You are on page 1of 28

BÖLÜM 5: İç Örgütlenme

Türkçe Çeviri : Akın Sarı

I. MST’nin Özellikleri

1. Topraksız Köylüler Hareketi

Topraksız Kır İşçileri Hareketi aile çalışmasına alışkın küçük çiftçilerin köylü hareketi
olarak ortaya çıkan bir toplumsal harekettir.1 MST 1984’de Birinci Ulusal Toplantı sırasında
kurumsal olarak kurulduğunda, “köylü hareketi” yerine “kır işçileri hareketi” adını tercih etti;
bu seçim teorik nedenlerden değil, sadece Brezilya köylülerinin kendilerini zikretmek için bu
tabiri kullanmamasındandı, köylüler “topraksız” tabirini ekledikleri çiftçi ya da kır işçileri
olarak bilinmeyi tercih eder, çünkü hareket küçük çiftçileri ya topraksız ya da kendi aileleriyle
birlikte hayatta kalamadıkları düşük nitelikli topraklara sahip olanlar olarak sınıflandırır.

1) Topraksız Köylü Kategorileri


“Topraksız” kategorisi farklı çeşitlerde küçük çiftçileri içinde barındırır: ortakçılar ya da
hissedarlar (mülk sahibi sadece toprak ve bazen tohum ve gübre bağışında bulunurken,
ortakçılar aileleriyle birlikte, kendi aletleriyle ve hatta bazen kendi tohumlarıyla bir
başkasının toprağında çalışırlar; ürün mülk sahibi ve ortakçılar arasında bölünür ve herkes
yarısını aldığında, o zaman köylü mediero olarak adlandırılır); kiracılar (ürünün
büyüklüğüne bağlı olmayan sabit bir fiyatla toprağı kiralarlar, kira nakit veya ayni ödenebilir);
konakçılar (bir başkasının arsasına –çoğu zaman, devlete ait ya da sahibi bilinmeyen
verimsiz toprak- yerleşirler ve mülkiyet hakkına sahip olmasalar bile toprağı sahipleri gibi
işletirler2; kırsal günlük işçiler (maaş karşılığında emeklerini herhangi bir toprak sahibine
satanlar; bunların arasında yılın belli zamanlarında ücret karşılığında çalışmaya zorlanan
birçok kiracı, hissedar ve küçük mülk sahipleri bulabilirsiniz); küçük çiftlik sahipleri
(üretimi ailelerini beslemek için yetersiz olan –beş hektara kadar, bölgeye bağlı olarak3-
küçük arsa sahipleridir, bu nedenle daha fazla toprak edinmek isterler); ve son olarak,
çoğunlukla kendi ailelerini oluşturduklarında köylü statülerini kaybeden ve topraksız
kategorisine giren küçük çiftlik sahiplerinin evlâtları.

2. MST’nin İzlediği Amaçlar

1) Yalnızca Toprağı İşleyenlerin Toprağa Sahip Olması

MST Brezilya’da mücadele verdiği sürece, toprağa sadece onu işleyenler ve onun
üzerinde yaşayanlar sahip olacaktır. MST, eğer birisi toprağa ilişkin spekülasyon yaparsa,
başka insanları sömürmek için onu kullanırsa ve onu ekip biçmezse, onun toprağa sahip
olmak için hiçbir hakkı olmadığını düşünür. MST çağdaş kapitalist toplumda tarım reformu
gerçekleştirmenin imkânsız olduğunun bilincinde olduğu için, yeni bir toplum ve yeni bir
ekonomik sistem inşa etmek için mücadele etmektedir.

3. Farklı Bir Köylü Hareketi

MST diğer klasik köylü hareketlerinden farklıdır. Birçok ayırt edici özelliği onu ayrı
kılar:

1) MST Karar Alımına Bütün Aile Dahil Eder

MST hem mücadele içerisinde hem de karar alımında, bütün aileyi dahil eder; yaşlı
insanlardan çocuklara kadar, yapılan her şeyde kadınların önemli bir rol oynadığı bir süreçtir
–örneğin, sadece yetişkin erkeklerin katıldığı sendikaların aksine. Bu eşit ilişkiye dayalı
katılım ailenin her üyesinde dikkate alındığı hissini uyandırır ve bu onun hem mücadele etme
kararlılığını hem de bağlılığını güçlendirir.
Kadınlar tıpkı eşleri ve evlâtları gibi polise karşı çıkar. Onları toplumsal kaynaşmanın
temel mekânlarında, okul ve ana okul gibi, çok aktif bir şekilde görebilirsiniz ve sık sık da
üretime katılırlar. Yavaş yavaş, kadınlar daha önce sadece erkekler tarafından işgal edilmiş
işleri üstlenmeye başlıyor. MST idari görevlerinde artan bir şekilde, verimli kesimleri ve üst
kademede politik çalışmayı koordine eden, birçok kadın vardır.4

Fakat, genellikle köylü hareketleri ya da kent sendikalarında olanların aksine, Hareketin


temel gövdesini oluşturan genç insanlardır; ve daha fazla genç insan saflarına geldikçe
kendisini sürekli olarak yeniler. Genel olarak, militanlar 16 ve 30 yaşları arasındadır.

2) MST Çoğulcudur

Aynı zamanda, MST çoğulcu bir halk hareketidir, çünkü ırkı, dini ya da bağlı olduğu parti
ne olursa olsun, Hareketin kurallarına riayet ettikleri sürece topraksız kır işçileriyle kaynaşır.

3) MST Sadece Köylülerden Meydana Gelmez

MST tarım reformu için mücadele etmek isteyen herkesi içine alır. Dolayısıyla hareket
yalnızca topraksız köylülerden oluşmaz. Aynı zamanda şunları içinde barındırır: halihazırda
toprağı bulunan, ancak toprağı üretmek için halen mücadele içerisinde olan yerleşik köylü,
tarım bilimci, tarım teknisyeni, ekonomist, rahip, emekli avukat ve Brezilya’nın bütün
topraksız köylülerin sorununu nihayetinde çözebilmesi için, radikal bir tarım reformuna
yardımcı olacak, militanlık yapmaya istekli herkes.

Hareketin bel kemiği ve üyelerinin çoğunluğu kır işçisi olsa bile, köylü olmayan
kadrolara sahip olmak –MST’nin “organik aydınları” olarak adlandırabileceğimiz- ve onların
deneyiminden öğrenmek, köylülerin işbirlikçiliğe karşı mücadelelerinde harekete yardımcı
oldu, böylece orta ve uzun vadede hareketin peşinden koştuğu amaçların vizyonunu
genişletmek hususunda da yardımcı oldu. Hareket içerisinde bu organik aydınların niteliksel
ağırlığının çok önemli olmasına rağmen, politik liderlerin büyük kısmı kır işçileridir.

4) MST Kitle Mücadelesini Destekler

MST örgütlenirken mücadeledeki deneyimleri, toplumsal zaferlerin ancak kitle


mücadelesi sayesinde, halkın kitlesel katılımıyla kazanılabileceğinin anlaşılmasına yardımcı
olmuştur.
João Pedro Stédile şunun üzerinde durur: “Eğer hiçbir seferberlik gücü olmayan sadece
bürokratik bir örgütlenmeye sahip olmakla yetinirsek; ya da sadece kanunda kaydedilmiş
oldukları için haklarımıza riayet edilmesini bekleyerek hükümete bağlanırsak, hiçbir şey elde
edemeyiz. Hiçbir şey. Kanunda konulan haklar halk zaferleri için hiç mi hiç garanti değildir.
Bu haklar sadece halk baskısı olduğunda dikkate alınır. [...] İnsanlar ancak bir kitle
mücadelesiyle savaşırlarsa zaferlerine ulaşırlar. Toplumdaki politik güçler korelasyonunu
gerçekten değiştiren şey budur. Aksi takdirde, varolan sorunu çözecek olan statükonun
kendisidir. Toplumsal bir sorun sadece toplumsal mücadeleyle çözümlenebilir, bu bir sınıfın
bir başka sınıfa karşı mücadelesinin parçasıdır.”5

Ancak köylüler mücadele eder, hükümetin “ilahi” yardımını oturup beklemek ya da bir
takım bürokratların yasa tasalarına inanmak yerine harekete geçmeye başlarlarsa latifundiayı
boşa çıkarmak ve toprağı zapt etmek için gerekli olan güce sahip olacaktırlar.

Egemen sınıfların gücü ekonomik güçlerinde, kanun ve silahlı kuvvetlerin kullanımında


yatar; halkın gücü birleşme, örgütlenme ve kendilerini seferber etme kapasitelerinde yatar.
MST’nin her ne zaman gerekli olsa kitleleri seferber etmesinin nedeni budur.

Bu nedenle, MST’nin “eğer artan sayıda birçok insanı kapsayan seferberlik ve


mücadelenin örgütü olarak bilinen bir toplumsal hareket olmaya son verirse asıl kimliğini
kaybedeceğini” ileri sürebilirsiniz. Toprak mücadelesi doğrudan topraksız köylüler tarafından
verilir, onların temsilcileri tarafından değil.6

5) Ulusal Seferberlikler

Tarihsel bağlamlarını, sorunlarının ardındaki nedenleri ve bir bütün olarak toplumun


işleyiş tarzını dikkate almadan mücadelelerini yerel bir düzeyde örgütlemeye eğilimli olan
diğer köylü hareketlerinin tersine, MST tarım reformu mücadelesinin ulusal bir kapsamı
olması için ulusal seferberliğin temel olduğunu kabul eder –“burjuvazinin genel politikaları ve
onun projeleriyle mücadelede” kendisini temsil edeceği tek yol budur.7

6) Köylülerin Bireyci Kültürüne Karşı Mücadele

Köylü hareketlerinin çoğunluğu toprak üzerinde şahsi mülkiyet için mücadele eden,
köylülerin bireyci kültürüyle güçlü bir şekilde bağlantılı olan bu toplumsal sınıfın sadece acil
çıkarlarını savunur ve bu elde edildiğinde, köylüler toprağı sadece kendi aileleriyle işlemek
isterler. MST, bunun aksine, işbirliği ve dayanışmada amaçlanan derin değişimler aracılığıyla
üyelerinin bu bireyci kültürün üstesinden gelmesinde ısrar eder.
7) Yalnızca Toplumsal Bir Hareket Değil, Aynı Zamanda Sosyo-Politik bir Hareket

Topraksız hareketi sadece sektörel çıkarlara sahip olan bir toplumsal hareketle sınırlı
değildir; genel bir politik kapsamı vardır, bu bazılarının sosyo-politik hareket olarak
tanımladığı şeydir. MST en başından beri korporatif aşamasında duramayacağını kavradı.
Daha önceki deneyimler sayesinde, köylülere dayalı bir toplumsal hareket olmasına rağmen,
eğer korporatif aşamasında durursa, tarım reformu için mücadelenin başarısızlığa
yöneleceğini; ancak küresel toplumsal mücadeleye girerse ilerleyebileceğini öğrendi.

“Eğer bir aile sadece toprak için mücadele eder ve daha büyük bir örgütlenmeyle
bağlarını kaybederse, toprak için mücadelenin hiçbir geleceği olmaz. Toprak için mücadeleyi
tarım reformu mücadelesine [...], korporatif mücadelesinin üst aşamasına dönüştürecek olan
kesinlikle bu daha geniş örgütlenmedir.” Ve bu tam olarak “politik bileşenin” meydana geldiği
yerdir.8

Bu politik bileşeni üstlenmesine ve ülkenin politik yaşamına bir hareket olarak katılmak
zorunda olduğuna inanmasına rağmen, MST politik bir aracın varlığının peşinden koştuğu
derin toplumsal dönüşüm için gerekli olduğunu kabul etmesine rağmen, hiçbir zaman “bir
politik parti olma”9 ihtimalinin beklentisi içersine girmemiştir.

4. MST İÇERİSİNDE SENDİKA KORPORATİFİ KISMI

Hareketin özellikleri –genellikle yalnızca sendika ya da korporatif çıkarları üzerinde


yoğunlaşan- diğer köylü hareketlerininkinden farklı olmasına rağmen bu MST’nin mücadele
içerisindeki taleplere yukarıdan baktığı ya da bu amaçlara ulaşmayı hedefleyen sendikaların
önemini küçümsediği anlamına gelmez.

MST sadece bir köylü aileyi dahil etmek için en temel neden olan toprak mücadelesini
örgütlemez; bu başarıldığında, gördüğümüz gibi, başka talepler için mücadele etmeye devam
eder: üretim için krediler, yollar, kamu aydınlanması, okullar, tıbbi hizmetler, ürünleri için
daha iyi fiyatlar. Bu “MST’nin birleşik bir korporatif kısmına sahip olduğunu”10 gösterir, zira
MST köylülerin özel talep ve çıkarları için de mücadele eder. Öte yandan, uzun süreli
mücadele içerisinde üyeleri arasında karşılıklı güvenin kurulmasına gerçekten yardımcı olan
şey hareketin daha ivedi ekonomik hedefleri başarmaktaki etkinliğidir.

1) MST ve Sendika Hareketi Arasındaki İlişki


Topraksız Kır İşçileri Hareketi ve sendika hareketi arasındaki ilişki, sonraki evrimi takip
ederek, koşullara göre değişmiştir. MST hiçbir zaman sendika hareketine karşı olmadı, fakat
sendika hareketinin tamamıyla tek başına sınırlı toprak parçası mücadelesini tarım reformu
mücadelesine dönüştürmekteki temel sorunu çözemeyeceğini düşünür. Bu sendikaların toprak
için savaşabileceği anlamına gelir, fakat bu mücadele korporatif aşamasında kalır, dolayısıyla
köylüler bilinçlerini geliştiremez.

MST ayrıca sendika hareketinin korporatif mücadelesi için kendi tabanını örgütleme tarzı
hakkında çok eleştireldir. Ancak Hareket bütün işçilerin birliği için var olduğu için,
mücadelesini her zaman sendika hareketininkiyle koordine etmeye çalışmıştır. Bununla
birlikte MST yavaş yavaş sendika yapısı içerisinde çalışmanın çok güç olduğunu idrak etti.

Frei Flávio şöyle diyor: “Hükümet sendikayı o kadar fazla kontrol etti ki bu deli gömleği
içerisinde çok fazla bir şey yapamazdınız. Bu mücadele için kendi tabanımızı örgütlemek ve
mücadele etmek için başka yollar keşfetmeye çalışmak zorunda kaldık, çünkü mevcut
sendikalar kendi mücadelelerini doğurdu ve hükümet onları kendinden uzakta tutarak bu
durumdan istifade etti: toplantı vaktini değiştirdi, dolayısıyla gün bitti ve hiçbir toplantı
yapılmadı ve sendika liderleri elleri boş geri dönmek zorunda kaldı.”

“Sendika yapısının kendi tavanına ilk ve son defa vardığını gösteren şey çiftçileri
gerçekten etkileyen kuraklığa karşı 1995-96 mücadelesiydi. Küçük Çiftçiler Hareketinin
(MPA) kurulması, 1996’da, bu mücadeleden sonradır. Bu hareket, MST’ye öykündükten
sonra, bir ya da birkaç hafta uzunluğundaki, uzun zamandır süre gelen mücadelelerle
başlamıştır. Köylüler istediklerini alana kadar iki, dört ve hatta on günlüğüne seferber edildi.
Bu seferberlik bir çiftçinin yavan işlerinden ötürü -başka şeylerin yanı sıra inekleri sağmak,
hayvanları beslemek- bir günden daha fazla evinden ayrı kalamayacağı fikrine son verdi. Bu
sorunu çözmek için hareket grup örgütlenmesini teşvik etti: On kişilik bir ailede, ikisi seferber
edilecekti ve diğer sekizi evde yardım edecekti, dolayısıyla beş ya da altı gün uzakta olmak bu
ikisi açısından hiç bir sorun olmayacaktı. Sendikalar bunun kadar basit bir şey hiçbir zaman
düşünmedi.”11

MPA sendikalarda örgütlenmeye başladı. Birçok belediyede, bütün sendika üyeleri


Hareketin içerisindedir; diğerlerinde, sendika harekete karşıdır, fakat her şeye rağmen
herhangi bir ihtilaf yoktur. Sivil bir kurum olarak yaklaşık sekiz eyalette örgütlü, bazısında
diğerlerinden daha iyi, yasal bir benliği bulunmaktadır. MPA günden güne kendisini
destekleyen ve öğüt veren MST’ye sıkı bir şekilde bağlanmaktadır.
MST’nin PROCERA’yı –daha önce belirttiğimiz memnuniyet verici tarımsal kredi-
mücadele yoluyla zapt ettiğinden haberdar olduğu için, MPA küçük çiftçilere sübvanse edilen
bir kredi için MST yardımıyla çalışmaya başladı. En sonunda onu almalarına rağmen,
hükümet her iki hareket arasında çelişkiler yaratmaya son vermedi: PROCERA’ya son verdi
ve şu anda yerleşimciler küçük mülk sahiplerine geldiği gibi aynı fondan gelen borçlar için
mücadele etmek zorundadır. Frei Flávio’nın söylediği gibi, “hükümet yiyeceği azalttı ve
boğaz sayısını arttırdı.”12 MPA ve MST bu ayrımcı stratejiyi parçalamak için birlikte
üstesinden gelmeye çalışıyorlar.

2) Otonom Köylü Hareketi

MST kendi iç kurallarını izleyen ve kendi faaliyetlerini ilgilendirdiği kadarıyla otonom ve


bağımsız bir köylü hareketidir, herhangi yabancı bir otoriteye boyun eğmez. Sendika
hareketiyle iyi bir ilişki içerisinde olmasına rağmen, hiçbir şekilde onun önderliğine
dayanmaz. Çok sayıda kilisenin ilerici kesimleriyle, özellikle Katolik Kilisesi Kırsal Toprak
Komisyonuyla birlikte çalışır, ancak herhangi bir kilisenin hiçbir şekilde yasal yetkisi altına
girmez. Ve son olarak, üyelerinin çoğunluğu ya İşçi Partisi’nin militanları ya da ona oy
kullananlar olmasına rağmen, bu söz konusu politik partinin onun iç yaşamında herhangi bir
nüfuzu olduğu anlamına gelmez.

João Pedro Stédile şunun üzerinde duruyor: “Biz kendi kafasını kullanan, kendi iki ayağı
üzerinde yürüyen ve diğer bütün kurumlarla kardeşçe ilişkileri olan otonom bir toplumsal
hareketi teşkil ederiz.13 Ve bu bağımsızlık ancak mali bağımsızlık olduğunda elde
edilebileceğinden, hareketten önce gelen görevlerden biri hareketin kendi kaynaklarını
bulmaktır.14

II. HAREKETE YOL GÖSTEREN TEMEL İLKELER

1) Tabandaki Kır İşçilerinin Örgütlenmesi

Yalnızca güçlü ve özerk bir örgütün MST hedeflerini takip edebileceğine inandıkları için,
Hareketin kurucuları topraksız kır işçilerinin temel örgütsel hücre olarak aile gruplarıyla
birlikte tabanda örgütlenmesi üzerinde durdu.

2) İşçilerin Kendisi Harekete Önderlik Etmelidir

Diğer köylü hareketlerinin tarihsel deneyiminden MST, ilerlemenin ve tarım reformunu


kabul ettirmenin ancak hareketin önderliği bizzat işçilere bağlı olursa mümkün olabileceğini
öğrendi. Hareket açısından her yönden kendi liderlerini hazırlamak bunun için gereklidir.15
3) Kadınların Eşit Katılımı

MST köylü dünyasına iyice yerleşmiş maşizme karşı savaşır. Kadınlar eylem, yetki ve
temsiliyetin her düzeyine katılmak için olanak ve teşvik almalıdır.16 MPA her türlü toplumsal
cinsiyet ayrımcılığının bütün hareketlerin faaliyetlerinden çıkartılması ve hareketin çalışan
kadınların eşit hakları ve koşullarını engelleyen maşizme karşı bütün yönlerden savaşması
gerektiğine inanır. Bunun için, yerleşimlerde ve kamplarda kendi özel sorunlarını tartışmak
için kadınlar komisyonu örgütlenmelidir.

MST komisyonlarında ve başka toplulukların çeşitli aşamalarında kadınların aktif


katılımı teşvik edilmelidir: belediyede, eyalette, ulusal düzeyde; sınıflarına bakmaksızın –
topraksız kadın işçileri, küçük mülk sahibi kadınları, ücretli kadın işçileri vs. birleştirip- geri
kalan kadın kır işçileriyle bir araya gelerek, düşüncelerinin sendika hareketi içerisinde
anlatılması da teşvik edilmelidir.

Ulusal aşamada ilk önce bir Kadın Kolektifi olarak başlayan Toplumsal Cinsiyet
Kolektifi bulunmaktadır. Birinci sorumlulukları topraksız kadınlar örgütü için özel politikalar
düşünmek, önermek ve planlamak ve bunları Ulusal Önderliğe ve Koordinasyon Komitesine
sunmaktı. Daha sonra kadınları ilgilendiren konuların sadece kadına özgü (feminen) bir
mesele olmaması gerektiğini, MST’nin tamamının meselesi olması gerektiğini anladılar –bu
nedenle hem kadın hem de erkeklerden meydana gelen Toplumsal Cinsiyet Kolektifini
oluşturdular.

Kadınların dünyasına nüfuz eden maşist kültüre karşı mücadele başlatılmalıdır, zira
kadınların büyük kısmı kendilerini sadece erkeklerin yardımcıları olarak görmektedir.
Kadınlar kendi kolektif gruplarına ve bir bütün olarak topluma dönük yapacakları özel
katkılara sahip olduklarını anlamaya başlamalılar.
MST ancak her iki cinsiyet için eşit şartlar var olursa, kadınlar ve erkekler arasında
eşitliğin elde edileceğine inanır ve bu her iki cinsiyetin aldığı eğitimle doğrudan ilişkilidir.
Bütün eğitim kurslarında, öğrencilerin yarısının kadınlar olması gerektiğine karar vermesinin
nedeni budur. Ve gayet iyi bilindiği gibi, bu sorunu çözmek için bilgili bir kişi olmak yeterli
değildir, bununla birlikte sorumluluklar gündelik hayatta da uygulanmalıdır; ayrıca MST
kadınların aile gruplarının koordinasyonunda ve bölgesel koordinasyonlarda erkeklerle eşit bir
temelde bulunması gerektiğini düşünür. Kapasitenin özel görevler için başlıca ölçüt olduğu
yer sadece eyalette ve ulusal merkez bürodadır.17 Bu aşamada kadınların önemli ağırlığının
daha fazla anlamlı olmasının nedeni budur. Toplumsal Cinsiyet Kolektifi belgeleri ve
yayınları kaleme almak ve Hareket içerisinde kadınların özel çalışmalarını desteklemek ve yol
göstermek için danışma oturumlarını örgütlemekten sorumludur.

4) Kır İşçilerinin Sendikalara ve Politik Partilere Katılımını Özendirmek

Tarım reformunun ve toprak zaptının sadece Hareketin gücüne bağlı olmadığına inandığı
için MST, kendi gücünü arttırmak için geri kalan kır sendikası işçileriyle bir araya gelmeyi
özendirir. Mücadeleyi yönlendirecek ve etkili bir biçimde ifade edecek politik araçlar
olmadan derin toplumsal değişimlerin hiçbir zaman olmayacağının bilincinde olduğu için
MST, kır işçileri kitlesini sol politik partilere katılmaya teşvik eder.

5) Kent İşçileri ve Latin Amerika Köylüleriyle Koordine Olmak

Hareket bütün işçilerin ,bilhassa çok daha fazla sayıda olan kent işçileri, toprak ve tarım
reformu mücadelesiyle ilgilendiklerini anlamaktadır. Bu nedenle, gerekli derin toplumsal
değişimleri ortaya çıkarmak için zorunlu olan güçler korelasyonunu oluşturmak için, Merkezi
İşçi Sendikası’nın (CUT)18 da desteğini katarak, işçilerle farklı biçimlerde koordine olmalıdır.

Brezilyalı işçilerin katlandığı sorunların çoğunun ülkenin ekonomik durumu yüzünden


değil de, kapitalist dünya sisteminin ve Birleşik Devletlerin Latin Amerika’ya karşı özel
politikalarının sonucu olduğunu bilir. Dolayısıyla MST güçlü bir düşmanla daha iyi
koşullarda karşılaşmak için kıtanın bütün ilerici güçleriyle birlikte, özellikle köylüler,
koordine olmanın gerekli olduğuna inanır.

III. ÖRGÜTSEL İLKELER


MST en başından beri, çoğu daha önce kendi örgütlerinde birçok hatalar yaptığı için
kendilerini yok etmiş diğer toplumsal hareketlerin yaptığı hatalardan sakınmak ve
mücadelenin kendi güçlüklerine göğüs germek yönünde örgütün hazırlığını geliştirmek için
bir dizi örgütsel ilke ve kuralı yerine getirmeye çabaladı. Bu hatalardan sadece birazını
zikretmek gerekirse: kültleştirilmiş [personalized], karizmatik ve hatta dini önderlik; çok
merkezileştirilmiş yapılar; kadrolar için herhangi bir eğitimin olmaması; zapt edilen alanların
yetersiz örgütlenmesi.

1) Kolektif Önderlik

Ulusal önderlikten başlayarak, bütün MST aşamaları üniversiteli bir lidere sahiptir ve
kolektif önderlik ekiplerinin bütün üyeleri “aynı haklara ve yetkiye” sahiptir; her şey
çoğunluk oyuyla kararlaştırılır.19

João Pedro Stédile’e göre, bir köylü hareketinin yöneticisi veya genel sekreterinin sadece
iki ihtimali vardır: “ya öldürülür ya da harekete ihanet eder [...] Her yönetici, en reformist
olanı bile, kişisel kibir yoluyla ya da sınıfına ihanet ettiği için kolayca kafalanabilir. Tarih [...]
daha önce sendika ve halk örgütleri tarafından girişilmiş olan, belediye başkanı ya da vekil
olarak memuriyeti kabul etmiş lider örnekleriyle doludur. Bazısı bu işleri sınıf mücadelesini
ilerletmek için yaptı, fakat diğerleri sadece kendi şahsi faydası için oradadır.”20 Hareketin asıl
önderliğinin kültleştirilmemesinin, daha doğrusu kolektif bir önderlikte ısrar etmenin önemi
burada yatar.

2) Görevlerin Bölüşümü

MST görevleri ve işleri her ne örgütsel düzeyde olursa olsun bütün üyeler arasında
dağıtmaya çalışır, böylece herkes belli bir role sahip olur ve kendini önemli hissedebilir. Bu
suretle sık sık bireysel sapmalara yol açan yetkinin merkezileşmesinin önüne geçilerek
herkesin katılımı arttırılır. Görevler her bireyin doğal tercihlerine göre verilir, böylece herkes
en rahat hissedeceği şeyi yapabilir.
Hareket bir militana sorulması gereken ilk sorunun şu olduğunu öğrendi: “MST’de ne
yapmak istersin? Burada bir takım farklı beceri ve kapasiteler bulunabilir. Bundan sonra örgüt
büyür, çünkü üyeler MST’de kendilerini iyi hissederler; yaptıkları şeyle mutludurlar.
Öğretmenlerden bir kooperatifi örgütleme ya da bir latifundiumu işgal etmesini istemenin
neden olacağı özveriyi hayal edebiliyor musunuz? Hiç şüphesiz, kişisel özelliklerinden ötürü
bu konuda iyi hissetmeyeceklerdir. Yapmaktan hoşlandıkları şey öğretmek ya da araştırma
yapmaktır, dolayısıyla MST’ye katkılarını sunabilecekleri alan budur. Bu sadece örgüt
içersinde gerçek bir görev dağılımını olduğunda mümkündür, çünkü görev dağılımı bir kişi ya
da bir grup insanda merkezileştirildiğinde, bu çeşitlilik imkânsızdır, bu mücadeleye katkıda
bulunmak isteyen herkese alanlar açmaz. Orada daha önce emekli olmuş insanlar vardır,
bununla birlikte MST’de militanlık yapmak istedikleri için bizi bulmaya çalışırlar. Bu
harikadır! Bu sadece insanların Hareket içerisinde yapıyor olacakları çalışmadan dolayı değil,
fakat aynı zamanda bizim örgütümüze güvendiklerini gösterdiği için, ve her şeyden önemlisi,
örgüte ilham veren ideallere inandıkları için harikadır.”21

3) Disiplin

MST iç disiplinin kolektif kararlara saygıdan daha fazla bir şey olmadığını düşünür. Bu
disiplini gerek önemli gerekse küçük meselelerde, her zaman vaktinde bulunmak gibi,
görebilirsiniz.22

“İnsanların bütün kademelerde alınan kararlara saygı duyması için eğer en azından biraz
disiplin yoksa, bir örgüt inşa edemezsiniz. Bu ne militarizmdir ne de otoriterliktir; bu sadece
demokrasinin kurallarından biridir.” Bütün grubun davranışını kontrol etmek için kurallar ya
da düzenlemeler olmaksızın bir demokrasi olmaz. “Disiplin oyunun kurallarını kabullenmeyi
içerir. Biz bunu futboldan ve dünyadaki en eski kurumlardan biri olan Katolik Kilisesi’nde
öğrendik. [...] Eğer birisi kendi özgür iradesiyle örgüte katılmışsa, kuralları tanımlamaya ve
onlara saygı göstermeye, kolektif saygı, yardımcı olmalıdır. Aksi takdirse, örgüt
büyümeyecektir.”23

Ve oyunun kurallarından biri de mümkün olan bütün düzeylerde geniş bir demokratik
tartışma anlamına gelen demokratik merkeziyetçiliktir, fakat oy kullanmadan sonra, azınlık
çoğunluğa uymalıdır.
Hareket, bununla birlikte, başa baş çoğunluğun azınlıkta kalanlara kendi arzunu
dayatmasına engel olur. Eğer geniş yığınlar ikna olmamışsa, küçük bir çoğunluk tarafından
benimsenen bir şeyi dayatmak faydasızdır; insanların gelişmesini ve söz konusu ölçme
düzeninin doğru olduğuna ikna olmasını beklemek daha iyidir. Geleneksel olarak, Hareket
sadece tabanda yaygınlık kazanmış düşünceleri uygulamaya koyar. Bu sol hareketleri ve
partileri etkileyen korkunç iç bölünmelerin önüne geçer ve önemli hataları önler.

Dolayısıyla, “Hareket içerisinde kararlar alındığında, bunlar genellikle oy birliğiyle


yapılmıştır. Bu iç düzenlemelerde yazılı değildir, fakat [yavaş yavaş] oy hemen hemen eşit bir
şekilde bölündüğünde ısrar etmenin faydasız olduğu anlaşılmıştır. Karar olgunluk
kazanmalıdır. Eğer fikir küçük bir oy farkıyla kazanılırsa, ya zamanlamanın doğru olmadığı
açıklık kazanır ya da yinelenmiş güçle geri döner [...] Geleneksel olarak, Hareket sadece
yaygınlık kazanmış düşünceleri uygulamaya koyar, böylece çok büyük yanlışlar yapmaktan
kaçınır.”24 Bunun pratiğe geçirilmediği yerde, iç sorunlar olur ve tarım reformu mücadelesi
zayıflar.

4) İnceleme

Hareket kendi faaliyetleriyle ilgili olan her şeyi iyice incelemeleri için üyelerini teşvik
eder. “Bilmeyen insan, tıpkı görmeyen insan gibidir. Ve eğer bilmiyorsanız, yol
gösteremezsiniz.”25 Hareket eğer çalışmazsa çok fazla ileri gidemeyecektir. İnceleme
gönüllülüğe karşı mücadelede yardımcı olur. Topa vurmak yeterli değildir. “Bir futbol
oyuncusu çok çok iyi olabilir, fakat her gün, taktik idmanından sonra, penaltı vuruşlarını da
çalışmalıdır, aksi takdirde gol atamayacaktır. Aynısı toplumsal mücadelede olur: çalışmak
zorundasınızdır [...].”26

5) Kadroları Eğitmek

Günümüzde, çok az toplumsal hareket ve politik parti kadroları eğitmenin önemli


olduğunu düşünürken, MST bu faaliyete çok büyük değer verir ve kendisinin temel
direklerinden biri olduğuna inanır, çünkü “kendi kadrolarını eğitmeyen toplumsal
örgütlenmenin herhangi bir geleceği olmaz.” Örgütün dışında hiç kimse gerekli kadroları,
gereken özel bilgiyle eğitmeyecektir: teknik, politik, örgüt için kadrolar ve her türlü
faaliyetten profesyoneller.27
Mário Luis Lill konuyu şu şekilde ifade ediyor: “Kadrolar, gerek içinde yaşadıkları
gerekse de rol aldıkları gerçekliği yorumlayabilmek için bilimsel bilgiyi edinmelidir –ve bu
bilimsel bilgiden hareket ederek, gerçekliği dönüştürebilmelidirler. Dolayısıyla edindikleri bu
bilgi insan yaşamının mümkün olduğunca çok yönünü kapsamalıdır.” 28 MST ulusal lideri
Mario Lill şöyle devam ediyor: “Kadrolar hem ekonomi ve hem de insan ilişkileri ya da
toplumsal politikalardan anlamalıdır. Geniş bir eğitim almalıdırlar; kültür, din hakkında bilgi
sahibi olmalıdırlar. İnsanların zihinsel durumunu nasıl yorumlayacaklarını, onlarla çalışmayı,
hepimizin istediği yeni toplumu inşa etmeyi bilmelidirler.”29

Okul eğitiminin temel amaçlarından biri “örgüt içerisinde ideolojik ve politik birliği
garantilemek ve geliştirmektir.”30 Öte yandan, bu geliştirici süreçler “halkın davasına sevgi,
yoldaşlık, disiplin, dürüstlük, sorumluluk, eleştiri ve öz-eleştiri, kendini adama, dayanışma,
alçak gönüllük ve davaya ve örgüte bağlılık gibi değerlere dayalı” militanların devrimci etik
duruşuna yardımcı olmalıdır.31

Bu sadece seminerler ve kurslar sırasında değil, fakat aynı zamanda liderlerin günlük
pratiklerinde, toplantılar ve mitingler, seferberlikler ve işgaller sırasında meydana gelir. Fakat
Hareket kadrolarını nasıl geliştirir? Bu gelişimin muhtevası nereden kaynaklanır?

a) Brezilya’nın toprak mücadelesinden öğrenmek

MST “halk mücadeleleri tarihsel sürecinin” bir parçası olduğunu düşünür ve bu yüzden
daha önceki aktivistlerden öğrenmesi gerektiğini yeterince idrak etmek için mütevazı olması
gerekir. “Büyüklüklerini kendilerinden önce gelenlerden öğrendikleri için elde ettiler ve diğer
savaşçılardan miras alınan geçmişle bağdaşıktılar.”32

Stédile şuna hayret eder: “bize beş yüz yıllık mücadelenin şehitleri tarafından miras
bırakılan veraseti önemsememek nasıl kabul edilebilir? Yeni hiçbir şey icat etmedik. [...]
Bizden önce gelenler bazı hatalar ve bazı iyi işler yaptılar. Aynı hataları yapmamak ve
yaptıkları iyi işleri tekrarlamak için bunlardan öğrenmeliyiz.”33

Bu nedenden ötürü, Hareket Brezilya köylü mücadelesinin tarihsel olarak yeniden ele
alınması gerektiğini vurgular, çünkü bu köylü katılımının geçici niteliği ve sınırlılıkları
hakkında kesin bir kanı sağlar. “Ne ateş ne de tekerlek icat ettik. Biz daha iyi bir dünya
kurmak için halihazırda icat edileni kullanmak istiyoruz.”34

b) Geniş aynı zamanda dogmatik olmayan teorik şekillenme


MST kadrolarına, geniş ve dogmatik olmayan bir teorik şekillenme sağlar. Fakat bu
“beslenmek için seçtiği kaynaklar [...] hususunda her zaman çok dogmatik olan”35 geleneksel
solun gelişiminden bir başka farklılıktır.

“Kadro kapalı ya da sekter olmayan, çok geniş bir vizyona sahip olmalıdır; böylece
Hareket bütün muhtemel kaynaklardan beslenir ve her olumlu düşünceyi kendisine katarak
bütün ideolojik akımlardan öğrenir.”36

Hareketin liderlerinden birine göre, Özgürlük Teolojisi bu açık fikirliliğe büyük bir
katkıda bulundu. Aslında, bu Teoloji “Hıristiyanlığı Marksizm ve Latin Amerikancılık ile
karıştıran farklı düşünce akımlarının bir çeşit sembiyozudur1.” MST’ye bütün gerçeklere açık
olma ilhamını veren şey budur.

Stédile şunu vurguluyor: “[...] Özgürlük Teolojisi’nden beslenenler –CPT, Katolikler,


Lutherciler- bize insanlara hitap eden bütün doktrinlere karşı açık fikirlilik göstermeyi öğretti.
Bu dünya vizyonu bize yardım edebilecekleri bulmamız için gereken açık fikirlilik tutumunu
sağladı.”37

Diğer yandan, tarım reformu mücadelesinin somut pratiği MST’ye “başka insanların
deneyimlerinin taklit edilemeyeceğini öğretti, çünkü her mekân, her yerel gerçeklik biriken
bilgiden gelişen yeni unsurlarla meydana gelir.”38

c) Daha eğil kadroların çoğunluğu tarafından kabul edilen oluşum

Hareketin, sol politik partilerde değil de Katolik Kilisesi’nin seminerlerinde, ilerici bir
eğitim almış daha istekli kadrolarının bazılarını unutmamalıyız. Çoğu defa, bir köylü çocuğun
ilkokulun ötesinde çalışabilmesi için tek yol rahiplikti.

d) İncil

İncil başlangıçta –ve birçok yerde halen vardır- “bir din olarak değil, ama değerler, kültür
ve mistiğin düşünülme tarzı üzerinde etkisi olan bir doktrin olarak çok fazla etkiliydi.”39

e) Marksist klâsiklerin etkisi

MST en çeşitli düşünce akımlarına açık olmasına rağmen, toplumsal dönüşümden yana
mücadelesi için “felsefi ve bilimsel rehber Marksizm”dir.40 Marx, Engels, Lenin, Rosa
Luxemburg, Mao Tse Tung okurlar ve MST bu yazarlardan işe yarar olanı alır ve işe
yaramayanı atar. Hiçbir klasik düşünüre dogmatik bir şekilde yapışıp kalmamıştır.

1
Farklı türden iki canlı varlığın dengeli ve sıkı bir işbirliği içinde yaşaması ve her birinin bu işbirliğinden
yararlanması hali (ç.n)
f) Brezilyalı ve Latin Amerikalı klâsiklerin etkisi

Bununla birlikte MST’deki daha eğil kadrolar sadece Marksist klâsikleri değil, fakat aynı
zamanda kendi ülkelerinin41 ve Latin Amerika’nın42 yanı sıra politik dünya liderlerinin43 ve
diğer çağdaş yazarların44 klâsiklerini de incelemiştir.

g) Ulusal hadiseleri kullanmak

MST “militanlarının akademisyenlerle, uzmanlarla ve üst düzey profesörlerle


buluşmasını sağlamak için45 kendi ulusal meselelerini kullanır. Genellikle bunlar üniversite
profesörleri, ünlü şahsiyetler ya da ulusal politikacılardır. Bu toplantılar sayesinde, militanlar
MST ve ülkedeki politik evrenin önemli tartışmalarından haberdar olur.”

h) Politik ve toplumsal liderlerden ve onların sözlü hitaplarından öğrenmek

MST’nin kullandığı bir başka ilginç yöntem ülkedeki solun organize ettiği, (São Paulo
Formu; Dünya Sosyal Formu; İP ve CUT kongreleri ve diğerleri) farklı ülkelerden birçok
önemli politik lideri toplayan, uluslararası olaylarda kadrolarını yetiştirmesidir. MST onları
temel kadrolarıyla konuşmak üzere davet eder. Sadece kendi kanılarını destekleyen ya da
bunları etraflıca inceleyenleri dinleyen geleneksel sol tutumun aksine farklı ideolojik ve
politik duruşlardan şahsiyetleri davet etmeleri önemli bir yönüdür.

i) İnsanların yetiştirilmesinde kullanılan yöntem

Gelişim insanların kendilerinin uygulamaya koyduklarından ortaya çıkar. Daha sonra bu


pratikle ilişkili bir teorik değerlendirme olur– sürece dahil olan insanların vardığı sonuçlarla
birlikte yön değiştirirler ve şu anda dönüştürülmüş olan aynı pratiği düzeltirler. Pratik-teori-
pratik arasında sürekli bir sarkaç vardır.46

6) Tabanla İlişki

Bununla beraber MST’nin izlediği bir başka ilke vardır: taban ve lider arasında güçlü bir
ilişki. “Lider ne kadar önemli olursa olsun, ne okumuş olursa olsun, ne kadar aktif ve kavgacı
olursa olsun, eğer ayakları yere basmıyorsa, eğer toplumsal tabanla bağlarını geliştirmiyorsa,
çok fazla ileri gidemeyecektir.”47

Epeyce zaman önce MST bir yerleşimde yaşayacak belli bir oranda lidere ihtiyaç duydu –
Ulusal Önderlikten bile-, ancak sonradan bunun ille de liderin sosyal tabanla bağı bulunması
anlamına gelmediğini anladı.
Vilson Santin bir yerleşimde yaşayan MST’nin ulusal liderlerinden biridir; bunun çok
zenginleştirici bir deneyim olduğunu düşünür fakat bu aynı zamanda çok büyük bir güçlüğü
temsil eder. Onun görüşüne göre, “çok büyük bir çaba sarf edilmeli ve tek düzeliğe
düşülmemeli ve çevreden etkilenmenin önüne geçilmelidir.” Liderin “sorunları kişisel olarak
hissetmesi, bu şeylerle göğüs germelidir, bundan dolayı önerilerinin gerçekten açık sözlü
olması” işin olumlu kısmıdır.

MST ayrıca kendine ait dinleme ve danışma mekanizmalarını yaratmalıdır, halkın


gücünden ve kararlılığından “beslenmelidir” –hatalardan kaçınmanın en iyi yolu budur.
“Kitlelere yabancılaşmış bir lider sudan çıkmış bir balığa benzer.”48

7) Planlama

MST’nin bir başka özelliği sadece Latin Amerika’daki en disiplinli hareketlerden birisi
olmasında değil, aynı zamanda en etkili çalışanlardan biri olmasında yatar. Bu her zaman
hataları ve ayrılıkları düzeltmek ve gelecek faaliyetlerde bunların üstesinden gelebilmek için
sonuçları zihinde tarttıktan sonra, ileriye dönük ve ayrıntılı faaliyetler planlayarak
mümkündür.

8) Eleştiri ve Öz-eleştiri

Eleştiri ve öz-eleştiri önceki ilkeyle çok bağlantılıdır, çünkü bu gelecekteki hadiselerin


hatalarını düzeltmeye çalışırken onların çalışmasını alçak gönüllü bir şekilde değerlendirmek
için, Hareket ve onun farklı aşamaları, bireysel olarak üyeleri açısından çok önemlidir.

9) Profesyonellik

Son olarak, profesyonellik Hareketin hedeflerinden birini yerine getirmeyi mümkün


olduğunca sevgi ve tam bağlılıkla profesyonel ve ciddi bir şekilde o faaliyetin gerçek
“uzmanları” olarak yapmayı kabul eden herkes açısından önemlidir.

IV. ÖRGÜTSEL YAPI

MST katı ve değiştirilemez örgütsel yapıdan sakınmak için çok dikkatli oldu, bu nedenle
yapıyı Hareketin ihtiyaçlarına, zamanlamasına ve gelişimine göre adapte etti, değiştirdi ve
dönüştürdü. Şimdi bugünkü mevcut yapısını tanımlayacağız ve gerektiğinde, özel bir örnek
içerisinde dönüşümleri açıklayan bir not olacaktır.
1. AİLE GRUPLARI: TEMEL ÖRGÜTSEL HÜCRE
1) Aile Grupları
Daha önce kamplar üzerine olan bölümde incelediğimiz gibi, MST temel yapısı bütün
kamplarda işleyen aile gruplarıdır. Sürekli bir mücadelede olduğumuzdan ve gelecek adımlar
gün be gün tartışıldığından, bütün aileler ilişki grupları tarafından örgütlenmiştir ve hep
birlikte alınacak kararları değerlendirirler. Hareket aile gruplarının çalışmalarına
yerleşimlerde devam etmesini ister, ancak daha önce tartışılan nedenlerden ötürü, bu şu ana
kadar sadece pek azında mümkün olmuştur. Bu aile grupları Hareketin toplumsal tabanıdır.

2) Çalışma ve Militan Komisyonları

Kendi bölümlerinde gördüğümüz gibi, hem kamplarda hem de yerleşimlerde farklı


faaliyetler için komisyonlar bulunur: sağlık, müzakere, okul, güvenlik, çalışma vb. Söz
konusu özel faaliyeti geliştirmekle alâkadar olan her aile grubundan bir ya da daha fazla
temsilciden meydana gelirler. Genellikle, bunlar Harekete kendilerini adamaya diğerlerinden
daha istekli olan insanlardır. Örneğin, eğer sağlık faaliyetleri günde bir saat gerektiriyorsa, bu
insanlar görevi üzerlerine alırlar fakat zamanlarını sınırsız bir şekilde adarlar. MST’nin
ülkenin diğer kısımlarında ihtiyaç duyduğu herhangi bir görev için de uygundurlar.49 Bu
insanlar Hareketin militanları olarak düşünülür.

Şu anda, bazı liderler bir aile grubunun her bir üyesi için en iyi şeyin özel bir sorumluluk
almak, önce kendi gruplarına hesap vermek olduğunu düşünüyor, çünkü bunu ciddi bir şekilde
üstlenmek zorunda kalacaklardır, bütün bunlar kendi öz-saygılarını arttıracak ve politik
gelişimleri ve bilinçliliklerine katkıda bulunacaktır.50

Kampın ya da yerleşimin her bir komisyonundan bir temsilci o kesimin bölgesel, eyalet
ve ulusal komisyon üyesi olur. Üyeleri beş ve on beş arasında olur ve bu özel faaliyetin
sürekli bir komisyonu olarak çalışırlar.51

3) Militan Çekirdek Yaratma Çabası

1990’da, aile grupları örgütü henüz sağlamlaştırılmamışken, Hareket militan çekirdekler


yaratmaya girişti –MST’ye en yakın insanları gruplara ayırmayı mümkün kılacak bir yapı-
ancak deneme olumlu olmadı. Fikir kötü değildi, fakat anlaşılan zamanlama doğru değildi. Ve
MST’nin toplumsal tabanı iyi bir şekilde sağlamlaştırılmadığı için, bu militanlar izole edildi
ve tabanla bağlantıyı kaybetti. Vilson Santin’e göre, “o zamanlar, önemli olan bütün aileleri
örgütleyecek bir önerinin, ve Hareketin taban örgütleriyle birlikte, her zaman kendilerine
yakın, çalışan militanların olmasıydı.”52

Aslında, militanlar her MST grubunda bulunan komisyonlarla örgütlenen faaliyetlere


zaten katılmıştı: Militanlar eğer Kitle Komisyonlarına bağlıysalar yeni işgaller hazırladı veya
kampı örgütledi; eğer Eğitim Komisyonuna bağlıysalar, öğretim yöntemlerini analiz ederek
dersler hazırladılar; eğer İletişim ve Propaganda Komisyonu’nda iseler basın bültenleri ve
diğer resmi tebliğleri kaleme aldılar; ve diğer bütün komisyonlar böyle devam eder53 ve aile
grup toplantılarına ve militan çekirdeklerine zaman ayırmak çok zor oldu.

4) Militanların Tutarlı Olması için Yeni Yöntem

Şu anda, daha önce belirttiğimiz ve -kitle iletişim medyasındaki olumsuz kampanya


dahil- Cardoso hükümeti tarafından benimsenen önlemlerin bir sonucu olarak MST’nin
kendini içinde bulduğu kritik durumdan ötürü, Hareket bir kez daha militanlarının bu duruma
daha iyi karşılık verebilmesi için onları örgütleme imkânının üzerine eğiliyor.

Bugün, MST’nin bir numaralı görevi toplumsal tabanının ideolojik eğitimini


yükseltmektir, böylece harekete yönelik ekonomik ve ideolojik savaşa direnebileceklerdir.
Topraksız köylüler her zaman sonuçları hemen belli olmayacak uzun bir mücadeleye hazır
olmalıdır. Dolayısıyla aile gruplarıyla çalışmayı öğrenmesi gereken militanlarının dikkatini –
geçmişte örnek olduğu gibi- sadece kamplarda veya yerleşimlerde ortaya çıkan pratik
sorunlara yoğunlaştırmamalı, fakat aynı zamanda kitle iletişim medyasındaki bu kampanya
tarafından yanıltılmalarının önüne geçmek için yeterli savlar kullanarak, ülkede ne olup
bittiğini anlamaları için ihtiyaç duydukları bilgiyi bu köylü gruplarına verecek militanlarına
nitelik kazandırmalıdır.

Militanlarla çalışmak için yeni bir yöntem uygulamaya koyuyorlar. Bu yöntem her
eyaletten iki temsilciyle elli kişiden meydana gelen Ulusal Gelişme Komisyonu’nun
yaratılmasını içerir; bu insanlar belgeleri hazırlamak, farklı konular vb. tartışmak için her iki
ayda bir toplanırlar. Her eyaletin militan çekirdeklerinin gelişimini izlemek için yirmi ile otuz
civarında koordinatörü vardır, böylece her gözlemci yerleşimin büyüklüğüne, mesafesine vb.
bağlı olarak, yirmi ile elli militandan oluşan bir çekirdeği koordine edebilir. Bu çekirdek
politik tartışma için her on beş günde bir gazeteleri, yerel sorunları ve gelecek eylemleri
değerlendirmek ve tartışmak için toplanmalıdır. MST’nin halihazırda ülke çapında dört yüz
yetmiş gözlemcisi vardır ve 2001 yılının sonuna gelmeden önce yirmi bin civarında militanı
örgütlemeyi umuyor.54

Bu çekirdeğin koordinatörleri ayrıca kurslar, seminerler ve bunlarla ilişkili olaylar


düzenledi.55 Hareket için çalışmak isteyen fakat ya gerçekten nasıl yapacağını bilmeyen ya da
gerekli vasıflara sahip olmayan MST’nin bu yeni üyeleri için Militan Yetiştirme Okul ya da
Kursları oluşturuldu.56
2. TEMSİLCİ VE MÜZAKERECİ AŞAMALAR
1) Ulusal Düzey
a) Ulusal Kongre

Ulusal kongre temel MST aşamasıdır. Her beş yılda bir Hareketin örgütlendiği bütün
eyaletlerden militanları bir araya getirir. Bu militanlar daha önceden, ulusal düzeyde
belirlenen belli bir rakama göre yerleşmiş ya da kamp kurmuş ailelerin miktarını hesaba katan
eyalet toplantısında seçilmiştir. Delegelerin toplam sayısı her defasında toplantı ya da
Kongreye göre mümkün olduğunca çok delege toplamaya çalışarak tayin edilir. Genel olarak,
MST kongrelerine beş binden daha fazla delege katılır. Sonuncusunda, 11.725 delege vardı.
Bu kongreler –önceden farklı aşamalarda tartışılan- genel kuralları benimsemeli ve ortak
hedefler için MST üyelerinin birliğini ve kardeşçe ilişkilerini hedeflemelidir.57

b) Ulusal Toplantılar

MST her iki yılda bir ulusal toplantılar yapar. Her eyaletten temsilciler (Ulusal
Koordinasyonun üyeleri olan) Yerleşimcilerin Ulusal Komisyonu ile birlikte bu toplantılara
katılır; ulusal ekipleri, gruplar ve komisyonlar, her eyaletin Sekreteryasından bir temsilci. Bu
delegelerin sayısı her defasında değişir: bu sayı iki yüz ve bin beş yüz arasında gidip gelir.
Fakat bu kadar çok insanı bu denli büyük bir ülkede hareket ettirmek çok güçtür, son
zamanlarda bölgesel toplantılar olmasına ve yılda bir defa, sadece her eyaletten üç temsilciyle
bir ulusal toplantı yapılmasına karar verildi.58

Bu toplantılar hareketin ihtiyaçları için belli zamanlamalara göre, acil mücadele


platformlarını açıklar. Bu teklif ve öneriler eyalet toplantılarında önceden değerlendirilir.
Ulusal politikalarla ilgili olan bu ulusal toplantıdan çıkan saptamalara, bütün MST aşamaları
tarafından riayet edilmelidir.

c) Ulusal Koordinasyon

Bu hareketin en üst idare aşamasıdır. Ulusal kongre ve toplantılarda benimsenen


kararların uygulamaya konmasından sorumludur. Hareketi etkileyen ve onun ilkelerinin
uygulanmasını, ona kamusal olarak kefil olmayı ve finansmanından sorumlu olmayı garanti
etmesi gereken ulusal karakterli bütün politik kararlar bu aşamada oluşur. Son olarak, Ulusal
Koordinasyon hareketin yeni eyaletlerde ifade edilmesini desteklemelidir.59 60

Bununla birlikte Ulusal Koordinasyon eyaletlerin yapması gereken her şeyi


kararlaştırmaz. Bilâkis, her belediye ve her eyalet karar alımlarında otonomdur. “Bütün
belediyeler, bölgesel ya da eyalet komisyonları –her nerede olursa olsun- tam otonomiye ve
karar yetkisine sahiptir. Yapmaları gereken her şeye karar veren tabandaki yoldaşlardır.”61 Bu
yerel gruplar genel bir politika tarafından yönlendirilir, ancak bunu yürütme tarzları
“tamamen ademi merkeziyetçidir.”62 “programın ve politik kuralların uygulamaya
konmasında beklenen yaratıcılık ve ademi merkeziyetçiliktir. Genel kurallardan biri, örneğin,
herkesin zorunlu olarak aynı yöntemle olmasa da, işgal gerçekleştirmek zorunda olmasıdır –
daha doğrusu, her ayrı yer işgalini ve bunun için doğru zamanlamayı örgütlemek için en
uygun yolu bulmalıdır.”63

Temel hatlar doğru yolu izleyip izlemediklerini değerlendirdikleri ulusal ve eyalet


düzeyinde tartışılır. Ve düşman güçlerin (büyük toprak sahipleri ve hükümet) tutumu da özel
analizin odağındadır.

Ayrıca Hareketin bütün eyaletlerde yapabileceği, defterleri, toplulukları, toplantıları ya da


bildirileri dikkatle gözden geçirmek gibi, daha küçük genel işleri incelerler. Bu aşama Eyalet
Yürütme Organı ya da Hareketin Eyalet Toplantısı, Ulusal Önderliğin üyeleri ve muhtemelen
2002 yılına kadar Üretim, İşbirliği ve Çevre Sektörü olarak bilinecek olan yerleşimcilerden
sorumlu aşama64 tarafından seçilmiş her eyaletten iki üyenin katılmasıyla olur.

Bu sektörün gelecekte bir üyesi her eyaletten ve ayrıca her faaliyet bölümünden iki üye
ile katılır. Ulusal Koordinasyon her üç ayda bir, ve istisnai olarak gerekli olduğunda,
toplanmalıdır.65 Kararlar halk oylarının sonucudur ve salt çoğunluk tarafından kabul edilir.66

d) Ulusal Önderlik

Ulusal Önderlik hareketin amaçlarının beklendiği gibi sürdürüleceğinin garanti edildiği,


onun politik tavırlarının tartışıldığı ve kaleme alındığı yerdir. Ulusal önderlik hareketin
tutarlılığı ve politik birliğinin yanı sıra “kendi varlığı açısından diğer gruplara bağımlı
olmaktan, bilhassa mali durumu,”67 sakınarak artan özerkliğini de güvence altına almalıdır.
Aynı zamanda, Ulusal Koordinasyona önerilmek üzere taktik ve stratejiler planlamalı,
Hareketin politik ve pratik ihtiyaçları üzerine eğilmeli ve çözümler önermelidir.68

Hareketin temel aşamasından sorumlu olmak “harekete hükmetmek anlamına gelmez, bu


daha çok ülkede ne olup bittiği hakkında genel bir vizyon sahibi olmak ve bu tartışmalara
ilişkin tabanı bilgilendirmektir. Dolayısıyla MST her zaman temel hedeflerini elde etmek için
gerekli mücadeleleri örgütleyerek temel amaçlarıyla uyum içerisinde olacaktır.”69

Ulusal Önderlik ulusal toplantılar sırasında doğrudan ve gizli oylarla seçilen, farklı
niteliklere sahip –yirmi bir civarında insan- birkaç üyeden meydana gelir. Her delege, bireysel
olarak beyan edilmiş ve oylamaya dayanmayan, yirmi bir isim için oy kullanabilir. Oyların
yüzde elli birden daha fazlasını alanlar seçilir; eğer birisi bu oranı almazsa, seçilmemiştir,
bundan dolayı Önderliğin yirmi bir üyeden daha az olduğu zamanlar olur.

Adaylar en az yirmi beş imza ya da önceki ulusal önderlik tarafından desteklenir. Her
eyalette, farklı aşamalar genel olarak bunun için daha deneyimli ve ehliyetli olduklarına
inanılan söz konusu yoldaşların isimlerini önerir. Adaylar toplumsal cinsiyet ya da coğrafi
kıstastan ötürü önerilmemesine rağmen, bir kere seçildiğinde eyalet ve faaliyet bölümü
tarafından tevzi edilir.70

Kadınlar için kota tayin eden herhangi bir kural yoktur. Ağırlıkları veya önderlik
içerisindeki varlıkları mücadele sırasındaki çalışmalarına bağlıdır. Şu andaki Ulusal Önderlik
bütün MST aşamalarında, bölümlerinde ve faaliyetlerinde kadınların katılımını destekleyen
daimi ilgi nedeniyle, yüzde kırkı kadın olan, yirmi iki üyeye sahiptir.71 72

Ulusal Önderliği oluşturan militanların aşağıdaki özelliklere sahip olması gereklidir:

--Bir kitle hareketinin ne olduğu hakkında derinlemesine bir bilgi sahibi olmak;--ulusal
durumu ve onların toplumunu nasıl analiz edeceğini bilmek; --ideolojik olarak kararlı olmak;
--disiplinli olmak;--tarih, ekonomi, politika ve başka konularda teorik bilgilerini arttırabilmek;
--kolektif pratiği geliştirebilmek;--nasıl planlama yapılacağını ve faaliyetleri koordine
edeceğini bilmek;--karar alabilmek; --hem mücadeleleri hem de örgütü etkili bir biçimde ifade
edebilmek.

Ulusal Önderliğin vazifeleri hiçbir militan tarafından gerçekleştirilememesine rağmen,


militanların farklı önderlik aşamalarına dahil olmalarını arttırabilmeleri için MST Hareketin
çalışan militanlarına nitelik kazandırmaya karar verdi.73 Ulusal Önderlik her iki ayda bir
toplanır ve Ulusal Koordinasyon için toplantılar hazırlamalıdır.74

2) Dönemlerin Özellikleri
a) İki yılda bir yenilenmesi gereken dönemler
İç normlar seçilenler için iki yıllık dönem tayin eder. Bu bir sorun olabilir çünkü her iki
yılda bir seçim yapmak zorundadırlar, ancak yöntem oldukça pedagojik olmuştur.75 Dönem
bittiğinde, liderler detaylı bir değerlendirmeden geçer ve eğer sonuçlar olumluysa, göreve
devam ederler. Bu yöntem sonucunda kalıcı olmaya dair herhangi bir his yoktur. Bir lider
yeniden seçilebilir “iç değerlendirmeye dayanarak MST adayın yetki süreci boyunca
faaliyetine, örgütün ihtiyacına ve adayın hazır bulunmasına önem verecektir.”76

Liderlerin yetki sürecinin yenilenmesi kadar sabit ya da önceden kurulmuş herhangi bir
kural olmamasına rağmen, her seçimde üyelerin yüzde otuz civarında yenilenmesi yoluyla
toplum için yeni liderlerin ve yeni müracaatların kaynaşmasını sağlayan ortak bir pratik oldu.
Yetki süreci sırasında birisi istifa edebilir ya da ilgili aşamalar tarafından alınan bir karardan
ötürü görevinden alınabilir.

3) Yerel Aşamalar
a) Eyalet toplantıları
Eyalet toplantıları MST tarafından gerçekleştirilen politik kuralları, faaliyetleri ve
eylemleri değerlendirmek üzere yılda bir defa olur. Faaliyetler de orada planlanır ve eyalet ve
ulusal koordinasyon üyeleri seçilir.

b) Eyalet koordinatörleri

Eyalet koordinatörleri eyalet toplantıları sırasında seçilen üyeler tarafından oluşturulur.


MST’nin politik kurallarını, faaliyet kesimlerini ve eyaletin planladığı eylemleri uygulamaya
koymaktan sorumludurlar.

c) Eyalet liderlikleri

Eyalet liderlikleri aynı düzeydeki koordinatörler tarafından düzenlenmiş, değişen


sayılarda üyeye sahiptir. Bunlar her eyalette MST’yi temsil eden kişilerden ve faaliyet
bölümlerinin gelişmesinden ve organik yönlerden sorumludurlar.

3. İDARİ AŞAMALAR

Üyeleri gerek ulusal gerekse de eyalet sekreteryası sorumlulukları için vasıflı seçilmemiş
kadrolar olan Hareketin faaliyetteki aşamalarıdır.

4. FAALİYET AŞAMALARI

1) Bölümler ve Diğer Kolektif Gruplar

Daha önce açıkladığımız gibi, ilk kampların kurulmasıyla birlikte, hayatta kalmayı
garantilemek ve toprak için mücadeleyi sürdürmek için çalışma komisyonları oluşturuldu. Bu
komisyonlar sağlık, eğitim, güvenlik, çalışma, iletişim ve erzak komisyonlarını içeriyordu.
Farklı faaliyet bölümlerinin kendi komisyonlarını oluşturması bu şekildedir.

Öte yandan, kampçılar toprağı alabildiğinde ve yerleşimci olduğunda, bütün yerleşimci


topluluğunu etkileyen sorunları çözmek için örgütlenmelerini devam ettirmek zorundadır. Bu
sorunlardan bazıları kamptakilerle aynıydı, çocukların eğitim ve sağlık sorunları gibi; diğer
sorunlar yeni durumdan kaynaklanan güçlüklerin sonucuydu: verimli üretim gereksinimi,
mallarını satmak, kredi almak vb. Bu nedenle, üretim ve maliye komisyonları gibi, yeni
faaliyet bölümleri kendi komisyonlarını oluşturur.

MST büyümeye ve bununla beraber ülke çapında kampların ve yerleşimlerin sayısı


artmaya devam ettikçe, her faaliyet bölümünün çalışmasını planlamayı geliştirmek gerekli
oldu ve yerel, bölgesel, eyalet ve ulusal bölümlerinin doğmasının nedeni budur.

Şu anda Eğitim; Medya ve Propaganda; Maliye; Eğitim; Sağlık; Kitle Cephesi olarak da
bilinen Kitle Hareketi; Üretim; Projeler; ve İnsan Hakları bölümleri vardır. Ayrıca Ulusal
düzeyde Uluslararası İlişkiler Bölümü vardır ve “bu bölümün faaliyetlerini arttırmak ve çevre,
transgenetik tohumlar gibi, herhangi bir özel bölüm tarafından ele alınmayan yönleri dahil
etmenin bir yolu olarak”77 CONCRAB Yerleşimler Bölümünün yerine geçirmek için Üretim,
İşbirliği ve Çevre Bölümünü oluşturmak üzeredirler. Örgüt esnektir, her eyalet bunun gerekli
olduğuna inandığında başka bölümler yaratabilir.

2) Kitle Cephesi: MST’nin Can Damarı

Yerini MST’ye bırakan ilk mücadelelerden beri, kitlelerle çalışma olmuştur, fakat bu
çalışma 1984’de Kitle Cephesi içerisinde kurumsallaşana kadar, MST ulusal çapta bir hareket
olduktan sonra, yoktu. O yıl, bu faaliyet için kadrolar hazırlama çalışması başladı.

Kitle Cephesi, daha önce söylediğimiz gibi, MST’nin sadece herhangi bir başka bölümü
ya da faaliyeti değildir, cephe MST’nin “bütün harekete kan pompalayan” tam can damarıdır.
Tabanda çalışan kadroları ve Hareketi bütün ülkeye yayan herkesi birleştirir.78

Bu cephe için birçok aktiviste gerek duyulduğu için, potansiyel olarak militan
kampçılardan oluşan bir gruba ve çok düşük bir kültürel seviyeye sahip olan bir kamp
keşfettiklerinde çoğunlukla olan, zaman kazanmak için kampın içerisinde bu grupla ilgili
eğitim kurslarına ön ayak olunur.

3) CONCRAB ve Yerleşimler Bölümü

Ulusal Yerleşimler Komisyonu CONCRAB oldu ve sadece isimin değiştiği bir süreçte,
Yerleşimler Bölümü oluşturuldu. Bugün, bunun adını Üretim, İşbirliği ve Çevre Bölümü
olarak değiştirmeyi düşünüyorlar.

Ayrıca kadınların –onlardan daha önce bahsettik- ve topraksız köylülerin kültürel üretimi
ve asıl sanatsal değerler bilincini kazanmak için çalışan kültür grupları vardır. Bunlar CD’ler
yapar ve halk kültürünü desteklemek için eyaletlerin her tarafında faaliyette bulunurlar.

V. MST’NİN KENDİNİ FİNANSE ETME BİÇİMİ


Bir toplumsal hareket olarak kendi otonomisine önem verdiği için MST’nin nasıl
mümkün olduğu kadar kendi-finansmanını yaptığından daha önce bahsettik. Şimdi bu
kaynakların köklerini tanımlayacağız.

1. Zorunlu Katkılardan Sağlanan Kaynaklar

Ulusal ve eyalet önderlikleri, tarım reformunun ülkenin her yanına ulaşabilmesi için daha
önce toprak ve kredi alan bu ailelerin Hareket ile işbirliği yapmak zorunda olma ilkesine
dayalı olan yerleşimlerde, MST’nin düzenlediği para toplamalar tarafından finanse edilir. Her
yerleşik aile Harekete yıllık üretiminin yüzde birini bağışlamak zorundadır.

MST normlarına göre, bütün yerleşimler üretimlerinin yüzde dördüne kadar katkıda
bulunmaya teşvik edilir, ancak her eyalette –ve bundan dolayı her yerleşimde- mevcut
koşullara ve ekonomik duruma göre yardımın oranını kendileri karar verir. Diğer yerleşimler
ve kooperatifler yiyecek, araçlar, veya militanları Hareket içerisinde başka görevler için
serbest bırakarak yardımlarını sunar.

2. Başka Para Toplama Biçimleri

Bu vergilerin yanı sıra, kaynak toplamak için başka yollar vardır. Bunun için beklenen
faaliyetler önemsiz olabilir, fakat eğer bunlar devamlı ve somut ise, sonuç alıcı olurlar;
örneğin, karmaşık bir örgütlenmeye ihtiyaç duymayan küçük iş çevreleri, tarımsal ürünler ve
el işleri ve sanatları satışı gibi mevcut doğal kaynakların geliştirilmesi ve toparlanması.

Kitlesel kampanyalar Hareketin toplumsal tabanı (ürünler ya da iş günleri vererek) ve


kentli orta sınıf (bonolar, ürünler, sergiler, eğitsel ve kültürel malzemelerin satışı) arasında da
düzenlenir. Fotoğrafçı Sebastião Salgado MST’yi desteklemek için çalışmasını
bağışladığından, onun uluslararası fotoğraf kampanyası çok büyük bir etkiye sahip oldu.
Neredeyse her yıl, birçok sanatçı dayanışmalarını göstermenin bir yolu olarak Harekete
çalışmalarını bağışlar.

Bu politikaya hükümet dairelerinin (Tarım Bakanlıkları, üniversiteler, bankalar) kapısını


çalarak, resmi yerel kaynakları araştırmak dahildir. MST bu kaynakların bir kısmını (hepsi
eyalet kuruluşu olması gereken) eğitim, öğretim, teknik yardım, sağlık gibi diğer faaliyet
bölümlerine yeniden taksim etmeye (rerout) çalışır, fakat eğer bunlar MST tarafından
geliştirilirse, önemlerini arttırırlar. Yılın belli zamanlarında para toplamak için bütün
militanlar bu kampanyaya dahil edilir.
İlle de dini bir karakteri olmayan yurtdışı destek gruplarının yanı sıra MST dostlarından
oluşan birçok grubun aralıksız dayanışma gösterisi olur. Bu yabancı destek önemli
faaliyetlerin gelişmesine katkıda bulunmuştur ve Hareket ve uluslararası dayanışma pratiği
açısından çok önemli olmuştur.

MST, her ne zaman mümkünse, Latin Amerikalı ülkeler ve Afrikalı Portekizce konuşan
ülkelerden köylü grupları gibi, başka ülkelerdeki topraksız gruplarla etkili bir dayanışma
sergiler.

3. Maliyeyi Planlama

Hareket her aşamasındaki kaynakların toplanması için ekonomik ve mali planlar ve başka
şeyleri kaleme alır ve uygulamaya koyar. Yerleşimler, eyalet komisyonları ve bölümler
içerisindeki komisyonlardan aile gruplarına kadar, bunların hepsi kendi kendini finanse
edebilmelidir.

1) Kaynakların Gittiği Yerler

MST’nin maliye politikası şeffaftır. Bütün kaynakların, yüzde otuzu ulusal faaliyetler
içinken, yüzde yetmişi eyalet faaliyetlerine giden çeşitli vergiler yoluyla eyalette toplanır. Her
ne kadar eyalet yöneticileri eyalette ve ulusal toplantılarda tanımlanan öncelikleri dikkate alsa
da, ulusal önderlik bu kaynakların nereye gittiğini belirtmekle mesuldür.

Kaynaklar esas itibariyle hareketin örgütlenmesini, alt yapısını ve faaliyetlerini


garantilemek için yönlendirilir: MST’nin verimli ve güçlü örgüt olarak kendisinden beklenen,
hareket etmesine imkân tanıyacak olan sekreterya ve eğitim merkezleri içerisindeki koşullar,
iletişim ve ulaşım araçları ve diğer yönlerdir.

Her eyalette mali durumun kullanımını denetlemek için MST, paranın yanlış tarzda
kullanımını da düzeltmesi gereken kontrol konseyleri oluşturdu. Her üç ayda bir, mali ekipler
toplanan paranın ayrıntılı bir raporunu ve yatırım biçimini vermelidir.

Bu hareketin ilkelerinden biri kitle mücadelesi, seferberlikler vb. bütün faaliyetlerin


tabanın kendisi tarafından finanse edilmek zorunda olmasıdır, zira hareketin otonomisinin ve
aralarında paylaşılan mesuliyetin garantisi orada yatar. Eğer bir hareket bir seferberliği ya da
bir mücadeleyi örgütlemek için dışarıdan kaynaklara ihtiyaç duyarsa, bu bağımlılığa
bağlanacaktır ve mücadele etme kapasiteleri yabancılaşacaktır. Bu nedenle MST insanların
mücadelenin kendi kaynaklarına bağlı olduğunu anlaması yönünde çaba sarf eder. Ancak
ondan sonra bu mücadeleler bu yoldaşları eğitecek ve politik gelişimlerine katkıda
bulunacaktır.

2) Militanların Özgürleşmesi

Gördüğümüz gibi, MST yerleşimlerin Hareketin diğer örgütsel ve politik faaliyetleri için
militanlarını serbest bırakmasını ister. Çoğu yerleşim Hareket için tüm gün çalışacak bir veya
daha fazla kadroyu serbest bırakır ve bu militanların tarımsal işi geri kalan üyeler tarafından
üstlenilir.

Her iki yılda bir çalışmalarının bir değerlendirmesi olur ve kadroların görevlerine devam
edip etmeyecekleri veya üretime geri dönüp dönmeyeceklerine karar verilir.

NOTLAR:
1
João Pedro Stédile, Bernardo Mançano Fernandes, Brava Gente..., Ediciones Barbarroja, Buenos Aires, Nisan
2000, S. 36; Brezilya Basımı Brava Gente..., Editora Perseu Abramo, São Paulo, 1999, S. 31.
2
Brezilya’da bunlar posseiros olarak adlandırılır.
3
“Yasa [...] bir arazi parçasının büyüklüğü [modül bakımından] gıda ve bir ailenin gelişmesi için gerekli olandan
daha küçük olduğunda, bu arazinin bir “minifundium” olarak addedileceğini söyledi.” J. P. Stédile, Latifúndio: o
pecado agrário brasileiro, 1999, basılmamış belge.
4
Ivonete Tonin, Rio Grande do Sul eyaleti koordinatörü, röportaj Marta Harnecker tarafından 16 Kasım 2001’de
yapılmıştır.
5
J. P. Stédile, Latifúndio: o pecado agrário brasileiro, 1999, basılmamış belge.
6
Roseli Salete Caldart, Pedagogia do..., Yukarıda a.g.e, s. 87.
7
MST, Reforma Agrária: por um Brasil sem latifúndio!, 2000, s. 26.
8
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., Yukarıda a.g.e, s. 40; Braz. Edit., s. 35.
9
Yukarıda a.g.e, s. 42; Braz. Edit., S. 36.
10
Yukarıda a.g.e, s. 40; Braz. Edit., S. 34
11
Frei Flávio, röportaj Mayıs 2001’de, Porto Alegre, Marta Harnecker tarafından yapılmıştır.
12
A.g.e.
13
Reforma agrária: por um Brasil sem latifúndio, yukarıda a.g.e, S. 25.
14
Bu konu daha ileride geliştirilecektir.
15
Broşürlerinde bunu şu şekilde tanımlarlar: “Kendinizi liderleri eğitmeye ve işçilerden meydana gelen bir
politik önderlik hazırlamaya adayın.”
16
Normas gerais do MST, Eylül 1989, bu konu üzerine bakınız S.22-23
17
Ivonete Tonin, Marta Harnecker’in röportajı, yukarıda a.g.e
18
Hareketin İkinci Ulusal Toplantısı kararına göre, Ocak 1986, MST CUT’u destekledi. Bakınız: Normas
gerais..., Eylül 1989, S.10
19
Normas gerais..., yukarıda a.g.e, S19
20
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e., S. 47; Braz. Edit., S. 39-40.
21
Yukarıda a.g.e, S. 49; Braz.Edit, S.41
22
Normas gerais..., Yukarıda a.g.e, S.20
23
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e., S. 50-51 Braz. Edit., S. 41-42.
24
Yukarıda a.g.e, S.99, Braz.Edit, S.85
25
Normas gerais..., Yukarıda a.g.e, S.20
26
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e, S. 50; Braz. Edi., S. 41
27
Yukarıda A.g.e S.50-51; Braz.Edit, S.42-43
28
Mário Luis Lill, ITERRA’nın eski başkanı, röportaj Marta Harnecker, Brezilya, 2000
29
A.g.e
30
A.g.e
31
MST, Documento básico do MST, Yukarıda A.g.e, S.45
32
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e, S. 69; Braz. Edi., S. 58
33
Yukarıda A.g.e, S.68; Braz Edit, S.57
34
Yukarıda A.g.e, S.69; Braz Edit, S.58
35
A.g.e
36
Mário Luis Lill, röportaj M. Harnecker, yukarıda A.g.e
37
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e, S. 70; Braz. Edi., S. 59
38
Yukarıda A.g.e, S.69-70, Braz.Edit S. 58-59
39
Yukarıda A.g.e, S.72, Braz.Edit S. 60
40
Mário Luis Lill, röportaj M. Harnecker, yukarıda A.g.e
41
Brezilyalı filozoflar arasında başı çeken Josué de Castro Manuel Correia, Celso Furtado, Florestan Fernandes,
Darci Ribeiro, Paulo Freire, Luiz Carlos Prestes, Correa Andrade and Leonardo Boff ve diğerleri. (J. P. Stédile,
B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e, S. 72-73; Braz. Edi., S. 60-62)
42
Che Guevara, José Martí, Julio César Sandino, Fidel Castro, Emiliano Zapata.
43
Nelson Mandela, Mahatma Ghandi, Martin Luther King, Patrice Lumumba, Agostinho Neto, Samora Machel,
Amilcar Cabral.
44
James Petras, Marta Harnecker (J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., yukarıda a.g.e, S. 72;
Braz. Edi., S. 60)
45
Yukarıda A.g.e, S.97, Braz.Edit S. 83
46
MST, Documento básico do MST, Piracicaba, Şubat 1991, S.44. Bu pratik-teori-pratik fikri Halk Eğitimine
temel olan diyalektik yöntemden başka bir şey değildir. Bu halkın somut gerçekliğinden ve bu gerçeği nasıl
atlattıklarından başlamak anlamına gelir; bunun nedenlerini ve sonuçlarını küresel bir bakış açısından analiz eder
ve daha sonra pratiğe geri döner, ancak bu defa farklı bir tarzda, bu gerçeği dönüştürmek için sonuç alıcı
eylemlerle.
47
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., Yukarıda A.g.e, S. 51; Braz. Edit., S. 43.
48
Normas gerais..., yukarıda A.g.e, S. 20.
49
Christiane Campos, röportaj Marta Harnecker, Montreal, Şubat 2001
50
Ivonete Tonin, röportaj..., yukarıda A.g.e
51
J. P. Stédile, Marta Harnecker’e mektup, Montreal, 5 Nisan 2001
52
Vilson Santin, röportaj Marta Harnecker, Montreal, Nisan 2001
53
J. P. Stédile, Marta Harnecker’e mektup, Montreal, 5 Nisan 2001
54
A.g.e
55
A.g.e
56
Christiane Campos, röportaj..., yukarıda A.g.e
57
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.13-14
58
Ivonete Tonin, röportaj..., yukarıda A.g.e
59
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.14
60
Yukarıda a.g.e S.15
61
MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S.57
62
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., Yukarıda A.g.e, S. 103; Braz. Edit., S. 89
63
Yukarıda A.g.e S.103; Braz.Edit S.90
64
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.15
65
A.g.e
66
A.g.e
67
MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S.60
68
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.15-16
69
MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S.59-60
70
J. P. Stédile, Bu bölüm için notlar, 28 Aralık 2001
71
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.16
72
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., Yukarıda A.g.e, S. 106; Braz. Edit., S. 91-92
73
MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S.59
74
Normas gerais..., yukarıda A.g.e S.16. Ayrıca bakınız MST, Construindo…, Yukarıda A.g.e, S.58
75
J. P. Stédile, B. Mançano Fernandes, Brava Gente..., Yukarıda A.g.e, S. 105; Braz. Edit., S. 90-91
76
Yukarıda A.g.e S.106; Braz.Edit S.91
77
J. P. Stédile, Bu bölüm için notlar, 28 Aralık 2001
78
Christiane Campos, röportaj..., yukarıda A.g.e

You might also like