You are on page 1of 20

OLANAKLI POETKA: AHMET OKTAY'IN BR RNDEK POETKASI

Mustafa Durak
OLANAKLI POETKA: AHMET OKTAY'IN BR RNDEK POETKASI Mustafa Durak ndeyi: Herkesin dnp dnp yeniden okuyaca metinler, yazarlar olmal. Bylece bir yandan kendi belleini canl tutar, bir yandan da toplumsal bellee ve hem kendini hem de ne kard metni, dolaysyla yazar gndeme tar. Ancak bu bireysel kltrn, br bireysel kltrlerle hep ilintili, her an onlarla olumlu ya da olumsuz ilikiye girmeye hazr, ama deiime de hazr olmas gerekir. Bunu ben, aynaya hep beraber bakmak olarak da ifade ediyorum. Dierlerini dikkate al(a)mayan, bakasndan, hele hele bilinmesi gereken bakasndan habersiz, aynaya kendinden bakasn sokmayanlarn, ne denli ocuka, ne denli bencil, ne denli gln olduklarn sylemek bile fazla. Ahmet Oktay, ilgi alan, ynelimi ne olursa olsun lkemiz aydnnn, gzard etmemesi gereken ok ynl bir kltr kiisidir. Ancak o, elbet farkl alanlarda, sz alm biridir ama, ncelikle airdir. Bu, ilgi duyduu her alana air gzyle bakyor demek deildir. br alanlar ikincildir. Bu, nem asndan byle deildir, o, znde air olduu iin byledir. Giri: Bu yazda Ahnet Oktay'n bir iirini zmlemek istiyorum. Ancak nce, onun

zerine yazlm olanlara gz atmakta yarar var. Mehmet Yaln, Ahmet Oktay'n ay vakti konumas ve dnyor mevsim adl iirlerinden alntlar yaptktan sonra birbirine benzemeyen blmlerden kurulu bu dzenleme mantn zemiyordum Anlatm dzlemi iin de ayn ey sylenebilir: Orada l, uyak ya da herhangi bir ses dzeni kaygsndan bsbtn uzak grnen bir dizelem (versification) uygulamasnn ne anlam tad belli olmuyor(1), der ve /Dehet/ gnleridir ve taunun/ izi vardr her yanda. Bir iaret/ bin giz barndrr. Bahvan/ tututuruyor yapraklar, ocuk/ da saplyor ineyi ve sonsuzca/ titriyor kelebek. /Siyah imgeler/(ay vakti konumas) zerinden sorar: Bu trden tmce blmeleri nedensiz bir artma myd?(2). Ve A. Oktay'n iirlerinin tek tek okunmasnda tutunacak yeterli belirtiye rastlanamadn(3) syledikten sonra Ahmet Oktay'n, iirini kendince gelitirdii zel bir dil dizgesi zerine kurduunu belirtir. Ama yine de aykrlklar, dilbilgisi d olanlar, sapmalar rneklendirmek iin /Gndnm. lk kar. Kundan vakti./ niyorum ve yangnn hazr kent ve iniyor benimle eski trenlerdeki / gecesel pars, bylenmi ten (ada Bir ldrm in Prolog) dizelerini kullanp u yargya varr: zellikle ierik dzleminde Ahmet Oktay'n iir sylemi batan sona aykrlklarla dolu. Kimileri mantksal ya da doal gereklie, kimileri edinilmi bilgilere ya da saymaca deerlere

aykrdr(4). iirde aykrla belirli bir dzende kurulmu olma kouluyla yer verilebileceini belirtir. Ancak bu belirli dzenin ne olduunu aklamaz ve rneklendirmez. Ve Ahnet Oktay'n iirine... ok sayda iirini okuduktan sonra ulama olana bulunabilir(5) diye dnr. Ve yle ekler: Gerekten, bir dizi yinelemeler ve balam deimeleri yardmyla bizi artan eler ve balantlar yerli yerine oturabiliyor(6). Ahmet Oktay iirinin gzlem ve okuma deneyimleri sonucunda Birbirleriyle uyumsuz grnen elerin belki de en byk uyum iinde bulunduklar anlalacaktr. .. bunun iin anlalmasndan ok sevilmesi gerek(7). Mehmet Yaln, yazsnda Ahmet Oktay iirinde dnsellikten (rcursivit) sz eder. Ahmet Oktay iirindeki aykrlklarn, uyumsuzluklarn aykr olmayana, uyumluluklara dntn sylediine gre, onun iirini bu yzden dnsel (rcursif) bir poetika saymaktadr. Dilin, dnsel, geriye dnmeli (rcursif) niteliinin Panini tarafndan da dile getirildii biliniyor. Bir metnin anlamlandrlmasnda da geriye dnmeli bir yap, bir ilem devrededir. Tohum ve aa ilikisi birlikte dnldnde, zamirle zel ad ilikisi dnldnde bu kavram devrededir. Geriye dnme; bir rg gelitirme, bir merdiven oluturma, basamaklatrma ilemidir. Dolaysyla metinselleme srecinin temel tadr. Bunun poetik bir nitelik olmas Jakobson'un iirsel ileviyle de badatrllabilir. Yine de Mehmet Yaln'n syledikleriyle ilgili birka sorunsala deinmek kanlmaz. Mehmet Yaln, kitaplarnn ad itibariyle (iirin Ortak Paydas) iiri bir bilim alannn konusu olarak grr: iir her eyden nce genel dil kuramnn konusudur; dilbilimin ya da dilbilgisinin deil(8). Belki bunu, genel dilbilimin konusu, ya da btn ifadesel dil sistemlerini ierdii kabul edilen gstergebilimin konusu diye dzeltmek gerek. Yalnz ister istemez bir amlama da yapmal: biembilgisini ve edimbilimi, Saussure'n ayrmyla sz ve dil ulamlaryla kesen bir gstergebilimin konusu. iirin ortak paydasnn, yani iir

kavramnn temel niteliklerinin peinde olan bir aratrc olan Mehmet Yaln, Ahmet Oktay iirini anlamak, kavramlatrmak sz konusu olduunda ii 'gzlem ve okuma deneyimlerine', anlalmasndan ok sevilmesine balayabiliyor. Gzlem ve deneyim sz konusu olunca ister istemez, znellik ile nesnellik kavanda buluruz kendimizi. Yani bu iki kavram bilim dna da almaya uygundur. Hele sevmek sz konusu oldu mu, tm izlenimsel deerlendirmelere ak olacaz demektir. Diyeceim bu ifadeler Mehmet Yaln'n ne srd, ortak paydann bulunmas amacna hizmet etmekten uzaktr. Netlemeye gereksinimlidir. Ece Korkut, Ahmet Oktay'n Atlar ve vgler adl iir kitabn, kartlklarn birliktelii olarak okur(9). Ve yaklamnn mantk dzlemindeki karl ya .. ya da seeneine kar hem hemdir. Mehmet Ergven, Ahmet Oktgay'n resimle ilikisinden, resim yazlarndan sz ederken, kimi zaman tutuk ve kekremsi olmakla eletirilen biemi okurun, bilin niteliini sorgulamas amacyla koyulan bu boluk, gerei yerine getirildii andan itibaren, dorudan doruya metinle zdelemeye ya da onda tecessm etmeye hazr sk-btn'n organik bir parasdr artk der (10). Bu metinler aras geziniten sonra zmlemek istediim iire geebilirim: Ahmet Oktay'n lmn Bykl Bir Resmi iirinin zmlemesi: -Sevin nedir baba? iir zmlemesine bu kez genelde uyguladmn tersi, iir ii makro'dan mikro'ya bir yol izlemek istiyorum. iir, izlek olarak, sorunsal olarak, iki soru, iki konu erevesinde ilenmi: sevin ve lm. (-Sevin nedir baba? / -lm nedir baba?) Dorusu bunlar yan yana getirince ister istemez Ece Korkut'un

deerlendirmesini de dikkate alp kartlarn birliktelii erevesinde inceleyebilirim. Ve bir dzeltmeye de gidilebilir: Eer sevin sz konusu ise kart: keder, hzn, mutsuzluk olabilecektir. Eer lm sz konusu ise kart: yaam olacaktr. Dolaysyla daha bu aamada Molla Kasm'lk yaplabilir: bir dengesizlikten sz edilebilir. Ancak airin byle basit bir kullanm yanln niye yapt konusunu (Henri Frei'nin Yanllarn Dilbilgisi kitabn da hatrlayarak) sorgulamaya kalktmzda, eer geerli bir neden bulamazsak, hakl olabilir Molla Kasm. lk aklma gelen gereke u: eer yaam ve lm olarak terimlenseydi, anlatm iir dla yaknlaacakt. Diyeceim airin bu terimsel seme edimi, seilen bu ikiliyi (sevin karsnda lm) yorumsal bir yelpazeye ayor: sevin, mutluluk, yaam ve keder, lm. Grld gibi kartlatrlan ikili terim e anlamllkla deil ama e deerliliklerle de ilerleyebiliyor, anlatm zenginliine ulayor. Demek iirsel bir deyie ulam air. stelik bu kartlk, sz dizimsel olarak yan yana, ayni yerde deil, ayr yerlerde metinsel olarak. Bir de tam olarak kart anlamllk deil, anlamsalln da devrede olduu bir kart deerlilik sz konusu. Terimsel seimin baka bir nedeni de dntrm ve gnderme olgusu. Bunu aklamaya gemeden, aire (/ anlatc ben'e) soru soran, baba diye hitap ettiine gre, olu (bu iirin yer ald kitabn ad: Srdrlen Bir arknn Tarihi. Ve air bu iir kitabn olu Deniz'e ithaf etmi: Olum Deniz iin). Sevin ile ilgili sorudan geriye doru gittiimizde:

mzan at, portakaln ye, byle yaplr sevin resmi. Dizelerini buluyoruz. Ahmet Oktay'n ei Tlay Brtcene'nin ressam olduunu biliyoruz. Olu da m resim yapyor diye soruyorum kendime. Eer olu bu iirde, resim yapan deilse, bu iki dizedeki hitabedilen oulun dndaki kiidir (bir olaskla) eidir. Ama asl kurmak istediim balant, Abidin Dino ile Nazm Hikmet balantsdr. Mutluluun resmini yapabilir misin Abidin? Bu ifadenin iirdeki ifadeyle kurduu balant mutluluun resmi // sevin resmi koutluunda. Dorudan mutluun resmi'nin kullanlmay, sevin resmi'ni dolayl ve deer balantl bir gnderme klyor. Bylece Nazm Hikmet'in szne yaplan gndermenin dz (dorudan) bir gnderme olmay birleik, kompleks bir edimler demetine dnmesini, youn bir biimde poetiklemesini salyor. fade kendi bana bir reti edimi iken, gnderme edimiyle birlikte, Nazm'a bir yant: Mutluluun resmi yaplabilir. Aslnda ortaya kan, yine de Nazmn amalad mutluluun/sevincin resmi deildir. Resmini tamamlam bir ressamn, istedii gibi bir i bitirmi olmann hazzn duyma ve da vurma hakknn, sanatnn, yaratmann, evrensel retime katlma cokusuyla yaad mutluluun grntsdr. Bu durumda mutluluun resmini yapan ressam deil, air olmaktadr. Ressam modellemektedir. Ve air sevinci, mutluluu, yaam ocuuyla, (sevgili eiyle) birlikte reterek hissetmektedir. iir ve resim retimi,

yine bir retim olarak oul birliktelii yaam anlaml klmaktadr. imdi bu blmdeki br kiilere bakabiliriz: Rembrandt, Van Gogh, Picasso. Bilmiyor Rembrandt daha yalnz peynirden ve akarsulardan konuuyor deirmenci Felemenk; Rembrandt 1606'da douyor. Bir deirmencinin olu ve babas, onun, daha iyi bir yaam srmesi iin geerli bir meslek sahibi olmasn istiyor. Bu amala onu niversiteye gnderiyor. Ama o, resimle ilgilenmek iin Leiden niversitesinden ayrlyor. 1625'te arkadayla birlikte paylat stdyoyu kuruyor (19 yanda). Demek ki, iirde sz konusu edilen zaman, Rembrandt'n resme deil de, evresel eylere ilgi duyduu bir zaman. Bu noktada ilgi asndan sanatsal olan olmayan ayrmnn alt izilebilir. nice aclar szd paletinden Paris yollarna dt ama henz Van Gogh da rak. Balama eklenen baka bir sanat kiisi Van Gogh. kinci bir Hollanda'l ressam. Renkelriyle sevincin ve kederin ressam. Her metni (resim dahil) hep ikili okuduumuz iin olsa gerek Rembrandt da n ve glgenin ressam zaten. Hem ressam olarak hem de ne karldklar kartlklardaki edeerliliklerle aralarnda bir ortak nokta olumakta. Ancak air, her ikisini de aralarnda doum yl dikkate alndnda neredeyse yz elli yllk fark olmasna karn

ayni zamana tayor ve olu iin bu iki ressam modelletiriyor sanki. Cesaretin bebeklikten balad, boya dediin zaten tfek gibi kullanlr haylazla, una buna kar. Bu kez, oul ile Rembrandt, Van Gogh, cesaret kavram erevesinde buluturuldu. air olunun cesaretine, gzpekliine tank. Rembrandt'n, okulu brakp resme ynelmesi bir kararllk, cesaret ii. Van Gogh'un resme ynelmesi ve yaarken hibir resminin satlmam olmasna karn yaamnn sonuna kadar resme bal kalmas, her ne kadar baarszlk acs ekse de onda bir kararllk, gizli bir kendine gven duygusu olduunu gsterir. Kulan kesmesi, kendine kym giriimi; gzpekliin, cesaretin iareti deil mi? airin retim edimi; resme bak, ideolojik gr bildirme edimi (boyay tfek gibi kullanma: ruhsal kavgaya hazr; haylazla kar oluu: almadan, retimden yana, emekten yana olu. Tfek ve emek yan yanal birlikte ele alnrsa emek savunucusu kimlii ne kar), gizleme edimi (una buna kar olu balamla, yani haylazlkla, ilintilendirilebilecek anlatmlara, adlandrmakszn ayor anlamak isteyeni); benzetme edimi birlikte var bu dizelerde, ki tur danstan sonra alnndan perdi ustan Picasso masmaviye kesince birazdan bu krk yllk kavak. Burada dans ile resim; hareket ve izgi, renk olarak aynileiyor, herhangi bir

benzetme imi olmakszn. Alnndan pme, baarly kutlama iaretidir. Picasso'nun usta, senin rak olduu dnlrse, dansn, gerek bir dans deil de izgini ve/ya rengin kullanmnda ortaya kan danseder gibi hareketin sz konusu edilmesi kolaylar. Yani balam, gerek dans dta brakmaktadr. Zaten sen model olarak, krk yllk kava, maviye boyayarak resmetmektedir. Ve airde bu grnt Picasso'nun mavi dnemini artryor. Ve Picasso da seni alnndan perek kutluyor. Rembrandt ve Van Gogh'tan sz ederken renkle ilinti kurulmamasna karn Picasso, mavi renkle birlikte anlyor. Dorusu, airin kurucular arasnda olduu Mavi hareketini de akla getiriyor bu rengin birden grnmesi. Ahmet Oktay iiri iin Ece Korkut'un saptad kartlarn birliktelii bu iirde anakronikletirme ve, dans ve resim rneinde olduu gibi alansal kaydrma (ekfrazis) olarak da grlyor. Bu farkl olanlarn (kartlarn birliktelii), farkl zamalarda yaam kiilerin zaman bakmndan birletirilmesi, farkl alanlarn birletirilmesinin Ahmet Oktay biemi, poetikasnn nemli bir yan olarak grlebilir. Bo ver lmanla falan naslsa vaktin var corafyaya kn da gitmesin leykekler oturt bakalm bacann stne, kar da yandan arkl yasn: bir mutu gibi dinleyelim damlara, koyaklara inen sesini. Bo ver lmanla falan. Ilmanlk nereden kt? Soruyla, ya da nceki

anlatlanlarla bantsn kurmak olanaksz gibi. Okuru duraksatan, bu da nerden kt dedirten bir kavram. Hele arkasndan gelen naslsa vaktin var corafyaya. Bunlar anlamlandrmak epey dnmeyi ve/ya genelde iir diliyle, zelde Ahmet Oktay'n iir diliyle iletiimde olmay gerektirir. Bu bir benzetmeyle okuru diken stnde tutan bir iirdir. Gndelik dilin izgiselliini, akkanln bozan bir dildir. pucu nc dizededir: kn da gitmesin leykekler. Zira g hayvan olan leylekler hem corafyayla hem de lmanlkla balantlanabiliyor. Leylekler farkl corafyalar grebiliyor. Ilman iklimleri seviyor. Ilman iklim kuan renmek iin gezmeye, gesizel deneyime gereksinim var. Bu yaam koullarn iyiletirmek iin gerekli bir eylem. lk iki dizeyi kapsamlay ilikisi iinde ele aldmzda lmanlk = lman iklim, buradan da mevsimlik g, yolculuk dncesine geebiliriz. Corafya ise deminki retorik ilemin tam tersi: para yerine btnn kullanlmasdr. Yani corafya terimi, gidilecek yerlerin renilmesini, bilinmesini ifade ediyor. Leylek(ler) teriminin gnderileni hem d dnyadaki varlk olarak leylee (lman iklim ve corafya ile) hem de resim olarak leylee gnderiyor. Ama ayni zamanda sene gnderiyor. Dolaysyla seilen terim ayni anda ayni yerde gnderilenli. Bunu iirin poetikasna kaydediyoruz. Ve air, sene resmetmesi gereken imgeseli anlatyor (dikte ediyor). Yandan arkl anlatmnn kaynanda arkl vapurlar buluyoruz. Ve, ya vapurun ark gibi eklenmi olmay (ayn kahvenin yannda tek ekerli

olmas) ya da ay, kahve iin kullanldnda talep edenin keyifiliini ve/ya keyfinin yerinde olduunu ifade ediyor. Farkl balamlarda bakaca anlamlandrmalar yaplabilir belki ama bizi burada ilgilendiren, hem kar'n keyifli keyifli yamas, hem de bunu neren kiinin, airin kar'n keyifliliinden keyif almasdr. lgin olan, kardan kaana kar'n yann gzelliini anlatmak retmek istemesidir. Bu, doal olan her eye yaknlk olarak, ve buna bal zgrle, bamszla tutkunluk, kendine gven olarak deerlendirilebilir. yle ya, kar' soukla, kendi adna olumsuzlukla buluturanlar kamaz m kardan? bir mutu gibi dinleyelim damlara, koyaklara inen sesini. Kar sesinin mutu gibi dinlenilmesi, allmam bir deyi. Oysa, frtnayla kark yadnda bir sesten szedilebilir, dinginlemi bir havada karn sesi duyulur mu? Burada bir ka konu iletilebilir. Kar'n umut olmasyla, yukarda maviye kesen kavak, umut olan mavi yan sra kar'n, ierme ilikisiyle beyazn da umut olduu belirtilmi oluyor. Bakaca Picassovari mavi dnemi karmza beyazlar iinde bir resim grnts karyor. Bu grnty, sen'in resmettii grnty, bu grntdeki hareketlerin artrd sesleri (mzii) izlemek, dinlemek ve bu duyusalln verdii huzuru bir mutu gibi alglamaktan sz edebileceimiz gibi senin gerekletirecei resimle gelecein baarl ressamnn mutusu olarak da alglayabiliriz. Bu blmn son dizesindeki devrikleme edimini de atlamayalm.

Oulun sorusunun yant, ksmen sorunun bulunduu dizenin st ksmnda gibidir. Bylecee dz mantk, lmn nelii zerine yinelenen sorunun bulunduu alt blmn lmle ilgili olmas gerekir. Kategorik bak bunu gerektirir. Ama bu bilimsel zmleme metni deil de iir olduu iin iirin anlatmsal dzenlenii de (kompozisyonu da) iirin poetikasna dahildir. iirin kendi mant iersinde sorunun yant deil de yantn soruyu dourttuu, bakaca sylemin soru dourtmak iin olduu ileri srlebilir Ahmet Oktay iirinde. Soru yanttaki bu ters evirme klasik kompozisyondaki giri gelime sonu dnldnde sanki bu dzeni de ters eviriyor gibidir. Yani nce sonu sonra gelime ve giri. Elbette bu yntem tm iirleri iin geerli olmayabilir. imdi aadaki dizelere bu adan bakalm. ardan dndm nar ayklyorum sana parmaklarm utu uacak, diyelim gnlerden Pazar tnn kordonunu onardm boyadm mutfaktaki dolab, ellerimin sevinci de bunlar. air sanatsal yaratm srecinin sevincini anlattktan sonra senin sorduu soruya bir de gndelik yapma eylemi rnekleriyle yant verir. Sen iin nar ayklama eyleminde yine kapsamlama edimiyle, parmaklar, beni, airi iaret etmektedir. Standart dilde parmaklarn umas deyii, genelde parmaklarn kopmasn ya da souktan donmasn ifade etmek iin kullanlr. Oysa burada sevincin ne olduu sorusuna hem ak ham de sezdirmeli bir yant verilmektedir:

Senin iin nar aldm, ve o narlar senin iin ayklyor olmam benim iin byk bir sevin, mutluluktu (zira seni ok seviyorum): sevin sevgidir, sevin mutlukluktur. Sevin yaamn ta kendisidir. Bu kesitteki u edimsel ilemler not edilmeli: kapsamlay yansra kiiletirme ( parmaklarm utu uacak, ellerimin sevinci), koutlama (dz tmce yapsyla devrik tmce yapsn iki ayr dizede kullanma (tnn kordonunu onardm/ boyadm mutfaktaki dolab,) ve eitleme (parmaklarm utu uacak = ellerimin sevinci). Dilerinin sevinci bitmez saymakla, kavun-karpuz toprakldr su ierken omzuna dayar testiyi mendil balar bana; canerik mayholuun birimi fndk ekiya gibi bastrr da Haziran vermez geit. Sevinle ilintilendirilen gndelik yapma edimlerinin nesneleriyle ilgili sralama: parmak, el, di, kavun-karpuz, canerik, fndk ve Haziran. Parmak, el ve di; insan geleri olarak para btn ilikisinde insan temsil ederken, kavun -karpuz, canerik ve fndk; insan besleyen, besleyerek ona sevin katan geler. Dolaysyla besleyen beslenen ilikisi nedeniyle yine insana balanyoruz. Zaten bu kavun-karpuz'un eyleminde kiileme, insanlama ok ak: su ierken omzuna dayar testiyi. Gerek uzuvlarn gerek besinlerin er tane verilmi olmas bizi bir ritim kavramyla bulutururken ayni zamanda yaamn yaps da m karlyor diyorum. Her ne kadar kavun-karpuz dolaysyla temsil edilen insann toprakl olmas lmlln de iareti. Caneriin de salt

ho olmay (mayho); lm yaam ieiliinin imleri olarak grlebilse de asl vurgu, lmle buluan, lm temsilcisi Haziran'da. Aslnda geit vermeyen Haziran deil lmn kendisi. Tam yaza karken canlar alan canerik, apansz, ekiya gibi basan fndk. Yani yaamn iinde irek varln srdren lm. Yaam her noktasnda lm ieriyor. Beraber varlar ama suyun iinde bir dv, gre gibi suyun stnde grneni biz gerek sanyoruz. Aslnda ikisi birlikte var. Yaamda ve bu iirin iinde konu olarak, ayrlmaz biimde. Vermez hznnden kimselere gn sayar, yol izler arkadam Balaban Cerit. ki ifade vermez ykleminin yinelenmesiyle birbirine balanyor. Bu balan ayni zamanda iki zneyi (Haziran ve Balaban Cerit) birletiriyor. Balaban Cerit, ressam brahim Balaban'n olu mudur? airle gerekten arkada mdr? brahim Balaban 1921 doumlu, Ahmet Oktay 1933. Elbette baka birinin anlatsndan bu iire girmi de olabilir. Sonuta airin kendisine yakn bulduu biri. yle sevinecek ki dnnce babas mapustan bir mimoza olup fkracak duvarlardan, bahelerden, parklardan sana anlatt l mart. Tutuklu bir babann zgrlemesi olu iin ok byk sevin. Oulun oula ykledii l mart, mimoza olup fkracak (iek aacak). Her yan mimoza iei dolacak. zlendii gibi: tutuklu = l mart; mimoza = zgrlk. lm

de yaam da yaylc, sarc. iirde sralama, biemsellemi. Ki altta da lm nedir sorusu kez sylenecek. Mimozann fkrmas, boyann tfek gibi kullanlmas, fndn ekiya gibi basmas deyileri bir yandan sevincin nasl anlatldn bir yandan benin heyecanlarn, sevinci yaama ve imgeleme biimini aktaryor. -lm nedir baba? Durmutuk bir eme banda inerken Mut'a doru lm nedir baba? lm nedir peki? Oulun ilk sorusunda, air, sanki dolayl bir yant verecek ya da sz saptracak gibi durur. Oul yineleyince de bilmece gibi bir yant verir. Sylemek bile fazla -bu deyii her kullanm Tahsin Ycel'i hatrlama ve ona saygdr- elbette bu yant ayni zamanda okura ve airin kendinedir -renmek ne ok yinelemeyi gerektirir-: Ah! Byklar yeni terlemi bir abi. Ah! nlemi bir krkl, krlvermeyi aktarr. Yaam ile lm arasndaki fark pamuk iplii salamlndadr, tpk bu ksack nlem gibi. lmn abi olmas da bize uzak olmadn iaret eder. Yaknmzdr, yanbamzdadr. Belki unutamadmz, unutamayacamz kibrit p gibi krlm bir mrdr. Ziyan edilmi bir delikanldr. Belki Deniz Gezmi'tir. Belki baka biri. Abi terimi hem bir akrabalk terimidir, hem de teyze, amca, day gibi bir

yaknlama istei bildiren ntr deerli ama maymuncuk gibi ie yarayan bir terimdir. Yani Azrail, cellat, katil herkes olabilir. Ahmet Oktay, yaam ile lm bir btn, birbirinin ayrlmaz paras, mtemmim cz olarak alglar. Kendisiyle yaplan syleide yle der: lm doall iinde kavraynca varolu sorunlarn yorumlayn da daha doal hale geliyor. Yani lm trajik/ travmatik bir olgu olarak grmyorsun (11) . Son olarak LMN BIYIKLI BR RESM zerine konuabiliriz: Bir /m/ harfiyle ortaya kan sonuca baktmzda, ilk batan bunun, yanl sylenmi, iir olsun diye yaplm bir edim olduu dnlebilir. Ancak unutmamak gerekir ki kavramlamalar, Sassure'n rnekledii gibi tek bir 'aa grsel imgesi' ya da tek bir 'at grsel imgesi' gibi biimlenmez zihnimizde. Konumuz nedeniyle hemen bar, huzur, mutluluk, lm gibi soyut gnderimli terimlere geersem, bunlar zorunlu olarak zihnimizde pek ok somut duyusal imgenin birleimi, bir anahtar olarak vardr. Ksaca lm dediimizde bu lm kavramnn iine, deneyimlediimiz: tank olduumuz ya da bir ekilde bildiimiz birilerinin lme, ldrlme biimleri yani onlarn l bedenleri ve buna bal duyumlarmz devrededir. Ve biz kavramla ilgili en ok bizi etkileyenle balant kurarz ilk nce. Ve burada, genel olarak poetik, sanatsal bir edim, zel olarak lnn bykl resmini somut bir gsteren/gnderen olarak kullanarak lm kavramsallatrma edimi sz konusudur. Ancak bu, her terimde, terimlemede kendiliinden oluan bir kavramlama deildir. Tpk

Derrida'nn diffrence/ diffrance ayrmnda olduu gibi farkedilen, farkedilmesi gereken dnsel bir kavramlatrma edimidir. Sonu: 1.imdi savm ortaya koyabilirim: Ne bir kii ne de bir olgu ya da olay tek bir szckle ifade edilemez. rnein yalnzca eretilemeyle (metafor), ya da sz sanatlaryla (retorik) iir anlatlamaz. iir dolaysyla poetika da yle. Poetika, bir iirin retili ve alglan biiminde iire ikin olarak vardr. Her ne kadar poetika, iir zerine retilmi bir metin (mtatexte) olarak alglansa da. Bir tek airin poetikas sz konusu olduunda, biem de poetikaya dahildir hatta geni anlamda ele alndnda poetika eittir biem. Biemsiz bir iir olamaycana gre poetikasz bir iir de olmaz. Olsa olsa o iire zg bir poetikann, o aire zg bir biemin olmadndan sz edebiliriz. Bu yazdan da anlalabilecei gibi poetik ve biemsel izgide deiimler olabilir. Eer biri, bir airi tek bir bieme, poetikaya indirgemeye kalkarsa, ister istemez deimeyen poetik ve biemsel (stylistique) geleri dikkate almak zorundadr. 2.Gerek Ahmet Oktay'la ilgili daha nceki iki yazm, gerek Mehmet Yaln ve Ece Korkut'un ortak gr yle zetlenebilir: varlk, bamsz, soyut kendinde varlk deil, varlklar aras zne'lik erevesinde bir varlktr. Bu da dnsellik, birbirine dnme, ortak bir kimlik, ortak bir yazg demektir. Ben'in bakasna, bakasnn bene, dzyaznn iire dnmesi (M. Durak), kartlklarn birliktelie dnmesi (Ece Korkut), uyumsuzluklarn, uyuma, anlalmazn anlalana dnmesi (Mehmet Yaln), boluun dolulua dnmesi (Mehmet Ergven). Bunun dnda Ahmet Oktay iirinin poetik geleri: dnsel, farkedilmeyi

bekleyen kavramsallama edimi; ak ve/ya gizli gnderme edimleri; zamansal ayniletirme (akronikletirme); ak ama daha ok gizli benzetme edimleri (bu benzetmeler okurda boluk oluturabiliyor); alansal kaydrma (ekfrazisletirme) edimi; kapsamlama ve ierme (synecdoque) ilikisiyle atmosfer oluturma; oul gnderme; resmetme (estetikletirme); retme edimi (Ahmet Oktay iirinde didaktiklik, iiri didaktik klmayacak dozda bulunmaktadr); devrikleme; yaamaya kkrtma; soru yant iie geirme; dnselletirme ve duyumsallatrma; kiiletirme; koutlama edimi; anlatmda eitleme; ritimletirme; e sesliletirme; zel ad kullanma; yineleme, sralama edimi. Demek ki ancak en azndan bu iir iin bu poetik edimleri dikkate alan bir ifade Ahmet Oktay poetikasn anlatabilir. Elbette bu gelerin nasl kullanld ve ls, iir dzenleniinin sorunlar da poetikaya dahildir. Kaynaklar ve notlar: (1)Mehmet Yaln; iirsellik ile Dnselliin Snrlarnda Ahmet Oktay'n Dili, Biemi ve iiri; Mustafa Durak (derleyen); Her Ynyle Ahmet Oktay; Bursa Valilii yayn; 1998 iinde s: 20 ve Mehmet Yaln; iirin Ortak Paydas II; karos yaynlar; stanbul; 2010; s: 268 (2)Ayni yazar; Ayni yaz; ayni sayfa (3)Ay; Ay; (s: 22), (4)Ay; Ay; (s: 26), (5)Ay; Ay; (s: 27), (6)Ay; Ay; (s: 27) (7)Ay; Ay; (s: 29), (8)Ay; Ay; (s: 29) (9)Ece Korkut; Ahmet Oktay iirinde Kartlklarn Birliktelii; Her Ynyle Ahmet Oktay; Bursa Valilii yayn; 1998 iinde s: 87-94

(10)Mehmet Ergven; Ahmet Oktay ve Resim; Her Ynyle Ahmet Oktay; Bursa Valilii yayn; Bursa; 1998 iinde (s: 141) (11)(Metin Cengiz; Ahmet Oktay (sylei); Hayat, edebiyat, siyaset; Everest yaynlar; stanbul; 2004; s: 212)

You might also like