. Yeni insan tipi modern toplumun kendilerini uygun bir biimde gelitirdikleri bireylerdir. Bu tip modern toplumun ideolojisinin kendisine tahakkmde bulunduu sistemin ierisinde kendilerini zne hissettikleri ama aslnda nesne olduklar gereini bilemeyen bireylerden oluur. Bu durumda bireylerin zgrlnden sz etmekte olanakszlar. Akln zgrln ve dolaysyla bireyin zgrln getirecek olan aydnlanma ise bu noktada eletirel teorisyenlerin deyimiyle kendi ocuklarn yemektedir. Arasal akln egemen olmasyla aydnlanmada bireylerin zgrlnden, akllarn kendilerini kullanma cesaretlerinden sz edilemeyecei gibi; aydnlanma ile birlikte ortaya kan modern toplumlarda da bireyin zgrl gibi bir eyden sz edilemez. Modern toplumlarda bireylere istediini seme zgrl olarak verilen haklar sistem belirler. Ve bu seim zgrl arasal akln yapsna uygun bir ekilde daha yksek bir amala karlatnda btn amalarn aralara dnmesi eklinde devam eder. Bylelikle bireylerin tm amalar da arasal akln ileyiine gre deiir. Bu durumda ise bireyler Kantn syledii gibi kendi akllarn kullanma cesaretlerini gsteremezler.
Kaynaka ADORNO, Theodor W. (2002) Minima Moralia, ev. O. Koak Ve A. Doukan, Metis Yay.,stanbul. BUHR, Manfred Ve KOSING, Alfred (1999) Bilimsel Felsefe Szl, ev. V. Bildik Toplumsal Dnm DELLALOLU, Besim (2003) Frankfurt Okulunda Sanat ve Toplum, Balam Yay., stanbul. DELLALOLU, Besim (2000) Aydnlanma, Modernite, Post-Modernite ve Sonras Toplumbilim Dergisi, Say.11, Balam Yay. stanbul. FOUCAULT, Michel (2000) Byk Kapatlma ev: F. Keskin, Ayrnt yay, stanbul GIDDENS, Anthony (2001) Siyaset, Sosyoloji ve Toplumsal Teori, ev. T. Birkan, Metis Yay. stanbul. HORKHEMER, Max (2002) Akl Tutulmas, ev. O. Koak , Metis Yay. stanbul. HORKHEMER, Max ve ADORNO, Theodor W. (1995) Aydnlanmann Diyalektii I, ev. O. zgl, Kabalc Yay., stanbul. JAY, Martin (1989) Diyalektik mgelem, ev..Oskay, Ara Yay., stanbul. KANT, mmanuel (2000) Aydnlanma Nedir? Sorusuna Yant, Toplumbilim Dergisi, ev. N. Bozkurt, Say.11, Balam Yay. stanbul. KOAK, Orhan (2002) Horkheimer ve Frankfurt Okulu, Akl Tutulmas [.], Metis Yay.,stanbul KIZILELK, Sezgin (2000) Frankfurt Okulu, An Yay., Ankara. MARCUSE, Herbert (1968) Tek Boyutlu nsan, ev. S. agan, May Yay. stanbul. MARCUSE, Herbert (2000) Us ve Devrim, ev. A. Yardml, dea Yay. stanbul. MARSHALL, Gordon (1999) Sosyoloji Szl, ev. O. Aknhay, D. Kmrc, Bilim ve Sanat Yay., Ankara. TOURAINE, Alain (2002) Modernliin Eletirisi, ev. H. Tufan, YKY, stanbul.

Sosyoloji Notlar 31

C. WRIGHT MILLS VE SOSYOLOJYE TEMEL KATKILARI


Nefin Huvaj Sevim* atma kuram, toplumlarn genel yapsn zmleyen bir yaklam olarak, ilevselcilie kar en nemli seenektir (Wallace ve Wolf, 2004:81). levselcilik ise temelde, bir toplum iinde yer alan her parann birbirleri arasnda ve genel sisteme ynelik bir ilevsellik tad kabul zerine ekillenmi bir yaklamdr. Toplumsal kurumlar, tpk bir canl organizma gibi, birbirleriyle etkileim halinde bir arada vardrlar ve herbirinin kendilerine has ilevleri sz konusudur. levselcilere gre, paralar arasnda bir uyum sz konusudur ve herhangi bir paradaki deiim, dier paralarn aktifliinin artmas yoluyla ve genel sistemdeki ilevlerin varlklarn idameleri yoluyla yeniden bir dengeye ulaacaktr. levselciler, atmann toplumdaki varln yadsmamaktadrlar, fakat toplumun bunu denetleme yollarn gelitirdiine ve kendilerinin bunlar aratrdklarna inanmaktadrlar (Wallace ve Wolf, 2004:81). Grld gibi burada vurgu, sistemin yeniden uyum ve dengeye varaca noktasndadr. atma kuramclar ise, yapsalc bir yaklamla, toplumdaki atma olgusuna farkl bir adan bakmaktadrlar. levselcilerin toplumda karlkl bamllk ve uyum grdkleri yerde, atmac kuramclar topluluklarn g elde etmek iin birbirleri ile mcadele ettikleri ve atmann denetim altna alnmasn bir topluluun geici bir sre iin rakiplerini bastrd bir arena grmektedirler (Wallace ve Wolf, 2004:81). atmac kuramclar, ilevselciliin oda olan karlkl bamllk ve denge kavramlar zerinde deil, rekabet ve g kavramlar zerinde durmulardr. atma kuramnn temel kabul olarak varsaylabilecek kavramlar; ortak karlar, g ve deerler, dncelerdir. Ortak karlar ile kast, bir toplumda yaayan btn bireylerin ortaklaa sahip olduu, fakat toplum tarafndan belirlenmi olan karlardr. G kavram ile, daha ok, gcn eitsiz dalm (ve dolaysyla kaynaklarn dalm) ve zorlaycl kast edilirken; deerler ve dnceler ile, farkl topluluklarn amalarn gerekletirmek iin kullandklar, kendilerine has olan silahlar ifade edilmektedir. atma kuramn, temel iki gelenek zerinden incelemek mmkndr. Bu iki farkl gelenein olumasndaki temel ayrm ise; toplumsal bilim ve atma kavramlar odanda belirginlemektedir. atma kuramndaki ilk gelenekte yer alan kuramclar, toplumsal bilimcilerin, topluma eletirel bir yaklam iinde olmak gibi ahlaksal bir ykmlle sahip olduuna inanmaktadrlar. Birinci gelenein iddias, atmann bulunmad bir toplumun var olabilecei iddiasdr. Sz konusu ikinci gelenekte yer alan kuramclar ise, atmann kanlmaz olduu ve toplumsal bilimin hkmlerinin sbjektif olduu yorumunu reddetmektedirler. Az sonra zerinde
*

Hacettepe niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 32 duracamz dnr olan C.Wright Mills, birinci gelenekte yer almaktadr (Wallace ve Wolf, 2004:83). atma kuramnn tarihesine baktmzda karmza kacak baz isimler; K.Marx, Franfurt Okulu, C.Wright Mills, R.Dahrendorf biiminde ifade edilebilir. atma kuramnn bir anlamda kurucusu saylan Marxn; yneten/ynetilen, ezen/ezilen snflar genelinde ifade edilebilecek olan snfsal ayrm, mevki kaynakl g dalmna ilikin temel bir nem tekil etmektedir. Marx, tarihsel ve ada toplumu, farkl karlara sahip farkl toplumsal kmeler arasndaki atmalar asndan incelemitir. Frankfurt Okulu, insanlarn fikirlerinin iinde yaadklar toplumun bir rn olduunu ve mevcut durum hakknda hkm vermenin ancak akl ile mmkn olduunu ileri srmlerdir. Horkheimer, bireylerin zgr gelimeleri, toplumun aklsal (rational) yapsna baldr demektedir ve aklsal bir toplumda insanln potansiyelleri ile toplumun i evresinde rgtlenmesi arasndaki atmann ortadan kalkacan savunmaktadr (Wallace ve Wolf, 2004:88,119,120). Dahrendorf ise, nispeten keskin saylabilecek bir ekilde, atmann toplumlardaki varlnn kanlmaz olduunu ve atmann kayna olarak ifade ettii g kavramna odaklanlmas gerektii grndedir. Bir baka atma kuramcs ise C.Wright Millstir. Millsin grlerine aada ayrntl bir biimde deinilecektir. C.Wright Mills ve Sosyoloji Millsin sosyal bilimlere, zelinde ise sosyolojiye yapt katklar byktr. Mills, zellikle, aada ayrntl bir biimde ele alnacak olan Sosyolojik imgelem kavram ile, gnmz sosyolojisinde ad geen dnrlerin en nemlilerinden biri olmay baarmtr. Bunun yan sra, sosyologlara ynelik tleri nasl daha verimli bir sosyal bilimci olunabilir? sorusuna da yant tekil edecek biimdedir. Genel anlamda, bir atma kuramcs olarak ele alnan Mills, ayn zamanda deerlendirici sosyolojiye de byk katklar olmu bir dnrdr. Baz kaynaklarda ise Hmanist Sosyoloji Dnr olarak anlmas da dikkat ekicidir. Hmanistik Sosyoloji; Alman Dnce Okulunun bir yansmasdr denilmektedir. Buradaki hmanizm kavram, insan zerinde zne olarak odaklanmay ifade etmektedir. Hmanistik sosyoloji, asl nemli olann insanlar arasndaki etkileimler olduunu ve tarihsel ve tinsel yasalarn doal yasalarla belirlenemeyeceini (anti-natralistik bir yaklam) iddia etmektedir. Hmanistik sosyoloji genel anlamyla, bilinli eler olarak bireylerin karlkl katlm ve birbirleriyle olan etkileimlerini incelemektedir (Bkz.kaynaka:1) Bu balamda W.Mills Hmanistik Sosyolojiye uyan iyi bir rnek olarak ne srlektedir.Yukarda da belirtildii zere, Hmanistik Sosyoloji bireylerin toplumsal dnyalar etkin bir biimde nasl bir araya getirdiklerini kantlayan insann zellii ve yaratclna vgler dzer. (Marshall,1999:309). Gerekten de Millsin odak noktalar olan Sosyolojik mgelem, Beyaz Yakallar ve Sekinler konularn ele al biimi dnldnde, yer yer hmanistik sosyoloji nvelerine rastlamak olaan gzkmektedir. Dnce dizgesi boyunca eletirel bak asn hibir zaman elden brakmayan Mills, yukarda sz edilen sosyal psikolojik yaklamlar kullanmasyla da vizyon geniletici bir etkiye sahip olmutur. Character and Social Structure (1953) adl eserinde; sosyal psikologlarn, kadn ve erkein eitli toplum trlerindeki davranlarn ve bu davranlarn alt yapsn tanmlamaya ve aklamaya altklarn ve bunu ise; toplumlaryla olan karlkl ilikileriyle bir btn halinde aklamaya altklar noktasnda hemfikir olduunu dile getirmitir (Aktaran Poloma,1993). Fakat Millsin yaklamlarndaki psikolojik alt yap, kendini sosyolojiden uzaklama biiminde gstermemitir. Mills, rnein Freud gibi, ihtiyalar, drtler ya da isel zorlamalar zerinde durmam; daha ok, insanlarn, zgl toplumsal balamlarda kendi gdlerinden hangi biimlerde bahsettikleri konusuna eilmitir (Marshall,1999:287). Dier bir ifadeyle; Bireysel alglar ve bu alglarn bireyler tarafndan nasl yorumland konusu. zellikle de, yeni orta snf olarak ifade edilen Beyaz Yakallara ilikin grlerinde, modern ve karmak yapl gnmz

Sosyoloji Notlar 33 toplumlarnda, genel anlamyla bireyin yanlsamalarn, zel anlamyla ise beyaz yakal iilerin yaad yabanclamay ele al, halen pek ok sosyal bilimci iin arpc bir niteliktedir. Millsin sosyolojiye olan yksek alml etki ve katklarnn yan sra, sosyologlara yol gstericilii gzden karlmamaldr kukusuz. Kendi ifadesiyle: Sosyoloji, insann bulunduu yeri, nereye gidebileceini ve eer varsa, bugn iin tarih olarak ve gelecek iin sorumluluk olarak yapabileceklerini bilmesine yardm eder (Poloma,1993:290). Sosyologlar sosyolojik imgeleme aran Mills, bu arsyla da bilim yaptn iddia eden baz almaclara ynelik eletirilerini sunmutur denilebilir. Millsin satr aralarnda, sosyoloun yapmas gerekenlere ilkin baz ifadelere rastalamak mmkndr. rnein: Kendini sosyolojinin geleneksel kanadnda hisseden sosyolog iin, sosyal bilimler, bir zanaatin pratie dklm halidir. alan bir adam (veya kadn) somut problemlerle kar karyadr ve temel bir ayrmn ortasnda kalmtr: ok abuk sabrsz/tahammlsz hale gelen ve gnmze dek muhafaza edilmi method- teori tartmalarndan bkm, kendine zg almalarna ynelik ok sayda engellenmeye maruz kalm olanlar ve bundan daha iyi olan ise; kendi almasnn nasl gittiine dair sorduu bir sorunun cevabn, alkan bir renciden alabilen, uzmanlar tarafndan sunulan/gerekletirilen dzinelerce prosedr dzenlemelerine tahamml eden, hi bir zaman somut sonuca varamayabilecek olduunu hesaba katan fakat sonuca ilikin umudunu yitirmeyenler. (Aktaran:Bkz.kaynaka:6) Sosyolojide somut amalarn nemine dikkat eken Mills, sosyal bilimcilerin, sosyolojinin toplumun acil sorunlaryla dorudan balantsna ilgi duymas gerektiini vurgulamtr. Bir toplum bilimci olarak sosyoloun, gnmzde insan yaamnn kalitesinde bir farkllk yaratmakla ilgisi olmas gerektiine inanmtr (Poloma,1993:289). Sosyolojik mgelem Sosyolojik mgelem (Tasarm), Millsin sosyolojiye yapt en byk katklardan biri olarak kabul edilmektedir denilebilir. Daha nce de sz ettiimiz gibi, Mills Sosyolojinin ve sosyoloun grevleri zerine dnm, bu dncelerini ise temel kavramlarndan biri olan sosyolojik imgelem kavram ekseninde bir araya getirmitir. Sosyolojik mgelem, Millsin kendi ifadesiyle: Toplumbilimsel imgelem, buna sahip olann, geni tarihsel sahnenin eitli bireylerin i dnyalar ve d meslek hayatlar balamlarndaki anlamn kavramasn salar. Onun, bireylerin gnlk deneyimlerinin kargaasnda, ok zaman, kendi toplumsal mevkileri bakmndan yapay (yanl) bilinlenmi olduklarn dikkate almasn salar. Bylece, bireylerin kiisel skntlar, ak sorunlar zerinde odaklanr ve halkn aldrmazl, kamu sorunlar ile ilgilenmeye dnr biimindedir (Aktaran Wallace ve Wolf,2004). Mills, sosyolojik imgelem srecini zel (kiisel) sorunlar ile sosyal problemler arasnda bir ayrm yaparak, balantlarn grlebilmesine olanak salamtr. Gelles ve Levinee gre, rnein; nsanlar neden fakir? sorusuna vereceimiz yant iin, toplumdaki bireysel motivasyonlarn durumuna ve bireylerin hangi sosyal mekanizmalar tarafndan, bir ekil almalar ynnde zorlandklarna bakmamz gerekmektedir. Onlarn ifadesiyle: Bu arka plan grebilmek, Millsin sosyolojik imgelem kavramn deneyimlediimiz anlamna gelmektedir (Gelles, Levine,1995:5). Millse gre, yukarda sz edilen, makro ve mikro zmleme dzeyleri toplumbilimsel imgelem ile ilikilendirilebilir. Mills bireylerin kendi deneyimlerini, ancak kendi tarihsel dnemleri iersinde deerlendirebildikleri durumda tam olarak anlayabileceklerini ifade etmektedir. Bylece sosyolojik imgelem (toplumbilimsel hayalgc), bizim sorunlar tarihi ve biyografiyi ve toplum iinde bu ikisi arasndaki ilikiyi kavramamz salayacaktr. Ayrca Mills, kiisel sorunlar ile kamusal sorunlar arasnda belirgin bir ayrm yapmaktadr. Kiisel skntlar; bireyin iinde yaad evresiyle ve baka insanlarla olan ilikilerinde yaad skntlardr. Kamusal sorunlar ise; bir btn olarak tarihsel toplum ve toplumsal ve tarihsel hayatn daha byk yaplarn oluturmak zere i ie girip birbirini etkileyen eitli evreler

Sosyoloji Notlar 34 ile ilgili meselelerdir (Wallace ve Wolf,2004:125). Makroskobik zmleme, toplumsal yaplarla karlatrmal bir yoldan urar, sahas dnya tarihilerininkiyle ayndr. Mikro zmleme, bir dier deyile molekler aratrma yolu, yukarda da sz edildii zere daha kk lekli problemler ve dorulamada kullanlan istatistiksel modeller olarak karakterize edilebilir (Poloma,1993:284). Bu balamda, Millsin mikro ve makro zmleme ayrmnda Weberin etkisi olduunu sylemek mmkndr. Weberin yorumlayc/yorumsamac sosyoloji olarak ifade ettii kavramn kapsamna benzer bir yap Millsin sosyolojik imgeleminde grlebilmektedir. Weberin, toplumsal olaylar kendi dnemleri iinde deerlendirerek anlamaya allmas gerekliliini vurgulad nokta, tam da Millsin, sosyolojik imgelemi ile rtmektedir, nk Sosyolojik imgelem toplumsal olaylarn arkasnda yatan neden ve anlamlar grme yetkinlii kazanmaya olanak salad gibi, olaylar yalnzca lokal alan balamnda deil, daha geni perspektifli sosyal yaplar, tarihsel ilkiler ve biyografik elerle ilikilerini kurarak deerlendirilme yapmay mmkn klmaktadr (Bkz.kaynaka: 4).Bunun yan sra, Mills makro ve mikro dzeyler ayrmn yaparken, her iki bak asnn da beraber kullanlmas gerektiinin altn izer. Makro dzeyde yaplan bir almada, mikro verilerden faydalanma yoluyla gerek ve gvenilir bilgiye ulamak, kukusuz daha kolay olacaktr. Millsin bu yntemsel nerisi, yine Weberin kuramnda yer alan toplumsal olaylarn, insan eylemleri ile birlikte daha iyi anlalabilecei hususuyla rtyor gzkmektedir. Mills, sosyolojik imgelemi tartrken, ar naturalistik kanatta yer alan sosyologlar da eletirmitir. Eletirisinin temel noktas, ar naturalistik perspektifin; Dncelerin insan tarihinde sahip olduu nemli yeri, Gcn (power) doas ve bilgiyle ilikisini, Ahlaki eylemin anlam ve bilginin ahlaki eylemdeki yerini yadsmas ynndedir (Poloma,1993:285). Bu noktada A.Giddensn sosyolojik imgelem yorumuna yer verilebilir: Sosyolojik olarak dnmeyi renmek baka deyile, daha geni bir grle bakmak dgcnn ilenmesidir. (...) Sosyolojik dgc bizden, her eyden nce, kendimizi gndelik yaantlarmzn bildik sradanlndan, yeni bir bak ile uzaklatrarark dnmeyi gerektirir. Bizim, yalnzca bireyi ilgilendirir grnen pek ok olayn gerekte daha geni sorunlar yansttn grebilmemizi salar. Giddensn bu yorumunu gz nne alarak, bizzat kendisinin vermi olduu kahve imek rneini ele alalm: Sradan bir ey olan kahve imeyi dnelim. Hi de ilgin gzkmeyen bylesine bir davran biimi hakknda, sosyolojik bir bak asyla syleyecek ne bulabiliriz? Pek ok ey. ncelikle, kahvenin yalnzca bir iecek olmadn syleyebiliriz. Kahve, bizim gndelik toplumsal etkinliklerimizin bir paras olarak simgesel bir deer tar. Kahve imek iin bir araya gelen iki insan muhtemelen gerekte ne itiklerinden ok, bir araya gelmek ve konumakla ilgileneceklerdir. Tm toplumlarda yeme ime, aslnda, toplumsal etkileim ve trenlerin gerekletirilmesi iin ortamlar yaratmaktadr bunlar da sosyolojik inceleme iin zengin bir konuyu ortaya karmaktadr (Giddens,2000:4,5). Gerekten de gnlk yaam pratiklerinin gzlenmesiyle o kltrn kendine ait temel elerinin bilgisine ulamak mmkn olabilmektedir. te sosyolojik imgelem, incelenilen konu her ne olursa olsun, kendi i tutarll dikkate alnarak, konunun ait olduu kltrn zelliklerini, zaman ve uzam gz nne alnarak, objektiflikle deerlendirme yoluyla, mikro ve makro dzeylerin de birlikte kullanmyla karmza kacak olan tablonun geree en yakn haline bakabilmemizi salamaktadr.

Sosyoloji Notlar 35 Beyaz yakallar Snf kavram zerinden yrtlen sosyolojik tartmalarda, iileri, ynetilen/ezilen konumuyla ele alm olan K.Marxn, sanayi toplumu iindeki orta snfn yerine ilikin ngrl olamadn dile getirenler bulunmaktadr. Mills ise, orta snflarn iverenlerle cretli alanlar arasnda beklenmedik bir tampon olarak gelitiini kabul etmektedir (Poloma,1993:290). Amerikann gnlk yaam tarzlarn anlamada, beyaz yakallarn nemli bir ipucu olduunu ifade eden Mills, halen Beyaz Yakal ileri incelemenin neminin yeter dzeyde anlalmam olabileceine ynelik eletirilerini de dile getirmitir: Sosyal bilimciler asndan orta snflarn durumuyla ilgili problemler, orta snflarn tipik metropol karakterinde olmas ve kapsamnn da btn millet apnda olmasndan kaynaklanmaktadr. Beyaz yakal iiler zelinde, bu konunun byk ehirler ve kent yaam ile balantl olarak ele alnmas gerektii dnlmekte ve sregelen en son tartmalar, orta snflarn milletkavram iin de, kent yaam iin de tam bir odak olarak yer aldn gstermektedir. Fakat ne ki; sosyoloji ve siyaset bilimleri, kentlerdeki bu toplumsal tabakay pek de almaya deer bulmayabiliyorlar (Mills,1946). Mills, gemite iilerin maddi zorluklarnn yerini bugn, iilerin yaptklar ie kar yabanclamalarndan kaynaklanan psikolojik skntnn aldn iddia etmektedir. hacminin ve hkmetin byk olduu bir dnyada saylar gittike artan Beyaz Yakallar, bir eyler imal ederek deil, bakasnn yapt bir eyi bir dieri iin kara dntrmeye yardm ederek yaamaktadrlar ve mevkiler n plana alnmaya balanmtr. Mills bu durumu u ifadeyle zetlemitir: Brokrasi iin dnya, istenilen ekilde kullanlabilecek bir nesnedir. Veblen gibi Mills de, stat ve insann kendi kendisine sayg duymasnn birbirleri ile yakndan ilkili olduuna inanr ve geleneksel deerlerin insanlarn bu duygusunu zayflattn ve onlar bir stat paniine ittiini ileri srmektedir. Prestij kaygs, yaplan iin niteliinden ncelikli olarak kabul edilmeye balanmtr. Mills, Marxtan farkl olarak iin mutlaka insann kendisini ifade etme arac olduuna inanmaz, fakat insanlar hem i srecine ve hem de rnne kar yabanclatrd iin modern kapitalizmi mahkum etmektedir (Wallace ve Wolf,2004:125,126). Bize gre burada altnn izilmesi gereken nokta, Beyaz Yakallarn nceden reten zne konumunda iken, sanayileme ve kapitalizmin arklar neticesinde rn olan nesne konumuna gemekte olduklardr. Bu durumda, psikolojik sreler sonucunda kendilerine yabanclamaya balayan Beyaz Yakallar, bir dier yabanclama olarak da ilerine, bir dier deyile, aslnda retimine katk yaptklarna inandrldklar nesneye ynelik de bir yabanclama aamasna doru ilerlemilerdir. Rutinize edilmi birey bagmsz kararlar alma konusunda cesareti krlm bir yap ortaya koyar ve bu durum sosyal yaamnn akna da dorudan yansmaktadr. Zamanla birey, kendi entellektel kapasitesine de yabanclar (Bkz.kaynaka: 3). Bu gibi etkilerin, zerlerinde yaratt gerginlii krmak amacyla, ie kar yabanclamann nne gemesi iin Beyaz Yakallar kendilerini elence endstrisine teslim etmektedirler. Oysa burada sz konusu olan elence, tamamen sentetik olan bir elencedir. Millsin kendi ifadesi ile: Hibir gerek boalma (tatmin) salamayan ve derin ortak deerler retmeyen sentetik heyecan (Aktaran Wallace ve Wolf,2004). Bu tr elence anlayyla bireyler, tketimi krkleyici bir mekanizaya etkin bir ekilde katkda bulunurken, bir yandan da kendilerini dearj olduklarna ikna ederek ve bu duruma ilikin farkndalk gstermeksizin elenerek bir bo zaman aktivitesine dahil olurlar. hayatnda bir yabanclama srecinde yer alan birey, zel yaamnda da benzer bir yabanclama yaamaya doru itilmektedir. ktidar Sekinleri Millsin temel kavramlarndan ikisi G ve Otoritedir. Millsin sosyolojideki atmac yaklamda yer almasnn temel nedeni, toplumdaki g, otorite ve bunlara ilikin kaynak dalmlar zerine alm bir dnr olmasdr. Mills, toplumsal yaamn srekli bir g mcadelesinden olutuuna inanmaktadr, bu bazen savata olduu gibi fiziksel bir karlamadr, fakat daha ok

Sosyoloji Notlar 36 sembolik ve siyasal bir mcadeledir (Poloma,1993:289). Millse gre gcn tr vardr. ilki bask (coercion) ve fiziksel g (kol gc). Millse gre bask modern demokratik devletin vazgeilmezidir. Gcn ikinci formu otoritedir. Bu tr g, mevikelere baldr ve itaatkarln merulatrlmasr. Gcn nc biimi ise manipulasyondur. Manipulasyon, gcn, onun bilinli bilgisine sahip olmakszn kullanmasn salamak anlamndadr. Brokratik yaplar otoriteye dayandnda Mills, bu otoritenin manipulasyona dntn gzlemlediini ifade etmektedir. Burada szn ettii manipulasyon teror ya da harici bir g kullanma anlamnda degildir. Organizasyonlarn, gcn surekli kullanmna ve disiplin amacyla gz da vermeye bal olmas yeleri iin ilevsiz ve etksizdir. Brokrasi agrlkl toplumlarda, etkili organizasyon, manipulasyon teknik ve teknolojilerine dayanr. Bu ise arlkl olarak medya araclyla gerekletirilmektedir (Elwell,2006,bkz.kaynaka12). Millsin kitle iletiim aralarna ilikin ifadesi, bu aralarn birincil gruplar iindeki tartmalar geniletmek ve canlandrmaktan ok, bu gruplar kitle toplumu iinde kendileri iin bir dizi Pazar haline getirmeye yol at biimindedir (Lundberg,Schrag,Larsen 1970:303). Mills, byk yaplarn bymesinin gcn merkezilemesi ile birlikte olduunu ve hkmetin, irketlerin ve silahl kuvvetlerin ve birliklerin bandakilerin birbirleri ile sk ilki iinde olduklarn iddia etmektedir. Mills Amerikann siyasi, askeri ve ekonomik kurumlarda egemen mevkilerde bulunan insanlar tarafndan ynetildiini belirtir. Mills bu alann birbirleriyle kenetlenmi olduunu syler ve bu g alanndaki nde gelen kiiler silah tacirleri, irket bakanlar, siyasal ynetim kurulu Amerikadaki G Sekinini (power elite) oluturmak zere bir araya gelme eilimdedirler (Wallace ve Wolf,2004:127,128). Mills bu l diktann bir brannda dorukta olanlarn, dier bir brana hzl ve kolay geilerinin bu karlkl ilikiyi daha iyi gzlemleme olana salad savn ileri srmektedir. Sava ve bar ya da durgunluk ve yoksulluk gibi kararlar tartrken, Mills bu kararlarn bykten oluan iktidar eliti tarafndan verileceini ileri srmektedir. Mills Amerikada bugn askeri yapnn, politik yapnn nemli bir parasn oluturduunu dnmektedir (Poloma,1993:293,294). Millsin kendi cmleleri ile; "Her zaman tarihsel bir belirlilik iinde ve karmakla ak olmalyz. Basit Marksist bak as, byk ekonomik adam, iktidar sisteminin gerek sahibi yapyor; basit liberal bak as byk siyasal adam iktidar sisteminin patronu yapyor; bir de sava lordlarn neredeyse diktatrler gibi grenler var. Bu bak alarnn hepsi fazlasyla basitletirilmi yaklamlar. Biz bunlardan uzak durmak iin, iktidar snf yerine, 'iktidar sekinleri' ifadesini kullanyoruz. Bugn iktidar sekinleri, sanayi, askeri ve siyasal iktidar odaklar arasndaki skntl beraberlikten meydana gelmektedir" (Mills,1956.Bkz.kaynaka: 6) . Eletiriler levselciler bireylerin az ok toplumsal yap tarafndan belirlendii grnde iken, etkileimciler Millsin toplumsal aktrlere biraz serbesti tanmasyla hemfikir olmulardr. Mills ayrca, toplumun doasna ilikin yaygn yaklam da deitirmitir. Hem ilevselciler hem de etkileimciler, toplumun dzenlenmi bir modele uygun olduunu belirtirken, O , toplumu, atan karlarn sava alan olarak betimlemitir (Poloma,1993:297). Bir dier eletiri ise; Millsin tek bir g sekini var olduu ve bu sekinin birleik karlar kollayarak dierlerini darda brakt gr noktasndadr. Bu eletiriyi yapanlara gre, gl karlar ok zaman olduu gibi birbirleriyle atabilir (Wallace ve Wolf,2004:128). Millsin eletirildii bir dier konu, Millsin eski ve snrlayc cemaatlerin yklmas sonucu olan zgrl grmezden geldii eklindedir (Wallace ve Wolf,2004:126). Fakat bizim amzdan bu eletiriye katlmak pek de mmkn gzkmemektedir. Sz konusu zgrlk aslnda yeni bir snrlayc sistemin bir rndr ve daha sonralar postmodern tartmalarda yer alan bir soruna iaret eder: Yanlsama. Hatta bu noktada tartmaya ak bir nokta olarak, Millsin kuramnda

Sosyoloji Notlar 37 kavramlatrd sentetik heyecan n, postmodern bir dnr olarak kabul edilen Baudrillardn Simlakr kavramyla paralellikler gsterdiini sunabilmekteyiz. Simlakrda, gerekliin gereklik olarak alglanmasnn nne geen birtakm rntler sonucu bireyin, yaad toplum iinde mdahale etme eyleminde kanmasna n ayak olan ayn mekanizmalarn, Millsin sentetik heyecan olarak ifade ettii ve aslnda gerek olmayp gerekmi gibi alglanan bir elence biimi sunarak bireyin zgrl konusuna bir tartma zemini yaratmas ele alnabilinir. Bizim nezdimizde her iki kavram da, benzer mekanizmalar eliyle, bireyin aktifliinin nne geilmesi ve zgrlk alannn niteliinin deimesine alldnn farkl yaklamlarla ifadesidir. Deerlendirme Millsin zerinde durduu nemli noktalardan birinin de, sosyolojinin ve sosyoloun misyonu olduunu yukarda tartmtk. Trkiyeye sosyal bilimler ve zelinde sosyoloji asndan baktmzda ise farkl bir tablo grmekteyiz. zellikle toplumsal deiim ve dnm asndan, sosyologlarn ne denli nemli bir greve sahip olduklarnn az bilinirlii, sosyologlarn arlkl sorunlarnn banda isizliin veyahut da kendi uzmanlk alanlar dndaki alanlarda alma zorunluluunun bir sonucu olarak dnlebilinir. Bu ise, Millsten bu yana ayrntl bir biimde ele alnmaya devam eden sosyolojinin ve sosyoloun misyonuna ilikin tartmalarn, lkemiz asndan pek de gncel ve somut kabul edilmediini ispatlar nitelikte gzkmektedir. Millsin sosyolojik imgelemini tartrken verdiimiz rnek, Giddensn kahve ime rneiydi. Kendi kltrmz balamnda baktmzda ise bu rnei ay imek zerinden modifiye edebiliriz. Trk toplumunda ay imek, tpk Giddensn belirttii gibi, yalnzca bir eylem olmaktan te anlamlar tamaktadr. ok fkelenmi bir kiiyi sakinletirme amacyla, aileler aras ziyaretlerde, taraflarn birbirleriyle grmek ve sohbet etmek amacyla kulland bir bahane olarak, yorgunluk ilac anlam yklenerek fiziksel bir rahatlamadan ok zihinsel bir rahatlama elde etme amacyla, yeni tanan insanlarn gvenli sosyal ortamlarda birbirlerini tanma amalarna ynelik olarak vs. biiminde farkl anlamlar sz konusudur. Biz bir ay evinde meydana gelmi olan bir eylemi incelediimizde, ay evinde bulunanlarn ortak amala bir araya geldiklerini peinen sylemeden nce bu kltrel kodlara bakmak durumundayzdr. Sosyolojik imgelem kavramnn anlam kavrandnda, gndelik yaama ilikin gzlemlerin bile sosyolojik bir balamda ele alnabileceini grebilmekteyiz. Yukarda deindiimiz zere; Millsin nemle zerinde durduu konulardan biri olan Beyaz Yakallara ilikin problemlerin ve zellikle de sentetik heyecan kavramnn lkemizdeki yansmalarna gz atmakta fayda olacaktr. Trkiyedeki liberal ve kapitalist retim-tketim anlaynn, global olarak da dnlmesi mmkn olan bu nesne-zne karmaasna yol amas kanlmazdr denilebilir. Global srelerden ziyade, Trkiye zelindeki tabloya baktldndaysa; Millsin Amerikan toplumu iin szn ettii orta snf kavramnn, lkemizde daha farkl ele alnmas gerektii bir tartma noktas olarak dnlebilinir. Fakat byk kentlerdeki gnlk yaam tarzlarna bakldnda, sentetik heyecan kavramnn lkemiz iin de ne kadar geerli olduunu maalesef grebilmekteyiz. Bu, ii tamamen bo olan elence anlay, bireyleri yalnzca fiziksel enerji harcama ve sosyal birlikteliklerinde anlatlabilitesi olan anlar oluturma srecine dahil etmi gibi gzkmektedir. Bu noktada, genele yordayarak Eylemin kendisinin, eylemin amacndan nemli addedilmeye balandn syleyebilmekteyiz. zerinde tarttmz bir dier nemli konu Millsin temel odaklar arasnda yer alan ktidar Sekinleri konusudur. Millsin Amerikadaki askeri yapnn politik yapnn bir paras olduu iddasn daha nceden dile getirmitik. Bu noktada Amerika Bakan G.Bushun Texasta bir stadyum sahipliinden, ksa sre iinde Texas valiliine ykselmesi ve sonrasnda bakanlk koltuuna kadar gitmi olmas sreci rnek verilebilir. Askeri ve ekonomik destek olmakszn, kk bir yatrmcnn,

Sosyoloji Notlar 38 dnyann en byk gc olarak ifade edilen bir lkenin ynetimine gelebilmesi, Millsin ktidar Sekinleri ile ifade etmeye alt olgunun gereklikteki karlna dair yerinde bir rnek tekil etmektedir. Son olarak belirtmek gerekir ki; yukarda zellikle vurgulanan sosyolojik imgelem kavram ve Millsin eletirel bak asn hibir ekilde terk etmemesi, yalnzca sosyoloji alannda deil, tm sosyal bilimler ve hatta tek tek tm bireyler iin dikkate deer bir katk salamtr.
Kaynaka GELLES, J.Richard, LEVINE, Ann, (1995) Sociology Mcgraw-Hill Inc, The Clarinda Company, United States of America GIDDENS, Anthony (2000) Sosyoloji ev. Hseyin zel, Cemal Gzel, Ayra Yaynevi, Ankara, Nisan LUNDBERG, George A., SCHRAG, Clarence C., LARSEN, Otto N. (1970) Sosyoloji, Cilt I ev. zer Ozankaya, Ayyldz Matbaas, Ankara MARSHALL, Gordon (1999) Sosyoloji Szl ev.Osman Aknhay, Derya Kmrc, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara MILLS, C.Wright (1946) The Middle Classes in Middle-Sized Cities: The Stratification and Political Position of Small Business and White Collar Strata American Sociological Review, Vol.11, No.5 (October,1946), pp:520 24.02.2006, 21.42 POLOMA, M. Margaret (1993) ada Sosyoloji Kuramlar ev.Hayriye Erba Gndoan Yaynlar, Ankara WALLACE, A.Ruth, WOLF, Alison (2004) ada Sosyoloji Kuramlar ev. Leyla Elburuz, M.Rami Ayas, Punto Yaynclk, zmir 1.http://www.insanbilimleri.com/ekampus/mod/glossary/view.php?id=71&mode=letter&hook=H&sortke y=CREATION&sortorder=asc 22.03.2006, 03:43 2.http://politicaleconomy.50webs.com/INTELLECTUAL_files/frame.htm,13.03.2006, 01:00 3.http://www.faculty.rsu.edu/%7Efelwell/Theorists/Four/Presentations/MILLS/sld004.htm 4. http://en.wikipedia.org/wiki/C.Wright_Mills 13.03.20006, 00.29 5. http://www.faculty.rsu.edu/~felwell/HomePage/index.htm http://www.faculty.rsu.edu/%7Efelwell/Theorists/Four/Presentations/MILLS/sld004.htm 24.02.2006, 21.42 6.http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=r2&haberno=5607 22.03.2006, 02:52

Sosyoloji Notlar 39

DNYA-SSTEMLER ANALZNN TARHSEL KKENLER: SOSYAL BLM DSPLNLERNDEN TARHSEL SOSYAL BLMLERE
Altan Yrk* Dnya-Sistemleri Analizinin ortaya k yks iki kaynakldr: Modern dnya-sistemin tarihinin ne olduunun anlalmas ve bu sistemin bir paras olarak gelimi bilgi yaplarnn ne olduklarnn anlalmas. I) Sosyal Bilim Disiplinlerinin Ortaya kmas Bugn sosyal bilimler adn verdiimiz ey, insanlarn yazl tarihleri kadar eski olan ve gerek Semavi dinlerin metinlerinde olsun gerekse de felsefi dediimiz metinlerde olsun karmza kan insanlarn kendi doalar, birbirleriyle ve manevi glerle olan ilikileri, yarattklar ve iinde yaadklar toplum yaplar zerinde alma yaptklar bir eit bilgeliin mirassdr. Ne var ki sosyal bilimler kendilerini gkten gelen vahiylerden ve akl yoluyla karsanm bilgi yaplarndan ayrarak kurumsallatrmlardr. Bu anlamda sosyal bilimler, modern dnyaya ait bir giriimdir; bu eit bir dnyann kuruluunda paylar da vardr ve o dnyann bir parasdrlar. Bu eit bir sosyal bilim dncesinin kkleri 16. yzyla dayanmaktadr; gereklik hakknda, bir biimde ampirik olarak dorulanan sistemli, dnyevi bilgi retme abasna dayanmaktadrlar. 16. yzylda klasik denilen doa bilimleri iki varsayma dayandrlarak kurulmutur: Kartezyen ikicilik ve Newton modeli. Newton modeli bilginin her zaman ve her yerde dorulanabilecei anlamna geliyordu. nk bir tr neden-sonu ilikisine dayandrlarak gemi ile gelecein birbirinden ayrlmasnn anlamszln ileri sryordu. Kartezyen ikicilik ise doayla insanlarn, madde ile akln, fiziksel dnya ile manevi/sosyal dnyann kkl ayrmlara sahip olduunu iddia ediyordu. Bu iki varsaymn bileimiyle bilim, her zaman her yerde doru olan, doann evrensel yasalarn aramak biiminde tanmlanmtr. Bu tr bilgi yaplar doa bilimleri olarak anlalmtr. Bunlarn karsnda ise balangta teoloji, giderek de felsefe yer almtr. Felsefe giderek eitlenerek sanat, insan bilimi, edebiyat, salt felsefe ya da kltr bilimleri adlarnda yaygnlamtr. Bu tr bilimler 18. yzylda doa bilimlerine e tutulurken 19. yzylda doa bilimleri stn gelmitir. 19. yzylda doa bilimleri ve felsefenin kendi ilerinde ayrmlamaya balamas ve inceleme konularn snrlandrmalar sonucunda disiplinler ortaya km ve bu disiplinler niversite yaplarnda farkl fakltelerde ve blmlerde temsil edilmeye balanmtr.
*

Bakent niversitesi GSMTF Grafik Tasarm Blm Aratrma Grevlisi

Sosyoloji Notlar 40 18. yzylda modern devletin kararlarn dayandrabilecei daha kesin bilgi yaplar aray sonucunda sosyal fizik denilen ve sosyal sistemlerin ileyiini anlamak isteyen sosyal filozoflar domutur. Aslnda Ortaa boyunca Kilise kurumuyla fazla ili dl olan niversiteleri yeniden canlandranlar doa bilimcileri deil akademik almalar iin devlet destei edinmek isteyen tarihiler, klasik dilciler ve ulusal edebiyat uzmanlar olmutur. Buralara doa bilimcileri ekenler, aslnda, doa bilimlerinin kesinliinden ve baarlarndan yararlanmak isteyen bu akademisyenlerdir. Fransz Devrimi olmasayd sosyal bilimler asla oluamaz ve doa bilimlerinden ayrlamazd. Bu devrim, siyasal ve sosyal dnm iin basklar gelitirmi, deiimi szde doal dzenin nne koymu ve bylece sosyal deimenin kavranmas ve mmknse denetim altna alnabilmesi iin incelenmesi ve deimeye yn veren kurallarn anlalmas art olmutur. Yeni bir sosyal dzenin istikrarl bir biimde kurulmasyla ilgilenenler, kesin kurallar olan Newton fiziinden yararlanarak kesin (pozitif) bilim arayna giritiler. (Fransa ve Byk Britanya) Sosyal paralanma srecini iddetli yaam ya da bu tehditle karlam baka devletler de sosyal birliklerini temin etmek amacyla ulusal tarihlerinin nasl gelitiine gereki bir gzle bakmak istediler (Almanya, talya). Bunlara gre tarih, vakanvislik olmaktan karlarak, bugn aklayan ve gelecek iin akllca seimler yapmay mmkn klan, gemiin gerek yks olmaldr. Ampirik ariv aratrmalarna dayanmaldr. Bylece felsefe gibi speklasyonlara dayal ve tmdengelimin yaygn olduu beeri bilimlerden ayrmlama noktasnda yeni sosyal bilimlere ve doa bilimlere katlrken, tam da ampirik olma iddialar sonucunda (ariv ve ktphane aratrmalar) her bir halkn gerekte birbirinden farkl hikayesini gzlemlemi ve yeni sosyal bilimlerin genelleme yapma ve toplumun evrensel yasalarn bulma iddiasna kukulu bakmtr. Bylelikle 19. yzylda aralarna yeni katlanlarla birlikte niversite yaplarnda farkl disiplinler farkl blmlerde ve farkl fakltelerde temsil edilir olmutur. Yelpazenin bir ucunda matematik (kesinlikle ampirik olmayan zihinsel bir ura), sonra kendi aralarnda azalan determinizmlere gre deneysel doa bilimleri (fizik, kimya, biyoloji) yer almaktadr. Dier uta ise en bata felsefe (matematiin kart olan zihinsel ve ampirik olmayan bir ura), sonra sanatsal faaliyetler (edebiyatlar, resim-heykel ve mzikoloji) ve ou zaman bu sanatlarn tarihini yapt iin tarihe yaklaan insan bilimleri (sanat tarihi vb.) yer almaktadr. Bu insan ve doa bilimlerinin ortasnda bulunan, eski sosyal bilimler arasnda bulunan, sanat ve edebiyat fakltelerine yakn duran tarih ve yeni sosyal bilim saylan ve doa fakltelerine yaknlyla dikkati eken sosyal bilimler sosyal gereklii incelemektedirler. Tarih idiyografik (her olay kendi teklii ve benzersizlii iinde betimleme zelliine sahip), sosyal bilim ise nomotetik (yasa koyma, yasalar oluturma zelliine sahip) bulunmaktadr. Tm bu yaanan ayrmlamalarla ilgili olarak saptanmas gereken ilk husus, bu kurumlamalarnn nerede olduunun anlalmasdr. 19. yzyl boyunca genelde bilim faaliyetleri zelde sosyal bilim faaliyetleri be lkede toplanmtr: Byk Britanya, Fransa, Almanya, talya ve A.B.D.. Tm niversitelerin ve aratrmaclarn ezici ounluu bu lkelerde bulunmaktadr. Saptanacak ikinci husus, I. Dnya Sava civarnda sosyal bilim alanlarnn kesinlemi ve ayrmlam olmasdr: Toplumsal gerekliin tarihini nesnel ve bilinebilir gerek dnya, aratrmacnn tarafszl, ampirik kant gibi temalar iinde inceleyen idiyografik (Rankegil) tarih, piyasalar inceleyen iktisat, sivil toplumu inceleyen sosyoloji, devlet yaplarn inceleyen -kamusal toplumu- siyaset bilimi, uygar olmayan dnyann-devletsiz toplumlarn- yaamn inceleyen antropoloji ve doudaki rgtl ama askeri-iktisadi anlamda geri kalm imparatorluklar inceleyen oryantalizm. Bu dallar sosyal bilimlerin hibir zaman bir paras olmayan dalla tamamlanmaktadr: Corafya, psikoloji ve hukuk. Tm evrenselcilik iddialarna ramen sosyal bilimler uygarlk olarak Bat uygarln ya da Avrupa-merkezcilii dayattlar ve rkla vardlar. (Bir yerelin

Sosyoloji Notlar 41 sahte evrenselcilii anlamnda Avrupa-merkezcilik, gerek evrenselcilik olarak anlan kozmopolitanizmin kartdr.) Bu anlamda, eski evrenselci geleneklerini yitiren tarih, antropoloji ve corafya, -yeni sahte evrenselci, nomotetik- sosyoloji, siyaset bilimi ve iktisadn arkasnda kalmtr. 1945 ylna varldnda sosyal bilimlerin snrlar hem doa bilimlerinden (insana dayal olmayan sistemlerin incelenmesi) hem de insan bilimlerinden (uygar insan toplumlarnn kltrel, zihinsel ve manevi retimlerinin incelenmesi) kesin izgilerle ayrlmtr. 1945 ylna gelindiinde nemli olgunun ortaya kmas ile sosyal bilimlerin yaps derinden sarslmtr: (1)Dnyann siyasal yapsnn deimesi sonucunda A.B.D.nin hegemon g olmas-S.S.C.B. ile yaanan souk sava durumu ve Avrupa d halklarn tekrar ortaya kmalar (smrgeciliin d); (2)19451970 yllar arasnda o gne kadar yaanmam oranda nfus ve retim kapasitesi art; (3)niversite yaplarnn dnyann her yannda nicel anlamda ve corafi anlamda art, ok sayda aratrmacnn ortaya kmas. Yukardaki nemli olgu, sosyal bilimleri yapsn u ekillerde etkilemitir: Sosyal bilimler arasndaki keskin ayrmlarn reddi, disiplinler araslk ya da okdisiplinlilik (Blge aratrmalar-Latin Amerika, Ortadou vb.); sosyal bilimlerin Avrupa-merkezci ve yerel-grl (parochial) olmasnn eletirilmesi; modern dncenin doa bilimleri-dier bilimler biimindeki ayrmlamasnn yeni grececilik, kesinsizlik kuramlar karsnda gerilemesi; yorumsamacln pozitivizme stn gelmesi sonucu iki kltr arasndaki keskin snrlarn ortadan kalkmas ile nomotetik sosyal bilimlerin tarihe ve dier insan bilimlerine yaklamas; tarihsel sosyolojinin ve Annales Tarih Okulunun ykselmesi (tarihin sosyal bilim gzlnden grlmesi) (Wallerstein 2003: 151-280; Gulbenkian Komisyonu 2003: 11-67; Wallerstein 2005: 15-44). Wallersteinn nasl bir sosyal bilim kurulmasna taraftar olduuna bakmadan nce bu dnceye nasl geldiini, nce Annales Okuluna bakarak sonra da tarihsel sosyolojiye bakarak anlamalyz. II) Annales Okulu Annales Ekol tarihileri, 1929 ylnda Fransada yaymlanmaya balayan Annales dergisinin etrafnda toplanan tarihilerdir. Kurucular Lucien Febvre ve Marc Blochdur. Bu tarihilerin amac, geleneksel disiplinlerin insan bilimlerine eklemlenmek zere snrlarnn kaldrlmas ya da disiplinler-arasln temin edilmesidir. Tarih ile sosyal bilim disiplinlerinin kapsaml bir beeri bilimler iinde btnletirilmesidir. Annales tarihileri yukardaki tespitlerinin de snrlln grmler, tarihe bilimsel yaklamann da doruluunu tespit etmilerdir. Zamann grececiliinin ve ok katmanllnn farkna varmlar ve gemiten gelecee doru ilerleyen tek boyutlu zaman kavray olarak tarihi reddedip deitirerek, yeni bir tarihsel zaman kavramna ulamlardr. Annales tarihileri tek tek kiileri, ya da siyasi, hukuksal ve dini kavramlar deil (yaplar da deil) ilikiler kompleksini incelerler. Tarihin akndan ayrlan bir kltr ya da a gzlemlerler. Tek bir tarihsel zaman yerine, farkl uygarlklar arasnda bile deil; bir uygarln kendi iinde de bir arada var olan oul zamanlar dikkate alrlar, byle yaparak Bat uygarlnn stnl tezlerine ve insanlk tarihinin tek bir byk anlatya dayandrlmasna kar seslerini ykseltirler. Tarih yazmn ulusal devletlerin ya da uluslarn alanndan kararak ona blgesel ya da uluslar st nitelik kazandrmlardr. zgr failler olarak bireyleri vurgulamazlar. Bunun nedeni, kadn ve erkeklerin iradelerine iklim, biyoloji ve teknoloji kadar dilin, kltrel mirasn vb.nin de snrlamalar koymu olmasdr. radeden ok zihniyetlere nem vermilerdir. En nemli handikaplar sosyal bilimlerin birbirine yaklatrlmas adna, sosyal bilimleri saran nicelletirme/bilim insan olma isteklerini tarihe de sokmalardr. (Iggers 2000: 51-65)

Sosyoloji Notlar 42 Bu okulun en nemli temsilcisi, Fernard Braudeldir. Braudel 1945 sonras Annales Tarih yazm Okulunun btnsel tarih tartmalarn Fransada kazanmasndaki ana isimdir. Braudel sosyal bilim disiplinlerinin kendi aralarndaki geleneksel yaltlmlklarna dnk hem entelektel hem kurumsal hem de ama tutarl bir saldr balatmtr. Belli bir olayn hkimiyetindeki ya da epizodik tarihi iki ynyle eletirmitir: Geleneksel idiyografik, ampirisist, politik tarih yazmnn eletirisi ve zaman d, ebedi hakikat araynn eletirisi (nomotetik almann mitsel nitelii). Bu iki ucun, iki farkl kltrn ihmal ettii baka bir toplumsal zaman da vardr ki o da yapsal zamandr: Uzun sren fakat ebedi olmayan, tarihsel zamanlarn temelinde yatan asli yaplar. Bu yaplar iinde evrimsel sreler de vardr (rnein dnya ekonomilerin genileme ya da daralmalar gibi orta vadeli eilimler). Burada analiz birimi dnya-ekonomi olmaktadr ki Braudel bayapt Akdeniz ve Dnyasnda inceledii adaki Akdenizi bir dnya-ekonomi olarak anmaktadr (dnya-ekonomi: ok sayda politik merkezin ve ok sayda kltrn varolduu, byk bir eksenel i blm) (Wallerstein 2005: 33-35). III) Wallerstenn Yntemi: Tarihsel Sosyal Bilim Wallerstein gemiin bir ok teorisinden (kkenler) yararlanarak kendi analiz birimlerini ortaya karmtr. Ancak zerindeki en byk etkiler kukusuz Karl Marx ve Fernard Braudelden kaynaklanmaktadr. 1945-1970 tarihleri arasnda sosyal bilimlerde dnya-sistemleri analizine sahneyi hazrlayan tartmalar gereklemitir: 1) Latin Amerika in Birlemi Milletler Ekonomi Komisyonu (ECLA) kurulmas ve sonradan bamllk teorisinin gelitirilmesi (Samir Amin, Reat Kasaba vb.). 2) Marxn Asya tipi retim Tarz kavramnn tekrar gndeme getirilmesi. 3) Feodalizmden kapitalizme gei tartmalarnn kapitalizmden sosyalizme gei tartmalarnda kullanllnn snanmas. 4) Btnsel tarih hakkndaki tartmalar ve Annales tarih yazm okulunun nce Fransa ve ardndan da dnyann pek ok blgesindeki zaferi. Yukardaki dncelerin en dolaysz etkileri merkez-evre ilikilerini inceleyen bamllk teorisinde grlmektedir: Baz lkeler (merkez) ekonomik adan bakalarna gre daha gl olmakta ve dolaysyla art-deerin zayf lkelerden (evre) merkeze akmasna imkn tanyan koullarla ticaret yapabilmektedir. (Prebisch ve ECLA alanlar). Dnya-sistemleri analizi analiz birimiyle ilgili kaygnn, toplumsal zamansallklarla ilgili kaygnn ve farkl sosyal bilim disiplinleri arasna dikilmi olan engellerle ilgili kaygnn tutarl bir ekilde bir araya getirilmesine dnk bir abadr. Analiz birimi olarak sosyal bilimlerde genellikle ulus-devletler kullanla gelmitir. Tm sosyal bilimler incelemelerini bir ulus-devletin snrlar iinde yaparak ona ilikin neticelere ulamlardr. Bunda 19. yzyldan balayarak sosyal bilimlerin politikaclara ve karar organlarna yardmc olmalarnn pay byktr. Oysa dnyasistemleri analizi ulus-devleti geri plana iterek, standart analiz birimi olarak dnyasistemini koyar. (Bir dnya-sistem dnyann sistemi deil, ama bir dnya olabilen bir sistemdir. Ve bir dnya-sistem, ounlukla olduu gibi, btn yerkreden daha kk bir alanda bulunabilir. Bu nedenle dnya-sistemde araya tire koyarz). Dnyasistemleri analizi unu anlatmaktadr: inde i grdmz, kurallarn bizi kstlad toplumsal gereklik bu tr dnya-sistemlerdir. Dnya-sistemleri temelde ikiye ayrlrlar (dnya-ekonomileri ve dnya imparatorluklar olarak) ve mini sistemler ile birlikte tarihsel sistemleri meydana getirirler. Tarihsel sistem, adnda hem tarihin hem de sistemin bulunmasndan da anlalabilecei gibi, srekli evrim geiren bir yaam ve bir andan dierine hibir zaman ayn olmamay ierebildii gibi, tanml devaml zellikleri de ierebilir. Bu paradoksal gereklik toplumsal analizi gletirse de eer elikinin analizdeki yeri iyi bellenirse sonular daha verimli ve gereki olabilir.

Sosyoloji Notlar 43 Tarihsel sistem tiplerinden mini-sistemler, iinde parann bile bulunmad karlkl bir mbadele sistemine dayanrlar. ok kk bir corafyada yaayan, devletsiz topluluklar iermektedir. Dnya-imparatorlukta yeniden-blmc mbadele sz konusudur. Burada pazarlar ilemez ve zel mlkiyet kurumu da ok zayftr. Art-deer devletin en st tepesine kadar ular ve oradan tekrar bltrlr. Dnya-ekonomilerde ise pazar mbadelesi sz konusudur ve devletler bunu kollamaya alrlar. Modern dnya-ekonomi kapitalist bir dnya-ekonomisi olmutur. Bunun nedeni sadece pazarlarn ve zel mlkiyetin olmasnn tarihsel kapitalizme sahip olmaya yetmemesidir. Tarihsel kapitalist bir toplumsal sistem, ancak toplumsal srelerin tamamen metalamasna ve snrsz sermaye birikimine izin vermektedir. Tarihsel kapitalizm, temel iktisadi etkinlik iinde geerli olan ya da ar basan iktisadi amacn ya da yasann snrsz sermaye birikimi olduu o somut, zamanla snrl, meknla snrl, tmleik retim etkinlikleri yeridir. (Wallerstein 2002, 16). Tekellerin bol olduu yere art-deer ak youn olmaktadr. Ancak iktisat ders kitaplarndan bilindii gibi, hibir piyasa ve makro-ekonomik dzen, ne tam tekelcidevleti ne de tam serbest piyasac olabilmektedir. Tikel bir tarihsel sistemin sresi ok uzundur (longue dure). Bu sistemlerin baka bir sistemin iinden geip gelen bir balanglar, gelitikleri dnem boyunca sren bir yaamlar ve yaamlarnn sonunda da geiler a vardr. Dnya-sistem analizinin yararlar ve getirdii yntemler u ekilde sralanabilir: 1) Fenomenlere uzun dnemler boyunca ve byk meknlar iinde bakacak olan sosyal bilimlerin tarihsel bir nitelik tamas gerei (tmleik ve tek disiplinli bir sosyal bilim). 2) lerlemenin kanlmazlnn tartlmas. 3) Dnya-sistemleri analizinin bir byk anlat olduunun kabul edilmesi. Bilgi faaliyetinin btn biimlerinin zorunlu olarak byk anlatlar ierdiinin; ama baz byk anlatlarn dierlerine gre gereklii daha iyi yansttnn aklanmas. 4) Marx eletirenlerin ekonomik temelin yerine kltrel bir temeli geirmesinin yanll. Bunlarn yaklamna karlk ekonomik, politik ve sosyo-kltrel analiz tarzlar arasndaki izgilerin ortadan kaldrlmasnn, daha iyi bir tavr olacann ileri srlmesi. 5) Dnya-sistemleri analizinin merkezi bir aktrden yoksun olmas (temelde homo rationalisten yoksun bulunma). 6) Dnya-sistemlerinin bir ZamanUzayda var olduunun aklanmas ( Srekli deiim geiren ina edilmi gereklikler ve inalar, analiz etmekte olduumuz toplumsal gerekliin paras olan eyler). (Wallerstein 2005a: 42-44) Kapitalist Bir Dnya-Ekonomi Olarak Modern Dnya-Sistem: retim, ArtDeer Ve Kutuplama Modern dnya-sistemi olarak tarihsel kapitalizm, kkenleri, corafyas, zamansal geliimi ve ada yapsal krizleriyle anlalmak durumundadr. Tarihsel kapitalizmin kkenleri, 16. yzyla kadar geri gitmektedir. Bu sistem balangta yalnzca Bat Avrupada ve ksmen Kuzey Amerikada var olabilmitir. 19. yzyln ilk yarsna kadar genilemesini srdrm ve ancak o zaman kresel bir sistem olarak anlmaya balamtr. zelliklerinin tam anlamyla yerkrenin tmnde grlmesi ise ancak 20. yzyln ikinci yarsnda mmkn olabilmitir. Kapitalist dnya-ekonominin erevesi iinde yaratlm olan kurumlar unlardr: Temel kurum olan pazarlar, pazarlarda rekabet eden firmalar, devletleraras bir sistemin iinde bulunan ok sayda devlet, hane halklar, snflar ve eitli kimlikleri yanstan stat gruplar. Pazarlara bakarsak, pazarlarn kapitalist sistemin asli unsuru olduu; bununla da serbest pazarlarn kast edildii dnlmektedir. Ancak pazarlar her tr toplumsal ilikiyi metalatrmadan ve sonsuz sermaye birikimine nem vermeden binlerce yl var olmutur. te yandan tekeller, daha ok sermaye biriktirme aracna sahip

Sosyoloji Notlar 44 olabiliyorken, tam rekabet piyasas, girdi faktrlere haklarn tamamen teslim edeceinden sermaye birikimine hi izin vermez. Her iki kanadn da gndelik hayatta dengeli dalm, sermaye birikimini azamiletireceinden kapitalizm oligopollere (ksmi-tekeller) ihtiya duymaktadr. Benzeri bir durum devlet mekanizmalar iin de geerli olmaktadr. Orada da sermaye birikimi nispeten gl bir devlet aygt iinde mmkn olabilmektedir. Ksmi-tekeller u ekillerde yaratlabilir: 1) Bir icadn haklarn belirli sayda yl iin sakl tutan bir patentler sistemi. 2) thalat ve ihracat zerindeki devlet kstlamalar (korumac tedbirler). 3) Devlet sbvansiyonlar (destekler) ya da vergi indirimleri. 4) Gl devletlerin zayf devletlerin korumaclk kart tedbirler gelitirmelerini nlemek zere glerini kullanmas. 5) Ar fiyatlar demeye istekli, belirli rnlerin byk lekli alclar olarak devletlerin rol. 6) reticilerin zerine bir yk getiren devlet mdahalelerinin, kk reticilere daha byk zararlar vererek, onlar piyasadan silebilmesi nedeniyle ksmi-tekelleri koruyabilmesi. Ksmi-tekeller her eye ramen bozulabilir ve bu durum da sisteme bir dinamizm kazandrr: 1) Kaybedenlerin serbest Pazar doktrinini savunarak politik mcadele vermesi. 2) Baka devletlerin yeni reticileri desteklemesi. 3) Byk sermaye birikimcilerinin basite sermayelerini daha nde gelen rnlere ya da btnyle yeni, nde gelen sanayilere kaydrma isteklilii. Ksmi-tekel oluumlar yasal olarak, fiziksel olarak ve mlkiyet bakmndan gl devletlerin patronajna bal olduklarndan merkeze konumlanrlar ve bylece siyasi olarak gl blgelere art-deer ak balar. Bu art-deer aklarnn balca nedenleri unlardr: 1) spanyol ve Portekizli fatihlerin yapt gibi dpedz yama. 2) Eitsiz mbadele sistemi oluturma. 3) zelletirmeler gibi uygulamalar srasnda rvetle kamu irketlerinin satn alnarak yamalanmas. Merkezler evrelerle bu durumda hemen corafi olarak ilikisel bir alan yaratrlar. Merkeze zg sreler birka devlette bir araya gelme ve retim srelerinin byke bir kesimini bu trden lkelerde oluturma eilimindedir. evresel sreler ise ok sayda lke arasnda meydana gelme ve retim srelerinin byke bir kesimini bu lkelerde meydana getirme durumundadr. Baz devletlerde ise merkeze zg ve evresel rnlerin eit saylabilecek bir karmas retilir. Bunlara da yar-evre lkeler denilir. Bunlarn ileride merkeze kaymay dnmek ve bunu baarabilmek iin zel siyasi gleri vardr, ancak yar-evresel retim sreleri yoktur. Ksmi-tekellerin kendilerini dzenli zaman aralklaryla tketmesi nedeniyle bu gn merkezde bulunan bir retim sreci yarn evresel bir sre olabilmektedir. (Endstrilerin kaymas-rnein 18. yzylda yalnzca ngiltereye zg olan tekstil sektrnn gnmzde ine kaymas vb.) Ksmi-tekellerin ortaya klarnn sektrlerde youn olduu dnemlerde ykselmelerin; dleri srasnda ise durgunluklarn gzlenmeye balamas nemlidir (Kondratieff A ve B dnemleri). Bir de bunlara paralel olarak giden ama daha uzun srelerle dalgalanan ve merkezdeki devletlerin ncln simgeleyen hegemonya sreleri vardr. Makro-dzeyde Wallersteinn analiz birimi nasl ulus-devlet deil de dnyaekonomi idiyse, benzer biimde mikro-dzeyde analiz birimi birey deil, hane halklardr. Bunun en temel nedeni, bireyin stat, gelir dalm ve kimliinin hane halkndan farkszlaamamasdr. Hane halk kii ile on kii arasnda salnan ve mutlaka ailede olmas gerekmeyen bir analiz birimine verilen addr. Hane halknn geliri ona katkda bulunan insanlarn gelir eitlerinin toplamdr. Buna gre hane halklar gelir trleri unlardr:

Sosyoloji Notlar 45 1) cret-gelir 2) Hayat srdrmek iin zorunlu olan eylerin yaplmas faaliyeti. (Ev ileri, bahecilik vb.) 3) Kk meta retimi 4) Rant 5) Transfer demeleri Toplam mr boyu gelirin yzde ellisini ya da daha fazlasn cret-gelirin oluturduu hane halklarna proleter hane halk, aksi durumda oluan hane halklarna da yar-proleter hane halk denmektedir. verenler genel olarak yar-proleter hane halkndan birilerini altrmak isterler. Ancak kar ynde hareket etmelerine onlar zorlayan nedenler vardr: 1) Proleterleerek daha iyi cret kazanmak isteyen iiler. 2) Firmalarn rnlerini satabilmek iin dnya-ekonomide efektif talebe ihtiya gstermesi. Hane halklar, gelir dalmndaki konumuna gre belli bir snfa; ayn zamanda da belirli bir stat ve kimlie sahiptir. Sistem, hane halklarnda gerekleen ve eitim ve medya tarafndan da desteklenen toplumsallatrmalar yoluyla ileyebilmektedir: Sistemin rn olan son derece gerek hiyerarilerin iselletirilmesi, sistemin mitlerinin, retoriinin ve teorize edilmesinin iselletirilmesi. Buna karlk hane halklar negatif sosyalletirme de yapabilmektedir ki bu durumda da bakaldr, rzann geri ekilmesi ve sapknlklar meydana gelir. Hane halk tesi kurumlar ise unlardr: Devletler, dinsel yaplar, etnik rgtlenmeler ve benzeri gruplar. Kapitalizm bir sahte evrenselcilik ideolojisiyle ileyebilmektedir ki o da btn insanlara eit ekilde uygulanan genel kurallara ncelik verdiini devletler dzeyinde onaylatabilmesidir. Buna meruiyet adn vermekteyiz. Bu eitlik firma ya da okul dzeyinde evrenselcilik sylemi (liyakat dzeni-meritokrasi), hane halk dzeyinde evrenselcilik ve devlet dzeyinde evrenselcilikten kaynaklanmtr. Ancak bu sahte evrenselciliin arkasnda doal kabul edilen rklk ve cinsiyetilik vardr ki bunlar arasndaki kartlk sistemin ileyiini (sylem ile toplumsal gereklik arasndaki kartlk) gletirmekte, insanlarn umutlar ve sabrlar tkendike meruiyet krizine yol amaktadr. Eksenel i blm nasl ki lke iinde gelir dalmndan kaynaklanan kutuplamalara, devletler-arasnda da benzer kutuplamalara yol ayorsa rk, etnik kken ve cins farkllklar da kutuplamaya varan gerek eitsizlikleri iinde barndrmaktadr. Devletler Sisteminin Ykselii: Egemen Ulus-Devletler, Smrgeler Ve DevletlerAras Sistem Modern devletler egemen devletler olarak kurumlamtr. Egemen devletler iktidarlarn zerk bir biimde kullanrlar, egemenlik bu tr devletlere ait bir kavramdr ve ancak devletler-aras sistemde modern devletler var olabilir. Devletler-aras sistem uluslararas ilikiler ve uluslararas yasalarla teminat altna alnr. 15. yzylda mutlak monariler ortaya ktklarnda, buradaki mutlaklk devletin bandaki monarkn yasalara bal olmamas anlamna gelmekteydi; ancak dhili egemenlii tebaas zerinde mutlak olamyordu. Devletler ilerini grecek sivil ve askeri brokrasilere youn bir biimde ihtiya duymulardr. Modern devletlerin egemenlii ise yalnzca dhili deil, ayn zamanda haricidir. Dier devletler karsnda bir otorite olma iddiasndadrlar, karlkl tanma ve meruiyet beklerler. Firmalar iin devlet faaliyetleri snrsz sermaye biriktirme gdsnn tatmini anlamnda hayati neme haiz olduu iin, kapitalizm sylemde yle olmasa bile gereklikte egemen devletlere ve devletler-aras sisteme ihtiya duymaktadr: 1) Mallarn, kiilerin ve sermayenin hareketlerinin dzenlenmesi. 2) Mlkiyet haklarna ilikin kurallar. 3) stihdam ve alanlarn haklarna ilikin kurallar.

Sosyoloji Notlar 46 4) Firmalarn hangi oranda maliyetleri iselletireceine ilikin kurallar. (Zehirli atklarn yol at maliyetler, materyallerin tkenme maliyetleri, nakliye ve ulatrma maliyetleri.) 5) Devletin emrindeki brokrasiye ve alt yap hizmetlerine ilikin maliyetleri karlamak iin vergi mevzuatlar dzenlemesi. 6) Bir devletin baka bir devleti, zerinde stlenen bir firma lehine etkileme kapasitesi. Tm devletler, yurttalardan olumasna karn snf mcadelesi (yaratlan artdeerden fazla pay alabilmek) hem lke iinde hem de dnda devam etmektedir. (yurtta: devletin karar alma srelerine, tm dier yurttalarla eit dzeyde katlma hakkna sahip birim.) Devletlerden gl olanlar (fiilen uygulanabilecek yasal kararlar alma yeteneine haiz olanlar), genellikle merkez lkelerdir. evre lkelerde devletin vergi mevzuatlarndaki zayflk ve devletin hizmet gtrmekte zorlanmas, birbirlerini karlkl olarak etkileyerek devletin meruiyetini azaltr. Gszleen devletlerde mafyavari rgtlenmeler (hrszlk ve rvet) ortaya karak, devletin yasal yapsn bozarlar ve onun grevlerini ifa etmesini engelleyerek, onun yerine g kullanrlar. Tm bu zayflklar, yerel erafn (baronlar, sava aalar, derebeyleri vb.) gcn artrarak sermaye birikim zincirlerini yasa dna tarrlar. Devletlerin, mafya vari rgtlenmelerin gcn krmasnn ve otoritesini ortaya sermesinin en nemli unsuru nfuslarn ulus haline getirmektir. Ulus yaratma srecinde kullanlan ulus kavram kukusuz bir mittir ve devlet tarafndan halka empoze edilir. Tarihsel olarak devletler ulus-devlet haline gelirken temel ara kullanmtr: Devlet okullar sistemi, askerlik hizmeti ve kamuya ak resmi trenler. Devletler-aras sisteme dhil olan tm devletler teoride bamszdrlar. Ancak gl devletler dierlerinin uymas gereken kurallar ok daha sk koyabilirler. Onlarn i ilerine mdahale edebilir ve kendi firmalar adna daha kolay kanunlar karttrabilirler. Bir de devletler sistemine dhil bile edilmeyen en gsz konumdaki smrgeler (egemen olmayan ve normalde kendisinden uzak olan baka bir devletin ynetimi altnda bulunan idari birimler) var olmutur. Ulusal kurtulu hareketleri ad verilen sistem kart hareketler zaman iinde bamszlk mcadeleleri (egemen devlet stats kazanmak) vermitir. Devletler-aras rekabet ve g dengesi, iki yolla zmlenebilmektedir: 1) Dnya-ekonominin bir dnya-imparatorluk haline dntrlmesi. (dnyaimparatorluk: dnya-sistemde tek bir siyasi otoritenin olumas). Bu durumda kapitalist sistem alamaz hale gelebilmektedir. Bunun nedeni sermayenin snrsz birikimi olgusunun askeri ve siyasi g tarafndan alt sralara itilmesidir. 2) Dnya sistemde hegemonya ad verilen eyin ele geirilmesi. (hegemonya: belirli bir dnem iin devletler-aras sistemde oyunun kurallarn belirleme, dnya-ekonomiye hkim olma, askeri adan gl olma; siyasi olarak istediklerini askeri g kullanarak elde edebilme ve dnyay tartrken kullanlan kltrel dili dzenleyebilme). Hegemonyalar genellikle sistemde oyunun kurallarn belirlemek isteyen devletler arasnda Otuz Yl Savalar denilen bir savalar dneminin ardndan kurulabilmektedir. Hegemonya mcadeleleri sistemin o andaki hegemon gcne kar verilmeyebilir. Yar-evre devletler arasndan syrlp, ekonomik gce kavuan devletler de siyasi ve askeri hegemonya mcadelesine giriebilmektedir. (rnein; I. Dnya Savann banda artk eski ekonomik ve siyasi gcn yitirmi Byk Britanyaya karn sistemde hegemonya mcadelesi veren Almanya-A.B.D. olmu ve iki dnya savann ardndan sistemde hegemon g A.B.D. olmutur). Bir Jeokltrn Yaratlmas: deolojiler, Toplumsal Hareketler Ve Sosyal Bilim Modern dnya-sistem, balangcndan 1789 Byk Fransz htilaline kadar bir jeo-kltre sahip olamamtr. (Jeokltr: Dnya-sistem iinde geni lde meru olduklar kabul edilmi normlara ve sylem tarzlarna gnderme yapan bir kavramdr. Devletler-aras sistemde g kmelenmelerini ve maniplasyonlar ifade eden jeopolitik adl terime atfta bulunulacak ekilde kullanlmaktadr.)

Sosyoloji Notlar 47 Modern dnya sistemin siyasi tarihi, ierilenlerle dlananlarn ayrm izgilerine dair bir mcadeleye ilikin bir tarihtir. 1789 ylnda Ancien Regimein dlad kalabalklarn Aydnlanma dncelerinden etkilenenlerin desteinde ayaklanmas sonucu Byk Fransz Devrimi gereklemitir. Bu tarihten itibaren tm engellemelere karn iki gr kapitalist sistemin jeokltrn oluturacak ekilde yaygnlamtr: 1) Siyasal deiimin kanlmaz olduu ve istenir olmas gerektii olgusu. 2) Egemenliin halk ad verilen bir eyden kaynakland; monarklardan, dinden ya da meclislerden gelmedii dncesi. Fransz Devrimi ardndan ideolojiler ad verilen ve gereklii az ya da ok snf mcadelelerine gre saptran akmlar, bu iki deitirilemez ve yaygn maddeye kar farkl yorumlarda bulunmulardr. lk akm, Fransz Devrimi hakknda bir tepki olarak kurulan ve 1789-1815 arasndaki yllarda ok etkin olan muhafazakarlktr. Muhafazakrlar, siyasi deimelerden yana deildirler; toplumsal tabakalarn allageldii gibi devam etmesini isterler. Onlara gre hzl deiimler ktdr ve dzen bozucudur. Toplumdaki aile, kilise vb. gibi klasik deerleri zayflatt ve Terr Dnemine yol at iin devleti sylemde knarlar ama bu deerleri korumak ve onlara ynelen hareketleri de nlemek adna devlet gcn fiilen kullanmaktan ekinmemilerdir. kinci akm ise liberalizmdir. 1815 ylnda Napolyon Savalarnn ardndan ortaya kan liberalizm serbest mbadeleyi, mlkiyet haklarn ve birey zgrln savunmaktadr. Liberalizm toplumun naslsa deieceini ama bunun uzmanlar eliyle, yava ve tedricen yaplmasn savunmaktadr. Esasen niversitelerdeki doa bilimlerinin ve sosyal bilimlerin o ekilde disiplinlere ayrmlamasnn, niversite yaplarnn vb. sorumlusu liberallerdir. Liberaller serbest ticarete engeller koyduu ve bireyi snrlad dncesiyle sylemde devlet kartdr, ancak firmalarn ve bireylerin yasal haklarn teminat altna almak ve onlara ekonomik destek salamak iin devlet faaliyetlerini artrmlardr. 1848 htilallerinden sonra ise daha nce kendilerine demokratlar ya da radikaller diyen ve muhafazakrlara kar liberallerin yannda yer alan Sosyalistler aa kmtr. Sosyalizm bir ideoloji olduu kadar sistem-kart hareketlerden de bir tanesinin dnsel alt-yapsdr. Sosyalistler deiimin ok hzl olmasndan yanadrlar; devleti egemen snflarn zorbalnn bir rn olarak grdklerinden, sylemde devleti iddetle knarlar ama programlarn harekete geirmek ve halka transfer yardmlarnda bulunabilmek iin de devleti etkin bir biimde kullanmak isterler. 1848 htilalleri ardndan tm ideolojiler ve yandalar eitli dersler karmtr: Muhafazakrlar kk milliyetlerin bakaldrs ve ii-kyl ayaklanmalar karsnda dehete kaplm ve yeni bir devrimle karlamamak adna ok yava bir deiimi ve zamannda taviz verme politikasn kabullenmilerdir. Bylece Bismarck iilerin sendikal haklarn kabullenebilmi, ngiliz muhafazakrlar iilerin ve alt snflarn eitimine destek olabilmitir. Buna aydnlanm muhafazakrlk ya da liberal muhafazakrlk denmektedir. Liberaller reformlara hz verilmesinin nemini grmler ve ortak bir ulusal kltr yaratlmasna zen gstermek zere milliyetilii ne srmlerdir. Sosyalistler ise dzenli ordular karsnda etkin olunamadn grnce devrimci romantizmden ve topyac sosyalizmden vazgeerek rgtlenmeye girimilerdir. Sistem kart hareketler iinde kadnlarn, etnik, rksal ve dinsel aznlk yanllarnn (stat gruplar/kimlikler) kltrel dnm politikalar bir keye braklarak, yerine politik dnm projelerine dayal politikalar benimsenmitir. Bu dnemin, sistem kart hareketlerinin ayrksl ve birbirlerine kart gelimeleri de ayr bir olumsuz etmendir. Bunlara gre hedef, nce iktidar ele geirmek, ardndan da dnyay dntrmektir. Sendikalar, kamusal alanda rgtlenen ii ve sosyalist partileri proletaryay rgtlemitir. 1848-1914 dneminin her eye ramen hakim paradigmas, seimlerde ok az oy alsa da liberalizmdir. Liberaller smrgelerden gelen art-deerin de avantajyla tehlikeli snflar uysallatrmlardr. Bylece ortaya liberal sosyalizm kabilmitir.

Sosyoloji Notlar 48 Liberallerin reformlar unlardr: Genel oy hakknn aamal olarak geniletilmesi, eitime eriimin yaygnlatrlmas, yurttalarn i yerlerindeki kazalara kar korunmasnda devletin etkin rol almas, salk hizmetlerinin ve bunlara eriimin yaygnlatrlmas, yaam sresi boyunca gelirdeki dalgalanmalarn bertaraf ve bir devletin yurttalarnn ulus haline getirilmesi. ki Dnya Sava ardndan gelien dnemde A.B.D. hegemon g olurken S.S.C.B. aslnda kendi tarafndaki blgeleri smren ancak ekonomik adan kudretsiz bir yar-evre devlettir. 1945-1968 aras dnem Pax Americana dnemidir. Bu dnem boyunca sistemdeki kurallar koyan, bu kurallara dier uluslar zorlayan odur. Bunun dolaysz nedeni sava sonras Amerikan firmalarnn verimlilii ve lkenin sanayi komplekslerinin zarar grmemi olmasdr. Ulus iinde iiler ve sendikal hareket uysallatrlm, darda ise S.S.C.B.nin komnizmi yayma tehlikesine Yalta grmeleriyle engel olunmutur. A.B.D. iyimserliini gelime kuramlar ve ulusal kalknma projeleriyle nc Dnya lkelerine tam, beklenmedik kadar hzl olsa da Avrupa devletlerini smrgelerini brakmaya ikna edebilmitir. te yandan efektif talebi karlamak iin Avrupa ve Japonyay Marshall yardmlaryla kalkndrm ve onlarn da yeniden endstrilemesini salamtr. NATOyu kurarak Avrupann gvenlii ad altnda mttefiklerini siyasi ve askeri bir dzene ekebilmi ve askeri mdahalelerde onlardan ekonomik, askeri ve siyasi yardmlar talep edebilmitir. S.S.C.B.nin varl sayesinde de dnya komnist hareketi ehliletirilmitir. Buna ramen in, K. Kore, Vietnam, Yugoslavya ve Arnavutluk gibi bir dizi yeni komnist devlet ortaya km ve A.B.D. hegemonyasn Aydnlanma deerleri erevesinde de olsa rahatsz edebilmitir. Oysa ayn yllar sistem kart hareketlerin de doruu saylmaktadr. nc Dnya lkeleri milli ya da komnist devrimler sonucunda bamszln kazanmtr. Batl lkelerde ii partileri ve sosyalist partiler iktidardadr. in ve S.S.C.B. gibi komnist devletlerde dnya nfusunun te biri yaamaktadr. Burada da ehliletirme politikalarnn ok iyi iledii grlmektedir: Evrensel oy hakknn karl olarak nc Dnya lkelerine ulusal bamszlk verilmi ve Birlemi Milletler e ye olabilmiler (Wilsoncu-Leninizm). Sosyal yardmlara karlk olarak da ulusal kalknmaclk ne srlmtr. Krizdeki Modern Dnya-Sistem: atallanma, Kaos Ve Seimler Bu dzen 1968 Devrimleri ile yklmtr. Bu devrimlerde insanlar, temelde, Eski Sola, Amerikan mdahaleciliine ve A.B.D.-S.S.C.B. dankl dne kar karak, yeni bir sistem kart anlay ve jeokltr gelitirmilerdir. 1968 sonrasnda ideolojik uzlamalar atrdayarak, yerini daha kkl atmalara brakm ve zellikle dlanan stat gruplar ve kimliklerin mcadelesi balamtr (Petrol krizleri-1970ler, Bor krizleri-1980ler, S.S.C.B.nin dalmas ve Dou Avrupann bamszlamas(1989-1991), I. Krfez Sava-1991 ve New York terr saldrlar-2001). 1968 Devriminin etkileri: 1) Dnyann her yerinde aktif ve militan aznlk kimlii hareketleri ve kronik rklktan kaynaklanan meselelerin entelektel sylemin merkezi bir esi haline gelerek bilgi dnyasnn yeniden ina edilmesi. 2) Toplumsal cinsiyet ve cinsel tercihler, hatta cinsiyet deiiklii konusundaki politikalarn deimesi. Sistemde daha nce de normal pratiklerden ok uzaa savrulan hareketler olmutur. Ancak 1789 ve 1917 gibi devrimlerin olmasna karn onlarn sistem tarafndan emilmesinin ve yapsal ya da sistemik bir krize yol aamamasnn nedeni sistemin gelime aamalarna ilikin olmasdr. (Sistemik kriz: Sistemin i elikilerini artk zemedii sorunlarla karlaarak kmeye yz tutmas.) Oysa sistem asimptotlarna yaklatka sallantlar artmakta (atallanmalar olmakta), bu nedenle de en kk sorumlu hareketler (bilinli seimler) sistemi daha iyi bir dnya-sisteme tayabilmemize, sorumsuz ve dncesiz hareketler ise bugnknden bile daha kt bir dnya-sisteme bizi tayabilecektir. Bu anlamda gelecek belirsiz ve aktr. Sistemik kriz u elikilerden kaynaklanmaktadr:

Sosyoloji Notlar 49 1) Dnya cretler dzeyinin dzenli olarak artmas; sermayenin proleterletirebilecei dnya krsal nfusunun azalmas. 2) Girdi maliyetlerinin lsz art (Zehirli atklarn tahliyesi, hammaddelerin yenilenmesi, altyap ve nakliye maliyetleri). 3) Vergilendirme maliyetlerinin artnn snf atmasn hzlandrmas (Demokratiklemenin bedeli). 4) Gney-kuzey kutuplamas, yasa d g sonucu merkezlerde tehlikeli snflarn younlamas. Sistemik krizin gstergeleri ise unlardr: 1) Kapitalizmin retim faaliyetlerinde deil de finansal speklasyonda kar aramas. 2) Sistem-kart hareketlerden Dnya Solunun hareketlerin hareketi olarak rgtlenmesi 3) Usame bin Ladinin 11 Eyll 2001deki Dnya Ticaret Merkezi saldrs. Wallerstenn Kuramlarna Getirilen Eletiriler Ve Eletirilere Verilen Yantlar Dnya-sistem analizinin getirdii l eletiri sosyal bilimlerde kkl deiikler talep etmektedir: Analiz birimleri olarak devletlerin deil dnya-sistemlerin ne karlmas, longue dure zerinde durulmas ve disiplinler aras ve disiplinler st deil pek ok disiplinin i ie getii tek disiplinli bir yaklamn savunulmas. Bu eletiriler nomotetik pozitivistleri, Ortodoks Marksistleri, devlet zerkliini savunanlar ve kltrel tikelcileri olduka rahatsz ediyordu. Nomotetik pozitivistler dnya-sistem analizinin anlatsal olduunu, yanllanabilir hipotezlere dayanmadn sylediler. Bu durumda incelenen olgularn kolayca nicelikletirilebilir olmadndan, nermelerin havada uuup daha deerli nermelere indirgenememesinden ve deer-ykl ncllerin aratrmaya dhil edilmesinden ikyet etmektedirler. Nomotetik pozitivistlerin kar eletirisi aslnda dnya-sistemin onlara ynelttii eletirinin basite terse evrilmesidir. Nomotetik pozitivistler karmak olay ve olgular indirgeyerek, karmak durumlar akla kavuturmaktan uzaklayorlar. Oysa yaplmas gereken, karmak durumlara uygun karmak deikenlerin olabildiince aratrmaya katlmas ve bunlarn tutarl bir ekilde sunulmasdr. Nicelletirme konusunda ise bsbtn hakszlk etmektedirler. Dnya-sistem analizi her eyi deil ama gerekli olan, gerekli olduu lde nicelletirmekten yanadr. Buradaki sorun soyut bir dzlemde iki metodolojinin fayda ve zararlarnn sralanmas deil, tarihsel gereklii yakalama hususunda hangisinin uzun vadeli ve byk lekli toplumsal deiimlere daha fazla k drebildiidir. Ortodoks Marksistler ise Marksizmin dar erevesine skp, onun temel ncllerini doru bir metodolojiyle amay becerememektedirler. rnein kapitalizmin feodalizme kyasla kanlmaz bir ilerleme olduuna inanmalar, fabrika sistemini kapitalist retim sisteminin en mkemmel rnei olarak alglamalar, ekonomik temelin daha az temel olan politik ve kltrel styapy kontrol etmesi ve belirlemesi. Bu nedenle dnya-sistemin merkez-evre ilikilerini aklarken kulland artdeer dolamn, sadece dolamdan ibaret grp art-deerin asli elikisi olan ii snf-burjuvazi ayrmn gzden kardn ne srebilmektedirler. Bu durumda dnya-sistem cretli olmayan emei fazlaca nemsiyordu ve ilerlemelerden nasibini alamam olanlar daha fazla fail haline getiriyordu. Oysa dnya-sistem dnyann ezilenlerinin farkllatn ve onlarn bu dnyay deitirmek iin bir nedenleri olduunu sylemektedir. Ayrca analiz birimini devletar yaparak ve gnmz devletler sistemini birbirine bal klarak Marksist analizi daha st seviyeye tutarl bir biimde karmaktadr. Bir de tarihin sadece ilerlemelere yazgl olmadn bilmektedir. Devlet zerkliini savunanlar dnya-sistem analizinin retimci bir mantkta olduuna dayanarak klasik Marksist analizin snrlarna yaptn ve politik alann kendine has deikelerini gz ard ettiini sylemektedir.

Sosyoloji Notlar 50 rnein dnya-sistem analizi kapitalizmin Bat Avrupada ortaya kmas hususunda fazla bir ey nermemekte ve zayf bir ekilde bu durumun yaratt etkilere odaklanmaktadr. Oysa rnein ngilterenin zgn politik koullar, isel deerleri vb. es geilmekte ve onun zgnl teslim edilmemektedir (Skocpol 2002: 307). Yani dnya-sistem lei, devlet dzeyinde ve devletler-aras dzeyde olan-biteni gzden karmaktadr. Buna da yant aktr: Hangi devletin ya da blgenin ne kt deil kapitalist sistemin doas ve sonular daha aklaycdr. Dnya-sistemin kltrel eletirisi de devlet zerkliini savunanlarn eletirilerine benzemektedir. Onlara gre asl olan kltrel deiimdir ve dnya-sistem hatal bir biimde bu alan styap olarak grp bunu retim ilikilerine balamaktadr. Bu durumda dnya-sistem kltrel zerklik ve farkllklar gzden karan bir byk anlatdr ve Avrupa-merkezcidir. Buna yant ise dnya-sistemin bir byk anlat olduunun kabuldr. Ancak dnebilmek iin byk anlatlara ihtiya vardr. Sorun, hangi byk anlatnn aklama gc ve deerinin ortaya konulmasdr. Dnya-sistem analizi bilimcilie ve bilime tapnmaya kar karken, bilime sahip kmaktadr. Dnya-sistem analizinin bu drt byk eletirisinin ortak noktas, dnyasistem analizinde belirli ve ortaya kan bir failin olmaydr. Her eletiren ekoln kendine has bir aktr vardr: Nomotetik pozitivistlere gre aktr bireydir; yani homo rationalistir. Ortodoks Marksistler sanayi proletaryasn aktr olarak grrler. Devlet zerkliini savunanlar iin aktr politik insanken, kltrel tikelciler baka herkesten farkl ve baka herkesle zerk bir sylem iinde ilikiye geen her birimizi aktr olarak grrler. Dnya-sistem analizi ise bu aktrlerin hepsine prim verir ama nemleri lsnde. nk bunlarn aktr oluu bir dierinin aktr oluuna bal ya da onunla snrldr (Wallerstein 2005a:39-43). Sonu: topistik Gelecein ak olmas ve belirsizlii nedeniyle Wallerstein gemiin sol hareketlerine damgasn vuran topyalarn ve bilimsellik iddialarnn terk edilmesini istemektedir. topistik, topyalarn aksine tarihsel alternatiflerin ciddi bir deerlendirmesi, olas alternatif tarihsel sistemlerin gerek rasyonalitesine ilikin olarak kararlarmzn uygulanmasdr. nsani toplumsal sistemlerin, bu sistemlerin iinde var olabilecekleri snrllklarn ve insan yaratclna ak alanlarn ciddi, rasyonel ve gereki deerlendirmesidir. Mkemmel ve kanlmaz bir gelecek ehresi deil, fakat alternatif, gvenilir bir biimde daha iyi ve tarihsel olarak da mmkn ancak kesin olmayan bir gelecek ehresinin izilebilmesidir. (Wallerstein 2005b:1112)
Kaynaka GULBENKIAN KOMSYONU(2003); Sosyal Bilimleri An (ev. irin Tekeli), Metis Yaynclk, stanbul. IGGERS, Georg G.( 2003); Yirminci Yzylda Tarihyazm (ev. Gl alal Gven), Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul. RAGIN, Charles ve Daniel CHIROT(2002); Immanuel Wallersteinn Dnya Sistemi: Tarih Olarak Siyaset ve Sosyoloji T. SKOCPOL (Ed.) Tarihsel Sosyoloji, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel(1998) Jeopolitik ve Jeokltr (ev. Mustafa zel), z Yaynclk, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel(2002); Tarihsel Kapitalizm (ev. Necmiye Alpay), Metis Yaynclk, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel(2003a); Liberalizmden Sonra, (ev. Erol z), Metis Yaynclk, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel(2003b); Bildiimiz Dnyann Sonu (ev. Tuncay Birkan), Metis Yaynclk, stanbul: WALLERSTEIN, Immanuel(2005a); Dnya Sistemleri Analizi: Bir Giri (ev. Ender Abadolu-Nuri Ersoy), Aram Yaynclk, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel(2005b); topistik ya da 21. Y.Y.n Tarihsel Seimleri (ev. Taylan Doan), Aram Yaynclk, stanbul. http://www.metiskitap.com/Scripts/Catalog/Author.asp?ID=20007 http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=2950 http://tr.wikipedia.org/wiki/Immanuel_Wallerstein http://www.zmag.org/Turkey/iwallerstein.htm

Sosyoloji Notlar 51

SOSYAL HAREKET TEORLER ve BU TEORLERN SOVYET TOPLUMUNDAK BUGNK GELM* Sergey Mamay ev. sa Demir** 1.Blm: Sosyal Hareket Teorileri Sosyal hareket teorileri sk bir ekilde toplumlarn genel gelime problemleri ile ilikilendirilir. Sosyal hareketlerin analizini sosyal yapdan soyutlayarak yapmak, yzeysel analizi douracandan problemi snrlandrr; yzeysel analiz verimli olmad gibi sosyal hareketlerin doasn anlamamzda bize yardmc olmaz. Bu nedenden tr sosyal hareketleri aklayan ciddi teorilerin hepsi toplumlarn geliim prensiplerini genel yaklamlara dayandrrlar. Bu soruna ok fazla bak noktas olduu iin sosyal hareket teorilerinin snflandrlmas sorunu, karklklara yol aar. Bize gre drt temel yaklam ayrt edilebilir ve bu yaklamlar unlardr; Kolektif Davran Teorisi Kaynak Mobilizasyon Teorisi Yeni Sosyal Hareketler Eylem-Kimlik Yaklam ncelikle bu drt yaklam ele alalm. Kolektif Davran Teorisi sosyal hareketlilik almalarnda hala ortodoksi olarak bulunmaktadr. Bu yaklamn takipileri arasnda Chicago Okulu sosyologlarndan Ralph Turner ve Lewis Killiann adlarn anabiliriz; Talcott Parsons ve onun yapsal fonksiyonalizmi ve Neil Smelserin Kolektif Davran Kuram sosyal hareketler problemini net bir ekilde ayrmsamtr. Bu yaklamn savunucular sosyal hareketleri majr toplumsal dzen iindeki yapsal gerginliklerin anormal durumlarna gsterilen, yar-rasyonel tepkiler olarak deerlendirirler; bu gerginlik btn sosyal sistemin ilevini kaybetmesine neden olur. Smelser sosyal hareketlerin ortaya k mekanizmasn aklad. Bu mekanizma hareketin ortaya knn basamaklarn ierir. Genel yapsal belirleyenler; 1.Genellemi nanlar 2.Yapsal Gerginlikler
*

**

Makalenin orijinali iin; bkz. http://lucy.ukc.ac.uk/csacpub/russian/mamay.html Mersin niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 52 3.Hzlandrc Faktrler 4.Katlmclarn Biraradal 5.Sosyal Kontrol Mekanizmalar Genellikle, Kolektif Davran Yaklamna gre, sosyal hareketler hasta bir toplumun grnm ya da belirtisidir. Salkl bir toplumda sosyal hareketler gzlemlenmez, bu toplumlar sosyal ve politik katlmn koula bal tek bir formuna sahiptir. Kitle Toplumu Deerleri ve Kitle Yoksunluk Deerleri gibi kavramlara Kolektif Davran Yaklam kapaldr fakat baz farklar vardr. almalarnda Arendt ve Kornhauser sosyal hareketin ortaya k mekanizmasn inceden inceye ele almtr. Onlarn duruuna gre normal ve salkl bir toplum gl snflar ve grup dayanmalar ile karakterize edilir, tm bunlar fonksiyonlarn ve olaylarn kontroln, insanlarn maniplasyonunu gerekletirir. Fakat bu snf ve grup dayanmas kentlemenin ve endstrilemenin koullar altnda gszlemeye, zayflamaya balad zaman, bozulma (kkszleme, anomi ve atomlama) sreleri balar. Bu kkszlemi ve atomlam ynlar karizmatik liderler ve gl sekinler tarafndan ynetilmek iin kolayca kandrlmaya balar. Sonu olarak totaliter hareketler ortaya kar. Kitle Yoksunluk Deerleri ( Gurr ve dierleri) sosyal bir hareketi devrimin bir yn ya da devrimci bir oluun lml (gelimemi, zayf) bir formu eklinde niteleyerek Kolektif Davran Yaklamnn zerine ekleme yaparlar, katkda bulunurlar. Soysal hareketlere ynelik ikinci temel yaklam kaynak mobilizasyonu yaklamdr. Savunucular arasnda Tilly, Zald, Ash ve Kitscheldin isimleri anlabilir. Kaynak Mobilizasyonu teorisyenleri, sosyal hareketlerin toplumdaki yeni frsatlara ve durumlara ynelik rasyonel ve yeni tepkiler olduunu belirtirler. Hareketler politik katlmn yeni formlar olarak grlr, modern demokratik toplumlarda kullanlabilir yeni politik kaynaklar yaratr ve bunlarn nn aar. Onlara embriyonik partiler veya grnr bask gruplar (emerging pressure grups) olarak baklabilir. Sosyal hareketler sosyal patolojinin veya ilev bozukluunun bir belirtisi olarak grlmez. Onlar politik dzenin bir paras olarak ortaya kar. nc temel yaklam Yeni Sosyal Hareketler yaklamdr (Habermas, Offe ve dierleri); benim de anlayma yakn olarak buna, Yeni Deerler yaklam diyebiliriz (Cotgrove, nglehart ve dierleri). Yeni Sosyal Hareketler yaklam sosyal hareketleri, modern sper-brokratik toplumlarn elikili yaratlndan tr hem semptomatik hem de zm ieren olgular olarak ele alr. Sosyal hareketler postendstriyel gelimenin mantndaki, byyen ynetmeci doa ve insan zerkliinin genileyen alanlar arasndaki gerilimi birbirine eklemler. Habermas a gre yeni uyumazlklardaki bu eliki u ekilde yanstlr: materyal retimi alanlar ortaya kmadan nce, partiler ve organizasyonlara yol almaz. Dahas yeni uyumazlklar kltrel retim, sosyal entegrasyon alanlarndan doar. Yeni Sosyal Hareketler teorisyenlerine gre yeni sosyal hareketlerin temel zellii onlarn devlet kart ve rgt kart dnce ve hareketlerine dnr. Eski sosyal hareketler karsnda yeni sosyal hareketler toplumun yeni elikilerinden retilir, elikiler devlet ile birey arasndadr. Ayn zamanda yeni deerler teorisyenleri Batdaki 1945 sonras neslin deimeyen politik tercihlerine ve ekonomik rahatlk durumuna dikkati ekerler; bu rahatlk maddi deerleri silmelerine olanak salar ve post-materyalist deerleri benimsemelerine, daha yksek estetii yanstmalarna, kendi kendilerini rasyonelletirmelerine ve yaratc ihtiyalar iin aba gstermelerine yol aar. nglehartn yeni deerleri Habermas tarafndan temel olarak devlet kart elikiler eklinde isimlendirilmitir. Bu yaklamlar snf karlarn snfszla doru evriltir, fakat evrensel insan ilgilerini deil. Drdnc ve son yaklam eylem-kimlik paradigmasdr (balca temsilcileri Touraine, Castells). Tourain sosyal hareketlerin patolojik ve anormal olmadn dnr. Sosyal hareketler sadece sosyal durgunlamaya (stagnation) engel olmakla kalmaz ayn zamanda sosyal kurtuluun szn verir. Yerleik kurumsal formlar,

Sosyoloji Notlar 53 bilginin dayand normlar (bilisel kurallar) ve hareketlerin domasn engelleyen giriimler, sosyal normlar ekillendiren ve sosyo-ekonomik yeniden retim srecini baskn hale getiren ynetici snf dediimiz gruplarn dzeni olarak grlr. Basknln tm bu greli sosyal snf formlarna aktrsz snf prensipleri olan sosyal hareketler meydan okur. Sosyal hareket fenomenini aklamaya ynelen yaklamlardan hibirisi bu konuyla ilgili her eyi aklamaya ynelik bir neri getiremez. Btn yaklamlar belki kendi taraflarn dzeltebilirler fakat ya sosyal hareketlerin spesifik tiplerine (yanlarna) ilgi gsterirler ya da sosyal hareket fenomeninin tek bir tarafna ilgilerini younlatrarak hareketi btnsel olarak ele alamazlar. Bu farkl bak alar doal olarak farkl sonular verir. Touraine gre endstriyel kapitalizmin eski formu yava yava postendstriyalizm tarafndan yerinden edilmektedir: snf elikileri ve snf ilikilerinin balca farkl kalplaryla programlanm toplumdur yeni toplum. Programlanm toplumda baskn snf teknokrasidir ve iiler statkonun karsnda olmaktan vazgemilerdir. Snf kartl sosyo-ekonomik olmaktan ok sosyo-kltreldir; kartlk yatrmn ve bilginin kontrol etrafnda dner. Bir sosyal hareket, Tourainin szleriyle tarihsel sosyal kontrol iin snf dmanlarna kar mcadele eden snf aktrnn organize edilmi kolektif davrandr. Kolektif Davran Yaklam hakknda ne syleyebiliriz? O toplumun yapsal fonksiyonlar zerinde durur ve gelien fonksiyonlarna aldrmaz. Smelsere gre toplumun normal durumu sosyal dzeni birletiren sivil toplum durumudur. Pratikte Smelser sivil toplumlar gelimenin olmad bir toplum eklinde dnr. Bu nedenle kolektif davran yaklam savunucular toplumun gelime durumlarna anormal durumlar olarak deer bierler. Ve yine bu nedenle sosyal hareketleri irrasyonel ve psikopatolojik bulurlar. Bu yaklam u soruya cevap veremez: Niin toplumlarda fonksiyonu olmayan eyler ya da durumlar ortaya kar?. Fakat bu yaklam toplumsal gelimenin greli sabit aamalar boyunca, sosyal hareketlerin ileyen ve ortaya kan mekanizmalarnn tanmlanmasnda ok baarldr. Kaynak mobiliasyonu yaklam, kolektif davran yaklamna kart bir biimde, sosyal bir hareketin ortaya k nedenlerini, deiimlere toplumun gsterdii bir tepki olarak aklar. Ayn zamanda toplumdaki yeni deiiklikleri karlamak, sosyal dzeni yenilemek iin giriilen bir aba olarak, sosyal hareketlerin doasn baarl bir ekilde aklar. Fakat sosyal hareketlerin ortaya k nedenlerini aklamak genel bir karaktere sahip olmaktr ve bu srelerin zne dokunmaz. Kaynak mobilizasyon yaklam faizm gibi sosyal hareketlerin nasl ortaya ktna ve bu hareketlerin niin kiisel bir z ykma neden olduuna cevap veremez. Ve yine bu yaklam sosyal hareketlerin ortaya k mekanizmasn aklayamad gibi sosyal hareketlerin eitli tipleri arasndaki ilkesel farkllklar da nemsemez. Sonu olarak bu yaklam politik sistem ile sosyal hareketler arasndaki elikinin varln aklayamaz, bu elikilerden balcalar devrim gibi sosyal patlamalar, zararl radikal sosyal deiimler ve sosyal politik sistemin ve sosyal aktrlerin ortadan yok oluudur. Yeni Sosyal Hareketler, Yeni Deerler ve Eylem-Kimlik yaklamlar ortak bir temele sahiptir: Sosyal hareketlerin bu tiplerini incelemek toplumsal gelimenin seviyesine baldr. Yeni sosyal hareket yandalar endstriyel toplumdaki hareketleri eski hareketler olarak tanmlarlar ve yeni sosyal hareketler onlara gre post-endstriyel toplumun bir rndr. Bu yaklama gre sosyal hareketlerin ortaya k mekanizmalar yledir: Toplumun belirli tipleri ---->toplumsal elikilerin belirli tipleri Endstriyel toplumlardaki sosyal hareketlerin belirli tiplerini snflar arasndaki elikiler retir. Bu toplumlardaki sosyal dzen btn snflar yeterince honut edemez ve bu sosyal hareketlerin ortaya k iin bir temel etkendir. Bu hareketler snf karakterine sahiptir; bu nedenle hareketlilik snf abasnn bir parasdr. Post-endstriyel toplumun temel elikisi devletin artan ynetme erki (regulation) ile srekli genileyen bireysel zerklik arasndaki atmadr. Bu insan

Sosyoloji Notlar 54 gruplar ve snflar arasndaki bir atma deildir; bu bir insan olarak birey ve bir kurum olarak devlet arasndaki atmadr. atma insanlarn maddi karlar ile ilikilendirilemez, maddi olmayan karlar sz konusudur. Yeni deerler yaklamnn duruu snf karlar kavramna uzaktr ve deerlerle urar. Endstriyel ile post-endstriyel toplumun deerleri birbirinden bambakadr. Post-endstriyel toplumu ve onun sosyal hareketlerini tanmladmzda bunun Yeni Sosyal Hareketler yaklamyla hemen hemen ayn olduunu grrz. Eylem- kimlik yaklamnn grnmnde bir nokta farkldr. O endstriyel ve post-endstriyel toplumlar arasndaki farka vurgu yapar, fakat ayn zamanda snf yaklamlarnn iskeletinden de vazgemez. Ona gre post-endstriyel toplumun snflar endstriyel toplumun snflarndan farkldr fakat onlar maddi karlaryla hala varolan snflardr. Bu toplumlardaki fakllklar aklamak ve bu farkllklarn ne anlama geldiini iyice gstermek iin biz ok uzun bir zaman periyodunu kaplam olan endstriyel toplumdan post-endstriyel topluma geme srecini inceleme altna almalyz ve bizce batl toplumlarn her biri hem endstriyel hem de post-endstriyel toplumdan elementlere sahiptir. Eer eylem-kimlik paradigmas post-endstriyel deerleri ifade eden elementlere az deer verirse ve endstriyel toplumlarn deerlerini ifade eden elementleri abartrsa, yeni sosyal hareketler ve yeni deerler yaklam tersine evrilmi olur. Bylece de sosyal hareketlere ynelik her yaklam iin genelde doru veya yanl eklinde bir hkm vermek anlamsz olur. Bu yaklamlarn her biri toplumun belirli soysal ve tarihsel koullarn, belirli sosyal durumlarn kendine mal ediyor olabilir. Baz sonularn altn izmemiz gerekirse; 1.Sosyal hareketlerin her teorisi, sosyal hareketin olduka farkl bir analizi iin gelitirilmitir. Kolektif davran yaklam totaliter tipteki hareketleri analiz eder rnein faist ve komnist hareketler. Kaynak mobilizasyonu yaklam 1960 ve 1970lerin topluluk haklar iin gelien hareketleri analiz eder; zel kar gruplarn (feminist, anti- nkleer ve yar entegre olmu aznlklarn dier hareketleri ). Eylemkimlik yaklam 1960 ve 1970lerin sonundaki sosyal ve politik hareketleri analiz eder: anti nkleer seferberlik, renci ayaklanmalar ve kent protestolar. Yeni sosyal hareketler ve yeni deerler yaklam 1970 ve 1980lerin hareketlerini analiz eder ekolojik, anti-nkleer, feminist ve dierleri. Sosyal hareketler zerine yaplan aratrmalarn sonularndaki farkllklar biz, farkl aratrmalarn toplumlarn baz taraflarnn, baz zelliklerinin abartlarak aktarld eklinde aklayabiliriz. 2.Sosyal gelimesinin belli bir aamasndaki hangi toplumlar farkl yaklamlarca teorilerde ele alnr? Kolektif Davran ve Kaynak Mobilizasyonu yaklamlar toplumdaki derin farkllklar gz ard ederler. Bu yaklamlarca toplumun zellikleri hesaba katlmaz. Dier teorinin her biri yaklamlarnda endstriyel ve post-endstriyel toplumlar arasndaki deiiklii inceler; fakat bunu yaparken baklarn baka bir yne evirerek yaparlar. 3.Toplumun normal durumundan anlalan nedir? Kolektif davran yaklam toplumun deimeyen sabit fonksiyonlarn, toplumun normal durumu olarak dnr. Bu yaklam, geliiminin net, belirli bir aamasnda bulunan toplumlarn anlalmas iin kullanl olabilir. Kaynak mobilizasyonu yaklam kk sosyal deiimlerle, geliimin deimez sabitliini normal bir olgu olarak dnr, fakat toplumun belirli bir aamada sabit kalabileceini mmkn grmez. Eylem-kimlik, yeni sosyal hareketler ve yeni deerler yaklamlar analizlerinde hem sabitlik anlarn hem de gelimenin aamalarn (endstriyel toplumdan post-endstriyel topluma gei) incelemeye alrlar. 4.Sosyal hareketlerin ortaya klarnn temel nedeni nedir ve kkeninde ne vardr? Kaynak mobilizasyon yaklam savunucularna gre sosyal hareket, toplumun, deimenin doal durumlarna gsterdikleri uyum ve uyarlanma tepkileridir; bu aklama deiikliklere ynelik bir tepki olarak ve keskin elikilerin olmad bir toplumun reaksiyonlar olarak da yorumlanabilir. Kolektif davran yaklam sosyal hareketlerin ortaya kn uyuamamazlk ile ilikilendirir. Toplumlar salkl

Sosyoloji Notlar 55 olduklar zaman elikiler yoktur ve btn aktiviteler gelenee uygun formlarn yolunu izler. Eylem-kimlik yaklamnn savunucular sosyal hareketin doallna vurgu yaparlar, farkl snf karlarnn bir ifadesi olarak keskin atmalar her zaman vardr. Yeni sosyal hareketler ve yeni deerler yaklamlar hibir kesinleyici yolu izlemezler, sosyal hareketlerin ortaya kn ve etkilerini ya uyumazlklara ya da uyumazlklarn eksikliine balarlar. Onlar her iki durumun da mmkn olduuna vurgu yaparlar, yeni sosyal hareketler yaklam, uyumazlklarn aklamasn sosyal atmalarn ortaya k olarak ifade etmeye daha yakndr, yeni deerler yaklam ise bu grn tam kartdr. Baz sorunlar aydnlatmaya yarayabilecek bir ok incelemeyi sunabiliriz. Buna toplumlarn belli sosyal yaplar olmakszn varolamayacaklar ynndeki saptamayla balayabiliriz, bunu sivil toplumdaki sosyal ilikiler salar. Sosyal dzene normal olarak sivil toplum karlk gelir. Sivil toplum ve sosyal dzen karlkl olarak birbirini etkiler, fakat bu ban temeli olarak asl rol sivil toplum oynar. Eer sivil toplum ve sosyal dzen arasnda bir iliki varsa o halde toplumlar karlarn geleneksel kalplar yoluyla kotarrlar ve dolaysyla sosyal hareketlere ihtiya duymazlar. Fakat sivil toplum ve sosyal dzen arasndaki ba ya da denge nadir olarak grlen bir olaydr. Bir kural olarak sivil toplum ve sosyal dzen arasnda daima geni veya dar anlamda bir uyumazlk vardr. Bu uyumazl sosyal dzen tarafndan birletirilemeyen sosyal karlar retir. Ve bylesi temellere dayanarak, sosyal hareketler ortaya kar. yleyse sosyal hareketler sosyal dzen ve sivil toplum arasndaki uyumazlklara ynelik bir tepki olarak ortaya kar. Fakat sosyal hareketler sadece bir tepki deildir, o ayn zamanda sosyal dzeni deitirmek iin sivil toplumun denk dt bir giriimdir. Sosyal hareketlerin doas ve onlarn temel nedenleri, sonuta sosyal dzen ve sivil toplum arasndaki uyumazlk- yeni, tatmin olmam sosyal karlar retir. Dolaysyla sosyal hareketler sosyal dzenle birleememi sivil toplumun yeni unsurlarnn sonucudur, onlar daima gelenek ddr. Sivil toplum normalde deien bir haldedir, fakat sosyal yaplar doalar gerei sabittir ya da en azndan sabit kalmaya eilimlidir. Bu nedenle sosyal hareketler hemen hemen her zaman vardr. Eer sosyal dzenle sivil toplum arasndaki uyumazlk genise, sosyal hareketler sert ve youndur. Eer uyumazlk az ise sosyal hareketler buna paralel olarak gsz ve daha gelenee uygundur. Sosyal dzenle sivil toplum arasndaki uyumazlk nosyonunun z nedir? Bizce bu iliki farkl sosyal glerin uygun bir pozisyonunu anlatr (bu, ortak karlar olan ve bu karlar iin savaan bir grup insandr.). Sosyal karlarn illaki snf karlar olmas gerekmez. Bunlar ayn zamanda ulusal, dinsel ve rkla ilgili olabilir. Bu karlarn etkisi eit deildir, o ayn zamanda sivil toplumdaki deiikliklerin ilikisi ile deien akrabalklarda var olur. Sosyal dzen ierisinde etkilerini ifade edecek elverililii bulamayan sosyal gler, kontrollerinde deien sosyal dzen amacyla sosyal hareket retirler. Bylece, sosyal hareketleri anlamak iin temel kavram, sosyal dzenle birlemeye elverili olamayan sosyal karlar olarak karmza kar. karlarn farkl tipleri, sosyal hareketlerin farkl tiplerini retir. Kuralda, bir toplum sosyal hareketlerin birok farkl tipini retebilir fakat genellikle toplumlarn her tipine karlk gelen hareketlerin temel bir tipi vardr. zel bir toplumda temel sosyal karlar nelerdir? Bu sivil toplumun karakteristiklerine ve gelime aamasna baldr. rnein endstriyel toplumlar karlarn tek bir tipini retir; post-endstriyel toplumlar ise bir bakasn. Toplumlarn gelimesinin farkl aamalarnda karlarn hiyerarisi ayn zamanda farkldr. Bu yzden post-endstriyel toplumlarda snf karlarnn nemi (maddi karlarn merkeziliini kaybetmesi olarak) daha azalr ve dier karlarn nemi artar. Biz yeni sosyal hareketler ve yeni deerler yaklamnn yardmn bu soruyu aydnlatmakta deerli gryoruz. ki inceleme yapmamz gerekiyor. Bunlardan ilki, sosyal dzenle birleememi sosyal karlar, direkt olmasa da dolayl yoldan, bir sosyal hareketi dourur. Tatmin

Sosyoloji Notlar 56 edilmemi sosyal karlar bir sosyal hareketin temeli, kayna ve nedenidir, fakat onlar yeter derecede bir durum meydana getirmezler. Bir hareketin ortaya kmas iin belirli karlara sahip bir grup insan, bir sosyal g olmal, bunlar karlar iin savaacak frsata ve arzuya sahip olmaldr. Bylece sosyal hareketlerin ortaya k srecinde iki aama ne kyor. Tatmin edilmemi sosyal karlar--->sosyal g--->sosyal hareket Bu sosyal hareketlerin ortaya k kurallarndan biridir. Ortaya k mekanizmalarnn z kolektif davran yaklam tarafndan verimli bir ekilde belirtilmitir. Farkl amalar iin ortaya kan bir hareketin normal sreci yukardaki gibi olabilir: kar-g-hareket. Sosyal g, rnein, grup karlarndan bamsz bir harekete doru biim deitiriyor olabilir. Bu nedenle sosyal hareket nceden kestirilemeyen bir karaktere ve geni zelliklere sahip olacaktr. Ve yine bir soysal hareket, liderlerinin ve aktivitelerinin kiisel zelliklerinin etkisi altnda olacaktr. Sonu olarak hareket aktivitenin arya kaan biimlerine ynelik eilimler retebilir. kinci olarak, rejim iin uygun, gerek olmayan karlar reten ve sosyal gleri bask altna alma olanaklarna sahip gl politik rejimler sosyal hareketlerin ortaya k srecini kesme ya da bozma yeteneine sahiptir ve bu nedenle sosyal hareketler olmayacaktr. rnein SSCBde Stalin tarafndan retilen totaliter rejimde pek ok kar inceleme altna alnmad (snf, ulusal ve bu gibi) fakat belli bir periyotta (1930un ortalar ve 1980in balar) gl hareketler yoktu. Peki niin? Bunun nedenlerinden ilki: bir hareketin kurulmas iin yaplan giriimlere ynelik basklar vard. kincisi (ki bu temel nedendir): insanlarn bilinci ortadan kaldrlm, biimsizletirilmitir; onlar gerek karlarn fanteziler ve hayaletlerle deitirmitir. Bunun iyi bir resmini Lem Stanislavn Gelecekbilimsel Birleme(Futurological Congress) adl romannda grrz. Farkl sosyal durumlar, baml olduklar nedene gre, hareketlerin farkl tiplerinin ortaya klarn daha nce tarttm. Fakat hareketlerin sertliine ve onlarn aktivitelerinin ynetimine gre sosyal hareketleri ayrt etmek mmkndr. rnein Smelser ayrt edilen norm merkezli sosyal hareketleri ve deer merkezli hareketleri nerir. Eski tip sosyal hareketler toplumun var olan deerlerini (bir baka deyile sosyal dzenin temellerini) deitirmek istemezlerdi; onlar sadece toplumun normlarn deitirmek isterlerdi (bir baka deyile, toplumun temel zelliklerini korumak fakat baz sosyal mekanizmalar deitirmek iin hareket ederlerdi). Deer ynelimli sosyal hareketler, karlk olarak, ortak inan iin yeni deerler yaratmay arzu ederler. Ben hareketlerin kktenciliinin derecesinin sosyal dzen ve sivil toplum arasndaki uyumazln derecesine bal olduunu dnyorum. Eer uyumazlk yeterince kkse sosyal hareketler sadece sosyal yapsal reformlar iin uraacaktr; sosyal yapy ykmak ya da deitirmek iin deil; bundan dolay sosyal yaplar ksmen karlarna ve hareketlere doymutur. Eer sosyal dzenle sivil toplum arasndaki uyumazlk yeterince bykse sosyal hareketler sosyal yaplar, deerleri deitirmek ve ykmak iin alacaktr (Smelsere gre ilki norm ynelimli ikincisi deer ynelimli harekettir). Fakat sosyal yaplar ykmaya ynelik bir giriim, varolan sosyal dzenden memnun olanlarn karlarna dokunabilir. Ve deer ynelimli sosyal hareketlerin ortaya kna cevap olarak, orada, varolan sosyal dzeni savunmaya alan dier bir deer ynelimli hareket ortaya kar. Sonu olarak bylece biz, toplumun genel zellikleri tarafndan saptanlamam, fakat sosyal dzen ve sivil toplum arasndaki uyumazln derecesi ve onlarn aktivitelerinin ynetimi (varolan sosyal dzenin savunusu ya da ykm iin) tarafndan oluturulmu sosyal hareketin eidi hakknda konuabiliriz. 1.Norm ynelimli sosyal hareketler 2.Deer ynelimli sosyal hareketler: varolan sosyal dzeni yap bozumuna uratmaya ve yeni sosyal dzenin yaratmna ynelmitir.

Sosyoloji Notlar 57 3.Deer ynelimli sosyal hareketler varolan sosyal dzenin savunusuna (kar hareketlere) ynelmitir. Btn sosyal hareketlerin sistem kart olarak dnlmesi ite tam da bu yzden doru deildir, tpk sosyal yaplarn korunmasnda belirli artlar altnda varolan hareketler ve sistemin korunmasna yardm edenler gibi. rnek olarak biz SSCBdeki snf bilincini verebiliriz. lk blmn sonucu olarak yaklamn zmn ieren, her bir sosyal hareket almas iin genel bir yaklam ne srebiliriz. 1.Sosyal gelimenin genel aamalarnn tanm 2.Sosyal dzene entegre edilmemi karlarn tanm 3.lkelerdeki politik rejimin tanm, ki biz bu lkeleri, deien tatmin olmam sosyal karlarn, srele sosyal hareketlere etkisini ve bir sosyal hareket olarak ele alabiliriz. Buradaki yaklamlarn ierikleri bize belirli sosyal hareketlerin analizini yapmak iin metodolojik bir temel verir. 2.Blm: SSCBdeki Sosyal Hareketler SSCBdeki sosyal hareketleri analiz etmek iin soruyu cevaplamalyz. 1.SSCB geliiminin hangi aamasndadr ve lkedeki sosyal ve ekonomik ilikiler tarafndan retilen temel karlar nelerdir? 2.SSCBde Sovyet sosyal dzeni tarafndan ortak hale getirilemeyen karlar nelerdir? 3.Sosyal politik rejimin zellii nedir ve bu rejim tatmin olmam dnen sosyal karlarn sosyal hareketlere evrilmesine nasl etkide bulunur? lk soruya verilen cevap hem kolay hem de karktr. lk elde SSCB postendstriyel toplum aamasna ulaamamt, fakat endstri ncesi, kyl toplumu olma zelliini de kaybetmemiti. Buradan yola karsak Sovyet toplumu endstriyel bir toplum olarak karakterize ediliyordu. Bunu incelemeye ynelik argmanlar aadadr. i.SSCBdeki teknolojinin aamas tipik bir endstri toplumunu yanstyor. ii.Emein ve sosyal gruplarn eitleri, tipik bir endstri toplumu grnm sunuyor. iii.Maddi karlar temel karlardr: insanlarn aktivitelerinde (hem legal hem de illegal olanlar) ve Sovyet insanlarnn gereksinimlerinin yapsnda, baskn pozisyonu tutan maddi refahn artmasnda. Dier taraftan, SSCBdeki sivil toplumda tipik bir endstriyel toplumun zellikleriyle btnlemeyen baz elementler bulabiliriz. i.Legal ekonomik ilikiler sistemi: bireysel ekonomik zgrlklerin ve i piyasas glerinin eksiklii, kapital piyasalarn eksiklii. ii.Sovyet insanlarnn bilinci ve kltr, sanayi ncesi toplumlarndan ve geleneksellikten ok fazla eler barndrr, zellikle merkez Asyann Sovyet cumhuriyetindekiler. Bununla birlikte geni bir kitle tarafndan SSCBnin, sosyal ilikiler asndan deil de teknolojik seviye asndan endstriyel bir toplum olarak anlabilecei dnlebilir. ncelemelerimiz temelinde nasl bir sonu izebiliriz? Sovyet toplumundaki temel sosyal karlar, snf karlar, maddi karlar ve daha fazla mutluluk isteyen insan gruplarnn karlardr. Sovyet toplumundaki temel atma farkl maddi karlar ile sosyal gruplar arasndaki atmadr. Fakat Sovyet toplumu tam olarak bir endstriyel toplum deildir. Bu nedenle snf karlarna ek olarak, dier gl karlar

Sosyoloji Notlar 58 vardr etnik, dinsel v.b. bunlar ayn zamanda keskin, uzlamaz atmalar ve elikiler retebilir. Tm bu karlar daha keskin ve daha da keskin atmalar retir, nk Sovyet toplumu ekonomik ve sosyal ok yaplln bir rneine sahiptir (sanayi ncesinin elemanlarna, endstriyel ve post-endstriyel toplumun elemanlarna). Btn karlar kartrlr (mixed); bu nedenle soysal elikileri zmek ok kark ve kolayca yaplamayan bir itir. kinci genel soruya cevap vermeye alrsak: Varolan Sovyet sosyal dzeninde sistemle birletirilemeyen sosyal karlar nelerdir? Sovyet sosyal dzeninde birletirilememi karlara ynelik cevap bulmak daha kolaydr: Sovyetler Birliinde btn politik g ideolojik aralarla btnlemi devlet aralardr, bu ideolojik aralar sivil toplumun kontrol altnda deildir devlet aralar gerekte yar- kapal bir kasttr. Sovyetler Birliindeki btn legal mallar bu kasta aittir, bu insan grubu btn maddi varl kendi belirledii bir biimde datr. Bu kast ok belirgin bir hiyerariye ve hiyerarideki yerini korumaya, her yesinin devlet organlarnda gereksinimlerini karlamaya yarayan olanaklara sahiptir. Bu nedenle btn maddi snf karlarndan sadece devlet organlarnn maddi karlar sistemle btnleir ve dier btn maddi (snf) karlar daha fazla ya da daha az olmak zere sisteme entegre edilemez. rnein brokrasi grubu (devlet organ) sadece maddi zenginliin datmnn tekeline deil, ayn zamanda btn sosyal ilikilerin ynetiminin ve karar verme mekanizmalarnn tekeline sahiptir. Bu nedenle sadece maddi deil dier karlarn (milli vs.) da varolan sosyal dzene eklemlenmesinde etkilidir. Bylece farkl kurumlar sosyal hareketlerin eitli tiplerinin ortaya kmas iin vardr: snfsal, milli, inansal, alt kltrel ve dier karlar. rnein; Sovyetler Birlii bu dnyadan ayrk varolamad iin post-endstriyel toplumun baz karlar Sovyet blgesinde bulunur ve bunlar sosyal dzene ok fazla entegre edilir. Bu noktada iki uyar yapmak gerekmektedir. lk olarak Sovyet toplumundaki tatmin olmam karlar ok farkllk gsterir, fakat onlarn hepsinin memnuniyeti, sosyal ilikilerin btn tiplerinin zerinde devlet organ snfnn tekelinin varolmasna baldr. Bu nedenle SSCBdeki hemen hemen btn sosyal hareketler anti-brokratik bir karaktere sahiptir (bunlarn dndakiler varolan sosyal dzeni savunur). kinci olarak toplumdaki btn karlar snf karlar gibi temel karlarla birletirilir ve kartrlr. Onlar zmek zlen snf karlar zerinden mmkndr. Deien tatmin olmam karlarn yolu sosyal hareketlere doru politik rejim tarafndan ynlendirilir. Politik Rejim Sovyetler Birliinin politik rejimi ok yakn zamanlara kadar totaliter bir yapya sahipti ve iki zellik ile karakterize ediliyordu. 1.Gcn devlet organlarnn tekeli karsnda belirmesi her eylemin iddetle bastrlmas sonucunu dourur. Yalnzca rejimin savunusunu yapan organizasyonlar var kalr. Dier btn organizasyonel ve organizasyon d eylemler ve yaplar tohum halindeyken datlr da. Bu amala zel birimler yaratld: KGB, MVD, ordu adaletin kendisi. 2.Resmi ideolojiden farkl dnen beyinler iddetle bastrlr. Bu amala ok etkili bir biimde anaokulundan enstitlere varana kadar eitim yaps araclyla insanlarn bilinleri zerinde i gren ve ynlendirici olan bir mekanizma vard. Uzmanln aamalarnn, ideolojik yaplarn (parti ve gen komnist birlikler) ve fonksiyonel organizasyonlarn (kitle iletiim aralar ve i birlikleri) artmas da buna katkda bulunuyordu. Sovyetler Birliindeki btn ilikiler (iten cinsel ilikilere kadar) ideolojikti. Sovyet insanlarnn bilinci ideolojik bastrmann sonucu olarak destans olmaktayd. nsanlarn kendi karlarna ynelik alglar deitirilmiti. Her ikisinin de iddetli basks sosyal hareketlerin varolmasn imkansz klyordu. Tatmin olmam sosyal

Sosyoloji Notlar 59 karlar 1980lerin sonuna kadar sosyal hareketlere ve sosyal gce doru evriltilemedi. Herhangi bir ey yapmaya alan sadece kk bir insan grubu vard (Rusyada politik ounluktan bamsz Gregorian milliyetileri ve bu gibi gruplar), fakat onlar yer altnda varoldu ve genel nfus ierisinde etkiye sahip deillerdi. 1980lerin ortalarnda politik kontrol ve basknn fonksiyonlar daha clz olmaya balad ve pek ok sosyal hareket ortaya kt. Fakat onlarn gerek nedeni 1980lerin ortasndaki politik sreler deildi, asl neden Sovyet basksnn btn dnemleri boyunca varolan, tatmin edilmemi karlard. Sosyal hareketlerin karakteri zerinde gl etkisi olan ve onlarn ortaya kma srecinde krlma noktasn tekil eden durumlar sylemek gerekmektedir. Sovyetler Birliinde Sosyal Hareketler ounlukla, sosyal ve sosyo-politik hareketler arasnda net bir ayrm yapmak olduka zordur. rnein, insan haklarn savunan bir hareket amaca yakn ve net bir biimde ilerler bireylerin genel demokratik haklarn savunmak iin, ve politik g elde etmek iin ilerlemez. Bu nedenle gelenee uygun bir biimde sosyal politik hareketlerin yalnzca politik kurumlar zerine bask getirmediini ayn zamanda politik karar verme srecine katlmay salama asndan baarl olmak iin altn dnebiliriz. Sovyetler Birliinde soyso-politik olarak adlandrabileceimiz hareketler nelerdir? Bu soruya cevap vermek zordur, nk kkeninde sosyo-politik olmayan ou hareket, kendine zg ileri yerine getirmek iin politik hayata katlmaya balad. Kendi sorularn dzeltmeye alan bu hareketlere izin verebilen ya da ho gren etkili bir mekanizma yoktu. Biz bu hareketlerin bir ok tipini adlandrabiliriz: Tarihsel hareketler, rnein Ant, Pamjat (Hatra,an), Othechesto(Anavatan) ve bu gibi; kltrel ve etnik hareketler; rnein Litvanyadaki Batlk-Slav hareket, Siyonist hareket; kltrel hareketler, yazar grubu April, yazar topluluu, rock klpleri (en mehur olanlar Leningrad, Sverlovdsk ve Moskovadaki); ekolojik hareketler, en mehur olanlar SSCBnin felaket blgesi olan Byelorussia,Urals ve dierleridir. SSCBdeki btn sosyo-politik hareketleri iki gruba ayrabiliriz; 1.lki uygun politik partilerin eksikliinden dolay politik partilerin fonksiyonlarn yrtmek isteyen hareketlerdir veya bu hareketin amalar asndan dnecek olursak bir partiden daha verimli bir biimde bir sosyo-politik hareketin biimi ayn anda zel bir noktada yelenebilir. 2.kincisi demokratik politik dzenin eksikliinden dolay ortaya kan fakat sosyo-politik olma iddias olmayan hareketlerdir, bunlar demokratik toplumun inasna katlrlar. Biz bir faktr zerine daha eilmeliyiz. Bugn Sovyetler Birliideki ana problem politik bir problemdir. Sosyal bir hareket olduunu iddia eden her hareket politik grevlerine karar vermelidir. Politik partilerin fonksiyonlarn yrtmek isteyen hareketleri snayalm. Bunlar partiler olarak isimlendirilemez, ok kk organizasyonel yaplarndan, kark ideolojik bak alarndan ve srekli bir ekilde deien ye saysndan dolay bu byledir. Sovyetler Birliindeki sosyo-politik hareketler varolan, politik rejimin durumlar altnda grlmemi zelliklere sahiptir. Temel zellikleri aadadr: -Sovyetler Birliinde normal patolojik sreler varolmaz. Politik hayat olgunlamam veya geliememitir. -Sovyet toplumu u anda demokratik toplum ile totaliter toplum arasnda geisel bir durumdadr. -SSCBde ok partili bir sistem yoktur, bu nedenle ou sosyo-politik hareket politik partilerin iini yerine getirir ya da getirmeye alr.

Sosyoloji Notlar 60 -Btn olarak veya paral olarak Sovyet insanlarnn politik kltrnde baz grlmemi zellikler vardr: politik bilin olgunlamadndan beri poplist akmlar hakim durumdadr; dahas Sovyet insanlar totaliter bir bilince sahiptir bu yzden hkmetin otoriter formlarn tercih ederler. -Sovyet toplumu iki geni gruba ayrlr: devlet mlknn sahipleri ve bundan mahrum olanlar, ikinciler devlet mlklerinin sahipleri tarafndan kullanlrlar. kinci grup devlet brokrasisi dndaki btn kiileri kapsar. deolojik ve snf karlarna gre SSCBdeki sosyal hareketleri snflandrmaya alalm. Snf karlar asndan sosyal hareketler daha alt kategorilere ayrlabilir. 1.Ekonomik adan aktif insanlarn hareketleri (kooperatifiler, bireysel i adamlar). 2.Entellektellerin sosyal hareketleri, rnein klpler: Moskova Krss, Demokratik Perestroika ve dierleri. 3.i hareketleri, bunlar komnist parti ve devletin kurtuluunu ierir; ayn zamanda ii birlikleri, maden iileri, grevler iin toplantlar, iilerin politik klpleri ve dierleri. 4.Devlet yneticilerinin hareketleri ki bu kiiler kural olarak ekonomik sistemin ve varolan idari yapnn yklmasn istemezler. deolojik karlara gre oluan hareketlerin snflandrmas aadadr. Genel karlarn karar verdii, ynlendirdii geni hareketler: Demokrasi hareketleri nde gelen hareketlerdendir (semenlerin Moskovadaki birlii, Sverdlovskdaki demokratik seimler iin giriilen hareketlerdir). Bu hareketlerin amac bat tipi demokratik bir sistem ina etmektir. Kk reformlarla devlet sosyalizmini savunan hareketlerdir. rnein Birleik iler Cephesi (pek ok ehirde ubesi vardr) Politik parti olma iddiasndaki sosyo-politik hareketler: Bunlar sosyal demokrat birlikleri ierir (sosyal demokrat partinin ilk kongresi 1990n baharnda dzenlendi); Anarko-Sendikalist Konfederasyon; Birleik Demokratik Parti, MarksistLeninist Parti ; Gerek Leninst Parti ve pek ou. Daha uzun bir aratrma soysa politik hareketin zel bir snfn analiz edecektir bu Sovyetler Birliindeki politik hayatn demokratiklemesini ilerletmek ve gelitirmek iin gsterge ve katk olacaktr.

Sosyoloji Notlar 61

YEN SOSYAL HAREKETLER PARADGMASI AISINDAN TRKYEDEK SLAM HAREKETLERN SOSYOLOJK ANALZ
Mehmet Ali zel*

Giri Trkiye Cumhuriyetinin modernleme tarihi bizlere kkl toplumsal deiimleri ve farkllamalar analiz edebilme kapasitesi salamtr. Cumhuriyet ncesinde balam olan modernleme hareketleri ayn zamanda toplumun batllama abalarnn bir ifadesi olmutur. Bu sreci incelerken din konusunu merkeze alarak bakacak olursak, geleneksel slam eksenli dncenin, yani slami anlama ve yorumlama biiminde meydana gelen farkllamalarn dikkate deer bir biimde eitlendiini grmekteyiz. Nitekim toplumsal gerekliin deiim olgusundan bamsz bir ekilde ele alnamayaca aktr. Gnayn (2005) belirttii gibi toplumlarn bir yandan istikrar ve te yandan deiim olgusu ve mecburiyeti ile kar karya bulunmalar ilk bakta bir elikiymi gibi grnse de aslnda bu durum, toplum hayatn dinamik bir srete devamll asndan ok nemlidir. Toplumsal istikrar ierisinde yaanan deiim dinamii toplumsal aktrleri uyum, btnleme, atma gibi srelere srklemektedir ve yaanan bu sre yeni toplumsal hareketlere kaynaklk etmitir. Bir toplum ierisinde ortaya kan ve o toplum ierisinde yaanan sosyal bir olgu olarak din de bu sreklilik ve deiim olgular ve bunlarn etkilerinden bamsz deildir. En azndan dini motifler etrafnda bir araya gelen bireylerin hareket biimlerinde bu farkll okuyabilmek daha kolaydr. Bu sz konusu bireyler slami yaam biimini temel referans olan Kuran ve Hadisleri yeniden amzn artlar erevesinde deerlendirerek modern yaamla btnlemeye alan veya bir baka ifadeyle eskiyle yeniyi uzlatrmaya alan, modernizmin kazanmlarn sorgulayarak ele alan, atma boyutunu da ekonomik olmaktan ziyade kltrel dzleme tayan bireylerin toplamdr. Aslmda din Gnayn (2005) ifadesinde de olduu gibi deiim dinamiini bnyesinde barndran fakat geliim sreci ierisinde eitli devrelerde bu deiim dinamiinin askya alnd, dondurulmak istendii bir olgu olmutur. Bizimde geleneksel ve klasik slam olarak ifade ettiimiz din byk lde gelenekselleip standartlatrlm ve adeta askya alnarak dondurulmu olgudan baka bir ey deildir. te Trk modernleme tarihi bir anlamda gelenekler ierisine sktrlm, dondurulmu dini anlayn yklarak modern bir forma kavuturulabilmesi abas olarak ifadelendirilebilir. Bat kltrel modeli Glenin (2002, 46, 47) ifadesinde de olduu gibi modernleme ve adalama srecinde mesafe alrken zellikle bireyi ve toplumu ve
*

Mersin niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 62 din ve ideolojilerin tesinde dnmeye tevik ederek baar elde etmitir. Kukusuz modernizm sadece bilim ve tekniin kullanm deil toplumun kendini sanat araclyla ifade edebilmesi ve sosyal bilimler araclyla anlayabilmesidir. Modernizm teknolojik bulular olduu kadar romandr, sinemadr, sosyolojidir. Oysa dou toplumlarnda zelliklede lkemiz gibi kkl bir modernleme projesine sahip olan ve bunu en temel devlet politikas haline getiren toplumlarda batnn teknolojik yenilikleri kolaylkla kabul grrken kltrel yaam ve modernizmin getirdii yaam biimi eletirilmektedir. phesiz buradaki temel problem ise yine Glenin (2002,44) tespitinde olduu gibi Bat modernizmi varolan toplumsal ilikiler kmesinin stne ina edilmiken bizde ise var olan toplumsal doku gericilikle zdeletirildii iin bunlarn almas problemi belirmitir. Medeniyet kavramnn altnda yatan pozitivizmin temel ideolojisi, her yerde ve her zaman uygulanabilir olma iddiasndan dolay bat medeniyetine evrensellik atfeder. (Gle 1991,28) bylece bat dnda varolan modernleme deneyimleri bat kltrel modelinin izdmnde hayat bulurlar. Nilfer Gle (1991,45) bu sreci zayf tarihsellik olarak isimlendirir. Batnn aydnlanma ann fikirleri ve sanayi medeniyeti ile modernliin tanmn ve liderliini stlendike dou toplumlarn istikrarszlatrm ve kendi yerlerini ve tarihlerini bat modeline gre belirlemek zorunda kalmlardr. Tarihsellii zayf bu toplumlar modernliin tanmna kendi damgalarn vuramamlardr yani deiimi ve yenilenmeyi isel ve yapsal bir sre olarak retmemilerdir. Dolaysyla modernleme idealinin lkemizde sancl bir sreten gemesi gayet doaldr. Bireysel ve toplumsal kimliin kazanm srecinde en nemli deikenlerden biri olan din lkemizde modernleme ve adalama sreciyle beraber vicdan, aile ve cemaat dnyasndan kp eitim, piyasa ekonomisi, iletiim, tketim ve sivil topluma doru aldka modern toplumun gereksinimleri nda kendi yasak snrlarn amak zorunda kalm ama ayn zamanda bu alanlar da dntrmtr. Modernizm ve slam arasndaki karlkl etkileim bir ok sosyal bilimcinin ilgisini ekmi ve slami hareketleri aklamaya ynelik geleneksel anlay ta farkllamaya balamtr. ayrnda ifade ettii gibi bugne kadar bir ok sosyal bilimci slamc hareketleri dini kurallara gre ileyen bir dzen kurmak iin devleti ele geirmeye ynelmi bir siyasi strateji olarak aklamtr. Tpk tarihteki ii hareketleri gibi ynetimi ele geirmeye hedefleyen bir anlay sz konusudur. Bu tip bir yaklam slamc hareketleri kt ekonomik ve siyasi koullarn bir rn olarak alglamaktadr. (Akt: Gle, 2000, 42). Bu yaklama gre Mslman toplumlardaki hzl ehirleme, ekonomik kriz ve siyasi istikrarszlk slamc hareketlerin ortaya kmasna zemin hazrlamtr. Ksmen baz radikal slamc hareketleri bu kategoriye koymak mmkn olmakla birlikte son zamanlarda lkemizdeki slamc hareketleri inceleyecek olursak byle olmadklarn grebiliriz. Yeni slami aktrler genellikle modernizmin kazanmlarndan faydalanan, modern ve laik eitim kurumlarndan gelen, toplumda orta veya st snflarda yer edinen, kentli bir aktr tipi olarak karmza kmaktadr. Artk slami motifler ve yaam biimleri gelenekler ierisinde hapsedilmemi slami aktrler tarafndan bilinli bir ekilde sahiplenilmi ve en nemlisi de farkl formlara brnmtr. rnein bu deiimi rtnme biimi eklinde ele alan Gle (1991,16) geleneksel rtnme biimi barts ve modern rtnme biimi olan trban u ekilde deerlendirir: Barts geleneklerin snrlar iinde kalm, kuaktan kuaa aktarlm ve kadnlar tarafndan edilgence benimsenmiken Trban, yaamn geleneksel alanlarndan modern alanlarna geii ve siyasi bir duruu ieren, kadnlarca gerekletirilmi etkin bir sahiplenitir. te yandan klasik slami sylemin yaad deiim boyutunu slami radyolar ve trbanl spikerler ynyle irdeleyen Umut Azak (Akt: Gle, 2000, 93) bir zamanlar kadnn kamusal yaamdaki varlna tahamml olmayan ve kadn sesine dahi yasak getiren anlayn artk modernleme ve teknolojik yeniliklerle beraber slami hareketlerde bir takm deiiklikler yarattn incelemitir. Yine deiim boyutunun irdelendii bir baka almada Mcahit Bilici (Akt: Gle, 2000, 216) slami kimlik ve modern tketim kalplarnn bulutuu bir alan olan slami tatil anlayn incelemitir.

Sosyoloji Notlar 63 Bu almasnda Bilici, slami kimliin mazlumiyet ve maduriyet syleminden, yani snfsal ve ideolojik bir dlanmlk ve ezilmilik duygusundan daha vurgulu ve tketim srecine daha fazla katlan bir slam kimliine doru bir evrilmeden sz edilmektedir. slami hareketler ierisinde yaanan deiim ve eitlilii zelliklede son yllarda bir ok alanda gzlemleyebiliriz. Nitekim bu deiim ve eitlenmenin irdelendii almalarn hepsinden burada bahsetmek mmkn deildir. Bu almay yapmamzn temel amac bir sosyal hareket modeli olarak slami hareketleri lkemizdeki tarihsel gereklie paralel olarak irdelemek, lkemizdeki modernleme ve adalama giriimlerinin klasik slami sylemler zerindeki etkisini okuyabilme abas olarak isimlendirebiliriz. Bunu bir baka ekilde syleyecek olursak; slami hareketler modernizme ve onun bileenlerine tepkisel bir tavr koymaya alan hareketler deildir. zellikle cumhuriyet Trkiyesindeki son dnem slami hareketleri demokratik ve laik cumhuriyete kar koyan dini temele dayanan bir devlet ve toplum dzeni kurmay amalayan bir hareket olarak deerlendirmek, cumhuriyeti ve demokrasiyi ve hatta laiklii slami sylemlerin tam tersiymi gibi ele almak mmkn deildir. Artk slami aktrler ve sylemler modernizme kar tepkisel bir tavrla ortaya kan unsurlar olmaktan ziyade ada yaamla btnlemi modern deerlerden etkilenmi ve ksmen de kendi rengini verebilmi aktr ve sylemlerdir. Batrkn (2005) ifadesiyle syleyecek olursak; ada slamc hareketler balangta klasik ve kalplam dini anlatlardan verilen tavizlerle balam ve giderek toplumun ileyiinde dinin referans noktas olmaktan kmas, ferdin akl ve lisan zerindeki dini ve metafizik denetimden kurtulmas, geleneksel dinle balarn kopmas, inancn bir kltrn en temel birletirici unsuru olmaktan kmas ve siyasi otoritenin kaynann dnyevilemesi, ksacas laikleme, modern ve ada slamc hareketlerin grnen yzn oluturmutur. Bylece slami hareketler zerinde var olan bu deiim dinamiinin en gzel rneini tekil eden cumhuriyet Trkiyesini zellikle son dnemler itibariyle yeni sosyal hareketler paradigmasyla incelemek bu almann temel amacn oluturmaktadr. Kamusal alanda yeni slami aktrlerin ve hareketlerin yaam olduu deiimi ve sahip olmu olduu eitlilii slami hareketlerin ve aktrlerin eylemlerinde ve sylemlerinde ortaya koyabilmek almann gerekesidir. Bu dorultuda yeni slami hareketler zerinden modernleen ve adalaan Trkiyenin yaad deiim ve dnmleri ortaya koymaya alacaz. Klasik Sosyoloji Ve Sosyal Hareketler Toplumsal hareketler sosyolojinin teden beri zerinde durduu, en ok ilgilendii konulardan biridir. Yaanlan dnem ve toplumsal yapdan bamsz olarak ele alnamayacak olan toplumsal hareketlerin bir ok sosyal bilimcinin ve sosyologun farkl yaklamlaryla zenginlemi olan geni bir literatr bulunmaktadr. Sosyal hareketleri tanmlamaya ynelik olarak Marshall (1999, 746) dikkate deer saydaki insann, toplumun balca zelliklerinden birini ya da bir kan deitirmek veya deitirilmesine kar direnmek iin rgtl aba harcamalarn gsteren bir terim olarak ifade eder. Yine Marshalla gre sosyoloji tarihinde toplumsal hareketler terimini ilk kullanan sosyolog Saint Simondur. S.Simon, gerek Fransada gerekse daha sonra baka lkelerde ba gstermi olan toplumsal protesto hareketlerini nitelemek iin bu kavram statkoya kar kan yeni siyasal glerin bir zellii olarak kullanmtr. Sosyal hareketleri topluma ynelmi reformcu ve inklap nitelikte eylem biimleri olarak ifade eden Trkdoan (1997,23) ise sosyal hareketleri daha ok uyma ve atma gibi srelerle ifade etmi ve bunu da toplum gerekleri ve fertlerin istekleri arasndaki dengesizliklerin bir sonucu olarak ortaya kan sreler biiminde deerlendirmitir. Yine toplumsal hareketleri ve deimeyi temel alma nesnesi yapan Muzaffer erif (Akt: Kongar, 1993, 32) toplumsal hareketleri, toplumun ok sayda yesi tarafndan paylalan, ortak huzursuzluu gidermek ve yeni gereksinimleri karlamak amacyla insan ilikilerini yeniden kurmaya veya dzenlemeye ynelik, bildiri; edebiyat, toplant, gsteri ve benzeri etkinliklerle ifade edilen toplu giriimler rnts olarak ifade etmitir. erif toplumsal hareketlere

Sosyoloji Notlar 64 toplumsal deiimi salama kapasitesiyle bakm ve hareketleri de deiimin krlma noktas olarak deerlendirmitir. Bir baka tanmda ise Heberle (Akt: Trkdoan, 1997) sosyal hareketleri sosyal dzendeki temel deiimler olarak, yani baz sosyal messeselerde ortaya kan deimeyi salamak iin yrtlen kolektif eylem biimi eklinde ifade eder. Buna karlk Turner ve Killian (Akt: Trkdoan, 1997) ise sosyal hareketleri bir grup veya toplumun bir kesiminde deimeye kar koyma veya tahrik tr eylem biimini kollektif olarak yrtme eilimi olarak tanmlarlar. Grlecei gibi sosyal hareketleri tanmlamaya ynelik ortaya konan yaklamlarn ou kolektif davran btnleme, atma veya deime ynleriyle irdelemilerdir. Bu aamada toplumsal hareketleri daha genel kategoriler halinde incelemek salkl olacaktr. Klasik sosyolojiyi inceleyerek sosyal hareketlerin analizini yapan Melucciye Akt: ayr, 1999, 82) gre klasik sosyoloji toplumsal hareketlerin analizini yaparken iki ar uta dolar. Kolektif hareketi ya yapsal bir krizin sonucu ya da ortak inanlarn bir ifadesi olarak aklar. Bu durumda ilk yaklam kolektif davrann iindeki atma boyutunu gz ard edip onu marjinal bir konuma indirger, ikincisi ise belirli bir toplumsal durumdan kolektif harekete geii aklayamamaktadr. Bylece Melucci toplumsal hareketlerin analizinde artk geleneksel anlayn farkllamasna iaret ederek hareketlerin itici gcn oluturan toplumsal atma olgusundaki deiiklie dikkatleri ekmitir. Bu atmalarn geleneksel ekonomik alandan kltrel alana kaydn ileri srmekte ve yeni sosyal hareketlerin asl etkinliklerinin sembolik alanda grldn belirtmektedir. Kukusuz gnmzde grnen yeiller hareketini, feminist hareketleri, antinkleer hareketleri veya slamc hareketleri ekonomik alanda mcadele veren, ynetimi deitirmeyi hedefleyen, bireylerden ziyade kolektif aktrlerin var olduu birer sosyal hareket modeli olarak tanmlamak olduka zordur. Sosyal hareketler olgusunun klasik teorisyenlerinden Smelsere (Akt: Gle, 1999, 45) gre de kolektif hareketler, modernleme srecinin yaratt yapsal deiimlere tepki olarak ortaya kan istisnai ve irrasyonel bir olgudur. Smelserin analizinde de sosyal hareketler marjinal olarak nitelenmekte; toplumsal anlamda alt tabakada yer alan, yoksul ve eitimsiz bireylerin hareketin tabann oluturduunu ileri srmektedir. Grld gibi eski paradigmaya gre sosyal hareketler yapsal gerginlie, ekonomik krize ve modernlemeye tepki olarak ortaya kan bir olgudur. Modernleme, btnleme ve gelime sreci tamamlandnda, hareketler, kendiliinden yok olacaktr. Hareketlerin aktrleri de sisteme entegre olmam, marjinal ve irrasyonel tiplerdir. (ayr, 1990, 7). O halde gnmzdeki sosyal hareketlerle eski sosyolojik anlay arasnda bir uyumsuzluk sz konusudur ve genelde tm yeni sosyal hareketleri zelde ise slamc hareketleri doru analiz edebilmek iin yeni sosyal hareketler paradigmasna ihtiya vardr. Yeni Sosyal Hareketler Yeni sosyal hareketler ve buna ynelik kuramlar zellikle sava yllarndan sonra ortaya kmtr. Offenin ifadesiyle yetmili yllarn balarna kadarki dnemde insanln gndeminde ekonomik byme, refah dalm ve gvenlik gibi sorunlar vard (Akt: ayr, 1999, 56) Dolaysyla sosyal hareketlerin ortaya k biimleri de ekonomik ilikiler zerine odaklanm hareketlerdi. Bunu Touraine yle ifade eder: modernliin ilk dnemlerindeki hakim hareketler ekonomik karlar zerine younlam, genelde tek bir sosyal snftan oluan yeleriyle siyasal gc ele geirmek iin merkezi bir ekilde rgtlenmilerdi. Devrim fikriyle zdelemi ve neredeyse bir siyasal partinin ya da siyasal hareketin glgesinde ekillenen ii hareketi bu tip hareketlerin en iyi rneklerinden biridir. Bu hareketlerin iindeki iiler, birer aktrden ziyade tarihsel bir zorunluluu yerine getirmek iin mcadele eden figrlerdir. (Akt: ayr, 1999, 16 ) Grlecei gibi temelde toplumsal eitsizlik durumundan ortaya kan bu eski sosyal hareketlerdeki aktrlerin temel amac genellikle bir devrim fikriyle ynetimi ele geirmek ve daha nce sahip olmadklar ekonomik ve siyasal haklara sahip olmakt. Bylece kolektif aktrlerin oluturduu sosyal hareketler olumutu. Oysa bu klasik anlay, kreselleme kart hareketleri -

Sosyoloji Notlar 65 bu hareketler daha ok kresellemenin nimetlerinden en iyi yararlanan lkelerde grlmektedir- bar hareketlerini, gay ve lezbiyen hareketlerini, evreci hareketleri, anti nkleer hareketleri aklayamaz olmutur ve yetmili yllarda Avrupa ve Amerika da sorgulanmaya balanmtr. nk bu hareketler Cohen ve Aratonun ifadelerine gre; oulculuk, demokrasi ve gl bir sivil toplum ile nitelenen toplumlarda ortaya kmtr. Bu hareketler sosyal ve ekonomik bir kn yansmas deildir. Aktrleri de klasik paradigmann tepkisel, anomik ve kksz aktr imajna uymamaktadr. Bu aktrler belirli hedeflere ve rasyonel stratejilere sahiptirler. Mcadeleleri ekonomik olmaktan ok, kimlii rahata ifade edebilme, katlm ve sivil haklar gibi kavramlar erevesinde kltrel alanda gereklemektedir. Siyasal partilerle deil, hareketin hedefleri dorultusunda kamuoyu ve medya destei salamaya alan profesyonel sosyal hareket rgtleri ile mobilize olmaktadrlar. (Akt: ayr, 1999, 14-15) Yeni sosyal hareketlerin ilgi sahasna giren salk, cinsel kimlik, ehir ve fiziksel evre, etnik, ulusal miras ve kimlik yahut insanln gelecei gibi konular aklayabilmek iin ortaya yeni sosyal hareketler teorileri atlmtr. Sosyal hareketler zerine alan sosyologlar bu yeni sosyal hareket teorilerini kendi bak alar erevesinde kategorize etseler de genel olarak bunlar kaynak mobilizasyonu paradigmas ve kimlik ynelimli paradigmalar olarak adlandrabiliriz. Kaynak mobilizasyonu paradigmas ayrn ifadesiyle Amerika da etkili olan ve yeni hareketlerce yaratlan atmann ekonomik/politik ynn vurgulayan bir yaklamdr (1999:15). ada hareketleri daha ok politik dzeyde ele alan bu yaklamn temsilcilerini ve genel zelliklerini al (2005) yle ifade eder: Bu grn taraftarlar Tilly, Zald, Ash ve Kitsheldir. Kaynak mobilizasyonu kuramclar toplumsal hareketlerin gereki ve yeni durumlara yeni tepkiler ve toplumda, yeni frsatlar olduuna iaret eder. Hareketler ada demokratik toplumlarda, yeni siyasi kaynaklar yaratan ve kullanmay balatan siyasi katlmn yeni ekilleri olarak grnmektedir. Toplumsal hareketler bundan sonra toplumsal dzensizliin ya da hastaln belirtisi olarak grnmez onlar siyasi srecin paras olarak grlrler. Kaynak mobilizasyonu paradigmasnda Tillynin ifadesine gre kolektif hareket; bir sosyal snf, etnik grup, sendika, parti vs. gibi gruplarn ortak karlarnn bir ifadesidir. Ona gre sosyal hareketler, oturmu siyasal pozisyonu olmayan bireylerin gc elinde tutanlara kar ynelttii taleplerdir (Akt: ayr, 1999, 21). Bylece Tilly hareketleri politik dzleme oturtmakta ve sosyal hareketlerin ortaya kn dlanm ve marjinal gruplarn politik sahneye girii olarak isimlendirmektedir. ayra gre bu her ne kadar da yeni sosyal hareketlerin nemli bir boyutu olsa da, bu analiz tarz aktrlerin kimlik, zerklik, sosyal normlar zerindeki ilgisini aklayamamaktadr(1999, 22). Bunun iin kimlik ynelimli paradigmalara ihtiya vardr. Kimlik ynelimli paradigma olarak isimlendirebileceimiz bu yaklamn zellikle Avrupa merkezli olduunu ve bu paradigma iin en geni teorik ereveyi sunan hareket teorisyeninin de Alain Touraine ve Castells olduunu bata belirtmekte fayda var. Bu paradigma ayra gre (1999, 23), hareketlerin sosyo-politik ynn deil, mevcut deerler, normlar ve kimlik yaplarnda deiim taleplerini simgeleyen sosyo-kltrel boyutunu ne karr. Sosyal hareketler bir duruma tepki olarak ortaya kmaz. Aksine o durum aktrler arasndaki deien ilikilerin bir sonucudur. Touraine toplumsal hayatn merkezi bir atma etrafnda rgtlendiini ileri srer. Ona gre sosyal atma toplum iin anormal olmayp, aksine toplumun kendisini rettii bir aratr. Yani toplum verili bir olgu deil yeniden ve yeniden retilen bir yapdr. Touraine yeni sosyal hareketleri, kendisinin postendstriyel toplum modelini oluturur. Ona gre ada hareketler yenidir. nk mcadeleleri postendstriyel toplum tarafndan alan alanda gereklemektedir. Bu alan artk devlet ve pazar deil, zel ve kamusaln snrlarnn belirsizletii sivil toplumdur. zel ve kamusal alan arasndaki duvarlarn yklmas hayat tarzlar ve kimlikler temelinde yeni atma tiplerinin ortaya kmasna yol amaktadr. (ayr, 1999, 24) Anlalaca zere yeni sosyal hareketlerin temel atma alan kimliklerdir. Kimlik ekseninde meydana gelen atma ve kimliklerin yeniden kurgulan bir takm yeni sosyal hareketler meydana getirdii gibi ayn zamanda bu sosyal hareketlerden de

Sosyoloji Notlar 66 etkilenmitir. Bir baka ifadeyle syleyecek olursak, kadn hareketleri, slami hareketler gibi deiik akmlarn dlanm kimlikleri, politik olarak grnr ve kamusal alanda kabul edilebilir klmak iin vermi olduklar kimlik eksenli mcadele yeni sosyal hareketleri meydana getirdii gibi, bu hareketlerin dinamizminden de byk lde de etkilenmilerdir. Yukarda anlatld gibi eski sosyal hareketler temelde eitlik idealine endekslenmi hareketlerdi. Bunlarda ekonomik anlamda idealler sz konusudur ve kolektif bireylerin varl sz konusudur. Bugn ise yeni sosyal hareketler sosyal sahnede yer almak isteyen aktrlerin bilekesidir ve en nemlisi de bu aktrler kendi otantisitelerini vurgulayarak kamusal alanda varlk gsteriyorlar. C.Taylorn deyimiyle bu yeni sosyal hareketler eitlik idealinden ziyade farkllk anlayna yaslanr. Bu farkllk anlay birey ya da grubun zgn kimliinin ve dierlerinden farkllnn tanmlanmasdr (Akt. ayr, 1999, 29). Bu noktada, kamusal alanda kimlik eksenli bir yeni sosyal hareket olarak ortaya kan, slami hareketleri inceleyelim. Yeni Bir Sosyal Hareket Modeli Olarak slami Hareketler zellikle 1950lilerden sonra kresel bir olgu olarak ortaya kan dini hareketleri tanmlamaya ynelik ciddi almalarn yapldn gryoruz. Meydana gelen dini hareketlerin farkl tanmlamalar olsa da biz burada akademik tanmlamalar zerinde duracaz. Yeni dini hareketleri sosyolojik olarak grp bunlar tanmlama abas iine giren Kirman (2003) yeni dini hareketler kavramnn aslnda bir emsiye kavram olarak ngiliz sosyolog Eileen Barker tarafndan gelitirildiini belirtir. Barkera gre yeni dini hareketler kavram, 1950lerden sonra ortaya kan ve 1970lerden sonra yaygnlk gsteren hareketleri aklamak iin gelitirilmi bir kavramdr. Bu hareketleri dini duygularn yeni ifade biimleri olarak nitelemek mmkndr. Kirman bu durumu ada dnyadaki zel ve kamusal alanlar arasndaki snrlar kaldrma sebebi olarak kavramsallatrr. Bugnk slami hareketler, byk bir deiim iddiasyla, modernizmin karsnda, modernizmin temel kazanmlarndan faydalanarak, kendi varln ve kimliini yeniden ina etme arayndadr. Nitekim O. Roy zellikle ran islam devriminden sonra, toplumun batan aaya slamiletirilmesi anlaynn artk z eletiriye tabi tutulduunu; siyasal slamn sonu, postslamizm gibi tezlerin, slami hareketlerin giderek siyasal devrimci emellerinden vazgetiinin kant olduunu belirtir (Akt: Gle, 2000, 10). Artk slami hareketleri siyasal kkenli hareketler olarak isimlendirmek yerine, kltrel temelli hareketler olarak belirtmek daha dorudur. slamc hareketlerde meydana gelen bu deiimi biraz daha aacak olursak, Gnayn (2005) tespitine yaknlarz: Sanayileme, hzl retim ve nfus art, kyden kente g, modern ve laik eitim ve retimin, kitle iletiim aralarnn dnya lsnde yayl, ticari ilikiler, smrgecilik gibi faaliyetler tm dnyada olduu gibi, geleneksel dzen ierisindeki bir duraanln dneminden gemekte olan slam lemini de ok derinden etkilemi ve onu ok kkl deiim sorunlaryla kar karya brakmtr. Modern bat medeniyetinin slam dnyas zerindeki oku ylesine gl oldu ki, bat ile karlatrldnda bir geri kalmlk durumunda olduunu fark eden slam lemi aradaki mesafe farkn bir trl istenen ve beklenen lde gerekletiremedi; eski ile yeniyi yahut geleneksel ile modern arasnda hayat bir diyalektik ikileme srklendi; sorunlar amak zere aklc ve bilimsel ciddi zmler retmek yerine, bask ekli altnda tepkisel tutum ve davranlara yneldi. Modernizmle karlama noktasnda slami aktrlerin kurtuluu, gemie ynelik nostaljik hayat tarznda aramaya balamalar, modenizme kapal olan geleneksel slami yaamn erevesini oluturdu. Bu geleneksel slami anlayta temel referans, Kuran ve peygamberin szleri ve yaam biimidir. Gary Alan Finenin ifadesiyle slami kktencilik, Asr- saadet dnemiyle olan bu geleneksel ba yeniden canlandrma anlamna gelir. slam dininin balang yllaryla olan iliki Kurandan srekli yaplan alntlarla, peygamberin szleriyle ve yaptklarna dair hikyelerle,

Sosyoloji Notlar 67 eleriyle ilikisi ve diyaloglar zerine anlatlan yklerle yeniden canlandrlr. Bu hikyelerin anlatm Mslman aktrler iin ok nemli bir kltrel repertuar oluturur. Bir sosyal hareket yalnzca inanlar, eylemler ve aktrler btn deil, ayn zamanda bir hikayeler topluluudur. Sylemsel pratikler olarak konumann ve hikye anlatmann sosyal hareketler iindeki rol slami kimlik oluumunu anlamaya ynelik nemli bir ip ucu salar niteliktedir (Akt: Gle, 2000, 28-29) Modernizmin yaratm olduu hzl deiim sreci iinde slamc aktrlerin modern yaama kar durular, yukarda anlatld gibi sadece tepkisel olmamtr. Nitekim dini hareketlerin modern yaama kar takndklar tavr 3 farkl tipolojiye ayran Kirman (2003) bunlardan ilkine dnyay reddeden sekt tipi hareketler, ikincisine dnyaya kar mesafeli duran hareketler ve son olarak da dnyay benimseyip, onaylayan klt gruplar olarak isimlendirir. Kirmann tipolojilerinden de anlald gibi artk slami hareketler ierisinde bir eitlenme sz konusudur. Kutlu Merihin (2005) sylemiyle bir din olmann tesinde 1400 yllk zgn bir uygarlk tarihine sahip olan slam, her ynyle ciddiye alnmas gereken bir kltr dnyasdr. Dnya apnda ok geni bir corafyaya yaylm olan slam kltr, yaad corafi koullara, iinde var olduu siyasi konjktre ve geleneklerin etkisine hibir zaman mesafeli olmamtr. slam ve modernizmin bir araya geldii toplumlar bu sebepledir ki deiim ve eitliliin daha iyi gzlenebildii alanlar olmulardr. Bu slami hareketler ierisindeki farkllamalar modernist ve kktenci slam diye iki farkl kategoriye ayran Daniel Pipes (Akt: Hlr ve Kalender, 2003, 29-30) durumu yle tespit eder: Modernist reform taraftarlar bilim ve teknolojinin kklerinin aslnda slam geleneinde bulunduunu iddia edip, ada gelimelerin seici olarak slam toplumuna uygulanabileceini kabul ederler. Kktenciler ise; bat felsefe, siyasal kurumlar ve deerler dhil batl yaam tarznn btn boyutlarn reddetmekte ve rnein, erkekle kadnn ayrlmas ve faizin yasaklanmas gibi ada toplum ve ekonomiyle uyumayan uygulamalar benimsememektedirler. te yandan bu durumu Leonard Binder de slami kktenciliin ilk slam toplumundaki uygulamalar ve onlarn arkasnda yatan ilkeleri olduu gibi kabul ederken, reformcu bir tutumla slami uygulamalarn zaman ve mekana bal deiebilirliliini vurgulayp, bu uygulamalarn ruhuna sadk kalmann nemine iaret eder (Akt: Hlr ve Kalender, 2003, 30) Grld gibi slami yaam tarznn modernizmle her geen gn i ie gemesi slamc hareketleri yakndan etkilemi ve slami aktrler zellikle son yllarda modernizme kar tepkisel tavrlar gelitirmek yerine, kendi varlklarn ve konumlarn modernizme kar yeniden ekillendirmilerdir. Bu durumu Hlr ve Kalenderde benzer bir yaklamla Bat karsnda kendi konumunu ekillendiren slamn seklerletirici ve kitlesel dzene uyum salayc ynnn belirgin olduunu belirtirler (2003, 8). ada slamc hareketlerin modern ve sekler yaam karsnda yaam olduu deiimi ve eitlilii kkl bir modernleme projesine sahip olan lkemiz balamnda deerlendirerek bu sreci izleyelim. Trkiyede Bir Sosyal Hareket Modeli Olarak slami Hareketler Toplumsal yaam ierisindeki varlmzn ekillenmesinde din ve gelenek nemli bir yer igal etmektedir. Buna karn cumhuriyet ncesinde balam olan modernleme ve Batllama hamleleri cumhuriyet dnemiyle birlikte daha gl bir ivme kazanm ve bu anlay genelde bir ok sosyal hareketin zelde ise slami hareketlerin oluum biimlerini de etkilemitir. 19. yzylda Osmanl devletindeki seklerleme abalarn ele alan Kkta (2002) bu abalarn tmnn slami kurumlarla laik kurumlar bir arada yrtmeye ynelik olduunu, sistemin hala meruiyet temelini byk lde dinden aldn belirtir. Bu sre yine Kktan ifadesiyle, Cumhuriyetin kurulmasyla kkl bir deiime uramtr. Aslnda bu deiimin dnsel kkleri hi kukusuz Cumhuriyet ncesinde karmza kmaktadr. Ancak bu dnceler kkl biimde uygulanma

Sosyoloji Notlar 68 imkanna Cumhuriyet sonrasnda kavumutur. Cumhuriyetin kurulmasndan sonra kesin bir tutumla laik bir devlet ve sekler bir toplum yaratma abalarnn baladn gryoruz. Yasal anlamda her geen ylda, laik bir Cumhuriyete geiin aamalar hazrlanrken; bir yandan da modern ve ada Cumhuriyet, toplumsal kesimler arasnda ya kabul gryor ya da tepkisel aktrlerini yaratyordu. zellikle kkl laikleme projesinin yrrlkte olduu cumhuriyetin ilk dnemleri Tuncaya gre (Akt: Kkta, 2002) srekli olarak dinin bir vicdan meselesi olduunun vurguland bir dnemdir. Bylece dinden, toplum ilerinden ve toplumsal grevlerden syrlp vicdanlara itilmesi isteniyor, kiilerin i dnyalarndan darya tamayan bir inanlar btn durumuna getirilmesi isteniyordu. lkemizde yaanan bu kkl modernleme projesinin en temel ta olan seklerlemeyi, Peter Bergerin kavramsallatrmasyla ele alacak olursak; Trkiyede kamu ve kltr alanlarnn, dinsel kurumlar ve sembollerin egemenliinden karld yapsal seklerleme, iyi bir sre izlerken; dnyay ve kendi z yaamlarn dinsel aklamalardan yararlanmakszn yorumlayan bireylerin varlna iaret eden znel seklerleme srecinde daima bir problem var olmutur (Akt: Pultar, ncirliolu, Akit, 2003, 297). Tm bu sre iki tip slamc hareketin oluumuna kaynaklk etmitir. Bunlardan ilki modernizme ve onun kazanmlarna tepkisel tavr alan ve kurtuluu geleneksel slamda arayan ilk dnem eilimler ve modernizmden beslenen, dini yaam koullarn modernizm ekseninde yeniden ekillendiren ve bylece kendi ierisinde slamc hareketler anlamnda bir eitlilik retebilen eilimlerdir bunlar 80lerden sonra ortaya kmtr. Modernizme tepkisel tavr taknan ve geleneksel balara yaptklar ar vurguyla bilinen klasik slami gruplarn varlk sebebini Gnay (2005) yle belirtir: Modern dnemlerle birlikte ok kkl deiimlere maruz kalan slam evreleri modernizme gei ve ona uyum srelerini bir trl tamamlayamad. Birde bunlara hzl nfus art, g, arpk kentleme, isizlik, ahlaki ve manevi norm ve deerlerin ypranmas eklenince slami evrelerin uyum sreci zorlat ve bylesine bunalmlar ise hemen her devirde ve toplumda radikal oluumlar iin ideal ortamlar hazrlamaktadr. Bu ise slami kklere dn hareketlerini atelemitir. Yukarda anlatlan tm bu srelere ilaveten oluan tepkisel aktrlerin ok byk bir deiim srecine girdiklerini, bireyselleebildiklerini, kendi varlklarn ve kimliklerini modern deerler etrafnda yeniden kurgulayabildiklerini grmekteyiz. rnein; slami hareketlerin vazgeilmez ynn tekil eden rtnme eylemi artk sadece din ve gelenek erevesinde belirlenmi olan ve aktrler tarafndan sorgulanmadan kabul edilen bir davran formu olmaktan km, Glenin tespitinde de olduu gibi yaamn geleneksel alanlarndan modern alanlarna geii simgeleyen, kadnlar tarafndan etkin bir sahiplenii ifade eden ve adna da trban denilen bir forma kavumutur. Bu bakmdan rtnme cemaatin genel normlarna edilgen bir boyun eii ifade etmez, slamn kurallarna kar duyulan aktif bir ilgiyi belirtir (1991:16 ). Tpk kimlik ynelimli yeni sosyal hareketler paradigmasnda vurguland gibi, buradaki hareketin aktrleri kendisine sunulmu bir kalb sorgusuz kabul eden pasif bir zneden ziyade, daha fazla bireyselleebilmi, modern, ada ve laik eitim kurumlarndan gelen, toplumsal anlamda alt tabaka bireylere karlk gelmeyen kentli aktrlerdir. Ayn ekilde slamc hareketlerin yaad deiim boyutunu kadn eksenli inceleyen ayr da stanbul Gkkua Kadn Platformu zelinde Mslman kadnlarn, modern ve demokratik bir katlm ifade eden sivil toplum rgtlerine yeliini incelemi ve bu kadnlarn kendilerini rahatlkla ifade edebilecekleri, ak ifade kanallar oluturmalarn, klasik slami sylemler ierisindeki en arpc deiim boyutu olarak irdelemitir. ( Akt. Gle,2000:41 ) slami hareketler ierisinde meydana gelen tm bu farkllamalar, Trk modernizminin yaratm olduu bireysel inisiyatiflerin kamusal alandaki farkl grnmleridir. Yani bir baka deyile, toplumsal deiim kapasitesi salayan slami hareketler bireyselleebildike, farkl formlara sahip olmulardr. Artk slami zneler sadece ierisinde bir katlmc olarak yer aldklar bir cemaatin veya bir tarikatn yesi

Sosyoloji Notlar 69 olarak nitelendirilmemekte, modern ve ada deerleri iselletirdike bir Mslman mhendis, trbanl bir feminist, muhafazakr bir i adam veya liberal bir politikac olarak karmza kabilmektedir. Bu aamada bu alma sresince izlenen yntemden ksaca bahsederek, almada elde edilen bulgularn deerlendirme aamasna geelim. Bulgular slami hareketler ierisinde ifade etmeye altmz deiim ve eitliliin boyutunu birka aamada ele almakta fayda var. lk olarak Nilfer Glenin slamn yeni kamusal yzlerini anlatrken kulland bir slamcnn otobiyografisinden yola karak, siyasal slamclktan Mslman zneye geii spesifik bir rnekle ilemek uygun olacaktr. Gen bir slamc yazarn yazd otobiyografi, bu almada da vurgulanmak istenen -seksenli yllardan sonra yaanan- hzl deiimi anlatmaktadr. Yirmili yalarda olan yazar, 1980 sonras dnemin slamc genliinin hikyesini anlatmaktadr. Romandaki gen slamc erkek renci karakteri bize bir slamcy ve radikal slam tanmlama yolunda nemli ipular vermektedir. rfan, stanbul niversitesi tarih blmnde okuyan bir rencidir. Kendisini slamc hareketin bir paras olarak grmektedir; kendi szckleriyle o bir Mslman, dindar, slamc, radikal devrimci, fundamentalist, ranc, sufi, vs.. btn bunlarn arasnda bir eydir. 1980 sonras slamc hareketler iindeki tipik rencilerden biridir: Taradan, yoksul ve geleneksel dindar bir aileden gelmektedir, byk ehirdeki niversiteye geldiinde slamc olmutur. Ailesinde ehir hayat ve yksek eitim gren ilk kii olduundan hayat hikyesi bir dikey hareketlilii rneklemektedir. Kendi rencilik hayatn siyasal slamc ve eylemci olarak tasvir etmektedir. srail ve Amerikaya kar yaplan eylemlerde, panellerde, slamc kitapevlerinde ve mahkemelerde boy gstermektedir. niversitenin koridorlarnda ve stanbulun sokaklarnda bir slamc, devrimci gibi hareket etmektedir: ran devriminin dlerimize ekledii grntlerin oyuncular olmutuk. Siyasi bilin elde etmesi yazar kzlarla ilikilerde de gl klmaktadr: Eskiden bir kz bir ey sorsa, elim ayam bir birine dolard. Sonralar, yani bilinlenip....kendimi kurtuluun slam da olduuna inanan, bunun iin hayatlarn adayan insanlarn arasnda bulunca da zaten kzlar pek ciddiye alnacak eyler olmadlar benim iin, bartl kzlarda baclarmdlar benim. Uruna abaladm, dn kurduum toplumun ncleriydiler, anneleriydiler onlar.... ( M.Efe, 1993, Akt: Gle, 2000, 36-37 ) Hikyenin imdiye kadar anlatlan ksmndan anlalaca gibi kolektif bir hareket ierisinde yer alan militan bir slamcnn ideal topluma odaklanm arzular var. Baka bir deyile siyasal devrim ve slami idealler uruna isel kimlik ve ilikilerden vazgeilmitir. Romann devamnda Glenin anlatmyla, slamc gen trbanl olan ama bireysel kimliini kazanm stelik feminist olan bir gen kza ak olur. Erkein yaplan trban eylemine kz davet etmesi beklenmeyen bir ekilde reddedilmi ve bunun gerekesi, kzn erkeklerin kahramanlk yapaca bir gsteride dekor olmak istememesidir. Buradaki feminist ve slamc kz eitimli, kentli ve eletirel slamc kadn aktr temsil etmektedir. Bu kadn aktr, modernizmin ona sunmu olduu imknlardan faydalanan, kolektif bilinlilikte olmaktan ziyade bireysellemi bir aktrdr ve onun etkisiyle siyasal slamc olan ve bireyselleememi slamc da deiime urar. Bu rnek alma bizlere siyasal slamclktan, klasik slami anlaytan Mslman zneye geii resimlendiren bir rnektir. Gle (2000, 39) bu durumu yle ifade eder: Yazar kendi zerine dnmenin modern bir aracn -edebi bir tr olarak roman- kullanarak Mslman zneletirmekte, ona ses vermektedir. Balangta varln kolektif siyasi harekete borlu olan, ama artk kimlii iin tepkisel, bakaldran politikalara ihtiyac olamayan Mslman znenin ortaya kn anlatmaktadr. Nitekim Alain Tourainenin dedii gibi, z bilin zneyi yaratmaz, nk znenin oluumu tekiyle olan yakn ilikilerle balantldr....

Sosyoloji Notlar 70 Anlalaca gibi slami hareketlerde meydana gelen deiimin ve eitliliin en ok yaand 80 sonras dnemde, zellikle aktr temelli sosyal hareketler grlmekte ve bu da klasik slami hareketlerden her ynyle farkllk sergilemektedir. Artk slamc aktrler kolektivist deerlerden, bireyci modernizme ve dnme ak birey tipine dnmektedirler. Bir sosyal hareket modeli olarak lkemizde oluan slami hareketlerin ierisinde en fazla ses getiren, en ok tartlan ve kendi ierisinde de en fazla eitlilik gsteren hareket kukusuz trbanl niversite rencilerinin hareketleridir. slami hareketler ierisinde en dikkat ekicisi olan trban hareketi, zellikle lkemizin son yllarda yaad ve farkl evrelerin farkl ekillerde deerlendirdii bir hareket biimidir. Trbann kamusal alanda zellikle niversitelerde grnmesi klasik slami yaam tarzna byk bir farkllk getirmesinin yan sra, Trk modernleme deneyiminin de farkl alardan tartlmasna olanak salamtr. Glenin (1991, 114115) deyimiyle, rtl kadnlarnn kamusal alanda varlk gstermesi, slamc hareketlerle modernist sekinler arasnda, kadnn toplumsal ve hukuki stats dorudan siyasi kavga meselesi olmutur. Baka bir deyile siyasallaan slamn bayra kadn olmutur. slam siyasallatka, kadn n plana karmakta, bunun sonucunda Modernizm ncesi slamc geleneklere dn ile geleneksel Mslman kadn profili, siyasallaan Mslman kadnn etkisiyle zlmektedir. Bu deiim ve farkllamay en iyi gzleyebileceimiz alan trbanl niversite rencilerinin yaad dnm boyutudur. Elde edilen bulgular erevesinde incelenen ve bize iyi bir referans kayna oluturan Glenin Modern Mahrem adl almas, trban konusunda irdelenebilecek en iyi rnektir. Gleye gre rtnen renciler slam geleneksel biimde yaayan, mtevaz Anadolu ailelerinden gelmekle birlikte, kendileri slamn geleneksel yorumlarn reddederek, gerek slami yaay biimleriyle, gerek eritikleri yksek eitim dzeyleriyle ailelerinden ayrlmaktadrlar. slamn kentli, okumu yeni bir erevesini izmektedirler. Tamamyla bir kentsel olgu olarak deerlendirmemiz gereken trban, kzlarn eitim srelerinden bamsz deildir. Kzlarn rtnmeleri ne aile zoru, ne krsal kesim geleneklerinin bir uzants, ne de dinsel eitimin bir sonucu olarak aklanabilir. niversiteli trbanl kzlar kendi istekleriyle kapanmakta ve genellikle, slam yorumlay biimleri ailelerinin geleneksel yorumlarna ters dmektedir. Kendilerinin en byk iddias, davran ve inan biimlerini okuyarak, sorgulayarak ve kaynaklara inerek elde etmi olmalardr. Bu durumu sorgulayan Gle (1991:124 ) bir trbanl gencin, ailesiyle olan farklln kendi azndan aktaryor. nsanlarn kulaktan dolma, gelenekten grenekten, slami bilgilerinden baka bir eyleri yok. Kesinlikle aratrmaya dayanmyor bilgileri. Hatta inanr msnz benim anne- babamla, anneannemle aramzda uurumlar var. Dnn size gre biz onlara ne kadar yaknz, earbmzla pardsmzle, yle deil mi ?.....Ancak onlarn Mslmanlklar kulaktan dolma. A, buda byle mi olurmu, siz yeni yeni kurallar tretiyorsunuz diyorlar bize. Grld gibi slamc kz kendi yaam biimini kendi z iradesiyle zgr bir biimde semekte, modern ve ada eitim alyor olmas, kza hayatndaki kabullerini sorgulama ans vermektedir. slamn znde kadn erkek eitliinin olduunu, kadnn yaam biiminin modern deerlerle atmadn dile getiren bir baka slamc gen kz, unu yle ifade eder (Gle,1991:139): Ben kendi ailemden rnek vereyim. Babama bazen peygamber efendimizin hadis-i eriflerini ve ayetleri anlatyorum baba, peygamber efendimizin gerektiinde kendi vazifelerini de yerine getirmi, hanmna yardmc olmu, ev sprm....... hani, diyor, nerde yazyor. Yani byle bir eyi bilmiyorlar, kabul etmiyorlar. Kendileri grmemiler anneden babadan falan, islamda olduuna inanmyorlar. Sadece onlara yle gsterilmi ki batda kadnlar erkekle eitlik mcadelesi veriyor. slamda kadnn kesinlikle eit olmaya hakk yoktur. Kald ki onlara gre slamda kadn zaten ba tac, neden eitlik istesin

Sosyoloji Notlar 71 Buradaki slamcnn sylemlerine gre gelenekler ierisinde ortaya kan kadn ve erkek arasndaki eitsizlik, kadnn ezilmesi, slamn gerektii gibi tatbik edilmemesinden kaynaklanmaktadr. Aslnda slamn znde kadnlara ve erkeklere eit haklar tannd, sorumluluklarn paylatrld grnmektedir. slami hareketler ierisindeki yeni almlar, slamc aydnlar zerinde de gzlemleyebiliriz. slami hareketlerin en nemli iki ismi olan Abdurrahman Dilipak ve Ali Bula ile yaplm olan mlakat da bizlere yeni slamc hareketlerin yaad heterojenlii gstermektedir. Bu iki isim Gleye (1991, 146) gre siyasal slam ile kltrel slam arsndaki yaklam farkllklarna k tutar niteliktedir. slamn Bat emperyalizmi tarafndan kskaca alnd tespitinden yola kan Dilipak, Mslman bireyin ve slami toplumun zgr bir biimde geliebilmesine ynelik gerekli koullar oluturabilmek iin siyasal eyleme ncelik verilmesini savunmaktadr. Buna kar, bir eylemcilikten ziyade slamn kltrel ynn vurgulayan Bula, siyasilemenin slam fakirletireceini ne srerek, slamda alternatif bir dnya gr aramaktadr. Teknoloji ve toplum, bilgi ve gerek, insan ve doa arasndaki ilikiler zerine farkl bir bak araydr bu. Ali Bulan yaklamn akrn (2002) ifadesiyle syleyecek olursak; Mslman aydnlar dnyevi iktidar uruna ayetin sloganlatrlmasna kar kan ve bylece hem slam hem de kurtulmak isteyen Baty tanmlamlardr. Sonu ve Deerlendirme Trk modernleme deneyiminde yeri oka tartlan din kavram zellikle 80 sonras sosyal hareketlerle de kamusal alanda boy gsterince artk, sosyal bilimciler tarafndan temel alma znesi haline getirilmitir. slamc hareket, modernizmin belleklerden sildii Mslman kimlii kolektif bir biimde yeniden yaratmakta, toplumsal aktr olarak yeniden ortaya karmaktadr. 50lerde sivil toplumun greli olarak gelimesiyle balam olan bu sre 80lerden itibaren hz kazanmtr. (Gle, 1991, 172 ). Bu dnemde slamc aktrler modern yaamn onlara sunmu olduu her trl imknlardan faydalanyorlar, kendilerini modern deerlerle tanmlyorlard. slami hareketlerin ykselii, yeni sosyal aktrlerin yukarya doru ykseliini gsteren bir olgudur. Bu nedenle slami hareketleri toplumdan dlanm olan, eitimsiz, isiz veya marjinal bireylerin hareketi olarak tanmlamak zordur. Bu hareketin zneleri genellikle byk ehirlerde yaayan, niversitelerde okuyan veya iyi bir ii olan, geleneksel yaam tarzn ve slami deerleri sorgulayarak kabul eden znelerdir. Bu hareketin katlmclar arasnda en dikkat ekici olan zellik ise bireysel kimliklerini kolektif hareket uruna feda etmeyen, kendi farkllna da vurgu yapabilen zgr bireyler olmalardr. Bu bireyler Kemalizmin onlar iin oluturduu frsat alann ok iyi bir ekilde kullanan, kendi kimliklerini bu eksende tekrar tanmlayan ve kamusal alanda feminist slamc, Mslman mhendis veya Mslman i adam olarak varlk gsteren bireylerdir. Cumhuriyet Trkiyesinde oluan bu slamc hareketler, modern deerlerden olabildiince istifade etmi ve bir anlamda modernizmin yrngesinde varlk bulmu ve bundan da etkilenmitir. Bunun yan sra var olan slami hareketler kamusal sahay paylatka, Trk modernleme deneyimine kendi rengini ve sesini verebilmi ve bu karlkl etkileim yeni grnmler ve eitlilikler retmitir. Bu da bizlere bir toplumsal hareket modeli olarak lkemizde oluan slamc hareketlerin toplumsal deiim kapasitesi tadn gsterir.
Kaynaka BATRK, Levent ( 1993 ) slami Hareketleri Aklamada Bir Yaklam Denemesi 1, A:\ slami Hareketleri Acklamada Bir Yaklasm Denemesi-1. htm, 25.04.2005 ALI, Hasan Hseyin ( 2005 ) Toplumsal Hareketler, A:\ Gnmzde Olaylar Karsnda Tepkisiz Toplum Yoktur. htm, 22.04.2005 AYIR, Kenan ( 1999 ) Yeni Sosyal Hareketler, stanbul: Kakns Yaynlar GLE, Nilfer ( 1991 ) Modern Mahrem, stanbul: Metis Yaynlar GLE, Nilfer ( 2002 ) slamn Yeni Kamusal Yzleri, stanbul: Metis Yaynlar GLE, Nilfer ( 2002 ) Melez Desenler, stanbul : Metis Yaynlar GNAY, nver ( 2005 ) slam Dnyasnda Gelenek, Deime, Modernleme ve Fundamentalist Eilimler, A: \ slam Dnyasnda Gelenek, Deime, Modernleme. htm, 25.04.2005 HLR, Himmet ve KALENDER, Ahmet ( 2003 ) Sosyo Politik Tutumlar ve Din, Konya: izgi Kitabevi Yaynlar

Sosyoloji Notlar 72
KRMAN, M.Ali ( 2003 ) Yeni Dini Hareketleri Tanmlama Problemi ve Tipolojik Yaklamlar Din Bilimleri Akademik Aratrma Dergisi III, Say: 4 KONGAR, Emre ( 1993 ) Trk Toplum Bilimcileri 2 , stanbul: Remzi Kitabevi KKTA, M.Emin ( 2002 ) Din ve Siyaset. Trkiyenin Demokratikleme Srecinde Bir Problem Alan Journal of Religious culture, nr. 51 MAMAY, Sergey Theories of Social Movements and Their Current Development in Soviet Society. www.lucy.ukc.ac.uk/csacpub/russian/mamay.html/ MARSHALL, Gordon ( 1999 ) Sosyoloji Szl, Ankara : Bilim ve Sanat Yaynlar MERH, Kutlu ( 2005 ) slamda Politik Modeller ve Laiklik , A: \ ATATURK HTM, 22.04.2005 PULTAR, Gnl O. NCROLU, Emine AKT, Bahattin ( 2003 ) Kltr ve Modernite , Tetragon Yaynevi TRKDOAN, Orhan ( 1997 ) Sosyal Hareketlerin Sosyolojisi, stanbul : Birleik Yaynclk YILDIRIM, Ali ve MEK, Hasan ( 1999 ) Sosyal Bilimlerde Nitel Aratrma Yntemleri , Ankara : Sekin Yaynevi

Sosyoloji Notlar 73

BR SOSYAL HAREKET OLARAK EVREC HAREKETLER


sa Demir* Giri Kapitalist retim ekonomisinin -20.yzyln ikinci yarsndan itibaren yarattinanlmaz olanaklar ( tabii bu olanaklar ancak gelimi denilen lkeler ile gelimekte olan ansl birka lke iin geerlidir diyebiliriz), zenginlikleri ve hayal gcmz zorlayan teknolojileri onun yaratt sefaleti, elikileri ve eitsizlii tabii ki rtecek ya da gz nnden uzaklatracak deil. Bugn bu retim sisteminin nmze sunduu ( koyduu mu demeli) tketim rnleri ve teknolojileri insanlnn byk bir ksmnn dedii bedellerle oluabiliyor. Bedel deyen sadece yerkrenin byk bir ounluunu oluturan insanlar deil; iinde yaadmz dnya da bu byme ekonomisinin tahrip gcnden nasibini fazlasyla alyor. Dnyann ekolojik anlamda zarar grmesinden sadece ABD, in, Rusya ve Avrupa lkeleri gibi gelimi dediimiz devletler sorumlu deil, en az onlar kadar gelimekte olan lkeler de ekolojik dengenin bozulmasnda rol oynuyor (kaynana indiimizde gelimeye alan lkelerin bir hegemonyann kurban olduklar sylenebilir, ama konu bu deil pek tabii). retim hattnn bo durmamas iin kullanlan doal kaynaklarn artk kullanlmaktan teye geip smrlme boyutuna tanmas, hava kirlii, nkleer enerjinin gndeme gelmesi, gdalarn kimyeviletirilmesi, yeil alanlarn tahribi, havyan ve bitki trlerinin insan zevkleri iin dengesizce ve ar biimde kullanlarak yok edilmesi ve bu gibi bir ok etken 1970ler ile 1980lerde bir evre bilincinin olumasna neden oldu. Bu bilin olduka garip bir paradoksu iinde barndryor. evreci bilin Lainerin (1996: 12) belirttii zere, sanayi uygarlnn vaat ettii ve yerkrenin belirli lkelerinde yaratt g ve zenginlik ile evreye verdii zararn inanlmaz boyutlar arasndaki gerilimden besleniyor. evreci bilincin gerilim hattnda, varolan siyasal ve ekonomik sistemden rahatszlk duymayp, bu uygarln, yaratt sorunlar lokal nlemlerle, reformist almalarla ve sivil toplum politikalaryla teknoloji ve bilim kullanarak- ortadan kaldrabileceine inanan evreciler ile mevcut problemin bir uygarlk, anlay, ahlak ve tahakkm problemi olduuna inanan Ekolojistler bulunmaktadr. Mikro anlamda hibir birey ve makro anlamda hibir devlet bugn evrenin korunmas problemine duyarsz deildir, fakat bu hassasiyetin ald politik ve ahlaki duru, evreci hareketlerin eylem tarzlarn birbirinden farkllatrmaktadr. evreci Politikann ki Biimi Ekolojik sorunlar, Giddensn (2000: 560) belirttii gibi evre sorunlaryla nasl baa kabileceimiz veya bu sorunlar nasl kontrol altna alabileceimizden
*

Mersin niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 74 ziyade, sanayilemi toplumlardaki belirli yaam biimlerinin sorgulanmasyla ve ciddi olarak ele alnmasyla alabilecek gibi grnyor. Bu grlerinde Giddensn yalnz olmadn rahatlkla syleyebiliriz. Giddensn cmlesi rtk bir biimde sanayi toplumunun ve onun bymeye dayal ekonomisinin eletirisini iinde barndrr. Ancak genellikle tketimin, tketim ideolojisinin, kapitalizmin ve teknolojinin eletiri aldn gzlesek de reformist evrecilerin lokal nlemlerle ve oportnist kayglarla hareket ettiini syleyebiliriz. Zaten evrecilik ad altnda toplanan rgtlenmenin temel karakteristii, doay, insan amalar iin kullanmann normal bir durum olduunu, dolaysyla bu amaca hizmet eden teknolojinin de en verimli biimde harekete geirilmesi gerektiini savunur. Dikkat edilmesi gereken ey Bookchinin (1996: 106) de belirttii gibi ; kamu salna en az zarar vermek ve hammaddelerin gelecek kuaklar iin korunmasna gereken nemi vermek suretiyle, bu kaynaklarn verimli ve temkinli kullanlmasdr. Bu argmanlardan yola ktmzda doann, insann oluturduu- varlklar hiyerarisinde insann altnda bir yere yerletirildiini ve insan-doa kartlnn tamamyla insanln karlaryla zdeletirildiini syleyebiliriz. nsann doa zerindeki tahakkmn merulatran bu yapnn temelinde Bookchin, insann insan zerindeki tahakkmnn yattn savunur. Sz konusu tahakkmn (insann insan zerindeki tahakkm biimi) Marksist argmanlarla beslendii kadar, yzyllarn bir birikimi olarak da ele alnabileceini savunur Bookchin.(1996: 194). Sorun sadece snf elikilerinden kaynaklanmaz. Yukarda ksaca deindiimiz zere evrecilik genel olarak partiklarist bir hareket biiminde grlmekte ve dnyann yaad evre sorunlarn bir iktidar sorunu olarak alglamamaktadr. Bu nedenle de bu hareket Tamkoun (1994: 87) da belirttii gibi sistem yanls olarak anlalmtr. evrecilii deerlendirdii bir almasnda Bookchin(1996: 62) onu ara duyarlla sahip, doay sadece bir yerleim alan, insan kullanm iin daha faydal hale getirilmesi gereken bir ortam olarak gren bir ideoloji olarak resmeder. evreciliin, insann doaya hkmetmesi gerektii fikrini sorgulamad gibi tahakkmn neden olaca tehlikeleri azaltacak tekniklerle uraarak bu tahakkmn nn atn syler. Buna karn sanayi uygarln savunan kanat bu uygarln yaratt sorunlar kendi bana zebileceine inanmaktadr. evreciler bilim ve teknoloji sayesinde doay koruma stratejilerinin gelitirilebileceini, endstriyel gelimeyi durdurmann akl d bir durum olduunu ifade ederler ( Lainer,1996: 13). Pek ok bilim adamnn altna imza att Heidelberg ars adl bir metinde u ifadelere rastlyoruz: 21.yyn afanda, bilimsel ilerlemeye kar kan ve ekonomik, sosyal gelimeye zarar veren akld bir ideolojinin ortaya kna tank olmaktan endie duymaktayz.(Birikim, 1996: 36). Bu ar Rio de Janeiro da dzenlenen Yeryz Zirvesinin verdii kararlara onay vermek iin yazlmtr. Doay insan karsnda ikincil yani tali bir konuma koyduklarn bu arnn bir baka blmnde ak olarak dile getirmilerdir: insanln doann hizmetine girerek deil, tam aksine doay kendi hizmetine koarak srekli ilerledii lsnde, insann biyosferde ortaya kndan beri gemie bavurma eilimindeki hareketler tarafndan ou kez idealize edilen bir doal halin, muhtemelen asla var olmadn doruluyoruz.(s.36) Sz konusu eletirinin yneldii ekolojist damar arlkl olarak Caprann ba ektii mistik ekolojistlerdir. Ekolojist damarn bu kolu teknolojiyi tamamen reddeder ve insann her eyiyle doayla bir olmas gerektiini savunur. Mistik Ekolojizm (derin ekoloji de denilir) doal kaynaklarn smrlmesini ve yerkrenin yaad ekolojik bunalm yapsal nedenlerden ve yapsal srelerden ziyade insanlarn doyumsuzluuna dayandrd iin hem evrecilerden hem de Bookchinin ba ektii toplumsal ekolojistlerden tepki almtr. Bugn ekolojizmin babas olarak gsterilen Bookchin aklcln, bilimin ve modern teknolojinin terk edilmesinden yana tavr koymaz. Ona gre dnyay arasallatrmayan bir ahlak gelitirilmeli, aklclk bu arasallktan arndrlmal, bilim endstriyel kapitalizmin uaklndan kurtarlmal ve insann insan zerindeki tahakkmne dayanan kapitalist sistem alaa edilmelidir, bunun tek yolu da devrimdir. Bunun dndaki tm alternatifler ekolojik felaketin nlenmesinde baarsz

Sosyoloji Notlar 75 olacaktr. Bookchin sosyalizmin bir alternatif olamayacan dile getirir; nk sosyalist devletin ekonomik program da byme ekonomisine dayanr ve bu nedenle doay tahakkm altna almakta ve arasallatrmaktadr. Bookchin eko-cemaat adn verdii bir rgtlenme ile duyarlln rahatlkla ortaya koyabilecek bir yerleme biimi nerir. Eko-cemaatler dorudan halk ynetimine olanak salayan, adem-i merkeziyeti, belli bir byklkteki komnal birlikteliklerdir. Bununla birlikte bu cemaatlerde kltrel eitliliin yannda psikolojik ve felsefi biricikliin mevcut bulunduunu syleyebiliriz. Bookchin eko-cemaatleri hayali bir biimde oluturmadn, kendi ideallerini yanstmak amacyla keyfi bir yaplanma yaratmadn bunun aksine tarihin belirli bir dneminde yaam halklar anlattn ve onlardan esinlendiini dile getirir. Bunlarn banda da Aristotelesin ifade ettii polis gelmektedir (1996: 109). Komnal birlikteliin bu biimi aklcl, bilimi ve teknolojiyi farkl bir perspektif yoluyla yeniden yorumlayacak ve uygulayacaktr. Dolaysyla Bookchin ne mistik ekolojist ne de pragmatist bir evrecidir; teknolojiyi ve bilimi reddetmedii gibi kapitalist endstrinin yaratt tketim ideolojisinin de dmandr. Toplumsal Ekolojist bak asn mistik ekolojizm ve pragmatist evrecilikten ayrt etmek iin zgrln Ekolojisi adl eseri kaleme almtr. inde yaadmz an insanlar teknolojinin ve sanayinin her zaman iyi sonular vermeyeceinin bilincindedir artk. ster evreci isterse de ekolojist olsun bu byledir; ayrlk eylemliliin ne biimde ortaya kaca zerinde oluur. Radikal, antinkleer, anarko-ekolojistler dorudan eyleme nem verirler. Hukuki ve brokratik ilemler ve rgtlenmelerle bir sonu alnamayacan, sistemin ierisinden alarak bir sonuca ya da devrime ulalamayacan belirtirler. Devrimle ya da sivil toplum almalaryla ekolojik sorunlar gidermeye alan pek ok grup, rgt, vakf hatta parti domutur, imdi bunlar inceleyelim. Dnyadaki evreci Hareketler evreci hassasiyetin kendisini net ve gl bir biimde ortaya koyduu tarih 5 ile 16 Haziran arasnda, 1972de dzenlenen Stocholm konferansdr. BMce dzenlenen bu konferansta ye lkeler eitli bildirilerle ekolojik denge ve salk konusundaki hassasiyetlerini dile getirmiler ve doann korunmasna ynelik nlem paketlerini sunmulardr. Bu kongrenin dzenlendii ayn ehirde BMler kongresine alternatif olarak ekolojistlerin, yeillerin ya da radikal tavrl rgtlerin ba ektii eitli forumlar dzenlenmitir. Bu ikili yap daha sonra evreci akmn haritasn oluturacaktr. Bir tarafta, kalknmann ve ilerlemeyi hedef alan teknolojizmin, evreyi korumakla elien bir zellii olmadn savunan iktidar yanls pragmatist evreci akm; dier tarafta da ilerleme fikrine, kalknma ve byme ekonomisine muhalif, teknolojinin kapitalist endstriyel retimine kart radikal tavrl anarko-anaristler, yeiller bulunmaktadr. Ertrk (1996) bu kongreye ilikin grlerini yle zetler: 1972 Hazirannda Stocholmde toplanan ve evre temeline dayanan bu ikili konferans evreci akmn iki ynelimini yanstmaktadr. Bir yanda evrenin korunmasnda hkmetleri ve politikaclar n plana karan, yeni kurumsal ve hukuksal dzenlemeleri yeterli bulan resmi ynelim, dier yanda ise kurumlara kar militan bir muhalefeti ngren, giderek politik bir hareket olarak evrimleen, evreciler, ekolojistler vb. kavramlarla adlandrlan gruplarn ynelimi. Nitekim bu iki grup ynelimin, tm lkelerde evreci akm ierisindeki temel ayrm oluturduu grlmektedir.(173). Ertrk ayn eserinde bu iki akm arasndaki farkllamay doaya bak alarndaki farkllkta grmtr. Ona gre liberal evreci yaklam doay dar kapsaml ve statik, bununla birlikte insan toplumunun dnda ve insanlar iin gerekli bir yap olarak dnd iin mevcut sosyo-ekonomik yap iinde kalan bir nlem paketi sunabilmektedir. Radikal evreci Yaklam (Ekolojist Yaklam) ise evreyi geni bir perspektiften ele alnmas, dinamik bir yap olarak ilemesi, onu bir ilikiler a, deitirilmesi, yeniden dzenlenmesi ve sorgulanmas gereken bir ilikiler sistemi eklinde dnmesi dolaysyla, mevcut sosyo-ekonomik dzeni tehdit

Sosyoloji Notlar 76 edebilen bir izgiye kaymtr (181). Dnyann belli blgelerinde bu anlamda eitli rgtlenmeler gzlemlenir. Bunlar younluklu olarak Avrupa lkelerindedir. imdi bu lkelere bir gz atalm. Almanya Alman Yeiller Hareketi sadece Almanyada deil dnyada da olduka ilgi ekmi ve ynlendirici olmu bir harekettir. yelerini 68 kuann solcu bireyleri oluturur daha ok; ancak Yeiller zerine bir aratrma yapan Eva Roben (1994: 107) bu hareketin iinde bar rgt, evreciler, eski solcular, devrimciler, sosyal adaleti arayanlar, kilisiden memnun olmayan Hristiyanlar gibi ok eitli konumlardan insanlarn bulunduunu belirtir. Yeillerin siyasetlerinin ana hatlarn ise yle belirlediklerini dile getirir Roben: Nkleer silahlanmaya, nkleer santrallere, NATOya, evre tahribine, ekilcilie, tketim toplumuna, emperyalizme, siyasi menfaatilie ve teknik gelimeye duyulan balla kardrlar (107). Yeillerin temel politikas muhalefet olma ynndedir. Partileen bu hareket nceleri iktidar olmak gibi bir aba gstermez, daha ok halkn rgtlenmesini, iradesini ortaya koymasn ve karar alma srelerinde radikal tavrlar gsterip, belirleyici bir g olmasn amalar. Ancak daha sonra Ertrkn (1996: 194) de belirttii gibi ikili bir yap gstermeye balar. lk grup sadece muhalefette kalp mevcut reel siyasetin iine dhil olmamay savunurken ikinci grup reel politikann iine dahil olmay savunur. lk grup reel siyasete katlmakla hareketin samimiyetini kaybedeceini, hareketlerinin temel amacnn iktidar olup hkmetmek deil, ideallerin savunulmas olduunu savunurken; ikinci grup srekli muhalefette kalmann bir sre sonra anlamn yitireceini, halkn tepkisini ekebileceini ve bunlarn dnda iktidarda olmann evreci amalarn gerekletirilmesi iin kullanlabileceini savunmaktadr. Bu blnmeden tr Yeiller net bir biimde evreci ya da ekolojist olarak nitelenemezler, Ertrkn snflandrmasna gre hem liberal hem de radikal evreci akma dhil olabilmektedirler. Yeiller Partisi bir sre sonra dier partilerinde programlarnda evreci elere yer vermesiyle birlikte glerini kaybetmilerdir. Bu parti Almanyada bir dnem iktidarda da bulunmutur. ngiltere evreci hareket ngilterede radikal bir izgide varolmutur. Ekolojist damarda giden ngiliz duyarll kendisini Avrupann Nkleer Silahlardan Arndrlmas Hareketi (END) ve evreci Parti ile ifade etmeye almtr. Bu rgtlenmeler etkili olamamlardr ve seslerini pek duyuramamlardr. rnein evreci Parti parlamentoya hi girememitir.(Ertrk, 1996; 195) Fransa Alman yeiller geleneini benimseyen Yeiller-Ekolojist Parti adnda bir parti rgtlenmesi ile birlikte bu partiden daha az etkili olan Dnya Dostlar adl bir yaplanma dikkatleri ekmitir. Yeiller-Ekolojist Parti, Almanyadaki yeiller gibi sosyal demokrat, sivil toplumcu ve dorudan demokrasiyi savunan ideallere sahip olduu gibi Sosyalist bir damar da iinde barndrmtr. (Ertrk, 1996; 196) ABD ABD liberal evreciliin kalesidir. Almanya ve Fransadakine benzer siyasal bilinci ve radikalizmi gremeyiz fakat yine de eitli ulusal ve uluslar aras rgtler ve vakflar yoluyla evresel bilin baz devlet kurumlarn, ulusal ve uluslar aras irketleri bask altna almaktadr. Bu ktada ortaya kan Greenpeace de bu rgtlerden birisidir. iddetsiz eylemlerde bulunan ve kendisini apolitik bir izgide tutan Greenpeace evreci hareketlerin ne kanlardan birisidir.(Ertrk, 1996; 197) Bu baat lkelerin dnda Hollanda ve talyada radikal tipte bir evreci gr ve rgtlenme gzlemlenirken; Belika, Avusturya ve Japonyada reformist politikalar gze arpmaktadr.(Ertrk, 1996; 198)

Sosyoloji Notlar 77 Trkiye Trkiyede evreci almalar daha ok devlet giriimleriyle olumaktadr. Bunun dnda kiilerin kendi olanaklaryla, yaadklar evreyi gzelletirmek iin yaptklar giriimler ve eitli vakflarn faaliyetleri gze arpmaktadr. Bu vakflarda devlet eliyle kurulmaktadr temelde. rnek olarak Trkiye evre Vakf gsterilebilir.(Ertrk, 1996; 199-200) 1980lerin ortalarna doru Trkiyede evre bilincinin oluumuna ynelik bir takm yerel almalar gzlemlenmitir fakat bu hareketliliin Trkiye apnda bir rgtlenmeye dnt gzlemlenmemi, bu hareketlerin hibirisi sosyo-ekonomik ve sosyo-politik argmanlarla kendisini besleyememitir. Gkovada ina edilmesi planlanan termik santrale gsterilen tepki ve somut direni, Dalyanda deniz kaplumbaalarnn yumurtlama blgesine yaplmas dnlen otel projesini protesto hareketleri, stanbul Tarlabandaki tarihi evlerin yol yapm nedeniyle yklmasna ynelik tepki, Ankara Gvenpark iin dnlen otopark projesinin iddetle eletirilmesi ve Mimar Sinan Kynde Ak imento Fabrikasn protesto etmek iin dzenlenen yryler Ertrkn belirttii zere Trkiyedeki evre bilincinin ilk rnekleridir (1996: 200). Bergama kyllerinin kendilerine zg direni yntemleri de Trkiyedeki evrecilik akmnn nemli bir rneini tekil etmitir. 1980lerin sonunda ise Trkiyenin ilk evreci partisi kurulmutur: Yeiller Partisi. Bu partinin mr ok ksa olmutur, bunun nedenleri arasnda bir taban olmamas, tepeden rgtlenmesi ve programnn Trkiye gerekleriyle rtmemesi gsterilir.(Ertrk, 1996: 202-203) Grld zere evrecilik Trkiyede sosyal katlml bir perspektif ve duru yaratamam, bu erevede rgtlenecek bir yap oluturamamtr. Daha ok devleti bir evrecilik anlay gzetilmitir. Sivil toplum tipindeki protesto hareketleri ise blgesel krizleri giderme abasyla hareket etmi, amacn gerekletirdikten sonra da bir rgtlenme yaratamadan dalmtr. Sosyal Hareket Kuramlar Perspektifinden evreci Hareketler Toplumlarda gzlemlenen sosyal hareketleri anlamaya ynelik pek ok kuram ve alma gelitirilmitir. Bu kuramlarn her biri ilgilendikleri konuya ok farkl perspektiflerden yaklamtr. Sahip olunan bu perspektif kuramcya bir yol gsterebilecei ya da bir aklama modeli salayabilecei gibi onun aklama modelinin kavrayamad hareketleri grmezden gelebilmesine (en iyi ihtimal budur, nk bir aklama modelinin devlet tarafndan benimsenmesi bask rejimlerinin, tahakkmc yapnn ve totaliteryanizmin ana kaynadr) neden olmaktadr. rnein yapsal ilevselci bir perspektif toplumsal yapdaki her enin sistemin btnne katkda bulunacan savunur, kimi sosyal talepler de buna dahildir; fakat iilerin taleplerini dile getiren bir yaplanma sistemin kendisini tehdit ettii iin onun yaratt bir sosyal hareket yapsal-fonksiyonalist aklama modelinin kantarna konulamaz. Buna paralel olarak bir dier btnc yaklam olan Kolektif davran teorisi acl toplumlarda gzlemlediimiz farkll, oulculuu vurgulayan, bunun dnda mevcut iktidarn onay verdii kimlik kalplarna uymayan gay, feminist, evreci ve bu gibi radikal talepleri anlamakta glk eker; modern toplumlarda gzlemlenen bu tip hareketler modernleme projesinin anlamna kuku drr, nk kolektif davran teorisyenleri, sosyal hareketleri modernleme srecinde ortaya kan olgular olarak ele alrlar, oysaki bu tip hareketler tam da modernleme srecini tamamlam lkelerde ortaya kmaktadr. Toplumsal yapy statik ve elde bir kabul eden bu yaklam doal olarak sosyal hareketleri anlamlandracak bir modeli batan reddetmi olur. Sosyal hareketleri aklamaya alan sosyal hareket teorilerini snflandrd almasnda Mamay drt tip yaklam olduunu ortaya koymutur. Bunlar: Kolektif Davran Teorisi Kaynak Mobilizasyon Teorisi Yeni Sosyal Hareketler Yaklam Eylem-Kimlik Yaklam

Sosyoloji Notlar 78 Kolektif davran teorisi yukarda ksaca deindiimiz gibi sosyal hareketleri durumlar olarak niteler. Modern kapitalist toplumlarda gzlemlenen yapsal gerginliklerin yaratt bu hareketler mevcut sistemden paylarna deni zamanla aldklarnda yapya dahil olacaklardr. Zaten bu hareketlerin aktrleri marjinal tiplerdir, ekonomik politikalardan yararlanamam ve bundan dolay yar-rasyonel tepkiler gsteren bireylerdir, fakat bu problemler zamanla ortadan kalkacaktr. Dolaysyla sosyal hareketler psikopatolojik bir durumu ve toplumdaki ilev bozukluunu simgeler. Klasik sosyolojinin bir yansmas olan bu teori ayra (1999: 14) gre deiimi bireylerin eylemlerinde deil, tarihte grd iin toplumun o anki durumunu verili bir yap olarak tasavvur eder ve kavrar, dolaysyla bireysel hareketler ve grupsal abalar tarihin ve yapnn stne kamazlar. Kaynak mobilizasyonu yaklam ise sosyal hareketleri, toplumun, toplumsal deiimlere ynelik tepkisinin bir biimi olarak yorumlar. Kaynak mobilizasyonu yaklam, kolektif davran yaklamna kart bir biimde, sosyal bir hareketin ortaya k nedenlerini, deiimlere toplumun gsterdii bir tepki olarak aklar. Ayn zamanda toplumdaki yeni deiiklikleri karlamak, sosyal dzeni yenilemek iin giriilen bir aba olarak, sosyal hareketlerin doasn baarl bir ekilde aklar(Mamay; 2004, s.2). Bu yaklama gre bireyler toplumda kan yeni yaklamlara ve frsatlara rasyonel olarak ynelirler. ayra (1999; 20-21) gre ise kaynak mobilizasyonu paradigmas dlanm gruplarn sisteme katlma mcadelelerinin ya da kaynaklarn farkl biimde datm talebinin bir ifadesidir. Bu talebin kaynanda ise ekonomik dnm, kentleme, devletin oluum sreci ve dolaysyla gnlk hayatn yeni yaplarnn oluumu vardr.(Akt: ayr, 1999; 21) Yeni sosyal hareketler yaklamnn genel izgisi zerinde Mamay ve ayrn ayn fikirde olduunu syleyebiliriz. Yeni sosyal hareket teorisyenleri der ayr (1999; 23), yeni hareketlerin siyasi dzlemde deiiklii hedefleyen sosyo-politik ynn deil, mevcut deerler, normlar ve kimlik yaplarnda deiim taleplerini simgeleyen sosyo-kltrel boyutunu ne kartrlar. Mamay incelemesinde yeni sosyal hareketlerin post-endstriyel topluma zg bir olgu olduunu dile getirir. Ona gre artk snf temeline dayanan elikiler yoktur, gnmz toplumunun temel tepkisi devletin artan ynetme erki zerinedir. Post-modern toplumun temel sknts ileri teknoloji sayesinde artan devlet kontrol ile srekli genileyen bireysel zerklik arasndadr. Artk bir insan grubu ya da bir snf ile baka bir snf arasndaki atmadan ziyade bir kimlii tayan bir birey ile bir kurum olarak devlet arasndaki atmadan bahsedebiliriz. atma maddi kardan ziyade maddi olmayan karlar zerinedir. Makalesinin bir yerinde Mamay (s. 2) yle syler: Yeni sosyal hareketler yaklam sosyal hareketlere, modern sper brokratik toplumlarn elikili yaradlndan tr hem semptomatik hem de zm ieren olgular olarak bakar. Sosyal hareketler, post-endstriyel gelimenin mantndaki byyen ynetmeci doa ve insan zerkliinin genileyen alanlar arasndaki gerilimi birbirine eklemler. Bununla birlikte ayrn (1999; s.16-17) aktard zere Tourainee gre sosyal hareketler, sosyal aktrlerin toplumun yaps zerindeki mcadelelerinden domaktadr Gnmz sosyal hareketleri ise kendilerini devlet gcn kontrol etme fikrinden ayrtrdklar ve sivil ilikileri dntrmeyi amaladklar iin yenidirler. Mellucciye gre ise (Akt: ayr) yeni sosyal hareketler zerinde ciddiyetle durulmas gereken bir olgudur. Bu hareketler sistemi politik anlamda deitirmeye ve bir devrim fikrine sahip deilmi gibi grnse de argmanlarnda ok ciddi eletiriler barndrmaktadrlar. Tepki sisteme yneliktir, sistemin verdii frsatlar ve yine ondan kaynaklanan snrllklar ierisinden doar. Bunlar deerlendiren ve sosyal deiim sonucu oluan yeni kimliklerin sahibi olan bireylerin eitli sreler sonunda oluturduu ynelimlerdir. Mesele siyasal sistemden zerkliini kopartmaktr. Mamayn son tipletirmesi olan eylem-kimlik kuram yeni sosyal hareketlerle deerlendirilmeye msaittir. Mamay Tourainee bavurarak sosyal hareketlerin patolojik ve anormal olarak nitelenemeyeceini belirtir. Tourainee gre sosyal

Sosyoloji Notlar 79 hareketler sosyal durgunlamaya engel olur ve bireyin sembolik anlamda kimlik kurmasna yardm eder ve kurtuluun szn verir (Mamay; 2). Peki evreci hareketleri aklamak iin yukardaki zenginlikten nasl yararlanabiliriz ya da hangi sosyal hareket teorisi evreci hareketleri aklamamzda bize yardmc olur. evreci hareketlerin karakteristiine baktmzda mevcut doal evrenin kirlenmesi ve ekolojik dengenin bozulmasna kar sivil bir inisiyatif ile karlarz. Burada mevcut iktidar politikalarnn bir eletirisine ve toplumsal yapnn evre zerindeki duyarsz eilimine ynelik, eletirel bir tutum sz konusudur. Sivil bir inisiyatif olarak ortaya kan evreci hareketlerin yukarda deindiimiz sivil toplumun bir esi olmas dnda, modern ve gelimi lkelerin rasyonel bireylerince savunuluyor olmas kolektif davran kuramclarnn belirttii, sosyal hareketlerin irrasyonel ve gelimemi bir toplumun rn olduu ynndeki tezleriyle atmaktadr. Yeni sosyal hareketler teorisi sosyal hareketin simgesel, kimliksel ve bireyin kendi anlamlandrmasyla ilgili bir sre olduunu, bu hareketin sosyo-politik bir yan olmadn belirtir. Feminist, gay, evreci ve cemaati pek ok hareket bu teorinin tezlerini ispatlamakla birlikte Melluccinin belirttii sosyal hareketlerdeki modernizm eletirisini, yap-bozum reflekslerini grmezden gelmektedir ya da aklayamamaktadr. Bu kk apl hareketler kresellemeye ynelik bir tepkinin sonucu olarak yorumlansn ya da yorumlanmasn bu hareketlerin barndrd bilimsel ve felsefi zenginlik kesinlikle gz ard edilemez. Bunun yannda ekolojist hareketlerin sol kanad (Bookchinin ba ektii toplumsal ekolojizm) sivil bir inisiyatifi dile getirmekten ve reformist nlemleri savunmaktan te sorunun, kapitalist iktidarn alaa edilmesiyle yani bir devrim ile ortadan kalkacan dnrler, dolaysyla bu devrimci eylem plan yeni sosyal hareketler ve kaynak mobilizasyonu yaklamlarnn sosyal hareketleri lokal, reformist, sadece belirli bir grubun kendi karlarn savunmak iin giritii bir eylemlilik olarak nitelemesiyle uyumamaktadr. Sonu olarak yeni sosyal hareketler, kaynak mobilizasyonu ve eylem kimlik kuramlar, ada ya da yeni olarak nitelenen sosyal hareketlerin (feminist, gay, evreci, cemaati ve eitli dernek ve kulp yoluyla varln ve farklln dile getiren ou hareket) yeni kimlik kurgular ile yerleik anlamlandrma emalarn zorladklar hususunda, bu hareketleri dzenleyen ve buna katlan bireylerin orta ve st snftan olmalar ve dolaysyla modernizmin nimetlerinden yararlanamayan bireylerin sosyal hareketleri balatt hususundaki yaygn inanc eletirme noktasnda ve bu hareketlerin hepsi deil, belirli bir blm- mevcut politik iktidar tehdit etmedii hususunda tatmin edici aklamalar sunmaktadr. Fakat her teori gibi sosyal gerekliin belirli noktalarn karmaktadr ya da aklayamamaktadr. 20. yyn ikinci yarsna kadar hkim durumda olan (en azndan teorik platformda) maddi karlarn atmas bugn yerini kltrel bir atmaya brakmtr denilmekte. Snflarn atmas, denildii gibi, kimliklerini ve anlam dnyalarn iktidara kar- savunmaya alan kk gruplarn atmasna m dnm durumda? Bugn bu hareketler radikal bir bakaldr ve zgrleim olarak yaanmyor. zgrleimci bir radikal ekolojizmden bahsetmek mmkn deil; feminist, cemaati, etnik vb. hareketler ise entegrasyon srecinden asimile olmu bir biimde ktlar. Modernizmin ve endstriyel kapitalizmin nimetleri bu hareketlerin savunduu ahlaki ve politik argmanlarn kalcln ve gcn zayflatyor. Nilfer Glenin(2001, 2002) Trkiyedeki slami hareketleri analiz ettii almalarna baktmzda bu hareketlerin balangtaki kktenci eilimleri ile iktidara katlmlar ve sivil toplum unsurlar olarak seslerini duyurabilmeleri sonucunda hareketin nasl lmllama ve yumuama srecine girdiini net bir biimde grebiliriz. Nitekim evreci hareketler de balangcnda ekolojist bir damar yakalam ve buradan sisteme ynelik ok ciddi eletiriler yneltmenin yannda alternatif bir dnya bile nermitir; fakat zamanla bu toplumsal hareketin argmanlar sosyal dzenle ya da toplumsal yapyla kaynam ve farklln yitirmitir. Bookchine gre gnmzde evreci duyarllk nc Dnyaya ve onun sorunlarna ynelmitir. Zengin kuzey lkelerinin evrecileri lkelerindeki kirliliin ve tahribatn ikinci sanayi devrimi ile azalmas sonucu tepkilerindeki enerjiyi nc Dnyadaki daha olumsuz koullar dzeltmeye adamlardr; fakat Lainere(1994: 20-21) gre alternatif bir dnya

Sosyoloji Notlar 80 yaratmaya ynelik bu abalar nc Dnyann gnll sanayileme hareketi karsnda erimektedir. Atauz(1996: 20-21) da evreciliin Trkiyede asi ve ideolojik bir zemin ieriyor iken zamanla nasl devletin ve kitle iletiim aralarnn etkisiyle kurumsallatn, uysallatn, ii boaltlm bir biimde radikal boyutunun nasl sistemle entegrasyona zorlandn serimlemektedir. evrecilik sivil bir tepki biiminde ilerlemekten ziyade belediyelerin ve yerel kurumlarn bir politikasna dnmtr, bu durum ise evreci hareketin ideolojik, eletirel ve muhalif damarlarn tkamtr. Sonu evrecilik, 1980lerde rgtl bir biimde ortaya ktnda temel karakteristiini ortaya koyarken yaad blnmeyi gnmze kadar tamtr. Radikal, anarist ve solcu bir izgide bulunduu kadar, yeni sosyal hareketler kuramnn aklad biimiyle, sivil toplumcu bir izgide de yer almtr. Nohlun(1996: 37) belirttii gibi evrecilik sivil topluma verdii nemle, teknoloji yanls tavryla ve sistemin kendi yaratt sorunlarn stesinden geleceine inanmasyla, apolitik bir duru benimsemesi ve kendisini doann ve trlerin korunmasna adamasyla, bu yolda devlet ve sanayi kurulularyla ortak alma yrtmesiyle nitelenebilirken; sanayi ve teknoloji kart, insan ile doann birliini savunan, politik bir duru benimseyen, anti devleti, anti-tahakkmc bir tarz da benimsemitir. Bugn evreciliin radikal tarafnn izgilerinde bir silinme gzlemleniyor, sorunlar lokal nlemlerle ve reformist almalarla halledilmeye allyor; ortaya kan bir takm aktivist tavrlar da savamn verdikleri eyi elde ettikten sonra kayboluyor. evreci hareketler, dier sosyal hareketler gibi yeni sosyal hareketler, kaynak mobilizasyonu ve eylem kimlik kuramlarnn aklad lde lml, katlmc ve sorunun daha ok bireysel kimlik dzeyinde kavranmasna almaktadr.
Kaynaka ATAUZ, Akn (1996); evreci Hareketlerin Trkiyeyi Sarsmayan On Yl, BRKM, say: 57-58, stanbul BOOKCHIN, Murray (1996); Ekolojik Bir Topluma Doru, ev: Abdullah Ylmaz, Ayrnt Yaynlar, stanbul BOOKCHIN, Murray (1994); zgrln Ekolojisi, ev: Alev Trker, Ayrnt Yaynlar, stanbul AYIR, Kenan (1999); Yeni Sosyal Hareketler, Kakns Yaynlar, stanbul ERTRK, Hasan (1996); evre Bilimlerine Giri, Uluda niversitesi Glendirme Vakf Yaynlar, Bursa GIDDENS, Anthony (2000); SOSYOLOJ, Hazrlayanlar: Hseyin zel, Cemal Gzel; Ayra Yaynlar, Ankara GLE, Nilfer (2001); Modern Mahrem, Metis Yaynlar, stanbul GLE, Nilfer (2002); Melez Desenler, Metis Yaynlar LANER, mer (1996); Ekoloji, nsan ve Toplum, BRKM, say 57-58, stanbul MAMAY, Sergey; Theories of Social Movements and Their Current Development in Soviet Society. www.lucy.ukc.ac.uk/csacpub/russian/mamay.html/ NOHL, Arnd-Michael (1996); Trkiyede Hkmet D rgtlerde Ekoloji Sorunsal, BRKM, say 57-58, stanbul, ROBEN, Eva (1996); Parti Olmayan Parti Alman Yeiller Hareketi, BRKM, say 57-58, stanbul AHN, mit (1996); Ekolojizmi evrecilikten Ayrmak: Bir Yeniden Dnme Denemesi www.geocities.com/uc ekoloji/ mitahin.htm TAMKO, Gnseli(1996); Derin Ekolojizmin Genel izgileri, BRKM, say 57-58, stanbul

Sosyoloji Notlar 81

AMERKAN SNEMASINDA MLLYETLK


A. Sercan Fundalar* Sinema gnmz toplumlar iin gerekten ada bir tlsm. Sanki yeni bir inan sisteminin tapnaym gibi sinemann lo salonlarnda toplanan her trden ok sayda insan, orada dirsek dirsee oturup, k saan bir mihraba huu iinde sessizce bakarak orada anlatlanlara kendilerini teslim ediyorlar (Gnmz teknik gelimelerini gz nnde bulundurursak olay sinema salonlarnn dna, bireysel ngrnn tam da ortasna yerletirebilmemiz de mmkn tabi ama tam da anlatlana uygun tabir edilmesi sanrm u an iin daha doru olur). Orada kendi i dnyalarnn gizemleri kadar ortak kaderlerini paylayorlar ve kimi zaman hi alk olmadklar eylerle karlayorlar. Byk deiimlerin, byk savalarn, mthi savrulmalarn yaand 20. yzyl sanat saylan sinema, bu yzyln izini ve belgelerini tayor ve oluturuyor. Belki de bu nedenle iyisi, kts ve eletirisi ile tartma konusu yaplm ve nemli bir alana tanmtr sinema ve bu nedenle film yapmak kadar film eletirisi ve analizi yapmak da bir o kadar nemli bir yere sahip olmutur. Sinema, balangtaki amacndan biraz daha farkl bir yne kayarak zellikle aydnlanma sonrasndan, hemen hemen tm dnyada liberal ekonominin hkm srmeye balad gnmze kadar ticari ve siyasi propaganda amacyla ya da bunun arac olarak konumunu belirlemitir. Sinema, grntlerden olumu bir elence dnyas deildir sadece, bir yaam biimi, bir kiilik ve bir toplumsal sistem satma aracdr da ayn zamanda. Sinema izleyicinin kafasna izleyicinin bilinli isteiyle girer ve bir yaam tarz sunar ya da istedii gibi propagandasn yapar, sonunda da alkn ve abalarnn meyvesini alr ve bunu almak uruna ne olursa olsun yapabilecektir nitekim yapmtr ve yapmaya devam edecektir. Sinema, her trl geliimiyle birlikte artk, bir toplum iin olduka ilevsel bir gce/neme sahiptir. Sinemann ticari ve siyasi propaganda alanlarnda btn tasavvurlarn fevkinde ayn oranda kar ve milli menfaat salayabilecek yepyeni bir icat olduunu ilk sezen lkenin Amerika olduu cmlece malumdur ve zaten byle olmas da tabiidir. nk bu onun milli yapsndan domu bir sezitir. yle ki: Devlet eklindeki temel unsurlar dorudan ticari felsefe zerine ina edilmi, milli politikas bu ynde gelimi herhangi bir lkede, sanat sahasnn da ayn gr lleri erevesinde deerlendirilmesi kadar tabii bir ey olamazd ve yle de olmutur(Dabayan, 2004: 21). Nitekim sinemaya milli deer ve elerin girmesi ve sergilenmesi de kanlmaz bir sonutur bu durumda. Vlgarize edecek olursak: Milli deerler ya da milliyetilik kavram ve sinema bir aradal bir toplumun fonksiyonel bir gc haline gelmitir.

Seluk niversitesi Sosyoloji Blm Mezunu

Sosyoloji Notlar 82 Bir ulusun ulus olmasnn en nemli ideolojik aralarnda biri milliyetilik bilincidir. Bir millet veya bir ulus, uluslama aamasnda ite bu ideolojik aygta ihtiya duyar. Milliyetilik, tarih sahnesine pre-kapitalist bir ekonomiden, dank sosyal oluumlardan, rgtlenme biimlerinden, kapitalist dzeni hedef alarak kmtr (Baydur, 2002: 35). Milliyetiliin amac ulusal bir ynetim organ ve ulusal bir kltr yaratmakla birlikte, ulusal ekonomiyi yaratmak ve en nemlisi ulusu ina etmektir. Milliyetilik modern an ya da aydnlanma sonras dnemin ruhunu tamakla birlikte, iinde eski motifleri ve geleneksel bilin yapsn da bulundurmaktadr. Zaman iinde sreklilik ve tekilerden farllk diye adlandrabileceimiz durumlar, ulusun tarih sahnesinde kkleri olan ve gelecee uzanacak bir durumu ifade eder. Bireyler bu sreklilii sosyalizasyon sreciyle birlikte alglarlar ve sadece o ulusun yelerinin anlayaca bir ortak bilin olutururlar. yabanclar, tekiler ve farkl olan ayrmna yol aan ite bu ortak bilinlilik dzeyinden kaynaklanr. Kollektif kltrel kimlik, bu kimlii oluturan unsurlarn nesiller boyu srm tekbiimciliine deil, halkn belli bir kltrel birimine dhil nesillerde varolan bir sreklilik duygusuna, bu birime ait tarihin eski devir ve olaylarnn paylalmakta olan anlarna ve her bir neslin bu birim ve onun kltrnn kollektif kaderi hakknda tad tasarma atfta bulunmaktadr (ener 1999, 48). Milliyetilik, birlik fikrinin dourgularn ortaya koyar ve bunu ifade etmek iin dil, semboller ve trenleri kullanlr. Ulusun belirleyiciliini ite bu simgeler, riteller v.s oluturur. Ulus, simgeler ve riteller araclyla kiiselletirilerek, yeni bir simgesel halk anlay yaratm ve yeni bir tr balln oda haline gelmitir(Guibernau, 1997: 136). Simgeler sadece bir eyi temsil etmezler; onu kullananlara ayn zamanda anlam ykleme hakkn da verirler ve tren ve ritellerin tekrarlanmas araclyla bir ulusun yeleri g kazanm olur. Milliyetilik kavram, esasen politik birim ile milli birimin uyumluluunu ngren bir ilke balamnda kullanlyor (Baydur, 2001: 53). Millet, hem milli ekonomiyi hem de devletin milli ekonomiyi sistemli biimde beslemesini ieriyordu ve bunun XIX. Yzyldaki ifadesi korumaclkt. Kollektif aidiyet: Bu soyut kavramn poplarize olarak, grup motivasyonlarn harekete geirebilme ve kitleleri mobilize etme yetenei dikkat ekicidir (Baydur, 2001: 61-64). Byle bir durumda her ne kadar iki ey arasndaki uyumluluun balanmasnda kullanlyorsa bile, milli irade doktrini, ya ar fanatizme yol amakta ya da mkemmeliyet hayalleriyle anarizme neden olmaktadr. Bunun yol aaca ey ya scak ya da souk savaa kadar srkleyecektir bir ulusu. Bu sava durumu, dierlerini tekiletirmekten ve kendini stn grmekten kaynaklanabilecei gibi, farkl olandan korkma, tekinden bir zarar greceine inanmaktan da kaynaklanabilir. Dardaki karsnda duyulan korkudan bir ortak etniklik duygusu karmak zorlama olacaksa da, Simmelin ileri srd gibi savan bir etnik asabiye snav olarak deil ama topluluk yaamnda merkezi bir g, etnik duygularla milli bilincin ateleyicisi ve gelecek nesiller iin mit ve an kayna olma roln inkr etmek mmkn deildir. Etnik kimliin kuruluuna belki de en derinlemesine nfus etmi olan, bu son ilevdir ( Smith, 1999: 51). eride arzulanan ulusal istikrar ve dayanma salanmaya allrken, darda dnya talan edilerek, eitsizlik yaplatrlmtr. Millet de modern zamanlarn en popler ve en sk rastlanan milletlerinden birinin, milliyetiliin merkezinde yer alr. Bu mitin merkezinde milletlerin bilinmeyen bir zamandan beridir varolduklar ve milletler dnyasnda yerlerini almak zere, milliyetiler tarafndan uzun uykularndan uyandrlmalar gerektii fikri bulunur (Smith, 1999: 40). Bu sebepledir ki milliyetilik bir ulus oluturma fikriyle hep ihtiya duyulan ve ideolojik olarak bir milletin devamlln salayabilmek iin gerek duyulan en nemli unsurlardan biri olmutur. Modernist imgeleme gre, milli kimlii yaratan milliyetiliktir. Ve bu imgelem tam da kollektif aidiyete gndermede bulunup milletin yapay duygularna baskda bulunur. Milliyetilie yol aan ortam ise ite bu aidiyet, tekiler ya da biz kavramlarnn olutuu zellikle uluslama aamas saylan ve aydnlanma sonras dneme denk gelen dnya savalar ya da lkelerin

Sosyoloji Notlar 83 kendi ilerinde balayan etnik farkllklardr ve bu farkllk sonradan ortaya atlm yapay hissiyatlardr. Faist devletin gerek ileyiinde merkezi hkmet serbest ekonomik giriiminin kontrol altndadr. Bu gnmz Amerikas iin de, faist talya ve Almanya iin olduu kadar dorudur (McGovan, 2005: 20). Amerikan milliyetilii dediimiz ey znde ve genel olarak rklk olarak adlandrabileceimiz zel bir alan oluturuyor. Tabi bu, daha sonraki dnem Amerikasnda sz konusu. Ondan ncesinde ise liberal ekonomiyle birlikte yaylma, genileme ve byme politikas izleyen Amerika, hem liberal ekonominin devam iin hem de pazar alanlarn daha da geniletebilmek iin yok edici bir misyon stlenmitir. Tabi btn bunlar yine kapitalizmin getirileriydi. Bunun iin ne savatan, ne katliamdan, ne de emelleri iin kullanaca klelerden vazgemeyecekti. Kzlderili katliamn yaptktan sonra, on milyonlarca kleyi Afrika'dan getirdikten, Fransa'dan Louisiana'y, Rusya'dan Alaska'y, spanya'dan Florida'y devraldktan, Meksika'y ulusal topraklarnn te birinden karp attktan sonra, ABD, gerilemekte olan spanyol smrgeciliinin kalntlarna (Kba, Filipinler) sahip karak politik ve ekonomik yaylmc bir politika izledi. Amerikann daha sonraki dnemleri ise rk politikalarn izlendii, bir zamanlar kle olan insanlarn zgrlemeleriyle daha doru bir deyile onlara getirilen haklarla birlikte, karmak dnemler yaayan ve akllardan silinmeyecek olaylara sahne olan bir lke halini ald. Belki de btn bu olaylar ve izlenen politikalar Amerikann tarihsel arka planndan kaynaklanyordu. ok eskiye uzanan bir tarihsel gemiinin bulunmamas da, bir yaratma abasnda olan Amerikann aslnda bir anlamda btn bu olanlar nda ideolojisine de yansmtr diyebiliriz. Avrupann bir gelenek olarak aktard uluslama hareketi Amerikaya ok byk bir lde yaram ve Amerikada bunun uruna elinden ne geliyorsa yapmtr. Avrupada ortaya kan ve gelimeye balayan sinema, I. Dnya Savayla birlikte yerini ncelikle propaganda filmlerine brakm ve sava dolaysyla pek bir ilerleme de kaydedememitir. Savan dnda kalmay baaran ABDde sinemada gitgide geliti ve yava yava bir sanayiye dnmeye koyuldu. Avrupadaki film an da artk ABD kapatyordu. zetle sylemek gerekirse, film retiminde nemli olan sanat deil, parayd (Batur, 1998: 15). Amerikan sinemas artk her an her yerdedir. nk Hollywood artk sinema sanayiinin bakenti olmutur ve bykln uzun zaman nce yapm olduu giriimler sayesinde ilan etmitir. Bir fabrikasyon retimi iinde olan Hollywood bir avu kurnaz i adamnn elinde belirlenmektedir (Rotha 1996, 83) Amerikann bu giriimi, kapitalist yaps nedeniyle bir ok alanda kullanlmaya elverili bir ortam da yaratmtr sinema iin. Sinema, bir propaganda arac olmasnn yan sra bir promosyon ilevi de stlenmitir. Kurnaz reklm anlay ve tm dnya boyunca yaplan datm nedeniyle bir kltr belirlenimi gerekletirilir. Hollywoodun satamayaca hibir film yoktur (Rotha 1996, 84). Bu alan sinemann kullanm amacn da tam anlamyla yerine getirmitir. Ancak Hollywood, sinemann bu ilevi nedeniyle bir kalplama yaam, filmlerde ise bir standartlama sz konusu olmutur. Yeni bir film tr Hollywooddan geldii zaman ve baar kazandnda, bunu ok saydaki benzer filmler izleyecektir. Amerikan sinemas, sanattan anlayan kesim ile ekseriyeti tekil eden normal halk ktlelerine, ayn gte hitap edebilmek ve bylece byk ktlelerin dikkatlerini celp etmektir. te bu zellii Amerikan sinemaclar iyi bilmekte ve en ala ekilde deerlendirmektedirler (Dabayan, 2004: 26). Btn bu gelimelerin ardndan bir de sinemada Pazar stratejisi de ortaya kmtr. Nereye Amerikan sinemas girerse, ardndan da Amerikan mallar orada satlr. Bu durumda harekete geen Amerikan sermayedarlar, sadece mallar deil, Amerikan kltrn de sinema alanna kaydrarak kltr emperyalizmini de harekete geirebilmilerdir. te Amerikan sinemaclarnn/Hollywoodun izledii bu politika Amerikan sinemasnn baarsn bu ekilde oluturmutur. Ama Amerikann tecimsel geliimi sadece bununla kalmamtr, o bu yolla dardakilere (kendi dndakilere), Amerikall ve

Sosyoloji Notlar 84 kendi gcn gsterebilme imknn da yaratmtr. Ne var ki, Amerika iinde bulunan daha deiik dnceli lobiler, mevcut hareketten azami derecede istifade edebilmenin yollarn aramlar ve bir takm taktiklerle sinema alanndaki milli hareketi sistemli ekilde kendi diledikleri yne kaydrmlardr. Amerikan kltr maskesi altnda, hemen her nevi fikir ve ideoloji akmn da icra sahasna koymulardr. Yani ihra edilen sadece Amerikan mallar, Amerikan kltr olmayp, ayn zamanda: (ktleleri oluturma ve ynlendirme) neviinden gayet tehlikeli siyasi faaliyetler de birlikte yrtlmekteydi. Ar hrriyet felsefesinin meydana getirdii karmak ortamdan istifade eden Hollywooddaki malum klikler, diledikleri maksada rahatlkla eriebilmilerdir (Dabayan, 2004: 25). Amerikan sinemasnda milliyetiliin kullanm ise genelde savalar ve rklk hareketleriyle ortaya kan, izleyicinin daha ok duygusal tarafna ithaf eden bir yann gsterir sinemann. Ve ayn ekilde yine Amerika bunu da bir propaganda arac olarak kullanmay bilmitir. Dier bir yandan da tabiri caizse rettiklerini en iyi ekilde satabilmek adna kendilerini karalamaktan da ekinmezler. zellikle sava kart ya da iinde rk eler bulunduran filmlerde bunun yanlln vurgulayan ve arpc bir ekilde gsteren anti-milliyeti sylemler tamaktadr. Ve aslnda zellikle kendi aybn rtmeye benzeyen rk sylemlerin alaa edildii filmler bu kategori iine yerletirilebilir. Tarihe ve unutulmayan sava filmlerine yle bir bakldnda; sava filmleri endstrisinde birinci srada, her dnem byk btelerle sava filmi eken Amerikann bulduunu sylemek zor olmasa gerek. Kimi, savan acsn her zaman canl tutacak bir tarih belgesi nitelii tarken, kimi ise savan acmaszlna dair rnekler vererek bar dolu mesajlar veriyor. Amerikan sava filmlerinin eski kahramanlk destanlarn anlattklar filmlerin dnda, Amerikallar kendi tarihlerini de acmaszca eletirmekten, kaybettiklerini, hata yaptklarn gstermekten ekinmiyorlar. I. Dnya Sava ve Vietnam Sava gibi olaylar da senaristlere ilham kayna olmu ve bu konularla ilgili ok sayda almalar yaplmtr (Full Metal Jacket, Pearl Harbor, Private Saving Ryan..v.s.). Aslnda Hollywood kendi sava tarihi dnda bir ok sava da kendine konu edinmitir. Hollywood, burada el dememi hibir sava braklmamasna zen gsteriyor da diyebiliriz. Sava gibi yalnz amz deil, tm insanlk tarihini bunca etkilemi, tarihin en byk facialarna neden olmu ve insanln en byk yz karasn oluturan bir olaya yaklam biimi elbette ki byk nem tar (Dorsay, 1998: 99). Savalarn yannda nemli olan ikinci nokta ise filmlerde kullanlan faizm ve rklktr. Sinemann bu tarz filmlerdeki amac: faizm denen, yalnz bu yzyldaki iki nemli dnya savan ve eitli lkelerde i savalar karan, milyonlarca insann hayatna ve en temel insanlk deerlerine mal olan bask ve diktatrlk dnemlerini, insann insanca olan her yan ve esi zerinde amansz, kimi zaman kaba kimi zaman incelikli bir bask ve zulm uygulamaya amalayan sistemi ve dnceyi mahkum etmek, ona saldrmak (Dorsay, 1998: 126). Tabi anlattmz btn bu tarz filmler iin geerli deil; kimi filmler ise faizme saldrmak yerine faizan (ya da daha yumuak bir tabirle milliyeti) bir bak asnn rneklerini sunuyorlar. Irklk konularna da eilen bu tarz filmler hem faizmi hem de anti-faizmi gzler nne rahatlkla serebiliyor. Bir dier durum ise Amerikan sinemasnda ustalkla kullanlan simgesel elerdir. zleyiciyi rahatsz etmeden, filmlerin bana, sonuna, ortasna ya da her an her yerine ilitiriliveren milliyeti simgeler ve riteller de bilinsiz bir izleme eylemiyle beyinlerimizin bir yerlerine kaznveriyorlar. Ve dolaysyla akllarmzda bir Amerika izleniminin yannda ne zaman hangi filmde grdmz hatrlayamadmz bir Amerikan bayra figr kveriyor. Krmz, mavi ve beyaz yldzl bu flama imgelemi ayn zamanda bir g imgesine dnmekten kendini alamyor. Rocky serisindeki, gl, karizmatik, marur, mazlum, drst ve bkn adam, zerinde Amerikan bayra bulunan ortuyla gzmze gzmze sokuluyor ve sonunda bu karakter btn insanlara sevdiriliyor, tabi yannda simgesel eleri de promosyon olarak veriliyor. ocukluunda herkesin Amerikan bayra ortlu Rockye

Sosyoloji Notlar 85 benzemek istemesini, oyunlarnda nce siyah bir adama daha sonra da iri ve gl bir Rusa kar dvmek ve kazanmak zerine kurulan hayallerini sonunda gl Amerika imgesi tamamlyor. Nitekim bu Amerikallk ise Avrupadan gelen beyaz halktan bakasn da aslnda pek kapsamyor. Ama yine de hayallerde herkesin Amerikal olabilecei dncesi, toplumsal ve kltrel sistemin taklidi yoluyla ok daha kolay bilinlere yerletiriliyor. Bu tarz rnekleri baka film ya da sahnelerle daha da uzatmak mmkn tabi ama geen rnein konuyu kategorize etmesi asndan kafi olduunu dnyorum. Bu tarz yapmlarn ya da milliyetiliin ve simgesel elerin sinemada bylesi bir durum iin kullanlmas tabiki sadece Amerikan sinemas iin geerli deildir; ancak bunu Hollywood film yapmclarnn en ilevsel ve verimli bir ekilde kullandn sylemek de yanl olmaz sanrm. Sinema gibi bylesi bir gcn, bir toplum iin (kimilerinin iine geldii lde) milliyetilik gibi bu kadar verimli bir gle beslenmesi zekice ve stratejik bir neme sahip olmas asndan grld zere olduka nemli bir fonksiyondur. Amerikan sinemasnda, Hollywood film sanayiinin rettii zellikle rklk, sava ve modern dnyay konu alan filmlerde milliyetiliin bir propaganda unsuru olarak etkili ve ilevsel bir e olarak kullanld ortadadr. Amerikan sinemasnn, film sanayisinde kaplad alan ok byk olduu iin bu propaganda, ideolojik ve siyasi bir mesaj tamas asndan olduka nemlidir. Sonu olarak, Amerikan film yapmclar gerek sava kart gerekse kendi tarihi kt anlarnn filmlerini gzler nne sermi olsalar da, arka planda kendiyle gurur duyma, kendini stn grme tavrn srdrmtr.
Kaynaka BATUR, Yksel (1998) Bilimkurgu Sinemasnda iddet ve deoloji, Kitle yaynlar,Ankara. BAYDUR, Mithat (2001) Kresel Dnyada Milliyetilik, rfan yaynclk, stanbul. DABAYAN, Levon Panos (2004) Sinema dnyas, IQ kltr-sanat yaynlar, stanbul. DORSAY, Atilla (1998) Sinema ve amz, Remzi kitapevi, stanbul. GUIBERNAU, Montserrat (1997) MLLYETLKLER: 20. Yzylda Ulusal Devlet ve Milliyetilikler, ev. Nee Nur Domani, Sarmal yaynevi, stanbul. McGOVAN, David (2005) Amerikan Faizmi, ev. M. Bahadr Glle, Okul yaynlar stanbul. ROTHA, Paul (1996) Sinema Tarihi lke Sinemalar, ev: brahim ener, Sistem yaynlar, stanbul. SMITH, D. Anthony (1999) Milli kimlik, ev: Sina ener, letiim yaynlar, stanbul. WALLERSTEIN, Immanuel (1987)

Sosyoloji Notlar 86

DARBELERN EKONOMK VE SYASAL TEMELLER


sa Demir* Giri Trkiye 72 yllk tarihi boyunca 3 askeri darbe yaam bir lkedir. Bu darbeler, toplumun, eitli siyasi ve ekonomik evreleri tarafndan farkl biimlerde deerlendirilmitir. Devleti zihniyete sahip gruplar darbeleri olumlarken liberal kanatta yer alan gruplar ise olumsuzlamtr demek aslnda ortaya ok da aklayc olmayan bir bak as sunmak demek olacaktr. Trkiyede kimi sol gruplar, antidemokratik ve kii hak ve zgrlklerini kstlayc olan bu darbeleri olumlayabilirken, baz sanayici evreler sol gruplarla ayn cenahta yer alp i istikrarn salandn bahane ederek bu darbeleri desteklemi ya da kimi zaman lkedeki gvenilirlik ortamnn bozulduunu bahane edip yatrmlarn erteleyerek darbeleri olumsuzlayabilmilerdir; yine ayn gruplarda yer alan farkl fraksiyonlar darbeleri olumsuzlayabilmi ve bu uurda ar cezalandrmalara maruz kalabilmilerdir. Cumhuriyet tarihi boyunca yaanan bu askeri mdahalelerin niin gerekletiine ynelik pek ok aratrma yaplm ve bu aratrmalarn hem birbirleriyle paralel fikirler ierdii hem de birbirlerinden ok uzak bak alar sergiledikleri grlmtr. Tm bu aklama modelleri konuya ilikin yaklamlarn olutururken, temelde, Trk toplumunun tarihsel geliimini ve servenini esas alarak, Trk toplumundaki iktidar mcadelelerinin geliimini ortaya koymaya almlardr; yani esas olarak tarihsel bir metodoloji izlemilerdir. Bu teorilerin bir dier ortak zellii, Osmanl toplumsal yapsn ve son dnem gelimelerini ele alarak, Cumhuriyet dnemini, Osmanldan bir kopu olarak deil, Onun bir devam olarak incelemi olmalardr. Biz de bu alma boyunca bu perspektifi benimsedik ve bu ynde bir eilimle sreklilik tezini benimseyen almalara arlk verdik. Bu minvalde konuyu, bir gazetecilik aratrmasnn yapt gibi olaylar zerinden ilemek yerine, toplumsal yapy belirleyen ve temel atma noktalarn iaret eden konulara ve srelere odaklanarak ele aldk. Osmanl Brokrat Snfna likin Deerlendirmeler Cumhuriyeti kuran kadrolarla Osmanlnn sivil-asker brokratlarn bir arada grme eilimi hemen hemen her aratrmac da mevcuttur. Hilmi Yavuz (1977, s.101 102) Osmanlda temelleri atlan Batllama sorunsalnn, bandan beri brokratlarn bir meselesi olduunu savunurken, erif Mardin (2004, s.37) daha ayrntl bir analize girerek tam bir sadakatle bal ve bazen hanedana kar devlete ncelik veren bir askeri snfn ve ynetici memur kadrosunun Osmanlnn gerek siyasi altyapsn
*

Mersin niversitesi Sosyoloji Blm Yksek Lisans rencisi

Sosyoloji Notlar 87 oluturduunu ve Batllama serveninin buralardan itibaren okunmas gerektiini iddia eder. Mardin (2004, s.45) 19. yzylda mparatorluun skntl durumunu gren ve buna zm arayan medrese eitimi grm laik tipteki brokratlarn, memurlarn ve asker kkenli devlet mensuplarnn Batya ynelme tavrnda olduklarn belirtmektedir. Balangta 3.Selim ve 2.Mahmut gibi padiahlarn ba ektii bu modernleme servenini (ki bu servenin temel amac devleti kurtarmakt.) daha sonra brokratlar devralmtr (Yavuz, 1977, s.102). Bu brokrat snfn tarih ierisinde ne kan grubu ilk nce Jn Trkler daha sonra da ttihat ve Terakki oldu; ilerleyen zamanda da ttihat Terakki kendi ierisinde Ahmet Rza grubu ile Prens Sabahattinin ba ektii blmlere ayrld. Bu blnme aslnda milli ekonomici, milliyeti ve devleti gruplarla, liberal deerleri ve serbest piyasay savunan kesimlerin ilk kar karya gelmesiydi. Ama devletin kurtarlmas- ayn, fakat yntem devleti veya liberal politika- farklyd. Sz konusu blnme Kurtulu Sava Dneminde ve Cumhuriyetin kurulmasna rastlayan yllarda Kemalist blok ile bunun karsnda yer alan Terakkiperver Cumhuriyet Frkasnn oluumuna kadar uzand.* Ve daha sonra ok partili hayata geile birlikte deiik partilemeler altnda bu blnme ve onlarn temsil ettikleri kesimler arasndaki siyasi ve ekonomik karlama devam etti. Brokrat grup yukarda bahsettiimiz gibi her ne kadar mparatorluun kurtarlmasna alyor olsa da temelde toplumsal yap itibariyle kendine zg karlara ve ynelimlere sahipti. Osmanl mparatorluunun tepesinde bulunan padiaha hizmetle grevli bu brokratik snfn ekonomik anlamda temel zellii Kkmerin belirttii gibi herhangi bir rn retmemesidir; bu grup retme deil ynetme gcene sahiptir. Osmanl toplumsal yapsna ynelik deerlendirmelerinde retim gcne sahip reaya, imalat iisi, lonca zanaatkrlarndan (2002, s.34) oluan bir retici snfn yannda ticaretle uraan bir gayrimslim kesimin varln tespit eden Kkmer, bu retici glerin karsna bir art-deer retmeyen, padiaha bal yukarda belirttiimiz brokrat, asker-sivil-memur kesimi yerletirir. Bu brokrat snf ulema, yeneriler, ordu mensuplar ve tmarl sipahilerden mteekkildir (2002, s.29 36). Modernleme ve Batllama ynnde atlan admlarn anlamszl Kkmere gre bu brokrat kesimin bir deer retmeksizin artk rnn byk blmne el atmasndan kaynaklanr. Batlamak isteniyorsa yaplmas gereken ey kapitalistlemektir; ancak bunun imknlar da yoktur Osmanlda (2002, s.1317). Topran sk vergilendirilii, bireysel mlkiyetin yasak olmas ve ticaret faaliyeti zerindeki denetimler bu brokrat snfn karsna retim srecini dntrecek ve sermaye birikimini salayacak bir burjuva snfnn kmasna engel tekil etmektedir. Bu ekonomik yapnn yklmasndan sonra da brokrat snf Batlama almalar ad altnda kendi ekonomik stnln pekitirecek styap kurumlar transfer etmitir (2002, s.55). Bu tarzda bir politikaya sahip ttihat ve Terakki, ynetimi ele geirdiinde izledii politika, milli ekonomi ad altnda devletilii benimsemek olmutur; tersi bir refleksle liberal bir politika izlemek, iktidarn, brokrat snfn elinden gitmesi demektir. Ynetici sekinlerin Batlama reformlar ekonomik yapy deil sosyal ve siyasal yaam dntrmekle snrldr; aksi durumda kendi varolu koullarn ortadan kaldrm olacaktr. Kkmere gre, nihai amac Batlamak, Kalknmak ve Demokratiklemek olan Trkiyenin nndeki yegne engel BatcLaik-asker-sivil brokratlarn toplumsal yap zerinde kurmu olduklar tahakkmdr. Osmanldan miras alnan ve Cumhuriyetle devam eden bu ynetim mant kendisine modernlemeyi hedef edinmi bir lkenin nndeki en nemli engeldir. Osmanlnn retici glerinin, bu brokrat grup karsnda izledii muhalefet ise doal olarak yeniliklere kar muhafazakr bir tavr almak ve devleti ekonomi nezdinde gerekleen i smrye kar liberal ekonomiyi savunmak olmutur. Batlamann yar-smrge konumunda gerekleen bu biimine kar alnan muhafazakr tutum, temelde, Kkmere gre, retici glerin artk rnn bir ksmna el koyma abasnn bir uzantsdr. te Osmanlda gzlemlenen bu ekonomik ve siyasi blnme
*

Tabii ki tarih iersinde ok ayrntl snflandrmalar yapmak mmkndr fakat kabataslak bir biimde bu ekilde zetlenebilir diye dnyorum.

Sosyoloji Notlar 88 daha sonra kurulacak Cumhuriyet Trkiyesinin de karakterini oluturacaktr. Merkeziyeti Batc-Laik kesim tarih boyunca karsna zel mlkiyeti, sna ve ticari retimi destekleyen slamc-Doucu kesimi alacaktr. Kkmerin Batlatrc asker-sivil brokrasiye ynelik olumsuz tutumuna karlk Doan Avcolu bu snf Trkiyenin yegne dntrc gc olarak grr. Avcolunun asker brokratlar bu kadar n planda grmesinde Osmanlnn kendine zg yaps etkilidir. Avcolu, Osmanl retim dzeninde ayn retim tarzna dayanmakla birlikte Bat feodalitesinden farkl bir st yap rgtlenmesine, gerekte merkezi devleti zorunlu klan tarihsel ve corafi nedenlere dikkat eker.(akan, 2004, s.35). Avcolu Trkiyenin Dzenininde (2001, s.23) Osmanlnn milletleraras ticari yollara sahipliini, byk ehirleri iae etmesini ve fetihi yapsn merkeziyetiliin ana nedeni olarak gsterir. Dolaysyla Osmanl st yap rgtlenmesinin Avcolu tarafndan bu ekilde olumlanmas daha sonraki Cumhuriyet ideolojisinin ve reformlarnn da kabul edilmesine varacaktr. Temelde kapitalistleebilecek potansiyelleri bnyesinde barndran Osmanl, Avrupann ekonomik anlamda kontrol ele almasyla* dt yar smrge durumundan ancak gl bir merkezin devleti ekonomi politikasyla kurtulabilir, serbest piyasa anlay mparatorluu smrge konumuna drecektir; devleti ekonomi politikasn gerekletirebilecek yegne g ise asker yneticilerdir. Bunun farknda olan iktidar sekinleri, ticaret yoluyla kendi karlarnn peinde koan ve ticari tarmla uraan erafa, lkeyi yabanc glerle ibirlii yaparak kompradorluk ilevi gren gayrimslim burjuvaziye ve yerli irketler ve sanayi kurulular araclyla kiisel servetlerini arttran asker-sivil brokrasinin belli bir blmne kar savunmak durumundadr.** Avcoluna gre (2001, s.239247) brokrat snf da kendi ierisinde blnmeler tar. rnein Jn Trkler kendi iinde Mizanc Murat, Ahmet Rza, Abdullah Cevdet ve Prens Sabahattin Gruplarna ayrlmaktadr; bu gruplarn her birinin kendine zg politikalar vardr. lerleyen zamanda 1908 darbesi ile iktidar ele geiren Ahmet Rza grubu ttihat ve Terakkinin devleti kanadnn temellerini tekil eder. Avcolu (2001, s.250251) ttihat ve Terakkinin tabann kk rtbeli subaylar ve memurlarla, zel karlarn gelitirmeyi dnen Selanikli Musevi tccarlarn oluturduunu savunur; karlarnda ise yksek rtbeli asker ve memurlar (paalar der Avcolu) ile Ermeni ve Rumlarn oluturduu tccarlar vardr (bunlar bu dnemde ekonomik yapnn ayrcalkl gruplarydlar.). Savan balamasyla birlikte kontrol ele geiren Mustafa Kemal nderliindeki direni grubu, yanna eraf da alarak, Kurtulu mcadelesini rgtlemitir. Kurtulu Savan srdren ve destek veren gruplarn da kendi ierisinde btnlkl bir yap arz etmediini belirtir Avcolu. Milli Mcadeleyi destekleyen evreler eraftan***, milliyeti subay ve aydnlardan oluuyordu. ttihat ve Terakkicilerin kendi iinde de Kemalistler ile Osmanlclar eklinde bir blnme mevcuttur (2001, s. 318319). te sava dneminde pek gn yzne kmayacak olan bu kartlklar Cumhuriyetin kurulmasyla birlikte ortaya kacak ve Trk siyasal ve ekonomik hayatndaki ekimelerin nedeni olacaktr. nklp Kemalistlerin gelimi ve Batllam Trkiye hayalleri erafn ve gerici Osmanlclarn mdahaleleriyle istedii izgiye ulaamayacaktr.**** Tabii bunun nedeni Kemalist inklaplnn halktan bir destek
Avcolu bunu u etkenlerle aklar: (1)Ticaret yollarnn Akdenizden Okyanuslara kaymas, (2) Batl lkelerin uzak blgeleri kefi ve smrgeci faaliyetleri, (3) Dier lkelerin i pazarlarnn kontrol altna alnmas, (4) Avrupann kapal kta olma zelliinin tm bu sreler sonucu deimesi. (2001, s.50-56) ** Nitekim ttihat ve Terakki ynetimi ele geirir geirmez yabanclarn ticaret yapmalarn gletirecek vergi dzenlemelerine girimi, kapitlasyonlar tek tarafl olarak kaldrm ve yerli burjuvaziyi glendirmeye almtr. *** Avcolunun eraftan kast, toprak aalar, derebeyler, airet reisleri, tccar ve din adamlardr. **** Osmanlclarn muhafazakrlklarnn ve tepkilerinin altnda temelde Osmanlya geri dnten ziyade Kemalistlerin devleti siyasetlerine ynelik bir tepki vardr bence. Terakkiperver Cumhuriyet Frkas kurulduunda temelde iktidardaki CHPnin ve askeri kadrolarn ekonomik ve sosyal hayat zerindeki ambargolarna ynelik tepkilerini dile getirdiler. Bu grup brokrasinin gcnn krlmas
*

Sosyoloji Notlar 89 grememi olmasdr. Avcolu (2001, s.323) bu inklp kart, gerici ve sonucu yeniden smrgelemeye neden olacak liberalizm taraftar politikalarn halktan bir muhalefet ve tepki almad iin ekonominin gelimesinde ve ada kltrel geliimin salanmasnda engelleyici etkide bulunduunu savunur. Sonu olarak Avcoluna gre, Avrupann ekonomik anlamda gelimesi Osmanlnn geliimini durdurmutur; buna ek olarak eraf, gerici liberaller, ticaretle uraan kk burjuvazi ve ttihatlarn bir grubu, nklp Kemalistlerin projelerinin nndeki en byk engel olmulardr. CHPnin kendi iinde de bulunan eraf grubu iktidardayken de muhalefetteyken de kendi karlarn dnmenin tesine geememilerdir. Kemalistler hem kendi ilerindeki hem de muhalefetteki bu pre-kapitalist ekonomik rgtlenmelerle mcadele etmek durumunda kalmtr. Avcolunun pre-kapitalist ekonomik kalntlar dedii bu kesimler ile nklp kadrolar arasnda Trk siyaset tarihi boyunca bir mcadele yaanacaktr. Yukardaki zmleme abalar temelde Osmanlnn son 150200 yln kapsamaktadr. Bu dnem ierisindeki ekimeler ve oluumlar Kongara gre (2000, s.132) de Trk siyasal yaamnn genel hatlarn belirlemitir. ttihat ve Terakkinin, Kongarn deyimiyle devleti-sekinci grubun, 1908de iktidar ele geirmesi ve bu grubun baskc tutumu, Hrriyet ve tilaf Frkasnn, yani geleneki-liberal cephenin kurulmasna neden olmutur. Bu frka, Keyderin altn izdii gibi ttihatlarn devleti zihniyetteki politikalarna ynelik bir tepkinin rndr.* Bu dnemdeki irketlemeler ve ekonomik gelimelerin altnda ttihatlarn imzas vardr. Keyderin belirttii gibi, (2003, s.91) ou zaman, mahalli ttihat ve Terakki Tekilatnn yeleri ile bu yeni irketlerin ortaklar ayn kiilerdi. Hkmet bu gibi teebbsleri btnyle desteklerken, parti tekilat ile yeni ortaya kan milli burjuvazi ebekesinin birbiriyle zdelemesini salad. Bylece Osmanl brokrasisinin ekonomi zerinde siyasi kontrol kurma ideali sava dneminde gerekleti. Keyder (2003, s. 7879), ttihat Terakki dneminden itibaren balayan Batllama abasnn, milli burjuvazi yaratma hedefinde olduunu ve bu burjuvazinin de brokrat snfn kendi iinden kacan belirtir; kendi iinden ve kendi kontrolnde olacak olan bu ulusal burjuvazi hibir zaman devletle atma pozisyonuna gelmeyecekti; karlar hibir zaman devletin karlaryla atmayacakt. Devletilik ad altnda yeni politikann ad milli burjuvazi yaratma projesidir Keydere gre. Yukarda da bahsettiimiz gibi ttihat ve Terakki ile balayan bu sre Cumhuriyet Trkiyesinin toplumsal ve siyasal yaamn ve temel atma odaklarn belirlemitir. Bir tarafta asker brokratlarn destekledii devleti ekonomi gdmndeki ulusal burjuvazi dier tarafta da liberal zihniyete sahip kk sanayici, esnaf, ticaret burjuvazisi ve eraftan oluan geleneksel burjuvazi mevcuttu. Keyderin (2003, s.43-44) bak asna gre brokratlarn kendi snfsal ayrcalklarn gzeten bir reformizm biimini benimse[meleri](s.44) snf ayrcalklarn devam ettirme ihtimalini gerekletirebilecekleri bir kapitalist btnleme modeline gnderme yapmaktadr. Ekonomik alann dnda kalan snf ise her frsatta bu btnleme srecine katlma ynnde giriimlerde bulunacak, zaman zaman iktidara gelecek ve karlar asker-brokrat snf ile ters decektir.** Genel
iin devlet grevlerinin asgariye indirilmesini istemilerdir, bunun yannda liberal bir politika izlenmesi gerektiini belirtmilerdir. * Devleti zihniyetin olumasnda en belirleyici etken Duyun-u Umumiyenin kurulmasdr. Keydere gre Jn Trkler balangta liberal bir iktisat anlayna sahiptir ancak daha sonraki gelimeler devleti ve korumac bir siyaset izlemelerine neden olmutur. Yani Batl lkelerin emperyalist uygulamalar Jn Trklerin devleti politikalarnn bir nedenidir diyebiliriz. Ama sonu olarak liberal anlay ttihat ve Terakkinin kurulmasyla son bulmamtr; Prens Sabahattinin ba ektii grup tarihsel sre ierisinde varln devam ettirmitir. Bunun gstergesi Hrriyet ve tilaf Frkas ile muhafazakr-liberal ve Osmanlc Terakkiperver Cumhuriyet Frkasdr. Terakkiperver Frka, ttihat Terakkinin Kemalist grubunun karsnda konumlanan paalarn, asker-brokratlarn partisidir. ** Kapitalizmle btnleme srecinde gzlemlenen bu yeniden yaplanma dneminin zgl nitelii Keydere gre; bu yeniden yaplanmann beraberinde getirdii snf atmasnn dini ve etnik farklarla da belirlenmesiydi. Bunun yannda geleneksel sistemin esas iki snf olan brokrasi ve kk kyllk bu dnm srasnda varlklarn korudu. (2003, s.50)

Sosyoloji Notlar 90 olarak syleyebiliriz ki reformcu brokratlarn kontroll kalknma modeli hem ekonomik alanda anti-liberalizmi benimseyen bir burjuva snf yaratmann, hem de yeni kurulacak olan toplumun biimlendiriliinin bir projesini ieriyordu. Nitekim nsele gre(1996, s.18) de Trkiye devleti iktisadi kalknma amacyla sadece iktisadi alan deil devleti topluma kar koruma amacn da gerekletirmektedir; bu yolla toplum devlete tabi klnmaktadr. Ona gre (1996, s.1819) devletilik siyasi, iktisadi ve kltrel cepheleri iinde bir btndr; iktisadi devletilii bunun dnda dnmek ve olumlu devletilik olarak nitelemek mmkn deildir. Bu anlamda Osmanlnn son dnemi ile Cumhuriyet yllar, asker-brokrat snfn baskc ynetim anlaynn yaand bir zaman dilimidir. nsel Trkiye zerine deerlendirmelerinde, temelde, devlet ile toplum arasndaki gerilime dikkati eker. Osmanlnn son 150 yllk dnemindeki Batllama abalarnn toplumsal kkszl, toplumun, merkezde bulunan modernletiricilerle ekonomik, kltrel ve siyasal anlamda atmasna neden olmutur. Batda ekonomik gelime, burjuva snfnn douuna, ynetenlerin ayrcalklarnn snrlanmasna, siyasal yaamn deimesine ve burjuvalarn sivil brokrasiye kendi deerlerini dayatmasna dayanrken Osmanlda ve daha sonra Cumhuriyet Trkiyesinde- brokrasinin srekli egemen konumda kald gzlemlenmitir; (1996, s. 5863); bu egemen konum kapitalizmle btnleme srecinde, Keyder de olduu gibi, nsele gre(1996, s.137) de bir Sekinler Snf yaratlmasna kadar varmtr. dolaysyla sekin burjuva snfnn karlar, devletin varlna sk skya balyd ve komprador burjuvazinin ortaya kmamasn temin edecek biimde programlanmt. Her ne kadar iadamlar olarak nitelenseler de nsele gre bu yeni burjuvalar arasnda sivil ve asker brokratlar da vard.(1996, s.138). Devlet bu ekilde, yar resmi giriimlerden yararlanarak kalknmann gidiini denetleyebiliyor ve ekonomi iindeki varln, gze grnmeden srdrebiliyordu.(1996, s.139). Yukardaki perspektiflere ek olarak erif Mardine gre temel merkezileme srelerine odaklanmak, toplumlarn ekonomik ve siyasal oluumlarn anlamakta nemli bir metodolojik bak as sunabilmektedir. Buna gre Mardin (2000, s.80) iin Batda, Modern devleti yaratan merkezileme sreci, dayand feodal temellerden tr, evre gleri diyebileceimiz eylerle uzlamalar yaplmas sonucunu veren bir dizi kar karya gelmeyi kapsam[ken]Osmanl mparatorluunda, katmerli kar karya gelmenin ve btnlemenin bu ayrt edici zellikleri eksik gibi grnmektedir. Daha dorusu, temel kar karya gelme, tek boyutluydu ve her zaman, merkez ile evre arasndaki bir atma olarak ortaya kyordu. Trk toplumsal yapsndaki bu birbiriyle uzlamaz merkez-evre kartl, yani merkez ile evrenin kar karya gelmesi Trk siyasasnn temelinde yatan en nemli toplumsal kopukluktur (Mardin, 2000, s.80). Merkez ile evre arasndaki atmalarn nedenleri arasnda resmi grevlilerin vergiden muaf olmas, bu grevlilerin gayri Mslim gruplardan alnp toplanmas, modernleme boyunca gzlemlenen laikletirme politikas ve bunlarn sonucunda devletin tm ekonomik ve politik yapy denetim altnda tutmas gibi faktrler vardr; bu ekonomik ve politik denetim ayn zamanda kltrel stnln pekitirilmesi ile de destekleniyordu: Sultann ycelii, krllk ve kentlilik, gebelik ve yerellik gibi dikotomiler simgesel stnln ve denetimin elerine dnyordu(2000, s.83). 19. yzylda Batl eitim kurumlarnda yetien asker-sivil memurlarn modernleme abalar da taral, altsnftan ve erafa bal gruplarn muhafazakrlaarak reformlara kar olumsuz tavr almalarn neden oldu. te bu gerici birliin(evrenin karsna) karsna Mardine gre (2000, s.90) yeni ve dnce bakmndan daha az dn veren bir brokrat tipi dikildi. Bu yeni brokrat tip daha sonra ttihat ve Terakkide somutlaacak ve padiaha, geleneksel brokratlara ve tara erafna kar youn bir cephe alacaktr. Temel amalar modern, ulusal bir devlet kurmak olan bu gruba Mardin (2000, s.91) ulusal brokratlar demektedir. Merkezi gc ele geiren ve ekonomik ve politik kararlarn merkeziyetilik, devletilik, modernleme, laiklik, ulusuluk ve daha sonra

Sosyoloji Notlar 91 Cumhuriyetilie dayandran bu grup evrede kalan tarann gericiliiyle, geleneksel brokratlarn liberal politikalaryla, adem-i merkeziyetiliiyle ve eraf ve ticaretle uraan serbest mteebbislerle mcadele etmek durumunda kalmtr. Merkez ile evreyi oluturan bu gruplarn mcadelesi Osmanlnn modernleme srecine girdii 19.yzyl ile Cumhuriyet dneminin uzun bir dnemini iermitir ve ekonomik ve siyasal mcadelenin ana belirleyeni olmutur. Merkezde yer alan bu brokrat gruba ilikin deerlendirmesinde Aybar da unlar ifade etmektedir (Akt: Il akan, 2004, s.44): Osmanlda devlet snflam bir ynetici kadro tarafndan temsil edilmekte olup, bu snf tekelci, merkezi, ceberut bir varlk olarak devletle adeta btnlemi sui generis(kendine zg) egemen bir snf niteliindedir. Bu snf zamann koullarna gre kendini dntre dntre gnmze ulamakta hi zorlanmam ve aakomprador snfnn yannda, bu snflar yakn tarihimize kadar vesayeti altnda tutan bir kimlik kazanmtr. Genel anlamda Osmanl mparatorluu ile Trkiye Cumhuriyetini ele aldmzda yukarda ad geen tm dnrlerin bu iki devlet arasnda bir sreklilik ilikisine dikkati ektiklerini grrz. Kazancgilin belirttii gibi ( 2000, s.137) Kemalizm ya da Cumhuriyet ile Osmanl arasnda keskin bir benzerliin varl yadsnamaz. Kemalist devlet ile Osmanl arasndaki farklar daha ok yapsaldr bundan kast ynetimin temel referans noktalar arasndaki farkllktr. Kemalizm Osmanlnn Trk slam geleneinden daha ok Batcl deerlerle donanm ve Fransz devrimini, pozitivizmi ve solidarizmi benimsemitir. er-i Hukuk yerine Fransz hukukuna ynelmitir. Bunlarn dnda ise temelde iktidarn ve ekonominin sahiplii asker-sivil brokratlar ile seilmi bir giriimci snfn tekelindedir*. ktidar bir sivil hareketin ya da snf hareketinin abalaryla el deitirmemitir(2000, s.137). Dolaysyla aslnda hem bir koputan hem de bir sreklilikten bahsedebiliriz Kazancgile gre(2000, s.137). Sonu olarak srekli bahsettiimiz asker-brokrat kadronun Trkiyede iktidara sahip temel g olduu, rekabeti ve oulcu bir rejimi karlar asndan desteklemedii sylenebilir. Nitekim nciolu (2000, s.205206), Trk siyaset mantnn Osmanldan miras alnan zeliine dayanarak brokrat kadrolarn rekabeti ve oulcu bir politik sistemi zaman zaman iine sindiremediini, sistem kendi karlaryla ciddi biimde atmaya girdii anda bir takm mdahaleler yaptn belirtebiliriz. Bu anlamda imdi Cumhuriyet Trkiyesindeki gelimelere bakacaz. Tek Parti Dnemi, ok Partili Hayata Gei ve 27 Mays Cumhuriyet tarihi her ne kadar Osmanldan miras alnan ekonomik ve toplumsal yapnn bir devam olarak dnlse de yukarda da grdmz gibi deerlendirmeler birbirleriyle baz noktalarda uyumamaktadr; dolaysyla Osmanl ve Cumhuriyetin ilk yllarna ynelik deerlendirmeler tarihe ilikin yorumlamalarn direkt etkisi altnda ekillenmektedir. Emre Kongar (2000 s.131132) Cumhuriyet dneminde siyasi mcadeleyi devleti ve merkeziyeti devleti-sekinler ile onlarn karsndaki liberal-muhafazakarlar arasndaki atmayla aklar. lk grup ekonomik ve siyasi karlar asndan merkeziyeti, devleti, toplumsal denetimi n plana kartan, toplumsal snflarn varln inkr eden ve lkeyi ak Pazar haline getirmekten kanan bir politika izlerken; liberal-muhafazakrlar geleneki, liberal ve giriimci bir perspektif benimsemilerdir. Kongarn aklamalarndan yola karak temel atma noktasnn devletilii savunan asker-sivil brokratlar ile liberalizmi savunan tccar, esnaf, giriimci ve eraf arasnda olduu sylenebilir. Oysaki Keydere gre(2003, s.197) Trkiyenin siyasi ve ekonomik gelimesinin ynn bu iki grup
*

Kazancgile gre(2000, s.148-149) Trkiye Cumhuriyetini kuran kadro Osmanlya nazaran sivil glerle ve oluumlarla daha fazla ilikiye gemitir. Jn Trklerin ve Kemalistlerin tara erafyla, toprak sahipleriyle ve aydnlarla girdikleri ilikiler Osmanlnn ar merkeziyeti yapsnn dnmnde belirleyici bir etken olmutur; bu Kemalistlerin modern devlet kurma projelerinin nemli bir parasdr. Tabii ki temelde brokratlarn siyasi hakimiyetleri belirleyiciydi. Kazancgile gre (2000, s.150) brokratik sekinlerin siyasal katlma srecini geniletmek konusundaki ekimser tutumlar ortadan kalkmamtr.

Sosyoloji Notlar 92 arasndaki atmadan ziyade sanayi burjuvazisi ve onun karlar belirlemektedir. ttihat ve Terakki iktidarndan itibaren serpilmeye balayan daha sonra Cumhuriyet iktidar ve Onun devleti politikasyla iyice glenmeye balayan burjuvazi* 1929 dnya ekonomik krizinin ardndan Amerika ile gelien ilikiler dorultusunda DP iktidarnn liberal politikalarna ynelmitir. Tek parti dneminde devletilik politikasn savunan ve gelimek iin bu politikaya gereksinim duyan bu grup daha sonra karlar devletilik politikasyla denk dmeyince ve asker-sivil brokratlarla aras alnca**, dnya ekonomik konjktrne bal olarak dnya sistemiyle balantlar gelitirmi ve daha esnek bir ekonomik politikaya gereksinim duymutur. Bu ekonomik politika DPnin poplist yaklamlarndan tr burjuvalarn zarar grmelerine kadar devam etmitir. DPnin genel politikasna uygun olarak kylerdeki ve ehirlerdeki kk burjuvalara, kk ticaret ve sanayi burjuvazisine ve tarm sektrndeki aalara ynelik politikas, burjuvalarn rahatsz olduu poplist politikalarn rnekleridir. Byk sanayi burjuvazisinin gelirlerindeki bu d eksiksiz bir sanayileme politikasnn izlenmesi gerekliliini dourunca asker-sivil brokratlarla birlikte bir askeri darbe gerekletirmek kanlmaz olmutur. Keyder 1950 ve 1960 aras dnemi kk reticilii ykan ve bunun yerine kapitalist bir toplumu meydana getiren bir dnem olarak grmez; nemli bir snf farkllamas yoktur henz. Nitekim 1950nin ikinci yarsnda stanbul burjuvazisinin sanayi fraksiyonu Keydere gre (2003, s.196) Menderesin iktisadi politikasnn poplist eiliminden gittike rahatsz olmaya balamt ve sonuta liberal aydnlarn ve ilerici burjuvazinin katld bir parti oluturulmutu***; daha sonra da bu partinin nemli bir
Cumhuriyetin kurulmasnn ardndan balangta yabanc sermaye ile yerli sermaye birlikte i grd. Bu ekonomik atmosfer ierisinde, milli burjuvazi yaratma projesi 1929 dnya ekonomik buhranna kadar srd Keydere gre. Buhran srasnda pek ok irketin iflas etmesi ve gsz duruma gelmesi yerli burjuvazinin zayfln gsterdi. Sonu olarak ise devleti bir politikay izlemenin kanlmaz olduu ortaya kt. Sonunda brokratik reformculuu zmsemi bir rejim ortaya kt. Bu rejimin boyutlar ve ngrd brokrasi burjuvazi dengesi 2.Dnya Savana kadar varln srdrd.(Keyder, 2003, s.135). Bu dnemde benimsenen devletilii Keyder (2003, s.152153) hem brokrasinin hem de yeni yeni glenmekte olan burjuvazinin karlarna uygun bir koalisyon olarak deerlendirmektedir. Daha sonraki gelimelere ve duruma ilikin olarak unlar syler Keyder (s. 147148-149-150): 1929 ile 1934 arasnda devlet gelirleri %40n zerinde bir art gsterdiyani kriz dneminde yaanan yeniden blm iinde, brokrasi lkede retilenlerin daha byk blmn kontrol etmeye balamt krizden karl kanlar sanayicilerin yan sra brokratlard. Aslnda bu iki grup arasndaki etkileime baktmzda sistem iyice saydamlar. Bir yandan, devlet kapitalizminin balangc grmek mmknken, te yandan, devlet snf ile sanayi burjuvazisinin st kademelerinin birbirinden ayrt edilmesinin ok gletii bir kaynama gzlemlenir.(s.147). Ksacas Keydere gre kriz dneminin irketleri ve ticarethaneleri hem brokratlara hem de kayrlan sanayicilere aitti; ounlukla bunlar ayn kiilerdi. Buna delil olarak unu syler: Bankas, sanayiciler ile brokrasi arasnda yumuak geii salyordu. 13 ynetim kurulu yesinin tamam milletvekiliydi, devlet bakanlar ve devlet teebbsleriyle balantlar karmakt Bankasnn itiraki olan btn irketlerin ynetim kurulu yeleri arasnda yksek brokratlar ve milletvekilleri vard. Brokrat snfn bu ekilde yer almad byk bir sanayi kuruluunu dnmek mmkn deil gibiydi.(s.149). Yani hem brokrat olup hem de giriimcilik yapan yzlerce brokrat vard ve tm yasaklayc politikalar pastann kendi iinde paylalmasna ynelik gibi grnyordu. Keyder bu dnemin devletiliini de yle zetler: Bu model, siyasal bir elit ile emeklemekte olan bir burjuvazinin hzl bir birikim salamak iin glerini birletirerek ve de yeni bir toplumsal sistem kurma iddiasyla, ii snfn ar basklar altnda tutup tarm sektrn smrrken, yaltlm bir milli ekonomi alan yaratmalarna dayanr. Btn bunlar snf karlar arasndaki atmalar yadsyarak korporatif bir toplum modelini kabul eden, u ya da bu lde yabanc dmanlna dayanan bir milli dayanma ideolojisi erevesinde gerekletirilir.(s.150) ** Brokratlar ile burjuvazi arasndaki koalisyonun bozulmasnn nedenlerini yle belirtir Keyder (2003, s.164): Burjuvazinin platformu, kontrol altndaki fiyatlardan, rne el koyan jandarmadan, devlet tekelinden ve balca kaygs vergi toplamak olan devletten kurtulmay vaat ediyordu. imdi zerk ekonominin vaatleri sz konusuydu ve bu brokrasinin gcnn krlmasna hizmet edecekti. Amerikann ekonomik destei de bu oluumu destekler nitelikteydi. *** Sz konusu kiiler DPden ayrlp Hrriyet Partisini kurmulard. Bu kiiler yukarda da belirttiimiz gibi daha yukarda da belirttiimiz gibi CHPye geeceklerdi.
*

Sosyoloji Notlar 93 grubu CHPye gemiti. Keyder (2003, s.197) bu dnemdeki siyasi blnmeyi ve darbeyi oluturan konjktr u ekilde aklamaktadr: 1960lardaki dnmn perspektifinden geriye bakldnda temel blnmenin, bir yanda ehirlerdeki ve kylerdeki kk burjuvazi, kk sermaye ve ticaret burjuvazisi ile te yanda sanayi burjuvazisi arasnda olduu sylenebilir. Bu blnmenin ideolojik dzeydeki yansmas, tarihi 17. yzyla dayanan kk burjuva pazar ideolojisi ile 1945 sonrasnn sna kalknma dnemine daha uygun bir burjuva ideolojisi arasndaki atma olarak ortaya kt. Bir baka deyile sanayi burjuvazisinin uluslar aras balantlaryla birlikte gelimesi birikim srecinin artk devlet tarafndan dzenlenmesini gerektiriyordu. Bu, son yllarn iyice politize olmu DP ynetiminin yerine getiremeyecei bir grevdir. Keyder burjuvaziye 1950lerle birlikte nemli bir rol bierken Aye Bura farkl bir perspektiften yerel burjuvaziye yaklamaktadr. Buraya gre Trkiyede iadamlar veya i evreleri her zaman iin devletle baml bir iliki ierisinde olmulardr; Keyderin belirttii gibi Trk ekonomisinin ve Trk siyasetinin temel ynelimlerini belirlememilerdir. Burann belirttii zere (1995, s.82) Trkiyede her zaman iin zel sektrn devlet desteine olan mali ball i adamlarnn bamsz bir politika gelitirmelerini engellemitir ve bu yzden i adamlar zerk bir toplumsal konum kazanamamlardr. dnyasnn ya da sanayi burjuvazisinin devleti ekonomi politikasn desteklemesi hususunda Keyder ile ayn fikirlere sahiptir Bura; ancak iadamlarnn iktisadi politikalardaki sk deiikliklere, brokratik mevkilerdeki srekli yer deitirmelere ve hatta planlamann olmayna ynelik tepkilerinin olduunu belirtir. Genel anlamda Buraya gre(1995, s.192) Keyderin belirttii 1960 sonras byk burjuvazi ile kalknmac devlet gleri arasndaki ittifak, Trk ekonomisinin ve siyasetinin aklayc modeli olamaz; aslnda grnrde devlet tarafndan yaratlm byk burjuvazinin, lkenin iktisadi geliiminde nemli bir grev stlendii inkr edilemez ve bu dnemden sonra iadamlarnn toplumsal konumlar daha da salamlam olabilir fakat yine de bu devlet-zel kesim ilikilerine damgasn vuran devlet kaynakl belirsizliin ortadan kalktn gstermez. Yani hibir zaman iadamlar ekonomik anlamda kendilerine ayrlan alann geniliinden emin olamamlar, hkmet deiikliklerinde ya da darbelerden sonra ekonomik akbetlerinin ne olacan bilememilerdir. Keyder 60 darbesine kadar geen sreci pek ok gcn bir arada etkileimi ile deerlendirirken nsel iin Trkiyede iktidar mcadelesi devletilerle liberaller arasndaki mcadeleden ibarettir. Nitekim Dzen ve Kalknma Kskacnda Trkiye adl eseriyle Trkiyede Cumhuriyet devletinin iktisad kurma, kurumlatrma, ynlendirme ve yakndan denetleme abalarn, bu devletin iinde yer ald tarihi toplumsal kaltmn etkilerini de dikkate alarak inceleme[yi] ama edinmitir. Bunun yannda nsel asker-sivil brokratlarn toplumun denetimden kn da tam anlamyla engellemeyi baaramadklarn belirtmektedir. Toplum kendisine zerk bir geliim mecras yakaladnda ise devletin tepkisi deiik biimler altnda ortaya kmaktadr. Yukarda da belirttiimiz gibi iktidar elinde bulunduran kuvvet, devletilik politikas yoluyla hem ekonomi zerinde hem de toplum zerinde kontrol kurmaktadr; yani ekonomik alan toplum zerindeki tahakkmn kurulmasnn ve toplumun oluturulmasnn bir arac olarak kullanmaktadr. Temel amac ve ideolojisi kalknma olan ancak bunun yannda iktidara sahip snfn yerini kaybetmek istemedii Trk toplumunda, kalknma-dzen dengesinin korunmas olduka g bir itir. nsel(2003, s.50), iktisad ve bu dnemin iktisadi devletiliini u ekilde deerlendirir: ktisat, atma yaratc ve merkezka potansiyeller tamas asndan, devletin merkezi otoritesini ypratacak bir tehlike olarak alglanrmilli iktisat btnyle denetim altna alnm, devlet tarafndan skca ynlendirilen bir gdml ekonomi veya kumanda ekonomisinin patrimonyal gelenekleri srdren asker-sivil brokrasi kesimlerinin dilinde brnd usturuplu ifade biimidir. nsele gre (1996, s. 137139) tek parti dneminde milli burjuvazi yaratmak ve glendirmek iin asker-sivil brokrasiden ve CHP kadrolarndan kiilere eitli krediler ve yardmlar yaplmtr; devletiliin bu

Sosyoloji Notlar 94 ekilde temel politika olarak benimsenmesi hem ekonomik kalknmann gerekletirilmesine hem de iktidara sahip asker ve sivil brokrat glerin deiim dalgasndan etkilenmemelerine olanak salamtr. Hem kalknma hem de dzen bu ekilde garanti altna alnmaya allmtr. Fakat belirgin bir toplumsal tabandan yoksun olan (nk ekonomik bir ounluk tabanndan yoksundur) iktidar sekinleri ok partili hayata geile birlikte varolan konumlarn kaybetme tehlikesiyle kar karya kalm ve DPnin iktidara gelmesiyle de hem ekonomik hem de toplumsal anlamda geri plana dmlerdir. Bu iktidarla birlikte hem liberal politikalar benimsenmi hem de kamu harcamalarnn oranlar azaltlmtr (1996, s.196197). Dnemin ekonomik politikalar zamanla asker kanadn ve DP iktidarndan nceki ekonomik glerin tepkisini ekmeye balam; sonuta da 27 Mays 1960 darbesi gereklemitir. nsele gre (1996, s.199) Demokratlarn liberalizmi, askeri bir darbeyle, Cumhuriyet rejiminin ilk darbesiyle son bulduKukusuz bu darbe, 1950de iktidardan uzaklatrlan brokrasinin, zellikle de brokrasinin askeri kanadnn bir tepkisiydi; bu kesimin istei, patrimonyal Osmanl geleneine uygun olarak toplumun tek meruluk kayna olmakt. 1950ye kadar ordunun siyaset sahnesinde yer almamasnn nedeni, iktidarda sivil brokrasinin bulunmasyd. Bunun yannda nsel iin Trkiyenin yaad darbeler her ynyle devletisekinci-asker-brokrat kadronun, toplumun kendi iinde yaratt toplumsallk biimlerine ynelik tepkisinden kaynaklanr. adalama lksyle yola kan ve Trk toplumuna yepyeni bir toplumsallk biimi neren ve bu neriyi yasaklama, bask ve zor yoluyla da icra eden ynetici kadronun amacna ulamak iin kulland aralardr darbeler. Toplum zerindeki denetim mekanizmas, baz merkezka kuvvetlerin olumasnn ardndan dengeleri yeniden kurmak iin mdahaleler yoluyla devreye girmitir (nsel, 2003, s.5458). nsel askeri darbelere ne kadar karysa Avcolu yaklam dolaysyla o kadar taraftar grnmektedir. Siyasi, kltrel ve toplumsal bamszlk iin iktisadi bamszl art koan Avcoluna gre bunun yegane yolu zayf bir ekonomiye sahip Trkiyenin devleti bir ekonomik politika benimsemesidir. Bunun dndaki liberal ya da karma ekonomi politikalar lke ekonomisinin felaketiyle sonulanacaktr. Ancak kayrmac bir politika yoluyla lke ekonomisi kalknabilir Avcoluna gre. Bu anlamda Trkiyenin rnek almas gereken Japonya da kapall ve yabanc sermayeyi lkeye sokmay sayesinde kalknabilmi ve kapitalistleebilmitir(Avcolu, 2001, s.9396). Trkiye yabanc sermaye ve onun lke iindeki ajanlaryla mcadele ederek ve devleti bir politika izleyerek kapitalistleebilir veya kalknabilir. Avcolu Kurtulu Savandan sonraki ekonomik gelimeleri deerlendirirken, Sava destekleyen eraf ve ticaret burjuvazisinin karlarnn ne ktndan bahseder. Milli ekonomi anlayndan istifade etme amacnda olan bu gruplar devletle ticaret yapma hakkn ve imtiyazn ele geirmilerdir. Bu dnemdeki imtiyazlardan hibirisi sanayileme ynnde kullanlamam; liberal anlayla i ie olan devletilik politikas bunlara mdahale edememi ve ticareti kendisine baat gelir kayna edinen bir zihniyet tremitir. Zenginleme abas sanayiye deil ticarete ve speklasyona yaramtr Avcoluna gre. 1930lara kadar ki bu ortamn temel belirleyici kurumlarndan birisi Avcolu iin de Bankasdr (2001, s.373377). Bankas yerli ve yabanc i gruplar ile irtibat salarken; CHPnin iindeki eraf, aa, ticaret burjuvazisi gibi unsurlarn sava sonras koullardan faydalanmasn salyordu(s.377). Bu gelimeler ve d ilikiler sonucu* 1930larla birlikte devletilik politikas tam anlamyla benimsenmeye balamtr. Artk devlet ekonomiye tam
Avcolu bu dnemdeki dnya buhran olmasayd bile Trkiyenin i gelimelerden tr devletilie yneleceini savunmaktadr. smet nnden aktarmalar yapan Avcolu(s.445446), bu dnemin sanayicilerinin devletilik siyasetini benimsediini ve aradn belirtmektedir. Bunda sanrz zel sektrn poplist yaklamnn ve ticaret yoluyla i pazar krmasnn rol vardr. nk 1930a kadar Trkiyede ticaret serbestti ve neredeyse liberal bir politika izleniyordu. Bu noktada Avcolu, Keyder ile ortak bir dncede buluuyor gibi grnmektedir.
*

Sosyoloji Notlar 95 anlamyla hakim konuma geliyordu. Devletilik dneminin balca zellii, devlet iletmecilii konusunda 19231931 yllarnda grlen ekingenliin terk edilmesidir. Devlet, bu dnemde tek bana iletmeler kurmu ve iletmitir.(Avcolu, 2001, s.451). Avcolu devletilik yllar ile birlikte nemli bir kalknmann gereklemeye baladndan bahseder, ayrca bu dnemde yabanclara ait irketler satn alnarak milliletirilir ancak bu aba 2. Dnya Savayla birlikte gevemeye balar. Bu dnemde Avrupa lkeleriyle girilen ilikiler ve Amerikan etkisi milliyeti-devrimci kadronun reformlarn sekteye uratr. ok partili hayata gei bu dneme rastlar. Avcolu bu dnemi u ekilde niteler: Atatrk devrimlerine kar bir cins tepki olarak ortaya kan ok partili rejimin, meselelerimizi zmekte gsterdii aciz (acz), gizli veya ak bir inan buhran yaratmtr. Memleketimizi ileri gtrecek hamleler, ok partili hayat ile birlikte durmuturDaha nemlisi, ileri gidiin motoru olan devrimci kuvvet ikinci plana itilmi, devrimci ruh zayflam ve hr fikir boulmutur.(aktaran: Il akan, 2004, s.38). Yukarda da net bir biimde grld gibi Avcoluna gre ok partili hayata gei bir gelime veya demokratikleme olarak deerlendirilemez. Milliyetidevrimci Kemalistlerin bir ideali olan ok partili hayat beklenilen sonular vermemitir. Avcoluna gre(2001, s.521) daha sonraki gelimeler ar kapitalistleme ynnde ilerlemi ve devleti ideolojinin salad birikimleri temelinden bozmutur: Trkiyede de ok partili hayatla, derebeyleri, eyhleri, toprak aalar ve kapitalist iftileri ile birlikte byk arazi sahipleri, Anadolu tccar ve byk ehir kompradorlar n plana kmtr. Hrriyet ve nsan Haklar sloganlarnn gerisinde gizlenen, aslnda bu snflarn karna bir ideolojidir. DP ile birlikte bu evreler seslerini duyurabilecekleri bir platform, karlarn koruyabilecekleri bir ekonomi politikas kazanmlardr. ok partili hayat, byk toprak ve ticaret karlarnn, siyasi iktidar zerindeki nfuzunu byk lde arttran bir hareket olmutur.(Avcolu, 2001, s.531). Daha sonraki gelimeler ise tm bu snflarn karlarna uygun biim almtr. Bu dnemden itibaren lke ekonomisinin ald ar kapitalist biim ve ekonomi politikalar milliyeti-devrimci glerin tepkisine neden olmu ve darbe kanlmaz bir durum olmutur. lkenin geleceini kurtarmak, adalama, kalknma izgisini savunmak ve toplumsal bamszl yeniden salamak adna asker-brokrat kadro darbeyi gerekletirmitir. Asker-sivil milliyeti devrimcileri Trkiyenin yeniden inas iin rpnan(akan, 2004, s.45) bir topluluk olarak niteleyen Avcolu (Akt: akan, 2004, s.39), 1960 dnemini yle aklamaktadr: bu dnemde lszce yrtlen kapitalist gelimenin aa kard honutsuzluklar, Trk toplumsal gelimesinde etkinlii tartlmaz asker- sivil brokratlarnsisteme mdahalesini beraberinde getirecektir. zetle Avcoluna gre tarihsel misyonu gerei milliyeti-devrimci kadro Trkiyenin bamszl iin 1960 darbesini gerekletirmitir. lke ii ekonomik ve toplumsal istikrar ve lkenin ekonomik kaynaklarnn kalknma adna kullanlabilmesi iin 1960 askeri darbesi gerekletirilmitir. Avcolunun milliyeti kapitalizm grne, Trkiyenin, kaynaklarna emperyalist lkelerin el koyduu bir lke olmas dolaysyla kar kan ve Japon kalknma modelinin Trkiye ile bir benzerlik tamadn savunan Kkmer iin tek partili dnem yani devletilik yllar, Osmanlda varolan artk rne el koyma srecinin bir devamdr. Bu dnemlerde genel karakteristik olarak eitli kurumlar ve irketler yoluyla CHP milletvekilleri, eitli mevkilerden askerler ve meclise yakn evreler ekonomi alannda boy gstermeye ve eitli ilikiler yoluyla ekonomik alana dahil olmaya balamlardr. ok partili hayata gei ile birlikte bu dzenekte meydana gelen bozulma ve gelirin dier kanallardan zel ellere akmas iktidarn kaybedilmesine yol amtr. Artk-rn zerindeki mcadelenin karakteri ve ald biim Trkiyede sadece bu dnemde deil tm zamanlarda belirleyici olmutur. Kkmere gre(2002, s.108) Demokrat Partinin yerli gleri retim ve kapitalist iletme anlamnda glendirmek istemesi brokrat snfn bir grup subay kanadnn fakirlemesiyle sonulanmtr; bu brokratlar gelien yerli gler karsnda kendi

Sosyoloji Notlar 96 varlklarn srdrmek istemilerdir.1960 sonrasnda brokratlardan bir grup subayn retim arac sahibi olmaya balamas ve kapitalist snfn iine dahil olmas, darbe ncesinde kaybedilen ekonomik gcn yeniden kazanlmasna yneliktir(2002, s.115). Kkmerin yaklamna gre Trkiyede darbeler sermayenin ve artk rnn dolamyla birlikte dnlmelidir. Ordu, sermaye zel ellere aktka ve iktidarn kaybettiini fark ettike mdahale de bulunmutur. Kendisi retim srecine dahil olduka da darbe ihtimali ortadan kalkmtr. Nitekim Kkmerin grlerine paralel olarak ncioluda (2000, s.205) ok partili siyaset anlaynn baarszln ve darbelerinin nedenini ynetici brokrat kadrolarn rekabeti ve oulcu bir politik sistemi sindirememelerine balamtr. Temelde nn ve evresinin oluturmaya alt ok partili sistem hegemonyac parti rejimidir. Muhalif partinin Cumhuriyetin temel ilkelerine sadk kalmas, toplumsal kargaa yaratacak politikalardan uzak durmas istenmekteydi; dolaysyla bu yolla toplumun dlanml devam edecek ve toplumsal katlm engellenecekti. Ayr bir parti kurulmas zendirilse de bu dnemde bu tevike paralel olarak hibir reform gerekletirilmemitir. Ne seim sisteminde ne gler birliinin ileyi eklinde ne de stiklal Mahkemeleri ile somutlaan bask yasalarnn ieriinde deiiklik yaplmtr (nciolu, 2000, s.208 ). Tek partili rejimin kurumlaryla girilen ok partili hayat 1950 seimleri ile bambaka bir yne evrilmitir. Halk kendi oylaryla DPyi iktidar yapm ve toplumsal katlm gereklemitir. Sonuta ise bu rejimi hazmedemeyen ve ekonomik ve sosyal karlar tehlikeye giren asker-sivil brokratlar darbeyi gerekletirmilerdir. Bu dnem baarsz bir demokrasi deneyimidir ncioluna gre. Trkiyenin demokratikleme macerasn iledii makalesinde Kalaycoluda Trkiyenin srasyla Westminster modeli, zerklik ve Anayasa Mahkemesiyle dengelenmi yasama ounluu modelini denediini savunmaktadr. Ona gre (2000a, s.270) 60 darbesine giden yolda Westminster modelinin iktidardaki partiye salad snrsz yasama erki etkili olmutur. Bu model meclis ounluunun politik rejimin temel elerini sorgulamaya ynelmesinin de dourduu hassasiyetle, iktidar muhalefet ilikilerini gererek, mthi bir atma ve bouma ortamna neden olmutur (Kalaycolu, 2000a, s.270). Westminster modelini tek partilemeye msait bir model olarak niteleyen Kalaycoluna gre (2000a, s.270), 1955 sonras ortaya kan ekonomik kriz ve 1957 seimlerinde yaanan oy kaybndan dolay gerilen DP hkmeti muhalefete kar hogrsz bir politika izleyince ve yasama ounluunu kullanarak lke zerindeki basksn artrnca 1960 baharnda ciddi boyutlara ulaan honutsuzluk bir darbe ile son bulmutur. 1961 anayasas ile de Westminster modeli terk edilmitir. Yasama ounluu diktasn ortadan kaldrmay amalayan 1961 anayasas hem yasama ounluunu hem de dolaysyla yrtmeyi denetleyen politik partinin poplizme, keyfilie ve zorlamaya varan mutlak iktidarn, bamsz yarg, anayasa mahkemesi ve zerk kurumlar araclyla snrlama ve dengeleme yoluna gitmitir(Kalaycolu, 2000a, s. 271). Dolaysyla grld gibi Westminster modelinin saf tipinin Trkiye koullarna uyum gstermedii anlalm ve parlamenter yapnn korunmas iin yrtmenin dengelenmesi ve denetlenmesi iin zerk kurumlar devreye sokulmutur. Bunun iin de ncelikle askeri bir mdahale gereklemitir. Demokrasiye geite darbeler bu perspektiften bakldnda ilevsel kabul edilebilir; Nitekim bu perspektife sahip tler Turan (2000, s.361) unlar dile getirmektedir: Baz politik ve iktisadi koullar altnda, kltr politik davranlar ynlendirmekte yetersiz kalmakta, politik rekabetin yerini iktidarn otoritelemesi ve zlmesi almakta, bu durumu da askeri mdahale izlemektedir. Askeri mdahale dneminde, mdahaleye yol at dnlen politik ve iktisadi sorunlarn zmne gayret edilmekte, politik sistem yeniden biimlendirilerek, demokrasiye dnlmektedir. Turana gre(2000, s.372373), 1960 mdahalesinin temel amac tek parti rejimiyle ina edilen kurumlar ile DP iktidar zamannda oluturulan tek parti hegemonyasn krp politik demokrasiye ilerlik kazandrmaktr. Tek parti dnemi nasl ekonomik kaynaklarn ve politik tutumlarn sekin bir grup tarafndan sahiplenilmesi anlamna geliyorsa; ilk demokrasi deneyi de DPnin politik gc

Sosyoloji Notlar 97 snrsz kullanabilecei ynndeki tutumu da onun otoriter eilimleri olduunu kantlamaktadr (Turan, 2000, s.372). Tm mdahalelerin ardndan yasal bir ereve oluturulmas Turana gre(s.373), askeri iktidarn bir yl iinde seimle gelen bir iktidara ynetimi brakmas ve askerlerin ynetimlerini kurumsallatrma ynnde eilimlere sahip olmamas mdahalelerin demokratikleme ynnde atlm admlar olduunu kantlamaktadr. Kalaycolunun ve Turann askeri darbelere ynelik bu tutumu, Kurtulu Kayalnn 1960 darbesini anti-demokratik bulmas ile eletiriye urar. Temelde btn darbeleri anti-demokratik tutumlar olarak niteleyen Kayal (1994, 6465) iin ne DPnin anti laik tutumu, demokrasi d ynelimleri ve ekonomi politikas ne de ordudaki subaylarn gelirlerinin dmesi darbenin gerek nedenidir; gerek neden zgrleme atlmlarnn durdurulma abasdr, ordunun siyasetteki etkinliini devam ettirme abasdr. Tanzimattan beri aydnlarn temel grevi olan devleti kurtarmak eklinde beliren bu grev bilinci 60 Darbesini alglamada gz ard edilmemelidir (Kayal, 1994, s.70). Tm bunlardan yola karak denilebilir ki Kayal iin ordunun devrimci bir g olduu ve mdahalelerin de ilevsel olduu sylenemez bundan da te askeri darbeler Trkiyenin demokratiklemesinde ve zgrlemesinde yegne engeldir. Mardinin merkez-evre kavramsallatrmasn ve Trkiyede demokrasinin geliimini iledii bir dier almasnda Kalaycolu, Trkiyede politik arenada grlen mcadeleyi merkezde yer alan asker-sivil brokratlar ve aydnlar ile kenar ifade eden eraf arasndaki bir atma olarak ele almtr. Ellilerden sonraki temel krlma noktas, kenarn, merkezi brokrasinin gcn krma ve kenarn seilmi sekinleri tarafndan, brokratlarn egemenlik altna alnma abasdr. Kalaycoluna gre (2000b, s.390), Cumhuriyetin ilk yllarnda olumu bulunan sosyo-politik dzenin korunmasn amalayan devlet brokrasisi ve aydnlardan oluan merkezle deiim isteyen kenar biiminde ifade edilebilecek olan bir atma ekseni 1960lara da egemen olmutur. ok partili hayata gei temelde kenar ya da evre olarak nitelenen gruplarn karna ilemitir. Merkez, brokratlara ve aydnlara dayandndan toplumsal tabandan yoksundur, evre ise tamamyla toplumsal bir tabana baldr ve oy konusunda merkeze gre ok daha fazla potansiyele sahiptir. evrenin sekinleri iktidara geldikleri zaman ise merkez sekinleri ile atmaya girmeleri kanlmazdr. Devlet brokrasisi ve aydnlar tarafndan oluturulan bir merkez, asker sekinleri de ierdiinden, fiziksel kuvvet kullanm tekeline sahiptir.(Kalaycolu, 2000b, s.390) Dolaysyla 1950lerde yaanan derin meruluk tartmas fiziksel kuvvet tekelini elinde bulunduran merkez tarafndan bir mdahale ile sonlandrlmtr. Daha sonraki anayasa ise temelde, salad hak ve zgrlklerin ve rgtlenme olanaklarnn yannda brokratlara, brokrasinin kurumlarna ve Kemalist aydnlara da dokunulmazlk ve egemenlik haklar vermitir. Nitekim Mardin de (2000, s.99) 27 Maysa ilikin olarak unlar belirtmektedir: 27 Mays 1960 Devrimi artk deimez bir dzenin korunmasyla zdeletirilen merkez ile evre arasndaki, yani gerek hareket partisi arasndaki kopukluu vurgulad. Merkezin, evre karsndaki eski kutuplamas, yeni bir biim edindi. Eski Cumhuriyeti dzeni, yani zorlamaya dayanan dzeni koruyanlarn, deime isteyenler karsndaki kutuplamasyd bu. zetle sylemek gerekirse genel anlamda 27 Maysa ynelik deerlendirmeler askerlerin demokrasiyi yerletirme projesi olarak okunabilecei gibi (tler Turhan) bunun yannda kimi aratrmaclar tarafndan darbeler asker-sivil brokratlarn ve Kemalist aydnlarn toplumsal ve ekonomik artk-rne el koyma abasndan dolay gereklemektedir (dris Kkmer). Bu yaklamlarn yan sra yasama ve yrtme erkinin dalmndaki dengesizliklerin telafi edilmesi (Ersin Kalaycolu), burjuvazinin kendi karlar iin lkenin eitli ekonomik glerini zaman gre devreye sokmas (alar Keyder) ve evrede kalm toplumsal ve ekonomik glerle merkezi ifade eden kesimlerin bir kutuplamas eklinde yorumlanabilmektedir (erif Mardin, Ersin Kalaycolu). Devletilik politikas merkezinde toplumsal yaam biiminin, retim eklinin ve toplumsal karakterin

Sosyoloji Notlar 98 belirlenmesine ynelik abalara toplumun gsterdii tepkilere verilen bir cevap olarak da ele alnabilir 27 Mays ve dier askeri mdahaleler (Ahmet nsel). 60 Sonras Gelimeler ve 12 Eyll 27 Mays 1960 darbesinden sonraki gelimelere baktmzda en ok zerinde durulan konulardan birinin 1961 Anayasas olduunu grrz. Bu anayasa genel anlamda ilerici bir anayasa olarak deerlendirilmektedir.* Kalaycolu bu dneme ve Anayasaya ilikin deerlendirilmesinde (2000a, s.271), DPnin tek partileme tecrbesinden sonra ordunun, demokrasiyi gelitirmek adna, yasama organnn salkl ilemesi iin bir denetleme organ olan Senatoyu oluturduunu ve bunun yannda Anayasa Mahkemesinin ve bir takm zerk kurumlarn rgtlendiini belirtir. Oysaki yasama organnn ordu mensuplarnn arlkta olduu bir Senato tarafndan denetlenmesi ve Anayasa Mahkemesi gibi kurumlarn devreye sokulmas Kayalya gre(1994, s.134) yasama organnn yani Meclisin ordu tarafndan kontrol altna alnmas ve zerkliini yitirmesi anlamna gelmektedir. Darbeler hibir ekilde demokratiklemenin ve siyasal zgrln salanmasnn ncs olmamtr; temel ilevi zgrlk alanlarnn daraltlmas ve verilen zgrlklerin geri alnmasdr. Kayalya gre, Trkiyede zgrlkler hep tepeden geldii, belirli bir mcadele sreci sonucu gereklemedii iin, baka bir mdahale sonucu ortadan kaldrlmalar olaandr. Dolaysyla 12 Martta 1961 Anayasas ile getirilen zgrlklerin snrlandrlmasna da tarihsel etkiler erevesinden bakmak gerekmektedir.(1994, s.201). Batllama sreci ierisinde verilen zgrlkler her dnemde snrlandrlmtr. Bu snrlamalar ttihat ve Terakki dneminde de gzlemlendii gibi daha sonra Terakkiperver Cumhuriyet Frkas, Serbest Frka ve DPye kar susturucu ve zaman zaman baskc mahiyette olmutur (Kayal, 1994, s.201). Trkiyede tek demokratik gelime yolu halkn sanda gitme olanana baldr. Halk darbelerin ardndan gelen her seimde darbeye maruz kalan partiye oy vermi ve anti-demokratik mdahale mantn reddettiini gstermitir; halk ancak bu ekilde toplumsal deiimlerde rol oynayabilmi ve halkn bu tavr ordunun darbelerle oluturmak istedii rejimi bir trl gerekletirememesine neden olmutur; 1950lerin ardndan srekli genileyen zgrlklerin kayna ne 61 anayasasnn salad gelime ne de kimi rgtlerin almalardr; burada belirleyici olan etken genel oyun ncelik kazanmasdr Kayalya gre (1994, s.206207208). 12 Marta ilikin deerlendirmesinde Kalaycolu, 61 Anayasasyla verilen zgrlklerin geri alnd fikrinde Kayal ile ayn ynde dnr. Bu dnemi yle deerlendirir Kalaycolu (2000a, s.271): 196180 dnemi ok partililikte yeni bir aama haline gelirken, Trkiye politik zgrlkleri artan lde kullanma ve dolaysyla politik dernekleme ve politik katlma yaylmasna sahne olmutur. Olaand katlmada da ok hzl ve eitlilik ieren bir art demokratik rejim iinde kalnarak denetlenilememi ve 1971 73 arasnda bir askeri vesayet olgusu daha yaanmtr. 12 Eyll ise bu gelimelerden bamsz deildir. 1973 sonras koalisyon hkmetleri, petrol bunalm, Kbrs Harekt ve onu izleyen ambargo yllar ekonomiyi derin skntlar ierisine sokmu bu dnemdeki olaand politik katlm art youn bir iddet dalgasn dourmu v bir i sava ortam yaratmtr; sonuta da 12 Eyll Askeri Darbesi gereklemitir (Kalaycolu, 2000a, s.271). 1960 ve 1980 aras yllar ou aratrmac tarafndan asker-sivil brokratlar ile byk sanayicilerin iyi bir i birlii iinde alt ve zenginletii yllar olarak belirtilir. Bura ve Keyder bu dnemi thal kameci Sanayileme (S) modelinin izlendii bir dnem olarak nitelerler ve iadamlar ile devlet arasnda istikrarl bir konsenssn varlna dikkat ekerler. Keydere gre ise bu konsenssn bozulmas 12 Eyll hazrlamtr. Bu dnemde patlak veren petrol krizi petrol ithalatna dayanan ekonominin krize girmesine neden olmu, siyasi dengenin bozulmasna yol
avdar iin ise bu anayasann ilericilii 1971 ve 1982 anayasalarnn karakterinden kaynaklanmaktadr; sonuta ortada askeri bir mdahale vardr ve byle bir ortamda ilericilikten bahsetmek mmkn deildir.
*

Sosyoloji Notlar 99 am ve devlet destekli Snin ncs byk burjuvazinin ar bir biimde etkilenmesine neden olmutur. Dnya ekonomik konjktrnde meydana gelen bu deimeler yeni ekonomik gleri dourmu ve brokrasinin ve byk burjuvazinin karsna mahalli kk burjuvaziyi kartmtr. Bu anlamda 1980 darbesi brokrasinin ve byk burjuvazinin iktidar yeniden alma abasn yanstr. Keydere gre (2003, s.299) S dneminin sonunun bu ekilde genel bir krizle son bulmas ve sonucunda siyasi anlamda parlamenter rejimin askeri mdahaleyle kesintiye uramas, eski rejimin anayasal erevesinin ve yeniden bltrc kurumlarnn etkili bir biimde ortadan kaldrlmas amacn gdyordu. Yeni ekonomi politikalar iin yeni bir zemine ihtiya vard, bu ise ancak askeri bir mdahalenin sunaca snrsz yetki alannda mmknd. Darbe sonras yasal gelimeler Keyderi hakl kartr grlmektedir: Kstl bir demokrasi anlay, ideolojik hegemonya ve disiplinli bir i gcn amalayan bir Anayasa harlanmtr(s.296). Trk siyasi hayatnda gzlemlenen askeri mdahale temelde birbirinin devam niteliinde de dnlmektedir. 1950lere kadar sregelen iktidar asl olarak sivil brokrasinin bir uzants eklinde dnlm ve bu iktidarn ordunun iktidarna ynelik bir perspektif benimsememitir. Bu anlamda nselin belirttii gibi 1960 darbesini hazrlayan koullar ve 60 darbesinden sonra gelien anayasal ve toplumsal hareketlilik nemli gstergelerdir. 40 yllk Cumhuriyet tarihinin biim verdii toplum, Bat toplumlarndan farkl, ama onlardan geri kalmayan bir hareketlilik gstermeye balamt. Devlet ise hzlanan bu hareketlilii durdurmakta hatta yavalatmakta gnden gne daha ok zorlanmaya balad. Bu adan yaklaldnda 1971 ve zellikle 1980 darbelerinin 1960 ihtilalinin bir devam niteliinde olduu grlr(nsel, 1996, s.199200). 12 Eyll nselin deerlendirmesince temelde dier mdahalelerden farkllk gstermez; bunun yannda zerkliin ve sivilliin kabul anlamna da gelmemektedir. Bu dnemde MGKnn kurulmas ve kendisini asli konularda karar verme yetkisine haiz grmesi, 12 Eyll felsefesinin korporatist ierii ve tm partilerin ve rgtlerin kapatlmas bu dnemin temel karakteristiini gzler nne sermektedir. Ordunun, halkn ve siyasetin zgrlk alannn gelimesine ynelik tepkisi bu ekilde somutlamaktadr. 1980 sonras dnem ordunun aktif politikaya en ok kart ve brifingler yoluyla en fazla mdahale ettii dnemdir. Bu ortam hazrlayan g ise anayasal dzenin ieriidir. avdarn belirttii zere (2000, s.283 284) 82 Anayasas ile temel hak ve zgrlklerin snrlanabilmesinin, angaryann, eitim ve retimin zerkliinin son bulmasnn, sendika kurma hakknn engellenmesinin ve siyasi partilerin esaslarnn snrlanmasnn n almtr. avdar (2000,s.280) tarafndan yasaklamalarn ve kstlamalarn dnemini aan bir olgu olarak nitelenen 12 Eyll darbesi, Trkiyeye vahi, acmasz bir kapitalist dzeni yerletirmek amacna ynelik faist bir eylemdir. Bu dnemin ardndan gl devlet fikri fetilemeye devam etmi toplumun zerklemesi tamamen gndemden kalkmtr. 12 Eyll sonrasn deerlendiren nsele gre (2003, s.160) ordu sivilleri maa olarak kullanaca sivil grnml ve TSK gdml bir rejim istemi ve bunu gerekletirilmitir. 1980ler sonras ekonomi politikasna ilikin aratrmalarn, zerinde fikir birliine vardklar konu bu dnemin ayrcalkl aktrlerinin u gruplar olduudur: kara para aklama mekanizmasnda yer alanlar, rant ekonomisinin aktif ajanlar (rnein eitli sfatlara sahip tefeciler ve bankalar), liberal iktisat politikalarnn uyguland ileri srlen dnemde devlet desteinden de yararlanan ve yabanc sermaye ile ortaklk kuran byk sermayedarlar ve ithalat-ihracat irketleri(Snmez, 1997, para.5). Bununla birlikte bu dnemin ezilen kesimleri bata emekiler, emekliler, kk ve orta reticiler/iletmecilerdir (tarm ve sanayi sektr); yine bu dnemdeki youn isizlik de geni halk katmanlarn gelir kayb yaamasna ve ar bir biimde yoksullamasna neden olmutur.(Snmez, 1997, para.5). Trkiyenin 80 sonras ile 90larn ortalarna kadarki ekonomik yapsn analiz eden Yeldana gre (1997, para.10) ise artk rnn paylamnda bu dnemde nemli bir deiiklik grlmtr; 80 ncesi srete yani Snin var olduu dnemde, gelirlerin dalmnda, emeki kesim reel retimdeki younluuna paralel olarak belirli bir

Sosyoloji Notlar 100 seviyede iken 80 sonras srete reel retken kesim genel anlamda gerilemitir. Tabii byle bir sonucun ortaya kmasnda Ylekin belirttii zere(1997, para.2) kamudaki imalat sanayi retiminin sistematik olarak ve planl bir biimde geriye ekilmesi etkili olmu olabilir. Bunun yannda speklatif kaynakl rantiye tipi kazanlar greceli artlar yaamtr. zellikle faiz gelirlerinin milli gelir iindeki i pay hzla ykselmitir.(para.10). Dolaysyla ekonominin yeni karakteri rant ekonomisi olarak ortaya kmaktadr ve darbenin kimlere hizmet ettii net bir biimde belirmektedir. Trk- danman Yldrm Koa gre (1997, para.1) ise 12 Eylln gereklemesinin temel nedeni, Trkiyenin, uluslar aras i blmnde kendisine biilen yeni role uyarlanmas iin gerekli kurumsal dzenlemelere geii salamaktr. Yeni ekonomik rol Snin gerektirdii ithalata dayal ekonominin yerine ihracata ynelik bir sanayileme stratejisine geitir. Askeri ynetim dneminde bu yap deiikliinin toplumsal ve siyasal boyutu gerekletirilmitir. Ekonomik alandaki asl deiimi gerekletiren ise Turgut zal'dr. zal'n uygulad politikalar, byk bir dehann rnleri deil, uluslararas tekelci sermayenin yeni uluslararas iblm erevesinde Trkiye iin uygun grdkleridir.(Ko, 1997, para.1). Koun yaklam Keyderin bak asyla olduka uyumaktadr grld gibi. zal dnemi ekonomik politikalarna ilikin deerlendirmelerini kapsaml almas 21 Yzylda Trkiyede dile getiren Emre Kongar, Trk ekonomi politikasnn, Jn Trklerin kendi iindeki tartmalarda olutuunu ve zal da dahil tm dnemlerde bu ekonomi politikasnn benimsendiini savunur: Devlet eliyle zel giriimi yaratmak ve desteklemek.(2000, s.412). Bu politikann sabit bir biimde benimsenmediini de ekler Kongar: Bu politika, sadece, bir yandan dnya konjktrne, te yandan zel giriimin glenmesine bal olarak eitli aamalardan gemi, nihayet 21. yzylda, zel kesimin yeterince glendii anlay ile kamu kesimi yatrmlarnn da zel kesime devri gndeme gelmitir.(s.412). zel kesim ile devleti-sekinlerin ilk ilikiye geileri 12 Mart muhtrasna rastlamaktadr Kongara gre; bunda CHPnin devleti-sekinci yaklam brakarak, solcu ve halk bir tutum benimsemesi etkili olmutur. Bu gelimeler sonucunda, 1971 Martndaki askeri eylem, devleti-sekinci cephe iindeki yerini bulamad ve kapitalist snfn karlarn savunur duruma dt. 12 Mart muhtrasndan sonra, geleneki liberaller, durumu kapitalist snf adna denetlemeye baladlar.(s.652) te Kongara gre 12 Mart dneminde aa kan sermaye gruplar ile askerlerin i birlii 12 Eyllle birlikte yapsal bir nitelik kazanmtr. Tm bunlarn yan sra 12 Eyll dier mdahalelerden ayran iki etmen vardr. Bunlardan birincisi 1980 askeri ynetiminin tmyle dinsel bir sylem kullanm olmasdr; bunun sonucunda siyasal slam devlet desteiyle glenme yollar buldu. kinci etmen bu darbenin teki darbelerde grlmedii lde ak seik bir biimde, byk sermaye gruplar ile ittifak halinde olmasdr(s.653). Sonu Grld gibi Trk siyasetindeki gelimelere ve askeri mdahalelere ilikin pek ok farkl yaklam biimi ve aklama modeli sz konusudur. Trkiyede sol gruplar ve entelekteller Kayalnn belirttii gibi 27 Mays olumlarken 12 Eyll olumsuzlamaktadrlar; saclar ise 27 Mays eletirirler ve 12 Eyll desteklerler. Bu kartlk ve dnya gr Trkiye zerine yaplan almalarn ieriini de belirliyor grnmektedir. Bu konuyla ilgili olarak Kayal unlar belirtir; Trkiyenin toplumsal ve siyasal sorunlarna deinen hemen her yapt, bir dnsel dorultunun hakl gsterilmesinin vesilesi olmutur. ou olay da, belli bir siyasal hareketin temel grlerini savunan yaptlarn dorultusunda yazlmtr.(1994, s.12). Aktarlan grlerin siyasal kimlikle dorudan ilikili olmas ve referans alnan eserlerin izgisi, darbelerin temel anlamda aklanmasn ve anlalmasn engellemektedir. Bunun dnda yapsal aklama modelleri zaman zaman aklayc olmamaktadr. rnein ordunun devleti ve merkeziyeti bir karakteri olduu ve karlarnn sanayi burjuvazisinin karlaryla attn kabul edecek olursak 12 Eyll dnemi sonras ekonomi politikalarn anlamak gleecektir. Bunun yan sra yine asker-brokrat

Sosyoloji Notlar 101 snfn laik yaps 80 sonras muhafazakr gelimelerin deerlendirilmesini gletirmektedir. Yine bu minvalde dnmeye devam edersek Keyderin belirttii gibi byk sanayi burjuvazisinin karlarnn ncelliini ve belirleyiciliini ve asker snf ile ittifakn dndmzde askerlerin hala baskn konumda olmadn ya da burjuvazinin askerleri diledii gibi ynlendirdiini sylemek gleecektir; bugn hala ordunun nemli bir siyasi g olduunu ve i ve siyaset dnyas zerinde belirleyici bir g olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Bunun yannda merkezdeki asker-brokrat snfn ve onun iktidarnn evrede kalm tabakalarla ilikiye getii, iktidarn eitli rgtlenmeler dzeyinde dald, ekonomik ve kltrel sermayenin eitli gruplarca paylald ve bu anlamda kompleks bir yapnn var olduu ve sonu olarak kenarda kalm gruplarn merkeze doru kayd kabul edilebilir. Dolaysyla pek ok aklamann ve yaklamn belli yerlerde aklayclk gcn yitirdiini, konunun kendisini net bir biimde ortaya koymaktan uzak kaldn; bundan da kts ideolojik bak asndan dolay dlayc, baskc ve anti demokratik uygulamalar onayladklarn, kii hak ve zgrlklerine aykr uygulamalar destekleyebildiklerini syleyebiliriz. Sonu olarak yapsal bir analize sahip olmak aratrmacya aklayclk anlamnda nemli bir g verdii kadar tarih ierisinde meydana gelen yeni olaylar ve deiimleri anlamakta engel olabilmektedir. Metodolojik olarak Kayalnn belirttii gibi rnein 27 Mays, 12 Mart ve 12 Eyll ayn modelle aklamak yanl bir sonuca varmaya neden olabilir. Bu aratrma, yazarnn kendisine zg tutarl bir yaklam ortaya koymasndan ziyade, Trk siyasi tarihinde nemli bir yer igal eden askeri mdahalelere ynelik bak alarn sunmay amalamt. Ancak gelinen nokta olduka karmak ve zor kavranan bir olgunun net bir biimde ortaya koyulamadn gstermektedir.
Kaynaka AVCIOLU, Doan (2001); Trkiyenin Dzeni: Dn-Bugn-Yarn, Tekin Yaynevi, stanbul. BURA, Aye (1995); Devlet ve adamlar, letiim Yaynevi, stanbul. akan Il (2004); Trk Siyasal Hayatnda Bir Aydn Profili: Doan Avcolu, Akdeniz ..B.F. Dergisi (7) 2004, 31-4. AVDAR, Tevfik (2000); Trkiyenin Demokrasi Tarihi, mge Yaynevi, Ankara. NCOLU, Nihal Kara (2000); Trkiyede ok Partili Sisteme Gei ve Demokrasi Sorunlar, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme,(ss.205215) Alfa Yaynlar, stanbul NSEL, Ahmet (2003); Trkiye Toplumunun Bunalm, Birikim Yaynlar, stanbul. NSEL, Ahmet (1996); Dzen ve Kalknma Kskacnda Trkiye: Kalknma Srecinde Devletin Rol, ev: AYEGL, Snmezay, Ayrnt Yaynlar, stanbul. KALAYCIOLU, Ersin (2000a); Trkiyede Politik Rejimin Evrimi ve Yasama Sistemi, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, (ss.274284) Alfa Yaynlar, stanbul. KALAYCIOLU, Ersin (2000b); 1960 Sonras Trk Politik Hayatna Bir Bak: Demokrasi, NeoPatrimonyalizm ve stikrar, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, (ss.387412) Alfa Yaynlar, stanbul. KAYALI, Kurtulu (1994); Ordu ve Siyaset: 27 Mays12 Mart, letiim Yaynlar, stanbul KAZANCIGL, Ali (2000); Trkiyede Modern Devletin Oluumu ve Kemalizm, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, (ss.137154) Alfa Yaynlar, stanbul KEYDER, alar (2003); Trkiyede Devlet ve Snflar, letiim Yaynevi, stanbul. KO, Yldrm (1997); Devleti Kltelim Sloganyla Ulus-Devlet Zayflatlyor, Ekonom Dergisi, 19871997: Enflasyonla Kaybolan 10 Yl, Eyll-Aralk 1997, Say: 6-7, Ankara. 20 Ocak 2006 tarihinde http://www.emd.org.tr/ekonom/eko67_dos.htm adresinden alnmtr KONGAR, Emre (2000); 21. Yzylda Trkiye: 2000li Yllarda Trkiyenin Toplumsal Yaps, Remzi Yaynevi, stanbul. KKMER, dris (2002); Dzenin Yabanclamas, Balam Yaynlar, 3.Basm, stanbul. MARDN, erif (2000); Trk Siyasasn Aklayabilecek Bir Anahtar, ev: eniz Gnen, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, (ss.79104), Alfa Yaynlar, stanbul, MARDN, erif (2004); Trkiyede Din ve Siyaset, letiim Yaynevi, stanbul. SNMEZ, Sinan (1997); Cumhuriyet Tarihinin Byk kayp On Yl, Ekonom Dergisi, 19871997: Enflasyonla Kaybolan 10 Yl, Eyll-Aralk 1997, Say: 67, Ankara. 20 Ocak 2006 tarihinde http://www.emd.org.tr/ekonom/eko67_dos.htm adresinden alnmtr TURAN, tler (2000); Trkiyede Siyasal Kltrn Oluumu, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, (ss.359386) Alfa Yaynlar, stanbul. YAVUZ, Hilmi (1997); Felsefe ve Ulusal Kltr, Bilgi Yaynevi, stanbul.

Sosyoloji Notlar 102


YELDAN, Erin (1997); ktisadi Byme Yurt i Tasarruflara Dayandrlmaldr, Ekonom Dergisi, 19871997: Enflasyonla Kaybolan 10 Yl, Eyll-Aralk 1997, Say: 6-7, Ankara. 20 Ocak 2006 tarihinde http://www.emd.org.tr/ekonom/eko67_dos.htm adresinden alnmtr YLEK, Ertan (1997); Trkiye Kendisini Sadece ABye Endekslememeli, Ekonom Dergisi, 19871997: Enflasyonla Kaybolan 10 Yl, Eyll-Aralk 1997, Say: 6-7, Ankara. 20 Ocak 2006 tarihinde http://www.emd.org.tr/ekonom/eko67_dos.htm adresinden alnmtr

You might also like