You are on page 1of 72

Maxime Rodinson _ Baty Byleyen slam Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir

kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Maxime Rodinson _ Baty Byleyen slam
MAXIME RODINSON

BATI'YI BYLEYE SLAM


Trkesi: Cemil Meri PINAR YAYINLARI Beyazsaray No.- 31 Beyazt - stanbul
Tel: 528 40 03

Pnar Yaynlan: 14 Kasm 1988 Dizgi-Baski: Dizerkonca Matbaas - stanbul Kapak: Rza Kurtulu Kapak bask: Yafflan Ofset NDEKLER evirenin girii . ............ 5 Legacy of islam'm nsz......... 9 I BATININ SLM DOU LE LGL GRLER 13 1) Orta a: atan iki dnya....... 15 2) Daha bar bir grn yayl ve k . 29 3) Yaknlaan birarada yaama: dman, i arkada oluyor ............. 36 4) Birarada yaaytan tarafszla...... 43 5) Oryantalizmin douu . . . , . ... . 46 6) Aydnlklar a........... . 51 7) Ondokuzuncu asr: egzotizm, emperyalizm, uzmanlama............... 58 8) Avrupa-merkezcilk sarslyor........ 75 II AVRUPA'DA ARAP VE SLM ARATIRMALARI Leiden'de verilen bir konferans, (16 Haziran 1976) . 87 Szlerimizi birka tezle zetlersek....... 110 EK I Bernard LEWTS: SLMDA SYASET VE SAVA 121 EK II Maxime RODNSON: RCHARD SMON VE DOGMALARDAN SIYRILI ,,,,...... 167
EVRENN GR Rodinson'u 1966'lardan beri tanrm. lk okuduum kitab, dnce hayatmda geni ufuklar aan ciddi bir inceleme idi. slamiyet ve Kapitalizm. (') Ayn yl Lozan Kulp'de slamiyet ve Sosyalizm zerine uzun bir konferans verdim. Sonra Orta Dou gazetesinde yedi makale yaymlayarak eseri Trk okuyucusuna tanttm. Bu arada Msrl sosyolog Enver Abdl Malik, L'homme et la So-ciete dergisinde (Bkz. No: 7 ocak-ubat 1968) deolojilerin Mukayeseli bir sosyolojisine doru bal

altnda kitab Avrupa kamu oyuna tantmt. Bu yaz da mehulmz kalmamalyd. Rodinson'un tartma konusu yapt mesele bizim iin hayat bir ehemmiyet arz ediyordu: islamiyet iktisad bir kalknma iin faydal bir ideoloji olabilir miydi, olamaz myd? Konuyu Pnar Dergisinde yeniden ele aldm. Sonra Rodinson'un Marksizm ve Mslman Dnya C2) isimli 700 sayfalk bir eseri daha kt (1972). Bu ok zengin ve gerekten dndrc eseri de evreye tantmak istedim. Rodinson'a kar ilgim gnden gne artyordu. Temps Modernes de, Annee Sociolo-gique'de kan makalelerini dikkatle izliyordum. Rodinson, eski bir marksistti. Fransa'nn en yksek ve en tannm bir eitim messesesinde Orta Dou sosyolojisi okutuyordu. Yarm asrdr islamiyet zerinde almaktayd. Hem Pnar'da hem Birikim'de yaymlanan yazlarm Trk okuyu-

(1) islam et Capitalisme, Seuil, Paris 1966. Trke tercmesi, 1. bask. Orhan Suda, Gn Yaynlan, 1969, 2. bask Hrriyet Yaynlan, 1978. (2) Mantisine et Monde Musulman, Seuil, Paris, 1972.
cusunu bir diyaloga aryordu. Davetim cevapsz kald. Nihayet Rodinson'un son eseri kt: The Western Image and Western Studies of slam (1974). Bu nefis aratrma, Oxford University Press'in yaymlad The Legacy of islam adl derlemenin ilk blmn tekil ediyordu. Kitab dilimize evirerek bir gazetede (Yeni Devir) yaymlamaa baladm. O srada eserin Franszcas kt (1981). Ben de tercmemi tekrar ele alarak okuduunuz bu kitab hazrladm. Kitabn Franszca basksnda ngilizcesin-de olmayan bir ksm var ki son derece nemlidir. Ayrca eseri The Legacy of islam iin 1968'lerde ngilizceye eviren byk oryantalist ve hukuku Prof. Schacht, hacmin icaplar yznden baz karmalar yapm, onlar da tercmeme ekledim. slam dnyasnn bat dncesini nasl bylediini anlatan Rodinson, daha ilk sayfalarda okuyucuyu Bernard Lewis'in Politics and War adl aratrmasna yolluyor. Bu ok deerli aratrmay da ngilizce aslndan evirerek eserin sonuna ekledim. Rodinson, kitaplarndan geni lde faydalandm bir stad. Hem amzn insan ilimlerine hem de islamiyetin eitli ynlerine gerekten vkf. stadn tek zayf taraf; yazarl. Belki hitap ettii kitlenin Avrupal uzmanlardan olumas kitabnn birok cmlelerinin biz yabanclar iin ok etrefil grnmesine yol am. Bu itibarla, zaman zaman ksaltmaya gittiimizi okuyuculardan saklamayacaz. Kusurlarmz, yaptmz iin glne balansn. La Fascination de l'Islam giriinde eserini yle tantyor Rodinson: Bu kitapkta boyutlar farkl iki taslak var: lki, daha uzun, olaylar ve rnekler bakmndan daha zengin. Btn olarak baslmas iin uzun bir zaman gerekti. Az ok uzmanlam okuyucular bile yanl anlyabilir bu blm. Filhakika, ama, ne bilginlere seslenen bir telif kaleme almakt, ne de bir rpda okunacak hafif sklet bir deneme. Okuyucular bu iki edebiyat trne de alktlar. Birincisine sayg gsterilir; ikincisi ise, ktlenir, daha dorusu
6

ok kere kmsenir ve ciddiye alnmaz. Biyografik ayrntlar ve Batnn slm Dou ile ilgili grlerinin tarihini merak edenler baka kitablarda daha bol bilgiler bulabilirler. Aada bu eserlerden sz edeceim. Ben bu bilgi ynndan, sadece ana temaylleri belirteceini sandm anlaml, tipik, rnek alnabilecek, konuan paralar semekle yetindim. Geri, geni bir kitleye seslenecek okunabilir bir kitab yazmak istiyordum, ama asl amacm bu ana temaylleri belirtmek, onlarn millerini ortaya karmakt. Kimi, suluyordu Douyu, kimi ise vicdan huzuru iindeydi. Nasl bir temele dayanyordu bu ikyetler? Bu vicdan huzurunda ideolojik kalntlarn pay neydi? Balangta bunlar da gstermek istiyordum. Byle bir yaklamn kknde, sk sk grlen polemik aklamalara kar bir tepki yatyordu. Bu aklamalarn ortaya kard gerek problemleri ele alacaktm. Byle bir yaklam, mslmanlarla (daha dorusu smrgelemi lkelerle) batllar arasndaki yaanm (veya yaanacak) mnasebetleri n plana alyordu. Okuyucular benden basit, tasvir bir tablo istemilerdi. yi ama baka bir yneli daha yok muydu? Denemem byle bir davrana katkda bulunabilirdi. Kafamda hep byle bir ama vard. Rodinson'un amac, daha geni bir problemi ele almak; sosyolojik bir problem. slm muhibbi arkllarla oryantalistler arasndaki ekimeye fazla nem vermiyor. Bir dnyann teki dnya ile ilgili grlerini onun iinde bulunduu durumla izah ediyorum. Zaten bir tek gr yok. evreye, itima tabakaya, bir dnyann teki dnya ile ilikilerinde yer alan insanlarn iinde bulunduu duruma gre deien bir ok grler var.

Kitabn birinci blm, slmm dnya kltrne mirasn inceleyen ngilizce bir eser iin, 1968'de yazlm. Blm hukuku Schacht, ngilizceye evirmi. Ama hacmin gerektirdii fedakrlklar yznden bir ok paralar atlanm. Schacht lm (1969). Kitabn baslmas 1974'de mmkn olmu C1). Franszca asl birka konferansta kullanlm Kitap eklinde imdi baslyor. Kitap yazldktan sonra, birok yeni bilgiler km ortaya, yeni metinler yaymlanm. Ayn konuyu ileyen baka eserler de baslm. Mesel Montgomery Watt'n slm'n Orta a Avrupas zerindeki Etkisi CJ). Papaz Youakim Moubarec de, 1977'de Modern Zamanlarda ve ada Dnemde Hristiyan Dncesi ve slm Dnce(3) adl bir kitap yaymlam. Yazar, Hiem Cahit'in Avrupa ve slm (4) adl kitabn da ok beenmi. Ama okunmasn asl tavsiye ettii kitap, Edward W. Said'in Oryantalizm! (5). kinci blm, oryantalizmle ideolojiler arasndaki mnasebetleri ele alr. 1976'da Leiden'de verilmi bir konferans. Konferans isteyenler, Orta Dou ve slm tetkikleriyle uraan Hollanda'n oryantalistler. Edward Said'in kitab oryantalistleri hem tellandrm hem de meraklan-drmt. Disiplinlerinin sosyal, etnik ve kltrel evre ile olan mnasebetlerini dnmek ihtiyacndaydlar. Nitekim 1980'de Berlin arkiyatlar Kongresi, Rodinson'u, Irk -merkezcilik ve Oryantalizm konulu bir konferans vermee de aracaktr. Ortaya kan meselelere getirdiim cevaplar son derece tatminkr deil, biliyorum ama ben okuyucuyu aydnlatacak malzemeyi gzler nne sermee ve ona, drst bir dncenin sonularn sunmaa altm. Yapabileceim de bundan ibaret, diyor Rodinson. (1) The Legacy of islam, 2. bask, yaymlayanlar: SCHACHT ve BOSWORTH, Oxford, Clarendon Press, 1974. (2) Revue des etudes Islamiques, Paris, cilt 40, 1972, cilt 41, 1973. (3) Beyrut, 1977, Lbnan niversitesi yaynlan, Tarih blm. No. 22. (4) Paris, Seuil, 1977. (5) ngilizcesi, Londra 1976, Franszcas Paris 1980, Trkesi stanbul 1982: Oryantalizm (Doubilim), Smrgeciliin keif kolu eviren: Nezih Uzel, Pnar yaynlar
8

LEGACY OF SLAM'IMIN NSZ Legacyyi iki anlamda kullanyoruz bu kitapta: nce slmiyetin, insanolunun her alanda gerekletirdii baarlar zerindeki pay, anlamna. Sonra da slmn kendini kuatan gayr mslim dnya ile ilikisi ve bu dnya zerindeki etkisi, anlamna... evresindeki dinler ve medeniyetler de islmiyeti etkilemi olabilir ama biz ne bu konuyla ilgilendik ne de Marake'den Afganistan'a, Trkiye'den Dou Hint adalarna kadar slm medeniyetinin brnd eitli grnleri ele aldk. Amacmz, din ve medeniyet olarak incelenen slmiyet hakkndaki genel bilgilerin olduka uzun listesini daha da uzatmak deildir. Bu yeni basknn hedefi de mteveffa Prof. Sir Thomas Arnold ve mteveffa A. Guillaume tarafndan 1931'de yaymlanan Legacy of islam nkiyle birdir. Bu yeni basky neden hazrladk? Niyetimiz 1931'deki Legacy of islam' yalnz bilgi bakmndan yeniletirmek miydi? Hayr... problemleri yeni batan ele almak ve zmleri modern ilmin altnda tartmak istedik. Bunun iindir ki blmlerin ou ilk basknnkilere uymaz. Uyanlar ise ok farkldr. slmn Miras (Legacy of islam) slmiyeti yalnz (1) LEGACY OF SLAM ayn isimdeki eserin ikinci basks, kapanda mteveffa J. SCHACHT ile C. E. BOSVVORTH tarafndan yaymlandn okuyoruz. Eserin basld yer ngiltere, Oxford, University Press, yl: 1974. din olarak deil, medeniyet olarak da ele alyor. Nitekim kitabmzda slm ilahiyat, felsefesi, mistisizmi, din kanunlar, esas tekilt nazariyesi'ne ilveten baka konular da ilenmektedir, ve bu blmler eserin en geni ksmdr: islmn siyas, iktisad, kltrel tarihi, islmda gzel sanat ve mimarlk, islmda tp, ilim ve musiki gibi... Biliyoruz ki ahenkli bir yaz kadrosu kurmak editrn grevidir. Ama editrn grleriyle kesinkes uyumak gibi bir zorunluluk ykletilmemitir kimseye. Ve her yazar yalnz kendi yazsndan sorumludur. Ayn kiiler ve ayn konular Legacy of islam' bir ok cephelerden ilgilendirdii iin, zaman zaman birden fazla blmde ele alnmtr. slmiyet, insan soyunun gelimesine byk katklarda bulunmu; bu katklar ayrntlaryla anlatmak iin nice blmlere ihtiya var. Nazari olarak bu blmleri snrlamak kabil deildir. Ama tatbikat bu blmlerin belli bir snr iinde tutulmasn gerektiriyor. Yeni Legacy of islam'la 42 yl nceki Legacy of islam' karlatranlar greceklerdir ki, bu baskda, bellibal btn alanlar incelemi bulunuyoruz. Bununla beraber kitabmzda ncekilerde olmayan iki snrlama daha var. Birinci snrlama u:

konumuz snn islmiyettir. Birok i ve bad cemaatlerdeki slmiyetin hayli orijinal birtakm tecellilerine yer vermedik. Ayrca, daha ok klasik veya vsta islmiyet zerinde durduk. slm tarihinde orta-a denince Napolyon'un Msr seferine kadar uzanan zaman paras akla gelir (1800). Bu hacimde bir eserin iine son zamanlardaki ve ada islmiyeti sktrmak mmkn olamazd. Bu islm hareket ok canl fakat henz kesin bir hviyet belirtmemektedir. C. E. Bosworth da, eserin tarihesini yle anlatyor giriinde: slmn Mirasnn bu yeni basks 1931'de yaymlanan orijinal baskdan pek de farkl deildir. lk Legacy of islam'n ba editr Sir Thomas Arnold kitap yaymlanmadan nce ld. Sonunda Prof. Alfred Guillaume yaymlad kitab. Elimizdeki basky ise Prof. Joseph Schacht tek edi10

tr olarak zerine ald. Ne yazk ki o da 1969'da vefat etti. slm hukukuyla uraanlar iinde yeri doldurulmayacak bir kalemdi, stad. Elimizdeki kitapta imzasn tayan blm: slmda din hukukdur... Schacht btn yaz arkadalarn kendisi semiti. ld zaman msveddelerin hepsi daktiloyla yazlm olarak elindeydi. Yabanc dillerde kaleme alnan yazlar ise ngilizceye evrilmekte idi. Oxford University Press'in delegeleri bu srada bana ba editrl teklif etti. Benden istenilen, yazlarn baslmasn tamamlamak ve baslmakta olan kitab gzden geirmekti. Schacht, yazlarn son eklini grmemiti. Baz kanlmaz tekrarlara ve vurgularda eitliliklere rastladm. almalarmzdaki birok problemlerin birden fazla yorumunun veya zmnn yaplabileceini ispat eden birer kantt bunlar. Hepsi de kendi alannda uzman olan yaz arkadalarmn grlerindeki eitlilik olduu gibi kalmalyd. Bununla beraber uygun dip-notlaryla blmleri sraya koymaya altm. Belli bir konu birok blmlerde ele alnmsa, okuyucu, endeks'e bakarak bir zme ulaabilir. Yeni Legacy of islam'la 42 yl nceki Legacy of islam' karlatranlar greceklerdir ki baz blmler adlar deiik de olsa, aa yukar her iki ciltde de ayndr. Mesela gzel sanat ve mimarlk, edebiyat, hukuk ve ilahiyat, tabiat ilimleri, musiki. Baka blmlerde ise gerek hacim gerekse vurgulay bakmndan byk deiiklikler yaplmtr. mid ederiz ki bu yeni Legacy of islam, son yarm asr iinde gerekletirilen aratrmalar da yanstacaktr.
11

I. BATININ SLAM DOU LE LGL GRLER


1. ORTA A: ATIAN K DNYA Mslmanlar, bat hristiyanlar iin uzun zaman bir tehlike idiler. Sonralar bir problem oldular. Dounun uzak blgelerinde g yer deitirmi, ele avuca smayan, yamac, stelik hristiyan da olmayan bir kavim, geni topraklar hristiyanlarn elinden almt Olaydan 30-40 yl sonra Burgonyah bir vak'anvis yle diyecektir: Snnet edilmi bir topluluk olan ve Hazar denizinin zerindeki Kafkas dalarnda Ercolia isimli blgede oturan ve gittike oalan Agareniler (dier bir ad da Sarazen) silaha sarlarak imparator Aeraflia (Heraclius)nn topraklarna saldrdlar. Sarazen'ler her zaman yaptklar gibi, ehirleri yama ederek ilerlediler* 0) Heraclius'tan sonra tahta kan imparator Constantinus ve Constans zamanlarnda Sa-razenler korkun talanlara giritiler. Kuds' zaptettikden ve br ehirleri yama ettikten sonra, yukar ve aa Msr' ele geirdiler, skenderiye'yi aldlar, btn Afrika'y tahrip ettiler. mparator onlara hara demek zorunda kald (2). Felket bu kadarla kalmayacak; spanya'ya, talya kylarna, Galya'ya da yaylacakt. Ama sz konusu olan. hep ayn barbar, ayn yamac kavimdi. lmnden az nce 735'de Angl kavminin Din Tarihi adl kitabn tekti) FREDEGAIRE'in olduu sylenen Tarih'ten, IV, 66, ngilizce tercmesi: J. M. Wallace - Hadrill, Londra, 1960, sh: 53 ve dev.) (2) a.g.e., (sh: 68 ve devam). Guizot tercmesi.

15
rar gzden geiren Anglosakson keii sayn Bede son olaylar yle zetler: Bu mevsimde ba belas Araplar Galya'y ele geirerek ta stnde ta brakmad. Bereket ki ok gemeden sularnn hak ettii cezaya arpldlar (3). Yazar, Poitiers sava (732) diye tannan nl muharebeyi kastediyor. Anlalan bu kavim hakknda daha fazla bilgi edinmeye lzum grlmyordu. Araplar da, batnn hristiyan topluluklar iin dier bir ok barbar kavimler gibi, bir ba bels idi. 793 de (yanl olarak Eginhard'a atfedilen) arlman yllklarnda unlar okuruz:

mparator bu ilerle urarken eitli lkelerde kopan iki byk musibetle karlaacakt (kastedilen Saksonlarn isyan ile araplarn Septimanya'ya saldrlardr)^). Araplar zaman zaman spanya'ya sefer atlar. Kh baar kazandlar kh bozguna uradlar. Arada Emev emirleriyle ittifaklar yapld. Bu emirler kendilerine destek bulmak iin Aix-la-Chapelle'e geliyorlard. Provans kylarna, Korsika'ya, Sardinya'ya saldran Araplarla Galya'da cenk ediliyordu. Lucques'l Boniface 828'de Tunus'a karma yapmt, fakat btn bu olaylar Franklarn temel davrannda hibir deiiklik yapmad. Vakanvisler-de bat sarazenleriyle arada bir onlarn yamalarna katlan Magribliler arasndaki mnasebetler karktr. Sarazenler slmiyeti kabul etmeden ok nce de onlar hakknda bireyler biliyordu hristiyanlar. Sarazenlerin din deitirmesi nceleri pek dikkati ekmedi. IV. asrdan itibaren hristiyanlarn kanaati u merkezdeydi: Sarazenler geimlerini yama ve apulla salamaktaydlar (5). Daha fazla bilgiye de ihtiya yoktu bu konuda. Yalnz limler, isimleri zerinde tartyorlard. Her ne kadar teki ad-

(3) Historia ecclesiastica gentis Anglorum, V, 23 (ng. ter: Colgrave ve Mynors, Oxford, 1969 sh: 556-7.) (4) Annalesregni Francorum (Fr. ter. 1895, sh: 94). (5) Expositio totius Mundi et gentium, 20 (Fr. ter.) Paris, 1966.
lar Agareni, olu smail'le birlikte le srlen cariye Hacer'den trediklerini gsteriyorsa da, sarazen ismi brahim'in kars Sarah'dan geliyordu. Aikr sebeblerden dolay bu konuda daha ok bilgi edinmek istiyenler spanya'daki Hristiyanlar yani Mozaraplard. daresi altnda yaadklar Mslmanlarn siyas hkimiyeti Arap kltrnn Hristiyan imannn zararna serbeste yaylmasna yolamt Efendileri ve efendilerinin dnceleri hakknda, daha doru olmasa da, daha aydnlk bir bilgi edinmek ihtiyacn duydular. Doudaki btn fethedilmi topraklarda olduu gibi, Hristiyan ve Musevi ahali arasnda aalatc ve kltc masallar dolayordu. Gnlk temaslardan doan, daha gereki intibalarla kaynaan masallar. Doudaki Hristiyan vaizlerin de (aml John gibi), Doudaki Hristiyan bilginlerin de tek amac vard: slm hakkndaki tahlillerini, slmiyetin mmkn olan her trl etkisini nleyecek biimde yapmak. Ne var ki, bir Eulogius, bir Alvarus'la taraftarlarnn 850-859 arasndaki ksa zamanda harcadklar sava gayret, Hristiyan mertebeler dizisini ve Hristiyan halkn ayakta tutamayacak ve onlardaki ahadet susuzluunu gideremeyecekti. Kald ki bu abalar, onlar dmanlarn tanmak (6) ve anlamak iin gereken ciddi entellektel emeklere de gtrmyordu pek. XI. yzylda slam dnyas imaj biraz daha vuzuh kazand; sebepleri ise meydanda. Normanlar, Macarlar, Slavlarn bir ksm Hristiyan oldular. Mslman dnya tek dmand bundan byle. spanya'da, Gney talya'da ve Sicilya'da slmiyete kar srdrlen savalar sadece savunma amac gtmyordu. Hristiyanln ar ve dalgal olan ilerleyii, fetheden kavimlerle daha srekli siyas hatta kltrel mnasebetler kurmay gerektiriyordu artk. Mahalli savalar sona ermiti: spanya'nn yeniden fethi (re(6) a.g.e. S. 114-131.

(7) Bkz.: A. DUCELLIER, Le Miroir de l'Islam. (slmra Aynas), Paris, 1971.


17

conquista) urunda btn Avrupa spanyollarla omuz omuza dm'ek iin seferber olmutu. Normanlar ngiltere'den talya'ya geiyordu. lkeler kk paralara blnmt. Papalk ideolojisinin kurulu ve ykseliine bal olarak beliren Klni (Cluny) akm her yanda itibar gryordu. Kta Avrupas zerinde younlaan Karolenj imparatorluunun ideolojisi yerine batan baa din deerler zerine kurulmu papalk ideolojisi geiyordu. Papa 1077 (tarihinde Canossa'da imparatoru sembolik de olsa kk drmt. Papalarn ycelttii hristiyan birliini kurmak iin papann rehberliinde gerekletirilecek muhteem emellere ihtiya vard. Reconquista btn Akdeniz dnyasna yaylabilse, btn hristiyanlk iin ne coturucu bir gaye olabilirdi... talyan ticaret sitelerinin iktisat alannda gittike artan bir baaryla faaliyet gsterdikleri bir aland Akdeniz dnyas. Bazlarna gre Avrupa'nn kafasnda billurlaan Mslman imaj Hallarn eseriymi. Bazlar da Latin kilisesinin ideolojik birliinden dodu diyorlar. Bize gre ikisi de yanl. Bu iddialar olsa olsa dmann ehresini daha aydnlk olarak semek ve dikkatleri Hal ordularna yneltmek imknn saladlar. XI. yzylda says gittike kabaran ve gittike daha iyi tekiltlanan Hac kafilelerinin Mukaddes topraklar ziyareti ok gemeden apulcu gebelere kar silahl saldr haline dnt. Kuds'n, Merkad-i sa'nn eskatolojik deeri, kfirlerin varl yznden kirleniyordu. Oysa Hac'n gnahlar balattna inanlyordu. stelik kendilerini Dounun hor grlm Hristiyanlarna

yardm etmekle ykml sayyorlard. Btn bunlar, mbarek topraklar ziyaret etmeyi mminler (hristiyanlar) iin kutsal bir grev haline getirmiti. atma bylece daha da younlam, hedefler kesinlemiti. Dmann ehresi ister istemez daha keskin ha+ larla belirtilecek ve kafalardaki imaj basitletirilecek ve biteviyeleecekti. Haclarn gznde Araplar hidayetten yoksun, gereksiz ve ilgiye lyk olmayan kfirlerdi. Yne18

ticiydiler ama sadece fiil bir durumdu bu. Onlar hi yokmu sayabilirdiniz. arlman'n XI. asrn balarndaki efsanev hac', imparatorun ahaliyle temas etmeden Kuds'e urayp getiini anlatr. Bununla beraber aa yukar ayn tarihlerde yazlan ve ayn hayal kaynaktan esinlenen Chanson de Rolandda gl ve zengin bir slm dnyasyla karlarz: Hz. Muhammed sevgisi etrafnda kaynaan bir slm dnyas. Hkmdarlar birbiriyle yardm-larlar, emirlerinde sryle putperest paral asker vardr: Habeler, Slavlar, Ermeniler, Avarlar, Prusyallar, Hunlar, Macarlar (s). Hauteville'li Roger Sicilya'nn istirdadna katlr (1060). VT. Alfons 1085'de Toledo'ya girer, Bouillon'lu Geoffrey 1099'da Kuds'e ayak basar. Bu cephe Mslmanlarla daha yakn bir temas salar. slm hakknda yeni bir imaj oluur. Giderek daha aydnlk ve daha vazh bir imaj. Ne var ki, asrlar boyu bu imaj rekabetler yznden arptmalara urayacaktr her zamanki gibi... Hakikat u ki Hristiyan Avrupa'nn kafasnda, att bu dman dnya ile ilgili, tek bir imaj deil bir ok imajlar vardr. O zamana kadar slm, Avrupal yazarlarn dncelerinden reniliyordu daha ok. imdi ise karlarnda bir slm dnyas vard, artan ve sarsan bir slm dnyas. Kaln izgilerle Avrupa'nn bu dnyay kavray biimde olmutur: slm dnyas, her eyden nce, siyasi ve ideolojik bir yapdr, dman bir yap. Fakat bu dnyann farkl bir medeniyeti de var, stelik yabanc bir iktisad blgedir de. Bu eitli grnler ayn kavmin iinde bile farkl tecesssler ve tepkiler uyandrr. Mslmanlar arasndaki siyas ayrlklar mehul deildi. Fakat bu tefrikalar arasndaki gl bir tesant de vard. Hristiyanlk sz konusu olunca birlik yeniden kuruluyordu. Bu kardelik ortak bir gr ve imana dayanrd. slm devletleri bir dman gler btnyd. Aralarndaki rekabet zaman zaman siyas menfaatler salca) Chanson de Rolland, 3220.
19

yordu. Pekl herhangi biriyle geici bir ittifak kurulabilirdi. Hristiyanlar, Mslman emirlerin hizmetine girebilirlerdi bazan. Chanson de Roland okuyoruz: Gen arlman, Toledo'nun Arab Hkmdar Galafre'ye yardmc olur. Kzyla evlenir. Kz da Hristiyan olur tabii. Byle olaylar spanya'da ve Dou'da sk sk grlr. Ne var ki, dmanlk ortadan kalkmaz ve her frsatta canlanr. Birok yazarn altn izdii gibi Hristiyan dnyann ideolojik, politik bir yap olarak Mslman dnyaya kar davran, bugnn kapitalist dnyasnn komnist dnyaya kar davranna benzer. Strktrler bakmndan benzerlikler aikrdr. Her iki durumda da ideolojilerinin birletirdii ama blnm ve dman birok lkeleri kucaklayan iki sistem kar karyadr. Devlet adamlar, memurlar, mavirler ve casuslar, slm dnyas hakknda bizim bilmediklerimizi bilmekteydiler. Ynlarn veya din adamlarnn anlattklarna kyasla bu bilgiler daha ayrntlyd. Yakndakiler yani Mukaddes Topraklarn yneticileri, Mslman devletler arasndaki i blnmeleri iyiden iyiye bilseler gerek. Yoksa baz frank yneticilerin baz slm hkmdarlaryla sk sk anlatklarn nasl izah edebilirdik? Kuds hkmdar Amaury' nin talebi zerine Tyr'li Guillaume'un 1170lerde yazd Tarih'te bunun rneklerini gryoruz. Guillame, Kuds hkmdarnn mavirlerinden olan bir arvekti. ok defa diplomatik grevler yklenmitir. Snnilerie iiler arasndaki ekimeyi, Arablarla Trkler arasndaki ayrlklar ok yi bilir ve belirtir. Kendileri de ayn kavmin ocuu olan Mslman yneticiler arasndaki geimsizliin farkndadr. Musul Atabek'i Mewdd, 1113'te am'da katledildiinde, bu ii am hkmdar Tutein'in yaptrdn, hi deilse, onun bann altndan ktn bilir (9L (9) GUILLAUME DE TYR, XL, 20 (Franszca tercmesi, Paris, 1879, sh 413). bkz. R. GROUSSET, Hallarn Tarihi, I, Paris 1934, sn. 275. Devletler arasndaki mnasebetleri, bu evrelerden renmek kabildi. Bunu yaparken de durum Avrupa'nn durumu ile karlatrlmaktayd. Halife, Mslmanlarn papa'sydi; ayrca en byk

hkmdarlar, bakumandanlar... 1200'e doru kaleme alnm bir kitabta (Devision de la terre de l'oultre-mer) unlar okuyoruz: Badad btn putperestlerin payitahtdr, nasl ki Roma btn Hristiyanlarn baehri ise(10). Joinville, XIII nc asrda, Memlk devletinin i dzenine ait birok eyler bilmektedir ("). Ne var ki arktaki Hristiyan askerlerinin ve devlet adamlarnn elde ettikleri bu bilgi hazinesi kendi evreleri dna tamamtr pek. Bat hariciyecUeri, sadece Dou politikalar gerektirdii lde bu bilgilerden faydalanmlardr. Bat'da slmiyetin tarihine teferruatyla vkf olmak gibi bir taleb yoktu. Mrikler arasndaki siyas ekimeler de pek ilgilendirmiyordu Bat'y. Oysa Hal seferleri, geni bir pblik oluturmutu. Topyekn, sentetik, elendirici, ve bir fikir sistemi olarak dman ideoloji hakknda doyurucu bir imaj istiyordu bu pblik. Geni ynn br baka ihtiyac daha vard: teklif edilen imaj, ona, bir taraftan slmiyetin ne kadar iren olduunu kaba saba tbirlerle anlatacak, bir yandan da harikuladeye kar besledii hayranl karlyacakt. Devrin edeb eserlerinde en sk grlen ey tabat-st idi. Hallar, Mslmanlarla mnasebete giriince bu egzotik unsurlara aakalmlard. Dahas da var: her ideoloji akm, kutsal bir tarih ina eder kendine; zuhurunu, an felketlerine kar zorunlu bir ila gibi gsterir. Gcnn kayna, tabiat st veya hi deilse imtiyazl faktrlerdir. Beer tarihinin kanlmaz sonucudur. Kurucusunu benzeri olmayan vasflarla donatr, bazen tanrlatrr. Nitekim her kar hareket dmannn aalk vasflarn (10) DREESBACH, Der Orient in der altfrauzsisehen Kreuz-zugslitteratur, Breslau 1901. (11) JONVLLE Histoire de Saint-Louis (Aziz Louis'nin Tarihi) LVI.
20

21 aa vurur. Tarih eytanileir birden. Kurucunun me'um eylemleri bu eytan tarihin belgeleridir. Bylece 1100-1140 arasnda yaayan Latin yazarlar, ynlarn bu ihtiyacn karlamak istediler. Dikkatler Hz. Muhammed'in hayatna evrildi. Sylentilerin doru veya yanl olmasna nem vermediler. R. W. Southern'n dedii gibi, hakikati deil hayalleri konuturdular. Latin yazarlarna gre Muhammed bir sihirbazd. Afrika'da ve Dou'-da sihir ve hud'a ile kiliseyi ykmt. Ve cins hrriyeti iln ederek baarsn bir kat daha salama balamt. Dnya folklorundan, klasik edebiyatlardan, slm hakkndaki Bizans rivayetlerinden, htt slm kaynaklardan devirilen masallar bu imaj allayp pullad (12). Daima byle olur... Halka hitap eden eserlerdeki imaj, limne ve cidd eserlerde sunulan majdan daha uzun mrldr. Bu imaj sonralar bir ok edeb eserlere de aktarlacaktr. Mslmanlar, putperestlikle sulandlar. Oysa kendileri de Hristiyanlar ok tanrclkla ve irkle sulamlard. Ba putlar Muhammed'di Trubadurlara gre birka mstesna, Araplar Muhammed'e tapmaktaydlar. Heykelleri kymetli talardand ve ok cesimdi. Peki... hibir cidd davran yok muydu o devirde? Vard... ama slm aratrmalar alannda deil, geni mansyla ilim tarihi alannda. X. asrn balarndan itibaren kk topluluklar dnya ve insan hakkndaki nazar bilgileri oaltmaa teebbs ettiler. Bu bilgiler eski medeniyetlerden gelen Latince eserlerdeydi. Bu merakl insanlar Araplarn eski dnyadan kalan bu eserleri dillerine evirdiklerini renmilerdi. Yava yava bu eserlerin Latinoeye evirileri grnmeye balad. Arap ilminin hazineleri ngiltere'ye, Loren'e, Satemo'ya, bilhassa temaslarn daha kolay gerekletii (12) R. W. SOUTHERN, Western Views of slam in the Middle Ages (Orta ada Batnm slm Gr), Cambridge 1962, sh: 28.
22

spanya'ya yayld. Tercme ii geliti ve entelektel faaliyetin bellibal merkezlerinden biri olan Toledo'nun 1085 de dnden sonra tekiltland (13). phesiz ki arap yazmalarnda aranan hi bir suret-de slm veya slm dnyas hakknda bir imaj deildi, tabiat hakknda objektif bir bilgiydi. Bununla beraber bu bilgiyi salayan

Mslmanlarla ister istemez tanlm oluyordu. Eserlerinden faydalanlan mtercimlerle de yakn bir muarefe kurulmutu. Bunlar Mozaraplar, bazan da Mslman dnyay iyice tanyan Yahudilerdi. slm dnyas hakknda daha shhatli bir bilgi ister istemez yaylacakt bu yollardan. Nitekim XIII. yzyln ilk yarsnda objektif baz mahedelere rastlyoruz. Bunlar, elendirmek iin yazlm bir sr masal yn arasnda dikkati ekmektedirler. Bu iddiamz ispat eden bir yazar, Pedro Alfonso'dur. Huesca'da vaftiz edilen (1106) bu zat, bir spanyol Yahudisiydi. ngiltere hkmdar Birinci Henry'nin doktoru oldu. Astronomi hakknda eserler evirdi. Hz. Muhammed ve slmla ilgili objektif bilgiler veren ilk kitap da onun eseri. Bir yandan Islmiyete kar duyulan merak, bir yandan da slmn ilm mirasna kar gsterilen ilgi... Bu tecesss mihraklatranlarn banda Cluny papaz Muhterem Peter'i (1094-1156) anmalyz ("). Neden slmiyete ait cidd bilgileri onun yazlarnda buluyoruz? zah edelim: nce, spanya'daki manastrlar ziyaret ederek slm dnyas ve mtercimlerin faaliyeti hakknda dolayl da olsa bilgi edinmiti. Sonra Yahudilik ve slmiyet gibi herezi-lerle (mezhep sapknl) savamak, greviydi. Bunun iin geerli ilm delillere ihtiyac vard. Olduka insafl bir zatt Cluny papaz. Kiliseyi tehlikelerden korumak istiyordu. (13) Bkz. U. MONNERET DE VILLARD, Lo studio dell'islam in Eurpe nel XII e nel XIII Secole (XII. XIII. yzylda Avrupa'da slm Aratrmalar), 1944. (14) Dom. J. LECLERCQ, Pierre le Venerable, (Muhterem Peter), 1946.
23

Biliyordu ki teebbs pek iyi karlanmayacak. Nitekim dostu ve zaman zaman muarz olan Clairaux'lu Bernard onun bu grn dorulad. Muhterem Peter, spanya'da bir heyet olarak mtercimler tuttu. ngiliz Ketton'lu Robert 1143 de Kur'an tercmesini tamamlad. Tercme heyeti bir ok Arapa metinler evirdi. Ve kendi balarna birtakm semeler meydana getirdi. Bunlarn hepsine Cluny Cor-pus ad verilir. Corpus, geni bir kitleye hitap ediyordu. Ama daha da yaygnlaabilirdi, olmad. Daha ok polemik amalar gden paralar yazld ve hibir tefsir yaplmad. Koleksiyondaki malzeme ne yazk ki slmiyet zerine daha sonra yaplacak olan aratrmalarda temel olarak kullanlmad. Byle bir ie kimse girimedi. Gndelik mcadelede bir yarar yoktu bu metinlerin. Din polemiklerin muhatab hayal Mslmanlard. Onlar da kt zerinde kolayca yok edebiliyorlard. Mesele Hristiyanlarn kendi imanlarn destekleyecek birtakm deliller uydurmakt. Kald ki Latin batnn kafa yaps da slm dnyasndaki inan sistemini bir inan sistemi olarak incelemee elverili deildi. Latinlerin merakn eken bir baka alan vard, din pein hkmlerini dorulayacak bir baka alan.Felsefe. nceleri felsefe ve tabiat ilimleri pek farkllamamt. Tabiat ilimleri hakkndaki makbul elkitaplar ilm diyeceimiz bir metodolojiyle, mantk ile, kozmos ve insan hakkndaki eserlerle desteklenmek gerekiyordu. Ayn yazarlar Aristo'ya, bn Sina'ya yneldiler. Latin bat ise Aristo'yu zamanla ve para para tanyacakt. Cremona'l Gerrard (1114-1187) Toledo'ya gidip Yunanca metinlerin Arapa tercmelerini arad Maksad onlar Latinceye evirerek Batnn felsefe hazinesini zenginletirmekti. Ayn yllarda bn Sina'nn Byk Felsef Ansiklopedi'si Kitab el ifa da evriliyordu Latinceye. ,1180'de bn Sina'nn felsef eser(15) Bkz. D'ALVERNY, Ortaada Kuran'n iki ltince evirisi Archives d'histoire doctrinale et litteraire du Moyen - Age, 1947-48.
24

leri tamamlanm ve Avrupa'da yaylmaa balamt (1911 etkisi byk oldu bu yaynlarn. Onu teki filozoflarn tercmeleri takip etti. Bylece Bat mtefekkirleri arasnda yeni bir Mslman imaj dodu. slm dnyas, felsefenin heybetli bir beii idi. Halkn kafasnda yaayan gln ve iren slmiyet imajyla, aydnlarn kafasndaki bu hrmetkar imaj badatrmak pek gt. Filozof ilahiyatlar bn Sina'nn Mslman dnyasna ait atflarn Hristiyan dnyaya aktarr. Mesela Roger Bacon (1214-1292), bn Sina'nn imamlar iin sylediklerini papalk messesesine uygulamaa alr. Sarazenler, bir bakma filozof bir kavim olarak grlmee baland. Abelard, Muhterem Peter'in dostuydu; 1142'de ld. Onun yaad dnemde filozof denince Mslmanlar geliyordu akla.

Bir asr sonra Aquinas'l St. Thomas, Summa contra Gentilese muhatap olarak sarazenleri alyordu: Summa, Hristiyanln iddialarn yalnz akl yoluyla ispat edecekti. nk Mslmanlarla putperestler Kitab- Mukaddes* in otoritesine inanmyorlard. Kitap, Penafort'lu St. Ray-mond'un istei zerine aa yukar 1261-1264 yllarnda kaleme alnmt. St. Raymond spanya'daM misyonerlik faaliyetinde Summa'dan yararlanma dnen koyu bir Hristiyand. slm dnyasna gsterilen alka sadece siyas veya askeri ynden deildi; hatta yalnz din ve ilm sebeblere de balanamaz. Garip ve egzotik masallara duyulan susuzluk da fou alkann kaynaklar arasndadr. spanya'nn yeniden fethini, Mslman Sicilya'nn ele geiriliini, douda Latin devletlerinin kuruluunu takib eden girift mnasebetler, nasl daha ayrntl ve daha aydnlk bilgileri zorunlu klmsa, bu defa da ayn bilgi susuzluu kendini (16) Bkz. D'ALVERNY, 4bn Sina'nn batda kefi, Revue du Caire, 1951, bn Sina'nn Orta ada yaplan evirileri ile ilgili notlar, Archives d'histoire doctrinale et litteraire du Moyen - Age, 1952.
25

gsteriyordu. Ne var ki, elde edilen bu malmat, slmiyeti din olarak son derece basitletiren grleri de, elendirme amacyla kaleme alnan ok yaygn fantastik hikyeleri de unutturamyordu. Bununla beraber slm dnyasnn corafyas, iklimi, ehirleri, hkmet ekli, hayvan ve bitki rts, zira ve sna rnleri ok daha iyi biliniyordu artk. Sarazenlerin, gebelerin, Tatarlarn (yani Moollarn) yaay tarz da daha ok aydnla kavumutu. Ayn sebebler yznden ilk tarih aratrmalar da canland. XII. yzylda Viterbo'lu Godfrey (Alman imparatorunun sr ktibi) yazd Cihan Tarihinde Hz. Muhammed'in olduka sahih bir hal tercmesini yaymlad. XIII. asrn balarnda Toledo bapiskoposu kardinal Rodrigo Ximenes, batda yazlan ilk Arap Tarihini kaleme ald. Kitap Hz. Muhammed ve ilk halifeler le balyor, fakat daha ok araplarn spanya'daki faaliyetlerini vurguluyordu. slm dnyasnn daha iyi tannmasna yol aan bir baka saik de iktisad menfaatlerdir. slm dnyas birok Avrupal tacirler iin byk bir nem tayordu. nceleri batl bezirganlar, Mslman Douyla ticaretlerini Rus ve Suriyeli gibi yabanc araclar eliyle (yahut yahudiler gibi yar yabanclar eliyle) yrttler. Fakat IX. yzyldan itibaren bu ticaret daha ok Bizans idaresindeki talyan sitelerinin elindeydi: Venedik, Napoli, Gaeta, Amalfi gibi. skandinavyallar da nemli bir rol oynamaa baladlar, hristiyan olunca da bat hristiyanlar arasnda yer aldlar. Sonralar Hristiyan dnyasnn dier kavimleri de onlara katld. Ticar mnasebetler ortak birtakm uygulamalara yol at ve iki dnya daha yakndan tant birbiriyle. Arap paras batda geerli oldu. Dou tarznda ticaret anlamalar benimsendi. Batl "bezirganlar ilk defa olarak Mslman korsanlarla karlatlar ve dleri koptu. nceleri talyanlar da korktu ama sonra toparlanp kar saldrya getiler. Ticaret, hkmetler seviyesinde mnasebetleri gerektiriyordu. Campagna ehirleriyle, bilhassa Amalfi ile, Araplar arasnda ittifaklar kuruldu. Papann
26

tehditleri, imparator II. Lui'nin yaknmalar da para etmedi. XI. yzyln banda Amalfi'liler Fatm halifesi el Hakim'in yerle bir ettii Kuds'deki Santa Maria kilisesini yeniden ina ettiler. Filistin'le o kadar ili dl olmulard ki her 14 Eyllde yllk bir panayr kurdular. ki altn deyen herkes orada mallarn satabilecekti. lk Hal seferlerinden nce Antakya'da bir mahalleleri bile vard ihtimal. phe yok ki Hal seferlerinden sonra bu nadir temaslar daha da sklat ve daha byk bir nem kazand. talyanlarn ticaret uraklar, zamanla oald ve giderek daha mhim bir rol oynamaa balad. slm dnyasyla ticar mnasebetlere girien Avrupal bezirganlar, Hristiyanlara ne kadar yrekten bal olurlarsa olsunlar, yeni tandklar dnya hakknda, dier cemaatler arasnda geerli olan yzeysel bilgilerle yetinemezlerdi. Mslmanlarla Hristiyan bezirganlar arasnda dosta mnasebetler kurulduuna dair dank fakat manl ahadetler var. Bu ahadetler, ok ayr bir ereve iinde ortaya kmaktadr: Dou Sarazenleri ile Hallar arasndaki mcadeleden esinlenen belgeler. Bu iki dman, btn nefretlerine ramen, birbirine sayg da duyuyorlard. Bir talyan Hal neferi 1207'de kendileriyle savat Trklerin yiitliini, uyankln ve asker meziyetlerini hayranlkla dile getiriyordu. Ona gre bu deerlendirme karlklyd. Trkler,

Hallar da Frenk soyundan diyorlard. Dnyada valye denecek iki topluluk vard yalnz.kendileriyle, Frenkler. O tarihlerde bunlar sylemek her babaayiitin kr deildi. Hal yle devam ediyordu: Trkler de sa dinine inanm olsalar (") kuvvete, cesarete, sava bilgisince kimse onlarla ak atamazd. (I8). Bir yl sonra, en byk dman Selahaddin, bat ka-

(17) R. GROUSSET, Histoire des Croisades (Hallarn Tarihi) , Paris, 1934-1936. (18) Histoire Anonyrae dela Premiere Croisade (lk Hal Seferinin Anonim Tarifai), eviren ve basan: Louis Brehier, Paris, 1924.
27

vimleri arasnda byk hayranlk uyandrd. Sava insanca ve valyelere lyk bir tarzda srdryordu Selahad-din. Geri Hallar da pek aa kalmyordu ondan, bilhassa Aslan Yrekli Richard. Akk kuatmasnda yaplan mtarekede dost-dman kardeesine kaynam, birlikte raks etmi, ark sylemi, oyunlar oynamt. Hallar yreklendirmek iin gelen Avrupal yosmalar iltifatlarn baz Mslman savalardan da esirgememilerdi (19). Bu iklimde nice hikyeler doacakt ve dodu da... Belli (bir dnem Eyyubi Sultan sevimsiz bir insan olarak tantld. (Uydurulan masallar phe yok ki levantenlerden kaynaklanyordu. lkenin hikyesini bilen daha ok onlard.) yle ki XIV. yzylda Saladin balkl uzun bir iir yazld. Masal Hristiyanlatrld. Yazara gre Sela-haddin'in annesi Ponthieu'lu bir kontes olup Msr sahillerinde kazaya uramt. Selahaddin de lm deinde Hristiyan olmutu (20). Ayn yoldan Zengi ve Kl Aslan gibi Mslman bykleri de Hristiyan asll olarak gsterilmeye alld Daha sonra Thomas Becket'in de Sarazen bir anadan doduu iddia edilecekti. Filhakika, Avrupallarla slm hkmdarlar arasnda evlenmeler oluyordu. (19) R. GROUSSET, a.g.e., cilt: III. (20) S. DUPARC-QUIOC, Le cycle de la Croisade, Paris, 1955. Bkz. G. PARS La Leende de Saladin (Selahaddin Efsanesi), Journal des Savants, 1893 ve ayr basm, Paris 1893.
28

2. DAHA BARII BR GRN YAYILI VE K


slmiyet, slmiyetin kaynaklar ve slm kavimleri ile ilgili kesin bilgilerin birikimi, siyas ve ticar alanda oalan pratik mnasebetler ve bu mnasebetlerden doan karlkl sayg, kayna slm lkelerinde bulunan ilm veya felsef doktrinlere gsterilen byk itibar, ayrca Bat zihniyetindeki i gelimeler, slm dnyasna bak asn yava yava deitiriyordu. Ne var ki, bu gelimenin esas faktr Latin dnyasnn urad byk deiimdir. Hristiyanlk muzaffer bir ideoloji hareketi olarak sahneye km, Roma devlet yapsndan yararlanm, kendine ideolojik ve siyas bir ynetim merkezi semiti. Hristiyanln latin ksmnda ideolojik birlik devam ediyordu. Oysa bir an iin ve ksmen arlman tarafndan tekrar kurulan siyas birlik kmekteydi. Papann stnl iin giriilen hareket, Cler-mont ruhani meclisinde kararlatrlan mbarek topraklardaki ortak seferle birletirilerek ortak bir tasar evresinde belli bir birlik salamt. Bu birliin zel ve bamsz bir siyas merkezi yoktu. Merkezden gelen siyas faktrler, glerini ok gemeden gstermiler ve dou seferlerine ideolojik birliin damgasn vurmulard. Monariler geliiyor, mill hislere kadrolar salyor, bu mill hisler, gittike daha ok glenen belirtiler gsteriyordu. deolojik birliin aleyhine, ar ar i atmalar yaylyor, ideolojik birlik ruhan alana inhisar ediyordu zamanla. Balangta siyas ynetim amacyla birleen ideolojik bir hareket, i gerginlikler yznden paralannca, mritler-

29
den birouna, ideolojik dmanla yaplacak atma ayn dinin mminleri arasndaki mcadelelerden daha az nemli grlmee balar (Bugn Dou Avrupa'da ve in'de aka grdmz gibi). Hele nceleri ikinci derecede nemli olan ideolojik bir unsur mill uur gibi bu i gerginlikleri glendiriyorsa. Kaba polemik grlerden, manici (manikeen) bir iblisletirmeden yava yava daha lml grlere geilmee balanr. Hi deilse belli evrelerde. nk, sokaktaki insan, hl, Ortaada yaylm

bulunan eski imajn etkisi altndadr. phe yok ki ideolojilerin grecelii gibi bir anlaya varlm deildi henz. Yalnz byle bir anlaya ykselenler birka kiiden ibaret. Mesel slm muhibbi ve arabizan imparator Hohenstaufen'li kinci Frederik (1194-1250) gibi. Bu zat, felsefe, mantk ve matematik konularn Mslmanlarla ve arapa tartrm, Mslman yaaynn etkisi altnda imi, talya'da bir arab kolonisi kurmu. Bir de cami yaptrm (1). Aforoz edilen imparator artc bir hal seferi tertibetmi. Sultan El Malik el Kmil ile mzakerelere girimi, Emir Fahreddin ibn eyh ile dostmu. 1229 anlamasyla Sultan, Frank devletine eitli topraklar, bu arada Kuds- erifi, Bethleem'i, Nazaret'i iade etmi, eski Sleyman mabedinin yerine kurdurulan camide namaz klnyormu hep(2). Papa Dokuzuncu Gregore, 1239'da kinci Frederik'i aforoz etmi. Suu: slmiyeti sevmek, stelik dnyann arlatan tarafndan aldatldn da iddia etmek: Musa, sa, Muhammed. mparator, sulamann yersiz olduunu sylemi. Olabilir de. Yalnz kayna slm dnyas olan bu temann, o dnem Hristiyanlk leminde de yaygn oldu-

(1) Bkz. E. KANTOROVVICZ, Kaiser Friedrich der Zwite, Berlin, 1927-1931, yeni basks: Dsseldorf ve Mnchen, 19fi3, cilt I, sh. 122, 170, 321 vs. (2) a.g.e., sh. 154 ve devam; R. Grousset, a.g.e., cilt III, sh. 271.
30

u anlalyor. Kald ki, Tournai'li bir papaz da, Frederik-ten nce ayn kfrle sulanm (3). Defalarca, Mslmanlar Hristiyanlara rnek olarak gsterilmi. Belki bir moralist kurnazl, belki de Ortaan Kilise aleyhdarln belirten bir nkte. Ama, ne olursa olsun, artk Mslmanlar da teki insanlar gibi insan saylmaktadr. Yanl bir yolda da olsa, onlar da Tanrya tapmaktadr. kinci Frederik'in yaad dnemde bu davrann en tannm temsilcisi, saz iri, Eschenbachl VVolfram (1170-1220) dir. Willehalm adl eserinde, Orange'n zabt ile ilgili bir Fransz Chanson de Geste'ini ele alr. Arablar da, Franklar da, valye faziletleryle donanmlardr. ir, her iki cemaat da anlamaa alr. Hristiyan olan Arabel iki taraf da tesamuha arr. Esohenbachl Wolfram bu daveti yorumlarken yle der: Hristiyanln adn bile iitmemi kimseleri davar gibi boazlamak insafa sar m?

(3) Bkz. E. Kantorowicz, a.g.e. sh. 455; L. Massignon, Opera Minora, s. I, Beyrut 1963, sh. 8285; R. W. Southern, Ortaada Batnn slm Gr, 1962, sh. 75 not: 16. sahtekr hikyesinin gereki olmak iddiasndaki bir yorumu daha var: bir babann oluna verdii halkalar; hangi halkann geerli olduu belli deil; halka, dini gsteriyor. Hikyeyi kinci Frederik'le Selahaddin'i gklere karan Novellino isimli kitab-ta da buluyoruz. (Onnc asrn ikinci yars). Hikyeyi Boccacio da alm: Dekameron, I, 3. Ordan Lessing'e gemi: Nathan der Weise, 1779. evirenin notu: Bu esrarengiz kitabla ilgili olarak Larousse'-un on yedi cildlik Byk Kamus'unda u bilgileri buluyoruz: Sahtekr, latincesi De Tribus mpostoribus. Onyedinci yzylda bu ismi tayan eser byk grlt uyandrd. Kitab, Musa, sa ve Muhammed aleyhindeydi. Herkes bu kitabdan sz ediyordu, fakat kimse kitab grmemiti. sve Kraliesi Chris-tine, kitab buldurmak iin 30.000 lira demi. Bulamaynca, zamann en nl tenkidileri byle bir kitab yok demiler. Bu31

Bence byk bir gnahtr bu. Yetmi iki dil konuan insanlarn hepsi de Allahn kullar... Wolfram, Parzivarin-de, modeli olan Troyes'li Chretien'in eserini batan baa deitirir. Parzival'in babas Gahmuret, Douya seyahat eder. Ama hi de hal ordular iinde deildir. Mslmanlarn ba Baruc (Mbarek) un hizmetine girer. Baruc uruna hayatn feda eder. Cenaze masraflarn Baruc der. Ve Badat'ta defnedilir. Arablar ona sayg gsterir ve matemini tutarlar. Wolfram hangi Dou kaynaklarna dayanmtr? Bilemeyiz. Yalnz seyyare isimlerini araba imlalaryla yazar. Bir Hristiyan efsanesi olan Graal'da da slm dnyasndan gelen nice unsurlara rastlyoruz. Wolf-ram, dini btn bir Hristiyandr. Ama Mslmanlara kar hibir kini yoktur. Ne yapsnlar sa'nn mesajndan habersizdirler. Bu gelimeyi hzlandran iki hdise var: 1. Mool tehlikesi ve slmn tesinde putperest bir dnya olduunun kefedilmesi.

gn de bu hkme katlanlar bir hayli ok. Geri 1753'te Viya-na'da bir basks yaplm kitabn. Ama diyorlar ki, tbi, yerlemi bir kanaatten faydalanarak sahtekrlk yapm. Bibli-otheque

Nationale'de mevcut nshadaki basm tarihi 1598 ise de bu tarihin de sahte olduu anlalyor. nanlmas g ama, Onyedinci Asr nasl byle bir inanca kaplm? Kitabn daha sonra birok basklar km. Bir kelimeyle ne yazld tarih belli, ne yazan Kitab, zaman zaman, bn Rd, Boccacio, Campanella, Guillaume Postel, Machiavel, Rabelais, Et. Dolet, Pogge, Aretin, Muret, yazd denmi. Biroklar da mparator kinci Frederik'in kaleminden ktn iddia etmiler. Gya mparator, kitab, bavekil Pierre des Vignes'in eseri gibi tantmak istemi. Muhakkak olan u ki kitab, asrlarca gizli olarak elden ele dolam. Yazar, hi bir zaman ortaya kmam. Yazld devirde ok cesur sanlm kitab. leri geri laflar etmi. Yazar, Mukaddes Kitaplardan ald metinlerle ykmaa alm Peygamberi. Hlasa, leri srlen deliller, zamanmzda ok harc lem. Nkteler tadsz.
32

2. Hristiyanlk dnyas iinde ideolojik blnmelerin alp yrmesi. Onnc asrn Mool istilas ksmen daha nceki manici (manikeen) ereve iinde polemik bir gre dayanyordu. Biroklarna gre slm dnyasna kar bir saldryd bu. slmiyeti yok edecek bir bel idi. Latinler, slmiyet aleyhinde Moollarla asker bir anlama yapmak iin diplomatik temaslara getiler. Ama abucak anlald ki Moollarn Hristyanlarla hibir ilgisi yoktur. Bu itibarla, Hristiyan dvasna hizmet edecekleri muhakkak deildi. Birok Hristiyan kavimlerini kleletirmilerdi. Amalar btn dnyay ele geirmek vs Hristiyan topraklarn zaptederek, Hristiyanlar esir etmekti. Bir kelime ile, Mool tehlikesi slm tehlikesini bastryordu. Hem askeri, hem de siyas bir gt bu. Bu putperest topluluk btn meseleleri iinden klmaz hale getiriyordu. Artk slmla putperestlii ayn ey saymak mmkn deildi. Orta Asya ve Dou Asya hakknda elilerin ve tccarlarn verdii bilgiler oaldka, dnyay ikiye ayran ema esneklemek ve ideolojik grte daha byk grecelie ynelmek zorundayd. Artk Hristiyanlar dnya ahalisinin yars, hatta te ikisi deildiler. Halkn geri kalan da Mslmanlardan olumuyordu. Hristiyanlar, yamal bir bohaya benzeyen insanlarn onda biri ve hatta belki de yzde biri idi. Neden tek Tanrclk temeli zerinde, slmiyetle bir dnce ve duyu birliine varlmasnd? 1254'te Saint Louis'nin elisi, Rubrock'lu Guillaume budistlere kar nesturiler ve Mslmanlarla birleiyordu. Bu artlar altnda, slm ideolojisini daha yakndan tanma ve anlama temayl ok uzun srmeyecekti. Roger Bacon (1214-1294), sonra Raymond Lulle (1235-1316) asker gcn yerine misyoner gc geirmeliyiz, diyorlard. Bunun iin de doktrini iyi bilmek ve dilleri adamakll renmek lzmd. Vahyin ilhi plannda slmn msbet bir katks vard Bacon'a gre. Sz konusu olan hep slmiyeti rtmekti ama onu daha derinden tanmak, daha b33

yk bir tarafszla ve uzun dnemde daha byk bir grecelie gtrecekti ister istemez. Ondrdnc asrda, Dante, bn Sina'y, bn Rd' ve Selahattin'i kadm alarn kahramanlar ve bilgeleri ile beraber Arfa yerletirir. 1312'deki Viyana ruhaniler meclisi, Bacon'la Lulle'n dilleri ve bilhassa arabay renme tavsiyelerini tescil eder. Ama i iten gemitir. 1291'de Akk dm, Hallara balanan mitlerin sonu gelmitir. Artk Doudaki mriklere kar sava Baty harekete geiremiyordu. Birlemi Hristiyan Avrupa'nn yaylma tasars yerine mill siyas projeler gemiti. Yalnz spanya'da hl bir recon-quista hayali yayordu, ama o da ayn tip bir mill proje ile kaynamaktayd. Hristiyan lkelerinde Mslman ve Yahudi tab'aya kar uygulanan tolerans, artk spanya'ya zg bir olayd, egzotik bir olay. ok uzun zaman srmemesi gereken bir olay. Latin Avrupa, baklarn kendi i kavgalarna evirmiti. Kltr plannda ilerliyor, ideolojik planda slmiyete byk bir nem vermiyordu. Umurunda deildi slmiyet. ideolojik atmalar ar basyordu artk. John VVycliffe (1320-1384) iin mhim olan Kilisenin slah idi. Hristiyanlk ana kaynaklarna kavusun, slmiyet kendiliinden yklr. Rumlarn, Yahudilerin ve Mslmanlarn kurtuluu, birok batl Hristiyannki kadar yakndr. Bu dnce de, ' sahtekr' hakkndaki nkteler gibi yaygnlar. Entelektel bakmdan, byk slm yazarlar, yava yava zmlenir ve ortak kltre katlr. Artk asrlarca felsefede bn Sina, bn Rd, Ali Abbas, Rzi, tpta bn Masawayh, vs.'nin eserleri istinsah edilecek, baslacak, yorumlanacak ve incelenecektir. 1400'lerde len Geoffrey Chauser, rnek bir

doktormu Usturlabla ilgili bir kitab yazm. Kitabn asl arabadan latinceye evrilmi. Yazar ise, M'allah. Chaucer, Canterbury'ye giderken bu zata Tabard nn'de rastlam (1390'a doru). Arablar, Yunanllarla beraber klsik saylyorlard.
34

Ama Rnesans, Yunanllar onlara tercih edecektir. Arabadan Yunancaya yaplan tercmeler eski alarn, Ortaan gotik zihniyeti tarafndan arptlmas olarak grlecektir. Yenilik, kaynaklara kmaktr. Arabizm, ktleyici bir mnda kullanlacaktr. Barbar aa kar tepki gstermek lzmd. Arablarla ilgisi olan herey, kk grlyordu. Petrarca (1304-1374) arap irlerinin slbundan nefret edermi, phesiz tanmad arap airlerinin. Ama yine de Mslman Doudan kltr aktarmalar her zamankinden daha ok yaplmaktayd. Edeb aktarmalar phesiz ki ticar mnasebetler sayesinde artyordu. Ticar mnasebetler daha muntazam ve daha sklamt. Ama nazar alanda, vaktiyle slm ideolojisine kar beslenen, renmek ve tanmak abalarnn yerine, hi deilse baz evrelerde, kaytszlk geiyordu.

36 3. YAKINLAAN BR ARADA YAAMA: DMAN, ARKADAI OLUYOR


14. asrn sonlarndan itibaren Osmanl mparatorluu Hristiyan olan Balkanlar Avrupas zararna geniliyor. Bu byme ilahiyatla uraan evrelerde slm dinine kar gsterilen alkay canlandryor bir an. Hristiyanln iinde bulunduu zl dneminde hal zihniyetinin dirilmesi pek kolay grlmyordu. lhiyatlar tereddt iinde idiler. Acaba asker mcadele sahiden bir ie yarayabilir miydi? Misyonerlerin giritii bar abalar yeterli miydi, bu abalarn allan tarzda srp gitmesi bir fayda salyor muydu? Aslnda Hristiyanlk dnyasndaki ile ayn olan bu yeni mesaj tayanlarla yaknlamak kabil olamaz myd? Southern'in szn ettii gr, bu dnemlerde ortaya kar. stanbul Trkler tarafndan alnmtr. 1450 ile 1460 arasndayz. Segovie'li Jean 1454'lerde slm fakhleriyle tartmalar yapmaya niyet eder. Ona gre bu yol, karsndakileri Hristiyanlatrmasa da, yararl olacaktr. Kur'n' tercmeye kalkr (Bu tercme kaybolmutur.) Cluny'li mtercimlerin hatalarn dzeltmek ister. 1400-1461 yllar arasnda yaayan Chalon Piskoposu Jean Germain bu teebbs iyi karlamaz. Hazret, hal zihniyetinin dirilmesinden, yani slmiyet'in askeri tedbirlerle pskrtlmesinden yanadr. Buna mukabil, Jean Segovie'li Cuse'l Nicolas (1401-1464) tarafndan desteklenir. Bu zat da Kur'n'n felsef ve tarih alardan incelenmesini ister. II. Pie'nin Fatih Sultan Mehmed'e (1460) yazd mektup da, bir para Segovie'li Jean'n etkisini tar. Kurnaz bir dialektik aheseri olan bu mektup, fikr yoldan kandrmaya alr Fatih'i. Bir siyaset adamnn kaleminden kmt ve samimiyetten uzaktr.
36

Osmanl Trkleri byk bir tehlike idiler Bat iin. Ne var ki, 15. asrn yeni iklimi iinde ideolojik bir tehlikeden ok, dnyev ve kltrel tehlike olarak grnyorlard. Hristiyanl savunmak iin yola kanlar bile ok defa din bir gayretten fazla valyelik ideali iin hareket ediyorlard. phesiz ki, biroklar hl hal seferlerinin ryas iinde idiler. Mslman topraklarn ele geirmek istiyorlard. Daha ok da son zamanlarda elden kan topraklar; mesel Balkanlar. yle sanlyordu ki, bu blgelerde Trkler aleyhine bir ayaklanma olacaktr. Ne var ki, artlar Hristiyanlar mdafaaya gemeye zorlar. Hkmdarlar, siyas menfaatlerini feda etmek iin Hristiyanln yaylmas gibi bir emeli yeterli grmyorlard. Kalabalklar da eskiden olduu gibi hal seferlerine komak niyetinde deildiler. 1516'da VIII. Henri Venedik elisine bunlar sylyordu. Artk gerekiler iin Devlet-i Aliye de baka devletler gibi bir devlet saylyordu. Fetihleri sayesinde bir Avrupa devleti olmutu. Uzun zamandr hibir Mslman devletin olmad kadar Avrupa'ya yakn bir devlet. Demek ki, onunla siyas mnasebetlere girimek zorunluydu. ttifak, tarafszlk, sava, din ideolojiye bal olmaktan kp siyas faktrlere bal olacakt. Din kalplerin derinlerinde titizce korunuyordu ama, cidd siyas faktrlere bal olacakt Din kalplerin derinlerinde titizce korunuyordu ama, cidd siyas davranlar szkonu-su olunca din hisleri (geici olarak) paranteze almak da pekl caizdi. Avrupa'da Osmanl elileri boy gstermeye balad. Hem de uzun sre kalyorlard bu lkede. Mesel Venedik'te. Trklerle anlamalar yapld. Hayalperest VIII. arl bir hal seferi iin s olarak kullanmak emeliyle talya'y fethetmeyi dnedursun, Papa 1490-1494 arasnda, II. Beyazt'tan kardei ve rakibi Sultan Cem'i brakmamak iin yllk tahsisat alyordu. Papa VI. Aleksandr Borgia 1493'de Roma'da gizli ruhaniler meclisi toplantsnda kardinallar, piskoposlar ve Avrupal eliler arasnda padiahn elisini tantana ile karlyordu. Commynes'de (Kommin) bir or-

37

taa kafas iin artc olan u cmleyi okuyoruz: Padiah... Venediklilere derhal eli yollad. Bu eli Papa'nn talebi zerine Fransa hkmdar aleyhine vaziyet almazlarsa, onlar perian edeceini ileri srd t1) Filhakika, Papa padiaha bir mektup yollamt (mektup elimizdedir). Bu mektupta VIII. arl'n tasarlarn haber veriyor, Venediklilerin VIII. arl'a kar mdahalede bulunmalarn salayn diye tavsiyede bulunuyordu. Ama hi olmazsa bir zaman Neme'ye veya herhangi bir Hristiyan devletine sava amamal idi. Yoksa durum vahimleirdi. Beyazt da buna karlk papadan Nicolas Cibo'yu kardinallie ykseltmesini ve daha nce Cem'i ldrtmesini isteyen bir cevap yollad. Karlnda da 200.000 duka altn verecekti. Hristiyanla da hibir zarar vermeyeceini Kur'n'a and ierek sz veriyordu. Anlamaya uyulduu sanlmaktadr. ki yl sonra, Milano, Ferrare, Mantova ve Floransa Venedik'e saldrsn diye Trklere para vermeyi kararlatryorlard. Yine iki yl sonra, Venedik ile Fransa, Milano'ya sava amaya hazrlanyordu. Milano dk Ludovic Le More' la dier talyan prensleri Beyazt'a haber gndererek Milano elden giderse hal seferleri balayacaktr diyorlard. Bunun zerine Beyazt Venedik'e harp iln etti(2).

(1) Philippe de COMMYNES, Memoires VII, 19 (Hatralar) Paris 1924-25, cilt III, sh: 116. (2) V. J. PARRY, The Cambridge Modern History I, sh. 403. Milano dkl ile Trklerin arasndaki bu iyi ilikiler, hem Venedik ehrine kar olan ortak tutumdan, hem de padiahn devaml rakibi olan Cenova ehrine Milano'nun hkmetmesinden kaynaklanyordu. Bu ilikiler, bir asr nce de Fransa'nn i politikasn etkilemiti. Milano dk Jean-Galeas Visconti (1385-1407) ile Beyazt, hi kar karya gelmemi olmalarna ramen birbirlerini ok seviyorlard ada bir yazara gre (Froissart, Nicopolis Hal Seferi, Ohroniques adl eserde, Brksel 1867-77 c. 15, sh: 492). Dk, Fransa saraynda olup bitenleri, Kral IV mc arl'n kardei Orleans'l Lui ile evlenmi olan kz Valantin sayesinde takip etmekteydi. Nevers kontu Jean idare38

20-30 yl sonra, Kanun Sleyman Neme'yi fethedip Akdeniz'i bir Trk gl haline getirirken, Birinci Franois onunla bir ittifak akdediyor ve iki taraf Charles Quint'e kar (1535) asker bir hareket yapmaya karar veriyordu.

sinde hallar, 1396'da Nicopolis'te yenilince, Beyazt Burgonyal valye Heilly'li Jacques' serbest brakt, Jacques padiahn zaferini ve isteklerini Paris'e iletecek, yolda da Milano'ya urayp Jean-Galeas'a selamlarn sunacakt. Nevers kontu Jean'n babas Burgonya dk de, iki defa mektup yazarak, olunun aff iin, Milano dknden padiaha ricada bulunmasn istedi (J. DELAVLLE LE ROUX, Ondrdnc Asrda Dou'daki Fransa Paris, 1886, C. I, sh. 291, 301, 304) lerde dk Korkusuz Jean olarak tarih sahnesine kacak olan kontumuz ise, bu srada, Or-leans'l Valantin'in Milano araclyla yollad bilgilerin, malubiyetlerinde pay olduundan phelenmektedir. Trk zindanlarnda ok zor iki yl geiren, silah arkadalarnn ektii acy gren, lmelerine ahit olan Jean, intikam hisleriyle Fransa'ya dnd. Birok baka sebebin de eklenmesiyle, yle bir vahi kin brd ki hazreti, 23 kasm 1407 yl Paris'in Vieille-du-Temple sokanda, Orleans'l Lui'nin katledilmesi emrini verdi (Bkz. Froissart a.g.e. XV sh. 354, ayrca d'Avout, Armanyak'llarla Burgonyallarn Kavgas, Paris 1943). Yirmi yl kadar sonra, Jean-Galeas'n olu dk Philippe-Marie (1412-1447) ile Be-yazt'n torunu 2. Murat (1421-1452) arasnda da ayn dostane ilikiler devam eder, birbirlerine karde demekte ve hediyeler yollamaktadrlar. Almanya mparatoru ve Macaristan Kral Sigismond'un lehine savatan vazgemesini ve baz topraklar geri vermesini kendisinden isteyen bir Milano elisine, 1433 ylnda verdii cevapta, Murat zaten onun hatr iin Macaristan'da byk fetihlere girimeyi bir ok defa ertelediini syler. Az bir mddet sonra da Transilvanya'da savamaktan vazgeerek, zengin hediyelerle yollad bir heyetle, 1433'de Roma'da ta giyen Sigismond'u kutlar (Bkz. B. de la BRONQUIERE, Deniz ar yolculuk Paris 1892, sh. 191196. Daha geni bilgi iin bkz. D. M. VAUGHAN, Avrupa ve Trkler, bir ttifak rnei (1350-1700), Liverpool, University Press 1954).
39

Ayrca, hristiyan mezhebini korumak iin de bir takm ideolojik tedbirler almay ihmal etmiyordu Birinci Fran-ois. Ne var ki, 1588'de ngiltere Kraliesi Elizabeth spanya hkmdarn putperestlerin

ba olarak padiaha tantr. Bu defa teklif edilen ittifak, ideolojik plandadr: sk bir vahdaniyetiliin taraflar olanlar, bir sr pheli mezheplere ayrlan katoliklie kar, birleecektir (3). Bakire kralienin samimiyetsizliini hesaba katsak da olay anlamldr. 15. ve 16. asrdakilere benzeyen pazarlklar, hal devletleri zamannda da douda grlmt. Ama o srada smrge politikas deniliyordu buna. Ayn ey, Avrupa'nn gbeinde tekrarlannca mahiyeti ok baka oluyordu. talya'da az-ok hatr saylr devletlerin hepsi de zaman zaman dmanlar aleyhinde Trklerle birlemi, hatta bununla da kalmayarak, zalim devletlerin tehdit ettii birok topluluk, Trkler saldrrsa kar koymayalm, birok Hristiyan Balkan devletleri gibi hkimiyetlerini kabullenelim, demeye kadar gtrmlerdi ii(4). Demek ki, Trkler siyas dzeyde Avrupa konserine katlm bulunuyorlard. Ama bu, her bakmdan konserin iinde saylyorlar demek deildi. Tabi olarak, ideolojik eliki unsuru, din dmanlk, silinmiyordu. Norman Da-niel gzel anlatm: Ortaada slm dini ile ilgili imajn ana izgileri deimemiti henz. Bu imaj hep dmanca idi. Geni lde kmseyen ve anlamaya almayan bu imaj hep ayn kalyordu. Bununla beraber, Hristiyan camias iindeki din kinler ylesine iddetli idi ki, slm sanld kadar kt ve iren olmayabilirdi. Ortaada s-

(3) Bkz. N. DANIEL, islam, Europe and Empire (slm, Avrupa ve mparatorluk), Edinburg, 1966. (4) J. BURCKHARDT, Die Kultur der Renaissance in Italien (talya'da Rnesans Kltr), Bas,el, 1860. 1. blmn ngilizce tercmesi Londra, Phaidon Press, 1944 sn. 59, Bkz. F. BABINGER, Mahomet II le Conquerant et Son Temps (Fatih II. Mehmet ve Zaman), Franszca tercmesi, Paris, Payot 1954, sh. 396 v.d.
40

lmiyet Hristiyanln bir sapt, bir eit izm olarak kabul edilmemi miydi? Dante, slmiyet'i byle grmyor muydu? izmler oaldka oalmt. Onlarn da slmiyet gibi siyas bir uzantlar vard. slmiyet'i de btn bu ideolojiler arasnda bir yere oturtmak lzm geliyordu. En zararl iznin slmlk olduu sylenemezdi herhalde (5). Kltr dzeyine gelince, bazlarna gre Trkler o zaman moda olan hayal ecereler iine Avrupa kavimlerinin kardei olarak sokuturulabilir. Mesela, neden Truvallarn ocuu olmasnlard, Franszlar ve talyanlar gibi onlar da kral Priam'n veya cedlerinin torunu olabilirlerdi. Bakalar olmaz diyordu. Byle olursa, Anadolu'nun Trklere braklmas gerekmez miydi? tirazclar baka bir tez ileri sryorlard. skitlerin torunu olmalyd Trkler. Bylece Hristiyanlarla aralarndaki dmanlk da izaha kavuuyordu az ok(6) Demek ki, kfirlere kar bir savatan ok barbarlara kar bir savunma szkonusu. Herodotos'u ve Ksenophon'u okumu kimselerin ok houna gidiyordu bu. slm denince Trk geliyordu akla. Trk kelimesi Mslman kelimesi ile e anlamdadr artk. Avrupa ranllar da tanmaya balamt. ranllarn Osmanl devletine kar duyduu siyas ve din dmanlk yznden karmak birtakm siyas pazarlklar yaplyordu. Uzaktan uzaa Hint Mslmanlar ve onlarn dillere destan hkmdarlar ile de iliki kurulmutu. Araplara gelince siyas bakmdan hi bir nemleri kalmamt. Dou denince tasavvur edilen tabloda ancak arada bir boy gsterip kayboluyor, en az Joinville dneminden beri olduu gibi, yamac

(5) V. SEGESVARY'nin tezi, L'Islam et la Reforme, etde sur l'attitude des Reformateurs Zuriohois envers l'Islam (1510-1550) (slm ve reform, Zrih'li Reformcularn slmiyet Karsndaki Tutumlar zerine alma 1510-1550) Lozan, 1977. (6) Bkz. R. SCHVVOEBEL, The Shadow of the Crescent, The Renaissance Image of the Turfk (1453-1517) (Hillin glgesi, Trk'n Rnesansdaki imaj (1453-1517), Nieuwkoop, 1967.
41

gebelerle bir tutuluyorlard. Sarazen deyimi yava yava kullanlmaz olmutu. Birtakm bilginler tarafndan skit asll yabaniler olarak gsterilmekte ise de, Mslman Trkler Avrupa'nn en gl devletinin sahibi olmakta devam ediyorlard. stanbul dillere destan gzellikleri ile onlarn elindeydi. imdi ulam imknlar gelimi ve bu sayede o bedialar da daha yakndan tannmaa balanmt. Babli'nin debdebesi Avrupalnn gzlerini kamatryordu, Devlet-i liye'nin gc dizlerinin ban zyordu. Daha nce de altn izmilerdi ya... 14. Louis 1687'de elilerinin btn bir mahalle zerindeki imtiyazlarndan vazgemesini, nk bu yzden o mahallenin bir serseri yata haline geldiini sylemek kstahlnda bulunan papay tehdit iin, senin aforozun vz gelir

gibilerden Roma'ya bir ordu gndermiti. Oysa ayn Gne Kral stanbul'daki elilerinin zindana atlmasn, tokatlanmasn, haraca balanmasn ve elilik memurlarnn eitli hakaretlere uramasn sineye ekiyordu ('). (7) Bkz. F. GRENARD, Grandeur et Decadence de l'Asie, Paris, Colin, 1939 sh. 130. Trke tercmesi: Asya'nn stnl ve Dknl eviren: Hamdi Varolu, stanbul 1941.
42

4. BR ARADA YAAYITAN TARAFSIZLIA


Yaknlama, sklaan siyas ilikiler, iktisad mnasebetlerin gelimesi, Dou'yu dolaan yolcularn ve misyonerlerin sayca art, Avrupa'da Hristiyanln ideolojik birliinin ve hkimiyetinin sarsl yznden Mslman Dou'nun tarafsz olarak incelenmesi ok daha kolaylamt. Hatta siyasetiler ve bezirganlar iin byle bir inceleme imdi eskisinden ok daha zorunluydu. Arnold von Harff'n 1496'daki aratrmasndan sonra ayrntl, aydnlk, gevezilie kamayan ve mmkn olduu kadar objektif tasvirler oalmaa balar. Artk yaay tarzlarnn, Hristiyan ahlkna az veya ok aykr olup olmadklarna pek baklmaz. rf ve detler objektif olarak tahlil edilir. Osmanl devletinin siyas, idar ve asker dzeni zerine mtalalar alp yrr. Geri bu mtalaalar ok defa eletiricidir ama, birok bakmlardan etkin olduklar iin de genel olarak hayranlk belirtir. Btn olarak Mslman Dou zengin ve drt ba mamur bir blgedir stn bir medeniyet, muhteem abideler, eriilmeyecek kadar atafatl saraylar... Rnesans btn milletleri ve bilgileri kucaklamak istiyordu. O dnemin kltrel ifadesi tasannu'a kaar. Mslman Dou ile yakn Dou aratrmalarnda bu yapmackl ifadeyi buluruz. Ne var ki, Dou'ya kar duyulan merak, egzotizm deildir henz. Baka bir deyile, Bat, kendi yaad dnyaya, sanat veya yaama tarz yardm ile, kendisininkine benzemeyen bir dnyay tamak istemez. Avrupa'ya dnnce birka seyyah, Trkler gibi giyinir.
43

Egzotizmin ilk izlerine henz bu tek tk insanlarda rastlarz. Ama daha ok Dou dnyas batl gibi giyinir. Hatta bu Dou, Aristo (1474-15333'da veya l Tasso (1544-15593'da olduu gibi byl bir kisveye brnm de olsa... Paralar ve konu gerekten Dou'dan alnm. Kaynak batan baa Dou tarihi olsa bile (Marlowe'un -1587 -Tamburlaine'ni byledir3 durum deimez. Okuyucu veya seyirci bu masalms hikyelere baylr. Ama hi kimse onlarda Mslman Dou'nun tarihine ve yaayna dair bilgiler aramaz. Ne var ki, yolcularn ve diplomatlarn getirdii sahih bilgilerin basks da kendini yava yava hissettirir. Mahall renk ister istemez dikkate alnmaya balar. Uzun zamandan beri sa'nn veya Havarilerin resimlerini yapanlar, Sanhedrin'leri veya Dou hkmdarlarn sarkl olarak gsterirler. Otello'da Maribli asln ifa eden o uursuz mendil (kalmtr yalnz, bir ingenenin babasna vermi olduu mendil. Bununla beraber 1670'de Moliere Kibarlk Budalasnn gln treninde sahiden Trke cmleler aktarr. 1672'de ise Racine Bayaztn nsznde, Trklerin tarihi ile ilgili belgelerden faydalandn srarla belirtir. Corneille'le yandalar Racine'e krlar. Sahneye kardn kiilerden hibiri stanbul'da yaayan bir insan gibi konumuyor derler. Hepsinin srtndaki elbiseler Trk, ama duygular Fransz. Racine daha sonraki nszlerde cevap vermek lzumunu duyar: Ben trajedimde Trklerin yaay v ahlk hakknda bildiklerimizi ifade etmeye altm. Egzotik konular ortaadan bu yana Bat edebiyatlarnda aralksz olarak karmza kar. Birok yazarlar bu edeb eserleri hi deilse ayrntlarnda mahall renklerle zenginletirmeye alr. Egzotizm 17. yzylda sanat alannda aka gze arpar. 18. asrda ise her alana taar. Yine de Dou medeniyetleri hakknda elde edilen sahih bilgiler sanat ve edebiyata geerken arptlrlar. nk bambaka bir dnya grnn egemen olduu br btn iinde erimilerdir. Bu dnya gr cihanmul ol44

duunu sanr, hakikatte ise hi de yle deildir. Medeni yetlerin grecelii soyut bir kavramdr. Bu kavram 18. asrda kesin olarak ifade edilir. Fakat bu soyut kavramdan her trl rk-merkezcilikten syrlm btnlere gemek ve egzotizmleri o btnler iine yerletirmek ok ar gerekleebilecektir. Bu srecin bugn bile sona ermedii dnlebilir. Bu sre Avrupa medeniyetinin merkezindeki ideolojiye yani Hristiyanla atfedilen imtiyazn ortadan kalk ile balamtr. Balamtr' ama, ayn imtiyaz bu kere de yeni ideolojilere, Avrupa'nn kltrne, duyarllna ve selim zevkine aktarlmtr. Artk slm'n deerleri ve fikirleri mutlak birer hata olarak damgalanmyor. Bunun iin slm

dnyasn objektif olarak incelemek kabildir. Uygulanan politika, yolcularn ve ticaretle uraanlarn tarafsz mahedeleri bu srecin yollarn amtr. lmin yeni akmlar da glendirmitir sreci. Tarih almalar da, sosyal dzeyde polemik ama tasalar dahi, belli bir objektiflie ynelmektedir. Kald ki, byle bir polemik ama, gittike etkisini kaybetmekte ve ortadan kalkmaktadr. Para para hakikatler, ya polemik terkipler hazrlamaya yaryordu, yahut hakikati arptyordu. lim artk hakikati hakikat olduu iin aramaktadr. Olaylar hep uurd terkipler iinde birbiriyle kaynar. Fakat, pein pein, uurlu bir ideolojik terkibe hizmet etsinler diye aratrlp, seilip ilenmi olmamalar da byk bir aamadr.

45 5. ORYANTALZMN DOUU
Yzde yz ideolojik bir itile nce diller renilir ve malzemeler toplanr. Daha ortaada, spanya'da Arapa tetkikleri byle balamt: Misyonerlerin hizmetinde bir faaliyet. 1492'de Granada dnce, bu almalar da anlamlarn kaybettiler. Ortada Romanca konuan maribi bir aznlk kald. Faaliyet, bran tetkikleri iinde kaynatrlarak Roma'da devam edecekti. Zira Papa hkmeti dou kiliselerinin birletirilmesini istiyordu. niversel bir kltr peinde koan hmanizmle siyas ve ticar karlar, bu almalar slm tetkikler btn olarak geniletti. Guillaume Postel (1510-1581) mistik'ti, hatta deliydi, Hristiyanln cokun bir savunucusuydu, bir Fransz vatanperveriydi, dnyann en angaje bilginiydi. Buna ramen dillerin ve kavimlerin incelenmesine byk yardmlar oldu. Ayrca, Dou lkelerinde ok nemli yazmalar toplad f1). rencisi olan Joseph Scaliger (1540-1609) ansiklopedik bilgileri olan bir limdi. Misyonerlik almalarn bir yana brakarak oryantalizmle urat. 1586'da Avrupa'da Arapa, tipografinin emrinde bir matbaa olacakt. Matbaay kuran Toskanya byk dukas kardinal Medicis'li Ferdinand'dr. phesiz ki matbaa misyoner faa(x) G. Postel'le ilgili olarak bkz. F. SECRET, Les Kabbalistes Chretiens de la Renaissance (Rnesansta Kabalist Hristiyanlar) Paris 1964, sh. 171 vd., Y. MOUBARAC, Recherches sur la Pensee Chretienne et l'Islam (slmiyet ve Hristiyan Dnce zerine Aratrmalar), Beyrut 1977, sh. 45 v.d.

46
liyetine de hizmet ediyordu ama, balangtan itibaren bn Sina'nn tbb ve felsef eserlerini, nahiv, corafya, matematik kitaplarn da basyordu. Ayn faaliyet 16. asrn sonlarnda ve 17. asrn balarnda Paris'te, Hollanda'da, Almanya'da bilhassa bni Sina tbbnn daha iyi renilmesi iin balayacakt. 16. asrn sonu ile 17. nin balar, btn alanlarda ilmi bir tekiltn gelimesine tank olur. deolojik, siyas ve ya iktisad birtakm tasarlar gerekletirmek uruna kullanlan, beslenen, desteklenen uzmanlam bir tekilt. Gl devletlerin himaye ettii ve denetledii iktisad byme birok alanlarda bilginin gelimesini, lzumlu hatta vazgeilmez klyordu. Yukardan gelen itiin eseriydi bu nisb rgtleni, belli lde bir uzmanlamay gerektiriyordu. Rnesansn ferdiyeti ansiklopedizmine ters den bir uzmanlama. Bu eilimlere dayanarak bilginin elde edilmesi ve yazlmas iin devletler kendiliinden kurulan bu tekilt an koruyor ve finanse ediyordu. Ayrca ilm aratrmann peinden komann sosyal bir grev olduu dncesi de yaylyordu. Uzmanlama ve bir dereceye kadar planlama sonucunda saylan, gittike artan aratrclar ibirlii yapmak zorunda kalyorlard. Bu temayl yznden herkesin ufku daralyor ve ykseli emelleri snrlanyordu. Bununla beraber blgesel bir tarafszlk da salyordu bu eilim. Uzmanlaan bilgin kendini snrl bir i grmekle ykml sayyordu. Ama bu ii bilinli olarak baarmas lzmd. Terkip endiesinden kurtulmu olduu iin, yaptklannm ideolojik, felsef ve sosyal neticelerini karmasn bakalarna brakabiliyordu. Niceleri bir neticeye varmak sabrszl yznden, Rnesans'n ansiklopedik ryalarn burdururken, gittike kesinleen bir zmreye, cidd limler zmresinin dnda kalan, az ok aydnlanm fantezistler zmresine katldlar. Yanlarnda filozoflar vard yalnz. nk beeri ilimlerin problematii henz yeteri kadar ilerlememi ve genel felsefenin alan dna kamamt henz. deolojik oulculuk (plralizm) ancak din savalar nihayete erdikten sonra
47

Avrupa'ya yerleecekti. Bu sava iinde iken hibir kesim dmann niha olarak yenememiti. Onun iin de eitli ideolojilere mensup limler ibirlii yapabiliyorlard. Bu da tarafszl salayabiliyordu. Bu genel faktrler oryantalizm alannda da etkili olmutur. Papalkla birok Hristiyanlar kiliselerin birlemesinden yanaydlar. Dou Hristiyanlar ile anlamak istiyorlard. Bunun iin de onlarn dillerini ve kitaplarn tanmak lzmd. ngiltere, Fransa, Birlemi Provansler iin nemli olan daha ok Dou ticareti ile Dou'daki siyas emelleri idi. Artan ulam kolaylklar sayesinde Marun limler

Avrupa'ya geliyordu. Nitekim Erpenius 1611'de Conflans'da Mslman bir Fasl tacirle karlaacaktr. Katolik ve Protestanlar arasndaki tartmalarda n safta gelen Kitab- Mukaddes yorumu da Dou filolojilerin incelenmesine zemin hazrlar. Arap dnyas aleyhindeki tepkiye ramen, tabipler hep bni Sina ile ilgilenirler. Trk tehlikesi yznden Osmanl mparatorluunu ve slmiyeti daha yakndan tanmak ihtiyac duyulur. Osmanl devleti, inhitat dnemine girince daha byk bir sknetle ele alnp incelenebilir. Avrupa'nn gc de, kltr de artmaktadr. Dou saraylarnda saylar gittike artan Avrupal seyyahlara kar duyulan tecesss artar. Bu seyyahlar henz snrl alanlarda, bilhassa askerlik sanatnda pratik reeteler getirmektedir. Gittike sklaan bu ilikiler, bu uralar, bu artlar, gnden gne glenen bir oryantalistler ann douunu izah eder. lk Arapa krss Paris'te College de France'da 1539'da kurulur, Guillaume Postel iin. Gerek bir rnesans adam olan bu yar ermi bilgin birtakm ders kitaplar yaymlar. Ama asl hizmeti, yetitirdii rencilerdir. Mesela, bir Joseph Scaliger olduka nemli bir Dou kltr ile donanmtr. Ktphanelerdeki yazma kolleksiyonlar sayesinde limler cidd bilgiler elde edebilirler. Matbaa ve daha da ok Arapa harfler kullanan matbaa sayesinde, bu konular zerinde alanlar birbirlerinin eserlerinden de kolayca yararlanabilir. Bir uzmanlar kafi48

lesi vazgeilmez alma aralarn hazrlar; gramerler, lugatlar ve ana metinler. Bunlarn banda Hollandal Erpenius (Thomas van Erpe) (1584-1624) gelir. lk Arapa grameri ve salam filolojik yntemlere dayanarak ilk ana metinleri yaymlayan odur. Sonra onun akirdi Jacop Go-lius (15961667). 1680'de Avusturya'da Lorrain'li Franz Meninski byk Trk lgatini yaymlar. Dou bilimlerini inceleyen krsler oalr. Paris, bu alanda tek ehir deildir. F. Ravlenghien (Raphelengus) (1539-1597), 1593'lerden itibaren Leiden'de Arapa okutur. VIII. Urbain, 1627'de Roma'da bir propaganda koleji kurar, faal bir aratrma merkezi. Edward Pocock 1638'de, Oxford'da bir Arapa krss aar. Uzmanlar, ilim uruna ilim peindedirler. alma aralarn, malzemeleri, az-ok snrl incelemeleri toplarlar. Bazan bu eserlerde toplumda egemen olan ideolojinin etkisiyle yerlemi genel grle atan unsurlar bulunsa da bilginler ilerini srdrrler. Amalar uurlu olarak yerlemi imaj dzeltmek veya egemen ideolojiyi ykmak deildir. ok defa tutucudurlar. Ama 17. asrn sonlaryla 18. asrn balarndaki genel hava onlar da etkiler. Artk Hristiyanl gklere karmak ve ne pahasna olursa olsun slmiyet'e atmak gibi bir zorunluluklar yoktur. Hristiyan ideolojisine sadk olduklarna dair samimi veya yalandan birtakm beyanlarda bulunmakla yetinebilirler, bu da aratrmalarnn muhtevasn bozmaz, tarafszlklarna halel getirmez. deolojik grecelik bilginlerden nce aydnlarla aydn okuyucular etkiler. Ama hava elverilidir artk. Bilginler rahat rahat alabilirler. Mslman Dou'ya, kar konmaz bir merak duyanlar, gnllerine gre i grebilir. Barthelmy d'Herbelot (1625-1695) toplad olduka bol malzemeye dayanarak Dou Ktphanesi adl eserini yaymlar. slm Ansiklopedisinin ilk tasla olan Dou Ktphanesi, d'Herbelot'nun lmnden sonra Galland tarafndan 1697'de yaymlanr. Antoine Galland (1646-1715) 17. asrn balarnda Binbir Gece Masallarnn tercme49

sini yaymlayarak (1704-1717) douya kar beslenen merak bir tutku haline getirir (2). Artk slm dnyas Deccal'in at koturduu bir lem olarak grlmez. Egzotik bir medeniyetin vatandr Dou, airane bir medeniyetin. O masal ikliminde serazat cinler yaar. Avrupa'daki pen masallarna baylan okuyucular iin sihirli bir dnyadr Binbir Gece (3). (2) Bkz. M. ABDEL-HALM, Antoine Galland, sa Vie et son Ouevre, (Antoine Galland, Hayat ve Eserleri), Paris, 1964. (3) Bkz. M. L. DUFRENOY, L'Orient Romanesque en France (1704-1789) (Fransa'da Romanesk Dou 1704-1789) Montreal 1946-47, 2 cilt, 3. cilt, Amsterdam, 1975. 50 6. AYDINLIKLAR AI Hristiyan ideolojisi dnda, birtakm amel tercihlere ahid oluruz nce. Bu tercihler etrafnda hizipi, blgeci ideoloji izgileri belirir. Bu izgiler zamanla muhteva kazanr, ve seslerini daha byk bir cesaretle ykseltmeye balarlar. Hristiyan ideolojiden bamsz olmakla

kalmazlar, onunla rekabet de ederler. Onlar da, Hristiyanlk gibi, topyekn bir dnya gr olmak isterler: Aydnlklar ann aklc, ilerici, laik ideolojisi. Kurulu siyas dzeni korumak ve kollamak isteyen Ortaa dnya grne sava alr. Rnesans'dan beri sregelen Ortaa obskran-tizmi ile sava, imdi Hristiyanla kar bir sava grnmn almtr. Hristiyanln vaktiyle dayand gler bir ideoloji halinde kemiklemi ve din bu kabuk-dan kendini zamannda kurtaramamtr. Bu ynyle, daha ok Katolik lkelerde, siyas yaplara bal kalmtr. Oysa, ykselen gler bu yaplara gitgide daha az tahamml etmektedirler. Artk Hristiyanla rakib olan yeni ideolojiyi tarafsz bir gzle, hatt sonralar sempati ile ele almak kabildi. Rakib ideolojide Hristiyanla aykr birtakm deerler aranyor ve hi phesiz, farknda olmadan, bulunuyordu da. XVII. yzylda birok yazarlar Orta-an pein hkmlerine ve ar hcumlara kar slm'n mdafaasn yklenmi ve slm dininin deerini ve samimiyetini ispat etmilerdi. Bunlardan biri de Richard Simon (1638-1712) f1). Simon samimi bir Katolikti. Ama salam bir ilim temeline (1) Bkz. Ek II, Maxime RODNSON, Dogmalardan Syrl. Richard Simon ve 51 dayanyordu. Bunun iin hem incil'in tefsirinde hem de Dou Hristiyanlarnn yazlarnda grd dogmatik tahriflere sava at. Levant kavimlerinin inan ve detlerinin tenkidi tarihi adl eserinde (1684), nce Dou Hristiyanlarnn inan ve yinlerini ele ald. Sonra da slm itikatlarn ve ibadetlerini inceledi. Bir Mslman kelm-cmn eserine dayanarak aydnlk ve veciz bir ekilde izah etti konuyu. Ne hakarete bavurdu ne tezyife. Zaman zaman yerinde deerlendirmelerden, hatt hayranlktan bile geri durmad. Arnauld, slmiyet konusunda fazla tarafszsn diye sulaynca slm ahlklarn okursan meseleyi anlarsn cevabn verecektir. slm konularda Si-mon'dan daha ok ve daha derin bilgisi olan Hollandal bir Arabizan A Reland 1705'de, slm dininin srf slm kaynaklara dayanarak tarafsz bir izahn yapacakt. Filozof Pierre Bayie slmm insafna hayrand. Kamusunun birinci basksnda (1697) Hz. Muhammed'in hayatn olduu gibi anlatt. Daha sonraki basklarnda yeni kan ilm eserlerin ndan faydalanarak Peygamberin hl tercmesini zenginletirecekti. Bir sonraki nesil tarafszlktan vazgeip hayranla ynelecekti. Osmanl devletinin her trl din dnceye gsterdii msamaha Bayie ve dier birok yazarlar tarafndan Hristiyanlara rnek diye sunuluyordu. ki asr nce de spanya Yahudileri Osmanl mparatorluuna snmlard. imdi de Macaristan ve Transilvanya Kalvinist'leri, Silezya Protestanlar, Rusya'nn eski dinine bal Kazaklar Katolik veya Ortodoks zulmden korunmak iin kapa Devlet-i Aliyye'ye atyorlard. slmiyet akla uygun (rasyonel) bir din olarak grlyordu. Oysa Hristiyan nasslar akla aka aykryd. stelik slmiyet, bir yandan insanlar ahlk bir yaaya arrken bir yandan da bedenin, duyularn, toplum hayatnn ihtiyalarn da kabul ediyordu. Ksaca slmiyet Aydnlklar anda birok insanlarn benimsemi olduu deizm'e ok yaknd. Tarih dzeyinde slmiyetin medeniletirici rol bir kat daha yceliyordu. Belli ki medeniyet, manastrlardan kmam52 ti. Kayna mrik Yunanllarla Romallard medeniyetin. Avrupa'ya Araplar tarafndan getirilmiti. Leibniz'in (1646-1716) kanaati da bu merkezdeydi. 1720 de Hz. Muhammed bir yalanc deildir (2) balkl bir risale neredildi. Yazan belli deildi. 1730'da Boulainvil-lers'li Henri slm peygamberini ycelten Muhammed'in Hayat isimli kitab yaymlad. Voltaire, slm medeniyetinin hayranyd. an zihniyeti, niversite dndaki yazarlar da etkileyecekti. Hukuku ve Arabist George Sale (1697-1736) bunlardan biridir. Bu zat 1734'de Kur'an'n ngilizce tercmesini yaymlad. Eserin bana da, daha sonra birok yazarlarn faydalanaca, uzunca bir giri koydu. nclerden biri de Alman limi Reiske (1716-1774). Kendi kendini

yetitiren bu zat, Arab edebiyat ve tarihinin zamannda benzeri olmayan parlak bir aratrcsyd. Yorulma nedir 'bilmeyen J. J. Reiske, hocalar Schultens ve Michaelis tarafndan ok hrpaland nk onlar Arapa ile ilgili incelemeleri din filoloji ve Kitab- Mukaddes tefsirleri iinde tutmak istiyorlard. O byk ilim adam da slmm temelinde ilh bir yn olduunu anlamt. Oxford'da hoca olan Simon Ockley (1678-1720) Araplarn Tarihini yazarken (1708) Mslman Douyu Bat karsnda gklere karyordu (3). (Eser, oryantalizm aratrmalarnn neticelerini geni okuyucu kitlelerine tantmak iin giriilen ilk teebbst). Bu limler derin aratrmalaryla ortaya yeni dnceler getirmilerdi. Voltaire gibi yazarlar bu yeni dncelerin terkibini yaptlar. Ed-ward Gibbon (1737-94) insanln kltr ve fikir tarihinde slm dnyasna yksek bir yer ayrd. Bir gelenek kuruluyordu yava yava. Hz. Muhammed insafl ve bilge bir ynetici ve bir kanun koyucu idi. Gerekten de XVIII. asrn Mslman Douya bak (2) N. DANEL, islam and the West, sh. 288. (3) Bkz. Paul HAZARD, La Crise de la Conscience Europe-enne 1680-1715, Paris 1935, c. I, sh. 22. Trke tercmesi, Bat Dncesindeki Byk Deime, eviren Erol Gngr, Tur Yaynlan, stanbul. 53 kardee olmutur. yimserlik bu asrn hakik dinidir. Bu zinde optimizm yle bir inanca yol amt: insanlar ftr kabiliyetleri bakmndan eittirler. Bu itibarla Bat, slm dnyas aleyhinde sylenen eyleri tenkiti bir grle ele alabilirdi artk. Dou'da gaddarlk ve yabanilik var, diyorlard. Doruydu da... Ama Bat stten km gm kak myd sanki... Gsterilmiti ki esirlik Osmanllarda baka lkelerinkinden ok daha yumuakt. Hristiyanlarn da korsanlkta onlardan geri olduu sylenemezdi. stibdat yz karas bir siyas idareydi. Ama incelenmesi de lzmd. Her yntem gibi ekolojik ve sosyal sebeplerle izah edilebilirdi. Dounun iinde bulunduu coraf artlar despotizmi gelitirmiti belki, ama bu, zaman zaman baka lkelerde de grlmemi miydi? Coraf millerin ok mhim olduuna inanan Montesquieu, ran'daki ynetim ekline nc olarak Domitianus'u gsterir. Mslmanlarn cinsiyet meselelerindeki nisbi hogrs, Orta-alarda Hristiyan-lar dehete drm Cyahut anlayamadklar iin hayranlk uyandrmt). imdi ise ba kaygusu erotizm olan Bat toplumu iin ok cazib hale gelmiti cins hrriyet. Aydnlklar anda Mslmanlar teki insanlardan farksz grnyorlard. Hem de ou, Avrupallardan stnd. Asrn sonlarna doru eitli vesilelerle Douyu ziyaret eden Thomas Hope (1770-1831) yle yazacakt: Trkler, yobazln etkisinde kalmadklar zaman, hem drst hem de iyi kalplidirler. Candide'in sonunda daha olgunlaan kahramanlar, Trk bilgelerinin en nls diye tannan bir derviin ve alkan, kanaatkar, siyasetle ilgisi olmayan yal bir Mslmann tlerine uyarak aradklar sulh-u selmeti stanbul civarnda bulurlar. Dou lkelerini birok seyyahlar ziyaret etmekteydiler. Bunlardan bazlar, mesel misyonerler, dar grlydler. Szde Douda yayorlard ama kendi i dnyalarna mahpustular. Bazlar ise, mesel James Bruce, Carsten Niebuhr, H. Maundrell, R. Pocock, J. de la Roque, N. Savary, Thomas Shaw ok ilgi ekici bilgilerle dndler lkelerine. Bu bilgiler daha nceki asr54

da Douyu ziyaret eden Chardin ve Tavernier gibi seyyahlarn aktard haberleri zenginletirdi. Mary Wortley Montagu, stanbul'un kadnlar dnyasna girdi. Haremlerin esrar ve masaldan uzak bir tablosunu sundu adalarna (4). Avrupa'ya seyahat eden birtakm Hristiyan Doulular ise baka telden alyordu. stanbul'da bir saray saatisinin olu olan gen J. J. Rousseau, Neuchatel civarnda sahte bir papaza rastlar. Padiahn tabas olan bu szde papaz bir Rum maceraperestidir phesiz. Uzun zaman Msrda yaayan Giovanni Pao-lo Marana isminde Cenevizli bir maceraperest'e byk n -salayan bir konu, Avrupa ahlk ve detleri hakknda

alayc bilgiler veren Trk casusu temas olmutur. Ayn tema Montesquieu'ye ranl Mektuplarn yazarken de ilham kayna olacaktr C5). urasn da hatrlatalm... A. Galland gibi yazarlar Mslman Dounun egzotik ve byleyici grnn sunmulard Avrupa'ya. Bu romantizm-ncesi eilim hl o kadar glyd ki yeni bir aheserin douuna yol am-ti: William Beckford'un Vatheki (1781). Beckford 1780' lerde Madrid'de Mehmed adl bir delikanlya gnl vermiti. Gl bir estetizm temayl Vathek'e canllk kazandrr. Esoterizm asr sonunun ayrc vasfdr. Bu dnemin temsilcisi byk kipti Cagliostro'dur. Cagliostro, Douda uzun zaman seyahat etmi olmakla vnrd. William Jones'u Dou edebiyatlarna eken, Cagliostro'nunki kadar hayal bir estetizm olmutur. O da Voltaire ve daha birok yazarlar gibi, mesel Arapa iirleri klasik Greko-Latin vezinleriyle aktarm, ekil ve muhtevay elinden geldii kadar Avrupa llerine uydurmaa almtr. Bununla beraber ansiklopedistlerin temsil ettii gereki, pozitivist, (4) Bkz. B. LEWIS, Some English Travellers in the East (Douya giden baz ngiliz seyyahlar) in Middle Eastern Studies VO 4, No. 3, 1968, sh. 296-315. (5) P. HAZARD, a.g.e. I. sh. 20-23; M. L. DUFRENOY a.g.e. 8. 157, vd. 55
ve niversalist temayl, canlln korumaktayd henz. Volney (1757-1820) gibi yazarlarn dncesini biimlendiriyordu. Volney'in Suriye'de ve Msr'da Seyahat (1787) adl eseri titiz tahlillerle dolu bir aheserdir. Sosyal ve siyas konularda dikkate lyk bir uzak grllk ierir. Yazar, airaneyi bir yana iter, gereklerin mahedesine adar kendini. Volney dou dillerini biliyordu. lm hamulesine diyecek yoktu. Fakat almalarn zamanndaki meseleler zerinde younlatrd. Msr seferinin plnlannda nemli bir rol oynayacakt. Bu sefer, Msr'n Tasviri (1809-1822) gibi muhteem bir bidenin hazrlanmasyla sonulanacakt. Bugne kadar bir benzerine rastlanmayan coraf, arkeolojik, demografik, tbb, teknolojik ve (kelime daha sonra doacaktr) sosyolojik almalar koleksiyonu. Hepsi de cidd ve isabetli. Volney Dou tarihini ok iyi tanyordu. Bununla beraber Dou tarihini anlamak iin en emin yolun ada Doudan balamak olduunu ileri srd. Konuulan Arapay daha iyi renmee alt. Orta-a Arap nahivilerini ok iyi tanyan, bununla beraber meramlarn zamanlarndaki Araplara anlatamayan bilim adamlarn eletirir. Dikkatini gnn meselelerine harcamak ve olaylarn gerek mekanizmasn kavramaa almak, insan saf filoloji aratrmalarna gtrmez pek. Bu hakikate btn XVIII. asr boyunca ahid oluyoruz. talya'da Assemani gibi Maruni'ler, spanya'da Casiri, yazmalarn katalogunu vcuda getirirler. 1700'de XIV. Louis, 1754'de Marie-Therese tercman yetitirmek iin mektepler kurarlar. 1784'de Wil-Ham Jones, Hindistan'da ilk ilm Oryantalistler Dernei'ni tesis eder: Bengal Asya Cemiyeti. Bengal'in Mslman blgesinde hem slmiyetle, hem de klasik Hind dilleri ve edebiyatlaryla ilgilenen Britanyallar bir araya gelir. 1800 (6) Bkz. Jean GAULMIER, L'ideologue Volney (deolog Volney) Beyrut 1951, tez, ve Un grand temoin de la Revolution et de l'Empire, Volney (Volney: htillin ve mparatorluk dneminin Byk ahidi) Paris, Hachette, 1959.

56
de Dou Hindistan Kumpanyas, amel amalarla Fort Wil-liam College'i aar Kalkta'da. Kolejin himayesi altnda^ ok defa, yerli yazarlar tarafndan ran ve Arab klsiklerinden nicesi evrilir ve yaymlanr. Ayrca pratik bir ama gden el-kitaplar ve baka eserler hazrlanr. Hindistan'n: dnda da umum kanaat hl u merkezdedir: Douyu tanmak vazgeilmez bir ihtiyatr. Ne var ki 1820'lerde-Batc bir davran ar basmaa balar. Daha nceki temayl geerliliini kaybeder. 1835'de Lord Macaulay btn Hind eitim sistemini, ngilizletirir7). (7) Raymond SCHWAB, La Renaissance Orientale (Dou Rnesans) Paris 1950, sh. 208 v.d..

7. ONDOKUZUNCU ASIR: EGZOTZM, EMPERYALZM, UZMANLAMA


19. asrda birbiriyle kaynam temayl gryoruz: 1 karc ve emperyalist batclk, bu batclk teki medeniyetleri kmser, 2 Romantik Egzotizm: Byl bir douya hayrandr, sefaleti arttka daha da cazipleir dou, 3 Uzmanlam erdisyon, hereyden nce eski alarn incelenmesine ynelir., Grne aldanmayalm. Bu temayl arasnda bir eliki yoktur. Daha ok birbirini tamamlar. Romantik Egzotizm, ileri srld gibi Bat ile Dou arasndaki mnasebetlerin deimesinden deil (zaten dou Egzotizmi romantik egzotizmin herhangi bir yndr) batnn his dnyasndaki bir i gelimeden domutur. Yaad lkeden ka arzusu deildir bu sadece, hayalimizde izilen veya kendi izdiimiz ydeller tablosunda en gzel ve bize en az benzeyen ynler aramakdr da. Gurbette her zaman bir gariplik vard. Ama imdi en garip olann merak iindeydi bat. Bu temayln kk Aydnlklar adr. Rousseau'dan sonra batl, cokun duygulardan, ferdiden, arlktan ve yabaniden holanr. ngiliz n-romantizmi bu temaylden domutur, szde ilkel iire ktr. William Jones'un tecessslerini arka ynelten de bu temayl deil mi? Alman Strum und Drang akm iin de ayni eyleri syleyebiliriz. Bu akm iinde yer alan Herder (1744-1803) baka edebiyatlarla urat gibi dou edebiyatlarna merak salar. stadn tarih sentez denemelerinde n plna slm'n katklar geer. n58

k ona gre Araplar Avrupa'nn hocalar idiler. Ne var ki egzotik dnyalar anlamak ve tanmak arzusu niversalist bir grten ayrlamayacakt uzun zaman. Klasik de diyebileceimiz bu gr Dou'da da baka lkelerde de her yerdeki ve her devirdeki insan arar Goethe (Gte) 'nin Hazreti Muhammed iin yazd iirler bilhassa 1774'de-ki Mahomets Gezang, Voltaire'in 1742'de yazd, Mu-hammedle kyas edilemeyecek kadar airanedir, ama mahall renkten mahrumdur. Krk ksur yl sonra Goethe, 1819'da 12 mektupla (nme) Batnn Dou Divann yazarken okuyucuyu ilk defa olarak douya hicret etmeye arr. air bu eserde H-dr pnarndan yeni bir genlik iecektir. Alimne notlar ve Divann sonundaki dou bilgisiyle meb dnceler bunun bir delili: Yine de Avrupal olduunu gizleyemedii iin okuyucularndan zr diler. Bilir ki, Mslmanlara yabanc olduu anlalacaktr. arkiyat Merks iin, Goethe'nin Dou'su mevcut olmayan bir fantasmagoridir. Biraz ar bir hkm. H. Lichtenberger: evet diyecektir, nk Goethe'nin amac ne douyu anlamaktr ne baty, onun tasvir etmek istedii insann kendisidir. nsan hem douda vardr hem de batda. Goethe bunu seziiyle kavramtr ('). Goethe 1819'larda alm bir an zihn davrann devam ettiriyordu. Klasizm'e kar tepki, Almanya'da Fransz devriminin baarszl veya zaferinden ve Alman milliyetiliinin uyanndan doan dnce akmlar iinde grlmemi bir lye varmtr. Friedrich Schlegel (le-gel) 1800'den itibaren, gotik ile oryantalizmin klasik'e kar el ele vermesini ister. En stn romantizmi douda aramalyz der ve baklarn Hind'e evirir. Balayan yeni dnemde, burjuva nesrinin almas, niversel iinde klasik btnleme ile gereklemiyor artk. Byye, zincirlerini

(1) Dvan'n Franszca tercme sindeki Bkz. R. Schwab, a.g.e, sh. 386. giri. Paris, 1940,
59

kran znele bavurmak, barbarn, bize benzemeyenin, garibin cazibesinden yararlanmak zorundayz (2). Bu yneli, phe yok ki dou incelemelerinin yeni bir itibar kazanmasna yardm etmitir. Gerek bir dou Rnesans3) grnm kazanan bu youn ilgi, romantizme zengin bir malzeme salayacaktr. Ne var ki ilm oriyantalizm Aydnlklar ann (Aufklrung) urat alanlara kk salacaktr. Avrupa'da yakn dounun dilleri ve medeniyetleri hakknda

cidd bir bilgi edinmek isteyenlerin hepsi de baklarn Yaayan Dou Dilleri Mektebine evirir. Paris'teki mektep, 1795 martnda arkiyat Langles'in abalar sonunda Konvansiyon tarafndan kurulmutur. Langles ilm deeri ok pheli bir zatt. Dou dillerinin ilmin ve fenlerin gelimesine byk katks olacan ileri sren Langles, bu incelemelerin daha ok pratik faydas zerinde durur. in garip yn u: Hareketin byk ncs Silvestre de Sacy olacaktr. Sacy gemiin deerlerine bal, lejitimist ve jansenist. Mesel, lenguistik'i soyut ve niversalist bir gr asndan ele alr: Port-Royal mektebinin genel gramerinde ifadesini bulan bir zihniyet. Sacy btn Avrupa oryantalizminin stad, Paris de yakndou almalar ile uramak isteyenlerin merkezi olur(4). Titiz ve kl krk yaran bir filolotu Sacy. Hkmlerinde son derece ihtiyatlyd. Metinlerle kesinlikle ispat edilemeyecek her hangi bir hkm ileri srmek istemezdi. Pozitivizm sahneye kmadan nce pozitivist idi. Avrupa'nn uzmanlar dnyasn zorlu bir riyazete tabi tutacakt, kendisi Janseist olduundan byle bir riyazete alkt. (2) Bkz. G. LUKACS, Breve Histoire de la litterature Alle-mande (Alman Edebiyatnn ksa bir tarihi - 18. yzyldan gnmze kadar -) Franszcas, Paris, 1949, sn. 83 v.d. (3) Rnesans tbirini o devrin yazarlar kullanmaktadr. Bkz. R. Schwab, a.g.e. (4) H. DEHERAN, Silvestre de Sacy, ses Contemporains et ses Disciples (Silvestre de Sacy, adalan ve Takipileri) Paris 1938.
60

alma slubu bugn de oryantalist dnyann geni lde benimsedii bir slptur. Zamanmzda bu davran tarzn eletirenler o yaarken de yok deildi. Bu davrann yol at dnce darl (dnce darl o davrann zorunlu bir neticesi deildi ya, nitekim en yetenekli akirtleri bu darlktan kendilerini kurtarmlardr) daha, o zamandan Volney'i fkelendiriyordu. Daha sonra da Renan' kzdracakt. Alimne riyazet ise, gemie ait meselelerle, yaayan dnyann meselelerini birbirinden ayryor ve bu yzden gemi pek iyi kavranamyordu. Bu davran ok kere evresinde egemen olan genel fikirlerin uur d eseriydi. htiyatszca sentetik hkmlere varmak istemeyii yznden ksr bir bilinemezcilie (agnostisizm) debilir yahut aka ifade edilmeyen ideolojileri eletirmeksizin destekleyebilir, hatta ok kere onlar heybetli bilgisinin byk itibar sayesinde gvenilmeye layk saydrabilirdi. Btn bunlar madalyonun bir yz. Dier yznde ise, ilm gelime iin vazgeilmez istisna meziyet ve stnlkler var. Parlak ve aceleci sentezlere kar gvensizlik (bazan geerli ve mhim teoriler iin haksz yere de olsa) salam bir temel zerinde yeni binalar ina etmenin vazgeilmez artyd. Zorunlu bir art daha vard: teoloji ile mnasebetleri kesmek. Fransa ve ngiltere'de 18. asrn manev iklimi bu balar koparm bulunuyordu. Tercmanlar yetitirmek gibi amel bir endie yznden Paris ve Viyana'da teolojik zincirlerden kurtulmu bir eitim domutu. Byle bir eitimin eseri olan ve Fransz ihtillinin heyecan iinde kurulan Paris Dou Dilleri Okulu banda ok sofu Silvestre de Sacy hem bilgin hem de laik oryantalist bir messesenin rneini sunuyordu. Almanca konuan lkelerde niversiteler hl din adamlarnn elindeydi ve laik oryantalizm ister istemez amatrler tarafndan temsil edilecekti. Bunlarn ilk safnda da o ok velt Josef Von Ham-mer-Purgstall (17741856)' gryoruz. Viyana'nn Dou Akademisinden ve tercmanlktan yetien Hammer'in filolojik hazrl yoktu. Ama dou zerindeki bilgilerin onunla

61
kyaslanacak hibir yaycs gsterilemez... Avrupa'nn ilk uzmanlam oryantalist dergisini, Fundulen des Ori-ents (1809-1818), o kurmutu. Avrupa'nn btn oryantalistleri ile doulu aydnlar bu dergide alacaktr. Dergi hem mazi ile uraacaktr hem hl ile. Bu tarafszlk, uzmann karsz almas, derinlemesine ilm aratrmalar tekiltlandrmak isteyen bir devrin temayllerine uygundur. Kapitalizmin grlmemi bir sanayi hamlesine giritii bir toplum iin pek tabii idi bu. Silvestre de Sacy'nin Avrupa'y kucaklayan eitimi bunun sonucu deil mi? Ayrca uzmanlam messeselerin mantar gibi fkrmas da baka bir delil. 1821'de Paris Asya Dernei. 1822'de bu dernek kendine zg bir gazete karr: Journal Asiatique. 1834'de Journal of the Royal Asiatic Society of Great Britain and Ireland kmaya balar. Dernek 1823'de kurulmutur. 1832'de Hint'te William Jones ve arkadalarnn Asiatic Researchesi yerini, muntazam aralklarla kan bir yayna brakr: Journal of the Asiatic Society of Bengal. 1841'de

dernein Bombay kolu kendi dergisini karacaktr. 1842'de kurulan American Oriental Societyde bir dergi yaynlar. 1847'de Leipzig'de iki yl nce kurulan Alman Dou Dernei Zeitschrift der Deutschen Morgenlndischen Gesellschaft karr. Rusya'nn Avrupallamas 18. asrn ikinci yarsndan itibaren orada da douya ynelmi birtakm almalar yaplmasna sebep olmutur. 1804'den bu yana Kharkov'da ve bilhassa Kazan'n Mslman blgelerinde, Dou slm dilleri, niversite eitiminde yer alr, Rus devletinin dahil slm siyasetinin ihtiyalar yznden Kazan ehri byk bir gelime kaydeder. te oryantalizmin douu. Oryantalist kelimesi ngiltere'de 1779'da, Fransa'da 1799'da domutur. Oryantalizm ise Fransz Akademisi szlne 1838'de alnmtr. Douyu inceleme konusu yapan zel bir disiplin fikri gelimektedir... Dounun bir blgesine, bir kavmine, bir lkesine batanbaa hasredilen dergi veya dernekler kurula62

myor henz. nk, kendilerini bu ie adayacak uzmanlar yeterli sayda deil. Byle olunca uzmanlar ok defa birok konularla urarlar. Elbette ki btn bu alanlarda ayn derinlii gsteremezler. Nasl olsa oryantalist saylyorsunuz. Oryantalizm mefhumu bir derinlemesine ihtisaslama belirtiyor ama bir kendi zerine kapan ve kopu da sz konusudur. 18. asrn sentetik eserlerinde Dou, batnn yanbanda yer alyordu. niversalist bir adan az ok kesin olarak belirlenmi iki blge Dou ve Bat. Ama artk farkna varld ki nce orijinal metinlerin terkibine dayanan bir eitim grmeden yani mahall diller iyiden iyiye renilmeden, Doudan cidd olarak sz edilemez. imdi eldeki zengin malzeme ile yaplmas gereken n almalar daha da usuz bucaksz: metinlerin baslmas ve tercmesi, ilm olarak yazlacak gramer ve szlkler, vakayinameler vcuda getirmek vs. Uzmanlarn felsef grleri olabilir ama, alrken bu grleri mmkn olduu 'kadar paranteze almaldrlar, uzmanlklar dndaki ilimlerin gelimesini izleyecek vakitleri yok pek. Beer ilimler henz ocukluk anda, kesin bir metodolojiden mahrumlar. Bu olmad iin de, elde ettikleri malzeme ynn teorik temellere oturtan sentezler halinde ifade edemezler. Bu ii ok genel felsef doktrinlerle yapmak mmkn deildir. Yapmaya kalkanlar, olsa olsa, grlerini aklamayan bir ideoloji istikametinde arptm olurlar. Oryantalist messeselerin ilemeye balamas nisbeten abuk oldu. 1829 ocanda Les orientales adl eserine (eser Sadi'den epigrafla balar, arap ve acem iirlerinden rneklerle sslenmitir) yazd nszde Victor Hugo yle diyordu: Dou ile ilgili aratrmalar hibir zaman bu kadar ileriye gtrlmemitir. XIV. Louis dneminde herkes Helenist'di. imdi Oryantalist olduk hep. Hibir zaman bu kadar aydn Asya denen uuruma bu kadar eilmemitir bir arada. Bugn in'den Msr'a kadar dounun her dilini inceleyen birer limimiz var. Bilginler edebiyatlara ve sanatlara yol gsterir. Hugo'nun dan63 manlar Ernest Fouinet ile baron d'Ecfcstein'dir; Goethe, danmanlar Friedrich von Diez ve daha biroklar Edeb ve artistik oryantalizmi Mslman arka ait her trl olay tevik eder. Bilhassa 19. asrda Avrupa politikasnn byk problemlerinden biri olan ark Meselesi. Romantik egzotizmin kalk noktas ark meselesidir. Konu Yunan savandan itibaren byk bir nem kazanr. Byron'u kendine eken Dou Cl824'de orada lr) Oryantalist resim iin bir ilham kayna olur. Delacroix'nun Sakz adas katliam ayn yl sergilenir. Romantiklerin Dousu, geni ynlarn hafzasnda uzun zaman yaayacak olan imaj ile batanbaa bu tabloda ve Les Orientales dedir. Hugo eserinin ilk iirlerini 1825'de yazm; bir renk, bir debdebe, barbarca bir vahet cmb, haremler, saraylar, kesilen kelleler, uval iinde denize atlan kadnlar, filikalar, hilalli sancaklarla ssl kadrgalar, lacivert kubbelerin yuvarlakl, beyaz minareler, odalklar, harem aalar, vezirler, hurma aalar altndaki emeler. Bu renkli tablolar keyfi yerinde bat burjuvalarnn derin igdlerini, bulank ehvaniyetlerini, uuralt mazoizm ve sadizimlerini tatmin eder, hem de ucuzca. Heine'riin de syledii gibi, batllar douya gittikleri zaman bile, orada bu imaj arayacak, grdklerini insafszca ayklayacak, yerlemi bulunan gre uymayan ne varsa grmezlikten gelecektir. Avrupa hassasiyetinin renklendirdii bu imaj, bu hassasiyetin i gelimesi, ayn zamanda bir gerei de ifade eder. 19. asrda Mslman Dou hl bir dmandr, ama artk peinen yenilmi bir dman. 1853'de Birinci Nicolas, sir Hamilton Seymour'a Avrupa'nn ba bels olan hasta adam dan, lesiye hasta adamdan sz edecektir. Bu hasta adam Osmanl devletidir. Ama uzun zamandan beri Avrupa'nn stnl su gtrmez bir gerektir. Trklerin Balkanlardan ekilmesi 19. asrdan bu yana bilinen bir

olay. Yunanistan'n bamszl ile bu ekili imparatorluun merkez blgesine varr. Franszlar 1830'da Cezayir'i alrlar ve bylece smrgeleme balar. 1839'da ngilizler 64 Aden'e yerleir. Uzaklardaki Hindistan'dan sz etmeyeceiz. Malezya'dan da yle. Bugn ngiltere'nin ynetimine girmitir Malezya. Endonezya da Hollandallarn elindedir. Dou ayan beyan batnn hkimiyetine girmitir. Er ge Avrupallaacaktr. Zaaf yznden acnacak haldedir. Yrtcl bile kimseyi kzdrmyor artk. Ba een dmana sava sen kazandn demek kolay ve ho bir ey. Barbarlk bir miza meselesidir deyip geiliyor, bir tehlike olmadktan sonra bol bol ebilirsiniz. Dou lkeleri, Avrupallarn gklere karmak nezaketeni esirgemedikleri bir mazinin yozlam ahitleri. Ama siyaset adamlaryla i adamlar bu yozlamay bir kat daha arttrmak iin ellerinden gelen hereyi yapyorlar. Kalknmalar, adalamalar kimsenin umurunda deil. Zaten cazibeleri egzotizmlerinden ileri geliyor, onu da kaybederlerse ne deerleri kalacak. airin, sanatkrn, hkmlerini ekillendirdikleri kalabaln, dou kalknmasn dndke keyfi kayor, daha gereki sebepler yznden politikaclarla iktisatlar da byle bir ihtimalin mmkn olduunu dndke tellanyorlar. Doulu orta ada azgn bir dman olarak grlr ama batl ile ayn seviyededir. 18. yzyl ve Fransz ihtillinden doan ideoloji iin hereyden nce insandr doulu. 19. asrda ise bambaka bir varlktr. Doulunun kanlmaz olan bu bambakal nezaketen vlr de. Bylece homo islami-cus mefhumu doar. Bu mefhum bugn de yaamaktadr. eitli medeniyetler vardr, herbiri belli bir blgede geliir, dncesini herkes kabul eder. Bu medeniyetler, milliyeti talepler ann etkisiyle Avrupa'da bile tamamen felsef bir kisve altnda nazariyeletirilir. Herkesin kendine gre deimez bir z vardr. Bilginler bu z aratrmak iin modern dnemleri incelemekten vazgeerek klasik dnemler iinde uzmanlamaa kalkarlar. nk onlara sorarsanz klasik dnemlerde en saf zellikleri bulabiliriz. Bu ynelii 19. asrn en ok urat iki beeri ilimde aka gryoruz: Dinler tarihi, tarih ve mukayeseli lengistik. Dinler tarihi, burjuvazinin greceli

65
(relativist) oulculuu ile Hristiyanln ideolojik tekeli arasndaki kavgadan domutur, dou dinlerinin tetkikine byk nem verir, bu dinler Hristiyanln mazide veya halde birer alternatifidirler. Bir yandan dinler tarihi, bir yandan da o dnemde aka sylenmeyen teorik idealizm, her medeniyetin znn, ana ekirdeinin din alannda bulunduunu, her eyin dinle izah edilebileceini dnmeye altrr. Bu disiplin tarih ve mukayeseli lengistie sk skya baldr. Mukayeseli lengistiin kurucusu ise Silvestre de Sacy'nin talebelerinden biri olan Franz Bopp'tur. Bu ilmin keifleri son derece nemlidir. Netice olarak dile byk bir rol ykletilir. Dilin, kavimle ayn ey olduu kabul edilir ve kavimler dillerinin zelliklerine gre tanmlanr. Diller akraba olunca kavimlerin ruhu Cvolkgeister) arasnda da akrabalk var demektir. Kavimlerin ruhu onlarn en derin zdr. Bundan dolay kavimlerin tarih gelimesinde karmza kan her eyi bu ruhla aklayabiliriz. Biyolojik evrimcilik ve fizik antropoloji ilminin douu, dikkatleri rklarn tasnifi zerine eker. Bu snflama hemen byk bir ilgiyle karlanr. nk ilm bir davrana benzemektedir. Tabiat ilimlerini andran bu snflamada rklar gayet kuvvetli etkinlikleri olan birer zdrler. Gittike gelien uzmanlama, tabiat ilimlerinin kazanlarn lykyla deerlendirmeyi bir kat daha gletirir. Baka alanlarda uzmanlaanlar bu ilimleri ancak en harclem, en mekanist biimleriyle benimserler. Dou medeniyetlerinin incelenmesi hemen batan baa filozoflara terk edilmitir. Onlarn da kendilerine has bir problematii yoktur. Bildikleri tek ey metin tenkididir. Onun iin kucanda yaadklar toplumlarn genel yneliine ayak uydurmak zorundadrlar. Evet, biriktirdikleri kesin verilere, saysz belgelere ramen uzmanlarn bilgisi somuttan gittike uzaklamaktadr. Bilgileri salam olmasna salamdr ama, bu bilgi bugn ortada olmayan bir kltrn btn zerinde younlamtr. Mazide kalan bu kltre hl ezel bir etki atfediliyor. Bu bilgiyi yneten, kucanda yaad dne-

66
min en harclem telkkileri: dinler tarihi, lengistik ve fizik antropoloji ile desteklenen telkkiler. Btn bu ilimler dinin, dilin ve rkn etkinliklerini dikkate alan snrsz bir tahminlemedir. Bu toplumlarn bugnk gerek problemleri, uzmanlarn incelemeye tenezzl etmedikleri birer alandr, onlarla tccarlar, seyyahlar, diplomatlar ve iktisatlar urar. Oysa 18. asrn teorik bilgisi, uygulayclarn yaanan dnemi anlamalarna yardm etmeye alrd. 19. ve 20. asr balarnn bilginlerinin ise bu alandaki nadir mdahaleleri hi de hayrl olmamaktadr. nk ilimden ok pein hkmlerle yaplmaktadr. Kendilerinden fikir isteyen ve sylediklerini uygulamaya alan kimseleri

fahi hatalara srklyorlar. Herkes bilginlerin byk yeteneine inanmtr. Filhakika byle bir yetenekleri vardr. Ama snrl ve ynlendirilmi. Buna mukabil kendilerini metinlerin terkibine adayan bu uzmanlar 1850'lerden sonra pozitivist ve ilimci akmlarn etkisi altnda kaldklarndan ideal olarak olaylarn tesbitinde ve olaylardan karlacak sonularn belirtiliinde ar bir kesinlik isterler. Geri bu ideal her zaman gereklemez. Alimler, iinde bulunduklar toplumun dncelerine dayanarak dou hakkndaki grlerini kurmak ve ayarlamak arzusuna kaplrlar. uuruna varmadan dayandklar, toplumlarndaki genel dncelerdir. slm dnyasn, artlar uygun olduu takdirde geliebilecek bir toplum olarak ele alan, daha az ematik grler, bilhassa siyasetle uraanlarda, teknisyenlerde, iktisatlarda karmza kar. Mesela Muhammet Ali'nin Msr', ngiltere aleyhtar bir politikann erevesi iinde Franszlar! az ok heyecanlandrr. Evet, estetik egzotizmden yana olanlarn byk bir ounluu, gemiin zlemine tutulur ve Avrupallamadan tedirgin olurlar. Ama birou da dou lkelerine kar byk bir sevgi beslediklerinden onlarn gelimesini ister ve bu lkelerde doan adalama akmlarna gnlden katlrlar. Burada da eitli yneliler sz konusudur. Kimi kendi vatannn hkimiyeti altnda bir kalknmadan yanadr (Lyautay, L.

67
Massignon, T. E. Lawrence), kimi yurduna kar cephe alr (W. S. Blunt). Bir temaylden baka bir temayle geildii de olur, bir insan mr iinde. Bu tercihler mazi veya hal ile ilgili apolojetik grlere baldr. Bir bakarsnz Franszlar nazar bir smrge aleyhtarln ngiliz dman bir vatanperverlikle kartrp Mehdi'nin Sudan'n gklere karrlar. Belli bir dnemde geerli olan genel dnceler, grleri etkiler. ngiliz airi W. S. Blunt (1840-1922), Arap ve slm dnyasnn, ksmen Ortaa yaplarna uydurularak ihya edilebileceini ileri srer. Bylece, ilk Arap ve Mslman milliyetiliinin nazariyesini yapanlara ok nemli bir malzeme sunar. 19 uncu asrn ortalarndan sonra, Avrupa'nn Dou hakkndaki grn belirleyen olay emperyalizm'dir. Avrupa'nn iktisad, teknik, asker, siyas, kltrel stnl, gittike ezici bir mahiyet alr. Dou ise azgelimiliini srdrmektedir. ran ve Osmanl mparatorluu, bir gn ie yarar midiyle, Avrupa'nn himayesi altna girmilerdir. Dorudan doruya smrge olan alanlar ise, Orta Asya'da Ruslarn, Marip'te ve Osmanl mparatorluunda ngiliz, Fransz ve talyanlarn eline gemitir bilhassa Msr ve Tunus'un igal tarihi olan 1881'den itibaren. Bu durum, zaten mevcut olan Avrupa-merkezcilii daha da glendirir, ayrca etrafn kmser bir davran iine girmesini de kolaylatrr. Oysa, 18 nci asrda uuralt olan Avrupa-merkezcilik, o an niversalist ideolojisi tarafndan ynlendiriliyordu: Avrupa dndaki medeniyet ve kavimleri saygyla karlyor, onlarn tarih gelimesinde yahut o gnk yaplarnda evrensel insanla ait zellikleri ortaya karyordu. Avrupa kltrnn temelleri ile dou kltrnn temelleri ayn idi, zellikler varsa onlar da ok sath bir dzeyde idi. 19 uncu asrn uurlu ve nazarileen Avrupa-merkezcilii, 18 inci asrnkiyle taban tabana zt bir yanla der: dou ile bat arasnda giderilmesine imkn olmayan bakalklar vardr. Evrensel zellikler ve saiklemeler (movitasyonlar) gzard edilir yahut kmsenir... O kadar ki mmkn olan tek niversalite vardr.
68

Avrupa modelini btn ynleriyle benimsemek. Bu benimseyi zorunludur, denir, hemen arkasndan da, zorunludur ama Avrupa d kavimler iin mmkn deildir, nk, onlar Avrupallardan ayran ok belirgin zellikleri vardr. yle olunca da Avrupa modelini benimseme ihtimalleri belirsiz bir gelecee braklr, imdilik, yozlam egzotik kltrleriyle siyas hkimiyetimiz altnda kalsnlar, denir. Doulular da bu tehisi hakl karr gibidirler. Bazlar Avrupa modelini en sudan ynleriyle benimser. Bazlar bu modele tamamen kar kp kltrlerinin en khne deerlerine taklp kalr, bu kltr iten ie gelimekte de olsa onlar ilgilendirmez. Avrupa'nn hkimiyetine kar ynlarn iddetli tepkisi, slm fanatizminin belirtisi diye vasflandrlr, eskiletirilir, ebediletirilir ve kmsenir. Bilginler uzmanca almalarn klasik alar ve bu alarn kltrne en bal unsurlar zerinde younlatrr ve bu alanda derinleir, eser zerine eser yazarlar, klasik an btn etkinliklerini zamanmza aktararak ok kere bilerek veya bilmeyerek byle bir gr ilimleriyle desteklemi olurlar (5). slm dnyas kendinden utanmaktadr. Bu da Hristiyan misyonerlerine cesaret veriyor, onlara faaliyet imkn hazrlyor. Saldrya gemeye abalyorlar, din gayretleri ahlanyor. Karlarnda bir yandan slm kanun var, bir yandan da ok ak bir propagandann yol aabilecei tepkilerden korkan

smrge ynetimleri. Zamanlarnn ilmi de, normal beer eilimler de onlarla beraberdir. Avrupa milletlerinin baars Hristiyanlktan ileri geliyor. slm dnyasnn felketlerine sebep de slm dini diyorlar. Onlara gre Hristiyanlk mahiyeti icab gelimeye elverili,

(5) Bu tutumla ilgili en fazla bilgi iin bkz. N. DANIEL, islam, Europe and Empire. Bu bilgileri tamamlamak ve bazen dzeltmek iin bkz. A. HOURANI in Middle Eastern Studies cilt 4, no. 3 Nisan 1968 sh. 325 vd.
69

slmiyet ise gerilemee ve durgunlua mahkm. slmiyete kar saldr elden geldii kadar sertleiyor. Orta ada ileri srlen deliller tekrar ele alnyor, adalatrma gibi bahaneler de sslyor bu delilleri. Bylece ikide bir slmiyetin eytandan esinlendiini isbat eden birtakm ayrntlar sergileniyor. rnek mi istiyorsunuz? te Fransz Katolikleri. Onlara gre terakkiye kar bir cephe almtr: bir yanda kilisenin temsil ettii hakikat vardr; br yanda Mslmanlarla el ele vermi Protestanlar, ngilizler, Fran-masonlar, ve yahudiler, hepsi de eytann askerleri. Bilhassa slm tarikatlerC5) medeniyete kar barbarca bir kin besleyen tehlikeli birer tekilt olarak grlmektedir. Ne kadar garip ve ne kadar manldr ki kilise aleyhtarlarnn vard hkmler de kiliseninkiler-den pek farkl deil. Oysa bunlar helenizmi; dnce hrriyetine dayanan medeniyeti, akla ve gzellie perestii gklere karan birer Voltaire'cidirler. Vedalarda ifadesini bulan Asya ruhunu benimserler. Bu ruh Avrupa stnlnn kaynadr. Karsnda Sami ruh vardr: nsaf nedir bilmeyen bir katlk amili olan Sami ruhun insanla armaan skolastik dogmatizm, kr bir taassup, tembel bir kadercilik, plastik sanatlardan nefret. Yahudiliin Hristiyanln ve slmiyetin nekadar kt yan varsa, hepsi de bu kafann eseridir C). Ayn dnemde Panislamizm, sar tehlike gibi, sk sk ortaya karlan bir korkuluktur. Muzaffer Avrupa'nn g-

(6) Lyon Afrika Misyonlar Dernei'nden papaz ROUQUET-TE'in kitab ok manidardr: Les Societes Secretes chez les Musul-mans, (Mslmanlarda Gizli Tekiltlar) Paris - Lyon, 1899. (7) Ernest RENAN, biraz tereddtteyse de, byle dnr. Bkz. Sorbonne'da 29 Mart 1883'de verdii mehur konferans: L'islamisme et la Science (slmiyet ve lim). Bu tutum bir Yunanlda en u noktasna varn D. KMON, La pathologie de l'Islam et les Moyens de le detruire (slmiyetin patolojisi ve onu ortadan kaldrma areleri) Paris, 1897.
70

znde hkimiyetine kar koymaya kalkan her kprdan bozguncu bir faaliyet, me'um bir suikast. deolojilerin tarihinde sk sk rastladmz deimez bir mekanizmaya burada da rastlarz: Avrupa btn bu faaliyetlerin tek elden ynetildiini vehmeder, bu karanlk emeller en ince noktalarna kadar programlanmtr. Haince, gaddarca, makyavelce birtakm metodlar kullanlmaktadr. Emperyalizm aleyhinde her tepki, yzde yz mahall sebeplerden de olsa, panislamizme ykletilmektedirC8). Panislamizm kelimesi bile bir tahakkm teebbs, saldrgan bir ideoloji, . dnya lsnde bir suikast belirtiyordu. Byle bir gr, Avrupal ynlarn uuruna, basn, halk edebiyat veya ocuk kitaplar vastasyla yerleiyordu. Yerlemekle kalmyor, bilginleri de etkiliyordu. Hele bu bilginler hkmetlerinin smrge siyasetini ynetenlere tler vermee kalkyorlarsa. ada incelemelerle enok ilgilenen Hollandal Snouck Hurgronje (1857-1936) veya Alman C. H. Becker (1876-1933) gibi bilginler panislamizm hayaletinden bir trl kurtulamazlar. Azok nansla inceledikleri panislamizm

geriye dnk bir tepkidir onlara gre(9). Sokaktaki adamn kolayca inand btn masallara inanmazlar phesiz. Ama yine de geni lde^ birbiriyle uyumayan ve hemen hemen hibir tekilta balanmayan eilimlerde bir uyuma ve tekilt grmekten de vazgemezler. Bilgileri geni olmasna genitir, ne var ki bu bilgi yznden mazideki teokratik dzene dnmek gibi bir tehlike olduunu ileri srerler. Filhakika gerek bir tehlike vardr belki ama kanlmaz deildir. Dikkat edilecek baka gler de vardr. Desteklenmedikleri, yese drldkleri iin gerici akmlarla el ele vermek zorunda kalan gler. Ksaca bilginlerimiz orta adakini hatrlatan bir gre kapl-

(8) rnekler iin bkz. N. DANIEL, a.g.e, sh. 385 vd. () Bkz. Y. Y. WAARDENBURG, L'islam dans le miroir de l'Occident (Batnn Aynasndaki slmiyet) Paris, La Haye 1963. sh. 102-106.
71

yorlar. Sanki politik-ideolojik bir mcadele varm ve ereve hep eski ereve imi gibi. Bununla beraber uzmanlarn byk bir ounluu bu problemlere hibir ilgi gstermiyor. evrelerinde geerli olan grleri benimsiyorlar sadece. Ne var ki bu grler, gerek zihniyet gerek metod bakmndan ok az deimektedir. arka ait incelemelerde hl filoloji ar basyor. lmin getirdii malzeme oalmaktadr. nceleme yntemleri gittike daha sk ve daha cidd, milletleraras bilginler arasndaki mnasebetler eskisine kyasla, hem daha sk, hem daha tekiltl. lki Paris'te toplanan C1873) arkiyatlar kongrelerini hatrlayalm. Yine de toplumlarn, kltrlerin, dncelerin tahlili ancak be sekin aydnn ahs himmetiyle ilerleyebiliyor. Beer ilimler ar ar gelimektedir. Ne var ki bu gelime izdiimiz tabloya byk bir yenilik getirmi deildir. Sosyoloji, psikoloji, demografi, iktisat, Mslman dou ile uraan mtehassslarn ounca bilinmemektedir. Kendi alanlar iin bu ilimlerin herhangi bir faydas olacana inanmazlar. Geri ilk sosyologlar, slm dnyasn da kendi tetkik alanlarndan biri olarak grrler. Ama ele aldklar ya klasik slm dnyasdr, yahut modern Mslman dnyasndaki arkaik gelenek ve trenler. Genel sosyoloji ile uraanlar bilgilerini slmiyatlardan edinmilerdir. Pek iyi tanmadklar bir sahada fazla ilerlememek gibi lecek bir ihtiyatkrlk gsterirler. Dorudan doruya filolojik bir eitim grm uzmanlar sosyologlarn ortaya att baz dncelerin etkisi altnda kalabilirler. Ama hibiri uzmanlam bir sosyologun bilgisine sahip deildir. slam kavimlerinin etnografyas yeni problematiklerin enok etkisi altnda kalan bir alandr. Dikkate lyk eserler yaynlanmtr bu alanda: Edmond Doutte (1867-1926) ve Edward Westermarck (18621939). slm milletlerinin ada gelimesine gelince bu konunun tetkiki kmsenmi, iktisatlara, gazetecilere, diplomatlara, askerlere ve amatrlere braklmtr. ok defa bu topluluklarda arkaizm izleri bulmaa almakla yetinilmi72

tir. Kald ki, sosyologlarn bu konuda n bir filolojik hazrlklar olmad iin somut tetkiklere girimek isteyince Avrupa - Amerika toplumlarn aratrmaya balanyorlar. Ne kadar gariptir ki, Avrupa - Amerika toplumlarnn incelenmesi zamanla sosyoloji kelimesinin somut mns haline gelecektir. Sosyal yaplar ve sosyal gelimelerle ilgili bir problematik mevcut olmad iin tarih ilmi, baka alanlarda olduu gibi dou alannda hl tasvire dayanmaktadr. Oysa tarih, kaynaklarn tahlilinde gsterilen tenkiti tavr kesinlikle tazelemi bulunuyordu. Tarihe bu kesinlii getirenler Barthold Georg Niebuhr ile Leopold von Ranke'dir. Gus-tav Weil, Aloys Sprenger, Reinhart Dozy, Michele Amari gibi oryantalist tarihileri de ayn izgide sayabiliriz. Olaylar tesbit etmekte ok titiz, etkili olan tarih faktrleri belirtirken phecidirler. Olaylarn akn izah iin dnemlerindeki genel fikirlerin etkisi altndadrlar. Mesela (Hazreti Muhammed'in tarihini tenkiti bir grle yenileyen) Sprenger'i Hegel'in Zeitgeist anlay etkilemitir. Alfred von Kremer (1828-1889) phe yok ki slm tarihini bir btn olarak ele alan ilk uzmandr. Kitabn hkim dncelerin etkisi doktrinine gre kurmutur. Ancak bu hkim dnceler sayesinde slm'n din ve sosyal sistemini kavrayabiliriz. Uzmanlarn ou, aka sylememi de olsalar, din ve daha genel olarak fikr faktrn ar bastna inanmlardr. 1820-1850 aras Fransz tarihileri ekol, tahlillerini sosyal gruplar arasndaki i mcadelenin dinamii zerine kurmutur. Fakat oryantalizm alannda byk bir etkileri olmamtr. Douda alt izilen mcadeleler rklar ve dinler arasndaki mcadeleler olmutu daha ok. Mesela iilik, aryen ve ran kafasnn Sami olan slm zihniyetine kar bir tepkisi olarak aklanmt umumiyetle.

Bununla beraber devrindeki sosyal mcadelelerin etkisi altnda kalan filolog Hubert Grimme (18641942) ilk defa olarak Hazreti Muhammed'in hayatnda ok s da olsa sosyal faktrlerin tesirini aratrr. Kitab- Mukaddes'in tenkidi ve kadm srail tarihi zerine tezleriyle hret kazanm olan ilhiyat Julius Wellhausen (1844-1918) birbirini kovalayan i akmlarn ve slmn balarndaki hanedan deiikliklerini btn bir siyas ve sosyal mcadeleler dinamii olarak gsterir. C. H. Becker de ayn yoldan gider. Leone Caetani (1869-1935) iktisad faktrleri sahneye karma iinde ondan daha da ileri gider. Bylece 20. yzyln balarnda dnemin genel meselelerinin etkisi altnda, allm eklektik pozitivizmi sarsma eilimi bagsterir. Ama, sosyal yapda ve dinamikte genel bir problematik kurmak deil, sadece ada Avrupa dnyasnda ar basan faktrleri dou dnyas iin de geerli klmaktr. Uzmanlarn ou, ok defa arya kaan ve tenkide ak olan bu eit teebbsleri phe ile karladlar. htiyatl bir bilinemezcilik'ten (agnostisizm'den) uzaklamadlar.
74

8. AVRUPA - MERKEZCLK SARSILIYOR 1914-1918 sava, baka alanlarda olduu gibi, bu alanda da, Avrupa medeniyetinin kendi kendine olan gvenini, ayni izgiler zerinde sonsuz bir gelime olaca inancn sarst. Bylece Avrupamerkezcilik tarihe kart. Douda kanalize edilmi de olsa, arap isyan, kemalist hareket, eski Rus imparatorluu iinde yayan milletlerin alt st oluu, Hindistan'daki, Endonezya'daki ba kaldrmalar, 1905-1914 aras Jntrk ve ran ihtilllerinin bir eit uzants olan btn bu meddi cezirler, Avrupa hkimiyetinin tehlikeye debileceini ihtar ediyordu. Geerli bir izah arand ve bulundu da: hayra kar eytan bir ittifak. Rusya'da ortaya kan Boleviklik de bu iddiay destekliyor, Masonlarn iblisliini, durumun icablarna gre, yahudi katolik veya protestan melanetlerini glendiriyordu. Savan ferdasnda, Spenglerin dehet saan kitab kyordu: Der Untergang des Abendlandes (19181922). Amerikal Lothrop Stoddard'n kitab ise daha da spesifikti: The Rising Tide of Color against White World Supremacy (Beyaz Dnyann Hkimiyeti Karsnda Siyahlarn Ayaklan) (1920). Ayn yazar, 1921'de bir baka eser daha yaynlyordu: The New World of islam (Islmiyetin Yeni Dnyas). Manl bir balk. Stoddard, bir uzman deildi, ama iyi incelemiti konuyu, rk bir yan olduunu inkr etmiyordu, derin deiiklikler sonucu yeni bir Dou kmt ortaya, garip bir Dou, bu dou geni lde bat
75

etkisiyle olumutu. O). Okuyucuya yle bir imaj sunuyordu yazar.- yzde yz baka, dman, itici, birtakm prensipler evresinde kmelenen bir dnya, cehalet ve vahete dayanan prensipler. Dinin ve gelenein frenleri de, pek kalabalk olmyan aydnlar da, glkle engelleyebiliyor bu kuvvetleri. Ne var ki dikkatle baklacak olursa, yazarn tasvir ettii miller, Bat tarihinde de etkindiler pekl: yabanc bask veya mdahale ile sava, yoksul tabakalarn daha iyi bir hayata duyduklar zlem, bat ideolojilerinin de mehul deildir. Dou ile ilgili olan bu gre, genel olarak, Avrupa ile Amerika'daki okuyucular da katlmaktadr (hatta uzmanlarn ou da yle dnr). Daha ok, gizli ve g zaptedilen vahet, Batnn medenletirici hamleleri karsnda zincirden boanan yobazlk unsurlar zerinde durulur. Ama yine de sarsnt neticesiz kalmaz. Thomas Edward Lawrence (1888-1955) 'in eserinde romantik bir egzotizmce cihanmul boyutlar iinde kavranlan bir gerek kar karyadr, stelik bol bol mahall renk de vardr. Egzotizm sayesinde yerli emeller daha yakndan tannabilir. Mesel Pierre Loti izgisindeki be Trk dostunu hatrlayalm. Ne var ki smrgecilik dmanlarnn byk ounluu meseleyi dnya lsnde ele alrlar. Mazi de, halin zel durumlar da pek umurlarnda deildir, btn bunlar yok edilmesi gereken barbar bir an artklardr onlara gre. Egzotizm sayesinde smrge politikaclar, arkaizmleri srdrmee, yerli tutucularla birlemee alyorlar. Onlara gre, milliyeti aydnlar ister slahat olsunlar, ister devrimci, Avrupa'nn soluk birer taklitisidirler, soyut ve yanl anlalm birtakm dncelere kaplarak kendi deerlerini ykmaa almaktadrlar. Kald ki btn halk da (1) Londra, Chapman and Hail, 1921, sh. 109. Franszca tercmesi: Le Nouveau Monde de l'Islam, Paris, 1923.
76

aa yukar onlar gibi dnr. adalama bir ihtiyacn cevab deildir, uzmanlamadan doan bir ihanettir. Ezoteristlerin gr de aa yukar ayn izgiye sokulabilir. Onlar Mslman douda da Budist douda olduu gibi, bilge bir yaama rnei, duyust gereklerle bir temas, ermiler kanalyla

aktarlan srlar aramaktadrlar. Onlara gre slm tarikatlar iblis tarafndan ilham edilmi olmak yle dursun, atalardan kalma teozofik gelenei aktaran birer hcredirler. Bir ksm slmiyeti kabul ederek slm topranda hayata gzlerini yumar, Rene Guenon gibi (1886-1951). Avrupa ile Amerika'da bu yeni zihniyet, ezoterik bir slama kar duyulan bu efsanev gr sayesinde birok tarikat itibar kazanmtr. Bunlar az veya ok slmiyetten esinlenmekte, bu da birok yanl anlalmalara yol amaktadr; snn slmiyetten hatta bahalik gibi bir mezhepten kaynaklananlar da vardr. Avrupa'dan ayrlan, bozucu unsur marksist Rusya da Fransz ihtillinden kalan smrge aleyhtar liberalizm grne sadece baz nanslar getirir. deoloji haline getirilen ve messeseleen harclem marksizm, ideolojik st yaplara byk bir nem vermez. Ona gre slm dnyas az gelimi dnyann herhangi bir blmnden ibarettir: Avrupa kapitalizmi tarafndan smrlen bir lkeler topluluu. Mslmanlar da teki insanlar gibi, halk ynlarn smren feodal veya burjuva zalimlere kar ayaklanacaktr; yeter ki hakikati grmelerine engel olan pein hkmler datlsn. Yerli proloteryanm salayaca taze kuvvetler sayesinde byle bir uurlan kendiliinden gerekleecektir. Bu lkelerde sanayi proleteryas son derece zayfm, olsun, komnist partiler var ya; onlar dnya proleteryasnn nazari ve stratejik dncesinin zn temsil etmiyorlar m? leri bat lkelerinin (hele smrgeleri olanlarn komnistleri, iinde yetitikleri dnyann grne katlrlar. Onlar iin Mslmanlarn medeniyete geri kalmalarna sebep, dinlerinin gelitirdii taassup gcdr. Gnn birinde nasl olsa akllar balarna gelir. O
77

zamana kadar, kendi vatanlarnda bile devrimci rol batl sekinler stlenecektir (2). Sovyetler Birlii'nde yaayan Mslmanlar, komnist Rus yneticilerine gre, gerici pein hkmlerin etkisi altnda kalm kiilerdir. Onlar anlamak iin egzotizm temaylnn telkin ettii rikkat duygularndan syrlmak gerek (3). Feodal ve burjuva unsurlar yerle bir edilsin bir kere. Sosyalist iktidarn temelleri atlsn, bu yolda daha ilerlemi olan Rus aabeylerinin himmeti sayesinde bu pein hkmler yava yava kaybolur. slmiyet de teki dinler gibi yok edilecek bir dindir. Geri dine kar savata geici dnemlerden, taktik yumuamalardan sz edilebilir. Mslman halklarn mill bir kltr vardr. Ve geerli ynleriyle korunmaldr. Geerli ynleri demek sosyalist bir ierikle canlandrlm ve her trl din referans-dan artlm demektir. ok gemeden daha lml bir gr belirir. Ama vazh ve nazari bir kisveye brnemez kolay kolay. Sovyet rejiminin balarndan itibaren, tatar komnist Sultan Galiev (1880-1940 dan sonra) slm dnyasn, srf Mslman olduu iin, komnist ideolojiyi benimsemee ve yaymaa elverili bir dnya olarak tasvir eder, (dolaysyla slmiyet savalacak ya da yok edilecek deildir). Galiev, zara Bu konuda Cezayirli komnistlerin Fransz komnist partisi sekreterliine yazdklar mektup tipik bir rnektir. Mektubu ilk yaymlayan: H. CARRERE d'ENCAUSSE ve S. SCHRAM, Le marxisme et l'Asie, 1853-1964. (Marksizm ve Asya 1853-1964),, Paris 1965, sn. 268-271. (3) Takent garnda komnist Rus gazetecisi Marusya, zbekistan'da dolamaya kan Fransz komnist partisinden P. Vaillant Couturier'ye yle seslenir: yolunuz ak olsun yalnz airaneye ve romantizme kaplmaynz sakn. (P. Vaillant Cou-turier, Les Btisseurs de la Vie Nouvelle, (Yeni hayatn kurucular), 1, Au pays de Tamerlan (Timurlenk'in diyarnda), Paris, 1932, s'h. 9.
78

^arsz hale getirilir (4). Galiev'in fikirleri ancak darda ve daha ok Endonezya'da ve Arap lkelerindeki baz komnistler tarafndan tekrar ele alnacaktr. Hem de bu dnceleri ileri srenlerin geni bir ksm komnist dnyann hududu dna kacak, ya marksizan birer milliyeti, ya da sadece sosyalizan olacaklardr (5). Smrgecilikten kurtulmann kar konulmaz dalgas sonunda bat toplumunun snrl fakat etkin baz kesimlerinde slm dnyas hakkndaki imaj deimeye yz tutacaktr. Toplumun st tabakasndaki Mslmanlarn yrtt bamszlk urunda sava, yzde yz milliyeti ynleriyle, batnn idare ve i evrelerinde sempati ile karlanyor. Zira bu Mslmanlar serbest teebbsn dinamik ve aknc zelliklerini elde etmek istiyorlard. Bir ynyle niversalist olan kapitalizm iin Mslmanlar da Avrupa ve Amerika'nn 19. asrdan beri izledikleri gelime yoluna pekl srklenebilirlerdi. ngiliz bayan Freya Stark, 1945'de East is West (Dou Bat'dr) balkl bir kitap yazar ve eserini kardeleri gen efendilere ithaf eder. Kipling'in emperyalist Ve egzotik davrannn yzde yz zdddr bu. Tabiidir ki Stark mahall zellikleri gzden uzak tutmuyordu. Ama bu zellikler ikinci planda kalyordu. slmiyet de teki dinlere benzeyen bir dindi. O da mminlerine manevi yaama

gerekeleri sunuyordu. Bu gerekeler onlarn iktisad faaliyetlerine engel olmamalyd, bilkis mlhit (ate) komnist ideolojinin saldrlarna kar bir set olarak kullanlmalyd. Solun smrgecilie kar olan ideolojisi bambaka bir dorultu izliyordu. Liberal veya sosyalist kklerinden (4) Bkz. A. BENNINGSEN ve Oh. QUEQUEJOY, Les mouve-ments nationaux chez les musulmans de Russie, 1, Le Sultan-galievisme au Tatarstan. (Rus mslmanlarnda mill hareketler, Tataristan'da Sultangalievizm), Paris, La Haye, 1960. Sultan Galiev ve Rusya Mslmanlar, Hr Yaynlan, stanbul 1981. 5) Bkz. M. RODINSON, Marxisme et monde Musulman (Marksizm ve slm Dnyas), Paris, Seuil, 1972, sn. 375 v.d. kard niversalizme dayanarak, mahall zellikleri vyor, gklere karyordu. Onun iin nc dnya smrlen, ezilen, hain ve bakir bir gt. Eski sefalet ve bask dnyasn kesin olarak devirecekti bu g. Byle olduu iin de, bu topluluklara ait deerler hayranlk uyandracaktr. Baz Avrupal evreler, iinde bocaladklar buhranlarn, zel biim altnda, bu topluluklarda mevcut olduunu sanyorlarm, varsn sansnlar. Bu alanda arya kaan baz kimseler iin slmiyet, mahiyeti itibariyle ilerici bir gtr. Hatta slmiyeti benimseyen batllar da grlmektedir. Bu temayl solcu katolikler grubu iinde daha ok dikkati ekmektedir. Bu grubun banda ok bilgin bir Fransz uzman olan Louis Massignon (1883-1962) var. Mis-tik bir tarih anlayyla mebu olan bu zat yoksullara ve zavalllara btn gnlyle baldr. lhamn asrlk bir Hristiyan akmndan alan bir ballk. Son yllarn Hristiyanl iinde ak olarak ifade edilmeyen bu temayl Masignon'da en ar ifadesini bulur. Tanr tanmazlk feti karsnda batl ynlarn Hristiyanlktan kopmasna sebep olan ananevi grlerin yeniden ele alnmas kanlmaz bir zorunluluktur. Hristiyan dininin kaynaklarna dnmek lzm. Byle olunca da teki dinleri de dmanca deil dosta ele almalyz. Evet, dnya kilisesi hakikatin btnne sahipti ama yoldan kanlar hidayet yoluna getirmek iin ruhani olmayan hibir bask yaplmamaldr. teki dinler de muhtemel birer mttefik, tartlabilecek birer muhatab, saygn deerleri olan iyi niyet sahibi kimseler btn olarak kabul edilmelidir. Artk eytann aldatt dman birer kuvvet deildir bu dinler. 1965'de toplanan II. Vatikan'n Ruhan Meclisi slmiyetten kranla sz eder. nk Allah, kudreti ilhiye, Hazreti sa, Hazreti Meryem, Peygamberler ve Havariler ile ilgili hakice) Teolojien O. J. LEDIT'nin kitab bu konuda ok ilgintir. Mahomet, Israel et le Christ (Muhammed, srail ve sa), Paris 1956. katleri slmiyet yaymtr. Ortaada bu hakikatlar sl-miyetin kendini kabul ettirmek iin uydurduu birer yalan saylrken, imdi, Islmiyetin gelitirdii tek tanrclk mesaj yannda, aldand noktalar nemsiz saylyordu. Bu ideolojik yol ayrmnda Hristiyanlarn Hazreti Muhammed ile ilgili bir hkm vermeleri nazikleiyordu. Artk Hazreti Muhammed orta ada olduu gibi eytann avlad bir arlatan olamazd. Hristiyan ideologlarn byk bir blm hkmlerini belirtmekte ekimser davranrken, slmiyet konusunda uzmanlam baz Katolikler Hazreti Muhammed'i dindar bir dhi olarak vasflandrrlar. Bazlar daha da ileri gidiyor. Neden Hazreti Muhammed hakik bir peygamber olmasn diyorlar. yle ya Aquinas'l Saint Thomas da byle bir peygamber trnden sz etmemi miydi (6). Massignon izgisinde birtakm Hristiyanlar da, slamlarn din tecrbelerinin ortaya koyduu iman deeri karsnda kendi camialarnn slmiyet konusunda izledii tarih hakszlklar nnde ve slmiyetin son zamanlarda bile nasl kmsendiini grerek slmiyeti korumulardr; bu tutumlar birer sapt veya hezeyan saylsa bile. Smrgecilie kar olan sol ister Hristiyan olsun, isterse dinsiz bir arlktan baka bir arla derek, ok kere, slmiyeti ve slm dnyasndaki ada ideolojileri yceltiyor. Mesela tarih dzeyinde, Norman Daniel, Peygamberin ahlk davrann eletirenlerin hepsini, emperyalist veya ortaa zihniyetinden kurtulmam olmakla suluyor, slmiyeti ve slmiyete ait zellikleri beer tarihinin allm mekanizmalaryla izaha yeltenenleri de. Daniel'e gre, anlamak amacndan vazgeilip, dpedz savunmaya dklyor i. Kamu oyunun bu kesimi fazla cokun. Bu heyecan ar bulan baz yazarlar, ayn mbalaal slupla, slm dnyasnn kendileriyle att veya atmakta olduu dier kavim veya din hizipleri yceltmee kalkyorlar, bata Afrika zencileri ve yahudiler. Bu byk bir uzlatrma teebbs, gelgelelim, Avrupa-Amerika kamu oyunun birok kesimi olmaz yle ey

81

diyorlar. nce yukarda andmz kiilerde Hristiyan en-tegristleri var. Umumiyetle sa temayll olan bu evreler, orta a veya emperyalist anlaylara baldrlar... Hristiyan ve Avrupa medeniyetini, slm barbarlnn kabaran dalgalarna kar korumak kararndadrlar. Uzmanlam bilginlere gelince, onlarn da kimisi kaytsz, kimisi yukardaki temayllerin herhangi birini benimsemi durumda. Sonunda beeri ilimlerdeki problematikler dou incelemelerini de etkiler. Saylar gittike artan uzmanlar, dikkatlerini ortaa slm dnyasna da teksif etseler, daha yeni dnemlerin slm dnyasna da, problemleri sosyolojik adan ele almaktadrlar ('). Uzun zaman yzst braklan ekonomik tarih ve sosyal tarih, saylar gittike artan uzmanlar tarafndan ilenmektedir artk (8). slmla ilgili almalar alannn btnnde, srf filolojik almay amak, ksm de olsa terkibi grlere varmak iin bir cehid grlmektedir. Bu grlerin kayna, basit bir saduyu veya felsef mahiyette umum fikirler deildir artk. Bir sosyal olaylar btn zerinde alan

(7) Sosyolojik eilimli ilk islamolojik kongre, 1961'de Bruxel-les'de toplanr: Colloque sur la Sociologie Musulmane (slm Sosyolojisi Kollokyumu), 11-14 Eyll 1961 Bruxelles (tarihsiz). (8) Cl. CAHEN'in proram-makalesine baknz: L'Histoire 6conomique et sociale de l'Orient musulman medieval (Orta ada Mslman dounun iktisad ve sosyal tarihi) m Studia Islamica, cild 3, 1955, sh. 93-115. islm dnyasnn (orta a ve ada) iktisat tarihine ayrlan ilk kollokyum, 1967'de Londra'da topland. Studies in the Economic History of the Middle-East from the Rise of islam to the Present day (Islmiyetin douundan gnmze Orta-Dou'nun iktisadi tarihi zerine aratrmalar), Londra, O.U.P. 1970. ok eitli perdelerden konuan ncler arasnda Jean Sauvaget, Bernard Lewis, Ciaude Cahen'i gryoruz.
82

aratrclarn vard neticelerdir, bunlar tutarl u veya bu olay inceleyen tarihiler, demograflar, iktisatlar, sosyologlardr. Ayrca yerli uzmanlarla geni bir ibirlii kurulmu. Uzun zaman balca engel, ortaa kafasndan kurtulmu gerek uzmanlarn az sayda olmasyd. alma arkada denilen kii, ok kere. bir haber ileticisi idi, aktard bilgiler Avrupal bilginler tarafndan yeni batan ele alnp deerlendirilmeliydi. Gerekten uzmanlam ekiplerin yetimesini nleyen sosyal engeller, bir yandan slm Dounun smrge durumundan, bir yandan da sosyal ve kltrel geleneklerden douyordu (9). Bu glklerin yalnz ksmen stesinden gelinmitir. Bunlarn yerine yeni mkller belirmitir. Avrupa hkimiyetinin izlerine ve artklarna kar giriilen iddetli sava dneminde baka mkller de belirir; ideolojik tercihlerin keskinliinden ortaya kmaktadr bu mkller. Byle dnemler ideolojik arlklara son derece elverilidir. Avrupal bilginler ok defa bu arlktan pirelenirler, saiklerini anlamaa almazlar, kendi yarglarnn ne gibi ideolojilerden esinlendiini de unuturlar. Ama ne olursa olsun gerek bir engel vardr karmzda. Snrl ve ok ak konularda, din veya milliyeti ideolojiler de sz konusu deilse, bu engel rahata alabilir (10).

(9) Beir FARES'in Revue des Etudes Islamiques (cild 10, 1936, sh. 221-242) deki makalesi aydnlatcdr: Modern bir Arap yazarnn, bilhassa Msr'da, karlat lengistik, kltrel ve sosyal glkler. Yazarlar iin mevcud olan bu glkler, beer ilimler alanndaki aratrclar iin de geerlidir. (10) Enver ABDLMALK, Avrupa Oryantalizminin eletirisinde baz geerli noktalara iaret ediyorsa da bu ciheti yeterince hesaba katmamaktadr. Diegene'in 44 nc saysnda (1963 sh. 109-142) Oryantalizmin Geirdii Buhran. Cl. CAHEN'in (Diogene 49, 1965, sh. 141-3) cevab ile F. CABREL'in (Diogene 50, 1965, sh. 135-142'deki) Oryantalizmin Savunmas adl makalesine baknz.
83

ok bariz bir baka genel eilim var: kmseyerek" eski alar ad verilen dnemlerle ilgilenmek(11). Dinin, arada bir de soyun zelliini vurgulayan, her medeniyetin saf bir modeli olduunu ve hibir medeniyetin ebed olmadn kabul eden bir kltr anlay, slm ortaann incelenmesine imtiyazl bir yer ayrlmasna yol amt. ktisad ve sosyal aratrmalarn, sosyolojik yneliin etkisi, iktisatlarla, demograflarla veya antropologlarla ilikiler, daha yeni alara eilmenin de eski dnemleri incelemek kadar nemli olduunu gsterdi. Kald ki bu dnemler iin daha bol belgeler vard. Osmanl Devletinin, Safaviler rannn ve Byk Moollar devletinin slm tarihinde birer doruk olduu hatrland mesela (12). Hatta Bat ile sk ilikiler dnemi, modern ideolojilerin douu dnemi yeni yeni sorunlar atyordu ortaya. Bunlar az ok moderndir diye ne ihmal edilebilirdi, ne de hor grlebilirdi. teki beer ilimlerde olduu gibi, meseleler btn cepheleriyle ele alnp tartlmal, aydnlatlmal idi artk. Bunun iin de bilgileri asil ve adi diye yapay bir biimde ayrmamak, eitli disiplinler arasnda bir ibirlii salamak lzmd. Programlarda ve istatistiklerde kullanlacak malzemeyi mmkn olduu kadar kusursuz bir ekilde hazrlamak ve sunmak ok yerinde bir temayl, kald ki, bu, hibir zaman baka temayllerin domasn da engellememitir. imdi artk malzeme ymak kaygsnn yerine, (D* CHESNEAUX'nun sunduku rakkaml bilgiler iin bkz. Asya ve Afrika'nn ada marksist aratrma nda uyan (La Pensee, say 95, ocak ubat 1961 sh. 15-18). (12) ok okumu bir amatr olan F. GRENARD'n Asya'nn stnl ve Dknl (Trkesi: Hamdi Varolu, stanbul 1941) adl eserine baknz (Paris 1939)... Ayn alanda B. LE-WS'in, Transactions of the Royal Historical Society. 5. seri cild 18, 1968 sh. 49-68 de yaynlanan Moollar, Trkler ve slm politikas balkl yazsna baknz.
84

problemlerin mantk tartlmas gemitir. Her iki temayln de yararl ve zararl ynleri vardr. Fazla titiz bir ihtiyatkrlk gr ufuklarn kolayca daraltabilir. Artk daha geni gr alar sz konusudur ama bunlar da tutarsz gevezeliklere dnebilir. Bu yneli de, yaplacak neriyat baltalayabilir. Oysa temel eserlerin baslmasna, taranmasna, saptanmasna ihtiya vardr. Zaten, modern teknikler sayesinde, belli bir l ierisinde de olsa, bu malzeme daha abuk elden geirilebilir hale gelmitir. Biraz ar gidilerek, oryantalizmin sonu geldi diyenler olmutur. Mesele yeni batan ve btn ynleri ile ele alnmaldr. Douyu inceleyen, snrlar Tanr ya da eyann mahiyeti icab izilmi bir oryantalist ilim yoktur. Sadece, bir zamanlar Dou olarak adlandrlan lkelerde grlen ok ynl problemler vardr, birok ilimler tarafndan aydnlatlmas gereken, eitli olaylarn ortaya kard problemler. Sz konusu olan u: filologlarn egemenlii sona ermitir. Aa yukar bir asrdr yle bir yarg ar basyordu : bir dil snrnn ierdii btn problemleri zmlemek iin filolojik bir formasyon kfidir. Mantk olarak savunulamazd byle bir yarg. yle bir ihtiyatan douyordu: belli bir alann iinde doan problemleri cidd olarak incelemek iin filolojik bir hazrla ihtiya vardr... El altndaki malzeme oald, alma aralar geliti, inceleme metodlar ilerledi. Bugn phesiz ki filoloji aamasn ortadan kaldramasak da, filolojiye daha az zaman ayrabiliriz. Beer ilimlerdeki ilerleme bir eyi daha gsterdi : karmzdaki problemler ok ynldr. Onlar sadece esasl bir dil bilgisi ile, saduyu ile ve ok genel felsef dncelerden esinlenerek zmleyemeyiz. Dou ile ilgili incelemeler, bilhassa slm incelemeler, bugn daha da glemi ve genilemitir. teki bilgi dallar ile iliki kurmak, bir zamanlar lkst ama imdi kanlmaz bir zorunluluktur. Ufukta ok byk midler belirmektedir. Mahiyetleri de olduka mtevazi.

85
AVRUPA'DA ARAP VE SLAM ARATIRMALARI (Leiden'de verilen bir konferans, 16 Haziran 1976) Avrupa'da Arab ve slm incelemeleri ile ilgili aratrmalar, ilk bakta, ok eitli alanlar kucaklyor. Her aratrc, giritii iin, meslekdannkinden ok baka olduu inancnda. Ne var ki bu

aratrmalarn tablosuna az ok uzaktan baklnca, ister istemez, yle bir intibaa varyor insan: hepsinin de ortak bir tarih temeli var. Aratrclarn tm, durumlar ve ynelileri bakmndan ortak meselelere dokunuyor. Bu ortak zellikler birok millerin eseri. Bu amilleri yle sralayabiliriz: 1. Belli bir insan eilimini etkileyen objektif basklar. Bu eilimi nasl izah edersek edelim, mhim olan varln tesbit etmektir. Bu eilim en gelimemi toplumlarda bile* eitli toplumlar ve kltrleri incelemek merak eklinde ortaya kar. Szn ettiimiz basklara gelince, bunlar da, her topluma gre deien ihtiyalarn basksdr nce ele aldmz konuda, btn Avrupa toplumlar iin ortak ihtiyalar vardr); Avrupa toplumlarnn btnnde ilm faaliyet belli mantk kalplar iinde yrtlr (bu mantk kalplar da geni lde ortaktr, bu kalplarn basks vardr. Bu faaliyete ereve olmak iin her toplumda messeseler kurulmutur (bu messeseler de Avrupa toplumlarnda birbirine benzer), bu messeselerin basks. 2. Avrupa toplumunda ar basan zihniyet ve duyarllk eilimleri. Bu eilimlere yaygn ideolojiler diyebiliriz. Bu eilimler, btn Avrupa iin, ana hatlaryla ayn gelimeyi gsterirler.

3. nceleyen toplumun, incelenen topluma kar durumundaki deiiklik. Bu alanda da btn Avrupa benzer bir gelime izlemitir. Kald ki bu ortak temel zerinde kolayca mill zellikler grlr: her lkede sosyal ihtiyalar baka bakadr; eitim ve aratrma messeseleri ve topyekn ilmi zihniyet milletten millete farkl gelimeler gsterir; her lkede zihniyet ve duyarlln kendine gre eilimleri vardr; Mslman Dou karsnda, her lkenin ayr bir durumu olmutur (siyas veya ticar ve sair mnasebetler bakmndan) Bana kalrsa, btn bu zellikler, dnyaca geerli ideal bir ilm metodun mevcud olduu gereini rtmez. rtmez ama, bu bir idealdir. Bu metodu kefetmek ve uygulamak sosyal durumlara, kamu zihniyetinin eilimlerine, baka bir deyile, yaygn ideolojilere baldr. limler de bu kanunun dna kamaz. Bu artlanmalarn, hi deilse bugn iin idrk edilebileceklerin, uuruna varmak yararl olur.

1. BALANGITAK YNEL: GELENEKSEL ORYANTALZM


Bugnk durum ve eilimler, az ok tutarl, btn bir dnceler sisteminden geliyor. Bilmem ki bu sisteme, episteme adn vermek uygun mu? Michel Foucault, az ok buna benzeyen sistemlere episteme demi. Bu ortak dnce, yahut bu ortak ilm davran, ondokuzuncu asrda eitli etkilerle ekillendi. nce ilm aratrmalar, insan ilimleri alannda gelime gsterdi, btn alanlarda olduu gibi. Burada da aratrma ve retim messeselerinin artna ve uzmanlamasna ahid oluyoruz. Daima artan bir vuzuh ve objektiflik arzusu karsndayz. ok nemli bir genel etken de u olmutur; greko -romen hmanizmini, klasik model - medeniyetlere, ilham, taklid ve referans kayna olarak, baka medeniyetleri ek90

lemek suretiyle geniletmek arzusu. Bu genel zlem pre-romantizmin ve romantizmin ocuudur. Baka bir deyile, Avrupa kafasndaki ve gnlndeki ok nemli bir dnemecin. Herkes bilir ki bu romantik akm, zele, mill hususiyetlerin aratrlmasna, mahall renklere vs.'ye yneliktir. Yunan-

Roma modelinin niversel bir deeri olduuna inanan onsekizinci asrn niversalizmine kar bir tepki idi bu. Tabiatyla, bu dneme, Mslman Dou hakknda daha nceki etd ve imajlar temelini silmi deildi. Mslman Dou ile daha kolaylaan, daha sklaan, daha genileyen amel mnasebetlerin de etkisini belirtmeliyiz. Artk Bat'nn asker, ekonomik ve siyas bakmdan stnl kabul edilmitir. O dnemde geleneksel oryantalizmin genel ilm tutumu, dier btn ilim dallarnda olduu gibi, bana kalrsa yle ifade edilebilir: metodolojik bir tevazu. Genellemelere kar bir gvensizlik szkonusudur. Bir nceki dnemde moda olan ve hl denemecilerle filozoflar tarafndan nerilen genellemelere hep ok erken gz ile baklmaktadr. Sk sk tekrarlanan bir hkm u: terkibden nce tahlil (an gzde darb- meseli: bir saatlik terkib iin yllarca tahlile ihtiya var. Aratrmalarn gelimesi iin ok yerinde, ok verimli, ok faydal bir dnceydi bu. Ama altnda baka bir dnce de vard: daha mphem, daha su gtrr bir dnce. Terkib tabi olarak tahlilden doar. nanlr ki geni lde kolektif bir almaya ihtiya var: herkes bu almaya katlmaldr. nk ferdler ancak minnack bir blmnn stesinden gelebilir bu iin. Sonu olarak, genel eilim, sk bir ileyi gze almak, ayrntlarda tam bir aydnla varmaktr. phe yok ki byle bir duygunun ar bas ile iktisad alanda Max Weber'in Protestanla balad burjuva ahlk arasnda yakn bir iliki kurabiliriz. Oryantalizm alannda bu gr ifade eden tipik bir ka metin sunuyorum... 1842'de Paris Asya Cemiyetine yllk raporlarndan birini sunan Jules Mohl yle diyordu:

91
Geen asrn sonlarna doru, Dou edebiyatnn beklenmedik bir tarzda insan zeksnn alann geniletecei, dinler, kanunlar, siyas messeseler ve edebiyatlar tarihinin ark edebiyatndan hesab edilemiyecek faydalar salayaca anlalnca, herkes oryantalizme merak sald. Ne var ki ilim, kendisinden yeni ifalar bekliyenlerin istei kadar hzl yryemezdi. Bu almalara salam bir temel, ancak metinlerin yaymlanmas ve tercmeler sayesinde kurulabilirdi. Ama bu i ar gidiyordu. Hareketi takib eden ve abucak genel sonular isteyen kimseler birtakm paralar elde edebiliyor, bunlarn nemini kestirmek de ok g, nk geniliklerini deerlendiremiyecekleri bir btn iinde yer alyorlar C1). Bu davrana ok defa pozitivist ad veriliyor. Yepyeni bir ideolojiyi sistemletirerek ifade ettii iin yerinde saylabilir ama (bizce siantist Cscientiste) demek daha uygun olurdu. Fakat hemen altn izelim, aratrma alanlarnda byle bir davran izleyen limlerden ou pozitivizmin veya siantizmin beraberinde getirdii metafizik ve felsef faraziyelere katlmazlar. Baarlacak bu muazzam iin uuru, yava yava gerekleen bir program ilham ediyor. limler kendilerini uyduruyor bu programa. Bylece geni bir bilgi, hatr saylr buutlarda bir korps (klliyat) ortaya kyor. Klasik oryantalizmin ar bast bu dnemin ne gibi kazanlar saladn bir bir aktaracak deiliz burada. Ksaca unlar hatrlatalm: elyazmalarnn kataloglar yapld, tenkidli basmlar hazrland, eserler evrildi, notlar dld, erhler yapld. Bu kaynaklara dayanlarak, birok alma aralar hazrland: bibliyografyalar, repertuarlar, szlkler, gramerler vs... Bugn de geni lde bunlardan faydalanyoruz. Bugn de kalk noktas olarak gvenle kullanacamz salam temeller o devirde atld: vekayi(1) J. MOHL, 27 ans d'histoire des atudes orientales (Dou Tetkikleri Tarihinde 27 Yl), 2 cild, Paris. Reinwlad, 1879-1780, cilt I, sh. 44.
92

nmeler (vekayinmeler yazlmadan, onlar aacak daha mkemmel tarihler hazrlayamayz, burasn ok defa unutuyoruz), tarih corafya vs... Yukarda belirtmee altmz bu tutumdan, sz konusu klliyatn ortaya kmas iin gereken almalardan limler de etkilendi; onlarn hem meziyetlerini hem de kusurlarn bu genel eilimle izah edebiliriz. Bu meziyet ve kusurlar, dnemin btn yaymlarnda gryoruz. Bence mhim olan, bir raklk aamasndan gemek. Uzun ve. g bir raklk... Bu almalarn gerektirdii raklk bilhassa dillerin renilmesi, yazmalarla urama alkanl, ayrca sabrl almalar. Alimlerin kendilerini adamak zorunda olduu bu almalar, byk bir zaman yutar

(normal bir insann alabilecei btn zaman). Genel disiplinlerle uraanlar bu ie nasl karabilir! Geen yzyl boyunca, oryantalizmle yalnz filologlarn megul olmas bu artlarla izah edilebilir. Bununla beraber, her dnemde ve her lkede olduu gibi bu dnemde de bir nazariye kurmak (teorizasyon) zlemi var. Ne var ki, ayrntlar kl krk yararak incelemek kaygusu bu teorizasyonlar geni lde bastrd. Zaman zaman bu ihtiya eitli yollardan kolayca karlanyor. Yazarlarn ou umum fikirler ileri sryor. Bu umum fikirler kh zamanlarnn felsefesinden kaynaklanyor, kh sosyal uurdan, ya da kyda kede kalm dhiyane sezilerden. Byle olunca da ister istemez eklek-tizm'e dyorlar, yahut da gnn modasna uygun herhangi bir izah tarzna saplyor. Bir rnek verelim: Martin Hartmann veya Leone Caetani gibi islamclarn slmiye-tin balangc ile ilgili incelemelerinde mahede ettiimiz dzeysel ekonomizm (bu ekonomizmin ilham kayna kapitalist endstriyel ekonominin ar gelimesidir, marksizmin etkisi bu gelimeye nisbet edilirse, ok snrl kalmtr) . Uzmanlar, bir an nce umum neticelere varmak istiyorlar. Ama formasyonlar snrl olduundan, ok kere rk veya hayl mahsul birtakm terkipler sunuyorlar.
93

Ayrntlarla ilgili gzlemlere taklyor, yakndan incelemek frsatn bulduklar faktrlere ar nem veriyorlar. En uurlu ve en titiz ilim adamlar, o devirde aa yukar kurulmu bulunan birka beer ilme dayanmaktadr.- tarih ve mukayeseli lingistik, dinler tarihi, fizik antropoloji... zlerek belirtelim, ilim adamlar, bu disiplinlerin sunduu snrl neticeleri geni alanlara uygulamaa kalkmakla byk bir ihtiyatszlk gsterdiler. Dinler tarihi gelimiti, ok nemli, ok verimli bir gelime. yle bir tez ileri srld bu gelimeye dayanlarak: dnceler daha ok da din dnceler toplumlarn topyekn yaayn dzenler. Byle bir yargya varmak, tarih idealizme kaymak demekti. Nitekim dillerin jenealojik tasnifine ve fizik antropolojinin neticelerine dayanlarak, rk bir gre dlecekti. Bu disiplinlerle uraan bilginler oryantalistleri uyarmaa altlar ama bouna... Daha o zamandan, birok antropolog, mesela kafatas llerinin ok snrl bir deer tadn, bu iaretlere dayanarak yaplacak tasniflerin temelsiz olacan syleyip durdu. Kendi alanlarnda uzman olan birok bilginler tarihten sz ederken dolikosefal kavimler, brakisefal kavimler ayrm yapmaa devam ettiler. Kald ki bu i hl srmektedir. Hatta, lingistler de bir dili konumakla belli bir rka mensup olmak ayr eylerdir diye ikazda bulundular. Ama bunun byk bir faydas olmad Yine de her kavim kendine zg, deimez ve ezeli bir z (essence) tayormu gibi, kavimler ar ve sam gibi kelimelerle etiketlendirildi. Yazk 'ki, teorizasyon merak bugn de kendini hissettirmektedir. Evet, kazan ok byk ama kusurlar da onlar kadar nemli. Avrupa-merkezcilik aikr. Bugn Avrupa-merkezcilie veryansn ediliyor; ne ahlkszlk, diye kplere biniyoruz. Abes bir davran bu. Ne var ki, Avrupa-merkezcilii de, onun zararl etkilerini de tespit etmek zorundayz. Avrupa toplumu ve medeniyeti btn dnyaca geerli bir model diye sunulmaktadr. Avrupa'nn her alanda mutlak s94

tnl nceden kabul edilmi bu stnlk belli bir alan sz konusu olunca dorudur da, mesela tekniklerde). bu kadarla kalsa, bir diyecek yok...... ama o medeniyet ve toplumda geerli olan unsurlar mekanik olarak btn lkelere tanyor boyuna. Bunlarn bir ksm dnyaca geerli, ama hepsi deil. Bunun iin de bu mekanik aktarlar umumiyetle zararl olmutur. XVIII. asrdan kalma bir klasik medeniyetler kavram vard. Klsik medeniyetler tekilerden stnd. ncelenmeye lyk olanlar yalnz bunlard (bilhassa altn alarnda). Klsik medeniyetlere kar duyulan bu hayranla ayn medeniyetlerle ilgili essentialiste bir gr de eklenmiti. Sanlyordu ki hepsinin de deimez bir z var. Bu z, genel olarak dinlerde aranyordu. Bylece, essentialiste gr, ayn zamanda, din-merkezci bir anlay idi. Gene Jules Mohl'u okuyalm: Drt byk edebiyat var: Arab, ran, Hind, ve in edebiyatlar. Bunlarn evresinde dier ark kavimlerinin edebiyatlar kmelenmi. Onlar kendi balarna birer medeniyet oda kuramam. Dncelerini o byk milletlerin birinden veya bir oundan almlar. Bu ikinci derecedeki edebiyatlarda insanlk tarihinde devir aan orijinal eserler aramak bo. Kalabalk bir bilgin topluluu bu eserlerle neden urasn? Bununla beraber, bu edebiyatlarn bsbtn gzden uzak tutulmamas arzuya ayandr. nallah, idarenin ihtiyalar, ticar mnasebetler, bir misyonerin heyecan veya bir

edebiyatnn gayretiyle onlar da yava yava gn na kar. Ve sunabilecekleri hakikatleri tarihinin istifadesine arz eder. nk bu milletlerden her birinin, kendi lsnde nemli vekayinmeleri var... (2). Hlsa edelim: o dnemin kusurlar arasnda unlar sayabiliriz: XIX. asrn ve XX. asr balarnn genel dnceleriyle yakn iliki... Avrupa modeli nce gelir ve usa.g.e. cilt 1, sfl. 25 vd.

95

tndr saplants, ok defa rkla kayan bir essentia-lisme, sk sk din bir grn arzeden bir idealizm. O dnem oryantalistlerinin bir hatas da, emperyalist uygulamalarla ve exotiste) estetik grlerle mnasebetleridir. Elbette ki ksm bir mnasebet... Konuyu ksaca ele alacaz (istendii kadar uzatlabilir). Bu alanda da ne sulamak, ne mahkm etmek, ne fkelenmek gibi bir niyetimiz var. Mesele yalnz mahede etmek ve bu mahededen neticeler karmaktr. O dnemdeki almalarn ounda yle bir eksiklik var: Geerli, ilm problematikleri yok. Ne var ki, bu noksan, getirilen geni bilgi yeknunu kmsemeyi gerektirmez. ok defa yapld gibi, bu almalara dudak bkemeyiz. Evet... yerinde sualler sorulmad iin bir ok noktalar aydnlatlmamtr. Ama yine de muazzam bir malzeme birikim var. Biz, o dnem aratrmaclarnn bu malzemeye katmak istedikleri veya bu malzemede gremedikleri nice hususlar, verdikleri bilgilere dayanarak karabiliriz. Byk yanl uradan geliyordu: filolog hereyi bilir sanyorduk. in dilinde uzmanlaan, in felsefesi, in astronomis, in tarm zerinde pekl kalem oynatabilir diyorduk. Arada bir bu ii kvrabiliyordu da, ama arada bir. yanllk ortada... Bu tarz almalarn gze arpan zellii eklektizmdir. Bir nevi uzman dilentantizm'i. Uzmanlkla diletantizm birbirine zd kavramlar denecek. Ama bu zddiyet yalnz grntedir. Uzmanlkta derinletike, belli bir uzmanlk alanna bal olarak yetien uzman, derinletii alann dna kp hkmler vermee kalknca diletan kesilir.

2. BUHRAN VE GNN PROBLEMLER


Toplumun zihniyeti batanbaa geliiyor, yeni fikir akmlar yaylyor, yeni durumlar ortaya kyor. te bugnk buhrann sebebleri. Temelde, insan ilimlerinin gelimesi var. Bu gelime 96 byk ilerleyilerin kayna olmalyd. Yazk ki amel glk ortadan kalkm deil: filolojik bilgilerle genel teorik ilimleri kaynatrma gl. Gerekten de, bu ilimleri kucaklamak gittike zorlayor. nsanolu bir snrla kar karya. Bu snr bsbtn aabilecei mit edilemez. Bir baka faktr de Avrupa-merkezicilin karlat buhran. lim arenasnda, incelenen lkelerin uzmanlar da boy gsteriyor. Smrgelerin kurtuluu ve antikolonyalist ideolojinin etkisiyle, bilhassa gen nesiller, oryantalizmin btn kazanlarn Avrupa-merkezcilik ve kolonyalist zihniyet ile damgal grmek eiliminde. Bu eilimin kaynandaki duygulara ne kadar sevgi ve anlay beslersek besleyelim, urasn da unutmamamz lzm: bugne kadar, incelmi ilm metodlar en geni lde uygulayan Avrupa olmutur. Bunun herhangi bir rk stnl ile mnasebeti yok. Bu metodlar incelenen Avrupa d medeniyetlerde daha nce balatlm da olabilir. Bugn, nemli olan, kiinin veya toplumun kendine bakdr kanaati, sk sk tekrarlanyor. ok defa sbjektif ve ilimd bir yarg. Herkesin kendi cemiyeti ve kendi kltr hakknda son derece iten bir bilgi sahibi olmas phesiz ki ok faydal. Kendi zerimizde bir deneme yaparsak bu gerei kesin olarak kavrarz. Ama urasn da gzden uzak tutmamalyz: bakasnn bak da ok nemlidir. Yerel ideolojilerden uzaklam olabilmek son derece byk bir faktrdr. Hele bugnk iddetli sava aamalarnda siyas hedefler ylesine kanlmaz ki kavgada yer alanlarn olaylara tarafsz bir gzle bakmalar dnlemez. Bence, Avrupa'nn kazan hanesine kesin ve dnyaca geerli olarak kaydedebileceimiz ilm uygulamalar arasnda unlar var: a) Kaynaklara, tenkiti bir bakla eilmek.

Denilecek ki bu tenkiti bak teki medeniyetlerin btn stn aratrmaclarnda da zaten vard. Evet ama en stn derecede sistemletiren Avrupa'dr bu gr. Bu sistemletirme Avrupa d toplum yelerinin hislerini
97

ayaklar altna alyormu. yi ama bu tenkiti yaklam Avrupa'da ve Avrupa'nn kendi kaynaklarna kar balatlm deil miydi? lim eski Roma tarihi ile ilgili gelenekleri ve Kitab- Mukaddes metinlerini eletirerek bu alandaki silahlarn keskinletirmi ve metodlarn gelitirmitir. Bugn, gerekleri tarih asndan ele alan ve bylece eitli kltrleri btn olarak anlamaya alan yalnz Avrupa'dr. Tarih merak ktye kullanlm olabilir. Ama historisizmin byk bir ilerleyi ifade ettii de phe gtrmez. Hlin artlan iinde maziyi yeni batan kurmak ve farkl kltr dnyalarna bir baka dnyann messeselerini tamak gibi hl yaayan bir ideolojik temayl var. Byle bir temayl ancak historisizm etkisiz brakabilir. ocuka bir ideolojiden tabi olarak doan bu temayl, yapay bilhassa siyas ideolojilerle boyuna tazelendii iin, zararl etkilerini geni blgelerde srdrmektedir. Bu ideolojilerin zararl neticelerini nlemek iin kaynaklara, -bilhassa antropolojik ve etnolojik kaynaklara kmak ve bir tarihi kafasyla dnmek zorundayz. nc dnya lkelerinin ounda geerli olan milliyeti ideolojiler normal olarak tarih zihniyetiyle atan temayller gelitirmektedir. b) Din nasslardan ilk defa olarak kurtulan da modern bat olmutur. Hem de yalnz birka kii, birka akm deil, dindar yeleri de dahil, limler topluluunun btn, tabiatstnn tarihe ve toplumlarn ileyiine mdahalelerini hesaba katmayan bir davran iine girmitir. Yalnz Avrupa ilim adamlar, din, tarih metinleri insan topluluklarnn dinamizmini aklayan ortak kanunlardan baka hibir sebebe bavurmadan incelemek cesaretini gstermilerdir. c) XIX. asr Avrupas, dilbilim alannda da, Kopernikvari bir devrim baarmtr. Hint, Yunan, Arap ve daha nceleri Avrupa gramercilerinin kendi dilleri ile ilgili grleri ok kesin ve isabetli idi phesiz. Ele aldklar dilin yaps ile ilgili kanunlar anlam ve aklamlard. Noam Chomsky Port-Royal'in Dekart dilbilimine yeni bir
98

itibar kazandrd. Bununla beraber, dilleri ak halindeki sistemler olarak ele alan, daha nceki dilbilim almalarna hkim deer llerini bir yana iten XIX. asr Avrupas olmutur. Bu asrda Avrupa, mukaddes ve klasik dilleri din dlatrmtr. Dil olaylarnn objektif olarak incelenmesi, dilin gndelik ve konumaya giren lehe ve azlarnn kmsenmemesi gerektiini gstermitir. Aka ispat etmitir ki yazlan, okutulan ve ilenen diller konuulan dillerin bir styapsndan ibaret. ok nemli ve devrimci bir katk bu. Arab Dou tarafndan henz btn ile anlalamad. Bugn ar basan dilin yapsalc incelenmesi, bu katkya lyk olduu nemi vermese de, hatta onu grmezlikten de gelse, gerek ilm lengistiin Ferdinand de Saussure'le baladn da iddia etse bu gerei unutmamak zorundayz. nce bu katk deerlendirilmeli ki dilcilerin getirdii aydnlk, idrk edilebilsin. Eski oryantalistlerin bu buhran karsnda tepkisi ok kere gz bal bir direni ve kemikleme olmutur. Filolojinin ar bast disiplinlerle yetimi olduklarndan, yeni problematikler nnde ar bir gvensizlik gstermilerdi. Geri yeni problematiklerin temsilcileri de gvensizlik telkin etmek iin ellerinden geleni yapyorlard ya... Bilgileri de ok salam deildi, kendileri de pek ciddi deildiler. Gereklere yeni bir bak getirmek heyecan ile eski davranlar ve eski fetihleri kmsyor, bilmezlikten geliyor ve ktlyorlard. Eski dilciler elbette ki tepkiyle karlayacakt bu davran. Ne var ki, onlar da hatasz deildiler. Yeni anlaylarn byk katksn ihml ediyorlard. Eski tip oryantalistlerin yerli uzmanlara kar gsterdikleri gvensizlik de ok ar idi. Elbet, bunun da akla uygun sebepleri vard. ncelenen lkelerin uzmanlar, prensip olarak, Avrupal bilginlere kar dmanca bir tavr taknmaktadrlar. Hepsi de smrgeci kafasyla, rklkla sulanmaktadr, ama almalarnn byk bir blm yine de benimsenir. Yazk ki, ok kere kvetteki bebek de su
99

ile birlikte atlr. Ama hakikatte yaplan u: Avrupallarn almalarndan ilerine geleni alyor ve yerli paavralara sararak meneini gizlemee abalyorlar. ok kere ad metodlardan kurtulamyorlar, dogmatik ve antihistorik ideolojilere mahpuslar. Sarldklar milliyeti ideolojiler de ilerine yaryor. Avrupa'nn almalarnda holarna gitmeyen taraflar kolayca reddediyorlar. Sistemlerini destekleyecek ne bulurlarsa holar safalar geldi. Szcleriymi gibi sahneye kan fikir maceraclar, milletleraras topluluklar-daki smrge aleyhtar akmlardan faydalanmak arzusu ile Avrupa kamuoyunu kendilerine ekmek iin akllarna geleni syleyerek mdafaa ettikleri davay baltalyorlar. Terrist diyeceimiz bu davranlar karsnda ciddi oryantalistler gvensizlik duymasn da ne yapsn? Ama bu yanl bir tepki. Yerli uzmanlar arasnda ciddileri de var, politikaya soyunmu laf ebeleri de... Bunlar birbiriyle kartrmamak; Avrupa'nn katklarn eletiren ok yerinde itirazlarla uluorta hezeyanlar ayrmak lzm. Eski tip oryantalistler, XIX. asrdaki almalara kyasla, periferik ve marjinal saylacak konularla uraan uzmanlara da pheyle bakyorlar. Ne yapalm... Yeniler, her zaman, kendilerinden ncekileri kmsemi. imdi de bu kmseyi ilmin bugnk temsilcilerine kar gsteriliyor. Oysa bu disiplinler, zamanmzda, gerek bir ilini hviyeti kazanmlardr. Mesela sosyoloji... Geri biroklar bu alanda hl hafiflik gsteriyor. Sosyologlua zenmeyen yok gibi... gazeteciler, edebiyatlar, radyo ve televizyoncular... Herkes sosyolog. Eski tip oryantalistler, stelik tutucu da olduklarndan, bu mdahalelere mthi ierliyorlar, XIX. asrda gelimemi bulunan yeni ilimler konusunda fazla pheciler. Onun iin de hemen hibiri eski aratrma alanlarndan dar kmaz: gelsin metinlerin tenkidli basklar, gelsin vekayinmeler, kl krk yaran filoloji... Canm efendim, derler btn bu alanlarda yaplacak ne iler var! Haksz da deiller. Haksz olduklar taraf.- bu yeni problematikleri hie saymak.
100

3. BUGNK DURUM Burada byk akmlarn, eilimlerin, mekteplerin kendi grdm gibi bir tablosunu izmee alacam. Az isim zikredeceim. nk bir palmares tertiplemek niyetinde deilim. Bana, bu geni alan btn ile ele al dediler, ben byle bir almann btnn kucaklayacak ehliyette deilim. u noktann da altn izeyim: Avrupa'daki panaroma-ya A.B.D.'yi almamak ok sun bir davran. Orda da ayn eilimlere ahid olmuyor muyuz? Kuzey Amerika'nn kendine gre birtakm zellikleri olduu inkr edilemez. yi ama, Avrupa milletlerinde de byle zellikler 3^ok mu? Kuzey Amerika'daki aratrmalar, hi deilse sayca, Avrupa'daki aratrmalara kyasla daha youn. nk Amerika daha kalabalk ve daha zengin. Aada ok ksa bir tablosunu takdim edeceim eilimler, akmlar, ve mektepler her stadn yetime tarzna ve mizacna gre eitli blmlere ayrlabilir. Eski hamlenin devam: almalar, eski eilimlerinden fazla bir ey kaybetmeden, devam ediyor. Yine de ou, bal olduklar ilim dallarndaki problematiklerin yenilenmesi sonucu, kendi kendini ayor. Hepsini saymak iddiasnda deilim ama aadaki alma gruplarn zikredeceim: Edeb veya dokmanter metinlerin, ariv vesikalarnn, kaytlarn, paralarn vs. yazm. Repertuarlarn hazrlan. Bu alanda bilhassa en-formatie bal yeni metodlar kullanlmaktadr geni lde. rnek olarak, uzun zaman nce balatlan ve sonra braklan <=Onomasticon'un Arabicum ele ald almalar yeni bir temel zerinde srdren teebbsleri anabiliriz. Ayn konuda Sezgin, Cari Brockelmann'n Arapa metinler zerine giritii almalar dzeltmi ve zenginletirmitir. Vekayinmeler. Birok yazarlar eski tarihilerin gi101

ritii almalar srdrmekte, ayrntlara ait birok hususlar tashih etmeye almaktadr. Kimi, kaynaklara kr krne balanmakta, kimi, ar bir eletiricilie bavurmaktadr mekteplere gre. Arkeoloji, sanat tarihi, islm sanatlar estetii ok ilerledi. Kaz teknikleri ve elde edilen neticeleri tahlil teknikleri adamakll geliti. Jean Sauvaget'nin verimli almalar, arkeoloji, mimar, ehircilik ve daha geni bir biimde edeb olmayan her trl malzemeyi deerlendirerek global bir tarih yazmaya ynelikti. Bu tutum devam edecek, estetik olann tarihi yazlrken, sbjektif izlenimlerin yerini, sz edilen salam temeller alacaktr. Teknikler, treler, zihniyetler, medeniyetler tarihi eit bir ekilde ilerlemektedir. Uzmanlamann getirdii konular arasndaki blnme, hl ok byk lde kendini hissettirmektedir. slm dnyasyla ilgili kesin, geni, ayrntl bilgiler baka bir kltr alannda (bilhassa etnoloji ve antropoloji) elde edilen bilgilerle pek kaynatrlamamaktadr. Birok alanlara yeni yeni el atlmaktadr (mesela cins yaay konusu). Gustav von Grunebaum'un temsil ettii kltralizm'de ise kltr, entellektel ve artistik boyutlara indirgenen soyut bir btndr. limler tarihi. Yazk ki bu alanda da, hem dou dillerini, hem filolojik metodlar, hem de, astronomi, matematik, tp vs. gibi ilim dallarn bilen uzman says yetersiz. Messeseler tarihi. J. Schacht'n slm hukuku ile ilgili almalarn hatrlatalm. Dillerin incelenmesi. Dillerin incelenmesi de eitli faktrler sayesinde olduka ilerledi. Zamanmzda daha mkemmel lgatler yapld. Lengistik metodlarnda da byk gelimeler var. Etnografya, folklor ve antropoloji. Bu alandaki almalar da batan baa yenilendi.. Smrge durumundaki lkelerde ok sayda gzlem yaplabilmidi. Ama artk bu dnem gemitir. Yeni milliyeti ideolojiler ok hassas, bu da gzlemleri zorlatryor. Modernleme de, eski rf

102
ve detlerden kalanlar siliyor, trplyor. Buna karlk metodlar gelimektedir. Edebiyat tarihi. Lengistteki (semioloji vs.) gelimeler sayesinde yenileti. Yeni metodlar savunanlar onlara ok gveniyorlar ve eski tarih metod izgisinde kalanlar kmsyorlar. Yine de almalar her iki ynde de devam ediyor. Dnceler tarihi. Dnceler tarihi de edebiyat tarihine balanabilir. zntyle belirtelim ki birok yazarlar bu alan teoloji tarihine hasrediyorlar. Ama yine de metin tercmeleri ve yayn, eitli yazar, dnem ve eilim monografileri eklinde devam ediyor. Bunlarn hepsi de son derece faydal. lahiyat merkezci (theologocentrique) eilimin devam: slm dinine bal toplumlarda grlen hemen btn olaylar bu toplumlarn mslman olmalaryla aklanabilir diyen fikir akmlarn bu balk altnda topluyorum. slm teolojisi tetkikleri, slm teolojisine sevgi ile fakat uzaktan ve tenkiti bir gzle eilen eitli Avrupal bilginler var. Akinoslu Saint-Thomas rasyonalizmine dayanan Hristiyan limler: Louis Gardet ve Anawati gibi. Bu limler, yetime tarzlar ve uzmanlk alanlarnn etkisiyle her cins olay ilahiyat merkezci adan gryorlar. Bununla beraber, tahlillerinin byk ksm baka trl dnen kimselerce de (kabule ayan grlmektedir. slm apolojetii. slm dnyasnda hl itibarda. Avrupa kendini sulu grdnden bu apolojetie kar eskisinden daha hogrl. Louis Massignon'un tutumu. Pozitivizmin egemen olduu bir dnemde mistik bir tutum belirtir Massignon. ok byk bir allame olan bu zat, slmiyetin mazisi hakknda elde ettii her bilgiyi isabetli bir tahlil kstas olarak ahsi zihniyet denemesi tezghna alyordu. Henry Corbin'in tarihtesi (metahistorique) metodu bu tutumu en ar haddine karacakt. Corbin, ran mistik felsefesini ok iyi biliyordu. Fenemenolojik aratrmalardan ok kesin 103

teorik iddialar karyor, tarihe ve itima artlandrmalara bo vermek gerektiini sylyordu. Mslman felsefesini, i dncenin temelleri zerinde, yeni batan kuruyordu. Oysa birok uzmanlara gre ilik Corbin'in ele ald dnemden daha sonra gelimitir. F. Schuo, T. Burck-hardt... Corbin kadar lim deildirler, daha pratik bir davran temsil ederler ve ar bir ezoterizm'e varrlar. stadlar Rene Guenon.

Bazen bu ilahiyat-merkezci tutumun iinde, bazen de dnda, ou zaman ikisinin arasnda, yeni problematikler belirmektedir. Bunlar din anlay, dnce, ruh alanlarnn ve d belirtilerinin incelenmesini ve tahlilini ele alan verimli problematikler. Burada fenomenoloji'ye (waardenburg v.s.), semioloji'ye (T. Izutsu, M. Arkoun v.s.), strktralist metodlarn eitli uygulamalarna temas etmek istiyorum. Yeni disiplin alanlar: Yeni disiplinler geliti, kuruldu, ya ilm bir nitelik kazand; yahut ta eski disiplinler yeni blgelere, yeni alanlara uygulanmaa balad. Eskiden tarihin az ok yeni dnemlerine eski alar ad veriliyor ve bunlar hibir ilgiye lyk grlmyordu. Son zamanlarda bu devrelere duyulan alka ok artt, ama hl yeteri kadar deil. Mesela Mool-sonras ran, Osmanl devleti gibi. Geri bir zamanlar Osmanl devleti derinden derine inceleniyordu. Buna sebep de amel ihtiyalar veya bu devletin kazanm olduu byk nfuzdu. ada devletlerin ve ada hareketlerin tarihine gelince, bu konu da eskisine kyasla daha ok ciddiye alnyor. ktisad ve sosyal tarih, bilhassa Claude Cahen'in 1955 teki savunmasndan sonra ok geliti. Dorudan doruya bu konuyu ele alan ilk kongre, 1967'de Londra'da topland. slm sosyolojisi eskiden beri uralan bir konu. Re-ben Levy'nin 1930 yllarnda yaymlanan iddial eseri. bu104

na bir rnek (1). Sadece olaylara dayanmayan her inceleme, hi olmazsa kelimenin yaygn anlam ile, sosyolojik saylyor. Yirminci asrn ilk onyllarnda Durkheim'in An-nee Sociologiquei, her sene, mazide veya haldeki slm dnyas ile ilgili bellibal eserlerin dkmn yapt. Daha sonra Louis Massignon, ayn balk altnda bu ii srdrd. Ve College de France'daki derslerine slm Dnyasnda sosyografi adn verdi. Bu mnda, yaymlanan eserlere daha ok Sosyografik sfatn vermek uygun olacaktr. C.A.O. von Nieuwenhuijze, son zamanlarda bunlarn bir terkibini yapt (2). Fakat dorudan doruya ve mnhasran sosyolojik eserler son zamanlarda yaymlanmaa balad. (Nieuwenhuijze'nin dier eserleri gibi). Sadece davranlarn tasviri ile yetinmeyen, slm dnyasnda geen olaylardan toplumun genel teorileri dzeyinde neticeler karmak isteyen, yahut hi deilse bu olaylar bu trden grler iine yerletiren kitaplar bu balk altnda toplayabiliriz. slm dnyasndan alnm bilgilere dayanan eserler de bu zmreye sokulabilir. Sonu olarak unlar syleyebiliriz: birok noktalarda, birok kesimlerde, birok aydnlarda islamoloji'nin geleneksel infiradlndan kurtulmaa allmaktadr.

4. YEREL GRLER
Avrupa'nn ve Amerika'nn eitli lkelerinde kendine zg birtakm eilimler belirir. Bunlardan ksaca sz etmitik. Eilimler, son dnce akmlarnn lkeye s-

(1) Reuben LEVY, An introduction tothe Sociology of islam, (slm Sosyolojisine Giri), 1931-1933, ikinci bask, The So-cial Structure of slam, (slmm Sosyal Yaps), Carabridge 1957. (2) C.A.O. von NEUWENHUJZE, Sociology of the Middle East, a stocktaking and interpretation, (Orta-Dou Sosyolojisi), Leiden, Brill, 1971.
105

zma, niversite yaplarnn niteliine gre deiir. Her lkedeki dou aratrmalarnn gemii, bugnk durumlarn geni lde tyin eder. lkelere gre, yaymlanan eserlerin kuru kuruya sralanmasndan ibaret kalmayan, o lkelerde beliren etkenler alanna da, eitli alt-alanlarn arasndaki nispetlere de k tutan tablolar hazrlamak ok faydal olurdu. Burada benim ne byle bir niyetim var ne de byle bir imknm. Toplantmzda hazr bulunanlardan C.A.O. Nieuwenhuijze Hollanda iin yapm bu ii. Ona baknz. Bununla beraber, dou Avrupa'nn Sosyalist lkelerinde islamizan oryantalizmin baz ana eilimlerini de iaret etmeden geemeyeceim. Bir zamanlar ok dikkate lyk bir gelime olmu, hatta cesur diyebileceimiz bir gelime. Ama bugn oryantalizm alanndaki bu gelimeler en babadan kalma detay aratrmalar iinde kaybolmu Sebebler meydanda... Az ok orijinal dnceleriniz varsa, niversitede kolay kolay ilerliyemezsiniz. Hkmetin ve partinin gvenini kazanm entellektel tabakann dnda kimse nazariyeletirme (teorizasyon) iiyle uraamaz. Bununla, nazariyeletirmenin hibir deeri yoktur demek istemiyoruz. Her zaman birtakm orijinal dnceler ileri srlebilir. fade hrriyeti bir yerde ok yararl, ama her zaman deil. Bat'da her Allahn gn tatsz tuzsuz ne kitaplar kyor. Eh... hrriyetin bedeli. Dou Avrupa'ya dnelim. Demek ki bilginler, ister istemez, ayrntlar ileyen eserlere harcyor emeklerini, ok mkemmel metin basklar sunuyor, son derece deerli etnografik, tarih, edeb malzemeyi ieren szlkler yaymlyor. Sovyetler Birlii'nde yaymlanan Trke szlkler gibi. Bununla beraber, dnceye dizgin vurulamaz. Yer altnda gelien fikirler, bir gn, ister istemez boy atacak.
106

5. GELECEN VE LERLEMENN YOLLARI


slm dnyas ile ilgili aratrmalar nasl bir istikbal bekliyor acaba? Bu aratrmalarn verimli olabilmesi iin ne gibi dileklerde bulunabiliriz? Bence yaplmas gereken ilk i: son ikiyz yln kazandrdklarn grmezden gelmemek. Elimizde ok zengin bir malzeme var, bunlar ksmen veya btn olarak yeni batan yorumlamalyz. Bu malzemenin kayb, toplumlarmzn kltr dzeyi bakmndan tam bir felket olur. Biriken malzemeyi dikkate almasak da, geen asrlarn ilim uruna harcad fedakrlklar, o mselsel ilelerin kazandrd deerleri unutmamalyz. Aratrc, geen asrlarda olduu gibi, tarafsz bir anlaya varmak iin elinden geleni yapmaldr. Tarafszlk, varlmas mmkn olmayan bir idealmi, varsn olsun! Gerekletirilemez diye byle bir idealden vazgemek, aratrmalarn bilerek ve istiyerek belli bir umdenin savunmasna harcamak, yamurdan slanmak korkusuyla kendini rmaa atmak gibi bir hamakattir. Sonra bilgin, u hakikatlerin de uuruna varmal: Salam temellere dayanan nazariyeler kurabilmek iin belli bir zamann gemi olmas da lzmdr. Marx doru sylemi: lim iin ehrah yoktur, ilimde adm adm ilerlenir. nce geri dnp yrdnz yolu tespit ettikden sonra ne atlayabilirsiniz. Bilgin, Hippokrates'in vecizesini bir an bile hatrndan karmamal. Btn Bat ilmi bu vecize ile balar. Arap yazarlar, byk bir zevkle, dillerine evirmilerdir bu dnceyi: Hayat ksa; sanat uzundur. Frsat kardn m, yandn. Denemek tehlikeli, dnce g.*1). Dahas da var, ilim, mazide pek nemsenmemi konular da kucaklamal. Bir nazariyeletirmeye ynelmeli; hi deilse, byle bir iin yollarn amal. Bu nazariyeletirme, en son genel problematikleri gz nnde bulundur-

du Hippocrate, Aforizmalar (vecizeler), Darenberg tercmesi, Paris, 1845.


107

mal, onlardan esinlenmeli ama teslim olmamal onlara. Problematik olduklarn unutmamal. Nedir problematik? Birtakm sonular, geici birer ina, bir dnemin deney ve dncelerini tehlikeli bir genelleme payyla meczetmee kalkan birer ina. ncelenen toplumlarn bilginleriyle de beraber almak, onlar da bu almalara katmak art. Bunun, yukarda da ele aldmz, zorluklarna ramen. Ayrca, klasik olmayan dnemler (ki bunlara yanl olarak inhitat dnemleri diyoruz), olaylar-d tarih (rfler, zihniyetler vs.) gibi, klasik aratrmalarn bir kenara ittii marjinal alanlar zerinde de durmal. Demek ki, gerekleri derlemekle yetinilmemelidir byle bir i yaplrken istense de istenmese de, uurlu olsun veya olmasn, aratrcnn pein hkmleri (uurd veya uuralt) etki yapar. Bu fikirleri telkin eden ya toplumdur yahut aratrcnn mazisi. Hi deilse problemler, belirtilmeye allmal ve bir ereve iine yerletirilmelidir. Bence bu ereve sosyolojik veya antropolojik davran olmaldr. stelik, bugnk verileri de sz geen aratrmalar alanna katmak lzmdr. Zamanmz da incelenmeli ve sorguya ekilmeli; bu da, global bir tarih, sosyoloji, antropoloji anlay erevesi iinde yaplmaldr. Byle bir yaklam, aratrcnn belli bir lde inceledii milletlerin aktel sorunlaryla, aktel eilimleriyle yani ideolojileriyle kaynamasn gerektirir. Tabii bu kaynama kr krne olmamaldr. Aratrmac belli bir evreye kk saldn unutmamal ve daha geni alanlar kucaklayan bilgisinden faydalanarak inceledii kavimlerde tartlan konular zenginletirmelidir. Bence, bu kavimlerin gr asn bilmezlikten gelmek de yanltr, kmsemek de. Yaplacak ey, bu grn kklerini aratrmak, kaynaklarn anlamak, geerli yanlarn benimsemektir. Sz konusu olan, diyalektik vetiredir. Aratrc da katkda bulunacak, yerli bilginler de. Saklamaa ne lzum var? Bu ideal program gerekletirmek son derece g. phe yok ki ok tatsz anlamazlklar ve kukularla karlamak mukadderdi. Ama ilim baka trl ilerleyemez.
108

Yine de sevinmemiz lzm. Eer aratrc ilmin altn kanunlarna sadk kalrsa, erge birok da taraftar bulacaktr. Ektii tohumlar bir gn boy atacak ve dncesi meyve verecektir. Ne olursa olsun insanlk var olduka ilim de var olacaktr. nsanolunun ezel ihtiyalarndan biridir ilim. Her toplum, u veya bu biimde, ilm faaliyete katlmtr. lmin byk kategorileri var. Onlardan hi birini feda edemeyiz.
10&

SZLERMZ BRKA TEZLE ZETLERSEK


Bu sayfalar son bir defa gzden geirince, iime kurt dt: ya okuyucu sylediklerimi yanl anlarsa? Bana yle geliyor ki okuyucu, ar bir iyimserlikle kapayacaktr kitab. Sebebi ak. Ben oryantalistler (doubilimciler) iin yazdm ve konutum. Onlara ders verecek deildim ya! almalarnda birtakm temayller gryordum, olumlu temayller. Bu temayllere gvenmem, onlarn srp gideceine, tablodaki glgeleri yok edeceine inanmam lzmd. Yok olduu sylenemez bu temayllerin, stelik gen nesillerin sahneye k da bir kat daha glendiriyor onlar Fakat genel panorama ilk anda sanldndan daha az elverili iyimserlie. dettir, hep gemie ykleniriz, btn gnah smrgeciliin dourduu ideolojidedir deriz. Bsbtn yanl -da deil. Ne var ki, bundan yle bir netice karmakta fazla acele ediyoruz: smrgecilik sona erdi ya, btn hatalarn sonu geldi, yahut smrgecilie kar olduk mu hat ilemeyiz hi. Bence, yanl. zerimizde yalnz gemiin basks yok, bugnk durumun basks da var, hem de daha ok. Doa ile uraan batl uzmanlar, kendi toplumlarnn ocuklardr (topyekn imtiyazl bir toplumun). stelik, kendileri de bu toplumun imtiyazl tabakalardr. Ar neticeler karmyalm. Ama olay ortadadr. Grmemezlikten gelemeyiz. Kendimizi bu durumun telkinlerine kaptrrsak, hem gr amz bozulur, hem de yarglarmz.
110

Diyelim ki bir gr asnn, bir yargnn artlanm olmas tabiidir. Filozoflara sorarsanz bu durumun almasna imkn yok. O halde yaplacak ey seilen ideolojinin telkinlerine tab olmaktan ibaret. Byle de sanlabilir. Ne var ki, tarafszlk kelimesinden bile holanmayan kiiler hakl olduklarn gstermek iin saa sola atyor ve kendi grlerine tutarllk kazandrmaa alyorlar. u neticeye varyoruz: sz konusu olan artlanma btn ile nne geilmez bir dert deildir. Ortaadaki gr alarn anlatrken ispat etmitik. Ama mucize-ilalar da yoktur. Birbirini tutmayan

akmlar karsnda topyekn bir alternatifden sz edilemez. Harika zm yollar bulunamaz. elikilerle beraber yaamaya alacaksnz. Neticeleri birka forml halinde belirtmeye alalm: 1. Oryantalizm, in bilim, ran bilim vs. yoktur. Kendilerine mahsus konular ve problematiklerle ayrlan ilm disiplinler vardr. Sosyoloji, demografi, iktisat, lengistik, antropoloji veya etnoloji gibi. Bu disiplinler eitli kavimlere veya blgelere belli bir dneme veya dnemlere uygulanabilir. Ele ald kavimlerin veya blgelerin zelliklerini inceleyebliir. 2. Dou diye bir ey de yoktur. Dnya zerinde bazlarnn ortak nitelikleri olan birok kavimler, lkeler,, blgeler, toplumlar, kltrler vardr. Bu konulardan herhangi birini inceleyen bilgi dal belli dnemlerde, belli nitelikleri gstermek zorundadr. Yani konunun her niteliini kucaklamaz. 3. Hl oryantalizm zindanna mahpus birok oryantalistler var. stelik bu geto'dan holanyorlar da. Oryantalizm mefhumunun kendisi de birtakm zorunluluklardan domutur. teki kltrleri incelemekle uraan Avrupal bilginler birtakm zorunluluklarla karlam ve oryantalizm kelimesini uydurmulardr. Kendi toplumlar teki toplumlarn zerinde egemen olduu iin bu isim yerlemi ve durum gr alarn ister istemez arptmtr. 4. Oryantalistler getolarndan holanyorlar baya-..
111

Bu honutluu, uzmanlamann zorunluluklar ile profesyonalizmin batan karmalar bir kat daha vahimletiriyor. Profesyonalizmden kurtulmak kabil mi ki? Uzmanlama, cidd ve derinlemesine ilm almann vazgeilmez artdr. Kendine gre bir gr as da yaratr, olaylar daraltan, arptan bir gr as... Profesyonalizmin cazibesine de can dayanmaz hani: etrafmz kuatan hayranln verdii zevk, her admnda itibar ve karla karlalan bir yolda boyuna ykseli, iyi tandmz bir evrenin iinde iktidara kmak iin harcanan abann kkrtcl. Evet... ok snrl bir iktidar. Ama elde etmek iin yine de Sezarlara veya Napolyonlara lyk gayretler harcarz. Daha sayaym m.. profesyonalizm uzmanlamann yol at arptmalar daha da gletirir. Bu arptmalarn belki de nne geilemez. Bir ameliyatla canmz kurtaran operatrn de mesleinden gelen arptmalar olabilir. Ama yine de kendimizi ona teslim ederiz. urasn da belirtelim ki profesyonel uzmanlara sahip olmayacak kadar yoksul olan azgelimi lkeler bu mahrumiyetin acsna katlanmak zorundadrlar. Diletanlara bavurmak ok kere daha kt. teki disiplinlerin uzmanlar oryantalistlerin kendi ge-tolarna kapanmasn bir kat daha kolaylatrrlar. Ama inceledikleri problem onlar tevik de etse ainas olmadklar az ok dou ile ilgili bir alanda aratrmalarn srdrmekten ekinirler. Kendilerini savunmak iin de bu alan bir meslekdamzn alandr derler. Uzmanlarn profesyonelce bir muhakeme tarz. Marx, bir lkenin yaayn ancak parlamento kavgalarnn prizmas ardndan grebilenlerin alkanln belirtmek iin parlamento salakl deyimini kullanr. Salaklk eit eittir. lm problemleri kendi uzmanlnn snrlaryla hudutlandrarak ve mesleinin babadan kalma kurallarna uydurarak anlamak da sk sk grlen baka bir salaklk deil mi! Bu davrann bilgin iin birok psikolojik avantajlar var. kendine mahsus bir alan tyin et-

.112
mek. Bu alann en yetkili sahipleri hazretle meslekdalardr. Dardan atfedilen her bak, ne kadar isabetli olursa olsun, reddeder. Mazereti de yok deildir. Teslim etmek lzm ki her uzmann faaliyeti, ancak etin emekler pahasna kendini aabilecek lde snrlaycdr. Bununla beraber ilm alma sonunda elde edilen neticeler vardr ki son derece deerlidir ilm alma bakmndan. 5. Btn bu davranlar bir kat daha vahimletiren bir cihet de biroklarnn konformist bir tutuculua saplanm bulunmasdr. Bu, kkenlerinden ve sosyal durumlarndan gelen istatistik! bir netice. Belki de kanlmaz bir sonu. Kald ki k durumlar bir olanlar arasndan ar devrimciler de zuhur edebilir. Tutuculuk ok defa iten gelir. Konformizm ise tutuculuun bir belirtisidir: kurulu dzenlere ballktan uzaklamak yalnz hatal bir tutum deil, yakksz bir davrantr da. Herkes bilir ki ilerlemi kapitalist bir toplumun ok ilek bir sindirim mekanizmas vardr. Bu mekanizma, yoldan kanlar dllendirir ok defa, ve yoldan k moda haline getirir. Ne var ki, babadan kalma yaplar glerini korurlar. Tutuculuk sonunda zafer kazanr. Netice olarak, birok durumlarda, araba izinden

uzaklamamak yahut biraz ayrldktan sonra tekrar eski yerine dnmek fayda salar. Bylece baarya ulalm, meslek ve sosyal ykseli elde edilmi olur. Tutuculuk, deiiklikten korkmaktr, ekinmektir, kukulanmaktr. Her istikrarszlk endie vericidir. stikrarszlk son zamanlarda moda oldu ve kelime ktleyici bir anlam yklendi. Yanl... stikrarszlk tarihin kanunudur. Geri yeniden istikrara kavumak da baka bir kanun. Tutucu iin hareketin hibir deeri yoktur. Bugnn yaplar ebediyen kalacaktr, nk varlklarn zdrler. Tutucu, tepeden trnaa zcdr (essentialiste). Bugnn yaplar ebedidir, nk ezel essencelara uygundur. Binbir eit essentialisme var: soya, ulusa, ideolojiye, hatta snfa ve devlete dayanan essentialisme. Bu113

nunla beraber, essentialisme bir bakaldrmay, bir devrimi desteklemek konusunda da yardmc olabilir. Ama bunun iin devrim, essentialistein savunduu yapy bir an nce mmkn klacak yeni bir istikrar gerekletirmeli. Bir essencea ayrcalk tanmak, onu oluturan, onu andran, onu ykan mekanizmalar dikkate almamaktr. Baka bir deyile, onun yalnz ideesini ele almaktr, yani bir eit idealizm. Tarih maddeciliin ne olduunu ise, lyk ile bilen yok. Geerli olan tek tanm u: tarih idealizme kar sava, binbir kla giren fakat yine de tannmas mmkn olan, her an yeni batan doan ve ok defa kendi kendini douran bir canavara kar sava, stelik, bu canavar reten, materyalist olduunu syleyen ve sanan filozoflarmzdr. Tutucu ounluk iin bugnn bakaldrmalar A'dan Z'ye yersizdir. Elinden geldii kadar bu isyanlar inkra alr tutucu. Mitlerin arkasna snarak hakl kmaa yeltenir. Bakaldranlarn ok kere rk ark eylemlerini dolar diline. Sylenilenler doru olmasna doru, ama tesini de grmek lzm. Bu, tutucularn mitletirmelerini de mazur gsteremez. Tutuculuk mekanizmasnn ancak ksa bir zamandan beri, o da ksmen vazgetii, ayn lde iren eylemleri de unutturamaz. 6. Tutucu, tutuculuun anndandr diye, hem dnceler hem de eylemler alannda, istikrarszlkla uzlam sand ne varsa reddeder. " Irk essentialismein ileri srd aklamalar geni lde kabule ayan deildir phesiz, hele bunlarn rk ve essensialiste olduklar itiraf edilmise. Dekolonizasyon'un kazand baar birok kiileri hidayete erdirmitir, ama bu ihtidalar bazan yar yarya itendir, bazan da hi iten deildir. phe yok ki, artk olaylar ilahiyat merkezci bir grle aklanmyor, daha dorusu byle bir izah eskiden olduu gibi itibar grmyor. Kamuoyunun orta kesiminde pheler uyandryor oryantalistler. Ama bu

114
kesim de nazar olarak red ettii birtakm davranlar iine kolayca yuvarlanyor. Din bayrana sarlan siyas akmlarn kazand baar, bu eit eylemlerin gelimesine yardm ediyor. Bu eit izahlar yzeysel de olsa btnyle reddediliyorsa bunun nedeni marksist problematiin uyandrd byk korkudur. Sosyal mekanizmalarn btnne kar beslenilen ekingenliin baka sebebi. olmasa gerek. Hele bu grler ideolojik faktrlere bir trev yeri veriyorsa, (hatrlatalm ki derivasyon trev deyimi Marx'n deil, Pareto'nundur). Ekonomik, politik, sosyal stilizasyonlarn belli bir planda, belli bir yerde ncln ileri sren her dnce, tutucuya, Goulag'n korkun glgesini ve baml dnyadaki ynlarn ayaklanaca hayaletini hatrlatyor. Sosyalist devletlerle yneticilerin stratejik ittifak, szkonusu ayaklanmay kanalize ettiinden bu duyguyu bir kat daha glendiriyor. Yeni bamszlna kavumu olan lkelerdeki hkmetlerin otoriter tutumlar da yle. Apolitizm maskesine sarlanlar da dahil, siyas vaziyet allar da topyekn ve bilhassa maziye ait grleri kkrtyor. Bu ekingenlikler, bu korkular ve tutuculuk yznden toplumun strktre bir grne varlmak istenmiyor. Netice olarak aklamalarda eklektizm'e gidiliyor. Taraflarca ileri srlen faktrler arasnda yle bir ortalama yapmak isteniyor. mknsz bir denge kurmak iin harcanan mitsiz bir aba. Birbirini tutmayan bir sr faktrn pepee sralanmas, baar arayanlar iin birok avantajlar salyor. Entellektelin balca kaygs da baar deil mi? Nereye baksanz deiiklik, gz kamatnc bir tablo, unsurlarn ve klarn boyuna yer deitirmesi. nsan rk ve mill kltrlerin binbir cephesine de sayg gstermi oluyor.

Birok aydn, yeni problematikler peinde. Kendilerini bylelikle ifade edebileceklerini sanyorlar. Nice tercihlerle kar karyadrlar. Ama hakikatte bu tercihlerin hepsi de bir snaktr. Faaliyette bulunmalar kabil bu aydnlarn. Bu faaliyet yararl da olabilir. Mesela yeni strktra-

115
list teknikler erevesi iinde. Bu teknikler sahiden yenilikler getirmektedir.. Ama snrl bir alanda: lengistikte, edebiyat nazariyesinde, az ok antropolojik tahlillerde vs. Tarihte, uzun dnemleri ele alan, zihniyetleri inceleyen akmlar da ayn rol oynuyor. Baka rnekler de sayabiliriz: psikanalist tahlilleri, gibi, matematik metodlarn uygulanmas gibi vs. Bunlarn hepsi de ayn ii grr. Dilin roln, olduundan fazla bytmek de ne kadar mbalal olursa olsun arada bir byleyici aratrmalarn konusu olabilir. Btn bu davranlar, heyecan vericidir. Sadece unu syleyebiliriz: bunlardan her biri inhisarcla yol aabilir. Eski davranlar kadar aldatc olan bir toptancla srkleyebilir insan. Bu akmlara katlanlar yle bir inan tayorlar: devrimci bir teebbse girimilerdir. Bu teebbs derinleip gelitike, says boyuna artan aratrclar da srkleyecek ve bylece kabul edilen dnya grlerini alt-st edecektir. Bu inan ise, inhisarc ve ok kere banaz cokunluklara yol amaktadr. Grmyorlar ki, bu altst olu sadece ksmdir ve geneli kucaklamaz. Hatta btn yerli yerine koymaa da manidir. Bilhassa, bu yola sapanlar, iktidar gibi son derece mhim bir problemi gz ard etmek hatasn ilerler. Oysa bu derece mhim bir boyutu ihmal etmek, bir toplumun mekanizmasn anlamamak demektir. Bu yeniletirici teebbsler, tutucularca, hi deilse biraz geni dnebilenlerce, ho grlyor. Oysa,, ekonomik, sosyal ve politik sitasyonlara byk yer veren bir btnc gr karsnda ileden kyorlar. Dpedz siyas sulamalar bir yana, bu gibi dnceleri ileri srenler redk-siyonizmle sulanyor. Sanki her hangi bir faktre stratejik bir nem atfetmek, baka btn faktrleri ona indirgeme demekmi. Sanki btn faktrleri ideolojik faktre (daha ok din faktr) irca etmek alkanl aka eletirilmi gibi. Tutucu oryantalistler zamanmzdaki sosyal veya si-

118
yas hkimiyet faktrlerinden doan bakaldrlara zel bir nem veriyorlar. Bunlar durumlar baka olan sosyal faktrler arasndaki mcadeleler olarak kabul ediyorlar. Ama ayn faktrler gemite de etkili olmutur, denince kplere biniyorlar. Onlara gre tarihde devaml strktrler yoktur. Bugnn olaylarn, hatta kelimelerini gemie aktarmak kepazeliktir. Sktrlnca, historisizme snyor! lar. Bugnn artlarn maziye aktarmak yanltr, diyorlar. Byle bir davran yerinde sayabiliriz hatta ok faydal da grebiliriz. Dnk ve bugnk ideolojilerin ne feci anakronizmler dourduunu bir dnelim. Ama tutucular da hadlerini tecavz etmemeli. Ondrdnc asrn dah sosyologu: bni Haldun, Bir su damlas, nasl bir baka su damlasna benzerse, mazi de istikbale o kadar benzer diyor. Hadi biz o kadar ileri gitmeyelim. Ama bni Haldun'un sosyoloji idraki kusursuzdur. Demek istiyor ki zamanlar, makamlar ve sosyal birlikler iinde hep ayn kalan strk-trler vardr. nk mmkn olan her insan cemiyeti belli kanunlara ba eer. Ayn trde btn topluluklar da ayn kanunlara baldr. 7. zerinde uratmz disiplinlerin uzmanlarndan ou, zm yolu diye, kendilerinden nce gelenlerin yaptklarn srdryor, hibir sual sormuyorlar kendilerine, bilgi stne bilgi ymaa devam ediyorlar. Arada bir, yine de hatr saylr bir ilerleme yapm olalm diye, olaanst bir teori kurarak, bilinen unsurlar yeni batan katlatrarak, tarihleri, yerleri veya olaylar tepetaklak ederek, ilmi ilerlettiklerini sanyorlar. Yahut da, dar bir ilm uygulamann elde ettii neticeleri, bir genel teori dzeyine karmaa kalkyorlar. Netice nadiren msbet oluyor, ok kere acnacak durumda. Muhakkak olan u ki, bu uzmanlar, kendi aratrmalar konusunda bile, dnemlerinin, sosyal tabakalarnn, hocalarnn fikirlerinden etkilendiklerini bilmiyorlar. Bu dnceler, kardklar neticelerden ounu, ortaya attklar suallerin hepsini, aktan aa ileri srmedikleri, i-

il?
lerinden geirdikleri sualleri sfatlandryor, almalarn belli bir yne srklyor. inde yaanlan toplumdan ve evreden kopmak kolay m? 8. Bu eletiriler, yaplan btn almalar unutturmamak, kmsetmemeli, gz ard ettirmemeli. Yazarlarn aktan aa ifade ettii veya ima yolu ile belirttii dnceler, tartlabilirmi. Varsn tartlsn. Champollion toplum iin ne dnyormu? Umurumuzda m? Champollion hieroglifleri okumutur. Yukarda syledim, imdi sadece hatrlatacam: her trl Jdanovizm(1) teebbsleri

karsnda, bu hakikatlerin altn izmek art. Bugn Jdanovizm teebbsleri ar-soldan geliyor, yarn bakarsnz sadan gelir. Bu fikirler bamszlna yeni kavumu lkelerdeki otoriter iktidarlarca da destekleniyor. Bir messeseyi yermek sz konusu olunca iki eit ilmin var olduu teorisi ortaya atlr. Bu teori de, ayn cinsden baka biroklar gibi, yerinde gzlemlerin arptl-masndan ibarettir. Tam bir felket. Evet, her ilm alma, her aratrma, bir toplumdaki hkim tabakalarn dncelerinden etkilenir. Ama bu etki dorudan doruya deildir. Genellikle hkim tabakalarn siyas ynelii ile ilm almalar arasndaki mnasebet, ok elikili, ok dolayldr. Kald ki, her ilm yarg, kucanda doduu toplumun yaps ve tercihleri zerinde, kk de olsa, bir tepki uyandrabilir. Ama bu tepki de ok defa dolayl, kark ve elikilidir.

(1) evirenin notu: Jdanov (Andrey Aleksandrovi) Sovyet siyaset adam C1896-1948). Bir retmenin olu idi. 1919'da Komnist Partisine girdi. 1934'de Leningrad blgesi parti sekreteri oldu. Stalin'in en yakn yardmclarndan biri oldu. 1939'da Politbro'ya girdi, d siyasette nemli bir rol oynad. Kuatlan Leningrad'da mukavemeti yneterek n kazand. (1942-43). S.S.C.B.'de Komnist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri iken sanat ve edebiyat alannda burjuva sapmalarna kar amansz bir mcadeleye giriti. Yazar ve sanatlar sosyalist gerekilik ilkesine uymaa zorlad.
118

ster sa olsun, ister sol, totaliter bir rejimde, ilm almann gemiteki kaynaklar veya istikbaldeki neticeleri meselesi, limlerin, hkmetin siyasetine uygun bir izgide seferber olmalarn gerektirir. Oysa byle bir seferberlik, ilim iin ok tehlikelidir, savunulmas gerekir zannedilen yneliler iin bile ldrc olabilir. Byle bir seferberlik sz konusu olunca, aratrmann greceli fakat gerek zerklii, herhangi bir netice alnmak isteniyorsa aratrclarn hr olmas gerektii ileri srlmelidir. Umumiyetle, insanlarn hrriyet iinde hareket edebildikleri bir blge vardr. Eer toplum dvasna gerekten bal isek, bu hrriyet blgesini kendimize kar bile korumaa almalyz. nsanlk her zaman ve her yerde grevlerine bakalarnn karmamasn istemitir. Ar uzmanlama yznden, btn kavranmayabilir. Ama seferberlik lgnlna tutulunca, uzmanlama bir snak, istikbali kurtaran bir hrriyet blgesi olabilir. Uzmanlamaya dayanarak daha hr bir alma gerekletirilebilir. 9.lm almann karlat kmazlardan kurtulmann doa-st tedbirleri yoktur. Oryantalistlerin durumu da, bu kmazlardan biridir. Liberal burjuva cemiyetinin hkim ideolojilerine, oryantalistlerin boyun eii bir hakikat. Ama bunu nlemek iin kar ideolojilere balanmak da bir are deildir. Messeselemi marksizm de bir ie yaramaz. Marksizmin yapt tenkidler ok kere isabetlidir. Nazariyelerde geerli unsurlar bulunabilir. Ama bu yola angaje olmak da, tenkit ettiimiz mitlere benzeyen aldatc ve meum mitlere srkleyebilir insan. Soy-millet-halk, esansi-yalizm ve idealizm, kyafet deitirerek kabilirler. ok defa snf ve (sosyalist) devlet gibi kavramlar idealist birer essence haline getirilerek, dncenin yolunu tkar. Bamllarn, eski smrgelerin milliyeti ideolojileri de pek ie yaramaz. Milliyetilik dzeyinde kalan bir tenkit, belli bir milletin veya milletler grubunun savunulmas yerine, baka bir milletin veya baka bir milletler grubunun yceltilmesini geirir. Entelektel tedhi ile, bu tedhiin
119

yardaklar ne elde ettiler! Bunlar nc dnyada imtiyazl bir tabaka olan entelektellerin ve brokratlarn ekmeine ya srmtr. Halkn iine yaramamtr. Tenkitleri yerinde olabilir ama klelememek ve pasiflememek art ile. Mesel bakas bize bakarken, kt niyetli olabilir. Ama bu haddizatnda bir su deildir. Korunmas gereken bir hakdr. Kendimizi btn olarak tanmak istiyorsak, bakasnn grn de tanmak zorundayz. 10. Bir zamanlar, Dou diye anlan eitli blgelerin halklar, kltrleri ve toplumlaryla ilgili almalar srp gidecek. Bu almalara incelenen blgenin ve ele alnan lkenin uzmanlar da gnden gne daha ok katlacak. Ama gerek onlar, gerekse batl uzmanlar ideolojilerin ve sosyal artlarn nlerine kard engelleri kolay kolay aamayacaklar. Bu engeller dnemimize ait faktrler de olabilir, alar boyu her entelektel alma iin kanlmaz olan engeller de. Belki de bilgiler biriktike kendiliinden bir ilerleme olacak. Ama hibir ey aratrclar nlerine kan engellerden kurtaramayacak. Mazide de birtakm basklar ve elikiler vard. Anlay, bugn de var olan bu badireleri aarak ilerleyecektir. Teorik ilerleyi, ne verilerden hareket ederek

kendiliinden, ne byk bir dahiyane dncenin uygulanmasndan, ne cemiyetin topyekn bir grn hesaba katmayan nazariyelerden, ne de yalnz bir alan incelemekten geer. 11. Gnn geerli olan dnceleri, ilm almalar etkiler. Onlardan pek etkilenmez. Bakasnn alglamalar, bakasn olduu gibi deil, tehdit ve mid olarak neler ifade ediyorsa, kendi tutku ve karlaryla ilgili olarak ele alr. Mhim olan bir i akm glendirmek veya rneklemektir. Hi kimse, kendi dnda bir milleti ve kltr dnyasn bakasnn hayrna sevmez, sevgileri de, nefretleri de belli sebeblere dayanr. deolojiler nasl oluursa, imajlar da ayn yollardan geer. Yeni yeni fark edilmee balanan geni bir alan Tr

120
EK BERNARD LEWIS SLMDA SYASET VE SAVA(1)

(1) in The Legacy of Mam, ikinci bask, Oxford 1974: The War and the Polities sn. 156-209.
Mslmanlar da Hristiyanlar gibi hem hkmet srdler hem de sava yaptlar. Onlar da dinlerinin btn faaliyet alanlarn kucaklamasna altlar. Ne var ki, Mslmanlarla Hristiyanlarn davran tarznda hem biim, hem de nitelik bakmndan byk farklar vard. Hristiyanln kurucusu, peinden gelenlere, Sezar'a ait olanlar Sezar'a, Tanr'ya ait olanlar Tanr'ya vereceksiniz demiti. Hristiyanlk, 300 yl boyunca ezilenlerin dini olarak geliti. Sonunda Sezar'n kendisi de Hristiyan oldu. Artk kilise devletleecek, devlet kiliseleecekti. Oysa slmiyetin kurucusu iin kendinden baka bir Konstantinos yoktu. O yaad mddete, Mslmanlar hem siyas, hem de din bir topluluk oldular. Hkmdarlar Peygamberdi. lkeyi yneten, adaleti datan, vergi toplayan, ordulara kumanda eden, diplomasiyi yneten, sava srdren hep O'ydu. lk slm nesilleri iin zulme direnmek, yabanc ve dman bir devlet idaresine kar kafa tutmaa almak mecburiyeti yoktu artk. Devlet, kendi devletleriydi. Ve Allah'n ltf onlar iin bu dnyada baar, zafer ve saltanat olarak tecelli ediyordu. Ksaca, Hz. Muhammed'le sahabeleri iin Tanr ile Sezar arasnda bir seim yapmak sz konusu deildi. Oysa (Hz. sa bir yana) nice Hristiyanlar byle bir tuzakla karlamlard. slmiyette Sezar yoktu. Yalnz ALLAH vard. Resul de Hz. Muhammed idi, O'nun adna teblide bulunuyor ve ynetiyordu. Kaynak da tekdi, sulta da tek. Ve Allah, Peygamberin her iki grevde de destei idi. Teblilerin muhtevasn da, ynetimin temellerini de tyin eden
123

ayn vahiydi. Hz. Muhammed'in lmyle ruhan grevi de, nbvet grevi de sona ermi bulunuyordu. Ama din ve ona bal olan siyas vazifesi bitmemiti henz. Bu vazife, ilah eriat insanlar arasnda yaymakt. Peki ama imdi Mslmanlarn bakan kim olacakt? Peygamberin yerine geecek kimseye halife denildi. Eskiden byle bir messese yoktu. Peygamber vris brakmadan lm. Bu da yeni kurulan slm camiasn buhran iine atmt. Camiann kendisini tekil eden unsurlara blnmesi gibi byk bir tehlike vard: Kabileler yeni kabile bakanlar seebilir, eski alkanlklarna dnebilirlerdi. Allah'n kelm kaybolabilir veya unutulurdu. Birka sahabenin kararl ve uyumlu davranlar sayesinde byle bir tehlikenin n alnd. Yeni bir bakan seildi ve kabul edildi. Mslmanlar, onun ve haleflerinin ynetimi altnda fetihten fetihe kotu ve Mslmanlk yeni yeni katlmalarla bir dnya dini ve dnya devleti haline geldi. lk Mslmanlar iin btn dnyann slmiyeti kabul etmesi sadece bir zaman sorunuydu, ok uzun bir zaman da deildi bu... Camiay ifade etmek iin Araplarn kulland kelime mmet idi. Belki de branice millet anlamna gelen umman'-dan alnmt. Klasik Arapada mmet hem etnik hem de din cemaatler iin kullanlrd. Ortak vasflarla kaynaan topluluklara da mmet denilirdi. Kur'an'da sk sk geer. Hristiyanlar, Yahudiler, Araplar, salih kullar ve peygamberlerin peinden gidenler iin kullanlr. Balangtan itibaren slm mmetinin iki vasf vardr. nce siyas bir toplumdu. Yava yava devlet, daha sonra da imparatorluk haline gelen bir kabile. Sonra din bir camia oldu. Peygamber tarafndan kurulan ve onun vekilleri tarafndan ynetilen bir camia. Balangta kabule ayan tek model vard onun iin: Arap kabileleri veya kabileler topluluu. Ne var ki Hz. Muhammed hayattayken bu model gerek muhteva gerekse nem bakmndan deiikliklere urad. Halifelerin ynetimi esnasnda bu deiiklikler geniledi ve hzland. Hilfet slmn kurduu 124

bir ynetim tarzyd. Akrabaln yerine din geiyordu. Camia iindeki kiiliin ve camiaya balln en son temeliydi din. detleri camiann kanunu olarak ya kutsal-latrd yahut onlarn yerini ald. Kabilenin eyhi, kabile fertlerinin irad ve deitirilebilir rzas ile camiann bakan idi. Hz. Muhammed'in otoritesi ise dorudan doruya Allah'dan geliyordu. Halifeler, peygamberliin ruhan vasflarna ve imtiyazlarna tevars etmek gibi bir iddia gtmyorlard. Bununla beraber peygamberin kurduu mmetin reisi olarak onun din vrisiydiler. Onlarn da vazifesi il-y kelimetullah, ilh emirleri btn insanlara yaymakt. eriat ahkmn fakihler dsturlatrmt Halifenin vazife ve selhiyetlerini de tyin eden eriatd. Bu vazifeler, islmn yaylmasn ve Mslmanlarn huzur iinde yaamasn salamakt. Son zamanlarda slmm ynetici messesesiyle din ynlerini birbirinden ayrmak moda oldu. Klsik halifelikte hkmet demek din messesesi demekti; bunun dnda bir hkmet yoktu. Batdan gelen Cermen istilclarnn nnde hem bir devlet vard, hem de bir din: Roma imparatorluu ile Hristiyan kilisesi. Bunlar eitli istikametlerde gelimilerdi. Kaynaklar da aynyd. Her biri kendine gre messeselerini srdrm, mertebeler dizisini ve kanunlarn korumutu. stilclar her iki messeseyi de benimsediler ve kabul ettiler. Kendi ama ve ihtiyalarn Roma ve Hristiyan messeseleri iinde ifade ettiler. Orta Dou ve Kuzey Afrika'nn Arap istilclar ise kendi imanlarn getirdiler ve kendi messeselerini yarattlar. Onlar iin kilise ve devlet ayn eydi. kisinin de en st bakan halifeydi. Din ve dnyev, madd ve manev, rahipler ve likler hatta kutsal din-d gibi kelime iftleri slm dininde uzun zaman karlksz kalmlardr. Ancak ok sonralar mefhumlar ifade iin yeni kelimeler uydurulmutur. Halife hem papay hem de imparatoru tek ahsta toplar, deniyor. Yanltc bir kyas. Halifenin papalarnkine benzer bir grevi hatta rahibinkine mmasil bir grevi yok. Din adamlarnn (ulema) meslek terbiyesinden de mahrumdur. i ne akla/ 125 maktr ne de dini yorumlamak; onun grevi dini yceltmek ve korumaktr; insann bu dnya zerinde iyi bir Mslman olarak yaamas, ve ahirete hazrlanmas iin gereken artlar hazrlamaktr. Bunlar baarmak iin slmn snrlar iinde kanun ve nizam korumak ve bu snrlar d dmanlara kar muhafaza etmek zorundadr. Hatt mmknse bu snrlar geniletmelidir, ta ki btn dnya Mslmanlann olsun. Halifenin birok sfatlar vardr. slmn reisi olduu iin mam (Kelamclarla fkhlar halifenin vazife selhiyetlerini anlatrken imam lafzn tercih ederler.) Devlet reisi olarak Emir el-M'minin diye anlr. Resm yazlarda siyas ve asker selhiyetleri sz konusu olunca daha ok bu sfat kullanlr. Resm yazlarda ok kullanlan bir unvan da halife'dir, daha ok tarihiler tarafndan kullanlan bir kelimedir bu. Eskiden halife-i Resulullah (Allah Resulnn halifesi) denirdi; sonralar daha ksa ve daha gl bir tbir kullanlmaa baland: halifetullah (Allahn halifesi). Fkhlarn muhalefetine ramen bu unvan, gayri resm olmakla beraber, geni lde kullanlmtr. ok dikkate lyk deil mi! Bat siyasetileri lkeden, tahtdan, devletten veya halktan sz ederken, klsik slm iin Allah, kadir-i mutlaktr. Mslmanlar Allah'n mmetidir. slmn mlk Allah'n mlkdr. Tek kelimeyle ne varsa Allah'a aittir. Halifelik gibi merkez bir messese, slm ulemasnn ve mtefekkirlerinin ister istemez dikkatini ekecekti ve ekti de. slmda da baka lkelerdeki gibi siyas sulta'nn mahiyetini inceleyecek ve ileyi tarzn tedbit edecek kimseler vard. Batda bu ii ilhiyatlar, filozoflar, politikaclar, anayasaclar ve itima ilimle uraanlar stlenir. slm dnyasnda durum biraz bakadr. Devlet zerinde uraan en mhim slm yazarlar Snn fakihlerdir. slm kelmnn ve eriatn mahiyetini belirten eserleri ayn zamanda hem teolojik hem de hukukidir. Kalk noktalar Allah'n insanla ilgisi ve insan ilerine karmasdr. nsan siyas bir hayvandr ama yaradltan kavgac ve yr-

126
tcdr. Bir bana hayrla erri birbirinden ayramayaca gibi dzenli bir sosyal hayat da kuramaz. Vahiy ile ilah kanun bu eksiklikleri telfi eder. lahi kanunu i'l ve tatbik etmek iin yce bir mride ihtiya vardr. Bu mrid Halife yahut, fakihlerin ve ilahiyatlarn tercih ettikleri bir talbirle mam'dr. Byle bir reisin seilmesi ve seimden sonra ona itaat, slm camiasnn borcudur. Bu din vecibeye itdatsizlik hem bir su hem de bir gnahtr. Madem ki Allah tektir ve tek bir eriat vardr, demek ki dnya zerinde Allah' temsil edecek ve eriat tatbik ettirecek tek (bir Halife olacaktr. Halife kim olacak ve nasl seilecekti? Mezheplerin bu soruya verdii cevap baka bakadr. zerinde anlamaya varlan cihet u: halife, khil (yetikin), erkek, hr, kafaca, vcuda, seciyece salam, akll

ve cesur olmal ve eriat ahkm hakknda yeteri kadar bilgi sahibi bulunmaldr. Snnler de iler de, halifenin Peygamber sllesinden olmas zerinde anlamaya varmlardr. Ama slle tbirinden anladklar farkldr. Snnler iin Kurey'den olmas kfiydi. iler iin akrabalk mnasebeti gittike daraltlmtr. nceleri Kurey iken sonralar Peygamberin ailesi, sonra da kz Fatma'dan gelen torunlar anlald. Seim tarz da ihtilf konusu yapld. iilere gre mam' Allah intihap ederdi. (Lewis, bundan sonra halifenin seiliini, biat merasimini ve halifelerin nasl ve niin azledilebileceini anlatyor). Seimle gelen 4 halifeden 3' katledildi ve hilfet babadan oula gemeye balad. ki slle kt ortaya: Emeviler, Abbasiler. Bu iki hanedann idaresi eski ala-nn otokratik devletlerinkine benzer; Medine'nin patriyarkal yaay uzaklarda kalmtr. Teb'ann itaat vecibesi bakidir hatta daha da kesinlemitir. Halifenin vazifeleri ise pek yerine getirilmemektedir. Nazar ile amel arasndaki uyumazlklar zmlemek iin fakihler sk sk tevile bavururlar. Ananevi slm devletinde din adamlar ayn kelm dnyasn blrler yneticilerle. Evet... hilfet seime dayanr ama halife se127 lefleri tarafndan tyin edilebilir. Evet... slmn en byk hkmdar halifedir. Fakat vekiller de onun yerine i grebilirler. Ve bir asi etesi hem idareci hem de sava sfatyla hukuk bir merci olabilir. Fkh bu yoldan hilfetin hanedana dayanan bir monari olduunu kabul edebilir, halife de ok defa bir kukladan ibarettir. slmiyetin siyas vahdeti birok ayr devletiklerin varln gerektirebilir. Halifelik, sonunda, bu devletikler iinde erir gider. Daha sonraki fakihler, fasit gerekle uzlamada daha ileri gittiler. Sonunda fakihlerin anayasayla ilgili hkmleri terk edildi, ve u neticeye varld: Otorite, kayna ne olursa olsun, nasl elde edilirse edilsin anariden hayrldr. stibdat dahi anariden daha iyidir, temasn benimsedi fakihler. ktidar olana boyun eilmeli idi. Mhim olan askeri gt, en geni mansyla slama saygyd bu. O sralarda din adamlarnn siyas dnceye katks resm bir ibadetle iman yceltmekten ibaret. Bu konuda en dikkate lyk dnceler filozoflardan, tarihilerden, edebiyatlardan ve i adamlarndan geldi. slmn siyasetinde ortaya kan deiiklikler onlar iin ibretle gzlenmesi gereken hdiselerdi. Seime dayanan halifelik ancak 30 yl srmt. Peygamberin lmyle, Hz. Ebu Bekir'in halife olmasndan (632), Hz. Ali'nin katline ve Muaviye'nin halife olarak tannmasna kadar (661). Muaviye, kendi olu Yezid'i halef tyin etmi ve Arap eyhlerini bu kararn kabul etmee raz eylemiti. Hilfet, ondan sonra bir tek ailenin eline geiyordu. Sonralar Abbasiler de ayn usul devam ettirdi. ok defa halife, birbiri ardndan hkm srecek iki veya daha ok vris tyin ediyordu. Bu i nadiren baarl oluyor, ok kere felketlere yol ayordu. Sonralar, halifeyi vezirlerle kumandanlar tyin etmee balad. Hilfetin mahiyeti bylece deiirken, bu deiiklikler hem fark ediliyor, hem de mukavemetle karlanyordu. Emeviler, Mslmanlar tarafndan tasvip grdler, bununla beraber iki cepheden muhalefete uradlar. Evvel halifelik unvanlarna itiraz edildi. Hariciler, dayandklar sal128

tanat ve irsiyet umdesine karydlar. Onlara gre mmet'-in reisi Mslmanlar tarafndan serbeste seilmeli ve mmet onu istedii mddete makamnda kalmalyd. Seilebilme nesep ve slle gibi herhangi bir snrlamaya tbi tutulmamalyd, tek l olmalyd: deer Snn'lere gre halife olmak iin hr olmak ve Kurey kabilesine mensup bulunmak lzmd. Haricler ise ne hr olmas lzmdr ne de Kurey kabilesinden; mminlerin rzasn elde eden herkes halife olabilir. iler her iki tarafa da muarzdlar. Evet, halife Kurey kabilesinden hr bir Arab olmalyd ama Peygamber kabilesinden olmalyd Bu daha dar tarif Emevileri hilafetten uzaklatryor ve bu makam zorla elde eden Abbasilere hak veriyordu. iler, Abbasilere muhalefetde daha da ileri gittiler. Halife ancak Hz. Muhammed'in amcazadesi ve damad Ali ile kz Fatma'dan domu olmalyd. Bu ve buna benzer itirazlara ramen btn slm lkelerini kucaklayan bir tek halifenin mevcudiyeti uzun zaman yrrlkte kald Filhakika pederah bir idare olan Emeviler devrinde halife, slamlarn fethettii bMin lkelerde biricik hkimdi. Mahall valilerle kumandanlar halife seer veya azlederdi. Hilfetin birlii prensibi ilk defa olarak 756'da ihll edildi. yle ki: Emev hanedann Doudaki bozgunundan kurtulmak isteyen bir Emev prensi spanya'ya kaarak Abbasilere meydan okudu ve Mslman spanya'nn hkimi oldu. Abbasi ordularnn saldrsn pskrterek dou halife devleti dnda bamsz bir emirlik kurdu.

Siyas blnmeler hzla birbirini kovalayacakt. Snrlarda balad ve abucak merkeze yayld. spanya'dan sonra Merke ve Tunus'da da bamsz birer slle kuruldu. (8. yzyllarn sonlar, 9. yzyllarn balar). Dou ran'da da baka hanedanlar ortaya kt. (9. yzyln sonunda, 10. yzyln balarnda). Sonunda Msr, Suriye, Arabistan, hatta Irak'n bir ksm 10. asrn ortalarnda halife devletinden ayrld. Hilfetin fiil hkimiyeti payitahtla civarna inhisar ediyordu ancak. Zamanla buralar bile Halifenin hM-

129
miyeti dna kt. Halifeler, kendi asker babularnn kuklas oldular. Bu bamsz hanedanlar eitli menelerden geliyordu. lerinden daha kk ve daha zayf olanlar mahall idiler. Bazan bu prenslikler toprak sahibi soyular tarafndan kurulmutu, daha sk olarak ise airet reisleri tarafndan, arada bir ise haydutlar ve benzeri kanun-dlar. Hanedan kurucular daha da sk olarak subaylar veya parayla tutulmu askerlerdendi. Bunlar bir vilayetin valiliine atanrlard. Bir mddet sonra vilayetleri istikll iln eder, sonra da makamlar babadan oula geerdi. ran'da byle valiler ok defa ran meneli idiler veya ranl olmulard. lkelerine balydlar ve ynetimleri ran'n siyas, itimai, ve meden geleneklerini srdryordu. Baka yerlerde hkmdarlar lkelerinin uyruu deildiler. nce Araplar sonra Trkler. Yerlerini ok defa yabanc askerler alacakt. spanya'nn Emevi emirleri devletlerini halifenin muhalefetine ramen kurdular. Ve hep dnda kaldlar halifeliin. Baka yerlerde devletin hkmran emirleri bamsz olmalarndan memnundular, ekil zerinde srar etmiyorlard. ok kere halifelerin btn slmlar zerindeki stnln kabul ediyor, buna mukabil halifeden bir tyin berat koparmaa can atyorlard. Zamanla halife meru bir otorite haline geldi; halifenin rzasyla hkmdarlk, isyan, gasp veya sava gibi vastalarla, elde edilen hkmdarlklardan daha muteber saylyordu. Halifenin bu gibi yneticiler zerindeki metbuiyeti ahs ve siyas millere gre deiiyordu, hakikatte pek byk bir etkisi de yoktu... ok defa bamsz bir emirlik, merkez iktidarn dorudan doruya muhalefetine ramen kurulabilirdi. Bu gibi ynetimler devam ettikleri takdirde, yneticiler halifeyle uyumann bir yolunu aryorlard. Ama istisnalar da yok deildi. i veya haric dncelerin etkisinde kalan asiler, kendi blgelerinde halifenin hibir selhiyeti olmadn sylemekle kalmyor, halifelik unvanna bile itiraz ediyor-

130
lard. Bu gibi meselelerde birbirini resmen kabul etme pek sz konusu olmaz. Buna ramen zmni bir tesamuh mehul deildir. Bir istisna tanyoruz: Fatimiler sllesi. Bu hanedann Tunus'da tahta k (909) orta-a slm tarihinde ikinci byk devrim hareketinin zaferidir. Birbuuk asr nce Abbasiler de byle bir ihtill sonunda iktidara gemitiler. Fatimiler, mahalli reislere pek benzemez, douda ve batda hanedan kuran asi asker ve ikbalperest valilerden deildirler. slmdaki byk blnmelerden birinin yani smail ia'nn baydlar. Bu sfatla Abbasilerin metbuluu-nu red ettiler. Abbasiler, onlarn nazarnda, gsptlar. Hem irsiyete hem de Allah'n buyruu ile mam biziz, diyorlard. Halifelik, onlarn hakkyd. Btn slmlar fetihler ve ihtidalar sayesinde dvalarna kazanacaklard. Abbasiler nasl Emevileri devirmilerse onlar da Abbasileri devirecekti. Bu gayelerine olduka yaklatlar. Yarm asr Kuzey Afrika'da hkm srdkten sonra dou'ya yneldiler. 969 da Msr'a galebe aldlar, ve yeni bir payitaht kurdular. Kahire. Msr'dan glerini yaydlar. Filistin'i Suriye'yi, bat ve gney Arabistan' hatta ksa bir zaman iin de olsa (1057-1059) Musul ve Badat' ele .geirdiler. Devletlerinin zirveye ulat dnem. Bundan sonra Fatimiler devleti zevala yztuttu. 1711 de tamamen ykld. Msr, Selhaddin'in emrinde Abbasilerin metbuiyetine ve snn mezhebine girdi tekrar. 10. ve 11 .asrlarda snn slmn ve Abbas halifeliinin ikbali tezelzle urad. slm dnyasnn yarsnda Fatim halifesi hkm sryordu. Geri kalan yars iin de hem din hem de siyas bir tehlikeydi. Abbasiler alannda bile ia'nn iktidar dnemiydi... hem dnceler dnyasnda hem dnyev hkmranlkta. Gittike artan bir etki... Bu arada halifeler ranl ve i saray nazrlarnn etkisi altndaydlar. Uzak bat'da Kurtuba'nn Emevi emir'i grlmemi bir durumla kar karya idi. ki halife vard: Tunus'da i bir halife, Badat'da snn bir halife. Emevi 131

emir, 929'da kendi hilfetini iln ederek Fatimi sapklndan korumaa alt. Artk slm'da halife vard. 1031 de Cordoba CKurtuba) 'daki hilfet kerek halifelerin says ikiye indi. 1171'de Fatim hanedan da yklarak tek halife kald: Badat'daki Abbas halifesi. Bylece birlik prensibi ihya edilmi oldu. Bu ihy'da birok faktrlerin pay olmutur. Birincisi, Fatim devletinin i inhilli ve bln. kinci mil ise, douda Trk sultanlarnn ynetimi altnda yeni bir siyas ve asker gcn sahneye k. Bu slm dnyasnda yeni bir hkmranlk biiminin en yksek noktasn temsil eder. IX. asr boyunca nazariyede tara valileri, fiiliyatta da bamsz hkmdar slleleri olan emirlerin hkimiyeti slm hkmet biimlerinin kabul edilmi bir numunesi olmulard. Tatbikatla merulamt bu ynetim. Batakiler Halifeye tbi olduklarn beyn ediyor, halife de onlara hkm srmek berat veriyordu. Byle bir ruhsatn bedeli giderek ucuzlad. Zamanla halife kendi payitahtnda bile nfuzunu kaybetti. Ynetim asker kumandanlarn eline geti. 935'de durum dzene girdi. Merkezdeki emir, emir elumera adn ald Demek ki devlet iindeki emirler arasnda bata gelen O idi. 946'da Badat ve rak'n yeni efendileri olan ranl Bveyh Oullar da ayn unvan benimsedi. Bu unvan, hkmranlk ifade etmee balad. Hilfetten ayr ve bir ok bakmdan hilfete stn bir unvan... Bveyh'ler eski ran'n ehinah unvann da canlandrdlar ve onu arapa mukabili olan melik el-mlk tabiriyle birlikte kullandlar. Eyaletlerin sahipleri hkmdard, ama payitahtn sahibi hkmdarlar hkmdar idi. Eyaletlerden merkeze doru yeni bir hkmranlk dzeni kurulmaktayd. Halifelie bal bir dzen ama siyas ve asker ilerde ondan stn haklara sahipti. XI. asrn ortalarna doru bu oluum tamamlanmt. Seluk Trkleri gneybat Asya'nn byk bir ksmna hkim olmular ve sultanlklar kurmulard. Arapa sultan kelimesi ynetim veya sulta mnasna
132

gelen soyut bir kelimedir. Ve eski zamanlardan beri hkmet karl kullanlmtr. Devletin aa yukar ynetenler anlamna geldii bir toplumda sultan kelimesi hem o makam elde bulunduranlar iin hem de makamn kendisini belirtmek iin kullanlmaa balar. Fatmler de sultand, Abbasiler de. X. asrda sultan, bamsz idarecileri belirtmek iin kullanlr, stn bir g tarafndan atanan veya azledilen emirlerden ayrmak iin. lk defa olarak XI. asrda resm bir unvan olur, Seluklu hkmdarlarnn resm unvan olarak. Seluk protokolnde sultan, halifenin din stnlne e siyas bir stnlk belirtir. Hlsa halifeler, i Bveyh'ler zamannda olduundan daha iyi bir durumdadrlar. Seluklular dinibtn snnlerdi. Din ve dnyev misyonlarnn idraki iindeydiler. Bveyh'ler gibi akllarna esti mi azletmiyorlard halifeyi. Onlara byk sayg gsteriyorlard Ama gerek iktidar da btn olarak kendilerinde topluyorlard. Byle yapmann haklar olduunu aka sylyorlard Sultan Sancar 1133'de halifenin vezirine yle yazyordu: Cenab- Hak, bu dnyann hkimiyetini bizlere verdi... Baka bir deyile hkmranlk Seluk Hanedan'na aittir. Allah'n bir ihsandr bu, ve din bir makam olan halife tarafndan da tasdik edilmitir. Sultanlk da halifelik gibi tek'dir ve cihanmuldur. slm camiasnn tek din reisi vardr: Halife. Demek ki slm devletinin nizamndan, gveninden ve ynetiminden sorumlu bir tek sultan olabilir. Selhiyetin halifeyle sultan arasnda bltrlmesi ylesine muhkemleti- ki Seluklularn zayflad bir dnemde Halife bamsz bir siyas g gstermee yeltenince sultanla veziri saltanatn haklarna tecavz ediyorsun diye halifeye itirazda bulundular. Halifenin imamlk gibi kutsal bir vazifesi vard. Hkmet ilerini sultanlara brakmalyd. Hkmranlkta ikiliin ortaya k siyaset ve devlet ileriyle uraan yazarlarn gzlerinden kamad. Mslman yazar iin esas fark Bat yazarlarnda olduu gibi din ile dnyev arasndaki fark deildi. Saltanat da din
133

bir messese idi. eriat'e dayanan ve eriat' ayakta tutan bir messese... Devlet ulema arasndaki mnasebet Seluk sultanlaryla halefleri dneminde halifeler zamannda olduundan ok daha sklat. Mslman yazarlarn daha da ok ranl melliflerin ifade ettii gibi gerek ayrlk iki tr otorite arasndayd: peygamberane otorite, hkm-darane otorite. XI. asr ran yazarlarndan birinin dedii gibi: Bilin ki Cenab- Hak, Peygambere ayr, hkmdarlara ayr bir g ihsan etmitir. Dnya halk da bu iki gce boyun emeli ve Allah'n gsterdii doru yoldan sapmamal. Peygamberi Allah seer ve gnderir. Vazifesi eriat tebli ve tanzim etmektir. Peygamberin kurduu dzen ilhidir. Ne var ki, insann kurduu hkmetleri hkmdar ynetir. Hkmdar, sultasn siyas ve asker yoldan elde eder ve korur. Bu otoriteye sahip olduu iin emir vermek ve bu emirleri ineyenleri cezalandrmak onun

hakkdr. Emirleri eriata aykr olmamaldr. eriat bilir ve adaletle uygularsa Allah otoritesini takdis eder. Kendisi de tebas da her iki cihanda aziz olur. Her ada peygambere ihtiya olmamtr. Nitekim Hz. Muhammed'den beri peygamber gelmedi. Ama her devirde hkmdarlar lzm. nk hkmdar olmaynca nizam bozulur ve anari doar. Snnlikle siyas iktidarlar arasndaki mnasebet ok iyi anlalm ve sk sk ifade edilmitir. slm yazarlarnn bazen eski ran hikmetine ait bir vecize, bazan da peygamberin bir hadisi olarak naklettikleri u szlerle hlsa edilir: islm (yahut din) ve hkmet ikiz kardetir. Biri olmadka teki yaayamaz. slmiyet temeldir, hkmet beki. Temeli olmayan ker; bekisi olmayan mahv olur. Seluklular ve daha sonraki sultanlar imann ve eriatn koruyucular olduklarn srarla belirtirler. Hkmranlk otoriteleri de zerinde durduklar bir konu. Hatta adil bir sultan peygamberin otoritesinin bir ksmna sahip olduunu ileri srebilir. Halifelik ile saltanat arasndaki fark, din ve dnyev arasndaki farka irca edilemez. Daha ok Bagehot'un tabiriyle hkmetin ayan hrmet blmyle etkili b134

lm arasndaki farktr. Halife otoriteyi, sultan iktidar temsil eder. Halife, hkmet eder ama ynetmez. Sultan, her ikisini de yapar. Bir mddet iin Byk Seluk Sultanl tek cihanmul snn messese olarak sayg grmtr. Baka hkmdarlar da eski zamanlarda olduu gibi gayr resm olarak sultan unvann kullanmaktaydlar. Ama sikkelerinin zerine basmaktan da ekiniyorlard bu unvan. Ne var ki, Seluklular devleti knce sultan daha geni lde kullanlr oldu. Devletin ba olduunu iddia eden ve hibir metbu' tanmayan her snn kendine sultan unvann verdi. Nitekim sultan unvan Kuzey Afrika, Msr, Trkiye, ran, Hindistan ve baka lkeler yneticileri iin de kullanlr oldu. 1258*de Irak' istil eden Moollar son Badat halifesini katlettiler. Messese zaten lmt. Moollar bylece bu hayaleti de ortadan kaldrm oldular. 1517'ye kadar Kahire'de Memluk sultanlarndan maa alan bir glge-halife'ler dizisi gryoruz. Bunlarn hibir gleri yoktu. Ve Msr dnda pek tannmyorlard. Osmanllar Msr' fethettikten sonra bu glgehalife'lerin sonuncusu stanbul'a gnderildi. Birka yl sonra da herhangi bir vatanda olarak lkesine dnd. Artk halife diye birey kalmamt. Sultanlar slmn en stn babu sfatyla ynetiyorlard lkelerini. Her sultan kendi kendinin halifesiydi. Halife kelimesi, artk sultanlarn birok unvanlarndan biri oldu. XVIII. asrda yeniden canlanncaya kadar eski anlamndan pek az ey tayordu halifelik. Halifelik sona ermiti. slm dnyas paralanmt. Birbirinden ayr ve ok kere hkmranlk iin savaan bir sr devletik... Buna ramen ayn mmetten olmak duygusu hep gl ve etkili kald. slm dnyasnn siyas birliini ayakta tutamayacak kadar clz bir gt hilfet. Ama uzun zaman slm dnyasnda devaml ve istikrarl siyas bir kavramn ortaya kmasn da nleyecekti. slm hkmdarlarnn sfat ve lakaplar cetveli Hristiyan yneticilerinden ok bakadr. Hristiyan Avrupa'da Pa135

pa'yla iki Roma imparatorundan baka Frank'larn, Got'larn, daha sonra da Franszlarn, ngilizlerin ve dier lkelerin krallar vard. slm dnyasndaysa etnik unvanlar seyrekti. Kullanldklar zaman bile ok nem tamaz. Mslman yneticilerin tad unvanlar manldr hep. Bununla beraber hkmdarn zerinde hak iddia ettii lke veya kavimlerin isimleri pek zikredilmez. Moollardan nce bu susu, o dnemin siyasetindeki istikrarszl ve deiiklii belirtir. O zamanlar birbirini izleyen iki sllenin ayn toprak paralarna hkmettii nadirattand. Bununla beraber Moollardan sonra bile snrlar daha kesin ve daha devaml olduu halde bu alkanlk sre gelmitir. XVI. yzyln balarnda OrtaJDouda byk monari vard. Bu monariler modern tarihilerin Trkiye sultan, Msr sultan, ve ran ah diye adlandrdklar kiiler tarafndan ynetiliyordu. Hkmdarlarn kendileri bu unvanlar kullanmazd ama komular onlar aa yukar bu isimlerle anard. Mslman bir hkmdar iin hkmranlk alannn hududu tek kelimeyle ifade edilirdi: slm. Her hkmdar da slmlarn reisi olmak iddiasndayd-lar. Irka veya araziye bal unvanlar ancak rakiplerini kmsemek iin kullanlrd. Mesel Trk sultanlaryla ran ahlar yazmalarnda kendilerinden slmn hkmdar olarak sz ederlerdi, komularndan ise Rum sultan ya da Acem ah nvanlarn tercih ederlerdi. Belli lkelerin sahipleri vard phesiz. Bazlar ok uzun zamandan beri ynetmekteydi bu lkeleri. slm devletleri iinde en by ve en uzun mrls Trkiye idi. Geri Trkiye diye bir ad bilinmiyordu. 1923'de Avrupa'dan alnp Cumhuriyet tarafndan resmen kabul edilinceye kadar da bilinmeyecekti... iran'la Msr ise eski isimlerdi, zengin htralar ve tedavileri olan

isimler. ran, ayr bir dilin ve kltrn vatanyd; Msr, hem corafyas hem de tarihiyle nl bir lke; yz yllardan beri bamsz bir slm devletinin ss Yine de protokollarda da, sikkelerde de, belge ve yaztlar^ da da grnmez. Ancak XIX. yzylda Mslman Avrupallarn dncesini benimseyerek milliyetilik asndan
136

kavmi veya vatan tbirler kullanmaa balar ve hkmranlklarn da bu mefhumlar ilgili olarak yeniden snrlarlar. Bugnk millet devlet dnyasnda bile yeni tasniflerin pek can gnlden kabul edilmedii ve daha eski ballk biimlerine zlem duyulduu grlmektedir. slm'n iinde devlet ve milletlerin gelimesini nleyen ortak bir hviyet uuru slm camialaryla d dnya arasndaki mnasebetleri de etkiledi. Kfr tek millettir demi Peygamber. Hadisin Peygambere ait olduu pheli ama ifade ettii inan geree uygundur. Nitekim slama gre dnya ikiye ayrlr: Dar-el-slm, Dar el-Harb. Dar el-slm, slm kanunlarnn geerli olduu btn topraklar kapsar. Geni mnda slm lkeleri. Dar el-Harb, dnyann geri kalan blmleri. Nasl semada tek bir Allah varsa yeryznde de tek bir hkmdar ve tek bir kanun vardr. slm devleti ynettii kfirleri korumakla mkelleftir; tabi kfirler Allah'a erik komayacak ve Kuran'n kabul ettii dinlerden birine mensub olacak. Zamanla btn kinat slmiyeti kabul edecek yahut slm kanunlarna boyun eecektir. Bu arada Mslmanlarn bu ama gerekleinceye kadar mcadele etmesi arttr. Bu vazifenin ad ise: cihad'dr. Cihad'a sarlana mcahid denir. Kelime, Kur'an- Kerim'de defalarca geer. Anlam: Kfirlere kar savatr. slmn ilk asrlarnda, din ve dnyev yaylma alarnda kelimenin tabi mns bu idi. Cihad, slm uruna alan kutsal savat, imann emrettii din bir vecibe... Btn olarak camiaya terettp eden ma'er bir vazife. Ne var ki, snr blgelerinde, sava blgelerinde, daha dorusu, hkmdarn mnasip grd yer ve zamanlarda her Mslmana den ferd bir vecibe haline geldi. Btn dnya slm oluncaya kadar aralksz srp gidecek bir vazife... Demek ki Mslmanlarla dnyann geri kalan insanlar arasnda din ve er' bir sava durumu vard. Btn insanlar slm olmadka veya slama boyun emedike srp gidecekti bu durum. Bir slm devletiyle slm ol137

mayan bir devlet arasnda bar anlamas imzalamak hukuken imknszd. Savaa son verilemezdi; olsa olsa zaruret veya maslahat icab bir mtarekeyle ara verilebilirdi. Byle bir ate-kes fakihlere gre ancak geici olabilirdi. Sre olarak on yl aamazd. Mslmanlar, istedikleri zaman tek yanl olarak ate-kesi bozabilirlerdi; yalnz muhasemat'a balamadan nce kar tarafa durumu bildirmek kanun icabyd. Kanun ayn zamanda savalarn nasl balayacan, sava iinde nasl davranlacan, tutsaklara ve sivil ahaliye nasl muamele edileceini de dzenliyordu. Cihad kanunu da slm fkh'nn birok kanunlar gibi, esas eklini hicretin ilk yzelli ylnda ald Bu tarihte cihan halifeliinin muzaffer ordular Fransa'ya, in'e, ve Hind'e doru ilerliyorlard. slmn btn dnyada muzaffer olmas yalnz kanlmaz deil ayn zamanda yaknd da. Bundan sonra hem milletler aras hem de anayasa konularnda hukuk mevzuat ile siyas olaylar arasnda geni bir uurum ald. Siyaset adamlar bu uurumu grmezlikten geldi, fakihler ise rtbas etmee altlar. Dnya hilfeti minnack devletlere blnnce kar konmaz ve aralksz cihad da sona erdi. slm dnyasyla dnyann geriye kalan blmleri arasnda karlkl bir hogr mnasebeti kuruldu. Dnyann geri kalan blm yine dar elharp idi. Ne var ki, fethedilmesi tarih zaman erevesinden kyor, mesih zaman erevesine braklyordu. imdilik her iki dnya arasnda az ok devaml snrlar vard. Bu snrlar iinde savatan ok bar hkm sryordu. Bar, karadan veya denizden yaplacak saldrlarla bozulabilirdi; snr nkseden bir anlamazlk dolaysyla yer deitirebilirdi. Fakat ortaalardan bu yana bu nevi hudud deimeleri Mslmanlarn aleyhine olduu gibi leyhine de olmutur. Bu deiiklikler ve bunlarn sonunda Mslman olmayan lkelerle siyas ve ticar mnasebetlerin gelimesi fakihlere zlmesi gereken yeni yeni meseleler sunuyordu. Fakihler, bu meselelere ustaca yorumlarla karlk bul-

138

dular. Cihad vecibesi belli bir tarife balanarak hafifletildi. Evet... dar el-harb ile yaplacak atekesler ksa bir zaman iin geerli olabilirdi. Ama bu ate-keslerin gerekince tekrarlanmas neden caiz olmasnd! Bylece hukuken dzenlenmi bir bar sz konusu oluyordu. Baz fkhlar, bir ara-durum kabul ettiler: Dar el Harb ile slm arasnda bir Dar el Suh veya Dar el-Ahd vard. Bunlar slm olmayan fakat slmiyetle anlama yapan, slmn egemenliini kabul ederek ona cizye veren, bu sayede istiklllerini ve kendi ynetim biimlerini koruyan devletlerdi. slm lkelerinde yolculuk eden bir savaya verilen seyahat tezkeresinin ad aman'dr. Taycs da mustamiri. Her yetikin Mslman bir veya birka Mslman olmayana aman verebilir. Mslman devletinin reisi ise bir belde, bir lke halkna veya ticar bir ama gden bir toplulua maeri bir aman verebilir. Aman'n uygulan, slm lkeleriyle Hristiyan arasnda diplomasinin ve ticaretin gelimesini geni lde kolaylatrmtr. Hristiyan bezirganlar bu sayede Mslman lkelerinde ikamet edebilmilerdir. Son Hal Seferlerinden zamanmza kadar aman messesesi Mslman lkelerinde Hristiyan devletleriyle bar temaslar ve iletiimler iin bellibal hukuk temelleri salamtr. Avrupa'nn ticar ve diplomatik uygulamalar yneticilerin geni lde gereklemesini kolaylatrmtr. slm devleti ve camias bilhassa batya ve douya doru genilemitir. Kuzeye ve gneye gelince... Avrasya'nn bo ovalar ve lleri ile Afrika'nn cangl'lar pek ekici olmamtr. slmn bu blgelerde ilerleyii ar ve ge olmutur. Fatihlerin ve misyonerlerin bellibal abalar daha ziyade kalabalk ve mamur memleketlere ynelmitir: Batya doru Kuzey Afrika'ya ve Avrupa'ya, douya doru ran'dan Orta Asya'ya, Hindistan ve in dolaylarna. Her iki yanda da korkun dmanlar mevcuttu. Batda Hristiyan devletleri ve krallklar; douda byk ran mparatorluu-, ve bunun da ilerisinde steplerin ve ormanlarn sava ahalisi. 139
Hemen hemen bandan beri iki mcadele arasnda^ yani dou ile bat arasnda kkl bir fark vard. ran imparatorluu Mslman aknclar ile doluydu. Topraklar da ahalisi de slm egemenlii altndayd. Mslmanlarn ilerlemesine engel olan Bizans snr saldrlar karsnda geriliyor, fakat ayakta duruyordu. Hristiyan Roma imparatorluu hl canlyd ve stanbul'da bir Sezar hkm sryordu. Sezar'n donanmas ve ordular yalnz Bizans im. paratorluunun kalntlarn korumakla kalmyor, Hristiyan Avrupa'y da istil ve fetihlerden koruyordu. Batnn tarih gelenei Poitiers'deki (732) Fransz zaferini Hristiyanln slm'dan kurtarcs olarak kabul eder. slm gelenei ise Poitiers savandan pek sz etmez; etse bile ufak tefek bir olay diye zikreder. Ama gerek tarihte gerek efsanelerde stanbul surlar altnda geen niha kavgaya byk yer verir. phe yok ki slmn bu konudaki gr hakikate uygundur. Franszlar Poitiers'de snrlarna varan ve hzn kaybeden bir gcn son ahlann durdurdular. stanbul'un savunucular henz taze ve zinde olan bu gcn ilerlemesine engel oldular. Dou Avrupa'dan Ren'e giden yol Araplarn Amuderya'ya gitmek iin izledikleri yola kyasla daha ksa ve daha kolayd, istanbul'u fethedemediler. Bu baarszlk Bizans imparatorluunu ve onunla beraber Bat Hristiyanln ran ve Orta Asya'nn kaderini paylamaktan kurtard. Arab fethi ve bunun neticesi olarak ran'n siyas bakmdan silinii, yalnz ran'n deil fakat slmiyetin kaderi zerinde de nemli etkiler yapmtr. Bizans'n ileri gelenleri, Suriye'den, Msr'dan ve Kuzey Afrika'dan stanbul'a ekilebilir, eski tab'alarn yeni efendilerinin insafna terk edebilirlerdi. Sakit ran imparatorluunun ileri gelenleri iin byle bir ka imkn yoktu. Hindistan'a kaan kk bir zmre dnda ranllar bulunduklar yerde kalmak ve yeni tahakkme ba emek zorundaydlar. ran zadegan, orta snf ve din adamlar hner ve tecrbe hamuleleri ve yaknda kaybedilmi ikbal ve ihtiam hatra-laryla slm toplumunun ve kltrnn, hkmet ve mu140

alefetinin gelimesinde o kadar byk bir rol oynamalarnda alacak bir taraf yoktur. ran'n eski inanlar mnsn kaybetti; daha sonraki nesiller bozgundan ve mitsizlikten kurtulmak iin slama snacaklard. slm douda zafer kazanmt. ran batan baa zap-tedilmiti; Hsrev imparatorluu can vermiti. Zerdt inanc can ekiiyordu. ranllarn siyas kabiliyetleri de din inanlar gibi slm dvasnn emrindeydi. ran'n dou snrlar tesinde nice kavimler ve byk krallklar vard Ama bunlarn hepsi

de Muhammed'in cihanmul teblii iin cidd bir tehlike olmaktan uzakt. Hindistan ve in, slm klsik oluma dnemini yaarken slmm uurunu ok uzaktan etkilediler; bu lkeler mrik ve putperestlerin yurdu idi ve vahye mazhar olmamlard. slmi-yete kazandrlmalarnn zamanyd. Steplerin sava fakat uysal ahalisi iin de ayn ey sylenebilirdi. htida edince slm dvasna taze bir kan getirmi oldular. Douda slmn gelimesini engelleyecek bir snr yoktu. Her yeni fetih slmiyete yeni kaynaklar kazandryordu. Batda durum ok farklyd. Fethedilen topraklarn Hristiyan ahalisi biliyorlard ki snrlarn tesinde hr bir Hristiyanlk vardr. Bu uur onlar ayakta tuttu ve yok olmaktan korudu. Bu lkelerin slmlatrlmas daha yava gerekleti. Zamanmza kadar birok Hristiyan aznlklar sre gelmitir. Daha nemlisi de u: Hristiyan imparatorluu dorudan doruya slmiyete meydan okuyordu. Batda, doudan ok farkl olarak, slm bir rakip tanmak zorundayd, hatta bir akran. Baka bir vahiy eseri din ve bir cihan devleti. O da btn insanla bir tebli sunuyordu. slmiyeti kabule yanamak yle dursun kendileri insanlar Hristiyanla aryorlard. Bu teebbslerinde baarsz olduklar da sylenemezdi. Demek ki Hristiyanlarla sava baka snr lkeleriyle savatan mahiyete farklyd. Snr lkeleri mrik kavimlerin slmlatrlmasnda sadece birer merhaleydiler. Hristiyanlkla sava ise din ve siyas dman bir dzenle
141

savat. Bu dzen slmn dnyadaki rolnn dayand esaslar inkr ediyordu. slmiyetle Hristiyanlk arasndaki mcadele asker bakmdan 4 vehe arz eder: ikisi saldr, ikisi kar-saldr. Bu safhalarn her birinde geni toprak paralar fetih yoluyla bir yandan bir yana aktarlm ve bunun her iki taraf zerinde byk etkileri olmutur. slm dnyasyla Hristiyanlk arasndaki uyumazlk Peygamberin yaad sralarda balamtr. Nbvetinin ilk yllarnda esas sava Arap mriklerine kar yaplrken Peygamberin gerek Yahudilere gerekse Hristiyanlara kar davran dosta ve hrmetkrne idi. slamlarn ba olarak her iki camiayla temasa geti. Bunu anlamazlklar takip etti. nce Medine'de youn olarak temsil edilen Yahudiler dpedz dmandlar. Hristiyanlar ise muhtemel birer mttefiktiler. Sonra Medine'deki camiann etkisi geniledi. Mslmanlar Arabistan'daki Hristiyan kabilelerle attlar. Kuzey snrlarnda Hristiyanlarla ve Yahudilerle ilikiler savaa dnt. slm geleneine gre, Hicret'in 7. ylnda (M.S. 628) Peygamber Medine'den Bizans imparatoru Caesar ile ran ehinah Husrev'e birer mektup yollad. Onlara ya sl-lmiyeti kabul etmelerini yahut da kfirlerin vermesi gereken cizye'yi sunmalarn teklif etti. Bu rivayet ne derece dorudur? Bilemeyiz.. Hz. Muhammed iki byk hkmdarn slmiyeti kabul edeceine inanyor muydu? limlerin bu konudaki grleri farkldr. slmn ilk fethi, Hayber'dir; Medine'nin kuzeyinde, Suriye yolunda bir vaha... Hayber'de Yahudiler oturuyordu, ilerinde Medine'den kovulan kimseler de vard 628 de Muhammed 1.600 kiilik ordusuyla Hayber'e yrd ve 6 hafta iinde btn vahay igal etti. Yahudilere, aileleriyle orda kalmak ve ibadetlerini srdrmek izni verildi. Topraklar ve mallar fatihlere devredildi ama tarlalarn ekip biebilecekler ve hasadn yarsn fatihlere vereceklerdi. Daha sonra Hayber Yahudileri Halife mer tarafndan

142
vahadan karldlar. Zira mbarek Arab topraklarnda slmiyet'den baka bir dine yer yoktu. Daha sonraki fetihlerde Hz. Muhammed'in yahudilere kabul ettirdikleri artlar hafif deiikliklerle aynen tatbik edilecekti. Kuzeye yani Hristiyan topraklarna yayl Hz. Muhammed'in son yllarnda balad. Hz Muhammed'den sonra gelenler, Hristiyan dnyasnn geni blmlerini slmiyete kazandrdlar: yakn douda Hristiyanln doduu lkeler, kuzey Afrika'nn btn, spanya, Fransa ve talya'nn bir ksm, ve Akdeniz adalarnn bir ou gibi. Orta-a Mslmanlar iin Araplarn slmm altn-andaki bu zaferleri dinlerinin hak dini olduunu ve Allahn Mslmanlardan yana bulunduunu ispat eden ilh birer iaretti. pheciliin egemen olduu bir ada, tarihiler daha rasyonel izahlar aradlar. Arab fetihlerinin asker tarihi hakknda pek az ey biliyoruz. Ama bu yetersiz bilgilerin nda unlar syleyebiliriz: Araplar, dier imparatorluk kurucularndan farklydlar. zel bir taktikleri de yoktu, teknik bir stnlkleri de. Dmanlarna kar galebe salayacak aralardan mahrumdular. Ne Makedonyallar gibi mzrakl alaylar, ne Romallar gibi lejyonlar, conquistadore'lar gibi atlan, ne de

smrgeciler gibi yangn kuleleri vard. Hatta tersine, zamann iki byk asker gcne saldrrken hem maharet hem silah hem de say bakmndan ok gedidey-diler. Byk birliklerle sava konusunda tecrbesizdiler. nceleri muhasara bilgisinden de mahrumdular, muhasara iin lzumlu silahlardan da. Mstahkem ehirleri sadece kuatabiliyor fakat teslim alamyorlard. Donanmalar yoktu. Hatta karada bile dmanlarn zrhl svarilerine kar koyacak gten mahrumdular. Birok eyleri yoktu ama, mbala da etmeyelim. 7. yzylda yerleik ve gelimi devletlerin teknolojik durumuyla bozkr veya lden gelen aknclarn durumu arasnda doldurulamayacak bir uurum yoktu. Kald ki dier bakmlardan Arablar da dmanlarnn kulland silahlara sahiptiler. 143 stelik dmanlarna kyasla byk stnlkleri de ^vard. Bu stnlklerden biri hem lojistik hem de stratejikti: deveyi kullanyorlard, bu sayede le de hkimdiler. Geri devenin savata byk deeri yoktu. Ama tat olarak nemi ok bykt. nsanlar, tehizat ve malzemeyi nakil iinde emsalsizdi. Modern denizci devletler iin deniz ne ise Araplar iin de l oydu. Dmanlarnn haberi olmadan deve sayesinde diledikleri gibi dolaabiliyorlard lde. Fethettikleri eyaletlerde hkmet merkezlerini ln ucunda kurdular. ehir zaten mevcutsa, am gibi, onu kullandlar. Yahut da yepyeni bir ehir kurdular Kfa, Fustat, Kayravn gibi. Bu garnizon ehirler Arab imparatorluunun Bombay', Kalkta's, Singapur'udur, ln limanlar... Bunlarn araclyla eyaletlere szlm, sonra eyaletler fethedilmi, ve bir sre ynetilmitir. Araplarn baka bir stnl de maneviyatlaryd. Araplar, mukaddes bir savan muharipleriydi. manla, ve-cidle doluydular. lah yardma gveniyorlard. Bu gven birbirini kovalayan zaferlerle bir kat daha gleniyordu. Dmanlar ise uzun zaman eitilmi, ou paral, askerlerdi. Mahirdiler ama amalar yoktu. Bir taraftan kendi saflar iindeki anlamazlklar, bir taraftan da sivil ahalinin dmanl canlarna okuyordu. Arap savalar ise toplumsal durum, kast ve imtiyaz gibi engellerle kar karya deildiler. Bizans'n veya ran'n sahip olmad parlak babular kyordu aralarnda. Kendi stnlklerine sarlan Araplar, ok ksa bir zamanda mahrum bulunduklar silahlar ve teknikleri telfi etmek imknn buldular. slm ncesi Arabistan'da allm sava biimi karr wa farr idi (vur.ka). Kabile savalarna ok uygun bir teknik ama disiplinli ordularla savarken hi de elverili deil. Siret'lere gre Peygamber, sava nizam getirmitir, (tabiye). Bedir savanda birka yz askerini saflar halinde dizmi Bizans ve ran'la savarken Araplar daha geni birliklerle nasl harb edileceini abucak rendiler. En alacak taraf da, Suriye, Msr ve Kuzey Afrika'nn yerli Hristiyan ahalisinin yar144

dmyla Araplarn uzun mddet hkim olduklar Akdeniz' de Bizans vesair Hristiyan donanmalarn bozguna uratacak sava gemileri in etmeleridir. Araplar, yeni kazandklar deniz gc sayesinde stanbul'a karadan ve denizden defalarca saldrdlar. 674'de Marmara'daki Erdek yarm adasn igal ettiler. Ve bir sava ss' kurdular. Bu ss'den bahar ve yaz aylarnda stanbul'u muhasara ettiler yllarca. 678'de stanbul surlarnn nnde byk bozguna uradlar. Ve geri ekilmek zorunda kaldlar. Bu, Mslmanlarn mukaddes savalarnda uradklar ilk gerek malubiyetti. Bundan sonra nisb bir durgunluk dnemine ahid oluruz. Bu dnemde Mslmanlarla Bizans arasndaki atmalar snrlarda tutsaklar karmak ve ganimet elde etmek iin yaplr. 8. asrn ilk on yllarnda yeni bir ilerleme kaydedilir. Douda Arab ordular Cakarta ve ndus'a varrlar. Batda, Berber yardmclaryla Cebelitark boazn aar ve spanya'nn fethine giriirler. Merkezde Emev Prensi Mas-lama, snrlardaki kumanday ele ald ve Anadoluya birok saldrlarda bulundu. Bu ilerlemenin en yksek noktas Araplar tarafndan giriilen 716-717'de stanbul'un fethi teebbsdr. Bu sefer de bozgun ve gerileme ile sonuland. Bununla beraber slm efsanelerinde ve folklorunda bilhassa cihad'la ilgili son kahramanlk hikyelerinde ve saga'larda byk bir n tar. Bir yandan bu hikyeler bir yandan da o dnemde dilden dile dolaan kehanetler Mslmanlarn cihad konusundaki davranlarnda nasl bir deiiklik olduunu gsteren rneklerdir. Kfirlere kar yaplan en yaman savalar eski ve hamas bir gemie aittir. slamlarn son zaferi ise uzak ve mesyanik bir gelecekte gerekleecektir. 717'de stanbul'dan ekilen Mslman ordular ilerlemekte devam ettiler, lkelerinin uzak dou ve uzak batsna doru... Ne var ki, yayllarnn snrna varmlard artk. Batda, Sicilya'nn fethi (827902) tek byk baar oldu. Douda ise slm ordular Hindistan ve in hudutlarnda duraklad. Bizans snrlar 782'ye kadar nispeten

145
sakindi. 782'de Abbasi hanedanndan bir baka prens ordusuyla Anadolu'dan stanbul'a dayand. Galip oldu, Bizans' cizye'ye balad ve yurduna dnd. Bu zafer gen emir Harun'un itibarn artrd. Bir vakanvisin sylediine gre: Harun'un babas halife Mehdi, Harun'u ikinci veliahd nasp etmi ve ona Reid unvann vermitir. Bu, Arab halifelerinin stanbul'a yaptklar son byk sava olmutur. stanbul'un fethi daha sonraki bir tarihe ertelenmiti. Cihad'n sona ermesi iin birok sebepler vard. Eski fatihlerin heyecan ve sava tutkusu uzun zamandan beri kllenmiti. Ganimet veya ahadet susuzluklar doyuma uramt. Cihada koan aknclar yerine imdi dzenli ve paral ordular vard. Bu ordular Araplarn bozguna uratt ordulardan pek farkl deildi. Abbasiler, payitahtlarn douya doru kaydrmlard. Halifelik artk bir dou imparatorluu olmutu. Artk sava can gnlden yaplmyordu. Bat snrdalaryla mnasebetleri asgariye inmiti. Bu arada Akdeniz lkelerinde ss' olan slm devletleri mcadeleye devam ediyordu. Ama onlar da teki slm devletleri gibi kahramanlk ann sona erdiini kabul ediyorlard. Dar el-islm ile Dar el harb arasndaki snrlar daima baki kalacakt ve ister istemez slm olmayan devletlerin varl kabul edilecekti. Bu meyanda byk Hristiyan kar-saldr's da balam bulunuyordu. slm dnyasnn zf ve blnleri de Hristiyanlara cesaret veriyordu. slm dnyasna ilk saldranlar putperest kavimler oldu: Douda Hazar'lar, Batda Viking'ler. Ne var ki, bunlar sadece birer episod idi. Yalnz byk bir etkileri oldu. Hristiyanlar uyandlar ve kaybettikleri topraklar elegeirmek kararn verdiler. Elden km topraklar yeniden fetih ulardan balad. spanya'da baz Hristiyan beylikleri, yarmadann kuzey ucunda geici olarak yaamak aresini bulmulard. Hudutlarn salamlatrmaa ve lkelerini geniletmee kalktlar. nce Frenklerin sonra Normanlarn slm lkelerine saldr da onlara yardm etti. Douda, Kafkasya'nn Hristiyan ahalisi, Grc'lerle Ermeniler tekrar ba kaldrd-

146
lar, ve Mslman efendilerinden gittike artan bir hrriyet koparmay baardlar. X. asrn ikinci yarsnda Bizans imparatoru, Mslmanlara kar saldrya geecek gteydi. Bu saldrlarn sonunda Girit, Antakya, Sisam geri alnd. Kuzey Suriye'nin ve Mezopotamya'nn birok ksmlar ya ilhak edildi ya igal. Bizans aknclar gneyde Kuds'e kadar uzandlar. XI. asrda Hristiyanlarn slm topraklarnda ilerlemesi selleti. Douda Grc krall, slm saldrlarn pskrtt ve genileme dnemine girdi. Bu dnemde, Karadeniz'den Hazer denizine kadar btn Kafkas blgesini hkimiyeti altna ald. spanya'yla Portekiz'de yeniden fetih harekt Toledo ile Coimbra'ya ulat. Akdeniz'de Hristiyan istilclar Sardunya ve Sicilya'y Mslman yneticilerden geri ald. Nihayet 1098'de Bat Avrupa Hristiyan-lar Suriye ile Filistin'in baz blgelerini igal ve bir mddet iin ellerinde bulundurdular. Bu uurda yaplan savalar Hristiyan leminde Hal Seferleri diye bilinir. Mslmanlar arasndaysa Hallar adyla tannmazlar. Ne gariptir ki Hal seferlerini anlatan Arap vakanvisleri, baka bakmlardan ok zengin olduklar halde bu istilclar douya getiren hareketle ilgili pek az bilgi ierirler. Ha ve hal kelimeleri ada slm yazarlarnda hi gemez. Kald ki Arapada karlklar da yoktur. Nispeten uzun bir zaman sonra Arapa yazan Hristiyanlar tarafndan kullanlmaa balamtr bu kelimeler. Mslman adalar iin Hallar dpedz Frenk veya kfir anlamna-dr. Hallar, birok barbar ve imanszlar arasndan, slm dnyasna saldran topluluklardan herhangi biriydi. Ayrc vasflar savataki kyclklar ve kyclk sayesinde elde ettikleri baar idi. Hallarn Avrupa'daki etkisini anlatan birok eserler yazlmtr. slm lkelerinde nasl bir etkileri olduu ise daha az incelenmitir. slmn balangcndan beri ilk defa olarak Mslmanlar, asker bozgun yznden, eskiden beri slama ait olan topraklar Hristiyan idarecilerine brakmak ve byk sayda Mslman ahaliyi Hristiyan idare-

147
sine terk etmek zorunda kalmlardr. Her iki olay da alacak bir sknetle karlanmtr. Hem douda hem de batda Mslman yneticiler, yeni komularyla iliki kurmak istemilerdir. Hatta icab ederse Mslman kardelerine kar Hristiyanlarla ittifaklar kurmulardr. Fakihler iin zaruret eriatn mubah kld bir mahzurdu. ktidarda olana boyun eilmelidir, u artla ki: Mslmanlarn ibadet etmesine ve eriatn hkmlerine uymasna engel olmasn. Byle bir hkmdarn lkesi, baz fakihlere gre, Dar el-islm'n bir paras olarak kabul edilebilir. nceleri Mslman dnya Levant'n kaybna tamamen kaytsz kald. Balangtaki cihad uzun zamandan beri sona ermiti, ve cihad ruhu unutulmutu. Yaatlan bir iddet ve deiiklik ayd.

Mslman topraklar boyuna saldrlara ve igallere uramaktayd Saldrlar, bir yandan Orta Asya ve Berberler Afrikasndan, bir yandan da Hristiyanlardan geliyordu. Halep'te, am'da ve Kahire'de bile Filistin'in ve Suriye kylarnn elden kmas hemen hemen hibir heyecan yaratmyordu. teki blgelerde ise farkna bile varlmyordu bu kayplarn. Devrin paralanm Suriye'sinde, Hallarn, Doudan Trklerin kurduu devletler mahall siyaset dengesinde abucak yerlerini aldlar. Bazlar dman oldu birbirine, bazlar dost. Bu husumet veya muhabbetlerde ne dinin ne de soyun etkisi vard. Batda Hristiyanln kaybedilen topraklar geri almalar tam bir zafer oldu, niha bir zafer... Mslman efendiler ve arkalarndan Mslman tab'a spanya ve Portekiz'den karlm ve ok gemeden muzaffer spanyollar'la Portekizler Kuzey Afrika sahillerine inmilerdi. Douda, Hallar bir sre daha tutunmay baardlar. Bu, Avrupa'dan gelen srekli yardmlar sayesinde oldu. Ama bulunduklar yerlerde pek gl deildiler ve Mslmanlarn zincirleme saldrlaryla daha da zayfladlar. Nihayet Filistin'deki Latin gcnn son kalesi olan Akka 1291'de Memluklarn eline geti. imdi Douda Hal ordularnn iki bakiyesi kalmt:
148

Kbrs Latin krall ile Kilikya'daki Fransz - Ermeni krall Dikkate lyktr ki, her iki hkmdar da Mslman topraklarnda Melik diye anlmazlar. Unvanlar: Mtemellik'dir. Yani slmm meru hakk olan topraklar gasp etmilerdir. Her iki lke de, zaman gelince, Mslmanlar tarafndan alnmlard (Kilikya'y Memluklar, Kbrs' Osmanllar.) Hal zihniyetinin kalntlar Avrupa'da bir mddet daha yaayacakt. Ve bu zihniyet birtakm ufak tefek savalar kkrtacakt. nce Msr'n Memluk saltanatna, sonra da Osmanl Trklerinin yeni ve tehditkr kuvvetlerine kar... Ne var ki, Avrupa'nn umurunda olmuyordu bunlar. O, baka eylerle meguld artk. Hristiyanlar, Hallar unutmulard ama Mslmanlarn gnlnde cihad dipdiriydi. Yeni batan iman uruna bir mukaddes sava dzenlendi. lk ama, kfir istilclarn ele geirdii lkeleri yeniden almak; sonra, bu ii zaferle biterse, slmiyeti imdiye kadar tanmam olan blgelere ve kavimlere slm teblii ve gc yaymakt. Hallarn iki asr sren idareleri ele geirdikleri lkeler zerinde byk bir etki yapmad Hep egemen bir aznlk olarak kaldlar. Bat Avrupa meneli bir avu katolik, eitli adamlar ve hizmetkrlaryla baronlar, rahipler ve bezirganlar... Aa yukar btn kylleri iine alan ahali yn Mslmanlardan, dou Hristiyanlarndan, bir avu Yahudiden ibaret yerlilerdi. Hallar buralar terk edince bu topraklar kolaylkla slm dnyasyla kaynatlar. Bununla beraber hal ordular iki bakmdan silinmez bir iz braktlar. Birincisi: zimmi'lerin durumu ktleti. slm genilemenin ilk gnlerinde, zimmi'ler birtakm tahdidlere balydlar. Bu tahdidlerin ou, yeni fethedilen lkelerdeki slm garnizonlarnn gvenini salamak iin alnm tedbirlerdi. Mevzuatda yer almalanna ramen bu tahdidlerin birou sk bir ekilde uygulanmazd. Bir kelimeyle zimmi'ler gerek sosyal ve ekonomik gerekse din bir hrriyet iindeydiler. Hristiyan dnyasyla giriilen
149

uzun atmalardan doan ksknlkler, Hristiyanlarla Mslmanlarn bir arada yaad yerlerde korunma ihtiyac, Hristiyan hkmdarlarnn ve din adamlarnn rnek olduu zulumlar... Btn bu miller elele vererek davran daha da sertletirdi. Hallardan buyana, Mslmanlarla Hristiyan ve Yahudi teb'alar arasndaki ilikiler daha mesafeli ve daha etin oldu. Zimmi'ler toplum olarak tecrid edilmilerdi; ayr bir muameleye tbidiler, fakat arada bir de olsa zulme uruyorlard. Hallarn eseri olan ikinci devaml deiiklik slm dnyasnn Avrupa'yla mnasebetlerinde vaki oldu. Onbi-rinci asrdan nce slm dnyasyla Avrupa arasndaki mnasebetler yok denecek kadar azd. arleman ile Harun Reid eli teati etmiler. Sk sk tekrarlanan bu teatiden yalnz Frenk vakanvisi Einhard bahseder. Byle bir ey olmusa hi de mhimsenmemi olacak ki Mslman tarihiler bundan hi sz etmemiler. Toskanya'l Bertha'nn daha sonra Halife el Muktafi'ye yollad sefaret erkn (906) da garip bir hdise olarak zikredilir. slm dnyasnn uzak batsnda, Kuzey Afrika ile spanya'da bile Avrupa'yla diplomatik al veriler ok azd. Cordoba halifesi imparator Otto'ya spanyol yahudisi brahim b. Yakub el-Turtui'yi eli olarak gndermi. (X. asrn ortalarnda) . Mslmanlarn orta-a balarnda Frenk Avrupas hakkndaki malumat geni lde bu kaynaktan

gelir. brahim'in seyahat hatralar kaybolmu. Daha sonraki Arap corafyaclarnn yapt alntlar sayesinde bu hatralar neriyoruz. Hallar, bilhassa Sicilyal el drisi ve Endlsl bn Said gibi batl slm corafyaclarn yazlarndan faydalanarak yeni bilgiler getirdiler. Daha nemlisi de Avrupal Hristiyanlarla Mslmanlar arasndaki eskiden snrl olan ticar ve kiisel mnasebetlerin artmas olmutur. Hal seferleri srerken, Avrupal bezirganlar daha da ok talyanlar Latin idaresi altndaki Memalik-i arkiye skeleleri'ne yerletiler. Buralarda kendi kanunlaryla ynettikleri rgtlenmi cemaatler kurdular. Bu iskelele150

rin yeniden Mslmanlarn eline gemesi Avrupal bezirgnlarn faaliyetine son vermedi. Aksine... Mslman idareciler, hem kendileri hem de uraanlar iin kazan kayna olan bu ticaretin srp gitmesinden yanaydlar. ok gemeden Avrupal bezirganlarn Msr'da ve hallarn hibir zaman egemen olmad baka lkelerde kolonileri grlr. Mslman fakihlerinin anlayna gre Avrupa kolonileriyle yaplan anlamalar klsik man messesesinin deiik bir eklinden ibaretti. Douda oturan bezirganlar ise mstamin haklarndan yararlanmakta idiler. Hakikatde ise anlamann modeli Avrupa meneli idi. talyan ticaret cumhuriyetlerinin Bizans imparatorluu ve hal devletleriyle akt ettikleri anlamalar rnek alnmt. ki yanl bir anlama veya muahede mefhumu slm hukukunu da mehul idi slm uygulamann da. Byle bir messesenin kabul edilii Avrupa etkisinin bydn gstermekteydi. Byle bir anlamann znde Mslman bir idarecinin Hristiyan bir devlete bah ettii imtiyaz yatyordu. Bu imtiyazla, Hristiyan devletin tebas Mslman devletlerin Hristiyan devletin tebas Mslman devletlerin Hristiyan tebalar iin koyduklar ehliyetsizlik engeline bal olmadan Mslman lkeleriyle al veri yapabiliyor ve o lkede ikamet edebiliyorlard. Avrupa devletleri Trkiye'nin, Msr'n ve Akdeniz'in dier slm lkelerinin idarecilerinden bu ekilde birok ruhsatlar elde ettiler. Osmanl dneminde bu imtiyazlara kapitlasyon deniliyordu. nk capitula ismi verilen blmlere ayrlmlard. Avrupa ticareti parlak bir gelimeye mazhar olurken Avrupa ordular bir sr byk bozguna uruyorlard. Hal ordular zap ettikleri her yerden karlmlard. Vaktiyle Hristiyanlarn elinde olan geni blgeler slm aknclar tarafndan zapt edilmiti. Bir kere daha slmn ilk devirlerinde olduu gibi Hristiyanlk aleyhine cihad almt. Ve bu defa Mslmanlar Avrupa'nn gbeine kadar ulaabilmilerdi. Hal ordularn bozguna uratanlar, onlarn igal et151

tii lkelerden gelmiyordu. Hatta feth ettikleri veya tehditleri altnda bulunan kavimler arasndan da kmamlard. Bu yeni saldr daha uzak doudan geldi. slmn yeni bir devletinden: Trklerden demek istiyoruz... Trkler hallardan nce geldiler ve bir bakma bu geli hallar kkrtt. Mslmanlar, Trklerle nce Orta Asya snrlarnda karlatlar. Onlar tutsak olarak ele geirip bilhassa askerlik alannda kullandlar. Bu asker-tutsaklara memluk denildi. Umumiyetle Afrika'dan gelen kleler ya evlerde istihdam edilirdi yahut da arazide. Memluklar da hukuken kle saylyordu, fakat zamanla imtiyazl bir kast haline geldiler, asker bir kast... Mslman devletine gittike byyen bir kudret bahediyorlard. ocukken tutsak olarak ele geiriliyor, uzun bir meslek terbiyesinden geiriliyorlard. Efendilerine gnlden balydlar. IX. asrdan beri Halifeler, Trk askerlerine ve kumandanlarna teslim ettiler idareyi. Trkler nce asker sonra da siyas hkimiyet kazandlar. Kumandanlar vali oldu; valiler de hanedan kurdular. slmda ilk Trk idarecileri IX. asrda ortaya kt. XI. asrda Orta Asya'dan Msr'a kadar hemen hemen btn idareciler Trkd.

Bu Trk yneticilerinin ou Orta Asyal idi. slm dnyasna tutsak olarak katlmlard. Yetitirilirken kabul etmilerdi slmiyeti. Asker mertebeler dizisinde ykselmi ve general yahut da paral asker olmulard. Hudutlarn tesindeki Trk kabileleriyle pek ilikileri yoktu. Daha ocukken bu kabilelerden koparlm, uzaklatrlmlard. Daha sonra bu Trk kabileleri Batya ynelecek, hem slmiyetin hem de Hristiyanln kaderi zerinde byk etkiler yapacakt. Orta Asya Trkleri hibir zaman Araplar tarafndan malp edilmediler. Onlar slmiyet fethetti. ou Trk olan gezici sofiler ve derviler, Jakarta'nn tesindeki henz slmiyete boyun ememi kabileler arasnda dolayor, slm ve putperest dnyann snrlar iinde gelien yeni iman tebli ediyorlard.

152
Bozkr kavimlerinin batya g XI. asrda kemalini buldu. Bozkr kavimleri iki ana yoldan ilerliyorlard: Hazer'in kuzeyinden gney Rusya ve doru Avrupa'ya; Hazer'in gneyinden slm lkelerine. Kuzeyli aknclar, aralarndaki hkim Trk kabilesinin adyla anlrlar: Kpaklar. Gneyden gelenler ise yine kendilerini yneten hanedann adn tarlar: Seluklular. Kpaklar, Polovtski ve Cuman'lar adyla da tannrlar. Bir zaman, Ural nehrinden Macaristan snrlarna kadar ok geni bir alana yaylmlard. Aa yukar eski Trklerin oturduu yerler... Hazarlar, Peenekler, Volga Bulgarlar gibi Trkik kavimler tarafndan ynetilen eski Trklerin topraklar... XI. asrn ortalarndan itibaren XIII. asrda Moollarn geliine kadar bu topraklara Kpaklar hkimdi. Moollarn fethinden sonra bile Kpaklar, Mool efendilerini zmlemeyi ve lkelerindeki Mool hanedanlarna kendi seciyelerini alamay baarmlard. Kpaklarn geliinden nce slmiyet, Don ve Volga havzalarndaki Trkik kavimler arasnda mesafe almt olduka. Kama ve Volga rmaklarnn kavanda bir site ve bir devlet kuran Bulgarlar X. yzylda slmiyeti yaymak iin aba harcyorlard. Hatta 986'da Kievli prens Vladmir'i ihtida ettirmek istediler ama bouna... Trkik kabileleri zerinde daha baarl oldular. Kpaklar, Dou Avrupa'ya gtkleri zaman henz putperestiler. Bazlar Hristiyan oldu ve Slavca konuan kavimlerle kaynat. Dierleri ise Mslmanl kabul etti. Volga'daki Mool hanlnda byk bir rol oynayanlar bunlard ite. XIII. asrn 30. ve 40. yllarnda Moollarn Dou Avrupa'y fethetmeleri ilk defa olarak bozkr kavimlerine siyas bir ereve salad. Moollar, Saray'da (aa Volga) bir hkmet merkezi ve Cengiz Han'n torunu ve Rusya fatihi Batu Han'a bal bir hanedan kurdular. Moollarn nfusu azd. Kpaklara dayanyorlard. Zamanla Kpak dilini benimsediler ve Kapaklarla birletiler. Devletlerinin ad Rusada ve Avrupa dillerinde Altn Ordu diye bilinir.
153

Altn Ordu kelimesinin Dou kaynaklarnda karl yoktur. Kpak hanl diye geer. XIII. asrn sonlarnda, XIV. asrn balarnda bu hanlk slmiyeti benimseyince bir Mslman devleti Baltk Denizinden Karadeniz'e kadar btn dou Avrupa'ya egemen olur. Krm'da, byk rmak vadilerinde, hepsinden de ok, Volga boylarnda kurulan yerleme merkezlerinde kalabalk ve etkin bir Mslman nfusu grlr. Altn Ordu'nun yklndan sonra kurulan bamsz slm hanlklarnn payitaht olan nice mamur beldeler kurulur: Kazan, Astragan, Bahe Saray gibi. Seluk oullarnn bakanlndaki gneyli istilclar balangtan itibaren Mslmandlar. Byk sultanlar olarak slmn kalpghn ynetmee baladlar. Seluk sultanlar slmn toprak btnln ve siyas birliini onarmakla kalmadlar, slmiyete byk bir canllk da getirdiler. Daha nceki devirlerde bu canllk bir hayli sarslmt. Memluklar gibi Badad'a ve baka diyarlara giden kardelerine benzemiyorlard. Seluklularla beraber gelen serazad Trkler snrlardaki cihad ruhunun btn ateini ve cokunluunu koruyorlard. Trklerin Orta Asya'dan ran yoluyla Mezapotamya'ya doru ilerleyileri slmiyet iin uyan devresi... Trk ordular kfirleri pskrtr ve rafizi'leri yok ederken snn fakihleri ve kelamclar Islmiyetin balangcndan beri ilk defa olarak devlet ile samim ilikilere girdiler. i dncelere kar snn fikirleri dsturlatrma ve yaymaa giritiler. Trklerin misyonu ve otoritesi birok metinlerde grlebilir. Mesel 972 de kaleme alnan Kagarl Mahmud'un divan- Lgati Trk'nn giriinde.

Mslmanlarla Hristiyanlar Bizans hudutlarnda birlikte yayorlard. Cihad atei ise Jakarta'larn tesindeki uzak lkelerde snr-savalar arasnda iin iin tutuuyordu. Bu snr kavimlerinin Batya gelii slm yayln ilk gnlerini hatrlatan bir hzla cihad' yeniden tututurdu.
154

Seluklular Kafkasya'da Grclere ve Ermenilere kar slm hkimiyetini yeni batan kurmaa alt. Daha da nemlisi Trklerin Dou ve Orta Anadolu'yu fethiydi. Buralar uzun zaman slmn ilerlemesine engel olan Hristiyan Rum imparatorluunun kalesidir. Anadolu'nun fethi snr savalar tarafndan salamlatrlmt fetih. Fetih ilerinin balarnda Sultan, bir Seluk ehzadesini yollam ve yeni topraklarn ynetimini ona tevdi etmiti. Snr savalar savaarak batya ilerlerken doudan subaylar ve memurlar gelip kazanlan topraklarn ynetimini ellerine aldlar. Onlarn gayretleri sayesinde Anadolu'da, payitaht Konya olan gl bir Trk devleti kuruldu. XIV. asrn balarna kadar burada hkm sren Seluk hanedan Rum Sultanlar olarak maruftur. Bunu takip eden dnemde Gney bat Asya'daki slm lkeleri batdan ve dorudan iki istilya uradlar. Hallarn istils yalnz dou Akdeniz lkelerini etkiledi. abucak pskrtlen bu istilnn byk etkisi olmad. Hallara kar saldry Seluklularn emrindeki ikbalperest bir Trk subay Zengi balatt. Zengi kendine Mezopotamya'da ve kuzey Suriye'de bir beylik kurdu. Olu Nureddin, babasnn yapt ii din heyecan ve siyas tutkuyla srdrd. Bu 'teebbs baaryla talandran ise Selhaddin'dir. Selhaddin de Msr ve Suriye'de bir hanedan kurmu ve Ltin devletlerine son darbeyi indirmitir. Selhaddin krt'd. Ama ynetimi de ordusu da Trk usulne gre kurulmutu. Halefleri ise orduyu da rejimi de batanbaa Trkletirdiler. Filistin'de Hal ordularnn son artklarn Msr'daki Kpak Memluklar XIII. asrda temizleyecekti. Doudan gelen Mool istils ok daha tehlikeliydi. slmiyetin douundan beri ilk defa olarak Mslmanlar slmiyetin doduu topraklarda putperestler tarafndan kltldler ve malbiyete uradlar. Badad halifelii yok edildi. Orta Asya ve ran, Mslman Anadolu ve Irak putperest bir imparatorlua ilhak edildi. Bu imparatorlu155

J
un hkmet merkezi dou Asya'dayd, 1267'den beri Pekin. Bu istilnn slm topraklarna yapt zarar arada bir abartlmtr. phe yok ki slmiyet iin byk bir darbe olmutur bu istil. slm hkmetini ve toplumunu darmadan eden bir saldr... Bir ara yle sanld ki slmiyetin istikbali tehlikededir. Nitekim ran'daki Mool hanlar, Msr'daki son slm hisarn tehdid ediyor ve Avrupa'daki Hristiyan devletleriyle ortak dman olan slmiyete kar ittifak kurmaa teebbs ediyorlard. Tehlike geti. Avrupa'yla pazarlklar bir netice vermedi. Ve bir asr iinde bat Asya'nn Mool hkimleri ava-neleriyle birlikte slmiyeti kabul ettiler. Bir ou da Trkeyi ve Trk alfabesini benimsedi. Geriye baktmz zaman gryoruz ki Trklerden sonra Bozkr kavimlerinin gney-bat Asya'ya ikinci g olan Moollarn gelii slmn siyas ve asker gcnn zayflamas deil artmas olmutur. Trklerin ve Trklemi Moollarn himayesi altnda kurulan krallklarn, daha nceki zamanlarda eksik olan bir vasflar vard: istikrar, sebat ve dayanma. Bu vasflar onlarn hem siyas messeselerinde hem asker etkinliklerine grlebilir. XIV. asrn Arap tarihisi bn Haldun, Trklerin slm dnyasndaki deta niversel olan stnlklerini, slamlarn hayr iin Allah'n bir inayeti olarak grr. Hilafetin zayflad ve yozlat, kendini hcumlara kar koruyamayacak hale geldii bir dnemde Hikmet-i lhiye, Trkler arasndan yeni koruyucular ve yneticiler kard Murad: slmn snmeye yz tutan soluunu canlandrmak ve Mslmanlarn birliini yeniden kurmakd. Trklerin hkimiyeti dneminde slm dnyas kaybettii mcadele gcn yeniden kazanm ve saysz cihad'lara girimitir. Bu cihad'lar slm dnyasna, bazlar bugn de baki kalan, nemli toprak kazanlar salamtr. Douda en gze arpan ilerleyi Hindistan olmutur. Araplarn VIII. yzyldaki Hindistan saldrlar akim kalm ve Mslman devletlerinin Hindistan'a yerle-

156
meleri XI. asrdan itibaren birbiri arkasnda gelen Trk askerlerinin ve yneticilerinin eseridir. Bat'da Avrupa ilerine byk akn olmutur: birisi Kpak Mool hanlarnn Altn Ordu'su tarafndan, dieri Osmanl Trkleri tarafndan. Osmanl devleti nceleri bir snr savalar beylii idi. Rus Seluk saltanat ykldktan sonra Anadolu'da ortaya kan birok devletikten bir tanesi. Avrupallarn verdii ad, ilk hkmdar Osman'n isminden bozmadr. Rivayete gre 1299'la 1326 arasnda hkm srm, Osman. Bu beylik Anadolu beylikleri iinde ne en by idi ne de en gls. Bununla beraber Bizans imparatorluundan arta kalan lkelerin en batsndayd ve cihad iin byk imknlar sunuyordu. Btn Anadolu'dan gnlller topluyordu bu cihada. Bu frsatlardan faydalanan Osmanllar, byk bir devlet ve bir imparatorluk medeniyeti kurdular. Fatih Sultan Mehmed 1453'de stanbulu fethetti. slm ordularnn asrlardan beri gzdiktikleri bir hedefti bu. Osmanl devletinin zirveye ulat dnem Kanun-i Sultan Sleyman dnemidir. Avrupa'da Osmanl ordular Yunanistan', Balkanlar ele geirdiler. Sonra Macaristan'a yrdler ve 1529'da Viyana'y kuattlar. Douda Osmanl donanmas, Hind okyanusunda Portekizlilere meydan okudu. Batda Osmanl devletinin metbuluu altnda olan Kuzey Afrika'nn slm hkimleri slmn deniz gcn bat Akdeniz'e kardlar. Hatta ngiliz adalarna ve zlanda'ya kadar ak denizlerde korsanlk yaptlar. Bir kere daha slmiyetin ilerleyii Hristiyanlk iin ldrc bir tehlike oldu. Hal seferleri sona ermi, onun yerini Cihad almt. Elizabeth devrinde Trklerin tarihini yazan Richard Knolles Trklerden Dnyann bugnk dehet kayna diye sz ederken Avrupa'nn ortak duygularn dile getiriyordu. Hristiyan Avrupa'yla slm Osmanl arasndaki uurum zamanmzdaki hr dnya ile Sovyet Rusya arasndaki kopua benzetilir bazen. Bu karlatrma yersiz de-

157
ildir bsbtn. Her iki durumda da Bat, gelien ve inanm bir imparatorluun tehdidi altndayd. Ama arada byk farklar var, ortak ynler de yok deil phesiz. Mesel her iki devletde de cokunluk ve nass'lk hkim Yalnz Trkler ok daha insafl idiler. XV. ve XVI. asrlarda ilticalar batdan douya idi, doudan batya deil. spanya'dan srlen Yahudiler, Trkiye'ye snmlard Kald ki bu, ilk iltica hareketi deildi. Avrupa'da Osmanl hareketi sona erince, asrlarca idare ettikleri Hristiyan milletler hl oradaydlar. Dilleri, kltrleri, dinleri, bir lde messeseleriyle... Halbuki bugn spanya'da da, Sicilya'da da ne Mslman vardr, ne Arapa konuan. Osmanl idaresinden faydalananlar yalnz Mslmanlar, yalnz Yahudi mltecileri veya kiliseyle anlaamayan Hristiyanlar da olmamtr. Fethedilen lkelerdeki kyllerin de kaderleri, lehlerine deiti. Osmanl devleti, atma ve dzensizlik yerine birlik ve huzur getirdi. Bunun ok nemli iktisad ve sosyal neticeleri de olmutur. Fetih savalar srasnda eski toprak aristokrasisi ykld. Sahipsiz kalan topraklar zeamet olarak Osmanl askerlerine datld. Osmanl dzeninde zeamet, geliri toplayanlarn hakkyd aslnda; nazar olarak bu hak sahibinin hayatyla sona ererdi. Sahibi askerlikle ilikisini keserse elinden alnrd zeamet, irsiyetle intikal etmezdi. Kyllere gelince... onlarn topraklar babadan oula geerdi. Ne paralanr, ne de belli ellerde -toplanrlard. nceki durumlarna gre iftliklerinde daha hrdler. Vergiler mtevaziydi ve komu lkelere nazaran daha insanca tahsil edilirdi. Bu emniyet ve refah Hristiyanlar Osmanl idaresine balamtr. Batdan gelen milliyeti fikirler patlak verinceye kadar Osmanl lkesinde srp giden uzun mrl asayiin kayna da bu olsa gerek. XIX. asrda Balkanlar ziyaret eden Avrupallar, Balkan kyllerinin refahndan ve memnuniyetlerinden sz ederler. Durum XV. ve XVI. asrlarda daha da gze arpan bir zddiyet ifade eder. Avrupa'da byk ayaklanmalar adr bu. Aleyhinde o kadar atlp tutulan devirme usulnn de nice iyi taraflar vardr. Bu usulle

158
en hakir kyl sadrazamla kadar ykselebilirdi. Nitekim de bir oklar ykselmitir. ada Hristiyan dnyasnda imknsz olan itima bir seyyaliyet... Osmanllar yalnz tehlikeli bir dman deildi, Hristiyanlar bylyordu da. Osmanllarn ho grs ve Osmanl diyarndaki imknlar birok ikbalperesti bu lkeye ekmitir. Madur kyller, efendilerinin dmanlarndan medet umuyorlard Luther bile 1541'de yaymlad bir eserinde Hristiyanlar uyarr: sizin gibi" gz doymaz prenslerin, toprak aalarnn ve burjuvalarn idaresi alnda yaamaktansa Trklerin idaresi altnda yaamak fakirlere daha hayrl gelebilir... Avrupa'nn valyeleri Trklere kar yiite savamlardr ama Avrupa kylleri byle bir zafere pek kulak

asmyorlard. Kurulu dzenin koruyucular bile Trk devletinin askeri ve siyas dzeninin stnlnden etkilenmilerdi. Avrupa'da kaleme alnan Trk tehlikesiyle ilgili saysz eserlerin bir ounda Trk dzeninin stnlnden ve onu taklit etmenin faydalarndan sz edilir. Osmanl ordular, Osmanl donanmas Hind Okyanusundan ekildi. Yine de Osmanl asker gcnn heybetli manzaras, Osmanl gcnn gerek zevalini gizleyecekti bir mddet. Macaristan'da Trklerle Hristiyanlar uzun ve netice vermeyen bir sava srdrdler. 1683'de Trkler Viyana'y ele geirmek iin ikinci bir hcum daha yaptlar. Ama ok ge'di artk. Bu, Osmanllarn son ve kesin bozgunu oldu. imdi Avrupa iin Osmanl devletinin zaaf bir problem olmutu: ark Meselesi. Dnyann baz blgelerinde, daha ok tropikal Afrika'da ve .Gney Dou Asya'da Islmiyetin gc ilerlemekte devam ediyordu. Batda ise tam bir bozguna uram: Osmanl. Mazideki zaferleri bir zaman iin bu bozgunu gzlerden saklam ve geciktirmiti ama nleyememiti. Avrupa Hristiyan dnyasnn birinci byk cihad'a verdii karlk Yeniden Fetih ve Hal Seferleri olmutu. slmn ikinci ilerleyii dalgasna verdii cevap: zirveye erien emperyalizm. Emperyalizm, Avrupa'nn iki ucunda

159
tabii olarak balad. berya ve Rusya gibi bir zaman slm idaresine balanm lkelerde... Aa yukar btn slm dnyasn yutuncaya kadar yayld. Trklerin byk g Kuzey Afrika'ya yle bir dokunmutu ama spanya'ya hibir zaman ulamamt. Bunun iin de Trklerin, uzak batdaki slmn zerindeki etkileri pek byk olmamtr. Bu rol baka bir kavim, Berberiler oynamtr. XI. ve XII. asrlarda Afrika'nn Berberileri, Asya'nn bozkr kavimleri gibi, slm devletlerinin sendelemekte olan dzenlerini sildi sprd. Yeni bir siyas ve din dzen kurdu. Trklerinkine benzeyen asker yiitlikleri ve cihad aklar ile yeni ve gl devletler tesis etti Berberiler ve yeni bir hzla cihad' balattlar. Gleri, ksa bir zamanda, Afrika'dan spanya'ya srad ve bir mddet iin Hristiyanlarn kar saldrsn durdurdu. Ama yalnz bir mddet iin. Batda slmiyete taze bir g alayamadlar. Moollar gibi siyaset ve askerlik alanlarnda bir yenilik yaratamadlar. Berberiler ehirlere yerletikten sonra heyecanlarn kaybettiler. Bylece slm gcnn zevali sonuna yaklat. 1492'de slm gcnn spanya'daki son merkezi Katolik hkmdarlarnn ordular tarafndan zapt edildi. Bylece Avrupa'nn kar saldrs balam bulunuyordu. Portekizliler 1267'de, spanyollardan aa yukar 250 yl nce, yeniden fetih hamlelerini tamamlam oluyorlard. Ceuta'y ele geirerek sava dman topraklarna srklediler. XV. asrda Merake'e yerlemek iin byk bir hamle yaptlar. Baka bir deyile Kazablanka ile Tanca'y zapt ettiler. Portekizlilerin kuzey Afrika topraklarnda genileme teebbs Merake'lilerin el kasr el Kebir savandaki zaferiyle sona erdi (1577). spanyollar da o nl Yeniden-Fetih hareketlerinde bozguna urayan Mslman dmanlarn Avrupa'dan Afrika'ya kadar kovaladlar. 1497 ve 1510 aras Kuzey Afrika kylarnda birok ehirleri ele geirdiler: Melilla'dan Trablusam'a kadar birok ehirleri. Bu teebbs de ie yaramad. spanyollarn istekleri hududlu ve ihtiyatl idi. slmn ihyas iin herhangi

160
bir teebbs nlemek ve kendi kylar ve gemilerini Mslman korsanlara kar korumak istiyorlard. Akdeniz'de Osmanl deniz glerinin baarlarndan sonra spanyol'lar Kuzey Afrika'y istil etmekten vazgetiler. Onlar da Portekizliler gibi birka mstahkem mevkii kk garnizonlaryla elllerinde tutmakla yetindiler. Batnn douya gerek kar darbesi tamamen baka bir istikametden gelecekti. Vasco de Gama Calicut'a geldii zaman Hristiyan ve baharat peinde olduunu aklad. Portekizlileri Asya'ya srkleyen saiklerin gzel bir hlasasyd bu iki kelime. Yolculuklar da cihad arzusuna kar uzun ve ge kalm bir cevap deil miydi! Douya giden Portekizliler arasnda din misyon duygusu ok glyd. Yolculuklar din bir mcadele olarak grlyor, ayn dmana yani slmlara kar Hal seferlerinin ve yeniden-fetih hareketlerinin bir devam olarak kabul ediliyordu. Portekizliler Dou denizlerine vardklarnda, dmanlar, Msr'n, Trkiye'nin, ran'n ve Hindistan'n Mslman devletleriydi. Ve onlarn hkimiyetlerini yktlar. Portekizlilerden sonra spanyollar, Franszlar, ngilizler ve Hollandallar gelecekti. Bu milletler, kendi aralarnda, Afrika'da, ve gney Asya'da XX. yzyla kadar devam eden geni bir Avrupa hegemonyas kurdular. Ayn yeniden-fetih ve kar saldr hareketleri orta alarda slmn fethettii teki Avrupa lkelerinde de grlebilir. Mesel Rusya'da. Altn Ordu dneminde slmn Rusya'da egemenlii

Maribilerin spanya'daki egemenliine kyasla daha ksa ve etkileri bakmndan daha snrl olmutur. Yine de Tatar boyunduruu Ruslarn hafzasnda derin bir iz brakmtr; tpk Yunanistan'da Trklerin, spanya'da maribilerin hkimiyetleri gibi. Nitekim bu .hkimiyeti sona erdirmek iin verilen mcadele de Yunanistan ve spanya'nn yapt savalara benzer. Rusya'nn kendini toparlamas XIV. asrn son eyreine rastlar. 1380'de byk Moskova prensi Dimitri Dons-koy, Tatarlar Kulikovo'da bir meydan savanda bozguna uratt Bu zafer her ne kadar Rus tarihi ve efsanelerinde

161
kutlanmaktaysa da kesin bir zafer deildi, zira iki yl sonra Tatarlar tekrar kuzeye indiler, Rus topraklarn yakp yktlar ve Moskova'y aldlar, haraca baladlar. Altn Orduya indirilen ldrc darbe Doudan gelecekti: mehur Timurlenk 1395'de Altn Ordululara saldrd ve onlar bozguna uratt. XV. yzylda Altn Ordu hanl paraland. Elindeki topraklar Kazan, Astragan ve Krm hanlar arasnda paylald Nitekim Volga ve Ural'larn dousundaki bamsz bozkr devletikleri de ayn akibete urad. Bu blnmeler sayesinde Moskoval Byk van 1480 de cizye demekten kurtuldu. spanyollar ve Portekizliler gibi Ruslar da eski efendilerinin izinden gitmee kalktlar. Bunda daha da baarl oldular. Volga Tatarlaryla giriilen uzun ve etin bir atmadan sonra Ruslar 1552'de Kazan' aldlar. Kesin bir zafer oldu bu. Kazan elde edildikten sonra 1556'da Astragan' zapt etmek nispeten kolay bir i oldu. Bu galibiyetle Ruslar, Volga ticaret yolunu kontrolleri altna aldlar ve Hazer denizin ulatlar. Artk Ruslar Asya'da diledikleri gibi ilerliyebilirlerdi. Bat Avrupa'nn denizci devletleri Afrika'y dolaarak Gney ve Gney Dou Asya'ya yerleirken Ruslar da karadan Karadeniz'e, Hazer denizine, Pamir'e ve Pasifik okyanusuna doru ilerlediler. Ve Krm', Dastan', Kuzey Azerbeycan', Volga'nn, Kazakistan'n ve Orta Asya'nn Mslman ahalisini kendilerine kattlar. Rusya ve Bat Avrupa'nn Asya ve Afrika'ya yaylmas silha stnlkleri sayesinde olmutur. Ruslar Dou ynndeki ilerlemelerinde hibir esasl g tarafndan engellenmediler. Denizci devletler, Atlantik frtnalarna, ve birbirleriyle savaa dayanacak surette ina edilen gemileriyle hibir Asya lkesinin rekabet edemiyecei bir deniz gcne sahiptiler. Yalnz Avrupa'da Osmanl, mparatorluu vard. knde bile slm devletlerinin en gls olan bu imparatorluk, Hristiyan Avrupa'nn Balkanlara, Ege'ye, ve stanbul'a doru ilerlemesine inatla kar koydu. 1606'da neticesiz kalan bir savatan sonra Osmanllar ve Avusturyallar her iki imparatorluun snrnda
162

bulunan Zitvatorok'da bir muahede imzaladlar. Bu muahede bir dnm noktas olmutur. yle ki: lk defa olarak sava, . stanbul'da galibin maluba imzalatt bir atekesle deil, taraflarca mzakere edilen ve snrda eit kuvvetler arasnda imzalanan bir muahedeyle noktalanyordu. Bu muahede'de ilk defa olarak Habsburg hkmdar, artk eski Trk vesikalarnda olduu gibi, Viyana kral olarak deil imparator unvanyla anlyordu. XVII. asr bir eitlik taviziyle balad ve bir bozgunun kabul ile sona erdi. kinci Viyana bozgunu ve bunu takip eden Trk hezimeti Avusturyallarla mttefiklerine su gtrmez bir zafer salamt. 1695'deki Karlofa muahedesi Trkiye tarafndan malp bir kuvvet olarak imzaland. Yine ilk defa olarak Trk nazrlar asker baarszl diplomatik yollarla hafifletmek iin Batdaki dost devletlerin hayrhah hizmetlerine bavuruyordu. Trkler cihad stratejisini unutuyorlar; var olma siyasetini ve yeni diplomasi sanatn reniyorlard. Diplomasi, Mslmanlar iin hi de yeni bir sanat deildi. Hz. Muhammed'in kendisi de eliler kabul etmi ve yollamt. Ve bu al veri halifeler ve dier Mslman yneticiler tarafndan da srdrlmt. Hal seferlerinden bu yana Hristiyan Avrupa'dan Mslman saraylarna sk sk eliler gnderilmitir. Bununla beraber diplomasinin uygulamalar ve hedefleri Mslmanlar arasnda snrl kalmtr. Avrupa devletleri XVI. yzyldan itibaren stanbul'a devaml eliler yollamaa balad. O zamana kadar stanbul'da daim sefaret heyetleri yoktu. Osmanllar XVIII. asrn sonlarna kadar, dier Mslman devletler ise daha sonra bile Avrupa'da devaml sefaret heyetleri bulundurmaa teebbs etmediler. Hristiyan hkmetler ile ufak tefek meseleleri dzene sokmak iin ya u veya bu Avrupa devletine gnderilen zel ve geici elileri veya kendi payitahtlarna yollanan Avrupal elileri tercih ettiler. Bu eit mnasebetlerin balca amac ticar idi. Zaten zerinde tartlacak baka konular da yoktu pek Siyas

163
srtmeleri savalar hallediyordu ve zm yolu zaferden geiyordu. Mslmanlarla hara vermeyen dier Hristiyan devletler arasndaki siyas mnasebetler asgariye indirilmi. Bu asgari de Mslman devletler nezdindeki gayrimslim memurlarn keyfine braklmtr. zerinde ok konuulan Birinci Franois ile Kanun Sleyman arasndaki ittifak geni lde Avrupallarn hayalinde mevcuttur. Trkler iin ise snrl bir ibirlii sz konusuydu. Ve tabiatiyle Trk vakanvisleri bu olaya byk bir yer ayrmamlard. Karlofa muahedesinin mzakeresi esnasnda sava tazminat ngiliz ve Hollandal murahhaslarn, himmetiyle hafifletilmiti. Milletler aras diplomasinin nemi konusunda Trk hkmetine bir uyaryd bu. Ne yazk ki bu ilk dersten sonra da bu yolda ilerleme ar oldu. Avrupa'ya kar duyulan tecesss hl pek snrlyd. Avrupal diplomatlarla temas Bab- li'nin ba tercman aracl ile yaplyordu. Ba tercman Rumdu. XVIII. asrn sonlarna kadar Osmanl imparatorluu Hristiyan devletleriyle hi bir ittifak anlamas imzalamamtr. Trkiye, Rusya ve Avusturya ile sava halindeydi. sve de Rusya ile savayordu. Az sonra Prusya da bu savaa katlacakt. sve ve Prusya ile 1789 ve 1790 da anlama imzalanacakt. Kazazker anizade Efendi, bir Hristiyan devletiyle imzalanan anlamann eriat kanunlarna aykr olduunu ileri srerek bu anlamaya kar kt. Kur'andan u yeti zikrediyordu: Siz, iman edenler! Benim de, sizin de dmannz olanlar dost telkki etmeyin. Ba mft ise u hadisi ileri srerek: Allah slm dvasna yardm edecektir... diyerek anizade Efendiyi susturdu. XVIII. asr boyunca Trklerin ikbali parlad. 1718'de Pasarofa anlamasyla Osmanl mparatorluu biraz daha arazi kaybna urad. Mteakiben dmanlar arasndaki anlamazlktan yararlanarak bir miktar toprak kazand. Yalnz talih-i harp uzun zaman glmeyecekti Osmanlya. 1768'de Rusya ile sava kt. Bir dizi berr ve bahr hezimetten sonra 1774'de Trkiye Kk Kaynarca muahedesini

164
imzalamak zorunda kald. Bu muahedeye gre, Krm Tatarlar zerindeki eski metbuluundan vazgeiyordu. Krm Tatarlar istiklllerine kavutu. Sultan ayrca Rus imparatoriesine stanbul'daki Rus kilisesi zerinde de bir himaye hakk tanyordu. mparatorie bu hakka dayanarak Sultann Hristiyan Ortodoks tebalar zerinde de bilkuvve bir himaye hakk elde edecekti. Buna karlk Sultan da Krm Mslmanlar zerinde din bir otorite sahibi oluyordu. Bunun hibir ciddi mns yoktu. Nitekim Ruslar birka yl sonra Krm' ilhak edince muahededeki bu hkm unutulup gitti. Ne var ki, bu hkm, slm dnyas iinde birtakm baka neticeler de dourdu. Hilafet asrlarca nce lmt. Geri Osmanl padiahlar halife unvann kullanyorlard ama bazs ok kk olmak zere nice slm hkmdarlar da bu unvan kullanmaktayd. O zamann geleneklerine gre halife, slm hkmdarlarnn kendi hudutlar iinde kullandklar saysz unvanlardan biriydi. Hibir hkmdarn snrlar dnda din bir otorite iddias yoktu. Kald ki slm dnyas iinde byle bir hak kimseye tannmamt. Kk Kaynarca muahedesinde yer alan Krm Tatarlar zerinde din bir kaza iddias ksmen padiahn haysiyetini kurtarmak, ksmen de Krm'la btn balar koparmamak iin bir vesileydi. Zira padiahn dmana brakmak zorunda kald ilk Mslman lkesiydi Krm. Bundan evvel elden karlan topraklar sadece bir avu Mslman yneticinin idare ettii Hristiyan topraklaryd. Krm ise kadm bir slm lkesiydi, ahalisi Mslmand. Onu kaybetmek, ok ac bir darbeydi. Ama ne yazk ki bunu birok benzeri felketler takip etti. Bylece slm dnyasnn geni topraklar Hristiyan hkimiyeti, altna girecekti. Kala kala bamsz iki slm devleti kalacakt. ran ah i idi. Btn lkelerin snn-leri tabiatiyle snn bir hkmdar arayacaklard. lk defa olarak Kk Kaynarca muahedesinde belirtilen Osmanl halifelii nazariyesi birka yl sonra yeni bir delile kavuacakt: Kahire'deki son Abbasi halifesinin,

165
hilafetini, Msr'n Osmanl fatihi Selim'e devretmesi olay. Bu iddiaya gre o tarihten beri hilfet Osman Oullarnn hakkyd. Hilfetin devri hikyesi aktan aa masal. Osmanllarn hilfet iddias XVIII. asrn sonlarnda da XIX. asrn balarnda da pek desteklenmemitir. XIX. asrn ortalarndan itibaren Osmanl iddialar gittike artan bir iddetle yaylm, ve byk lde kabule mazhar olmutur, bilhassa Rusya'da, Orta Asya'da ve Hindistan'da. Osmanl hilfeti ve onunla birleen pan-islmizm (ttihad- slm) hareketi Dou'da Bat Avrupa hkimiyetinin srp gittii o dnemde slamlarn maneviyatn ykseltmee yardm etmitir.

Hilfet 1924'de kaldrld. Yeni bir hilfet yaratmak iin giriilen teebbsler hibir netice vermedi. Bu arada slmiyetle Hristiyanln karlatrlmas yeni biimler kazanmt. Bat hkimiyeti altnda bulunan Dou iin baka, Bat iin bambaka. Bat Avrupa irade, iman ve sonunda g yokluu yznden idare ettii slm dnyasn elinde tutamaz oldu. Bununla beraber birtakm iktisad ve kltrel etkiler srp gidiyordu, tabi zayflayarak... Siyas ve asker etkiler ise tamamen silinmiti. Oysa Dou Avrupa ele geirdii lkeleri muhafaza etmekle kalmam etkisini yepyeni alanlara da yaymt. Artk Hristiyan da deildi. Yeni bir ament bulmutu kendine. slmn deerlerine ve llerine meydan okuyordu. Asrlardan beri ilk defa slm dnyasnn byk blm bamsz devletlerden meydana gelmitir. Yneticileri alternatifler arasnda seim yapacak durumdadrlar. slmn gelecei yapacaklar, tercihe baldr.

166 EK L MAXIME RODINSON RICHARD SIMON VE DOGMALARDAN SIYRILI C1) (1) Richard Simon et la Dedogmatisation dernes, No. 202, mart 1963. Les Temps MoAnladk, tarih ezel bir yeniden balay deil. Bir asr, baka bir asra gz krpar boyuna, su orta gibi. deolojilerin tarihi, oluumlar ve zlleri, anlaml benzerliklerle doludur. Onikinci asrda Fransa, asrlk bir ideolojinin egemenlii altndadr: Katoliklik. Yzyllardr yaayan bu ideoloji iten ie deimitir. Ama hep ayn belgelere ve ayn temel domalara (nass'lara) dayanr. nce Ortaan here-zileri, son zamanlarda, da protestanlk, adamakll sarsmtr bu ideolojiyi. Herezilerle Protestanla revizyonist diyebiliriz; hepsi de adalar olan teori ile pratiin yeni batan gzden geirilmesini talep etmek iin, ayn temel belgelere dayanrlar. Kilisenin onlara nasl ihanet ettiini gstermek iin, nciller'i gzmze sokarlar. Kilise de, birok ideolojinin yapt gibi, kutsal metnin lafzna, canl ananeyi, hayait, durumlarn gelimesini kararak cevap verir. Kitab'la anane, kendini btn kiliselere kabul ettiren ikilemin dayand hd, bunlardr. Muhterem peder Congar'n, anane kavramna ayrd tarih ve teolojik anketin de gsterdii gibi, mesele katolikler iin ok gnceldir. Ama katolik kilisesinin snrlarn da adamakll aar. 1638'de, Dieppe'te, bir demircinin olu olarak dnyaya gelen Richard Simon bu problemlerin stne stne gider. Bu manyak bilgin yle pek ahm ahm biri deildir. Huysuzun tekidir. O da ada Spinoza gibi, korkun bir makinay harekete geirir. Richard Simon'un zerinde pek durulmamtr, kitaplarnn yeni basklar yaplmamtr. ste169>

diiniz an bulamazsnz. Bereket son zamanlarda koca bir kitap yazld hakknda: Richard Simon ve Kitab- Mukaddes tefsirinin kaynaklar (1960, Desclee de Brouwer). Kitabn yazar Steinmann da, Richard Simon gibi, Kilise'ce hogrlmeyen bir adam. sa'nn Hayat adl eseri mahkm edildi ve Kitab- Mukaddes ile ilgili neriyat yapmas yasakland. Richard Simon kler oldu. nce Rouen'da Cizvitlerin mektebinde, sonra da Sorbonne'da renim, grd. Nihayet 1662'de Oratoire'a girdi. Bilimsel mizac ok erken kendini gstermiti. Ne skolastik felsefeden holanyordu ne mistikten. Buna karlk eski metinlere baylyordu, onlar sorguya ekmek, incelemek, lfzlarn arkasna gizlenen gerekleri dile getirmek istiyordu. nce Yunanca, Latince rendi, sonra sami dillerine geti. Kilise babalarn ve bilhassa Kitab- Mukaddes'i inceledi. Btn bu eserleri incelerken yazarlara yeni bir davranla, tarih zihniyetle eiliyordu. Amac onlardan din ve ahlk tler karmak deildi: onlarda bir an akislerini yeniden kurabilecek dnce akmlarn da aryordu. Bu metinleri hakkyla anlyabilmek iin zamann iine yerletirmek lzmd. Bunun iin de, onlarn nasl yazlm olduklarn incelemeli, basmal, istinsah etmeli, evirmeli, yazmalar elden geirmeli, tarihleri saptamal, aktarrken yaplan yanllar ortaya karmal, dzeltmeliydi. Biroklarnn olmasa da olur saydklar bu uzun ve etin incelemeye Simon, tenkit adn veriyordu. Bu aratrmalar yaparken, Kilise'ye hizmet ettiine inanyordu. Kilise hakikatti, hakikati ortaya karmak, Kilise'ye hizmet etmekti. Bylece, katoliklerin protestanlara kar giritikleri kalem savan desteklemi oluyordu. Katoliklere gre, Kitab- Mukaddes, son derece ak ve berrakt, herhangi cahil bir mmin, Allah'n kelmndan, ahlk ve iman kurallar karabilirdi. Simon. onlara, Kitab-

Mukaddes metinlerinin ok eitli zamanlarda ve artlarda aktarldn ve bu yzden de deiikliklere uradn gsterecektir. Evet, bu metin ilah bir ilhamd phesiz.
170

Ama Allah'n kelm mekanik olarak nakledilmi deildir. Kitab- Mukaddes yazarlar (saie, Esdras, Saint-Luc, Saint-PauD yaayan kimselerdi. Herbirinin, kendine gre, bir dili, bir kltr, bir slbu vard. Tanr, onlara ilham ettii fikirleri, kiiliklerine uygun olarak aktarmalarna msaade ediyordu. Bunu da nazar- dikkate almak lzmd. Men-elerinden itibaren gelenek, Kitab- Mukaddes'e el atmt, muhtevasn geniletmi, derin mnsn, her a diline uygun biimde, anlatmt. Hatta gelenek, Kitab- Mukad-des'ten nce vard, Musa'dan nceki din adamlar iin de, ndilerin yazlmasndan nceki Hristiyanlarn da uymas gereken bir iman kural mevcuttu. Btn bu dncelerin desteklerini kilise babalarnn eserlerinde bulmak kabildi. Simon, bu dnceleri gelitiriyor ve 1676 sonlarnda baskya verecei kocaman bir kitapta uyguluyordu. Eski Ahd'in Eletirel Tarihi adn tayan eser, hem bir ilim abidesidir hem de Kilise'nin savunucusudur. Oratoire'n bapapaz olan Paris Arvek'i kitab tasvip ediyor. Eser, krala ithaf edilmi. 1678 ylnn bir perembe gn... Kitap matbaadan kmak zeredir, baslmayan yalnz ilk sayfa. Bir meslekta Bossuet'ye bir belge sunuyor: kacak eserin nsz ile iindekiler. Bossuet, kurulu dzenin ba ideologudur, bir nevi Jdanov, birka sayfaya gz atar atmaz, meseleyi anlyor: kitap bir kfrler yndr, hemen polis mdrlne gidiliyor, eser toplatlp yaktrlyor. Bereket artk insanlar yaklmamaktadr. Simon, kendini korumak iin kaleme sarlyor. Bossuet cevap veriyor: her ada btn kiliselerin ahit olduu bir dialog. Bilginler, entelekteller Kilise'yi mdafaa etmek istiyorlar, nk Kilise hakikattir, onlar da hakikatin silahyla mcehhezdirler. Kilise korkuyor kitaptan, siyasetiler, dogmatikler Simon gibi dnmyorlar. Madem ki Kilise'nin prensipleri dorudur, ayrntlar zerinde tartmak neye yarar? Yalnz faydasz deil, zararl da bu. Cahil halkn kafasn kartrmak tehlikeli olabilir. Kilise'yi savunmak iyi bir
171

ey phesiz ama sorumsuz aydnlarn ileri srd delillerle deil, papazlarn itina ile seecekleri delillere dayanarak. Mminlerin kafas bulandrlmayacak: Ama uzmanlar ve , tedirginler inanmyacakm, canlar cehenneme... Nicole da, Bossuet de bu kstah filologu adamakll halyorlar. Diyalog eit artlar altnda olmuyor: Simon Oratoire'-dan karlyor, kitab Devlet ras tarafndan toplattrlyor ve yasaklanyor. Geri Hollanda'da baslyor kitab, Hollanda protestan bir lkedir. Keke yazar da protestanlara snsayd, Bossuet'nin ok houna giderdi. Fikr bamszlk ve bellara sokuyor Allahm! Simon, Bossuet'ye bu zevki tattrmyor, Kilise'den ayrlmyor, boyun eiyor ve kasrgann gemesini bekliyor. Sylediklerini baka bir ekilde anlatmaya alyor. Kilise, hakikati nasl olsa kabul edecektir sanyor, vaktiyle Protestanlar da byle davranmaya tevik etmiti. En iyi tenkit, ierden yaplan tenkittir. Dncelerini aklamaya devam edecektir. Kilise babalarnn her biri ayr bir telden almt, onlar bugnk Kilise gibi dnmyordu, mesel, Saint-Augustin birok yenilikler getirmiti. Bossuet, Simon'a yetimek iin soluk solua kalyor, btn kilise babalarnn ayn ekilde dndn ispata alyor. Simon Kiliseyi revizyonizm'le sulamaktadr. Bossuet, btn gayretlerine ramen resmen mahkm ettiremiyor Simon'u. Devir deimitir artk, yeni bir zihniyet esmektedir Avrupa'da: 18. asr balamtr. Simon, dman ldkten sonra da yayacaktr. lnceye kadar tartacak, saldrya urayacak ve Dieppe'e ekilerek yaamn srdrecektir. Birgn cizvitlerden korkarak btn msveddelerini atee atacak ve 11 Nisan 1712 de, dindar bir Hristiyan olarak hayata gzlerini yumacaktr. ASIR SONRA TECELL EDEN HAK Richard Simon'un kemikleri uzun zaman hakkn tecellisini bekledi. Eserine saldranlar daha ok protestanlarla

172
rasyonalistler oldu. Katolikler arasnda da Bossuet'nin kafas ar basyordu. Ama yle bir an geldi ki, kar taraftaki ilm hareketlerden habersiz grnmek mmkn deildi artk. Mnevver bir laik tabakas vard, tenkitlerin etkisi altnda kalan bu tabakay hesaba katmak lzmd. Ondokuzuncu asrn sonlarnda Kilisenin iinde oluan aydn muhalefet, hareket zamannn geldiine hkmetti: modernist buhran. Muhalefet, doktrinin, yeni dncelere uyacak ekilde ele alnmasn ve anlatlmasn istiyordu. O da, btn revizyonizmler gibi, doktrinin ruhuna sadk kalmak iddiasndayd. Eski formlsyonlar tarihin malyd ve orada kalmalyd, alm bir manev dnyann mahsulydler

ve ancak o dnya ile aklanabilirlerdi. zahlarn modern ilimle uyumas iin, mukaddes metinlerin tarih iine yerletirilmesi artt. Richard Simon da bunu istememi miydi? Ne var ki byle bir kn zaman gelmemiti henz, modernistler mahkm edildiler, bazlar boyun edi, birtakm boyun emi grnd .geriye kalanlar da yava yava imanlarn kaybettiler. Ama sonunda iler yoluna girecekti: 30 Eyll 1943'de XII. nci Pie, bir beyanname yaymlayarak Simon'un fikirlerini benimsediini iln etti. Kitab- Mukaddes'i anlamak iin, ilhama mazhar olan yazarn kiiliini ve nasl bir edeb cereyann iinde bulunduunu belirtmek lzmd. Demek ki, bir katolik, Neideler Neidesinin Sleyman'n kaleminden kmadn, Jose'nin gnei durdurmadn, Yunus'un gn balk karnnda kalmadn ekinmeden iln edebilirdi. Bununla beraber, ok ileri gitmemek lzm. Entegristler tetiktedir, ne var ki Kilise eski kilise deildir, artk. DOGMALARI YIKMAK MI LZIM? Richard Simon olayndan ne gibi dersler karabiliriz? nce, sosyolojik bir ders. deolojiler paralel bir ekilde geliirler. Richard Simon, insanlk tarihinde benzerlerine sk sk rastlanan bir fikir, adamdr, dogmalardan kurtarma

173
benzerlerini sk sk grdmz bir sretir. Fertler, iyice yerlemi bir ideolojinin ifraz ettii kaln kabuu atlatmak ister zaman zaman. Sikler eit eittir: soyut rasyonel dncenin verdii sarholuk, akla gven, tabiat ilimleri alanlarndaki deneyimler, ideoloji smrclerinden irenme, ilah hidayetten emin olu. Bazlar binann yalnz bir ksm ile ilgilenir, kusurlar dzeltmek suretiyle btn salamlatracaklarna inanrlar. deolojilerin byk dmanlarndan biri tarih zihniyettir, metinler yazlrken o kelimeler ne ifade ediyordu, doktrinler hangi aknlarn eseridir, din tarihin arkasndaki gerek tarih neydi? Btn bunlar aratrp ortaya karmak, ideolojilerin kutsaJ niteliini sarsmak demek deil midir? Niyetleri ne olursa olsun bu tr aratrclar ideolojilerin kkn kazrlar. Politikaclar iin byle olduunu ok iyi bilirler. Sonra alacamz amel dersler de var. Kilise, Richard Simon'unkine benzeyen bir tahlili kabul etsin diye ikiyz altmbe yl beklemek zorunda myz? ilerici katolikler diyorlar ki, Kilise Simon'u okumu olsayd, Voltaire'cilie kar mcadelesinde daha gl olurdu. Acaba yle mi? lericiler, insan tabiatna fazla gveniyorlar demek, hakikati kabul etmenin bir kuvvet olacana inanyorlar. Ama kiliseler bu dnceye katlmaz ki! Onlar iin, nemli olan etki yapmak. Bilginler, yaptklar iin domaya zarar vermediine inanrlar ok defa. Karanlklar aydnlatmak ve lzumsuz saydklar baz masallar ortadan kaldrmak gibi bir kayglar vardr. Ama binann bir blm zerinde tartmak, btn zerine pheyi ekmek demek deil midir? man mazide deiiklik geirmitir demek, istikbalde de deiebilir mnasna gelmez mi? Saf bir mmin yle bir dnceyi, ba dnmeden nasl benimseyebilir? Ebed olmayan hakikat, hakikat midir? Onun iin mr feda etmek caiz mi? nsanlarn elini kolunu balayan hakikatlere kuku ile bakmalyz. Tabi herey artlara bal. Uzun zaman akntya kar koyabiliriz. Hareketi yneten politikaclar, sistemi sarsan

174
tenkitilerin sandklarndan ok daha.zararl olduklarn, balyan bir dogmalardan kurtulmay snrlamann g olduunu bilirler, ellerinden geldii kadar atlaklar doldurur, binann yklan ksmlarn onarrlar. Ayrntlara ait baz tavizlerde bulunur, btn ne pahasna olursa olsun korumaya alrlar. Ama bir gn ba emek ve benimsemek gerekir. Bir yol kavandadr insanlar. Dogmalar yeniden yorumlayarak bir dogmalardan kurtulmaya gitmek (dedogmatisation), eski formlsyonlara yeni bir ruh alamak, nasslar yeni temeller zerine yerletirmek arttr artk. Birok kere byle olmutur, yine de olabilir. Bu, byk kazanlar da salar; baz tasfiyeler ile kadrolar ve yaplar yerinde kalabilir, hareket bir mddet daha yaamak imkn kazanr... Ama bunun da tehlikeleri vardr. Kiilerin tam mansyla dogmalardan kurtulma s az ok byk dkntler vcuda getirir, imann seviyesi dtke der. Ama yle dnemler vardr ki yenilie kar gelmek intihar etmektir, bilhassa bu yeni dnce de ideoloji'leiyorsa yani mobilisatrice oluyorsa. Ama ne kar? Hakikati, feci de olsa, akntya kar gelmek de olsa, semek zorunda olanlar iin bu sakncalarn ne deeri olabilir? Onlar kararlarn vermilerdir. Bugnn nnadisi, yarnn kurucusudurlar.

175 O

o
Maxime Rodinson _ Baty Byleyen slam Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu

sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Maxime Rodinson _ Baty Byleyen slam

You might also like