Professional Documents
Culture Documents
I. MST’de Yerleşimler
Toprak genellikle oldukça uzun bir mücadelenin sonucunda bir kere zapt edildiğinde ve
mülkiyeti yasallaştırıldığında köylüler kendilerine tahsis edilen topraklara yerleşir. Bu
tarımsal topluluklar “yerleşimler” olarak adlandırılır.1
Yerleşimler çok çeşitlidir. 20 ile 30 arası ailenin yerleştiği yerler vardır, oysa başka
yerlerde 600 ya da 700 aile vardır, gerçi bu çok sık görülen bir durum değildir. Öte yandan,
bölgesel özellikler, pazarlardan uzaklık ve aldıkları toprağın niteliği yerleşimler arasındaki
önemli farklılıkları belirler.
Yerleşimlerin örgütlenmesi süreci için genel kurallar vardır, ancak MST bunların
farklılaştırılmış bir biçimde uygulanması gerektiğine dikkat çekmeye özel önem verir. Her
yerleşim, kendi durumuna göre MST’nin kurallarını yorumlayarak, kendi yolunu çizmelidir.
Kendi özel koşullarına, benimsediği örgüt tarzına ve bunun ele geçirilen toprakta köylüler için
yol açtığı yeni bir yaşama tarzına göre kararlar almalıdır. “Hiçbir benzer iki yerleşimin
olmamasının nedeni budur, ancak bunların MST tarafından işgal edilen bir toprağın kısımları
olduğunu gösteren özellikleri vardır.”4
Yerleşimler gittikçe artan şekilde Brezilya’da tarım reformu için mücadelenin ekonomik
ve politik artçı kuvvetleri oldu. Yerleşimler finansmanın ve bağımsız kadroların çoğuna
katkıda bulunur böylece bu kadrolar hareketin ülkenin diğer bölgelerinde örgütlenmesi için
zamanlarını adayabilirler. Bir kamp içerisindeki bütün köylülerin aynı zaman diliminde
topraklarını almadıklarını belirtmek önemlidir.5
Başlangıçta, INCRA6 bireysel bir temelde görüşülmüş olan ailelerin nüfus sayımını yaptı,
ve bu verilerle toprağı neye göre dağıttığını gösteren bir gerekçeler listesi hazırladı. İlk
yerleşimlerin oluşumu bu şekildedir; örneğin Rio Grande do Sul içersindeki Anonni
malikânesi bunlardan biridir. Daha sonra MST, üyelerinin akrabalıklarından ötürü kamplarda
önceden oluşturulmuş aile gruplarını –toprağı dağıtırken- dikkate almak için resmi bir kurum
oluşturdu. Hareket grubu meydana getiren ailelerin ve onların alâkadar olduğu alanın ve bu
kriteri kabul eden kurumun bir listesini INCRA’ya teslim etti. Bu ilk zaferdi. Bir diğeri daha
sonra oldu: MST çekiliş yoluyla sahip olunan toprağın dağıtımında başarılı oldu böylece
toprak bölüşümü saydam bir süreç oldu; çekilişler aile grupları tarafından yapıldı. “Sürekli
kampların” bulunduğu diğer yerlerde çekilişi köylülerin kıdemiyle birleştirirler.7
Şimdi bazı yerleşimlerin, biri Pirituba’da, São Paulo eyaleti, ve diğeri Arjantin’le sınırda
olan Santa Catarina’da, örgütlenmesi üzerine iki somut deneyimini değerlendireceğiz.
Hareketin bu deneyimlerden ve ülkenin her yanındaki diğer deneyimlerden öğrendiği temel
dersleri çalışmaya başlamadan önce, bu yerleşimlerde yaşayan MST liderlerinin belirttiği gibi,
bu örneklerde ne olup bittiğini adım adım takip etmenin okuyucu açısından önemli olduğunu
düşünüyoruz .
Aşağıdaki metin Mayıs 2001’de Marta Harnecker’le bir röportajda São Paulo
Eyaletindeki MST lideri Delwek Mateus tarafından verilen demeçtir. Mateus zamanını daima
hareket içerisindeki yerleşimlerle çalışmaya ve bu eyaletteki kooperatiflerin örgütlenmesi
görevine adamıştır. Mateus, Pirituba Çiftliğinin işgaline katılmadan önce ve MST’ye üye
olmadan önce tabandaki kilise cemaatlerinin bir üyesiydi.
6. İŞGAL
1980’den 1984’e kadar, küçük bir grup topraksız köylü –30 ile 50 aile arasında- bu
alanlarda çeşitli işgaller gerçekleştirdi. Büyük toprak sahipleri, aileleri zorla çıkarmak için
derhal ücretli gangsterlerini yolladı.11 Bu yıllar topraksız köylüler ve büyük toprak sahipleri
arasındaki mükerrer çatışmalarla damgalandı. Birçok ihraç oldu. İşçiler o vakit grubu
genişletmek ve örgütlerini geliştirmek gerektiğini anladı.
Önce işgal, toprak sahipleriyle karşı karşıya gelme süreçleri, dikkat gerektiren durumlar,
vb. tekerrür etti, ancak biz büyük bir grup olduğumuzdan, toprak sahiplerinin tepkisine
direnebildik ve bu defa gangsterleri bizi zorla çıkaramadı.
Asıl endişemiz kendimizi nasıl örgütleyip hayatta kalacağımızdı. Bizi destekleyen CPT13
sayesinde, Rio Grande do Sul’da geliştirilen deneyimler hakkında bilgi almaya çalıştık.
Onlardan kampı aile ve çalışma grupları içerisinde örgütleme gereğini öğrendik: güvenlik,
yiyecek, müzakere, sağlık, eğitim vb. Kendimizi örgütleme sürecimiz Güney’deki
deneyimlere benziyordu.
Akrabalıklarından ötürü birbirlerine yakın olan 10 ile 15 arası aile grubuyla, örneğin aynı
mahalleden gelen ve uzun bir zaman birlikte yaşamış olanlarla, başladık. Bu gruplardan
kampta çalışma ekipleri örgütledik.
Mücadele sırasında –yaklaşık dört ay sürdü- terk eden aileler ve kabul edilecek şartlara
sahip olmayan başka aileler vardı. Seçim ölçütü hepimizin arasında değerlendirildi. Ve
aşağıdaki şekilde karar verdik: topraksız kır işçisi olmak, hiçbir gelir sahibi olmamayı, bir
kamu görevlisi olmamayı, çocuklara sahip olmayı -ki böylece toprak bizzat aile tarafından
işlenebilir, önceden deneyim sahibi olmayı ve bir süre bölgede bulunmuş olmayı gerektirir.
Kamp kurdurulan köylüler ve yerleşecek olan ailelerin sayısının saptamasında payı olan
eyalet ve alanın büyüklüğü birbiriyle bağlantılıdır. Her aile asgari koşullarda yaşamak için
yeterli gelire sahip olabilsin diye tahsis edilecek toprağın büyüklüğünü belirtmeden önce
bölgenin özel tarımını dikkate aldık.
Bu saptamalar bizim 150 aile seçmemizi sağladı. Eğer gerekseydi daha fazla seçebilirdik,
170 ya da 180, çünkü her aileye teslim edilen arazinin büyüklüğünü biraz azaltabilirdik.
Aileleri yerleştirmek için iki toprak arazisi alabildiğimiz için, iki gruba ayrılmak zorunda
kaldık: birisi 95 aileden ve diğeri 55 aileden meydana geliyordu. Toprağın dağılımı yeterince
eşit olduğundan hiçbir sorun yaşanmadı.
Toprağımız iki grup arasında iyi saptanmış olsa da, bazen her iki toprakta da kolektif bir
biçimde kullanıldı veya bazen aynı makineleri ya da araçları kullanmak için bir araya geldik.
Pirituba çiftliği çok büyük olduğundan ve biz onun sadece küçük bir kısmını işgal
ettiğimizden, bölgeden –bizim deneyimimizle ilgilenen- diğer aileler kendilerini örgütlediler
ve yeni işgallere ön ayak oldular. Sonuç olarak 1986’da üçüncü bir grup yaratıldı; 1988’de bir
dördüncüsü; 1990’da beşincisi; ve 1992’de altıncısı yaratıldı. Bu gruplar on yıllık bir dönem
sırasında çıktı ve 360 aileyi kapsadı. Bugün altı grup vardır: diğerleri ortalama 50 aileyken,
yaklaşık 100 aileyle en büyüğü birinci kamptır. Hepsi hemen hemen aynı deneyimleri yaşadı.
Başlangıçta kolektif bir dernektiler; daha sonra daha küçük gruplar oluşturdular. Bugün çeşitli
gayri resmi gruplar olduğu kadar birçok kooperatif vardır ve bunların hepsi Bölgesel
Kooperatifin parçasıdır.
8. Yerleşimin Örgütlenmesi
Kamp yapan ailelerin çoğunluğu bölgeden köylüler olduğu için -bizim örneğimizde olup
biten ise toprağın kullanımı için yetki almadan önce- onu nasıl kullanacağımızı daha önceden
değerlendirmiştik ve ne ekeceğimizi zaten biliyorduk. Hükümet yerleşime bilgi vermek için
bir grup teknisyen yolladığında, biz zaten örgütlüydük ve kolektif çalışma için önerilerimizi
tartışabiliyorduk.
Her iki grup kır köylerinde (agrovilas) örgütlüydü.14 Sık çalılıkları temizlemeye başlamak
için kolektif çalışmayı kullanma fikri derhal ele alındı çünkü toprak terk edilmişti ve berbat
bir durumdaydı.
Daha sonraları, toprağın niteliğinin kötü olduğunu bildiğimizden ve onu işletmek için
paraya ihtiyacımız olduğundan, traktör almakta gerekli olan kredi için devlete baskı yapmak
üzere iki dernek kurduk. Bu bizim ilk kolektif eylemimizdi. Bize devir edilmiş olan toprağın
%50’sini bu traktörlerle işlettik. İlk tahıl, fasulyeler ve pirinç hasadı iyiydi ve onları ilk yıl
boyunca aileleri beslemek için kullandık. Bu tarz örgütlenme iyi bir üretim miktarı verir. Bu
iki nedenle çok önemliydi: birincisi, ailelere yiyecek temin etmek için; ikincisi, toplum tarım
reformu ve işgali sorgulayarak tepki gösterdiğinden bölgenin toplumuna bizim bir avare
takımı olmadığımızı, lâkin çalışmak, üretmek istediğimizi ve tarım reformunun mümkün
olduğunu kanıtlamak için.
Kolektif çalışma ve dernek deneyimi ilk iki ya da üç yıl boyunca devam etti. Her grubun
kendine özgü deneyimi oldu. Ancak 1987-1988’den itibaren bu yöntemin herkesi memnun
etmediğini anladık, farklı bir yöntemle üretim yapmak isteyenler vardı. Bu bağlamda bir
başka tartışmanın ortaya çıkışı bu şekilde oldu: Kendimizi nasıl örgütleyecektik. Daha sonra
aile gruplarını yaratma fikri ortaya çıktı. O zamana kadar sadece bir tek büyük grup vardı,
ancak bu andan sonra daha küçük gruplar örgütleme fikrine kapıldık ve bugün halen sahip
olduğumuz sistem budur.
Şu anda, her yerleşim 8 ile 30 aileden oluşan gruplar içerisinde örgütlenmiştir. Bazıları
kooperatifler oluşturmayı, diğerleri gayri resmi gruplar kurmayı seçti. Az çok kolektif çalışma
deneyimleri vardır.
Bu aile grupları üretim için üç yol denedi: tamamen kolektif çalışma (Tarım ve Sığır
Yetiştirme Kooperatifleri, CPA); kolektif üretimin bireysel üretimle el ele gittiği ortak
çalışma; ve bir çeşit işbirliği olsa da, örneğin, bazı durumlarda makinelerin kullanımıyla
bireysel çalışma.
Birkaç yıl sonra çeşitli meseleler bazı köylülerin ayrılmasına neden oldu. Bunlardan biri
Pirituba Yerleşim Derneği’ni etkili bir şekilde idare etme güçlüğüydü, çünkü geniş bir çiftçilik
alanını, birçok makineyi ve kaynakların önemli bir miktarını idare etmekte büyük bir sorun
yaşandı. Bütün bunları idare etmek ve nasıl çalışması gerektiğini anlamak zordu. Birçok
eleştiri vardı çünkü insanlar bu çok büyük mali ve idari yapıyı kontrol edemiyordu.
Daha küçük gruplar içerisinde her şey daha kolaydır. Çalışma miktarları –hatta mali ve
idari işleri- daha azdır ve bu anlamayı ve katılımı teşvik eder. Sorunları anlamayan kişi
katılmak için kendisini uyarılmış hissetmez.
Geniş resmi toplantılarda, işler daha zordur, çünkü bir grubun diğerine karşı çıktığı, bir
fikrin diğerine karşı konduğu bir tartışma tarzı olur; katılım genellikle çok sınırlıdır, çünkü
önerilerini ve fikirlerini açıklamak isteyen insanlar bunu yapmaya cesaret edemez. Fakat
günlük yaşamda bunu yaparlar.
Kendi deneyimimden sonra, büyük bir birlik yaratmadan önce daha geniş bir anlayış ve
politik, kültürel, ideolojik ve ekonomik dünya vizyonu için köylüleri eğitecek bir süreç olması
gerektiğine inanıyorum –başka bir deyişle, kendi bilinçlerini arttırmalıdırlar. Bu kapasiteyi
kazanırken daha karmaşık bir yönetimi anlayabileceklerdir ve katılım için bölgesel yapılara
geçeceklerdir.
Ailelerin tam katılımıyla beraber, böylece bütün bir süreci daha küçük gruplardan inşa
eder, tabandaki gruplardan temsilcilerin başını çektiği daha geniş bir bölgesel yapıya sahip
olana kadar, bu gruplardan temsilcilerin katılımıyla birlikte ikinci bir aşamaya geçersiniz.
Yapmaya çalıştığımız budur: aile gruplarının temsilcileri aracılığıyla yerleşimlerdeki yaşamın
diğer yönlerini içine alan daha geniş bir deneyim yaratmak.
5) Kır Köyleri ve Arsaları Bölüştürme Yolları
Ayrıca okul, sağlık merkezi, kilise, sportif ve eğlendirici alanlar ve topluluk radyosu
bulabileceğiniz bütün yerleşimler tarafından paylaşılan bir topluluk merkezi vardır. Bu
esneklik ve köylülerin evinin yanında kendine ait arsaya sahip olma arzusuna karşı saygı,
ailelerin kendilerini iyi hissetmesi için çok önemliydi. Yerleşimi terk etmek isteyen hiçbir aile
yoktur, hepsi memnun edilmektedir.
Kır köylerindeki yaşam sosyal ilişkileri teşvik eder. Eğer her aile kendi bireysel arsasında
yaşamış olsaydı, birbirlerinden kilometrelerce uzakta, fikirlerini değiştirmek ve sorunları
değerlendirmek çok daha güç olurdu. Ancak birbirleriyle yakın yaşadıkları için, daha fazla
ilişki var ve bu yardımcı oluyor çünkü insanlar buluşur, sohbet eder, sorunları ve ne
düşündükleri hakkında konuşur. Örgüte ve sorunların çözümüne yardımcı olan bu toplumsal
karşılıklı ilişkidir.
Bazı yerleşimlerde kolektif bir yemek salonunun bu karşılıklı ilişkiler için mükemmel bir
yer olduğunu bilmemize rağmen, bizim durumumuzda bunun işe yaramayacağını
düşünüyoruz. Pirituba yerleşimi –daha küçük bir ölçekte olmasına rağmen- nüfusu Rio
Grande do Sul, Parana, Pernambuco, Bahia, Minas Gerais’ın, ve daha küçük bir sayıda, bizzat
São Paulo’nun göçmen insanlarından oluşan São Paulo’nun kosmopolit niteliğini yansıtır.
Yemek alışkanlıkları çok farklıdır. Örneğin, peynirden hoşlanan Minas’lı insanlar vardır ve
başka şeylerden hoşlanan Bahia’dan insanlar vardır.
Toprağımız için henüz bir mülkiyet hakkına sahip değiliz çünkü devlet çok yavaş,
bürokratik ve şu ana kadar bize resmi bir belge vermedi. Fakat bu bizi endişelendirmiyor.
1
Tropikal bölgelerde çoğunlukla küçük çiftçiler tarafından yetiştirilen karbonhidrat bakımından yüksek ve
zengin lif kökleri olan bir sebze. (ç.n)
Gerçekten toprakta kalmayı garantileyen kesinlikle örgütlenmemiz ve toprağın kullanımıdır.
Yasa toprağın kullanımı için ve nihai bir mülkiyet hakkı olmadan, devletin bir imtiyaz
vermesi gerektiği hükmünü verir.
Eğer bir aile ayrılmaya karar verirse, toprağı satamaz, ancak üzerine her ne inşa edilirse
ona ödeme yapılması hakkına sahiptir: ev, arazi üzerindeki yatırımlar, çitler vb. Daha sonra
söz konusu toprak bu fırsatı bekleyen bölgenin bir başka topraksız ailesine devir edilir. Hem
MST hem de INCRA tarafından yapılan bir liste vardır. Hareket onları seçmek için kamp
yapan aileleri önerir ve genellikle, hükümet belediye başkanlarını –ya da politik etkisi olan
başka insanları- ister.
Bundan sonra, koşulları yerine getiren seçilmiş aileler toprak arazileri devir edilmek
üzere bir çekişile katılır.
9. KOOPERATİFLER
Pirituba bölgedeki tek yerleşimdir, ancak geleneksel küçük çiftçilerle ilişki içerisindeyiz
ve MST’ye katılmaları için onlarla hem üretimde hem de politik ve ideolojik çalışmada
birlikte çalışırız, böylece mücadeleye bizimle katılacaklardır.
1) Bölgesel Kooperatif
Size anlattığım gibi, burada Pirituba’da çeşitli kooperatif biçimlerimiz vardır: kolektif bir
şekilde çalışan Tarım ve Sığır Yetiştirme Üretim Kooperatifleri; kolektif ve bireysel üretimi
birleştiren karma kooperatifler; ve kooperatif yolundaki gayri resmi gruplar.
Bu farklı kooperatifler ve gayri resmi gruplar bölgesel bir MST kooperatifine bağlıdır. Bu
daha yüksek aşamada örgütün daha geniş yönlerini bölgesel bir seviyede değerlendirir ve
işçilerin katılabileceği bir yer olmaya çalışırlar. Ekonomik amaçları pazarlamayı desteklemek
ve küçük tarım ve sığır yetiştirme endüstrileri yoluyla ürünlerini geliştirmektir. Bölgesel
kooperatifin görevi esas olarak ekonomiktir. Bu nedenle, yerleşik köylülerin yaşamının
kültürel, sosyal, sağlık ve eğitimsel yönleri gibi, diğer yönlerine katılmak için daha geniş bir
yapıya ihtiyaç duyarlar.
2) Katılımcı İş Gücü
Artık ürünlerin dağıtımı konusunda, başlangıçta her bir ailenin çalışma saatlerine ne
kadar iştirak ettiğini hesaba katmadan bunları bütün aileler arasında bölüştürdük. Bu yöntem
bizde birçok soruna yol açtı: En büyük gayreti gösteren insanları teşvik etmemekle sonuçlandı
çünkü her hissedarın farklı çalışma miktarını ödüllendirmedi, daha doğrusu tam olarak üretimi
arttırmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda civarda aylaklık etmeyi teşvik etti. Daha
sonra bu ürünleri çalışılan günlere göre ve en sonunda çalışılan saatlere göre dağıtma
formülüne geçtik. Bu formül daha öncekilerden daha iyidir çünkü daha fazla çalışan insanı
teşvik eder, ancak yine de mükemmel değildir çünkü her hissedarın üretkenliği aynı değildir:
genç ve güçlü bir hissedar bir saatte daha yaşlı ve zayıf bir hissedarın yapabileceğinden çok
daha fazla tahıl kaldırabilir. Genç insanlar bundan hoşnut değildir çünkü büyüklerinden daha
fazla üretir ancak aynı miktarı alırlar. Kooperatifin her üyesinin çalışmasını ölçmek için en
etkili formülü henüz bulamadık. Bu tarım ve sığır yetiştirme hizmetlerinde sanayide
olduğundan çok daha güçtür.
Hareket çalışılan saatlere göre ödemenin yanında aynı zamanda çalışma için bir mistik
ortaya koyması ve öykünme için farklı yollar bulmak gerektiğini düşünür.
3) Kooperatiflerdeki Sorunlar
a) Makineleşme ve iş gücü
Çok somut bir sorunumuz var –bu küçük bir problem değildir, bilakis büyük bir sorundur:
makinelerimiz, araçlarımız, üretim için tekniklerimiz büyük ölçüde –modern teknoloji olarak
adlandırılan- özel makineler, melez tohumlar, zirai gübreler ve herbisit’den2 oluşan
geleneksel teknoloji paketine dayanır. Kendimizi bu bağımlılıktan kurtarmalıyız, fakat ilk
önce bir geçiş döneminden geçeriz, çünkü üretim kooperatiflerimiz bu model üzerinde
örgütlenmiştir. Bugün MST içerisinde hem yerleşimde hem de ulusal çapta bu bakış açılarını
tartışıyoruz.
2
Özellikle yabani bitkilerin öldürülmesi için kullanılan madde (ç.n).
Bu kolay bir hizmet değildir çünkü bize krediler ve teknik yardım bu paket etrafında
tahsis edilir. Makineler, çok büyük traktörler ve toprağın büyüklüğüne göre çoğunlukla uygun
olmayan araçlar satın almak zorundayız, ve üstelik, bunlar birçok iş gücünü özgür kılar.
Diğer yandan bu büyük ölçüde çok uluslu şirketlere dayanan çok pahalı bir teknolojik
pakettir. Bütün işçilerin gelirini yiyip bitirmenin yanı sıra, bu ürünler çevreye ve sağlığımıza
zarar verir. Bizim üretimimiz mükemmeldir, bereketlidir, miktara göre eyaletteki en iyilerden
biridir, ancak hiçbir gelir getirmez çünkü pahalı bir modele dayanır.
Yapması en zor işlerden biri ekonomik olarak yapıcı olmaya çalışırken mevcut kapitalist
model içerisinde etkin ve rekabetçi olmaktır. Gerek yerleşimcilerin gelirini gerekse de üretimi
çeşitlendirerek, alternatif üretimi teşvik ederek, maliyetleri azaltarak, bu tarımsal-sanayi
ürünleri için yerel bir piyasa yaratarak fiyat dalgalanmalarını destekleyecek koşulları
geliştirmek için ihtiyacımız olan pratik alternatiflerin nedeni budur.
e) Burjuva yasallığı
Öte yandan, kapitalizm tarafından dayatılan yasallık aynı zamanda sınırlar koyar:
kredilerimizi, teknik yardımı keserler, denetimlerle, suçlamalarla bizi taciz ederler ve
pazarlamaya mâni olurlar. Bize sınırlar koydukları açıktır çünkü bugün MST hükümetin,
burjuva projesinin ana düşmanıdır; çünkü biz onların modelini, esas olarak tarımsal modeli,
sorguluyoruz.
Eğer hükümet ve burjuvazi kooperatifler yoluyla bizi engelleyebilirse bunun nedeni bizi
yürürlükteki yasalar çerçevesinde çalışmaya zorlandığındandır. Onlar oyunun kurallarını
kararlaştırır. Biz onlar istediği müddetçe ilerleyebiliriz, ancak bunu artık istemediklerinde,
bize sınırlar koyarlar.
Örgütün kendi pratiğinden kaynaklanan bir başka sorun hem kooperatiflerde hem de
topluluklarda kadınların ve genç insanların düşük katılımıdır. Genellikle, yasa kadınların
katılımına müsaade etmesine rağmen, kooperatiflerde erkekler sorumlu olur. MST her iki
grubun katılımını sadece kooperatiflerde değil, aynı zamanda bireysel olarak çalışan ailelerin
aktif yaşamında da sağlamaya çalışıyor. Neyi nasıl üretecekleriyle ilgili olarak kararlarda
kadınların katılımını istiyorlar. Önümüzde kadınların katılımının erkeklerinkiyle eşit ölçüde
olduğu CPA deneyimi var. Kadın kooperatifte, aynı haklar ve görevlerle birlikte, bir hisse
daha fazladır. Bu ilginç bir süreçtir, en azından bazı kooperatiflerimizde bu deneyim
mevcuttur.
Bu yeni öneriyi kurmak için halihazırda bazı küçük alternatif deneyimler bulunuyor.
Ancak kuşkusuz bu süreç birkaç yıl gerektirecektir, çünkü bir şeyin uygulamaya konması
farklıdır, örneğin organik tarım pahalı bir adaptasyon sürecinden geçmek zorunda kalacaktır.
Sorun şudur: değişim devam ederken bu bedeli kim öder? Biz devlet sübvansiyonları ya da
bunun için mücadele vermeye hazır örgütlü bir toplulukla doğrudan pazarlama yoluyla bu
bedeli ödeyecek olanın toplum olmasına gerektiğine inanıyoruz. Küçük çiftçi bunu ödeyemez,
sermaye birikimine sahip değildir ve bu değişim dönemi sırasında herhangi bir geliri
olmayacaktır. Bir olay diğerini engeller. Bunu aç kalamayacağı için yapmaz. Bu değişim
sürecinin sınırıdır.
MST kooperatifinin bölgesel desteğiyle şu anda Itapeya yerleşiminde var olan modele
somut bir alternatif örneği bal üretimidir. Bölgede üretilen bala faydası olacak, küçük çiftçileri
içine alan, küçük bir fabrika kuruyoruz ve bu üretimi de teşvik edecektir. Bu girişim, devlet ya
da çok uluslu şirketlere dayanmadan, ne de onlarla yarışarak, yerleşimcilerin gelirini arttırma
amacındadır. Bu avantaj balın aileler için sağlıklı bir yiyecek olmasıyla artar ve tarım için ne
toksikleri ne de kredileri gerektirir, çünkü arılar kendi başlarına çalışır.
Başladığımız bir başka alternatif ağaçlar veren kerestelik orman –ve meyve- dikimini
teşvik etmek için bir fidanlıktır. Bu uzun vadeli bir hizmettir ve çok ısrar ve sabır
gerektirecektir, şu anda sahip olduğumuz her şey mevcut modeli takip etmektedir ve farklı bir
şey inşa etmek kolay değildir. Yerleşimimizde henüz bir tarımsal-sanayi yok, fakat küçük bir
domuz eti üretimi gibi, bunda çok basit olan küçük girişimlere sahibiz. Ayrıca ev yapımı
tatlıların üretimine başladık. Bu faaliyet yerleşim alanlarından birindeki kadınların
sorumluluğundadır. Bu çok zengin bir deneyimdir çünkü birçok kadın buna katılır.
Bunu yapamamanın yine de olumlu bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü bu mevcut
teknolojik modele karşı alternatif bir üretim doğrultusunda değişim fikri üzerinde çalışmamızı
mümkün kılar. Eğer bir tarımsal-sanayi kurmuş olsaydık, işimiz çok daha zor olacaktı çünkü
onu işletmek zorunda kalacaktık ve bunun için mevcut modele dayanırdık.
Fakat bunu başarmak için kooperatiflerin bir adım ötesine geçmeliyiz. Temel amaçları
ekonomik neticeler ve pazar için mücadele olduğundan, kooperatif etrafında örgütlenen her
şey özellikle üretken neticelere, tarımsal-sanayi ve pazarlamanın geliştirilmesine ve onların
gelirlerini arttırabilmeleri için yerleşimcilerin ürettiğinin verimli-kazanç olmasına odaklanır.
Kendimizi eleştiriyoruz ve bizden önce olan direnişin ve yerleşimcilerin düzeni için daha
geniş bir kooperatife dayalı yeni bir öneri hazırlamak gerektiğinin farkındayız. Direnişimizi
garantilemek için geniş bir örgütsel sürece ihtiyacımız var. Resmi olarak kooperatiflere dahil
edilmemiş olsalar bile, toplulukları örgütlemeliyiz çünkü yerleşimcilerimizin çoğunluğu üye
değildir.
10. EĞİTİM
Yerleşim üretimsel alanda çok iyi deneyimlere sahiptir. Fakat, eğitim ve sağlık gibi, diğer
alanlarda da varız. Ve şimdi kültür ve eğlence üzerinde çalışmaya başlıyoruz.
1) Okul Sistemi
Pirituba örneğinde, topraksız köylülerin eğitimi devlet politikasını izler. İlk eğitim, kamu
sistemi ve devlet sözleşmesi altındaki öğretmenlere bağlı olmasına rağmen, yerleşimin kendi
okulunda verilir. Ama orta dereceli okul eğitimi kentlerde yapılmalıdır.
São Paulo hükümeti, kırsal bölgede eğitimin çok pahalı ve köylü çocuklar için eğitimin
daha iyi olduğu kentte çalışmanın büyük avantajı olduğu iddiasıyla, mevcut kırsal bölge
toplulukları içersindeki pek çok ortaokulu ortadan kaldırma politikasını benimsedi. Çocukları
bu okullara götürmek için devletten taşıt ücreti aldık. Mücadeleyi kazandık.
Ne var ki bu politikaya karşıyız. Teorik ve pratik bir öneriden yola çıkıyoruz: Eğer
insanlar çiftçiyse ve kırsalda yaşıyorsa, çocukluktan itibaren pratik bilgilerini geliştirmeleri
gereken yer orasıdır. Çiftçi çocuklarının eğitimi, bitkilerin, hayvanların, üretimin nasıl
doğduğunu ve geliştiğini, ailelerinin nasıl çalıştığını görebilecekleri kırsal bölgede olmalıdır.
Bu, insanların kültürel eğitimi bakımından temeldir. Eğer gelecekte köylülerin var olmasını
istiyorsak, onları çocukluktan geliştirmeye başlamalıyız.
Yerleşim içerisinde eğitim genel olarak köylülerin gördüğü eğitimden çok daha iyidir.
Daha iyi örgütlendikleri için, yerleşimciler taleplerinin göz önüne alınmasını istemek için
daha fazla güce sahiptirler. MST eğitim bölümü aracılığıyla, yerleşim içerisindeki öğretim
kalitesinin gelişmesine de katkıda bulunuyoruz.
Bizim buradaki rolümüz eğitimdeki koşulları düzeltmesi için devletin üzerinde baskı ve
denetim kurmaktır. Militanlarımız aracılığıyla, öğretmenlerle konuşarak ve fikirleri onlarla
beraber değerlendirerek, MST’nin eğitim önerisini açıklayarak, öğretimin kalitesini çok
geliştirmeliyiz. Bu süreç yerleşimin başından beri devam ediyor. Bu henüz ideal bir düzeyde
değildir, ne var ki etkin katılım sayesinde iyi deneyimlerimiz oldu.
Bu durum okul dışında çocuklara hareketin tarihini ve ilkelerini öğretmemize yol açtı,
fakat bunu yapmak kolay değildir. Adım adım öğretmenleri ikna etmeye çalışıyoruz, böylece
bu konuları öğretmeye başlayacaklardır. Bu arada biz ideolojik olarak topraksız çocukları
geliştirmeye başlamak için, doğrudan kendileriyle çalışmalıyız. Öğretim grubunun farklı
yollar bulmak zorunda olmasının nedeni budur: çocuklarla etkinlikler, öğretmenler ve ailelerle
birlikte değerlendirmeler vb.
11) SAĞLIK
MST’nin sağlık planı sağlık tedbiri ve tıbbi bitkilere dayanır. Halen ulusal çapta planımızı
oluşturma süreci içerisindeyiz. Şu ana kadar başka bölge ve eyalet gruplarını içerse de yerel
deneyimler geliştirdik. Bunu eyalet hükümetleriyle anlaşmalar imzalayan federal hükümetin
programıyla, “aile doktoru” olarak adlandırılan, birleştirmeye çalışıyoruz. Bu bazı eyaletlerde
ilerleme kaydederken bazılarında olmuyor. Bu programın Küba’nınkiyle ilgisi yoktur. Bu aile
doktoru programı çok sallantıdadır.
Burada bir doktorumuz ve ücreti devlet tarafından ödenen bazı sağlık işçileri var ve
ailelere bakmak için periyodik olarak yerleşimdeki sağlık merkezimizi ziyarete gelirler.
Bütün yerleşimler sağlık merkezlerine sahip değildir, fakat en azından bunlardan ikisinin
olacaktır. Doktor, her iki günde bir, yerleşimlerde üç yere gelir. Civardaki ailelere bakar.
Doktorun küçük çiftçilerin yanı sıra bizim yerleşimcileri de gördüğü küçük çiftçiler
bölgesinin civarına yakın bir başka sağlık merkezi daha vardır. İlginç olan kısım bizim
önerimizin küçük çiftçilerle de tartışılıyor olmasıdır.
3) Alternatif Tıp
Yerleşim içerisinde alternatif ilaç için bir eczanemiz ve tıbbi bahçemiz var ve bazı
militanlarımız nasıl ilaç hazırlanacağını bilir. Doktor bizim sağlık önerimizi beğendi ve bu
önemlidir. Onunla konuşuyoruz böylece o da yerleşimde yaptığımız ilaca reçete yazabiliyor.
IV. “CONQUISTA DA FRONTEIRA” YERLEŞİMİ
1. İLK ADIMLAR
Santa Catarina Eyaletinin batısında bir belediye olan Abelardo Luz’da, Mayıs 1985’de,
bir işgal hazırlamaya karar verdik, ancak buna girişmeden önce Ronra Alta, Rio Grande do
Sul’da bulunan yoldaşları ziyaret etmeye karar verdik. İşleri nasıl yapacağımızı bilmiyorduk.
Oraya bunları öğrenmeye gittik. Onlar buraya önceden yerleşmişti ve on aileden oluşan
gruplarda kolektif bir tarzda örgütlüydüler. Bu örnek izim üzerimizde büyük bir etki yarattı:
işgali gerçekleştirmeden önce onları örnek almaya karar verdik.
Katolik Kilisesi Genç Piskoposları’ndan dokuz genç insandan oluşan bir grup Abelardo
Luz’da kamp yaptı ve bugüne kadar birlikte kaldık. Bizim gruplarımız başka insanlar
tarafından ziyaret edildi. Nasıl konuştuğumuzu, nasıl yaşadığımızı gördüler ve bize
yaklaşmaya başladılar.
Ve, üç yıl sonra, Haziran 1988’de, Dionísio Cerqueiro’da toprak edinme imkânı
olduğunda, kolektif bir şekilde çalışmaya karar veren aileleri çoktan seçmiştik. Arjantin
sınırına yakın olan bu uzak yere gitmeyi kabul ettik, çünkü bu iyi bir topraktı.
En son yerleştirilecek olan bizdik, ancak kampta geçirdiğimiz bu uzun zaman süresi
birbirimizi daha iyi tanımamıza, kolektif bir tarzda çalışmaya kimin hazır olduğunu ve
olmadığını bilmemize yardımcı oldu ve yeni yaşamımızla yüz yüze gelmek için daha iyi
hazırlanmamızı ve çalışma komisyonlarımızı yaratmamızı sağladı.
Daha sonra Dionísio Cerqueira Belediyesinden mücadeleye katılmamış 25 aile daha üye
oldu, ancak bunun nedeni belediye başkanının baskı sarf etmesiydi. Bu bizim ilk
kavgalarımızdan biri oldu. Bundan kaçınamadık, fakat belediye başkanı ve kolektif
çalışmanın önemli olduğunda hem fikir olan ilerici bir INCRA yöneticisiyle görüşmek
zorunda kaldık.
Ailelerin seçilmesine bile yardımcı olduk çünkü belediyenin Tarım Konseyinin üyeleri
olduk. Ne çeşit ailenin yerleştirilmesi gerektiğine karar vermede yardımcı olmak için
çağrılıyorduk. Koşulumuz ailelerin kolektif çalışmayı kabul etmesiydi. Tarım reformu ya da
bizim hareket hakkında hiçbir şey duymamış insanlar için bunun ne anlama geldiğini iyi
tahmin edebilirsiniz. Bu 13 yıl önceydi!
Dolayısıyla toprağın bölünmesinde hayali bir sınır saptadık ve bazılarımızın bir tarafta ve
diğerlerinin başka tarafta çalışmasına karar verdik. Alt yapıyı da bölüştürdük. Bu grupla ne
olup bitebileceğinden hiç emin değildik. Zorlukların üstesinden gelemeyeceğini düşündük.
Sadece çabucak bir toprak parçası elde etmek için kolektif çalışma önerisini kabul eden bu
ailelerden bazısının ayrılmaya başladığı doğrudur. İlk 25 ailenin sadece 12’si kalmaya devam
etti. Bizim grubumuzda da ayrılan bazı aileler vardı. Ancak bu her zaman olur.
Başlangıçta, ilk üç yıl boyunca, çok zor bir dönemden geçtik, kamptaki o üç yıldan bile
daha zordu. Hiçbir zaman aç kalmamamıza rağmen, bazen yiyeceğe bile ihtiyaç duyduk.
Toprak çok sıkıydı, sadece sığır yetiştirme için kullanıldı. 35 aile için yalnızca bir çift
öküzümüz vardı. Tohum ekmek için koşullar uygun değildi ve hiç kredimiz yoktu, bununla
birlikte ihtiyacımız olan süt; toprak korunabilsin ve üretmeye başlayabilsin diye gübre; ve bir
traktörü temin etmek için 11 inek satın alacak kredi bize verilene kadar borç aldık. Bu ilk
yıllar boyunca yiyeceği temin etmek için çalıştık. O zamanlar, her iki grupta otonomdu.
Evlerimizi gruplara ayırma tarzımız tipik bir kır köyü gibi değildir; ailelerin kendi
evlerini coğrafi bir alanda inşa etmelerini kararlaştırdık. Her biri kendi evini kurmak istediği
yeri seçti, bazısı birbirine yakınken diğerleri uzaktaydı, ancak her zaman belirli bir sınır
içerisindeydiler. Okul, ana okul, buzdolabının yanı sıra yerleşimin ortasında topluluk merkezi
vardı. Ve biraz uzak bir noktada iki grup ev vardı. Bunlardan hiçbiri diğerine beş dakika
mesafeden daha fazla değildi.
Biz kamptan gelen aileler olarak evlerimizi inşa etmek için ihtiyaç duyduğumuz odunu
beraberimizde getirdiğimiz için şanslıydık. Ormanda kamp yapıyorduk ve yolları yapmak için
birçok ağacı kesmek zorunda kaldık. Orman yok olacağından, ağaç kesmek ve kampın her
aile üyesine iki metre küp vermek için INCRA’nın onayını aldık. Bu odunu 500 kilometreden
fazla götürmek zorundaydık ve onu karşılıklı yardım sistemini kullanarak –çok istisnai bir
durum- kendi evlerimizi inşa etmekte kullandık. Bu imkâna sahip olduğumuzdan, çiftliğin
hizmetlerini terk ettik: belediye bölgesinden gelen 25 aile için evler, çadır, ahır. Yöneticinin
evi çok büyüktü; oraya dört aileyi yerleştirdik.
2. YERLEŞİMLERİN ÖRGÜTLENMESİ
1) Aile Grupları
Çoğu yerde olup bitenler burada olmaz: aile gruplarının birbirlerinden uzakta yaşadıkları
için yerleşime vardıktan sonra kaybolmaları gibi. 1990’da MST’de militan bir çekirdek
oluşturma fikri hakimdi. Asıl amaçları faaliyetler için pratik tavsiyeler vermeden önce belirli
tartışmaların detayına inmek ve çalışmaktı. Kendi örgütlü aile gruplarımız önceden
bulunduğundan, yukarıda militan bir çekirdek yaratmayı kabul etmedik. Eğer bazıları militan
olur ve diğerleri olmazsa, elbirliğiyle nasıl çalışacaktık? Bize göre, militan çekirdeğin
görevlerini yerine getirmesi için önerilen mekân, yerleşimin koordinasyon toplantıları ve
bütün yerleşimcilerle durumu değerlendirdiğimiz ve özel meseleleri incelediğimiz
topluluklardı.
Gruplarımız her 15 günde bir toplandı ve bu toplantıların her zaman bir çalışma gündemi
ve tartışılmak üzere konuları oldu. İşler daha kolaydı çünkü aileler birbirine bitişik yaşıyordu.
Eyaletimizde bir defa 350 aileden oluşan grubumuz oldu.
2) Yapı
Yerleşim için beş ile dokuz insandan oluşan bir koordinasyon ya da liderlik yarattık. Daha
sonra, yeni görevler ortaya çıkmaya devam ettiği için, özel birimler yaratmaya başladık ve
sadece daha genel durumlar liderlere ulaştı. Bu nedenle tartışma için gruplarımız, politik ve
sosyal koordinasyon ve ekonomik koordinasyon komisyonlarımız oldu. Daha derin bir analizi
gerektiren çok şiddetli tartışma konularını değerlendirdiğimizde, her iki koordinasyona da
katılırız. Bir ara, sadece bir birimdeki sosyal, ekonomik ve politik sorunlar üzerine çalıştık.
Başlangıçta birçok komisyon -çalışma, planlama ve eğitim vb.- kurduk.
Her şeyde daima çok esnek olduk. Komisyonların -bazısını dahil etmeyerek, başkalarını
yaratarak- sayısını arttırarak geliştirmeye ve değişiklik yapmaya devam ettik; hiçbir zaman
katı olmadık.
3) Yönetmelikler
4) Serbest Kadrolar
Yerleşimden önce bazı insanları serbest bıraktık böylece hareket içerisinde çalışabildiler;
şimdi Mato Grosso’da olan bir yoldaşın durumu buna örnektir. Bizimle kamp yaptı, buraya
yerleştirilmişti ve kooperatifin bir üyesidir, ancak hemen hemen bizim yerleştiğimiz zamanda
bir başka eyalette çalışmak için taşındı.
İlkin sadece üçümüz serbesttik; şimdi 60 ailesi olan bütün yerleşimde dokuz kişiyiz. Aşırı
sayıdan ötürü protesto ettiğimiz zamanlarda bile, serbest kadroların önemine dair hiçbir
şüphemiz yoktu.
3. Birleşme Süreci
Yerleşimimizi meydana getiren iki grubun birleşmesi yavaş yavaş oldu. Başlangıçta, her
iki grubun kendi koordinatörleri vardı. Ayda bir toplandık ve birbirimize yardım ederek
deneyimlerimizi mübadele ettik. Okul gibi topluluğun bazı yerlerinde beraber çalışmaya
başladık. Daha sonra bizzat gereksinimler bizi sıçrattı.
Diğer grup gayri resmi bir grup olarak kalırken biz 1990’da bir kooperatif oluşturmaya
karar verdik. Birleşmenin elverişliliği üzerine düşünmüş olmamıza karşın, şartlar yine de
olgunlaşmamıştı ve süreci zorlamak için elverişli değildi. Ama yine de, ortak olmasalar bile,
kooperatif aracılığıyla kazanılan bütün yardım paralarının her iki grup arasında eşit bir
temelde dağıtılmasına karar verdik. Bu çok önemliydi, çünkü eğer biz yardım parası alırken
onlar almasaydı, farklılıklar olacaktı ve biz bunu istemedik.
Ertesi yıl, gelecekte birleşme olasılığı üzerine eğilmek için bir ay süresince ders aldık.
Birleşmemizin sembolü olarak bir ağaç bile diktik. Çok dikkate değer bir süreçti!
Birleşme sürecine en çok katkıda bulunan diğer grupla olan tutumumuzdu. Boş yerleri
bizim yerleşimlerden insanlarla doldurmak istediğimiz için ilk etapta onları reddettikten
sonra, yerleşimimizle kaynaşmaları sona erdiğinde, tutumuzu değiştirmeye ve onları kabul
etmeye, Hareketimize çekmeye ve kaynaşmalarına yardım etmeye karar verdik19.
4. ÜRETİM
1) İlk Planlamamız
Grubumuz birçok cesaret, birçok çabayla yaratıldı; öykünecek hiçbir örneğimiz yoktu. İlk
planlamamızı yapışımızın çok güç olduğunu hatırlıyorum çünkü bizim grubumuz Hareket
içerisindeki diğer deneyimlere oranla çok büyüktü. Bazı tarım bilimcilerin gelmelerini ve bize
yardım etmelerini istedik fakat onlar bizim gerçekleştirdiğimizden daha azını biliyordu.
Çözüm bulma vakti geldiğinde, her şeyi kendi fikrimize göre yapmak zorunda kaldık, hiç
kimse bizim için karar veremezdi.
Bizim ihtiyaçlarımızla ilgili olarak, patates, soğanı ne kadar ekmemiz gerektiğini dikkatle
gözden geçirmeye çalıştık. Bunu hiç yapmadığımız için, biz doğru rakamları tutturana kadar
ekim çok yavaş oldu: bazen ihtiyaç duyduğumuzdan daha fazla ürettik, bazı üründe ihtiyaç
duyduğumuza erişemedik. 12 yıldır bu işteyiz, ve sadece üç yıl önce hayatta kalmak için
ihtiyaçlarımıza göre üretmeye başladık. Bugün her ailenin ne tükettiğini biliyoruz.
Önceleri, esas olarak iki şeyi pazarladık: Paraguay çayı (mate) ve fasulyeler. Bize önemli
geliri sağlayan 10.000 Paraguay çayı bitkisine sahiptik ve aşağı yukarı 300 ton ürettik. Tahıl
ürettik ancak bu sadece kendimiz içindi, onu nadiren sattık.
Daha sonraları sekiz yıl için planlama yaptık. İlerlememizi ve ne kadar yol
alabileceğimizi dikkatle gözden geçirdik ve bunu yerine getirdik. Yerleşimimizde yiyecek,
hayatta kalma her zaman önce gelir. Planlamayla istediğimiz şey insanların iyi bir yaşam
edinmesi, iyi beslenmesi ve bunun gibi şeylerdi. Ancak insanların yiyeceğin yanı sıra başka
gereksinimleri olur ve onları karşılamaya çalışmalısınız. Bu onları memnun etmek için daha
fazla gelir yaratmanın yollarını aramaya başladığımız süreçti. Epey zaman sonra, üretim
çizgimizi açıkladık. Bugün tavuk, süt, balık ve Paraguay çayı gibi daha çok gelir elde
ettiğimiz bu alanlarda daha fazla yatırım yapıyoruz.
3) Tavuk Üretimi
b) Gıda
Tavuklar tahıllarımızın ve soya fasulyemizin bir karışımını yer, bununla birlikte karışımı
hazırlamak için bazı bileşenlerin alımına bağlı kalırız. Aynı zamanda civciv satın almalıyız ve
bu bizi bağımlı kılar. Ve ilaç, vitaminler almak zorundayız. Bizim tavuklarımız daha
kalitelidir, daha ağırdır; diğer tarımsal-sanayilerin onları sadece 40 gün yetiştirmesine karşın,
biz yaklaşık olarak iki ay yetiştiririz. Son sekiz ya da on yıldır bu üretimin içinde
bulunuyoruz.
c) Pazarlama
İlk önceleri tavuğu satın almak için yerleşime geldiler ancak daha sonra, herhangi bir
ürün adı olmadan, sadece paketle tavukları pazara götürmeye başladık. Ve Arjantin’den
insanlar onları satın almaya geldi; onlar bu yüksek kalite ürüne en büyük talebimizi teşkil
ediyordu. Günümüzde bu önemli bir faaliyettir; günde 7000 tavuk için soğutmamız var. Şu
ana kadar bu kapasitenin %15’ini kullanıyoruz. Beş yıl içersinde 52 tavuk üretim yapısına
gereksinim duyacağız. Bugün sadece 12 tane var; 40 taneye daha ihtiyacımız var.
4) Kooperatif
Kooperatifimiz hükümete çok borçludur. Borçlar birkaç yıllıktır, çoktan ertelenmişlerdir.
Gelirimiz yaşamımızı sürdürmek için yeterlidir, fakat şu ana kadar borcu ödeyecek para
rezervini toplayamadık. Bu bütün kooperatiflerin, sadece bizim değil, en büyük
güçlüklerinden biridir ve bu tarımdaki krizle ilişkilidir, çünkü günümüzde örneğin tahıl,
fasulye vb. ürünlerin çok düşük fiyatı var ve onların satışından elde ettiğimiz kazanç yeterli
değildir.
Kooperatiflerin ailelerin kişisel ihtiyacının yanı sıra bir dizi sosyal ihtiyacı da
karşıladığını hatırlatmalıyız. Kooperatifimizin orta dereceli okula kadar ki çocuklar için bütün
okul malzemesini temin etmesi bunun bir örneğidir21; taşıt ve sağlık vb. giderleri de karşılar.
Öte yandan, bir üye ciddi bir şekilde hasta olduğunda, kooperatif giderlerin bir kısmını
öder. Sosyal güvencemiz yoktur, ancak bazı ölçütlerimiz vardır: eğer kişinin hafif bir hastalığı
varsa –diş ağrısı, baş ağrısı, ishal- o günkü ücretini kaybeder. Ancak hastalığı ciddiyse, eğer
hastaneye yatırılması gerekiyorsa, doktor tarafından mazur görülen çalışma günleri kendisi
çalışmış gibi ödenir.
Kooperatif ilaçların ödemesine de yardımcı olur. Bir kişi sürekli tedavi olmak zorunda
kaldığında, -örneğin, yüksek tansiyon- kooperatif ilacın yarı fiyatını öder.
Küba’daki CPA’dan esinlenen kooperatif halihazırda sahip olduğumuz şeye yasal bir
hüviyet kazandırdı: Kolektif çalışma grubu. Sadece yasal kısım değişti. Gayri resmi bir grup
olarak kalsaydık elde edeceğimizden çok daha fazla işi gerektiriyordu, ancak aynı zamanda
bize sermaye ve yatırımlara göre daha fazla güvenlik sağladı. Zira geçmişte, sermaye,
traktörler iki ya da üç kişinin adına kayıtlıydı ve aynısı banka hesapları, hükümet tarafından
dağıtılan -köylünün vergisini ödemesi için ihtiyaç duyduğu- ürünlerin ödeme listeleri için de
geçerliydi. Ve bu çok büyük bir risktir, çünkü bir gün bu insanlar tutumlarını değiştirebilir ve
bütün topluluğa zarar verebilirler.
Bu yöntem yasal bir bakış açısından daha fazla güvenlik sağladı: Şu anda ortak mülk
kooperatif adınadır ve eğer biri ayrılmaya karar verirse geri kalan insanlara zarar
veremeyecektir. Bu bir avantajdır. Bir başka görüş muhasebe şartları ve başka birçok şeyden
ötürü örgütümüzü geliştirmeye zorlandığımızdı. Önderliğimizin mantığı olan kooperatifin
yaratılmasıyla değişmedik. Yönetsel bir bakış açısından daha birçok gereksinim olması
dezavantajdır, bürokrasi büyür ve yasal ayrılıklar olur.
5) Bürokratikleşme
Kooperatifin uyması gereken yasalar vardır: “bunu yapabilirsin, şunu yapamazsın” ve bu
her nasılsa liderlerimizi bürokrat yaptı. Birçok kitle liderinin kooperatiflerdeki işi zamanını
tamamen alır ve başka şeyler için geriye çok zamanı kalmaz. Somut bir ihtiyaç var, birileri
buna yanıt bulmalıdır. Bu görev için başka türlü bir kadro bulmalıyız.
Bizim örneğimizde, bugün açıktır ki, kooperatifin kurulmasından sonra, yasa uyarınca
yapılacak çok daha fazla bürokratik işimiz oldu, fakat aynı zamanda bu yasal şartlar
örgütümüzü geliştirmemizi zorluyor. Ve bütün bu şartlara rağmen, sorunlarımız oldu; daha
fazla denetim ve bir dizi başka şeylere ihtiyacımız var.
6) Ticaret Kooperatifleri
Sütü bizim yerimizden aşağı yukarı 60 kilometre uzaktaki bir başka belediye
bölgesindeki fabrikaya yollayan bu kooperatife satarız. Ürünün adı Terra Viva’dır4 ve bütün
eyaletin dört bir yanına dağıtılmaktadır. Fabrika bölgedeki diğer yerleşimlerin –13 tane vardır,
yaklaşık olarak 500 ailedir- ve küçük çiftçilerin sütünün yanı sıra bizim sütümüzü de işler.
7) Tarım Toksikleri
Bu nedenle tütün üretmeye karar verdik ve zehir kullanmaya başladık. Daha sonra tütün
üretmeyi bıraktık, ancak tarım için üretimimizin geri kalanında toksikler kullanmaya devam
ettik. Bu çok çetrefil bir meseledir. Alternatifler arıyoruz, ama halen zehir kullanıyoruz ve şu
ana kadar durabilmiş değiliz. Bu bizim en büyük çelişkimizdir.
Onların zararlı olduğunu bilsek bile, onları kullanıyoruz çünkü daha pratiktir. Daha
emniyetli ya da daha ekonomik değildir, fakat iş gücünden epey tasarruf eder. Toprağı
temizlemek yerine, örneğin, her şeyi kurutan zehirle dezenfekte ediyoruz, bu nedenle toprağı
çapalamak gereksizdir; daha sonra ekim yapar; yabani otun büyümesini engellemek için bir
başka ürünle dezenfekte ederiz. İnsanlar bundan sonra kendilerini başka faaliyetlere
adayabilir; bu iş için o kadar çok insana ihtiyaç duymazsınız.
Ekonomik nedenlerden ötürü bütün bir projeyi mahvettik. Ancak en kötüsü bunun da
ekonomik sorunlarımızı çözmemesiydi. Bu kooperatif hayatımız boyunca yaptığımız en
büyük hataydı. İnşa etmemiz gereken bütün bir yapıdan ötürü borçlu olduğumuz için hiçbir
gelir sağlamadı ve tütün bize umulan sonuçları vermedi. Çılgına döndük ve toprağı çılgına
döndürdük, çünkü zehirler çok güçlüydü. Halen borçlarımız var. Bu hata için çok yüksek bir
bedel ödemek zorunda kaldık.
5. OKUL
Haziran 1988’de yerleştik ve o andan itibaren bir okul sahibi olmak için mücadeleye
başladık. Okul 1989’da işlemeye başladı. Ve bundan sonra tarım reformunu destekleyen ve
MST’nin planı üzerine çalışmak isteyen öğretmenler aradık. Bu özelliklerde hiç kimse yoktu.
En sonunda Hareket hakkında hiçbir bilgisi olmayan fakat arzulu, açık ve öğrenmek isteyen
bir kadın öğretmen bulduk. Bugün kendisi Toprak Eğitimi olarak adlandırılan ilk gruba bağlı
Ijui fakültesindedir ve kooperatifin aktif bir üyesidir. Sonradan bir başka öğretmen aldık.
Böylece şimdi iki öğretmenimiz var. Okulumuz en başından itibaren Paulo Freire’nin
yöntemiyle çalıştı ve ulusal bir başvuru kaynağı oldu.
Öğrenciler dördüncü gruba22 kadar kooperatifte çalışır, daha sonra 20 kilometre uzakta bir
başka okula devam eder. Bu nedenle ortaokula 35 kilometre uzaktaki kentte gitmek
zorundadırlar.23 Ya da Veranopolis’de veya bir başka yerde çalışırlar. Ve bütün bunun cezası
kooperatif tarafından çekilir: okul malzemesi ve ulaşım aracından belediye başkanı sorumlu
olmasına rağmen, bazen kaynakları yoktur ve onu biz karşılarız çünkü bu kooperatifin
sorumluluğudur.
3) Anaokulları ya da CIRANDAS
İkinci yılımız sırasında kadınlar çalışmaya başladı ve bunun üzerine çocukların bakımı
konusunda rotasyon fikri doğdu. Bundan sonra, bu üç grup tek bir ciranda’da birleşti.25
Genç insanların çok büyük bir çoğunluğu, özellikle genç kızlar, kırsal bölgede
çalışmaktan hoşlanmaz; kentlerde ev işlerine bağlı olmayı tercih ederler. Bu kızlar açısından,
güneşin altında toprağı çapalayarak, ekerek çalışmak bir cezadır; bu işin değerli olduğunu
düşünmezler. Bu kızların çok azı kırsal bölgede kalır. Örneğin bazıları ITERRA’da hareketin
okullarındadır, bazısı militanlarla evlidir, ama genellikle eğitimleri için kooperatifin çabalarını
takdir etmezler. İncelemelerini bitirir ve giderler. Bu daha yaşlı olan bizler açısından çok
hüsran vericidir. Genç erkekler bunu biraz daha farklı bir şekilde, biraz daha iyi anlar. Yüzde
ellisi kooperatifte kalmayı planlamaz. Gerekçelerinden biri burada kooperatifte, bizimkilerden
farklı olan, düşlerine göre yeterince kazanmıyorlar; tüketmek, eğlenmek, dışarı gitmek ve
bunun gibi şeyler istiyorlar. En büyük endişelerimizden biri genç insanlara ilişkin olan bu
meseledir.
Hareket işgaller için birçok genç insanı seferber eder, fakat yerleşimcilerin çocuklarında
aynı şevk bulunmaz. Tarımın içinden geçtiği kritik durum genç insanların kırsal bölgenin
dışına atılmasıdır ve biz bundan kaçınamadık. Onlar için kamplara gitmek bir seçenek
olacaktır, fakat ilginç bir şey olur: Bu deneyimden geçmiş olan kendi aileleri çocuklarının
oraya gitmesini istemez.
Verimli bir hizmet olduğunu düşündüğümüz eğitim, sağlık, spor ve eğlenceyle ilgili
hizmetlere her zaman öncelik veririz. Kooperatif insanlara tarlada çalışmışlar gibi futbol
sahasının inşasında sarf edilen saatler için ödeme yapar.
6) Kadınlar Üzerine
Bizim grubumuz kamp yaptığı zamandan beri PT’ye26 ve sendikaya bağlıydı. Dionísio
Cerqueiro yerleşimine geldiğimizde yaptığımız ilk şey belediyenin, sendikanın faaliyetine
katılmak, Partinin nasıl çalıştığını görmek oldu. Biz zaten yerleşim içersinde örgütlenmiştik
ve bazı yerleşimcilerimizin sendika faaliyetlerine; diğerlerinin partinin faaliyetlerine ve
ötekilerin de Hareketinkilere öncelik vermesini kararlaştırdık.
Sendika sarı sendikalardandı27 ve son 15 yıldır liderleri aynı olmuştu. Bunun üzerine
belediyeden, kırsaldan önde gelen liderler aramaya başladık ve durumu değiştirmek için
yardımcı olduk. Başlangıçta çok zordu, polis bizi takip etti çünkü topraksız insanların
olumsuz bir intibası vardı.
Belediye faaliyetine katılmamız sendika aracılığıyla oldu. 1990’da sendika seçimleri oldu
ve sahip olunan tüzük fiilen hiç kimsenin onları yenmesine müsaade etmedi. İnsanlar
sendikaya katılma hevesini yitirdi, teşvik edilmediler. Bunun üzerine tüzüğü değiştirmek için
bir toplantı çağrısında bulunmaya karar verdik. Neredeyse bütün yerleşim, 60 aile, katıldı.
Seyahat etmek için bir otobüs aldık; 100 insandan daha fazlaydık. Böylece toplantıda
çoğunluk olduk ve tüzüğü değiştirebildik, bu nedenle ertesi seçimleri kazandık. Yerinden
edilen liderler bize karşı adaleti kullanmaya çalıştı, ama iki yıl sonra adalet bizi tanıdı.
Sendikadaki bu zafer bizim için çok önemli bir şeydi. Ninety percent of the merit went to our
settlement.
O zamanlar sendikacılık iyi görülüyordu, sendika hareketinin kavgacı bir ruhu vardı ve
belediye bölgesinde bir sendikanın başını çekmek önemliydi. İki yıl sonra, 1992 belediye
seçimlerinde –bu tarz katıldığımız ilk seçimler- adayımızı encümen üyeliğine seçtik. PT’nin
belediye tarihindeki ilk encümen bizim yerleşimden çıktı. Vekilliği müthişti, çok kavgacıydı;
nitelikliydi. Tek solcu encümen olsa bile, hakkına haşin bir şekilde ulaştı ve belediyede ilgi
odağı oldu. İyi çalışması ve bizim desteğimiz PT’nin 1996 seçimlerinde belediye başkanlığı
zaferine katkıda bulundu.
Sağ kanat eğer bu aday seçimleri kazanırsa, yerleşim lehine çalışacağını ve geri kalan
insanların hiçbir hakkı olmayacağını söyledi. Belediye bölgesinde cemaati bize karşı
yöneltmeye çalıştı, fakat bu işe yaramadı çünkü kazandık. Ve şimdi, 2000 yılında, belediye
başkanını bir kere daha seçtik ve encümenimiz üçüncü vekilliğine başladı.
PT’den bir belediye başkanı olmasında ısrar etmemizin çok olumlu olduğunu
düşünüyoruz. Bugün Belediye Sağlık Konseyine, Belediye Eğitim Konseyine katılıyoruz –
kadın öğretmenimiz oraya katılır ve bizim öğretim yöntemimizi diğer okullara götürebilmiştir.
Kırsal Kalkınma Konseyi’nde de bir üyemiz bulunuyor, sendikada insanlarımız var ve her
düzeylerde katılmaya çalışıyoruz.
Fakat bu her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez. Sağın bize karşı başlattığı güçlü
kampanyadan çok fazla etkilendik; belediye başkanının sadece yerleşime yardım edeceğini
söylendiğinde, belediye başkanı bunun doğru olmadığını kanıtlamaya çalıştı ve sonuçlarına
katlandık. Belediye başkanı son etapta yerleşimi gözetir. Örneğin, ilk vekillik sırasında
yollarımız berbattı, ve en son işitilen biz olduk. Asfaltlanmamış 4 kilometre yolumuz vardı, ve
her defasında bizi görmeye geldiklerinde şunu söylediler: “Eğer PT’den bir belediye
başkanınız varsa bu nasıl olabilir? Belediye başkanının ofisini işgal etmelisiniz.” Belediye
başkanı herhangi bir yere –örneğin, bir seferberliğe- gitmemiz için asla para yardımında
bulunmadı. Bunun için asla sorun çıkarmadık, ne var ki bizim de onların öncelik listesine
konulabilecek karşılanmayan ihtiyaçlarımız var.
PT’nin çalışması sayesinde, belediye birçok yönden gelişti –örneğin, sağlıkta. Ancak
başka bir sorun vardır: diğer partilerle bir koalisyon olduğu için, Eğitim Bakanlığı ilk vekilliği
boyunca yeni hiçbir şey yapmadı, hiçbir şey! Hiçbir şey! Ancak şimdi bir şeyler yapabiliyor.
PT Eğitim Bakanlığını stratejik bir cephe olarak düşünmeli ve bunu PMDB’ye28
bırakmamalıdır, çünkü bizim için ideolojik yönler çok önemlidir. Bütün olup biten Bayındırlık
Bakanlığının5 kamu nazarında çok daha fazla görünmesidir ve yetkilerini yenilemek için
bunun önemli olduğuna inanırlar. İdeolojik tartışmadan ziyade daha çok kazanmaya
odaklanmışlardır.
7. MST DEĞERLENDİRMESİ
Bir diğer şey çok büyümemiz ve çok övülmemizdi –“dünyanın ışığı”, “Brezilya’nın ışığı”
olarak düşünülüyoruz- nitekim bütün bunlarla çok coşku duyduk ve bazı kapıları açık
bıraktık. Şimdi önemli sorunlarımızdan birinin sömürülen bir sınıfa göre insanlarımızın sınırlı
bilinçliliği olduğunu keşfettik. Daha iyi ekonomik koşullar için, krediler için mücadele
etmeleri gerektiğini çok iyi anlamalarına rağmen yeni bir toplum için mücadele etmeleri
gerektiğini anlamıyorlar.
V. GENEL KOŞULLAR
Brezilya’nın yanı sıra dünyanın başka kısımlarında da uygulamaya konduğu gibi tarım
reformunun farklı deneyimleri –daha önce söylediğimiz gibi- çalışmak için toprağı köylülere
dağıtmanın yeterli olmadığını kanıtlar; tarım reformu aynı zamanda köylünün yaşamını
sürdürmesini sağlayacak iş koşulları yaratılmalıdır: Teknolojik devrimin kaydettiği
ilerlemeden faydalanmak için makineleşme, tohumlar, krediler, teknik beceri olmadığında,
köylülerin ürünleri için satış alanları açılmadığında toprak bir özgürlük alanı olmak yerine bir
kâbusa dönüşür ve bu süreç köylülerin ürünü çok düşük fiyatlara satması veya toprağı
tümüyle terk etmesiyle son bulur.
Mücadele diğer amaçlara varmak için sadece ilk adım olan toprağın fethiyle sona ermez;
sadece küresel bir toplumsal dönüşüm bunu sağlayacaktır. Bu arada biz önceden yerleşmiş
ailelerin yaşamlarını sürdürmelerini temin etmek ve imkân olduğunda “toprağı zapt eden
köylülerin sosyal ve ekonomik kalkınmasına” yardım etmek için üretimi örgütlemeli ve
planlamalıyız.29 Bu kolay bir görev değildir, zira tahsis edilen topraklar genellikle düşük
niteliktedir, tükenmiştir ya da güçsüzleşmiştir çünkü büyük toprak sahipleri onları doğru bir
şekilde kullanmamıştır. Öte yandan, bu toprakların çoğunlukla çok yetersiz bir alt yapısı
vardır ve gördüğümüz kadarıyla, hükümet kendi kaderine terk edilmiş köylüyü kendi haline
bırakarak ne yeterli üretim araçları, ne de tavsiyeler ya da düzenli teknik yardım sağlar.30
Bu yüzden halihazırda topraklarını fetheden köylülerin Hareket içerisinde örgütlü ve
ilişkili bir tarzda kalmaları için yeni mücadelelerini başarılı bir şekilde üstlenmeleri çok
önemlidir.31
MST, köylülerin kamp yaparken ki gibi örgütlü aile grupları şeklinde yerleşimlerde
kalması gerektiğine inanır. Buna yardımcı olmak için, agrovilas (kır köyleri) olarak
adlandırılan evlerini bir araya getirmeye çalışarak, küçük kırsal toplulukların oluşmasını
teşvik etti. Ancak bu tavsiye sadece az sayıda yerleşimde başarıyla takip edildi.
Bu ilk etapta bu bölgedeki toprağın nitelikleriyle ilgilidir. Bu toprak çok verimli değildir:
sebze meyve bahçelerinin olmadığı ve kırsal işçinin tarımsal işini yapması için, evinden
epeyce uzakta olan yerlere gitmesini gerektiren yarı kurak bir yerdir. Bu işçiye göre mücadele
etmek doğaldı, böylece devlet kır köyleri inşa edecekti. Bunu zorunlu kılan objektif durum
buradadır. Ancak aynısı toprağın çok daha fazla verimli olduğu Güney için doğru değildir.
Oradaki eğilim toprak arazinde kendi başına yaşamaktır.32 Diğer yandan, orada kır köyleri
fikri 80’lerde INCRA tarafından zorla dayatıldığı için, birçok direniş ortaya çıktı.
Bu bölgede, kır köyleri sadece kolektif bir tarzda çalışan ve tarım ve sığır yetiştirme
kooperatifleri kurmuş olan grupların bulunduğu yerde oluşturuldu. INCRA’nın zorlayıcı
politikasının dışında, Güney’den köylülerin bir kır köyünde yaşamayı reddetmesinin başka iki
nedeni vardır: bunlardan biri, genellikle eviyle çalıştığı arazi arasındaki önemli mesafedir;
diğeri, bir bahçe ya da hayvan çiftliğine olanak sağlamayan bir evle diğeri arasındaki azıcık
yer olmasıdır.
Ve MST yol gösterebildiği halde evlerin dağıtılma tarzını dayatamadığı için, karma bir
çözümü kabul etmek zorundadır: Bazı aileler kır köylerine gider ve diğerleri şahsi arazilerinde
kalır.33
Fakat ailelerin çoğunluğunun evlerini kendi arazilerinde inşa etmeye karar vermesi örgüt
ve topluluk yaşamı için bir engel olmuştur: mesafeler çok büyüktür ve genellikle bütün
yerleşik aileleri toplamak için yerler planlanmamıştır.34
MST’nin şu anda evlerin yeri için atalardan kalma bir arzu olan köylünün evini kendi
arazisi üzerine kurmasını ve aynı zamanda evleri birbirine yakınlaştırılmasını dikkate alacak
bir taslak deniyor olmasının nedeni budur.35
1) Nucleos De Morada
Nucleos de Morada olarak bilinen, yerleşimcilerin evleri, daha önce, evlerin birbirlerine
yakın olmasını sağlayan parselleme sistemi üzerinde karar kılmalarına rağmen genellikle 25
hektar olan arazinin üzerinde inşa edilir. Ortak bir alanın olduğu merkezi bir yer yönünde
birleşen güneş ışınlarını tahayyül edelim. Evler güneşin etrafında yerleştirilmiştir. Bu planla,
10 ile 15 arası aile bir araya gelebilir, ve eğer arsa daha küçükse 20 ile 25 kadar aile
toplanabilirler. Tasarı ailelerin evlerini önceden anlaşılmış özel bir sıraya göre inşa
edeceklerini garanti etmelidir.36
2) Nucleo Habitacional
Hem ilk etapta hem de ikinci durumda, arsaların planı ve evler arasındaki boşluklar
topografya, su kaynakları, sokaklar, elektrik şebekeleri vb. başka teknik yönleri hesaba
katarken evleri birbirine yakınlaştırmaya çalışır.
Her iki durumda ev gruplarının merkezi yerinde ya da bir ucunda toplantılar ve partiler
için büyük bir salon, tarımsal ve spor ürünlerini depolamak için küçük bir çadır, bir okul ve
dini törenler için bir yer inşa edebilecekleri, küçük bir sosyal alan yaratırlar.37 Sosyal alan
stratejik olarak önemlidir çünkü evleri birbirine yakınlaştırdıklarında peşinde oldukları esas
olarak daha yakın sosyal ilişkiler için koşullar yaratmak ve buradan, birlikte hareket etmek
üzere aileler için farklı yollar tesis etmektir.
3) Kuzey ve Kuzeydoğuda Kır Köyleri
Kuzey ve kuzeydoğuda iki çeşit kır köyüyle çalışılır. Birinci çeşit gruplar bütün
yerleşimlerin ailelerinin tek bir kır köyünde, aşağı yukarı 500 ile 600 aile ile olanıdır. Bunun
henüz sonuçları iyice incelenmedi. İkinci çeşitte, yerleşimlerin ailelerini birçok daha küçük
kır köyüne bölerler. Yerleşimin 700 ailesinin her birinde 20 evi olan 34 kır köyü içerisinde
örgütlendiği Sergipe deneyimi vardır. Arsalar 25’e 40 metredir. Ailelerin evleri bu yerleşime
yakın alanlara inşa edilsin diye belli bir miktar sulanmış hektara (her bir aileye dört hektar)
sahip olmalarına müsaade eden bir sulama projesi kafalara sokuldu ve bazı kır köylerinin
birbirine çok yakın olmasının nedeni budur, bazen sadece caddeyi çaprazlama geçmeniz
gerekir. Fakat her birinin kendine ait iç örgütlenmesi vardır.
Deneyimler 40 ile 150 evden oluşan kır köylerinin örgütlenmesi için ve su, elektrik ve
sokaklar gibi alt yapı sorunlarını çözmek için, halen biraz kırsal bir tarzda olsa da, en iyi
koşullara sahip olduklarını gösterdi. Bu 25 aileyle çok iyi işleyen herhangi bir kır köyü
olmadığı anlamına gelmez, bununla birlikte şu ana kadar 25 aileden daha az ya da 150’den
daha fazla ailenin örgütlenmeyi daha çok zorlaştırıp zorlaştırmadığı belli değildir.38
MST toprağı amaçları uyarınca en uygun tarzda dağıtmak için, bazı yerlerde, örneğin
Espírito Santo, bu çalışma için INCRA’nın komutasına katılan bir topografya girişimini
örgütleyebildi.39
4) Yerleşim Grupları
Öte yandan, yerleşimlerde aile grupları yaratmak MST’nin amaç birliği açısından çok
önemli olmasına karşın, bazılarının polos de assentamentos (toplama kampları) olarak
adlandırdığı şeyi kurmak da önemlidir. Latifundia tarafından kuşatılmış, izole edilmiş bir
yerleşimin hemen hemen hiçbir etkisi olmayacaktır ve minimum bir ihtimalle pazara ulaşmak
için bütün çabaları başarısız olmaya meyillidir. Bazı yönlerden sistemin mantığını değiştirmek
için –özellikle MST’nin tarımsal kooperatiflerinden ürünlerle alternatif bir halk piyasası
oluşturulması fikrini zorlayarak- birçok yerleşimi bir alanda bir araya getirmek ve hem
ekonomik hem de eğitsel, hem kültürel hem politik alanlarda bölgede etkilerini artıracak
ilişkilenme [articulation] tarzı yaratmak gereklidir.
Rio Grande do Sul’de bir hayli sınırlı bir çevrede yerleşmiş 1000 ile 1500 aileyi bir araya
getirme fikri üzerinde çalışıyorlar, böylece ekonomik ve politik etkileri çok daha güçlü
olacak. Küçük izole yerleşimler bölgenin mantığını değiştirmekten acizdir ve bu mantık
tarafından yutulurlar.40
Birçok yerleşimin sadece bir grupta toplanması alt yapı sorunlarının çözülmesine de
yardımcı olur, zira sadece 20 aileden oluşan bir yerleşime su getirmek ve bir yol inşa etmekle,
bütün bunları 1500 aile için yapmak aynı şey değildir. Bunun için bölgede ideolojik ve politik
çalışma ortaya koymak çok önemlidir, böylece bölgenin sendikası ve politik liderleri ve yerel
idareler projeye kazandırılmış olur. Ve bölgenin komşularının MST planlarını destekleyen bir
tutuma sahip olması çok daha önemlidir. Bölgenin insanlarıyla doğrudan iletişim sağlamak
için yerel bir radyo istasyonu da gereklidir.
“Daha iyi örgütlendiğimiz bölgelerde, bizim seçim ölçütümüzü kabul ederler. Daha zayıf
olduğumuz diğer bölgelerde aileleri kamp yapıp yapmadıklarını dikkate almadan INCRA
seçer, fakat genelde baskın çıkan Hareketin görüşüdür.41
MST onunla ticaret yapmak isteyenleri değil onu işlemeyi gerçekten arzulayanlara ait
olan halihazırda zapt edilmiş toprağı garantileyen yasal düzenlemeler için mücadele etmek
gerektiğine inanır, çünkü toprağı üretmek için değil satmak için, para kazanmak ve başka bir
yere –genellikle kentte- yerleşmek üzere bir toprak parçası için kaydolan insanlar vardır ve
MST’nin toprağın bireysel özel mülkiyetin bir parçası olarak tahsis edilmemesi gerektiğini
düşünmesinin nedeni budur. Daha doğrusu, toprağın kullanımı için –bu ailenin ya da aile
gruplarının ve çocuklarının topraktan faydalanmak ve onu kullanmak hakkı anlamına gelen-
bir imtiyaz hakkı olmalıdır. Bu yasal belge mülkiyeti değil, sahip olmayı garantiler ve eğer bir
aile kendilerine tahsis edilen toprağı artık işlemekle ilgilenmiyorsa, onu satamaz, onu işlemek
isteyen bir başka köylüye teslim etmelidirler. Vazgeçen köylü kendi başına ve ailesinin
çabalarıyla arazisine inşa ettiği her şeyin karşılık değerini alacaktır, ancak toprağın kendisi
için hiçbir şey almayacaktır, çünkü toprak doğanın bir armağanı olarak düşünülür.
INCRA, bilakis, ailelerin censing yasal sürecinin başlamasından sonra, İşgal Yetkisi42 ve
İmtiyaz Onayı43 ile birlikte ikinci yıl içersinde bir mülkiyet hakkı vermeyi önerir. Düşünce
şudur: köylü mukabele kartlarıyla birlikte (on yıl devredemeyeceği) mülkiyet hakkını
mümkün olduğunca çabuk alır böylece yerleşimi oluşturmak için ödemek zorunda olduğu
giderler için INCRA’ya masraf ödemeyecektir.
MST aile gruplarının kolektif bir şekilde çalışmak istediği ortak mülkiyet devrini de
destekler. Ve bu durumda ve bireysel mülkiyet durumunda hem kadın hem de erkek
isimlerinin bu devirlere kaydedilmesini düşünür. Bu kadın için bazı avantajlar demektir, zira
bundan sonra erkekle eşit haklara sahip (tatiller, emekli aylıkları ve diğer avantajlar) bir işçi
olarak düşünülür.
Toprak hangi tarzda dağıtılırsa dağıtılsın, MST’nin üzerinde durduğu şey aile gruplarının
yaratılmasıdır. Bunlar bölgesel gruplar olabilir -Nucleos de Morada ya da Nucleos
Habitacionales örneği gibi- ancak daha büyük topluluklar, 30 aileden daha fazla, iki ya da
daha fazla ailenin oluşturulmasını icap ettirir. Bu gruplar yerleşimin idaresi için temel
örneklerdir.44
Deneyimler MST’nin her aile grubunun üyeleri arasından iki koordinatör seçmenin en iyi
şey olduğunu düşünmesine yol açtı: bir kadın ve bir erkek, böylece tartışmalarda ve
yerleşimlerin koordinasyonundaki meseleler hakkında kadına özgü vizyon arz edilecektir.
Yılların getirdiği hareketlilikten sonra öğrenilen bir başka ders haddinden fazla
toplantından kaçınmak gerektiğidir, çünkü derin tartışmalar yapmak çok zordur. Ve toplantılar
iktidardaki herhangi bir başkan tarafından da maniple edilebilir.
MST’nin tartışma ve kararların, aile grupları gibi, herkesin kendi görüşünü, fikirlerini ve
ciddi bir şekilde değerlendirilen önerilerini açıklayabildiği daha küçük gruplarda yapılması
gerektiğine inanmasının nedeni budur. Toplantılar bu küçük grupların önerilerini beyan
etmelidir. Sonuç olarak MST topluluklar aracılığıyla “minik toplantıların” yapılmasını tavsiye
eder.45 46
Tartışmanın verimli olması için, tartışma açısından konular hakkında önceden iyi bilgi
sahibi olunmalıdır. Caracas’ın eski belediye başkanı Aristobulo Isturiz’in söylediği gibi, “çok
bilgili insanlar olmadan demokrasi olmaz.” Ve eğer farklı öneriler varsa, herkesin fikrine
saygı gösterecek gerçekten üst düzey tartışmalar olması gereklidir.
3. HİZMETLERİN ÖRGÜTLENMESİ
1) İç Hizmetler
Yerleşimler içerisinde çoğunlukla MST’ye karşı olan tanınmamış insanların –örneğin,
küçük bir dükkanın sahibi, benzin istasyonundaki adam, teknisyen ve başkaları- müdahalesini
önlemek için Hareket, kampta bizzat yerleşimden insanlarla -örneğin, tabandaki çekirdek ya
da yerleşimin koordinatörleri tarafından yönetilen bir topluluk pazarı yaratarak- bu hizmetleri
nasıl çözeceklerini dikkatle gözden geçirmelerini önerir.
Ayrıca benzin istasyonu, iç ulaşım düzeni ve diğer hizmetlerle ilişkisi olan faaliyetlerin
koordinasyonun yerleşimin koordinatörleri tarafından üstlenilmesini salık verir. Eğer bölgede
bir hizmet kooperatifi varsa, bu faaliyetleri o üstlenebilir. Aynı zamanda ailelerle yerleşimden
insanlarla beraber evler inşa etmenin yanı sıra, aynı zamanda bütün yerleşimciler için başka
hizmetler üstlenen bir iş kooperatifinin örgütlenmesi olanağı tartışılabilir.47
2) Eğitim
Aile grupları aracılığıyla bir ya da iki insanla, okulla işbirliği yapmak ve öğretim planının
değerlendirmesine katılmak için eğitimle ilgili bizzat kamptan bir çalışma grubu
hazırlanmalıdır.
Yerleşimler kendi içerisinde kurulacak olan okulla birlikte MST’nin öğretim kurallarını
uygulamaya koyacak öğretmenleri temin etmeye çalışmalıdır.48 Hareketin mücadelesi budur,
zira öğrencilerin belediyeye ait okullara gidebilmesi için belediye başkanları çok sık ulaşım
araçları yollamayı tercih eder.
Ayrıca 0’dan 6 yaşa kadar çocukları, topluluk yaşamında en başından itibaren eğitmek ve
kadınların çalışabileceği koşulları yaratmak için bir anaokulu oluşturmaya çalışmalıdırlar.
Okumayı teşvik etmek için ailelerin elde edilebileceği ayrı bir salona MST malzemelerini ve
toplanan dergileri koyarak, bir kütüphane örgütlemek de çok yerindedir.
3) Sağlık
Sağlık Sektörü sadece dört yıl önce ortaya çıkmış olsa bile, sağlık en başından beri
MST’nin meselelerinden biri olmuştur.49 Hareketin bu hizmetleri üstleniş tarzına dair daha
önceki kanıtlara tanık olduk.
6) Alanı Güzelleştirmek
Olayın anısını canlı tutmak için basit bir plaket ya da küçük bir anıtla topluluğun toprak
mücadelesi tarihinin parçası olan yerler de (polise direniş gösterdikleri işgal edilen ilk yer vb.)
mühim olmalıdır. Hasat kutlamaları gibi köylü geleneklerini yeniden kazanmaya da
çalışmalıdırlar. Belediye bölgesinde sık sık –ya haftalık ya da daha az sıklıkta- panayırlar
düzenlemek önemlidir.
Hoparlörler almak ve daha önemli hizmetlere genç insanların katımını teşvik eden
topluluğa ait bir radyo istasyonu örgütlemek mükemmel olacaktır.
MST’nin ulusal liderlerinden biri olan Gilmar Mauro şöyle diyor: “Bize göre, yerleşim
insan hayatı ve doğasının yeniden doğuşudur. Ekonomik, sosyal ve insani kalkınma için
çevreyi koruyan, nehir kaynaklarını toparlayan, harap edilmiş alanları yeniden eken, kimyevi
ve zehirli gübrelerin kullanımından kaçınan, her çeşit meyve ve çiçekler yetiştiren, ve kuşları
ve vahşi hayvanları koruyan bir politika tayin etmenin gerekli olmasının nedeni budur.”51
Öte yandan, MST bu bütünlüklü kırsal kalkınmada, her çeşit sömürüyü ortadan kaldırarak
kırsal işçi ve ailesinin bütün sosyal ve insani kalkınmasını amaçlamanın yanı sıra, toprağın
tahribatına meydan vermeyerek tarımsal reform alanlarındaki uygun doğal kaynakların akılcı
kullanımını önerir. Bu mesele aşağıdaki tavsiyelerde açıklanmaktadır:
• Doğal kaynakların (toprak, su, fauna ve bitki örtüsü) yok edilme pratiklerine meydan
vermeyin.
• Bu konu hakkında bilgi arttırmak için çevre ile ilgili topluluklarla anlaşmaları
destekleyin ve ortak programlar geliştirin.
4. ÜRETİMİN ÖRGÜTLENMESİ
Biriken deneyimi göz önünde bulundurarak, MST üretim alanında aşağıdaki tavsiyeleri
planladı.54
2) Üretim Planı
Aşağıdaki unsurları dikkate alacak bir plan kaleme alırken üretimi doğru bir şekilde
planlamak gereklidir: alanın farklı topraklarının verimlilik potansiyeli, bölgenin iklimi,
kamulaştırılmış malikânedeki mevcut su. Yerleşen ailelerin gereksindiği temel gıdayı da
dikkate almalıdırlar: çeşitli hububatların kolektif ya da bireysel üretimini, süt, yumurta,
peynir, yağ için hayvanların üremesine ve yılın mevsimlerine göre farklı meyve türlerini
önceden sezinlemelidirler.
Hayatta kalmak için bu üretim yerel ve bölgesel piyasalarla uyum halinde olan bir
üretimle birleştirilmelidir, böylece her ailenin ürettiği gıdanın yanı sıra ihtiyacı olan gıdayı
satın alması için minimum bir geliri olacaktır. Yerel piyasanın potansiyelini incelemek bu
yüzden çok önemlidir: bölgenin belediye bölgelerinde hangi ürünler satılabilir ve yerleşim
koşulları daha iyi nasıl kullanılabilir. Muhtemelen birçok aracın kolektif kullanımını tartışmak
zorunda kalacaklardır.
Önemli olan insanlarda kolektif bir tarzda düşünme alışkanlığını yaratmaya başlamak ve
her bireysel düşü mevcut üretim potansiyeli ve ekonomik faaliyetlerin planlaması için gerçek
ihtiyaca adapte etmektir.55 Üretim için planlama yapılırken, çevreyle ilgili yönlerde hesaba
katılmalıdır.
Eğer aile gruplarının birbirlerine yakın yaşamalarını sağlayabiliyorsanız, işler çok daha
kolay halledilir. Bazı durumlarda ekonomik faaliyetlerinin kolektif kalkınmasına tamamen
erişene kadar, hem sosyal sorunları çözmek hem de ekonomik ihtiyaçlarının bazılarını
(makineleri kiralamak ya da satın almak, ürünleri pazara ulaştırmak vb.) birlikte üstlenmek
için grupların arasında farklı işbirliği biçimleri kendiliğinden ortaya çıkar.
Halen kamptayken aile gruplarının kolektif bir şekilde çalışma istekliliğini göstermesi
önemlidir, çünkü bu devredilecek toprağın ve kaleme alınacak üretim planlarının yöntemine
dahil edilmelidir. Genç insanları ve kadınları istihdam edecek farklı kolektif çalışma
faaliyetleri planlamak mümkündür – örneğin, küçük bir reçel üretimi, ekmek ve başka benzer
ürünler. En basitten daha karmaşık ortak faaliyet biçimlerine gidilebilir.
Kredi Kontrolü
Son zamanlarda, artan sayıda tarım bilimci, teknisyen ve çiftçi alternatif teknolojiler
arıyor çünkü Brezilya tarımının modernleşmesi sürecinde uygulanan ve çokuluslu sermayenin
zapt edilemez gelişini ve kimyasal ürünlere dayalı sanayileşmiş teknolojik modelin girişini
gerektiren ithâl edilmiş teknolojileri reddediyorlar: gübreler, haşere ilaçları, herbisitler;
6
Bir tarımsal ürünün aynı arazi üzerinde seneler boyunca ekilmesi (ç.n).
genetik ürünler: melez tohumlar, ve makinede işlenen ürünler: ekin biçiciler, güçlü traktörler,
başka şeyler.
İkincisi, tarımın izlemesi gereken tek yol olarak genelde kimyasal gübrelerin, haşere
ilaçlarının, zehirlerin ve makinelerin kullanımını desteklemek ve köylülerimizin geleneksel
uygulamalarını itibardan düşürmek için bir kampanya eşliğinde gelirler.
Dördüncüsü, tarım için toksik kullanımına bağlıdırlar, bunlar ciddi şekilde çiftçilerin ve
bu tarz tarımsal ürün tüketicilerinin sağlığını tehlikeye soktuklarından daha önce ülkelerinde
yasaklanan girdilerdir. Bu yalnızca insanların ölümüne yol açmakla kalmadı, aynı zamanda
doğaya, toprağın korunmasına ve bizzat iklime ciddi bir şekilde zarar verdi.
MST yerleşimlerinin alternatif teknolojiler kullanmasını ister, böylece genel olarak küçük
çiftçiler için örnek olabilirler. Çeşitli bölgelerde bilgiyi mübadele etmek için yerel girişimler
vardır.
Bazı Somut Ekolojik Eylemler
a) Tarımı Çeşitlendirme
MST beslenme için yeterli miktar ve kaliteyle ürün çeşitlerini garantilemeye çalışarak
monokültüre son vermeye ve tarımı çeşitlendirmeye kararlıdır.
Bazı MST yerleşimlerinde tohumlar, tarımsal girdiler ve tarım için ekolojik yardım
altında yiyecek üretilir. Aynı zamanda geçmişte kullanılan ve her bölge için daha uygun olan,
ancak melez tohum endüstrisi tarafından kızağa alınan çeşitleri yeniden elde ederler. Bu bakış
açısından, São Miguel do Oeste, Santa Catarina yerleşimlerinin ve küçük çiftçilerin deneyimi
önemlidir, dokuz ürün çeşidi yeniden elde edildi ve tohumlarda kendine yeterli olmaktalar.
Yerleşimciler sebzeler için ekolojik ve organik tohumlar (zehirsiz ya da kimyasal gübresiz)
üretiyor ve bu meyvelerin ve sebzelerin tamamen organik ve doğal üretimi için temeldir.
Altı: Çiçekler, tedavi edici şifalı otlar, sebzeler, ağaçlar vb. ekerek yerleşimleri ve
toplulukları güzelleştirin.
Yedi: Artık maddeyi uygun bir şekilde işleyin ve hava kirliliği ve çevreye yönelik
saldırıya yol açan bütün uygulamalarla mücadele edin.
Sekiz: Dayanışma sergileyin ve herhangi bir kişi, cemaat ya da doğaya yönelik uygulanan
bütün haksızlara, saldırganlıklara ve sömürüye karşı isyan edin.
Dokuz: Herkesin bir toprak parçası, ekmek, eğitim ve özgürlük sahibi olabilmesi için
Latifundium’a karşı savaşın.
On: Zapt edilen toprağı asla satmayın, çünkü toprak gelecek kuşaklar için bir mirastır.
Daha önce gördüğümüz gibi, 1984’de kurulduğundan beri, MST tarımsal işbirliğinin en
farklı biçimlerine, bilhassa hepsinin en mükemmel işbirliğine, çok önemli bir rol biçer:
üretimde elbirliği Hareket tarafından “işi örgütlemenin en üstün yolu” olarak görülür. Uzun
bir zaman “kırsal bölgede sosyalleşme ve yeni insanın oluşumu” için en umut veren
alternatifin Tarım ve Sığır Yetiştirme Kooperatifleri (CPA) olduğuna inandılar. Ancak
zorluklar kooperatif üretiminin ekonomik ve sosyal amaçlarına yansıdığında, kitleleri
işbirliğine yöneltmenin en iyi yolunun hizmet kooperatiflerine öncelik vermek olduğunu
anladılar. Kredi kooperatifleri sonradan doğdu.
1. Üretimde İşbirliği
1) Koşullar
MST üretimde işbirliği uygulamasının zorlanamayacağını öğrendi; ilk önce yerleşimciler
arasında işbirliğini kabul edilebilir ve arzulanan bir yargı haline getirecek kültürel ve maddi
koşulları yaratmak gerekliydi.
Eğer bir yerleşimde bir toplantı sırasında bir kooperatif kurulması gerektiğini emretmeye
kalkışırsanız, bu girişimin başarısız olacağına hiç şüphe yoktur. Nasıl çalışmak istediklerine
ve oradan geliştirilecek duruma karar vermesi gereken yerleşimcilerdir. İşbirliğinin
uygulaması çok esnek olmalıdır ve benimsenen biçimler hem nesnel hem de öznel koşulları
hesaba katmalıdır.64
a) Nesnel koşullar
Nesnel koşullar arasında, ilk olarak, birleşmeye başlamak isteyen grupta ne kadar
sermaye toplandığını ve kredi alma olasılıklarını; ikinci olarak, üretebilecekleri ürünün
çeşidini; üçüncü olarak, çevrenin doğal koşullarını; dördüncü olarak, depo merkezleri
arasındaki mesafeyi göz önünde bulundurmalısınız –örneğin, bu sütü tüketecekleri yerden
uzakta bir yerleşimde bir süthane kurmazsınız.65 Ancak bununla beraber bir başka çok önemli
etmen vardır: Eğer bir köylü topluluğu halen hayvan sabanları kullanıyorsa, en mantıklı şey
kullanmak istenilen teknolojinin aileyle birlikte işleyecek olmasıdır; bununla birlikte köylü
eğer makineleştirilmiş çiftçilik için traktörler ve başka makineler kullanmaya karar vermişse,
yaratıcı sürecin kendisi birleşme ihtiyacını gerektirmediğinden ötürü bu kolektif üretim için
örnek teşkil etmeyecek olsa bile iş aletlerini kiralamak ya da satın almak için adeta temel bir
mesele olacaktır. Bir topluluk, örneğin, domuzları tetkik etmek için bir tarımsal-sanayi
oluşturmak istediğinde işler farklıdır; bu durumda kolektif çalışma teknik bir gereklilik olur:
bir grup insan hayvan kesecektir; bir başkası derisini yüzecektir; bir başkası eti kesecektir; bir
başkası sosisleri hazırlayacaktır; hatta bir başkası onları paketleyecektir vb.
b) Öznel Koşullar
Bütün öznel koşullar esnasında, önceki iş deneyimleri önemli bir rol oynar: daha önce
farklı iş bölümü biçimlerinden geçmiş olan ücrete dayalı işçiler kolektif çalışma için bireysel
temelde çalışmış olan küçük köylülerden daha iyi hazırlanırlar.
Ailelerin toprağın zaptı için mücadeleye katılmalarının yanı sıra politik bilinçlilikleri de
önemlidir. Topraklarını mücadele yoluyla zapt edenlerin durumu toprağı bir danışman, bir
politik parti, kiliseler vb. aracı yoluyla elde eden köylülerinkinden çok farklıdır.66 67
2) Çeşitli Biçimler
Daha önce gördüğümüz gibi, üretimde işbirliği herkesin katılabilmesi için komşuların
ortak faaliyetlerini programladıkları karşılıklı yardım68 örneğinde olduğu gibi en basit
ödemeden ya da yardım paralarının hiçbir rolünün olmadığı doğrudan mübadele hizmetleri ve
tarımsal-endüstri üretimi için daha karmaşık kooperatif biçimlerine kadar çok farklı biçimler
benimseyebilir.
a) Ortak Çalışma69
İlle de kolektif bir üretim süreci olmasa bile, bir yerleşimin işçilerinin birlikte
gerçekleştirebilecekleri çeşitli faaliyetlere yakından bakalım.
Bunlar temel yöntemlerdir. Birçok başka çeşitler vardır, bir çift öküz ya da ortak işte bir
kamyon kullanmak gibi. Grup bu faaliyetlerle birlikte aynı zamanda üretken hizmetleri
paylaşarak ortak çalışma yaptığında, sonuç olarak bir kolektif çalışma grubumuz olur.
Her bir yerleşim, her bir topluluk, her bir köylü yoldaşıyla birlikte değerlendirmeli ve
kolektif bir tarzda rahatça ne yapılacağına karar vermelidir. Sonuçlar olumsuz olduktan sonra,
uzun vadede, hiç kimse zorlanamaz.
MST köylünün belli bir çalışma yöntemine katılması için baskıya razı edilmemesi
gerektiğinde ısrar etse de, Hareket toprağın bu kolektif çalışma biçimlerini teşvik eder zira,
bunun bireysel avantajlarının yanı sıra, “toplumu değiştirmeye başlamanın ve bir gün Brezilya
tarımında sosyalizme varmanın tek yolu” olduğuna inanır.70
a) Ekonomik avantajlar
Ekonomik bakış açısından birçok avantaj vardır.71 İlk olarak, kredilere ulaşmayı
çabuklaştırır ve depo, ulaşım araçları vb. gibi yeni teknolojilerde daha önemli yatırımlar
yapmalarına imkan tanır72 zira bankacılık meselelerinin üstesinden gelmek için bunlar
yeterlidir. Müdür 100 milyon borcu olan kişiye karşı 10 milyon borcu olandan farklı bir
davranış sergiler.
İkincisi, iş daha etkili ve üretken olur: iş bölümüne olanak sağlayan daha geniş sayıda
insanın toplanmasından dolayı tarımsal verimlilikte bir artış olur. Başlangıçtan beri MST
kooperatiflerinin yaşamış olduğu bütün sıkıntılara rağmen, yerleştirildikleri bölgelerin hektar
başına ortalamasından daha fazla üretiyor olmaları ilginçtir. “Klasik bir örnek vardır: Terk
edilmiş ve tam olarak kullanılmamış latifundia bölgesi olan Bage, Rio Grande do Sul’de,
yerleşimler belediye arazisinin %5’ini işgal eder ve bölgenin tarımsal üretiminin %50’sinden
daha fazlasından sorumludurlar.”73 Verimlilikteki bu artış farklı nedenlerden ötürüdür:
a) Birkaç aile birleştiğinde ve işlenmiş toprağı arttırdığında, daha yüksek bir teknolojik
niteliğe sahip olan traktörler ve başka makineler gibi üretim araçları satın alabilir ve
böylece daha fazla etkili olurlar: izole edilmiş bir çiftçi gerek toprağın kullanımını
mazur göstermek için yeterince toprağa sahip olmadığından gerekse de hiçbir parası
ve kendisini finanse edecek herhangi bir bankası olmadığı için bir traktör satın
alamaz.
b) Toprak kolektif bir biçimde işlendiği için, en iyi mevsimde tohum ekebilirler.
d) Ortak alan büyüdüğü için, piyasa için soya fasulyesi, fasulyeler, tahıl, pirinç gibi
farklı mahsuller ekebilirler. Şahsi çalışma en büyük bölgede tek bir piyasa ürünü
ekmek ve geri kalanı kendi kullanımları için ekme eğilimindedir.
e) Hizmet çeşitlerinin her bir kişinin kendi uzmanlığı ya da tercihine göre gruba katkı
yapacağı daha iyi bir dağılımı olabilir. Şahsi arsalar örneğinde her bir çiftçi her şeyi
yapmalıdır, dolayısıyla sonuçlar alt düzeydedir ve iş nitelik açısından daha düşüktür.
Üçüncüsü, altyapılarını geliştirebilirler: elektrik, içme suyu, yollar ve hiç kimsenin tek
başına yapamayacağı kulübeler inşa etmek gibi diğer gelişmelere imza atabilirler.
Dördüncüsü, daha uygun fiyatlara satın alabilir ve satabilirler. Eğer 100 çuval gübre satın
alırsanız sadece 10 çuval aldığınızdan daha iyi bir fiyata alırsınız ve eğer 100 çuval buğday
satarsanız 10 çuval sattığınızdan daha fazla kazanırsınız.
Beşincisi, sıkıntılı durumlara daha iyi şartlar altında karşı koyabilirler. Geçici bir salgın
mahsullerine saldırdığında ya da kuraklıklar veya sel baskınları olduğunda zarar her bir
çiftçiyi iflasın eşiğine getirir, fakat bu durumda sorunu herkesin arasında paylaşabilirler ve
buna katlanması daha kolay olur. Ailede bir hastalık olduğunda, grup ekini işlemeye devam
eder ve hiçbir kayıp olmaz.
Son olarak, çok önemli bir şey vardır: MST yerleşimleri kalkınma yaratarak, vergilerde
bir artışla beraber ticareti arttırarak bölgenin ekonomisini harekete geçirme eğilimindedir.74
b) Sosyal Avantajlar
İkincisi, sağlık, eğitim, yerleşimlerin güzelleştirilmesi, el işi vb. ile ilgili sorunların
çözümüne yardımcı olur.
Üçüncüsü, eğer aileler beraber çalışmaya devam ederse, şahsi arsalar üzerindeki sosyal
izolasyonu parçalarlar; insanlar bir topluluk içerisinde yaşamaya ve karşılıklı ilişkilerini
geliştirmeye alışır.
Beşincisi, toplulukta yaşayan çocuklar daha güvenilir bir çevrede yetiştirilir ve kolektif
çalışmanın önemini pratikte öğrenmeye başlar.
Altıncısı, ailelerin eğlence ve kültürel faaliyetler geliştirmeye daha fazla zaman ayırması
için kolaylıklar vardır.
Yedincisi, bir köylünün bir başkasından daha iyi yaptığı toplumsal farklılıklar yoktur.
Bütün aileler eşit ilerleme kaydeder ve aynı güçlüklere birlikte karşı koyar.
Sekizincisi, grup içersinde yardım ve arkadaşlık bakımından bir tutum geliştirmek, bu
suretle yavaş yavaş herkesin bireyciliğini ve dayanışma yokluğunu bertaraf etmek için
koşullar yaratılır.
Dokuzuncusu, mahallerde her zaman meydana gelen kavgalar, işlerin genellikle şiddetle
ve polisin varlığıyla son bulduğu bireysel arsalarda olduğu gibi değil, daha demokratik,
sağlıklı bir tarzda çözülür.
c) Politik avantajlar
Politik bakış açısından, tarımsal işbirliğinin de kendine has önemli avantajları vardır:
Birincisi, grup içerisinde politik tartışma için daha geniş bir müddet yaratır, toplumun nasıl
işlediğini anlamayı mümkün kılar ve insanların toplumsal bilincinde bir yükseliş sağlar.
İkincisi, kadrolar oluşturabilir ve daha sonra onları örgütlenme için serbest bırakabilirler
ve bu sonradan onların diğer yerleşimlere ve tarımsal çalışmayı etkilemeden toprak için başka
mücadelelere yardım etmelerine imkan tanır. CONCRAB tarafından gerçekleştirilen bir
çalışmada 154 aileden oluşan beş kooperatifte 18 militanı tam gün ve diğer dördünü yarım
gün nasıl serbest bıraktıklarını görebilirsiniz.75 76 77
Beşincisi, bu bütün küçük köylüler için olduğu kadar toplumun diğer kesimleri için de bir
örnek ve referans noktasıdır zira bu ekonomiyi, üretimi ve insanların yaşamını
kapitalizminkinden farklı bir mantıkla düzenleyebilmenin mümkün olduğunu kanıtlar.
b) Abartılmış makineleşme
Stédile göre, yerleşimlerde yapılan hatalardan biri üretim derecesine göre ayarlanmamış,
abartılmış bir makineleşme uygulamasıdır. Eğer 30 hektar bir alanınız varsa, ancak 100
hektarınız varsa kâr getirecek bir traktör neden satın alırsınız?80 Bu tarz üretim imkânlarıyla,
traktöre yatırılan para onu satın almak için başlarına aldıkları borcu ödemek için hiçbir zaman
yeniden bulunamayacaktır.
Alvaro de la Torre şöyle diyor: Bu büyük ölçüde, tarımsal-sanayi sürecini bir bütün
olarak olmasa da, tarımsal-sanayi yapısını geliştirmeyi teşvik ettikleri 1994 ve 1996 arasında
bize tahsis edilen kredi kolaylığından ötürüydü. Bir başka deyişle, üretimin ihtiyaçlarına ya da
insanların kullanmak zorunda olduğu bu yeni teknolojinin öğretimine tekabül etmeyen
oldukça modern teknik bir altyapıyla başladılar.81
Bugün, kooperatiflerin çoğunluğu borç içersindedir –daha kötüsü- insanlar devlete çok
muhtaç hale gelmiştir. Geçmişte böyle bir şey doğru bulunmazdı çünkü insanlar kendi
güçlerine daha fazla güvenirdi. Fernando Henrique Cardoso’nun ikinci dönemi sırasında
MST’nin bütün taleplerini görmezden gelerek, onu zayıflatmak için mümkün olan her şeyi
yapmaya karar verdiklerinden durum çok daha ciddidir.
2. Ticaret Kooperatifleri
Hükümetin hiçbir zaman pazarlamayı dikkate alacak bir tarım politikası olmadığı için
(ürünleri; üretimi nakletmek için ulaşım düzeni ve yolları gözden geçirmek) küçük çiftçinin
iki çıkış yolu vardır: “Ya imalatını çok büyük tarımsal-sanayisi için ucuz ham madde olarak
satar ya da onu hiçbir satın alma gücü olmayan bir nüfusa perakende satar.” 84 Bugün, tarım
için ayrılan her reyal, tohumlar, gübreler ve diğer girdiler için 18 senttir; ve ürünleri gözden
geçiren ve ticaret yapanlar için 70 senttir. Çiftçi sadece 12 sent temin eder.
1) COANOL DENEYİMİ
Duruma karşı koymak için 370 ailenin iştirâk ettiği Anonni Çiftliği yerleşiminin
deneyiminden esinlenerek, Rio Grande do Sul’de bölgesel bir ticaret kooperatifi oluşturmaya
karar verdik.
Sadece farklı yerleşimleri değil aynı zamanda bölgenin küçük çiftçilerini de birleştiren
COANOL ortakların ürünlerini toplar, daha sonra bunları gözden geçirir (temizler, kurular ve
onları seçer) ve kendi sanayilerine teslim eder. Dolayısıyla vicdansız komisyonculara
katlanmak zorunda olan köylülerin kendisi değil, bu rolü üstlenen ve bunu çok daha uygun
fiyatlarla daha profesyonel bir tarzda gerçekleştiren kooperatifti: Yüzde on beş ücret talep
etmek yerine, klasik kooperatiflerin yaptığı gibi, onlar sadece hemen hemen nakil ve
vergilerin ücreti olan yüzde sekiz ödenmesini ister.
Bunun yardımcı etkileri oldu. Diğer aracı kuruluşlar fiyatlarını indirmeye zorlandı. Ve
şimdi kooperatif çok daha fazla ürün işlediği için, şirketlerle pazarlığa çok daha iyi hazırdır.
Ticaret kooperatiflerinin karşılaştığı temel sorunlardan biri piyasa rekabetiydi, çünkü bu
faaliyet içerisinde %17 olan Ticari Eşya Tedavül Vergisi’nden mesul olmamak için federal
gelirden sorumlu bölge vekiline rüşvet vermek gibi rüşvetçilik ve birçok kirli dolap örneği
bulunmaktadır. Veya ürünleri daha iyi bir fiyata satabilmek için ürünlerin kalitesini
sınıflandıran memura rüşvet verdikten sonra memur onları gerçekte sahip olduklarından daha
yüksek bir kaliteye sahiplermiş gibi sınıflandıracaktır.
MST kooperatifleri, komşularının bazılarının piyasaya kendilerininkinden aşağı kalitede
ürünler getirdiğini, bununla beraber onlara daha iyi para ödendiğini görebiliyordu. Bunun
açıklaması az önce anlattığımız bu rüşvetçilik sistemiydi. Aynı şey ürün satın almak zorunda
olduklarında da olur.
2) Hizmet Kooperatifleri
Bölgesel ticaret kooperatifleri sonradan hizmet kooperatifleri oldu. Hem yerleşik aileler
hem de belediye örgütü ya da bölgeden küçük çiftçiler üye olabilir. CPA’lar bile üye olabilir. 85
86
Ortakların sayısında herhangi bir sınırlama yoktur, ki bu 30’dan daha fazla ortağa sahip
olamayan üretim kooperatiflerinde mevzu bahis değildir.
Bu kooperatifler –söylediğimiz gibi 1995 ve 2000 arasında çok yaygın olan- ürün
pazarlama sürecini, girdileri ve tüketici mallarını düzenler. Ayrıca teknik yardım ve eğitim
verirler ve belediye ve mikro-bölgesel seviyelerde bir çeşit planlama yaparlar.87 88
Çoğu
durumda tarımsal ve sığır yetiştirme ürünlerini de gözden geçirirler: kağıt hamuru makineleri,
süt pastörizasyonu için mikro merkez, soğuk-depolama aletleri, pirinç hasatçıları, depolama
aletleri ve başka şeyler yaparlar.
3. Kredi Kooperatifleri
Novo Sarandi’de olup bitenlere bakalım.91 Daha önce söylediğimiz gibi, bir ticaret
kooperatifi olan COANOL’e sahiptiler. Bu kooperatif kredileri küçük çiftçilere ve
yerleşimcilere aktarmak düşüncesiyle, vekalet ettiği sermayeyi kullanarak, Banco do Brasil,
Bndes92 ve Rio Grande do Sul (Banrisul) Devlet Bankası gibi federal mali kurumlardan kredi
bulmaya çalıştı. Bu bankalar parayı bir kredi kooperatifine vermek hususunda özen gösterir
çünkü bankanın müşterilerine vermesi gereken bütün hizmetler kooperatif tarafından
üstlenilir.
Bu kredi kooperatifinin üyeleri MST, Küçük Çiftçiler Hareketi (MPA) vb. gibi örgütlü
gruplar ya da hareketler olmalıdır. Kooperatif projelerin ve sözleşmelerin kaleme alınmasını
üstlenir ve bunların kaydından sorumludur. Çiftçinin artık kente gitmesi, bankada kuyrukta
dikilmesi, finansmanı için vakit kaybetmesi gerekmez; kredi kooperatifi topluluğa gider ve bu
tarz faaliyet için oraya bir şube koyar. Başka şeylerin yanı sıra, banka hizmetleri için yüzde on
ve on bir arasında masraf yazarken, kooperatif çok düşük bir faiz, sadece yüzde yedi, ister.
Öte yandan, güçlük çekenlere yardım etmek için özel bir kredi planı oluşturma olasılığını
iyice düşünmüştür. Eğer banka %1,4 masraf yazarsa, kooperatif sadece yüzde bir masraf
yazacaktır.
Bu kooperatif otuz dört üyeyle 1996’da başladı, ancak çok hızlı bir şekilde büyümeye
başladı ve bugün dört bin altı yüzden daha fazla üyesi vardır. O yıl, Küçük Çiftçiler
Hareketinin mücadelesi sayesinde, üyelerin sübvansiyonun yanı sıra özel bir kredi planı
oluşturdular: Aile Tarımının Takviyesi için Ulusal Program (Pronaf), fakat hiçbir banka bunu
vermeye istekli değildi. Novo Sarandi Kooperatifi bu görevi üstüne aldı. Bankalar
Kooperatifin gösterdiği başarıyı fark ettiğinde, bütün dışarıda bırakılanları bir daha kazanmayı
denedi.
Şimdi Kooperatif 21 belediyede vardır ve Merkez Bankası (Banco Central) tarafından
yetkili kılınmadığı için daha fazla görev üstlenmemektedir. MST, hizmetlerini genişletmesi
için diğer belediyelerden sürekli talep geldiğinden bu kooperatifin hareket alanını arttırması
için bankanın yetkisini istedi, fakat banka bu görevi üstlenmesi için kooperatifi değil, diğer
bankaları tercih etti. Bugün kooperatiften insanların topluluklarında Banco de Brasil ve diğer
bankalardan personeli insanlarla konuşurken bulmak olağandır: bankalar kooperatifin çalışma
tarzını benimsemek zorunda kaldı.
CRENHOR muazzam itimada sahiptir çünkü örgütlü gruplarla çalışır ve bundan dolayı,
hiçbir hata oranı yoktur. Her zaman borç verdiği parayı tahsil eder. Eğer bir üye karşılık
vermezse, sorumluluğu üstlenen kooperatiftir. Şahsi krediler vermez, ancak kişi grubun bir
üyesiyse ve onların tam desteğine sahipse kredi verilir. Bu ayrı tutulanların dahil edilmesini
daha kolaylaştırır, zira bir çiftçinin çok az kaynağı olsa bile, eğer kolektif desteğe sahipse
borcu üstlenme ihtimaline göre kendisine bir kredi verilecektir –küçük bile olsa, bu her zaman
değerli bir şeydir.93 Bu bankaların kendini güvende hissetmesini sağlar, borç verdikleri bütün
paranın geri geldiğini bilirler.
MST’nin kendine ait bir kredi sistemine sahip olması gerektiği kanısına varıldı. Elbette
hareket her zaman Tazmin Odası, Banco do Brasil, Bndes ve Banrisul gibi başka mali
kurumlarla anlaşmalar imzalamak zorunda kalacaktır; hizmetler, bununla beraber, oyunun
kurallarını koyacak bir kooperatif içerisinde örgütlenecektir.
3) Engeller
Her zaman olduğu gibi varolan kapitalist sisteme karşı herhangi bir alternatif karşısında,
egemen sınıflar pasif kalamaz ve krediler alanındaki bu halkçı adımı kabul edemezler. Son
zamanlarda engeller çıkarmaya başladılar. Eğer geçmişte bir kooperatif toplumsal sermaye
miktarının yirmi misli borca girebiliyorduysa, şimdi sadece sermayesinin beş misli kadar
girebilir. Eğer geçmişte bin reyal ile (her elli reyal ile yirmi üye) bir kooperatif
oluşturulabiliyorduysa, şimdi elli bin reyale ihtiyaç vardır. Bütün bunlara ilâveten kredi
kooperatiflerinin kooperatif mülklerinin net miktarının sekiz misline sahip olması gereken bir
kredi merkezine bağlanması gerektiği söyleniyor.
4) Borç ve Bürokratizm
Ancak işleri güçleştiren yalnızca bir düşman stratejisi değildir, aynı zamanda MST’nin
kendi başlangıç projesinin büyümesinden kaynaklanan sorunlar vardır. Alvaro de la Torre’ye
göre asıl fikir, büyüklüğü üye çiftçilerin tasarruf kapasitelerine göre olacak kredi
kooperatifleri yaratmaktı. Aynı zamanda bu grupların devlet tarafından dağıtılan kredileri
köylülere verebilecekleri düşünüldü. Sorun CRENHOR’un çok fazla büyümesiydi, aşağı
yukarı yedi ya da sekiz şubesi vardı ve orta ölçekli bir kredi kurumu olduğundan daha önce
bankalar tarafından gerçekleştirilen bütün bir muhasebe ve idari işlemler dizisini yerine
getirmeliydi.
Üyelerin artık denetleyemediği çok büyük bir idari bölüm oluşturmak zorunda kaldı;
yöneticinin kendisi bile çok sıkı bir kontrol uygulamadıkça güçlükler yaşadı. Örneğin, günlük
faaliyetlerin bilançosunu yapmalıydı ve bu çok fazla zaman alıyordu. Üyelerin kontrolü bir
temsilci aracılığıyla dolaylı bir şekilde yapılmaktaydı.
Sonunda, bu uzun yol süresince MST, mevcut yasaların geleneksel olanlardan farklı bir
kooperatif oluşturmak konusunda herhangi bir çabaya girişmenin bir deli gömleğine eş değer
olduğunu kanıtlayabildi. MST’nin mevcut Kooperatifler Kanununun değiştirilmesinde ve
geleneksel olanlardan farklı işçi kooperatiflerinin örgütlenmesini teşvik etmek için bir yasa
tasarlanmasında ısrar etmesinin nedeni budur.
NOTLAR:
1
“Bir yerleşim topraksız köylülerin kullanması amacıyla toprağın bir kısmında çalışan aile gruplarından
meydana gelir ve toprak tarım ve sığır yetiştirme üretimi için kullanılır [...]. J. P. Stédile and Frei Sérgio, La
lucha por la tierra en el Brasil, Barcelona’daki MST’ye Destek Komitesi (tarihsiz), S.46 Orijinali Portekizce,
Salvador, 1999.
2
Roseli Salete Caldart, Pedagogia do Movimento Sem Terra, Editora Vozes, Petropolis, Rio de Janeiro, 2000,
S. 120.
3
Yukarıda A.g.e. S. 121
4
Age.
5
Toprak için baskıdan sonuç almak açısından, MST’nin bir alan işgal etmek için bölgedeki mümkün olan en
geniş sayıda topraksız köylüyü örgütlemeye çalıştığını unutmamalıyız.
6
Ulusal Kolonizasyon ve Tarım Reformu Enstitüsü
7
Bakınız Bölüm II: İşgal ve Kamp
8
Toprak Bankasının avantajlarından biri büyük toprak sahiplerinin senetle değil, para ile ödeme yapmasıdır.
9
Tarım reformu yerleşimlerinin toprakları içerisindeki bütün kamusal toprakları kapsayan sadece Sao Paulo
eyaleti için geçerli bir yasa vardı. “Eyalet yönetiminde politik bir değişime neden olan 1982 seçimleriyle birlikte,
Sao Paulo eyaletinde zirai vaziyetle ilgili olarak yeni bir yerleşim oluşturuldu. Jose Gomes da Silva Tarım
Bakanlığını işgal etti ve arsaları düzenlemek için bir proje uygulamaya koydu.” B. Mançano Fernandes, A
Formação do MST no Brasil, Editör Vozes, Petrópolis, 2000, S. 67.
10
Bu malikâne Sao Paulo eyaletinin güney doğu kısmındadır. 17.500 hektarı ve Itapeva ve Itabera’nın iki
belediyesini kapsar. Devlete bağlı olan bu topraklar hükümet tarafından yasal tedbirler yoluyla Pirituba’dan
yararlanmak isteyen büyük kiracılara kiralandı. Ancak toprak çoğunlukla terk edildi. B. Mançano Fernandes, A
Formação do MST no Brasil, Yukarıda A.g.e S.67.
11
Jaguncos
12
Pirituba Parana eyaleti sınırından 30 kilometredir. Ben 100 kilometre uzakta bir bölgeden geldim.
13
Kırsal Toprak Komisyon
14
Bu kelime Brezilya’da evlerin sadece bir yerde gruplara ayrıldığı tarımsal yerleşimler için kullanılır.
15
Fasulyeler
16
Pratik nedenlerle Pirituba (eski mâlikanenin adı) hakkında konuşuyoruz, bununla birlikte şu anda orada MST
bu toprakları işgal etmeye ve malikânenin bir kısmını zapt etmeye başladığı sırada, 1986’dan beri oluşturulan
altı yerleşim vardır. Bazen, altı yerleşimden bahsetmek yerine “alanlardan” bahsediyoruz, “ancak bunlar pratikte
son on yıl boyunca aynı malikâne üzerinde oluşturulan yerleşimlerdir.” Norberto Martines, bu çalışma için
notlar, 2 Aralık, 2001.
17
Küba’nın sosyalizmin Doğu Avrupa ve SSCB’deki yenilgisinden sonra içinden geçtiği döneme bir benzetme
olarak gönderme yapıyor.
18
“Tabandaki çekirdekten” bahsediyor, ancak “militan çekirdek” ile karıştırmayı önlemek için J. Pedro Stedile
tarafından önerilen “aile grupları” ifadesini kullanmaya karar verdik.
19
MST oportünistleri daha önce mücadele sürecinden geçmeden toprak tahsis edilmiş köylüler olarak düşünme
taraftarıdır.
20
Bu artık bulunmuyor. 2000 seçimlerinde Fernando Henrique Cardoso Yönetimi tarafından ortadan
kaldırılmıştı.
21
İlkokuldaki ikinci sınıfa gönderme yapıyor.
22
İlkokuldaki dördüncü sınıfa denktir.
23
Orta Dereceli Okula denktir.
24
Bu yönün gelişimi için Bölüm IV: Eğitim bakınız.
25
MST kendi anaokullarını böyle adlandırır.
26
İşçi Partisi
27
Brezilya Portekizcesinde: pelego
28
Brezilya Demokratik Hareketinin Partisi
29
J. P. Stédile and Frei Sérgio, La lucha por la tierra..., Yukarıda A.g.e S. 47.
30
A.g.e.
31
MST, Construindo o Caminho, Movimento dos Trabalhadores Rurais Sem Terra, São Paulo, Haziran 1986, S.
164.
32
Norberto Martines, bu çalışma için notlar, 2 Ağustos, 2001.
33
MST-Concrab, O que levar em conta para a organização do assentamento, Cuaderno de Cooperação
Agrícola No. 10, Mayıs 2001, S. 12.
34
A.g.e.
35
Bu sonuçlar broşürde etraflıca geliştirildi. O que levar em conta… Yukarıda A.g.e, S. 12-14.
36
Bu genelge dağıtımının kusuru çok esnek olmamasıdır. Yerleşik ailelerin sayısının uzun bir süre sabit kalacağı
inancına dayanıyordu, ancak mesele bu değildir.
37
Mahalleler her zaman yerleşimcilerin inisiyatifi sayesinde kurulur.
38
J. P. Stédile, bu çalışmaya notlar , 31Temmuz, 2001.
39
MST-Concrab, O que levar em conta…, Yukarıda A.g.e S. 9.
40
Alvaro de la Torre, Röportaj Marta Harnecker, Yukarıda A.g.e
41
Norberto Martines, bu çalışma için notlar, 5 Kasım, 2001.
42
Belli bir ölçüde izin son mülkiyet hakkı dağıtılırken hükümet tarafından verildi.
43
Bankanın kredi yetkisi vermesi için köylüyü destekleyen mektup.
44
MST-Concrab, O que levar em conta…, Yukarıda A.g.e S. 14.
45
A.g.e.
46
Yukarıda A.g.e S.14-15
47
Yukarıda A.g.e S.19
48
Bu okulun özellikleri üzerine, bakınız bu kitabın konuya ilişkin bölümüne.
49
Bilgi Ceara’daki MST ulusal koordinasyon üyesi ve sağlık sektörünün ulusal koordinatörü Vilanice Silva
tarafından verildi, röportaj Natalia Alvarez, Havana, 13 Nisan 2001
50
Her din insanı hem yabancılaştırmak hem de özgürleştirmek için kullanılabilir.
51
Gilmar Mauro, Article “O MST e o Meio Ambiente,” Nação Brasil magazine, No. 122, Eylül 2000, S. 22-25.
52
A.g.e.
53
Sömürgecilik zamanları boyunca, sahiplerinin malikânesi civarındaki alanlarda sefil bir hayat yaşamaya
zorlanan siyah köleler özgürlük içerisinde yaşadıkları, quilombos olarak adlandırılan, alanlar örgütleyerek büyük
gruplarla dağlara doğru kaçtı. Bunların en büyüğü República dos Palmares (1618-1698) olarak biline gelen
Alagoas ve Pernambuco eyaletleri arasındaki sınırdadır. Ganza Zumba ve Zumbi esas liderleriydi. Bazı tarihçiler
bu quilombos’larda 30.000 siyahın yaşadığını hesapladı.
54
Bu konu hakkında bakınız MST-Concrab, O que levar em conta…, Yukarıda A.g.e S. 15-17.
55
Yukarıda A.g.e S.16
56
Yukarıda A.g.e S.17
57
A.g.e.
58
Empresa Brasileira de Pesquisas Agropecuárias
59
J. P. Stédile, “Terra de todos,” Caros Amigos dergisinde röportaj, Haziran 2000, S. 32.
60
MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S. 200-201.
61
Yukarıda A.g.e S.201
62
Bakır sülfit ve su ile kireç karışımı.
63
Sem Fronteira dergisinden alınmıştır, Aralık 2000, No. 285, S.21
64
J. P. Stédile ve B. Mançano Fernandes, Brava…, op. cit., S. 117, Braz. Ed., S. 101.
65
A.g.e.
66
Brezilya’da belediye temsilcileri vereadores olarak adlandırılır.
67
J. P. Stédile ve B. Mançano Fernandes, Brava…, Yukarıda A.g.e S. 118, Braz. Ed., S. 102.
68
Brezilya Portekizcesinde: mutirão
69
Construindo o caminho’dan alınmıştır, MST, São Paulo, 1986, S. 186-187.
70
Yukarıda A.g.e S. 190.
71
Yukarıda A.g.e S.191-192
72
J. P. Stédile and Frei Sérgio, La lucha por la tierra… Yukarıda A.g.e, S. 50.
73
Yukarıda A.g.e S.48 Bununla birlikte Stedile şunu açıkça görür “başlangıçta birçok insan iş bölümüne karşıydı
çünkü iş bölümünü kapitalizmle karıştırıyorlardı.” O zamanlar bu iş bölümünün -üretici güçlerin gelişmesinin
doğal bir sonucu olarak- sadece insanları sömürmek amacıyla değil fakat genel olarak yaşam şartlarını da
geliştirmek için kullanılabileceğini anlamadılar. CONCRAB tarafından basılan bir broşür iş bölümü ilk
incelendiğinde Taylor modeli tarafından üretilen yabancılaşmanın dikkate alınmadığını belirtir. Bakınız Conrab,
A evolução da concepção de…, Yukarıda A.g.e S. 17.
74
J. P. Stédile and Frei Sérgio, La lucha por la tierra..., Yukarıda A.g.e S. 48.
75
Construindo…, Yukarıda A.g.e, S. 193-194.
76
Yukarıda A.g.e, S. 192-193.
77
Concrab, A evolução da concepção de…, Yukarıda A.g.e., S. 26.
78
J. P. Stédile, röportaj Marta Harnecker, 22 Mayıs, 2001.
79
Yukarıda A.g.e
80
A.g.e
81
Alvaro de la Torre, röportaj Marta Harnecker, Porto Alegre, 13 Mayıs 2001
82
J. P. Stédile, röportaj Marta Harnecker, Yukarıda A.g.e.
83
Yukarıda A.g.e
84
Elena Ferreira, Otto Fifueiras’den alıntılandı, “Sabor de Campo,” Sem Terra dergisi, Yıl III, No. 10, Ocak-
Şubat. 2000, S. 37. Yukarıda A.g.e, S. 37.
85
Vilmar Martins Silva, Novo Sarandi Tarım Kooperatifi lideri, Rio Grande do Sul, röportaj Marta Harnecker,
Eylül 1999.
86
Concrab, 1997, S. 62-71, B. Mançano Fernandes’dan alıntılandı, A formação do MST…, Yukarıda A.g.e, S.
233.
87
Vilmar Martins da Silva, röportaj Marta Harnecker tarafındandır, Yukarıda A.g.e.
88
B. Mançano Fernandes, A formação do MST…, Yukarıda A.g.e, S. 233.
89
Op. cit., Concrab, A evolução da concepção de..., Yukarıda A.g.e., s. 23.
90
Concrab, Sistema..., Yukarıda A.g.e, S. 34.
91
Waldemar de Oliveira, Kredi Kooperatifi Crenhor’un lideri, röportaj Marta Harnecker, Eylül 1999.
92
Banco de Brasil yatırımları ve tarımsal üretimin işletme giderlerini finanse ederken BNDES sadece yatırımı
finanse eder.
93
Daha önceden belirtilen Waldemar de Oliveira’nın röportajda açıkladığı şey burada son bulur. Öte yandan,
Norberto Martines’e göre, dağıtılan krediler uzun vadeli yatırımlar için değil, yıllık üretimle ilişkilidir –bunların
kontrol edilmesi çok güç oldu.
94
Mário Schons, röportaj Marta Harnecker, Santa Catarina, Mayıs 2001.