Professional Documents
Culture Documents
anladım..
ġĠĠRLER
Anladım ................................................................................................... 2
Yeni Bir Sayfada Sana Bakmak .............................................................. 4
Kasaba.................................................................................................... 6
Yedi Uyuyanlar Masalı ............................................................................ 8
Tanım...................................................................................................... 9
Depo ÇavuĢu Konyalı Mustafa'nın ġiiri ................................................. 10
Ömrüm Ömrüm ..................................................................................... 11
Mavilere Uyanmak ................................................................................ 12
Mart Diye Bahar Geldi ........................................................................... 14
BĠR ġEHĠRDE KAYBOLMAK ................................................................ 15
CAN YÜCEL’e ....................................................................................... 16
Yazlık .................................................................................................... 17
Uykusunda ............................................................................................ 17
Gürdal'la KonuĢtum ............................................................................... 18
Neden Yazıyorsun?............................................................................... 18
yağdıkça ............................................................................................... 22
Sessiz ................................................................................................... 23
GĠZLĠ BĠR EL YAPIMI ĠÇĠN ÇOK SESLĠ SEVĠ ....................................... 24
EY HALKIM ........................................................................................... 25
YağıĢ Bekleniyor ................................................................................... 27
Bu Yol Nereye Gider ............................................................................. 28
Uyuruyanık ............................................................................................ 29
Bir Mevsimin Acı Gerçekleri .................................................................. 30
sen sebep ............................................................................................. 31
Aman Ormancı ...................................................................................... 33
Yeniliyorum ........................................................................................... 34
Oy Benim... ........................................................................................... 35
Üveylik .................................................................................................. 36
Onulmaz ............................................................................................... 37
Karanfil Ölüleri ...................................................................................... 39
Ötesi ..................................................................................................... 40
Ne Güzel ............................................................................................... 41
KIġI SEVMEK ....................................................................................... 43
1
KIġIN SEVMEK ..................................................................................... 43
Yolluk .................................................................................................... 45
HoĢçakal Anlatıcı .................................................................................. 46
Pencere ................................................................................................ 46
Bir Nevi Otuzüç YaĢ Ģiiri ........................................................................ 47
Anladım
anladım
sabahları açılır
esnaf çarĢıları yeminle
"bedreddinim bir ağaca asılır"
anladım
en büyük yalan yemindir
edilir sabahları
gecesini hatırlamayan esnafların
anladım
herkese kötü Ģeyler hatırlatan yüzüm
evet yüzümdü
her görüĢmeye taĢıdığım
kandırılmaya gönüllü bir gönülle
az sütlü neskafelere sigaralar iliĢtirdim
göz gördüm baĢka açılara ayarlı
uzun bir yüz gördüm
meğer filmin sonu diye ayarsız
fin yazardı the end zamanında
bir zamanlar
fransızlar hep fransız kalacaklar
sabah sinemasında pazarları
2
müze olma isteğine saklayacaklar
ama kavaklar büyüyecek
herkesten gizli boyatmak
bir kavağın becereceği iĢtir ancak
anladım ki ağaçlar
toprağa acı verdikçe büyüyorlar
anladım
kimseye acı vermeden
büyünmüyor
namusum ve Ģerefim ve
çocukluğumun üzerine beton dökerim ki
tüfek filan değil
çimento icat edildi de
bozuldu mertliğin mimarisi
esrarlı bir ülkeye göçtü sabrın taĢ ustaları
anladım
altı dükkan olsun istiyor evinin
ve ağlamaklı bulmuyor apartımanları
benim taĢ ustamın karısı
ve her yerde
Ģube açmak istiyor
Ġskender kebabını icat eden
büyük Ġskender’in çocukları
ki gölge filan etmez
yoğurtlu bir ziyafet çekerdi
diyojen’le karĢılaĢsaydı.
anladım
Bursalı Ġskender’in
Romalı arkadaĢından daha çoktur
uygarlığa katkısı
oysa
3
bu satırlarla üstünü örten ben
kelimelerle sargı bezi ve
melhem yapan
ozanlığı en çok kendini üzen ben
anladım
sadece öğlenleri açarım yaramı
ve hiçbir yerde Ģubesi olmaz
bu kanamalı hastanın
anladım.
4
sen bana ıĢık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir Ģiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir Ģey yok
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
5
gülün ömrü uzamaya baĢlar
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her Ģey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
Allah’a inanmaktır
Kasaba
6
adınız geçmiyor farkındasınız değilmi
tek bir Ģarkıda bile
nasıl kasabaların tek bir caddesi vardır mühim
gerisi ara sokak yalnızlıkları
kediler bile ıslık çalmadan geçer kaldırımları
bir otobüs geçer
'soğuk ve Ģehirler arası'
bir uykuda içindekiler...
7
ıĢıksız bir vitrin seyri
8
ege'de
turistik bir mağarada...
Tanım
kısaydı kalem
ömrü yetmedi
uzamaya
kaybolmuĢ
tılsımlı
aceleci bir gezginin
kurulmuĢ kumsaatiydi
ağlamaya
adını soruyorlar
adını söylemiyor
adını soruyorlar
adını söylemiyor
biraz da susmaktır diyor
Ģiirimi okumak
usta iĢi bir tabloya
9
yeniden yeniden
yeniden bakmak
van gogh'un kulağıyla duymak
tanrısal seslerini hayatın
pazar günkü bir sokaktır
cismim
vesaitin yetmez
yeryüzümü
adımlamaya
adını soruyorlar
adını söylemiyor
adını soruyorlar
susun diyor Ģiirim
yeri yurdu sahibi olmayan
haymatlos bir piç
bir gölgenin yorgunluğuyum ben
yazılması unutulmuĢ günahlar için bir fihrist
bin yıl sonrası için bir ajanda
anlatmaktan sıkılmıĢ
bir meddahım ben
otopsisiz gömülmüĢ!
ağbi, dedi
bir söz var,
dilimle yüreğim arasına sıkıĢmıĢ
10
belki on yıl belki onbeĢ
gider gelir
usumun uslanmayan yerlerine,
bir Ģiirinde, dedi
yazarsan, dedi
çok makbule geçer
belki makbul saymayacağım bu isteğim,
yazarsan eğer, dedi
Ģöyle kocaman harflerle:
Ġ S Y A N L A R D A Y I M, diye
kepime yazdığım gibi Ģöyle,
o kepi hep çıkarırız
ne zaman ismin anılsa hanemizde...
olur dedim be çavuĢum,
yazarız...
Ģiir dediğin kimin içindir mustafa?
Ömrüm Ömrüm
mum yanar
mum ıĢıldar
kendileri yoktur, gölgeleri oluĢur
ferinden korkulsa da rahmetin
yenilmez toprağa can katmanın kudreti
bir ömre kaç hayat sığar görülecektir...
mum aydınlar
mum sınar
ayrılık acısı kadar seversin
ve sevmenin coĢkusu kadar koyar insana
aĢk sözcüğünden ayrılmak
mum yaralanır
mum sürer
kem söz sahibini sürükler
son çağındır artık
gövdende birikir
senden eriyen parçalar
11
mum biter
mum söner dibine hayatın
iĢte yaĢadığım dediğin
bir mum ömrüdür
eren
ve
eriten kendini...
Mavilere Uyanmak
yedi iklimin
12
bar olduğu yerdedir uykunun
alkol imparatorluğu
kalabalık avındadır bakıĢlar...
ve Ģaka gibi
ve sarsak sarsak
ve kımıl kımıl
bir yaĢamaktır
MAVĠLERE UYANMAK
en kesif karanlıklara kafa tutan
gözlerinin mavisine kuĢanmak...
senin adın
buzul mavisi!
çünkü mavilerde uyur,
benden sana geçen
sende beni kalkındıran ne varsa!
sevdiğim, açlığımın uzak ufku,
her sabah;
güneĢten ne zaman iĢaret alırsan
13
ne zaman dar gelirse soluğun
böyle uzun sarılmaklara,
fikrini kurcalarsa eğer
açık korkular,
iĢte o zaman
mavilere,
mavilere
uyandır beni...
14
mart 1997, Göztepe
15
bırakma genç buklelerimi ey Ģehir!
ölür gibi doğan,
hiç ağaç hiç panzehir tanımayan
kendi baĢına hiç soluk almamıĢ
poposuna o Ģaplak vurulmamıĢ
ilk kez boğuluyor olmanın acemi çaresizliği bütün
tabelalarda
çıkmaz sokaklarında ağlatma beni ey Ģehir
inmiyor gecekondu yolları hiç bir yere
öyle bir beldeki bildiğim
bütün sokaklar yokuĢ
bütün yokuĢlarda çıkmaz sokak ölüleri.
elimde binlerce
yalan yanlıĢ adres tarifi
bilmiyorum
tam olarak nerdedir bu Ģehir,
bırakma ellerimi
ey baldıran
ey zehir!
CAN YÜCEL’e
dün gece kendi ellerimizle
yalnız yattık
senin elin can baba,
datça’da toprağın altında
yeĢil bir dalın kökünü okĢuyordu
kandilli ilkokulunda
pis bir tatil günüydü...
16
ağustos 1999
Yazlık
Uykusunda
Aydın Tolan'a
eylül 1997
17
Gürdal'la KonuĢtum
tam soruyordum
“madem ölecektin
niçin bu kadar güzeldin?”
peçetedeki balığı gördüm
ağlıyordu
niçin ağlar peçetedeki balık diye sordum
bir mendil niye kanarsa ondan
dedi Gürdal.
Neden Yazıyorsun?
hani bazı
içinde bir dal burkulur
yeĢil için
sarı için
her morun tonunda büyüyen
sağrılar için
belki kuĢlardan habersiz
kanatlar için
yol yokuĢ
son ilk bahar
uzun eskilerden gelme
bir içim nefes için
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünki
18
erguvan görüldü bir zaman
sonra çıkmaz oldu sokakların alayı
mavi çakmak
fitil falan
kalabalık oldu yokuĢlar
o yokuĢların baladı oldu
düğün oldu hatta
serim düğün ve çözüm için
boĢanmalar oldu
her sevdanın final tezi adliyeye verildi
gerisi ilam oldu
kıyılar kumrular
göçler oldu...
buhurdanlar semaverler
ve nargile geyikleri
yavaĢ
yavaĢ
çok yavaĢ
hız'da yitirilenlerin aĢkına
yavaĢ'ın içindeki ölü Ģövalyeler için
her iĢin bir raconu vardı
yaĢamın ortaçağında
atılan adımlar vardı yavaĢ ve eski
bir düellodan alınmıĢ
iĢte bu yüzden yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı çünkü...
19
eski harfleri dağıtıyorduk komĢularımıza
yepisyeniydiler
hepi topu bir kere kullanılmıĢlardı
sapa bir cümlenin içinde
hat sanatıydı gömdüğümüz uykuya
edebiyat avuntusuydu iĢimiz
uzak suretlerinden biriyle yapılan nef'inin
yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı,
aslında olurdu tabii
bir sürü yazmadığımız
bir süre yazmadığımız
ama o zamanda
bakkalda hesapüstü kalmıĢlık oldu
sipariĢi unutmuĢluk bakkal çırağında
hem de ekmeğin en yumurtaya banılacağı sırada
ve kapatıyoruz manasında söndürülen ıĢıklar oldu
hadi gidin artık makamından
kırklık bir ampul kaldı geriye...
baktık olmuyor yazmadan
baktık mesele oluyor
dimağı eĢeleyen cümleler
olmuĢlar
olacaklar
20
çözüm bekleyen ağır meseleleri de vardı
yaprakların
kuruyorlardı saatlerini kasım patlarına
hemen ve Ģimdi
müdahale gerekiyordu
akarsulara
ve ivedi
bir gülümser kelimeydi
yadırgayan
türkçedeki yerini
ama yinede yazmak lazımdı
yazmasak olmazdı...
21
nehirde (hiç tanımadığımız)
bir tekne için (hiç binmediğimiz)
bir Ģarkı (hiç duyulmamıĢ)
bestelemeyi istersin de
hani nefesin yetmez nefsini güftelemeye
iĢte bu yüzden yazdık
yoksa hoĢumuza mı gidiyor zannediyorsun
smokin bulutlu bir gökyüzünden söz etmek
bir kelebeğin kararsızlığını anlatmak
tırtıl kılığında...
ya da bir ateĢ böceğinin direniĢini
yalancı aydınlıklara...
baĢka türlü olmuyor,
baĢka türlerde nasıl oluyor bilmem
ama yazmak lazımdı iĢte
yazmasak olmazdı çünki!
yağdıkça ...
22
soyulur muydu kabuğu hayatın
yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
yağmur Ģehre bir yağdı
ben ağladım.
ben...
yağmur...
ağladım...
Sessiz
23
GĠZLĠ BĠR EL YAPIMI ĠÇĠN ÇOK SESLĠ SEVĠ
sen
sen olalı böyle gün böyle el
böyle alkıĢ görmedin
seni böyle sevmenin saatindeyim
sabaha karĢıyım
gece yanlısıyım
dünyanın en kalabalık yalnızıyım
mısralarımı çare bilenler bilsinler
ayan beyan gece gece
bir insan kadar acılıyım
24
sırtındaki ürperti tabiatın en büyük
mucizesidir
bir deprem bir tufan
nasıl çaresiz kalır?
EY HALKIM
25
sevidir öz türkçe
tüm belaların mümessili
her dilde aynı sızıyı hatırlatır
yalnızlık
bakma kemik sesidir sesimin içine sızan
kırılmaktadır sabah akĢam
eklemlerim fire vermektedir ek yerlerinden
ruhumdaki
dikiĢ izleri belli olmaktadır
evet değirmende bir baĢak kederidir un
ama suyla hamur olacak bir Ģey değildi bu kördüğüm...
sen bir sokak oluyorsun bazı
bazı bir koku
birinin saçına sinen
sen bir Ģaka oluyorsun bazı
durup dururken aklıma gelen
sen bir çift göz oluyorsun bazı
bir tek sözü bile aklında tutamayan
herkes kötü davranıyor bana
sözüm kesiliyor
ve kanıyor en zayıf harfinden
saçım çekiliyor
yüzümden
herkes bana kötü davranıyor
yalnızlığım ki,yirmidört saat birlikteyiz
kendisiyle
bazı o bile uğramıyor
asıl gelmayince gelen
bir ölüm haberi gibi
ağaçlarım sökülüyor sonra
baĢka yere ekilecekmiĢ süsü veriyor
kuru dallarımın piĢmanlığına
ellerime yapraklar dökülüyor
hak edilmiĢ bir sonbahardan
herkes bana kötü davranıyor
uğradıklarında anlıyorum
görmezden geliyorlar
yol uzun vakit kalmıyor bana
ayaküstü kalbimi kırıp gidiyorlar
ağzımda kendi gözyaĢım birikiyor
için için bir tuz tadı
için bu kayıplar içinizden geldiği gibi
üzülmeniz için
26
herkes sevsin istedim beni
suç iĢledim masa örtülerime
süs mahiyetinde
kimseyi sevemedim uluorta
suç iĢledim kayıtlara geçti
geçti gitti bir ömrün
henüz bilmiyorum ne kadarı
cezadır ey halkım
çekilir tenimden
tez elden hazırlanır doktora
kendini ele veren tezler
konumuz yoktur ey halkım
konuĢmacınız yalnızlık illetinde
yazılarına bir süre zarar verecektir
kendisi yıllık gizinde
kar bile yağmaz
kıĢ kendini tanımlamaz
akdenizin zedeli mevsimlerinde
seyrine buğu dayanmazdı oysa
çocukluğum
lapa lapa bir seyirliktir
komikliğimiz yoktur ey halkım
komiğiniz kar izindedir
kadındır
saçlarında birbirine karıĢır teller
sevgilinin tellerine bakıĢlar konar
herkes sevdiğine canım
böyle mi yazar?
aĢkımız yoktur ey halkım
sevdalınız Ģıllık izindedir
yazımız yoktur ey salkım
üzümlerimiz üzünç içinde
Ģarap meylindedir
Ģiirimiz çoktur ey halkım
Ģairiniz acı çekmektedir.
YağıĢ Bekleniyor
27
eski hikayelerimin.
yeni sözlerde yıpranmıĢ Ģeyler vardır.
toz, buğu ya da kir.
nasıl sevinirse bir kedi,
bir karanfil.
her mevsim kendini
kendi yağıĢına yedirir.
buluttur bir bakıma
yağmurun anavatanı.
iĢte benim
dönüp dolaĢıp
Anadolu’ya yağıĢım bundandır.
28
bir kasapta da
kalbin sızlamaz
bir kuzu yüreğini vitrinde görünce
o bir beslenme biçimidir
ama korkarsın
kurdun sevdiği havadan
ayakkabı yaparsın yılandan
Uyuruyanık
29
bir meleği
bir güzelin uykusuna
ama sen melekler gibi uyuma
melekler gibi uyan
tam da çağla zamanında baharın
gözünün sürmesini yüreğime akıtman
bir uykunun en güzel yanı
seninle uyanmaktır
senden uzak bir uykuyla
kandıramıyorum hiçbir geceyi.
30
köy zılgıtlı sözler almıĢım
arabesk kalıyorum
her kent soylu aĢkın karĢısında
“Bir kulunu çok sevdim” diyorum
“O beni hiç sevmiyor” diyorum
“Kalbimi ona verdim
artık geri vermiyor” diyorum.
sen sebep
korkutma beni
bu yaĢlı baĢsız kelli felsiz halimle
gereğinden ziyade güzelsin zaten aklımı çelme
takma fikrime aksak ritimler
o havaya ayarlı değil bu yelken bu gemiler
kimin rastlantısı benim baĢıma geldi bilinmez
ummandır ıslak aksak girilmez
kapma kutusunu cahil ömrümün
açılır da içinden boĢ bir hayal çıkar seçilmez
saçlarında bulunabilir
31
bazı kayıp kentlerin
yakıĢıklı cesetleri
bir ağıta asılı kalır
infaz gibi
acılı çağların
sebebim sensin
bu mürekkep balığı
bu bukalemun
bu kalem
yokluğun
her Ģeyi sorduğum hayat
beni rahat bırak!
32
Aman Ormancı
aman ormancı
canım ormancı
köyümüze bıraktın
yoktan bir acı
33
bir de gülüĢün kalır
diĢlerinin etrafından
ve biliĢin kalır
her Ģeyi ama her Ģeyi
eski haliyle
Yeniliyorum
içtikçe
cam kırıklarına basıyorum hayatımın
yeniliyorum
galip gelen yerlerimi seninle
öncekiler gibi sıradan
gidenler gibi kızgın
kırgın tarihinden
savaĢların baĢlangıç ve bitiĢlerini
imzalı imzasız antlaĢmaları
kan renginde verilen sözleri hatırlıyorum
uğursuz haziranlarını
meydanlarda çürüyen ölülerin
yetiĢ diyorum yeniliyorum
galip gelen yerlerimi
ölü seviĢmelerden devĢiriyorum
içine boĢaldığım sabahları
sancı diyorum sancı
köpeklere kızıyorum nedensiz
yeniliyorum
galip gelen yerlerimi
önsözlerini ezberliyorum okumadığım kitaların
kahramanlar adam gibi ölsün istiyorum
sozsözü intiharla yazılan romanlarda
herkes için mutsuz sonlarım var
yar yeniliyorum
iyileĢtirmiyor beni
yarım kalmıĢ uykular
34
durup dururken yabancı dillere çevriliyor
en sevdiğim Ģarkılar
yineliyorum yar
yeniliyorum
galip sandığım yerlerimden
yeniliyorum yar
yenildikçe
yenileniyor aramızdaki duvar..
Oy Benim...
oy benim
gamzeli kuĢbakıĢlı evrenim
ummanda ıslak
kaderde alt yazılı dünyalım
önce çocukları
ve
muayyen kadınları kurtarıyorum
bu galaksi mesaisinden
35
kırık faylarda yolalan
bir depremdir
trenimin güzergahı
açılır saçbağı gibi kundaklara düĢerim
ey benim
zavallı yüsekliğim
bütün serüven küçücük bir an'dı
allah hep kerimdi
ve tekin değildi doğumlar
genç bir gidiĢ için
erken çıkılmalıydı yola
vuslata varılmalıydı hava kararmadan
kimsenin gelmediği buluĢmalara
aceleyle
polaroid hızıyla gidiyorduk
oysa koĢmanın da bir hukuku vardı durulmanın da...
oy benim
yaz ölümlerim
gencecik bir hazirana gömülen...
Üveylik
nerden baksan
üzünçgiller
akĢamdan kalma uyuĢuk bir keyif
sofrada
geceleri temize çekiyorum
36
steril satırlarla
seni düĢünüyorum
kimseye belli etmeden
nerden baksan
hasret kurusu
nerden baksan
üveylik
nerden baksan
pisagor bağlantısı
nerden baksan
üveylik…
Onulmaz
hiçbir yara
hiçbir zaman iyileĢmez bilirsin
saklısı kalır
yel esince sızılanır
su susunca ikindilerde
herĢey vakitsizce geliĢir
birine seviĢirsin
37
ötekini düĢünürken
38
nasıl kıyısında kalmıĢtık
yapıĢ yapıĢ bir yazın
daha baĢkaydı hani yüzünde
herkese aynı oranda bulaĢan tuz
yolların açmazıydı enginlikle kabaran
ve bütün yanlıĢları dalga dalga saklayan
Ģarkılıktan usanmıĢ deniz
ve denizi herĢeye benzeten Ģiirler
ve kıstırılmıĢ istridyelerde kullanılmıĢ inci taneleri...
çünkü bilirsin
hiçbir yara hiçbir zaman
tam olarak iyileĢmez!
Karanfil Ölüleri
39
ve yollarda
karanfil ölüleri...
bezgin çamurlarda
nefsi müdafadır bir tozun direniĢi
kimsenin bikinisini çıkarmadığı
haki yeĢil bir yaz
yaprağına kırmızı
kıvrımına Ģarkılar
dallarına suskun bir hayat öpücüğü
ve haki yeĢil bir yaz içre yazılan
sıkkın Ģiirlerde
karanfil ölüleri...
15 haziran, 1998
Ötesi
40
vakitlerden kehribar
Ģehr-i sefahatti kol kanat gerilmiĢ
kuĢaklar tetikte
babil'in asma bahçelerinde infazlar
dünyanın yedinci cücesiydi sekiz harika insandan biri
mavi bir yuvarlaktı hepsi kainat kadar büyük
ve küçücük bir damla hayat kadar
bu iĢten en çok sıkılanlardır peygamberler
nefsi terbiye zemininde
uhrevi bir ıslıktı en kabadayı mucizesi
kolaydı çünkü bir olmazı anlatmak inanmak isteyene
denizler yarıldı yarıdan
sönük bir akĢam yemeğinin ortasında
bir düzine uhrevana kaldı kabarık hesap
ve sonuncunun mucizesi mucizesizliği oldu
kardeĢlerim!
kardeĢlerim acele etmeyiniz
hele bir ölelim de gerisi kolay!
Ne Güzel
41
iyi niyetli çiçekler kılığında
birbirimize hiç armağan vermiyoruz ne güzel
iz bırakmak istemiyoruz tenlerimizde
evlerimizde
çünkü kolay tespit ediliyor acılar
hemen ele veriyor bizi
uğruna ihanetler verdiğimiz Ģarkılar
silemiyoruz ne güzel
yüreğimizdeki parmak izlerini
ikimizde seni seviyoruz ne güzel
eski sevgililerimizi
okumaktan ve yazmaktan geçtik
ama dilimize çeviremedik aĢk yazısını
okumaktan ve yazmaktan geçtik
cebimizde yaralı sözcükler
ne biriktirdiysek ona vurulduk
entelektüel ay ıĢıklı aĢkamlarda
42
deneyimli
bilgili
zeki
ve çocuktuk...
ikimiz
birlikte
hiç ağlamadık ne güzel
Ģimdi tanıdık –ki bizim için tanıdık olmayan bir Ģey kalmadı hayatta-
bir yol çatalında
elele duruyoruz
ikimizde ağlamaklı değiliz ne güzel
ikimiz de
hala
seni seviyoruz ne güzel
KIġI SEVMEK
KIġIN SEVMEK
43
karda izledik ayak izlerini
düĢmanlarımızın
bir inĢaatın içine götürdü bizi
Uğursuz ayakların
karda bıraktığı lekeler
taha amca karlar içindeydi
taha amca kanlar içindeydi
44
98 – 99 , Ġstanbul – Ġzmir
Yolluk
ay çıkıyor boğazımdan
kanamalı bir sözcük gibi
ay çıkıyor ıĢığımdan
ihanete uğramıĢ hainler gibi
öfkeli bir meddah çekilmez oluyor
sahnede güzel bir Ģarkıdan çıkıp
kirletiyor evcimen kadınları
45
Aralık 1999
HoĢçakal Anlatıcı
kolları kesiliyor
takatten
alt kattan sesler
ve penceresinde kız çocuğu bir fesleğen kokusu
inadından olacak
evcil daralmaların
kuĢ yüreğinin içinde bir kafes besler
nefes almadan
sadece vererek koĢar
boylu boyunca yaĢamanın içine
zira
soyulunca anlaĢılıyor asıl
portakalın mucizesi
hoĢçakal tabiat
sağol hatırlattığın için
hoĢçakal bilim
elimde
binlerce cevapsız kalmıĢ ahize
yüze kapatılmıĢ yüzlerce telefon
hoĢçakal anlatıcı
yerini bulamadım anavatanımın
sesinin haritasında
anlattığını anlayamadım beni affet
doğduğum yer biraz sapa
bilirsin
iki kere hoĢçakal der
bütün romantikler
hoĢçakal anlatıcı
hoĢçakal!
Pencere
pencerem
boĢ bahçesine bakar gri bir lisenin
içimde servislere dağılır çocuklar
ve yürüyerek bitirir okulu
küçük esnafın çilli çocukları
46
pencerem on yıl öncesine bakar
müfredat dıĢı sevmeler içindir lise yılları
veya kötü Ģarkılar
ne zaman ıslak bir aĢk düĢünsem
içime saçların düĢer
bir iç’e bir saç nasıl düĢer bilmem
bilsem zaten Ģiir yazmam
Ģubat 99,Malatya
47
Ve ondan çok kollu doğmuĢtu bruce lee
Ki genç yaĢta kaybettik kendisini
48
Herkesin sandık odası kendine gizemli
Ama kolejli çocuklar nasıl seviĢiyor
Ve kızlar yine kolejli onlarda ve taĢ gibi
Bu kız varya insanın sevgilisi olsa
Uyku tutmaz adamı
Ama rüyasında baĢka bir lavuğa vermesin hesabı
YükseliĢ’in tuvaletinde kız resmen düĢük yapmıĢ
Tabii fevzi de yok
Hepimizin bayıla bayıla yuttuğu
Kolejli çocuk yalanlarını söylesin
Ona kalsa artık seviĢmese de olur
Bütün okulu getirip götürmüĢlüğü var
Düzliseliliğimize cintonik içiyoruz
Paralı palavralarıyla fevzi’nin
Kolejliden darbe yeme iĢi ilerideymiĢ
O zaman bilmiyoruz tabii
49
Ah be melike geçme burdan çekirdek çitleye çitleye
Biliyorsun fena oluyor yakan topun
AteĢli kısmı sen gelince
Annesi kuaför ya deli ediyor melike mahalleninistediği zaman fön
çekemeyen kızlarını
50
Bacağın kızın iki bacağı arasına sızıyor iyi mi
Önce müzük eye of the tiger yeni çıkmıĢ
Ve bittabii sade kola içiliyor o zaman kızlarla
Ortamda içki varsa zaten büyük hadise
Daha kabız zamanlarımız o zaman, o da Ģundan
Hani pederden gizli tuvalette sigara içmeler sırasında
E malum tuvaleti frost oluyor
Sigara zayi olmasın sebebi o soğukta
Uzayan tuvalet seansları kabız etti netice
Peki hep mi tuvalet ihtiyacı
Ġclal yengenin yemekli gecelerinde
Az ye hayvan gören de
Seni evde aç bırakıyoruz zanneder
Ama bu börek değil be kardeĢim baĢka bir Ģey
Ecevit diyor naif amcam bu iĢi götürür kadrosu var
Demirel’in yok mu
Koskoca demokrat parti tecrübesi var
Ecevit erbakan’la iĢe girerse sonu olur bence
Ben onu demiyorum kardeĢim diyor necdet amcam ki
O ağbeysine kardeĢim dediğine göre kesin hır çıkacak
51
Senin odanın ıĢığı yanar
Nasıl çapkın yüzlük bir ampul
Ġlk gülme efekti belirir gecede
Hemen susturulur kıkırdayan bizzat gece tarafından
Bir an kaybolur odanın kırsalında
Oyalanırsın on saniye kadar
Derken bir dönersin ki bizim perde aralığına
Allahım sutyen katına!
Ve sülün bir beyaz sutyendirergenlik çağımın adı
Hani senin assubayın görmediği bile
Hani o gerdek karanlığında alelacele çıkarıp
Yastığın altına tıkıĢtırdığın
Ben sende kadın meselesini sevdim biliyor musun
ġimdi bırak bu ayakları diyeceksin
Ama samimi söylüyorum
Senden öğrendim tenimde kadın ne iĢ yaparmıĢ
Eyvah dedim ben Ģimdi hep bundan isterim
Eteği de mi çıkardın
Yokcanım bu kadarına dayanmaz
Uzayan sokağın abazanları
ĠĢte düĢleri de gerçeği de öldürecek kadar soluk
Ve bir son yazısı kadar sevimsiz gecelik
Örttü meselenin üstünü.
Yani demem o ki sülün ablam
Biz bilirdik kıymetini
Assubaya verdiler o baĢka
Gittin netice
SıteyĢın bir kederle
Bir daha ne senin kıymetin bilinir
Ne de biz yatabiliriz herhangibir kimseyle
Senin beyaz sutyenin olmadan...
52
Ġnteraktif bir kahve muhabbetinin eleğinden
Senden bibok olmaz açık söyleyeyim
Yalanı yüzde görmek gözde tanımak dolanı
Diye bir Ģey vardı ki çetleĢmelerde bulunmaz
Yok artı subayevlerinin
Salkım tadında dizilmiĢ bahçelerinden
Gül çalan varoĢ romantikleri
Kurutup karĢılıksız aĢklarına vandallayan
Çağla çalmaya gider mi insan babasıyla
Tam dallas’ın oynadığı saatte ki o saatte
Apartmanı götürsen kimsenin ruhu duymuyor
Eee kolay mı olum lusi’ye rey amcası kaymıĢ
Gerçi o sıra amcası olduğunu bilmiyor muĢ
Ama olsun netice değiĢmez
Islak çağlalar cepleri nemlendiriyor ya
Nasıl bahar oluyor anlatamam
Veya kırmızıyla daha dün tanıĢmıĢ bir kiraz tanesinin
Ki cennetin afiĢi bir gün yapılacaksa
Mutlaka bu kiraz tanesi de bulunmalıdır
Ağza getirdiği bayram sabahı ekĢiliği
Ben seni denedim demiĢtin ya yeter mi sana
Hala utanırım hatırladıkça
Hani kendi kirazlarım dururken
Senden istemiĢtim de hani....neyse utandım yine.
53
asla
gelincik bitmedi orada
bu da kıssamızın acıklı hissesi
bizde faiz yok
hata payı veriyoruz...
Akasyalar
Yazlık sinemasında ömrümün
AfiĢi olmalıdır çocukluk bölümünün
Zaten iyi insan bir sevdiği artisti unutmaz
Bir de akasyaları
Eğer ki çocukluğuna açmıĢsa
Yenir de o biliyorsun
Ondan sonra ne zaman bir kız elini tutsa
Hatırlarsın tadını
54
Neyse geç oldu ağbiciğim
ġimdilik bırakalım
Ġstersen bırakma kağıt bitti zaten
Ama ömür bu hep yazmaya sebep
Nasılsa devam edeceğiz
Yazmaya.
YaĢamaya.
55