You are on page 1of 26

ADA

YAZAN LAR : Athol Fugard John Kani Winston Ntshona EVREN : Ycel Erten

KLER JOHNMahkum WNSTONMahkum

I. SAHNE (Sahnenin ortasna yerletirilmi bir ykselti, Robben adasndaki hapishanenin bir hcresini belirler. Yerde dzgn bir biimde katlanm ince yer yata ve battaniyeler. Bir kede bir su kovas ve iki teneke kupa. Karanlkta uzun bir siren sesi duyulur. Sahne aydnlannca, ortadaki ykseltinin evresinde varsaylan bir ukurda iki mahkumu grrz. John sada, Winston solda olmak zere, ukur kazmaktadrlar. Her ikisinde de haki renkli gmlek ve ksa pantolondan oluan mahkum giysileri vardr. Salar ksa kesilmitir. Abes, anlamsz ve insann cann burnundan getiren bir alma. Her biri kazd kumu, topra bir el arabasna doldurur; sonra byk zahmetlerle gtrp, tekinin kazd ukura dker. Bylece kum yn srekli kazlmakta ama hi kazlmamaktadr. Sanki sonsuza uzanan bir Sisyphos olay. Uzun sre yalnzca mahkumlarn kazarken hnklamalar; el arabasnn ortadaki ykseltinin evresini dnerken kard gcrt ve yeil le sinei Hodoshenin vzltsndan baka bir ey duyulmaz. Neden sonra bir ddk sesi. ki mahkum birbirine yaklap yan yana dururlar. El ve ayaklarndan birbirine zincirli kelepeyle balanrlar. Yeniden ddk sesi. Mahkumlar bacakl olarak koar adm harekete geerler. Jon bir dua mrldanr, Winston ise bacakl kouya uygun bir ritm homurdanr. ki mahkum gereince hzl komadklar iin krbalanrlar Winston gznn zerine hatr saylr bir darbe yer; John ise bileini burkmutur. Bu cehennem kousu bir sre sonra hcre kapsnda sona erer. ki mahkumun el ve ayaklarndaki kelepeler karlr. zerleri arandktan sonra ayaklarn sryerek hcreye girerler. Hcre kaps arkalarndan kapanr. ki mahkum olduklar yere ylrlar. Bir sre yldklar yerde soluklanp yeniden glerini toparladklarnda ilk i olarak yaralarn kontrol ederler: Winston gzn, John ayak bileini. Winstonun inlemesi zerine Johnun dikkati ona ynelir. John srnerek Winstona yaklar ve gzndeki yaray inceler. Yarann tedavi edilmesi gerekmektedir. Winstonun inlemesi yava yava, szcklerle dile getirilmeyen bir fke krizine dnecektir. John eline ieyerek Winstonun yarasna pansuman yapmak isterse de Winston, gittike artan fkesi iinde onun elinden kurtulur ve hcrede deli gibi bararak drt dnmeye balar. Grlt, gardiyann geri dnmesine ve dolaysyla daha fazla eziyete yol aacandan; John, Winstonu yattrmaya abalamaktadr. Winston sonunda hcrenin kapsna eriir ama kapya vurmasna frsat kalmadan John onu geri ekmeyi baarr. ) WINSTON: JOHN: (Seslenir) Bok sinei! Brak, Winston. Beni dinle aslanm. imdi herif gelirse bsbtn sapa otururuz.

3 WINSTON: Le kargasn istiyorum. Hemen gelsin buraya. Birlikte broya gideceiz. Mahkeme kararn okusun. Ben mebbet yemiim arkada, boktan bir idamlk deilim ben! Brak Winston, vazge! Bizi koturdu o kadar Bizi koturdu ya, muradna ermitir. Sat anasn, bo ver. Belki yarn bizim de ta ocanda almamza izin verir (Winstonun sesi birden kesilir. John bir an iin sylediklerinin etkili olduunu sanr; ama sonra Winstonn gzlerini dikmi, kulana bakmakta olduunu fark eder. Winston elini uzatp Johnun kulana dokunur: Kan! John ani bir korku lyla elini kulana gtrr, parmaklar kana bulanr. kisi bir an bakrlar.) WINSTON: Nyana we sizwe! (imdi roller deimitir. Winston, kulana bakmak iin Johnu zar zor yere yatrr. Bir eyler grebilmek iin kendi gzndeki kan ve ter karmn silmesi gerekir. John yerde acyla kvranr. Winston onu skca tutar.) (Bir sre sonra) nemli bir ey deil. (Gmleinin ucuyla kulan temizler.) JOHN: (Acyla dilerini skarak) Allahn belas! Ons was gemoer vandag! Haberler ve hava durumu! Siyah efendilerin anas, beyaz efendiler tarafndan kovaland. Bu arada siyah efendiler pabularn yitirip, birka izik aldlar. Siyah efendilerin yarn ta ocana pabusuz koacaklar bildiriliyor. Blgede hava durumu deimeyecek; yer yer frtna ve saanak ya bekleniyor. Hava scaklklar dmeye devam edecek. Dier blgelerimizde hava ak ve gneli! (Winston, Johnun kulan temizlemeyi bitirir ve onun yanna yere serilir. Burnuna, kulaklarna, gzlerine dolmu olan kumlar temizlemeye giriir.) WNSTON: Her taraf kum!Kkken oynadm deniz kumu gibi. St. George kumsal. Ylba. Kumdan tepecikler, kumdan kaleler JOHN: H, oraya biz de gitmitik. Geen (Susar, sonra clz bir glmseyile ban sallar.) Tutuklanmazdan nceki Noeli orada geirdik. Hep birlikte. Benim ufaklk kumda ne oyunlar oynad. Noel armaan olarak kk bir kovayla krek almtk ona. H. Ama bugn kumda oynama sras babaya geldi. (Buruk bir ifadeyle kafasn sallar.) Hey gidi Winston, tarihe geer bugn. Tanr bilir ya, kendimi adamdan sayarm! Erkek adamm! Ama bugn le kargas Kodoshe, o el arabas ikencesini be dakika daha uzatsayd! Namussuzun, ada sakinleri bir yavru bebek greceklerdi. Bir ocuk gibi hngr hngr alayacaktm az kalsn. Birimizden biri pes etmedike sonu yok iin!

JOHN: JOHN:

WINSTON: Hodoshe! Gardiyan denen o le kargasn istiyorum!

WNSTON: JOHN:

WNSTON: H. JOHN: WNSTON: Doru.

4 JOHN: Pislik herif, sabah dedi ya: Siz ikiniz! Kumsala! Tamam dedim iimden, denizin suyunu boalttracak bize. Elekle su tatmaya baylr. Adamn el arabalarn gsterince, ayam suya erdi Anladm ne dndn (Ban sallar.) nce gldm. Sonra glme-mlme kalmad tabii. Sonunda seni grtlaklayasm geldi. Gzme o kadar kt grndn birden. Ulan bitmek bilmeyen bir i! Senin yznden bitmiyor. Tabii seninki de benim yzmden bitmiyor. Vay be! Herif dndmden de berbatm yahu. Neyi?

WNSTON: Onun istedii de buydu zaten. JOHN:

WNSTON: Neyse ki o da insan. Yoksa becermiti. JOHN: WNSTON: imizi bitirmeyi. nsan yorgunluktan ldrmek de bir yol. Hala yayorsak; le kargas kendisi yoruldu da ondan. JOHN: JOHN: Yarn ne yapacaz? a yine ayn yere gtrrse?... Yine doldurup doldurup getirip nme boalttn o arabann gcrtsn duymak zorunda kalrsam? Sonu yok ki. WNSTON: Hele yarn olsun.

WNSTON: (Sakin bir boyun eile) Bekleyelim bakalm. (Sessizlik. John gzlerini Winstona diker.) JOHN: (Karsndakinin kendisini tam anlayamad dncesiyle, sakince) Senden nefret ettim Winston. (John elini Winstonun omzuna koyar. Dostluklar yeniden onarlmtr. John yavaa ayaa kalkar.) JOHN: JOHN: JOHN: Havlu nerde? En son sen kullandn olum! (Topallayarak hcrede havlu arar.) (Bir aputu andran havluyu kovann yannda bulur.) uraya bak, nerede! Buraya braklr m bu? Le kargas Hodoshe ieri girip bunu burada grse; Kimin bu aput? dese; ne cevap vereceksin? Demek yle? Benim havlum, Sir. Sen de bundan byle gmleine kurulanrsn. Anamz alatr namussuzum! (John ykanmak iin gmleini karr. Winston su kovasnn altndaki zula deliinden bir sigara kotii, kibrit ve akmak ta karr; sigaray yakp imeye balar.) WNSTON: Bilmem. Orada bir yerdedir. WNSTON: Senin hizmetin mi var burada? Nereye koydunsa kendin bul.

WNSTON: (Gzlerini Johna diker.) Ben senden nefret ettim.

WNSTON: Onun havlusu, Sir. JOHN:

WNSTON: Tamam, tamam! Bizim havlumuz, Sir. JOHN:

5 WNSTON: Canna yandm, amma uzun gnd be! Paydos sireninin banda oturan adamn saatinin geri kaldn dnsene; u anda hala orada olurduk. (Pantolonundaki gizli cepten ya da drt tane psal ivi karp Winstona uzatr.) hey, al! WNSTON: Ne olacak? JOHN: JOHN: JOHN: tekilerin yanna ekle. Gerdanlk iin be! tekilerin yanna. Evet, Antigonenin gerdanl. WNSTON: (ivileri alr.) Ne ie yarayacak? WNSTON: Gerdanlk m? WNSTON: Saym Antigonenin iine! (ivileri yere frlatr, sigara imeyi srdrr.) Antigoneymi! Manyak msn nesin be?! JOHN: Bana bak, samalama imdi. Sz verdin. (Topallayarak Winstonn katlanm yatana geer ve ararlna iviler yerletirilerek iple rlm bir gerdanlk karr.) Bak, az bir ey kald. parmak rg, bir ivi, parmak rg, bir ivi (Gerdanl, meydan okurcasna sigarasn tttren ve srekli ban iki yana sallayarak homurdanan Winstonn yanna, yere koyar.) Samalamann zaman deil Winston. Temsile alt gn kald. Oynayacaz diye sz verdik. Antigone oyunu da bizim iin biilmi kaftan. Alt gn daha alacaz ve baaracaz bu ii. (Ykanmay srdrr. )

WNSTON: Lanet olasca! Btn gn kumsalda canmz kt, stne stlk herif bir de koturdu bizi; geberdim! Anlamyor musun? JOHN: Hadi oradan be! Btn gn yan banda alan, sonra yannda koan kimdi? Ben yorulmadm m? Ben de geberdim. Ama imdi yan izemeyiz. Hadi bakalm, parmak rg Gel buraya. Oyunun konusunu son kez izerek aklayacam sana. Ama bu sefer de renemezsen; namussuzum gediklilere anlatrm. Gediklilerin eline bir dersen, gardiyann falan yaptklar solda sfr kalr; bunu da gayet iyi biliyorsun. Ona gre.

WNSTON: bir ivi! ff be birader, ff! JOHN:

WNSTON: Kader mi bu be, kader mi ha? Sabahtan akama gardiyan iin ukur kaz, sonra gardiyan iin lm kousu tuttur, akam hcreye gelince de Antigone ezberle! JOHN: Gel buraya. eneni de kapa. (Direnen Winston yanna yere oturtur ve Antigonenin konusunu tebeirle yere izim yaparak anlatmaya balar. Bu arada Winston havluyla ykanp temizlenmeyi srdrecektir.) Szlanmay brakrsan, daha iyi anlarsn. Dinle imdi. Dinle. Antigonenin sorguya ekilmesi. Tamam m? Bu, sorguya ekilen, sulanan. Kimdi sulanan?

WNSTON: Pekala, bala bakalm. JOHN: JOHN: WNSTON: Tamam.

6 WNSTON: Antigone. JOHN: Bravo ulan! lerleme var. (Tebeirle izmeyi srdrr.) Buras da devlet. Devlet kim? Kral Kreon. Kral Kreon da devlet. imdi Antigone ne yapm? Yok be aslanm be, deil be! Ne zaman reneceksin unu? Antigone Polyneikesi gmyor. Haindir diye gmme treni yaplmasna izin verilmemi. Antigone de yasa dinlemeyip gmyor kardeini. Hatrla, Polyneikes dedik, bizim tarafmzdandrdedik. Hatrladn m? imdi sorgulamann birinci blm. (Yere yazar.) Devlet, Antigoneyi suluyor ve su unsurlarn sergiliyor Bunun nasl olduunu biliyorsun. kinci blmde ise savunma var. Savunmasnda Antigone ne diyor? Suluyum mu diyor, susuzum mu diyor? (Hogrl davranmaya alarak) Yok Winston, imdi bu konuyu tartmayalm. u hcrede, kendi aramzda biliyoruz ki, kadn susuz. Oras tamam. Ama oyunda? Oyunda kadn sulu olduunu kabul ediyor. Evet. Ama oyunda

WNSTON: Kreon. JOHN: JOHN: WNSTON: Antigone kardei Eteoklesin lsn gmm.

WNSTON: Hatrladm. JOHN:

WINSTON: Susuz. JOHN:

WINSTON: Ama susuz! Antigone susuz JOHN: WINSTON: (Sabr taar) Saym yle oyunun iine. Kzcaz kardeini gmd diye sulu olur mu? JOHN: Doru konu. Oyun byle ite. Biz de bu oyunu oynuyoruz. Oyunda kz kendi suunu kabul ediyor. Antigone suunu Olum, benim istememle bir ilgisi yok. Oyunda Hah yle! (fkeyle yazar) Su-lu. nc blm: Cezann hafifletilmesi iin konuma. Drdnc blm: Yarg. Devlet son sz sylyor. Sonra sen birka sz sylyorsun: Son sz. Veda niyetinde. imdi ren bunlar. (Kalkar) Bunlar ren. Ben yaptm. Sen imdi reneceksin.

WINSTON: (aresiz) Tamam, tamam, sen nasl istersen yle olsun. JOHN: JOHN: JOHN: WINSTON: Sulu. WINSTON: Sulu.

WINSTON: Buyur? JOHN: JOHN: WINSTON: imdi yaptk ya ite.

7 WINSTON: (steksizce, havluyu bir yana frlatr ve renmeye yeltenir.) Komay ren, okumay ren JOHN: Havluyu da yere frlatma. (Havluyu alr ve yerine koyar.) Bo yere iimizi zorlatrma. Biraz abalamayla yapabileceimiz bir ey. Baardmz zaman, bundan byk gurur duyacaksn. (Topallayarak yatana gider, konserve kutusu kapana geirilmi bir ipten oluan bir madalyon karr.) Bak Winston, bak! Kreonun madalyonu. Pekala, bir fikrim var: (Madalyonu boynuna asar.) Sen renirken, ben de Antigonenin gerdanln tamamlayaym. (ivileri rgye takarken) Ta 65 Hazirannda izlemitim. Antigoneyi. New Brightonda, St. Stephen Hallde. Grlecek eydi. Tklm tklm doluydu salon. Ama ne kocabalar, grecktin! n srann tamam devlet erkan. Ulan, ne yllard be! Kreonu Georgie oynuyordu. Georgieyi tanyor musun? Ta kendisi. Kreonu o oynuyordu. Grmeliydin Winston: ksa boylu, iman, patlak gzl bir adam. Ama oyunun sonunda nasl devleiyordu, grmeliydin. (Ayaa kalkp Georgie-Kreonun bir pozunu alarak) Yurttalarm! Tanrlar, etin frtnalarn kucana dm olan ehrimizi tekrar selamete kard Hele yal Mulligan. Kalbna bakarsan, o da yle koca gtl bir retmen. yle de bir sakal. Haberciyi oynuyordu. Kralieye yaklayor (Taklit eder.) Aziz hanmm, buraya geldim ve sana hepsini syleyeceim. Alama (Gerdanl gsterir.) Az bir ey kald Antigoneyi de Nomhle oynuyordu. Kadn bir dehetti azizim, tyler rpertici. Bak, bugn bile hala tylerim diken diken oluyor. Emin misin? Dalga gemiyorsun deil mi? (Yerdeki yazlar siler, hcrede volta atmaya balar.) Pekala. Antigonenin sorgulanmas. Sulanan kim? Devlet? Birinci blm. Winston!!! Anam avradm olsun (Winston, Johnu tutup kendine doru, aa eker ve eliyle azn kapatr.) WINSTON: Tamam! Tamam! John, dinle bak Tamam. Devlet, Antigoneyi suluyor. (Kk bir sessizlik.) JOHN: Emin misin?

WINSTON: Neyi? JOHN:

WINSTON: retmen olan m? JOHN:

WINSTON: (Yerdeki yazlar kastederek) rendim. JOHN: JOHN: WINSTON: (Parmayla alnn iaret eder.) Hepsi burada.

WINSTON: Antigone. JOHN: JOHN: JOHN: WINSTON: Kral Kreon. WINSTON: (Gvenli) Antigone suluyor.

8 WINSTON: Devlet, Antigoneyi suluyor. JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: kinci blm. Antigone suunu kabul mu ediyor, inkar m ediyor? nc blm. Drdnc blm. (yice heyecanlanmtr.) rendi be! Aferin ulan! Grdn m Winston, ne kadar kolay. Yarn da szlerini ezberledin mi, tamam. (Winston kalkar. John aksesuarlar bir kenara koyar. Dek ve battaniyeleri ap yatmaya hazrlanrlar.) WINSTON: Evet, ta ocana gtrseler iyi olur. Ben de Sipho iin biraz ttn bulmaya alacam. JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: Sipho mu? Yine mi? Allah kahretsin. Ne yapm? Rahat brakmayacaklar m u herifi? Doru. Onunla ayn hcrede yatmay istemezdim. Bir kii dik kafallk ediyor, zarar herkese dokunuyor. (Winston yatan hazrlamtr. Uzanr.) Anlyor musun dediimi? Nasl? Nasl diyorum. Dikkafallk etme diyorum. Sana sylyorum. Yarn gardiyan Hodoshe hcre kapsn anca, doru konu. Adam gibi ba stne ef de. Srf senin inadn tuttu diye, yarn yine o Allahn belas kumsalda kan terlemek istemiyorum. WINSTON: Yine tecride almlar. WINSTON: Evet. WINSTON: Dn duydum. WINSTON: Yemekten ikayet etmi galiba. Hapishane ynetmeliini gsterin demi. WINSTON: O da rahat durmuyor ki. WINSTON: Savunma. WINSTON: Kabul ediyor. WINSTON: Cezann hafifletilmesi iin konuma. WINSTON: Devlet son sz sylyor. Karar ve vedalama.

WINSTON: H. JOHN: JOHN: JOHN: WINSTON: Ne nasl? WINSTON: Aaaman yahu. Yorgunum. Kes artk

9 WINSTON: (Yorgun) Tamam John, okey. JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: Bu hcrede tek bana deilsin. Ben de varm. nsann bakalarna kar da baz grevleri vardr. Ne demek? Hadi lan, daha dn akam sra bendeydi be! Vay anasn, doru be kyak filmdi ha. Batnn En Hzl Silahr. Glenn Ford. (Hayali bir altpatlar ekip, birka haydudu temizler.) Ama bir yerde frdn! Glenn Ford silahn ekiyor da, iki bacann arasndan arkadaki adama ate ediyor! Bugn kumsalda gzmn nne getirmeye altm; mmkn deil. (John yatana oturur. Ksa bir sre dndkten sonra, bo bir konserve kutusunu alr, telefon ahizesi gibi tutar, hayali bir telefonda numaralar evirir. Winston aknlkla izlemektedir.) Alo, santral. Bir New Brighton grmesi rica edecektim Evet, New Brighton, Port Elisabeth 414 624 Benim numaram. Robben Adas Evet, bekliyorum. Teekkrler. WINSTON: (Telefon numarasn hatrlamtr.) Scottun dkkan! Cennet (John telefonda konumaya balarken; Winston heyecanla dikilip oturmutur.) JOHN: Scott, sen misin? Merhaba aslanm. Bir tahmin et bakalm, kim?... Aferin ulan! ebek! Ne yapyorsun?... Naslsnz?... Yok efendim, nerde, hala ierdeyiz. Ee, anlat biraz, ne var ne yok Efendim?! Yok olum, bizim burada hibir eyden haberimiz yok Haber sizde Efendim? ler kt m gidiyor? Ulan sen ne mezarcsn seen. Ne yapalm, insanlar yeteri kadar hzl lmyor. Yoo, burada her ey gayet gzel ( Bu arada keyiften ve heyecandan yerinde duramayan Winston, boyuna John konuurken, araya girmeye abalamtr. Sonunda Johnun dikkatini ekmeyi baarr.) WINSTON: Baka kim varm? Dkkanda baka kim var, onu sor! JOHN: JOHN: Scott, arkadalardan kimseler var m?... Olamaz!... ar unu telefona (Winston duymazdan gelir.) Bir dakika olum, bir dakika be. Scott (Telefondaki hayali sesi duyunca, kabna samaz olur.) Merhaba, maymunlarn ah Aslanm benim, naslsn? (Elini ahizeye kapatr.) Sky. (Winston sevincini daha fazla gizleyemez. Yataltan frlayp Johnun yanna diz ker. Konuma boyunca sorular ve tepkilerle olaya katlr. Her ikisi de bu oyundan olaanst holanmlardr.) WINSTON: Kimmi? Kimmi? WINSTON: Biliyorum. WINSTON: Haklsn. Ben de tam onu diyecektim: Bu akam sra sende. WINSTON: (Israrla) Yok ya?! Unuttun mu? Dn akam ben seni sinemaya gtrdm.

WINSTON: Kim yahu?! JOHN:

10 Mangi nasl? Vusiyi gryor musun? Arkadalar? Winston iyi. Yanmda. Yok, gayet iyi, gayet iyi. Yalnz bugn kk bir kaza geirdi. Gardiyan Hodoshe var, nam- dier Le Kargas Bugn yolda onunla arpt. Sa gz biraz morard, baka bir zarar ziyan yok. Merak ediecek bir ey deil. Bana bak, Winston yavrular soruyor. (Kahkahalar) Ulan sen zaten zamparalktan ihtiyarlayacaksn. Aslanm, hepsini eyetme, bize de brak birka tane. (John, Winstonn kendisine yeniden iaretler ettiini fark eder. Winstona.) Tamam, tamam. (Telefona) Bana bak, Winston diyor ki, frsat bulursan karsna bir urayverecekmisin. yiymi dersin Her ey yolundaym dersin Kendine iyi baksn diyor Hibir ey olmam gibi ocuklarla ilgilensin diyor Evet (Karsndan sz edilince Winstonn sevin ve heyecan aniden sner. Birka saniye sonra Winston ar ar yatana doru srnr ve kvrlp yatar. Benzeri bir duygu Johnu sarmtr.) Bir ey daha Sky: Gratten Soka sana yakndr. 38 numaraya bir ura da, karm Princess, bir gr. Naslm diye soruyor de benim iin. aydr hi mektup almyorum. Niye yazmyorlar? Syle de yazsn, tamam m? ocuklar nasl, bilmek istiyorum. Monde hala okula gidiyor mu? kizlerim nasl? Annem, babam nasllar? Annemin sal yerinde mi? Bana bildirmeye ekinmesinler. Bilmek istiyorum. Biliyorum, mektup yazmak zor gelir ama; burada bizim iin ok nemli. Karma syle, bugn ok zor bir gnd. Aslnda burada gnler hep birbirine benzer. Ama bugn kumsalda altk rzgar kam gibiydi. Kumlar azmza gzmze doluyordu. Deniz de bayaa kabarmt. Bu adadan kara grnr. Ama bugn grnmyordu. Karma de ki, yarn belki ta ocana gtrrler. Oras o kadar kt deildir. Orada daha baka mahkumlarla birlikteyiz. Bir de eyi syle Havalar yava yava soumaya balad. Ama asl souk nmzde. (Ik yava yava kararr.)

II. SAHNE (Hcre. Birka gn sonra. John battaniyenin altna girmitir. Winston, Antigonenin perukasn ve uyduruk kadn gslerini takmakla meguldr.) JOHN: JOHN: JOHN: Hazr msn? Tamam m? Ayorum! (Sessizlik) JOHN: Hazr msn? WINSTON: Hayr. WINSTON: Hayr! WINSTON: Bir dakika yahu!

11 (Winston nihayet hazrdr. John yavaa battaniyeyi kaldrr ve bakar, gzlerine inanamaz: Winstonn ar komik bir grn vardr. Johnun aknl, gitgide ykselen bir glmeye dnr. Hcrenin duvarn tklatarak.) Heey, Norman. Norman! Vay yavrum, burada neler oluyor bir bilsen. (John, Winstonn Antigone kl karsnda kendini tutamayp komiklikler yapmaya balar: Hayranlkla evresinde dolanr, gslerini okar, koluna girip salna salna gezinir ve bu arada da her hareketin sonunda makaralar koyverir. Sonunda matran lsn karr ve pantolonunu indiriverir.) Speedy Gonzales, uygun adm, mar! (Winston, btn bu gsteriye gittike artan bir fkeyle, skntl bir sessizlikle katlanmtr. Ama bu son hareket barda tarr. Perukay ve takma gsleri hnla frlatr ve su kovasna koup ykanmaya balar.) WINSTON: Hastir ulan! Yetti be! Al Antigoneni, mnasip bi yerine sok, tamam m?! JOHN: (Toparlanmaya abalar.) Bir dakika, ne oldu yahu? Bir dakika (Kendini tutamayp yeniden glmeye balar.) Ltfen, Winston, gldme bakma.

WINSTON: ok beklersin! nek arabas! Benden paso! JOHN: WINSTON: stediin kadar gl. Ama unu da aklnn bir kesine yaz: Ben yokum bu ite. Antigone falan oynamyorum. Erkeim ben, kar deilim! JOHN: JOHN: Tersini syleyen oldu mu? Bir daha glersem namussuzum. Glmyorum. (John kendini tutamayp yeniden makaralar koyverir.) Bak hala glyor yahu! Hadi ordan, yarn akam o klkta ortaya kp da, kendimi maskara m edeceim? Ardndan neler gelir bilmiyor muyum? Ne zaman taz ocana insem millete madara olacam: Hah hah hah Bayan Antigone geliyor Hanmefendi yardmc olabilir miyim... Kah kih kuh!... Boversene sen! Al Antigoneni, turusunu kur. JOHN: Ama ben sana glmedim ki. WINSTON: Yok ya! Kime gldn peki? Burada ahmaklk edip kar klna giren baka biri mi vard? JOHN: (Ciddiyetle Winston yattrmaya alr.) Tamam Winston, tamam. Glmem, olur biter. Dinle bak, Winston! unu anlamaya al: Tiyatro bu. WINSTON: Neye gldn yleyse? WINSTON: Ya ne? Alyor musun?

WINSTON: Pabucuma anlat sen onu. JOHN: WINSTON: Oh ne ala! Benimle alay edip gleceksin; neymi, tiyatroymu! Pabucuma anlat sen bunlar. JOHN: Ltfen Winston, bir dakika sus da; ne sylediime kulak ver.

12 WINSTON: Hayr. Gemi olsun. Antigone-mantigone yok! Le kargas Hodoshe iin btn gn koutururum daha iyi. Onun istedii belli hi olmazsa. Olan yapmak istiyor, kz deil. JOHN: JOHN: JOHN: Tamam da, bir dakika (Bararak Winstonn sesini bastrr.) Allah kahretsin, dinle bir dakika be! Glmesine gldm. Evet gldm. Ama neden gldm, onu syleyeyim mi? Seni sahne heyecanna hazrlamak iin gldm! Ben ne yaptm bilmiyor muyum sanyorsun? Sahne heyecann yenmen iin hazrlk bu. u adada yaayan itlerin ne mal olduunu bilmez miyim? Tabii ki sen sahneye ktnda glecekler. Kah kah glecekler. Ama unutma ki, glmenin de bir sonu vardr. Glecekler, glecekler ve bir yerde glmeleri bitecek. te o zaman, bizim Antigonemiz, syledikleriyle onlar da yreinden kavrayverecek. (Winston ilk kez bu kadar kararl grmektedir. Dikkatlice) Yahu Winston, aslanm, bir dakika. unun surasnda nmzde bir tek gn kald. Bizim oyunu programn en iyi yerine yerletirdiler. En son biz kyoruz. imdi tutup vazgemek olur mu? Winston, beni kt duruma drmeyi ister misin? Oynamazsan bam belaya girer. Bunu gerekten ister misin? (abuk kazanlan bu zafer karsnda sevinmitir.) Bravo! Arkada dediin byle olur. WINSTON: Ne dersen de, umrumda deil. WINSTON: (Havluyu yere atar.) Tamam, dinliyoruz.

WINSTON: Dnde gr de, inanma. Anla unu John, ben oynamyorum. Bu kadar basit. JOHN:

WINSTON: Yapamam sanyorsun deil mi? Grrsn. JOHN:

WINSTON: Pekala, oynayacam. JOHN:

WINSTON: (Peruka ile takma gsleri yerden kaldrp Johnun eline tututurur.) Tak u balkonlar, bunu da kafana oturt; Antigoneyi sen oyna. Ben Kreonu oynayacam. Anladn m? Memeler senin olsun; kampanalarm bana yeter; ben Kreonu oynuyorum. (aknlkla bakakalan Johna srtn dner. Su kovasnn altndan bir kotikle kibrit karr, sigarasn yakp imeye oturur.) JOHN: (Uyuturulmu gibi geen bir sessizlikten sonta) Yapamazsn ki. Ka gn nce dndm ben onu. Ama ok ge. Kreonu ezberleyemezsin.

WINSTON: (Sigarasn tttrerek) zgnm ama, o zaman yapabileceim baka bir ey yok. Antigoneyi oynamam. JOHN: (fkeye kaplr. Ksa bir duraklamadan sonra, peruka ile takma gsleri takar ve Winstonn nne dikilir.) Buyur, gl bakalm. Haydi gl! (Winston glmek ister. Ama bu ksa srede yitip giden zorlama bir gltr.) Gl, gl, devam et! (Sessizlik) Haydi, glsene! Devam et. Neden durdun? Syleyeyim mi sana neden durdun? Btn bu tantanann altnda benim olduumu biliyorsun da ondan. Peki seyirciler bunun altndakinin sen olduunu bilmiyorlar m sanki? Biliyorlar. Biraz glecekler, ama sonra susacaklar ve dinleyecekler. Bizim tek istediimiz de bu: Sonunda dinlemeleri.

13 WINSTON: stediini syle John; Antigoneyi oynamam. JOHN: ok dik kafalsn Winston Sz verdin WINSTON: arpmm szne. Daha dn akam anlatmadn m, bu Antigone uyduruk bir eydir diye efsanedir diye? Uyduruk, frk bir hikaye. Gerekten olmam bile. Tarih bile deil! Benim byle boktan efsanelerle, masallarla uraacak halim yok. Kim takar efsaneyi! Ben?... Ben burada yayorum arkada. Neden burada olduumu da biliyorum. te bu tarih, efsane deil! Ben Cradockta yarg karsna karldm ve imdi buradaym. Senin Antigonen, bunun yannda ocuk oyunu. JOHN: JOHN: Winston! urada gardiyan olsa, ancak byle konuurdu. Bunlar ancak gardiyann azna yakacak szler, Winston. Btn istedii, bizim de bir mr boyu byle dnmemiz, yle konumamz. Btn inanlarmza, btn dncelerimize bu gle bakyor: ocuk oyunu! Ne yapsak, ne etsek, ocuk oyunu Gn boyu gnein altnda koturup el arabasn ordan oraya gtrsek de, hngr hngr alasak da, kenefe gitsek de; hep ayn eyi sylyor: ocuk oyunu! Bana bak arkada, bu palavra yetti artk. Antigoneyi yapacam, buna da kimse engel olamayacak. Anlald m! (Aniden birbirlerinden uzaklap yzlerini duvara dnerler. Pantolonlarn indirip ellerini yukar kaldrarak duvara yaslarlar. Hodoshenin Johna seslendii duyulur.) Ba stne, Sir. (John, pantolonunu toplayp hcreyi terk eder. John knca, Winston da pantolonunu eker ve homurdanr.) WINSTON: Gitti ite. Oh olsun. Zlgt yesin de grsn bakalm. Antigone aa, Antigone yukar! Yok Antigone nemli! arparm Antigonesine be! Ne uyku kald ne durak. Varsa yoksa Eteokles ile Polyneikes. Bir Antigone dalgas kard, koca hapishanenin uykusunu kard be. Gardiyandan zaparty yesin de, anlasn dnyann ka bucak olduunu. (Hcre kapsna gider, dary dinler. Sonra yerdeki perukaya yaklar ve perukann evresinde bir tur atar. Sonunda dayanamayp perukay yerden alr. Bir kez daha kapya yaklaarak gelen giden var m diye kontrol eder. Birden perukal halini su kovasnda yansyan grntden grebileceini akl eder. Perukay takat. Biraz abaladktan sonra, sudaki aksini grmeyi baarr. Bir kahkaha koparacakken, glmesi yarda kesilir. Hcrede dolaarak Antigonenin halini tavrn denemeye alr. Ancak denedii hareketleri beenmez; kendi kendine irkn ve komik gelmitir. Sonunda perukay karr ve irenerek bir kyya frlatr.) Ag voertsek! (Ellerini cebine sokar, suratsz bir kararllkla hcrede volta atmaya balar.) Yapmyorum ite. Gelsin syleyeceim. Bu kez o krek gibi dilini tutacak ve beni dinleyecek. Bu kez konuma sras bende. yle tartmak falan da yok. Kesin olarak syleyeceim. Yapmyorum diyeceim. WINSTON: Gardiyana da benden selam syle!

14 (Yerdeki perukann stnde tepinir.) Canna yandmn! Can hcrede kar grmek istiyorsa; kendi karsn getirtsin. Nasl getirtirse getirtsin, bana ne? Ben bunun iin mi insanlarla beraber emniyet mdrlne kadar yry yaptm? Bunun iin mi emniyetin nnde nfus kadm yaktm? Bunun iin mi mr boyu hapis cezasna arptrldm? Beni kar klna sokup elaleme maskara etsin diye mi hapishanedeyim? Btn bunlar syleyeceim ona. u kapdan ieri girer girmez syleyeceim. (Az sonra John yeniden hcreye dner. Winston, Antigone konusuyla o kadar meguldr ki; Johnun byk aknln ve hayalet gibi bakn fark etmez.) Bak arkada, unun urasnda ayn hcreyi paylayoruz, inatlk etmeyi istemem. Ama bu Antigone dalgasnda yokum! Ltfen dinle John! Namussuzum ki yapamam. Gel vazge undan, baka bir ey yapalm. Ne bileyin ben trk syleyeyim falan. Sen akllsn, bir eyler uydurursun. Ben de trk sylerim, hatta dans ederim. Ama u Antigoneyi brak Allah akna. JOHN: (Sakin) Winston WINSTON: (Hala Johndaki deiikliin farknda deildir.) Tartmak istemiyorum arkada. Tartma yok! u hcrede o kadar uzun amandr beraberiz ki, incir ekirdeini doldurmayan her boka tartyoruz. Ne tartmas? Didiiyoruz. Ama beni bilirsin. Hayatta kaldramadm tek ey, insanlarn benimle matrak gemesi. Yarn akam oraya o klkta knca, hergeleler bana glmeye balarsa; ilk elime geenin grtlan skar, paralarm namussuzum. Grdn ite, urda sen glmeye balaynca bile ne hale geldim. Seni grtlaklamak geldi iimden, John. akas yok bu iin. imden yle geldi ki, grtlana keyim Hey, sen beni dinliyor musun? (Neler olduunu anlamak iin Johna gzlerini diker.) JOHN: Winston Sana sylemem gereken bir ey var. WINSTON: (Johndaki gariplii nihayet fark etmitir.) Ne oldu? Gardiyan ne dedi? Bir ey mi oldu? Kt bir ey mi? Tecrit falan m? JOHN: Cezama itiraz etmitim ya? tiraz geen aramba karara balamlar. Hafifletici nedenler geerli saylm. ay daha yatp kacakmm. (Uzun bir sessizlik. Winstonn dili tutulmu gibidir. Sonunda ) WINSTON: JOHN: JOHN: ay. Evet. Mdr Prinsloo syledi. (Winstonda bir sevin patlamas. Kucaklarlar. Cokuyla hcrede bir Jig dans yaparlar. Sonunda Winston, Johndan kopar ve duvara koup haberi yan hcrelere iletmek iin duvar yumruklamaya balar.) Norman! Norman! John ay yatacakm! Evet! imdi rendik! (John, Winstonn uzaklatrr.) cokusundan huysuzlanmtr. Winston duvardan WINSTON: ay WINSTON: John!

15 JOHN: Winston. imdi deil. Sonra. Yarn syleriz. Yarn ta ocanda syleriz. Daha benim bile inanacam gelmiyor. Brak da biraz kendimi altraym. (Johnu tutup yanna yere ker. Birbirlerine yakn olarak otururlar.) JOHN: Allahm, neye uradm ardm, birader. te, kap ald; baktm le kargas Hodoshe. Tamam dedim kendi kendime, stk! Yine bir namussuzluk yapacak bu herif. Senin yznden, senin amatan yznden, diye dndm. Koridoru getik, drt numaraya doru gidiyoruz Tecrite koyacaklar, katksz hcre hapsi. Koridorun sonuna geldik; aa! Saa dneceimize sola dnmesin mi? Ana binaya. Sonra da doru mdrn odasna. Aklm durdu. Mdr Prinsloonun odasnn nne geldik durduk. Biraz bekledik, ulan bir baktm, gardiyan beni odann kapsndan ieri itelemesin mi? Prinsloo masasnda oturmu; nnde bir takm katlar. Katlarn arasndan bir tanesini ekti, bakt, bakt. Sonra ne dese beenirsin: ansnz varm. Avukatlarnz yksek mahkeme nezdinde itiraz etmiler. Hafifletici nedenler geerli grlm. Ve cezanz on yldan yla indirilmi. Hi. Ne diyecek? Mahkeme duvar gibi ast suratn. (Glerler) Ha, sonra ne oldu, biliyor musun? Hcreye dnerken le kargas benimle gelmedi. Ben yalnz bama dndm btn yolu. Ah, Winston, daha deil be! u ay! Ulan yoksa bir numara m eviriyorlar, ha? nsann direncini krmak iin ne mmknse yapar bunlar. Ta ocayla, el arabasyla yapamadklarn, baka yoldan yaparlar. En son grme gnnde ne yaptlar, unuttun mu? Herkesin kars gelmi; bunlar bizi kar tarafta sraya dizdiler de hani, ne dediler? Karlarnza iyice bakn! Geriye dn! Hcreye, mar mar! Evet, Prinsloo, bizatihi. Ben girince ayaa bile kalkmad kpek. Ha bak, bir de imzam ald. Evet, unutuyordum. Karar bana resmen bildirdiklerine dair, aym kaldna dair, bir kat imzaladm. Evet, imzaladm. (Rahatlamtr. Bu gerei ilk kez gerekten kavramtr.) Vay anasn. Winston, ay bittii zaman, seninle bu hcrede yl tamamlam olacaz. yl nce Kirkwoodda yargcn karsna karlmtm. Adam, yzme bile bakmad. On y dedi, o kadar. O, iskemlesinde ileri geri kprdanp kn karken; ben, hayatmn on ylnn sigara duman gibi uup gittiini grr gibi oldum. Ayn akam, mahkumlara ait kamyonetle Rooihelldeki hcreye geri gnderildim. Seninle ilk kez o kamyonette karlatk.

WINSTON: Tamam yavrum, okey Anlat, nasl oldu?

WINSTON: Prinsloonun? JOHN:

WINSTON: Le kargas ne dedi duyunca? JOHN:

WINSTON: Tabii. zgrsn de ondan. JOHN:

WINSTON: Nasl yani? JOHN:

WINSTON: E ama mdr grmsn ite olum! JOHN:

WINSTON: ay dediin nedir ki, John? JOHN:

16 WINSTON: Evet. Biz de Cradocktaki mahkemeden dnyorduk. JOHN: JOHN: Sen, Temba Hey yavrum, ne gnlerdi be! WINSTON: Sipho WINSTON: Ertesi sabah arabaya bindirmek iin avluda sraya dizdiklerinde de ilk kez yan yana geldik JOHN: Mutluluk halkamz da o zaman taktk. Nianlandk sanki. (Kelepeyi belirtmek iin sa ve sol ellerini birbirine yaptrrlar.) WINSTON: Yal bir adam vard Hatrlyor musun?... Kede duruyordu, Siphoya kelepeliydi. JOHN: JOHN: JOHN: Siphoya m kelepeliydi? (Hatrlar) Haa, Peter. Tatu Peter. Bak imdi yine hatrladm. Unutmuum yahu. Byk avlu kapsndan hareket edince, herkesin anas, kars nasl arabann ardndan kouturmutu. Son kez vedalamak iin Biz de ierde, pencereden bir an bakabilmek iin cebelleiyorduk. htiyarn syledii arky hatrlyor musun? Bahse girerim unutmusundur. (Winston arky hatrlamaya alr. John yavaa sylemeye balar. Gney Afrika direni arklarndan biri. Winston da arkya katlr.) WINSTON: Evet. Hani arkya ilk balayan. WINSTON: Hah, yaa.

WINSTON: (Ban iki yana sallayarak) Rezalet! JOHN:

WINSTON: (zgn ban sallar.) Humansdrsopa vardmzda, kimsenin ark syleyecek hali kalmamt. JOHN: arks m kalm? Aklmda bir tek ey vard: emek. Allah kahretsin, yol boyu serbest elimle bastrdm durdum, altma karmayaym diye. Yola karken hata ettim. 800 kilometre yol gideceiz diye, drt litre su itim. Hay imez olaydm. Tamam, kamyonetin kesinden bir kova vard ama, kovaya ulamak ne mmkn? Balk istifi dolmuuz arabaya! Bir ara seni o tarafa ekmeye abaladmsa da para etmedi. Et yn iinde yerimizden kprdayamadk bile. Tuttum kendimi Humansdrsop, Storms River, Blaaukrantz, hep tuttum Ama Knysnaya geldiimizde Allah kahretsin! Koyverdim gitti! Tutamadm. (Altn slatan bir insann durumunu gsterir. Winston bunu olaanst komik bulmutur. John da glmeye balar.) Ne, sen koyvermedin mi sanki? Balangta belki. Ama George kasabasna vardmzda, kamyonette altn slatmayan kimse kalmamt. Georgeda durduumuzu hatrlyor musun? Nerde? Mazot aldlar, yola devam ama oradaki zenci mahkumlar nasld? Pencerenin demir kafesine yaklap nasl bardlar? Dayann arkadalar,

WINSTON: Koyverdim tabii. JOHN:

WINSTON: Hatrlamaz mym? Biraz dolamamza izin verecekler sanmtm. JOHN:

17 cesaret! Sonra yine yol. Ulan ne bitmez yolmu. Yorgunluktan gebereceim sandm. yle ayakta dikilirken biraz da uyuduk galiba, ha? WINSTON: Ayakta dikilmek ne demek? Dmeye imkan yoktu ki! JOHN: Sonra liman, gemiler mrmde ilk kez gemiye biniyordum. Midem ok buland. Kusmak istedim ama, midemde bir ey yoktu ki karaym. Sonra bu ada grnd. Puslu havada uzaktan grn nerdeyse gzeldi be, ha? Adaya ayak bastmzda ne dedin, hatrlyor musun? (Sessizlik. Bakrlar.) Bana ok dokunmutu Winston. Dnp Afrikann dalarna baktn, baktn, Elveda Afrika! dedin. Hi unutmayacam. yl nceydi. WINSTON: Ve imdi, senin, ayn kald. (Sessizlik. O masum, cokulu sevin havas yok olmutur. John, bu mutlu haberin arkada iin ne anlama geldiini, ancak imdi fark eder.) JOHN: Neyse, bo ver, abuk subuk konuuyorum ite. Haydi yatalm. (Winston kprdamaz, John, Antigonenin perukasn grr.) Antigone konusunu yarn konuuruz. (John yatmaya hazrlanr.) Winston, bak imdi aklma geldi. Aileme de bildirmiler midir acaba? Princess ile ocuklarn haberi var mdr yani?... Kim bilir belki u anda onlar da ay, ay diye sayklayp duruyorlardr, ha? Bu ay bana yl gibi uzun gelecek. nsann bekledii bir ey olunca, zaman gemek bilmiyor (Sessizlik. Winston hala kprdsz durmaktadr. Johnun sesi deiir.) Pekala, u ay lafn bu hcreden kovalm gitsin. Zaten btn bu hikaye, boktan bir numaraya benziyor. Besbelli yalan. Unutalm gitsin. Yarn ta ocana gideceiz. Birlikte. Onun iin uyuyalm haydi.

WINSTON: Off, ben de ok kt oldum gemide. im dma kt. JOHN: JOHN: WINSTON: Vallaha ben burnumun ucunu grecek halde deildim arkada.

III. SAHNE (Ayn gece, daha ge saatler. Winston ve John yataklarnda yatmaktadrlar. Winston uyur gibidir. John ise huzursuz bir biimde, yatakta dnp durmaktadr. Sonunda kalkar, kovaya gidip su ier, sonra dnp yatana gelir, ama yatmaz. Battaniyesini omzuna alp, nndeki ay dnmeye balar. Gnleri parmaklaryla sayar. Bu arada Winstona arkas dnktr. Winston sessizce kalkp oturur ve Johnu bir sre izler.) WINSTON: (Tuhaf bir glmeyle) Saymaya baladn. JOHN: (Korkmutur) Ha?! Ulan, dm patlattn be! Ben seni uyudun sanmtm. Ne oldu? Uyuyamadn m?

WINSTON: (Hala glmektedir. Soruyu duymazdan gelir.) Ohooi sen daha ilk geceden, gn saymaya baladn birader.

18 JOHN: JOHN: JOHN: (Belli ki can konumak istiyordur. Winstonn yatana gider.) Evet. Doksaniki. (Heyecanla) Hesap ortada. Bak imdi: Bugn ayn onbiri. Yrmi gn bu aydan var; Haziran otuz, Temmuz otuzbir, Austosun onbirinde karm Demek ki doksaniki gn eder.

WINSTON: Ka gn? WINSTON: Grdn m?

WINSTON: (Hala glmsemesini srdrr, ama bir yandan da Johnu dikkatle incelemektedir.) Yarn? JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: Doksanbir. Doksan. Evet. Yok olum, o kadar da abuk geme bu zaman. Altma varnca, u adada yalnzca iki aym kalm demektir. Allah! Bir ay! Hepsi topu bir ay! WINSTON: br gn? WINSTON: Bir sre sonra seksen. WINSTON: Sonra yetmi. WINSTON: Derken altm gnn kalacak. WINSTON: Ta ocana git gel, derken elli gn, krk gn. WINSTON: Otuz gn. WINSTON: Sonra yirmi gn (ki elinin parmaklaryla gstererek) Sonra on, sonra be, drt, , iki ve yarn! (Bu an tasarlamak Johnu ar derecede heyecanlandrmtr.) JOHN: Yok arkada, brak Allahn seversen! Dnmesi bile insann cann actyor. Brak unutalm u ay. Ben yatyorum. (Yatana dnp uzanr, uyumaya kararl bir edayla tespih bcei gibi kvrlp battaniyesine sarnr. Winston ise srt st uzanp gzlerini tavana diker. Bir sre sessizlik. Sonra Winston yava sesle konumaya balar.)

WINSTON: ay buarada tutmazlar seni. Yalnz iki ay. Sonra alp limana gtrrler, feribta bindirirler Elveda hapishane adas Feribotla anakaraya Anakaraya varnca da Viktor Verster hapishanesine. (John elinde olmadan bunlar dinlemitir. Daha fazla dayanamaz; kalkp oturur ve kendini tmyle Winstonn anlattklarna brakr.) Orada yaamn hemen deiecek tabii. Her ey daha kolay katlanlr olacak. nk Hodoshe, o le kargas seninle gelmeyecek. O burada kalacak. Benimle. Victor Verster hapishanesinde seni, balara, almaya gnderecekle John. Orada ta oca yok. zm ve elma yiyebileceksin Taynn da deiecek O tipi tayn ve spor; tahliye olduun

19 zaman iyi grnesin diye. Akamlar oyun oynayabileceksin Dama, beta, kzma birader Sonra gnn birinde mdriyetten aracaklar. Kapnn nnde seni geri gtrecek bir araba olacak. O sekizyz kilometreyi gerisin geri gtrecekler. Ama bu kez oturabilirsin. Gelirken olduu gibi, sekizyz kilometre boyunca ayakta durmak zorunda deilsin. Kelepelerin de olmayacak. Hatta kim bilir, belki yolda iini yapman iin mola bile verirler. Evet, mutlaka ihtiya molasverirler. Belki yolda bir yerde gecelersiniz bile. Ve sonunda Port Elisabethe varacaksnz. nce Rooihell hapishanesine gtrecekler seni. Oras neredeyse evine komu saylr. New Prightonn yan bandasn artk. Pencerendeki demir parmaklklarn arasndan, yoldan gelip geenleri gryorsun. Otobslerin sesini iitebiliyorsun. Sonra bir gece, yine gzn uyku tutmayacak. nk yine sayyor olacaksn. Bu kez gnleri deil, saatleri. Ve ertesi sabah John, o gzelim ertesi sabah, seni alp tahliye brosuna gtrecekler. Orada sana yeni bir haki gmlek, yeni bir haki pantolon ve bir ift kahverengi pabu verecekler. Ha bir de zel eyan. Bak onu az kalsn unutuyordum. zel eyan. JOHN: Evet, ben de unutmuum. Beyaz bir gmleim, siyah kravatm ve gri flanel pantolonum vard Sonra kahverengi crockett ayakkablarm. oraplarm? (Kk bir gl.) Bak oraplarm hatrlamyorum. Kareli ceketim Ha, bir de kol saatim. Kol saatim vard.

WINSTON: Bunlar bir eye paketleyip verecekler. Koltuunun altnda paketinle seni ana kapya getirecekler. O kap yok mu John, o kap! O kapnn ardnda New Brighton seni beklemektedir. Annen, baban, Princess, ocuklar Kapy ap da seni dar braktklar zaman (zgrle imgelem yoluyla da olsa, bu denli yaklam olmak; John iin dayanlmaz olmutur. Tkanr gibi havay deitirmeye abalar.) JOHN: Yeter Winston! Allah akna unut u ay. Uyumak istiyorum. (John, Winstondan kurtulmaya abalar. Ama Winston onu izler. Yzndeki takma glmseyi artk yok olmutur. Emekleyerek, srnerek kamak isteyen Johnu yakalar.) WINSTON: Ama daha bitmedi John. JOHN: Brak beni, rahat brak! WINSTON: Yoo, daha bitmedi, kapnn nnde seni arkadalarn karlayacak. Alp evine gtrecekler. Grattan soka 38 numara, John. Hatrlyor musun? Orada herkes seni bekliyor olacak teyzeler, amcalar, arkadalar, komular. Seni alp bir keye oturtacaklar. Krallar gibi arlayacaklar. Cann ne ekerse: Tatllar, pastalar, souk iecekler Sonra konumaya balayacaksn. Anlatacaksn John. Dn: Aday, Hodosheyi, ta ocan ve arkada braktn yakn arkadan Winston anlatyorsun. Ama aslna bakarsan, keyfin hala tam gcr deil. Ne dersin, bir eksiklik var? nk nce yle bir gzel sevimek gerek. Dzmek gerek! JOHN: Yeter, Winston. WINSTON: (Acmasz) te bu yzden akam saat on oldu mu, arka kapdan svveriyorsun. Doru Cennete. Dnsene olum, btn arkadalar orada, seni bekliyor Georgie, Mangi, Vusumzi. Grtlana kadar ikiyle dolduruyorlar seni. Dertten

20 anlarlar, hapishanenin ne menem bir yer olduunu bilirler. Sana bir kadn ayarlyorlar JOHN: Yeter! WINSTON: Bir de yatakl bir drt duvar. Sonra kadnla seni ba bala brakp svyorlar. Bir kadnla ba baa. Kadn soyunurken seyredeceksin. Sonra yaklap dokunacaksn. Okayacaksn, John. Okayacak, okayacak, dzeceksin John! JOHN: Winston! (John nihayet dnp Winstonn yzne bakar. ki adam uzun uzun bakrlar. John, Winstonn yzndeki ifadeden irkilmi, armtr.) JOHN: Winston? Benim bunda ne suum var? Neden beni cezalandrmak istiyorsun? WINSTON: (Sakin) Kokuyorsun John. ki kokuyorsun, insan kokuyorsun, kadn ve zgrlk kokuyorsun zgrln kokusu midemi bulandryor. rmdan karyor beni. JOHN: Hayr, Winston. WINSTON: Ne var? Yalan m? ay sonra bu saatlerde, elinin tersiyle azndaki bira kpn silip, donunu indirecek ve karndaki karya abanacaksn! Yalan m? Glecek, iecek, vuruacak ve unutacaksn. (Johnun sessiz itiraz para etmez.) Brak bu ayaklar! Ayak yapmaya zamanmz yok. nmzde yalnzca iki aylk bir sremiz var. (Sessizlik.) Bu sabah neyin farkna vardm, biliyor musun, John? Ta ocanda. htiyar Harrynin yannda. htiyar Harryyi tanr msn John? JOHN: JOHN: Evet. htiyat Harry, hcre 23, yetmi yanda, mr boyu hapis. WINSTON: Ne eveti? Nesini tanrsn, syle? WINSTON: Demek istediim, baka bir ey. Yarn ta ocana gidince Harryye yle bir alc gzyle bak. Gzlerinin iine bak. Onu nasl deitirdiklerini grrsn. Ellerine bak. Taa dntrmler adam. ekile, keskiyle almasna dikkatlice bir bak. Allahn gn, yirmi tane, kusursuz ta bloku karyor adam. Onun gibi yapan bir tane daha bulamazsn. Ta sevmi, ta olmu adam. Onun iin iyi davranyorlar ona. Kendini unutmu. Kendisi aradan km, ta olmu. Her eyi unutmu adam Buraya nereden geldiini, neden geldiini. te ben de yle oldum John. Neden burada olduumu unuttum. JOHN: JOHN: JOHN: Olamaz. Bakalar iin kendini feda ettiinden. Byle konuma, ideallerimizi dn. WINSTON: Neden buradaym? WINSTON: Saym bakalarnn iine. WINSTON: Alt alta, st ste hayvanlar gibi! Durmadan!

21 WINSTON: deallerin de iine saym JOHN: Hayr Winston Toplumsal amalarmz, ocuklarmzn zgrl WINSTON: Toplumsal amalarn da, politikann da hepsinin! Ben niye buradaym John? Neden senin zgrln kskanyorum John? Ben de gn saymak isterim. Allah baba bana da on parmak vermi. Ama neyi sayacam? mrmn tamamn m? Nasl sayacam John? Bir, bir, bir diye mi? Bir gn daha geti: Bir! Bir gn daha yine bir Bir ey sylei bir akl ver kardeim, ne olur! Bir, bir, bir (Winstonn aresizlii ve acs karsnda, John olduu yere kvermitir. Winston ise, btn bir mr bu adada geirme dncesinin ezici etkisi altnda neredeyse klm gibidir. Birka saniye bu ar ykn altnda, suskun ve ezik durakalr. Sonra yavaa ayaa kalkar, dnp Johna bakar. Winston yeniden konumaya baladnda, yazgsn kabullenmi bir insann kararll sesine yansyacaktr.) Nyana we sizwe!(John ban kaldrp Winstona bakar.) Nyana we sizwe!... Geti, hepsi geti. (Johna yaklar.) Unut beni (John umutsuzca, son bir kez direnmeye yeltenir.) Hayr John. Beni unut nk ben de seni unutacam. Evet, unutacam seni. Bakalar da gelecek, gnlerini sayp gidecekler John. Ve ben onlar da unutacam. Senin gibi daha biroklar gelecek, gnn sayp gidecek ve ben onlarn hepsini unutacam. Sonra bir gn gelecek, her ey unutulacak. (Ik deiimiyle, aradan zaman getii belirtilir. Bir baka gn, bir baka an: Winston Antigone iin gerekli aksesuarn toplamaktadr.) WINSTON: Haydi gidelim, bekliyorlar. JOHN: Roln ezberledin mi? WINSTON: Evet. Haydi, temsile ge kalyoruz.

IV. SAHNE (ki oyuncu hcreyi hapishanedeki temsilin sahnesine dntrmlerdir. Battaniyeler fon olarak aslmtr. Winston, oyun iin gerekli eya ile battaniyenin arkasnda kaybolur. John ne, seyirciye doru kar. Henz Kreon kostmne brnmemitir.) JOHN: Sayn mdrmz Prisloo, ba gardiyan Hodoshe, deerli gardaiyanlar ve arkadalar! Labdakos oullarndan iki karde, bir savata kar karya gelirler. Birisi devlete saldrrken, teki korumak amacndadr. Ama ikisi de sava alannda lrler. Devletin bana geen Kral Kreon, kenti savunan prensin, lm prenslere yakan her trl trenle kutsanarak gmlmesini emreder. Ama dieri; srgnden dnp devleti atee salan, devlete kar kp efendilerinin canna-kanna kasteden Polyneikes, trensiz ve mezarsz

22 kalacaktr. Cesedi orada braklacak, kurda kua yem edilecektir. Yasa byle ngrmektedir. Ama kzkardei Antigone, yasay iner ve kardei Polyneikesi gmer. Antigone bunun zerine yakalanr ve hapsedilir. Hodoshe blnden, krk ikinci hcrenin bu akam sizlere sunaca Antigonenin Yarglanmas adl oyun, bu konu zerinden gelimektedir. (Battaniyelerin arkasnda kaybolur. kisi birlikte trompetlerin ald bir fanfar taklit ederler. Doruk noktasnda John, Kreon klna girer. Boynunda bir madalyon, banda uyduruk bir ta tamaktadr. Bir battaniyeyi de Hymation gibi omzuna almtr.) JOHN: Yurttalarm! te ben, Kralnz Kreon, saraymn nnde sizleri topladm ve selamlyorum. Sessiz olun ve beni dinleyin! Nasl? Sen, deerli yurttam, daha yksek sesle konu! Yaasn Kral m? Yurttalarm, ben sizin hizmetkarnzm belki ok mutlu ve ansl biriyim, ama yine de sizin hizmetkarnzm. Sk sk sylerim: oturduum makam belirleyen u simgelerin, evinizdeki hizmetkarn gydii nlkten fark yoktur. Kreonun taci basit bir simgedir. Ve umarm ki, ocuunuzun dadsnn nl kadar da temizdir. ocuunuzun dads, o kk bebein beikte byyp imanladn grmekle nasl mutlu olur ve hizmetinden sevin duyarsa; Kreon da karnzda yle duruyor! Mutlulukla, sevinle glmsyor! Neden? Karsndaki insanlarn, iman ve memnun olduunu grd iin. Devletin baars, baka neyle llebilir? Kral ve prensler iin yaplan saraylarn grkemiyle mi? Tanrlar adna kurulan tapnaklarn byklyle mi? Bugn artk aya bile fzeler gnderen bilim adamlarnn ve teknisyenlerin varlyla m? Hayr! Btn bunlar halkn memnun ve iman olmasnn yannda bir hitir. Peki hi dndnz m; halkn imanln ve memnuniyetini koruma grevi kime der? Bu sorunun yant ok kolay, deil mi?... Hizmetkarnz, kralnza! Peki ama, kraln, halkn bu mutluluunu koruyabilmek iin, neye gereksinmesi var; bun hi dndnz m? Kraln halkn mutlu etmek iin, u komik tacn dnda ne gibi bir araca gereksinmesi var? Bunun da yant ok kolay, benim sevgili vatandalarm: Yasa! Evet. Yasa Drt harfli bir szck. Kim bilir ka kez kullanmsnzdr bu szc. Ama hi durup da dndnz m? Nedir bu yasa? Dnm olsanz bile, yasa yle der, yasa unu, unu emreder deyip gemi; iin asln gzden karmsnzdr. Yasa bir ey sylemez, yasa emretmez. Yasa korur! Yasa, sizleri korumak iin, hizmetkarnzn elindeki bir kalkandan baka bir ey deildir! Ama dnn, bir elinizde korunma iin bir kalkan var; teki elinizde vurmak iin kl yok. Bu ne kadar sama olursa; ite yasann da bir keskin taraf var: Ceza! Artk zor gnleri arkamzda braktk. Snrlarmzda hkm sren huzursuzluklar boyuna sizlere hatrlatmama gerek yok. imanlmza ve mutluluumuza gz diken fareleri srekli hatrlatmama gerek yok. Bunlarla yorulmadan savatk ve pskrttk. Ama ykc almalar i edinmi baz hainler, hala varln srdryor Hibir eyden memnun olmayan baz fareler hala aramzda. te bu fareler, Kreonun teki yzn grecekler Mutlu halkmn grd bu koruyucu yz deil; klcn keskin yzn! zlerek sylyorum, -neden zldm birazdan siz de anlayacaksnz- bunlardan birini daha yakaladk. te bu yzden sizleri buraya topladm. u andan itibaren grecekleriniz, bu farelere sempati duyacak kadar yolunu arm olanlara bir ders olsun. Kalkan, koruyaca kadar korudu. imdi sra klta. San getirin.

23 (Winston, Antigone klnda girer. Banda peruka ve boynunda ivilerden oluan gerdanlk vardr. Bir battaniyeyi, eteklik gibi beline dolamtr.) WINSTON: Antigone. Oidipusun kz, Eteokles ile Polyneikesin kz kardei. JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: Yasaya aykr olarak, hain Polyneikesin cesedini gmmekle sulanyorsun. Bunu yasaklayan bir yasa olduunu biliyor muydun? Bile bile yasay inedin. Bu davrann sonularn biliyor muydun? Hakkndaki sulamaya ne diyorsun? Sulu musun, susuz mu? Antigone, suunu kabul ediyorsun. Savunma adna sylemek istediin bir ey var m? Kendini savunmak iin bu son ansn. Konu. Devlet. Kral olarak devleti temsil eden benim. Evet, devlet iin. Szlerine dikkat et kk hanm. Alaya alma ansn yok ama. Konu yleyse. WINSTON: Ben, kardeim Polyneikesin lsn gmdm. WINSTON: Evet. WINSTON: Evet. WINSTON: Evet. WINSTON: Sulu.

WINSTON: Kardeimin gmlmesini yasaklayan yasay kim koydu? JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: JOHN: WINSTON: Devlet kim? WINSTON: Demek ki yasay koyan sensin. WINSTON: Sen Tanr msn? WINSTON: Kendimi savunma ansm olduunu sylemitin. WINSTON: Seninle alay edecek zamanm yok. Yaamm iki dudann arasnda. WINSTON: Polyneikes sava alannda ldnde, ondan geriye kalan, yalnzca cansz bedeniydi. Ondan artk kimseye ne zarar gelirdi, ne yarar. Sava alannda arda kalan beden, artk yalnzca le kargalarn ilgilendirirdi. Ama Tanrya aitti. Oysa sen, yalnzca bir insansn, Kreon. nsanlar tarafndan yaplan asalar olduu gibi, bir de Tanrnn koyduu yasalar vardr. Senin casuslarn, geceleri nasl, senin yasalarn ineyenleri izliyorsa; Tanr da benim iimde kendi yasalarn izliyor. Tanrya kar su ilemi olmak istemem. u yeryzndeki hi kimse iin. leceimi biliyorum, Kreon. Bunun iin senin yasana gerek yok. Yasana direnenleri bekleyen lm korkutmacasna da gerek yok. Bir yanda senin yasan, karsnda da benim direncim durduu iin, lm ok yakn. Daha iyi ya. Senin

24 gz dan benim iin bir hitir, Kreon. Ama anamn olunu, bu yurdun evladn, oraya ylece le kargalarna yem olmaya brakrsam; yreimde bir daha hi huzur olmazd. Bu sylediklerimden bir eyler anlyor musun, Kreon? JOHN: Bu szlerin, halka yalnzca ktlkler getiren, inat bir dik balln belirtisi. nce yasay iniyorsun; imdi de devleti aalyorsun! Hakaret ve dik ballkla da yetinmiyor; suunu bir de marifet sayyorsun. Hayr Antigone, bu yolla cezadan kurtulamayacaksn. Kendi ocuum olsan, yine de kurtulamazdn. Cezann tmn ekeceksin. Bu olunca, benim istediim de olmu demektir.

WINSTON: nsandan te bir varlk olmadn, sana hatrlattm iin mi? JOHN:

WINSTON: Tmn? Bana lmden daha kt bir ey mi yapmak istiyorsun? JOHN: WINSTON: O halde bouna zaman yitirmeyelim. Konumay brak. Ben kardeimin lsn gmdm. Bu onurlu bir eylemdi. Senin ve yasalarnn korkusu, azlarn balamam olsa; bu lkede yaayan herkes bunu dorulard. JOHN: Yanlyorsun. Halktan hi kimse senin gibi dnmyor. sana sylemekten korkuyorlar. Rahat uyku WINSTON: Tam tersine. Yalnzca uyuyamayacaksn, Kreon. JOHN: JOHN: JOHN: JOHN:

Suunu, utanmazlkla talandryorsun, Antigone. Onunla dvp len de kardein deil miydi? Birine sayg gstermekle, tekini aalam olmuyor musun? yleyse git ve sevgini llerle payla. Yaadm srece, ben burada farelerin yasalarna izin vermem.

WINSTON: z kardeime sayg gstermekte utanacak ne var? WINSTON: yleydi. WINSTON: Ben dnyaya kin deil, sevgi paylamaya geldim.

WINSTON - Bouna zaman harcyoruz, Kreon. Konumaktan vazge. nk szlerin, amacnn tersine iliyor. mrm uzatyor. JOHN: (Yeniden halkna dner.) Sorgulamay izlediniz. imdi bir de devletin tanklarn dinlemeye gerek yok. nk nasl olsa, sann sulu olduunu, tartmaya meydan brakmayacak biimde kantlayacaklar. Zaten bu tanklarn kimliinin aklanmas da, devletin yksek menfaatlerine aykr der. Ortada bir yasa var. Bu yasa inenmi. Cezay da yine yasa belirliyor. Benim yapabileceim bir ey yok Aln onu, doruca adaya gtrn. Orada mr boyu drt duvar arasna, bir hcreye tkn; yaamasna yetecek kadar yiyecek verin. Elimizi kanyla kirletmeyelim.

WINSTON: (Seyircilere) Yurttalarm! Bakn, bugn son yolculuuma kyorum! Gnein parlak klarn son kez gryorum. O souk, uzak, ssz; yaamla lm arasnda yitmi adaya gidiyorum. Mezarma, sonsuzluk hapsime; kimsesiz yaanacak lmme gidiyorum.

25 (Kafasndaki perukay karr ve seyirciye Winston olarak seslenir. Artk Antigone deildir.) Atalarmzn Tanrlar! Yurdum! Yuvam! Zaman beklemez! Diri diri lmeye, l gibi yaamaya gidiyorum! nk kutsal saydm eyleri, kutsal tuttum! (kisi de kostmlerini karp kulislerini devirirler. Sonra yan yana gelip, -oyunun bandaki gibi- el ve ayaklarndan birbirlerine kelepeliymi gibi dururlar. ayakl koularn tuttururlar. John bir dua mrldanr; Winston ise bacakl kouya uygun bir ritm.) (Bir siren sesi duyulur.) (Iklar yava yava kararr.)

26 EVRENN NOTLARI Bu oyu n ilk kez 02.07.1973de Athol Fugardn sahneleyiiyle sergilenmitir; John rol John Kani, Winston rol de Winston Ntshona tarafndan oynanmtr. Ben oyunu Almancadan evirdim. Antigoneye ilikin blmlerde, yer yer Sabahattin Alinin evirisine bavurdum. (Antigone, Sophokles, ev.: Sabahattin Alii Maarif Matbaas, 1941) Oyunda birka ke geen Nyana we Sizwe ifadesi, Zulu dilinden kaynaklanr. Gney Afrikal siyahlarn aznda, hem bir selam biimi, hem de bir sava slogandr. Szck anlam: Yurdun olu. Yerine gre salcakla, cann sa olsun, rast gele, hodri meydan, elle gelen dn bayram vb. anlamlarda kullanld anlalyor. Dier deyilerin anlamlar yle: Ons was gemoer vandag : Bugn canmza ettiler! Ag voertsek : Cehennemin dibine! Athol Fugard, 1932de Gney Afrikann Kap blgesindeki Middelburgda domu. Felsefe ve antropoloji okuyan yazar, denizcilik, gazetecilik ve tiyatro yneticilii yapm. Oyuncu, ynetmen ve yazar olarak 1958den bu yana almalarn srdren Fugard, Gney Afrika yasalarna ramen rk ayrmna yreklilikle kar km ve uluslar aras n kazanm bir tiyatro adamdr.

Ycel ERTEN Ekim 1987, Ankara

You might also like