You are on page 1of 55

KONSTANTIN PAUSTOVSK BATAKLIK yar yaynlar Yar Yaynlan: 76 Roman Dizisi: 26 Orijinal Ad: Kolhida Birinci Bask: Sanat

Emei Yaynlar Ekim 1979-Istanbul ikinci Bask: YAR YAYINLARI Austos, 1994-stanbul Bask: Ceylan Matbaaclk Ltd. ti. Tel: (012) 517 00 81 YAR YAYINLARI Kurulu: 1972 Ynetim: Ankara Caddesi 54 Caalolu-stanbl 94.34.Y.0159.17 ISBN 975-7530-52-2 Konstantin Paustovski BATAKLIK BEYAZIT DEVLET KTPHANES

2. bask Trkesi: Metin Alemdar O Q 5 7 yar yaynlan PK 531 - istanbul SUNU 31 Mays 1892'de Moskova'da dodum. Bir demiryolu istatistikisi olan babam, Kzl Nehir ky arna kaan Zaporozye kazaklarnn soyundand. Buralar, daha nceleri I. Nikola'nn ordular larnda hizmet etmi olan bykbabamn Trk bykannemle beraber yaadklar yerdi. Moskova'd Vilno'ya, Pskov'a ve sonunda az-ok kalc olarak yerletiimiz Kiev'e gittik. Ailemiz, birbirinden ok deiik, ama sanata eilimli kiilerden oluan geni bir topluluktu. rk sylemeyi, piyano almay, tartmay severdik ve tiyatroya ok dkndk. On yamdayken ailem dald. Ondan sonra kendi yaamm kazanmann ve renim harcamalarm nu bulmak zorundaydm. Olduka etin bir meslek olan arabaclk yapmay becere-bildim. Okulun son snfnda ilk ksa ykm yazdm ve bu yk Kiev'de Ogni adndaki bir edebiyat der aymland. Anmsadm kadaryla yl 1911'di. Okuldan mezun olduktan sonra Kiev niversite-si'nde iki yl okudum ve oradan Moskova niversite-si'ne geerek Moskova'ya yerletim. Birinci Dnya Sava balarnda Moskova'da tramvay srcs ve kondktr olarak altm. Dah isinde ve cephede yarallarn bakmnda grevlendirildim. 1915'de bir askeri tp birliine verildim ve Polon-ya'daki Lublin'den Belorusya'daki Nesvizh'e kadar sren byk geri ekilme srasnda bu birlikte altm. Sonra, elime geen eski bir gazetede, her iki erkek kardeimin de ayn gn ayr ayr cephele rde ldrldklerini okudum. O zaman Moskova'da oturan annemin yanna dndm, ama uzun sre o a yerlemeyi olanaksz bularak yeniden dolamaya baladm. nce Yekaterinoslav'a giderek bir metal fabrikasnda altm, sonra Yuzovka'daki Novorosiski fabrikasnda ve bundan sonra da Taganrog'daki Nev-Vilde kazan fabrikasnda altm. 1916 sonbaharnda kazan fabrikasndan a rlarak Azov denizindeki bir balk iletmesinde i buldum. ubat Devrimi'nden ksa bir sre nce Moskova'ya dnerek gazetecilie baladm. Gerek bir yazar, gerekse kii olarak karakterim Sovyet iktidar dneminde geliti ve bu, yaammn akn belirleyen bir e oldu. Ekim Devrimi srasnda Moskova'daydm ve 1917-19 arasndaki birok tarihsel olaya ahit oldu m, birok kez Lenin'in konumalarn dinledim; bir gazete muhabirinin hareketli yaamn yaa Ama dolama tutkusu beni yine yakalad ve o zaman Ukrayna'da yaamakta olan annemin ya nna gittim; Kiev'de baz hareketli olaylar grdm ve oradan 7

Odesa'ya gittim. lf, Babel, Bagritski, Shengeli, Lev Slavin gibi bir grup gen yaza rla ilk kez ilikiye gemem burada oldu. Odesa'da iki yl kaldktan sonra Sukhum'a, oradan Batum'a ve Tiflis'e getim. Tiflis't en Ermenistan'a gittim ve hatta Kuzey ran'a kadar uzandm. 1923'de Moskova'ya dnerek Rus Haber Ajansnda birka yl editr olarak altm. Bu dnemde yaptlarm basnda yer alm Byk Anayurt Sava srasnda Gney Cephe-si'nde sava muhabiri olarak altm. Savatan so seyahate ktm. 1950'li yllarda ve, 1960'-larn balarnda ekoslovakya'y ziyaret ettim, ristan'da kk Nesebur ve Sozopol balk kentlerinde bir sre yaadm, Krakov'dan Gdansk'a btn Polonya'y gezdim, Avrupa'nn evresini gemiyle dolatm, stanbul'u, Atina'y, Rotter Stockholm', talya'y, Fransa'y ve ngiltere'yi ziyaret ettim. . Yaamm boyunca olduka ok yazdm ama hl yapmam gereken ok ey olduunu ve bir yazarn, rli ynlerini, ancak olgun bir yalla vard zaman tamamen kavrayabileceini hissediyorum Konstantin Paustovski (Rastgele Dnceler adl yazdan ksaltlarak evrilmitir.) NSZ YERNE KONSTANTN PAUSTOVSK Paustovski okurun gzlerinin iine iyilikle, hogryle bakar. Eseri, gzel olan hereyle ilg lenen bir duyarllkla doludur. Paustovski'nin eletirisel bir baka sahip olmad sylenem ma yine de onda, asl ar basan baka bireydir. Bir yazarn eserleri, ann karsna kard sorunlara verilmi bir cevaptr. Walt Whitm veren bir adamdr der. Bu cevaplarn nitelii, yazarn yeteneine, bilgeliine, yreine ve sr baka etkene baldr. Bu cevaplar, gncel gereklikten kopukluk izlenimi yaratabilir, m ik biimler kazanabilir, binlerce yllk tarihin iine gmlp masallaabilir. Ama uzman bir bir sanatnn eserinde onu ana balayan izleri mutlaka yakalar. Dev toplumsal atklarn, sava ve devrimlerin, byk teknik bulularn a olan amz, andrr. amz insannn duygu ve dnceleri, sakin bir nehrin tatl akntsna kaplm g 10 den bir sandaldaymcasna uyuklayamaz, kendisini gizleyemez. nsan bir kayktr der Mayako i. Gnmzde, milyonlarca, milyarlarca insann kaderi tarihin kabaran dalgalar tarafndan k ayalara arparak, akntlara, kasrgalara kaplarak srkleniyor. Tarih, insandan, keskin bir gz, gllk, olup bitenleri kavrama yetenei istiyor. Ama her insan sava olarak domaz. Aksine, insanlarn ou iddetten igdsel olarak korkarlar. Ba bir karakter zaafnn yada kk burjuvann sakin hayatna duyulan zlemin sonucudur. Yaps ce dayankl olmayan, ideolojik bakmdan omurgasz kii, bir srngen yada yumuakaya dnm yle kar karyadr. efkat dolu, lirik, iyiye, soluk renklere eilim duyan, insan ve tm canllara kar derin b ir sevgiyle dolu kiiler de vardr. Bu kiiler gl bir namus duygusuna ve ruh dengesine sa hiptirler. Bu denge, kim ne derse desin, her zaman bu insanlar gzelletirir. te Konstantin Paustovski, gerek insan gerekse air olarak, bu yapda bir kiidir. O liri k bir yazardr. air bir dzyazmcdr. Eserinin felsefi deeri, bir bakma da yumuak ve duy bir kiinin, Sosyalist Devrim yoluna hangi dolambal yollardan1 geerek varabileceini ve Devrimin fikirleriyle nasl kaynaabileceim ortaya koymasndadr. Bu adan Paustovski'-nin eserinin ilkesel bir neme sahip olduunu sylerken, yanldm sanmyorum. Aleksandr Blok'u n yazar da Blok gibi, yreklerini amzn frtnalarna sunan romantiklerin ve hayalcilerin ndan gitmitir. Konstantin Paustovski 31 Mays 1892'de, bir demiryollar memurunun ocuu olarak Moskova 'da domustur. lm !968 ylna rastlar 11 ocukluu ve genlii Ukrayna'da krda gemitir. Sonra Kiev'de klasik lise renimini tamaml Kiev niversitesi'ne, daha sonra da Moskova niversitesi'ne devam etmi ama Birinci Dn ya Sava, niversiteyi bitirmesini engellemitir. Konstantin Paustovski, edebiyattaki ilk denemelerini, elli yl kadar nce yapmtr. Paust ovski, Maksim Gorki ve Romain Rolland'n saygyla szettikleri bir yazardr. Lenin'in ha yat arkada Krupskaya, yazarn Kara-Bugaz adl eserinden ilgiyle szeder. Paustovski'nin zellii, yazarlk mesleine byk bir sorumluluk duygusuyla ykl olarak bal lk yksn 1911'de, henz bir lise rencisiy-ken, bir Kiev dergisinde yaynlanmtr (Ik batan itibaren, Paustovski yaam ve insanlar konusundaki bilgi ve deneyinin yetersi z olduunu kavram, yazarl brakp Rusya'y dolamaya balamtr. Gogol, Yazarn kelimelerle oynamas tehlikelidir. der. Paustovski bunu ok erken anlamtr emi Yllar adlotobiyografik yks, bir eczacnn gen ocua syledii szlerle biter. Li lan gen, evresindeki akn aydnlar topluluunun da etkisiyle romantik umutlarla doludur.

azarla hazrlanmaktadr. ykdeki eczac: Yazarlk iyi birey, ama yaam gerekten tanma i demeyelim ama, yaam hakknda okaz bilginiz olmal. Bir yazar hereyi anlamaldr! Eek g l ve an, hret peinde komamaldr. te byle. Size tek birey syleyebilirim: Kulbeler ikalar, sabah kahvelerini dolan. evrenizdeki hereyi, her yeri tanyn. Tiyatrolar, ha ri, madenleri ve zindanlar.. Evet, her yeri... Bir pamuk parasnn alkol emdii gibi emme lisiniz yaam. Onu iiniz12 de eritmeli, her zerrenize geirmelisiniz. Ancak o zaman insanlara yaam sihirli bir iksir gibi aktabilirsiniz. Yine de dozunu iyi ayarlamak kouluyla tabii. Varonej'de Yaz yks'nde, Paustovski, bir yazar bir efsane kahraman gibi, bir byc ustas i gren, hereyi yapabileceini sanan kk oban Fed-ya'y anlatr. Yazar, hereyi bilmeli, meli, hereyi anlamal ve hereyi mkemmel yapmaldr. Paustovski bu konuda unlar syler: u saf inancn ykmak istemiyordum. Belki de bu saflk yazarn gerek ustaln yanstyor, uygulamaya almadmz bir gerei dile getiriyordu. Paustovski, bu gerei hatrlad iin yaama atld. Moskova'da tramvay biletilii ve vatm memuru oldu. Bir metalrji fabrikasnda, daha sonra bir kazan fabrikasnda ii, meydanc o larak alt. Tayfa oldu. Bir kz lisesinde Rus Edebiyat retmenlii yapt, pek ok ie gi Paustovski, her zaman yaamn tam gbeinde yer ald. sava dneminde, Petliura etelerine Byk Ulusal Sava srasnda, Gney Cephesindeydi. Sovyetler Birlii'ni batan baa dolat. Hazer denizi kylarm, Dastan', Kafkas', Murma , Karelya'y, Krm', Kuzey Urallar', Riazan blgesini, hemen hemen tm Orta Rusya'y adm zdi. Kendi kendine ykledii bu on yllk yaam deneyinden sonra, 1926'da, yazar olmak zere kale mi yeniden eline ald. Balangta, yaratt kahramanlar, yaamdan kopuktular. Yazarn iinden kt gerek dnya a yaar gibiydiler. 13 lk eserlerinde, Ildayan Bulutlar romannda, romantik masallarnda, Karadeniz ve Azak De nizi limanlarnn yaam dolu uultusuna, maden ilenen fabrikalardaki almann renkli ve g , halkn mutluluu iin verdii mcadele, ldayan bulutlarn sisi, kitap sayfalarnda kalan mantizmin tl ile rtldr. Ressam Levitan hakkndaki kitabnda, Paustovski, savamay brakarak sadece seyirci kalmay tercih eden bir kiinin ruh halini ok gereki ve ayrntl ekilde anlatr. Asl alacakaranlkta arlk kerdi stne... Geceleri, bahe duvarnn te yannda ark s dinler ve hkran ak adl bir baka arky hatrlard. Bylesine hznl, bylesine duru tanmak, kroket oynayan gen kzlar grmek isteine kaplrd... Terasta, tertemiz, prl p dan ay imeyi, kayla bardan iindeki limon dilimine dokunmay, kays reelinin effaf amla damla szlmesini beklemeyi isterdi. Glmek, saka yapmak, birdirbir oynamak, salnc akta kolan vurmak, lise rencilerinin son kitab Drt gn sansr tarafndan yasaklanan Yaz rsn zerinde heyecanl tartmalarn dinlemek ne gzel olurdu kimbilir! ark syleyen kad nin iine bakmak isterdi. Kadnlar ark sylerken gzleri hep yar yarya yumuludur ve bak bir zlemle doludur. Sosyalist gereklik ve byk yaam deneyleri Pa-ustovski'yi ksa zamanda, dnyaya salt roman tik adan bakmaktan ve biimsel gzelliklerle yetinmekten kurtardlar. Sovyet halknn yaay en iyi eserlerinde Rus Doasn, Sovyetler lkesinin geirmekte olduu dev dnm byk bi 14 tr, komnizmi kuran insanlarn portrelerini unutulmaz izgilerle izer. Paustovski, karakteri gerei lirik bir yazardr. Kalemini dedirdii herey olaanst bir yu la, lirizme brnr. Yazlarnda gzele duyulan gven, insana duyulan sevgi, ve inan yans vski yle yazar: Yaamda. iyiyle ktnn yanyana olduunu hissediyordum. ounlukla iyi, an, yoksulluk ve ac rts altnda gizlenir... Her yerde iyilik izleri bulmaya alyordum. la da bulabiliyordum. yilik, karma en ummadm yerde, birdenbire kveriyordu. Tpk, es ileri altnda klkedisinin billurdan pabularnn parlamas, tpk yoldan geerden gzmze i uack ve dikkatli baklar gibi. Bana kalrsa, Paustovski'nin kk Telgraf yks onun yeteneinin en tipik belgesidir. Gen olan Nastia ehirde oturmaktadr. Uzak bir kyde annesi Katerina Petrovna lmek zeredir. Nastia, anasn uzun sreden beri ziyaret etmemitir. Oysa duygusuz, olumsuz bir kz deild ir. yi bir Sovyet vatandadr. Hikayenin dm, atma nerededir u halde? Yazar, gndeli laylarn insan ynn unutturmamas gerektiini anlatmak ister. Hele bu insan yn, bu insan

arp armyor, bir-eyler istemiyor, size aslmyor, ama sadece o derin ve sessiz gerekl rinizin iine bakmakla yetmiyorsa. Paustovski, bize kolay farkedemediimiz eylerle ilgilenmeyi, gze atlamayann gzelliini g meyi retir. nsan ister istemez Riazan blgesindeki ormanlar anlatan hikayesinin son satrlarn hatrla : lk bakta, puslu bir gkyznn altnda uzanan, ssz ve s15 radan bir topraktr bu. Ama tandka, bu sradan blgeyi adeta acyla sevmeyi renirsiniz. , bir yerlerde lkemin topraklarn savunmam gerekse, yreimin taa derinliklerinde^ ilk b akta ne kadar zavall grnrse grnsn bana gzellikleri grmeyi ve anlamay reten bu t genlik akmz gibi unutulmaz bir sevgiyle sevdiim bu ormanlk blgeyi savunduum duygusuna plrm mutlaka. Bu satrlar savatan iki yl nce yazlmt. Paustovski'nin lirizmi, doduu topraklara duyd tm Sovyetler lkesine duyduu akla kaynayordu. Yazar, sosyalist dzende, gerein lirik algsnn kiinin onur duygusu ve kiiliinin gll ni gstermitir. Paustovski, ressam Levitan konusundaki kitabn u cmlelerle bitirir: Tablolarnda belli b elirsiz bir glmseme bile yanstamazd. Halkn straplarna gzlerini yumamayacak kadar nam du. Tablolarnda, usuz bucaksz ve sefil lkemi, bu lkenin doasn dile getirdi... Sanat gcnn ve ekiciliinin nemli bir blm buradan kaynaklanr. Paustovski, Levitan'n lirizmini zmledi; ve hzn aan bu lirizm, onda yeni renkler, neeli gl yaam dolu yeni ayrntlar kazand. Paustovski'nin benim ahsen bir zaaf olarak grdm bir yn vardr: Istrap karsndaki du .. Maksim Gorki, strabn insan aalatrd-n, bu yzden de straptan nefret edilmesi ok haklyd. Istraba en az Paustovski kadar duyarl olan (Tolstoy, Dostoyevski, ehov, Ye se-nin'de Rus edebiyatna zg bir olgu olarak grlen) aktif hmanizma, gzya ve acma duy l, insann kurtuluu iin mcadele azmi verir. Bu aktif h16 manizma, Sovyetler Birlii'ndeki tm kurulu ve gelime abalarnn temelindedir. Mayakovski e Tolstoy aktif hmanizmay ok iyi dile getirmilerdir. Paustovski'nin olgunlamas, yasam deneyinin artmas, bir zaman sonra yazarn yaam karsnd kitabi ve romantik gzlemcilikle yetinmemesini salamtr. Yine de bence tarihsel mcadeley e baknda bir eit duygusallk grlr. Paustovski'nin kendine zg bir slubu, bir biimi vardr. Bu slub, gerei lirik adan gr . yk, an, msra, onun slubunda orijinal bir biimde birbirine karr. Paustovski'nin baz eserleri, amzn lirik bir tarihesi saylabilir. rnein Volga ile Do aki kanal konu edinen Bir Denizin Douu yks retici belgelerle, yazarn slubunun, insa e kazd ayrntlarla ykldr. Ama bu yknn z, komnizme doru gelime srecinde aama in iirsel grntsdr. Batum'dan Moskova'ya bir gemi gider. Deniz kokusu, rmaklar evrele rin ve nihayet Kuzey topraklarnn amlarnn kokusuna karr. Renkler de deiir: Orta Rusy kleri, yerini Kuzey renklerine brakr. Ve insan, yreinin tam ortasndan bir arknn ykse duyar. Namuslu ve cesur bir insan yreinden daha gzel ne olabilir? Halknn ve tm insanln mut ve adaletini kurmaya alan insandan daha gzel ne vardr? Hi, der yazar. Paustovski geni okur kitlelerinin tand ve sev-

dii eski kuak yazarlarndandr. Otuzdan fazla kitap yaynlamtr. Son olarak 300 bin basl t ciltlik seme eserleri kmtr. Yazarn hayatnn son yla17 rnda zerinde alt nemli kitaplar daha ok otobiyografik eserlerdir (Gemi Yllar, Bi Yzyln Balangc, alkantl Genlik gibi). Bir de sanat zerine yazd Altn Gl adl es r. Gemi Yllar'n Braginka Han balkl bir blm Cokrug Svieta (Dnyann evresinde) derg alarda (1947) Paris'te olan van Bunin'in gzne ilimitir. Paustovski'yi tanmayan Bunin, yazara bir mektup yollayarak, Rus edebiyatnn en iyi yklerinden biri olarak niteledii kumaktan ne kadar zevk aldn bildirmitir. Kukusuz her deerlendirmede sbjektif bir yan dr. Paustovski'nin yabanc dillere evrilen eserlerinin tm Avrupa'da yaynlandn hatrla bu konuda bir fikir verebilir. Bu konuda, Paustovski'nin ac bir srgn'de len Bunin'i, Rus dilinin bu byk ustasn yarg n vard sonu nemlidir. Paustovski, Bunin'in sanatnn znn ak olduunu yazar: Onun i

llii ve karmaklyla zdelemekti. Geceler ve gndzler, gkyz ve okyanusun sonsuz gr k kelimeyle evredeki her-eydi. Bu szler, daha geni bir anlamda Paustovski'nin kendisi iin de sylenebilir. Ama, Leon Tolstoy iin olduu gibi Paustovski iin de, ak, nce insan sonra da vatan sevgisidir. Paustovski'nin lemesinin bir kitab, 1920'de Beyaz Ordu dkntlerinin ve Odesa burjuvazisinin kayla sona erer. Bunin de onlarla birlikte yurtd O sralarda bir gazetede alan Paustovski, Rusya'da kalmay yelemitir. Ve rhtmdan ayrl lerin ddkleri kulaklarnda, yurtlarm terkedenlerin son dualar gibi yank-lanmtr. 18 Gemiler sisler iinde kayboluyorlard. Kuzey Dou'dan esen rzgar, bembeyaz, yeni bir say fa eviriyordu. Acl, byk Rusya'nn, son nefesimize kadar seveceimiz Rusya'nn yiit tari noktada balyordu. Yeni komnist hmanizmann bembeyaz sayfasna, insan gzelliinin, insan sevgisinin airi Kon tan-tin Paustovski de adn yazd. K. Zelinski (Sovyet Edebiyat, ev. Funda Sava. S. 273-281. Konuk Yaynlan, 1978) TARUSAYOLU K. V. Paustovski'ye Beni alp benden telere gtrr daha telere Mays aynda Tarusa yolu kaynlarn ardndadr arayp bulduklarm da bulamadklarm da Morina Svetayeva(*) bakar bana Oka rmana inen tepelerden bulutlar yzer suda dallara taklarak ne etsem de bulutlarla akp gitmese mutluluum Paustovskinin evini grdm iyi adamn evini iyi adamlarn evleri Mays aylarn hatrlatr ba Mays aylarn stanbulunkileri de stanbulun Mays ayndan m geldi Paustovskinin trk ninesi Erzurumunkinden mi evde yoktu yatyor ehirde yreinde sanclarla stat (*) Marina Svetayeva: Sovyet kadn airi.

20 neden sanclar eksik olmaz iyi insanlarn yreinden sevdiimiz kadnlara benziyor Mays aynda Tarusa yolu asfalta dneceiz kalacak imende ayak izlerimiz Tarusa yolu Paustovskinin elyazsdr. bilm em ksmet olur mu gemek Tarusa yolundan Mays aylarndan birinde bir daha ve bu eski Rus topranda gne Viatski oyunca bir tavus kuu(*) NAZIM HKMET 12 Mays 962, Tarusa yolu(**) (*) Viatski: Moskova'nn yaknlarnda, yaplan gzel oyuncaklaryla nl bir kasaba. (**) Nazm Hikmet, Son iirler (iirler 7) Adam Yaynclk, 5. basm / 1991, sayfa: 128 21 Kedi ldrenin cezas lmdr. Eski Bir Mingrel(*) Yasas. YABAN KEDS Rzgar, meyhanenin camlarna bir avu toz ve gl yapra arpt. Palmiyeler heyecanlanarak ye apraklarn kprdatmaya baladlar; kardklar sesler gcrtya benziyordu. Bacalardan tt "nin dz sokaklarndan hzla savruluyor, ieklerini dken mandalinalarn kokusunu silip sp . Kent alanndaki kurbaalar barmaz olmutu. Gen mhendis Gabuniya: Yamur yaacak dedi. Can skntsyla pencereden dar bakt. Camda tebeirle yazlm bir yaz grnyordu: At (*)MingreIler: Grcistan'n Karadeniz kysnda, Rion, Tshe-nis-Tskali ve Ingur rmaklarnn ad bitek blgede yasayan ve dil bakmndan Grc ve Lazlar'la akraba bir halk. (.N) 22 Yamur denizin zerinden yava yava yaklayordu. Suyun tepesinde ar bir duman gibiydi. Du iinde beyaz kuma paralarn andran martlar savruluyor ve baryorlard. Gabuniya ekl

Burada yln ikiyzkrk gn aralksz yamur yayor. Lapin homurdand: Ateli Kolhida!(*) Bilginin biri yeryzne her yl doksan kilometrekp yamur yadn hesa lrsa, btn bu yamurlar buraya akyor. Bu szler Gabuniya'y hi etkilemedi. Meyhaneci iman Gorili'nin(**) astmdan soluu tkany Adam dnyadaki hereye kar kaytszd: Yemek yiyen mhendislere, bo bir masann banda k rli oturan bastonlu ihtiyar Art'om Korkiya'ya kendi kendini yetitirmi, gezgin bir ressam olan Beo'ya ve hatta yaklaan saanaa bile. Nefes darlndan ve karamsar dnceler almt, araptan yap yap olmu bardaklarn stndeki sinekleri kovuyor ve arasra hesap larn akrdatyordu. Beo meyhanenin duvarna yalboyayla allmam bir tablo yapyordu. Tablonun konusunu ona a fsldamt. Tablo gelecein Kolhidasn canlandryordu. Artk bu topraktaki geni, lk i ieklenen eftali baheleri almt. Kara yapraklarn iinde elektrik ampullerine benzeyen renkli meyvalar parlyor, pembe dalar yangn yerleri gibi ttyordu. Beyaz vapurlar grkeml i lotus i-ekleriyle ssl kadnlar tayan kayklarn arasndan (*) Kolhida: Mingreller'in oturduu Mingrelya blgesinin dier ad. (.N.) (**) Gori: Grcis tan'da bir kent. (.N.) 23 geiyordu. Bahelerde binici pantolonlar ve kee apkalar giymi Mingreller keyif atyor ve lerini bu ocuksu manzaraya doru uzatm, erkeskal(*), uzun kvrck sal, yz Leonardo enzeyen bir ihtiyar tabloyu tamamlyordu. Lapin sordu: Leonardo'nun portresini nereden bulmu? Gabuniya kzard: Ona ben verdim. izsin bakalm. Lapin omuz silkti. Ar yamur damlalar yava yava kaldrmlar dvyordu. Meyhane yamurdan kaan insanlarla girenler hibir ey imarlayama-dklar iin meyhaneciyle skla skla selamlayorlar-d. n gzleri Beo'nun almasna iliiyor, tabloyu dikkatle gzden geiriyorlard. Bir hayranlk uultusu masadan masaya dolayordu. Adamlar dillerini aklatyor ve bu halim -selim insann .ustalna ap kalyorlard. Meyhaneci ortalktaki genel hayranla kulak vererek kzgn bir tavrla bir tabaa msr lapa arm balk koydu, bir bardaa sert araptan doldurdu ve Beo'ya uzatt. Bu, Beo'nun alma ydi. Beo ellerini arapla ykad, bal yedi, gzlerini yumdu ve iini ekti. Dinleniyordu. vg k kabartyor ve meyhanenin kooperatif mal olduunu, ama meyhanecinin onu aka aldattn, atrlandan daha kt yemek verdiini dnyordu. Yamurun grlts meyhane mterilerinin konumalarn bastrmaya balamt. Su saak borul apak pencereleri slk alarak (*) erkeska (Rusa): Kafkasya'da giyilen ve cbbeye benzeyen bir giysi tr. (.N.) r 24 krbalyordu. Damlalar aa duvarlarla tabelalarn zerinde acele tkrdyordu, sanki binler tenekeci ve dlger neeli bir yarmaya girmiti. Rzgar gneybat ynnden esiyordu. nne katt bulutlar boz renkli bir koyun srs gibi. ori dalarnn oluturduu duvara sktryordu. Yava yava prtlara, tkrtlara, hrtlara, l-krtlara, suyun kard tm hoppaca s barlardan oluan ar bir uultu karmaya balad. Meyhane mterileri pencerelere doru atldlar. Kaldrmlar slak insanlarla dolmutu. nde kouyordu. Onlarn arkasnda tfeini omzuna atm, uzun boylu, somurtkan bir adam yryordu. inde vahice bir prlt vard. Kuyruundan tuttuu kara, krkl bir hayvan gururla tayord uratndan yamur ve kan damlyordu. Yandaki berber dkkanndan yz sabunlu, ufak tefek bir ihtiyar frlad. Sabunlar gri erkesk sna akyordu. htiyar hayvan eliyle yoklad ve bir adm geri srad: Rambaviya! Bir yaban kedisi vurmusun, kat-so(*)! Kalabalk uuldamaya balad. Avc meyhaneye girdi. Islak, kaygan hayvan meyhaneciye doru f att. Bardaklar angrdad. Ar hayvann tezgaha arp havay sarsmt. Meyhanenin iinde adm atacak yer kalmamt. nsanlar ortada bir lm-kalm sorunu varm gi teli baryorlard. Hayvann sahibi slak yzn avcuyla sildi ve bouk, donuk bir sesle meyhaneciye dnd:

(*) Katso (Grcce): Dostum anlamna gelir (.N.). 25 Derisini sana sataym, patron. Kalabaln sesi kesildi. Bu olaanst pazarln tek kelimesini bile karmamak gerekliydi. olan bir yabankedisinin, belki de Kolhida'nn batak ormanlarnda vurulan son yabanke disinin postuydu. Meyhaneci sar gzleriyle hayvana bakyor ve ses karmyordu. Koltuunun altnda bir tavuk v linde bir demet gl tayan bir gen kz bir iskemlenin stne kt, tezgaha bakmaya balad apraklarn gagalamay brakt, gdaklayarak kanatlarn rpt. O srada ihtiyar Art'om Kork unu basnn zerinde sallayarak barmaya balad: Bana lanet yasn, katso! Bir kedi ldrmsn. Eski zamanlarda bunun iin lm cezas ver Hayvann sahibi ask suratla Korkiya'ya bakt: zr dilerim, ihtiyar bir insandan zr dilerim, ama kedi deil bu. Kalabalk ard. Oradakiler bunun gerekten de kedi olmadn ancak imdi farketmiti. Tez duran hayvan, tyl kocaman bir sana benziyordu. Korkiya akn akn sordu: Neymi kedi deilse peki? Hayvann sahibi bouk bir hiddetle bard: Sinirlenme tanr akna! Gzlerinle gr! Gabuniya'yla Lapsn tezgaha sokuldular. Bu garip bir hayvand. Gl penelerinde yzmeye yar yan, sar perdeler vard. Uzun, plak kuyruu neredeyse yere deiyordu. Kalabalk armt. Herkes meyhaneciye bakyor ve bekliyordu. Ama meyhaneci zorlukla soluyo T 26 ve somurtarak susuyordu. O srada Krklk Enstits grevlilerinden Vano Ahmeteli grnd. izleyen seyircileri iterek kalabaln arasndan bo bir alandan geer gibi rahata geti. A sndan elinde boynuz ddyle ufak tefek milis Gria seirtiyordu. Vano tezgaha yaklat ve hayvan kuyruundan tutup kaldrd. Gria ddk ald, kollarn at gerilemeye balad. nat edenlere baryor, insanlarn merakyla alay ediyordu: Ne o grmezsen lr msn? Ne aptal adamlar var yahu! Vano, sk kalarn atarak avcya sordu: Nerede vurdun? Trk kanalnda. Adn ne senin? Guliya. Evet, Guliya dedi Vano alak sesle. Avlanmas yasak bir hayvan vurmusun. ki hafta hapis atacaksn. Guliya kzgn kzgn smkrd. Sonra Vano'ya korkun bir bak frlatarak homurdand: San bekisi! Kurbaa ldrsem gene tutuklayacak msn? Heyecanlanma, katso. Mahkemede sana sz verecekler... Gria, onu milise gtrver. Kalabalk Gria'yla Guliya'nn arkasndan boald. Avc lgna dnmt. Hayvan gene kuyru kez eski gururundan eser kalmamt. Hayvann kafas slak kaldrm talarna arpyordu. Yamur dinmek zereydi, ince bir toz gibi yamaya balamt.

27 Meyhanede sadece Gabuniya, Vano ve Lapin kalmt. Lapin sordu: Bu nasl bir hayvan? Vano arm gibi yapt: Bilmiyor musunuz? Arjantin'den, Rio Negro'-dan gelen bir sukunduzu. Lapin alayl alayl: Cehaletimi balayn dedi. Ama ben zoolog deil, botanikiyim. Siz rutubetli yar tropikler uzmansnz. Bilmeniz gerekmez mi? Gabuniya tartmaya dnmek zere olan konumay yattrmaya alt. Vano'yla Lapin'in he bitiyordu. Vano, giydii pembe, tyl deriden Amerikan elbiseleri ve zarif tavrlar yznden bu gen botanikiyi sevmiyordu. Vano botanikinin Sovyetler Birlii'nde olup bitenlere nl bir yabanc gibi tepeden baktn sanyordu. Gze batan her tr zirzopluk Gabuniya'nn kzarmasna neden oluyordu. Gabuniya ekingendi. U zun boyluydu ve her zaman glmseyen gzlerinin akn stma, sar bir tabakayla rtmt. Boz Sukunduzu dnyann en dvken hayvandr dedi.

Bu haber tmyle kaytszlkla karlanmt. Vano acyla Gabuniya'ya bakt: Sen bataklklar kurutup Kolhida'y Beo'nun izdii u bahelere dntrnce sukunduzlar . Sen sukunduzlarnn ba katilisin. Onlara limon baheleri deil, cengeller gerekli. Yazk. .. Hepsi Beo'nun tablosuna baktlar. Yamur din28 misti. Gne manolya yapraklarnn arasndan geiyor ve yeilimsi bir alacakaranla d 'nun tablosu Gabuniya'ya yepyeni birey gibi grnd. inden ar eftalilere parmayla dok . Gabuniya dalgn dalgn sordu: Neye yazk? almaya dedi Vano. ki ylm bu lanetli hayvanlara verdim. Onlarn oalmasyla ben ur eklerimle cengellere acyorum. Senin kazma makinelerin yaban domuzlarn il yavrusu gib i datt. akallar bile dalara kayor. Canlar cehenneme! Lapin kalkp gitti. Aslnda can Vano'ya sukun-duzunun Arjantin'den buralara nasl geldiin i sormak istiyordu, ama kendini tuttu. evredeki hibir eyden holanmyordu. Grkemli bir ad olan bu dz, bataklk lke, bitip tk meyen lk yamurlar, bir ekspres hzyla denize doru koan bulank rmaklar, kazklarn st ler ve nihayet hintya kokan, lk arap satlan meyhaneler houna gitmiyordu. Yamur yeniden iselemeye balamt. Gne kaybolmutu. Ve yamur srasnda her zaman olduu lesine keskin kokular kaplamt ki, bunlar dokunma duyusuyla bile alglamak mmknd. Okali erin yumuak kokular, gllerin insann yzne yapan kokusu, limonlarn insann parmak ula ydu bu. Ama tm bu kokularn varl rzgar kana kadar sryordu. Rzgar baheleri hrdat erek ve sokaklardaki tozu kaldrarak esmeye balar balamaz herey deiiyordu. nsana tembel ik ve ba ars veren tatl ttslerin yerine kent deniz rzgar kokmaya balyordu. 29 Gabuniya rzgarlar seviyordu. Rzgarlar stmann verdii gszl vcudundan alp gtryo Bu adam ne zaman yarglanacak? diye sordu Gabuniya. Bir-iki gn sonra. Gabuniya, Vano'yla vedalap dar kt. Rion rma kprleri sarsarak grlyor, koyu bir . Gabuniya ar ar, bir stmal yryyle limana doru gitmeye balad. Kendi yumuak doas yznden g duruma dtn dnyordu. Vano'yla konumaktan kanyo , kanallar at, balta girmemi ormanlar yok ettii ve sukunduz-larnm yaad cengelleri ya kar duyduu ve hibir hakl nedeni olmayan sululuk duygusu yakasn brakmyordu. Bu hayvanlar byk glklerle Arjantin'den getirilmi ve oalmalar iin Kolhida bataklkla lmiti. Vano iki yldr sukunduzlarnn oaln izliyor ve onlarn deerli krk zerine m Sukunduzlar hzla oalyordu, ama Vano'yla bir iki Mingrel avcdan baka hi kimse onlar g . Onlar bu hayvanlarn mthi dvken olduklarn anlatyorlard. Sukunduzlarnn dv gn n lmle sonulanyordu. Bunlar ok rkek hayvanlard ve insanlar yz adm yanlarna sokmuyo dvrken yle coup kendilerinden geiyorlard ki, ekinmeden yanlarna yaklap kavga ede arn kuyruklarndan tutup ayrmak mmknd. Dv her zaman ayn hareketle balyordu: Sukun erini azlarndan kavr30 yor ve dilerini skmeye alyorlard. Sukunduzu dalp suyun altnda be dakika kadar havas liyordu. Gabuniya Vano'nun bu iren hayvanla nasl uratna akl erdiremiyordu. Vano sukunduzlarn incelemek iin aylar boyu bataklkta kalyordu. Giderek Kolhida cengel lerinin, sarmald, boucu ormanlarn, pis kokulu gllerin, btn bu yzst braklm, kk tki rtsnn trksn syler olmutu. Vano, Kolhida ormanlarn tropik ormanlar olarak adlandryordu, ama burada kuzeye zg kzl auaac dnda hemen hemen baka hibir aa yoktu. Kzlaa Kolhida'da masallara zg bir silmi bir alanda yl iinde geit vermez bir orman yetiiyordu. Gabuniya, Vano'nun Kolhida'da balatlan byk kurutma abalarna gizliden gizliye bir dman eslediini hissediyordu. Stma, su baskn, yamurlar ve kazma makinalarnn bataklklara sap mas yznden almalarn ar ilerleyii Vano'yu aktan aa sevindiriyordu. Gabuniya Vano'ya er-ge btn cephede sava amak gerekeceini hissediyordu. Fakat bazen her -ye ramen Vano'ya acyordu: Ekskavatrler Vano'nun destans topraklarna adm adm giriyor, armaklar paralyor, glleri esmer, altn renkli sazanlarla birlikte boaltyor, yabandomu a sukunduzlarn denize doru kovalyor ve arkalarnda derin ukurlar, yapkan amur tepeler

ktk ynlar brakyorlard. Kolhida ormanlar diz boyu su altndayd. Aalarn kkleri amurlu toprakta doru drst tut 31 yordu. Birka tane ii bir aaca zincir takp kolaylkla skebiliyordu. Bu tehlikesiz bir i ylyordu. Aalar hibir zaman devrilmiyordu. nsan kolu kalnlndaki dikenli sarmaklara ard. Ormanlarn ii youn bir biimde aydikenleriyle, akasmalarla, brtlenlerle ve erelt a rtlyd. Bitki rtsnn gc olaanstyd. Akasmalar aalara sarlp ykseliyor ve onlar bir ot gi r insann gzlerinin nnde byyordu. Bir yaz boyunca, iki metre boy atyordu allar. Bu ormanlarda ot bitmiyordu. Ormanlarn ii karanlk, boucuydu ve hemen hemen hi ku yoktu . Kularn yerini yarasalar almt. Ilk yamurlarn sisinde ormanlar geilmez ve lyd. Rzgar esince ormanlarn koyu rengi hemen deiiyor ve tpk cvannkini andran bir renge b Rzgar kzlaa yapraklarn tersine eviriyordu, yapraklarn alt yz griydi. Ormanlar gnler, aylar ve yllar boyu hrdyor, donuk gm rengi dalgalar gibi alkalanyo niya Vano'nun can skntsn ok iyi anlyordu. Bu ormanlara bazen o da acyordu. Kolhida'da yrtlen kurutma almalarnn efi mhendis Kahiani olaylara ok daha yaln bir rdu. O ne ormanlarn, ne stnde nilferler aan gllerin, ne de yeil tnellerin iinde yapr delip geen saysz rman farkndayd. Btn bunlarn yok edilmesi gerekliydi ve Kahiani on engel olarak gryordu. Kahiani, Vano'yu budala bir ocuk sayyordu. Cengellerle sukunduzlarn savunan ateli kon umalara Kahiani umursamaz bir el iaretiyle karlk verip syleniyordu. Yznde her zaman ac bir ifade vard. Bu yz ifadesinin fazla kinin kullanmak tan geldii syleniyordu. Kahiani kinin tabletlerini ar ar iniyor ve susuz yutuyordu. Gemie, balta girmemi ormanlara acmak onun iin tmden yabanc bireydi. Kahiani kendi ba dnda doann mutlaka yozlap soysuzla-acan dnyordu. Gzlerinde skntyla bunu ta er vererek kantlamaya alyordu. ef, Gabuniya'y yetenekli, fakat fazlasyla hayalci bir mhendis sayyordu. Ona romantik m endis diyor ve Gabuniya'nn odasnda Mayakovski yada Blok'un iir kitaplarn bulunca kzyo . Kahiani: En klasik edebiyat; matematiktir diyordu. Geri kalan herey palavradr. Vano'ya sempati duyan tek insan Kolhida bataklklarnn kurutulmasna ilikin dev projeler i yapan yal mhendis Pahomov'du. Pahomov mavi izimlerin banda otururken bazen iini eke : almalar bitinceye kadar yaamayacama seviniyorum. Gerekten seviniyorum! Biliyor musunu hereye ramen doann yok edilmesine acyorum. Ve hemen arkasndan kadn zerine biraz nce uruna yanp yakld bakir ormanlarn iinde a eker ve kalemini masaya vururdu: Turungillere ikibin hektar daha yer ayryoruz! Fena deil! htiyar garip bir adamd. Beo'ya meyhanedeki resme Leonardo'nun yzn ekleme fikrini veren oydu. 33 Dostum, nasl olur da Kolhida'nn geleceini izdiin tabloda dnyann ilk kanal yapm ve su mhendisi Leonardo da Vinci'ye yer vermezsiniz? diye knamt Beo'yu. Beo, Pahomov'a gvensiz gzlerle bakmt: Ama o ressam deil miydi? Ressamlk onun onuncu ii. Grkemli bir ressamdr, ama toprak slah uzmanlnda da bundan a . Bu konumadan sonra Beo, Gabuniya'dan dhi talya'm portresini istemiti. Gizemli kolmataj kelimesi Pahomov'un adyla balantlyd. Ondan, bu bataklk kurutma ynte n, Mars gezegenine yaplacak bir uutan yada Byk Sahra'y denize dntrmekten szeder gi rlard. Bu gerekten de neredeyse fantastik bireydi. Ama bundan daha sonra szedeceiz. Ana kanal inaatn ynettii aladidi ormanlarndan iki gnlne kente gelmi olan Gabuniya Kaptan ,op'u aramak iin limanda dolayordu. Kanalda alan tarak botu iin gemici bulmak cyla Kaptan op'u grmesi gerekiyordu. Gabuniya, Poti'ye sk sk geliyordu, ama kent ve liman onun zerinde her keresinde allmad bir izlenim yaratyordu. Bu kez de yle olmutu. Gabuniya limandayken karanlk bastrd. skeleler kuru yenge ve yosun kokuyordu. Sinyal klar dalgal suyun tam zerine kadar inm biydi. Dalgalar kayalklarda hznl ve ar arklar sylyordu. Uykulu annelerin ocuklarn nilere benziyordu bu arklar. Kentin zerine yeniden sokak klarnn somurtkan yansrylar

anan 34 bulutlar ylmt. Bataklklarda kurbaalar yrtnrca-sma baryorlard. Gabuniya demir ambarnn evresini dolat, geni iskeleye kt ve durdu. Motorlu Abhaziya imana giriyordu. Gemi Batum'dan geliyordu. Bordalarnn yanndaki suda, mavimsi yldzlar bzlp alyor ve geminin beyaz klar yldzlarn akisleriyle karyordu. Gemi iten ay iyordu. Abhaziya yumuak, ama hiddetli bir ddk ald. Ddk sesi alak, bulutlu gkyzne arpt reler gibi uzaklara yayld. a-ladidi ormanlarndan hznl bir yank geldi, sonra Gori dal ikinci, glkle seilen bir yank daha duyuldu. Geminin kara, mat gvdesi ar bir hareketle dnd ve liman barlar, akan su sesi, ocuk n grltleriyle doldurdu. htiyar balklar oltalarn kzgn kzgn saryor, tkryor ve bararak bu lanetli gemini ur vermediini sylyorlard. 35 AK SALAR Gen kadn yanndaki yedi yalarndaki kz elinden tutarak gecenin ge vakti gemiden indi. B hem yk, hem de yolcu tayan bir gemiydi. evreye yayld kklemi deri ve petrol kokusu duyuluyordu. Gemi iskeleye yklendi, klarn sndrd ve sesi sedas kesildi. Kadn bavullarnn yannda durdu, kalarn att, evreye baknd. Hi kimse yoktu. Gemideki yolcu hafif, danseden admlarla karnln iine doru yryp kaybolmutu, anlalan kent o Her yandan su prts duyuluyor ve kaytsz deniz uulduyordu. Kadn karanln iine doru rastgele sordu. Ama ona yant veren olmad. Kk kz bir bavulun stne oturmu korkulu gzlerle annesine bakyordu. On yandaki ayakkab boyacs Hristofor Hristo-

36 foridi karanlk limanda yryordu. Hem bambudan yaplm oltasn tayor, hem de boya sand Hristoforidi yaman bir balkyd, istavritin en bol kt imekli fenerin yannda yer kap bala geceleyin kyordu. Rutubetten titriyordu, souktan dudaklar kaslyor, sabaha doru foridi konuamaz oluyordu, ama btn aclara grkemli bir yiitlikle gs geriyordu. Hristoforidi acele ediyordu. Av sabah saat sekize doru bitirmesi ve liman grevliler i olan Kaptan op'un, kasiyerin, klavuzun-evlerini dolap hepsinin fotinlerini boyamas gerekiyordu. Balk av iin saat kadar zaman vard. Hristoforidi evleri dolap aya-kaba an sonra limandaki otobs durana oturuyor ve ayakkab boyararak gnde iki ruble kadar pa ra kazanyordu. Yeri uygunsuz ve tenhayd. Hristoforidi buray denize ve balk avclna ola enilmez dknlnden tr semiti. Hristoforidi acele etmesine karn op'un oturduu kk evin nnden geerken durdu, aydnl ye bakt. Ev dalgakrann banda, limann en ssz yerindeydi. Frtna olduu zaman dalga se i evin iine kadar giriyordu. Hristoforidi ieride kii grd. Youn bir dumanla kapl odada cigara tttryorlar ve vak asna bakmadan ay imeye hazrlanyorlard. Hristoforidi bunlarn p, mhendis ve takma ad srk gibi uzun boylu ngiliz denizcisi olduunu grd. S'oma gemisini karmt, Potide isiz gsz srtyordu. Neci olduunu soranlara ngilizce a gelen seaman szyle karlk veriyordu. 37 p ona Sem'on adn takm, ocuklar da bunu S'o-ma'ya evirmilerdi. p mthi bir sesle: Kim o pencerenin altnda dolaan? diye bard. Hristoforidi dnd ve kat. Pencereden gvenli lde uzaklanca yumruunu eve doru sallad muyordu, ama gene de naho eyler olabilirdi. p balk tutanlarn gece vakti limanda dolama dan holanmyordu. Sonra Hristoforidi bir ocuk alamas ve bir kadn sesi duydu. Kadn: Alama Yoloka diyordu. imdi birisini bulu-

ruz. Hristoforidi yaklat. Uyank bir ocuk olduu iin kadnn bural olmadn, gece vapuruyla nlad. Kente 4 saatten nce otobs kalkmayacan, geceleyin de araba bulunmadm biliyordu. Hristoforidi kadnla konumaya karar verdi. Kk kza acyordu. Lafa nereden balayacan b : Boyayalm dedi.

Kadn gld. Ah, ocuk! Gece vakti ayakkab m boyanr? Konuma bylece balad. Kadn sevinmiti. Gece vakti yabanc, ssz bir limanda bir ayakkab , hele ayn zamanda balk olan bir ayakkab boyacsna rastlamaktan daha ho birey olabili di! Balk tutmak insan iyi yrekli ve konukan yapan bir-eydir, ayakkab boyamak ise, bu m eslein ustalarna birok pratik bilgi kazandrr. Ayakkab boyacs ynnden zengin olan bir danma brolarna yapacak i kalmaz. 38 Hristoforidi bir balknn ve boyacnn deerli zellikleriyle cokuyu birletiren bir kiiy esizlii kafasnda parlak fikirlerden bir sel yaratmt. Kadna nasl yardm edebilirdi? o o-re otelinin bulunduu kent kilometre uzaktayd. Sonra eyalar tamak zaten olanakszd Ama bu dnceler uzun srmedi: Poti'de afak skmeden nce yamas olaan olan yamur isele Hristoforidi: Burada bekleyin, imdi geliyorum! dedi ve san-dyla oltasn kadnn ayaklarnn dibinde n kayboldu. Hzla koarak op'un evine doru gitti. Olup bitenler sradan eyler deildi, bu nedenle Hris oforidi nefes nefeseydi. Kaptana zavall kadndan szetti. p homurdanarak evinin yolcu s alonu olmadm syledi, sonra yava yava doruldu ve Hristoforidi'yi tehdit eder gibi bakt Sabaha kadar burada otursun. Benim gece nasl olsa nbetim var. Bizi onun yanna gtr, ufa klk. Hristoforidi, kaptanla Gabuniya'y iskeleye gtrd. Gabuniya yol boyunca kaptanla tartt. abuniya gitmek istiyor, ama kaptan brakmyordu. Ben garip adamlarla i yapmaya almadm diye homurdanyor ve Gabuniya'nn sabaha kadar yan kalmasn istiyordu. Sonunda Gabuniya raz oldu. Kadn armt. ki adam onun bavullarm kapm ve denizin uultusunun gittike artp inat e balamlard. Hristoforidi arkadan geliyor ve sevincinden slk alyordu. 39 Olaylar sonuna kadar izlemeye karar vermiti. Fazla konuulmuyordu: Denizden esen rzga r ve akllarn hrts sesleri bouyordu. Kadn ryada gibi yryordu. Sanki henz gemideydi. Toprak sarslyor, akasyalarn hrtsn telalanyordu sanki. Kk, beyaz eve uyur gibi girdi. Evdeki bakr barometrelerin hepsi deiken! gsteriyordu. na yakn bir yere mahmuzu yldzl bir yelkenli maketi aslmt. Mavi, bol bir elbise giymi soluk sar sal bir gemici onlar karlamak iin kalkt ve kad llerini, kemiklerini trdatrcasna skt. Kk kz alamaya balad. Gemici kk kzn nne meldi, yzn biimden biime sokup el rparak kaba sesiyle irki (*) sylemeye balad. Kz avutmak istiyordu. Kz hibir ey anlamyordu, ama gld. Bu gl herkesin skntsn datt. Kadn Gabu-niya'yla konumaya balad. Hristoforidi ev termek iin mutfakta kaptann eski izmelerini buldu ve hararetle boyamaya koyuldu. izm elerin parlakl gzlerini kamatrncaya kadar fralad. Hristoforidi hem boyuyor, hem de konuulanlara kulak kabartyordu. Kadnn Gabuniya'ya a nlattklarndan onun adnn Yelena Sergeyevna Neskaya olduunu, botaniki olduunu (Hristofor di botanikinin ne anlama geldiini bilmiyordu) ve Poti'deki Subtro-pik Deney stasyon u'nda almak iin geldiini rendi. Sonra kk kz yatrp ay imeye oturdular. (*) Fokstrot: Bir tr dans (. N.). 40 Onlar ay ierken Hristoforidi yle eyler duydu ki, balk tutma itah kat ve sabaha kadar du. Sabahleyin kaptan onu mutfakta buldu. evresinde Japon lakyla cilalanma benzeyen be ift delik deik potin vard. Kaptan bu be ift potini oktandr bulak ukuruna atmak . Oysa imdi bu potinler birer sanat yapt gibi grnyordu. Hristoforidi boya ve emee acm ece iittikleri en deerlisinden on kutu ayakkab boyasna deecek trdendi. Kadn yamurluuyla apkasn karp masann bana oturunca, p onun yorgun, gen yzne b sesle: Demek, bizim kutsal Kolhida'mza geldiniz de- di. Harika! Burada neyle uramak istiyorsun z? Ben ay uzmanym. Ama burada btn ekin trleriyle, en bata da Okaliptslerle uraacam. Okaliptslere boverin dedi kaptan. Ama ay esasl bireydir. Diyebilirim ki, ben de bir manym. Zamannda yzlerce ton ay tadm. te, bakn! Kaptan duvarda asl duran gemi ma antaym: "Begonia" adl ay yelkenlisi. Dnyann son yelkenlisi. Bu gemide yl altm.

S'oma sevinle homurdand. Neskaya gemiye bakt, Gabuniya kadnn olduka sakin, yorgun gzle i ve krmzya kaan kestane rengi salar olduunu far-ketti. p konukan bir adamd. Gevezelii en iyi dinlenme biimi sayard. Says bir hayli kalabal ahbaplarna sk sk: Gidip biraz ene alalm, dinleniriz derdi. Gabuniya op'un bu kez de kendisini tutamayacan biliyordu. p gerekten de dayanamad: 41 ihtiyarn yalan sylediini ve yelkenli gemilerin oktan ryp gittiini mi sanyorsunuz? Aksini savunmuyorum! Ama bir tek yelkenli, ite bu Begonia, ta sava balayncaya kadar Seylan'dan ngiltere'ye sefer yapt. Dilber bir ay yelkenlisiy-di bu. Her seferden nce onu cilalardk, her zaman y-kanmasna prl prl olurdu. Uyuz, kmrl gemilerin kaptanlar bize kzar ve "ekerim, eteklerini topla, yoksa seni kirl etiriz!" diye sinyal ekerlerdi. "ay Kulbnn uaklar" derlerdi bize. Btn limanlarda nef derlerdi bizden. Neden mi? Bekleyin, sra ona da gelecek. Colombo'dan, Londra'ya ay tardk, zel, bana sorarsanz en iyi trden bir ay. Bu cinsin a k sa-lar"d. Siz ay ilerinde uzmansnz, anlarsnz. Sandklarn iindeki ay yolda sertle koku, ince bir lezzet kazanr. Bunda zamann, havann ve snn etkisi olduunu sylerler. Es en bizim Rusya'da kervan aynn en iyi ay saylmas bouna myd? Bu ayn kervanlarla in' lmesi bir yldan fazla srerdi. Yolda nc kalite aylar birinci kaliteye dnrd. Doru nuz, bu iten ben de biraz akyorum... S'oma bam masaya dayam, horlamaya balamt. p onun kepini burnuna kadar indirdi ve Ga 'ya dnd: Tanr akna, buna yannda bir i versene. Gemisini karm. yi bir ocuk, yalnz biraz bu konumayan bir tip. Alrm yanma. Sen yelkenliyi anlat! te bizim yelkenlinin varolu nedeni de ayn bu zellikleriydi. Gemi Leslie ay firmasna . Bu firma satt ayn hemen hemen tmn demir vapur-

42 larda tard, ama size unu syleyeyim: ay, kokular, kurutma kadnn mrekkebi ekmesi g urda ay o ho kokusunu yitiriyordu. Demir, kmr, pis su, fare kokular, uzun szn ksas a aki her trl pisliin kokusu aya iliyordu. Vapurlarla tanan ay geni pazarlara verilird tadn bilen kiilerin iecei ay ise aa yelkenlilerle tanrd. Biz fare deil, Palmiye ve yasemin kokardk. Namussuzum ki byle! Neden mi yasemin kok ardk? nk ayn iine, koku vermesi iin, yasemin, kamelya ve defne serpilirdi. Burnumuz k isli kadnlarmki kadar iyi koku alrd. Arkamzda bir koku dalgas brakrdk ve rastladm n bize "f, bir soluk alalm be! Kaptan Frey, yzer berber dkkann gene Londra'ya gtryor ye barrlard. Ama dahas var. Colombo'dan Londra'ya giderken Svey kanalndan gemez, Afrika'y dolardk ma byle isterdi. Ar ar yol alrdk. Btn bunlar zellikle, ayn daha uzun bir sre yol aplrd. Ama buna karlk bu ay mthi pahal satlrd. Sanrm, bizden btn limanlarda i imdi anlalmtr. Biz en iyi kaliteli aylar, bu arada "ak salar" ayn da tardk. Gabuniya'ya baktka ak ay geliyor. Senin salarnn aarm olmas deil bunun nedeni. Senin akaklarn dnmekte andasn. "Ak salar" adnn nereden geldiini nasl rendim biliyor musunuz? Dinleyin, bu ilgintir. Bir keresinde Seylan'da S'oma gibi ben de gemiyi karmtm. Kaptan, S'oma'nn kepini az r ekti. Ne yapacaktm? Para yoktu, hibir ey yoktu! Begonia'nn dnne kadar Leslie firm 43 plantasyonlarna gzc olarak girdim, iilerin hepsi yerli, ou da kadnd... Mutfaktan duyulan fra sesleri kesilmiti. Anlalan, Hristoforidi kaptann anlattklarna d potin boyamay brakmt. Gn aaryordu. Denizin stndeki okyanus gibi usuz bucaksz gn rengi yeile dnyordu. Deniz sakin! dedi. Harika!.. Evet, ite smrgelerin ve tropiklerin ne demek olduunu orad rendim. O gnden beri tropiklerden nefret ederim. Oray anmsadka midem bulanr. afakla birlikte uyanrsn.. Hava yle gzeldir ki, vcudun durduu yerde genleir sanki. De rl-dar, aalarda orba kasesi byklnde birtakm iekler aar, maymunlar kuyruklarn ve insann kafasna tkrrler. Bereket, zenginlik! evredeki koku bile insan air yapmaya y r. Uyannca tropik bitkilerin zerinde kocaman gnei grr, krba saklaylarn, kadnlarn a

en ngiliz gzclerinin havlayan seslerini duyarsn; pis kokulu hindistancevizi kabuklarn kemiren ocuklara bakarsn ve fkeden kpkrmz olursun, bana lmcl bir ar saplanr. Tropiklerin cennet olduu sylenir. Kim demi? Budala kiilerin szlerine kulak asmayn! Tro pik denen ey bir cehennemdir, gzyalaryla geen gecelerdir, budur ite tropikler! Yerlile rin bazlar dilerini skar, rengi kl gibi olur, bosun kafasna bir tane indirecek sanrsn ma yumruu sklmaz. zel bir hastalktr bu. Adna "kauuk yumruk" denir. Buhardan, stmadan bi almaktan insanlarn posalar kar, gsz derler. En gl yerlilerin yumruunu

44 iki parmamla, hi zorluk ekmeden aardm ben. te tropikler budur! Evet, "ak salar" cinsi ayn yetitirildii plantasyonlarda almaya balamtm. ayn yap de beyazmsyd. Bir keresinde plantasyonda ak sal bir kadna rastladm. Kadn topran stne yatm, aly rd acaba? Kadnn kocas hastalanmt, ama o kocasnn yanma gidemiyordu: Ya iten kovulaca dayak yiyecekti. Kadn yerden kaldrdm ve onun henz gen olduunu farkettim, tpk sizin g i. "Git, sorumluluk bana ait" dedim. Kadn elimi pt: "Sahib, bu patronlar bize neler yapyor! ektiklerimizden sadece bizim deil, aylarn bile salar aar-yor. aylarn bile n bu aya 'ak salar' diyoruz" dedi... p sustu. Gabuniya sordu: Bunun benimle ne ilgisi var, katso? Bu ayn benimle ne ilgisi var? lgisi u: Senin sayende tropiklerden nefret etmez oldum. p, Nevskaya'ya dnd ve Gabuniy gsterdi. te bu burada Sovyet tropiklerini yarat- > yor. Anlyorum: Ayn zenginlikler, ay bereket, ama zgr, saduyulu! Bu i iin aba harcamaya deer. Geenlerde Pahamov'a rastladm.' "Bakn, p" dedi. "Sizin hibir ey bildiiniz yok. Evet, b bataklklar kurutuyoruz, bunun yerine tropik bir lke yaratyoruz, limon eftali alalar, rami(*) filan yetitireceiz, stmann kkn kurutuyoruz, ky boyunca dinlenme yerleri yap Ama asl sorun bu deil. (*) Rami: Lif elde edilen bir bitki (.N.). 45 nemli olan zgr emek insanlar iin yeni bir doa yaratmz. Tropikleri sizin 'boss'larn e grmedii lde gelitireceiz. amzn gcn, sizin varlndan haberli olmadnz g uz ihtiyar? Bylesine can kurban!.. Gabuniya kalkt, leye aladidi'ye, kanala dnmesi gerekiyordu. Dardan sabahn sesleri duyurmaya balamt. Hamallar baryordu, otobs grldeyerek ge amaya balam ve pencerenin nnden lklar atan bir mart umutu. Nevskaya arlaan gzkapaklarn aralad ve hafife glmsedi. Uykuyla boutuu belliydi. Bakn, botaniki dedi. Sizin limonculuk firmas size bir oda verinceye kadar burada kaln. cukla birlikte otelde kalnr m? ki odam var. Birini size veririm. Kzn yanna da imdilik istoforidi'yi veririz. Annesi onu kk yatan beri pataklar ve kz kardelerine dadlk etti di. Nevskaya sordu: Ciddi mi sylyorsunuz? Geri, ben ok yorgunum, glkle oturuyorum. Biz gidiyoruz, siz rahatnza bakn. Buyurun! Gabuniya'yla p, Hristoforidi'yi de alp k vskaya kznn uyuduu yan odaya geti ve kendini dermanszca divann stne att. S'oma uyand. Esnedi, kepini ensesine doru itti ve ngilizce: Bayanlar,baylar, yaamaya devam ediyoruz! dedi. 46 evresine baknd, kimseyi gremedi, ama uyuyanlarn soluklarn duydu. Ayaklarnn ucuna bas mutfaa gitti, fray ald, yerleri sprmeye balad. Arasra frayla numaralar yapyor, o vapur uskuru gibi eviriyor ve hafife baryordu: Bayanlar, baylar, yaamaya devam ediyoruz! 47 nsan cengele girince sszlk onunla birlikte atein bana kyordu. N. Tihonov AVCI GULYA Ask yzl avc Guliya atein bana oturmu, k-peiyle konuuyordu. Kpein stma krizi ba unu srm, sar gzleriyle sahibine bakyor ve rpererek titriyordu. evrede cengeller uzanyordu. Akam olmak zereydi ve akam ncesi ortala ken sessizlik k klarnda nlyordu. Kpee sivrisinek srleri stne saldryormu gibi geliyor, sinirli si rn sallyordu. Narionali glnn stnde sk allar havada asl gibi duruyordu. urada burada kzlaalar

kli grgenler ve kvrck dut aalar grnyordu. Sararm sarmaklarn stndeki uzun dik andryordu. Aalarn diplerinden srganotu gibi gr, boucu ereltiotlar fkryordu. 48 Guliya kpee: Kusura bakma, ama ben rastgele bir menevik deil, drst bir avcym dedi. Kpek kuyruunu hafife oynatt. Guliya i karartc bir sesle ekledi: Eer o ocuun kafasn koparmazsam dnyann en alak insanym! Pis bir Amerikan san ii ezas! Byle alak bir herifin yznden on ruble! Mahkemede: "Sen skartaclkla(*) urayor ayvan skartaya kardn" dedi. Beni s-kartac diye adlandrd. Yahu, dostum, skarta demek rta yasak hayvanlarn avlanmasdr" dedi yarg. Ben skartann ne olduunu biliyorum. nsan bile bile sakatlarsa buna skarta denir. Vano bana yz ruble para ve iki hafta hapi s cezas verilmesi gerektiini syledi. Guliya tkrd. plak kuyruklu, pis kokulu bir hay iki hafta! Gldm mahkemede. yle yksek sesle gldm ki, yarg ban kaldrp milis Gria' unun? Yoksa mahkemeye sarho birini mi getirdin?" diye sordu. Gria da: "O buray mahk eme deil, kabare sanyor" dedi. Guliya ayaa kalkt: Yarg: "Amerika'da Rio Neyro nehrinde yaayan deerli bir hayvan ldrmsn, bir de gly vann deerini biliyor musun sen? Tanesi yz dolar, yada ikiyz altn ruble. Sana z anam gi bi dorusunu syleyeyim. Sen cahil bir adamsn, Guliya" dedi. Ben de: "Kusura bakmayn!" dedim "Dorusu okumay henz remedim, ama Supsa'dan Hopi'ye (*)Burada Guliya Rusa'da Iskarta anlamna gelen brak ve kaak avc demek olan brakon yer limelerini kartryor (.N.).

49 kadar benden daha iyi avc yoktur. Hanginiz geceleyin Nedoard kanalna gidip sa olara k geri dnebilir? Hibiriniz! Benden baka iinizden kim hangi rmaklarda-ki suyun kara, h angilerindekinin krmz olduunu bilir? Hanginiz Horga'da yabandomuzu vurabilir yada bi r yabankedisi yakalayp gz kmadan geri gelebilir? Hibiriniz! Guliya bir kirpinin yada k ir baln getii yerden geebilir. Dn de yle konu!" O zaman Vano lafa kart ve sanki yreime bir haner saplad. "Ben senin Supsa'dan Hopi'ye adar en iyi avc olduunu gryorum, ama sen kendi cebin iin en iyi avcsn. Bense seni Sovy t Ynetimi iin en iyi avc yapmak istiyorum." Ne diyebilirdim bu ocua! "Kes sesini, aalk adam!" diye bardm. Ayaa kalkp ona bir t istedim, ama milis beni gsmden ani bir hareketle yakalad ve mahkemede kavga ekmenin yasak olduunu syledi. "Dmek istiyorsan pazar meydanna git!" dedi. Hepsi barp aryor ve beni bir ay ieri tkmak istiyorlard. O srada Samtredili yaj lokomotiv makinisti Ga-buniya'nm olu olan gen, yakkl mhendis -ya ieri girdi ve yle bir konuma yapt ki... Guliya sustu ve Gabuniya'nn parlak konumasn anmsamak iin uzun sre dnd. Bu konuma esinde srnak bir sivrisinek gibi dnyor, ama Guliya onu bir trl yakalayamyordu. ini tfeini eline ald: Ne dediyse dedi! "Bilinli olmak..." byle eyler syledi ite. "Ben batakl kurutuyorum, bu Amerikan sanna yaayacak yer kalmayacak, kk kuruyacak. yleyse neden beni deil de, zavall 50 adam yarglyorsunuz?" te gen bolevik Gabuniya byle dedi, ok yaasn. "Parti byle ki sini sylerken cezalandrmak niye?" dedi. "Onu bana verin. Ben ondan yararlanrm!" Eer G abuniya olmasayd beni bir hrsz gibi yarglayacaklard. Gidelim, katso! Kpek kalkt ve Guliya'nn arkasndan sendeleye sendeleye yrmeye balad. Guliya cebinden katlanm bir kat kard, a doru tutup bakt. Eer okur-yazarl olsayd kadn z kti. Topograf Abaidze'nin dikkatine; Size Kolhida ormanlarn en iyi tanyan kii olan avc Guliya'yi gnderiyorum. Guliya en ula az yerlere gitmi. Merkezi bataklk ve orman haritasnn hazrlanmasnda Guliya'nn esiz yar abilir. Ana kanal inaat efi Gabuniya. Guliya pusulay koynuna soktu ve ormana girdi. Roma kalesinin ykntlarna doru yryordu. r yar yarya batakla gmlm ve stleri yosun tutmutu. Yabandomuzlar iin elverili bir Guliya mahkemede doruyu sylemiti. Hi kimse cengelleri onun kadar M bilmiyordu. Ama G uliya derdini anlatamyordu. Onun ii vahi hayvan izlerini srmek, ate banda gecelemek, b taklklara gmlmek ve akallara keskin slklar almakt. Konumay unutmutu. En canl konu

kendi kendiyle ve kpeiyle yapyordu. Guliya'nn kars yirmi yl nce lmt. ocuu yoktu. Kars hayattayken, devrimden nce, G du. Herkes gibi o da topra amurla gbreliyor ve Bataklklara msr ekiyordu. Sonra, takn nlarnda, delik deik bir kaykla tarlasna gi51 diyor ve bulank bir suyun altnda kalan msrlar, gllerden saz keser gibi, kesiyordu. Kuru toprak azd. Ufak bir oda byklndeki bir avu toprak yznden Guliya bir komusuyla mahkemelik olmutu. Yaamn ar ve huzursuz bir ak vard. Her yl yeni vergiler bekleniyordu. Her yl komula alar stmadan lyordu. Her yl su basknlar cra ky lanetli dalardan kopup gelen souk s a brakyordu. Devrim balad srada kyn tm stmadan krlmt. stelik, sadece onlar anmsadna gre, yedi kyde ocaklar snmt. Sa kalan iki kii, Guliya ve Art'om Korkiya, evlerin khne teraslarna yas iareti olan k ara paavralar balayp Poti'ye gitmilerdi. Kydeki kpeklerin her biri bir yana dalmt. Bir ksm bataklklarda vahilemi, bir ks pazarlarnda dilenir olmutu. Guliya kpeklerden birini yanna alm, meyhanecinin birinden bir tfek kiralam ve avc olmutu. Bataklklardan kmyor ve yaam onun yanndan geip gidiyordu, insanlar kolhozlara giriyordu Ri-on rma stnde bir elektrik santral kuruluyordu. Fakat ormanlar her zamanki gibi bou u, her zamanki gibi sard, hendekler kilometreler boyunca su altndayd. Sonra mhendisler, iiler, kazma makineleri gelmi ve Guliya bataklklarn son deminin geli p attn renmiti. Onlarn yerine limon ve mandalina aalar dikilecek bu yeni topraa , Kolhida ad verilecekti. Cahil bir adamla alay etmeyi kim sevmez! Art'om, 52 Korkiya Guliya'y kandrmt. Sadece kadnlarn alt, erkeklerin, hele senin gibi temb kolhozlara kolhida denir demiti. Sovyet lkesinin ilk kolhidas burada kurulacak. Guliy a buna inanm ve korkmutu. Genliinde bir oturuta bir f arap ien bu ihtiyara inanmay pacakt? Guliya kendisiyle alay edildiini renince Korki-ya'ya gidip ona aptaln biri olduunu syl emek istemi, ama cesaret edememiti: Korkiya Guliya'dan on ya bykt. Guliya kaleye doru yrrken bataklklar kurutulunca nereye gideceini dnyordu. Gabuniya' ulasn anmsad ve mutlaka bir yabandomuzu vurup gen mhendise hediye etmeye karar verdi. Hakarete karlk hakaret, iyilie karlk da iyilik, Guli-ya'm basit felsefesinin z buydu ki gndr cengellerde dolap duruyordu. Garip eyler gryor, ama bunlara dikkat bile etmiy u. Cengellerin tm esrar Guliya iin oktan kaybolmutu. Kudurgan ve bulank rmaklar gryordu: Rion, Tsiva, Hopi. Irmaklar yzyllarn getirip olut uu toprak setler zerinden hzla denize doru kouyorlard. Irmaklarn yataklar evredeki d daha yksekti ve taknlar (sadece Rion'da her yl elliden fazla takn oluyordu) srasnda s r kylarn ap cengelleri basyor ve lkeyi usuz bucaksz, donuk renkli bir gle eviriyo Guliya arasra: Nasl oluyor da'rmaklar insanlar eliyle yaplma benzeyen toprak setlerin den akyor? diye dnyordu. lkenin Gabuniya tarafndan izilen profilini grseydi de bir zd. Bu profilde Kolhida'nn bellibali rmaklarnn setler 53 zerinden akt, bu rmaklarn yataklarnn arasnda da Rion'la Hopi'nin fazla sularnn dk paras olduu aka grnyordu. Ama btn rmaklar Rion'la Hopi gibi lgn myd acaba? Guliya hemen hemen hi akmayan, oldu e uyuyakalm gibi duran, aydnlk, dalgn birok dere grmt. Bu derelerin zerinde alla kler vard. Guliya kayyla bu derelerden geerken bazen ortalk gpegndz akam karanln suyun zerinde ar bir adr gibiydi. Bu derelerin suyu dalardan deil, cengellerden geliy r ve uyuuk uyuuk denize doru gidiyordu. Mhendisler bu dereleri parazit ve stmal diye adlandryorlard. Parazit olularnn ne Hopi'den dzlklere dklen suyla beslenmeleriydi. Bunlara stmal denilmesi ise bu dereleri n aklarnn stmal bir insann yry gibi ar oluundan-d. Deniz bataklklardaki lk suyu bir payanda gibi tutuyordu. lke bir kat tabakas gibi dzd deniz yzeyinden ykseklii de ancak bir tabaka kadn kalnl kadard. Sakin aylarn gc ya yetmiyordu. Dalgalar aylarn suratn dvyordu. aylar usulca dnyor ve ky boyunca, d larn suyunu eninde sonunda kabul ettii sakin bir koy buluncaya kadar uzun sre akyorl ard. Guliya denizdeki frtnalardan holanmazd, zellikle geceyle gndzn e uzunlukta olduu za

tnalardan. Byle zamanlarda deniz ylesine kudurmu olurdu ki sesi cengellerde bile duy ulurdu. nsana deniz neredeyse yklenecek ye boz dalgalar halinde kzlaa ormanlarn basp trtyla devirecek gibi gelirdi. Byle gnlerde yamur bu talihsiz, iliklerine kadar slak l eye bitip tkenmek bilmeden boanyordu. 54 Frtnalarn sonunda hep su basknlar olurdu. Dalgalar rmaklarn azlarn kum dalgalaryl kin aylar bunlar ap denize kavuamaz, duraklar ve lkeyi sular altnda brakrlard. Su basknlar, suyun dalgalarn yd kum setlerini ap silerek denize gidiine kadar, den boyu amurla rtlnceye kadar srerdi. Bu basknlardan sonra lke boz bir amurla svanm gibi olurdu. Aalar, sarmaklar ve evle amur tabakasna bulanrlard. Bu amur abucak kurur ve dklrd. Su basknlarndan korunma konusunda Guliya'-nn kendine zg dnceleri vard. Guliya ay a rduracak kadar sk bir biimde kzlaalarla rtldn biliyordu. Bu aalarn kesilmesi, asnn salanmas gerekliydi, ama bu kimsenin aklna gelmiyor, Guliya da susuyordu. Ona hib ir zaman, hibir ey sorulmuyordu. Budala herifler! Guliya iini ekti. lk kez olarak Gabuniya mahkemede ona, bataklkta bir ii kafilesine kl vuzluk edip edemeyeceini sormutu. Elbette yapabilirdi bunu! Bunun zerine Gabuniya p usuluy yazmt. Guliya yeniden mahkemeyi anmsad ve hiddetten kpkrmz oldu. Vano denilen o ocuun boynun oparmalyd! Akam, Guliya'y Roma kalesinin ykntlarnda yakalad. Koca koca talardan rlm alak du erinliklerine gmlmt. Duvarlarn ortasnda iinde hasrotlar ve sar ssenler biten k u. Guliya bir ate yakt ve torbasndan kirli bir peynir paras kard. Yarasalar dzenli savr la, 55 bir ileri, bir geri uuyorlard stnden. Uzaktan baknca grnmez iplerde sallanyor gibiydi . Kpek yan yatmt, arasra ban geriye atyor ve dilerini birbirine arptryordu: Yarasa ivrisinekmiler gibi yakalamaya alyordu. Cengellerde gece balyordu, sk yldzlarla bez firi karanlk, bir gece. Sivrisineklerin vzlts kesilmiti. Bataklklardan derin bir i e ve az aprtlar geliyordu. Uzakta gndousunda gkyznde belli belirsiz bir pembelik var dalarnda son klarm sayordu. Ate ttyor ve atrdyordu. Uyuyan kpein porsumu derisi titriyordu. Guliya gecenin daha gemesi iin ark sylyordu. Gn doarken domuzlarn su itii yere gitmesi gerekiyordu. Birden arky kesti, tfeini usulca yerden ald ve dipiiyle kpei drtt. Cengellerde ge de ilk kez korkmutu. Esmer yzn ter basmt, elleri titriyordu. Gzlerini bataklktan ayramyordu. Orada, s-senlerin(*) arasndan yldzlarn nda gl san eli kmt. Kpek hrlamaya balad. Guliya ne yaptn dnmeden tfeini omuzlad ve ate etti. Elin atakla doru atld. Biraz sonra parma dilerinin arasnda getirip Guliya'nn yanna koyd lnzca bir kadnn sahip olabilecei geni, beyaz ve ok narin bir parmakt. Guliya parmaa d ndu, parmak tatand. Guliya ele yaklat ve onu uzun uzun inceledi. Gen bir sarmak ele siyah bir damar gibi smsk sarlmt. Guliya eli tuttu ve mermerin soukluunu duydu. (*) Ssen: Sk allk (Y.N.). 56 Elin yanna meldi ve topra bayla emeye balad. Dz burunlu, az aralk bir kadn b kt. Ta kadnn bann evresinde dolanan sk sa rgleri kf balamt. Guliya bir paavra parasn kk bataklkta slatt ve heykelin bayla omuzlarn uzun uzun iyice kararmt. Guliya yanan bir tahta paras getirip heykeli aydnlatt. Roma tanrasnn gzel yz, k ona bakyordu. Ate, heykeli canlandryordu sanki. Mermer kadn glmsyordu. Guliya ayaa frlad ve bir kfr savurdu. Cengele, heykele, bataklk kunduzuna ve Vano Ahme teli'ye lanetler yadryordu. Yazg onunla alay ediyordu. Cengeller yal avcnn haline gl d. Bir bataklk kunduzu iin on ruble ceza ver, mahkemede bir ocuk seni aalasn, yabando u yerine tatan bir kadn avla! Bu kent insanlarnn aklna neler geleceini ancak eytan bilebilirdi! Yoksa onu bu kez de krlan parmak yznden yarglayacaklar myd? Bakarsn, Guli-ya'mn gene bir halt kartrd u ii yapann Guliya olduundan hi kimse kuku duymayacakt. Guliya'dan baka hibir Mingrel

kaleye gitmeye cesaret edemezdi. Guliya kurunun kadnn kolunda brakt ak ize dokundu ve hiddetten terledi. Bir demet a ve bunlar fke iinde heykelin stne rtt. afak skerken yamur yamaya balad. Ate c-zrdyordu. Ya dallardan tten duman insann du. Guliya ayaa kalkt, tkrd ve Rion'a doru yrmeye balad. Islak kee balyla yn gml 57 kpek kokusu ttyor, bacaklar rutubetten krlyordu. Grnrde yabandomuzu yoktu. Kazma makineleri btn hayvanlar il yavrusu gibi datm olma Ormanlar sessizdi. Guliya'ya sanki aalar kukuyla evrelerine bakyor ve arkasndan gzleri i ona dikiyorlar gibi geliyordu. ne gibi yaan, insana diken gibi batan yamur, her za manki gibi, deniz yn-nnden geliyordu. Yamur insann yzn krbalyor ve yakasndan ier Guliya'nn stma nbeti balyordu. Rion'a doru ilerledi. Lanetli ay, tpk binlerce yl nceki gibi, pis suyunu denize tamay rdu. Rion'un suyundan kana kana iti ve tkrd: Dilerinde toprak gcrdyordu, suyun tad e buruktu, insan hi kandrmyordu. Nehir kabarmt, kylarda ayn dzeyde akyor ve ufak adalar sanki ardsra srklyordu. e geceledii adalarn nehir boyunca yz adm kadar daha yaklam'olduunu farketti. Guliya rpertiden inliyor ve ar ar allara bal olan kaya doru yryordu. Arkasna bakmyordu. Ancak kaya bilince dnd ve kuru, kara yumruunu cengellere doru tehd e sallad. Artk svemiyordu. Mor dudaklar dansediyor ve azndan sz yerine hkrklar dk a aalarn neden ona baktklarn anlad: Aalar, cengeli bir daha dnmemek zere terkeden la seyrediyorlard. Belki de aalarn bakt falan yoktu, bu bir stma samasyd. Ne olursa olsun! Guliya elin d. ki saat sonra topograf Abaidze aladidi kyn58 deki evinin yannda acmasz bir stma krizi iinde yatan avcyla burun buruna geldi. Sska b r kpek avcnn yanaklarn yalyordu. Abaidze kpei kovalad ve avcya doru eildi. Adam ndan bir pusula kard ve Abaidze'ye uzatt. Abaidze pusulay okudu ve: Peki, Guliya, dedi. Topograf olacaksn. Ama imdi kalk, bizim evde yatar, dinlenirsin. Guliya glmsemeye alt, ama glmseme yerine arpk bir anlatm belirdi yznde. Kalkt v haritalarla kapl ahap eve sendeleye sende-leye girdi. 59 RON AMURU Paleostom kentin hemen dnda balyordu. Her zaman sisle rtl, suyu yeil renkli bir gld un hemen stnde incecik bir tabaka halinde duran sisin yukarsnda narlarn kara tepeleri or ve martlar btn gn takla atp baryorlard. Nevskaya, Paleostom'u geip kolmatasyon alanna gitmek iin bir kayk tuttu. ^ Kayk, yosun kokan, havuzlardan su uultusu duyulan ve stnde stler bitmi ufak setleri rkasnda Kolhida'nn yeni toprann yava yava olutuu kolmatasyon alannn yanndan geiy Nevskaya iin nasl yapldn grmek iin uzun sre uygun bir frsat bulamamt. Bugn ne mov'dan kolmatajn ne olduunu renmeye karar vermiti. Krekilere havuza yanamalarn syledi ve evik bir hareketle toprak setin stne atlad. B uharl havada snm saz kokusu vard. Nevskaya uzaktan Pahomov'u farketti ve ona 60 doru yrmeye balad. htiyar yandaki havuzun banda duruyor ve, kalar atk, aa olukt akyordu. Kr sal ve ufak tefek olan Pahomov bir bycye benziyordu. Nevskaya: Ne zamandr bana almalarnz anlatacaktnz dedi ve utanarak glmsedi. Pahomov ona kederli kederli bakt ve skntl bir sesle: Gene berrak su geliyor dedi. Ne lanetli i! Nevskaya hibir ey arlamyordu. Sadece koca s, setlerle evrelenmi ve sk sazlarla rtl bir gl gryordu. Su aa oluklardan geere stom'a akyordu. Ne oluyordu burada? Suyun duru oluu Pahomov'u neden kederlendiriyo rdu? Pahomov: Eer cannz sklrsa bu ihtiyara kzmayn diye mrldand. Hi kimse Kolhida'nn ne oldu olduka okumu kiiler bile. Bazlar Kolhida'y Yunanistan'da sanyor ve onun Sovyetler Bir ii'nde olduunu renince ok aryorlar. ok ey bildii iin Pukin'i ok seviyorum. Onu ouk kayalarndan ateli Kolhida'ya" diye bir iiri vardr, hatrlyor musunuz? htiyar elin

lad. Neyse! ite bu dz deniz lkesi Kolhida'nn ta kendisidir. ok gen bir lke buras, s kiy-zelli bin yanda. Daha nce burada Sarmat Denizi'-nin bir krfezi vard. Irmaklar dala dan kitle halinde amur getirir, zellikle karlar erirken. Rion ay azndan yaklak ikiyz eye kadar denizi kirletiyor. Her yl on milyar metrekp verimli topra denize dkyor. Deniz gzlerimizin nnde kentten uzaklayor. 61 Her yl kylar alt metre ilerliyor. Kent parkndaki eski Trk kalesini grdnz m? Kale on a Sultan Murat tarafndan yaplm. O zaman denir zin kysndaym, duvarlar suyun iindeym duvarlar kydan ok uzakta. lkenin tm bataklktan oluuyor. Bataklklarn burada ne ii var? nce, suyun boalma olana ra, bitip tkenmek bilmeyen yamurlarla rmaklarn tamas geliyor. lke bir tabak gibi, dmdz. Guria dalarnn tam eteinde denizden ykseklii iki metre. Bur Poti'deyse bir metre bile yok. Aslnda suyun iindeyiz. Bataklklar yznden burada bitki r ts trleri mthi yoksul. Bir dnn hele: Kzlaa ve gene kzlaa lanet olsun! Biraz ufukta dalar olmasayd Kolhida'nn grnm tpk . Pina bataklklar gibi olacaktr. Burad n yetien bataklklar var. Evet, evet, hani u kutup tundrasnda kalan sinekkapanlar. Aln size tropikler ite! Bitki rtsndeki bu yoksulluk nereden geliyor? Siz botanikisiniz, aalarn yetimesi iin r metre kalnlkta kuru topraa gerek olduunu benden daha iyi bilirsiniz. Ama tm pataklk lan bir lkede bu bir metre topra nereden bulacaksnz? te bunun iin trl trl yabani isi yetiiyor. Kolhida'da Gney Japonya ve Sumatra'nn iklimi var, scaktan yana zengin, bu arada lke kelimenin tam anlamyla bir stma l. Yeni Kaledonya'daki tropikal srgn yeri gibi birey. bataklklar olmasayd grkem ve zenginlik ynnden Java'yla Seylan' geride brakrdk. Deme bataklklar kurutmak gerek. ok gzel! Biz de bunu yapyoruz. Dalarn yaknnda, mesela Gabuniya'nn alt aladidi'

62 da olsa bir aknt var ve bataklklar normal kanallarla kurutmak olas. Sularn oalma zama rnda rmaklarn tamamalar iin evrelerine setler yaplyor. Btn bunlar isin alfabesi. A Gabuniya'nn hkm srd yerlerde yaplabiliyor, buradaysa olanaksz. Burada aknt yok de ar az, kanal aarak topran olsa olsa yirmi santimetre kalnlktaki st tabakas kurutulabil r. Bunun dnda birey yaplamaz. Demek ki, baka bir kurutma yntemi gerekli. Hangi yntem? u kolmataj yntemi... Pahomov yan gzle Nevskaya'ya bakt ve ar ar bir sigara sard. Buras, Paleostom'un kys, Nevskaya'nn ok houna gitmiti. Sis ve gne gm renkli, say aratyordu. Rzgar yaramaz bir ocuk gibi, bir hafif, bir sert eserek insann yzne arpyor Kolmataj nedir? Kolmataj, bataklklarn bulank rmak sular altnda braklarak kurutulmas bir teknik paradoks ite. Kolmataj, bataklklar kurutur ve ayn zamanda yeni, verimli b ir toprak tabakas oluturur. te size bir rnek. Biz bu batakl toprak setlerle evirdik, 'dan atmz kanallar buraya verdik, alavere havuzlar yaptk ve Rion'daki suyun en bulan ann, su katlmadk, vck vck bir amurun gelmesini bekledik. Ondan sonra havuzlar atk n suyunun altnda braktk. Kar tarafa da, durulan suyu Paleoston'a vermek iin bir dizi h avuz yaptk. Sanrm, basit birey. amur kyor, durulan suyu boaltyoruz, sonra batakl nk suyun altnda brakyoruz ve bu bylece srp gidiyor. te iin z bu. Toprak tabakas -yor, hemen hemen hibir aba harcamadan. Bu yeni toprak olmadan burada subtropik fala n mmkn de63 il. Bataklk suyunun altnda gen turba(*) ve stag-num(**) var, bunlarn zerinde ve kzla aka hibir ey yetimiyor. Kolmataj bize burada harika bir toprak, ahane bir amur veriyor . Bunun iine bir incir dal koparp sokun, drt ay sonra meyve verir. Rion'un suyundaki amur, Nil'dekinden iki kat daha fazla. Bugne kadar N, dnyann en bul ank nehri saylyordu. Onun suyunun bir metrekbnde yarm kilo amur var, bizde ise bir kil ! Nil'in basknna urayan topraklarda gl bir tarm kltr yetie-bildiine gre biz bura de bile gremeyecekleri bir bitki rts yaratacaz. Bizim amurumuzda Msr'dakinden iki ka a fazla fosfor ve azot var. te, aslnda hepsi bu kadar. Daha fazla anlatacak ey yok. Be yl iinde birbuuk metre kal oprak oluturduk. Bu topraklar limon ve eftaliye ayracaz. Nevskaya: Suyun duru oluuna neden kzdnz anlayamyorum dedi. Bu iyi birey. Demek ki btn am

Pahomov itiraz etti: te kt olan da bu. Kolmatasyon alanndaki aknt daha gl olmal ki, sadece iri amur i ise Paleostom'a aksn. nce amur zararldr, ar bir toprak oluturur.' Pahomov, Nevskaya'ya kolmatajn ne olduunu ksaca anlatmt. imdi dnya Nevskaya'ya yle e nemli eylerle dolu gibi geliyordu ki, can zaman durdurmak istiyordu. (*) Turba: Yer kmr (. N.). (**) Stagnum: Bataklkta yetien bir tr yosun (.N.) 64 Nevskaya botanikiydi, kafas disiplinli almaya alknd, ama kiiye heyecan veren genell kar eilimi vard. Kolmataj bataklklarn kurutulmasnda kullanlan yeni bir yntem olara daha nemli birey olarak alglamt: nsann doann stnde kurduu mutlak egemenlik, gr in yaratlmas olarak. Pahomov'a glmsedi. Kayklar arrken sesi son derece ak km, ama lk gllerin se aman erkek arlarn sesi duyulmutu. Pahomov: Beni de kente kadar gtrn, vakit geldi dedi. Uzun sre kentin varolularnda yrdler. Deniz akl denmi sokaklarda it aralarndan g oyunlarna birer atal taklm kll domuzlar dolayordu. Birisi Nevskaya'ya seslendi. Bu Kahiani'ydi. Kahi-ani ahap bir evin terasnda, iziml erinin banda oturuyordu. htiyar annesi bostanda alyordu. Banda tlbendi bir apk var kadnlarnn bu ba giysisi artk mrn doldurmak zereydi. Selam, arkadalar! diye bard-Kahiani. Bir dakika durun. Bugn ahane bir budalalk iit abac aliko beni limana gtrrken yle dedi: yle sanyorum ki, Kahiani yolda, on yl kad vapurlar geceleyin limana fenerin na bakarak deil, limonlarn kokusunu alarak girecekle ! Her taraf iir, kaacak delik yok, arabaclar bile air oldu! Her biri birer irazl Hafz! . Celsenize biraz! Nevskaya bostana, ihtiyar kadnn yanna gitti ve onun kuyudan su ekmesine yardm etti. ht iyar kadn bir demet iri prasay ykyordu. 65 Nevskaya beyaz, sulu kkleri koklad: Ne ahane bir prasa! Herhalde ok lezzetlidir! htiyar kadn glmsedi ve yant vermedi, Rusa-s iyi deildi. Nevskaya Kahiani'lerden knca Subtropik Deneme stasyonu'na gitti ve eve hava kararrken dn-' d. Poti'nin alacakaranlnda klar lambalardan ayrlm, havada duruyor gibi geliy na. ki gndr yamur yamamt. Sokaklar bir parkn glgeli yollarn andryordu. Kazklar stne yaplm ahap evlerde bey arlyordu. Kaldrmlarn st buruuk glLerle kaplyd. Ar boynuzlarn srtlarna atm m rin zerinden geiyorlard. Denizin stnden mavi bir akam ykseliyordu. Akam, pencerelerin camlarnda yansyor ve deni feneri ara sokaklarn sisini, dikenli allardan oluan iti delerek parlyordu. Fener bahe erin kara ana taklm bir gezegen gibiydi. Nevskaya evin nnde Hristoforidi'yi grd. Hristoforidi mutfak penceresinden dar uan pr emetlerini yakalamaya alyor, Yoloka ise prasalar srkleye srkleye samanla tayor salar atyor, bir yandan da baryordu. Nevskaya'ya seslendi: Kutlarm! Yeni rn yetiinceye kadar yetecek prasanz var... Durun! Eve girmeyin. nce hav ndralm. Ne oldu? Olan u: Her lkenin adetlerini bilmek gerekiyor. Birinin prasasn vdnz m siz? 66 vdm. Kahianinin annesinin prasasn. Tamam ite! Biliyordum zaten! p iki saat nce arabac aliko'nun on demet prasa getirip mutfaa ydn anlatt. Evde arm. Hristoforidi'in sorularna karlk arabac: Dur, ocuk demi. Bu ihtiyar Kahiani'nin armaan. Nevskaya ard. Konuun houna giden hereyi ona vermeyi emreden eski Mingrel greneini un dikkatsizce bu gzel prasalar vmt. te karl da buradayd imdi! Cop onu yattrmak iin: Bu masum birey dedi. Daha kts de olur bazen. arlk dneminde Mingrelya Prens Dadiani' itti. Bunlar birinci snf birer aylak ve ayyat. Varlarn yoklarn ikiye vermilerdi. Am lar gelince gz boyar ve kyllerin atlarn kendilerininmi gibi onlara hediye ederlerdi. K ndilerinin at filan yoktu. Kyller ses karmaz ve konuklarn gidiine kadar beklerlerdi. S

nra Dadiani arazisinin snrnda onlarn yolunu bekler, atlarn geri alr ve her olasla k aha Dadiani'lere gelmeye heveslenmesinler diye, konuklar bir hayli benzetirlerdi. Akama o kadar fazla etli prasa piirmilerdi ki S'oma olmasayd yemein bitmesi olanakszd S'oma, aladidi'den bir gnlne gelmiti. Artk Gabuniya'nn yannda kazma makinesi operat alyordu. Kazma makinesinin almasn bir virtz edasyla canlandryordu: Islk alyor, diliyle se et akrtlarm taklit ediyordu. Yoloka onun azna bakyor ve glyordu. 67 O akam S'oma'nn asl adnn Jim Bearling olduunu, skoya'da doduunu ve Klondike vapuruy ii kazada lmesine ramak kaldn rendiler. S'oma sylediklerini kantlamak iin kazan at ve gsndeki mor lekeyi gsterdi. Leke er soru iaretine benziyordu. Bunlarn ne lekesi olduu anlalamad. S'oma, her zamanki gib i, masann banda uykuya dald ve sabaha kadar ona dokunmadlar. FON p ptrl, ak renkli yapraklar parmaklaryla ovalad ve elini abucak geri ekti. Parmak e dokunmu gibi yanyordu. Elini havada sallad ve svd: Lanetli in srgan! Acnn abucak geeceini sanyordu, fakat parmaklarnn szs gitgide artyordu. Sanki ac eiyor ve onlar demir bir kskala sktryordu. p korkuya kapld. abucak ekim alann evreleyen itin dna kt, evresine baknd ve zaman grd: Yanklardan kanmak iin yapraklara plak elle 'dokunmaynz. Kaptan, Nevskaya'y dnd: Budala kadn! Neden uyarmad beni sanki? - Ama hemen kendini toparlad ve kzard. Nasl ol da onun gibi bir deniz kurdu bir kadna svebilir-di! Tatil gn Supsa'ya, bu budala aacn yetitirildii dikim alanna gitmeyi kendisi istemiti. Demek ki su kendisindeydi. Onu zo rlayan olmamt. 70 p sadece konukan deil, ayn zamanda merakl bir kiiydi. Nevskaya ona in lak aacnn y eneme alanlarndan szetmiti. Bu aacn zsu-yundan ahane bir cila yaplyordu. Bu cila zam suyun etkisinden rnatlamyor, ateten atlamyordu. p ssl Japon kutularn anmsamt. m bir elik gibi sert olan bu lakla cilalanmt. Nevskaya ile biraz daha konutuktan sonra gemilerin su altnda kalan ksmlarnn boyanmasnd bu cilann yerini hibir eyin tutamayacan renmiti. Bu konu kaptan ilgilendiren eyle iriyordu. Bu nedenle, Nevskaya, Lapin'le birlikte Supsa'ya, lak aacnn yetitirildii dik im alanna gitmeye hazrlanrken p da onlarla birlikte gitmek istemi, onlar da kaptan yan arna almlard. Parmaklarnn szs artyordu. p elini cebine soktu ve yola kt. Tozlu otomobil yal ak glgesinde kestirir gibiydi. Grnrlerde ne Nevskaya, ne de Lapin vard. Kaptan arabaya bindi ve beklemeye balad. Ge bakyordu, ama gk houna gitmiyordu. Rzgar tu ya, hava her geen saat biraz daha snyordu. Dalarn stnde sabun kpne benzeyen k vard. Drt gndr yamur yamamt. Kaptan iini ekti ve: nallah fon esmez!(*) diye dnd. Lanetli bir iklimi vard bu lkenin! Btn yl yamurlar, saanaklar insana gz atrmyor, b ir in amarhanesi gibi scak ve nemli oluyordu. Ama arada srada bir fon esmeye balyordu nsan tm boucu sca, sam yelleri ve susuzluuyla Arabistan'n kafasna ykldn sanyor (*)Fn: (yada Fhn) zellikle Alpler'in kuzeyinde esen scak, kuru rzgar (.N.). d: 71 Kaptan kendisine doru yaklaan Lapine dnnallah fon esmez! Gitme zaman geldi. Lapin yant vermedi ve motoru kurcalamaya balad. Kibirli eytan! diye dnd p. Cebindeki eli, demir rnga edilmi gibi, arlamt. Fon ne demektir, biliyor musunuz? Bir rzgar, dedi Lapin. Byle nemsiz eyler sizin gibi bir deniz kurdunu neden korkutuyo Hele bir fne tutulun, o zaman anlarsnz! Nevskaya yaklat. Kaptann yanna oturdu. Lapin direksiyona geti. Mika gzln gzne ta ket ettirdi. Scak bir rzgar Nevskaya'nn yzne arpt ve salarn datt. Araba hzdan sarslarak ufu lara doru hzla ilerlemeye balad.

Bulutlar hzla yaklayor, byyor, birer da gibi gkyzne trmanyordu. Araba birden bulut rdi ve yerdeki kuru akasya yapraklarndan oluan kaln rtnn zerinde sessizce ilerlemeye b ad. Bir sre sonra bu bulutlarn, ieklerini dken, asrlk akasya ormanlar olduu grld. Aka racn n camna arpyor ve arabasndan ge doru bir hortum biiminde uzanyordu. Ormanlar, grlmemi bir kar frtnas gibi, hzla yaklayordu. Havann yerini alan tatl ve ik solumaya olanak vermiyordu. Harika! dedi Nevskaya. Lapin gaza biraz daha bast. Akasya iekleri gzlerine yapyordu. Bulank gne, beyaz a 72 tepelerinde hzla ilerliyor ve arabann peini bir an olsun brakmyordu. Ardndan arabada bir atrt oldu. Lapin fren yapt ve motoru kurcalamaya balad. Nevskaya' kaptan dar ktlar. Kuru bir akasya gvdesine oturdular ve uzun sre konumadlar. Zenit da gz krpan gnein rengi beyazdan koyu krmzya dnmt. op homurdand: Hamamdan fark yok! Asya iklimi. Nevskaya ayn kanda deildi. Kolhida'da iklimin artc olduunu savunuyordu. Birok yar eler Kolhida'dan daha az s alyordu. Kolhida'da k yoktu. Yaz alt ay sryordu. Daha ne i yordu yani? Rion stndeki Kodor ky Avrupa'nn en scak noktasyd. op alayl alayl: Ne diyorsunuz, ben bilmiyordum! dedi. Nevskaya sert bir tavrla: Burada ok dzenli bir s var, ani deiiklikler olmaz dedi. Baz kuraldlklarla. Hangi ,kuralddklar? Yarm saat sonra fon esmeye balayacak, o zaman renirsiniz... Bakalm, narin bitkileriniz i bu rzgardan nasl koruyacaksnz. Kaptan subtropik bitkilere narin bitkiler diyordu. Yksek aalardan itler oluturacaz. p inanmam bir tavrla mrldand. Eer iklim sizi bu kadar ilgilendiriyorsa Lap73 in'le konuun. Lapin mikroklima zerinde alyor diye nerdi Nevskaya. Kaptan homurdand: Mikroklima nedir? u anda onu ne normal, ne mikrokopik iklim, ne eytan ve ne de iblis ilgilendiriyordu . Eli, derisi y-zlyormu gibi acyordu. Hazr! diye bard Lapin. Nevskaya kaptanla birlikte arabaya binerken: Bu basit bireydir dedi. klim ufak tefek eylere baldr. Yz metrelik bir alan ierisin Hi mrldanmayn, doru sylyorum. Bu ormann kendine zg bir iklimi vardr, buradan be zaklktaki bataklklarn iklimi de tmyle kendine zgdr. Bir hendein iindeki iklim bu he leyen topran yzeyindekine hi benzemez. Ksa uzak-hklardaki iklim deimesine mikroklima d nir ite. Mikroklimann incelenmesi nemlidir, zellikle de "narin" bitkiler iin. op: lgin! diye mrldand ve elini cebinden kard. Cep bileini skyor ve ac dayanlmaz b Nevskaya'nn gz kaptann eline liti ve bir lk att-. Kaptann dirseine yapt: Elinize ne oldu? O srgan yakt. Hangi srgan? Hani u in srgan. Nasl olur? diye bard Nevskaya. Orada her yana uyarlar aslm, hem Grc, hem de Rus uk musunuz siz? Tehlikeli birey bu! 74 Kaptan fkeli fkeli sordu: Elimi keserler, yle mi? Nevskaya, Lapin'e doru eildi ve ba Arabay hzlandrn! Kaptan elini in aacna srp yakm. Derhal kente gitmemiz gerekli. Lapin dnp parlayan gzlkleriyle arkaya bakt ve gaza sonuna kadar bast. Dar omuzlarndak l ceket kabaryordu. Araba ormandan kopar gibi kt ve ayn anda fon yzlerine bir duvar gibi arpt. Kaptan yzn n koltuun arkasna saklamak iin hzla eildi. Nevskaya ban evirdi: Rzga iklerini scak bir pamuk gibi tkamt.

Nevskaya krmz toz kasrgalarnn iinde grd fonun akasya ormanlarna ilk, acmasz ar Fon beyaz iek denizini, aalarn zerinden bir hamlede, sabun kp gibi ald ve kr gky Rzgar ylesine hzl ve gl esiyordu ki, havada boluklar brakyor gibiydi. Soluk almaya yoktu. Scak bir toz bu boluklara slk ve hrtyla doluyordu. Hortumlar birbirini kovalayarak hzla ilerliyordu. Yol grnmez olmutu. Lapin gaz kesti, ban arkaya evirdi ve bard: Ormana dnmek gerek," oras daha sakindir. Nevskaya Lapin'in omzuna yapt: Olmaz! Sakn ! Lapin omuz silkti ve syleneni yapt. lgn kadn! Basit bir yank iin bu kadar grlt ko neydi? 75 Araba kzgn rzgar glkle yarp kendine yol ayordu. Cop alak sesle svp sayyordu. G olmutu. Eli imiti, yrei sanki gsnde deil, bu lanetli elin iinde, gmbr gmbr at op fne ilk kez tutulmuyordu. Elinin acsn yenmeye alarak Nevskaya'ya dnd: Aldrmayn, toz imdi geecek. Is bundan ok daha kt. Nevskaya anlamad. Hangi sdan szediyordu p? Kaptann atei okluunu dnerek onun sala , ama p ban sallad: Hayr! Benim bireyim yok. Isnn birden nasl ykseldiini sezinlemiyor musunuz? O zaman Nevskaya rzgarn her geen dakika daha kzgnlatn farketti. Kafasnn iinde bi byle srerse yanacaklard. Rzgar aalardaki yapraklar yakt gibi onlar da yakacakt. Aznn ii kupkuru olmutu. Susamt. Krmz bir sis ba dndrc yksekliklerde kaynyor garn darbeleri gnei bir futbol topu gibi frlatyordu. Gne bir ortadan kayboluyor, bir k durmuasma savrulan sisin ardnda kanl bir disk gibi ortaya kyordu. Kaptan ge bakt ve bouk bouk homurdand: Saniyede altm metre. Nevskaya bard: Ne? Orada, yukarda rzgar saniyede altm metre hzla esiyor. Tayfundan daha kt. Fon sy bi de yirmibe derece arttrr! 76 Toz gemiti. Nevskaya'nn nnde sanki uzak bir yangnn yarisylaryla dolu olan, yepyeni elirmiti apanszn. Ufuk tula rengi bir sisin iindeydi. In rengi sar olmutu. Nevskaya bu tr grnmleri rn, yzyllarn etkisiyle salon tablolarnda grmt. Arka lastiklerden biri patlad. Lapin arabay durdurdu. Terini sildi, ceketini kard ve a yaklarnn altna frlatt. Yanacaz! Lapin arabann kaportasna fkeyle vurdu. Scaktan gevrekleen boya para para ka sonra btn lastikler patlayacak. Zaten hibir ie yaradklar yok. Nevskaya sordu: Kente ne kadar var? On kilometre. Nevskaya btn yolu ok iyi anmsad. Deniz kysnda, iki kilometre tekerlei yalayan dalgal ns-ra gitmek gerekiyordu, baka yol yoktu. Sonra salla Kaparca ayn gemek gerekiyordu. O adan kente yedi kilometre yol kalyordu. Lapin'e dnd: Denize doru sapn, suda gideriz. Dalga yok, rzgar karadan esiyor. Su lastikleri kurta rr. Lapin elini sallad: Durun bir soluk alalm! Herkes susuyordu. Araba kzlaa allarnn yannda duruyordu. Yapraklar kararyor ve bkl ar onlar koparyor ve denize doru gtryordu. Kaptan inliyordu: Ah, hi olmazsa bir damla u olsayd da elini slatabilseydi! Nevskaya, dona kalm, gzlerini nnde yapraklarn yitiren kzlaalara bakyordu. 77 Boz renkli doal bir sahile ktklarnda araba patinaj yapmaya balad. Bir lastik daha patl mt. Lapin dilerini gcrdatt ve alak sesle svd. u anda kaptandan da, Nevskaya'dan da nefre yordu. O benzin kokusundan akna dnm durumda arabayla uramak zorundayken onlar hibir myorlard. Kolhida'ya lanetler yadrd ve subtropik iinin sonu vermeyeceini esecek ilk f rzgarnn limon ormanlarn pis bir kle dntreceini sevinerek dndn farketti. Lapin, Nevskaya'ya doru dnd ve onun solgun yzne fkeyle bakt. Nevskaya ona ayn bakl

i. Hatta gzleri mavi bir kla parlad. Lapin: Kedi gibi! diye dnd ve pis pis glerek: Bouna urayoruz dedi. Kente varamayacam Sis, scak, leylak rengi denize doru uuyordu. Ufukta younlayor ve rengi krmzdan siyah . Deniz bombotu. Kapara'ya bir kilometre kala nc lastik de patlad. Yola arabayla devam etmek olanakszd rabay brakmalar ve sala yaya gitmeleri gerekiyordu. Nevskaya heyecanlyd. Ya sal ayn kar kysn-daysa ne olacakt? Byle bir rzgarda salc getirmeyi hibir biimde gze alamazlard. Fon topra kayalatrmt. Topran stnde yldz biiminde atlaklar olumutu. Sabah, Su toprak nemliydi ve arabann tekerlekleri altnda kyordu. Kaptan Nevskaya'nn yannda yryor ve elinin acsn yenmeye alarak onu lafa tutmaya aba 78 du. Kadn sakinletirmek iin elinin szsnn azaldn sylyordu. Birden bu kadn ilk kez doru drst grdn farketti. O zamana kadar kafasnda kadnlara n tmyle yoksun, clz, bilgi tavrl bir kadn bilgin izlenimi yer etmiti. Belki de bu n n, kaptan, Nevskaya'yla bir kez bile doru drst konumam, ona bir kez olsun doru drst mt. imdi ona kranla kark bir aknlkla bakyordu. Gen bir kz gibi, hafif admlarla solu rl bir kadn, koyu renkli, honutsuz gzler ve tozlu yanaa den, rengi krmzya alan bir gryordu. Kapara'ya .vardlar. Rzgar suyu kprtyor, serpintiler kaldryordu. Nevskaya rahat bir so ald: Sal bu kydayd. Fakat evrede tek kii yoktu. Nevskaya neeyle: Havdi gidelim! dedi ve sala yaklat. Krekler J o yerinde. Lapin ban ona evirdi ve Nevskaya'nn gzlerine dik dik bakt. Sakince: Fonun insanlarn akllarn bu kadar abuk karmalarna neden olduunu sanmazdm dedi. Gen ncak ikinci gn nedensiz bir kzgnlk baslar, nc gn insann can kavga karmak ister. erer ve ruhsal denge yeniden kurulur. Burann eskileri byle sylyorlar. Nevskaya dikleti: Bu da ne demek? Bu demek ki, suyun te yanna gemek olanaksz. Sal en iyi olaslkla denize srklenir, kr slkla ise batar. 79 Peki, size gre ne yapmal? Beklemeli. Bekleyemeyiz! diye bard Nevskaya. Bunun sonunun kt olabileceini kendiniz de biliyors Lapin omuzlarn silkti: Kaptana sorun. O bu gibi ilerde bizden daha deneyimli. p rmaa bakt. Doal olarak tehlike bykt. Irmak kahvrengi dalgalan srklyor, uulduyor, serpintiler sayordu. Rzgar kydaki alla r ve onlarn dallaryla sanki yeil sular kamlyor, dvyordu. p elini unutmutu. Eski denizci gelenekleri, deniz kazalarnn o gzel ve yan yarya unutul u yasalar onu birden eskisi gibi egemenlii altna almt. Batan gemilerden nce ocuk ve r kurtarld. Yank bir el yznden bir kadn tehlikeye atmak olacak ey deildi! Birey ola eline, can cehenneme! op bu nedenle: Irma gemek tehlikeli dedi. Beklemek daha iyi. Elimin acs ok daha azald. Nevskaya yksek sesle bararak onu susturdu: Yalan sylyorsunuz, p! Niin yalan sylyorsunuz? Eliniz mosmor olmu. Hemen gidelim. akna dnen p: Bastne! dedi. Derhal gidelim. Nevskaya, Lapin'e dnd: Haydi! Lapin susuyordu. Yzn gmleinin koluna sildi, kuma kapkara oluverdi. Nevskaya kaptan iaret etti: 80 O krek ekemez. Ben de tek bama baarabileceimi pek sanmyorum. Herey size bal. Lapin sakin bir sesle karlk verdi: Ben gitmeyeceim. Nevskaya'nn benzi att: Korkak! diye bard. Gzlerinde yalar belirmiti. imdi sizin "bilginlerin yksek ahlak ma geldiini anlyorum!.. p, gidelim! Lapin geriye dnd ve yava yava terkedilen arabaya doru yrmeye balad. Hatta hafif haf alyordu. Nevskaya'yla p ar sal yerinden oynattlar. Kaptan konumuyordu. Sonra Lapin'in arkasnd kt ve:

Cehennemin dibine kadar yolu var! dedi. Nevskaya kreklere aslyordu. op dudan srarak ve inlememeye alarak tek eliyle krek Kylar, boz bir dnme dolap gibi dnyordu nnde. Rzgar, kreklerde slk alyor ve onlar ordu. Nevskaya'nn beresini rzgar uurmutu, rengi krmzya alan salar rzgarda bir bayr algalanyor. Dalgalar saln alak, ahap bordasna hzla arpyordu. p acyan eliyle su boaltyordu. Ne lerine kadar slanmt. Kaslarnn insanst bir abayla gerildii grlyordu. Bir kadnda bu kadar g nasl oluyor? diye dnd kaptan. Gzlerini rman azndan ayrmyordu. Az hzla yaklayordu. Kirli, kpkl dalgalar orad ve su kuduruyordu: 81 nallah denize srklemez bizi! Nevskaya'nn ba frl frl dnyordu. Dudan kan kncaya kadar srd. Rzgarn gl pard. Sal salland. Kaptan kydaki aalarn korkuyla yere yaptklarn grd. Rzgar ac te imdi hap yuttuk! diye mrldand kaptan. Nevskaya su serpintilerinden gremez olmutu, ama hereye karn krei yakalad ve krek ek d. Dakikalar hi bitmeyecek gibiydi. Kaptan ban evirdi ve saln hemen yaknlarnda kyy, salclarn kulbesini ve iki? balk ar suyun iindeydi balklar. Birinin elinde bir zpkn vard. Balk zpkn sala saplaynca kaptan Nevska-ya'ya bard: imdi kurtulduk! Elini tmyle unutmutu, ancak kyya varnca acy yeniden hissetti. donuyla duran gen balk alayc gzlerle kaptana bakt: Ne o, katso? Bu rzgar senin akln bandan ald anlalan? Grne gre denizcisin, ama b sun. stelik kadn da yanna almsn. Kaptan salam eliyle balknn srtna vurdu: Bover, dostum! Limana, bana gel: i kebap var, arap da var. Kurtuluu kutlayalm. Balklar gldler. Kaptan arabann banda uraan Lapin'i iaret etti: 82 Rzgar dinince su slky bu tarafa getirin. Olur! Kente doru yrmeye baladlar. Kydaki boz kumullar izleyerek rzgardan korunmaya aly Nevskaya uzun sre hibir ey sylemeden yrd, sonra ban evirdi ve alamaya balad. inirlerini lakalatrd iin fne svyordu. Fon iddetinden hibir ey yitir-memiti. Karlarna kuru, yangndan kavrulmu, garip bir grnm kmt gene. Kaptan sadece gne t e bulank bir renk aldn ve gn bylesine arduvazlatn anmsad. Uzakta Poti bahelerinin karalts grnyordu. Fon bahelere dokunmamt. nar aalarnda aheleri korumutu. Bakn dedi kaptan. Balklar onu bu yana geirecekler. Ho, bir gn a kalsa ne olur sank Ne garip adamsnz, p! sterse gn kalsn! yleyse neden alyorsunuz? Korkuyordum da onun iin. op bunu anlayamad. Dilini yutmaya karar verdi ve hastaneye varncaya kadar konumad. Or ada yeniden svmeve ve lak aacna lanetler yadrmaya balad. 83 FUTBOL MAI Subtropik Deney stasyonunda bambular iek amaya balyordu. ieklenmenin ilk belirtileri skaya'yi kayglandryordu: Bambu, mr boyunca bir kez ieklenir ve ieklenmeden sonra da Lapin istifini bozmuyordu. Kapara'da olup bitenlerden sonra Nevskaya'yla seyrek ol arak konuuyor ve arkasndan saygsz bir biimde alay ediyordu onunla. Nevskaya'nn kayglar afa buluyordu: i-eklenmeyi durdurmak olas deildi, bambu zaten lecekti ve heyecanlanmak aptalca bireydi. Kaptan istasyona bambularn iekleniini grmeye gelmiti. Eli iyileiyordu, ama henz sarg oloka'yla Hristoforidi'yi de yannda getirmiti. stasyonda, Nevskaya'nn alt ak renkli ahap evde S'oma'yla karlat. S'oma kente k yedekpara almaya gelmi ve Nevskaya'ya Gabuniya'dan bir pusula getirmiti. Gabuniya, Nevskaya'yla op'u kanal grmek iin aladidi'ye aryordu. 84 Pencereler ardna kadar akt. Gzleri kamatran sabah ve saydam hava aalarn yapraklarn ine karyordu. Bklm bklm beyaz iekler pencerenin pervazna souk serpintiler sayord

Nemli topran, allarn ve mimozalarn tatl kokusu op'a Madagaskar'n havasn anmsatt. enski filosuyla gittii Madagaskar'daki meyve dolu sepetleri ile ba dndren pazarlarn k okusu geldi. Yoloka'yla Hristoforidi allarn arasna katlar. Deney stasyonu olaanstlklerle dolu eli bir baheydi. Hristoforidi taze limon yapraklarn avcunda ovalyor ve ellerini kokl uyordu. Youn bir duman gkyzne doru ykseliyordu. Bahede geen yldan kalan manolya yapraklarn d. Hristoforidi bir oyun uydurdu. Kendisi bir kaplan, Yoloka ise avcyd. Hristoforidi all arn arasna saklanyor, hiddetten yapraklar iniyor, kkryor ve mthi sraylar yapmay yuna ylesine dalmt ki, kanlmas olanakl olmayan naho eyleri tmyle unutmutu. Eve, emezse yal anas onu dorayabilirdi. Gene op'-tan elli kpek istemek gerekecekti, yoksa k ocakar yiyip bitirecekti onu. Hristoforidi: Kali mera(*) diye grledi. Azndaki aclk onu sersemletmiti. Biraz nce kafurlu bir defn ran inemi ve akaklar gerilmiti. Gne allklara, havuzdaki bir atlaktan suyun akmas gibi, yeil akntlar halinde dkly an kklerin eczal kokulan geliyordu. Auaalarnn (*)Kali mera: (Rumca) Gnaydn, iyi gnler (.N.). 85 porseleni andran yapraklan otlarn iinde denizyldzlarna benziyordu. Bambularn eritsi y aklar hrdyordu. Bu hrt, daha ok, kk kularn billur sesleriyle cvldayna ben r, szan koyu zlerden gcrtlar karyordu. Kriptomer aalarnn ine yapraklar ylesin ayyordu ki, ancak sar reineyle kapl yz tane amdan yaplm gemi bir araya gelse byle k irdi. Okaliptsler ar terlemi gibi duran yapraklarm gnee evirmilerdi. Hristoforidi okalipt uzandan geti. Okaliptslerin altna saklanmak olanakszd, glge vermiyorlard. Yapraklar man gnee dnkt okaliptslerin. Hristoforidi gllerin stnde tyl bir bcek yakalad. Bcek bu ie ok fena kzmt, Hrist mruk yapt elinin iinde vzldayp duruyordu. Hristoforidi bcei Yoloka'ya gsterdi. Son birlikte byklere sezdirmeden mantar aacndan bir para kabuk kopardlar, Hristoforidi olt a mantar yapacakt bunu. Ik, glgeler, yaprak hrtlar, esmer ellerine den i damlalar, denizin sevinli uul ngi bir buu gibi zenit noktasna trmanan bulutlar - bunlarn tm Hristoforidi'yi coturuyo du, ki yan aalk yolda yuvarlanr gibi dolayor ve cokun lklar atyordu: Boyayalm lm-boyayalm! ok gemeden tr ieklerinin arasna dt. Bir trn ezilmesi pahalya oturabilirdi. Hristofo-ridi'nin sesi soluu kesildi. Yoloka'y linden tuttu ve penceresinden sesler gelen eve doru yrmeye balad. 86 Evdekiler tartyordu. Hristoforidi, Lapin'in sesini tamd. Holanmyordu ondan. Lapin'in aman, krmz ayakkablarn boyamak bir ikenceydi. Bu ayakkablarn rengine uygun boya bulm anakszd. Kolhida'nn subtropiklerle hi ilgisi yok diyordu Lapin. Burada yllk s birok tropik imesi iin yetersiz. Nevskaya: Sama! dedi. Subtropikler iin yllk s toplam bin derecedir, oysa Kolhida'da bu drt e ulayor. Byle ucuz bir kukuculua ne gerek var? Sizinle konumak olanaksz. Siz herkese kstaha eyler sylyorsunuz. Kapara'da olup bitenler iin sizden zr diledim., oysa yerden ge kadar haklydm. Bu kon onumayalm. p bu naho konuyu deitirmek iin: Ben botanikten hi anlamam dedi. Nevskaya glmsedi: Bitkilerin yaamnda herey yalndr. Tropik rnlerin olgunlaabilmesi iin ylda belirli b erek vardr. Bu, bin dereceden aa olamaz. Isdaki deimeler o kadar nemli deildir. Bu vamak olanakldr. Aalar dumanla sarlr, dumann ii her zaman daha lktr, nazik trler laryla stlr ve k boyunca hasrla sarlr. nemli olan yllk sdr. Bizde snn yete tartmaya girmesi tuhafma gidiyor. Ben tartmyorum, sadece kukularm dile getiriyorum. 87 Profesrlere yakacak bir dayran! Nevskaya gld. Aklna ho birey gelmiti. Gelin, s amurlu olan Gney ingiltere hi de souk deildir. Orada yllk s miktar bin dereceye y

rsiniz, Gney ngiltere'de tropik bitkiler var mdr? Yoktur ve olamaz dedi Lapin. Nevskaya S'oma'y iaret etti: Bu ngiliz denizcisi yalan sylemez. Bizim ne zerine tarttmzdan haberi yok. Onu da al gidelim. Bizim bahede bulunan aalardan hangilerini ngiltere'de grdn gstersin. Kaptan sylenenleri ngilizce'ye evirdi. S'oma salam, sar dilerini gstererek srtt. El Gney ngiltere'de, Wight adasnda bulunmutu ve ladynin ricasn yerine getirmeye alaca ady, Lapin'le ne kadarna bahse girmiti! Baheye ktlar. Yolda p, S'oma'ya Sovyetler Birlii'nde lady szn aza almann irkin tmaya alt. S'oma bunu derhal kabullendi ve Nevskaya'ya comrade(*) demeye balad. Bir sre nce esen fon rzgarnn istasyondaki grkemli bitkilere hi dokunmam oluu kaptan ya ona deneme bahesini kavurucu rzgardan koruyan, okalipts ve nar aalarndan oluan du erdi. Okaliptsn fnden korkusu yoktu. S'oma, elleri cebinde, bahede yryordu. Btn tavrlaryla kendisi gibi bir denizcinin hib y karsnda aknla dmeyeceini gstermek istiyordu. (*)Comrade: (ngilizce) Yolda, arkada (.N.). Tropikler ha! Trinidad adasnda zenci bir gemicinin ieri alnmad bir kahvenin camlarna l mon atmt. Tropikler nedir biliyordu o. O hereyi biliyordu: Denizaltlarn iren periskop msr ekmeinin tadn, polisle yaplan kanl kavgalar, lmne futbol malarn, sahte den leri ve nihayet, byk duay. Byk dua, diye kumlu tatan yaplm, yarm ton arlnd levhayla yelkenli gemilerde gverte temizlenirdi. S'oma yaamnda, burada, Kolhida'da olduu gibi hi armamt. Uluslararas deniz gelenekl S'oma'ya az dolusu svmesi gereken liman bakan onu evine alm ve bir haftadan fazla karn oyurmutu. Poti limannda S'oma yle tayfa kamaralar grmt ki, bunlarda bir tek iek eks edi gn sonra ie alnd ve gen mhendis Gabuniya elini skp eitiymi gibi konuuyordu onu a'y en ok artan ey, bu lkede herkesin, bilgin kadnlarn bile onunla eit bir insan gi asyd. S'oma bahede yryor ve slk alyordu. Prasalar grd ve onlara, eski bir tanda glm aya balayan bambularn yannda duraklad, uzaa bir tkrk att ve krtya benzeyen bir s Vay canna! te bu aa bizim Wight odasnda yetiiyor. Lapsn kzd: Sama! Siz bu gemiciyle bana kt bir aka yaptnz. Dorusu, ahane bir bilimsel kantlama, cek y ok! S'oma hakl dedi Nevskaya, ngiltere'nin gneyinde basbaya bambu alanlar vardr. Lapin fkelenmiti. Bir Vano, bir bu kadn 89 onun cahilliini ortaya karyorlard! Vano sukundu-zuyla, Nevskaya da bambuyla. Nevskaya barmak istercesine: Bo yere kzyorsunuz, Lapin dedi. yi bir uzman cahil sayd kiilerden kendi uzmanlk birok ey renebilir. Daha dikkatli olmalsn. Lapin elini sallad ve mikroklima almalar yapt laboratuvara doru yneldi. Nevskaya d ti. S'oma vedalat, aladidi trenine yetimesi gerekiyordu. p ocuklarla birlikte kald. Hastalndan tr iki hafta izin almt ve hemen hemen her stasyonuna geliyordu. p bambularn nnde duruyor ve ban sallyordu. Bambularn lecei aka belliydi, Japon ine pirin ykledii cra bir Japon limannda bandan geen ilgin bir olay ocuklara anlat Bir afak vakti nbetteki gemici op'u uyandrm ve kasabada bireyler olduunu anlatmt: alaylar duyuluyordu. p karaya kmt. Sanki bir yangn var gibiydi. nsanlar kasaban rd. Erkekler svp sayyor, kadnlar ocuklarn pelerinden srklyorlard. Ortalkta yang p herkesin arkasndan bambu ormanna doru yrm ve bambularn iek atn grmt. p bambu ormanlarnn tek bir kkle bal olduklarn ve ieklenmeden sonra byk bir aland hep birlikte ldklerini ilk kez orada renmiti. Kasabada oturanlar ve evre kylleri iin u sadece bir yap gerei deil, ayn zamanda bir 90 besindi: Japonlar taze bambu srgnlerini yiyorlard. Japonya'da bambunun ieklenmesi en byk'felaketlerden biriydi. te byle, ocuklar! dedi p. Her aa yeni bir masal demektir. Kaptan ocuklar ald ve limana doru gitmeye baladlar. p yolda vedalamak iin Nevskaya' Nevskaya tohum rnekleri serpilmi bir masann banda oturuyordu. Kaptan: Sras gelmiken soraym dedi. O (Lapin'e byle diyordu) mikroklima zerinde alyormu

sunuz? Ben Kolhida iin en iyi bitki trlerini seiyorum. Bitkiler insanlar gibi deiiktir. Kapri sliler, clzlar, dayankllar ve abuk yenler vardr. Bazlar ok su imeyi sever, baz et eder, kimisi kuzeyli, gneylidir, bazlar agzl, bazlar ok meyve verir, kimisi zayf i imandr... Eminim ki, siz, uzun seferlere karken, adamlarnz ok iyi seerdiniz. Bura le. Bitki trlerini sefer iin adam seer gibi semek gerekli. Bir tane budala yada kara ktersiz bir kii btn ii berbat edebilir. imdi ben en iyi okalipts trlerini seiyorum. Kaptan: Ben de... diye sze balad, ama szlerini tamamlayamad: Dardan gelen canhra lkla rmeye zorlad onu. Hristoforidi bir srayta odadan kt. Kaptan kulak kabartt. Bunlarn sevin lklar m m olduklarn anlamak olanakszd. Kaptan acele admlarla itin dna kt. Yartropik stasyonunun nndeki dzlkte bir futbol ma vard. Poti'nin eski bir geleneine arlar evlilere kar oynuyordu. Bu, oyunu iyice ekimeli duruma getiriyordu. Bekarlar e vlilerle alay ediyorlard. Evliler surat asp susuyor, ama ellerine geen her frsatta f aul yapyor ve bekarlarn dizlerini tekmeliyorlard. Milis Gria ok gemeden ortal dzene soktu. Olup bitenler daha kolay anlalmaya balad. Ortada olup biten nemli birey yoktu. S'oma oyunu seyre dalm, siniri incinen bir forv et oyuncusunun yerini alm ve evlilere gol atmt. Bunun zerine evliler grlt koparm nmesini istemilerdi. Falanca filancaya vurmutu. .Filanca falancaya serseri demiti. p, S'oma'ya yaklat, dirseinden yakalayp kalabaln arasndan kard. S'oma kan ter i koturulmu bir at gibi soluyordu. Kaptan fkeli bir nezaketle: Mister Bearling dedi. Bana yle geliyor ki, aladidi'ye giden tek treni kardnz, sonra i Sovyet Rusya'da zamannda allr, zamannda da futbol oynanr, ne dersiniz? Ben Gabuniya sizin iin kefil oldum ve utanyorum. S'oma'nn boynu kzard. Anlalmaz bireyler homurdand ve ilk ara sokaa sapt. Keyi dn r sigara yakt, biraz dnd aladidi'ye yayan itmeye karar verdi, sabaha kar oraya varma ordu. Nevskaya okalipts tohumlar zerinde almaya dalmt. Masasnn stnde Kolhida'nn tm g yanuslarn tesinden getirilmi, ilerinde ho kokular, iyiletirici z sular, sert ve ypran 92 mas g bir tahta, gzel iekler ve bu ieklerin ac bir biimde soluu gibi artc, ha ecek zellikler tayan kck taneler. Nevskaya, Poti'de Lapin'in botanikle ilgili birka yazsn okumutu. Ban artmt bu y Bu adam en nemli eyi arlamyordu. Eczaclara zg canskc bir titizlikle ayrntlarn i Gelecei grmyor ve bitkilerin yaamn arlamyordu. Oysa, Nevskaya'nn kansnca, bitkile sanlar gibi sevilmesi ve tannmas gerekliydi. Lapin yrekli dncelerden ve gerelerle serbeste uramaktan korkuyordu. Gereksiz yerlerd izlik ediyordu. Yaratc d gc yoktu onda. Genellikle bir zanaatkar bilgin tipiydi, soyu tkenmek zere olan uzman-bireylerden biriydi Lapin. Yazlar uzun ve skcyd. Konumas daha da skcyd, sanki btn noktalama iaretlerini k im adamlarnn yksek kltr dzeyinin bir belirtisi saydklar o kuru dille konuuyordu. Ken le ayn bilgilere sahip olmayan kimselere yukardan bakyor, her frsatta onlarn hilikleri ni belirtmeye alyordu. Nevskaya yazlar okuyunca Lapin ona ne dndn sormutu. Nevskaya yant yerine ertesi g ildi getirmi ve Pukin'in mektuplarndan bir cmleyi ona gstermiti: Geometride esin, iirdekinden daha az nemli deildir. Lapin ses karmamt. Nevskaya okalipts tohumlar zerinde alrken dnyordu: Bu ahane aa zerine en gzel rdi? Bu yaam aacnn ikiyz trnn tmn kim onun gibi inceleyebilir ve onun ola93 anst zelliklerinden oluan dnyay okuyucunun nne serebilirdi? Bu, Nevskaya'nn uzun za ii bir iti. Nevskaya okalipts tropik bitkilerin en deerlisi sayyordu. Ona ormanlarn elmas adnn bouna deildi. Okaliptsler Kolhida'da iki yl iinde yedier metre boyunda, kocaman aalar haline gelmile di. nanlmaz bir hzla byyorlard. Yal okaliptsler yzel-li metre gibi ba dndrc y Okaliptslerin enine gelimeleri de, tpk boyuna olduu gibi, glyd. Nevskaya ksa bir s lipts gvdesindeki yllk katlan lmt. santimetreden daha az kalnl olan yllk ka

Bu aacn garip yaama gc, eitli, zengin nitelikleri insan neredeyse korkutuyordu. Nevsk be yanda bir okaliptsn ikiyz yllk am ve ladinlerden daha fazla odun verdiini biliy azen ona bile gerek d birey gibi geliyordu, ama tmyle doruydu bu. Okalipts odunu so;n derece dayanklyd. r-myordu. iinde bcek ve kurtlar hibir zaman u. Deniz suyunda otuz yl kalan okaliptsler ilk akldklar gnk tazeliklerini koruyorlard aliptsten yaplm traversler normal traverslerden iki- kat daha uzun dayanyordu. Okalipt salamlk bakmndan mee ve cevizdem stnd. Nevskaya, op'un direi okaliptsten yaplm yelkenliler stne anlattklarn anmsad. Kr dolaylarnda gemicilerin grleyen frtnalar dedikleri frtnalarda hibir gemideki okali kler bir kez olsun gcrolamamt. Bu direkler yalnz-

94 ca nlyordu ve yaprak kprdamayan, sakin bir havada olduu gibi dimdikti. Herhalde, en du yarl l aletleri bile bu direklerde bir bklme saptayamazd. Oysa amdan yaplm direkle m frtnalarnda usturayla kesilmi gibi ikiye blnyordu. Kaldrmlarna okalipts denmi bir Moskova! Ne ahane birey olurdu bu! diye dnd Nev Okalipts yapraklar her zaman gnee dnkt, bu nedenle okalipts ormanlarnda glge olmuyo alipts bataklklar kurutmak iin en iyi aat. Ar yapraklan ok miktarda suyun buharlam oluyordu. Okalipts fnlerden, yamurlardan korkmuyor ve her trl toprakta yetiiyor. Stma tayan sivrisinekler okalipts yapraklarnn eterli kokusuna katlanamyordu. Okalipts ay ldryordu. Belki de tropik blgelerde okaliptse yaam aac denilmesinin nedeni buyd Ortalk kararmt. Nevskaya ban kaldrd ve sarkal duvar saatine bakt. Bir bitki deniz ald kk evin sessizlii iinde hafif hafif tkrdyor-du saat. Saat henz beti. Neden rmt ortalk? Nevskaya dar bakt. Denizin zerinde boz bir bulut ykseliyordu. Ar sess aceleci olmayan bir gk grlts duyuldu. Buluttan bir rzgar esmeye balad. Parlak, kara d cek kadar koyu renkli, ince bir balmumu tabakasyla kapl tropik yapraklar kmldamaya v e hrdamaya balad. Dardan bir ses: Saanak geliyor dedi. Ayn anda bulutun iinde kocaman, dall budakl bir imek akt, sanki altn renkli bir cam binlerce paraya blnmt. Limon aalarnn 95 iinde bir an sren, lgn klar yanp snd. Nevska-ya'ya, bu, k prlts gibi deil, r gibi geldi. Rzgar pencereden ieri akn etti, perdeleri iirdi ve geldii gibi abucak kap gitti. Yen bir imek akt, gk daha belirgin, daha gmbrtl bir biimde grldedi. Nevskaya hzl admlarla evin yolunu tuttu. Saanak gnlerce srebilirdi. Artk rzgarn egemen olduu sokaklardan geerken frtnann ilk darbesini dnyordu. ime celein Kolhida'sn, altn renkli turungillerin tm grkemiyle gstermiti. Evde p saanaklarn yaklatn syledi. Barometre dyordu. Gece yamursuz geti. Nevskaya sabah aladi-di'ye gidip gelmeye karar verdi. Yamurlar b alamadan dnmeyi umuyordu. 97 LENN'N BRONZ BST Gabuniya, Hippokrates'i okuyordu. Bo zamanlarnda Kolhida stne bilimsel bir alma yazyo e bu amala ada ve eski corafyaclar inceliyordu: Strabon, Hippokrates, Homeros. Gabuniya, lyada'da Truva Sava dnemine ilikin meteoroloji haritasnn parlak bir biimde diine kuvvetle inanyordu. Homeros rzgarlarla bulutlarn hareketini gn gnne, tresel bi inlikle anlatyordu. Sovyet bilginlerinden biri Homeros'u okuduktan sonra o dnemin atmosfer basncna ilikin tabloyu hazrlam ve Arkhipelagos'un zerinden geen bir siklonun haia(*) gemilerini darmadan ettiini ortaya karmt. Gabuniya'nn okuduu kitapta yle deniliyordu: Phasis'te (Rion'da) yaayan halklarn lkesi bataklk, scak, ormanlk ve ok rutubetlidir. ya yln (*) Akhala: Yunanistan'da Pelepones'in kuzeybatsndaki blge. Homeros, Yunanllarn tmn A ial diye adlandrmtr (.N.), 98 her mevsiminde bardaktan boanrcasna, gl yamurlar yaar. Buradaki insanlarn mr batak r. Kendilerine suyun ortasnda allardan evler yaparlar. Topraklarnn evresini, burada ok sayda olan dere ve kanallardan geerek dolamak iin aatan oyulmu kayklar kullanrlard. dklar su lk, durgundur, yamurlarla biriken bu su scak gneten bozulmutur. Burada rzg

eyden eser, ama bazen dou ynnden gl, scak ve kt bir rzgarn estii de olur. Bu rzg denir. Gabuniya: Kullandklar su durgundur, scak gneten bozulmutur diye tekrarlad ve svd. Bu suyun s iyi biliyordu. Stmaya yakalanna bu suyun neden olduuna kuvvetle inanyordu. Gabuniya kalkt, pencereyi ardna kadar at. Havada vanilya kokusu vard. Bu hafif koku h er zaman iddetli saanaklardan nce belirirdi. Gabuniya: Bir yerlerde frtna kopmaya hazrlanyor diye dnd ve sayfay evirdi. eri ustaba Miha girdi. Gzleri tedirginlik iinde fldr fldr dnyor, yrtk erkeskas Usulca barometreye yaklat ve aletin camna sar trnayla vurdu. Miha'nn gzleri szlm ometre bir sarkal saatin topuzu gibi inatla dyordu. Miha: Saanak geliyor. Kokuyu duyuyor musun? dedi ve arpk arpk glmsedi. Her zaman, yaamn alarnda bile glmseme alkanl vard. Bu zelliinden tr yiit bir adam olarak n sal gelecek ve ne var ne yoksa silip sprecek. 99 Gabuniya susuyordu. Miha: Kzl sal ngiliz gelmedi dedi ve barometrenin camnda kendine bakt.. Bu stma beni kan sarartt. Gabuniya ban kaldrd. Beinci blgede kanaln kysndaki toprak setler bir metre kmt eltilmesi gerekliydi. Doal olarak bu, insanlarn baarabilecei bir i deildi. Blgedeki te kazma makinesi nemli bir paras olmad iin yatyordu. S'oma bu paray almak iin kente geri dnmemiti. Miha: Stmal insanlar ne yapar? diye homurdanarak terini sildi. Bu lkenin stndeki hava kocaman, boucu bir hamam havas gibiydi. Miha yere tkrd. Dinliyorum dedi Gabuniya. Dnyordu. Dardaki ormanlar scaktan ve miyazmadan(*) bunalyordu. Gkyz sar, kurun nziyordu. Uzaktan i ekmeye benzeyen, hafif bir gk grlts duyuldu. Eveeet Gabuniya, Hippokrates'in kitabnn stnde eski bir alkanlkla abucak bir hesap y aat sonra saanak, saat sonra da dalardan sular gelmeye balayacak. Kazma makinesinin eksik parasn gezici atlyede saat iinde yapmak gerek. Ama neyle yapacaz bunu, eytan ir para bronz gerekli. (*) Miyazma: Havada bulunan mikroplu tanecikler (Y.N.). 100 Gabuniya stma krizinin yaklatn hissediyordu. Kan, vcudunun iinde sivrisinek gibi vz Can yatmak, kafasna kadar rtnmek ve hibir ey dnmemek istiyordu. Rzgarn ilk darbesi ormanda dolat ve ortala gene bir lm sessizlii kt. Herkes beinci blgeye, katso! dedi hrltyla. Herkes, hatta kadnlar bile! Ve nereden ol olsun, hemen bir para bronz bulmak gerek. Miha ban sallad: Hah! aladidi istasyonunda bronz bir kampana var, ama yedi versta(*) tede. Emir ver, ben gideyim. Kampanay yle bir alrm ki, kimsenin ruhu duymaz. Gabuniya elini sallad: Sama! abuk! Herkes beinci blgeye. Haydi! Miha frlayp kt ve ayn anda Gabuniya aceleci an sesleri ve barlar duydu. Miha an ye anlan raya demir bir ubukla vuruyor ve tiz bir sesle baryordu: Beinci blge! Beinci blge! Bir dakika sonra Mingrel iiler, balarna birer uval atm, barakalardan kanala doru kou rd. Sarmaklar iilerin ayaklarn parampara ediyor, izmelerini ustura gibi doruyordu. ine arpan krekler takrtlar karyordu. Gabuniya kinin kristallerini diline koydu, suyla yuttu ve kazk kesilmi branda yamur luunu ar ar giymeye balad. Yz ate gibi yanyordu. (*) Versta: SSCB'de bir uzunluk ls birimi (l versta: 1,07 km). 101 Pencereden dar bir gzatt. Batdan kara bir duvar gibi yaklaan bulut, gnei rtmt bi ir ucu ttyordu. Kirli pamuk paralarn andryordu bu tts. Ormanlarda t kmyordu. Ga e bir mezar sessizlii, koyu ve yapkan bir kan gibi uulduyordu. akaklar szlyordu.

Gabuniya: Kininden mi acaba? diye dnd ve stmann dourduu gevek dnceleri kovalamak iin aln Ne yapmal? Adamlar bu iin yarsnn bile stesinden gelemez. Miha'dan baka yardm edecek yok. Abaidze iilerle Guliya'y alp eski Nedoard kanalnn kysndaki bataklklar incel . Eer saanaa yakalanrlarsa mahvoldular demektir. iki kii kalmt: O ve Miha. Miha korkan biriydi. Sava srasnda pasl bir Smith-Wesson'l la-rn Gben kruavazrne ate etmekle n yapmt. Gben limana yaklam ve ar toplaryla satt pazar yerinde panik kopmutu. Bunun zerine Miha tabancasn ekip zrhl kruavazr urun boaltmt. Kurunlar gemiye ulamamt bile: Gben kydan iki-yz metre kadar akt dnmt. Kendini savunduunu sanyordu. Bir rastlant sonucu kruvazr Miha'nn att kurunlardan sonra atei kesip uzaklamt. O Poti, Miha'y yrekli bir adam sayyor, ama Gabuniya onun mthi bir korkak olduunu biliyo rdu. Ona gvenmek olanakszd. stasyondaki kampanay yrtmeyi neriinin tek nedeni ormanla yksek bir yere svmak isteyiiydi: istasyonu su basmayacakt. 102 O lanet olas kzl sal ngiliz de, herhalde, kentte imeye dalm ve kazma makinesinin yed rasn getirmemiti. Ne oluyor bana? Gabuniya buz kesildi. Sanki bir saat gemiti, oysa ancak iki dakika o lmutu. A-tlyeye gitmek, bronz bulmak gerekiyor. Uzun bir sz bacak kemiklerini kast ve btn omurgalarn tek tek titretti. Gabuniya sendel ye sendeleye merdivenlere kt. Batya doru bakt. Ormanlarn stn youn bir sis rtyordu. Korkudan rengi atmt ormanla iyice almt. Uzakta toprak bouk bouk gmbrdeyip titriyordu. Uursuz bir uultu yakla okyanuslar Kolhida'nn stne yryordu. Gabuniya'nn dileri birbirine arpmaya, ba dnmeye balad. Buz gibi bir souk ar ar s iine szyordu. Nbet! En korktuu ey buydu. Ortalk hzla kararmaya balad, fakat barakalarn pencerelerinde tek bir k yanmad: Btn ldayd. Gabuniya gezici atlyeye doru yrmeye balad. Birisinin kendisine seslendiini duydu. Arka a bakt. Karanlk koyulayordu. Yukarda rzgar balyor ve gri bulut demetleriyle kuru yapr ar uuruyordu. Gabuniya titremeyi engellemek iin alnn buruturdu, dikkatle bakt ve rahat bir soluk al d. Nevska'y tanmt. izmeleri sarmaklardan berelenmi, yamurluu parampara olmutu. Nevskaya soluk solua: 103 istasyondan buraya gelememekten korkuyordum dedi. O tarafa bakamyorum Nevskaya bayla k ra bulutlar iaret etti. Kalbim duracak gibi oluyor. Gabuniya tedirgince glmsedi: Odama gidin. u antenli baraka. Nevskaya: Ama sizin stma nbetiniz balam dedi. Niin evrede hi kimse yok? Herkes kanalda. Setlerin yklmasndan korkuyoruz. Kazma makinesi almyor. S'oma budalas ekparalarla birlikte kentte taklp kald. Ben imdi dnerim. Ters bir zamanda geldiniz. Gabuniya, Nevskaya'nn yznn titrediini far-ketti. Onu krdn anlad. Ne kadar zamansz r aptalca bireydi bu! Barr gibi: Barakaya gidin! dedi. Beni bekleyin. Hemen geliyorum. Nevskaya dnd ve barakaya doru yrmeye balad. Kalar atlmt, dudaklar titriyordu. zun boylu delikanl tehlikeler srasnda onun da dierleri gibi alamayacan m sanyordu bir lvalyelikti bu! Barakann yannda durdu ve kanala bakt. Kanal balta girmemi ormanlar yaryor ve elli kilo metre boyunca uzanyordu. Kanaln suyu kapal gkyzn ve bulut ynlarn yanstyordu. Bir ku canhra lklar atarak topran hemen zerinden geti ve kanad Nevskaya'ya arpt mak iin dalara uuyordu. Nevskaya barakaya girdi. Gabuniya'nn odasnda

. 104 bir ispirto oca yanyor, ocaktan mavi bir prlt yaylyordu. Nevskaya evresine baknd. barometreler, ar bataklk izmeleri, haritalar ve rendelenmemi aatan yaplm rafn ze enin bst vard.

Pencerenin kanatlar arpt. Ormanlar sarsld ve bouk bouk uuldamaya balad. Rzgar aa geziniyor ve onlar yere doru eiyordu. Gabuniya ieri girdi. Kl rengi yznde bir sinir tiki oynayordu. Gzlerinde kuru bir prl Hzl ve g anlalr bir sesle: Dinleyin dedi. Sadece yz Mingrel ii var... evet, sadece yz ii, sizin ve benim Kolhid u blmnn tamamn su basknndan korumamz gerekiyor. Kilometreler boyunca evremizde tek yok... Kazma makinesi yatyor... Ellerimizle almamz gerekecek. Bronz yok. Denizci yetie meyecek. On dakika sonra saanak balayacak. Dayanabilecek misiniz? Nevskaya yumuak bir sesle yantlad: Eer stmal olmasaydnz bana bu soruyu sormazdnz. Korkulacak hibir ey yok. Herey yolu ek. Gabuniya kzgn kzgn gld: Korkulacak birse/ yok mu? Sizin bu yrekliliinizi seviyorum. Namussuzum ki seviyorum !.. Neyse, gidelim! Bir imek akt ve Gabuniya imein aydnlnda aa rafn stndeki Lenin bstn grd. or ve Gabuniya'ya snar gibi bakyordu. Gabuniya masaya smsk yapt. Gzleri donuk-lamt. 105 Bronz! O kadar hafif ve hrltl bir sesle konuuyordu ki, Nevskaya sadece ku sesini and irey duyuyordu. te bronz. Ne aptalm ben! Bst ald ve gld. Nevskaya kaygyla Gabuni-ya'ya bakyordu. Gabuniya, akln karm gibi a. Darda hafiften iseleyen bir yamurun kestii koyu bir alacakaranlk kendini oradan oraya tyordu. Saanak hl balamamt. Gabuniya bste bakarak: Eritmek, tapay dkmek ve torna etmek saatten fazla zaman alr, ama baka kar yol yok Benim yerimde o da olsa ayn eyi yapard. Nevskaya sordu: O kim? Gabuniya yant vermedi. Hzla dar kt, gezici atelyeye gitti ve bronzu kzgn demirci oc t. ki, Mingre ii ask suratla Gabuniya'ya baktlar ve balarn evirdiler. Hereyin farknda ses karmamlard. Ate ask yzlerini aydnlatyordu. Gabuniya ksaca, tapann hazrlanmas ve her ne pahasna olursa olsun kazma makinesine gtr sini emretti. Yal dkmc bayla onaylad: Ha! Hepsini yaparz, yolda... Rahata git sen! / Ve yamur, sanki bu szleri bekliyormu gibi, boand. Uulduyor ve dz alayanlar halinde iniyordu. Yirmi adm ileride hibir ey gzkmyordu. 106 Gabuniya lk, mide bulandrc yamurdan tkanarak Nevskaya'y almak, iin barakaya doru y Aya kayyor, svgler savuruyordu. Sanki Karadeniz ge trmanmt ve oradan yere krk g yunca boanacakt. Nevskaya, Gabuniya'yi bekliyordu. Yamur damda uulduyor ve camlardan parlak renkli bir mrekkep gibi akyordu. Nevskaya gaz lambasn yakt. Telefon almaya balad. Heyecanl bir ses baryordu: Buras Kvaloni! Su dalardan boanyor, aliko, korkun birey. Beinci blgede adamn var m Nevskaya yant verdi: Var! Telefondaki ses yant vermedi. Nevskaya ahizeyi ast ve o andan sonra Gabuni-ya'nn, kendisinin ve iilerin, ormanlarn ve bataklklarn iinde terkedilmi bu bir avu insann, tm dnyaya balantsnn kesildiin yoktu ve olamazd. Yamur lgnca yayordu. Saanan sesi gittike tizleiyor ve sezinlenen bir biimde gle bulutlar imeklerin ask yzl yansyyla bir an iin aydnlanyor ve gk dalara arparak grlyordu. Yarm saat sonra Nevskaya'yla Gabuniya beinci blgeye vardlar. Zifiri karanln iinde saanak uulduyor ve, iiler grtlaklarn yrtarcasna baryorlar k k kayna kazma makinesindeydi ama, o da almyordu.

107 nsanlar el yordamyla kazma sallyorlard. Hrldayarak soluyor, tkryor ve topra ylesi tyorlard ki, yaylm ateinin altnda siper kazdklar sanlabilirdi. Sanki evrede ne topra ormanlar, ne gkyz ve ne de hava vard, var olan tek ey ilkel bir kaostu. Kanal uulduyordu. Gabuniya cep fenerini yakt ve kanaln dibine saplanm olan dereceli t ahtaya doru tuttu. Su, kanaln iinde bir borudan boanr gibi, kirli dalgalar halinde, hz la akyordu. Ktkleri ve paralanm aalar srkleyip gtryordu. Gabuniya bard: Miha! Suyun ykselii nasl? Miha karanln iinden kanaln kenarnda fenerinin donuk n gezdirerek cevap verdi: Dakikada iki santimetre, katso. Su setin tepesinden iki metre aadan akyordu. Gabuniya kafadan bir hesap yapt. Yarm saat sonra su beinci blgede seti aacak, nne kat ecek, ormanlara hcum edecek ve Kolhida'nn Hor-ga denilen bu blgesinin tmn amurlu bir g altnda brakacakt. Saanak hzlanmasayd bari! Gabuniya souktan titriyordu. Su, yamurluunun stnden oluk oluk akyor, izmelerinden p r kyordu. Kepini kard ve amura frlatt: Kep slanmt ve bann stne kurun gibi Nevskaya, kanaln iinden garip bir uultu ve rlt duyuluncay kadar ne kadar zaman geti -ketmedi. O da topra, tpk Mingreller gibi, acmaszca krekliyordu. Salar yzne dm 108 masn engelliyorlard. Nevskaya salarn yapkan bir amura bulanm olan elleriyle svazl irine yapt. Ksa bir sre iin biraz rahatlad. Nevskaya evresine insanlarn slkl soluklarn, kreklerin kard takrtlar, slak to buniya'nn hzl, grtlaks sesini duyuyordu. Arasra yamur ve rzgar srtna var gleriyle evskaya kayyor ve cvk amurun iine dyordu. Setler iiyor ve abalar yararsz gibi grnyordu. Birden kanaln iindeki su kt kt tslamaya balad. Gabuniya feneri hemen dereceli tahtay tu. Tahtann evresinde su kpryor, ykselii gzle grlyordu. Gabuniya bard: Aalar yld! Tkand! Kaya doru atld. amurun zerinden kaya doru hzla ayakta kayd, kuzeydeki erkek ocuk elerden aa kay gibi. Arkasndan Miha ve birka ii daha kaydlar. Baltalar! diye bard Gabuniya. Mingreller almay brakmamlard. Kayk yerinden koptu, dnmeye balad ve karanln ii Nevskaya: Tkankl amay baarsalar bari! Bir baarsalar! diye mrldanyor ve topra kreklemey Kanal kabaryordu. Gecikmi bir imek akt. Nevskaya, gkten yan yan boalan okyanuslar, amura batm, ayak, bileklerine dek su iinde duran in109 sanlar, setlerin tepelerini yalayan kudurmu akntlar grd. Sanki baz yerlerde su setleri ayor gibiydi. Uzun bir gk grlts denizden dalara doru yrd ye g sarst. Yamur daha hzlanmt. ra bir glge yapkan amurun zerinde kulaklar sar eden grltler kararak geti. Nevsk an ocuk kreini att ve hkra hkra alamaya balad. Mahvolduk! Hibir eyin yarar olmayacak! dedi bouk bir ses. Aada, kanaln zerinde baltalar sk ve hzl takrtlar karyorlard: Gabuniyayla iil eye urayorlard. Nevskaya bard: Ne oldu? Aceleci bir ses Rusa karlk verdi: Birisi suya kapld. al, kzm, konuma! nsanlarn soluyular lm ncesi hrltlarna benziyordu. Toprak kreklere tutkal gibi yapyordu. Nevskaya'nn ba dnyordu. Geri dnmekte olan Gabuniya'nn sesini duyuyordu. Gabuniya iileri yattrmaya alyor, h r yapyordu. Tkanklk almt, ama su ykselmeye devam ediyordu. Gabuniya setin stne trmand. Su setin tepesinden yirmi santim aada akyordu. Gabuniya k k kabartt. Saanan hafifleyip hafiflemediini kulayla duymak istiyordu. Ama yamur ayn a sryordu.

Gabuniya setin zerinden yava yava yrmeye balad ve bir atlakla karlat. atlaktan s niya bir anda, btn benliiyle setin buradan patlayacan anlad. 110 Habarda! Miha! diye bard. ileri buraya gnderin! abuk! Miha komaya balad ve havaya ate etti, bu kararlatrdklar alarm iaretiydi. iler sar birer kpek gibi, krekleriyle savuturarak Ga-buniya'ya doru kouyorlard. Gabuniya yamurun geldii, grnmeyen denize doru dnd, dilerini skt ve yumruunu karanl llad. Alak sesle: Kesileceksin ite! dedi ve gld. Stma, dncelerini allak bullak ediyor, abuk sabuk konu rdu onu. iler atlan stne hzla toprak yyorlard. Miha Gabuniya'nn birka adm tesinde yen aha hzl szd ikinci bir atlak bulmutu. Gabuniya: Yarar yok! diye mrldand ve ayaklarn glkle amurdan kurtard. Yryemiyordu. Sendeledi ve ellerini topraa dayayarak cvk amurun iine oturdu. Elleri ter ynlere doru kayyordu. Gabuniya son bir irade gcyle kendini topraktan kopard, ama ayak lar ona boyun emiyordu. Topran stne yatt ve bir kfr savurdu. Stma onu dvyor ve sa tpk kanaldaki suyun rk ktkleri savuruu gibi. Gabuniya: Stmallar... aslanlar... diye fsldad ve gzlerini kapad. Miha aldatmad... Gabuniya nc bir silah sesi duydu. Birisinin aya mhendise takld ve bir lk att. N 111 Gabuniya sand bunu. Hrlyor ve azndaki amurlu sular, amurlar tkryordu. Birisi onu rttu. Sonra canhra barlar, koanlarn amurda kardklar ayak aprtlar duydu ve se murlarn onu ekeceini, suyun altnda kalacam kaytszca dnd. Gzlerini at ve irkildi. Ormann iinden zerine doru parlak, beyaz bir yldz, madensel u rla srnerek geliyordu. Far! Gabuniya ayaa kalkt. Birisinin onu omzundan dikkatle desteklediini farketmedi. Yldza bakyor ve alyordu. Utanmyordu. Stma ve bu vahi gece tketmiti onu. Zaten onun amura b de gzyalarn kim grebilirdi ki!... Kazma makinesi paletlerinde da gibi amur ynlar topluyor, akrtlar karyor, ar bir bi gmbrdyor ve beinci blgeye doru hzla srnerek yaklayordu. Dikmesinin stnde gz vard. Buhar pskrtyor ve harcad mthi abann etkisiyle uulduyordu. iler yol atlar ve kazma makinesi dev bir kaya dolusu amuru insanlarn balarnn stnd din stne atarak atla kapatt. ilerin cokun bar yamuru kesmiti sanki. Gabuniya yukar kalkm kollar, solgun yzler, parampara yamurluklar gryordu. Yal, bir l'in titreyen ellerini makineye doru uzattn gryordu. Beline kadar plak, dileri kene ma'y gryordu. Kanl bir yara izi gsndeki koyu renkli lekenin zerinden geiyordu. S' yarak bir takm kollar oynatyordu, yz tannmaz durumdayd: Elmack kemikleri kl gibi ola isinin altn112 da kpr kpr oynuyordu, gzleri bir izgi kadar incelmiti. Gabuniya glmsedi ve birden sessizlii duydu. Bunu, daha ne olduunu anlamadan nce hisse tmiti. Yamur bir anda kesilmiti. evreye ykanm ormanlarn derin sessizlii yaylyordu. Gabuniya sendeledi ve kendini kaybetti. 113 SON SU BASKINI Liman telsiz kulesinin iinde buzlu lambalar yanyordu. Telsiz ocak ekirgesi gibi crldyo rdu. Telsizci, kalarn atm, omuzlarn kzgn kzgn oynatarak Batum Liman bakanna u Rion ve Kaparca tat. ki rman sular birleti ve kente hcum etti. Sadece liman, baskn dnda. Su ykseliyor. Sokaklar yaklak bir metre su altnda. Derhal halk kurtarmak iin lar ve yzer aralar gnderin. p omuz silkti. Darda 11 Ball gcnde bir frtna vard. Kara dalgalar dalgakran ayor limanda demirli olarak sallanan vapuru dvyorlard. Yamur limann oluklu satan yaplm de stnde makinal tfek gibi takrdyordu. Acaba hangi vapur Batum'dan Poti'ye gitmeye cesaret edecekti ve liman bakan hangi

yzer aralar kastediyordu? Byle bir frtnada bir transatlantik bile denize alma riskine rmezdi. p kalarm att. Berbat bir gnd bu! Hristo114 foridi sabahtan beri ortalkta yoktu ve Yoloka'nn hibir ey okumadn, korktuunu ve zam n aladn ok iyi biliyordu. Kaptan bunu anmsaynca zld. Darda byle bir pislik var e deildi ki: Dalgalar neredeyse evin duvarlarn dvyordu. Kaptan Hristoforidi'yi dnerek: Dur hele, sen benim elime geersin, kk yaramaz! diye hrlad. Lanetli bir gnd bu! Tels sine gelirken iki kere ylana rastlamt. Selden kaan ylanlar Umana geliyor ve manganez y rnn iine saklanyorlard. p srngenlerin her trnden, zellikle de ylan ve kurbaalardan nefret ederdi. Tuzlanm e bile dayanamazd. Bataklklardaki yabandp-muzlarnn limana akn etmedii kalmt tek bir! Telgraf bitiren telsizci sordu: Liman bakan ne yapyordur acaba? Kuyruu titriyor mudur?

Yok dedi p. Horozlanyordun op'un banda nc bir bela daha vard. Gndz mandalina ykl bir taka kayalara arpp pa ece yal bir adam vard. Onu kurtarmlard. Geirdii kaza bu hiddetli ve mzmz ihtiyar p'un mandalinalar toplamak iin bir sandal gndermesini istiyordu. Mandalinalar limann her yannda, dalgalarn zerinde geziniyordu. Trk mandalinalar mahvolduu iin op'u mahke e verecei stne yeminler ediyordu. p bandan defetmiti onu. Yzer bir meyhaneye benzeyen, pis, koyun eti ve kahve kokan bir Yunan vapurunun ge micileri, uzun iplerin ucuna balanlanm kovalarla mandalinalar ya115 kalamaya alyorlard. Vapur yalpalyor ve ikide bir zavall, sar, izmelerden anm gv ordu. p pisliklerinden ve Yunanl gemicilerin hi yakksz boyalara dkn olular yznden Yu enellikle pek holanmazd. Yunanl tayfalar mavi bir bacann stne koskoca, i al renkli bi yada btn bir gl-demeti izerlerdi. Her zaman eit eit fistolarla ve neredeyse ak tanr ssl olan Yunan gemilerinin bacalar genellikle op'u lgna evirirdi. Bunlar da gemici ol kt ha! Limoncu herifler! Telefon ald. p ahizeyi kaldrd. Manganez iskelesinden, dalgalarn kayalarn stnden kud kedi gibi at dalgakrann sonundaki imekli fenerin sndn bildiriyorlard. p siyah kaputunu srtna atp kt. Bir bu eksikti ite! Gece vakti enayi vapurun birinin frtnadan korunmak iin limana snmak esebilirdi; imekli fener olmadan girii bulamaz, k ra bindirirdi. Feneri onarmak hemen hemen olanak dyd: Dalgalardan dalgakrana yaklamak olanakszd, san iine bir saniyede be ton su dolabilirdi. p iskelenin sonuna kadar yrd. imekle fener yanyordu. Uzun sre fenere bakt. Fener ye ve be dakikay akn bir sre k vermedi. imeklerin on saniye arayla birbirini izlemesi ordu. Besbelli, mekanizma bozulmutu. Sonra fener gayet dzenli bir biimde yanp snmeye balad, arkasndan yeniden snd. Ne lan iti bu byle! Drbn gzlerine yaklatrd ve imekli fene116 rin balkonunda dalgalardan korunmaya alan bir insan grd. p ileden kmt. Limanda tam bir dzensizlik vard! Adam imekli fenere nasl gitmiti k bir aklamas olabilirdi: Dalgakrann sonuna gitmi, bireye dalm (lgin ey, frtna neye dalabilir insan? diye dnd p) ve dalgalarn iddetlendiini farketmemiti. Arkas artk dalgalar dalgakrann stnden ayordu ve karaya giden yol kesilmiti. Adam dalgalarda urtulmak iin imekli fenerin kk balkonuna trmanmt; orada demir bir merdiven vard. D alkona doru ulamyordu. Cce gibi, ufak tefek birisiydi bu. Merak ediyorum, kim bu namussuz acaba? diye homurdand p. Byle bir herifin yznden bir kayalara arpp paralanabilir. Rezalet! Ama ne olursa olsun, adam oradan almak gerekliydi. Limanda iki filika kalm, dierlerinin hepsi kente halk kurtarmaya gnderilmiti. p bunla n birine atlayp fenere doru yola kt. Yanna iki gemici almt. Bu lanetli Kafkasya'ya urlarna ve buradaki almann yaratt sorunlara az dolusu svyordu. Filika ta merdivenlere gbela yanat ve p, dnyadaki hereye lanetler savurarak, kazk k alayan Hristoforidi'yi fenerden indirdi.

Rezilin birisin sen; dedi kaptan Hristoforidi'ye. Seni ldrmek az bile! Gene mi balk tu tuyordun? Hristoforidi titriyor ve alyordu. Kaptan onu eve gtrd, stn deitirttirdi ve azna b 117 votka aktt. Sonra Hristoforidi'ye ay hazrlanmasn syleyip kt. Hristoforidi hkryordu. Fenerin stnde sekiz saat kalmt. Bu, yaamnn en tyler rper riydi. Sabah balk tutmaya gitmiti. stavrit kum gibi kaynyordu. Dalgakrann limana bakan blm di, ama Hristoforidi'nin arkasnda deniz uulduyordu. Sonra stne serpintiler sramaya bal mt. Hristoforidi ayaa kalkm ve mendirein kyya doru keskin bir dn yapt yerde d en bir alayan gibi atladklarn grmt. Kurtulu yoktu. Hristoforidi'nin tm dnyayla ba . Korkuya kaplmt. Dalgalarn uultusu, kudur-muluu onu rktyordu. Sanki dalgalar mendir gtrecekler ve onu unufak edeceklerdi. Hristoforidi fenere trmanmt: Fener onu serpintilerden koruyordu. Kulaklar frtnadan ii z olmutu. Denizin bylesine kulaklar sar edici, azgn bir grlt karabileceini hi d p, Hristoforidi'yi eve gtrdkten sonra limana dnd ve birka dakika sonra kente gitmek motorlu bir botla yola kt. Sular ykseliyordu. Elektrik santralnn almas durmu ve kent karanla^mlmt. Sadece rdu. Iklar, zerinde ot bitmi ve tuzlu su birikintileri olumu bo iskeleleri aydnlatyo Bot, Rion rmann ana ak izgisini byk bir glkle aabildi. Burada su, sanki altnda nan, dev bir ylan yzyormu gibi, kabaryor ve atrtlar kararak su altndaki sokaklara . 118 En byk gl hayvanlar karyordu. nek ve atlarn st katlara karlmas gerekiyor ve alaylar, gemicilerin kfrleri arasnda yaplyordu. Yamur hafifliyordu. Sokaklarda kz arabalar yzyordu. st iek ve yapraklarla rtl ol u. Evlerin pencerelerinde ve itlerin tepelerinde kurbaalar baryordu. Motorlu bot dalga lar yararak, ok gibi su altndaki geni sokaklara dalnca kurbaalar patr patr suya .dkl Attracak birey bulunur meyhanesinin nnde yal bir sazan sudan dar frlad. Kaptan in limanda kalm olmasna zld: Burada istediini yapabilirdi! nsann kendi odasnn penc balk tutmas olanaklyd. Kentin tmden olaan d bir grn vard. Motorlu bot, sularn taarak akt sokaklar g erliyordu. Suyun iinde balklar rpnyor, stnde gller iek ayor ve hafif dalgalar pe ordu. Kahiani bir pencereden op'a seslendi. Ondan Pahomov'u bulmasn rica ediyordu. Su bas kn balar balamaz ihtiyar kendini kolmatasyon alanna atmt. Alana yaklatklarnda gn aaryordu. Her yan suyla evrili olan kolmatasyon alan bir kale duruyordu. Havuzlar akt. Setlerin topu topu birka santimetresi suyun zerindeydi, ama zarar grmemilerdi. Pahomov iilerle birlikte birinci havuzun yannda duruyordu. Ufka kadar uzanan usuz bu caksz, bulank gle, yamur sularnn altnda kalan lkeye bakyor ve glmsyordu. afak si ho-mov'un yz gri gibiydi. 119 Kaptan: Niye glyorsunuz? diye sordu. Sonra: Glmseyecek zaman bulmu, kak! diye dnd. Setler dayand dedi Pahomov. Kolmatasyon alanna birey olmad. Ama Gabuniya'nn oras, a ne mthi durumdadr, kimbilir! Orada su kudur-muasna akmtr. Kaptan: Evet, ho birey deil diye homurdand ve evde brakt ocuklar anmsayp, nedense, kayg Pahomov eve gitmeyi reddetti.op'a yava yava ykselen sisli gnei gsterdi. Btn lke, bi ku-lana dnen tm lke,'gnein altnda bir anlk beyaz bir ate gibi parlamt. Yazk! dedi Pahomov. Ne grnm! Bir ay sonra bir kanal ap kum tepelerini deleceiz ve b tarihinden su basknlar bir daha dnmemek zere ekip gidecek. Son su basknna tank oluyo nuz. Bunu unutmayn. Tanrya kr! diye homurdand p. Haydi bakalm ocuklar, alarga! Yoloka uzun sre uyuyamad. Yatann iinde oturdu ve op'un brakt masallar okudu. Hri tfaa yerlemiti. Kaptann eski paltosuyla battaniyeyi stne ekmi, snmaya alyor ve Yoloka'nn okuduu kitapta gen bir kz kr sal bir oyuncaknn odasna girdi. Oda o kada

bayramlk elbisesinin kuyruu odaya smyordu. Oyuncak krd. Kza yle diyordu: Glmsediinizi hissediyorum ve sizi bir mutlu120 luun beklediini biliyorum. Kr olduuma ve sizin mutlu gzlerinize bakarak sevinemediime orum. Limanda Yunan vapurunun dd ac ac tmeye balad. Yoloka irkildi ve alamaya balad. A gitmiti. p yoktu. Ve bundan baka, kr oyuncakya da acyordu: Niin krd sanki? Yoloka ban yasta gmd ve uzun uzun alad. Sonunda uyuyakald. Ryasnda, gnein odas a bakt, bu gne deil, parlak giysili gen bir kzd, bu giysinin kuyruu odaya bir trl s apnn dnda hrdyordu. Ve gen kz annesinin bildik sesiyle unlar sylyordu: Yoloka'yla uratnz iin size ne kadar teekkr etsem azdr, p! Siz olaanst bir in Evin ak kapsnn dnda deniz hrdyor ve rengi bir maviye, bir yeile dnen bir tavu 121 DE D Hi kimse Krklk Enstits grevlisi Vano Ahmeteli'yi korkaklkla sulayamazd. Bu nedenle nin iilerle birlikte Trklerden kalma eski Nedoard kanalna harita yapmaya gittiini iiti nce Vano da oraya gitmeye karar verdi. ' Cengellerin en tehlikeli ve geit vermez yeri olan Nedoard yaknlar sukunduzlarnn oalmas n en uygun yerdi. Burada sk hasrotlar, orman, kamlar, aknilf erler ve sukunduzunun en evdii besin olan s-senler vard. Vano Nedoard'a hi gitmemiti ve bunu grevi ynnden bir kayp sayyordu: Buras sukunduzu i n zengin blgeydi, oysa Vano raporlarnda buradan tek bir sz etmemiti. Kanala demiryolu ynnden yaklamaya karar verdi. Bir sre nce fon rzgar topra kuruttuu ileceine inanyordu. Yanma bir pusula, bir tfek ve kendi yapt bir haritay alarak kentten yaya olarak yola k Srt antasnda drt gn yetecek kadar kumanya vard. 122 Kentten kt, srada kzl sal ngiliz denizcisi S'ona ona yetiti. Birka kilometre bi rle anlatlar. Sonra denizci aladidi ynne sapt. S'oma, Vano'ya bir buhar makinasna ilikin baz bakr paralar gsterdi, diliyle bir takm s sler kard ve bir kazma makinesinin almasna yknmeye alt. Vano denizcinin Gabuniya a makinacs olarak altn anlad. Garip bir tip! diye dnd Vano. Neden otuzbe kilometrelik yola yayan gidiyor acaba? Oys arn sabah tren var. Dost olarak ayrldlar. ,Vano, Rion rman bir sandalla geti ve cengellere dald. Boucu hava, sanki dallara taklm gibi, asl duruyordu. Bataklklardan eki ve sersemletic ir koku yaylyordu. Bast yerdeki toprak sarslyordu. Att admlar grgen aalarnn t ano irkiliyordu. Sanki aalar neredeyse bana devrilecekti. Vano, grnmeyen Gabuniya ile syleerek: Sen btn bunlar kknden skp yakacaksn dedi. Ormanda tek bana kalan bir insan genellikle ya kendi kendine konuur, ya slk alar, ya a k syler yada bir sopayla kuru dallar krar. kard bu grltyle evresinde geni bir s uturduunu sanr. Vano bataklklarn arasnda belli belirsiz bir patika buldu. Arasra amura saplanacak bu patikadan yryordu. Yal avclardan rendii bir kurala sk skya uyuyor, patikadan bir rlmyordu. ki yanndaki bataklklarn zehirli bir yeillii vard. 123 Arasra sarmaklar Vano'nun srt antasn smsk kavryordu. antay karmak ve sarmakl i bakla kesmek zorunda kalyordu. Dikenleri elle karmak olanak dyd. Vano akama doru kanaln kysna vard ve neeyle slk almaya balad. Kanaln genileyer uzlarnn bulunduu yere kilometre kadar yol kalmt. Vano mola verdi. Ormanlarn iindeki boucu hava ay gibi koyulayordu. Havay cierlere ek n aba harcamak gerekiyordu. Srt antasn kard ve bir anda put kesildi: Bat ynnden bir top patlamas duyulmutu. G ut yoktu. Patlama yeni bir gle yinelendi ve Vano'nun yrei arpmaya baad. Kendini korkak la sulad ve en yakn kzlaaca trmand. Aacn tepesinden grdkleri panie kaplmasna neden oldu. Deniz ynnden yksek bir bulut g u. nce imekler bulutu paralara ayryordu. imekler kara bir mermerin iindeki gm ren

r andryordu. Bulut serin bir yamur kokusu getiriyordu. Vano aatan indi. Ne yapmalyd? Geri gitmenin yarar yoktu. Nasl olsa en yakn kye varama akt. Gabuniya ona Nedoard'da bir kale yknts olduunu sylemiti. Ykntlara girip selde k olanaklyd. Bir su baskn olmas kanlmazd. Saanak dalara varr varmaz bulank sularn oluturduu hida'nn stne yklenecekti. Vano kalenin yerini bilmemekle birlikte ilerlemeye karar verdi. Bulunduu yerde ka lmas olanakszd. Heyecandan yrei skyordu. 124 Yrmeye balad. Sk sk akan imekler patikay aydnlatyordu. Bulut gkte yava ve gzda yordu. Arasra bouk ve uzun bir gk grlts rararak homurdanyordu. O zaman cengellerin klanm dev kaplanlarn krkreyiini duyuyor gibiydi. Vano gkyznde olup biten korkun ve grkemli eyler karsnda hibir zaman byle bir ares suna kaplmamt. Sk sk duruyor ve buluta bakyordu. Bulutun yandan geip gideceini umuyor, fakat her sef erinde bulutun dorudan doruya Nedoard kanalnn zerine geldiine biraz daha fazla inanyor u. Bulutun bulank kara bir rengi vard. Duman, toz ve yamur demetleri sayordu. Bulut, ufu kta younlap zifiri karanlk bir geceye dnyordu. akan her imek Vano'ya rknt veriyordu. Saanak bir an nce balasayd bari! allarn i r ve kahkaha atar gibi sesler karyorlard. Vano aalarn tepeleri stnden hzla geen ateten beyaz bir top grd. Aalardan duman t ki. Bir kzlaacn gvdesine yasland ve bard. Bir gk grlts g ikiye ayrd. Kendi ses kez daha barmaya karar verdi. Bard. Bouk bir insan bar ona karlk verdi. Vano bunun yank olduunu dnd. Yeni niden karlk verdi. Baran Abaidze gibi gelmiti Vano'ya. Patikadan hzla ilerlemeye balad. Kendisine doru yaklaan adamla birbirlerine srekli ola rak sesleniyorlard. 125 Ortalk iyice kararmt. Yamur hl balamamt. Sadece tek tuk, iri yamur damlalar yapr ar hrtlar karyordu. Vano baryor ve slk alyordu: Korkusu tmyle gemiti. Birden kardan gelen adamn sesi birka adm ileriden duyuldu. Vano bir insan karalts grd r imek akt, Guliya'y tand. Guliya kt kt: A-a-a! dedi. Demek sendin bu, san bekisi! Vano susuyordu. Ne susuyorsun, neden konumuyorsun? Mahkemede dilin kafesteki bir ku gibi almt. Vano bouk bir sesle sordu: Ne istiyorsun? Tfeine el atmak istedi, ama byle bir hareketin ykmna neden olabileceini anlad. Guliya hrltl bir sesle: Yallar aalamaya aalamayla karlk verilmesini tlerler. Yallar bize doru yaam Bir imek daha akt ve gk grledi. Vano, Guli-ya'nm zayf, sivri yzn grd. Avcnn gz rlyordu. Guliya... Vano aresizce glmsedi. Benden ne istiyorsun, Guliya? Mhendisler geldi, senin e benim iimiz kt. Ormanlar kesecekler. Sen avcsn, sana ekmek paras kalmayacak, benimse lmam mahvolacak. Bu lanetli hayvanla yl uratm. Biz birbirimize kzamayz, katso. Guliya susuyordu. Vano'nun yrei hzl hzl atyordu. Akll bir adamn bir budalaya kzmasna ne ge126 rek var? dedi Guliya bouk bir sesle. sen budalann birisin. Tkreyim bu rk ormanlara. B artk avc deil, i g sahibi bir insanm. Yallar bize doru yaamay retiyorlar. Genl gibiler deil. Niye titriyorsun, katso? Sen beni hapse tktrmak istiyordun, Gabuniya ise bana i verdi. Sen bir budala gibi dnyorsun, o ise akll bir adam gibi. Guliya gld titriyorsun, katso? Korkuyor musun? Seni ldrmek istemiyorum ben. Gidelim. Guliya dnd ve ilerlemeye balad. Birka dakika sonra kale ykntlarna yaklatlar. Abaidze onlar grltl bir biimde kar Bir duvar ykntsnn stne kurduklar adrda yirmidrt saatten fazla kaldlar. Yamur ya gibi olmutu.

Vano utantan alev alev yanyordu. Guliya'nn yzne bakamyordu. Bu vahi avc ondan daha ak im bu rk ormanlara demiti. Ve haklyd. Vano vaktin nasl getiini hissetmiyordu. Tam bir kaytszlkla brleriyle birlikte Nedoard n Ri-on'a gitti. kide bir sulara gmlerek btn gn yrdler. iler ar, l tahtalar tayorlard. Or r ku sesi duymuyorlard. Canl ne varsa cengellerden uzaklamt. akallar bile ulumuyordu. dece bastklar yerlerden kurbaalar sryor ve bataklklarn iinde yal bataklk ylanlar rlard. Lanetli bir yer! diye dnd Vano. Ve tm bu miazmalar, bataklklar, ryen ormanlar d a, msr ve ac turba dnyasn korumak iin nasl olmu da savaabilmiti. Can cehenneme! Tek bir portakal yzlerce uyuz akala deerdi! 127 KAHAN'NN RAPORU Rapor yazmak Kahiani'ye her zaman g gelirdi, ama buna karlk onun raporlar her zaman ma tematik bir kesinlik tard. yle yazyordu Kahiani: Gneybat ynnden gelen 11 Ball gcndeki frtna Poti'ye kilometre uzakta olan Kaparca zam bir kum seti yarak bu rman azn tkad. Ayn zamanda iddetli bir saanak balad. fazla srd. ok saydaki kk dere saylmazsa, Rion, Kaparca, Tsiva ve Hopi rmaklar byk bir sratle hida'nn tm ky blmn sular altnda brakt. Kentin sokaklarndaki su, evlerin ikinci katlarna kadar ulayordu. Su basknndan rken vah hayvanlar kendilerini kente ve Umann bulunduu adaya attlar. Aday su basmad, zellikle y an says oktu. Su baskn, kurutma almalarmza byk bir za128 rar verdi, ancak bu zararlar yamurun iddetine gre beklenen zarardan az saylr. aladidi'deki ana kanalda suyun setleri ykmas ve yldr inatla srdrlen almalar s lirmiti. Ancak, iilerin ve mhendis Gabuniya'nn yiitliiyle bir felaket nlendi. almalar geceleyin, el yordamyla yapld. Elde bulunan tek kazma makinas yedek para yokl den almyordu. Mhendis Gabuniya, tropik stma nbetine karn, iileri ynetti. Fena halde ten Gabuniya hastanesinde zatrreden yatyor. aladidi'deki gece almalar srasnda ii Yefrem antur rdi. Kolmatasyon alan snavdan baaryla kt. Ne setler, ne de havuzlar bir zarar grmedi. Mhe Pa-homov yaklak yirmidrt-saat boyunca alandan ayrlmad ve kolmatasyon alann yklmadan ak iin yaplan almalar ynetti. 'Abaidze ynetiminde Nedoard kanal blgesine giden tapografya ekibine bal kiiler gn sayldlar. Deneyimli klavuzlar olmadan kanala sokulmann olanakszlndan aramalar bir son rmedi. Yreyi iyi bilen tek kii olan Guliya ekiple birlikte gitmiti. Ekip dn aladidi'y e dnd. ilerimizin ormanlarda kurtard Krklk Enstits grevlisi Vano Ahmeteli'yi d iler. Ba botaniki Lapin'in bildirdiine gre, ekim .alanlar hemen hemen hibir zarar grmedi. Su basknlarnn ana nedenlerinden biri olan rmak azlarndaki tkanklar temizleme alm nuyorum. 129 Kahiani noktay koydu ve suratn buruturdu. Rapor ona ar ozans gelmiti. Biraz dnd r sratle taarak ve iddetli bir saanak kelimelerini izdi, ama bunlarn dnda ozans eytan bilir dedi Kahiani. Bu airlik bulac birey! 131 SGORTA RKETLER STNE BR SYLE Gabuniya'nn salk durumu yava yava dzeli-yordu. lk gnler hastanede kendini bilmeden ya oktorun, gsne batan diken gibi byklarn, alnna konan souk eli, kaptann bouk fslt uan ipi belli belirsiz anmsyordu. Yldzlar pencerenin dnda durmadan dalara doru uuy Gabuniya sayklarken ne olup bittiini anlamaya alyordu. Herhalde, yldzlar yamur gibi yayor ve Kolhida'da her gece grlmemi bir su baskn balyordu. lkeyi su yerine beyaz v basyordu. Alev gsne yaklayor ve yrei bu alevin iinde inanlmaz bir acyla yanyord Habarda! diye baryordu Gabuniya. Herkes beinci blgeye, katso! Doktor bam sitem edercesine sallyordu. Bu sayklama houna gitmiyordu. Sonra Gabuniya, op'la birlikte cengellerden geerek mavi afak izgisine doru yrdklerini

n132 yordu. afak rzgar yzne ve salarna souk souk arpyordu. kisi birlikte yryor ve S' 'oma hl ortalarda yoktu. Bunun zerine p cebinden bir jilet karyor, Onu buralarda bul grnm deitirmek gerek diyor, jileti toprakla gk arasndaki ufuk eridine sokup anahta iriyordu. Gk trdayarak geri uuyor ve yeni bir dnya beliriyordu. Artk cengellerde deil eva nehrinin kysnda yryorlard. Kara suyun iine ak bir gece prldyordu. Demir parmakl sarkan kukirazla-r souktan titriyordu. p gkyzn yeniden trdatyordu ve klarn okluundan rengarenk bir suyun stnde vap , kyda bir kentin ynts grnyordu. Eski bir cam ynna benziyordu kent, parlyor, re Gabuniya'ya bunun Venedik olduunu ve burada kaaklardan kavun byklnde portakal tohuml alp Lapin'e hediye edebileceklerini fsldyordu. Gabuniya: Lapin'in can cehenneme! diye baryor, kendine geliyor ve inliyordu. Bu sayklamann gecede birka kez tekrarlandn -oliyordu. Bitkin drmt bu onu. Kama dan aa sramak istiyor ve hastabakclar onu glkle yerine yatryorlard. Kinin bann iinde frtna gibi uultular yapyordu. Gabuniya'ya denizde kesintisiz bir fr r gibi geliyordu. Pencerenin dndaki meneke rengi ge anlamszca bakyor ve gne gzleri kadar parlarken frtnann nasl olabileceini dnyordu. Nbetten sonra g gnler geldi. Gabuniya'nn duyduu tek ey yorgunluk, derin, grlmemi bi 133 gnlkt. Kendi fslts ve eliyle yapt kck bir hareket onu bitkin dryordu. Arkasndan birka gn hemen hemen hi uyanmadan uyudu. Grltl ayak sesleriyle uyand. Gabuniya, henz gzlerini amadan, bu insann herhalde, ya k kez parmak ularnda yrdn anlad. Bir adm atyor, deme tahtas gcrdyor, adam pu sli burnundan soluyor ve br ayan saknarak atyordu. Gabuniya gzlerini at ve kapda S'oma'nn geni omuzlarn grd. S'oma gidiyordu. Kendini engelemeye alyordu, harcad byk abadan ensesi kpkrmz olmutu. Karyolann yanndaki sehpann stnde biraz iilmi pipo tnyle dolu teneke bir kutu vard. a'nn en deerli eyiydi. Gabuniya, S'oma'nn bu ttn nasl esirgediini ve gnde sadece bi iini anmsad. Gabuniya, S'oma'ya seslenmedi. Bir kasn boazn skyordu. Ertesi gn akama doru Nevskaya geldi. Gabuniya'ya deneme istasyonunda yetitirilen tur fanda meyvelerden getirmiti. Meyvelerin ad Feyhoa'yd. Ak yeil, mat, oval biimliydi bu eyveler. Gabuniya meyvelerin tadna bakt. Tatlar ananasa ve ilee benziyordu. Tropik kokuyor diye fsldad Gabuniya. ahane! Feyhoa'da hafif bir yaz havasnn kokusu vard, uzun sren yamurlardan sonra deniz ve bahe ler kokard byle. 134 Nevskaya: Bu ender bir meyvedir dedi. inde bol miktarda iyot vardr. Feyhoa'yla doku sertlemesi t davi edilebilir. Nevskaya dalgn dalgn bitkilerden szediyor ve Gabuniya'ya dikkatle bakyordu. Yukarda h erhalde hekimin konutunda, piyano alnyordu. Nevskaya kulak kabartt. Gabuniya gzlerini kapatt. Bu ezgiyi tanmt. Maa Kzndan Liza'nn Bir bulut geldi, f e balayan aryasyd bu. Nevskaya anszn kalkt, Gabuniya'nn nemli salarn okad ve kt. Kapda geriye doru d bayla selam verdi. Ertesi gn hastanede skandal trnden birey oldu. op'la S'oma gelmilerdi. S'oma'nn incinm bir grnm vard. Sanki bu kazk kadar herif dokunsan alayacakt. Gzlerini krptryor, u. Gabuniya'nn ngilizcesi iyi deildi, ama S'oma'nn ulur gibi syledii cmlelerden anladn onusu olan bir sigorta irketiydi. S'oma bireyler samalyor ve Miha'ya svp sayyordu. p sylenenleri evirdi. Meerse, S'oma su basknndan sonra birka gn alamamt. alad erken sarmaklar gsn ve ellerini paralamt. Yaralar kabarm ve iltihaplanmt. S'om e pansuman iin dispansere gitmiti. Kanala dnnce Miha ona bu be gn iin sigortadan para alacan, nk imdi sigortal oldu oma, Miha'yi haydutlukla sulam, onunla kavgaya girimi, bara ara burasnn ngiltere 135

olmadn, buraya pis ngiliz yntemleri getirenleri biftek gibi dveceini sylemiti. Miha korkmu ve svmt. S'oma baryor ve Jim Bearling'i istei dnda hi kimsenin sig lmadm ve sigortann her trlsnn dolandrclk ve gzbaclk olduunu sylyordu. p Herhalde, ocuk kafay ekmi, yarm litre votka imiti. S'oma anlamt. Eski denizcilik yaamndan votka nn ne demek olduunu biliyordu. Kzard, ye bard ve ban olumsuz anlamda sallad. Sonra denizci gmleinin nn at, gsndeki p'a: te sizin sigorta irketlerinden kazandm bu oldu benim. Benden bu kadar. Dnyada hibir ta irketiyle iim olmasn istemiyorum. S'oma mor lekelerin yksn anlatt. Birinci Dnya Sava'ndan nce Klondike adl bir gemide ik yapyormu. Gemi Liverpo-ol'la Newfoundland arasnda alyormu. Bilindii gibi, Newfoun bitip tkenmek bilmeyen frtnalar, sisi ve buzdalaryla tannr. Nevfoundland'de Lightveest adnda, uzaktan bakldnda kardan gelen bir yelkenliyi andran r fener, bu deniz fenerinin ie geni bir taban ve bodur, beyaz bir kulesi vardr. S'oma unlar anlatyordu: Bu fener kazalarn okluuyla tannrd. Kaptanlar fenerin stne su altndaki kayalara arpar sonra da gemilerin dzmece ktklerine: Kaza siste vardiya tut an gemicinin Lightveest fenerini 136 kardan gelen bir yelkenliye benzetmesi sonucunda meydana geldi diye yazarlard. Aslnda bunlar batan aa yaland. Btn kaptanlar Lightveest fenerinin zelliini ok iyi bundan bir kaza dzenleyip mahkemeden kurtulmak iin yararlanrlard. Nedenini mi soruyo rsunuz? Batda hurda vapurlar sigorta ettirip bunlara trl trl sprnty doldurmak, sonr miyi batrp sigortadan para almak alkanlktr. Klondike'n, takma ad, Gbre Bcei olan kaptan, (bu ad ona stnn bann pisliinden bir kez olsun pantolonunu fralamamt ve bunu ona dosta hatrlatanlara "Ben zenci miyim k pantolon fralayaym?" derdi) Klondi-ke' Lightweest yaknlarndaki kayalara gmbrtyle ot . Birinci snf bir kaza dzenlediini dnyordu. Telsizciye barp SOS vermesini syledi, ama o srada bir felaket oldu. Telsiz bozulmutu, telsizci ne kadar abaladysa birey yapamad. Gbre Bceinin rengi atmt. Aksi gibi, okyanusun zerinden de bir frtna geliyordu, ertesi gn yle bir rzgar esmeye b alad ki, sadece geminin donanm deil, mutfaktaki tencereler bile ulumaya balad. Gbre oturduunu anlam ve mosmor olmutu. nc gn telsizcinin ans yardm etti, telsizi onard ve SOS verdi. Drdnc gn gemi buru a balad, stelik hava ayazlamt. Drdnc gn bir buz kitlesine dnmtk. Frtna iddetleniyordu. afakta bir gemi yardma geldi. Hepimiz gverteye toplandk ve dalgalarn bizi srkleyip gt esi iin kendimizi halatlarla bir yerlere baladk. 137 Gemi evremizde dolat, bu ii baaramayacan grd ve uzaklat. Bunun zerine dindar bir Bcei gemiyi bile bile kayalara oturtu-unu itiraf etti. Armatre az dolusu svp sayyo ndisini balamamz istiyordu. Artk onun acn burnunu datacak gcmz kalmamt. Ben kendimi dmenci kulbesine balamtm. Beni oradan nc gn, Klondike, gvertesine kad yken ekip kardlar. Dmenin kollarndan tanesi donup gsme yapmt. Onlar derimle r. Size unu syleyeyim: Bu Lightweest'te armatrn sigortadan tazminat yerine hava ald ilk k zayd. Gbre Bcei bize sylediklerinin tmn mahkemede dorulad. Kaacak delii yoktu. imdi mesleini deitirdi, Londra limannda fareleri ldrme iinde alyor. Elinde bir se eliklere arsenikli bayat ekmek atyor. te! Oysa siz bu olup bitenlerden sonra sigorta irketlerinin drstlne inanmam istiyors ha? Daha o zaman, hastanede, kendi kendime: Evet, Jim Bearling, eer yaamm bin sterl ine bile sigorta et-tirsen, btn Eski ve Yeni Dnyann en budala adam olursun. Yeter artk ! dedim. S'oma elini masaya vurdu. p gzlerini falta gibi am, kahkahayla glyordu. Gabuniya ha ce ilk kez glmsedi. p, S'oma'ya ngiltere'deki ve Sovyetler Birli-i'ndeki sigortalar arasndaki ayrm uzun u a anlatmaya alt. S'oma sonunda anlad, ama hemen teslim olmak istemedi. Homurdanarak b aka baka eylere ayn adn verilmemesi gerektiini, ortaya mutlaka bir karklk kacan 138 S'oma bu sigorta iinden utanmt, ok gemeden kalkp gitti. p kald.

p, Gabuniya'nn hastalyla ilgili olarak stma zerine bitip tkenmek bilmeyen eyler anl arlk dneminde Poti'deki garnizon her ylda bir stmadan krlrd. Fena deil, deil m sker arks buradan km. Kzl sal (kaptan doktora kzl sal diyordu) burada zel b una bataklk kaseksisi(*) deniyormu. Sizin Mingrel iilerden yars bu hastalktan yakmyor nmsyorum, Miha hep aar, Adamlarn atei yok, ama ayaklarn bile glkle uzatyorlar der alkta vcut ss normalin altna dyor. Arna sizinki bataklk stmas deil, gerek Poti birey: Her yerde rme, su ve scak var, tpk Bat Afrika'daki gibi. Siz Bat Afrika'y grdnz m? Grmtm dedi kaptan. Sras gelmiken syleyeyim, zenciler stmaya tutulmaz. Malayallar i kalan tropik blge halklarnn hepsi tutulur, sadece zencilere dokunmaz. alacak ey! Kz a bunun nedenini sordum. Meerse, stma paraziti vcudumuzda ultraviole nlarnn etkisiyle iir-mi. Oysa, zencilerin derisi siyah olduundan bu nlar geirmiyormu. Gene uyduruyorsunuz, p dedi Gabuniya. Sizin konumalarnz seviyorum. p, Gabuniya'ya kurnaz kurnaz bakt: Uyduruyor muyum? Kzl salya sorun. Bunu hastalnza vererek kzmyorum. (*) Kaeksi: Bedensel yada aklsal gszlk. 139 Peki, sonra? Kinin, damarlarn cidarlarnda ince bir tabaka oluturuyor ve uzun sre erimiyormu. Ultrav iole nlarn geirmiyor, nlar iyice kesiyormu. Inlar insan organizmasna eiremiyor, e oluyormu. Kininin gc buymu. Ben de sar stmaya tutulmutum. Nerede? Pasifik okyanusundaki adalarda. Ve, bir dnn hele bende bu adalardan kininli bir izlen im kald Kinini ay kaklaryla yiyordum. Aptallamtm, kulaklarm duymaz olmutu, alkolik i yalpalyordum. Muz yiyordum, ac geliyordu, su iiyordum, ac geliyordu. Ellerim mosmo rdu, iskemleden kalkp kamarann iinde yatama kadar yrmek byk bir olayd Orann sca madk bir yalan b seliyordu. nsan havann scak olduunu biliyordu ama sanki hava deil bu bu. Miazmalar kokular o srkemlilik... Genelde biraz korkun yerler oralar' Soysuzl ama. nsanlar cam gibi gzleriyle oradan oraya kouyorlar, bryorlar. Samalk! Bu lanetl esinin kkn kazyp onun yerme yem bir lke kurmanz ok iyi birey. Eskiden burada vr z Stma istasyonunda binann evresine zamk srlm camlar dizerler ve hangi cama daha fazla ivrisinek yaptna bakarlard. Eer kuzeydeki cama daha fazla sivrisinek yapmsa sivris yden, doudakinde daha oksa doudan geliyor demekti. Sonra bidonlar alr, sivrisinein gel dii yerlere gider ve bataklklara gazya pskrtrlerd. Hepsi bu. ocuka bir ura... Ne tme zamanm geldi. Kaptan telaland. Gevezelie daldm, aptal gibi. Sizin dinlemeniz gerek yor. 140 Gabuniya kaptan istemeye istemeye brakt. Hastal srasnda onun gevezeliini saatlerce d ebilir ve darda, hastane duvarlarnn tesinde neler olup bittiini sorabilirdi. 141 BATAKLIIN EFENDS Guliya, Abaidze'den ava gitmek iin izin istedi. Abaidze ona kuukulu gzlerle bakt, parm aklarn izim masasnn stnde tkrdatt. Alayl alayl: akaln can hl orman m ekiyor? diye sordu. Guliya kee apkasn avcunda utangaa buruturarak: Son bir kez, katso dedi. Sana kesin sz veriyorum. Son kez. im var. ok nemli bir i, k Ne ii? Yaknda renirsin. Git bakalm! dedi Abaidze. Ama iki gn sonra dn. Bataklklar lmek iin Hopi'ye gidece Guliya gezici atlyeye urad. Tesviyeciye tfeinin horozunu onartt. Tesviyecinin yanban i ve eenin, gm rengi eliin stnde yryn uzun uzun seyretti. 142 Parlak metal tozlar, gne nlarnn iinde uuuyordu. Gne, duvardaki bir yarktan ier ya ayn yarktan kanaln toprak setini, scaktan yorgun dm ormanlar gryordu. Aalar s larn yere kadar emilerdi. Evet, dostum! dedi tesviyeci. Dalardan sular yrd zaman burada neler oldu! Mhendis G a bronz bir bst getirip ocaa att ve bu bronzdan bir tapa yapmamz syledi. Guliya ararak sordu: Bst m?

Tesviyeci gizemli bir sesle: Lenin bst dedi. Dediklerine gre, bu bst Leningrad'dan Tiflis'e, oradan da buraya kada annda gezdirmi ve yitirdiine zlyormu. Guliya yeniden sordu: Bst nedir? yle kk bir ant, buna bst denir. Guliya ban sallad: Evet, biliyordu. Grmt bst denen eyleri. Kadn heykelini anmsad u ve sordu: ok mu zlm? ok, katso. Guliya tfeini ald, tesviyeciye cret yerine bir demet kuru ttn verdi ve uzaklat. ki gn bataklklarda dolat. nc gn Po-ti'ye, Attracak birey bulunur meyhanesine zun uzun fsldat. Yannda iinde ar birey olan bir torba getirmiti. Gneli bir gnd, meyhane bir bayram grnm almt. Beo'nun yapt tablonun taze boyala 143 rl prl parlyordu. Boyalarn mavi ve san yanslar Guliya'yla patronun gzlerinde yanyord , onlarn konumasna son derece neeli ve kurnaz bir grnm veriyordu. Patron burnundan soluyor, cokulanyordu. Torbay eliyle uzun uzadya mncklad ve ban sa nra torbay Guliya'yla birlikte kilere tadlar. Guliya akama doru Gabuniya'y ziyaret etmek iin hastaneye gitti. Mhendis, artk iskemlel ere ve duvarlara tutunarak kouun iinde dolaabiliyordu. Guliya kedi gibi yumuak bir hareketle ieri girdi. Kapda durdu ve Gabuniya'y yerlere kadar eilerek selamlad. Makinayla tra edilmi kafasndaki kr salar gm gibi parlyord Gabuniya'ya: l Merhaba, arkada dedi ve koynundan byk bir paket kard. Yaln bir insann armaann kabul et. Afiyetle ye ve iyile. Gabuniya ar paketi at. Paketin iinde altn renkli yala kapl, islenmi bir domuz budu v t hafife reine kokuyordu. Gabuniya elini Guliya'ya uzatt: Saol, dostum! Sen daha avcl brakmadn m? Guliya dikleti: Braktm. Bu son yabandomuzu. Sen beni mahkemeden kurtardn zaman kendi kendime: Bataklkt vuracam son yabandomuzu Smtredili yal makinistin olu mhendis Gabuniya'ya hediye edece m. Beni o adan etti demitim. Bu, son yabandomuzu. Bataklklara lm, insanlara da yaam ge ldi. Sana birey daha sylemek istiyordum: Sen odandaki heykelcii atee atmsn. ok zld 144 Elbette, katso.x Tesviyeci de bana yle syledi. zlme. Yrmeye balayp taburcu edilince seninle birlikte lne bataklklara gideriz, sana nefis birey gsteririm. Bataklk onu insanlardan saklyor. dece ben grdm. Nasl birey? Acele etme, greceksin. Bin yldr bataklkta duruyor Guliya gld. Nasl bir zamanlar P -ani, Mingrelya'nn efendisiydi, ben de bataklklarn efendisiydim. Bataklkta bulduum he rey benimdi. O da benim. Madem heykelcikleri seviyorsun, onu sana armaan edeceim. Gabuniya'nn tm stelemelerine karn Guliya bataklkta sakl olann nasl birey olduunu s adece ban olumsuz anlamda sallamakla yetindi. Sonra meyhaneye gitti. O akam orada Art'om Korkiya, Beo ve birka dost Pati'nin en yr ekli insan olan iiba Miha'nn erefine iiyorlard. Miha'-nn su baskn srasnda gste aza yaylmt. Guliya ieri girince. Art'om Korkiya, imir bastonunu tavana doru kaldrp bard: Duyduuma gre av kpeini satmsn, katso! Guliya masaya otururken: Bugn av tfeimi satyorum, koca geveze dedi. g sahibi adamn tfek nesine gerek? On rekli. 145 KAI Alt ay nce Lapin, Nevskaya'yla ak kalar tr ayn tepe yamalarna m, yoksa dzlkler daha iyi olaca konusunda tartmt. Lapin dikimin dzlklere yaplmas konusunda direti arn rzgardan korunacan sylyordu. Nevs-kaya, ayn, tepelerin yamalarna dikilmesini i Dzlk yerlerde ayn souktan zarar grebileceini kantlamaya alyordu. ; Deneme amacyla hem yamalara hem de dzlklere dikim yapmlar ve fidanlarn geliimini dikk e izlemeye balamlard. Herkesin ilgisi srekli olarak ay fidanlar arasndaki yarmadayd

Fakat o srada Lapin mhendis Gabuniya'yla ta-kmt. Lapin ana kanaln almasyla kurutulan topraklara limon dikmeye karar vermiti. Gabuniya b una kesin bir biimde kar kmt. Onun dncesine gre, kanaln iki yanndaki topraklar daha uygundu. 146 Tartmaya Kahiani'de karm ve Moskova'ya bir rapor gndermiti. Moskova yantnda rami di gerekli olduunu bildirmiti. Bu olaydan sonra Nevskaya, Lapin'e, botanikiler iin dzenlenen ilerletici kurslara gi tmesi, gerektiini sylemiti. Lapsn buna alnm ve Nevskaya'yla konumamaya balamt. Bu e duyduu gven onu kzdrmaya balyordu. Lapin Nevska-ya'ya ineli bir sz sylemek iin f yordu. ok gemeden bu frsat elde etti. Konservatuvardan Provence kamyla ilgili bir mektup gelmiti. Konservatuvar bu kamn Kolh -da'da yabani olarak yetiip yetimediini soruyor ve Poti yaknlarnda bu kamtan yetitirm iin bir dikim alan kurulup kurulamayacan renmek istiyordu. Lapin mektubu evirip evir omuzlarm silkti: Konservatuvar kam ne yapacakt? Mektubun kesine ince bir yazyla: Yantla Kolhida'da Provence kamnn bulunmad bildirilecek yazd. Mektup Nevskaya'nn eline geti. Nevskaya, Lap-in'in yanna geldi, mektupla yuvarlak, k uru bir kam parasn onun masasna koydu ve: Yanldnz dedi. Bu kam burada yabani olarak yetiiyor. te rnei. Evet, ama ne yapacaklar bu kam? Nasl ne yapacaklar? Bu kamtan flt, fagot, obua yaplr. Bizim ddklerle uramaktan daha ciddi ilerimiz var. Peki, mzik ciddi birey deil mi? Bir hi yznden bir sr grlt dedi Lapin. Benim mzik stne syleyebileceim bu kada 147 Nevskaya kpkrmz oldu. Kolhida'da yeni bir doann yaratlmasna, en gl senfoniye konu k byle bir olaya katlan bir insan bylesi barbarca eyleri nasl syleyebilirdi? Lapin akam ge vakit Attracak birey bulunur meyhanesine gitti, buraya eski alkanlk deniyordu. Aslnda meyhane oktan kooperatif yemekhanesine dntrlmt. Lapin'de uykusuzluk balamt. Bundan Kolhi-da'nm hamama benzeyen iklimiyle Nevskaya'nn k tahlklarn sorumlu gryordu. Kendi deyimiyle sinirsel fke uyandryordu bu kstahlklar aneye arap imeye uramt, arab itikten sonra derin bir uykuya dalmay umuyordu. Meyhane tenhayd. Patron tezgahn banda gri bir bayku gibi uyukluyordu. Donuk lambalar Beo'-nun tablosunu aydnlatyordu. Lapin tabloya dikkatle bakt. Herey nasl da karmakarkt burada! Auaacnn yapraklar ? Neden sanatlar gerei her zaman kendilerine gre yeniden biimlendiriyorlard ve ne gere vard bunun? Lapin uzaktaki bir masada Gabuniya'yla Nevska-ya'y grd. Gabuniya, Lapin'e seslendi ve ona bir sandalye uzatt. Lapin istemeye istemeye oturdu. Nevskaya'nn orada bulunuu o nu rahatsz ediyordu. Lapin sz amak iin ksks gld ve: Bu tabloya baktka aknlm artyor dedi. Bunlar da limon mu? Birer bira iesi sanki! ! Yeil renkli tabak-anak paras bunlar... Sonra, Rion s olduu iin vapurlar hibir zama ememitir buraya, Kolhida'daki bitki rts de resimdeki kadar eitli olmayacak. Sanatlar yi akl148 larma estii gibi deitirmelerine neden izin verildiini anlamyorum. Gabuniya glmsedi. Lapsn souklat: Bundan ne anladnz sormama izin verir misiniz? dedi, kendine bile iren gelen bir sesl boya bulanda ne buluyorsunuz? Gelecei dedi Gabuniya. Bu arada birey soraym: Siz Lenin'i ve Pisarev'i okudunuz mu? Bireyler okudum. Size anmsataym. Gabuniya ar ve isteksiz konuuyordu. Lenin en ilkel ortak dncede bi ra dgc olduunu sylyor, en ciddi bilimde de dgcnn roln yadsmann sama olduun ayd kolmataj olamayaca gibi Kohlida'da okalipts ormanlar da olamazd. Lenin, Pisarev'e dayanyordu bunlar sylerken. Pisarev yaklak olarak yle yazmt: "Eer eri doru koamasa ve ellerinin altnda henz biimlenmeye balayan yaptn bitmi durumdaki sunu dnde canlandramasayd hangi nedenlerin insan sanat, bilim ve pratik yaam alanlarn geni ve yorucu almalara girimeye ve bunlar sonuna dek gtrmeye zorladn anlayamazd ya, hemen hemen ezbere alnt yapyorum, oysa ben stmann belleimi mahvedeceinden korkuyor

um. te sorunuzun cevab, Beo'nun tablosunda gelecein Kolhi-das var. Bu tabloya bakarken Beo'nun izdii lkede yaamak istiyorum. Ve o lkede yaayacam. Lapin sararak: ok gzel! dedi. Bunu kabul etmek gerekiyor. Ama buraya izilmi olan eyin geree benzem neyle hakl karyorsunuz? 149 Nevskaya baklarn Lapin'e kaldrd: Neyle mi? diye sordu. Her trl yaratcln, bu , evrenin, aptalca ve plak bir biimde kopya edilmesinin bittii yerde balamasyla. Doa r, ama yaratmaz. Yaratan yalnzca insandr. Lapin karlk vermedi. Nevskaya'y doru drst anlamyordu. Tartmann hararetli bir annda meyhaneye kent bahesinden iki kemanc girmiti. Bo bir mas banda sessizce oturuyor ve kemanlarnn tellerini dikkatlice trnaklyorlard. evreye, sanki kemanlarn iinde kristal bilyalar varm gibi, ince sesler yaylyordu. Lapin'in suskunluuna ve yorgun grnne aran Nevskaya ona gereinden daha sert bir bi arn dnd ve yumuak bir glmsemeyle: Siz mzikten pek holanmyordunuz, deil mi? ded di bir arya alacaklar... Nevskaya Lapin'e doru dnd. Nasl yanldnz greceksiniz. Mzisyenlere yaklat ve Maa Kzndan Li-za'nm Bir bulut geldi, frtna getirdi... diye sn almalarn rica etti. Gabuniya mzisyenlerin masasna bir ie arap koydu. Mzisyenler aralarnda konutular ve kemanlarn uyumlu bir hareketle omuzlarna kaldrdlar. kaygl ezgi meyhaneciyi uyandrmt. Gzlerini ovuturdu, esnedi ve baklarn kemanclar unca tezgahn arkasnda oturmu olan bu ikonun porsumu yznde glmseyie benzer birey b 150 Kemanlar, sanki kendi seslerinin verdii acyla, alyorlard. Sonra birden sustular. Meyh aneci derin bir i geirdi. Nevskaya Lapin'e sordu: Nasl? Hi! Lapin ayaa kalkt. Sanrm, mzik yalnzca aklar ilgilendiriyor. Eer birisi mz doal olarak, mzie dein hereyle de ilgilenmeli. Provence kamyla bile. Nevskaya patlad: Ne demek istiyorsunuz? Yalnzca sizin duygusal olduunuzu. ,Nevskaya: Sama! dedi ve ban evirdi. Ortala tatsz bir sessizlik kt. Lapin cn almt. Meyhaneden kt. Meyhaneci kll ret ederek: Sevimsiz! dedi. ok gemeden Lapin'in eline ikinci kez bayram etme frsat geti. Ak salar tr ay, yama te de ayn biimde boy atmt. lerinde Ka-hiani'nin de bulunduu bazlar dzlklere dikil daha iyi olduunu bile dnyorlard: Bunlar daha fazla yaprak vermiti ve daha salamd. N ya yanldn kabullendi ve Lapin'den zr diledi. Her iki dikim alanndan da en gen ve henz yapkanln yitirmemi yapraklar toplanarak a sna gnderildi. ayn tat bakmndan snanmas gerekiyordu. Fabrika her iki ay da hazrlad ve geri gnderdi. Nevskaya ay rneklerini eve getirdi, yen den deneme istasyonuna gitti. 151 p her iki tr ay da derhal demledi. Aklna, yelkenlide, tayfalarn bu aydan alp, rengi aan, inanlmaz derecede ho kokulu bu iki hazrlayp iileri gelmiti. Nevskaya akam ge vakit dndnde op'u byk bir coku iinde buldu. p odann iinde dol gler savuruyordu. Nevskaya ve Hristoforidi'nin gene bir aptallk yaptn dnd, ocua a i, kaptan onu grd ve bard: O yavan herifin burnunu srttnz! Kutlarm! Onun ayndan itim, midem bulanyor: Sanki kay e. sterseniz kendiniz deneyin. Nevskaya'ya bir fincan ay doldurdu. ayda gerekten de bakroksit kokusu vard. p zafer kazanm gibi: Bu adam Sovyet yar tropiklerini gzden dryor! dedi. imdi bir de bunu deneyin, sizink Nevskaya denedi. Bu ayn sert kokusu sanki bambaka bir tre aitti. Birinci kalite! diye bard p. Birinci kalite! kisi de "ak salar" tr. Nevskaya tat ve kokudaki bu farkn nedenini dnd. Anlalan bunun nedeni, yamalarn daha uru oluuydu. Dzlklerde souk hava taklp kalyordu. Nevskaya birok gzlem yapmt ve ha n, zellikle kn, dzlklerde yamatakine gre be derece kadar daha souktu. ay deneyi, m

ik iklimin bu derece kesin bir biimde dile geldii Kolhida'da tropik bitki dikimini n ne denli olaanst bir titizlikle yaplmas gerektiini ortaya koyuyordu. Birka gn sonra akva'dan her iki ay trnn 152 analizi geldi. Lapin'in aynn orta kalitede, Nevska-ya'mnki de en yksek kalitede bulun mutu. Ayn gn Lapin, ,Kahiani'ye ayrlmamak iin bavurdu. fkelenen Kahiani'yle uzun uzun rttlar. Kahiani akl erdire-miyor ve omuz silkiyordu. Onun dncesine gre insanlar iyice aptallam-t. Ne istiyordu? Dinlenmek mi? Aratrmalar n burada da dinlenmek olanaklyd. Gne mi? Burada gereinden fazlas vard. Deniz de yleyd Kolhida'nn havas ok gzeldi. Sessizlikse, zellikle Lapin'in oturduu varota istemediin rd, kpek sesi bile duyulmuyordu. lke deil bir iirdi bu. Lapin direndi ve Kahiani kabul etti. Zaten daha ok ilke asndan kar kyordu. Lapin knca Kahiani homurdand: Eer bir kadn benim gibi yal bir mhendisten baskn ksayd kulu-klesi olurdum. una da den gitmek istediini anlayamyorum! Amma da aprak bir adam! Onur herkeste var, ama onu , zamannda cebine saklamay, zamannda da cepten karmaya bileceksin, katso! 153 ART'OM KORKYA'NIN SYLEV Hristoforidi kk bir Mingrel pionerinin(*) potinlerini hararetle boyuyordu. Pionerin ad Sosoy'ydu. Soso potinlerin parlak burunlarnda geni, gle yzn ve yepyeni, krmz kravatn gryor Soso'nun dedesi Art'om Korkiya, bastonuna dayanm, yannda duruyordu. Potinlerin boya nm izliyor ve Hristoforidi'ye homurdanyordu. Uyank Rum yavrusu az boya koyuyor gibi g eliyordu Korkiya'ya. Hristoforidi kmser bir tavrla tersledi: Ne kadar az boya koyarsan o kadar ok parlar. Sktn be! Art'om Korkiya o gne kadar byle bir bayram yaamamt. Torunu, bu kk olan, pioner olmu iya bu unvan alva Gabuniya gibi bir mhendis olmann ilk basama sayyordu. Ama hepsi bu kadar deildi. Pioner rgt, bili-adamlarna, Kolhida'ya verdikleri emeklerd en tr teekkr etme grevini Soso'ya vermiti. (*) Pioner: Sovyetler Birlii'ndeki ocuk rgtnn yesi (.N-). 154 Hristoforidi, Soso'ya sordu: Sylevi nerede vereceksin, altn ocuk? Soso alnr gibi oldu: Bu soruda bir alay sezinle-miti. Ama fkeli ayakkab boyacasndan ko rkuyordu, Hristoforidi'nin, cebinde bir sapan tadn biliyordu ve sesini karmamaya kara erdi. Soso'nun evresinde bir kalabalk toplanmaya balamt. Denizcilerin giydii trden mavi bir ket ve mavi pantolon giymi olan Guliya, adal ihtiyar amarc kadn ve sonunda milis Gria klatlar. Korkiya barmaya balad; alak sesle konumay bilmiyordu. Bara ara bilginlerin Poti'de bir sergi atklarn, burada yeni meyve ve sebzelerin, e i bitkinin gsterileceini, serginin alnda Soso'nun bir konuma yapacan sylyordu, i a bile okuyamayaca trden bir konuma olacakt bu. Gria: Bu yal bbrleniciyi dinlerken gleceim geliyor dedi. Onun okumas-yazmas yoktur ve Pr ir zaman okumamtr. Korkiya bozuldu: Yal bir adama byle szler sylemek gnahtr. Ben okuma bilmiyorum, ama bu ocuk Poti'den isi'ye kadar tm milislerden daha iyi okuma biliyor. Bir tartma balad. Barlar Hristoforidi'yi bktrnca fralar sandn stne var gc ristoforidi boya iin para almay reddetti. lgisiz bir tavrla: Pionerlere parasz! dedi ve yapt bu soylu davran yreini gururla doldurdu. 155 Korkiya torununun elinden tutup caddeye yrmeye balad. Ksa bir sre nce yaan yamurla y bugn ona bir bayram gibi geliyordu. Solmu yaamnn stnde yeni bir gne gibi ykselmiti Korkiya serginin alnda syleyebilecei belirsiz ve grkemli szler dnyordu. Eer ba eri bugnlerde ana kanaln alaca Hor-ga'nn en yals olarak syleyecekti doal olarak. Nevskaya altan nce btn bir gn ve btn bir gece sergideydi. Salonda op'la ondan bak oktu. p gevezelik etmeyi deniyor, ama Nevskaya isteksiz ve yersiz yantlar veriyordu . Can konumak istemiyordu. p bunu sezdi ve sesini kesti.

Nevskaya bitki ve meyvelerin nnde tek tek duruyor onlar, sanki ilk kez gryormu gibi, d ikkatle inceliyordu. Bitkilerin arasnda asl duran elektrik ampulleri gz kamatran beyaz birer bcee benziyor Yapraklar ampullerin n bouyordu. Nevskaya kulak kabartyordu. Yapraklarn belli belirsiz hrtsn, dallarn trdaylarn esini duyuyordu sanki. Btn bu bitkileri tanyor, seviyordu, onlarn kaprislerine ve gsz yanlarna almt, on zenginliklerinin deerini biliyordu. Bu suskun varlklar kklerinde, gvdelerinde, kabu klarnda, iek ve tanelerinde deerli zsular hazrlyorlard. Bu zsular, tpk eski, ho kukulu bir arap gibi, eit eit ve sertti. lerinde ifal ol lu olanlar, besleyici zsular, rmeden koruyanlar, ba dndrenler, ayltanlar, kauuk gibi olanlar, akkan, yal zsular ve alk giderenler vard. Bitkilerin damarlarnda aprak ve artc bir 156 kimyasal dnm sreci sryordu. Gne, hava, tatl su, Rion amuru ve karanlk -evet, kara ranl olmadan yaayamyordu bitkiler- bunlarn tm, kokusu ba dndren meyveleri oluturu Nevskaya bitkilerin evresinde dolarken nnde grkemli bir dnya alyordu. nsanln, o tarihi, tm corafya bu sakin aalara dolmutu. Burada bambular, okaliptsler, niastal, tatl, pembe yerelmalar ve her biri sekiz kilo gelen Japon turplar vard. ri greyfurtlarn tad portakal ve limonu andryordu. Limon, portakal ve mandalina gibi turungillerde gizemli C vitamini vard. Eer besine bu vitamin katlmazsa kutup keif yolculuklarnn hastal olan skor-bt balyor, diiler kan akyor, insanlar gszleen dilerini azlarndan parmaklaryla hibir ac duymadan ek her hareket insana bir angarya gibi geliyordu. Bu bitkiler ocuklarn sadk dostlaryd. Japon mandalinalarnn yapraklarnn ocuk ellerine ii bouna deildi. Nevskaya bu yapraklara dokundu: Yapraklarn zerinde, tpk ocuklarn el de olduu gibi, parlak kabarklar vard. Bu trn, kk mandalina aalarnn herbiri ylda meyve veriyordu. iek atklar zaman yapraklar grnmez oluyordu. Nevskaya portakallar elden geirdi. te en kaba portakal tr olan Rize portakallar. Her s nbahar Trkler bu portakallar takalarla Trabzon'dan getiriyorlard. Ham portakallarda n oluan piramitleri ta157 yan takalar limanda yalpalyor ve kayklar portakallar uval uval satyorlard. te keskin bir arap tadndaki portakallar. te fndk byklndeki portakallar. afan sar yla ykanma benzeyen souk limonlar, serilen otlarn zerinde yatyordu. misket limonu ald. Saydam bir limondu bu. nce kabuundan ekirdekleri grnyordu. Bu limon sert klara dayanabiliyordu. Nevskaya bu meyvelerin tmnn Kolhida iklimine ve Kolhida'nn ender olarak kar yaan klar yanacana inanyordu. Yalnzca biraz korumak gerekiyordu. Kolhida'nn eskileri nazik dabitkilerin souktan fazla, kardan ldklerini anlatyorlard: Dallar karn arlna dayanam Poti'ye kar ender olarak yayordu. Bu yartropik kar' kuzeydekinden farklyd: Yosuna benz eyen, bol ve ar bir kard buradaki. , Nevskaya saate bir gzatt. Vakit geceyarsn gemiti. op'a beklememesini ve eve gitmesini ca etti. p gitti. Nevskaya ac portakallar uzun uzun koklad. Eskiden dnlerde bulunmas gereken portakal i n en ho kokulu esanslarn yapmnda yararlanlyordu. Mavi bir tozla rtl, al renkli Trabzon hurmalar dokunmaya gelmiyor, hemen bozuluyorla rd. ki kilo gelen kocaman meyvelerdi bunlar, eker ve meyve suyu yapmakta kullanlyordu . Trabzon hurmasnn yannda bbrek hastalarna iyi gelen alakgnll mumulalar, tel bir kafe m olarak in lak ve laleaac rnekleri duruyordu. Bu aacn dikey katlar btn normal a 158 birbirine paralel deildi, kark dmler oluturuyordu. Bu zellik aaca esneklik ve sala rdu. Laleaac uak pervaneleri iin yetitiriliyordu. Nevskaya eftalinin pembeden sarya kadar her renginden holanyordu. Ayva tyyle rtl beb naklarn anmsatyorlard. Tek bir eftalinin suyu bir barda doldurabiliyordu. Nevskaya lifli bitkiler blmne geti. Burada biimli, ama grnte pek bireye benzemeyen tr vard: Rami. Ana kanaln kuzeyinde geni rami ekim alanlar kurulmutu. Rami ylda iki kez biiliyordu. B

u basit srgann her hektarndan sekizyz kilo sarms renkli, parlak ve ipek gibi salam li lnyordu. Gene orada sivri kardekan yapraklar vard. Limann en gl hamallar bile bunlar parala sadece elleri kesiliyor, kan ter iinde kalyorlard. Ve en sonunda, burada eski denizci kaptan James Cook'un armaan olan Yeni Zellanda keteni vard. Nevskaya, op'un Cook stne anlattklarn anmsad. Her meslekte gzel gelenekler bulmak ol aduyuyla yiitlii, alakgnlllkle grkemli davranlar znde birletiren sert ve yaln aynca iinde bu gelenekler zel bir gle alevleniyordu. p onlarn yaam yklerini biliyordu ve saatlerce sz edebilirdi onlardan. Nevskaya bu adamn, belleinden, son derece ilgin bilgi serpintilerini sakladna gittike aha ok inanyordu. p, Cook'tan fnden sonra szetmiti. Lap-in'in davrann anmsam ve Nevskaya'ya: 159 Lapin bir bilimadam demiti. Bense konunun yabancsym. Kaptan Cook mr boyunca cahil saylmt. Bilginler onu deneyimli bir denizci ve keif gezileri ynetmeni olarak hogryle , ama aratrmac olarak hi deer vermiyorlard. Dndklerini dzgn bir biimde anlatamay ne beklenebilirdi! Cook bunu biliyor ve ne tayfunlardan, ne buzlardan, ne tanrdan , ne eytandan korkan bu denizci, bilimadamlarndan mthi korkuyor, onlarn nnde kekelemey balyor ve dncelerini ok seyrek olarak gnlne kaydediyordu. Dnceleri kendisine bi bunlar kada geirmekten bile korkuyordu. Fakat bazen Cook'un rzgarlar, bulutlar, enle m ve boylamlar zerine ald noktalarn arasnda beklenmedik satrlara rastlanr. Cook buzla frtnalarn arasndan bir lgn gibi Antartika'ya varmaya alrken, mrettebat bu sakin ayacak kadar deitiini dnyor ve Cook, gnlne yle yazyordu: Bu yerlerin gzellii le doldurdu. Nevskaya lifli bitkilerden sonra ok gzel bir ya veren tung aalarnn yanndan geip tr yanna gitti. Yapraklar avcunda ovalad ve tr yann keskin kokusu ona gneli taray, yaz gnlerini v elerin arkasndaki tr sakslarn anmsatt. Eskiden tr kmsenir, onun kk burjuva ve kasaballarn iei olduu sylenirdi. Aslnd in iei, ii mahallelerindeki yoksullarn zorlu yaamna gzellik veren tek iek, gneli ya gelen bir konuktu. Itr ucuzdu ve kmr kokusunun en ok sindii bodrumlarda bile hzla b ordu. 160 Nevskaya haksz yere aalanan trlara dokundu. zerinde yuvarlak yelpazeye benzeyen iekl an dallarn yukar doru uzatmlard. Kriptomerle-rin tyl dallan ise onlarn zerine uzan , yaban mersini salkmlar gibi, binlerce ufak, cendereden gemie benzeyen yumru vard. Sebzelerden nemli toprak, kuru puroluk ttnlerden de tatl bir toz kokusu ykseliyordu. Ar pirin ve buday teneleri da gibi ylmt. Nevskaya kafurlu defnelerin yanndaki divana oturdu. Yorgunluktan ba armaya balamt, k kokusu ise ba arsn dindiriyordu. Ya aacnn, st kaln ve sert bir ya tabakasyla ka okundu. in'de bu yadan ok gzel mum ve sabun yaplyordu. Nevskaya Kolhida'da onbebin trl tropik ve ya-rtropik bitki yetitirilebileceini biliyor du. Sergide toplanan zenginliklerin tm bu lkenin geleceini yalnzca sezdiriyordu. Uyuklamaya balad. Bir rzgarla uyand. Rzgar ak pencereden ieri esiyor, yapraklar kp su birikintilerinin parlak yansmalarn tavanda gezdiriyordu. Rzgar Nevskaya'nn salarn datm, gzlerini kandrm, dklen tr yapraklarn yere Nevskaya dar kt. Islak kaldrmlar deniz kokuyordu. Mandalar turp ykl bir arabay ek vi, hznl gzleriyle Nevskaya'ya bakyorlard. Arabac uyuyor, turplardan su damlyordu. Sokaklar botu. Sadece milis Gria kavakta durmu sigara iiyordu. Nevskaya'ya glmsedi ve lini apkasnn siperine gtrerek selam verdi. Gne yava yava dodu. 161 Nevskaya limana gitti ve dalgakrandan denize girdi. Arasra dalgakrann bir ucundan br u cuna doru hznl bir uultu geiyordu, uyku sersemi talara arpp paralanan dalgalarn se Su ok souktu, yorgunluunu bir anda alvermiti. Nevskaya giyinirken gne liman, iskelele nndeki sakin suyu ve vapurun pasl bordalarn bir utan br uca dek doldurmutu. Geminin gvertesinden ince bir duman ttmeye balamt. Gemiciler bordann kysnda ykany irlerini srtlarn drtklyor ve enselerinden ieri su dkyorlard. Bir istavrit srs saknganlkla su bitkilerine yaklat, bitkilerin yannda, saydam suyun i

biraz oyaland ve gm renkli serpintiler halinde dald. Su bitkilerinin arasndan fkeli yenge frlad, patlak gzleriyle talarn zerinden yan yan seirtmeye balad. Nevskaya eve dnd ve Yoloka'yla op'u uyandrd. Serginin alna gitmek iin hazrlanmal . Sergi, leye ald. Horga, Supsa, Senaki ve Anakliya'dan birok kolhozcu gelmiti. Gabuniya yla Miha, Pahomov da oradaydlar. Sergi Kahiani'nin yapt bir konumayla ald. Kahiani: Yoldalar! dedi ve sert baklarn toplananlar zerinde gezdirdi. Size kk bir sorum va m stmaya tutuldu? Ltfen stmaya tutulmu olan herkes elini kaldrsn... Evet! Herkes hasta lanm, sadece u krmz kravatl kk ocuk bu kt hastala tutulmam. 162 Stma nedir? Stma yoksulluk demektir, yoldalar! lkemiz stma yznden yoksuldu, bataklkla ne kadar lm ve terkedilmi ky olduunu siz kendiniz bilirsiniz. Oysa Kolhida Sovyetler Birlii'nin en zengin topra, ato Rustaveii(*) ve Aleksandr Puki n gibi airlerin diliyle konuursak, en lk, verimli ve gneli topraktr. Fakat bu toprak bataklklarn altnda. Biz, bataklklar kurutup, burada tropik bir blge ya ratacaz. Bu sergide ilk azda Kolhida'da yetiecek bitkilerin tmn greceksiniz. Bu altn topraklarda -yaptm karlatrma iin zr dilerimmsr ve dar gibi kaba eyler derece byk bir su olurdu. Siz yaamnz boyunca bunlar yetitirdiniz, imdiyse ay, manda ami ve limon yetitireceksiniz. Deniz kys, Anakli-ya'dan Kobuleti'ye kadar, dinlenme yerlerinden oluan bir eritle dolacak. Ama yaptmz iin deeri yalnzca bataklklar kurutup yeni bir toprak yaratmamzda, eski b itki rtsn, yani kzlaalarla hasrotlarn kknden yok edip tmyle yeni bir bitki rt lmamzn anlam yalnzca bu deil, yoldalar. almalarmzn nemi ayn zamanda gen, sa . Siz gnde drt saatten fazla alamyordumz. Stma sizi paavraya eviriyordu. Ahap evlerd liyor, bacanz kmldatamyordunuz. Bu yzyllardr sryordu, yoldalar. Ama artk byle Hastal ldreceiz ve ocuklarmzn yanaklar cennet elmalar gibi pespembe olacak... (*) ato Rustaveli: XII. yzylda yaam byk Grc airi (.N.). 163 Kahiani ozans bir karlatrma yaptn anlad ve kzard. Nemli bir yar tropik blge yaratyoruz. Sosyalist aa yarar bir doa yaratyoruz. Ama un i, yoldalar, doa saduyulu insann srekli ve uyank gzetimi olmadan geliemez. Yeni doay un, yoksa yabanileir. Dnya tarihi, insann, elden brakt durumlarda, doann yozlatn kantlayan birok rn , tatl meyveler veren u incir aacn kendi haline brakn, on yl sonra soysuzlaacaktr. ri fndk byklnde kalacak ve tadn yitirecektir. Yabani zmle ilenmi zmn, yabanel rasndaki fark hepiniz ok iyi bilirsiniz. Bu iki kere ikinin drt ettii gibi gerektir, a ma bazlar... Kahiani, Vano Ahmeteli'ye bakt. Buna uzun sre inanmak istemediler... Mzisyenler tellere vurdular. Korkiya, Soso'yu srtndan itti. ocuk kt, pancar gibi kzard ve Grcce birka sz syledi. Mingrel ocuklarnn yeni orm candan, mutlu bir lke yaratan mhendislere yardm edeceinden szediyordu. ocuk ok alkland. Orkestra yeniden bir tren havas ald. Kolhozcularn arkasna sinen H -di kskanlktan kuduruyordu. Sonra Pahomov ve Nevskaya konutular. Sonunda ihtiyar Art'om Korkiya kt ve kalabaln ii bir kprt oldu. Korkiya Kahiani'ye doru eildi, azn at, biraz dnd ve: Madlobeli, katso,(*) dedi. (*) Madlobeli katso: (Grcce) Saol, dostum (.N.). 164 Yeniden azn at, bir sre sustu, bir hrlt kard ve imir bastonunu Kahiani'ye uzatt Korkiya bu bastonla vnyordu. Yirmi yandayken kesmiti onu. Demirden daha salamd bu sop Kahiani'nin bununla mrnn sonuna kadar dolamasn ve yz yana dek yaamasn istiyordu. Kahiani bastonu ald ve ihtiyarla pt. Orkestra uyumlu bir mar almaya balad ve herkes yi grmek iin yrd. Akam Art'om Korkiya meyhanede Beo'yla, Gu-liya'ya sabah serginin alnda yapt parlak nlatyordu. Herkesin nne ktm ve yle dedim: "mrm Horga'da geti ve tarlalarm her gn su altnda bataklklara saplandm ve sadece adiy-le(*) peynir yedim. Stma vcudumu kuruttu, derimi gerdi. olum stmadan ld." Byle dedim onlara. "Size teekkrler" dedim "Yallar adna!

e torunlarmzn ocuklar adna teekkrler! Sovyet ynetimi bizim iyi yaamamz iin bunca . Ne para, katso! Makinalar, mhendisler, iiler kaa patlar! nsan aklnn da bir deeri va " Byle dedim onlara sergide. "te benim torunum" dedim. "Dedesinden daha akll. Yeni za man, oynak ata binmi bir binici gibi kouyor ve biz yallar, geri geri kalyoruz ama peis kouyoruz. nk binici emin bir yoldadr ve biz artk yolumuzu yitirmekten korkmuyoruz." B le dedim, katso. Herkes alklad, hatta mzik bile gmbrdedi. Abartyorsun dedi Beo. htiyarn serginin alnda tek sz sylemediini biliyor, ama ne e sesini karmyordu. (*) adi: (Grcce) Grc ekmei (.N.). 165 Hayr, abartmyorum dedi Korkiya. Artk zenginler ve menevikler, Senaki'deki ayaklanmay leyen kiiler yok, insanlar birbirine kar gleryzl olmak zorunda. te hepsine bunlar s katso. Guliya inanyor ve aryordu. Serginin alna gitmeye ekinmiti ve imdi buna pimand. Be gn sonra dedi. Gabuniya ana kanal aacak ve dalarla ormanlardan gelen su Hopi ayn an da denize akacak. Beo, Gabuniya benden seni bulup kanala gelmeni sylememi isted i. Neden? Evleri ssleyip takn stne altn szler yazacaksn. Beo glmsedi: Ohoo! Prens Dadiani'lerin hibirinin grmedii bir bayram dzenleyeceiz. Guliya, Art'om Korkiya'nn omzuna vurdu: Sana da bir sr, koca geveze. nemli bir sr. Bugn seninle birlikte kanala, yarn da batak lklara gideceiz ve sen benim Gabuniya iin byk bir i yapmama yardm edeceksin. Nasl bir i, katso? Sus! Bu politikadr. Burada susmak lazm. Korkiya bayla onaylad. Geri yalyd ama, son bir kez bataklklara gidecekti, varsn olsu mtredili yal makinistin olu Gabuniya iin batakla gidip gelmeye deerdi. Politika iin o bile! 167 FASSL KADIN Art'om Korkiya, Guliya'nn gizemli grnnden o kadar etkilenmiti ki yol boyunca konumad Telah bir gn olmutu bu. Sabahleyin Guliya'yla birlikte iki mandaya baltalarn, krekleri ni, hasrlarn ve iplerini ykleyip cengellerin yolunu tutmulard. Mandalar isteksizce yr , durmadan batakln iine yatmaya abalyorlard. Guliya onlarn mavimsi sarlarna yle lar vuruyordu ki, ormanlarn iinde yanklar duyuluyor ve rken akallar uzakta bir yerde alamaya, kahkahaya benzeyen sesler karma balyorlard. leye doru avclar Roma kalesinin ykntlarna vardlar. Guliya ormanlarn deitiini zannetti. Gri ve l yapraklar zntyle sarkm, yerlere deiy klarn zerinde kzgn gne ilerlemekteydi. Kale ykntlarnn iinde bireyler yemek iin oturdular. Guliya azndaki peyniri inerken 168 Eski zamanlarda burada bir kale, kalenin iinde de bir ant varm, Art'om dedi. Ant bura kalm. Bataklk iine ekmi onu. Bu ok para eder, kat-so! Korkiya, Guliya'nn verdii habere tmyle ilgisiz kald. Sonra iki tane ufak aa kesip dall rn baltayla temizlediler ve bunlara bir kzak biimi verdiler. Bir tr kzak olmutu bu. Gu iya kzan stne taze yaprak att, mandalar kotu ve bu arac kuru dallarn da gibi yl srd. Korkiya sordu: Ne yapacaz? Ant karp hediye olarak Gabuniya'ya gtreceiz. O, antlar ok seviyor, katso. Bu niyet, Korkiya'nn houna gitmiti. Kuru dal yn dattlar ve pembe mermerden yaplm eli grdler. Elin bir parma eksikti. Korkiya ban sallad: akal kemirmi, vay lanetli hayvan! Yzndeki aknlk sryordu. Heykeli gml olduu yerden dikkatle karmaya koyuldular. nce bir ba, sonra bir gs gr t sonra yar yarya su dolu derin ukurun iinde mermerden yaplm, glmseyen bir kadn dur Kadnn kalalarm tatan yaplm, ince bir kuma rtyordu. Korkiya durmadan kazyor, avularna tkryor, burnundan soluyordu. bitene kadar heykele bez bile bakmad. bitince gzlerini kaldrd ve sendeledi. ukurdan dar kt, sendele yrmeye ve barmaya balad:

Baya bir dolandrcsn sen! Politika bunun neresinde? Bu tatan yaplm, plk bir kad 169 Guliya alayl alayl karlk verdi: Yal bir adamdan zr dilerim. Senden ok zr dilerim ir adamsn, ama gene de budalann birisin. Bu ant ok para eder. Onu Gabuniya'ya hediye edeceiz... Hasrlarla ipleri ver! Korkiya aknlk ierisinde hasrlar getirdi. Guliya bataklktan su ahp heykeli birka kez ski mermerin canl scakl yeil amurun iinden belirdi. Guliya heykeli hasrlara sard, kestii dallarla destekledi ve iple balad. Sonra mandala rn yardmyla heykeli srklemeye baladlar. Dnte yava yava yryorlard. Mandalar ikide bir duraklyordu. Guliya uygarlk, kltr ve son derece aprak ve g anlalr konular stne Korkiya'yla tartyordu. Kendisini heykeli getirme kararna iten belirsiz duyguyu ihtiyara bir trl aklayamyordu. Kanalda bayram vard, btn Kolhida'da bayram vard ve Guliya bu heykelin bayramn sslerin den biri olacam, bataklklardan koparlan beklenmedik bir armaan olacan dnyordu. Guliya'yla Art'om kanala gece dndler, Gabuni-ya'nn odasnda k vard. Guliya pencereyi h fe tklad. Gabuniya dar kt. Guliya fsltyla: Bir fener al dedi. Gidelim! Sana ilgin birey gstereceim. Bataklkta buldum. Gabuniya karlk vermedi. Guliya'ya gvensizce bakt, feneri ald ve eski avcnn peine d Ormann sk bir yerinde, son barakann yannda mandalar bireyler iniyor ve soluyorlard. M ala170 rm yannda Korkiya duruyordu. Benzi atmt. Gabu-niya'nm onlara barmasndan yada daha da k onlar, bu iki ihtiyar budalay alaya almasndan korkuyordu. Gabuniya yaklat. I tut! dedi Guliya. Gabuniya gl elektrik fenerini yakt. Fenerin gm renkli nda serilen dallarn stnd eykel grnd. Korkiya, Gabuniya'ya bakt ve put kesildi. Mhendis gzlerini ayrmadan, hatta kalarn ata heykele bakyordu. Yzne zel, grkemli bir solgunluk gelmiti. Uzun sre sustu. Kesik kesi sordu: Nerede buldunuz? Eski kalenin ykntlar iinde, katso diye mrldand Guliya. Bu senin. Sen antlar sevi Gabuniya yavaa: Teekkr ederim dedi. Bazan ok akll kiilerin bile anlamad bir eyi anlamsn. Eski tm gzel eyleri toplayacaz ve bizim servetimiz insanlarn bildii btn zenginliklerden d e olacak... ok mutluyuz, arkada... Saol, Guliya! Bu kadar gzel birey tek kiinin mal ol maz, bu herkesin mal olmal. Gabuniya heykeli yeniden hasrlara sarp odasna getirmelerini syledi. tadlar. Sonra yla Korkiya barakaya gittiler. Keyifleri yerindeydi. Gabuniya uzun sre eski kitaplar kartrd. Arri-anus'ta(*) bir yer buldu ve altn kurun le izdi. Burada yle deniyordu: (*) Arrianus: M.S: II. yzylda yaam Nikomedeial yazar (.N.). 171 Fasis'in sol kysnda Fasis'in en gzel kadnn heykeli vardr. Anlalan, Guliya bu heykeli bulmutu. Kale ykntlarn gren az saydaki Avrupal'dan biri olan svireli arkeolog Dubois de Mont u kalenin milattan yz yl nce yapldn ileri sryordu. Demek ki heykel ikibin yandayd Gabuniya hasr att ve heykelin yzne bakt. Heykelin temiz alnn ve ince kalarnn, insa kiya'nn meyhanede szn ettii- o sevecenlikle dolu glmseyiinin stnden ikibin yl gem pembe mermeri ince, gri atlaklarla rtmt. Gne doarken Gabuniya pencereyi at. Aalarn stnde kular uuuyor, sabah yeli yaprakl u. Henz ykselmemi olan gne ormanlarn iinde kocaman bir elmas gibi parlyordu. Btn bu ay, hzla hareket eden prltlar ve glgelerle dolduruyordu. Ik heykelin yznde dolayo n glmseyen dudaklarna doru esiyordu. Gabuniya adsz ve dhi bir heykeltran yaptyla k nduunu anlad. Kanaln giriindeki yksek gnderlere ekilmi kzl bayraklar hrdyor, dalara doru kopu lard. Bir bat musonu esiyor, ky lkesinin havasn hafif, gen bir gle dolduruyordu. Gabuniya heykele bakt ve unutulmu ustann milattan yz yl nce bu heykelde Kolhida'nn gr li geleceini canlandrm olduunu dnd. 173 ORMANLARDA ENLK

Bazen insann keyfinin yerinde olmas; ne kadar ufak tefek eylere bal oluyor! Masadaki parlak yaprak vazosunu deviren bir rzgar. Bir deniz dalgasnn stnde sallanan bir eftal i kabuu. akl sesleri, dardan gelen tandk bir ses, en sonunda sakinleen denizin stn ir duvar gibi duran gk. O sabahn erken saatlerinde Nevskaya byle dnyordu, ama p onunla ayn dncede deildi Sudaki eftali kabuu bir dzensizlikti. Yunan gemilerinin utanmaz alar gene cvtmlar, ellerine geen her pislii dar atyorlard. Vazodaki su gazetenin stne akmt. Bu da i deildi. akllar yeni deri gibi gcrdyor, b i insanlar zerinde kt etki yapyordu. Dardan gelen ses herkese ait olabilirdi. Takma ad Antonius Atei(*) olan kzl sal lo tandk bir sesi vard, ama bu sesi dardan duymak hi kimsenin ilgisini ekmezdi. Lostrom eltek konuuyor ve: (*) Antonius Atei: Ortaa'da, zellikle Fransa'da grlen salgn hastalk (.N.). 174 abujak palamar zmeli diyordu. Ama gkyzne gelince sorun deiik. Gk hi de bo birey deil. Gk ciddi birey. Ama o sabah Nevskaya, op'la tartmyordu. Onun homurdan bile sevin veriyordu Nevskaya'y Evin nnden bir otomobil kornas duyulunca zellikle sevindi. Araba onlar aladidi'ye, kan aln al trenine gtrmeye gelmiti. p tepeden trnaa beyazlar iinde kt. niformasnn srmalar altn gibi parlyor, morar aklar gri gzlerinin keskinliini aka belirtiyordu. p, Yoloka'y ofrn yanna oturttu. Hristofo-ridi arabann basamana trmand. Yzndeki n sonuna kadar kaybolmad. Ertesi gn akaklarnn neden ardna bir trl ak er d iremed Nevskaya ieride taklp kald ve herkes arabadaki yerini aldktan sonra kt. Kaptan gece y yamurdan kalan temiz su birikintilerinden yeil bir prlt grd. Nevskaya'nn ipek elbises u birikintilerinin iinde bir deniz dalgasnn tm nanslaryla parlyor ve dalgalanyordu. Nevskaya rzgar ve hrtnn iinde arabaya doru yryor ve kaptan gne nlarnn onun g rinliine aydnlattn gryordu. p daha nce hi yapmad bireyi yapt ve Nevskaya'nn arabaya girmesine yardm etti. Nevs k, gl elini hissstti ve iini ekti. Ah, lanetli deniz yasam! Gverteler, dmenler, ambarlar, kmrlkler, 175 kazalar yaam bunlarla geip gitmi, byle gler yzl, gzel kadnlar bir kyda kalmt... ijama giymi, trnaklarm krmz boyam bir takm burjuva kadnlar deil, cephelerde dv yi, gelecek iin yaamay bilen o aziz kadnlar. Ah, denizci hayat, drt kez lanet olsun! p: Uyudun! diye dnerek kalarn att. Genler seni geti, yal eytan Yar tropik istasyonuna urayp bir yn iek topladlar. Rzgar Nevskaya'nn yeil earbn sk sk kaptann yzne arpyordu. Bu hafif vurular op' eli demiesine irkiltiyordu. Nevskaya yol boyunca gld. Ky kpeklerinin davran neelendiriyordu onu. Uzaktan arabay grnce tembel tembel yola k-^yorlard. Suratlarnda olaanst bir sknt reye kar bir umursamazlk vard. Hatta bazlar esniyor, oturuyor ve kanp pirelerini d ma araba herhangi bir kpein hizasna gelir gelmez kpek birden yapmack, gzda verircesin ir fkeye kaplyor ve tekerleklerin yan sra hrlayarak, havlayarak kouyordu. Arabay kend opraklarnn snrna kadar uurladktan sonra kpek hemen sakinleiyor, yzndeki fke maske e suratndaki o eski skntyla, topallaya topallaya evine kouyordu. Arabann hzl gidii y larn iinde drtnala koan gne lekelerini, beyaz tozlar, kpek havlamalarn, ocuk l k uultusunu avu avu suratna arpyordu. 176 ... O gn Gabuniya'nn odasndaki barometre a-k gsteriyordu. Gabuniya'yla Miha sabahn erken saatlerinden beri cokuluydular. Miha bulut grnp grnmedi i anlamak iin sk sk gkyzne bakyordu. Ama bulut yoktu. Mavi bir gn, rzgarsz, derin b izliin iinde douyordu. Bouk balta sesleri duyuluyordu: Dlgeler ormannda, kanaln kys n bir masayla sralar yapyorlard. Mingrel iiler barakalarda tra oluyorlard. S'oma kat tplere gizemli bir toz dolduruyord . Sabahtan bert slk alyor ve homurdanyordu. Bu onun keyfinin yerinde olduunun belirtis iydi. Kanaln suyunda krmz bayraklar dalgalanyor, yz kii iin donatlan masann stne sarma

Attracak birey bulunur daki meyhaneci masaya rt yetimedii iin kahrlanyordu. Sahr artlm koyun eti kokusu ge ykseliyor ve domuz etinin kokusuyla, leylak rengi za-belia kokusuyla karyordu. Suyun tan stnde kanaln bir yakasndan br yakasna ince, krnz bir kurdela gerilmiti Kahiani, Gabuniya ve kanaldaki en yal kii olan Art'om Korkiya motorbota indiler. Tra olmu ve trensi bir havaya girmi olan S'o-rna dmende duruyor, botu kancayla kyya ya ak tutuyordu. S'oma donanmada lumbar azlarnda durulduu gibi, dimdikti. S'oma da dzen d nen eyin ne olduunu biliyordu ve eski gemi disiplinini anlmamt. iler kylara toplanmlard. Kahiani elini sallad. S'oma motoru altrd. 177 Yapacaklar, botun burnuyla krmz kurdelay kesmekti. Bu g bireydi. S'oma bir gzn ks azndan ald ve baklarm kurdelaya dikti. Bot suyun stnde ddk alp hz alarak ilerliy Motorun burnu, kurdelann ortasna arpp gerdi. Kordela koptu, ular havada daireler izdi e motor sk, kulaklar sar eden patlamalar arasnda kanaln iinde ileri doru atld. S'oma elini kaldrarak: Hip, hip, hurra! diye bard. Kydan ok sesli bir bar ona yant verdi. Bando Enternasyonal! almaya balad. ile 'oma motoru susturdu. Motorda-kilerin hepsi ayaa kalkt. Bakir ormanlar ilk kez mzik ve insan seslerinde oluan bouk bir koro duyuyordu. Nevskaya'nn gz op'a iliti. p bileinin beyazl yannda kara gibi grnen elini apka ordu. Tm grnnde ll bir g ve bir sakinlik vard. Nevskaya insanlarn Enternasyona k sk dinlemediklerini ve her keresinde onu byk almalarn rn olarak, bir zafer mzii r almann baaryla sona erii olarak algladklarn dnd. Yzlerin bylesine belirli undand. Bando susunca Kahiani iilere seslendi: Zaferinizi kutlarm, arkadalar! Kalabalk: Kutlu olsun! diye yantlad. Arkadalar! dedi Kahiani. Kanal bitti, bir akam dinlenmeyi ve elenmeyi hak ettik... Ark adalar, yallardan Sovyet ynetiminin yetitirdii gen m178 hendislere kadar hepiniz byk bir i baar'dnz. Parti adna size teekkr ederim. Siz bata ormanlar, yamurlar ve stmay yendiniz. Yalnz lkedeki batakl kurutmakla kalmadnz, lasn yaptnz. ki olay anlatmama izin verin. Bu olaylarda iir filan deil, sadece plak var. te u yal adam, Art'om Korkiya, Yaam boyunca gsnde, iinde kurutulmu bir rmc ceviz kabuu tad. Bu cevizi onun dedesi ve babas da tamlard. Biliyorsunuz, eski, ka manlarda bataklk insanlar kurutulmu rmcei stmann en iyi ilac sayarlard. Kocakarlar p fler-ler, insanlar da bu rmcekle kocakarlarn dualarnn onlar hastalktan koruduuna d. Ve ite Art'om Korkiya bu cevizi demin boynundan karp suya att. "Mhendisler stmay lerden daha iyi ldrrlerken eyizle rmcee ne gerek var?" dedi. almalarnz insanlar dn gryorsunuz. Size bazlarnca yanl anla-labilecekjbirey daha sylemem gerekiyor, klkta bulunan Fasisli Kadn heykelinden s-zedeceim. Ben heykeltralktan hi anlamam. Ben ichelangelo yada Antokolski deil, bir toprak slah uzmanym. Ama uras bir gerek ki, dnk Guli-ya'yla u yal Korkiya bu tr eylerin kltrel deerini, ok ak bir biimde olmasa b r, arkadalar, geri ben bu iin inceliklerinden hi anlamam, ama bu gerek beni sevindiri yor. Arkadalar, biz btn kltrlerin en deerli yanlarn alacaz, bunlarn tmn sosyali da eriteceiz ve kukusuz, insanln bugne kadar tand en yce kltr yaratacaz. Yaa i! Siz onlar kendi ellerinizle yaratacaksnz. Elenin ve dinlenin, arkadalar! 179 Kahiani'nin sylevinden sonra herkes kocaman masaya doru yrd. Meyhaneci masann evresind mor ve terli yzyle koup duruyordu. Korkuyor ve seviniyordu. Seviniinin nedeni yaamnda ilk kez ak havada byle bir len dzenleyiiydi, tpk Beo'nun tablosundaki gibi, yz ki . Korkusunun nedeni ise masa rtlerinin yetmeyii, sofra takmlarnn da yetmeme olasln Pahomov lendekilere zeki ve neeli gzlerle bakyordu. Sizler birer argonotsunuz(*) dedi Gabuni-ya'ya. ason Kolchis'te altn postu nasl bulduy sa siz de tropikleri buldunuz. Sras gelmiken soraym: Antik ada "altn post" diye adland n eyin ne olduunu hi dndnz m? Sradan bir koyun postu. Onu, suyunda altn bulunan bi e serer, kenarlarna ta yarlarm, akntya kaplmamas iin ve su posta altn tozu getiri Kahiani:

ok kolay dedi. iir falan da yok bunda. lkel bir altn elde etme yolu. Gerek! Pahomov hafife kar kt: ok kolay olan eyde genellikle iirsel olan ok ey vardr. Destanlar gelecein tohumlarn r, insann yce eylere ulama abas yaratr destanlar. Ikarus destan destanlarn en basit de her pilot bir Ikarus oldu. lason destannda onun ate soluyan boalarla tarlalar srd atlr. Nedir bu ate soluyan boalar? (*) Argonotlar: Yunan mitolojisinde altn postu bulmak iin Argo adl gemiyle Pelion'dan Kolchis'e (Mingrelya'ya) giden kahramanlar (.N.). 180 Gabuniya gld: Traktrler. Pahomov ban sallad. p kahkahayla gld. Pahomov konumasn srdrd: nsann kendi gcne inanmas gerekir, o zaman rmaklarn akn tersine evirecek ve Sibir etitirecektir. Ciddi konuuyorum. nsann, sanatnn gcne inanmas gerekir. Argonotlarn s katlanlardan Orpheos lir alp ark sylerken denizin uultusu kesilirmi. Yunanllar bunu t ciddi olarak yazyorlard. Buna safa inanyorlard. Onlar sanatn gcne inanyorlard, te bir sanattr, Kahiani Yolda. Ona, Yunanllarn Orpheos'un lirine inandklar gibi inanahm. Sizler Kolhida'nn fethi destann, altn post destann, argonotlarn yrekli seferinden s destan gerekletiriyorsunuz. Bravo! Kahiani: Size saygm byk dedi ve utand. Bu nedenle size inanyorum. Haydi dediiniz gibi olsun! Nevskaya konumalara kulak veriyordu. lason'-dan, destanlardan, traktrlerden ve pil otlardan szeden konumalar, iilerin neeli konumalarn, Mi-ha'nm tiz gln, Guliya'n larn gevezeliklerini ve op'un ll akalarn duyuyordu. Orkestra bilmedii, cokun bir ezgi alyordu. Gne masa rtlerinin, bardaklarn, ielerin rn yank ellerinin stnde geziniyor, bardaklarn iine bir gz atyor ve koyu renkli arab ni ayor, domuz etinin kabuunu altn bir kat haline getiriyordu. Herey iyi geinen, byk ailedeki gibi grltl ve yalnd. 181 Nevskaya susuyordu. imdi kendisine kesin olarak aklayamad, ama iyi birey olduunu syl yanlmaz bir duygu onu brakmyordu. Ama neydi olan? Birden: Dostluk! diye dnd. Gerek dostluu, dnyada olabilecek eylerin en iyisini buldum. a insan duygularnn en iyisi ancak emekte, tehlikelerde, arpmalarda ve zaferlerde, yenil gilerde ve tartmalarda dvlp biimleniyor! Nevskaya iilere bakt. ou ona glmsyor ve kadehlerini onun iin kaldryorlard^ iile dn bilginle, setler ykldnda btn bir gece bardaktan boanrcasna yaan yamurun altn omuz omuza'alan bu kadnla vnyorlard. Nevskaya'yla, olaanst, parlayan bir elbise g bu gzel kadnla vnyorlard. Nevskaya, Gabuniya'ya, Kahiani'ye, Pahomov'a bakt. Hepsi birer dosttu. Efsaneler s tne tartmaya devam ediyorlard. Gzleri op'un stnde durdu. Hristooridi, Yo-loka ve Soso, azlan ak, kaptana bakyorla onlara ciddi bir yzle bireyler anlatyordu. Sonra gld ve ocuklar nlayan kahkahalara b ular. Neye olduunu bilmeden Nevskaya da gld. Gne aalarn tepelerine dedi. Hzla ufka doru alalyordu. Eik nlar, yapraklar bro Miha'nn bir gen kz sesi gibi tiz olan sesi ortaln uultusunu, glleri kestiinde gne ardndan denize batmt. Mia eski bir Grc arks sylyordu: i l l 182 rakli'hin(*) krall ve gc vard, Sadece bireyi satn alamyordu Evet, kralie sevmiyord tmyordu eiine. Gabuniya arknn szlerini evirmek iin Nevs-kaya'ya doru eildi. Pahomov gzlerini eliyle d. Kahiani gzlerini ksm, koyu ve temiz suyun akt kanala bakyordu. Kanalda akam ge Kral tek bana bahelere gidiyor, Gn batana dek orada dolayordu, obanlar, iftiler, kp r Acmadan alay ediyorlard onunla. p bo arap bardan titreyen parmaklaryla eviriyordu. Kaptan Grcce biliyor ve arkn du. Lanet olas gemici yaam! Sanki ark ondan, sevgiyi hi tanmam, yal bir denizciden du. Srtmda tek bir mintan,

Belimde bir haner var, Ama Kralie Tarnara'nn glmseyiiyle Ben rakl'den daha zenginim. Ar bir iek op'un eline arpt. Koyu ta yapraklar masaya sald. Kaptan iei ellerinde evirdi ve dme iliine soktu. Tanmamt iei: Byle siyah ve ar adece tropik deneme istasyonunda vard. p Nevskaya'ya bakt. Nevskaya'nn dudaklar titriyordu. Glmemeye ve kaptana bakmamaya al . (*) rakli: Eski Grcistan krallarndan biri (.N.). 183 S'oma birden ayaklarn yerde patrdatp bard: Hey! Hey! Bayanlar, baylar, yaamaya devam ediyoruz! iler ayaa frladlar. Orkestra bir Lezginka havas almaya balad. Gabuniya yerinden kop frlad, hafif, kvrak bir dansa balad. Arkasndan Mi-ha da kalkt. Kollaryla masadaki a ardaklarn yere devriyor ve vahi lklar atyordu. Davullarn gmbrts bouk ve aceleciydi. iler dansedenlerin evresini alm, el rpyor Hey! Hey! Hey! Hey... iman meyhaneci jembere katlnca barlar glendi. Meyhaneci ayak bileklerinden sklm unu iirerek topa gibi dnmeye balad. Bann stnde el rpyor ve abuk admlarla emb Hey! Hey! Hey! Hey. Ormann stnde hafif bir toz bulutu belirmiti. Ama Nevskaya embere katlnca herkesin cokunluu son dzeye vard Nevskaya'nn parlak, yei isesi uuuyor ve yzlere lk bir rzgar arptrarak hrdyordu. Hristoforidi: Hurra! diye bard ve dansedenlerin evresinde frl frl dnmeye balad. Boyayalm - p - boy ay alm! Arkasndan Soso da dnmeye balad. Art'om Korkiya bastonunu sallyor ve ksryordu. Guliya bulunduu yerde ayaklarn vuruyordu Korkiya bard: Sonunda nee denen ey bizim bataklklara da geldi, katso! 184 p, dans daha iyi grmesi iin Yoloka'y omzuna ald. En ok coup kendinden geen Vano Ah di. Sukunduzunun can cehenneme! Orkestra, devam et! Vano cokuyla, taknlkla dansediyordu. Yolo-ka'nn yanndan geerken dilini damanda akl alar atyor ve gzlerini kocaman kocaman avor-du. Gria: Ah, bu adamlar grdke glmekten katlacam! diye bard ve halkann arasna dald. Herkes duraklad. Gria yle hzl oynuyordu ki hemen hemen grlmyordu. Dansedenler patlama hazr bir bombadan kaar gibi rkm, onun yanndan almlard. O srada tiz bir slk gkyzn yrtt ve havai fieklerin ilki yldzlarn yannda patlayp bi sald. Havai fiekler demetler halinde ykseliyor ve kulaktan sar eden bir biimde patlyorlard. ecenin, barut ve arap kokan lacivert bir gecenin bastrdn herkes ancak o zaman farketti . Kanaln kylarnda ateten yanmt. Su sv bir aleve dnmt. Ge ykselen havai fiek kpkrmz bir ate suyun iinde oynayordu. Binlerce ate bcei, yanp snerek, sk ormanlarn iinde geziniyordu. Sanki yldzl gk ye anlarn stnde uuyor, frl frl dnyor, bazen kestane fieklerinden rkerek uzaklayor, en aalarn stnde sallyordu. Yoloka kaptann kollarnda uyuyakalmt, p onu Gabuniya'mn odasna gtrd ve dar portati 185 yolann stne yatrd. Havai fieklerin pembe ve beyaz klar Fasis heykelinin glmseyen gibi geiyordu. Kaptan: Ah, gemici yaam, lanet olsun! dedi. Pencerenin nnde duruyor ve gkyznde olup biten ate harikalarn seyrediyordu. Nevskaya sessizce ieri girdi. op'a yaklat, scak, ince elini onun omzuna koydu ve atrt umanl havai fiekleri uzun sre seyretti. p kmldamaya korkuyordu. kisi de susuyorlard. Sonra Nevskaya gene hi ses karmadan dar kt. p onun giysisinin hrtsn, kapnn en gece gzlerinin nnde frl frl dnmeye balad. Pencerenin erevesine tutundu ve avuc e gezdirdi. Avucu nemlenmisti.

Budala! diye homurdand p. Kirkyedi yl kendini sktn da imdi brakverdin! Gecenin iinde mzik uulduyor, ateten oklar atlyor, arklar frl frl dnyordu. Cop t demek olduunu ancak yaamnn krkyedin-ci ylnda rendiini dnd. Hzla geri dnd ve dar kt. IPLAK AYAKLI ARGONOTLAR afak skerken S'oma motoru iskeleye yanatrd. Poti'ye kanaldan, Hopi rmandan ve sonra d enizden gitmeye karar vermilerdi. Hava bir gn ncesi gibi sakin olacaa benziyordu. Kanaln kysnda ateler snmek zereydi. Yapraklarn stnden scak kllerin iine iy daml czrdyordu. allarn iinden sakngan ku akylar duyuluyordu. Nevskaya, ocuklar, p ve Gabuniya birlikte gideceklerdi. Motor barakalarn yanndan hzla geerken iiler apkalarn sallyor, arklar sylyorlard anlar yeil bir alayan gibi yaklamaya baladlar ve motor, kvrntl Hopi rmann iki y lana sallana umaya balad. Kocaman beyaz gne arkalarndan douyor ve uzun glgeler oluturuyordu. Motor, uzun sre, lk yaprak kokulanyla suyu yara yara ilerledi ve ta ileride deniz grnn ceye kadar 188 bir trl bunlar yarp kamad. Deniz grnnce mo-tordakilerin yzlerini yosun ve slak ku t bir rzgar yalad. Ridut-Kale kasabasnn kazklar stne oturtulmu, mavi ve pembe boyal evleri suda yansyord Sanki suyun iinde rengarenk, rm bir al sallanyor gibiydi. Motorun sesi ky evlerini birer birer dolayor, kaplar alyor, hafifliyor, dinliyor ve i nlar uyandryordu. Bir kadn kucandaki ocukla terasa kt. Bir yerde bir horoz tt ve gvercinler grltyl Motor denize kt ve gneye doru geni bir daire izerek, serpintiler sjratarak demirli du eski bir yelkenlinin yanndan takrdayarak geti. Uzak kumsallarda dalgalarn sesi duyuluyordu. Yelkenlinin gvertesinde plak ayakl, gneten yanm gemiciler, bacaklarn sarktm, otu ara iiyor, tkryor ve yeni birer Argonot gibi Kolhida kylarn seyrediyorlard. 1934 1892 ylnda Moskova'da doan Konstantin Paustovs-ki, yaamn yazarak geirmitir. 1968'de aus-tovski, kendi deyiiyle, yaratt karakterlerin bayatn yaam, onlarn iyi ynlerini Pa-ustovski, adalarnn ahlak yapsn sergileyen, sevinli ve zntl anlarnda, severke nlarn karakterlerini ortaya koyan eserler yazmtr. Paustovski'nin lirik slubunda yansya n arpc gerek, Bataklk'ta da okuyucuyu byleyecektir. Bataklk, Sovyetler'de, insann do emen oluunun ve sosyalizmin kuruluunda, vahi doann, insandan yana, insann karlar do nda deitiriliinin romandr. Bu deiim srasnda, doayla birlikte, yeni Sovyet insan da yaratc bir topluma doru atlan gl admlarn bilincine varmaktadr. Paustovski'nin Batak in Sovyet edebiyatnn en iyi roman rneklerinden birisidir. ISBN 975-7530-52-2

You might also like