You are on page 1of 140

Luciano De Crescenzo _ Byle Dedi Bellavista Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.

com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayann notu. Bireysel ktphanemi bilgisayar ortamna geirirken Taradm kitaplar kitapsevenlerle paylamak istedim. Bu Kitap Sadece Grme Engellilerin stifade Etmesi in www.kitapsevenler.com Web Sitesine Teslim Edilmitir. Belisa Luciano De Crescenzo _ Byle Dedi Bellavista

Luciano De Crescenzo

BYLE DED BELLAVISTA

talyanca ashndan eviren HARUN MUTLU AY

Luciano De Crescenzo

BYLE DED BELLAVISTA


V
ada talyan yazarlarndan Luciano de Crezcenzo'nun yaptlar ilk kez Trkede. Yazar, Byle Dedi Bellavista adl bu kitabnda gne ve deniz lkesi Napoli'yi okurla buluturmak iin iki ynl bir anlatm kullanyor: 'Tek sayl' olarak adlandrd blmler, Profesr Bellavista ile onun filozof arkadalar arasnda geiyor ve tmyle konuma biiminde. Bu blmler ak ve zgrlk zerine felsefe dzleminde diyaloglar ieriyor. Sokaktaki gnlk Napoli yaamna ilikin fkralardan oluan 'ift sayl' blmler ise, bu kuramlar destekleyici, pe-kitirici zellikler tayor. Akdeniz, zellikle de Napoli insannn scakl ve yalnln "Kimi zaman Napoli'nin gerekten insan rkna kalan son umut olabileceini dnyorum" cmlesinde zetleyen ve kendisi de bir Napolili olan Luciano de Crezcenzo'mm teki yaptlarn da yaknda Can Yaynlar arasnda bulacaksnz.
Kapaktaki resim: MOLLY O'GORMAN

ADA DNYA YAZARLARI

O.I3.-}

Luciano De Crescenzo B Y L E
*

D E D B E L L A V I S T A

ROM AN
talyanca aslndan eviren

HARUN MUTLUAY

,''

SBN 975-510-934-X Luciano De Crescenzo 1997 First published by A. Mondadori Editre, 1977 / Akcah Telif Haklar Ajans / Can Yaynlar Ltd. L (1997) Bu kitap, stanbul'da Can Yaynlarnda dizildi, zal Basmevi'nde basld. (1999) Cilt: ZE Ciltevi Dizgi: Serap Kl CAN YAYINLARI LTD. T Hayriye Caddesi No. 2, S0060 Galatasaray, stanbul Tdeton: (0-212) 252 56 75 - 252 59 88 - 252 59 89 Fax: 252 72 33

zgn ad Cost piirl Bellavista

Luciano de Crescenzo, Napoli'de Santa Lucia semtinde dodu. 1961 ylnda evlendi ve bir kz oldu. Mhendislik eitimi grd ve yirmi yl italya'da IBM irketi'nde alt. Byle Dedi Bellavista 1977 ylnda basld. Bu kitabn baar kazanmasna ramen iini terk etme cesaretini gsteremedi. Ancak kitabnn nl bir televizyon sunucusu tarafndan televizyonda tantlmasndan sonra kendini yazarla adad. Bu sayede kitabnn sat 600.000'e ulat. De Crescenzo 1977 ylndan 1998 ylna kadar 22 kitap yaymlad. Kitaplarnn dnyadaki toplam sat 13 milyonu buldu. Bunlarn 6 milyon yz bir tanesi italya'da satlmtr. Kitaplar 19 dile evrilip 25 lkede satld. Ayn dnemde drt filmin ynetmenliini, yedi filmin senaristliini yapt, sekiz filmde de oynad. Televizyonda be programn yapmcln stlendi. Kendisine 1994 ylnda Atina fahri hemehrisi unvan verildi.

Kentimin her kesini bir kerede rtebilen binlerce kar uzunluunda byk bir battaniyeye sahip olmak isterdim. PO CHU-I (772-846)

Giri in Birka Sz
Deneme mi yoksa yk m? Diyelim ki tek sayl blmler tamamen konuma biiminde yazlm olsalar da ilk sray almay, ift sayl blmler ise kimi gerekten birinci kii tarafndan yaanm, kimi ise gnlk gazete haberlerinden toplanm basit Napoli anekdotlar olduklarndan anlaty amalasnlar. Marotta ve Platon kitabn ilevsel klavuzlardr. Marotta renk paralarna, Platon ise Sokrates'in tarafnda olan Profesr Bellavista ile onun az ok isiz baz filozof rencileri arasndaki diyaloglara rehberlik ederler. Bu karlatrma iin Tanr ile okuyucu beni balasnlar, ama byle sylemekle 'nesnenin' niteliini deil cinsini ima etmek isteyiim aka ortadadr. Ksacas kitap, yalnzca ift sayl blmlerin ya da okuyucunun gsterdii ilgiye gre tek sayl blmlerinin de okunabilmesiyle birlikte uygulamada eski bir geometri kitab gibi grnmektedir. Kitapta ift sayl blmlerde anlatlan Napoli anekdotlarnn, profesr tarafndan ak ve zgrlk hakkndaki diyaloglarda ifade edilen baz felsefe kuramlarnn istenilen kantlar olabilmeleri iin, verilen kuramlar kantlayc rnekler izler. Bu tr bir eyler yazma fikri bir gn Milano'da aklma geldi. O srada, tm yaam boyunca sanayi geninde yaam ve orada domu bir meslektam, Paskalya iin ailesiyle Napoli'ye gitmeyi kararlatrmt. Kentimle ilk karlamada izlenimlerinin neler olaca konusunda duyduum nesnel kayg beni, tm kutsal hafta boyunca, Napoli ortamna yap9

lacak Lombardiya kkenli bu keif gezisi iin n bilgiler sunan bir kurs vermeye zorlad. Onlara, Napoli'nin darack sokaklarn sergileyen fotoraflar gsterdim, non-privacy''nin ne olduunu akladm, dnyada benzerleri olmayan meslekleri anlattm; sonundapenzamm'a salute ya dapat'e figlie2 gibi deyilerin artk sz syleme sanatnda vadelerini doldurmu olduklarndan sz ettim. Dndklerinde baz uyanlarmn deerli sonular vermi olduklarn fark ettim. Belki de konumalarmn neden olduu belli bir hogr onlar Napoli gereine kar daha anlayl olmaya hazrlamt. imdi ok iyi biliyorum ki bunlar yazarken Napoli'nin egemen entelektel snfna hedef oluyorum. nk bu snf iin Napoli'nin en byk dman kentin 'mavi gk' ile ilgili anekdotlar ve yerel rengidir. Fakat byle byle bir sulamaya uramamak iin aceleci okurdan ilk drt, be blmn zerinde durmamasn, zevkine varmas iin kitab sonuna kadar okumasn rica ediyorum ve sonunda okur, srkleyici bir polis romanndaki gibi 'ey'in aklamasn bulacaktr (tam son blmde). ada Napoli edebiyat birbirini izleyen birtakm dnemlerden geip geen yzyln ikinci yarsndan krkl yllara kadar airler, mzisyenler ve ressamlardan oluan bereketli bir rn sergileyerek hepimizin ok iyi bildii Napoli imgesini dnyaya tantmtr: "Chist'e 'o pae.se d' 'o sole" diyor ark, "chist'e 'opaese d' 'o mare chist'e 'opaese addo tutt' 'eppa-role, so ddoce o so amare, so ssempeparole d'ammore." (Bu, gnein lkesidir. Bu, denizin lkesidir. Bu lkede tm szckler tatl ve acdr. Her zaman ak szckleridir.) Bu mandolin konserinde aykr den tek nota Matilde Serao'nun olaanst librettosudur. 'Napoli'nin Karn', Napoli'yi gerekten anlamak isteyen herkese okumay tlemekten asla bkmayacam bir yapt. Oysa savatan sonra edebiyat stilleri birden yn deitirmeye baladlar. Napoli denizinden, gneSal dnelim. (ev.) ocuklarn babas (mlkiyete karilenen bir su iin hafifletici neden) (ev.)

sinden ve yreinden sz edenin vay haline! Malaparte'den balayp Luig Compagnone, Anna Maria Ortese, Domenico Rea, Raffaele La Capria, Vittorio Viviani'ye varana kadar hep birlikte yllarca kentimizin yzn gzelletiren o makyaj silme arzusunu dile getirdiler. Bu arzu, sonunda, halkn yznn derisini de soydu. yle bir halk ki her ne olursa olsun, mandolin ve gitar olmadan da kendine zg belirgin bir grne sahip olmay srdryordu. Gerek u ki sava sonrasnda tketkilik kitlelerin zevksizliini artrd. Bu yzden bin sekiz yzlerin Napoli'sinin yalboya tablo rprodksiyonlarndaki yalnayak gemicisi, ann airlerine hakl olarak kendini sevdirirken ne yazk ki ondan sonraki kuak blucin, sivri burunlu izmeler, bozuk para antalar ve sonuna kadar ak transistorlu radyosuyla kendini sevdire-medi. Gene bu dnemde de bir tek uyumayan nota gze arpar: Dolmakalemle alan ressam Peppino Marotta, Napoli'sini, Materdei'sini, Santa Lucia'daki Pallonetto'sunu her zamanki sevecenlii ile iirsel olarak izmeyi srdrd. Fakat bu noktada bir fikrimi belirtmek isterim: Benim iin Napoli, Napoli kenti deil, Napolili olsun olmasn btn insanlarda bulabileceimi bildiim insan ruhunun bir bileenidir yalnzca. 'Napolililik' ile halkn bilgisizlii arasnda varsaylan bir neden-sonu ilikisine her zaman tm gcmle kar kmmdr. Bir halkn yaam koullarnn, onun var olma biiminin insani ieriklerinden kanlmaz olarak vazgemek zorunda kalnmakszn dzeltilmesinin mmkn olabileceine inanmay ksr szcklerle reddediyorum. Kimi zaman Napoli'nin gerekten insan rkna kalan son umut olabileceini dnyorum. Kukusuz, daha nce szn ettiim btn o dier beyler de Serao'dan Ortese'ye, Rea'dan Compagnone'ye kadar, tm ruhlaryla Napoli'yi sevmiler ve seviyorlardr. Gel gelelim lehenin ortadan kaldrlmasn, sanki bir tr eytan kovma ayiniymi gibi, Napolililerin lkenin siyasal gereklerine daha iyi katlmlarn salamak amacyla istemek, bence ar sevgi yznden ldrmekle edeerdir. Bu dorultuda dnnce, dorudan doruya ngilizceye geilmemesinin nedeni11

10

ni anlayamyorum. Kald ki bugn hl geerli olan tek siyasal ve ekonomik gerek italyan deil Avrupa gereidir. Duyarl Napolili air ve dostum Salvatore Talomba, birka gn nce bu konuyla ilgili olarak gnazio Buttita'nn Sicilya'ya ait esiz dizelerini okudu: Un popul mittitulu a catina spugghiatilu attuppatici a vucca eancora libiru Livatici u travagghiu u passapurtu a tavula unni manda u lettu unni dormi e ancora riccu Un popul diventapoviru e servu quannu ci arrobbanu a lingua addutata dipatri: epersu p semp. Bu 'ey' imi dorudan Napoli lehesiyle yazmak ve ayn zamanda zellikle Napolili olmayan dostlanmca anlalmak
' Bir halk Zincire vurun Soyun Azn tkayn Hl zgrdr ini elinden aln pasaportunu masada yer tek bana yatakta uyur tek bana hl zengindir Bir halk Yoksul ve kle olur dilini aldklarnda ona babalarndan kalan: sonsuza kadar kaybolrn ustur. (ev.)

istei beni bu zel alma yntemini kullanmaya itti: Btn metinleri nmdeki bir ses alma aygtna okudum ve sonradan tm diyaloglar leheye zg szdizimlerini korusunlar diye Napoli szcklerini talyancada karlk gelenlere sabrla evirdim. Yerel atmosfere daha ok girmek isteyecek okuyucunun, dncesinde Napoli ivesini taklit ederek metni kibarca okumasn rica edeceim. Neyse, bu noktada sz Profesr Bellavista'ya, kapc yardmcsnn yardmcs Salvatore'ye ve gerek hayatta Gennarino Auriemma diye arlan, belli bir ii olmayan ve kendisinin de dedii gibi her zaman emre amade olan Saverio'ya brakyorum. L.D.C Roma-Ekim 1976

12 13

I
Salvatore

Napoli'de herkes kendisinin sarho edici unutulmuluu iinde yaar. Ayn ey benim de bama geldi. Kendimi daha yeni tanyorum. Ve bana sanki btnyle bambaka bir insanmsm gibi geliyor. Dn dnyordum: "Ya daha nce deliydin ya da imdi." WOLFGANG GOETHE, talya'ya Seyahat Petrarca Soka 58 numarann kapc dairesi. Ben, kapc yardmcsnn yardmcs Salvatore Coppola, Doktor Passalacqua (nc kat, soldan ilk kap) ve bo bir daire sormak iin az nce gelip burada oyalanmaya karar veren bir bey masann etrafnda oturuyoruz. "Ama siz politikadan hi mi hi anlamyorsunuz!" diyor Salvatore Coppola kapc yardmcsnn yardmcs. "O zaman ne diye eitim aldnz?" "Eitimle bunun ne ilgisi var?" diye kar kyorum, "herkesin politik fikirleri vardr ve olmas da dorudur. Ama bakalarnn fikirlerine de sayg gstermek gerek." "ok sevgili mhendis, burada politik fikirler sz konusu deil ki. Sorunu uluslararas adan ele almak gerek," diye devam ediyor Salvatore, "anlamalsnz ki biz Napoliliier hep birlikte italyan Komnist Partisi'ne oy vermeliyiz, hemen
15

sonra da NATO'dan kmal ve Rusya ile anlama imzalamalyz." "Fakat neden Salvat?" diyor Passalacqua. "Sen Rusya'nn Amerika'dan daha gl olduuna emin misin?" "Amerika'nn m yoksa Rusya'nn m daha kuvvetli olduu beni ilgilendirmez doktor. Bana ne bundan. Sadede gelelim. Bir nc dnya sava ktnda, bizi esir aldklarnda ne yapacamza bakalm." Byle syleyerek Salvatore her iki elini teslim olurmuasna yukar kaldrr." Diyelim ki nc dnya sava kyor. imdi Amerika'nn mttefikiy-sek kim bizi esir alyor? Rusya, deil mi? Yanlm varsa dzeltin. Size diyorum ki biz Napolililer Rusya'da esir olamayz. Alay m ediyorsunuz! Birincisi Sibirya'nn o sert, gerekten souk iklimine alk deiliz, ikincisi gerekli tehizatmz yok. Ksacas doktor, o ok kutsal souktan lrz. Eer Rusya ile anlarsak durum deiir. Evet, nk bu durumda otomatik olarak Amerikallar bizi esir alrlar ve derhal Amerika'ya gnderiliriz. Orada, Tanr'nn yardmyla ve biraz ticaret sayesinde dil de renilir. Hem sonra iler oluruna varr; ister misin sava yaparak iyi bir yere gelelim?" "Ya inliler bizi esir alrlarsa?" diye soruyor apartman dairesi iin gelen bey. "Yamurdan kaarken doluya tutuluruz, doktorum! nk inlilerin yemekleri ok iren. Biz zavall esirlere neler verirler, bir dnn: gnde bir avu pirin falan. Ah! Ben, Coppola Salvatore, ylesine a olunca, gnde bir avu pirinle nasl yaarm?" Salvatore Coppola kapc yardmcsnn yard madr. nk zaten Petrarca Soka'ndaki apartmann don Armando adnda resmi bir kapcs ve Ferdinando Amodio adnda bir kapc yardmcs vardr. Bu, st ksm insan eklinde, alt ksm bir sandalyeden oluan mitolojik bir tiptir. Yanl anlalmasn, Ferdinando turp gibidir, ama onu ayakta grdm hi anmsamyorum. Noel'de bahi istemek iin bile yerinden kalkmaz. Sizi ayana arr.
Doktor. talya'da niversite mezunu herkese doktor diye hitap edilir. (ev.)

Oysa don Armando, Petrarca Soka 58 numarada, zemin kattaki 1 numaral dairede oturan bir beydir yalnzca ve daha ilk gnden her yeni kiracya kendi zel durumunu aklar: "Bakn doktor, ben bu apartmann hem kapcsym hem de deilim. imdi size aklayaym: Ne yazk ki hayatta ans hi yzme glmedi. Soylu bir ailede dnyaya geldim (dedem naizane hi almazd. Babam su bendinde muhasebeciydi). Borgo Loreto'da mlkiyeti bize ait evimiz olduundan rahata geiniyorduk. Derken o kt gn geldi. Dedem sradan bir avukatla arkadalk kurdu. O andan sonra evimize damgal ktlar, celpler girip kmaya balad. Neyse fazla uzatmayaym, ok ksa bir zaman sonra dedeme, babama ve btn evlere veda ettim. imdi gelelim bize. Bendenizin hayatta her zaman tek bir dilei vard: Petrarca Soka-'nda manzaral bir yerde yaamak. Siz syleyin bana, benim gibi bir zavall, cebinde metelik olmadan bu arzuyu nasl gerekletirir? Bu sefalet hayatn Nuova Bagnoli Soka'ndaki 17 numaral evde iki odal bir dairede tamamlamaya raz olmutum. Burada gece gndz liva sigarasnn dumann soluyordum ki birden byk bir frsatla karlatm: Petrarca Soka 58 numarada kapclk, maa ve penceresi denize bakan bedava bir daire! Ama kapclk yapmak zorundasn, diyeceksiniz. Olsun, demek ki kapclk yapacaz. Toplumda aa bir dzeye inmek zorunda kalacaksn, diyeceksiniz! ineriz, ne yapalm! Aa dzeye inmek bana vz gelir doktor. Burada pencerenin kenarna oturup Capri ve Vezv'e baktka kendimi Cavaliere del Lavoro, evet alkan Sanayici ya da Cumhurbakan gibi hissediyorum! Kapclk hizmetlerine gelince, grevlerimi yapmas iin bana veklet eden Ferdinando Amodio'ya maamn bir ksmn seve seve veriyorum. Profesyonelce konuacak olursak, Ferdinando, Napoli'nin en iyi kapcsdr. Byk giri kapsnn altndaki yerini hi terk etmez. Emin olun, ne olursa olsun Ferdinando hep orada durur, hareket etmeden her eyi gzetir."
hayatnda 'valyelik' payesi alm. kii. (ev.) Byle Dedi Bellavista

16,

17/2

Ferdinando'nun yapsal durgunluu nedeniyle kapcln faal grevleri, kapc yardmcsnn yardmcs Coppola Salvatore'ye dmektedir. O da bu yzden don Arman-do'nun maann bir blmnn blmn almaktadr. Ferdinando'nun kendisi sanki aklanmak iin bana bunun nedenini aklyor: "Anlyorsunuz deil mi mhendis? Ben bekrm. Karm da yok. Kim benim iin merdivenleri silecekti ki?" Bu noktada tek bir kapc maayla ikisi evli, yetikin bireyin nasl hayatta kalmay baardklar sorusunu sorma hatasnda bulunmayalm. Bir yzyldr, bir milyondan fazla Napolili birka bin lireti gemeyen aylk cretler ve gnlk hayali hizmetler reterek elde edilebilen eitli ek kazanlarla hayatta kalmaktadr. rnein, bizim yukarda isimleri geen kapclarmz yetkileri snrlar iindeki apartman alanlarnda olabilecek herhangi bir olayda bir tr vergi yasasndan yararlanrlar. O halde, kapc yardmclklar, apartmanda nc ahslar tarafndan yaplan zanaatlk, tanmaz mallarn alm satmlar, kullanlm otomobiller, eler ve srat motorlar, gizli ve ticari bilgiler, btn bunlar aile reisinin geimini salamaya katkda bulunur. te yandan bu aile reisleri her bir sektrde olaanst bir uzmanlk gstererek aldklar rvetleri rahata yasallatrrlar. Fikir versin diye sylyorum; Ferdinando, Mimar Scalese'nin rkek geerken uyku numaras yapmak iin sabit bir aylk cret almaktadr. "Pekl," diyor Doktor Passalacqua, "O halde Salvatore'yi mutlu etmek iin hepimiz gidip italyan Komnist Partisi'ne oy verelim. Bylece Salvatore sava durumunda Miami Beach'e tutsak olarak gidebilir." "Ne ilgisi var canm, ben nce yalnzca aka yapmak istedim. Gerek u ki ok sevgili doktor, sizin komnist szcne alerjiniz var. Bu szc iitir iitmez parlayveriyorsunuz. te gerek bu doktor: Komnist szcn duyunca hemen parlyorsunuz."
18

"Salvat, daha nce de seninle siyasetten konumak istemediimi sylemitim," diye yantlyor Passalacqua. "Eh, elbette siz soylu bir liberalsiniz. Ben ise halk temsil ediyorum. Siz halkla konumak istemezsiniz." "Oysa sen halk seviyorsun. Doru deil mi Salvat?" "k olduum sylenemez. Ama hi kukusuz ona, siz liberallerden daha ok sayg gsteriyorum." "Salvatore, gzelim, gerek u ki siz komnistler halk sevdiinizi sylyorsunuz, ama bence zenginlerden nefret etmekten baka bir ey bilmiyorsunuz." "Yoo, doktorum, size kar kyorsam balayn. imdi bir dnn. ki lokma ekmek paras kazanmak iin sabahtan akama dek eek gibi alyorum. Kukusuz nefret ederim." "te demagoji, ite demagoji!" "Nerede demagoji?" diye soruyor Salvatore evresine baknarak. Salvatore demagojinin ne olduunu ok iyi bilir, ama bilmezmi gibi yaparak elenir. "Ne nerede?" diye soruyor Passalacqua. "Sylediiniz ey." "Salvat, demagoji dedim, nk siz komnistler onu yapmasn iyi bilirsiniz: biraz ekmek, yiyecek bir ey ve i vesaire." "Peki ne sylemeliydim? Bir para stakoz iin her gn be kat merdiven sildiimi mi?" "Salvat, merdivenleri ayda bir kere olsun hi silmedii-ni ve beinci katn nasl olduunu bile bilmediini bir yana brakalm. Ben komnistlerin daima ayn nakarat tekrarlamaya hazr olduklarn sylyordum: alktan len halkla ilgili nakarat. Doruyu konualm Salvat, bugn burada, talya'da, kimse artk alktan lmyor." "Oysa sokaklarda sk sk birka lye rastlamak siz liberallerin houna giderdi." "Salvat, ciddi olalm. Ben teknik adamym. Saylara, istatistiklere inannn. statistiin ne olduunu bilir misin?"

19

"Yaklak olarak. nk fazla eitim almadm. Yani doktor eer iyi anladysam, yanlm varsa dzeltin, benim bam buzdolabna, geri kalan ksmm frna koysalar istatistiksel olarak halimden memnunum demek zorunda olurum." Herkes gld. Artk seyirciler sayca artmt. Napoli'de seyirciler zel davetlere ihtiya olmakszn kendiliinden tohumlanmayla oluur, katlm tarafszdr ve onamalar konumaclarn fikirlerinden ok yetenekleriyle oalr. Salvatore komnisttir, nk Napoli'nin o nl drt gnne katldn ileri sryor. Her ne kadar o dnemde yalnzca sekiz yanda olsa da. te yandan Passalacqua bilinsizce fakat olumlu ynde monari yanls bir faist olmasna ramen liberal geiniyor. "Salvat, seni seviyorum ama beni dinlemelisin," diye sabrszlanyor doktor Passalacqua, "burada yapc bir konuma yapmaya urayoruz, sen ise espri yapmak iin benim szm kesiyorsun." Apartman dairesi iin gelen bey soruyor: "Peki ama istatistik ne diyor doktor?" "statistik mi, istatistik talya'nn kii bana, yani kelle bana gelirinin ylda 1.100.000 liret olduunu sylyor. Yani talya dnyann en zengin lkelerinden biridir." "Sevgili doktor," diyor Salvatore hazr ola geerek ve teekkr etmek iin eilerek, "benim talyan vatanda olarak dnyann en zengin insanlarndan biri olduumu bildirdiiniz iin size teekkr ederim ve imdiye dek fark etmediim Tanr'nn varlnn kesinlii kadar size yemin ederim ki u anda kapc yardmcsnn yardmcs olarak ayda sadece 30.000 liret kazanyorum. Bu para burada, darda oturan ve beni duyan iverenim Ferdinando Amodio tarafndan bana verilmektedir. Ama buna karlk siz bana hakl olarak ayda bir milyar gtren don Giovannino Agnelli'yi anmsatyorsunuz. O halde istatistiksel olarak hepimizin ii tkrnda: ben, Agnelli ve Ferdinando."
20

"te bu noktaya varman istiyordum!" diye baryor Doktor Passalacqua, "Kazan eitsizliini gndeme getireceini biliyordum." "Ama biraz sabredersen, sevgili Salvatore, sonunda bana hak vereceksin. Ayrca o istatistikler talya'da kii bana gnde 3.200 kalori tketildiini gstermektedir. Oysa iyi yaamak iin 2.700 kalori yeterlidir. imdi sen tutup bana don Giovannino Agnelli'nin le yemeinde masaya oturup 800 ya da 900 bin kaloriyi mideye indirdiinden sz edemezsin. Evet hi kukusuz havyar, stakoz, baka ne zkkm varsa yiyecek, ama alt taraf seninki gibi bir mideyi doldurmak zorunda. O zaman kabul etmek gerekir ki eer istatistikler talya'da gnde kii bana 3.200 kalori tketildiini sylyorsa demek ki birileri bunlar yiyordur. Yani talya'da artk kimse alktan lmyor." "Bakn doktor, siz eitim grm birisiniz ve btn bu saylar konusunda benden daha ok bilgilisiniz. Bunlar u anda uydurduunuzu kesinlikle syleyemem, ama sizi nasl yantlayabilirim ki? Eer durum sizin sylediiniz gibiyse demek ki o zaman benim o 3.200 kalorim talya'da tketilen kalorilerin yannda orbann suyunun suyu gibi kalr. nk aksi halde her gece daima yar tok mideyle yataa gitmemin nedeni aklanamaz." "statistikler, gene istatistikler diyor ki," diye devam ediyor sakin bir tavrla Doktor Passalacqua, "talya'da nerdeyse on be milyon otomobil bulunmaktadr, her talyan ailesinin ortalama bir arabas var." "Benim ortalama olarak arabam yok," diye yantlyor Salvatore. "Bu durumda da sen bana don Giovannino Agnelli'nin alverie kp le yemeinde gereksinim duyduu 900 kaloriyi satn almak iin bir biri arkasna on bin otomobille sokaa ktn syleyemezsin." "ok sayn doktor, sorun u ki siz her eyi otomobiller ve patates kroketleriyle deerlendiriyorsunuz." 21

"Asl sorun, Sayn Salvatore, damdaki kediler gibi alamak senin houna gidiyor. ok iyi bilirsin ki onlar ayn anda hem alarlar hem ak yaparlar." "Pekl, o halde u andan sonra artk alamayacam demektir. Szlanmaya hakk olmayan bir kapc yardmcsnn yardmcs olacam." "Lanet olsun! Ne zaman komnistlerle konusam hep sinirlerim bozulur," diyor Doktor Passalacqua anlaya davet etmek iin orada bulunanlara dnerek, "Size yemin ederim ki yalnzca be dakika iin dnyann efendisi olmak isterdim! yle derdim o zaman: sen Coppola Salvatore ne sylyorsun? Komnizmin gzel bir ey olduunu mu? Rusya'y beendiini mi? in'i beendiini mi? Ve ben seni mutlu etmek istiyorum. Seni alp in'de yaatacam demek, in'de bunalm bir inliyi senin yerine Napoli'ye gnderiyorum demektir." "Burada yalnzca inli kapc yardmcsnn yardmcs eksik, gerisi tamam." "Ksacas unu sylemek istiyorum. 'Yaasn Mao! Yaasn komnizm!' demeden nce komnizmi denemek gerekir," diyor Passalacqua. "Sizinle ayn fikirdeyim," diye yantlyor Salvatore. "imdiye dek faizmi ve Hristiyan demokrasisini denedik, biraz da komnizmi deneyelim, sonra ondan sz edelim." "in g yan u ki eer komnizm houmuza gitmezse 'zr dileriz, aka yapmtk, demokrasiye dnmek istiyoruz' diyemeyiz," diye yantlyor Passalacqua. "Bir an iin benim henz domadm dnn: te imdi gebeliin dokuzuncu ayn dolduran bir bebeim. Henz anamn karnnda domay bekliyorum. Birdenbire bir melek geliyor ve bana diyor ki 'Doktor Passalacqua, Tanr bir iki dakika konumak iin sizi bekliyor'." "Ama nasl olur? Siz domadan nce doktor muydunuz?" "Tanr bana bakyor ve unlar sylyor: 'Passalacqua sen imdi domak zorundasn. Senden holandmdan, dn22

yann hangi lkesinde domak istediini bana syle ki seni orada dnyaya getireyim'. O zaman ben gayet mutlu, dnyorum: Bak u ie, ne gzel ey be! imdi gerekten kendime bir frsatlar lkesi seiyorum. Durun bakalm. Asya'y hemen bir tarafa brakalm. Asya lkeleri hep sava karrlar. Ortadou, Uzakdou, Kore, Vietnam hi bara kavuamazlar. Birileri her an onlar igal eder. in daha da kts her zaman birileri onlar kurtarmak ister." "Gerekten," diyor Salvatore, "Asya'nn biraz talihsiz olduunu kabul etmeliyiz." "O halde Afrika'da doalm. Gizemli ve byleyici kta. Ama iyi dnrsek onun da byk bir kusuru var." "Nedir bu kusur? Scak oluu mu?" "Hayr, bamszla sahip. nk nceleri Afrika devletlerinin hepsi smrgeydi. Sonra dnyadaki tm demokratlar 'Bu smrgeler ok iren!' dediler 'Smrgecilere lm! Zenci halklara bamszlk!' Ve onlara bamszlk verdiler. Ve imdi bamsz olur olmaz zavall Afrikallar binlerce i sava ve hkmet darbesiyle birbirlerini boazlyorlar. Tpk drt yandaki olum Lucariello'ya, 'Lucarie, sen zgr bir insansn, istediini yap!' dedikten sonra ocuk bir otomobilin altnda kaldnda armam gibi." "Tamam," dedi oradakilerden biri, "Afrika'y da geelim." "Srada Amerika var," diye srdryor Passalacqua, "Amerika Birleik Devletleri! Dnyann en zengin lkesi. O kadar zengin ki tm yoksul lkelere yardm eder. stelik yalnzca ekonomik ynden deil komnistlerin saldrsna uradklarnda onlar kurtarmak iin hemen lkelerde sk bir sava aar. Amerikallar yeryz gezegeninin resmi savunucusu olmulardr. Eer hepiniz ayn fikirdeyseniz ben Amerika'y bir yana brakalm derim." "Burada size hak veriyorum," diye araya giriyor Salvatore, "Amerikallar biraz da kendi ileriyle uramallar." "yleyse sonunda eleye eleye Avrupa'ya geldik. nce komnist Avrupa'y inceleyelim. Rusya'da nasl yaanld23

n gerekten kimse bilmiyor, biri bir ey sylyor, teki baka bir ey. Benim mtevaz dncem u ki orada herhalde pek rahat yaanlmyordur." "Neden?" "Nedenini size imdi aklyorum. En nemlisi orada sabahlar ou kez ok erken kalkp grkemli geit trenlerine katlmak iin sraya girmek zorunluluu vardr. Btn o zavalllarn Kzl Meydan'da ellerinde byk pankartlarla sralandklarn grrsnz. Lenin ve Karl Marx'in fotoraflaryla birlikte kimbilir ka kilo gelir bu pankartlar? Sonra onlarn efleri, ne zaman karlasalar, kadn erkek fark etmez, hep dudaktan pmek zorundadrlar. Dorusu byle bir ey beni siyasi kariyer yapmaktan vazgeirir." "Ne iren!" diye yorumluyor Ferdinando. Bizimle birlikte oturmamakla birlikte konumay, tek tmcesini karmadan izliyor. "O halde bize yalnzca Bat Avrupa kalyor, ingiltere, sve, Almanya, Fransa. Bu noktada iklim nedeniyle ben talya'y yelerdim. Soluu Milano'da almak korkusundan talya'nn gneyini seerdim. Sonunda iyice emin olmak iin ve eer Tann'ya ok rahatszlk vermeyecekse Napoli'de domak isterdim. Tanrmz beni mutlu ettikten ve bana gerekten Napoli'de domak zevkini verdikten sonra ben ne yapaym? Buna kar m kaym?" Dinleyiciler alkladlar. Apartman dairesi iin gelen bey kalkp Doktor Passalacqua'nin elini skyor. "Pekl," diyor Salvatore, "Beni inandrdnz ve talya'da ok iyi yaanldm, Napoli'nin de dnyann en iyi yeri olduunu kabul ediyorum. talya'da hepimizin bol bol yemek yediimizi renmi olmaktan mutluyum, fakat izninizle dikkatinizi bir noktaya ekmek istiyorum. Evet efendim, biz Napolililer her akam yiyoruz, ama sorun u ki son na kadar bundan emin deiliz ve bu belirsizlik bizi kayglandryor."

II
Uyuyan Gzel

Cavaliere (valye) Sgueglia titiz bir kimsedir. Krk alt yanda ve bekrdr. Bay Gallucci ile evli olan kz kardei Bayan Rosa Sgueglia ile birlikte Torretta Soka 282 numarada, Mergellina stasyonu'na birka adm uzaklkta bir nalbur dkkn iletirler. Size daha nce de sylediim gibi valye Sgueglia titiz biridir. Yaklak yirmi yldr, daha dorusu babasnn lmnden beri her sabah sekizi yirmi gee evden kar, Fontana'da kahvesini ier, reini yer ve saat tam dokuzda Torretta'daki dkknnn kepenklerini kaldrr. Bayan
24

Rosa sabahlar evden kmadan kocasn belediyedeki iine, azgn ocuunu da meslek okuluna gndermesi gerektiinden dkkndaki iine ge gelir. Gelir gelmez kasaya oturur. Bir gz mterilerde, bir gz de dkkn kartrmasnlar diye Napolili gen kabadaylardadr. "Kardeim ok iyi niyetli," diyor. "Fiyatlarn astronomik rakamlara vard gnmzde bir ngiliz anahtarn yitirmenin be bin lirete veda etmek olduunu bir trl anlayamad." Saat birde valye dkkndan dar kmaz, kepengi nerdeyse yere kadar indirir, sonra Bayan Rosa dkknn arkasndaki kk frnda ona bir makarna piirir, hazrlar ve alktan lmekte olan drt yaknn, yani kocasn ve ocuklarn kurtarCavaliere (valye): Devlet tarafndan verilen bir liyakat niandr. Srasnda nezaket ifadesi olarak da kullanlr- (ev.)

mak iin hemen eve koar. Oysa o srada zavall valye vernik kavanozlar, musluk borular ve tel rg rulolar arasndaki kk bir brandada yarm saatlik bir uyku eker. Akam saat tam sekizde valye dkkn kapar ve Posillipo Caddesi'nde trafie kar. Yirmi dakika sonra San Luig Meydan'n geer gemez karanlk bir kavakta, bir kmaz sokakta durur. Drt yldr kulland, yatar koltuklu, ift renkli Fiat Millecento'sunu park eder. imdiye kadar ancak on bin kilometre yapabilen araba ou kez evin nnde yatmaktadr. Sonra eve girer. Kendisinin hazrlad, hemen hemen hi deimeyen ok sade bir akam yemei, biraz televizyon ve yatak. "Meryem Anam bugn iin teekkrler; yarn sen, sonra Baba, Oul ve Kutsal Ruh dnsnler, yle olsun." imdi siz burada, "Ne biim yk bu!" diyeceksiniz. "valye Sgueglia'nn dakikliinden bize ne!" Ben ise size durun bakalm diyorum. valyenin dakiklii size anlatmakta olduum olayda belirleyici edir. Bilmelisiniz ki valye Sgueglia'nn bu tipik gnlk yaam hep byledir, nerdeyse yirmi yldr hi deimemitir. Bir gece olsun ne sinemaya, ne bir dosta, ne bir akrabaya gitmitir. Ziyarete gitmez ve ziyaret kabul etmez. Yalnz pazar gnleri saat birde kz kardeine le yemeine gider: Ayin, Fontana makarnalar, ambaba tatls, bir sci, supanglez, iki milfy, il Mattino, Bayan Rosa mutfakta urarken enitesiyle abucak oynanan el iskambil, sonra yeniden eve dn, doksannc dakika, man ikinci yars, Carosello ve pazar gecesi spor program. Konuya dnelim. Geen perembe gece saat bir buua doru henz ilk uykusuna dalmken valye telefonun durmadan alan sesiyle uyandrlr. Kim olabilir bu saatte? Kalkyor ve kt bir haber alacandan emin telefona gider. Enitesinden kz kardei Bayan Rosa'nn rahatszlandn renir. Kadncaz korkun karn arlar ekiyordu. Kocas onu Loreto Hastanesi'ne kaldrm,
' Bir Napoli tatls. (ev.) Bir talyan gazetesi. (ev.) ' r.lu bir TV reklam. (ev.)

oradan telefon ediyordu. Byk olaslkla profesr gelir gelmez apandisit ameliyat yaplacakt. valye yalnzca, "Giyinir giyinmez geliyorum," der. Uykudan yar sersem halde Millecento'sunu brakt sokaa gider ama arabasn bulamaz. Tersine, arabasn brakt yerde koyu renkli muambayla rtlm baka bir araba durmaktadr. Henz tm zihinsel etkinliklerine kavuamayan valye nce evreyi kolaan eder, sonra dikkatle arabann rtsn kaldryor. rtnn altndakinin kendi arabas olduunu, arabann iinde ise bir adamn sakin sakin uyuduunu byk bir aknlkla fark eder. siz gezen Gennaro Esposito neredeyse yldr her gece saat on bir buukta valye Sgueglia'nn Millecento'sunda uykuya dalmaktayd. valyenin dzenli alkanlklarndan yararlanarak koltuklar geriye ekip dinlenmekle yetinmiyor, bagajda saklad byk valizi aarak kendisine 'yatak' hazrlamak iin gerekli olanlar dar karyordu: yastk, araf, yorgan ve gsterge tablosuna yerletirdii alar saat. Saati alt buua kuruyordu. nk Gennaro sabahlar erken kalkard. Yataktan kalknca arabann i ksmlarn gzden geirirdi. Yannda, kendine ait izleri temizlemek iin kk bir sprge tard. Doruyu syleyecek olursak gene de arabada bir eyler brakyordu. Kendi kokuuydu bu brakt. Ama artk uzun yllar sonra valye, Gennaro Esposito'nun kokusuna alm, bu kokuyu balangtan beri bir Fiat arabann kokusu olarak benimsemiti. imdi o nl geceye dnelim: valye'yi, isiz gsz, evsiz barksz Gennaro Esposito'ya aknlktan dili tutulmu bakarken brakmtk. Szn gelii evsiz barksz dedik, nk gerekte Gennaro'nun belli bir evi vard. valye Sgueglia'nn NA 294082 plakal Fiat Millecentosu. valye son derece akn bir halde bararak Gennaro'yu uyandrr. Gennaro, ondan da daha akn, sorar: "valye, bu saatte sokan ortasnda ne iiniz var?"

26

"Kz kardeim hastaland. Loreto Hastanesi'ne kaldrdlar." "Kim? Bayan Rosa m? Nesi var?" "Fakat siz kimsiniz? Arabamda ne yapyorsunuz? Kim sizi..." "valye, imdi benim kim olduumu dnmeyin. Syleyin bana. Bayan Rosa'nn durumu nasl?" "yi anlayamadm, ama galiba apandisit. Ama siz kimsiniz ve size kim izin verdi?.." "Gzel valyem, imdi benim kim olup olmadm renmek iin zaman kaybetmeyin. Benden yana tasanz olmasn. Yalnz birka kez sizin nezaketinizden yararlandm. Biz u anda hasta olan Bayan Rosa'y dnelim. Nereye kaldrdlar dediniz?" "Loreto Hastanesi'ne." "ok iyi. Size elik edeyim." "Nasl? Bana elik mi edeceksiniz? Anlayamyorum." "valye, sizin u anda kafanz karmakark, sizi anlyorum. Sersemlemisiniz, uykunuzun tam ortasnda uyandrmlar. Dnmekte haklsnz kukusuz. Merak etmeyin. Sizin Gennaro'nuz burada, sizi hi yalnz brakmaz. zin verirseniz ben kendimi aileden biri gibi hissediyorum." "Ne ailesi?" "Evet valyem. Size elik etmek ZORUNDAYIM!" valye ve Gennaro geceyi birlikte Loreto Hastanesinde geirdiler. Gennaro valyeye byk destek oldu. valye onu Posillipo Soka'ndaki 'bir komu' olarak tantt. Bayan Rosa'nn apandisitini teslim edecekleri cerrah birlikte setiler ve ameliyatn mutlu sonunu heyecanla birlikte beklediler. Gennaro valyeye veda ederken kendi uydurduu hayali ocuklar zerine yemin ederek bundan byle arabasn yatak odas olarak kullanmayacana sz verdi. Gene de ne olur ne olmaz, Gennaro'nun grkemli yeminlerine ramen valye Millecento-sunu satt; yerine bir Coupe ald.
1

III
Saverio

Bir kent, bir kr, uzaktan bir kent ve bir krdr; fakat yaklatka sonsuz sayda evler, aalar, kiremitler, yapraklar, otlar, karncalar, karnca ayaklan haline gelirler. Btn bunlar kr ad altnda anlalr. BLAISE PASCAL Dnceler N.60 "Fakat siz Profesr Bellavista'y tanyor musunuz?" "Gerekten o zevke varamadm." "Tanrm, Tanrm! Nasl olur? Sizin gibi Napoli'ye k biri Profesr Bellavista'y nasl tanmaz! O profesr Napoli'nin cn ccn bilir! Size onun resmini yapar! Nak iler gibi anlatr size! Mhendis bey, sizi kk drmek iin sylemiyorum ama, Profesr Bellavista iki imedii zaman kentle ilgili her trl tarih ya da corafya sorusunu yantlayabilir. Bir kez onu Lascia ya da Raddoppia'yz gndermek istemitik, ama o televizyondan holanmadndan gitmek istemedi." "Ne profesr?" "Felsefe profesr fakat imdi emekli. Kars Bayan Ma-ria ve kz Patrizia ile birlikte oturduklar ve sahibi olduu Sant'Antonio yokuundaki evden baka Chiaia Riviera'snda
italyan televizyonunda dll bir yarma program. 'Tamam m, devam m?* anlamna geliyor.

Tek kapl bir tr otomobil. (ev.)

28

29

da dairesi var. Aslnda kszmn ad Aspasia ama yalnz profesr onu bu adla arr, nk Patrizia'nn houna gitmiyor bu ad." "Aa, evli mi?" "Szn gelii mhendis bey, nk gerekten profesr ailesiyle pek ilgilenmez. Ayn evde yayorlar, ama birbirleriyle pek konumuyorlar. Sonuta o erkek, tekiler kadn. Profesr kadn dilini konumasn bilmediini sylyor." "Gerekten ilgin bir tip olmal." "Hem de nasl! te Saverio burada, size anlatabilir. Save, mhendis beye syle, Profesr Bellavista ilgin mi, deil mi?" "Santopezzullo Saverio emrinizde," diye yantlyor yeni gelen. "Siz Profesr Bellavista iin mi ilgin szcn kullandnz? O zaman bu konuda fikriniz yok. Profesr gerek bir bilim kuyusudur. O bir ey sylediyse o ey kesin dorudur. Burada bulunan mhendis beye saygszlk gibi olmasn, profesr baslm bir kitap gibi konuur, onu dinlemek gerek bir zevktir. Size doruyu syleyeyim, onu dinlemekten hi yorulmazdm. Sylediklerinden gerekten hemen hemen hibir ey anlamyorsam da hata benim. nk ocukken okumadm. Babam beni hep uyarrd ve imdi onun konumalarn anlayacak dzeyde deilim." "Gerek u ki," diye ekliyor Salvatore, "Bizim don Saverio'nun o' bicchieriedo e vino e' Lettere houna gidiyor. Profesr de bu arab hi eksik etmez." "Konu buysa, balkona oturup karmda deniz, siklamen kokular iinde serin hava almak benimde houma gider." "Bu yzden yaz gelince profesre gideriz, balkonda ak havada ene alarz. O konuur, biz ieriz ve hatta arabmza dilim dilim sar eftali de dorarz." "Profesr dedi ki geen yzyl, Sokrates de byle yaparm." "Sus Save." "Bu profesre ne zaman gidebiliriz?"
1

"Ne zaman istersek, fakat bugn gitmemek daha iyi, nk bugn perembe. Kars perembeleri kanasta oynar ve profesr btn gn banyoya kapanr." "Btn gn banyoda m durur?" "Ama mhendis bey, o sizin dndnz gibi bir banyo deil. Majesteleri rahmetli III. Vittorio Emanuele'nin bile byle banyosu yoktu! Profesrn evi o eski Napoli evlerinden, odalar kocaman kocaman. Bir zamanlar odalar byle yaparlard. Sylemesi ayp, profesr tuvalette uzun sre kalmay sevdiinden isabetli bir dnceyle bu odalardan birini alp iine boru detmi, tuvalet, banyo kveti ve bide yaptrm. zetle, profesrn deyiiyle bir banyo ve dnce odas yaratm. Sonra sylemesi ayp, tuvalete gittiinde bile her zaman dinledii stereofonik mzii de buraya yerletirmi." "Tablolar da, mhendis bey!" diye ekliyor Saverio. "zerinde ressamn ad ve soyadnn okunduu kk plakal tablolar! Onlar da tuvalete ast. Mhendis beyciim yle gzel bir tuvalet ki ben her zaman yle diyorum: Salonda duracamza bir gn niin hepimiz orada yiyip elenmiyoruz?" "Profesr insanlarn du yapanlar ve banyo yapanlar olmak zere ikiye ayrldn sylyor." "Ayrca," diye araya giriyor Saverio, "bir de ne du ne banyo yapanlar var." "Sus Save, profesre gre Milanolu retken insan duu yeler: Az su, az zaman harcar ve daha iyi ykanr. Oysa Napolili, karar verirse banyoyu yeler. Napolililerin dedii gibi orada oyalanlr. nsan dnmek iin istedii tm zaman orada bulur. Gerekten bir an iyi dnrseniz, dnebilmeniz iin ayn zamanda rahat ve yalnz olmanz gerekir. Oysa evde sizi rahatsz eden, u ya da bu nedenle size seslenen biri vardr daima. Oysa banyoda yoktur. nsan ieri kapanr, kvetin iine uzanr ve suyun soumasn bekler."
Bir iskambil oyunu. (ev.)

Bir bardak Lettere arab (Gragnano yresinin krmz arab)- (ev.)

30

31

"ite imdi," diyorum, "bende profesr tanma merak uyandrdnz. Ne yapalm, ona telefon mu edelim?" "Yarar olmaz. nk profesr telefona yant vermez. K.ar*s da bizi pek grmek istemez." "Size ne diyeceim biliyor musunuz?" diyor Saverio. "Bi^ oraya gideceiz tamam m? Yarn deil br gn cumartesi.- O gn gideriz. Sizi, profesrn ev airimiz dedii Luigi-no iile de tantrrz." "Luigino kim?" "Luigino," diye yantlyor Salvatore, "Sanmarzano Baronu'/1111! ktphane memuru. Baron ile birlikte oturuyor. Gerekten bugn artk baronun ktphanesi yok; nk gerekenimden dolay onu paras olan birtakm Torinolulara satrfiak zorunda kald. Fakat bu arada Luigino'ya gnlden balandndan onu evde alkoydu. Luigino pazar gnleri dnda tm hafta ona arkadalk eder. Pazarlar baron, annesi baronesi grmeye gider." "Baronun," diyor Saverio, "ocuklar yok. Hepimiz mirastan bir eyler bekliyoruz." "Ama neden ona air diyorsunuz?" "nk," diyor Salvatore, "Luigino sizinle konuurken tn* dertlerinizi unutuyorsunuz." "Bana," diyor Saverio, "Luigino'nun konumalar hep ilk akm dndrtr: on sekiz yandaki Del Vecchio AsSUntina'y> imdiki isizliimin ilk ve biricik nedeni. nk ber Barra'h don Alfonso'nun emrinde alyorum. Kendisi marangoz olup u anda isizdir. Yalanm varsa bu akam ocuk larm grmeyeyim, eer on sekiz yandaki Del Vecchio Asjiuntina olmasayd ben imdi sylemekten gurur duyacan bir durumda olurdum. Siz sevgili mhendis bey, bilmelisiniz ki daym Ferdinando, beni beraberinde ingiltere'ye, Londra'ya gtrecekti. Pizzachkta ona yardm edecektim. Piz^a yapmann son derece kolay olduunu sylyordu. Fakat Allah kahretsin insan yreine hkmedemiyor. Ben on sekiz yandaki Del Vecchio Assuntina'ya k olmutum.
32

Ferdinando Day btn pizzalar tek bana yapmak zorunda kald." "Del Vecchio Assuntina'ya ne oldu?" "Ne olacak ki? Benim karm oldu, fakat on sekiz yandaki Del Vecchio Assuntina ile hibir ilgisi yok. Assuntina, Caracciolo yolunda yrrken dnp ona bakan sivilleri ve niformal subaylar tokatlamak zorunda kalrdm." "Profesr diyor ki," diye ekliyor Salvatore, "Saverio bu durumda aldatld iin karsna dava aabilir ve tazminat isteyebilir?" "Davay kazanrdm mhendis bey, Del Vecchio Assuntina'nn on sekiz yandaki fotorafn getirmem yeterdi." "Ona inanmayn mhendis bey, Saverio hl karsna k ve kadn onu bask altnda tutuyor. Profesre yaranmak iin hayr diyor, ama gerek u ki ocuklar var. Evde terzilik yapan Bayan Assuntina olmasa nasl geinirler bilemem." "Evet. Terzi ve ocuk. Sradan, tatsz tuzsuz bir yaam, mhendis bey!" diyor Saverio i ekerek. "Fakat Ferdinando Day ile birlikte ingiltere'de Londra'da olsaydm bama gelecekleri bilebilir miydiniz? Orada ingilizce renecektim ve tm ingiliz kzlar bana k olacaklard. Burada bulunanlar alnmasnlar, hava atmak gibi olmasn, ama ak sanatnda hep benim dediim olmutur. Bu yzden ksa bir sre sonra zengin bir ingiliz kz beni fark edecek ve her gn Ferdinando Day'ya gelerek pizza yaptracakt. Bugn bir pizza, yarn bir pizza derken kz bendenize k olacakt. Save-rio'm, Saverio buraya, Saverio oraya derken benimle evlenecekti. Bir kez paraya sahip oldum mu kendimi sinemaya verecektim. Nesneden nesne doar, sonunda soluu Olliud'da alacaktm ve burada Napoli'de beni yalnz sinema afilerinde greceklerdi: 'Paris'te Son Tango', barollerde Santopezzullo Saverio ve Maria Scenaider."
Hollywood szcnn yanl bir sylenii. (ev.) Byle Dedi Bellavista

33/3

"Save," diye szn kesti Salvatore, "ne kadar sama sapan konuuyorsun! Sana 'Son Tango'da verecekleri en byk rol ilk sahnede Maria Scenaider'in dublrldr." "Siz 'Son Tango'yugrdnz m?" "Hayr, sz edildiini duydum."

34

IV
Bir Para Cezas yks

"Doktor, ceza yedik!" diyor bana taksi srcs boyun emi bir tonla. "'Para cezas aldk' demekle ne sylemek istiyorsunuz? Benim de para cezas aldm m?" "Bana gre apak yle." "Gerekten anlamyorum. Yani size gre srcnn yasaya aykr davranmas normal grnyor, arkada oturan ise cezay demeli, yle mi?" "Hayr doktor, beni balayn fakat imdi yanlyorsunuz. Drst olalm! Siz nce, 'abuk gidin,' diyorsunuz ve sonra bunun sonularn demek istemiyorsunuz." "Hangi abukluk?! abukluun ne ilgisi var?!" "Ne demek ne ilgisi var? Siz istasyonda arabaya bindiinizde bana ne dediniz? 'abuk Kapri'ye giden deniz otobslerine gidin!' Byle dediniz, evet mi, hayr m?" "Dinleyin, ben yalnz 'Kapri'ye giden deniz otobslerine' dedim: Neyse, bunu bir yana brakalm, 'abuk' szcn eklemi olsam bile tersi gsterilmedike aracn sorumlusu yalnz sizsiniz." "Kukusuz, ama krmz kta gemekte benim ne yararm vard? Eer bunu yaptysam size iyilikte bulunmak iin, sizi vaktinde deniz otobslerine yetitirmek

iin yaptm. Gel gr ki altm zaman kazanacama tersine zarara uramam m gerekiyor?" "Bir daha krmzda gemeyin." "Ben aslnda sar yanarken getim! Sizi bilmem. Her neyse imdi polis geliyor, bakalm ne diyecek?" "Kusura bakmayn ama ne demeli ki? Eer src krmzda geerse, yolcunun mu ehliyeti alnr?" "Bilmiyorum, imdi grrz." Polis yavaa yaklayor, askerce selam veriyor ve yle diyor: "Ehliyet ve ruhsat." "Affedersiniz polis hanm," diyor benim taksi srcm istenen belgeleri uzatrken, "imdi siz alan bir kimsesiniz, deil mi? Btn gn burada, sokak ortasnda yamur yasn yamasn. Ben de alyorum, oysa beyefendi Kapri'ye gidiyor. imdi size gre kim cezay demeli?" "Ne bileyim!" diyor glerek polis. "Eer beyefendi kendiliinden katkda bulunmak isterse, ben buna bir ey demem." "Ne katkda bulunmas! Bir kuru bile vermem." "Gerekten," diyor bizim taksiyi evreleyen ok sayda izleyicilerden biri, "beyefendi hakl. Cezay src der, ama beyefendi de, srcnn urad zarar karlamak iin daha sonra ona uygun bir bahi vermesi gerektiini anlamal." "O, aile babasdr," diye ekliyor yal bir bayan kafasn taksinin penceresinden uzatarak. "Bin liretin nasl kazanldn grmek iin dar kt ve imdi Kapri'ye gitmesi gereken beyin cezasn demek iin bu paray harcamamak." "Polis hanm," diyor benim src polisle daha rahat konumak iin taksiden karak, "dnn bir, mteri almadan nce Garibaldi Meydan'nda saat kuyrukta bekledim. Beyi grdmde yabanc olduunu sanmtm. Napolili olduunu ve stelik biraz da cimri olduunu bilsevdim onu arabaya bile bindirmez..."

"Dinleyin," diyorum saate bakarak, "ya beni gtrn ya da ben buradan gideyim. Deniz otobsn karacam." "Gryor musunuz nasl da abuk gitmek istiyor!" diyor src utkulu bir tonla. "Peki," diyor polis. "Bu kez gidin. Ama unutmayn ki bir daha olursa bu sefer size detirim. nsan elenmeye gittii zaman asla acele etmemeli, yoksa i elence olmaktan kar." Bylece benim taksi yz glen ve keyifli bir kalabaln arasndan yola koyuldu. "Neyse ki doktor iler iyi gitti," diyor src iskeleye geldiimizde. "Ama Meryem Ana resmi zerine size yemin ederim ki eer polis hanm size cezay detseydi gerekten ok zlecektim." "Ne kadar?" diye soruyorum sz uzatmadan taksiden inerken. "Size brakyorum."

V
Profesr

Viene suono da lo cielo viene e adduorme sto Nennillo pe pietl ca e piccerillo viene suonno e non tarda Gioia bella de sto core vorria suonno addeventare doce doce pe te fare st'uocchie belle addorment.1 S.ALFONSO DE' LGUOR, Pastorale "te geldik profesr, naslsnz?" diyor Salvatore, Bellavista'nm evine girerken. "Size, Napolili byk bir bilim adam olan Mhendis De Crescenzo'yu getirdik. Sanrm, amerikan elektronik beyinlerini o icat etti." "Acaba ne zaman?" diyorum Salvatore'nin tantrma eylemini kesmeye alarak. "Ben bilim adam deilim ve hibir ey icat etmedim."
Uyku gkyznden geliyor geliyor ve bu kk ocuk uyuyor kk olduundan uyku ona acyor uyku geliyor ve gecikmiyor bu kalbin gzel sevinci uyku olmak isterdim bu gzel gzleri tatl tatl uyumak iin. (ev.)

39

"Siz ona kulak asmayn profesr," diyor yrekli bir tonla Saverio. "Bu mhendis bey alakgnlldr. Yanlmyorsam diplomasn alnca baka dman bir lke onu kapmasn diye istedii cretle ie alnmas iin Amerika'dan kesin emir geldi." "Aman Tanrm!" diye kar kyorum. "Btn bu samalklar, hem de bir kerede nasl uyduruyorsunuz?" "Brakn sylesinler," diyor Profesr Bellavista glmseyerek elimi skarken. "Brakn sylesinler. Sizi seviyorlar ve bunu size kantlama ihtiyacn duyuyorlar. Hem sonu olarak sizin de hatanz var. nk siz yalnz kadastrocu olsaydnz onlar size mhendis derlerdi ve hepsi mutlu olurdu, ama siz gerekten bir mhendisseniz size sayg ve sevgisini kantlamak isteyen bir adamcaz size ne diyebilir? En azndan bilim adam." "Prof o t, siz burada konuurken ben arab getirebilir miyim?" "Aferin Saverio, nerede olduunu biliyorsun. Git arab getir. Hanm da sana bardaklar versin. Ama dur bir dakika, belki mhendis kahve imeyi yeler!" "Hayr sa olun, gerekten ben de Saverio'nun o ok vd Lettere arabndan imek isterim." "yi de edersiniz, nk doruyu syleyeyim, hanmn kahvesi hi de ahm ahm bir ey deildir." "Evet yle, evde yaplan kahve hibir zaman barda iilen gibi olmaz." "Hayr, bu her zaman doru deil," diye kar kyor profesr. "Eer kahve akla yaplrsa ok iyi olabilir. Kahve, daha makinenin iindeyken onu piirenle ienin arasnda sevgi ba olup olmadn hisseder." "Bizim Assuntina iren bir kahve yapar!" diyor Saverio arap ieleri ve bardaklarla ieri girerek. "Sevgili mhendis, bilmelisiniz ki kahve tam anlamyla bir sv deildir, nasl diyeyim bilmem, sv ile buhar aras bir eydir. Ksacas damaa deer demez buharlar ve aa ine1

ceine, beyninize girer ve orada kalarak sanki size elik eder. rnein saatlerdir alan biri yle dnr: ma ehe bellu' cafe ca me sopigliato stammattina!" "Oysa biz," diyorum, "brolarmzda nerdeyse hi bara gitmiyoruz. Bronun her katnda otomatik kahve makineleri var. Yz liret atp dmeye basnca istee gre kahve ya da cappuccino veriyor, stelik ekerli ya da ekersiz." "Amerikan makineleri, deil mi mhendis bey?" diye soruyor Salvatore. "Hayr," diye yantlyorum glerek, "en fazla Milano yapm." "ster Amerikan ister Milano yapm olsun," diye kar kyor profesr, "ayn rka aitler. Yani kahvenin iilen bir iecek olduuna inananlarn rkna. Tanrm, bu otomatik kahve makinelerinin ne kadar korkun bir ey olduunun farknda deil misiniz? Bireyin duygularna bir hakaret, insan haklar komisyonuna arda bulunulacak bir konu." "yi ama abartmayalm." "Kim abartyor. Sayn mhendis, stlerinize kar kmak ve aklamak zorundasnz ki bir Hristiyan kahve ime istei duyduunda bunun nedeni kahve imek deil, onun insanlkla yeniden iliki kurmak gereksinimini duymu olmasdr. O zaman yapmakta olduu ie ara vermeli, birlikte kahve imeye gitmek iin bir ya da birka meslektan davet etmeli, istenilen bara kadar gnete yrmeli, kahveleri smarlayacak olann seimi iin sert tartsnalarla geen kk bir yarmay kazanmal, kasadaki kza iltifat etmeli, barmenle spor konularnda bir ift laf etmelidir. Bu arada yelenen kahvenin tr hakknda hi bilgi verilmeden gerek bir barmen, mterisinin zevkini anlamak zorundadr. Btn bunlar bir trendir, bir dindir. Bir taraftan yz liret yutan te yandan bana adsz, kokusuz bir sv boaltan bir makine bunlarn yerini tutamaz. Dnn bir, komnyon ayini iin kiliseye gitmek yerine Vatikan btn brolara otomatik makineler koysa! Mmin kii yaklar, diz ker, yz liret koBu sabah ne gzel bir kahve itim! (ev.)

talya'da kafeteryalara bar denir. (ev.)

40

41

yar ve bir kaydediciye gnah kartr, sonra kalkar, te yandan diz ker, bir baka yz liret daha koyar ve mekanik bir el onun azna mayasz ekmei koyar. Btn bunlardan nce de bir mzik dolabndan gregoryen bir ilahi ya da Schu-bert'in Avemaria's seilir." "Profesr hakl," diyor Salvatore. "Kahve saygyla, yrekten ballkla iilmeli: Bir keresinde Materdei'deki barmenimin beni azarladn anmsarm. Nedeni, benim o srada kahve ierken Sport Sud okuyor olmam. Bana dedi ki: 'Ne yapyorsunuz? Dikkatinizi mi datyorsunuz?'" "Kap," diyor Saverio zilin aldn iiterek. "Bu Luigino olacak. Gidip aaym." Luigino ieri giriyor. Tantmalar ve selamlamalar. Saverio, Luigino'ya kk bir koltuk ve bir bardak arap getiriyor. "Luigino gzelim, naslsn?" diyor profesr. "Bu hafta hi grnmedin." "nk bu hafta bir alay iimiz vard, sal gn Profesr Buonanno bize geldi. Kendisi konservatuvarda hoca, keman alyor. Profesr Buonanno baronun yakn dostudur; arada bir, bir eyler almak iin bize urar. Ama size unu syleyeyim, bu kez kendisini am. Bir ara, Bach'n u anda tam olarak anmsayamadm bir eyini ald, ama kesin olan u ki gzel bir eydi... gerekten gzel. Sonra gerek u ki nerdeyse tm mobilyalar sattmzdan beri baronun evi daha byd, giderek daha byd ve kiliseye benzedi, yle ki kemann sesi ok iyi iitiliyordu; zaman zaman btn evi ahenkle dolduruyor, kimi zaman da yle incecik oluyordu ki bu ses, onu bomak korkusundan soluk alamyorduk. Salarmzn telleri bile diken diken oluyordu." "Luigino," diye soruyor Saverio, "bu profesr buraya arada bir gelip bize bir eyler dinletemez mi?" "Kendisine sorabilirim." "yi ama bunu hemen yapmak gerek, nk bizim mhendis yalnz Noel tatili iin Napoli'de kalyor."
1

"Noel dolaysyla baron ve ben her yl olduu gibi presepe yapmaya baladk, iinde oban heykelciklerinin bulunduu kutular amak, tozu almak ve krk kollarla bacaklar balk tutkalyla yaptrmak yalnz iki gn ald." "Presepe," diyor profesr, "biz Napolililer iin gerekten nemli bir eydir. Mhendis bey, siz presepe'yi mi yoksa Noel aacn m yelersiniz?" "Kukusuz presepe'yi." "Sizin adnza mutlu oldum," diyor bana profesr elimi skarak. "Bakn, insanlar presepe yanllar ve aa yanllar olarak ikiye ayrlrlar. Bu, dnyann ak dnyas ve zgrlk dnyas olarak ikiye blnmesinin bir sonucudur. Neyse bu uzun bir konu, bir baka gn konuuruz, bugn size presepe''den ve presepe yanllarndan sz etmek istiyorum." "Haydi profesr," diyor Salvatore. "Presepe''den sz edin bize. ocuklarnz burada!" "Evet, sylediim gibi presepe yanllar ve aa yanllar ayrm o kadar nemlidir ki bana gre bu ayrm cinsiyet ve kan grubu gibi, kimlik kartlannda gsterilmelidir. Gerekten de yle, nk aksi halde bir Tanr'nn kulu ancak evlendikten sonra Noel alkanlklar farkl olan bir Hristiyanla birletiini anlayabilir. imdi size abartyorum gibi geliyor, belki de yle: Aa yanls, yaamak iin presepe yanlsnn-kinden tamamen farkl bir deerler leinden yararlanr. Birincisi Biime, Paraya ve Gce byk nem veriyor; ikincisi ise Ak ve iiri n sralara koyuyor." "Biz bu evdekiler," diyor Saverio, "hepimiz presepe yanlyz, deil mi profesr?" "Hayr, hepimiz deil. rnein karm ve kzm, hemen hemen tm kadnlar gibi, aa yanllardr." "Assuntina, Noel aacn sever," diyor alak sesle Saverio. "ki kategori arasnda konuma olamaz, biri konutuunda teki anlamaz. Kadn kocasnn presepe yaptn grr ve der ki 'Tm evi balk tutkalyla kokutacana niin
isa'nn doduu ahrn maketi. (ev.)

Bir spor dergisi. (ev.)

42

43

UPIM'den1 hazrn satn almyorsun? Gayet gzel yapyorlar.' Koca yantlamyor. Nedenine gelince nk UPIM'den alnan Noel aac ancak sslenip klar yand zaman gzel olur, oysa presepe byle deildir. Presepe, yaplrken ya da dnlrken bile gzeldir: 'Noel geliyor, presepe yapalm.' Noel aacndan holananlar yalnz tketicilerdir, oysa presepe yanls, iyi olsun olmasn, yaratc olur ve onun ncil'i 'Cupiello evindeki Noel'dir." "Ben onu grdm profesr ve Eduardo'nun dediini anmsyorum: 'Presebbio'yu ben kendim yaptm ve ailem buna kar kt.'" "obanlar," diye srdryor Bellavista, "kilden olmal ve elde yaplmaldr, biraz irkin olabilir, zellikle Napoli'nin yreinde San Gregorio Armeno'da doanlara benzemeli. UPIM'de satlan plastikten yaplm olanlar yapay gibidirler. obanlar gemi yllarn obanlar olmaldrlar. Hepsi biraz krk dkkse de zarar yok. nemli olan aile reisinin onlar tek tek adlaryla tanmas ve her oban iin gzel bir yk anlatabilmesidir: 'Bu, almak istemeyen ve hep uyuyan Benito'dur. Bu, Benito'nun babasdr. Koyunlar dada otlatr. Bu, harikalar obandr' ve obanlar yava yava kutudan ktka onlar tantrlar. Baba, obanlar en kk ocuklarna tantr. Bylece her yl, Noel gelince ocuklar onlar tanyabilir ve aile bireyleri gibi sevebilirler. 'Rahip ve tfekli avc' gibi tarihsel olarak kabul edilmeseler de yaamn kiileridir bunlar." "Profesr, sonra a, iki iftin oturduu masa, karpuz satcs, manav, kestane satcs, arap, kasap da var." "Evet," diyor Salvatore, "o dnemde bile yaamak iin gece ge vakte dek allrm." "Sonra amarc kadn da var," diye srdryor Save-rio. "Tavuklar gtren oban, presepe'nin arkasna yerletirilmi tenkiyenin iine inen, gerek suda gerekten balk avlayan balk."
' talya'da nl bir supermarket. (ev.) 2 Presepe anlamnda. (ev.)

"Benim babam," diyor Luigino, "o krk dkk olanlar yle bir yerletirirdi ki hi kimse onlarn bir baca ya da bir kolunun eksik olduunu ayrt edemezdi; babam bana derdi ki: 'Luig, imdi baban bir kalasn yitirmi olan bu zavall kk oban iin stratejik bir yer buluyor,' ve onu bir duvarn ya da bir itin arkasna yerletirirdi ve sonra her yl bir parasn yitiren bir obanmz anmsyorum, yle ki sonunda yalnz ba bize kald. Babam onu bir evciin kk penceresine yerletirdi. Babam evcikleri ila kutularndan yapar, sonra ilerine k koyard. Yl iinde bir ila, rnein houma gitmeyen bir urup, imek zorunda kaldmda babam kk kutuyu alr ve bana derdi ki: 'Luig, bu kutuyu Noel iin saklyoruz. Onunla presepe iin gzel bir evcik yapacaz, ama sen tatlm nce kutunun iindeki ilac bitirmelisin, yoksa baban evcii nasl yapar?'" "Sonra gece yars olduunda," diye srdryor Salvatore, "hepimiz sra olup 'Sen yldzlardan iniyorsun' arksn syleyerek btn evin iinde dolardk. Ailenin en knn nnde ocuk sa, tm tekilerin arkasnda da elleri arasnda yanm bir mum olurdu." "Presepel Balk tutkalnn kokusu, dalar yapmak iin mantar, kar yapmak iin un..."

44

45

VI
Zorro

"Caramanna Antonio emrinizde. Davetiyeler bitti, bakan dar kt. Ne zaman dner bilinmez." "Teekkrler," diyorum, "ama ben davetiye iin gelmedim. Napolili taraftarlarla ilgili bilgi toplamak iin geldim. Bana sizin bu konuda geni bir deneyiminiz olduu sylendiinden sizden rica etsem de bana yarm saat kadar Napoli ile ilgili bir eyler anlatsanz." "Geni bir deneyim mi diyorsunuz? Sevgili baym, bendeniz Arenaccia'nn zamanndan beri Napoli futboluna hizmet etmekten onur duyarm: Sentimenti Pretto ve Berra, Milano Fabbro ve Gramaglia, Busani Cappellini, Barrara Quario ve Rosellini. Sonra, savatan sonra bugn Collana Stad denilen Vomero'daki Liberazione Stad'na tandk. Sonunda grdnz gibi San Paolo'dayz. Burada Portekizliler, reziller ve teddy-boy'hra. kar dzenleme grevi sorumlusu olarak alyorum." "ok Portekizli var m?" "Gerekten nemli malarda para demeden girenlerin says on bir bin kiiye varabiliyor. Kukusuz hem gerek Portekizlileri, yani ieri girmek iin yasad bir sistem bulanlar, hem de davetiyesi ya da giri kart olanlar bu saynn iine sokuyorum. Ne olursa olsun, eer
Kt ocuk. (ev.)

bu konuyla ilgileniyorsanz her mata davetiye ve eitli pasolarla drt bin, sahte biletle bin ve igalci olarak drt bin izleyicinin bulunduunu hesaba katn. Ve bu on bir bin kiilik orduya kar bendeniz Caramanna Antonio, bir kahramanlar birliinin banda, on be gnde bir her pazar acmasz bir sava veriyorum." "Fakat niin bu kadar ok davetiye veriyorsunuz?" "nk Napoli'de davetiye bir onur nian, st bir snfa ait olmann bir belgesidir. Bir davetiye sahibinin kapdaki grevlilere taknd o stnlk tavrn grmek iin girite durmalsnz. Bir Napolilinin size, 'Ben maa hi para demedim' demesi, ne bileyim ben, sanki 'benim atalarm Hal seferlerine katlmlar' demesi gibidir. Ksacas, baka bir deyile, eer biri Napoli'de maa para demek zorundaysa bu kii hi kimseyi tanmayan, hibir deeri olmayan, bitmi biridir." "Ya gerek Portekizliler?" "Onlar iki snfa ayrmalyz. Kuvvet kullanarak ieri girenler ve ustalkla girenler. Birinciler bizi fazla dndrmezler. Gvenlik kuvvetlerini iyi dzenlemek, girilerde iki sra bariyer koymak ve stad evreleyen duvarlar denetlemek gerekir. Oysa en tehlikelileri usta istilaclardr. Dndklerinin ancak yzde birini yaparlar. Gelecek pazar maa gelirseniz size yz kiiye bedel birini tantrrm: Zorro." "Zorro mu?" "Evet baym, ad byle. nk stada hep bele girmeyi baaryor. Ma bittiinde de yanma geliyor, bir yumruu kapal, br eli teki kolu zerinde, ok zr dilerim, Zorro'nun iaretini yapyor." "Peki nasl ieri giriyor?" diye soruyorum glerek. "Hep farkl bir ekilde doktor. Bana gre Zorro haftay, pazar gn ieriye bedava nasl girmesi gerektiini dnerek geiriyor. Papillon firar ustas ise kendisinin de igal ustas olduunu sylyor." "Birka olayn anlatn."

"Zorro aile iinde yetimitir. Babas olayl bir ma nedeniyle Napoli kamuoyunda yank uyandran bir n yapt: Napoli-Bologna ma, Liberazione Stadyumu, durum . Sahaya saldr ve ma masada iki sfr yitirili-yor. Napoli'ye ma kaybettirmek amacyla Milano'dan gnderilen hakem dnda Napoli her eye egemendi. nk bilmelisiniz ki ben tarafszmdr. Ama tm talyan hakemler her zaman Napoli takmna zarar vermilerdir. Bu yzden Napoli ligde hi ampiyon olamamtr. Umarz gelecek yl olur. Her neyse, sonunda hakem Napoli aleyhine bir penalt verir. te o zaman kyamet kopar. Sahaya saldn, ldrc darbeler ve yar yok olmu bir saha. Hakem ve iki yan hakem kirii krarlar. Gvenlik kuvvetleri ve stat grevlilerince yiite korunarak soyunma odalarna kapanrlar. Taraftarlar giderek daha tehlikeli bir hal alrlar; soyunma odalarnn dnda birikip barrlar, hakem lsne kfrler yadrrlar. Bu srada Zorro'nun babas ortaya kar. Gvenlik grevlileriyle birleir, vahi taraftarlarn kimi saldrlarn geri pskrtr, soylu szcklerle kalabal durmadan sknete ararak ruhlar yattrr, dzenden sorumlu grevlilerin gvenini kazanr, soyunma odalarna girer ve hakeme sille tokat giriir. gn iten uzaklatrldk, ayrca be yz bin liret para cezasna arptrldk." "Ya Zorro, Zorro ne yapyor?" "Size ne diyebilirim ki doktor! Zorro benim varlmn hadr. Matan nce girileri denetlemek iin tm geitleri dolar, unu dnrm: O byk orospu ocuu nerdedir kimbilir! Bir kez, stadn duvarlarndaki sngertalarn alp gtrerek duvarda delik at. Bunun masraf halkn giri cretinden karland. Yetikinler be yz liret, ocuklar yz liret dediler. Sonunda, sonraki malar srasnda ayn giriimi yineleyebilmek iin talar yerine koydu. Grubuyla birlikte maa geldiinde bir ortaa ordusunu andrrlar: merdivenler, halatlar, kancalar, demir parmaklklar geniletmek ve dikenli telleri kesmek iin eitli ara gere."

Byle Dedi Bellavista

49/4

"Onu hi yakalayamadnz m?" "Yalnz bir kez. Onu bir arkadayla birlikte Algida dondurmalar tayan bir kamyonun buzluunda bulduk. Donarak lmek zereydiler. zerlerindeki buzlar zmek iin onlar yarm saat gnein altnda tutmak zorunda kaldk." "Baka ne gibi hilelere bavurdu?" "Tm hilelere doktor. rnein fellilere stada parasz giri izni verdiimizde ustaca bir sakal byk makyaj yaparak maa tekerlekli sandalyeyle geldi. Felli numaras yapanlara tanesi bin liretten yirmiye yakn tekerlekli sandalye kiralad. Bir baka sefer hakemi getirmek iin istasyona gitti ve stadyuma hakem lsnn resmi refakatisi olarak girdi. stelik onu eref tribnne sokmak istemediklerinden dolay kplere bindi. Ksacas doktor, size ne diyebilirim ki! Ddk ala ala stada girip kan bir cankurtaran grseniz birisinin yaralandn dnrsnz deil mi? Hayr baym, bu Zorro'dur. Ailesini cankurtaranla stada getirmitir." "Sonuta baym, anladm kadaryla yenildiinizi sylyorsunuz." "Asla doktor! rnein imdi gvenlik glerine ait on iki niformann alndn rendim. Hi kukunuz olmasn, bu olayda kesinlikle Zorro'nun parma vardr. Ama ben burada onu bekliyorum. Caramanna Antonio pes etmez. Pazar gn ma izlemeye gelin, belki size bu mutluluu tattrabilirim. Bu arada doktor imdi aklma geldi, bende bir davetiye var. Buyurun aln, pazar gnk ma ok nemli. Fiorentina geliyor, ama biz ok sakiniz nk mister bize dedi ki: 'Bu yl Napoli, talya'nn en iyi futbolunu oynuyor'. Haydi Napoli!"

VII
Sevgi ve zgrlk Kuram

"Sigaran!" diye baryor otobste bileti. "Ama ben aslnda imdi kahve itim." "Peki yleyse." A.SAVGNANO "Profesr size itiraf edeyim ki Napoli'ye kar hep birbiriyle atan karmak duygular besliyorum: kimi zaman sevgi, kimi zaman nefret. Nasl aklayacam bilemiyorum, ama dnyay dolarken zlemden yanp tutuuyorum, sonra Napoli'ye dndmde burada kalamayacam fark ediyorum." "Sevgili mhendis," diye yantlyor Profesr Bellavista,. "ama bu ok normal: Napoli'den g etmi belli dzeydeki ou kii, bir kez Napolili olma alkanln yitirdiler mi, ak konuaym, doduklar bu kentte drt gn bile yaayamazlar." "Bu durum beni gerekten zyor," diye srdryorum, "hem sonra, bilmelisiniz ki Napoli'nin dndayken yalnkl Napoli'yi koruyorum ve itenlikle konuursak Napoli'nin, birilerini anlama ve kendimi anlatma umuduna sahip olabileceim, evrendeki tek kent olduunu aka hissediyorum. Kimi zaman Napolili olmayan arkadalarma gerekten acyorum. nk ne kadar duyarl olsalar da bizim

51

kltrmzn iine girmeyi hi baaramayacaklardr. Burada ak konuaym. Napoli kltryle yalnz Di Giaco-mo'nun iirini, Viviani ya da De Filippo'yu kastetmiyorum, fakat ayn zamanda bizim yallarmzn yaam bilgeliine, onlarn dengesine, sz syleme biimlerine, ksacas kt bir deyile 'Napoli felsefesi' denen eye deinmek istiyorum." "Niin kt bir deyi diyorsunuz?" diye soruyor Bellavista. "nk genellikle yozlam, bana neci, sorumsuzluk ve asalaklktan oluan bir felsefe olarak ele alnyor." "Vay anam vay! Napoli felsefesini ne kadar da kt tanmladnz." "Ya ne dememi isterdiniz profesr? Ara sra Napoli'ye katlanmak iin onu ok sevmek gerekiyor. rnein geen cumartesi merkez istasyonuna vardmda bama gelenleri ele alalm. Daha iki adm atmadan viski, ak sak fotoraflar ve saat satmak isteyen birinin saldrsna uradm. Sonra L biri bavulumu tamak istedi. Sorup izin alacana bavulu elimden zorla almak istiyordu. Daha bir sr insan. Kimi ka- : ak taksi, kimi otel teklif ediyor, kimi de annesi Aversa'daki akl hastanesinde yattndan yalnzca tren paras istiyordu. stasyonun dnda ise ne arasanz vard: trafik, nedensiz, durmadan alan klaksonlar, birbirlerine arpan insanlar, sraya uymayanlar, yksek sesle konuanlar, dnyann en kt yemeini yapan az gelimi lokantalar, barlarn kahveyle kirlenmi eker dolu ekerlikleri, skc bir metro, dar sokaklarn grlts, sesleri sonuna kadar alm radyolarn grlts, her yerde grlt." "Hepsi bu mu?" diye soruyor sakince Bellavista. "Siz, sevgili mhendis, bunlar sylerken bana ok sevgili bir dostumu, Doktor Palluotto'yu anmsattnz. Onu tanyor musunuz? " "Hayr." "Doktor Palluotto be ya da alt yl nce ii gerei Milano'ya yerleti. Bugn adn anmsamadm nemli bir danmanlk irketinin ileri gelen yneticilerindendir. Neyse, de52

mek istediim u ki Milano'ya yerletiinden beri Vittorio, nasl diyeyim, bozuldu. nceleri Napoli'de onun gnlk yaamn oluturan eyler bugn ona dayanlmaz geliyor. Gerek u ki bizim Vittorio sevgi dnyasnn belirgin grltlerini yumuatan o susturucuyu yitirdi. Sonuta deerlerinin dayanak leini deitirdi. Bugn Vittorio temel erdemleri etkinlik ve retkenlik olarak gryor. Varsaylan bu erdemlerin neden olduklar ikincil ve zararl etkileri kmsyor." "O Doktor Vittorio, Noel yaklatka," diyor Salvatore, "her zaman profesr grmeye gelir." "Bugn yarn bekliyoruz," diyor profesr bana dnerek, "eer siz birka ziyaretinizle beni onurlandrrsanz." "O onur bana ait." "Size dostum ve dmanm Doktor Palluotto'yu tantma zevkine sahip olurum." "Dost ve dman! Gerekten iyi dediniz profesr," diye sze giriyor Saverio, "Mhendis bey, onlar kedi kpek gibiler. Tartmalar yapyorlar. ster misin bunlar aka derken birbirlerini tokatlasnlar? Ben hep sylerim. Size ne canm! Napoli byledir ite. Hi kimse bunu deitiremez. Eer Doktor Vittorio, Milano'dan holanyorsa Milano'da kalsn. Bylece btn bu fkeden uzak kalr." "Ben," diyor Salvatore, "yalnz bir kez kuzeyde bulundum. Askerliimi Garda Gl evresinde Peschiera'da yaptm. nann bana mhendis bey, o glde bir sessizlik ama ylesine bir sessizlik vard ki her akam ba arsyla yataa girerdim. nk oralarda sis vardr. Tanr yle demi olacak: 'Ben bu kadar sisi nereye koyaym? imdilik Padana Vadi-si'ne koyuyorum'. Zaten Kuzeyliler yle uyuukturlar ki sisin farkna bile varmazlar." "Salvatore bu kuramnda," diye ekliyor profesr, "nl bir selefe sahip: Oscar Wilde alma isteini getiren eyin sis olmadn, alma isteinin sisi getirdiini sylerdi." "Profesr ne gzel! Her eyi biliyor!" diye baryor Saverio.
53

"Napoli'ye dnelim," diye srdryor profesr, "ben Napolililerin varlk tarznn bizi kukuya ve dnceye srklemeyecek kadar ar abartlm, belirgin olduunu sylyorum. Bence, bu gerekle ilk kez karlaan bir yabanc kendi kurallarna gre yarglamada acele edip uygarlamamlk gibi ar kolay bir karara varmamaldr. Tersine unu dnmelidir ki, eer bylesine yaanlmaz ama gene de yaanlan bir evren varsa ve bu evren dnyada biliniyorsa demektir ki, bu evrenin farkl doaya sahip bir kart, bir dengeleyicisi de vardr." "Profesr, sizi dikkatle dinliyoruz," diyor Salvatore, "sahip olmamz gereken bu dengeleyici evrenle ilgili bir eyler syleyin." "Dostlarm, bu dengeleyici evrenle her gn birlikteyiz. Ama onu anlamanz iin size sevgi ve zgrlk kurammdan sz etmem gerek. Napoli'ye zg bir yaam biiminin olumlu ve olumsuz yanlarn onsuz deerlendirmek ok zordur." "Yanlmyorsam siz bir kez daha bu kurama deinmitiniz," diyorum. "Niin imdi bize onu anlatmyorsunuz?" "Aceleniz mi var," diye soruyor profesr, "hemen gitmek zorunda msnz? "Kesinlikle hayr," diyorum. "Giden kim?" diyor Salvatore, "Ben bu konuyu daha nce burada, profesr onu Doktor Vittorio'ya aklarken duydum. tiraf edeyim, o zaman tm ayrntlar iyi anlayamadm. Bu yzden eer profesr bize onu bir kez daha aklarsa mutlu olurum." "Ve ben size onu zevkle anlatacam. Bu kuram sevgi ve zgrlk gibi anahtar szcklere yklenebilen farkl anlamlar nedeniyle ok basit deildir. Sizden balangta tm dikkatinizi bana vermenizi rica ediyorum." "Dikkat etmekten baka seeneimiz yok profesr," di- , ye yantlyor Saverio. "Sizin konumanz ok ilgin olmakla kalmyor, ayrca bize byk onur veriyor. Size ne diyeceim biliyor musunuz? Konuya girmeden biraz bekleyin de gidip bir ie arap daha alaym. Bylece siz konuurken kalkmak
54

zorunda kalmam. Yoksa konumann nemli blmlerini karrm." "Bu Saverio da arap olduu zaman her eyi ok ilgin bulur," diye ineliyor Salvatore, "ama profesr siz merak etmeyin. Rahat rahat konuun. Herkes tatilde olduundan yapacak hibir iimiz yok." "Gerekten bu kuram sizin mi profesr?" diye soruyorum. "Bana sevgi ve zgrlkten ilk sz eden Milanolu bir arkadam Giancarlo Galli oldu. Daha sonra bu ipucu tarafmdan Epikr felsefesiyle derinletirilip btnletirildi. Ama imdi, hazr Saverio arap iesini alp yerine oturmuken konuya girmek isterim... nce, sevme arzusu denince ne anlamamz gerektiini aklamak isterim." "O eyin istei," diye yantlyor hemen Saverio. "Hayr Save Efendi, senin hep ele aldn o eyin konuyla ilgisi yok. Sevgi denilince insann dier insanlara kar dostluk ve yaknlk iin duyduu o igdsel istek anlalmaldr." "Ecinsellerden mi sz ediyorsunuz profesr?" diye araya giriyor gene Saverio. "Haydi ordan Save! Bu konuyla cinselliin ilgisi olmadn sana sylemitim. Saverio'cuum sen arabn i ve biraz dinle! Eer byle durmadan szm kesersen konumann akn yitiririm. Zaten bu kuram biraz karmak, bir de sen kartrma!" "Tasalanmayn profesr," diyor Salvatore, "siz Save-rio'yu bana brakn." "Size sylediim gibi sevgi, yaknmzdaki arkadamz, dostumuzu aramaya iten bir duygudur. Sevgi eylemleri, yaammzdaki sevin ve aclar bakalaryla paylamak amacyla gerekletirdiimiz edimlerdir. Benzerlerimize ynelen bu drt igdseldir. Byk olaslkla antropologlar teki insanlarla birlik kurarak yaamda kalma olaslklarn artran ilkel insann savunma eylemlerini grrler. Kukusuz sevgi yetenei kiiden kiiye deiir. Benmerkezci kiide sevgi g-

55

c sfrdr. Kimi yalnz yaknlarn, kimi de daha ok yurttalarn sever. nsanseverler ise insanl severler. Son bir rnek, San Francesco her eyleminde tm evreni ayn tutkuyla sever." "Ben de profesr, tm insanl sevdiimi hissediyorum," diyor Saverio, "ve bir ulusun bir baka ulusla nasl savatn anlayamyorum. nsan biraz dnse u sonuca varabilir: Ama nasl? Dman dediin de bizim gibi Hristiyan, onlarn da evinde analar, karlar ve onlar bekleyen kimseler var. Btn bunlar bile bile onlarn evine nasl bomba atabilirim. Tanrm, Tanrm, bazen dndke delirecek gibi oluyorum!" "O zaman sen Saverio, rnein italyanlarla Amerikallar ya da talyanlarla inliler arasnda ayrm yapmyorsun." "Hayr efendim. Benim iin hepsi Hristiyan. Onlarn tmn ayn ekilde seviyorum." "Napolili olsalar da m?" "Ne ilgisi var? Napolili olmak baka ey! O, bizim damarlarmzdaki kan. Bir Napolili olarak yurtdnda her trl lgnl yapmaya hazrm. Ben insanlktan sz ediyorum. Napolililerden deil." "Bak Saverio'cuum," diye srdryor profesr, "insanl sevmek kolay, yaknn sevmek zordur. Gerekte sa 'nsanl kendin gibi sev,' demedi, 'yaknn kendin gibi sev' dedi. Neden biliyor musun? nk senin yaknn, szckten de anlald gibi, senin yannda durandr. Metroda senin yannda oturan ve belki de pis kokandr ya da srada arkanda olup senin nne gemek isteyendir. Ksacas yaknndaki kii, senin zgrln tehdit eden kimsedir." "Ksacas profesr," diyor Salvatore, "sylediklerinizi iyi anladysam, eer kii, yaknn seven iyi bir insan olmak istiyorsa biraz kt koku bile duymaldr." "ok iyi anladn Salvat, kt koku houna gitmezse bu demektir ki sen sevgiden yana deil, zgrlkten yana bir insansn."
1

San Francesco d'Assisi. Ortaada yaam nl bir talyan azizi. Zengin bir ailenin olu olan San Francesco sonradan tm servetinden vazgeerek kendini dine adamtr.

"Yani?" diye soruyor Salvatore. "imdi aklyorum. zgrlk istei denilince zel yaamnz koruma eilimi anlalr. Burada gerekten 'zel yaam' terimi anlatlmak istenen fikri ok iyi aklayamaz, nk bu terim genellikle yaamn gizlenmek istenen ynleri iin kullanlr. Oysa bizim korumaya altmz kiisel alan ok daha genitir, eylem zgrlnden dnce zgrlne kadar uzanr. Byk olaslkla talyan dilinde buna uygun bir szck yoktur. Zaten bu durum kurammz asndan talyan insanlarnn, yani bizlerin karakterini aydnlatmaktadr. Kukusuz ngiliz diline bavurarak 'privacy'1 szcn dn alacaz. Bu szck bir duygudan ok, bir yaam biimini aklar. Sonuta, zgrlk istei olarak 'pri-vacy'imizi koruma isteini ve bu arada bakalarnn 'pri-vacy'ine sayg gsterme isteini anlamalyz." "Sizin akl yrtmenizi izlersek," diyorum, "O zaman her birimiz iimizde bu iki drtye farkl oranlarda sahibiz. Sevgi ve zgrlk. Bu szcklere verdiiniz anlamlara baklacak olursa her ikisi de istenebilir olmakla birlikte birbirlerine hep ters dyorlar. Ksacas insan, kimi zaman yalnz kaldnda umutsuzca bir yaknnn dostluunu arar, kimi zaman da birisine fazla balandn fark ettiinde rahat braklmadndan dolay ac eker." "Kesinlikle," diye yantlyor profesr. "Gerekten doru profesr!" diye lafa karyor Saverio. "Ben zaman zaman karm Assuntina'ya katlanamyorum. Neden biliyor musunuz? Yemekten sonra darda balkonda yarm saat kadar kestirmek houma gider. te o zaman durmadan bir eyler syleyerek beni rahatsz etmenin ne anlam var? 'Save bunu yaptn m? Save unu yaptn m?' Kulamn dibinde dr dr dr. Bir gn Assuntina ocuklar alp deniz kenarnda evi olan amcasnn kznn yanna, Procida'ya gitti. Sk sk bizi arrlar, 'Niin birka gnlne Procida'ya gelmiyorsunuz? Zavall ocuklar biraz denize girsinler. Bizde lastik sandal var,' derlerdi. Oysa asl ama sabahtan akama
Gizlilik anlamna gelen bir sz. (ev.)

56

57

dek kendi ocuklarna baklmasyd, inann bana, evde yalnz bama yapamyor, odalarda salak salak dolayordum. Assuntina'nn gelecei gn, geliinden bir buuk saat nce onu vapurdan karlamaya gittim." "Saverio'cuum. Ne demek istediimi ok iyi anlamsn. Anlattn olayda sevgi zgrl yenmi." "Profesr, bir ey sylemek isterdim," diyor Salvatore. "Sevgi ve zgrlk. Her ikisi de iyi mi? Akl banda bir adamda bu iki duygunun da bulunmas gerektiini dnyorum. Ksacas demek istiyorum ki bir insan ayn anda hem sevgiden yana, hem de zgrlkten yana olmaldr. Aklayabildim mi bilmiyorum?" "Evet efendim. Nitekim bunlar stn insann zellikleri olmaldr. Fakat uygulamada iki drt kendi aralarnda atrlar ve sonunda birbirlerini karlkl engellerler. Asl ilgin olan insann ne yne itilmesi gerektiini saptamaktr. Sevgi ynne mi? zgrlk ynne mi?" "Ne diyorsunuz siz profesr?" diye soruyor Saverio. "Bu konuda hem Bat felsefesi tarihinde hem in felsefesi tarihinde ok iyi bilinen iki dnce akm vardr." "Anlatn, anlatn." "in filozofu Mo tse-ti, adn duyduunuzu hi sanmyorum, der ki..." "Nasl duymadk," diye sze kart Saverio, "biz ona Napoli dilinde Mao Tse Tung deriz." "Onunla hi ilgisi yok," diye kar kyor profesr, "tamamen farkl iki insan." "Evet, ama her ikisi de 'ze' ailesinden geliyor. Sizin dediiniz bu Mo tse-ti, Mao Tse Tung'un bir atas olmal." "incede Tse stat demektir," diye aklyor profesr. "O halde Mao soyaddr, Tse meslek unvan, Tung ise addr. inli olsaydm adm Bellavista Tse Gennaro olurdu." "Bu Mo ze-ti ne diyordu profesr?" "Tm evreni sevmek gerek, diyordu. nsan bakalarnn ana-babalarn kendi ana-babasn sevdii gibi sevmelidir.
58

zet olarak evrensel sevgiyi tlyor, dnyadaki ktln 'ayrmclk' olduunu sylyordu." "Ayrmclk m?" "nsann akrabalaryla yabanclar, hemerilerle kyller, vb. arasnda yapt ayrmdr." "Bana bu Mo ze-ti gerekten biraz abartyormu gibi geliyor," diyor Salvatore, "size bir rnek vereyim. Mo ze-ti'ye gre benim karm, ne bileyim ben, Bakan Moro'yu sevdiim gibi mi sevmem gerekir?" "Vay anam!" diyor Saverio. "Bu kadar da fazla! Byle bir ey ne srlemez! Profesr dinleyin beni. Bu Mo ze-ti, Napoli'de yaam olsayd ve buna benzer eyler sylemek iin azn asayd onu yakalayp zrdeli diye Aversa'ya gtrrlerdi." "Buna karlk," diye srdryor profesr sznn kesilmesine aldrmadan, "ortaya farkl bir felsefe kt: Taoizm. Taocu ilk filozof olan Yang Chu yle dedi: 'Beyler, eer iyi yaamak isterseniz her biriniz kendinizi dnmeli ve bakalaryla birlikte yaamamalsnz.' Bunlar diyerek bir gn daa kt ve bir daha inmedi." "Bunlar filozof deil," diyor Saverio. "Bunlar bir reziller srs profesr." "Mo tse-ti ve Yang Chu yava yava sevgi ve zgrln ar destekileri oldular. Ama sonradan onlann kktenci tavrlar baka filozoflar tarafndan yumuatld. Taoistler arasnda Lao-tse ve Ciuang-tse, Yang Chu'nun bireyciliini tam tersine, yani insani bir tinselcilie dntrdler." "Evet, ama iki felsefe iinde," diyor Saverio, "ilk inlinin felsefesi bana daha iyi gzkyor." "Mo tse-ti'nin felsefesi mi?" diyor Bellavista. "Pek yle deil. nk sonu olarak Taoizm belki de en pratik olan felsefeyi, Ciuang-tse ya da doru ara felsefesini oluturdu." "Pekl profesr, ama onlara kulak asmamalsnz. Onlar inlidir. Bir baka rktandrlar," diyor Salvatore, "Profesr, inliler gnde bir tas pirinle yaamaya almlardr ve hi ses karmazlar." 59

"Gerei sylemek gerekirse," diye srdryor profesr, "sevgiyle zgrlk arasnda felsefi bir ikilik bulmak iin mutlaka inlilere bavurmamz gerekmiyor. rnein Ba-t'da Tnnies adnda Alman bir sosyolog yaad. Geen yzylda bu konu zerinde bir yapt yaynlad: Gemeinschaft und Gesellschaft." "Mammma bella d'o Carmine!" "Korkmayn. imdi size aklyorum. Kolay, kolay," diye srdryor profesr "Gemeinschaft terimiyle Tnnies karlkl ilikilerin dostlua dayand tm topluluklar snflandrr, Gesellschaft terimiyle ise yasalarla, yani herkes iin eit olan ahlak kurallaryla ynetilen toplumlar anlatr. Bu iki tip toplumun dzenlerinin farkl olduu aktr. Birincisi, Gemeinschaft dikey yapdadr. Piramidin tepesinde bir patron vardr. Kesin bir dzey hiyerarisinin var olduu, zayfn kuvvetliye sayg duymasn isteyen, ayn zamanda herkesi karlkl ibirliine aran bir toplum tipidir. Nitekim Gemeinschaft'ta aadaki gibi t ve tmcelerle yaanr: 'Benim insanm!' 'Her ey sizin iin!' 'Ne eref!' Ona yaptnz bana yapmsnz demektir,' ve buna benzer eyler..." "Profesr, sizin sylediiniz bu eyde..." "Gemeinschaft'ta m?" "Evet efendim. Bu eyde diyordum, iyi yaanmaz," diyor Salvatore, "nk Napoli'de denildii gibi, bir insan cennette azizlerden yana olmazsa tek bana kalr. Size bir rnek vereyim. Siz bunun dostlua dayanan bir toplum olduunu sylyorsunuz tamam, ama ben Saverio'nun tek dostuysam ve o da benim tek dostumsa ve u anda burada her ikimiz de ortaya bin liret bile koyamazsak nasl bir dostluk olur bu? Yaammzn geri kalan ksmnda hep alktan nefesimiz kokar ve Napoli'de denildii gibi 'Tieneme ca te tengo' diye diye yaarz. Aklayabildim mi bilmiyorum." "Salvatore gzelim, ne demek istediini anladm. Ama unu bil ki Tnnies hibir zaman Gemeinschaft'ta Gesell'Aman anneciim!' anlamnda bir korku nlemi. (ev.) Tut beni ki, ben de seni tutaym. (ev.)

schaft'takinden daha iyi yaandn sylemedi. Yalnzca Gemeinschaft trnde bir toplulukta rastlanan zorluklarn kiiler arasndaki kimi dostluk ilikilerini ayakta tutmay baardna deindi. Her neyse, Tnnies'in yaptnn sunuluuna dnersek, Gemeinschaft'tan farkl olarak Gesellschaft kesinlikle yatay bir yapya, Anglosakson tipi demokratik topluluklarn zelliine sahiptir. ok gariptir ki Tnnies, Alman vatanda olmakla birlikte Gemeinschaft iin, yani sevgi topluluu iin duyduu sevgiyi saklamaz. rnein bize 'kalbin scak drtleri' ve 'souk akln mantndan' sz ettiinde bu gze arpar." "O zaman size gre profesr," diyorum, "mafya bir sevgi dernei midir?" "Bana yle geliyor. Ayn zamanda sevgi ve g, fakat hibir zaman zgrlk yok. Her neyse, mafya, Gemeinschaft'n kt ynn gsterir. Tpk brokrasinin Gesellschaft'n kt ynn yanstt gibi." "Size gre sevgi topluluklar ve zgrlk topluluklar hangileridir?" diye soruyorum. "Tm bireyleri zgrlk ve tm bireyleri sevgiden yana olan uluslar yoktur. Bu iki duygunun siyah ve beyaz her bir halkn ruhunda birbirleriyle karrlar. Sonu olarak biz uluslar harita zerinde parlak beyaz ya da mutlak siyah renklerle boyayamayz. Fakat grinin tm tonlarna sahip olabiliriz. Ama bu bize iki blgeyi ayrt etmemize olanak salar: biri sevgi krall dediimiz koyu blge, teki de zgrlk cumhuriyeti dediimiz ak blge." "Bana gre," diyor Saverio, "biz sevgi lkesindeyiz, doru syledim mi profesr?" "ok doru syledin Save," diye onaylyor profesr, "gerekten sevgi lkesinin bakenti Napoli olabilirdi. Bu lke gney illerinin byk blmn kapladktan baka, rnein rlanda ve Sovyet Rusya'nn kimi blgeleri gibi Avrupa'nn kuzeyinde baz mstahkem yerleri de iine alr." "Profesr, zgrlk cumhuriyetinin bakenti neresi olurdu?" 61

60

"Gerekten de hep Londra'y dnmmdr." "Bir zamanlar Ferdinando Day'yla pizzaclk yapmay dndm yer," diyor Saverio. "yi ki oraya gitmemiim." "Londra'y dndm zaman," diye srdryor Bellavista, "hep aklma geceleyin otobs duranda kimse yokken sra olmaya alan 'yamz' bey gelir." "Nasl? yi anlayamadm?" diye soruyor Saverio, "Tek bana m sraya giriyordu? Peki ama siz sraya girdiini nasl fark ettiniz?" "Fark ettim. nk soka sana almt, var olmayan br yolcularn belki de bir kuyruk oluturmalarna izin verecek biimde trafik levhasnn yannda durmutu." "Aman Tanrm!" "yle demeyin. Gerek ngiliz iin bakalarna sayg bir ibadettir. rnein tipik bir ngiliz evi, bir bahe kaps, kk bir baheden geen aalkl bir yol, giri katnda birka konuk odas ve st katta birka yatak odasndan oluur. Size tanmladm bu evin yannda bunun tpatp benzeri bir ev, onun yannda da gene benzeri bir ev daha. Yani demek istiyorum ki sorun tutumlu davranmak deil. yle olsa tek gi- y rili, tek merdivenli ve ok dairesi olan bir apartman yaparlar. Hayr efendim. Orada herkes kendine ait bir giri, bir bahe, evin iinde bir merdiven ister. Bylece komusunun adn, kim olduunu, ne yaptn, nasl bir tip olduunu vb. bilmeden yaar; ayn dnceyle komularnn da kendisini tanmamalarn, kendisine de ayn umursamazl gstermelerini dnyada her eyin zerinde arzu eder." "Ben," diyor Saverio, "kendi mahallemde olup biten her i eyi bilirim." " "Herhalde. nk Napoli'de amar asmak iin evden eve gerilmi ipler vardr. Haberler bu ipler zerinde koar ve yaylrlar," diyor Bellavista, "bir an iyi dnrseniz bir evin nc katyla teki evin nc kat arasna ip germek iin :; bu dairelerdeki komu bayanlarn birbirleriyle konumalar, ,'' anlamalar gerekir: 'Bayan, imdi gzel bir ey yapalm. Dairelerimiz arasna ip asalm. Bylece ikimiz de amarlarm62

asarz. Siz ne zaman amar ykyorsunuz? Sal m? ok iyi, demek ki o zaman biz perembe gn amar ykayacaz. Bylece amarlarmz akmam olur.' te konuma ve sevgi byle doar." "Gnee serili amarlarn hepsi gzeldir," diyor Luigi-no. "Ben kkken amarlarn, tpk bayrak gibi bir eyleri kutlamak iin gnee serili olduklarn dnrdm. Bugn bile btn bu amarlar bana sevin verir. Kimi zengin mahallelerde amarlarn dar aslmasnn niin yasaklandn hi anlayamadm. Sonra Napoli'de bu iplerin evleri birbirlerine balamas olay gerekten nemlidir. Bunu hi dndnz m? Bir an lmsz Baha'nn Napoli'deki bir evi gkyzne tadn dnn. lmsz Baba byk bir aknlkla Napoli'deki tm evlerin, tpk gemilerdeki bayraklar gibi yava yava birbirinin pei sra birinci evi izlediklerini fark edecekti. Evler, ipler, amarlar, arklar, kadnlar, haykrlar ve ocuklar." "Bravo Luigino, gkyzne kan Napoli evleri zerine bir iir yazmalsn!" diyor Saverio. "lk ip gerildikten sonra," diye srdryor profesr, "bizim komu bayanlar birbirlerine daha ok yaklaacaklar, sonra kavga edecekler ve yeniden baracaklar, bir olup alt kattaki bayanlarla kavga edecekler, sonunda onlarla da dost olacaklardr. Kukusuz sistemin sakncalar, denecek faturas vardr. Yani, evlerden birinde olup biten hibir ey teki evlerden gizlenemez: aklar, umutlar, ya gnleri, boynuzlamalar, lotoda kazanlar, ishaller, her ey kamunun egemenliinde olmak zorundadr. zetle, bilgi vermek, sevin ve aclar datmak iin ipler zerinde koan sevgidir. Kimse zgr deildir, ama kimse yalnz da deildir. Ilman iklim evlerin pencerelerini, yoksullarn bask evlerinin byk kaplarn ak tutarak haberlerin yaylmasn kolaylatrr." "Profesrn dedikleri gerekten doru," diyor Salvatore, "biz ngilizler gibi deiliz. Biz herkesin sorunlar ile ilgilenmek zorundayz. Bilmek zorundayz, merakl insanlarz."
z

Tanr. (ev.)

63

"Hayr, sevgili Salvatore, senin merak dediin basit sevgi gereksinimidir, iletiim zorunluluudur," diye yant yor profesr. "Baz kk talyan kasabalarna ya da turiz den etkilenmemi adalara gitmeyi bir deneyin. rnein Ve: totene'ye gidin. Oradaki insanlarn daha nazik olduklarr hemen greceksiniz, sokakta size selam verirler, gnayd derler. Oysa Milano'da birbirlerini tanmayan iki kii birliks te asansre binmek zorunda kalsalar, yz yze bakmadan v: konumadan geen birka saniyelik zorunlu birliktelik skmi ti dolu, upuzun dakikalara dnr. te uygarln sakine lan. Neden mi? Ben bugn uygar bir kentte tanmadm hibeye 'Gnaydn!' dersem, davran kurallarn kesinlikle : relemi bir dnyada yaamaya alm bu kii korkar, ha olarak kukulanr ve 'Bu adam neden bana gnaydn dedi? diye kendi kendine sorar. Bir zamanlar trenlerde n mevki vard. Kukusuz, ekonomik ynden en yoksul, am sevgi ynnden kesinlikle en zengin kimseler burada otunr lard. nann bana, tm yaamnz kompartman arkadala na anlatmadan en kk bir yolculuk yapmak olanakszd' Adnz, soyadnz, aile durumunuzu ve yolculuk nedeniniz aklamak zorundaydnz. Ama buna karlk on kiinin y: samn renirdiniz. Bu nc mevki vagonlar olduka pi koksalar da yolculuk bittiinde insan bu yeni arkadalarna onlarn yaknlarnn imgelerine, sonularn hibir zama renemeyecei bitmemi btn o yklere sonsuza dek ve* da etmek zorunda kalrd. Benim kurammda nc mevki vagonlardaki kokular nemli bir gerei yanstrlar. nk bu kokulara sevgi ierikleri en yksek olan yerlerde rastlanr her zaman. rnein o yeni ve mikropsuz uaklarda bu kokularn izini bile bulma umudu yoktur. Gerek olan u ki bu uaklardan biri derken genellikle yolcular yanlarnda oturduklar kiilerin vaftiz adn bile bilmeden lrler. Son anda kim olduunu bilmeden o kiinin elini tutarlar belki de." "Tanrm! Sen bizi koru," diyor Salvatore. 64

"Birka gn nce," diyor Saverio, "metroda Teducci'de-ki San Giovanni'den bir marangozla tantm. Nerdeyse seksen yanda vard. Ama yemin ederim okulu kran bir ocua benziyordu. Her zamanki gibi Mergellina'da metroya binmitim. nk Firenze Soka'nda oturan ablam Rachele'ye gidecektim. Son derece kalle biri olan ev sahibiyle mahkemelik bulunduundan avukata gittiinde kendisine elik etmemi istiyor. Ne diyordum, Don Ernesto, yani metroda tantm o marangoz yalnzca drt durakta bana kez evlendiini anlatmay baard. Her durakta ortalama bir e! lk karsn 15-18 savanda henz askerdeyken tanm. Bacandan yaralandn ve kars olacak kzn o srada Kzlha'ta hemire olduunu syledi. O all bacakla, askeri hastanedeki yatanda hemen ii piirmiler. Sonra onunla evlenmek zorunda kalm. Olduka ho olan bu hanm Friuli'denmi. Tanr bize uzun mr versin, be yl sonra Napoli'de zatrreeden lm. kinci kars Napoliliymi. Bir film yldz gibi gzelmi. Ama bunun da sonu kt olmu. Tanr bizlere uzun mr versin, profesr hatrlar, o nl 4 Austos 1943 bombardmannda talar altnda kalarak lm. Ama Don Ernesto yle kolay kolay ylacak biri deilmi. Birka yl sonra nc kez evlenmi. Bu nc kars sanrm bir deri bir kemikmi. Hastalkl bir grn varm. Ama adamn dediine baklrsa kendini kurtarm. imdi mutlu bir yaamlar varm. Birinci, ikinci ve nc evlilik derken yedi ocuk ve on alt torunlar olmu." "Sevgi dnyas, sevgi dnyas!" diye baryor profesr. "Profesr, az nce size bir ey sylemek istiyordum. Londra'da biri fenalap yere dtnde kimsenin yardma komad doru mu?'' "Tamamen doru Salvat, ama bunun nedenini anlamak gerek. Hi kukunuz olmasn ki beyler, gertk bir Londral byle bir durumda yaklak yle dnr: Tanmadm bir kii nmde kaldrma uzanm. Belki fenalamtr ya da yerde uyumak houna gidiyordur. Her iki halde de olay beni ilgilendirmez. stelik ie karmak ne hakkm, ne grevim.
Byle Dedi Bellavista 65/5

Kukusuz Londra Belediyesi'nde bu grevi stlenecek kurulu vardr. Sonra, stnden atlayarak geer, teki dfej lr." "Aman Yarabbi! Bu Londrallar ne kadar iren!" "Ama uras gerek ki ayn kii Napoli'de de lr. r k birisi, 'Tanrm! Adamcaz fenalat. Bir sandalye, biri bardak su getirin!' diye barmaya balar. O birka dakikaf iinde yz sandalye, yz bardak su ve bin kii zavally havaJJ sz brakr. Sonuta adam boularak lr. Ayn anda da sevJf giden ld iin avunacaktr." "Bu olay gerekten bana biraz abartlm grnyor." "Kukusuz size anlattm bu olaylarda elikiler de vardr. Ama unutmayn ki sevgi szlnde abart szc yoktur. Bir czdann alm da sevgi eylemi olarak nitelenebilir. nk bakasnn iiyle ilgilenmektir." "Anladm," diyor Saverio, "tpk birinin merak ettii iin almas gibi. Kimbilir o bey czdannda ne tayordur?" "Bana gre," diye yantlyor Salvatore, "biraz merak, ama biraz da gereksinim." "Ksacas beyler, yaamda her eye sahip olamayacamz 'I gereine boyun emeliyiz," diyor profesr. "Dzen mi istiyoruz? Temizlik mi? O zaman sevgiden vazgeelim. Ama grlt ve karklk bizi rahatsz ediyorsa gidip isvire'de yaayalm. Evet efendim, Bern'e gidelim. Ama unutmayalm ki Bern'in Viyana mezarlnn iki kat byklnde olduu, ama orada yaayanlarn yarsnn elendii sylenir." "Profesr," diyorum, "Kuzey halklaryla Gney halklar arasndaki bu temel davran farkn nasl aklarsnz? Salt bir rk sorunu mu yoksa Gneylilerin byk oranda heye- canl olularn scak iklime mi yoruyorsunuz?" J "klimden ileri geldiini syleyemem. nceden de dedi- > im gibi mhendis bey, sevgi kimi zaman ok souk blgelerde de egemen olur. rnein heyecanl, ateli, hep birbirlerine yardm etmeye hazr rlandallar ya da ehov ve Dostoyevski'nin bize tanmladklar Ruslar dnn. 'Su ve Ceza'daki Marmeladov'u anmsyor musunuz? Meyhanede 66

herkese yaamn anlatmaya balar ve herkes iin anlay bulabilecei bir yer olduundan sz eder." "Ama Marmeladov sarhoun tekiydi!" "Doru bir dnce, ama neden olarak arab gsterirsek konuyu derinletiririz. Gerekten, ien ve sarho olan kii davrann bir zgrlk durumundan bir sevgi durumuna tamak istedii iin ier. Birey kendisini doal sevgi durumundan ne kadar uzak hissederse, iki ime gereksinimi o kadar buyurucu olacaktr. rnein Napoli halknn birok kusuruna karn iki alkanl yoktur. Bu durum yalnzca Napoli halknn zaten bir sevgi dnyasnda yaadndan arab yardma arma gereksinimi duymamasyla aklanabilir." "Aslnda Saverio, Napolilidir," diyor Salvatore, "can istedi mi bir litre arab ier." "er, nk imek houna gider ve stelik bedavadr. Ama sarho olmak iin, yaknlaryla ilikilerinde kendini daha az engellenmi hissetmek iin imez." "Oysa Amerikallar..." diyorum. "Amerikallar bir etkinlik, retkenlik ve gce tapma gnn yeniden dengelemek iin ertelenemez bir gereksinim duyarlar. O zaman bu davran farknn nedenlerinin ok daha eskiye dayandklarn dnebiliriz. rnein sevgi topluluklarnn genellikle Katolik oluu, te yandan zgrlk topluluklarnn daha ok Protestan oluu mu bu davran farklarn belirledi, yoksa bu davran farklar m topluluklarn Katolik ya da Protestan olmasna neden oldu? Bunu anlamak olanaksz." "Bana gre," diyorum, "Avrupallarn karakterlerindeki farkllamalarn kkenleri Reform'dan nceye dayanr." "Bunu syleyebilmek kolay deil, nk Reform baz lkelerde sivil bir ivmenin balangcna neden olurken, kimi lkelerde tepki olarak bireysel kltrn bastrlmasna neden oldu. Baka bir deyile Reform, tercman-rahibin danmanl ve zellikle istenilen Tanrsal ltuflar Roma Kilisesi'nde yrrlkte olan fiyat listesi kataloguna gre satn alma zo-

67

runluluu olmadan, imanllarn Tanr ile dorudan grmesine izin verdi. Luther bu amalar gerekletirmek iin halklar, yorumu o dneme kadar yalnzca o ile grevli olanlarn tekelinde olan Kutsal Yazlan okumaya yneltti. Bu zellikle eitime ve bugn uygarlk olarak adlandrdmz eye bir yneltme demekti. Oysa tutkulu halklar dinin gereklerine uyan koyu Katolikler olarak kaldlar: Gizem, Dogma, man ve Sevgi onlarn holarna gidiyordu. Baka bir deyile ilerleme ve zgrle giden yolda, bir eit sevgi gei creti isteniyordu." "Profesr, eer iyi anladysam siz sevgi ve bilgisizliin birbirleriyle skca bal olduklarn dnyor, dolaysyla zgrlk insanlarn nitelik olarak daha yksek bir basamaa yerletiriyorsunuz..." "Hayr. Ltfen mhendis bey, bana dnmediim eyleri syletmeyin. Eitim ve nitelik farkl iki eydir. Hem sonra tm sevgi insanlarnn toplumun az eitilmi bir kei-minde bulunduklar da doru deil. stelik bu bak asn-'l dan zgrlk insanlarnn, yani aklclarn genellikle daha dk kltr dzeylerinde bulunan duygusal bir ounlukla byk adamlardan oluan sekin bir aznlk arasnda bir ara grup oluturduklarn syleyebilirim. Sekin aznlk zgr- i lk bilincine sahip olmaktan baka, ayrca sevgide yaamn gerek anlamn yeniden bulmulardr." "yleyse bir insan ayn anda hem zgrlkten hem de sevgiden yana bir kii olabilir mi?" "Kesinlikle, bu iki zellik arasndaki iliki bize kiminle iimiz olduunu bildirir; onlarn toplam bize bireyin arlyla ilgili fikir verir." "Napoli'ye dnelim. Sizce Napolililerin byk ounlu- . u sevgi insanlar mdr?" J "Hi kukusuz. zellikle alt kesim. Biz Napoli dedii- | miz zaman alkanlklarn bildiimiz, Mille ve Posillipo Caddeleri arasnda yaayan yz ya da iki yz bin kiiyi unut- t malyz. Gerek Napoli, asl Napoli hl spanyol malallele- V rinin, Pendino'nun, Borgo S.Antonio Abate'nin, Merca-

68

to'nun Napoli'sidir...seyyar satclarn Napoli'si, bayramlarn ve dar sokaklarn yoksulluunun Napoli'si... Sanita'da vaayan bir pantoloncu kadnmz hep anmsarm... sanrm ad.-Rachelina... evet efendim Rachelina'yd. Bu Racheli-na'nn drt yanda bir olu vard. Oluna ocuk felci as yaptrtmak istemiyordu. Dnn ki onu kandrabilmek iin o zamanlar bir kadn polis mfettiine bavurmak zorunda kalmtk. Destans bir giriim oldu. Rachelina olunun, Sanita Mahallesi'nin tartlmaz koruyucu azizi nl Aziz Vincenzo'nun dorudan korumas altnda olduundan emniyette olduunu ne sryordu. ocuu yandayken krk derece atele bronit geirdiini ve kendisi bir gece olunun yatann yanndaki sandalyede uyuklarken Aziz Vincenzo'nun bizzat kendisinin gelip onu uyandrdn sylyordu. Aziz Vincenzo yle demiti: 'Racheli, sen git yat. K dnme, ona ben bakarm.' Gerekten ertesi sabah ocuun atei dmt. Evin iinde koup duruyordu. Sanita Mahallesi'nde bylesine tannm olan bu Aziz Vincenzo'nun gerekte Napoli ile ortak hibir eyi yoktu. Aziz Vincenzo Ferreri bir spanyol dominiken papazyd. Bizim taraflara hi gelmemiti. Halkn gznde belki de tek bir deere sahipti. O da kendisini iyiletirmek isteyen tm hekimleri kovduktan sonra ar bir hastalktan olaanst biimde iyilemi olmasyd. Neyse biz Rachelina'ya dnelim. te bu olay nedeniyle yaammda ilk kez Monacone Bayram'n grm oldum. Uzun bir sre nce olmu bir olaydan sz ediyorum. O zamanlar bayramlar henz byk lde dinsel nitelikteydi. Stella Mahallesi'nden Reclusorio Alan'n? kadar Napoli'nin yars bayrama katlrd. Gnmzde bu bayramlar ne yazk ki tketim ynnden gerileme gsterdi. Asl ilgi byk lde mahallenin mafya babalar tarafndan 'kibarca katlmalar rica edilen' byk talyan arkclarnn yer aldklar meydandaki ark festivaline kayd. Oysa o zamanlar, ok iyi anmsyorum, hl kutsal tren alay yaplrd. Rachelina'nn olu kk bir dominiken rahibi klnda, 69

'mucize yaam' teki yirmi kadar ocukla birlikte, Sanita'daki S.Maria Kilisesi'nin nnde bekliyordu. Adam ba bir dondurma ve analar tarafndan dzenli aralklarla indirilen tokatlar, olayn gizemini ve kk rahiplerin kutsalln azaltyorlard. Aziz geldiinde byk bir kalabalk karmaas iinde ocuklar kollarndan tutulup analar tarafndan havaya kaldrldlar. Alklar, haykrlar ve teekkr gzyalar iinde her biri Aziz Vincenzo'ya bir mum sundu, karlnda birer hayr duas ile birer papaz gmlei aldlar. Yreimde byk bir hznle oradan uzaklatm. Szn tam anlamyla, byle bir sahne ile tropikal ormann yreindeki bir baluha ayini arasnda hibir fark yoktu. Kendimi Fontanelle mezarlnn kilisesi nnde bulduumda, benim sevgili hemerilerimin btn bu bo inanlardan kurtulmay baarp sosyal ynde geliecekleri gn hi gelmeyecek mi, diye kendi kendime soruyordum. Oral birine giriin nerede olduunu sordum. Bana kilisenin rahiplerine danmam tledi. Gerekten de bu rahiplerden biri kiliseyi ziyaretimde bana elik etti. Her yanda kemikler ve topraa ylm kafa-taslar vard. Keli duvarlardan gelen nemli bir souk ve yzlerce gece kandilinin zayf nda diz km, sessizce dua eden on kadar kadn grdm. Rahip bana bu kadnlarn kimi ;alt dine ballktan, kimileri de savata kaybolmu erkeklerin ana ya da eleri olduklarndan yerdeki ynlardan bir is} eletin yapm iin gerekli kemikleri toplayp bu iskelete b un zen ve dualarn sunduklarn anlatt. 'ou kez,' dedi bana 'byk anatomik yanllklar dzeltmem gerekti. Uylukkemii yerine kavalkemii, krekkemii yerine yarm bir leen kemii. Ama bu nemli deil. nemli olan inanl olm?ktr. Materyalist biriyseniz hesaplarnz iyi yapn.'nsandan geriye kalan ite yalnzca unlardr.'"

Afrika'da bir kabile. (ev.)

VIII
Komedi Sanat

"Bayan, bir bilet daha almalsnz." "Niin bir bilet daha alaym?" "ocuk iin." "Hangi ocuk?" "u ocuk, sizin yannzda duran." "Siz ona ocuk mu diyorsunuz? O dokuz yanda bile deil, bir bebek." "Bayan, belki bir bebek ama boyu bir metreden uzun
70

olduundan otobse binmek istiyorsa bilet almaldr." "Ama iyi bak ltfen. Hi bir metreden daha uzun olur mu? Yetmi santim bile yok." "Anladm bayan. Bu sabah siz aka yapmak iin kalkmsnz. ocuk, bebek, ne derseniz deyin, ba bir metre yksekliindeki demir ubuu geiyor. O halde bilet almas gerek." "Aman Tanrm bak neler oluyor! Onun boyu bir metreden ksa. Grmyor musunuz parmaklarnn ucuna bast iin daha uzun grnyor," diye yantlyor bayan bir eliyle olunun ban tutup var gcyle demir ubuun altnda kalacak ekilde bastryor. "E ban Ciccillo!" diye baryor bayan.

"Artk yeter bayan! Ne kadar dik kafalsnz. Sizinle konumak ok zor. ocuk ya bilet alr ya da otobsten iner, anladnz m?" "Ya sizin bebek kadar ocuu tek bana sokak ortasnda brakacak cesaretiniz var m?" "Sanki ocuk benim ocuum! Ne diyebilirim ki? yleyse siz de inin." "Benim, benim biletim var." Tartma boyunca otobs hi hareket etmedi. ocuun bilet alp almayacann akla kavumas beklenirken otobs, kaplar ak duruyordu. "Ne biim memleket bu!" diye kar kyor Kuzeyli aksanna sahip olduu anlalan bir bey. "Siz," diyor srcye dnerek, "hareket etmeye karar verdiniz mi vermediniz mi? Ya siz bayan, bu otobste alan insanlar olduunu biliyor musunuz? Bilet iin elli liret deme kararn bekleyecek deiliz herhalde? stelik size unu syleyeyim. Aln u elli lireti, olunuza bilet aln." "Kim oluyor bu adam?" diye baryor bayan, Milanoluyu gstererek. "O bana bilet alyor ha!" diyor oradakilere dnerek. "Bu ne ili dllk! Ben istersem onun her yerini biletle doldururum!" Sonra Milanolu beye dnerek, "Haklsnz," diyor, "nk kocam burada deil ve ben btn bu adamlarn karsnda tek bana, zavall bir kadnm; yoksa bilemezdiniz bu elli lireti nerenize koyacanz. Yarabbi! ren bir bilet iin bak neler oluyor!" "Peki bayan!" diye baryor oturduu yerden src, "Siz haklsna. Ama rastladm ilk grevliye sizi otobsten indirip indirmeyeceimi soracam. Tamam m?" Src byle diyerek kaplar kapatyor. Tam hareket edecekken hemen hemen tm yolcularn oluturduu bir protesto korosu tarafndan durduruluyor. "Durun, durun!" "Gene ne oldu?" diye soruyor src. "Biz tartmay dinlemek iin binmitik."

IX
Sabit Fiyat

adamlar kurnaz ve yetenekli olmakla vnrler, fakat felsefe konularnda kk ocuk gibidirler. ansl vurgunlar yaptklar arkadalaryla birlikte bbrlenerek bedenin son kaderini dnmekten kanrlar. Onlar byk dnyay yeim tandan bir kadehte gren byk stadn gereini hibir zaman bilemeyeceklerdir. CH'EN TZU-ANG (656-698 .S)

"Bugn Duchesca'ya yeni bir televizyon satn almaya gittim," diyor utkuyla Saverio. "58 ekran, sekiz kanal ve stereoskopik." "Ve ok kt bir i yaptn Save," diyor profesr. "aka m yapyorsunuz profesr? Yzde elli be art be indirim yaptrdm. stelik yalnzca banka faizli senetlerle be yl taksitle deme!" "Ne bu byle, uzun vadeli bor demesi mi?" diye baryor profesr. "Hayr. Bizim paramz olmadn herkes biliyor. yleyse ya eyalar bize byle verirler ya da su satn alamayz." "Ben fiyattan sz etmiyorum Save. Sz konusu olan, televizyonun sana, eine ve ocuklarna yapaca zararlar."
73

"Bunun konuyla ilgisi yok profesr. Bizim zaten televizyonumuz var, ancak ikinci kanal almyor. Bizim televizyonu bize Bayan Bottazzi, ryasnda rahmetli Rafele Day ona kacak numaralar syleyip piyangoda kazand zaman almt. Rafele Day'y anmsyor musunuz? Yukardaki Emilia pansiyonunda ak yaparken yetmi yanda lmt. Ama imdi size sylediim gibi televizyonumuz iyi alm- yor. 'Kafalar dolmalk kabak yapyor' ve sesi azalyor." S "Nasl? Ne yapyor?" diye soruyorum. jH "Saverio demek istiyor ki," diye eviriyor profesr, "onun televizyonunda insanlarn balarnn biimleri bozulup dolmalk kabak gibi grnyormu, doru mu syledim Save?" "Evet profesr. Kafalar dolmalk kabak gibi yapyor." "Demek iyi bir fiyata aldn?" "En iyi fiyat profesr. Ama ne savatm! lk atmalar geen ayn ortalarna doru oldu. Televizyona baktm belli etmeden oradan geiyordum. Fiyatn sormaya baladm. O, sakin sakin yksekten atarak iki yz bin liret olduunu syledi. Fakat sonra alcnn ben olduu belli olunca ve bir kuzinimin rc olarak onun kz kardeiyle alm olduunu renince televizyonu pein yz otuz bin lirete brakabileceini syledi. Ben, aknlk gstermeden vazgetiimi, ama eer bana brakmak istiyorsa kendisine elli bin liret verebileceimi syleyince bana, Bayan Bottazzi'nin piyangoda bir daha kazanmasn beklememi ve elli bin liretle ancak atya iyi bir anten taktrabileceimi syledi. Ksacas pazarlk birbirine ok uzak noktalardan balad. Ama siz bana byk eylerin sabrla elde edilebileceini retmitiniz. Bylece ne zaman Duchesca'dan gesem o bin liret iniyor, bense be yz liret kyordum. Kasmn sonuna doru o yz be bine, ben yetmi bine varmtk. Ondan sonra o koca serseri bir liret bile inmek istemedi. Benim Noel'de eime gzel bir srpriz yapmak istediimi anlam, yz bin lireti vereceimden emindi. Alakgnlllkle syleyeyim, Saverio Santopezzul-' 1 lo salak deildir. Bylece hemen bir kuatma manevrasna 'M

baladm. Kardaki dkknda elden dme bir televizyon iin pazarla koyuldum. Bir zamanlar kullanlan o eski tip, byk televizyonlardand. Sonunda bugn bayaptm tamamladm. Mezuray yanma alarak ikinci el televizyonun llerini almaya koyuldum. Sonra yksek sesle, 'Yemek odasndaki kk masaya ok uygun' dedim. Birden beklemedii bir anda ona uzaktan sordum: 'Bana onu seksen bine brakyor musun?' O hemen, 'Seksen be bin,' dedi. 'Be yz liret de ocua verirsin.' Profesr yarn akam Santopezzullo'nun evinde ilk kez ikinci kanal izleyeceiz. Bizleri onurlandrmaz msnz?" "Saol Save. Biliyorsun, ben televizyon izlemem. Gene de bence yaptn tek nemli ey pazarlkt. Oysa isvireli domu olduunu ve televizyon almak iin Zrih'e gittiini bir dn. Ne kt olurdu. Orada azizler olmayacakt. Fiyat neyse onu deyecektin." "Evet ama isvire'deki sabit fiyat Napoli fiyat listelerindekinden daha dktr." "Onunla bir ilgisi yok. Sabit fiyat liberal dnyann olaanst bulularndan biridir. Herkesin ayn fiyat demesi daha doru deil mi diyeceksiniz. Peki, kim size hayr diyor? Daha doru olur, ama iyi dnlrse bir baka sevgi diliminden vazgeerek denen bir ayrcalktr." "Bir baka sevgi dilimi mi profesr?" "Evet Salvatore. Bugn sen byk bir maazaya girebilir, istediin en ilgin eyi satn alabilirsin. Ne bileyim ben, bir kavanoz krmz boya... ve kimse sana bu boyann ne iine yarayacan sormaz. Niin krmz da mavi deil? Sonuta sen kimseyle konumadan maazadan karsn. ktaki kasaya gidersin. Grevli kz fiyat okur, sana bir fi verir. Sen de der ve gidersin." "Grevli kzn ne demesi gerekiyor ki?" "Nasl ne demesi gerekir? Sana ayorum. rnein imdi benim, biraz aada, Mergellina'da nalbur dkkn olan valye Sgueglia'dan bir kavanoz krmz boya almaya gittiimi dn. nce valye ile ben, birbirimizin ve ailelerimi75

zin saln sormak iin on be dakika konuuruz. Sonunda valye bana sorar: 'Size nasl yardmc olabilirim profesr?' 'valye, bana ltfen be kilo krmz duvar boyas verin.' 'Krmz boya m? Ne yapacaksnz onunla?' I 'Benim bir kiracm bir odann tamamn krmzya bo- f yamak istiyor.' 'Affedersin profesr ama bu sizin kirac biraz o biim mi?' 'Siz alay m ediyorsunuz?' diye yantlardm. 'ok iyi bir ' insandr o. stelik bir kardei de Napoli Bankas'nda alr.' 'yle mi, ok iyi.' Bylece sra yava yava fiyat faslna gelir ki asl konuma budur. nk bu blmde kiisel ve uluslararas siyasal, ekonomik olaylardan sz edilir: artan fi yatlar, taksitler, Ortadou sava, gerekten biraz ilgin olan kiracm. Birinin bir yandan, tekinin br yandan fiyat ekmesi iin tm konular konuulur. Bylece insanlar konu urlar, konua konua birbirlerini severler." J4 "Oysa imdi," diyorum, "byk maazalarda yiyecekler iin bile sabit fiyat koymular. Armutlar, elmalar, portakallar. nce onlar tartyorlar, sonra arl ve fiyat iaretli olarak plastik torbaya koyuyorlar. yle ki hi kimse, 'Bir buuk kilo portakal istiyorum ama hepsi sulu olsun,' bile demek zahmetine giremez." "Varmak istediimiz nokta buras!" diyor Saverio. "Assuntina alverie kp meyve satn alrken elmalar teker teker ayrr. Carmeniello ise her seferinde sinirlenir ve btn antay sepete boaltr. 'Semek yok,' der. 'ster iyi, ister kt, ne karsa ansma deyip almalsn.'" "Benim Milano'da bir arkadam var," diye sze karyor Luigino "Rinascente'de bile pazarlk yapyor." "Nasl? Rinascente'de pazarlk m? Delirmi galiba." "Hayr. Ad Giovanni Pennino. Napolilidir. Be yldr Milano'da yayor. Bana kendisi anlatt. Rinascente'ye giriyor. Houna giden bir ey grrse, ne bileyim, rnein fiyat on bin be yz liret olan bir ekmek kzartma makinesi, ya*
1

nl bir supermarket. (ev.)

va yava tezghtar kza yaklap 'Bayan, bu ekmek kzartma makinesini almak istiyorum, ama on bin liretten fazla deyernem,' diyor. 'Olanaksz baym, Rinascente'de fiyatlar sabittir,' diye yantlyor kz. Ama o diretiyor. 'Evet biliyorum ama yalnz bir kez yuvarlak rakam yapalm.' 'Ama baym sorun yuvarlak rakam deil. Rinascente'de fiyatlar deimez.'" "Tanrm, Tanrm! Bu gerekten ok ho bir olay. Peki sonra ne oluyor?" "Arkadam bunun zerine blm efiyle grmek istiyor," diye srdryor Luigino. "Tezghtar kzn yerine konutuunda, sesini kadn sesi olana kadar deitiriyor. 'Bakn baym, blm efini armamn hi yarar yok. Fiyatlar sabittir. O da hibir ey yapamaz.' Gel gelelim Giovanni direniyor. Blm efi geldiinde ona bir hikye uyduruyor: 'Bakn bayan, evde tpk bunun gibi bir ekmek kzartma makinem var. Ancak bozuldu. Bu sabah elektrikiye gittim. Onarm iin benden be bin liret istedi. Be bin liret mi, dedim. Yenisi on bin liret. Bylece buraya Rinascente'ye gelip yenisini almaya karar verdim. Ama bakn ne oldu! Buraya geldiimde sizin ekmek kzartma makinesinin fiyatn on bin be yz liret yaptnz rendim. imdi soruyorum size. Ne yapaym? On bin be yz lirete yenisini mi alaym, yoksa be bin liret verip eskisini mi onartaym?' 'Sayn baym, ne dememi istiyorsunuz? Ne isterseniz yapn. sterseniz eski ekmek kzartma makinesini onartn. Ama Rinascente'de fiyatlarmz sabittir. Hibir indirim yapamayz.' Benim arkada, 'Ama bayan, benim ayrca Bayan Rinascente'nin arkada olduumu bilmelisiniz,' diyor. teki 'Bayan Rinascente diye biri yok,' diyor. 'Var bayan var. Ama siz bilmiyorsunuz,' diye yantlyor." "Peki sonunda ne oluyor?" diye soruyor Salvatore. "Ekmek kzartma makinesini on bin be yz lirete satn a hyor," diye yantlyor Luigino. 77

76

p
"Affedersin Luig, ama o zaman ne kazanc oldu ki?" "Rinascente'ye ne zaman gitse herkes onu tanyor. Ona 'Bayan Rinascente'nin arkada' adn takp glmsyorlar."

X
Annem

Annem 1883'te domu. O zamanlar talyan Birlii henz yirmi yln tamamlamamt. Evde annem, babam ve zellikle dedelerim yalnzca Napoli lehesi konuurlard. Tm ailem iin rnein uaa binmek planlanm bir intihar giriimi demekti. Bunu sylememin nedeni, mhendislik diplomasn alp elektronik hesap makineleri alannda almak istediim gn karlatm zorluklar okurun anlamas iindir. lk sorun bu karar anneme sylemek oldu. "Anne i buldum!" "Aferin olum! Aferin grdn m? Sana Sant'Antonio yardm etti. Yllardr Sant'Antonio'ya dua ediyorum. Ona diyordum ki Sant'Ant, o ocuk diploma almak iin alyor. Ama benim korkum okulu bitirdiinde i bulamamasdr. imden diyordum ki: Biz bu mhendislikte yanldk. Onu muhasebeci yapsaydk daha iyi olurdu. Bir bankada i bulabilirdi. Rahat bir i. Biz de artk onu dnmezdik. Oysa Sant'Antonio bize iyilik yapt. Anasnn gzel olu, hemen Sant'Antonio'ya gzel bir kr duas okumalsn. Anladn m? Syle bana, nerede buldun bu ii?" "IBM'de." "Gvenli bir i mi? Adn hi duymadm."
78

79

"Giulia," diye araya giriyor teyzem. Yaa annemden kk ve ok daha bilgiliydi. "Sen gerekten hibir ey bilmiyorsun. Bugn elektrikli ev aralar moda oldu. Bayan Sparano'nun kocas kuruluk dkknla bir servet yapt. Mersedesleri, hizmetileri var. Ischia'da tatil yapyorlar!" "Elektrikli ev aralar deil. Ben elektronik hesap makineleri zerinde alyorum! Anne, hesap makineleri elektrikli ev aralar deil, son derece kusursuz ve gl makinelerdir. Yalnz bir saniyede binlerce ilem yapabilirler." "Sana bir ktlk gelebilir." "Ne ktlk gelecek anne! Ben sat blmnde alyorum. Makinelerin sat ve kiralanmasyla uraan blm." "Olum, cesaretini krmak istemiyorum, ama kim alr bu hesap makinelerini? Bizim Napoli'de hesaplanacak hibir eyimiz yok." "Tm byk irketlerin hesap makinelerine gereksinimleri var." "Ama niin?" "Ne demek niin? letmenin muhasebesi iin. Bankalarn yaptklar hesaplar, tm maalar, fabrikalarda, Napoli Belediyesi'nde yaplmas gereken demeleri dn." "Bir yn isizle dolu Napoli'de senin makinelerini satn alacaklarn hi akln alyor mu? Bence bu fabrikalar hesap yapacaklar zaman ne yaparlar biliyor musun? Napoli'deki tm isizleri arrlar, her birine bir arpm ilemi verirler. te o zaman sen gr Napolili isizleri. Senin o elektronik makinelerinden daha hzl hesap yaparlar. Bana gre Napoli Bankas'nda i bulsan daha iyi olurdu." "Anne, endielenme. Greceksin, ok rahat edece-im." "Satacan bu hesap makinelerinin fiyat ne?"

"Birok farkl model var. stelik bunlar ou kez satlmaz, kiralanrlar." "Kiralanrlar m? Kaa?" "Modele gre fiyat deiir. rnein ayda bir milyonla on milyon arasnda deiebilir." "Ayda on milyon mu? Ey arafn ruhlar! A benim gzel olum, kim alr bu makineleri? Ama sen her zaman drst olman gerektiini anmsa. Gklerdeki Efendi-miz'in her eyi grp bildiini unutma. Orada yukardan bize bakyor ve bizi yarglyor." Sant'Antonio'nun torpiliyle ve sa Efendimiz'in ilevsel klavuzluuyla Napoli'de almaya baladm. Balang zellikle zor oldu. 1961 ylndaydk. Napoli mterisinin makinelemi muhasebeciliin olanaklar zerinde bilgisi yoktu. 'Bilgiilem' terimi daha kefedilmemiti. "Mhendis bey, ben anlayamadm," diyordu bana olas bir mteri, "bana sattnz her mal iin fi delmek zorunda olduunuzu sylyorsunuz. Peki fii kim delecek? Siz mi buraya gelip deleceksiniz?" "Hayr efendim, size delici bir makine verilecek. Bununla, tarafmzdan bu i iin eitilmi bir bayan grevliniz fileri delecek." "Ah, anladm. Ama mhendis bey, ok zr dilerim, eer biz sattmz her mal iin fi delecek olursak bir yl sonra burada tm brolar delinmi filerle dolar. Peki btn bu delinmi fileri nereye koyarz? Yerimiz yok. Hayr mhendis, bence bu makineler bizim iin uygun deil. Bu gibi eyler otomobil yapan Milanolulara, Torinolulara yarar. Biz bir makarna fabrikasyz. Makarna satar, hemen paralan alrz. Fatura kesmeyiz, sonra kazandmz paralarla iileri ve masraflar deriz. Sonunda Tanr'nn sayesinde bize kalan ben ve kardelerim blrz." Ksacas balang zor oldu diyelim. Ama yllar geti. Napoli sanayide yava yava yeni bilime alt. Bugn
Vay canna anlamnda bir deyim. (ev.)

Byle Dedi Bellavista

81/6

Napolili teknisyenlerin Kuzeyli teknisyenleri kskanmalar iin bir neden yok. Tersine, Napolili teknisyenler baz uygulamalarda lke apnda nclk yapyorlar. Annem ise olumsuzdu. Olunun bu mesleine ve ayda on milyon para getiren bu dev makinelere hep belli bir gvensizlik besledi. Sonra, Napoli'den Milano'ya atandmda ve sat temsilciliinden halkla ilikiler uzmanlna ykseltildiimde iler daha da kart. Anneme halkla ilikilerin ne olduunu anlatmak umutsuz bir abayd. "Ama ben anlamadm," diyordu, "sen sabah dokuzda ie gidiyorsun, dkkn ayorsun. Sonra ne yapyorsun?" "Anne ben dkkn amak zorunda deilim. Yalnzca, toplumun d dnyayla ilikilerini kolaylatrmak ve iyiletirmek zorundaym. Anladn m?" "Hayr." "Giulia beni dinle," diye sze kart her zamanki gibi teyzem, "Bu ocuk (ocuk bendim) insanlara kar nazik ve kibar olmal." "Peki ona hep para verirler mi?" "Nasl vermezler! Halkla ilikiler son derece nemli bir Amerikan icaddr! ocuk bir mteri grr grmez onu yakalar ve der ki: 'Ne kadar gzelsiniz. Gidip bir kahve ielim...'" "Gnde ka kahve iilmelidir?" "Ama o, zorla kahve imemeli, yalnzca ikram etmelidir. nemli olan her zaman nazik ve kibar olmaktr." "Ama neden? Daha nce nazik ve kibar deil miydi?" "Evet, ama imdi abartyor." Ksacas beyler, halkla ilikiler iini anlatmay baaramadm. te yandan byle olmas mantklyd, nk Napoli'de halkla ilikiler her zaman, herkes tarafndan ve tamamen bedava olarak yaplr. Hani ne derler: "Kimse kendi yurdunda peygamber deildir." Bylece yeni mesleime uygun bir kimlik bulmaktan vazgetim. Bugn

bile ne zaman Napoli'ye dnsem beni seven insanlara ne i yaptm aklamada byk zorluklarla karlayorum. rnein geen gn berber don Pasqualino'ya gittim. Ayn zamanda Tanr'nn izniyle antika eyalar satcs ve su tesisatsdr. Yzm sabunlarken bana bakt ve sordu: "Mhendis bey, ama siz o apartmanlar yapan mhendislerden deil misiniz?" "Hayr don Pasquali, ben elektronik hesap makineleriyle ilgileniyorum, IBM'de alyorum." Bir an sessizlik oldu. Sonra bana iyi niyetle yle dedi: "Pekl mhendis, artk dnmeyin. Hem sonra sizi ne ilgilendirir ki! Siz salnz dnn!"

83

XI Epikr
Gzeli, erdemi ve zevk veriyorlarsa benzer dier eyleri kutsa. Vermiyorlarsa, benden ok selam syle onlara. Epikr, Athen XII. "Genn," diye soruyor Doktor Palluotto, Profesr Bellavista'ya, "peki, sen talya'nn ekonomik durumunu nasl buluyorsun?" "Tam bir ekonomik patlama." "Sen ara sra benim sinirlerimi bozuyorsun!" diye baryor Doktor Palluotto. "Nasl ekonomik patlama yapm olabiliriz? Seninle doru drst konuulmaz. Hemen ii alaya alrsn. Sorun u ki sahneye kp sra d eyler sylemek iin can atyorsun." "Pekl doktor," diye sze karyor Saverio, "kzmayn! Hem sonra profesr size ne dedi? italya'da hl biraz ekonomik patlama yapan birileri olduunu syledi." "Hayr Save, Doktor Palluotto ok iyi anlad," diye aklyor Profesr Bellavista, "Ben tam bir ekonomik patlama iinde olduumuzu syledim ve bunu onaylyorum. Baka bir deyile, italya ve italyanlar byle yksek bir yaam dzeyine hi sahip olmadlar. Bu bayramlar srasnda gre85

bildiim kadaryla, talya'daki milyarderlerin says yaklak elli milyon kadar." "yi," diyor Doktor Palluotto oturarak, "Profesr Belavista'nn bu yeni ekonomik kuramn dinleyelim." "Sevgili Vittorio, sen daha ok gensin. Dolaysyla savatan nce nasl yaandn anmsayamazsn. Ama eer rahmetli baban burada bizimle olsayd bu kadar ok aklama yapma gereksinimi duymazdm. Size savatan nce tm talyanlarn -tm talyanlarn diyorum- ar derecede ll yaadklarndan sz ediyordum. Yoksul bir lkeydik. Bunu bilerek uygun bir yaam dzeyi srdryorduk. Birka rnek vereyim. Zenginler haftada bir ya da en ok iki kez et yerlerdi. teki gnler herkes yumurta, sebze ve kaarpeyni-riyle idare ederdi. Lokanta falan yoktu. Yemekleri evin kadnlar ya da bugn soylar tkenmi emektar hizmeti kadnlar hazrlarlard. Yaam boyu bir ailede kalan eski hizmetiler." "Modern an son klelik rnekleri!" "Kt konuma Vitt. Benim zamanmda yal, emektar hizmetiler Napoli ailelerinin temel direklerini olutururlard. Evin Vesta rahibeleri gibiydiler. Sigorta pullar yoktu, ama buna karlk bir sr ocuklar vard. Sevgilerini gerek anneleriyle bu hizmetiler arasnda blen tm ocuklar." "ocukluumda bizim evde," diyor Luigino, "Concetti-na adnda bir hizmetimiz vard. Ben doduumda Concetti-na krk yalarnda olmalyd. Sanrm krk yln yardan fazlasn bizde geirmiti. Doduumu, bydm grmt. Kkken tifo olduumda drt gn drt gece yatamn yanndan ayrlmadn sylerdi. Uykusuz drt gn drt gece! Ne zaman sinemaya gitmem ya da kestaneli pasta almam iin para gerekse hep o verirdi. Sanyorum ki Concettina'nn tm paralar yeniden benim ve kardelerimin ceplerine girerdi. nk onun hi akrabas yoktu. ldnde, Tanr bize mr versin, odacnda bir kuru bulamadlar. ekmecesinde yirmi yandayken bir denizciyle kol kola ektirdii fo' Eski Roma'da srekli yanan aKin bekiliini yapan rahibeler, (ev.)

toraf bulunmutu. Fotorafn zerinde yle bir ithaf vard: 'Napolili byk akm Gustavo'ya'. ekmeceden daha bir sr vr zvr kt: okulda yaptm resimler, benim ve kardelerimin ilk komnyon fotoraflar, San Giorgio'nun birok dinsel resmi. nk Concettina, ejderha ldren San Giorgio'ya ok balyd. Sk sk ona adak adard. rnein babam savaa gittiinde, San Giorgio'ya adak adamt. Babam sapasalam dnecek olursa yaam boyu azna meyve koymayacakt." "Ve siz," diye soruyor Doktor Vittorio, "sigorta pullarn demeyerek onu dllendirdiniz, deil mi?" "Bilmiyorum doktor, ama biz Concettina'y severdik. Sigorta pullarn demi olsaydk sanrm Concettina zlm olurdu." "Bunlar laf Luig! Gerek u ki byk olaslkla ailenin bir bireyi haline gelen Concettina'nn yksnden anlald gibi, genellikle kimi sevgi ykleri, burada bulunan ok sayn profesrn sevdii bir cmleyle ifade edersek, halkn bilgisizliinden yararlanmak iin kullanlan uygun sistemlerden baka bir ey deildirler." "Vitt, birbirimize ne kadar da uzaz," diyor zgn bir tonla profesr. "Ama ben anlamadm," diye sze karyor Salvatore, "Concettina'nn talyan ekonomisindeki patlamayla ne ilgisi var?" "Haklsn Salvatore," diyor Bellavista, "Napolili yal hizmeti kadnlar konuyu saptrdlar. Her neyse, son savatan nce talya'da zenginlerin de ok ll yaadklarn, yalnzca son derece gerekli eyleri satn aldklarn sylyordum. rnein ben ocukken ancak bir kez, o da hasta olduumda, bana bir oyuncak armaan ettiler. Her zaman arzuladm sallanan bir at. Ama babam, onu satn almaya karar vermeden nce yaammn gerekten tehlikede olup olmadndan emin olmak iin aile doktoruna danm. Oysa 6 Ocak Yortusu ve isim gnleri gibi geleneksel yldnmlerinde az ok baz budalalklar yaplrd. Ya gn kutlamalar
87

86

yoktu o zamaniar. Noel Baba'nn kim olduu bile bilinmezdi." "Evet ama," diyor Luigno, "bugn artk kullanlmayan bir armaan tr vard." "Hangisi?" "A bella cosa! rnein biri ninesine, teyzesine ziyarete gider ve yle derdi: 'Nine, biliyor musun teyzem sana ne veriyor? Gzel bir ey veriyor.' Bylece o kimseye bir biskvi, bir karamela hediye edilirdi. Sanrm bugn bir nine torununa karamela vermek istese 'Hayr, teekkr ederim, iyi akamlar,' yantn alr." "Ksacas," diye srdryor Bellavista, "yaam daha yalnd. Kimi tketimler yoktu. rnein yazlk olay, sekinlere zgyd. Kimse, evet hi kimse, deil hafta sonu tatili yapmak, byle bir eyin adn bile duymamt. Annem ile babam mrlerinde yalnz bir kez, o da evliliklerinin gm yldnm nedeniyle Capri'ye gittiler. Bize bir kart yolladlar. zerinde 'Capri'den selamlar. Anne ve babanz,' diye yazyordu." "Bunun ekonomik patlamayla ne ilgisi var?" diye soruyor Doktor Vittorio. "Var, var. nk ulusal ve uluslararas krize karn haikn ou sinema, tiyatro, futbol ma, yazlk gibi savurganlklarn snrlamak istemedi. Sanki Araplar hibir ey sylememiler gibi tketimi srdrdler." "Yanlyorsun Genn, ama sana garanti ederim ki bu yl zellikle ii ve iftilerden oluan bu halkn yaam dzeyi bir hayli dt. Capri ve Saint Moritz rnek olarak gsterilemez. nk buralarda yaayanlar ekonomik krizden etkilenmeyenlerdir." "Katlmyorum, en azndan bana sylediin lde zengin deiller. i ve ifti henz Fiyat 500 ve et yemei gibi alkanlklarndan vazgemediler." "Niin vazgeeceklermi ki?"
Gzel bir ey anlamnda bir armaan. (ev.)

"Bu baka bir konu. Ben krizin henz yalnzca gazete sayfalarnda olduunu, vicdani bir tavr olarak vatandalk ruhunda olmadn sylemek istiyordum." "Ama niin profesr?" diyor Salvatore, "ben anlamadm, biz ne yapmalyz?" "Epikr bir gn yle demi: Titokles'i zenginletirmek istersen onun gelirlerini artracana, isteklerini azalt!'" "Yani ne demek istiyorsunuz profesr?" "Demek istiyorum ki hepimiz isteklerimizde biraz daha tokgzl olsak hibir ekonomik bunalmla karlamayz." "Profesr," diye aklyor Saverio, "her zaman Aziz Epikr'e baldr." "Save, stelik benim dnceme gre bunu gerekten hak etmi olsa bile Epikr hi aziz olmad." "Peki onu niin aziz yapmak istemediler profesr?" "Birincisi sa'dan nce IV'nc yzylda dodu. kincisi hemen herkes ondan kt biimde sz etti." "Gerekte," diye doruluyor Doktor Vittorio, "yalnz yemeyi, imeyi ve yaamn tadn karmay dnen bir kiiye Epikrc denir." "Ona salak deyin!" diye baryor gz krparak Saverio. "Doktor, siz yaamn tadn karmak derken, duyularn iyice doyurulmasn m kastediyorsunuz?" "te burada," diye kar kyor profesr, "Epikr'n iini bitiriyoruz!" "Ama valye, Epikr'n bir dnya adam olduunu syleyen doktordur." "Oysa hibir ey anlamadnz. imdi izin verin size be dakikada biz Napolililerin, iyi ya da kt, karakterimizi borlu olduumuz ahlak felsefesini aklayaym." "Gerekten mi? Peki niin?" "nk Epikr'n balca izleyicilerinden biri sa'dan nce I'inci yzylda yaam Gardara'h Filodemus'tur. Filo-dernus, Napoli'ye, daha dorusu Herklanus'a yerleti. Burada 'Atina Bahesi' modelinde ok nemli bir Epikr okulu
89

88

kurdu. Bu okulda Filodemus, Napoli halkna zevklerin smjf. landrlmasn ve gcn kmsenmesini retiyordu." "Gerekte profesr, Napolililer her zaman, nasl diyeyim, biraz filozofturlar," diyor Saverio. "Epikr," diye srdryor Beliavista, " tip zevk olduunu sylyordu. Doal ve zorunlu olan birincil zevkler. Zorunlu olmayan fakat doal olan ikincil zevkler ve ne doal ne de zorunlu olan bo zevkler." "Anlayamadm profesr, hangi zevklerden sz ediyorsunuz?" "Biraz dikkat edin, daha iyi aklyorum. Birincil zevkler yani doal ve zorunlu olanlar yemek, imek, uyumak ve arkadalktr." "Yemek, imek, uyumak ve arkadalk, hepsi bu mu?" diye soruyor Saverio, "profesr, gerekten nemli bir eyler unutmadnzdan emin misiniz?" "Hayr Save, Epikr iin cinsellik ikincil bir zevkti. Daha dorusu, doal ama zorunlu olmayan bir zevk." "Sizin bu arkadanzla ayn fikirde deilim," diye kar kyor Saverio. "Bizi ilgilendirmez! Diyordum ki Epikr yemek ve imek nemli derken insann tka basa yemesi gerektiini deil, tersine gerektii kadaryla yetinmesini sylemek istiyordu. Birincil zevk denilince yemek olarak ekmei, imek olarak suyu ve uyumak olarak ot ilteleri kastediyordu." "Ne biim bir yaam sryordu bu Epikr?" "Evet efendim, ama buna karlk bu zevkler ok nemlidir, nk hepsi dirimsel zevklerdir ve bir kez doyuruldular m, insan daha byk bir dinginlikle kimi ikincil zevklen deneme frsatn deerlendirebilir." "rnein?" "rnein peynir. Kukusuz ekmek ve peynir, kuru ekmekten daha iyidir. Fakat u da dorudur ki peynir vazgeilmez bir nimet deildir. O zaman bir insan ne yapar? Bu pey* nirn ka para olduunu sorar. Eer ucuzsa onu alr, pahahy-

sa yle der: Gene de teekkrler, zaten daha nce yemili tim. "Epikr hep bunu mu sylerdi?" diye soruyor Saverio. "Evet efendim. Baka bir deyile tm ikincil zevkler, iyi yemek, iyi imek, iyi uyumak, ya da sanat, cinsel ak, mzik vb., vb., tek tek, n nna bize saladklar yararlar ve zararlarn bilanosunu yapabilecek biimde deerlendirilmelidirler. Anladnz m?" "Evet profesr, ama bize birka rnek daha verirseniz iyi olur," "Pekl. O zaman Saverio'nun bugn ok gzel bir kadnla tantn varsayalm. Bu kadn Saverio'ya onunla sevimek istediini sylyor..." "Ah nerde o gnler profesr!" diye baryor Saverio, "ama unu bilin ki para vermem!" "te bakn, Saverio daha imdiden bir koul ne srd. Kadn istedii kadar gzel olabilir, ama rnein yz bin liret isterse Saverio bu ile ilgilenmez." "Yz bin liret mi! Siz beni ne sandnz! Sz konusu miktar be bin liret olsa ve o bayan yaknlk gsterse o zaman i baka." "Ayrca bu kadnn bir kabadaynn olduunu varsayalm. Saverio bu kabadaynn onu sust yakaladnda, sonunun geldiini bilir. Size soruyorum, Saverio ne yapar?" "Altna yapar, profesr," diyor Salvatore, "ve sz konusu kadna aslnda kadnlardan holanmadn syler." "Hakaret etme Salvat, bendeniz kimseden korkmam. Hem yeryznde bir sr kadn dururken neden kabadaynn yla ilikiye girmem gerektiini anlayamadm. Doru sylemiyor muyum?" "Ksacas Saverio ne yapt? Bu ikincil zevkin yarar ve sakncalarn deerlendirdi. Sonuta bu iin kendisine gre olmadna karar verdi. Bu, ne fazla ne eksik, Epikr'n felsefesidir." "Ama itenlikle syleyeyim profesr, bana ok zgn "tf felsefe gibi gelmedi," diye yorumluyor Saverio.

91

"Yava yava konuyu daha da derinletirelim. Biz nce dedik ki, ne zaman ikincil bir zevki arzulasam bu zevkin uygnln deerlendirmek zorundaymdr. yleyse bu kavram burada bulunan mhendisin iletmedeki yaamna uy. gulamaya alalm." "Bana m?" diyorum. "Mhendis olarak bana m?" "Kesinlikle, ii olarak size. Bugn siz yle bir aylk ahyorsunuz ki, ksacas hibir eyiniz eksik deil. Ama bir anda iinizde, deniz kenarnda bir villa kiralamak istei uyanyor. Denizden holanmanz doal. yleyse ikincil bir zevkle kar karyayz. Doal fakat zorunlu olmayan bir zevk. Fakat kiray deyebilmek iin mesleinizde ilerlemeniz gerektiini, bunun iin de bir sr fedakrln sizi beklediinin bilincindesiniz. Akam ge vakitlere kadar almak, kusurlu olsa bile amirine hak vermek, Napoli'de kalmak yerine Milano'da almak vb., vb. imdi Epikr bu durumda nasl davranrd? yle derdi: Size bir ey syleyeyim mi? Ben halimden honutum. Sonuta bu villann can cehenneme." "Sevgili Gennaro, senin tanmladn bu Epikr benim tandmdan da kt," diyor Doktor Palluotto, "bu felsefe deil, yzeysellik. Sana bunu kantlayacam. Nokta bin Eer mhendis hep Epikr'n dedii gibi dnseydi kesinlikle mhendis olamaz, bugnk varlk durumuna ulaamazd. Nokta iki: Eer bugn mhendis alyor, mesleinde ilerlemek istiyorsa bunu yalnzca villa ya da deniz motoru almak iin yapmyor. nk yaamda belki senin bilmediin, fakat ahlaksal doyumlar denilen baka deerler de var. nc ve son nokta: Mhendis iin iin zveri olduunu syleyen kim? Mhendisin almaktan zevk aldn varsay. imdi syle bana, bu zevkten niin vazgesin?" "Yzeysel olan Epikr'n felsefesi deil, sensin sevgili Vittorio, sana sylediimi anlamadn zaman. Ama srayla gidelim ve zellikle nc itiraza, yani mhendisin almaktan zevk ald varsaymn yantlayalm. Garip ama olanakl bir varsaym. Bu durumda 'gn boyunca almak' olarak belirtilen saknca 'sakncalar' listesinden silinip 'yararlar
92

listesine yerletirilir. Belirli bir zevkin izlenip izlenmeyeceine karar vermeden nce, Epikr yntemini geersiz klmak iin sorunu kresel olarak deerlendirmek gerekir. 'Fakat tm gun almak yaamn baka ynlerini nemsememek anlamna da gelir. E sevgisi, ocuklarla daha ok birliktelik, gezmek ve olas baka eyler. Gene de birey, eilimlerine gre ikincil bir zevki, bir baka ikincil zevke yelemede kendi kendinin efendisidir. Ona yasaklanan, birincil bir zevki baka bir zevk uruna ihmal etmektir." "Yani?" "Dostluktan sz ediyorum, daha dorusu ruhun beslenmesinden, dostluk olarak yaknmza duyduumuz sevgiyi anlamalyz. imdi ne yazk ki i baz snrlar anca, sevgi yetitirmek iin gerekli zamana izin vermiyor, dolaysyla birincil bir zevkten tat almay engelliyor." "Mhendisin mesleinde ilerlemesi iin ailesini terk etmesini ya da arkadalarn brakmasn kimse sylemiyor." "O zaman bunun basit bir l sorunu olduunu kabul etmelisin. una dikkatini ekeceim. Sen diyorsun ki mhendis eer her zaman Epikr gibi dnmeseydi, bugnk varlk durumuna ulaamazd, renim yapamazd, diploma alamazd ve bugn bulunduu yere sahip olamazd. Ben ise sana byle olmadn yantlyorum. nk Epikr hibir ey yapmadan srtst yatman gerektiini sylemiyor. nk byle bir seim yaamn srdrme amalarn iin tehlikeli olabilir ve senin birincil zevklerini garantilemez. Peki o zaman Epikr ne yapar? Mhendise der ki: Eer zamann varsa renim yap, al, ama bu zaman yaamn sana sunduu nemli eylere datmaya al. Sonunda bylece senin eletirinin zne geldik: ile ilikili ahlaksal doyumlar! imdi ben henz yapmlarn bitirdii ayakkablarn tabann bir eliyle okayan kunduracy anlayabilirim. Tahtay hareketli olmaya ikna eden marangozu ya da yaptna daha iyi bakmak iin gzlerini yar kapayan sanaty anlayabilirim, ama ynetici olmay dleyen memurun doyumunu anlayamam. Bakan olmak isteyen milletvekilini, mdr olmak isteyen mdr
93

yardmcsn anlayamyorum. Gc, gcn verebilecei ey iin deil de onaya koyduu ey iin isteyen kimseyi anlam, yorum. Gcn kmsenmesi tm Epikr felsefesinin temelini oluturur. G, stnle duyulan bo zevktir. Unutmayn ki doal ve zorunlu olmayan tm zevkler 'bo'tur. O halde danman olmak, ynetici olmak, yalnzca elmas dendii iin bir servet eden bir ta parasn parmakta tamak, salkl bir bireyin, kendisine parasz sunulsalar bile kiilii-ne saygdan dolay her zaman kanmas gereken varlklardr." "Ama ben bir eyi anlamadm," diyor Doktor Palluotto, "adamcazn biri danman olmak istiyorsa bundan sana nel Sana ne ktl var?" "Bana hibir ktl yok, ama ona ok var. nk bo bir zevki arzuladndan zavallck kendisini hemen bir yarma etkinlii iinde bulur. Tm bo zevkler geleneksel olduklarndan yarma nitelii tarlar. Gerekte bu zevkler, doal olmadklarndan, toplumun kar karya kald koullanma yardmyla varlklarn srdrrler. O zaman bakn ne olur: Belli bir ortamda tek bir bro eflii unvan iin birok kii arasnda bir yarma yaplsa, bu unvan isteyenler yarmac olduklarndan artk birbirleriyle dostluk ilikisi kuramazlar. rnein ben akamlar, gece yarsndan sonra Mergellina'ya yry yaparm ve sk sk bir arkadala karlarm. Daha dorusu sk sk Luigino'ya rastlarm. yle deil mi Luigino?" "Elbette yle!" diye yantlyor Luigino. "Biz gevezelik ede ede kimi zaman gecenin ikisini, n ediyoruz. rnein profesr bana diyor ki: 'Haydi Luig, sana eve kadar elik edeyim' ve bizim evin kapsna geliyoruz. te o zaman onu yalnz brakmak houma gitmediinden ona diyorum ki: 'Profesr ben de size elik edeyim' ve bylece onun evine kadar gidiyoruz. Bylece ben ona, o bana, birbirimize elik ediyoruz ve konuup duruyoruz..." "Sokak konumak ve yrmek iin yaplmtr," diyc yorumluyor Bellavista.
94

"Bunun konuyla ne ilgisi var?" diye soruyor Doktor Palluotto. "Var, var! Gerekten de aydnlatc bir nokta! Ben, bu eece gezintieriyle ilgili konumayla hibir nemli kimsenin, hibir Kissinger'in, hibir Brejnev'in, Carli ya da Cefis'in geceleyin bir arkadayla gezinti yapma lksn gze alamayacaklarn ortaya koymak istiyordum. Bunun iki nedeni var. Birincisi zaman bulamazlar, ikincisi konuacak bir arkadalar bile yoktur." "zr dilerim Genn, ama ne biim bir rnek veriyorsun!" diye kar kyor Doktor Palluotto. "Sen bana sabahtan akama kadar hemen hemen hibir ey yapmayan iki kiiden sz ediyorsun. Sen ve Luigino, dnyada rettiklerinize baklrsa btn geceyi de gezinerek geirebilirsiniz. Kesin olan u ki ertesi sabah yapacak hibir iiniz yoktur. Senin Epikr'n iin zgnm, ama ben yaam tamamen haz veren bir olay olarak alglamay en kesin biimde reddediyorum." "imdi kfretme Vitt!" diye baryor Profesr Bellavista. "Sen Epikr'n lllyle Kirenelilerin hazclm kartryorsun!" "Doktor, size ayorum," diyor Saverio, Doktor Palluotto'ya knayarak bakarken. "n yaamak, nerede olursa olsun mmkn olduu kadar abuk haz yakalamak hibir zaman Epikr'n ilkesi olmamtr! Hazzm aratrlmasn tleyen Kireneli Aristippos'tu." "Tamam," diyor Palluotto, "ama tam bir sorumsuzluk zerine kurulu bir yaam da kabul edilemez. Yrtk prtk giyinmi, bir lkeden brne srklenen, yarglad bir toplumun srtndan geinen bir asakk gibi yaayan hippi bana gerekten tiksinti verir." "Hippiler Epikrc deil, kiniktirler! Sen Epikr ile Diojen'i kartryorsun!" "Doktor," diyor Saverio, "bugn gnnzde deilsiniz. Hibir iiniz iyi gitmiyor." 95

"Epikr, byk Epikr, doru sorumluluun havarisi ilk erdemin lllk, l olduunu sylerdi! Napoli belli bir noktaya kadar yaplan eylerin topradr. retkenlik tembellik kadar ldrc olabilir!" "Yanlmyorsam," diyorum, "birka gn nce siz bize in felsefesinde de bu doru yol kuramnn aka belirtildiinden sz ediyorsunuz." "Yalnz in felsefesinde deil, Hint felsefesinde ve ayn Yunan felsefesinde de byk dnrler tarafndan aklanmaktadr. inliler arasnda 'orta yol' retisinden ilk sz eden, ad Tse-ssu ya da buna benzer bir ey olan Konfi-yus'un torunu oldu. Fakat lllk zerine gerek bir savunma okumak iin iki yzyl daha beklemek gerekecektir. Sonunda byk Taocu filozof Ciuang-tse ile 'orta yol' kuramna ve 'greceli mutluluk' kavramna sahip oluyoruz." "Kimse bir ey anlamyor!" diye yorumluyor Saverio. "Profesrn bildii btn bu Ciuang ve Sik Sik'lerden." "Ama size bu kuramn en nl savunucusunun adn anmadan sizi gndermem: Aristoteles," diye srdryor hi aldrmadan Profesr Bellavista. "Aristoteles'in orta yol ilkesi Platon'un daha nceki bir retisini temel alr ve erdemi ar ulardan eit uzaklktaki nokta olarak tanmlar." "yi geceler profesr," diye kar kyor Saverio, "bu noktada konuulanlar yalnzca siz anlyorsunuz!" "Ve sonunda saduyu felsefesinin modern babasn anmsayalm: John Locke," diye srdryor profesr, artk durdurulamaz biimde, "Locke unlar syleyen filozoftur: 'Tutkularmzn denetimi, zgrlmzn doru bymesini gsterir.' Ne yazk ki haz filozoflar, felsefe tarihinde sonunda stn gelen topyaclar tarafndan boykot edilmilerdir. Dnceme gre bunun nedeni onlarn fikirlerinin daha iyi olmas deil, yalnzca saylarnn daha ok olmasyd. On sekizinci yzyln sonuna doru Almanya'nn yalnzca idealist felsefeciler yetitirdiini dnmek yeter: Kant, Fichte, Hegel, btn bu insanlar hem doutan Alman, hem de dnce bakmndan Alman. ok konuuyorlar ve daha da ok
96

yazyorlard. Bu yzden Bentham'lar, MilPler gibi zavall lml haz filozoflar btn bu karklkta seslerini bile duyuramyorlard..." "Profesr, profesr biz hibir ey anlamyoruz." "Ve son vuru olarak bakalm srada kim var? Karl Marx ve Frederik Nietzche. Kakaval suratl! Evet, evet Frederik Nietzche ile lllk hakknda bir konu bakalm, en azndan yzne tkrr!" "Profesr, biz hibir ey anlamyoruz," diyor Salvatore. "Kim bu insanlarn yzne tkren Frederik?" "Frederik Nietzche. u szleri sylemitir: 'Gkyzne intikam diye haykran gnahlarnz deil, sizin gnahlarnzda sakladnz lllnz, cimriliinizdir!"' "Profesr!.. Profesr biz artk hibir ey anlamyoruz," diyor Saverio. "Haklsn Save. yleyse kendimi balatmak iin sana Ciuang-tse'nin ok basit bir yksn anlataym. Anlattna gre bir gn Ciuang, daysna gitmek zorunda olduundan..." "Konfiyus day m?" "Hayr Save, Konfiyus'un torunu bir baka filozoftur. Bu ise taocu filozof Ciuang-tse'dir. Her neyse, Ciuang daysna gitmek iin byk bir ormandan gemek zorundaym. Fakat bir sre sonra yorulduundan yzyllk byk bir mee aacnn altna uzanp dinlenmeye balam. Daha on dakika gememi ki oduncular gelmiler ve mee aacnn nndeki baz kavak aalarn kesmeye balamlar. Oduncular ilerini yaparlarken mee Ciuang'a yle demi:..." "Mee mi? Mee mi konumu?" diye soruyor Saverio, 'profesr bana kalrsa bu baka bir in samal olmal." "Kes sesini Save!" diyor Salvatore, "bu simgesel bir yk. Profesr, siz ona aldrmayn. Meenin, arkadanza ne dediini bize syleyin." "Mee unlar sylemi: 'Ciuang, grdn gibi en yararl aalar kesmeye geldiler. imdi tahtam ie yaramaz klmay renmek iin neden be yz yl harcadm anlaya-

Byle Dedi

Bellavista

97/7

bilirsin.' Ciuang yeniden yola koyulmu ve eve dner dnmez 'yararszn yararll' zerine bir kitap yazmas gerekti-ini dnm. Bu arada daysnn yanna varm. Days yeenini grmekten yle mutlu olmu ki onun geliini kutlamak iin uana bir kaz kesmesini buyurmu. Uak kazlarn bulunduu avluya gitmeden nce Ciuang dayya kulukaya yatan kaz m yoksa yumurtadan baka hibir ey yapmayan kaz m kesmesi gerektiini sormu. Day, hi kukusuz, en yararsz kaz ldrmesini sylemi. Bylece Ciuang-tse eve dnmek iin orta patikay izlemi."

XII
Ar Hz

98

"Ama gryorsun doktor," dedi bana taksi srcs trafikte dururken, "burada sorun sokaklar deil! Sorun u ki Napolili vatanda bir paket sigara almak iin evinden iki adm teye arabayla gidiyor. Sanki yle demek istiyor: 'Araba almak iin tam bir mr harcadm. Hazr almken tadn karaym!' imdi kukusuz bana inanmayacaksnz, ama burada pazar leden sonra be, be buua doru orta halli Napolili ne yapar bilir misiniz? Tm ailesiyle arabaya biner ve Caracciolo'da gezmeye kar. Evet efendim, Mergellina, Caracciolo yolu, dei Mille yolu, Crispi yolunu izleyerek yeniden Mergellina'ya iner. Bylece tur attktan sonra Carosello'yu izlemek iin eve dnlr. Bylece trafikte elenmi olurlar!" "Evet, ama bana gre trafik polisleri de sulu. Srcnn yol kurallarna uymasn salayamyorlar. rnein klakson olayn ele aln. Napoli'de herkes klakson alar, hem de hibir neden olmadan." "Doktor klaksonu kafaya takmayn. nsan yalnzca bakalarnn varln hissetmek iin klakson alar. Burada asl trajedi hepimizin araba yars olmamzdr. te bak u ahlaksza, nasl da araya giriyor!" diye baryor anszn yolunu kesen bir Fiat 500'e kfrederek. "imdi
TVde bir program. (ev.)

ben bu utanmazn kim olduunu grmek istiyorum. Aman Tanrm! Bir kadnm! u hale bak! Sokaklarda orospuluk yapacanza evinizde oturun! te tank oldunuz. Zamannda fren yapmasaydm sabah sabah bam derde girecekti." "Ama siz benimle konumak iin banz arkaya evirmitiniz." "Alay m ediyorsunuz doktor? Ehliyeti alal yirmi iki yl oldu. Bugne kadar hi kaza yapmadm. Bana hep arkadan vurdular. Hi para cezas almadm. Son zamanlarda birka park yasa aldm. Yakn zamana kadar belediyede bir daym vard. Aldm para cezalarnn tmn silerdi. Tanr bizlere uzun mr versin. Onu, gkyzne, yanna ard. Bugnlerde arabay braktm yere biraz dikkat etmem gerek. Cezalara gelince doktor, bilmelisiniz ki bendeniz bir cenazenin ardndan giderken ar hzdan ceza alan dnyadaki tek srcym." "Nasl?" diye soruyorum glerek, "cenazenin ardndan m?" "Evet efendim," diyor bana dnerek, "gerekten bir cenazenin ardndan. Nedenine gelince bilmelisiniz ki, o cenaze gn lnn kars ve iki yeeni arabamda, cenazeyi izliyordum. Derken Foria yoluna geldiimizde dul kadn birden alamay keserek 'Giovanni ben de seninle birlikte lmek istiyorum!' diye bararak arabann sa arka kapsn at ve kendini, hemen arkadan gelen troley-bsn tekerlekleri altna atmaya kalkt. Napoli'de nasldr bilirsiniz. Keder bizi yceltir; belli anlarda birtakm budalalklar yapabiliriz. Ama neyse ki dulun yannda oturan yeen onu giysilerinden yakalamay baard. Bylece tiz haykrlar arasnda, ne kadar insan varsa, ben, yeenler ve troleybsteki yolcular, zgn dulu yattrmay baardk. Fakat hi kukusuz btn bu karmaada cenaze arabasn gzden kaybettik. Bylece gnn ilk ko-valamacasna balamak zorunda kaldm. Kt kadere bakn ki nmde giden ve her krmz kta durmasndan bir yabancnn srd anlalan Napoli plakal bir araba

bana ok zaman kaybettirdi. Bu yzden kovalamaca olduka zor oldu. Ancak Carlo III Meydan'nda yeniden cenaze arabasnn peine taklabildim. Tam o srada yanmda oturan yeen barmaya balad: 'O, Giovannino Day deil!' Tabut konusunda yanlmtm. Yanl bir cenazenin peine taklmtm. 'Giovannino beni brakma!' diye baryordu dul kadn. 'Yenge byle yapmayn!' diye haykryorlard torunlar. Arabada grltden ank hibir ey anlalmyordu. Uzaktan Caodichino yokuunda bir baka cenaze arabas grdm. Yanllkla izlediim arabay getim. Gaza sonuna kadar bastm. O srada Allann cezas motosikletli bir trafik polisi elinde iaret levhasyla karma kmaz m? Ne yapmalydm? Durdum ve polise ackl durumu aklamak iin arabadan indim. stelik tam sorunu halletmitim ki anszn dul kadn, yeenlerinin dalgnlk anndan yararlanp dar kat ve kendini yukardan Campo yokuunun kprsne atmak istedi. Bylece dulun yaamn kurtarma giriimi srasnda ben istemeyerek polis beye elme taktm. Sonra da yere dp dizimi incittim. stelik gerei syleyeyim, hepimiz birbirimize ktlk ettik. Yalnzca dul kadn hibir ey yapmad."

XIII
Kenar Mahalleler

Kuun yuvas, rmcein a, insann dostu var. William Blake "ok sevgili Gennaro, seninle tartrken hibir zaman bir zme varamyorsak kusur yalnz benimdir. Niin biliyor musun? nk sen paradokstan, bir Napolili iin tipik bir ey olan anekdottan zevk alyorsun. Oysa ben Milano'da yaadmdan, sorunlara mantk erevesinden bakmaya altm. O zaman biliyor musun ne oluyor? Bir anda tepemin tas atyor, barmaya balyorum ve sen eleniyorsun. Oysa bugn tm soukkanllm taknmay kararlatrdm ve tartmamzdan pratik bir sonu almak istiyorum." "Peki bu pratik sonu ne olmal?" "Senin bylesine iyi tanmladn Epikr-Napoli tarz yaam kavramnn herhangi bir uygar ilerlemeye gtremeyeceini kabul etmeni istiyorum." "yleyse benimle hibir tartma yapma gereksinimin yok. nk Epikr-Napoli felsefesinin uygar dediin o ilerlemeye gtremeyeceine zaten inandm." "Ne demek istiyorsun?" "Demek istiyorum ki sorun daha ok varlmak istenilen amata, yaam ynteminde deil, nce burada 'uygar ilerleme5 denilince ne kastedildii zerinde anlamak." 103

"Sence Napoli kenar mahalleleri, kirlenmi deniz, isiz, lik, kolera, btn bunlar uygar ilerlemenin birer rnei deil mr "Yava ol. nsanlk binlerce yldr yaamn gerek amacnn ne olduunu soruyor. Sen imdi benim burada iki dakikada sorunu zp sana sylememi istiyorsun!" "yi gzel," diye yantlyor Doktor Vittorio alayc bir tonla, "yleyse bu demektir ki ben imdi bir yl bekleyeceim. Bylece senin de beni aydnlatmak iin bol bol vaktin olacak." "Sana ne diyeceim biliyor musun? Sen sinirlendiin zaman, espri yaptn zamankinden daha sempatik grnyorsun." "zr dilerim Genn. Burada espri yapabilenin yalnzca sen olduunu unutuyordum." "te," diyor Salvatore, "imdi kavga edecekler." "Hayr efendim," diyor profesr, "konunun akn bozmayalm. Sen nce Napoli'nin kenar mahallelerinden sze baladn ve bana kenar mahallelerin bir uygarlk rnei oluturup oluturamayacaklarn sordun. Seni yle yantlayabilirim. Epikrc bak asndan Napoli kenar mahalleleri uygarlk modelleri olarak dnlebilir." "Filumena Marturano'yu grdn m Genn?" diye soruyor Doktor Palluotto, "Napolili Filumena'nn kenar mahalledeki ocukluunu anlatt zaman anmsyor musun? Bak sana ne diyeceim, eer Eduardo senin kenar mahalle iin bir uygarlk modeli dediini iitseydi, seni ldrebilirdi. Ama tabancayla deil... elleriyle ldrrd seni Genn, elleriyle!" "nsanln trajedisi szdr! Milyarlarca duyum, milyarlarca kavram ve bunlar dile getiren ok az szck! Kimi zaman dnrm, dncemizi aklamak iin szck yerine say kullanm olsaydk, byk olaslkla daha doru bir iletiim arac bulmu olurduk." "Profesr, hibir ey anlamadm," diyor Saverio, "hangi saylardan sz ediyorsun?"
104 .;'

"Demek istiyorum ki Saverio, ben 'uygarlk' dediimde azmdan ktn iittiin bu 'uygarlk' sesi benim iin baka, senin iin baka ey, Doktor Vittorio iin bir baka ey"O halde ne yapmalyz?" "Sabrl olmal ve konumalyz. nyarglar ve koullandrmalar bir yana brakarak konumal ve birbirimizi anlamalyz." "Peki," diyor Doktor Vittorio, "Seni dinliyorum. Ama sen imdi bana senin lgatnda 'uygarlk' szcnn ne anlama geldiini akla." "Bak Vitt, uygarlk denildiinde insann gerekletirdii en nemli eyleri dn ve bir daha da uygarlk ile ilerlemeyi birbiriyle kartrma. Oysa benim dediim gerek uygarlk daha baka bir eydir. nsan ruhunun nesnelerdeki varldr. rnek olarak Milano'daki acenteni ele al, altn yeri, imdi ben oray bilmiyorum dorusu, ama Milano'da olduundan ok dzenli bir acente olmaldr. Birbirinden gzel brolar, sekreterler, telefon santrallar. Vittorio sana soruyorum: Sana gre bu acente bir ilerleme ya da uygarlk gstergesi midir? Bu acentenin senin onaylayabilecein insani bir boyutu var m?" "nsani boyutla ne demek istiyorsun?" "Bir seyyar satc insani boyutlu bir acentenin temel bir rneini oluturur. Sanki zerinde pedal eviren biri olduu srece yryen bir bisiklet gibi. Ama senin acenten belki de bir bisiklet deil, yzlerce kiinin pedallarn evirdii dev bir bisiklettir. Bir gn, artk pedallar eviremeyecein gibi bir kukuya kaplacaksn, ama dev bisiklet gene de alacaktr ve bir baka gn, eer bu dev bisiklet pedal eviren binlerce kiiye gereksinim duyacak kadar uzun olursa, sizde, herkes inse bile bisikletin yrmeyi srdrecei kukusu uyanr. te acentenin insansal boyutu yitirecei nokta budur. O gn herkes indiinde, dev bisiklette yalnzca pedal eviren yapay insanlarn kaldn fark edeceksin. Bu insanlar tamamen teki gerek insanlara benzer, ama baklar snktr.
105 dtt ir.

Bir gn dnya apnda bir felaket nedeniyle, ne bileyim ben,'1 bir atom bombas yznden insan rknn yaamn yitireceinden korkuyorsan, senin bu acenten belki nmzdeki 27'ye kadar yrmeye devam edecektir. ller ve sessizlik dolu bir dnyada yalnzca maa bordrolar, faturalar ve nazik hatrlatma mektuplar basan elektronik bir makinenin grlts duyulacaktr." "Peki, bir acentenin insansal boyutlarn korumas iin amamas gereken grevli says nedir?" "Bu say sana, senin sevgi yeteneine bal. Ta ki bir toplant srasnda dernein otobsne bindiinde tm kiileri adlaryla armay baarncaya kadar. te o zaman acentenin insansal bir eylere sahip olduunu syleyebileceksin. Oysa hi kimseyi tanmadn gn, bil ki o zaman sen de adn ve soyadn yitirmi olacaksn." "O zaman sizce profesr," diyor Salvatore, "byk acenteler birok kk acenteye mi blnmelidir? Doru sylemiyor muyum?" "ok iyi sylyorsun Salvat, eninde sonunda bunu yapmak zorunda kalacaklar" "Ne yazk ki yanlyorsun Gennaro'm," diye yantlyor Vittorio, "yalnzca ok byk acentelerin, masraflarda yksek dzeyde iyiletirmeyi baarabildikleri kantlanmtr. Bugn teknoloji affetmez. Aratrmalar iin byk yatrmlar gerektirir; ancak dnya apnda bir acente bu yatrmlar desteklemek lksne izin verebilir." "Evet, onu biliyorum. imdi durum tpk senin sylediin gibi. Ama yakn bir gelecekte byle olmayacak. nc sanayi dnemi ya da 'sevgi dnemi' gelecek ve hepimiz insani boyuta dnmek zorunda kalacaz." "Beyler, modern acentenin motoru itici gtr. Birka yl ncesine kadar onsuz insann bir santim teye gidemeyecei bu itici g, dayakt. almyor musun? ine son veririm! 'Sopa dnemi' 6O1 yllara kadar srd, hakl bir neden olmadka ie son verilmemesi ve garantili aylk gibi ii haklan salanp iverenin elinden sopa alnd. O zaman acente 106

tepki gsterdi ve havu dnemini kefetti. Sen almyor musun? Ben seni dllendiriyorum, daha ok dyorum. Ama 70'li yllarda vergi reformu ortaya kyor ya da en azndan baml iiler iin yrrle giriyor. Bu reform yava yava hak politikasnn ieriini boaltyor ve birdenbire insan 'daha fazla kazanamadn' fark ediyor. Peki ama ona ne kalyor? G! Simgeleriyle, yntemiyle ve madalyalaryla g. Bugn g yle nemlidir ki bir acente gzde ocuklarna yalnzca kimi kk gler vererek onlar dllendirmek lksne izin verir. dllendirilenler yalnzca bir unvan almaktan ve aylklarnda etkili hibir art istemeden yeni iler yklenmekten mutlu olacaklardr. Ama g ne zamana kadar bu sihrini uygulayacak? zellikle acenteler kaynaklarn tkettikleri gn g datmak iin ne yapacaklar? nk g de datla danla bitebilir. ok kiiyi honut edebilmek, gc kk paralara blmek istersen, belli bir anda yapay gc datmak zorunda kalrsn ve o gn ikinci dnem yani havu dnemi de bitmi olur." "Ya o zaman?" "O zaman nc dnem balayacak: ak dnemi." "Kadnlar m demek istiyorsun?" "Hayr, sevgi. efim iin duyabileceim ve onun da benim iin duyabilecei sevgi. Onun saygsna istek duyacam iin alacam, o da benim saygm kazanmak isteyecei iin alacak. Ama btn bunlar ancak acentenin insani boyutu erevesinde mmkn olabilecektir." "Btn bunlar laf," diye yantlyor Doktor Palluotto. Gzel ve etkileyici szler, ama gerek u ki dnya retkenlik, kltr ve uzmanlk sayesinde ileri gidiyor. Bu ey sorumluluk ve ciddiyet gerektirir." "Samalk!" diye yantlyor Bellavista, "retkenlie gelince, ben dnyann kendi sayesinde hep ileri gideceinden Pek emin deilim. Kimbilir belki bir gn retkenliin hatas yznden dnya ileri gideceine geri gitmeye balayabilir." "evrebilim ve uzmanlamaya gelince, bu kavramlar a ydnlatalm. Bana gre bunlar iki kart sav terimidir. Be107

nim iin kltr bizi evreleyen eyler iin duyulan ilgi, uzmanlk ise zele duyulan ilgidir. Akas ben birinciye saygt duyarm, ikinciye ise dmanm." "Bir dakika Genn," diye szn kesti Doktor Vittorio, "temel konudan uzaklayorsun. nce sen bir ara gecekondunun uygun bir konut rnei olduunu syleyerek topu bana attn, sonra bir daha bu konudan sz amadn. imdi Sayn Profesr Bellavista, Napoli'nin kenar mahallelerinin gelirleri zerinde bizi aydnlatma erefini baheder mi?" "te bunu biliyordum. Sen bana gelirlerden sz ediyorsun. Eer uygarlk olarak l hizmetleri anlyorsan o zaman, ok sevgili Vittorio, zaten konu kapanmtr. Gecekondu uygar olmayan bir konuttur. Ama sen konut olarak sevgi, aile, kabile ve dostluu ele alrsan o zaman gecekonduda, altnc katta azalmaya balayan birtakm eyler bulabiliriz." "Ama sen hi gecekonduda yaadn m?" "Hayr, ama bunun kesinlikle hibir nemi yok. Gecekondularda ve altnc katta yaayan pek ok kii tanyorum. Torino'da bir arkadam vard. Bir gn bana dedi ki: 'Genn zenginim, bekrm, 200 metrekarelik bir apartman dairesinde yayorum. Beni ziyaret etmelisin. Ne gzel bir evim olduunu sana gstermek istiyorum. Hem dostluun da houma gidiyor. unu bil ki Torino'da kimi zaman biraz tembellikten, biraz da tandklarm az olduundan akamlan evde yalnz olurum. Televizyon seyrettikten sonra eer uykum yoksa iimi yle bir hzn kaplar ki hayal edemezsin. Genn, oysa tm komular hepimiz birlikte ayn kmaz sokakta otursaydk ne gzel olurdu! Ben bir gecekonduda, sen yanda-kinde, seninkinin yannda Peppino'nun gecekondusu, hemen bitiiinde Giovanni'ninki olurdu. Ama yaamn cilvesi yznden ben Torino'da, sen Napoli'de, Peppino Paris'te, Federico Roma'da, Mimi La Spezia'da, Giovanni Milano'da. Sen syle! Birbirimizle nasl konuacaz?'" "Amma da abarttnz profesr!" diyor Salvatore, "Sizin bu dostunuzun Torino'da pekl bir iki arkada edinebilirdi, deil mi?" 108

"O kadar kolay deil! Bir arkada kazanmak iin nerdey- se bir mr gerekir. Kimi zaman yoksulluu, kimi zaman da mutluluu birlikte yaamak gerekir. Arkadaln bir oluma sresi vardr. Srekli yer deitirmek sevgilerin salamlamasna izin vermez. alanlarn oraya buraya atayan irketler bunu hi dnmezler. Hani iinden bir buuk saatte getiin o byk kentler var ya, kimi zaman iki arkada sonsuza dek birbirinden uzaklatrr. Oysa kenar mahalle yaamnda byle eyler olmaz. rnein, bir an iin bu evin bir Napoli gecekondusu olduunu dnn. te imdi bir gecekondudayz. Kap ak; gelip geeni grebiliyoruz. Bir ara bakarz bir arkadamz geiyor. Peppino, Peppi, diyoruz. Naslsn? Gel buraya, iki ift laf edelim, glp elenelim." "Forcella'da Pace kmaznda bir gecekonduda yaayan ok yakn bir dostumuzun kardeini tanrm," diyor Salvatore, "geen gn ses dzeni bozuk olan televizyonu gn izlediini, stelik ailede kimsenin bunu fark etmediini bize anlatt. Bakalarnn televizyonlarnn sesinden yararlanarak televizyon izlemilerdi." "Anladnz m?" diyor utkulu bir tavrla profesr. "Bakalarnn televizyonlarnn sesini iiterek izlemiler! Yani kenar mahalle yaamnda, 'Bu akam ne yapyoruz?' sorusu yoktur. Napoli kenar mahallelerindeki ak kaplarda frsatlar kendiliinden ortaya karlar. zel yaam yoktur, ama tek bana kalan hasta da yoktur. Yall dnn bir. Yal ve yalnz olmak, byk bir kentin zengin bir mahallesinde altnc kattaki bir apartman dairesinde yaamak. Dnya ile iletiim kurmak iin telefondan baka bir eyin yoktur. Oysa kenar mahallede byle deil, orada yal biri tek bana kalmaz, kk bir ocuk birlikte oyun oynayacak bir arkada her zaman bulur. Uygulama, tpk bir teknede olduu gibide. Herkesin bir kamaras vardr. Ama sonra konumak iin herkes gvertede buluur. Yani bir hesaplarsanz Napoli'de teknede yaayan en az iki yz bin kii vardr." "Sevgili Gennaro, sylediklerin ok ho, ama ben Tan-r nm yerinde olsam, seni bugnden balayarak bir Napoli 109

kenar mahallesinde yaatrdm. Sana gzel bir tekne yaptr- "> tirdim. Evet efendim, karsna ve onun arkadalarna be da- v kika katlanamayan sana. Durmadan evine girip kan insan- L larla birlikte bir kenar mahallede yaadn grmek ister-.'m

110

dim." W

"Vittorio, gzelim, senden bu k bekliyordum. Be- A nim, bir apartman dairesinde bir mr geirdikten sonra bir 1 kenar mahallede yaamm srdremeyeceim akla yakndr. Ama bu, benim dar sokaklardaki yaamda var olan sevgi ye tenei zerindeki dncelerimden hibir ey eksiltmez. Ke nar mahallede yaayanlarn bile artk altnc kata kacak du rumda olmadklarn dnrsen sylediklerimin kantn bulmu olursun. Gerekten birka kez gecekondularda yaa yan nfusun tmn, sevdikleri o maaralar terk etmeye ik na etmeden dar gelirlilerin yaad mahallelere toplu ge zorladlar, hem de kuvvet kullanarak. Kamu ynetiminin ha yrseverleri gecekondularn evlerden baka bir ey olmadk larna inanmlard. Oysa hayr, gecekondular ayn zamanda dkknlar, danma brolar, spor kulpleri, buluma yerle ri, kiliseler, ithalat-ihracat irketlerinin merkezleri ve zellik le insani birimlerdir." "Genn, sen hile yapyorsun. Evet efendim hile yapyor- 1 sun, hile yapmay da biliyorsun. O zavall insanlarn gece- ,' kondular terk etmeyi reddetmeleri mantkldr. Ama btn bunlar neden? nk kenar mahalleler hl onlarn kazan kaynadr. Kenar mahalle halk neyle geinir? Ticaret ve kaaklkla. ocuklar iin oyuncaklar, bykler iin sigaralar. Eer senin o hayrsever dediin kiiler yalnzca altnc kattaki daireyi deil, bir de iyi birer i verseler gecekondudaki insanlar nasl inlerinden kp koa koa giderler, bak grrsn." "Oysa ben sana diyorum ki, belediyede grev alrlar, ama oyuncak ve kaak sigara satarak kenar mahallede yaamlarm srdrrler." "Dn ki gecekondular Goethe ve Dumas'n zamanndan beri eletirilmi ve bunca zamandr onlar ortadan kaldrmak iin hibir ey yaplmamtr."

"Bana gre bunlar aceleci eletiriler. Bu son yzyllarda gecekondularn ok nemli bir toplumsal ilev yklendiklerini bilmelisin. Napoli'nin tamamen dar gelirlilerin oturduu mahallelerden yoksun dnyadaki tek byk kent olduunu hi dnmedin mi? Torino ve ikago gibi iyice sanayilemi kentlere zg aa proleterya getolar kentimizde hi var olmad. Napoli'de dar gelirli halk kenar mahallelerde, soylular 'ilk soylu katnda' ve burjuvalar ise daha st katlarda otururlard. Bu dikey toplumsal tabakalama kukusuz snflar aras kltr alveriine neden oldu ve snflamann en byk ktlklerinden birini, yani zenginle yoksul arasndaki her zaman byk olan kltr farkn engelledi." "Gerekten Napoli'deki sradan halkn ok eitimli olduunu sanmyorum." "Hayr Bay Vittorio. Ben eitilmi derken Napoli proleter snfnn okul eitimini kastetmedim. Bu, sorumluluu tamamen merkez ynetimlere ait baka bir sorun. Ben Napoli'deki vatandan bilgisizliine karn baz insani deerler ynnden zengin olduunu sylemek istiyordum. Tezime gre sradan vatandan bu zellikleri, birinci katta oturan marki, ikinci kattaki avukat ve en alt katta yaayan, her ii yapan yoksul arasnda srekli bir ilikinin var olduu, kark bir ortamda geirilen bir yaamdan kaynaklanr. Bylece sradan vatanda hibir snf ayrm olmakszn yaam ufkunu apartmann tm ortamlarnda geniletir." 1 "Ama bugn artk byle deil. Zenginler Spaccanapo-li'yi terk edip kenar mahallelerin bulunmad Via Orazio ve Via Petrarca'daki gettolarna tandlar. Oysa kenar mahallelerde yalnzca senin dediin gibi belki mutlu olanlar ama hi kukusuz ncekine gre daha yoksul olanlar kald." "Vit, senin anlamak istemediin ey, mutluluun greceli bir kavram oluudur. Her birimizde l birimi olarak 'kendi mutluluumuz' var. Bu yzden bir kii, mutlu olup olmadn renmek iin her an durumunu kendi mutluluk
'Yol. (ev.)

111

idealiyle karlatrmak zorundadr. rnein ben imdi Save-rio'ya soruyorum: Save senin iin mutluluk nedir?" "Sizce neyse o, profesr." "Ne demek, sizce neyse o, Save?" diye steliyor profesr. "Sana gre mutluluk nedir, anlat bana." "Ama profesr, ben sizinle tamamen ayn fikirdeyim. Sizin dedikleriniz benim iin geerli. Bu yzden mutluluun ne olduunu siz syleyin. Saverio'nuz size kar kmayacaktr." "Save dinle beni. Bir gn sen, ailece hepinizin San Pasquale'ye bal olduunuzdan bana sz etmitin..." "San Pasquale Bajlonne! ok nemli bir aziz. San Gen-naro'nun ok yakn dostu. Evlendiimden beri San Pasquale'ye ballm srdrrm. Her zaman ok iyi durumda olduumu da kabul etmeliyim." "Nasl ok iyi!" diye kar kyor Doktor Vittorio. "sizsin. Cebinde be paran yok, ok iyi durumdaym

diyorsun! Sen kendin, ocuklarnn ayaklarnn hzla byd- n, ocuuna nasl ayakkab alacan dndn syle- mistin." "Evet haklsnz doktor. ocuklarn ayakkablar iin " ok kayglym. Ama biz San Pasquale'ye ayakkablardan hi 1 sz etmedik. Biz San Pasquale'ye yalnzca yle diyoruz: j 'San Pasc, bize sen yardm et.' Ve Tanr'ya kr salmz her zaman ok iyidir." "te," diyor profesr, "ben de bu konuya deinmek istiyordum. Saverio'nun diledii balca ltfn ne olduunu anlamak istiyordum. nk bu temel ltuf, Saverio'nun mutluluk koulunun ne olduunu bana bildirecektir. Bir baka deyile, kenar mahalledeki bir evin kapsnda glen ya da ark syleyen, kir iinde, st ba yrtk prtk bir ocuk grdnzde varlkl olmann rahatlklarn bilen bizler, bu o- cua kar kukusuz acma ve efkat duyarz. Oysa hep kendi j ortamnda yaayan bu ocuk, o anda kendi greceli mutluluunun

doruundadr."

"Senin greceli mutluluk dediin eye ben mutlak bilinsizlik diyorum," diye kar kyor Doktor Vittorio. "Evet ok sevgili Gennaro, baz zenginliklerin nemi onlar arzulayan kimseyle ilgiliyse de, gene de bu konuma baka zenginlikler iin artk geerli deildir. rnein ben plastik bir sandal satn almakla ulaacam doyumun, iddet olarak, bir milyarder ocuunun yat satn aldnda varaca doyumla karlatrlamayacan anlyorum. Ama yaamda herkes iin nemli olan nesnel zenginlikler de vardr. Bunlar iyilik grenin kouluyla ilikilidir. Saverio'nun az nce verdii rnei dn: salk. Saverio'nun ailesi son derece salkl ve mutlu. Ben onlara yz yl daha salk dilerim. Gel gelelim bir gn hekim ve iyi bir hastaneye gereksinim duyduunu dn. Syler misin bana, Napoli'de iyi bir hastaneyi nereden bulacak?" "Doktor," diye araya girdi Saverio, "davranm balayn ama ben, nasl syleyeyim, gze gelmemek iin baz iaretler yapmak zorundaym." "yi bir hastane," diye

srdryor Doktor Vittorio, "insann almasnn ve abasnn bir sonucudur. Binlerce bilim adam ve aratrmacnn ciddilii ve zverisi olmasayd insan bugn hl balangtaki o ilkel halinde yayor olacakt." "Seninle benim aramzdaki sorun Vittorio, senin her akl yrtmede hep radikal olmak zorunda kalnandr. Ben sana dnyadaki tm insanlarn sorumluluklarn lmeleri ve insani koullar iyiletirmeyi reddetmeleri gerektiini sylemedim. Ama sen de kabul edeceksin ki herkes eit deildir. Bir snf stn insan, 1

bir de daha ok sayda normal insanlar vardr. te Epikr davran ahlakn gerekte bu sonuncular iin zenle hazrlad. Doru grev ahlak, insanl koullandran sahte putlara kar davran elkitabndan baka bir ey deildir. Kukusuz, eer bir kimse stn yetenee, sndrlemeyen bir aratrma ateine sahipse grevini sonuna kadar yapabilir. Kristof Kolomb, Sabinler, Flemingler bir yana. Onlar ayr bir rk. Gene de ben herhangi bir Doktor Brambilla'ya srf Pinco Pallino irketinin ynetim kurulu danB

1
man sfatn alabilmesi iin kendi yaknlarna duyduu s giyi ldrme izni veremem." "Sizinle ayn fikirde olmamama izin verin. Sabin ve Fl ming'lerin tm insan trn ezen bir nitelik olgusunun do*1 ruklar olduunu dnyorum. Eer bugn Milano'da ya*j am koullarnn Napoli'dekilere gre daha uygar olduuna! inanyorsam, bunun nedeni Milanolu yneticiler deil, tm Milano halkdr. imdi bana gelip de yeniden uygar ya da uygar olmayan nedir, diye sormayn. Bana gre uygar olmayan, Pozzuoli'nin italya'da ocuk lmleri rekorunu elinde tutmasdr. Uygar olmamak ise kolera gibi bir hastalktr." "Doktor unutmayn ki siz de Napolilisiniz ve bizimle byle konuamazsnz," diyor Salvatore. "Bir halka hakaret etmeden nce Napolili yneticilerin ve her eyden nce talyan Hkmeti'nin kentimize kar sahip olduklar sorumluluklar gz nne almak gerekir. Unutmayalm ki geen yzylda Napoli ilk demiryolunu yapan ve bugnklerden daha ok tiyatrosu olan bir bakentti." "Salvat byle konuuyorum, nk Napoliliyim. Ga zetelerde Napoli ile ilgili bir eyler okuduumda, televizyon da sradan kimselerle yaplan acmasz konumalar iittiim de yreim daralr, italyanca konumakta zorlanan bu hemerilerime kar iimde ayn anda sevgi ve utan uyanr. nemli olan Napoli'nin yenmesi deyimi, onun kentinin uy garca lmne seyirci kalmaktadr." Yaam nedir?"

1 "Vitt, senin ruh halini anladm ve bu yzden seni seviyorum," diyor profesr. "Napoli'nin, kendisini boan yozlama ve trafiin iplerinden kurtulmak iin ne kadar aba gstermek zorunda kalacan ok iyi. biliyorum. Ama Napoli'nin Milano'ya eit hale gelmesini isteyemezsin. Napoli'de kolera onlarca kiiyi ldrd, fakat ayn anda Milano'da binlerce kii yalnzlktan ld. Ben ilerlemenin bedelini sevgideki azalmayla demek istemem. Farkl bir yol denemek isterim. Gce ve yarmaya bavurmaya gereksinim duymayan bir yol. te bu noktada gene sana bir numaral soruyu soruyorum:

"Yaam yaamdr," diye yantlyor hemen Doktor Vit-torio. "Yantn sradan olduunu sanma. En nemli eyin yaamak olduu anlamna geliyor. Fakat mmkn olduu kadar uzun yaayabilmek iin herkesin olabildiince aba harcamas gereklidir. Epikr ok fazla yakna bakyordu. Belli bir yaam seiminin, iki ya da ylnda neden olabilecei sonular inceliyordu. Oysa sorun tamamen farkl boyutlardadr. ocuklarmzn ocuklarnn yarn mutlu olmalar iin bugn aba gstermeliyiz." "Ama senin gibi dnlrse ocuklarmzn ocuklar bile yarn mutlu olamayacaklardr." "Peki neden?" "nk mutlu olmaya zaman bulamayacaklar. ocuklarnn ocuklarn mutlu etmek iin ok uraacaklar ve mutluluu hi tanmadan sonunda kendi yaamlarn tketeceklerdir." "Laf bunlar Genn, laf! Ne yazk ki byle. Biz yalnzca gevezelik yapyoruz. O zaman ne sylememi istiyorsun sana. Vazgeiyorum. Fakat buna karlk bildiini biliyorum. Evet 114

efendim, sen Napoli'de yrrken grdn eyin, o senin Napoli'n olmadn bildiini biliyorum. Yalnz senin zihninde var olan ve belki de hi var olmayan o Napoli." "Kimbilir! Napoli'nin gerekten nasl olduunu kim bilir? Gene de kimi zaman dnyorum da, benim sylediim o Napoli kent olarak var olmasa da hi kukusuz kavram olarak, sfat olarak vardr. O zaman dnyorum da Napoli tandm en Napoli olan kenttir. Dnyada nereye gittiysem birazck Napoli'ye gereksinim olduunu grdm. Luig sen konumuyorsun, ama sen de bir zamanlar Milano'da bulundun. yleyse bana bir iyilik yap. Napoli'nin bizim iin ne anlama geldiini Vittorio'ya sen de syle." "Ama bilmiyorum, dikkatle sizi dinliyorum. Sanrm ikiniz de haklsnz. Evet efendim, Milano'da bir yl yaadm; bu yzden Doktor Vittorio'nun ne dediini anlyorum. Gerekten kent dzgn iliyor. Hem sonra halkn da antipatik olduu doru deil, tersine Milanolular her zaman nazik 115

buldum. rnein metro, gerekten gzel, temiz ve ok hzl. Bir metroyu karsan hemen bir bakas geliyor. klim mi? klime allyor. Baz sabahlar saat sekizde Melchiorre Gioia Soka'n hatrlarm. Souk ve sisliydi. Kimi zaman gne de vard, ama grlmyordu. Var olduunu biliyordunuz yalnzca, nk gkyznn belli bir noktasnda gri daha beyazlayordu. nsanlar saat sekizde ie giderlerdi. Kimsenin konutuunu duymazdnz, azlardan buhar ka ka aceleyle yrrlerdi. te Milano'dan hatrladklarm bunlar: Herkes acele acele yrrd."

XIV
Uyandrma Servisi

"Gnaydn mhendis. Bugn gzel bir gn deil mi?" diyor Salvatore bana, tam ben kapdan karken. "Sanki aralkta deilmiiz gibi." "Gerekten gzel, Salvat, hani nerdeyse paltoyu bile kartacam." "Hani ne derler, Tanr kar grd yere, daha dorusu gereksinimi grd yere gnei yayarm." "Eh, buna benzer bir ey." "Gereksinimden sz almken, mhendis bey, imdi konuurken az daha dalyordum. Saat ka biliyor musunuz?" "Dokuzu be geiyor." "yleyse gidip kk Baron De Filippis'i uyandrmam gerek. Niin siz de bana ksa bir sre elik etmiyorsunuz?" "Kk Baron De Filippis'i uyandrmaya m?" "Ama evine deil. Binann arkasna gidip aadan pencereye sesleneceiz. Birinci katta oturuyor. Bilmelisiniz ki ben pazar dnda her sabah saat dokuzda kk Baron De Filippis'i uyandrmak iin ayda bin liret al-

yorum." "Ama anlamyorum. alar saat kullansa daha kolay olmaz m onun iin?"
116 117

"Yoo mhendis bey! alar saat amaca hi de uygun olmaz." "Neden peki?" "imdi size nedenini aklayaym," diye yantlyor Salvatore binann avlusuna ynelerek. "Kk Baron'un niversitede okuduunu bilmeniz gerekiyor. Evet efendim, hukukta okuyor ve istiyor ki her sabah saat dokuzda biri ona seslensin de, o da ders almaya balasn. Yoksa mezun olamayacak." "Ama ben bir kimsenin saat dokuzda kendiliinden uyanabileceini dnyorum. Alt deseydin anlardm." "Evet haklsnz, fakat Baroncuk ne yazk ki, nasl diyeyim, biraz apkn. Bilmem anlayabildiniz mi? Kadnlardan holanyor," diyor Salvatore eytanca glmseyerek. "Bu yzden geceleri saat ikide hatta bazen te yatyor. nk Mela'ya dans etmeye gidiyor. Kt alkanlklar var!" Bu arada konua konua bizim zevk dknnn kukusuz uyumakta olduu pencerenin altna vardk. Bu noktada Salvatore ok alak sesle, sanki fsltyla barr gibi yapyor: "Kk Baron... Kk Baron De Filippis... saat dokuz... Avukat... uyann... saat dokuz." "Ama Salvat daha yksek sesle barmazsan seni duyamaz!" "Beni duyamamas akla uygun mhendis bey. Fakat barrsam eer kk Baron gerekten uyanr ve bana kzar." "O zaman ne yapmaya geldiniz pencerenin altna?" "Mhendis bey, siz hibir ey anlamadnz!" diye aklyor sabrla Salvatore. "Ben size daha nce dediim gibi her sabah saat tam dokuzda kk baronun penceresinin altna gelmek ve bir uyandrma giriimi yapmak iin ayda bin liret alyorum. Grevimi yapp gidiyorum. Kk Baron kendi asndan, her sabah dokuzda uyandrlmas emrini vererek, nasl diyeyim bir eit iyi niyet gsteriyor ve vicdanen rahat ediyor. Siz tanklk ettiniz. Ksacas hepimiz grevimizi yapyoruz."

XV On Alt Meslein Gl

Akl ve tutku, ruhumuz olan o geminin dmen ve yelkenidirler. HALL CBRAN "Bana gre her an kendi filozoflar vardr," diyorum, "imdi bizler iki bin yldan daha ok bir sre nce yaam bir filozofun fikrini paylaamayz. Epikr, bu ada domu olsayd kukusuz farkl bir tarzda konuurdu." 118

"Hayr mhendis bey, Epikr'n felsefesi her zaman gnceldir." "Yoo profesr, bunu bana syleyemezsiniz! Epikr'n yalnz birincil gereksinimlerini doyurmalar iin insanlara yapt an bugn artk geerli deildir. Bence tm anlamazlk buradadr. Epikr'n dneminde yemek ve imek gerekten bir sorundu..." "Bugn de hl yle mhendis bey," diye lafa karyor Doktor Vittorio, "hl yle!" , "Bugn insanln yzde yetmiinin alktan ldn syleyelim," diye aklyor profesr, "yzde otuzunun da perhiz yaptn." "Demek istiyordum ki," diye srdryorum, "Bat dnyasnda yaam biiminin orta dzeyi kalktndan Epikr'n sa'dan nce yz ylnda ikincil, hatta nerdeyse ncl 119

dedii kltr, et, bilgi, katlm vb. gibi aralarn byk bol- I m bugn vazgeilmez hale gelip birincil neme sahiptirler." "Bununla m?" diye szm kesiyor profesr, "ltfen beyler, biraz aba gsterelim olmaz m! Sorunlar harfi harfi- ne ele almayalm! Epikr'n mesajnn zn kavramaya a- M lalm. te o zaman Epikr felsefesinin hibir zaman imdi- ki gibi byk bir neme sahip olmadn fark edeceiz. Ki- ^ sacas ne dedi Epikr: Yaamn zenginliklerini doal ierikleri ve gereklilikleri ynnden deerlendirmek gerektiini syledi. imdi bu yntem bize, tm zenginliklerin art arda sraland bir deerler merdiveni gibi bir sonu verir. Bu merdivenin tepesinde birincil zenginlikler, yani doal ve gerekli olanlar var. Bunlar doal ve gerekli olmayan ikincil zenginlikler izliyor. Sonunda en altta ne gerekli ne de doal olan bo zenginlikler sralanyor. Bu noktada mhendis bey gelip y Epikr dneminde zorunlu olmayan eyin bugn vazgeilmez hale geldiini sylyor. ok iyi, ona yant veriyorum, bu durum bizi hibir ekilde kayglandrmaz: Bu demektir ki Epikr'e gre bir zamanlar birincil zenginlikleri ikincil olanlardan ayran snr, bu zaman sresinde kimi yeni baka birincil zenginlikleri de iine alacak kadar yer deitirmitir. Ama bu Epikr etinin artk geerli olmad anlamna gelmez, tersine onun glendiini bile syleyebilirim. Nitekim eer Epikr yemeyi, imeyi, uyumay ve arkadal birincil zenginlikler gibi dnyorduysa ve eer, dediiniz gibi yemek, imek ve uyumak bugn Epikr'n zamanna gre ok > daha fazla el altndaysa, birincil zenginlik olarak arkadaln neminin ok daha arttn syleyebiliriz. Hi unutmayalm, arkadalk tm ncl zenginliklerin tartmasz babas ve rekabet yaratan bir zenginlik olan Gce kar koymaldr." "Gerekten bu bana Epikrc deil de bir Hristiyan imgesi gibi geliyor." "nk, Allah kahretsin, bambaka anlama gelen 'Epikrc' terimden saptnz. Eer srar edersem balayn: Bu' Ahlak felsefesi. (ev.)

gn bizi evreleyen dnya, her bir kiinin umutsuzca baar, yani kendi g basamann peinde kotuu byk bir turnuva mdr deil midir? Gzel bir araba, akademik unvan, eref tribn ve tketiciliin yaratt binlerce rahatlk, Gcn, insan giderek daha ok retmeye zorlamak iin ortaya koyduu basamaklar, bir deerler merdiveninin basamaklarndan baka bir ey deildir. yle dnmeniz yeter: ster siyasi bir partiye, zel bir acenteye ya da bir bakanla ait olsun, bugn gittiiniz herhangi bir broda gzlerinizin nnde olup biten her ey, sizi oraya kabul eden grevli tarafndan kazanlan bir g basaman gsterir. Susuz bir su srahisi, bir metre boyunda egzotik bir incir aac yarar ya da gzellik iin orda durmazlar, onlar yllarca sren aba ve gnlk kavgalarla zorlukla ele geirilen, iyi belirlenmi g basamaklarn olutururlar. Baz byk irketlerde her bir grevlinin kendi brosunu st dzeylere ait eyalarla donatp donatmadn btn gn denetleyen bir memur vardr. imdi bu sahte deerler karmaas iinde Epikr kageliyor ve diyor ki: Beyler, eylerin zne bakn ve dnn ki salktan hemen sonra gelen en geerli ey arkadalktr! Sahte ideallerle kendinizi koullandrmayn! Arzularnzn amac olarak semeden nce hedeflerinizi bir teraziye koyun!" "Aklmn almad bir ey var Genn. Sen geen gn saat, zgrlk ve akn antitez deerleri olduu konusunda bizleri kandrmak iin konutun. Bugn ise diyorsun ki ak gce kar koyar. Bu noktada sana gre zgrlk ve gcn ayn eyler olduklar sonucuna varyorum." "Yava ol, sama sapan konumayalm!" diye szn kesiyor profesr. "Beni sabrla bir dakika dinlerseniz size kurammn kesin bir taslan yapacam. Save ltfen, bana bir iyilik yap, sakn emir sanma: Yazhaneye bakver. Bir dolmakalem ve kareli bir kt olacak. yi bak, orada bir bloknot olmal..." "te profesr, dolmakalem ve kt emirlerinize hazr. zin verirseniz gidip bir ie Lettere arab daha getireyim, 121

120

nk konuma giderek zorlayor. Beynimizi biraz serinletsek iyi olur." "Aferin Saverio. Evet, size dediim gibi biz burada ak ve zgrlk kuramn iyice anlamak iin insan ruhunu grafik bir rnekle aklamak zorundayz. Daha iyi aklayaym. nsan doasnn yalnzca iki drtden olutuunu varsayalm. Biri ak teki de zgrlk. O zaman ben insan ruhunu iki boyutlu bir karteziyen diyagram halinde gsterebilirim..." "yi geceler profesr," diyor Salvatore. "Biz gidiyoruz..." ,
l

zgrlk B

miktar zgrle sahibim. Tanrm, hemen aklayalm ki, yaam sresinde beni tanmlayan bu B noktas bama gelen olaylara gre her an yer deitirir. Yani rnein ok kiiyle birlikte yaamak zorunda kaisam kukusuz, benim zgrlk dncem sevgi isteinin aleyhine artar. Oysa ssz bir adada bulunan bir kazazede bende hemen bir sevgi gereksinimi uyandrr. Trafikte zel arabasn kullanan biriyle ak denizde bir kaykta bulunan birinin farkl ruh hallerini dnn. Trafikteki kii huzursuzdur; tartmaya ve hakaret etmeye hazrdr. Oysa denizin ortasndaki, bir baka kaykla karlaacak olsa kayktakini hi tanmasa da uzaktan ona selam verir." "Doru, doru." "Ama bu bizi belirleyen ve stn gelen ruh hallerine bal olarak yaam sresinde bulunduumuz alann arlk merkezi olarak tanmlayabileceimiz bir noktann her zaman var olmasn engellemez." zgrlk
i,

"Sakin ol Salvat, bekle; bak greceksin ok basit bir ey. imdi buraya bakn." Profesr byle diyerek kdn zerine birbirini kesen iki dik izgi iziyor, "Bu yatay izgi ak eksenini, dikey izgi ise zgrlk eksenini gsteriyor. Ben, Gennaro Bellavista, bu karteziyen dzleminde nerede bulunuyorum? te burada. Ben B noktasym, yaklak urada." Profesr kdn zerine bir nokta iaretliyor ve bu noktadan kalkarak eksenlere dik iki izgi iziyor. "Bu nokta beni simgeliyor, nk belli bir x miktar ak ve belli bir y 122

123

"Ya ben neredeyim profesr?" diye soruyor Saverio. "Eer sizi zmezse beni de kt zerine koyar msnz?" "Sen Saverio, burada S noktasndasn. Bu noktada ok sevgi var, zgrlk ise nerdeyse hi yok." "Niin zgrlkten bylesine yoksunum profesr?" "nk Assuntina ve ocuklar Procida'ya gittiklerinde sen yalnz kaldn zaman, sahip olduun ans yznden Meryem'e teekkr edeceine onlar Napoli'ye dnene kadar gzn hibir ey grmedi." "Doru profesr, tamamen haklsnz." "Biz grafikle anlatm srdrelim. Size nce yatay eksenin sevgi ekseni olduunu sylemitim. Ama bu eksenin bir de sol ksm yani negatif ksm var ki bu da nefreti simgeler. Yani akas derinlii olan, igdsel, tamamen yrekle ilgili, kafayla ilgisi olmayan bir eksen bu." "zgrln kart nedir profesr?" "Yava. Bak burda iler karyor. nk sevgi denilince neden sz etmek istediimizi hepimiz az ok anlyoruz, ama zgrlk iin bunlar syleyebileceimize inanmyorum." "zgrlk zgrlktr," diyor Salvatore. "Ne yazk ki sevgili Salvatore yant bu kadar kolay deil. Kimi iin zgrlk demokrasi, kimi iinse anari demektir. O zaman bu noktada zgrlkten ne anladm size aklamak iin bir ift sz daha etmem gerekir." "ekinmeden syleyin profesr." "Ben zgrl ayn anda hem ezilmeme hem de ezmeme istei olarak gryorum. yleyse zgrln kart, grevinde ktye kullanlma istei ve grevini ktye kullanma istei, yani g olacaktr." "Benim iin zgrln kart faizmdir," diyor Doktor Vittorio. "Faizm, gcn yalnzca daha kt bir giysisidir. Faizmi gle zdelersek, hibir siyasi fikre sahip olmadan kendi aile evrelerinde ya da i ortamlarnda emir verme ilevini uygulamann tadn karan kimi bireyleri g sahibi saymamak gibi bir tehlikeyle karlalr. Hayr efendim, burada g. denilince yalnzca devlet darbesini dnmemeliyiz. Ba 124

zgrlk

Nefret-*-

Ak

mbair olmak ya da herkesin 'cinquecento'ya. sahip olduu bir ortamda 'centoventotto'ya. sahip olmak istei de bir g arzusudur. 'Centoventotto' daha rahat olduu iin deil, bakalarnn kskanlnn zevkini tatmak iin. Napoli'nin yoksul, dar sokaklarnda yk arabalarnn arkasnda 'kskanlktan atla' diye yazd gibi." "Ama profesr 'centoventotto' bile satn alamazsak ne yapacaz? lerlemeyi grmezlikten mi gelmeliyiz?" "Hayr Save, 'centoventotto'yu satn alabiliriz. Ama Chiuang'n dedii gibi yapmalyz. 'Nesneleri nesne olarak kullan ve kendini nesne gibi, nesnelere kullandrma.' Ksacas Chiuang 'centoventotto'yu centoventotto gibi kullanmalsn, bir g simgesi gibi deil. rnein bizim mhendis nce kendine gzel bir deniz motoru aldn syledi. ok iyi, o zaman biz mhendise bu deniz motorunu niin satn almak istediini soralm. Ak denizi, temiz denizi sevdii iin mi?
Bir araba modeli. Fiat 500. (ev.) Bir araba modeli. Fiat 128. (ev.)

125

Kydan, kalabalktan uzaklamak istediinden mi? Dnce- lerden kamak iin mi? Bize evet derse o zaman mhendis ', zgrlk yanls biri demektir. Yok eer onun rhtmdan kalktn gren herkesin, 'Bak mhendis bey ne gzel bir <| deniz motoru alm. Kimbilir ayda ne kadar ok kazanyor- ." dur,' demelerinden zevk alyorsa o zaman mhendisimizin L de g yanls biri olduu sonucuna varabiliriz." % "Bana gre," diyor Saverio, "Mhendis deniz motorunu la kadnlar denizin ortasna gtrmek iin ald." M "yleyse tketicilik," diyorum, "g aray olarak d-jB nlebilir mi?" "Elbette," diye yantlyor profesr. "Tketicilik yaylmak iin insanlarda var olan g isteini tkiler ve bu ama :~ iin bir hedefler merdiveni oluturur. Her basamak bir d- M nm noktas, varlacak bir unvandr. Yalnzca bir filozof iin tketicilik, kan deil inen bir merdivendir, insan durmadan sevgi ekseninden uzaklatrarak aaya doru eken bir merdiven." "Gerekten," diyor Salvatore, "biz Napolililer ok tketen insanlar saylmayz." "imdi biraz dikkatle koordinat eksenlerimizi gzlemle- M yelim," diye srdryor profesr, "drtte bir dairelerin her ' birine bir ad vermeye alalm. Yukarda sadaki pozitif eyrek daireyi bilgelik eyrek dairesi olarak adlandrr, onu Byk Ruh, iddet kartlnn peygamberi olan Gandi'ye vermek isterdim. Gerekte sevgi ve zgrlk eyrek dairesinin ithaf edilecei yzlerce baka byk dnr bulunabilir: Bertrand Russell, XXIII'uncu John, Martin Luther King. Ama sonra bu dnrler tek tek titizlikle incelenecek olursa Russell'n aktan ok zgrl biraz daha ok sevdiini, XXIII'uncu John'un da zgrlk deil de daha ok sevgi yanls olduunu fark ederiz. Ortadaki yol, yani pozitif eyrek dairenin a ortay, insanda sevgi istei ile zgrlk isteinin kusursuzca birbirlerine eit olmasn ister. Onu eksenlerin birleme noktasndan ayran uzaklk ne kadar bykse o insan o kadar daha ok beenilecek biridir." 126

"Ya San Francesco?" "San Francesco ar bir sevgidir, zgrlk sorununu tamamen bilmezlikten gelir. O halde onu dorudan doruya sevgi ekseni zerinde, sa'nn ok yaknnda bulabiliriz." "Peki teki eyrek dairelere kimleri koyacaz profesr?" "Dur bakalm. Bu solda alttaki eyrek daire Zor-ba'nndr. Hepsinin en ktsdr bu eyrek daire. Byle bir durumda yalnzca tek bir ad gryorum: Hitler, g ve nefret." "En byk alak!" "stte soldaki eyrek daire ba kaldrann dairesidir. Onu Fedain'hra1 ithaf etmek isterim. Evet nk, zr dilerim ama, kendinizi hir fedain'm yerine koyun ve bu zavallnn ayn anda zgrl isteme ve ondan nefret etme haklarna sahip olup olmadn bana syleyin. Gerekte onun elinden her eyi aldlar. Evini, vatann ve onurunu. nk srailliler yalnzca onlarn lkelerine girmekle kalmadlar, aba ve zek ile Filistin gibi orak bir topraktan bile rnler ve zenginlikler elde etmenin olanakl olduunu tm dnyaya kantlayarak onlar bir de yerin dibine soktular. Bence feda-in'larn srail'e kar duyduklar nefretin gerek nedeni bu." "Ama ben," diyor Saverio, "gerekten bu fedain'lar anlayamyorum. Yzlerini yere eip srailliler biraz sermaye ile insanlarn alktan ld bir lkeye geldiler diye Meryem'e teekkr edeceklerine, kalkp btn bu karmaay yaratyorlar! sraillilerin sahip olduklar bu alma isteinden yararlanp Tanr'nn ltfuyla yaayp gitmek daha iyi olmaz myd? Hayr efendim, tutup terrist oluyorlar. Tanr ak iin, Kuds btn dinlerce Kutsal Kent olarak yelenen bir kent. Byle bir ansa sahipsiniz. Ses karmayn, hemen byk bir din turizmi ii kurun! Kutsal kalntlar, aziz figrlerini, sn-gertandan madalyalar satn ve sonra da onlar alama duvarndan aldnz syleyin! Vatikan'dan ders aisanza. Pompei
Bir Arap terrist rgt. (ev.)

127

ya da Padova'da eitim grn. Farkl dinlerden takmlar arasnda bir futbol turnuvas dzenleyin!" "Haklsn Saverio," diyor Salvatore. "Kk bir sermayeyle byk miktarda para kazanabilirlerdi. yi hazrlanm biraz reklam yeter, rnein yle bir ey: 'Kuds'te komn-yon iki kat daha deerli' ya da 'Fuar indirimiyle snnet olun.' Filistinliler ve sraillilerin tm zengin olurlard. Ne diyorsunuz profesr?" "Bence," diyor glerek Doktor Palluotto. "Amerika, Ortadou'ya Kissinger'i gndereceine Saverio ile Salvatore'yi gndermeliydi." "Alay ediyorsunuz doktor!" diyor Saverio. "Ama Birlemi Milletler'de yalnzca Napolilier olsayd emin olun ki bir daha hibir sava kmaz, dnyadaki tm silah fabrikalar yeni yl iin havai fiek yapmakla yetinirlerdi." "Beyler, biraz dikkat!" diye sze balyor Profesr Bellavista. "Konumuza yeniden dnelim ve son eyrek daireye de bir ad verelim: sevgi ve g. Bilmiyorum siz nasl dnyorsunuz, ama bana gre sevgi ve g Hristiyan Kilisesi'nin kurumsal amalardr. Bu yzden ben bu blgeyi Papa'nn eyrek dairesi olarak adlandrmay neriyorum." "Ama XXIII'nc John'u zaten ilk eyrek daireye koymadk myd?" "Evet efendim. Ama ben g ve sevgiden sz ederken soyut Papa'y dnyorum, yani tarihte ilevi olsun isteyen Papa'y. Sonra papalar tek tek incelenecek olursa XXII'nc John'un Gandi'nin eyrek dairesinde, Papa Aleksandr VI ile Papa Bonifacio VIIFin Hitler'in eyrek dairesinde olacaklar kesindir." "Ya Papa'nn eyrek dairesine hangi papay koyacaz?" "Bence hi kukusuz Papa VU'nci Gregorio, Soana'l Hildebrand. Dn eyrek dairenin anlamlar aa kavumu oldu. imdi aklmza gelen tm tarihi kiileri bu dairelere yerletirerek biraz elenelim. Durun bir bakalm: Byron' uraya koyalm. Byk bir zgrlk istei ve tm dnyaya duyulan azck bir nefret..." "Ama Byron bir sevgi ve zgrlk yanls deil miydi?" 128

"Hi de deil. zgrlk istediin kadar, ama sevgi hi yok. Sevgi ile romantizmi birbirleriyle kartrmayalm. Byron kalvinist ve topald, insanlardan kaard ve zppeydi. Ve unutmayalm ki nefret ve zgrlk istei yznden Tan-r'ya bakaldran o ok gzel melek Lsifer ile zdelemek onun houna gidiyordu. Sra bakaldranlardan sz etmeye geldiyse Nietzsche iin de bir eyler dnelim. Dostlarm, bu Nietzsche'yi burada snflandrmak gerekten zor. Hem byk bir air hem de nefret yanlsyd, hi kukusuz. Ama soru u: g m yoksa zgrlk m?" "Nietzsche, Hitler'in yeledii filozoftu," diyor Doktor Vittorio, "neden kukulanyorsun? Onlar yan yana koy ve bir daha da bundan sz etmeyelim." "Hayr. Zerdt g yanls biri deildi, Zerdt unlar diyendi: 'Bakaldr, ite klenin soyluluu'. Nietzsche her ey olabilir belki de. zgrlk ve g, ak ve nefret. Her yandan lgnca sevin gsterilerinde bulunan huzursuz bir nokta. Gene de eer onu bir noktada durdurmak zorunda kalsam onu nefret ve zgrlk eyrek dairesine, bakaldran-larn eyrek dairesine koyardm, zorbalarnkine deil. Zek, diyor Nietzsche, bir kimsenin katlanabilecei yalnzlk miktaryla llr. Neyse biz oyunumuzu srdrelim ve birka kiiyi daha yerletirelim. Durun bakalm. Rousseau'yu buraya koyalm, Voltaire'i de buraya, Albert Schweitzer'i daha aa saa, Napolyon'u buraya ve Stalin'i aa, Hitler ile Na-polyon'un arasna yerletirelim. Ezzellino da Romano'ya biraz nefret, John Locke'u ortadaki yolun olduka yaknna, ayrm yapmadan herkesten nefret etmekle vnen Atinal Timon'u tam nefret ekseninin stne koyalm. Ya Promete-us! nsan sevgisi iin atei alp sonsuzluu zincirlerle geen Prometeus'u buraya koyalm: sevgi ve zgrln eyrek dairesine. Sonra durun bakalm, Marcuse iin nefret ve zgrlk eyrek dairesinde bir yer bulmak gerekiyor, bir yer de Marx iin..." "Gerekten Marx," diyor Doktor Vittorio, "bence o daha ok sevgi eyrek dairesinde olmal." "Hi de deil. Herhangi bir nefret bileeni olmadan onun yaptklar yaplamaz. Sonra Yahuda ile Kabil'i yan yaByle Dedi Belkvista 129/9

zgrlk
Marx Marcuse
B

yion

S. Simeone Gandhi Voltaire Rus.sel ' Socrates , . v. . /* M.L.King


lOC e

Rousseau

Bresci .. ,

Nietzsche

/Prometeus XXIII. John A, Schweitzer


A|<

Abelard

Nefret *

.Atinal Timon Landru * Giuda Kabil * shylock

/--------------------S. Francesco S. Agostino Didone Kruev Kennedy

Ezzelino Hitler

VI. Alexander VIII. Papa Bonifacio Stalin

Pericles

Muhte em Lorenzo II. Josef

VII. Gregorio

Napoleone

na gryoruz. Dervi Aziz Simon tam zgrlk ekseni zerinde. Landru, Kennedy ve Kruef, Perikles, Didon, Sokra-tes, Habsburglu II. Josef, Avrupal en byk kral, onu g ve ak eyrek dairesine koyalm, sonra Abelardus, Shylock, Muhteem Lorenzo, Saint Agostino, Lorenzo Bresci..." "ok ilgin," diyorum, "sizin bu kuramnzdan gerekten bir oyun karlabilir. rnein nl, eski ve ada bir listesi yaplr ve sonra dorulamak iin herkes ayr ayr onlar emaya yerletirir." "Evet efendim, rnein ben bir kez, bu oyun iin bir tr klavuz izerek elendim. Sonradan bu klavuza 'On Alt Meslein Gl' adn verdim." "On alt meslein gl m?" "te burda, imdi size gstereceim," diyor profesr kareli yeni bir kt alarak. zerine bir kez daha emay iziyor. "Balang noktalarndan geen eksenleri biraz andran on alt eksen iziliyor uygulamada. Her birine bir meslek ya da daha genel anlamda bir yetenek ad veriliyor. Temel ek130

senlere gelince, btn konutuklarmzdan sonra baka aklamalara gerek kaldn sanmyorum. Duygu ekseninde bir yandan AZIZ te yandan EYTAN yer alacak, akl eksenindeyse KE, yani kimseyle ne ak ne de nefret ilikisi kurmak isteyen kii bulunuyor. G tarafnda KRAL var. Ama bu kral et ve kemikten ok bir sorumluluk olarak alglanmaldr. 45 derecelik eksenler iin, size daha nce her bir eyrek daire iin tanmlarn verdiim eyler geerli. imdi onlar yalnzca tekrarlyorum. lk eyrek iin BLGE, ikinci iin PAPA, nc iin ZORBA ve drdnc iin BAKALDI-RAN. Oysa ikincil eksenlerle ilikili meslekler daha ilgin: rnein ba eyrek dairede AR var, mantktan ok duygu, te yanda BLM ADAMI, aktan ok zek. Oysa ikinci eyrek dairede KADIN' gryoruz..." "Kadn m?" "Evet, ilevsel olarak KADIN. Byk duygusal yeteneklerinin yan sra belli bir sahip olma istei olan bir varlk. Byle bir karmdan kabilecek sorunlar kskanlk, tutku, koruma istei, klelik istei, analk igds vb. olabilir." "Evet, ama ben yle kadnlar tanyorum ki..." "Tamam," diye szm kesiyor profesr, "ama ltfen benim kurammn genelletirici olduunu hi unutmayn. Bu yzden bizim tm kiisel bilgilerimizi snflandranlayz bu kuramla. imdi iimize bakalm; ne diyorduk, ikinci eyrek dairede KRAL ile PAPA arasna YNETC'yi koyuyorum. Bu terimle belli bir ynetici tipine, yani hiyerari piramidinin tepesinde olmakla birlikle 'kendi' emrinde alanlarn iyiliini dnen giriimciye deinmek istiyorum. Baka bir deyile, ben ynetici denince unlar anlyorum: patron hogrl, irkette kutlanan 6 Ocak Yonusu, yeni ylda geleneksel Noel rei ve alan 'olu' patron 'baba'ya balayan her ey. yleyse ynetici demek ayn zamanda, terimin eski ve romantik anlamna gre mafya-babas demektir. Tpk anayasal kral demek, aydn kral demek gibi vb." "Evet profesr," diyor Salvatore, "ama anlalmayan bir ey var. Ya bir kii sizin sylediiniz bu zelliklerin birka31

na birden sahipse nasl yerletirilecek? rnein


Terrist

Kral Kei

kadn

ele

bilimle uraan bir aln?"


-Aziz

eytan-*

Katil

Zorba Ynetici

"Sevgili Tanrm! Ama ben size onu balangta anlattm! Benimki genel bir konuma, yalnzca konuyu byk lde emalatrmaya yaryor." "Profesr devam edin." "Bylece IIFnc eyrek daireye geldik. Buraya CMR'yi yerletiriyoruz. Nefretten ok g. nk cimri nefrette de cimridir. Cimri biri, yaknndan, bu nefret servetini koruduu lde nefret etmekle yetinir. te yanda KATL var. ok nefret ve az g. Gerek katil eref ya da almak iin ldren deildir, gerek katil ldrmek iin ldrendir. Sonunda IV'nc eyrekte devrimin tm ayrntlarn buluyoruz: derin bir zgrlk arzusunu yaknna duyduu nefretle birletiren anaristten, baarlamayan bir nefret ve iddet gereksinimini doyurmak iin devrim nndan yararlanan terriste varana kadar."

Cimri

"Oysa ben baka bir ey bilmek isterdim," diyor Luigi-no. "Buradaki emada, bizler, sradan insanlar, nerede bulunuyoruz?" "Sevgili Luigino, bu akam bana sorulan en nemli soru bu belki de. Biz nerede bulunuyoruz? nk Voltaire ya da Napolyon'un nerede bulunduundan bize ne, bizi nerede bulunduumuz, arkadalarmzn nerede bulunduu, her gn karlatmz kiilerin nerede bulunduklar ilgilendirir. Ben ilk anda bu soruyu yantlarken nerdeyse tanm herkesi ak ve zgrlk eyrek dairesine yerletirdim. nk her eyden nce onlarn hep iyi insanlar olduklarn dnyorum. Ben diktatr insanlar tanmam. Sabahtan akama kadar nefret eden kimseleri de tanmam. Bu yzden onlar dlayp birinci eyrek dairenin kk bir blgesine yerletirdim tmn birden. Az miktarda sevgiyle kk zgrlk yanllar arasna. Sonra daha iyi dnnce nemli bir olguyu anlyorum: Hemen hemen hi 132

kimse mafyasndan olanlar, benciller, kskan klar, arlk zgrl yanllar, tketiciler, simge nesneler peinden koanlar hep g k adam yanllardr. O zaman yava yava tm dostlarm, tm deildir tandklarm alttaki eyrek dairede, lml ak istekleri ve daha . Paray dayankl g arzularyla belirlenen bir blgeye g ederler." sevenle "Belki byle olabilir, ama durumlarn daha farkl olmar g larn dlemek houma gider," diyor Luigino. "Ben ak ve yanllar zgrlk eyrek dairesinde hemen hemen herkesi gryorum: dr. rnein orada ocuklar, hayvanlar, zellikle kpekleri, sonra Kariyer bitkileri. Biz bilmiyoruz ama kimbilir ne kadar ok istiyorlardr yapmak devinmeyi, gnein altnda olmay. Kimi zaman aalara isteyenl bakarm. Onlar iitiyormuum gibi olurum. Pave-se'nin u er de dizelerini hep anmsarm: g 'tm dnya k altnda ac yanllar eken bitkilerle kapl ve bir i dr. Kr eki bile iitilmiyor'. 133

XVI le Tatili
Bir yaz leden sonrasnda saat . Gne acmasz. Glge yok ya da belki yalnzca gz yanlmas. Mergellina'daki bfelerden birinin emsiyesi altnda bile hibir rahatlama hissetmiyorum. Napoli'de 'controra' denir. Bu terim aykr bir saati gsterir, yani gecenin bir saati gibi yaanmas gereken bir saati: yatakta ve bir odann karanlnda. Tm gn boyunca almak gnesiz lkelerde kefedilmitir. Milanolu bir meslektamla birlikteyim. Mergellina istasyonunun karsnda duran bayann nl lokantas 'Vini e Cucina'da yenilen enfes bir le yemeinden sonra dinleniyoruz. Bayan bize basit bir ey hazrlad ve yemek srasnda zavall arkadama kt szler syleme grevini de yapt. Suu Milanolu olmak ve byk olaslkla ateli bir Inter yanda olmak. Arkadam yaamnda bir kez olsun futbol mana gitmediini bo yere syledi. Yapacak bir ey yok. Bayan korkusuzca arkadan kiilii zerinde, yumuak re harfleriyle konumas ve byk olaslkla zayf olan erkeklii hakknda deerlendirmeler yapmay srdrd. stelik bu kukular tm Milanolu erkeklere ve zellikle nter'in eski antrenr Helenio Herrera'ya da yanstt. Sonunda Garibaldi'ye sert bir su1 2

le tatili. (ev.) talya liginde bir futboj takm. (ev.)

135

lamada bulundu. Onu, Napoli'nin her yl ki Sicilya Krall'nn lig ampiyonu olmasn engellemek amacyla talya'y birletirmekle suluyordu. Bir gne frtnas altnda sanki intihar amacyla broya doru yrmeye koyulduk. Orazio Soka'nn ikinci yokuuna kadar geldik. Daha Mergellina'daki bfelerde otururken belliydi. Tamamen tkenmitik. Tam baygnlk nnda ans yardm etti de iki bo salncak ve bir emsiye bulduk. Arabistanl Lawrence bile daha teye gidemezdi. Hi konumadan, garsonun sorularna evet ya da hayr yant vermek iin hafife bamz oynatarak iki buzlu limonata istemeyi baardk. On dakika uyuukluk ve sonra buzlu limonata. Bardaktakileri tketiyoruz, hatta kurutuyoruz. Sonra yeniden hareketsizlik, hi kmldamadan ve konumadan. Hibir ey dnmeden turuncu masaya, kuru bardaklara, kl tablasnn altna ilimi ve garsonu bekleyen bin liretlik banknota bakyorum. te bu srada onlar grnyor: Napolili ocuklar. On kiilik bir ocuk grubu, hepsi yalnayak, hepsinde birer mayo ve kollarnn altnda rulo halinde katlanm blucinler. Aa Posillipo'daki pek ok plajn birinden dnyorlar. Glerek, bararak geiyorlar. lerinden biri, srann sonundaki on ya da on drt yalarnda, salar slak, gzleri canl, siyah derili bir ocuk bizim masann nnde duruyor, dnyor, bana bakyor ve yle diyor: "Doktor ben imdi bu bin lireti kapp kaarsam ne yaparsnz?" "Ne mi yaparm! Peinden koar ve seni bir temiz dverim." "Nereye kouyorsunuz doktor? Bu salncakl sandalyede ayaklarnz uzatm, yaylmsnz. Siz daha ayaa kalkana kadar ben tepedeki S.Antonio Kilisesi'ne varm olurum." "Peki sen ne istiyorsun?" "Hibir ey, yalnzca bin lireti kaybedebileceiniz konusunda sizi uyaryorum. Bakn yle yapalm: Siz bana iki yz liret verin, konu kapansn."

Bu srada arkadam ona zorunlu olarak btn bin lireti vermek istiyor. Ben kar koyuyorum, nk baz giriimlere cesaret vermemek gerektiini dnyorum. Be yz liret ve bir sigarada anlayoruz.

137

XVII
Drdnc Cinsiyet

Yry srasnda ok kii balarnda dmann yrdn bilmez. Onlara kumanda eden ses, dmann sesidir. Ve dmandan sz eden, ta kendisidir dmann. BERTOLT BRECHT "Save, uluslararas adan baklacak olursa sen hi kimse deilsin," diyor Salvatore, "bunu iyice kafana koy, sen bir italyan olarak bir Habeliden daha deersizsin! Sen bir smrgesin Save, bir Amerikan smrgesi. Tanr'ya kret ki kle ticareti bitti, aksi halde boynunda asl fiyat etiketiyle New York'taki Rockefeller Alan'nda soluu alrdn." "Tanrm! Ben deliriyorum," diye yantlyor Saverio. "Ama Amerika'nn Bakan olsam ne yapardm biliyor musun? yle derdim: 'Lanet olsun senin llerinin ruhlarna! Bugnden sonra kendi ilenme bakacam ve siz italyanlar hepiniz kutsal alktan nefesinizin kokmasnda zgrsnz. Ruslar, Msrllar, inliler, Vietnamllar ve sizi dinlemek isteyen kimselerle birlikte..'" "Keke yapsa bunu Amerika, bir yapsa. Biz bunu bekliyoruz." 139

"Nasl olur, minnettarlk bu mu? Salvat, ama sen de biliyorsun ki son dnya sava bittiinde btn italya, nasl diyeyim, ok kt bir durumdayd. Derken Marshall diye biri kageldi, Amerikal bir bey ve dedi ki: 'Benim talyan dostlarm, hi telalanmayn, rahatnza bakn. Sizin amcanz burada, o sizi dnr. Syleyin mesele ne? ekinmeyin.' O zaman bizden biri ona yle dedi: 'Nasl olur, biz italyanlar birka gn ncesine kadar senin dmanlarndk, grr grmez sana ate ediyorduk...' 'Yo hayr,' diye yantlad o. 'O tamamen bir qui pro quo.' Karklkta sizin bir eylerinizi krp dktysek balayn. Ama imdi merak etmeyin. Paralar burda, her eyi hallederiz.' Bunlar bizi, szn tam anlamyla kesin bir lmden kurtarp karnmz doyurup, yedirip iirdikten sonra, ne zaman bir Amerikan bakan talya'ya gelse sen ne yapyorsun? Onu slklara ve yuhalamalara bouyorsun. Sence bu doru mu Salvat?" "Saverio'cuum sende gzel olan ak yrekliliktir. Sen ilkokula giden kk bir ocuk gibisin. Sana bir karamela veriyorum, sen de benim istediimi yapyorsun. Ama imdi sana gre Marshall, paralar bize, talya'ya, anszn Vezv'e k olduu iin mi verdi? Askeri sler Save, askeri sler! Syler misin bana bize o be kuruu vermeseydi askeri sleri nerde kurard? Kz kardelerinin mahrem yerlerine kurard hepsini. Askeri birlikler bundan byk zevk duyard, ama uluslararas stratejik deeri az olurdu." "yi gzel ama nce Amerika'y eletirip sonra da her paramz bittiinde New York'a gidip yoksulluktan yaknp alamay doru bulmuyorum." "Bu kadar kuruntulu olma Save. Bu Amerikallar budala deil. Eer bizim ekonomimizi desteklemek iin urayorlarsa bunu bir amac vardr. Sana az nce sylediimi anmsa: Save, sen bir smrgesin." "Peki smrge olaym, tamam. Ama nemli olan onlarn bizi desteklemeye uramas, eer biz onlar? desteklemeye alsaydk felaket olurdu."
Yanl anlama. (ev.)

"Bu belli bir noktaya kadar. Sen onlarn holand gibi davrandn srece her ey iyi gider. Hele rejimi deitirmeyi bir dene de bana gelecekleri bir gr. 'Bir ipe balanm, Noel'in gelmesini bekleyen bir horoz gibisin. Eer yerinden kmldamazsan da zgr olup cannn istedii yere gitmeyi dnebilirsin. Ama bir metre yerinden teye gitsen ip bacandan eker. Sen bir smrgesin Save.'" "Ve bu yzden Macaristan ve ekoslovakya, bu arada, zgrce ve bamsz olarak uan iki kartal oldular! Gerek u ki Napoli her zaman bir smrge olmutur. Kuku duyacamz tek nokta Rus smrgesi mi, yoksa Amerikan smrgesi mi olmak." "Yeter ocuk yeter!" diye araya giriyor Profesr Bellavista. "Siyasetten konumayn artk. Hibir eye yaramaz. Konumalar hep ayndr. Sen ili dersin, ben ekoslovakya diye yantlarm. Sen bana Amerika'y ktlersin, ben de sana Rusya'y ktlerim. Hepimiz bir nceki dncemizi koruruz. Bunlar binlerce kez sylenen ve yinelenen eyler. Artk bu konumalarn izleri ylesine yer etti ki eninde sonunda bunlarn iine girmeden bir tartma yolunu izlemek artk olanakl deil." "Peki siz nasl dnyorsunuz profesr?" "te bak: 'Siz nasl dnyorsunuz?' Bu btn siyasi konumalarda grlen baka bir kusur. Etiketlemek. Kimsin? Faist misin? Komnist misin? Liberal misin? Hibiri isen o zaman adamsendecisin. Bana biri siyasi ynden ne olduumu sorduunda kimi zaman iimden unlar demek geliyor: 'Erkeim ve kadnlardan holanyorum.'" "Ne ilgisi var." "lgisi var Save. nk bylece bir kez de siyasi konumay tamamen farkl bir bak asndan ele alm oluyoruz. Cinsellik asndan. rnein dnyada drt cinsiyet olduunu varsayalm: erkekler, diiler, ecinseller ve gc isteyenler. Kendimizi onlarn yerine koyarak bu drdnc cinsiyeti anlamaya alalm." 141

140

"Napoli'de yle derler: Emir vermek dzmekten daha iyidir." "Gerekten Salvat, drdnc cinsiyetten olanlar iin durum byledir. Tpk bizlerin gzel bir kzn yannda uyarldmz gibi gc elde etmeyi dnerek uyarlrlar. Aradaki tek fark gcn doymak bilmemesidir. Bir uyuturucu gibidir tpk. Hep daha byk dozlar gerektirir." "Ama bu adamsendecilik Genn," diye szn kesiyor Doktor Palluotto. "te daha nce sylediim ey deil mi? Etiketlemek gereksinimi. Yaralayc cisimler gibi kullanlan szckler. Biri bir akl yrtyor, teki buna katlmyor, fakat baka bir ,| akl yrtmeyle de yant vermiyor. Bana gre durum bu ve bu demiyor. Hayr baym, siyasi tartmann kurallar etiketlemeyi ngryor: Senin konuman houma gitmiyor, yleyse sana adamsendeci diyorum. Tpk arkadayla her tarttnda haksz duruma dnce konumay keserek, 'yi, sen boynuzlunun tekisin,' diyen Sicilyal gibi. Bu kar taraf aalayc bir duruma koyma arzusu: adamsendeci olmak ^ tpk boynuzlanmak gibi. Belki de konumamn sonunda ben bile beklemediim halde sylediklerim Mao'nun dncesine ve srekli devrim tezine yakn olabilir. Ama burada bulunan dostum Vittorio bunu adamsendecilik olarak tanmlar. nk herkes tarafndan paylalsa da o bak asndan bakldnda fikrin zayflayp rdn bilir. Boynuzlanmak kimsenin houna gitmez." "Tanrm! Genn ne kadar da uzatyorsun," diye yantl yor Doktor Palluotto. "Bu demek ki, artk konumuyorum, j Ancak bana bir iyilik yap. Bu konuman siyasi bir tartma L olarak adlandrma." \. "Sizler gibi dan iki ift laf Salvatore. "Ben gibi krallk iin bi ; eitim grm iki kiinin birbirine saldrma etmesi hi mmkn olmayacak m?" diyor ve sanki Savoia Saray'nn bir soylusuymu oy veren, bu okuryazar olmayan Saverio gi olsaydnz, anlardm."

142 A

"Ne ilgisi var. Ben siyasi dnce yznden kralla oy vermedim, belediye danmannn kardeim Vincenzino'ya belediye temizlik ilerinde grev vermesi iin verdim oyumu. Ama sonra kendisi baard bu ii. Kardeimin o zamanki nianls saygdeer Abbondanza, danmann evinde hizmetiydi. Benim kardeim bir gn hep birlikte dar ktklarnda ocuu, yani danmann olunu bir arabann tekerlekleri altnda ezilmekten kurtard. Aslnda ocuk bu olay hep yadsd. Buna ramen danman onu belediye temizlik ilerine soktu. Ama burda kardeim Vincenzino etraf sprmyor, nk grevi tekilerin sprp sprmediklerini denetlemek." "Napoli'de siyasi bir tartma hep byle komediyle biter," diyor Doktor Vittorio. "Genn araya girdiim iin zr dilerim. Cinsellik ile g arasndaki etkileyici benzerlik konusuna devam et." "Gzel syledin: g ve cinsiyet. nk ben gc byle yorumluyorum. Seni kendine eken ve sana egemen olan iddetli bir ehvet. Senden daha kuvvetli, seni her trl bayala srkleyen bir uyarlma. Dostluk, onur duygusu, zayflara kar acma tanmayan bir kuvvet. Bunun sonu ihaneti anlamak, ikenceyi onaylamakla biter. Ama sonuta ne anlama gelir 'g', tm gerek tutkular gibi mutlak olduundan blnemeyen bu dayanlmaz kadn kimdir? Eer kadn-g tekse ve ok kii tarafndan isteniyorsa ona nasl sahip olunur? Onu fethetmek iin bir ordu, arkasnda bu ordunun tannabilecei bir bayrak gerekir. Ve byk idealler, daha dorusu 'tarihi bahaneler' byle doarlar." "Tarihi bahaneler mi?" "Evet efendim. Freud bunlar 'zdelemeler' diye adlandrr. zetle, gc elde etmek iin bir ordunun beni izlemesini istiyorsam eer, her eyden nce bir bahane bulmam gerek, yani arkasndan yryeceim bir bayrak. Adamlarm savata tannmalar iin niformaya gereksinim duyacaklar, sonra da slogan, mar ve ideallere ihtiyalar olacak. Ama en iyi idealleri zenle semek iin insan ruhunu incelemem ve 143

hangi tellere dokunulduunu, askerlerimin gen yreklerin-' de hangi duygularn bulunduunu anlamam gerekir. Ve bylece insan ruhundan kaynaklanan ideallerin saysnn olduunu kefediyorum: Tanr, Vatan ve Adalet... Tarihteki btn imparatorluklar belirleyici olarak bu idealden birine sahip oldular. Eski Msrllar rahip snflaryla bir g ilkesini ortaya koydular: Osiris bizimledir. Onlardan sonra Tanr konusunda Muhammet ile Hristiyan kilisesi baarl bir biimde uzmanlatlar. Hz. Muhammet, Afrika ve Avrupa'y igal etmek iin itici g olarak Allah' kulland, ada bir Amerikal ynetici de aynn yapard. Yce bir plan hazrlad: Kuran'a gre mmin olmayan birini ldren cennete gidiyor, Allah iin lense sonsuz yaamda peygamberin huri-leriyle yataa giriyordu. Hristiyan Kilisesi de altta kalmad. Bat dnyas iin sa'nn tekelini elde etmeyi baararak, onu on be yzyl boyunca egemen olmak iin kulland. Gc elde tutmak iin her ey iyiydi. Tanr'nn dnyada var olan en iyi tahsildar olduunu kefettiler. nk O'ndan hibir ey gizlenemiyordu. O her eyi grdnden herkes gelirinin yzde onunu O'nun dnyadaki temsilcisi olan Papa'ya vermek zorundayd. Korkun gnahlarla lekelenmek mmknd. Ama sonra Araf'ta geirilecek yzyllar zerinde indirim ve hogr iin pein parayla pazarlk yaplabilirdi. Ne yazk ki o dnemde elektronik hesap makineleri henz bulunmamt." "Artk bu eski bir tarih." "O kadar deil. Kuzey rlanda'da herkes Hristiyan olduu halde sa adna insanlarn altna bomba koymay neeyle srdryorlar. Neyse biz tarihi gezimizi srdrelim. Vatan ideali, g amacyla kukusuz en ok kullanlandr. Vatan duygusu aile duygusundan kendiliinden kaynaklanr. Kendi ana-babasn ve kendi ocuklarn kim sevmez? Kim kendini arkadalarna ve hemerilerine bal hissetmez? Bir futbol takmnn yanda olmakla yabanc bir halkla savamak arasndaki adm ksadr. Dil, rk, gelenekler zaten kendiliklerinden birer niformadr. Farkllklar kkrt, hemen 144

bir ordu bulursun kendine. 'Cves romanus' unvannn dnyadaki en byk eref madalyas olduu Roma mparatorluu byle domutu. Napolyon, Mussolini, Hitler byle dodular. Adalet idealiyse ancak on sekizinci yzyl sonuna doru devindirici g olarak seildi. nk o na kadar Hristiyan Kilisesi gerekten dhiyane bir bulula btn yoksullar Adalet'in bu dnya ile ilgisi olmadna, yalnzca teki tarafta btn hesaplarn eitleneceine inandrmt. Gene de adalet fikri bir kere yerleir yerlemez Vatan ve Din fikirlerine kolaylkla egemen oldu. Marks Mesih, Lenin Strateji Uzman, Stalin Diktatr oldu. Bu kez de sa'dan kalktk ve VUPinci Bonifacio'ya kadar geldik. Her seferinde, artk herkes kendiliinden onun arabasna balandnda, sonradan piramidin tepesinde gzkmek iin saflarn sralarna gizlice sokulan g canavardr o." "Szn kesiyorsam bala Genn, ama sen bununla ne demek istiyorsun? Her zaman idealleri ara gibi kullanan birileri olduundan ideallere sahip olmamamz gerektiini mi?" "Belli bir dereceye kadar evet. Daha souk olmamz, yreimizden ok kafamzla akl yrtmemizi isterdim. Gryorsun ak dnyasnn lkesi talya'da Tanr, Vatan ve Adalet gibi temel ideali bayrak olarak seenlerin siyasi partiler oluu rastlant deil. Asl kitle DC, MSI ya da PCI'ye ye oy verir, yani ak partilerine, oysa ba partiler olan liberaller, cumhuriyetiler ve sosyalistler daha az sayda oya dayanrlar." "Ben son seimlerde cumhuriyetilere oy vermek isterdim," diyor Saverio, "ama sonra sonuncu olacam dnerek fikir deitirdim." "Fakat cumhuriyetiler ve sosyalistler de Adalet fikrini izlerierier." "Evet, ama daha az bir saldrganlkla. Bak, siyasi bir ideolojinin deerlendirilmesinde son amalar deil, fakat onlara
Roma vatanda. (ev.) Demokratik Hristiyan, talyan Sosyal Hareket, talyan Komnist Parti. (ev.)

Byle Dedi Bellavista

145/10

varmak iin gerekli yntemler ele alnmaldr. Daha iyi aklayaym: Varsay ki sen imdi yan bir sokaktan byk bir sokaa kyorsun ve ilk karar olarak bu sokakta hangi ynde yryecein sana sorulsun. Eer saa dnersen sen bir muhafazakrsn, her ey senin iin olduu gibi iyi ve sonu olarak sahip olduun eyleri daha iyi hale getirmeyi gze almyorsun. Oysa sola dnersen sen bir yenilikisin, yani onlar iyiletirmek umuduyla deitirmeye yneliyorsun. imdi bu odada hepimizin italya'da ilerin olduklar gibi olduu, yani kesinlikle iyi gitmedii konusunda anlatmza inanyorum. Dorusu hibirimiz hastanelerden, okullardan, emekli cretlerinden ve hi durmadan grmek zorunda kaldmz pisliklerden honut olamayz. O halde dnyorum ki hepimiz sola dnmeliyiz ve doru ynde, yani yenilik ynnde olan bu nl sokaa sapmalyz. Ama bu noktada ikinci bir karar, dnceme gre en nemli bir karar karsnda bulunuyoruz. Hangi hzla yrmeliyiz? Sokan sonunda deal Toplum, yani topya'nn olduunu biliyoruz. O halde bir an nce varmak istemek insani bir eydir, ama sokak dnemelerle dolu ve dnemeler bize bal deildirler. Dnemeler var olan nesnel engellerdir. Hesaba katmazsak yolun dnda soluu alacamz engeller. Size rnek vereyim: Bir zamanlar italya'da halkn sal zerinden kazan salamann doru olmad ve tm iilerin parasz bakma haklar olduu sylenirdi. Bunun zerine salk sigortalan kuruldu. Fikir kendi iinde tamamen kusursuz, son amaca layktr. Fikrin uygulanmas bir ykm oldu. Neden mi? nk halk bu hakk ktye kulland, gereksiniminden fazla ila istedi ve kulland. Birok hekim muayenelerin niteliini azaltarak muayene cretlerini artrmay dndler. Sonunda ila fab-rikalanyla namussuz hekimler krl ktlar yalnzca. Soralm o zaman, ilemeyen neydi? Kolay, yolumuzun, yani ilerleme yolunun zerinde bir dneme olduunu unutmutuk, italyan ulusunun, bu dnemde az bir yurttalk bilincine sahip olduunu unutmutuk. Gerekte az da olsa sosyal reform hzn azaltmak gerekiyordu. rnein yasal olarak bir 146

verginin konulmas yeterli olurdu. Ne bileyim ben, her bir ila iin sigortaldan yz liret alnabilirdi. Bylece p bidonlarnda hi almam binlerce ila kutusu bulmam olurduk. talya'nn teki lkelere eit bir ila tketimi olurdu ve devletin kasalarna birka trilyon daha fazla dolard. Ama bunu yapmak iin demagojiyle anlama yapmak gerekir. Ve bugn hangi talyan siyasetisi demagojiye kar koymay gze alr. Belki yalnzca La Malfa. Ama az oy alr ve yz televizyon iin ekici deildir. zetlersek, yaplan her yeni seimde hemen ideal zm dnmemek, olaylar hesaba katmak gerekir. Bugn, rnein sahip olduumuz siyasi snfla ve talyanlara zg dzenbazlk, kayrmaclk ve brokrasi eilimleriyle ben akas, komnist olsa bile gcn tm olanaklarn, retim merkezlerini, polis kuvvetlerini ve bilgi aralarn tek bir partiye teslim etmekten korkarm. Aranzda tm bilinciyle talyan ulusunu bu deneme erevesinde deerlendiren birka komnist var m?" "Gennaro, sylediklerinde doru olan ok ey var," diye yantlyor Doktor Palluotto. "Ama sen sokak rneinde bize saa gidenlerden, gericilerden sz etmeyi unuttun. imdi bu saygdeer beyler yalnzca sada durup bakmakla yetinmiyorlar, hesaba katlmamas olanaksz frenleyici bir eylem de uyguluyorlar. Demek istiyorum ki her zaman gerekli olandan biraz daha fazla gaza basmalyz. nk br tarafta frene ayak basan birileri var. rnein rencilerin gsterilerini ele al. Bundan daha dzensiz bir ey olamaz! Buna ramen kendine zg byk bir nem kazand. Bu lgnca drt olmakszn okul sorunu hkmetin dikkatini ekemezdi. Bununla demek istiyorum ki ynetmek iin yalnzca lml partiler yetmez. Arlk yanllarnn da belli bir ilevleri vardr." "Ama hibir zaman kazanamazlar." "Kabul etmek gerekir ki Profesr Bellavista her zaman tutarldr," diyor Luigino. "Yaamda zevk aramada kulland ayn lll siyasi seimlerinde de kullanyor. Kimbi-Hr neden, bu lllk hi kimsenin houna gitmiyor."

147

"Aklamas var ve basit. Grnrde bir toplum genler ve sanatlar tarafndan srklenir. imdi genler deyince Longanesi'nin bir tmcesini size hatrlataym: 4 'Kundak doulur ve itfaiyeci lnr.' Sanatlara gelin- ce, lmllk felsefesinin yalnzca tiksinti yarataca aktr. Ama unutmayn, tarihin son yzyllar, sonunda karar verenin burjuvazi olduunu bize retmitir. Burjuva kimi zaman renci Hareketi'nden daha tehlikelidir. Burjuvazinin, yanl anlalm bir komnizmin bir tr yeni faizm olduunu fark edecei gn kaybetmi oluruz. Dzen, lm cezas ve grev yasa istei, bu tr gerilemeden korkulduu iin ok yaygndr." "Balayn sznz kesiyorsam," diyor Saverio, "ama benim komnizmde hl anlayamadm bir ey var. Deniyor ki, komnizm gelirse hepimiz eit olacaz ve ayn paray kazanacaz. Olabilir, fakat beni ilgilendiren bu deil. Beni baka bir ey ilgilendiriyor: Bok, boku kim kaldracak?" a "Nasl?" 1 "Diyorum ki, her an oluan boku kim gtrecek? Evet I boku kaldran biri olmas gerek. imdi soruyorum kendime: Srayla herkes bu ii yapacak m, yoksa boku kaldrmak iin grevlendirilmi Hristiyanlar m olacak? Bana gre, demokrasi ya da komnizm olsun, boku hep bana tatacaklar." "Fakat baz eyleri yapmak iin makineler olacak." "Aa evet, makineler! rnein yal bir hastay ele aln, onu makineyle temizleyeceksiniz? Hayr efendim, gerek u ki gzel yaamlar ve irkin yaamlar var. Bu konuda biz domadan nce karar veren hep Tann'dr. Tanr der ki: Bunun ad Saverio olacak ve boku kreklemek zorunda kalacak." "Evet efendim, Saverio hakl, gerekten byle," diyor >. Luigino. "Ama Tanr ayrca unu da diyor: Ve bu Saverio'yu Assuntina Del Vecchio'ya k edeceiz ve onlara ocuk yaptrtacaz. Bunlarn hepsi gzel ocuklar olacak ve ana-babalarn hep sevecekler." "Dorudur Luigi," diye yantlyor Saverio. "Hem sonra bir ey daha bilmelisin ki boka da allyor, yalnzca iin ilk gnlerinde kokar." 148

XVIII
Bir Yemei

Napoli'de bir i yemei dzenlemek mi? Olanak yok. Kent dzenli deildir. Uzmanlam lokantalar yoktur, tm mnler karbonhidrat arlkldr. Garsonlar ve srekli mteriler son derece senli benliler. Park bekileri acmaszca ortalkta dnp dururlar. Sanki lokantada yemek yiyen herkesi 'o surdato' nammurato'yu dinlemeye istekliymi gibi dnrler. Btn bunlar Napoli'de ilerin yemek yiyerek grlp sonulandrlmasnn olanaksz olduu anlamna gelmez. Yalnzca burada durumun farkl olduunu ve uyum salamay bilmek gerektiini syleyebiliriz. rnein henz Napoli'de alrken bir mteriyle yaptm i yemeini anmsarm. 'Ciro a S. Brigida' lokantasn bir yana brakmaya karar vermitim. Oysa burada ok iyi yemek yenirdi, ama ok da kalabalk olurdu kukusuz. Sinemann karsndaki S.Lucia lokantasna ynelmitim. Benim hesabma gre, orann mterileri saat ikiye doru geldiklerinden o saatte pek kimse olmazd. Her ey ngrlen biimde srp gidiyordu; hemen hemen bo bir salon, kummidyeli spagetti ve sonra o her zamanki korkun soru: et mi, balk m? Her neyse, sipariin usul gereklerini bir kez iyi kt yerine getirip tam ezberimdeki
A$k Asker adnda bir Napoli arks. (ev.)

konumaya balyordum ki ite orada onu grdm. Orda bulunmas gereken, zayf, glmseyen, kaderci park bekisini. Rolnn gerektirdii gibi gururlu bir yoksullukla giyinmiti. Ama zerindeki renkler ve ayrntlar bir sanatya uygundu. Elinde gz alc bir gitarla tenha salona doru ilerleyip masamzdan yaklak metre teye yerleti. Sabrl bir boyun eile ozanmzn tu si' a canaria, ca pure quanno more canta canzone nove adl arky syleyerek duygulanmasn bekliyorum. Ama o tm beklentilere karn sessizce ve saygyla bize bakyor. konumasn srdryorum. Bu kez park bekisinin bizim konumann sonunu beklediine dair bir izlenimim var. Derken, konumaya ara

verdiim bir esnada hafife eilerek saygyla yaklap bize st yaz basl kk bir karton uzatyor: 'RAHATSIZ ETMEMEK N ALMIYORUM, TEEKKRLER'. Ona be yz liret verdik, gitti. - Garson Gaetano, bize hesab getirdiinde yle dedi: puveriello epate' efigli'e nun sape suna!2

Sen, lrken dokuz ark syieyen bir kanarya gibisin. (ev.) 2 Zavallck, aile babas ve almasn bilmiyor! (ev.)

XIX
Profesrn Siyasi Gr

B e n i l m n s o k a k l a r n d a n k a r n k i

y a n m d a z g rl kl e y r y e bi le yi m bi li n m e y e n v at a nl ar a d o r u.

RABINDRANATH TAGORE, Balaka "Bala beni Genn, sen durmadan konuuyorsun, ama sonu olarak hibir ey sylemedin," diyor Doktor Palluot-to. "Nasl yani hibir ey demedim?" "Demek istiyorum ki siyaset ile ilgili yaptn bu incelemenin sonunda bize iki szckle kendi siyasi fikirlerinin neler olduunu anlatamadn." "Profesr, Doktor Palluoto

kime oy verdiinizi bilmek istiyor," diye araya giriyor Saverio. "Ben bunu anlamtm. Siz galiba burada beni filemek istiyorsunuz, nk siz normal olarak diyorsunuz ki, siyasi bir tartmada sradan bir insan tekinin faist ya da komnist olup olmadn anlamadan onunla nasl konuabilir? Doru deil mi Vit?" "Bunun ne ilgisi var," diye yantlyor Doktor Palluotto. Kime oy verdiini bilmek beni kesinlikle hi ilgilendirmez. Yalnzca dikkatini ekmek isterim ki deminki siyasi konfe151

ransnda balca iki sav ne srdn: Dorulama arac olarak seilen ideal ne olursa olsun g, kk bir aznln ounluu bask altna alma drtsnn ortaya kndan baka bir ey deildir. Sonra lml reformculuu tleyerek gce kar olan herhangi bir devrimci giriimi eletirdin. Eer ya-nlyorsam dzelt, bana yle geliyor ki gce doru bir kou . olduu iin yaknlarna siyasetle ilgilenmemelerini tlemek ve ayn zamanda onlar her trl giriimci itii yavalatmaya armak rastlant olarak, gc elde tutan beylerin istekleriyle akan bananeci bir konumayla akyor ksacas. Bu noktada sana soruyorum Profesr Bellavista: Maskeni indir ve hangi tarafta olduunu syle. Gerek siyasi fikirlerin nelerdir, syle." "Ya sana, Gennaro Bellavista olarak siyasi fikrim olmadm sylersem? Ya sana dersem ki: Vittorio'cuum, kimi zaman aklma gelen tek siyasi dnce eve kapanp dnmektir. Bana inanr msn yoksa inanmaz msn?" "Kukusuz inanmam." "Belki de haklsn. Neyse, benim imdi sana bir nerim var. Zamanmz olduundan ve konumaktan da holandmzdan hep birlikte herkese uyan siyasi bir ideal kurmaya alalm." "Bence bunu hi baaramayz." "Pekl, o zaman byle bir eyi denediimiz sylenebilir. Ama bakalm en azndan nereye kadar gidebileceiz. Bir soruyla balayalm: Siyasi bir dncenin her eyin stne kmak istemesini nasl deerlendiriyorsunuz?" "Evet," diye yantlyor Doktor Vittorio, "bence bu konuda hibir kuku yok: lk zenginlik sosyal adalettir. Gerekte devlet nedir? Varolu nedeni insanlarn hl ok byk orospu ocuklar olmalarna dayanan bir kurumdur. 'Homo komini lupusA diyordu Hobbes. imdi dnelim: Eer devleti yaratan bencillikse kukusuz bu devletin ilk amac bu bencilliin denetimi, daha dorusu sosyal bir adalete varma olmaldr."
1

nsan insann kurdudur. (ev.)

"Sosyal adaletin nemi konusunda doktorla tamamen ayn fikirdeyim," diyorum, "ama bence bir devletin ynelmesi gereken baka temel zenginlikleri de hatrlatmak isterim. Zaten anladnz, bireysel zgrlkten sz ediyorum. zgrlk terimi ne yazk ki belirsizdir, oysa son derece yaygn olarak kullanlr. Ama biz u anda Doktor Vittorio'nun syledikleriyle, yani devletin douunu belirleyen nedenlerle iliki kurmak istersek devletin zorlayc olduunu fark ederiz. Yani devletin ilk amac insanlarn zgr iradesini kstlamaktr..." "Evet, ama yalnzca yrtc igdleri dzene sokmak iin, yani insanlarn birbirlerine yanl eylemlerde bulunmalarn nlemek iin." "Tamam, ama bu eylemlerin ahlaka deerlendirilmesi devlete verilince ve bu devlet ne olursa olsun insanlardan, yani Hobbes'in sz ettii o kurtlardan olutuu iin bireyin zgrln byk lde hesaba katmak zorundayz..." "Zevkle gryorum ki," diyor Bellavista, "hemen sorunun zne vardnz: adalet ve zgrlk, ortaklaaclk ve bireycilik." "Ama niin her ikisi de, adalet ve zgrlk, houmuza gider, demiyoruz? Niin bundan sz etmiyoruz?" diye neriyor Saverio. "nk sanrm, her ikisi birden elde edilemez Save," diye yantlyor Salvatore. "O zaman insan karar vermelidir: sessizce yemek yemeyi mi istiyor, yoksa alktan lmeyi mi yeliyor?" "Ama bence bu," diyor Luigino, "nsann kiiliiyle ilgili. Eer ben rnein, antilop olsam, ylan ve aslanlarla dolu vahi ormanla her gn bekinin bana yemek getirdii hayvanat bahesi arasnda seim yapmak zorunda kalsam kukusuz vahi orman seerdim." "Peki Luig," diye sze karyor Saverio. "Napoli'de hemen hepimiz isiziz ve bizlerin hayvanat bahesi olan Belediye'de zaten yirmi bin kii alyor ve artk ii alnmayaca sylendi. Bylece bizler her sabah hep birlikte kendimizi
153

152

vahi ormana atmalyz. Saymz ok Luig. yleyse sana ne diyeceim biliyor musun? Srayla da olsa, sonuta biraz hayvanat bahesi bizler iin pek kt olmaz." "Beyler, biraz dikkat ltfen!" diye araya giriyor profe sr. "Bu konuda ok byk bir ada dnrn dedikleri ni size anlatmak isterdim: Bertrand Russell. Bu byk ihti yar dnyada iki tip zenginlik olduunu ne srerdi: madde sel zenginlikler ve ruhsal zenginlikler. Ayrca buna karlk gelen iki tip drt: sahip olma igdleri ve yaratc igd ler... Maddesel zenginlikler nicelik ynnden sonlu olmala ryla belirlenirler. Baka deyile Russell'e gre eer ben imdi bu iede duran tm arab iersem burada olan sizlerin az lar kuru kalr, yani arap maddesel bir zenginliktir." ., j& x "Benim iin de yle," diyor Saverio. lH "Oysa ruhsal zenginlikler snrsz olmakla belirlenirler. Eer Beethoven'i seviyorsam onu doya doya dinlerim ve bu arada sizlerin de onu ayn lde dinlemenizi engellemem. Tersine ben Beethoven'i dinledike siz de daha ok dinlemi olursunuz. Ruhsal zenginliklerin maddesel zenginlikler ze- j rindeki nitel stnl kabul edilince, Russell bizim konu- f malarmzn amalarna ynelik ok nemli bir deerlendirme yapyor: nsan eer maddesel zenginliklere olan temel gereksinimini doyurmamsa hibir yaratc drtye hazr olamaz." "Yanlmyorsam profesr," diye araya giriyor Salvatore, "bu sizin arkadanz a karnna Beethoven dinlemenin iren bir ey olduunu sylemek istiyor galiba?" "Tam anlamyla. yle ama ne yazk ki durum dnlenden ok daha karmak: 'Maddesel zenginliklere duyulan temel gereksinim' nedir? Herkese den zenginliin doru ls nedir? Herkesin arabas olduu bir dnyada arabas olmayan, kendini hakl olarak yoksul hisseder. yleyse maddesel zenginliklerin doru datmndan sz ettiimiz za- A man insann fiziksel olarak yaamn srdrmesi iin yeterli jjl ve gerekli paydan sz etmiyoruz. O tarihsel anda o lkedeki f| ortalama yaam koullarna deiniyoruz. Ksacas beyler, y154

le sanyorum ki insan ancak kendi tketim dzeyini amay baarnca ruhsal ynde gelimeye hazr hale girer. Bizler bu son yzyllarda balca iki siyasal-ekonomik modelin gelitiini grdk: kapitalizm ve komnizm. imdi yaplan deerlendirmelerin altnda bu siyasal modellerin snrlarnn ne olduklarn incelemek ilgin olur. Adam Smith denilen bir bey tarafndan bulunan kapitalizm, kendi yandana iki temel hata ykleyen ve serbest rekabete dayanan bir gelime modelidir. Bu kusurlardan biri, sosyal adaleti garanti etmeyiidir, ikincisi, insan ruhsal zenginliklerden uzaklatrr. Sistemi yrtebilmek iin kapitalizmin kulland motor, yakt olarak insan bencilliinden, yani dnyann her yannda u anda var olan tek enerji kaynandan yararlanr. Yurttalk duygusunun ve ncil sevgisinin olmad hallerde kapitalizm insann agzllne arda bulunur ve kar dinini yaratr. Bu dinin kurallar olduka basittir. nsan, bankadaki hesabyla zdeleir. Baar ona g ya da pein parayla tannr. Tam bir tketim sarmal iindeyiz. nsan, fazlalk olarak rettiini satn alabilmek iin durmadan daha ok retmek zorundadr. Atekes yoktur. Mola iin, ruhsal bir zenginliin aratrlmas iin hi zaman yoktur. Yaratc drt hi geliemez, nk insan bir sonraki yazlnn masraflarn karlamak iin gerekli parann aratrlmasyla ok fazla uramaktadr. Peki ama ne olmutur? Niin bir zamanlar daha azla mutlu oluyorduk? Yant basittir: Tketiciliin deeri ykseldi. Bugnn en dk refah dzeyi daha da ykseldi. Yarn daha da ykselecek ve sen insanolu bir renkli televizyona sahip olamadm, diye ac ekeceksin." "Bana m diyorsunuz profesr," diye yantlyor Salvatore. "kinci kanal bile alamyorum. arambalan ikinci kanalda film oynadnda yanmzdaki sokakta oturan baldzma gitmek zorunda kalyoruz." "Gelelim komnizme," diye srdryor yrekli bir tavrla Profesr Bellavista. "Burada, imdiye dek doduu ama olan sosyal adalete varmak iin kuvvete, yam proleter155

ya diktatrlne bavuran bir rejim karsnda bulunuyoruz. ster bir siyasal parti ister bir sanayi irketinden olusun, tm mutlak g olaylar gibi tabann aynln ister. nk beyler, kendimizi aldatmayalm, mutlak gcn egemen olduu yerde birey yoktur, dolaysyla zgrlk de yoktur." "Ama bence," diyor Doktor Vittorio, "nce zgrlk szc zerinde anlamalyz." "Vitt, sana RusselPin szcklerini aynen yineliyorum: Siyasi bir idealin en byk amac bireysellik olmaldr. Siyaset adam halk tek biimli bir kitle gibi deil, pek ok farkl insan gibi dnmelidir: kadnlar, erkekler ve ocuklar. Dnen, birbirlerinden farkl kiiler olarak. nk dncenin bu farkllklarndan gelecein fikirleri doacaktr. Bireycilik yaam, aynlk lm demektir. Oysa yneten bilir ki taban ne kadar tekdze olursa ynetmek o kadar kolay olur. Ynetilenlerin tekdzelii onlar nceden grlebilir klar. Tpk kt bir sosyal adaletin maddesel zenginlikleri kusurlu bir biimde datmas gibi, bireysel zgrln eksiklii de zihinleri giderek daha darlaan alanlara doru zorlar, diyor Russell. Tpk bir zamanlar inlilerin kadn ayaklaryla yaptklar gibi. Anafikir: Komnizmde de yaratc drtler, Bat dnyasndakilerden tamamen farkl nedenlerden dolay da olsa, kutsal klnrlar." "Bala Genn, ama senin burada byk bir yanl yaptn dnyorum. Dou ruhsal zenginlie ok byk bir nem verir. Gerek komnist dnyann balangtan beri karlat eitim sorununu ele al, gerekse fabrika ve brolardaki ie isteklendirme olaynn yalnzca ahlaksal oluu sana bunu kantlyor. Gerekte komnist iiyi daha iyi almaya iten daha ok kazan hrs deil, topluma hizmet etme bilincidir. Gerek komnist mucizesi budur." "Vittorio'cuum, bu mucizelere hi inanmamam bir yana, biz burada birbirimizi anlamamak iin urayoruz. zgrlk denilince ncelikle dnce zgrl aklma geliyor
1

i snf. (ev.)

ve aksi kantlanmadka bunu ancak parlamenter demokrasi rejimlerinde buluyorum." "Ama hep kapitalist bir ekonomide." "Evet efendim, ama Tanr akna birok parti tarafndan izlenen, uygun yasalarla sermayenin kaytszln snrlayan ve bu arada gazete, sinema ve televizyon gibi iletiim kanallaryla insan ruhsal zenginlikleri aratrmaya iten demokratik bir rejime ulamay niin denemiyorsunuz?" "Hep maddesel zenginliklerden sonra, doru deil mi profesr?" diye soruyor Salvatore. "Kukusuz, insann kendisi maddenin kleliinden kurtulduunda yaratc drty en yksek biimde alglar." "Btn bunlar bana gre iyi," diyor Doktor Palluotto. "Ama ben komnizmi diktatrlk rejimi gibi dnmeyi srdrmenin nedenini senden renmek isterdim. Ksacas, komnizm dediinde Rusya'y dnyorsun, itiraf et Genn. Niin farkl bir komnizmi dlemeye kendini zorlamyorsun? Bir italyan komnizmini." "Komnizmi bir diktatrlk rejimi olarak dnmemin pek ok nedeni var. Bunu bir yana brakalm. Ben yalnzca demokratik bir ynetimi herhangi bir mutlak rejime yelediimi syledim." "italyan komnizminin demokratik bir rejim olarak kalamayacam kim sylyor sana?" "Tamam, ama o zaman o senin komnist partinle sosyal demokrat partin arasndaki fark nedir, bana onu syle. Hayr Vitt yineliyorum, mmkn olduu srece gnde gazete almak isterim. Bu gazete ayn olay bana farkl biimde anlattka kendimi zgr hissedeceim." "Ama senin gazeten yalnzca ilk sayfada birbirinden farkl, Gennaro, yani siyaset sayfasnda. Oysa sonraki sayfalar tamamen birbirinin ayn. te tuzak burada gizli." "Nereye varmak istediini anlayamadm?" "Ben de onu sylyorum sana. ster televizyon grntleri, ister basl kt olsun tm haber aralarnda birbirine benzer eyler vardr, demek istiyorum. Bu birbirine benzer 157

156

ey reklam, daha dorusu kapitalizmin propagandasdr. Sen deerler merdiveninde ruhsal deerlerin ilk basamaklarda yer ald bir dnyay dlyorsun. Bu arada reklamlar daha zayf zihinlere girerek onlar gereksiz tketimlere itip seni aldatyor." "Burada seninle tamamen ayni fikirdeyim ve inanyorum ki bu nedenden dolay modern kapitalizm ile savamak zorunludur." "Temel bir siyasal destek olmadan nasl tek bana savarsn? Siyasal destek demek, daha gncel terimlerle aklarsak, halkn onayn yeterince alm bir parti demektir. Aksi kantlanmayana kadar Bertrand Russell, italya'da hibir parti kurmamtr. O halde sen kapitalizmi ancak italyan Komnist Partisi'nin yardmyla ykabilirsin." "Destek salamak iin yalnzca komnistleri milletvekili seeceimize hep birlikte destek versek olmaz m?" "Bana gelince," diyor Saverio, "bana gvenmeyin, benim istek verecek kuvvetim yok. nce bana gvenli bir i ve ailem iin iki odal bir ev verin, sizi desteklemeye biz de geliriz. Ne mutlu size ki profesr her sabah gazete okuyorsunuz. Zaman bakmndan sylemiyorum benim de zamanm var. stelik gerei syleyeyim, ok bol zamanm var. Ama btn yreimle sizde kskandm ey profesr, gazete almak iin her sabah harcadnz drt yz elli lirettir. Ama sakn kzmayn, siz gene gzel bir bardak arap iin. Salnza profesr, inallah yz yl yaarsnz. tiraf edeyim ben siyasetten hi anlamam. Salvatore iini yrtyor, nk parlamento dnda bir kuzeni var, nasl denir, ona bilgi veriyor. Ama ben gerei syleyeyim, oy vermeye gitmek zorunda olduumda kendimi sesler ortasnda bir eek gibi hissediyorum. Her zaman, bir arkadam sevindirmek iin oy veriyorum. Bylece bir kez milliyeti saa oy veriyorum, bir baka kez komnistlere! rnein anmsyorum, boanma iin referandum yapldnda Ferdinando ile anlatk. O 'evet', ben ise 'hayr' oyu vermek istediimizden oy vermeye gitmemeye karar vermitik. Referandumun erefine kapc dairesinde 158

bir litre Gragnano itik. kimizden birinin sonraki gn oy vermesini nlemek iin belgeleri, kibarca syleyeyim, helaya attk. Ama balayn profesr, ben Percuoco'lardan ayrlmak gcn bile kendimde bulamazken boanmayla ilgilenmemi nasl istersiniz?" "Percuoco'lar m? Kim bunlar?" "Percuoco ailesi, baba, ana, sar grmce ve Bayan Percuoco'nun srarla 'benim zavall yaratklarm,' diye ard drt fedain. " "Fedain'larn boanmayla ne ilgileri var?" "imdi size aklyorum: Don Ernesto Percuoco tantrmaclkla geinen iyi bir insand..." "Nasl, tantrmaclk m?" "Tantrmac tanyan demektir. rnein otomobiliniz bozuluyor, o zaman don Ernesto'ya gidiyorsunuz ve o da sizi hemen bir tamirci dostuna gtryor, sizi arkada olarak tantyor. Bylece tamirci indirim yaptndan siz daha az demi oluyorsunuz. Don Ernesto ise sizleri tantrd iin birka kuru kazanyor." "Hangi satclar tanyor?" "Her trl satcy: demecileri, su tesisatlar, terzileri, cenaze levazmatlarn, lokantalar, elektrikileri, vb." "Ama eer iyi anladysam bu Percuoco sizin evde oturuyor, deil mi?" diye soruyorum. "Evet yle," diye yantlyor Saverio. "nk ben Ernesto Percuoco'yu Fortezza'da askerlik yaparken orduda tandm. Daha sonra Napoli'de, ara sra iskambil oynadmz Mezzocannone Soka'ndaki bilardo salonunda grtk. Byle eyler nasl olur bilirsiniz: 'Ne gzel evin var! Byle byk bir evi ne yapacaksn! Neden bir oday bana ve karma, kk bir oday da kz kardeime kiralamyorsun? Nasl olsa kz kardeim pek yaknda bir ilkokul retmeniyle evlenip gidecek. Ben ve karm ok sakin insanlarz. Bizi ne grr ne de iitirsin. Be yldr evliyiz, ocuumuz da yok. Tanr
Bir tr arap. (ev.) Bir Arap terrist rgt, ama burada ocuklar kastediliyor. (ev.)

159

istemedi.' Tanr'nn o gne kadar istemediini, sonradan Percuoco'lar evimize ayak basnca fikir deitireceini ner-den bilebilirdim. Be ylda drt ocuk! Bayan tam ykn hafifletmiken yeniden hamile kalyordu. imdi en k sekiz yanda. Birka gn nce gazeteci don Eugenio topunu patlatt diye Sant'Anna Meydan'ndaki gazete kulbesini yakmaya kalkt. Kz kardei Amelia sar oldu ve nianls da rahiplik mesleini seti. Bu yzden bir daha hi evlenmedi. imdi bu noktada benim evimde neler olduunu bir dnmelisiniz. Percuoco'larn drt ocuu ve benim ocuum, her saat birbirlerini ldrmeye alan yedi serseri, aralarnda bar yaptklarnda tanmadklar birka kiiyi ldrmeye alyorlar. Benim eim genellikle vaktini eski bir arabacnn kz olan ve renkli konumalarda doutan yetenek gsteren Bayan Percuoco ile birbirlerine kt szler syleyerek geiriyor. Ksacas Ortadou benim evle karlatrlrsa yalnzca kimi fikir ayrlklarnn bulunduu bir lke. Ernesto'ya hep sylyorum: Erne, kendine kk bir ev bul. Bugnlerde burada biri lecek, burada artk yaanmaz, ayrlalm! Oral bile olmuyor. Kiracnn kiracs olduunu ve bir zrhl birlik alaynn bile onu evden karamayacan sylyor. imdi siz bana Percuoco'larn boanmayla ne ilgileri olduunu soracaksnz. Nasl yok! Eer bir insan Percuoco'dan bile ayrlamyorsa, onun karsndan ayrlmasn ve iki ayr evde yaamak iin para bulmasn nasl beklersiniz?" "Tamam Save, ama evliliin mutlu deilse ve karn seni boynuzlatyorsa boanmayp ne yaparsn?" "Ne mi yaparm? lk nce karm ldrrdm ve sonra bu ie almken Bayan Percuoco'yu da ocuklaryla birlikte ldrrdm."

XX
Gazete Satcs

Bugn leden sonra eski okul arkadam De Renzi'ye rastladm. Ben, Rettifilo'da bir otobs duranda duruyordum, o da nmde, otomobilde, 'byk ylann' klesi olarak duruyordu. Trafiin sfr hz birbirimizi tanmamz salam, 'Peki ama Bottazzi ne oldu?' 'Profesr Avallone'yi anmsyor musun?', 'I E snfndaki o kzn ad neydi?' gibi okul anlarmzn kk bir lde zlemini gidermeye balamtk. Btn bunlar konuulurken ben otobs duranda ayakta duruyor, o ise Catania plakal krmz bir Fiat 127'de oturuyordu. Bir ara De Renzi bana sordu: "Sen nereye gidiyorsun?" "Nazionale Meydan'na." "Bin o zaman seni gtreyim." Bylece, daha abuk gitmekten ok anlarn geidini srdrmek iin arabada onun yanna oturdum. "De Renzi sylesene sen ne yapyorsun? Nerede alyorsun?" "SAMAP-ITALIA'nn Catania ubesinin mdrym. Plastik inaat malzemeleriyle urayorum. yle byle geinip gidiyoruz diyelim. imdi yeni yl iin buradaym. Kukusuz her zaman Napoli'yi biraz zlemiimdir. Burdan ayrkl yedi yl geti. Catanial bir bayanla

160

yle Dedi Bellavista 161/11

evlendim, iki ocuum var. Biri be, teki yanda. Bir arkada evremiz var. Tanr'ya kr, hepimizin sal yerinde. Peki sen neler yapyorsun?" Tam yantlyordum ki avaz avaz bararak Corriere di Napoli satan bir gazete satcsnn sesini iittik: "Cataniada byk felaket, byk felaket!" Biraz etkilenen De Renzi hemen bir Corriere alarak gazeteyi kartrmaya balad. Fakat bu felaketten sz eden hibir balk, hibir ksa yaz yoktu. Gazete satan ocuk bize yeniden yaklatnda haberi aramay srdryorduk. ocuk yle dedi: "Telalanmayn doktor, hibir ey yok. Eer gazetede sz edilmiyorsa nemli bir ey olmam demektir." Ve Caserta plakal bir arabaya doru yneldi.

XXI
Srekli Kavga

Hibir ey yapmadan sessizce otururken ilkbahar geliyor, otlar kendiliinden byyor, mavi dalar kendiliklerinden mavi dalar, beyaz bulutlar kendiliklerinden beyaz bulutlar oluyorlar. TOYO ECHO, Zenrin Kushu "Save, senin bir trl kafana sokmak istemediin ey bugn komnist olmann yeterli olmaddr," diyor Salvatore. "Gerekten hibir anlam yok!" "Nasl yani? Ama sen hep komnist deil miydin?" "Bugn artk deilim. Sola yneldim." "Komnistlerden daha sola m?" "Evet efendim. Benim kuzenim Tonino demir elik ve makine sanayii iisidir ve Sesto San Giovanni'de alyor. Bu ileri biliyor. Onu grdm son kez, bana bugnlerde gerek komnistlerin yalnzca parlamento d olduunu ayrntlaryla aklad." "Sesto San Giovanni'dekiler bu ileri hemen reniyorlar, oysa biz Napolililer her eyi her zaman ge duyarz." "Ksacas Save unu bil ki bugnk italyan Komnist Partisi gerekte nceki Sosyalist Parti'dir, te yandan bugnk Sosyalist Parti eski Hristiyan Demokrat Partisi'dir." 163

"Ne diyorsun sen? Peki bugnk Hristiyan demokratlar ne?" "Savatan hemen sonraki krallk partisi gibi diyelim." "Tanrm, Tanrm! Btn bu karmaa ne zaman ne oldu?" "Baka bir deyile italya'da yle bir durum oldu ki, semenler saa kayarken seilenler sola kaydlar. yle ki sonunda her ey nceki gibi kald." "Bunlar sana hep kuzenin Tonino mu syledi?" "Evet, ama profesr de ayn fikirde. Anmsamyor musun, geen gn bize kar karya olduumuz asl tehlikenin komnistler iin oy vermeye koyulan burjuvazi olduunu syledi." "Salvat, sana hep sormak istediim bir ey var: Her zaman sz edilen bu burjuvazi kim? Sk sk 'i snf burjuvaziden korunmaldr!', 'Yaasn iiler, kahrolsun burjuvalar!' gibi eyler iitiyorum; Salvat, ltfen, bu burjuvalarn kim olduklarn bana sylemelisin. almayanlar m? rnein hibir ii olmayan ben neyim? i mi, burjuva m?" "Bak Save, ksacas burjuva iyi dnen, sistemden honut olan ve yalnzca bir keye koyduu birka kuruu dnen kii demektir. Burjuva da alr, ama buna karn toplumun en kt kesimidir, nk deiiklik yapmak iin hi aba harcamaz. Burjuva, grev varken de ie gitmek isteyendir. Referandum olduunda boanmay istemeyen kiiydi burjuva, nk boanma bir yenilikti, anladn m Save?" "Evet efendim. Profesr ne dediydi? Burjuvazinin, Komnist Partisi'ne oy vereceini mi? Acaba profesr aka m yapmak istedi?" "Hayr, aka yapmak istemedi. stelik dncesinde hakl olduu ynler vard. Yani profesr unu demek istiyordu: Bir burjuva ne isteyebilir? Dzen ve disiplin mi? imdi tm komnist lkelerde bu dzen ve disiplin olduundan komnizm burjuvann houna bile gidebilir. Ama bazlar yle diyor: Evet, tamam, dzen var olacak, ama komnizm geldiinde hibir siyasi fikrin olamayacak. Siyasi fikrim ol164

mu, olmam bana ne, diye yantlar seni yalnzca kendi ilerini dnen burjuva. Ama maln mlkn elinden alacaklar! Benim mi? Benim elimden hibir eyimi alamazlar, diyor bana burjuva. Lauro'nun, Agnelli'nin servetini ellerinden alrlar, yalnzca kuruu olan benim deil. Bylece yava yava artk burjuvalar da komnistlere oy veriyorlar, ancak u farkla ki, onlarn houna giden komnizm bizim houmuza giden deildir." "yleyse iki farkl komnist partisi gerekiyor." "Aferin Saverio. te bak benim sylediim eye geldin. ki farkl komnist partisi: Biri burjuvalar iin, biri de senin benim gibi gerek komnistler iin." "Bu ikinci komnist partisinin ad ne olacak?" "Bitmeyen Mcadele. Ve ben oraya kaydoldum. imdi senin de oraya kaydolman istiyorum." "Bitmeyen Mcadele'ye mi?" "Evet yle." "Salvat bana unu syle, bu kavga srp gitmek zorunda m?"

165

XXII
nce Toz

"Artk yeter! Burada bu ekilde daha fazla ileri gidilemez. Bu lke bir pislik, doktor! Evet, kabalm balayn, ama bazen gerekiyor. Nasl, sokak ortasnda zavall bir kadna m arpyorlar? Ne yapalm diyoruz, biraz sabr istiyor. Bankay m soyuyorlar? Bu hibir ey deil. Bankalar buna" izin verebilirler. Milyarderin olunu mu karyorlar? Demek ki babasnn paras vard. Dkkndaki ram akamlar'tezghtan etin en iyi ksmlarn m araklyor? Neyse, ses karmayalm, hem sonra bakarsn o ocuk sendikaya gidip vergileri falan kurcalar; ben de kendimi sokan ortasnda bulurum. Ksacas ben diyorum ki italya yolsuzlua alt. Yani yolsuzlukla senli benli oldu. Bu yzden artk haber, haber olmaktan kt. Kimi zaman banza bir ey geldiinde yle diyorlar: Gesu Santanna Giuseppe e Maria, ark kimseye gvenemeyecek miyiz!" "Banza ok kt bir i mi geldi don Erne?" "Anlataym. Bilmelisiniz ki biz tm kasaplar etin rengini biraz daha pembe yapmak iin, doruyu syleyelim, nk gz de payn ister, 'ince toz' denilen bir ey kullanrz. Bu tozu kullanmann neden yasak olduunu bir Tanr bilir, nk bu toz yasaktr. Bilim adamlar bu'Aman Tanrm' anlamna gelen bir deyi. (ev.)

nun yapay bir ey olduunu sylediler. Bu nedenle Salk Dairesi denetim iin sk sk birilerini gnderiyor. Bize gelelim, geen gn Salk Dairesi'nden mfetti geldi ve ben ona kibarca unu syledim: 'Mfetti, izin verirseniz size enfes bir lacerto vereyim de gzel bir genovese2 yapn.' 'Hayr teekkr ederim,' diye yantlad. 'Bugn cuma, yal et yemeyiz.' Bunu dedikten sonra buzdolabnda bulunan bir para but zerinde birazck 'ince toz' buldu. Doktor, bu koca dzenbaz bana para cezas kesti, yle bir para cezas ki iimden bir gn bu dkkn kapatp kardaki Napoli Bankas'n soyarak iki yz milyon lireti alp gtrmek geliyor." "aka m yapyorsunuz don Erne, siz bu kasap dkknndan soyguncunun kazandndan daha fazlasn kazanyorsunuz." "Ne diyordum, bu iren para cezas yznden henz daha kendimi toparlamamtm ki Salk Dairesi'nin kardeim Giggino'yu da ziyaret ettiini rendim. Onun da yukarda Villanova'da kasap dkkn var ve o da hepimiz gibi ete 'ince toz' koyuyor. Yetkililer oradan et rnekleri alp analiz yapyorlar ve para cezas kesmiyorlar!" "Belki de kardeinizle anlamlard." "Ne anlamas doktor! Ona sattklar ince toz sahteymi!"

Etin kol ksm. (ev.) 1 Bir eit et yemei. (ev.)

XXIII
Piedigrotta

Yalnzca tek kanatl melekleriz ancak birbirimizle kucaklaarak uabiliriz. L.D.C "Siz bir zamanlarn Piedigrotta'sn anmsar msnz?" diyor profesr. "Bugn artk bitti! Geliyor,

geiyor ve ayrmna bile varmyorsunuz. Oysa bir zamanlar istenen, beklenen bir bayramd. Roma yolu, Partenope yolu ya da Riviera yolunu izleyen arabalarn getikleri sokaklara bakan balkonlar olanlar arkadalarn konuk ederlerdi. ocuklar sokaklara kar, eteler kurarlard. Konfetiler, trompetler, kahkahalar ve enseye vurulan yzlerce tokat. ocukken korktuu iin benim sokaa inmemi istemeyen annem bana hep cuppulone alrd. Renkli kartondan yaplm bir tr byk kovayd bu. Ba aa tutup balkondan bir sicimle aa sarktrdm. Sokaktan biri getiinde, gln bir bayan ya da merakl bir bey, ben yldrm gibi kovay bandan kulaklarna kadar indirirdim." "Bu yzden anmsadm kadaryla," diyor Doktor Vittorio, "her zaman son derece zevksiz bir bayramd. iddet ve
Byk apka. (ev.)

169

grlt. te Piedigrotta buydu. imdi aradan yllar getikten sonra Piedigrotta'y elenceli bir bayram olarak anmsamamzn nedenini de anlyorum. Ama hi kukusuz bu anmsama, kendini yalnzca bizim yeniyetmeliimize borlu. Yoksa kendi iinde hibir yapc zellii olmayan gsterilere deil." "te," diyor profesr. "Vittorio imdi de tuttu Piedigrotta'nn ansn da bir pislik haline getirdi!" "Gereki olalm. Napoli'nin lm nedeninin folklor olduunu anlamak istiyor muyuz, yoksa istemiyor muyuz? Hepimiz biliyoruz ki Piedigrotta olduu zaman, bayramn yapld sokaklarda yrmekten kanrdk. yleyse drste itiraf edelim ki biz Piedigrotta'da hi elenemedik." "Nasl hi elenemedik doktor!" diyor Saverio. "Dorusu ben kktm, ama arabalar hl anmsarm. Pulcinella ve Arlecchino ile birlikte talya'nn maskelerini tayan bir araba vard. Kalalar midyelerden dar kan kadnlarla birlikte deniz meyveleri arabas vard. Sonra bir de aydnlatlm fnikler1 ve ark syleyen insanlarla birlikte dumanlan kan Vezv' simgeleyen bir araba da vard: Iamme, Iamme, Iamme, Iamme la. Piedigrotta gzeldi doktor. Bir keresinde babam bana bir trompet ald ve kartondan bir piyade eri apkas yaparak onu mrekkeple siyaha boyad ve sonra zamk ve sicimle zerine, nceki pazar yediimiz bir pilicin tylerini yaptrd. nce evde beslenen sonra da bayramlarda yenilen o gerek pililer." "Ateleri de anmsyor musunuz? Denizdeki ateleri?" "Evet, ama o ate olay skntl bir bekleyiti! Anmsarm, btn gece beklenirdi ate etsinler diye. lk kez atei ate ederdi, sonra teki ate edene kadar iki saat geerdi. Sonunda pencerenin nndeki bir koltukta ya da bir divanda uyuyakalrdm hep." "Oysa biz," diyor Luigino, "denizdeki ateleri grmek iin babamn annesi olan bykannemin evine giderdik. Rahmetli ninem Vittorio Emanuele Caddesinde, bir at katnda oturduundan oradan btn Napoli Krfezi, Ovo a1

tosu'ndan Pietra Salata Burnu'na kadar grlebiliyordu. ok gzel bir evdi. Piedigrotta Bayram akam ok kalabalk olurdu. Ninem akam yemei yapard. Noel arifesini anmsatan bir yemekti bu. Tm amcalarm, tm kuzenlerim gelirdi." "Bykler ve kkler iin ayr ayr masalar hazrlanrd. Piedigrotta akam biz ocuklarn ninemin evinde yaptmz grlty tasavvur edemezsiniz. Konfetilerle balar, sopa vurularyla sona ererdi." "Luig gerei syleyeyim, seni sopa vururken dnemiyorum." "Neden olmasn! Ben de ocuk oldum. Ama anmsyorum, belli bir saatte artk kendimizi kaybederdik, en kkler yorgunluktan yataa derler, biz ocuklar byklerle birlikte ateleri beklerdik. Herkesin bo yere souk almamas iin darda yalnzca bir kii durur, ilk at grr grmez barrd: 'Ateler, ateleri Hepimiz dar balkona koardk. 'Bykanneyi getirin!' diye barrd babam ve en kk amcalar onu koltukla birlikte kaldrarak balkonun parmaklklarna kadar tarlard. 'te ordalar, ite ordalar!' diye barrd biri. 'Ne kadar gzel!' derdi herkes. Herkesin arkasnda durduum o geceyi anmsarm; yanmda kk kuzinim Annuc-cia vard. Annuccia benden bir ya kkt ve ona srlsklam ktm. Ona iirler yazardm. Masada bizi hep yan yana oturturlard. Bize nianllar derlerdi. O ate gecesi onun bir elini elimin iine aldm imdiki gibi anmsarm. Annuc-cia'nn eli ok souktu. nce elini uzaklatrmay denedi, sonra yava yava o da benim elimi skt. Yreim gsmden dar kacakt neredeyse. Sonra bam evirip Annuc-cia'ya baktm anmsyorum. Bana bakmayan, rkm bir yz grdm. Biraz rkeklikten, biraz da atelerin yansmasndan sar ya da krmzya boyanm bir yz. Kimbilir Annuccia imdi nerdedir?"

Kablolu yoku demiryolu. (ev.)

170

171

XXIV
Kamikaze Gennarino

"Mhendis bey on dakika nce gelseydiniz sizi Kamikaze Gennarino ile tantrrdm." "Gennarino kim?" "Kamikaze Gennarino," diye yineliyor Salvatore. "Gennarino, Saverio ile benim bir dostumuz. Ayrca tm byk italyan sigorta irketlerince tannan Napolili nemli bir kii." "Ne i yapar bu Gennarino?" "Sigorta irketlerinden para almak iin kendini arabalarn altna atar." "Gzel dostlarnz var Salvat!" "Hayr ok sevgili mhendis bey, yava olalm," diye karlk veriyor Salvatore gcenmi bir tonla. "Gennarino da bir dilim ekmek paras kazanmak zorunda. Hem sonra iyi dnrseniz cann tehlikeye atyor. Bu meslei yaparken kimbilir imdiye kadar ka kaburgas krld." "Ben yalnzca bu sizin Gennarino'larnzn hatas yznden, hl Napoli plakal arabam olduundan sigorta cretinin iki katn demek zorunda kalyorum. Bu sizce doru mu?" "yleyse imdi size Gennarino'nun yksn anlatmalym. Gennarino, meslek olarak balangta tpk ba173

bas, dedesi, byk dedesi vb. gibi eldivencilik yapard. Ta ki birdenbire moda deiip parmak izi brakmak istemeyen katiller dnda artk hi kimse eldiven giymeyin-ceye kadar. Bylece on sekiz yanda evlenip birka ocuk yapm olan zavall Gennarino yaamn srdrmek iin iini yrtmek zorunda kald. Ksa bir sre trenler-deki helalarn pirin zgaralarn almada uzmanlat. Trene biniyor, demeye gml pirin zgaray skyor ve onu krlara atyordu. Sonra da sakin sakin oraya gidip zgaray alyordu. Ama bu kez de moda Gennari-no'ya karyd. Devlet demiryollar trenlerdeki helalarda biim deiiklii yapmaya kararlatrd ve bizim zavall Gennarino da meslek deitirmek zorunda kald. Bunun zerine daha modern bir kariyere balamaya karar verdi ve sonradan, szckten de anlald gibi kendisine belli bir huzur salayan sigortaclk iine balad." "Balayn ama sigortalar kazalarn uydurma olduunu bilmiyorlar m?" "Ne uydurmas mhendis bey, o gerekten kendisini arabalarn altna atyor!" "Peki lmyor mu?" "Hayr, nk o bir sanatdr! Gennarino'nun gz karar ok iyi. Saniyenin onda biri iinde arabann hzn, srcnn reflekslerinin abukluunu, arabann tipini ve sahibinin ekonomik dzeyini deerlendiriyor. zetle, anlamalsnz ki kck bir deerlendirme yanl yaparsa Gennarino gerekten arabann altnda kalabilir ya da bir sokak korsan tarafndan inenme tehlikesiyle karlaabilir. Bu sokak korsanlar yurttalk bilinci olmayan ahlaksz insanlar. kuru dememek iin kendilerini sigorta ettirmezler." "O zaman zavallck kimi zaman kt durumlarda kalabilir." "Kukusuz, hi durmadan bugn bir darbe, yarn bir d. stelik Gennarino'nun ya da ilerledi. Ama bunlara karlk bir keye birka kuru koymay baard. Dnn, ksa bir sre nce bana sylediine gre onun

kusuru yznden talyan Sigortalar toplant yapmlar ve bir daha kendini arabalarn altna atmamas kouluyla ona galiba aylk bir gtr cret, ksacas bir tr emekli maa nermiler." "Neyse, bylece imdi yaamn tehlikeye atmak zorunda kalmaz." "Ama imdi sabit bir i Gennarino iin artk uygun deil! Bu ii ona ok nce vermeliydiler! Bugn Gennarino, Tanr'nn sayesinde bir isim yapt ve toptanc olarak almaya alt." "Nasl toptanc yani?" "nk imdi Gennarino yalnzca kiisel kazalarla yetinmiyor. Gerekte, bakalarnn krklarn satn alyor. Mahallede kimin bana kt bir ey gelse, ne bileyim biri merdivenlerden dp bir bacan krsa, hemen hastaneye gidecei yerde nce Gennarino'ya bildiriyor. O da hi sabkas olmayan bir arkadann arabasyla abucak dzmece bir kaza dzenliyor ve sonra onu hastaneye gtryor." "Ne diyorsunuz siz?" "Elbette, dnebileceiniz gibi baca krk olann ok iine geliyor bu durum. nk Gennarino'dan birinci derecede yasal ve tpsal bir yardm gryor. Gennarino bir adli tp bilginidir. Kimi zaman krn tipini, yatakta kalma sresini ve toplam zarar tazminatn saptamas iin yalnzca hastann iniltilerini iitmesi yeter. Ksacas mhendis bey, bana gre Gennarino, Capodimon-te'deki travma hastanesinin bahekimi olmal. Nasl denir, ona eref diplomas vermeleri gerekir."

174

175

XXV
Su

Bir kilisede bir dzenbaz Tanr'ya dua ediyordu. S.Gennaro'ya ona lotoda kazandrtmasn sylesin, diye. A.DUMAS, zgemi "Gen kadn Centocelle'de drt serserinin saldrsna urad," diyor Saverio Romay yksek sesle okuyarak. "Profesr, 'saldn' szc ile ne demek istiyorlar?" "Yani rzna getiler demek istiyorlar." "Ama o zaman diyelim ki ben eimle zel bir iliki halindeyim, onun rzna m geiyorum?" "Hayr Save. O drt serseri bu ii iddet kullanarak yaptlar." "Profesr, ben bu yaz, abartmasz bir doksan boyunda bir Alman kadnn rzna getim. Hem de, dikkat edin, gn ortasnda Capodimonte'deki Atan'n deposunun arkasnda. Almanya'da retmenlik yapyormu, Napoli'ye Capodi-monte Mzesi'ni grmek iin gelmi. Bana mzeye giriin nerede olduunu sordu. Ben de sanki ona elik etmek istiyor numaras yaparak konua konua onu tavladm. Profesr bana inann, rza gemeden sonra diyelim, Alman kadn yle mutlu oldu ki uak dn biletini yrtmaya kalkt. Yaam
Bir gazete. (ev.) Byle Dedi Bellavista

177/12

boyunca Napoli'de kalmaya karar vermiti. Ksacas, nasl denir, yldrm arpm gibiydi sanki. Bunun zerine ona evli ve ocuklu olduunu aklamak zorunda kaldm. O, durumu anlad ve yle dedi: 'Maine libb Saverio, icb zuriuc korn-men da te' yani Almancada 'Benim sevgili Saverio'm, sen bana byk mutluluk verdin ve olanak bulur bulmaz seninle bir kez daha ak yapmak iin Napoli'ye dneceim.'" "yi ama Saverio bu bir rza geme deil," diyor Salvatore. "nk siz iki kiiydiniz. Hem sonra, Alman kadn istemeseydi sana bir sr tokat indirir. Bu durumda gerekte rzna geilen sen olurdun." "Alaklarn ruhuna!" "Ne yazk ki yapacak bir ey yok," diye yorumluyor profesr, "iddetle bir arada yaamaya almak gerek." "Bence, ktlk sistemdedir," diyor Doktor Vittorio. "Circeo olaylarndan sonra Moravia bunu ak ak yazd: Glnn zayf zerindeki zorbaln kural olarak benimseyen bir toplum ancak katiller yetitirir!" "Neyse, iddeti de biz armadk," diyor Bellavista. "On dokuzuncu yzyln tm ideallerini, yani inan, vatan ak, aile bilinci gibi kavramlar baka ideallerle deitirmeyi dnmeden pe attk. Gerei syleyelim: Bugn talya'da ortalkta kalan tek idealistler inanl komnistler ile futbol taraftarlardr! Bir kimsenin ideali olmadan yaamn srdrememesi bence aktr. Bireyi aka ya da zgrle srkleyen hep idealdir. Bu ideal inan ya da bamszlk arzusu olabilir. Oysa ideal eksiklii insan bir nefret-g durumuna drr ve yer deitiren fikir olarak BMW ya da eroini seebilir. Sonu olarak eer ocuklarnz varsa ve bu sizin ocuklarnzn inan, sanat ya da stn yetenee sahip olmadklarn gryorsanz, onlara bir an nce spor yaptrtn ya da kk yatan onlar komnist partisine yazdrn. Belki bylece ailenizde bir uyuturucu bamls ya da gelecein bir sulusu olmasn nlemi olursunuz." "Peki profesr," diyor Saverio, "ama sonra yaam boyunca komnist ocuklara sahip olmaz myz?" 178

"Hayr, yaam boyunca olacan sanmyorum. Bir sz vardr, yle der: Yirmi yanda komnist olmayan kalpsiz, krk yanda hl komnist olan ise kafaszdr." "Ama gerekten profesr, btn bu iddetle savamak iin siz ne dnyorsunuz?" "Evet, iddetin kkeni zerine konumak olduka karmaktr. Bu konuda herkesin bir dncesi vardr ve gzel olan belki de herkesin hakl oluudur. Kimi iddetle ilgili doal igdden, kimi de kendisini mutlu edebilecek savalarn geici eksikliinden sz eder. Denetlenmemi hazclktan sz aan da vardr. Kimi inancn ani k, kimi serbest toplum, kimi de ykc bir siyaset programndan bile sz eder." "Faistler mi demek istiyorsunuz profesr?" "Evet, ama bu konuda Pasolini'nin ldrlmeden birka gn nce dediklerini anmsamalyz. Pasolini, iddeti d bir nedene balamann hepimizin ok iine geleceini sylemiti. rnein bizim bodrumda bizleri yok etmek iin dzen kuran bir grup faistin varln dnmek. Oysa zc gerek u ki iddet bizim iimizdedir, belki doutan deildir, ama kukusuz sistem tarafndan beslenmitir." "Profesr balayn ama Pasolini, ruhu huzur iinde olsun, biraz ecinsel deil miydi?" "ok zekiydi ve geleneklere kar kan btn byk adamlar gibi ou kez rahatsz edici eyler syler ve yapard. Ne var ki insanlar kimi zaman bir kiinin ne dndne deil, ne yaptna bakar. ok gzel bir sz vardr, der ki: Parmak ay iaret ettiinde budalalar parmaa bakarlar." "Evet ama..." "Pasolini, kimi zaman lmnden nceki o parlak dnemde canavarlarn geliini ilk haber veren kiiydi. O bizi uyard, alarm almay denedi, ama kimse ona inanmak istemedi: 'Dikkat!' diye bard Pasolini, 'Televizyonu kapatn! unu bilin ki ekrann canavarlar besler! Onlar semirtir!' Hi yarar olmad. Ruhbilimciler insan trndeki doutan iyilikten sz etmeyi srdrdler ve eytan'n varln 179

"iyi ama bunun sululukla ne ilgisi var?" "Var, var nk her ne kadar kimi insanlarn sulu doduklar doruysa da sulularn byk ksm gereksinim yznden su ilemeye balar. Bir zamanlar sululuk brokratik ilemlerin ve zekice dzenlenen hilelerin romantik aamasndayd. Bugn ise tketimcilikle birlikte mekanikleti. Bugn ylesine rahatlkla ate ediyorlar ki soyguncunun gerek amacnn artk vurgun deil de iddet olduu kukusu uyanyor." "Eer bunun iinse Napoli'de hl baz sevimli sular var," diye sze karyor Salvatore. "rnein bir hafta nce Cumana demiryoluna ait be kilometre bakr telin alndn okudum: Tren krsal bir alanda durmak zorunda kalm." "Ben de okudum," diye ekliyor Saverio, "ayn bilinmeyen kiiler lam sularn tayp Cuma'ya kadar getirecek olan Via Caracciolo'daki kolektrn iki yepyeni motorunu almlar. Peki profesr bu namussuzlar motorlar ne yapacaklar?" "Umarz ki yar fiyatna Belediye'ye satsnlar. Her neyse sululuk ile ilgili konumamza dnecek olursak, her eyden nce sularn temel bir snflandrmasna gitmek ve drst hrszlk, drst olmayan hrszlk ve iddete dayal ar su arasnda ak bir ayrm yapmak gerekir. Devletten her bir su snf iin farkl cezalar ve farkl hapis sreleri vermesi istenmelidir." "Drst hrszlk m?" "Evet efendim, drst hrszlk sosyal zorunluluklar iin yaplr ve kimi ekonomik eitsizlikleri yeniden dengeleyici bir rol oynar." "Anlamadm profesr." "Save," diye yantlyor Salvatore, "profesr demek istiyor ki, sonradan hepimize ayn eyi kazandracak olan komnizmi beklerken sen ve soyduun kii arasnda bugn var olan gelir farkn azaltmak iin insanlarn cebinden birka bin liret yrtmeye yetkilisin." 182

"Aslnda bunu demek istemedim. Gene de Salvatore drst hrszln felsefi amalarndan yalnzca birini ortaya koydu. Hrszln, kesin kurallar olan tm oyunlar gibi bir yar oyunu olduunu sylyoruz. Bu yzden eer hrsz soygunu yaparken bu kurallara sayg gsterdiyse, soyulan kimse ikyet etme hakkn yitirir ve su 'drst hrszlk' olarak nitelenir." "Peki bu kesin kurallar hangileri?" "Birincisi: Ancak kendinin ve ailenin yaamn srdrmek zorunda kalrsan alacaksn." "O halde, kalabalk ailesi olan biri daha m ok almaya yetkilidir?" "Epikrc gre gre evet, zorunluluk sz konusuysa. kincisi: Bakalarnn gereinden fazlasn almak, ancak bu bakalarnn, bu fazlal hak etmediklerini kantlamalar kouluyla." "Nasl yani?" "rnein bir yabancnn Napoli'ye geldiini ve otomobilin koltuunda gzel bir fotoraf makinesi braktn dnn. Kim daha sulu? Napolili yankesici mi yoksa yabanc kkrtc m?" "Ben olsam sua kkrtmaktan yabancy tutuklardm!" diyor Salvatore. "Profesr, soyulann Amerikal olmas halinde hrszlk biraz daha drst olmuyor mu?" "Evet efendim, ama soyulan Amerikal ya da isvireli olmal." "Niin?" diye soruyorum. "nk bu durumda kk yerel hrszlklar, parayla ilgili byk hrszlklar dengelemeye ynelir. rnein uluslararas dzeyde byk bankerler tarafndan yaplan hrszlklar." "Peki baka hangi kurallar var?" "Snf ustal var." "Yani bu hangisi?" "Snf ustal, hrszl bir sanat virtzlne ykselten bir d gc altrmasdr. Her zamanki gibi rneklerle 183

anlatmak daha kolay: 'Bileti klna giren kk hrsz ilk durakta otobse biniyor ve orada bekleyen herkese bilet kesiyor, haslat 800 liret.' Ya da 'Bardaki kk garson, zerin-jj de kahve fincanlar bulunan tepsiyle oradan geen dalgn zengine arpar, sonra da kendisine yardm paras toplamak iin alar. Bu olay gn boyunca fincanlarn tm krlana ka-" dar yinelenir.' Bir bakas: 'Jandarma klna girmi cesur hrszlar, alnt eya ticareti yapan zengini tutuklarlar. Hrszlar, deerli eyalara el koyarak titizlikle iki kopya halinde ayrntl bir liste dzenlerler ve tutukladklar tccar Poggi-oreale cezaevine teslim ederler. Sanrm bu talihsiz adam karar beklerken iki ay ierde yatar.' Grdnz gibi drst hrszlkta alnan eyann bykl hesaba katlmaz: Bu, sanatya zg bir anlatm, bir gsteri, bir bulutur!" "Profesr bana gre verdiiniz ilk iki rnein konuyla ilgisi yek ve ustaca hrszlk deiller," diyor Salvatore. "Bunlar yalnzca, bin liret kazanmak iin sabahlan ormana giden zavalllar. Ben bunlardan birini tanrm; her sabah farkl bir meslek uygular. Kimi zaman jetonculuk yapar, yani istasyona gider ve attklar jetonlar geri almay unutan var m yok mu diye tm telefonlar denetler. Dediine gre sabahlan yirmi yirmi be jeton toplad da oluyormu. Bazen de k-nntclk yapar. Pastanelerden bedava toplad tatl krntlarn zel ktlara sararak ilkokullarn nnde satar! Arada bir de daha istasyona varmadan trene atlar, koltuklarn zerinde braklm gazete ve dergileri alr ve onlar istasyonun dnda yar fiyatna satar. Sonuta geinip gider. ok yazk, nk genken byk bir mucit olaca sanlyordu. EROS frnn bulmutu. Sokak ortasnda durmak zorunda olan fahieleri stmak iin petrolle yanan, tanr bir mangald bu. Bu maln pazar vard, ama paraca destekleyen yoktu. Mal tantmak iin en azndan bir gsteri gerekiyordu!" "Bu evde her zaman olduu gibi ciddi bir konumayla balanr ve bir parodiyle bitirilir," diyor Doktor Palluotto. "Ben mhendisimizin, Napoli'nin iddet denizine bulamam olarak kalan tek talyan kenti olduu umuduyla Ro184

ma'ya dnmesini istemem. Size gvence veriyorum ki sayn mhendis bu konuda biz Napolililerin Milanolular kskanmamz iin hibir neden yoktur. En byk yerel sanayi kaaklktr. Krk bin memurdan sz edilir; buraya kadar hi de fena deil. Galiba 1975'te yankesicilik ampiyonasn kazandk. Otomobillere sra gelince Torino ile ustaca yarmay baaryoruz. Orada otomobilleri yapan FIAT var, burada ise uluslararas alnm araba ve yedek para salonunu biz dzenliyoruz. Birka tane de adam karma, silahl soygun, baz esrarl cinayetler, silahl ii gruplar kattk m genel grn gzelce tamamlanr. Eer bize inanmakta zorlanyorsanz her gnllMattino alp biraz haber okumanz yeter." "Ben gerekten insann gazete okuyarak ald bilgiye inanmyorum," diyor Luigino. "Evet, nk Doktor Palluotto'nun sz ettii o genel grnt kesin deildir, doru deildir. Biri yalnzca gazete okursa insan rknn gerekten iren olduuna inanr sonunda. Oullarn ldren babalar, babalarn ldren oullar! ocuk karmalar! Oysa iler byle deil. Halk ortalama olarak daha iyidir! Ne var ki gazeteler hibir zaman iyi insanlardan sz etmezler, nk bu haber saylmaz. nk iyi insanlar binlercedir, ne bini, milyonlarcadr! Oysa dnn bir, aadaki gibi haberlerle dolu bir gazete ksayd ne gzel olurdu: 'Muhasebeci Esposi-to'nun aylnda yirmi iki bin liretlik bir art olduundan eiyle birlikte birinci vizyon filmi olan Fslt ve Haykrlar grmeye Delle Palme Sinemas'na gitti.' 'Spor sayfas: valye Cacace jandarma onbas Dacunto'yu pitide on el st ste yendi. Jandarma onbas Dacunto, valye Cacace'nin, kayglanmak zorunda kalmayacak kadar ar ansl olduunu ne sryor.' 'Bayan Calcagni Angela, Alitalia'nn Roma ubesine hostes olarak atand. Bayan Angela'nn annesi ona, tamam kk prlantalardan yaplm, iinde S.Antonio' nun resmi bulunan ve niformasna da takabilecei kalp eklinde bir bro armaan etti.' 'Dn Bay Tuccillo Pasquale kzn almaya okula gitti. Kz babasn grr grmez okulun dna frlayp baba diye bararak ona doru kotu.'" 185

XXVI Sr
Saat ikiydi. Gneli bir gnd. Ben Pasquale Amoroso ve ei ile birlikte Terzigno dolaylarnda kk bir meyhanedeydim. Az nce tamamladmz il yolu Vezv i blgesindeki hemen hemen tm belediyeleri birbirine balar: S.Anastasia, Somma, Ottaviano, S.Giuseppe Vesuviano ve Terzigno. Vezv'n yamalar evresinde dolanarak sonunda Torre Annunziata yaknlarnda yeniden Sole otoyoluna kar. Tm yolculuk boyunca Amoroso ou kez, loto oyununa kar duyduu modas gemi tutku yznden karsyla kavga etmiti. Kukusuz, karsyla paylamad bir tutkuydu bu. Ben ise bir sre arabuluculuk yapmay deneyip belli bir noktada Vezv'n teki yzn seyretmeye daldm. Arkadan gelindiinde beklenmedik biimde karnza kan snm yanarda seyrettim. Kt peeteler, mermer masa, ayak altnda dolaan yetikin pililer ile kk meyhane, bu yoksul i blgenin bir lokantasnda bulunmas gereken tm zellikleri gsteriyordu. Sarmsakh ve zeytinyal spaghetti'de karar kldk. Bu arada aln srlarn yattrmak iin esmer ekmek, tereya, anez ve Boscotrecase salam yemeye

baladk. Henz sklm siyah zm salkm gibi taze ve eki bir Gragnano btn bunlara elik ediyordu. Amoroso ailesiyle yolculua kmak bir mterimin fikriydi. Napoli'ye ve baz Napoli geleneklerine olan ilgimi bildiinden bana yle demiti: "Mhendis bey, loto bayileri ve yardmla geinenler hakknda her eyi renmek istiyorsanz, bizim Amoroso adndaki odacmzla konumalsnz. O eer sizi severse Croce del Carmine'ye aziz ile de grmeye gtrr." "Napoli'deki ilk karlamada Amoroso bana bu azizin, kader yznden btn tekiler gibi bir yardmla geinenlerden olmadn syledi. Geleneksel yardmla geinenlerden farkl olarak saylar ak seik vermiyor, kendini ortaya koymak iin srlar dedii olaylar anlatyordu. Daha kesin olsun diye Amoroso bana unlar dedi: Bakn mhendis bey, bu aziz doru numaralar veremiyor. Bunun iki nedeni var: birincisi, ona bunu yasakladlar..." "Yasakladlar m? Peki kim yasaklad?" "Yukardan! Yukardan yasakladlar!" diye yantlad Amoroso gkyzn gstererek. "Ksacas mhendis bey, yukardakiler byle: Eer yardmla geinen abartr ve fazla numara verirse onlar yukardan yardm her an kesebilirler, bilmem aklayabildim mi?" "Aaa anladm. Peki ikinci neden ne?" "nk hkmet de kukulanmaya balamt. Maliyedeki idare memurluuna azizin arlmasnn nedeni, Napoli'nin yarsna oynatm olduu 18 saysnn tombala arknda nc say olarak kmasyd. Bilmelisiniz ki o dnemde aziz hl net saylar veriyordu. Bir gn bir bodrumda aziz yle dedi: 'nmzdeki cumartesi ekilecek nc say 17 ve sonraki hafta ayn yerde 18 olacak.' Gerekten de ekilen nc say 17 olduundan bir sonraki hafta herkesin 18 saysna saldrdn sylemenin anlam yok. Halk ksacas bylesine gvenilir bir oyun iin gerekli sayy bulduundan nesi var nesi yoksa rehin verdi: altn, gm ve ev eyalar. Her neyse, ekili

gn geldiinde -bildiiniz gibi kitaplarn orada, S.Biagio'da yaplr- ilk iki say ekildikten hemen sonra, grevli teki saylarn bulunduu sepeti evirirken kalabalk iinden bir ses bard: 'Sepeti nasl dndrrsen dndr, kacak olan nc say hep 18 olacak' ve gerekten de 18 kt. O zaman hkmet yeniden bir para sepeti dzenlemek zorunda kald ve hemen jandarmalarla maliye grevlilerini bu ii aratrmak iin gnderdi. Nasl olur da bu adam kalabaln ortasnda 18'in kacan bilmiti? Bylece aratra aratra azize kadar vardlar. O da bu yzden o gnden sonra saylar ak seik vermek istemedi. ine kapand ve srlar anlatmaya koyuldu." "Peki nedir bu srlar?" "Srlar eer yeteneiniz varsa kendi kendinize yorumlayacanz basit basit olaylar. Eer yapamyorsanz meslei yorumculuk olan birine aklatrsnz. Ben yukarda, Villanova'da oturan ok iyi birini biliyorum. Yllardr bu meslei yapyor. Bir srr aklamada kolay kolay yanlmaz." "yleyse niin azizin size sz ettii birka srr bana anlatmyorsunuz?" "Hemen size yardmc olaym. Size kolayca izleyebileceiniz basit bir tane anlataym. Dolmakaleminiz var m? Aferin! O halde syleyeceklerimi yazn. Salvatore 6 yapyor, 6 yazn ve Gennaro 19 yapyor, 19 yazn, imdi Gennaro, Salvatore'yi aryor, armak 52 yapyor, 52 yazn. Gennaro diyor ki: 'Salvatore buraya gel.' Ne demek oluyor?" "Ne demek mi oluyor?" "Dokuzun ritmi demek oluyor. Gennaro 6'nn eklini yannda tutmak istiyor Salvatore. ok iyi, yleyse imdi size soruyorum: 6'nn ekline sahip saylar hangileridir?" "Hangileri?" "6, 15, 24, 33..." "42,51..."

"Aferin mhendis! Hemen anladnz! Ama imdi bu saylar arasnda hem 6'nn ekline sahip, hem de 9'un ritmini alan sayy da bulmalyz. Hangisidir bu?" "Hangisidir?" "69." "Peki neden?" "nk 6+9=15 yapar ve 15, 6'nn eklidir nk 1 + 5=6 yapar. imdi bize gelelim: 19 yapan Gennaro yannda Salvatore'yi tutmak istiyor. Salvatore ise 6'nn eklidir. Biz iki varsaymda bulunabiliriz: ya 25 ve 77 ya da 69 ve 77 oynayacaz." "Amor bir eyi anlamadm: Peki imdi nerden kt 25 ve 77}" "Mhendis bey, beni izleyin: Nasl diyelim, eer Gennaro ile Salvatore birlemilerse o zaman kukusuz biri 25 oynamaldr, nk 6+19=25 eder. imdi hesaplayn, rnein ben size diyorum ki: 'Rosa Giovanni'nin koluna girdi,' siz ne oynardnz?" "54 oynardnz nk Rosa 30 yapyor ve Giovanni 24 yapyor. 30+24=54 yapar! Oysa eer Gennaro ve Salvatore yalnzca birbirlerine yakn olsalard, ama birlikte olmasalard o zaman ekil ve ritme gre akl yrtmek zorunda kalrdk, size daha nce sylediim gibi ve 69 oynardk." "Ya 77, 77 de nereden kt?" "Hey Tanrm, ama bakn ok kolay: armak 52 yapyor, Gennaro 6 ve Salvatore 19 yapyor ve hesap numaras, yani srrn saylarnn toplam 77 yapyor: 52+6+19." "Ah!" "Ksacas aziz konuurken tek szck bile karmamalsnz, yoksa para ve zaman yitirirsiniz. O bir kez bana u srr anlatt: 'Antonio Pasquale'nin merdivenden indiini gryor, fakat Pasquale yere iner inmez dnp Giuseppe'nin stne saldryor. Ben 8 oynadm diyor...' "Niin 8?"

"nk Pasquale 8'in ekli olan 17 yapyor ve Pasquale merdivenin yere kadar olan tamamn indiinden 8'in ekliyle uyuan ve sonradan gerekten 8 says olacak olan en kk sayy oynadm." "Ah anladm." "Sonra 32'yi oynadm, nk Antonio'nun 13 ve Giuseppe'nin 19 yaptn dndm. Antonio, Giuseppe'nin stne saldrdndan 13 + 19=32 yapard. Ksacas sr akt ve bylece belli bir say zerine de oynadm. 8 ve 32, on bin liret, her ikisi de Napoli tombalasnda. Eer ksalard iki buuk milyon lireti kaldryordum. Derken ekili yapld. Ne kt dersiniz?" "Ne kt?" "8 ve 50. Mhendis bey, o Antonio dnmt! 13, 31 olmutu. zetle, Antonio, Giuseppe'ye saldrdnda o oktan dnmt, bu yzden 31 + 19=50 yapt, 32 de!" _ "Allah kahretsin! Ksacas tek bir sz bile karmamak gerek." "Tek sz bile mhendis bey! Tek sz bile!" "Fakat azizden baka yardmla geinenler var m?" "Evet beyim, bilmelisiniz ki Napoli'de her zaman yardmla geinen yetmi iki kii olmaldr." "Yetmi iki mi?" "Evet beyim. Bir zamanlar bu yardmla geinenler birbirlerini tanyorlard ve kimler olduu biliniyordu, oysa bugn kimi yardmla geinen avukat... doktor... ksacas gereksinimi olmad halde mesleini aka yapamayan bir kimse haline geliyor. Bilmem aklayabildim mi? Gene de biz Napolililer bir vakitler yardmla geinen ok byk isimlere sahip olduk: nl Cagli Cagli, Buttiglione, 'o Servitore, 'o Monaco sapunaro'o Monaco'e S. Marco ...ksacas bir sr vard. Bir keresinde saylar versin diye Cagli Cagli'y' ayaklarndan ba aa asmlar. Ama o hi konumam. Yalnzca unu demi: 'Beni ldrebilirsiniz ama saylar size sylemem.' tekiler ise kafaya bir ey koydular m korkun oluyorlard. rnein imdi

190

size ilgin bir ey anlatacam." Amoroso byle diyerek kalkt ve karsnn duymamas gereken bir olay alak sesle bana anlatabilmek iin geldi, yanma oturdu. "Kadnlar saylan almak iin o Manacu Sapunaro'ya gittiklerinde biliyor musunuz o byk rezil saylar nereye yazyordu? Onlar mavi bir kurunkalemle kadnlarn en gizli, en mahrem yerlerine kk kk yazyordu. Bilmem beni anladnz m? ylesine kk yazyorlard ki zavallcklar ayna kullanmalarna ramen yazlanlar tek balarna okuyamyorlard." "Peki o saylar nasl oynuyorlard?" "Hi kukusuz, onlar okuyabilen birine bavurmak zorundaydlar. Ama bu durumda yasalara kar ktklar, yani iren bir ey yaptklar reniliyordu." "Bu 'oMonaco sapunaro deil miydi?" "Evet baym. Sonra 'o Monaco, 'e S. Marco var. Bir keresinde en kt dman olan birine iki say vermek iin her zamanki gibi yukardan emir ald. Diyelim ki yapmas gereken bir ballk ant gibiydi bu. Peki pikurusu ne yapt? Vermek iin emir ald iki say 3 ve 59 olduundan, bir tencere kaynar suyun btnn o zavallnn kalasna dkt. Yani mhendis bey, bilmem aklayabildim mi, sanki bize unlar syledi: '3 ve 59'u oynayn, 3 kaynar su ve 59 kaladr.'" "Korkun!" "Evet, ama olan sylyoruz: Yardmla geinenler de geceleyin lm darbeleri alrlar!" "Darbe mi alrlar? Peki kim indiriyor bu darbeleri?" "Doast gler. Size gre darbeler yalnzca yaayanlardan m gelir? Benim yukarda Villanova'da yaayan tercmanm don Antonio imdi artk lm olan ve yardmla geinen bir byk kiinin sekreteri olduundan, Tanr bize salk versin, yardmla geinen o kiilerin, geceleri kr krne dayak yediklerinden, yze indirilen yumruk, tokat ve tekmelerden sz etti. Ksacas mhendis bey, onlarn da dertleri var." "Hanmefendi, peki siz bunlara inanyor musunuz?"

"Bir szcne bile!" diye. yantlad bayan. "Kocam yalan sylyor demek istemiyorum. Yalnzca hava albaylar, mhendisler... sizi kastetmedim... ksacas renim grm, beyaz sal insanlarn nasl olup da btn bu samalklara inanabilmelerini aklayamyorum! Evet, biliyorum, soylu yksek kiiler arasnda da, nasl denir, akl hastalar olabilir, ama ben kocama unu sylyorum: Sen sayg gren bir ie sahip olduun iin Tann'ya kredeceine sada solda btn bu budalalklar anlatan Terzigno ile kendini bir tutuyorsun. Sonra baz irkin szler de sylyorlar; ben diyorum ki sen bu oyunu on yldr oynuyorsun, btn bunlarn bir aldatmaca olduunu artk anlamalsn! Onlar..." "Siz ona aldrmayn mhendis! Sussana sen. Sen bir kadnsn ve baz eyleri anlayamazsn! Hi kazanmadm doru deil: Birok ikili saylar ve sralar doru saylar bildim!" "Evet, -be kuru kazandn!" "Hem sonra karmn anlamak istemedii ey, insan bir umuda sahip olmak iin de oynuyor. Byle doduun gibi yoksul ve umutsuz lmemek iin! Lanet olsun!" "Her zaman kret! Kfretme, yoksa Tanr fkelenir, anladn m! Yoksul ve umutsuz mu? Mhendis bey, biz zengin deiliz, bu doru, ama hibir eyimiz eksik deil. Bu benim beyim her hafta on, on iki bin liretlik loto oynamasa daha da iyi olur durumumuz! Biliyor musunuz babam ne diyor? Diyor ki: 'Ben lotoda be milyon kazandm, tm oynamadm lotolarn parasn kazandm!'" "Ne budalaca bir dnce..." "Azize budala gibi inanan sen ok zekisin!" "Tanrm, Tanrm, mhendis bey, ama ben denedim! Bir keresinde Napoli'de kar yayordu ve ben azizi bulmak iin Croce del Carmine'ye gitmek istedim. O zamanlar henz arabam olmadndan motosiklet ile gittim. Bana inanmalsnz mhendis; oraya vardmda ylesine donmutum ki aziz kim olduumu anlamak iin

Byle Dedi Bellavista

193/13

stmdeki buzlan zmek zorunda kald. Neyse ksa keseyim, aziz bana acd ve dedi ki: 'Paam, sana bir armaan vermek istiyorum, yatmadan nce 24' oynayn.'" "Peki siz oynadnz m?" "Evet baym." "kt m?" "Hayr baym, ama 3 ve 17 kt: 3 armaan 17 de Paskalya ile ilgili." "Mhendis siz ona inanmayn, o hep kaybetti." "Kapa eneni! Mhendis bey, bir baka kez bana yle dedi: 'ingene adam o ingene kadn gtryor', yani ingene adam ingene kadna saldryor, ingene adam 15, ingene kadn 64 yapyor, ben yatmadan nce 79 oynadm ve kmad. Ertesi hafta 'Gaetano eve giriyor', 7'nin ekli 9'un ri.tmine giriyor, kukusuz 79 saysn oynamakta srar etmeliydim. Fakat Ischia'ya bir gezi yapmak isteyen karmn yznden loto oynayamadm. nk adalarda cumartesi sabahlar loto bayilerinin kapal olduunu bilmiyordum. Saat bete radyoyu atm ve 79 says kt." Bylece saylardan, ekillerden ve ritimlerden konua konua sonunda Croce del Carmine'ye geldik. Bir kasabadan ok bir dzine ev, bir kilise ve ayn anda hem supermarket hem de arap dkkn grevini yapan bir bardan oluan bir soka andryordu. "Don Gaetano'yu grdnz m?" diye sordu Amoroso. "Demin meydandayd," oldu yant. Fakat bu meydann hangisi olduunu anlayamadm, nk bardan kar kmaz Gaetano ile yz yze geldik. Orta yal, krktan ok elliye yakn, kahverengiye alan bronz tenli bir adamd. Trasz yznde darmadank uzun, beyaz sakallar vard. enesinde bir yara izi fark ediliyordu. Genliinde Amerika'da yaam gibiydi sanki. Srtnda artk iyice ypranm bir takm elbise, iinde de kn giyilen o stl kahverengindeki ynl fanilalardan biri vard. Bir de apka vard banda.

"Don Gaet naslsn?" dedi gayet mutlu Amoroso. "Size bir baka byk loto dkn olan bir arkada tantmak istiyorum." "Aferin, aferin," diye yantlad Aziz. "Gidelim bir yere oturalm. Benim biraz karnm a, nce bir eyler yemek istiyorum." mz de barn gerisinde, drt masa ve bir langrt bulunan yar karanlk salona getik. Bayan arabada kalmt, nk bizimle gelirse sinirlerinin bozulacan sylyordu. Aziz, birayla mozarella'l bir sandvi getirtti. Sonra yemeini yerken ilkokul birinci snf defterinden izgili bir yaprak kopartarak zerine iki paralel izgi izdi. Bir an dndkten sonra dedi ki: "Bu bir ukur. Antonio ukurun yannda duruyor ve Pascale'yi bekliyor, nk randevular var. Antonio, Pascale'ye diyor ki: 'Pasc, oktandr seni bekliyordum!' sonra bana dnerek: 'Hoa kaln, gidebilirsiniz,' diyor." Amoroso kalkt ve Aziz'in cebine yz elli liret koydu (sanki paralara dokunamyor gibiydi.) Ben de sandvile biray dedim. "Arabada konuuruz," dedi Amoroso ok ciddi bir tonla bardan karken. Gerekten, kasabadan kar kmaz srrn yorumuna balad. "O halde Antonio 13 yapyor, fakat 65 yapan ukurun yannda durduundan oynamamz gereken ilk say 78 olacak kukusuz. Peki neden Antonio ukurun yannda duruyor? Oysa zorluk ikinci sayda ortaya kyor: nk ya, Pascale olan 17'yi oynayacaz ya da randevu olan 43' ya da byk gecikmenin yerini tutan 8 eklini." "Peki niin?" "nk anmsarsanz eer, Aziz Antonio'nun uzun zamandr Pasquale'yi beklediini syledi. yleyse imdi 8 ekli olan saylarn hangisinin uzun zamandr ge kald' Bir lr peynir. (ev.)

n gidip grmemiz gerekir. Bunu ancak Villanova'ya yorumcuya urarsak renebiliriz. O her eyi bilir... bir srr iyi anlamak iin gece bile alr. Fakat, bak ne dnyorum, sandvi iin 31 ve bira iin 84 oynasak?" "'Amor, balayn ama bana yle geliyor ki bu aziz hep birlikte ok fazla say verdi." "Evet biliyorum. Ama dikkat edilecek olursa hangilerini bilerek, hangilerini gerekten syledii anlalr. Bu arada mhendis bey, Aziz'in enesindeki yaray grdnz m?" "Evet, bir tr yara izi." "Peki sizce Aziz tam olarak ne zaman yaraya dokundu? ukurdan sz ederken mi, randevudan sz ederken mi ya da sandvile bira istedii zaman m?" "Gerekten dikkat etmedim." "Ben de, av kpeklerine lanet olsun, dikkat etmedim! nk bilmelisiniz ki Aziz kesin bir say vermek istedii anda yarasna dokunuyor." Sonunda 26, 43 ve 78 saylarn oynadk. Bunlardan hibiri kmad, ama Amoroso bana dedi ki: "Mhendis, byle abucak cesaretinizi kaybetmemelisiniz! Siz bu sayy en azndan hafta oynamalsnz; hi deilse bir triduo yapn." En byk eletiriyi Mhendis Carloni'den aldm. Kendisi, Amoroso'nun odac olarak alt irketin elektronik merkezinin mdryd. "Nasl!" dedi bana Mhendis Carloni. "Amoroso ile Croce del Carmine'ye Aziz'e gittiniz ha! Siz, IBM'in bir mhendisi, gelecein teknik adam! Ksacas Amoroso tarafndan kandrlp srlara ve ermilere gittiniz: size ayorum! Size bu an pozitivizm ve elektronik hesap makineleri a olduunu anmsatann ben olmasn istemezdim..." "Evet ama ben..."
'Meryem Ana'ya gn art arda yaplan bir dua. (ev.)

"Mhendis bey, Tanr seni kutsasn, eer gerekten loto oyunuyla ilgileniyorsan beni kent merkezine kadar izlemek zorundasn. Orada sana gerekten ok anlaml birtakm eyler gstereceime inanyorum. ki yl nce, kk bir programclar grubuyla birlikte her cumartesi Napoli tombalasnn kabilecek en olas saylarn bir IBM 370 hesap makinesi yardmyla gsteren bir istatistik program hazrladk." "Bu ynteme 'renkli dalmalar yntemi' deniyor. Nedenini size aklayaym. Diyelim ki gelecek cumartesi be say kacak. Soru u: Ka hafta sonra bu beli dalmaya balayacak?" "Dalmaya m?" "Evet, yani ortalama olarak, bu be saydan birinin yeniden ka hafta sonra kacan sormuyoruz. O zaman, byle bir durumda belinin daldn sylemi oluruz, nk beli, bir say yitirerek drtlye dnr. Bylece srp gider; bu kez drtl l olmak iin dalr ve l, ikili olmak iin dalr ve byle gider. imdi btn belileri ve onlarla ilgili dalmalar farkl renklerle boyarsak, renkli dalmalar diyagram olan renkli bir diyagram ortaya kar. Bu diyagram kacak olan belinin egemen rengini grsel olarak da sezmemize izin verir. Bilmiyorum beni izlediniz mi?" "Gerek u ki yle byle." "Ama ok basit mhendis bey. Bakn biz hesap makinesinde son doksan yln loto ekililerini bellee aldk ve herkesin bildii gibi hi kmayan ve kronik yavalatclar olan o nl yirmi sekiz sayy hesaba katmamaya karar verdik. Grdk ki bir beli en ok altnc haftada dalabilir ve en ok on birinci hafta iinde dalmn tamamlar." "Gerekten mi?" "Evet. imdi bizim TD programyla..." "TD program m?"

"TD, ans, Teknik ve Dayanma. Her cumartesi oynayacamz olas saylarn bir demetini elde ediyoruz bylece." "Peki hi kazandnz m?" "imdilik hayr, ama zafer kesinlikle gelecek. nk zaman getike olaslklar emberi daha ok daralyor. Hem sonra 'renkli dalmalar' yntemini Mhendis Scarola'nn kefettii bir baka yntemle, 'saplantl sreklilikler' yntemiyle btnleyeceiz. stelik bakn ne yapacaz? Hadi onu aralm ve hep birlikte kahve imeye gidelim. Bylece yolda yrrken Scarola, yntemini kendi anlatr." 'Saplantl sreklilikler' benim yle hemen anlayabileceim bir ey deildi. ok fazla zordu. Mhendis Scarola uzun sre asimtot erilerinden ve byk saylar yasasndan sz etti. Beynim durma noktasna geldiinde iyi hazrlanm bir espresso'yu tatma zevkine terk ettim kendimi. Karate darbesi gibi ani ve gl bir zevke. deme vakti gelince, bugnlerde hep olduu gibi, bozuk para sorunu kt, italya'da her kent para st sorununu kendine zg bir usule gre zmtr. Yz liret deerinde ekler ilk kez Torino'da basld. Milano'da para st yerine metro bileti verirler, Napoli'de bizim barn kasiyeri, zerinde l'den 90'a kadar say olan bir karton kard ve bana sordu: "Bir numara ister misiniz doktor? Gelecek cumartesi ilk ekilite alt bin liret veriyoruz."

XXVII
Napoli'nin Gc

Eer bir insan arkadal yok eden ve dmanl yaratan en byk eyi kefetmek iin kendisini dzenli bir almaya adamak zorunda kalsayd 'kent' rejiminde aradklarn bulabilirdi. O rejimde birinci gelmek iin uraanlardaki ekememezlie bir bakn. Yarmaclar arasnda zorunlu olarak ortaya kan rekabeti gzleyin. FLODEMO D GADARA, Voiumina Rhetorica II, 158 "G, gelecein programlanmas demektir," diyor profesr. "Oysa Napoli bir fantezi, bir doalamadr. Aaa, ite mhendisimiz burada! Mhendis bey, ne oldu bu akam? Bir saattir sizi bekliyoruz!" "Biliyorum, ok zgnm ama Vittorio Emanuele Caddesi'nin ortasnda trafik tkand, bu yzden geciktim." "Ben birka gn nce," diyor Salvatore, "Doktor Passalacqua'ya yalanc bir tanklk iin mahkemeye elik ediyordum; dnte Salvator Rosa yokuunda bir saat, evet size sylyorum, tam bir saat trafiin ortasnda ylece kaldk! Bekleye bekleye epeyce bir zaman gemiti ki bir ara bir sokak ocuu yanmza geldi. nce bize zorla mortadella'h iki
' Bir tr talyan peyniri. (ev.)

198

199

sandvi satmak istedi. Sonra bizi hep hareketsiz ve saatin de olduunu grnce, jeton da iinde iki yz lirete ailelerimize telefon edip merak etmemelerini bildirebileceini syledi." "Her eyi dnyorlar," diyor Saverio. "Ama bu akamki gibi bir trafik hi grmedim!" diyorum gene, gecikmeden dolay kendimi balatmak iin, "Sorun u ki bugnlerde her gnk trafie Noel Bayram'nn trafii de eklendi ve bugn Napoli sokaklarnda alveri yapmaya gelen tarallar da var. Sanki yetmiyormu gibi tam bu akam Tasso yolunda bir ukur daha atlar, Vomero'yu binlerce kez olduu gibi gene terk ettiler." "Sabretmek gerek!" diye i ekiyor profesr. "Siz ok sevgili mhendis bey, gerekte Napoli'nin bir dizi tonoz btn zerinde kurulmu olduunu bilmelisiniz. Evet baym, kentin hemen altnda sngertandan yaplm saysz maara ve binlerce kk stun var. Bu nedenle zaman zaman yamurlardan ve lamlarn tamasndan kaynaklanan szmalar yznden btn bu maaralar suyla doluyor ve bu kk stunlardan kimi dp yzeyde sizin yakndnz o ukurlar ayor. Korkun olan u ki kent bir eik dzlem zerinde, anfiteatr eklinde ina edildiinden bugnlerden birinde 'Napoli kentinin suya inmesine' tank olacaz." "Ama profesr ben geliimle sizin felsefi bir konumanz yarda kestiime inanyorum." "Evet baym," diyor Saverio, "profesr bize gc kmsemekten sz ediyordu." "Aslnda gc kmsemekten ok, gce kar kaytszlktan sz ediyordum. Bana gre Napolili gc tm bir yaam boyu kendini adamaya demeyecek kadar ar bir i, bir yorgunluk olarak gryor. te yandan g beenir ve sradan ii, uzlamay, Napolilinin belki de vermeye hazr olduu o tam gn dnceyi kabul etmez. O zaman bizim adammz vekil tayin eder, bir keye ekilir ve sonradan ok eletirilecei o 'bana-ne'ci ifadeleri kullanr: adamsende, ya da surda daha ka yl yaayacaksn ve benzeri eyler."
200

"Profesr, ama kabul etmelisiniz ki yaam gerekten ksa!" diyor Saverio. "Eer biri politika da yapmak istiyorsa siz syleyin, yaamak iin gerekli olan kazanmak uruna zaman nerede bulur? Oysa ben dnyorum da partiler btn kaytl olanlara kk bir aylk verseler..." "Gce kar olan bu kaytszlk yznden," diye onun szn kesiyor profesr, "Napoli, tarihinin hibir yzylnda, hi diyorum, smrgeci bir role sahip olmad. yi dnrseniz teki tm italyan kentleri tarihlerinde nemli bir an yaadklarndan dolay vnebilirler; hemen hemen imparatorluk szcnn eanlamls olan Roma'y bir yana brakalm. rnek olarak Venedik, Cenova, Milano, Floransa, Torino ve benzerlerini alalm. Belli bir dnem, uzun ya da ksa, karada ya da denizde savap komu lkeleri yenen ve fetheden tm kentleri. Napoli dnda! rnein Romallarn talya'daki yaylmas esnasnda Napoli'nin ad bile gemez. nk saldrgan olmadmz gibi diren gsteren bir ulus da deildik. zetle, Roma tarihini okuyan biri Napoli'nin o dnemde henz var olmadn bile dnebilir. Oysa hayr. O zamanlar Napoli gelien, kalabalk bir kenti. Ancak, Na-polililer kendilerini btnyle turizme, balkla, tarma ve gsterilere adamlard. Napoli'de Yunan kolonileri vard (kukusuz sparta deil, Atina kkenli). Bunlar komu uluslarn elencesi iin yalnzca amfiteatrlar, stadyumlar ve yazlk evler yapmlard. Napoli halk arasnda Camillo'lar ya da Marco Antonio'lar gibi byk generaller yoktu; yalnzca Maccus, Pappus, Bucco ve Dossenus gibi nl, maskeli halk gldrlerinde rol alan, yetenekli komedi oyuncular vard. Bunlar imparator sarayndan gelen seyircileri elendirerek yaamlarn srdryorlard. Ama, iyi karakterine karn bu Napoli halknn gene de vahi komularyla her an ba dertteydi. nk kimi zaman yle durumlar oluyordu ki hibir k yolu yoktu. rnein fatih Mario geliyordu. Napolililer hakl olarak ona ok gzel bir elence dzenliyorlard. Sonra Mario'nun dman Silla kageliyor ve onlar iddetle cezalandryordu. Sonra Pompeo mu geliyordu? Baka bir elen201

ce ve hemen Jl Sezar gelip Pompeo iin yaplan elenceye kpryordu." "Tanrm, anlayamyorum. Sezar ve Pompeo'nun Napo-': llilerle ne ilgisi var?" "Sila, Sezar ve Pompeo g yanls insanlard. Bu yz- ( den 'yansz' sznn felsefi anlamn kavrayamyorlard: Onlar iin en kk bir eilim bir halk dost ya da dman . olarak snflandrmaya yetiyordu. Her neyse, biz Napolilile-rimize ve onlarn savaa kar olan zayf yeteneklerine dnelim. Bir dnn, Napoli'nin deniz kenti olmasna karm gerek bir 'Napoli donanmas'nn hi var olmay garip bir olaydr. Gerekte, son bin yln tarihinde Akdeniz'e Trkler, Cenovallar, Fenikeliler, Kuzey Afrikal Mslmanlar, Venedikliler, Pizailar, Kartacahlar, Amalfililer egemen oldular. Ama Napolililerin ad bile gemedi. Biz krfezde balk tutuyorduk, ite bu kadar." "Ya Amiral Caracciolo?" "Yiit bir kii, fakat iyi bir komutandan ok, iyi bir gemici!" "Bu konuda bir kuramm var," diyor Salvatore. "Bence bir ulus, lkesinin iklimi ne kadar ktyse o kadar emperyalist oluyor. Ksacas demek istiyorum ki, eer yaad yerden honutsa hi kimse kalkp baka bir topra igal etmez. te bu Napolililerin niin hibir zaman byk fatihler olmadklarn, buna karlk neden byk lde igale uradklarn aklar." "Salvatore'nin tezini desteklemek iin," diyor profesr, "Napoli kentinin tm tarihini, balangcndan bugne hzl bir ekilde gstermek isterdim..." "Meryem'in ak iin, profesr!" diye szn kesiyor Saverio. "Tam bu akam televizyonda film varken siz bize Napoli kentinin tm tarihini anlatmak istiyorsunuz!" "Sevgili Saverio'cuum, Napolinin tarihi artc denecek kadar ksadr. Evet baym, Napoli kentinin tm tarihi yalnzca blm halinde zetlenebilir: geliigzel girilen bir yabanc egemenlii, Masaniello ve Napoli cumhuriyeti."
202

"Peki Napoli'de ka kez yabanc egemenlii oldu profesr?" "Eh, bir dzine kadar sayabilirsiniz. Kesin bir kronolojik sralama olmadan aklma geldii kadaryla yle: Yunanllar, Romallar, Gotlar, Lombardlar, Bizansllar, Normanlar, Mslmanlar, sveliler, Anjulular, Aragonlular, spanyollar, Franszlar, Avusturyallar ve Piemonteliler. Bir de en son mttefiklerin igali var, yani Amerikallarn, Kanadallarn, ngilizlerin, Fasllarn vesaire vesaire." "Tanrm, Tanrm! Gerekten hepsi Napoli'ye geldi mi?" "Yalnzca Ruslar, imdiye dek henz bize eref vermediler." "Durun bakalm profesr, XX. yzyl daha bitmedi." "Gerek u ki tarihinin ilk yzyllarnda Napoli, yaknl nedeniyle Romann btnyle etkisi altnda kald. Bu nedenle, daha uzaktaki eyaletler, bamszlklarn kazanmak iin kendilerini Roma'dan ayran uzaklktan yararlanrlarken Napoli, Roma imparatorlarnn yazl olmay yeledi. Daha sonra, ortaan karanlk yzyllarndan sonra, Avrupa'nn byk hanedanlar Napoli Kralln top gibi birbirlerine atarak elendiler. Bu yzden Napolililer akam spanyol egemenliinde yatp sabah Fransz egemenliinde uyanyorlard. Drt be yzyl kadar hkm sren byk hanedanlar sanki kendi tekellerindeymi gibi Avrupa'y blerek eleniyorlard. Bana II. Sicilya Kralln ver, ben de sana Loren-na'y, Parma DkalYn ve Piacenza'y vereyim. Ne yazk ki bu oyunda Napolililer hep piyon oldular, hi oyuncu olamadlar; ama te yandan, Tann'ya kr, atalarmz bu boyunduruklar yznden hi alnmadlar ve en iten bir sevinle ho ve ateli bir karlamay kimseden esirgemediler. Kukusuz bakalarndan daha ok sevilen kimi kral olmutur. rnein Bourbon Kral I'inci Ferdinand, miskin, tembel ve elence dknyd. te yandan Aragon Kral Alfonso etkinlii ve retkenlii yznden kuku ve antipati yaratt. Fakat eninde sonunda hepsi Napolililetiler, yani bir sonraki igalciye kar krall korumalarn salayacak o g isteini
203

yitirdiler." "Profesr, balayn," diyor Salvatore, "anlattklarnz' kukuyla dinlediimi sylemek istemiyorum, ama Dokto Palluotto, Milano'ya dndnden... nasl diyeyim... siz' kar muhalefet kalmad... Ksacas demek istiyorum ki n ben, ne Saverio ne de Luigino tarih konusunda byk l de hazrlkl deiliz. Mhendise gelince, nceden de anlad nz gibi bural olmadndan ve terbiyeli bir insan olduun dan kukusuz size kar kamaz. imdi unu sylyorum Nasl oldu da Napoli dnyada hi adam yerine konulmad?" "Ben sana Napoli Krall'nn hibir zaman neme sahi olmadn hi sylemedim. Yalnzca Napolililerin her trl' gce kar yabanc olduklarn gzledim. stelik, eer seni ilgilendiriyorsa sana XII. ve XIII'nc yzyllar arasnda Na poli Krall'nn Avrupa'nn belki de en nemli ve en gelimi uluslarndan biri olduunu syleyebilirim. Norman Kra l H'nci Ruggero ve zellikle sve Kral H'nci Frederik zamannda Napoli birinci snf bir siyasal ve ynetimsel yap* ya, byk bir devlet niversitesine, her eyiyle Romallara; layk bir anayasaya sahipti. Ne var ki btn bu gzel eyleri, gelitiren ve koruyan Napolililer olmad, Frederik'in Almana lan oldu. Almanlar gittiklerinde dzen de gitti." "Profesr Masaniello hakknda bize ne anlatacaksnz?" diye soruyor Saverio. "Masaniello, Napoliliydi!" "Hayr efendim," diye yantlyor Salvatore, "Masaniello, Amalfiliydi. Doru deil mi profesr?" "Masaniello sizden benden daha Napoliliydi," diye vurguluyor professor. "Masaniello, daha dorusu Tommaso Aniello, Vico Rotto al Mercato'da dodu ve orada yaad. Ama onu Napolili yapan bu nfus kt verileri deil. Masaniello, Napoli'de doan komedyen, siyaseti ve sanat gibi tm tarihsel kiiler arasnda Napoli ruhuna en ok vcut veren kiidir. nk halknn elikilerini, ak igdsn, g uygulamadaki yeteneksizliini, cmertliini ve bilgisizliini ortaya koydu. Masaniello ak ve dzensizliktir. Napoli bugne kadar haksz olarak Masaniello'ya, bu simgesel ocu204

euna yarar bir yol ya da bir meydana onun adn vermenin gerektiine inanmad." "Profesr, ama Masaniello o zamanlar bir eit Che Guevara deil miydi?" "Hayr efendim, Masaniello tandmz hibir devrimciye benzetilemez. Eer Masaniello'yu anlamak istiyorsanz onun devriminin her eyden nce teatral bir gsteri olduunu kavramalsnz. Byk, destans ve gln bir trajedi." "Anlatn bize profesr, bu trajediyi bize anlatn." "Masaniello'nun devrimi zerinde birok yorum vardr ve bunlar ou kez birbirlerinden farkldr. Benedetto Cro-ce'nin yorumuna baklrsa Masaniello'yu kmser, tm devrim hareketini Giulio Genoino'nun kkrtc entrikalarna balar. Aleksandr Dumas'nn, o koskoca iirilmi balonun, yorumuna gelince, zgemiinde gen balk satcsn D'Artagnan'a benzeyen bir kii haline getirecek kadar yceltir. Fakat kesin olan bir ey varsa uygar dnyada kahramanmzn ulat n ok byk oldu. Size sylediim gibi bu kiiyi sevmeyen ayn Croce, Avrupa'da, bir yznde Crom-well'in teki yznde Masaniello'nun resimlerini tayan madalyalarn yapldn ve iki yl sonra Belika'da, ulusal Belika devriminin gerekten de Daniele Auber'in mzikli dram 'Tommaso d'Amalfi'nin gsterildii tiyatroda baladn bize anlatr. Gene de bu konuda derinlemek isteyen, Masaniello zerine Michelangelo Schipa, Carlo Botta ve Ca-pocelatro'nun yazdklarndan baka ya da Antonio Ghirelli ve ndro Montanelli tarafndan yazlan daha modern, dolaysyla daha ilgin yorumlardan baka okunacak kitap bulamaz." "Anladn m Save?" diyor ciddi bir tonla Salvatore. "Yarn Tappia Kprs'ne, Minerva Kitabevi'ne git ve profesrn syledii btn kitaplar satn al." "Hi de deil," diye yantlyor Saverio, "profesrn dedikleri bana yeter de artar bile. Profesr, siz Salvatore'yi dinlemeyin, Masaniello olayn bize anlatn." 205

"Masaniello devrimi, deer verilen tm tiyatro gsterile ri gibi provalarla balad. Evet efendim, provalarla: Un ka akl nedeniyle karsn tutukladklar iin biraz kzgn olan Masaniello, bir ay nce Mercato Meydanndaki gm rk kulbesini yakm ve bir hafta nce de Carmine Meryemi kutlamalarn neden gstererek 'alarb' denilen ve Trk ler gibi giyinmi yz lazzaroni'yi upuzun kamlarla silah landrm ve onlara kral saraynn nnde geit resmi yaptr mt. Kral ailesinin ve tm sarayllarn huzuruna vardkla- i nnda Masaniello'nun 'alarbi'leri sralandlar ve tpk bugn jj bizim meclis d olanlarmzn yaptklar gibi srtlarn evir- 'j diler ve bambudan yaplm kamlarn yere koyarak kral j yardmcsna ve balkonlara km olan tm spanyol byk- j lerine bu ekilde klarn gsterdiler." J "Bu gerekten gzel bir dnce profesr!" | "Bir hafta sonra, 7 temmuz 1647'de gerek devrim balyordu. Hepinizin bildii gibi bu devrimin ilk ve tek nedeni kral yardmcs Dk d'Arcos'un Napoli soylularnn izniyle birka ay nce zorla kabul ettirdii meyve zerindeki vergiydi. En azndan Molotov gelip bize ielerin kullanmm retinceye kadar btn devrimler hep ta atlaryla balarken, Napoli devrimi incir atlaryla balad. Evet efendim, incirler ve kt szckler spanyol askerlerini karttlar. Napoli halk, 'Yaasn spanya kral, yaasn S.Gennaro, yaasn Masaniello ve kahrolsun vergiler!' diye bararak kral sarayn igal etti." "Meyveler zerindeki vergiyi kaldrdlar m?" "Hem de ayn gn. Ama bu noktada Masaniello bu zaferiyle yetinmek istemedi. Bunun bir nedeni de devrimin ideologu olan sinsi Genoino'nun, Osuna Kontu'nun eski devlet sekreterinin onu bu ynde kkrtm olmasyd. Genoino bu durumda yars zgrlk yars da damar sertliinden kaynaklanan siyasal kaprislerini bylece doyurmu oldu. Gerekte Genoino seksen yandan bykt. Ama biz konu1 2

Trk askeri. (ev.) spanyollara kar kan Napolililere verilen ad. (ev.)

ya dnelim: Devrim, saraya bir dizi davetle srp gitti. Devrimlerin tarihinde bunu da yeni bir olgu olarak kabul etmek gerek! Masaniello bir ty apka ve gm ilemeli beyaz bir yn giysiyle kral yardmcsn bulmaya gitti ve onu grr grmez ayaklar dibinde bayld. Tpk Paolo Villaggio'nun Fracchia roln oynarken yapt gibi. Kendine gelince gerek bir Napolili devrimci gibi spanya Kral'na balln dile getirdi ve bir milyon duka altn iin sz verdi (ama onlar nerden bulmay dnyordu?). Bu kez kral yardmcs ona bin duka altn deerinde bir altn kolye hediye etmeyi dnd. Masaniello bunu nce reddettiyse de sonunda kabul etti. Her neyse, ikisi de balkona ktlar ve heyecana gelen halk sevincin doruunda barmaya balad: 'Yaasn Kral, yaasn Masaniello ve yaasn Meryem!'. Birka gn sonra kral yardmcsnn kars, Arcos Desi, Masaniello'nun kars Bernardina'ya giysi hediye etti ve her ikisini ba baa le yemeine saraya davet etti. Limonatann srr bu srada gerekleti." "Limonatann srr m?" "Evet efendim, limonatann. Bilmelisiniz ki beyler, Masaniello'nun dram iki perdelik bir dramdr ve birinci perde tpk yle kapanr: Masaniello kraln saraynda limonata imektedir. imdi tarih byle demiyor ama varsaym var: ya limonata zehirliydi, ya Masaniello'nun deli olduuna ilikin bir sylenti kardlar ya da g gerekten onun bana vurmutu. Kesin olan u ki kral saraynda limonatay itikten sonra Masaniello artk o eski Masaniello deildi. Napoli'de denildii gibi saptmaya balad. nanlmaz eyler yapt: Arcos Desi'nin ayaklarn pt. Maddaloni Kontu'nu tekmeledi, bir emenin arkasnda iini yapmak iin onunla birlikte Duomo'ya giden kral yardmcsnn kortejini durdurdu. Kendisini 'ok Huzurlu Napoli Cumhuriyeti Krall-'nn Byk Generali' ilan etti. Ksacas bir sr halt iledi. lki gibi tam be gn sren bu ikinci perde, tarihe 'Masaniello'nun deliliinin be gn' olarak geecek. Benim yorumum son derece basittir. Nasl ki bir dnyal, koruyucu uy207

206

gun bir astronot giysisi olmadan, zarar grmeksizin baka bir gezegene inemezse Masaniello da gerek bir Napolili olarak kendisine btnyle yabanc olan bir gezegende, G gezegeninde soluk almay baaramamt." "Zavall Masaniello!" "Garip olan uydu ki btn bu kargaada ve yalnzca on gn iinde Masaniello belli bir enerjiyle bir tr adaleti salamay da baarmt: spanyol kral yardmclarnn o zamana kadar bo yere zulmettikleri birok haydudu ldrd, ya genel af kartarak ya da Dracone'yi kskandracak bir kararllkla hkmlleri lme mahkm ederek hapishaneleri boaltt. Yargtaya bavurular kabul etmiyordu diyebiliriz. Bu arada, g konusunda deneyimin az oluundan kaynaklanan delilik hzla ilerliyordu. yle bir an geldi ki artk herkes ona karyd: spanyollar ve Lazzari'ler,2 eski barikat arkadalar. Hapse atld ve kat. Sonradan Carmine Kilisesi'ne snd ve burada kimsenin beklemedii bir anda halka son kez konumak iin krsye kt: 'Dostlarm, ulusum, halkm! Benim deli olduuma inanyorsunuz ve belki de haklsnz, ben gerekten deliyim. Ama su benim deil, onlar beni ister istemez deli ettiler. Ben yalnzca sizi seviyordum ve belki de kafamn iindeki delilik budur. Siz daha nce plktnz, imdiyse zgrsnz. Ama sizin bu zgrlnz ne kadar srecek? Bir gn? ki gn? nk sonra uykunuz gelecek ve hepiniz yatmaya gideceksiniz. Ve iyi de yapacaksnz. Tm yaam boyu elde tfekle yaanamaz. Masaniello gibi yapn: Delirin, gln ve kendinizi yere atn, nk aile babassnz. Ama zgrlnz korumak istiyorsanz uyumayn! Silahlar brakmayn! Gryor musunuz? Bana zehir verdiler, imdi de beni ldrmek istiyorlar. Bir balk satcs birdenbire halkn byk generali olamaz dediklerinde onlar hakllar. Fakat ben hibir ktlk yapmak istemiyordum ve hibir ey de istemiyorum. Kim gerekten beni seviyorsa ldm
Her suu lmle cezalandrlan Atinal bir yasa koyucusu. (ev.) ** spanyollara kar kan Napolililer. (ev.)

zaman benim iin yalnzca bir dua, bir requiem okusun. Gerisi iin, size dnp diyorum ki: Hibir ey istemiyorum. plak dodum ve plak lmek istiyorum. Bakn!' "Byle diyerek srtndan tm giysilerini kard. Kadnlar bardlar, erkekler gldler ve Masaniello alamaya balad. Gerekte onun konumas halka deil, Tanr'ya ynelikti. Yeniden onu kovaladlar ve kilisenin bir hcresinde tfekle ldrdler. Yirmi alt yandayd. Kafas kesildi ve vcudu bir ukura atld. Birka gn sonra, kral yardmcs ekmek fiyatn artrnca halk Masaniello'nun nemini anlad. Vcudu yeniden elden geirildi ve kafas boynuna yeniden dikildi. Yz yirmi bin Napolili onu, zerinde beyaz yn bir giysi ve srtnda siyah kadife bir palto, tren alayna gtrdler." "ok gzel bir yk, profesr!" diyor Saverio. "ok gzel ve duygulandrc bir yk. stelik sanki siz de oraday-m gibi bize anlattnz." "Bu, Napolililerin yapt tek devrim mi?" "Btnyle halk kkenli tek devrim. Gerekte 'ok sadk Napoli kentinin' tarihi, ayaklanma ve bakaldrlar arasnda geen krk yl kadardr. Ama bu bakaldrlarn her biri, Masaniello'nunki dnda, hep aristokratik bir kkene sahiptir. rnein baronlarn komplolarna, Macchia Pren-si'nin ayaklanmasna, '99, '21 ve '48 devrimlerine bir bakn: Bunlarn hepsindeki ortak nokta kuvvetlerin aka blnmesidir; bir yandan soylular ya da entelekteller, te yandan halkn alt kesimiyle kral." "Ya Napoli Cumhuriyeti?" "te bu size anlatmak istediim nc anlaml olayd." "Tamam profesr, ama abuk olun nk birazdan televizyonda film balyor," diyor Saverio. "Balayn profesr, fakat film bizi hi mi hi ilgilendirmiyor," diye araya giriyor Salvatore sabr tam bir halde. "Televizyonu bilgisizlere brakalm. Siz anlatn ve kayglanmayn."
1

Katoliklerde ller iin okunan dua. (ev.)

208

Byle Dedi Bellavista

209/14

"Evet Napoli Cumhuriyeti!" diye srdryor Bellavista daha fazla zorluk karmadan. "Daha nce tarafmdan '99 Devrimi'nin adyla adlandrlan Napoli Cumhuriyeti o ok nl Fransz Devrimi'nin z kz olarak doar. Bununla birlikte bu durumda ana kzn birbirlerine hi benzemediklerini hemen ayrt ediyoruz. Bunun da nedeni inanlmaz bir senaryo hatas olarak Napoli devrimi, barikatlarda entelektellerin yannda aristokratlar ve Ta koruyucular olarak da 'san-culottes'\an grr." "Profesr, hibir ey anlamadm!" "Save, dedim ki Napoli'de halk kralla kar devrim yapacana, daha nce Paris'te olduu gibi, btnyle kraln yannda yer ald." "Peki neden?" "nk kimse Napoli halkna 'cumhuriyet' szcnn ne demek olduunu aklamak zahmetinde bulunmad. Neyse, konuya dnelim: Olay '98'de balad. Nelson'un Napol-yon'u yendii Abukir deniz zaferiyle bo umutlara kaplan Napoli kral Roma'ya bir ordu gnderip Franszlar kovmaya karar verdi. Gerek u ki Ferdinando'nun karakterinde girikenlik yoktu. Ona kalsa, ava gitme frsatn karma riskini gze alamadndan, hi kimseye sava ilan etmeyecekti. Ama ne yazk ki bizim zavall Ferdinando karsyla hesaplamak zorundayd. Kars, Avusturyal Maria Carolina, ok baarl bir kadn olup yoksullardan, kocasndan, Napolililer-den ve Napolyon'dan nefret ettiinden kocasn Franszlara saldrmaya ikna etti. Yz elli yl sonra domu olsayd Maria Carolina'mn Adolf Hi tier iin ideal bir e olacan hep dnmmdr. Her neyse, sava henz ilan edilmiti ki Mack denilen gln bir Avusturyal generalin emrindeki krk bin Napolili, Roma'y igal etti." "Lazio-Napoli'de olduu gibi profesr," diyor Saverio. "Nasl?" "Diyorum ki tpk Lazio-Napoli ma olduunda krk bin Napolili'nin Roma'y igal etmeleri gibi!"
1789 Fransz Devrimi'nde halk devrimcilerine verilen ad. (ev.)

"Save, sevgili kardeim, bana konumann akn kaybettirtme!" diye kyor profesr. "Her neyse size dediim gibi Mack krk bin askeriyle yola koyuldu ve General MacDonald tarafndan ynetilen Fransz ordusunun sa kanadyla hemen atmaya girdi. Yalnzca sekiz bin askerine karn general MacDonald, Napolilileri acmaszca yendi. Bir de stelik daha sonra Otricoli yaknlarnda Mack, Fransz ordusunun geri kalan ksmyla Byk Championnet'ya rastlama ansszlna urad ve yenilgi tam anlamyla dayak yeme boyutlarna vard. Ferdinando, savata ansnn deitii ilk andan balayarak kamaya balamt. Bir daha hi durmad; laf olsun diye centilmen klna girerek Napoli'ye vard. Burada ocuklarn, Maria Carolina'y, Mareal Acton'u, iki Hamilton'u, krallk hazinesini ve San Gennaro'nun hazinesini, Herculanum'daki kimi deerli buluntular ve sarayda bulabildii ne kadar kymetli ve tanabilir ey varsa yanna alarak Sicilya'ya giden ilk gemiye bindi. Yerine vekil olarak zavall ve sakin prens Pignatelli'yi brakt. Ona unlar sylemek zorunda kald: 'Cicci, ne istiyorsan onu yap: Kar koymak istiyorsan koy, anlamak istiyorsan anla, ama imdi beni bala, nk biraz abuk gidiyorum."' "Ne kadar nemsiz bir kii!" diyor Saverio. "an bir airinin dedii gibi: Geldi, grd ve kat," diye srdryor profesr. "imdi iler bu noktaya varnca durum dzeltilemez biimde tehlikeye girdi. Gerekten de kimsenin beklemedii bir anda ilk beklenmedik olay oluyor: Napoli halk, hibir Burbon efi ona yol gstermeden ve kimse ona bir ey demeden, geleneklerinin tersine, kurtarc birliklere isyan etti ve zavall Championnet, alklayan halkn iki kanadn yannda bulacana sokak sokak ve ke ke inanlmaz bir gerilla savan gze almak zorunda kald. Ne olmutu? Ferdinando tarafndan kalle ve Maria Carolina tarafndan iren olarak dnlen bu Napoli halk 'Yaasn kral ve yaasn San Gennaro!' haykryla yenilmez Napol-yon ordularn bile durdurdu! Btn bu olup bitenlerden hibir ey anlamayan Pignatelli, Championnet ile bir atekes 211

210

I
imzalyor. Bu atekeste ksacas Napoli Cumhuriyetinin varln tand ve bu arada Fransz birliklerine ar bir vergi demek zorunda kald. te yandan Napolili entelekteller cumhuriyetlerini kurumlatrmaya balamlard. Bu jakobenlerin soyadlar arasnda Cacace ve Esposito'lar bouna ararsnz. lk demokratik Napoli ehitlerinin listesi Carafa, Filomarino, Piementel-Fonseca Serra, Sanfelice, Caracciolo, Ruvo ve benzerleriyle doludur. Halktan hi kimse yoktu. Anmsadm tek ad Michele denilen birinin addr. Michele cumhuriyetilerin yannda yer ald iin tarihe Deli Michele diye geti." "Ya sonra ne oldu?" "u oldu. Bizim ilk cumhuriyetilerimiz bir cumhuriyeti ayakta tutmak iin fazla airdiler ve devlet adam nitelikleri azd. Bu yzden diyebiliriz ki belki de, ayn anda demokrasi ruhu ve uygulama bilinci olan tek gerek talyan Fransz Generali Championnet oldu. Ne var ki Napoli Cumhuriyeti bu tek yiit koruyucusunu da yitirme ansszlna urad: Generaller arasndaki kskanlklar, Direktuvar'm1 miyopluu, Faypoult denilen ok byk bir kalle tarafndan sahneye konan dedikodular sonunda Championnet, Fransa'ya arlarak yargland. Bu arada kraln adna Ruffo adnda bir kardinal on kiiyle Reggio Calabria yaknlarnda Punta del Mezzo'da karaya kt. Bu Ruffo byk bir asker, kurnaz, yrekli, iyi bir konumac ve ok iyi bir valyeydi. Ksacas kardinalden baka her eydi. Bu niteliklerinden yararlanarak Vatikan adna byk bir ordu toplamay baard ve an en byk haydutlaryla birletikten sonra ayn anda kuzeyden ve gneyden Franszlara saldrd. Lo Sciarpa, Fra Diavolo denilen Michele Pazza, Pronio, korkun Gaetano Mammone yoksul ve sevgi dolu jakobenlere kar en iitilmemi zulmler yaptlar ve komutan olarak Championnet'nin yerine geen MacDonald, Lazzaroni'lerin sempatisini kazanmak umuduyla San Gennaro'yu ya da daha doru bir szle Kardinal Zurlo'yu silahla hz4 bir ekilde mucize yapmaya zorlad;
' Fransa hcilali'nde bir meclis. (ev.)

212

Napoli Cumhuriyeti artk geri dnlmez biimde mahkm edilmiti. San Gennaro'ya gelince bilmelisiniz ki, Franszlarn varlnda yaplan bu mucize nedeniyle daha sonra Napo-lililer onu braktlar ve onun yerine, Napoli'nin koruyucusu olarak Sant'Antonio'yu setiler. Benedetto Croce'nin anlattna gre Napolililer, Franszlar destekledii iin San Gen-naro'ya yle kzyorlarm ki Katalana Soka'nda San Gen-naro'nun Sant'Antonio tarafndan krbalandn gsteren bir tablo sergilemiler. Gel gelelim halk bu kinini uzun sre koruyamam. Bu yzden Vezv'n ilk kk patlamasnda San Gennaro hemen yeniden kutsal koruyucu olarak eski yerini ald." "Peki bu arada cumhuriyetin sonu ne oldu?" "Kt bir son! Kardinal Ruffo, Napoli'yi igal etti. Sant'Elmo Kalesi'ni ve Ovo atosu'nu kuatt. Son Napolili direniiler buraya snmlard. (Franszlar, kt sonu grnce svmlard.) Sonu olarak erefine dkn biri olan Ruffo tm devrimcilerin yaamlarn kurtarmaya sz verdi. Ne var ki Kralie Maria Carolina, SS subay ve yakn arkada Emma Liona Hamilton, Colletta'ya gre kaybolmu eski kadn, Nelson'u izin belgelerini yrtmaya ve Kralln en parlak zeksn acmaszca ldrmeye ikna ettiler." "Zavall ocuklar!" "Ben Napoli tarihinin bu blmn setim. nk bu olayda halkn davranndan Napoli ruhunun anahtarn bulabileceimize inanyorum. farkl durum ve tek bir davran. Yabanc egemenlii, halk isyan ve entelektel devrim: olayn hibirinde halk, seimini gten yana yapmad. Yabanc egemenliine tepki gstermez, rastlant olarak karlat bir g durumundan yararlanmaz, entelekteller tarafndan harekete geirilen toplumsal ayaklanma otobsne binmeyi reddeder. Eer savarsa bunu yalnzca baz nemli mal varlklarn ya da Kral'a ve Vatikan'a duyduu sevgiden yapar. O halde bu noktada sormamz gereken soru udur: Sevgi halk myz ya da bilgisiz bir halk myz? ki varsaym, bize kesin bir yant vermek iin birbirlerine ok
213

fazla baldrlar." "Profesr, Napolilinin gce kaytsz oluunun nedeni ' yalnzca bir iklim sorunu olamaz m? Ne bileyim ben; rnein Napoli'de itiimiz Serino suyunu, insann iini serinleten o suyu ele aln. zetle unu demek istiyorum: Napoli'de dnyay mahvedecek kadar fkelenmi biri, susadnda bir bardak su ise sanki bylenmiesine, iindeki tm kzgnlk karn gnete erimesi gibi zlr. Olamaz m profesr?" "Keke Napoli bylesine mucizevi bir suya sahip olsayd, Salvat! ieleyip tm dnya pazarlarnda satardk." "Biz de retici bir lke olurduk profesr!" "Tanrm, fakat bana gre havada bizim tutkularmz frenleyen, snrlandran bir eyler olmal. Yoksa Hannibal, Celestino V ve Renato Carosone ile ilgili olaylar aklanamazd." "Hannibal ve Carosone'nin konuyla ne ilgileri var?"

"Hannibal, Roma'y ykmak iin Avrupa'nn yarsn aar, fillerle Alpler'i geti, en korkun savalan kazanr ve sonra tam Roma'ya bir karlk mesafede, Capua'da durmaya karar verir. Gerekten, nce birka ay tatil yapmay yelediini syler. Celestino V ise 'byk redde' karar verdiinde Napoli'deydi. Fark ettiniz mi bilmem, bu durumda Celestino o dnemde en ok istenilen ve en salam yer olan Pa-pa'nn yerinden vazgeti. Ve sonunda nnn doruunda olan Carosone, artk yeterince kazandn ne srerek sanat etkinliini terk etmeyi yeledi." "Profesr, bana gre, Napolili hrsldr ama ok da abartlacak kadar deil," diyor Saverio. "Sanki snrl bir hrsa sahip bir toplum, bilmem aklayabildim mi?" "Saverio demek istiyor ki ona gre," diyor profesr, "Napolili, beynine ruhu dengeleyen bir vana yerletirilmi

gibi davranyor. Yani grevin ve dolaysyla kaygnn basnc belli bir deere vardnda almaya hazr bir vana gibi." "Nasl? Bir vana m?" "Save, ofbenin iinde olup bitenden ne fazla ne de eksik; su snyor, snyor ve belli bir scakla gelince basit bir s ayarlaycs ofbeni sndryor."

"Anladm," diyor Saverio, "demek istiyorsunuz ki Napolili de ofben gibi snr, ama belli bir noktaya kadar. Sonra sizin o dediiniz vana var ya, alr ve yle der: 'Ama sana ne bundan?'" "Oysa bana gre bir dzen ve dzensizlik sorunu bu," diyor Luigino. "Dzen gc, dzensizlik sevgiyi dourur. Bir dnn rnein, Hitler, Napoli'de domu olsayd ve Napoli'den balayarak dnyay ele geirmek isteseydi ncelikle, hi kar kmadan emirlerini yerine getiren bir sr Eichmann bulamazd. Sonra, bouna hayal kurmayalm, nl 'son zmlerini' gerekletirmek iin biz Napolililerin ona kesinlikle salayamayacamz bir rgte gereksinim duyacakt." "Gerekten de be ya da alt milyon Yahudiyi ldrmek olduka karmak bir i olmal!" "nanlmaz olaylar olurdu," diye srdryor Luigino. "Varsayalm ki belli bir anda Hitler bir kamyon Yahudinin, rnein Frattamagiore'deki bir toplama kampndan Agnano sobalarnn gaz frnlarna kadar

gtrlmesini emretti. Yolculuk srasnda kamyon srcs, Napolili SS, en yaknnda oturan Yahudiyle kesinlikle laflamaya koyulacakt. Ona yle diyecekti: 'Fakat sizi kim Yahudi olarak dourttu? Dinleyin beni: Hristiyan olun!' teki yantlayacakt: 'Ama Yahudi doduysam su benim deil, anam babam Yahudi, hepimiz Yahudi doduk'. 'Ama neden, siz aile babas msnz?' 'Evet efendim ocuum var.' 'Neler 2

diyorsunuz? Tanrm, Tanrm! evreyoluna vardmzda kimse bizi grmez, ben bu zavall adam orada indiririm.' Napoli Nazi Partisi'nin sonu." "Luigino hakl: dzen ve dzensizlik sorunu," diyor Salvatore. "Bu yzden ben sabahlar kmaz sokaa ktmda yerlerde hl kt paralan ve p torbalar grdmde kendi kendime diyorum ki: 'Neyse Salvat, bugn de sakin geirebiliriz!'"

XXVIII
Usta Hrsz

"Ne oldu?" "Bilmiyorum. Ben imdi geldim." "Peki ama sorun ne?" "Eer yanlmyorsam bir hrsz yakaladlar." "Hayr, hayr! Onu yakalyorlard, ama sonra kat." "Tanrm, Tanrm, btn bu hrszlarla artk burada rahat yaanmyor!" Byk bir kalabalk. Mercato Meyda-n'nda bir oyuncak dkknnn karsnda yz ya da daha fazla kii toplanyor. Ge kalmtm ve eve komak istiyordum, ama Napoliii yaradlm 'ey' hakknda bilgi almadan ekip gitmeme bakaldryordu. Ksacas hi deilse ne olup bittiini bilmek istiyorum diyelim. "Balayn ama biliyor musunuz ne olduunu?" "Gzel kardeim, bana bunu ikinci kez soruyorsunuz. Benim de bunu anlamaya altm grmyor musunuz? Biraz sabrl olun canm. Birka saniye sonra istediiniz tm bilgileri size vereceim." Gerekte 'olay' yalnzca kalabaln ortasnda ayrntlaryla biliniyordu. Ben ve kendisine soruyu ynelttiim bey, kalabaln kenarnda bulunduumuzdan olay kahramanlarndan deil de, baz 'anlatc yardmclarndan dinleyen kimseler tarafndan yaylan haberleri dinledik. Anlatc yardmclar ise, deyilerine baklrsa, 217

ayrntlar dramda yer alan eitli kiiler tarafndan ilk renenler. Fakat ilk aklamalardaki uyumazlk (kimi byk olaslkla yalan syleme hastal yznden btnyle d rn olan olaylar uydurup anlatyorlar) bizi kalabaln orta kuan geip olayn ilk kaynana kadar girmeye zorlad. Bu ilk kaynak krmz yzl ve sal, ufak tefek, gzlkl bir adamd. Adammz baryor ve derdini paylamak isteyen herkesten anlay bekliyordu. Bu arada koltuunun altnda bir futbol topu tutuyordu. "Beni anlyor musunuz, eer o kamasayd onu ldrebilirdim bile; yapardm bunu!" "Ne oldu?" diye soruyor henz gelen bir bey. "Neyi bilmek istiyorsunuz? Buras artk Napoli deil, Vahi Bat, sevgili beyefendiciim! Tpk Gary Cooper gibi, belimizde tabanca dolamamz gerekecek. Bir dnn. Torunum Filuccio'ya Noel armaan olarak bu topu almaya gittim ve bir an iin arabay ak braktm...'; "yi gzel de siz bazen gerekten aranyorsunuz. rnein nce arabay ak brakyorsunuz ve sonra da Napoli'de hrszlar var diye yaknyorsunuz." "Ne ilgisi var? Ben yalnzca bir dakika iin dkkna girdim, hem sonra arabann ak olduunu bildiimden ondan gzm ayrmyordum. Bir gzm oyuncaklarda, bir gzm arabadayd." "yi ama ak bir araba her zaman bir kkrtmadr," diye yorumluyor inatla az nceki bey. "sve'te kilit yok," diye sze karyor baka bir bey. "Ve hi kimse bir ey almyor. Hapishaneler bombo." "Size dediim gibi buraya Minale'ye bir oyuncak satn almaya gelmitim ve arabay ak braktm bildiimden bir gzm arabada, tekiyle de torunum Filuccio iin top aryordum. demeyi yapmak iin kasaya gittiimde nmdeki bayandan -kendisi imdi buradadr-

arabay ak braktm iin srasn bana vermesini rica ettim. Byle demedim mi, bayan?" "Evet efendim," diyor tankla arlan bayan, "gerekten byle syledi ve ben de sram ona verdim." "Tam paray derken, yani bir elimle paralar, tekiyle de topu tutarken, bir de ne greyim? O haydut arabama girmemi mi! Artk gzm bir ey grmedi. Bayan ittim..." "Evet beni ittiniz! Beni yere attnz!" diyor artk 'ilk tank rolne' km olan bayan. "Bu yrekli gen adam olmasayd..." "...bayan ittim, topu frlatp attm. O aalk dzenbaz yakalamak iin arabaya kotum. Ylanbalklar nasldrlar bilir misiniz? Bir ayandan yakaladm, ama o bir saral gibi kurtulmak iin abalyordu, yzme birka tekme att ve sonra pis kokulu ve ya iinde olduundan onu tutamyordum. Ellerimin arasndan kayordu. Ksacas bir kapdan girdi tekinden kat!" "Gerekten beyin anlatt gibi oldu," diyor oradakilerden biri, "hrsz dar sokaklarda kaybolmutu. Bu bey ise arabann kanepeleri zerinde uzanm duruyordu." "Bir elime geirseydim! Tanrm, bir elime geirsey-dim! Ona neler yapacam dnemezsiniz bile. Be kere arabamn radyosunu aldlar! Tam be kere! Sigortadaki-ler artk benden usandlar! Evet baym, durmadan ihbar etmemden bktlar! Son kez bana ak seik yle dediler: 'Doktor bey, artk arabanza radyo koymayn, nk a-lnsa da demeyeceiz.' Birazck mzik dinleme isteimi elimden aldlar! Bana inanmalsnz, imdi yalnzca tek ey istiyorum: Bu hrszlardan birini yakalayp yumruklar atmak, ama ylesine yumruklamak ki elimden almasalar kimbilir sonu ne olur?" "Gerekten haklsnz. Eer devlet lm cezas getirmezse adaleti biz yerine getirmek zorunda kalacaz." "Pekl! yleyse kk hrszlar iin de lm cezas koyalm!"

218

"Dul Bayan Santojanni'yi," diyor bir baka bey, "geen gn kilisenin nnde arptlar. Dnn, zavall yal kadn yetmi yanda ve onu paavra gibi yerde srklediler!" "Peki ama polis ne yapyor? Tam gerekli olduu zaman ortalkta grnmyor!" "ster istemez! Onlar yalnzca durma yasa iin para cezas kesmede ie yararlar, ama bir hrsz grdklerinde grmemezlie gelirler." "Doru deil, bayan, yakalyorlar, yakalyorlar. Ama bugn italya'da yarg organlar almyor. Hrszlar yakaladklar gibi salveriyorlar." "Ne oldu?" diye soruyor yeni gelen bir bey. "Beyefendinin arabasn alyorlard." "Bu ocuk kimin?" "Pascali, anasnn gzeli, ne yapyorsun?" "Beyim, ltfen ocuun elinden tutun ve ona oyuncaklara dokunmamasn syleyin." "Hrsz yakaladlar m?" "Hayr, beyefendi onu arabada elinden kard!" "Ne oldu?" diye soruyor bir baka bey. Kendisine soru sorulan gzlkl bey topu hep koltuunun altnda tutarak, gerekli merak yaratmak iin birka saniye sustuktan sonra yle diyor: "Torunum Filuccio'ya bu topu almak iin buraya Minale'ye geldim. Arabay dkknn nnde ak braktm..." "Ne diyorsunuz? Mercato Meydan'nda arabay ak brakyorsunuz ha?" "Ama Tanrm, uzaklamadm ki! Arabay srekli olarak gzmle denetliyordum. Hem sonra abuk davranmak iin burada bulunan ve kasann nndeki srada nmde duran bayandan arabam ak braktm iin srasn bana vermesini kibarca rica ettim." "Evet, bay gerekten byle dedi," diyor bayan. "Tam paray derken hrsz fark etti." "Grr grmez atldm. Bayan ittim ve..."

"Evet beni ittiniz! Siz beni yere attnz! Beni tutan bu gz pek gen olmasayd..." "...bayan ittim, topu frlattm attm, hrszn stne saldrdm ve onu bir ayandan yakalamay baardm. Ama o orospu ocuu bir ylanbalna dnmt sanki; her taraftan elimden kayordu..." Adam bininci kez olay anlatrken birdenbire evresinde mutlak bir sessizlik oluuyor. Kalabalk, on drt yalarnda ya da biraz daha byke bir ocua, 'hrsz'a, ve bir kolunu omzuna atarak ona elik eden bir seksen boyunda bir adama yol amak iin kenara ekiliyor. "Doktor," diyor adam tannm bir mafya yesinin sakin sesiyle, "ocuk, az nceki olayda, arabanzda boynunda tad bir altn zinciri drm. O rahmetli annesinin bir ansdr. Araba ak m doktor?" "Evet," diye yantlyor adam. "Cicci, git zinciri al. Doktor sana hibir ey demez."

221

XXIX
Orta Yol

Bu gece aalarn tepeleri ba ve kollarn devindiren topraa aktan sz ediyorlar ve ben onlar duyuyorum sizin unuttuunuz her zamanki szckler yol arkadalar plak ve kll demir kafesler iinde gei halinde. IGNAZIO BUTTTTA, 1968 "Ve bylece tatil bitti," diyor bana profesr. "Sizin de banza geliyor mu bilmiyorum mhendis bey, ama burada insan daha Noel'in gelmesini hayal ederken kendini gelecek yl iinde buluverir. Sanki gnler eskisi gibi, yani hepsi eit, hepsi yirmi drt saat deildirler. Sanki her gn, bir ncekine gre biraz daha ksa gibidir. Ne bileyim ben, yalnzca saniyenin binde biri kadar, ama daha ksa. Zamann ivme kazanmas varsaym bana ait deildir, Hollandal bir astronom olan de Sitter'indir. O, teki bilim adamlarnn ounun ne srdnn tersine evren, genileme deil bzlme evresinde olduundan gnlerin giderek ksaldn syledi. Sitter ayrca atlarn hzlandra hzlandra ve bzlerek evrenin bir gn btnyle ortadan kalkacandan sz etti. Bu arada bize ge223

line, geen gn Doktor Vittorio ortadan yok oldu ve siz yarn Roma'ya dnyorsunuz. Bylece Napoli'de her zamanki gibi ben, Luigino, Saverio ve Salvatore kalyoruz. Aklma gelmiken mhendis bey, ok fazla konutuumu fark ederseniz ltfen beni uyarn. nk bu benim balca kusurum-dur. Konutuka konuurum ve bakalarna iki ift sz sylemeleri iin zaman vermem. Gzel olan u ki sonradan gerektii kadar ak olamadm, yani beni dinleyenlerin fikirlerini altst ettiim gibi bir kukuya kaplrm. Bunun zerine zetleyebilmek iin konumay srdrrm... ksacas aklamak isterim... rnein sevgi ve zgrlk hakkndaki konumay ele al, ya da gcn kmsenmesi kuramn... btn bunlar yanl anlamaya uygun konular. Beni dinleyen beni kendi geleneksel emalarna gre snflandramazsa o zaman benim iin iler kt gider. Evet efendim, nk o zaman ya kartpostallardaki gibi, karikatre benzer, var olmayan bir Napoli'nin saz airi gibi geinirim ya da bir vurguncu, gcn su kayna, karc bir bananeci gibi davranrm. Btn bunlarn altnda Hristiyanca bir mesaj olabileceinden kimse kukulanmaz. Oysa sorun btnyle ortadadr. Eer gerekten hayatmz yaamak istiyorsak kafamz ve kalbimizi altrp ona yolda yrmeliyiz. Sonu olarak reete anmsanacak kadar kolaydr. Yar sevgi ve yar zgrlk. Nitekim benim emamda kukusuz sizin de hatrlayacanz gibi, orta yolda gitmek iin tek davran zgrlk drtsn sevgi drtsnn bir edeeriyle denkletirmekti. Ben kimi zaman kendi kendime sorarm: zgr mym yoksa zgr olduuma m inanyorum? Benim, bakalarnn istedii gibi konumam, dnmemi ve davranmam m istiyorsun? Genellikle g kendini kabul ettirir: ya bir diktatrlkte olduu gibi gze arpc bir tarzda ya da ince bir biimde, yani koullandrmalarla. zgr olmak insann kendi beyniyle akl yrtmesinden emin olmas ve propagandadan etkilenmemesi demektir. yle kolay deildir! Ama eer biri kitlenin davranlarna gvenmemeye balarsa... kortejlerde
224

koro halinde herhangi bir slogan kafiyeli bir biimde yinelemeyi reddederse, eer bir ey satn alaca zaman kendi kendine unu sorma alkanln kazanmsa: 'Fakat ben bu eyi gerekten istiyor muyum?' ya da 'beni bu eyi almak zorunda brakmaya g m karar verdi?' Belki o zaman zgrln yolunu bulmay baarr." Hem sonra bu g kimdir? Kimi sermaye, kimi ise Amerika olarak dnr. Kukusuz her ikisi de boyutlarda yanlyorlar. CIA ve okuluslu irketler yalnzca kk g odaklardr, ama gcn kendisi deildirler. Gerek u ki gcn anas babas biziz. Kendi ynetme arzumuzla, bizim dmzda yaamaya koyulan ahlakd, kocaman ve soyut bir canavar yaratncaya kadar dnyaya milyarca ve milyarlarca g molekl koyan bizleriz. Onu nasl durduracaz? Kendimizi nasl koruyacaz? Kolay deil. nk g kopya iine daha biz ocukken balad. Bu yzden belli bir noktada zihin gerei grmeye baladnda uyanverdik ve kendimizi giden bir trende bulduk: alkanlklarmzn treni. Hafta sonu, araba, satn aldmz ve artk hrszlardan korumak zorunda olduumuz eyler, ksacas yaam biimimiz dediimiz ve trenden inmemizi engelleyen btn o eyler. Sonuta oumuz bu trende yalnz deiliz, karmz, ocuklarmz bizimle... tm aileyle birlikte giden bir trenden nasl inilir? Bir hesap et, rnein karn Smeralda kysnda yaz tatili yapmak istiyor, ya da kzn mutlaka motosiklet istiyor, ne yaparsn? Ya onlar kaderlerine terk edersin ve trenden atlarsn ya da onlarn ertelenmez isteklerini doyurmak iin ar mesai yaparsn. Btn bunlar olmadan nce gce kar Kissinger'in dedii gibi 'adm adm' aamal bir sava balatmak gereklidir. Fazla farkna varmadan insan bugn bir rtbeyi reddetmeye balar, yarn bir madalyay ve bylece zgrlk ekseni zerinde milim milim ykselir. Televizyonda Carosello mu var? Sen bakmamak iin ban baka yere eviriyorsun. Bugn hava gneli mi? Sen broya yaya gidiyorsun ve arabay almyorsun. Ksacas, gcn koullandrmalar her zaman kitle zerine etki ettiklerinden, neden kanlmas gerektiiByle Dedi Bellavisca

225/15

ni anlamak olduka kolaydr: Kitleden kanmak ya da daha dorusu kitlenin alkanlklarndan kanmak gerekir. Konu rklk deil, nk bir yandan zgrlk drts seni kitleden kanmaya iterse, te yandan sevgi drts seni kitleyle karlamaya gtrecek, ama hibir zaman kitlenin kendisiyle deil, birtakm kimselerle, farkl insanlarla demek istiyorum. uras aka belli olsun ki kitle, onu grenin bak asna gre ya da sevgi-zgrlk amacyla milyonlarca ba olan ya da milyonlarca farkl varlklardan oluan tek bir varlk gibi dnlebilir. Sa ve Sol tamamlanmam kavramlardr: Biriyle bir iim olduunda gerekten beni ilgilendiren tek ey, bir toplumcuyla m ya da bir bireyciyle mi kar karya olduumu bilmektir. Bu nemlidir. Bazlar, rnein btn insanlarn kt olduklarn dnrler. Tomas Hobbes onlarn peygamberidir ve onlar diktatrl severler. Bakalar ise demokrasiyi isterler, nk Rousseau'nun dedii gibi tm insanlarn doutan iyi olarak doduklarna ve daha sonra sistemin onlar bozduuna inanmlardr. Bana gre insanlarn byk blm, yle diyeyim, iyi ruhludur; yalnzca kk bir sulu grubunda yrekte egemen olan nefrettir. Belki bir gn iddetin organizmann bir salgsndan ileri geldiini syleyen Lorenz ile anlaacaz ve o gn zerlerinde 'tutukevi' yazl duyurular 'hastane' yazl olanlarla deitirerek sorunu zeceiz. Bugn iin gerek problem, bana gre, ktlerin kazanlmas deildir. Fakat toplum onlara kar klinik ya da yargsal olarak hep kendini korumak zorundadr. Asl gerek problem ounluun yreklerine iyilik filizleri ekmektir. Ksacas diyorum ki insanlar kt deildirler, ama ok iyi de deildirler. nsanlar kktr. Kktr nk yle byledir. Kktr nk hemen her zaman inanszdrlar. Ama gene de, gizli bir biimde bile olsa, insanlarn ruhlarnda bilinmeyene kar byk bir eilim vardr. Astrologlar, bycler ve falclar dnyada hibir zaman bu dnemdeki kadar ansl olmadlar! Khin klna girmek isteyen herkes, alacak bir kolaylkla kendi geleceini nceden bilmeye susam bir sr erkek ve zellikle okumam ve
226

diplomal bir yn kadn bulur. Kilise akld alanda yararlanlabilecek bu byk g kaynan sezmedi ya da daha dorusu, kendi kurumu ovalarna milyarlarca metrekp iman dkmek iin ondan yararlanamad. Oysa kilise yzyllar boyunca, gerekli anlarda gerekli azizleri ortaya kararak en zor durumlardan syrlmay her zaman baarmt. Oysa bugn, bir XXIII'nc John'a karn kilisenin Tanrbilimcileri bir masann evresinde mastrbasyona gz yumulup yumulmayacan tartmay srdryorlar ve inanmaktan baka bir ey istemeyen koskoca bir umutsuzlar ordusunu pelerinden srklemek iin belki de bir jestin, bir sevgi ve yoksulluk eyleminin yeterli olabileceini fark etmiyorlar. Ama Tanr akna, 1976 ylnda bir Hristiyan, kendisinden yalnzca ocuk yapmak iin iftlemesini isteyen bir ortaa piskoposunu kabul edebilir mi? ster hesaba katalm ister katmayalm, byk bir olaslkla bizim soyumuz tkendiinde hl cinsellikten sz eden tek kii onlar m olacak? Papazlar m? Ltfen ciddi olalm ve sa'dan sz etmek istediimizde zellikle iyilikseverlikten sz ettiimizi anmsayalm. Paskal Tanr'ya inanmak iin Tanr'nn var olduunu yanp tutuacak kadar arzulamann yeterli olduunu sylyordu ki bu dorudur. Ama Pascal yalnzca Tanr'y, gizemli bir ekilde, lszce seviyordu, ama yalnzca Tanr'y. Pascal insanlar sevmezdi! Tanr'ya inanmak, yani iman olmak yaamda byk bir kiisel zenginlii gsterebilir ama ancak bakasna duyulan sevgi bizim varolu sorunlarmz zebilir; bunun da amac teki dnyada bir dl elde etmek iin deil, kendi varlmza bir anlam katmak iindir. rnein annem, iman ve bakalarna kar sevgiyle desteklendii iin uzun bir yalln tm sorunlarn huzur iinde yaad. Seksen yandayd ve kk odasnda kendine, mermer bir konsol ve bir diz kme taburesinden oluan kk bir mihrap yapmt. Karsndaki duvara yeledii azizlerin kk resimlerini, sa'nn yreini ve 'benim llerim' dedii kiilerin fotoraflarn asmt. Annem her gn llerin ruhlar iin yzlerce requiem okurdu. Her lnn kk
227

bir fotoraf ve dua pay vard. Son zamanlarda filenmi llerin says iyice artmt. Bunun da nedeni u; yalnzca aile evresindeki ller iin dua etmekle kalmaz, baz nedenler yznden sevdii bir kiinin lmn ne zaman renecek olsa onu gvendii kiilerin listesine ekler. Anmsarm, Mario Riva ve Marilyn Monroe'nin resimleri bile vard. "Zavallck," diyordu, "ne kt sonu varm." Son yllar dnda, sabahlar komnyon iin kiliseye gitme alkanl vard. Kimi zaman balkona ktmda onun, sokak boyunca uzaklatka gitgide kldn grrdm. in en garip yan annemin gerekten giderek klmesiydi. Yani bedence daha kk bir hale geldi. Sanki dua ede ede, bilinmeyen llerin ve azizlerin resimlerinden yaplm o kendi kk cennetine her gn adm adm tanm gibiydi. Ara sra annemin teki lmller gibi lmediini, yalnzca kle kle ortadan kaybolduunu dnrm. Ben sevgiden, Tanr'dan, gelecekten sz ediyorum ve sonra zgrlkten yana olduumu fark ediyorum. Bu benim tutarszlm! Diyelim ki sevmek istiyorum. Karm ve kzm beni anlamyorlar: Sanki Marslymm, hayvanat bahesindeki tuhaf bir hayvanmm gibi bana bakyorlar. Byk olaslkla yalln beni btnyle yprattn dnerek ailedeki bir hastaya katlanr gibi bana katlanyorlar. Sanki, her ey iin her zaman el altnda bulundurduklar kesin bir kural olayna dayanan bir yaam gvenliine sahipmiler gibi: Bu yaplr, bu yaplmaz, u mutlaka yaplmaldr 'yoksa irkin grlr'. te yaammzdaki tm eylemlerin byk blmn belirleyen korkun tmce: 'yoksa ayp olur!' Eer 'yoksa irkin grlr' ile karlatrlma, zgr irade sorunu ortaya konulamaz bile. Zorunlu armaanlar, yas, evlenmek ZORUNDA olan kadn, kravat, kutlamalar, basal dilekleri, sayglar ve selamlar, tavuk atal bakla yenmelidir, balk elle yenebilir, gebe kalmak ZORUNDA olan e., 'yoksa irkin grlr'. Karma gre ben Saverio ve Salvatore'yi hi eve al-mamalymm, Luigino'yu da ok seyrek kabul etmeliymi-im . 'Yoksa irkin grlr.' Siz ve Doktor Palluotto gelebi228

lirsiniz, nk sizin diplomanz var. Karm Leopar, Mafya Babas ve Kpekbal'n okudu. open ile openhauer'i kartrr, zayflamak iin jimnastik salonuna ve para harcamamak iin Cineforiim'a. gider. Bir yldzn kaydn grdnde aklndan geen ilk istek bri renmek olur. nk herkes briin iyi bir oyun olduunu bilir. Oysa kzm kendine gre agnostik, kadn haklan savunucusu ve mantkldr, houna giden bir delikanly grr grmez ona sorduu ilk soru hangi burta doduudur. Olan 'Aslan,' diye yantlarsa bizimki, 'Aslan m? Hemen anlamtm,' der. Ben kzma ok gzel bir ad takmtm: Aspasia, Perikles'in saray kadn, tarihin en gzel ve en zeki kadnlarndan biri. Ama bu ad kzmn houna gitmedi. 'Zavall kz,' dedi annesi, 'ne ktlk yapt sana?' Ve imdi, yat olan yz binlerce kz gibi ad Patrizia. Dn Patrizia, Fendi'den bez bir anta satn ald: 'Bu Feri gryor musun baba? Bu antann tamam imzal, bu yzden daha pahal'. Btn bunlar son mant evrenin tek-biimlilii olan bir olaylar zincirinin evreleri. sa'nn yeryzne yeniden dnmek istediini varsayalm. Sizce insanlarn kalbine nasl ulaabilir? Havariler, Sz' yaymak iin ne yapacaklard? Yehova ahitleri'nin yaptklar gibi trafik klarnda basl kt m datacaklard? Hayr efendim, sa bugn ok kalabalk ve srekli hareket halinde olan bir dnyada kendisini dinletmek iin tek bir umuda sahip olacakt: Herhangi bir gece saat 20.30 ile 21 aras televizyonda grnmek. yle byk mucizeler yapmasna da gerek kalmazd. Yeterince gl bir korsan istasyon ve bir ift uzman teknisyen. nk bugnn televizyon aralarnn ulam olduu teknolojik kusursuzluk nedeniyle artk kimse bir mucize ile bir TV hilesini birbirinden ayrt edemez. Hem sonra sa bu frsata sahip olsayd ne diyecekti? ncil'de olduu gibi konumaya balayp... yle mi diyecekti: 'Dnyann I olan ben... gerekte size diyorum ki...' sonra duracak, koltukta oturan tm televizyon izleyicilerine hznle bakacak ve unlar mrldanarak szn bitirecekti: 'GrmeFilmin seyircilerle tartld bir tr sinema. (ev.)

229

den inananlara ne mutlu...' Halk bunun bir reklam olduunu ya da Luca Ronconi'nin bir oyunu olduunu dnecekti."

230

Luciano De Crescenzo _ Byle Dedi Bellavista Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelli-engelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayann notu. Bireysel ktphanemi bilgisayar ortamna geirirken Taradm kitaplar kitapsevenlerle paylamak istedim. Bu Kitap Sadece Grme Engellilerin stifade Etmesi in www.kitapsevenler.com Web Sitesine Teslim Edilmitir. Belisa Luciano De Crescenzo _ Byle Dedi Bellavista

You might also like