You are on page 1of 206

Denizde Güvenlik

Kaptan Yusuf Sertkaya

IMO MODEL KURS 1.23

CAN KURTARMA ARAÇLARININ KİFAYETLİ KULLANILMASI

IMO MODEL KURS 1.19

DENİZDE CANLI KALABİLME

IMO MODEL KURS 1.20

GEMİDE YANGINLA MÜCADELE

IMO MODEL KURS 1.14

GEMİDE İLK YARDIM

IMO MODEL KURS 1.21

PERSONEL EMNİYETİ ve SOSYAL SORUMLULUK


İÇİNDEKİLER
Genel Güvenlik Bilgileri

DENİZDE GÜVENLİK İLKELERİ 2


A- Eğitim ve Talimlerin Önemi, Acil Durumlara Hazır Olma 2
B- Role Cetveli 3
C- Alarm Verildiğinde Yapılacaklar 4
D- Gemideki Bakım Tutum Talimatları 4
A- Acil Durumlar 5
a- Çatışma 5
b- Yangın 5
c- Oturma 5
d- Su alma 6
e- Denize adam düşmesi 6
B- Acil Durum işaretleri 6
C- Genel Acil Durum Alarm Sistemi 7

IMO MODEL KURS 1.23


Can Kurtarma Araçlarının Kifayetli Kullanılması

KİŞİSEL CAN KURTARMA ARAÇLARI VE KULLANILMALARI 10


A- Can Simidi 10
B- Can Yeleği 10
C- Dalma Giysisi 11
D- Isı Koruyucu Tulum 12

UMUMI CAN KURTARMA ARAÇLARINI DENİZE INDIRME DONANIMLARI 12


A- Kızaklı Matafora 13
B- Palangalı Matafora 14
C- Tek Kollu Matafora 14
D- Serbest Düşmeli Donanım 16
1- Vinç Motoru 16
2- Kancalar 17
a- Matafora Kancası 17
b- Kapalı Can Filikasının Bırakma Kancaları 18

YÜRÜTME ARAÇLARI 19
A- Kürek 19
B- Yelken 20
C- Motor 20
1- Açık filika motoru 20
2- Mekanik Çevirmeli Pervane Donanımı 21

CAN KURTARMA ARAÇLARININ DENIZE İNDİRILMELERİ 21


A- Can Kurtarma Araçlarını Hazırlama 21
Can Sallarını Denize Indirme 22
1- Otomatik Şişmeli Can Salı 22
Hidrostatik Kilit 23
2- Mataforalı Can Salı 25
B- Can Filikalarını Denize Indirme 27
1- Mataforalı Can Filikasının Denize İndirilmesi 27
2- Tam Kapalı Can Filikasının Denize İndirilmesi 28
3- Tam Kapalı Can Filikasının Yerine Alınması 31
4- Filikayı tekrar Kullanıma Hazır Tutma 32
C- Serbest Düşmeli Filikanın Denize İndirilmesi 32
D- Kurtarma Botları 33
Kurtarma Botunun Tekrar Gemiye Alınışı 34
Tehlike İşaretleri
El Maytabı 36
Kullanılması 36
Paraşütlü İşaret Fişeği 37
Yüzer Duman Kandili 38
Güneş aynası 38

IMO MODEL KURS 1.19


Denizde Canlı Kalabilme
DENİZDE CANLI KALABILME 42
A- Geminin Terk Edilmesi İstendiğinde Yapılacaklar 42
B- Suda nasıl hareket edilir ? 43
C- Ters Dönmüş Can Salını Düzeltme 44
D- Denize Adam Düşmesi 45
1- Williamson Dönüşü 45
2- Eliptik Dönüş 46
3- Scharnow Dönüşü 46

DENİZDE CAN KURTARMA ARAÇLARININ KULLANILMALARI 46


A- Can Kurtarma Araçlarına Binme Yöntemİeri 46
1- Can Filikası 47
a- Can filikasına gemide binme 47
b- Gemiden inerek bilme 47
c- Sudan Filikaya Çıkma 47
2- Can Salı 47
a- Can salına gemide binme 48
b- Gemiden inerek Binme 48
c- Sudan Can Salına Çıkma 49
B- Gemiden Uzaklaşma 50
C- Gemiden Uzaklaştıktan Sonra Yapılacaklar 50
1- ilk Olarak Yapılacaklar 50
2- İkinci Olarak Yapılacaklar 52
3- Üçüncü Olarak Yapılacaklar 53
D- Can Kurtarma Aracında Yapılacaklar 54
Soğuktan korunma 55
Sıcaktan korunma 55
Gözcülük 55
Su ve yiyeceğin kullanılması 55
Su 55
Yiyecek 56
Ümit 56
Canlı kalma çalışmasını düzenlemek 56
Kurtarma yardım gelmesi halinde dikkat edilecekler 56
E- Gemiyi Terkten Sonra Yaralılarla ilgilenme 57
a- Şuur Kaybı 57
b- Boğulma 57
c- Kanama 57
d- Yanma 58
e- Susuzluk ve Sıcaklığın Etkisi 58
t- Donma (Hipotermi) 58
g- Sıcak Çaıpması (Hipertermi) 59

CAN KURTARMA ARACINDA BULUNAN TEÇHİZATIN KULLANILMASI 59


A- Koruyucu Örtüler 59
B- İlk yardım kutusu 60
C- Deniz demiri 60
D- Yangın söndürücüler 61
E- Filika telsizi 61
Filika telsizi ile tehlike muhaberesi 62
F- EPIRB - Acil Mevki Verme Telsiz Şarnandırası 63
G- SART - Arama Kurtarma Yansıtıcısı 64
H- Radar Reflektörü 65

CAN KURTARMA ARACININ İDARESİ 65


A- Denizli havalarda can kurtarma aracını kullanma 65
B- Motorlu Can Filikası İle Can Sallarını Çekmek, Kazazedeleri Denizden Kurtarma 66
1- Can salını çekme 66
2- Denizdeki Kazazedeleri kurtarma 66
C- Karaya Çıkma 67
E- Kazazedeyi Bekleyen Tehlikeler 68
F- Helikopterle Kurtarma Harekatı 69
Helikopterle işaretleşme 69
Ön hazırlık 70
Helikoptere alınma 71
Helikopterin vinciyle yukarı doğru çekilme; 72

I.M.O. Model Kurs 1.20


Gemide Yangınla Mücadele
Giriş .74

BÖLÜM 1- GÜVENLİK İLKELERİ 74


A- Yangın Kaynakları 74
1- Yaşam yerlerinde 74
2- Makine dairesinde 75
3- Kuzinelerde 75
4- Güvertede 75
5- Telsiz daireleri 75
6- Akü dairesi 75
7- Statik elektrik 75
8- Tamir işleri 76
B- Eğitim ve Talimler 76

BÖLÜM 2 YANGIN TEORİSİ 77


A- Yangın Üçgeni 77
B- Yangının Yayılması 78
C- Yangının Gelişmesi 78
D- Yangınların Sınıflandırılması ve Uygun Söndürme Teçhizatları 78

BÖLÜM 3 YANGINLA MÜCADELE 79


A- Yangın Önleme İlkeleri 79
B- Geminin Tanıtılması 80
C- Güvenlik Çalışmaları 80

BÖLÜM 4- Yangının Saptanması 80


A- Alev ve Duman ihbar cihazları 80
B- Otomatik Yangın Alarmı 81

BÖLÜM 5 Sabit Yangın Söndürme Sistemleri 81


A- Genel Bilgiler 81
B- Ateş Boğma Sistemleri 82
1- Karbondioksitli Yangın Söndürücü 82
2- Köpüklü Yangın Söndürücü 83
C- Yangın Önleme Sistemleri 85
1- Hidrokarbon, Toz ve Halon Gazı 85
2- Ölü Gaz Sistemi (İnert gaz) 85
D- Yangın Soğutma Sistemleri 85
1- Deniz Suyu Devresi 85
2- Su Püskürtme Sistemleri 85
E- Acil Yangın Pompası 86
F- Kimyasal Toz Uygulaması 86

BÖLÜM 6 YANGIN SÖNDÜRME DONANIMLARI 86


A Yangın Hortumları ve Teçhizatları 86
B- Seyyar Yangın Söndürücüler 87
Seyyar Söndürücülerin Yapıları 87
C İtfaiyeci Donanımları 90
İtfaiyeci Elbisesi 90
D- Solunum Cihazı 91
1- Hava Tüpü 91
2- Basınç Düşürücü VaIf 92
3- Maske 92
4- Alçak Basınç Uyarı Düdüğü 92
E- Uluslararası Sahil Bağlantısı 93

BÖLÜM 7 GEMIDE YANGIN SÖNDÜRME ORGANIZASYONU 93


Kumanda 94
Kumanda İlkeleri 94
Haberleşme 94
Gemi Dengesinin Korunması 95
Söndürme bittikten Sonra Gözlem 95
Limanlarda Gemi Yangını 95

IMO MODEL KURS 1.14


Gemide Ilk Yardım 97
Öncelikler 98
Gemide ilk yardımının genel ilkeleri 98
Bilinci kapalı kazazedeler 100
Solunum 100
Kalp 100
Solumuyor ve kalp durmuş 101
Solumuyor ancak kalp durmamış 101
Temel Yaşam Desteği: Yapay solunum ve kapalı kalp masajı 103
Havayolu (Basamak A) 103
Solunum (BASAMAK B) 105
Ağızdan-ağıza solunum 105
Ağızdan Buruna Yapay Solunum 106
Yapay solunuma alternatif yöntem (Silver Yöntemi) 106
Kalp masajı (Basamak C) 107
Kalp masalı tekniği 108
Kalp masajının etkisini anlama: gözbebekleri ve nabız 109
Yapay solunum ve kalp masajı uygularken hatırda tutulması gereken hususlar 110
Kalp masajını sona erdirme 110
Şiddetli kanama 111
Kontrol 111
Doğrudan basınç 111
Yükseltme 112
Baskı noktaları 113
Turnike (Tourniguet) (Boğucu Sargı) 113
Şok 114
Tedavi 115
Tutuşmuş giysiler 115
Elektrik yanıkları ve elektrik çarpması 116
Kimyasal yanıklar 116
Kırıklar 116
Genel Tedavi 117
Kanama 117
Ağrı 118
Hareketsiz hale getirme 118
Kan dolaşımı 119
Vucudun belli bölgelerinde oluşan kırıklar 120
Kafatası 120
Üst çene 120
Alt Çene 120
Köprücük kemiği, kürek kemiği ve omuz 123
Kol kemiği (humerus) ve dirsek 123
Dirsek kemiği (radius ve ulna ve önkol) 124
El bileği ve el 126
Parmak 126
Omurga 127
Boyun 129
Göğüs 130
Leğen kemikleri (Pelvis) 131
Kalçadan Dize 132
Diz 133
Alt bacak (kaval ve kalmış kemiği) 133
İki bacak 135
Ayak bileği ve ayak 136
Çıkıklar 136
İlk yardım 137
Baş travması 137
Patlama sonucu yaralanmalar 138
Akciğerler 139
Baş 139
Karın 139
İç kanama 139
Dudak yanak ve dil kanamaları 141
Kulak geçidinden gelen kan 142
Tıkanma 142
Asfeksi (Asphyxia) 143
İlk yardım 143
Asılar 143
İlk yardım . 143
Standart sargı 144
Kazazedenin nakli 144
Taşıma 145
Neil-Robertson sedyesi (Şek. 56) 149
İlk yardım çantaları veya kutuları 154
Acil Tıb için gerekli giysiler 154
Oksijen terapi 154
Kaza yerinden kurtarılırken 154
Gemi Eczanesi 155
A. Gemi eczanelerinin tertibi, yeterliliği ve güncelliği için dikkat edilecek hususlar 155
B. İlk yardım dolabında bulunması gereken ilk yardım malzemesi 156
C. İlaç verimesi ve ilk yardım hususlarının kayıtları 157

IMO Model Kurs 1.21

Personel Emniyeti ve Sosyal Sorumluluk


Bölüm 1 162
İnsan İlişkilerinin Genel Görünümü 162

Bölüm 2 164
Gemi Topluluğunda İnsan İlişkileri 164

Bölüm 3 166
İletişim 166

Bölüm 4 169
Sosyal ve İş Çevresi 169

Bölüm 5 172
Eğitim 172
ÖNSÖZ

Çağımızda yapılan en önemli yatırım, insana yapılan yatırımdır. İnsanlar değişik


meslek gruplarında yaşam mücadelesi verirken çeşitli tehlikeler ile karşılaşırlar. Denizde
çaİışan insanların tehlike oranı daha yüksek olarak kabül edilnıektedir.

Denizlerde meydana gelen kazalar incelendiğinde, birçok denizcinin yeterli bilgi ve


eğitim eksikliğinden dolayı hayatlarını kaybettikleri ya da kazalara sebebiyet verdikleri
ortaya çıkmaktadır.

Denizin kendine özgü değişik tehlikelerinin varlığı “bilgisizlik ve eğitimsizlik” asla


kabul etmez.

Kitabımızda Denizcilerimize acil durumlarda neler yapması gerektiği, kullanılması


gereken alet ve ekipmanların kullanılması ile ilgili bilgiler ve IMO Model Kursların kurs
müfredatı ayr:ca Solas Bölüm III - kural .51’de belirtilen gemilerde bulunması zorunlu
TRAINING MANUAL’in içeriği kitabımızda mevcuttur.

Kitabımızın hazırlanışıncla emeği geçen herkese ayrıca yayıncı kuruluşumuz olan


AKADEMİ DENİZCİLİK’e teşekkür ederim. Dünya denizlerinde sefer yapan gemilerde
çalışan tüm denizcilerimizin acil durumlarda hayatta kalabilmelerine katkımız olursa
kendimizi mutlu sayacağız.

15 Mart 2001

Kavacık, İSTANBUL

Kapt. Yusuf SERTKAYA


Genel Güvenlik
Bilgileri
DENİZDE GÜVENLİK İLKELERİ

A- Eğitim ve Talimlerin Önemi, Acil Durumlara Hazır Olma


Denizde beklenmedik kayıpları önlemek ve acil durumların zor şartlarına karşı hazır
bulunmak için daha önce de bahsedildiği gibi belirli aralıklarla role talimleri yapılır. Bu
taİimler gerçeğe uygun ve acil duruma en yakın şekilde gerçekleştirilmelidir. Acil
durumlarda personelin görevlendirilmesi, teçhizat ve donanımların paylaştırılıp, ekiplerin
ve amirİerin belirlenmesi başarı için en önemİi aşamadır. Role talimİeri de bu planlamanın
sahneye konulduğu uygulamalı denemelerdir.

Gemilerde yapılan eğitim ve talimlerde üç esas söz konusudur;


A- Organizasyon

B- Teçhizatların kullanılması

C- Bakım Tutum

Yapılan talimlerle, acil bir durumda hangi teçhizatların kullanıma hazır olduğu ve
bunların nasıl kullanılacağı öğrenilir. Can kurtarma çalışmasının esası, beraber hareket
etmek ve işbölümü yapmaktır. Bu sayede herkesin öncelikle ne zaman, nereye gideceğini
ve ne yapacağını Öğrenmesi sağlanır. Ayrıca, talimler sırasında çalışmayıp, boşalmış
veya bozulmuş ya da hiç olma-yan cihaz ve donanımların tespit edilerek gerekli bakım-
tutum ve alımın yapılması sağlanır.
Her gemiadamı ayda en az bir defa gemiyi terk ve yangınla mücadele talimine
katılmalıdır. Bir önceki talimde gemi mürettebatının %25inden fazlası bulunmamışsa gemi
limandan ayrıldıktan sonraki 24 saat içinde gemiyi terk talimi yapılmalıdır. Yolcu
gemilerinde ise yolcular bindikten sonraki 24 saat içinde yapılmalı ve bu talimler her hafta
tekrar edilmelidir.
Role talimleri yapılırken;
-Talime ait alarm verilir ve umumi anons yapılır.
-Toplanma yerinde tüm mürettebat ve varsa yolcular can yeleklerini giymiş bir şekilde
toplanır.
-Role talimlerinde fark edilen her türlü yanlışlık, eksiklik ve bozukluk vakit geçirilmeden
amire bildirilmeli veya düzeltilmelidir.
- Bir role taliminde yer alamayan kimse diğer role taliminde mutlaka görev almalıdır.
- Role talimleri sırasında olaylar çok iyi izlenmeli ve verilen talimatlar dikkatle
dinlenmelidir.
Amir olan kişinin acil durumda çeşitli nedenlerden dolayı bulunamayacağı ve görevini
başka bir kişinin devralması gerektiği göz önüne alınarak komuta edecek kadar bilgili
olunmaya gayret gösterilmelidir.
B- Role Cetveli

Gemilerin salon, köprüüstü, makine dairesi ve koridorlarında her gemiadamının hangi


acil durumda, nerede görevli olduğunun yazılı olduğu “role cetvelleri’ adı verilen bir çeşit
planlama ve organizasyon listeleri asılıdır. Bu role cetvellerinde acil durumlara ait alarm
işaretleri, bu alarmların duyulmasıyla gemideki personelin hangi durumda nerede
toplanacağı ve ne şekilde hareket edeceği yazılıdır.
Ayrıca her gemiadamına gemiye katılır katılmaz role cetvelindeki yerini belirten adına
düzenlenmiş “role kartı” verilir. Gemiye katıldıktan sonraki ilk fırsatta gemiadamı role
kartındaki görevini, alarm işaretlerini, can filikalarının ve can sallarının yerleri ile, yangın
söndürme donanımlarının yerlerini çok iyi Öğrenmelidir. Role kartları kamaralarda hemen
görülebilecek ve acil durumda hemen alınabilecek bir yere konulmalıdır.
- Her ekibin bir amiri bulunur. Amirler, kendi ekiplerindeki gemiadamlarını ve acil
durumdaki görevlerini bilmelidirler. Kendilerinden sonra gelen sorumluda da mürettebatın
bir listesi bulunur. Ekip amirinin kim Olduğu veya onun yokluğunda kimin emir olacağı role
cetvellerinde yazılmıştır. Ayrıca her ekipte bir güverte zabiti görevlendirilmiştir.
C- Alarm Verildiğinde Yapılacaklar

Gemide oluşabilecek çeşitli acil durumları haber vermek için değişik alarm işaretleri
verilir. Bir tehlike durumunda alarm verildiğinde öncelikle hangi tehlikeye ait olduğunu
anlamak ilk hareketin nasıl yapılacağı hakkında fikir vereceği için önemlidir. Acil durum
alarmı duyulduğunda telaşa kapılmadan fakat en hızlı şekilde aşağıdakiler yapılmalıdır.
- Alarm çaldığında yünlü giysiler ve varsa üzerine yağmurluk giyerek, hemen can
yeleğinizi ve role kartınızı alın. Can yeleğinizi yolda da giyebilirsiniz, vakit kaybetmemeye
çalışın.
- Tekrar geri dönme ihtimaline karşı kapı açık kalacak şekilde çengelini takın,
karanlıksa ışıkları açık bırakın.
- Kamaradan çıkıp yaşam mahallinden veya kapalı bölgelerden en kısa yolu
kullanarak açık güverteye çıkın. Kamaradan yanınıza eşya almak için kesinlikle vakit
kaybetmeyin.
- Eğer tehlikeyi ifade eden birisini duyuyorsanız, sizde aynı şekilde bağırarak
etrafınızdakileri uyarın.
- Doğruca role talimlerinin yapıldığı toplanma mahalline gidin.
- Toplanma mevkiine paniğe kapılmadan en hızlı ve güvenli şekilde vermeye çalışın.
Panik sonucu oluşabilecek yaralanmaların daha sonra büyük sorunlar oluşturacağını
unutmayın.
Toplanma mahalline ulaştıktan sonra soğukkanlı ‘/e disiplini bozmadan verilen
komutları ve görevleri dinleyin.
Üstünüze düşeni ekip çalışmasını bozmadan ve diğerlerinin de moralini düzeltecek
şekilde şevk ve soğukkanlılıkla yerine getirin.

D- Gemideki Bakım Tutum Talimatları

Can kurtarma araçlarının periyodik bakım-tutumlarını kapsar talimatlardır, mümkün


Olduğu kadar resimler ile kolay anlaşılır şekildedir ve her teçhizat için aşağıdaki hususları
gerektiğince kapsamına alır;
- Gemilerde SOLAS kurallarını içerecek şekilde bulunan Check-of list, bakım tutum ve
onarım talimatları,
- periyodik bakım-tutum planı,
- tavsiye edilen yağlama yağları ve yağlama yerleri şemaları,
- değiştirilebilen parçaların listeleri,
- yedek parçaların kaynak listesi,
- bakım-tutum ve kontrol kayıt jurnali.
A- Acil Durumlar

a-Çatışma

Teknelerin tipleri, boyutları ve süratleri çatışma olayı neticesinde belirecek hasarın


büyüklüğüne ve tehlike derecesine etki eder.
Gemilerde role talimleri sırasında eğitimi yapılan acil durumlardan birisi de
“çatışmadır”. Çatışma olayında geminin hemen batacağı düşünülmemelidir. Yaranın
durumu, yeri , yük durumu, hava koşulları ve derinlik gibi şartlar geminin su alma hızını
değiştirir. Ayrıca gemiler bir bölmeleri su dolsa bile batmayacak şekilde yapılmışlardır. Bu
nedenle kesinlikle paniğe kapılmamalı, soğukkanlı bir şekilde can yeleği giyilerek
çatışmadaki role yerine gidilmelidir. Daha sonra da kaptanın vereceği talimatlara göre
hareket edilmelidir.

b-Yangın

Bir yerde yangının çıkabilmesi için üç ana şartın oluşması gerekir. Bunlar; Yanacak bir
madde, yeterli ısı ve yeterli miktarda oksijendir. Bahsedilen bu unsurlar hemen hemen her
ortamda bulunurlar. Bunlar bir araya geldiğinde yanma oluşur. Gemilerde yangının
çıkmasını ve yayılmasını kolaylaştıran faktörler oldukça fazladır. Gemilerde oluşabilecek
yangınlar genelde makine dairesi, kuzine, yaşam mahalleri ve ambar bölümlerinde oluşur
ve yayılır. Bu yangınların çoğunun insan hatası , dikkatsizliği ve tecrübesizliği sonucu
çıktığı tespit edilmiştir. Yangına karşı en iyi mücadele onun oluşmasını engellemek, ‘jani
her zaman tedbirli ve dikkatli olmaktır. Tüm tedbir ve dikkate rağmen yinede istenmeyen
şartlarda yangın oluşabilir. işte bu durumda da bilgi, talim ve beceri işin içine girer.
Gemideki role talimlerinden birisi de yangın talimidir. Geminin çeşitli yerlerinde
oluşabilecek yangınlar göz önüne alınarak yangın timleri ve mücadele çeşitleri
düzenlenmiştir. Bu talimerde tüm donanım ve teçhizatın denenmesi, personelin
tecrübelendirip gurup halinde mücadele etmesini öğrenmesi amaçlanmıştır. Yangınla
mücadelede başarı, bilgili, talimli ve birlikte hareket edip ekip halinde çalışabilen bi~
gurupla sağlanabılir. Yangınla tek başına mücadele etmekten kaçınılmalıdır. Personelin
“yangın alarmı” duyulur duyulmaz ilk yapması gereken şey role yerine gitmektir. Yangının
durum ve büyüklüğüne göre can kurtarma araçlarının denize indirilerek hazır tutulması da
iyi bir tedbirdir.

c- Oturma

Özellikle dar kanal ve boğaz geçişlerinde, sığ sularda veya kötü hava şartlarında
sürüklenme sonucu oluşabilecek acil durumlardan bir tanesi de “oturma” dır. Böyle bir
durum için alarm verildiğinde personel, kapalı yerden çıkıp derhal role yerine gitmelidir.
Oturma halinde geminin en kötü şartlarda yan yatacağı akıldan çıkarılmamalı ve bu durum
düşünülerek soğukkanlı olunmalıdır.
d- Su alma

Gemi çatışma, oturma veya başka bir sebeple su alabilir. Bu durum için, alarm verilir
verilmez can yeleği ile role talim yerine gidilir, kaptanın vereceği emirlere göre hareket
edilir.

e- Denize adam düşmesi

Denize adam düşmesi halinde en önemli davranış çabuk hareket etmektir. Özellikle
can simitlerinin yerlerinin bilinmesi ve hazır olmaları ilk müdahalenin yapılabilmesi için
önemlidir. Denize düşen kişiyi gören, eğer can simitlerine yakınsa hemen bir can simidi
atacak ve köprüüstüne bildirecektir, şayet can simitlerine uzaksa yüksek sesle denize
adam düştüğünü ve düştüğü tarafı diğerlerinin de duyacağı şekilde bağıracaktır. Bundaki
amaç olayın köprüüstünden duyulup gerekli manevranın yapılması ve manoverboard
şamandırası ve can simidinin düşen kişiye atılmasını sağlamaktır.
Acil durumlarda gerek can gerekse mal güvenliğini sağlayabilmek amacıyla bilgi,
tecrübe ve ekip halinde disiplin içerisinde çalışmaya ihtiyaç vardır. Gemilerde yukarıda
belirtilen acil durumlar esas alınarak yapılan görev bölümleri ve bunların uygulanması olan
“role talimleri” son derece önem arz etmektedir. Yukarıda başlıklar altında sıralanan acil
durumlar gemide sürekli yapılan role talimlerinin konularıdır. Tüm bu durumlar içerisinde
esas teşkil eden iki konu vardır ki, bunlardan ilki, bir tehlike halinin görülmesinde olaylara
(mahiyetine bağlı olarak) yalnız müdahale etmekten mümkün olduğunca kaçınarak,
durumu diğer mürettebata bidirmek, diğeri ise, hiç bir acil durumda kaptan emri olmadan
gemiyi terk etmemektir.

B- Acil Durum İşaretleri

Can kurtarma aracında veya teknede önemli görevlerden biri de iyi bir gözcülük
yaparak yar-dima gelen veya bölgeden geçen tekne veya uçağa işaret vererek dikkati
çekmek ve yardım istemektir.
Aşağıdaki işaretler birlikte veya ayrı ayrı kullanıldığı veya gösterildiği zaman, tehlikeyi
veya yardım istendiğini belirtir.
- Yaklaşık birer dakika ara ile patlatılan bir top veya patlayıcı sesi,
- Kısa aralıklarla kırmızı ışık saçan fişek veya mermi atılması,
- Mors kodu ile SOS (... - - - … ) işaretinin telsiz, telgraf veya başka bir işaret yöntemi
ile verilmesi,
- “MAYDAY” kelimesinin telsiz telefona üç kez söylenmesi,
- N.C. harfleriyle uluslararası tehlike işaret kod flamalarının gösterilmesi,
- Üzerinde veya altında bir küre veya küreye benzer herhangi bir şey bulunan dört
köşe bir bayraktan ibaret işaret,
- Yanan bir katran veya benzerinden çıkan alevlerin tekne üzerinde gösterilmesi,
- Portakal rengi duman veren duman işaretinin gösterilmesi,
- Her iki yana doğru açılan kolların ağır ağır ve tekrarlı olarak indirilip kaldırılması

Bu arada çok önemli belirtmek gerekir. Bir tekne veya uçak görmek veya bunlar
tarafından görülmek kurtulmak anlamına gelmez. Kurtarma çok uzun sürebilir. Bu sebeple
görüldükten sonra da önceki gibi tedbirli olunmaya devam edilmelidir.

C- Genel Acil Durum Alarm Sistemi

Gemilerde oluşacak olağanüstü durumlardan personeli ivedi olarak haberdar etmek


hayati önem taşır. İşte bu sebeple gemilerde bu durumları personele bildirir alarm
sistemleri vardır. Oluşacak genel acil durumlardan personeli haberdar edebilmek için,gemi
düdüğü ve sirenine ilave olarak, bütün yaşam mahallerinden ve çalışma mevkilerinden
duyulacak şekilde dizayn edilmiş alarm sistemleri mevcuttur. Bu sistem gemi ana
devresinden veya istenen acil durum elektrik güç kaynağından beslenir. Alarmlar yedi
veya daha fazla sesi izleyen bir uzun sesi verebilecek şekilde değişik tiplerde olabilir.
Sistem köprüüstünden ve gemi düdüğü dışında diğer belirlenmiş bazı stratejik noktalarda
da çalıştırılabilir.
IMO Model Kurs
1.23

Can Kurtarma
Araçlarının Kifayetli
Kullanılması
KİŞİSEL CAN KURTARMA ARAÇLARI VE KULLANILMALARI

A- Can Simidi

Yüzebilir katı maddelerden dış çapı 80 cm den büyük, iç çapı 40 cm den küçük
olmayacak şekilde 2,5 kg ve üzeri ağırlıkta dizayn edilmiş can kurtarma araçlarıdır. Denize
düşen kişiye atılarak, o kişinin kurtarılmasına kadar geçecek süre içerisinde hem su
üzerinde kalabilmesini hem de yerinin belli olmasını Sağlar. Her gemide en az 8 adet
bulunur, bu sayı geminin yolcu ve
mürettebatının sayısına göre değişir.
Gemide bulunan can simitlerinin yarısından
fazlası kendiliğinden yanan ışık ile donatılmıştır.
Bu can simitlerinden en az iki tanesi ışıklı ve
dumanlı olup, çabuk düşürme tertibatı ile kır-
langıçların borda tarafına yerleştirilmişlerdir.
Kullanılmaları;
- Can simitleri denize düşen kişiye atılır. Can
simidi atarken el incesi çımasının mümkünse
gemide kalması sağlanmalıdır, fakat amaç
sadece kişiye can simidini ulaştırmaksa hiç
vakit kaybetmeden atılmalıdır.
-Can simidine bağlı ışıklı-dumanlı can
simitlerinde ise yerleştirme sistemi sadece can
simidinin düşürülmesi şeklinde hazırlanmıştır. Can simidinin elle veya düzenekteki
kilitleme piminin çekilerek düşürülmesi ile bir ucu can simidine diğer ucu ışıklı-dumanlı
şamandıraya bağlı ince-nin çekmesi sonucu “man overboard” adı verilen şamandıra
yerinden sıyrılıp ateşlenerek denize gidecek, ışığı yanmakla beraber duman çıkartmaya
başlayacaktır.

B- Can Yeleği

Can yelekleri vücudu geriye kaykılmış bitkin ve baygın bir insanın ağzını sudan 12 cm
yukarıda tutabilecek ve baygın olan bu kişinin herhangi bir durumdaki vücudunu ağzının
sudan kurtulacağı pozisyona 5 saniye içinde döndürebilecek dizayndadır.
Can yelekleri onu giyen kişilerin yüzmesine
ve can kurtarma araçlarına çıkmasına engel
olmayacak şekilde yüzer maddeler kullanılarak
yapılmış araçlardır. Tarif edilerek gösterildikten sonra
yardımsız olarak 1 dakika içerisinde giyilebilir.

Can yeleklerinin üzerinde bazı teçhizatların


bulunması ve bu teçhizatın iş görür durumda olması
gerekir. Standartlara uygun bir can yeleği , bir insanın en
az 4,5 m yükseklikten atlaması sonucu, üzerinden
çıkmadan ve hasarlanmadan, atlayan kişinin
yaralanmaksızın suya girmesine müsaade eder.
Gemilerde her bir kişiye bir can yeleği düşmekte
ve herkesin kamarasında kolay ulaşılabilir şekilde
muhafaza edilmektedir.
Kullanılmaları;
Değişik tip ve boyutlarda can yelekleri vardır. Giyilmeleri boyun kısmının geçirilmesi
veyaçeşidine göre ceket gibi giyilirler. (Boyuna takılıp kemeri bağlananlar ,sırta ceket
şeklinde giyihp bağlarianlar, belde taşınıp istenildiğinde gerek tüpüyle ,gerek ağızla
şişirilebilenler gibi.)

C- Dalma Giysisi

Suya girecek kişilerin maruz kalacağı öncelikli ve hayati tehlike soğuktur. Deniz suyu
sıcaklığının düşük olması ile, insan vücudu ısı kaybına başlayacak ve hipotermi sonucu
yaşamını yitirecekti r.
Suya girecek bir kişi can yeleğini giyse bile belirli bir süre sonra donarak ölebilir. Tüm
bunlar hesaba katılarak belirlenmiş kurallar sonucu yalıtkan malzemelerden dizayn edilen
dama giysileri, paketlenmiş durumundan 2 dakikada çıkartılıp yardımcısız olarak çok
kolaylıkla giyilebilecek şekillerde imal edilmiştir.
Yüz hariç tüm vücudu kapatacak şekilde olan dalma giysilerinin üzerine can yeleği de
giyilebihir. En az 5 m. uzunluğundaki düşey bir çarmıhtan inilip çıkılabilecek ve en az 4,5
m.den hasara uğramadan atlanabilecek ayrıca suda kısa bir mesafe yüzmeye uygun
özehhiklere sahiptirler.
Dalma giysileri 5°C deki suda 1 saat boyunca kalan bir kişiyi kaleme yazı yazabileceği
kadar vücut ısısını koruyabilir. Dama giysileri su ortamında 0°C içerisinde bulunan bir
kişinin vücut sıcaklığını 6 saat süreyle 35°C nin altına düşürmeden tutabilir.
Dalma giysileri usulünce giyildiğinde soğu-
ğun etkilerini en aza indirerek hayati tehlikeyi
uzun süre bertaraf edebilmektedir.
Kuhlanılmaları;
- Dalma giysileri gemilerde özel paketleri
içerisinde muhafaza edilir. Ve bu paketler en
fazla 2 dakikada açılacak şekilde dizayn edil-
m işlerdi r.
- Kullanılacağı zaman bu paket açılır ve
katlanmış olan dalma giysisi çıkartıhır,
- Çok rahatlıkla bir tulum gibi giyilir.
- Üzerinde pratik olarak dizayn edilmiş su
sızdırmaz fermuarların tümü kapatılır, başlık
iyice yerleştirilir,
- Dalma giysisinin içine sıcak tutucu
giysiler, üzerine de can yeleği giyilmehidir.

D- Isı Koruyucu Tulum

Su içinde veya ortamın soğuk olup hayatı tehdit ettiği anlarda tehlikeyi en aza indirmek
için tasarlanmış can kurtarma araçlarıdır.

Esas kullanılma gayesi filika içinde oturanları


rüzgar ve deniz tesirinden korumaktır. Can
yeleği giymiş bir insanın yüzü dışında bütün
vücudunu kapatır. Eldiven giyilebilecek
yapıda değilse , elleri de kapatacak şekilde
dizayn edilmiştir.
Giyen insanın suda yüzmesni
engellemesi
halinde en çok 2 dakika içinde çıkarılabilir.
Isı korumalı tulumlar -30°C ye kadar
olan
hava sıcakhıklarında, vücut ısısının korunmasını sağlar.
Kullanılmaları
- Isı korumalı tulumlar gemilerde paketler içinde muhafaza edilir.
- Bir tulum giyiyor gibi yardımsız olarak çok
kolaylıkla giyilebilir.
UMUMİ CAN KURTARMA ARAÇLARINI DENIZE İNDİRME DONANIMLARI
Son yıllarda can kurtarma araçlarını en hızlı ve en kolay şekilde denize indirmek
amacıyla çeşitli yöntem ve donanımlar geliştirilmiştir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.
A- Kızaklı matafora
B- Palangalı matafora
C- Tek kollu mata fare
D- Serbest düşmeli yöntem

A- Kızaklı Matafora

Bu donanımda can filikası baş ve kıç tarafındaki kancalardan matafora adı verilen iki
kollu donanıma, çelik tellerle bağlanmıştır.

Can filikası vincin bir parçası olan fren tertibatı el ile boşaltılarak mayna edilir.
Kullanılması oldukça kolaydır. Freni tutan ağırlık kaldırıldığında filika kendi ağırlığı ile
mataforanın kollarını dışarı doğru çeker, kendisi de dışa doğru açılır. Matafora kollarının
uzunluğu kadar dışa açıldıktan sonra fihika aşağı doğru inmeye başlar.

Filika yerine alınırken elektrikle çalışan vinç kullanılır, ayrıca motorun yanında elle
döndürü-
len bir dişli kutusu yardımıyla da fihika yerine alınabilir.
Bu dişlinin üzerindeki bir yuvaya çelik bir kol takılarak çevrilir. Dinlenmek için kol
bırakıldığında dişli geri dönmeyecek şekilde yapılmıştır. Böylece yavaş yavaş filika mataf
oraya alınır. Burada dikkat edilecek bir husus. herhangi bir tehlike oluşmasını önlemek için
çelik kol işi bittikten sonra hemen çıkarılıp matafora kolunun üzerindeki yerine
konulmalıdır.

B- Palangalı Matafora

Bu sistem şekilde de görüldüğü gibi oldukça basittir. Küçük ve hafif can filikaları için
kullanılır.
Vidalı şafta bağlı olan kol çevrilerek filikayı taşıyan kol bordaya doğru getirilir. Daha
sonra palanga donanımı ile filika mayna edilir.
Filikayı taşıyan kol dik durumdan açarak yatay hale gelmeye başladığında vidalı şafta
bağlı kolu hızla çevirmemesine dikkat edilmelidir.

C- Tek
Kollu
Matafora

Bu
donanım
daha çok can
sallarını
denize
indirmede
kullanılır.
Önce
matafora
güverteye
kumanda
edecek
şekilde tutulur.
Matafora kancası san salı muhafazası üzerindeki askı anelesine takılır.
Çalıştırma pariması çekilerek san salı güverte üzerinde iken açılır.
Can Salı açıldıktan sonra elektrik motorunun hemen yanında bulunan bir manivela ile
matafora kolu bordaya doğru dirisa edilir.
Sel giriş kısmındaki iki parima ile güverte üzerindeki mapalara bağlanarak rampası
kurulur. Bir kişi selin girişinde durarak gelenlere yardım ederek herkesi sala bindirir. Daha
sonra elektrikli motor yardımıyla sal mayna edilir.
Herkes bindikten sonra matafora suya kadar mayna edilir.
Mataforayi mayna eden de çarmıhla su seviyesine kadar iner ve ıslanmadan oradan
salın içine atlar.
Son olarak matafora kancasından gelen parima hızla çekilerek kanca serbest bırakılır
ve gemiden uzağa gidilir.
Virada da durum bunun tersidir. Önce elektrikli motorla vira edilir. Sal güverte hizasına
kadar vira edildikten sonra elle kumanda kolu takılarak matafora kolu güverte üzerine
doğru çevilir.
D- Serbest Düşmeli Donanını

Bu sistem tam kapalı can filikalanında kullanılır. En önemli parça filikayı tutan
kancalardır. Mürettebat filikaya bindikten sonra serdümen dümenin üzerindeki delikten
gelen fren telini çekerek filikayı mayna eder. Filika su seviyesine geldikten sonra baş ve
kıç taraftaki kancalanın rahat açılabilmeleri için teli çekmeye devam eder. Bu sistemin
kısımları aşağıda açıklanmıştır.

1- Vinç Motoru

Tam kapalı filikayı mayna etmek için kullanılan motorun önce emniyet pimi çıkarılır ve
çahıştırılır. Bundan sonra yapılacak olan filika hazır olduktan sonra freni tutan kola bağlı
ağırlık kaldınılarak filika güverteden mayna edilir. Diğer bir yol ise filikanın içine giden fren
telinin çekil-
mesi ile
mayna
edilmesidir.

2-
Kancalar
a- Matafora Kancası

Mataforahı can sahını havada asılı tutan ve istendiğinde açılarak salı serbest bırakan
bir kancadır.
Kancayı selin halkasına tekme ve açma yöntemi.
- Açma kapama kolu aşağıya doğru çekilerek kanca ağzı açılır.
- Can sahının halkaısı kancanın ağzına takılır ve bırakma kolu hızlıca yukarı itilerek
kancanın ağzı kapatıhır.
- Kancayı otomatik bırakacak şekilde kurmak için birinci savlo (Savlo A) kısa ve
hızlıca çekip bırakılır. Böylece can salı suya indiğinde yük kalkacak ve kanca açılacaktır.
Can salı suya indiğinde kanca açılmazsa ikinci savlo (Savlo B) aşağı doğru çekilerek
kancanın açılması sağlanır.
b- Kapalı Can Filikasının Bırakma Kancaları

Bu çabuk bırakma kancaları üzerlerinde yük varken bile istendiğinde açılacak şekilde
yapılmışlardır. Böylece fihikanın kancaya takılı kalma ihtimali azaltılmıştır. Bunun yanı sıra
yeterli dikkat gösterilmediği takdirde kancanın zamansız bir hareketle erken açılma
tehlikesi vardır. Aslında kanca filika suya indiğinde kendiliğinden açılacak şekilde
yapılmıştır.

Filika suya indiğinde karinasındaki hidrostatik mekanizmanın diyaf nemi oluşan su


basıncı ile itihir. Bu basınçla kancanın
gözlem carnından da görülen kilit göstergesi
yukarı doğru kalkar.
Göstergenin bu şekilde kalktığı görüldükten
sonra filikanın içindeki kanca açma kolunun
özerindeki emniyet pimi çıkarılır. Kol şekilde
görüldüğü gibi yukarı doğru kuvvetlice çekihir
ve 90 derece çevrilir. Bu hareket yapılınca
kanca açılmış olacaktır.
Çok acil durumda gözlem camından görü-
lebilen kilit göstergesi elle yukarı kaldırılarak kilit
açılır. Bu işlem sadece filika suya tamamen indiğinde yapılmalıdır.
YÜRÜTME ARAÇLARI

A- Kürek

Gemilerdeki filikalanın her ikisinde kürek çekme yenineden bir fazla olacak sayıda
kürekler bulunur. Önce gemiden uzaklaşmak için daha sonra bulunulan bölgeye göre
sahile ulaşma imkanı varsa kürek çekilerek fihika ile seyir yapılır.
B- Yelken

Yelken motorlu olmayan can fihikasında bulunur. Bu fihikada ayrıca kürekler de vardır.
Yelken bezi, direk ve seren sürekli fihikanın içinde bulundurulur.
Önce flok ve ana yelken sereninin halatlanı direğin cundasındaki makaradan geçirilir.
Ana yelken yakalarının kısa olan yakası filikanın pruva yönünde olmasına dikkat edilir.
Daha sonra direk filikanın ortasındaki yuvasınia oturtulur, ana yelken ve flok direğe
çekilerek halatlani volta edilir.

C- Motor

1- Açık filika motoru

Can fihikalanında filika motoru bir kol yardımı ile çevnilerek ilk hareket verilir. İleri ve
geri yol verilebihir, hız ise gaz kolu kullanılarak istenildiği gibi ayarlanır. Burada dikkat
edilmesi gereken önemli bir nokta, hareket verilmesi için çevirme devam ederken makine
kontağı açılacağı anda kolu yerinden çıkarmaktır, çevirme kolu bunu sağlayacak şekilde
yapılmıştır. Aksi halde motor hareket aldığında kolu hızla çevirecek ve makineyi çalıştıran
kişinin eline çarparak veya sıÇrayarak yakındakilere zarar verecektir.
Motorun çahıştırılması:
Karter ve şanzıman yağı kontrol edilir.
Pervane, şaft ve volanın neta olduğu görülür.
Yakıt kontrol edilir, musluğu açılır.
Şanzıman kolu boşa alınır.
Ön ısıtma varsa ön ısıtma yapılır
Marş anahtarı varsa anahtarla kol çevirmeli ise kol yerine takıp çevnilerek çalıştınılır.
Tam kapalı can filikalanının motorları birkaç şekilde çahıştınıhırlar. Bunlar akü ile ve
hidrohik kumandalı olarak bir tüpte basıncın attınılıp, bu basınçla ilk haeketin verilmesidir.
Bu kullanış şekilleri dümen dolabının üzerinde talimatnamede gösterilmiştir. Genel
kaideler olarak şunlar söylenebilir.
- İlk hareket akü ile sağlanıyorsa ekim anahtarı açılır.
- Yakıt devreleri açılır.
- Hidrohikli ise basıncın istenilen seviyede olup olmadığı kontrol edilir.
- Şanzıman boşa alınır.
- İlk hareket verilir. Bu bir düğmeyi çevirmekle veya ayakla bastırmakla olabilir.
- İlk hareket almazsa tekrar denenir.
- İlk hareket alırsa hemen yağ basıncı kontrol edilir.
- Alarm çalarsa makine durdurulur.
2- Mekanik Çevirmeli Pervane Donanımı

Bu tip donanımda pervane fihikada bulunanlar tarafından çevnilir. Filikada oturan her
kişinin önüne gelmek üzere çeşitli mekanik düzeneklerle, hareketi pervaneye iletilen bir
kol bulunur. Bu kol ileri geri itildiğinde hareket sağlanır. Kürek kullanmaktan daha kolaydır.
Mürettebatın hareket yönünü çevirmeden pervanenin dönüş yönünü kolayca tersine
çevirerek filikaya ileri ve geri yol veren bir dişi kutusu bulunur.
Böyle bir donanım yaklaşık 100 kişilik büyük filikalarda bulunur. Bu şekildeki bir filika
sakin bir havada yaklaşık 3-4 mil sürat yapabilir.

CAN KURTARMA ARAÇLARININ DENİZE İNDİRILMELERİ


Tüm can kurtarma araçları en kötü havalara dayanacak şekilde yerlerine bağlanmıs
olmalarının yanında kullar.lmaları çok basittir. Fakat bunu başarabilmek için daha önceden
eğitim almış olmak ve an az bir kez kullanmak veya kullanılışını görmek lazımdır. Aksi
takdirde bu çok önemli araçlar basit bazı hatalar veya bilgisizhik yüzünden kullanılamaz
hale gelebilir hatta tehlikeli olabilirler.
Gemiyi terk amacıyla kullanılan bir çok araç vardır. Bunların kullanılmalarına ait yöntem
ve hazırlıklar aşağıdaki gibidir.

A- Can Kurtarma Araçlarını Hazırlama

Burada anlatılacak olanlar bir can kurtarma aracı indirilmeden önce yapılması gereken
hazırlıkları içerir. Kaptan tarafından henüz gemiyi terk emri verilmemiştir.
1- Önce role kentlerine göre yoklama yapılarak herkesin gelip gelmediği kontrol edilir
ve köprü üstüne rapor edilir.
2- Can yelekleri ve ba;hıkların doğru giyilip giyilmediği tek tek kontrol edilir.
3- Bordada usturmaçalar hazırlanır.
4- Can halatına bağlı bir can simidi hazırlanır.
5- Röle kartlanına göre görev dağılımı yapılarak görev yerlerine geçilir.
A- Can Sallarını Denize İndirme

1- Otomatik Şişmdi Can Salı

Gemideki muhafazahı haliyle duran can sahını gemiye bağlı tutan iki parça vardır,
bunlar; bağlama kayışı ve çalıştırma parimasıdır. Can salının kullanılması çok kolay
olmasına rağmen kurallara titizlikle uyulmahıdır çünkü hataları telafi edecek zaman ve
araç elde olmayabilir.
Denize atılacak tarafta can salı yoksa diğer can filikaları taşınarak geminin terk
edilecek tarafına getirilir. Daha sonra aşağıda sıralanan talimatlara göre can salı denize
atılır.

Can salının denize atılmasında izlenecek yöntem şu şekildedir.


1- Çalıştırma parimasının gemiye bağlı olduğunu gör, değilse bağla
2- Bağlama kayışını çöz
3- Atılacak yere bakarak uygun olduğunu gör.
4- Çahıştırma parimasının bağlı olduğuna bir daha bak
5- Can salını denize et
6- Çalıştırma parimasını çekerek, tüpü patlat.

Burada en önemli nokta çahıştırma parimasının gemiye bağlı olmasıdır. Paslanma,


kaza,
unutma gibi nedenlerle panima bağlı olmadan denize atılırsa can salı açılmadan ve
hiçbir yere bağlı olmadan denize gidecektir.
Can salı denize atıldıktan sonra çalıştırma pariması çekilerek parimanın boşu
alınır. Parimanın sonu CO2 tüpüne bağlıdır. Panima :ona geldiğinde biraz kuvvetlice
çekilerek tüp patlatılır ve can salı 30-40 saniye içinde açılır. Açılan bir selde, örtünün
körükleri ve salı yüzdüren hazneler şişer. Selin tabanı ise hava sıcakhığına göre salın
içindekiler tarafından şişirilebilir. Daha sonra parima çekilerek can salı bordaya
yanaştınıhır.
Can sahne ilk binen kişi hemen salın rüzgarüstü tarafına geçerek salın rüzgafle
devrilmemesini sağlamaya çalışır. Diğerleri de en kısa zamanda binmeye
çalışmalıdırlar, çünkü dolu can salı daha dengelidir ve daha yavaş sürüklenir.

Hidrostatik Kilit.

Can salları yukarıda anlatıldığı şekil-


de denize atılamadığında, gemi ile be-
raber battığı takdirde kendiliğinden
serbest kalarak açılmasını sağlayacak
hidrostatik kilitle bağlanmışlardır, Tabii
bunun olabilmesi için selin etrafında ve
üzerinde gereksiz bağ ve malzemeler
bulundurulmarnalıdır.
Hidrostatik kidin üzerinde küçük bir
delik bulunur, gemi 3-4 metre suya
hattıktan sonra deniz suyunun buraya
yaptığı basınçla kilidin içindeki bir yay
harekete geçerek selin kihide bağlı olan
bağlama kayışını keserek serbest bıra-
kır. Çalıştırma pariması hala kilide, do-
layısıyla gemiye bağlıdır. Sal suyun üze-
rine çıkar. Gemi batmaya devam eder-
ken çalıştırme pariması genihir ve so-
nunda C02 tüpünü açar. Sal açıldıktan
sonra çalıştırma paniması, hidrostatik
kilit tarafındaki ucunde bulunan zayıf
bağlantıdan koparak salı serbest bırakır.
2- Mataforalı Can Salı

Bu tip can salları salın tam tepesindeki metal bir halkadan asılarak, tek kollu matafora
ile bordadan birkaç metre açıkta ya havada açılarak kullanılan can sallarıdır.
Mataforalı donanım, gemi boşken 10 derece kadar trimli ve 20 dereceye kadar meyilli
halde iken mayna edecek yeterliliktedir. Mataforalı can salı, hazırlama emri verildikten
sonra 3 dakika içinde binmeye hazır hale getirilebilmelidir.
Can salı mataforadan gelen bir tel halata bağlıdır. Donanımın en önemli kısmı salın
üstündeki halkaya bağlanan özel tertibatlı bırakma kancasıdır. Bu kanca salın içinde
bulunan biri tarafından kancadan gelen bir savlonun çekilmesi ile açılır
Özel bırakma kancası üzerine ağırlık varsa kendiliğinden açılmayacak şekilde
yapılmıştır. Can salı denize indiğinde ağırlık kalkar ve kanca açılır. Suya değmeden
açmak istediğimizde can salının içinde bulunan kancadan gelen tel çekilir. Eğer açılmazsa
hızlı ve sert bir şekilde bir kaç defa daha çekilmelidir.
Bir arıza dışında, can salı deniz seviyesine 2 metreye kadar alçaltılmadan
açılmamalıdır. Can salı açıldıktan sonra bilindiği gibi mürettebat binerken ve bindikten
sonra denize indirilene kadar havada asılı durmaktadır. Bu arada yapılacak herhangi bir
yanlış müdahale çeşitli tehlikeıere neden olacaktır. Röle talimleri sırasında, kurtarma
araçlarının denize indirilmesinde kullanılan bırakma kancasına ait ciddi kazalar meydana
gelmiştir. bunlara aşağıda anlatılan yanlış kullanım veya aksaklıklar sebep olmuştur.
a- Yeteri kadar alçalmadan filikadakiler tarafından kan canın açılması nedeniyle olmuş,
ölüm ve yaralanmalar meydana gelmiştir.
b- Can filikası su seviyesine indiği halde kanca açılmamış tilikadakiler arasında bazı
yaralanmalar olmuş, kanca açılana kadar büyük zorluklarla karşılaşmışlardır.
c- Mataforalı can sallarında can salın~n erken indirilmesi nedeniyle can salında
hasarlar oluşmuştur. Yukarda sayılan kazalar role talimleri sırasında olmuştur. Gerçek bir
olay da ise daha tehlikeli olabilir.

Can kurtarma araçlarının imalatçılarının farklı olması nedeniyle, Can salı tiplerinde çok
az da olsa bazı değişiklikler olabilir. Fakat bunlar bir tip kurtarma aracının kullanılması
bilen birini, diğerlerinin kullanılmasını engellemeyecek şekilde küçük değişikliklerdir.
Ayrıca bunlara ait basit, kolay anlaşılır resimli açıklamalar can sallarının üzerinde ve
yakınında bulunur.
B- CAN FİLİKALARINI DENİZE İNDİRME

Gemilerde bulunan kurtarma araçlarının kullanılması en zor olanı mataforalı can


filikasıdır. Tek başına bir kimsenin can fihikasını indirebilmesi saatler alabihir, Üstelik bu
kimsenin fihikanın indirilişini de çok iyi bilmesi gerekir. Anlaşıldığı gibi can fihikasının
indirilmesi tam bir ekip ve bilgi işidir. Ayrıca filika matafora donanımı ile birlikte birkaç ton
ağırhıkta bir kuvvet oluşturacağından yanlış bir hareket büyük hasarlara neden olabilir.
1- Mataforalı Can Filikasınm Denize İndirilmesi

Tüm olağanüstü durumlarda nelerin kimler tarafından ve nasıl yapılacağını gösteren


role kartlanında can filikasının indirilmesine ait görev dağılımı da yapılmıştır. Mürettebat
fihika güvertesine toplandıktan sonra aşağıdaki işler sırayla yapılır.
- Tüm mürettebatın veya o fihikaya ait mürettebatın listesine göre yoklama yapılır.
- Can yeleklerinin doğru giyilip giyilmedikleri kontrol edilir.
- Köprüüstüne rapor edilerek izin istenir.
- İki kişi filikaya, iki kişi filikayı mataforaye bağlayan liftinlere, bir kişi vince ve iki kişi
de panmaya olmak üzere görevlendinihirler.
- Önce, iki kişi metaforanın kollarındaki merdivenden veya filikaya bitişik güverteden
fihikaya çıkarlar. Bu iki kişi fihikada aşağıdaki işleri yapar.
- Filikanın dibinde bulunan havra dehiklenini, orada bulunan havra tapalanı ile
kapatırlar. Filikanın beş tarafında bulunan baş parima ve kıç panima halatını tüm matafore
donanımının dışından gelmesine dikkat ederek aşağıda panimayı bekleyen panimacılara
verirler.
- Filikanın beş ve kıç tarafındaki kancalara matafora kollarının ortasından gelen tel
sapanları takarlar.
- Matafora kolları arasındaki karanfil halatına bağlı olarak asılı duran can halatlarının
örtülenini açıp filika mayna edilirken halatlar dolanmadan açılacak şekilde filikanın farş
tahtalaıı üzerine selya ederler.
Filikayı mataforaya bağlı tutan tel halattan yapılmış kuşak ve sapanlerı aşağıda
hiftinleri tona edildikten sonra çekip filikanın dışından aşağı atanan.

Filikanın mataforaya yaslandığı kalastralar devnilerek aşağı alınır.


- Güvertedeki 2 kişi filikayı mataforaya bağlı tutan lif tinleri çözer, filikadekiler çekip
fihikenın öbür yanından atarlar ve can halatına tutunup otururlar.
- Vinçteki kişi filikayı tutan liftinlenin rahat mola edilebilmeleri için biraz vira ederek
vince bin-dinin bu sırada metafore kollarını tutan pimler çıkarılır ve liftin halatlanı boşelınca
liftinler fare edilir.
- Parimayı almakla görevlendirilen kişiler panimaları alarak fihikayı baştan ve kıçtan
geminin uzak ve alçak bir yerine, fihika denize ındiğinde geri sürüklenmeyecek veya çok
gergin olup filikayı havada tutmeyacak şekilde gemiye bağlarlar.
- Bir kişi bordadaki vardavelaları çıkardıktan sonra çarmıhı bordaya salar.
- Yukarıda anlatılanlar yapıldıktan sonra herkes metaforenın çalışma alanının dışına
kendini emniyete alacak şekilde çıkar, filikadakiler de can halatlanını sıkıca tutarak
filikanın içine otururlar.
- Vincin başında bulunan kişi filikayı ağır ağır güverte seviyesine indirim.
- Filika güverte seviyesine geldikten sonra filikanın içindekiler fihikanın baş ve kıç
tarafındaki palangalı donanımın kancasını matafora kolunun dibindeki mapalara takarak
filikayı bordaya

iyice yanaştınımlar ve halatı volta ederler.


- Matafora kollarının ortasından çapraz gelen iki vento boşahınca fora edilir.
- Mürettebat sırayla fihikaya biner ve her binen diğeninin karşısına gelmek üzere
hemen oturumlar.
- İki can halatı elden ele uzatılarak herkesin halatı tutması sağlanın.
- Vinçteki kişi hariç herkes tihikaya biner.
- Fihikanın baş ve kıç tarafındaki, filikayı bordaya yenaşık tıtan palangalan mala edilir,
filika yarım metre kadar bondadan açılır.
- Filika yavaşça suya kadar indinihir suya inince tellere binen ağırlık kalktıktan sonra
mataforanın fihikayı indiren kancalanı mala edilir.
- Vinçteki kişi filikayı tutan kancalar çıkarılmadan vincin başından ayrılmemalıdır çünkü,
denizli havada kancalanı kurtarmak için birkaç defa mayna yine yapmak gerekebilir.
- Vinçteki kişi çarmıhtan inerek fihikaya biner.
Baştan ve kıçtan panimalan kesilerek mala edilir.
Filika kancası kullanılarak gemiden avana edilir.
Yukarıda anlatılanlar motonsuz bir can filikasının denize indirilmesi idi. Motorlu can
fihikasında yukarıdaki işler aynen yepılmakla beraber, filika güverte seviyesinde iken
makine çahıştınılır. Motorun aşırı ısınmamasına dikkat edilerek denize inene kadar boşta
çalışın halde tutulur.

2- Tam Kapalı Can Filikasının Denize İndirilmesi

Tam kapalı can fihikasının rnayna edilmesi kolay olmasına rağmen ilk hazırlıklar biraz
uzun süre alabilir ve daha önemlidir.
-Tam kapalı can fihikasına binmek için filika güvertesinde toplanılır.
- Filikanın mayna edileceği yerin neta olmasına ve üzerinde herhangi bir engelin
olmamasına dikkat edilir.
- Varsa parima halatı filikanın başından ileri bir yere yeterli uzunlukta bağlanır.
- Filikanın kaportası açılır ve açık durecak şekilde emniyete alınır.
- Kaporta açıldıktan sonra önce serdümen fihikaya girer ve dümen dolabının üzerindeki
tahimatnameye göre makineyi çalıştınır.
- Lavra delikleri kapatılır. Duman veya gezhı bir ortam varsa deniz suyu valfi açılır.
- Fihikanın içindeki iki kürek alınıp kürek çekmek için belirlenen yerlerine takılır.
- Mürettebat binerek yerlerine oturur.
- Can yelekleri giyinik halde sırayla binilir. Binenler sırayla biri baş tarafa diğeri kıç
tarafa olmak üzere filikanın içinde ağırlığı dağıtarak en diptekinden başlamak üzere
otunurlar. Diğer gelenler bir öncekinin karşısına oturur, emniyet kemerleri takılır.
- Bütün mürettebat bindikten sonra kaporta kapatılır. Duman veya gazlı bir ortam varsa
hava valfi açılır.
- Daha sonra içeridekiler emniyet kemerlenini dikketlice bağlarlar.
- Bütün mürettebat hazır olduktan sonra dümen dolabının üzerindeki delikten gelen
mayna teli yavaşça çekilerek fihika suya indinilir.
- Filika suya indiğinde baş ve kıç taraftakiler sendürnenin komutuna göre kanca
bırakma tentibetı ile kancaları açarlar.
Makineye yol verilerek gemiden uzaklaşılır.

3- Tam Kapalı Can Filikasınm Yerine Alınması

Filika talimleri veya başka bir nedenle


denize indinildikten sonra tekrar yerine
alınacağında aşağıdaki işlemler yapılır.
- Mataforanın kolları altına
yaklaşmadan önce fihikanın kanca tertibatı
hazırlanır. Burada kilitleme kolunun kapalı
halde bulundurulmasına dikkat edilecektir.
- Filikanın baş ve kıç taraflarındaki kaportalan açılarak birer kişi matafonanın tellenini
tutmak için hazır bekler.
- Serdümen fihikayı çok ağır yolla asılı duran matafora telleninin altına getirin.
- Filikadaki iki kişi beş ve kıç kaportadan uzanarak kancalanı tutarlar ve fihika
üzerindeki yerlerine kuvvethice vurduranak tak anlar. Burada dikkat edilecek çok
önemli nokta D şekildeki çe-
lik pençaya kanca dibinin
şekildeki gibi tam
oturmasıdım.
- Halkalar kancalaratakıl-
dıktan sonra sendümen ma-
taforanın vincindeki kişiye
işaret ederek virayı başlatır.
- Önce hafifçe yine edilip
kancaların tutup tutmadığı
kontrol edilir.
- Kancalar tutmuşsa baş ve kıçtaki iki kişi yerlerine geri dönenler.
- Filika dalgalara dokunmeyacak kadar vina edildikten sonra makine durdumulur.
- Filika sudan yükseldiğinde kancalar kendiliğinden kilitlenecektir.
- Filika matafora kollarına 15 cm kahana kadar vira edilerek yüksehtilir, burada zaten
otoma tik olarak vinç duracaktın.
- Bundan sonra elle viraya devam edilerek fihika yerine alınır.
- Filikadakiher emniyet kemerlenini açıp filikanın dışına çıkarlar.
- Mataforanın tren teli filikanın tepesindeki delikten içeri sahınır.

4- Filikaların tekrar Kullanıma Hazır Tutma

Fihika terk edilmeden önce yeniden kullanılmaya hazır hale getirilmelidir. Bunun filika
özellikle röhe talimleminden sonra hemen aşağıdaki işler yapılarak acil durumlara hazır
tutulmalıdır.
- Makine “start-up” veya “run” durumuna alınır.
- yakıt, yağ ve su seviyeleri kontrol edilir, eksilenler dohduruhur.
- aküler kontrol edilir, hidrohikle ilk hareket veriliyorsa hidrohik basıncı arttırılanak
çehıştınecak seviyeye getirilir.
- Lavra tapelanı çıkarılır.
- Bütün gevşek donanımlar güvenli şekilde sıkıhın, kürekler yerlerine konur.
- Mayna teli fihikanın içine alınır.
- Bütün keportahan kapatılır.

C- Serbest Düşmeli Filikanm Denize İndirilmesi

Günümüzde çok kullanılan serbest düşmehi donanım ile tam kapalı can filikası gemiyi
en çabuk terk etme yöntemidir. Kimyasal tanker ve tankerlerde dumanlı veya zehirli gazhı
ortamdan kaçabihmek için fihika içine hava sağlayan hava tüplenine sahip filikalar
mevcuttur.
Serbest düşmeli can filikaları kullanıhmalanı oldukça kohaydın.
Filikanın havra tapaları kapatılıı
Mürettebat ve yolcular filikaya bindirilir, emniyet kemerleri takılır.
Motor çalıştırılır.
Bütün kaportalar kapatıhır, gerektiği takdirde hava tüpleni açılarak havalandırma
başlatıhır.
Fihikayı tutan kanca fora edilerek filika düşmeye bırakılır.
Fihika denize düşüp düzehince rüzgarüstüne doğru uzaklaşılır.
Havalandırma kapaklanı açılır, hava tüpheri kapatılır.

D- Kurtarma Botları

Kurtarma botlanı tehlikede bulunan birini alarak gemiye getirmek amacıyla


yapılmışlardır. 500 grt ve üzerindeki yolcu gemilerinde iki, daha küçük yolcu gemilerinde
en az bin adet ve tüm yük gemilerinde bir adet bulundurulur.

Kurtarma botları acil bir durumda en fazla beş dakika içinde denize indinilmeye hazır
hale getinilebihmelidir. Yük gemisinde kurtarma botunun mürettebetı üç dakika içinde bota
binebilmelidir.
Gemi beş mil hızla yol alırken kurtarma botlanı denize indirihebilir ve panima helatı
bunu tutacak sağlamlıktedın.
Tamamen şişme, yarı katı yarı şişme ve tam katı olmak üzere çeşitli mahzemelenden
yapılma kurtarma bothanı vardır.
Özellikleri
- Bir kurtarma botu 3.8 metreden kısa ve 8.5 metreden uzun değildir.
- 5 oturur ve bir kişide yatabilecek halde 6 kişiyi ahabilin.
- Tam dolu büyük bir can filikasını en az 2 mil hızla yedeğinde çekebihin.
- En az 4 saat 6 mil hızla seyir yapabilir.
- Alabora olduğu takdirde en fazla iki kişiyle düzehtihebilir.
- Sabit yedekleme donanımına ve yüzer yedek hahetına sahiptir.
- Sabit veya dıştan tekme motoru olabilir, yakıt deposu yangına dayanıklı olmalıdır.
- Sabit oturaklanı bulunur.
Yukarıda anlatılanlar bir kurtarma botunun yapısal özelliklenidir, botun içinde ayrıca
kurtarma yandım için gerekli malzemeler
de bulunur.

Kurtarma Botunun Tekrar Gemiye Alınışı

Kurtarma botu mataforanın altına


gelmeden önce metafora kancası yukarı
alınarak botun içindekilere çarpması
önlenir. Matefora kolundan gelen bir lastik
halat ve bir tel hahat vardır. Dalgahı
havalarda botun birden bire tele
asılmaması için bot gemiye alınırken tel
halat kullanıhmaz. Önce hafif esneme
payı bulunan lastik hahat botun kaldırma
halkasına takılarak yine edilir. Bot, ma-
tafora kolunun ucundaki tel halatın
kancasına takılacak kadar yüksehtilir.
Kanca takıldıktan sonra yavaşça mayna
edilerek ağırlık tel halata bindinilir. Daha
sonra bot vira edilerek güvertedeki eski
yerine alınır.

Denizde kullanılan can kurtarma


araçlarından biniside hahat atardın. Halat
atar aşağıda belirtilen özelliklene sahiptir:
a-Kılavuz halatını mümkün olduğu
kadarıyla, isabetli bir şekilde atabihecek biçimdedir.
b-Her biri sakin havada halatı en az 230 m. taşıyacak fişeği bulunur,
c-Halat atma aletinin üzerinde kullanılmasını açıkça gösteren kısa talimat ve resimler
vardır,
d-Hahat atma aletleri bir bütün olanak ,teçhizatıyla bir arada olacak şekilde, su
geçirmez muhafazah idi r.
e-Ateşleme düzenlen hava şartlarına uygun dayanıklılıkta imal edilmiştir.
Halet atma aletleri, acil bir durumda gönderilmek istenen, kopma kuvveti 2 kihonewton
olan kıhavuz hahatını en az 230 metre gönderecek şekilde tasarlanmıştır. Özellikle
kurtarma-yardım işlemleri sırasında çekme hahathanının gemiler arası göndenilmesinde,
kötü hava şartlarının ve bazı gerekli durumların olduğu yanaşmalarda sahile hahat
göndenihmesinde ve denize adam düşmesi durumlarında düşen kimseye acilen bir ince
gönderebilmek amaçlarıyla kuhlanıhırlar.
Kullanılışları gayet kohaydın,dikkat edilmesi gereken şeyler kılavuz halatının gemide
kalan ucunun bir yere voltalanması ve roketin atılacağı yönde insan olmamasıdır.
Halat atma ahetheninin değişik tipleri bulunabilir, kullanırken yapılması gerekenler
şunlardır;
-Öncelikle halat atma aletinin üst plastik kapağı açılır,
-Kılavuz halatın çıması gemide kalacak şekilde ya bir hahata yada durumuna göre bin
mapaye bağlanır.
-Roket halatına bağlı diğer ucu muhafazadan dışarı sarkıtıhır.
-Cihazın tetiğindeki emniyet pimi çıkartılır, alet ateşbenmeye hazırdır.
-Hahat atma aleti atılmak istenen yöne çevrilip,45°’lik bir dikey açı yapacak şekilde
tutulur (diz ile destek yapılabilir) ve tetiğe basılarak ateşleme yapılır.
Roket atılırken o andaki rüzgar durumu ve roket atıhacak yer ile aradaki mesafeye de
ayrıca dikkat edilir.
Çevrede bulunan gemi veya karada-ki bin istasyonun dikkatini çekmek ve yardım
istemek amacıyla kullanılan görünür işaretler işaret fişeklenidir.
Amaçlarına ve ortama göre kullanılmak üzere 3 değişik çeşitte işaret fişeği vardır.
Bunlar; El maytaplanı, paraşütlü işaret fişekleni ve yüzer duman kandiblenidin.

El Maytabı
El maytaplanı suya dayanıklı özel
muhafazalanı içinde bulunur. Maytabın
muhafazasının üzerinde kullanılmasını
açıkça gösteren tahimat ve şekiller
mevcuttur. 15000 mumdan az
olmayacak ışık şiddeti ile,
değişmeyecek şekilde parlak kırmızı
renkte yanan. Yanma süreleri en az 1
dakikadır.

Kullanılması
-El maytaplarını filika veya can salı-
nın rüzgar altı sahası kullanılmalıdır.
-Kullanılacak yer şişirilebihir can salı
ise hem dışarıda tutulmalı hem de el-
den düşürmemeye dikkat edilmelidir,
-Değişik çeşitleri vardır. Fakat genel-
de kullanılan tipi şu şekihdedir; Üst ka-
pağı açılıp, alt kısımdaki daha ince olan
sap bölmesi oklan karşı karşıya gelecek
şekilde döndürülerek ,ateşhemeye hazır
hale getinilirler. -Daha sonra kollar uza-
tılarak bir noktada bu sap kısmı içeriye
doğru hızlıca itilerek eh maytabı ateşle-
nin. Ateş aldıktan sonra kıvılcım sıçna-
masina dikkat edilerek çaprez biçimde
kollar uzatıhanak bitene kadar elde tutuur.
Değişik tipte olanlar için, fişeklerin
üzerinde kullanma talimatları verilmiştir.

Paraşütlü İşaret Fişeği


Suya dayanıklı muhafazalan içinde
saklanır. Üzerlerinde kullanma şekil ve
talimatları vardır. Peraşütlü işaret fişeği
dikey durumda ateşlendiğinde(bu açı en
fazla 80-85 derece olmalıdır) yaklaşık 300
m. yüksekliğe enişebihin ve parlak kırmızı
renkte oluşan ışığını paraşütüyle b1hikte
tepe noktada bırakır. Tepe noktasından
aşağı inmeye başlarken paraşüt açılır ve
çok parlak kırmızı ışık yavaş yavaş
ahçahır.
Işığı 30.000 mumdan az olmayan
şiddette devamlı yanan. Yanma süresi 40
saniyeden fazla devam eden. Paraşüthe
bağlantılı ışık 5 m/sn civarındaki düşme
hızıyla irtife kaybeder.
Birçok şart için en kullanışlı ve dikkat çekici işaret aracıdın. Dikkat edilmesi gereken
noktalar, rüzgarın hesaba katılması, rüzgarın artmasıyla atıcının kol eçısının dikey olarak
arttırılması, tam dikey veya yetay tutulmamasıdır.
Kullanılması;
-Değişik tipleri vardır. Fakat genel olanak ;üst ve alt kapaklanının açılıp, ahttaki tetiğin
emniyet piminin çıkarılması ile fişek ateşlemeye hazır pozisyona getirilir,
-Rüzgara göre ayarlanan dikey bir pozisyonda tek elle tutuhur, vücuttan uzak ve
yüksek bir noktada diğer elle tetiğe duruş
pozisyonunun tersine doğru basarak fişek
ateşlenir.
-45°’lik bin açıyla göndenildiğinde 200 m.,
tam dikey tutuhduğunda 300
m. yüksekliğe enişebihin.

Yüzer Duman Kandili


Gündüz işareti olarak kullanılan bu işaret
tununcu renkte duman çıkaran ve denizde
yüzebilen bir işerettir. Ateşleme ile
çahışmaması sebebiyle su yüzeyi-nin petrol
veya yağ ile kaplı olduğu ontemharda emniyet
içinde kullanılabilir. Havadan görühebilme için
uygun bin işarettir. Turuncu renkli duman
deniz üzerinde yayılın, sert rüzgarda çabuk
dağıhacağı için böyle durumda çok kullanışlı
olmaz.
Kullanılması;
-Değişik p ve çeşitte olanları mevcuttur.
Fakat vasıfhanı aynıdır. Kutunun üzerinde
kendihin kullanıhışını gösteren kısa bir
tahimat bulunur. suda yüzerken 3 dakikadan
az olmayacak süre ile değişmeyen oranda ve
turuncu renkte duman çıkartır.
Kutunun üst tarafı dikey yukarı gelecek
şekilde tek elle tutulunken diğer el ile üst
tarafı kapatan plastik kapak açılır. İp ile bağlı
olan plastik halka çekilerek tertibat ateşlenir, Hemen rüzgar altı olan bölgeye doğru denize
atılır birkaç saniye sonra duman çıkmaya başlar. Suyun 10 cm. altına 10 sn. sure ile batsa
dahi, duman çıkartmaya devam edecektir.

Güneş aynası
Güneş aynası parlak bir metal hevha ve kısa bin iple bağlı hahkadan oluşur. Güneş
ışığını istenilen bir yere yansıtmakta kullanılır. İşaret verilecek gemi veya uçak, halka ve
metal arasında üzerindeki küçük deliklerden bakılarak aynı hizaya getirilir. Böylece
istenilen hedefe güneş Işığı yansıtılmış olur.
IMO MODEL KURS
1.19

Denizde Canlı
Kalabilme
DENİZDE CANLI KALABİLME

A- Geminin Terk Edilmesi İstendiğinde Yapılacaklar

İyi organizasyon kısıtlı olan zamanı en verimli bir şekilde kullanmayı ve paniğe kapılmadan
gemiyi terk etmeyi sağlar. Unutulmamalıdır ki, gemi terk edileceği ana kadar en iyi can
filikasıdır, bu nedenle gemi suyun üzerinde yüzdüğü sürece gemiyi terk etmek
düşünülmemelidir. Tabii bu durum geminin içinde bulunduğu tehlikenin biçimine ve geminin
yapısına bağlıdır. Eğer gemiyi terk etmek zorunda kalırsanız yaşamınız çeşitli tehlikeler
tarafından tehdit edilecektir. İşte tüm bu tehlikelere karşı alınması gereken ilk şahsi
tedbirler şunlardır;

1-Alarmı duyunca telaşa kapılma,

2-Hemen sıcak tutucu şeyler gıyin,

3-Can yeleğini giy,

4-Görev yerine git.

-Her durumda bir can kurtarma aracı bordada geminin aniden batmasına karşılık bir tedbir
olarak hazır tutulmalıdır ve kaptan ;emiyi terk emri vermeden kesinlikle gemi terk
eciilmenelidir.
-Alarmların ve/veya gemi düdüğünün çalınması ile telaşa düşüimeden panik yapmadan fa-
kat vakit kaybetrneyecek şekilde bir çabukluk gösterilmelidir.
-Gemiyi terk etmeden önce herkes yeteri kadar sıcak tutucu şeyler giymelidir. En iyisi yün-
lülerdir, giyilen yünlülerin veya diğer giysilerin üzerine üstlük olarak bir yağmurluk veya
muşamba tipi giysi giyilmeli varsa bere ,eldiv9n ihmal edilmemelidir. Bunların üzerine can
yeleği giyHerek vakit geçirmeden görev kartında belirtilen yerde topianılmalıdır.
Toplanma yerine geldikten sonra kaptan tarafından müsaade verildiğinde can salı ve filika-
ya koymak üzere ilavesu ve yiyecekler de getirilmelidir. Öncelik ısı tutuculara ve suya
verilmelidir.
Gemiyi terk etmeden önce fırsat varsa bol bol su içilmelidir. Bu vücuttaki suyu arttırır ve
can salının kalabalığı ve heyecanın neden olabileceği ani zihin durmasında olabilecek idrar
tutulmasını da önler.
-Şeker, bisküvi gibi karbonhidratiı yiyecekler vücut sıvısının tutulmasına yardımcı olacak,
böylece yağlar ve proteinler daha sonra kullanılacaktır.
-Gereksiz panik yaparak hayati önem taşıyan, filika telsizi ve acil durumlar için kilit altında
tutulan morfin gibi uyuşturucular unutulmamalıdır.
Gemiyi terkte yararlı olabilecek diğer malzemeler şunladır:
-

-Fazla bir can yeleği


-Plastik torbalar,( malzemeleri kuru tutar ve deniz tutmasında kullanılır.)
-Tıbbi malzemeler, ilaçlar
-İlave olarak mevki bildiren işaretler
-Seyir malzemeleri
-Küçük filika teçhizatları, el incesi, usturmaça, aletler vs.
-Kalem ve kağıt, (jurnal tutmak için)
Su ve yiyecek

B- Suda nasıl hareket edilir?

Gemi mümkün olduğunca suya girilmeden terk edilmeye çalışılmalıdır. Bunun için borda is-
keleleri, şeytan çarmıhları, halatlar veya yangın hortumları kullanılabilir. Fakat bunlar
mümkün olamıyorsa suya atlamaktan başka çare yoktur. Ancak suya atlarken de dikkat
edilmesi gereken hususlar vardır.
1-Şartlar müsait olduğu sürece rüzgarüstü nden ve denize en yakın yerden atlanmalıdır.
2-Can yeleği usulünce bağlanmış olmalıdır,
3-Bir elle burun ve ağız kapatılırken, diğer elle üstten çapraz atılıp can yeleği omuz üstün-
den bastırılır.
4-Denize atlanacak yere bakılarak denizde bir cismin veya insanın olup olmadığına bakılır.
4- Ayaklar birleştirilir, ileriye doğru bakarak ayak üstü (çivileme) atlanır.
Su içerisinde vücut ısısı daha süratli bir şekilde kaybolacak ve bu durum baygınlığa ve
müteakiben ölüme sebep olacaktır. Üstünüze giyeceğiniz giysiler hem atlayış esnasında
soğuğun sebep olacağı şoktan hem de vücut ısısının hızlı kaybından sizleri koruyacaktır.
Su içerisindeki hareketin ana esasları şunlardır
-Atladıktan sonra gemiden hemen uzaklaşmak gerekir. Çünkü gemi hatarsa yakın çevresini
etkileyen kuvvetli bir emme oluşturacaktır. Buna kapılmamak ve gemiden yüzeye hızla
çıkan enkazın çarpmasından korunmak için gemiden birkaç yüz metre açılmak gerekir.
-ilk amaç hemen bir can aracına binme olmalıdır, bunun için yüzülebilir, aksi takdirde müm-
kün olduğunca hareketsiz bir şekilde vücut ısısını harcamayacak pozisyonda yardım
beklenmelidir. Bu arada yardım istemek için can yeleğindeki düdük ve ışık ta
kullanılmalıdır(ortama göre) Gelişi güzel yüzmenin hiçbir faydası olmadığı gibi vücut
ısısının lüzumsuz harcanmasına sebep olur.
-Eğer mümkün olursa sudaki diğer kazazedelerin yanına gidilip onlarla bir gurup oluşturul-
malıdır. Vücut ısısını korumak için gruptakiler birbirlerine sarılarak beklemelidir. Grup
halinde beklemek hem psikolojik rahatlama Sağlar hem de uzaktan daha iyi görülebilme
imkanını arttırmış olur.
-Eğer denizde yağ yangını varsa can yeleği çıkarılarak suyun altından mümkün olduğunca
uzağa yüzülür. Nefes almak için çıkmadan önce eller yukarı çıkarılıp dairesel olarak
çevrilerek yağsız bir alan oluşturulur. Sırt rüzgara döndürülüp kollar çapraz sallanırken
derin bir nefes alınıp tekrar hızla dalınır. Dalarken eller yüz etrafında tutularak baş suya
daldırılır. Sonra rüzgar üstündeki açık tarafa doğru yüzülür.

C~ Ters Dönmüş Can Salının Düzeltme

Denize atılan can Salı bazen ters şekilde açılır


veya rüzgar ve dalgalar nedeniyle ters dönebilir,
bu durum özellikle can salı boşken daha fazla
olur. Eğer can salının çadırı su ile dolmadıysa
ters dönmüş can salını bir kişi kolaylıkla düzelti-
lebilir. Can salının ters dönmesinden sonra he-
men düzeltilmesinde yarar vardır.
Düzeltme işlemi şu şekilde yapılır:
-Can yeleğini giymiş bir kişi can salının “Right
Here yazısının olduğu yeri bu yazı yoksa tüpleri-
nin Olduğu kısmı rüzgar altına bırakacak şekilde
can salını çevirir.
-Daha sonra bu kısımdan, yani tüplerin olduğu
taraftan salın üzerine çıkar varsa right here’
yazısının olduğu yere yoksa tüplerin üzerine basar ve salın altındaki düzeltme kayışlarını
iki eliyle tutar.
-Kayışları çekip kendi ağırlığını arkaya verir ve salı kendi üzerine gelecek şekilde çeker. Bu
şekil bir hareketle sal rüzgarında yardımıyla kolaylıkla çevrilebilir.
-Bu çevriliş sonucunda sal çeviren kişinin üstüne kapanır, telaşa kapılmadan düzeltme
kayış-ları elde tutulur, ve kayışlar iki elle çekilerek baş yönüne doğru hamle yapılarak salın
altından çıkılır. Eğer düzeltme kayışları tutulamaz ise yüzüstü yüzmekten kaçınarak can
yeleğinin yüzdürücü etkisiyle alttan kayarak salın altından kolaylıkla çıkılır.
-Eğer can salının çadır kısmı su ile dolmuş ve bir kişiyle düzeltilemiyorsa, doğrultma
kayışları birden fazla kişiyle çekilebilir. Doğru düzeltme yapılırken salın ağzı aşağıya gelir
ve salın içindeki su kolayca boşalır.
Az bir ihtimalle olsa da can salı dolu iken ters dönebilir. Böyle bir durumda can sallarının
en kuvvetli fırtına ve havalara dayanacak şekilde yapıldığı ve güvenli olduğu unutulmamalı
ve paniğe kapılmamalıdır. Can salı ters dönse bile suyun üzerinde yüzecek ve içindeki
hava yeterli olacaktır. Can salını düzeltmek için herkes sırtını can salının bir yanına
yaslayıp can halatlarına
sıkıca tutunarak ağırlıklarını vermelidir. Bu hareketin sonucunda sal düzelecektir. Dikkat
edilmesi gereken şey panik yapmamak,sal amirinin emirlerini dinlemek ve dönmeler
sonucu oluşabilecek yaralanmaları engellemek için tedbir almaktır.
- Can salı kayalık bir bölgeye doğru sürüklenirse kesinlikle terk edilmemelidir. Salın
yüzdürücü bölümleri kayalıklara karşı usturmaça görevi yapacaktır. Böyle bir durumda
salın tabanı şişirilmeli ve bir yerde sıkışıp kalmamak için salın giriş örtüsü yarım açıp
bağlanmalıdır. Sahile yarılırsa, can salı üst kısmından tutularak sahile çekilip, koruyucu
tente olarak kullanılabilir.

D- Denize Adam Düşmesi

Hareket halindeki bir tekneden denize adam düşmesi halinde düşünülecek ilk iş,
düşen kişiyi teknenin pervanesinden korumaktır. İkinci olarak düşenin yerini tesbit etmek
ve son olarak ta denizden tekneye almaktır.
Gemiyi kullanan denize düşen birisi olduğunu gördüğünde hemen dümeni adamın
düştüğü tarafa doğru basar. Bu şekilde teknenin pruvası düşenin tarafına dönerken
teknenin kıç tarafı adamdan uzaklaşır.
Denize adam düştüğünü teknede bulunan diğer insanlar görürse “denize adam düştü”
diye bağırarak köprüüstüne haber verirler ve ardından bir can simidi adama doğru atılır.
Denize adam düştüğünü gören veya haber alan vardiya zabiti:
Dümen adamın düştüğü tarafa alabanda basar.
Deniz adam düştü şamand~ asını denize atar, Alarm çalar, Kaptana haber verir.
Makineye hazır ol vurur, ve telefonla bilgi verir.
Uygun bir dönüş şekli ile dönüşe geçer
Etraftaki qemileri VHF ile uyarır.
Geminin etrafına gözcüler koyar. Gece işe aydınlatmalar
hazırlanır.
Dümen adamın düştüğü tarafa basıldıktan ~damın düştüğü
yeri kaybetmemek için veya dönerek başlangıç noktasına
gelebilmek için yapılabilecek birkaç manevra şekli vardır.

1- Williamson Döııüşü

Bu manevra ile başlangıç noktasına daha çabuk dönülür.


Dümen adamın düştüğü tarafa alabanda basılır. ~3e-mi
başlangıç rotasından 70° döndüğünde dümen bu sefer ters
tarafa alabanda basılır. Pruva başlangıç rotasının 180~
tersine kadar geldiğinde dümen ortalanır, bu rotada denize
düşen kişi pruvada olacaktır.
2- Eliptik Dönüş

Bu dönüş şeklinde ise önce adamın denize


düştüğü tarafa dümen alabanda basılır. Pruva
önceki rotanın 180° tersine gelince dümen or-
talanır, Dönüş sırasında tekne hızını kaybede-
cektir, Son rotada tekne ilk hızını alıncaya kadar
bu rotada gidilir. Başlangıçtaki hızını kazanıncc
tekrar aynı yönde alabanda basılır. Yine 180~
tersine veya denize adam düştüğü sıradaki rotaya

gelindiğinde dümen ortalanır, bu rotada denize


düşen kişi pruvada olacaktır.

3- Scharnow Dönüşü

Bu dönüş gemiden adam düştüğünün geç


fark edilmesi halinde uygulanır. Önce dümen
alabanda basılır, ilk rotadan 240 derece
saptıktan sonra aksi tarafa alabanda basılır.
İlk rotanın 180 derece aksine 20 derece
kala dümen ortalanır ve viya edilir.
Her iki dönüş şeklinde de denize düşülen
tarafa dümen alabanda basılır.
Denize düşen birini dalgaların arasında
görmek ve duymak çok zordur. Bu nedenle
denize düşen
birisi görüldüğünde veya duyulduğunda daha
sonra faydası görüleceğinden hemen bir can
simidinin denize atılması gerekir.

DENİZDE CAN KURTARMA ARAÇLARININ KULLANILMALARI

A- Can Kurtarma Araçlarına Binme Yöntemleri

Can kurtarma araçları olarak kullanılan filika ve can sallarına ortamın şartlarına göre
değişik yerlerden binilebilir. Can kurtarma araçlarına üç şekilde binilir.
a-Gemiden Binme
b-Gemiden İnerek Binme
c-Sudan can kurtarma aracına Çıkış

1- Can Filikası

a- Gemide Binme
Can Filikası güverte seviyesine indirilip hazır hale getirildikten sonra kaptan emri ile
araçlara binilmeye başlanır.
Eğer gemide yolcu varsa, filikada bulunan iki kişi binenlere, öncelik kadın ve çocuklarda
olmak üzere yardım edecektir. Gemideki mürettebat ta yolcular filikaya binene kadar
binenleri tutarak son anda bir kaza olmamasına özen gösterecektirler.
Gerek yolcu gerekse ticaret gemisinde gemi mürettebatı filikaya en son binecektir.
Mürettebat sırayla filikaya biner ve her binen diğerinin karşısına gelmek üzere hemen otu-
rurlar.
İki can halatı elden ele uzatılarak herkesin halatı tutması sağlanır.
En son filika mürettebatı da bindikten sonra filika mayna edilir.

b- Gemiden inerek bilme


Can filikalarına güverte seviyesinde iken binilememesi durumunda gemiden inilerek
binilir. Bunun için borda iskeleleri, çarmıhlar, halatlar veya yangın hortumları kullanılabilir.
Bunlar güvertedeki bir yere Sağlam şekilde bağlanmalı ve kuvvetlice çekilip denenmelidir.
İnerken rahat hareket etmek amacıyla can yelekleri çıkarılmamalıdır.
Gemiden inen kişinin düşebileceği göz önüne alınarak filika baş parirla halatı
kullanılarak inen kişi su seviyesine iyice yaklaşana kadar altında durmamaya gayret
göstermelidirler.
Ayrıca düşme tehlikesini ortadan kaldırmak için inen kişi can kemerine bağlanarak
yavaş yavaş indirilebilir.

c- Sudan Filikaya Çıkma

Sudan herhangi bir can kurtarma aracına çıkmak oldukça zor bir iştir. Bunun içir filikanın
küpeştelerinde tutamaçlar ve su seviyesinin altında bir basamak bulunur.
Çok değerli enerjiyi boş yere harcamamak için filikaya çıkarken basamakların olmadığı
yerlerden çıkmaya çalışılmamalıdır.
Tutamaçlardan tutulduktan sonra ayaklar basamağa konup yavaşça yaylanılır ve
filikadakilerin de yardımıyla filikaya çıkılır. Filikaya ilk denemede çıkılmaya çalışılmalıdır.

2- Can Salı
a-Gemide Binme
Can sallarının gemiden binilen tipi mataforalı can salıdır. Bu can salı mataforaya asılı
olarak bordanın dışında açıldıktan sonra güverte seviyesine kadar indirilir. Daha sonra
salın girişinde bulunan parimalar sıkıca güvertedeki mapalara bağlanır.
Can salına tek tek girilir. İçeri giren kişi salın içindeki can halatlarına tutunarak oturur.
Böylece mataforanın başında duran biri hariç herkes bindikten bir parima hariç, salın
güverteye bağlı diğer tüm halatları mola edilir.
Salın girişinde duran son adam salı tutan kancadan gelen kurtarma halatını elinde tutar
ve hazır olduğunu belirttikten sonra yavaş yavaş sal mayna edilir.
b- Gemiden İnerek Binme

Can salı suda açıldıktan sonra pariması çekilerek bordaya yanaştırılır. Bu şekildeki can
salı-na, en doğru hareket olarak çarmıh kullanılarak binmektir fakat bu mümkün olmadığı
takdirde halat, yangın hortumu ve borda iskeleleri kullanılarak binilebilir. Bunları en zor
şartlarda dahi bunları kullanmanın amacı daha önce de belirttiğimiz gibi can kurtarma
aracına ıslanmadan bin m ekti r.
Bordadan can salına inen kişinin düşerek sala ve içindekilere zarar vermesini önlemek
için altında durulmamalıdır. Su seviyesine 1-2 metre kalana kadar indikten sonra can salı
yanına veya altına getirilir.
Can salına sadece 1 metre kada1 yükseklikten diğer insanlara zarar vermeyecek şekilde
göğüs üzeri olarak atlanabilir. Can salına hasar verebileceği için kesinlikle çok yüksekten
atlanmamalıdır.
Suya girmek zorunda kalınırsa can salına en yakın yere atlayarak en hızlı şekilde can
salına binilmelidir.
Herhangi bir can kurtarma aracına binmek için suya atlamak mecburiyetinde kalınırsa
suya atlama aşağıdaki şekilde olmalıdır.
- Can yeleğini giy,
- Bir elinle ağzını ve burnunu kapat.
- Diğer elinle üstten çapraz yapıp omuzdan can yeleğini sıkıcı tut
- bacakları birleştir.
- aşağısını kontrol et.
- ileri bak
- çivileme atla.

Gemi rüzgar altına doğru sürüklendiği için ve yangın veya patlama halinde öncelikle rüzgar
altı tarafı etki altında kalacağından denize rüzgarüstü tarafından atlanılmalıdır.

c- Sudan Can Salına Çıkma

Sudan can salına çıkmak filikaya çıkmaktan daha zordur. Sakin ve soğuk olmayan bir
denizde dahi zor olan bu işin dalgaların olduğu soğuk bir havada daha da güçleşeceği
unutulmamalıdır. Bu konuda eğitimli olmak ve kurallara uygun davranmak çok önemlidir.
Can yeleği ile denize atladıktan sonra bir can kurtarma aracına yaklaşırken yüz yukarı
gelecek şekilde dönülür, ayaklar bitişik tutulur ve sadece kollar sallanarak yüzülür.
Kurtarma aracına yaklaştıktan sonra sırasıyla şu şekilde hareket edilir.
Birinci kişi;
-can salına binecek ilk kişi can salına yaklaştıktan sonra salın girişinde bulunan çarmıhın
üst halat!ırını iki eliyle tutar.
-iki ayağıyla çarmıhın diz hizasındaki basamağına basar.
-vücudunu can yeleği ile suya birkaç defa daldırarak hız kazanır.
-sonuncuda tüm gücüyle kendini içeri yuvarlayarak atar ve kenara çekilir.
İkinci Kişi;
Can salına ikinci olarak binecek kişi birincisi gibi aynı şekilde çıkar, yalnız birinci binen son
hamlede ikinci kişnin omuz ve sırtından tutup çekerek içeri gi~mesinde yardımcı olur.
Üçüncü Kişi
İlk iki kişi can salının girişinin iki tarafına yerleşirler ve üçüncü kişiyi önce koltuk altiarından
hafifçe tutarlar. Sudaki kişi hızlanmak için kendini hafifçe birkaç defa suya batırdıktan
sonra ve tam içeri atlarken sırtından da destekleyip içeri alırlar. Hızlanmak için suya batıp
çıkma sayısında yanlışlığa neden olmamak için saldakilerin sesli olarak saymaları yararlı
olacaktır. Ayrıca iki defa suya batıp üçüncüden sonra sala atlamak yeterlidir.
Yukarıdski üç yöntemde denizde yardım eden kimse olmadığı düşünülerek anlatılmıştır. Bu
üç halde de denizde bir veya iki kişi varsa bunlar girişin iki yanında suda beklerler ve
gelenler sala çıkarken bacaklarından iterek yardımcı olurlar. Sudaki yardımcıların hep aynı
kişiler olmaması soğuğa ve yorgunluğa dayanabilmek için gereklidir. Suda yardımcı olan
kişi, birini içeri aldıktan sonra kendisi biner, diğer gelen onun yerine geçerek sırayla yardım
edilmiş olur.
B- Gemiden Uzaklaşma

Herkes kurtarma aracına bindikten sonra gemiye bağlı olan parima kesilir. Küreklerle
veya kanca ile bordadan açılmaya çalışılır. Gemi sürüklendiği için hafif bir girdap aracı
bordaya doğru çeker veya gemi rüzgar altından indirilen can filikasının üzerine doğru gelir.
Bu nedenle burada mahsur kalıp vakit kaybetmemek için çabuk davranmak gerekir.
Can salları rüzgar üstünden denize atılmalıdır. Bu şekilde rüzgar salı bordaya yanaşık
tutacağı sala binmek daha kolay olacaktır. Ayrıca duman veya alevden sal korunacaktır.
Bordadan uzaklaşmak biraz daha zor olabilir, bunun için salın içindeki küçük kürekler
kullanılır. Bu arada bordaya doğru sürüklenmeyi azaltmak için hemen deniz demiri
atılmalıdır.
Can kurtarma aracı geminin hareketine göre baş veya kıç tarafına doğru kaydırılarak
vakit kazanılmış olur.

C- Gemiden Uzaklaştıktaa Sonra Yapılacaklar

1- İlk Olarak Yapılacaklar


Bir kurtarma aracına binmek demek kurtulmuş olmak demek değildir, bu özellikle soğuk
ve denizli havalarda daha geçerlidir.
Kurtarma aracına biner binmez hayati birkaç önlem hemen alınmalıdır. Bunlar
diğerlerinden önde gelir, kısaca dört başlık altında toplanır.
a-Parimayı kes
Diğer kazazedelerde araca alındıktan sonra can salında, girişin yanında bulunan emniyetli
çakı ile, filikada ise baltayla kurtarma aracını gemiye bağlı tutan parima kesilir.
b-Gemiden uzak/aş
Geminin batması halinde oluşacak girdaba kapılmamak, suyun üzerine hızla çıkacak
malzemelere çarpıp yaralanmamak için veya bir patlama durumunda olabilecek yangında
alev ve dumanlardan korunmak için gemiden rüzgarüstü tarafına doğru en az 200-300 metre
kadar uzaklaşmak gerekir.
c-Deniz demirini at
Gemi bordasından 200-300 metre avara ettikten sonra avara ettikten hemen sonra deniz
demiri atılır Böylece rüzgarın kurtarma aracını sürüklenme hızı azalacaktır. Ayrıca kurtarma
yardım için kazazedelerin yapması gereken en önemli hareket olan kaza mahallinden
uzaklaşmamak böylece yerine getirilecektir.
Deniz demirinin pariması can salının girişinin yan tarafındadır. Böylece deniz demiri atıldık-
tan sonra salın girişi rüzgar ve denizlere yan duracak, içindekileri koruyacaktır. Ayrıca salın
dalgalarla ve rüzgarla alabora olmasını önleyecektir.
d-Salın girişini kapat
Soğuk havalarda salın girişini kapatılır. Filikalarda ise filikanın tipine bağlı olarak içindeki
malzemeler değişecektir bunların kullanılması diğer bölümlerde anlatılmıştır.
Salın tabanı içerideki lastik pompa ile şişirilir. Eğer can salının içinde basınç bırakma valfı ça-
lışıyor ve Sal açıldığından beri salın yüzdürücü haznelerindeki fazla basıncı kaçırıyorsa giriş
örtüsü ses kesilene kadar kapatılmamal~dır. Örtü k.apatılırken istendiğinde açılabilecek
şekilde rr’ezevolta yaparak bağlanması unutulmamalıdır, aksi halde sal ters döndüğünde
içinde mahsur kalınabilir.
Sıcak bölgelerde örtüyü kapatmaya ve tabanı şişirmeye soğuk geceler dışında gerek olma-
yacaktır.
e-Tamir
Yukarıda anlatılanlar yapıldıktan sonra aracın durumu incelenir, içinde su varsa boşaltılır.
Özellikle can salında otomatik basınç bırakma valfinin sesi kesildikten sonra dinleme
yapılarak hava kaçağı olup olmadığına bakılır eğer varsa tamir setindeki malzemeler
kullanılarak tamiri yapılır.
2-İkinci Olarak Yapılacaklar
a-Deniz tutma hapını al
Can kurtarma aracında en iyi denizcileri dahi deniz tutar.
Deniz tutan kişinin direnci azalır. Denizde canlı kalabilme yöntemlerinin uygulanabilmesi
için kişinin fiziki olarak yeteri kadar güçlü ve şuurunun açık olması gerekir.
Bunu sağlamak için kurtarma aracının amiri hemen herkese bir deniz tutma hapı verir.
Ayrıca gemi terk edilmeden önce fırsat varsa, revirden deniz tutma hapı alınarak kullanılması
daha akıllıcadır.
Deniz tutması sadece fiziki olarak insanı etkilemez ayrıca çok değerli vücut sıvısının da
atılmasına neden olur. Hapları alan kişi susuzluk ve ağız kuruluğundan şikayet edebilir,
bunun su içmesine izin verilmemelidir.
b-Yaralı kazazedelere yardım et
Her can kurtarma aracında bulunan ilk yardım kutusu ile kitapçığına bakarak yaralılar
tedavi edilmeye çalışılmalıdır. Bu konuya ait bilgiler ilk yardım bölümündedir.
c-Suların boşaltılması
Aracın içindeki çamçakla, içeri giren su boşaltılır, ve süngerle kurutulur. Süngerin birini
ihtiyaç olacağı gibi can salının içinde yoğunlaşan suyu toplamak için saklarnak gerekir.
d-Isınma
Can kurtarma aracında kazazedeleri rüzgar, serpıti, yağmur ve soğuktan korumak için
herkese birer tane olmak üzere ısı koruyucu tulum bulunur.
Kurtarma aracında bulunanlar ısılarını korumak için elbiseleriyle birlikte ısı koruyucu
tulum-ların içine girmelidirler ve birlerine sarılarak oturmalıdırlar. Bu arada aracın dengesini
korumaya dikkat edilmelidir. Kazazedeleri örtmek için ilave bulunan tüm battaniye ve
elbiseler kullanılır.
Soğuk havalarda bir can salında en fazla sayıda kişinin bulunmasına, içerinin sıcak
tutulması bakımından dikkat edilmelidir. Sıcak havalarda ise diğer kurtarma araçları da varsa
gruplar küçültülür.
e-Toplanma
Bir kaza olduğunda gemide bulunan elektronik cihazlar yardımıyla kolaylıkla kara
istasyonlarına ve gemilere haber verilebilir. Böylece kısa bir süre sonra geminin yeri tam
olarak tespit edilecektir ve kurtarma yardım için harekat başlayacaktır. Burada önemli olan
geminin bulunduğu veya battığı yerden uzaklaşmamaktır.
Kurtarma araçlarında bulunan can halatları ile diğer kurtarma araçları hemen birbirlerine
bağlanmalıdır. Ayrıca can yeleği ile denizde duruluyorsa yeleğe bağlı can halatı ile
denizdekiler bir arada bulunmaya çalışmalıdırlar. Böylece radarla ve gözle daha kolay
görülme imkanı oluşur ve bazı malzemeler ortaklaşa kullanılır.
Kurtarma araçları birbirlerine bağlanırken 10-15 metre halat kullanılmalıdır ki dalgalarda
iki araç dalga tepesinde bulunarak halatı kesmesin.

3-Üçüncü Olarak Yapılacaklar


Can kurtarma aracında üçüncü olarak yapılacak işlerle araçtaki hayat belli bir düzen
altına alınır.
a-Liderlik
Role cetvellerinde her araçta kimin amir olduğu yazılmıştır. Bunun yokluğunda en
yetenekli kişi lider olur. Unutulmaması gereken bir husus, farklı durumlar bunları daha iyi
bilen farklı liderleri gerektirebilir.
b-Kesici aletleri toplama
Tehlikeli olabilecek ve silah olarak kullanılabilecek bütün aletler amir tarafından toplanır.
c-Yoklama
Düzenli aralıklarla yoklama yapmak kazazedeler arasındaki havayı yumuşatır,
yoklamada gözcüler hastalar sağlamlar ayrı ayrı sayılarak vakit harcanır.
d-Düzen
Kazazedelere gözcülük, tamircilik, kumanyacılık gibi sürekli işler vererek meşgul etmek
ümitsizliğe kapılrrılarını önlemek için iyi bir yoldur.
e-Gözcülük
Genel olarak her saat iki kişi vardiyacı olmak üzere gözcülük vardiyaları düzenlenir.
Gözcüerden biri dışarıya bakarken diğeri içeriye bakar.
Dışarı bakan gözcü en iyi şekilde giyinmeli ve ani sallantılarda düşmemesi için can halatı
ile araca bağlanmalıdır. Bu kişi etrafta uçak, gemi, kazazede, sahil ve muhtemel tehlikelere
karşı gözcülük yapar.
Gözcü amir tarafından görevi hakkında ve özellikle çeşitli işaret araçlarının kullanılması
konusunda iyice bilgilendirilmelidir.
içeri bakan gözcü ise diğerleri dinlenirken salın bakımından, kurutma, havalandırma,
tüplerin kontrolu, gibi işlerden sorumludur. Ayrıca hastalarla ilgilenme, yağmur suyu toplama
işlerini yapar. İçeriden sorumlu gözcü her saat birkaç dakikalığına içerde olabilecek C02
gazını boşaltmak için salı havalandırmalıdır.
f-Canlı kalma kılavuzu
Tüm kazazedeler yapılacak önemli davranışları ve işleri öğrenmek için en kısa zamanda
aracın içindeki “Denizde Canlı Kalabilme Kılavuzu” adlı kitapçığı okumalıdırlar.
g-Su ve yiyecek
Hasta ve yaralılar hariç ilk 24 saat içinde kimseye su ve yiyecek verilmez.
Çocukların daha çabuk susayacağı ve acıkacağı unutulmamalıdır.
h-İdrar
İdrar tutulmasını önlemek için ilk iki saat içinde kazazedelere idrarlarını yapmaları
söylenmelidir.
D-Can Kurtarma Aracında Yapılacaklar

Can kurtarma aracındaki kazazedeleri canlı kalabilmek için çok kısıtlı şartlar altında
zorlu bir, mücadele beklemektedir. Denizde canlı kalabilmek için gerekli kurallar tatbik
edildiğinde bu mücadeleden başarı ile çıkılabilir.
Can kurtarma aracına bindikten sonra yapılacaklar şunlardır.
-Herkes can aracına bindikten sonra vasıtayı gemiye bağlı tutan son parima kesilmeli
yada fora edilmelidir. Şişme can sallarında giriş kısmına yakın yerde bulunan çakı bu iş için
kullanılabilir.
-Kurtarma vasıtasındaki kürekler kullanılarak rüzgarüstüne doğru hemen gemiden
uzaklaşılmalı
- Rüzgar tesiriyle bordadan avara etmek zor olursa geminin emin olan baş veya kıç
tarafına ilerleyip buradan geçtikten sonra rüzgarüstüne seyredilmeli.
-Yeterince uzaklaştıktan sonra deniz demiri atılarak son mevkiinden uzaklaşmanın
sürati azaltılmalıdır,
-Etraf gözlenerek ve dinlenerek yardıma ihtiyacı olan kazazede olup olmadığı kontrol
edilir-ken can kurtarma aracının mürettebatı tespit edilir eksik varsa ortamın şartlarına göre
araştırılmalıdır.
-Diğer can kurtarma araçlarıyla bir arada bulunmaya çalışılmalıdır. Can kurtarma
araçlarının bir arada bulunması uzaktan görülmede ve radarla tespitte kolaylık sağlar.
Ayrıca salın örtüsünün ve filika yelkeninin ıslak olması radarla tespiti kolaylaştırır.
-Can kurtarma araçlarına getirildi ise mevkil gösterir cihazlar (EPIRP veya SART)
çalıştırılmalıdır.
- Epirp alınamadıysa gemi battıktan sonra kendiliğinden su yüzeyine çıkacaktır, daha
sonra bu cihaz aranmalıdır.
-Ayrıca tehlike işaretleri kullanıma hazır hale getirilmeli ve telsiz en kısa zamanda
kurularak çalıştırılmalıdır.
- Gündüz vakti can salının ışığı kapatılarak piller korunmalıdır.

Soğuktan korunma
-Can salının her yanı kapatılarak yeterli olan en az havalandırmaya izin verilmeli ve
salırı tabanı yalıtımı arttırmak için şişirilmelidir.
-Mümkün olduğu kadar kuru kalınmaya gayret edilmeli ıslak elbiseler varsa sıkılıp suyu
çıkarıldıktan sonra tekrar giyilmelidir.
-Isıyı muhafaza için kazazedeler birbirlerine sarılarak oturmalıdır.
-Uzuvlardaki donma tehlikesini azaltmak için kollar ve bacaklar uzatılmalı, eller açılıp
kapatılıp, küçük ısınma hareketleri yapılır. Bu hareketlcr~e enerji kaybedilmeden kan
dolaşım arttırılır.
-Soğuğa fazla maruz kalmaması içirı gözcülük nöbeti tutan kişiler sık sık değiştirilir.
Sıcaktan Korunma
-Sıcaklarda salın giriş örtüsü açık tutulmalı ve içeriye serin havanın girmesi
sağlanmalıdır. Taban kısmı şişirilmemelidir.
-Salın örtüsü ıslatılarak sal serin tutulmalı, ayrıca giysiler ıslatıldıktan sonra sıkılarak
giyilmelidir.
-Serinlemek için kesinlikle yüzmeyu kalkışmayın. Sala tekrar çıkmak için gerekli kuvveti
bu~amayabilirsiniz. Ayrıca salın gölgesi altında köpekbalığı da olabilir.
-Genel olarak gereksiz tüm hareketlerden kaçınılarak çok değerli vücut sıvısı
korunmalıdır.
Gözcülük
-Kurtulabilme için gözcülük çok önemlidir. ‘traftan geçebilecek her türlü vasıtaya haber
verebilmek için öncelikle onun görülmesi gerekir, bu da iyi bir gözcülükle olacaktır.
-Düzenli ve kısa aralıklarla gözcülük yapılmalıdır.
Su ve yiyeceğin kullanılması
Yiyecek ve su gün ortasında ve güneşin doğuş ve batış vakitlerinde verilmelidir.
Kumanyanır aralıklı olarak verilmesini görmek moral açıs~ndan çok yararlıdır.
Su
Can salında adam başına 1 .5 litre, can filikasında ise adam başına 3 litre tatlı su
vardır. Suyun bir disiplinle paylaşımı ve kullanılması son derece önem arzeder.
Suyun böyle kısıtlı olması halinde günde 50 cl, yani yaklaşık 2 bardak su içilmelidir, Su
günde üç defa ve ağızda dolaştırılarak yudum yudum içilir.
Can sallarında ve filikalarında mevcut suyun yanııda, araçların su toplama
haznelerinden ve diğer yöntemlerden de yararlanarak yağmur suyunu toplamaya
çalışılmalıdır. Şayet yağmur suyuyla biriktirilmiş kafi miktarda su varsa günde 75 cl, ( 3
bardak) su içilebilir,
Kullanılan su kaplarını atılmamalı ve salın içinde yoğunlaşan su bir sünger ile bu
kaplara toplanmalıdır.
Deniz suyundan tatlı su yapmak için hazırlanmış kimyasal maddeler ile tatlı su
yapılabilir. ilk 24 saat vücut sıvısını aşırı kaybeden hasta ve yaralılar haricinde kimse su
içmemelidir. İki günde bir su kullanılmalı ve son su kabı hariç bundan daha az
kullanılmamalıdır. Yaklaşık 35-50 cl su kalması durumunda yalnızca ağzı ıslatmak ve çok
az bir miktarını kuruluğu giderecek şekilde içmek gerekir,
Her gün için bir litre kullanacak şekilde fazla su bulunursa, balık veya kuş gibi
canlılar yakalanıp yenebilir. Fazla miktarda su olmaması halinde bunları yemekten
kaçınılmalıdır çünkü bunlardaki yağ ve protein mide suyunu kullanır ve susuzluğu arttırır.
Öte yandan karbonhidratlar vücut sıvısını kullanan protein ve yağların
kullanılmasını geciktireceği için önemlidirler ve mümkünse gemiden çıkarken bisküvi,
şeker, ekmek gibi yiyecekler alınmalıdır.
Asla idrar ve deniz suyu, tatlı suyla karıştırılsa bile içilmemelidir. Bu mesele üzerine
anlatılan diğer hikayeleri itibar edilmemelidir.
Yiyecek
Kazazedelerin hayatlarını sürdürmesi için lazım olan suyun varlığı halinde, açlıktan
ölmek en uzak ihtimaldir. Fakat yinede yiyecek disiplininin de sağlanması gerekir.
Vücut bünyesi ortamın şartlarına göre (hareket, sıcaklık, moral vs.) enerji
harcamaktadır. Açlık başladığında vücut, içinde bulunan yağı tüketmeye başlar. Zaten can
araçlarına konulmuş olan yiyeceklerde düşük protein ve yüksek karbonhidrat oranı
sağlanmıştır. Şeker oranının arttırılmas:yla vücudun su kayıp hızının azaltılması
amaçlanmıştır.
Can kurtarma vasıtalarında hazır paketlenmiş yiyecek bulunur. Günlük adam başı
bir tablet yenilecek yeterlikte hazırlanmışlardır
Yiyecekleri kullanma kılavuzu dikkatle okunmalıdır.
Ümit
Olaylar göstermiştir ki ümitlerini yitirmeyenler olağanüstü zorıukları yenmişlerdir. Bu
nedenle filika veya sal amirinin kazazedelerin ümitlerini canlı tutmaya çalışması çok
önemlidir. Anlaşılır bir disiplin oluşturulmalıdır ve anormal davranışlara dikkat edilmelidir.
Canlı kalma çalışmasını düzenlemek
Gözcülük ve yiyeceklerin düzenle dağıtılması kazazedelerin davranışlarının daha
düzenli olmasına yardımcı olur. Bu düzen kurtarma yardım gelene kadar devam
ettirilmelidir. Kurtarma aracının ilk görünmesinden kurtarılmaya kadar geçen süre çok
zaman alabilir. Bu süre zarfında disiplin aynen korunmalı ve önceki düzene devam
edilmelidir.
Kurtarma Yardım gelmesi halinde dikkat edilecekler.
Özellikle denizli havalarda kurtarma harekatı çok tehlikeli olabilir. Kurtarma aracını
gördükten sonra kazazedeler aşırı sevinçten dolayı kendilerini tehlikelere atabilirler.
Vücutlarının ne kadar zayıf düştüğünün farkında olamadıklarından yapacakları bilinçsiz
hareketler yaşamlarına mal olabilir. Örneğin sevinçle denize atladıktan sonra tekrar can
kurtarma aracına dönemeyebilir. Can kurtarma aracının amiri bu durumu göz önünde
tutarak hazırlıklı olmalıdır.

E- Gemiyi Terkten Sonra Yaralilarla İlgilenme

Bu bölümde geminin terk edilişinden sonra karşılaşılabilecek ve ilk yardım gerektiren acil
durumlara ve kısaca tedavilerine değinilecektir.

a- Şuur Kaybı

Şuuru kapalı olan hastaya nefes alıp vermesi durmuş ise suni solunum yapılır. Kanama
varsa durdurulur, nabız sürekli kontrol edilir. Ağzında varsa yabancı maddeler çıkarılır.
Üzerindeki elbiseler gevşetilir ve rahat nefes alması için korna pozisyonunda yatırılır. (sağa
yatırılır, sol ayak yarıya kadar karnına doğru çekilir, sağ kol alttan sağa doğru tamamen
dışarı uzatılır, sol kolun eli yüzün yanına getirilir.
Şuuru kapalı olan hastaya içecek ve rnorfin verilmez.

b- Boğıılma

Boğulmaktan kurtarılan kazazede eğer suda çok kalmamış ve vücut sıcaklığı da çok
düşmemişse kendiliğinde iyileşir.
Boğulmaya başlayan biri kurtarma aracına alındığında eğer nefesi zayıflamışsa hemen
suni solunum yapılmalıdır. Hastanın şuuru açık ve nefes alışı zayıflamış olabilir. Bunun
sebebi diğerlerde su bulunmasıdır. Öncelikle akciğerlerden su çıkartma işlemleri yapılır.
Oksijen yetersizliğinden dolayı yüzünde mavi noktalar ve uyuşmalar oluşur. Şuuru açık ise
hastaya derin derin nefes alması ve öksürmesi söylenir, bu sayede suların çıkması
sağlanabilir.
Ciğerlerinde deniz suyı bulunan şuuru açık bir hasta tuzlu suyun diğerleri tahrip ederek
vüdut sıvısının ciğere dolmasından dolayı olaydan 72 saat sonra ikinci boğulma ile
karşılaşabilir. Bu durumdaki kazazedelere hastanede tedavi gerekir.

c- Kanama

Kanama olması halinde kanayan yere 5-15 dakika baskı uygulayarak kanama
durdurulur. Kanayan uzuv vücuttan daha yukarıya kaldırılır. Yara üzerine steril bezle baskı
yapılır. Bez değiştirilmeden gerekirse üzerine bir bez daha konu. Emme sesi gelen
toplardamar yar alanmalarında hemen avuçla yara kapatılır daha sonra hava geçirmez
bandajla kapatılır.
İç kanamalarda hastanın ayakları hafif yukarıda olmak üzere sırt üstü yatırılır, üzerindeki
giysiler gevşetilir.

d-Yanma

Yanan kısmın sıcaklığını almak için üzerine soğuk su dökülür. Yanan kısma yapışan
elbiselere çıkarılmaz, diğer yerlerdekiler kesilerek dikkatlice çıkarılabilir. Yanan kısma ve
kabarcıklara dokunulmaz. Az miktarda ağızdan su verilir. Yanan kısım temiz tutulur.

e- Susuzluk ve Sıcaklığın Etkisi

İnsan susuzluğa en fazla 7-10 gün açlığa ise en fazla 30 gün dayanabilir. Kurtarma
aracın-da öncelikle vücut sıvısının korunmasına ;clışılmalıdır. Vücut sıvısı en çok aşağıdaki
hallerde kaybedilir.
Kusma
Denizde oluşan hareket sonucu meydana gelen rahatsızlıklardandır Öncelikle
engellenebilmesi için gemiyi terk etmeden önce veya kurtarma aracında deniz tutma hapı
alınmalıdır.
Kusan kişi başını sıcak tutmalı, bunun için baş dizlerin arasına alınıp tutulur. Hastanın
temiz hava alması sağlanır. Diğer kazazedeleri etkilememek için bulantı torbaları
kullanılmalıdır.
Terleme
Su kaybına sebep olan diğer bir hal terlemedir. Bunun engellenmesi için sıcak
havalarda sal havalandırılmalı ve örtüsü kapatılmamalı, salın tabanı şişirilmemelidir.
Elbiseler ıslatılıp sıkıldıktan sonra hemli bir şekilde giyilebilir. Mümkün olduğunca
gölgede kalınmalı fakat kesinlikle denize girilmemelidir.
Aşağıda can kurtarma aracında karşılaşılabilecek acil dururrılarda kazazedelere
yapılacak ilk müdahale yöntemleri anlatılmıştır.
f- Donma (Hıpotermi)
Donma veya Hipotermi vücut ısısının aşırı derecede düşmesi demektir. Soğuk suda
vücut aniden soğusa da kalbin ve beynin soğuması 10-15 dakika sonra başlar. Hipotermi
insanı ya doğrudan etkiler yada boğulmaya sebep olur.
Hipotermiye maruz kalmış bir kazazede de şu belirtiler görülür;
Su içinde kalan ve vücut ısısı düşen bir kişini rengi solmaya başlar,
-

Kişi engel olamayacağı şekilde titremeye başlar.


-

- Adale sertliği ve kramplar.oluşur,


- Hipoterminin derecelerine göre bilinç kaybı ve şok gelişir.
Hiportermi insanı aşağıda açıklandığı gibi dört basamakta etkiler
1. Başlangıç hiportermisi: ilk 2-3 dakikadır, ani soğuğun etkisidir.
2. Kısa dönem hiportermisi: 3-15 dakikadır, yorulmaya sebep olur. (birinci
boğulma).
3. Uzun dönem hiportermisi: 30 dakika ve yukarısı, sürekli soğuma etkisi.
4. lleri hipotermi: İkinci boğulma ve aşırı çökme.
Isı kaybı denizdeki tehlikenin en önemlisidir. Vücut ısısı 37° nin altına düşmeye
başladığında hiportermi başlamış olur. Vücut titreyerek ısı üretir. Isı kaybı devam ettiği
sürece vücut toplam üç defa ısı üretecektir. Üçüncü defa ısı üretildikten sonra kazazede
kurtarılırsa da en ufak yanlış müdahalede her an ölebilir.
Kurtarılan kazazede hangi durumda olursa olsun ani ısıtılmamalı, solunum ve kalp hemen
kontrol edilerek gerekiyorsa derhal suni solunum ve kalp masajı yapılmalıdır.
İlk yardıma en az 30 dakika devam edilmelidir,
Şoka girmişse hemen baş gövdeden hafif aşağıya gelecek pozisyonda yatırılmalıdır.
Battaniye sarılarak yavaşça ısıtılmalıdır
Tüm bu yardımlar esnasında kazazedeye sıcak içecekler verilmemeli, ani olarak
ısıtılmamalı, rüzg~ra maruz kalmaktan korunmalıdır

g- Sıcak Çarpması (Hipertermi)

Sıcak bölgelerde ve güneş altında uzun süre kalındığında gerçekleşebilir. İlk belirtiler baş
ağrısı, bulantı, aşırı terleme, kas krampları güçsüzlük olarak kendini gösterir. Durum
ağırlaştıkça terleme kesilir, cilt kırmızı, sıcak ve kuru bir hal alır.
Tedavi olarak hasta gölge altına alınmalı, fazla elbiseleri çıkarılmalıdır. Hasta sırtüstü
yatırılır, ayakları hafifçe kaldırılır, Islak bir bezle vücut silinerek serinletilir. Bulantı yoksa
içecek veri lebilir, bilinci açık değilse ağızdan hiçbir şey verilmez.

CAN KURTARMA ARACINDA BULUNAN TEÇHİZATIN KULLANILMASI

A) Koruyucu Örtüler
Kısmen kapalı can filikalarında, içindeki personeli sıcak, soğuk, yağmur ve deniz
serpintisi gibi dış etkilerden koruyabilecek, dış tarafı dikkat çekici renkte olan katlanabilir
koruyucu örtüler bulunmaktadır. Koruyucu örtüler içinde bulunanları sıcak ve soğuğa karşı
korumak için arasında hava boşluğu veya eşit etkili düzenler ile ayrılmış iki kattan az
olmayan materyal ile yalıtılmıştır. Filika içinde katlanmış örtüyle birlikte bulunan katı
parçalar ve tirizler ile kurulan bu düzenekte başta, kıçta ve her iki tarafta girişler
bulunmaktadır. Bu girişler deniz suyunu ve yağmuru içeriye almayacak, kolay ve hızlı açılıp
kapanabilecek şekilde yapılmıştır. Üzerlerinde içeriye yeterli gün ışığını verecek yarı
saydam pencereler, yağmur suyunu toplamak için kullanılacak cepler bulunur.
Filikaya binilmesi ile birlikte en çok 2 kişi yerleri belli ve tespitli bölgelere tertibatı kolayca
,

kurarak, turuncu rengi dış tarafa gelecek şekilde örtü monte edilir.
B) İlk yardım kutusu

Can filikaları ve can salları içerisinde bulunan ilk yardım kutuları su geçirmeyecek
ve içindeki malzemelerin kullanılmasından sonra tekrar kapanabilecek yapıda dizayn
edilmişlerdir. ilk tıbbi müdahalenin yapılabilmesi için gerekli sayı ve çeşitteki tüm
malzemeler ilk yardım kutusunun içinde bulunur.
a- Makas ve cımbız,
b- Gazlı kompres,
c- Çeşitli bandajlar,
d- Yapıştırıdı flaster(bant),
e- Gazlı bez,
f- Pamuk,
g- Yara temizleme suyu ve bezi,
h- Deniz tutmasına karşı haplar,
ı- Ağrı kesici (aspirin),
j- Amonyak,
k- Göz antiseptiği,
l- Yanık merherrıi,
m- Çinko oksit merhem.
İçindeki malzemelerin bilinçsizce boş yere kullanılmamasına ve ilk yardım
kutusunun açık bırakılmamasına dikkat edilmelidir.

C) Deniz demiri

Deniz üzerindeki arama ve kurtarma çalışma-


ları kazazedeler tarafından verilen veya geminin
bilinen en son mevkii üzerinden hareketle başlar.
Rüzgar ve akıntı etkisiyle verilen son mevkiinden
hızlı bir uzaklaşma, kazazedelerin bulunması için
geçecek zamanın artmasına yol açar,oysa
kazazedelere bir an önce ulaşılması hayati önem
taşır. Can kurtarma aracından atılacak bir deniz
demiri gerek bahsedilen hızlı sürüklenmeyi,
gerekse vasıtaların sallanmasını önlemede
önemli bir rol oynar.
Gemi terk edildikten ve belirli bir mesafe
uzaklaştıktan sonra, can filika ve sallarında 2 şer adet bulunan deniz demirlerinden bir
tanesi hemen atılarak sürüklenme hızının azalması sağlanmalıdır. Normal bir esintide
deniz demiri atmış bir can salı saatte yaklaşık yarım deniz mili hızla sürüklenir.
Gerek olduğu durumlarda her iki deniz demiri de atılabilir. Fakat halatlarına farklı
kalomalar vermek suretiyle birbirlerine dolanmaları önlenmelidir.
Filika ve can salı çevresinde deniz yüzeyinin düzgün olması ve dalga
çatlamalarının önlenmesi için deniz demirinin peşine bir yağ torbası bağlanarak, içine bir
miktar nebati bir miktarda balık yağı karışımı konulur. Bitmesi ve bulunamaması hallerinde
motor yağı da kullanılabilir.
Filikalarda motor çalıştırılmadığı zaman filikanın başını denizlere dik olarak tutmak
için deniz demiri atılmalıdır. Özellikle can sallarında dengeli duruş ve sallantının azaltılması
içindekilerin rahatsızlığının azaltılmasında fayda Sağlar.

D) Yangın söndürücüler

Motorlu can filikalarında akaryakıt yangınları oluşabilir. Bu durumlar göz önüne


alınarak motorlu filikalarda akaryakıt yangınlarına karşı kullanılmak üzere bir küçük yangın
söndürme tüpü bulundurulur. Bahsedilen söndürücü filika içi durumuna uygun boyut ve
ağırlıktadır. Filika içinde kolayca ulaşılıp taşınabilecek şekilde muhafaza altına alınmıştır.

E) Filika telsizi

Solas kurallarına göre can kurtarma araçlarında bulundurulması gereken taşınabilir


filika tesizleri ;bir cihaz ,bir verici ,bir alıcı ‘nir anten ve bir enerji kaynağından oluşur.
.

Kolayca taşınabilir olan filika telsiz cihazı deniz suyunda yüzebilir ,suya düştüğünde hasara
uğramaz ve su geçirmez niteliktedir. Hafif toplu ve pratik olmasıyla deneyimsiz bir kişi
tarafından da kolayca kullanılabilir. Tam kapalı can filikalarında filikaya monte edilmiş halde
veya filika içinde muhafaza edilmiş olarak bulunabilir. Bunun haricinde bazı gemilerin
köprüüstünde bazı gemilerde de telsiz dairesinde her an kullanıma hazır ve şarjlı olarak
bulunur. Enerji kaynağı olarak kullanılan akü bataryaları rormal şart’ardaki bir çalışmada
cihazı 4 saat süreyle beklemektedir.
Cihaz vericisi 2182 kHz ,500 kHz ve 8364 kHz ( uluslararası can kurtarma araçları
frekansı) ilk tehlike frekanslarından yaklaşık 3 watt’lık çıkış yaparak ve telsiz telgraf
frekansında 4000 Khz ile 2750 Khz arasındaki frekansta da telsiz kurallarının can kurtarma
araçları için tayin ettiği bir emisyon sınıfını kullanarak yayın yapma gücünde olacaktır.
El ile yapılacak yayınlar için bir manipleye ek olarak verici ,telsiz telgraf alarm ve tehlike
işaretlerini vermek için bir otomatik maniple cihazına da sahiptir.
Alıcı telsiz telgraf tehlike frekansını ve telsiz kurallarının bu frekans için belirlediği
emisyon sınıf larını alma yeteneğinde olacaktır. Vericinin sahip olduğu telsiz telefon tehlike
frekansından yayın yapabilme gücüne alıcıda aynı frekanslar için alım gücü olarak sahiptir.
Anten ya kendisine tutar tipte yada can filikasının direği tarafından en yüksek uygun
noktada tutunabilecek şekilde
olacaktır. Eğer uygun an-ten ve
durum olursa; temin edilecek bir
balon veya uçurtma ile daha
yukarıda tutulması arzu edilir.
Ayrıca can kurtarma
araçları arasında ve gemideki
haberleşmede kullanılmak üzere
iki taraflı tel-siz telefon cihazı
(VHF) bulunur. Deniz bantlı el
telsizinde 16, kanal uluslar arası
tehlike frekansı olarak kullanılır.
Bu kanaldan yapılan çağrılara
cevap alınamadığı tehlike
mesajı diğer bir kanaldan
verilmelidir. Cihazın enerji
kaynağı normal bir çalışmayla 4
saatlik kapasitededir. Her gemide en az 3 adet el VHF ‘si bulunmaktadır.
Filika telsizi içinde telsiz cihazı, tel, çubuk ve uçurtma anten, dinamo kolları,
kullanma kılavuzu, bazı yedek parçalar, kağıt, kalem, gü kaynağı, anten ve topraklama
kablosu ve anten bağlantı elemanları bulunur.
Tel mümkün olduğunca yükseğe gerilir veya teleskopik anten uzatılarak tespit edilir.
Cihazın dinamo kolları güç kaynağına takılır. Topraklama kablosu denize bırakılır. Dinamo
ile güç sağlanıyorsa hız gösterge lambasının cihazın kullanıldığı süre zarfında sürekli ve
düzgün yanmasını teminen uygun hızda çevrilmesi gerekir.

Filika telsizi ile tehlike muhaberesi

a- Alıcı verici anahtarı Transmit 500 kHz Morse, veya istenildiği gibi Transmit 2181 kHz
Alarm veya Transmit 8364 Morse durumuna alınır.
b- Fonksiyon anahtarı Dinamo kolları çevrilerek speed indicator lambasının yandığına
bakılır.
c- Ayar ibresinde azami sapma temin edilinceye kadar manipleye basılı tutularak Frequ-
ancy/Antenna anahtarı Long ve Short Antenna durumuna alınıp Transmitter tuning ayarı
yapılır.
d- Ayarlamadan sonra el manipleden çekilir, Automatic Morse Alarm düğmesine
basılarak, SOS radyotelgraf alarm işaretini de içeren otomatik ikaz sinyalleri dizisi otomatik
olarak yayınlanmaya başlar. Bu esnada kulaklıktan gönderilen alarm işareti duyulur ve
Automatic Morse A
Alarm indicator lambası parlamaya devam eder. Otomatik yayın sonrasında istenirse
yeniden alarm düğme~ine basılarak alarm sinyali tekrarlanır yahut function anahtarı
receive konumuna alınarak sonraki muhabere için dinlemeye geçilir.
e- Function anahtarı transmit konumunda iken istenen mors işaretleri maniple
kullanılarak gönderilebilir.

F- EPIRB - Acil Mevki Verme Telsiz Şamandırası

Epirbler (Emergency Position Indicating Radio Beacon) 121.5 MHz ve 406 MHz
üzerinden bu amaçla kurulmuş uydulara sinyal vererek kendi mevkiinin bulunmasını
sağlayan elektronik cihazlardır. Gemi battığı takdirde otomatik olarak suyun üzerine çıkıp
çalışmasını sağlayacak serbest bırakma kilidi bulunan muhafazalarda bulunurlar. Uydudan
aktarılan sinyaller GMDSS kara istasyonu tarafından alınarak Epirbin, dolayısıyla teknenin
yeri tespit edildikten sonra teknenin yakınındaki kara istasyonlarına ve gemilere haber
verilerek arama ve kurtarma başlatılır.
Inmarsat Cospas- Sarsat ve VHF Ebirbi olarak üç türlüdürler.
,

VHF epirbi VHF kanal 70 ten kendi teknesinin tanınma numarasını VHF menzili içindeki
sahil istasyonuna bildirir.
Epirb’in test için birkaç saniyelik kullanımı hariç tehlike dışında kullanılmamasına dikkat
edilmelidir. Can kurtarma vasıtasında iken üzerindeki anahtar “on” durumuna getirildiğinde
çalışmaya başlar. Kendisine bağlı savlo aracın bir yerine
bağlanarak epirp denize bırakılır.

G- SART - Arama Kurtarma Yansıtıcısı

SART, (Search And Rescue Transponder) arama


kurtarma harekatında çevredeki gemilerin radarların da
görünerek yerinin belirlenmesini sağlayan elektronik
cihazlı bir şamandıradır.
SART, 15 mil civarındaki teknelerin X band radar-
larının gönderdiği yayının uyarmasıyla etkin hale ge-
lerek 9 GHz (3cm) üzerinden kendisi yayın yapmaya
başlar. Yayını alan teknenin radar ekranında merkezden
dışa doğru tek hat üzerinde 12 veya 20 adet nokta
olarak görülür. Ekranın merkezine en yakın olan nokta
cihazın yerini gösterir.
SART gemi terk edilirken can kurtarma aracınz alınır.
Elle çalıştırılır, çalıştırıldıktan sonra üzerindeki
savlosundan kurtarma aracına bağlanarak denize bı-

rakılır.
H- Radar Reflektörü.

Can kurtarma aracının etraftaki gemilerin radarın tarafından kolayca algılanabilmesi için
aracın içinde bir radar reflektörü konulmuştur. Bu alüminyun levhalar, 90 derece açılı
olarak birleştirilerek salın dış kısmındaki uzun cebe çubuğu geçirilerek bırakılır.

CAN KURTARMA ARACINİN İDARESİ

Can filikası ile gemiyi terk etmeden önce seyir yardımcılarının filikaya alınması çok
faydalıdır. Görevli zabit gemiyi terk mevkiini koyarak bölge haritaları ile birlikte yanına
almalıdır. Filikaya alınması faydalı olacak seyir malzemeleri:
-Kağıt kalem.
-Bölge hanitaları.
-Seyir jurnali
-Paralel, pergel
-Sekstant, knonometre
-Almanak,
Gemi terk edildikten sonra varsa diğer filikalar ile bir araya gelinerek ilk müdahaleler
yapıldıktan sonra bölgede beklenilmesine veya seyir yapılmasına karar verilir.

A- Denizli havalarda can kurtarma aracını kullanma

Kurtarma araçları denizli havalarda çok hızlı yalpa ve baş-kıç yaparlar. Bu durumda,
kürekle veya motorla manevra yaparak dalgalar bir omuzlukta tutulmalı veya denizlere baş
tutulmalıdır.
Makine arıza yaparsa deniz demiri kullanmak gerekir. Böylece filikanın dalgalara borda
vererek tehlikeli yalpalara düşmesi önlenir. Aksi halde sonunda alabora olur.
Can filikasında içinde nebati ve hayvani yağ karışımı bulunan bir yağ torbası bulunur. Bu
torbanın (veya teneke) ucunda bulunan musluk damla damla yağ sızdıracak şekilde açılıp
deniz demiri savlosunun ortalarına bağlanarak denize atılır. Sızan yağlar deniz yüzeyini
kaplayarak dalga tepelerinin kırılıp serpinti yapmasını ve böylece filikadakilere deniz
serpintisinin vurmasını önler.
Denizler omuzluktan alınırken süratli gidilirse, filika çok hızlı baş kıç yapar ve tekne
dövünür. Filikadakiler aşırı derecede rahatsız olurlar. Ayrıca tekne ve makineye zarar
gelebilir. Bu durumda hız azaltılır ve pruva dalgalara doğru çevrilir. Eğer büyük bir dalga
yaklaşırsa filikanın içindeki ağırlığın iki tarafta eşit olmasına dikkat edilir ve dalga başa
alınarak filikayı bordasına çevirmemesi için çalışılır.
Dalgalar bordadan alınırsa filika ağır yalpalara düşer. Eğer rota o şekilde durmayı
gerektiriyorsa zig zag yapılarak yol aalınmalıdır.
Denizler kıç omuzluktan gelirse çok dikkat edilmelidir. Bu halde dalga filikayı kapar ve
önüne katarak sonunda bordasını çevirerek alabora eder. Başka bir şekilde ise kıçtan
gelen dalga teknenin kıç tarafını kaldırın, baş omuzluklar suya batar ve dalga tekneyi kafa
üstü dalga çukuruna doğru yuvarlar.
Böyle durumda dalga tam kıçtan geldiğinde rota dalga yine kıçta şekilde tutulmaya
çalışılır, teknenin sürati azaltılır, dalga ile teknenin sürati aynı olduğu anda sürat hızla
azaltılır ve dalga-nın gerisinde kalınmaya çalışılır.
Dalgaların gittiği yönde tekne yol alırken teknenin altından geçen su az olduğu için
dümen tutmak zorlaşacaktır.
Başka bir şekil ise, çok dikkatli dümen tutarak tam dalga geleceği anda üzerine
dönülerek dalga karşılanır, sonra tekrar eski rotaya dönülerek yola devam edilir.

Motorlu Can Filikası İle Can Sallarını Çekmek, Kazazedeleri Denizden Kurtarma

a-Can Salını Çekme

Denizde grup hainde bulunmak kolay görülebilmek ve yardımlaşma bakımından çok


,

önemlidir. Bunu sağlamak için denizde birkaç can salı varsa birbirlerine bağlanıp bir arada
bulunmalıdırlar. Can sallarının yanında sağlamlaştırılmış kısma ikinci deniz clemininin
paniması bağlanarak bu amaçla kullanılır. Gerektiğinde motorlu bir can filikası ile buradan
yedeklenerek çekilebilir.
6 mil hız yapan bir can filikası 25 kişilik dolu bir can salını 2 mil hızla çekebilir. Can salını
acil bir tehlikeden kurtarmak olmadıkça dalgalı havada can salı çekilmemelidir. Çekme
halatı ani gerilmeleri önleyebilecek kadar uzurı olmalıdır. Bunu yapabilmenin en iyi yolu iki
araç iki dalda tepesinde veya biri dalga çukurunda diğeri dalga tepesinde olduğu anda
kalomayı ayarlamaktır.
Can salını yedekleyen vasıta rota ve hızını çok yavaş değiştirmelidir. Dalga ve rüzgara
açı yapacak şekilde can salını çekmek Dalga ve rüzgara karşı çekmekten daha kolay ve
emniyetlidir. Çekme işlemi sırasında çok iyi gözcülük yapılmalı çekilen araç çeken araç
tarafından daima gözaltında tutulmalıdır.

b-Denizdeki Kazazedeleri kurtarma

Can kurtarma aracına binen kişiler daha sonra etraftaki diğer kazazedeleri kurtarmaya
çalışmalıdırlar. Etraftakilenin seslenini duyabilmek için arada bir tam sessizlik
sağlanmalıdır.Kazazedeye, rüzgarın sürükleyip çarpma ihtimalinden dolayı can filikası ile
yaklaşırken çok ağır yaklaşılıp biraz açık durulmalıdır. Daha sonra filikadaki can kurtarma
halkası kazazedeye atılarak tutması sağlanır. Kazazede yavaşça filikaya yaklaştırılır, elle
tutulacaksa rüzgarüstü omuzluktan ve çarmıh kullanılarak filikaya alınmalıdır.
Can salı ile kazazedeye daha kolay yaklaşılabilir. Önce can kurtarma halkası atılmalı
daha sonra sala alınmalıdır. Kazazede baygın, soğuktan ve yorgunluktan dolayı can
kurtarma halkasını tutamayacak kadar bitkin olabilir, bu halde can halatına bağlı biri
yardıma giderek kazazedeye ulaşılmalıdır.
Kazazede yaralı ise yaranın nerede olduğu araştırılır, görünür bir yara ise zarar
vermeyecek biçimde kurtarma vasıtasına yaklaştırılır. Görünmeyen yara varsa kazazede
yüzü can salına bakacak şekilde salın girişine kadar getirilir, can salındaki iki kişi yaralının
koltuk altlarından tutar bir kişide mümkünse suya girerek bacaklarından kaldırarak yaralıyı
yatay hale getirmeye çalışmalıdırlar. Diğer hallerde yaralı sırtı sala gelecek şekilde
döndürülür ve koltukaltları ve bacaklarından tutularak sala alınır. bu arada sudaki kişi yine
kazazedenin bacaklarından iterek yardımcı olur.
Soğuk havalarda donma tehlikesi geçiren bir kazazede sala alınırken çok dikkat
edilmelidir. Bu durumdaki birinin başı sudan çıkarılınca su basıncı azaldığı an gövdenin üst
kısmında bulunan kan hızla ayaklara doğru iner ve beyine yeterli kan gitmediğinden dolayı
aniden ölüm meydana gelebilir. Böyle bir kimse sudan çıkarılmadan önce su seviyesinde
yatay hale getirilmeli ve birkaç dakika bu şekilde tutulmalıdır. Müteakiben bu şekil
bozulmadan can kurtarma aracına alınmaya çalışılmalıdır. Yaralı kurtarma aracına
alındıktan sonra hemen sırtüstü yatırılmalıdır.

C- KARAYA ÇIKMA

Sakin bir havadan başka koşullarda karaya çıkma birçok tehlikeyi içerir. Helikopterle
alınma gibi başka bir kara~a çıkma şekli varsa o yapılmalıdır. Mümkün olduğund.. gündüz
vakti karaya çıkılmalıdır. Karaya çıkmak için en uygun yer gözlenmelidir bu amaçla karada
bulunan birilerinin yardımı varsa aracın içinde bulunan denizde canlı kalma kılavuzundaki
işaretler kullanılır.
Görünmeyen kayalıklara karşı çok iyi gözcülük yapılmalı ve gözcü dalgaların sahilden ne
kadar açıkta kırılmaya başladıklarına dikkat etmelidir. Bu şekilde deninlik anlaşılabilir. Eğer
sahil derinliği yavaşça artan bir yapıda se dalgalar kıyıdan oldukça uzakta kırılmaya
başlarlar. Vaba dalgalar sahile yaklaşınca köpürerek kırılmaya başlarlar.
Sahile yanaşırken dalgalar kıçtan alınırsa, filika sörf gibi dalgalara teslim olur ve filika
dönerek dalgalanı bordaya alır ve büyük bir ihtimalle alabora olur. Bu nedenle kırılan
dalgalar baştan alınacak ve filika, önce kıç taraf sahile gelecek şekilde tutulmalıdır.
Motorlu can filikasının bu koşullarda bir şanssız durumu vardır. Filika baş-kıç yaparken
pervane sudan çıkacağı için iyi manevra yapılamaz. Bu şartlarda deniz demiri atılmalı ve
filikanın başı denizlere doğru tutulmaya çalışılmalıdır. Böylece filika yavaşça sahile doğru
sürüklenir.
Kürekli açık can filikası ile yukarıdaki şartlarda sahile yanaşmak daha kolaydır. Boyna
küreği dümen olarak kullanılırken deniz demiri atılır ve filikanın başı dalgalara doğru
tutulur. Deniz demiri filikanın sürüklenmesini önlüyorsa büzme halatı ile büzülerek tutma
etkisi azaltılır. Yaklaşan dalgalara karşı çok iyi gevşetilip doldurulur ve kürekler kullanılarak
filika dalgaya dik tutulur.
Eğer dalga yavaş ilerliyorsa dalga tepesinde geçirilen tehlikeli zamanı azaltmak için
dalgaya karşı biraz kürek çekilmelidir.
Sahile varıldığında mürettebat inerken araç elde tutulmalıdır. Bu arada kürekli bir kişi
başta durup filikayı kollamalıdır. Daha sonra eğer o an yardım gelmemişse araç karaya
çekilmelidir ve içindeki malzemeler sahile taşınır.
Filika boşaltılırken dikkat edilecek çok önemli bir husus şudur. Çalışma sırasında sahil
filika arasından bir can halatı donatılır. Çalışma sırasında bir elle bu halat mutlaka
tutulmalıdır. Aksi halde hiç umulmadık bir anda dalgalar insanı denize çekebilir.

E-Kazazedeyi Bekleyen Tehlikeler

Gemiyi terk eden bir kazazede aşağıdaki tehlikelenle karşı karşıyadır.


a- Boğulma
b- Donma
c- Susuzluk
d- Açlık
e- Yaralanmalar
f- Köpek balığı
Gemide bulunan tüm can kurtarma araçları kazazedeleri öncelikle boğulmaktan
kurtarmak amacıyla yapılmışlardır. Çünkü boğulma birkaç dakika kadar kısa bir sürede
olmaktadır. Diğerleri geçen zamanın uzunluğuna göre önem kazanırlar. Kişiyi boğulmaktan
kurtarmanın en kısa yolu can yeleği giymektedir. Bu nedenle can yeleklenini giymek asla
ihmal edilmemelidir.
İkinci önemli tehlike donmadır. Su sıcaklığına ve giyilen elbiseye göre öldürücü
olma süresi çok değişiklik gösterir. Fakat şurası unutulmamalıdır ki ilave giysiler, az
hareket ve koruyucu giysiler bu tehlikeyi atlatmaya yetebilir.
Susuzluk ve açlık konuları ileriki bölümlerde daha ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Yaralanmalar yaranın büyüklüğüne göre farklılık kazanır, Fakat mümkün olduğunca en kü-
çük bir yara dahi almadan kurtarma aracına binmeye çalışılmalıdır. Yara insanın direncini
azaltır ve eğer denizde ise köpek balıkları için uyarıcı bir etki oluşturur.
Köpek balığı tehlikesi boğulmadan sonra akla gelen ikinci önemli tehlike gibi
görülür, fakat gerçekte yukarıda da açıklandığı gibi en son tehlikedir. Denizlerde birçok
köpek balığı çeşidi vardır fakat bunların hepsi de saldırgan değildir, yine de temkinli
olmakta fayda vardır.
Köpek balığı tehtidi oluşması durumunda şu şekilde davranılmalıdır:
- Köpek balıkları yapılan araştırmalara göre kan kokusu, hareket eden cisimler ve
nitimsiz seslere karşı saldırganlık göstermektedir. Bu konu göz önüne alınarak; mümkün
olduğu kadar gereksiz hareketlerden kaçınılarak köpek balığı önde görülecek şekilde
dönülmelidir.
- Eğer grup halinde bulunuluyorsa yüzler dışa dönük pozisyonda bir daire
oluşturulmalı, yaralı kişiler varsa bu dairenin içine alınmalıdır.
- Yüzmek gerektiği durumlarda gelişi güzel ve telaşlı bir yüzmeden çok, periyotlu ve
ritimlı yüzülmeye çalışılmalıdır.

F- Helikopterle Kurtarma Harekatı

Helikopterle işaretleşme;
Yukarıda anlatılan tahliye ve işlemlerin güvenliği için, helikopterle sıhhatli bir işaretleşme
yapılması gerekir. Helikopterin aşağıdan verilecek işaretlere göre hareke.t edeceği
unutulmamalı bu konuda dikkatli ve işaretleşmeyi yapabilecek bir kişi görevlendirilmeli ve
ondan başka hiçbir kimse helikopterle işaretleşmemelidir. Ortak manevralar için, komut
işaretleri şu şekillerle gösterilir
“lki yana açılan kolların başparmakları yukarı çevinilince ÇEK”;
-

“İki yana açılan kolların başparmakları aşağı çevnilence ÇEKME”;


-

“İki yana açılan kolların eller kapalı ve sadece başparmaklarının yukarı gösterilmesi
-

ÇEK;
“İki yana açılan kolların eller kapalı sadece başparmaklar aşağı göstenilince ÇEKME
-

anlamına gelir.
Ön hazırlık
---

Helikopter gerek karada gerekse denizde kurtarma-yardım amacıyla sık sık kullanılan bir
araçtır. Bu nedenle helikopterle yardım geldiğinde gemide veya kurtarma aracında bulunan
insanların bazı bilgilere sahip olarak, kurtarma işleminde helikoptere yardımcı olmaları
gerekir.
Helikopter yardımı için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır;
1-Geminin pozisyonu mümkün olduğunca hassas bir şekilde verilmeli, bunun için
mümkünse bir burun veya fener gibi sabit bir yerden kerteriz ve mesafe verilmelidir. Eğer
zaman müsaade ederse geminin tipi ve teknenin rengi belirtilmelVlir.
2- Eğer yaralılar veya ağır hastalar varsa bunların durumu hakkında ayrıntılı bilgi
verilmelidir,
3- Birçok ülkedeki helikopterlerde VHF ve/veya UHF radyo vericileni vardır. Bazı büyük
helikopterlerin 2182 kHz MFden yayın yapabilmelerine rağmen, normalde MF
frekansından yayın yapamazlar. Gemi ile helikopter arasındaki doğrudan görüşme ne VHF
ne de 2182 kHz’den yapılamıyorsa alternatif olarak 2182 kHz veya VHF’den Sahil radyo
istasyonu veya sahil koruma istasyonu aracılığıyla haberleşmek mümkün olabilir.
4- Güvertede (eğer gemide yoksa) müsait olan en geriş alana beyaz boyayla “H” harfi
yapılarak manevra alanı belirlenmelidir,
5- Bölgedeki çubuk ve tel gibi donanımlar aşağı indirilerek, etrafın neta olması
sağlanmalıdır.
6- Helikopter için gerek rotoruna dolanma gerekse motoruna kaçma ile uçuş tehlikesi
oluş- turacak her türlü serbest ve uçabilir madde kapalı yere alınacak veya bağlanacaktır.
Helikopterin gemi üzerinde oluşturacağı hava akımı sebebiyle halatlar, kapela, ip ,hontum
ve çöplerin havalanabileceğini akılda tutup, tüm bunların helikopteri düşürebilecek
maddeler olduğunu unutmadan tedbir almak gerekir.
7- Bölgede daha başka gemiler de bulunuyorsa ihtiyacı olan gemi kendini belirtebilmek
için gündüz portakal renkli duman işareti veya parlak gün ışığı olmadığı zamanlarda aldis
lambası da gösterebilir, geceyse paraşütlü fişekler ve el maytapları kullanılacaktır
8- Gemide bulunan direk/baca gibi yapılar çok iyi aydınlatılır.
9- Helikopterin rüzgar yönünü anlaması için bayrak ve flamalar çekilir
10- Helikopterle gemiye sapan verildiğinde, kesinlikle geminin bir tarafına bağlanmamalı
ve tutturulmamalıdır.
11- Helikopterden sarkıtılan ‘/inç kablosuna sadece lastik eldiven giyen bir kişinin dokun-
ması lazımdır, üzerinde biriken statik elektrik sebebiyle vinç kablosu yaralayıcı veya
öldürücü olabilir. Bu statik elektriğin boşaltılabilmesi için kablo ya suya indirilecek ya da
güverteye dokunmasına müsaade edilecek, daha sonra manevralarda oluşabilecek statik
elektrik boşalması sonucu oluşabilecek ölümler ve yaralanmalar önlenebilecektir.
12- Tüm bu işlemler esnasında görev yapan mürettebat can yeleği giymiş olmalıdır.
13- Helikopter pilot ve mürettebatının bu konularda eğitilmiş ve tecrübeli olduklarını düşü-
nerek, onların vereceği talimatlara uyulmalıdır,
14-Şayet helikopterle tahliye veya yukarı çekme gece yapılıyorsa, gemiyi bulmaya yardım
için dik arama ışıkları donatılır, Yakınlarda büyük bir engel varsa ışıklarla, pilotun dikkatini
çekecek şekilde aydınlatılmalıdır,
15- Pilotun gözünün kamaşmaması için helikoptere doğru ışık tutulmamalıdır.
Can salına yardım gelmesi durumunda yukarıdaki tedbirlere ek ve/veya tedbir
olarak Helikopterin aşağı doğru yapacağı hava akımından salın devrilmemesi için havanın
geldiği taraftaki ağırlığın arttırılması gerekir
Can salının çadır kısmını ayakta tutan kısımların gazı boşaltılarak , çadır
indinilmelidir.
Helikoptere alınma
Helikopterle yapılan malzeme ve insan tahliyesinde birkaç çeşit donanım kullanılır,
değişik amaç ve durumlar için kullanılmak üzere çeşitli şekillerde yapılmış olan bu
donanımlar
a- Kurtarma sapanı
b- Kurtarma sepeti
c- Kurtarma ağı
d- Kurtarma sedyesi
e-Kurtarma sandalyesi, gibi isimler alır.
Tüm bu teçhizat ve donanımın dizayn ve kullanımları ise aşağıdaki anlatılmıştır.
a- Kurtarma sapanı;
Kazazedeyi koltuk altından saracak bir kayış şeklindedir. Helikopter vinç telinin ucuna
takılı olarak gelen sapanın,boştaki ucu koltuk altlarından geçirilip göğüs hizasına gelen
noktada sapanın kilit kısmına takılır ve yukarı çekme işlemi başlayabilir. Şayet sapan
kapalı şekilde bir dob1m yapılmış olarak gelirse, kazazede öncelikle kafasını daha sonra
da her iki kolunu kazak giyiyor gibi kasanın içinden geçirerek çekilmeye hazır hale
gelecektir. Kazazedenin kollarını kapatarak ellerini karın hizasının altında kenetlemesi
emniyet açısından iyi bir tedbir olacaktır.
b- Kurtarma sepeti;
Bir kişinin sığabileceği büyüklükte bir sepettir. Açık kısmından girilerek içeri oturulur. İçine
binen kişi dengeyi bozucu hareketler yapmamalı ve kendisini emniyete alacak şekilde
tutunarak dengeli oturmalıdır.
c- Kurtarma ağı;
Kurtarma sepetine benzer. Fakat biraz daha kare şeklinde olduğundan ayaklar sepetteki
gibi uzatılamaz. Açık olan taraftan girilip, yüz açık olan tarafa gelecek pozisyonda bağdaş
kurularak oturulur. Yine denge bozucu gereksiz hareketlerden kaçınmalı ve etrafı
çevreleyen ağlardan tutunulmalıdır.
d- Kurtarma sandalyesi;
Üç kollu, çıpaya benzeyen bir oturaktır. Kolların birleştiği alt noktayla, vinç teli ile birleştiği
nokta arasında tutunmak için özel bedeni vardır. Kalçayı ve bacakları taşıyacak şekilde
dizayn edilmiştir. Yüz kısmı vinç teline dönük ve eller oturağın tutamacına sarılacak şekilde
oturulur. Hızlı bir tahliyenin gerekli görüldüğü durumlarda kurtarma sandalyesi ile iki kişi
aynı anda yukarı çekilebilir. Oturağa ilk kişi yukarıda anlatıldığı gibi biner ve tutunur, ikinci
kişi ise oturağın kollarından birisini kolunun altına, diğer bir oturak kolunu da öbür kolunun
altına alıp, oturan kişinin de bacaklarını saracak şekilde ellerini karın bölgesinde kenetler
ve aşağı sallanır. Bu çeşit taşıma durumları için kazazedelerin sıhhatli ve kuvvetli olmaları
önemli bir konudur ve göz ardı edilmemelidir.
Helikopterin vinciyle yukarı doğru çekilme;
Helikopterde bulunan ve yukarı çekilen kişi kesinlikle acele etmemeli, vincin sonuna
kadar çekmesi beklenir. Helikopter hizasına gelen askıdaki kişi düz olarak içeri çekilip, .

daha sonra sapandan çıkarılacaktır bu konuya hassasiyet gösterilmeli ve helikopterdeki


hareket beklenmelidir. Aksi hareketlerin hayati tehlikeler oluşturacağı panik ve acelenin
kazalara sebep olduğu unutulmamalıdır.
I.M.O. Model Kurs
1.20

Gemide Yangınla
Mücadele

Giriş
Gemilerde çıkan yangınlar yüzünden her yıl milyarlarca liralık hasarlar ve can kayıpları
olmaktadır. Bu yangınların temel nedeni insan hatalarıdır. Dikkatsizce yapılan bir hareket
gemi ve içindeki insanları tehlikeye atmaktadır.
Karada çıkan yangınlarda, söndürme için birçok yardımcı varken gemi yangınlarında ise
söndürme işi, gemi mürettebatının bilgisine ve yangın söndürme donanımının yeterliliğine
bağlıdır. Bu nedenle yangın donanımının eksiksiz ve her gemi adamının da iyi bir itfaiyeci
kadar bilgiye sahip olması gerekmektedir.
Yangınla mücadele yerine yangını önleyici tedbirlere ağırlık vermek daha kolay ve ucuz
yol-dur.

BÖLÜM 1- GÜVENLİK İLKELERİ

A- Yangın Kaynakları
Gemide bulunan malzeme, donanım ve çalışma şartları yangın çıkma olanağını oldukça
arttırmaktadır Özellikle makine dairesi yangın oluşmasına çok müsaittir. Geminin hemen
.

hemen her yanında yağ ve boya gibi yanıcı maddeler bulunur. Dikkatsiz bir davranış ateş
almalarına neden olur ve umulmayacak kadar kısa bir sürede yangına dönüşebilir.
Gemideki çeşitli bölgelerde yangına sebep olabilecek tehlikeler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
1-Yaşam yerlerinde
- Sigara içilmesi; özellikle kamaralarda sigara içmek ve sigarayı iyice söndürmeden
veya söndüremeden uyumak.
- Kamaralardaki elektrik devrelerine çeşitli ekler ve bağlantılar yapmak. Özellikle
kamaraları ısıtmak için elektrikli ısıtıcılar kullanmak.
- Elektrik devrelerinin eskimesi.
- Loş ışık elde etmek için kamaralarda bulunan aydınlatıcıların üzerine bez veya
kağıt koymak.
- Elektrikli cihazların kapatılmaması.
- Salonların yanında bulunan büfelerdeki ocakların kapatılmaması.
- Kamaranın düzensiz olması ve yağlı giyeceklerin bulundurulması.
- Kamaradaki kaloriferlerin üzerine bez konulması.
2- Makine dairesinde
- Düzensizlik.
- Skavenç mahallerini temiz olmaması.
- Sintinedeki yağların temizlenmemesi.
- Temizlik malzemesi olarak benzin gibi çok uçucu ve parlayıcı maddelerin
kullanılması.
- Sigara içilmesi.
- Makine dairesinde tiner, benzin gibi maddelerin bulundurulması.
3- Kuzinelerde
- Kuzinelerdeki yangın sebeplerinin başında ısı kaynakları gelmektedir. Gaz
kaçağı, elektrik devrelerinin eskimesi, yetersiz kalması, fazla güç çekilmesi kıvılcım
çıkmasına ve çeşitli maddelerin alev almasına neden olur.
- Kuzinede yangına neden olan bir başka neden de tavadaki kızgın yağların
parlamasıdır.
- Havalandırma fanlarının temiz olmaması da kuzinedeki sıcaklığın artmasına
ve gaz kaçağı varsa ortamda kalmasına neden olur. Ayrıca tanlarda toplanan yağlarda
yanabilir.
4- Güvertede
- Taşınan yüklerin kendi özelliklerinden dolayı yanmaları.
- Portuçlara düzensizce konulan malzemeler. Portuçlarda güvertede bulunan
elektrikli donanımın ana şalterleni ve elektrik donanımları bulunması nedeniyle buralara
konulan yağlı ve diğer yanıcı maddeler her an yanabilir.
- Başaltına konulan halatlar, boya tiner gibi maddeler de tehlikeye açıktır.
,

5- Telsiz daireleri
Telsiz dairelerinin elektrikli cihazlar ve bunların devreleri ile dolu olması elektrik
yangınlarına neden olmaktadır.
6- Akü dairesi
Aküler şarj olurken ortama yanıcı hidrojen ve yakıcı oksijen gazı yayarlar. Akü
dairelerin kapalı tutulursa patlama şeklinde yangına neden olabilir. Bu gazların çok iyi
havalandırma ile dışarı atılması gerekir. Aküler şarj olurken aküden beslenen tüm devreler
kapatılmalıdır.
7- Statik elektrik
Gemide ve karada pek dikkat edilmeyen bir ateş kaynağı da statik elektriklenmenin
neden olduğu kıvılcımdır. İnsanın üzerinde ve çalışan aletlerde statik elektrik birikir.
Özellikle gaz çıkaran maddelerle temas edilmeden önce yanmayan bir metal yüzeye
dokunularak topraklama yapılmalıdır.

8- Tamir işleri
Tamamen çalışanların ve sorumluların dikkatsizliği ve bilgisizliği nedeniyle tamirler
sırasında çeşitli yangınlar oluşmaktadır. Bazen bu hatalar patlamalara neden olarak can
kaybına da sebep olmaktadır. Kaynak yapılan tamirlerde kaptandan izin alınmalı, kaynak
yapılacak yerin etrafı yanıcı maddelerden temizlenmeli, gazlı bölgelerde kaynak yapmadan
önce gaz ölçümleri yapılmalıdır.

B- Eğitim ve Talimler
Yangınla mücadelenin en önemli basamaklarından bir eğitimdir. Bu eğitim gemiyi
tanımak, teçhizatı tanımak, yangını tanımak ve söndürmeyi bilmek olarak sıralanabilir.
Yangınla mücadelede başarılı olabilmek için şu üç unsur gereklidir
1- Teçhizat
2- Eğitim ve talim
3- Görev dağılımı.
Yukarıda saydığımız üç unsuru bir olay üzerinde canlandıralım Ve karşılaşabileceğimiz
aksaklıkları tahmin edelim.(tüp C02 tüpü)
Kamaramızda bir madde ateş aldı söndürmek için harekete geçiyoruz; ‘k
Ne çeşit yangındır, ne çeşit söndürücü lazım?.
Söndürücü lazım; uygun söndürücü var mı?, nerede?,yerini biliyor muyuz?.
Söndürücüyü bulduk; yerinden çıkıyor mu?.
Söndürücüyü çıkardık; dolu mu?.
Söndürücü dolu, kamaraya getirdik, valf açılıyor mu?.
Söndürücü açıldı, C02 çıkıyor; nozulu nasıl tutacağız?.
C02 yi ateşin neresine tutacağız? ne kadar mesafeden tutacağız?
C02 gazı ne kadar sürecektir?, yangını söndürebilecek mi? veya bu kadar vakit
kaybetmeye değer miydi?.
* Yangın görüldüğünde yapılacak ilk iş alarm vermektir.
Görüldüğü gibi nasılsa biliyoruz diye geçiştirilen basit bir uygulama acil bir durumda umul-
madık aksilikler çıkarabilir. Hatta bilgi dahi bazen yeterli olmamaktadır, çünkü bilginin
kullanılabilmesi için uygun teçhizat olmalı ve bu teçhizat ta her an kullanıma hazır
olmalıdır. Buna ek olarak, tek başımıza büyük bir yangına müdahale edemeyiz, bütün
teçhizatı bir anda kullanamayız. Bu nedenle görev dağılımı yapılmalıdır. Biri yangın
elbisesini giyen, diğeri, hortumu tutar, bir diğeri muhabereyi sağlar vs. ancak bu şekilde
yangınla mücadelede başarılı olunabilir.
Bu anlatılanlar ise, gemide düzenli aralıklarla role talimlerinin yapılması ile başarılabilir.
Bir çok konu teoride anlatılınca kolay zannedilir. Karanlıkta yürüme şekli, dumanda kaçış
şekli gibi; fakat bu anlatılanlar ile karşılaşınca söylenildiği gibi kolay olmadığı görülür. Bu
tür zorlukları aşmak için role talimleri gerçeğe uygun yapılmalı, örneğin alev çıkarmadan
duman oluşturularak dumanda kaçış talimi yapılabilir.

BÖLÜM 2 YANGIN TEORİSİ

A- Yangın Üçgeni
Her yanma yangın değildir, kontrol altında olmayan yanmalara yangın denir.
Yanmanın oluşabilmesi ve devam edebilmesi için üç unsur gereklidir, bunlar;
1- Yanıcı madde.
2- Yakıcı madde (oksijen).
3- Yeterli ısı.
Bu üç unsur bir üçgenin kenarları ile temsil edilir ve yangın üçgeni olarak
adlandırılır.
Yukarıda sayılan üç unsur herhangi bir nedenle bir araya getirildiğinde yanma
oluşur.

Bunlardan biri uzaklaştırıldı takdirde yanma olayı son bulur.


Birinci unsur olan yanıcı madde, (kağıt, tahta, bez, yağ gibi )her yerde bulunabilir.
İkinci unsur olan oksijen de her yerde her tür yangın için yeter miktarda bulunur. Üçüncü
unsur olan yeterli ısı istisnai bazı şartlar hariç her yerde bulunmaz, varsa bile muhtemelen
kontrol altındadır.
Çeşitli ısı kaynakları vardır, bunlar;
Kimyasal enerji; kömürün, yağın vs. nin yanması sonucu oluşur,
Mekanik enerji; sürtünme ile oluşur,
Elektrik enerjisi; kıvılcım, kısa devre, ile oluşur,
Nükleer enerji.
B- Yangının Yayılması
Yangın dört şekilde yayılır;
1- Radyasyon
Havada ısının yayılması şeklindedir.
2- Konveksiyon
Alevin ve ısının yukarı doğru yükselmesi, üst katlara doğru yayılma.
3- Dokunma, temas.
Isı kaynağına temas eden maddenin de ısınarak enerjiyi taşıması.
4- Doğrudan yanma.
Alevin diğer yanıcı maddeleri yakması.

C- Yangının Gelişmesi
Bir yanmanın oluşabilmesi için
yanıcı maddenin yanmasına
yeterli ısının ve oksijenin olması
gerekir. Daha sonra aşağıdaki
olaylar sırayla gelişerek yanma
başlar.
1- Aşırı ısınma; yanma
için gerekli ısı olduğu takdirde
yanıcı madde önce ısınır.
2- Buharlaşma; ısınmaya
başlayan cisimde bulunan yanıcı
gazlar dışarı çıkar.
3- Alevlenme; dışarı çıkan gazlar, ısı yanma için gerekli sınırı geçtiği an alev alarak
yanmaya başlar.
Yanıcı maddenin cinsine göre yukarıda açıklanan olaylar birkaç dakika ile birkaç
saat arasırda değişebilir. Yağın ısınıp buhar çıkarması birkaç dakikadan kısa süre yeterli
olurken bir ağaç parçanı için birkaç saat sürebilir.
Yukarıda söylenenlere ek olarak şunu belirtmek gerekir ki, yanıcı maddenin büyüklüğü
de yanmanın başlaması için çok önemlidir. Aynı cismin küçük bir parçası çabucak
yanarken büyük parçası uzun sürede yanar.

D- Yangınların Sınıflandırılması ve Uygun Söndürme Teçhizatları


Yangının sınıfları, yanıcı maddeleri ve bunlara karşı kullanılacak söndürücü türleri
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

BÖLÜM 3 YANGINLA MÜCADELE

A- Yangın Önleme İlkeleri

Yangınla mücadelenin en önemli ilkesi yangını oluşturan unsurların bir araya


gelmelerini örılemektir. Bundan sonra ikinci önemli husus ise yangına karşı erken
müdahale etmektir. Erken müdahale ise erken tesbit ile sağlanabilir. Yangının erken tesbit
edilmesi gemide bulunan yangın uyarı cihazları ile yapılır.
Yangırla mücadeleye aşağıdaki bilgilerin elde edilrr’esinden sonra başlanır.
1- Yangın nerede.?
2- Ne yanıyor.?
3- Yanıcı maddenin ne kadarı yanıyor.?
4- Yangın ne yana doğru yayılıyor, yayılabilir.?
5- Yangınla mücadele etme imkanımız nedir.?
Sayılan bilgiler tam olarak elde edilemediği sürece yapılacak müdahale eksik veya
yanlış olabilir. Yangına karşı yapılacak müdahale ve kurtarmada aşağıdaki sıralamaya
dikkat edilecektir.
Birinci öncelik insanların kurtarılması, İkinci öncelik gemi ve yükün kurtarılması,
Üçüncü öncelik çevrenin korunması.

B- Geminin Tanıtılması

Gemiler inşa edilirken yangına karşı koruyucu birtakım yapı ve donanımlanı ile
birlikte inşa edilirler. Yangın karşı yapılan bu donanımlar geminin büyüklüğü, tipi ve taşıdığı
yüke göre değişiklik gösterir. Bu nedenle çalışılan geminin yangın donanımları ve yerleri en
kısa sürede öğrenilmelidir. Bunlar karbondioksit dairesi, yangın söndürücüler, yangın
perdeleri, deniz suyu devresi, acil yangın pompası, uluslararası sahil bağlantısı, yangın
elbisesi, görev dağılımı ve alarm devrelerine ait bilgilerdir. Gemi yangın donanımının çok
iyi bilinmesi erken müdahale için önemlidir. Ayrıca geminin ambarları, tüm giriş çıkış yerleri,
acil çıkışlar, yakıt tanklarının yerleri vs. gibi bilgiler yangınla mücadelede başarılı olabilmek
için gereklidir.
Her gemiadamı gemiye katıldıktan hemen sonra yangınla mücadele donanımlarının
yerlerini öğnenmeli ve karanlıkta kamanadan çıkıp güverteye gidebitecek kadar gemisini iyi
tanımalıdır.

C- Güvenlik Çalışmaları.

Yangınla mücadele role talimleri sırasında yangın söndürme teçhizatlarına ait


bilgilerin yanı sıra gemiye ait bilgilerde mürettebata verilmesidir, gemi topluca gezilerek
bütün donanımlar tanıtılmalıdır.

BÖLÜM 4- Yangının Saptanması

A- Alev ve Duman ihbar cihazları

Gemilerde yangın çıkabilecek çok ücra noktaların bulunması, diğer bölgelerin ise
sürekli insan kontrolu altında olmaması ve özellikle geceleri sadece vardiyacı mürettebatın
ayakta olması nedeniyle çıkabilecek bir yangının duyulması çok zaman alabilin. Ayrıca
sefer sırasında yüklerin bulunduğu ambarlara ginilmediği için buralarda oluşan bir yangın
uzun süre sonra fark edilebilir. İşte bu gibi olumsuzlukları gidermek için gemilere yangın
ihbar cihazlanı yerleştirilmiştir.
Gemilerde üç çeşit yangın ihbar cihazı kullanılmaktadır.

1- Alev Saptayıcı Cihazlar


Alev saptayıcı cihazlar genellikle kolay alev alan maddelerin bulundu yerlerde ve açık
alanlarda kullanılırlar. 1-3 saniye gibi çok kısa sürede alevleri tespit edip alarm verirler.
Ultraviyole ve kızıl ötesi ışınları algılayarak çalışırlar. Ancak her iki tip dedektör güneş
ışınlarından etkilenip sistemi yanıltabilirler. Bu cihazlar çokluk otomatik olarak
söndürücülere de kumanda edenler.

2- Duman Saptayıcı Cihazlar


Duman saptayıcı cihazlar tamamen kapalı mahallerdeki yangın oluşumuna karşı
kullanılırlar.
İyonizasyon duman dedektörü optik boyuttaki toz ve duman zerrelerini algılar ve
100 m_ lik bir alanda kontrol yapabilir.
Optik duman dedektörü yavaş yanmaların meydana geldiği ortamlarda tercih edilir, ışık şid-
detini etkileyen duman türleninde daha duyarlıdır. -20°C derece ile +60°C derece arasında
çalışırlar. Alarm devresine kumanda ederek alarm verdinirler. Bir kısmı ise su püskürtme
devresine kumanda ederek duman olan ortama su püskürterek müdahale eder.
3- Isı Saptayıcı Cihazlar.
Isı saptayıcı cihazlar yüksek sıcaklığın olabileceği ortamlarda kullanılır. Bunlardan
sabit sıcaklık dedektörü bulunduğu yerin sıcaklığı ayarlandığı sıcaklığın üzerine çıktığında
alarm verir.
Sıcaklık artış dedektörü ise belirli bir zaman aralığında ortam sıcaklığının artma
hızına göre alarm verir.
Her iki tip dedektör 50 m’lik bir alana kumanda edebilir.

B- Otomatik Yangın Alarmı

Gemilerde bulunan çeşitli yangın saptayıcı cihazlar geminin yangın alarmına


bağlıdır, herhangi bir yangın halinde alarmı devreye alır. Bir yangın alarm devresinde
algılayıcılar, kontrol paneli, ve güç kaynağı dışında emniyet düğmeleri, alarm zilleri, sinyal
lambaları, yangın perdelerine kumanda üniteleri, kontrol panel kaydedicileri ve çeşitli
yanalar bulunur.
Yangın alarm sisteminin kontrol paneli iki ayrı tip güç kaynağından beslenmelidir.
Bunlardan herhangi bir devre dışı kaldığında diğeri etkilenmemelidir.

BÖLÜM 5 Sabit Yangın Söndürme Sistemleri


A- Genel Bilgiler
Gemi yangınlarında etkin müdahalenin yapılabilmesi için gemiler seyyar ve sabit
olmak üzere çeşitli yangın söndürücüler ile donatılmıştır. Taşınabilir söndürücüler küçük
yangınlara karşı ve ilk müdahale için kullanılırlar. Makine dairesi ve ambarlarda çıkan
yangınlar için sabit söndürücü sistemlerden faydalanılır. Bu sistemlerde genellikle
karbondioksit ve köpüklü yangın söndürücüler kullanılır. Bundan başka geminin deniz suyu
devresi de sabit bir söndürme sistemi sayılabilir. Bu sistemlerde bir kumanda odası
bulunur. Yangının çıktığı yere ve büyüklüğüne göre sistemin bir kısım veya tümü devreye
alınır. Ayrıca söndürücüler istenilen bölgeye de yönlendirilebilir.
B- Ateş Boğma Sistemleri

1-Karbondioksitli Yangın Söndürücü


Yangını boğarak söndüren sistemlen Karbondioksit ve Köpüklü yangın
söndürücülerdir. Karbondioksit gazı basınç altında çelik tüplerde saklanır. Gemilerde 6, 12,
ve 45 kilogramlık tüplerde bulunur. Sıvı CO havaya bırakıldığında hacminin 450 katı kadar
genişler Genişleyen C02 etnafın ısısını alarak basıldığı yerin ısısını düşürerek yangının ısı
kaynağını ortadan kaldınır. Karbondioksit gazı havadan 1,5 kat daha ağır olduğu için
bulunduğu mekanın tabanına yayılarak altta kalan yangının üzerini örter ve hava ile
temasını keser. Böylece hem soğutma hem boğma yaparak yangını söndürür.
Karbondioksit gazı kapalı mekanlarda kullanılır ve basılmadan önce tüm açıklıklan
kapatılarak hava girişi önlenir. Karbondioksit gazının etkili bir söndürücü olabilmesi için
hava ile %20 oranında karışması gerekir. Bu karışım insan hayatı için tehlikeli olduğu için
Karbondioksit basılacak yerlerde insan kalmamalıdır. Yangının tamamen söndüğünden
emin olmadan içeriye hava girmesine izin verilmemelidir. Yangın söndükten sonra yangın
mahalli iyice havalandırıldıktan ve gaz ölçümü yapıldıktan sonra içeri ginilebilir.
Gemilerdeki sabit karbondioksit tüpleri Karbondioksit darresinde bulunur. Buradaki tüplerin
düzenli olarak bakım tutumu yapılmalı her an kullanıma hazır bulundurulmalıdır. Yangın
role talimlerinde CO2 dairesindeki tüplenin nasıl kullanılacağı öğrenilmelidir.

2- Köpüklü Yangın Söndürücü


Boğarak söndürmede kullanılan diğer söndürücüler köpüklü tip yangın
söndürücülenidir. Köpük yanan sıvının üzerinde yayılarak ince bir tabaka halinde kaplar ve
ateşin hava ile temasını keser. Ayrıca sıvının bir miktar ısısını emerek yanan maddeyi
soğutur. Dört tür köpük vardır.
Protein esaslı köpük,
-

Sentetik esaslı köpük.


-

Kimyasal köpük
-

Alkol köpüğü
-

Protein esaslı köpükler hayvanların kan ve yağlarından elde edilir. lçenisine bazı
katkı maddeleri eklenerek yapılan %3 oranında köpük maddesi ve % 97 oranında su
karışımıdır. Bir hacim proteine karşılık sekiz hacim genişleme yapar. Genleşme oranı
1/8’dir. Krem rengindedir ve zehirli değildir, vücuda teması halinde bol su ile yıkanmalıdır.
Sentetik köpük %95 su ve %5 sentetik madde karışımından elde edilen köpüktür.
Sentetik köpük özleninin üç genişlemeleri farklı üç türü vardır.
Düşük gerişlemeli köpük özü (10 kat genişler)
-

Orta genişlemeli köpük özü (100 kat genişler)


-

Yüksek genişlemeli köpük özü (100 kat genişler)


-

Yüksek genişlemeli köpükler makine dairesinde diğerleri güverte ve kuzinede


kullanılır.
Kimyasal köpük : Alüminyum sülfat ve Sodyum bi karbonat kimyasal tepkimesi
sonucu oluşan bir köpük cinsidir.
Alkol köpüğü kimyasal sıvı yangınlarında kullanılır. Kimyasal sıvı oluşan köpüğün
suyunu ememediğinden köpük sıvının üzerinde yayılarak sıvının hava ile temasını keser.

a- Köpük Üretme Yöntemleri


Köpük özü genellikle ayrı bir kapta bulundurulur. Kullanılacağı zaman taşınarak yangın
mahalline getirilir, burada çeşitli tip nozullar yardımı ile basınçlı suyla karıştırılarak köpük
üretilir.
b- Köpükle Yangına Müdahale
Yangın yerine göre çeşitli şekilde müdahale edilir. Yangın düz bir yüzeyde ise; Köpük
-

oluşana kadar gelen su yangından uzak bir yere sıkılır,


-Köpük gelince 45 derecelik açı ile köpükler sıvının üzerine düşecek şekilde havaya doğru
tutulur
-Sıvı tamamen örtülene kadar köpük sıkılır,
Örtüldükten sonra köpük örtüsünün bir yerinden açılmaması için yangın sönene kadar
-

kontrol altında tutulur.Engebeli bir yerde ise;


Köpük oluşana kadar su yangından uzak bir yere tu.tulur,
-

-Köpük gelince yangının arka kısmındaki bir yere çarptırılarak yavaş yavaş alevlerin
üzerine doğru akarak yanan sıvıyı örtmesi sağlanır.
Yanan sıvı örtüldükten sonra yine açılmaması için gözetim altında tutulur.
-

Köpük maddeleri yüksek sıcaklıklarda saklanmamalı ve hava ile temas ettinilmemelidir.


Köpük kullanıldıktan sonra nozul ve borular bol su ile yıkanmalıdır.

B- Yangın Önleme Sistemleri

1- Hidrokarbon, Toz re Ha/on Gazı


Yangın önleyici ve aynı zamanda söndürücü olarak kullanılan maddeler halon gazı, azot
gazı, karbontetra klorür ve ölü gazdır. Bunlardan halon gazının kullanımı uluslararası
alanda yasaklanmıştır.

2- Ölü Gaz Sistemi (İnert gaz)


Gemide egzos gazının temizlenmesi ile %5 oranında oksijen içeren gaz elde edilir.
Oksijen oranı çok düşük olan bu gaza ölü gaz denir. Bu gaz tanklara basılarak tank
havasının oksijen oranı %8 in altına düşürülür. Böylece ortamda yük buharının herhangi bir
nedenle parlaması önlenir. Yükleme, boşaltma ve taşıma sırasında tank içinde belli bir
basınç altında sürekli ölü gaz bulundurulur.

C- Yangın Soğutma Sistemleri

1- Deniz Suyu Devresi


Geminin ana yangın devresini oluşturan bu donanım her gemide uygun özellikte ve
sayıda yangın pompaları, yangın devreleri, musluklar, hortum, nozullardan, acil jeneratörü,
acil deniz suyu pompasından meydana gelir. Bu devre ile deniz suyu yangına karşı
soğutucu ve söndürücü olarak kullanılır. Gemideki diğer söndürücülerin sayısı sınırlı
olduğundan en kullanışlı söndürücü uygun olduğu yangın türüne karşı deniz suyudur.

2- Su Püskürtme Sistemleri

Sprinkler sistemi de denilen bu sistem otomatik veya el ile kumanda edilebilen iki tiptir.
Bu sistemler basınçlı su bulunan bir tanka bağlı bir boru donanımı ile geminin muhtelif
kapalı yerlerine yayılmış basınçlı su devreleridir. Kapalı yerler büyüklüklerine göre
belirlenen sayıda sprinkler kafaları ile donatılmışlardır. Bu kafalar sıcaklığın kamaralarda
70 °C derece, kuzinelerde 100°C dereceyi aşması halinde açılarak devredeki basınçlı suyu
içeri püskürtür. Böylece soğutma yaparak yangını söndürür. Bu sırada devredeki basıncın
düşmesi nedeniyle basınca duyarlı bir alarm sistemini devreye alır. Tavanlara yerleştirilen
sprinkler kafalarının sayısı en az dakikada 5 lt/m_ su dağıtacak şekilde oda hacmine göre
hesap edilir.

E- Acil Yangın Pompası

Geminin ana yangın pompası devre dışı kaldığında yandın söndürmenin


aksamaması için yangın devresini besleyebilecek güçte bir acil yangın pompası bulunur.
Bu pompa genellikle dizel tahriklidir veya elektrik motorlu ise acil jeneratörden güç alır ve
genellikle makine dairesi dışında bulunur. Gemide acil durumlarda ana güç üretici
jeneratörler devre dışı kaldığı zaman yangın söndürme ve aydınlatma için bir acil durum
jeneratörü bulundurulur.

F- Kimyasal Toz Uygulaması

Sabit devre sistemlerinde kimyasal kuru tozlarda kullanılmaktadır. Sodyum bir karbonat,
amonyum fosfat veya potasyum tozun oluşur. Tozları itici olarak azot veya CO2 gazları
kullanılır. Kuru toz yanan maddeyi örttüğü sürece etkilidir. Zehirli olmamasına karşılık
boğaza ve göze kaçtığında tahriş edici olabilir. Yanan madde söndükten sonra su ile
soğutularak yangının yeniden başlaması önlenmelidir.
Kimyasal kuru tozlar havanın rutubetinden etkilenir, Rutubetli yerlerde saklanmamalıdır.

BÖLÜM 6 YANGIN SÖNDÜRME DONANIMLARI

A Yangın Hortumları ve Teçhizatları

Yangın hortumlarının iç kısımları kauçuklu maddeden yapılmış olup dışları sentetik


bez kumaştan yapılmış bir kılıf ile sarılmıştır.
Yangın hortumları kimyasal maddelere dayanıklı, esnek, basınca dayanıklı
malzemelerdir.
Hortum boyları 18, 22.5, veya 30 metre, çapları ise 45 mm. veya 70 mm. dir.
Yangın istasyonlarındaki tamburlara kolayca alınıp yargın mahalline götürülecek şekilde
sarılan hortumlar uçlarındaki kaplinler ile birbirlerine ve yangın musluğuna takılarak
kullanılırlar.
Hortumların yangına karşı tutulan ucunda nozul adı verilen bir parça bulunur.
Nozullar çeşitli şekil ve büyüklükte olup suyun yangın üzerine düz, veya yağmur şeklinde
verilmesini sağlarlar. Hortum ve nozullar hep aynı yerde saklanmalıdırlar.
Hortumlar kullanıldıktan sonra içlerindeki sular boşaltılıp katlanarak yangın
istasyonlarındaki yerlerine kaldırılırlar.
Hortumla Yangına Müdahalede Dikkat Edilecekler
Hortum yangın musluğuna bağlandıktan sonra yangın tarafındaki kısmının kullanıcı
tarafından tutulduğundan emin olunmalıdır.
Yangın musluğu hortumun ani silkelenmesini önlemek için yavaşça açılmalıdır.
Nozulu tutan kişi nasıl tutulacağını da bilmelidir.
Hortuma su geldikten sonra kesinlikle bırakılmamalıdır.
Kapatmak gerektiğinde musluk yine yavaşça kapatılmalıdır.

B- Seyyar Yangın Söndürücüler

Yangın oluştuğunda ilk müdahaleyi yapabilmek için geminin çeşitli yerlerine taşınabilir
yangın söndürücüleri yerleştirilmiştir.
Seyyar söndürücülerde bulunması gereken özellikler aşağıdadır.
Söndürücüler denetlenmiş ve kullanım süresi geçerli olmalıdır.
-

Kolayca ulaşılabilecek ve görünür bir yerde olmalıdır.


-

Yangın tehlikesi olan yerlerde bulunmalıdır.


-

Her an kullanıma hazır olmalıdır.


-

Seyyar Söndürücülerin Yapılan

Taşınabilir söndürücüler paslanmaz çelikten yapılmıştır. Kapak kısımları açılır kapanır


olup çalıştırma mekanizması burada bulunur. Bazı tüplerde söndürücü madde basınç
altında saklanır ve bu mekanizma ile istendiği anda ve
istendiği kadar dışarı püskürtülebilir. Diğer tüplerde ise
basınç tüpün içindeki ayrı bir kartuşun patlatılması ile
üretilir. Bu tip söndürücüler basınç bitene kadar bir
defada kullanılır. Bir çok tüpte içerideki basıncı
gösteren bir gösterge bulunur.
Seyyar Söndürücü Tipleri

a- Sulu Söndürücüler
Kapasitesi : 9 Litre
Kullanma süresi : 60-90 sn.
Etki mesafesi : 3-8 metre

b- Köpüklü Söndürücüler
Kapasitesi : 9 Litre
Kullanma süresi : 60-90 sn.
Etki mesafesi :3-5 metre

c- Kimyasal Tozlu Söndürücüler


Kapasitesi : 4,5- 13,5 Litr
Kullanma süresi :15 40 sn.
-

Etki mesafesi :3-4,5 metre


d-Karbondioksitli Söndürücüler

Kapasitesi :1- 7,5 Litre


Kullanma süresi :10-30 sn.
Etki mesafesi :1,5 2 metre
-
C İtfaiyeci Donanımları

Yangınla mücadelede yangına müdahale eden kişinin giydiği ve kullandığı donanımlara


itfaiyeci donanımı denir. Bunlar;
- ltfaiyeci elbisesi,
- Solunum cihazı,
- Yardımcı malzemelerdir.

İtfaiyeci Elbisesi

İtfaiyeci elbisesi 3 kısımdan oluşur.


Birincisi ceket, pantolon ve başlıktır. İtfaiyeciyi ısı, alev ve kızgın buhardan korur.
İkincisi yangına dayanıklı bot ve eldivendir.
Üçüncüsü miğfer veya başlıktır. İtfaiyecinin başını çarpmalar karşı korur ve aynı
zamanda boyun kısmını da ateşten korur. Ön kısmından ise dışarısı görülür.
Ceket itfaiyecinin solunum cihazını giyebileceği kadar geniştir.

D- Solunum Cihazı
Dumanlı veya zararlı gazların bulunduğu bölgelerdeki yangınlara karşı koyabilmek
için itfaiyecinin temiz hava ihtiyacını karşılayan cihazdır. Solunum cihazları dört
kısımdan oluşur.
1- Hava Tüpü
2- Basınç Düşürücü VaIf
3- Maske
4- Alçak Basınç Uyarı Düdüğü
1- Hava Tüpü
Hava tüpleni gri renkte olup içlerine basınçla temiz hava doldurulmuştur.
Çeşitli tipleri bulunur;
- 132 bar 1240lt.
- 200 bar 1240lt.
- 200 bar 2250 It.

tüpler daima temiz ve kullanılmaya hazır bulundurulmalıdır. Isı kaynaklarından uzak tutul-
malıdır. Boş tüpler içlerine toz vs.. girmemesi için biraz basınçlı bırakılmalıdırlar.

2- Basınç Düşürücü Valf

Basınç düşürücüler tüpteki hava basıncının insanın soluyabileceği basınca düşürür. İki
tür basınç düşürücü vardır. Birincisi maskedeki basıncı açık hava basıncına eşit tutar, bu
halde maske yüze tam oturmazsa içine duman girebilir. lkincisi ise maskede açık havadan
biraz daha fazla basınç oluşturur, böylece maskenin yüze tam oturmayan ve açık kalan
yerlerinden içeri duman giremez.

3-Maske

Yüz maskesi genel olarak bir solunum valfi, konuşma diyaframı ve başa bağlama
kayışlarından ibarettir.
Yeni tip maskelerde havanın alınma ve geri verilme yolları farklı yapılarak karışma önlenir,
ayrıca bu şekilde maske camının buğulanması da önlenmiş olur.

4-Alçak Basınç Uyarı Düdüğü

Tüpün içinde yaklaşık 10 dakikalık hava kaldığında devreye giren ve kullanıcıyı uyanan
hava ile çalışan düdüktür. Düdük dakikada 2 litre hava tüketir.
Solunum Cihazının Kullanılması
-Önce tüplerin basınç valfıne bakılarak doluluğundan emin olunur. %80 den daha az dolu
olan tüpler kullanılmamalıdır.
-Tüpler koşum takımları ile sırta yerleştirilir.
-Yüz maskesi iyice yüze oturacak şekilde takılır. Artı basınçlı tipte parmakla maskenin bir
kenarı açılarak hava kaçışı çıkan sesle denenir.
-Hava valfı açılarak maskeye hava verilir.
-Nefes alıp vererek cihaz çalıştırılır.
-Kullanma bittikten sonra valf kapatılır
-VaIf kapatıldıktan sonra maskedeki hava boşalırken alçak basınç düdüğünün çalması
kontrol edilir.

Kullanma Süresinin Hesabı

Yürüyen bir insan dakikada 40 litre hava tüketir. Yapılan işin zorluğuna göre bu miktar ar-
tar. Kullanıcı için 10 dakikalık emniyet payı da dikkate alınarak bir tüpün kullanma süresi
hesap edilebilir.
Tam Süre : Tüp bitinceye kadar geçen süredir.
Emniyet Süresi : 10 dakika, yaklaşık 400 litre hava eder.
Kullanma süresi : Tüpün açılması ile düdüğün çalması arasındaki süre.
Buna göre 1800 litrelik bir tüpün kullanma süresi;
1800/40 = 45 dk.
emniyet payı = 10 dk.
Kullanma süresi 45 -10= 35 dk. olarak bulunur.
Eğer tüp tam dolu değilse eksik olan süre kullanma süresinden düşülür.
Hava Karışımı
Nefes alınca;
%21 Oksijen
%79 Nitrojen + diğerleri
Nefes verince;
%17 Oksijen
%4 Karbondioksit
%79 Nitrojen + diğerleri
Havadaki oksijen oranı %16’nın altına düşünce vücutta arızalar başlar.

E- Uluslararası Sahil Bağlantısı


Her gemide dışarıdan yardım alındığı takdirde dışarıdan gelen hortumun geminin
deniz suyu devresine bağlanabilmesi için uluslararası standart ölçülere sahip bir flenç
bulunur. Bu bağlantı kullanılarak dışarıdan gelen hortumla gemi devresine bağlantı yapılır.
Uluslararası sahil bağlantısı geminin kolayca ulaşılabilecek bir yerinde bulunur.

BÖLÜM 7
GEMİDE YANGIN SÖNDÜRME ORGANİZASYONU

Yangınla mücadelede talimsiz bir şekilde ve bir organizasyona bağlı hareket tarzı
geliştirmeden başarılı olmak imkansızdır. Çünkü ateşin organizasyonu mükemmeldir. En
tehlikeli hale en kısa yoldan gelmesini bilir. Böyle bir tehlikeye en az onun kadar tertipli
şekilde karşı çıkılabilir.
İyi bir yangınla mücadele planlamasında aşağıdakilere dikkat edilmelidir.
-Her gemide bir yangın ekibi bulunmalı ve bu ekibin üyeleri en bilgili ve tecrübeli
kişilerden seçilmelidir.
- Görev dağılımı yapılmalı ve kişilerin görevlerinin ehli oldukları talimlerle
denenmelidir.

Kumanda

Gemide yangınla mücadelede amir kaptandır. Görevli zabitler yangın ekiplerinin


amirleridirler. İyi bir kumanda için geminin çok iyi tanınması gerekir. Amir yangın ekibinin
en kısa zamanda hazır olmasını sağlar. Daha sonra yangına ait bilgileri alarak bir
müdahale tarzı geliştirir. Yangına ait aşağıdaki bilgiler öncelikle toplanır;
Yangının boyutu ve yeri,
-

Teçhizat ve donanımların yeterliliği,


-

Yangın ekibinin yeterliliği.


-

Kumanda İlkeleri

Yangın ekibinin amiri eğitimli olmalıdır.


-Tüm yangın çeşitleri de mürettebat doğal olarak korkuya kapılır. Amir bilgi ve otoritesi ile
bu olumsuzluğu yenmelidir.
-Telaş ve bağrışmalar sadece korku ve paniği arttırır.
- Amir yangının ilk haber alınmasından itibaren bütün kumandayı üzerine almalıdır. Yetkili
olmayanların en küçük bir müdahalesine izin vermemelidir.
-Aminin verdiği emirler kısa ve anlaşılır olmalıdır.
-Mürettebat daima cesaretlendirilmelidir.
-Tavsiyeler dikkate alınmalı, gereksiz inattan kaçınılmalıdır.
-Verilen emirlerin işleyişi gözlenerek gerekirse değiştirilebilmelidir.
-Amirin kazaya uğraması veya değiştirilmesi halinde kumandayı kimin alacağı önceden be-
lirlenmelidir.
-Amir olaylara karışırken ekibi başsız bırakmamalıdır.
-Amir her işi bizzat yapmak yerine görev vererek yaptırmalıdır.

Haberleşme

Haberleşme yangınla mücadelenin başarısını etkileyen en önemli etkenlerdendir.


Haberleşmenin nasıl yapılacağı ve haberleşmenin kesilmesi halinde nasıl davranılacağı
önceden kararlaştırılmalıdır.
Yangının kumanda merkezi köprüüstüdür. Bütün bilgiler buraya gelerek değerlendirilir.
yangın ekiplerinin amirleri tarafından durum sürekli köprüüstüne bildirilerek bilgi akışını
sağlanmalı ve mücadelenin etkinliğine göre yeni taktiklerin oluşturulabilmesi sağlanmalıdır.

Gemi Dengesinin Korunması

Gemi yangınlarının söndürme çalışmaları sırasında gemi dengesinin korunması çok


önemlidir. Geminin kararsız veya nötr denge haline düşmemesi için aşağıdaki hususlara
dikkat edilmelidir.
-Yangında kullanılacak su belli bir miktarı aşmamalıdır.
-İmkan varsa biriken sular bir yandan boşaltılmalıdır.
-Frengiler daima açık tutulmalıdır.

Söndürme bittikten Sonra Gözlem

Karbonlu maddeler söndürüldükten sonra da ısılarını bir süre muhafaza ettikleri için
tekrar yanmaya başlayabilirler. Gemilerin bölmeleri çelik saçla ayrılmış olduğundan yangın
sırasında ısı temas yoluyla bir çok bölgeye ulaştırılır. Bir bölmede yangın sönerken başka
bir bölmede aşırı ısınma nedeniyle yangın çıkabilir. Bu duruma engel olmak için yangın
söndürüldükten sonra en az 24 saat gözaltında tutulmalıdır.

Limanlarda Gemi Yangını

Geminin limanda bulunması sırasında birçok işin beraber yapılması, personelin bir
kısmının gemide olması, gemiye yabancı insanların girip çıkması yangın tehlikesini arttırır.
Limanda yangın çıktığında hemen liman itfaiyesine haber verilir. Kara itfaiyesinin gemiler
hakkında yetersiz bilgiye sahip olması müdahalenin başarılı şekilde olmamasına ve bir çok
kötü sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle kara itfaiyesi gemi kaptanı ile
koordineli bir şekilde çalışmalıdır. Gemi tarafından kara itfaiyesine yangının yeri,
personelin durumu, yük, havalandırma, yakıt, söndürme sistemi, gemi yangın planı, gemi
genel planına ait bilgiler verilmelidir.
IMO MODEL KURS
1.14

Gemide İlk Yardım


İlk yardım hasta veya yaralıya protesyonel tıbbı yardım yardım gelınceye dek yapılan
acıl tedavidir. Daha fazla yaralanmayı, ölümü şoku engellemek ve acıyı hafifletmek için ilk
yardım uygulanır. Şiddetli kanama veya oksijen azlığından boğulma gibi bazı durumlarda
hastanın yaşaması için acil müdahele gerekir. Bu gibi hallerde bir kaç saniyelik gecikme
bile yaşamla ölüm arasındaki fark anlamına gelir. Ancak çoğu yaranmaların ve diğer acil
tıbbi durumların tedavisi, ilk yardım konusunda ehil mürettebattan birisi gelinceye veya
uygun tıbbi malzeme ve donanım buluncaya dek bir kaç dakika geciktinilebilir.
Tüm mürettebat ilk yardım müdühelesini yapmaya hazırlıklı olmalıdır. İlk yardım
konusunda acil önlemler alacak ve daha ehil personel gelinceye dek tedavinin ne kadar
geciktinilebileceğine karar verecek denli bilgi sahibi olmaldırlar. Yeterli eğitimden yoksun
personel de bu konuda nerde duracağını bilmelidir. Kurtarıcının yeteneğini aşan işlem ve
tekniklere girişilmemelidir. Yarardan çok zarar verebilir.

Öncelikler
Kazazede bulunduğunda:
• Kendi güvenliğinizi sağlayın, bir sonraki kazazede siz olmayın
• Gerekiyorsa kazazedeyi tehlikeden veya tehlikeyi kazazededen uzaklaştırın (ancak
kapalı alanlardaki kazazedeye ilişkin aşağıdaki notlara bakınız) Eğer kanamalı veya bilinci
kapalı tek bir ke..:azede varsa (toplam kazazede sayısına bakmaksızın) ‘~ tedaviyi sadece
bu kişiye yapın ve yardım isteyin.
Eğer bilinci kapalı ve kanamalı kazazede birden fazlaysa:
• Yardım isteyin
• En kötü durumdaki kazazedeye aşağıdaki öncelikli sıraya göre müdahalede bulunun:
şiddetli kanama; solunum/kalp durmuş; şuursuz
Eğer kazazede kapalı mekanda ise; güdümlü bir kaptana ekibinin ebil üyesi değilseniz
bu mekana girmeyin. Yardım isteyin ve süvaniye haber verin.
Kapalı mekandaki atmosferin saldırgan taraf olduğunu varsayın. Kurtarma ekibi,
kazazedeye de hemen takılacak solunum aygıtını kuşanmadan içeri GİRMEMELİDİR.
Kazazedeye nakil öncesi herhangi bir müdahele gerekmiyorsa süratle kapalı mekandan en
yakın güvenli bölgeye nakledilmedir.

Gemide ilk yardımının genel ilkeleri


ilk yardım hemen,
• solunum ve kalp atışını sağlamak için
• kanamayı kontrol altına almak için
• zehiri çıkartmak için
• Hastaya daha fazla zarar gelmesini önlemek için (karbonmonoksit veya dumanlı bir
odadan çıkartmak gibi) yapılmalıdır. travma tipi ve yayılımı belirlemek için hastanın acil
durum değerlendirmesi hemen kaza yerinde yapılmalıdır.
Kol veya bacak yaralanmışsa, önce sağlam tarafın giysilerini soyun. Gerektiğinde,
yaralı kısmı ortaya çıkarmak için giysileri kesin.
Çalışanların toplanıp kalabalık etmesini engelleyin
Hastanın nabzı alınmalıdır. Eğer bilekten nabız hissedilmiyorsa, boynun kenarındaki
carotid arter’den alınmalıdr. (Bkz.şk.2) Nabız yoksa, kalp masajı ve yapay solunum
başlatılamalıdır. (Bkz. Temel yaşam desteği s.103) nabız zayıf ve hızlıysa veya benzi
soluk Soğuk aip veriyorsa hastaya şok tedavisi uygulanmalıdır. Şokun yaşam için ne denli
tehlikeli olduğunu ve ilk yardımın esas amaçlarından birisinin de şokun önlenmesi
olduğunu hatırdan çıkarmayın (Bkz. Şok, s.114) Hasta acısını hafifletece en uygun
pozisyona getirilmelidir. Bu pozisyon genelde kan dolaşımını baş tarafa doğru arttırdığı
için, uzanma pozisyonudur.
Hasta, solunum şeklinin değişimi ve olası kanama tehlikesi düşünülerek izlenmelidir.
Eğer nefes almıyorsa ağızdan-ağıza veya ağızdan- buruna yapay solunum yapılmaidır.
(Bkz. s.105)
Şiddetli kanama denetim altına alınmaiıdr.
Bu süre içinde, eğer bilinci açıksa kendisine mümkün olan yardımın yapıldığı
anlatılmalı ve yatıştırılmalıdır. Kurtarıcı ağrılı bölgelerin yerini sormalıdır.
Hasta yatar vaziyette tutulmalı ve sadece gerektiğinde hareket ettirilmelidir. Belirgin
bir yaralanma veya hastalık anlamına gelebilecek herhangi bir işaret ve belirti de dahil
olmak üzere hastanın genel görüşüne bakılmalıdr.
Boyun veya omurga yaralanması sözkonusu ise hasta yerinden oynatılmamalıdır.
Hastayı nakletmeden önce kırıklar tahtalara sarılmalıdr. (Bkz. s.116-118) Kırğı yerine
yerleştirmek için herhangi bir girişimden kaçınılmalıdır.
Yaralar ve çoğu yanıklar enfeksiyonu önlemek için örtülmelidir. Yaralanmaya ilişkin
tedavi şekilleri bu bölümün sonunda ve bir sonraki bölümde ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Hayat kurtarma hareketi başlatıldıktan veya gereksiz sayıldıktan sonra hasta başka
tarafları da incinmiş olabileceğini varsayarak özenle muayene edilmelidir.
Vücut ısı kaybını önlemek için hasta örtülmelidir. Hastayı sıcaktan da korumak
gerekir, tropik bölgelerde hastanın yatırıldığı açık çelik güverte çok sıcak olabliir.
Hastaya ne şekilde olursa olsun alkol verilmemelidir.
Aşağıdaki durumları hiçbir zaman hafife almayın ve gözardı etmeyin:
• Kapalı bilinç (s.100)
• lç kanama kuşkusu (s.139)
• sivri aletin yol açtığı yara veya delme
• eklemlere yakın yaralar. (Bkz. Kırıklar)
• gözde yaralanma
Not:Siz ve diğer kişiler aşağıdaki hususlanda hem fikir olmadıkça kimseyi ölmüş
saymayın.
• nabız hissedilmiyor ve muayene eden kişi kulağını göğsüne dayadığında hiçbir ses
duyulmuyor,
• solunum durmuş,
• gözler cam gibi ve çökük,
• vücut giderek soğuyor (çevre sıcaklığının normal vücut sıcaklığına yakın olduğu
yerler için geçerli değildir.)

Bilinci kapalı kazazedeler


(Ayrıca Bkz. Temel Yaşam Desteği: yapay solunum ve kalp masajı s. 103; Genel
Bakım. Bilinci kapalı hastalarar, s. 104)
Kapalı-bilinç nedenleri çoktur ve genelde tanımı da zordur. (Bkz. Tablo 1) Tedavi
sebebe göre değişir, ancak ilk yardımda değil tedavi etmek teşhis koymak bile olası
değildir.
Hayatı tehlikeye sokan nedenler:
• geriye düşmüş ve boğazı tıkayan dilden dolayı engellenen solunum
• durmuş kalp

Solunum
Hastanın bilinci kapalı ise, önce nefesini dinleyin. Engellenmiş solunumu gidermek için
başı olabildiğince geriye atın. (Bkz. Şek.1) Hava hareketini dinleyip, hissedin, çünkü
hareketsiz havada, hava yolu engellenmişse göğüs ve karın bölgesi hareket edebilir.
Kurtarıcının yüzü hastanın burun ve ağızdan 2-3 cm uzaklıkta olmalı ki dışarı verilen
havayı yanağında hissetin.
Göğsün iniş kalkışı da izlenebilir ve verilen nefes duyulur. (Şek. 1)

Kalp
Kalp atışla rını dinleyin. Nabzı bilekten ve boyundan (Carotid nabız, Bkz. Şek. 2)
yoklayın.
Carotid nabzı (boyun) bir elin 2 parmak uçlarını boynun yan tarafındaki nefes borusuyl
uzun adele arasındaki oluğa koyarak yoklayın.

Carotid nabız genelde güclüdür, hissedilmiyor veya zayıfsa bu dolaşım yetersizliğine


işarettir.
Genişlemiş veya küçülmüş olmalarını
anlamak için göz bebeklerinin
durumunu kontrol
edin.
Kalp atışı durduğunda gözbebekleri
45-60
saniye içinde genişlemeye başlar
Genişlemiş
olarak kalırlar ve ışığa reaksiyon
göstermezler.
Solunum ve kalp atışı muayenesi
olabildiğince çabuk yapılmalıdır. Kurtarıcı kazazedenin durumunu hemen
saptamalıdır.
• solumuyor ve kalp durmuş veya
• solumuyor ancak kalp durmamış

Solumuyor ve kalp durmuş

ilk yardım ehliyetli kişi derhal kapalı kalp masajına başlamalıdır. Dolaşım eski
haline dönrredikçe beyin oksijensiz kalır ve kişi 4-6 dak. içinde ölür.
• kazazedeyi sert zemine yatırın
• hemen kalp masajına başlayın (Bkz. s.10)
• yapay solunum yapın (Bkz. s. 104) çünkü kalp durunca solunum da durur.
Gerekli yardım bir kişi tarafından sırasıyla kapalı kalp masajı yaparak sonra da
ciğerlere hava doldurarak veya d3ha da iyisi 2 kişi birlikte çalışarak yapılabilir
-

(Bkz. s.108)
Solumuyor ancak kalp durmamış

• Ağzı açın ve hava geçiş yolunun açık olmasını sağlayın (Bk. Havayolu s.104)
• YAPAY SOLUNUMA derhal başlayın (Bkz. s.107)
Eğer kalp atıyorsa ve solunum eski haline dönmüşse ve kazazedenin bilinci hala kapalı ise
kazazedeyi korna duruma getirin (Bkz. Şek.3)
Bilinci kapalı kişinin tedavisi ilk yardımın diğer genel ilkelerine uyun. (Bkz. S.2)

Temel Yaşam Desteği: Yapay solunum ve kapalı kalp masajı


Temel yaşam desteği, solunum veya kardiyovasküler sistemindeki bir aksaklığı teşhis ve iyi-
leştirmeyi içeren acil yaşam kurtarma işlemidir.
Atmosferde %21 yoğunluğunda bulunan oksijen tüm hücreler için gereklidir. Bilinçli yaşamın
ana organı olan beyin 4 dk. kadar oksijensiz kaldığında ölmeye başlar.Atmosferden beyne
oksijen aktarımında 2 eylem gerekmektedir. nefes alma (vücudun hava geçitlerinden oksijen
alma) ve oksijen ile zengileştirilmiş kanın dolaşımı. Havayolu solunum veya dolaşımadaki
herhangi büyük bir karışıklık beynin ölümüne yol açar.
Temel yaşam desteği “ABC” basamaklarından şu sıraya göre oluşur: havayolu solunum ve
dolaşım.
A. Hava geçidindeki engel
B. Solunum durması
C. Dolaşım veya kardiak (kalp) durmasında hemen uygulanmalıdır.
Temel yaşam desteği herhangi bir alet veya malzeme gerektirmez ve yukardaki üç sorunla
ilgili olarak izlenecek doğru yolla daha gelişmiş yaşam desteği alabileceği hastaneye nakladile-
bilecek hale gelinceye dek hastanın yaşamı korunabilir. Hastahanede kardiyak moniterize yo-
luyla kalbin çalışması izlenir, damar-içi hayat hattı korunur ve uygun ilaçları damara zerkedilir.
Temel yaşam desteği üstün beceriyle yerine getirilmelidir. İdeal olanı, gerek duyulmasıyla
desteğin verilmeye başlaması arasında sedece saniyelerin geçmesidir. Solunum veya dolaşım
yetersiziliği veya yokluğu hemen saptanmalıdır. Solunum yetersiz veya yoksa yapılması
gereken sadece HAVAYOLUNU açmak ya da YAPAY SOLUNUMA başlamaktır.
Dolaşım da durmuşsa yapay solunumla birlikte KALP MASAJİ da uygulanmalıdır. Kalp dur-
madan önce solunum durursa ciğerlerde yaşamı bir süre daha devam ettirecek oksijen bulu-
nur. Ancak, önce kalp durmuşsa beyne oksijen gidişi hemen durur. 4-6 dk. oksijensiz kaldığın-
da beyin zarar görebilir. 6 dk. dan fazla oksijensiz kaldığında zarar görmesi ihtimali daha yük-
sektir. Temel yaşam desteğine ihtiyaç duyulduğu anlarda uygulanmaya geçilmesi arasında ge-
çen sürenin niye bu denli kısa olması gerektiğinin sebebi açıkça ortadır. Temel yaşam desteği-
ne başladıktan sonra ne sepeple olursa olsun hastayı nakil sözkonusu olmadıkça 5 saniyeden
fazla ara vermeyin nakil sırasında bile bu aralıklar 15 saniyeyi aşmamalıdır.

Havayolu (Basamak A)

HAVAYOLUNU AÇIK TUTMAK YAPAY SOLUNUMDAKI EN ÖNEMLİ ADIMDIR. bu basit ön-


lem sonucunda solunum kendiliğinden başlar. Hastayı sert zemine sırtüstü yatırın. Bir elinizi
hastanın boyun altına diğerini de ainına koyun Bir elle boynu kaldırın ve diğeriyle başı geriye
.

atmak için alna bastırın (Bkz .Şek. 4) Bu boynu uzatır ve dili boğazın gerisinden uzak tutar.
Baş ,yapay solunum ve kalp masajı süresince bu pozisyonda kalmalıdır. Havayolu hala kapalı
ise

ağız veya boğazdaki cisim dehal parmakla çıkartılmaktadır.


Havayolu açıldıktan sonra hasta nefes alıp vermeye başlayabilir veya solunum yapamaz.
Solunumun başladığını anlamak için, temel yaşam desteğini gerçekleştiren kişi kulağını
hastanğın burun ve ağzından 2-3 cm. yukarıya dayamalıdır. Eğer kurtarıcı hava hareketi
hissediyor veya duyabiliyorsa solunum başlamış demektir. Dokunarak hissetme ve duyma
görmekten çok çok daha önemlidir.
Havayolu engellenmişse hastanın nefes alma çabaları sonucu olarak göğüs ve karnının inip
kalkmasına rağmen hava harerketlerini izlemek güçtür.
Solunum (BASAMAK B)

Eğer hasta kafası arkaya itildikten sonra yeterli ve kendiliğinden nefes almaya
başlamazsa yapay solunum ağızdan ağıza veya ağızdan buruna veya başka yolla
-

yaptırılmalıdır.

Ağızdan-ağıza solunum

• Hastanın başını eliniz boynun altında olmak


üzere olabildiğince geriye atın.
• Başparmak ve işaret parmağı buruna doğru
gelecek şekilde diğer elin alt tabanını alna da-
yayın. Hava kaçışını engellemek için hastanın
burun deliklerini baş ve işaret parmağıyla sıkın.
• Başın geride kalmasını sağlamak amacıyla avuç
içiyle alna bastırın.
• Derin bir soluk alın sonra da hastanın ağzının
üstüne ve çevresine ağzınızla sıkıca bastırın.
(Bkz. Şek.5)
Akciğerlerin tamamen havasız kalmasını önlemek için 4 çabuk dolgun nefes üfleyin

• Akciğerleri havayla doldururken hastanın


göğsüne bakın. Solunum yeterli ise, göğüs inip
kalkacaktır.
• Ağzınızı çekin ve hastanın pasif olarak soluk
vermesine izin verin, eğer pozisyonunuz doğru
ise, hastanın soluğunu yanağınızda
hissedersiniz. (Bkz. şek.6)
•Tekrar nefes alın, ağzınızı hastanın ağzının üstüne koyun ve yeniden üfleyin. Bu hareketi
yetişkin ve 4 yaşın üstündeki çocuklarda (her 5 saniyede 1) dakikada 10-12 kez yenileyin.
• Eğer hava alışverişi yoksa ve havayolundaki
engel hala mevcutsa, hastanın ağız ve boğa-
zındaki yabancı cisme ulaşıp parmaklarınızla
çıkartın, sonra yapay solunuma başlayın. Uygun

pozisyon ve ağız ve burun çevresi tamamen kapatılmış olmasına karşın akciğerler


havayla dolmuyorsa yabancı bir cisim sözkonusudur.

Ağızdan Buruna Yapay Solunum

Ağızdan buruna tekniği hasta ağzını açamadığı, ağzın çok kötü yaralandığı veya dudak
-

çevresine ağzı dayamanın mümkün olmadığı durumlarda kullanılmalıdır. (Bkz. Şek. 7)

• Hastanın başını bir elle geride tutun, dudaklarını ağzınızla sıkıca kapatmak için öbür
elinizle hastanın alt çenesini kaldırın.
• Derin bir nefes alın, dudaklarınızı hastanın
burun çevresine yapıştırın ve düzgün bir şekilde
kuwetle içeriye, hastanın göğsü kabarıncaya dek
üfleyin 4 kez çabucak tekrarlayın
• Ağzınızı çekin ve hastanın paşif olarak hava
vermesini bekleyin
• Dakikada 10-12 kez tekrarlayın.

Yapay solu nunia alternat(f yöntem (Silver Yöntem)

Bazı durumlarda ağızdan ağıza solunum yapılamaz. Örneğin bazı toksik ve kostik
materyal, kurtarıcı için tehlike arzeder veya yüzdeki yaralanmalar ağızdan ağıza yaya
ağızdan-buruna tekniklerinin kullanımını engelleyebilir. 0 zaman yapay solunuma bir
başka seçenek yöntem uygulanmalıdır.(Şekil 8)
Ancak bu yöntem daha önce anlatılan yöntemlerden daha az
etkilidir ve sadece ağızda ağıza yöntem kullanılmadığı durumlarda tercih
edilmelidir.
Yapay solunuma hayat belirtileri olduğu sürece devam edilmelidir; 2 saat
veya daha fazla yapay solunum gerekebilir.

Kalp masajı (Basamak C)

Kalp atımı durmuş, soluk alamıyan bir kişiyi yaşama döndürmeye çalışırken
kalp masajı
(dıştan kardiak kompresyon), yapay solunum yanısıra uygulanmalıdır. Yapay solunum hastanın
akciğerlerine oksijenli hava getirecektir. Ciğerlerden sonra, oksijen, dolaşan kanla beyin ve
diğer organlara taşınır. Etkili kalp masajı,kalp çalışmaya başlayıncaya dek bir süre kan
dolaşımını yapay olarak sağlıyacaktır.

Kalp masajı tekniği

Göğüs kemiğine (sternum) uygulanan kompresyon yapay havalandırma oluşturur, ancak


kana oksijen gidişi açısından yetersiz kalır. Bu
nedenle kalp masajının uygulandığı her durumda
yapay solunuma da gerek duyulur.
Kalp masajının etkili olması için hastanın alt
göğüs kemiğine (yetişkinlerde yaklaşık 4-5 cm)
yeterince bastrmak gerekir. Kalp masajının etkili
olması için, hasta sert bir zemin üstünde
yatırılmalıdır. Yataktaysa, sırtına tahta veya başka
bir destek yerleştirilmelidir. Ancak daha sert bir
zemin arama telaşı içinde göğüs masajı
geciktirilmemelidir.
Hastanın yanına diz çökün ve bir elinizin alt
tabanını göğüs kemiğinin alt yarısının üstüne
yerleştirin. Elinizi üst karın boyunca uzanan göğüs
kemiğinin ucuna (xiphoid prosesi) koymaktan
kaçının. Xiphoid process’i üzerine yapılan baskı
karaciğeri yırtabilir ve şiddetli kana-maya yoi
açabilir.
Göğüs kemiğinin ucuna dokunun ve elinizin alt taban kısmını hastanın başına 4
cm. daha yakın koyun. (Şekil 9) Masaj esnasında parmaklarınız kaburga
kemiğinin üstünde olmamalıdır.
• ikinci elinizin tabanını birinci elinizin üstüne
koyun
• Kollarınızı düz tutun ve alt göğüs kemiğine,
aşağı doğru bastırın.
•Yapay solunumu yapan başka birisi varsa,
yetişkinlerde dakikada 60 kez göğüs kemiğine
bastırın. Bu kan akışını sağlamak için yeterlidir ve
kalbin kanla dolması için de yeterince yavaştır.
Masajı ve ara verme süreleri eşit olmak kaydıyla,
masaj düzenli, düzgün ve kesintisiz olmalıdır.
Hiçbir koşulda kompresyona 5 saniyeden fazla ara verilmemelidir.
İki kurtarıcının olması tercih edilir, çünkü
yapay doloşım yapay solunumla birleşti-
rilmelidir. (Şek. 10) En etkili yapay solu-
num ve kalp masajı her bir 5 kalp
kompresyonundan sonra akciğeri ha-
yayla bir defa şişirmek suretiyle sağlanır.
(5:1 oran). Masaj hızı, 2 kurtarıcı varsa,
dakikada 60 olmalıdır. Kurtarıcı-nın biri
kalp masajı yaparken diğeri hastanın
başını arka tarafa doğru eğik tutup yapay
solunum yapar. Kalp masajında
duraksamadan nefes vermek çok
önemlidir, çünkü masajdaki her durak-
samada kan akışında düşüşe ve tansiyo-
nun sıfıra inmesine yol açar.
Tek kurtarıcı 15:2 oranını kullanarak hem
yapay solunumunu hem de yapay kan
dolaşımını yapmalıdır. (Şek. 11)
Hastanın tam olarak soluk vermesini
beklemeksizin her bir 15 göğüs

masajından sonra akciğerleri havayla 2 kez hızla


doldurulmalıdır. Yapay solunum yapmak için verilen ara nedeniyle, tek kurtarıcı normalde
dakikada 50-60 masajına karşılık dakikada 80 göğüs kompresyonuna eşit bir hızda olayı
gerçekleştirmelidir.

Kalp masajının etkisini anlama: gözbebekleri ve nabız

Gözbebeklerinin reaksiyonuna bakın. Göz-bebekleri ışıkta küçülüyorsa bu beynin yeterli


oksijen ve kan aldığına işarettir. Gözbebekleri genişlemişse ve ışığa reaksiyon göstermiyorsa,
bir süre sonra beyin zarar görecektir veya görmüştür. Genişlememiş ancak tepkisel
gözbebekleri çok ciddi olmayan bir durumun göstergesidir.

Carodit (Boyun) nabzına (Şek. 2, s.3) kalp masajına ve yapay solunuma


başladıktaan 1 dakika sonra, ondan sonra da her 5 dk.’da bir bakılmalıdır. Nabız
kalp masajının etkisini veya kalp atışlarının kendiliğinden olduğunun
göstergesidir. Bu etkinin diğer göstergeleri şunlardır:
• kurtarıcı, ciğerlere her hava verişinde göğüs genişler
• göğse her masaj uygulanışında nabız hissedilir.
• cildin rengi yerine gelir
• normal solunum başlar
• kalp atışı kendiliğinden başlar

Kalp masajını sona erdirme

Derin kapalı bilinç kendiliğinden-olmıyan solunum, ve 1 5-30 dakika süresince


sabit genişlemiş gözbebekleri hastanın cerebral ölümüne işarettir, dolaşım ve
solunumu eski haline döndürme çabaları artık boşunadır.
Doktor yoksa, yapay solunum ve kalp masajına
• hastanın kalbi atmaya ve solunumu normal halinde dönünceye veya
• hasta doktor bakımına veya acil bakımdan sorumlu sağlık personeline devredilinceye ve-
ya
• kurtarıcı yorgunluktan daha fazla devam edemez hale gelinceye dek devam etmelidir.

Şiddetli kanama

Insan vücudunda yaklaşık 5 litre kan bulunur. Sağlıklı bir yetişkin zarar görmeden 1/2 It. kan
kaybedilir. Ancak bundan daha fazlası yaşamı tehlikeye sokar.
Kol boyun ve uyluktaki esas kan damarlarındaki kanama öylesine süratle ve fazla olur ki bir-
kaç dakika içinde ölüm meydana gelebilir. Aşrı kan kaybını önlemek için kanama hemen kont-
rol altına alınmalıdır. Vücudun dıştan yaralanması halinde dış kanamalar veya kanın doku ara-
Iıklarına veya vücut boşluğuna gidebileceği iç kanamalar olabilir.
Aşırı kan kaybının işaret ve belirtileri: bitkinlik veya bayılma; baş dönmesi; solgun, nemli ve
soğuk cilt; mide bulantısı; susama; hızlı, zayıf ve düzensiz nabız; tıknefeslik; genişlemiş gözbe-
bekleri; kulaklarda çınlama; yerinde durmama; ve endişe.
Hasta bilincini yitirebilir ve solunum durabilir. Belirtilerin sayısı ve ciddiyeti genelde kan kay-
bının ne oranda ve hızda olduğuna bağlıdır. Kanama kontrol altına alındıktan sonra hasta boy-
luboyunca yatırılmalıdır, sakin halde yatması sağlanmalı ve şok tedavisi uygulanmalıdır.
İç yaralanma kuşkusu varsa, ağızdan sıvı verilmemelidir.

Kontrol

Kanama doğrudan basınç uyguluyarak,


yükselterek ve basınç noktalarına baskı yaparak
kontrol altına alınabilir. Turnike sadece aşırı
kanamayı durduracak tüm diğer yöntemlerin işe
yaramadığı durumlarda uygulanmalı.

Doğrudan basmç

Şiddetli kanamayı kontrol altına almanın en


basit ve tercih edilen yöntemi yarayı bandajla-
mak ve avuç içiyle kanama yerine doğrudan basınç uygulamaktır. (Şek 12) en iyisi steril bir
sargı bezini kullanmaktır, aksi takdirde el altında olan en temiz bez parçası da aynı işi gö-
rür. Sargı bezi veya bez yoksa çıplak el de sargı bezi bulunana dek kullanılabilir.
Sargı bezi tamamen kanlanmışsa, bir başka sargı bezi öbürünün üstüne elle
sertçe bastırarak, sıkıca sarılmalıdr. ilk sargı bezi yerinde bırakılmalıdır.
Çıkarmaya çalışmak pıhtılaşma sürecini etkiler. Sarılan bölgeye sargı bezini
yerinde tutması için bandaj kullanılabilir. Bu bandajı sargı bezinin üstüne ilave
baskı yapmak için kullanılmalıdır. (Şek .13)
Kan dolaşımını engellemeyin. Nabza yaranın kalpten uzak bir tarafından

bırakılmalıdır. Bandaj gereği gibi yapılmışsa, en az 24 saat öylece bırakılmalıdr.


Sargı bezleri tamamen kana bulanmışsa ve bandaj dolaşımını engellemiyorsa bir
kaç gün değiştirmeye gerek kalmaz.

Yükseltme

El, ayak veya başta bulunan bir yaradan kaynaklanan şiddetli bir kanama varsa,
sözü edilen yeri yükselterek bandajın üzerine doğrudan baskı uygulanmalıdır.
Yükseltme sonucu bu kısımdaki kan basıncı düşer ve kan akışı azalır.
Baskı noktaları

Doğrudan baskı ve yükseltme şiddetli kanamayı durduramıyorsa, o bölgeyi


besleyen atardamara basınç uygulanabilir. Bu teknik basınç noktası altındaki
yaralı kısma giden dolaşımı
azaltır, sadece
çok gerekli olduğu hallerde ve şiddetli
kanama azalıncaya dek uygulanmalıdır.
Kanamayı denetim altına alabilmek için
parmakların etkin olacağı çok sayıda yer
vardır. (Şek. 14) Gene de, kolun üst
kısmındaki kol arteri ve kasıktaki uyluk
arteri bu tip baskının en etkili olacağı
yerlerdir.
Kollardaki arterin baskı noktası, kolun
iç tarafındaki uzun kaslarınarasında
dirsek ve kol altı arasında orta
biryerdedir. Basınç uygulammak için bir el
hastanın kolunun etrafında, başarmak
kolun dışına, parmaklar iç tarafına
gelecek şekilde olmalıdır. Başparmak ve
parmakları birleştirmek suretiyle basınç
uygulanır. Uyluk arterindeki basınç
noktası üst bacağın ön tarafında kasık
çizgisinin ortasına rastlıyan kısmın
hemen altındadır. Basınç uygulamadan
önce hasta sırt üstü yatırılmalıdır. Kol düz
tutularak el tabanı ile basınç yapılır.

Turnike(Tourniguet)(Boğucu Sargı)

Turnike sadece tüm diğer girişimler


fayda vermediği takdirde kanamayı durdurmak için uygulanmalıdır. Doğrudan el basıncının
aksine, turnike, uygulama alanının dışındaki alanda da normal kan dolaşımını keser Oksijen ve
kan eksikliği, doku hasarına daha da kötüsü uzvun kesilmesine yol açar. Periyodik olarak
turnikeyi gevşetmek kan kaybına ve şok tehlikesine yol açar. Turnike çok sıkı ve darsa,
adelelere, sinirlere ve kan damarlarına zarar verebilir, gevşekse, kan kaybını arttırabilir. Ayrıca
turnikenin kullanımdan sonra unutulduğu vakalar da vardır.

Turnike hayat kurtarmak için uygulanmışsa, RADYOYLA TIBBİ YARDIM ALINMALIDIR.


Turnike el altında bulunan enli bir bez parçasından yapılmalıdır. Turnike, katlanmış üçgen
sargı bezinden, giysilerden veya benzeri kumaştan yapılabilir. Turnikenin
uygulandığı saati kaydedin. Kazazedeyi hastahaneye gönderiyorsanız, bu saati
gösteren bir kağıt parçasını giysisine, el veya ayağına iliştirin.
Not
• Turnikeyi hiçbir şekilde giysi veya bandajla örtmeyin veya gizlemeyin.
• Doktor önermedikçe turnikeyi gevşetmeyin.

Şok

Yaralanma sonrası ortaya çıkan şok, vücudun değişik organlarında hayati


işlevlerin azalması sonucudur. Bu işlevler yetersiz kan dolaşımı veya oksijen
eksikliğinden dolayı zayıf lamıştır.
Geniş yüzeyli yanıklar (özellikle göğüs ve karın), tazyik yapan yaralanmalar,
uzun kemik kırıkları ve diğer geniş çaplı ve aşırı ağrılı yaralanmalar sonucu şok
meydana gelir. Aşırı kan kaybından; alerjik reaksiyonlardan; ilaç,
Gaz ve diğer kimyevi madde zehirlenmelerinden; alkol intoksikasyonundan ve
mide ülseri yırtılmasından sonra şok ortaya çıkar. Enfeksiyon, inme, kalp krizi
gibi ciddi hastalıklarla da şok bağdaştırabilir.
Bazı bireylerde önemsiz yaralanmalara veya sadece kan görüntüsüne bile
duygusal tepki öylesine büyüktür ki kendilerini bitkin hisseder, midesi bulanır ve
bayılabilirler. Bu reaksiyon şokun en hafifi ve ciddi olmayan türüdür ve hasta
uzandığında çabucak geçer.
Ciddi bir şok gerçekten hastanın hayatını ciddi olarak tehdit eder.
Şokun işaret ve belirtileri şunlardır:
• Soluk beniz. Cilt soluk, soğuk ve nemlidir. Daha sonra mavimtrak külrengine
dönüşür. Hastanın cildi koyu ise mukoza ve tırnak diplerinin rengine bakılmalıdır.
• Hızlı ve soluma şeklinde solunum. Solunum düzensiz ve derinden olabilir.
• Susama, mide bulantısı ve kusma Şok geçiren kanamalı hastada bunlara sıkca
ratstlanır
• Zayıf ve hızlı nabız. Genelde nabız hızı 100 ‘ün üstündedir.
• Yerinde duramama, heyecan ve endişe Başlangıçta bunlar vardır, daha sonra
zihinsel durgunluk ve sonra da kapalı bilinç durumu ortaya çıkar. Bu aşamada
gözbebekleri genişliğinden hastaya boş camsı bir bakış verir.
Bu belirtilerin açık olmadığı hallerde bile ciddi olarak yaralanmış tüm kişilere
olası gelişmeleri önlemek amacıyla ciddi bir şekilde şok tedavisi uygulanmalıdır.
Tedavi

• Şoka yol açan nedenleri azaltın. Buna kanamayı denetim altına almak, solunumu normele
döndürmek ve şiddetli ağrıyı dindirmeye çalışmak dahildir.
• Yaralı kişiyi uzatıp yatırın. Hasta yatay pozisyonda yatırılmalıdır. Hastanın bacakları kalp
ve başa kan akışını yardımcı olması için yaklaşık 30 cm. yükseğe kaldırılmalıdır. Eğer yara
baş, pelvis, omurga veya göğüste ise veya solunum güçlüğü varsa bacaklar kaldırılmamalıdır.
• Hastayı sıcak değil, ılık tutun. Aşırı sıcaklık vücudun yüzey ısısını yükseltir ve kan akışını
hayati organlardan çevirip cilde yöneltir.
• Ağrıyı kısa sürede hafifletin. Hasta çok acı çekiyorsa 10 mg. morfin sülfat adele içine
zerkedilebilir. Tansiyon düşükse, morfin sülfat tansiyonu daha da düşüreceğinden verilmemeli-
dir. Çok fazla ağrısı olmıyan yaralı kişilere de morfin sülfat verilmemelidir. Doz sadece
RADYOYLA TIBBİ YARDIM alındıktan sonra tekrarlanmaladır.
• Sıvı verimi. Bilinci kapalı, ameliyata alınacak, uyuşuk ve şiddetli konvülzüyon halinde olan
hastaya ağızdan sıvı verilmemelidir. Karında delinme veya tazyik yapan yara veya beyinde
yaraanma söz konusu ise sıvı verilmemelidir. Yukarda sözü edilen durumların yokluğunda
hastaya ağızdan rehidrasyon tuz solusyonu (15 dk’da 1/2 bardak) verin. Asla alkol vermeyin.
Damar içine sıvı vermek, yapacak diplomalı biri varsa, şok tedavisinde tercih edilir. ( 5.) Da-
mar içine Dektran/60 g t, %6) ve sodyum klorid (9 g/It,% 0.9) solusyonu (enjeksiyon) verilme-
lidir.
Şok kuşkusu varsa RADYOYLA TIBBİ YARDIM alın

Tutuşmuş giysiler

Eğer kişinin giysileri tutuşmuşsa ateşi söndürmenin en iyi yolu hemen kuru toz yangın sön-
dürücü kullanmaktır. Eğer kuru toz yangın söndürücü yoksa kişiyi yere yatırın ve bulabildiniz bir
şeye sararak alevleri boğun veya üstüne kovalar dolusu su atın veya varsa hortum kullanın. iç-
ten içe yanan tüm giysilerin söndürüldüğünden emin olun
Not; Yangın söndürücüden çıkan tozun fazla zararı yoktur varsa bile sadece gözedir. Çoğu
kişi toz püskürtüldüğünde göz-Ierini sıkıca kapatır. Göze toz kaçtığında, yangın söndürüldükten
sonra yanıklar soğutulur ve gözler hemen yıkanır.
Isı yanıkları ve buhar yanıkları
Isı yanıkları olabildiğince çabuk soğuk su altında (deniz veya tatlı su) en az 10 dk. kadar tu-
tularak veya soğuk su kablarına batırılarak soğutulmalıdır. Yanık, kaza yerinde soğutulamıyor-
sa, hasta soğutma işleminin yapılacağı yere götürülmelidir. Giysileri özenle çıkartın ancak deri-
ye yapışan giysileri zorla çekip çıkartmayın. Daha sonra yanık yerleri bu alanlardan daha geniş
kuru, tüysüz bir sargı beziyle örtün ve bandajlıyın.
Ağır yanık vakalarından sonra meydana gelen tedavisi için en kısa sürede
RADYOYLA TIBBİ YARDIM isteyin.

Elektrik yanıkları ve elektrik çarpması

Elektriğe kapılmış bir kimseye yaklaşırken 2. kazazede olmaya özen gösterin


Mümkünse elektrik akımını kesin. Aksi halde kazazedeye yaklaşıp dokunmadan
önce lastik eldiven kullanarak, lastik bot giyerek veya lastik paspasın üzerine
basarak kendinizi yalıtın.
Elektrik kabloları tahta sopa, iskemle, ya-lıtkan kordon veya madeni olmayan
başka bir nesneyle kazazededen uzaklaştırabilir.
Kazazedenin solunum ve kalp atışını kontrol edin.
Nefes almıyorsa, yapay solunum yaptırın (s.106)
Kalp durmuşsa kap masajı uygulayın (s.108) Yardım isteyin.
Kazazede nefes alıyorsa, yanık yerleri soğuk suyla serinletin ve bu bölgelere
temiz, kuru, tüysüz sargılar kullanın. Elektrik yanıklarının tedavisi de termal
yanıklar gibidir. Bu ağrının dindirilmesi, şokun önlenmesi ve tedavisi ve
enfeksiyonun önlenmesi ve tedavisidir. Elektrik yanıkları solunum merkezlerinin
felci, kapalı bilinç ve ani ölümle sonuçlanabilir.

Kimyasal yanıklar

Kimyevi maddeye bulaşmış giysileri çıkartın. Göz ve derideki kimyasal maddeleri


yıkamak için kazazedeyi suyla iyice ıslatın. Öncelikle kimyasal maddeden en çok
zarar göreceği için gözleri yıkayın. Sadece tek bir göz etkilenmişse, kimyasal
maddenin diğer göze akışını önlemek için başı etkilenen göz tarafına doğru eğin.

Kırıklar

Kırık, kırılmış bir kemiktir. Kemik iki veya daha fazla parçaya kırabilir veya çizgi
şeklinde çatlaklar oluşur. Deri yırtılmamışsa bu tür kırığa kapalı kırık denir.
Kırıkta veya yakınında bir yara varsa buna açık kırık denir. (Şek. 16)
Hastaya özen gösterilmeden yapılan muamele, basit bir kırığın, sivri kemik
uçlarının üstteki sağlam deriye baskı yapması sonucunda açık bir kırığa
dönüşmesine yol açar.
Kırılan uzun bir kemikse, ciddi kanamalı açık kırık hastanın şoka girmesine
neden olur.
(5.114)
Aşağıdaki hususlar kırık kemiğin göstergesidir.
• Vücut kol veya bacağı ağır bir darbe veya baskı olmuşsa
• Yaralının kendisi veya başka kişiler kemiğin kırıldığını duymuşsa,
• Bastırınca
veya hareket
ettirildiğinde o
bölgede şiddetli
ağrı
hissediliyorsa
• Kemik
tamlığının
bozulması.
Kırık tarafı
sağlam kol
veya bacak
veya vücutla
kıyaslayarak,
bu kısmın şişik,
kıvrık, bükülü
veya kısa olup
olmadığını
kontrol edin.
• Düzgün olmama. Kırık bir kemiğin düzgün olmayan
kenarları bazen, açık kırıklarda görülebilir. Kapalı kırıklarda
ise deri altından görmek veya hissetmek mümkündür.
• Kullanım kaybı Ağrı nedeniyle hasta, incinmiş kısmı
-

kullanamaz veya kullanmaya istekli olmaz. Kırık kemiği


harekett ettirmek için hastaya yapılacak girişimler ne kadar
nazik olursa olsun yinede şiddetli ağrıya yol açabilir. Ağrı
belirtilerini görmek için yüzünü inceleyin. Kırık kemiğin uçları
birbirine denkleştirildiğinde hasta, kırık tarafını kullanabilir ve
pek fazla ağrı hissetmez.
• Doğal olmayan hareket ve kemik uçlarının sürtünmesi. lIIe de bu iki belirti aranmamalıdır.
Kol veya bacak gevşek sallantı olabilir, kol veya bacağa destek vermek istediğinde gıcırtı
hissedilebilir. Bu belirtilerden herhangi birinin varlığı kemik kırığının kesin işaretidir.
• Şişme. Kırık bölgesi şiş ve / veya çürük olabilir. Bu iç kanamaya işaretttir. Önce şişer, da-
ha sonra da cilt renk değiştirir.

Genel Tedavi

Açık kırık veya ciddi kırıkta ( kafatası, femur, pelvis, omurga) hastanın gemiden tahliyesi ge-
rekebileceğinden derhal RADYOYLA TIBBİ YARDIM İSTENMELİDİR.
Daha fazla yaralanma riski o an için sözkonusu değilse, kanama kontrol altına alınmadan
ve tüm kırıklar ince tahtalarla sarılarak hareketsiz hale getirilmedden önce hastayı yerinden oy-
natmak doğru olmaz.

Kanama

Açık kırıklara eşlik eden kanama, kanın geldiği bölgeye baskı uygulayarak ve bandajlayarak
normal yolla durdurulmalıdır. Kan kırık kemik uçlarından değil, çevresinden gelir. Kırırk ihtima-
line karşı etkilenen kısım özenle kaldırılmalıdır, şiddetli kanama halinde hep daha yükseğe kal-
dırılmalıdır. Kan kaybı ölüme sebep olur; hareket etmek ağrı nedeni olsa da kırık kemik ölüm
nedeni değildir. Aşırı kanamayı engellemek, daha fazla hasarı önlemek ve acıyı hafif letmek
için dinlenme çok önemlidir.
Kanama denetlenebilirse, yara tedavi edilebilir. Yara çevresi sabun ve suyla temizlendikten
sonra %1(10 g/It) cetrimide solusyonuyla dezenfekte edilmelidir. Yüzeysel temizlemelerin ya-
raya dökülmesine izin verilmemelidir. Yaranın kendisi yıkanmamalıdır. Steril bir bezle örtülmeli-
dir. Steril bir forsepsle kir, giysi, kıymık vb. parçalar yaradan yavaşça alınmalıdır. Yeniden
kana-maya yol açacağı için kan pıhtılarına dokunulmamalıdır. Yaralara dikiş atılmamalıdır. Yara
enfeksiyonlu değilse sargı bezleri 4-5 gün yerinde kalabilir.

Ağrı

Hastanın ağrısı fazla ise, adele içine 10 mgr. morfin zerkedilebilir. Dozu tekrarlamadan önce
RADYOYLA TIBBİ BİLGİ ALIN. Yaralı kısmı hareket ettirerek veya sert davranarak ağrıyı art-
tırmayın.

Hareketsiz hale getirme

Havalı ateller, kol bacak kırıklarını geçici olarak hareketsiz kılmak için yarar sağlarken,
yeterli hareketsizlik sağlıyamıyacağı için diz ve dirseğin hemen üstündeki kırıklar için uygun
değildir. Havalı atel kol veya bacağa uygulanır ve ağız yardımıyla şişirilir. (Şek 17) Farklı
şişirme yöntemleri
atelli şıkıştırarak dolaşımı yavaşlatır veya durdurabilir. Havalı atel sargı bezinin üstüne uygu-
lanabilir.
Ateller, yaradaki kanama kolayca görünsün diye şeffaf plastikten yapılırlar. Yaralanmayı ön-
lemek amacıyla tüm kesici ve kesici kenarlı nesnelerden uzak tutulmalıdır. Yeterince sağlam ol-
ması için, atel, kırık kemik uçlarındaki eklem yerlerinden daha ötelere uzanmalıdır.
Havalı ateller hasta gemi içinde bir yere veya hastaneye nakledilirken kullanılabilir. Ateller
birkaç saatten fazla kullanılmamalıdır. Bu süre dolduğunda da başka hareketsiz kılma yöntem-
leri kullanılmalıdır.
Kol veya bacağı, eğer rahatsa, bulunduğu
pozisyonda hareketsiz kılın. Bozuk dolaşım veye
herhangi bir başka nedenle kırık kol veya bacağı
hareket ettirmek gereği doğduğunda öncelikle kol
veya bacağı hareket ettirmeden evvel yavaşça ve
çekerek yucuttan uzaklaştırın.
Kol veya bacakta uzun bir kemik kırığı varsa
dikkatle düzleştirilmelidir. Çekme el veya ayağa
uygulanmalı ve kol veya bacak eski pozisyonuna
getirilmelidir (Şek. 18). Eklemlerdeki, dirsek veya
diz gibi, açık kırıklar manipule edilmemelidir.
Atele koymak için yavaşça uygun pozisyona
getirilmelidir. Düz olarak atellenmelidir. Dirsek dik
açı oluşturacak şekilde atellenmelidir.

Kan dolaşımı

Tırnak üstüne bastırmak suretiyle kırık kol veya bacaktaki kan dolaşımını defalarca kontrol
edin. Dolaşım normalse tırnak bastırınca beyaza, baskı kalktığında pembeye dönüşür. Herşe-
yin yolunda gittiğine inanıncaya dek bu işleme devam edin. Aşağıdaki hususlar tehlike göster-
gesidir:
• El ve ayak parmaklarının mavilik veya beyazlığı;
• Kırık altı kısımların soğukluğu
• Kırık yerin altında duyu kaybı (kazazedenin el ve ayak parmaklarına hafifçe dokunup, bir-
şey hissedip hissetmediğini sorarak bunu anlayabilirsiniz)
• Nabız yok
Dolaşımıl ilgili bir kuşku varsa, hemen kol veya bacağı sarmalayan ve sıkan tüm sargıları
gevşetin, aynı anda çekme uygulayın. Dolaşımı yeniden kontrol edin. Kol veya bacak
pembeleşip
ısınmaz ve nabız hissedilmezse amputasyonu önlemek için hemen tıbbi yardıma gereksinim
vardır. RADYOYLA TIBBİ BİLGİ ALIN.
Kırıkların ciddi iç kanamayla kan kaybına sebep olduklarını unutmayın. Uygun önlemi alın.
(Bkz. İç Kanama, s.1 11 ve şiddetli Kanama)

Vucudun belli bölgelerinde oluşan kırıklar

Kafatası

Kafatasındaki kırık düşme, doğrudan bir darbe veya kurşun yarası gibi delici bir yaralanma
sonucu meydana gelebilir.
Hastanın billinci açık veya kapalı, kendisi sersemlemiş olabilir, başağrısı veya bulantısı var-
dır. Burun, kulak veya ağızından kan gelebilir; felç ve şok belirtileri olabilir.
Tedavi. Başından yaralanmış bir hasta beynin daha fazla zarar görmemesi için hemen bakı-
ma alınmamalıdır. Hasta yatırılmalıdır. Yüzü kızarmışsa baş ve omuzlar hafifçe kaldırılmalıdır.
Yüz solgunsa, baş vucutla aynı hizada veya biraz aşağı da tutulmalıdır. Şakak veya carıdit da-
marlar üzerine bastırarak kanama denetim altına alınabiliir. Hasta, başın iki yanı kum torbala-
rıyla desteklenmiş olarak taşınmalıdır.
Asla Morfin sülfat verilmemelidir.

Üst çene

Tüm yüz yaralanmalarında ilk yapılacak şey hava yolunun yeterince açık olmasını
sağlamaktır. (Hava yolu s. 103)
Tedavi; Yara varsa, kanama denetim altına alınmalıdır. Sallanan diş varsa yutma veya
havayolunu tıkama riski yoksa RADYOYLA TIBBİ YARDIM almadan çıkartılmamalıdır.

Alt Çene

Kırık, çenede bozukluk, diş kaybı veya gayrimuntazam dişlere, damak kanamasına ve
yutma güçlüğüne yol açar. Tedavi. Kırık çene solunumu engelleyebilir. Böyle bir durumla
karşılaştığında çene ve dil öne doğru çekilmeli ve bu pozisyonda bırakılmalıdır. Çenenin 2
taraftan kırılması sorun yaratır. Bu durumda çene kemiği ve dil geriye doğru kaçıp hava
geçitlerini engelleyebilir. Kendi parmağınızı veya kazazedenin parmağını, ait ön dişlerin
üzeride ve gerisinde çengel gibi kullanarak çene kemiğini dille beraber öne doğru çekin.
Gerektiğinde kazazedeyi başı öne doğru çekin. Gerektiğinde kazazedeyi başı öne eğik
vaziyette oturtun. Dişler sıkılarak dilin daha fazla kayması engellenebilir. Başka yaralar
nedeniyle kazazede oturma pozisyonuna getirilemiyorsa kapalı-bilinç pozisyonuna getirilmeli
ve çeneyi öne doğru çekmek ve gerektiğinde,
olası bir solunum bozukluğu riskini gidermek için yanında bir kişi bekle.tilmelidir.
Hasta dişleri sıkılı olduğu ve çoğu kez de ağrı nedeniyle konuşmayı reddettiği
için normalde çene kemiği kırıkları fazla sorun çıkartmaz, ağrının neden olduğu
çene adeleleri spazmı, dişlerin sıkılı ve çenenin hareketsiz kalmasına sebep
olur.
Soğuk kompresyon uygulamak şişmeyi ve ağrıyı azaltabilir. Hastanın çenesi
sadece ağzını sıkıca kapatmasıyla değil bandajlama suretiyle de hareketsiz hale
getirilmelidir. (Şek. 19) Hastanın bilinci kapalı ise veya ağzından kan geliyorsa
veya kusma tehlikesi varsa, gerektiğinde sargıyı gevşetmek için yanına bir kişi
bırakabilir. Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)
Köprücük kemiği, kürek kemiği ve omuz

Bu bölgedeki kırıklar çoğu kez omuz üzerine veya ileriye doğru uzatılmış el üzerine düşme
sonucu meydana gelir. Bu kısımlara doğrudan şiddet uygulanması daha az rastlanır bir sepep-
tir. Yumruk büyüklüğünde gevşek bir destek koltuk altına yerleştirilmelidir. Sonra da kolu vücu-
da bağlayın. Üçgen askı kullanmak uygun olur (Şek 20) Kazazedeyi, kendini en rahat dik otur-
ma pozisyonunda hissedeceği için bu pozisyonda tutun.

Kol kemiği (humerus) ve dirsek

Sinir ve kan damarlarının kemiğe yakın olması nedeniyle kol kemiğindeki kırıklar komplikas-
yonlara yol açabilir. Kırık yerde ağrı, hassasiyet ve gözle görülür bir şekil bozukluğu vardır.
Hasta kolunu kaldıramaz veya dirseğini kıvıramaz.
Tedavi. Kırığa tam-kol havalı atel uygulanmalıdır (Şek 17) Havalı atel yoksa kol askıya alın-
malı, kol ve askı, enli kravat bandajla vücuda bağlanmalıdır (Şek. 20) Kolun dış yüzeyine ko-

nulmuş kısa vatkalı askı da kullanılabilir (Şek 21) Dirsek kolayca


bükülemiyorsa,bükülmemelidir.
Bir tanesi kolun dış yüzeyine diğeri de iç tarafına gelmek üzere uygun vatkalı ateller
hareketsiz kılınmalıdır. (Şek 22)
Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)
Dirsek kemiği (radius ve ulna ve önkol)

Önkolda iki uzun kemik vardır ve bunlardan birisi veya ikisi birden kırık olabilir. Sadece bir
kemik kırıksa diğer kemik atel görevini yapabilir, şekil bozukluğu olabilir, iki kemiğin de kırık ol-
duğu vakalarda kolun şekli bozuktur.
Tedavi, Ele çekme uygulanarak, kırık dikkatle düzeltilmelidir. (Şek. 18 s. 119)
Kırığa yarım kol, şişebilen havalı atel uygulanmalıdır. (Şek.17) Şişme havalı atel yoksa bir
tanesi üste bir tanesi alta gelecek şekilde vatkayla iyice desteklenmiş iki adet askı önkola
uygulanabilir (Şek 23) Ateller dirseğin arkasından parmakların ortasına gelecek kadar uzun
olmalıdır. Kol askıyla desteklenmiş bir vaziyette el dirsekten 10 cm. daha yukarıya
kaldırılmalıdır. (Şek 23) Ateller o anda el altında kolayca bulunan bir şeyden örneğin bir
dergiden, yapılabilir. Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)
El bileği ve el

El ileri doğru uzalı iken düşülse bilek kırabilir. Ağrı, hassasiyet ve şişmenin yanısıra, bileğin
arkasında yumru şeklinde bir şekil bozukluğu vardır.
Bilekte kırık manipule edilmemeli veya düzleştirilmemelidir. Önkol kırığı gibi tedavi edilmeli-
dir. El doğrudan bir darbeyle kırabilir veya ezilerek incinebilir. Ağrı şişme, hareket kısıtlığı, açık
yara ve kırık kemik mevcuttur. Ele alt kolun
ortasından parmak uçlarına kadar uzanan
destekli atel konmalıdır. Parmakların altına eli
fizyolojik pozisyonunda tutmak için sargı
bezinden sert bir top yerleştirilmelidir.
Sargı bezi veya elastik bandaj eli atele tes-
bit etmek için kullanılabilir (Şek. 24) Kol ve el
askıyla desteklenmelidir (Şek.20) Çoğu kez
yaralanmanın önemine bakmaksızın elin
işlevini yeterince korumak amacıyla daha
fazla tedavi gerekebilir. (Şek 24) RADYOYLA
TIBBi YARDIM ALIN
Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)

Parmak

Sadece kırık parmak hareketsiz kılınmalıdır. ve diğer parmakların hareket kabiliyeti sağlan-
malıdır. Bir elle bileği tutup diğer elle parmak ucunu çekerek parmak düzleştirilir. Parmak atelle
hareketsiz hale getirilmelidir (Şek 25) Hasta en kısa süre içinde doktor tarafından muayene
edilmelidir.
Omurga

KIRIK BİR OMURGA ÇOK CİDDİ BİR YARALANMADIR. OMURGA KIRIĞI KUŞKUSU
VARSA KAZAZEDEYE KIPIRDAMADAN, HAREKETSİZ YATMASINI SÖYLEYİN VE SERT
DÜZ BİR SATIH-TA DESTEKLEYİNCEYE DEK HİÇ KİMSENİN HASTAYI KIPIRDATMASINA
İZİN VERMEYİN.
Omurga kırığı olan bir kazazedenin dikkatsiz en ufak bir hareketi omuriliğe zarar verebilir
veya onu kesebilir, bu da kalıcı felç ve bacaklarda hissizliğe ve yaşam boyu küçük ve büyük
abdesti tumamaya yol açar.
Gemide omurga yaralanmasına yol açan sepepler arasında yüksekten düşme en başta ge-
lir. Kişi 2 metreden daha yüksek bir yerden düşmüşse, mutlaka omurga kırığından kuşkulanın.
Sırtta ağrı olup olmadığını öğrenin. Omurgası kırık çoğu kişide ağrı vardır, ancak aynı durumda
çok az kişide ağrı bulunmaz. Bu nedenle yaralanmanın nasıl meydana geldiği iyice araştırın ve
kuşkunuz varsa omurga kırığı tedavasi uygulayın. ilk iş olarak kazazedeye ayak parmaklarını
oynatmasını söyleyin ve felç olup olmadığını anlamak için ayak parmaklarına dokunduğunuzda
hissedip hissetmediğini anlamaya çalışın. Omurgasında kırık olan kazazede hareketsiz ve düz
yatırılmalıdır. Kazazede hiçbir şekilde bükülmemeli veya diz ve kol altlarından tutularak aniden
kıvrılmamalıdır. Kazazede sağ veya sol tarafına yuvarlanabilir. Çünkü yavaşça uygulandığın-
da omurga çok az oynar. ilk yardımdan amaç kazazedeyi omurganın destekleneceği sert, düz
bir satıhta yatırmak ve röntgen filmi çekilinceye dek böyle tutmaktır.
Omurga kırığı kuşkusu varsa kazazedeye hemen kıpırdamadan yatmasını söyleyin.
Kazazedeyi sürüklemek veya beceriksizce hareket ettirmek kalıcı felce sebep olabilir.
Ayak ve ayak bileklerini sekizvari bandajlayın ve kazazedenin kıpırdamadan dümdüz
yatmasını sağlayın. Düzleştirmek için başa ve ayaklara çekme uygulayın. Bükmeyin. Acele
etmeyin. Hastanın emniyeti sağlandığında artık bu pozisyonda gerektiği kadar kalabilir. Bu
nedenle na-kil için aceleci davranmayın. Sert, destekleyici bir sedye hazırlayın. Neil Robertson
veya sepet sedye işe yarayabilir. Yelken bezinden yapılmış sedye, sırtı destekleyecek sert
tahta kalaslar çarpraz olarak yelken bezinin üstüne konmadıkça işe yaramaz. Bazı tip Neil-
Robertson sedyeleri de sertleştirmek gerekebilir.
Neil Robertson sedye bulunamıyorsa Şek 27’de gösterildiği gibi hastayı hareketsiz kılacak
-

tahta kalaslar da kullanılabilir. Pelvik kırık kuşkusu varsa bu yöntem kullanılabilir.

Omurgası kırık bir hastayı nakletmenin bir başka yöntemi Şekli 28’de gösterilmiştir. Önce
kazazedeyi dikkatle düz yayılmış bir battaniye üzerine yuvarlayın (Şek 26) Sonra da
battaniyenin 2 ucunu da kazazedeye yakın bir şekilde rulo yapın. Tahta kalas konarak
sertleştirilmiş bir sedye hazırlayın.Omurga boşluklarını doldurmak ve desteklemek amacıyla,
boyun ve bel atlarına destek yastıklar hazırlayın. Sırt yastığı boyun yastığından daha büyük
olmalıdır. (Şek 28)
Bundan sonra kazazedeyi kaldırmaya hazırla nın. Battaniye herbir yanından tutacak en az
iki kişi, baş ve ayakları da çekecek birer kişi bulundurun. Vücudun bacaklara oranla daha ağır
olan baş kısmını taşıyan kişilere daha fazla kaldırma kuvvetinin düşm’esi için battaniyeyi
kaldıran kişiler arasında mesafe bırakılmalıdır. Kaldırıldığında kazazedenin altına hazırlanmış
sedyeyi kaydırması için de bir başka kişiye gereksinim vardır.
İşe baş ve ayaklara çekme uygulayarak başlayın.Çene altından, baş altından ve ayak
bileklerinden çekin. Kuvvetle çekilirse kaldırma işlemine yavaş yavaş başlanabilir.
Ayak bileklerini çeken kişinin bacak arasından sedyeyi kaydırın. Daha sonra sedyeyi baş
yönüne doğru hareket ettirerek, sedye kazazedenin tam altına gelene dek
işlemi sürdürün. Yastıkları sırt ve boyun altına gelecek şekilde ayarlayın.
Kazazedeyi yavaş yavaş sedyeye indirin. Sedyeye yerleştirinciye dek çekişlere
devam edin. Kazazede artık taşınmaya hazırdır. Başka bir yere yerleştirilecekse
bu yüzey sert ve sıkı olmalıdır ve nakil sırasında büş ve ayaklar çekilmeli ve çok
sayıda kişinin yardımını sağlamak suretiyle yukarda sözü edilen taşıma
önlemleri alınmalıdır.
Yardım edenlerin sayıcı fazla olması nedeniyle kazazedeye özenle davranılması
çok önemlidir. Bu yüzden her bir eylem öncesi ilgili direktif leri okuyacak birinin
olmasında yarar vardır.
Omuriliği yaralanmış bir hastanın tedavisinde ilişkin daha fazla bilgi için inme ve
felç kısmına bakınız

Boyun

Boyun yaralanmaları daha ziyade kazazedenin aniden ayağa kalkması veya


kafasına birşey düşmesi neticesi oluşan vertebrea kompresyon kırıkları
şeklindedir. Yüksekten düşmeler de boyun yaralanmalarına neden olabilir.
Boyun omurganın üst kısmını oluşturduğundan tedavisi
yukarda omurga kırıklarına llişkin olarak açıklanan
tedaviye benzer. Kazazede sırt üstü yatırılmalı,
hareketsiz ve düz kalmalıdır. Bir yardımcı başı
sabitleştirirken, boyunun hareketini engellemek
için boyunluk takılmalıdır. Bir gazete tomarıyla
boyunluk hemen kolayca yapılabilir. Ön genişliği
10 cm olarak şekilde gazeteyi bükün, alt tarafı
biraz dah dar olmalıdır. Daha sonra gazeteyi, üst
taraf çeneye alt taraf köprücük kemiklerinin üstüne
gelecek şekilde boynun etrafına bağlayın. Daha
sonra gazeteyi yerinde tutmak için, bant, eşarp
veya kravatla bağlayın. Böylece boyun hareketsiz
kalır (Şek29)
Göğüs

Kaburga kemiklerinin zarar görmesi çoğu kez sivri veya köşeli bir
yere düşme sonucu olur. Göğüs bölgesine yöneltilen şiddetli darbeler
veya yüksekten düşmeler ciddi yaralanmalara yol açar.
Kaburga kemiği kırıkları
çok ağrı vericidir. Solunum
esnasında ağrı giderek
artar. Akciğerin zarar
görmüş olduğu, kazazede
öksürünce çıkan parlak
kırmızı renkte köpüklü
kandan anlaşılır. Göğüste
açık bir yara varsa hemen
kapatılmalıdır, aksi takdirde
hava göğüs boşluğuna
çekilir ve göğsün içindeki
boşluk zarar görürse
akciğerler havayla dolmaz.
Yaranın üstüne büyük bir
sargı bezi koymalı ve bez,
tüm bölge enli yapışkan
plasterle hava geçirmez
hale gelinceye dek kapa-
tılmalıdı Şek.( 30) Böylesi
bir yaraya göre bir sargı
bezi gazlı bez üzerine ya-
zelin sürülerek yapılabilir ve
dıştan bir kat aliminyum
folya veya politen
kullanarak yaranın üstüne
konur. Yara kapatılır ve
sargı bezi geniş yapışkan
palsterle sıkıca bağlanın.
hava geçirmemesi için ıslak
sargı bezi de kullanılabilr. El
altında birşey yoksa
kazazedenin kendi kan
lekeli giysisini geçici
tampon olarak kullanın.
Kanı durdurmak için kanın geldiği yerek baskı uygulanmasına ilişkin genel kural bu durum
için de geçerlidir, her göğüs yaralanması yakasında olası bir içi kanamaya karşı
başlangıcından itibaren nabız çizelgesi yapılmalıdır. Solunum hızı da kaydedilmelidir.
Bilinci açık göğsü yaralı kazazede solumayı kolaylaştırdığı için oturma pozisyonuna
getirilmelidir. Kazazede oturamıyorsa, arkasından yastıkla destekliyerek veya dizlerinin
üzerindeki yastığı eğilmesini sağlıyarak yarı oturur vaziyete getirilmelidir (Şek. 31) Mümkünse
o taraftaki hareketi engellemek için kazazede yaralı tarafına doğru yaslanmalıdır bu acıyı
hafifletir ve göğüs-teki iç kanamayı azaltır.
Baş aşağı eğmek de havayoluna dernaj yaparak açık tutacağı için uygundur. Ağız veya bu-
rundan köpüklü kan geliyorsa, hava geçitlerini açık tutmak için, mümkünse, emici kullanın veya
kanı silin.

Leğen kemilderi (Pelvis)

Pelvis kırığı yüksekten düşme veya bu bölgeye gelen doğrudan darbe neticesinde meydana
gelir.Kazazede kalça, kasık ve pelvik bölgedeki hatta sırtın alt kısımlarındaki ağrılardan yakınır.
Halkavari kompresyon testi yararlıdır. Pelvik halkaya kompresyon uygulamak için iki kalça
kemiğine ön taraftan aşağı ve içe doğru yavaşça bastırın. Pelvis kırığı varsa bu şiddetli ağrıya
sebep olacaktır. Kırık varsa, pelvik kemiklerin hareketi de hissedilebilir.
Pelvisin kırıldığını düşünüyorsanız, kazazedeye idrara çıkmamasını söyleyin İdrara çıkması
.

gerekiyorsa, örnek alın ve idrarda kan arayın


İdrar kesesi veya idrar yolu (idrar kesesinden penis ucuna kadar olan kanal) zarar görmüş-
se idrar dokulara sızabilir.
Pelvik kırıkları pelvik bölgeye ve karınaltı boşluğuna şiddetli ve hatta hayatı tehlikeye soka-
cak kanamalara yol açabilir Nabız çizelgesi tutmaya başlayın ve gizli iç kanamaya karşı hazır-
lıklı olun (Şek 41 s 140) Pelvik kırığı olan kazazedeleri kaldırırken büyük özen göstermelidir.
Kazazedeyi sedye
veya uzun
kalasların üzerine
yerleştirmeden
önce, omurga
kırığı vakalarında
uyguladığınız
tekniği aynen
uygulayın.
Kazazedeyi
kendisi için en
rahat olan
pozisyon-da
sırtüstü bir tarafına
dönük veya
yüzükoyun yatırın.
Gizli iç kanama
tehlikesine karşı
hazırlıklı olun (S
139).
Pelvik kırığı olan
kişi şokta olabilir
(S.1 14)

Gerekiyorsa şok tedavisi uygulayın ancak şok


pozisyonuna getirmeyin.
Uzun tahta kalas veya sedye, nakil sırasında gerekli olan desteği
sağlıyacaktır. İç kısımlara zarar vereceği için hasta yuvarlanmamalı-
dır.Hastanın butları arasına yastık konmalı, dizIeri ve ayak bilekleri
Şek 27’de gösterildiği gibi bandajlanmalıdır. Ağrı tedavisi uygulayın
(s.118)

Kalçadan Dize

Kırık uyluk kemiği ciddi yaralanmalara ve önemli ölçüde kan kaybına


neden olur.Başka kırıklar ve/veya yaralanmalar da varsa, kan kaybı
meydana gelebilir.
Kasık bölgesinde şiddetli ağrı olur ve hasta yaralı bacağını kaldırmaz
hale gelir. Parmak uçlarının anormal olarak dışa dönmesiyle bacak
kısalmış ve dönmüş gibi gözükebilir.
Bu tür kırıklarda genelde şok da görülür.
RADYOYLA TIBBİ YARDIM ALIN.
Uyluk kemiğinin boyun kısmındaki kırık, yaralı bacağın kısılmasına
ve kazazedenin bacaklarının alt kısmının ve ayağın dışa doğru
dönük olmasına sebep olur.
Uyluk kemiği şaftında olan kırıkları teşhiş etmek çok
kolaydır.
Uyluk kemiğinin kırıldığını düşünüyorsanız
katlanmış battaniye veya başka yumuşak ma
teryalle uyluk, diz, bacak ve ayak bilek aralarını besleyin Sonra da sağlam bacağı kırık bacağın
yanına getirin. Bunu yavaşça ve özenle yapın. Sonra ayakları birleştirin. Bu ağrıya yol açıyorsa
nazik ve yavaş bir şekilde çekin. Sonra ayakları biraraya getirin. Ayakları bitişik tutmak için
ayaklar ve bilekler etrafını sekiz van bandajlayın. Daha sonra kalçayı sabit tutmak için atel
hazırlayın.
İyi desteklenmiş tahta atel, koltuk altından ayak arkasına kadar yerleştirilmelidir.
Bir başka iyi destekli atel, bacağın iç tarafına kasıktan ayağın arkasına kadar
yerleştirilmelidir. Ateller yeterli sayıda bağla sabiştirilmeli ve bacaklar da ek
destek vermek için birbirine bağlanmalıdır. (Şek 34) Hasta sedye veya uzun
tahta kalas üstünde kendi bölümündeki veya gemi revirindeki yatağına
götürülmelidir.
Ağrı tedavisi uygulayın (s. 118)

Diz

Diz kırıkları genelde düşme veya doğrudan darbe neticesinde ortaya çıkar. Kırığın sıradan
belirtileri yanısıra dizkapağında bir oyuk tesbit edilebilir. Bacağın vurma hareketi engellenmiştir
ve yürümek için bir girişim yapıldığında bacak sürüklenir.
Tedavi. Bacak dikkatle düzleştirilmelidir (Şek 18) Tam-bacak havalı atel kullanılabilir. Başka
tür atel kullanılacaksa, diz altı ve ayakbileğinin aşağısına destek vererek iyi desteklenmiş tahta
bir atel kullanılmalıdır. Atel bağlanarak sabitleştirilmelidir. (Şek. 35)
Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)

Alt bacak (kaval ve kalmış kemiği)

Alt bacak kırıkları sıkça görülür ve değişik kazalar bunlara neden olur. Her iki kemik kırıksa
bacakta belirgin bir şekil bozukluğu söz konusudur. Kırık tek bir kemikte ise, diğer bacak atel
görevi yaptığından şekil bozukluğu fazla değildir. Kaval (bacağın önündeki kemik) kırıksa bu bir
açık kırıktır. Şişlik vardır ve acı morfin sulfat verilecek denli fazladır.
Tedavi. Hafifçe çekerek bacak dikkatle düzleştirilmelidir. (Şek 18) Bulunuyorsa tam bacak
havalı atel kullanılmalıdır. (Şek 17) Açık yara halinde havalı atel kanamayı denetleyebilir.
Başka tip atel kullanımda ise bacağın her iki yanına atel beslenerek konmalı, bir başka destekli
atel de
bacağın altına yerleştirilmelidir. Ateller uyluğun ortasında topuğa kadar
uzanmalıdır. (Şek 36) Ağrı tedavisi uygulayın (s.118)

İki bacak

İki bacakta da kırık varsa, kan kaybı oldukça fazla olur. Şok belirtileri izleyin (s. 114) ve ge-
rektiğinde uygun tedaviye başlayın. Diz altı kırıkları için uyluktan bileklere uzanan, diz üstü kı-
rıkları için kol altından bileklere uzanan sert, iyi beslenmiş destekler hazırlayın.
Uyluk diz, bacak ve bileklerin arasına doldurun. İki ayağı da özenle ve gerektiğinde çekerek
,

biraraya getirin.
Ayakları bir arada tutmak için ayaklar ve bileklerin çevresine sekizvari bandaj yapın.
Desteklenmiş ateller iki bacağın dışından kullanılabilir. Atel ve bacakları sıkıca bir arada tutmak
için yeterli sargı kullanarak bağlayın. Kırık bölgenin
üzerini bağlamaktan kaçının. Kan dolaşımını ve sayfa
1 19’da anlatıldığı gibi parmaklardaki duyuyu
kontrol edin. Kazazede sedye üzerinde düz ve yatar
durumda olmalıdır. (Şek 37)
Ağrı tedavisi uygulayın (s.1 18)
Ayak bileği ve ayak

Ayak bileği veya ayaktaki kırığa genelde


düşme, burkulma veya darbe sebep olur. İşle~
vini yerine getiremez, şiş ve ağrı mevcuttur.
Tedavi. El altında varsa, şişirebilir havalı
atel yarım-bacak olacak şekilde kullanılmalıdır.
Sıradan bir atel kullanımında ise, ayak bileği
sargı ve yastıkla iyice desteklenmelidir.
Bacağın iki tarafına uygulanacak ateller
baldırın ortasından ayağın ucuna kadar
olmalıdır (Şek 38)
Ağrı tedavisi uygulayın (s.1 18)

Çıkıklar

Kemik eklemdeki normal yerinden çıktığında çıkık sözkonusudur (Şek 39) Eklemde veya
ekleme yakın yerda yaralanma varsa ve eklem normal olarak kullanılmıyorsa teşhis rahatça
konulabilir. Hareket kısıtlıdır. Oldukça ağrılıdır. Eklemi hareket ettirmeye çalışırken ağrı daha
da artar. Sözkonusu bölge çıkık ve çıkık çevresindeki şiş (kanama) nedeniyle şekilsizleşmiştir.
Kemik uçlarının gıcırdaması dışında çıkıklar kırıklardan çok farklı değildir (s. 116). Çıkık ve
kırıkların birbirine eşlik edeceğini unutmayın.
İlk yardım

Çıkıklar kapalı veya açık olabilir. Çıkıkta veya etrafında yara varsa kanamayı durdurmak ve
enfeksiyonu engellemek için yara örtülmelidir. Çıkığı yerine oturtmaya kalkışmayın. Kırık da
varsa, çıkığı düzeltme çabaları işleri daha da çıkmaza sokabiliir.
Sözkonusu bölgedeki hareketi önlemek için orayı hareketsiz kılın. Hareketsiz kılma teknikle-
ri, aynı bölgelerdeki kırıklara uygulananların aynısıdır. Dolaşım bozukluğu ve duyu kaybına
karşı duyarlı olun Bunların varlığında veya el veya kol bileğinde nabzı hissetmiyorsanız, kol
veya bacağı dolaşımın normale döneceği pozisyona getirin ve pozisyonda tutun. El veya ayak
parmaklarının renginin beyazdan veya maviden pembeye dönüşüne dikkat edin. Kazazedeyi
en rahat pozisyonda nakledin. Bu pozisyon kol ve bacakların üst tarafındaki yaralanmalar için
oturma, bacakların ve kolların alt tarafındaki yaralanmalar için yatma pozisyonudur.

Baş travması

Baş travması başa gelen darbeler ve yüksekten düşme sonucu ortaya çıkar. Ciddi baş trav-
ması neticesi meydana gelen ölümlerin en önlenebilir olanları beyin hasarından değil, solunum
ve soluma güçlüğü sonucu ortaya çıkanlardır.
Ciddi baş travmalarında yaraları sarmanın dışında
da dikkatini normal solunumu destekleyen ve
engellenmiş solunumu gideren hayat kurtarıcı
önlemler üzerinde yoğunlaştırmalısınız (Bkz
Havayolu, s.103 Böylece beynin yeterli oksijen
alması sağlanır. Bu yolla kazazedeyi hastahanede
profesyonel tıbbi yardım alıncaya dek canlı tutma
fırsatını değerlendirebilirsiniz.
RADYOYLA TIBBİ YARDIM ALIN.
Bazı baş travmalarında
veya açık yaranın altındaki yabancı cisim veya kırığın olduğu yerlerde
kanamayı baskı uygulayarak kontrol altına almak mümkün olmayabilir. Böylesi
durumlarda simit-sargı kullanılmaladır. Gazlı bez yaranın üstüne konur, yara
çevresine ve sargı bezinin üzerine uygun boyutta simit sargı yerleştirildikten
sonra bantlanarak yerinde kalması sağlanır.
Simit sargı yabancı cisim veya kırığa değil kan damarları üzerine baskı yapmalıdır. Simit-sargı,
ensiz bir sargı bezini bir elin parmakları çevresinde bir halka oluşturacak şekilde iki defa do-
layarak ve bandajın geri kalanını halka çevresinde simit biçiminde bir sargı bezi oluşturacak
şekilde dolamak suretiyle elde edilir (Şek.40)

Patlama sonucu yaralanmalar

Patlamalar havanın ani ve şiddetli karışıklığına yol açar. Bunun sonucu olarak insanlar etrafa
savrulabililr veya düşen enkaz parçalarıyla yaralanabilir. Ayrıca havanın kendi patlaması
şiddetli veya öldürücü iç yaralanmalara neden olacak şekilde vücuda çarpabilir.
Vücudun bir bölümünden fazla yerinde patlama sonucu yaralanma meydana gelebilir;
aşağıdaki bölgelerde çeşitli yaralanmalar bir arada bulunabilir.

Akciğerler

Patlama akciğerlerdeki küçük damarlara zarar vererek akciğerlerde kanamaya yol açabilir.
Hasta şoka girer ve nefes almada zorluk çekerken, göğsünde de ağrı veya daralma
hissedebilir. Yüzü mavidir, ve ağzında kan lekeli köpük olabilir. Hastayı temiz havaya çıkartın
mümkünse Yarı-oturur vaziyete getirin (Şek 31, s132) Sıkı giysileri gevşetin. Sıcak tutun,
öksürmesini ve balgam çıkarmasını sağlayın. Morfin verilmemeliidir. Solunum teklerse,
ağızdan-ağıza yapay solunum yapın.

Baş

Başta, patlama sonucu oluşan yaralanmalar sadmeye benzer. (5.74) Bazı durumlarda
omurliğin zazar görmesi sonucu kol ve bacaklarda felç görülür. Hastanın bilinci tamamen
kapalı veya kendisi tamamen sersemlemiş durumda olabilir. İkinci durumda olan kişiler hareket
yeteneklerini kayebetmişcesine ve etrafta olup bitenlere aldırış etmeden oturabilirler.
Görünürde yaralı olmadıkları halde hareket etmeye ne mecalleri ne de istekleri vardır. Kısa
süre “sapşallaşmış” durumda kalırlar ve çok aptalca davranış biçimi sergilerler. Örneğin, batan
gemiden kaçmanın kolayı varken, o yolu seçmeyerek dendi sersemlemiş olabilirler veya
içlerinden biri düşecek olsa 20 cm yağ veya su birikintisinin içinde kalkmayı akıl edemediği için
boğulabilir.
Hastanın bililnci kapalı ise duruma uyan tedaviyi uygulayın.
Hasta sersemlemiş ise, elinden tutarak esenliğe çıkarın. Yapması gereken herşeyi harfi har-
fine anlatın. Bu kişileri ufak birer çocukmuş gibi düşünün. Bu düşünceden hareketle çok kişinin
hayatını kurtarabilirsiniz. Örneğin, gemiyi terketmeyi akıl etmeyen böyle kişilerin gemiyle birlik-
te denizi boylamasını önleyebilirsiniz.

Karın

Karın içindeki kanamayı sebep patlamanın buradaki organlara verdiği hasardan dolayıdır.
Bu tür hasarlar denizdeki kişilere sualtı patlamalarından gelir. Şok ve karındaki ağrılar belli
başlı belirtiler ortaya çıkabiliir. Tedavisi için bkz. Karın daki yaralanmalar ve iç kanama
(aşağıda)

İç kanama

İç kanama vücuda yöneltilen darbe gerginlik ve mide ülseri gibi hastalıklardan kaynak-
lanabilir. iç kanama gizli veya açık olabilir. Kırık kol veya bacak çevresindeki kanama gizli ola-
bilir ancak kanama fark edilebilir, çünkü şişmeye neden olur ve şişin büyüklüğü kanama mik-
tarının göstergesidir.
Göğüs veya karın boşluğundaki kanamalar öksürük veya kusmukta görülen kandan
anlaşılır. Bıçak ve delmeden kaynaklanan yaralar ciddi iç kanamaya sebep olur. Kazazede
şoka girebilir. 1km solgun, halsiz terli ve başı dönüyor olabilir. Nabız ve solunum hızı artar.
Daha sonra cildi soğur el ve ayakları hafifçe maviye dönüşür. Nabzı hissetmek zorlaşır ve
nabız hızlanır (Şek.41) Nefes alma soluma şeklindedir.Susuzluktan ve bulantısından yakınır,
yerinde duramaz hale gelir ve yetirince soluk alamamaktan yakınır. Bu üç belirti kanamanın
hala devam ettiğini gösterir. Daha sonra hasta yakınmaya bırakır, çevresine duyduğu ilgiyi
yitirir ve bilinci kapanır.
Kanamanın devam ettiğini gösteren en önemli belirti yükselen nabız ve düşen tansiyondur.
İç kanaması olduğundan şüphe edilen kişinin bu yüzden nabız hızı ve tansiyonu belirli ve sık
aralıklarla örneğin 5-10 dakika kaybeldilmelidir. Bir saatlik kayıt tutma süresinden sonra iç
kanamanın olup olmadığı ortaya çıkar Hastanın tansiyonu normalse ve nabız hızı düşerse
veya sabit kalırsa kanaması yoktur.
Gizli iç kanamalı hastalara kan nakli gerekebilir. RADYOYLA TIBBİ YARDIM alın
Akciğerler ve beyinde yeterli kan dolaşımını sağlamak önemlidir. Kazazedeyi başı hafifçe
bükülü vaziyette yatırın. Kanın beyin ve akciğerlere gitmesini sağlamak amacıyla bacakları
kaldırın. Kazazedeyi gemi revirine veya kamarasına götürürken de bu pozisyonu koruyun.
Hasta huzursuz ve ağrıları şiddetli ise morfin verilebilir

Burundan kanama

Baş öne doğru lavabo veya leğene iyice eğili


vaziyette iken, burnun yumuşak kısmını 10 dakika
sıkıca tutun. Hastanın kendisi burnunu
rahatlıkla sıkıca tutun. 10 dakika sonra basıncı
yavaş yavaş kaldırın ve lavabo veya leğen içinde
kan damlası olup olmadığını kontrol edin. Kanın
yokluğu kanamanın durduğunu gösterir Şek. 42).
Kazazedeye 4 saat boyunca burnunu
sümmkürmemesini ve 2 gün de burnunu kuvvetlice
sümkürmekten kaçınmasını söyleyin.
Kanama devam ediyorsa, burnun yumuşak
kısmını lOdak. daha sıkın ve yavaşça bırakın. 20
dak. sonra kanama hala devam ediyorsa, burnun
kanayan tarafını gazlı bezle tampolanmak
gerekebilir.

Dudak yanak ve dil kanamaları

Dudak, yanak veya dilin iki tarafına kanı durdurmak için bastırın. Gazlı bez veya yara sün-
gerini 2 taraftan baskı yapmak ve parmak kaymasını engellemek için kullanın. Kazazedenin
kendisi de başka bir kişinin direktifiyle veya ayna yardımıyla bu işlemi kolayca yapabilir.
Kulak geçidinden gelen kan
Buna sebep baş travması veya travmadır. Kulağın üstüne geniş bir sargı bezi koyun ve
yerinde kalması için bandajlayın. Yaralı kulağı aşağıya doğru tutun. Kazazedenin bilinci
kapalı ise, kapalı bilinç pozisyonuna getiren (Şek. 3 s.6) ancak yaralı kulağın aşağı doğru
olmasına özen gösterin. Kulak geçidini pamuk veya başka birşeyle tıkamayın RADYOYLA
TIBBİ YARDIM ALIN.

Tıkanma
Tıkanmaya sebep boğazın arka tarafına yapışan büyük bir yiyecek parçası ve
sözkonusu kişinin solunum durmasıdır. Ve kısa bir süre sonra kişinin bilinci kapanır ve
tıkayan nesne çıkarılmazsa 4-6 dak içinde ölür. Tıkanma kalp kriziyle karıştırılabilir. Ayırıcı
özellikler şunlardır:
• Tıkanan kişinin yemek yerken görülmüş olması;
• Tıkanan kişi konuşamaz veya nefes
alamaz; kalp krizi geçiren kişilerde durum
böyle değildir.
• Tıkanan kişinin rengi morarır ve
oksijen azlığından bilinci hızla kapanır.
• Tıkanan kişi konuşamadığı için
derdini başparmak ve parmağıyla boynunu
tutarak işaretle anlatır. Bu işaret “hemlich
işareti” olarak bilinir ve tüm personel bu işareti
tanırsa,tıkanmadan kaynaklanan riskler
azaltılabilir.
Kazazedenin bilinci açık ise, arkasında
durun, başparmak yan tarafta olacak şekilde
sıktığınız yumruğunuz, ve kaburga kemik-
lerinin ayrıldığı üst karın bölgesine koyun.
Diğer elinizle sıkılı elinizi tutun, kazazedenin
karnına yukarı doğru sert bir itişle, aniden ve
kuvvvetlice bastırın. Gerektiğinde bir kaç kez
tekrarlayın (Şek. 44)
Tedavinizi kendiniz uyguluyorsanız,
kendi yumruğunuzu yukarda tarif edildiği gibi
kullanırken zorla öksürmeye çalışın; ikinci
seçenek olarak iskemlenin arkası, masa veya
lavabonun köşesi veya üst karın bölgesine
çabuk, yukarı itişi sağlıyacak başka çıkıntılı
bir yer kullanılabilir.
Kazazedenin bilinci kapalı ise, sırtüstü
yatırın ve yüzünü bir tarafa çevirin, ata biner-
cesine, bacaklar ayrı yere çömelin ve eller
birinin üzerinde ve altaki elin tabanı kabur-
gaların bölündüğü yere gelecek şekilde
yerleştirin. Kazazedenin karnına sert ve
yukarı doğru iterek aniden ve kuvvetlice
bastırın. Gerektiğinde birkaç kez tekrarlayın
(Şek .45) Yiyecek yerinden çıktığında
ağzından çıkarın ve kazazedeyi kapalı bilinç
pozisyonuna getirin

Asfeksi (Asphyxia)

Asfeksi nedeni gaz veya dumandır. Unutamayın ki tehlikeli gazların varlığını belli
eden uyarıcı kokusu olmayabilir. Kapalı mekanlara uygun önlemleri almadan girmeyin
Parlayıcı veya uçucu gazlarla uğraşırken yangın ve/veya patlama tehlikesini unutmayın.

İlk yardım

Kazazedeyi temiz havaya çıkartın. Gerektiğinde, suni solunum ve kalp masajı


yapın kapalı-bilinç pozisyonuna getirin (Bkz. Şek. 3 s.101)

Asılar

Asılma olayına gemilerde az rastlanır. Her zaman maksatlı değildir ama kaza
sonucu olabilir. Asılma ile karşılaşıldığında görüntünün zihinde yer etmesi daha sonraki
soruşturmaya yardımcı kanıtı oluşturur. Asılmalarda yüz rengi koyu nordur, gözler fırlaktır,
yüz ve boyun şiştir.

İlk yardım
1. Vücuda destek vererek ilmiği kesip çıkartın. Sıkı giysileri gevşetin. Bilinci kapalı
kazazede gibi tedavi edin (Bkz. s.100)
2. Solunum durmuşsa, yapay solunuma başlayın ve kalp atışı yoksa kalp masajı
yapın (s.108) Solunum normale döndüğünde oksijen verin (Bkz. s.154)
3. Doktor bakımına girinceye dek hastayı devamlı gözetim altında tutun. Bu
gözetim kısmen tıbbi nedenlerden kısmen de intihar girişiminin tekrarlanması ihtimalinden
dolayı gerekebilir.

Standart sargı

Bandaja takılı steril gazlı bezden oluşur.


Tampon bandajın ucuna yakındır. mikroptan
arıtılmıştır, bu nedenle Şek. 46’da gösterildiği
gibi yara üstüne konmadan önce hiçbirşeye
kendi parmaklarınız da dahil, dokunmasına izin
vermeyin
Not
• Daima üstü kapatılacak yaradan daha
büyük tamponlu sargı bezi seçin.
• Kol, bacak veya vücudun etrafına sarar-
ken sargı bezini gergin olarak tutun ki tapon
yerinde geniş olarak ve sıkıca durabilirsin.

Kazazedenin nakli

Yaşamı yapılacak düzenlemelere bağlı olacağı için, özellikle omurga yaralanması,


kalp hastalığı veya ciddi bir kırık gibi şokun da olacağı durumlarda hasta veya yaralı
kişinin kaza yerinden başka bir yere veya karaya götürülmesi önemli bir konudur. Azami
şefkat göstererek, hastayı yatıştırın, neyle uğraştığınızın bilincinde olmaya çalışın ve
sağduyuyla meseleyi halledin.
Yangın, patlama veya toksik maddelerden kaynaklanan bir tehlike yoksa, olası
kırıklar hareketsiz kılınıncaya ve şiddetli kanama durduruluncaya dek kazazedeyi
nakletmeyin.
Nakil için en uygun yolu seçin, kazazedeyi kaldırın ve sarsmadan taşıyın
Unutmayın ki her sarsıntı ağrıya yol açacaktır.
Nakil yöntemi kazazedenin durumuna ve yaralanmanın doğasına bağlıdır.
Gemi limanda ise en iyisi ambulans beklemektir,çünkü bakıcılar kazazedeye nasıl
bakılacağını bilen kişilerdir. Bu uzmanlara yardım edebilir ve bildiklerinizi aktarabilirsiniz.
Örneğin,hasta ambara düşmüşse en iyi prosedür sedyeyi ambara götürmek,ilk yardımı
yapmak, sedyeyi ambar kapaöı veya benzeri düz bir platforma koymak ve hastayı gemi
vinciyle kaldırmaktır. Bu kaldırma çaresiz ve şoktaki biri için korkunç bir deneyim olabilir
ve bir kişi ambar
kapağının üzerinde bacakları açık vaziyette durup çelik halatları tutarak dengeyi sağ-
ladığında güveni artar. Aynı şekilde eğer hasta güvertede ise ve iskele de dar ve
sallantılı ise, ambar kapağı veya benzeri bir şey üzerinde indirilmesi kendisini daha az
korkutur.

Taşıma

Sıradan bir taşıma iki yardımcının birer kollarını kazazedenin sırt ve omuzlarını des-
telemek için, diğer kollarını da kazazedenin uyluklarını tutmak için kullandıkları taşıma
yöntemidir. Kazazedenin bilinci açıksa, ellerini kullanarak yardım edenlerin omuzlarına
tutunup kendisini destekleyebilir.
Omuzda taşıma yöntemi ancak kazaze-
denin bilinci açıksa ve taşıyıcının boynuna kollarını dolayarak tutunabilecekse işe yarar.
Dar mekanlar için uzunlamasına taşıma en uygun olanıdır. Bir yardımca hastayı kolların
altından diğeri de diz altından destekler.
Diğer taşıma yöntemleri Şekil 47-55’de gösterilmiştir.
Üç el üzerinde oturtmanın (Şek 50-51) bir avantaj yardım edenlerden birinin kol ve
elinin serbest kalarak kazazedenin yaralı kol veya bacağına veya sırtına destek sağlamak
için kullanılmasıdır. İki yardımcıdan hangisinin kolunun serbest kalacağı yaralanmanın
türüne bağlıdır.
Sürükleyerek taşıma yöntemi dar alanlarda özellikle patlama sonucu yıkıntı varsa
ve kapana kıstırılmış hastaya sadece bir kişinin ulaşıp kurtarabileceği durumlarda son
çare olarak uygulanabilir. ilk kurtarım aşamasından sonra iki kişinin dar mekan içinde
yapacağı yardım daha fazla olur Şek 53-54 Bağlı kol bileklerinin kurtarıcının kullandığı
solunum aygıtına dolaşmamasına özen gösterin.
Neil-Robertson sedyesi (Şek. 56)
Neil-Robertson sedye tipinin çeşitlemeleri farklı adlarla anılır. Gemide genel amaçlı
kullanıma uygundur, hastanın kaldırılması halinde veya geçilmesi zor mekanların dikkate
alınmasını gerektiren durumlarda kolayca taşınır, hastaya sert bir destek oluşturur ve
özellikle de dar alanlarda kullanım kolaylığı sağlar. Sedye, üstüne dikili bambu tirizleriyle
pekiştirilmiş sağlam bir yelken bezinden yapılmıştır. üst kısmına alnına üzerinden geçen
branda şeridiyle sabitleştirilen baş ve boyun konur. Orta kısım göğüs çevresine bağlamak
için kullanılan üç yelken bez şerit vardır. Alt kısım kalça ve bacaklar çevresine ayak
bileklerine kadar dolanır.
Hastanın bilinci kapalı ise, sırtüstü yatırın ve ayaklarla bilekleri sekizvari bandajlayın,
dizleri ve el bileklerini de geniş olarak katlanmış sargı beziyle bandajlayın (Şek 57)
Hastayı kaldırma işlemini yürütmek için üç kişiye gereksinim vardır. Bir numara idareyi
ele alır; sağI eli sol baldırın altında ve sol elide sağ uyluğun altında olacak şekilde
hastanın bacaklarının olduğu tarafta ayrık olarak durur.
İki numara göğüs
üzerinde bacakları ayrık olarak
durur ve elleriyle hastayı altan
sıkıca kavrar.
Üç numara hastanın bağlı kol
bileklerini 2 numaranın boynunun etrafına dolar. Hastanın bilinci açıksa kendisi de ellerini
2 numaranın boynuna dolar. tüm kayışları çözülerek sedye hastanın başucuna
konmalıdır. Omurga yaralanması kuşkusu varsa, kazazedeyi kalırırken azami özen
gösterilmelidir.
Üç numara bilinci kapalı hastanın başına bir eliyle destek verir ve öbür eliyle sedyeyi
hastanın altına kaydırır ve 2 numara kaldırma komutunu verir, aynı zamanda kayışları
açar. Sedye yerleştirildiğinde 1 numara indirme komutunu verdiğinde hep birlikte indirirler.
Sedyenin kayışları bağlanmıştır ve hasta götürülmeye hazırdır (Şek 59) En rahat
taşıma 4
kişiyle yapılır (Şek. 60)
Neil-Robertson sedye kazazedeleri dikey olarak taşımak için de kullanılabilir. (Şek.61)
İlk yardım çantaları veya kutuları
Bunların içinde tendürdiyot, bir adet büyük standart sargı bezi, 2 adet orta boy standart
sargı bezi, 4 adet küçük standart sargı bezi,8 adet üçgen sargı bezi, birkaç tane pamuk
paketi, çengelli iğne, yapışkan plaster, makas kalem ve kağıt bulunmalıdır.
Kaza yerine süratle ulaştırmak için geminin ilaç dolabına ilk yardım kutusu komalıdır.
Diğer kutular, özellikle büyük gemilerde, stratejik yerlere konduğunda ve mürettebat da
bunların yerlerine ve içindekilerine ilişkin bilgi sahibi oldukları takdirde beklenmeyen
durumlarda çok işe yararlar. Bu ekstra kutular önemsiz, rapor edilmeyen kazalarda
rastgele kullanıma ve çalınmaya müsaittir. Bu nedenle kutu içindeki malzeme düzenli
olarak kontrol edilmelidir.

Acil Tıb için gerekli giysiler

Ticaret gemilerinde, mürettebat sayısı 20’yi geçen orta boy ve büyük balıkçı
gemilerinde, yangın nedeniyle revirin yanması veya girilmemesi halinde, el eltında
kullanıma hazır tıbbi bir giysi bulunmalıdır. Bu tür giysiler pansuman odası veya gemi
revirinden oldukça uzak bir yere konmalıdır.

Oksijen terapi

Oksijen yaşam için gereklidir. Akciğerlerin zarar görmesi veya gazdan boğulma bkz. s.
43) veya karbon monoksit zehirlenmesi gibi (s. 58) diğer nedenlerle vucudun havadan
oksijen alamadığı durumlarda tedavi amacıyla verilebilir.
Özellikle kronit bronşit gibi yıllarca akciğer hastalığı nedeniyle solunum güçlüğü çeken
hastalada kullanımı tehlike oluşturacağından oksijen dikkatle verilmelidir.
Oksijen sadece bu kılavuzda belirtilen durumlarda kullanılmalıdır. Genelde yardımsız
solunum yapan ancak bilinci kapalı yaya cyanotic (ciddi moromsu) hasatalara; bir de
karbon monoksit veya toksit gazlardan zehirlenmiş bilinci açık tüm hastalara verilmelidir.
Hastaya oksijen şu durumlarda gerekir: (1) Kaza yerinden kurtarılırken, (2) Hasta gemi
revirindeyken.

Kaza yerinden kurtarılırken

Bu süre içinde hasta taşınabilir oksijen aygıtına yüzüne geçirilmiş maskeyle


bağlanmalıdır.
Oksijen valfi açılmalı ve hasta gemi revirine nakledilinceye dek oksijen verilmelidir.
Hasta gemi revirindeyken
Aşağıdaki prosüdüre uyulmalıdır:
Bilinci kapalı ise hasta
1. Havayolunun açık olmasını (Bkz. s104) ve havayolunun yerleştirilmiş olmasını
sağlayın.
2. Hastanın burun ve ağzını %35 oksijen verecek şekilde yapılmış, atılabilen bir
maskee takın, yerinde kalmasını sağlayın. Aygıtın kullanım kılavuzuna uygun olarak
kullanımına ve silindirde yeterli oksijen olmasına özen gösterin.
3. Verilen tüpleri kullanarak maskeyi akışsayara bağlayın ve akışsayarı dakikada 41t.
olacak şekilde ayarlayın. Hastanın solunum güçlüğü giderilinceye ve rengi düzelinceye
dek oksijen verin.

Bilinci açık hasta


1. Hastaya solunum güçlüğü ve kronik öksürüğü; örneğin kronik bronşit, varmı diye
sorun (Bkz. s. 178)
Hastanın kronik bronşiti varsa kendisine dakikada 4litre verecek uygun bir maske
takarak sadece %24 oksijen verin.
2. Tüm diğer hastalar dakikada 4 lt. vermeye ayarlı uygun maske kullanarak %35
oksijen verin.
3. Maske hastanın ağız ve burnuna gelecek şekilde takılmalı ve yerine tam olarak
oturtulmalıdır.
4. Hasta oturtulmalıdır.
5. Aygıtın kullanım klavuzuna uygun olarak takıldığına ve silindirde yeterli oksijen
olmasına dikkat edin.
6. Oksijen akışsayarı dakikada 4lt. verecek şekilde çalıştırın.
Oksijen terapiye hastanın solunum güçlüğü kayboluncaya ve rengi düzelinceye dek
devam edin.
Hasta solunum güçlüğü çekiyorsa veya yüz, eller ve dudaklar 1 5-20 dakikadan fazla
mor kalmışsa kendisind aşağıdaki koomplikasyonlardan biiri vardır: Kan veya su
toplanmasına bağlı kalp bozukluğu neticesi dolaşım bozukluğu veya akciğer ödemi. Böyle
durumlarda RADYOYLA TIBBİ YARDIM ALIN.

UYARI: Yangın tehlikesine karşın oksijen kullanılan odada siara eçimine, çıplak
ışığa veya ateşe izin vermeyin.

Gemi Eczanesi

A. Gemi eczanelerinin tertibi, yeterliliği ve guncelliği için dikkat edilecek


hususlar

1- İlaçlar kullanım sahalarına göre belli bir düzen içinde muhafaza edilmelidir.
Birbirlerine karışmamalıdır.
2- İlaçlar uluslararası sisteme göre istif edilmelidir. Bu sistemlerin en iyisi
“Uluslararası lşaret Kod Kitabı”ındaki numaralama sistemine göre istiflenmelidir.
Çünkü alınacak tibbi yardımlarda ilaçlar bu kot sistemine göre tavsiye edilecektir.
Örneğin 17 no’lu ilacı hemen alıp kullanacak, aksi takdirde ise isimle ilaç aramak
zorunda kalacaksınız.
3- Ecza dolabı 38 gözlü olmalı ve numaralanmalıdır. Her gözde bir cins ilaç
bulunmalıdır.
4- İlk yardım malzemesi ve eçhizesi ilk yardım dolabında muhafaza edilmeli
ve daima steril vaziyette bulunmalıdır.
5- İlaç ve ilk yardım malzemesi miktarı sefer süresince yetecek miktarda
olmalıdır. Miktar hesaplanırken personel ve yolcu sayısı ile sefer gün sayısı göz önünde
tutulmalıdır.
6- İlaçlar 4 ayda bir kontrol edilmeli, kullanma süresi dolmuş olan ilaçlar
ayıklanmalı ve yerlerine yenileri konulmalıdır.
7- İlaç dolabının yanına ilaç listesi asılmalıdır.
8- Eczane serin olmalı ve bir buzdolabı bulunmalıdır. Buzdolabında
saklanması gereken ilaçlar dolapta muhafaza edilmelidir.

B. İlk yardım dolabında bulunması gereken ilk yardım malzemesi

Pamuk, gazlı bez, sargı bezi, filaster, göz bağı, lastik parmaklık, lastik eldiven,
yara bandı, siteril eldiven, tentirdiyot, alkol, oksijenli su, sonda, üçgen bağ.

C. İlk yardım echizesi


Sedye, tansiyon aleti, derece, dil baskısı, kuvvet, pens, makas, cımbız, kan kesme
lastiği, ördek, kaynatma aparatı, buz kesesi, sıcak su lastiği (termofil), neşter, diş pensesi,
yara pensi, pens makas, dikiş iğnesi, dikiş ipliği, enjektör, dereceli kap.

D. İlaç verimesi ve ilk yardım hususlarmın kayıtları

Gemide doktor veya sağlık zabiti var ise bu personel vizite defteri tutar yaptığı
muayeneyi, teşhisini, tedaviyi ve verdiği ilaçları yazar.
Sağlık işine güverte zabiti bakıyorsa o takdirde zabit personelin istediği ilacı verir,
ilaç hakkında açıklamalarda bulunur ve gerekiyorsa ilk yardım yapar ve bu hususları vizite
defterine kaydeder.
IMO Model Kurs
1.21

Personel Emniyeti ve
Sosyal Sorumluluk
İnsan İlişkilerinin Genel Görünümü
İnsan ilişkileri, ilkel insanların, önceleri hayvan ve diğer insanlara karşı korunmak, daha
sonraları ise yiyecek bulmak, birlikte olmak gibi sosyal nedenlerle gruplaşmaları ile
başlamıştır.
Bu tür grupların formasyonu, üyeleri, kültürel davranışlar, sosyal, dini inançlar, görüşler
çerçevesinde ve yasal çerçevelerde birlikte yaşamaya alışık iyi yapılanmış toplum olmaya
yönelik gelişir ve ilerler.
Tarihsel çerçevede gelişen,sosyal sistemler, kültür ve çevre şartlarına bağlı olarak
önemli değişiklikler gösterebilir, ancak şimdi genellikle, demokratik, öz yönetim felsefesine
dayalı, insan haklarına saygılı, insan ilişkilerinin, gruplar oluşturdukları ve beraber
çalıştıklarında, önemli etken olduğunu kabul eden yapılara ihtiyaç duyulan düzenler
olmuşlardır.
Asırlar boyunca oluşan inançlar bileşimi, deneyimli, bilgilerle oluşan kültürel
kazanmalarla, kendi bireysel sitemleri içinde benzer davranış bçimine sahip insan grupları
“Millet’i” oluştururlar. Kendi kültürleri içinde insanlar genellikle makul dengeler ve uyum
içinde yaşarlar. Eğer olu yor ise, değişikler normal olarak uzun zaman dilimlerinde oluşur
ve tedrici değişiklikler söz konusu insanlar da çok fazla zorluk yaratmazlar.
Kültür değişikleri, ani ve çabuk olursa, kapsadığı insanlarda mutsuzluk ve uyumsuzluk
oluşturan ve kültür şoku denen travma meydana getirirler.
Bir arada yaşamaları ve çalışmaları düşünülen farklı kültürlerden insanların teşkil ettiği
gruplar, yeni çok kültürlü yapı için etkin hazırlıktan geçirilmedikçe önemli travmalar
yaratırlar.
18. ve 19. yüzyıllarda ingiltere’de yaşanan Endüstri devrimi, toplum yaşamında ve
çalışma düzeninde büyük değişiklikler meydana getirdi. Yüzyıllarca tarımsal yörelerinde
köy ve mezralarda yaşayan insanlar, endüstrinin geliştiği, daha yüksel ücretlerle iş temin
edilebilen yörelere göçtüler. Kasabalar ve şehirler oluştu, mühendislik ve bilimdeki
gelişmeler endüstrinin sürekli artan oranda ilerlemesine yol açtı. Sonsuz sosyal
değişiklikler oldu, eğitim, nakil ve tıbbi tedavi imkanları sağlandı, iş hayatına yönelik
kanunlar, işci haklarını korumak üzere devreye girdi, işci sendikaları, işçiler adına
işverenle görüşmek, pazarlık yapmak üzere geliştirildi.
İşçi sendikalarının etkisi ile çalışma şartalarında sosuz gelişmeler oldu ve bu insan
haklarının herhangi bir pazarlıkta ön plana çıkmasına yol açmıştı.
Her insan bir diğerinden farklıdır. Fizik ve zeka olarak birbirine benzeyen insan yoktur
(ikizler hariç). İnsan doğasının, sahip olduğu, büyük ölçüde biyolojik ve genetik bazı
özelliklere vede ayrıca doğduğu, büyüdüğü, yavaş yavaş bilgi ve deneyim kazandığı
çevre ve kültürel geçmişten etkilendiği düşünülür.
İnsan doğası kendini, davranış, söz, yazı, resim müzik ile ifade eder ve heyacanları
alışkanlıkları, öğrenme yeteneği, hafızası ve aklı ile kendine özgü zeka ve hislerin toplamı
olarak ortaya koyar. İnsan doğası. bazı özel durumlarda tepkilerini gösterecektir. Bu
tepkiler aynı kültürden gelen insanlarda, farklı kültürden gelenlerden değişik olacaktır.
Etkin ve birleştirici işlev için, bir grup, uygun düzenlenmiş bir yönetim ve denetim
yapısında işlemeli ve bu yönetim ve denetim, tüm üyelerce kararlaştırılıp, kabul
edilmelidir. Zorlamalarda oluşan kısıtlamalarla insanların davranışlarının ve tepkilerinin
anlaşılması ve tahmini kolay değildir, özellikle teknoloji, gelişme hızı, sosyal, din, politik
his ve inanç zorlamalrı çok etkilidir.
Farklı kültürlerden gelen ve dil sorunu olan çok uluslu tayfalara sahip, modern ticaret
gemilerinde zorluklar ve problemlerin olabileceği durumlar ortaya çıkabilir.
Çalışanların bir bütün olarak düşünülmesi unutumamalarıdır. Personel konularında
herbiri dikkate alınmalı ve daha iyi kişilikler geliştirmek için atılımlar yapılmalıdır.
Motivasyonu örnekler vererek, özel kurslarla ve belli hamlelerle destekliyerek, kişinin
görevini yerine getirebilme duygusu arttırılabilir.
“Rol” diğerlerinide içeren faaliyetlerde kişiden beklenen bir dizi hareket” olarak tanım-
lanabilir. Ortaklık hakları, zorunlulukları, güç ve sorumlulukları ile kişinin sosyal sistem
içindeki pozisyonunu yansıtır.
“Rol çatışması” bir kişinin rolünden, farklı anlayış ve bekleyişe sahip olan diğerleri
olarak tanımlanır. Rol çatışması, yakın çevrede yaşayan ve çalışan, büyük gruplarda
görülen ortak problemd ir.
“Mevki” kişiye grup içinde, grup elemanları tarafından verilen onuru temsil eden bir
sosyal rütbe olarak kabul edilir.
Mevki kaybı, itibar kaybıyla eş anlamlı gibidir ve birçokları için ciddi bir olaydır. Çoğu
kişi mevkini korumak için sorumluluk duygularını geliştirir.
Yüksek Mevki aşağıdakileri sağlar:
— güç ve etki
— daha fazla imtiyaz
— grup faaliyetlerinde daha fazla katılım
— gruptaki diğer insanlara daha fazla etki
— daha önemli ve sorumlu rol fırsatı
Düşük mevki, kişilerin ana faaliyetlerden kendilerini izole edilmelerine ve stres
semtomlarına eğilim göstermelerine vasıta olur.
Bölüm 2

Gemi Topluluğunda İnsan İlişkileri


Gemi yönetimi birçok yönden karada yerleşik herhangi bir sanayi yönetiminden
farklıdır. En önemlileri:
— Gemi şirketi, istenilen zamanlarda, dünya üzerinde uzak mesafelere
dağıtabileceği, hareket edebilir küçük üniteleri (gemi) içerir.
— sefer esnasında gemi, personelin olumsuz etkilendiği iklim değişiklikleriyle
karşılaşabilir.
— Gemi zor bölgelerde seyreder ve aşırı hava şartlarının altından kalkmak
zorundadır.
— Gemiyi çalıştıran personeli, sınırlı bölgelerde toplanmış makina ve aletlerden
dolayıda tehlikeye maruz kalabilir.
Kara sanayii, iş yerlerine yakın mesafelerde oturup, modern çevrenin, her türlü
imkanından yararlanan personel ile oldukça dengeli şartlarda çalışır. kara sanayii uygun
kurslar. eğitim imkanları ile personel desteği alabildiği geniş bir besleme alanına sahiptir.
Gemi sanayii, uygun eleman desteği açısından bir deniz taşıtında zorluklarla karşılaşabilir,
ayrıca denizde yabancı bandralı gemilerin ve yabancı işci-bulma acentalarının varlığı,
nitelikli, uygun evsafta ve deneyimli mürettebat bulunmasında pek çok zorlukla
karşılaşılabilir. Deniz eğitimi ve öğretim imkanları diğer branşlardaki gibi hemen hazır
değildir, deniz personeli ya uzak yolculuk yapacak veya yerleşik kurslara katılacaklardır.
Kara sanayileri muhtemelen, milli veya devlet kurallarından gelen veya işci örgütleri veya
sendikalarda anlaşmaları, çalışma gün ve saatllerindeki limitler bunlara örnektir. Kısıtların
pek çoğu, işçinin menfati içindir ve bunlara uzun yıllar süren endüstriyel kavgalar sonucu
ulaşılmıştır. Gemiler hergün 24 saat faaliyettedir ve mürettabatın çalışması buna uygun
vardiyalarla düzenlenmelidir. Herhangi bir yönetim için birincil hedef k~rlı bir işletmenin
geliştirilmesi ve muhafazasıdır, ve yönetim şu alanlarda etkin görev yapmalıdır.
— planlama
— kontrol
— organizasyon
— karar-alma
Aynı zamanda, uygun görev dağıtımı yoluyla, yüksek sorumluluk ve esneklik içinde
görev yapmalıdır.
Bir yönetim organizasyonda bazı kısıtlar:
— yasal zorunluluklardan
-ahlak anlayışından
— ekonomik etkenlerden
— sorumluluk duygusundan
— şirket politikasından meydana gelebilir
Gemi organizasyonunun hayati kısılamaları:
— iletişim akışından
— bilgilerden
— kararlar
— tavsiyeler ihtiva eder
iletişim akımı, organizasyonun tipine bağlıdır, iki esas tip mezkeziyetçi organizasyonlar
talimatlar ve yapılan işe, ademi-merkeziyetçi organizasyonlar ise tavsiye ve bilgilre bağlı
olurlar.
Fonksiyonel organizasyonlar, yatay organizasyonlardır, bilgi, talimat ve emirler gerekli
personele, “Emirler Zinciri” şeklinde intikal eder. Herbir çalışan bir üst pozisyona repor
verir (bağlıdır ve iyi tarif edilmiş sınırlı bir sorumluluk taşır.
Matriks organizasyonlarda çalışanlar, birden fazla alanda sorululuk almış, bir veya
daha çok üst görevliye bağlıdırlar. Bu özel bir projeide yoğunlaşmak gerektiğinde sıkça
görülen bir org an izasyo nd ur.
Gemi personeli gemiyi daha emin ve etkin çalıştırmak için organize edilmelidir, 1 daha
önemli düzenlemeler:
— Deniz ve liman vardiyaları
— kargo işlemleri
— araç-gereç ve makina bakımı
- Varış ve kalkış
— demir alma
— emniyet
• Yangın devriyesi
• Yangın söndürme
• Hayati idame
konularında getirilmelidir.

Herhangi bir organizasyonda iletişim fevkalede önemlidir, özellikle bir çok tehlikenin
olduğu gemide daha da önem taşır.
Çeşitli kültür ve dillere sahip çok uluslu tayfaların görev yaptığı bir gemide pek çok
problem çıkar, buna rağmen sağduyu en iyi yaklaşımı getirir.
Gemide bir arada yaşayan, çalışan personelin günlük çalışmalara çok iyi hazırlanmalı
vede iletişimin önemini anlamalıdır. Bir çok sahil kuruluşlarının hazırladığı ve personelin
katılacağı, tartışma şeklindeki toplantılar ve seminerler bu konuda önem taşır.
Özellikle, geminin çalışması, güvenlik ve kirliliğe karşı uyum; konularında personel
etkin çalışmaları konusunda iletişimi sağlamak için gereken herşey yapılmalıdır.
İletişim, yangın söndürme, personelin hayat idamesi gibi güvenlik konularında içeren
görev ve sorumlulukları konularında da etkin olması gerekir.
Bölüm 3
İletişim
Bilgi ve anlamanın iletilmesi açısından iletişim hayati önem taşır, ve organizasyonun
çalışmasının etkili ve verimli olmasını sağlama bakımından da zorunludur.
En basit şekli ile iletişim bir gönderici ve alıcı arasındaki sözlü bilgi iletimini içerir.
Bazen ise daha fazla insan ve biçimi vardır. Bazıları şunlardır;
— tek yönlü
- grup iletişimi
biçimleri ise;
— sözlü( söyleme, konuşma, dersler, söyleşi)
— yazılı (araştırma, kitaplar, dergiler)
— görsel (resimler, slaytlar. videolar, filmler)
iletişim engeli, bilginin iletiminde kısıtlayıcı etkisi olan ve zaman zaman bilginin
anlaşılaması ve alınmasını bazen engeller.
Üç ana engel şu şekilde adlandırılır:
— kişisel
— semantik
— fiziksel
Bu engellerin neden ortaya çıktığı ise şöyle sıralanır.
— organizasyonel
— kötü iletişim kanalları
— iletişimcilerin değişik mevkilerinden
— dil
— personel
— yanlış anlamadan
— personel duygularından
Grup içinde bir kişiden, diğer kişiye aktarılırken, zincirdeki birinci kişinin verdiği gerçek
mesaj ile alan son kişinin mesajı arasındaki farkı belirlemek için basit bir test yöntemi
vardır.
Gemicilik şirketi ile gemide çalışan, gemi personeli arasındaki etkili iletişim, her iki
tarafın önemli meselelerini öne sürüp, tartışabileceği yüz yüze iletişimden geçer. Bu, çoğu
vakada gemi limandayken şirket temsilcisinin gemiyi ziyaret etmesiyle olur ve böyle
toplantılar resmiden ziyade gayri resmi ve kısa olmaya eğilimlidir.
Gemi limandayken, özellikle yük işlemi sırasında bir toplantı için bir kerede tüm
personeli toplamada güçlükler olabilir. Personelin bir kısmı bazı nedenlerle ve izin
nedeniyle gemide olmayabilir. bu durumda bile, böyle bir fırsat ortaya çıkar çıkmaz şirket
temsilcileri ve tayfalar arasında iletişim sağlamaya çalışmak faydalıdır. Toplantının yararlı
olabilmesi için bazı temel ilkeler akılda tutulmalıdır.
Toplantının hedefine ulaşabilmesi ve verimli olabilmesi için uygun hazırlığın toplantı ör-
mesinde yapılması zorunludur.
Hazırlık aşamasında göz önünde tutulacak hususlar:
— Toplantı sırasında, öne sürülmesi istenen ilgili bilgi ve belgeler toplanmalı
— Bütün katılımcıların toplantıya iştirak edebilmeleri için uygun zaman ve ortamı
araştırılıp, iki kez kontrol edilmeli
— tartışılması gerekli ve çelişkili olabilecek konular toplantı öncesi basılıp
dağıtılmalıdır.
Tartışılacak ve öne sürülece konulara bağlı olarak ortamın uyum halinde olması
önemlidir. Gayri resmi ve son derece resmi davranışlar arasında nüanslar vardır.
Katılımcılar arasındaki duygusal ortamı sağlamak için çaba serfedilmelidir.
Çoğu toplantıda, tartışılan ve öne sürülen maddeleri içeren bir gündem veya liste
kullanılmalıdır.
Gayri resmi toplantılar dışında not alınmalıdır. Toplantıda iş miktarının doğru tayin
edilmesi hayatidir,. Eğer:
— ileride kullanılan ve aksiyon için istenilen kayıtsa
— sorumluluk ve açıklığı sağlaması arzu edilir
— yeterli iletişim yapılmalıdır.
— istatistiklerin toplanması ve bazı şeylerinde analiz edilmesi gereklidir
— konuların anlaşıldığının onaylanması
Çoğu toplantılarda, toplantıdaki işin kontrollü yönetilmesi için başkan olmalıdır ve her
tolantı sonucunda başkan, olumlu ve olumsuz yönleri özetlemeli ve tartışılan konulara
karşı tarafsız olmalıdır.
Toplantı sırasında başkan şunları sağlamalıdır:
— gündemdeki konu ve maddelere ilgili sunuş ve tartışma sınırlanmalıdır
— katılımcılar, tartışılan konulara özenle yaklaşmalıdır
— her bir madde için ayrılan süre, sunulan her bir noktanın yeterli tartışılmasını
sağlıyacak uygunlukta olmalıdır
— toplantı için ayrılan süre tahmin edilenin ciddi olarak ne altında ne de üstünde
olmayacak
Toplantıdaki:
— sunulanın dinlenilmesi ve anlaşılması
— sabırlı olmak
— soğuk kanlı olmak
— asla saldırgan olmamak
— dikkatle seçilen kelimeler ve mantık kullanarak, mantık çevresinde ve belli bir
davranış kalıbı içinde, düzenli bir tartışma veya görüş sunma
— önemli olduğu düşünülen ve öncelik isteyen konuları açıka belirtiniz
— bir görüş veya fikir öne sürülürken daha önceden analiz edilmeli ve çıkabilmesi
olası sonuçlar gözden geçirilmelidir.
Çoğu zaman gemideki toplantılar gayri resmi olmaya eğilimlidir. Şirket temsilcisi
gemiye ziyarette bulunalbilir. Ziyaret sırasında tartışılan ve öne sürülen konular, çok
çeşitli ve önemli konuları kapsıyabilir veya kişisel konularla ilgili olabilir. Sadece
işletmeyle ilgili konularla sınırlanmaz.
Çoğu durumda, gemi kaptanı, şirket ve personel arasında bağlantı Sağlar veya
konuyla kendisine bağlı olarak sorumluluğu devretmiş olduğu uygun zabitleri sağlar.
Personelin rahatlığı ve işletme konularına ek olarak şirket politikası ve faaliyeti ile
ilgili konularla ilgili olmalıdır.
Gündem maddeleri aşağıdakilerle ilgili olmalıdır:
(a) gelecekteki şirket politikası
(b) işletme güvenliğinin gelişmesi
(c) izin ve ödemeyle ilgili konular
(d) kirliliği önleme için daha katı kuralların tanıtılmasıı
Şirket temsilcisinin ziyareti, bütün personeli içine alacak büyük resmi toplantıda
daha çok, bir dizi kısa toplantıyı içine alabilir. Eğitilenler, bu tür konuların nasıl
geliştirileceğini araştırmak için kendi deneyimlerini ortaya koymalıdır.
Bölüm 4

Sosyal ve iş Çevresi
İş veren ve işçi arasındaki çatışmayı önlemenin önemine bağlı olarak, iş ve sosyal
çevre ile ilgili bütün konuların açık seçik belirtildiği bir anlaşma yapılmlıdır. Gemi adamları,
bu anlaşmanın denizle ilgili maddelerinde belirtilen esaslara göre çalışırlar.
İşçinin çalıştırılması konusu anlaşmanın grekliliğine örnektir. Böyle durumlar açık, seçik
vede basit değildir. Problem dört temel durumla ilgili olabilir:
— iş başı
— iş dışı
— işle ilgiyi
— işle ilgili olmayan
İncelenecek problemin ele almış ciddiyeti tüm alt ve üst sınır değerlerini kapsamalıdır.
Olayın ön yargısız ve adilane çözümlenmesi için bir yönlendiriciye ihtiyaç vardır. Bu görüş
bazen çıkar meşruiyetini referans verir.
Güç bir tarafta toplanmıyacağı için uygun anlaşma şartları her iki tarafında bir ölçüde
tatmin olmasını sağlayacaktır. Zaten hedeflenen bir güç dengesidir. (ILO anlaşmaları
1926 (22-28) ve 1976 (No. 147) örneklerdir.
Anlaşmanın sonucu olarak, bu hassas meselede işçinin gizlilk hakkı önemlidir, ve bu
organizasyon ekseriyetinin politikası olacaktır. Birçok ülkede gizlilk yasalar tarfından
sağlanmıştır. Ama bu, bazı durumlarda olmayabilir; onun için anlaşma politikası önceliktir.
Sosyal dini ve politik eylemler herhangi bir şekilde iş vede bir ihtimal iş verene zarar
verirse gizlilik hakkı istisnalarına izin verilebilir. Pek çok durumda, bu gün işcinin şirkete
hizmet taahüdü karşılığında iş verenin ne sağlayacağı ve bunu nasıl yerine getireceği ile
ilgili resmi anlaşma kullanılır. Personel karşılık olarak, elinden geldiğince iş verenin
çıkarını gözeterek ve bu görevi yerine getirirken hiç bir şekilde ulusal veya uluslarası
ihlalde bulunmayacaktır. Bütün eylemler yasalar gereğince olup, işçilerden mümkün
olduğunca, manevi hükümler talep edilmeyecektir.
Gizlilik haklarına ait bazı örnekler:
— bilgi: periyodik incemelerde gereksiz bilgiler kaldırılıp sadece ahlaki bilgiler sağlanıp,
saklanacaktır
— kişisel bilgiler: personel, kendi kişisel kayıtlarına erişebilmelidirler
— erişebilme: personel, kendi kişisel kayıtlarına erişebilmelidirler
— Mahremiyet: işcinin izni olmadan, kişisel bilgileri diğerlerine açıklanmıyacaktır
— güvenlik: kişisel bilgiler, ilgili olmayanlara karşı güvenli olarak korunacaklardır
— gözetme: personelin bilgisi dahilinde olmayan hiç bir (görsel ve işitsel) gözetleme
sistemi kullanılmayacaktır.
Gizlilik içeren hareketler genellikle, özel hayat ile ilgilidir. bu bilgilerin yetkisiz kişilere
verilmesi önlenmelidir. Bunlar:
— bir organizasyon tarafından derlenmiş şahsi bilgiler
— gizli tıbbi bilgiler veya şahsa özel bilgiler
— değerlendirme amacıyla yapılan personel araştırmaları
— alkol ve uyuşturucu bağımlılığına ilişkin bilgiler
— kamaraların, kaçakçılıkve uyuşturucuya karşı araştırılması
Alkon insanların, toplantılarda, onları rahatlatmak ve zevk almaları için kullanılır. Ancak
bunu ilaç için söylemek mümkün değildir. Alkolün aşırı kullanımı özellikle başkalırını
rahatsız edeceğinden bağımlılık olarak nitelenebilir.
Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, hayatın bütün safhalarında, bütün yaş gruplarında ve
bütün sınıflarda bulunabilir.
Alkolizme katkısı olan faktörler şunlardır:
— iş çevresi
— kişisel alışkanlıklar
— kişisel problemler
Alkolizm bir hastalık olarak tanımlanıp, tıbbi tedavisi aranmalıdır. Hastalık belirlenir
belirlenmez, gemi adamı herhangi bir fiziksel problemi hafifletmek veya iyileştirmek için
kıyıda tıbbi tedavi aramalı ve alkolikler derneğin geliştirdiği rehabilitasyon programı ve
telkin yoluyla yardım yapılmadır. Gemiler için Uluslarası Tıbbi Rehber (WHO) alkol ve
uyuşturucu bağımlıları ile nasıl ilgilenileceği konusunda bilgi ve öğütleri kapsar.
O veya bu şekilde, esas kullanılan uyuşturucular,maruyana, eroin ve kokaindir. Tıbbi
tavsiye dışında uzun süreli kullanılan teskin ediciler, vs. bağımlılığa katkıda bulunan bir
faktördür. Diğer faktörler ise alkoliziminkilerle aynıdır. Durgunluk travmaları, özellikle aşırı
bağımlıların alkoliklere göre cok ciddi olmasına rağmen, tedavi alkolizm tedavisine
yakındır. Bu tür bağımlılık-ların, gemi adamları için sonucu, geminin ve tayfaların
güvenliğine zarar vermeyi ortaya koyar. İş durumunda alkol ve uyuşturucu bağımlılığı çok
tehlikeli olabilir. Bir çok organizasyonda değerlendirme ve raporlama sistemi, sürekli
istihdam veya ilerlemeni önemli bir göstergesi olarak işçilerin performansının göstermek
için kullanılır.
İşçiler üzerinde belirli bir miktar kontrol, işin yapıldığını ve hedeflere varıldığının tespiti
için gereklidir. Kişilik böyle bir kontrolda disiplinin çatısıdır.
İki çeşit disiplin vardır:
- önleyici disiplin: bu işçilerin kararlaştırılmış kurallar içinde kalmasını ve böylece
ihlallerin önlenmesinni Sağlar.
- düzeltici disiplin: bu, bir ihtilali takip eder ve başka ihlalleri önlemesi ümit edilir.
Disiplin kuralları ve standartarıihlal edildiklerinde yaptırım uygulamak üzere takip ve
kayıt edilirler. Savunmanın ciddiyetine bağlı olarak başlangıçta ihtar verilen fakat daha
sonraki niyetsizliklerde aşağıdaki cezalar / yaptırımlar uygulanabilir:
— parasal yaptırımlar
- işten geçiçi uzaklaştırma
- daha az sorumlu bir göreve transfer
- işten el çektirme
Parasal yaptırımlar, yasalara bağlı olarak, teşvikler ve primler kapsar.
İhlaller ne olursa olsun, mutlaka kayıt yapılmalı, yazılı olarak işçinin imzası ile ve işçi
tarafından anlaşıldığından emin olarak saklanmalıdır. Bu tür kayıtlar ve bildirimler, şef
veya amir tarafından da imzalanmalıdır.
Disipilin amacı, personelin görevlerindeki hizmet standartlarını ve sorumluluklarını
yerine getirmediklerini veya davranış eksiklikleri tanımlamak ve belirlemektir. Amaç,
durumu düzeltmek veya düzeltmeye çalışmaktır, daha kötü yapmak değildir. Özel tartışma
ve karşılıklı görüşmeler, neyin, neden olduğunu belirlemek için yapılmalıdır. Bilgi ve
anlama eksikliği, eğer bunlar ihallerin veya başarısızlığın arkasındaki neden ise,
giderilmeye çalışılmalıdır.
Buna rağmen, net olarak tarif edilen, sınırlar olmalıdır. Örneğin, düzenli kontrol edilen
araştırılan ve ilgili rapor tutulan, davranış ve performans ile ilgili ” Araştırma Kodu” gibi.
Bütün personel, onlardan ne beklendiğini ve kural ihlalleri veya iş sorumluluklardaki
hatalardan dolayı ne ceza alacakları bilmelidirler.
İş ilişkisi iki taraflıdır. Şöyleki:
- organizasyonun, personele karşı sorumluluğu vardır.
- Personelin organizasyona karşı sorumluluğu vardır.
İş ve işçi arasındaki uyumlu çalışma için işbirliği ve iki yararı için, tarafların
Sorumlulukların ve görevlerini bilmeleri ve ellerinden geleni yapmaları çok
önemlidir.
Bölüm 5 Eğitim
Eğitim, pratik beceriyi sistematik talimatlar ve araştırmalarla geliştiren, çoğaltan ve belirli
bir seviyeye getiren öğrenme yöntemi olarak tanımlanır.
Tahsil, zihinsel ve mantıklı düşünmeyi öğretim ve çalışma yoluyla geliştirip, belirli bir
sevii yeye (veya standartta) getiren öğrenme işlemi olarak tanımlanır.
Öğretim ve öğrenim temel olarak aynı anlamı taşıyıp öğrenme işlemini başarıya
ulaştıran vasıtalardır. En alt düzeyde öğrenme işlemi, eğitim veya tahsil olarak açıkça
görülür, fakat daha üst seviyelerde farklılıklar ortaya çıkar ve birinin başarılı olması için
diğerine ihtiyaç duyulur.
Öğrenme işlemi, ister öğretim ister öğrenim olsun bir vericiyi, birde alıcıyı içerir. Alıcı ve
verici arasındak transfer edilen, bilgi ve anlamadır. Eğer transfer yeterli ve etkili ise alıcı
(eğitilen) davranışlarıyla veya daha iyi anladığını sunarak, transferin başarılı olduğunu
gösterir.
Son 20 yıl içinde öğretim ve öğrenim, hedefe çabuk varabilmek ve öğrenileni
sınayabilmek amacıyla, bilgi transferi ve anlamada, öğrenilecek şeylerin küçük parçalara
ve basamaklara ayrılması şeklinde geliştirilmiştir.
Büyük bir çoğunlukla tahsil ve eğitim programları bu şekilde yapılaştırılmıştır. Alıcıdan
gelcek tepkiyle bilginin ve anlamanın transfer edilip edilmediğini tayin edebilmek için,
program, arzu edilen ve gerekli parçalara ayrılabilir.
Program, sadece gerekli bilgi ve beceriyi içerecek şekilde yapılanabilir. Bu materyal tam
olarak gerekli olanla sınırlandırılır.
Ayrıca, öğrenme hedef leriyle ilgili tepkiler yoluyla sınama yapıldığından, aksaklıklar
hemen belirlenebilir ve telafi edilir.
Öğrenme eğrileri, belirli süre içinde tamamlanmış materyalin işaretlenmiş grafiklerdir
(veya materyalin yüzdesi)
İşle ilgili eğrilerde buna benzer ve şekil 5-l’deki örnekteki gibi zaman içinde kriterde
meydana gelen kümülatif değişikleri gösterir.
Şekil 5-’ işle ilgili öğrenme eğrisi
Aşağıdaki maddeler, eğitim programlarının gelişmesi için yararlı kriter oluştururlarar;
— programı küçük basamaklara ve elamanlara bölün
— elamanları ve basamakları davranışsal terimlerle ilgili sonuçlar olarak tanımlayın
— öğrenciler tepkilerini göstermek zorundadırlar. Aksi halde öğrenme dizisinde bağlı
.

kalacakdır.
— isetenilen tepkilerin takviyesi sağlanmalıdır
— arzu edilen tepkinin alınması için ip uçları kullanılmalıdır.
— takviyenin, arzu edilen etkiyi sağlamasını garanti etmek için “şekillendirme”
kavramı kullanılabilir.
Eğitim ihtiyaçlarına karar vermek amacıyla hedefler ve organizasyonun işlediği
çevreyle ilgili kaynaklar için bir sınav olmalıdır. Bu gibi sınav, eğitim programının,
organizasyon ihtiyaçlarını karşılıyacağını ve organizasyonel gerçeklerle uyum
sağlıyacağını garantiler.
Yanıt isteyen önemli sorular:
— eğitime nerede ihtiyaç vadır?
— davranış kriteri; iş başı gösterisiyle ölçülür
— sonuç kriteri; sahil ilişkileri sonuçlarıyla değerlendirir
Gemide eğitime devam edilebilir, ancak bu geminin işletme talepleri, ders verecek
kişinin yetenekleri ve eğitim programındaki yardımcılar nedeniyle kısıtlıdır. Bu olay için,
şirketin, üst dereceli zabitlerin, kolejler veya denizcilik kuruluşları gibi dış kaynakların
desteğine ihtiyaç vardır.
Yangın söndürme, yaşamı idame gibi güvenlikle ilgili konuların eğitim bir kısmı gemide
yapılması kesinlikle arzulanır ki, tayfalar kendilerinden ne istenildiğini bilip, uygun tipteki
malzemeleri bilebilsin. Bunları tatbikatlarda yerine getirebilmek mümkündür. Diğer eğitim
ise donanım veya makinelerde yapılabilir.
Örneğin, yangına söndürme ve hayati idamedeki özel eğitimler STWC 1995’deki
zorunlu talepledir ve bunun bir kara kuruluşunda yapılıp, beş yıl geçerli olan bir belge
verilmesine rağmen, gemide yapılacak güncel eğitim hizmetleride yararlı olacaktır.
— kim ne öğrenecek
— eğitim, organizasyonda nerede uygulanacak
— iş/eğitim programı geliştirilirken, iş analizi ve görev analizi, iki temel ihtiyaçtır ve
bunda kullanılan üç metod ise:
— etki tepki yorum analizi
-

— görev- dizisi analizi


— iş örneği
Mali hazırda bir işte istihdam edilen kişinin, eğitim ihtiyaçlarını belirlemek için kişi analizi
sıkça kullanılamalıdır. Eğitim ihtiyaçları gereğinde gruplar veya ferdi olarak analiz edilebilir.
Programda kullanılacak eğitim hedefleri aşağıdakilerden çıkarılır:
— organizasyonel analizler
— iş ve görev analizleri
— eğitim analizleri
Gerçek programda çeşitli basamak dizilerini oluştaracak belirli öğrenme hedeflerini
içererek. Eğitm programı, eğitilenlere bilgi ve beceriyi verebilmek için çeşitli teknikler
kullanılabilir.
Şöyleki:
— dersler
— konferanslar
— işitsel görsel yardımcılar
-

— temsil
— labaratuvarlar
— iş grupları
Eğitim programının etkinliğinin değerlendirilmesi bir kaç yolla yapılabilir. Şöyleki
— görüş kriteri; eğitilenlerin destekleyici görüşleri, tam olarak öğrenmeye ulaşıldığını
doğrulamaz
— öğrenme kriteri; test kullanımı bunu sağlar, ama testlerin amaca ulaşacak şekilde
hazırlanması gerekir.
FLAMA VE TEHLİKE

İŞARETLERİ

You might also like