You are on page 1of 54

ROY LEVVIS'IN HAYATI Roy Levvis kendisinin milattan nceki dnemlerde doduunu sylemektedir.

Gerek doum tarihi ise 1913'dr. Kral VI. Edvvard Hazrlk Okulu'nun ardndan Oxford niversitesi'ne sonra da Londra Ekonomi Okulu'na gitmitir. "The Times" gazetesinin d ilikiler ubesinde geirdii yirmi yl da ieren gazetecilik meslei sayesinde dnyay dolamtr. Sosyal tarih hakknda ap yazmasna ramen elinizdeki kitap onun tek romandr. 1960, Roy Levvis Orijinal Ad The Evoluton Man 1999 Yurt Kitap-Yayn eviren Filiz ar Yurt Kitap-Yayn 102 * Tarihi Romanlar Dizisi 11 ISBN 975-7076-23-6 1. Bask 1999, A nkara Dizgi Yurt Kitap-Yayn Kapak llstrasyon David ve Paul Youll Kapak Ali mren resimler Muharrem zel Bask Cantekin Matbaas, Ankara Yurt Kitap-Yayn Merutiyet Cad. 11/22 Kat: 6 Kzlay-ANKARA Tel & Fax:(0 312)417 35 49 BABAMIZ ROY LEWIS

evrimin roman eviri: Filiz ar YIY YURT KTAP-YAYIN KTAP ZERNE u anda elinizde son 500.000 yln en ilgin kitabn tutuyorsunuz. ilk insanlardan oluan bir ailenin ate, mzrak ve evlilik gibi insan nesli iin gerekli fakat bir o kadar da korkun olabilecek eyleri nasl bulduklarn ve ne ekilde kullandkla anlatan komik bir hikaye. Ayrca bize ilerlemenin beraberinde getirdii problemlerin atom a ile balamadn, "bakalar tarafndan piirilmeden ben onlar piirmeyi renme arafndan yenmeden ben onlar yemeliyim" diye dnlen bir ada baladn hatrlattr. Bunlarn yannda insanlar ldren ama binalara zarar vermeyen ilk silahn ucu yumru bir sop a olduunu da hatrlatt. Elinizdeki kitap henz en ok satan kitaplar listesine giremedi. Bunun sebebi belki de konu olarak herhangi bir kategoriye girmiyor olmasyd. Bir kitap iin en kt durumlar dan biri de insanlarn onu hangi rafa koyacaklarn bilememesidir. lk defa basld yl ola 0'dan beri birok kez baslm ve eitli isimler almtr. (Brian Aldiss bu kitab Penguen Y "Bilim Kurgu" snfna dahil ettii yl eitli isimler kullanmtr: "Buz a Zamannda" ve u?") Aldiss ondan baka hi kimsenin hatta yazarnn bile farketme-dii bir eyi kefetmitir: asl bu kitabn kesinlikle iyi bir bilim kurgu roman olduunu. Bu gerek bir makaledir. Elbe tte ki iinde roketler yok. Olmasa ne olur? imdi hepimizin yakndan bildii roketlerle ilgili bir kitap okumaya da ihtiyacnz yok zaten. Buna ramen 1960'l yllarda bu anlay o azla yaygn deildi. Bu kitab zerinde "BK (Bilim Kurgu)" yazd iin aldm. Kurak bir ln ortasnda kaldn her eyi ieceiniz gibi ben de o gnlerde zerinde "BK" yazan her kitab satn al5 yordum. Sonra allmadk ve ok ama ok komik bir kitap olduunu farkettim. Aradan yirmi sek z yl geti ve elimdeki orjinal kopyay arkadalarma o kadar ok sklkla verdim ki kitap sa sayfa ayrld. Bu kitabn byk rabet grdn rahatlkla syleyebilirim. Fakat bu, reklam yaplarak deil sadfen kitab grmeleri ve kendilerini, iinde anlatlanlar renen nadir insanlardan biri rak hissettikleri o harika scak duygular sonucu elde edildi. Kitab okuyup bitirdiin iz zaman bu insanlar arasna sizde katlm olacaksnz. Bu kitap hayatnz kk apta da oisa deitirecek. rnein, "2001" ylnn gelmesiyle nn er gznze eskisi gibi grnmeyecek nk siz hangi maymunun Vanya Amca olabileceini merak r olacaksnz. Hangi mantarn yenilebilir, hangisinin zehirli olduunu ayrt eden kk yarar

taplardan birini grdnzde ya da tam olarak neyin ne olduunu bulmak uruna kendini feda e en yzlerce aratrmac maymun-adamn olduunu rendiinizde onlara minnettar kalacaksnz. Bu kitabn gerek hikayesi, 1950'li yllarn ortasnda, Afri-ka'daki Ekonomistler Birlii'ni n gazetecesi olan Roy Levvis'in o dnemde nl bir antropolog olan Louis Leakey'den maa ralardaki milattan nceye ait resimlerin anlamlarn aklamasn istemesiyle ortaya kt. L e btn aklamalar onun iin dzenledi. Levvis btn bu aklamalar, Afrika'daki ingiliz koloni kurallarnn kaldrlmasyla ilgili eri ve tarihin derinliklerinde yaanan olaylarn politikaya nasl yansdn gz nnde tuta tab yaratt. nl Fransz biyokimyac Jacques Monod yaplan birka teknik hatay belirtmek zere bir elet azs yazm fakat sonradan bunlarn hi nemli olmadn vurgulamt. nk anlattna g ada Sahra'nn ortasnda bulunan biyokimyac deveden dm. Bu yzden kitab okurken salam bir yere oturmanz tavsiye ederim. TERRY PRATCHETT Nisan 1988 6 Birinci Blm ML ______ Byk buzullarn hl orada var olduunu hatrlatan souk havay getiren iddetli Kuzey rzg , her zamanki gibi al rp ve aa paralarn maarann nne yar, grle-yen bir ate y gney ne kadar uzak olursa olsun oraya ulaacamz ve bunu baaracamz konuurduk. Byk bir ate yakmak iin yakacak salamada genelde zorlanrdk. Bu yzden de dilerim ve ho arn test etmek iin aalar paralayan fillerin ve mamutlarn bu nazik alkanlklarna ka erdik. Bu davran zamanmzdaki trlerinden ziyade "Elephas an-tiquus"un bir zelliiydi, imekte olan bir hayvann dilerinin dklmesinden baka endielenecei bir ey yoktu. Sadece rlendikleri zaman ya da dilerine gsteri yapmak iin aalar paralayan mamutlar o dnemle endilerini mkkemmel zannederlerdi. iftleme mevsiminde odun toplamak iin hayvan srlerin i takip etmemiz yeterli olurdu. Fakat dier zamanlarda otla7 makta olan bir mamutun kulann arkasna isabet ettirilmi bir ta bir aylk yakacanz el zi salayabilirdi. Kocaman mastodonlarla oynanan bu oyunu renmitim; nk kknden koparl ek aacn eve gtrmek hayli elenceliydi. ok iyi yanarlard ama yz ayak boyundan daha yak aamazdnz. Arya gitmenin bir anlam yoktu. Hava soumaya baladnda ve Klimanjaro ve R eki buzlar onbin ayak boyundaki bir alann dna ktnda genellikle yaktmz byk ate Souk ve berrak gecelerde ateten kan kvlcmlar yldzlara doru akar, yeillikler hlam r ise trdama sesi karr ve bizim ateimiz vadinin etekleri boyunca adeta bir iaret ate i yanard. Topran ss yeterince dtnde ya da souk bir yamur yaklap eklemlerin sz atnda Van-ya Amca ziyarete gelecek demekti. Ormann grltsnde geici bir sessizlik esn un geldiini aalarn hrtsndan, bir daln talihsizce trdamasndan ve gerekten merha larda ortaya kan nne geilemez fkesinin haykra dnen yeminlerinden duyabilirdiniz. Sonunda ayan yere srterek atein evresine geldi. Uzun kollar topra srkleyerek onu t ve kare eklindeki yz geni ve kll omuzlarnn arasndan ne doru eildi. Gzleri kanla apt gibi az dilerini batrd dudaklar da doru kvrld. Bu yz ifadesi ona hi ho glmseme takman birinin izlenimini veriyordu. Kk bir ocukken bunu kesinlikle ok korkut cu bulurdum. Fakat sonralar btn bu tuhaflklarnn tesinde vahi grnnn altnda bir iin her za8 man yannda ard meyveleri ya da incirler bulunduran sevecen bir insan olduunu kefettim . Ne dedi ve tartma nasl balad! Bize zoraki bir selam verdikten sonra Milfred Hala'nn ta rafna doru bayla iaret etti. Zayf ellerini g bela atee doru uzatt. Ban ne emi u gibi baparma sularcasna herkese ynelmiti. Babam onun iine att duygular aklama i. Sonra biraz sakinletiinde, babam lml ve alayl szleriyle Vanya Amca'nm saldrlarn kaldrarak ve hatta bazen de onu susturmak iin yapt ktlkleri kabul edip ona inanyormu grnerek tartmaya katlacakt. Btn yaamlar boyunca aralarnda iddetli bir anlamazlk olmasna ramen birbirlerine ite klarna inanyordum. Aslnda ikisi de yolundan amaz kurallar olan maymun insanlar oldukla r, dncelerine kat bir ekilde uyarak yaadklar ve kurallar her noktada tamamen birbir rsine olduu iin tartyorlard. Her biri kendi yolunda devam etti fakat ilikileri tamamen bozulmamt. Tartrlar, hatta birbirlerine barrlar ama hibir zaman yumruk yumrua kavg azlard. Vanya Amca genellikle dargn ayrlmasna ramen hep geri dnerdi.

Grn ve davran olarak birbirinin tam tersi olan iki erkek karde arasnda kan hatrlay lk tartma souk gecelerde yaklan atee ilikindi. Krmz, kvrlarak hareket eden, doymak ir eyin biraz tesinde meliyor ve babamn dnceli bir kaytszlk iinde atei nasl bes ordum. Kadnlar bir araya toplanm gevezelik ediyorlard. Benim annem her zaman onlarda n biraz ayr durarak stten kestii bebeklerine lapa hazrlarken, kara ve skntl gzlerini ma 9 ve atee dikerdi. Sonra birden Vanya Amca tehdit edici varl ve yarglayc ses tonuyla kon rak aramza katld. "Yapacan yine yapmsn, Edward" diye grledi. "Bunun eninde sonunda olacan tahmin edeb fakat budalalnn da bir snn olduuna inanyordum. Tabii ki yanldm! Sadece bir saatli srtm dnyorum ve seni yeni bir ahmaklk yapm olarak buluyorum. Ve imdi de bu oldu! Edw keke seni felaket dolu gidiine devam etmeden nce bir daha dnmen ve telafi edilemez hat alar yapmadan nce hayatn dzene koyman iin ikaz etseydim, keke sana yalvarsaydm. imdi meme izin ver: Dur! Dur, Edward, ok ge olmadan. Eer gerekten hl zamann varsa dur..." Vanya Amca bu etkileyici fakat zor an sona erdirmeden nce derin bir nefes aidi- O srada babam sze kart. "Vanya neden seni uzun bir sredir aramzda gremedik? Sevgili dostum yanma gel ve bira z sn. Nerelerdeydin?" Vanya Amca sinirli bir hareket yapt. "O kadar da ok olmad. Yaptm rejimde baml olduum meyve ve sebzeler asndan olduka mevsim oldu." "Biliyorum" dedi babam sempatik bir ses tonuyla. "Ne de olsa yamura muhtacz. Son gn lerde yaylan kurakln farkndaym." "Fakat elbette ki yalnz sen deilsin" diye devam etti Vanya Amca biraz da sinirli b ir ekilde. "Nereye bakacan bilirsen ormanda kfi miktarda yiyecek var. Hayatm boyunca n e yediime dikkat etmek zorundaydm. Bu yzden de dier akll memelilerin yapt gibi isted imi bulmak iin evden biraz uzaklara gidiyorum. Kendinde bir panterin dileri, bir k einin midesi ya da bir aka10 hn hareket tarz olduunu iddia etmiyorsan herkese yetecek kadar yiyecein olduu Kango' ya gidebilirsin, Edvvard!" "Bu biraz zora komak olmaz m Vanya?" diye itiraz etti babam. "Dn geri dndm" diyerek devam etti Vanya Amca, "ne olursa olsun sizi ziyaret etmek n iyetiyle. Akam karanl bastrdnda baz eylerin yolunda gitmediini anladm. Bu blgede onbir tane yanarda var, Edvvard, fakat u anda oniki tane olmu! lerlemekte olan bir problem olduunu farkettim ve sen de bu problemin ortasndaydn. Umuda kar umut ederek f akat yine de yreimdeki endieyle buraya kotum. Ne kadar hak-lymm meer. zel yanardal Bunu yine yapmsn, Edvvard!" Babam sinsi sinsi srtt. "Gerekten byle mi dnyorsun Vanya?" diye sordu. "unu kastedi bu gerekten bir dnm noktas m? Bana kalrsa yle olabilir fakat her adan emin olmak zor ln ykseliinde kesinlikle bir dnm noktas olabilir." Babam baz durumlarda yapt gibi resizlik ifadesi tayan gzlerini buruturdu. "Bunun bir dnm noktas olup olmadn bilmiyorum" dedi Vanya Amca. "Yaptklarn hakknda n iddia etmiyorum, Edward. Kendin hakknda iyi eyler dn, olur mu? Bunun ne kadar suni b ir ey olduunu sylyorum sana. "Bu suni, yle mi?" dedi babam sabrszca sze kararak. "Fakat yle ise Vanya, biz tatan a leri kullanrken insanlk aamasna ulaamam canllarn hayatnda suni elementler vard. Mu biliyorsundur bu nemli bir basamakt ve sonra siz akmaktan ve dierlerini kullanmaya ba ..." 11 "Bu aletler ve elle yaplan aralar doay bozmazlar" dedi Vanya Amca. "rmcekler avlarn y lar alarla yakalarlar; kular bizim yaptmzdan daha iyi yuvalar yaparlar; birok kere o kafana bir maymun tarafndan frlatlan bir hindistan cevizi yemisindir; belki de akln k artran budur. Sadece birka hafta nce bir goril srsnn iki tane fili nasl alt etti ma, filleri, hem de sopalarla. Onlara ok fazla baml kalmamak artyla tabiatta bulunduu liyle basit biimli akmaktalarm kabul etmeye kendimi hazrlamtm, fakat bu akmaktalar izin gibi gereksiz yere yontma giriiminde bulunmad. Dar kafal biri deilim, Edward ve byle de devam edeceim. Fakat bu! Bu tamamen farkl bir konu. Bu sonumuz olabilir. H erkesi etkiler. Hatta beni bile. Bununla orman batan aa yakabilirsin. Sonra ben nered

e yaayacam?" "Oh, olaylarn bu boyuta geleceini dnmyorum, Vanya" dedi babam. "Gelmez mi gerekten! Olaylarn kontrolnn altnda olup olmadn sorabilir miyim, Edward?" "Eh, aa yukar. Bilirsin, hemen hemen." "Aa yukar demekle neyi kastediyorsun? Ya yledir ya da deildir. Kaamak cevaplar verme. esela, sn-drebilir misin?" "Eer atei beslemezsen kendiliinden sner" dedi babam savunucu bir ifadeyle. "Edward" dedi Vanya Amca, "seni uyaryorum. Durduramayacan bir eyi balattn. Bu yzden on beslemediin srece sneceini dnyorsun. Bazen kendi kendini besleyebileceini hi dn erede yaayacaksn?" "Bu imdiye kadar hi olmad" dedi babam kar 12 karak. "zellikle yamurlu gecelerde atein yanmasn salamak benim btn zamanm alyor." "O zaman sana tavsiyem udur ki onun daha fazla yanmasna izin verme" dedi Vanya Amc a, "zincirleme bir reaksiyona sebep olmadan nce. Ne kadar sredir atele oynuyorsun?" "Oh, birka ay nce rendim" dedi babam. "Biliyorsun Vanya bu ok ekici bir madde. mknlar tkileyici. Demek istiyorum ki onunla birok ey yapabilirsin. nemsiz bir snmann tesinde u kendi apnda byk bir aama. Ben imdiye kadar ancak uygulamalar zerinde alabildim. ece dumann ele alalm: nan ya da inanma, sinekleri bouyor ve sivrisineklerin ykselmesin e izin vermiyor. Tabii ki ate tehlikeli bir madde. Mesela, saa sola tamak ok zor. Ayrc a doymak bilmez bir itaha sahip, at gibi yiyiyor. Eer dikkatli olmazsan hain bir ei lim iinde cann actabilir. Ve bu gerekten yeni bir ey, bize gerek bir hayal dnyas a Vanya Amca birden korkun bir lk atarak tek aya zerinde hoplamaya balad. Bir sredir ve scak bir kor zerinde durduunu byk bir merakla izliyordum. Babam ile yapt tartmad ar heyecanlanmt ki atein korunu ya da hldayan sesini ve bunu takip eden tuhaf kokuyu f rketmemiti bile. Fakat imdi zerine bast kor ayann st derisini boydan boya yakmt. "Evet" diye grledi Vanya Amca. "Lanet olas budala, Edward! Beni yakt! eytani imknlarn ne yaptna bir bak! Evet! Sana ne syledim? Senin byk bir ksmn yutarak sona erebilir b nin yaptn ne biliyor musun? Canl bir yanardan zerinde oturmak! Seninle iim bitti, Edv d! Hemen bunu sndr. Bunu yap. Evet! Ben ormana geri dnyorum. Bu sefer izgiyi atn!" 13 ok gemeden topallayarak gzden kayboldu fakat en az onbe dakika inlemeleri duyuldu uz aktan. "Her zamanki gibi, bence izgiyi aan Vanya idi" dedi babam yaprakl bir dalla dikkatl i dikkatli oca spren anneme. 14 ikinci Blm 4f zellikle souk ve yamurlu gecelerde uyarlarn defalarca tekrar eden Vanya Amca geri dnd tei kontrol etme konusunda gelime gstermemize ramen onun endieleri yine de sryordu. On atei nasl slattmz, bir ylan baln paraladmz gibi onu da nasl birok ate p tadmz gsterdiimizde hem bizi kmsyor hem de rkyordu. Btn bu deneyler babam t tilmesine ramen Vanya Amca bunlar onaylamyordu. Bilimsel eitimin ieriinde sadece botan ik ve zoolojinin yeterli olduunu dnyor ve bu eitime bir de fizii eklemeye tamamen kar . Fakat hepimiz atee ok abuk altk. lk balarda kadnlar sndrmeyi pek beceremediler ve e kendilerini yaktlar. Hatta bir sre iin en gen neslimiz yaamaya devam edemeyecekmi gi bi grnd. Babamz ise herkesin hata yapmas gerektiini dnyordu. K15 k bir ate parasn avulayan bir bebein feryatlar esnasnda "yanan bir ocuk atee sayg cekti kendine gvenerek. Haklyd. Bu kk kazalar yine de baary elde etmemize engel olamyordu. Onaylanmyor olsa da yaama dardmz ykselmiti. Atei bulmadan nce yaamamz olduka kstlyd. Aalardan inip gelmi vard ve baka hibir eyimiz yoktu. Doadaki btn diler, peneler ve boynuzlar bizim kar u. Yerde yaayan hayvanlar olmamza ramen herhangi bir kalabalk ortama girdiimizde oldu ka hzl bir ekilde aaca trmanmak durumundaydk. Hl genellikle kk meyvelerle, bitki fndklarla beslenmek zorundaydk ve hl protein ihtiyacmz karladklar iin iman t Bymemiz iin gerekli olan ve enerji veren yiyeceklere ok ihtiyacmz olmasna ramen evre bunlar olduka kstl bulunmaktayd. Orman terketmemizin en nemli sebeplerinden biri daha fazla et yiyebilmekti. Ak alanlarda bol miktarda et vard fakat problem olan bunlarn

drt ayak zerinde olmasyd. Byk ayrlk alanlar av hayvanlar ile doluydu; bizon, manda, antilop, ceylan, zebra, at srleri akam yemeinde yemek istediklerimizden sadece bir ksmyd. Fakat drt ayakl bu hayvanlar iki ayakl olan bizlerin avlamas adaletsiz bir oyu . Bu aasz ak alanlarn en yksek yerlerine kp onlar gzlemek zorundaydk. Byk bir bile onunla ne yapabilirdik ki? Bizi tekmelerdi. Bazen sakat bir hayvan yere yatr abilirdik; bu kez de boynuzlarn bize sunard. Onu ldrmek iin kalabalk bir maymun adam s hayvan talamas gerekirdi. Bu kalabalk sryle avn evresini kuatabilir ve onu yere yka 16 lirdik, fakat bu kalabal birarada tutmak iin de byk miktarda ve dzenli bir yiyecek kay ana ihtiya vard. Bu, ekonomideki en eski ksr dngyd; avlanmak iin avc takmna ihti bu takm beslemek iin de dzenli olarak avlanabileceimizden emin olmalydk. Aksi takdird en fazla ya da drt kiiyi doyurabilirdik. Bu yzden daha kk olan hayvanlarla balamak zorundaydk. Bunlar bir ta darbesiyle yere de irebileceimiz tavanlar ve kemirici hayvanlard. Alkanlklarn rendiimiz takdirde raha layabileceimiz trtllar, kertenkeleleri ve ylanlar takip ederdik. ldrdkten sonra bu k hayvann akmaktandan yaplm baklarla paralara ayrrdk. Etobur hayvanlarn az di olmadmz srece etin en gzel yerini paralayp yemek kolay deildi. Bu yzden de ineme ara ayrp tala birazck ezmek gerekiyordu. Etin en yumuak paralar genellikle pek lezzetl olmazd fakat btn gn yoku yukar yrmekten ackanlar ve biraz da beyinlerini beslemek i nler bu konuda titizlik yapmazlard. Etin yumuak blmleri iin yarrdk da, nk hem di d hem de sindirimi kolay olurdu. Eskiden yediklerimizi sindirememekten dolay ektiimiz zdraplara nasl katlandmz ya d nasl yenik dtmz hatrlayan ok fazla insan olmadn dnyorum. Mideyle ilgili rah devaml bozulurdu. lk gnlerden bu yana bize nderlik edenlerin bile mideleri ile ilgil i bu durumlarda ellerinden fazla bir ey gelmemiti. Kronik bir kolit arsyla birlikte gz el balayan bir gn mahvolurdu. Aalardan inip geldiimiz ve bu yzden de doaya 17 daha yakm olduumuz iin tatsz olsa da her eyi yiyebileceimizi dnmek tamamen bir hatayd nunla birlikte, vejeteryan olan birini her eyi yiyen biri haline getirmek ok zor b ir iti. rendii yiyecekleri yemesi iin onu nasl zorlayacamz kefetmek byk sabr ve kteydi. Sadece amansz bir hrsla, yani birinin doadaki yerini iyiletirme arzusu ve ka t bir disiplinle kiinin bu deiimi yaamas salanabilirdi. Doada kefedilmeyi bekleyen l li lokmacklar olduunu inkr etmiyordum. Yaammz sadece salyangozlardan ibaret deildi. He eyi yiyen biri haline gelmek istiyorsak, btn yiyecekleri yemeyi renmeliydik ve bir s onraki yemei nerede bulacamz asla bilmediimiz zamanlarda elimizde olanlarla yetinmeliy dik. Biz ocuklar olarak bu kurallara tam manasyla uymay renerek bytldk; "fakat anne, kurbaa sevmiyorum" deme cesaretinde bulunan bir ocuk kulann ekilmesine arda bulunmu i. "Elindekilerin hepsim yiyip bitir, bunlar senin iin yararl" szleri ocukluumun unut ulmaz bir parasyd; tabii ki bu doruydu. Hayret verici ekilde uyumlu olan doa her nasls midemizi sindirilmesi g olan yiyecekleri sindirmeye altrmt. Et yemeye baladmz ve bu zengin yiyecein tadna varmak iin inemek zorunda olduumuz d trlamalydk. Kedi, kpek, porsuk, timsah gibi etobur hayvanlar eti kk paracklara ayr u parann hayvann omuzu, butu, karacieri ya da ikembesi mi olduuna aldrmadan yutarlard iz ise yiyecekleri inemeden yutamazdk. "Yutmadan nce yz kere ine" sz ocukluumuzun d. Bu kural kulak almad takdirde yaanlacak iddetli bir karn ars gereine dayan iyecein tadn al18 mak iin azmz ve damamzla onu iyice incelememiz gerekirdi. Aslan ve kaplanlarn kolayca yere devirdikleri ve israf ederek yedikleri byk av ziya fetlerine imrenirdik. Yakaladklar hayvann belki de drtte akallara ve akbabalara kal yzden de aslan kendi payn aldktan sonra ilk iimiz bir frsatn bulup geri kalanlar ka olurdu. Genellikle daha gayretle savamak zorunda olmamza ramen baltalarmz, iyi hedefl ediimiz talarmz ve sivri ulu deneklerimizle en azndan akal ve akbabalarla eit konumd dk. En iyi avlarmz akbabalar gzleyerek ve onlar hayvann olduu yere kadar izleyerek e derdik. Tabii- ki bu ekilde artakalan etleri yemenin de dezavantaj avc hayvann yaknla rna gitmek zorunda oluumuzdu, zellikle de avc a ise. nk onun akam yemei olma riskim Bu byk bir riskti. akallar ve srtlanlar koabilir, akbabalar uabilirdi. Fakat aalardan lmi olan biz zavall maymunlar ak alanlarda savaarak yrmek zorundaydk. Bu tehlikeli ya n holanmayan ve kendilerini genellikle tatsz olan kk hayvanlarla snrlayanlar da olduk azlayd. Bunlar baka beslenme seenei olmayan dar kafallard. En iyi beslenen ve en atlga

olanlar phesiz aslan, kaplan, leopar, vaak ve srnn dier byk hayvanlarn takip eden lar yemek masasn terkettiklerinde karnlarn afiyetle doyuranlard. Bu ok tehlikeli bir i fakat karlnda alacaklar lezzetli dl tercih edenler kedi trlerinin ancak alkn ol e tarzn braktklar takdirde memeli hayvanlar avlayacaklarn savunurlard. Onlara gre b nlara yaklaarak yem olma riskimizi byk lde artrmyorduk fakat dier taraftan da gerekt ka19 mamza yardmc olacak, bize yarayabilecek baz huylarn renmek zorundaydk. Sonu olarak cburiyetinde kalsak bile hem karnmz doyurmu hem de idman yapm oluyorduk. Bilinmesi ger eken en nemli nokta bir aslann ne zaman a ne zaman tok olduuydu. Sadece bunun dikkat lice gzlenmesiyle kayplarn says yarya indirilebilirdi. Aslanla birlikte avlandmz i vndan almaya hak kazandmz iddia edenler olduunu duymutum fakat eski avclar buna idd r karlard. nk etobur hayvanlarn parazitlerinden baka bir ey olmadmz eklindeki e giderdi. Yine de hayvanlar yamalama konusunda pek ok ey renmitik. Etobur hayvanlardan daha iyi olabilirdik fakat rekabete uygun deildik. Onlar gemeye cesaret edemezdik. Evrenin efendileriydi onlar ve istekleri kanundu. Bizi rahat lkla alt edebilirlerdi ve bu konuda ormana geri dnmekten ve yaptklarmz kt bir giriim ak nitelendirerek yenik dmeyi kabullenmekten baka elimizden bir ey gelmezdi. Babamz k esinlikle doru yolda olduumuza inand iin Vanya Amca gibiler dnda kimsenin kafasnda eti kalmazd. Kaderimizi deitirecek bir eyin birden ortaya kvereceine inanrd babamz. Kocaman beyn ve onu koruyan kocaman kafatasmzn iindeki zekya balamtk btn midimizi. Bu arada m e iyi olan bir ift bacaa sahip olmalydk. "Geerli bir sebebi yok bunun" dediini babamda n defalarca duydum, "neden maymun adamlar on saniyede yzlerce metre komay, yedi adm yksekliindeki allarn zerinden atlamay, mzrak kullanmay, onbe adm ykseklie sram Ancak yeteri kadar gl 20 pazlarmz varsa daldan dala atlayarak bellardan yzde doksan kurtuluruz" diye devam ede rdi. Babamn bunun gerek olduunu ispatladn grmtm. Her ey yolundayd fakat en byk problemimiz yani ikinci derecedeki rahatszlklar giderile memiti. Bunlardan biri phesiz barnma sorunuydu. Her maymun kadn, ocuklarn bytebilec ve scak, zellikle de kuru olan elverili bir yerde gerek bir evi olsun isterdi. Hikim se bunun esasnda bir maara demek olduunu inkr edemezdi. Aacn tepesindeyken nispeten gv nde olurduk fakat bacaklarmz ayrk durumda oturarak ve aaca asl olarak uyumak zorunda k alrdk. Bunun son derece rahatsz bir tecrbe olduunu yaayan herkes bilirdi. Hatta empanz ler bile grdkleri kt bir kabusun sonucunda kendilerini yerde bulurlard. Bu korkun dme ardndan uyandklarnda grdklerinin bir kabus deil tamamen gerek olduunu farkederlerdi. nlar yapmak bir kadn iin daha zordu nk ayn anda bir ya da daha fazla ocukla dallara a k zorunda kalrlard. Kadnlar uzun salarn ocuklar tutsun diye gslerinin zerine bra klar atalarndan kendilerine miras kalan tutma zelliklerini kaybettiklerinde, bu du rum daha ok imknsz hale gelirdi. Tabii ki yerde de yuva yapabilirdik. Yuva yapmak yaygn bir igdyd; byle olmasa bile bun u renebileceimiz kular vard. Bambu ve hurma aac yapraklar gibi elverili maddelerle r yuva kurmak sadece birka saatimizi alrd. alma saatleri uzatld takdirde tamamiyle an yaplm bir evi tamamlamak bir hafta srerdi. Fakat byle bir ev iddetli bir yamura day namad gibi hafif bir leopar kaldrmaya bile dayanamazd. Evin yapld dallan yapraklarl sak i 21 da, ustalkla allarn arasna saklasak da artlar zorlamaya baladnda romatizmaya yakal ve hatta varsa bebeimizi bile kaybedebilirdik. Her maymun kadn bir maarasnn olmasn isterdi, bann zerinde ats, srtnda sert bir az da olsa kendilerine saldracak hayvanlara ocuklar iin kar durabilecei dar bir akl maaras olsun isterdi. Daha sonra aa gvdesi ile kapsn kapatabilir ve hatta maarann beini gizleyebilecei ya da kiler olarak kullanabilecei uygun bir yer aabilirdi. Bunu ay, kaplan ve aslan gibi hayvanlar da bizim kadar iyi bilirlerdi. Fakat evrede he rkese yetecek kadar maara yoktu; ok az sayda maara vard ki btn evsiz aileler buraya s d. Muhtemelen ylanlar dnda hi kimse paylamaya yanamazd. Eer byk kedilerden herhan maaray igal ederse doann kanununa gre onun orada kalmasna izin vermek zorundaydk. Ma a nce biz yerlesek bile byk kediler tarafndan istendii takdirde kurallara uyarak hemen

oray terk etmeliydik. Sonra da bu durumdan dolay szlanan kadnlar asla susturamazdk. Asla. Srekli ama srekli bu konu zerinde konuurlard. Konumalarnn yars sahip olacakla aaralar ile ilgili olurdu, ta ki erkekler bu muhabbete son vermek iin kocaman, can avar gibi ayy gsterinceye kadar. Kadnlarn duygularn anlayanlar en yakn blgedeki fevk uru maaralar elde edebilirlerdi. Fakat biraz daha uzaa, daha ok maarann olduu yere tab i) ki aslanlara aldrmadan gidebilirlerse. Btn gn ak-maktalarn yontmalar gerektii ba i brakp biraz etraflarna baksalar iinde hi aslan olmayan mk-kemmel maaralar bulabilirl rdi. Sahip olduklar o berbat 22 maaralar olduka kullanszd ve aslnda maara bile saylmazlard. Drt bir tarafndan ya e her yanndan bebeklerin korkun ksrk seslerinin geldii basit bir snaktan ya da kayal asnda yer alan kk bir yarktan baka bir ey deillerdi. Hemen hemen her gece slak, souk ve tabii ki a olurduk. Aslanlarn kkremeleri ya da kok u peinde olan kpek srlerinin havlamalaryla inleyen karanlk gecelerde korkardk da Dma a yava bize yaklatn duyduumuzda kenarndan buz gibi bir derenin akt kk bir kaya . Kadnlar ocuklarm kucaklar, erkekler baltalarn ve sopalarn kaparlar ve hatta olan o r frlatmak iin ellerine birer ta alrlard. Avcnn daha da yaklatn hissettiimizde iin feryadn duyar ve o zaman henz srann bize gelmediini anlardk. Birka saatlik dzen uykunun ardndan avc tekrar harekete geerdi. Bir sr parlak gz ormann karanln delip koruyan sopalarmza dikilirdi ve elimizdeki talar frlatmamz ya da mzraklarmz onlara mz iin bize birka dakika fazladan zaman tanrlard. Daha sonra, parldayan gzleri zaferi deleyen kkremeleri ve her an yutmaya hazr gibi grnen sonuna kadar ak azlaryla mermi erimize atlarlard. Biz de lklar atarak kar koyar gs gse savardk. Havada sopal rdu. Bu arada onlar da sivri dileriyle srmaya, imek gibi k saan peneleriyle akta kalay, her karn yarmaya alrlard. Ve sonunda geriye hrpalanm vcutlar, kanayan yar an kaybolmu ufaklklar kalrd. Gl kas ve penelere kar zek. Bazen bu saldrlara kar bizim de zafer kazandmz olu 23 kolay ulalamayacak bir kayann zerine oturur savamaya hazrlanan saldrgann kzgn surat camz hakaretleri dnrdk. Bazen de iyi hedflediimiz bir tala o acmasz hayvann kork ine sebep olurduk. Bir keresinde yamac bir kaplan avlam ve abucak yemitik. O byk di drd bir avnn zerinde brakm fakat yine de bizi ok kolay avlayabileceim dnmt ttike artan kkremelerine ve parldayan gzlerine kar hazr vaziyette beklediimiz uzun ge eri asla unutamam. Azmz kuruyarak, kalbimiz hzla arparak, her an harekete hazr izlenimi brakan bkk dizl ve bo midelerle beklemekten baka yapabileceimiz bir ey olmazd. Bizim sramzn geldiini obur hayvan srleri tarafndan avlanma riskimizin olduu o uzun uykusuz geceler, yaadmz zamanlard. ldrldkleri ya da yaralandklar iin erkeklerin saylar azalrd. Onlarn ye a sadece kk erkek ocuklar yer alrd ve dmanlarmz zerimize gelmeye devam ederdi. Ba a olmad bir geceydi. Sabahleyin bir nceki gece yaanan arpmadan kalan kanl olay yerin maya gitmiti. Yorgunluktan rengi solmu, yzn zdrap kaplamt. "Bu gece yine gelecekler ler yapmamz lazm" diyerek geri dnd ve uzun admlarla ormann iine dald. Annem derin bir ekerek erkek kardeimin omzundaki korkun/ya-ray yapraklarla ve ylann deitirdii deris balamaya devam etti. En kk kzkardeimiz olan Pepit'y o gece kaybetmitik. Akam olmu ri dnmemiti. Her zaman karanlk ktnde kazklarla yaptmz setleri yeniden kurmamz v a24 trmamz iin bizi ynlendirir, sadece bitki kkleri ve meyveler bile olsa herkesin yannda yiyecek bir eyler bulundurmas gerektiini syler, baltalar ve mzraklar kontrol ederdi. S nunda yldzlarn arasndan ay ykselmeye balamt. Her eyin yine ktye gideceinin fark Geldiler ve ate gibi parlayan gzlerini bize evirdiler. Sinsi sinsi evremizde dolayorla r ve gkteki aya a olduklarn, yemek istediklerini haykryorlard. Gittiler, avlandlar ve ri dndler. O srada tanmadmz tek gzl bir hayvann uzaktan bize yaklatn grdm. en sanki kafamn iinde merhametsizce bize doru hareket eden, alnnda volkan gibi ate ya nan kocaman bir kertenkele vard. Dosta sokularak, bizi yutacak olan dev bir ejderh aya benziyordu. Gelirken topraktaki kk canllar ezip geiyor, yaklatka daha byk gr ar, leoparlar ve porsuklardan nce bizi avlamaya kararlyd. Ormandaki btn keskin dilerin kazktan yaplm setlerimize doru evrildii yetmiyormu gibi bu ilgin hayvan da birden o kvermiti. Kk fakat evikti, iki ayaklyd ve kahverengi renkteydi. Gecenin karanln aarak bize doru gelmeye balad... Yukarya doru kaldrd, evresindekileri tedirgin ed

e parldayan ve duman karan bir denei tayarak babamzd gelen. Elindeki de ateti. 25 nc Blm Babamz ertesi sabah dar kmamza izin verdi. Kanlanm olan kaya paralarnn olduu yer gzel maarasna doru yola ktk. Belki de onbe ayak geniliinde, yirmi ayak yksekliin merleri vard. Rzgrdan dolay rengi solmu kayalarla kapl bu maarann zerinden yere dor n iekli dallar ise perde grevi gryordu. n tarafnda hem ocak olarak kullanlabilecek he e gneten koruyabilecek grne sahip olan geni ve przsz bir kaya bulunuyordu. Hem ime emizlenme iin yeterli olacak souk bir su kaynann yanndan getii sedir aalarndan olu anla kuatlmt. erisi ok geniti. zerinde kemerli -bir at olan ortadaki byk salon n hemen otuz be ayak uzunluundayd. Bunun iki tarafnda ise kk maaracklar ve suyun at anmaktayd. En sonda da, tepenin i ksmlarna doru dar bir tnel ilerliyordu. Annem ve bab m sn derece memnun bir ekilde bu modern imknlara gz gezdirdiler. 26 "Nihayet kzlar az da olsa yalnz kalabilecekler" dedi annem. "Kk kk odalar" dedi babam tnelin iine dikkatle bakarak. "Gelitirmeye ak bir alan. yarasalar var ama onlar hemen temizleriz. Kt kokarlar fakat ok besleyicidirler. Bu ze l odalar arap mahzeni olarak kullanabiliriz, hem kimse de bulamaz." "Ve n tarafta m utfak iin geni bir yer" dedi annem. "Evet, sevgilim" diyerek anneme katld babam, "burann bize ok uygun olacam dnyorum." Bu maara uzun zamandr byk bir ay ailesinin eviydi. Onlar darya atmak iin zerlerine e dm bir halde gzlerini bize diktiler. Gzlerine inanamamlard. Akam yemekleri ayaklarna gelmi gibi grnyordu. Babam aniden e yanmakta olan odun paralarn onlarn arasna atmaya balad. fkeyle bararak ve aknl ini darya atan aylarn yanm postlarnn kokusu havay kaplamt. Civardaki en zorba ca n liderleri acmaszca bize doru yneldi. Bir elimizde baltalar dierinde ise yanan odunl arla zerine yrdmzde,, sadece onlarn ihtiyalarn karlamak iin reyen kolayca yaka olmadmz anlamalyd. Bizim safmzdan tehditkr bir ekilde dumann dalgalanarak yksel Lord Bruin birden duraklad. Yanndakiler ise zerimize gelecekleri yerde tereddt iinde hrlayarak, dik dik bize bakyorlard. Sonra baka bir yanan odun paras arkasnda eri b izi brakarak bizim aramzdan frlad ve iki kann arasna isabet etti. Kll aln l c ve kk dmenin etkisiyle gzlerinden burnuna doru yalar szlen Bruin ve onunla birli ki kalabalk da geri ekildi.. 27 Gururla lakin biraz da zor inanarak baryorduk, "Kazandk, kazandk." "Tabii ki kazandk" dedi babam. "Bu size ders olsun. Doann her zaman bu byk hayvanlarn tarafnda olmadn bilin. Doa elinde teknolojik imknlar bulunduran canllarn da yannda unlar biziz, bir an iin olsa da." Bize doru uyaran gzlerle bakarak devam etti. "Bir an iin dedim. Sakn sadece bu baarmz kafanza yerletirmeyin. nmzde daha uzun bir yo kat imdi izin verin de gzel evimize bir bakalm." eriye girdikten sonra bir nceki barnamzdan daha byk olduunu fark ettik. Aylar bir i geldiler, zellikle de babamzn avlanmaya gittiini dndkleri anlarda fakat her defasn rann nnde yanan parlak atele karlatlar. Aslanlar ve dier kediler de yle bir gz at er. Uzaktan atei inceledikten sonra kendilerinin daha iyi barnaklara sahip oldukla rn dnerek bizim alayc kahkahalarmz arasnda sakin sakin blgemizi terk ettiler. "Birgn atein tatl scaklna sokulup snmak isteyebilirler" dedi babam. O zaman biz de yle syleriz "herkes yoluna gitsin yoksa yanarsnz!" dedi erkek kardeim O sYvald. "Belki" dedi babam dnceli dnceli. "Ya da bazen onlara izin verebiliriz." "ocuklarn kafasn aptalca fikirlerle doldurma" diye uyard annem. Babamz dadan atei getirmeden nce hayvanlar tarafndan avlandmz iin saymz olduka a an annem ve be tane de halam vard. Hibir zaman att tek bir ta bile isabet ettirememi Mild-red Halam iman ve aptal bir kadnd. Vanya Amca'nn 28 eiydi, ta ki amcam onu aalara trmanmakta baarsz olduu iin terkedinceye kadar. Mildre a'nn atei sevmesinin zel bir sebebi de vard. Ate, Vanya Am-ca'nn arada bir de olsa ger i dnmesini salyordu ve bylece Mildred Hala hl evli olduklarn hatrlatma frsat buluy amn dier erkek kardei lan Amca ile evli olan Angela Hala olduka cana yakn biriydi. Kk lan Amca hakknda ok ey duymutuk fakat srekli seyahat ettii iin onu hi gremedik. Ya n bir kartpostal bile gndermediinden ve uzun yllardr ortada grnmediinden dolay, annem

dier halalarm onun ldne inanyorlard. Tam tersine Angela Hala onun geri dneceinden Konumalar esnasnda kocasnn ad anld zaman "delikanlm, yaknda evinde olacak" derdi. abo gezinen bir avare, ama yine de o benim biricik delikanlm. Ben her zaman onunla b irlikteyim fakat zavall kalbim bu duruma ne kadar dayanr bilemiyorum." nk Angela Hala 'nn zaman zaman arpntlar olurdu. Her eye ramen bekledii biri vard. Oysa Aggie, Nellie ve Pam halalarm buna bile sahip deildi. Aggie Hala eini bir aslana kaptrmt. Nellie Hala kll bir ger-gadan, Pam Hala i dev bir boa ylan tarafndan dul braklmlard. "Onu yemeye alt" diye szland Pam Hal mknsz olduunu syledim. Ama dinledi mi? Hayr. Bana bunun dier ylanlar yemek kadar kola lacan syledi. Benim hatrm iin onu nce parala dedim. Fakat bunu bile yapmad. Tabii k ir teklifi ben yaptm diye kar kt. Boa ylan avn yemeden nce paralamazm, yleyse nun yapabildii her eyi kendisinin de yapacan zannediyordu. Fakat ne yazk ki yapamad, h tta yarsn 29 ^ bile. Benim dikkafal ahmak kocam her zamanki gibi hakl olduumu kabul etmek zorunda kald fakat artk ok geti. Bu size iyi bir ders olsun." Kocaman lokmalar inemeden yutmay alrken boulacak gibi olan her ocua bu hikayeyi anlatrd. Dier zamanlarda ise acyla yz yalardan srlsklam olur, uzun burnu ilek gibi kzarr ve keli vcudunu yaad v pla ne arkaya sallamaya balard. "Onu ben paralara ayrabilirdim" diye inledi. "u anda h ayatta olurdu. Bunu yapmadm nk belki ders alr ve bir daha yapmaz diye dndm. Onun uza a izin verdim. Oh, Monty, Monty niye bana bu ekilde meydan okudun?" Bylece ortaya ackl bir sahne kard. Aggie Hala ve Nellie Hala hemen onun yanna oturup t selli etmeye ve rahatlatmaya alrlard. Fakat en sonunda hepsi birlikte kaybettikleri el erinin arkasndan lk la alamaya balarlard. "Ah, boylu boslu erkeim" diye feryat la. "Patrick, aslanlar ald seni elimden!" Byle anlarda kadnlar akllarna gelen btn sama laflan sylerlerdi. "Kll bir gergedan" ellie Hala. "Pis kokulu, iren, her yerden kan zalim hayvan. Neden buzlarn olduu Rivier a'da kalmam da buraya gelmi?" Aramzdaki btn ocuklar hatrlayamyorum. Herhalde bazlar daha byyemeden porsuklar tar ledilmiti. Bana yaa en yakn hayvanlar ve balklar avlama ve tuzaklama konusunda dikkat eer bir kabiliyeti olan erkek kardeim Oswald'd. Kkken nehrin kenarnda saatlerce balkl zler ve onlar yakalamaya alrd. Sonunda byk bir tane yakalar ve yemek iin urard. Amca gibi lecekti. Balk yemeyi tam anlamyla renmemiz fazla uzun srmedi. 30 "Fakat onu yiyebilirsin" dedi hiddetlenerek. "Leoparn bile yediini grmtm." "Senin yanda birinin leoparlar izlemesi ok sakncal" diye grledi annem. "Seni yaramaz, una nasl cesaret ettin. imdi git ve akmakta yont bakalm." Osvvald mitsizce annesinin szlerine itaat etti. Wil-bur'un ise bu ii yapmaktan daha ok nefret ettii bir ey yoktu. VVilbur akmakta yontmada doutan yetenekliydi, hatta o bile. Onun yandaki bir ocuk iin hayret uyandracak iddetli vurular yaptka babam "afer m" derdi. akmakta iinde mkkemmeldi fakat birok konuda Osvvald ve benden sonra gelirdi. Mzraklarmz tamak, akmaktalarmz keskinletirmek, avladklarmz eve tamak gibi d. Kk avlarmz iin ukurlar o kazar ve baln bize getirmek iin arlarn kovanlarn Angarya ileri vey kardeimiz olan Alexander'a da yklerdik. Bunlar yapmaya yeteri kadar istekli grnse de banda durmadnz ve ii braktnda ona barma-dnz srece nadir amamlad iin ona pek gvenemezdik. Zor anlad ya da inat ettii iin deil sadece zelli ara kar ok ilgili olduu iin byle davranrd. Kendinden geip hayallere dalard. Onu uya n kafasna bir ta frlatmak zorunda kalrdk. Bu durumu bir trl aklayamazd. Hayvanlar apt gzlemler tuhaf bir ekilde doru kard. Fakat bu gzlemleri Osvvald gibi avlanma te i ile yapmazd. Byk avlar haber vermekten baka bir ie yaramayan kular izlemekten de ay recede zevk alrd. Bu yzden Alexander avlanma seyahatleri srasnda bize yardm ederdi. Fa kat devekular ve balkllarla ilgilenmesi bizim iin problem olurdu. Bir31 gn Alexander dii gergadanlarn her zaman erkeklerinin arkasndan yrdn sylediinde ba dnerek "Bu olanda i var. Fakat ne olduu konusunda hibir fikrim yok" demiti. Alexander' m iimizdeki en gen tabiatsever olduunu sylerdi. VVilliam adnda kk bir erkek kardeim daha vard. Fakat av seyahatlerinde babama Osvvald, VVilbur, Ale-xander ve benden oluan bir takm yardm ederdi. Kzlarn arasnda benim en iyi arkadam Elsie idi. Bydmzde evlenmeye karar vermitik.

an gibi uzun boylu ve inceydi. Erkekler kadar hzl koabilir ve atlayabilirdi. Annem maara ilerinin ounu ona yaptrd iin zamanla av seyahatlerine daha az katlmaya balad yola kmak zereyken neden annemin her zaman evde onun iin acilen yaplacak bir i yaratt r zaman anlayamadm. "Atee ve ocuklara bakmak iin ben burada kalmak zorundaym Ernest, fakat sen bana bir eyler getirirsin, deil mi?" derken b'-yk kahverengi gzleri bizimle gelme arzusuyla dolu olurdu. Her zaman getirdim; bazen krlmam ilikli bir__^ kemik b azen de balla dolu bir yaprak. Bunlar azna atarken "teekkrler, teekkrler, sevgili Erne t, beni * unutmayacan biliyordum" diye lk atard. Sonra da neeyle beni sk sk kuca aka biri iin yapacam hayal bile edemezdim. kz kardeimiz daha vard; Ann, Doreen ve Alice. Bydmzde hangisinin kimin ei olaca r vermitik. Osvvald gl kuvvetli bir kz olup btn ev ilerini kolayca yapabilecek olan A le, Ale-xander ona ok dkn olup ayn zamanda da pek sevecen olan Doreen'le, VVilbur da Alice ile evlenecekti. Her ey bu kadar basitti. 32 Drdnc Blm Gne battktan sonra bizi ate aydnlatrd. Akamlar evresinde toplanp yemek yemekte kemikleri emmekten ve hikayeler anlatmaktan sonsuz bir zevk alrdk. Genellikle de babam anlatrd. lerinden en iyisi bize vahi atei nasl getirdiinin hikayesiydi. Bunu ke esi kelimesine hatrlyorum. Hibir zaman evresindekilere tembel grnmek istemediinden ucunu sivriltmek iin eline ald ekle birlikte rahat bir yere yerletikten sonra "Hepiniz hatrlarsnz" diye sze balad bab m. "O gnlerde her eyin nasl ktye gittiini hatrlarsnz. Bizi yok etmek isteyen hayvanl rafndan izleniyor ve avlanyorduk. Bu katliamlarda, amcalarnz, halalarnz, erkek ve kz elerinizi kaybettiniz. Bu blgede avlanabilecek canl ktl olduu iin etobur hayvanlar b emilerdi. Bu ktln sebebinin ne olduundan pek emin deilim. Belki otlaklar kurutan kur vsimler belki de amansz bir hastalk bu canllarn yok olmasna neden olmutur. Her neyse, o 33 byk kediler bizi yemeye baladktan sonra tadmza altlar. Ayn zamanda onlar iin kolay rduk." "Sizi neden daha emniyetli blgelere gtrmediimi sorabilirsiniz. Tabii ki bu en ok iste diim seeneklerden biriydi. Fakat nereye gidebilirdik? Kuzeydeki ovalara olabilirdi ama ne yazk ki onlar da bizimle beraber gelirlerdi. u anda Vanya'nm hayatn zorlukla devam ettirdii ormana geri dnebilirdik. Yzlerce ve binlerce yldr gelimek iin yaptm lar ve verdiimiz abalar sonucunda her eye aata yaamaya mahkm maymunlar olarak yeniden alamak bana akllca gelmedi. Yal babamn zamannda katlanmak zorunda olduu ortama geri d k ona ihanet edersem, bir timsahn midesi olan mezarnda kemikleri szlard. Orada kalma k zorundaydk fakat aklmz kullanmalydk. Aslanlardan kurtulmann bir yolunu bulmalydk. olabilirdi? En sonunda bunun anahtar soru olduunu farkettim. Mantkl dnmenin en iyi yo luydu. Cevaplanmas gereken temel soruya varmadan nce sistematik bir ekilde seenekler i azaltmamza yardmc olurdu." Babam yanarak kmr haline gelmi bir odunu ateten ald ve duman kan ucunu dnceli dn ye balad. "Hepimizin de bildii gibi hayvanlar ateten korkarlar. Hayvanlar alemine ait olan b iz de ateten korkuyoruz. Zaman zaman yolunun zerindeki ormanlar l l aydnlatarak da rndan kaynayarak ve k-prerek aktn grrdk. Ve sonra btn canllar korku iinde etraf kadar hzl koardk. Atein tehlikesi aslanlar ve maymun adamlar biraraya getirirdi. Koca an dan duman ve alevler iinde parla-dn gren btn hayvanlar panik iinde oraya buraya 34 kouurlard. Bu ok sk bamza gelmezdi fakat ortaya ktnda neler olacan hepimiz bi i bir ac daha yoktu; yanarak lmekten daha feci bir lm de yoktu. Ya da bize yle geliyo rdu. Benim tek istediim kendimi yakmadan volkandan nasl yararlanabileceimi bulabilm ekti. Kk tanabilir bir volkan bulmak istiyordum. Bu fikir bir gece aniden aklma geldi. Fakat bir problemin teorik olarak zlmesi baka uygulamas ise bakayd. Aklmzdan geen ar maaralarndan kovalamamz iin yeterli deildi. Teorimin inceliiyle gurur duyuyordum. F kat gurur duymamn dnda eer bir eyler yapmazsam geri kalan aile fertleri tarafndan kesi likle yenileceimin far kndaydm." Atei nasl tayabilirdim? Bir sre sonra aklma gelen ikinci fikir bir volkann yanna gidi ncelemek oldu. En dorusu buydu. Bunu daha nce dnemediim iin kendime lanetler okuyordum Tehlikenin tam ortasna girmek zorundaydm. Volkann yanna gidip ailem iin yeterli olab

ilecek bir para atei herhangi bir ekilde almak tek umudumdu. Atei bulabileceim baka bi r yer yoktu, bunu dnecek zamanm da. Hayatm riske atmaya karar verdim. Bylece Ruwenzori'ye doru yola koyuldum. Zirveden gelen alevleri izleyerek ve yamala rnda bulunan buzullar geerek durmadan trmandm. Da uzun aalardan oluan bir ormanla ke ibi kuatlmt. Bazen yerde yryerek bazen de aalarn stnden giderek elimden geldiinc orman getim. lk balarda bana yaban domuzlar, maymunlar, eitli trdeki kediler ve ku elik ettiler. Fakat aalar yava yava seyreklemeye balaynca kendimi gittike yalnz his baladm. Bir aslann yaklatn gsteren 35 kkreme sesleri rahatlkla duyulabilirdi. En sonunda kendimi kararm kayalarn, ayrlarla k pl arazilerin ve bodur aalarn bulunduu byk vahi bir ovada buldum. Korkun bir souk k vay. Hatta yerlerde kar kmeleri bile vard. Oksijen miktar azalmaya balad iin nefes a irken ac hissediyordum. Arkamda braktm aalarn tepesinde dolaan Tetratornis dnda t dm. Bulunduum uzaklktan ancak bir kartal byklnde grnyordu. Hem souktan omuzlarm e ayamn altnda ac verecek derecede scak kayalarn bulunduu ssz bir blgeye ulatm eye balad. Buraya ne amala geldiimi merak ediyordum. Sarp kayalklarla ve katlam lavl yzyze geldim. Ve biraz tede simsiyah dumanla rtl olan yanarda az ykseliyordu. Arat amac balamt; kayalarn odun gibi yand bu yerde bir aslann byn yakabilmek iin b zamanki gibi kalbim yine beni yar yolda brakacakt. imden bir ses geri dnmemi sylyord Fakat eli bo dnmenin hi dnmemekten daha manasz olduunun farkmdaydm. Btn bu zorluklara direnmem birden karln buldu. Bata da dndm gibi kraterin kena vresindeki kayalar binlerce ayak yksekliindeydi, belki de daha fazlayd. evresinden d olanarak ilerlemekten baka arem yoktu. Fakat oradan biraz uzaklatmda btn umutlarm y alevlendiren bir ey grdm. Bu ak alanda bir gece hayatta ka-labilsem bile zirveye trman mam gnlerce srerdi. Bulundu um yerden sadece birazck yksekteki dan yamacndan duman ve har yayldn farkettim. yleyse daha aalarda, binlerce derecede yanan ve kaynayan 36 tehlikelerden daha uzaklarda bir eit ate mevcuttu. Bu yzden yolumu deitirerek dan ken an dumana doru yrmeye baladm. Fazla zorlanmadan oraya vardmda Tanrnn en gzel ltuf ni grdm. Dan iindeki sv madde kayalarn arasndan yava yava aaya doru szyordu. ortadan yarlm da alan yaradan krmz barsaklar frlam gibi duruyordu. Bu grnt eni daha da yaklatrmt fakat maalesef yaptm stnkr gzlemlerin tesinde daha fazla k zamanm yoktu. Benim asl dikkatimi eken, bu kzgn sv yolunun zerindeki herhangi bir a dokunduunda o aacn annda alevler iinde kalmasyd. Bu benim istediim eydi; yeryzndeki gerek atele benim aradm tanabilir ate arasnda ederken birden olayn srrn anladm. Bir aa tututuunda ona dokunan dier aalar da onu hemen tutuuyordu. Bu, doada ortaya kan atein iletim prensibiydi. Eer atee yanabilecek erhangi bir eyle dokunursanz o ey yanmaya balyordu. u anda bu size ok basit geliyor ol bilir fakat benim bunu o zamanlar ilk defa grdm unutmayn." Babam elindeki denek ttmeye balaynca ince bir akmakta parasyla kararan u ksmn da alrken anlatmaya devam etti: "Volkan, atein babas, aalar ise oullar ve kzlardr. Eer tutuup parlamaya hazr bir larsa onlar da atein babas olabilirler. Birden aklma basit bir uygulama yapmak geld i. Btn yapacam kurumu bir dal parasn yanan bir aaca dedirmek ve tamakt. Hemen bi . Lavlar etrafa korkun bir s 37 ^ yaydklar iin iim olduka zor ve scakt. Fakat ie yarad. Elimdeki dal tututu! Elimde a yordum. Tutuan dal yanmakta olan aalardan uzaklara tadm, atei elimle havaya kaldra bamn zerinde yanan ve duman karan kk bir volkan tutabildiim iin sevinten lkl i bu korkun meale ile bana yaklaacak her aslan korkutabileceimi biliyordum. Daha fazl a gecikmek istemedim ve aceleyle eve kotum. Bir mil bile uzaklamamtm ki yanmakta olan daim sndn farkettim. Elimde scak ve kararm bir odun parasndan baka bir ey kalmad Biraz daha deneme yapmak iin geri dndm. Bu kk ate yemeini annda yemiti. Snmemesi i zlasn vermek zorundaydm. Bunu tamam iin yeni deneyler yapmam gerktiini farkettim. lk bir dal ateledim. Sonra yanan dal snmesine az kalncaya kadar ya da elimi yakmcaya kad ar uzaa tadm. Hemen o anda en yakn aatan bir dal kopardm ve yakarak onu tadm ve b ettirdim. Bunun ie yaradn grdmde ne kadar basit ve manta dayanan bir olay olduun z aalarn dierleri kadar kolay yanmadn kefetmeme ramen hayranlk uyandracak bir i ya kadar atein snmemesi iin altyz ondokuz dal paras kullandm. Nihayet kendi ateimizi

bilecek ve aslanlar korkutabilecektik." Babam az bir kar ak olarak elindeki denee dikkatlice bakarken birden sustu. "Aman Tan diye bard hayretten nefesini tutarak. "Sizinle konuurken ok nemli bir ey daha kefett ular atele sertletirilmi dayankl mzraklar." 38 Beinci Blm akmakta ile ularn sivrilterek mzrak yapacamz dz aalara ihtiyacmz vard. Bunlar e serebilirdik fakat yine de yetersizdiler. Uzak mesafeden vurma olaslmz olduka dk o an kk hayvanlar bile ldrmek iin ok yaknlara gitmek zorundaydk. Ama bir geyiin yak r yaklaabilirdik ki. Eve getirdiimiz avlardan ok ok fazlasn bu yzden yakalayamyorduk. aklarmz byk hayvanlara dediinde zplayp yere dyorlard. Onlarn yanna yaklamak is bir iti. En mantkls srler halinde saldrmak ve dvemeyecek derecede bitkin dnceye al hayvanlar takip etmekti. Fakat bazen leoparlar ve aslanlar bizden nce davranp avmz limizden alrlard. Ucunu atele sertletirdiimiz yeni mzraklarmz farklyd. Krk yarda uzaklktaki bir zebra inlikle ldrcyd. Yetmi yarda uzaklktaki hedefler zerinde dzenli olarak pratik yapyor n mzramla bir 39 zebray tam gznden altm yarda uzaklktan vurabilirken, Osvvald eer mzra iyi ise yetmi atta seksen yardadan isabet ettirebiliyordu. Avlanacamz zaman mzraklarmzn ucunu sertle rmek iin atein olduu yere dnmek zorundaydk. Bu yzden ucu krle-mi mzraklarla da prat rdk. Zaten birka defa attktan sonra hemen ular krleirdi. Bu yeni silahmzn byle bir aj olsa da itiraf etmeliyiz ki yiyecek miktarmzda art oldu. Son zamanlarda ne dk ne aldk. Atlar ve zebralar avlamaya baladmz gibi ansmz varsa geyik, karaca ve koyun da avlay rduk. Ovay kaplayan insan boyu yksekliindeki ayrlarn arasnda eilerek onlar gizlice takip e k. Sadece avmz grebilmek iin arada bir dorulur bakardk. Bu hayvan srleri kendilerini malar iin eitli noktalara nbeti dikseler de eilerek yrme, ayakta durma ve aalarn me gibi yeteneklere sahip olmamz bizi bu konuda bir adm ileriye gtryordu. Sadece zrafa ayrlarn zerinden bizden daha rahat bakabilirdi ve genellikle yaklatmz farkederdi. a korkun bir hzla blgeyi terk eder ve gzden kaybolurdu. Birounu yakalayamazdk fakat bo unlar daha ksa olan ka-likoteryumlarn karsnda biraz daha fazla anslydk. Buna ramen yaralandklar zaman zrafadan daha tehlikeli olurlard nk dall budakl olan boynuzlarn ir ekilde bize geirebilirlerdi. Yeni mzraklarmz mandalar da avlayabilmemizi salamt nlar da ok tehlikeli hayvanlard. lk nceleri birok kii mzraklar yeterince derine sapla adklar iin hayatlarn kaybetti. Hi kimse bir mandadan daha hzl koa-mazd, hatta omzun saplanm bir manda olsa bile. 40 Genellikle ormanda yaayan domuzlar, maymunlar ve bunlara benzer hayvanlar avlardk. Oy sa imdi dev gibi olan erkek domuzlara bile saldrabilirdik. Yeni mzraklarmz nehirdeki t imsahlar ve su aygrlar zerinde de denedik. Bir yudum su iin dier hayvanlar gibi hayatm riske attmz bu tehlikeli blgede bizim biraz daha gvenlikte olmamz salamt. Atalarmz gibi biz de su imek iin nehirlerde ve su birikintilerinde yaayan hayvanlara tuzaklar kurardk. Etrafmz evreleyen hayvanlardan korkup, ahmaka dikenli allarn aras bataklklara saplanmamz bize tuzak kurma konusunda yeni bir fikir verdi. zellikle ba bam bu fikirle ilgilendi ama erkek ocuklar olarak bizim hi houmuza gitmedi. nk hayvanl arn dmesi iin hazrlanacak bu ukurlar kazma ii bize decekti. On ayak derinliinde ve ak geniliindeki bir ukuru kazmak hemen hemen onbe kbik topra darya atmak demekti. B atele sertletirilmi denekler, bir atn omuz kemii ya da plak ellerimizle yapacak olma i de elenceli deildi. Her eye ramen babam srar ediyordu. Tuzaklar otomatik bir zelli ip olduklar iin sevdiini sylerdi. "Bu ar bir i biliyorum fakat fikir ok etkileyici. Y camz tek ey topra kazmak iin daha kolay bir yol bulmak" diyerek bize hak verdiini bel irdi. Bunu asla baaramadk. Fakat daha sonra icat ettii ey bizi biraz olsun rahatlatt. Mzra ucu aa gelecek ekilde sarman dallaryla iki aacm arasna yle bir ast ki y geerken kazara dallara takldnda mzrak omzuna saplanacakt. Btn orman bunlarla donatt nerelere yerletirdiimizi hatrlayamadmz iin kendimizi vurma riskimiz de vard. Vanya A ir tanesinden kupay kurtulmu ve hemen ikayete gelmiti. 41 m iinden bir tane ie yarayan kard. Modern metodlar sayesinde hem zaman hem de madde ka

ybndan kurtulduk. imdi ise byk paradan inc!e bir tabaka koparyo-ruz ve bunu yeni tabak alar meydana getirmek iin kullanyoruz. Bylece bir! iki! ! drt! ve dierleri ortaya k kadar gzel! Bu tabakalarn nasl byle dmdz ve hafif olduunu anladnz m? yleyse le tabakalar dzeltilmi olarak grmek istiyorum." Eitimimizin ikinci ksm avladmz ve tarafndan avlandmz hayvanlar incelemekti. Nere anlarn nasl geirdiklerini, nasl koktuklarn ve hangi dilde konutuklarn bilmek zorund ardan bugne kadar aslann kkremesini, leoparn boazn temizleme tarzn, filin kard ve gergedann fkelendiinde nasl burnundan nefes aldn taklit ettik. Zebra ve atlarn ne a kalkarak kine-diklerini ve karacalarn neden bu kadar sessiz olduklarn rendik. Elimiz de mzraklarmz olduunda biz kendimizi nasl yerde emniyette hissediyorsak ayn hissi aal erinde yaayan maymunlar daldan dala birbirleriyle konuurken duyuyordu. Fakat dmanlar la kuatlm byk srler sessizce hareket ederlerdi. Su kaplumbaalar ve timsahlarn yumu ede bulacamz ve ku yuvalarn nasl alacamz rendik. Akrepleri nasl yakalayp yem acamz artk biliyorduk. Bitki bilimi zerinde de altk. Baz meyveler, mantarlar ve bitki kkleri yenilebilirdi fa at bazlar asla. Ta Devri nsanlar hayatlarn tam olarak neyin ne olduunu aratrmakla g . gdlerimiz bizi uyaramayacak kadar zayflamt. Besleyici olan bir kkle ldrc olan 44 arasndaki can alc fark renmek zorundaydk. Hangi meyvelerin yasak olduunu bilmeliydik suyu zehirli olan "Acocanthera abyssinica" denilen aatan uzak durmalydk. Dzenli olarak atlar ve zebralar avlamaya baladmzda byk kedileri dman gibi grmekt ip olarak dnmeye baladk. Onlar i zerindeyken izledik; leopar ve italar yksek tepel anlar ve kaplanlar dzlklerde, pumalar ormanda ve aalarda. Avlanma tarzlarndan etkilend k; keskin gzler, karanlkta hissedebilen byklar, av sk sk tutabilecek ve aalara tr peneler, otuz tane gl di, takipte ustalkla gizlenebilme ve saatte yetmi mile kadar en mthi hz. Dierleri gibi babam da onlara hayran kalyordu fakat bizi hayranlktan teye gitmememiz iin uyaryordu. "nce uzmanlamak gerekir" diyordu. "Grkemli tek amal avlanma aletleri. nlar avlarn gn getike kusursuz olmak iin ldryorlar. Bu onlarn zayf taraflar. Bund cak bir eyleri yok. Daha fazla ilerle-yemeyecekler, inann bana. Kuvvetlerine ve ku rnazlklarna ramen mi diye dnebilirsiniz fakat benim bu konuda gerekten phelerim var. namazlarsa alktan lebilirler, nk hindistan ceviziyle idare edemezler. Kaplanlara bir b akn. Gergedann boynunu kolaylkla koparabilirler. Fakat kim sadece gergedanla beslen mek ister ki. Bu korkun diler ou zaman hedefine ular. Hayvanlarn u ankinden daha by dnemlerde bile kaplanlar baarl olmulardr ve babamn kkken bana anlatt Brontoplar, r, Megateryum-lar ve dier memelilerin de iini bitirdiklerinden hi phem yok. imdikinden daha yava olduklar zamanlarda 45 glerini dilerinden alrlard. Gnmzde ise acnacak durumdalar. u szlerimi unutmayn: D r bizden daha iyi durumda olsalar bile birgn gelecek soframzdaki artklar almak iin bi ze yalvaracaklar." Hepimiz kahkay patlattk. Babam ban iki yana sallayarak konumaya balad. "Glebilirsini at aslan bile paralara ayrabiliyoruz artk. Hibir hayvan bizi ye-nemez demiyorum. Faka t bunlar muhtemelen insana benzer hayvanlar olacaktr. Bu tehlikeye kar ben her an t etikteyim. nemli olan ie yarar prensipleri skca kavramak. Eninde sonunda uzmanlama pr ensiplerinin evrime bir nokta koyacandan olduka eminim. Eski kalikoter-yumlar bir dnn ne bir at, ne bir geyik, ne de bir zrafa. Boynu aalarn tepesindeki yapraklara ulaaca k kadar uzun deil. Fakat boynuzlarn iyi bir ekilde kullanabilmesini salayacak kadar u zun. Uygun trnaklar olmad iin yeterince hzl koamyor. Hibir snfa soku-lamad i dlyorlar." "Biz de ayn durumdayz" dedim. Babam sarkk alnn dnceli dnceli krtrd. "Haklsn olum haklsn. Orman terk ettik ve hayvanlarn av olduk. Ne keskin dilere ne de lerin hzna sahibiz. Onlar gibi gl olmamz iin nce amatr olmamz gerekir. Drt ayakl az dilerimizi glendirmeye almak gerilemekten baka bir ey deildir. Kediler ve kpekl biliyorlar fakat baka ne ie yaryorlar? Hibir eye." "Fakat baba, kim bundan baka eyler de yapmak ister?" diye sordu Oswald. "Senin bir eit uzman olduunu kabul ediyorum" dedi babam suratn ekiterek. "Arada srada a olsa daha nemli eylere kafa yorman isterim." 46

"Fakat yapacak baka ne var?" diye srar etti Osvvald. "Bekle ve gr" dedi babam duda klarn srarak. "Bekle ve gr." 47 Altnc Blm "Yine yapacan yapmsn, Ed-ward" dedi Vanya Amca bir atn omuzunu yerken. Bir domuzun en iyi parasn yemekle megul olan babam "Bunu daha nce de sylemitin" diyere sert bir ekilde karlk verdi. "Kendimizi gelitirmenin nesi yanl? Syle bakalm." "Buna gelime mi diyorsun?" dedi Vanya Amca atee kk bir para kkrdak atarken. "Ben buna aatsizlik derim. Evet, Edward, itaatsizlik. Hibir hayvan dalarn zirvesinden ate almay a niyetlenmedi. Sen doann temel kanunlarn yktn. imdi antiloptan bir lokma alabilirim, svvald." "Bu, ileri doru atlm bir admdr" diye srar etti. babam. "Evrimsel bir adm. Kesinlikle imsel bir adm. O zaman neden itaatsizlik olsun?" Vanya Amca elindeki halka kemiini sularcasma babama doru uzatt. "nk yaptklarn seni d uzaklatryor, Edvvard. Bunun lanetlenecek bir durum olduunu anlamyor musun? Doal dzenin bir paras 48 olan, onun nimetlerini ve cezalarn, zevklerini ve tehlikelerini kabul eden sen, doa nn sadece basit bir ocuusun; hevesli, kendi kendine yetebilen ve masum. Kusursuz bi r denge iinde yaayan bitki ve hayvan aleminin gl bir yesisin. Fakat doal deiimin muh ervanna ait olan her ey olmas gereken yavalkta ilerliyor. Peki sen neredesin?" "Evet, neredeyim?" diye karlk verdi babam. "Koptun" diye birden atld Vanya Amca. "Neyden koptum?" "Doadan, ayrlarn kklerinden, cennetten." "Ve senden" dedi babam glmseyerek. "Kesinlikle benden de" dedi Vanya Amca. "Knyorum. Bunu sana daha nce de sylemitim. Btn benliimle knyorum. Doann basit ve masum ocuu olarak hayatma devam etmek istiyorum. Be eimimi yaptm. Maymun olarak kalacam." "Biraz daha antilop ister misin?" "Bir para da filden deneyeceim, teekkr ederim. Sakn puan topladn dnme, Edvvard. A erince yaayan her hayvan yemek tercihini deitirebilir. Aslnda benim normalde yedikle rim meyveler ve bitki kkleri ama baz ortamlarda et yemek durumunda kalyorum. Bu fil biraz kart deil mi?" "yle. Fil avnda henz o kadar iyi deiliz. Bunu da yaraladktan sonra millerce mesafe de takip etmek zorunda kaldk. Sonra onu eve getirmek tabii ki gnlerimizi ald. Olduka ard " "Oh, bahanelere gerek yok. Avlanma ileminin btnyle yanl olduunu grmek ok komik. Beni hi sakncas yok. inemenin daha kolay bir yolu olsayd. Et yemek iin uygun dilere sahip adn biliyorsun, 49 Edvvard. Zamann yarsn inemekle geirmek. Ne kadar salksz." "Evet, bunun problem olduunu kabul ediyorum" dedi babam. "Peki neden byle! Doa kanunlarnn ak olmadn syleyemezsin. Byk hayvanlar avlama dilerin yok. Daha ne kadar ak olabilir? Ya da yle: dadan ate alma nk seni scak t krkl deriye sahipsin." "Hayr, sahip deilim" diye itiraz etti babam. "Yllardr sahip deiliz. Ayrca asl konu da u deil. Kedilerin bizi yemesini durdurmak zorundaydk. Bu doal, yle deil mi? Ate tabii ki de birok ynden ok yararl bir ey ve imdi biz buna sahibiz. Oswald, olum, atee biraz ha odun at." "yi ve ktnn ayrmn yapabilmelisin" dedi Vanya Amca suratn asp geri ekilirken. "Her eyden teye doa kanunlarnn dna ktmzdan pek emin deilim" dedi babam. "Asl vap vermedin. Atein kefedilmesi neden bir gelime olmasn, ayn bir zrafann boynunu uzatm s ve atn trnaklarndan kurtulmasnda olduu gibi? Havalar souduunda kllarmz uzatp k sahip olabiliriz, fakat bu olduka uzun bir zaman alr. Ve sonra havalar tekrar sndnda b kllardan kurtulup eski halimize geri dnmek de baka bir dert. Oysa bir postu istedii miz zaman giyip karmamz mmkn. Her ne kadar u anda bunu yapabilmemiz olduka zor olsa da takdir edersin ki iyi bir fikir." fkelenen Vanya Amca burnundan soluyordu. "stedii miz zaman yaktmz ve sndrdmz atete olduu gibi. Buna adaptasyon deniyor. Evrim gibi ece biz biraz hzl davrandk."

50 "Btn mesele de bu, biare adam" diye bard Vanya Amca. "Olaylar hzlandrmaya hakkn olm musun? Kendinizi olaylarn akna brakacanz yerde gittike daha da hzlandryorsunuz. a hr iradeden bahsediyorsun. Aceleye getirdiiniz tabiat. Doay aceleye getirmemeniz g erektiini renmeniz lazm." "Fakat btn bunlar ayn kapya kyor" dedi babam hiddetle. "Biraz hzl davranyoruz o kad "Ayn kapya kmaz" dedi Vanya Amca. "Bu tamamen farkl. Delicesine hzlsnz. Gereklemes arca yl srecek olan deiimleri birka bin yla sdrmaya almak. Bu kesinlikle imknsz rkun ilerleyiin iinde var olmak istemez. Bana bunun evrimleme olduunu syleme, Edvvard. Zaten evrim geirmemiz gerekip gerekmediine karar vermek sana dmez. Yaptklarn kesinlik le farkl. zlerek sylyorum ki yaptklarn bencillik; bunlar doaya kar gelmek, itaatsi dini bilmezlik, bayalk ve maddiyathk olarak nitelendirmek yersiz deil. stelik de, Edvv rd" dedi Vanya Amca naho bir ekilde; "bunlarn tesinde btn canllara babalk ettiini d e deil mi?" "ey" dedi babam huzursuzluk iinde, "ben sadece dnyorum da..." "Biliyorum" dedi Vanya Amca gururla. "Edvvard, beynini okuyabiliyorum, yapmak zer e olduun eyleri kesinlikle tahmin edebiliyorum. Onur, yaratlmlarn gnahkr onurlar! B rn cezasz kalmayacan sakn unutma. Kesinlikle bundan kurtulamazsn. Hayr! Neden olduun yeyim mi? Artk masum deilsin fakat cahilsin. nce doaya sadk olduunu dnrdn 51 ve imdi de onu istediin gibi idare edebileceini zannediyorsun. Sevgili dostum, bunu n dndn kadar kolay olmadn anlayacaksn. Bencillik, yle mi? gd senin iin yeter sonunun nereye varacam hep beraber greceiz... Vay canna, bu hrvzr ocuk ne yapmaya al Alexander amcasnn arkasndan sulu sulu srayp aalarn arasna kamaya alt. Fakat ryla onu yakalayp annda kendine doru ekti. "Off" diye lk att, serte kula ekilen Alexander. "Ne yapyordun?" diye grledi Vanya Amca. "Ben... ben... sadece" diyerek hkrklara bouldu Alexander ve olduu yere kt. Elinde ya buk paras vard ve btn vcudu karalara boyanmt. "Bu zorbalk" diye grledi Vanya Amca. "Benim de grmeme izin ver" diyerek ileriye doru atld babam. Hepimiz Vanya Amca'nm fke yle gzn diktii tarafa toplandk. O anda hayretle atlm bir lk ykseldi. Orada, bir kayann zerinde Vanya Amca'nm siyah bir eyle izilmi glgesi duruyordu. Bu ger kten de Vanya Amca'nn glgesiydi. O geni ne doru bkk omuzlarn, kll ve hafif bklm baldrlarn, ileri doru kk enesini ve her eyden teye tehdit edercesine uzanan maymunl benzer kollarn tanmamak mmkn deildi. Orada bir glge vard, atein aydnlnda dans ed ier glgelerin arasnda hi kmldamadan duran bir glge. "Bu ne?" diye sordu Vanya Amca berbat bir ses tonuyla. Bu sorunun tek fakat feci bir cevab vard. "G... gsteri sanat" dedi Alexander keskin ve ksk bir sesle. 52 "Korkun ocuk" diye bard Vanya Amca. "Benim glgeme ne yaptn?" "Glgene bir ey olmad. Zaten hemen bir tane daha ortaya karabilirsin" dedi babam onu y attrmaya alrken. "Bak, grdn m?." "Aa" dedi fkesi biraz geen Vanya Amca. "Evet, yenisi olutu. Fakat bir an iin bile ol sa senin gibi kt niyetli veletler tarafndan glgemin paralanmasn istemiyorum, Edward. ciddi bir ekilde incinebilirdim. Sizin de byle bir ey yapmaya hakknz yok. Derhal onu bana geri ver, duydun mu beni?." "Onu oradan kaldrp amcana geri ver, Alexander" dedi babam* ciddiyetini taknarak. Za vall Alexander denemeye balad. "Yapamyorum" dedi burnunu ekerek. "Fakat onu silebilirim." Hepimizin akn baklar aras anya Amca'nn glgesi Alexander'm kirli ayaklar altnda kayboldu. "Bu sadece bir resimd i o kadar" diye ekledi. "Sadece bir resim mi?" diye haykrd Vanya Amca. "Gryor musun, Edvvard? Gelime dediin ey eri kontrol bile edemiyorsun. Sakn bir daha benim resmimi yapma" diye tslad Alexand er'm ac ve dehet iindeki kulana. "Bu iyi-bir davran tarz deil" dedi babam. "Onu dverek cezalandrabilirim fakat ocuun s zarar vermek niyetinde olduunu dnmyorum." "Zarar vermek niyetinde deil mi?" dedi Vanya Amca nefes nefese. "Edward, ok safsn. Bunlar ylan soyundan geliyor. Ben gidiyorum."

"Nereye?" diye sordu babam masumane bir tavrla. "Ormana" diye bard Vanya Amca. "Doaya dnyorum." 53 Babam Alexander' dvd fakat iten verilmi bir ceza olmadn herkes anlamt. "nsanlar daha izme olum" dedi. "Bu hemen yanl anlalyor ve problem yaratyor. Kltrel gelimen esinde byle konularda tedbirli hareket etmeliyiz. te yandan bu demek deildir ki ken dini ifade etme hakkn bastrmak zorundasn. Bu konuyu tekrar dneceim." Sonraki gnlerde Alexander ve babam zamanlarnn byk bir ksmn sarp kayalklarn olduu b geirmeye baladlar. Arada srada ikisinden biri atein yanna gelip yars yanm ubuklar . Ne yaptklarna bakmak istediimizde bizi balarndan defediyorlard. Birka gn sonra niha gururlu bir ekilde maaraya geri dndler. "imdi hepiniz gelip bakabilirsiniz" diye bard r. Sr halinde kayalklarn yanma gittik. Orada, kocaman siyah bir mamut btn grkemiyle t rimizi diken diken edecek bir vaziyette duruyordu. Halalarm korku iinde lklar atarak e trafa katlar. ocuklar ise ormann iine doru daldlar. Sadece Os-wald, VVilbur ve ben a sarldk. O anda mzraklarmz frlatmaya baladk. "Kulaklarnn st ksmna doru. Yaam frlatn ocuklar" diye grledi Osvvald. Mzraklar saplanmak yerine srayp yere dtkleri hi umursamadan orada ylece duruyordu. O srada glmekten yerlere yatan babam ve Alexan der' grdk. "Boverin" dedi babam. "nemli bir psikolojik prensip kefettik." "Fakat bu bir mamut" dedi Osvvald, "yemin ederim ki..." "Ne?" diye sordu babam. "Onun hareket ettiini grdm" diye mrldand Osvvald. 54 "Kesinlikle" dedi babam. "Bu bir mamutun glgesi" dedim. "Fakat mamut nerede?" "Bahse girerim onu yaraladk" dedi Oswald. "Hadi onu izleyelim." "Bir dahaki sefere antilop resmi izmelisin diye dnyorum" dedi babam Alexander'a. Her eye ramen hemen sonra Osvvald ve ben bir mamutu takip edip avladk. Bu, kayann zer indeki glgenin lm bedeniydi. Ve sonra akla en uygun olay meydana geldi: Kayann zerinde ki glge kayboldu. Glgesine zarar gelmeden mamutu yiyip bitirmemiz olduka ilgin olurd u. Bu gzel ziyafetten sonraki sabah birka tane mzrak saplamak zere kayadaki glgeye gi ttim. ok gzel bir sabaht; l l, serin ve yamur sonras altn sarsna brnm bir s leri vermek iin aceleyle geri dndm. Babam fkelendi. Bana inanmak istemedi fakat sylediklerimin doru olduunu kabul etmek zorundayd. Yaklak bir saat boyunca gzlerini kocaman kocaman aarak plak kayaya bakt ve nra dedi ki, "bunun basit bir aklamas v.ar." "Tabii ki var, baba" dedim. "Mamutla birlikte glgesi de u anda midemizde." "Ernest, olum" dedi babam. "Bu keskin zekn da alp buradan uzakla ltfen. Mmknse ok uz . Git ve sana durman syleyinceye kadar akmaktalarra yont. Byle bir beynin fazla yorulm asna izin vermemeliyiz." Bu i zeki biri iin olduka basitti. Fakat yine de uzun bir zaman onu azat etmedik. 55 Yedinci Blm Aniden ortaya kan bu yeteneini grnceye kadar Alexander' pek ciddiye almamtm fakat i g duyuyordum. Ksa zamanda her eit hayvann glgesini kayalarn zerine hapsetmek konusund stalat ve ortaya kan sanat geni bir kitle tarafndan takdir edilmeye baland. Glgeyi e, onu mzrakla vurma ve en sonunda da ldrme arasnda anlaml bir iliki olduunu dnerek i tatmin ediyordum. Pratikte ok deerli uygulamalar olacan anladm; aslnda harikulade i ar sunuyordu. Bizim avlanmamz sonucunda Alaxander'm eserinin aklanamaz bir ekilde gzd en kayboluu babamn kafasn kartrmt. "aheser" dedi zgn bir ekilde. "Enfes resimler. Fakat hepsinin sonu ac oldu. Fevkalde b ir teknik, kuvvetli bir kompozisyon, fakat kullanlan yzey hem iyi hazrlanmam hem de ak a. Zavall olum, ileriki nesiller bu eserlerin sahibi olarak seni tanyamayacaklar. M aarann iine izersen daha uzun mrl olurlar herhalde. yleyse neden ieriye izmiyorsun? 56 "nk orada hibir ey gremiyorum" dedi Alexan-der ksaca. "Oh, k ve su lazm" dedi babam i ekerek. Hi kimse babamn sinirli olduunu syleyemezdi, nk o ounlukla gleryzl, canl ve bir Herkese mutlaka yapacaklar bir i bulur ve her eyi kontrol altnda tutmaya alrd. imdi

alarmla vcudumuzdaki kllar nasl kazyacamz ve onun yerine ne giyeceimizi tartyor aklarn gerilip uzanabilme zellikleri zerinde alyor ya da geyik boynuzlarn ne amal leceimizi dnyordu. "Modern endstrinin srr eldeki mahsullerin akllca kullanmnda sakldr" dedi kalarn n yerinden srayp yerde emeklemekte olan bebei kapt, acmaszca bir tokat attktan sonra ayann zerine brakt ve kz kardelerimi azarlamaya balad: "ki yama geldiklerinde y lduklarn ne zaman reneceksiniz? Drt ayak zerinde hareket etme igdsn deitirmemiz a nce anlatmtm. Bu deimedii srece hibir ey deimez! Ellerimiz, beynimiz, her eyim yryerek geri dnmeliyiz. Milyonlarca yldr gsterdiimiz gelimenin bir yn vaktini bo m tarafndan mahvedilmesine tahamml edeceimi dnyorsanz yanlyorsunuz. O ocuu arka a e durdurun yoksa srtnza sopay yersiniz." Son zamanlarda babam depresyona girmi gibi grnyordu. Eskisi kadar giriimci ve cesaret li deildi. Biz ise hi bu kadar alkan ve verimli olmamtk. O yzden onun bu durumu bizi ka artt. Av seferlerinden ellerimiz dolu bir halde dnsek bile babam yzm57 ze yiyecekmi gibi bakarak, "Aferin, aferin, sadece antilop, maymun ve geyik mi? phe siz hepsi de ok itah ac fakat yeni ne buldunuz ki?" diyordu. Avn nasl getiini anlatt m da kadnlarla birlikte dikkatli dikkatli hikyemizi dinliyordu. Ama en sonunda da yl e diyordu: "Evet, evet, biliyorsunuz ki hepsi birbirine benziyor. Yeni ne yaptnz s iz onu syleyin." "Fakat, baba, biz de zaten yeni avlanma tekniklerimizi kullandk" diye kar kt Oswald. " Senin bize rettiin gibi yaptk. Sen bizden bir aslan takip etmemizi mi istedin?" "Hayr, hayr, onu kastetmedim" diye karlk verdi babam hrn bir ifadeyle. "Bir aslan ta demezsiniz ta ki... ey, ite btn mesele bu. Kullandnz aletler yeterli oluyor mu?" "Tabii ki, baba" dedi Oswald. "Ve sen, Ernest... sen ne gibi gelimelerde bulundun?" diye haykrd babam sinirli bir ekilde bana dnerek. "Farkndaysan artk sen de bydn!" "Eh, baba" dedim. "Ben glgelerle nasl mucize gerekletiririm diye dnyordum." "Hah!" diye hrlad babam. "te benim bydklerini zannettiim oullarm! Ya sen VVilliam.. sen, deneyler konusunda henz ok kksn." "Ben yaptm bile" diye umulmadk bir cevap verdi VVilliam. "Ne yaptn?" diye sordu babam keskin bir ses tonuyla. Yerde rpnmakta olan kk bir canly n VVilliam: "Bu bir kpek yavrusu" dedi. "Ona Rags ismini koydum." "Dikkatli ol, hazmszlk yapabilir" diye uyard annem. "ok kotuklar iin etleri de korkun t oluyor. 58 Fazla bymeden hemen ye onu fakat iyice ine olum." "Ama ben onu yemek istemiyorum" diye bard VVilliam yal gzlerle. "yleyse bu tarafa doru at onu" dedi Oswald. "Hayr!" diye feryat etti VVilliam. "Olmaz. Kimsenin onu yemesini istemiyorum. O b enim! Hibiriniz onu yemeye kalkmayn, duydunuz mu? Zavall minik Rags." "Ban okuyor" dedi Oswald hayretten nefes nefese kalarak. "Onu srabilir baba" dedim. "Elinden almam ister misin?" "Hayr, sakn byle bir eye teebbs etme, Ernest" diye bard VVilliam. "Ona seni srmas "Bu ocuk hep byle isterikti zaten" dedi Nellie Hala yattrc bir ifadeyle. "Kkken del i daha sk tutard. VVilliam, sevgili olum, onu bana ver, kpekler srrlar. Ayrca sen de irsin ki onlarn pis alkanlklar da vardr. Senin iin onu kesmeme izin ver. le yemei i ni sanS hazrlayacam." "Senden nefret ediyorum! Nefret ediyorum!" diye bard VVilliam ve o anda kpek lgncasna vlamaya balad. "Bir dakika, bir dakika" dedi babam tehditkr bir ekilde ayaa kalkan Osvvald'a. "nce fikrini bir dinleyelim. Otur Oswald. Sen de sakinle VVilliam. Tamam kpei yemeyeceks in. Onu yemek zorunda deilsin, oldu mu? Peki onunla ne yapmay dnyorsun?" "Ben..." diye yutkundu VVilliam. "Onu bytmek istiyorum, baba. Annesi, erkek ve kzka rdeleri, hepsi ldrld. O artk dnyada tek bana kald ve stelik srye katlmak iin d bir arkada... 59 ou zaman. Benimle birlikte o da byr diye dndm ve hep iki iyi dost olabiliriz." "Fakat bize ne gibi yarar olacak" dedi Oswald sabrszlkla. "Sadece byyecek ve yenilemey

ecek kadar kart-laacak. Yama gre davransan iyi olur!" "Yarar olacak" dedi babam. "imdi onu bana ver VVilliam. Yaramaz bir ocuk olduunu dnmy m. Aksine duygularn anlamaya alyorum. Olum, sar ve srekli hrlayan bir kpekle arkad sana ne gibi faydas olacak? Elinden etini kapacak, belki yumurtalarn da." "Hi nemli deil" dedi VVilliam inat ederek. "u anda deil ama bydnde benimle birlikte aya gelecek ve onunla avm paylaacam. Bana ok yardm dokunacak nk o benden daha hzl "Sahi mi?" diye bard Oswald kahkahalarla. "Bunlarn hepsi aptalca fikirler." "Sus, Osvvald" diye mdahale etti babam. "Hepiniz susun. Dndn kadar aptalca bir fikir d l. Biraz dnmeme izin verin... VVilliam, ok emin deilim ama yine de yeni bir konuya dei ndiine inanyorum. Kpek, insann sadk bir dostu. nsanlar, kpekler ve avlanma. Hmm, evet i de fena bir fikir deil. Takip edenler, avn yerini belirleyenler, avlanan hayvan ge ri getirenler... olaslklar harika! VVilliam, sen ve o melez hayvanla aranzdaki iliki tam olarak nedir?" "Pekl" dedi VVilliam kendini savunmaya hazr bir ifadeyle. "Ona istemeyi retiyorum. He men hemen rendi saylr." "Gstersene" dedi babam. Hepimiz VVilliam'm etrafnda toplandk. nce bir eliyle kpei ensesinden tutup yere brakt e sonra die60 riyle de bir devekuu budunu bann zerine doru kaldrd. "imdi arka ayaklar zerinde oturacak" diye aklamaya balad VVilliam. "n penelerini yuk aldracak ve ben budu verinceye kadar bekleyecek. Sonra ona 'gven' ve 'bedelini ver ' kelimelerini reteceim. Ben 'bedelini ver' deyinceye kadar ufack bir et parasna bile dokunmayacak, sadece 'gven' dediim zaman dokunabilecek. Ardndan 'ltfen' ve 'teekkr ede rim' kelimelerini, ondan sonra 'takip et' kelimesini ve sonra..." "Evet, evet" diyerek szn kesti babam. "Bakyorum da her eyi enine boyuna dnmsn. Had bize nasl oturduunu ve istediini gster." "Tamam" dedi VVilliam biraz pheli. "imdi, Rags, iste! ste Rags, aferin sana!" Yerde kvranp hrlamaya balayan kpek VVilliam'm elini srmak iin hamlede bulundu. Kala gz ar an oldu. Rags srayp VVilliam' acmaszca elinden srd. VVilliam "Yaramaz Rags" diye ba indeki budu yere drd. Rags den budun zerine atld ve Osvvald'm bacaklarnn arasna d tli bir darbe indirdii Rags'i kfrler yadrarak tekrar yakalamaya alrken dizini mutfa zeminine arpt. Bir eylerin ktye gideceini nceden belli belirsiz de olsa tahmin eden be elime bir denek alp btn kuvvetimle Rags'a vuraym derken Alexander'm ayaklarna isabet ettirdim. Alexander srt st yere derken dirseiyle Pam Hala'nn karnna sert bir darbe in di. Darbenin etkisiyle lklar iinde korlarn iine den Pam Hala acdan Mildred Hala'nn ad. Bir lk da Mildred Hala'dan ykseldi. Annem, Pam Hala'nn yanan srtna aa yaprakla n btn halalarm korkudan yas tutmaya balamlar61 di. Kpein arkasndan giden kzkardeim Elsie nefes nefese geri dnd. "Kardm" dedi. Btn olanlardan dolay hepimizden zr diledikten sonra VVilliam da onun arkasndan gitti a ma bir daha hi kimse Rags' grmedi. "Eh, olaca buydu" dedi babam. "Korkarm ki bu iler iin daha kksn VVilliam. ok zgn "Doru yolda olduumdan eminim" dedi VVilliam burnunu ekerek ve nlan elini yalayarak. "O nlar kkken yakalayp yava yava eitmeliyiz." "Olabilir" dedi babam kuru kuru. "Peki byle vahi hayvanlar gibi davranmaya devam e derlerse ne yapacaksn? Problem olan da bu zaten. Eer elindeki yara mikrop kaparsa lr sn ve ilerleme uruna ehit dm olursun" diye ekledi. "Yine de cesaretin krlmasn, olu ece senin yandaki bir ocuk iin biraz zor bir i. leride sen ve Alexander daha baarl o snz. Umut ediyorum ki u anki giriimleriniz avlanma tutkusu iinde kaybolup gitmesin." Gzleri parlayarak Oswald ve bana bakt. "Siz, byk oullarm, bu da size bir ders olsun. D miz ve renmemiz gereken ok ey var. nmzdeki yol daha ok, ok uzun. Size soruyorum, im olarak buradan nereye gidiyorsunuz?" "Bunlar bir an nce yerseniz iyi olur" dedi annem. "Bu fili bitirmezseniz tamamen y enilmez hale gelecek." "Sevgilim, nemli bir noktaya temas ettin" dedi babam elindeki kaburga kemiini syrmay a alrken. "Asl can alc nokta da bu. Bir sredir benim de kafam kurcalyor. Kabaca hes ak olursak zamanmzn te birini uyuyarak, te birini avlanarak ve geri kalannn hepsini yiyerek geiriyoruz. Aslnda yemee

62 ayracak ok fazla zamanmz yok. stelik son gnlerde midemdeki ekimeden dolay gsmde du a hissi kesinlikle beni ok rahatsz ediyor. Bu bile tek bana konunun nemini vurguluyor . Hayatmz devam ettirmek uruna byle rutin ilere bu kadar zaman ayrrsak dnmeye ne z bulacaz? Hazmetmek iin inemenin gerekli olduunu syleyeceksiniz ama herhalde bunun ba bir yolu daha vardr. Bu zahmetli tme iinden kurtulmamz iin hayal gcmz geniletip u iyiz. Bo vaktimiz ve sessiz bir ortam olmadan ne yaratclk, ne kltr, ne de medeniyet ol abilir." "Kltr ne demek, baba?" diye sordu Oswald az fil etiyle dolu bir ekilde. "Sorarsn tabii" diye sert bir ifadeyle karlk verdi babam. "Bilmediimiz, grmediimiz dah ok ey var." "Baba, daha ne kadar ilerlemek zorundayz?" diye sordum. "Byle ok rahat olduumuzu dnyo ." "Samalk" derken fkeden burnundan nefes alp vermeye balamt babam. "Rahat m? imdi de amamen ayak uydurduumuzu syleyeceksin herhalde. Bunlar evrimlemekten yorgun den herkes sylemeye balar. Daha fazla uzmanlam bir uzman gelip seni yemeden nce bunlar sylediin n szlerin olabilir. Bunlar size ka defa daha anlatmam gerekecek, Ernest? Bazen iki kulann arasnda bo bir geit olduu hissine kaplyorum. Bir de kendini milyonlarca yll zorluuna katlanm olan bir kral gibi gryorsun. Hah!" "Peki" dedim kulaklarmn kzardn hissederek. "Her neyse daha ne kadar ilerlememiz gereki or?" Babam elindeki fil etini yere brakp parmak ularn birletirdi. 63 "Bu, u anda nerede olduumuza bal" dedi. "Neredeyiz?" diye sordum. "Emin deilim" dedi babam ses tonu dk ve zgn bir ifadeyle. "Emin deilim. Ama Ta Devri' ortasnda olduumuzu dnyorum. Sonlarnda olma ihtimalimiz de var. yle olduunu umuyorum st, fakat seni dinledike ve sana baktka bu umuttan vazgeiyorum. Alexander ya da VVil liam bir eyler ortaya karmaya alyorlar ama onlarn fikirleri tecrbelerimizi ayor. ye konumasna devam ederken sesi tamamen fsltya dnt, "iin dorusu, Ta Devri'nin ilk geip gemediimiz konusunda phelendiim anlar olmuyor deil." "Sevgilim, ok alyorsun" dedi annem ban okayarak. "Ksa bir tatil yapsan iyi olur." O abamn yz kendine gvenmemenin verdii acyla kapland ve tamamen sessizlie brnd. Kadn erinin uzun ve dz salarndan aykladklar bitlerin (Pediculae antiquae) ve atein trdam aka bir ey duyulmuyordu. zerimize ken bu skntl havay datmak iin tekrar konumaya "Baba, u anda nerede olduumuzu nasl anlayacaz?" diye sordum. Babam bu soruyla yle bir kendine geldi. "Dorudan olmayan yollarla, olum. Bunu anlaya bilmemiz iin etrafta birok iaret var. yle bir rnek verebilirim. Eer trnakl atlara ak bu hemen hemen Ta Devri'nin sonlarna gelmiiz demektir." "Ben onlardan hi grmedim" dedi Osvvald. "Grmediinden eminim" dedi babam. "nk nesilleri tkendi. Hem de Ta Devri'nin ilk dnemle de herhalde. Oysa eski kalikoteryumlara bir bakn. imdi bile ok miktarda bulunuyorla r." 64 Babam bu dncelerle biraz sakinlemi grnse de onunla sorduum soru zerinde daha fazla t cesaret edemedim. Birka haftadr olduka huysuzdu. Neden bu kadar kaygl olduunu tahmin bile edemezdim. Jeolojik zaman iinde ulatmz noktann ok nemli olduuna inanmyordum. enin ne gerei vard? Her ey gayet iyi gidiyordu. Gne bizi styor ve besliyor, yamur do den canlandryor ve serinletiyordu. Toprak ayaklarmzn altnda titriyor; volkanlar grleye ek etrafa lav boaltyor, kaln ve kapkara bir duman yayyorlard. Havay ar bir kkrt kok layp bulutlar Afrika'nn gnde toplanmaya baladnda ise tkanp nefes alamyorduk. Bata i su pnarlar lkrdayarak kaynyor ve kan su buharlar vadinin btn zeminini kaplyordu. dalara doru ilerlemilerdi fakat kaynayp taan dalar bu yeillik alanlarn yaylmasna i miyordu. Dadaki btn kular ve arlar hayret edilecek ekilde meyveye dnecek olan iekl ayorlard. Btn canllar reyerek, kurnazca davranp birbirlerini gemeye alarak hayatt uygun yolunu bulmak iin abalyorlard. Ah, ne gzel bir pazartesi sabah! Ah, Afrika, kta ar arasnda en gelimi olan, insanln beii. Ta ekillendiren biz, atei uysallatran r ey bana ok gzel grnyordu. Eer her zaman daha iyiyi bulmamz iin bizi tevik etmeseydi nasl bir baba olacakt ki. At ei farkl ekillerde kullanma zerine yapt deneylerin sonularndan pek memnun deildi. A

anlardan tamak yerine bizim imal etmemiz gerektiini sylerdi zaman zaman. "Bu ok komik" derdi babam ateimiz onuncu ya da onbirinci kez snmeye yz tuttuunda. "Ku beyinli hala65 larnzn atei her sndrlerinde benim onbe bin ayaklk daa trmanmak zorunda olmam ok e de benim yamda. Bu artk biraz fazla oluyor. Halalarnzn ya da annelerinizin deiecekl nden umudum olmad iin derhal bu iin kolay bir yolunu bulmamz lazm." "Fakat belki de atei yakmak mmkn olmayabilir" diye itiraz ettim. "Srekli yanacak olm as aldatmaca olabilir. Ya da belki de sihirdir." "Hah!" dedi babam. "una bir bak. Bunun ne olduunu hi kendine sordun mu?" VVilbur'un elinde birbirine srtt akmaktalarn iaret etti. Bu srtnmeden dolay ortay cm tanesi kmt. Hepimiz bu olaya ahit olmutuk fakat bunun scak ve kzgn olan atele rd. Bu, sazlk faresi ile mamutu karlatrmak gibi bir eydi. Ben bundan yle bir sonu deki hayat ya da tan ruhu. Eer yanarsa baz zorluklar da beraberinde geirirdi. Mesela; tan yanyor olmas gibi. "Yanarlar" diye homurdand babam. "Bak ve nasl yandklarn gr. aman olduu gibi benim fikirlerimi bir kenara itti. Wilbur, baz talarn dierlerinden da ha ok kvlcm kardn farkettiini sylediinde ise tamamen heyecanland. Ona gre kv atei ta-yabiliyorsak kvlcm saan ta paralarndan da atei elde edebilirdik; yntem ke nyd. Tartmak iin kuvvetli bir fikirdi bu fakat pratikte maalesef ie yaramad. nk bab bur'un akmaktalanndan kan tek tk ufack kvlcmlar, bir trl yakalamay baaramad. B atein iine frlatt akmaktalar atei de sndrd. "Bunu denemeye devam etmeliyiz" dedi babam, 66 "nk akmaktalarn yeteri kadar sert bir ekilde birbirine srtersek snr ve sonra da a nun dier cansz maddeler iin de geerli olduunu kefetmiti. Ay-m ekilde iki denei de s rbirine iddetle srtt zaman onlar da snyordu. Baarnn eiinde olduunu dnyordu vler iinde kalmasn bekliyordu. Fakat olmad. Tek bir tesellisi vard, o da denei snmeye tutmu olan kor parasna dedirdiinde tekrar tututuunu kefetmesiydi. Bu fikri rzgrdan un dnda ise hayal krklna uramt. Aylar gemiti ve babam hl bu konu zerinde al de deneklerle atei nasl oluturacan bulamamt. Birgn uramaktan vazgeip fkeyle bu bana dnd. "Ernest! Neden sen de bir eyler yapmyorsun? Senin bana hi faydan dokunmayacak m? Hem en imdi u denei al ve smncaya kadar dierine srtmeye devam et, snncaya kadar dedim Sylediklerini yaptm fakat bunun bouna olduunu biliyordum. Ben bir volkan deildim ve z aten biraz sonra da yorgun dtm. Babam elindeki boynuz parasn orama burama canm yakara tmeye baladnda tekrar ie koyuldum. Fakat bu ekilde hibir yere varamazdk. Babam da ben kadar bunun farkndayd. Ve sonunda lan Amca geri dnd. 67 Sekizinci Blm Krmz salar, seyrek krmz sakal, parlak mavi gzleri ve vcudunun her yerinde yara izl ksa boylu fakat salam yapl bir adamd. "Bu yaralar nasl oldu lan Amca?" diye her sorduu uzda mutlaka anlatacak heyecanl bir hikayesi olurdu. Angela Hala kokusundan onun geldiini anlamt. Grr grmez ise maaradan mzrak gibi frla "minik delikanlm!" diye baryor ve nee iinde onu aramza getirmeye alyordu. "Eee, lan" dedi babam kollarn lan Amca'nm geni omuzlarna dolayp sk sk kucaklarken. " lan, seni yeniden grmek ok gzel." Annem, "evine hogeldin, lan" dedikten sonra biz de hep bir azdan barmaya baladk, "Hogeldin, hogeldin, hogeldin, lan Amca." lan Amca btn aileyi kimin kim olduundan emin olmak iin tek tek herkesin adn tekrar ede rek dolat. "Ah, Pam, zavall Monty'i unutmadm; Sevgili Aggie hi yalanmamsn; Nellie se olgunlamsn; ve sen, sen kimsin... Oswald? Aman Tanrm! Ben bu kadar uzun za68 mandr m uzaktaydm? Kocaman adam olmusun. Os-wald! Er... Ernest? Adn unutmuum delikanl a kokunu tandm ve bir daha da unutmam artk. Evet, tuhaf bir koku daha. Alexander? V ViUiam? Pekl, unu itiraf etmek zorundaym ki ok gzel bir yere yerlemisiniz." Daha sonra babam lan Amca'ya evreyi gezdirerek yaptmz yenilikleri gsterdi. Tabii ki il rinde en nemlisi olan atei de. "in'de de atei kullanyorlar" dedi lan Amca. "Ne!" diye bard babam. "nanmyorum!"

"Evet, kullanyorlar" diye tekrar etti lan Amca. "Onlar her konuda nden giderler." "Kendileri yakabiliyor mu?" diye sordu babam kaygyla. "Hi merak etmedim" dedi lan Amca. Fakat babam amcamn sesindeki tereddt farketmiti. "Bahse girerim ki yakamyorlardr" diye atld babam. "Biz teknolojik olarak kesinlikle daha ndeyiz." "Neden? Siz yakabiliyor musunuz?" diye sordu lan Amca. "Tam deil" dedi babam. "Fakat yaptm bir dizi deneme sona erdiinde eminim ki..." "Evet, evet" dedi lan Amca azndaki ii oyuk diini emerken. "Bugnlerde Vanya nasl?" "Aacn tepesinde" diye karlk verdi babam. Uzun zamandr aramzda olmayan amcamza gzide yiyeceklerimizden ikram ettik: mamutun ka burga kemikleri, kalikoteryum, at ve zebra budu, kuzunun omuz etleri ve yaban do muzu kafas. Bunlar sslemek iin de amcamn ok sevdii maymun beyni, timsah yumurtas ve k umbaa kann kullandk. "Birinci snf bir akam yemei" dedi lan Amca kalan 69 son ilikli kemik paras elinden derken. "Choukouti-en'den beri byle gzel yemek yememiti ." "in'i kastediyorsun herhalde?" diye homurdand babam. lan Amca da ban sallayarak karlk rdi. Sonra tabii ki seyahatleri srasnda bandan geenleri anlatmaya balad. Atei beslemek ii arn zerinde toplandk. Dinlerken bo durmamak iin ellerimize kemirmek zere kemikler ya d a ularn sivriltmek iin mzraklar aldk. Kadnlar ise ayklayacaklar derileri alarak etra iler. Bu, anlatmas gnler hatta haftalar srebilecek olan destans bir hikayeydi. lan A mca benim tandm en byk gezgindi. Damarlarnda seyahat etme tutkusu ve maceraperesttik d layordu. Gne altndaki hemen hemen btn lkeleri ziyaret etmi ve grd her eyi zekic hayret edilecek bir durum deildi nk uzun zamandr uzaktayd. "Afrika'nn gneyine gitmenin hi anlam yok" dedi. "ok gzel bir lke fakat yolun sonunda t zlu denizden baka bir ey yok. Geri kalm bir blge, insanlar da yle. insanlara baktn verici bir grntleri varm gibi duruyorlar; bizim gibi iki ayaklar zerinde olduka iyi b kilde durabiliyorlar, balar ve geni omuzlar dik yryebiliyorlar. Fakat yzlerine bakt bir hayal krkl uruyorsunuz. Kafalarnn iinde ie yarayan bir beyin olmad gibi yz ilin yzne benziyor. stelik kelime daarcklar da ancak bir gorilinki kadar; yirmi ya da otuz kelimedir herhalde. akmaktalan ise acnacak durumda, gerekten acnacak durumda. Afrika'da kuzeye doru gitmelisiniz. Orada avlanmak kolay, karn doyurmak kolay ve y ol stnde de bol miktarda su var. Yolun banda balta girmemi ormanlar70 la ve cehennem scayla karlayorsunuz. Aklma gelmiken orada yaayan halk siyah derili. "Ne garip!" diye bard babam. "Neden?" "Kendilerini gneten koruduunu ve aalarn arasnda grnmez yaptn dnyorlar" dedi "Byk bir hata yapyorlar" dedi babam. "Bu ekilde gzellikler onlardan uzak durur. nsan t eni iin en uygun renk koyu kahverengi ya da bozkrlarn ve aslanlarn rengi olan hki ren gidir. Evrimsel gelime asndan baktmz zaman bunun byle olmas gerekiyor. Korkarm ki beyaz derili bir cinsle de karlatn anlatacaksn!" Babamn alayl bir ekilde att kahkaha bittikten sonra lan Amca hikayesine devam etti. "Biraz sabrl ol, biraz sabrl ol" dedi. "klimler ve iklimler. Tropikal ormann tesinde u anan Sahara'daki dnyevi cennet! Usuz bucaksz yeillikleri kesen byk rmaklar; berrak, ba la kaynayan saysz nehirler. Mee ve kayn aalar ile kuanm ulu dalar. Ve otlaklar! He klerle bezenmi ufka kadar ilerleyen parlak ayrlar. Tahmin edemeyeceiniz sayda at, zeb ra, geyik, antilop, koyun ve sr srs. Sizi memnun edebilecek her ey." "nsanlar?" diye sordu babam. "Evet, iyi bir dzen kurmular, Edward. Avlanma blgeleri iaretli fakat yine de zaman z aman bu yzden az dalalar olmuyor deil. Oysa herkese yetecek kadar yiyecek hatta fazlas bile var. Siz yine de kuzeye gidin genler" diye ekledi heyecandan gzleri parlayan Os-wald'a dnerek. "Sahara'daki ak geni arazilerde sizi yepyeni bir hayat bekliyor. B en az kalsn oraya yerleecektim. Fakat yapamadm ve yoluma devam ettim." 71 "Bir sre sonra douya ve batya doru uzanarak yolumu kesen Afrika'nn en byk glne ulat batya doru ilerlediimde sadece kabuklu deniz hayvanlaryla beslenen insanlarn yaad b ardm. Orada trafik olduka youndu; kuzeye giden mamutlar, kurtlar ve aylar; at zrafa v e aslan srleri. Avrupa bu hayvanlar iin ok souk kalyor. Pireneleri getiimde hava bana

le olduka serin geldi. Dalar kaln kar tabakalaryla bembeyaz grnyordu. Biraz daha kuzey baktmda trilyonlarca tonluk buz ktlelerinin uzandn grdm." "Evet orada buzul a yaandn biliyorum" dedi babam suratn ekiterek. "Dordogne'nin vadilerinden aa doru ilerlediimde srekli oraya buraya kouturan ren geyi ri ile karlatm" diye devam etti lan Amca. "Ren geyii nedir?" diye sordu Oswald. "Oh, dk scaklarda yaayabilen bir geyik tr" dedi lan Amca. "Daha nce de sylediim gib eyikleri srekli oraya buraya kouyorlard, arkalarndan da "Neanderthaloidler." "Baka bir tr m?" diye sordu babam heyecanlanarak. "Pek emin deilim" diye karlk verdi lan Amca. "Ama dikkate deer bir tr. Kesinlikle bizd en farkllar. Dondurucu rzgrlardan korunmak amacyla btn vcutlar keilerinki gibi kll boylu deiller ama ufak tefek de saylmazlar. Ben onlardan sadece drt be santim daha u zundum. Geni gslere sahipler ve bkk dizleriyle ayn maymunlar gibi yryorlar. Hemen he i boyunlar yok: kafalar iki omzun ortasnda duruyor ve alnlar da olduka aada. Fakat k deildir ki bu alnn arkasnda gri maddeden yok. Ama 72 gerekten de yok! Beyinlerinin kulaklarndan darya doru fkrdn grebilirsiniz. Onla akl veren ben oldum. ok ho akmaktalar yapyorlar, gerekten ok ho. Uzun gecelerde ma birbirlerine anlattklar hikayelerden kardklar ok komik fikirleri de var." "Nasl komik fikirler?" diye sordu babam. lan Amca kafasn iki yana salladktan sonra yle dedi, "Korkarm ki bana gre olduka metaf ksel. Bizim gibi hesapl deiller. Onlar llerini bile gmyorlar." "Ben buna msriflik derim" dedi babam. "Onlar olay baka noktadan ele alyorlar" dedi lan Amca. "Onlar en ok endielendiren ey d eri. Dileri ok kt. Hatta birou di arsndan lyor. Arterit de var. nk korkun nem ar." "Atalarn ne zaman terk ettiler ok merak ediyorum" dedi babam dnceye dalarak. "Ta Devri nin herhangi bir evresinde diye dnyorum. Onlarla birleen srler de dourgan m acaba, b r musun?" "Geri dnnceye kadar emin olamadm" dedi lan Amca biraz ekinerek. "Fakat byle dnmemin b sebebi var. Kzlarla ok iyi geiniyordum. Bana 'bebek surat' diyorlard." "yle mi?" dedi babam birletirdii parmak ularyla boazm temizlerken. "Evet. Ve sonra Fransa'dan kp tekrar douya doru yneldim" diye devam etti lan Amca. "By glden fazla uzaklamamaya aba gstererek bozkrlar ve aasz geni ovalar getim. Orada oyunca yerlemi olan 'Homo Neanderthalsislerle karlatm. Bir maaradan dier maaraya git or bir iti fakat nihayet Palestine blgesine ulatm. Orada da Afrika'dan gp gelenlerle s vamakta olan 'Neanderthaloidler vard." 73 "Neden? Av ktl m vard?" diye sordu babam. "Hayr, hayr, nehirlerinden st ve bal akan bolluk iinde bir lke" dedi lan Amca. "Fakat havasnda insanlar eki elma yemi bir goril gibi huysuzlatran bir ey var. Bu yzden sav ar, ama ayn zamanda iftlei-yorlar da." "kisi de hemen hemen ayn ey" dedi babam. "Hmm, acaba biz hangisinden ortaya ktk? Pales ine'de bir araya gelen kll maymunlardan m yoksa klsz maymunlardan m?" "ekirgelerin zerinde yaayan sakall khinlerden ve petekteki baldan olabilir" diye nerid e bulundum. "Komik olmaya alma" dedi babam grleyerek. "Amcann szn byle aptalca fikirlerle kesme. m et, lan. Sonra nereye gittin?" "Arabistan zerinden Hindistan'a" diye cevap verdi lan Amca. "Arabistan da Sahara gibi yeillii bol olan bir lke; fakat oh, nasl yamur yayor bir grseniz! Hindistan'da y bir etobur hayvana rastladm; ormanda gecenin karanlnda gzleri ate gibi parlayan bir k aplan. Smilodon'un bir deiik tr. Gecelerin byk bir ksmn Hindistan ormanlarndaki aa nde geirdim ve bundan da hibir zaman utan duymadm. Biraz daha tede yar-insan ailesinin yeni bir tryle karlatm." "Baka birine daha m?" dedi babam nefes nefese. "Baka birine daha" diye ban sallad lan Amca. "Endielenmene gerek yok, Edward. Onlar Mi ocen'de kaldlar. stelik bizim yarmz kadar byklkteler ve bir maymunun beynine sahipler, fazlas yok. Byk kemikli alnlarnn altndaki gzlerinin arkasnda beyin diye adlandrabil r ey yok. Ben onlar ilk bata maymun zannetmitim fakat itiraf ermeliyim ki iki ayakla r

74 zerinde dimdik yryebiliyor ve gen eklindeki eneleri sayesinde gayet gzel konuabiliyo Eer onlar eitebilecek kadar zamanm olsayd, ok iyi birer tayc olurlard herhalde. F a tanesini katlettikten sonra yoluma devam etmek zorunda kaldm." "Ve sonra Edvvard, sonunda in'e ulatm ve Chou-koutien'i evreleyen maaralarda yaayan il k inli rneklerle karlatm. lk nce onlar goril sandm fakat yanlmm. Ayakta daha di r ve olduka ie yarayan akmaktalar yapabiliyorlard. Hatta birbirlerini dorayabilecek de ecede iyi akmaktalaryd." Babam ban sallayarak "israf etmek yok, ok istemek yok" dedi gzlerini btn ailenin zeri yle bir gezdirerek. "Onlar bu vahi atei baka bir yerden daha elde ediyorlard" dedi lan Amca, "ve bununla da bir hayli gurur duyuyorlard. Yerleik bir hayatlar vard. Bu genelde Doulularda yay gn bir yaam tarzdr. Bana kuzeydeki buzullarda daha iri canllarn yaadn sylediler. oyunda ve bir ay kadar kll olan canllar. Byle garip hayvanlarla tanmak iin zamanm ol rar verdim. Zaten Amerika'daki yaanty da merak ediyorum." "Ah, evet, Amerika" dedi babam hayranlkla. "Oray nasl buldun?" "Bulamadm ki" dedi lan Amca zntyle. "Amerika ile geri kalan ktalar arasnda buzdan bir engel var. Mmkn deil geemezsiniz. Hatta 'Homo Neanderthalsisler' bile." "te bu kt haber lan" dedi babam. "Hem de ok kt. Bu benim dndm kadar ilerlemedii erikallarn da. Buna inanamyorum." 75 "yi ama bu bir sre nce byleydi" dedi lan Amca. "imdi gemek mmkn olabilir. Zaten kuzey e dou arasndaki gein' bulmak iin geri dneceim." "Hayr, hayr, hayr" diye lk att Angela Hala. "Gezme tutkun yznden yara bere iinde k dinlen ve beni bir daha terk etme." lan Amca'nn gzleri onu sakinletirmeye alrken bile uzaklara dalp gidiyordu. Bizim yan fazla kalamayacan biliyordum. Ne yazk ki beklenen son daha erken gerekleti. VVilliam'n hayvanlar evcilletirme ile ilgili yapt denemelere olaanst bir ilgi gster bamn, "VVilliam byle denemeler iin daha kk, deil mi lan? Henz bu kadar ilerlemeyi ba dk" sorusuna, lan Amca "eer bir faydas dokunacaksa hayvanlarn eitile-bileceini dnyo ye karlk verdi. Ertesi sabah grltyle uyandk. Garip bir hayvan dolayordu ortalkta. Kineyerek srtmdaki yere atmaya alan bir at ve zerinde "Hoo, kzm, sakin ol" diye baran bir adam. Atee ya gnlkla aha kalkan at tm aile fertlerini etrafa datt. Neler olduunu anlamaya alyor ndeki lan Amca idi. Fakat o anda lan Amca havada szld ve tok bur ses kararak yere akld Hemen yanna kotuk ama i iten gemiti; boynu krlmt. At hzla oradan uzaklarken Osvvald'm frlatt mzrak iki omzunun arasna isabet etti ve o ansz yere serildi. Olanlar tam bir faciayd. lan Amca, gl gezginimiz lmt. Angela Hala kocasnn cansz v baylmt. Amerika'ya daha abuk varmak iin binmeye alt at da zaten bir at deildi, bir hayvand. 76 Dokuzuncu Blm Babam, lan Amca'nm cenaze treninden hemen sonra kaca yolculukta Os-wald, Alexander, V Vilbur ve benim ona elik edeceimizi syledi. Avlanmaya kacamz zannetmitik fakat davr e olaand bir eyler yapacamz hissini uyandrd. Gnlerdir bizden ayr bir yerde oturuy yanna gitse fkeyle homurdanmaya balyordu. Hibir ey yapmyordu. Bo bo oturmas beklene nsand o. Salarnn griletiini farkettim. Fakat o sabah alageldiimiz neeli babamz ger Atete mzraklarmz keskinletirmek ya da tatan baklar yontmak gibi yolculuk iin yapt bize yardm ediyor ve bir yandan da annemin biz yokken yapmas gerektii ileri sralyordu. Ve sonra 'ormann iinde douya doru ilerlemeye baladk. Moon Da'mn arkamzda kalmas ve a ile Nyorangoro'nun pskrtt alevleri de geip gitmemiz bu yolculua volkanlar nasl k ecei77 miz konusunda ders almak iin kmadmz gsteriyordu- Klimanjaro Da gibi ok uzakta bul eye gideceimizi hayal bile edemezdim. Osvvald ve benim burnuma av kokular gelmesin e ramen babam hi avlanma peindeymi gibi grnmyordu. Ancak karanlk kmeye baladnda a benzer bir hayvan olan okapiyi avlamamza izin vermiti. Ateimiz yoktu ve srayla nbet tutmak zorundaydk. Sonraki gnler de hep aynyd. zel bir aratrma zerinde olduumuz akt fakat babamn git

erakmz gidermeye hi niyeti yoktu. Yol boyunca olduka neeli olmasna ramen srekli dz zerinde ilerlememiz ve gzlerindeki kararl baklar bende bir felaketin yaklat hissini drmt. Yolculuun beinci gnnde dinlenmek iin durduk. Babam gzel bir koku almasna d. Ne de olsa bu da bir av sayrd. Osvvald srekli olarak koku aldn sylese de babam b aldrmyordu. "Baba, bak bir manda" diye bard Osvvald, fakat babam sadece ban sallad. se, zebra? At? Fil? Zrafa?" Babam hepsini reddetti. Burnu havada hibirimizin aklna gelmeyecek bir eyi arar gibiydi. En sonunda "Mastodon?" diye baran Osvvald'a dnerek "aptal olma. Ben aradm buldum, evet, ite oradalar" dedi babam. Gsterdii tarafa kafalarmz evirdiimizde rzgrn iddetiyle saa sola hareket eden bir grdk. Uzakta olduklar iin hayal meyal grnyorlard. Tandk bir kokuydu. Ne olduklarn nce babam yle dedi: "Haydi ocuklar. Hepimiz olduka susadk. u aalarn hemen arkasndaki suyun kokusunu alabi orum. nce bir susuzluumuzu giderelim sonra size her eyi anlatacam." 78 Aldmz kokuyu aalarn arasna girdiimizde kaybettik ama merak iinde suyun bulunduu ye babam takip ettik. Flaman ve zambaklarla kapl bir gln kenarna geldik ve hemen su iebileceimiz bir yer bul duk. evrede ok miktarda hayvan ayak izi olduu iin bir sre ortalkta grebildiimiz timsa ra ve yaknlarda phe uyandran aa gvdelerine doru ta frlattk. Sonra babam dizleri z nu iti ve etrafa sular sratarak tozlu yzn ykad. "Tamam ocuklar. imdi siz iinizi grrken ben nbet tutacam. Bana mzraklarnz verin." Birka dakika iinde serinlemi olarak kuru olan blgeye geri dndk. Fakat hayretler iinde abamn otuz yard uzaklktaki bir pamuk aacnn yanna giderek bizi tamamen savunmasz brakt olaylkla uzanabilecei bir yere mzraklarmz dzenli bir ekilde ym, bizi her iki elin yneltmi olduu kendi mzraklar ile karlamt. "Orada durun" diye bard. "Birbirimizi duyabileceimiz kadar yaklatnz." Bir krizle kar karya kaldmz anladm. Durduk. "imdi ocuklar" dedi babam, "size bir aklama borluyum. Sakn maymun hileleri yapmaya kal kmayn. Anladnz gibi, ta frlatmay kastediyorum. Hem uzaktaym hem de bol miktarda ce r. O yzden hi ansnz yok." "Pekla, imdi, her ey ok basit ve heyecanlanmanza gerek yok. Bir sre nce annenizle de k nuarak byle bir karar verdim. Drdnz de ergenlik ana getiniz. Yani artk bydnz. S az onbe yanda79 sn; Ernest, sen belki ondan bir ya kksndr; Alexan-der ve VVilbur ise hemen hemen ayn . Usta avclar olarak yetitirildiniz. akmaktandan alet yapma konusunda uzmanlaanz; zel le de VVilbur. Hayatta kalmay baarabiliyorsunuz artk. Bu yata sahip olduunuz en nemli avantajnz ise vahi atei nasl tayacanz ve onun srekli yanmasn nasl salayacan birer e bulmanzn ve neslimizi devam ettirmek iin kendi ailelerinizi kurmanzn zaman ge di. te sizi bu yzden buraya getirdim. Yirmi mil kadar gneyde bir aile daha yayor..." "Bu ne demek oluyor!" diye haykrd Oswald. "Maymun adam! Ne demek istiyorsun?" "Baka bir aile" diye tekrar etti babam. "Ve orada kendinize istediiniz ei bulabilir siniz." "Fakat, baba" diye kar ktm. "Biz e olarak yabanc kadnlar istemiyoruz. Bizim karlarm Benimkisi Elsie ve..." "Hayr, onlar olmaz" diyerek szm kesti babam. "Orada duran kzlardan biriyle evleneceks iniz." "Bu imknsz, baba" diye haykrdm. "Hepimizin bir tane var zaten." "nsanlar genelde keridi kzkardeleriyle evlenirler" dedi Oswald. "Doru olan budur." "Bundan sonra deil" dedi babam. "Bugnden itibaren egzogami balyor." "Fakat bu normal deil, baba" dedim. "Sen de biliyorsun ki hayvanlar byle ayrmlar ya pmazlar. Bir kereye mahsus olmak zere biri ailesinden ayrlp baka birine gitmi olabili r, fakat bu bir kanun haline getirilemez." "Bu manaszca zahmet vermek oluyor" diye ekledi Osvvald. "Bizim kzlarmz evde ve bu kzl ar..." 80 "Size kesinlikle daha yakn" dedi babam. "Sizi bu yzden buraya getirdim." "Niye byle bir skntya girdiimizi anlamyorum" dedim. "Evdeki kzlarn suu ne?" "Onlarn suu yok" dedi babam. "Fakat onlarla evlenirseniz problem olabilir. Genleri

mizin biraz karmas lazm. Aslnda bu da gerek sebep deil. Gerek sebep onlarn hi zahme eden kolay elde edilebilir olmalar. Kltrel gelimemiz iin biraz skntya katlanmak zorun . Ksacas her gen delikanl darya gidip eini aramal, bulmal, yakalamal ve onun iin seim." "Evdeki kzlar iin de savaabiliriz" dedi Oswald. "Aslnda normal olan bu. Dier hayvanla r gibi. Gl olan kazanr. te doal seim budur" diye ekledi kurnazca, fakat babam pek ald di. "Doru, doal seim deil ama. Bundan sonra olmayacak da. Elimizi her attmz yerde rahatl ulabileceimiz ucu atele sivriltilmi mzraklar gibi ldrc olan btn bu yeni silahlarm uruna aile iinde atmalar yaratmak gn getike tehlikeli hale geliyor. Erkekler eski mod temlerle birbirlerinin kafalarna vurduklar dnemlerde sizin dedikleriniz normaldi am a imdi..." "Bu sana gre doru olabilir" dedim acyla. "Zaman deiti" dedi babam. "Daha dorusu deimedi ve problem olan da bu zaten. Dndmde rideyiz. Tembellemenin sonu lmdr. Ateimiz var fakat bunu kendimiz yapamyoruz; avlanyor z fakat zamanmzn byk bir ksmn onlar inemekle geiriyoruz; mzraklarmz var fakat ak nokta yetmi yard..." 81 "Doksan drt yard" dedi Osvvald. "Hilkat garibesi!" diye atld babam. "Ben burada gen el olarak bahsediyorum. Alexander sen resim izebiliyorsun fakat onlarn silinip yok olmasna engel olamyorsun. Ernest, sen de dnebildiini zannediyorsun fakat dnemiyorsu mizdeki olanaklar ok kstl. Bu demektir ki snrl kelime daarcmz ve gramerimizi hal iiz. Tabii ki bu durum olaylardan karmlar yapmamz da etkiliyor. Sizin de bildiiniz gib dil dncenin hem nderidir hem de dnceyi dourandr. Ama yine de kltrel adan "Pithe ectus"lardan daha ilerdeyiz. Zavall lan Amcanzn onlar hakknda sylediklerini duydunuz. "Ben hep onlar ldrdm" dedi Osvvald. "Haklsn" dedi babam. "Fakat onun gittii yoldan git ek istemiyoruz. Byle abalamamzn sebebi de bu zaten. Sorumluluk sahibi yetikinler olar ak bu konuda mantnz kullanmanz istiyorum" diye ekledi yalvarr bir ses tonuyla. "nkr etmiyorum gerekten zahmetli bir i. stelik de ilk. Ama zamanla bu fikre de alacaks Engeller, nlemler, yasaklar koymadan bir damla su bile elde edemezsiniz. Bu dnce ku nduzlar seyrederken aklma geldi. Onlar rmaklar durdurmay baaryorlar. Braktklar dar rden suyun nasl kuvvetle aktna bir bakn. Murchison ellesi'ne, daha da iyisi Victoria si'ne gidin ve bir bakn. Benim ne anlatmaya altm daha iyi anlayacaksnz... nnde du kuvvet nasl engellenir. Fakat biz rmak deiliz; bu kafamzn iinde yapacamz bir ey." "u anda beynimin iinde akan bir elle var" dedi VVilbur yere oturup yzn iki avucunun i gmerek. 82 "imdilik bunu anlamanz biraz zor" dedi babam. "Fakat eer problemleri grmeyi ve zmeyi b aarabilirsek zerinde dnebileceimiz ahlki, vicdani ve kiisel zorluklarmz olacak ve k i bunlardan uzaklatrmak iin de evredeki cansz maddeleri kullanmaya balayacaz." "Eer sefil bir duruma dmek istemiyorsak bu iten vazgemeliyiz" dedim. "nsan yaama bal mutluluktur." "O da bizi gevetir" dedi babam neeyle. "nceden yaanan skntlar unutup u an yapacan ." "Ben buna inanmyorum" dedim. "Zamanla inanacaksn" dedi babam. "Sadece kz kardeleriniz ve halalarnz uruna savamaman asl bir duygu olduunu grmelisiniz. nsanln ahlki duygular teknolojik glerin glgesi ehlikesiyle kar karya." "Bu ok kt bir tartma" dedim. "Korkarm ki bu tip tartmalar artan bir sklkla kar1 nza kacak." "Ben bu tartmalarn daha ncekilerin aksini ierdiini kastediyorum" dedim. "nce teknoloji olarak ilerlememiz iin cinsel ahlka gerek duyduumuzu syledin ve imdi de teknolojik i lerlemeyi kontrol etmek iin cinsel ahlka ihtiyacmz olduunu sylyorsun. Hangisini kasted yorsun?" "kisini de" dedi babam. "Alternatif hipotezler. Probleme bilimsel, sayg duyulacak mkkemmel bir yaklam tarz. kisini de yapabileceinizi sylyorum." "Bu arada, baba" dedim alayl alayl. "Biz medenilemek ve egzogamik bir evlilik yapma k iin urarken sen evdeki btn kadnlar kendine alacaksn. Bu nasl oluyor 83 bilmek istiyorum. Yoksa aile babasnn bymekte olan oullarna duyduu ilkel kskanlk kri

i?" "Oh, yapma, Ernest" diye itiraz etti babam. "Bu ok sama. Ben her zaman en hogrl baba o ldum. Acmasz bir baba olup sizi boyun ve salarnzdan tutup frlatp atabilirdim. Fakat bu un yerine sizi bir sr nefis kzn bulunduu bir yere getirdim. Ayrca kimse bana kadn dk ez. Ben her zaman her yerde kadn bulabilirim. Zaten hepsi birbirinin ayns; plak dolaan bir grup kadn bir sre sonra skc olmaya balyor. Benim bu ilgim tamamen bilimsel ierik " "Baba" dedi u ana kadar sessiz kalan Alexander. "Baba, bu kzlar nasl elde edeceiz?" "Tavlayacaksnz" dedi babam ve pheli bir ekilde ekledi. "yle zannediyorum. Hayvanlarn y pt gibi. Gvercinler gibi gsnz kabartn ya da kurbaalar gibi yanaklarnz iirin y irin." "Bunlar yapamam" dedi Alexander. "Ne olursa olsun utanrm." "te oradalar!" dedi babam. "Ne yapacanza karar verin. Karlatnz btn zorluklar b in, tamam m? Hepiniz de mutlu bir ekilde elerinizi bulduunuzda onlar eve getirin. O z aman ailemiz genileyecek ve kabile haline geleceiz. imdi gidin. Osvvald, sen, sakm beni takip etme. Yapabilecein btn oyunlar biliyorum; hepsinde ok iyisin, ama ben krk s enedir avlanyorum ve dolap evirmeye kalkrsan hi phen olmasn ki mzram diyaframna imdi yola koyulun." 84 Onuncu Blm Eer isteseydik babama saldra-bilirdik herhalde. Fakat biz onu yakalayamadan o biri mizi, belki de ikimizi kesinlikle yakalard. Elindeki mzra bize doru evirdiinde homurda arak ve lanetler okuyarak geriye dndk. Sonra yava yava gneye doru ilerlemeye baladk. Birka mil gittikten sonra Oswald durmamz syledi. Artk o bizim tartmasz liderimizdi. "Kardelerim, beni dinleyin" dedi. "Byle amaszca yryerek hata yapyoruz. Konuup nasl s pacamz konusunda plan yapmalyz. Yallarn sylediklerine boverin! Artk bizim bunlar dm kokulara baklrsa bu insanlar onbe ya da yirmi milden daha uzakta deiller. Neye benz diklerini bile bilmiyoruz. Bir av partisine rastlayabiliriz ve karmza maymunlar karara k bizi yanltabilirler." "Kesinlikle olmaz" diye kar kt Wilbur. "lk olarak hangimizi greceklerine bal" diye homurdand kardei. "Riske girmenin bir anla m yok." "Eer bize benziyorlarsa, nce mzraklarn firlata85 caklar sonra sorular soracaklar" dedim. "Haklsn, kardeim. Onlara dikkatle yaklamalyz. Senin nerin nedir?" "nce silahlanmalyz. Bu ilk basamak" dedi Osvvald keskin bir ses tonuyla. "Yal babamz m raklarmz ald. YVilbur, bu senin grevin. Biraz akmakta bul ki balta yapp mzraklarm elim. imize yarayabilecek aa bulup mzrak ve sopa yapmak iin etrafa bir gz atalm." "Fakat neden mzrak ve sopa yapmak zorundayz?" diye sordu Alexander. "Neden yanlarna gidip burada ne amala bulunduumuzu anlatmyoruz? Avlanmayacaz ki, kur yapacaz." "kisi de ayn kapya kyor" dedi Osvvald. "Tabii ki" dedim. "Grnmeden onlara yaklaalm lerini gzden geirelim. Biz sadece drt kiiyiz, onlar ise belki de krk kiiler. Onlar izl yip geride kalanlar yakalayabiliriz ya da srtlanlarn yapt gibi geceleyin saldrya gee hepimize birer tane kz karrz." Osvvald ban sallad. "Ernest'e katlyorum. Kadnlarn bakalarna kaptrmak istemezler, Kendi aralarnda evlilik yapmama gibi lgn fikirleri yoktur. Onlara yapacaklarmzdan hi m mnun olmayacaklar." Alexander sylenmeye balad, "yi de bunun bir kzn sevgisini kazanmak iin ok kaba bir yo lduunu dnyorum." Ksa bir sessizlikten sonra devam etti, "Size sylyorum, arkadalar, b de kzlarn bizden holanacan dnyor musunuz?" "Pekl da holanabilirler" dedi Osvvald sert bir ifadeyle elindeki sopann ucunu dzeltme ye alrken. Sonunda iyice hazrlandk ve tekrar ilerlemeye baladk. Rzgra kar yryerek ihtiyatl da ki 86 kolayca kokumuzu alamasnlar. Karanlk knceye kadar onlara fazla yaklamadk. Sonra kamp k rabileceimiz bir yer bulduk. afak sktnde etraf sisle kapl iken hareket ettik ve kzlar lesini rahata izleyebileceimiz bir kayann arkasna gizlendik. Sis dalmaya baladnda g onlar ok iyi gzlemleyebileceimiz bir noktada olduumuzu farkettik.

Etiyopya'dan Zambia'ya doru uzanan bir gln kysnda yayorlard. Griyle mavi arasnda bi e ufka kadar ilerleyen bu gl sanki snrszm gibi grnyordu. Tepelerinden ak mavi gky an ykselen bir sr volkanla kuatlmt. Dalarn etraf papirs ve ayrlarla kapl batak az yerlerde ise hurma ve bambu aalaryla kaplanmlard. Dikkatli bakldnda kahverengi n aalarn arasnda melmi vaziyette durduklar farkediliyordu. Birbirine arpan akmakta onlarn bir empanze srsnden ziyade maymun adamlar olduu izlenimini brakyordu. "Ne ate var ne de maara" dedi Oswald kmseyerek. "Seslere baklrsa akmaktayla ne yaplaca konusunda da en ufak bir fikirleri yok" diye h d Wilbur. "Ve bize de byle bir ailenin kzlaryla evlenmemiz syleniyor" dedim homurdanarak, "doal seimmi! Babama kar duyduum kin tekrar bymeye balad." Ortalk aydnlandka Ta Devri'ne ait bu ailenin sefaleti daha da belirginleiyordu. Alexan der, "bizim dndmz kadar kt bir durumda olduklarn zannetmiyorum. Bu kzlar benim ol tti" diye konumaya balad srada gayet gzel ve endaml bir kz glgeden karak su imek ilerlemeye balamt. 87 "Aman Tanrm! Kesinlikle haklsn" diye haykrd Osvvald heyecanl heyecanl. "Bu kz, su ayg lalarna sahip! Enfes!" "Bir tane daha" diye fsldad Alexander sevinle. Syledii doruydu. Kusursuz gen bir kyl daha ortaya kt. Kollarn ne doru uzatp gsn gererken sabahn temiz havasn derin d kenarna doru sallanarak ilerlerken muhteem bir baka dii de onu izlemeye balad. Bir fil n llerinde olan bu kz gren VVilbur'un dudaklarndan dikkatsizce kaan sl Osvvald r "Kendine hakim ol" diye hrlad Osvvald kendisi de kza yiyecek gibi bakyor olmasna ramen . "Neden, neyi bekliyoruz ki?" dedi VVilbur. "Haydi oraya gidip birer tane karalm." "Bu da nedir?" dedi Osvvald parma ile iaret ederek. lk bakta hemen hemen insana benzey en fakat omuzlarnn geniliine ve kaslarna bakldnda gorili andran bir aile babas gr kaln sopa ile birlikte evrede dolayordu. ok gemeden geni geni at burun delikleri en rzgra doru kaldrd ve bulunduumuz uzaklktan bile rahatlkla duyulabilecek ekilde y homurdand ki bunun tek bir anlam olabilirdi: Takip edenlere geit yok. "Gryorum" dedi VVilbur ve bu tehditkr nbetinin karsnda heyecanmz son derece azald. "nden saldrrsak bu bize pahalya mal olur" dedi Osvvald. "Hadi biraz geri ekilip ne ya pabileceimiz konusunda konualm." Saldr plann yapmak zere geri ekildik. "Ben gece saldrmay neriyorum" dedi Osvvald. "K ktnde aslanlar gibi kkreyerek aralarna dalar, erkekleri ne olduunu anlayamadan kzlar alr kaarz. Bu plan nasl?" Biraz dndm. "Eminim o baba tek gz ak uyu-yordur. O gzel kzlar sz konusu olunca by s gayet normal. Ayrca nbet tutan, aslanlarn geldiini duyup herkesi uyandracak aabeyler de olabilir. lerine girsek bile karanlkta kimi alacamz gremeyiz. Ya kzlarn yerine r alrsak." Btn kardelerim balarn salladlar. "Hayr, hayr, bu olmaz" dedi Alexander. "Pekl, sen bir neride bulun o zaman" diye atld Osvvald. "Senin nerinde atei kullanma fikri yoktu" dedi Ale-xander. "Evet, bu iyi fikir" dedi Osvvald. "Bu ie yarayabilir. Dier hayvanlar gibi onlar d a ateten korkacaklardr. Elimizde yanan odunlarla aralarna dalarz, onlarn ile isted eeriz ve aileleri yaadklar korkuyu zerlerinden atmcaya kadar biz oradan uzaklam oluru "tiraz edercesine bam iki yana salladm. "Hayr, bu da olmaz. En yakn volkan buradan otu mil uzaklkta ve eminim ki onlarn yanna yaklaamadan elimizdeki ateler sayesinde bizi hemen greceklerdir. Bylece onlara baskn yapma ansmz yok olacak. stelik korkup kasalar le kzlar da onlarla birlikte kaacaktr." "Peki" dedi Osvvald. "Bu fikir dierini rtyor. Er-nest, eer varsa imdi de sen bir neri bulun. Bana kalrsa eer byle her eyi eletirir, eksik bir yn bulursak bir tane bile kz y kalayamayz." Fakat ben enine boyuna dnm ve kafamda bir plan tasarlamtm. "Ben ok basit bir yol bul dedim 89 yavaa. "Bir dnn: Onlann atei yok ve bu yzden de ok fazla byk hayvan avlayamyorlar an ziyade bitkilerle besleniyorlar. Bu da ailenin karnn doyurmas iin bir hayli uzaa g itmek zorunda olmas demek. Yani erkekler antilop yakalamaya alrken kadnlar da onlarla birlikte giderek tavan, bcek ve benzeri hayvanlar yakalyorlar. Bu srada da geni bir al

ana yayldklarn dnyorum. Ben diyorum ki bu blgeyi drt paraya blp herbirimiz bir t Sonra da kendimize den blgeye girdiklerinde onlar izler, kz srden ayrlncaya kadar b ve yakalayp karrz. Tabii ki kzlarn arayacaklardr fakat bir sre sonra onu leopar gi hayvann yediini dnerek vazgeeceklerdir. Ailenin gen yelerini bu ekilde zaman zaman k tikleri olmutur muhakkak. imizden biri dierleri kadar ansl olmayabilir fakat bu ekilde en azndan sahip olduumuz riski de blm olacaz. Bu kz karma ii iin birbirimize bir tanyalm ve bir ay sonunda babamzdan ayrldmz yerde buluup evimize gidelim. Her ey yo iderse hepimiz baarl olur, birer e elde ederiz." Dierleri benim planm zerinde biraz dnp tarttktan sonra en uygunu olduuna karar ver ekilde evlenme biimi daha nce hi dnlmedii iin kzlarn ailesi bizim ne yapacamz emezdiler. Ganimetlerimizle geri dnmemiz iin fazlaca ansmz vard. Ve bylece Griselda ile karlatm. 90 Onbirinci Blm "Merhaba" dedi. "Sinirli grnyorsun." ok scakt. Sanki bu berbat kz Afrika'nn bir ucundan dierine kadar takip etmiim gibi ge ordu. Planm mkkemmel bir ekilde ilemiti. Gln arkasndaki blgeyi paylatk ve her biri kleyen rmcekler gibi zerimize den blgeye ekilerek, avmz beklemeye baladk. Umduum yiyecek bulmak iin etrafa dald. Kimisi timsah yumurtalarn toplamaya, kimisi farelerin yuvalarna ani bir baskn yapmaya, kimisi kstebeklere ulamak iin ukurlar kazmaya ve kimi si de maymun gibi kk hayvanlar takip etmeye koyuldular. Kzlar da onlarla birlikteydi. Benim blgeme giren grubu izlemeye baladm. Bir kzm kalabalktan kopup yalnz kalmasn be yordum. Leopar gibi hrldayarak yava yava ona yaklatm ve i ksmlara doru ilerlemesini Ailesinden yardm isteye-meyecek kadar uzaklatnda ise ie koyuldum. Ona kolayca yaklaaca nnediyordum. Fakat yanlmm. 91 Ona saldrabileceimi dndm noktaya geldiimde orada olmadn grdm. Aa yukar yz Hzl komada benden daha iyi olsa bile bu uzun takipte onun kuvvetini azar azar tketme liydim. Bu dnceyle harekete getim. Tek endiem balang noktasna geri dnmesiydi. Fakat an byle bir ey yapacakm gibi olsa byk bir abayla yolunu kesiyordum. Maalesef ki, tam getim derken bataklklarla kar karya geliyordum. Hangi batakln daha ok amurlu hangi e daha ok slk olduunu biliyor gibi grnyordu. Fakat ben yine de oyunlarmdan vazgemedi a arkasndakinin bir leopar deilse bile bir su aygr olabilecei izlenimini brakmalydm. n aaya amur ve sle bulanm vaziyette bataklktan ktmda, devekuu gibi tabana kuv daldn grdm. Yine devekular gibi vcuduna yapan kenelere de hi aldrmyor grnyo i kaybetmemek iin kuyruunun tylerim takip ettim; kokusunu kaybettirmeyi baarmasna izi n vermemeliydim. Sonra da suyun dier tarafna geerek kafam kartrmaya alt. Devekuu kadar hzl koab kadar da hzl yzebiliyordu. Irmaklar ya da glleri geerken timsahlarn hemen bir adm n erliyordu. Dikkatsiz davrand iin tutunduu daldan nehre yuvarlanp srklenen bir maymunu uya dtnde kard grltye benzer bir ses kararak uyumakta olan timsahlar uyandrd uzaklat iin kz yakalayamayan timsahlar annda bana doru yneldiler. O srada nasl da ceimi kefettim fakat bu kefimin zerinde dnecek yeterince zamanm yoktu. 92 Takibi daha da heyecanl hale getirmek iin gnelenmekte olan aslanlarn ve yavrularn emzi en dii kaplanlarn arasna girdi. Bunu genelde yaknlarnda ok uzun bir aa varsa yapyord rok gecemizi aralarnda iki yz yardlk bir uzaklk bile olmayan aalarn tepesinde geirdi lanlar bizim aaya inmemizi beklemekten yorgun dp gittiklerinde onu kesinlikle yakalaya caktm, fakat her zaman benden daha nce aaya inip oradan uzaklayordu. Birok da atk. Yoku yukar karken ona yetiiyordum fakat lgn gibi kamaya alrken t talar kafama isabet ediyordu. Aaya inerken ise kafama yediim talardan dolay bam gidiyordu. Srekli benden nde olduu iin yol zerindeki tavanlar ve sincaplar hep o yakalyordu. Ka yapyor, akam yemeini yiyiyordu. Ben gelir gelmez btn hayvanlar korkuyla kayorlard. de onun frlatp att artklar yemek zorunda kaldm. nk a olduumda midem aryordu. Zaman zaman onun bu kadar zorluk ekmeye deip demeyeceini kendi kendime soruyordum. B irok kez demeyeceine karar verip yavaladm. Zaten evlenip de ne yapacaktm? Duygularm i lerken, her eye ramen sakin olduumu farkettim. Belki de yaadm bu tecrbe bana bekarl geldiimi farkettirmiti. O esnada kz mitsizce lklar atarak yirmi yard uzaklktaki al sndan frlad. Onu ele geirme frsatn yakalamtm. Elimdeki sopay havaya kaldrarak ile

at her zamanki gibi ustaca kamay baard. Admlarm gitgide yavalyordu. Uzaktan onu grdm halde ve elimdeki sarmaklarla yakalaya 93 im mesafede olmasna ramen koacak halim kalmamt. Her eyden bkmtm. Eer imdiye kad ane yakalayabildiyse dndmzde onun en byk insan olduunu ilan edecektim. Artk karma andevulatmz gn dierleriyle bulumak zere yola kmaya karar verdim. Ben bu karar verirken, ormanda aasz bir alana girdiimi farkettim. Bir de ne greyim! Ye re dm bir aacn gvdesinin zerine oturmu, bir baln srt kl-yla uzun sarmtrak i-selda, glmseyerek bana bakt. "Sinirli... ve sklm grnyorsun." "Seni imdi yakaladm" dedim isteksizce elimdeki sopay havaya kaldrarak. Oturduu aa gvdesini iaret etti. "Gel ve yanma otur. Bana biraz kendinden sz et. Seni d ha yakndan tanmak iin sabrszlanyorum." Seme ansm yok gibi grnyordu. Zaten yorgunluktan dizlerim de armt. Oturdum. Elimdek arkamzda bir yere dayad. Yerden bir tutam imen koparp alnmdaki teri sildim. "Vay cann a!" dedim. "Adn ne?" diye sordu yumuak ve kkrtc bir ses tonuyla. "Ernest." "ok gzel bir isim. Sana yakm. Olduka kaygl ve ciddi grnyorsun. Benim adm Griseld r isim, deil mi? Anne ve babamn olduka romantik dnceleri vardr. Aslnda benim de. Sen antik misin?" "Hayr" dedim. "Oh, beni yakalamak iin bu kadar yolu gze aldna gre yle olmalsn. Zavall ben. Sana d la kar 94 gelemedim. Ama kabul etmelisin ki ok iyiydim. Tam olarak on gndr yryorum." . "Onbir" dedim. "Hemen hemen oniki gn." "Gerekten mi?" dedi Griselda kaytszca. "nsan bir eye ilgi duyduunda zaman nasl da akp diyor, yle deil mi? Bu kovalamacadan holandn m?" Timsahlarn sessizce avlarn bekledikl durgun gllere benzeyen kocaman kahverengi gzlerini merakl merakl yzme evirdi. "Eh... ok" dedim. "yi o zaman" dedi. "Bilmiyorum neden ama seninle iyi geineceimizi anlamtm, Ernest." "Oh, yle mi?" Ellerini ve ayaklarn birletirdi. "Daha ilk gnden sana kaplmtm. Ne kadar ilgin biri d ok olaand, ok... ey, ok farkl." Olduka meraklanmtm. "Bu ne zaman oldu?" "lk geldiin gn tabii ki. Sen ve kardelerin. Hepiniz de oradaki tepeye trmanp sevdal ba rla bizi szmtnz. Kaba bir davrant. Babam korkun derecede sinirlenmiti. Yeni nesilde bir ey yok demiti. Bize sizinle hibir ekilde konumaya yeltenmememizi syledi. ncelikle kendisinin size syleyecek bir ift laf vard." "Yani sen her eyi biliyordun" dedim iddetle. "Bizi grdnz ve o kadar da dolatrdnz." "nk siz ok farklydnz" dedi Griselda hemen. Sesini alaltp yumuak bir tonla, "Siz se dedi. "Ve siz... siz bizim niye geldiimizi anlam mydnz?" "Aa yukar" dedi. "Aslnda olduka akt, yle deil mi? Biz, kzkardelerim ve ben, ok "Oh, sahi mi?" 95 "Kesinlikle. Yaadmz yerde fazla insanla karlamayz biz. ok skc bir yer" diyerek d lmzce yaamamza asla izin vermez. Ya da izin verdiinde, ey..." "Aynen yle" dedim. "Bizi hemen saf d etmiti." "Biz de yle dndk. Sizin de grdnz gibi bu bizim iin byk bir problem. ansmz var kt bir kaza geti. ok dikkatsiz olan gergedanlardan biri kafasyla arpt ona. Nereye git iklerine hi bakmyorlar. Bu olaydan sonra babamn koku alma hissi zayflad ve hafif dere cede astigmatizm sahibi oldu." "Peki ya gergedan?" "Onu yedik. Babam bize, sizi avlayp getirinceye kadar balk ve ylanlarla idare etmem izi syledi. Fakat biz sizin katnz syleyerek onu bu fikrinden vazgeirdik. Sonra her z i gibi avlanmaya ktk. Sonra da sen beni buldun, takip ettin ve imdi de buradaym." Uys allkla gzlerini aaya indirdi. "Griselda" dedim. "unu iyice bir akla kavuturalm. Doru mu anladm bilmiyorum. Sen bab

alan syledin ve avlanmaya ktnzda seni yakalamak iin beklediimi ok iyi biliyordun, "Aslnda tam olarak emin deildim, fakat dndm ki..." "Ve ben aslanlar ve su aygrlar gibi hrladm zamanlarda, bu sesleri karann ben olduum ordun, deil mi?" "Senin sesini her yerde tanrm, Ernest; ok... ok farkl, ok..." "Ve sonra" diye devam ettim, "beni tehlikelerin iine attn..." 96 "Tehlikelerin iine" diye tekrarlad. "Bataklklardan, nehirlerden ve balta girmemi ormanlardan getin; dalara trmandn. "Oh, sevgilim, ne gzel konuuyorsun!" "Ve yol boyunca beni sadece amaszca arkandan s-rkledin ve benden kaman iin de hibir se ebin yoktu?" "Tabii ki yoktu!" ylece onun yzne dik dik baktm. "Canm" diye itiraz etti. "Senin de bildiin gibi kzlar biraz utanga davranmaldr." "Utanga m? Sen..." "Elbette" dedi kendinden emin bir tavrla. "Ayrca sen de bunlardan holandn. Sana iyi bir takip yapma imkn sunarak seni memnun etmek istedim." "Beni memnun etmek!" diye grledim. "yi bir takip! Az kalsn lyordum..." "Oh, ben yle dnmyorum, Ernest. Sen ok glsn. O kadar yol boyunca beni takip ettiine gayretli." "Sylediin tek bir kelimeye bile inanmyorum" dedim fkeyle. "Beni ormann iine srkledin. ni maymun mu zannettin? Sen ok hnzr bir kzsn. Sende ne buldum bilmiyorum! Seninle iim kalmad artk, duyuyor musun? Hi iim kalmad. Senden nefret ediyorum." Griselda'nm kahverengi iri gzleri yava yava yala doldu. "Ben... sadece... sana... ho... grnmek iin... uratm." Ayaa kalktm. "Ben gidiyorum" diye homurdandm. "Geriye dn yolunu kendin bulabilirsin. Seni yakalam ak istemiyorum." 97 Ellerini bana doru uzatt. "Oh, fakat... fakat beni yakaladn! imdi gidemezsin. Artk biz e olduk." Bu szler zerine sendeleyerek decek gibi oldum. "Seni yakalamadm, Griselda. Biz e deili ! Sana biraz nce de sylediim gibi ben gidiyorum!" "Gidemezsin. Bu hi erefli bir hareket olmaz. Bu... bu mitlerimi yok etmek anlamna ge liyor. Beni bu kadar yol boyunca takip et, sonra da kullanlm bir akmakta gibi geriye g der. Artk eve gidemem. lrm daha iyi. Eer... eer beni terk edersen lrm. Beni yakalad e bana sahip k." "Bouna konuuyorsun" dedim ama bu arada iimden bir eyler koptu sanki. "Gidiyorum ve g eri dnmeyeceim. Hoakal." Bir eyler sylemesini bekledim. Yakalanmadn ve eve dnmeyi kabul ettiini sylemesini be m. Fakat o sadece hkrklarla alamaya balad. Btn sinirimle ormann iine doru yrdm. Ne yazk ki sopam onun yannda unutmutum. ' 98 Onikinci Blm i Gecenin karanl oktan kmt fakat bunu farkedemeye-cek kadar fkeliydim. Griselda! Ne da kurnaz, yalanc, utanmaz, ve... evet... kesinlikle zalim. Hain ve insafsz. Yal vararak gsterdii yzszlk beni tamamen ileden kard. Sonra yapt o hilelerin ardnda kadns gzyayla ona merhamet gstereceimi zannetti. Utan verici bir durum. Byle bir kad ldu da ocuklarmn annesi olarak dnebildim? tiraf etmeliyim ki ok hzl kouyordu. Haksz yere avantajlar elde etmesine ramen beni, bi erkei yol boyunca geride brakt. Bundan ikayeti deilim. Katysa kat ne yapalm; herk elebilir. Bu zaten bal bana bir sanat ve Griselda da bu konuda usta olduunu ispat ett i. phesiz btn bildiklerini ocuklarna da retecektir ve bu sayede ocuklar da hayatn z rna kar hazrlanm olacaklardr. Ona gre eve dnemeyiinin baka bir sebebi daha vard. Onun babas da benimki kadar kskan alyd. 99

Kznn Kenya, Tanganyika ve muhtemelen Nyasaland boyunca gen bir maara adam ile scak bir takip yaayarak elence peinde komas katiyen houna gitmeyecekti. Geri dnmese bile o lme . Bir zrafa srsne katlp hayatn srdrebilirdi. Eninde sonunda bir gn "Ho-mo sapiens" rinin ana der ve yakalanrd. Bunu ister miydim? Her eye ramen onu yakalamak iin uzun bir yol katettim. Aslnda yak alanan av brakmak ac bir durum. Ama o da bana ok acmaszca davrand. Bunun yannda benim kkmda ok fazla fikri de vard. tenlikle ve ak szllkle bana olan hayranln dile ge inlikle phe duymadm. Ona gre ben her ynyle yeni biriydim. Davranlarmdaki zayflk oc timden kaynaklanyor olmalyd. Gl kenarndaki o elverisiz barnaklarda temiz bir aile haya gerektirdiklerini kefetmesi iin fazla bir ans olmamt. Bizim maaralarmzda dzene gi Atei kontrol edebildiimi grd zaman benden korkacakt. Ailemin kendisinden daha gelimi nu grecekti. te bunlar inatln ortadan kaldrabilirdi. Batan ipleri sk tutmalydm ve onu ceza-landrrsam... Hayr, onunla yaamam imknszd. Kabul edelim ki geri dndm, ona ne diyecektim? Hatal oldu aslnda onu yakaladm, artk onunla e olduumuzu ve onun kazandn kabul ettiimi mi s ayr, binlerce defa, hayr! phesiz olduka irin bir kzd. Babam ve dierleri de bunu dor klard. O, El-sie'yi benden ald, yleyse imdi ben de Griselda'y ondan korumalydm. nk n istedii gibi heyecan dolu bir kzd. Durakladm. Etraf tamamen karanlk olmutu ve ay 100 henz domamt. Dncelerime younlatm iin ormann youn trafiinden ykselen kkreme argaa yaanyordu. Batakln iindeki kurbaalar birbirlerine baryorlar; agzl sinekle ak uuyorlar; baykularn ac haykrlar ykseliyor; nehirlerden timsahlarn ve su aygrlar yor; allarn arkasnda leoparlar ksryor ve aalarn zerinde lk atarak bir aa bi munlar takip eden srtlanlar isterik isterik kahkaha atyorlard. Uzaktaki ak alanda asla nlar av peinde kouyor ve binlerce atn ilerlemesiyle kan tok ses topra titretiyordu. K ri atrdayarak ayrlp yere serilen aalarn seslerinden rken filler boru gibi ses kary stn tr olduklarn ispat etme kararll iinde herkes birbirini takip ediyordu. Aniden farkna vardm; birincisi, benim arkamda da biri vard ve ikincisi, sopam unutmutum. Geriye dnp komaya baladm. u anda beni Gri-selda bile geemezdi. allar ezerek, nehirl ayarak, btn cesaretimi toplayp aalarn arasnda uzanan sarmaklarda sallanarak orman y . Acaba bir aacn tepesine saklanmal mydm? Eer byk bir kedi tryle karlarsam emni fakat eer kk bir kedi olursa beni takip eder ve yerden yetmi ayak yksekliinde sallanan dallarn zerinde birbirimize girerdik. Eer yerde kalrsam ok hzl komalydm; suya dalsa hlar bekliyor olacakt. Daha da hzlandm, kalbim yerinden frlayacakm gibi arpyordu. Nef nefese kalmtm. Beni takip edenin iyice yaklatn hissedebiliyordum. nme ak bir alan una gelmitim ve geriye doru bir hamle yapmann tam zaman diye dndm. Fakat durmakta ge . Ay 101 nn altnda ak bir hedef haline gelmitim. Kocaman kedinin duraklayp yere meldiini e giritiim son abayla birlikte gzmn nnde her ey kzla brnd ve bu iri, fkeli hay dikten sonra cansz bedenime saplanacak dzinelerce yrtc ku penesini dnrken kokun b . Hemen arkamdan ar bir vcudun yere derken kard tok bir ses geldi. Dnp baktmda oylu boyunca uzanm bir leopar ve elindeki kanlanm olan benim sopam havada savurarak y aral leopara doru koan birini grdm. Pat! Kt! Leoparn tekrar kendine gelmesine frsat v eden ustalkla beynini darya kard. "Griselda" diye bardm hayretle. "Ernest" diye cevap verdi. "Sevgilim! Bana geri dneceini biliyordum. ok yorulmua ben ziyorsur. Kimbi-Hr ne zamandan beri kouyorsundur. Her neyse, akam yemeimiz hazr. Hayd i bir an nce balayalm' olmaz m?" Daha nce dnm olduum gibi imdi ona bir gzel dayak atmalydm, ama hem ok yorgundum h elik sopam da onun elindeydi. Leoparn kokusunu alp yanmza gelecek olan akal ve srtlanl ardan kurtuluncaya kadar cezalandrma iini ertelemeye karar verdim. ektiim btn bu sknt an ve yediim bu ar yemekten sonra zerime amansz bir arlk kt. Griselda elinde sopay tarken ben de bir mimoza aacnn altnda derin bir uykuya daldm. Birka saat sonra dinlenmi olarak uyandm. Dalarn arkasndan ay batyordu, fakat her ey g inde grnyordu. Griselda bir ktn zerine oturmu dalgm dalgn leoparn kemiklerini topl akbabay 102 Jdran i ,

, Pakat aal beni srayarak *rak aya, f ^ ^ fie&<**\1%yle uzun Saanm y',lia ^ V^e boy-Ci ^nU ona uh bir hava verecek S/ oMu. f^ kyrUSSslenne doru sark.tmas^as^ goy^ ^ ***** Se ba&rdm grleyerett^ek. Se^ fi ^ielegerdim!" 103 nn altnda ak bir hedef haline gelmitim. Kocaman kedinin duraklayp yere meldiini e giritiim son abayla birlikte gzmn nnde her ey kzla brnd ve bu iri, fkeli hay dikten sonra cansz bedenime saplanacak dzinelerce yrtc ku penesini dnrken kokun b . Hemen arkamdan ar bir vcudun yere derken kard tok bir ses geldi. Dnp baktmda oylu boyunca uzanm bir leopar ve elindeki kanlanm olan benim sopam havada savurarak y aral leopara doru koan birini grdm. Pat! Kt! Leoparn tekrar kendine gelmesine frsat v eden ustalkla beynini darya kard. "Griselda" diye bardm hayretle. "Ernest" diye cevap verdi. "Sevgilim! Bana geri dneceini biliyordum. ok yorulmua ben ziyorsun. Kimbi-lir ne zamandan beri kouyorsundur. Her neyse, akam yemeimiz hazr. Ha ydi bir an nce balayalm, olmaz m?" Daha nce dnm olduum gibi imdi ona bir gzel dayak atmalydm, ama hem ok yorgundum h elik sopam da onun elindeydi. Leoparn kokusunu alp yanmza gelecek olan akal ve srtlanl ardan kurtuluncaya kadar cezalandrma iini ertelemeye karar verdim. ektiim btn bu sknt an ve yediim bu ar yemekten sonra zerime amansz bir arlk kt. Griselda elinde sopay tarken ben de bir mimoza aacnn altnda derin bir uykuya daldm. Birka saat sonra dinlenmi olarak uyandm. Dalarn arkasndan ay batyordu, fakat her ey g inde grnyordu. Griselda bir ktn zerine oturmu dalgn dalgn leoparn kemiklerini top kbabay 102 ^vW seyrediyordu. Fakat asl beni srayarak ayaa kaldran, leoparn ene kemiiyle uzun salar larn ve leoparn kuyruunu ona uh bir hava verecek ekilde boynuna dolayp gslerine do sn grmem oldu. "Griselda!" diye bardm grleyerek. "Seni, ite imdi ele geirdim!" 103 Onnc Blm Ak! Tatl ak! Bunun yeni bulular ve kltrel gelime asndan en zengin ve en bereketli d Ta Dev-ri'nin ortalarnda yaplm en byk keiflerden biri olduunu her zaman savundum. sini deitirip eilip bklen, vcudunu zevkle havalandran ylan gibi aniden yeni bir insan dum. Koza iinde geirdii uzun bir geceden sonra kanatlanp uan bir teyyare bcei gibi his ediyordum kendimi. imdi bu mecazi anlatmlar banal gryorlar; yeni nesil eskiden kaytszc yaanan sevin deliliini anlamyor. Bugnn genleri hayattan neler beklemeleri gerektiini liyorlar; onlara her ey anlatld iin gelecee daha bir ihtirasla bakyorlar. Fakat bana bu tam anlamyla bir deiim. Yeni insani tecrbeleri ilk defa yaayan zel bir topluluk var d ve bu tecrbelerden biri de ak! Bunu bir dnn. Ormanda bir gln kenarnda ya da bir d inde karlatmz ak ne kadar hotu. Oysa imdi evrimsel ilemler arasnda can skc bir ni ald. Fakat, oh! lk defa yaandnda! 104 Btn olanlar analiz edecek ne gcm ne de isteim vard; geriye dnp baktmda babamn bi yasan tamamen sosyolojik amal olduunu farket-tim. Basit isteklerimiz gzard edilirken b ze bu tatl, sihirli, olaanst duygu ziyafeti cmertlikle sunuldu. Kefettiimiz yeni memle etlerde kendimizi hem gl hissediyor hem de doann bize baml olduunu dnyorduk. Biz Aslanlarn urak yerlerinde onlara saygszca gldk; uyuyan italara ok frlatp kuyruklarn alarla sersemlettiimiz timsahlarn kuyruklarn ve akna evirdiimiz su aygrlarn kull a birbirimizi kovaladk; srklarn ve kaplan balklarnn yardmyla elalelerin bir tarafn arafna atladk; suyun hzl akt yerlerde ylan balklarn kullandk. Tepinen ve yok yere sesler karan her an saldrya hazr fillerin ayaklarnn diplerinde balkl ku-laryla oy ; can skntsyla oturan gergedanlarn boynuzlarna iekler frlattk; geyikleri, zerine a ve asma dallarn rzgrda bayrak gibi uuturarak otladklar yerden karttk. Maymunlarla uarak ember oluturduk ve sonra frtna gibi dnmeye baladk. Griselda'nm san sslemesi flamingo, atekuu ve benzeri yzlerce kutan tyler kopardm. Zevk ve neeyle attmz kah ts allarn arasnda yankland; kocaman gller bu sesleri hafife dalgalanarak dalara, d krar ovalara yanstt.

Birka defa snr biraz amamza ramen btn bunlar muazzam bir elence kaynayd. Gne batmaya baladnda kalan son k parltlarnn tadn karmak iin kollarmz bir 105 dolayarak gezintiye ktk. Parl parl yanan yldzlar aniden ortaya kan gktalar ile et alarn pskrtt alevler btn ufku kaplyor, allarn arasnda kedilerin gzleri parld l l yanan atebcekleri uuuyordu. Sonra, Grisel-da'ya onu gtreceim maaray, mzr zandmz baarlar ve verdiimiz ziyafetleri anlattm. Konuma sras ona getiinde bkp ilgili sorular soruyor ve ackl bir ifadeyle onu iinden kurtardm zulm dolu yaamdan bah iyordu; korkuttuu kadnlar ona boyun emeleri iin zorlayan ve belli bir yaa gelen erkek cuklarn aileden dlayan zorba bir baba. "Oh, Ernest, ok mutluyum" diye haykrrken gzleri bir atmacannki gibi l sld. Oh, Ak! 106 Ondrdnc Blm Balaymz bitmi, artk kardele- t rim ve eleriyle buluacamz yere gitmenin zaman ge ii eer bir tane yakalayabildi-lerse. Oswald, eminim ki baarl olmutu fakat Wilbur ve A lexan-der'dan pheliydim. Dier taraftan, Griselda kzkardelerinin kendilerini yakalattrm lacaklarn iddia ediyordu. Randevulatmz yere gizlice giderek ilk kimin geldiini, kimin kimi yakaladm grmemizi Sadece Oswald oradayd. Ildayan gzlerle onun anlattklarn dinleyen gzel, etine dolgun b kzla gl kenarnda oturuyordu. "Bu bizim aptal Clementina!" diye kkrdad Griselda. "Orada tamamen yalnzdm" diyordu Oswald, "grnrde bir aa bile yoktu; mzram krlmt atta kalma mcadelesi verirken bir mandann saldrsna uradm. Yapabileceim tek bir ey va onu yaptm. Btn hzmla ona doru koarak boynuzlarndan yle bir yakaladm ki toslayacak z mad." 107 "Osvvald ne kadar korkun!" dedi kz hayretten nefesini tutarak. "Bir keresinde de" diye Osvvald tekrar anlatmaya baladnda nee iinde bararak yanlarna ik. Birbirimizi tebrik ettikten ve kzlar yemek iin bir eyler bulmak zere bizden ayrldktan hemen sonra Os-vvald'a onu nasl yakaladn sordum. Gld. "Bir timsah altetmek kadar kola ldu, sevgili dostum" dedi. "tiraf etmeliyim ki beni biraz koturdu. Eh! Her kz kendi ni biraz naza eker, bilirsin!" "Nasl... eee... ne kadar kotun, Osvvald?" diye sordum. "Oh, bilmiyorum" dedi kaytszca. "Belki onbe gn. Hi de fena olmayan bir hzla kouyor. Am yine de bu kovalamacann her dakikasndan byk keyif aldm." "Hi daa trmandn m?" diye sordum. "Bir ya da iki, bir ya da iki" dedi Osvvald ellerini kafasnn arkasnda birletirerek. "Clemmie, akac bir kedi yavrusu gibi. Senin nasl geti, Ernest?" "Hemen hemen ayn, hemen hemen ayn" dedim. "Alexander ve Wilbur... eee... hl avlarnn pe nde grnyorlar, yle deil mi?" Osvvald arballkla kafasn sallad. "Aka sylyorum, bir ya da iki sene sonra gelirle i. Tam o srada allarn arasndan gelen korkun bir grlt ile rktk. Sanki hantal bir domuz yaklayordu. Fakat bunlar VVilbur ve kzndan bakas deildi. Ellerindeki kocaman krmz caz diye kan ter iinde kalm ve empanzeler gibi iki bklm olmu bir vaziyette sendeleye anmza geldiler. "Sevgili Honoria!" diye lk att Griselda ve Cle108 mentina. Yeni kz elindeki arl yere braktktan sonra annda papaanlar gibi konumaya b "VVilbur" dedi Osvvald, "sen ne yaptn zannediyorsun?" VVilbur elindeki kayay byk bir dikkatle einin arkasna koyduktan sonra doruldu. "Oh, merhaba arkadalar" dedi. "Scak deil mi?" "Oraya ne braktn?" diye sordum. VVilbur srtt. "ok ilgin bir ey. Daha nce byle bir madde grmediniz. zerinde deneyler Babam bunun dikkate deer zellikleri olduunu bulacaktr diye dnyorum." "Bu eyi eve kadar tayacan m sylemeye alyorsun? Tanr akna! Ne kadar uzaa gtr "Oh, olduka uzaa. Benim bildiim kadaryla bizim oralarda bundan hi yok. Sanrm iklimsel ann bir rn; temel olarak volkanik tozlarn bir birleimi. yi ki Honoria yardm etti. Mk

l bir kz, sizinle tantr-malym... Honoria!" "Yani kz takip ederken bu da gibi kayay da yannda tadn m sylyorsun?" dedi Osvva kasl kollarna bakarken. "O beni takip etmedi ki!" dedi Honoria honutsuz bir ses tonuyla. "Onun dikkatini e kmeye altm ama bu iren talar bana tercih ettii iin beni farketmedi bile. Ben de onu giderek yle dedim: "Biraz megulsn galiba, yle mi?" Bana ne diye karlk verdi tahmin ed 'Olduka.' te byle syledi. Aynen byle. 'Olduka megulm..'" "Ya!" dedi Griselda. "Sonra ne yaptn canm?" "'Seni ne diye arrlar, Bay Megul? Jeolog ya da yle bir ey mi?' dedim, sizce ne demi o ilir?" 109 "Oh, devam et canm" diye fsdad Griselda. "Dedi ki, 'korkarm sadece bir amatrm' ya da yle bir ey, 'sadece bir amatr.' Tam ekip g decektim bana yle dedi: 'Bunu tamamda bana yardm eder misin? imdi decek.' Bunlar sy yzme bile bakmad nk elindeki oyuncakla ilgileniyordu. Sana yapacam bilirim diye d den kayp Bay Amatr Jeologun ayana dt. Leylek gibi tek aya zerinde baykular gibi ba den de beni takip edemedi." VVilbur utanm grnyordu. "Honoria'nn ok iyi olduunu sylemek zorundaym. Ben tekrar y dar aslanlar ve leoparlar benden uzak tutmak iin bamda bekledi ve sonra da bunu tamamd ok yardmc oldu." "Oh, ok" diye haykrd Honoria. "Ve bylece e olduk" diye ksaca noktay koydu Wilbur. "Biz de" dedi arkamzdan biri utanga bir ses tonuyla. Hep beraber arkamza dndmzde bir unda sopas bir kolunda da su aygr llerinde irin bir kz olan Alexander' grdk. "Alex!" "Petronella!" diye lk attk ve sonra bir kez daha yaanan tantrmalar ve tebrik Yakaladmz ilk frsatta Oswald, VVilbur ve ben Alexander' bir keye ektik ve gzel Petr nn kalbini nasl aldn sorduk; grne gre kz ona kesinlikle akt. arm gibiydi. "Sanrm sizinkiyle ayndr. Sizinle ayrldktan bir gn sonra rdekleri se rn arkasna gizlenmitim. Birden Petronella tam nmden geti. zerine atlayp bir sopa darb yle onu baygn yere serdim. Nasl, iyi mi?" diye ekledi kaygyla. 110

"Kesinlikle ok iyi" dedi Osvvald. "Oh, iyi" dedi Alexander rahatlayarak. "Bunun b iraz kaba bir yntem olduunu dndm. Zavall sevgilim, kafasndan yaralanmt, fakat o ba an geirmek iin kumun zerine yaptm rdek resimleri onu kahkahalarla gldrd. ok gzel rdik" dedi yzndeki tatl tebessmle. "Gerekten ok gzeldi. Ak mkkemmel bir ey, yle de "yle deil mi!" dedik hepimiz birden koro halinde. Birka gn sonra eve gitmek zere yola ktk. Wil-bur kayalarn brakmay kabul etmedii iin biraz yava bir yolculuk geirdik. le birlikte sendeleye sen-deleye on yard kadar giderek yere brakyorlar ve dinle-ii niyorlard. Honoria birok kez kzkardelerinin kendisine U yardm etmesi gerktiir erdi, fakat onlar her defasn-|| da, "o senin ein, canm" diyerek karlk verdiler. \ > Bylece yol boyunca avlanmak, manzara seyretmek, piknik yapmak ve kular incelemek iin epey vaktimiz oldu. Sonunda tandk bir blgeye ulat Tuzaklara yakalanmamak istiyorsak ok dikkatli davranmalydk. O srada gkyzne doru hele eklinde uzanan uzun bir duman grdk. Kzlar hayretten donakaldlar. Bunun bir volkandan kmadna onlar bir trl inandramadk. Fakat o tarafa yaklatka biz de birbirimize hu aya balamtk. Bir eyler yolunda gitmiyordu. Bunu hissettim. Oswald da hissetti. Oldukl ar yerde iki bklm olmu sk sk nefes alp veren Alexander, kzlar ve hatta VVilbur bile b n farkna vard. Nihayet Osvvald hepimizin yerine konutu. "Bu korkun pis koku da nedir?" 111 Onbeinci Blm Durduk ve koklamaya baladk. "Bu koku bana bir eyi hatrlatyor" dedim, "fakat karamadm. "Bu le kokusu deil, volkan kokusu da deil" dedi Oswald, "fakat bir eyler yanyor. Kork arm bir kaza olmu." "Geri ok da naho bir koku deil" dedi Alexander. "zerimde garip bir etki brakt, azm s r." Bu koku ayn ekilde hepimizi etkilemiti. "Hadi" dedi Oswald, "gidip bir bakalm." Ellerindeki kayalarla bizi biraz arkadan takip eden Wilbur ve Hono-ria ile birli kte maaraya kotuk. Yaklatka bu ilgin ve keskin koku artyordu. Btn ailenin evde olduunu grnce rahatladk, fakat evresinde toplandklar ate tuhaf bir

tslayarak ve ardayarak yanyordu. Halalarmdan biri arada bir ayaa kalkyor, korun ieris yeil bir dal paras sokuyor ve ucunda yanmakta olan iri bir para ile geri karyordu. "Bu bir atn omzu" dedi Oswald hayretle. 112 "Ve bu da bir antilopun beli" diye karlk verdim. Arkamzdan nefes nefese bizi takip e den elerimizle birlikte geriye kalan son bir mili de aarak ailenin iine daldk. "Evinize hogeldiniz sevgili oullarm" diye bard babam. "Tam da yemek zamannda" derken atein isiyle boyanm yanaklarndan sevin gzyalar boal emin. Ve sonra bunlar takip eden lklar, kucaklamalar, koklamalar ve kahkahalar. "Cleme tina? Oswald ok ansl bir adam" "Ve Bayan Parlak Gzler kim? Gri-selda? Ernest'e yakr ca !" "Petronella? Enfes bir vcudu var. Kim derdi ki byle bir kz bizim Alexander'a bak acak!" "Ve Honoria? Evet, ok gzel. Peki bize getirdiiniz bu ey de nedir? Kocaman irin bir kaya?" "Anne! Gzelim etleri neden atee atyorsunuz?" "Oh, Ernest, heyecandan ateteki byk para eti tamamen unuttum; korkarm ki yand..." dedi ve aceleyle yanmzdan ayrlarak zerinden dumanlar kan kocaman bir antilop parasn ate "Aman Tanrm!" dedi elindekini inceleyerek. "Bu taraf tamamen kl olmu." "Bover hayatm" dedi babam. "Biliyorsun ben biraz ok pimi olann sevdiim iin o paray etle alabilirim." "Siz byle nelerden sz ediyorsunuz?" diye yalvarrcasna sordum. "Nelerden mi sz ediyoruz? Elbette ki piirmekten!" "Piirmek de nedir?" diye sordum sabrla. "Akam yemei" dedi babam. "Oh, tabii ki, imdi aklma geldi, siz gitmeden nce annen henz byle bir eyi kef etmemiti. Piirmek... ey... avmz yemeden nce hazrlamaktr; bu, larn ve sinirlerini... 113 eee... daha abuk inensin diye... eee... yumuatmak iin kullandmz tamamen yeni bir met eee..." nce kalarn att, sonra yzn tatl bir tebessm kaplad. "Fakat sonu olarak, neden a arm etin tadn ancak yiyerek alabilirsiniz. Bir kere deneyin ve grn." Kardelerim ve elerimiz annemin bize ikram ettii ilgin fakat gzel kokulu etlerin etrafn a toplandk. Hl ateten rken kzlar sklarak geri ekildiler; fakat Oswald et parasn c azna doru kaldrd ve dilerini geirerek kk bir parasn kopard. O anda yz kzla syledi, bouluyor gibi oldu, derin derin nefes ald, azmdakini serte inemeye alt ve eti yere drrken zdrapla kvranmaya balad. Gzlerinden yalar boanyor, azn ve bo "Oh, zgnm, Oswald" dedi babam. "Tabii ki bilmiyorsun. Scak olduunu nceden belirtmeliyd im." "Irmaa ko, canm" dedi annem "ve biraz su i." Osvvald annda gzden kayboldu ve ok g eden uzaktan su sesleri gelmeye balad. "Buna da alacaz" dedi babam bana, "fakat balangta biraz daha dikkatli olmalyz. yi b iin nce uacaksn ve sonra ie yaramayan taraflarn atarak gerek amacna ulaacaksn." Bylece uyarldktan sonra geri kalanlarmz yeni yemek piirme usulleri zerinde pratik yapm ya koyulduk. nceleri azmz epey yaktk ama bunun devam etmeye deeceini grdk. Et gere iinde eriyip gidiyordu; ate korunun ve odun kllerinin yan pimi etle karmndan nefis ezzet ortaya kyordu. zellikle de piirilirken etten kan o krmz ya! Eskisi 114 gibi saatlerce inememize gerek kalmamt. O sert ve lastik gibi olan et paralar dilimizi zerinde eriyordu. Bu harikayd. Anneme bu nemli kefi nasl yaptn anlatmas iin yalvardk. Fakat o sadece glmsedi. Bi rak biraz da gururla "benim zavall minik domuzum" diyen VVilliam'n ta kendisiydi. Babam anlatmaya balad. "Evet, bu nemli buluta William'n da pay var. Hani u kpei hat sunuz? Siz e bulmak iin ayrldktan hemen sonra VVilliam bu kez 'Piggy' dedii kk bir do la deneyler yapmaya balad. Hayatmda byle pis kokulu, aptal ve dik-kafal bir hayvan da ha grmemitim. VVilliam onu bklm asma dallarnn arasnda saklyordu. Bir sre sonra biz caklarmza kafa atmaya balad. Bunu yapamad zamanlarda ise bamz dndrp yere dnc ak dnyor dnyor ve srp kayordu. Eh, birgn kk ocuklar ve anneniz dnda hepimiz ggy bu kez de byk bir odun parasna yapm ve anneniz de nasl olduysa bunu farketmeden atm. "Annem byle olduunu sylyor ama" diye homurdand VVilliam. "Ve Piggy lnceye kadar yanm" dedi babam. "in ilgin taraf anneniz hayvan tamamen tutu balamadan nce etinin daha kolay yendiinin farkna varm ve atein iinden alp darya

dncenin problemin can damarna nasl dokunduunun kayda deer bir rnei bu. Saf maymun b in tamamen yetersiz olduu dncelerin ani sentezi..." "Fakat anne, yanan bir domuzun daha kolay yenebileceini nasl anladn?" 115 "Pekla, canm" dedi annem. "Bunun gerekten ok aptalca olduunu sanyorum ama babanzn ya ide arsnn ne kadar korkun olduunu siz de biliyorsunuz, zellikle de fili yedikten sonra olan. Ona ok zlyordum. Zavall VVilliam'm domuzu kzarmaya baladnda, Vanya Amcanz ko e bastnda ve Pam Halanz atein zerine oturduunda ortaya kan komik kokuyu ve yanan bl nasl yumuadn hatrladm." "Bu yzden piirilen etin kokusu bana hi yabanc gelmedi! Dahiyane!" dedi babam saygyla. "Dahice bir fikir. Btn canllar iin ileriye doru atlm ok iyi bir adm. Bize sunaca harikulade." "Baka bir ey piirebiliyor musun?" diye sordu Os-wald. "Yoksa sadece domuz ve antilo p mu?" "Her ey" dedi babam. "Hayvan ne kadar byk olursa atein de o kadar byk olmas gerekiyor. Eer bir mamut getirirseniz onu piirebilecek byklkte bir ate hazrlayacama sz veriyor "Bunu yapacam" dedi Osvvald. "Yap olum" dedi babam, "ve byk bir aile kutlamas yapalm. u anda da bir kutlama yapyoru aslnda" diye ekledi babam dnceli bir ekilde. "Kesinlikle bir konuma yapmalym." Osvvald byk bir hrsla hemen avlanma planlar yapmaya koyuldu. Babamn, ileri Oswald'm ze ine ykmaktan olduka memnun olduunu farkettim. Kendisi VVilbur'la birlikte srekli ola rak esrarengiz bir hava ierisinde allklarn arasna gidiyordu; sorularmz cevaplamaktan lar ve genelde yemee ge kalyorlard. Kadnlar, btn kadnlarn yapt gibi barp ar ve dedikodu yaparak nee ierisinde 116 ilerini yapyorlard. Fakat ben, canm kz kardeim El-sie'nin durumundan dolay znt duyu Balaymda bile onu greceim gn iple ekmitim. Bir keresinde Griselda'ya onunla ilgili he eyi anlattmda bana, "eminim ki, Elsie ile ok iyi dost olacaz" demiti. El-sie'nin gel Griselda ve benimle birlikte yaamamas iin hibir sebep yoktu; bylece kendi ailemi kurm aya balayabilirdim. empanzeler gibi bir harem kurardm. Geldii gnden beri, Elsie Grise lda'y seviyor gibi grnyordu. Srekli beraberdiler. Griselda Elsie'ye hayvann baz paral asl boynuna dolayacan, salarn balk klklar ve orkidelerle nasl sslyeceini; Els asl yemek piireceini retiyordu. Fakat Elsie'nin bana ayracak hi vakti yoktu. Bir zaman ar sahip olduumuz arkadaa duygular yok olmutu. Ne zaman onunla konumaya alsam bana se bir tavrla yle diyordu, "Ernest, imdi beni rahatsz etme, megul olduumu grmyor musun? m bir kuzudan kardm bbrekleri yemesi iin ona ikram ettiimde ise; "Bunlar senin can 'e sofrada uyulmas gereken grg kurallarn retsen iyi olur" diyerek ya ocuklara ya da G elda'ya uzatyordu. Hzl komas, vcut hatlar ve kendinden emin bakan gzleriyle Griselda' mmel bir ekilde tamamlayan Elsie'nin gn getike ok gzel bir kz olduunu grmeye dayanam . Babamn bu iki kza kar gsterdii davran tarzna da tahamml edemiyordum. Wilbur'la gitt engiz gezilerden yorgun ve mitsiz bir vaziyette dnse bile, kzlarla bir araya geldii anda nn neeyle att kahkahalar etrafa yaylyordu. Birok defa babamn bir kolunu 'Gri kolunu Elsie'nin beline dolayarak gezintiye ktn grdm. Onlar byle yakaladmda bir 117 de utanmadan "Ah, Ernest, yal baban bu gzel kzlarn yannda genleiyor, gryor musun?!" aryordu. "Bu tr meraklarnn tamamen bilimsel olduunu dnyordum" diye karlk verdim souk bir dan uzaklatm. Nedense onlar bu hareketimi ok komik buldular. Daha sonra Griselda'y b u konuda uyardmda, burnunu burnuma srterek sadece unlar syledi: "Kskan adam, endiel gerek yok. Ailenle iyi geinmeye alyorum o kadar. Hem ben seni seviyorum ve seninle ol mak istiyorum." Bu szlere ramen kendimi yine de kt hissediyordum. Dzenli olarak yemek piirilmesi hayatmda byk deiiklikler yapmt. Artk yemek yeme ii manm aldndan sonunda dncelerimi dzene koymak iin yeterince bo vakit bulmutum. Osw lanarak babam da deneyler yaparak geiriyordu; fakat ben kendimi inceliyordum. Gere k hayatn dnda gzlerimin derinliinde zgrce yaadm olaylar far-kettiimde ok oldum yuduumda bile iimde ortaya kan bu olaylar btn canllyla devam ediyordu; fakat onlar tamamen kaybettim. D dnyada yaptm hareketler aynadaki ya da sudaki grntler gibi yans Bu dnyada bir bedenim daha vard; yzlerce mili bir saatte imek hzyla geebilen fakat b aslandan mitsizce kamaya alrken yere saplanp kalan glgeden bir beden. O anda bunlarn

rya olduunu kabul etmek ok zordu; nk elimde tuttuum akmaktandan yaplma balta kadar Bu benim bama geldi. D dnya nasl korkutucu ve anlalmaz ise i dnya da yleydi. Bir gece yine ryamda saatlerce bir aslara takip ettim. Sonunda aslan beni keye sktrd; aktan mzram 118 frlattm fakat mzram birden kama dnd. Yine de havada umaya devam eden mzrak akam y miz kzarm maymun gibi grnen aslana sapland; u da var ki aslan birden maymun olmutu. B n zerine aslan neeyle yle dedi: "Nihayet, Ernest, canllar adna bir eyler baarabildin. tk btn hayvanlarn lideri oldun! Elindeki frsatlar harika. Eer bunlardan fay-dalanabili rsen yar insan olan canllar aalarn dallarndan koparp deitirebilirsin. Halleluya! Ta in sonunu imdiden grebiliyorum!" Babamn sesi kulaklarmda nlarken terden srlsklam olmu bir vaziyette titreyerek uyandm den bugne akam yemeinde asla kzarm maymuna dokunmadm. 119 Onaltnc Blm Osvvald'n hazrlklar bitmiti; bir sabah mamut, fil, bizon ve manda srlerine saldrmak i uygun bir zaman olduunu sylemek zere kt inceleme gezisinden geri dnd. Btn aile b e hazrlanp annemi ve Mildred Halay avlanma yama gelmemi ocuklara bakmalar iin evde b ak yola ktk. Operasyonun idaresini eline alan Oswald'n emirlerine babam neeyle ve kur nazlkla itaat ediyordu. Osvvald elindeki kuvvetin ana blmn blgeye a eklinde yle bir hayvanlar hi farkna varmadan bu tuzaa deceklerdi. Byk bir ksm kadnlardan oluan k bizden biraz daha uzakta durarak srlerin arkasna geecekler ve barp grlt yaparak on srkleyeceklerdi; kk ocuklar ise koucu olarak grev yapacaklar ve avc gruplarnn sal una geip gemediklerini haber vereceklerdi. Yanndaki elemanlaryla birlikte Osvvald op erasyonu takip etmek iin uygun bir tepenin stne kt. Bylece avlanma srasnda yardma i lanlar kolaylkla grp onlara katlabilecekti. 120 Her ey yolunda gitti. karlan grltden rken hayvan srleri hi farkna varmadan pusuya d'n oluturduu baz gruplar byk bir ustalkla mamutlar ve filleri ukurlara ve bubi tuta doru srerlerken, dierleri de atlar, zebralar, mandalar ve geyikleri mzraklaryla teke eker yere seriyorlard. Bir hafta iinde eve tayamayacamz kadar ok yiyeceimiz oldu; fa er zamanki gibi ganimetimizi karnlarn doyurmak iin her dakika artarak evremizde topla nmaya balayan srtlan, akal ve akbabalarla paylamak zorundaydk. "Olur ey deil" dedi bab m gzlerini gururla avlarmz zerinde gezdirirken. "Dier hayvanlarn artklaryla beslendi zamanlar hatrlyor musunuz? imdi ise onlar bizi takip ediyorlar." Babamn frlatt ta srtlan fkeyle uluya uluya topallayarak oradan uzaklat. Avlarmz yklenerek neeyle evimizin yolunu tuttuk. Annem de son derece byk bir ate yakm en sonra odun paralarndan iler yapmaya baladk; zgara iin korlar datrken, devekuu lamingo yumurtalarn piirmek iin klleri bir kenara ydk. Gece olup da karanlk ktn tamamen aydnlatmt; ksa bir sre sonra Vanya Amca geldi. "Ah Vanya!" diye bard babam neeyle. "Byk kutlamaya tam zamannda yetitin! yi ki geldi Vanya Amca pimekte olan etlere suratn asarak yle dik dik bir bakp o byleyici kokuyu k adkdan sonra yle dedi: "Gn getike ktleiyorsun, Edward. Piirilmi yiyecein dilerine ne yapacan hi dnd rnzn dilerinin ryeceinden hi phem yok. Burada biraz kalacam, fakat batan syley zc bir durum." 121 Btn sylediklerine ramen yemeklerin hemen hemen hepsini denemi ve grdm kadaryla da h en daha fazla yemiti. Ne ziyafetti ama! Kzartlm ve kavrulmu eit eit et. nce fillerin, antiloplarn ve biz larndan dilimler kesiyor ve onlar hayvann yal ksmlaryla saryorduk; butlar kzarmaya lerine biraz hayvann kanndan ve biraz da meyvelerin suyundan serptikten sonra yumu rta sarsn da ekleyip tekrar alevlerin ortasna brakyorduk; sonunda atein iinden kar yip bitiriyor, geri kalanlar da tekrar kk paralara ayrp ie dizerek kzartyorduk. Nihayet karnmz doyurduk. Babam doruldu ve konumaya balad. "Akrabalarm, elerim, oullarm ve kzlarm! Bu gerekten ok mutlu bir an ve bugnn nemin yacak birka kelime etmeden, gemite kazandmz baarlara yle bir gz gezdirmeden ve ge acamz ileri sunmadan gemek istemedim. Drt gen erkeimizle evlenerek aramza katlan bu imli gen hanma hogeldiniz diyorum. Fakat bundan daha fazlasn yapmalyz; maymun adamn u lara giderek baka bir aileden evlenecei ve maymun kadnn da eine kavumak iin anne ve ba

asn terkedecei yeni bir deti u anda balatmak istiyorum. Daha nce de akladm gibi b ahlki ve maddi gelimeyi hzlandracak bir potansiyele sahiptir. Balangta biraz zor olsa a bu nemli denemede yer alanlar zaman getike kesinlikle eminim ki kendilerini ok dah a iyi hissedecekler." "Bravo, bravo!" diye bard Oswald, VVilbur, Ale-xander ve kzlar, babam alk almak iin du akladnda. Babam da teekkr ederek eildikten sonra devam 122 etti. "Teknolojik olarak gerek bir devrim yayoruz. akmaktandan alet yapmay kefetmemiz raz yava olmutu. Fakat dier taraftan dnyann stnlne kar yenilmez bir silah olan at "Yazk, oh, ok yazk!" diye bard Vanya Amca. "VVilbur, sevgili olum, u kemii ortadan y lecek misin bir bak bakalm, iindeki iliin hepsini karamyorum." "Ah, seni arttm galiba" dedi babam, "fakat bu kesinlikle bir gerek deil mi? O olmadan bu maaradaki aylar darya atabileceimizi dnebiliyor musun? Byk yaam savandaki ergn etoburlar tarafndan ldrlp yendik; fillerin, mastodonla-rn ve su aygrlarnn ayak a ezildik; gergedanlar tarafndan kovalandk; boynuzlu hayvanlar tarafndan lmne frlatld ehirli ylanlar tartndan sokularak, zehirli olmayanlar tarafndan ise boularak ldrldk. larn yeryz zerinde mrleri ok ksa ve pek ok canl da devaml olarak yok olma tehlikes nlara meydan okuyoruz; bizi avlayp neslimizi tketmeye alanlara kar koyuyoruz, sadece b yun eenlere dokunmuyoruz. Dier canllara ise yle sesleniyoruz: Gznz am! Ya bizim kl sunuz ya da sizi yeryznden sileriz. Biz buralarn efendisiyiz; sizden daha iyi savar, daha iyi dnrz, daha kurnazz ve daha ilerideyiz! Bunlar bizim politikamz ve baka seen yok." "Evet var" dedi Vanya Amca. "Ormana geri dnmek." "Hah! Ormana geri dnmek!" diye atld babam. "Ormanda yolunda gitmeyen hibir ey yok" diye homurdand Vanya Amca. "nsanlar yerlerin i..." "imdi onlara bir bak: fosiller!" diye sert bir cevap verdi babam. "Ya geri dnersin ya da ileriye gidersin; fa123 kat ylece yerinde oturamazsn, ormanda bile. Sana maymun adamn bir grevi olduunu sylemi im: ilerlemek, medeniyete doru ilerlemek! Haydi imdi izin ver de size..." Bum! Bum! Bum! Vanya Amca fkelenmi bir goril gibi yumruklaryla gsne vurmaya balad. "zin ver" dedi babam sesini ykselterek. "zin ver de syleyeyim. Asla elindekilerle ye tinme, her zaman gelimek iin aba gster. Mesela, akmaktalarn ileyerek yontma ta devr ilal ta devrine getik..." VVilbur bararak iki akmaktan birbirine arpt. ip! ip! ip! "zin ver de avlanma konusunda savunmamz ve silahlarmz daha da gelitirelim..." Oswald kzgn kzgn mzraklarn birbirine vurmaya balad. Annem parldayan gzlerle babama bakarken st dilerine srtmeleri iin bebeklere verdii k kleri krdatarak parmaklarnn arasnda oynamaya balad. "zin ver de gzel sanatlar gelisin. Doay incelememiz iin bizi destekle..." Alexander bir koun boynuzunu kapt ve azna gtrp fleyerek ilgin bir ses kard. "Ve izin ver de bu byk giriimlere katlmayanlarla tartarak akllarn kullanmak yolunda tevik edelim..." Ben de alayc bir tavrla slk almaya baladm. yle bir grlt kyordu ki babamn konumasn tamamen bastrd. Vanya Amca srekli olarak eri ise bir ekilde grlt karyorlard. Nasl olduysa babamn sesi btn bu kargaann i i: "te bu, devam edin, u anda yeni bir 124 ey daha bulduk! Osvvald! Ernest! Daha hzl vur Vanya, evet yle ve sen Wilbur. imdi sen de fle, Alexander; vurmaya devam et Vanya..." Pat, kla, rah, rah, bum, bum! Kla, pat! Vuuu, rah, rah, bum, bum! Babam bir elindeki ubukla srayla bizi iaret ediyor ve dier eliyle de yneterek sesi az altyor ya da oaltyordu. Grlt yava yava ekillenmeye balad; daha da canland. Bir y bir bu yana sallanyor, kendi evresinde kvrlyordu. Rah, bum, rah, pat, kla! Vuu, pat, rah, bum! Arkamzda kmldanmalar olmaya balad. Kadnlar ayaa kalkmlar ilgin bir ekilde ne arka lar ve ellerini yumruk atar gibi havada savuruyorlard. "Devam edin" diye lgnca bard babam kadnlar sallanarak atein na doru gelirken. " devam edin! Vurun! fleyin! Sallayn!"

Ormann derinliklerinde aslanlar bu durumdan hi honut olmamasna kkryor, bataklklarda rin boru gibi kan protesto sesleri geliyor ve akallar uluyordu. Hayatmzn sonu gelmi ol bilirdi; hayatta kalmak iin savamak zordu ve yontma ta devri nmzde hi sonu gelmeyecekm gibi uzuyordu; fakat biz dans ediyorduk. Burnumuzdan terler akyordu; Vanya Amca'nm vurduu yerleri morarm; babamn ise sesi kslm kat kadnlar hl daha atein nda bara ara ileri geri sallanyorlard; bu ilk dans Birdenbire herkes durdu. Yarm dzine kadar iri glge aramza dalp avn yakalamaya alan ar gibi lklar atarak kadnlara saldrdlar. Elsie, Ann, Alice ve Doreen havada kollar ve caklar savrularak karanlkta 125 kayboldu; halalarmzn birou da gitti. Tam onlar takip etmek iin harekete geecektim ki selda'nn uzanm bacaklarna taklarak tkezledim ve yzst yere uzandm. Osvvald karanlkt raklarn frlatrken VVilbur ve Alexander hayretten donakalm bir vaziyette ylece duruyorl rd. Mildred Hala annesine sarlm bebekler gibi Vanya Amca'nn koruyucu kollarna snmt gisizce etrafna bakmyordu. Elindeki denek her an mzii tekrar balatacakm gibi havada d yordu. Kzkardelerimiz karlmt. Hafif sersemlemi bir durumda onlar takip etmek zere bir grup insan bir araya getirme k iin hemen harekete getim. "Erkek kardeime dokunma Ernest" dedi Griselda. "Evlilikte almak ve vermek" dedi babam. "Eh, karcm, imdi de bizim kzlarmz elimizden g i. Sakn alama; hepsi de usta birer a olarak kusursuz eler olacaklar; bu evrenin bir ku ral." Bu aklama ile patladm. nce babama sonra Grisel-da'ya ve sonra tekrar babama ters ter s baktm. Ne kadar da yapmack davranyorlard. ok duygusuzdular! Oh, tiksindirici bir ha inlik tablosu! "Bunlarn hepsini sen planladn!" diye grledim. "Hayr, hayr olum" dedi babam. "Ben bu ii tabii akna braktm, sadece nasl yaplmas g et ettim o kadar." "Fakat beni terkettiler" diye inledi Pam Hala. "Aggie, Angela ve Nellie'yi aldlar , onlar beni terkettiler!" Gerekten de aramzda terkedilen tek dul halamz oydu. "ok uzaa gitmemilerdir" dedi babam. Birden Pam Hala uzun salar havada uuarak karanla doru frlad. 126 "Beni de bekleyin!" diye ac ac feryat ediyordu. lklar ormann karmaasna ve grlts ardan bile duyulabiliyordu. "Beni de bekleyin!" 127 Onyedinci Blm Bir akamst babam Wil-bur'la birlikte topuklarnn zerinde srayarak kagel-di. "Baardk!" diye baryordu neeyle. "Hurra! Hurra! Baardk!" "Neyi baardnz?" diye haykrd benim dmda herkes. Kayg dolu bir ses tonuyla "imdi ne y iye sordum. "Gel ve gr" diye bard babam. "Onlara syleme VVilbur. Brak kendileri grsnler. Hadi her gelsin. Herkes. Karlmayacak kadar harika bir ey." allarn arasnda ilerleyerek babam lbur'u takip ettik ve sonra bir tepeye trmandk. "Bakn!" diye heyecanla bard babam. Tepenin dier tarafndan kaln bir duman ktlesi ykseliyordu. Byk bir atein atrdayarak liyorduk. "Baka bir ate" dedik. "Onu biz yaptk" dedi babam gururla. "Tekrar volkana trmandnz m sylemeye al128 yorsun canm?" diye sordu annem. "Gerekten de ok hzlsnz. Oysa evden bu sabah ayrlmt "Volkana kmadk" dedi babam. "O lanet volkana asla bir daha kmayacaz. Atei biz yaktk! bir yerden tamadk. Daha dorusu akmakta ve Wilbur'un glden getirdii krmz ta sayes ka bir ey. Bu ta bizim bildiiniz akmaktalarna vurduunuz zaman havada kvlcmlar nas grn! Sadece bir iki tane deil, yzlercesi frlyor talardan. Bizim yaptmz ise onlar Bu sabah iin pf noktasn buluncaya kadar her eyi denedik. Gerekli olan sadece birka tan e kuru yaprakt! Bir dnn! Sadece biraz kuru yaprak, sonra biraz ince dal paras ve sonra da kk kuru bir odun paras. Bylece atee bile benzemeyen ufack bir kvlcm tanesinden yakabildik." "ok iyi bir i" diyerek bam salladm.

"Nereye gidersek gidelim" dedi babam neeyle, "artk istediimiz zaman ate yakabiliriz. Yannza sadece bu krmz ta alsanz yeter, hatta sadece ince bir tabakas bile olur ve b akta. Bylece istediiniz zaman ate yakabilirsiniz. Hayret verici olanaklar." "Yaktnz ate ayn zamanda olduka byk de" dedim. "Oh, bu kk bile saylr" dedi babam. "Birka dakika iinde sner. Hi nemli deil nk i bir tane daha yakabiliriz. Haydi onlara gsterelim Wilbur. Buras yeterince elverili ve kuru." "Bir tane daha yakmadan nce" dedim, "dierinin tamamen sndnden emin olalm, yle deil m Fakat o anda atein snmediini farkettik. Hatta babam konuurken korkun bir ekilde bym kocaman bulutlar halinde dalgalanarak gkyzne yk129 Onyedinci Blm Bir akamst babam Wil-bur'la birlikte topuklarnn zerinde srayarak kagel-di. "Baardk!" diye baryordu neeyle. "Hurra! Hurra! Baardk!" "Neyi baardnz?" diye haykrd benim dmda herkes. Kayg dolu bir ses tonuyla "imdi ne y iye sordum. "Gel ve gr" diye bard babam. "Onlara syleme VVilbur. Brak kendileri grsnler. Hadi her gelsin. Herkes. Karlmayacak kadar harika bir ey." allarn arasnda ilerleyerek babam ilbur'u takip ettik ve sonra bir tepeye trmandk. "Bakn!" diye heyecanla bard babam. Tepenin dier tarafndan kaim bir duman ktlesi yksel rdu. Byk bir atein atrdayarak yann duyabiliyorduk. "Baka bir ate" dedik. "Onu biz yaptk" dedi babam gururla. "Tekrar volkana trmandnz m sylemeye al128 yorsun canm?" diye sordu annem. "Gerekten de ok hzlsnz. Oysa evden bu sabah ayrlmt "Volkana kmadk" dedi babam. "O lanet volkana asla bir daha kmayacaz. Atei biz yaktk! bir yerden tamadk. Daha dorusu akmakta ve VVilbur'un glden getirdii krmz ta saye ika bir ey. Bu ta bizim bildiiniz akmaktalarna vurduunuz zaman havada kvlcmlar nas grn! Sadece bir iki tane deil, yzlercesi frlyor talardan. Bizim yaptmz ise onlar Bu sabah iin pf noktasn buluncaya kadar her eyi denedik. Gerekli olan sadece birka ta ne kuru yaprakt! Bir dnn! Sadece biraz kuru yaprak, sonra biraz ince dal paras ve sonr da kk kuru bir odun paras. Bylece atee bile benzemeyen ufack bir kvlcm tanesinden e yakabildik." "ok iyi bir i" diyerek bam salladm. "Nereye gidersek gidelim" dedi babam neeyle, "artk istediimiz zaman ate yakabiliriz. Yannza sadece bu krmz ta alsanz yeter, hatta sadece ince bir tabakas bile olur ve b akta. Bylece istediiniz zaman ate yakabilirsiniz. Hayret verici olanaklar." "Yaktnz ate ayn zamanda olduka byk de" dedim. "Oh, bu kk bile saylr" dedi babam. "Birka dakika iinde sner. Hi nemli deil nk i bir tane daha yakabiliriz. Haydi onlara gsterelim VVilbur. Buras yeterince elverili ve kuru." "Bir tane daha yakmadan nce" dedim, "dierinin tamamen sndnden emin olalm, yle deil m Fakat o anda atein snmediini farkettik. Hatta babam konuurken korkun bir ekilde bym kocaman bulutlar halinde dalgalanarak gkyzne yk129 seliyor ve yava yava bize doru yaylyordu. ocuklar ksrmeye balad. Ak araziden idd e duyuldu. "Biraz sonra sner herhalde" dedi babam huzursuzca. "Sizi getirmeye gitmeden nce ya nmaya devam etsin diye sadece birka tane ktk atmtk." "Birka ktk yle mi?" dedi Oswald. "una bir bak!" Tepenin yamacndaki allar birden alevlere brnd. Ve rzgrn da iyice canlandrmasyla k nde uumaya balad. "Hay aksi!" dedi babam dudaklarn srarak. O srada ayaklarnn altndaki bir tutam imen t erek tututu. "Geri ekilsek iyi olur. Kaarken onu sndrmek iin bir are dnrm" diye ekledi yerinde "Oh, yle mi?" diye homurdandm. "Biraz abuk dn istersen. Daha imdiden bu taraf sard." Kadnlar byk bir yaygara kopardlar. Hzl bir ekilde yukarya doru ilerleyen ate denizi hemen btn tepeyi kaplad. Arazinin byk bir ksm l l aydnland. Parlak bir izgi h madan ilerliyor ve her dakika daha da artyordu. "Aada bir aklk var" diye bard Osvvald bir ocuu omzuna atarken. "ocuklar kucaklay

urtarmak iin koun." Birka saniye iinde koarak tepeden aaya indik. Akla kapanmadan ulamay baardk, fa rkun bir scak ve kulaklar sar edici bir grlt vard. Gne byk bir duman ktlesi tar adar zorlukla nefes alyorduk ki atein hangi taraftan geldiini bile gremiyorduk. Alev ler nce bir taraftaki sonra dier taraftaki duman yalayp geiyordu. Kk 130 r kk ateler imdiden ayaklarmzn kabarmasna neden olmutu. "Maaraya koun" diye bard babam. "eride daha gvende oluruz." Kucaklarmzda ksrmekte ibi ac iinde kvranan ocuklarla birlikte komaya baladk. Fakat geri ekildiimiz tarafn e kesildiini grdk; ate bizden daha hzl koabiliyodu. "Bunun bir faydas yok, baba" diye bard Osvvald. "Oradan geemeyiz. Dier yoldan gitmek z orundayz." Babam ok gergin grnyordu. Geriye kalan daha alev almam tek bir ynde ne maara, r\e rm e de aasz bir alan vard. Eer ate bu tarafta da bizi takip etmeye devam ederse diri dir i yanardk. Fakat baka aremiz yoktu. "Bir arada olun!" diye bard babam. "Oswald, sen nden git. Ben de kadnlar yrtmeye al bambu aacndan kopard dalla bu lmcl mcadelede en arkada kalan Petronella'ran srtna u. "Yrsene!" diye bard. "Yryemiyorum" diye inledi. "Tkendim." "Hayr" diye grledi babam. "Yr!" Petronella Hala olduu yerde sendelerken, kucanda iki t ne bebek tayan Alexander yanna yaklaarak destek olmas iin kolunu uzatt. Bu arada babam denei geride kalan baka birinin srtna amanszca indi. Hayretler iinde yalnz olmadmz anladk. allklarn arasndan antiloplar, zebralar, ge an domuzlar korkudan gzleri kocaman kocaman alm bir vaziyette frlyorlar ve aramza ka rd. Osvvald'm hemen nnden ilerleyen kk bir zrafa srs adeta gzclk yapyordu, faka mize gven duyan av hayvanlarnn byk bir ksm yanmzda ilerli131 yordu. Hemen yanmda derin derin bir nefes alma sesi duydum. yle etrafma bir gz gezdir diimde azmda yeni domu yavrusunu tayan dii bir aslan grdm. Yavrusunu ayaklarmn uc varrcasna gzlerimin iine baktktan sonra alevlerin iine dald ve birka dakika iinde a bir yavrusuyla geri dnd, fakat postu yanmt. nce birini biraz tayp sonra geri dnp rak bizimle birlikte ilerlerken evredeki geyiklere bakmyordu bile. Biraz tede yine yavrusunu tayan bir ita ile birleti ve hemen sonra da srtlar yavrularyla ykl olan ma arla. O srada korkun bir grltyle yapraklar alev alev yanan bir aatan Vanya Amca yere "Byle olacan sylemitim!" diye kkredi fkeden kudurmu olarak. "Dnyann sonu geldi it yapacan yaptn, Edward!" "Mildred'in yrmesine yardm et" diye karlk verdi babam. "Tam zamannda geldin!" O andan tibaren btn gcyle bize yardmc olmaya alan Vanya Amca bitkin dmt. Kurtulmutuk galiba. Hemen nmzde hepimizin rahatlkla sabilecei fazla yksek olmasa da arla kapl bir alan vard. ayr ve allklarla evrili bu alana doru ilerledik; eer ate zi yakalarsa bu sonumuz olurdu. Yine de sonumuz gelmi gibi grnyordu nk yzlerce hayvan an soldan bu snaa doru kouyorlard. Hatta ylanlar bile uzun ayrlarn arasndan korku k bize doru geliyorlard. Sadece gruplar halinde uan kular emniyette grnyorlard; ahin e buna benzer dierleri bu felaketten yararlanp ylanlarn ve kk hayvanlarn zerine dala olayca avlanmann tadn karyorlard. Devam edecek gc132 mz kalmamt; byk bir hzla ak blgeye dorl giden zrafalarn geri dndn grnce Ate emberi kapanmt. Her trden hayvann bir arada olduu kayalklarn zerine trmandm. Aslanla geyik, leoparla mun, srtlanla antilop yanyana bylenmi gzlerle ateten parldayan ufka bakyorlard. Uzak ynuz gibi ne doru uzanan alevler ortada bir yerlerde buluuyorlard: hepsinden kts de r yavaa ynn deitirme-siyle alevlerin bizim zerimize gelmesiydi. Kayalklarn arkas ceh n ormanla kaplanm; nmz ise imenlerden zerimize savrulan alevlerle kesilmiti. "Bu ok fena!" diye bardm babama. "Artk k da yok ve bize doru geliyor." "Ne kadar srede bize ular acaba?" diye bard babam. "En fazla yarm saat" dedim. "yleyse aaya gel ve bana yardm et" diye haykrd babam. Yanna vardmda keskin bir ses talimatlar veriyordu. "ocuklar kayalklara doru gtrn. Sonra da yarnz VVilbur'u yarnz da beni takip edin."

bir tarafa babam da dier tarafa komaya balad. Ben babam takip ettim ve onun yere kp elindeki akmaktalarn birbirine arparak kard imenleri yakmaya altn dehet iinde seyrettim. "Sen deli misin?" diye lk attm. "Buradaki imenleri yakarak byk atein geemeyecei ak bir alan oluturmalyz!" diye ba ek. "VVilbur ve ben para para ate yakalm, sonra siz de ellerinize birer denek alp atei datn ki imenler yanp toprak ortaya ksn. Bu bizim tek ansmz."" 133 Biraz dndkten sonra stratejiyi anladm ve karnca gibi almaya baladm. nmzde binle hareket ediyormu gibi grnen alev ve duman perdesi vard. imenleri ksm ksm yakp dat uklar ve korkudan titreyen hayvanlarla dolu olan kk snamz yava yava kapkara dumanl Tam zamannda hazrlanm ve alevler kolonlar halinde grleyerek zerimize gelirken geri eki mitik. Dev gibi, kavurucu derecede kzgn olan bir dalga bizi zaten scak olan kayalara doru srkledi. lgnlar gibi tutam tutam kopardmz uzun ayrlarla ocuklarn azlar yvanlar ac iinde bararak kvranrken, yanan imen ve dal paralaryla dolu olan inanlmaz de byk bir duman bulutu bir anda her eyi rtt. Fakat bir sre sonra dald. zerimizden geti ve zaten kararm olan ormana doru ilerledi. yava hava iyice ald ve biz de daha rahat nefes almaya baladk. O anda bizim ve hayvanla rn aklndan geen tek dnce su bulmakt. ki ayakl veya drt ayakl hayvanlarn hepsi bt lan kzgn kl ve korlarn arasndan geerek nehrin yolunu tuttular. Kimse kimseye av gzyle kmyordu; herkes kucaklarnda yavrularyla timsahlarn orada bizi beklediini bile bile su imeye gidiyordu. Fakat bu kadar hayvan bir arada gren timsahlar da ard; hayvanlarn p eriyle ve ayaklaryla suda kardklar korkun sesleri duyunca da yava yava uzaklamaya ba Onlarn gidiiyle kendimizi gvende hissettikten sonra nce susuzluumuzu giderdik ardndan da yanan yerlerimizi ykadk. William'm kollarnda kalan kaybolmu bir geyik yavrusu dnda btn 134 hayvanlar saa sola kouturarak aniden ortadan kayboldular. "Yaa, grdnz m?" dedi babam neeyle. "Bunun ne kadar harika bir bulu olduunu anladnz h de. VVilbur ve ben her yerde ate yakmay bulmam olsaydk u anda hepiniz kark zgara ol ktnz." Vanya Amca azn at. Birka kelime syleyecekmi gibi oldu fakat sonra malubiyeti kabul e r tavrla azn tekrar kapad. Ayaa kalkt, aresiz ve mitsiz bir ifadeyle ellerini gkyz eline ald beyaz klleri etrafa savura savura hantal hantal yryerek uzaklat. Bu olay h da gr bildirme ii Grisel-da'ya kalmt. Batan aaya kapkara olmu, kalar ve salar riselda kpkrmz olan gzlerini hiddetle bana dikerek, "senin baban anlamak ok zor" diye ledi. 135 Onsekizinci Blm Maaramza geri dnmemiz uzun zamanmz ald. Kllerin altndaki toprak hl iin iin yany ki yanklar ve su kabarcklar byk ac veriyordu. nleyen ve srekli alayan ocuklar yol amak zorundaydk. Griselda'nn btn canll ve neesi gitmiti. Grdm ryalardan ka meye alyordum; uykuya daldmzda dier dnyaya yaptmz ksa ziyaretler ve uykuda ola av peinde komas gibi. "Sen gerekten bir filozofsun, yle deil mi?" dedi Griselda oradak i bir su birikintisine yansyan hayaline bakarken. "Sence bu tarafm-daki salarm tekra r uzar m yoksa geri kalanlar da dklp kel mi kalrm?" Babamn dnda herkesin sinirleri ok gergindi. Ellerimize birer denek alarak byk bir mer a kllerin iini eelemeye baladk. Her admda kzarm ylanlar ve sincaplar kyordu kar kadar bol miktarda scak hazr yemek frsatnn elimize bir daha gemeyeceinden sz ediyord Maaraya vardmzda 136 tabii ki ateimiz oktan snmt. Babam etraftan biraz kuru imen ve yaprak, yanm ormandan lemi biraz odun paras topladktan sonra akmakta ve demirta ile ie koyuldu ve annda te daha yakt. "te bu" dedi gururla. "Sonucu biraz ac olsa da gryorsunuz ki buna deer! Ne zaman ve ne rede isterseniz yakabileceiniz bir ate." "Hmm" dedi Oswald. "Yine de baba o kadarna demezdi. Bak, en ksa srede buradan ayrlmamz gerekiyor." "Ayrlmak m! Nedenmi o?" diye haykrd babam. "Ayrlmak m!" dedi nefes nefese annem. "Bu sizden duyduum ilk ve son ayrlma laf olsun.

" "Ayrlmak m!" diye bard Mildred Hala. "Asla. Tek bir adm bile atmam." "Maalesef" dedi Oswald, "gitmeliyiz. Babamn kr k deneyleri sonucunda yzlerce millik b ir alandaki ayrlar ve ormanlarn byk bir ksm yand. ayrlarn olmamas demek av hayvan demektir. Av olmazsa yemek de olmaz. Ksacas hemen yola koyulsak iyi olur." "Yarn aalar ve ayrlar yeniden canlanr" dedim yanklanan mekanik bir sesle. "Yarn!" diye bard kzlar keskin keskin. "Oh, bunu inanarak sylyor olamazsn!" "Ve bu, maaradaki hayatmzn sonu demektir" dedi annem babama bakarak. "Sana baka bir maara bulacam, canm" dedi babam. "Eee, zaten bu da artk bize kk gelme amt. imdi ocuklarmz da kendi ailelerini kurdular, yle deil mi? Bize gerekli olan" di vam etti biraz daha canlanarak, "sadece bir maara deil, bir sra maara; 137 yani birbirine balantl. Kiretandan olanlar daha uygun. Sen bu konuda ne dnyorsun, V " "ey, evet..." diye konumaya balarken VVilbur, Os-wald onun szn kesti. "Bizim istediimiz, bolca av bulabileceimiz bir lke. Bol av nk artk bizim de birer aile iz var. O yzden hayali fikirlerle zaman geirmeyin. Biz ancak av hayvanlarnn olduu yer de yaayabiliriz, kiretandan ya da baka bir eyden maaralar olmu olmam farketmez. nc k gelir." "Osvvald hakl" dedi Griselda. "Bu arada ben ve dier baz kzlar da bebek bekliyoruz. O svvald, hayatm bu bahsettiin mutlu av lkesi ne kadar uzakta?" "En ufak bir fikrim bile yok" dedi Osvvald. "Nereden bileyim? Buluncaya kadar gi deceiz." "Ka gn yryeceiz?" diye srarla sordu Griselda. "Sana bilmediimi syledim. On, yirmi, otuz, belki de yz gn. Ne olacak?" "Peki ben bebeimi nerede douracam?" "allarn iinde dourursun ve her anne gibi srtna alr tarsn. imdi aptalca sorular so ge artk." Bu srada Clementina gz yalarna bouldu. "Fakat, fakat fakat Ossy, ben bizim ocuumuzu bu ada dourmak isterdim. Topra, suyu, her eyiyle buras ok gzel. Ben burada yaamak istiyo .." "Kapa eneni!" diye bard Osvvald. "Burada kalamazsn, ite o kadar. Bu benim suum mu? Uga da'daki otlaklarn yarsn ben yakmadm, yle deil mi?" "unu sylemek zorundaym ki, Edvvard" diye sze kart annem, "kzlar da dnmelisin. n arn bana korkun bir ey gelmemesi bile kesinlikle bir anstr. imdi sen onlardan tepeler e dereleri gemelerini istiyorsun." 138 Annemle babamn tarttklar nadiren grlmt; hatta babamn annemi dvdne de hi ahit abam ilk defa bir tane patlatt. "Gerekten mi?" diye grledi. "Seni duyan biri de ail emi ihmal ettiimi dnecek. Elbette ki ben de kzlar dnyorum! Sanki atein onlara bir mu? Ya da ocuklarna? Akam yemei iin ne zaman bir rdek piirmek isteseler her defasnda lkana m trmanacaklar? Bylece doum ncesi egzersiz mi yapm olacaklar? Peki volkanlar sn n ne yapmay dnyorsunuz, h? Bunu hi dndnz m? Bahse girerim aklnzn ucuna bile g ar byk ateler, fakat dierleri gibi onlar da snecek! Wilbur ve ben btn bu problemleri.. " "Biliyorum canm" dedi annem. "Fakat..." "Btn bu problemleri" diye tekrarlad babam, "Ve... eee... salad kolaylklar bir dn Evet, canm, fakat kzlarn durumu uzun bir yolculua gerekten uygun deil." "Uzun bir yolculuk!" diye haykrd babam. "imdi uzun yolculuk yapmaya ne var. Eskiden zor olduunu kabul ediyorum. Aslanlar tarafndan avlanyor, karnmz doyurmak iin yeteri k dar yiyecek bulamyor ve geceleri aalarn tepesinde uyumak zorunda kalyorduk. Fakat bun lar artk gemite kald. imdi ise her durduumuz yerde hemen ate yakabiliriz. Bylece etob hayvanlar uzaklatrm oluruz. Yamurda slanp da titriyorsak ate sayesinde kururuz. Mzr cunu sertleti-ririz. Bir elimizde mzrak bir elimizde yanan bir odun paras ile avmz tak p edebiliriz. Ve..." "Her yeri yakabiliriz" diye ekledim. "Ate" dedi babam benim sylediime aldrmadan, 139 "bize g verir. Ate ve akmakta ile dnyaya hakim oluruz! Ve siz hl kzlardan bahsediyo Ben ise bizim hayal bile edemeyeceimiz kadar gzel bir dnyada doacak olan ocuklar dn

Ben iyi bir gelecek hazrlamaya alyorum, siz de bir ya da iki seneliine maaray terket iz gerekiyor diye yaknyorsunuz. Bu lanet olas ayrlar elbette birgn yine byyecekler. B her ailenin bir maaras, her maarann bir atei ve her atete kzaran bir at eti olacak." Babam bu olaslklardan sz ederken ben de hzl bir ekilde sylediklerinin anlamn dny hayal krkl ile grdm ki Wilbur, Alexander ve kadnlar babamn anlattklarna kaplm g a eksik noktalar annda farkedebilen Oswald bile anlatlanlarn can alc noktasn grememi Bir frsatn bekledim ve sonra sert bir ekilde konumaya baladm. "Baba, nasl ate yaklacan Afrika'da yaayan herkese aklamamz m neriyorsun?" Babam bana dik dik bakktan sonra, "Neden olmasn. Hem bu ekilde nereye varmaya alyorsun " diye sordu. Cevap vermeden nce birka dakika durakladm ve sonra dudaklarm srarak yle dedim sessiz "Ben aile srlarmz hakknda bilgisiz insanlara yaplacak yersiz aklamalara kesinlikle kar * O anda lm sessizlii oldu. Btn ailenin beni dikkatle dinlediini grnce biraz rahatladm am yle bir etrafa gz atktan sonra yavaa unlar syledi: "Oh, yle mi? Sebebini de syleyeceksin herhalde." "Sizi ikna etmeye yetecek kadar ok nedeni var" dedim serte. "Her eyden nce bu sr hepi mizin srr, ta ki 140 hepimiz bunu paylamaya karar verinceye kadar. Sen zaten bunu tamamen gzard etmisin. Volkanlardaki vahi atei nasl tadn insanlara anlatrken sana engel olmadm nk o za ier ailelerin barnaklarndan kan dumanlara bakarak bir tahminde bulunacak olursak bizi m elerimizin aileleri de dahil olmak zere herkes bunu renmi. Srrmz sattn m? Kullan nlara izin mi verdin,-baba? Hayr, hibirini yapmadn! Onu ylece sundun, daha dorusu frla tp attn. Artk bydm ve ailemizin sahip olduu birtakm zellikleri etrafa datmana izin eim." "Anlyorum" dedi babam. "Atein nasl yaklacan renmek istiyorlarsa bunun bedelini deme dalar, yle mi? Karma alt tane zebra alr nce onlara ak-maktam nasl tutacaklarn r sine de kuru ve yanc maddeleri gsteririm ve son olarak da alt tanesine kvlcmlar fley nasl alevlendirecekleri konusunda bir ders veririm, olur mu? Sylemeye altn bu mu?" "Ben sylediklerimde aykr bir ey gremiyorum" dedim. "Bu buluumuzu hibir zaman hi kimse anlatmayalm demiyorum. Suni ate bize avantaj salyor. Dier insanlar bizim onlardan stn lduumuzu muhakkak kabul edeceklerdir. Bunu ylece teslim edemeyiz. Atei bulan ilk in sanlar olarak ileride ok ey kazanabiliriz. Onlar da ate yakmak istedikleri zaman iim izden biri gidip onlara bir tane yakacak, tabii ki karln der-lerse." "Ernest!" diye bard babam fkeden morarm bir vaziyette. "Tek bir kelime daha duymak ist emiyorum!" "Oh, evet duyacaksn" dedim sinirle. "Her eyi sadece sen dnmyorsun. Ben de ocuklar d 141 Oullarmn geleceini dnyorum, Oswald'n, Ale-xander'n ve seninkilerin de geleceini d ! Ben bunu btn ciddiyetimle yapyorum, sizin gibi hayallere dalmyorum. Ve onlar ate yak ma konusunda birer uzman olarak yetitirebilme ansn bir kenara atmayalm diyorum. Senin avlanma ile ilgili ustalna lafm yok, Osvvald; fakat ben baka uzmanlk alanlarnn da ol u sylemeye alyorum, hi olmazsa senin gibi hzl koamayanlar iin." "Haklsn" dedi Osvvald. "Neden kendi fikirlerimizi bedavaya, karln almadan bu aalk erelim ki?" "Elbette btn canllarn iyilii iin" dedi babam. "Tam insan olmayanlar iin. Evrime hizmet etmek ve imknlarn geniletmek iin. Ve..." "Bunlar sadece laf" dedim serte. "Ernest!" di ye haykrd annem. "Babanla bu ekilde konumaya nasl cesaret edersin?" "O bize gerektii gibi davranmaya balad zaman ben de onunla bir oulun babasyla konumas ektii gibi konuurum, anne" dedim sessizce. "Fakat sence o bize yle mi davranyor? Dier canllarn iyilii iin elimizdeki frsatlar bo yere datyor." "Sizin babanz her zaman idealist bir adam olmutur" dedi annem, fakat bunlar sylerken titriyordu. "Ben bir bilimadamym" dedi babam sessizce. "Aratrmalarmzn sonularn tam insan olmam e... ey... tabiat olaylar ile ilgilenen aratrmaclara sunmamz gerektiini dnyorum. B birlikte alr ve herkesin yararlanabilecei bilgiler edinebiliriz." "Tabii ki, babacm" en VVilbur'a babam minnettarlk dolu hzl bir bak frlatt. 142 "Senin prensiplerine hayranm, baba" dedim. "Gerekten hayranm. Fakat bu konuda iki n

oktaya daha deinmeme izin ver. imdiye kadar dier aratrmaclarn bize ne faydas dokundu? sinlikle eminim ki eer bir eyler buldularsa bile bunlar kimseye sylemiyorlardr. Onlar ikna etmenin tek bir yolu var o da karlnda bir eyler vermek." "Hi de deil" diye mrldand VVilbur honutsuz bir ifadeyle. Babam ise sert ve inat bir t a ylece dinliyordu. "Dier bir husus da" diye devam ettim, "henz bu buluumuz konusunda acemiyiz. Daha imd iden bir felakete sebep olduk. Canllarn iyilii iin herkese retmeye karar versek bile, tam olarak gvenliini salamadan byle bir eye kalkmamz doru olur mu? Bakn, az kalsn aracaktk. Babamn parlak zeks sayesinde son anda kurtulduk..." "Bunu farkettiine sevindim" dedi babam kendi kendine. "Baz bilgilere sahip olmadan onlara bunu retmek doru olur mu?" dedim yavaa. "Btn lke kmann ne anlama geldiini kavrayamayacak seviyede olanlara byle bir frsat vermek mantk l m? Bir ormann yanmas bile yeterince kt oldu zaten." Osvvald eliyle bacana vurarak, nuna kadar haklsn!" diye bard. "ok gzel fikirlerin var!" te imdi babam tek bana kalmt. Herkes benim tarafm tutuyordu. Griselda parlayan gzl bakarken gayretli gayretli el rpyordu. Hatta annem bile yle dedi: "Edward, dndm de Ernest pek haksz saylmaz. Bir sre iin bunu kendimize saklasak olmaz nm?" 143 Babam anneme dik dik baktktan sonra ayaa kalkt ve gzlerini bana evirdi. Ben de gzlerim i ona evirdim. "Hmm" dedi. "Demek byle dnyorsun Ernest, yle mi?" "Evet, aynen yle" dedim. Babam bana bir sre yiyecekmi gibi bakt; aaya dm kalarn komik bir ekilde havaya "Bir de benim olum olacaksn" diyerek arkasn dnp maaraya girdi. Birka dakika sonra da em arkasndan gitti. Neredeyse btn gece mrldanarak konutuklarm duydum. 144 Ondokuzuncu Blm Babamn bir sonraki gn nasl bir durumda olacan merak ediyordum. Acmasz m olacakt? Yo ayl m? Gururu krld iin ask yzl, belki de sakin olabilirdi. Nasl olursa olsun be deimeyecekti. Ona meydan okumu, tartmada onu yenmi ve btn aileyi ona kar birletirm kurnazd, glyd; fakat biraz haddini amt artk. Sorumsuzca davranmasna ya da bizi teh ine kar ilk defa boyun emeyecektik. Gelecekte her ey farkl olabilirdi. Otokrasinin so nu gelmiti; bugnden itibaren kararlar aile meclisi verecekti. Griselda yaptklarmla gurur duyuyor ve herkesi benim etrafma toplamaya alyordu. Birok eyi kadnlarla konuarak geiriyor ve ate yakma konusunda babamz serbest braktmz takd arn nasl bir tehlikenin beklediini anlatyordu. Bana herkesin atei sk kontrol altnda ktan yana olduunu syledi. "Onu ailemizin iinde tutmalyz" dedi Griselda. "Petro145 nella da Wilbur'la konutu. Sen de biliyorsun Ernest, Wil-bur da baban kadar alkan ve ondan daha fazla sorumluluk sahibi. Onu gvenilir bir ekilde nasl kullanabileceimizi bulabilir. Babana senin dndn kadar baml deiliz." Fakat ertesi gn babam beklediimizin tersine her zamanki gibi neeliydi. Bir gece nce sanki hi kavga olmam gibi davrandn grnce ok ardm. Herkese laf atyor, ava kma ardm ediyor ve kendisi ocuklar tayarak sorumluluu Oswald'a brakyordu. Oswald gidecei belirlerken babam da kadnlara ve ocuklara ayak uydurarak yava yava onu takip ediyord u. Kamp kurmak iin gecikmememizi ve gvenli bir yer sememizi nerdi. "Durakladmz yerin en evresinde aalar olmasa da olur nk zaten hepsi yanm" diyordu. Ak bir alanda kamp zda hayvanlarn saldrp saldrmayacan test etmek iin etrafmz atele evreledi. Bu hi est deildi nk bizim avlayacamz hayvanlar kap giderken yamac hayvanlar da onlar ta emen yanmzdaki bataklktan iki ya da ift parlak gz bize bakyordu. Ne olduunu bilmedi u hayvanlar iren bir ekilde hrlyorlar ve olduka uzak bir mesafede duruyorlard. Arazi tamamen yand ve kadnlar da yrmekten yorgun derek yiyecek aramaya kamadklar a kalmtk. Kzarm kertenkelelerle ve timsah yu-murtalaryla idare etmek zorundaydk. Bab lbimizi tekrar kazanmak iin akalar yapyor; ocuklara hikyeler anlatyordu. "Alamayn can " dedi, "size yemekle ilgili bir hikye anlatacam. Bir zamanlar bu yrenin en iyi avcs o larak bilinen byk bir aslan varm. Avn 146 elinden hibir zaman karmaz, ormandaki her hayvan rahatlkla yere serebilirmi. imek gib l koarm ve korkun peneleri varm. Avlanmay ok sevdiinden gnde iki ya da tane ha

un iin hi problem deilmi. Dier taraftan insanlarn onun bu ustalndan faydalanmaya al m. Avn aslanlarla bile paylamay istemezken, srtlan, akal ve akbabalarn bana me Bunlardan biri de maymun adamlarm nk bu olayn olduu dnemlerde biz hl artklarla kar ormuuz. 'Btn ii ben yapyorum' diye kkremi aslan, 'ama siz en ufak bir aba gstermeden inize bakyorsunuz. yleyse neden sizinle paylaaym ki? Paylamayacam.' Fakat avlad hay o kadar byk ve o kadar okmu ki hepsini yiyemiyormu. Hibir aslan da tek bana yiyemezmi balarda artk hayvanlar da ldrmeyi denemi, fakat bu kez elindeki yiyecek miktar daha tm. Etleri dierlerine kaptrmamann tek yolu hepsim kendisinin yemesiymi. Bu yzden bunu a denemi. Tamamen doyduunda bile yemeye devam etmi. Yemi, yemi ve yemi. En sonunda ber bat bir hazmszlk ekmeye balam. Yaamak kesinlikle bir zdrap haline gelmi, iyice i vlad her eyi kendi bana yediini grerek hayrete den srtlanlarn ve maymun adamlarn i grdke keyfe geliyormu. Sonunda olduka erken bir yata lm ve avlarn saknd srt , akallara ve maymun adamlara iyi bir ziyafet olmu." "Neden lm?" diye sordu ocuklar. "imanlktan dolay kalbin yalanmas yznden" diye cevap verdikten sonra babam ellerini bo esinin zerinde kovuturdu. 147 Btn yolculuk boyunca bana ve Griselda'ya ok nazik davrand. Bize atei nasl yakacamz miktarda kvlcm retebilecek uygun talar nasl seeceimizi retti. ld zaman eitim miz gerektiini sylyor, kimin ne zaman zehirli bir mamba ylan zerine basaca belli olma iyordu. "Dnyay bulduunuzdan daha iyi hale getirmek ve ocuklarnza daha iyi balanglar bilmek iin almalsnz. Bakalar bir eyler, bulsun da biz onlardan alalm diye beklemey btn insanln gelecei size balym gibi dnn. Zaten yle de! ok kritik bir dnemde tik. Atein bulunmas sadece bir balang. Eer bu buluu ilerletmek istiyorsak dnmeli, p organizasyon yapmalyz. Tabiat biliminden sonra da sosyal bilimler gelmeli! Evrimin gerektirdiklerini tam anlamyla yerine getirebilecek maymun adamlarn sahip olduu gc n asl kullanacamz ve kimin bize ilk defa insani yntemleri reteceini hangimiz biliyor. r bir dnn canlarm. Size sonsuz bir gvenim var. Ben o gnleri grr mym bilmiyorum, a tn alar yaadnzda emeklerinizin karln alacaksnz: insan olmak, nihayet insan o efek abalarmn iinize yaradm grrsem mutlu bir ekilde lebilirim." Bize doru, geen akamki kavgada olduu gibi komik fakat meydan okurcasna bir bak frlatt sallana sallana uzaklat. Bir sre sonra Griselda yle dedi: "Ernest ate yakma iini tekelimize alamayacaz galiba. aban her eye ramen bildiinden amyor." "Buna cesaret edemez" diye haykrdm. "Btn aile buna kar." 148 "Cesaret edebilir" dedi Griselda keskin bir ses tonuyla. "Ailemize neyin gerekli olduunu kendisinin daha iyi bildiini dnyor. Oh, evet, greceksin bizi satacak. st ka arak bunu ima etti, farketmedin mi?" Dnmeye baladm. Dndke Griselda'nn hakl olduunu anlyordum. Babamn bu tavrlar, alar, yalandan arkada gibi davranmalar tek bir ey ifade ediyordu: bizi aldatmt. Eer n deliye dnm olsayd ve bizi dvseydi, her eyin yolunda olduunu ve bizim kararlarmza i edeceini dnebilirdik. Ama byle davranarak bize ihanet etti. "Ona nasl engel olacaz bilemiyorum" dedim. ocuk karnnda kprdadka kard hrltlar dnda Griselda sessiz kalmt. Zaman old onunda yle dedi: "Er-nest, ldmz zaman bir hayal lkesine gideceimize ve uykudayken gi z yerlere gerekten inanyor musun?" "Bu sadece bir hipotez" dedim. "lnce bir yere gidiyor olmamz lazm, ayn ekilde glgemizi de." "Glgemiz mi?" "imizde yaayan bir ey. imizde nk daha nce de anlattm gibi uyuduumuz zaman dar a kouyor." "Fakat" dedi Griselda, "ryada yaptklarmz ok tuhaf. Gerek olamazlar." "O anda bize yeterince gerek gibi geliyor" dedim. "yleyse gerek olmal. Gle yansyan bed enimiz gibi dalgal. Vcudumuz baka biri tarafndan yenilip onun bir paras haline geldii aman iimizdeki glgeye bir eyler oluyordur herhalde. Acaba ne oluyor? Nereye gidi149 yor? Uyandmzda aklmzda kalan tek ey blk prk hatrlayabildiimiz bir av blgesi. raya gittiimizi dnyoruz. Yine de dierleri kadar iyi bir hipotez saylr." "Bir ynden olduka nemli bir hipotez" dedi Grisel-da yavaa.

"Hangi ynden?" "Oraya giden hi kimse zarar grmyor. Vcutlarmzn bu av blgelerine yansmasndan dolay iz bir ey yok." "Hayr" dedim. "Neyse ki bunlar mutlu ryalar, kabus deiller." "Babamn mutlu ryalar grdn dnyor musun?" diye sordu Griselda. Kalbim hzla arpmaya balad. Cevap vermek iin dnmeye gerek yoktu. nk cevap gayet a ken, deneyler yaparken ve evreyi telaa verirken hayal ederek kafamda bir dzenleme y aptm. "Evet" dedim. "Evet. Babam da mutlu ryalar gryordur, Griselda." 150 Yirminci Blm Geni allklarn yanmasyla blge orak bir araziye dnmt. Bizim gibi byk bir aileyi bulabileceimiz bir yer kalmamt burada. Os-wald ve benim birer olumuz, Alexander' in ikiz kzlar oldu. Wil-bur ise her an baba olmay bekliyordu. Milderd Hala da bekle nti iindeydi; "yaptmz o mzik ve kzlarn karlma ekli" diyordu neeyle. Vanya Amca b tiini, o genken de byle olduunu sylyordu. Bebeklerin domasyla ok mutlu olan babam parmaklaryla yava yava dokunarak onlann kafala rn inceliyordu. "Ne kadar da kkler" dedi. "Fakat ok gzel ve yumuak. Zamanla byyecek siz de bebek sahibi olurken yaadnz zorluklar unutacaksnz. Ac ekmeden kazanamazsnz n bir kural." Gnlerimiz mcadele iinde geiyordu. Srekli yryor ve avlanyorduk. En sonunda kendimizi a a rtl bir tepenin zerinde bulduk. Aada ortasndan parlak rmaklarn getii geni bir Gnein altnda l l yanan gller, derin yeil bataklklar, 151 binlerce metrekarelik avlanma alanlar, aalarn, korularn ve kayalarn arasnda grnen ye yrlar ve daha ileride de kayalklarla kapl baka tepeler vard. "Av!" diye bard Oswald. "Hissedebiliyorum, kokusunu alabiliyorum!" Heyecanla mzran hav da sallamaya balad. "Orada kireta ve maaralar da vardr" dedi Wil-bur arkadaki tepeleri iaret ederek. "mit verici bir toprak" dedim. Babam glmsedi ve hi sesini karmadan gzlerini batan gnee doru evirdi. "Haydi aaya en sonunda derin bir i ekerek. Aradmz her ey vard. Biraz ge olsa da o gece kendimize kzarm geyik ziyafeti ektik. eylerin kt gidecei hissi ile uyandm. Yerimden srayarak kalktmda dier aile fertler yanm olduunu ve yerinde bulamadklar mzraklarn aradklarn grdm. Yabanclar tarafn i farkettiimde kalbim hzla arpmaya balad. Hi de dosta bakmyorlard; mzraklarmz al zden daha fazlaydlar. Sonra babam onlarn babalar olduu aka belli olan yal biriyle ga iddi bir ekilde konumaya balad. "Parlez-vous franais, Monsieur?" diyerek sokuldu aralarna babam samimi bir tavrla. "Sprechen-Sie De-utsch, mein Herr? Habla espanol, Senor? Kia ap hindi bol secte ho? Aut latina aut graeca lingua loquimini? Tabii ki bilmiyorsunuz. Ben de ne ya pmaya alyorsam? Eskiden kalma iaret diline dneyim bari" diye ekledi babam karsndaki her soruya ban sallayarak cevap verince. evredeki aalar, ayrlar, ocuklar, bir gece nce 152 yediimiz geyiin kemiklerini ve imi karnlarmz gstererek anlamaya almak olduka u at akama doru belli bir ilerleme gsterdikten sonra gerginlik biraz daha azald. Akam o lduunda ise artan samimiyetle onlara yiyecek bile ikram ettik, i olarak tabii ki. B u olaylar olurken atei besleyemediimiz iin snmt. Yabanclarn merakl baklar altnd yeniden alevlendirdiimiz atete onlarn getirmi olduu tavan ve kaplumbaalar piirmeye Babam liderlerini bunlardan bir lokma denemesi iin ikna etti. Beendii gzlerinden ok unuyordu. "Pekl" dedi babam, yabanclar yanlarna bizim mzraklarmz da alp biraz geriye ekildikt a. "zgnm anlamamz biraz uzun srd. Maalesef evrensel bir dil olmad iin byle proble kyor. Aslnda iinde bulunduumuz durum gayet ak. Sizin blgenize girdiimiz iin bizi iniz." "Btn bu arazinin onlara ait olduunu mu sylemeye alyorsun?" dedi Osvvald nefes nefese. lur ey deil, ne kadar sinir bozucu!" "Bana buras iin hibir aba gstermediklerini syledi" dedi babam. "Sizin de grdnz gib ahip olduumuz gelimi avlanma tekniklerini bilmiyorlar ve bizim gibi kalabalk aileler

i var. Buray terketmemiz gerektiini sylyorlar. Aksi takdirde." "Bu ok komik" dedim. "Burada herkese yetecek kadar yer de var stelik" diye ekledim . "Henz ilikilerimiz bozulmad" dedi babam. "Grmelere yarn devam edeceiz. ki taraf da edecek bir karara varacaz herhalde. Bizim aile asndan gerekli olan her noktaya deinmek istiyorum. Bu arada erefimizi ayaklar altna alp kaamayz da. Zaten her yere nbeti yerl irmiler." 153 "Pis yabanclar" diye homurdand Osvvald. "Rahat bir uyku bile uyutmayacaklar." Ertesi gn bir ncekinin tekrar olmutu. ki tarafn elisi karlkl meldiler. El kol ha arak, arada bir yerde srayarak ve akmaktan yontuyormu ya da birinin boazn kesiyormu klitler yaparak konuuyorlard; etrafta dolamamza ve yakacak toplamamza izin verilmedii iin biz de sinirli sinirli ateten geriye kalan kllerin evresinde oturuyorduk. Osvval d bir bahaneyle eline bir sopa geirmeye alrken zerine ynel* tilen mzraklarla geri dn orunda kald. "Pis yabanclar" dedi; bu sz dnden beri diline dolamt. O gn elimizde ok az yiyeceimiz kald; neyse ki gne batarken grmeden dnen babam bir gre daha umutluydu. "Hl ansmz var" dedi. "Olduka ansmz var. Bu konuda ktmser dei "Yoksa burada yerlememize izin verecekler mi?" diye sordum. "Her eyi tarttk" dedi babam bana birazck yapmack gelen bir tavrla. "Henz kesin bir so mak iin ok erken." Ertesi gn anlamann olaca daha da ak bir hale geldi. ki aile babasnn kahkahalarla g birbirlerinin srtlarna vurduklarna baklrsa karlkl sunulan artlar kabul edilmi gib Nihayet ayaa kalktlar ve allklarn arasna dalarak kayboldular. Zaman getike iyice end eye baladk. Saatler geiyor fakat hl ortalarda kimse grnmyordu. Bize oyun yaptklarnd meye baladm. Ne yazk ki elimizden gelen bir ey yoktu. Alktan zayf dm, silahl ve t tarafndan kuatlmtk. 154 O anda kalp atlarm hzland. Aalarn arkasndan kvrlarak ykselen duman grdm. Heyecanla kanlmaz sonu beklemeye koyulduk. Sonra birden tek bana babam grnd. "Her ey tamam" dedi. "Her eyi dzelttim. Belli bal konularda... eee... anlamaya vardk v yarn vereceimiz grkemli bir ziyafetle bunu kutlayacaz. Sevgilim" diye devam etti ann eme dnerek, "yarn o nl 'tor-tue rtie en carapace la bahemienne'ni yapman istiyorum. U un tartmalar boyunca elimdeki kozlardan biriydi bu. Yoksa iin iinden nasl kardm bilmi um." "yi de, anlatnz konu ne?" diye sordum. "Birincisi" dedi babam etkileyici bir ses tonuyla. "Bu arazinin yarsnda avlanabile ceiz ve ileride oluturulacak bir kurul aradaki snr belirleyecek." "Yars m? Gayet iyi" dedi Oswald. "kincisi" diye devam etti babam. "Birbirimizin arazisine girmeyeceiz. ncs, batdaki da enin bir ksm bizim olacak." "Kiretandan olan maaralarn hepsi onlara kalyor" dedi Wilbur. "Neden paylamyoruz?" "Onlar aylarla dolu" dedi babam neeyle. "Onlar bize vermek istemedi. Birka mil tede yk sek bir kayaln tepesinde kk barnaklar var. Buna ramen bebekleri srekli olarak leopa rafndan karlyormu. Tabii ki o bizim aylarla baedebildiimizi bilmiyor." "Kurnazca bir i" dedim onaylayarak. "Eh, fena deil" dedi babam. "u anda o da bizi nasl kandrdn dnyordur. Drdncs, acak, istedikleri gibi yaama zgrlkleri olacak, aramzda evlilik yapabilecek, bar, ilerl me ve refah iin hep beraber alacaz. Hepsi bu kadar!" 155 "Peki, beinci art nedir?" diye sordu Griselda hrn bir tavrla. "Yoksa o gizli bir koul u?" "Beinci mi?" diye sordu babam. "Neyi kastediyorsun?" "Beinci art" diye karlk verdi Griselda. "Hani u bizim yapabildiimiz ama onlarn bilme yani ate yakmak." "Bu aslnda anlama dahilinde deil" dedi babam. "Fakat bu sadece adilce bir..." "O ykselen duman da neydi peki? Biz aptallar da babamzn tehlikede olduunu dndk!" "Onlara atein nasl yaklacan gsterdin!" diye bardm. "Bize sormadan. yi bir anlama mak lazm. Sen... sen. "Size de sormam gerekirdi biliyorum olum" dedi babam hemen. "Ama olduka zor bir du

rumda olduumuzu anlamanz lazm. Onlara bir ey vermek zorundaydm. ansmz var ki satabile nemli bir eye sahibiz." "nanamyorum" dedim aknlkla. "Onlara bunu vermemeliydin. im zim kadar iyi olacaklar! stelik bence bunu zorunda olduun iin deil, isteyerek verdin ." "Hayr, vermek zorundaydm" dedi babam. "Nereden bilelim?" diye mrldand Griselda. "G erekten tehlikede olduumuzu nereden bilelim? Belki her eyi kafadan uyduruyorsundur ya da byk ksmn." Babam yle bir omuzlarn silkti: "Sylediklerinin ne kadar sama oldu -dasn herhalde. Byle bulular saklayanlayz. Ate gelecek nesil tarafndan ortaklaa kulla ak. Dnmemiz gereken daha nemli eyler var, ortak kullanmak zorunda kalmayacamz yeni bi . Ancak bu ekilde ilerleyebiliriz." 156 "Sen bizim hakkmz olan bakalarna sattn" dedim. "Byle ilkel insanlarn eline tehlikeli silah verdin. Sen..." "Artk onlar da bu ekilde gvende olacaklar, deil mi?" diye sordu annem. "Kesinlikle" dedi babam gayet ciddi. "Nasl kullanacaklarn detayl bir ekilde anlattm. E lbette ki belli artlar karlnda. Afrika'daki en iyi avlanma blgesi karlnda. Hadi artk, olmaz m? Alktan lmek zereyim." 157 Yirmibirinci Blm Babam kurnazlyla bizi yine kandrmay baarmt. Bu konuda yapabileceimiz hibir ey yok mz mkemmel gemiti. Maaralarmzda hayal edeceimiz her ey vard. Kuzeye doru harika bi s olan ve gne alan bu dz araziyi tamamiyle onlarn elinden almtk. Fakat her adm ban an ve her frsatta bizi yemee davet eden komularmzla sk sk karlamak durumunda olmak u. Babam onlarn ok kibar insanlar olduklarn sylyordu. Bulunduklar blgedeki ayrlarn yaktklar zaman ise herkes hata yapabilir diyerek geitiriyor ve bizim tarafmzda^avlanma larna izin vermemiz iin srar ediyordu. Griselda bu konuda ok katyd. Buraya ilk geldiimizde karlatmz problemlerin oyun old ni inandrmt. "Baban ok iyi tanyorum, insanlar iine geldii gibi nasl ynettiini de m" derken aklma Elsie'nin bana gelenler geldi ve ona hak verdim. "Bizim bamza kt bir else baban tehlikeden kur158 tulmak iin her yolu dener" diye de ekledi. "Onlara atele neler yaptmz gstermeliyiz ki ze saldrmaya korksun, sefil yabaniler. Onlardan daha stn olduumuzu belli etmeliyiz v e bylece bize hizmet etmelerini salayabiliriz. Bu iren kzlarn canlar ne zaman kzarm ese soluu bizim yanmzda alyorlar. Byle devam ederse ben maaramda nasl yalnz kalabilir ki." Griselda gzm babamdan ayrmamam iin defalarca beni uyard. "Bunu tekrar yapabilir" dedi. "Sylediklerimi bir kenara yaz. Bu yal adam ailemiz iin tehlike yaratmaya balad." Bu dnce nce bana biraz ar geldi, fakat onun hakl olduunu kabul etmek zorundaydm. Yeni evlerimize yerletikten hemen sonra babam deneylerine kald yerden devam etti. Uz un zamandan beri ne bir ey bulmu ne de neyin peinde olduunu aklamt. Ksa sre iinde rici gelimeler yaanmt. VVilbur ta devrine zg byk apta bir alet fabrikas kurmutu; lerce becerikli ii alyordu, fakat buna ramen btn Afrika lkelerinden gelen balta sip i karlamakta zorlanyordu. Alexan-der da yeni kefettii toprak rengi boyalarla maaralarn i sslemeleriyle urayordu. Yapt duvar sslemelerinin bizim avlanma srasnda hayvan andmz boynuz eklinde ular olan mzraklardan daha ilgin olduunu syledim ona. William da yardm etmesi iin kpekleri evcilletirme merak devam ediyordu, fakat bu konuda yapt r rutin geen gnlerde bizi elendirmekten baka bir ie yaramyordu. Biz, kanayan yaralarn asya yapraklar ile sararken hl "bu kpek evcilleecek" diye srar ediyordu. "yilikle ya d zorla. Fakat bu gereklemek zorunda." Bu dncelerin hayal olduuna onu bir trl ikna ede ik. En 159 pratik bululardan biri de annemin zebra derisinden yapt antalard. Hayvan postlarn giy i alkanlk haline getiren kadnlarn "Sevgilim, una bir bak! Bu en son moda!" lklar a birlerinin maaralarna girip kmalar lzumsuz bir grltye sebep oluyordu. Btn bu sama ptklarna srekli itiraz ettiimiz Griselda vard; konumalarmzn en ufak bir deiiklik y e bile gerek yoktu. Her itirazmz hi deimeyen tek bir cevapla karlanyordu: "Yal Vany gibi olma." Babam birgn bana gelip "Sana bir ey gstereceim olum" deyinceye kadar zamanmz hep byle i. Sesindeki bastrlm zafer sevincinden anladm kadaryla bamza i aacak yeni bir e Aasz bir alana gelinceye kadar belli bir mesafeden onu takip ettim. "Benim kk alma blgem" dedi babam gururla havada elini sallarken. Her biri le be aya

uu arasnda olan dzenli bir ekilde ylm krk odun paralan farkl aa yapraklar tar iketlenmi ve sraya dizilmiti. "Bu ok byk bir i" dedi babam. "Grdn gibi nce burada baladm, zeytin ve sandal aalar ile devam ettim. Hatta abanoz ve maun aalar ile Hint ini bile denedim. Tabii ki ilk denemelerim bambu aac ile oldu. Gelecekte belki ok ie yarayabilir ama ben bu aatan pek holanmyorum. ncir, kestane ve akasya aalarn da den fakat bana umut veren tek aa porsuk aacyd. Ondan sonra porsuk aac zerinde almaya u krk odun paralar ona ait. Yeilken esnek olmuyor ve kuruyunca da rahatlkla krlyor. e sra iplere geldi; aklma gelen her eyi denedim ve en iyisinin filin bacak sinirler i olduuna karar verdim. kinci srada da 160 orkidenin kkleri geliyor. Kullandnz mzraklarn saplar iin dz ve hafif aalar lazm, l aac gibi. Ar olanlardan kann, nk at mesafesini ksaltyor." "Ne anlatmaya alyorsun?" diye sordum. "Okuluk" dedi babam ksaca. "Biliyorum bunun iin gerekten daha ok erken. Siz, Wilbur'u n bulmu olduu kemente taklp kaldnz. Herhalde bu uurda Os-wald'm bacandaki damarlar a bana olduu gibi defalarca tkezleyerek yere dmekten balon gibi imitir. Fakat bundan son a asl silahmz bu olacak. Grmek ister misin?" Ve babam ilk yay eline ald. imdilik biraz biimsiz olmutu ama grdm kadaryla bir ucu rafndan daha eik, hi kazlmam baz yerleri olan ve iple iki ucundan gerilmi bir aletti. oku iine yerletirdikten sonra yay iyice edi ve oku frlatt. Havada uarak ilerleyen ok o uz yar d kadar uzaklkta yere dt. "Bundan daha iyisini yapabiliyorum" dedi babam hayr et dolu baklarmdan zevk alarak. "Ama ip ok abuk geviyor. Haydi sen de dene." Birok hatal denemeden sonra oku yirmibe yard uzaa frlatmay baardm. "Peki bunun hakknda ne dnyorsun?" dedi babam. "Unutma bu sadece elence iin kullanlabi ." "Olaslklar hayret verici baba" dedim biraz endieli olarak. Sonra da zlerek bu yal adam baktm. Sonu gelmiti. Kesinlikle sonu gelmiti. "Bunu kutlamak iin byk bir ziyafet verelim" dedi babam. "Biz mi?" dedim iddetle. "Aslnda bunu nce Osvvald'a gsterecektim" diye devam etti babam, "byle eyler daha ok on un ilgi alan161 na giriyor, fakat o bugn avlanmaya gitti ve bunu herhangi birine gstermem gerekiyo rdu." "Bunu Osvvald'a anlatrm" dedim ve anlattm da. Griselda'ya da tabii ki. Yapmamz gereken gayet akt. Oswald' ikna etmemiz iin yay ve okla sadece bir deneme yapm ak yeterli oldu. O evremizdeki en iyi avc ve en iyi koucuydu. "Bunlardan bir tane e lde eden herkes, Osvvald, senin kadar iyi birer avc ve nianc olacak. En iyi ya da e n kt diye bir ey kalmayacak. G ve ustalk da bir anlam ifade etmeyecek artk." "Bu gerek avcln ve usta avclarn sonu olur. Bir tane yay ve bir anta dolusu oka sahip n beceriksiz bir adam bile byk avlar vurabilir" dedi Osvvald. "Babamn yapmaya alt.. eyse, bu konuda ne yapacaz?" "Korkarm ki ne yapacaksak hemen yapmak zorundayz" dedim. "Ate yznden bamza gelenleri hatrlayn." "Dncesi bile korkun! Ernest, bir eyler dnmelisin." "Dndm" dedim. "Sahi mi, nedir?" "Bir dahaki at denemelerinde" dedim, "bir kaza olacak." Osvvald birden bembeyaz oldu. "Onu kastediyor olamazsn." "Daha iyi bir fikrin var m?" "Fakat..." "Biliyorum" dedim. "Biliyorum. Zaten olduka yaland. nnde yaayaca uzun yllar da yok. a nce bir keye ekilmesi gerekirdi, fakat siz de onun neler yaptklarn biliyorsunuz. Ben e Osvvald, bylesi daha 162 iyi olacak. Gidecei yerde daha mutlu olur. Orada istedii kadar yaylaryla ve oklaryla oynasn! Bu onun iin hi beklemedii bir durum olabilir. Fakat kaybedecek bir eyi yok k i. Bundan sonraki hayatn ryalar lkesinde geirecek. stelik bacaklarndaki damarlar da iy ce imi ve ktlemiti." "Senin teorilerini biliyorum" dedi Osvvald yavaa.

"lmeyeceiz ve baka bir yere geeceiz. te bu dnce byle zor bir grevi yaparken hi o iimizi rahatlatyor. Bunu yapmak istemiyorum, fakat korkarm ki haklsn. Ailelerimizi ko rumak zorundayz." "Doru konutun, Osvvald" dedim scak bir yaklamla. Erkek kardeim olgunlamt artk. Yl ha bir sorumluluk ve tecrbe sahibi olmutu. "Ben her eyi ayarlayacam" diye ekledim. "Bu kirli oyunu rtbas etmeliyiz" dedi Osvvald ban sallayarak. "yleyse bu aramzda sr olarak kalacak" diye cevap verdim. Oswald yeni silah daha da gelitirmek iin baz nerilerde bulundu. Ne olduklarn tam olara hatrlamyorum ama kularn tylerini kullanmakla ilgili bir eydi sanrm. Babam son derece tluydu. "Bulu yapmak takm iidir" dedi. lk denemeler ok baarl geti fakat sra bana ge okla ilgili talihsizlikler yaadm. Ya eri-liyor ya da yerinden kp gidiyordu. O srada ba am kendi okunu almak iin aptal gibi n tarafa doru kotu ve yere yld. Verilecek ziyafetin sonunda babamn konuma yapamayacak olmas bize tuhaf gelmiti. Faka t eminim ki o, yaasayd onun yerine birka ift sz sylememi isterdi. Ben de yle yaptm. G birer insan olma yolunda bize den grevler konusunda ngrl olarak ilerlemeyi 163 biraz yavalatmamz gerekiyordu. Syleyeceim cmleleri dzenlerken ve kardm sonular de hissedebiliyordum. Alklar arasnda yerime oturdum. Zavall annem gz yalarna boulmut "Aynen zavall baban gibi konutun" dedi. "Bundan sonra babandan daha dikkatli davra nacan mit ediyorum." Artk babam aramzda deildi. Diledii gibi bir sonu olmutu: gerekten modern bir silahla v urulmak ve gerekten medeni bir ekilde yenmek. Bylece hem maddi hem de manevi olarak onu yaatacaktk. Onun glgesi dier dnyadaki hayali filleri paralara ayrrken, o iimizd cakt. O, Ta Devri'nin en byk adamyd. u anda sahip olduumuz rahatlklar ve kolaylklar ona muzu bilmeniz iin bu hikyeyi anlattm. Onun daha ok uygulamal ilere kar bir eilimi va kat yine de sahip olduu yklmaz inanc asla unutmayalm ve ocuklar tarafndan ldrlmekl a toplumumuzda var olan temel sosyal olaylarn ekillenmesine yardmc olduu iin onu hep h atrlayalm. O gerekten de ormandaki en gl aat. imdi yanndan geerken bir an iin on o da sizi dnyor olacak. Fakat dnyann kurulmasnda aba sarfeden sadece o deildi. Peki dierleri kimlerdi? u anda etayna giremeyecek olduum her ynyle farkl bir soru bu. nk hem ok kark hem de uzun gereken bir cevab var. Ve stelik uyku zamanmz da oktan geti. 164 YT YURT KTAP-YAYIN ef M<D.$Ccr> CJe-ree... sancdcn .omana__ Hz. Muhammedi'n Sevgili Ei AYE TRAJK YAAM YKS!.. "."oo'""'.".-'-V,a"'"*" 4 NABA ABBOTT ^.XS&ffl!^f^BfiBSS!S! Aye ka yanda nianland? Evlilik treni yapld m? Muhammed Aye'yi istemeden nce Aye kime sz verilmiti? Muhammed "Kardei" sayd Ebubekir es-Sddk' nasl ikna etti?.. Aye'nin 4 yandaki kardei mm Glsm'le evlenmek isteyen 60 yan akn Halife kimdi? Evlilik gerekleti mi?..

Ali, mer'in nasl kaynbabas oldu?.. Okuyabilen ancak yazamayan Aye neden slamn alimi ve azizi olarak bilinmektedir?.. A ye'nin ve "kz kardelerTnin rtnme ve tecrit edilme uygulamas karsndaki tepkileri ne o . Aye, neden Muhammed'in yanna deil de, "kz kardeleri"yle birlikte yataca Baki mezarl eyi istemiti?.. Aye son nefesinde, hi domam olmay, bir yaprak ya da aa olmay veya b da bakr paras olmay dilemi miydi?.. AYE'NN LK TAMAMLANMI GEREK YAAM YKS! r MAV YUNUSLAR SARAYI Brigitte Riebe GRT'N NL LABRENT SYLENCESNN ROMANI ... Parlak ay deri kaylarla st dalna balanm bir kadn aydnlatyordu. plak bir adam denizden karak kadna yaklamaya balad. Suratnda deri bir boa maskesi tayordu. Ve davullarn arks balad... ... Bacaklar adamn tohumlanyla slanm olan kadn denize gitti ve dalgalarn kendisim okamasna izin verdi. Biliyordu ki, ilkbahar Girit'e geri dnnce karn iecek, bir ocuu olacakt. Bir olu... Efsaneden Romana... ... Girit'in nl labirent sylencesi anaerkil Girit kltr asndan ele alnnca efsane romana dnm: MAV YUNUSLAR SARAYI. Fedalerin Kalesi ALAMUT Wladimir Bartol LK FEDA RGTLENMESNN, HASAN SABBAH'IN ROMANI * ' FEDALERN KALES w!. ALAMUT WR ; UDIMIR BRTOLi "Avni olum, Tahir'in torunu!" demiti ona. "Doruca Demavend Da'na giden yolu tut. Rey'e ulanca ahrud Irma'na giden yolu sor. Irman kayna sarp bir vadide bulunmaktadr; oraya k. Byk bir kale greceksin. Bu yerin ad Alamut kalesidir, yani 'kartal yuvas.' ..." ... nl vezire cevap vermek istercesine nnde eilen Hasan Sabbah'in fedasi, hzl bir hareketle haneri enesinin hemen altndan boynuna saplad. Vezir o kadar armt ki ac bile duymad. Sadece gzlerini iri iri at, mektupta yazl bir tek cmleyi okudu: "Cehennemde grmek zere... bni Sabbah." Uruk Aslan GILGAME Harald Braem KUTSAL KTAPLAR KAYNAI GILGAME DESTANI'NIN ROMANI Uruktan kuzeye doru yayan saatlik mesafede soluk solua durdu. ... Sanki bir yarmay kazanmak ister gibi btn yol boyunca durmakszn komutu.

Belki de bir yart bu, son derece yalnz bir yar: Glgame tm dnyaya kar. Yldzlar gryordu gkyznde Glgame, gece ve gndz yldzlar. Yoksa zamanlann ak aas .. Dudaklan atlam, az imiti. Derisini bir tuz tabakas kaplamt, yan yarya bir bal azen hayret edilecek bir ekilde kararyordu evresi, o zaman bilincini yitiriyor ve ok sonra uyanabiliyordu ancak... Yoksa her ey ayn anda m oluyordu? "Ben Glgame'im, Uruk kral!" diye sesleniyordu balklara... ARSIZLIK TANRISI Sten Nadolny ANTK A TANRILARININ ROMANI ARSIZLIK TANRISI STEMNAOOLNY Tacirlerin, hrszlarn ve alnm pcklerin tanrs, dnyalar arasndaki haberci Hermes, 1990 ylnda ikinbin yllk tutsaklktan kurtulup Helga'ya ak olunca neler olmu dersiniz? Avrupa'nn akla hayale gelebilecek en deiik yerlerinde ngiltere'de bir golf sahasnda; Frankfurt'ta bir ynetim seminerinde; Madrit'te bir psikiyatri servisinde; Litvany a Parlamentosu'nda hatta kriz halindeki bir gizli servis toplantsnda dahi lmller bird en bire Hermes'i konuur olmulard. Srayn, abuk kavramann, mutlu bululann ve arszln tanrs Hermes sizin kulanzdan da girip beyninize yerleebilir. Nasl m?.. ANTK A SYLENCELER LEMES Michael Khlmeier Zeus, Apollan, Hera, Eros, Hermes, Aphrodite, Eos, Athena, Ares ve dierleri... Antik a'in tann ve tannalan... Her birinin ayn ayn ve birlikte ykleri var. PERLERN ARKISI Tanna Pallas Athena, uygun bir yere oturarak, aulosunu flemeye balad... GL PARMAKLI AFAK Ve yeni bir gn Eos ile balar. Eos afak kzlldr. Homeros ebedi bir isim verir ona: Gl Parmakl afak... AK ve UYKU Ve Eros ieri girdi. Yavaa uyumakta olan kzn yanna yaklat. Lambay yakmamt. Gelinin udaklanndan pt. Yldzlarn Efendisi HAYYAM Harold Lamb AKIN, BLMN VE ZGR ELETRNN, YILDIZLARIN EFENDS MER HAYYAM'IN ROMANI Bir bilim adamnn roman... Akn, kara sevdann roman... Bilimin, zgr eletirinin, mer Hayyam'n roman... Bilim ile dogmatizmin atmasnn roman... Yldzlarn Efendisi'nin, adrcnn olunun roman. ... mer Hayyam deyince akla ne geliyor? arap m? Okuyalm grelim. "Yarabbi... Neler oluyor?.. Allah'n izniyle... kim?.." Kelimeler aznda dolanyordu Hccet l-slam'n. "Byle byk bir kuleyi ne dndrebilir ki? Onu dnerken grdm."

mer hibir ey sylemeden Gazal'nin ayaa kalkmasna yardm etti... tl^mM Atein Efendisi AMAN Harald Braem ASYA'NIN AYNCS, ATEN EFENDS AMAN MTOLOJSNN ROMANI Byk davulu ve ustasnn pelerinini alyor. Ayinlerde gerekli olan bir sr ufak tefek nesneyi keselere doldurup beline balyor. Dizlerinin stne oturup krek ekiyor ve emniyetli bir ekilde yavaa akntnn iinde ilerliyor. Kafasndaki tyl balk rzgrda uuuyor. Taygamn kral Malu'nun gururlu boynuzlarn da tayor stnde; ruhunda ise bir daha asla snmeyecek olan bir alev dalgalanyor. Sisin iinde dimdik duruyor ve yavaa kyda onu bekleyen insanlara doru yol alyor: Bir kartal, bir geyik ve Atein Efendisi. Ve ayaklannn dibine uzanm bir kurt. Yce aman Bo-Han ite bu ekilde ayor nehri. ODYSSEA ve LYADA MTOLOJNH ROMANLARI IKIYOR!.. L_.

You might also like