You are on page 1of 14

ASRI SAADETTE BR ARADA YAAMA PROJES: MEDNE VESKASI Ali Bula GR Birinci Blm VESKANIN TARH DEER, SOSYAL

EVRES VE TARAFLARI I. Vesikann Tarihi Deeri II. Sosyal evre III. Vesikaya Taraf Din Ve Hukuk Topluluklar kinci Blm MEDNE VESKASININ METN nc Blm VESKANIN HKMLERNDE KURUCU LKELER

ASRI SAADETTE BR MEDNE VESKASI Ali Bula

ARADA

YAAMA

PROJES:

Al Bula 1951 Ylnda Mardin'de dodu. lk ve Orta renimini Mardin'de, yksek renimini stanbul Yksek slm Enstits (1975) ve .. Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blm'nde (1980) yapt. 1976'da Dnce Dergisi ve Dnce Yaynlar'n, 1984'te nsan Yaynlar'm kurdu. 1987 ylnda Zaman Gazetesi'nin kurucular arasnda yer ald ve bir yl Gazete'nin stanbul Bro eflii grevini yrtt. 1985-1992 yllan arasnda Kitap Dergi-si'ni, aylk aratrma dergisi Bilgi ve Hikmet'i ynetti. eitli dergilerde, Milli Gazete, Yeni Devir ve Zaman Gazetesi'nde ok sayda yaz ve aratrmalar yaynland. 1988'de Trkiye Yazarlar Birlii "Fikir dln ald. Evli ve drt ocuk babasdr. Bugne kadar yaynlanan eserleri: Kur'an- Kerim ve Trke Anlam (8. Bsm. 1993); Kur'an ve Snnet zerine (3. Bsm. 1985); slm Dnyasnda- Dnce Sorunlar (A. Bsm. 1993); ada Kavramlar ve Dzenler (13. Bsm. 1993); Gndemdeki Konular (3 Bsm. 1992); Ortadou Gerei (1988); slam Dnyasnda Toplumsal Deime (3. Bsm. 1993); Bir Aydn Sapmas (S. Bsm. 1993); nsann zgrlk Aray (3. Bsm. 1992,); Din ve Moernizm (S, Bsm. 1992); Nuh'un Gemisine Binmek (1992); slam ve Fanatizm (1993); slam ve Demokrasi -Teokrasi, Totaliterim- (1.993). [1]

GR
Mslman dnyann genel tarih grn ina eden ana faktrlerden biri Asr- Saadet adm verdiimiz zel tarihi zaman dilimidir. Asr- Saadet'in mslmanlann dnce, ilim ve idraklerinin teekklnde zel ve belirleyici bir neme sahip olduunda hi phe yok. Bunun bir ok sebebi saylabilir, Ancak hemen zikredilmesi mmkn olan sebeplerinden biri, bu zel tarihi zamann balayc ve rnek zaman oluturucu bir referans tekil etme zelliklerine sahip olmasdr. slm tarihinde geliip zel akm veya disiplin niteliini kazanm her nemli hareket, kendine Kur'n- Kerim yannda Hz. Muhammedi (s.a.v.)'in tatbikatna sahne olan Asr- Saadette bir dayanak bulma ihtiyacn hissetmitir. Tefsir'den fkha, tasavvuftan kelama ve dier fikr ve ilm faaliyet biimlerine kadar mslmanlann dnce ve davranlarm ynlendiren her nemli oluumun kklerini Asr- Saadet'e dayandrmas, bu zel dnemin niin bir meruiyet sorununu da zdn yeterince aklar. Siyaset ve genel toplumsal rgtlenme modelleri iin de durum farkszdr. Bugnn artlarnda dahi, islm'n genel ilkelerinden hareketle insan toplumlarnn rgtlenmesi modeli zerinde kafa yoranlar, kendilerine Asr- Saadet'ten meru ve ikna edici dayanaklar bulmak durumundadrlar. Bu genel slm metodoloji asndan byle olmas gerektii gibi, mslman akl ve vicdan tarafndan genel kabul grmesi asndan da byledir ve byle olmas zorunludur. Bu blmde ele alacamz konu, Asr- Saadet'in en mucizev ilerinden biri olan Medine Vesikas olacaktr. Ancak son yllarda eitli evrelerin dikkatini ekmeye balayan sz konusu vesika, Dilmen yazl tarihin tek rnei saylr. Aada da gstermee alacamz gibi, Medine'de farkl din ve etnik sosyal bloklar arasnda imzalanan vesika, zamann aktel artlarnda dnemsel, ancak ruhu ve kurucu ilkeleri ynyle evrensel ve zamanlar st zelliklere sahiptir. [2]

Birinci Blm VESKANIN TARH DEER, SOSYAL EVRES VE TARAFLARI I. Vesikann Tarihi Deeri
Medine Vesikas'n Bat bilim evrelerine tantan Alman oryantalist Wellhausen olmutur. Muhtemelen "VVellhausen'm "Skizzen und Vorarbeiten" adl kitabnn 1899Tda yaynlanmasndan sonra, yine Alman Grimme, italyan Ceatani, Buhl, Wensick, Korehl Ranke, Mller ve Guillaume adl yazar ve aratrclarn dikkati ekilmi, Vesika ile ilgili yaynlarda hissedilir bir art olmutur.[3] Ancak Vesika'nn islam dnyasnda aktel hale gelmesini Prof. Muhammed Hamidullah'a borluyuz.[4] Araplarn "ktphane kstebei" adm verdikleri Hamidullah'n Trkiye, Ortadou, Asya ve Avrupa ktphanelerini kapsayan ok ynl aratrmalar[5] Vesika ve bu Vesika'nn imzaland tarihsel ve sosyal evre ile ilgili geni bilgilere sahip olmamz salamtr. Vesika ile baka bilim adamlarnn da ilgilendiini tespit ediyoruz.[6] Wellhausen ve Hamidullah'n bilim evrelerine tanttklar Medine Vesikas'n ilk defa kaydeden

Muhammed bn Ishak'tr (l. h. 151). Hadis usulnde geerli "isnad" yntemim kullanmayan bn Ishak'tan Ibn Seyyid en-Nas ve tbn Kesir, Vesika'y ondan alp kitaplarna dercettiklerini sylemektedirler.[7] Buna ramen Beyhaki, Vesika'nn 1-23 maddelerini ieren ve daha ok Muhacirlerle Ensar arasndaki ilikileri dzenleyen blmn isnadn vermitir. [8]bn Seyyid enNas, Vesika'y bn Ebi Heyseme'nin bir isnad'la kitabna aldn sylyor. Ancak bn Heyseme'nin (l. 279) isnadn renebilecek imkanmz yok, nk nakillerden hayli deerli olduunu sandmz tarihinin sadece nc blm bize-ulam olup yazk ki dier blmleri kaybolmutur. Wellhausen ve dierlerinin Vesika'y Ibn Hiam'dan aldklarnda kuku yok. Gerekten bn shak'm daha geni bir alm olan bn Hiam (l. 213) "Siret" adl nl kitabnda Vesika'y tam metin olarak verir.[9] Dikkat ekici bir dier nokta u ki, Vesika, Ebu Ubeyd'in "Kitabu'l-Emval" adl kitabnda bn Ebi Heyse-me'den aktarlan isnad'tan farkl bir isnad'la ve tam metin olarak geiyor.[10] Umeri'nin verdii bilgiye gre, Zbeyr kanalyla Ibn Zen-ceveyh'in (l. 247) "Kitabu'l-Emval"inde de yeralyor.[11] Grlyor ki m. 8,9 ve 10. yzyllarn kaynaklarnda yeralan Vesika'nn tarihi deerinden phe etmek iin ciddi bir sebep yok.[12] Caetani, bu konuda hibir sorun olmadm byk bir aklkla syler. nk ona gre, gerek ifade tarz, gerek ierii o mahiyettedir ki, arasna zel maksatl bir fikir ilave edilecek veya tahrifat yaplacak olsayd, bunun kk bir eseri bile hemen meydana kard. Caetani, bu Vesika'mn ne Hadisilerin ne de Ibn shak'm deerini ve anlamn bilmediklerini ne srer. Ona gre, eer bozulmadan gnmze kadar otantik ekliyle gelebilmise nedeni budur.[13] Yine de Ebu Ubeyd ile bn Ishak' temel alan Ibn Hiam'm, ayn Vesikay farkl yollardan rivayet etmeleri byk bir nem tamakla birlikte,[14] Prof. Yusuf A'n deindii gibi, Hadis ve Fkh kaynaklarnda tam metin olarak yer almamas zerinde durulmas gereken bir konudur. Ancak kanaatimce bu husus byk iki sorun tekil etmez. nk belli bal Hadis kitaplarnda Enes b. Malik ve Binti Haris'in evinde (ve karlkl grmeler sonucunda) byle bir szleme/antlama imzalandna dair elimizde gvenilir bir rivayet vardr. Szkonusu Vesikann iki ayr zamanda ve iki ayr belge eklinde kaleme alnd yolunda ne srlen gr bsbtn yabana atlacak gibi grnmyor. Vesika'nn genel ak bu yndeki ihtimali kuvvetlendirmektedir. Buna gre Vesika'nm ilk 23 maddesi Mslman blokun Muhacir ve Ensar kanatlar arasnda, 24-47 aras blm ise Mslmanlarla Yahudiler arasnda ve Binti Haris'in evinde imzalandm sylemek mmkn grnmektedir. imdi konuyla ilgili Enes b. Malik'in rivayetine bakalm: "Asm'dan, Enes b. Malik'e Hz. Peygamber'in 'slm'da yeminli antlama (hlf) yoktur' buyurduunu duyurmu olaym, dedim. Enes bana: - Peygamber benim Medine'deki evimde Kurey ile Ensar arasnda szleme imzalad" cevabn verdi.[15] Demek oluyor ki: Medine'deki dini-hukuki topluluklar arasndaki grmelerin nce Enes b. Malik'in evinde, sonra da Binti Haris'in evinde ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bakanlnda yrtlp szkonusu Vesikann bu grmeler sonucunda kaleme alnd anlalyor. Bunun yannda Vesika'nm btn kurucu ilkeleri ile kabile ve mekan isimleri dnda ancak genel hukuk seviyesinde hak ve sorumluluklaryla ilgili hkmlerinin referans olacak ok sayda ayet ve hadis tespit etmek mmkndr. Bu me-yanda Vesikann ilgili kurucu ilke ve hkmlerinin Kur'an ve Hadis kaynaklarnda karlklarm tespit etmek mmkn. Vesika'mn tarihi deeriyle ilgili son olarak unu sylemek gerekir eski ve yeni melliflerin byk ounluu, Vesika'mn Hicretin ilk yannda, yani m. 622'de imzalandn kabul eder. Ibn Hiam ve Ebu Ubeyd'in eserlerinde dz ve yekpare bir metin iken, Wellhausen onu 47 maddeye ayrm, daha sonralar Hamidullah, kimi maddeleri kendi ilerinde blerek bu sayy 52'ye karmtr. [16]

II. Sosyal evre


Bilindii gibi m. 610 ylnda ilk defa Mekke'de yeni dini tebli etmeye ve kendine taraftar toplamaya alan Hz. Muhammed (s.a.v.), yakn evresinden birka kii dnda ilk yllarda genel kabul grmemi, zamanla bu dine girenlerin says arttka bu sefer de eitli engellemeler ve ar basklarla karlamt. 13 yllk Mekke hayatnda taraftar saysn fazla arttramyan Peygamber ve mslmanlar iin Mekke dna bir yere gitmek, zgr ve gvenilir bir ortam bulmaktan baka seenek kalmaynca, nce Habeistan'a (iki defa) sonra da Medine'ye hicret etmek zorunda kaldlar. Mekke, Arap yarmadasnn ticari ve siyasi faaliyetlerinin yrtld nemli bir yerleim

merkeziydi. teden beri dini bir merkez durumundaki Kabe ile byk ve kkl Arap kabilelerinin Mekke'de oluu, bu ehri fazlasyla nemli klyordu. Mekke bu zelliine binaen siyasi ve idari adan da iyi rgtlenmi, siyasi ve idari brokratik merkeziyetilii yannda zgr kabilelerden mteekkil konfederasyon grnmndeydi. Mekke gibi yarmadann dier yerleim merkezlerinde de Arap geleneinin baskn karakteri kabile ruhudur. Bu durum, yarmadann iki byk merkezinde de hemen hemen aynyd. Mekke ve Taif in birlii gl kabileler tarafndan salanyordu. Ancak Medine bu anlamda byle bir birlikten yoksundu. nk Mekke'de Kurey, Taifte Sakif kabilesi siyasi birlii salarken, Medine'de bata Evs ve Hazre ile bu iki Arap kabilesinin mttefikleri Yahudi kabileler (Beni Kaynuka, Beni Nadir ve Beni Ku-rayza) arasndaki bitmez tkenmez sava ve ekimeler, siyasi birliin salanmasna bir trl imkan vermiyordu. Wellhausen'a gre, ite Peygamber, bylesine muztarip ve fakat siyasi birlie muhta bir kabileler topluluu olan Medine'de din ve hukuk temelinde yepyeni ve o gnk Araplar arasnda hayli garip bir siyasi birlik kurmaya muvaffak oldu.[17] Aratrclar, ittifakla Mekke ile Medine arasndaki sosyal, siyasal ve ekonomik yapsal farkn mslmanlarm Medine'de tutunmasna ve burda yepyeni bir siyasal birliin kurulmasna geni lde yardmc olduuna kanidirler.[18] Merkezi bir siyasi otoritenin olmay sosyal hayat ve savunma alannda da kendini gsteriyordu. Ortak savunmann olmad Medine (eski ismiyle Yesrib)'de her kabile kendine ait mstahkem bir hisar ina etmiti. Her bir kabilenin ortak sand tarafin-dan karlanyordu. Arap kabileleri ise "kan diyetleri "nin karlanmas amacyla bir tr sosyal sigorta kurmulard. Yahudilerin elinde Tevrat olmakla birlikte, kimsenin ve btn kabileler arasndaki ilikileri dzenleyen yazl bir hukuk yoktu, ihtilaflar ounlukla rfi teamller esas alnarak ve hakemler tarafndan zlrd. Ne var ki, hakemlerin kararm destekleyecek somut hukuki meyyidelerin olmay ile ounlukla gllerin kararlar tanmaylar adaletsizliklerin srp gitmesine yolayordu. Eitim seviyesi ve okuma-yazma orannn hayli dk olduu Medine'de Yahudiler, ibrani alfabesiyle arapa konuup yazyorlar, dini ibadetlerini ve ocuklarna verdikleri retimi "Beyt'1-Medaris" denen yerde yapyorlard. Araplar ise bu snrl imkandan da yoksundular ve esasnda kitaplar olmad iin Yahudiler karsnda ezik duygular iindeydiler. Medine'yi oluturan iki etnik ve dini grup, yani Araplar ile Yahudiler iki ayr ve homojen topluluk durumunda deildiler, ilgintir, Araplar ve Yahudiler arasnda atma olduu gibi Arap kabileleri kendi aralarnda ve Yahudi kabileleri de kendi aralarnda savap duruyorlard. Ibn Hiam'm verdii bilgilere gre, Yahudi Kaynuka oullannm ounluu, Arap olan Hazreliier'in mttefiki, Nadir oullan ve Kurayza oullarnn ounluu da Arap kabilesi Evsliler'in mttefiki idiler.[19] Bu kargaa ve atma ehrin mimarisini dahi etkilemiti. Baz kaynaklar 59 hisardan szederken, Semhudi sadece Yahudi olan 20 ayr kabile ismi sayar. Ancak asl byk savalar iki Arap kabilesi Evs ve Hazre arasnda sryordu. Tarihiler, "Buas" adn verdikleri bu iddetli savalarn 120 yl srdn kaydederler. Esv ehrin gneyinde, Hazre kuzeyinde ikamet ediyordu. Ibn Neccar, Araplar'm 13 hisarndan szeder. Aslnda Benu Kayle ortak kkende birleen ve fak^c sonra blnen bu iki kabile arasndaki iddetli savaklar btn Medine ve evresini de tam bir kaosun iine drm, gvenlii ortadan kaldrm ve tabii herkeste genel bir bkknlk duygusu uyandrmt. Hicret'e takaddm eden gnlerde Medine'liler, merkezi bir otoritenin bu atmalara bir son vereceini dnmeye baladlar ve hatta Abdullah bn Ubeyy'i balarna kral yapmak istediler. Medineliler, Bizans ve Sasanilerle yakn temas halinde olduklarndan, muhtemelen kat bir monarinin her trl kaosun nne geebilecei fikrini buralardan alm olabilirler. Ne var ki, Abdullah tbn Ubeyy, zaaf sahibi, muhteris ve dar grl bir insand ve en nemlisi kendisi de bir Medineli idi. Medine'deki derin i elikiler, onun g ve yeteneklerini fazlasyla ayordu.[20] Yukarda da deindiimiz gibi Medine'nin merkezi bir siyasi otoriteden yoksun olmas ile srp giden iddetli savalar, Pey-gamber'in buraya geliini kolaylatrmt. Nitekim, sonralan Hz. Aie unlan syleyecekti: "Yevm-u Buas (Evs ve Hazre arasndaki sava), Allah'n elisi Muhammed'e bir armaanyd. Reslullah geldiinde (Medine ahalisi) gruplara blnm, ileri gelenleri ldrlm veya yaralanmlard. Allah, onlarn islm'a girmesiyle Elisi'ne ltufta bulunmu oldu."[21] ite Peygamber ve Mekkeli mslmanlar, Medine'ye hicret ettikleri zaman (m.622). Medine bylesine kaotik bir durum arze-diyordu. [22]

III. Vesikaya Taraf Din Ve Hukuk Topluluklar


Medine'ye gelir gelmez Peygamberin ilk yapt ilerden biri, yeni gelen muhacirleri yerletirmek,

onlarn ve ailelerinin gndelik (rutin) ihtiyalarnn karlanmas iin gerekli tedbirleri almak oldu. Bu amala Medineli mslmanlar (Ensar) ile Mekkeli mslmanlar (Muhacirler) arasnda sosyal ve ekonomik bir dayanma ve yardmlama ilikisini tesis etti. Buna "muahat = kar-deleme" ad verildi. Hicret'in ilk gnlerinde bu kardeleme organizasyonuna 45'i Ensar'dan, 45'i Muhacirlerden olmak zere 90 kii katld. Kaynaklarmz bu ilk teebbste birbiriyle karde olmayan tek bir muhacirin kalmadn yazar.[23] yle ki kardeleme, aralarnda kan, akrabalk ve kabilevi ba olmad halde onlar birbirine miras bile kld. Deyim yerindeyse komnal bir hayat biimi gelitirildi. Hicret'in 5. aynda kardelemeye katlan ailelerin says 186'a kmt.[24] Gelen her bir aileyi, Medineli bir aile yanma alyor, zirai ve ticari hayatna, ev geimine ortak klyordu. Hatta kimi Medineliler, eer arzu ediyorlarsa birden fazla evi olduklar elerini boayp bekar Muha-cirler'e nikahlayabilecek! erini teklif ettiler. Bir ara Ensar, sahip olduklar hurmalklarn da Muhacirlerle blmek istedi. Ancak durumun dzelme ynnde bir gelime gsterdiini gzleyen Peygamber, bunun yerine zirai ortaklk yapmalarm teklif etti ve "Sulama iini Muhacirler zerine alsn, sonra aranzda rn bln" dedi.[25] Yine de de Ensar, Muhacirleri birer ev sahibi yapmak iin arsa, arazi ve hurmalklarnn fazlasn onlara hibe ettiler. Kaynaklar, bu kardelemenin srdn, ancak miras hkmnn kimine gre Bedir1 den sonra (Enfal, 75), kimine gre de h.3 yl evval aynda yani Uhud savandan sonra son bulduunu yazar. Hicret'le biiikte ve bu gelimelerden sonra Medine'de ana toplumsal blok ortaya km oldu: Mslmanlar, Yahudiler ve Mrik Araplar. Mslman blok, Mekkeli Muhacirler ve Medineli Evs ve Haz-re'li Ensar'dan mteekkildi. Bu trden toplumsal yaplanma btn Arap yarmadasnn kadim geleneine yabancyd. nk geleneksel kabile hayatnda, toplumsal rgtlenme kan ve akrabalk bana dayal iken, ilk defa Medine'de coraf, etnik ve kltrel kkeni tamamen birbirinden farkl insanlar bir araya gelerek kendilerim ayr bir sosyal blok (camia) olarak tanmlyorlard. Sonralar buna Romal Sheyl, ranl Selman, vb. eklenecekti. Nitekim Medine Vesikasnn 2. maddesi bu sosyal bloku din ve hukuk temelinde "dier insanlardan ayr bir mmet" olarak zikredecektir. Ancak kukusuz Medine, mslmanlardan ibaret deildi. Onun kadim sakinleri Yahudiler ve mslmanl kabul etmemi Araplar da vard, ite Hz. Muhammed (s.a.v.)'in nnde btn bu sosyal bloklar anlatrp birletirmek ve bir arada yaamann formln bulmak gibi nemli bir sorun vard.[26] Peki bu nasl yapacakt? yle anlalyor ki, Hz. Muhammed, Medine'nin sosyal, dini ve demografik yapsn ortaya karmakla ie balad. Ve bu amala, o gnk gelenekler iin hayli yabanc olan bir teebbse girierek nfus saym yaptrd. Medine Vesikas gibi bu ilk nfus saymnn yaplmas ve ehir sakinlerinin tek tek (erkek, kadn, ocuk, yal) bir deftere yazlmasna da ilk defa rastlanyor, diyebilir miyiz? Muhtemelen bu Uirden bir teebbse ilk defa rastlanyor olmalyd. Her neyse, bu teebbsn Araplar iin "yeni ve garib" olduunda kuku yok. Huzeyfe'den gelen bir nakle gre: "Allah'n Elisi bize: - Din olarak islm' seen ve mslman olan kimselerin isimlerini (tek tek) yazp getiriniz" dedi. Biz de Ona 1500 kiinin ismini yazp getirdik."[27] Nfus saym sonucunda Medine'de 10 bin kiinin yaad, bunlardan 1.500 nn Mslman, 4.000'in yahudi ve 4.500'nn Mrik Arap olduu anlalmt. Peygamber, ikinci bir adm att, Medine'nin doal ehir snrlarn tayin etti ve drt bir keye birer iaret koyarak bir "Site-Devlef'in topram belirlemi oldu ki, bu snrlar iinde kalan blge Vesika'mn 39. maddesinde "Yesrib (Medine) vadisi iindeki alan (cevf), korunmu (haram)" olarak yeralacaktr. Tabiatyla mslmanlar bu teebbsten memnundular, Yahudiler de bu sosyal ve siyasal organizasyondan memnun grnyorlard; ancak Medineli Mrikler (putatapanlar), huzursuzdular, geleceklerini tehdit altnda gryorlard.[28] Bunun nedenini anlamak zor deildi; nk Peygamber ve arkadalar Mekkeli mriklerin tahammlsz basklarna dayanamyarak hicret etmek zorunda kalmlard. Onun Kurey mrikleri ile dier mrikler (bu arada Medineliler)le arasnn iyi olaca dnlemezdi. Kald ki, hicretin hemen ardndan, Mekke'den Kurey'in mslmanlarm peini brakmayaca ve yakn bir gelecekte Medine zerine asker bir sefer dzenleyecei yolunda haberler gelmeye balamt. Byle bir sava ortamnda Medineli mriklerin durumu ne olacakt? Kurey onlara "Niin Muhammed'i kabul ettiniz?" diye kmaz veya muhtemel bir karlamadan nce mslmanlarla aralarnda bir atma kmaz myd? Ortada fiili bir durum vard. Byle bir konjonktrde nasl birarada yaanacakt?

Hz. Muhammed (s.a.v.) bir yandan hicret eden Mekkelilerin yerletirilmesi ve yeni evreye intibaklaryla urarken, dier yandan yahudi ve mrik Araplara gven vermeye alyor, niyetinin Medine zerinde mutlak bir egemenlik kurmak olmayp yeni dini cemaatinin gven iinde yaamasn ve dinlerini yayma imkanlarn salamak olduunu sylyordu. Esasnda daha Mekke'de iken vahylerde geerli bir politika olarak "Sizin dininiz size, benim dinim bana" (Kafirun, 6) ilkesi benimsenmiti. Ancak Kurey, bu ok dinli oulcu projeyi reddedip Peygamber'e din tebliginde engeller karm, mslman olmak isteyenlere ar basklar ve ikenceler uygulamt. Dolaysyla Peygamberin izledii stratejide hibir deiiklik yapmak gerekmezdi. Bu durumda Medine'deki hayat, Mekke'de inen vahyin toplumsal, hukuki ve kurumsal dzeyde bir alm, Mekke'deki vizyonun Medine pratiine tanmas olacakt; nitekim yle oldu. Yani, dini ve hukuki zerklik temelinde oulcu bir toplumsal projeyi hayata geirerek, herkese ve her toplulua bir arada yaamann mmkn yollarn gstermek. Elbette din tebli devam edecekti; ama hi kimse zor ve bask altna alnarak baka bir dine girmeye mecbur edilmeyecek, din deitirenler Mekke'de olduu gibi herhangi bir engelle karlamyacakt. Medine'ye geliten sonra (Nakib) katld byk grld. te Medine mslman blokun sosyal nce Medineli Ensar ile Mekke'den gelen Muhacir ailelerin bakanlarnn bir kardelemenin (Muht) hukuk temelini oluturan hkmler Vesikas'nn ilk 23 maddesi, bu toplantda tespit edilmi olup yeni ve hukuk ilikilerini yazl hkmlere balamaktadr.

Bu i tamamlandktan sonra, Hz. Muhammed (s.a.v.), Enes bin Malik'in evinde mslman blokun liderleriyle olduu kadar, mslman olmayan Medineli dier sosyal blok temsilcileriyle de durumu istiare etti. Ve anlalan bu sefer Binti Haris'in evinde toplanarak yeni bir "ehirDevlet" yapsn ortaya karan temel ilkeler zerinde anlatlar. Bu yeni "devletin anayasas" yazl bir biimde tespit edilip vazedildi ki bu metin u anda elimizde bulunan Vesika'dr. imdi konunun daha iyi anlalmas iin Vesika'mn hkmlerine yakndan bakalm. [29]

kinci Blm MEDNE VESKASININ METN


Bismillahirrahmanirrahim. (1) Bu kitap (yaz), Peygamber Muhammed tarafndan Ku-reyli ve Yesribli m'minler ve mslmanlar ve bunlara tabi olanlarla yine onlara sonradan iltihak etmi olanlar ve onlarla beraber cihad edenler iin (olmak zere tanzim edilmitir). (2) te bunlar, dier insanlardan ayr bir mmet (cami'a) tekil ederler. (3) Kurey'den olan Muhacirler, kendi aralarnda adet olduu vehile kan diyetlerini demeye itirak ederler ve onlar harp esirlerinin fidyei necatn m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara ve adalet umdelerine gre demeye itirak edeceklerdir. (4) Ben Avf lar kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerim demeye itirak edeceklerdir ve (mslmanlarn tekil ettii) her zmre (taife), harp esirlerinin fidyei necatn m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara ve adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (5) Ben Harisler, kendi aralarnda det olduu vehile evvelki, ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her bir zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasnda iyi ve mkul bilinen esaslara ve adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (6) Ben Saide'ler, kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara ve adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (7) Ben Cuem'ler, kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasndaki iyi ve makul bili-

nen esaslara adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir.


(8) Ben'n-Neccr'lar kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerim demeye ve her bir zmre, harp esirlerinin fidyei necatm, m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (9) Ben Amr bn Avflar, kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her bir zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (10) Ben'n-Nebt'ler, kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her bir zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasndaki iyi ve

makul bilinen esaslara adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (11) Ben'l-Evs'ler, kendi aralarnda det olduu vehile, evvelki ekiller altnda kan diyetlerini demeye ve her bir zmre, harp esirlerinin fidyei necatn, m'minler arasndaki iyi ve makul bilinen esaslara adalet umdelerine gre tediyeye itirak edeceklerdir. (12) M'minler kendi aralarnda ar mal mesuliyetler altnda bulunan hi kimseyi (bu halde) brakmayacaklar, fidyei necat veya kan diyeti gibi borlarm iyi ve makul bilinen esaslara gre vereceklerdir. (12/B) Hibir m'min dier bir m'minin mevlasma (kendisi ile akdi kardelik rabtas kurulmu kimse) mmna'at edemez (Dier bir okunua gre: Hibir m'min dier bir m'minin mevla-s ile, onun aleyhine olmak zere bir anlama yapamayacaktr.) (13) Takva sahibi m'minler, kendi aralarnda mtecavize ve haksz bir fiil ikam tasarlayan yahut bir crm yahut bir hakka tecavz veyahut da m'minler arasnda bir karklk karma kasdm tayan kimseye kar olacaklar ve bu kimse onlardan birinin evlad bile olsa, hepsinin elleri onun aleyhine kalkacaktr. (14) Hibir m'min bir kafir iin, bir m'mini ldremez ve bir 'min aleyhine kafire yardm edemez. (15) Allah'n zimmeti (himaye ve teminat) bir tekdir; (m'minlerin en ehemmiyetsizlerinden birinin tand himaye) onlarn hepsi iin hkm ifade eder. Zira m'minler, dier insanlardan ayr olarak birbirlerinin mevls (kardei) durumundadrlar. (16) Yahudilerden bize tbi olanlar, zulme uramakszm ve yardmlalmakszn, yardm ve mzaheretimize hak kazanacaklardr. onlara muarz olanlarla

(17) Sulh, m'minler arasnda bir tekdir, Hibir m'min Allah yolunda giriilen bir hasde, dier m'minleri hari tutarak, bir sulh anlamas akdedemez; bu sulh, ancak onlar (m'minler) arasnda umumiyyet ve adalet esaslar zere yaplacaktr. (18) Bizimle beraber harbe itirak eden btn (asker) birlikler, birbirleriyle mnavebe edeceklerdir. (19) M'minler, birbirlerinin Allah yolunda (urunda) akan kanlarnn intikamn alacaklardr. (20) Takva sahibi m'minler, en iyi ve en doru yol zerinde bulunurlar. (20/b) Hibir mrik, bir Kureylinin mal ve canm himayesi altna alamaz ve hibir m'mine bu hususta engel olamaz (yani Kureyliye hcum etmesine mani olamaz). (21) Herhangi bir kimsenin, bir m'minin lmne sebep olduu kat delillerle sabit olur da maktuln velisi (hakkn mdafaa eden) rza gstermezse, ksas hkmlerine tabi olur; bu halde btn m'minler ona kar olurlar. Ancak bunlara, sadece (bu kaidenin) tatbiki iin hareket etmek helal (doru) olur. (22) Bu sahife (yaz)mn muhteviyatn kabul eden, Allah'a ve Ahiret Gn ne inanan bir m'minin bir katile yardm etmesi ve ona snacak bir yer temin etmesi helal (doru) deildir; ona yardm eden veya snacak bir yer gsteren Kyamet Gn Allah'n lanet ve gazabna urayacaktr ki o zaman artk kendisinden ne bir para tediyesi ve ne de bir taviz alnacaktr. (23) zerinde ihtilafa dtnz herhangi bir ey, Allah'a ve Muhammed'e gtrlecektir. (24) Yahudiler, m'minler gibi, muharebeye devam ettii mddete (kendi harp) masraflarm karlamak mecburiyetindedirler. (25) Ben Avf Yahudileri, m'minlerle birlikte [Ibn Hiam'da bu, "ma'a" (=ile) olarak, Ebu Ubeyd'de ise "min" (=den) olarak zikredilir] bir mmet (:cami'a) tekil ederler. Yahudilerin dinleri kendilerine, m'minlerin dinleri kendilerinedir. Buna gerek mev-lalar ve gerekse bizzat kendileri dahildirler. (25/B) Yalnz kim ki haksz bir fiil irtikab eder veya bir crm ika eder, o sadece kendisine ve aile efradna zarar (vermi) olacaktr. (26) Ben'n-Neccr Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (27) Ben '1-Hris Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (28) Ben S'ide Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (29) Ben Cuem Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (30) Ben'1-Evs Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (31) Ben Salebe Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. Yalnz kim ki haksz bir fiil irtikab eder veya bir crm ka eder, o sadece kendini ve aile efradn zarardde etmi olacaktr

(32) Cefne (ailesi) Sa'lebenin bir kolu (batn) dur; bu bakmdan Sa'lebe'ler gibi mlahaza olunacaklardr. (33) Ben'-uteybe de Ben Avf Yahudileri gibi ayn (haklara sahip olacaklardr. (Kaidelere) muhakkak rivayet edilecek, bunlara aykr hareket olmayacaktr. (34) Sa'lebe'nin mevlalar, bizzat Sa'lebeler gibi mlahaza olunacaklardr. (35)Yahudilere snm olan kimseler (Bitane), bizzat Yahudiler gibi mlahaza oluncaktr. (36) Bunlar (Yahudiler)'dan hibir kimse (mslmanlarla Muhammed'in msaadesi olmadan kamayacaktr. birlikte bir asker sefere),

(36/B) Bir yaralamann intikamn almak yasak edilemeyecektir. Muhakkak ki bir kimse bir adam ldrecek olursa neticede kendini ve aile efradn mes'uliyet altna sokar; aksi halde hakszlk olacaktr (yani bu kaideye rivayet etmeyen bir kimse haksz vaziyette olacaktr). Allah bu yazya en iyi rivayet edenlerle beraberdir. (37) (Bir harp vukuunda) Yahudilerin masraflar kendi zerine ve mslmanlann masraflar kendi zerinedir. Muhakkak ki bu sahifede (yazda) gsterilen kimselere harp aanlara kar, onlar kendi aralarnda yardmlaacaklardr. Onlar arasnda hayr-hahlk ve iyi davran bulunacaktr. (Kaidelere) muhakkak riayet edilecek, bunlara aykr hareketler olmayacaktr. (37/B) Hibir kimse mttefikine kar bir crm ka edemez: Muhakkak ki zulmedilene yardm edilecektir. (38) Yahudiler bulunacaklardr. mslmanlarla birlikte, beraberce harp ettikleri mddete masrafda

(39) Bu sahifenin (yaznn) gsterdii kimse lehine Yesrib vadisi dahili (cevf), haram (mukaddes) bir yerdir. (40) Himaye altndaki kimse (carr), bizzat himaye eden kimse gibidir; ne zulmedilir ve ne de (kendisi) crm ka edecektir. (41) Himaye verme hakkna sahip kimsenin izni mstesna, bir himaye hakk verilemez. (42) Bu sahifede (yazda) gsterilen kimseler arasnda zuhurundan korkulan btn ldrme yahut mnazaa vak'alarmn Allah'a ve Reslullah Muhammed'e gtrlmeleri gerekir. Allah bu sahifeye (yazya) ve kuvvetli ve en iyi riayet edenlerle beraberdir. (43) Ne Kureyliler ve ne de onlara yardm edecek olanlar, himaye altna alnmayacaklardr. (44) Onlar (^Mslmanlar ve Yahudiler) arasnda, Yesrib'e hcum edecek kimselere kar yardmlama yaplacaktr. (45) ayet onlar (Yahudiler), (Mslmanlar tarafndan) bir sulh akdetmeye veya bir sulh akdine itirake davet olunurlarsa, bunu dorudan doruya akdedecekler veya ona itirak edeceklerdir. ayet onlar (Yahudiler), (Mslmanlara) ayn eyleri teklif edecek olurlarsa, Yahudileri de Ben Avf Yahudileri gibi ayn haklara sahip olacaklardr; din mevzuunda giriilen harp vak'ala-r mstesnadr. (45/b) Her bir zmre, kendilerine ait mntkadan (gerek mdafaa ve gerekse sair ihtiyalar hususunda) mes'uldr. (46) Bu sahifede (yazda) gsterilen kimseler iin ihdas edilen artlar, ayn ekilde Evs Yahudilerine, yani onlarn mevlalarna ve bizzat kendi ahslarna, bu sahifede yazda) gsterilen kimseler tarafndan sk ve tam bir muhafazakarlk ile tatbik olunur.

(Kaidelere) muhakkak riayet edilecek, bunlara aykr hareket olmayacaktr. Ve haksz ekilde kazan temin edenler, sadece kendi nefsine zarar vermi olurlar. Allah bu sahifede (yazda) gsterilen maddelere en doru ve en mkemmel riayet edenlerle beraberdir. (47) Bu kita (yaz) bir haksz fiil ika eden veya crm ileyen (ile ceza) arasna engel olarak giremez. Kim ki bir harbe kar, emniyette olur veya kim ki Medine'de kalrsa yine emniyet iindedir; haksz bir fiil ve crm ika halleri mstesnadr. Allah ve Reslullah Muhammed himayelerini, (bu sahifeyi tam bir sadakat ve dikkat iinde muhafaza eden kimseler zerinde tutacaklardr. [30]

nc Blm VESKANIN HKMLERNDE KURUCU LKELER


Hamidullah'a gre, "bu anayasa, ilk islm Devletinin Anayasas olmasndan baka, ayn zamanda yeryznde bir Devletin vazettii ilk yazl anayasa olma zellik" ve ayrcalna da

sahiptir.[31] italyan tarihi Caetani, "anayasa" tabirini kullanmadan "vesika" der ve unlar ekler: "Bu vesika Muhammed Peygam-ber'in kitabdr ki, bunu yazan (veya yazdran) Muhammed'in kendisinden bakas deildir. Dierleri, yani Mslmanlar, Yahudiler ve Mrikler buna katlmlardr."[32] Caetani'nin bu szlerinden, Peygamberin kendi bana hazrlad bir metni dierlerine dikte ettirdii veya bir emr-i vaki durumu yaratp onlara onaylatt sonucunu karmamak lazm. Enes'ten ve dier kanallardan gelen bilgiler, Vesika'nm karlkl grmeler sonucunda ve bir toplumsal mutabakat rn eklinde ortaya ktn gstermektedir. Dorusu da budur. nk Mekke'den ve gece yars gizlice kp Medine'ye g etmi, stelik btn taraftarlar genel ehir nfusunun yzde 15'ini gemeyen bir insamn, tamamen kendi istek ve arzularna ya da gelecekteki kar hesaplarna hizmet edecek bir szleme metnini, kendisinden sayca ve silaha daha gl kimselere kabul ettirmesi dnlemez. Bu hi de akla yatkn grnmyor. Hz. Muhammed (s.a.v.)'in karlkl grmeler sonucunda ve oydama esasna dayal hazrlad bu toplumsal szlemenin kabuln salayan esasl faktrlerden biri, 120 yldr sava ve dmanlklarla yorgun ve bitkin den Medine'nin bizzat iinde bulunduu kaotik ve gvensiz durumdur. Medine adeta kendine bir kurtarc beklemektedir. Kendi bana ve varolan sosyal glerle bar ve istikrar salayacak siyasal ve toplumsal bir forml bulamyor. Medine savalarla iktisadi bakmdan srekli gerilerken, yine de yeni atmalara gebe bir grnmdedir, ite tam da byle kritik bir dnemde yabanc kkenli biri kp btn gruplara birlikte ve ortak yaamann yollarm gsteriyor, herkesi hukuk temelinde, "neysen osun" ilkesine gre varolmaya aryor. Vesika'da yaralama, ldrme, kan diyetleri, fidye-i necat vb. terim ve maddelerin ska yer almas, uzun yllar i savalarla sarslm ve bitkin dm bir toplumun normal konjonktrn yanstr. O gnn ivedi sorunu, atmalara bir son verilmesi ve taraflar arasnda adalet ve hakkaniyet esaslarna uygun bir arada yaamann formlnn bulunmasyd. Bu ynyle Vesika, olduka dnemsel bir nitelik tar. Ancak onun dnemsellii ve altna imza atan insanlarn saysnn azl, kurucu ilkeleri ynnden nemsiz bir konudur. ikinci nemli nokta, byle bir proje sayesinde kimsenin kimse zerinde bask kurmaya kalkmadan bakalarn doal bir realite kabul etmesi ve onun yaama ve dnme biimine sayg gstermesinin yasallamas ve hukukun teminat altna alnmasdr. Gznnde tutulmas gereken bir nokta da-udur: Medine Vesikas, btn sosyal bloklar asndan "hakimiyet" deil "katlm" temelinde bir toplumsal projeyi ngrr. Vesika'nm izdii proje erevesinde mslmanlar, zgr insanlar olarak Allah ve Hz. Muhammed'in gsterdii istikamette ve gven iinde yaayacak ve dinlerini tebli edeceklerdir. Ayn haklar Yahudiler ve dierleri iin de geerlidir. Burada Vesika'dan karabileceimiz ilk kurucu ilkenin altn iziyoruz: Doru, adil, hukuka saygl ve insanlar arasnda gerek bar ve istikrar amalayan ideal bir projenin^farkl gruplar (dini, hukuki, felsefi, siyasi vs.) arasnda bir szleme temelinde ortaya kmas gerekir. Szlemenin hazrlanmas esnasnda sosyal bloklarn kendileri veya temsilcileri hazr bulunmal, zgr bir ortamda ve karlkl grme ve tartmalarla szlemenin hkmleri (temel yasalar) tespit edilmelidir.[33] Toplumsal hayata katlan gruplar heterojen olduklarndan, her bir madde bir rtme noktasn tekil etmeli ve oydama yoluyla tespit edilmelidir. Her rtme maddesi szlemenin bir hkmn oluturur ve anlamazlk konusu her madde de gruplarn kendilerine terkedilir. rtme szleme alanna, farkllk zerk alana aittir. Bu, birlik iinde zengin farkllk, yani sahici oulculuktur. ikinci kurucu ilke hakimiyetsin deil, katlmln hareket noktas seilme sidir. nk totaliter ve niter bir siyasal yapda farkllklar kabul edilemez. Medine Vesikas, Mslman ve Yahudileri kabile kabile (tek tek) zikreder. Mriklere de ayr bir madde deinir. (Md. 20/B). Muhacirler, Ensar, Benu Avf, Benu Harisler, Be-nu Saide, Benu Cuem, Benu'n-Neccar, Benu Amr bn Avf lar, Benu Nebt ve Benu'1-Evs... (Md. 1-11). Yine Saide, Benu Cuem, Be-nul-Evs, Benu Salebe, Ceme, Benu uteybe (Md. 25-33), kabilelerini ve onlarn mevlalanm ayr ayr zikreder. Mevla, kan ve akrabalk ba olmakszn bir kabileye bal veya onunla anlamal olan kabile, airet veya topluluktur. Bu demek oluyor ki, ismiyle ve imzasyla szlemeye taraf olan her bir sosyal blok, kendisine bal dier topluluklar da temsil etmekte ve ayn hak ve sorumluluklar onlara da tanmaktadr. Bu u anlamada gelir: Vesika'da ismi olmasa ve hatta grmelere katlm olmasa dahi, anlamaya taraf olan bir kabile ile -daha nceden- anlamal olan bir kabile veya airet de dolayl yollardan Vesika'ya ve genel hkmlerine katlm saylmaktadr ki, slmiyet'ten nce varolan kadim Arap gelenei bunu gerekli klmaktadr. Ancak 20/B maddesi

mriklerle ilgili zel hkmler getiriyor ve 43. md. ile destekleniyor. Bu da Medineli Mriklerin Mekkeli Mriklerle her trl siyasi ve askeri iliki kurmalarna engel tekil etmek iindir. Esasnda Medineli Mrikler de Mek-kelilerle ittifak kurma arzusunu tamyorlar, hatta balarna bir tehlike gelir diye ekmiyorlard. Ama onlar da, dierleri gibi 39. md. de belirtilen Site'nin alan iinde her trl hak ve zgrlklere sahip olmak istiyorlard, Vesika bu hakk talebi de hukuki bir teminat altna almaktadr. Nitekim, Mekkelilerle giriilen Bedir ve Uhud savalarndan sonra da, Vesika'ya taraf Mriklerin Medine'de yaamaya devam ettiklerini ve mslmanlarla Medine'de yaamaya devam ettiklerini ve mslmanlarla aralarnda atmaya dnecek ciddi sorunlar kmadm biliyoruz. Kabilelerin bir bir zikredilmesi, toplumda varolan din ve etnik topluluklarn kimliklerini tanmak ve belgelemek iindir. Muhtemelen, kabile liderleri bunu zellikle talep etmilerdir. Bundan u sonu kar: Her bir din ve etnik grup kltrel ve hukuki tam zerklie sahiptir. Yani din, yasama, yarg, eitim, ticaret, kltr, sanat, gndelik hayatn dzenlenmesi vb. alanlarda herkes ne ise yle olacak ve kendim tanmlad hukuk ve kltrel standartlar iinde ifade edecektir. Szkonusu din ve hukuk zerkliin teminat, "Yahudilerin dinleri kendilerine, m'minle-rin dinleri kendilerinedir. Buna gerek mevlalan ve gerekse kendileri dahildirler" diyen 25. maddedir. 42. Madde'de zuhurundan korkulan ihtilaflarn Hz.Muham-med'e gtrlmesini ngren hkm, gerek Kur'an'dan (Bkz. Maide, 42 vd.) gerekse Hadis ve Siyer kaynaklarndan anlald kadaryla, Yahudiler tarafndan teklif edilmitir. Daha nce de deindiimiz nedenlerle, Medine'deki kaotik durum, kabileler arasndaki karlkl gveni sarsmt. Bu madde ile, gruplar, kendi aralarnda kan ihtilaflar zemedikleri zaman, davay bir "st yarg makam"na gtrmek zere kendi aralarnda anlayorlar. Bu st yarg makam da dorudan gvenilir, tarafsz ve Medine dndan gelmi Hz. Muhammed'tir. Km'an, Peygamber'e eer isterse onlarn davalarna bakabilecei yetkisini veriyordu. (Maide, 42). Bunun zerine Peygamber de. kendip^c bavurduklar her seferinde onlar muhayyer brakt ve nce unu sordu: "Size neye gre hkm vermemi istersiniz, Kur'an'a gre mi, yoksa Tevrat'a gre mi?" Bu dzenlemede Peygamber, bir "Hakim" deil, bir "Hakem" konumundayd. Peygamberin "hakemlik" vasf Maide sresinin 43. ayetiyle teyid edilmektedir. Eklemek lazm ki, gayr mslimle-rin davalarna bakma veya onlar kendi mahkemeleri ve hukukla-nyla babaa brakma teaml o gnden beri zmm hukukun bir paras olmu ve bu uygulama Osmanllar'in son dnemlerine kadar srmtr. Burada bir kurucu ilke daha ortaya kmaktadr: oulcu bir toplumda tek deil, birok hukuk sistemi ayn anda geerli olabilir ve tabii eer bloklar arasnda atan hukuklar dolaysyla ihtilaflar doarsa -ki doar- bu durumda ya tarihte grld gibi, bu trden davalara zel mahkemeler bakar veya btn hukuk topluluklarnn hukuk temsilcilerinden olumu st mahkemeler'in kurulmas cihetine gidilir. Buna gre, atan hukuk sistemleri karsnda maduru hukuk semede zgr brakmak en iyi zmdr; slm hukuku asndan bu mmkndr. Vesika'mn 23. maddesi Peygamberi mslman sosyal blok zerinde mutlak hakim klar. Bu doal bir durumdur; nk ms-lmanlar ona biat etmekle, zaten ona balanmay daha banda kabul etmilerdir. Bu, ayn zamanda ibadeti, dini ve hukuku birbirinden ayrmayan slm temel varsayma uygun bir tutumdur. Bu maddelerin kurucu ilkesi, islmiyet'in sadece mslman-lar balayan bir din olduu gereinin altm izer. slm modelin totaliter olduunu ne srenler, bu gerein yeterince farknda deiller. nk eer ihsanlar, zgr bir din tercih etme haklarna sahip ise, hukuk ve sosyal hayat biimlerinin de din ve dncelerine uygun olmas bir zorunluluktur. Bu durumda islm din ve hukuku, mslmanlar balar, dierlerini kapsayp balamaz ve gayr- mslimlerden bu hukuka gre davranmalar istenmez. yle ki bir rivayete gre Hz. mer, ban rten gayr- mslim bir cariyenin bu davranndan memnun olmam ve bartsnn islmiyet'i bir btn kabul edenler iin amir bir hkm olduunu belirtmitir. Vesika ise objektif hkmleriyle btn din ve sosyal bloklarn stndedir. Yani, Mslmanlar, Yahudiler ve Mrikler onun genel erevesi dna kamazlar. 4. ve 11. maddeler sosyal bloklarn zerkliini teyid eder. Buna gre, kabileler, eskiden olduu gibi (det olduu vehile) kan diyetlerini deyecekler, sava esirleri iin fidye verecekler. Kendi aralarnda mali mkellefiyetlere katlanacak ve bunlar ortaklaa tespit edilecektir (Md. 3,12 ve 37.) Ancak eskiden olduu gibi, kan ve akrabalk bana dayal kabile asabiyetiyle sulular korunmayacak, biri su iledii zaman kabilesinin fertleri ondan sorumlu tutulmayacak, ksaca

su ve ceza bireyselleecektir (Md. 22 ve 31/B7.) Bu bile kendi dneminde bal bana bir devrimdi. Sulu ve canilerin korunmad -ki bunlar hangi bloktan olursa olsunlar farketmez- bu yeni yapda adalet ve gvenliin salanmas ortak ve sosyal bir sorumluluk mevkiine kartlyor, taraflar birbirlerine kar -ayn blokun bireyleri- sorumlu tutuluyor. (Md. 12,13, 21). Buna bal olarak 12/B maddesi kiilerin, baka kiilerin mevlalar ile ve onlardan ayr olarak anlama yapma imkanlarn tanyor. Kanmca bu madde ve baka hkmler, vize verme hakkn devletten alp, dorudan bireylere ve gruplara veriyor. Vesika'nm dier hkmlerini de ksaca yle zetlemek mmkn: 39. Madde ile "lke ve korunmu snr" kavram getirilmi olup, bu o gnn artlarnda yeni bir eydi. Kan ve akrabalk bana dayal kabile yaps alyor, insanlar bloklar halinde (veya hukuk topluluklar eklinde) daha st bir siyasi birlik etrafnda her trl atma ve hukuk ihlali yasaklanyor. Vesika'da geen "haram" terimi korunmu snr demektir ve bir siyasi birliin toprak btnlne atf anlamna gelir. Bu siyasi birliin Vesika'daki karl "mmet"tir (Md. 2 ve 25). Bu anlamda "mmet", iinde mslmanlar, yahudiler ve mriklerin de yerald siyasi birlik demektir. Bu birlik, din, kltrel ve hukuki zerklik temelinde rk, dil, din, mezhep ve etnik kken farkn gzetmeyen bir toplumsal projedir (Md. 1, 2,16 ve 25). nsanlar ve topluluklar arasndaki ilikilerde temel ahlak esaslar ve herkesin kar kamyaca evrensel yce idealler geerlidir (Md. 47). Ancak bunlarn geerli olabilmesi iin toplumsal ilikilerin btnn dzenleyen yazl bir hukuk metninin esas alnmas gerekir. Bundan dolay Vesika, kendini "Kitap" (Md. 1, 36 ve 47) veya "Sahife" (Md. 22, 39, 42, 46 t diye takan etmektedir ki, o gnn geleneksel kltrnde bu her iki terim balayclk ifade eder. Szgelimi Kur'an da kendini "kitap" olarak tanmlar, gemi Peygamberlere eitli kitap ve sahifelerin indirildiini syler.[34] Vesika, herkesi balayan hukukun stnlne tam riayeti ngrrken (Md. 37 ve 37/B), sava, tek tek birey ve kabilelerden alnp merkezi hkmete intikal ettiriliyor (Md. 17,18). Sava, merkezi ynetimin ortak kararyla alnacaktr. Savan en nemli sebeplerinden biri dardan gelecek bir saldrya kar ortaklaa mukavemet etmek zere yaplr. Byle bir savunma savanda anlamaya taraf olan gruplar mali ve asker ortak sorumluluklar yklenirler, hep birlikte savarlar. (Md. 15,18,19 ve 24). Ancak din adna yaplacak savalarda ortak sorumluluk yoktur. (Md. 45). Buna gre eer mslmanlar, kendi dinleri iin ve bakalaryla -o da Medine dnda olmak zere- savaacak olurlarsa, Yahudiler ve Medineli Mrikler onlara katlmak zorunda deildirler. Bu madde gereince Bedir ve Uhud sava Medine dnda bir yerde cereyan etmitir. Toplumsal hayatta adaletin tevzii, adl ilerin yrtlmesi ve yarg iin gerekli tedbirler alnacak ve bu yetkiler merkezi otoriteye devredilip fertlerin takdir ve insiyatifne terkedilmeyecektir; bu da ortak sorumluluklar arasnda yer alan nemli bir husustur (Md. 13). Vesika, yarg ve savunma ya da sava ilan gibi hususlar merkezi otoriteye (devlet?) devrederken, bata yasama olmak zere, kltr ilim, sanat, ekonomi, eitim, salk vb. hizmetleri sivil topluma brakyor. Nitekim bu konuda daha ak grlere sahip Hanefi hukukularnn genel eiliminden, ynetimin ancak vergi, yarg ve savunma trnden alanlarla snrl olduunu, bunlarn dnda kalan dier alanlarn sivil topluma ait olduunu anlyoruz. Medine Vesikas'nm genel hkmlerinden baka sonular da kartlabilir. Ama yeri buras deildir. Vesika'nm bizim iin nemli taraf, 622 ylnda yazl bir belge olarak ayr din ve sosyal blok arasnda karlkl grme ve anlama sonucu kaleme alnmas ve uygulamaya konulmu olmasdr.. Ben kiisel olarak, Vesika'nm hkmlerinden hareketle bir takm soyutlama ve genellemeler yaparak bugn iin referans olacak baz kurucu ilkeler elde edilebileceini dnyor ve bu kurucu ilkelerin son tahlilde oulcu bir toplumsal projeye dayanak olabileceine inanyorum. [35] Kur'an, Hadis kaynaklar ve mslmanlarn zel ve yresel -tarihsel deneylerinden ayr dnldnde slm hukuku da bu projeyi teyid eden ve gelitiren zengin hkmler tamaktadr. Yllardr sren Arap-srail sava, imdi yeni bagsteren Azeri-Ermeni atmalar, Lbnann dini blnm yaps, Balkanlardaki etnik durum, Krt so~unu vb. saysz atma ve sava sebebinin varolduu blgemizde btn dini, etnik ve siyas gruplar szleme temelinde bir arada yaatacak ortak, gnll ve katlma dayal oulcu projelere ihtiyacmz var. Kukusuz Hegelyen bir bak asndan bu Vesikaya baktmzda doru sonula!* karamayz. nk Hegel'e borlu olduumuz modern (tredi) paradigma, evre faktrlerini belirleyici bir konuma kartr ve hatta insan bile evresinin bir rn sayar. Vesika'mn hkmlerinde o gnk Arap toplumunun, kendine zg artlar veya varolan objeler dnyas etkileyici olmutur;

ancak belirleyici olan o evre artlar deil, zgr, adil, katlmc ve oulcu bir toplum biimi gelitirme arzusudur. Bundan dolay hkmlere ikin kurucu ilkeleri aratrp bulmak nemlidir. Belki bize de bu kurucu ilkeler yol gsterecektir. [36]

[1] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/167-168. [2] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/169. [3] Wellhausen, J., Skizzen und Vorarbeiten, Berlin, 1899, IV, 76 vd., Caetani, h,Annali Milano, 1903 {Ulam Tarihi, ev. Hseyin Cahit, stanbul, 1924, 1,126 vd.) Wensink, A.J., Muhammed en de Joden te Media, Leyden, 1908, s. 78 vd; Buhl, F., Das Leben Muhammeds, Leipzing, 1930, Majid Khadduri, War and Place in the Law of islm, Baltimore, 1955, s. 206 vd., Mller, A., Der slm in Morgen und Abendland, I, 95; Ranke, Weltgeshichter V, 75; Grimme, Muhammed, I, 75 vd. Ayrca bkz. Hamidullah, I, 202; Tu, 31. [4] Hamidullah M., el-Vesaiku's-Siyasiyye, Kahire, 1956, Vesika No:l Le Prop-he'te de I'Islam, Paris 1959,1,133 vd. (Trke ev. Prof. S. Tu, slm Peygamberi, 5. bsk., stanbul, 1990,1, 200 vd.) slm Hukuku Etdleri, ev. S. Tu, stanbul, 1974, s. 37 vd. [5] Trke ve Osmanlca dahil olmak zere 10 civarnda dil bilen ve imdi Paris'te yaayan Pakiskan asll Prof. Dr. Muhammed Hamidullah'n eitli dillerde 40'a yakn eseri ve 700 kadar makalesi yaynlanmtr. imdiden klasiklemi olan iki ciltlik nl eseri slm Peygamberi 20 yllk titiz bir almann mahsul olup trke basks arapa, franszca vd. dillerdeki basklardan daha geni ve nemlidir. Hamidullah'n 1924-1980 yllar arasnda franszca, almanca, ingilizce, trke, malay-endonez, portekizce, Japonca, bonaka, tamil dili, arapa, farsa ve urduca dillerinde yaynlanan eserleri iin bkz. Prof. Dr. Salih Tu'in slm Peygamberi evirisi, II, 1159 vd. [6] Bkz. Prof. Dr. Salih Tu, slam lkelerinde Anayasa Hareketleri, stanbul, 1969, s. 30 vd. Arap bilim evrelerinde Vesikaya ilikin yaynlar iin bkz. E. Ziya Umeri, Medine Toplumu, ev. N. Yldz, stanbul, 1938, s. 78 vd. [7] bn Seyyid en-Nas, Uyunu'l-Eser, 1,197; bn Kesir, el-Bidaye ve'n-Nihaye, Kahire, 1351, III, 224; Umeri, 78-79 [8] el-Beyhak (l, 458), es-Snen'l-Kbra, Haydarabad, 1344, VIII, 106 (Kita-bu'd-Diyatblm.); Umeri, 79. [9] bn Hiam, es-Siret'n-Nebeviyye, (Mektebet'l-Klliyat el-Ezheriyye yayn) Msr, ty. II, 106. [10] bu Ubeyd, Kitabu'l-Emval, Parag. No: 519 (Trke ev. C. Saylk, stanbul, 1981, s. 235 vd.) [11] Humeyd bn Zenceveyh, Kitabu'l-Emval, Parag. No: 750; Umeri, 79. [12] Vesika'nn tarihi deerinden Arap inelliflerinden Yusuf A, phe iinde olduunu kaydeder. A, bu grn 9 nolu haiyede belirtiyor. (Umeri, 79). Ancak gerek Batl oryantalistler gerekse mslman mellifler, Vesika'nn tarihi deerinden phe etmemektedirler. Prof. A'n phelerine yolaan gerekeler zerinde yaynlanacak kitabmzda uzun uzadya durulacaktr. [13] Caetani, Age., III, 118-119. [14] Ibn Hiam ile Ebu Ubeyd'in rivayetleri arasndaki tek fark 25. maddede Benu Avf Yahudileriyle ilgili ifadede "ma'a=ile" - "min=den" arasndaki farktr. Bu fark Wellhausen'dan beri szkonusu maddede tercihli olarak verilmektedir ki, her iki okunuta da anlam deimemektedir. [15] Buhar, Kefale, 2; Mslim, Fedailu's-Sahabe, 204; Ebu Davud, Feraiz, 17; mare, 20; Beyhak, Snen, VIII, 106; Bkz. Muhammed Hamidullah, lk slm Devleti (ev. Prof. . Sreyya Srma, stanbul, 1992), s. 39. [16] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/170-173. [17] Wellhausen, Arap Devleti ve Sukutu, ev. F. Iltan, Ankara, 1963, s. 2. [18] Her iki merkezin yapsal zelikleri ve birbirleriyle mukayesesi iin bkz. W. Montogomery Watt, Muhammed at Mecca, Oxford, 1953 (Hz. Muhammed Mekke'de, ev. M.R.Ayas-A. Yksel, Ankara, 1986) ve ayn yazar, Muhammed at Medina, Oxford, 1953. [19] Hamidullah, 1,177-199. [20] Dr.S.Ahmed el-Ali, ed-Devletu fi Ahdi'r-Resul, Irak, 1988,1, 24. [21] Buhar, 5/44; bn Hiam, I, 183. [22] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/173-176. [23] bn Sa'd (l. 230) Tabakat, Zeyden, 1904-12 I, bl 2. [24] Hamidullah, 1,181. [25] Buhar, 3/67; M. Asm Koksa], slm Tarihi, stanbul, 1981,1, 95. [26] A. Himmet Berki-Osman Keskiolu, Hatem'l-Enbiya Hz. Muhammed ve Hayat, 7. Bsk. Ankara, 1978, s. 204; S.M. Ahmed Nedv-S.S.Ansar, Asr- Saadet, ev. A. Genceli, stanbul, 1985,1, 64. [27] Buhar, 56/181, no:l; M. Tayyib Oki, slmiyet'te lk Nfus Saym, A..lahiyat Fak. Dergisi, Ankara, 1958-9. VII, 11 vd. [28] M.Ahmed Nedvi -S.S.Ansar, I, 64.

[29] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/176-179. [30] Metin Prof. Dr. Salih Tu tarafndan evrilmitir. Bkz. Hamidullah, slm Peygamberi, (5. bsk. stanbul, 1991), I, 206-210. Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/180-185. [31] Hamidullah, 1,189. [32] Caetani, III, 112. [33]Burada "szleme" ile ilgili sayn nsel'in bir eletirisine deinebilirim. n-sel, Benim Medine Vesikas'n temel alarak gelitirmeye altm grlerimi zetlerken u ifadeyi kullanr: "Grld gibi... (bu) siyasal tablo, ilk elde ve artc bir ekilde Rousseavari bir toplum szlemesi zerine kurulu oul toplum tahayyl olarak kendini ifade ediyor." Hemen devamnda Saym nsel "Marx'm komnist toplumda oluacan ngrd devletle byk benzerlikler gsterdii de sylenebilir" demektedir. (Ahmet nsel, Ali Bula'n oulcu mmet Tasarm zerine: Totalitarizm, Medine Vesikas ve zgrlk, Birikim Dergisi, Mays 1992, say: 37, s. 30) Burada benim mi, yoksa Ahmet nsel'in mi analoji yaptn nc ahslara ve tabii okurlara brakyorum. Anc?k, bandan beri ve zikrettiim kaynaklarn tanklyla Kari Marx ve J. J.Roussea'dan yzyllar nce ayr din ve hukuk topluluu arasnda byle bir szleme imzaland aktr. Bu demektir ki, hem Rousseau'nun toplumsal rgtlenmenin ilk eklini szlemeye dayandrmas, hem de Marx'm tarihin banda ve finalinde oulcu bir toplumsal rgtlemeyi ngrmesi yeni bir ey deildir. Belki Rousse-au, Marx vd. mkemmel bir toplum iin topya kurdular; ben topyalar kmsemiyorum ve varolana kar bir muhalefet ekli olarak gryorum. Szn ettiimiz Vesika ise bir topya veya bir kurgu deil, tarihsel bir gerektir. Dolaysyla bu durum, yapacamz analojilerde dikkate alnmaldr. Bu konu nsel'den nce bakalarnn da dikkatinden kamam. Szgelimi, M. Ziyauddin er-Rayys, slm siyasi felsefesinin temelini oluturan "Biat" ile Rousseau'nun toplumsal szlemesi arasndaki benzerlii vurguladktan sonra yle def: "u var ki J.J.Rousseau'nun 'Sosyal Szlemesi' bir san olmasna karlk, Akabe'de iki kez gerekleen "biaf'ler tarihsel bir gerek, birer gerek, sosyal szleme rnekleridir. Bu olaylarda szleme, yce bir risaleti gerekletirmek amacyla insanlarn zgr istekleri ve olgun bilinleri sonucu olmutur.1' (M. Ziyauddin er Rayys, slam'da Siyasi Dnce Tarihi, ev. A. Sarkaya, stanbul, 1990, s. 48). Konuyu yakndan bilen Hamidullar da, Akabe biatlar ile Medine Vesika-s'n kendine zg bir "toplumsal szleme" olarak niteler. Ve der ki: "Devletin teekklnde toplumsal szleme niteliini ilk ileri srenlerden ngiliz Hobbs, Locke ve Fransz Rousseau gibi mellifler, eserlerinde bu teorilerine dayanak tekil edecek somut ve belirli tarihi rnekler vermemektedirler. Eer onlar, byle bir szlemenin daha nce, yani ilk slm dnemlerde imzalandn bilselerdi, teorilerine acaba ne gibi bir ekil verirlerdi?" (Ha-midullah, 7s/m Hukuku Etdleri, S. 28-29). Son olarak A. Sanboury'nin konuyla ilgili grlerini aktaralm. (Bkz. A. Sanboury, Le Califat, Paris, 1926, s. 94) Sonboury, slm'daki siyasi akd'in yapsn inceledikten sonra, bunun kesinkes bir akid (szleme) olduu sonucuna varr ve yle der: (P. 5,17 ve 19): "J.J. Rous&eau'nun kuram ondan yllar nce, slm bilginlerince z olarak biliniyordu. Rousseau'nun kuramnda ynetici, aradaki bir szleme gerei ve halka naib olarak otoriteyi alr ve kullanr. Ancak Rousseau'nun kuram yzyllar nce mslmanlar tarafndan biliniyor, hatta Rousseau'ya gre mslmanlar bir de fazla eye sahip bulunuyorlard." (er-Rayys, 276-277). Btn bunlar neyi gsterir? nsanlarn -baz alanlarda- ortak bir kltr mirasnda rttn ve bazan "akl iin yolun bir" olduunu. Rousseau, eer "toplumsal szleme" kavramn kullanmsa, bizim Rousseau kulland diye, hem biim hem de ierik olarak szleme temelinde teekkl etmi bulunan slm'daki siyasal model'den vazgememizi gerekirmez. Nitekim, Kur'an, Hadis, Kelam ve Fkh kitaplarnda bata siyasal rejim olmak zere, her trl toplumsal (ticari, medeni vs...) ilikiyi dzenleyen anlama ve szlemeler "Misak, Biat, Ahid, Akid" vb. terimlerle ifade edilmi ve bu terimler zerinde btn bir fkh (hukuk) klliyat kurulmutur. Btn bu terimlerin trke uygun karlklar szleme, anlama, mukavele, belge imzalama, taahhdte bulunma ve ballktr. slam hukukunda temel haklar iki kategoride ele alnr. Bunlardan ilki doutan sahip olduumuz haklar, dieri szleme ile elde ettiimiz haklardr. Devlet, ynetim vb. siyasal iktidarla ilikilerimizin btnn tayin eden temel haklar, zgrlkler ve vecibeler, karlkl rza (icab ve kabuDya dayal ynetilenler ile ynetenler arasnda imzalanan szleme hkmlerine gre teekkl eder. Bu alanda slm'da ynetim, meruiyetini szlemeden alr. [34] Bkz. En'am, 154; Isra, 2; Necm, 36; A'la, 19 vs... [35]Medine Vesikas tartmalaryla ilgili yaynlar iin bkz. Ahmet nsel "Totaliterizm, Medine Vesikas ve zgrlk", (Birikim, Mays-1992, say: 37) s. 29-32; Ali Bula, "Medine Vesikas Hakknda Genel Bilgiler" (Birikim, Haziran Temmuz-1992, say: 38-39). s. 102-111 ve "Szleme Temelinde Toplumsal Proje", (Birikim, Agustos-1992, say: 40) s. 53-62; Ali Bula, Medine Vesikas zerine Tartmalar; I ve II, Birikim Dergisi, Mart-1993, say: 47, s. 40-46 ve Nisan-1993, sayO 48, s. 48-58; Ali Bula, Medine Vesikas zerine Bir Konuma, mza Dergisi, 15 Mays-15 Haziran 1993, say: 51, s. 11-16; Ali Bula, slm, Sivil Toplum ve ktidar, Yeni Zemin, Eyll 1993 say: 9, s. 60-63; Ali Bula, "Medine Vesikas", Blten, Eyll-Ekim, 1992, Yl:2, say:9, s. 16-25; Ali Bula, Bir Arada Yaamann Mmkn Projesi: Medine Vesikas, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 3-15; Taner Akam, "Trkiye in Yeni Bir Toplumsal Projeye Doru", (Birikim, Ekim-1992, say: 43) s. 22-25; Abdurrahman Dilipak, "Medine Szlemesi zerine Ayk'r Dnceler", (Birikim, Kasm-1992, say: 43) s. 26-28; Ali Yldran "Medine Vesikas ve Medine'yi Yeniden Kurmak", Yeni Hafta Gazetesi, Say: 3, 178, 1992; Aktel Dergisi; "slamclarn Bat Demokrasisine Alternatifi 'Medine Demokrasisi'", 27.1.1993, s. 138; Nejat Turhan, "'Medine Vesikas' zerine" Yeni Asya, 4.1.1993; Veli Ylmaz, "slamiyet'te Demokrasi ve Medine Szlemesi", zgr Gndem, 9.1.1993, Alp Ikl, "kinci Cumhuriyet, Sivil Toplum Tanmalar ve Mslmanlar", Hak Sz, Eyll-1992, say: 18, s. 12-14; A. Burak Bircan, "Trkiye Vesikas m?" ktibas Dergisi, Ocak-1993, say:l, s. 84 vd.; Hayreddin Karaman, Ali Bula, . Sreyya Srma, kr Karatepe, slam Toplum Dzenine Doru Bir Adm: Medine Vesikas (Ak Oturum), Yeni Zemin, Mays 1993, say: 5, s. 29-35; Abdurrahman pilipak, "Farklklar iinde bir Arada Yaama lkesi ya da Medine Belgesi zerine", Panel Dergisi, Austos-Eyll 1992, say: 41-42, s. 9-10; Do.Dr.Ahmet Araka, "Medine Vesikas'mn Deeri", Hak Sz, ubat, 1993, say: 13, s.23-25.; Ali Yaar Sarbay, "slami Poplizm ve Sivil Toplum Aray", Birikim (Mart, 1993, say: 47), s. 14-19; Ragp Ege, "Medine Vesikas m, Hukuk Devleti mir Birikim (Mart, 1993, say: 47) s. 21-39; M. Said ekmegil, "Bir timai Mukavele: Medine Vesikas", Panel (15 Mart/15 Nisan-1993, say: 48), s. 50:53; M. Krad Atalar, oulcu Toplum Projesinin Felsefi Temelleri zerine Eletiriler, ktibas Dergisi, (Ekim, 1993), say: 178, s. 12-21; Muharrem Toros, Medine Vesikas: ktidar Yeni bir Okuma Biimi, Tezkire Dergisi (Gz, 1993), say: 5, s. 91-97; Necdet Suba, Mzakere ve Tartma Arasnda Medine Szlemesi, Tezkire Dergisi, (Gz, 1993), say: 5, s. 99-104; smail Klholu, "Medine Muahedesi Devletler Aras Belge Olarak Ele Alnmaldr", mza Dergisi, 15 Mays-15 Haziran 1993, say: 51, s. 6-10; Sadk Uanlar, oulculuk ve Bar, Yeni Asya; Medine Szlemesi evresinde, Yeni Asya; Medine Szlemesi ve oulculuk, Yeni Asya; Katlm Kanallar, Yeni Asya, 3, Ocak 1993; Kaynama Deil Uzlama, Yeni Asya, 24 Aralk 1992; Sivil slm ve Said Nursi, Yeni asya, 20 Aralk 1992; Medine Szlemesi ve Bir Mektup, Yeni Asya, 11 Mart 1993; Vicdan zgrl ve oulculuk, Yeni Asya, 1. Hazian 1993; Otolonizasyon, Yeni Asya, 22 Mays.1993; Bir Panel oulculuk ve Medine Szlemesi, Yeni Asya, 15 Mays 1993; Demokrasi Fetiizmi ve Deiim Zarureti, Yeni Asya, 17 Mays 1993; Ahmet Akgl, Medine Szlemesi, Yrnge Dergisi, 4 Temmuz 1993, say: 171, s. 9-13 ve Nisan 1993, say: 172, s. 12-17; Ali Kuzudii, Medine Vesikas ve slam Toplumunun Alameti Farikas, mza Dergi, ubat 1993, say: 48, s. 9-10; Mehmet Nuri Gler, Medine Vesikas Devlete Gtrecek Bir Adm Deildir, Yeni Zemin, Haziran 1993, say: 6, s. 54-57. mer elik, Beraber Yaama Sorunu- nsann Anlam Aray ve Siyasal Otorite, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 16-32; R. B. Serjeant, Snnet Camias Yesrib Yahudileriyle Yaplan Muahedeler ve Yesribin Tahrimi: Szde "Medine Anayasa"snda Yer Alan Vesikalarn Tahlil ve Tercmesi, ev. Murat iftkaya, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 68-90; hsan Sreyya Srma, Medine Vesikasnn Mevsukiyeti ile lgili Baz Veriler, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 46-54; Eyp Kkta, Medine Vesikas: slam'n oulculuk Referans, Bilgi ve Hikmet, K,1994, Sayi:_5, s.55-60; eref Malko-Serhat Grpnar, Anayasa Uzlama Belgesi nerisi: Yeni bir Medine Vesikas Tasla, Bilgi ve Hikmet, K-1994, Say: 5, s. 33-37; Kadir Abdi i mam olu, Modern Anayasa Hukuku Asndan Medine Vesikas, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 38-45, Faik Bulut, Allah Devletinde Demokrasi, stanbul, 1993; Hseyin Algl, Asr- Saadette idari Hayat, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say: 5, s. 61-67; Kadir Canatan, Toplum Tasarmlar ve Birlikte Yaama Felsefesi, Bilgi ve Hikmet, K 1994, say: 5, s. 98-108; Ali Cokun, Sosyal zlme, Sosyal Btnleme ve Din, Bilgi ve Hikmet, K-1994, say:5, s. 109-121. [36] Ali Bula, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/186-195.

You might also like